la noix
sadece öğle öğünü getirecek ama onda da bazı şeyler olmayacak (örneğin vejetaryen yemek istiyorum gibi) hangi firmalar var? mealbox sanki tek kişi için kabul etmiyor. baktıüım 1-2 yerde de sadece öğle menüsü yoktu
sadece öğle öğünü getirecek ama onda da bazı şeyler olmayacak (örneğin vejetaryen yemek istiyorum gibi) hangi firmalar var? mealbox sanki tek kişi için kabul etmiyor. baktıüım 1-2 yerde de sadece öğle menüsü yoktu
0
@hosein başvuru formunda bile "kaç kişi yiyeceksiniz" seçeneğinde en az 3-9 var
0
Farklı menü çıkaran yerlerden her öğlen söyleseniz olur mu?
Avrupa yakasındaysanız örn vegan bikaç lokanta var.
Avrupa yakasındaysanız örn vegan bikaç lokanta var.
0
sitesinde bulamadım ama google da aratınca şöyle bir şey çıktı: www.mealbox.com.tr
0
mete kudur
sanırım 19 mayıs stadyumunun orada otobüs durakları varmış, o otobüsler ne kadar sürede kazan'a ulaşıyorlar ?
sanırım 19 mayıs stadyumunun orada otobüs durakları varmış, o otobüsler ne kadar sürede kazan'a ulaşıyorlar ?
0
Bir saat sürer kazanın girişine gelmen.
Kazanda oturuyorum, sorabilirsin istediğini.
Kazanda oturuyorum, sorabilirsin istediğini.
0
mikahakkinen
adamın 2 arabası var, evinin önüne park etmeyip gelip bizim apartmanımızın önündeki ağacın altına park etmesi beni fena sinir ediyor. aynı sitede oturduğum bu komşu nerede gölge yer var işi gücü yokmuş gibi gidip orayı bulup park ediyor.Bunu yaklaşık 1 senedir yapıyor, bir aracını ağaç altından çeki
adamın 2 arabası var, evinin önüne park etmeyip gelip bizim apartmanımızın önündeki ağacın altına park etmesi beni fena sinir ediyor. aynı sitede oturduğum bu komşu nerede gölge yer var işi gücü yokmuş gibi gidip orayı bulup park ediyor.
Bunu yaklaşık 1 senedir yapıyor, bir aracını ağaç altından çekip hemen diğerini o gölgeye koyuyor. 40lı yaşlarda travmatik biri.
Site yöneticisine gittim, durumu anlattım. o kişinin babasını gözünün önünde vurduklarını sıkıntılı ve travmatik olduğunu belirtti.
Ben de cezaevinde çalışıyorum bu salak herif gibi binlercesiyle akşama kadar uğraşıyorum, ancak evime gelince o arabanın orada ağaç altında durduğunu görünce deliriyorum.
dövsem mi diyorum? vazgeçiyorum. her türlü yıldırma politikasını uygulamak istiyorum. daha sonra diğer yarım boş ver akşama kadar böle dangalaklarla zaten uğraşıyorsun kafana takma diyor, ancak takıyorum. napam dövem mi?
Bunu yaklaşık 1 senedir yapıyor, bir aracını ağaç altından çekip hemen diğerini o gölgeye koyuyor. 40lı yaşlarda travmatik biri.
Site yöneticisine gittim, durumu anlattım. o kişinin babasını gözünün önünde vurduklarını sıkıntılı ve travmatik olduğunu belirtti.
Ben de cezaevinde çalışıyorum bu salak herif gibi binlercesiyle akşama kadar uğraşıyorum, ancak evime gelince o arabanın orada ağaç altında durduğunu görünce deliriyorum.
dövsem mi diyorum? vazgeçiyorum. her türlü yıldırma politikasını uygulamak istiyorum. daha sonra diğer yarım boş ver akşama kadar böle dangalaklarla zaten uğraşıyorsun kafana takma diyor, ancak takıyorum. napam dövem mi?
0
senin park etmene engel değilse bırak etsin. uğraşmaya değmez bence. görmezden gel ya da öyle kabul et adamı.
0
burada sinir olacak ne var ki ? adam hatalı park etmediği sürecr istediği yere park eder. apartman önleri yönetimce bölüştüürlmediyse siizn aparrman önüne de park eder. size mi soracak nereye park edeceğini ? adam yüzde yüz haklı dostum
0
Bu arada yönetim park yerini bölüstürüremeye bilir. Yönetim planında park yeri ile ilgili bir karar varsa yanılmıyorsam onu yoksayamaz
0
abi sen daha travmatik gibisin kimin arabasini golgeye aldigindan sana ne?
Turkiye ilginc bir yer hakkaten. Yani bana hak olarak verilmis yere arabami her gun parkettigim icin camindan bakip bakip bana bilenen "ba ba ba babasinin yeri sanki, gidip dovsem mi lan" diye dusunen birinin olma ihtimalini farketmek degisik duygulara surukluyor insani.
Turkiye ilginc bir yer hakkaten. Yani bana hak olarak verilmis yere arabami her gun parkettigim icin camindan bakip bakip bana bilenen "ba ba ba babasinin yeri sanki, gidip dovsem mi lan" diye dusunen birinin olma ihtimalini farketmek degisik duygulara surukluyor insani.
0
site içinde her yer serbest ancak bu adam sürekli aynı yeri babasının gibi kullanması rahatsız edici. tabi ki park yeri benim değil ancak sitede sadece bu kişi yapınca göze batıyor.
0
O zaman kendinize hakim olun. Adamı dövmek yerine nasıl daha sağlıklı düşünebilirim diye çözüm arayın. Buna normalde sinir olunmamalı çünkü.
Daha doğrusu sinir olursunuz da adamı dövmekten bahsedecek kadar sinir olmak fazla.
Daha doğrusu sinir olursunuz da adamı dövmekten bahsedecek kadar sinir olmak fazla.
0
park yerleri serbestte size batmasi cok tuhaf gercekten, istedigi yere parkeder; sizi baska strese sokan nedenler var sanirim, o yuzden batiyor adamin parki
0
ikinizi üst üste koyup dövmeli o park yerinde hem de.
sana ne ki nereye park ederse etsin eğer ortada ayrılmış park yeri yok ise.
sana ne ki nereye park ederse etsin eğer ortada ayrılmış park yeri yok ise.
0
bence gayet normal bir hareket yapmakta kendisi. park etmenin serbest olduğu her yere park edebilir aracını.
0
erken geldiğin birgün aracını bahsettiğin yere park edip adama karşı psikolojik savaş başlatabilirsin.
0
ben de olsam sırf size gıcıklık olsun diye bahsettiğiniz yerlere park ederim, nasıl bir hak görüyorsanız gölge yerler üzerinde.
0
hadi adam işsiz güçsüz canı sıkılıyor uğraşıyor, da sanane afedersin. yer sana ait değilse, tapulu malın değilse ne karışıyorsun. bir de döveyim mi diye soruyor, adamla uğraşana kadar bir dön kendine bak. şu 3 günlük dünyada neden böyle saçma işlerle uğraşıyorum ne derdim var benim? diye bir sor kendine.
0
mika, cok merak ettim ya hadi adami dovmeye karar verdin diyelim indin asagiya, ne diyeceksin adama? arabani niye site icinde hakkin olan yere parkedip duruyorsun lan falan mi diyeceksin? nedir?
veya site yoneticisine gidip ne diye sikayet ettin? Bu adam site sakini arabasini siteye parkedip duruyor golgeye koyuyor falan mi dedin?
veya site yoneticisine gidip ne diye sikayet ettin? Bu adam site sakini arabasini siteye parkedip duruyor golgeye koyuyor falan mi dedin?
0
@mikahakkinen
elalemin seninle en ufak bir alakası olmayan araba park etmesine takmış birinin gelip bizi pozitif bulmaması da süpermiş ha. senden pozitiflik aktığı için ters etki yapmıştır bizde adsdfghjklş.
elalemin seninle en ufak bir alakası olmayan araba park etmesine takmış birinin gelip bizi pozitif bulmaması da süpermiş ha. senden pozitiflik aktığı için ters etki yapmıştır bizde adsdfghjklş.
0
tam olarak neye kızdığınızı anlamadım. bazı insanların takıntılı olması ve bundan hoşlanmamanız mı sorun? birisi size "o adam sıkıntılı" dedi ve siz "bundan bana ne?" diye mi düşünüyorsunuz, mesela? bunlar adamın değil, sizin sorunlarınız; buna dikkat etmenizi tavsiye ederim. adam takıntılı sadece... benim hayatımda da park yerine her gidişinde "bak işte, aptala bak, nasıl koymuş arabayı..." diyen biri vardı ve ben sadece çatacak yer aradığını düşünüyordum. esas sorun bir aptalın aptal arabasını aptalca park etmesi değildi, yani... belki böyle şeyler kendimize bile söyleyemediğimiz esas sorunlarımızın göstergeleridir. belki, adama size ne kadar bunalmış olduğunuzu görmeniz için bir fırsat yarattığı için müteşekkir olmalısınız...
0
@robokot anlaşılmayacak bir şey yok. adam akşama kadar tek ağacın altına araç koymak için yaşıyor. sürekli inip arabasını siliyor. olaya benim ağacın altını kendimin olarak görmem değil, adamın kendi yeri gibi görmesi. örneğin o ağaç altına başka biri koyunca hiç kafa takmıyorum. takıntılı insanlardan irrite olduğum için tüm sinirimi o adam yükledim.
@sen git ben geliyorum ne yapmam lazım? herkesle didişip ben haklıyım diye tartışmam mı lazım?
@sen git ben geliyorum ne yapmam lazım? herkesle didişip ben haklıyım diye tartışmam mı lazım?
0
Cevap. ağacın altına bulgur, kuş yemi vs dökün. yaz aylarında kuşlar ağacı yuva beller. takıntılı amca kuş boku sevmediğinden arabasını başka yere park eder.
size hak veren ilk kişi olayım.
güzel bir yeri sürekli kullanması kanunsuz olmayabilir ancak rahatsız edici ve sosyal yaşama aykırıdır. bunu anlayabilmeniz için şöyle düşünün. 2 arabası olan komşunuz evinizin önüne sürekli park ediyor. park yeri bulmanız zorlaşıyor. 3 arabası olan... 4, 7, 14... bir manyak kiralama firması 1000 arabasını sizin bulunduğunuz ve çevrenizdeki tüm mahalleleri kendi arabasıyla dolduruyor. semtinizde park yeri bulamıyorsunuz. yasak mı? değil. rahatsız edici mi evet.
size hak veren ilk kişi olayım.
güzel bir yeri sürekli kullanması kanunsuz olmayabilir ancak rahatsız edici ve sosyal yaşama aykırıdır. bunu anlayabilmeniz için şöyle düşünün. 2 arabası olan komşunuz evinizin önüne sürekli park ediyor. park yeri bulmanız zorlaşıyor. 3 arabası olan... 4, 7, 14... bir manyak kiralama firması 1000 arabasını sizin bulunduğunuz ve çevrenizdeki tüm mahalleleri kendi arabasıyla dolduruyor. semtinizde park yeri bulamıyorsunuz. yasak mı? değil. rahatsız edici mi evet.
0
@mikahakkinen
Dediğini yaparsan daha da negatif gözükürsün. Eldeki veriler:
1. Sitede adamın teki arabasını sürekli ağaç altına park ediyor.
2. Bunu yapmaması için hiçbir engel yok.
3. Bu seni rahatsız ediyor.
4. Adamı dövmek istiyorsun.
Adam belli ki takıntılı; ama sen kesinlikle asıl sıkıntılı olansın burada. Çok net bir şekilde şu soruya cevap vermeni istiyorum: "Sana ne?" Cidden, niye seni geriyor? Niye sana hiçbir zararı olmayan bir davranış senin için adamı dövme noktasına götürecek kadar sorun oluşturuyor?
edit: bir de böyle durumlarda adamın tipine bakıp dövebileceğini sakın düşünme. bana dışarıdan bakan herkes "ne tatlı, ne sakin adam," der. Neredeyse beş yıla yakın kickboks yapmışlığım var. En son bu şekilde tipime bakıp beni alacağını düşünen adam beş dakika boyunca yanındakiler tarafından ayıltılmakla uğraşıldı. Mahkemelik olacaktım yabancı diyarlarda. Sana da önerim sakın bir insanın tipine bakıp gidip dövmeyi falan düşünme. Hiçbir şey olmasa, silahı çıkarıp çat diye dizine sıksa ömür boyu seke seke dolaşırsın. Aman diyeyim.
Dediğini yaparsan daha da negatif gözükürsün. Eldeki veriler:
1. Sitede adamın teki arabasını sürekli ağaç altına park ediyor.
2. Bunu yapmaması için hiçbir engel yok.
3. Bu seni rahatsız ediyor.
4. Adamı dövmek istiyorsun.
Adam belli ki takıntılı; ama sen kesinlikle asıl sıkıntılı olansın burada. Çok net bir şekilde şu soruya cevap vermeni istiyorum: "Sana ne?" Cidden, niye seni geriyor? Niye sana hiçbir zararı olmayan bir davranış senin için adamı dövme noktasına götürecek kadar sorun oluşturuyor?
edit: bir de böyle durumlarda adamın tipine bakıp dövebileceğini sakın düşünme. bana dışarıdan bakan herkes "ne tatlı, ne sakin adam," der. Neredeyse beş yıla yakın kickboks yapmışlığım var. En son bu şekilde tipime bakıp beni alacağını düşünen adam beş dakika boyunca yanındakiler tarafından ayıltılmakla uğraşıldı. Mahkemelik olacaktım yabancı diyarlarda. Sana da önerim sakın bir insanın tipine bakıp gidip dövmeyi falan düşünme. Hiçbir şey olmasa, silahı çıkarıp çat diye dizine sıksa ömür boyu seke seke dolaşırsın. Aman diyeyim.
0
captainhaddock
bilen, giden var mıdır? önerebileceğiniz şirket/tekne var mıdır? nelere dikkat etmemizi tavsiye edersiniz?şimdiden teşekkürler :)
bilen, giden var mıdır? önerebileceğiniz şirket/tekne var mıdır? nelere dikkat etmemizi tavsiye edersiniz?
şimdiden teşekkürler :)
şimdiden teşekkürler :)
0
defalarca gitmiş eski bir rehber olarak söylüyorum en önemli konu tur daki insanlar dır.eğer tekneyi tamamen tanıdıklarınızla doldurup kapatmıyorsanız büyük risk altındasınız demektir.
bu gözler neler gördü mesela 2 farklı aile gençler vs birbirlerine girmişlerdi tekme tokat :)
bu gözler neler gördü mesela 2 farklı aile gençler vs birbirlerine girmişlerdi tekme tokat :)
0
@hosein valla var öyle bir uyumsuzluk xd... teşekkürler.
@jamswety teşekkürler; o aşamada ne kadar talihli olurum kestiremiyorum, şimdilik tek başıma arıyorum. tavsiye ettiğiniz şirketler, tercihler var mı?
@jamswety teşekkürler; o aşamada ne kadar talihli olurum kestiremiyorum, şimdilik tek başıma arıyorum. tavsiye ettiğiniz şirketler, tercihler var mı?
0
az bilinen yonleriyle starklarin gelini
SelamEn son ortak atamızın anneannemin dedesi ve anneannesi olan, 1900'lerde Amerika'ya yerleşmiş olan akrabalarımı nasıl bulabilirim? Anneannem hayatta, isimlerini bilmiyor. Sadece ortak atalarımızın isimlerini biliyorum. Soyadları yok tabi. Nerden göçtüklerini biliyorum, nereye göçtüklerini bilmiy
Selam
En son ortak atamızın anneannemin dedesi ve anneannesi olan, 1900'lerde Amerika'ya yerleşmiş olan akrabalarımı nasıl bulabilirim?
Anneannem hayatta, isimlerini bilmiyor. Sadece ortak atalarımızın isimlerini biliyorum. Soyadları yok tabi. Nerden göçtüklerini biliyorum, nereye göçtüklerini bilmiyorum.
Anneannemin annesi vefat etti, hepsini tanıyıp mektuplaşıyormuş. En son mektuplaşma 1984'te gerçekleşmiş. Mektuplar ortada yok. Burdan mektup yazılan adres var, karşıdan gelen adres yok. Tam bir dipsiz kuyu anlayacağınız.
En son ortak atamızın anneannemin dedesi ve anneannesi olan, 1900'lerde Amerika'ya yerleşmiş olan akrabalarımı nasıl bulabilirim?
Anneannem hayatta, isimlerini bilmiyor. Sadece ortak atalarımızın isimlerini biliyorum. Soyadları yok tabi. Nerden göçtüklerini biliyorum, nereye göçtüklerini bilmiyorum.
Anneannemin annesi vefat etti, hepsini tanıyıp mektuplaşıyormuş. En son mektuplaşma 1984'te gerçekleşmiş. Mektuplar ortada yok. Burdan mektup yazılan adres var, karşıdan gelen adres yok. Tam bir dipsiz kuyu anlayacağınız.
0
1984'te mektup yazılan adrese bir mektup gönder, durumu izah et. Belki o adresteki kişiler akrabaların değilse bile seni yönlendirebilir?
0
@himmetdayi Edevlette işte büyük büyük dede ve anneannenin adı var sadece. Sonra büyükanne ve anneannem var. Kardeşler çıkmadığı için anneannemin teyzeleri yok.
@hosein hangi şehirde olduklarını bile bilmiyorum.
@perkele sanırım tek çare eski mektup kaldıysa bulmak. Ama sanmam anneannem yırtmıştır.
@hosein hangi şehirde olduklarını bile bilmiyorum.
@perkele sanırım tek çare eski mektup kaldıysa bulmak. Ama sanmam anneannem yırtmıştır.
0
notinhere
Selamlar,emlakçıdan aldığımız eve tadilat yaptırmak istedik, emlakçı benim tanıdığım bir usta var dedi ve bzi de tamam dedik. normalde iş 3-4 günde bitmesi gerekirken 2-3 hafta oldu daha 1 iş bile doğru düzgün bitmemişti. toplamda 2 bin tl verildi ve adam işin %25'lik kısmını bile tamamlamadı.biz öd
Selamlar,
emlakçıdan aldığımız eve tadilat yaptırmak istedik, emlakçı benim tanıdığım bir usta var dedi ve bzi de tamam dedik. normalde iş 3-4 günde bitmesi gerekirken 2-3 hafta oldu daha 1 iş bile doğru düzgün bitmemişti. toplamda 2 bin tl verildi ve adam işin %25'lik kısmını bile tamamlamadı.
biz ödemeyi emlakçıya yapmıştık (evet iş bitmeden parayı verdiğimiz için keriziz biraz) ve usta bizim telefonlarımızı açmıyor. emlakçıya gittiğimizde ise geçiştirici cevaplarla bizi oyalıyor.
başka bir şey yapmamak için zor duruyorum fakat bunu legal yolla çözmek istiyorum. ne yapmam, nereye gidip derdimi anlatmam lazım?
emlakçıdan aldığımız eve tadilat yaptırmak istedik, emlakçı benim tanıdığım bir usta var dedi ve bzi de tamam dedik. normalde iş 3-4 günde bitmesi gerekirken 2-3 hafta oldu daha 1 iş bile doğru düzgün bitmemişti. toplamda 2 bin tl verildi ve adam işin %25'lik kısmını bile tamamlamadı.
biz ödemeyi emlakçıya yapmıştık (evet iş bitmeden parayı verdiğimiz için keriziz biraz) ve usta bizim telefonlarımızı açmıyor. emlakçıya gittiğimizde ise geçiştirici cevaplarla bizi oyalıyor.
başka bir şey yapmamak için zor duruyorum fakat bunu legal yolla çözmek istiyorum. ne yapmam, nereye gidip derdimi anlatmam lazım?
0
bu devirde herkesi kendiniz gibi sandığınız için sorun sizde. yasal olarak ne yapabilirsiniz bilmem ama bence çevresi olan biri daha çabuk halleder gibi o işleri.
bir dahakine de peşin parayla çalışmayın, sadece malzemeleri ödeyin onu da fatura karşılığı yapın.
bir dahakine de peşin parayla çalışmayın, sadece malzemeleri ödeyin onu da fatura karşılığı yapın.
0
Sorun emlakcıda, emlakcı düzgün ödeme yapan biri olsa o usta işini yapar.
Sizin parayı emlakcı yedi, ustanın bir hatası olduğunu sanmıyorum şu aşamada.
Emlakcıya şöyle bir mesaj atın "Sizi yarın emlakcılar odasına ve maliyeye şikayet edeceğim" adam resmi olarak emlakcı değilse odayla zaten başı belaya girer, aldığı para için de herhangi bir makbuz ve fatura vermediyse vergi dairesi ile başı belaya girer.
Sanmıyorum ki aldığı komisyon ve tadilat parası için fatura kesmiş olsun.
Sizin parayı emlakcı yedi, ustanın bir hatası olduğunu sanmıyorum şu aşamada.
Emlakcıya şöyle bir mesaj atın "Sizi yarın emlakcılar odasına ve maliyeye şikayet edeceğim" adam resmi olarak emlakcı değilse odayla zaten başı belaya girer, aldığı para için de herhangi bir makbuz ve fatura vermediyse vergi dairesi ile başı belaya girer.
Sanmıyorum ki aldığı komisyon ve tadilat parası için fatura kesmiş olsun.
0
kendi hikayemizi anlatayım pay biçin. 1 yıl önce üst katın banyosu komple kırıldı bütün giderler ve su boruları yenilendi. normalde 3-4 günlük işe bir ay gelip gittiler. gelip 1 saat çalışıp başka işe gidiyor adamlar. düzen böyle. neyse bir yıl dolmadan üst kattan alt kattaki tuvalete su damlamaya başladı. 3 ay abartısız söylüyorum 3 ay çağırdık adamları. arka sokağımızda olduğu gelip gittikçe. bugün gelicem, yarın gönderiyorum ustaları, yarın söz, ben kendim gelicem derken şansa iyi bir usta bulduk yaptırdık şakır şakır su akmaya başlamıştı bu arada. adamlar hala gelecek. o yüzden parayı vermemek ve referans isteyip yaptıkları evlerle görüşmekte fayda var.
0
@want2die sanırım türkiye'de yaşamıyorsun, böyle saçma bir savunma biçimi yok.
@John Bloor evet herhangi bir fatura vs kesilmedi, teşekkürler, dediğiniz yöntemi deneyceğim.
@John Bloor evet herhangi bir fatura vs kesilmedi, teşekkürler, dediğiniz yöntemi deneyceğim.
0
bcdhms
Selam,100 liranın lafını yapasım tuttu..Nisan ayı itibariyle site aidatı %10 artmış. Bu ay zamlı vereceğiz eyvallah ama sene başından itibaren 3 ay için de zam farkını istiyor site yönetimi.Böyle bir hakları var mı? Çıkıntılık yapayım mı?NOT: Özel bir firmada site yönetimi..
Selam,
100 liranın lafını yapasım tuttu..
Nisan ayı itibariyle site aidatı %10 artmış. Bu ay zamlı vereceğiz eyvallah ama sene başından itibaren 3 ay için de zam farkını istiyor site yönetimi.
Böyle bir hakları var mı? Çıkıntılık yapayım mı?
NOT: Özel bir firmada site yönetimi..
100 liranın lafını yapasım tuttu..
Nisan ayı itibariyle site aidatı %10 artmış. Bu ay zamlı vereceğiz eyvallah ama sene başından itibaren 3 ay için de zam farkını istiyor site yönetimi.
Böyle bir hakları var mı? Çıkıntılık yapayım mı?
NOT: Özel bir firmada site yönetimi..
0
Uzman değilim sadece söyle düşünüyorum. En baştan her yeni yıl için aidat zammı yeniden belirlenir diye bir husus varsa kanunda/antlaşmada olabilir. belirlendiği zamandan itibaren (nisan) zam söz konusu ise bir sonraki nisana kadar aynı şekilde devam eder bu. Önceki aylara ait zamlar için bknz: soğuk su. Yine kendilerinin bunu bildirmede bir ihmalleri söz konusu ise önceki aylara ait zamları isteyemezler. Çünkü bu geçen 3 aylık bir sürede bu durumu şimdi belirtmeleri hata ve yine geçen 3 aya ait aidat zammından söz etmemeleri/susmaları bu haliyle aidat ödenmesini kabul anlamına geliyor. Yine bundan sonra giderlerin iyi denetlenmesi lazım site sakinleri tarafından. Olur ki bazı masraflar/giderler/onarımlar değerinden fazla faturalandırılıp alamadıkları o 3 aylık zammın acısını çıkarmasınlar.
0
yapılan sözleşmede, "her yıl başı" gibi bir tabirin olması gerekmekte. sözleşmeye bakın çıkıntılık yapmadan önce.
0
Olric
21 km yol taksi ile kac tl tutar? (Mesafe Atatürk Havalimanından Şişli aşağı yukarı)
21 km yol taksi ile kac tl tutar? (Mesafe Atatürk Havalimanından Şişli aşağı yukarı)
0
sir gawain
haftada 5 gün çalışan bir şirketin cuma günü için alınan yıllık izinleri cumartesiyi de dahil ederek 2 gün sayması alışıldık bir uygulama mı? yani hafta sonunu pazartesiyle bağlayınca sorun yok ama cumayla bağlayınca bir gün fazladan izin gidiyor. sgk düzenlemeleri, iş kanunu vs ne diyor bu konuda?
haftada 5 gün çalışan bir şirketin cuma günü için alınan yıllık izinleri cumartesiyi de dahil ederek 2 gün sayması alışıldık bir uygulama mı? yani hafta sonunu pazartesiyle bağlayınca sorun yok ama cumayla bağlayınca bir gün fazladan izin gidiyor. sgk düzenlemeleri, iş kanunu vs ne diyor bu konuda?
