Giriş
(6)

1 duvarı farklı renge boyamak

mg3929
Evin 1 duvarını farklı bi renge boyayacağım. Sizce hangi renge boyayayım? Diğer duvarlar beyazın 1 ton koyusu olacak.
Evin 1 duvarını farklı bi renge boyayacağım. Sizce hangi renge boyayayım? Diğer duvarlar beyazın 1 ton koyusu olacak.
0
mg3929
(15.07.20)
Koyu gri.

Ben tüm duvarları siyah yapıp bir tanesini koyu gri yapacağım.
0
pass
(15.07.20)
mor. farklı olacaksa mor olmalı.
0
mikahakkinen
(15.07.20)
turuncu mor veya tok bir sari falan takilabilirsin. bu aralar cok moda bu.
0
hot potato
(15.07.20)
kum bejine bi bakın bence veya turuncu.
0
Topalordek
(15.07.20)
Ev sorularindan hatirladim seni. Bi ara ben de cevap yazmistim.
Kavusmussun evine sonunda, hadi hayirli olsun :)

Bebek mavisi guzel olur bence
0
Kittie
(15.07.20)
Teşekkürler kittie :)

Lacivert yapmaya karar verdim. Turuncu mor falan hiç sevdiğim renkler değil:(
0
🌸mg3929
(15.07.20)
(3)

thy business covid döneminde nasıl?

antikadimag
almaya değer mi?abd uçuşu milleri harcayacağım. daha önce hiç business uçmadım.
almaya değer mi?

abd uçuşu milleri harcayacağım. daha önce hiç business uçmadım.
0
antikadimag
(15.07.20)
Eski business dogal olarak değil.eski ikram vs yok.ekonomiden farkı geniş koltuk sadece,bu benim için yeterli ama eski güzel günleri özlüyoruz.
0
duptıs
(15.07.20)
Geçenlerde chicago ya uçtum business da, tabi ki yatmak dinlenmek için business çok iyi ama yiyecek olarak çok zayıf su anda özel kutularda yemek geliyor sıcak bir şey yok soguk salata soguk Peynirli durum tarzı bir şey bir de tatlı geldi. Eskisi gibi sıcak yemek çorba Türk tatlıları meze vs gelmiyor. Benim tavsiyem çantanıza hoşuna giden bir kaç çerez hatta sandviç yapıp koymaniz. Onun haricinde termos alıp uçakta sıcak su rica edip kendi çay kahvenizi yapıp içebilirsiniz. Çünkü çay kahve servisi de yok. Alınması gereken önlemler alınmış sürekli tuvaletler temizleniyor 2-3 kabin memuru sadece temizlik yapıyor. Genel olarak bana temiz güvenli geldi yapılan şeyler. Bu arada eskisi gibi neon kulaklıklar dağıtılmıyor yine isterseniz kulaklık getirebilirsiniz gerçi her uçağın kulaklık girişi de farklı oluyor. Ekonomi ile kıyaslarsam business da yanınızın boş olma ihtimali daha olası ve tabi ki daha rahat bir ortam. İyi uçuşlar dilerim.
0
monkey
(15.07.20)
soruyorsan bence deger.

benim aklimin ucundan bile gecmezdi.
0
hot potato
(15.07.20)
(6)

Robot süpürge

tchuck
ingiltereden gelirken getirmek için en mantıklı hangi markanın hangi modelini getirmek olur?200-250 sterlin arası düşünelim bütçeyi. ama çok fark yaratıyorsa artırıp 300-400lere de çıkarım.
ingiltereden gelirken getirmek için en mantıklı hangi markanın hangi modelini getirmek olur?

200-250 sterlin arası düşünelim bütçeyi. ama çok fark yaratıyorsa artırıp 300-400lere de çıkarım.
0
tchuck
(15.07.20)
Degismediyse ingilterede aletlerin fisleri farkli, hatta voltaj da biraz farkli. Deger mi adaptorle falan ugrasmaya?
0
hot potato
(15.07.20)
Başka modelleri bilmiyorum ama Xiaomi Vacuum Mop 1C modelini kullanıyorum çok memnunum hem silme hem süpürme yapıyor.
Hot potato fiş demiş ama ben Laptop getidim İngiltere’den senelerdir sıkıntı olmadı. Dönüştürûcü 1 pound zaten.
0
cilekli pasta
(15.07.20)
Xiaomi roborock s5 kullaniyorum ben de. Muhtesem alet. Evin her yeri hali olmasina ragmen tozu canavar gibi supuruyor, mobilyalar neredeyse hic tozlanmiyor. Benimkiso EU fis, ama Kanada'da kullaniyorum basit bir donusturucuyle, sorun olmuyor.
0
taurina
(15.07.20)
Ben de roborock s5 ve üstüne bak demeye geldim, bir de deebot ozmo 950'yi uygun fiyata bulabilirsen önerebilirim baya iyi görünüyordu.
0
atom karincanin torunu
(15.07.20)
miele yoksa huawei xaomi
0
mikahakkinen
(15.07.20)
roborock s5 max kullanıyorum , 3 aydır ne evi süpürdük büyük süpürgeyle ne de sildik, inanılmaz memnunuz. halı kullanmıyoruz az eşyamız var ve koltuk yatak vs.. eşyalarımız yüksek. heryere girebiliyor.
0
benaslinda
(15.07.20)
(4)

Doktora/Yüksek Lisans Yazılı Mülakatı Nasıldır?

yanqoue
Şimdi arkadaşlar mezun oldum, aradan zaman geçti haliyle konuları unuttum, oturup çalışacak halim de yok. Mühendislik için konuşuyorum, bu sınavlardaki sorular bildiğimiz müfredat soruları gibi sayısal işlem yapmayı gerektiren sorular mıdır? Yoksa yoruma dayalı mı olur? Formül falan sorarlar mı?Üniv
Şimdi arkadaşlar mezun oldum, aradan zaman geçti haliyle konuları unuttum, oturup çalışacak halim de yok. Mühendislik için konuşuyorum, bu sınavlardaki sorular bildiğimiz müfredat soruları gibi sayısal işlem yapmayı gerektiren sorular mıdır? Yoksa yoruma dayalı mı olur? Formül falan sorarlar mı?

Üniversite: Uludağ Üniversitesi

Bir ara ODTÜ'nün lisansüstü yazılı sınavına girmiştim adamlar vektor calculus falan sormuştu her üniversitede böyle midir bu olay?
0
yanqoue
(15.07.20)
Hacettepe'de de öyle. Oturup çalışacak haliniz yoksa, işinizde de kullanmadıysanız kazanmanız zor.
0
plutongezegendegilmi
(15.07.20)
Yıldız ve Marmara çatır çatır soruyor. Kıytırık bir vakıf üni değilse oturup çalışmadan girmek de çıkmak da kolay değil açıkcası.
0
cilekli pasta
(15.07.20)
ben sosyal bilimci oldugum icin muhendislikte ne sorulur bilemiyorum. ama yuksek lisans bilim sinavinda alanin temel bilgilerini sorarlar. doktorada is biraz daha cetrefilli olabilir. iki olayi birbirine baglayabilmen, (sosyal bilimler icin) tarihsel arkaplan konusunda bilgi sahibi olman istenir ornegin. ozellikle "iyi okullar" diye kategorize edebilecegimiz universitelererden yerimizi nasil buldunuz gibi anlamsiz sorular gelmez.

alaninizin besmelesi gibi olmus kaynak bir kitap varsa bastan sona, onemli buldugunuz yerlerin altini cizerek ve not cikararak calisin benim tavsiyem. bir kitap bile kotarabilir belli bir dereceye kadar.
0
xfestos
(15.07.20)
muhendisligin ozu vektor kalkulus. zaten yuksek lisans seviyesinde daha da tekniklesiyor isler. bir de o tarz sorulari sormak da puanlamak da kolay, dolayisiyla tercih sebebi adaylari elemek icin.
0
hot potato
(15.07.20)
(8)

Sakarya üniversitesi bilgisayar müh

neysene
Okumaya değer mi? Yoksa boşver mi demeli?https://yokatlas.yok.gov.tr/lisans.php?y=108810305
Okumaya değer mi? Yoksa boşver mi demeli?
yokatlas.yok.gov.tr
0
neysene
(14.07.20)
Sakarya'nin mühendislik bölümleri itu, Odtu ayarında olmasa da kötü değiller diye biliyorum; erkek arkadaşim da elektrik-elektronik mühendisliği bölümünden mezun. Onların zamaninda itu kampusuymus sanırım; hocaları itu'den gelirlermis. Mezun grubu da gayet iyi yerlerde çalışıyorlar.

Sonradan bozulmadiysa (o mezun olalı bayağı oluyor) ülke şartlarında tercih edilebilir bir üniversite.
0
fraise
(15.07.20)
Öğretim üyesi profili önemli de prof sayısına falan takılmayın. Lisans okuyacaksınız zaten, lisans derslerini anlatmak için prof olmaya gerek yok.

Yanlış bakmadıysam 165 binle kapatmış bölüm. Yani o ortamdan pek bir şey beklememek gerek. Ben olsam okumazdım, ama alternatifler de önemli. İlla yazılım öğrenmek istiyorsanız kendi kendinize de öğrenebilirsiniz eğer o disiplini sağlayabilecekseniz.
0
plutongezegendegilmi
(15.07.20)
@pluton
60k ile kapatmış. Tabi bu da bayağı kötü, birde bölüm başkanı bilgisayar öğretmenliğinden geliyor :/
0
🌸neysene
(15.07.20)
Ben eski bir araştırma görevlisi ve bilgisayar mühendisi olarak prof sayısından ziyade kendi öğrencilerinin memnuniyetine bakmanı öneririm. O proflar derse kendisi mi giriyor? Derse kendisi giriyorsa slayt mı okuyor ciddi tecrübelerini seninle mi paylaşıyor bunu ancak orada okuyanlar bilir. Ben bir yıllık mühendis olarak ne baba dersleri verdiğimi bilirim. Üstüne ek ders diye prof alıyordu parasını. Sakarya mezunu birlikte çalıştığım sağlam arkadaşlarım var ama güncel durumu bilemem.
165bin iyi bir sıralama değil ortam meraklı hevesli öğrenci ile dolup taşmayacak belki ama en azından apartman üniversitesi değil kökleri olan bir üniversite Sakarya. Son olarak yazılımı evde kendin öğrenirsin ama mühendisliği evde kendin öğrenemezsin. Üniversite sana mühendis gibi düşünmenin kapısını açar gerisi senin elinde. Sorsan iki kod arasındaki complexity farkını hesaplayamayacak adam ehuehu ben liseden sonra 6 ay kurs aldım yazılım mühendisiyim diye geziyor. Mezuna bırakmak için soruyorsan şayet seneye Odtü kazanmayacaksan Sakarya yaz kendini geliştirmeye bak derim
0
cilekli pasta
(15.07.20)
saü'nün mühendislik fakülteleri çalışan öğrenciler için gerçekten güzel bir tercih. sakarya'lıyım ve en az 30 tane mühendis arkadaşım var liseden saü'ye giden. çalışkan olan arkadaşlarım şu an çok iyi yerlerde. genç öğretim üyeleri arkadaş gibiler ve iyi yol gösteriyorlar.

çalışmayanla çalışanın çok ayırt edildiği bir yer açıkçası.
0
bisorumvargaliba
(15.07.20)
Oradan mezun tanıdıklarım var. Çoğu yurtdışında, yurtiçinde kalanlar da iyi yerlerde işe girdi.
0
adetsancısı
(15.07.20)
Deger bence ama kendini gelistirmen ve ilgi duymaya zorlaman lazim. sadece mezun olmak degil yani.
0
hot potato
(15.07.20)
bu üniversite bölümden mezun tanıdığım biri var, en son görüştüğümüzde yurtdışıyla iş yapıyordu ve sık gidip geliyordu. alanında nasıldır bilmiyorum ama bireysel olarak kendini geliştirmiş biriydi.
0
anais
(15.07.20)
(10)

Şöyle tişörtler giyilir mi?

aramızda kalsın
Kadınım. Ucuza, erkek reyonundan s veya xs şöyle tişörtler alıp giysem çok mu kötü olur model, baskı, kalıp vs. açısından? Bir de zaten minicik bir kadınım, iyice yok olmak istemiyorum içlerinde. E modeller de fazla ucuz veya fazla erkeksi durmasın istiyorum.https://www.lcwaikiki.com/tr-TR/TR/urun/L
Kadınım. Ucuza, erkek reyonundan s veya xs şöyle tişörtler alıp giysem çok mu kötü olur model, baskı, kalıp vs. açısından? Bir de zaten minicik bir kadınım, iyice yok olmak istemiyorum içlerinde. E modeller de fazla ucuz veya fazla erkeksi durmasın istiyorum.

www.lcwaikiki.com
www.lcwaikiki.com
www.lcwaikiki.com
www.lcwaikiki.com
0
aramızda kalsın
(14.07.20)
Denemek bedava, niye mağaza deneyip görmüyorsunuz?
0
synesthesia
(15.07.20)
İlk 2 çok kötü, diğer ikisi fena değil.
0
alfred
(15.07.20)
Kurukafalı olanlar olmaz. Diğerleri olabilir.
0
pro9it9is9
(15.07.20)
Gayet giyilir. Ben 1.yi begendim en cok kadin icin/genel olarak.
0
hot potato
(15.07.20)
Ben bol giyinmeyi seviyorum o yüzden erkek tişörtleri giyerim birkaç beden büyük. Baskıları daha güzel hem
0
black holes in the sky
(15.07.20)
t shirt bu kadini erkegi olmaz. herhalde ben de kadin corabi giyiyorum. corap iste. erkeklerinki genelde o puantiyeli renkli vs olmuyor.
pantolon da erkekten cikma giyiyorlar. cogu kadin da erkek parfumu kullaniyor. hosuna gittiyse giyin bisi olmaz. ucuz ya da erkeksi durdugunu da sanmiyorum. t shirt iste. baskili olmayinca saglikli oluyor o daha onemli.
0
turbo sadık
(15.07.20)
3. çok güzel
0
since1907
(15.07.20)
ustunde yazi yazan tshirtler her zaman sana daha fazla bakilmasina sebep olacak, insanlar okumaya calisacak vb. kurukafali tshirt hala satiliyormus sasirtici oldu.

ucuz tshirt istiyorsan basic al, siyah beyaz ve gri.
0
try again fail again fail better
(15.07.20)
Ben beğenmem. Giyilmez.
0
tarden
(15.07.20)
Düz renk ya da üzerinde az baskı olan oversizelar güzel duruyor şort ile.
0
kaset
(15.07.20)
(3)

paper yazmak

black mamba
bu tam olarak ne oluyor? bazı okullarda lisans öğrencilerin ödevleri sanırım bunun üzerinden yürüyor. normal sınavın dışında olan bir şey değil mi? nota nasıl etkisi oluyor? iyi okullarda görüyorum daha çok. bence oldukça iyi bir şey.
bu tam olarak ne oluyor? bazı okullarda lisans öğrencilerin ödevleri sanırım bunun üzerinden yürüyor. normal sınavın dışında olan bir şey değil mi? nota nasıl etkisi oluyor? iyi okullarda görüyorum daha çok. bence oldukça iyi bir şey.
0
black mamba
(14.07.20)
Ohoooooo nasıl girilir ki buna.

"Paper yazmak" tam olarak "bilimsel bir makale yazmak" oluyor. Bizim tüm ödevlerimiz vs. de bu tarz ilerlerdi; saf kod istememişlerse bir şeyler yapar, vardığımız sonuçları sunardık.

Bir de "paper yayınlamak" var ki, çok zor bir olaydır, en az iki döneminizi bu olaya adamanız gerekir, derslerinizden bağımsız olarak bir yandan da bir projede çalışırsınız; başarılı ilerlerse ve iyi bir makale yazarsanız makaleniz yayınlanır, çok çok çok prestijli bir olaydır.

Ben makale yazacaktım lisansta, ama diplomasi mahvetti hayallerimi; yine de mentionda bulunuldu bana. (Second author olmam lazımdı) Tüm bunlara rağmen çok maaş alan arkadaşlarımın iki katı maaş alıyor olma sebebim akademik çalışmalarım.



(Notunuzu etkilemez ama, hatta siz paper kasarken düşürür bile)
0
aguen
(14.07.20)
öğrenciler yazdığı akademik makaleden farklı sanırım. çünkü sadece hoca okuyor diye biliyorum. bir de bir öğrenci lisansta 200 paper yazdım demişti. haftada 1 paper ediyor. akademik bir makale bu kadar kısa sürede çıkmaz sanırım.

sınavlardan ayrı mı oluyor? not falan veriliyor mu? boğaziçi'nde okuyan bazı öğrenciler sürekli paper yazıyorlar sanırım. benim gördüklerim sosyal bilim öğrencileri daha çok.

hocanın yazdığı bir makalede, projede çalışmak için sürece nasıl dahil oldun?
0
🌸black mamba
(15.07.20)
yukaridaki arkadaslarin degindigi seyler surada ozetlenmis:

www.bestcustomwriting.com

paper yani research paper'in belli bir dizgisi var, belli bolumleri var icermesi gereken.

haliyle paper genelde essay/odev/artik ne derseniz deyin'e gore daha cok emek, arastirma ve analiz istiyor. genelde bir savi savunmasi vs beklenir yine.


"bazı okullarda lisans öğrencilerin ödevleri sanırım bunun üzerinden yürüyor"
bolumden bolume, dersten derse degisir.

"normal sınavın dışında olan bir şey değil mi? nota nasıl etkisi oluyor? iyi"
evet. yani sadece paper/paperlar yazdigin bir ders de olabilir. hem paper yazip hem sinava girebilirsin mesela. notun %40 paper, %20 midterm %40 final olur vs vs. Hocanin keyfine kalmis.

"iyi okullarda görüyorum daha çok."
e tabi haliyle ogrenciye arastirma yaptirmak, yazi yazdirmak, sonra bu yazilari okumak, geri bildirim saglamak falan zor. basit coktan secmeli sinav yapmak donemde 2-3 kere ise dunyanin en kolay seyi.

"yayinlama" olayina girmeye gerek yok, cocuk onu sormamis kafasini karistirmayin.
0
hot potato
(15.07.20)
(6)

Cilt sıkıntım nedir? (Fotolu)

karabasun
Merhaba. Bir sabah uyandım ve avuç içi kadar koltuk altı çevresinde kızarıklık ile sivilcemsi kabarıklıklar var. Sonraki günler arttı, şimdi stabil gibiHerhangi bi şeye alerjim olduğunu duymadım görmedim. Bikaç yıl evvel yaptırduğım alerji testindeki hiçbir maddeye alerji çıkmamıştı. Sürekli hafif
Merhaba.

Bir sabah uyandım ve avuç içi kadar koltuk altı çevresinde kızarıklık ile sivilcemsi kabarıklıklar var. Sonraki günler arttı, şimdi stabil gibi
Herhangi bi şeye alerjim olduğunu duymadım görmedim. Bikaç yıl evvel yaptırduğım alerji testindeki hiçbir maddeye alerji çıkmamıştı.

Sürekli hafif hafif acı ve yanma oluyor, bazen de daha şiddetli şekilde iğne batması hissi.
Bu sağ kolun alt tarafları. Ayrıca yine sağ tarafın tam koltukaltı da, sırtta ve göğüste de biraz var.
Ne yapabilirim ne kullanabilirim sizce? Teşekkür ederim.
0
karabasun
(14.07.20)
Zona zoster olabilir. Fotoğrafı tam imgeleyemedim. Ama anlattıklarınız ona uyuyor.
Ağızdan antiviral tedavi ve antiviral kremler öneriliyor. Konunun uzmanı dermatolog tabi.
0
pro9it9is9
(14.07.20)
Dermatologa gidecek kadar ciddi kesinlikle. basliga tiklamadan once basit sivilce, tikali gozenek falan sandim.
0
hot potato
(14.07.20)
zona gibi geldi bana da. mutlaka doktora görün illallah ettirir yoksa
0
nolmus yani
(14.07.20)
İlginiz için teşekkür ederim. Hastanenin yolu görünmüş bana :)
0
🌸karabasun
(14.07.20)
zona olmuşsun. o kas grubunun üzerinde ilerlemeye devam edecektir. ilk 72 saat tedavi için çok önemli. doktora gitmelisin acil olarak.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(14.07.20)
Hakikaten de zona imiş. Doktor zona için 7 gün kullanılan bir hap, bir de b12 vitamin hapı verdi. 4-5 günde çoğunlukla geçti, gerçekten de 7 günde bitti çok şükür. Erkenden tedaviye başlamak çok önemli.

Ben aynı zamanda aktardan, aktarın tavsiyesiyle sıkıntlı bölgeye sürülecek 1-2 doğal ürün alıp kullandım, ne kadar payı oldu bilemiyorum ama beni rahatlattığını hissediyordum. Doktorunuza danışınız.
0
🌸karabasun
(15.07.20)
(8)

İngilizce altyazılı izlemek

invictae
Merhaba...Mükemmel olmayan ama çok da kötü olmayan düzeyde bir ingilizcem var. Fakat sorunum İngilizce bir şeyler izleyemiyorum. Bir metni okurken problemim yok, fakat izlerken altyazıları takip edemiyorum.başlangıç seviyesi bile olur, alıştırma amaçlı ne izleyebilirim? İşten de ayrıldığım için bolc
Merhaba...

Mükemmel olmayan ama çok da kötü olmayan düzeyde bir ingilizcem var. Fakat sorunum İngilizce bir şeyler izleyemiyorum. Bir metni okurken problemim yok, fakat izlerken altyazıları takip edemiyorum.

başlangıç seviyesi bile olur, alıştırma amaçlı ne izleyebilirim? İşten de ayrıldığım için bolca vaktim var. Buna ağırlık vermek istiyorum.

İngilizce altyazılı izleyebileceğim neler önerirsiniz?

Teşekkürler.
0
invictae
(14.07.20)
pratikle geliştirilebilir bir durum bu. zorlaman lazım izleye izleye. başlangıç için daha önce izlediğin, ne anlattığını bildiğin film veya dizileri izleyebilirsin. kaçırdığın noktaları bağlamdan çıkartarak gerçek bir "öğrenme" deneyimleyebilirsin zira.
0
Bruce
(14.07.20)
İnternette Özkan Çelen ve Etkili pratik ingilizce videolarına düzenli çalış
Günde 10 dk duoling yap
Altyazılar geçerken kelime anlamı veren platformlar var oraya bak.

Sonuçta ingilizce yeterli olmadığı için anlamıyorsun diye düşünüyorum. Öneri olarak Seinfeld ve 70'ler gruplarını tavsiye ederim. İngilizceleri çok berrak şarkıların.
0
kaset
(14.07.20)
Klasik friends tarzi diziler, Pixar animasyonlari falan. Olay orgusunu anlamasi kolay, bol gundelik diyaloglu seyler
0
hot potato
(14.07.20)
komedi dizilerini izle. genel konu hakkinda bilgin oldugu icin daha kolay gelir.
dizilerin direk linklerini mesaj olarak atiyorum.
0
rm
(14.07.20)
Breaking Bad, Better Call Saul.
0
ryhmer
(14.07.20)
Bunun için Friends, Seinfeld vb. diziler birkaç cümle kaçırsan da akışa büyük bir etki yapmayacağı için en iyi çözüm. Sonra da Brooklyn Nine-Nine versiyonlarına geçersin. Ayrıca alt yazıya ''anlamalıyım, anlamalıyım'' diye bakarsan zaten anlamazsın. Kendini serbest bırakman gerekiyor, bir noktadan sonra otomatikleşiyor ve kendiliğinden akıyor yazılar zaten. Pratik en önemli nokta burada.
0
whyamy
(14.07.20)
İngilizce dublaj, ingilizce altyazı ile izlersen bir süre sonra kelime dağarcığın da genişleyince altyazıya bakmıyorsun bile. Ben bazen altyazı eklemeyi unutuyorum, farkına bile varmıyorum.
0
kimlanbu
(14.07.20)
Extra English dizisi ile başlayabilirsiniz. İngilizce öğrenmek isteyen kişilere yönelik olarak çekilmiş bir dizidir. Ayrıca izlemeden önce dizide kullanılan kelimelere Diziyle Öğren den çalışırsanız izlerken daha rahat anlarsınız.

