hgs olur araçta, siz geçişleri yapın, sonra ya faturaya yansıtırlar ya da bırakılan depozitodan kesilir.

hgs var kiralık araçların hepsinde kullandığın zaman hgs ücreti çektirdiğin provizyondan düşer ama enterprise'da günlük 500 km sınırı var bilgine:)

cevap değil ama okutman nasıl kullanılıyor:)

nasil kullanilacagi surada gorulebilir (bkz: eksi okutman)

ben zamanında 10 dolar vermiştim. iyice çöplük olmasın maksadıyla istiyor olabilirler ya da dükkan benim değil mi kardeşim diyor da olabilirler. google geliştiriciye herhangi bir para vermiyor uzantısı indirildiği için, ama reklamla filan kazanabilirsin tabi, ona da karışmıyor.

eskide organ mafyası olurdu, eğer kafa nakli gerçekleşirse ileride bir zaman da beden mafyası da olur kesin. hem de sadece sağlık için değil daha güzel vücuda sahip olmak için bile olabilir.

kafa da eskiyor sonucta :)
vucut 18 lik çıtır ama kafa 90 lık alzheimerli dede olursa ne olcak :)

net saçmalık bence. böyle bir şeyi yapmak için kafadan bi 200 sene var.

beyin ölümü gerceklesenlerin bedeni kullanilacak. komada vs, vucut saglamken vucudu bitik olan insanla degis tokus yapilacak. bu konuda hafizam beni yaniltmiyorsa 1969da robert white diye bi doktorun hayvanlar uzerinde calismalari var. ilginc goruntulere sahne olmus internetten ingilizce aratirsaniz bulabilirsiniz.

velhasil, beyni saglam insanlar icin bi alternatif olabilir, ama beyin de bi sure sonra tokezleyecek. bence kusursuz sekilde basarili olsa bile sadece bazi kisilerin 2 kat fazla yasamasini saglar. bi sure sonra beyin iflas ettiginde istedigin vucudu tak, fayda etmez. yine de basarili olmasi cok zor.

ya zor o is demeyelim. yapacaklar da bakalim biz gorebilecek miyiz.

icim urperiyor, hah ben de o adami diyodum. bakayim. e vucut iflas etti yeni bi bedene. beyin hangi sartlar altinda iflas eder ki? beyin tumoru mu? kirilma ya da hasar gordugunde mi? kanamada mi? kac omur yasayabilecekler artik. cok iyi ya.

Yapacaklar ama biz göremeyeceğiz bence. Boyundan aşağısı felçli bir insanın kafasını beyin ölümü gerçekleşmiş ancak vücudu sağlam birine nakil edebilirler.
Yaşamı uzatmak için (yaşlılığa karşı) yapılabileceğini sanmıyorum, vücut ne kadar yaşlanıyorsa kafa ve beyin de o kadar yaşlanıyor.
Kötümser senaryo tabii ki insanların bedenleri için kaçırılıp öldürülmeleri olur.

Ben daha çok beyin naklini merak ediyorum, vücut-kafa aynı ama kişi değişiyor, hatıralar, alışkanlıklar, kişilik vs ne olur. Keşke görebilseydik o günleri.

off peggy beyin nakli daha iyi ben onu hic dusunmemistim. nasil olur kimbilir. var mi yazarlar boyle senaryolar cizen. bizden bisey cikmayacak ben onlari bulup okuyayim :D

Basarili bir deneme yok, kopek maymun herneyse. Hayvan deneklerin hepsi kisa sure icinde oldu. Hatta zamaninda bir doktor kafa naklini becerecem diye bir suru maymun katletti.

Uzerine arastirma yapacak bir sey yok, neyin arastirmasini yapacaksin, hangi kaynaktan?
Kafa nakli diye bir sey yok.

basaridan ne bekledigimize bagli olarak, kafayi baska bedende yasatan calismalar var ama o beden hukmettiren calisma yok.

madem komple teorisi uzerinden gidiyoruz, bu isin temel prensipleri auschwitz'de, unit731'de, sovyet rusya'da deneme yanilma yontemiyle zaten coktan belirlenmistir diyorum ben. muhtemelen basarisiz oldu. cunku vucut ve kafa arasindaki kan ve soluk/yemek borusu baglantisini yapmak cok kolay fakat yeni kafanin vucudu kontrol etmesi icin gereken sinir hucrelerinin baglantisi zor. bu problemin cozumu ayni zamanda felcli hastalar icin de bir cozum. yani gelecekte bir gun 'felc' diye bir problem ortadan kalkarsa anca o zaman kafa nakli icin endiselenmeye baslayabiliriz.

cevap 1: marka veya ünvan patenti almış isen tabiki alırsın ki com.tr patent belgesi olmadan alınabilecek bir şey değil.

cevap 2: yanılmıyorsam maalesef:(

Not: aslında 2 durum var sanırım burada senin bir marka adın var ve seninmarkaadın.com ise bunu alabilirsin. Ancak senin bir marka adın var ancak yine de gidip xxx.com'u almak istersen bu olmaz.

com.tr almak için ille de patent sahibi olmak gerekmiyor. o isim altında faaliyet gösteren herhangi bir firma gerekli belgeleri ileterek domain'e sahip olabilir. vaktiyle com.tr'yi alan firma gerekli şartları sağladığı için o domain'i vermişlerdir zaten. o yüzden onlardan alıp size verebileceklerini sanmıyorum. com domain'ler ise kapanın elinde kalıyor bildiğim kadarıyla. herhangi bir kişinin öncelik hakkı olmuyor. domain sahibiyle görüşüp almayı deneyebilirsiniz.

com.tr domaini önüne gelene vermiyorlar zaten. Muhtemelen aynı isimde bir firma almıştır. Bence en güzeli nic.tr'ye bir sorun.

Örneğin siz istanbul'da "abc mobilya" sınız, kayseri'de de "abc mobilya" varsa, vergi levhası vs. başvurup sizden önce "abcmobilya.com.tr" adresini alabilir. Ancak patent alınca, o adresi onlardan alıp size verirler mi bilmiyorum. Bu tarz şeylerde genelde ilk başvuran alır.


.

com.tr ya da com uzantılı alan adlarının süresi dolmadan alamazsınız.

önce patent değil, marka tescili.

1- hayır. sizden önceki firma da marka tescili ile aldığı için o markanın geçersiz hale gelmesi, sonrasında sizin onu tescil etmeniz, daha sonra da alan adını satın almanız gerekir.

2- hayır. sizden önceki firma da alan adı tescili ile aldığı için o alan adının geçersiz hale gelmesi, sonrasında sizin onu satın almanız gerekir.

kolay bir strateji değildir aslında, pazarlamayı senin değil, senin adına kişilerin yapmasını sağlamaktır. çok kaba örnek olacak ama marka olarak ilk açılışta 20 TL hediye verirsen kullanıcılara, seni kullanan kullanıcılar senin markanı etrafındaki insanlara duyurmaya başlarlar. En kaba tabirle bu şekilde anlatabildim.

ne çeşit derken?
en.wikipedia.org burada detaylı detaylı açıklaması var.

özetle insanların sizin insanların dilinde konuşulmasını ve birbirine anlatılmanızı sağlamak.

google adsense değil adwords olacak o:) ek olarak adwords display reklamı kullanabilirsin ki bunun için bir banner çalışmasına ihtiyacın var. ayrıca sosyal medya da örn: facebook için hedefleme yapıp reklam vereilirsin ama bunun için de facebook sayfasına ihtiyacın var. kişisel hesap olmaz. ama sosyal medyada sektörle ilgili ne kadar kişi bulabilirsin bilemem. ama google adwords ve display başlangıç için biçilmiş kaftandır. adwords konusunda da yardımcı olabilirim istersen fikir verme açısından.

satın alma yapma ihtimali olan firmaları listeleyip tek tek arayabilir ya da sitelerinden info adreslerine tanıtım maili atabilirsin.

shopify'a geç sonra google'â reklam ver.

shopify'ı denedim beğenmedim. kapıda ödeme opsiyonundan da kesinti yapmaları ve sitenin tamamını türkçe'ye çevirmek zorunda olmam hoşuma gitmedi.

@freya, teşekkürler, bunu düşünmemiştim. birazdan buna eğileceğim.

arkadaşlar öğrenci halimle giriştiğim için böyle bir işe, konuyla ilgili tecrübem yok. ondan @freya'nınki gibi en basit önerilerinize dahi açığım.

sirketiniz var mi peki?

@for the record, benim yok ama zaten ürünleri aldığım fabrika adına satacağım daha doğrusu onlar direkt müşteriye fatura kesecekler, ben yalnızca anlaştığımız ücreti onlara verip kar kısmını kendime alacağım. bir bakıma yüksek primli bir pazarlamacı gibi çalışacağım denebilir.

30 güne ayarlı ve her 31 çeken ayda ayarlaman gerekiyor die biliyorum.

benim de bildiğim bi 30 bi 31 oluyor. Temmuz-Ağustos, Aralık-Ocak ve Şubat'ta bozuluyor. Elle düzeltiyorsun.

Bende Pierre Cardin ve Fossil var ikisi de bir 30 bir 31 diye gidiyor ama aralık ocak da ayarlamak zorunda kalıyorsun.