0
eğer şirket 40 saatlik çalışma saati uyguluyorsa, iş kanununda maksimum çalışma saati 45 olması sebebiyle cumartesiyi de çalışma günü olarak göstererek düşüyor. Kurumsal olanlarda falan genelde bu sistem kullanılıyor.
Fakat çalışma saatin haftaiçi 45 ise; biz zaten çalışma saatini dolduruyoruz ve cumartesi çalışma günü değil diyerek saydırılmıyor. En azından şu anki iş yerimde bunu kullanıyoruz.
Ama kötü haber, çoğunluğu 6 gün sayar.
Fakat çalışma saatin haftaiçi 45 ise; biz zaten çalışma saatini dolduruyoruz ve cumartesi çalışma günü değil diyerek saydırılmıyor. En azından şu anki iş yerimde bunu kullanıyoruz.
Ama kötü haber, çoğunluğu 6 gün sayar.
0
iş hayatına hoşgeldin. kurumsal firmalar bile yapıyor bunu, avrupa ortaklı ya da avrupa menşeili firma değil ise.
0
Bizimkiler de pazartesi başlatılan izin için pazartesiyi iki günden sayıyor. Ve kurumsal bir hayli.
Yine iş saati açısından yapıyorlar bunu bizde de
Yine iş saati açısından yapıyorlar bunu bizde de
0
iş hayatına hoş geldin mi? dakjsgdkda. 11 yıldır bilfiil iş hayatındayım ama mesleğim icabı daha ajans tipi küçük ve rahat işletmelerde çalışıyorum, şirkete bir anda kurumsal olma kafası geldi, bugün de bunu çıkardılar. o yüzden sormuştum.
0
girdaptaki
belliyse eğer, onlardan birine ulaşmam lazım. konu, 89 entry'si silindiği halde uçurulmayan bir yazar. dün, bu şahsın sözlük'ten neden atılmadığını duyuru'ya sormuştum: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1272635/89-entry-si-silindigi-halde-ucurulmayan-yazar
belliyse eğer, onlardan birine ulaşmam lazım.
konu, 89 entry'si silindiği halde uçurulmayan bir yazar. dün, bu şahsın sözlük'ten neden atılmadığını duyuru'ya sormuştum: www.eksiduyuru.com
konu, 89 entry'si silindiği halde uçurulmayan bir yazar. dün, bu şahsın sözlük'ten neden atılmadığını duyuru'ya sormuştum: www.eksiduyuru.com
0
i was made for you
Ne bileyim icq.com'a girer bilgi yarışması kısmında hem soru cevaplar hem milletle sohbet ederdim, isketch'e girer çizim oyunu oynardım şimdi twitter ve instagram dışında başka sitede insan yok gibi geliyor (tabii ki var da anladınız). O zamanlar yaşım küçüktü ona rağmen habire yeni birileriyle tanı
Ne bileyim icq.com'a girer bilgi yarışması kısmında hem soru cevaplar hem milletle sohbet ederdim, isketch'e girer çizim oyunu oynardım şimdi twitter ve instagram dışında başka sitede insan yok gibi geliyor (tabii ki var da anladınız). O zamanlar yaşım küçüktü ona rağmen habire yeni birileriyle tanışır msn'e eklerdim şu an kimse yok öyle vs. vs.
0
hah işte, wan2die'ın anlattığı şey tam olarak ekşisözlüğün neden bozduğunun da cevabı. Eskiden ya üniversitelerde internete girermiş insanlar ya da parası pulu olan adamlar evlerinde-ofislerinde. Şimdi ise ''ehehehe'' yazmayı başarabilen herkes herhangi bir konuda fikir ve bilgi sahibi olarak internette yerini alıyor.
Sözlükte eskiden o yüzden daha kapalı bir ortam varmış, keza yine icq sonrasında irc-msn dönemi de görece öyleydi.
sosyo-kültürel bi' elit-avam ayrımı yapmak istemiyorum ama zannımca olayın özünde bu var.
Sözlükte eskiden o yüzden daha kapalı bir ortam varmış, keza yine icq sonrasında irc-msn dönemi de görece öyleydi.
sosyo-kültürel bi' elit-avam ayrımı yapmak istemiyorum ama zannımca olayın özünde bu var.
0
doymuşluk ve kanıksama da var. sene 92 falan şu an tanımlayamayacağım bir terminal üzerinden odtü'deki elemanlarla yazışırdık. dos ekranında yeşil yazılar vardı. hepsi bu ama orada aldığım keyfi şu an hiçbir şey veremez bana. çünkü o zamanlar için online sohbet olağanüstü bir imkandı.
0
internetin sonuna geldik gibi hissediyorum bir süredir. eskiden her yeni sekmede yeni bir şey öğrenebilir, bi şey keşfedebilirdin. şimdi o ihtimal çok çok azaldı.
0
hacıdede ve hacınineler, hayır yaşlandık hepimiz. g*tümüzdeki kıllar pişmaniye artık kabul edelim bunu.
0
reddit gibi çöplük echo chambera gideceğine 4chana git en azından çöpün de hasını görmüş olursun.
0
daha zevkliydi tabi ki.. çünkü görece olarak daha pahalıydı ve altyapı olarak daha zordu. Hala saklarım Superonline'ın 1 aylık internet paketinin kağıdını. adsl mevzusu piyasa girince biraz daha gelişti, kolaylaştı ulaşım. saatlerce evin telefonunu kilitlediğimi bilirim. arayanlar sürekli meşgul sesini duyuyordu :)146 ile internete bağlanabilecek kadar deliydim. benim için hala Atakule, hellori hazretleri vb. gibi şeyler efsanedir :)
0
dedi ayca
Selams.Çalıştığım yerde öğle yemeklerini birlikte yediğim iki kız var, daha önce bahsetmiştim, gerçi o duyurumu sildim ama neyse. Şimdi bu kızlar ota boka mesaiye kalıyor, şirket mesaiye ekstra ödeme yapmıyor, hatta bazen birinin işi yokken öteki kal dedi diye bile kalıp kendine iş yaratıyor. Depart
Selams.
Çalıştığım yerde öğle yemeklerini birlikte yediğim iki kız var, daha önce bahsetmiştim, gerçi o duyurumu sildim ama neyse. Şimdi bu kızlar ota boka mesaiye kalıyor, şirket mesaiye ekstra ödeme yapmıyor, hatta bazen birinin işi yokken öteki kal dedi diye bile kalıp kendine iş yaratıyor. Departmanlar farklı, yoğun olduğumuz zamanlar da farklı o yüzden, ben şimdiye kadar hiç kalmadım.
Şirket birden götünden bir şey çıkarttı 2 3 hafta önce. Girdiğimiz verileri değiştirmemizi istiyor ama sadece görsel açıdan. Nisan 21inde önemli bir sunum toplantı tarzı bir şeyimiz var ben de o işleri halletmeye çalışıyorum. Değişiklikle ilgili görevli olan kadına yazdım, durumu anlattım ve mayıs ayından önce yapamayacağımı söyledim kadın kontrol edip döneceğim dedi.
Durum buyken bana bugün "ee ayça o değişiklikleri yaptın mı?" dedi bir tanesi,dedim ki "yok yapmadım ama kadınla konuştum, bakıp döneceğim dedi şimdi xxx zzz yapıyorum ben" "eee mesaiye kalsana" dedi cevaben... "neden bunun için mesaiye kalayım acelesi yok zaten ve de önemsiz bir şey kendi işim olsa oke ama çok saçma istedikleri şey" diyince de "o zaman burada onları yap mesaiye de kendi işin için kalırsın" dedi.
WTF demek istiyorum??? Yani bu kızla ben aynı pozisyondayım neden bana hesap soruyor? Üstelik bu ilk de değil çok rahat 10 kere "eee ayça mesaiye kalcan mı bugün xd" falan yaptılar. Bi şey demeye de diyemiyorum ne diyeyim kavga mı edeyim elalemle yani ama sinirim zıplıyor.
Bana ne arkadaşım senin yöneticin sürekli mesaiye kal diyorsa, sen mesaiye kalmayı bir bok sanıyorsan? Benim işim olsa, yöneticim kal da şunu bitir dese hiç düşünmem takılmam. Da saçma sapan bir şey için neden kalayım?
Ya da hadi şimdi bu değişiklik meselesi çıktı ama öncesinde işim hiç yoktu NEDEN KALAYIM NEDEN? sanki ben bırakıyorum milleti mesaiye.
İnsanlar neden böyle dostlar? Ne istiyorlar ya? Bağırıp masayı devirmeme şu kadarcık >> ▪ kaldı.
Çalıştığım yerde öğle yemeklerini birlikte yediğim iki kız var, daha önce bahsetmiştim, gerçi o duyurumu sildim ama neyse. Şimdi bu kızlar ota boka mesaiye kalıyor, şirket mesaiye ekstra ödeme yapmıyor, hatta bazen birinin işi yokken öteki kal dedi diye bile kalıp kendine iş yaratıyor. Departmanlar farklı, yoğun olduğumuz zamanlar da farklı o yüzden, ben şimdiye kadar hiç kalmadım.
Şirket birden götünden bir şey çıkarttı 2 3 hafta önce. Girdiğimiz verileri değiştirmemizi istiyor ama sadece görsel açıdan. Nisan 21inde önemli bir sunum toplantı tarzı bir şeyimiz var ben de o işleri halletmeye çalışıyorum. Değişiklikle ilgili görevli olan kadına yazdım, durumu anlattım ve mayıs ayından önce yapamayacağımı söyledim kadın kontrol edip döneceğim dedi.
Durum buyken bana bugün "ee ayça o değişiklikleri yaptın mı?" dedi bir tanesi,dedim ki "yok yapmadım ama kadınla konuştum, bakıp döneceğim dedi şimdi xxx zzz yapıyorum ben" "eee mesaiye kalsana" dedi cevaben... "neden bunun için mesaiye kalayım acelesi yok zaten ve de önemsiz bir şey kendi işim olsa oke ama çok saçma istedikleri şey" diyince de "o zaman burada onları yap mesaiye de kendi işin için kalırsın" dedi.
WTF demek istiyorum??? Yani bu kızla ben aynı pozisyondayım neden bana hesap soruyor? Üstelik bu ilk de değil çok rahat 10 kere "eee ayça mesaiye kalcan mı bugün xd" falan yaptılar. Bi şey demeye de diyemiyorum ne diyeyim kavga mı edeyim elalemle yani ama sinirim zıplıyor.
Bana ne arkadaşım senin yöneticin sürekli mesaiye kal diyorsa, sen mesaiye kalmayı bir bok sanıyorsan? Benim işim olsa, yöneticim kal da şunu bitir dese hiç düşünmem takılmam. Da saçma sapan bir şey için neden kalayım?
Ya da hadi şimdi bu değişiklik meselesi çıktı ama öncesinde işim hiç yoktu NEDEN KALAYIM NEDEN? sanki ben bırakıyorum milleti mesaiye.
İnsanlar neden böyle dostlar? Ne istiyorlar ya? Bağırıp masayı devirmeme şu kadarcık >> ▪ kaldı.
0
sürekli mesaiye kalıyorlar çünkü bir hayatları yok. sizin var. bunu yedirememişler. he deyin geçin, ne gerek var masa devirmeye.
0
Ben de insanlara o an hissettiklerimi söyleyemeyip sonra kendime inanılmaz kızıyordum. Artık değiştirmeye başladım yavaş yavaş.
Ters bir şey mi söylüyorlar? O an hislerinizi paylaşırsanız daha az sorun olabilir. Çünkü onlarla hemfikir olmadığınızda söylemeniz gerek.
Ters bir şey mi söylüyorlar? O an hislerinizi paylaşırsanız daha az sorun olabilir. Çünkü onlarla hemfikir olmadığınızda söylemeniz gerek.
0
ispiyonlamayacaklarını bilsem, şirket fazla mesai için ilaveten ücret ödemiyor ve benim zamanım değerli olduğu için mesaiye kalamam diyebilirsiniz.
bu arada yasal olarak da şirket fazla mesaiye ücret ödemeli. bir iş yetişmiyorsa ve yetişmesi için fazladan çalışılması gerekiyorsa ücreti karşılığı çalıştırılabilirsiniz. bu da bir yıl içerisinde siz rıza gösterseniz dahi 270 saati aşamaz.
bu arada yasal olarak da şirket fazla mesaiye ücret ödemeli. bir iş yetişmiyorsa ve yetişmesi için fazladan çalışılması gerekiyorsa ücreti karşılığı çalıştırılabilirsiniz. bu da bir yıl içerisinde siz rıza gösterseniz dahi 270 saati aşamaz.
0
Hayır bi de şuna da çok sinirleniyorum, birinin yöneticisi kızı kendi özel asistanı gibi çalıştırıyor, ne kadaar ayak işi varsa yaptırıyor, beriki de uyuz yani, kız başka şehirden buraya taşındı çalışırken "eee artık mesai programı yaparsın" dedi taşınma izni kullandığı için, biz şu an daha rahatız ama bizim de sıkışacağımız zaman olacak şu 1-1,5 aylık süreçte. Ama genelen yöneticim bana saygı duyuyor bunu görüyorum ve hissediyorum, daha farklı çalışıyoruz, ameleliğimiz yok. Bu yüzden %100 ÇALIŞMIYOR AYÇA YEAA BAKSANA ÖNEMLİ DEĞİL DİYOR şeklinde arkamdan konuşuyorlar.
Çalışıyorum yani ama neden gereksiz şeyler için ekstra uğraşayım, babamın şirketi mi?? Kendilerini şahane başarılı falan buluyorlar sanırım -_-
Çalışıyorum yani ama neden gereksiz şeyler için ekstra uğraşayım, babamın şirketi mi?? Kendilerini şahane başarılı falan buluyorlar sanırım -_-
0
ortada baskı göremedim. sonuçta üstünüz değiller, laf arasında söylenmiş bişey. siz biraz garipsiniz.
0
@monogram hep aksini düşündüğüm şeyi söylüyorum zaten bu yüzden de onların gözünde "her şeye muhalefet" insanım.
@eeb acemi'nin de dediği gibi çalışma saatim dolmadığı için mesai ücreti almıyorum
@acemi evet saati doldurmadığım için ödenmiyor. dediğim gibi ama kendi işim olsa ücretsiz kalmak da koymaz mesela ama manasız yere kalmak çok saçma.
@eeb acemi'nin de dediği gibi çalışma saatim dolmadığı için mesai ücreti almıyorum
@acemi evet saati doldurmadığım için ödenmiyor. dediğim gibi ama kendi işim olsa ücretsiz kalmak da koymaz mesela ama manasız yere kalmak çok saçma.
0
açık bir şekilde niyetini söylemen lazım. sana karışıp mesaiye kalırsın dediği zaman ne kendi iş programımı kendim yaparım diyip mesajını verebilirsin.
özel sektör malesef böyle, mesai denilen olgu ya gün içerisinde yatıp işlerini yetiştiremeyenlerin veya kendisini patronuna feda edenlerin eğlencesi.
özel sektör malesef böyle, mesai denilen olgu ya gün içerisinde yatıp işlerini yetiştiremeyenlerin veya kendisini patronuna feda edenlerin eğlencesi.
0
ne kadar saçmaymış. gün içinde goy goy yapıp akşam da mesaiye kalıyolar heralde. çok ekstrem bi durum olmadıkça mesai bitti mi beni kimse tutamaz.
3.bp.blogspot.com
3.bp.blogspot.com
0
şunları onlara da söylersen kuş gibi olacaksın:
"WTF demek istiyorum??? Yani bu kızla ben aynı pozisyondayım neden bana hesap soruyor? Üstelik bu ilk de değil çok rahat 10 kere "eee ayça mesaiye kalcan mı bugün xd" falan yaptılar. Bi şey demeye de diyemiyorum ne diyeyim kavga mı edeyim elalemle yani ama sinirim zıplıyor.
Bana ne arkadaşım senin yöneticin sürekli mesaiye kal diyorsa, sen mesaiye kalmayı bir bok sanıyorsan? Benim işim olsa, yöneticim kal da şunu bitir dese hiç düşünmem takılmam. Da saçma sapan bir şey için neden kalayım?
Ya da hadi şimdi bu değişiklik meselesi çıktı ama öncesinde işim hiç yoktu NEDEN KALAYIM NEDEN? sanki ben bırakıyorum milleti mesaiye. "
ayrıcaa;
böyle bir şeyden insanlar neden böyle gibi somut hiçbir karşılığı olmayan yerlere varmamış olursun.
"WTF demek istiyorum??? Yani bu kızla ben aynı pozisyondayım neden bana hesap soruyor? Üstelik bu ilk de değil çok rahat 10 kere "eee ayça mesaiye kalcan mı bugün xd" falan yaptılar. Bi şey demeye de diyemiyorum ne diyeyim kavga mı edeyim elalemle yani ama sinirim zıplıyor.
Bana ne arkadaşım senin yöneticin sürekli mesaiye kal diyorsa, sen mesaiye kalmayı bir bok sanıyorsan? Benim işim olsa, yöneticim kal da şunu bitir dese hiç düşünmem takılmam. Da saçma sapan bir şey için neden kalayım?
Ya da hadi şimdi bu değişiklik meselesi çıktı ama öncesinde işim hiç yoktu NEDEN KALAYIM NEDEN? sanki ben bırakıyorum milleti mesaiye. "
ayrıcaa;
böyle bir şeyden insanlar neden böyle gibi somut hiçbir karşılığı olmayan yerlere varmamış olursun.
0
bunu buraya yazacağına ilgili arkadaşlara söylsen daha mantıklı olur. bu sanki şey gibi, kızların hesabını ödeyip sonra da burada "kızlar bize hesap ödetiyüürr" diye haykırmak.
yapacağın şey belli: yöneticimle konuştum, bu işleri yapacağım nokta.
örneğin tatilde telefonumu sessize alıp odamda bıraktım. noldu, akşamları bir iki konuştuktan sonra aramaktan vaz geçtiler. tatilimi rahat yaptım. yine aynı şekilde, ihale vs. yok ise kesinlikle mesaiye kalmıyorum. laf çarpmaya kalkanlara da gülüp geçiyorum. yavaş yavaş sen de yaparsın.
yapacağın şey belli: yöneticimle konuştum, bu işleri yapacağım nokta.
örneğin tatilde telefonumu sessize alıp odamda bıraktım. noldu, akşamları bir iki konuştuktan sonra aramaktan vaz geçtiler. tatilimi rahat yaptım. yine aynı şekilde, ihale vs. yok ise kesinlikle mesaiye kalmıyorum. laf çarpmaya kalkanlara da gülüp geçiyorum. yavaş yavaş sen de yaparsın.
0
mesai ücretini vereceksen kalayım de?
bonus: mesaiye kal falan derken sana birini yamamaya çalışacaklar.
bonus: mesaiye kal falan derken sana birini yamamaya çalışacaklar.
0
Fransa'da 2 ay sürecek bir grev başladı dün. Demiryolu işçileri yeni başlayacak işçilerin hakları kendilerininki kadar iyi olmayacak diye grev yapıyorlar. Bütün ülke durumdan etkileniyor çünkü haftada iki gün, günde birkaç sefere düşürdüler bütün seferleri. Sizden ise iş arkadaşınız ücretsiz fazla mesai yapmanızı istiyor. Acayip moralim bozuldu yav.
0
Bir dahaki sefere "Benim zaman yönetimim iyidir, ben ayni isi daha kisa sürede becerebiliyorum." dersin.
Cemcük agizliklar ya, kendi hayatlari yok, istiyorlar ki baskalari da onlar gibi amele olsun. Hani acil bir durum olur, yetismesi gereken birsey cikar, önceden kestirememissindir, calisirsin o zaman ama senin anlattigin gibiyse aksam yemegi icin kaliyorlar muhtemelen. Böyle hayat mi olur.
Cemcük agizliklar ya, kendi hayatlari yok, istiyorlar ki baskalari da onlar gibi amele olsun. Hani acil bir durum olur, yetismesi gereken birsey cikar, önceden kestirememissindir, calisirsin o zaman ama senin anlattigin gibiyse aksam yemegi icin kaliyorlar muhtemelen. Böyle hayat mi olur.
0
hadsizlik olarak algılama elorelia +1, sende bi gariplik var kesin, anlattıklarında bu kadar %100 haklı olman doğanın kanunlarına aykırı gibi duruyor. sadece bu soru için de geçerli değil bu, iş hayatı biraz ağır geldi sanırım. yaşadıkların %100 gerçektir, uyduruyorsun demiyorum tabii ki; ama daha fazlasını yaşayacağını bilerek bence biraz daha sakin kalmaya çalış. iş hayatı böyle, dahası herhangi bir sebepten kendin seçemediğin insanlarla bir arada bulunma zorunluluğu olan her yerde böyle. farkında olmadan drama queen'liğe gider bu işin sonu, mazallah.
insanların neden böyle olduğunun bir önemi yok, ya bu deveyi güdeceksin ya da güdeceksin. ne kadar erken alışırsan senin için o kadar iyi. pasif agresif tavır takınmaktansa dozunda cevaplar verip bu tip ufak krizleri yönetmen gerekir, buna odaklan. sorunun içinde çok fazla debelenip gereksiz kısımlara takılıyor gibi duruyorsun çünkü.
insanların neden böyle olduğunun bir önemi yok, ya bu deveyi güdeceksin ya da güdeceksin. ne kadar erken alışırsan senin için o kadar iyi. pasif agresif tavır takınmaktansa dozunda cevaplar verip bu tip ufak krizleri yönetmen gerekir, buna odaklan. sorunun içinde çok fazla debelenip gereksiz kısımlara takılıyor gibi duruyorsun çünkü.
0
3.bp.blogspot.com
Bana biri böyle dediğinde "işine bak lan" diye cevap vermiştim. Tabi şimdi şirket ortamı daha kibar olmak iyi olabilir.
Bana biri böyle dediğinde "işine bak lan" diye cevap vermiştim. Tabi şimdi şirket ortamı daha kibar olmak iyi olabilir.
0
kay adams
Güvenilir mi sizce?Bir de ucuz bulunur mu? En dandik sıfır buzdolapları bile 1500 tl falan artık. İstanbul'da Beylikdüzü taraflarında bir yer önerebilir misiniz?
Güvenilir mi sizce?
Bir de ucuz bulunur mu? En dandik sıfır buzdolapları bile 1500 tl falan artık.
İstanbul'da Beylikdüzü taraflarında bir yer önerebilir misiniz?
Bir de ucuz bulunur mu? En dandik sıfır buzdolapları bile 1500 tl falan artık.
İstanbul'da Beylikdüzü taraflarında bir yer önerebilir misiniz?
0
Yer oneremem fakat alinir neden alinmasin. Bazilari garanti belgesi dahi duzenliyor kisa sureli. Ben almistim gecmiste bir Arcelik ve gayet iyi calisiyordu. Aldigim dolap bozuk cikinca garantiden degistirilmis, spotcular genelde alip tamir edip satiyorlar. Alet bildigin yepyeniydi.
0
kalphırsızı
Bitkisel hayatı tam olarak tanımlayacak bir sağlıkçı arkadaş var mı? gözlerini açan, ayak uçlarını oynatan, ağrıya karşı gözleriyle işaret eden biri için bitkisel hayatta olduğu söylenebilir mi? lütfen bilgi sahibi olmayan kafadan yorum yapmasın.
Bitkisel hayatı tam olarak tanımlayacak bir sağlıkçı arkadaş var mı? gözlerini açan, ayak uçlarını oynatan, ağrıya karşı gözleriyle işaret eden biri için bitkisel hayatta olduğu söylenebilir mi? lütfen bilgi sahibi olmayan kafadan yorum yapmasın.
0
buenosdias
aylar once sinavlar 2-3 mayista diye acikladilar. ben de ona gore tatil plani yaptim. ucak, otel odemeleri yaptim. simdi 26-27'sine almislar. tam tatile cikacagim zamana yani. bisey yapamayiz diyolar. sizce zararimin tazmini icin dava acabilir miyim?
aylar once sinavlar 2-3 mayista diye acikladilar. ben de ona gore tatil plani yaptim. ucak, otel odemeleri yaptim. simdi 26-27'sine almislar. tam tatile cikacagim zamana yani. bisey yapamayiz diyolar. sizce zararimin tazmini icin dava acabilir miyim?
0
2-3 mayıs yazmışsın da haziran olacak o. ben de dikkat etmeden 2-3 haziran haftasonuna tatil için bilet filan almıştım. sonradan gördüm ki sınav varmış, neyse dedim girmem sınava. sonra sınav tarihinin değiştiğini gördüm şansıma. ama tabii ilan edildikten sonra değişiklik saçma, insanlar ona göre planını yapıyor, başka mağdur olanlar da vardır. haklısın ama bişey çıkacağını sanmam ben de ne yazık ki.
0
sınav tarihini değiştirme hakları var. hatta sınav tarihini öğrenci işlerinin duvarına asmaları bile yeterli. o yüzden hiçbişey çıkmaz
0
Başka üniversitelerin de açıköğretim işine girmesi sınav takvimini karıştırdı. Erzurum ATA AÖF ve İstanbul Üniversitesi de uzaktan eğitime başladılar. Hepsi aynı haftasonuna koyunca ne sınav görevlisi, ne sınav binası ayarlamak mümkün oluyordu. Bu sefer Anadolu değiştirdi sanırım takvimini özellikle Erzurum ile çakışmayı engellemek için olabilir diye düşünüyorum ama emin değilim. Davadan da bir şey çıkar mı bilmem ama bir çeki düzen verirler belki dönem başındaki akademik takvimlerine. BİMER'e falan yazın. Muhtemelen taslak programdır falan der değişiklik hakkını saklı tutarlar.