Dizide kullanılan kelimeler: diziyleogren.com

Diziyi şuradan İngilizce altyazılı olarak izleyebilirsiniz: www.youtube.com
0
tencere
(10.08.20)
(10)

Önemli Mail Adresi Tavsiyesi

undundund
Arkadaşlar bu konuda bir çok soru sordum ama gerekli cevabı bulamadım.1. Gmail'de ismime uyan, profesyonel duran ve ciddi kombinasyon ne yazık ki alamıyorum. Bir şekilde sayı eklemem gerek ama onu istemiyorum.2. Her mail adresleri bütün kullanıcı verilerini işliyor ama Gmail'in ve Google'ın bunu dah
Arkadaşlar bu konuda bir çok soru sordum ama gerekli cevabı bulamadım.

1. Gmail'de ismime uyan, profesyonel duran ve ciddi kombinasyon ne yazık ki alamıyorum. Bir şekilde sayı eklemem gerek ama onu istemiyorum.

2. Her mail adresleri bütün kullanıcı verilerini işliyor ama Gmail'in ve Google'ın bunu daha fazla yaptığını düşündüğüm için Gmail kullanmak istemiyorum.

Elimde hali hazırda:

[email protected]
[email protected]

Adresleri mevcut. Sizce bunlardan hangisi daha iyi? @Aol.com bir yerden sıcak geliyor ama 2-3 sene sonra biz kapattık deme şansları var mı? Güvenlik - hack konusunda sorun yaşar mıyım? Aynı zamanda Drive kullandığım için @Aol.com da hali hazırda Drive-Cloud hizmeti yok, öneriniz ne olur acaba?

@Gmx.net kullanmak istiyorum ama Almanya dışından kullanıcı kabul etmiyor. @Gmx.com da da 2 adımlı doğrulama yok.
0
undundund
(13.07.20)
açıkçası ikisininde kapanması zor. biri microsoft biri american online.
kendi adınla alan adı alıp onun üzerinden mail adresi oluşturmak da diğer seçenek.

undundund.com
[email protected]
gibi...

hatta benim aol.com.tr uzantılıymış.
0
sutlu nescafe
(13.07.20)
Aol, Yahoo altyapısı kullanıyor sanırım? Yahoo dan dolayı güvenlik sorunu yaşanır mı peki acaba?

Domain yerine;

Aol - Yahoo - Outlook arasından hangisi mantıklı olur acaba?

Yandex vs. de Rusya işi kullanmak istemiyorum :). Başka öneri varsa olabilir Domain dışında.
0
🌸undundund
(13.07.20)
aol yahoo ilişkisini bilmiyorum. bilinilirlik açısından outlook'u seçerdim.
0
sutlu nescafe
(13.07.20)
google'dan kacis yok. zaten cok devlet sirri falan tasimiyorsan google microsoft hepsi ayni, sanki microsoft google'a gore melek gibi yazmissin. aol'un outlook'un falan soyadisim avantaji gmail'in kullanislilik avantaji yaninda cok zayif kalir.
0
hot potato
(13.07.20)
Mail adresine bu kadar onem veriyorsan ve yilda 99 dolar verebileceksen: hey.com
0
lemmiwinks
(13.07.20)
bence gmail olmayacaksa microsoft yani outlook. son zamanlarda güzel uygulamaları var ve hepsi birbirine entegre çalışabiliyor.

bir de işin başkalarına telefonda kodlarkenki kısmı var tabi, bu durumda aol daha kolay ama yine de outlook derim.
0
sanal uyku
(13.07.20)
hey.com güzel ama 1-2 seneye yok olacaktır. kim 99 dolar verir ki? gsuite den kendi domainimi kullanırım onu yapacağıma
0
🌸undundund
(13.07.20)
gsuite diyecektim ben de. iş için kullanacaksan gayet mantıklı gsuite
0
argent dawn
(13.07.20)
icloud.com alabilirsiniz.
0
lancelot du lac
(13.07.20)
hey.com yok olmaz :)
0
lemmiwinks
(14.07.20)
(5)

yurtdışında uzantan eğitim

undundund
bu tarz hizmet veren firmalar var, yurtdışı üniversitelerinde uzaktan eğitim yaptırıyor.YÖK denkliği var mı yok mu bilmiyorum. Mesela Anglia Ruskin yapıyormuş, Türkiye'de temsilciliği mi var ne var bilmiyorum.Bunlar sizce işe yarar mı? Özel sektör için avantaj sağlar mı? Türkiye olmasa bile yurtdışı
bu tarz hizmet veren firmalar var, yurtdışı üniversitelerinde uzaktan eğitim yaptırıyor.

YÖK denkliği var mı yok mu bilmiyorum. Mesela Anglia Ruskin yapıyormuş, Türkiye'de temsilciliği mi var ne var bilmiyorum.

Bunlar sizce işe yarar mı? Özel sektör için avantaj sağlar mı? Türkiye olmasa bile yurtdışında işe yarar mı sizce?
0
undundund
(13.07.20)
Türkiye uzaktan eğitimlere denklik vermiyor. Makul bir süre yurtdışında bulunmuş olmayı şart koşuyor ve giriş çıkış kayıtlarını istiyor.
0
evrim halkasi
(13.07.20)
Yurtdışında iş hayatında avantaj sağlar mı bu kurumlar?
0
🌸undundund
(13.07.20)
Yurtdışı geniş bir kavram. Avrupa'da bir sürü kişi master unvanıyla mezun oluyor zaten. Açıkçası uzaktan eğitimin böyle bir faydası olacağını pek düşünemiyorum. Sonuç itibariyle çoğunlukla para verilip alınacak bir şey. Ama yine de bilenlere sormak lazım. Bazı ülkelerde bazı okullarınki işe yarıyor olabilir. Bilenler cevap verir zaten.
0
evrim halkasi
(13.07.20)
avantaj saglamiyor. bizim toplumumuzda aof ne kadar sayginsa, orada da oyle.
0
anais
(13.07.20)
Halihazirda is bulmaya elverisli bir profiliniz yoksa cok bir sey farketmez diye dusunuyorum. Mesela Ingiltere'de orgun egitimle bile master yapan uluslararasi ogrenciler orada is bulamiyor buyuk cogunlukla.
0
hot potato
(13.07.20)
(9)

Avrupa vs amerika vs kanada

seyyar satıcı
Yurtdışı düşünenler arasinda genellikle Avrupa düşünenleri gördüm. Oysa canada da iş bulmak daha kolay.neden Kanada ya da Amerika tercih edilmiyor.Hayat pahalılığı mi ya da Avrupa da geriye daha çok birikim kalması mi
Yurtdışı düşünenler arasinda genellikle Avrupa düşünenleri gördüm. Oysa canada da iş bulmak daha kolay.neden Kanada ya da Amerika tercih edilmiyor.

Hayat pahalılığı mi ya da Avrupa da geriye daha çok birikim kalması mi
0
seyyar satıcı
(12.07.20)
Kendi nedenlerim:
Kanada çok uzak.
Avrupa bir çok konuda abd ve kanadadan ileride ve daha gelişmiş olduğunu düşünüyorum.
0
lehim ve havya ile mikrocip yapan adam
(12.07.20)
Kanadaya giden 3 arkadaşım yapamadılar Almanya'ya yerleştiler. İklime vs alışamadıklarını söylemişlerdi.
0
nahtoderfahrung
(12.07.20)
Benim nedenlerim;
İş bulmak için gitmiyorum. İstanbulda halim rahatım yerinde. Elbette herkes insani şartlarda be hak ettiği ücreti alarak çalışmak ister ama yurt dışında olmak isteme sebebimde ekonomik nedenler ilk sırada değil.
Ayrıca Amerikayla ilgili tespitine katılmıyorum, oldukça tercih ediliyor bence.

Avrupa benim öneceliğim, kültür, tarih ve bunların insanların sosyal standartlarına nüfuz etmiş olması. Sonra ulaşım ve avrupa içinde (veya türkiyeye) alternatif rotalarda daha pratik seyahat imkanı. Eğitim, sağlık ve sanat gibi alanlarda oturmuş bir yapı. Yine tarih ve kültür yani..

Birikime çok takılmışsın bence, yeni dalga göçmenlerin hedefi çuvalla para biriktirip türkiyeye dönmek değil.
Bir de Kanada her şeye her anlamda uzak. Ayrı, kendine has, başka duruyor kafa olarak da uzak. Yoksa gayet güzel bi yer.
0
jimjim
(13.07.20)
Avrupa 3-4 saat, Abd, Kanada 10+ saat. Psikolojik de bir sey, uzak bir yere giderken insan dusunuyor, gidip de donmemek var diye, belki son gorusum diye dusunuyor insan sevdiklerini ayrilirken. Ama Avrupa'da o psikolojiye girmiyorsun. Ucaga atladin mi son dakika planlamasi ile bile kafana esti mi ulkene donebilirsin yani. Bilet fiyatlari da caydirici zaten oyle git gel yapamiyorsun canin istediginde Amerikaya Kanadaya, kendi icinde gerekcelendirmen lazim, kendini ikna etmen lazim yani. Arkanda birakacagin kimse yoksa gidersin ama aile, es dost faktorlerinden insan yakin olmak istiyor. Mesafe onemli bir problem yani. Keza hangimiz istemeyiz Rio Karnavalinda olmak, brezilya plajlarinda tatil yapmak ama iste uzak. Ha deyince gidilmiyor Avrupa'nin ruhsuz sokaklarinda turist olarak takiliyoruz anca. Arti Avrupa insani kafa yapisi bize daha yakin, etkilesimimiz daha fazla sonucta.
0
neverletyougodown
(13.07.20)
@xportant mühendisim 10 yıl tecrübeli. Bundan dolayı kolay olur dediler. İhtiyaç var dediler
0
🌸seyyar satıcı
(13.07.20)
ABD ve Kanada'nin tercih edilmeme sebebi:
1) Avrupa Turkiye'ye yakin sik gidip gelmek icin
2) Bazilarina Avrupa'daki gurbetci grubu cazip geliyor network kurmak acisindan. Oradaki Turk'lerle kaynasiriz, oooh ne guzel turk marketi turk restorani var falan kafasi.
3) Daha onceki gidip gelmisliklerden avrupa asinaligi daha fazla. Ki bu bence en sacma sebep zira turistlikle erasmusculukla is bulup hayat kurmak arasinda daglar var. Ama bu da bir etken.

"kimse de dememiş ki kanadada is bulmak kolay degil diye" - kesinlikle kita avrupasina gore cok daha kolay, genele bakarsak.
0
hot potato
(13.07.20)
avustralya'dayim, 6 senedir. sadece 2 defa turkiye'ye gidebildim:(

burada yasayan turkler de gozlemledigim kadariyla her sene gidemiyor, maddi olarak iyi olanlar da butun akrabalari turkiye'de olanlar da. en sik gideni 2-3 senede bir gidiyor.
0
baldur2
(13.07.20)
Daha önce ABD’de, Fransa ve Almanya’da yaşamış birisi olarak kendi görüşlerimi şöyle sıralayabilirim;

1. Avrupa’da ırkçılık, ayrımcılık ve ötekileştirme çok daha fazla.
2. Dil konusunun da etkisiyle Avrupa’da yabancı olmak daha zor.
3. ABD çok uzak.
4. Yeme içme konusunda Avrupa daha ideal.
0
but that was just a dream
(13.07.20)
Amerikadayim, firsatim olsa avrupa da yasarim. Gercekten cok uzak burasi,
0
oscar
(14.07.20)
(27)

Bugün bir erkek çocuğunuz olsa, ona hangi geleneksel ismi vermek isterdiniz

The Student
Dizelim ki oğlunuza geleneksel isim vermek zorundasınız. Bundan kastım, berkecan gibi modern isimleri koyamayacaksınız. Tercihiniz hangi eski isimlerden yana olurdu?
Dizelim ki oğlunuza geleneksel isim vermek zorundasınız. Bundan kastım, berkecan gibi modern isimleri koyamayacaksınız. Tercihiniz hangi eski isimlerden yana olurdu?
0
The Student
(12.07.20)
Tekin
0
ron dennis
(12.07.20)
Ömer. nedense bana hep çok oturaklı, çok adaletli ve çok becerikli bir kişinin ismi gibi geliyor hep.
0
etna
(12.07.20)
Selim
0
encokbenisevinnolur
(12.07.20)
Sinan olur mu?

En olmadi mehmet koyardim
0
exlibris
(12.07.20)
Yurtdisinda kullanisli bir geleneksel isim koyardim :D

Berke geleneksel falan degil, Mevcut berkelerin %99'u 50 yasinin altindadir.
0
hot potato
(12.07.20)
ebubekir sıddık
0
bohr atom modeli
(12.07.20)
kemal'i hep çok sempatik ve güzel bulmuşumdur. geleneksel, ağırbaşlı havası var. sanatçıya da gider, matematikçiye de. öte yandan zamanın koşullarına uyum sağlayabilecek kadar modern. kemal ismiyle clubber da olursun mesela, kimseye tuhaf gelmez.

belki başka isimler de vardır böyle benim aklıma gelmeyen ama kemal benim için bunun zirvesi komple ve kapsayıcı bir isim olması yönüyle.
0
alevli deniz sortu
(12.07.20)
Kubilay yada batu

Yaşasın turan, yaşasın ülkücü hareket!! :))
0
silah taciri
(12.07.20)
Ebubekir Sıddık +1
Veya Toprak, Deniz, Güneş, Rüzgar gibi doğaya dair isimler koymak isterdim.
Aslan da güzel isim.
Aslan beyyy!
0
megalomaniac
(12.07.20)
Mustafa
0
potsdamer
(12.07.20)
Cihan
0
bruges
(12.07.20)
Mustafa +1
Hem dini yonden, hem Mustafa Kemal'den
0
neverletyougodown
(12.07.20)
oğlum olursa adını demir koyarım.
ama o da yeterince geleneksel olmazsa, mustafa kemal'in kemal'i olurdu sanırım.

ebubekir sıddık'ın yeri ayrı +1
0
blatta hiberna
(12.07.20)
erdem
0
MtKrt
(12.07.20)
Barış her zaman koymak istediğim isim; geleneksel de bence, barış manço örneğini verirsek.

Daha da geleneksel derseniz Kemal ya da Cem olabilir. Cem'e geleneksel değil de denmez sanırım Cem Sultan tarihimizde mevcutken.
0
fraise
(12.07.20)
Çoğu isim Arapça ya da Farsça kökenli, benim ismim dahil, ben Türkçe kökenli isim koyarım. berk, hakan, kağan, altan, anıl gibi gibi
0
fezagezgini_4
(12.07.20)
Ugan.
0
obaa
(12.07.20)
Türkçe isim koyardım. Devin ismini seviyorum. Türkçede bir anlamı var. İngilizcede de aynı isim var ayrıca, yurt dışında da rahat olurdu.
0
howfaristhesky
(12.07.20)
aklımda isim yok ama geleneksel isimlerden ahmet mehmet gibi her üç kişiden birinin ismini koymazdım.
0
anais
(12.07.20)
tuna veya selim
0
xrated
(12.07.20)
cuci
0
ateistanbul
(12.07.20)
Nejat Necdet ve son favorim Selim :)
0
coca cola
(12.07.20)
Talha
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(12.07.20)
Hakan
0
amateur
(12.07.20)
Oğlumun adı cengizhan, cengiz tanımına uyar herhalde.
0
antihero
(12.07.20)
Erdem veya kemal.
0
kibritsuyu
(13.07.20)
Ali
0
ruhen hastayim ben
(13.07.20)
(4)

kedi eğlemece (capsli)

pati
bu yumak: https://eksiup.com/p/ew404033fpd8ben teyzesiyim. annesi tatile çıktı, yumak'a ben bakıyorum.yumak çok hareketli, sürekli oyun istiyor. bir şey içerken geliyor bardağıma salça oluyor, sık sık ellerimi ısırmaya çalışıyor fln. ara ara kendini sevdiresi geliyor, kucağıma geliyor, mıncıklıyorum
bu yumak: eksiup.com

ben teyzesiyim. annesi tatile çıktı, yumak'a ben bakıyorum.

yumak çok hareketli, sürekli oyun istiyor. bir şey içerken geliyor bardağıma salça oluyor, sık sık ellerimi ısırmaya çalışıyor fln. ara ara kendini sevdiresi geliyor, kucağıma geliyor, mıncıklıyorum, mest oluyor <3

neyse, nasıl eğleyeyim ben yumak'ı? var mı kedi eğleme yöntemleriniz?
0
pati
(12.07.20)
Yumak alabilirsin oynasin xD
0
hot potato
(12.07.20)
oyuncak.
en kısa yolu folyo'dan top yapmak.
ya da bir ipin, yünün falan ucuna bir şey bağlayıp onunla oynatmak.
0
blatta hiberna
(12.07.20)
lazer de alabilirsin. bazı kediler hiç oynamaz ama bazıları da deli oluyor.
0
hem şişko hem deli
(12.07.20)
Topak kağıt yap önüne at oynasın veya kedi oltası. Yalniz kedi çok şirin duruyor.
0
Topalordek
(12.07.20)
(6)

Haftasonu sabah erken kalkmak

kuehles blondes
Haftaici zaten erken kalkiyoruz cogumuz is sebepli, o yuzden baslikta haftasonu dedim. Mesela bugun 5.30da kalktim, gecen haftalarda 6 civari kalkiyorum vs ama yapacak bir sey bulamayip geri uyumaya calisiyorum hep. Bu kadar erken kalkinca ne yapilir ki? Gun fazla uzun gelmiyor mu sonra? Yani aslind
Haftaici zaten erken kalkiyoruz cogumuz is sebepli, o yuzden baslikta haftasonu dedim.

Mesela bugun 5.30da kalktim, gecen haftalarda 6 civari kalkiyorum vs ama yapacak bir sey bulamayip geri uyumaya calisiyorum hep.

Bu kadar erken kalkinca ne yapilir ki? Gun fazla uzun gelmiyor mu sonra?
Yani aslinda evi toplamam ve isle ilgili bir sey yetistirmem lazim ama sabahin korunde bunlari yapasim gelmiyor.
IF yapiyorum, saat 10dan once yemiyorum, yani kahvalti yapmak da olmaz. Spor yapabilirim ama useniyorum.

Siz ne yapiyorsunuz?
0
kuehles blondes
(12.07.20)
Telefonla cıkcıkcık geziyorum böyle işte :)
0
coca cola
(12.07.20)
Ben de martıların ötmek yerine anırmayı tercih etmesi sebebiyle 5-6 arasında uyanıyorum. 6’dan önce yataktan çıkmamaya çalışıyorum. Psikolojik sınır sanırım benim için. Sonrasında ise ses çıkarmayacak ev işlerimi yapıyorum. Camı pencereyi açıyorum sonuna kadar, sabah esintisi ve ışığı eve gelsin diye. Ütü yapıyorum mesela, arkaya hafif bir müzik açıp. Mutfağı toparlıyorum. Bunları yaparken saat 8 oluyor, gidip süt alıyorum. Sütü kaynatıyorum. Bu esnada genelde bir film açıyorum. Film akabinde kahvaltı yapıyorum bu esnada süt soğumuş oluyor, yoğurt mayalıyorum. Yoğurt mayalanırken (yaklaşık 4 saat) evi temizliyorum. Ev temizliği bittiğinde de yemek yapıyorum. Bu düzen pazar günü olduysa en az 3 günlük yemek yapıyorum hafta içi de yemek için. Böyle olunca zaten gün bitmiş oluyor.

Bu hafta özelinde yoğurt yok. Öğlenden itibaren başka planlarım var çünkü. Sabah kalkınca okumam gereken şeyleri okudum. Şimdi kahvaltı yapacağım, ardından temizlik. Ve yetişirse iş için yapmam gereken şeyler var onları sıkıştıracağım araya evden çıkmadan.
Gün fazla uzun oluyor haklısın ama olması da lazım. Hafta içi her gün akşama kadar çalışınca evin tüm işi haftasonuna kalıyor. 1’de falan uyansam hiçbir işim yetişmez :(
0
irene
(12.07.20)
youtube'dan ders, podcast tarzi birkac seyi takip ediyorum bu aralar bos zamanimda (bazilari ogretici bazilari tamamen geyik) coursera'da bir ders takip ediyordum daha once. internette baska turlu de zaman oldurmek kolay. Evi toplamak her 3-4 gune bir en az 3-4 saat alan bir aktivite ustune. genelde 2 gune bir market alisverisi yapiyorum. Diger yaptigim seyler: is basvurulari, internette ev ilanlarina bakmak.

cok organize ve verimli olmadigim icin gun katiyen uzun gelmiyor. Ortalama bir haftada yapmak istediklerimin %60'ini falan yapiyorum.
0
hot potato
(12.07.20)
Ben kısa bir süre önce - evlere tıkıldığımız ve hayatın pat diye durduğu dönemin başlarında- çok kendimle kaldım ve bir liste yaptım. Şaka yollu başlayan liste, koca bir excel tablosuna dönüştü.
Basitçe, hayatımın geri kalanında kendim için sevdiklerim için neler yapmak istediğimi ya da nerede olmak istediğimi, ya da neleri bilmeden öğrenmeden ölmek istemediğimi ya da şu bu...içerikli, kendi içinde 2 ve 5 yıllık dönemleri olan bir paper çıktı ortaya.

Liste ise, bu amaçlar için şu anda ve burada adım adım neler yapmam gerektiğini içeriyor, 7 aylık dönemler halinde. Planlamam bir 15-20 gün aldı, işte sapmalar, alternatif yollar vs.. hesapları.

Hayretle, hayatın çok kısa olduğunu gördüm.İsteklerim ya da beklentilerim için eh bir gün kıçımı kaldırırım tabii ama önce şuna bir bakayım (insert oyalanma-zamanı boşa harcama araçları here)diyerek harcadığım zamanın çok olduğunu, geri alamayacağımı, kalan zamanın çok efektif kullanılması gerektiğini vs.. gördüm. (ölüm, hastalık ayrı tabii).
7 günü içeren gündelik akış oluşturdum. Nasıl korkmuşsam artık harcanmış zamana, iki aydır, kendimin bile şaşırdığı bir disiplinle uyguluyorum. Pazarlar da bu akışa dahil. Pazar günleri bir kaç saat ev temizliği-kişisel bakım dışında, şimdilik, işimle ilgili çalışma zamanı, bir takım dersler kurslar vs.. var.
0
latchet
(12.07.20)
sabah erken kalkmaya alışırsanız, ki alışmışsınız aslında ama erken kalkmaya alışmayı severseniz, vazgeçilemez bir şey oluyor o.
benim bazen işlerden dolayı uyku düzenim kayınca ve erken kalkamayınca kendimi kötü hissediyorum mesela.

o yüzden youtube'dan tv'de ya da online olarak takip etmekten hoşlandığım ve kaçırdığım programların, söyleşilerin vb. tekrarlarını ya da sabah haberlerini falan dinlerken mutfakta iş yapıyorum genelde.
genel olarak evde de iş yapıyorum, makineye çamaşır atmak falan gibi.
ama mutfaktaysam, saat 10'a 11'e kadar kaç günlük zeytinyağlı meytinyağlı, bir sürü yemek bitmiş oluyor.
sonradan işimi kolaylaştıracak şeyleri de hallediyorum.
işte salata malzemelerini yıkayıp saklama kaplarına ayırmak falan gibi.
sonra 3-4 gün sadece beşer dakika mutfak işim oluyor.

bunun dışında yatakta dizi ya da film falan izlenebilir.

normalde hava aydınlıkken bir şey izleyemeyen ben, son yıllarda sabahın çok erken saatlerinde yatakta ya da normal ekran önünde ya da laptop'ta (duruma göre) bir şeyler izlemekten hoşlanmaya başladım.

