Giriş
(23)

Abartıyor muyum?

depresyon hirkasi
Hamileyim ve her an doğum başlayabilir. Son 2 aydır eşimle kendimizi izole ediyoruz coronadan ötürü. Mümkün olduğunca dışarı çıkmıyoruz ve kimseyle görüşmüyoruz. Sadece geç saatlerde markete veya doktora gidiyoruz. Aşılıyım ama covid erken doğuma ve bebek ölümlerine neden olabiliyor. O dönemi atlatt
Hamileyim ve her an doğum başlayabilir. Son 2 aydır eşimle kendimizi izole ediyoruz coronadan ötürü. Mümkün olduğunca dışarı çıkmıyoruz ve kimseyle görüşmüyoruz. Sadece geç saatlerde markete veya doktora gidiyoruz. Aşılıyım ama covid erken doğuma ve bebek ölümlerine neden olabiliyor. O dönemi atlattık ama şimdi de covid olursam eşim benimle doğuma giremeyebilir ve kendisine ihtiyacım var.

Ayrıca da yaşadığım yerde rs virüsü salgını var ve yenidoğanların ölümüne neden oluyor. Bebek yoğunbakımları son 2-3 aydır rs virüsü kapan bebeklerle dolu. Normalde çocukları ve yetişkinleri etkilemeyen bir virüs.

Bu yüzden yakınlarımıza, hadi doğur da mıncıralım diyenlere ilk 1-2 ay sezon geçene kadar görüşemeyebilirz diyorum ve anlatıyorum sebebini. Ama insanlar benim aşırı negatif ve pimpirkli olduğumu söylüyor. Bebeğim de hafta olarak geriden geliyor ve muhtemelen kilosu düşük olacak.

Abartıyor muyum? Bebeğimin güvenliğini düşünmem kötü mü? Elbette her şeyi kontrol edemem ama alabildiğim önlemi almak istemem yanlış mı?
0
depresyon hirkasi
(05.02.22)
bana abarti geldi. guvenlik saglamak degil de ogrenilmis panik hali gibi. yani peki dogumdan 2 ay sonra ne degisecek?
akisina birakmalisin. soyle dusun; o aksam gittigin doktor, gunduz bir suru muhtemel okumus etmis hamileye de bakiyor.
0
Kittie
(05.02.22)
@kittie, doğumdan sonra şu değişecek: rs sezonu ilkbahar geldiği için bitmiş olacak, bebek de 2 aylık olduğundan ve yenidoğan faslını atlattığı için ölüm riski azalacak.
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
Bence haklısın
0
pembe mezarlık
(06.02.22)
Bu arada cümleyi yanlış kurmuşum. Akşam markete, normal saatlerde de randevumuz varsa doktora gidiyoruz.
Yaşadığımız ülkede maske zorunluluğu yok ve toplu taşıma kullanıyoruz.
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
Dünyanin en savunmasiz varliklarindan birini korumak icin alinacak onlemler bana abarti gelmiyor. Covid olmasa da yeni dogmus bir bebegin yabancilar tarafindan mincirilmasi vs de bana dogru gelmiyor zaten. Iciniz nasil rahat edecekse oyle yapin, virus kapma ihtimali cok sakinsaniz bile var ama kendinizi suclamanizin onune gecmis olursunuz. Bebeginize saglikla kavusursunuz umarim.
0
south park in kapusonlu uyesi
(06.02.22)
"hadi doğur da mıncıralım diyenlere ilk 1-2 ay sezon geçene kadar görüşemeyebilirz"

Bu kısım çok doğru. Yenidoğan ilk haftalarda yabancıya maruz kalmamalı anne baba dışında. O açıdan bizim kültürümüzde olan kırkı çıkmak uygulamasını mantıklı buluyorum. 2 ay sonra severler, nolacak.

Hekim olarak belirtmek isterim ki aşırı bir ihmal olmadığı müddetçe bu kadar ince düşünmeye gerek yok gene de, bebeğinizin başına bir aksilik gelme ihtimali düşündüğünüzden çok çok daha düşük :) kaldı ki bebeğiniz mikroba da maruz kalmalı ki bağışıklığı oluşsun.
0
art pepper
(06.02.22)
Abartmıyorsun, pandemi döneminde bebeği olan 2 yakın arkadaşımla da hepimiz aşılı ve dikkat eder durumda olmamıza rağmen görüşmedik. Bebeğe altın takamadık düşün yani :) Ha görüştük ha görüşücez açıldık kapandık derken çocuklar yürümeye başladı :)

Buradaki kitleye sorunca genel cevap "abartıyor" çıkabilir çünkü yaş ortalaması 25 :) Benim açtığım benzer bir duyuruya gelen ağırlıklı cevap "Pandemi diye değişen bişe yok yea, maskeyi takıyoz, eskisi gibi takılıyoz" gibiydi :)
0
dreamnesiac
(06.02.22)
Bi de bu bebek "mıncırma" olayından ailecek covid olan bir arkadaşım var. Hasta olunca yalnızsınız, mıncıranlar geçmiş olsun diyebilirler ancak.
0
dreamnesiac
(06.02.22)
@art pepper tabii ki virüs zart zurt bulacağı varsa buluyor, ona yapacak bir şey yok. :) onu hiçbir şekilde kontrol edemeyeceğimin farkındayım ki fazlası kontrol manyaklığına girer elbette. Rsv özelinde kıllanıyorum daha çok, çünkü bildiğin salgın var ve infant ölümlerine neden oluyor. Kimse yeni doğan çocuğunu yoğun bakımda nefes almaya çalışırken can çekiştiğini görmek istemez
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
abartıyorsun. benim oğlum da pandemide doğdu. herkesin kucağına veriyoruz sevsin diye. gelenimiz gidenimiz bitmiyor. bunu özellikle istiyoruz, yani başkalarıyla etkileşimde olmasını. toplu taşımaya bile sokuyoruz. canavar gibi eleman.
0
mermize
(06.02.22)
Valla acikcasi dogur da minciralim diyen birisine 'ilk 1-2 ay gorusemeyebiliriz' diyen birisi bana cok itici gelirdi. O 'dogur da minciralim' ifadesi zaten daha cok oylesine ve karsi tarafi iyi hissettirmek icin soylenmis ifadelerdir bana gore cunku yeni dogmus bebekler cok cirkin oluyor, degil mincirmak insanin sevesi bile gelmiyor :D Hal boyleyken kisinin bunu ciddiye alip da '1-2 ay sizle gorusmeyiz' tarzi cevabi insani direkt sogutur.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
@ j r r tolkien hayrani bunu diyen yakınlarım literally yapmak istiyor bunu, onun için itici görünmek mi güvenlik mi diye tartıya koyduğunda itici görünmek çok umrumda olmuyor açıkçası.

@mermize nasıl düşündüğünü anlıyorum da bazı virüsler öyle sandığın gibi maruz kalsın güçlensin şeklinde çalışmıyor, yenidoğanlar özelinde söylüyorum bunu. Fikir vermesi açısından:
(git: www.memorial.com.tr:~:text=RSV%20%C3%B6zellikle%20yeni%20do%C4%9Fan%20ve,bron%C5%9Fit%20veya%20zat%C3%BCrreye%20yol%20a%C3%A7ar.)
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
Bana abartı geldi.
0
damladamla
(06.02.22)
yakın aşamalardayız hamilelikte, biz de elimizden geldiğince covid konusunda dikkat ediyoruz ama kendimizi tamamen kapatıp izole etmedik. sizden biraz daha rahat davranıyoruz yani ama yine de dışarıyla temasımızı çekebileceğimiz bir minimuma çektik. bir tanıdığım yakın zamanda covid+ olarak doğum yaptı, çok strese girdi üzüldü ama şu an bildiğim kadarıyla her şey yolunda gitti ve sağlıkları yerinde. sonuçta ben de bu durumu ve süreci böyle karantinalı, yalnız yaşamak istemem o yüzden dikkat ediyoruz olduğunca. mümkün olduğunca tedbirli davranmayı paranoyaklık olarak niteleyeni de sallamam yani.

bence alabildiğiniz önlemi almak istemekte çok haklısınız, kimse de buna karışamaz açıkçası. covid dönemi ya da başka bir salgın olmasa bile ilk bir iki ay zaten dürtmemek gerekiyor bebekleri de aileleri de. toplumsal olarak "ay doğsa da mıncırsak" demek normal kabul edilmiş diye biz de normal kabul etmek zorunda değiliz. çok mıncırmak isteyen gidip yavru kedi falan mıncırabilir. dediğim gibi olay sadece sağlıksal da değil, psikolojik olarak da insanları darlamamak gerekiyor, orada bebekle bağ kurmaya çalışan, düzensizlik içinde bir anne baba var, ne bileyim özgürce evinde dolanıp emzirmeye çalışan falan bir anne var, bu insanların biraz kendi halinde kalması lazım önce.

covid yokken bile biz yeni bebeği olan arkadaşlarımıza mümkün olduğunca az giderdik. hele bebekle kıyafetinin üstünden ayağına falan dokunmak dışında çok temas etmezdim bile ben. türlü türlü başka hassasiyetleri de olabiliyor bebeklerin sonuçta. annesi babası ne zaman rahat eder de bırakırsa o zaman mıncırılır bebek.

ezcümle, insanların ne dediğini umursamayın. stres bozukluğu yaşayacak kadar da kaygılanmayın tabii, o zaman da size yazık, her şeyi kontrol edemiyoruz, covid bulaşması gibi (bazen ne kadar da korunsanız gelip bulabiliyor). öyle bir şey olursa da kendinizi falan suçlamayın yani, sakin olun. ama sınırlarınızı çizmek en büyük hakkınız, çizebilirsiniz. bebeğiniz o insanların sorumluluğunda değil, ebeveynleri olarak sizin sorumluluğunuzda. kararları da siz verirsiniz. çizmek istediğiniz sınır da zaten çok büyük bir şey değil, altı üstü bir süre gelmeyin diyorsunuz insanlara. buna anlayış göstermeyeceklerse de kendileri bilirler.
0
nimberjack
(06.02.22)
Bebek biraz kendine gelene kadar çıkarmayabilirsiniz ama kaygınız fazla. Afrika'da bir ülkede yaşamıyorsanız bu kadar korkmanıza gerek yok. Bahsettiğiniz virüs için de mutlaka belirlenmiş bir tedavi yolu vardır. Covid için ilaç tedavisi bile yok. Hastalık ilerlemediyse Parol ile atlatmanızı bekliyorlar. İki aşıya rağmen büyük ihtimalle Covid geçirdim. O kadar da ağır değil. Bundan daha ağır gripler geçirmiştim. Bunlar felaket değil. Aşırı olumsuz olduğunuz doğru.
0
dissendium
(06.02.22)
şunu söylemeye geldim, benim bebeğim için de geriden takip ediyor, kg düşük dedi doktorlar. tehlikeli gördükleri için 8 ayda doğuma aldılar ve aylarca geriden takip ediyor, 2 kg doğacak dedikleri bebek 3.2 kg dünyaya geldi.
ayrıca bebeğim birkaç aylıkken covid oldum, tek başıma bakıyordum. hiçbir şey olmadı, iyileştik ve geçti.

stres yapma, boşver. şu an olsa rahatıma bakardım :) tecrübe işte.
0
deartheodosia
(06.02.22)
ayrıca bebek doğduğunda her şey o kadar yorucu oluyor ki (ben öyle hissetmiştim en azından) eve gelen ziyaretçiler insanı çok rahatlatıyor, mutlu ediyor. yine de istemezseniz vakti geldiğinde yorgunuz/rahatsızız/şu an müsait değiliz gibi anlık bahanelerle de geçiştirilebilir.
0
deartheodosia
(06.02.22)
Zerre abartı yok, %100 haklısınız. Şahsen çocuk yapmayı doğru bulmuyorum, antinatalistim ama o aşama geçilmiş zaten, bundan sonra ebeveynler dahil herkesin mutluluğu ikinci planda, çocuğun sağlığı birinci planda olmalı. Bunu düşünemeyip iki mıncıklayacak diye çocuğu riske atmayı göze alan insanların sizi pimpirikli bulması bir şey ifade etmiyor. Sonuçta yokluktan bir canlı meydana getiriyorsunuz ve onu elinizden geldiğince koruma yükümlülüğünüz var, bunu yerine getirmeye çalışıyorsunuz.
0
signore
(06.02.22)
Bence abartı değil öncelikle. Biz de mart sonunda bekliyoruz bebeğimizi, biraz daha rahat davranıyoruz ama yine de abartı gelmedi.