0
bir an kendim yazdim sandim soruyu. benim de ayni sekilde oldu. bimer’e de aof’un kendisine de sikayette bulundum. itiraz talebinize olumlu cevap veremiyoruz temali cevaplar geldi. hatta bugun aof’ten elle yazilmis bir red mektubu bile aldim. hicbir sey yapilamiyor maalesef.
0
neymis
Reçete yazdırdık, dedi ki 20 lira.bunun içeriğini söylemiyor belki muayene 9 lira ilaç 3 lira 8 lira kazıklıyor beni.nerden bileceğim?fiş isteyince vermiyor çakallar.Edit. Matematik bile isyan etti sinirden.
Reçete yazdırdık, dedi ki 20 lira.
bunun içeriğini söylemiyor belki muayene 9 lira ilaç 3 lira 8 lira kazıklıyor beni.
nerden bileceğim?
fiş isteyince vermiyor çakallar.
Edit. Matematik bile isyan etti sinirden.
bunun içeriğini söylemiyor belki muayene 9 lira ilaç 3 lira 8 lira kazıklıyor beni.
nerden bileceğim?
fiş isteyince vermiyor çakallar.
Edit. Matematik bile isyan etti sinirden.
0
ilaç fiyatları standarttır. eczaneler kamunun belirlediği fiyatlar dışında fiyatta ilaç satamaz. fiyat listesine www.titck.gov.tr adresinden erişebilirsin.
0
ilaçta yapamazlar fiyatlar belli her yerde aynı da diğer şeylerde kazım kazım kazıklıyorlar. pazarlık etmek şart. şampuan alırken fark ettim. biri asla inmem dedi diğer eczane 10 lira atına verdi.
0
Fis vermek zorundalar. O fis mutlaka kesilir. Elinize vermediyse isteyin, sizden sonra kesip cope atiyordur. 20 tl nin icinde ne var merak ediyorsaniz eczaciniza sorabilirsiniz ayrica, kazikliyorrrr diye ayaklanmak yerine. Soylemiyorsa soylemesi gerektigini soyleyin, sonra bir dhaa da oradan almazsiniz ilaclarinizi.
Ayrica kozmetik vb elbette daha pahali, gratis'in satis fiyati eczaneye gelis fiyatindan ucuz oluyor bazen, eczaci napsin, zararina mi satsun yani? (Bu dedigim gercektir bu arada)
Ayrica kozmetik vb elbette daha pahali, gratis'in satis fiyati eczaneye gelis fiyatindan ucuz oluyor bazen, eczaci napsin, zararina mi satsun yani? (Bu dedigim gercektir bu arada)
0
onlar sgk'ya verilen para. e-devletten muayene katkı payı sorgula ekranına git orada görürsün zaten. asıl kazıklayan devletin kendisi yani. o para eczaneye değil devlete gidiyor.
0
Devlet de kazıklamıyor eczane de kazıklamıyor. Tamamen ücretsiz sağlık sistemi diye bir şey söz konusu olamaz. Bizdeki dünyadaki diğer örneklerle karşılaştırılınca hiç de kötü değil. Tabii bu hastalar açısından böyle, doktorlar için çok da iyi değil sistem.
Ben kredi kartıyla ödediğim için slip alıyorum ama onda da ayrıntılı bir şey yazmıyor, neye ne kadar gidiyor görmek istiyorsan göstermeleri lazım.
Ben kredi kartıyla ödediğim için slip alıyorum ama onda da ayrıntılı bir şey yazmıyor, neye ne kadar gidiyor görmek istiyorsan göstermeleri lazım.
0
İlaçta geçirmeye çalıştıkları oluyor. Oracıkta ilacın adını yazıp fiyatına bakın.
0
Hayır kazıklamıyor. Birikmiş muayene borcunuzu da tahsil etme sorumluluğunu üstleniyor sadece. Doğrudan devlete gidiyor o sonra. Ama bazen 200 küsür liralık alılveriş yapıp bozuğum yok diyip üç beş kuruşun karını göz edenlerle uğraşamayıp "he amca he sen 10 lira ver o şampuana" diye kestirip atabiliyorlar. Otc diye tabir ettiğimiz ilaç dışı ürün ya da kozmetiklerdeki fiyatları da belli bir oran içinde belirleyip satmak eczacının yasal hakkıdır.
0
10 liralık bepantholü 18 liraya satmaya çalıştığına dayanarak söylüyorum. Reçetesiz.
0
@bass solo
tamam da bepantholun bin tane cesidi var, 10 liralik da yok ki zaten. En ucuzu eczanede gercekten 18 lira. Yani adam seni kaziklamiyor. Eczane fiyati o.
tamam da bepantholun bin tane cesidi var, 10 liralik da yok ki zaten. En ucuzu eczanede gercekten 18 lira. Yani adam seni kaziklamiyor. Eczane fiyati o.
0
Dozu, türü neyse doğruya doğru baktık. Mesele bepanthol değil başka ilaçta da benzer kazıklanmayı bir arkadaşım yaşadı. Bu arada internette kdvsiz fiyatı yazar. Ona dikkat edin.
0
@bass solo
Tamam, ben de sordum eczaci tanidigima ve eczanede en ucuz bepantolun fiyatinin. 18 tl oldugunu soyledi.
Internette farkli olabilri, bepantol pek ilac gibi degil artik, her yerde rahatca bulunuyor.
Baska ilac diye bahsettiginiz nedir bilmiyorum ama bu tarz bir sey oldugunu dusundum, eger oyleyse eczane daha pahali. Cunku eczanede satis fiyati belli. Internet fiyatiyla ayni olmasini beklemek garip.
Neyse gecmis olsun.
Tamam, ben de sordum eczaci tanidigima ve eczanede en ucuz bepantolun fiyatinin. 18 tl oldugunu soyledi.
Internette farkli olabilri, bepantol pek ilac gibi degil artik, her yerde rahatca bulunuyor.
Baska ilac diye bahsettiginiz nedir bilmiyorum ama bu tarz bir sey oldugunu dusundum, eger oyleyse eczane daha pahali. Cunku eczanede satis fiyati belli. Internet fiyatiyla ayni olmasini beklemek garip.
Neyse gecmis olsun.
0
oscar
amcamın vergi borcu yüzünden emekli maaşına haciz konulmuştu yani kesintili alıyordu. 1500 tl yerine 1100 tl.şimdi bu kalan kısmına da haciz koyulmuşbu durumda ne yapmak lazım ? yasal mı bunu yapmaları ? haczi kaldırmak ne kadar zaman alır ?
amcamın vergi borcu yüzünden emekli maaşına haciz konulmuştu yani kesintili alıyordu. 1500 tl yerine 1100 tl.
şimdi bu kalan kısmına da haciz koyulmuş
bu durumda ne yapmak lazım ? yasal mı bunu yapmaları ? haczi kaldırmak ne kadar zaman alır ?
şimdi bu kalan kısmına da haciz koyulmuş
bu durumda ne yapmak lazım ? yasal mı bunu yapmaları ? haczi kaldırmak ne kadar zaman alır ?
0
emekli maaşına haciz konamaz diye biliyordum ben. yapılandırdıktan sonra mı ödemedi yoksa?
0
Emekli maaşına haciz gelir ancak 4'te birinden fazlası kesilemez - en azından ben böyle biliyorum.
İkinci gelen haciz neyin borcu onu öğrenin; vergi borcu mu, banka borcu mu, nedir onu öğrenin SGK'dan. Eğer amcanızın icraya düşmüş banka borcu varsa ve amcanız borcu yapılandırmışsa onun taksit kesintisi olabilir ama bu da amcanızdan habersiz olamaz. Neticede emekli maaşından kesilmesi için "Maaşım dışında bir mal varlıgım ve gelirim yoktur. Borcumun maaşımdan kesilmesini istiyorum" gibi bir dilekçe vermiş olması gerekir mal beyanıyla birlikte.
İkinci gelen haciz neyin borcu onu öğrenin; vergi borcu mu, banka borcu mu, nedir onu öğrenin SGK'dan. Eğer amcanızın icraya düşmüş banka borcu varsa ve amcanız borcu yapılandırmışsa onun taksit kesintisi olabilir ama bu da amcanızdan habersiz olamaz. Neticede emekli maaşından kesilmesi için "Maaşım dışında bir mal varlıgım ve gelirim yoktur. Borcumun maaşımdan kesilmesini istiyorum" gibi bir dilekçe vermiş olması gerekir mal beyanıyla birlikte.
0
Yaşlılık aylığına nafaka borcu dışında haciz koyulabilmesinin tek yolu kendinin muvafakatname ile buna izin vermesi diye biliyorum.
Bu da genelde maaşına karşılık kredi çekmek isteyenlere imzalatılıyor.
Haciz nedeni nafaka değilse ve muvafakatname yoksa bir avukata danışın.
Bu da genelde maaşına karşılık kredi çekmek isteyenlere imzalatılıyor.
Haciz nedeni nafaka değilse ve muvafakatname yoksa bir avukata danışın.
0
kendisi izin vermedikçe(kredi çekerken falan) emekli maaşına allahın kulu el koyamaz. bankaya değil maliyeye gidip durumu konuşun. bankadan hesabın emekli maaş hesabı olduğunu gösteren yazıyı götürün. daha önceki çekilenler nasıl geri alınır bilmiyorum ama yapılan iş yasal değil.
0
invicta
ya allah aşkına bu tarayıcıyı nasıl kullanıyorsunuz, vpn'si var diye kullanıyoruz da kasım kasım kasılıyor, youtube da klip izlemek bile işkence artık, yok mu bunun bi çözümü sadece bende mi oluyor bu kadar kasılma.
ya allah aşkına bu tarayıcıyı nasıl kullanıyorsunuz, vpn'si var diye kullanıyoruz da kasım kasım kasılıyor, youtube da klip izlemek bile işkence artık, yok mu bunun bi çözümü sadece bende mi oluyor bu kadar kasılma.
0
kasma sebebi vpn dolayısıyla, internet hızın da yavaş ise normal vpn ile kasması
0
ben de sıkıntı yok. vpn'yi gerekli olduğu zamanlarda kullanıyorum. youtube kasıyorsa vpn kapatabilirsin.
0
kendi ekseni etrafinda donen insan
selam, ben aldığım kredileri geçen sene yapılandırdım da 2 ayda bir ödüyorum. taksitlerden birini ödemezsem noluyor ?
selam, ben aldığım kredileri geçen sene yapılandırdım da 2 ayda bir ödüyorum. taksitlerden birini ödemezsem noluyor ?
0
kcbilir
merhaba. ortamda inatçı birkaç arkadaşım var, bir gerçeği anlamamakta ısrar ediyorlar. bir de sizden duysunlar. soru basit; 8 kuruş tl cinsinden nasıl yazılır?a) 0,008tlb) 0,08tlşimdiden teşekkürler.
merhaba. ortamda inatçı birkaç arkadaşım var, bir gerçeği anlamamakta ısrar ediyorlar. bir de sizden duysunlar. soru basit; 8 kuruş tl cinsinden nasıl yazılır?
a) 0,008tl
b) 0,08tl
şimdiden teşekkürler.
a) 0,008tl
b) 0,08tl
şimdiden teşekkürler.
0
0,008 ney lan? şeker tanesinin fiyatını mı hesaplıyor senin arkadaşlar :s
0
10 tane 10 kuruş 1 lira eder. Bir on kuruş 0.10tl yani.
10 kuruş 0.10 tl ise
8 kuruş 0.08 tldir.
10 kuruş 0.10 tl ise
8 kuruş 0.08 tldir.
0
arkadaşlar A diyen kişi kuruşu, liranın yüzde biri değil, binde biri sanıyor da olabilir. matematik dersinden önce hayat bilgisi dersine göndermek gerek.
0
yoo biz isim vermedik. 0,008 diyen üstüne alınsın.
ayrıca siz de 0,8 diyerek olaya bambaşka boyut getirmişsiniz ama 0,8 = 80 kuruş yapar. o da değil.
8 kuruş 0,08 liradır.
ayrıca siz de 0,8 diyerek olaya bambaşka boyut getirmişsiniz ama 0,8 = 80 kuruş yapar. o da değil.
8 kuruş 0,08 liradır.
0
teşekkürler arkadaşlar :) bir arkadaşımız a diyenin ben olabileceğim ihtimalinden bahsetmiş, şüphesinde haklı ancak ben değilim tabi ki :)
bu anlamamakta ısrar eden dostlarım 0,008 kuruşa sms satıyoruz diyorlar ve sekiz kuruş olarak telafuz ediyorlar, ona sekiz kuruş denmez 1 kuruşun 4/5'i denir dedim oradan çıktı tartışma :)
bu anlamamakta ısrar eden dostlarım 0,008 kuruşa sms satıyoruz diyorlar ve sekiz kuruş olarak telafuz ediyorlar, ona sekiz kuruş denmez 1 kuruşun 4/5'i denir dedim oradan çıktı tartışma :)
0
tolga asp
kılıçdaroğlu'nun muhalefet yapamadığını düşünenlerin böyle düşünme sebebi nedir? adam belgeler getiriyor, rakamlarla konuşuyor, ortaya attığı tüm iddiaları ispatlıyor ama ülkede yargı olmadığı için elinden hiç bir şey gelmiyor. bu durumda bu adamın suçu nedir? istenilen gibi muhalefet yapabilmesi iç
kılıçdaroğlu'nun muhalefet yapamadığını düşünenlerin böyle düşünme sebebi nedir?
adam belgeler getiriyor, rakamlarla konuşuyor, ortaya attığı tüm iddiaları ispatlıyor ama ülkede yargı olmadığı için elinden hiç bir şey gelmiyor. bu durumda bu adamın suçu nedir? istenilen gibi muhalefet yapabilmesi için daha ne yapması gerekir? böyle düşünenler nasıl bir muhaliflik durumunda nasıl tatmin olur?
bu duyuruyu kılıçdaroğlu'nu savunmak için açmadım, tüm iyi niyetimle gerçek anlamda merak ettiğim için soruyorum. tartışma ortamı yaratmadan açıklayabilir misiniz?
adam belgeler getiriyor, rakamlarla konuşuyor, ortaya attığı tüm iddiaları ispatlıyor ama ülkede yargı olmadığı için elinden hiç bir şey gelmiyor. bu durumda bu adamın suçu nedir? istenilen gibi muhalefet yapabilmesi için daha ne yapması gerekir? böyle düşünenler nasıl bir muhaliflik durumunda nasıl tatmin olur?
bu duyuruyu kılıçdaroğlu'nu savunmak için açmadım, tüm iyi niyetimle gerçek anlamda merak ettiğim için soruyorum. tartışma ortamı yaratmadan açıklayabilir misiniz?
0
örneğin en sonki seçimlerin hileli olduğu bal gibi ortadayken ve insanlar sokağa dökülmeye hazırken herkesi durdurdu. sokağa inilse bişeyler değişebilirdi.
0
Efendi bir adam dış görünüş olarak. Kahve ağzıyla konuşmuyor. Bizim millet sevmez böyle tane tane konuşan insanı. Bağırıp çağırması, meydan okuması, kitleleri coşturması gerekiyor muhalif görünmesi için. Ve hiç kusura bakmasın ama çok eskilerde kalmış bir siyasi propagandayı takip ediyor. AK Parti milletvekilleri seçim döneminde onlarca projeden bahsederken, Kılıçdaroğlu emekli maaşını artırmaktan bahsediyor. Emeklilerden önce ülkenin gençlerini etkilemek gerekiyor oy oranını artırmak için. Yıllardır herkesin dilinde olan vaatler söz konusu olduğu için kimse dinlemiyor bile.
0
@tolga asp, seninle ayni fikirdeyim.
Gercekten ben de yillardir anlayamiyorum.
Gercekten ben de yillardir anlayamiyorum.
0
iyi niyetli bir şekilde, kendi fikirlerimi açıklamaya çalışayım.
bir kere şunu önden belirteyim: "çok düzgün insan, bizim halkımız düzgün insanda anlamaz." geyiğine katılmıyorum. bu geyik doğru; ancak kendisinin kötü muhalefetini tek başına açıklayamaz. Yaptığı muhalefeti işlevsiz bulmamın sebebini şöyle özetleyebilirim: "İktidara ortak olmanın yolunun, iktidar partisinin muadili olmaktan geçtiğini sanması."
en çok aklımda kalan üç örnek:
1) iktidar, bariz bir şekilde gündem değiştirmek için "kız-erkek aynı evde kalamaz." dedikten sonra, "kızlı-erkekli evleri desteklemiyoruz." açıklaması. www.haberler.com
niye hacım? "kız-erkek aynı evde kalmaz." diyen adam zaten senin partine oy vermeyecek. verecekse de bu adamı kendi cenahına çekmenin yolu, bu tarz suni açıklamalar değil. bu uğurda, seküler, modern kitleyi de uzaklaştırıyorsun.
2) hdp konusunda gaza gelip, milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırması. bu işin sonunda akp'lilerin yargılanacağı gibi bir fanteziye kapılmayacağını düşünerek, dümdüz salaklıktı bu.
3) cumhurbaşkanlığı seçimindeki gerizekalılık. mhp ile olan ortaklık yerine, hdp ile rıza türmen üzerinde anlaşılsa, recep tayyip erdoğan belki yine cumhurbaşkanı seçilirdi; ancak bu kadar dramatik bir farkla kaybedilmezdi. o dönem ortaklığa gidilen mhp, şu an iktidar partisinin sağ kolu.
ben şahsen kemal kılıçdaroğlu'nun düzgün bir insan olduğunu düşünüyorum; ancak yaptığı muhalefet kesinlikle beş para etmez. günümüzdeki chp'nin bende uyandırdığı etki, her daim akp'nin gölgesi altında kalan, bütün politikasını akp'ye göre belirleyen ve onların izin verdiği alanda muhalefet yapabilen bir parti. yarın akp "şeriat hukuku uygulayacağız." dese, bizi filan satacağına inanıyorum chp'nin, "halk istiyorsa olur tabii; ama halka soralım." diye.
-------
belki herkese uymayacaktır; ama ben kendi politik görüşüm doğrultusunda chp'yi istediğini söyleyebilen, kaybedecek bir şeyi kalmamış bir parti olarak görmek isterdim. artık mhp-akp çizgisinden bir umut yok. ne yaparsan yap, ilk fırsatta "vatan haini chp" olarak yaftalanacaksın yine. dolayısıyla çık özgürce tutsak gazetecileri, vekillerin yanında dur. her bokta "ama devletimiz..." ayağına akp'ye yaranmaya çalışma.
bir kere şunu önden belirteyim: "çok düzgün insan, bizim halkımız düzgün insanda anlamaz." geyiğine katılmıyorum. bu geyik doğru; ancak kendisinin kötü muhalefetini tek başına açıklayamaz. Yaptığı muhalefeti işlevsiz bulmamın sebebini şöyle özetleyebilirim: "İktidara ortak olmanın yolunun, iktidar partisinin muadili olmaktan geçtiğini sanması."
en çok aklımda kalan üç örnek:
1) iktidar, bariz bir şekilde gündem değiştirmek için "kız-erkek aynı evde kalamaz." dedikten sonra, "kızlı-erkekli evleri desteklemiyoruz." açıklaması. www.haberler.com
niye hacım? "kız-erkek aynı evde kalmaz." diyen adam zaten senin partine oy vermeyecek. verecekse de bu adamı kendi cenahına çekmenin yolu, bu tarz suni açıklamalar değil. bu uğurda, seküler, modern kitleyi de uzaklaştırıyorsun.
2) hdp konusunda gaza gelip, milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırması. bu işin sonunda akp'lilerin yargılanacağı gibi bir fanteziye kapılmayacağını düşünerek, dümdüz salaklıktı bu.
3) cumhurbaşkanlığı seçimindeki gerizekalılık. mhp ile olan ortaklık yerine, hdp ile rıza türmen üzerinde anlaşılsa, recep tayyip erdoğan belki yine cumhurbaşkanı seçilirdi; ancak bu kadar dramatik bir farkla kaybedilmezdi. o dönem ortaklığa gidilen mhp, şu an iktidar partisinin sağ kolu.
ben şahsen kemal kılıçdaroğlu'nun düzgün bir insan olduğunu düşünüyorum; ancak yaptığı muhalefet kesinlikle beş para etmez. günümüzdeki chp'nin bende uyandırdığı etki, her daim akp'nin gölgesi altında kalan, bütün politikasını akp'ye göre belirleyen ve onların izin verdiği alanda muhalefet yapabilen bir parti. yarın akp "şeriat hukuku uygulayacağız." dese, bizi filan satacağına inanıyorum chp'nin, "halk istiyorsa olur tabii; ama halka soralım." diye.
-------
belki herkese uymayacaktır; ama ben kendi politik görüşüm doğrultusunda chp'yi istediğini söyleyebilen, kaybedecek bir şeyi kalmamış bir parti olarak görmek isterdim. artık mhp-akp çizgisinden bir umut yok. ne yaparsan yap, ilk fırsatta "vatan haini chp" olarak yaftalanacaksın yine. dolayısıyla çık özgürce tutsak gazetecileri, vekillerin yanında dur. her bokta "ama devletimiz..." ayağına akp'ye yaranmaya çalışma.
0
Aynı türklerin kibar insanı ezme huyu gibi Kemal aganın düzgün ve tane tane konuşması "ulan bu böyle konuşuyo ama kesin bi ibnelik var" olarak algılanıyor malum kesim tarafından. Kemal Bey, youtube'dan aşina olduğumuz 90'ların parti yöneticileri gibi TV'de açık oturum yapmalık bir adam. mizacı böyle, tane tane konuşur, bağırıp çağırmaz vb. bizim insanımıza ise bu kibar duruşu, siyasetten anlamadığı ve hatta siyasi hiç bir bilgisi olmadığı gibi kah amariga'nın, kah pkk'nın uşaklığını yapıyor olduğu şeklinde dayatılıyor. bir de seçmen genel olarak çözüme bakıyor. "işsizliği çözmek için böyle böyle işler yapıcaz" deyince o yapacağı şeylerin işsizliği nasıl çözeceğinin bağlantısını kuramayacak kadar akıldan yoksun büyük bir seçmen kitlesi var. bu adamlar sadece "şurda dükkan açtık, 2 milyon kişi işe girdi, işsizlik tamamen bitti" -yi anlayabiliyor. kısacası muhalefet yapamıyor değil. yapıyor ama ortam müsait değil.
0
çapsız. etrafındakilerin kontrolünden çıkamıyor sanırım. kemikleşmiş yeyici tayfa istediği yöne çekiyor. muhalefet yapabilmek için önce muhalif düşünmek gerekir. mevcut sistem chp içindeki çıkar odaklarına yarıyorsa, bu kadro ile muhalefet yapamazlar.
siyaset beraberliğe oynayarak yapılmaz
siyaset efendilikle kazanılmaz
naiflik beyefendilik yapacaklarsa pul koleksiyonu derneğine gitsinler.
siyaset beraberliğe oynayarak yapılmaz
siyaset efendilikle kazanılmaz
naiflik beyefendilik yapacaklarsa pul koleksiyonu derneğine gitsinler.
0
Yapamiyor. Belgelerle geliyor olabilir, halk mal. Halka hitap edemiyor, turbinlere oynamayi bilmiyor. Politika budur, Kilishdaroglu da bunu yapamiyor. Halk mal ise belgelerle falan gelmen cok da bir sey degil. Tayip turk milletinin anladigi dilden konusuyor. Tayip iyi bir politikaci, kim ne derse desin. Adam isi biliyor.
Kilisdar politika bilmiyor. Etkin muhalefet icin oncelikle nefes alman sonra politika bilmen gerekir. Belge dedigin nedir ki..?
Kilisdar politika bilmiyor. Etkin muhalefet icin oncelikle nefes alman sonra politika bilmen gerekir. Belge dedigin nedir ki..?
0
çünkü lafta kalıyor her şey. hosein'in dediği gibi, bir şey olacaksa te o zaman olacaktı ama insanları gaza getirmedi, sessiz kaldı. bu süreçten bayağı bir süre sonra insanları gaza getirmeye çalıştı ama iş işten geçmişti artık. bence kılıçdaroğlu da hükümetin adamı. chp'nin başkanlık seçimlerinden sonra başka bir açıklaması olamaz.
0
Çünkü partiye hdplileri, Kürtçuleri doldurdu. Ağzıyla kuş tutsa bana ne bundan sonra.
0
Hosein'e katılıyorum. o gece evde 3 kişi Kılıçdaroğlu'nun ağzından çıkacak bir söze Ankara'ya gitmeye hazırdık. Ama korkaklık yaptı, böyle bir şeyin altına girmeye cesaret edemedi. Sahiden o gün bir şeyler değişebilirdi ama olmadı.
0
Kılıçdaroğlu bırak ülkenin anamuhalefetini emanet etmeyi, herhangi bir küçük şirketin bile liderliğini yapabilecek kapasitede, karizmada biri değil.Lider değil öncelikle.
Bizim gibi ülkelerde lider önemlidir.İnsanlarla iletişimde %90 vücut duruşunuzla,jest mimiklerinizle,tonlamanızla nasıl paketleyip söylediğinizdir.Kalan %10 ise ne söylediğinizdir. Kılıçdaroğlunun ilk %90'lık kısım için benim gözümde puanı 10 / 90 falandır.