(bkz: perpetual calendar)

ikeadan al işte? ikeanın internet mağazası da var.

bu biraz geniş biraz daha darına ihtiyacım var:(

sıpa değil eşek olacak :)

hazırını almak yerine marangoza yaptırın bence.

kafka var. Deniz müzesinin karşısında. Alkım kitabevinin en üst katı. Şişe birasının tam fiyatını hatırlamıyorum ne yazıkki

kazan

bence olurda eskisi kadar kolay elini kolunu sallayarak olamaz. o değil de yarışlar ne zamandı?:)

200m kesin olur.
100m büyük ihtimalle olur, olamazsa justin gaitlin olur.

sakatlık yaşamazsa olur. 100'de 9.65'in, 200'de 19.30 altına ineceğini düşünüyorum. justin gatlin kazayla geçse bile 2-3 sene sonra doping mevzuusu patlayacağından madalyası geri alınır.

İkisinde de şampiyon olur ama 10 sene sonra doping yaptığını itiraf eder.

Ikisinde de sampiyon olur

Atletizm · Erkekler 4x100 m bayrak · 18 Ağustos Per
Atletizm · Erkekler 200 m · 16 Ağustos Sal
Atletizm · Erkekler 100 m · 13 Ağustos Cmt
yarışların tarihleri arkadaşlar

hangi şehir?

İstanbul

enerji sa iptal için önceki fatura ve kimlik fotokopisi istiyor

suyu internetten iptal ettirebiliyorsunuz.
elektrik için de kimlik ve fatura gerekiyor.

girişte verdiğiniz parayı iade alacaksınız. az para değil, internetten olursa o iş nasıl olur onu da bir öğrenin ona göre yapın.
bu arada bunların hatları var hepsi de hemen cevaplıyor yardımcı oluyorlar böyle durumlarda onlara sorabilirsiniz.

iski 185
bedaş 186
igdaş 187/153

internetten kapattırdım ben hem suyu hem doğalgazı.
iban veriyorsunuz yatırıyorlar. sıkıntı değil.

Fiyatlar çok değişkenlik gösteriyor ama kurs ucreti 350-400 civarıydı en son.
Bir de emniyet ucreti var 200 civarıdır tahminen...

Ehliyet almak kolay ama güvenlı sürüş ve motora hakimiyet için honda gibi yerlerden eğitim şart bence. Almadan da motor sürülür ama kelle koltukta;(

Motor neredeyse hiç hata affetmez.

ehliyet için kursun eğitimi yeter. ama güvenli sürüş önemli dersen -ki bence demelisin, zira motorun şakası yoktur- güvenli sürüş eğitimleri öneriliyor.

ben haftaya(13-14) honda'nın gis 1'ine gidiyorum. sonra bilgi istersen yaz.
geçen ay ehliyet alan bi arkadaş toplamda 1000 liraya malolduğunu söylemişti.

güvenli sürüşe gitmeden ehliyet alabilirsin ama o eğitimi almadan trafiğe çıkmasan daha sağlıklı olur.

yukaridakiler +1

sadece kursun egitimi sinavi gecmene yeter muhtemelen ama kesin degil. iki arkadasim gecemedi mesela. ki birisi extradan egitim almisti.

saglik raporu icin de para aliniyor, kurs ucretine dahil degilse.

en kral eğitimi alsan nolcak ki.
araba kullanmayı bilmeyen davar dolu trafik.
arabadaysan ufak yamuk, göçük olcak kazalar, motorda olunca en iyi ihtimal kırıkla atlatıyosun.
büyükşehirde ve anayolda kullancaksan hiç alma bence.

eğitim olmazsa olmaz değil. mecburiyet gibi yaklaşmaya gerek yok. zira eğitim cehaleti alır, eşeklik baki kalır. pistte yere paralel gidebilen adamlar trafikte davar davar hareketler yapabiliyor. ama motora hakim olmayla alakalı güzel şeyler öğretirler eğitimde.

@rentts amacım sürekli motor kullanmak değil, heves ettim en fazla evden sahile giderim:)

Aidat olduğu için ve senin hizmet aldığın bir iş yani apartman görevlisi ile ilgili olduğu için sen ödemelisin

Muhtemelen aidatı yükseltecekler.

aidattan farklı olarak başka bir banka hesabına yatırmamızı istiyorlar ama

bu durumda hakkaniyete bakılır. 15 yıldır çalışıyor ise siz de 2 yıldır evde oturuyor iseniz hizmet almadığınız 13 yılı neden siz ödeyesiniz. kanunda hakkaniyete bakıyor biraz; siz kaç aydır oturuyorsanız o kadarını vermeniz geri kalanı da ev sahibinin vermesi doğru olandır
www.alitezel.com

tüm dünyanın müslüman olmasına gerek yok bence, her din mensubu gerçekten kendi inandığı kitaba göre yaşasa, onun yorumlarına, söylentilere vs. göre yaşamasa çok güzel bir yer olacağına inanıyorum dünyanın.

hangi islama göre?
upload.wikimedia.org

İşin ahlakı boyutu evet güzel olabilirdi. Ama bilim yönünden çok zayıf kalırdı. En başta merak etme biat et ile başlıyor din. Kuşkuyu kapatıyor sana. Sorgulamayan insanlık da bir adım işeri gitmez.

hangi islama göre +1
ışıde bak mesela "not müslüman enough" diye kendi dinlerinden insanları patlatıp duruyorlar.
ahlak boyutu da güzel olmazdı, bilim boyunu düşünmek bile istemiyorum. bu sadece islam için geçerli değil ama, hangi kitap dünyayı ele geçirirse geçirsin aynı sıkıntı yaşanır, tek seslilik hiçbir zaman gelişme getirmez.

bayağı berbat olur.

Herkes Sünni olmazsa tutmaz o. Herkes Sünni olsa bile hangi islama göre +1.

Bütün bunlar gerçekleştikten, kararlaştırıldıktan ve tek bir azınlık bile bırakılmadıktan sonra teknoloji, bilim, felsefe, tıp vs. alanlardaki logaritmik yükselme/ilerleme durur. Düşük eğimli lineer yükselmeye geçer.

Heteroseksüel erkekler için cennet olur. Kadınlar da ikinci sınıf insan yerine konulmaya alışık olduğundan sessiz sakin olurlardı.

Şahsen 4 köle kadın fikrine rağmen yaşamak istemezdim ben.

Mutlaka birilerinin yanlış şeyi sorguladı ya da yeterince müslüman değil diye öldürüldüğü olaylar yaşanmadı diye kabul ettim .

bomba olur.

arkadaşların da dediği gibi mezhep savaşları başlar. o olmadı başka bir savaş.

Hicbir sey degismez.

hoş olmazdı diye düşünüyorum.
herkesin benzer olduğu yerde, aslında kimseler yaşamıyordur.

Mukemmel olur.

Herkes iyi ahlak sahibi olur, dünyada hiç bir kötülük olmaz, hüküm sürecek olan Barış'ın ve İslamla default gelen yüksek iq sayesinde bilimsel gelişmeler alır başını yürür, önü alınamaz.

Birey olarak kadın diye bir varlık kalmaz. Kadın, genel itibariyle daha çok tüketime açık bir çeşit canlı halini alır, aynı inek gibi, koyun gibi.

Erkek egemen ataerkil bir dünyaolurdu. Kadın diye bir şey olmazdı.

''herkes ama herkes kuran rehberliğinde bir yaşam sürse''

bence kilit ifade bu,

ister yahudilik, ister hristyanlık, ister islamiyet fark etmez. din her zaman yoruma açıktır, kutsal kitaplar temelde öğreti kitaplarıdır ve insan nasıl yorumlarsa din odur. 2*2=4 somutluğunda değildir. yüzyılın algılarından bağımsız değildir. bu yüzden tüm semavi dinlerde mezhepler, görüş ayrılıkları, farklı fraksiyonlar var olmuştur var olmaya devam edecektir.

dünyada 200 küsür ülke mi var? bence 200 küsür farklı ''gerçek islam'' ortaya çıkardı. 200 küsür farklı kurana uygun yönetim çıkardı.

dünyanın bir tarafında ışid var, onlara sorsan onlar da gerçek islamı yaşıyor, ama anadolu'daki sıradan makul muhafazakar vatandaşa göre de gerçek islam dibine kadar barış dini.

tek bir gerçek islam, tek bir gerçek hristyanlık falan çıkmaz, dini nasıl algıladığında ilgilidir olay. çünkü dini kitaplardaki dil çoğunlukla retoriktir, basit değildir. nereye çeksen gideri vardır. toplumsal yaşamdan bağımsız değildir.

herkes 30 gün oruç tutsa dünyada,
30 gün oruç tutup, ramazanda içki içene sonuna kadar hoşgörülü insanlar da olacaktır, onları yargılayan, doğrayan insanlar da olacaktır.

mesela tüm artan yobazlık ve radikalleşme eğilimine karşın türkiye, afganistan, somali vs gibi ülkelere kıyasla daha ılımlı bir islam anlayışına sahiptir günlük yaşamda. beş vakit namaz kılmıyorsunuz diye öldürülmeniz rutin filan değildir.

bunun sebebi anadolunun sosyal tarihinde tasavvuf'un bir dönem çok etkin olmasıdır. tasavvuf radikalleşmeyi önlemiştir. bugün islam barış dinidir, gerçek islam ışid değil diyenler genelde illa yunus emre'den mevlana'dan filan örnek verir. radikal, katı islamistlere göre de yunus emre münafık, kafir olarak algılanır. ben afganistan kırsalındaki bir taliban militanının yunus emreyi kafir olarak gördüğünü düşünüyorum. niye afganistan'da bu şekilde yumuşatıcı bir tasavvuf baskın bir şekilde yaşanmamış geçmişte.

veya anadolu müslümanlarında 4 kadınla evlilik, pratikte yoktur düşünce olarak. imkanı olsa da 4 kadın almaz yani. çünkü eski türk tarihinde, osmanlı filan değil kastım, çok daha eskileri, tek eşlilik esastır. kültürel genetik diye bir şey var. her milletin farklı farklı sosyal, siyasi, toplumsal geçmişi var, o milletin insanı bunlardan etkileniyor, farkında olsa da olmasa da din pratiğini de etkiliyor.

sermayesi vardır, daha gelir modelini yayına almamışlardır ve ürünü geliştirip satmak istiyorlardır.belki.