Ayrıca bebeğin anne-babası olarak siz bu kararları aldıktan sonra başkalarına söz hakkı düşmez. Kuralları siz koyacaksınız bebeğiniz için başkası değil, içiniz rahat olsun. "Gelsin de mıncıralım" diyen kişiye de elbette sınırlarınızı göstermek için böyle bir cevap vereceksiniz. Bana söylense itici filan bulmam. Türk toplumu ne sınırdan anlıyor ne saygıdan ne kuraldan. Buradaki cevaplara hiç bakmayın o yüzden.
0
gmzo
(06.02.22)
Bana gayet makul geldi, bebeğinizi korumak istemeniz çok normal ayrıca abartı bile olsa diğer insanlar bu isteğinize saygı göstermek durumunda, her bakımdan hassas bir dönem,başlı başına hamilelik zorken salgının ortasında hamilelik çok daha zor olmalı, siz bunca zaman beklemişsiniz, endişeleriniz yersiz bile olsa (ben yersiz olduğunu düşünmedim) diğer insanlar da bi süre bekleyiversinler.

Diğer taraftan yakınlarınız sizi kendinize zarar verecek bir endişe hali içinde görüyorlar ve uyarmak istiyorlarsa onlara da kulak vermek lazım. Bahsettiğiniz yenidoğan salgını hakkında hiç bir fikre sahip değilim, o nedenle işin bu tarafını da düşünmek istedim ama ‘yolda yürürken kafama saksı düşerse’ türünde bir korku değilse yaşadığınız bir süre korumacı davranmaktan kimseye zarar gelmez.
0
(06.02.22)
Ortada pandemi yokken bile "bebek mıncırmak" yasaklanmalıyken yokmuş gibi davrananlara ben hayret ediyorum. Biz hala arkadaşlarımla açık havada görüşüyoruz, işyerine ender gidip çoğunlukla evden çalışıyoruz. Çocuklar okuldan geldiklerinde doğru banyoya girip yıkanıyorlar. Olmadık, ama olmayacağız diye bir şey yok. 90 yaşında babam 80-85 yaşında kvalide-kpeder var. Onların hayatıyla mı oynayayım? Bazıları hakikaten çok hafif geçiriyor, ama bazıları hastanelik oluyor, bazıları da ölüyor. Neden canımdan kıymetlisini riske atayım? Başka biri bu riski alıyorsa kendisi bilir. Bunu düşünemeyecek insanla işim yok benim. Daha dün arkadaşlar arasında acilde yer bulabilmek için doktor tanıdık soruşturuyorlardı. Pandemi öncesinde bile 40'ı geçmeden gelmeyin diye konuşulurdu. Hadi o zaman pimpirik deyin ama bir pandemi gerçeği var ortada.
0
SiyamkedisiZorro
(07.02.22)
SiyamkedisiZorro +1

tabii ki bazı durumlarda rahat olunmalı ama tedbir almak gerekirken rahat olmak da biraz cehalet bana göre.
pandemi dışında yaşadığınız yerde rs virüsü salgını da varmış.
tedbirli olmak istemeniz gayet normal bence.
0
blatta hiberna
(07.02.22)
abartmıyorsun haklısın.
www.hurriyet.com.tr
0
sizofren06
(08.02.22)
(17)

Arama yaparken kaç defa çaldırmak gerekiyor?

Zaman Tamircisi
Ben annem dışında, onu ölümüne ararım, telefon araması yaptığımda karşı tarafı en fazla (acil ölümcül bir durum yoksa) 3 defa çaldırıyorum, üçüncü çalışta bakmadıysa hem sıkılıyorum hem de görünce döner deyip kapatıyorum, normali nedir bunun? Teşekkür ederim.
Ben annem dışında, onu ölümüne ararım, telefon araması yaptığımda karşı tarafı en fazla (acil ölümcül bir durum yoksa) 3 defa çaldırıyorum, üçüncü çalışta bakmadıysa hem sıkılıyorum hem de görünce döner deyip kapatıyorum, normali nedir bunun? Teşekkür ederim.
0
Zaman Tamircisi
(05.02.22)
Bazen bluetooth kulaklık vb takarken 3 kere çaldırma süre olarak kısa kalıyor karşı taraf için. Ben 4 ekolündenim, 3 kısa bence. Ama sonuna kadar hunharca çaldıranlardan da pek haz etmiyorum.
0
msb
(05.02.22)
yaşlı insanları uzun uzun çaldırırım çünkü genelde geç açıyorlar zaten.

onun dışında ben de genelde 3.

illa açsın istiyorsan uzun uzun beklerim.
0
jack lupino
(05.02.22)
4 kere çaldırırım genelde. Bazen 5. 3 çok kısa
0
sta
(05.02.22)
5 idealdir. Bazı telefonlar geç çalabiliyor hatta.
0
primetime
(05.02.22)
3 bence de çok az. Böyle yapan arkadaşım var, telefon yanımda olmuyor mesela ben telefonun başına gidene kadar kapanıyor, sinir bozucu. 5 bana da iyi gibi geldi ama saymadım da açıkçası hiç.
0
gmzo
(05.02.22)
nezaket kuralları gereği 4 diye biliyorum.
0
durme
(05.02.22)
Uzun uzun çaldirmiyorum ama 3 de çok kısa +1. Erkek kardeşim sizin gibi; telefonuna yetisebildigim çok nadirdir. Hep ben tekrar ararim. Bu benim için de biraz sinir bozucu açıkçası.

Ben sanırım genelde 4,5 kere caldirip kapatiyorum.
0
fraise
(05.02.22)
uzun çaldırırım, bir daha da aramam. ekranda çağrı gözüküyor zaten, müsait olunca döner diyorum.
0
rose parks
(05.02.22)
3'ten fazla çaldırana özellikle dönmeyen bi arkadaşım var;)
Bence de ideali 3, 90'ların analog telefon devrinde yaşamıyoruz sonuçta, yetişemeyen de arar müsait olunca.
0
dreamnesiac
(05.02.22)
Açmazsa mesaj atıp olaydan kısaca bahsetmek hoş olabilir. Telesekreter olayı yok mesaj daha hoş hem.

Arkadaş falansa üç dört çaldırıp kapatabilirim ama yerel bir numarayı arıyorsam açana kadar, sonuna kadar.
0
nhk ni youkosu
(05.02.22)
5-6 defa kafi.
0
halitkin
(05.02.22)
Bir kere ararım. Çünkü beni arayan kişinin birden fazla kez çaldırması hoşuma gitmiyor
0
anladespina
(05.02.22)
anladespina çağrı mı bıraksın istiyorsun?
0
🌸Zaman Tamircisi
(05.02.22)
Evet. Çaldırmanın mantığını tam anlamış değilim zaten
0
anladespina
(05.02.22)
Cep telefonu genelde elde yakında oluyor diye 3 kez çaldırırım. Fazla rahatsız etmeyim diye düşünüyordum ama 3 az denilmiş.
4’e mi transfer olsam diye ikilemdeyim.
0
epitaf
(06.02.22)
ben 3 defa çaldırıyorum
0
dafuq
(06.02.22)
Üç çok kısa. Dört veya beş +1

Samimi olduğum insanı telesekreter çıkana kadar çaldırırım. Hatta kapatıp bir daha ararım.
0
ruhen hastayim ben
(06.02.22)
(25)

Ailenize sitem eder miydiniz? -2

deveyidiken
Toplam 22 senesini İsviçre'de yaşamakla geçirmiş ancak bu 22 senenin sonunda İsviçre'den vatandaşlık alamayarak Türkiye'ye dönmeyi tercih etmiş bir aileye sahip olsaydınız bunu ailenizin yüzüne vurur muydunuz?"Bu da dert mi be olm" diyebilirsiniz ama son 10 yıldır falan bu gerçek beni her geçen yıl
Toplam 22 senesini İsviçre'de yaşamakla geçirmiş ancak bu 22 senenin sonunda İsviçre'den vatandaşlık alamayarak Türkiye'ye dönmeyi tercih etmiş bir aileye sahip olsaydınız bunu ailenizin yüzüne vurur muydunuz?

"Bu da dert mi be olm" diyebilirsiniz ama son 10 yıldır falan bu gerçek beni her geçen yıl daha da derinden yaralıyor. Ülkenin içinde bulunduğu şartları görünce bir kağıt parçasının aslında ne kadar önemli olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.

sizin tepkiniz ne olurdu?

Edit: Önceki duyuru küfürden ötürü silindi, yeniden düzenledim.
0
deveyidiken
(03.02.22)
Almayarak Türkiye'ye dönmeyi tercih etmiş bir aileye çok ciddi olmamakla beraber "Ah be kalaydınız ya orada" diye düzenli olarak söyleyebilirdim.

Kalamadılarsa ama yapacak bir şey yok.

Kimi kağıt parçaları çok önemlidir, hayatlar kayıyor bazı kağıt parçaları uğruna.
0
hedep
(03.02.22)
Siz burada mıydınız? Olay tam anlaşılmıyor.
0
rose parks
(03.02.22)
Ben ve abim İsviçre'de doğduk ve abim sonrasında "Ben İsviçre'yi istemiyorum" dedi ve annem babam da ona uyup oturumu iptal etme kararı aldılar. Benim bir ağırlığım yoktu tabi 12 yaşında. Şu anki düşünce yapısına sahip değildim.

2013 yılında turist olarak gittiğimde bazı şeyleri görmeye başladım.

Ayrıca öncesinde bir kez ailem vatandaşlığa başvuruyor ama yaşadığımız belediye ret veriyor. Başka yere taşınıp yine başvuru yapabilirlerdi ama yapmamışlar. Her kantonun yasası bir olmadığı için birinin ret verdiğine öteki tamam diyebiliyor.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
Sitem etmem tabi ki.

Birincisi zaten vatandaşlık alamamışlar. Diğer yere başvursalar alabileceklerinin bir garantisi yok. İkincisi de "X iyi TR kötü" gibi bir akım/moda var şu aralar ama ben şahsen katılmıyorum, ekonomi kötü ama iklim güzel mesela, şu an kazandığımın 2-3 katını verseler gidip İsveç'e yerleşmem.

Aslolan "isteği" kontrol altına almak bence. İsviçre'de olsan o zaman da "niye daha çok kazanmıyorum" diye şikayet ederdin belki. Sürekli daha fazlasını istemek yerine elde ne var, iyi yönleri neler, bir de ben neyi daha iyi yapabilirim düşüncelerine odaklanmak daha sağlıklı geliyor bana mental açıdan.

Bu arada benim dedem de TR'ye gelirken, kardeşi ABD'ye göç etmiş. Şimdi kuzenlerle aramızda maddi açıdan uçurum var, ama gidip dedeme sitem etmek hiç aklıma gelmemişti :)
0
plutongezegendegilmi
(03.02.22)
10 yıllık mevzu, olmuş bitmiş. Böyle geçmişe bağımlı yaşayıp aileyi suçlamak biraz yanlış. Birey olarak sen ne yapabiliyorsun ona bakmak lazım, önüne bak yani artık boşver.
0
roket adam
(03.02.22)
@ roket adam

Sorun şu ki, mevzu önünü görememek. Görebilseydim elbette umursamazdım bile belki.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
Tamam da bu da senin sorunun artık yani. 10 yıl önce alınmış kararı irdelemenin bir manası yok yani, o karar verilmiş bitmiş. Kurban psikolojisine girmeye gerek yok, yetişkin gibi mevcut durumu kabullenip ona göre önüne bakacaksın. **bence**.
0
roket adam
(03.02.22)
Hocam seninki yine iyiymis, eski ofiste bi cocugun babasi turkiyeye donunce cocugun belcika vatandasligini iptal etmis sadece turk vatandasi olsun diye :) her gun babasina kufu ediyordu :)
0
brkylmz
(03.02.22)
@ brkylmz

Neler neler duyuyoruz. Bu insanlar şaşırmış :(
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
gerek yok. keşke derdim 1-2 geçerdim.

bu bağlamda 2013te niye bitcoin almadık diye üzülebiliriz ama gerek yok böyle şeylere. gerek yok derken üzülmeye sitem etmeye gerek yok. onu başlarına kakmanız mutsuzluktan başka bi şey getirmeyecek.
0
jack lupino
(03.02.22)
o halde anlamsız bir sitem. herkesin ailesi herhangi bir konuda seçim yapıyor, sonucu iyi ya da kötü şekilde bizleri etkiliyor. etkiniz olmayan şeyler için ah vah etmek anlamsız.
0
rose parks
(03.02.22)
Yani @hedep'in dediği gibi ah be kalaydınız seviyesinde olur, ben rahmetli babamın yanlış aldığı kararlar için bile keşke diyorum bazen, sitem etmek değil bu, ona karşı bir kızgınlık da değil, sadece bazı fırsatları değerlendirseymiş keşke seviyesinde.