Adam daha konuşurken nereyi vurgulayacağını nerede es vereceğini bilmiyor.Anamuhalefet liderliği için çok aşırı derecede düşük bir profil
Bizim gibi ülkelerde lider önemlidir.İnsanlarla iletişimde %90 vücut duruşunuzla,jest mimiklerinizle,tonlamanızla nasıl paketleyip söylediğinizdir.Kalan %10 ise ne söylediğinizdir. Kılıçdaroğlunun ilk %90'lık kısım için benim gözümde puanı 10 / 90 falandır.
Adam daha konuşurken nereyi vurgulayacağını nerede es vereceğini bilmiyor.Anamuhalefet liderliği için çok aşırı derecede düşük bir profil
0
mizacı ve yapısı siyasi liderliğe uygun bir kişi değil. zaten sana istemediğin herşeyi yüklüyorlar. muhalafet sol için biraz daha sert yapılmalı. öncelikle chpdeki ulusalcı eski kafalı çevreleri gönderip yerine genç bir lider ve genç parti yönetimi gelmeli.
kılıçdaroğlu su nerden geliyorsa oraya gidiyor. artık Türk siyaseti eskisi gibi olmaz. sakinlik bizim toplumumuzda eziklik olarak algılanıyor. bu sebepten yapamıyor.
kılıçdaroğlu su nerden geliyorsa oraya gidiyor. artık Türk siyaseti eskisi gibi olmaz. sakinlik bizim toplumumuzda eziklik olarak algılanıyor. bu sebepten yapamıyor.
0
chp'nin başına geçtiğinde bir rüzgar yakalamıştı aslında. ama partiye tam hakim değildi ve cesur değildi. yani aslında lider değildi! yine de bir şeyler olabilirdi, kaçtı o fırsat.
akp'nin yancısı durumuna çok düştüğü oldu, @starborn'un dediği gibi.
@hosein'in dediği gibi, çok açık usulsüzlükler varken sustu ve kabullendi. büyük hataydı. ama insanları sokağa dökse, iç savaşa varan olaylar yaşanabilirdi.
genel olarak söylendiği gibi, evet efendi, tane tane konuşan bir adam. bazen o da zorlayıp bağırıyor filan ama durmuyor üzerinde.
çoğunlukla akp'nin oluşturduğu gündemin peşinden gittiği doğru. ama kendi gündemini oluşturduğu da oldu. yanlışı, yarattığı gündemlerin hep bir atımlık olması, devamının gelmemesi.
@dissendium'un bahsettiği gibi emeklilere süper vaatlerde bulunuyor, emekliler oy vermiyor. ama gençlere de vaatte bulunuyor, gençler de koşmuyor chp'ye.
çok ciddi vaatleri oldu ama bu halkı inandıramıyor. samimi bulunmuyor bir defa.
hem "dersimli kemalim" deyip, hem de atatürkçü olunmaz!
hem hdplilerle (misal tanrıkulu) kolkola hem de atatürkçü o-lun-maz!
akp, bırak hdp'yi, pkk ile iş tuttuğu halde millet öyle de destekledi, böyle de destekledi. kıvır kıvır politikalara rağmen, öyle de böyle de oy alıyor.
çünkü bir de muhalefete vurmak kolay. yazarken bile, içeriye alınmayalım diye dikkatli seçiyorsak kelimeleri, kimse "ama muhalefet" diyemez. tek başına bu durumu açıklamaya yetmez bu kolaycılık.
zamanında bırakıp gitmesini bilmek büyük bir erdemdir. bunu bilmedi, bilmiyor ve korkarım ki bilmeyecek. bana göre en büyük hatası bu.
akp'nin yancısı durumuna çok düştüğü oldu, @starborn'un dediği gibi.
@hosein'in dediği gibi, çok açık usulsüzlükler varken sustu ve kabullendi. büyük hataydı. ama insanları sokağa dökse, iç savaşa varan olaylar yaşanabilirdi.
genel olarak söylendiği gibi, evet efendi, tane tane konuşan bir adam. bazen o da zorlayıp bağırıyor filan ama durmuyor üzerinde.
çoğunlukla akp'nin oluşturduğu gündemin peşinden gittiği doğru. ama kendi gündemini oluşturduğu da oldu. yanlışı, yarattığı gündemlerin hep bir atımlık olması, devamının gelmemesi.
@dissendium'un bahsettiği gibi emeklilere süper vaatlerde bulunuyor, emekliler oy vermiyor. ama gençlere de vaatte bulunuyor, gençler de koşmuyor chp'ye.
çok ciddi vaatleri oldu ama bu halkı inandıramıyor. samimi bulunmuyor bir defa.
hem "dersimli kemalim" deyip, hem de atatürkçü olunmaz!
hem hdplilerle (misal tanrıkulu) kolkola hem de atatürkçü o-lun-maz!
akp, bırak hdp'yi, pkk ile iş tuttuğu halde millet öyle de destekledi, böyle de destekledi. kıvır kıvır politikalara rağmen, öyle de böyle de oy alıyor.
çünkü bir de muhalefete vurmak kolay. yazarken bile, içeriye alınmayalım diye dikkatli seçiyorsak kelimeleri, kimse "ama muhalefet" diyemez. tek başına bu durumu açıklamaya yetmez bu kolaycılık.
zamanında bırakıp gitmesini bilmek büyük bir erdemdir. bunu bilmedi, bilmiyor ve korkarım ki bilmeyecek. bana göre en büyük hatası bu.
0
lenin benim amcam olur
selamlar. ben üniversite 2. sınıftan bu yana çalışıyorum neredeyse. mezun olalı bir yıl oldu. çalışmaya devam ediyorum. sosyal medya hesaplarında arkadaşlarım sürekli iş yok, iş bakarken ben, geçen iş görüşmesinde yine şöyle oldu aramadılar vs. tarzı geyik çeviriyor. her cuma cumartesi bi mekanda fo
selamlar. ben üniversite 2. sınıftan bu yana çalışıyorum neredeyse. mezun olalı bir yıl oldu. çalışmaya devam ediyorum. sosyal medya hesaplarında arkadaşlarım sürekli iş yok, iş bakarken ben, geçen iş görüşmesinde yine şöyle oldu aramadılar vs. tarzı geyik çeviriyor. her cuma cumartesi bi mekanda fotoğraf atıyorlar ama. bu arkadaşlarım 24-27 yaş aralığındalar bu arada. bu işsiz insanlar nasıl geçiniyorlar, böyle takılıyorlar? ben işi bıraksam iki ay sonra aç kalırım. merak ettim siz ne düşünüyorsunuz?
0
krediler ve kredi kartı da bir ihtimal. dediğin durumda bir arkadaşım var, aileden babasıyla aynı evde kalmak dışında maddi bir destek görmüyor, ama geçen ay iphone 8 aldı. böyle olunca bir yerde patlıyor tabi. ya da kirli çıkı olmaları ya da babadan dededen kalan kiraya verdikleri gayrımenkulleri, altınları falan vardır. olabilir.
0
- aile
- bitcoin al sat yapıp ya da zamanında almışlardır şimdi kendilerine yetecek kadar çekip geçiniyorlardır.
- borsa
- kredi
- işsizlik maaşı
- bitcoin al sat yapıp ya da zamanında almışlardır şimdi kendilerine yetecek kadar çekip geçiniyorlardır.
- borsa
- kredi
- işsizlik maaşı
0
ya kira vermedikleri için ceplerine fazla para kalıyor ya da ailesinden para geliyor. genelde bu şekilde. çoğu da ailesinden para aldığını söylemez zaten. o yüzden konduramıyoruz, "bu nasıl oluyor?" diye sorular soruyoruz.
btc gibi ek gelirlerle de yapabilen var ama az tabii.
btc gibi ek gelirlerle de yapabilen var ama az tabii.
0
haftaiçi gündüz vakti avm'lerde gezen insan kalabalığı.
ben genelde sorduğumda "babam biraz yardım ediyor sağolsun" falan diyor bu arkadaşlar. biraz'dan kasıt aylık minimum 4 bin falan sanırım.
mesela geçenlerde bi çocuk vardı arkadaş ortamında, bi arkadaşıyla beraber şirket kurmuşlar 3. yıllarına girecekler, yeni yeni aylık 2'şer bin kazanmaya başlamışlar. dedim e 3 yıldır naapıyorsun kadıköy'de evin var yediğin içtiğin yanına kâr, babam destek oldu sağolsun dedi.
ben de geçenlerde eve çıkıcam diye babamdan 5 bin lira istedim, bu kadar yeter deyip 4 bin gönderdi.
ben genelde sorduğumda "babam biraz yardım ediyor sağolsun" falan diyor bu arkadaşlar. biraz'dan kasıt aylık minimum 4 bin falan sanırım.
mesela geçenlerde bi çocuk vardı arkadaş ortamında, bi arkadaşıyla beraber şirket kurmuşlar 3. yıllarına girecekler, yeni yeni aylık 2'şer bin kazanmaya başlamışlar. dedim e 3 yıldır naapıyorsun kadıköy'de evin var yediğin içtiğin yanına kâr, babam destek oldu sağolsun dedi.
ben de geçenlerde eve çıkıcam diye babamdan 5 bin lira istedim, bu kadar yeter deyip 4 bin gönderdi.
0
dönem dönem işsiz kalıyorum. çalışıyorken işsiz kalsam bile en az üç ay geçinecek kadar ekstra param olur her zaman. tutumlu bi insanım. ailem tutumlu olduğumu ve elime tonla para geçse de yine normalde ne kadar harcıyorsam o kadar harcayacağımı bildikleri için gönderirler. ben bana verilen parayı üç günde harcıyor olsam elbette göndermeyecekler.
işten artmaz, dişten artar.
işten artmaz, dişten artar.
0
frodox
Dominos 1 alınca 2 tane bedava pizza veriyormuş. Ben inanmadım. Pizzanın yüzde 5'ini bile bedava verse yeter bence ama o kadar bedava verdiğini zannetmiyorum. Bu kampanyanın %100 doğru olduğuna tüm kalbimle inandığımı söyleyemeyeceğim. https://www.dominos.com.tr/3-al-1-ode/_O051/Firsat
Dominos 1 alınca 2 tane bedava pizza veriyormuş. Ben inanmadım. Pizzanın yüzde 5'ini bile bedava verse yeter bence ama o kadar bedava verdiğini zannetmiyorum. Bu kampanyanın %100 doğru olduğuna tüm kalbimle inandığımı söyleyemeyeceğim.
www.dominos.com.tr
www.dominos.com.tr
0
Bunlarin pizzalarinin kampanyasiz standart fiyatlari 50 lira falan degil mi zaten?
0
40 liraya kaşarılı ekmek satıyorlar pizza diye. pizza posterinin altında ufacık tavuk ürünleri kullanıldığı yazıyor genelde böyle kampanyalarda. bedava yenmeyecek şeyleri parayla satıyor adamlar.
0
gel al'da o kampanya, yani adam diyor ki mazota ve adama vereceğim parayla bir pizza daha yaparım.
ayrıca nesine inanmadın o da ayrı komedi, adam sana 1 ver 1 yıl sonra 10 al demiyor. 1 pizza parasına 3 pizza al, onu da teslimat sırasında öde diyor.
ayrıca nesine inanmadın o da ayrı komedi, adam sana 1 ver 1 yıl sonra 10 al demiyor. 1 pizza parasına 3 pizza al, onu da teslimat sırasında öde diyor.
0
Komedi mi? Bir tane pizzacı aç, 1 alana 2 bedava de bakayım (tabi dürüstçe) kaç gün dayanıyorsun. Cevabı da buraya yaz.
0
bilmemkaç bin şubesi olan dominos ile benim açacağım pizzacıyı karşılaştıracaksan diyeceğim bişey yok zaten sana. bu bildiğin kahkaha tufanı olur üstelik neremle de güleceğimi de bilemedim.
neyine inanmıyorsun onu de hele? adamlar yapıyor işte, sonuçta avm'lerde sınırsız pizza da yaptı adamlar zamanında. derdin nedir anlamadım ki??
neyine inanmıyorsun onu de hele? adamlar yapıyor işte, sonuçta avm'lerde sınırsız pizza da yaptı adamlar zamanında. derdin nedir anlamadım ki??
0
Normalde 2 tane orta boy 15+15 30 tl kampanyası var. 3 al 1 ödede de aynı orta boy pizza nedense 1 tanesi 38 lira, diğer 2 tanesi bedava. Ama tek büyük boy pizza 16 lira? Hepsi aynı şey, tamamen kelime oyunu. Bunların hepsi Sosyal Pizza denilen kaşarlı hamur üzeri 3 parça sucuklu garip şeyin fiyatı. Açıp bakabilirsiniz sitesinden.
Pizza Hut’ta 18 liraya sınırsız pizza vardı geçen sene Cevahir’de ona bakarsanız. 1 öde 5 al yapsalar bile rahat rahat dayanırlar.
Pizza Hut’ta 18 liraya sınırsız pizza vardı geçen sene Cevahir’de ona bakarsanız. 1 öde 5 al yapsalar bile rahat rahat dayanırlar.
0
sifirdokuzucuolanvarmi
bu sabah facebookta dolaşırken internet bankacılığımın çekiliş reklamı sanıp linke tıkladım maalesef bir anlık dalgınlıkla ve tüm bilgilerimi girdim büyük kerizlikle. sitenin birebir aynısını yapmışlar ve cepten girince anlamanız pc ye göre çok daha zor. derken karekod uygulamasıyla eksi hesabımdaki
bu sabah facebookta dolaşırken internet bankacılığımın çekiliş reklamı sanıp linke tıkladım maalesef bir anlık dalgınlıkla ve tüm bilgilerimi girdim büyük kerizlikle. sitenin birebir aynısını yapmışlar ve cepten girince anlamanız pc ye göre çok daha zor. derken karekod uygulamasıyla eksi hesabımdaki 1000 tl yi çektiler. tüm bunlar bir kaç dakka içinde oldu. savcılığıma gittim suç duyurusunda bulunduk hiç umudum yok ya işte. savcının dediği şey şu oldu: "bedava kazanç bir tek fare kapanında olur" isteseler çok rahat bulurlar ama uğraşmak istemiyorlar. adalete inancım sıfır ne yazık ki. neyse üstünde soğuk su iç kardeş dışında başka mercii varsa tavsiye edebilirseniz sevinirim. kalın sağlıcakla.
0
router ve vpn ile bulunması zor o arkadaşların, üstelik bilgileri siz girdiğiniz için de bankanın da hatası yok. sizin ek önlem vs. almanız gerekli idi(havale öncesi telefona sms ile kod gönderilmesi gibi)
1000 liraya ders aldığınızı düşünün.
1000 liraya ders aldığınızı düşünün.
0
hangi banka olduğunu söylemediğiniz halde enpara olduğunu anladım. bu enpara dolandırıcılığı sosyal medyada çok konuşuldu, duyuruda bile duyurusu açıldı. bakıldığı zaman zaten verilen linklerin ismi saçma sapan, nasıl bu tuzağa hala düşülüyor anlamıyorum. hatta hala facebook'ta o reklam neden dönüyor anlamıyorum, kimse şikayet etmiyor mu nedir?
facebook'taki link duruyorsa linki facebook'a şikayet edin.
facebook'taki link duruyorsa linki facebook'a şikayet edin.
0
bankanın çağrı merkezini aradın mı? onlar da gerekli bilgilendirmeyi vb. yaparlar. mesela kart kopyalama olayında banka yardımcı olur müşterisine.
0
hiçbir şey yapamazsın. bankanın da suçu yok çağrı merkezini boşuna arama.
ayrıca kart kopyalama ile bankamatik dolandırıcılığı bankaların sorumluluğundadır. senin olayınla bi alakası yok. boşuna insanlara ümit vermeyin bilgisizce.
ayrıca kart kopyalama ile bankamatik dolandırıcılığı bankaların sorumluluğundadır. senin olayınla bi alakası yok. boşuna insanlara ümit vermeyin bilgisizce.
0
beni de bu sabah alelade bir cep numarasından denizbanktan arıyoruz diye aradılar neymiş çektiğim kredinin bsmv sini geri ödeyeceklermiş. şifre girmemi isteyince yüzlerine kapattım tekrardan aradılar açmadım. şifreyi girsem para buharlaşacak. dolandırıcılık olduğuna da şöyle uyandım: bankalar hiçbir zaman geri para vermek için sizi aramaz.
0
Aynısı başıma geldi benim 240 liram gitmişti.
Bunlar çete ve sanıyorum rusya-türkiye kaynaklı. Ziraat bankası-Halk bank-Enpara üçgeninde reklamlar çıkarıyorlar facebook ve instagramda.
Biraz peşlerinden koşmuştum bunların kurdukları sahte sitelere whois atıp telefon kimlik elegeçirmeye çalıştım. Sonraki sitelerini whois korumalı yaptılar. en az 15-20 sitelerini domain ve hosting servislerine şikayet edip kapattırdım. Sahte kimlik ve numara kullanıyorlar tabii ki.
3-5 yandex mail adresi bulmuştum ama onlarla pek hack olaylarına giremedim.
Ben de şikayette bulundum sanıyorum 2-3 ay oldu ama bir sonuç yok.
Bunlar çete ve sanıyorum rusya-türkiye kaynaklı. Ziraat bankası-Halk bank-Enpara üçgeninde reklamlar çıkarıyorlar facebook ve instagramda.
Biraz peşlerinden koşmuştum bunların kurdukları sahte sitelere whois atıp telefon kimlik elegeçirmeye çalıştım. Sonraki sitelerini whois korumalı yaptılar. en az 15-20 sitelerini domain ve hosting servislerine şikayet edip kapattırdım. Sahte kimlik ve numara kullanıyorlar tabii ki.
3-5 yandex mail adresi bulmuştum ama onlarla pek hack olaylarına giremedim.
Ben de şikayette bulundum sanıyorum 2-3 ay oldu ama bir sonuç yok.
0
banka enpara ne yazık ki en sevdiğim bankam. güvenim kayboldu her şeye
0
parayı almasına alırsın da iyi bir avukat bolca da vakit lazım. bankaların güven kurumu olmasından yürünüyor genelde.
0
neyine itiraz edeyim para gitti çektiler parayı banka kimden alacak itiraz formuyla ?
0
Hocam öneri yapmışlar, reddediyorsun. Kimseden almayacak, gerekirse kendisi ödeyecek. Ara bankayı çirkefleş gerekirse.
0
sifir hocam
bu 1000 lira harcama olarak gittiyse
bankaya harcama itirazında bulunacaksın
ben bu 1000 liraya herhangi bir hizmet almadım vs.
kredi kartından para cekme olayında sanal pos veren banka bir şekilde sorumluluk veriyor
ben kayyum atanmıs firmadan ödememizi geri aldık
ama havale olarak gittiyse geçmiş olsın
bu 1000 lira harcama olarak gittiyse
bankaya harcama itirazında bulunacaksın
ben bu 1000 liraya herhangi bir hizmet almadım vs.
kredi kartından para cekme olayında sanal pos veren banka bir şekilde sorumluluk veriyor
ben kayyum atanmıs firmadan ödememizi geri aldık
ama havale olarak gittiyse geçmiş olsın
0
Bankayı arayıp çirkefleş nedir yahu? Kendi suçun bu senin, oradaki temsilciye çirkefleşeyim deme sakın götüyle güler sana. Ayrıca bankaya güveninin sarsılması da çok komikmiş. Bankanın bir sorumluluğu yok burda sana karşı, bilgileri tam bir çiftlikbank kullanıcısı edasıyla sen girmişsin.
En fazla durumu çağrı merkezine güzel güzel anlatıp fikir isteyebilirsin. Bir ihtimal harcama itirazı formu gönderip şansını denemeni söyleyebilirler.
En fazla durumu çağrı merkezine güzel güzel anlatıp fikir isteyebilirsin. Bir ihtimal harcama itirazı formu gönderip şansını denemeni söyleyebilirler.
0
Arkadaşlar şifreleri ben girdim banka bu konuda sorumluluk kabul etmez. havale falan adamlar kodla girip alıyorlar tamamen benim rızamla. bankanın bi eksikliği böyle bi meblağlarda bi mesaj daha atıp hesabınızdan para çekiliyor bilginiz var mı şeklinde. para çekildikten sonra çekildi diye bilgi geliyor. çekildikten sonra ne yapabilirim ki bilgi veriyor bana.
0
six packsiz
Şirkette benden önceki personel 2-3 yıldır hiç işgücü çizelgesi bildirmemiş. Bunlarla ilgili ceza uygulanır mı?Bundan sonrası için ne yapmamı önerirsiniz?Çalışan sayısı yıllardır 50-100 arası.
Şirkette benden önceki personel 2-3 yıldır hiç işgücü çizelgesi bildirmemiş. Bunlarla ilgili ceza uygulanır mı?
Bundan sonrası için ne yapmamı önerirsiniz?
Çalışan sayısı yıllardır 50-100 arası.
Bundan sonrası için ne yapmamı önerirsiniz?
Çalışan sayısı yıllardır 50-100 arası.
0
bordro vermemesi ceza gerektiriyor ama çizelgede öyle bir durum yok. işçiye fazla mesai vermemek için vermezler genel olarak.
0
işkur'un daha çok istatistik amaçlı yaptığı bir uygulama bu, ceza geleceğini hiiç sanmıyorum; farkında bile olmayabilirler. ne olur ne olmaz diye geçmiştekileri de hazırlayıp birlikte gönder.
0
@Bruce bunlarda sistemin şifresi bile yok.
Şimdi uyandırmasam mı diyorum. Fark edip basmasınlar cezayı.
Şimdi uyandırmasam mı diyorum. Fark edip basmasınlar cezayı.
0
geçen yıl neredeyse 6 ay vermemiştim. denetim var verin diye aradılar. toplu olarak yaptım, gönderdim. ama gerçeği yansıtmadı tabi ki.
0
cemiyetin ünlü siması'nın dediği gibi ancak denetimde göze takılıyor. eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek olucak evet, göndermemeyi seçmek senin elinde ama sonradan ortaya çıkarsa olay sana patlamasın diye söyledim. ya da "bakın bunu bile yapmamışlar, ben yapıyorum" diye gövde gösterisi de yapabilirsin. çok arada kalıyorsan ceza geldiğinde hesap vereceğin kişiye danışıp yap ya da yapma.
0
dilligaf
herkese iyi geceler, özel bir hastanenin acilinden geliyorum. Elime dikiş atmak için 40 lira gibi bir para aldılar, acildeki müdahaleden para alınması yasal mıdır?
herkese iyi geceler, özel bir hastanenin acilinden geliyorum. Elime dikiş atmak için 40 lira gibi bir para aldılar, acildeki müdahaleden para alınması yasal mıdır?
0
dikiş de hayati önem taşıdığı için ücret alınmamalı, sgk'ya şikayet edin.
7 yıl önce özel hastane aciline 22-12 tansiyonla gittim. tomografi için para istediler, sol yanım tutmuyorken kalkıp gitmeye kalktım. korkup hiçbir şeyden para almadılar.
7 yıl önce özel hastane aciline 22-12 tansiyonla gittim. tomografi için para istediler, sol yanım tutmuyorken kalkıp gitmeye kalktım. korkup hiçbir şeyden para almadılar.
0
kan aranıyor
30 yaşında adamım. bi midem sorunum da olmadı hiç. yıllardır da- on sene falan- az az ama sürekli içki içerim. genelde bira ama ara ara başka içkiler. ama ne zaman başka bir içki içsem kusuyorum. şarap, viski, tekila hepsinde ama. birada da 5 ten sonra genelde kusuyorum. bıktım artık. dün gece de 20
30 yaşında adamım. bi midem sorunum da olmadı hiç. yıllardır da- on sene falan- az az ama sürekli içki içerim. genelde bira ama ara ara başka içkiler. ama ne zaman başka bir içki içsem kusuyorum. şarap, viski, tekila hepsinde ama. birada da 5 ten sonra genelde kusuyorum. bıktım artık. dün gece de 200 ml viskiyle kustum. bir de gece yarısı tekrar uykumdan uyanıp kustum. tuzlu şeyler yemek dediler bi işe yaramadı.neden böyle ve napabilirim?
0
5 biradan fazla icme.
Bir de 200 ml viski az degil. 5 tane tek viski yapar.
Bir de 200 ml viski az degil. 5 tane tek viski yapar.
0
eğer dayanıksızsan içme. herkes içki içmek zorunda değil. ben de karıştırınca kusuyorum misal o yüzden de içersem tek çeşit içki içiyorum.
0
e ne güzel işte. az içmeye zorluyor seni bünye.
yani on beş tane bira içip bir de kusmayıp sonra olay falan çıkarsan millete salça olsan daha mı iyi? frenliyor işte vücut seni. bence çok iyi bu.
yani on beş tane bira içip bir de kusmayıp sonra olay falan çıkarsan millete salça olsan daha mı iyi? frenliyor işte vücut seni. bence çok iyi bu.
0
rabbititus
THY yurt dışı bagaj hakkı business için kaç kg ve kaç adet oluyor? Gidilecek yer Tokyo. Çağrı merkezinden iki ayrı kişiyle görüştük ikisi de farklı şeyler söylediler; biri 23'er kg 2 bagaj dedi, diğeri 32+32 64 kg dedi. Biri müzik aletini bagaja verin der, diğeri koltuk alacaksınız onun için de der.
THY yurt dışı bagaj hakkı business için kaç kg ve kaç adet oluyor? Gidilecek yer Tokyo.
Çağrı merkezinden iki ayrı kişiyle görüştük ikisi de farklı şeyler söylediler; biri 23'er kg 2 bagaj dedi, diğeri 32+32 64 kg dedi. Biri müzik aletini bagaja verin der, diğeri koltuk alacaksınız onun için de der. Web deseniz orada da farklı yazıyor işin içinden çıkamadık.