Data toplama amaçlı olabilir. insanlar ne alıyor ne satıyor, iletişim bilgilerin vs vs. güzel bir laf vardı.

www.uludagsozluk.com

Naspers diye bir yerden 100 milyonluk yazirim almis, onu yiyor su an muhtemelen, akillara kazinip köklesip yer edince satilir, parali ya da komisyonlu hale gelebilir, premium vs gelebilir, data topluyorsa satabilir, cok net degil. Ama bir söz var,

"if you're not paying for the product, you are the product."

Benim de kafa yorduğum bir konuydu. uygulama içi reklam yok, uygulama içi satın alma gibi bir olay yok, uygulama ücretsiz. üstüne bir de tv lere reklam veriyorlar. Büyük ihtimalle yeteri kadar yaygınlaştıktan sonra gelir modellerini ortaya çıkaracaklar. sahibinden.com'unda ilk yıllarda düzgün bir gelir modeli yoktu. sonrasında her ilana ücret talep eder oldular. bir diğer ihtimalse uygulamayı geliştirip satacak olmaları. sermayeden yediklerini fazlaca çıkaracaklardır.

bence çok irite edici olabilir.

çok ezikçe bir davranış olur; patron zam almayı hak ettiğini düşünüyorsa mektuba ihtiyaç duymaz, zam almayı hak ettiğini düşünmüyorsa mektubun etkisi olmaz.

bana olabilir gibi geldi. eğer pazarlık durumu varsa.

mektup filan yazdırma çok saçma. adamın yapacağı varsa da zam yapmaz (ben yapmam yani bir personelim böyle bir şey yapsa).

illa ki patrona bir mesaj vermek istiyorsan, üstlerine söyle yüzyüze dile getirsinler senden memnuniyetlerini.

emsali görülmemiş bir uygulamayla patronunu çıldırtmayı başarmış olursun bence :')

Bu fikir nasıl aklına geldi

Hiç bir işe yaramaz. İş yerinde 2 hafta arkandan taşak geçerler o olur.

Maaş konusunda yetkili müdür veya patron vardır. İş onlarda biter. Ya gözlerine gireceksin ya da rest çekeceksin.

Eğer maaşından memnun değilsen, zamları beklemeden konuşman lazım. Çoğu kişi zam olsun da bakalım diye düşünür ama o zamanda çok geç olur. Öncesinde maaşa kim karar veriyorsa, "şu civarda bir maaş bekliyorum" diye açıkca konuş. Birden çok zam veremeyebilirler ama istediğin rakamlara çıkmazlarsa iş bulup ayrılma durumun varsa "bu maaşı alamazsam ayrılabilirim" de. Eğer ki hemen iş bulamam, biraz vakit alır dersen hiç söyleme. İş bulup ayrıl...

irite edici..

hayatımda duyduğum en saçma fikir. böyle zam istenmez. önce başka iş görüşmeleri yapacaksın. kendini garantiye alacaksın, sonra rest çekeceksin. zam böyle istenir. boş işlerle uğraşma.

dünyanın neresinde var bu uygulama. gerçekten bir filmde mi gördün ?

www.excel.gen.tr

Dropdown menü olusturacaksin.

support.office.com

otomotiv sektöründe gayet aktif burası şu an için, üç arkadaşım bu şekilde kontakt sağladı, görüşmelere davet edildi. Aynı şekilde ben de almanyada linkedin/xing üzerinden birer davet aldım.

Toplamda 60 bin TL'lik satışım var niş bir alada business dev olarak, personel ihtiyacımızı karşıladığım da oldu, iş bulup beğenmediğim de oldu. İşe yarar yani.

eger profilinize hic dokunmuyorsaniz, linkedin sizi pasif olarak degerlendirip onermiyordur hicbir sirkete. ara sira girip guncelleme yapmak sizi ust siralara koyabilir.

son 2 işimi linkedin üzerinden buldum. sizin sektörünüz kullanmıyor olabilir belki.

Şu an çalıştığım iş için teklif linkedin üzerinden geldi.

şu an çalıştığım pozisyon için linkedin üzerinden ulaştılar. siteyi aktif olarak kullanmıyordum.

It sektorundeyim. Mezun oldugumdan beri hemen her ay teklif geliyor. Insan mutlu oluyor :) henuz gorusmeye gitmedim hic birine ama ilerde is degistirmeyi dusunursem linkedin > kariyernet benim gozumde.

su an calistigim yer ile linkedin + mail uzerinden kontakt sagladim. ozellikle it sektorunde cok daha iyi linkedin.

Kuveyt'te hocalık teklifi gelmisti arkadas listesi 500+ olan bir ik çalışanından.
Onun dışında teklif almadım ama linkedinden iş ilanlarına başvuru yaptığım ve geri dönüş aldığım oldu, şu an da o işlerden birinde çalışıyorum.

dijital pazarlamacıyım. şu anki işimi linkedin üzerinden buldum.

Not: başvuruyu ben yaptım

yok.

web sitelerinden, bloglardan okuyarak, tutorial videolar izleyerek, biraz da deneme yanılma yöntemiyle kolayca öğrenilebilir office. yıl olmuş 2016, sertifika gibi bir amaç yoksa böyle şeyler için kurs falan gereksiz..

udemy veya buna benzer sitelerden free olan pek çok ders bulabilirsin. çok faydası olacaktır özellikle çdışı izleme özelliği ile her yerden takip edebilrisin. 30'undan sonra udemy'i keşfeden biri olarak tavsiye ederim.

tr.wix.com

bu sitede, istediklerinden çok daha fazlasını yapabilirsin.

php ile yapabilirsin. "php form email" gibi bir arama öbeğiyle aratıp bir sürü hazır script bulabilirsin ayrıca.


edit: mesela www.formtools.org

html ile sayfayı hazırlarsın. css ile tasarımını yaparsın. php ile doldurulan formun mail ile gitmesini sağlarsın.

Bunları bilmiyorum nasıl yapıcam dersen hazır template siteler var, görsel olarak customize edebileceğin, onlara bakabilirsin.

Wordpress
Üzerine "Contact Form 7" plugin.
Oldu bitti.

Maliyet: Senelik hosting + alan adı ücreti.

teşekkürler,

bir de SSL almak istiyorum.

tr.godaddy.com

burda en ucuzda "Tek web sitesini korur" yazıyor.
en pahalıda "Tek bir web sitesini ve tüm alt alan adlarını korur" yazıyor.

ben tek bi web sitesi yapacağım ama alt sekmeleri falan olur.
alt alan adları ile kastedilen nedir? en ucuzu işimi görür mü? bütün sitede SSL olmuş olur mu?

SSl neden o kadar pahalı orada anlamadım. Ben netdirekt üzerinden alıyorum her sene ve fiyat 22 lira. facebook için almıştım (uygulama ssl istiyor) ve sorunsuz kullanıyorum.

www.netdirekt.com.tr

SSL fiyatları ödenecek tazminata göre ücretlendirilir. Yani siz bir e-ticaret sitesinin sahibisiniz diyelim. Bu sitede ki kredi kartı bilgilerini şifrelemek ve ele geçirilmesini engellemek istediğiniz için SSL alırsınız. Olursa bir şekilde birisi bu korumayı aşar ve kredi kartı hesaplarına erişim sağlarsa burada tazminat olayı devreye giriyor.

Örnek ;

Comodo Positive SSL : 10.000 $
Godaddy SSL : 1 Milyon $

Tazminat ödemektedir. O alt alan dediği ise sizin siteniz mywebsite.com olsun eğer blog.mywebsite.com 'u da korumak isterseniz "Tüm alt alanları koruyun" SSL özelliğini almanız gerekmektedir.

az biraz daha bekleyelim bence

biz dün akşam yorganı kaldırdık yatak örtüsüyle yattık. pike için birazcık daha erken bence. yatak örtüsü ya da battaniye tam kıvamında şu aralar.

Daha erken bence, geceleri serin oluyor.

Bu 3 gecedir ben yatak ortusuyle bile sicakliyorum ya :/

hiç kaldırmadık ki. üşüyorsan üzerine bi battaniye al. gece terlemek çok leş bişi.

lokasyon: allahın unuttuğu bir dağ başı

2 gün önce çıkarttık.