Sizin durumunuzda TR'ye dönmeleri maddi olarak ne seviyede eksiye götürdü o önemli bence, İsviçre iyi güzel bugün çağırsalar bavulu toplar giderim ama burada maddi olarak iyi durumda olsam yine ailemin arkadaşlarımın olduğu yer daha iyi derdim.
0
atom karincanin torunu
(03.02.22)
Onlara artı kattı burası. Çünkü emekli olmuşlardı. Orada da geçinemezlerdi aldıkları paralarla. Ama burada şimdi durumlar malum. Baya artıdalar.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
dedemin kardeşi abd'ye göçmemiş ama plutongezegendegilmi +100000

şikâyet etmek çocukça bir şey.
orada doğmuş olduğunuz için kullanabileceğiniz bir avantajınız varsa onu kullanın.
yoksa da yapılacak bir şey yok.
0
blatta hiberna
(03.02.22)
Birkaç kere sitem ederdim ama sonra takmazdım. Herkes kendi hayatını yaşıyor. Siz de kendi hayatınızı yaşayın. Onlar onu yaşamış, belki siz daha iyisini yaşarsınız.
0
dissendium
(03.02.22)
onlar 22 yılda dünyayı hiç okuyamamışlar demek. İsviçre AB'de değilmiş gerçi ama yine de oranın pasaportuyla dünyaya açılman daha kolay olurdu veya orada okuman çalışman.

İsviçre çifte vatandaşlık kabul etmiyorsa belki o yüzdendir dedim, baktım kabul ediyormuş. O zaman istememişler demek.

Fakat 70-80'lerde oraya gidip çalıştılarsa bu işleri çok kolay görmeleri de olası. Benim bir hocam kaçak olarak İngiltere'ye gidip çalışmış, oradan Almanya'ya geçip kalmış sonra vatandaş olmuş vs anlatıyordu. Şimdi kaçak olarak git sıkıysa :D o dönemki bakış açısı çok farklı olabilir yani.

genel olarak, yapacak bir şey yok.
0
nhk ni youkosu
(03.02.22)
Bakış açısı +1 @ nhk ni youkosu

Aynı süreci teyzemler yaşadı, onlar Zürih’e taşındılar ve dünya kadar vergi borçlarına rağmen vatandaş oldular.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
Biz de İsviçre'den döndük, bizimkiler hepimiz için vatandaşlığı alıp döndüler ve bunun için minnettarım onlara. Fakat herkes aynı öngörüye sahip olamıyor. Aynı dönemlerde vatandaşlık almadan dönen tanıdıklarımız var.

Belirli bir yaştan sonra kurban psikolojisine girmenin, aileyi suçlamanın bir anlamı yok. Bu konuda roket adam'a katılıyorum. Yetişkin olarak önünüze bakıp yolunuzu çizmeniz gerekiyor. Çünkü bu bakış açısıyla vatandaşlığınız olsaydı, bu sefer de "neden döndünüz" diye suçlayacaktınız ailenizi belki de. Olan olmuş artık.
0
gmzo
(03.02.22)
1980'lerin başında kanada işçi alıyormuş. O zamanlar bu kadar ağır şartlar yokmuş. Başvuranların büyük çoğunluğu alınıyormuş. Babama da gel sende başvur çok kolay bak gideriz demişler tüm evraklar hazırmış ama babam "kanada çok soğuk olur" diye vazgeçmiş. Bazen derim baba kabul etseydin şimdi kanada vatandaşıydık.

olur böyle şeyler.
0
komando kani var bende
(03.02.22)
ahah benimkiler almamis, yurtdisi dogumluyum, ama ben kendim aldim baska ulkeden. sitem ettigim olmadi. vizyonsuzluk deyip gectim.
0
camussar
(03.02.22)
yas kac bilmiyorum ama anlamsiz bir hareket cunku eline bir sey gecmeyecek. "tepki", "sitem" vs sen gosterince/edince karsindaki kisinin kendini duzeltme ihtimali olan seye denir. burada oyle bir sey yok.

bir de orada dogup buyuduysen ana dil seviyesinde almanca olmali, almanya'da falan bedavaya universite okuyabilirsin.
0
hot potato
(03.02.22)
senin çözemeceğin bir problem değil ki bu? vatandaşlık alabileceğin bir çok ülke var düzgün şekilde, yurt dışı iş basvuruları yap, git çalış, otur, vatandaşlık al.

sizinkiler zamanında nasıl gitmişlerse sende şimdi gidebilirsin, doğumdan ötürü vatandaşlık veriyorlar mı bakarsın, belki ben gitsem 6 sene de alacağım, sen 2 senede alacaksın falan filan.

onlar yapamadı yada yapmadı diye seninde yapamayacağın anlamına gelmiyor, zaten her bir bireyin sorumluluğudur bir önceki nesilden daha iyi olmak.
0
selam
(03.02.22)
Yeniden dönmemin tek olur yolu evlilik yoluyla gitmek. Konsolosluktan ilgili belediyelere hatta havalimanındaki pasaport polisine kadar herkes “Hacı kız bulcan evlencen. Başka türlü uzun süreli kalmak zor” diyorlar.

Fakat sağolsun akrabalar yardımcı olmuyor bunun için. Diyorum kendim gidip bulayım, ancak bu sefer de isviçre’nin pahalı bir ülke olması tokat gibi yüzüme çarpıyor. Yani 2-3 ay kalmaya niyetlensem, ciddi bir bütçe gerekiyor. Ama bir şekilde harekete geçmek istiyorum artık.

Mesela zamanında babam da evlilik yoluyla oraya gitti, annemle evlendiği için.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
arada bi abimi döverdim
0
all girls dream
(03.02.22)
benzer bir hikaye bende var.

peder 70'lerde almanya'da doktora yaparken yapilan vatandaslik teklifini reddetmis, toplamda 12 sene yasadiktan sonra kulustur bir vosvos ile kesin donus yapmis. Siniri geciyor, ilk benzincide duruyor. Pompaci cocuk alman plakayi gorunce hayirdir abi tatile mi geldin diye soruyor, o da yok kesin donus diyor. Abi sen bir baltaya sap olamamissin herkes sifir mercedes/bmw ile geliyor diye cevap veriyor.

mevzuyu defalarca konustuk, vatandaslik almadan donmem hataydi, size buyuk faydasi olurdu ama dondugum icin pisman degilim der.

ben de uzun sureli yurtdisi deneyimi sonrasi pederin gorusune katiliyorum. Disarida fazla vakit kaybetbeden, mumkunse pasaportu cebine koyup doneceksin.

Nedeni ozgul agirlik, derin mevzu ama eskiler ozetlemis "tas yerinde agirdir"
0
cooperr
(03.02.22)
(17)

Kendimi harcadım

yıkık remzi
Sizlere içimi dökmek istiyorum arkadaşlar.Lisedeyken çok potansiyelli birisiydim,sayısal yönüm çok kuvvetliydi.Üniversite sınavında ilk 1000 e girebilecek bir potansiyelim vardı.Sınavda işler ters gitti ve 25.000 sıralama ile iyi bir üniversitede makine mühendisliğini kazandım.Mezun olalı iki yıl ol
Sizlere içimi dökmek istiyorum arkadaşlar.Lisedeyken çok potansiyelli birisiydim,sayısal yönüm çok kuvvetliydi.Üniversite sınavında ilk 1000 e girebilecek bir potansiyelim vardı.Sınavda işler ters gitti ve 25.000 sıralama ile iyi bir üniversitede makine mühendisliğini kazandım.Mezun olalı iki yıl oldu.Makine mühendisliğinin bana göre olmadığını anladım.Yeni zamla beraber maaşım 9500 lira oldu.Ne işimden ne maaşımdan ne de mesleğimden memnunum.Her gün kendime kızıyorum.Bu yaştan sonra ne yapabilirim ?Elmas gibi bir beynim vardı.Potansiyelimi çok fena harcadım.
0
yıkık remzi
(02.02.22)
geçmiş geçmişte kaldı. önüne bakacaksın. tekrar üniversite sınavına girmemen için bir neden yok. potansiyeli kinetik enerjiye çevirmezsen dağın başındaki kayadan farkın olmaz.
0
gabe h coud
(02.02.22)
hayat böyle bir şey değil, tek bir üniversite sınavı ve tercihle hiçbir tren kaçmaz. sınavda ilk 1000'e girseydiniz yine memnun olmadığınız bir tercih yapabilirdiniz, üniversite sınavında ilk 1000'e girmiş herkes otomatik olarak başarı içerisinde yüzmüyor. sizin öncelikle kendinizi bulmanız ve buna göre yolunuzu çizmeniz gerekiyor. iki yıllık mezunsanız daha aşağı yukarı 25 yaşındasınız. bu yaşlar belirsizliklerden dolayı zor, ama aynı zamanda hala olasılıkların çok olduğu, heyecanlı yıllar.
0
gmzo
(02.02.22)
ilk 1000'e girseydiniz ne olacaktı ki? 25bin sıralama ile giremeyeceğiniz tek bölüm tıptı muhtemelen burada mevzu sıralama değil tercihleriniz olmuş gibi, gençlere tek önemli olanın sınav olduğu aşılanınca adamlar üniversiteye gelene kadar ben ne olmak istiyorum diye kendine sormuyor, ilk 1000'e girip denetim danışmanlık firmalarında 7-8k'ya çalışan da tanıyorum ben şu anda, geç de değil hiçbir şey için istediğin şeylere yönelmeye bak.
0
atom karincanin torunu
(02.02.22)
Daha yaşın çok genç. 25 bile değilsin muhtemelen. Bu hisleri yaşaman çok normal o yaşlarda. Kendine seni ilerletecek yeni bir seyler bulabilirsin.

Yaşıtlarının %80i işsiz %99u da aynı depresyonu yaşıyor. Merak etme.
0
westblack
(02.02.22)
Ek olarak önceki duyurularina baktim. 30 yas demissin. Ve tıp demissin. Burada bir sürü doktor var. Bircok doktor arkadaşım var. Hepsi yurt dışı derdinde. Kafayı yeme noktasında. Orası da parlak değil anlayacağın.
0
westblack
(02.02.22)
potansiyel içinde duruyor, bir yere harcanmış bitmiş bir şey değil o potansiyel dediğin şey, ancak sen potansiyelim bitti dersen bitmiştir.

makine müh. yanına ilgili bir bölüm daha okuyabilirsin, yazılım olabilir, malzeme mühendisliği olabilir vs. vs. ikisini birleştirdiğinde voltran olabilirsin mesela.

belki başka birilerinin yanında çalışmak seni bozuyordur, belki kendi bir şeyler üretmek sana daha fazla iyi gelecektir, ne bileyim 3d printer yapabilirsin, cnc, lazer makineleri yapabilirsin ev tipi son kullanıcı için, ufak hobi atölyeleri için çeşitli makineler yapabilirsin, yada endüstriyel olarak sanayi için vs. bunlar benim aklıma gelenler sen bu işin içinde biri olarak daha fazla şey düşünebilirsin, belki zengin olmazsın ama mutlu olabilirsin.

35+ da yazılım öğrenen insanlar var, kariyer hatta hayatını kökten değiştiren insanlar var. madem memnun değilsin şu anki durumundan değiştirmek için harekete geç, potansiyel dediğin şey bu işe yarıyor. bende potasiyel olarak sayısal'ı tutturma ihtimalim var ancak sayısal loto oynarsam bu gerçekleşebilir ve potansiyel olmaktan çıkar.
0
selam
(02.02.22)
birincisi geç hiçten iyidir.

ikincisi kendi kendini böyle kandırarak gerçek hayat sorumluluklarından kaçış için kendine yol açıyorsun. yanlış bir yol seçmek üzeresin. silkelen, kendine gel ve kendinle yüzleş. kendi hatalarını, yanlış tercihlerini, tembelliklerini koy masaya, tek tek ele al, gerekli dersi çıkarıp zihnine kaydet, sonra da konunun kendisini kaldır zihninde arşive. sürekli masada tutarak kendine kurban edebiyatı yaratıp buna sığınma.