Gidip eden yaşayayıp gören olsa da bir öğrenebilsek.
Çağrı merkezinden iki ayrı kişiyle görüştük ikisi de farklı şeyler söylediler; biri 23'er kg 2 bagaj dedi, diğeri 32+32 64 kg dedi. Biri müzik aletini bagaja verin der, diğeri koltuk alacaksınız onun için de der. Web deseniz orada da farklı yazıyor işin içinden çıkamadık.
Gidip eden yaşayayıp gören olsa da bir öğrenebilsek.
0
En temizi bilet üzerinde yazan bilgidir.
www.turkishairlines.com
Bu siteye göre 32x2 hakkın var.
Müzik aletini bilmiyorum.
www.turkishairlines.com
Bu siteye göre 32x2 hakkın var.
Müzik aletini bilmiyorum.
0
23+23 st. yolcu hakkı. müzik aletinde ek koltuk hiç duymadım. ama şu var, 1870'ten kalma çello'yu kırmışlığı var thy'nin. o yüzden hard case sağlam olsun.
0
contact us
iş başlangıcı için gerekli evraklar listesinde banka hesap bilgisi yazıyor. hangi bilgiyi vermem gerekiyor. hesap cüzdanı fotokopisini vermem, hesap güvenliği açısından risk oluşturur mu?
iş başlangıcı için gerekli evraklar listesinde banka hesap bilgisi yazıyor. hangi bilgiyi vermem gerekiyor. hesap cüzdanı fotokopisini vermem, hesap güvenliği açısından risk oluşturur mu?
0
hesap numarasını vereceksin hocam. iban istedilerse iban ver direk. hesap no + şube bilgisi istedilerse onu verirsin.
(not: hesap cüzdan fotokopisi vermen bir güvenlik riski oluşturmaz)
(not: hesap cüzdan fotokopisi vermen bir güvenlik riski oluşturmaz)
0
Bizim firmada da o şekilde yapılıyor, hesap cüzdanınızın ilk sayfasını vermek yeterli. IBAN dışında bir şeye bakmıyorlar zaten.
0
jack of hearts
24 saat açık olduğunu iddia eden tesisatçı gelip gece 2:00'de benim tuvaleti açabiliyor mu şimdi, yoksa telefondan görüşüp ertesi gün için randevu vermeyi 24 saat açık olmak diye mi tanımlıyorlar? 19:00 sonrası işten çıktığımda gelebilecek tesisatçı arıyorum da hizmet saatleri bu kadar esnek olan va
24 saat açık olduğunu iddia eden tesisatçı gelip gece 2:00'de benim tuvaleti açabiliyor mu şimdi, yoksa telefondan görüşüp ertesi gün için randevu vermeyi 24 saat açık olmak diye mi tanımlıyorlar? 19:00 sonrası işten çıktığımda gelebilecek tesisatçı arıyorum da hizmet saatleri bu kadar esnek olan var mıdır bilemedim.
0
malwethiel
Ankara’da ev arıyorum, kadın yalnız başına yaşayacak. 1+1 tercihim tabii ki önceliğim çukurambar tarafları. O bölgeden çok uzaklaşmadan başka bir muhit öneriniz olursa müteşekkir olurum.
Ankara’da ev arıyorum, kadın yalnız başına yaşayacak. 1+1 tercihim tabii ki önceliğim çukurambar tarafları. O bölgeden çok uzaklaşmadan başka bir muhit öneriniz olursa müteşekkir olurum.
0
O civarlarda 1+1 ev zor gibi. Yüzüncü Yıl da evler eski biraz. Belki Balgat olabilir ama o da hep aile dolu, bekar hayatı yaşatmayabilirler.
0
herhaltibiliyoring
tosuncuğun son konuşmasanı dinlemedim.bugün gazetede bir haber gördüm 12M TL'ye arsa almış.Kafamda şüphe oluştu, dolandıracak adam arsa/makina satın alır mı?bu saftorik ciddi ciddi yatırım yapıp para kazanmayı falan mı düşünmüş?namuslu namussuz vakası mı yoksa?
tosuncuğun son konuşmasanı dinlemedim.
bugün gazetede bir haber gördüm 12M TL'ye arsa almış.
Kafamda şüphe oluştu, dolandıracak adam arsa/makina satın alır mı?
bu saftorik ciddi ciddi yatırım yapıp para kazanmayı falan mı düşünmüş?
namuslu namussuz vakası mı yoksa?
bugün gazetede bir haber gördüm 12M TL'ye arsa almış.
Kafamda şüphe oluştu, dolandıracak adam arsa/makina satın alır mı?
bu saftorik ciddi ciddi yatırım yapıp para kazanmayı falan mı düşünmüş?
namuslu namussuz vakası mı yoksa?
0
bence dolandırma niyetiyle girmedi bu işe. hatta işin bu kadar büyüyeceğini de tahmin etmedi. ortada dönen paranın büyüklüğü kendi çapını aştı, mafyaya bulaştı, hatta kendisi de dolandırıldı, sonra parayı döndürememeye başladı eline yüzüne bulaştırdı. tek çözümü parayı da alıp kaçmakta buldu yoksa işin sonu burda daha kötü biterdi.
belki de kurtlar vadisindeki eren eylül gibi kandırıldı. belki de en baştan beri bu vurgun başkaları tarafından planlanıyordu, isim olarak bu elemanı öne sürdüler. çünkü beyaz show'a bile reklam yaptırtmışlar, bu elemanda o ticari ışığı göremedim ben pek.
belki de kurtlar vadisindeki eren eylül gibi kandırıldı. belki de en baştan beri bu vurgun başkaları tarafından planlanıyordu, isim olarak bu elemanı öne sürdüler. çünkü beyaz show'a bile reklam yaptırtmışlar, bu elemanda o ticari ışığı göremedim ben pek.
0
O aldıkları arsaları, göz boyamak için yaptıkları koftiden açılışlar için kullandılar. "Avrupanın en büyük sığır çiftliğini aciyoruz" diyerek, hem yatırılan paraları içeride tutmayı hem de yeni para girişini sağlamayı hedeflediler. Başarılı da oldular o süreçte.
0
hala iyi niyetle bakıyorsunuz ya dumurlardan dumurlara koşuyorum amk. ben bi arkadaşımdan 3 kuruş borç alsam ödemek için ilk fırsatı yaratır bir şekilde söz verdiğim tarihte öderim. adam dünya kadar parayla uruguay'a kaçıyor siz daha adamı aklama peşindesiniz. ya çok safsınız ya da paralı kişiler olup kamuoyu yaratarak aklamaya çalışıyorsunuz.
sayenizde jet fadıl'ın nasıl üst üste dolandırdığını da daha iyi anlıyorum.
sayenizde jet fadıl'ın nasıl üst üste dolandırdığını da daha iyi anlıyorum.
0
Bence de dolandırma niyetiyle girmedi. Bir sonraki projesini dört gözle bekliyorum. Gelse de paraları yatırsak tosunuma.
0
olay çok basit;
1) tosuncuk topladığı paralarla bitcoin işine girip mining yapacaktı. coin işinden gelen kardan parasını topladığı aklı kıtlara kar payı verecek asıl parsayı kendisi toplayacaktı.
2) hayvancılık ile kar sağlama vaadinden dolayı bir kaç hayvancılık tesisi kurdu ama asıl amaç başkaydı. göstermelik olarak kurduğu hayvancılık tesislerinin ardından bitcoin madencilği yapacağı asıl tesisi kurdu. www.youtube.com
3) başka yerlerde yine mining yapacağı başka arsa yatırımları yapmış olması normal.dolandırdığı adamlardan sermaye geldikçe yeni tesislerde coin üretecekti.
4) 2018'in başında bitcoin sürpriz şekilde dünyada çöktü! tosuncuğun planlar bozuldu; bırak kar edip yatırımcılara kar payı vermeyi, hızlı bir zarar sözkonusu oldu www.hurriyet.com.tr
5) tosuncuk kaçmanın peşine düştü ve usulca uzadı.
olay budur..
not: dün itibariyle medya açıklaması yapıp tüm mağdurların parasını bitcoin'le ödeyeceğini söylemiş tosuncuk. mining işine devam ettiğinden ve çarptığı tüm parayı bitcoin'e yatırdığından dolayı ''bitcoin tekrar fırlar nasılsa, gelecek olası kardan 3-5 kuruş ödeme yapar yoluma bakarım'' derdinde anlaşılan kamalak..
1) tosuncuk topladığı paralarla bitcoin işine girip mining yapacaktı. coin işinden gelen kardan parasını topladığı aklı kıtlara kar payı verecek asıl parsayı kendisi toplayacaktı.
2) hayvancılık ile kar sağlama vaadinden dolayı bir kaç hayvancılık tesisi kurdu ama asıl amaç başkaydı. göstermelik olarak kurduğu hayvancılık tesislerinin ardından bitcoin madencilği yapacağı asıl tesisi kurdu. www.youtube.com
3) başka yerlerde yine mining yapacağı başka arsa yatırımları yapmış olması normal.dolandırdığı adamlardan sermaye geldikçe yeni tesislerde coin üretecekti.
4) 2018'in başında bitcoin sürpriz şekilde dünyada çöktü! tosuncuğun planlar bozuldu; bırak kar edip yatırımcılara kar payı vermeyi, hızlı bir zarar sözkonusu oldu www.hurriyet.com.tr
5) tosuncuk kaçmanın peşine düştü ve usulca uzadı.
olay budur..
not: dün itibariyle medya açıklaması yapıp tüm mağdurların parasını bitcoin'le ödeyeceğini söylemiş tosuncuk. mining işine devam ettiğinden ve çarptığı tüm parayı bitcoin'e yatırdığından dolayı ''bitcoin tekrar fırlar nasılsa, gelecek olası kardan 3-5 kuruş ödeme yapar yoluma bakarım'' derdinde anlaşılan kamalak..
0
sebnamy
makinayı 3 yıl önce aldım hiç kullanmıyorum. Neredeyse sıfır ayarında yatıyor evde. 2-3 tane de oyun var. Letgo da falan satışa çıkarıcam ama oradaki ilanların çoğu gondik, piyasa değeri nedir ona göre koyayım direk?
makinayı 3 yıl önce aldım hiç kullanmıyorum. Neredeyse sıfır ayarında yatıyor evde. 2-3 tane de oyun var. Letgo da falan satışa çıkarıcam ama oradaki ilanların çoğu gondik, piyasa değeri nedir ona göre koyayım direk?
0
mete kudur
Saha organizasyonu, yönetim ve finans işleyişi hakkında birşeyler soracağım.
Saha organizasyonu, yönetim ve finans işleyişi hakkında birşeyler soracağım.
0
proje mühendisiyim, planlama tarafında yer alıyorum. yönetici değilim ama elden geldiğince yardımcı olayım.
0
klar
1990 haziran doğumluyum. en erken 2019 haziran ayında diplomamı alabileceğim. askerlik durum belgemde 31/12/2018'e kadar askerlikle ilgili bir problem olmadığı yazıyor. https://ibb.co/gZYj2xyani ben 2019'da ders alamayacak mıyım? ya da alsam da kaçak duruma mı düşeceğim?
1990 haziran doğumluyum. en erken 2019 haziran ayında diplomamı alabileceğim. askerlik durum belgemde 31/12/2018'e kadar askerlikle ilgili bir problem olmadığı yazıyor.
ibb.co
yani ben 2019'da ders alamayacak mıyım? ya da alsam da kaçak duruma mı düşeceğim?
ibb.co
yani ben 2019'da ders alamayacak mıyım? ya da alsam da kaçak duruma mı düşeceğim?
0
gelecek yıl için kayıt yenileyince de tecilin uzar 29 yaşını henüz doldurmadığın için ama sen yine takip et bazen okullar atlıyor bu işleri ve yoklama kaçağı durumuna düşüyorsun. o durumda da okuldan ek-c2 belgesi alıp şubeye götürüyorsun hallediyorlar.
özetle 29 yaşı doldurana kadar sorun yok.
özetle 29 yaşı doldurana kadar sorun yok.
0
tekil3.şahıs
Hemcinslerim, baylar ! Sorum size. Kız arkadaşınız kurumsal bir işyerinde çalışıyor olsa ve yaka kartından ismini soyismini aratıp özelden mesaj gönderseler ve sizinle her şeyi paylaştığı için bu durumdan da haberiniz olunca ne yapıyorsunuz ?Ben hepsine ulaşıp, karşılıklı küfürleşiyorum. Ben de mi a
Hemcinslerim, baylar !
Sorum size. Kız arkadaşınız kurumsal bir işyerinde çalışıyor olsa ve yaka kartından ismini soyismini aratıp özelden mesaj gönderseler ve sizinle her şeyi paylaştığı için bu durumdan da haberiniz olunca ne yapıyorsunuz ?
Ben hepsine ulaşıp, karşılıklı küfürleşiyorum. Ben de mi anormallik var, bu durum gayet normal mi, engelle geç.demek kadar kolay mı ? Yorum alabilir miyim ?
Sorum size. Kız arkadaşınız kurumsal bir işyerinde çalışıyor olsa ve yaka kartından ismini soyismini aratıp özelden mesaj gönderseler ve sizinle her şeyi paylaştığı için bu durumdan da haberiniz olunca ne yapıyorsunuz ?
Ben hepsine ulaşıp, karşılıklı küfürleşiyorum. Ben de mi anormallik var, bu durum gayet normal mi, engelle geç.demek kadar kolay mı ? Yorum alabilir miyim ?
0
Sevgilinizin yaka kartında "tekil3.şahıs ile sevgiliyim" de yazıyor mu? Yazıyorsa ve ona rağmen tanışma mesajları atıyorlarsa anormal olanlar karşı taraf.
0
erkek arkadaşım beni özellikle taciz ve ısrar gibi bir durumla rahatsız etmeyen kişilerle, benim de kendisinden güvenlik için yardım istemediğim bir konuda ("bu adama defalarca beni aramamasını söyledim, hala arıyor, çok rahatsız oluyorum"), özellikle iş konusunda yüz yüze geldiğim insanlara küfretse tam bir iletişim yoksunu, kaba, korkutucu bir insan olduğunu düşünürdüm. Aslında daha direkt ve kaba bir kelime kullanmak istedim de, ayıp olmasın diye demiyorum.
0
Sevgilim çok güzel bir kız dolayısıyla peşinden de ayrılmıyorlar. Ben genellikle şiddete başvuruyorum.
0
Burada kız arkadaşının tutumu önemli, eklemeye çalışanlarla muhattap olmadan engelleyip geçiyorsa sıkıntı yok. Kız facebook'unun, instagram'ının vs. genel sıkıntısı. Y**şak çok.
worklovebalance.files.wordpress.com
Küfürleşerek kendi sinirlerini yıpratırsın, senin müdahil olman gereken bir ısrar, rahatsızlık verme durumu olursa devreye girersin. Olay ilk aşamada kız arkadaşında bitiyor.
worklovebalance.files.wordpress.com
Küfürleşerek kendi sinirlerini yıpratırsın, senin müdahil olman gereken bir ısrar, rahatsızlık verme durumu olursa devreye girersin. Olay ilk aşamada kız arkadaşında bitiyor.
0
Kiz arkadasiniz bu istekleri rahatlikla geri cevirebilir, sizin korumaniza ihtiyaci oldugunu sanmiyorum. Ha buna ragmen taciz boyutuna gelecek ya da rahatsiz edici icerikler varsa ve israr ediliyorsa o zaman sizden yardim istemiş olarak algilamanizi ve bir seyler yapmanizi anlarim. Bence evet sizde anormallik var (bunu turkiyedeki erkek portfoyune gore soylemiyorum, sahsi fikrim)
0
Öncelikle ilişkilerde bu tarz olayların haber verilmesi zorunlu olmasa da iyidir. Öteki taraftan mesaj atılan kişi ilişkisi olduğunu belirtip nazikçe reddettikten sonra karşı taraf ısrar ediyorsa duruma göre dahil olunup ağıza sıçılabilir.
Sevdiğiniz insanları korunacak bir obje veya sahip olarak değil, zor anında yanında durulacak güçlü bir birey olarak görmeniz dileğiyle.
Sevdiğiniz insanları korunacak bir obje veya sahip olarak değil, zor anında yanında durulacak güçlü bir birey olarak görmeniz dileğiyle.
0
hemcinslerinize sormuşsunuz ama kayıtsız kalamadım. Durumla kız arkadaşınız ilgilenmeli gelen mesajlara cevap vermemesi, ya da erkek arkadaşı olduğunu söylemesi yeterli olacaktır. Ha olmuyor ısrar ediyorlarsa kendisi bir güzel engelleyebilir. İş yerinde rahatsız edilme durumları varsa bunu amirlerine bildirebilir. Yani konu size gelene kadar ohooo aşırı sahiplenme iki tarafı da bir süre sonra yorar. Yapmayın.
0
evliliğin güzel yanı, kimse o yüzüğü görünce muhattap olamıyor :)
eskiden napıyordun dersen hatunun durumu idare etmesine göre müdahil oldum. genelde ilk sevgilim var bildirisinden sonra geri çekildi karşı taraf. hiç öyle ısrarcısına rast gelmedim.
eskiden napıyordun dersen hatunun durumu idare etmesine göre müdahil oldum. genelde ilk sevgilim var bildirisinden sonra geri çekildi karşı taraf. hiç öyle ısrarcısına rast gelmedim.
0
Candan yürekten sevmenin evlenmeden bir anlamı yok. Evlenirsen başın çok daha az ağrıyacak halbuki.
0
parmağında yüzük olmayan insana yazılır. ben görsem kız arkadaşını ben de yazarım.
ciddi iseniz tak bir nişan yüzüğü anneler tanışsın, hoşlaşmazsanız atarsınız.
bir insan yüzüğü görüp hala yazıyorsa o insan aranıp sövülür.
ciddi iseniz tak bir nişan yüzüğü anneler tanışsın, hoşlaşmazsanız atarsınız.
bir insan yüzüğü görüp hala yazıyorsa o insan aranıp sövülür.
0
iki sevgilim oldu, ikisine de mesajlar gelip gitti. ikisi de "lesmiserables'ciğim, mesajlara baksana ya, rahatsız ediyorlar" falan dedi.
ikisine de "konuşmak istemiyorsan engelle" dedim.
hatta ilk sevgilime eski arkadaşlarımdan olup samimi olmadığım kişilerden yazanlar bile oldu.
cevap verip ben niye müdahil olayım?
sevgilime güvenmiyorsam niye birlikteliğe devam edeyim?
ikisine de "konuşmak istemiyorsan engelle" dedim.
hatta ilk sevgilime eski arkadaşlarımdan olup samimi olmadığım kişilerden yazanlar bile oldu.
cevap verip ben niye müdahil olayım?
sevgilime güvenmiyorsam niye birlikteliğe devam edeyim?
0
ufak tefek ilgileri anlatmaya gerek yok. niye anlatıp suyu bulandırayım ki. taciz boyutuna taşınmadığı sürece anlatmazdım, her şeyi anlatarak kız arkadaşınız yanlışı başta yapmış. engelle geç diyerek geçin napacaksınız ki o kendisi hayatında biri olduğunu söylemedikten sonra. sizlik bir olay yok burada.
0
seni kıskandırmaya, pazar değerini yükseltmeye çalışıyor. sen seninle her şeyi paylaştığını sanmaya devam et, ancak canının istediklerini paylaşıyor.
0
umutko+1
Çok net söylüyorum, böyle bir şeyi bana yaptıklarında zaten "erkek arkadaşım var" derim ve olayın önünü kendim keserim. Diyelim ki sevgilime anlattım, konuyu zaten çözüldü olarak anlatırım. Konu çözüldüğü halde sevgilim iş arkadaşımla küfürleşirse sevgilimi bir güzel haşlarım. Benim itibarım öncelikle benden sorulur.
Öte yandan adam çamur çıkar yapışır, o şirketin insan kaynakları vs. etkisiz kalır, e o zaman elbette müdahale edebilir, etsin de zaten. Ama olay o noktaya gelmemişse durumu olduğundan ciddi bir hale getirmeye gerek yok. Hem kendinizi hem de kız tarafını çomar gösteriyor bu küfürleşmeler.
Çok net söylüyorum, böyle bir şeyi bana yaptıklarında zaten "erkek arkadaşım var" derim ve olayın önünü kendim keserim. Diyelim ki sevgilime anlattım, konuyu zaten çözüldü olarak anlatırım. Konu çözüldüğü halde sevgilim iş arkadaşımla küfürleşirse sevgilimi bir güzel haşlarım. Benim itibarım öncelikle benden sorulur.
Öte yandan adam çamur çıkar yapışır, o şirketin insan kaynakları vs. etkisiz kalır, e o zaman elbette müdahale edebilir, etsin de zaten. Ama olay o noktaya gelmemişse durumu olduğundan ciddi bir hale getirmeye gerek yok. Hem kendinizi hem de kız tarafını çomar gösteriyor bu küfürleşmeler.
0
bence o kızdan ayrıl.
gün gelirde olursa; iş arkadaşıma küfür ettin diye sana ters yapacak kızla aynı cennete bile girme.
gün gelirde olursa; iş arkadaşıma küfür ettin diye sana ters yapacak kızla aynı cennete bile girme.
0
sopiro + 1
Böyle durumları sevgilime anlatırım, çünkü sonradan bir olay olursa veya bir şey olur da iş büyürse bir başkasından duymasını ya da “Şimdi mi söylüyorsun” demesini istemem. Aynı şekilde, biri ona yavşarsa bana anlatmasını beklerim. En fazla “Hahayt yolarım. Kafa derisi kemerimi süsler, ugh” diye dalga geçerim zaten.
Sevgilimden özellikle yardım istememişsem, iyice zor durumda degilsem, gidip işyerinde beni zor durumda bırakacak bir şekilde küfrederse bir daha yüzüne bakmam sanıyorum. Kolay bir ayrılık çeşidi olur.
Böyle durumları sevgilime anlatırım, çünkü sonradan bir olay olursa veya bir şey olur da iş büyürse bir başkasından duymasını ya da “Şimdi mi söylüyorsun” demesini istemem. Aynı şekilde, biri ona yavşarsa bana anlatmasını beklerim. En fazla “Hahayt yolarım. Kafa derisi kemerimi süsler, ugh” diye dalga geçerim zaten.
Sevgilimden özellikle yardım istememişsem, iyice zor durumda degilsem, gidip işyerinde beni zor durumda bırakacak bir şekilde küfrederse bir daha yüzüne bakmam sanıyorum. Kolay bir ayrılık çeşidi olur.
0
İlk olarak ilgi görmek normal bir durum.
Çözüm önerisi olarak bu tarz kimselerle daha az karşılaşmak için
1- Birlikte kafaları yapıştırıp bir selfie çekin. Onu koyun sosyal medya hesaplarınıza.
2- Gerçek hayatta da (işi resmileştirmek şart olmadan) karşılıklı sağ veya sol yüzük parmaklarınıza birer düz yüzük geçirebilirsiniz.
Ben şimdiye kadar yukarıdaki iki yöntemi de denemedim. Buna rağmen kız arkadaşlarımdan sadece biri (ve en uzun süren ilişkim de buydu zaten) bana bir kere böyle bir olayı yansıttı. Aramızda derin bir güven vardı, fakat 'herhalde o zamana kadarki en ısrarcı kimse buydu, kendi de benim kadar ikna kabiliyeti yüksek biri olmadığından bana yansıttı' diye düşündüm. Esasen nedir ne değildir bilemiyorum. O anda kimseyi de sorgulamadım. Attığı mesajların üzerine adam bir de aradı. Aradığında telefonu ben açtım. Küfür geçmedi. Karşıdakine konuşma fırsatı da vermedim. Adam ikna oldu ki bir daha da aramadı.
Böyle durumlarda @aychovski'nin dediği gibi olayın “Şimdi mi söylüyorsun”a gitmesi güven açısından pek iyi olmaz. Öte yandan bu mesele rapor vermeye de dönüşmemeli. Benim kafamı sabah akşam meşgul eden/bozan kimseyle rahat edemem ben.
Birlikte olduğun kişiye saygı meselesi aynı zamanda. Israrcı biriyle karşılaşsam kendim de haberdar ederdim kız arkadaşımı ki birilerini kıskandırmak ya da beni kıskandırmaya çalışacak biriyle olmak da bana göre değil zaten.
Özet: Biriyle birlikte olduğunu göstermesi lazım kişinin. Buna rağmen adım atan ve/veya ısrar eden kimseler olursa uygun dille olayı açıklamak gerek.
Çözüm önerisi olarak bu tarz kimselerle daha az karşılaşmak için
1- Birlikte kafaları yapıştırıp bir selfie çekin. Onu koyun sosyal medya hesaplarınıza.
2- Gerçek hayatta da (işi resmileştirmek şart olmadan) karşılıklı sağ veya sol yüzük parmaklarınıza birer düz yüzük geçirebilirsiniz.
Ben şimdiye kadar yukarıdaki iki yöntemi de denemedim. Buna rağmen kız arkadaşlarımdan sadece biri (ve en uzun süren ilişkim de buydu zaten) bana bir kere böyle bir olayı yansıttı. Aramızda derin bir güven vardı, fakat 'herhalde o zamana kadarki en ısrarcı kimse buydu, kendi de benim kadar ikna kabiliyeti yüksek biri olmadığından bana yansıttı' diye düşündüm. Esasen nedir ne değildir bilemiyorum. O anda kimseyi de sorgulamadım. Attığı mesajların üzerine adam bir de aradı. Aradığında telefonu ben açtım. Küfür geçmedi. Karşıdakine konuşma fırsatı da vermedim. Adam ikna oldu ki bir daha da aramadı.