2 hafta önce yorganı kaldırdım. Pike ile yatıyorum. İstanbul

2 aydır pikeyle yatıyordum ben zaten, 1 haftadır iyice sıcakladı hiç bişi örtmüyorum.

Ev teras katta sabahtan akşama kesintisiz güneş alıyor.

Lokasyon= Bursa

İzmirde dün yorgandan battaniyeye geçtim. Ben de böyle bir manyağım işte.

baharlık ikea yorganla kendimi kaplayıp sadece çıplak sağ bacağımı dışarıda bırakarak optimum sıcaklığa ulaşıyorum <3

Üç gün önce yorgandan kalın battaniyeye geçtim. Yakında ince battaniyeye geçer, yazı öyle bitiririm ben. Yaşasın çöl sıcakları!

:( ben evde kalin kislik esofman alti, tshirt ustunde polar onun ustunde de hirka giyiyorum. Su anda da uzerime battaniye aldim. 5 dk once de ufo'yu kapattim. Ayakta da corap var.

Yatarken de bildigin yorgan ustunde battaniye var. Arkadas ev bi' isinmadi ya. Su yaz gelseydi de evde ustume battaniye almadan oturabilseydim. Yazilanlari okuyunca aglamakli oldum.

web tabanlı değil ama senin ilacın photoshop:)

photoshop ile auto alignment yapıp sonra gif yapacaksınız

Şahsi görüşüm kesinlikle çok mantıksız.

istanbula ilk geldiğimde araba vardı, trafik çekmektense toplu taşım hatta taksi kullanırım dedim bu trafik çekilmez. sattım arabayı. 2 gün araba kiraladım burnumdan geldi.

Yakın yerlerde araba kullanılır ama ole hergun trafıge gırecegın yerde cekılmez.

Mantıklı değil. Ben trafiğin çok daha rahat olduğu Ankarada bile araba kullanmaktan bıktım, hafta içi araba kullanmıyorum. İstanbul trafiğinde hergün saatlerce araba kullanmayı düşünemiyorum bile.

Araba almakla bitmiyor masrafı. Kasko, sigorta, yakıt, bakım, lastik, muayene gidiyor böyle... Kredi de çekmeyi düşünüyorsanız onu da ekle üstüne.

Şahsi görüşüm kesinlikle çok mantıklı.

kış için de bir senaryo yazabilirim ama malum önümüz yaz. metrolar metrobüsler otobüsler ter kokulu insanlarla dolacak. kollarını kaldırıp kaldırıp sizlerin nefesini kesecek.
yaz olduğu için biraz açık ya da rahat giyinmek isteyeceksiniz. taciz edilecek ya da keskin bakışların odağı haline geleceksiniz.

akşam bir yere gitmek isteyecek haftasonu piknik yapmak isteyeceksiniz.

araba alın.

Eeb, o durumların hepsini yaşadığım için her gün eve bir karış suratla dönüyorum, çok yoruluyorum. Erkek arkadaşım da o halime üzülüyor sanırım biraz. Benim korktuğum şey arabayla daha da zorlanmak.

araba almak yerine toplu taşıma ilk duraklara yakın bir yerlere taşınmayı da düşünebilirsiniz sanki? istanbul trafiğinde araba büyük çılgınlık bence. ben olsam şehir içi trafikte kullanmak üzere araba almazdım.

Türkiye'de toplu taşımanın fiziksel olarak varolması varolduğu anlamına gelmiyor. Bu ülkede şahsi oto bir İ-H-T-İ-Y-A-Ç. Yahu trafik çekmek nedir ben anlamıyorum? Alacaksın otomatik aracını rahat rahat oturucaksın. Otobüs trafiğin üzerinden mi gidiyor? Millet gidiyor radyasyon tedavisi oluyor adamlara diyorlar toplumdan uzak dur adam gidiyor mecbur biniyor. Herifte ağır üst solunum yolu rahatsızlığı var sikinde değil biniyor. Cam açalım hava alalım desen adamlar klima da klima tutturmuş yaz kış o camlar kapalı sanki klima çok temiz. Ben buraya destan yazarım neden toplu taşıma gereksizdir diye ama zamanım yok. Otomobil ihtiyaçtır şarttır. Satışı kolay olacak bir tane alın kullanın 2 sene sonra da satarsınız istiyorsanız. Otomobil bir lüks değil bu ülkede. Ben erkek halimle çantamda bıçak ve biber gazıyla geziyorum. Ev almak istediğim için arabayı erteliyorum ama şu toplu taşıma kültüründen tiksindiğim kadar hiçbir şeyden tiksinmiyorum. Metro falan da demeyin bana. Altyapı çarpıklığından 40 kilometre yol yürüyoruz. Durak konulacak yere adam yürüme bandı koymuş. Yerin 50 kat aşağısına iniyoruz metroya ulaşalım diye. Ağzına kadar dolu leş gibi neresinden tutsan elinde kalıyor. Güvenlik falan zaten yok. Ucuz da değil ha. Biri arabanın vergisi demiş de metrobüs kaç lira haberi var mı o arkadaşın?

simdi araci nereden nereye kullanacaginiz hangi saatlerde kullanacaginiz cok onemli. ben otobusle 1-1,5 saatte varacagim ofise arabayla 25 dakikaya gidiyorum. kopru gececeksiniz, hele is saatinde gececekseniz, belki metrobus gibi gitmeyeceksiniz ancak trafikte beklemek de insani psikolojik olarak yoruyor. kopruyu gecmeyecekseniz bence dusunebilirsiniz.

erkek arkadaşının servisi varsa senin okuluna yakın taşının ve bir araba alın. sen arabayla hemen gidip gelirsin erkek arkadasında servisi kullanır.

ben hayatta toplu tasımayı kullanmam. servis varsa servis yoksa araba candır.

Önce bir taşının sonra hesabını yaparsınız.

Neden mantıksız olduğunu şöyle açıklayayım kendimce
Arabamız var ve araba kesinlikle bir ihtiyaç inkar edemeyiz.Neden bunu yazdım arabalı biri olarak gözlemlerimi yazacağım ondan.

Kullanacağınız istikamet nereden nereye?
hangi saatler?
Siz e5 de kilitlenip trafikte beklerken yanınızdan metrobüs geçtikçe resmen psikolojiniz bozuluyor. Ben trafikte beklerken resmen tansiyonum oynuyor.direksiyonda ben çile çekeceğime Metrobüste telefonla vakit geçiriyorum trafiği vs şöför çekiyor.

bikaç gün size eğlenceli gelebilir ama sonraları trafiği takip etmek ileri geri yapmak mesai haline geliyor. O okulun işin üzerine ikinci bir mesai oluyor ve inan çekilmez.

Bir diğer mevzu birikmiş paranızı arabaya yatırmak hatta kredi çekmek. Paranızı bence bu tip bir mevzu için gömmeyin. Ha lazım olunca gene satarsın ama aynı mebla olmaz. Bunun yanında araba hakikaten aileye fazladan bir boğaz. vergisi kaskosu sigortası muaynesi benzini otoparkı vs derken oturduğu yerde para yiyor.

İlerisi için yurtdışı planınız varsa para biriktirin paranızı arabaya gömmeyin.

Çözüm istiyorsan zaten sende var sana daha yakın bir yere taşın erkek arkadaşın servisi ile gitsin gelsin.

bu koşullarda bana araba almak çok mantıksız geliyor.

bir arabanın durduğu yerde masrafı aylık 500 lira. inanmaayan yıllık sigorta, muayene, kasko, bakım, lastik, yıpranma vb. giderlerini alt alta yazsın.

gittiğiniz yol 4 saatten 2 saate düşecekse olabilir, ama 3 saate düşecekse almayın. çünkü toplutaşımada aracı siz kullanmıyorsunuz, zamanı değerlendirme imkanınız var. ve toplutaşıma arabayla seyahate göre çok ucuz.

hele ki yeni sürücüsünüz, bir de arabayı sağa sola vurup sürteceksiniz, şanzuman nedir öğreneceksiniz, mekanik hasar çıkma ihtimali yükselecek falan, hiç uğraşmayın.

ben arabayla 30 dakikalık yolu metroyla 45 dakikada gidiyordum. metro kapandı (ankara) ve çektiğim çilenin haddi hesabı kalmadı. aylık maksimum 100 liraya kitap okuyup müzik dinleyerek gittiğim yolu şimdi aylık 500 lira benzin parası verip küfrederek gidiyorum. geçici diye kendimi avutuyorum resmen. hiç bulaşmayın derim.

onda servis varsa senin okuluna yakın yere taşının +1
ondan sonra aşırı eski, tırt, kredi çekmenize gerek kalmayacak bi araba alır sabah akşam yarımşar saat kullanırsın.

arabamız var ama her allahın günü işe gidip gelmek çok zor geliyor bana. hele de köprü geçiyorsanız çin işkencesi. kural tanımayan tipler, yeşil ışık yanar yanmaz kornaya asılan öküzler, ters yönden gelip üstünüze süren ayılar, sinyal kolunun ne işe yaradığını bilmeyen davarlar, yaya geçidinde yayaya yol verdiğiniz için arkanızda kornaya ölümüne basan hipopotamlar (daha gider bu) olduğu sürece istanbul'da araba kullanmak işkence.

trafiği falan düşünmüyorum bazen. sadece bu saydıklarım eve çıldırmış gibi dönmeme yetiyor.

gerçi toplu taşımada da benzer manyaklıklar söz konusu ama üzerine bir de araba kullanma derdi eklenince iyice delirtir.

onun haricinde haftasonu vs. şehirden uzak yerlere gitmek için gayet işe yarıyor araba. haftasonu da yine şehir içinde bir yerlere gidecekseniz trafiği, park derdi falan yine çileden çıkıyorsunuz. geçen bir akşam üzeri sıkıldık deniz kenarına inelim dedik. gerisin geri eve döndük. :)

semtleri yazsan daha net bişey soyleyebilirdik. ben arabadan yanayım, toplu tasımada sinir krizi geciriyorum nerdeyse ama benim yon ve saat avantajım vardı. atıyorum metrobus guzergahını arabayla gitmek mantıklı degil ama, ev kadıkoyde iş tuzla'daysa mantıklı olur vs. saat ve semt bilgisi lazım buraya.