şöyle düşün, dikiz aynasına ne zaman bakıyoruz? bir manevra yapacağımız, kontrol sağlayacağımız, göremediğimiz açıyı görme ihtiyacımız olduğu ve benzeri durumlarda. onun dışında önümüzdeki yola bakıyoruz değil mi? sen sürekli dikiz aynasına bakma eğilimindesin, o zaman önündeki yolu, çıkan engelleri ama daha da önemlisi fırsatları nasıl göreceksin? geçmişten ders olarak kaydettiklerini dikiz aynası gibi düşün, onları sadece deneyimlerin sana destek olsun diye hayatınla ilgili bir manevra yapacağın zaman kullan. sürekli sürekli geçmişi düşünerek ileriye yol alamazsın, bir yere varamazsın.
0
Phoebe
(02.02.22)
Yaşın daha ne ki
Ayrıca 9500 iyi bi maaş
Keşke ben de kazansam
Bırak karamsarlığı çalışırken başka bi bölüm daha oku
0
photo85
(02.02.22)
Burada ne yapmak istediğini bilmen önemli. Atıyorum makine yerine ne okumak isterdin? oradan çıkan mezunlarla aynı işi yapamamana engel olan nedir ona çalışabilir ve yönünü değiştirebilirsin. İyi bir üniversiteden mezunsan zaten önün açılır. (Ha tıp hedeflediysen ayrı tabi)

Daha 2 yıllıkken potansiyelimi harcadım diyemezsin. Bu arada belki de potansiyelin buydu? O nedenle ne istediğini bilmediyçe hiçbir şeyi harcamış sayılmazsın.
0
lcha
(02.02.22)
ben mühendislik bıraktım tıp son sınıftayım.bence ücretin çok iyi şuan çoğu tus kazanmış doktordan çok kazanıyorsun.üstteki arkadaşın ddediği gibi doktorların çoğu kafayı yemiş durumda.sınav dershane ücretleri filan şaka gibi
0
birdposing
(02.02.22)
daha cok gencsin. yeniden okuyup istediğin alanda çalışabilirsin. ben 34 yasındayım, yeniden sınava girip psikoloji okumak istiyorum ama maalesef senin gibi parlak bir zekam da yok; çok zorlanacağım kazanmak için. denemedim dememek için deneyeceğim.
0
suyin
(02.02.22)
ilk 1000'e girdiğinde yazabileceğim makine bölümünde okumuş biri olarak söylüyorum

o okulda veya kendi okulunda okumanın hiç bir farkı yok. önemli olan sensin o okula girsen dahi abi ben ETH Zurich'e girecektim tum'e girecektim falan diye sızlanıp yine vitesi boşa alacaktın.

yani sen vitesi boşa almak için bir mazeret arıyorsun. ki bu herkesin yaptığı birşey.

makine okuduktan sonra redbull'da işe girip mankenleri organize eden veya vodafone'a girip almanya pazarına giren bir sürü arkadaşım var.

olay sende bitiyor kısaca.

makine veya diğer branşlar sana sadece bir disiplin öğretiyor. önemli olan senin ne yaptığın, yapacağın.
0
duyurukullanıcısı
(02.02.22)
mutsuzluğuna bahane arama geçmişte bu olsaydı şu olsaydı diye. sorumluluğunu eline al geçmişini günah keçisi ilan ederek kendini avutma. hayat hergün yeniden başlıyor ve geçmiş başarıların veya başarsızlıkların sonsuza kadar seninle gelmeyecek. hergün başarılı çalışkan olmak zorundayız. geçmişi değiştirmek kolay değil hatta imkansız denilebilir :) gözünü dört aç ve bu saatten sonra nasıl başarılı olacaksan öyle yaşamaya çalış. geçmiş takıntısı olan aramasın. kendini affet ve yola devam et.
0
kelepir
(02.02.22)
Kendinizi biraz kurban psikolojisine sokmuşsunuz. Ülkede gençlerin yüzde 90'ı bu durumda. Yani 18 yaşında bir sınava giriyoruz ve bir tercih yapıyoruz çocuk aklımızla. Şansına seviyorsan seviyorsun bölümünü. Bu Türkiye'nin gerçeği. Yine potansiyel konusu da sadece senin için geçerli değil. Herkes üniversite sınavına hazır ve nazır halde girebilme imkanı bulamıyor. Zaten bu yüzden sınav tartışmaları vardı. Demek istediğim siz kendinizi harcamamışsınız, ülke şartları hepimizi harcıyor eğer şanssızsak.

Maaşınızda gayet normal 2 yıl tecrübeli birine göre. Bence fazla sosyal medya okumayın etkileniyor olabilirsiniz mevcut ekonomi tartışmalarından.
0
mysticriver
(02.02.22)
buradan bakınca, iyi bir üniversiteden mezun, gayet iyi maaşı olan bir makina mühendisisiniz. ortada harcanmış bir hayat yok yani.

o zaman elmas gibiydiniz de şimdi düşük zekalı birine dönüşmediniz ya, zekanız bakidir. girin yeniden sınava, içinizde kalmasın. ben 30 yaşında mezun oldum. şimdi çalışırken yeni bir bölüme daha gireceğim, resim eğitimi alacağım. hiçbir şey için geç değil.

yıkık filan değilsiniz :) rahat olun.
0
adse
(03.02.22)
boşver hepimiz bir şekilde çuvalladık zaten. pirimiz özlem savaşa bakıp avunabilirsin.
tübitak ödüllü, boğaziçi bilgisayar mühendisliğini kazanıp bitirebilecek kadar zeki (onun zamanında bilgisayar mühendisleri çok azdı), oyuncu/manken olabilecek kadar da güzel bir kadınken hicbirsey olamamayı başarabilmiş bir kişidir.
0
vizivozo
(03.02.22)
makine mühendisinin görevi potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye nasıl çevireceğini bulmak dolayısıyla bir makine mühendisi olarak bu sorunun cevabını sen vermelisin :)
0
axl
(03.02.22)
(9)

bebek alışverişi - tavsiye

elorelia
arkadaşlar ilk bebek yolda. ihtiyaçları almaya başlayacağım ama ne alayım, hangi marka alayım bilemiyorum. elimde olanlar: puset, ana kucağı, bebek arabası, beşik, oto koltuk, mama sandalyesi, park yatak, çanta. kıyafet de önemli değil, alınır. telsiz olur, kamera olur, ateş ölçer olur... yani bu gi
arkadaşlar ilk bebek yolda. ihtiyaçları almaya başlayacağım ama ne alayım, hangi marka alayım bilemiyorum.

elimde olanlar: puset, ana kucağı, bebek arabası, beşik, oto koltuk, mama sandalyesi, park yatak, çanta. kıyafet de önemli değil, alınır.

telsiz olur, kamera olur, ateş ölçer olur... yani bu gibi ürünlerden marka tavsiyesi alabilirim ve çok çok uçuk fiyatlı olmazsa sevinirim.

ayrıca herkes bilmez ama ben şunu aldım, çok işime yaradı dediğiniz bi şey varsa da duymak isterim.

teşekkürler.
0
elorelia
(01.02.22)
öncelikle hayırlı olsun, allah analı babalı büyütsün.

biz yukarıda saydıklarınızı aldık, bebek anneye çok bağlı olduğu için, park yatak,beşik vs hiç işe yaramadı. dolayısıyla ona bir oda kurmadık. çünkü yarım saatte bir anne isteyen ve gece anneyle uyuyan bir bebeğe oda yapmak ve süslemek çok gereksiz geldi.

şimdi 7. aydayız. yavaş yavaş oda dizaynı yapıyoruz.
aldığımıza en çok değen şey oyun matı oldu. infant hobby dream it katlanabilir olan mat. hem silinebiliyor, hem büyüyünce de gerek ingilizce kelimeler, sayılar için çok faydalı. e bebekte var ve fiyatı çok hızlı artıyor.

ateş ölçer olarak wee baby 3 fonksiyonlu (oda, yüzey ve ateş ölçme) olanı aldık. kulakan ölçerlerin kullanımı çok zor.
pişik kremi ve şampuan mustela alabilirsiniz
göğüs ucu kremi olarak lansilohu tavsiye ederim. kameraya hiç gerek yok.
0
bugisme
(01.02.22)
Bizim bıcırık Mart'ta geliyor bizden daha hazırlıklısınız :D Takdir ettim ama, şöyle de bir şey var, benim okuduklarımdan anladığım bebek ürünlerinde birine çok pratik gelen şey bir diğerinde hiç lazım olmayabiliyor. O yüzden acele etmeyip zorunlu ihtiyaçlar dışında bebek doğduktan sonra zamanla almak daha mantıklı.

Mesela üstte kameraya gerek yok denmiş ama bize lazım olacak, bebek yatak odasında beşiğinde uyurken mutfaktan duymamızın imkanı yok. Ama karar veremedik daha hangisini alacağımıza. Bebevo diye bir marka gördüm ama fena görünmüyor yorumlar.

İkea'dan küvet aldık mesela e-bebek'tekilerden filan daha uygundu. Bir de alt değiştirme pedi aldık şifonyerin üzerinde kullanacağız, bel ağrısı yaşayan insanlarız daha ergonomik olacak yatağın üzerinde değiştirmekten. Sterilizatörler var daha karar veremedim mesela ne kadar lazım, sonra alacağım ihtiyaç duyarsam. Bir de babygym'ler var ya, çocuğu matın üzerine yatırdıktan sonra üzerine yerleştiriyorsunuz, oyuncaklar sallanıyor üzerinde. Onlar da gelişimi için oldukça faydalı çünkü bebeler daha kendi kollarının, hareketlerinin farkında olmuyorlar. Oyuncaklara vurdukça aa bu benim elim ve böyle hareket ettirip oyuncağa vurabilirim diyorlar :D Aklıma gelen olursa eklerim.
0
gmzo
(01.02.22)
öncelikle ebebek indirimleri var bu ay. her gün belli ürünlerde. her gün takip edin.
bi ürünün önüne bebek sıfatı gelince gereksiz pahalılanıyor. bebek telsizi yerine xiaomi kamera aldım çok memnunum. baktım da onun bile fiyatları uçmuş şimdi piii.

ateş ölçer ebebekten baby me marka ucuz olandan aldım. braun alacak kadar zengin değilim, bu da işimi görüyor.

korbell çöp kovası ve çöp poşetleri. bez için çok pratik. koku sızmıyor, ve bol miktarda bez kullanılacağı için ayrı bi yerde atmak daha iyi.

altını silmek için bebek pamuğu alın bol bol. www.e-bebek.com şunlardan alıyorum.

altını değiştirirken sermek için de şunlardan stoklamıştım: www.e-bebek.com

pişik önleyici krem mustela ya da welleda kullanıyorum. içerik olarak temizler.

olur da pişik olursa diye sudocrem var pişiğe çok etkili.

banyo şampuanı mustela kullanıyordum ama doktor ph'ı uygun değil dedi, minidolin diye bi markayı önerdi şimdi onu kullanıyorum. bunda kendi doktorunuza sormanız daha iyi.

bi de banyo seti aldım şundan: www.e-bebek.com üstünde cicili bicili figürler olunca fiyat fırlıyor. düz renk alın. ayaklıklı olması süper bi şey ama, mümkünse ayaklıklı setlerden alın. file yerine şundan aldım bunun üstünde yıkıyoruz küvetinde: www.soobe.com.tr

reflü yatağı önemli. ilk aylarda onda yatması gerekecek reflü olmasın diye. ben arkadaştan almıştım marka öneremiyorum.

oyun matları yerine oyun halısı aldık önce o da 3-4 aylıkken. sonra o alan yetmeyince yere yorgan serdik onda takıldı. şimdi emekliyor zaten. oyun matları bence çok pahalı ya da ben çok fakirim birkaç ay için o parayı veremedim.

göğüs uçları ilk etapta çok yara olacak. kimine lansinoh yarıyor kimine göğüs ucu kapağı. bence ikisi de bulunsun. gümüş olmasına gerek yok kapakların.

emzirme sütyeni, emzirme atleti, emzirme pijaması da alın.

ilk aylarda dışarı çıktığınızda çok sık emmek isteyeceği için dışarda emzirmeniz gerekebilir. emzirme önlüğü bu açıdan çok işe yarıyor.

çanta olarak ben düz bi sırt çantası aldım ama içinde bi gözünde termal bölüm var, olur da ilerde mama koyarsam ısısı korunsun diye. www.trendyol.com
0
pide
(01.02.22)
Göğüs uçları gerçekten çok büyük problem oluyor. Annenin hayatı zindana dönüyor.. Ben 2 hafta gecikmeli gümüş kapaklardan almıştım. Bir tek o işe yaradı. Herkese de öneriyorum. Dogumdan önce kullanmaya başlayan arkadaşlarımın göğüs ucu yarası olmadı. Mutlaka arastırın ve edinin derim.
0
honfleur
(01.02.22)
Hayati önem taşıyan bi ürün… su için termometre, bebeğe banyo yaptıracağınız zaman 37 derece olması gerek sıcaklığın o sebeple mutlaka alın…
0
Boris
(01.02.22)
adını bilmiyorum da meme pompasi mi ne o ize yarıyor en azından bizde yaramisti tavsiye edebilirim.
0
all girls dream
(01.02.22)
ebebek indirimleri başladı ben de onu söylemeye gelmiştim. ben de ikinciye hamileyim alışverişe başladım, istediğiniz zaman mesaj atarsanız fikir alışverişi yapabiliriz.
yan yatış yastığı: çok işime yaradı. marka önemli değil
göğüs kalkanı: gümüşü de var ama plastiği de olur bence farketmiyor. alırsanız bana dua edersiniz :)
elektrikli ana kucağı: biraz pahalı bir ürün ama letgo'da ikinci elleri var. her çocuk durmuyormuş, doğumdan sonra değerlendirilebilir duruma göre. zaten 40 günden önce oturamaz.
kanguru: ben hiç kullanamadım, bence ebebekte gidip bir deneyip aklınıza yatarsa alın.
0
kenarortay
(01.02.22)
daha önce de yazmıştım, bir baba olarak boba 4g (5g'si de çıkmış olabilir) alıp inanılmaz rahat etmiştik. araba, beşik, yatak hiç derdimiz olmadı.
ilaveten, online olmayan bir kamera ve ekran almıştık, o da baya işimizi gördü.
alt açma, dik yatma, yan zıplatma, emzik, biberon vs. hiç işimize yaramadı, çünkü bebiş kullanmadı.
nacizane tavsiyem bebek olmadan bazı şeyleri almayın.