Böyle durumlarda @aychovski'nin dediği gibi olayın “Şimdi mi söylüyorsun”a gitmesi güven açısından pek iyi olmaz. Öte yandan bu mesele rapor vermeye de dönüşmemeli. Benim kafamı sabah akşam meşgul eden/bozan kimseyle rahat edemem ben.
Birlikte olduğun kişiye saygı meselesi aynı zamanda. Israrcı biriyle karşılaşsam kendim de haberdar ederdim kız arkadaşımı ki birilerini kıskandırmak ya da beni kıskandırmaya çalışacak biriyle olmak da bana göre değil zaten.
Özet: Biriyle birlikte olduğunu göstermesi lazım kişinin. Buna rağmen adım atan ve/veya ısrar eden kimseler olursa uygun dille olayı açıklamak gerek.
0
umutko ve siyamkedisi +1
Keşke tüm kadınlar da birer birey olduklarını kavrasa, bazı şeyleri kendilerinin de halledebileceğini idrak etse ve böyle düşünse de sorun çıkarmaktan ziyade sorun önleme/çözme odaklı olsalar...
Bunlara ilaveten, bunları anlatmasın kısmına da karşıyım. Paylaşım ve bu tür şeyleri bilmek de önemli. Ama bunu anlatırken de bitmiş, çözülmüş şekilde anlatmış olması önemli. Yoksa umutko'nun dediği tipe girer bu tür kadınlar. O da zaten çok çiğ bir karakteri var anlamına gelir büyük ihtimalle.
Keşke tüm kadınlar da birer birey olduklarını kavrasa, bazı şeyleri kendilerinin de halledebileceğini idrak etse ve böyle düşünse de sorun çıkarmaktan ziyade sorun önleme/çözme odaklı olsalar...
Bunlara ilaveten, bunları anlatmasın kısmına da karşıyım. Paylaşım ve bu tür şeyleri bilmek de önemli. Ama bunu anlatırken de bitmiş, çözülmüş şekilde anlatmış olması önemli. Yoksa umutko'nun dediği tipe girer bu tür kadınlar. O da zaten çok çiğ bir karakteri var anlamına gelir büyük ihtimalle.
0
kullanıcıadımbuolsun
Yarın ev için kredi başvuruları yapılacak fakat internetten bakarken çok net faiz oranlarına ulaşamadım. Mesela AKBANK 1,25 demiş faize, masraf olarak bakınca aylık % 1,2826'ya denk geliyor maliyet, yıllık faiz de % 16,5240.İş bankası 1.21% demiş bırakmış ama ben değiştirebiliyorum hesaplayıcıda anl
Yarın ev için kredi başvuruları yapılacak fakat internetten bakarken çok net faiz oranlarına ulaşamadım. Mesela AKBANK 1,25 demiş faize, masraf olarak bakınca aylık % 1,2826'ya denk geliyor maliyet, yıllık faiz de % 16,5240.
İş bankası 1.21% demiş bırakmış ama ben değiştirebiliyorum hesaplayıcıda anlayamadım öyle olunca, kalanı için de arayalım kimlik numaranız vs. diyor.
Sorularım şunlar,
1.Yakın zamanda kullandığınız, ya da önerdiğiniz bir banka var mı konut kredisi için?
2. İlk kez kredi çekilecek bilmemiz gereken bir çakallık vs. var mı? (eski duyurulara göz attım ama her türlü okuma önerisine ve tavsiyeye açığım.)
3. İnternette karşılaştırma yapmamız mümkün mü bir web sitesi vs var mıdır güncel?
İş bankası 1.21% demiş bırakmış ama ben değiştirebiliyorum hesaplayıcıda anlayamadım öyle olunca, kalanı için de arayalım kimlik numaranız vs. diyor.
Sorularım şunlar,
1.Yakın zamanda kullandığınız, ya da önerdiğiniz bir banka var mı konut kredisi için?
2. İlk kez kredi çekilecek bilmemiz gereken bir çakallık vs. var mı? (eski duyurulara göz attım ama her türlü okuma önerisine ve tavsiyeye açığım.)
3. İnternette karşılaştırma yapmamız mümkün mü bir web sitesi vs var mıdır güncel?
0
1. Web sitelerinde en son iyi faiz veren bankaları kabaca öğrenebilecek olmanızla birlikte, aslolan hep size özel verdikleri faiz oranıdır. Bu nedenle en önemli şey en az 5-7 farklı bankadan teklif almanız.
2. 2017'nin tamamında (tepeden gelen baskıyla) en çok ve en ucuz krediyi kamu bankaları verdi. En az 2 farklı kamudan mutlaka teklif alın. En ufak bankalara boşuna gitmeyin, likidite pahalı ve ufakların çok iyi oranlar vermesi sürpriz olur.
3. Sigorta ve dosya masraflarının dahil edildiği "yıllık toplam bileşik faiz" oranlarını mutlaka edinin ve onları kıyaslayın. Sadece faizi dikkate alan aylık basit oranları tek başına kullanmayın.
2. 2017'nin tamamında (tepeden gelen baskıyla) en çok ve en ucuz krediyi kamu bankaları verdi. En az 2 farklı kamudan mutlaka teklif alın. En ufak bankalara boşuna gitmeyin, likidite pahalı ve ufakların çok iyi oranlar vermesi sürpriz olur.
3. Sigorta ve dosya masraflarının dahil edildiği "yıllık toplam bileşik faiz" oranlarını mutlaka edinin ve onları kıyaslayın. Sadece faizi dikkate alan aylık basit oranları tek başına kullanmayın.
0
randomaccessmemories
Canlarım ciğerlerim;Bundan 6 ay önce şehirler arasında araba kullanırken midemde ağrı ve sıkışma meydana geldi ve hemen ardından çarpıntı , ellerde uyuşma , karıncalanma , baş dönmesi oluştu. Arabayı sağa çekip durdum fakat bir 20 km bu şekilde sürerek hastaneye attım kendimi . tansiyon 17 civarı ka
Canlarım ciğerlerim;
Bundan 6 ay önce şehirler arasında araba kullanırken midemde ağrı ve sıkışma meydana geldi ve hemen ardından çarpıntı , ellerde uyuşma , karıncalanma , baş dönmesi oluştu. Arabayı sağa çekip durdum fakat bir 20 km bu şekilde sürerek hastaneye attım kendimi . tansiyon 17 civarı kalp ritmi 170 bpm civarındaydı. Sakinleştirici iğne yapılıp 1 saat sonra yoluma devam ettim.Bu hafta yine bir ıssız yolda aynı belirtiler başladı fakat daha hafif olduğundan dolayı durmadan varacağım yere vardım ama ömrümden ömür gitti.Şuan ya aynı şey olursa diye yola çıkmaya bildiğiniz korkuyorum (ya hastane bulamazsam vs.. diye). Tavsiye verebileceğiniz yada ufakta olsa bu tip durumda ilk ne yapmam gerektiği konusunda fikri olan var mı?
Bundan 6 ay önce şehirler arasında araba kullanırken midemde ağrı ve sıkışma meydana geldi ve hemen ardından çarpıntı , ellerde uyuşma , karıncalanma , baş dönmesi oluştu. Arabayı sağa çekip durdum fakat bir 20 km bu şekilde sürerek hastaneye attım kendimi . tansiyon 17 civarı kalp ritmi 170 bpm civarındaydı. Sakinleştirici iğne yapılıp 1 saat sonra yoluma devam ettim.Bu hafta yine bir ıssız yolda aynı belirtiler başladı fakat daha hafif olduğundan dolayı durmadan varacağım yere vardım ama ömrümden ömür gitti.Şuan ya aynı şey olursa diye yola çıkmaya bildiğiniz korkuyorum (ya hastane bulamazsam vs.. diye). Tavsiye verebileceğiniz yada ufakta olsa bu tip durumda ilk ne yapmam gerektiği konusunda fikri olan var mı?
0
calucifer
çok merak ettim, yanıt verenlere şimdiden teşekkürler. oyun alırken ya da oyun içi alışveriş yaparken; hangi opsiyonla ödeme yapıyorsunuz? kredi kartı / ön ödemeli kart (ininal vs) / pin ile ödeme / mobil ödeme
çok merak ettim, yanıt verenlere şimdiden teşekkürler. oyun alırken ya da oyun içi alışveriş yaparken; hangi opsiyonla ödeme yapıyorsunuz?
kredi kartı / ön ödemeli kart (ininal vs) / pin ile ödeme / mobil ödeme
kredi kartı / ön ödemeli kart (ininal vs) / pin ile ödeme / mobil ödeme
0
Kredi kartı
Çoook eskiden kredi kartım yokken lisede falan bi iki kez mobil ödeme yapmistim bazi online oyunlar için ama büyük meblalar da değildi zaten
Çoook eskiden kredi kartım yokken lisede falan bi iki kez mobil ödeme yapmistim bazi online oyunlar için ama büyük meblalar da değildi zaten
0
oyun içi alışveriş hiç yapmadım. oyun satın alırken steam ve google play'i kullandım şimdiye kadar. onda da kredi kartımı kullanıyorum. online alışverişe kapalıdır normalde. bişey alacağım zaman internet bankacılığından girip açıp alıp tekrar kapatıyorum.
0
Ön ödemeli kartla alışveriş yapıyorum. Sadece Steam'den oyun almak için kullanıyorum.
0
nemo problemo
harem mi? gece otobüse binip sabah da uçağa yetişmek istiyorum. en yakın nerede inmeli?
harem mi? gece otobüse binip sabah da uçağa yetişmek istiyorum. en yakın nerede inmeli?
0
Her otobüs firmasının uğradığı otogarlar farklı oluyor önce nerelere uğruyor onu öğrenin samandıra sultanbeyli vs varsa oralar daha yakın olur
0
pamukkale kurtköy de indiriyor, indirdiği yerde havalimanına servis oluyor. (İş bu bilgi ağustos 2017 de doğru olmakla beraber, mevcut durumun şirket aranarak teyidi gerekmektedir.)
0
deveyi diken adamin ta kendisi
Hayatın, kaderin ya da insanların sizi bu noktaya getirdiği oldu mu hiç? Neler sebep oldu buna?Artık iyi biri olma çabasını bırakacağım, artık şu şu değerlerden vazgeçiyorum, artık şunu umursarsam ne olayım dediğiniz meseleler için soruyorum.
Hayatın, kaderin ya da insanların sizi bu noktaya getirdiği oldu mu hiç? Neler sebep oldu buna?
Artık iyi biri olma çabasını bırakacağım, artık şu şu değerlerden vazgeçiyorum, artık şunu umursarsam ne olayım dediğiniz meseleler için soruyorum.
Artık iyi biri olma çabasını bırakacağım, artık şu şu değerlerden vazgeçiyorum, artık şunu umursarsam ne olayım dediğiniz meseleler için soruyorum.
0
Olmadı. Allahın (celle celaluhu) izniyle olmayacak. Çünkü iyilik kendi nefsimiz ya da sadece birileri beğensin diye değil, sadece Allah (celle celaluhu) rızası için yapılır kanaatindeyim.
0
bir anda olmuyor bunlar. sadece bazı olaylar o değişimi, iyi olmaktan vazgeçmeyi daha ivmeli hala getiriyor.
doğduğumuzda hepimiz saftiriğin önde gideniydik. büyüdükçe kirleniyoruz. yediğimiz bazı kazıklar o saflığımızı bir birim kirletiyorsa bazı kazıklar da 100 birim kirletiyorlar.
doğduğumuzda hepimiz saftiriğin önde gideniydik. büyüdükçe kirleniyoruz. yediğimiz bazı kazıklar o saflığımızı bir birim kirletiyorsa bazı kazıklar da 100 birim kirletiyorlar.
0
bu biraz güncel durum ya da geleceğe dair umudun yitirilmesinden kaynaklanan mutsuzluk gibi geldi, yoksa hepimiz iyi ya da kötü insanlar olmaya devam ediyoruz..
0
mayeskuel
neymis efendim lig sonunda 2 takim ayni puana sahipse aralarindaki maclarda kim galip gelmisse ona bakiliyor.yani 100 gol atan bir takim 60 gol atan bir takimdan daha basarisiz olabilir diye bir sonuc cikiyor. koca sezonu 2 maca baglamak cok sacma degil mi?evet cimbomluyum:)
neymis efendim lig sonunda 2 takim ayni puana sahipse aralarindaki maclarda kim galip gelmisse ona bakiliyor.
yani 100 gol atan bir takim 60 gol atan bir takimdan daha basarisiz olabilir diye bir sonuc cikiyor. koca sezonu 2 maca baglamak cok sacma degil mi?
evet cimbomluyum:)
yani 100 gol atan bir takim 60 gol atan bir takimdan daha basarisiz olabilir diye bir sonuc cikiyor. koca sezonu 2 maca baglamak cok sacma degil mi?
evet cimbomluyum:)
0
o sayede 8-0 gibi saçmalıklarla şampiyonluklar alınmamış ve şikenin önüne geçilmiş oluyor işte
0
Diğer türlü şike yapmak daha kolay, iki takım son haftalara aynı puanla girdiyse, averajları da yakınsa genel averaj arttırmak için rakiplere çantalar gidebilir, bu yüzden kendi aralarındakine bakmak bi yandan mantıklı
0
ama sizin dediginiz averajlar yakinsa olur. simdi puan durumuna bakiyoruz arada hayvan gibi fark var. yani daha cok gol atmis daha cok emek verdigi kabak gibi ortada. arti bide 15 temmuzdan sonra sike mike yapmaya kimsenin buzugu yemez bence hem cezalar da artti, 15 temmuz muydu su sike olaylari emin olamadim.
0
Adaletli olan budur nazarımda diyelim ki x takımı defans oyunu oynuyor, y takımı ise hücum oyunu ile galip geliyor bir takım sırf defans oynadı diye cezalandırılmı veya hücum oynadı diye ödüllendirilmemeli aralarında kim daha iyi ise onun kazanması daha mantıklı.
0
cimbomlu olmana şaşırmadık zaten :)
üstünlük yada şampiyonluk meselesi iki takım arasındaysa, sezon içinde hangi takım diğerinden daha iyiyse şampiyonluğu, öne geçmeyi o hakeder. bu gayet mantıklı, gayet yerinde bi uygulamadır. böylece diğer arkadaşların dediği gibi bavulla paralar, Tofaş marka arabalar mevzunun içine dahil olmaz.
üstünlük yada şampiyonluk meselesi iki takım arasındaysa, sezon içinde hangi takım diğerinden daha iyiyse şampiyonluğu, öne geçmeyi o hakeder. bu gayet mantıklı, gayet yerinde bi uygulamadır. böylece diğer arkadaşların dediği gibi bavulla paralar, Tofaş marka arabalar mevzunun içine dahil olmaz.
0
hala 8-0 diye ağlayanlar var mk.
ulan o sene ankaragücüne karşıyaka bile 6 tane atmış. beşiktaş 5 atmış. daha geçen karabüke 7 attık.
siz önce kendi lekenizi temizleyin sonra gs ye laf atarsınız.
ulan o sene ankaragücüne karşıyaka bile 6 tane atmış. beşiktaş 5 atmış. daha geçen karabüke 7 attık.
siz önce kendi lekenizi temizleyin sonra gs ye laf atarsınız.
0
vedatchilipeppers
*Öncelikle, herkese tik atacağım birkaç saat içinde, lütfen yazdıklarınızı silmeyin.*Başlıktaki sözü kolektivist anarşist düşünür Bakunin demiş. Kaynağını bulamadım bu sözün gerçi ama böyle biliniyor ortamlarda.Doğal olarak, üzerine çalıştığın şeyin güçlünün fahişesi veyahut köpeği olarak nitelendir
*Öncelikle, herkese tik atacağım birkaç saat içinde, lütfen yazdıklarınızı silmeyin.*
Başlıktaki sözü kolektivist anarşist düşünür Bakunin demiş. Kaynağını bulamadım bu sözün gerçi ama böyle biliniyor ortamlarda.
Doğal olarak, üzerine çalıştığın şeyin güçlünün fahişesi veyahut köpeği olarak nitelendirilmesi hem toplum nazarında çalışılan mevzunun değerini düşürüyor hem de kişisel olarak tatminsizliğe gebe sonuçları mümkün kılıyor. Bakunin'in olduğu iddia edilen sözle alakalı değil ama spesifik olarak Türkiye için hukukun ve hukukçuların itibarsızlatırılmasıyla alakalı son derece sistematik birtakım çalışmaların yapıldığını düşünüyorum. Hepimiz lisede vatandaşlık dersinde şöyle öğrenmiştik; devleti üç sac ayağı oluşturur: yasama, yürütme ve yargı. Ancak artık yeni devlet teorisi makalelerine bakıldığı zaman bu üç sac ayağın tam ortasında medya adı verilen hayalet bir ayak olduğu ve artık devletlerin dört ayaklı bir yapıya sahip olduğu, yeni medyanın yasama yürütme yargı üçlüsünün hepsini etkisi altında bırakabilen bir kurum olduğuna dair görüşler var. Bunu da şerh düşmek isterim, bu konuyla alakalı yorumlarınızı da merak ediyorum.
Konuya dönersek, bir hukukçu olarak verdiğim emeklerin düşünsel dünyamda çöpe gitmesini istemediğim için karşı argüman üretmeye çalışıyorum başlıktaki söze karşı. Objektif çerçevede yanlışlamaya çalışıyorum bu sözü, en kötüsü böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorum. Türkiye örneğine bakıldığı zaman hep "hukuk yok ya görüyorsun ülkenin halini" diyen grupla "hukuk yoksa al şu senetin/sözleşmenin/kaydın altını imzala bakalım var mı yok mu görelim" diyen grup çarpışıyor. İki tarafın da haklı olduğu haksız olduğu taraflar var; mesela ülkenin halini işaret edip hukuk yok diyen tayfa sadece kamu hukukunu ilgilendiren ve sadece basına yansıyan davalarla alakalı yorum yapıyor. Diğer grup ise hukukun toplumsal boyutunu gözardı ederek direkt olarak hukukun prosedürel tarafıyla ilgili yorum yapıyor.
Ben iki tarafın da haklı olduğu ve haksız olduğu noktalar olduğunu düşünüyorum zira mutlak adalet diye bir şey dünya üzerinde yok, hiçbir yerde hiçbir zaman gerçekleşmedi ve gerçekleşmeyecek, e o zaman önemli olan mutlak adalete ulaşmak değil, ulaşmaya çalışırken yürüdüğümüz yol, gösterdiğimiz özveri ve mücadele. Hukuku değerli kılan şey de mücadeledir o zaman. Diğer yandan adalet, bir sonuca ulaşmayacaksa veya ulaşılan sonuç beklenen sonuçtan daha farklı, daha haksız olacaksa; daha doğrusu adalet gerçekleşmeyecekse, mücadelenin ne anlamı kalır?
Gerekçeli yorumlarınızı/fikirlerinizi/beyanlarınızı bekliyorum.
Sevgiler.
Başlıktaki sözü kolektivist anarşist düşünür Bakunin demiş. Kaynağını bulamadım bu sözün gerçi ama böyle biliniyor ortamlarda.
Doğal olarak, üzerine çalıştığın şeyin güçlünün fahişesi veyahut köpeği olarak nitelendirilmesi hem toplum nazarında çalışılan mevzunun değerini düşürüyor hem de kişisel olarak tatminsizliğe gebe sonuçları mümkün kılıyor. Bakunin'in olduğu iddia edilen sözle alakalı değil ama spesifik olarak Türkiye için hukukun ve hukukçuların itibarsızlatırılmasıyla alakalı son derece sistematik birtakım çalışmaların yapıldığını düşünüyorum. Hepimiz lisede vatandaşlık dersinde şöyle öğrenmiştik; devleti üç sac ayağı oluşturur: yasama, yürütme ve yargı. Ancak artık yeni devlet teorisi makalelerine bakıldığı zaman bu üç sac ayağın tam ortasında medya adı verilen hayalet bir ayak olduğu ve artık devletlerin dört ayaklı bir yapıya sahip olduğu, yeni medyanın yasama yürütme yargı üçlüsünün hepsini etkisi altında bırakabilen bir kurum olduğuna dair görüşler var. Bunu da şerh düşmek isterim, bu konuyla alakalı yorumlarınızı da merak ediyorum.
Konuya dönersek, bir hukukçu olarak verdiğim emeklerin düşünsel dünyamda çöpe gitmesini istemediğim için karşı argüman üretmeye çalışıyorum başlıktaki söze karşı. Objektif çerçevede yanlışlamaya çalışıyorum bu sözü, en kötüsü böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorum. Türkiye örneğine bakıldığı zaman hep "hukuk yok ya görüyorsun ülkenin halini" diyen grupla "hukuk yoksa al şu senetin/sözleşmenin/kaydın altını imzala bakalım var mı yok mu görelim" diyen grup çarpışıyor. İki tarafın da haklı olduğu haksız olduğu taraflar var; mesela ülkenin halini işaret edip hukuk yok diyen tayfa sadece kamu hukukunu ilgilendiren ve sadece basına yansıyan davalarla alakalı yorum yapıyor. Diğer grup ise hukukun toplumsal boyutunu gözardı ederek direkt olarak hukukun prosedürel tarafıyla ilgili yorum yapıyor.
Ben iki tarafın da haklı olduğu ve haksız olduğu noktalar olduğunu düşünüyorum zira mutlak adalet diye bir şey dünya üzerinde yok, hiçbir yerde hiçbir zaman gerçekleşmedi ve gerçekleşmeyecek, e o zaman önemli olan mutlak adalete ulaşmak değil, ulaşmaya çalışırken yürüdüğümüz yol, gösterdiğimiz özveri ve mücadele. Hukuku değerli kılan şey de mücadeledir o zaman. Diğer yandan adalet, bir sonuca ulaşmayacaksa veya ulaşılan sonuç beklenen sonuçtan daha farklı, daha haksız olacaksa; daha doğrusu adalet gerçekleşmeyecekse, mücadelenin ne anlamı kalır?
Gerekçeli yorumlarınızı/fikirlerinizi/beyanlarınızı bekliyorum.
Sevgiler.
0
Detaylı anlatım olmayabilir, belki sonrasında detaylıca da tartışabiliriz konuyu ama düşüncelerimi kabaca ifade edeyim:
Fahişeyi kendisini kiralayan kişinin arzularını yerine getiren ve onun istediği şekilde hareket eden kişi olarak tanımlıyorum. bu aşamada hukuk var olduğu devlet düzeninin içerisinde onun koyduğu kurallar üzerinden kendisini var eder. verilen her hukuki karar ise sistemin yeniden üretilmesini sağlar.
Bu aşama, verilen kararın evrensel hukuk normlarıyla uyumlu olup olmadığından bağımsızdır. Dolayısıyla evrensel hukuk kurallarına uyumlu olup olmaması üzerinden bu kavramı irdelemek meseleyi mekanikleştirmektir, karikatürize etmektir. Hukuk normlarına uygun olsa da hukuk fahişedir yani.
Sonuca ulaşmak konusunu düşünürsek Bakuninin düşünce yapısında buna yer yoktur ve böyle bir derdi de yoktur diyebiliriz. Adaletin sağlanması tüm insanların eşit olması ile mümkündür ve geri kalan tüm çözümler tali ve geçici çözümlerdir.....
çalışma arasında bütünlüklü yazamamış olabilirim, yazındaki karmaşa için şimdiden kusura bakma.
edit: "köpeği" kelimesini direk görmezden gelmişim. "fahişe" olmasın o sözün doğrusu :)
Fahişeyi kendisini kiralayan kişinin arzularını yerine getiren ve onun istediği şekilde hareket eden kişi olarak tanımlıyorum. bu aşamada hukuk var olduğu devlet düzeninin içerisinde onun koyduğu kurallar üzerinden kendisini var eder. verilen her hukuki karar ise sistemin yeniden üretilmesini sağlar.
Bu aşama, verilen kararın evrensel hukuk normlarıyla uyumlu olup olmadığından bağımsızdır. Dolayısıyla evrensel hukuk kurallarına uyumlu olup olmaması üzerinden bu kavramı irdelemek meseleyi mekanikleştirmektir, karikatürize etmektir. Hukuk normlarına uygun olsa da hukuk fahişedir yani.
Sonuca ulaşmak konusunu düşünürsek Bakuninin düşünce yapısında buna yer yoktur ve böyle bir derdi de yoktur diyebiliriz. Adaletin sağlanması tüm insanların eşit olması ile mümkündür ve geri kalan tüm çözümler tali ve geçici çözümlerdir.....