Galandar, beylikduzu'nden ortakoy'e gidiyorum ama seneye nerede olacağım belli değil. Yine ortakoy, beyazıt, beyoglu ekseninde bir yerlerde olacağım muhtemelen. En son ihtimal kadıköy de olabilir ama o durumda bakırköy civarına taşınabiliriz.

fraise o guzergahta araba sıkıntı olabilir bildigim kadarıyla e-5 hep tıkalı oluyor gibi; cok iyi bildigim bi guzergah olmadıgı icin yorum yapamicam.

o güzargah tam bir cehennem

Mantiksiz. Arabadan ziyade cile cekmeyeceginiz bir lokasyona tasinmaya calisin. Araba, bu yasadiginiz sikintilar icin cozum degil, olur da alirsaniz goreceksiniz zaten cozum olmadigini.
Birikmis paraniz varmis, paranizi da arabaya yatirmayin zaten.
Istanbul icin konusursak, araba alinca ulasim sorunu tamamen cozulmus olmuyor. Bazi yerlerden bazi yerlere arabayla gitmek mumkun degil. Tabi 30dk da gidilecek yere ozel arabanla 2,5 saatte gitmeye raziysan mumkun. Bazi yerlerde cok feci park sorunu var ve park sorunu diyip gecmeyin, insani verem eder. D
Daha cok sey soylerim de useniyorum simdi yazmaya, kisaca mantiksiz sizin icin su durumda. Ikiniz de toplu tasimada surunuyor olsaniz belki mantikli ama erkek arkadasinin zaten servisi varmis, orta yerlerde bir yere tasinirsaniz idare edilebilir gibi. Belki de siz de servisi olan bir iste calismaya baslarsiniz ilerleyen zamanlarda.

Edit: Beylikduzu'den Ortakoy'e arabayla gidip gelmeye kalkacaksaniz yanmissiniz siz:)

Ama kimsenin anlamadığı nokta su; bu guzargahta toplu taşıma da tam bir işkence. Hayattan soguyorum her gün. İnsanlarla değil gelişmemiş canlılarla seyahat ediyorum resmen. Bazı günler nefes alamayacak kadar kalabalık oluyor. Tasinacagimiz en orta yer bakırköy olur ki yine kabalık olacak. İşkence cekeceksem kendi arabamda çekerim diyorum en azından. Tem'den gidip gelme planım vardı işin aslı.

Bir de sadece okul için değil, hafta sonu kullanmak için de buralarda oturanlar bilir, taksi bulmak işkence. Erkek arkadaşım dolmuşa, otobüse binmiyor zaten. Ulaşım bizim için ciddi problem kısacası.

Öte yandan almayın diyenlerin söyledikleri de çok mantıklı geliyor.

Bilemiyorum altan durumunu yaşıyorum şu anda. En iyisi temelli taşınmak istanbul'dan sanırım.

ucuz bir araba al

ucuzundan bir araba alın?
daha doğrusu kafanızdane kadarlık bişey vardı?
Beylikdüzü toplu taşıması efsane evet haklısın.Ama araba kesinlikle seçmemen gereken bir çözüm.

Merteri düşünün? Bakırköy e göre daha ferahtır. daha tenhadır

iphone se aldım. daha önce orta sınıf androidin belli bir zaman sonra takılma ve şişme huyundan sinir olduğum için, bir de diğer apple ürünleri ile entegre çalıştığı için. yaklasık 2 hafta oldu memnunun.

ancak nexus için bir fikrim yok:(

Hbngisinin sarji daha cok gidiyorsa onu al.

iphone se tabiki. ios dururken başka işletim sistemi almam

bence kesinlikle 6P. 6P'nin bir sürü ekstra özelliği var ki iphone 6s ile karşılaştırıldığında üstün geliyor bir kısmı rahatlıkla.

ayrıca şarj diyen arkadaş için, dayanma süresini bilemem ve zamanla değişiklik gösterir tabii ki o ama, 6P'nin hızlı şarj özelliği ile yaklaşık 10 dakikalık şarj ile 7 saat kullanım vaad ediliyor :)

bende 6p var bende. buyuk olmasi disinda benim icin bir problemi yok. bir de type c kablo bulunmuyor yaninda tasiman gerekiyor. onun disinda bir kac aya kadar en iyi android telefondu. kiytirik iphone se gibi bir telefonla kiyaslamam bile.

iPhone'un bataryası 1624 mAh
Nexus'unki 3450 mAh

Ama sadece rakamlar konuşmuyor tabi, Android biraz cömert batarya tüketimi konusunda :/

6p'ye ayıp bu sorunun sorulması.

6p olsam oturur ağlardım böyle bir kıyasın içinde olduğum için. zaman zaman 450 dolara düşüyor, kaçırmayın.

6p daha büyük (bu bir dezavantaj da olabilir tabii kimisine göre), daha hızlı (oyun açılış süresi haricinde), ekranı çok daha iyi (2k amoled), kamerası daha iyi, ses kalitesi daha iyi (önde stereo), kasası daha iyi, parmak izi okuyucusu daha iyi (hızlı), pili daha iyi, hızlı şarj destekliyor (usb-c), stok android.

google'ın geliştirdiği bir html5 banner hazırlama aracı mevcut ve çok kullanışlı. google web desginer.

hem google hem de 3. parti sitelerde yayınlanabilir html5 bannerlar üretebiliyorsun.
Çalışma mantığı daha önce photoshopta layer layer hazırladığın banner tasarımını, her bir layerını buraya import ediyorsun ve üzerinde efektler vererek banner yapıyorsun. Youtube mastheadden, adwords banner'a kadar. Burada bir noktayı geçmiyim eski flash bannerlar sürekli loop ederken, html5 bannerlar en son karede duruyor. tasarımını buna göre yap. Flash kullanmanı önermem zira google chrome desteklermiyor, boşa gider çalışman.

bir romandan hayatını değiştirmesini beklemiyorsan okunabilir gayet. ben beğeniyorum romanlarını, sürükleyici oluyorlar.

ama üzerinde etki bırakan türden değiller.

romanlar genel olarak ya da teknik olarak güzel. içine 3 5 de aforizma ya da büyük söz sokuyor oluyor.

Holywood gibi kitapları. bir bok anlatmıyor güzelce kayıp gidiyor elinden.

güzeldir tavsiye ederim. hatta okuduğum hiç bir kitaptan aklımda bir şey kalmaz ama hayatta en sevdiğim cümlelerden biri Murat Menteş'in kitabından.

ben ilk okuduğum kitabını çok beğenmiştim. ikincisi sıktı. ilk kez okuduğumda tarzı yeni gelmişti heyecan uyandırmıştı sonra alışınca ikinci kitap aynı etkiyi göstermedi.

çok çabuk tüketiliyor, hatta çabuk bitmesin diye yarım bırakıp devamını getirmedigim kitabı var.
Her daim okunabilecek kitapları olan yazar.