Allah sağlıkla sıhhatle kucağınıza almayı nasip etsin.
0
pccopath
(01.02.22)
Merhaba! Öncelikle hayırlı olsun, çok güzel bir heyecan. Liste bayağı dolu görünüyor, elinizdeki temel şeyler tamam gibi. Ama şunu söyleyeyim, benim hayatımı en çok kolaylaştıran şeylerden biri müslin örtüler ve ağız bezleri oldu. Hem hafif, hem kullanışlı, hem de bebeklerin hassas cildine uygun.

Bunun için www.atelierbabbi.com şiddetle öneririm. Müslin battaniyeler, örtüler, hatta bebek önlük setleri var; hem kaliteli hem şık. Bizde bayağı iş gördü, sizin de işinize yarar diye düşünüyorum.
0
melihyldz
(09.01.25)
(16)

200k ev kredisi çekmek mi, alamancı akrabadan euro ile borç almak mı?

ananiyimioguz
Şimdi bana yaklaşık 200k nakit lazım. 250 de elde var, ev alacağız.Bu 200k yı bankadan çekip 4 yılda ödemek istersem 270k olarak ödemem gerekiyor. Hadi belki dosya masrafıydı sigortasıydı falan 300k diyelim. Yani paranın %50si kadar bir masrafım olacak.Fakat hiç faiz ödemeden, direkt bir akrabamızda
Şimdi bana yaklaşık 200k nakit lazım. 250 de elde var, ev alacağız.

Bu 200k yı bankadan çekip 4 yılda ödemek istersem 270k olarak ödemem gerekiyor. Hadi belki dosya masrafıydı sigortasıydı falan 300k diyelim. Yani paranın %50si kadar bir masrafım olacak.

Fakat hiç faiz ödemeden, direkt bir akrabamızdan 13bin euro alsak ona da ödeme yapabiliriz.

Yalnız sıkıntı şu, euro sabit kalsa kesinlikle akrabadan almak çok mantıklı ama şu an 15 olan euro'nun 4 sene sonra 30-40 olmayacağının bir garantisi yok çünkü borcunu euro olarak isteyecek.

%50 masraftan kaçarken %100-200 masrafa girmek var.

Gerçi ödedikçe de biraz borcumuz azalacak ama.. belki en iyi ihtimalle aynı hesaba gelir banka kredisi ile.

Siz olsanız hangini tercih ederdiniz, tl ile borçlanmayı mı?
0
ananiyimioguz
(30.01.22)
Şu süreçte dövizle borçlanmak aşırı derecede korkutucu geliyor bana.
0
msb
(30.01.22)
Akrabadan niye euro olarak borç alıyorsunuz ki? Direkt 200 bin lira borç alın. TL'ye dönüştürüp size versin. Siz de TL olarak ödeyin.
0
dissendium
(30.01.22)
kredi çek tabii ki, kazancın euro değilse kesinlikle döviz borca girme zaten.
0
roket adam
(30.01.22)
tl ile bankaya borçlanmak en mantıklısı. yüzde 50 gözünüzü korkutmasın, zaten enflasyonla yılda en az %30 eriyecek borcunuz.
0
golgi aygıtı
(30.01.22)
Tabii ki kredi, şu ortamda dövizin stabil kalma ihtimalini bırakın stabil olarak artma imkanı var mı?
0
gmzo
(30.01.22)
asla ama asla dövizle borca girme bu dönemde.
0
a darkness coming
(30.01.22)
kredi+1

akrabanizin TL olarak borc vermek isteyecegini hic sanmam. ben olsam ben de vermem kardesim olmadigi surece.
0
supergirl
(30.01.22)
Doviz borclanan insanda deli cesareti olmali. Birak döviz borclanmayi, bunun aklindan gecirmek bile normal değil şaşırdım doğrusu.
0
stavro
(30.01.22)
Kredi +1
0
Lucidream
(30.01.22)
sabit faizli tl kredi kullanmak bu enflasyonist ortamda bedava para gibi bir şey. euro borçla karşılaştırmak bile hata.
0
nuisance
(30.01.22)
Akraba ile kötü olmak için ideal senaryo. Uzun vadeli kredi çekerseniz taksitler enflasyona göre eriyecek (Sizin gelirinizin en az enflasyon oranında artacağını varsayıyoruz tabi)

Ama Euro borçlanırsanız Euro en az enflasyon oranında artacaktır, bu durumda en iyi ihtimalle aldığınız Euro'nun 4 ödeme anındaki TL değerini ödersiniz ve geliriniz de aynı oranda arttıysa bir kaybınız olmaz (Ki bence bu da kredinin toplam maliyetine yaklaşır). Ama Euro patlarsa sizin hesaplar da şaşar.
0
salihdt
(31.01.22)
kredi +1
ev/araba alirken kendi yaginda kavrulacaksin, akrabaya falan bulasmamak lazim.
bana turk lirasi borc verse ve tekrar turk lirasi bile istese, %0 faiz yeterki isin gorulsun bile dese tesekkurler kalsin derim.
0
cooperr
(31.01.22)
Cooperr +1

Birisinin kredi alabildiği durumlarda şahıslardan borç alması doğru değil artık. Birilerinden borç alma dönemi geçti artık.

Bankadan borç aldığında kimseye mahçup da olmuyorsun hem.
0
mezarkabul
(31.01.22)
daha geçen gün bddk bankalara stres testlerini yapabilmeleri için senaryolar gönderdi. "aşırı olumsuz" senaryoya göre 2024 sonu USD kuru 31 görünüyordu. "normal" senaryoda ise 17.5 USD kuru. yani en normal senaryoda dahi 30% artış bekleniyor 2024 sonu için. sizin kredi 2025 sonuna kadar. bunu da geçtim, siz USD değil EUR borç alacaksınız. buradan da maliyetiniz artar bir miktar.

ben olsam düşünmeden kredi çekerdim 1 yıldan uzun vadeli her şey için.
0
posthuman
(31.01.22)
değil akraba, babamdan bile euro borç almazdım bu süreçte.
banka pahalı görünebilir ama en azından öngörülebilir olduğu için aslında ucuz bile.

bir süredir dolar 14,5 bandında. volatil olmasına alışmıştık şuan sabit kalması bile bir garip. bir süre sonra ne olacağı belli değil.
0
dahinnotha
(31.01.22)
Tamamdır, dediğiniz gibi TL bile olsa, 0 faizsiz bile verse akrabadan borçlanmamak daha iyi gibi ne olur ne olmaz.

4 sene de değil 10 sene çekeyim ben hatta aya çok düşmesin, zaman geçtikçe koymaz zaten. TL borçlanmak kadar karlı bir şey yok gibi.

İlk defa bu tarz bir borca gireceğim de tecrübem yok ondan sordum yoksa belki düşünmek bile hata diğer ihtimalleri. Ben taksit bile yapmayan bir insandım, ahmaklıkmış onu anlıyorum :(
0
🌸ananiyimioguz
(31.01.22)
(3)

bu millet ne yiyor ne içiyor?

aids rakun
Arkadaşlar evliyim çocuk yok. Maddi durumumuz iyi (aylık 20 bin tl iyi ise ), İstanbul'da yaşıyoruz. Bizim evde 2 yemek pişer . Bir gün soya soslu tavuk & pirinç pilavı diğer gün kremalı tavuk & makarna .Başka yemek yapmaya zamanımız yok .bir kaç gündür çözmeye çalışıyorum. Tavuk bonfile kilosu 45 t
Arkadaşlar evliyim çocuk yok. Maddi durumumuz iyi (aylık 20 bin tl iyi ise ), İstanbul'da yaşıyoruz.
Bizim evde 2 yemek pişer . Bir gün soya soslu tavuk & pirinç pilavı diğer gün kremalı tavuk & makarna .Başka yemek yapmaya zamanımız yok .

bir kaç gündür çözmeye çalışıyorum. Tavuk bonfile kilosu 45 tl , biberin kilosu 30 tl ( Cidden 30 tl verdim bugün) . Bizim bu dar mutfağın masrafı bile kahvaltılık , salata malzemsi, meyve ile falan ciddi bir yük yapıyor.

İnsanlar ne yiyor ne içiyor, nasıl geçiniyor.Biz mi pahalı besleniyoruz?


Biliyorum biraz absürt bir soru ama yani şehir hayatını da çok bilmiyorum.
Hayır kendi ailemizden yola çıkacağız. 2.5 k emekli maaşı alıyorlar. Köydeler, kaz kesip koyun çeviriyorlar . Onların zaten gıda fiyatı gibi bir derdi yok.
0
aids rakun
(30.01.22)
Yok valla gayet hakli bi soru.

Ben stogumu tuketiyorum mesela. Bugun sifirdan bi mutfak alisverisi yapayim desem ay sonunu getiremem herhalde. Tek yasadigim icin de yavas yavas bitiyor evdeki urunler.

Kalabalik aileler bence pek bir sey yiyemiyor artik. Mansur yavas belediyeden destek alan 240k kusur aileye 100 tl et yardimi yaptik dedi mesela. Ankara nufusu 6m olsa yuzde 4 yapar ne kadar yuksek bir oran siz dusunun. Yemek icin yardima muhtac 100 kisiden 4u. Ki aslinda hane demek bu kelle de degil yani oran cook daha fazladir her hanede 4 kisi var desek.

Bulgur var, makarna var, evin hanimi surekli market market gezip indirim takip ediyor. Cok zor zamanlardayiz valla.
0
floydian
(30.01.22)
insanlar dona dona halk ekmek sırası bekliyor artık. bizim de gelirimiz aşağı yukarı sizinki kadar ve iki gün önce markete gittiğimizde bazı şeyleri almaktan vazgeçtim. alamayacağımızdan da değil ama insanın eli gitmiyor, 15-20 gün öncesine göre bile inanılmaz artmış fiyatlar. kaliteli besleniyoruz, aylık 3-3.5k idi aylık market masrafımız iki kişi, 5k olacak sanırım artık en az.
0
gmzo
(30.01.22)
Bunu ben de çok düşünüyorum. Bekarım. 1800-2000 civarı kiram var. Ay sonu geldiğinde elimde hic bir birikim kalmadığına şahit oluyorum her seferinde. Kredi kartını da tam ödeyemiyorum genelde. Bu asgarî ücretli, cocuklu insanlar ne yiyor bilmiyorum. Ben bile bazen az protein aldım 2 gündür diye kendime kizarken bu insanlar ne yiyor? Makarna 6-7 lira olmuşken hem de.
0
westblack
(30.01.22)
(4)

Telefon önerisi

gmzo
5 sene önce aldığım sony xperia xz'yi kullanıyorum. Çok da severek kullanıyorum ama eskidi artık, güncelleme gelmiyor sanırım, format atmama rağmen takılmaya başladı basit işlemlerde bile.Kamerası güzel olsun, şarjı üzmesin, maillere ve gerekirse basit excel dosyalarına/etablolara bakayım yeter. Oyu
5 sene önce aldığım sony xperia xz'yi kullanıyorum. Çok da severek kullanıyorum ama eskidi artık, güncelleme gelmiyor sanırım, format atmama rağmen takılmaya başladı basit işlemlerde bile.

Kamerası güzel olsun, şarjı üzmesin, maillere ve gerekirse basit excel dosyalarına/etablolara bakayım yeter. Oyun filan oynamıyorum. Sosyal medya, bankacılık, belge tarama uygulamaları filan kullanıyorum. Bütçe 6-7 bin civarı diyelim.
0
gmzo
(30.01.22)
Dün başkası için imei kayıtlı aldık. redmi note 8 (2021) 64 GB. 2500 civarlarında şu an
Bahsettiğin işlemler için üzmez darıltmaz.
Bataryası ve depolama alanından tasarruf için de otomatik güncellemelerin hepsini kapatın.
0
Erva
(30.01.22)
Samsung a52 en az xperia xz gibi 5 sene daha götürür
0
freebird5406_2
(30.01.22)
Samsung a52 kullanıyorum, aman deyim. Henüz 1 yıl olmadı ama takılması, uygulama açmaması bezdirdi. Kızımda mi note 8 prp var. Belki 2 kat performans alıyor kızım.
0
en bi orijinal
(30.01.22)
@en bi orijinal teşekkürler, mi note 10 pro'yu gözüme kestirdim gibi ben de.
0
🌸gmzo
(30.01.22)
(6)

ibb ekmeği neden ibb büfeleri haricinde satılmıyor?

plastic_angel
sb
sb
0
plastic_angel
(29.01.22)
İbb ekmeği çünkü, mantıklı değil mi?
0
Zaman Tamircisi
(29.01.22)
Carrefour'da, Migros'ta satılıyor.
0
gmzo
(29.01.22)
paketli olanlari migros ve file marketlerde satiliyor. ama firin ekmegi gibi olanlari gormedim.
0
exlibris
(29.01.22)
Haksız rekabete yol açar diye fiyatları örnek veriyorum ekmek 2 liraya maloluyorsa belediye sübvansiyonla 1.5 liraya satıyor, normal fırında ekmek 3 lira, belediye ekmeği yaygınlaşsa fırıncılar iş yapamaz olur
0
freebird5406_2
(29.01.22)
Paketli olanlar bazı zincir marketlerde var
0
kaptankedi
(29.01.22)
AS olmasi sübvansiyon olmasını istiyorum engellemiyor. Daha yeni açıkladılar; 1.25 liraya satılan ekmeği 2.25e mâl ediyoruz diye.
0
kaptankedi
(29.01.22)
(28)

Evlilere soruyorum, gelinliğinizi/damatlığınızı ne şekilde ödediniz?

i m cool with that
Genelde gelinliği erkek, damatlığı kız alır gibi gelenekler var fakat sizde nasıl oldu durumlar? Herkes kendi giyeceğini kendi mi satın aldı?Aynı şekilde kuaför işini naptınız? Herkes kendi masrafını mı ödedi yoksa karşılıklı mı ödediniz?
Genelde gelinliği erkek, damatlığı kız alır gibi gelenekler var fakat sizde nasıl oldu durumlar? Herkes kendi giyeceğini kendi mi satın aldı?