çalışma arasında bütünlüklü yazamamış olabilirim, yazındaki karmaşa için şimdiden kusura bakma.
edit: "köpeği" kelimesini direk görmezden gelmişim. "fahişe" olmasın o sözün doğrusu :)
0
şahsen bu konu üzerine oturup uzun uzun yazacak motivasyonum şu an yok, türkiyede yaşayan herkes gibi. ama iki çekince koymak isterim: birincisi medya 4. sacayak mıdır sorusu çok tartışmalı. özellikle bizim ülkemizde, sermaye sahiplerinin kontrolündeki medyanın durumu ortada. bu medyanın iktidarı, yargıyı ve yasamayı denetleme ve dengeleme gibi bir olanağı teorik olarak da pratik olarak da olanaklı değil. devletin üç sacayağı derken devlet kavramını nereye koyduğumuz da önemli elbette ancak anladığımız bu liberal demokrasi ve "yeni sömürgecilik" eksenindeki perspektiften başkaca bir sonuç beklemek anlamsız.
hukuk iktidarın köpeğidir ya da fahişesidir sözü de aslen çok büyük bir teorisyen olmayı gerektirmeyen basit, çok hayata dair gözlemlerle anlaşılabilir. hukuksal bir terim olarak, parlamenter sistemdeki iktidarı karşılığı olan yürütmeden daha geniş düşünmeli. hukuk, devletin sacayağı olarak saydığınız 4 kurumun birbirini denetlediği öngörülebilir bir sistemi ifade etmekteyken bugün ihtiyaca göre değişen yasaların, insanların "görünüşte" dahi olsa adalet duygusuna artık bir karşılık veremediğini görüyoruz. sokağa çıkıp adalet var mı diye sorulsa bir kişi bile olumlu cevap vermiyorsa burada artık hukukun toplumsal boyutunu hukuksal terimlere sıkışıp kalarak tartışmanın çok da anlamlı olmadığı ortaya çıkıyor. bence siz bunun aksi yönde, hukukilik çerçevesinde tartışmak istemekle amaçladığınız şeyle çatışıyorsunuz. hukuk elbette sadece mevcut sistemin işleyebilmesini meşru kılan kodifikasyonlardan ibaret değil. ama bu yönü, bizim mikro yaşam alanımızdan çıktığımız ve geniş açıdan baktığımız her çerçevede bulacağımız tek yanıt. hukuk ama nasıl bir hukuk. demokrasi ama nasıl bir demokrasi. adalet ama nasıl bir adalet. sorularını sormadan tartışmanın ilerlemesi olanaklı değil. hukukun böyle kötü işlemesi de elbette toplumsal adalet, denkleştirici adalet gibi kavramların tartışmasına engel değil...
hukuk iktidarın köpeğidir ya da fahişesidir sözü de aslen çok büyük bir teorisyen olmayı gerektirmeyen basit, çok hayata dair gözlemlerle anlaşılabilir. hukuksal bir terim olarak, parlamenter sistemdeki iktidarı karşılığı olan yürütmeden daha geniş düşünmeli. hukuk, devletin sacayağı olarak saydığınız 4 kurumun birbirini denetlediği öngörülebilir bir sistemi ifade etmekteyken bugün ihtiyaca göre değişen yasaların, insanların "görünüşte" dahi olsa adalet duygusuna artık bir karşılık veremediğini görüyoruz. sokağa çıkıp adalet var mı diye sorulsa bir kişi bile olumlu cevap vermiyorsa burada artık hukukun toplumsal boyutunu hukuksal terimlere sıkışıp kalarak tartışmanın çok da anlamlı olmadığı ortaya çıkıyor. bence siz bunun aksi yönde, hukukilik çerçevesinde tartışmak istemekle amaçladığınız şeyle çatışıyorsunuz. hukuk elbette sadece mevcut sistemin işleyebilmesini meşru kılan kodifikasyonlardan ibaret değil. ama bu yönü, bizim mikro yaşam alanımızdan çıktığımız ve geniş açıdan baktığımız her çerçevede bulacağımız tek yanıt. hukuk ama nasıl bir hukuk. demokrasi ama nasıl bir demokrasi. adalet ama nasıl bir adalet. sorularını sormadan tartışmanın ilerlemesi olanaklı değil. hukukun böyle kötü işlemesi de elbette toplumsal adalet, denkleştirici adalet gibi kavramların tartışmasına engel değil...
0
sen biraz kibar yazmışsın, köpeği değil orospusudur diyor. ülkede son yıllarda alınan kararlara bakman yeterli fazla bir şeye gerek yok.
0
yorumlamaya başlamadan önce devlet - iktidar ayrımlarının yapılıp, etraflıca yorumlanması gerektiğini düşünüyorum bu cümlenin.
0
Kibar olmak adına fahişesidir yerine köpeğidir yazmadım. Ne Türkçe kaynaklarda ne yabancı kaynaklarda bu sözün kaynağı yok, dolayısıyla söz Bakunin'e ait olmayabilir, dolayısıyla sözün orijinali diye bir şey de olmayabilir, dolayısıyla fahişe yerine köpek kelimesinin kullanımı da doğru sayılabilir yahut köpek yerine fahişe kullanılırsa yanlış denebilir... Neyse, bu çok önemli değil :)
Bir de, mantıki temelleri olan gerekçeli yorumlar yapmadıktan sonra bir anlamı yok bu arada bu konuşmanın.
Yasayı meclis yapar, meclis halkın iradesini yansıtması gerekir, en temel sorun burada. İkinci temel sorun ise fren-denge mekanizmalarının doğru düzgün çalışmıyor oluşu. Yürütme, yargı ve yasama arasında güç ayrımı ve dağılımı vardır; bu üç organın birbirini denetleyip(biri diğerini frenler, diğeri ötekini dengeler) herhangi birinin diğerinden daha güçlü olmasının engellenmesi gerekir. Burada amaç dikta rejimine yönelim ihtimalini sıfıra indirmektir zira ne kadar süper insanlar iktidara gelirse gelsin, güç zehirlenmesi yaşanabileceği ihtimal dahilinde olduğu için bu mekanizmaların düzgün çalışması çok hayati.
Bununla birlikte, hukuk var olduğu devlet düzeninin içerisinde onun koyduğu kurallar üzerinden kendisini var eder denmiş. Ancak hukukun başlangıç noktası özel mülkiyettir, özel mülkiyet ise devlet denilen şey varlık kazanmadan önce vardı. İnsanoğlu üzerinde yürüdüğü arazinin bir kısmına çit çekip burası benim dediği andan itibaren hukuk zaten vardı. Bu anlamda hukukun var olması devlet tüzel kişiliğine değil, gerçek kişilere bağlı kanımca.
"ülkede son yıllarda alınan kararlara bakman yeterli fazla bir şeye gerek yok." denmiş, bu çok yüzeysel bir bakış. Fazla bir şeye bakmayınca halihazırdaki hukuk sistemine önayak olunuyor. İğneyi biraz kendimize batıralım.
Devam edesim var ama şimdi çıkmam gerekiyor. Siz yazın yine özelden veya buradan nasıl isterseniz.
Bir de, mantıki temelleri olan gerekçeli yorumlar yapmadıktan sonra bir anlamı yok bu arada bu konuşmanın.
Yasayı meclis yapar, meclis halkın iradesini yansıtması gerekir, en temel sorun burada. İkinci temel sorun ise fren-denge mekanizmalarının doğru düzgün çalışmıyor oluşu. Yürütme, yargı ve yasama arasında güç ayrımı ve dağılımı vardır; bu üç organın birbirini denetleyip(biri diğerini frenler, diğeri ötekini dengeler) herhangi birinin diğerinden daha güçlü olmasının engellenmesi gerekir. Burada amaç dikta rejimine yönelim ihtimalini sıfıra indirmektir zira ne kadar süper insanlar iktidara gelirse gelsin, güç zehirlenmesi yaşanabileceği ihtimal dahilinde olduğu için bu mekanizmaların düzgün çalışması çok hayati.
Bununla birlikte, hukuk var olduğu devlet düzeninin içerisinde onun koyduğu kurallar üzerinden kendisini var eder denmiş. Ancak hukukun başlangıç noktası özel mülkiyettir, özel mülkiyet ise devlet denilen şey varlık kazanmadan önce vardı. İnsanoğlu üzerinde yürüdüğü arazinin bir kısmına çit çekip burası benim dediği andan itibaren hukuk zaten vardı. Bu anlamda hukukun var olması devlet tüzel kişiliğine değil, gerçek kişilere bağlı kanımca.
"ülkede son yıllarda alınan kararlara bakman yeterli fazla bir şeye gerek yok." denmiş, bu çok yüzeysel bir bakış. Fazla bir şeye bakmayınca halihazırdaki hukuk sistemine önayak olunuyor. İğneyi biraz kendimize batıralım.
Devam edesim var ama şimdi çıkmam gerekiyor. Siz yazın yine özelden veya buradan nasıl isterseniz.
0
hukuk iki kişi bir hususta aralarında anlaşamayıp dışsal ve sözüne itibar ettikleri birine/bir şeye başvurduklarında ortaya çıkıyor. tabii tüm iki kişinin arasında anlaşamadığı durumlar pekala hukukun ilgi alanına girmiyor.
somutlamaya çalışayım,
ahmet, komşusu mehmet'in eşyasını çalmış. mehmet de bunu farketmiş ve ahmet'e söylüyor, çaldığı malını geri istiyor. ama mehmet de vermemekte diretiyor.
mecburen dışsal bir karar mekanizmasına başvuracaklar. pekala bu güç ortaya koymak da olabilir mehmet için. ahmet'i öldürür ya da döver ve eşyasını geri alır.
ihtiyar bir büyükleri olan ali'nin kararına başvururlarsa, bu bildiğimiz anlamda hukuki bir süreç olmasa da; bunun basit bir hali olur.
ama sırf çalmak için basit diyebileceğimiz bir suç için bile, hele ki eşyaların ne kadar çeşitlendiğini düşünürsek, tahminim bin türlü içtihat, emsal karar, yasa vs. vardır.
ancak bunların bir temele, belki de merkezi bir kaide üzerine oturmuş olması lazım.
peki bu kaide ne olacak?
ahlak mı? din mi? dinin vaazettiği ahlak mı? yoksa seküler bir ahlak mı? yoksa insan hakları mı? ya da bunların ötesinde bir şey mi?
o söz bakunin'e atfediliyor ama, ben de bir ara aramış ve teyit edememiştim bir türlü. ancak ne kastedildiğinden öte; hukukun neliğine ilişkin üç beş cümle akıl yürütemiyecek tiplerin ağzına sakız, sofralarına meze olduğu için üzerine konuşmadan önce; daha temelde ve derinde şeylerin ele alınması daha iyi olur diye düşünüyorum. yalnız türkiye'de bunun konuşulabileceği bir ortam olduğu bana pek inandırıcı gelmiyor.
somutlamaya çalışayım,
ahmet, komşusu mehmet'in eşyasını çalmış. mehmet de bunu farketmiş ve ahmet'e söylüyor, çaldığı malını geri istiyor. ama mehmet de vermemekte diretiyor.
mecburen dışsal bir karar mekanizmasına başvuracaklar. pekala bu güç ortaya koymak da olabilir mehmet için. ahmet'i öldürür ya da döver ve eşyasını geri alır.
ihtiyar bir büyükleri olan ali'nin kararına başvururlarsa, bu bildiğimiz anlamda hukuki bir süreç olmasa da; bunun basit bir hali olur.
ama sırf çalmak için basit diyebileceğimiz bir suç için bile, hele ki eşyaların ne kadar çeşitlendiğini düşünürsek, tahminim bin türlü içtihat, emsal karar, yasa vs. vardır.
ancak bunların bir temele, belki de merkezi bir kaide üzerine oturmuş olması lazım.
peki bu kaide ne olacak?
ahlak mı? din mi? dinin vaazettiği ahlak mı? yoksa seküler bir ahlak mı? yoksa insan hakları mı? ya da bunların ötesinde bir şey mi?
o söz bakunin'e atfediliyor ama, ben de bir ara aramış ve teyit edememiştim bir türlü. ancak ne kastedildiğinden öte; hukukun neliğine ilişkin üç beş cümle akıl yürütemiyecek tiplerin ağzına sakız, sofralarına meze olduğu için üzerine konuşmadan önce; daha temelde ve derinde şeylerin ele alınması daha iyi olur diye düşünüyorum. yalnız türkiye'de bunun konuşulabileceği bir ortam olduğu bana pek inandırıcı gelmiyor.
0
keneabidin
Başka bir şehirdeyim görüşmeye çağırıyorlar kalkıyorum, gidiyorum görüşüyorum. Uğraşıyorum yani zamanımı, paramı harcıyorum. Ve karşılığında tek beklediğim olumlu ya da olumsuz bir cevap! Neden böyle süründürüyorlar insanları? Bunun gerçek sebebini gerçekten çok merak ediyorum. Düşünüyorum ki ben ol
Başka bir şehirdeyim görüşmeye çağırıyorlar kalkıyorum, gidiyorum görüşüyorum. Uğraşıyorum yani zamanımı, paramı harcıyorum.
Ve karşılığında tek beklediğim olumlu ya da olumsuz bir cevap! Neden böyle süründürüyorlar insanları? Bunun gerçek sebebini gerçekten çok merak ediyorum.
Düşünüyorum ki ben olsam ilk görüşmede anlarım işe alırım ya da almam budur öyle değil mi? Ya da de ki ilk görüşmeniz olumlu geçti ikincisine davet edeceğiz, ya da şöyle de ilk görüşmeniz olumsuz geçti devam etmeyeceğiz. Çok mu zor gerçekten bunu anlamak İKcılar için?
Bir örnek vereyim Türkiye'deki çok büyük bir firma ile 6 ay görüştüm, referans almak için eski yöneticimi aradılar, referanstan sonra en üst düzey yetkili ile görüşmeye çağırdılar ve olumsuz dönüş aldım. 6 AY!!!
Çok sinirliyim. Aramızda İnsan Kaynakları Uzmanı varsa aydınlatırsa belki mantıklı gelir sakinleşirim.
Nedir bu insanları bu kadar uğraştırmanın mantığı?
edit: ekleme
Ve karşılığında tek beklediğim olumlu ya da olumsuz bir cevap! Neden böyle süründürüyorlar insanları? Bunun gerçek sebebini gerçekten çok merak ediyorum.
Düşünüyorum ki ben olsam ilk görüşmede anlarım işe alırım ya da almam budur öyle değil mi? Ya da de ki ilk görüşmeniz olumlu geçti ikincisine davet edeceğiz, ya da şöyle de ilk görüşmeniz olumsuz geçti devam etmeyeceğiz. Çok mu zor gerçekten bunu anlamak İKcılar için?
Bir örnek vereyim Türkiye'deki çok büyük bir firma ile 6 ay görüştüm, referans almak için eski yöneticimi aradılar, referanstan sonra en üst düzey yetkili ile görüşmeye çağırdılar ve olumsuz dönüş aldım. 6 AY!!!
Çok sinirliyim. Aramızda İnsan Kaynakları Uzmanı varsa aydınlatırsa belki mantıklı gelir sakinleşirim.
Nedir bu insanları bu kadar uğraştırmanın mantığı?
edit: ekleme
0
İK'cı değilim, öncelikle belirteyim. Büyük şirketlerde IK'cı aslında ilk görüşmeyi yapan kişi sadece. Dolayısıyla ilk görüşmeden çıkınca "olur" ya da "olmaz" diyebilecek durumda değil. En fazla "olmaz" ları eleyebiliyor ve birkaç kişiyi bir sonraki tura taşıyor. Bu arada o görev içeriden biriyle kapatılmış olabilir (ki ilk önce her halukarda içten kapatmaya çalışırlar, ama o dönemde o pozisyonla ilgilenmeyen biri daha sonra kendi şartları değiştiği için bir anda görevle ilgilenebilir), yöneticinin aklında belli bir kişi vardır ama prosedürler gereği bütün alternatifleri görmeden karar verme hakkı yoktur vs. vs.
Bu arada benim de vaktiyle başıma geldi 9 aylık bir görüşme maratonu, 4 görüşme yapıp, her görüşmenin sonunda "istediğimiz kişi sizsiniz" deyip son görüşmeden 3 hafta sonra ben telefon ettiğim için "maalesef" cevabını alabildim. Hırrr.
Bu arada benim de vaktiyle başıma geldi 9 aylık bir görüşme maratonu, 4 görüşme yapıp, her görüşmenin sonunda "istediğimiz kişi sizsiniz" deyip son görüşmeden 3 hafta sonra ben telefon ettiğim için "maalesef" cevabını alabildim. Hırrr.
0
Tamam ilk görüşmeye çağırdı, onu söylesin çağırsın herkesi. O 6 ay süren iş görüşmesi sürecinde 4 kez farklı şehirlere gittim. 5er saat süren görüşmeler yaptılar. Nedir yani bu? Çok sinir bozucu.
0
öyle tipler tam dayaklık, profesyonellikten uzak firmalarda çalışır bu insanlar. belki daha iyisi olmuştur, bugün size dönüş yapmaya erinen ik'cı, çalışmaya başladığınızda nelere erinmez ki...
0
İk departmanları aptallığın kurumsallaşmış halidir. Ne işe aldıkları adamı niye aldıklarını bilirler, ne almadıkları adamı niye almadıklarını bilirler. Genellikle işin kendisinden anlamadıkları için genel hükümlerle karar vermeye çalışır, genelde de yanılırlar. İşte çok başarılı olmuş bir insan "daha önce şuraya şuraya başvurdum, reddettiler." der ya, işte o öngörüsüzlüğün sebebi insan kaynakları departmanlarıdır.
Honda abiyi mühendis olarak Toyota'ya almamış bir departmandan bahsediyoruz, seni harcarken mi çekinecekler?
Honda abiyi mühendis olarak Toyota'ya almamış bir departmandan bahsediyoruz, seni harcarken mi çekinecekler?
0
cevabı açık.IK'nın sizi arayıp aramamasının kendi sürecine bir katkısı yok.Bu yüzden boşuna zaman kaybı olarak görüyorlar.Bir de genelde IK'cılar yoğun oluyor
0
ben de bunu anlamiyorum arkadas. lan bu IKcilar da zamaninda bu yollardan gecmedi mi? gecti. su sisteme bir duzen kurayim demiyorlar mi hic.
0
IK cıyım. uzun yıllardır.
yorumlardan bazıları doğru. danışmanlık firmalarının fln görüşme kotoları oluyor. o yüzden dönmüyorlar.
ik çok yoğun oluyor, pozisyon bazlı dönüş değil de atıyorum 1 ay sonra farklı pozisyon için görüşülenlere toplu dönülebiliyor. ya da biriyle anlaşıyorum ama çok emin değilim deneme süresi içinde bekliyorum olmazsa olumlu bulduğum 2. adaya dönüyorum. bu bilgiyi aday ile paylaşamam tabiki.
ama benim anlamadığım asıl şu. olumlu olunursa zaten arıyorlar. olumlu değilse aramıyorlar zaten bu beklentiyi sizde kim yaratıyor :)
başka şehirdeyim paramı zamanımı harcıyorum kısmını da hiç anlayamıyorum, iş arzı, iş gücü arzından daha az. yani iş arayan adam çok, iş az, dolayısıyla istersen harcamayabilirsin bu senin kendi seçimin. ayrıca her iş görüşmesi olumlu olacak diye bir şey yok. sen çok beğenirsin ama onlar beğenmez.
siz sanıyorsunuz ki biz hep orospuluk peşindeyiz :) ama ne yazık ki öyle değil, bizim de beğendiğimiz ama bütçe/yönetici yüzünden üzülerek olumsuz döndüğümüz adaylar olabiliyor.
yorumlardan bazıları doğru. danışmanlık firmalarının fln görüşme kotoları oluyor. o yüzden dönmüyorlar.
ik çok yoğun oluyor, pozisyon bazlı dönüş değil de atıyorum 1 ay sonra farklı pozisyon için görüşülenlere toplu dönülebiliyor. ya da biriyle anlaşıyorum ama çok emin değilim deneme süresi içinde bekliyorum olmazsa olumlu bulduğum 2. adaya dönüyorum. bu bilgiyi aday ile paylaşamam tabiki.
ama benim anlamadığım asıl şu. olumlu olunursa zaten arıyorlar. olumlu değilse aramıyorlar zaten bu beklentiyi sizde kim yaratıyor :)
başka şehirdeyim paramı zamanımı harcıyorum kısmını da hiç anlayamıyorum, iş arzı, iş gücü arzından daha az. yani iş arayan adam çok, iş az, dolayısıyla istersen harcamayabilirsin bu senin kendi seçimin. ayrıca her iş görüşmesi olumlu olacak diye bir şey yok. sen çok beğenirsin ama onlar beğenmez.
siz sanıyorsunuz ki biz hep orospuluk peşindeyiz :) ama ne yazık ki öyle değil, bizim de beğendiğimiz ama bütçe/yönetici yüzünden üzülerek olumsuz döndüğümüz adaylar olabiliyor.
0
@benaslinda
Siz sadece sadece bir iş gözüyle baktığınız için para harcamayabilirsiniz bu sizin tercihiniz demek mantıklı gibi geliyor.
Ancak son aylarda bu işler için çabalamam şehir şehir gezmem tamamen hayatımın bir dönüm noktası olması gerektiği için böyle. Yani şu anki işimi beğenmedim ben yeni iş daha çok para istiyorum durumu değil aslında. Şu görüşmeye gittiğim iş bir olsa bütün sıkıntılarım, bütün dertlerim bitecek arayışı benimkisi.
İkincisi zaten aramazlarsa olumsuzdur olumlu olabileceğini düşündüren nedir sorunuzun cevabı da şöyle, ilk görüşmeden 2 ay, 3 ay sonra tam olmdığını kabullenmişken ikinci görüşmeye çağırıldığım çok oldu. Bunun süresi nedir? Örneğin ne kadar süre bekledikten sonra olumsuz oldu demeliyiz. Olumsuz dönüş almayınca umut dünyası işte umutlanmaya devam ediyoruz. En azından bir otomatik mesaj göndermek zor olmasa gerek değil mi?
Siz sadece sadece bir iş gözüyle baktığınız için para harcamayabilirsiniz bu sizin tercihiniz demek mantıklı gibi geliyor.
Ancak son aylarda bu işler için çabalamam şehir şehir gezmem tamamen hayatımın bir dönüm noktası olması gerektiği için böyle. Yani şu anki işimi beğenmedim ben yeni iş daha çok para istiyorum durumu değil aslında. Şu görüşmeye gittiğim iş bir olsa bütün sıkıntılarım, bütün dertlerim bitecek arayışı benimkisi.
İkincisi zaten aramazlarsa olumsuzdur olumlu olabileceğini düşündüren nedir sorunuzun cevabı da şöyle, ilk görüşmeden 2 ay, 3 ay sonra tam olmdığını kabullenmişken ikinci görüşmeye çağırıldığım çok oldu. Bunun süresi nedir? Örneğin ne kadar süre bekledikten sonra olumsuz oldu demeliyiz. Olumsuz dönüş almayınca umut dünyası işte umutlanmaya devam ediyoruz. En azından bir otomatik mesaj göndermek zor olmasa gerek değil mi?
0
@keneabidin, bence hiçbir yer bizi şu kadar süre bekle olmazsa olumsuz demez. Mesela bir firma önce olumlu dedi, hatta yönetim kurulu başkanı hayırlı olsun bile dedi, sonra pozisyon askıya alındı dediler.
Bir başka sözde kurumsal yer yazın sıralamada ikinci oldunuz birinci yapamazsa sizi arayacağız dedi. Böyle saçmalık mı olur?
Ben de senin gibi bulunduğum yerden başka bir şehirdeki pozisyona başvurdum. İlk önce gel dediler, sonra gelme dediler bir yıl sonra tekrar görüşmeye çağırdılar falan. Karşına iyi bir fırsat çıkarsa değerlendir başkalarına böylelerine bel bağlama bence.
Bir başka sözde kurumsal yer yazın sıralamada ikinci oldunuz birinci yapamazsa sizi arayacağız dedi. Böyle saçmalık mı olur?
Ben de senin gibi bulunduğum yerden başka bir şehirdeki pozisyona başvurdum. İlk önce gel dediler, sonra gelme dediler bir yıl sonra tekrar görüşmeye çağırdılar falan. Karşına iyi bir fırsat çıkarsa değerlendir başkalarına böylelerine bel bağlama bence.
0
ik türkiye'de otomatikleşmiş ve prosedürleri belirlenmiş bir birim değil, hatta yukarıda dendiği gibi; dünya'da bile yeni yeni standartları belirlenen, nispeten yeni bir iş geliştirme alanı. haliyle resmi prosedürleri, yol haritaları, hatta teamülleri bile oturmuş değil. benzer şekilde, hukuki açıdan da temelleri sağlam atılmış değil.
biraz da uğraşılan alanla alakası var. her şirketin ba/bs prosedürleri neredeyse tamamen aynıdır ama ik'da işe alımdan tut disiplin yönetmeliğine kadar bir çok uygulama sadece sektöre göre değil, iş yerinin bulunduğu semte göre bile değişebiliyor. işin içinde öznellik çok olduğu için standart oluşturmak da zor. hele ki uzun süredir iş arayan bir insan tarafından işe alınmama sebebi olarak gösterilmeleri okları hepten üzerine çekiyor.
bu sebepler ne kadar normalse ülkedeki kurumsal yapı o kadar anormal. zaten dengesi olmayan bir iş alanını bir de dengesi olmayan insanlar yönetince ortaya böyle bir kanayan yara çıkıyor. bu alanda çalışacak dengeli insan seçememek de bahsedilen dengesizliğin en basit göstergelerinden bir tanesi. daha ik'da çalışacak insanın hangi özelliklere sahip olması gerektiği bile standart değil. muhasebeci eta logo netsis bilsin, işini yapar. ik'cının objektif bir insan olup olmadığını ölçmenin standardı yok ki. böyle de girift sorunları olan bir iş alanı yani. tabii ki bu demek değil ki "ik'cılara da yazık :((", sadece ortada keyfi yapılan bir ciddiyetsizlik olmadığını anlatmak istedim.
türkiye için konuşacak olursak standartizasyonu sağlamak için daha çok fırın ekmek yenmesi lazım, mevcut işverenlerin hepsinin yok olup yeni nesil işverenlerle olmaya başlayabilecek bir süreç bu. bizdeki gibi şirketleşmenin tek amacının para kazanmak olduğunu düşünen yöneticiler olduğu sürece kimse insanların telefon başında geri dönüş beklemesini umursamaz.
biraz da uğraşılan alanla alakası var. her şirketin ba/bs prosedürleri neredeyse tamamen aynıdır ama ik'da işe alımdan tut disiplin yönetmeliğine kadar bir çok uygulama sadece sektöre göre değil, iş yerinin bulunduğu semte göre bile değişebiliyor. işin içinde öznellik çok olduğu için standart oluşturmak da zor. hele ki uzun süredir iş arayan bir insan tarafından işe alınmama sebebi olarak gösterilmeleri okları hepten üzerine çekiyor.
bu sebepler ne kadar normalse ülkedeki kurumsal yapı o kadar anormal. zaten dengesi olmayan bir iş alanını bir de dengesi olmayan insanlar yönetince ortaya böyle bir kanayan yara çıkıyor. bu alanda çalışacak dengeli insan seçememek de bahsedilen dengesizliğin en basit göstergelerinden bir tanesi. daha ik'da çalışacak insanın hangi özelliklere sahip olması gerektiği bile standart değil. muhasebeci eta logo netsis bilsin, işini yapar. ik'cının objektif bir insan olup olmadığını ölçmenin standardı yok ki. böyle de girift sorunları olan bir iş alanı yani. tabii ki bu demek değil ki "ik'cılara da yazık :((", sadece ortada keyfi yapılan bir ciddiyetsizlik olmadığını anlatmak istedim.
türkiye için konuşacak olursak standartizasyonu sağlamak için daha çok fırın ekmek yenmesi lazım, mevcut işverenlerin hepsinin yok olup yeni nesil işverenlerle olmaya başlayabilecek bir süreç bu. bizdeki gibi şirketleşmenin tek amacının para kazanmak olduğunu düşünen yöneticiler olduğu sürece kimse insanların telefon başında geri dönüş beklemesini umursamaz.