çiçekleriniz falan varsa, toprağıydı, gübresiydi, suyuydu, vitaminiydi, kuru yaprağını toplayayım, "acaba yerini mi sevmedi? şuradan alayım şuraya koyayım" falan derken de zaman geçiyor, o saatler için iyi bir aktivite oluyor.

spor yapmaya üşenseniz de kulaklığı takıp uzun uzun yürüyebilir, sahilde falan oturup müzik dinleyebilirsiniz belki.

bazen böyle saç maskesi, yüz maskesi falan gibi şeyler yapıp sonra uzun bir duş almak ya da diğer kişisel bakım konularına yönelmek de iyi oluyor.
gün içinde kargo geliyor, market sipariş getiriyor ya da ben giriyorum çıkıyorum falan derken fırsat bulamıyorum bazen.
akşamları da tembellik ediyorum, yorgun oluyorum, o yüzden böyle şeyler için de sabah saatleri daha verimli oluyor benim için.

ya da mesela merakınız olan bir konuyu okulunu okur gibi derinlemesine öğrenmek isterseniz, onun için de en verimli zaman.
ders izleyerek, dinleyerek ya da gereken şeyleri okuyarak falan 2-3 saati çok rahat geçirir, sonra güne kaldığı yerden devam edersiniz.
ben bu sayede hep merakım olan ama yüzeysel olarak bilgi sahibi olduğum birkaç konuyu iyi öğrendim mesela.
0
blatta hiberna
(12.07.20)
gerekenden erken kalkmak bence motivasyon işi. 05:30'da kalktığınızda yapacak bir şey bulamıyor ya da uyanık olmak istemiyorsanız o kadar erken kalkmaktansa genel bir düzen oturtmayı (örneğin her gün 7'de uyanmak gibi) deneyebilirsiniz. uyku düzene girince hem güne başlamak hem de günün geri kalanında enerji seviyesini yüksek tutmak daha kolay oluyor.

ben mesela sabahın köründe dikkatimi dağıtacak hiçbir şey yokken çalışmayı daha çok seviyorum, o yüzden bana sorarsanız 06-12 arası çalışmak veya günlük işleri halletmek, günün geri kalanında da fazla baş ağrısı yaşamadan devam etmek daha cazip geliyor ama eğer işim yoksa, uyandığımda bir şey yapma isteğim yoksa o saatte kalkmayı gereksiz buluyorum, zaten istemesem de yatağa geri dönüyorum böyle durumlarda.
0
alevli deniz sortu
(12.07.20)
(1)

Çevirebilir misiniz

eyeinthesky
The prosperity of the Twenties was due in large part to a shift from the 19th century’s ındustrial revolution to a 21th century revolution
The prosperity of the Twenties was due in large part to a shift from the 19th century’s ındustrial revolution to a 21th century revolution
0
eyeinthesky
(12.07.20)
1920li yillarda yasanan refah buyuk oranda 19. yuzyil sanayi devriminden bir 21. yuzyil devrimine gecis kaynakli idi.

Ne kastediliyor 21. yuzyil devriminden hicbir fikrim yok.
0
hot potato
(12.07.20)
(2)

Dedeman ve otelde kalma hk

the real brad pitt
Selam. Cahilce sorular kusura bakmayın. 1: sadece oda benimki. Kahvaltı açık büfedir o pek hijyenik olmadığından sandviç vs hallederim. Akşam yemeğini odaya ısmarlama veya başka bir seçenek mümkün mü? Nasıl oluyor daha doğrusu. Benim gittiğim otellerde akşam da açık büfe idi. 2: mikrodalga fırın var
Selam. Cahilce sorular kusura bakmayın.

1: sadece oda benimki. Kahvaltı açık büfedir o pek hijyenik olmadığından sandviç vs hallederim. Akşam yemeğini odaya ısmarlama veya başka bir seçenek mümkün mü? Nasıl oluyor daha doğrusu. Benim gittiğim otellerde akşam da açık büfe idi.

2: mikrodalga fırın var mıdır :)

3: çamaşılarımı nasıl yıkatabilirim. Ücretli midir, bir yere mi bırakılır.

Tşk.
0
the real brad pitt
(12.07.20)
oda servisi vardır muhtemelen, belli bir saati vardır mutfağın, odaya ısmarlarsınız diye düşünüyorum.

mikrodalga yoktur

yıkama ücretlidir. kirli poşeti oluyor genelde otellerde gördüğüm kadarı ile, bir yere bırakılır. oda da ilgili açıklama vardır. oda servisi içinde menü vardır. (oda servisi varsa eğer)
0
fezagezgini_4
(12.07.20)
Benim mikrodalga firinli otel odasinda kalmisligim var ama dedeman hakkinda yorum yapamayacagim. Oda servisi ve camasir yikama falan her turlu sey mumkun parasini odedikten sonra.
0
hot potato
(12.07.20)
(6)

Yavru serçeyi Sultan ve Cennet papağanına emanet edelim mi?

Fusha
Yavru ve hafif yaralı, ucamiyor. Şekerli su icirdik, bir şeyler yedirdik as da olsa. Papağanlar yedirir mi sizce?Netteki bilgilere bakılırsa cennet ve sultan anlaşamaz deniyor örneğin ama bizimkiler baya iyi anlaşıyor. O yüzden şansımızı deneyelim mi?
Yavru ve hafif yaralı, ucamiyor. Şekerli su icirdik, bir şeyler yedirdik as da olsa. Papağanlar yedirir mi sizce?

Netteki bilgilere bakılırsa cennet ve sultan anlaşamaz deniyor örneğin ama bizimkiler baya iyi anlaşıyor. O yüzden şansımızı deneyelim mi?
0
Fusha
(11.07.20)
Bence papagan oldurebilir yavru sercegi.
0
hot potato
(11.07.20)
Ben de öldürür diyorum. Niye yanına koymayı düşündünüz ki? Papağan yeni mi yumurtaladı, bakar diye mi? Ayrı bir kafes alıp koymanızı öneririm
0
slow like honey
(11.07.20)
Bilmiyorum ki, belki ikisinden biri bakar dedim. Yumurtlama da olmadı. Tecrübe etmedim böyle bir şey. Benim kedi doğum yaptı mesela, başka bir yavru kedi var bizim bahçede, onu emzirmiyor ama mama kabından mama yemesine izin veriyor. Diğer kedileri kovalıyor ama.
0
🌸Fusha
(11.07.20)
ya tamam da kedi ve papagan cok farkli. kedi cok daha evcillesmis bir tur, ayrica memeli hayvan ve anac icguduleri daha yuksek. kedi getirip yakaladigi fareyi kapina birakir tesekkur etmek icin ama papagan oyle bir hayvan degil.
0
hot potato
(11.07.20)
Hocam ben önce eyleme girisip sonra soru sormadım burada. Bilmediğim için soru sordum ve faydalı cevaplar aldım. Cevaplara uyarak doğrusunu yapıyorum şu anda. Amacına göre kullanıyorum işte duyuruyu. Bilmediğimi soruyorum.
0
🌸Fusha
(11.07.20)
Sakın, gaga yapıları farklı, anlaşamazlarsa papağan serçeyi öldüremeden serçe papağanın gözünü falan oyar. Yapma.
0
antihero
(12.07.20)
(9)

Sevgilinizin fiziksel kusurlarını görmezden geliyor musunuz?

gatopoco
Veya gelebiliyor musunuz?
Veya gelebiliyor musunuz?
0
gatopoco
(11.07.20)
Gercekten seviyorsam özellikle bile severim. Kusur ne ki, kusurmuş, peh
0
her giriste sifresini unutan adam
(11.07.20)
"güzelliğin beş para etmez, şu bendeki aşk olmasa" demiş şair. halt etmiş. benimkinde kusur musur yok, ben de zaten dönyanın en gözel garısıyam
0
halanne
(11.07.20)
çarpık dişler, geniş kalça, fazla kilo gibi kusurlar mı? eğer rahatsız ediyorsa, görmezden gelinemiyorsa bence ilişkiye devam etmemek karşındaki kişinin ruh sağlığı için daha iyi.
0
deartheodosia
(11.07.20)
Sevgilim özel antrenör, lisansli yüzücü. Bedeni sahiden sen de Yunan heykeli ben diyeyim Roma savaşçısı. Yüzü d ebir ayrı güzel sahiden. Ama kulakları biraz kepçe gibi, görmezden gelemiyorum. hep dalga geçerim. Rahatsız etmiyor, eğlendiriyor. O da olmasa halim fenaydı (._.)
0
velvetmorning
(11.07.20)
Kusuruna göre kişisine göre değişir. Çok parametrik. Kalıplara sokulacak gibi bir şey yok.
0
pass
(11.07.20)
Bazı majör kusurlar var mesela karşımdaki kilolu olunca olmuyor. Sonradan kilo almışsa farklı tabii ama kiloluysa daha baştan kaybediyor. Ben de kelim mesela. Benim de baştan kaybettiğim flörtler oluyor. Çok kısaysa da yapamıyorum. Ayrıca tip önemli. Bazı tip modellerine direkt kapalıyım. Ama çok parametrik şeyler. Dört dörtlük biri çıkar, saçını yıkamıyordur, ayağı kokuyordur, ağzı kokuyordur, sigara içiyordur, burç muhabbeti yapıyordur vs. direkt kapsam dışı benim için.
0
pass
(11.07.20)
kilo. bence kilo önemli. en baştan kilolu değild de sonradan sonradan alıyorsa güzel değil.itici hatta.
0
andlee
(17.07.20)
valla gormezden gelebilmek cok zor durust olmak gerekise...
baska alanlarda asiri uyumlu olmamiz/cok buyuk artilarinin olmasi lazim. O sartlada bile zor.
0
hot potato
(17.07.20)
kusurlar "yeni normal"in oluyor.
0
kafamiyicem
(20.07.20)
(8)

Yurtdışında iş bulmak

meyve parcacikli kadin
Biraz genel bir soru olacak ama nasıl danisacagimi bilmiyorum. Moleküler biyoloji ve genetik mezunuyum bilkentten, ortalamam düşük,3 tane staj yaptim. Yurtdışında iş bulmak istiyorum. Türk olmam durumu zorlaştırır mı, iş ağı turkiyede oldukça az avrupa ve amerikada fazla.
Biraz genel bir soru olacak ama nasıl danisacagimi bilmiyorum. Moleküler biyoloji ve genetik mezunuyum bilkentten, ortalamam düşük,3 tane staj yaptim. Yurtdışında iş bulmak istiyorum. Türk olmam durumu zorlaştırır mı, iş ağı turkiyede oldukça az avrupa ve amerikada fazla.
0
meyve parcacikli kadin
(10.07.20)
En mantikli yol yurtdisinda is bulmus sinif arkadaslarinla konusman ve/veya daha onceki mezunlarla iletisime gecmen. Onun haricinde gitmek istedigin ulkede master yaparsan o surecte ve sonrasinda orada is bulma olanaklarin artar.
0
hot potato
(10.07.20)
Bilkent MBG mezunu tanidiklarim genelde master icin yurt disina gittiler, sonra gittikleri ulkede kalanlar da olmustur muhtemelen.

Turk olmaniz, daha dogrusu calisma iznine tabi olmaniz, durumu zorlastirir evet. Eger calisma izninie tabi olmayan bir ulkeden pasaportunuz varsa isler kolaylasir tabi.
0
crown
(10.07.20)
Maalesef master yapacak bütçem yok ve burs icin de ortalamam yok.
0
🌸meyve parcacikli kadin
(10.07.20)
Avrupa'da ortalama beklentileri o kadar yuksek degil ve en azindan okul ucretini waive eden okullar/ulkeler var. Arastir bence.
0
hot potato
(10.07.20)
"Türk" olmanız durumu özel olarak zorlaştırmaz ama çalışma izninizin olmaması zorlaştıracaktır. X pozisyonu için yeterli de olsanız, uluslararası bi firmada benzer bi pozisyonda iş deneyiminiz olmadan ya da ilgili alanda yl, doktora yapmadan sizi alma riskine çok kolay girmezler. Siz de benim yetkinliğim budur diye kendinizi anlatmakta zorlanabilirsiniz.
0
archmage mahmut
(10.07.20)
Herhangi bir ücretsiz mastera kabul alsam da aylık ihtiyaclarimi karşılayacak, ki diyelim ki aylık 500 euro olsa bile, param yok
0
🌸meyve parcacikli kadin
(10.07.20)
sponsorluk bulmadan avrupa'da veya amerika'da çalışmanız imkansız şu haliyle
0
argent dawn
(10.07.20)
Once bilkent mezunu olarak bunu sorman bana garip geldi, yanlis anlama. Kapasite anlaminda demiyorum cevren vardir diye dedim.
Turk olmanin ya da yabanci dezavantaji su, bizim grupta hoca diyo ki para yok. Ama konu bir alman ogrenci olursa bir sekilde ona burs buluyorlar.

Genetigi bilmiyorum, bizde almanca yoksa sirketlerde ise girmen zor.
Ya mastera tr de baslayip, cevre yapip, doktoraya gideceksin. Ya da ylsy, daad bursunu falan arastir.

Bir de ben kendim geldim yani basvurdum hoca kabul etti. Ama buradaki ogrencilerin cogu turklerde dahil hocalari vasitasiyla gelmisler.
0
durgunfoton
(10.07.20)
(14)

erasmusta aldatma cok mu yaygın

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
önceden böyle seyler okurdum ama cok da ciddiye almazdim. bu son konusulmaya baslayan flood'tan sonra biz de whatsapp grubunda bunun geyigini yapiyorduk. orada konu acildi ve zamaninda degisim programina katilan arkadaslar bunun asiri yaygin bir sey oldugunu soylediler. oyle mi gercekten?ben katilma
önceden böyle seyler okurdum ama cok da ciddiye almazdim. bu son konusulmaya baslayan flood'tan sonra biz de whatsapp grubunda bunun geyigini yapiyorduk. orada konu acildi ve zamaninda degisim programina katilan arkadaslar bunun asiri yaygin bir sey oldugunu soylediler. oyle mi gercekten?

ben katilmamistim bu programlara firsatim olmasina ragmen ve yanlis hatirlatmiyorsam ben yillar yillar once okurken de bu kadar yaygin degildi bu erasmus vs. olayları.

orada bircok turkun mevcut sevgilisinu ya aldatip iliskiye devam ettigi ya da yeni bir sevgili bulup turkiyedekini biraktiklarini, hatta bazilarinin bu yeni sevgilileriyle evlenip avrupaya tasindiklarini falan soylediler. bunlar istisna olmasina ragmen insanlarin gozune mi batiyor, yoksa gercekten de oran olarak cok mu fazla bu durumlar?

simdi bir oturup dusununce gercekten de oyle bir ortamda cok yaygin olabilir gibi geldi bana.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(10.07.20)
Aldatacak kişi her yerde aldatır. Haberin de olmaz. Aldatmayacak kişi de aldatmaz.
Bir de ilişkinizin ne düzeyde olduğu önemli. Örneğin 2 aydır sadece cikiyorsaniz ama beraberliginiz yoksa, 6 ay kalacağı eğlenceli ortam için 2 - 5 aylık ilişkisini neden feda etmesin ki. Belki Erasmus'ta hiçbir eğlenceye katılmayacak sevgilisi için ama sevgilisi burada onu çoktan aldatmış olacak. Neden olmasın?
Üstelik kimileri de evlenmiş. Gayet mantıklı. Demek ki buradaki ilişki istenileni vermiyormuş. Neyse özet olarak, benim 2 aylık 5 aylık sevgilim olsa kafeye şuraya buraya giderek zaman geciriyorsak, Erasmus'taki eglencemden onun için vazgecmezdim. Erasmus da sadece seks değil bu arada, aldatmanin da sadece seksle sınırlı olmayacağı gibi.
0
howfaristhesky
(10.07.20)
Hocam öyle söyleniyor ama nasıl bilelim, nasıl istatistik tutalım. Herkes burda erasmusa giden arkadaşı varsa onun aldatıp aldatmadığını mı söylesin, anket açmak lazım.
0
fezagezgini_4
(10.07.20)
ya kadın/adam hayatında belki ilk ve son defa bi hans/mark/alex/mia/eva görecek. bırakında iki macera yaşasın. çok şeeyapmayın.

her şey olabilir babuş. gidene git gelene gel.
0
duyurukullanıcısı
(10.07.20)
ben erasmus'ta iken partilerde neler dönüyordu. orada tanışıp evlenenler oldu. kendi ülkesinde sevgilisini olduğunu bildiğim bazı insanlar başka tanıştığı insanlara gayet mesafeliydi ve sadakatsızlık yapmadılar bildiğim kadarıyla. elbette aldatanlar olmuştur, oluyordur. benim sevgilim yoktu o zamanlarda, rahattım. olsaydı ne yapardım bilmiyorum. sanırım aldatmazdım.
bir kız arkadaş da vaktinde erasmus'a gitmişti. o da kimseyi aldatmamış ya da gereksiz samimiyete girmemiş söylediği kadarıyla. doğrudur.

velhasıl, erasmus orgasmus adında sevmediğim bir ifade çok yalan olmasa da, genel geçer bir ifade olarak bunu kabul etmek çirkin. her erasmus'a gitmiş kız ya da erkek hakkında aldatmış ifadesini kullanmak doğru değil.

öte yandan, erasmus'tan sonra ya da oradayken ilişkiler çoğu kez bitiyor sanırım. insanlar değişiyor, beklentiler değişiyor çünkü. ancak sizin söylediğiniz durum biraz dikkat çekici olduğu için göze batmakla ilgili.
0
biseysorcaktim
(10.07.20)
Yaygın değil diyen yalan söylüyordur. Evet veya hayır diye basit cevap arıyorsanız eğer cevap belli bence. Evet, yaygın ama tabii ki aldatacak kişi her türlü, her yerde aldatır.
0
bitchesaintshit
(10.07.20)
baya yaygın evet doğru. 3-4 kişi tanıyorum oraya gidince sevgilisini aldatan, terkeden. erasmusa gidip de aldatmayan yoktur heralde öyle bi istatistik var diyim sana.
0
nahtoderfahrung
(10.07.20)
Vegasta olan vegasta kalır.
0
duptıs
(10.07.20)
aklıma geldi, bir arkadaş anlatmıştı,bi ara Türk kızlar sevgililerini aldatmamak için birbirleri ile öpüşmeye başlamışlar. libido nasıl arttıysa.
0
fezagezgini_4
(10.07.20)
hastalik falan kapmadiktan sonra bir sorun yok bence.
0
hot potato
(10.07.20)
kendi hayatımdan iki örnekle katılayım,
1) öğrenci değişimine vietnam'a gittim ve tüm değişim öğrencileri birbiriyle sevişiyordu, memlekette kimin sevgilisi vardı kimin yoktu bilmiyorum ama içlerinden sevgilisi olduğunu bildiğim 3 örnek var, belki daha fazladır.
2) bu sene malaga'daydım ve 3 erasmus öğrencisiyle birlikte oldum, hepsi ”uzun süreli ilişkim vardı gelmeden ayrıldım” dedi. Belki de ayrılmamışlardı bilmiyorum. Bir tanesiyle birlikteyiz hala 4 aydır. O da 6 senelik ilişkisinden ”ayrılıp” gelmiş. Doğrusunu bilmek imkansız olduğu için ifade edilenleri söylüyorum.
0
tejeve
(10.07.20)
Bence bu şekilde genellemek doğru değil. Şöyle demek lazım, aldatma eğilimli insan için aldatma fırsatı sunuyor. Çünkü 1) Birkaç bin km uzaktasın, sevgilin seni eskisi kadar kolay kontrol edemez 2) Avrupalı insanların cinsellik konusunda kafası daha rahat. Benim gidip gelen arkadaşların hepsi de akademik hırslarla giden insanlardı, sevgilisi olanlar aldatmadığı gibi sevgilisi olmayanların da o çeşit ortamlara katılmadığını biliyorum. Hepsi dil öğrenip, referans toplayıp yurt dışına kapağı atma derdindeydi. Çoğu ders verip ders saydırarak okulu uzatmadan bitirdi vs. Yani kişinin bu değişim programına ne amaçla gittiği ve ne çeşit bir karaktere sahip olduğu bu konuda göz ardı edilemez.

Genele vurmak lazım diyene de tek denebilecek şey "kişi kendinden bilir işi", herkesi kendiniz gibi sanmayın. Bu tarz genellemeler hatalı olduğu gibi yapılan imalar çok çirkin ve yer yer onur kırıcı oluyor. Özellikle de erasmus yapan kadınlara yönelik cinsiyetçi ifadeler ve çirkin ithamların önünü açıyor. Cidden yazık.
0
doruklara sevdalandım
(10.07.20)
Bence genele vurmak lazım. Genele uyarlarsak eğer her 1216 çiftin 1206'sı filan çatır çutur aldatıyor. Millet orada acayip bir karaktere bürünüyor. Kendini tanımıyorum ama arkadaşımın arkadaşı denilebilecek biri sırf başka ülkede diye ''Çok eğleniyorum. Ortamım süper. Çok havalıyım'' vs vs triplerine girip hemcinsi ile öpüştüğü videolarını koyuyordu. Eş cinsel filan da değil ha. Alakası yok yani. Yabancı arkadaşları ile yaptığı konuşmalar tam kırinç.

Eğlenen dibine kadar eğlensin tabi. Ona bir şey dediğim yok. Anlatmak istediğim şey insan ortamını bulunca bambaşka bir kişiliğe bürünüyor. Girdiğin ilk ortamda bulamasan 10.sunda bulursun. O kadar çok şansın, seçeneğin var ki.

Ha gerçekten ama gerçekten aldatmayan var mıdır? Elbette var. Öyle biri bulunduğunda o kişiyi pamuklara sarmak gerekir o zaman.
0
bitchesaintshit
(10.07.20)
(bkz: turkish girls on erasmus are easy) diye bi Finlinin serzenişi var internette
hatta
erasmusu.com
"Why is it so easy to hook up with Turkish girls?"
0
mimo
(11.07.20)
Portekiz'e gitmiştim erasmus için.
Üniversite oryantasyon haftası içerisinde çeşitli bilgiler içeren bir torba vermişti herkese.
ve içinden prezervatif çıkmıştı.

lakin olay karakterle alakalı.

2. haftada kendine portekizli erkek arkadaş bulup evinde kalmaya başlayan da vardı mesafeyi koruyup okulunda dersinde olan da vardı.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(11.07.20)
(14)

Sizce artık boşanmalı mıyım?