Aynı şekilde kuaför işini naptınız? Herkes kendi masrafını mı ödedi yoksa karşılıklı mı ödediniz?
0
i m cool with that
(26.01.22)
Hepsini ben ödemiştim. Erkek.
0
pispinti
(26.01.22)
Hepsini eşim (erkek) ödedi ama adetten filan değil, o sıralarda şartlar öyle el verdiği için.
0
gmzo
(26.01.22)
Valla eşimle birlikte ödedik aklınıza gelebilecek her şeyi.

Ailelerden yardım beklemedik, zaten eden de olmadı.
0
hooiken
(26.01.22)
Gelinliği erkek damatlığı kız tarafı ödedi. Kuaförler iki taraf da erkek.
0
but that was just a dream
(26.01.22)
Gelinliği damat, damatligi gelin aldı. Kuaförü gelin kendi ödedi ama kuaför benden tarak parası mı ne istedi. 50 100 birsey vermiştim. Ben normal berberime gittim zaten. Normal tras oldum sadece.
0
allah yazdiysa bozsun
(26.01.22)
geleneklere bağlı bi aileyse falan o şekilde oluyormuş. Ben sordum, yok herkes kendininkini alsın işte dedik. Karşılıklı ödenince bi kontrol mekanizması oluyor hoş değil, bir taraf beğendiğini söyleyemez yük olmamak için pahalı olanı beğense söyleyemeyebilir veya tam tersi gelenekçi tipler gidip en pahalısını almaya çalışabilir vs durumlar oluşabilir sanki. Bu tür durumlardan yarıda kalan veya sorun çıkan evlilikler varmış anlatıyorlar :D Cool olup kendi kendine halletmek lazım bence.
0
nhk ni youkosu
(26.01.22)
damatlığı eşim aldı, gelinliği annem aldı. ama ne fark eder, sonuçta aynı cepten çıkıyor. kuaförü de eşim kendi ödedi. öyle bi senin benim ayrımımız yoktu yani.
0
roket adam
(26.01.22)
biz her seyi ortak aldik aileler karismadi +1
0
in vino veritas
(26.01.22)
biz her seyi ortak aldik aileler karismadi +1

Bir tek kuaförde eşimin annesi de yanımda olduğu için her şeyi ödemekte ısrar edip ödedi. Eşim zaten gidip damat tıraşı falan yaptırmadı, kendi halletti.
0
kobuzchu kiz
(26.01.22)
Herkes kendi harcamalarını ödedi.
0
fotrsapka
(26.01.22)
Gelinliği erkek, damatlığı kız aldı.
Gelin kuaför ücretini de erkek ödedi.
0
hrvl
(26.01.22)
Benim gelinliği diktirdik, eşim ödedi, ben de onun damatlığını ödedim.
0
SiyamkedisiZorro
(26.01.22)
gelinliği eşim ödedi, damatlığı ben.
kuaför ve makyajı da ben ödedim. zaten eşimin teyzesi, kardeşi, annesi, benim annem, kardeşim derken gelinlik kadar para da buna verdim neredeyse. eşim kendisi için benim şuraya git dediğim bir kuaföre normal tıraşa gitmiş gibi gitti.
0
marla is in my head
(26.01.22)
Gelinlik haladan ve damatlık da kuzenden hediye geldi, gelinin kuaförü para almadı. Ben de normal traş oldum.
Acaip bedavaya gelmiş şimdi onu farkettim:)
0
kumandanim
(26.01.22)
ıkisinide ben odedim hatta alyanslari da
0
all girls dream
(26.01.22)
kuafor işine karismadim eşim kendi halletti
0
all girls dream
(26.01.22)
gelinliği ve kuaförü ben ödedim. damatlığı gelin tarafı aldı.
0
zgrydn
(26.01.22)
Gelinliği kuaförü ben, damatlığı eşim ödedi.
0
oligomer
(27.01.22)
nisani gelinin ailesi halletti, nikahi biz.
gelinlik, damatlik, kuafor, arapasi, plase, muz orta..hersey dahil..
0
cooperr
(27.01.22)
gelin damatlığı, damat gelinliği şeklinde yaptık.
kuaförde herkes kendi masrafını ödedi.
0
estella
(27.01.22)
gelinliği eşim almıştı, damatlığı ben aldım. kadın tarafıyım.
kuaförü eşimin kuzeni ödemiş biz çıkmadan hediye olsun diye ama haberimiz yoktu, yanımıza para almıştık da o para kimin parasıydı o kısmı hiç hatırlamıyorum. eşim özel bi damat tıraşı olayına girmemişti.
0
elorelia
(27.01.22)
damatlığı erkek aldı, gelinliği kadın aldı(kiraladı), herkes kendi kuaför paralarını ödedi.
damatlığı sonra giyerim diye satın almıştım ama bir iki düğünde giydim, zaten kesimler felan değişti demode oldu, olabilirse onu da kiralayın, ödünç alın vb.
0
ravenudon
(27.01.22)
gelinliği annemle beraber aldık, damatlığı eşim aldı.
kuaförü de kendim ödedim.
0
evde liyakat kalmamis
(27.01.22)
Biz gelinlik ve damatlıgi birlikte ödedik. Alyanslari annem ısrarla kendisi almak istedi; o aldı.

Kuaför için de yanimda para vardı ama eşimin ablası bizden habersiz ödemiş. eşim de kendi enistesiyle öyle normal bir tıraş olmuştu, damat tıraşı olmamıştı.
0
fraise
(27.01.22)
gelinligimi gittim, begendim ve aldim. damatligi birlikte gittik, begendi ve aldi.
Kuaforumu ben odedim, o da gitti trasini oldu. alyanslarimizi bile kendimiz aldik. kimseyi karistirmadik, senin paran benim param yapmadik.

nhk ni youkosu guzel yazmis. sen aldin ben aldim olunca karsilikli bir kontrol mekanizmasi oluyor otomatikmen. gerek yok. kendiniz hallediverin.
0
65 derece
(27.01.22)
gelinliği ailem damatlığı ise eşimin ailesi ödemişti.
0
drako
(27.01.22)
Bu düğün işlerine gereksiz, çok para harcanıyor.

Eşinizle, arkadaşlarınızı çağırıp sadece bir nikah kıyın. Nikah sonrası küçük bir yemek/eğlenceden sonra, parayı gezmeye/balayına harcayın. Damatlık, gelinliğe bile ihtiyaç yok. Güzel bir elbisenizi giymeniz yeter.

Hazır pandemi de bahane edilerek, bu adetler azalarak bitsin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.01.22)
Bizde herkes kendi masrafını ödedi, ailelere ödetmedik.
Gelinliğimi kendim ödedim - canım babamın yardımıyla
kuaförü de kendim ödedim.
Damatlığı eşim ödedi.
0
amelie poulain
(27.01.22)
(1)

Tamamlayıcı sağlık sigortası hak.

grid
Ayakta tedavi dahil alınırsa yılda on kere faydalanılabilinir deniyor. “ Tamamlayıcı Sağlık Sigortanızı yatarak tedavilerinizde limitsiz, ayakta tedavilerinizde ise yılda 10 sefer kullanabilirsiniz. Doktor muayene, laboratuvar hizmetleri, görüntüleme ve tanı yöntemleri, fizik tedavi ve ileri tanı yö
Ayakta tedavi dahil alınırsa yılda on kere faydalanılabilinir deniyor.

“ Tamamlayıcı Sağlık Sigortanızı yatarak tedavilerinizde limitsiz, ayakta tedavilerinizde ise yılda 10 sefer kullanabilirsiniz. Doktor muayene, laboratuvar hizmetleri, görüntüleme ve tanı yöntemleri, fizik tedavi ve ileri tanı yöntemlerini de dert etmenize gerek yok. Çünkü hepsi poliçenizin kapsamı altında!”

Böyle bir metin var. Burada diyelim doktor muatene etti bir mr ve bir tomografi bir de kan tahlili verdi diyelim. 10 haktan 4 ü gitmiş mi oluyor
0
grid
(25.01.22)
Hayır bir tane kullanmış oluyorsunuz, diğerleri ayakta tedavi değil. Hatta doktoru gördükten sonra 10 gün içerisinde kontrol randevusu alıp giderseniz tekrar muayene olmaya, o da düşmüyor, ücretsiz.
0
gmzo
(25.01.22)
(14)

doğu illeri arasında tercih ( öğretmenlik ataması için)

passione
siirt, bitlis, ağrı, kilis,muş, şanlıurfa. bu illerden hangileri daha tercih edilebilir yerler olabilir?
siirt, bitlis, ağrı, kilis,muş, şanlıurfa. bu illerden hangileri daha tercih edilebilir yerler olabilir?
0
passione
(25.01.22)
Ağrı ve bitlis olmadığı kesin
0
photo85
(25.01.22)
Ilceler illerden daha onemli. ben adana'da bi ilce baktim adanaya arabayla 3.5 saat gozukuyordu.
il siralamasi yapacaksan bulundugun sehir ile ucak sefer sayisina bak. trde en sevmedigim sehir olan sanliurfa bence aralarinda en iyisi.antep mardin secenekleri var yakininda
agri bitlis mus'ta gecen kisi dusunemiyorum hele su anki kar felaketlerinden sonra
0
ala09
(25.01.22)
Bitlisin merkezi değil de tatvan adilcevaz olabilir. Göl kıyısındadır
0
grid
(25.01.22)
Kilis de olabilir
0
grid
(25.01.22)
Şanlıurfa'da memur çoktur. Bence şanlıurfa.
Ağrı'da ağrılılar bile yaşamak istemiyor.
0
garylineker
(25.01.22)
Bence de özellikle ilçe veya köy okulu tercih edecekseniz ulaşımı, havalimanını araştırıp öyle karar verin.
0
gmzo
(25.01.22)
Bunların arasında kesinlikle Urfa. Tek büyükşehir. Diğerleri hakikaten çok küçük ve kışın anormal soğuk.
0
etna
(25.01.22)
Şanlıurfa tabiiki . İlçe olarakta Birecik'i öneririm.
0
komando kani var bende
(25.01.22)
Halfeti falan varsa düşünmeden yaz. Halfeti, Birecik.
0
westblack
(25.01.22)
Güneydoğu > Doğu Anadolu

Şanlıurfa’yı zorlardım. Diğerlerine göre çok çok önde. Ağrı kötü bir yer, Muş çok küçük, Kilis zaten yaşanmaz. Siirt olabilir.
0
but that was just a dream
(25.01.22)
ilçeler, köyler daha mühim. ona göre sıralama değişir. ama sadece şehre bakarsak benim terchim;

urfa, kilis, ağrı, siirt, bitlis, muş şeklinde.
0
rose parks
(25.01.22)
buralara ilçe ilçe bakmak lazım. mesela erzincan iliçe gideceğime van gevaşa giderim.
0
mikahakkinen
(25.01.22)
Siirt Bitlis ağriya gitme.
Urfa ya da muş bence . Kilis i gormedim onu bilmiyorum.
0
coca cola
(25.01.22)
İl merkezi için
1) her şeye rağmen Urfa
2) Muş
3) Kilis- Siirt

İlçeler için 1)Bitlis Tatvan
2. Merkeze en yakın ilçeler
0
cekcekli
(25.01.22)
(18)

Kar seviyor musunuz

dissendium
Artık yaştan mıdır nedir (28) kar yağdığını görünce "kar mı yağmış" deyip kafamı çeviriyorum. Hiç öyle yağarken izleyeyim falan demiyorum. Şu an yaz gelsin diye dua ediyorum. Temmuz, ağustos efsane aylar. Yazı acayip özledim. Siz karın keyfini çıkaranlardan mısınız yoksa iğrenerek mi bakıyorsunuz?
Artık yaştan mıdır nedir (28) kar yağdığını görünce "kar mı yağmış" deyip kafamı çeviriyorum. Hiç öyle yağarken izleyeyim falan demiyorum. Şu an yaz gelsin diye dua ediyorum. Temmuz, ağustos efsane aylar. Yazı acayip özledim. Siz karın keyfini çıkaranlardan mısınız yoksa iğrenerek mi bakıyorsunuz?
0
dissendium
(25.01.22)
Ben sevmiyorum. Fakire, sokak hayvanlarına yazık. Evsize yazık.
0
garylineker
(25.01.22)
Baharı ve yazı çok severim. Karı da severim. Üstünde yürüyüp iz bırakacak kadar olmalı, tam olarak bugünkü gibi.