0
çünkü empati yeteneğinden yoksun ve kötü insanlar da o yüzden. bunun gibi arsızlar yüzünden işe giriş için imzayı atana kadar herhangi bir umut beslemeyeceksin ki üzülmeyesin. bak biri de gelmiş buraya iş arzı az, iş talebi fazla o yüzden para harcaman normal sana kim harca dedi diye gevşek gevşek konuşmuş. insanlar keyiflerinden şehir şehir gezip iş görüşmesi yapıyorlar ya istersen başvurma yani. inşallah sizin insanlara yaptığınız terbiyesizliklerin aynısı başınıza gelir de görürsünüz dünya kaç bucakmış.
0
@benaslında sağlam saçmalamış neymiş iş arzı azmış istersen gel istemezsen gelmeye getirmiş konuyu :) tam işte sizin bahsettiğiniz cins ikcı profili
kendisi küçük dünyasından çıkabilirse bir ikcı olarak daha nitelikli cevaplar verebilir bence.
kendisi küçük dünyasından çıkabilirse bir ikcı olarak daha nitelikli cevaplar verebilir bence.
0
c1b2k3
sigortam bittiği için bizim firmada artık sigorta girişi yapacağım. babamın firması. daha önce 1.5 sene kadar sigortalılığım vardı 2016 agustosta çıkışım yapıldı. ondan beridir hiç sigorta girişim yok. temmuza kadar da üniversite öğrencisiyim. 26 yaşındayım.asgariden bile ödense ortalama 700 lira ci
sigortam bittiği için bizim firmada artık sigorta girişi yapacağım. babamın firması. daha önce 1.5 sene kadar sigortalılığım vardı 2016 agustosta çıkışım yapıldı. ondan beridir hiç sigorta girişim yok. temmuza kadar da üniversite öğrencisiyim. 26 yaşındayım.
asgariden bile ödense ortalama 700 lira civarı masrafı var. ve bana bi kaç ay belki 1 sene için lazım.
şimdi işe alımlarda sigorta teşviği falan varmış. bundan nasıl yararlanılabilir. biraz bakındım ama pek bişey bulamadım. var mıdır bilen?
asgariden bile ödense ortalama 700 lira civarı masrafı var. ve bana bi kaç ay belki 1 sene için lazım.
şimdi işe alımlarda sigorta teşviği falan varmış. bundan nasıl yararlanılabilir. biraz bakındım ama pek bişey bulamadım. var mıdır bilen?
0
hiç işe girmemiş olsaydın vardı da daha önce yapıldığı için yok diye biliyorum.
tabi bunlar işyerinin teşvikli bölgelerde olmadığını varsayarak yapıyorum. eğer işyeri teşvikli bölgede ise sgk'yı devlet karşılıyor 1 yıllık.
tabi bunlar işyerinin teşvikli bölgelerde olmadığını varsayarak yapıyorum. eğer işyeri teşvikli bölgede ise sgk'yı devlet karşılıyor 1 yıllık.
0
kartal'da yok diye biliyorum, özel teknokent falan gibi biryerde değil ise. kesin bilgiyi muhasebeden alırsınız ama dediğim gibi siz yokmuş gibi düşünün.
0
yemrem
bir insanın kadınları günü niye kutlanır? bir insanın doğuştan gelen bir özelliğine istinaden (siyah saç, mavi göz, kadın, kısa boy..vs.) ona özel bir kutlama günü ayrılmasını ve bunu önemsemeyenlerin ayıplanmasını siz de saçma bulmuyor musunuz? yine sorayım, bir insanın kadınları günü niye kutlanır
bir insanın kadınları günü niye kutlanır?
bir insanın doğuştan gelen bir özelliğine istinaden (siyah saç, mavi göz, kadın, kısa boy..vs.) ona özel bir kutlama günü ayrılmasını ve bunu önemsemeyenlerin ayıplanmasını siz de saçma bulmuyor musunuz?
yine sorayım, bir insanın kadınları günü niye kutlanır?
bir insanın doğuştan gelen bir özelliğine istinaden (siyah saç, mavi göz, kadın, kısa boy..vs.) ona özel bir kutlama günü ayrılmasını ve bunu önemsemeyenlerin ayıplanmasını siz de saçma bulmuyor musunuz?
yine sorayım, bir insanın kadınları günü niye kutlanır?
0
bir insan doğuştan gelen bir özelliği yüzünden aşağılanıp belirli haklardan mahrum bırakılmışsa kutlanır.
0
otur tarih çalış biraz, rosa luxemburg kim, bu kadınlar günü nedir, niye böyle denir. sonra doğrusunu öğren, aslının "dünya emekçi kadınlar günü" olduğunu gör.
0
tr.wikipedia.orgünya_Kadınlar_Günü
okuyalım bilinçlenelim bence.
viki linki çalışmıyor ama;
www.sozcu.com.tr
okuyalım bilinçlenelim bence.
viki linki çalışmıyor ama;
www.sozcu.com.tr
0
Valla gerçek anlamda cinsiyet eşitliğine gönülden inanıyorum ancak aptal saptal sebeplerle cinsiyet övücü her türlü davranışa ya da cinsiyet eşitliğinin sadece pozitif yönlerinin de gözümüze sokulmasına tahammül edemiyorum.
www.deepdotweb.com
www.deepdotweb.com
0
Bir kadın olarak kadınlar günü saçmalığından iğreniyorum. “Ahagahsh alın size kadınlar günü, bir gün de sizin gününüz olsun sevinin fukaralar xd xd” der gibi geliyor bana. “Size özel bir gün tanıdık bak, alın hadi gönlünüz olsun. Bir gün kendinizi iyi hissedin izin veriyoruz. Sonrasında saçınızı süpürge etmeye devam ama ;) ;) ;)” der gibi. Hakaret gibi bir şey. Her şey koskoca bir göz boyamasından ibaret.
0
bir insanın kadınlar günü neden kutlanır biliyor musun dostum?
insanlar, kadınlara karşı yıllardır yapmış oldukları negatif ayrımcılığın yaratmış olduğu vicdan azabını az da olsa onları onore ederek ve diğer insanları da bilinçlendirerek bu hatadan en kısa sürede dönülmesi amacı ile kutluyorlar.
zaten bu konuda, bunu telafi etmek adına halihazırda kadınlara karşı yapılan pozitif ayrımcılığa karşı kadınların da tepkileri ikiye ayrılabiliyor.
bu kadar negatif yaklaşmamak lazım.
memeleri ve kukusu var diye kutlamıyorsun, farklılıkları var diye yıllardır eziyet ettiğin için kutluyorsun. iyidir, korkma.
insanlar, kadınlara karşı yıllardır yapmış oldukları negatif ayrımcılığın yaratmış olduğu vicdan azabını az da olsa onları onore ederek ve diğer insanları da bilinçlendirerek bu hatadan en kısa sürede dönülmesi amacı ile kutluyorlar.
zaten bu konuda, bunu telafi etmek adına halihazırda kadınlara karşı yapılan pozitif ayrımcılığa karşı kadınların da tepkileri ikiye ayrılabiliyor.
bu kadar negatif yaklaşmamak lazım.
memeleri ve kukusu var diye kutlamıyorsun, farklılıkları var diye yıllardır eziyet ettiğin için kutluyorsun. iyidir, korkma.
0
Kadınlar gününün nereden çıktığını bilmeden bayağı boş soru olmuş.
Keşke biraz açıp okusaydın, az öğrenseydin de böyle bir vizyonla bakmasaydın olaya.
Keşke biraz açıp okusaydın, az öğrenseydin de böyle bir vizyonla bakmasaydın olaya.
0
Sorduğun soruyu gayet mantıklı bir soru, fakat bugün kadınlar için mantıklı değil, duygusal bir gün. @i m cool with that'in tespit ettiği gibi bugün kadınların kendini önemli hissetmesine yarıyor, kitlelerin gazını alıyor.
Böyle bir günün ortaya atılmasına sebep olan zamanında bir direnişte yaşanan trajik bir olay var. Bu günü yaşanan olayın unutulmaması için ortaya atılmış bir anma günü, hatırlatma, bilinçlendirme vesilesi vs. olarak görüp geçmek lazım.
Gerçekte olan nedir? Amaçlanana ulaşmış mıdır? Ulaşabilir mi? Hepsi tartışılır.
Diğer taraftan 3. dünya feminizmiyle 1. dünya feminizminin farkları ortada.
Birinin canı burnunda, ötekine rahat batıyor...
Hiç haberlere dikkat ediyor musun? Medyanın dili nasıl diye düşünüyor musun?
İronik olarak modern erkek için bu günün bir önemi de kendisinin toplum nazarında ne kadar değersiz olduğunu hatırlamasına sebep olması. Milyonlarca erkek her gün ağır şartlarda çalışıyor, binlercesi iş kazası geçirip ölüyor, çok daha fazlası sakatlanıyor.
'2'si kadın 1'i çocuk 5 kişi feci şekilde can verdi' haberlerini duyunca garipsemiyoruz. Çünkü kadının adı yok ama erkeğin hiçbir şeyi yok. Bu durum kanıksanmış.
kaynak: artidanhaberler.files.wordpress.com
Üstteki linkte sgk verilerine dayanarak hazırlanmış bir derleme var. Bu derlemede 'iş kazası ve meslek hastalığı sonucu en çok ölüm yaşanan sektörler' sayfasına gelince nedense tamamı -değilse bile tamamına yakınının- erkeklerin bulunduğu alanlar olduğunu görüyorsun. Piyasada bu durumun seksist olduğuna dair tartışan kimse de yok.
Malesef bu sektörlerde birileri çalışmak zorunda. Çünkü altyapıyı kurup işletecek birileri olmak zorunda. Kimsenin yapmak istemeyeceği bu işleri erkekler yapıyorlar. Bunlara üzülen biri varsa ancak bu kişilerin eşleri olabilir. Geri kalan kadınların pek de umurunda değildir.
'Okuyalım' ve 'Bilinçlenelim'+1
www.youtube.com
Son olarak: Kutlamış veya anmış olanların başı göğe ermediği gibi kutlamayanlara da bir zararı yoktur. 'Yürümekle yollar aşınmaz' misali.
Böyle bir günün ortaya atılmasına sebep olan zamanında bir direnişte yaşanan trajik bir olay var. Bu günü yaşanan olayın unutulmaması için ortaya atılmış bir anma günü, hatırlatma, bilinçlendirme vesilesi vs. olarak görüp geçmek lazım.
Gerçekte olan nedir? Amaçlanana ulaşmış mıdır? Ulaşabilir mi? Hepsi tartışılır.
Diğer taraftan 3. dünya feminizmiyle 1. dünya feminizminin farkları ortada.
Birinin canı burnunda, ötekine rahat batıyor...
Hiç haberlere dikkat ediyor musun? Medyanın dili nasıl diye düşünüyor musun?
İronik olarak modern erkek için bu günün bir önemi de kendisinin toplum nazarında ne kadar değersiz olduğunu hatırlamasına sebep olması. Milyonlarca erkek her gün ağır şartlarda çalışıyor, binlercesi iş kazası geçirip ölüyor, çok daha fazlası sakatlanıyor.
'2'si kadın 1'i çocuk 5 kişi feci şekilde can verdi' haberlerini duyunca garipsemiyoruz. Çünkü kadının adı yok ama erkeğin hiçbir şeyi yok. Bu durum kanıksanmış.
kaynak: artidanhaberler.files.wordpress.com
Üstteki linkte sgk verilerine dayanarak hazırlanmış bir derleme var. Bu derlemede 'iş kazası ve meslek hastalığı sonucu en çok ölüm yaşanan sektörler' sayfasına gelince nedense tamamı -değilse bile tamamına yakınının- erkeklerin bulunduğu alanlar olduğunu görüyorsun. Piyasada bu durumun seksist olduğuna dair tartışan kimse de yok.
Malesef bu sektörlerde birileri çalışmak zorunda. Çünkü altyapıyı kurup işletecek birileri olmak zorunda. Kimsenin yapmak istemeyeceği bu işleri erkekler yapıyorlar. Bunlara üzülen biri varsa ancak bu kişilerin eşleri olabilir. Geri kalan kadınların pek de umurunda değildir.
'Okuyalım' ve 'Bilinçlenelim'+1
www.youtube.com
Son olarak: Kutlamış veya anmış olanların başı göğe ermediği gibi kutlamayanlara da bir zararı yoktur. 'Yürümekle yollar aşınmaz' misali.
0
m e b
https://www.eksiduyuru.com/mobil/duyuru/1266497/deneyimsiz-biri-quot-ucret-beklentiniz-nedir-quot-e-nasil-cevap-vermeliYukarıda bahsetmiştim. Bu iş görüşmesine gittim dün. Plastik ambalaj üreten bir firma idi. Görüşme yaptığımız adam bana İngilizce seviyemi sordu. Konuşabiliyor muyum, yazabiliyor mu
www.eksiduyuru.com
Yukarıda bahsetmiştim. Bu iş görüşmesine gittim dün. Plastik ambalaj üreten bir firma idi. Görüşme yaptığımız adam bana İngilizce seviyemi sordu. Konuşabiliyor muyum, yazabiliyor muyum, satış yapabilir miyim gibi. Ben de "Yazma ve okumada gerçekten iyiyim ancak konuşma konusunda yalan söylemek istemiyorum; teknik/iş jargonu haricinde iyiyim, biraz körelmiş hissedebilirim ancak." dedim. Adam da böyle diyince başladı nasihat vermeye; yabancı kitap okumalıymışım, kendimi sürekli bu dile maruz bırakmalıymışım gibi gibi şeyler. Ben de "Haklısınız ancak bunları zaten yapıyorum. Benim kastettiğim şey teknik İngilizce idi. Yoksa zaten 5 sene Türkçe değil, bütünüyle İngilizce eğitim gördüm." diye karşı çıktım. O da "Bizim burada bir arkadaş var İngilizce biliyor, çağırayım da İngilizce konuşun." dedi ve ben de konuşabileceğimi söyledim. Ama o arkadaş gelemedi ortama ve adam da "Ben İngilizce bilmiyorum, bu yüzden seviyeni ölçemiyorum doğal olarak." dedi. Sonra CV'mi patronun değerlendireceğini ve olumlu olursa döneceklerini söyledi.
Bu arada bir de neden bunca zaman işsizmişim, yazık değil miymiş aileme. Bunları da saydı döktü ortalığa.
Şimdi şu tabloya bakınca berbat mı etmişim bu görüşmeyi?
Yukarıda bahsetmiştim. Bu iş görüşmesine gittim dün. Plastik ambalaj üreten bir firma idi. Görüşme yaptığımız adam bana İngilizce seviyemi sordu. Konuşabiliyor muyum, yazabiliyor muyum, satış yapabilir miyim gibi. Ben de "Yazma ve okumada gerçekten iyiyim ancak konuşma konusunda yalan söylemek istemiyorum; teknik/iş jargonu haricinde iyiyim, biraz körelmiş hissedebilirim ancak." dedim. Adam da böyle diyince başladı nasihat vermeye; yabancı kitap okumalıymışım, kendimi sürekli bu dile maruz bırakmalıymışım gibi gibi şeyler. Ben de "Haklısınız ancak bunları zaten yapıyorum. Benim kastettiğim şey teknik İngilizce idi. Yoksa zaten 5 sene Türkçe değil, bütünüyle İngilizce eğitim gördüm." diye karşı çıktım. O da "Bizim burada bir arkadaş var İngilizce biliyor, çağırayım da İngilizce konuşun." dedi ve ben de konuşabileceğimi söyledim. Ama o arkadaş gelemedi ortama ve adam da "Ben İngilizce bilmiyorum, bu yüzden seviyeni ölçemiyorum doğal olarak." dedi. Sonra CV'mi patronun değerlendireceğini ve olumlu olursa döneceklerini söyledi.
Bu arada bir de neden bunca zaman işsizmişim, yazık değil miymiş aileme. Bunları da saydı döktü ortalığa.
Şimdi şu tabloya bakınca berbat mı etmişim bu görüşmeyi?
0
Sende bir sorun yok. Seni bilip bilmeden yargılaması profesyonel bir hareket değil. Yine de ilk işin olacağı için kaçırmamaya bak.
0
berbat etmişsin diye bir şey yok anlattığın kadarıyla. ama görüşmeyi yapan kişi net bir öküzmüş.
0
Adam oranın kimya mühendisi imiş. 50'li yaşlarda biriydi. Hatta kendisi de bana "Şu ana dek hep mavi yakalılar için görüşme yapmıştım. İlk kez üniversiteli biriyle görüşme yapacağım." dedi başlarda.
0
yalnız, ingilizce bilmeyen birinin ingilizceni geliştirmen (!) için tavsiye vermesi de güzelmiş.
0
önceki duyurunuza istinaden soruyorum: maaş mevzusu noldu? sizden maaş beklentinizi sordular mı? veya onlar bir şey söylediler mi?
0
@acemi: Ama olmadığım gibi görünmeyi pek beceremem. Hayatta en sevmediğim ve yapamadığım şey de kendimi övmek. İş dünyası için olumsuz bir şey zannedersem bu davranışım.
@yemrem: Adam öyle bir soru sormadı. Bu konuya üstü kapalı değindiğimde ileride konuşulacağını söyledi.
@yemrem: Adam öyle bir soru sormadı. Bu konuya üstü kapalı değindiğimde ileride konuşulacağını söyledi.
0
Seviyesiz öküzün teki, boşver. Bu sana ders olsun, kendine güvenmesen bile gülümseyerek "fena değil" dersin. Karşındaki seni ölçebilecek seviyedeyse bile yalan bir cevap olmaz bu.
0
@yemrem'e katılıyorum, hevesini de kırmışlardır. Adam en azından İngilizce bilen birini bulup öyle test etmek istemiş. Benim İngilizcemi Türkçe konuşarak test etmek istemişti sevgili ASAM.
0
Öncelikle görüşmeyi berbat eden biri varsa o da İK görevlisidir. Senlik bir durum yok. Yaptığı yorumları da yaşına ver, ben hiç 50 li yaşlarda bir İK görevlisi olduğunu görmedim. Senden başka kimseden de duymadım. 50'den fazla görüşmeye gittim, bunların arasında çok büyük kurumsal firmalar da var ve hepsinin de İK görevlisi gençti. Senlik bir problem yok.
0
anahtarr
karşılaştırırsak kim kimi döver :) Hangisi çeşitlilik vs bakımından üstündür? nedenini de belirtirseniz sevinirim.
karşılaştırırsak kim kimi döver :) Hangisi çeşitlilik vs bakımından üstündür? nedenini de belirtirseniz sevinirim.
0
linç edilmeyi göze aralarak belirtiyorum, karadeniz mutfağı anadolu'daki en yavan mutfak bence.
yapılış tarzıyla ilgili sanırsam hiçbir şeyin tadı tuzu tam değil, kuru ve yağlı geliyor bana. bi sütlacını çok övüyolar onu yemediğim için bişey diyemeyeceğim.
hatay diyorum zira zeytinyağlıcı ege/akdeniz mutfağı ile etci doğu/güneydoğu mutfağının birleşim noktasında herifler.
yapılış tarzıyla ilgili sanırsam hiçbir şeyin tadı tuzu tam değil, kuru ve yağlı geliyor bana. bi sütlacını çok övüyolar onu yemediğim için bişey diyemeyeceğim.
hatay diyorum zira zeytinyağlıcı ege/akdeniz mutfağı ile etci doğu/güneydoğu mutfağının birleşim noktasında herifler.
0
hatay et yemeği ağırlıklı değil mi ? karadeniz mutfağı derken tüm karadenizi mi kast ediyorsunuz yoksa herkes gibi doğu karadenizi mi? düzceden artvine kadar çok fazla yemek çeşidi var. bu halde eşitsiz bir versus olmakla birlikte ben karadeniz diyorum.
0
tek bir il ile tüm bir bölgenin karşılaştırılması saçma ama yine de hatay tokatlar, hep söylediğim gibi karadeniz mutfağı olmayan bir mutfaktır.
0
Bir karadenizli olarak tabii ki hatay mutfağı.
Bizde barahat kültürü pek yok. Bu sebeple yemekler yavan oluyor. Elimize geçen her şeyi kavurur yeriz sadece tuz atarız. Ama kimisi de çok leziz oluyor mesela fasülye turşusu kavurması 10 numaradır bana göre.
Yine de hatay mutfağı yemeğiyle tatlısıyla öndedir.
Bizde barahat kültürü pek yok. Bu sebeple yemekler yavan oluyor. Elimize geçen her şeyi kavurur yeriz sadece tuz atarız. Ama kimisi de çok leziz oluyor mesela fasülye turşusu kavurması 10 numaradır bana göre.
Yine de hatay mutfağı yemeğiyle tatlısıyla öndedir.
0
Karadeniz asıllı biri olarak kesinlikle hatay mutfağı. Karadeniz mutfağı türkiyedeki en yavan mutfak. Tarih boyunca da böyle çünkü kaynak az, halkı fakir ve diğer bölgelerle etkileşimi az olmuş. Karadeniz mutfağı diyince sevdiğim 2 3 yemek geliyor aklıma, ki onlar da basit yemekler. Hatay mutfağı havada karada alır.
0
hatay mutfağı.
karadeniz mutfağı pidesi dışında hiçbir şekilde ilgi alanımda değil.
karadeniz mutfağı pidesi dışında hiçbir şekilde ilgi alanımda değil.
0
Ben de karadenizli biri olarak kesinlikle hatay diyorum. Yanına yaklaşamaz.
0
karadeniz mutfağı ne allasen. kara lahana ve benzeri otlar, eywallah arada bir yenir de yani nereye kadar? hamsi, iyi hoş. bunların dışında ne köftesi, ne pilavı ne fasulyesi, ne yağı, ne peynirine, ne pidesine kendine has denemez; pişirme tarzı hep aynı dolayısıyla çeşit olması bir şey değiştirmiyor.
hele hele o laz böreği denen şey kimin fikriymiş merak ediyorum hakikaten.
hatay mutfağından da etleri çıkardın mı çok kan kaybeder ama yine de tercih ederim.
hele hele o laz böreği denen şey kimin fikriymiş merak ediyorum hakikaten.
hatay mutfağından da etleri çıkardın mı çok kan kaybeder ama yine de tercih ederim.
0
tukenmez adam
sizce hükümet(ak parti) uber arkasında durursa mı taksi arkasında durursa mı daha çok oy alır veya kaybeder. bence uber'in şimdiye kadar yasaklanmamış olmasının tek sebebi kaybedilecek oy korkusu.
sizce hükümet(ak parti) uber arkasında durursa mı taksi arkasında durursa mı daha çok oy alır veya kaybeder. bence uber'in şimdiye kadar yasaklanmamış olmasının tek sebebi kaybedilecek oy korkusu.
0
kendi seçmeninin über kullanacağını prk düşünmüyorum. o yüzden cevabım a şıkkı
0
çünkü bakanlardan birinin araçları var uber'de, ana sebep para yani. sevdiklerinden yada biz istediğimiz için değil :)
0
Uber kredi kartı üzerinden ödeme aldığı için dolayısıyla fatura kesmekte ve vergi ödemektedir.Bu açıdan bakarsanız kapatılacağını sanmıyorum bununla beraber taksicilerin gazını almak için göstermelik bir düzenleme yapılabilir.
0
Cevap A sikki tabiki. Soyle dusunun. Istanbulda takriben 18.000 tane ticari taksi var. Her birinde 3 kisi (plaka sahibi, 2 tane sofor) calisiyor. Bu 3 kisinin her birinin kendisi dahil olmak uzere 4 hane halki olsa, 18.000 x 3 x 4 = 216.000 oy potansiyeli oluyor. 216.000 oy ne demek bunu bir dusunun bence.
Sevgiler.
Sevgiler.
0