Makaroni
Selamlar herkese. 7 yıldır evliyim eşimle evlenmemiz çok ani oldu öyle oturup adam akıllı düşünme fırsatım pek olmadı diyebilirim evliliğimizin ilk dönemlerinde ufak tefek sürtüşmelerimiz olsa da bir süre böyle devam ettik sonra bir çocuğumuz oldu aradan geçen 7 yıl boyunca neredeyse 365 günün 300 g
Selamlar herkese. 7 yıldır evliyim eşimle evlenmemiz çok ani oldu öyle oturup adam akıllı düşünme fırsatım pek olmadı diyebilirim evliliğimizin ilk dönemlerinde ufak tefek sürtüşmelerimiz olsa da bir süre böyle devam ettik sonra bir çocuğumuz oldu aradan geçen 7 yıl boyunca neredeyse 365 günün 300 günü tartıştık defalarca kavga ettik boşanmaya karar verdik ama her defasında karım barışmaya beni ikna etti ya da araya birileri girdi. Son zamanlarda artık neredeyse karı koca olma kavramını tamamen yitirdik onunla bırakın aynı eve girmeyi aynı ortamda bile bulunmak istemiyorum zaten çoğunlukla küs oluyoruz evde sürekli onun dedikleri oluyor onun sevdiği filmi izliyor onun sevdiği müziği dinliyoruz tamamen onun hayatını yaşıyoruz çocuğumu çok seviyorum onu kaybetmek en büyük korkularımdan birisi ama biliyorum ki boşanırsak çocuğumu rahat rahat göremeyeceğim çünkü her boşanma durumuna geldiğimizde çok çirkinleşiyordu son noktaya kadar. Ailesi ile sorunum hiç olmadı hatta ailesi genelde tartışmalarda hep benden yana oldu boşanırsak durum nasıl olur fikri olanlar paylaşırsa sevinirim.

Not : eşimin ailesi çok iyi bir aile özellikle onları üzecek olmaktan çok korkuyorum.
0
Makaroni
(10.07.20)
Bence biraz sorun sizinle alakalı gibi. Onun hayatını yaşıyoruz yazmışsınız ama ne kadar kendinizi ona karşı doğru ifade ediyorsunuz? Ne kadar kendi istekleriniz için çabalıyorsunuz? Kadın herhalde size zorla kendi istediği filmi izlettirmiyor. Siz baya beraber zaman geçiriyormuşsunuz.

Eşiniz sizi barışmaya ikna edebildiğine göre hep orta yolu bulmaya çalışıp, ilişkiyi de toparlamayı çalışan taraf anladığım kadarıyla. Herhalde siz de çocuk değilsiniz eşinizle oturup boşanmaya gerek görmediğinizde göre sizi bu ilişkide tutan şeyler var.

Bu duyuruyu açmışsınız ama siz eşinizle oturup konuşsanız yine buraya gelip eşim beni boşanmamaya ikna etti yazarsınız. Demek asıl istediğiniz öyle boşanmak, eşinizden ayrılmak değil.
0
GoodMorningTeacher
(10.07.20)
Bu duyuru, artık evlenmek için evlenmeli miyim diyen tüm gençlere ders olsun. Insanlar ne yazık ki programlanmış gibi, 22 yaşına geldim evlenmeliyim, 25 yaşına geldim çocuğum olmak zorunda, 30 yaşına geldim ikinci çocuğum olmak zorunda yaşam amacım bu..mantığıyla hareket ediyorlar. Çok az kişi evleneceği kişiyle bir iki yıl zaman geçiriyor, birlikte yaşamıyorlar, birlikte tatile gitmiyorlar, birkaç yıl sonra da evlilik umdukları gibi bir şey olmuyor. Çocuk varsa devam ediyorlar, hem kendi hayatlarına yazik oluyor, hem eşlerinin, en çok da çocukların.

Artık zararın neresinden dönerseniz kardır, kadının annesi babası iyi diye ömür boyu sevmediginiz bir kadinla yaşanmaz.
0
howfaristhesky
(10.07.20)
Yazdıklarınızdan boşanma sebebi olacak bir şey çıkmıyor. Sanki 7 sene geçmiş sıkılmış ve boşanmanın hayatınızda bi hareket oluşturacağı düşüncesiyle bunları yazmış gibisiniz.
Ya eksik bilgi var, ya da sıkılmışsınız.
Terapiyi denediniz mi?
0
megalomaniac
(10.07.20)
@ megalomaniac, boşanmanız için bir neden yok da sıkılmış gibisiniz yazmışsınız ama sanırım tam okumadınız 7 yıldır kavga ediyoruz yazmıştım oysa ki? Kavgalarımız her şeyden çıkabiliyor belli bir konu yok.
0
🌸Makaroni
(10.07.20)
hayat 365 günün 300 gününü huzursuz geçirecek kadar değersiz değil. mutsuz bir aile, mutsuz çocuklar vs..şu cümle "onunla bırakın aynı eve girmeyi aynı ortamda bile bulunmak istemiyorum" olayı zaten özetliyor. hatta aynı hissiyatı belki o da duyuyordur. ya da tersten düşünelim, böyle bir duyguyu eşiniz size karşı hissetse ve boşanmak istese karşı durur musunuz? sağlıklı hiçbir birey bunu kabul edemez.

tek ve tek, en önemli önerim, öncelikle kendiniz bir terapi alın. aile terapistinden bahsetmiyorum. önce tek başınıza bir gidin, ne hissiediyorsunuz, ne istiyorsunuz, ne yaşıyorsunuz bir anlayın, sonra karar verin ve süreçte ( ki evladınız da var) psikolog desteği ile ilerleyin.
0
awlmi
(10.07.20)
Aldatma varsa veya şiddet varsa bunlar dönüşü olmayan kavgalardır. Sizin kavgalarınızın içeriği de buysa, veya geçmişte bunlardan biri aranızda geçtiyse fakat tekrar tam güven sağlanamamışsa, sonraki lüzumlu lüzumsuz tüm kavgalar bundan kaynaklanmış olabilir. Temelde yatan sebebi iyice düşünmek lazım. Belki de terapi bunu keşfetmenizi sağlar. Yine de son karar her zaman size ait, kimse için hayatınızı harcamayın.
0
megalomaniac
(10.07.20)
Boşanmalısınız. Benim kocam da çok basit sebeplerle kavga çıkarıp aylarca küserdi. Akvaryumun 5 liralık dandik bir parçasını çöp zannedip attım diye 4 aya yakın küsmüşlüğü var :) Son zamanlarda birlikte vakit geçirmeyi bir kenara bırakın aynı odada oturmaz, uyumaz olmuştuk. Bizim çocuğumuz yoktu sizden farklı olarak. Sonuç olarak boşandım ve çok geç kaldığım için hala üzülüyorum.
0
dulcinea
(10.07.20)
bu soruya default cevabim evet :D
bu sekilde hayatinin geri kalanini gecirebilecegini dusunmuyorsan...
0
hot potato
(10.07.20)
Bu evlilik içinde büyümektense boşanmış ebeveynlerle büyümesi daha iyi çocuğun
0
photo85
(10.07.20)
eşinizin ailesinin iyi olması çocukla ilişkinizde de destek olacakları anlamına geliyorsa bence büyük avantaj boşanma sonrası.
terapi yeni düzene geçiş ve çocuğu bu sürece alıştırmak için yararlı olur mutlaka ama sorunun cevabı evet gibi.
0
not dark yet
(10.07.20)
Bence boşanma. beraber bir psikoloğa gidin bir şeyleri çözmeye çalışın. Onun istekleri karşısında düşünceleriniz belirttiniz mi? ya da hangi hareketleri neden kızdırıyor?
0
komando kani var bende
(10.07.20)
Boşanma değil de terapi zamanınız gelmiş. İyi bir aile terapisti bulun derim. Acele etmeyin...
0
hushhush
(10.07.20)
Boşanma. Sorunları çöz.
0
luluki
(10.07.20)
çocuk sevgisi ve hasreti kolay katlanır şeyler değil. ben sadece çocuğunuzun çocukkenki haliyle biraz daha zaman geçirmek adına belki süreç uzatabilirsiniz.sadece dedikleri gibi allahın her günü kavgalı bir evde büyüyen bir çocuktansa...

genelde kavga neticesinde boşanma kararları olduysa iyi ifade edememiş olabilirsiniz.

buraya yazdığınız gibi tek kaygınızı eşiniz ve ailesiyle boşanırsanız çocuk konusunu yeniden konuşun.

boşanmış tanıdıklarınız veya birileriyle de konuşmaya çalışın. kuş gibi hafiflediklerini söyleyebilirler.en azından yaşamak istediğiniz huzurlu hayat için engeller kalkmış olacağına emin olun.
0
ala09
(11.07.20)
(7)

Şu garibe hobi önerir misiniz

eyeinthesky
dışarı çıkmasına vesile olacak hobitango kursuna 1 dersliğine gitti, fazla romantik geldi daha gitmedi, bir gün hasbelkader sevgilisi/karısı olursa o zaman gidersalsa bachata kursuna 2 ay gitti, çok cıvık geldi, tekrar açıldığında 1 ay daha gidip bırakacakfitness yapıyor, pek hobi değil zaten oelekt
dışarı çıkmasına vesile olacak hobi

tango kursuna 1 dersliğine gitti, fazla romantik geldi daha gitmedi, bir gün hasbelkader sevgilisi/karısı olursa o zaman gider
salsa bachata kursuna 2 ay gitti, çok cıvık geldi, tekrar açıldığında 1 ay daha gidip bırakacak
fitness yapıyor, pek hobi değil zaten o
elektro gitar kendi çapında tıngırdatıyor
saksafonu çok düşündü ama sevgili ülkemizin dolar kurundan dolayı çok pahalı geldi başlamadan bitti

aklıma gelen şey tenis kursu, mantıklı mıdır?
0
eyeinthesky
(09.07.20)
ya ne olursa olsun bir tane bul da duyuruyu bir sal artık, sabah akşam 10 tane duyurunu görüyoruz biz de yazık yahu.

tenis kursu mantıklıdır, hem sosyallik de içermiyor çok, uzaktan uzağa mis gibi spor.
0
Bruce
(10.07.20)
tenis mantıklı, bol bol hareket edersin. partner gerektirdiği için canın da sıkılmaz.
0
walter white kilikli
(10.07.20)
Motosiklet al.
0
antihero
(10.07.20)
bilmiyorum bence fitness gayet de hobi. zaten cok cesitli sekillerde yapabilirsin, oradan yururdum ben neticede saglik faydasi var ve kendini daha iyi hissetmene yardimci olur istemsiz olarak.

Diger secenekler ilgi duymayinca devam edilmeyen seyler, ama direk faydasi olan bir seye ilgi duymasan bile odaklanabilirsin. Ne kadar marjinal bir hobi kasarsan devam ihtimalin o kadar azalir. Mesela saksafon orneginden gidersek, normalde gunde 8 saat caz dinlemiyorsan ve ciddi muzisyen bir cevren yoksa asiri kel alaka bir "hobi".
0
hot potato
(10.07.20)
bisiklet. diğer bisikletçilerle turlara katılabilirsiniz. tek başına da sürdürülebilir. şehrinizde bir buluşma var mı, bu hobiyi sürdürenler neler yapıyor bakmak için;
www.bisikletforum.com
0
unalub
(10.07.20)
Bisiklet sürmek, arkadaşlar ile civarları gezmek için harika.

Ben halk eğitimin açtığı kursları öneririm. Özellikle tiyatro. Farklı insanlar tanıyıp kabuğunuzdan sıyrılabileceğiniz toplu bir aktivite. Tabii koronadan sonra..
0
Novice
(10.07.20)
Tiktok çek :D
0
kckmlqm
(11.07.20)
(6)

Nasıl güneşlenilmeli?

six packsiz
Merhabalar, açık buğday tenli birisi olarak esmerleşmek istiyorum. Mersin'de bu hafta bir gün haftaya 2 gün güneşlenme fırsatım olacak. Acaba niveanın 15 faktörlü güneş kremini mi kullansam yada aşağıda linkteki şeyi mi kullansam dersiniz?Bir de ne kadar sürelerle yanmadan etmeden güzelce güneşlenme
Merhabalar, açık buğday tenli birisi olarak esmerleşmek istiyorum. Mersin'de bu hafta bir gün haftaya 2 gün güneşlenme fırsatım olacak.
Acaba niveanın 15 faktörlü güneş kremini mi kullansam yada aşağıda linkteki şeyi mi kullansam dersiniz?
Bir de ne kadar sürelerle yanmadan etmeden güzelce güneşlenme işlemini gerçekleştirmeliyim?
0
six packsiz
(09.07.20)
yanmadan nasıl güneşlenicen. 15 ya da 50 faktör tek yaptığı uv ışınları filtrelemek. ne kadar yüksek filtre o kadar az bronzlaşma. onu sürersen iyi bronzlaşırım. şu yağ ile yanmadan bronzlaşırım pazarlama hilesidir.

yanmadan acı çekmeden bronzlaşmak istiyorsan bunun yolu günlük 2 saati geçmeden güneşin yakıcı olmadığı saatlerde güneşlenmek. haliyle bu şekilde olduğunda da süreç 10-15 gün alır.
0
orpheus
(09.07.20)
1-2 gunde zor ama imkansiz degil.
Ben cok acik tenliyim, istakoz gibi olurdum eskiden. Artik yontemi buldum.
Dusuk faktorlu kremi surekli yenileyerek surme - bronzlasma yardim eden (garnier yag 15 faktor iyi mesela) ya da lancaster tan maximizer eger para varsa.

Bir de after sun! Cok onemli.
Guneste yat - golgeye gec - gunese yat - golgeye gec seklinde. Bir de genelde denizde gunesleniyorum (yani su icinde daha guzel yaniliyor bence)
0
kuehles blondes
(09.07.20)
Link göremedim ama havuçlu bir bronzlaştırıcı var, farklı markalarda bulabilirsiniz, onunla çok güzel bronzlaşılıyor.
0
opucuk baligi
(09.07.20)
Linki unutmuşum :/
www.watsons.com.tr
0
🌸six packsiz
(09.07.20)
Koyu kumral tenime 50 faktör sürüyorum, akşam 4-5 ten önce de güneşe çıkmam. 15 faktör bence sadece bacaklar için, gerisi hassas bölgeler
0
delidiyorum
(10.07.20)
secenekler bunlarsa kesinlikle spf15 kremi kullan o diger spf0 yag yerine. bir de evet yarim saat gunes bir saat golge gibi yap.
acele edip saatlerce guneste yatmanin seni erken yaslandirmaktan baska bir artisi yok.
0
hot potato
(10.07.20)
(15)

hiç dizi izlemeyen var mı?

tabudeviren
çevremde herkeste bir dizi merakıdır gidiyor. yok netflix'te şu var, yok bu var.kendime baktığımda ise asmalı konak'tan muhteşem yüzyıl'a, lost'tan game of thrones'a hiçbir diziyi izlemediğimi görüyorum.var mı benim gibi hiç dizi izlemeyen?
çevremde herkeste bir dizi merakıdır gidiyor. yok netflix'te şu var, yok bu var.
kendime baktığımda ise asmalı konak'tan muhteşem yüzyıl'a, lost'tan game of thrones'a hiçbir diziyi izlemediğimi görüyorum.

var mı benim gibi hiç dizi izlemeyen?
0
tabudeviren
(07.07.20)
asmalı konak'ı izledim ama o zamanlar 20 yıl önce yahu, anam izliyordu.

netflix hesabım yok, spotify da yok hatta. rick & mortydir south parktır torrentten iniyor. hatta geçen bir arkadaş "netflix super duper paketi var istiyorsan şifreyi vereyim" dedi de istemedim. çok istesem zaten çoktan kendim girerdim.
0
ron dennis
(07.07.20)
Ben eskiden 20 dakikalık dizinin bir bolumunu bile zar zor bitirirdim; hic odaklanamazdim.

Son 4 5 yıldır kaliteli bütün yapımları izlemişimdir, izlemeye çalışıyorum ve bundan keyif alıyorum.

İzlemeyedigim zamanları tekrar düşününce muhtemelen kafam çok dolu olduğu için dikkatimin dağıldığına ya da o dönemler film/dizi okuması yapmayı bilmememe bağlıyorum. Boş boş izlerdim; alt metinleri irdelemek, düşünmek aklıma gelmezdi.
0
fraise
(07.07.20)
En son Uvey Baba izlerdim Halil Gunesli. Paso film izliyorum, Bergmandan, Kurosawaya bir suru yonetmen bitirdim. Dandik film de izlemem. Kuru kuruya da izlemem, Film oncesi sonrasi epey okuma yaparim konu hakkinda, elestirisinden alt metinlere. Atiyorum Aguirre Tanrinin gazabi filmi. Bu film izleyip kuru kuru gecilmez, ispanyol somurgeciler, Hernan Cortes, konquistador kavrami falan bir suru sey var. Diziye onlarca bolum emek vermeyi dogru bulmuyorum. Ha tum baba yonetmenler biter, diziye baslanir.
0
neverletyougodown
(07.07.20)
En son behzat c izledim. Onu da TV de yakalarsam. Kaçan bölümü kovalamadim. Finale kadar da izlemedim. 70lerde filan bıraktım. Çocukken sidika'yi çok severdim. İzlediğim başka dizi hatırlamıyorum. Aaa yukarıda yazmışlar. Üvey babayı izlerdik.
0
allah yazdiysa bozsun
(07.07.20)
Bu arada devam edeyim. Film de izlemem. Müzik de dinlemem. Heykeli saçma buluyorum. Resim filan zaten yok. Sanat düşmanıyım galiba
0
allah yazdiysa bozsun
(07.07.20)
Sana motivasyon veren farklı hobilerin vardır, dünyadaki tek eğlence Netflixten dizi izlemek değil bu yüzden aman aman çok şey katmiyor işte maksat zaman geçsin.
0
olaylar olaylar
(07.07.20)
Ben izlemiyorum :) çünkü çok sıkıcı, uzun sürüyor ve yapacak daha verimli işlerim oluyor.
0
superfluid
(07.07.20)
ses olsun diye kurtlar vadisi açıyorum ikinci monitöre
0
beyaz power ranger
(07.07.20)
ben hic izlemiyorum acikcasi zamanim yok. yani zamanimla asiri acayip seyler yaptigimdan degil ama yok iste ekstra dizi izleyecek bosluk.
0
hot potato
(07.07.20)
Valla virüsten önce Yasak Elma ve Babil vardı, onları izliyordum. Tatile girince yenilere başlamadım. The Walking Dead izliyordum, onu saçmaladılar bayağı 10. sezonda kaldı öyle. Öyle dizi, film manyağı değilim zaten. Oyunlara takıldığım için onlara zaman ayırmıyorum.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(07.07.20)
Güncel dizi izlemiyorum.
Himym ve friends i izlemiştim. Baştan sona izlediğim tek diziler. Bir de yedi numara.

Lost, prison break, lie to me falan yarım bıraktım. Got ve true detective in sadece ilk bölümlerini izledim. Sanırım üç tane de anime bitirdim iki sezonlu. Daha uzun olan hiç bir animeyi bitirmedi.
0
biseysorcaktim
(07.07.20)
Corona öncesi Yasak Elma ve Bir Zamanlar Çukurova izliyordum. Bir süredir annem yanımda olduğundan ondan bulaştı.
Onlar kesintiye uğradıktan sonra hiç merakım olmadı. Gelip de anlatmıyorlar mı, şu dizi var bu dizi var, aman çok güzel vs. Bana ne?
0
pro9it9is9
(07.07.20)
Hiç ama hiç bir diziyi izlemiyorum.
0
Erva
(07.07.20)
Biterken behzat ç izlemiştim. Dizilerle aram yok, gerçi filmlerle de öyle... TV açmıyorum.
0
balik kraker
(07.07.20)
ben de hiç izlemem , belgesel izlemeyi tercih ederim birçok dizi ve filmlerden daha güzel belgeseller var film tadında mesela aklıma gelen dubrovnik sanırım 5-6 bölümde yayınlandı viasat kanalında , arka plan müzikleri de muhteşemdi .
saydığın dizilerin sadece isimlerini biliyorum arkadaş sohbetlerinden ama hiç merak etmedim.
0
devilone
(07.07.20)
(6)

Kıyafet alışverişi ve virüs

aramızda kalsın
Sorum, "maske takmak istemiom, hava çoh sıcah, ne anlamı var ki, pöfff" vb. diyenlerin aksine gerçekten önlem almaya gayret ve hassasiyet gösterenlere.Bu süreçte nasıl alışveriş yapıyorsunuz? İhtiyacım var ama mağazaya girmeye bile çekinir oldum. Bir ürünü benden önce yüz kişi ellemiş oluyor bir gün
Sorum, "maske takmak istemiom, hava çoh sıcah, ne anlamı var ki, pöfff" vb. diyenlerin aksine gerçekten önlem almaya gayret ve hassasiyet gösterenlere.

Bu süreçte nasıl alışveriş yapıyorsunuz?

İhtiyacım var ama mağazaya girmeye bile çekinir oldum. Bir ürünü benden önce yüz kişi ellemiş oluyor bir günde ve dokunmak bile istemiyorum. İnternetten bir şey satın almaya bu konuda sıcak bakmıyorum.

Tahmini uygun bedeni alıp evde bir hafta bekletip denemek ve içlerinden uymayan varsa o şekilde iade etmeyi düşünüyorum. Biraz uğraştıracak beni bu. Daha iyi, "önlem" içeren bir tavsiyeniz varsa dinlemek isterim. Siz bu dönemde nasıl giysi alışverişi yapıyorsunuz?
0
aramızda kalsın
(06.07.20)
korona sürecinde ayakkabıyı internetten aldım. numarada bir sıkıntı çıkmadı. kıyafet ihtiyacım yok. evde bedeni bildiğiniz markadan, aynı bedende internetten alınabilir. daha önce mağazada denemeye üşendiğim için pantalonu aynı şekilde yaptım. ilginç bir şekilde aynı model aynı beden 2 üründen biri oldu biri olmadı. bu tarz şeyler olabiliyor tabi. internetten alıp iade etmeniz muhtemelen daha az uğraştırıcı olur dediğiniz yönteme göre.

tavsiyem şu olur, erken saatte gidin. mağaza açılır açılmaz gidin. 10 da kapanıyor diyelim avmler, sabah 10da açılıyor, avm dışı mağazalar da aşağı yukarı böyledir. en azından 12 saat geçmiş olur son dokunan üzerinden. pantolon gömlek şeylerde risk daha az yüze değmiyor. ama t-hsirt vs daha riskli tabi. kolonya götürün elinizi sık sık temizleyin. nispeten daha sakin avm/mağaza tercih edebilirsiniz.
0
ceketimi alip cikcam
(06.07.20)
"gerçekten önlem almaya gayret eden ve hassasiyet gösteren" gruptan biri olarak kiyafet almiyorum. "ihtiyac" kelimesinin gercek anlamini dusunursek boyle bir durumda kiyafete nasil ihtiyacim olabilir ki? kislik mont haricinde 5-6 sene hic alisveris yapmasam elimdeki kiyafetlerle rahat gotururum.
0
hot potato
(06.07.20)
Arkadaslar dokunarak kapilmiyor korona.
Dokunduktan sonra elinizi agziniza-yuzunuze-gozunuze goturmuyorsaniz 100 kisi dokunsa da fark etmez.
O yuzden ben anlamiyorum. Maske olacak zaten yuzunuzde, yaninizda el dezenfektani da tasiyorsunuzdur.
Sorun nerede, bilemedim.