Ruhi Mücerret ve Korkma Ben Varım'ı okudum. Her iki kitap da kimi yerlerinde acayip sürükleyici oluyor elinden bırakamıyorsun kimi yerlerinde de çok sıkıcı oluyor kitaba devam edesin gelmiyor.

ayyorlamam bu kadar.

ben bu aralar sunu kullaniyorum ve cok memnunum.

atom.io

@tannen güzele benziyor:)

www.sublimetext.com

coda?

ben de sublime kullaniyorum. memnunum dark temasi ile.

eskiden beri elimde lisansı bulunduğu için textmate.

sublime güzel ama tekrar lisans parası vermek istemedim. lisanssız yazılım da sevmiyorum.

böyle bir şeyi zor bulursun bence ama şöyle bir şey aramayı dene şirketin wifi ına bağlan bağlı bulunduğun süreleri hali hazırda olan bağlantının süresi tutulur zaten onu günlük total olarak veren bir program vardır. ama atıyorum tuvalet çok yakındaysa ya da bahçede de çekiyorsa wifi patlar sistem. sistemim çöker. ALLAAAHh

iffft diye bir uygulama var. Buna bak araştır derim. bir lokasyona girdiğinde veya bir wifi ağına bağlandığında ayrılana kadar süreyi tut gibi seçenekleri var. Güzel tarafı da bunu günlük olarak google drive hesabına otomatik olarak kaydediyor olması. bunun haricinde kral uygulamadır söliyim.

yok değil tabiki farkediyor, şehir bile değiştiriyor fiyatı. sigorta şirketlerinin web sitelerinden bakabilirsin. örnek için: esdirekt.eurekosigorta.com.tr

ben oynattığını sanmıyorum, oynatıyorsa çok az oynatıyor. sürücünün sicili+şehir daha önemli değişkenler.

zaten sigorta senin aracının masrafına karışmıyor. karşıdaki aracın masrafını ödüyor.

ben almıştım hazır kurulu gelmiyor ama ilkokul düzeyinde el becerin varsa hiç sorun olmadan gözlüğü bir araya getirip tamamlayabilirsin. olay zaten sadece lenslerde bitiyor. başka bir şey almana gerek yok.

nerden aldın? memnun musun? bir de değişik inch'leri var, daha büyüğünü mü almak lazım?

yanılmıyorsam gittigidiyordan almıştım. Zaten orjinalini bulman kolay olmuyor. sonuçta bir lens ve kartondan ibaret olduğu için çakmasını yapmak çok kolay. o yüzden orjinal veya çakma farketmez. cep telefonu boyutuna bakarak seçebilirsin ama hepsine uyuyorlar sanırım. ama yine de kontrol et. ayrıca önerim bütçeni biraz ayırıp cardboard almaktanda şu kafa destekli plastik olanlardan alman. gerçi her halükarda 2 gün sonra kenara atma ihtimalin yüksek.

Önce cardboard al karton olanı yani kurulumu çok kolay yapabilirsin. Ben çinden 1,5 dolara aldım gelmesini bekleyemem dersen gittigidiyor vs. bir yerden al mercekleri aynı çoğunun Inc önemli telefonun büyükse eğer ona dikkat edip al. Eğer kullanışlı gelirse, ben bunu kullanırım dersen daha sonra kafa destekli plastik olanından alırsın görüşün değişmiyor sanırım ama kullanması daha rahat, kafana değen yeri yumuşak ve sağlam

okulda öğrencilere göstermek için alacağım. şimdilik türkiye'den almam gerekiyor. fatura gerekli. plastik olanından almama gerek yok demek.

@onurlu, o 1,5 dolarlık pakete her şey dahil miydi yani? değildi herhalde. burada 30 lira civarlarında.

@yadigar, okulda da bir iki gün kullanılıp kaldırılır zaten bence. anladığım tam kutuyu alıyorum gittigidiyor, n11 vs. siteden ve başka bir parça sipariş etmem gerekmiyor, sadece kartonla uğraşıyorum. doğru mudur? siz nerden satın aldınız peki?

Her şey dahildi benimkine :) 1,5 dolar olana, kartonu, merceği, cırt cırtları,mıknatısı şu linkteki kafa bandı yok sadece
goo.gl

Gittigidiyorda da 12 lira civarına varmış
urun.gittigidiyor.com

peki nfc'lileri tam olarak ne işe yarıyor?

offf 1,5 dolarak eksiksiz ürün? iyiymiş be ama bana fatura gerek. o yüzden buradan almaktan başka çare yok.

bu arada bende doğru düzgün telefon da yok (galaxy w). çocukların kendi telefonuyla deneyeceğim.

hepinize çok teşekkür ediyorum.

ebay?
amazon??

Spesific bir veri tabani yok, iot veya android forumlarinda stock ürpnlerle alakali detayli bilgi var. Bir tanesinde hue tarzi lampa bulunurken digerinde garaj vs gibi seyler icin smsli, bluetoothlu, priz kontrolü yapabilen cihazlar bulunuyr. Istege göre arama yapmak gerekiyor. Ancak redditte vs cokca bilgi edinilebilinir.

beacon'lar bir iki seneye her yere yayıldığı zaman insanlar "anaaaaa güzelmiş lan bunlar, telefona bildirim geliyo hemen" deyip bu cihazları merak etmeye başlayacak, ona kadar zor bence. özenme faktörü eksik şuan.

bu konuyla ilgili soyle bir sey var:

scontent-ams3-1.xx.fbcdn.net

IOT daha cok endustriyel sektor icin var.

belki benim gibi takip eden vardır. bu site gayet iyi:)

iotlist.co

Su sira cok sik is gorusmesine gidiyorum. Oyle dediklerinde hayir arastirdim yeterince firmayi konuya vakifim gibi seyler diyebilirsin

ben "peki geri dönüş ne zaman alabilirim tahmini olarak" gibi bir cümle kuruyorum. o da "şu gün, şu zaman" falan diyor. teşekkür edip kalkıyorum. durumu kurtarıyor gibi geliyor.

"Olumlu/olumsuz geri dönüş zamanı" +1
Prim sistemi olan bir iş yeri ise prim için gerekli hedefe ulaşabilenlerin oranını soruyorum.

Geri dönüş zamanı sorusunu sorma bence, çoğu zaman belli olmuyor o iş; bir sürü dinamik var etkileyen, kesin cevap alman çok zor. Benim ik müdürü iyi bakmıyor mesela bu soruyu soran adaylara. Maaş sorusu bile daha makul, hele ki eleman seviyesi üstündeysen sormanda hiç sakınca yok; en kötü onun bilgisi ikinci görüşmede verilecek cevabı alırsın.

Bişey sormazsan da sakınca yok, illa sormak için sorma yani. İlanda yer almayan şeyler olabilir, gitmeden önce aklına takılırsa not et ki unutmayasın.

daha önce test edilmiş ve denenmiş bir soru var. belgeselde izlemiştim. öle sorduklarında evet benim bu işe uygun olmadığımı düşündüğünüz özelliğim var mı de yok derlerse sıkıntı yok, var derlerse sölerler zaten onları hemen olumluya çevirmeye çalış. olumluya çevirebilirsen işi almak için büyük bir adım atmış olacaksın. mesela çok hızlı konuşuyorsun dediler evet öyle ama işlerimi erken veya zamanında bitirmek isterim bu konuşmama da yansıdı gibi. örneği salladım kıçımdan. ben denedim. sebebi bu mu veya etkisi var mı bilmiyorum ama işi aldım:)

ben bunu kullanıyorum gayette memnunum.
urun.gittigidiyor.com

gerçi bu linkteki set ama ben carfur dan sadece klavyeyi 40 tl den aza almıştım.

1

4 tane var. Bir tane Edifice, üç tane Fossil.

2

2 tane var, biri lacoste, hediye gelmişti.
diğeri de telefonum.

9

iki tane casio saatim var. deri kayışlı ikisi de. biri siyah biri kahverengi.

2

4

saatim yok.

1

2 tane var 2si de hediye.

0

2

6

0

0

3 tane var, birisi Citizen, birisi Ferrari, birisi de Stuhrling. Daha da omru billah saat almam bu ucu bana omur boyu yeter.

0

İki.

3 fosil, 1 tag, 1 casio toplam 5 tane.

saatim var ama 200 TL üzeri 0

3

benim bir tane var. saat kullanmıyordum eskiden. sonra babam, al baba yadigarı diye metal bi saat verdi. o gün bugündür hep o saati takıyorum. spor giyinsem bile kolumda o saat var baba yadigarı çünkü. başka saat almayı da düşünmüyorum.

2. birisi longines.

bir tane 59 liraya aldığım var. bir de 23 dolara. başka yok.

5.

bi telefon, bi bilgisayar, 2-3 tane de rtc modülüm var. kola takmalı hele de 200 liralık yok hiç.

Babamın saati var, maddi değeri çok düşük. 3000 liralık saate değişmem ama.

İki tane hediye gelmişti, kutusunda duruyor, ikisi de Festina marka, saat ve aksesuar takmayı sevmiyorum

3

3 oldu dedemden kalan cep saatiyle.

6 GC, 2 Emporio Armani, 1 Michael Kors, 1 Hugo Boss, 1 Calvin Klein, 1 Diesel

3
birisi otomatik markayı unuttum ufak arıza yaptı kullanamıyorum da. hatta bundan bi tane daha vardı, saatçi zamanında dağıtıp parça bekliyorum demişti sonra biz oradan taşındık aman bi saat mi önemli deyip umursamadım.

diğeri normal pilli.

sonuncusu da almanyadan gelen metalik saat. neredeyse benimle yaşıt.


yalnız bacak kadarken elimden milyon saat çeşidi geçti, hani şu sıralar kordonu kola sarılan saatleri ben çocukken kullandım. oh havamı da attım rahatım:D

yamulmuyorsam gümrüğe takılır. en son bildiğim kdarıyla 70 euro civarındaydı ama doların da artık ondan aşağı kalır yanı yok. ancak fatura bedelini düşük yazdırırsan olabılır. buarada bu dedıgım lımıt kargo fln hersey dahıl

satıcıyla görüş, satış fiyatını düşük göstersin. o şekilde takılmaz.

normal, izleme kodu siteniz içindeki her sayfada yer aldığı için ziyaret edilmiş gibi görünür. 404 sayfanızda da yer alan bu kod, adres çubuğundaki dizin ne olursa olsun kayıt yapmaya programlanmıştır, asıl normal olmayan diğer sitelerde bununla karşılaşmıyor oluşunuz bence.

sistem wordpress falan mı? öyle bir hazır sistemse zaten siz kodu bir kere koyuyorsunuz her sayfada (404 dahil) o kod oluyor.

ama html bir site yap, sadece anasayfaya o kodu koy sadece anasayfaya girenleri sayar.