İnce ince yağan yağmur ve beraberinde gelen çamurdan nefret ederim. İğrenç :)
0
gabe h coud
(25.01.22)
Klasik insan modu benimki, kar sıra dışı bişey değilken çok bayılmazdım. Ama hafta sonu baya kara maruz kaldım, eğlendim.

Ha, bu yüzden şu anda İstanbul'daki yağış beni çok etkilemedi koşmadım soğuğa ama izlemesi de güzel. Tabii evden çalışmıyor olsaydım bu kadar sempatik gelmezdi.
0
Bruce
(25.01.22)
Sevmem, seveni de sevmem :)

Kar romantizmini de hiç anlamıyorum soğuk nedeniyle zor durumda olan onca canlı varken.

Kartopu yaşım da çoktan geçti :)
0
dreamnesiac
(25.01.22)
ben su an kar magduruyum ama hayvan gibi karla oynuyorum bi yandan... asiri severim. cocukken hep yilbasi, kar manzarali kartpostallar biriktirirdim asiri temiz hava veriyor bi de. ama sadece yunusak kar
0
ala09
(25.01.22)
aşığım. 27 yaşındayım, üç yaşındayken de şimdi de aynı heves ve heyecanla bekliyorum.

tabii ki kimsenin sokakta kalmasını, başına iç gelmesini, işe gidip gelememesini vs. istiyor değilim ama bunu doğanın bir gerçekliği olarak görüyorum. insanların evsiz kalması veya işe gidememesi toplumsal bir problem daha çok. karda oynayan, mutlu olan insanlar da zaten "ohh sokak hayvanları ölüyor" diye filan sevinmiyor, o yüzden bazı insanların bu kar sevenleri teröristmiş gibi gösterme tavrını anlamsız buluyorum.

doğu'nun köyünde ya da sibirya'da kar yüzünden çok zorluk yaşamış birinin sevmemesini, tiksinmesini anlarım elbet ama ben trakya'da büyüdüm, ankara'da yaşadım, ukrayna ve letonya'da sıcaklığın -20'nin üstüne çıkmadığı yerlerde sokakta kaldığım ve "aa tüh ölcez galiba neyse" dediğim zamanlar gördüm ama yok abi manyak gibi seviyorum hala.

aşırı yağar misal ona bi şey yapamazsın elbet ama ben yarın bi gün arabam olsa hava durumunu zaten haftalar öncesinden takip ettiğim için ona göre kış lastiğimi, zincirimi hazır eder; arabanın karını buzunu nasıl kısa sürede temizleyebileceğime bakar, koşullara olabildiğince uyum sağlamaya çalışırım. uyandığında kar görüp "ulan hay böyle işin, kim uğraşacak şimdi bu angaryayla?" diyeni anlarım elbet ama ben işte o uğraşı bile ayrı severim, bıkmam.

zaten iklim öyle bozuldu ki finlandiya'daki adam bile artık kışın ne kadar kar göreceğini bilemiyor, şubat ortasında diz boyu kar varken 10 gün sonra hava 8 derece olabiliyor filan... bence bizim çocuklarımız filan karı çok nadiren görecek, o yüzden hazır hala arada yağıyorken ben tadını çıkarma taraftarıyım.

BEN <3 KAR
0
der meister
(25.01.22)
yasim cogunuzdan buyuktur. cocukken nasil seviyorsam bugun hala ayni sekilde seviyorum. gunlerdir kar bekliyorum desem yeridir bugun doydum nihayet. yaz ve sicagi hic sevmem. ilkbahar sonbahar severim, bir de kar. temmuz agustos benim icin iskence aylar. sicaga gunese tahammulum hic yok. sogukta giyinirsin isinirsin ama sicakta ancak derine kadar soyunabilirsin ve yetmez. klima ile cekilir oluyor sadece. hele disarida gunes tepende kan ter icinde kalmak vs. nefret ederim. kar oyle mi be ya...
0
robokot
(25.01.22)
İlkbahar > sonbahar > yaz > kış

Soğuk sevmiyorum.

Sadece güzel bir bungalovda, soba/şömine yanarken sevebilirim
0
abuzer
(25.01.22)
Ben de ilkbahar ve yaz insanıyım, soğuk ve karanlık havaları sevmem. Fakat karın yeri çocukluğumdan beri ayrı. İlk hava tahminleri ile birlikte gözüm dışarıdadır, yağınca da mutlu olurum. 7 aylık hamileyim, yine de dışarıda kardanadam yaptım dün, bugün yine çıkarım.

Devletin, patronun, görevlilerin işini düzgün yapmaması üzerine yemek siparişi verenleri, kar yağdı diye sevinenleri suçlayanlar da çok büyük mantık hatası içerisinde olduğunu düşünüyorum, eklemeden geçemeyeceğim.
0
gmzo
(25.01.22)
nefret ediyorum
0
passion rules the game
(25.01.22)
Sokak hayvanlarını düşününce kahroluyorum. Keşke bu konuda bi' farkındalık oluşturabilsek.
0
kumandanim
(25.01.22)
İlk 2 gün seviyorum. Eskişehirliyim ben, kar yağınca iki gün eğlenirim, sonra kaldırımlar ve ara sokaklar dev buz pistine dönüşür, caddeler çamurlu kar yığını olur ve ben kışın kalanını sürekli homurdanıp söylenerek geçiririm, dışarı çıkmaktan nefret ederim.

2007'de Antalya'ya kar yağdığında oradaydım, "nolmuş ya hiç mi kar görmediniz" diye uyumaya devam etmiştim. Ama yıllardır düzgün kar görmedim, özlemişim, pazar gecesi çıkıp yürüdük, sahile indik, tipinin ortasında kaldık, çok eğlendim. Bugün dışarı çıkmam lazım, tiksiniyorum.
0
kobuzchu kiz
(25.01.22)
Ben de Eskişehir'de 5 yıl kadar öğrencilik yaptım. Haftalarca karın yerden kalkmadığını hatırlarım. Ama her şeye rağmen seviyorum.

Dün 4-5 arkadaş Üsküdar yokuşlarında geç saatlere kadar amansızca kaydık:V
0
lüzumsuz adam
(25.01.22)
Her türlü doğa olayını uzun sürmediği sürece çok severim. Bir yazcı olarak kar özellikle favorimdir. Ama işe falan gitmek zorunda kalsaydım çok küfür ederdim şu an
0
roket adam
(25.01.22)
Kis bizim gibi gelismemis ulkelerde sefalettir ya. Bereket yonu tamam ama ben nefret ederim yagmur, camur, soguk vs.

Yaz olacak abi. Bi sort bi tshirt atacaksin kendini disari. Kapali mekana mahkum kalmayacaksin.

Yaz aksami kokusunu cekeceksin icine. Mis gibi ya.
0
celebi efendi
(25.01.22)
Aslında yağarken izlemeyi, sonrasında şehrin görüntüsünü falan aşırı seviyorum ama artık eskisi kadar saf bir mutluluk duyamıyorum çünkü aklıma gelen ilk şey sokaktaki hayvanlar oluyor.
0
ms brownstone
(25.01.22)
Hayir zerre sevinmiyorum. Bir yetiskin yanımda aaayyy kar yagiyor diye sevinemye basladiginda da uyuz oluyorum. Cunku kar yağışı demek yollarin kapanmasi demek. Trafigin artmasi ya da komple kitlenmeso demek. Yolda kalmak demek. Bir yere gidememek demek. Kar demek sikinti demek. Kar yağışı gelince benim aklima yollar geliyor, sevinmiyorum dolayısıyla.

Bembeyaz kar ortusunun görüntüsünü ben de pek severim sahsen ama sehre kar yağmasına sevinmenin alemi yok. Kis tatiline gideceksem eyvallah, bol bol yağsın bayilirim kara. Ama isim gücüm varken İstanbul'dayken karin bana zarardan baska seyi yok.
Kar Uludağ'da güzel erciyeste guzel efendime soyleyyeyim ilgazda guzel, isin gucun yokken tatildeyken guzel. Sehrin ortasinda kari ne yapayım ben?

Soguk havadan kistan da nefret ederim. Yazi ben de dort gozle bekliyorum yaz demek kolaylik demek. Daha fazla gun isigi, uzerinde 35kilo kiyafet yok, yaz meyveleri, acik hava konseri bilmemnesi, deniz tatili ne varsa yazsa var.
0
stavro
(25.01.22)
Kar seviyorum, oldukça sıcak bir memlekette büyümeme rağmen, kışları yaylalara gidip kar ile oynardık.

Elbette karın etkiledği durumlarda kalmak kötü ona katılıyorum ama soğukta kalan insanlar hayvanlar kısmına katılmıyorum.

der meister ilk paragraf +1 , çünkü her zaman her yerde zor durumda kalan insanlar var onları düşünürsek işin içinden çıkamayız.
0
ceketimi alip cikcam
(25.01.22)
(17)

Kar magduriyetinin bu kadari!

ala09
birkac gun once olayin patladigi sirada gaziantepe gitmistim merkezde bile ne kar kureme ne tuzlama gibi bir calisma yapilmiyordu. yagan kar gormedim ama bunun disinda butun magduriyeti yasadim ne arac cikarabiliyosun ne taksi var dize kadar karla yolda yuruyorduk. dedim ki istanbul disinda turkiye'
birkac gun once olayin patladigi sirada gaziantepe gitmistim merkezde bile ne kar kureme ne tuzlama gibi bir calisma yapilmiyordu. yagan kar gormedim ama bunun disinda butun magduriyeti yasadim ne arac cikarabiliyosun ne taksi var dize kadar karla yolda yuruyorduk. dedim ki istanbul disinda turkiye'de basina bir sey gelse basa gelen cekilir deyip oturacagiz

geldik istanbul'a ee ne oldu. kar yagdi diye hayat durdu insanlar aç kaldi yollarda hala evlerine ulasamayan bir suru calisan var. ben su an calisiyorum ve eve gidemeyecegim gerci yolda kalmaktan iyidir de.

bu neyin acizligi? ilk defa mi kar yagdi ulkeye? gercekten sebebini anlamiyorum cozumsuz bir sey mi kar yagisi?
0
ala09
(25.01.22)
Türkiye gibi düzgün altyapısı olmayan dandik şehirleşen ülkeler için çözümsüz.
0
Zaman Tamircisi
(25.01.22)
İstanbul'a en son ne zaman bu kadar kar yağdı ki? Yağmur biraz fazla yağdı diye sel olan bir büyük şehirden bahsediyorsunuz birkaç sene öncesinde. Dünyanın neresinde beklentinin ötesinde bir durumla karşılaşırsanız benzer sonuç alırsınız, biz de organizasyonda pek iddialı sayılmayız:) İrlanda'daki kar fırtınası Dublin'i google'layınca bile çıkıyor hala.
0
dreamnesiac
(25.01.22)
İlk defa kar yağmadi ama çok yoğun bir kar yağışı var ve alt yapı yetersiz. Yoksa üç gündür kar yağıyor, belediye ekipmanları bir sekilde yetiyordu ama birden yağan yoğun miktarda kar için araçla, ekipmanla cozemiyorsunuz. Alt yapi, şehirleşme gibi uzun vadede inşa edilen şeylerin düzgün inşa edilmesi gerekirdi.

Ayrıca İstanbul gibi bir metropolde Afad üç gundur yoğun uyarı yaparken çoğu yer önlem de almadi. Kar iyice bastırınca erken çıkabilirsiniz diye o kadar insanı bırakırsanız çil yavrusu gibi dağılır herkes, sonuç da bu olur.
0
fraise
(25.01.22)
@dream+1
Çözümsüz değil ancak hazırlıklar bişeylerin yaşanma sıklığı veya önem sıralaması ile bağlantılı olur. Bu şekilde bir kar yağışının olma sıklığı çok yüksek olmadığı için buna yönelik hazırlık yapmak da düşük olasılık. Atıyorum bu olayın yaşanma sıklığı her sene olsaydı o zaman bişeyler yapılırken bu durum da dikkate alınırdı. Millet "geçen seneki gibi yolda kalmayalim şimdi" vs deyip aracıyla yola çıkmayabilirdi, iş yerleri "meteoroloji böyle diyor, geçen senelerde bu olay yüzünden işyerinde yatmak zorunda kaldık. O yüzden bugün evden çalışalım" vs der ise çağırmazdı milleti, belediyeler bugüne yönelik ekstra hazırlık yapar erkenden müdahale ederdi falan filan.