Ama kabinde denemek istemezseniz anlarim, o yuzden magazada begenip (ya da magazayi denklemden cikarip) internetten soyleyin. Iade konusu da sikinti olmaz boylece.
0
kuehles blondes
(06.07.20)
zaten mağazaya gitseniz bile bütün kabinler kapalı, kıyafet vs.. denetmiyorlar.

dolayısıyla internet alışverişi + 1
0
benaslinda
(06.07.20)
Öncelikte şunu söylemek istiyorum, birisi 5-6 yıl alışveriş yapmasam da kıyafetlerim yeter diyosa yeteri kadar kıyafeti vardır. Yani zamanında fazlasıyla/yeterince alışveriş yapılmış demektir ve en önemlisi bu övünülecek bir şey değildir. Allah aşkına boş övünmelerde vazgeçin artık.

Duyuru sahibinin sorusuna gelince 5 ay sonra ilk defa bazı ihtiyaçlarım için avmye gittim. İmkanım olduğu için hafta içi gittim. Nispeten bomboştu. Doğal olarak insanlar hala korkuyorlar. Maskemi hiç çıkarmadım. Maskeme el sürmedim. Elim istemsiz maskeme gidince hemen değiştirdim. Zaten her ama istisnasız her mağazanın girişinde dezenfektanlar mevcut. Kalabalık gördüğüm mağazaları es geçtim. Rahatça alacaklarımı aldım ve çıktım. Eve gelince tüm kıyafetlerimi attım yıkadım. Elimi yüzümü yıkadım. Bitti gitti.

Evet deneme kabinleri kullanılmıyo. Bu iyi bir şey. Siz de alıp evde 3-4 saat havalandırıp deneyip olmayanları iade edebilirsiniz.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(06.07.20)
Bu arada İstanbul’daysanız akasya avm nin klimalarını dış üniteye bağlamışlar. Hava sürekli dışardan sirküle oluyor. Orayı veya açık hava avmlerini tercih edebilirsiniz.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(06.07.20)
(3)

instagram beğeni geri çekme bildirimi

borçlar kanunu
böyle bir şey gördüm arkadaşlar, kınandım falan. nedir bu program? instgramın kendi özelliği dğeildir heralde
böyle bir şey gördüm arkadaşlar, kınandım falan. nedir bu program? instgramın kendi özelliği dğeildir heralde
0
borçlar kanunu
(02.07.20)
uygulamayi bilmiyorum belki internete yazinca cikar ama kesinlikle instagramin kendi ozelligi degil.
0
hot potato
(02.07.20)
beğendiğinde karşıya bildirim düşüyor fakat beğeniyi geri çektiğin için fotoğrafa girdiğinde beğeni görünmüyor. bu da stalkladığının bir tür kanıtı olmuş oluyor.
0
marlonbranda
(02.07.20)
3. parti instagram programları veya android telefonlarda modlanmış instagram programı kullanıyodur, ben de modlu instagram kullanıyorum kimin storylerine baktığım gözükmesin ve resim&video kolay indirebilmek için. benimkinde like takibi yapmıyor, ama unfollow takibi yapıyor.
0
nahtoderfahrung
(02.07.20)
(5)

Koşmak vs bisiklet sürmek

burty
Her gün saat 22.00'de 30 dakika koşuyorum. Tişörtümü çıkardığım zaman hemen hemen yarısı terden ıslanmış oluyor.Bir hafta önce bisiklet aldım. 10 dakika sürünce tişörtümün neredeyse tamamı terden ıslanıyor.Bisiklet sürmek koşmaya göre daha mı çok efor sarfettiriyor? Koşmak sanki daha fazla kası çalı
Her gün saat 22.00'de 30 dakika koşuyorum. Tişörtümü çıkardığım zaman hemen hemen yarısı terden ıslanmış oluyor.

Bir hafta önce bisiklet aldım. 10 dakika sürünce tişörtümün neredeyse tamamı terden ıslanıyor.

Bisiklet sürmek koşmaya göre daha mı çok efor sarfettiriyor? Koşmak sanki daha fazla kası çalıştırıyor gibi geliyor bana.

Koşmaya mı ağırlık vereyim bisiklet sürmeye mi?Bu işlerden anlayan arkadaşlar tecrübelerini ve bildiklerini paylaşabilir mi?
0
burty
(02.07.20)
ilginc. ben her gun bisikletle 25-30 dakika ofise gidiyorum (covid oncesi diyelim), hava asiri sicak degilse ciddi bir terleme yasamiyorum, yorulma hic yasamiyorum.

ama 10 dakika kosamam mesela.
0
hot potato
(02.07.20)
vitesle alakalı bir durum olabilir mi? vites artırdıkça sürüş daha çok zorlaşır ve her pedal itişte efor daha çok sarfedilir.

ya da bisiklet sürerken sırtınızda çanta varsa o da çok terletir. özellikle sırtım yamyaş oluyor.
0
elektr10
(02.07.20)
Gece 10'da koşuyormuşsunuz. Bisikleti de aynı saatlerde ve aynı yolda mı kullandınız? Bisiklet çok terletir, çok kalori yaktırır, bu doğru ama koşu kadar olmaz. Bisikletle düz yollarda pedal çevirmediğiniz, enerji harcamadığınız süreler olur. Koşuda sürekli enerji harcarsınız. Arada mutlaka başka değişkenler olmalı.
0
samterk
(02.07.20)
Ben bir makalede okumuştum, eğer yağ yakmaya çalışıyorsanız tempolu yürüyüşü tercih edin diyordu.

Sebebi, vücut koşarkan acil olarak enerjiye başvurduğu için direkt karbonhidrat yakımına başlıyormuş (%80 karbonhidrat, %20 yağ).ama tempolu yürüyüşte vücut gerekli enerji için yağ depolarına gidermiş çünkü gerekli enerjiyi öngörebiliyormuş (%80 yağ,%20 karbonhidrat).

Mesela ben uzun mesafe koşuyorum, eğer koşudan belli süre önce karbonhidrat yüklemesi yapmazsam koşunun yarısında pilim bitmiş oluyor. Araştırmayı bu şekilde kendi vücudumda doğrulayabiliyorum.

@Angelus daha bilgili bu konuda. son noktayı gelip koyacaktır :D
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(02.07.20)
@elektr10 hafif vitesle başlıyorum hızlandıkça ağırlaştırıyorum. Çanta kullanmıyorum.

@samterk evet bisikleti de akşam 10'da sürüyorum.

Uzun zamandır koşuyorum, kaslarım kısmen koşuya alışkın. Bisikleti yıllar yıllar sonra ilk defa kullanmaya başladım. Sanırım bu yüzden daha fazla efor sarf ediyorum. Yaptığınız yorumlardan başka sonuç çıkaramadım. En mantıklı cevap bu gibi duruyor. İlginiz için teşekkürler.
0
🌸burty
(02.07.20)
(1)

throw into passive'i ?

eyeinthesky
psyhcologist recently showed that rats fed a high-sugar diet were, when the sugar was removed, thrown into a state of anxiety smilar to that seen in withdrawal from morphine or nicotine.burada throw into'yu passive olarak kullanması çok saçma değil mi?bir de fed'den sonra with olması gerekmiyor mu?
psyhcologist recently showed that rats fed a high-sugar diet were, when the sugar was removed, thrown into a state of anxiety smilar to that seen in withdrawal from morphine or nicotine.

burada throw into'yu passive olarak kullanması çok saçma değil mi?
bir de fed'den sonra with olması gerekmiyor mu?
0
eyeinthesky
(30.06.20)
iki soruna da cevabim hayir.

birinciyi neden tuhaf buldugunu anlamadim
ikincisi ise with olsaydi kesinlikle yanlis olurdu. feed someone something.
0
hot potato
(30.06.20)
(12)

Ne durumdasınız, önlemleri biraz gevşettiniz mi? / Pandemi hk

KUCO
İnsanlarla bir araya geliyor musunuz artık? Eve akraba eş dost geliyor mu? İnsanlarla bi şekilde temasınız normale yakınsadı mı?
İnsanlarla bir araya geliyor musunuz artık? Eve akraba eş dost geliyor mu? İnsanlarla bi şekilde temasınız normale yakınsadı mı?
0
KUCO
(27.06.20)
Eve kimse gelmiyor, ben de kimsenin evine gitmiyorum. Sadece açık havada buluşuyorum insanlarla. Market dışında kapalı alana girmiyorum. Sık el yıkama, dışarıdayken elleri dezenfekte etme gibi şeylere eskisi gibi devam ediyorum.
0
fotrsapka
(27.06.20)
kesinlikle hayir. herhangi bir degisiklik yok genel olarak.
0
hot potato
(27.06.20)
marketten aldığım eşyaları bekletirdim 24 saat, sadece onda gevşeme var. 1 saat sonra kullanmaya başlıyorum.
0
xrated
(27.06.20)
Normale cok yakinim. Saldim artik. Maskemi takiyorum her yere gidiyorum.
0
matilda
(27.06.20)
arkadaşlarla bir araya geliyoruz.
dışarıda yemek yiyorum. açık alan arıyoruz tabi.
maske hariç büyük oranda normale döndüm.
0
antikadimag
(27.06.20)
Yakin cevremle görüşmeye başladım. Kapalı ortamlara girmiyorum ama açık havalarda yemek yiyorum.
0
pass
(27.06.20)
maske mesafe uyarak normale döndüm.
0
hayaletimsi
(27.06.20)
Hiç ara vermemiştim ki. Artık dışarıda falan da buluşabiliyoruz güzel oldu.
0
catch the arrow
(27.06.20)
Maske + mesafe devam.
0
black holes in the sky
(27.06.20)
maskemi takıyor ve sosyal mesafe kurallarına uyuyorum ama bunu da sadece diğer insanlar için yapıyorum. şu noktadan sonra bana bulaşmış beni öldürmüş gerçekten umrumda değil, bıktım. tamam yaşamak güzel falan ama bu kadarı fazla geliyor bana kardeşim robot gibi yaşayacaksak gereği yok öldürüyosa öldürsün napiyim yani yeter, kendi adıma saldım tamamen umrumda değil. tek derdim ben hastaysam başkasına bulaştırmayayım, gerisini umursamıyorum.
0
der meister
(27.06.20)
Okul olmadığı için normal hayatıma pek dönemiyorum ama elimde olsa dönerim. Maskeyi de zorunluluktan takıyorum.
0
owaki
(27.06.20)
Decathlondan 2 sandalye bir masa aldım, park bahçe'de takılıyoruz. Birşey yiyeceksek paket yaptırıp yine bahçede vs. yemeye çalışıyoruz. Maske ve açık havaya devam. Umarım kış gelene kadar biter. Yazın iyi de, soğukta ne yaparız bilmem.
0
tss
(28.06.20)
(4)

Bisiklet seçimi konusunda yardım

transleta
20 yıldır falan aynı bisikleti kullanıyorum ve son gelişmelerden, ilk gelişmelerden, hiçbir gelişmeden haberimin olmadığını fark ettim. Yol, dağ, hibrid, bir sürü bisiklet türü varmış ve hangisi nedir, hangi amaca hizmet eder, hiç bilmiyorum. Yeni yeni markalar var. Kullanım amacımı ve fiyat aralığı
20 yıldır falan aynı bisikleti kullanıyorum ve son gelişmelerden, ilk gelişmelerden, hiçbir gelişmeden haberimin olmadığını fark ettim. Yol, dağ, hibrid, bir sürü bisiklet türü varmış ve hangisi nedir, hangi amaca hizmet eder, hiç bilmiyorum. Yeni yeni markalar var. Kullanım amacımı ve fiyat aralığını söylesem, marka/model ve tür tavsiye edebilir misiniz?

Çoğunlukla sahilde ve şehir içi trafiğinde maksimum 20 km mesafe içerisinde kullanılacak. Ufak tefek hoplama-zıplamaya, kaldırımlara sıçrayarak çıkmaya (bazen de çıkamamaya), hafif hırpalanmaya gelebilecek, mümkün olduğunca hafif (mevcut bisikletim 16 kg) ve maksimum 2000 tl bir bisiklet arıyorum.

ayrıca anadolu yakasında hesaplı ve iyi bir bisiklet tamircisi önerebilirseniz sevinirim. şimdiden teşekkürler.
0
transleta
(27.06.20)
yol bisikleti, uzun mesafeler icin, yaris bisikletlerine benzer ozelliklere sahip. hafif, ince lastikler falan. posturu bayagi asagida. yani gundelik kullanim icin degil pek, ozellikle turkiye'de.

genelde dag bisikleti adi altinda satilan seyler normal yolda surmek icin fazla abartili, gerek lastikler gerek her yerde suspansiyon falan. ciddi arazi icin yapilmis seyler.

hibrid denen bisikletlere bak. hem bindiginde durusun gorece olarak dik olsun hem de lastikler gorece kalin olsun. ama mesela onde suspansiyon gereksiz sehir icinde.

bunlarin haricinde en onemli nokta size olarak sana uygun olmasi.
0
hot potato
(27.06.20)
Ben sana satayım 5 yıldır duruyo depoda. Büyük baya. Vitesli. Ufak bi tamirattan geçse rahat edersin. Rengi de mavi.
0
The Student
(27.06.20)
Kron tx100 kullaniyorum ben. Bayagi memnunum onerebilirim.
0
matilda
(27.06.20)
Katlanabilirm sakın almaa
0
chemnil
(27.06.20)
(1)

2 cümle

9kuyruklukedi
bu iki cümleyi anlamama yardımcı olur musunuz? kedi çiftleştirme melezleme işlerinden anlamadığım için bu kısmı anlamadım:Since the mother to one litter was a black domestic, extensive outcrossing with shorthair black domestic cats began. With time, it was determined that the gene was recessive, and
bu iki cümleyi anlamama yardımcı olur musunuz? kedi çiftleştirme melezleme işlerinden anlamadığım için bu kısmı anlamadım:

Since the mother to one litter was a black domestic, extensive outcrossing with shorthair black domestic cats began. With time, it was determined that the gene was recessive, and to continue to reduce genetic inbreeding, more outcrossing with the black domestic cats was done.
0
9kuyruklukedi
(26.06.20)
litter = {i} bir seferde doğan yavru grubu (turkce'de tek bir kelimeyle karsilgi yok bildigim kadariyla)

litter'lardan birinin annesi black domestic oldugundan, shorthair black domestic kedilerle hummali bir ciftlestirme/caprazlama calismasi basladi. Zamanla o genin cekinik oldugu buldundu ve genetik olarak ayni soydan ciftlesmeyi (akraba evliligi) azaltmak icin black domestic kediler ile daha fazla ciftlestirme/caprazlama yapildi.
0
hot potato
(27.06.20)
(7)

ingilizceyi nasıl ve ne kadar sürede öğrendiniz?

avatar is back
kurs? yurt dışında? videolar? kitaplar? ve ne kadar sürede?
kurs? yurt dışında? videolar? kitaplar? ve ne kadar sürede?
0
avatar is back
(25.06.20)
Evde Linguaphone setiyle başladım
Aralıklarla 4 yıl kursa gittim
İnternette yabancı siteleri çok gezdim
Yabancıları evimde ağırladım
0
kaset
(25.06.20)
eskinin anadolu liselerinde, 5 yıllık ilkokul sonrası hazırlıkla başladım. sonra internet geldi türkiye'ye. o arada yabancı bir manitam oldu.
0
co2s2
(25.06.20)
Engvid izleyip gramer çalışıp Couchsurfing toplantılarında pratik yaparak 1 yılda B2. Üstünden dört beş yıl geçmesine rağmen aktif öğrenmeyi durdurduğum için hâlâ B2-C1 arasındayım.
0
le jeune turc
(25.06.20)
Liseden beri dizi-oyun-müzik üçgeni ile biraz kendiliğinden oldu diyebilirim.

Şarkı dinleyip çevirisine bakmak ve oradaki ifadeleri öğrenmek çok faydalı.
Friend, HIMYM gibi dizilerde ise hem izlemek zevkli hem de gündelik konuşma ve tavırlara aşina olunuyor, telafuzlar cabası.

Kendi adıma dili gerçekten öğrenip iletişim kurabilmek için hayatın bir rutini haline getirmek gerektiğini düşünüyorum. Zevk alınan aktiviteler ile birleştirerek mümkün olduğunca çok vakit geçirmek. Sonuçta yeni doğan çocuk da sesleri tekrar tekrar duyarak öğreniyor konuşmayı.
0
Novice
(25.06.20)
lisede tömere gönderdiler, temeli orda aldım, kendime güvenimi hiç kaybetmedim, arada yaklaşık 10 yıl hiç kullanmadım sonra iş mecburiyeti sebebiyle aktif kaldı. kullanıldıkça unutulmuyor. sürekli kullanmak lazım.
0
benaslinda
(25.06.20)
universite hazirlikta ogrendim (1 sene, haftada 5 gun ders). Onun sonrasinda universite ilk 2 sene uzerine koymaya devam ettim her gun.

"kurs? yurt dışında? videolar? kitaplar?" bir nevi bunlarin hepsini ayni anda uyguladim yukarida bahsettigim donemde. en az 3 yil surer diyorum yani.
0
hot potato
(25.06.20)
anadolu lisesi ile eş zamanlı dil kursu ile ingilizceye başladım. üniversite'de ingilizce bölümle devam ettim. öğrenci kulüplerinde yabancı arkadaşlıklar kurmak ve avrupa'ya gidip gelmek derken C1 seviyesine geldim diyebilirim.
0
makarnavodka
(25.06.20)
(4)

istediğim an hisse alıp satabilir miyim?

diffarentiationation
11 liradan anında bir hisse alıp, 11.05 lira olduğu an satabilir miyim? Kaç tane almış olursam olayım hepsini istediğim zaman alıp satabilir miyim topluca?
11 liradan anında bir hisse alıp, 11.05 lira olduğu an satabilir miyim? Kaç tane almış olursam olayım hepsini istediğim zaman alıp satabilir miyim topluca?
0
diffarentiationation
(25.06.20)
genel olarak evet. bunun soyle durumlari var:

1- hisse alirken ve satarken komisyon odenir. sattigin fiyatin/hisse sayisinin komisyon masraflarina degecek bir miktar olmasi lazim mantiken
2- risk var zira o elindeki hisselerin tamami 11.05'ten alici bulmayabilir. fiyat hic yukselmeyebilir.
0
hot potato
(25.06.20)
Hisse senedinin satisi icin karsida reel bir alicisi olmasi gerekiyor ve bu alicinin senin koydugun fiyata o hisseyi almaya niyeti olmasi gerekir. dolar bozdurur rahatliginda degil yani. Hisseni degerinin altinda bile satsan kimsenin ilgilenmedigi bir firmaysa satamayabilirsin.
0
pofudukayi
(25.06.20)
eğer 11.05ten almak isteyen birisi varsa tabi satabilirsin
0
dafuq
(25.06.20)
Spekülatif işlem gördüğü düşünülen bazı hisseler aynı gün içinde ikinci işleme kapatılıyor. Bu tip bir kağıttan söz ediyorsak aldığın gün satamazsın.
0
Mirket
(25.06.20)
(6)

Florida da mı Californiya mı?

Premium Hesap
İki senelik yarı turist yarı çalışma durumu için?
İki senelik yarı turist yarı çalışma durumu için?
0
Premium Hesap
(22.06.20)
ikisi de buyuk eyaletler ve yerine gore cok degisir. siradan bir genelleme yapmak gerekirse florida daha ucuz.
0
hot potato
(22.06.20)
Ben California derdim. Los Angeles, San Francisco, San Diego, Las vegas.. Hepsi bir kac saatlik mesafedeler.

Florida tarafinin benim gözümde tek artisi, daha ucuz olmasi.
0
VIPCH
(22.06.20)
Florida da kısa bir süre yaşadım, California yı görmedim. Buna rağmen California derim. ikisi de gerçekten büyük her yerini görmedim tabi ama Florida huzur evi kıvamında bir yer
0
mirty
(22.06.20)
san francisco'da yaşayan biri olarak vergilerden dolayı florida derdim. ama yarı turist durumu dediğin için california diyorum.
0
onurrrrr
(22.06.20)
California daha güzel fakat bir tık pahalı.Florida nispeten daha ucuz.
0
shredd
(22.06.20)
Gelir durumuna bagli. Eger gelir iyi ise cal tabiiki. Dada dusuk ise florida.
0
oscar
(22.06.20)
(12)

Amerikalıların tanımadıkları numarayı açmaması

Unde bach canim
Normal arama yaptığım (wp üzerinden değil, numara çevirerek) onlarda nunaram olmayan 3 kişi (LA kodlu amerikan numarası ile) telefonumu açmadı. Üçünün de o an meşgul okduğunu hiç sanmıyorum. Hatta bir problem yok, numara alış verişimiz olan bir kişiyle mesajlaşmamız oldu.Buraya yeni geldiğim için bu
Normal arama yaptığım (wp üzerinden değil, numara çevirerek) onlarda nunaram olmayan 3 kişi (LA kodlu amerikan numarası ile) telefonumu açmadı. Üçünün de o an meşgul okduğunu hiç sanmıyorum. Hatta bir problem yok, numara alış verişimiz olan bir kişiyle mesajlaşmamız oldu.

Buraya yeni geldiğim için bu kanaate vardım ama bu kafadalar mı?
0
Unde bach canim
(21.06.20)
sizin numaranız gizli değil, değil mi?
0
sttc
(21.06.20)
@sttc hayır değil. Geri mesaj atmıştı yazdığım kişi
0
🌸Unde bach canim
(21.06.20)
abd ozelinde bilgim yok ama spam cok olabilir, telemarketing, kaza davasi, sigorta ayagina arayanlar olabilir. Bana Ingiltere'de iken haftada 3-4 kere ppi claim, son yillarda kaza yaptiniz mi claim yapin diye hint aksanli abiler rahatsiz edip duruyordu
0
neverletyougodown
(21.06.20)
Çok fazla spam no var, bu yüzden ben de kayıtlı olmayan numaraları açmıyorum.
0
astrid
(21.06.20)
Ben iş gereği numaramın olmadığı bir çok kişiyi aradım. Hiç öyle bir şeyle karşılaşmadım. Numaram +1 816 (Kansas City, MO) ile başlıyordu. Farklı alan kodlarını da aradım. Açtılar hep. Bi 5 yıl öncesinden bahsediyorum.
0
himmet dayi
(21.06.20)
Ben de açmıyorum. Gereksiz sinir bozucu durumlar olabiliyor.
0
horowitz
(21.06.20)
Aynen. ABD de kaldığım müddetçe hiç böyle bi durumla karşılaşmadım. Ama çalışma saatleri içinde mi arıyorsunuz? Hatta şöyle ki çoğu Amerikalı arkadaşım telefonlarına saat 16:00dan sonra bakmazdı hiç, kim ararsa arasın.
0
superfluid
(21.06.20)
Açıkçası mesai dışındaydı hepsi fakat numaralar hep kişisel hatlardı, yani şirket hattı değildi.
Ama iş durumu için aramıştım hepsini :)
0
🌸Unde bach canim
(21.06.20)
Sürekli saçma sapan sigorta şirketleri, ne üzerinde olduğunu anlamadığım reklamlar için vs arandığım için denk gelirsem açmakla birlikte asla geri dönmüyordum bilmediğim numaralara.
0
but that was just a dream
(22.06.20)
ben %50 oranda acmiyorum. telesekretere mesaj biraksin.
0
hot potato
(22.06.20)
amerikadan bildiriyorum: ben de acmiyorum ve genelde insanlar da acmiyor.