@rodriguez2 evet site wordpresss. peki bunların seo ya bir etkisi olur mu? olursa neden olur? olmaz ise neden olmaz?:)

çok deneyimli değilim ama all-in-one seo ya da yoast seo gibi bir plugin kurup seo işini ona bırakın. Siz açıklamaları vs girin. Ben all-in-one bir de onun içindeki xml-sitemap eklentisini kullanıyorum, update diyince güncellemeyi google ve bing'e bildiriyor.

bir de google search console'a(eski google webmasters) siteyi kaydettim ve sitemap.xml'i gönderdim.

Wordpress seo açısından gayet iyi diyorlar, temaya göre de değişiyor galiba ama çoğu ücretli tema ona uygun güzel kodlanıyor.(seo-friendly, clean code vs yazıyorlar)

Aradığın şey French Press.

@angelus,

Evet, onu da düşündüm ama o biraz uğraştırır. Malum sabahları uyanınca, işe gitmek için hazırlanırken düğmeye basıp kolayca hazır olsun istiyoruz. yoksa ben de severim o tarz otantik işleri ancak arkadaşımla birlikte yaşadıgım için ona pek uymaz french press. bi de zaten doğum günüydü geçen hafta. ona sürpriz yapmak istiyorum.

o kadar pahalı bir şeye gerek yok. 90 - 100 liralık kahve makineleri yeter. istersen bir de kahve değirmeni alırsın kalan bütçe ile. değirmen alırsan kahveyi çekirdek alıp kullanacağın zaman kullanacağın kadar çekersin. değirmen almazsan çekilmiş alırsın.

makine:
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com

değirmen:
www.hepsiburada.com

hepsiburadayı örnek verdim, başka yerlerde daha uygun bulabilirsin.

taze kavrulmuş kahve almak istersen:
(bkz: e-gurme)
(bkz: urban coffee)
(bkz: kahve fabrikası)
(bkz: barista sepeti)
(bkz: kahhve.com)

delonghi aldım 79 TL ye kağıt filtreli on numara valla. o kadar para vermeye gerek yok.

Bütçe gereksiz fazla. Delonghi'nin her modeli senin işini rahat rahat görür.

Kapsüle bağlı kalmak istemiyorsan normal makine alacaksın. Uğraşacagın tek şey kağıdını kahvesini suyunu koymak. Bulaşık makinesine atılabiliyor parçalar. Ya da bardak yıkar gibi elinde yıkarsın iki dakikada. Bende melitta nın makinesi var. 25 euro gibi birşeydi.

Cafissimo aldım ve kullanışsız geldi.

250 civarına güzel makineler var. Şahsen boş(ch) kullıyorum ve malzeme kalitesi gayet iyi.

Internette fiyatlar daha ucuz olduğundan bir üst modelleri (zaman ayarı olanlar) alınabilir.
Max
300e kadar esneklik göstermeni tavsiye ederim.
Si(y)emens in 300 lira civari metal olan modeli uzun zamandır aklımı çelmiyor değil. Akşam ayarla sabah kahven hazır.

Kağıt filtre en temizi.
Kullan-at.
Bozulma yok, koku yok, pratik.

Zaten çoğu makine yanında metal filtre ile geliyor ama temizlemesi zor geliyor bana ve uzun ömürlü değil(bence).

tschibo normal çekilmiş/çekilmemiş kahve de satıyor. madem bütçen fazla 120-130 liralık bi filtre kahve makinası bir de 100 liralık bi öğütücü alman daha mantıklı.

kahve gurmesi takılan kuzenim 100 liraya şundan almış çok memnun
www.kenwoodworld.com

yorumlarınız için teşekkürler arkadaşlar.

braun kf610 aldım yaklaşık 3 hafta kadar önce. o zaman indirimlerle birlikte 170tl ye geldi. cok memnunum. termosu çelik ve ısı yalıtımlı. uzun süre sıcaklıgını koruyor kahve. otomatik olarak 15 dakika sonra kendi kendini kapanıyor. ek olarak içerisinde özel su filtresi var. sık kullanımda 2 ayda bir değiştirmek lazımmış ancak hazır su kullandıgım için bu süre biraz daha uzun tutulabilir. kireçlenmeler için sirke ile temizleme opsiyonu da var. genel olarak memnunum su anda. tchibo african blue ile birlikte gayet hoş ve uygun kahve yapabiliyorum artık evde.

sevgiler.

uzun zamandır bişey sürmüyorum saça ama en iyisi bu diye biliyorum. bir arkadaşım da kullanıyor oda tavsiye ettiydi zamanında. ama saça yabancı bir madde sürdüğünde hele ki günlük en azından şu ile temizlemiyorsan dökmesi muhtemel. ama saç sadece wax ilede dökülmez mevsimsel, genetik waxtan daha önce gelir

bu ürünü kullanıyorum. çok başarılı. waxı abartmazsan ve günlük temizlersen dökmez. ama iyi bir ürün bu ve birkaç sene önce 50 den aşağı alınamıyordu.

Sector wax diye bisi var. Berberlerin cogunda var. Markette 3 5 lira bisi. Renk renk turuncu mavi yesil var. Bi dene derim

bu urun en iyisi. Bir de got2b var o da çok iyi.

1- Wax'ın sacta oldugu belli olmuyor. Dogal goruntu saglıyor. Parlatmıyor
2- bu urunden aldım, kullandığım ilk gun elimde bir suru sac kaldı. 2-3 gun kullandım hergun yıkamama ragmen deli gibi saçlarım dokulmeye basladı. bir daha da kullanmadım

urun.n11.com

surda kargo bedava buldum, kaptim :)

bulabilirsen MAVİ toni&guy men. hiçbir yerde yok şu an yeşilini kullanıyorum ama en en en iyisi maviydi.

ben egos'un aşağıdaki ürününü kullanıyorum

ama sizin bahsettiğiniz şıvarzkopu da denicem.

mat daha iyi wax'ta. bilgine.

www.google.com.tr

sırt çantasız dışarı çıkmıyorum yaş 30+. benim için olmazsa olmazdır. atıp tutanlara bakma çok kullanışlı.

Üniversitedeyim. Besyo okuyorum. Herkes sırt çantası takıyo valla takmayanı yadırgıyorlar bizde o derece.

sağlıklı olan sırt çantası. genç yaşta fıtık oldum sonra hep sırt çantası kullanıyorum.

yaş olmuş 30 sırt çantamdan ayrılmam o derece. kim ne düşünürse düşünsün ben onu o da beni çok seviyo:)

Kaçar litrelik çantalar bunlar :) markalar ne ayrıca :)

10 litrlik arpenazımla yol bisletimin üstündeyken beni en fazla 3 saniye yadırgayabilirler çünkü çok hızlıyım bebeyim çoook.

arkadaşım pek çok şey almıştı banggood'dan tavsiye edebilirim.

ikisindeki satıcıya da sor, hangisi faturayı düşük göstermeyi kabul ederse ondan al. ikisi ederse ya da etmezse ucuz olandan al.

ikisinden de birden fazla alışveriş yaptım, ikisinde de sorun yaşamadım tabi satıcı önemli dedikleri gibi.

voltaj dalgalanmaları normalde elektronik cihazlar için çok tehlikelidir. bu şebekeden kaynaklanan voltaj dalgalanmalarını engelleyip, cihaza öyle elektrik gönderiyor. bir nevi elektronik cihazını koruyor.

@hlt1985 o zaman eve 6-7 tane alayım her prize takayım bunu olur mu? ama 6 lı priz takacam buna ucuna bilgisayar, modem, tv yi takacam bir sorun olur mu?

elektrikten daha iyi anlayan biri bununla ilgili cevap verse daha iyi olur sanırım. ama tek bir tanesine 5 li uzatma ekleyerek kullanırsan olur gibime geliyor. çünkü sadece voltajdaki dalgalanmaların cihaza ulaşmasını engelliyor.

bunun 5li 6lı uzatma olanları var. pc için ondan al. her prize yapmaya gerek yok. sürekli bağlı bulunan cihazların olduğu prizlere takman yeterli.

www.youtube.com

etiket derken tasarım fln mı diosun?

yok hani kargonun üzerine yapıştırılıyor ya, onlardan bahsediyorum.

neyini yapacağız onu anlamadım? ebatına göre satılıyor onlar zaten.

nerede satiliyor ? peki bunu bilgisayar cıktısı şeklinde verecek olan birileri var mı ?
işin aslı sunu istiyorum ben : kasim 2014'den beri bulundugum evde yaşıyorum. değişik bir vize türü için basvuruda bulunacagım yakın zamanda ve elemanlar da ek olarak evine işte kasım 2014den beri mektup falan geldiğini göster diyorlar. şimdi eve pek mektup gelmiyor bu devirde; gelen fatuları da hep atıyorum.