Aradigimniz kisilerin ing de az ise, o zaman da acmiyorlar konusamadiklari icin
0
oscar
(22.06.20)
ben de açmıyorum. amerikalı mıyım acaba
0
dafuq
(22.06.20)
(8)

kaliteli güneş kremi

kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
güneş kremi yazında 100 bin farklı sonuç veriyor siteler. kullanıp memnun kaldığınız kaliteli güneş kremi öneriz var mıdır?
güneş kremi yazında 100 bin farklı sonuç veriyor siteler. kullanıp memnun kaldığınız kaliteli güneş kremi öneriz var mıdır?
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(20.06.20)
Avene.
0
Amaranta ursula
(20.06.20)
marka önemli değil içerik önemli.

diğer canlılara zarar vermeyen zehirsiz, doğal etken maddeler içersin.
şuradaki yeşil renkler idealdir.
i.pinimg.com
0
architects creed
(20.06.20)
www.instagram.com

Ben bioderma satın almıştım. Kapadokya'ya tatile gitmiştik. Güneş altında o kadar yol yürüdük, güneşten hiç şikayet etmedim. Tavsiye ederim.
0
GoodMorningTeacher
(20.06.20)
En iyisi diyemesem de la roche posay’in kremleri gayet güzeldir. Her cilt tipine uygun krem var bu markada. Ben en son yağsız olanını kullanmıştım. Anthelios Dry Touch İsmi.
50 faktör olmasına gerek yok diyorsanız Murad markasınınki de kalitelidir. Murad Oil-Free Sunscreen Broad Spectrum Yazarsanız kahverengi ambalajlı olan. Makyaj altına da günlük kullanımda da beni hiç rahatsız etmedi.
Şu an Esthederm photo reverse kullanıyorum. Çok çok hafif parlama yapmayan beyazlık bırakmayan bir ürün ama ben biraz daha kuvvetli ürünleri sevdiğim için ikincisini almayacağım.
Bunların üçü de kaliteli ürünler bence. Yoğunluklarına göre yazdım. Elimdeki bittikten sonra shiseido deneyeceğim mesela. Beğenmezsem ve yine bahsettiğim ilk ürüne döneceğim.
0
pudra
(20.06.20)
clinique, Shiseido, la roche posay iyidir turkiye'de satilan markalar arasindan.

murad direk les instagram influencer markasi. cok vasat ve asiri pahali. benden kurus alamaz.
0
hot potato
(20.06.20)
La roche +1
Yagsiz bi sey cok guzel.
Her seyin alerji yaptigi cildimde sorun da yaratmiyor.
0
Kittie
(20.06.20)
La roche krem baktım tavsiye üzerine. bir çok türü var. amacım kollarımın yanmaması. renk değişikliği istemiyorum o yüzden amacım kaliteli ve sonuç alabileceğim bir krem.
0
🌸kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(21.06.20)
@kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili

kaliteli gunes kremi sorunca herkes sana yuzun icin gunes kremi onerisi verdi. kollarin icin uzerinde uvb/uva broad spectrum gibi seyler yazan herhangi bir gunes kremi yeterlidir, luks olmasina gerek yok. zira icerdigi koruyucu maddelerin islevi aynidir.

yuz icinse icinde sivilce yapacak madde bulunmayan, uzerine makyaj yapinca kotu durmayan, fazla alkol, parfum falan icerip yuzunde tahrise/kurumaya yol acmayacak formuller tercih edilir. kaliteden kasit o.
0
hot potato
(21.06.20)
(2)

Tatil köyunde maske takmak zorunlu mudur?

ir mania
Maske takma zorunluluğu getirilen bir tatil köyünde durum nedir acaba polis bekçi giremiyor diye biliyorum özel güvenlik var milletin gidiş amacı tatil yasaklar buraları da etkiliyor mu?
Maske takma zorunluluğu getirilen bir tatil köyünde durum nedir acaba polis bekçi giremiyor diye biliyorum özel güvenlik var milletin gidiş amacı tatil yasaklar buraları da etkiliyor mu?
0
ir mania
(18.06.20)
zorunludur, uygulanmayabilir.
0
ateistanbul
(18.06.20)
tatil koyu kurallarinda maske takma zorunlulugu varsa ve takmiyorsaniz sizi kovabilirler. yani karsi cikarlarsa zorla kalamazsiniz.

sigara icilmeyen yerde sigara icmek gibi dusunun. bekci polis yok ama yine de sorun cikar.
0
hot potato
(18.06.20)
(3)

hıv-hepatit vs partnerler arası bulası

art vandaley
diyelim ki aynı evi paylastıgımız ve zaman zaman korunmasız ilişkiye girdigimiz partnerimiz var(1 yıldan fazladır), aynı anda kan testleri veriyoruz. onun bulasıcı hastalıkları negatif, benim test sonucu cıkmıyor. tribe girmeye gerek var mı yoksa laboratuvar tam arada mesaiyi mi bitirdi?
diyelim ki aynı evi paylastıgımız ve zaman zaman korunmasız ilişkiye girdigimiz partnerimiz var(1 yıldan fazladır), aynı anda kan testleri veriyoruz. onun bulasıcı hastalıkları negatif, benim test sonucu cıkmıyor. tribe girmeye gerek var mı yoksa laboratuvar tam arada mesaiyi mi bitirdi?
0
art vandaley
(17.06.20)
tribe girin, n'olur n'olmaz.
0
ateistanbul
(18.06.20)
"laboratuvar tam arada mesaiyi bitirdi" - son derece olasi ve normal bir durum.
0
hot potato
(18.06.20)
Partneriniz dışında birileriyle ilişkiniz oldu mu bu dönemde?
0
efx
(18.06.20)
(19)

avrupa'nın en overrated şehri

asilyis
https://eksisozluk.com/avrupanin-en-overrated-sehri--6568328?a=popular&p=8çoğunluk genelde paris demiş. coronadan önce amsterdam ve paris gittim. parisi çok beğendim ve tekrar gitmek istiyorum.gitmeden önce koku ve pislik konusunda endişeliydim ama hiç öyle bir şeye rastlamadım.siz ne düşünüyorsunuz
eksisozluk.com

çoğunluk genelde paris demiş. coronadan önce amsterdam ve paris gittim. parisi çok beğendim ve tekrar gitmek istiyorum.

gitmeden önce koku ve pislik konusunda endişeliydim ama hiç öyle bir şeye rastlamadım.

siz ne düşünüyorsunuz avrupa'nın en overrated şehri ve paris hakkında?
0
asilyis
(17.06.20)
paris avrupa'nın en kozmopolit şehri, iyi yerleri de kötü yerleri de var. bu açıdan istanbul'a benzetiyorum. hayatını istanbul'da geçirmiş biri için paris nasıl kötü geliyor anlamadım. cihangir'de boğaz manzarası izliyorsun mis gibi, 500 metre ötede tarlabaşına git aynı sidik kokusu. daha bile tehlikeli hatta, sidik olsa keşke diyorsun.

ben paris'i seviyorum çünkü büyük. istanbul'a alışmış bünyeye diğer her şehir küçük ve "turistik" geliyor. ama paris benim için yaşanabilecek bir şehir. küçük şehirleri geziyorsun bitiyor, her yerini gezdiğin bildiğin şehirde yaşamanın getirdiği bir klostrofobik his var. paris'te bunu hissetmedim, aksine yürü yürü bitmediği için "özgür" hissettirdi bana.

bu kadar büyük olan şehirlerin her noktasının "muhteşem" olmasını bekleyerek giden cahil tipler overrated buluyor genelde. 100 bin kişilik orta çağdan kalma şehirle kıyaslarsan tabii ki güzel gelmez. bastille'de de kaldım 2 gece, hani cidden kötüsünü de gördüm. ilk gece sokakta grup kavgası çıktı zenciler arasında, 2. gece otelin önündeki arabada saatlerce seks yaptı 2 genç. sidik kokusunu aldığın yerler tabii ki var, seine civarında almışlığım çok. ama roma'da da aldım o kokuyu, amsterdam'da da. bu tip detaylar bence şehre ruh katıyor, daha "gerçek" geliyor bana. halivud sahnesi isteyen müze şehirlere gitsin, burası gerçek kardeşim gerrrrçeekkk diyesim geliyor o tiplere.

benim için en overrated barcelona ama o da diğerlerine göre nispeten öyle. barri gotic(ufak bir alan şehrin geneline göre) ve belirli turistik alanları geç, kalan yerlerdeki o fazla muntazam ve ruhsuz mimari ruhumu kemirdi resmen. elle çizilmiş yollar, her yer birbirine benziyor; labirent gibi. ama denizi olması çok büyük bir artı benim için, o yüzden barcelona'da da yaşarım.
0
Bruce
(17.06.20)
Paris overrated değil. ayıp. Taş olur insan. Sadece popüler..popüler olunca gömme tepkisi yaşanmış belli ki. önemli ve güzel bir şehir paris.

En overrated şehir München.
0
AlsterWasser
(17.06.20)
Alster wasser'e katılıyorum. Paris sadece ünlü olduğu için gömülüyor. Bakmayı biliyorsanız Paris'te çok katmanlı bir tarih görebilirsiniz. Tek başına louvre'un içi ve dışı bile paris'i diğer birçok şehrin önüne koymaya yeter. Aynı şekilde Notre damme dini tarihi ve edebi açıdan çok önemli bir yapı. Ben de aynı şekilde münih'in çok abartılan bir şehir olduğunu düşünüyorum. Berlin'i tam gezemedim ama berlin de biraz abartılıyormuş gibi geldi bana.
0
stronzo
(17.06.20)
Yaşamak için güzel şehir degil acikcasi paris(ile de france hatta) Fransa'nin 1m< az kisili sehrinde yaşayan biri olarak paris'e gittigimde kalabaliktan ölüyorum.
Yalniz paris gezmek için kotu bir yer degil, nerede gezdiğine bagli. Gidip Saint denis'de kalirsan tabi sehrin guzel yanini goremezsin. Izmir'e gelen birini de arapderesinde konaklatsam o da ayni seyi der. Ailemi götürdüm ve begendiler. Ben de gezmek icin begeniyorum ama yasayamam.

Bu kisilere gore turistik olan her yer abartili.
0
logisticsmanager
(17.06.20)
Venedik olabilir; sırf gondol muhabbeti tüm şehri overrated kılmaya muktedir.

Avrupa'da gittiğim her yer bir hareketlenme yarattı ruhumda ama şöyle İskandinav böyle Viking denilen Stockholm'de hiçbir şey bulamamıştım. O açıdan Stockholm'ü de bir miktar abartılmış buluyorum.
0
vedatchilipeppers
(17.06.20)
Milano. konu kiit
0
neverletyougodown
(17.06.20)
Benim için de Milano gereksiz abartılmış bir şehir.

Paris yukarda soylebildigi gibi kalabalik ve büyük olduğu için gereksiz yere yeriliyor bence de; yoksa tek başına müzeleri bile yeter güzel bulmak için.
0
fraise
(17.06.20)
Paris diyeni çok ciddiye almamak lazım. Pisliğini ve kokusunu Parislilere sorsanız, kimse yalanlamaz zaten. Öyledir Paris. Kimse dünyanın en temiz şehri diye sevmez zaten Paris'i.

Yukarıda Münih denmiş. Bence Münih harika bir şehir, gidip görmeyi özlediğim, bir bahane bulup yılda bir iki kez yolumu düşürdüğüm bir yer hatta.


Aklıma gelen 'overrated' bir şehir yok. Ama tek bir manzara, tek bir fotoğraf ile ünlü şehirleri sevemiyorum, ikinci kez gitme isteğim olmuyor, fazla abartılmış buluyorum. Avusturya'nın ve İsviçre'nin bazı köy ve kasabaları dahil buna. Turist o instagram açılı fotoğrafı çekiyor ve bitiyor onun için o şehir.

Genellemelerden bahsedecek olursak, birçok insandan duyduğum Brüksel. Sıkıcı, kasvetli bulanı çoktur. Ben oldukça zevk alarak gezmiştim, gece hayatı hakkında çok bir bilgim yok, belki cidden kötüdür gece hayatı.
0
buf-e kür
(17.06.20)
2 defa gittim Paris’e ve keyifli değildi gezilerim. Yani sahiden çok büyük, renkli ve gezilip görülecek bir sürü yer var ama beklentiler çok yüksek olunca overrated oluyor. Benim de beklentilerim karşılanmadı fakat fırsat bulduğumda tekrar gitmek isterim.
0
but that was just a dream
(17.06.20)
overrated sehir belirleyecek kadar cok yer gezmedim avrupa'da ama paris'i cok begenmistim. guzeldi bence.

populer oldugu icin gomuluyor olabilir +1
0
exlibris
(17.06.20)
Paris'e bok atan kisiler ne bileyim cuneyt ozdemir gibi balon kisiler benim gozlemim. 30 sene bulunsam her sene ayri hayat yasayarak paris'teki kulturel zenginligi bitiremem. bu cesitlilik acisindan muhtemelen dunyanin en iyisi...

hicbir sehre balon diyemiyorum, ne bileyim bratislava benim icin sikici bir yer ama kimsenin orayi sisirdigini gormedim tabi, dolayisiyla konu disi...

Milano uzaktan bakinca kesin overrateddir gibi geliyor ama gitmedim, bi ara overrated tescili icin giderim...
0
hewit
(17.06.20)
Milano filan demişsiniz ama kimse övmüyor ki. Bulunduğu ülkenin diğer şehirlerine göre(Örnek; Roma, Floransa) sönük kaldığı için bildim bileli hep alt klasman bir şehir gibi ifade edilir. Milano demek doğru değil. Öven fazla insan yok çünkü.
0
bitchesaintshit
(17.06.20)
bitchesaintshit +1 bu arada, milano'ya ucuz bilet bulmasam gitmezdim ben de; popüler bir şehir olduğunu ve övüldüğünü düşünmüyorum. rotayı oradan başlatmışken gezeyim madem dedim, gayet beğendim. hatta daha popi olan viyana'ya tercih ederim bile. bak viyana da bence kendi klasmanında overrated sayılır. ama asıl overrated -gitmememe rağmen- venedik olabilir cidden. hatta öyle overrated algısı var ki bende, yol üstüyken bile gitmedim.
0
Bruce
(17.06.20)
başıma bir iş gelmeyecekse paris'i sevmiyorum:) üstte yazılan gibi milano, münih vs denebilir ama bu şehirler genelde çok övülen şehirler değil. paris'in imajı çok iddialı, yok romantik, yok estetik, sürekli övülen bir şehir. tek gittim, sevgilimle gittim, arkadaşımla gittim, hayran olunacak bir şey görmedim. beğenmedin de niye ısrarla gittin diyenlere, ilki meraktan, diğerleri bir nevi mecburi. turistik noktaları, yerellerin takıldığı sokaklarını gezdim. montmartre ve orsay müzesi sevdiğim yerler, tekrar gidersem de yine uğrarım. paris kesinlikle gezilmeli ama ben de abartıldığını düşünenlerdenim.
0
asteriks
(17.06.20)
@bitchesaintshit Milano nasil populer degil ya, Italya'ya gidenlerin 70i Milanoya kesin gitmistir. Sadece Turkiyedeki algisina da bakmayin tum Avrupa oraya akiyor moda, alisveris baskenti diye iyi pazarliyorlar. Kalibinin adami olmayan biri varsa kesinlikle Milano bence
0
neverletyougodown
(18.06.20)
@neverletyougodown

Popüler değil demedim ben. Yanlış okumuşsunuz sanırım. Sadece bugüne kadar kimseden ''Bence Milano, Roma ve Floransa'dan daha iyi'' dediğini duymadım. Yani seveni tabii ki çok ama öyle aman aman da övüldüğünü çok duymadım.
0
bitchesaintshit
(18.06.20)
3 senedir milano'da yaşıyorum ve avrupa'da 30'dan fazla şehir gezdim. şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki avrupa toprakları üzerinde kendisini ziyaret eden turistlere en çok ”bu muymuş mk?” dedirten şehir açık ara milano'dur.

yaşamaktan da bayağı memnunum bu arada. ama bir turiste sunduğu imkanlarla karşılaştırınca fazla büyük marka değeri
0
tejeve
(18.06.20)
Bitchesaintshit, özellikle moda, alışveriş vs için Milano oldukça övülen bir şehir. Denildiği gibi sadece Türkiye için düşünmeyin, Avrupa genelinde populerdir. Ben de ilk gittiğimde çok güzel mağazaların olduğu, moda dünyasının kalbi olan bir yer göreceğim diye gitmiştim bu övgüler sebebiyle.
0
fraise
(18.06.20)
turistik gezi kriteriyle tartisiliyorsa gittigim en vasat sehir oslo'ydu
0
hot potato
(18.06.20)
(23)

Sevgili ile ilerisi için plan yapmak- yapamamak

garavel
Bir ilişkim var, kendisi bu sene üniden mezun oldu ben de seneye olacağım, benim gelecek planlarım arasında mezuniyetten sonra çift vatandaşlığım olduğu için avrupa'ya yerleşme düşüncesi var. Kız arkadaşım ise mezun olduktan sonra bu yurtdışında yaşama düşünceme bozuluyor bunu bırakıp gitmek olarak
Bir ilişkim var, kendisi bu sene üniden mezun oldu ben de seneye olacağım, benim gelecek planlarım arasında mezuniyetten sonra çift vatandaşlığım olduğu için avrupa'ya yerleşme düşüncesi var. Kız arkadaşım ise mezun olduktan sonra bu yurtdışında yaşama düşünceme bozuluyor bunu bırakıp gitmek olarak görüyor ve onu planlarıma dahil etmediğim için, beraber hayal kurmadığım için suçluyor. Benim düşünceme göre, eğer türkiye içerisinde yaşamayı düşünürsem ben, beraber planlar yapılıp ona göre yaşanılabilir tabii ki ( evlilik için ikimiz de erken olduğunu düşünüyoruz ).

Fakat yurtdışı hayalim devreye girince onun gelmesi bana göre gelmesi çok çok zor olacacağı için, planlarımı bir yerde tek başıma kuruyorum ve mezun olduktan sonra direkt gitmek istediğimi ona söyledim, evlilik hariç de yurtdışında onunla birlikte yaşamamızın bir yolu yok gibi. Mezun olur olmaz evlenmek de istemiyorum kesinlikle, orda sonuçta bilmediğim bir hayata sıfırdan başlayacağım vs. Kendimi Türkiye’de de süründürmek istemiyorum. Sonuçta bunlar 1-2 sene sonrası, bunları konuşmayalım diyorum fakat yine de bozuluyor. İlişki içerisindeyken onu da dahil ettiğim bir gelecek planı yapmıyorum, o hayaller kuruyor mesela ama ben kuramıyorum o da bu yüzden bana sürekli ilişki bitecekmiş gibi davranıyorsun diyor. Çıkmaza girdik. Birlikte plan yapmamakla, hayatıma onu dahil etmemekle suçlanıyorum, siz ne düşünüyorsunuz ?
0
garavel
(31.05.20)
Dostum sen mantıklı düşünüyorsun düşüncelerin konusunda yüzde yüz haklısın.İkinci olarak darılmaca gücenmece korkusu olmadan kız arkadaşına direkt bunları söyle çünkü seni suçluyor.Yani burada yazdıklarını ve düşündüğün gerçekleri kendisine söyle.Gelecek hakkında evlilik yolunda uyuşmazsanız zaten yollarınız ayrılır.
0
shredd
(31.05.20)
çok ilişkilerden anlayan bi tip değilim ama sen haklısın ama kız da haklı abi
0
high hopes of the sozluk
(31.05.20)
Üniversite biter bitmez evlilik düşünmesi, kız arkadaşının çok da mantıklı biri olmadığını gösteriyor. Sen de dürüst davranmışsın. Kendini evlenmek zorunda hissetmemelisin. Burada doğru olan yolların ayrılması.
0
ruhen hastayim ben
(31.05.20)
Gerçekten de planlarınıza o kişi dahil değil. Gelecek de yok bu durumda.
Hiç kimsenin karşısındaki kişinin zamanını çalmaya hakkı yok. Yolları ayırmak en doğrusu.
0
pro9it9is9
(31.05.20)
@ruhen hastayim ben kendisi de düşünmediğini, erken olduğunu vs söylüyor. ama yurtdışında yaşama isteğine de böyle bi şansım varken engel olamıyorum, gönül ister ki tabii ki oda gelebilsin birlikte yaşayalım ama evlilik hariç yolu yok. böyle bir şeyi de mantıken şuan düşünmüyoruz. şuan için zaten 2-3 sene sonrasını konuşmak çok çok saçma diyorum, birlikte hayal kurulmadığı için suçlanıyorum. geriye bir ihtimal kalıyor türkiye’de yaşamam o senaryoda işte.
0
🌸garavel
(31.05.20)
hiç bir kadın hatta erkek, bu şekilde hayatına dahil edilmediği bir yerde durmak istemez kusura bakmayın. kız arkadaşınız haklı
0
kisalafinuzunu
(31.05.20)
@shredd zaten her zaman %100 açık sözlü oldum. bugün taparsın çok seversin istersin, yarin öyle bir hata yapılır ki buz gibi soğursun dün verilen tüm sözler laflar yalan olmuş olur. kaldı ki, bana göre büyük kararlar bunlar, o yüzden her şeyi vakti gelince konuşmak doğrusu ama sonuçta bir şeyi gizlemiyorum.
0
🌸garavel
(31.05.20)
peki siz avrupa'ya yerleşme düşüncesi içerisinde kız arkadaşınızı nereye koyuyorsunuz ? avrupa'ya giderken ayrılmayı mı düşünüyorsunuz. zamanı gelince bakarız mı diyorsunuz, kız arkadaşınıza dediğiniz gibi. e bu senaryonun sonunda ayrılık olması gerekiyor zaten.

kız arkadaşınız da haklı siz de haklısınız. yolları ayırmak gerekebilir.
0
fezagezgini
(31.05.20)
@feragezgini bunları şimdiden konuşmak yerine evet dediğiniz gibi zamanı gelince bakarız düşüncesindeyim. az bir zaman değil çünkü min 2 seneden bahsediyoruz bu 2 sene çok uzun değil mi? insanların düşünceleri değişebilir, o gün gelmeden böyle şeyleri bugünden konuşmak bana saçma geliyor. ama ben ilişkinin en başından beri bu düşüncemden bahsetmiştim zaten uzun süredir olan bir şey. kaldı ki tr’de çalışıp 1-2 sene deneyim kazandıktan sonra gitmek istiyorum daha buradayız yani.
0
🌸garavel
(31.05.20)
İlişki evlilik yolunda mı gidiyor yoksa maksat günümüz mutlu olsun mu?
Eğer evlilik yolundaysa plan yaparken iki tarafı da düşünmek gerekir. O gün gelince belki fikrim değişir demekle olmaz. Ya değişmezse? Günü kurtarmaksa zaten kız fazla alıngan.
Şahsi fikrim kariyerinize odaklanın o yıllar geri gelmiyor. Kızı da kırmadan ilişkiyi bitirmek en mantıklısı. Ama gönül işi mantık da dinlemez Allah kolaylık versin..
0
cilekli pasta
(31.05.20)
aklıma sevgilisi için erasmusa gitmeyenler geldi. aman abi sakın planlarından ve hayallerinden vazgeçme. gelirse gelir. istiyorsa planlarına kendini de dahil eder. dediklerinin arkasında dur, aynen devam et.
0
MtKrt
(31.05.20)
@the cat
niye, uzak olunca ilişki devam etmiyor mu ? ben orada düzenimi kursam mesela ayaklarım üzerinde dursam sonra kendimi bişeyler için hazır ettiğimde onu yanıma alsam? ha bir de gelince hiç sevmeme mevzusu var, alışamaz vs bir sürü şey. ya da direkt ben alışamam, dönerim. bu da ihtimaller dahilinde neticede. hayat abi bu, bilebilir miyiz? peki benim isteklerim, düşüncelerim? çok güzel bir teklif alsam mesela gitmesem? ya da direkt hiç bilmediğimiz yere sıfırdan evlenip gittik diyelim çok çok büyük risk ceğil mi?
0
🌸garavel
(31.05.20)
bence konu kapanmis. sirf sevgili istiyor diye turkiye'de kalinmaz. gercekci olursak zaten hayatinda daha bir suru sevgilin olacak. daha iyisini bulursun. git avrupaya.

"ben orada düzenimi kursam mesela ayaklarım üzerinde dursam sonra kendimi bişeyler için hazır ettiğimde onu yanıma alsam?" kesinlikle oyle bir sey olmaz, cocuk mu kandiriyorsun derler. "olme esegim olme" deyimi bu gibi durumlar icin turetilmis. zaten kizi yeterince begeniyor olsan evlenip yaninda gotururdun. ben gideyim sonra gelirim = cayma hakkim olsun istiyorum, sen beni bekle bu sure icinde.
0
hot potato
(31.05.20)
Zaten önünüzde bu kararları düşünmeniz için kocaman bir yıl daha var mezuniyete kadar, bir yıl içinde kim öle kim kala. Belki de ilişki, yurtdışı meselesine kalmadan, başka bir sebepten ötürü bitecek. O yüzden şimdiden düşünüp fazla da sıkmayın canınızı.

Bir de, bu tarz konularda genelde karşı tarafı hayal kırıklığına uğratan şey sizin yaptığınız plandan ziyade, bu planı aktarış biçiminizdir. Yani elbette eğitiminiz gereğince yurtdışına gitmeyi düşünmenizden daha normal ve daha mantıklı bir şey olamaz, fakat bunu "ben giderim, ben ederim" vs. gibi tamamen birinci tekil şahısta konuşarak söylüyorsanız elbette karşı tarafta düşüncelere yol açabilir. Ben giderim demek başka, acaba beraber gidebilir miyiz ya da gitsem nasıl oluruz diye sorular sormak başka.

Bir de, bu konuda çevremizde çok örnek var ve bu tarz ayrılık yaşayan neredeyse herkes ayrılıyor sonunda. (Ben de dahilim buna) Bu yüzden, böyle bir kararı bu kadar açık bir şekilde iletebiliyor oluşunuz, ona kıyasla ayrılık ihtimalini çok daha cesur karşıladığınız anlamına geliyor. Belki de buna bozulmuştur.
0
lolita
(31.05.20)
aynı durumu yaşayan, kadın tarafıyım. bu sene mezun oldum ve yurt dışına çıkma planım bir süre erteledim. bunun sebepleri arasında erkek arkadaşımla daha cok vakit geçirmek istemem de var. 1 sene içinde her şey değişebilir, bunu yaşayarak göreceğiz.
mantıklı düşünüyorsun, bunu kaybetme. öte yandan, fırsatlar karşımıza tekrar çıkabilir, çok şey değişebilir ama bir insan bir kez karşımıza çıkar ve bir kez kaybedilir.
eğer geleceğinde hiç bir şekilde göremediğin birisi ve er geç zaten ayrılacağınızı düşünüyorsan, erkenden bitmesi ikiniz için de daha iyi olur. kız arkadaşına “senin için gitmedim bak. kötü oldu” deme tabi eğer gitmeyeceksen. kararların sorumluluklarıyla beraber sana aittir. karşındaki insanı da üzmemen lazım, enine boyuna düşünün derim.
ikiniz için de en iyisi olsun.
0
milord
(31.05.20)
bence kız haklı. bir yere kadar tamam, sonrası yok diyorsun. kız arkadaşın için geleceğinden vazgeçme tabi ama isteseydin geleceği de birlikte planlardın.
0
anais
(31.05.20)
sen yurtdışında yaşamak isteme hakkına tabii ki sahipsin fakat kız haklı kusura bakma. sen onsuz bir gelecek planlıyorsun ve bundan duygusal bir rahatsızlık duymuyorsun ama kız senin yurtdışına gitmenle ayrılığın aynı şey olduğunu bildiği için rahatsız oluyor. derdi yurtdışına gitmen değil yani. ilişkinin son kullanma tarihi var gibi bir şey. seni sevdiği için bırakamıyor da öyle gitmeni bekliyor. ne üzücü değil mi? beni suçluyor demişsin ama ne yapsın?
0
sanguine mcqaer
(01.06.20)
dostum biraz empati kursan aslında mevzuyu daha iyi anlayabilirsin, sen çok rahat eyvallahı çekip arkana bakmadan gidecek imajı veriyorsun. tc de buna fuckbuudylikten bi tık sonrası gözüyle bakılır. faruk biz şimdi neyiz sorusunu sorması doğal. ilişki kavramına farklı baktığınız yol ayrımına gelmişsiniz. ben avrupaya gideyim sonra seni alırım gibi bir sonuca da varmayacaksanız. devam etmenizin bir anlamı kalmamış gibi duruyor. 1 sene daha ilişkiyi sürdürmek atlayacağınız yüksekliği arttırmaktan farksız.
0
Golgi
(01.06.20)
O kadar istiyorsa seni, o zaman o kendinden feragat etsin, sonuçta sen gelecek için seni hesaba katmiyorum demiyorsun ona, o bu durumu öyle yorumluyor. Ha gerçekten katmiyorsan ya da katsan mi katmasan mi kararsizsan, yanlışlık sende.

Ha böyle değilse,

Yani sevgilin, darılma da, böyle seni aşağı çeken insanları pek umursamamak lazım bana kalırsa.

Ancak bu bir tarafı, kilit nokta bana kalırsa demin de yazdığım feragat meselesi.

Çünkü sizin durumda, sanki sen yapılmasa da olur olan bir şey yapıyorsun gibi bir durum oluşmuş, ve bu yüzden senin vazgecmen gerekiyor, suçlusun.

Onun ilişki anlayışında öyle bir şey var madem, fedakarlık yapan, feragat eden o olsun.

Mesela o da aynı ülkede yüksek lisans araştırsın, başvurular yapsın. Ayda, iki ayda bir yanına gelsin...

Ama sen söyler misin bilmem de hayatım pahasına bahse girerim teklif etmek değil sözü bile geçse kabul etmez ve lafı karıştırıp yine seni suçlar.
0
encokbenisevinnolur
(01.06.20)
Kendi hayatına yatırım yap
Bas git avrupada master yap
0
photo85
(01.06.20)
@photo85 ben master için değil direkt çalışmak için düşünüyorum orayı. 1-2 sene türkiye'de alanımda deneyim kazandıktan sonra şirketlere başvuru yapıp illa bir iş bulurum düşüncesinedyim gitmek için master vs yapmam şart değil yani, onun gelme durumu benim gibi çalışma- oturma izni olmadığından rahat olmuyor.

@encokbenisevin katmama gibi bir durum zaten yok ki,sadece mantıken hiç bilmediğim bir yere gidip orada sıfırdan başlarken buradan birisiyle beraber gitmemin tek yolunun evlilik olması ağır bir sıkıntıyı doğuruyor, yoksa mesela kendisinde de ab'de oturum- çalışma bulunsa ben zaten tamamım beraber gidip bir şeyler denemeye, işi bozan kısım işte o ciddileşme, şimdiden konuşmak onları fazlasıyla geriyor beni ve çok çok ilerisi.
0
🌸garavel
(01.06.20)
Yani senin durumda anladığım öyleyse, evlenmek ya da evlenmemek değil, bunun hemen olup olmaması ile ilgili.

Bir de, evlenir evlenmez yurtdışına ya da başka şehire gitmek, intihara teşebbüs gibi evlilik adına, çünkü bir süreniz çok yapışık geçecek, birbirinize mecbur hatta mahkum konumda olacaksınız.

Bilemiyorum, belki "bizim için daha iyi bir gelecek için yapiyorum bunu" şeklinde sunmak öyleyse işleri bir ihtimal değiştirebilir
0
encokbenisevinnolur
(01.06.20)
E arkadaş hayatına dahil etmiyorsun ki arkadaşını zaten. 2 senelik bir ilişki vaad ediyorsun an itibarıyla, o da buna bozuluyordur. İkiniz de haklısınız bu arada. Sadece sen hem çorbam dursun hem karnım doysun derdindesin (Hem 2 sene sonra kuşlar gibi özgür Avrupa'ya yerleşeyim, ama o zamana kadar da mevcut kız arkadaşımla takılayım). Kız da böyle istemiyor. Hemen evlenmeyelim ama 3-4 sene beraber olursak, işe girdikten sonra beraber yaşarız belki sonra da evleniriz vs. Bu yola girin demiyorum. Ama uzak mesafe ilişkisine güvenmeyen biriyse karşınızdaki oldurmaya çalışmak nafile çaba...
0
SiyamkedisiZorro
(01.06.20)
(11)

alkol problemim var, galiba.

persona non gratayim ben
şimdi ben bir 10 senedir falan düzenli alkol kullanıyorum.düzenli derken gerçekten acayip düzenli. bundan bir 4-5 önce falan kendi kendime karar verip hiç içmediğim 6 aylık bir dönemi saymazsak bu son 10 senede içki içmediğim toplam gün sayısı 200'ü geçmemiştir herhalde. mevsime göre akşam 6-7 gibi
şimdi ben bir 10 senedir falan düzenli alkol kullanıyorum.

düzenli derken gerçekten acayip düzenli. bundan bir 4-5 önce falan kendi kendime karar verip hiç içmediğim 6 aylık bir dönemi saymazsak bu son 10 senede içki içmediğim toplam gün sayısı 200'ü geçmemiştir herhalde.

mevsime göre akşam 6-7 gibi başlayıp gece 12'ye kadar en az 2 bira, üstüne de en iyi ihtimalle 1.5 şişe şarap falan içiyorum. yapacak bir şey bulamazsam gece 12-1 gibi yemek yiyip yatıyorum, uykum gelmezse en fazla 3'e kadar devam ediyorum. hadi bugün az içeyim dediğim günlerde en az 5 bira içiyorum. öyle içip sapıtmak gibi huylarım da yok he, efendi gibi içip yatıyorum.

bazı geceler koltukta sızıyorum ama çok sık olmuyor. sızarsam 3-4 gibi uyanıp yerime yatıyorum. sabah 8 gibi kalkıp işe gidiyorum. 5-6 gibi çıkıp eve gelince aynı düzene devam.

şimdi bu virüs dalgasına ofisçek evden çalışıyoruz. sabah 8'de kalktıktan 5 saat sonra falan öğle yemeği ayağına kahvaltı yapıyorum, bir de gece 1 gibi yiyorum işte, aralarda anca bir tane elma/muz/armut falan gibi bir meyve yiyorum. geceden susuzluk olduğu için akşama kadar su içiyorum haliyle. henüz reflü falan olmadım. midem sağlam diyebilirim.

neyse, biraz içimi dökmek istedim. duyuruyu da soru diye açtım ama soru sormuyorum, bir şeyler sormak veya yorum yazmak isterseniz başım üstüne.
0
persona non gratayim ben
(31.05.20)
Yazık etme kendine, ciğerine yazık. iç ama arada bi iç, ayda yılda bir iç. Yuva kurmak istesen kimse yanaşmaz sana.
0
antihero
(31.05.20)
Kendi standartların dahilinde rutinini yaratmışsın, tercih olduğu müddetçe sorun yok korkma. Alkol problemi böyle bir şey değil. İçmediğin zaman sinirlerine hâkim olamıyor veya sağa sola sataşıp olay çıkarıyorsan o zaman alkol problem olduğunu düşünebilirsin ancak anlattıklarında her şey kontrol altında gibi.
0
vedatchilipeppers
(31.05.20)
Beynine ciğerine yazık azalt gözünü seveyim.
0
sckxyss
(31.05.20)
ben de benzer bir duyuru açacaktım ama vazgeçtim. koşullarımız ve hayatlarımız aynı değil belki ama ben de çok alkol tüketiyorum. belki de en büyük farkımız beni dizginleyen ailem. onları daha fazla üzmek istemiyorum. bu duyuruyu açtığına göre eminim senin de bir yanın bunun böyle olmasını istemiyor. yarından itibaren hayatı olduğu gibi yaşama taraftarıyım ve bu konuda çok kararlıyım. belki yardımım dokunabilir sana da. istediğin zaman özel mesaj atabilirsin
0
isimsiz uye
(31.05.20)
Hocam mutluysan kime ne açıkçası. Alkol ve sigara/puro zevki efsane bir olay. Ama ertesi günü sikintisi da var.

Bill burr var komedyen, o da 48-49 yasina kadar böyleydi ama cocugu olunca cocuguyla daha cok vakit gecirebilmek (kisacasi daha cok yasamak) icin birakti. En son 1 sene boyunca icmemisti. Ama sürekli alkolun o güzel tadindan bahseder durur.

Ben de donem donem iciyorum (1 sise bourbonun 1 hafta dayandigi donemler oldu) ama ne zaman alkole bagimli gibi oluyorum bir kac ay icmiyorum. Aynisi sigara icin de gecerli. Senede 3 paket falan iciyorum heralde.

Bu arada biraz spor katsaniz keske, her zaman iyidir vücut için. Alkol alsaniz da almasaniz da.
0
logisticsmanager
(31.05.20)
içmeyi tercih ediyorum, orası doğru ama, problem olduğunu düşündüğüm kısım rutinimden vazgeçememe korkusu galiba.

ne bileyim, misafirliğe gittiğimde veya akraba/aile ziyareti olduğunda falan içmediğim zamanlarda hiç aklıma gelmiyor mesela. ya da yemekten önce bira falan ikram edildiğinde 1 tane içip insan gibi 7'de akşam yemeği yiyince arkasını aramıyorum, zaten tok karnına içmeyi hiç sevmem, açken daha güzel oluyor.

tek başımayken akşamları vakit geçmeyecekmiş gibi geliyor.
0
🌸persona non gratayim ben
(31.05.20)
saglik problemi zaten ciddi seviyede olusmadan farkedebilecegin bir sey degil bircok durumda. yani midem falan saglam diye varsayimlarda bulunma.

ben senin durumunda olsam terapi tarzi bir destek alirdim.
0
hot potato
(31.05.20)
anlattığınıza göre alkol probleminiz yok. internette yazılanları/yorumları okuyup kendinize teşhis koymayın. alkolik insanlar sabah kalkıp bir şişe votka içiyorlar, öyle bir rutin. ben yılın her akşamı en az 4 bira + bazı geceler viski, gin, şarap canım ne çekerse içiyordum ama 1 sene önce, 1 günde bıcak sırtı gibi bıraktım. bırakmamda yardımcı etken spora başlamış olmamdı. bırakmak istedim çünkü gün içinde acayip halsiz yapıyordu beni veya şöyle anlatayım cep telefonunu geceden şarja bırakırsınız sabah %100 ile güne başlar, ben %60 ile başlıyordum. şimdi çok daha iyiyim, daha dinç ve güçlüyüm.

4-5 ay önce 3 bira + viski aldım. içtim ama tadını özlememişim. veya o kadar çok içmişim ki, beyin "ya aynı şey işte aq, ne içiyorsun" diyor. geçen yine bir viski alayım mı diye içimden geçirdim ama resmen içmiş gibi tadı/kafası beyimde canlandı ve anında vazgeçtim.

yukarıda yazılana katılıyorum, içki gerçekten güzel ama şartların da doğru olması lazım: paranız olacak, işiniz rayında gidiyor olacak yani ekstra bir efor sarfetmek zorunda kalmadığınız bir işiniz olacak, aileniz-ilişkileriniz problemsiz olacak, sağlığınız yerinde olacak ve iyi içki içeceksiniz. bunlardan biri bozuk olsun, insan zamanla teselliyi içkide aramaya başlıyor. içki teselli değil, ödül olmalı bence.
0
malheiros
(31.05.20)
ha yok, benim düzenim akşamcılık gibi işte. sabahları falan mümkün değil içmem.

ben de dediğim gibi işte 4-5 sene önce bir 6 aylığına hiç ağzıma sürmedim, bol bol salata, balık falan sağlıklı şeyler yemiştim. sonra aynen geri başladım maalesef.

şimdiye kadar işimi etkileyecek bir durum da olmadı açıkçası. sabah normal kalkıp işe gidip geliyorum rutin bir şekilde.

şu virüs olayı bitince sportif olaylara girsem iyi olacak evet.
0
🌸persona non gratayim ben
(31.05.20)
yaptığınız iyi bir şey değil. alkol zararlı bir madde. her gün içmek kesinlikle zararlı. seyreltin.
0
antikadimag
(31.05.20)
6 ay once tam kan tahlili yaptirmistim.

ast/alt/alp/ggt degerlerinden sadece ggt normal degerin ustunde cikmisti. doktora da soylemistim alkol kullandigimi ve etcil beslendigimi. ldl kolesterol da yuksekti sanirim.

akdeniz tipi diyete gecip alkolu azaltmami onermisti.
0
🌸persona non gratayim ben
(31.05.20)
(16)

Hangi Avrupa ülkesinde yaşamak isterdiniz ?

garavel
Sb. Genelde malum almanya, hollanda, fransa veya belçika tercih ediliyor ekonomik sebeplerden dolayı, ispanya neredeyse hiç yok italya çok az, bir de iskandinav ülkeleri var. Siz nereyi seçerdiniz ve neden? Açıkcası iki ağır basan ülke almanya ve hollanda ama hollanda dil avantajından dolayı ( ingil
Sb. Genelde malum almanya, hollanda, fransa veya belçika tercih ediliyor ekonomik sebeplerden dolayı, ispanya neredeyse hiç yok italya çok az, bir de iskandinav ülkeleri var. Siz nereyi seçerdiniz ve neden? Açıkcası iki ağır basan ülke almanya ve hollanda ama hollanda dil avantajından dolayı ( ingilizcenin her yerde geçmesi ) ve daha canlı olması öne çıkıyor gibi. Sizce? Yaşayanlar varsa onların yorumlarını özellikle merak ediyorum .
0
garavel
(30.05.20)
Yasadigim icin diyorum; fransa güzel yer. Ozellikle paris ve civarinda yasamiyorsan.
Lyon isterim, bir kaç kere gittim. Çok ideal şehir. Rhone nehrinin etrafinda çok güzel oturabilecek, kosulabilecek yerler var. Havalimani güzel, ulaşım güzel, ne soğuk ne sicak. Cenevre yakini oldugundan is olanaklari da cok. Nufus da ideal (2m).

Onun dışında daha bir sürü var sehir de taniyacak kadar zaman gecirdigim cok fazla yok.
0
logisticsmanager
(30.05.20)
çocukluğumdan beri yurtdışı hastasıyım ben. sadece ekonomik sebepler değil. kültürel merak, farklı kültürleri görme/tanıma isteği vs. de etkili. yaş ilerledikçe tabii ki ekonomi, ırkçılık, yaşam standardı vb. şeyleri daha çok dikkate almaya başlıyorsun. ben sanırım 12 yaşımdan beri alman & rus sapığıyım. almanya'da yaşamayı çok istiyorum. hâlâ okuduğum için önümüzdeki beş yıl adına pek ümidim yok ama 32-33 yaş veya sonrasında gitme şansım olur belki.

senin de söylediğin gibi çoğu kişi almanya-hollanda diyor. alternatif olarak hırvatistan'ı sunacağım. zaten kız arkadaşım hırvat olduğu için gtüme tekmeyi yemediğim sürece istemesem de oraya gitmem gerekecek o türkiye'de yaşamak istemediği için. orada da mutlu olurum diye düşünüyorum, balkan memleketlerini severim ve hem onun hem de osmanlı'nın (hehe) sayesinde kültüre de bayağı aşinayım sayılır. tabii yugonostaljik bir bey olmamın da payı var ama bunu ortalık yerde pek söylemiyorum, hırvatlar genelde sevmiyor. "olm yugoslavya'yı yine kuralım ama sırpları almayalım bu sefer" diyorum, gülmüyorlar. imkânım olsa, bugün yerleşebilecek olsak giderdim.
0
der meister
(30.05.20)
Kuzey İtalya'nın kırlarında gezenti bir hayat yaşamak güzel olurdu. Alpler ile Po Nehri arasında bir yerlerde köy köy dolaşıp şarap içer suya girerdim.
0
vedatchilipeppers
(30.05.20)
3 seneyi aşkın fransa geçmişim var, doktorayı burada yaptım. 3 sene türkiye'ye dönüp tübitak projesinde çalışıp geri geldim, şu anda da burada yaşıyorum.

kuzey avrupa'yı tercih etmezdim, hem maddi, hem de manevi açıdan soğuk geliyor. hava da soğuk, insanlar da soğukmuş gibi. saçma olabilir, neyse.

almanya'da çok fazla türk var, muhatap olmak istemiyorum pek. polonya, çekya, macaristan, ispanya, italya; bunlar da akademik imkanlar bakımında biraz fakirmiş ya, maaşlar nispeten düşükmüş.

isviçre'de yaşamak isterdim açıkçası. masraflar fazla ama maaşlar da güzel. belki kalıcı bir pozisyon bulmak için isviçre'yi zorlayabilirim; hiç olmadı fransa artık.
0
chezidek
(31.05.20)
@chezidek fransa’yı avantaj ve dezavantaj yönünden değerlendirebilir misiniz? Sevdiğiniz, sevmediğiniz/ en zorlandığınız yönleri vs.
0
🌸garavel
(31.05.20)
İtalya ama köy fantezim falan yok. Direkt Roma'da yaşamak isterdim. Ya da İspanya, Barselona olabilir. Sebebi iklim, kültür, yaşayış, dil...

Almanya'da ya da Fransa'da yaşamak pek çekici gelmedi şu ana kadar.
0
dissendium
(31.05.20)
@garavel; Fransa güzel bir ülke. Eger uluslararasi bir sektordeysen (misal komsum magazalarin ic dizayni isinde ama Fransızca bilmiyor ve calisacagi kisiler normal fransiz dukkan sahibi) fransizca bilme zorunlulugun yok ki cok ilan gordum fransizca aramayan, ben kendi iki isimi de fransizca konusmadan aldim zaten.

Irkcilik, milliyetcilik gibi şeyler yasamadim. Bir kere bir ermeni spor salonunda gelip "talat paşayi biliyor musun dedelerimi oldurmus" falan dedi. Bunun disinda daha fransa'da noluyo lan dedigim olay yasamadim. Cogu kisi oldukca nazik ve kibar hatta. Tabi ben mizac olarak Türk'e benzemiyorum, isim olarak da ispanyol cagristiriyorum o yüzden etkili olabilir.