şimdi sorum şu : bu kargo üzerine basılan etiketteki tarihi değiştirebilir miyiz ? yani kasım 2015 değil de ocak 2015 veyahut aralık 2014 gibi gönderilmiş göstereceğim. elemanlar cok detaylı sorgulamayacaklardır; bana sadece görüntüsü lazım. zaten onlince olacak hep işler.

yol yordam ogretmek adina yaziyorum, hani kendin de yapabilirsin hic vaktini bosuna harcama. tanex diye turk firmasi var. bunlar office icin lisansli etiket uretiyorlar. sonra onlarin etkiet kutularinda yazilan degerleri ve basliklari secip ona gore hazirliyorsun,

www.tanexlabel.com

teşekkürler evimin paspası. inceleyeyim. ama bunlar bulk olarak satış yapıyorlar galiba. bana bir tanecik lazımdı.

onemli degil. senin cok acelen var mi ? zamanin varsa ben ofisten alayimbir iki tane ama buyuklukleri ne kadar bilmiyorum tabi.

photoshop hesabi yani ?

15 kasımda vizeye basvuracagım. öncesinde halledebilirsem iyi olur evimin paspası. cok cok acelesi yok yani. daha vaktim var. pm attim.

büyük özalitçilere gidersen onlarda bunları yapan aletler var. tasarımınla gidersen hemen alırsın hiç beklemeden

Hamam böcekleri

Sicarken acilan kapi

The Arapsabunu

Duşakabin
Duşda
Duj

ipse lotus aqua gibi, banyo anlamına gelen latince kelimeleri aratırsanız, latince ürkünçtür :D ingilizce konuşulan dünyanın çoğunda latince fetişi olduğundan boşa gitmez

A Hundred Bucks of Death (eve gelen, 7 günaha takıntılı, fuhuş yapan erkekleri öldüren bir kadın üzerine)
asdjfsdaf :D

girdap, buharlı cam.

bathfear

bathofobia

sabun

buhar

köpük / sabun köpüğu
buhardan silüetler

Kızıl Losyon

Kanlı Lif

gider

bok yolu.

Cenabet

readitenglish.com

İşine yarar mı bilmiyorum ama newsinlevels vardı bir ara baya kullanmıştım.

urbanears

sennheiser cx200 street 2

teknosada indirime girmiş 90 lira civarı olması lazım. canavar gibi kulaklık gönül rahatlığıyla alabilirsin. bozulursa gönderiyorsun veya servise götürüyorsun aynı gün veriyor yenisini.

variable data olarak geciyor o işler.

variables olarak sekme var dıyor illustatorde.

www.quora.com

seri numarasını matbaada ayarlıyor bildigim kadarıyla

evet ama nasıl ayarlıyor matbaa. ona bırakmadan kendim hazırlayabilir miyim?

Matbaa basar onu. Numaratorlu bir sistem var her sayfaya basılıyor iste baski sirasinda.
Her sayfa tek tek basilmiyor ki sen her sayfa icin ayri tasarim vermeyeceksin baskiya.

vlc

ben vlc kullanıyorum

potplayer kullanıyorum 3 senedir. bi yamuğunu görmedim. 3 senedir hiç de güncellemedim ama.

sıralayacak olursam;

- vlc
- km
- gom

Bu işin ağabeyi bana kalırsa power dvd'dir. Mükemmel ses deneyimi için dolby ses efektleri de içeriyor.

vlc

km akar.

ben klasik media player kullanıyorum, ne kaybediyorum? ses efektleri daha mı düşük kalitede? bu durum codec packle alakalı değil mi?

not: ciddi soruyorum

kmp saçmaladığından beri gom

Splash PRO

nerdesin ki

içerenköy

Goztepede carrefour yok gidemezsin.

içerenköyde carrefour var. göztepe içerenköy arası zaten oldukça yakın sayılır.

1. hiç bir farkı yok. gereksiz, demode bir uğraş. cilt tipine göre tıraş makinesi tavsiye ederim.

1: Cilt sağlığı için oldukça faydalıdır. Tıraş makinesi gibi kılları kesmek yerine koparmaz, çok bıçaklı jiletler gibi kılı kesmek için aynı bölgenin üstünden 150 defa geçip cildi tahriş etmez. Bu da haliyle tıraş sonrası oluşan kızarıkların kıl dönmelerinin oluşumunu engeller.

2: Bilmiyorum, cesaret edip kullanmadım fakat öğreniminin çok kolay olmadığını biliyorum. Ben onun bir tık altı olan Safety Razor tipi tıraş aletlerinden kullandım uzun süre, güzel bir fırça ve sabunla harikalar yaratabilirsin.

3: İkisi arasında çok fark yok, bileyerek kullanılanlar biraz daha eski teknoloji. Jilet teknolojisi yenilik/pratiklik getirdi sadece ama hangisini kullanayım dersen ben jileti tercih etmeni öneririm. O da tamamen hijyenik nedenlerden ötürü. Tabii bir de bileme usturalar direkt tıraşa hazır hale gelmiyor sana, yani ağzı keskin gelmiyor kapalı geliyor. Tıraşa hazır hale getirmek bilemek temizlemek sana düşüyor. Onun için de ayrı ekipman alıyorsun ki o usturanın kendisinden daha pahalıdır. Ha yok illa bileme olanlardan alacam dersen kumlanmış dökme çelik olanlardan alabilirsin, bir de bazı yurtdışı sitelerinde tıraşa hazır olarak gönderilen aletler var. Onlardan düşürebilirsin baya kolaylık olur sana.

hocam walla bur kere kullandım ıkı yerden kestık suratı cok derın kesıkler degıldı ama tabı ole bıldıgın jılet kesıgıde degıldı. kapanması ızlerının gecmesı 2 hafta fln surdu nerdeyse. her gun bole bır kesık atsam kendıme facalı gezerım dıe dusunerek vazgectım onun yerıne safety rapor kullanıorum tavsıye ederım

Erkek arkadaşım heves ettiği için tam bir takım almıştım, kendisi hassas el becerileri konusunda çok iyi olmamasına rağmen usturayla tıraş işini gayet iyi kıvırmıştı. En başta bi iki ufak kesik dışında hiçbir problem yaşamadı.

Şıklığı açısından evet, dışarıdan bakarken aşırı şık ama sürdürülebilirliğinden emin değilim. Şimdiki piyasa bıçakları ya da makineler çok daha yüksek konfor ve zamandan tasarruf sağladığı için bir müddet sonra yine onlara dönersin muhtemelen. Erkek arkadaşım, makinaya kıyasla daha "temiz" bir cilt bıraktığını söylüyordu.

Heves ettiysen, jilet takılanlar çok daha pratik. Fırçasını da bi süre sıcak suda bekletmiştik, kullanım kolaylığı için.

Başarılar.

Geleneksel traş her şeyden önce keyif işidir. Çeşit çeşit fırça, jilet, sabunlar, after shaveler vs vs. Bu konuda en iyi Türkçe kaynak www.geltir.com

Safety razor denilen tipte makinelerle başlamanı tavsiye ederim.

1. @angelus +1

2. www.geltir.com forumlarında ve orada verilen bloglarda ayrıntılı şekilde bulabilirsin.

3. Jilet takılanlar tek parçalar kadar iyi olmuyor tabi ki. Jiletin ne marka olduğu da önemli burada, Derby de var Feather da var. Kimini onunla kimisi bununla rahat traş olur. Tek parça usturaların biley taşı, kayışı vs hem bulması hem uygulaması zahmetli, bir keyif olarak görürsen yaparsın.

bol zaman, sabır, el alışkanlığı işi. gecen sene bolca hem jilet takılan hemde bilenebilen usturalarla traş oldum. Ama hevesti gecti bendeki. Bi kere el becerinizin olması şart. Kaliteli bir razor ve cok cok iyi bilemek şart. Cilt yapısı da önemli bence, hassas bi teniniz varsa hiç bulaşmayın, ayrıca dikkatsizseniz acayip kesersiniz kendinizi.

cptxxx' e hassas cilt konusunda katılmıyorum. Tersine, hassas cilt sahipleri geleneksel yöntemlerle kendilerine uygun keskinlik ve kesme açısı ile diğer tüm çözümlerden daha iyi ve tahrişsiz traş olurlar.

İlk başlarda kendini kesme, tahriş vs el alışana kadar olabilir ama ondan sonra şükredersiniz.

Peki "Safety Razor" tipi tıraş bıçağını nereden satın alabilirim ? Usturaya cesaret edemedim ama piyasadaki tıraş bıçaklarını da kullanmak istemiyorum. "Safety Razor" için ne önerirsiniz, ne yapiyim ?

İstanbul'daysan eğer Tahtakale civarındaki dükkanlarda bulabilirsin, onun dışında AliExpress gibi sitelerden de satın alınabilir. Türkiye kaynaklı alışveriş sitelerinde var mı bilmiyorum.

hocam Prodipe TT1 Pro Lanen/Standart almıştım mydukkandan fiyatı da normaldi 100 tl gibi. kalite olarak gerçekten çok iyi tam istediğin şey aslında. ama bunu bir ses kartı ile kullanabiliyorsun m-audio fast track kullanıyorum ses kartı ile. istersen mail adresini gönder bir deneme kaydını atayım sana.

Mikrofona verecegin parayi akustik duzenlemeye ve iyi bir gitara yatir. Daha iyi sonuc alirsin o zaman.

Bende Zoom H1 var, cok net kayit yapiyor ve stereo kayit yani. Tavsiye ederim.