Calisan haklari konusunda kimse ellerine su dokemez. 7 hafta tatil, normal calisana 35 saat (benim gibi müdürler sinirsiz saat), isten atilmak imkansiza yakin gibi, kisa sureli issizlik olsa bana %100 maas ve normal calisana da %80 maaş veriliyor. Sağlık sistemi maliyet acisindan iyi ama randevu vs turkiye gibi değil. Ama Türkiyede yer gok ozel hastane ve fransa gibi cebimden para cikmasin dersen turkiyede de beklersin devletten randevu için. Ama disci, goz doktoru vs gibi şeyler hepsi odeniyor (ek sigortan varsa %100 ki sirket veriyor bu sigortalari ya da sen kendin de alabilirsin).

En büyük sikinti bana göre belgeye dayali islemin coklugu. 25 yillik Türkiye hayatimdaki belgenin 10 kati belge edindim Fransa'da.

Devlet isleri sikintili ama eninde sonunda çözülüyor.

Almanya'da araba, teknoloji daha ucuz. Ama orada daha cok calisip daha az tatil yapiliyor o da var.

Fransa güzel ülke, hele akdeniz insaniysan bizlere daha uygun. Isvec'e norvec'e oranla buraları tercih ederim.
0
logisticsmanager
(31.05.20)
Bahsettiğiniz ülkeleri görmüş daha önce Almanya ve Fransa’da yaşamış ve Eylül ayı itibariyle Hollanda’ya yerleşecek birisi olarak ben de düşüncelerimi paylaşmak isterim.

Almanya: Fransa’da yaşarken hep özenirdim burada yaşayanlara. Alman şehirlerini gezmek, orada bulunmak çok iyi gelirdi. Biraz davulun sesi uzaktan hoş gelir hesabı Düsseldorf’a gelince anladım ki çok kalabalık olmamızın yol açtığı bazı onarılamaz sorunlar var. Türklerin çok olması kültürel olarak bir çok şey ulaşılabilir kılmakla birlikte başa çıkmanız gereken bir dolu önyargı ve ayrımcılık sorunlarını da beraberinde getirmiş. Kimse sizin hakkınızda bir şey merak etmiyor bu çok acı. Doğrudan bir olay deneyimlemesem de bir özgüvensizlik hissediyordum genel olarak. Ekonomik olarak çok rahat, marketler çok ucuz kiralar hariç ger şey ucuz. Hayat genel olarak çok rahat diyebilirim. Bir de Fransa ile kıyasladığımda daha az yeşil daha az temiz hava var idi. Bu tabii şehre göre değişir. Güney Almanya daha sempatik gelmiştir hep.

Fransa: 5 ay kaldım ve zor geçti. Dil büyük bir problem. Almanya’da Türkler ne ise burada da Kuzey Afrikalılar öyle. Kalabalık bir müslüman nüfusu söz konusu. Almanlara göre daha kibirli davranışlar gözlemlemiştim. Almanların daha rahat olduklarını düşünüyorum. En önemlisi sosyal hayat sahiden çok kötüydü. Saat 6’da her yer kapanıyor, sokaklar bomboş, panjurlar çekiliyor. Pazar günleri de aynı. Fransızca zor ve güzel bir dil. Genel olarak marketler vs ucuz olsa da kiralar aynı şekilde pahalı. Lyon tarafları güzel. Burada yaşayan Türklerin genel anlamda mutsuz olduklarını gözlemlemiştim.

İsviçre: Çok defa gidiş gelişlerle yaklaşık 2 ay geçirdim Zürih ve Bern’de. 20’ye yakın şehir gezmiş birisi olarak içimi bu kadar daraltan başka bir ülkede hiç bulunmadım. Hayat pahalılığı bir tarafa katı kurallar ve sürekli ceza yeme korkusu hayatı zorlaştırıyor. İnsanlarla yakın ilişkiler kurmak çok zor. Türk nüfus az değil ve önemli ölçüde bir Kürt diasporası var. Pkk terör örgütü olarak tanınmadığı için Kürtler sürekli eylem yapıyorlar. Gezmek için güzel ama asla yaşamak istemezdim.

Hollanda: 5-6 şehir gezmiştim daha önce. Ekonomik olarak Almanya’ya nispeten pahalı bir yer. İnsanlar çok mutlu görünüyorlar. Liberal politikaların ve bu politikaların genel tutarsızlığının çok fazla yaşandığı bir yer sanırım. Açıkçası orada yaşayacak olmaktan ötürü bazı çekincelerim var önyargı ayrımcılık noktasında. Fakat yine de mutluyum.
0
but that was just a dream
(31.05.20)
cok net soyluyorum, avrupa'da hollanda disinda bir yerde yasanmaz. hem dil, hem is imkanlari, hem genel olarak gelismislik hem de yabancilara bakis acisi acisindan hollanda'dan daha iyi olan bir yer yok. dogasi ve ekonomik sebepleri ile Isvicre de iyi ama Isvicre Almancasi disinda dil bilmezler. almani, fransizi italyani dahil isvicreli olmayan kimseyi sevmezler ve istemezler bunu da gayet belli ederler. evli, cocuklu ve 45+ yasinda degilsen sehirlerinde yapacak hic bir sosyal aktivite bulamazsin.

5 yil Hollanda 1,5 yil Isvicre'de yasadim. Almanya, Belcika, Italya Fransa hepsini gezdim. Iyiki hollandaya yerlesmisim diyorum.
0
crucio
(31.05.20)
@crucio hollanda’da hangi şehirdesiniz? açıkcası gönlüm amsterdam dışında sessiz sakin bir yer istiyor. arkadaşım 5 ay arnhem’de yaşadı ve öve öve bitiremiyor fotoğraflardan gördüğüm gerçekten muhteşem bir yer ama iş imkanları nasıldır bilemiyorum tabi.

@but that was just a dream dediğiniz durum gerçekten can sıkıcı, 3-3,5 milyonun üzerinde türk var ve artık sizi ezberlenmişler mutlak bir önyargı var ve belki yabancı gözü ile bile bakılmıyor. ama yine de yazınızdan anladığım en yaşanılabilir yer almanya gibi. merak ettğim, fransa’da hayat bitiyor demişsiniz belli bi saatten sonra almanya farklı mı ?
0
🌸garavel
(31.05.20)
Açıkçası Türklerin çok olmasından kaynaklı sorunları (ki bu durumun epey bir getirileri de var) bir kenara koyarsak ben Almanya tercih ederdim. Aslında geçen sene benzer bir tercih yapmak durumunda kalmış birisi olarak Almanya’yı seçmiştim fakat eşimin eğitim durumundan ötürü Hollanda’ya yerleşmek durumundayız şu an.

Şöyle söyleyim Fransa’da 130 binlik küçük bir şehirde yaşadım. Herhangi bir insanla konuşmadan geçirdiğim bir sürü gün olmuştur. 6-7 gibi tüm marketler, mağazalar kapanıyor sokaklarda da kimseler kalmıyordu. Benzer bir duruma Hollanda’nın Venlo şehrinde ve İsviçre’nin Zürih hariç bir çok şehrinde de rastladım. Paris’te de sokaklar hiç hareketli değildi 9-10 gibi saatlerde. Aksine Düsseldorf her saat hareketliydi. Sadece şehir merkezi değil kenar mahallerinde bile büyük süpermarketler gece 12’ye kadar açıktı ve sabaha kadar toplu taşıma vardı. Hala da öyledir diye düşünüyorum. Fakat Düsseldorf’un Almanya’nın en büyük şehirlerinden birisi olduğunu unutmamak lazım.
0
but that was just a dream
(31.05.20)
Budapeşte'ye aşığım. Gördüğüm şehirler arasında net en güzeliydi.
O yüzden Macaristan hayalimdir :(
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(31.05.20)
havadan para geldigi ve oturma izni vs gibi konseptlerin olmadigi bir utopyadan bahsetmiyorsak (yani budapeste falan...) ingiltere.

neden? cunku ingilizce biliyorum ve bu yuzden kulturel olarak gorece az izole olacagimi ve kariyer olanaklarimin gorece olarak genis olacagini dusunuyorum.

"sunlar bunlar tercih ediliyor, italya ispanya tercih edilmiyor" derken... kimsenin "tercih" ettigi yok ki. herkes gidebildigi yere gidiyor. ispanya italya zaten issizligin yuksek, ekonominin kotu oldugu yerler. bunun ustune dil bariyeri, calisma dilinin cogunlukla ingilizce olmamasi gibi seyleri ekle. haliyle turkiye'den birinin is bulup gitmesi zor.

onun haricinde avrupa'da yasamiyorum ve yasamayi dusunmuyorum zaten.
0
hot potato
(31.05.20)
"@chezidek fransa’yı avantaj ve dezavantaj yönünden değerlendirebilir misiniz? Sevdiğiniz, sevmediğiniz/ en zorlandığınız yönleri vs."

@garavel: bürokrasi/kağıt kürek işleri biraz bunaltıyor insanı, ama gerekli belgeleri toparlayınca işlemler sorunsuz halloluyor.

dil problemi yaşanabilir, ilk geldiğimde işleri ingilizce halletmeye çalışmıştım. o zamanlar öğrenci olduğum ve baştaki işlemler hep yabancıların yaptığı şeyler olunca ingilizceyle yırttık, eğer işyeri yabancı ağırlıklı bir şirket/üniversite/kurum ise ingilizce geçerli olur ama sağda solda milletle muhabbet etmek için temel düzeyde fransızca şart.

yaşanılan şehre göre yaşam kalitesi değişebiliyor. büyük ve tarihi şehirlerde mimari çok güzel. daha önce doğuda, almanya sınırına çok yakın ve tarihi önemi olan bir şehirdeydim. binaları incelemekten kendimi alamazdım. insanları güzeldi.

şu anda paris'in 30 km güneyinde bir şehirdeyim. aradaki fark o kadar açık ki. burası paris'teki yüksek kiralardan kaçmak için sonradan yapılmış bir şehir. paris istanbul'sa burası sakarya gibi bir yani. sosyal imkanlar biraz kısıtlı, ama trenle 45 dakikada paris'in göbeğine ulaşmak mümkün.

ben akademik ortamdayım, çalışma şartları çok güzel. haftalık 35 saat, 55 gün iznim var. izin süresine haftasonlarını dahil etmiyorlar, teknik olarak 77 gün oluyor yani. şirkette olsam da şartlar benzer olurdu herhalde. kuzenim de 15 senedir gıda mühendisi olarak fransa'da, onun demesine göre çok abuk bir şey yapmadığın sürece işten çıkarılma gibi bir durum söz konusu da olmuyormuş sanırım.

başka da aklıma bir şey gelmiyor. özellikle sormak istediğin bir şeyler olursa mesaj atarsın hocam.
0
chezidek
(31.05.20)
bence bu tarz ülkelerde sosyal yaşama girmek zor. türk olmamızdan dolayı bir ön yargı var. sosyal hayat benim için önemsiz, yaşam şartları daha önemli diye düşünüyorsanız. hollanda iyi seçim olur. ancak hafta içi her yer 6dan sonra kapanıyor, iskandinav yaşamına benzer sakin bir yaşam bizim gibi akdeniz insanına sıkıcı geliyor.(amsterdam hariç) kuzey fransa hoşuma gitmişti, kuzey italya da öyle. almanya da çok türk olması dezavantaj. hollanda da türk çok. beklentiye göre değişir.
0
mikahakkinen
(31.05.20)
İsvicre'de büyümüş ve İsviçre vatandaşı biri olarak gözüm kapalı İsviçre derim bu soruya. Diğer Avrupa ülkelerinde uzun uzadıya kalmadım hiç; tatillerde vs gittim ama benim için Avrupa ülkesinde yaşayacaksam o ülke İsviçre olur ve çoğu konuda diğer ülkelerden fersah fersah ilerdedir bence. Öyle ırkçılık, kimseyi sevmeme vs gibi durumlarla da bir kere bile karşılaşmadım; aksine fazla mozaik bir ulke. Ha düzeni, kuralları sonradan gelen insanlara zor geliyorsa bilemiyorum; aksine benim İsviçre'de en sevdiğim şey bu düzendir. Şu anda Türkiye'de bu konuda çok zorlanıyorum.

Bir de belki Londra; gittiğimde bayağı sevmiştim.
0
fraise
(31.05.20)
(4)

İngilizce Öğrenmeden Almanca Öğrenmek

in a world of magnets and miracles
net bir sorum var. anadili türkçe olan sizin benim gibi birinin, ilk öğrenmeye çalıştığı dilin almanca (veya fransızca) olması, ilk öğrenmeye çalıştığı yabancı dilin ingilizce olmasına nazaran daha zor mudur kolay mıdır? yani ilk ingilizce öğrenmeye çalışırsak (tr'de yaşayan çoğu kişi gibi) almanca
net bir sorum var. anadili türkçe olan sizin benim gibi birinin, ilk öğrenmeye çalıştığı dilin almanca (veya fransızca) olması, ilk öğrenmeye çalıştığı yabancı dilin ingilizce olmasına nazaran daha zor mudur kolay mıdır? yani ilk ingilizce öğrenmeye çalışırsak (tr'de yaşayan çoğu kişi gibi) almanca bize aşırı zor gelip yapamayacakmışız gibi gelebilir mi? bana geldi de ondan soruyorum.
0
in a world of magnets and miracles
(30.05.20)
Yapı olarak Almanca daha karışık. Öte yandan da her dilin farklı zorlukları var. O yapamayacak hissinin sebebi İngilizceyi önce öğrenmemek değildir. Nasıl bir sürü kişi öğreniyorsa siz de öğrenebilirsiniz.
0
senolll
(30.05.20)
bir dil öğrenmek için önce ingilizce bilmek şart değil tabii ki.

şart olan bu zaman da ingilizce bilmek. o ayrı konu tabii.

almanca ingilizceden çok daha zor bir dil hatta bana kalırsa kıyaslanamaz bile. ingilizce, almancanın yanında tarzanca gibi bir şey hatta. (gerçi kökenleri bir nevi ortak ama öğrenim açısından söylüyorum) ister ingilizce bilin ister bilmeyin zorluyor.

ha ingilizce bilmenin avantaj sağladığı çok nadir yerler olur ama o da ingilizce bilmekten çok başka bir yabancı dili öğrenme sürecinden edinilmiş tecrüben gelir.
0
AlsterWasser
(30.05.20)
once almanca ogrendim. anadili almanca olan bir liseye gittim 0 ingilizceyle. sonra da ingilizce’yi universitede ogrendim ve o kadar kolay geldi ki.

almanca ingilizce’den daha komplikedir burasi gercek. o yuzden ingilizce gibi basit bir dilden sonra almanca cok kafa karistirici gelebilir. mesela “ama ingilizce boyle istisnalar yoktu” diye kiyaslamalara girip almanca’yi gozunuzde buyutebilirsiniz. o yuzden direkt almanca’dan baslayin hazir kafaniz bosken
0
wagner love
(30.05.20)
"ilk ingilizce öğrenmeye çalışırsak (tr'de yaşayan çoğu kişi gibi) almanca bize aşırı zor gelip yapamayacakmışız gibi gelebilir mi? bana geldi de ondan soruyorum."

Bunun sorumlusu ingilizcenin beynini kolaya alistirmasindan ziyade bir dili ogrenmenin devamli olarak kullanmaya motive olmadikca cok zor olmasindan kaynaklaniyor. Kimse ozel bir ilgi ve motivasyon duymadan turkiye'de oturdugu yerden almanca ogrenemez, cok ciddi disiplin gerekir ki butun diller icin boyle. Ingilizce ise her yerde, internette ingilizce, sinemada ingilizce, okulda ingilizce, televizyonda ingilizce, turizmde ingilizce falan oldugu icin sindirmek daha kolay. Ister istemez ogreniyor yani insan. Bunu gidip kendini Almanya'da yasmaya falan zorlamadikca Almanca icin yapmak zor.
0
hot potato
(30.05.20)
(8)

22 yaşındayken sormuştum

pgup
şimdi 26 yaşındayım ve benim hala ehliyetim yok :Daraba kullanmayı biliyorum, trafiğe hiç çıkmadım, günlük hayatta hiç eksikliğini de hissetmedim.bu kötü bir şey mi?** yazılım mühendisiyim, iş ve sektör açısından bakarsak araç kullanmayı geçtim masadan kalkmamam yeterli oluyor
şimdi 26 yaşındayım ve benim hala ehliyetim yok :D

araba kullanmayı biliyorum, trafiğe hiç çıkmadım, günlük hayatta hiç eksikliğini de hissetmedim.

bu kötü bir şey mi?

** yazılım mühendisiyim, iş ve sektör açısından bakarsak araç kullanmayı geçtim masadan kalkmamam yeterli oluyor
0
pgup
(23.05.20)
Bir gün arac kiralamak istersen acil işin olup o sıkıntı olur. Bazı iş kollarında pazarlama vs. Ehliyet çok büyük ihtiyaç. yani insan hayatında artık büyük bir gereklilik kendisi.
0
jackyr
(23.05.20)
Ben senden buyugum ve benim de yok. Yani olsa iyi belki onumuzdeki 3-5 sene icinde alirim ama ben de ciddi bir eksikligini hissetmedim. Cok gerekirse taksiye biniyorum ki her turlu arac sahibi olmaktan ucuz.

Cocugum olsa cok farkederdi ama simdiki durumda su an hayir.
0
hot potato
(23.05.20)
araba surabilme kabiliyeti en az yurume kabiliyeti kadar onemlidir. surmeyi bilmen guzel bir sey.

ehliyeti al ve resmilestir. ben de alacagim ama sanirim sinavlar yapilmiyor.
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.05.20)
32 yaşında ehliyet aldım. araba kullanmayı da bilmiyordum. bence eksikliğini hissetmediysen kötü bir şey değil, ihtiyacın olunca alırsın, veya uygun bir zamanında alırsın aradan çıkar. ben eksikliğini hissedince gittim kursa yazıldım, gezemiyorum evde tıkıldım kaldım diye.
0
pati
(23.05.20)
eksikliğini muhakkak hissetmişsindir.
kesinlikle şart.

trafiğe çıkmadan da araba kullanmayı biliyorum denmez.
araba kullanmak motoru çalıştırmak ileri geri yapmak demek değildir.
0
alt4y
(23.05.20)
Eksikliğini bir gün bir yerde hissedeceksin. Senle aynı yaşta değilim ama pandemi olmasaydı ehliyet kursuna gidecektim.
0
ekşi duyuru sever
(23.05.20)
al kenara koy işte. sanki alması çok zor bir şey.
0
tabudeviren
(23.05.20)
ilerde müdür olursan ve şirket sana araba verirse arabayı alamayıp servisle falan gitmeye devam edersin
:(

yok yakınken al aradan çıksın.
0
himmet dayi
(23.05.20)
(2)

Ruslar türkçeyi nasıl bu kadar iyi öğreniyor?

mg3929
Diller arasında gramer benzerliği falan mı var? En iyi konuşan yabancılar ruslar gibi.
Diller arasında gramer benzerliği falan mı var? En iyi konuşan yabancılar ruslar gibi.
0
mg3929
(22.05.20)
hocam her rus türkçe konuşuyor da çatpat konuşuyorlar çok bu kadar çok olmalarının sebebi de mecbur olmaları türkçe öğrenmeye çünkü burada yaşıyorlar ne yapacaklar başka? o kadar bozuk ingilizce konuşan insanlara ben ingilizce biliyor demiyorum mesela ana dili ingilizce olmayan biri olarak bile.

rusça hocam 94'te türkiye'ye gelmiş bir kadındı ve hala o kadar kötüydü ki türkçesi(94'te türkiye'ye gelmiş biri olarak tabii)
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.05.20)
kesinlikle herhangi bir benzerlik yok. @cat'in dedigi gibi kendilerini zorlayinca ogreniyorlar.
0
hot potato
(23.05.20)
(2)

Korona günlerinde solunum ya da nefes alıp verme ile ilgili bir soru

candanag
Yaklaşık iki aydır falan mümkün olduğunca sadece haftada bir kez alışveriş için cikiyorum, sonrasında evde geçen ortalama 48 saat boyunca mentol yemişim gibi nefes alıp vermede belirginleşme ve burunda karıncalanma ya da grip/nezle olacakmisim gibi biseyler hissediyorum sonrasında geçiyor. Ev içinde
Yaklaşık iki aydır falan mümkün olduğunca sadece haftada bir kez alışveriş için cikiyorum, sonrasında evde geçen ortalama 48 saat boyunca mentol yemişim gibi nefes alıp vermede belirginleşme ve burunda karıncalanma ya da grip/nezle olacakmisim gibi biseyler hissediyorum sonrasında geçiyor. Ev içinde balkona da çıkıp temiz hava alan birisi olarak fiziksel ya da psikolojik temelli bunun sebebini bilen veya benzer durumu yaşayan var mıdır?
0
candanag
(22.05.20)
ben de markete girince nefes darlığı yaşıyordum 2-3 hafta öncesine kadar. psikolojik tamamen.
0
diffarentiationation
(22.05.20)
sonrasinda hemencecik geciyorsa korona degildir.
0
hot potato
(23.05.20)
(3)

abd uçuşu için ekonomi vs business

antikadimag
biletlerin bana gelişiekonomi 2000 tlbusiness 5500 tlaradaki farka değer mi? ankara - ist - chicago.
biletlerin bana gelişi
ekonomi 2000 tl
business 5500 tl

aradaki farka değer mi? ankara - ist - chicago.
0
antikadimag
(21.05.20)
corona önlemleriyle beraber ikram servisi kalkıp sadece paketli gıdaya dönüldüğü için değmez bence.
0
hayaletimsi
(21.05.20)
yemek büyük bir artı doğru ama yatağa dönüşen koltuk en en büyük artı
kesinlikle değer.
5500 tl = 800 dolar yapıyor para değil.
0
Corc
(21.05.20)
Deger mi diye soruyorsan deger. Benim aklimin ucundan bile gecmezdi mesela.
0
hot potato
(21.05.20)
(5)

Bu hangi Türk rockçının gençliği?

contraparal
Fikri olan var mı?
Fikri olan var mı?
0
contraparal
(21.05.20)
Ogün Sanlısoy
0
alex
(21.05.20)
Ogün'ün gençliği böyle değil.
0
🌸contraparal
(21.05.20)
Tanıdık gelmedi. Kesin ünlü bir rockçı mı? Ogün Sanlısoy değil.
0
himmet dayi
(21.05.20)
Ogün den daha çok Demir Demirkan a benziyor ama o bile olmayabilir.
0
candanag
(21.05.20)
kesinlikle ikisi de degil. 15-20 senelik falan bir foto ki o zamanlar ogun sanlisoy piyasaydi ve kesinlikle bu gorunumde degildi. demirkan hic degil.
0
hot potato
(21.05.20)
(1)

Çatıdaki Klip

Nuwanda
Herkese merhaba,İngilizce bir şarkı arıyorum. Şarkının sözlerini hatırlamıyorum fakat klibi hatırlıyorum, klipteki abi çatıda haykıra haykıra şarkıyı söylüyordu. Şarkı cinsel çağrışımlar barındıran bir şarkıydı, hatta tam nakarat kısmında çatının kenarına gelip kollarını iki yana açıp söylüyordu şar
Herkese merhaba,

İngilizce bir şarkı arıyorum. Şarkının sözlerini hatırlamıyorum fakat klibi hatırlıyorum, klipteki abi çatıda haykıra haykıra şarkıyı söylüyordu. Şarkı cinsel çağrışımlar barındıran bir şarkıydı, hatta tam nakarat kısmında çatının kenarına gelip kollarını iki yana açıp söylüyordu şarkıyı. 2010-2012 arası bir zamanda çıkmıştı.
0
Nuwanda
(21.05.20)
Tarkan olurum sana olurum hist zilli
0
hot potato
(21.05.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.