Olaylar öyle olmadığı için herkes "ne olacak ya hiç mi kar yağmadı daha önce" deyip normal seyrinde devam edince zincirleme şekilde etkiledi olaylar herkesi. Sonuç da bu oldu.
0
j r r tolkien hayrani
(25.01.22)
Valla bizim bura merkezin de merkezi.
1 gram tuz atan olmadi belediyeden(ibb) de kimse gelmedi. ilce belediyesi de ugramadi.

Sosyal medyada 2 tarafin trolleri carpisiyor belediyeler de keyfine bakiyor.
Karayollari da calismiyor, ben hayatimda ilk defa ankara istanbulun tamamen kilitlendigini gordum.

O araclari bana verseler ben bile daha iyi temizlerim.
Askerde 1 metre yagardi cillop gibi yapardik butun sehri.
0
divit
(25.01.22)
@divit ayni sekilde dun yolda vardi araclar ama su an sandi saldim cayira gibi. onun saskinligi biraz da. acaba kuresek de ise yaramaz gibi bir durum mu var yagis devam ettigi icin
0
🌸ala09
(25.01.22)
Ana yollar açık, ara yollar tamamen kapalı. Oturduğum apartmana girmem 45 dk aldı. Kar hala yağarken site bahçesini ve garaj girişini küreyen yoktu çünkü. E ne olacak, yarın buz tutacak çok daha zor olacak küremek.

Ha bu arada epey de ünlü bi siyasetçiyle aynı binadayım. Hiçbi tesiri yok bunun anlaşılan :)
0
photo85
(25.01.22)
Arkadaşlar, böylesi kar İstanbul’a 3 yılda bir yağar. O da en çok 3 gün yerde kalır.

Bu kadarcık bir ‘rahatsızlık’ icin de büyük yatırımlar yapılmamalı. Hatta Kadir Topbas döneminde cok eleştiri oldu diye gaza gelinip gereğinden fazla araç gereç ekipman alındı. Yazık gunah.

Kuzey ülkelerinde tüm yolların temizlendiğini mi sanıyorsunuz? Hayır, iklime uygun lastik kullanıyorlar ya da yola hiç çıkmıyorlar.

Otoyolda ani bastıran DEK yağışı sonrasında hiçkimse cozum üretemez. Ve eğer 100 aracın 10 tanesinde kıs lastiği yoksa orası kilitlenir ve yardım da ulaştırmak pek mümkün olmaz.

Topbas kar ekipmanlarını popülistce lüzumsuzca çok aldığında da yanlış buluyordum, hala da İstanbul un kar konusunda bu kadar yatırım ve yaygara yapmasını anlamsız buluyorum.

Biraz yetişkin olup, bir Kanadali gibi evinin önünü kuruyerek başlayabilir herkes.
0
kaptankedi
(25.01.22)
kaptankedi+1.

Kanada demisken, kanada gibi senenin 6 ayi karli bir ulkede bile birsuru sehirde ara sokaklar temizlenmiyor, cunku butce yok. Kaldirimlar da bina/ev sahiplerinin sorumlulugunda.
0
cooperr
(25.01.22)
Kaptankedi ve cooperr +1

İsviçre'de bile böyle birden, çok kar yağdığında araçla işe gidemeyenler oluyor. Bizde ek olarak nüfus yoğunluğu, "bize bişey olmaz yea" kafasında insanlar ve insan hayatına değil yalnızca cebine önem veren patron / yöneticiler olduğu için iyice faciaya dönüşüyor.
0
gmzo
(25.01.22)
@gmzo bize bi sey olmaz demiyor kimse. dun gece 5-6 saat yolda kalan gece 1de evine varan adami sabah 5:30 servisiyle alip yine kuruma getirdi sirket:))
0
🌸ala09
(25.01.22)
kartakip.ankara.com.tr

Böyle bişi buldum Ankarada durum iyi gibi
0
photo85
(25.01.22)
Bu yağan kar son yıllarda yağan en yoğun ve sağlam kar oldu katılıyorum ama ben de önlemlerin yeteri kadar alınmadığını düşünüyorum. Hem belediye hem insanlar tarafından.

İki akşamdır dışarı çıkıyorum. Önceki gün yollar tuzluydu ve ana arterler açıktı mesela Beşiktaş'ta. Ama dünkü yağış anında yerde birikmeye ve yolu kaplamaya başladı. Tuzlandıysa bile yeterli gelmedi, küreme araçları Beşiktaş-Yıldız arasını açamadı çünkü 10 aracın 6'sında kış lastiği yoktu ve şeridin birinde kalan olunca arkadakileri de durdurdu, millet hemen diğer şeride geçmeye çalıştı sonra orayı da tıkadı ve gözümün önünde bir anda onlarca araba kaldı patinaj çeke çeke. Abartmıyorum 4x4 araçlar hariç birkaç araçta kış lastiği vardı, o da patinaja engel olmadı ama en azından çıkabildiler.

Burada da sürekli soruluyor İstanbul için birkaç hafta soğuk ve belki yağacak kar için kış lastiği almaya gerek yok diyor herkes. Doğru ben de almadım ama arabayı yerinden oynatmadım. Milletin hatası hiçbir uyarıyı dinlememek. Hallederiz yea kafasından bir kaza, bir yolda kalan araç tüm kaosu başlatmaya yetiyor sözün özü.
0
chicha_v2
(25.01.22)
Tam olarak bu: “küreme araçları Beşiktaş-Yıldız arasını açamadı çünkü 10 aracın 6'sında kış lastiği yoktu ve şeridin birinde kalan olunca arkadakileri de durdurdu, millet hemen diğer şeride geçmeye çalıştı sonra orayı da tıkadı ve gözümün önünde bir anda onlarca araba kaldı”

—Durum bu olup da araçlar yolu tıkadığı vakit belediyenin yapabileceği hiç bir şey kalmıyor.
0
kaptankedi
(25.01.22)
Tabiki hayat duracak, doğal afet neredeyse, buradaki sorun daha dün öğlen saatlerinde çalışanlarını evlerine yollamayan patronlardadır, hoş valilik bu yönde bir tavsiye bile vermedi muhtemelen sanırım.

Bu kadar karı tuzla yok edebileceğini düşünmek komik bir düşünce, anca kürersiniz onda ülkem sürücülerinin tüm şeritleri kapatıp yolun ulaşılamaz hale getirmekte üstüne olmaması sebebiyle hiç şansımız kalmıyor, muhtemelen şu anda çatalca tarafındaki köy yolları şehir içi yollardan daha açıktır, çünkü kar küreme aracının geçişini önleyecek trafik oluşmuyor.

Biz pazar günü işyerindekilerle ve müdürle konuştuk, hiçbirimizde kış lastiği yoktu mesela, sonuç ofise gelinmeyecek dendi, bu değerlendirmeyi yapıp önlemini alamayan milyonlarla bu kadar oluyor. Zaten %80'in kış lastiği yok milletin, böyle sonucu oluyor.
0
atom karincanin torunu
(25.01.22)
@ala09 uyarıları dinlemeyip yaz lastiği ile bu havada yola çıkanlar bize bir şey olmaz'cılar işte, nasıl kimse demiyor?
0
gmzo
(25.01.22)
otoban kenarında, çoğu büyük caddede hane halkı yaşamadığı için belediyeden başkası küreyemez

kış lastiği de tank paleti değil. bu karda işe yaramaz
0
comp
(25.01.22)
(22)

Haftalık kaç saat çalışma?

plutongezegendegilmi
Elinizde 3 opsiyon var:1- Haftada 20 saat çalışıp, X lira kazanmak.2- Haftada 40 saat çalışıp, 1,5 X kazanmak.3- Haftada 60-80 saat arası çalışıp, 3X - 4X kazanmak. Ama iş harici bir şeye pek vakit kalmıyor.X = hayatınızı minimumda sürdürmeye yeten miktarın 2 katı. Yani yarısını biriktirmek mümkün g
Elinizde 3 opsiyon var:

1- Haftada 20 saat çalışıp, X lira kazanmak.
2- Haftada 40 saat çalışıp, 1,5 X kazanmak.
3- Haftada 60-80 saat arası çalışıp, 3X - 4X kazanmak. Ama iş harici bir şeye pek vakit kalmıyor.

X = hayatınızı minimumda sürdürmeye yeten miktarın 2 katı. Yani yarısını biriktirmek mümkün gereksiz harcamalar yapmazsanız.

Hangisini tercih ederdiniz? Neden?
0
plutongezegendegilmi
(22.01.22)
3.
Çünkü henüz gençsiniz.

Bir süre sonra daha az saat çalışarak 3X-4X kazanmanın yolları da açılacak böylece.
0
michael_knight
(22.01.22)
3 kesinlikle. Önce save le sonra live.
0
baldan kaymak
(22.01.22)
Gittiği yere kadar 3, burn out olunca, vites küçültüp 2.
0
gabe h coud
(22.01.22)
1 derdim. Hayat bir kere yaşanıyor. İhtiyaçlarımı karşılayabiliyorsam sorun olmaz.
0
mysticriver
(22.01.22)
2. Çünkü madem çalışmaya başladım, başlamışken tam çalışayım. 40 saat uygun. Ama süre 20'den 40'a çıkarken ücret niye x'ten 2x'e çıkmıyor, ona takıldım.
0
dissendium
(22.01.22)
gabe h coud +1

akarken doldurmak mantıklı.
üstelik yaş gençken, iş performansı iyiyken daha da mantıklı.
yaş ilerleyince o performansı istikrarla sürdürmek zaten pek mümkün olmayacak.
0
blatta hiberna
(22.01.22)
1.

hayatımı minimum sürdürmeme yeten paranın iki katı ortalama bir hayat sürmeme yetecektir. haftada sadece 20 saat çalışarak bu parayı kazanan yetişkin insanın yanakları al al olur, saçları ahenkle dans eder. sağlığına dikkat eder, yemeğini kendisi hazırlayabilir, kitap okumak istiyorsa sabahlara kadar okur, ne bileyim çok masraflı olmayacak her türlü hobi ve aktiviteyle dilediğince ilgilenebilir... kaldı ki bazı iş kollarında freelance olarak ek gelir elde etmek de mümkün olabilir; yani atıyorum çevirmenlik yapabilecek biriyse çok lazım olursa öyle de para kazanabilir.

eğer arada kayda değer bir gelir farkı oluşacaksa veya belli planlarım varsa 2'yi de düşünebilirim ama 3 asla olmaz. başka çıkış yolumun olmaması lazım onun için, mecbur olmam lazım. kendi işim değilse haftada 60 saat çalışmaya asla rıza göstermem.

bu hustle kültüründen nefret ediyorum açıkçası. ben her saniyeyi aktif geçirmek, kendimi geliştirmek, daha çok kazanmak, daha çok öğrenmek vs. istemiyorum abi. bazen parkta yürüyüp kuşları muşları izlemek, bazen evde yatıp tavana bakmak, hiçbir şey yapmamak filan şahane özgürlükler. maaşlı olarak haftada 60 saat çalışmam. gerçi böyle diyorum da üç sene sonra "abi yeter ki işe alın bkunuzu yiyim gerekirse ofiste yatarım" demeye başlarım, garibanın suyunu sıkmadan bırakmayacak zenginler, nasılsa her geçen gün daha da zenginleşiyorlar, yakında biz fakirlerin/işçilerin elinde koz da kalmayacak hehe.
0
der meister
(22.01.22)
3u kesinlikle tavsiye etmiyorum. Paraya cok ihtiyaciniz vardir vs o ayri. Insan bunaliyor, hayati kacirma hissi, asosyallik, kulturel, sanatsal aclik ot gibi bir yasam kisaca. Trafigi, yolu da vardir onun. Gencligi harcamaya deger mi, firsat maliyeti kurtariyor mu supheli. O degil oran-oranti onemli konu lisede dinlemediniz galiba:) Garip garip farkli saatlere farkli maaslar falan
0
neverletyougodown
(22.01.22)
Şu anda tam olarak içinde bulunduğum durum, sayılar ile açıklayalım:

5 yıl önce başladığım gemi adamlığında (cruise sektörü) kontratlarım 6 aydı ve maaşım 10x kadardı. Gerek işimde yeni olmam, gerekse de iş yoğunluğu sebebiyle bu süreç zorlayıcı geçti ama yukarıda yazıldığı gibi yaşın genç olması, motivasyonun yüksek olması vb. ile yıpratıcı olmadı.

1 sene önce terfi aldım, kontratım 4 aya düştü, maaşım ise 16x'e çıktı. Zaten deneyimim, iş becerim arttığı için artık çok daha verimli çalışıyordum. Şimdi olgunluk dönemindeyim.

Bu terfinin kattığı yan avantajlar sayesinde tasarruf ve yatırım imkanlarım arttı, çeşitlendi. Önümüzdeki 4-5 yılı daha böyle geçirip sonrasında yavaş yavaş kontrat aralıklarımı açmayı planlıyorum. Hayat bir kere yaşanıyor kısmına katılıyorum ama akarken doldurmak da önemli. Genç, verimli yaşımda gece gündüz parti mi yapacağım? İşimde, gücümde yaşayıp kendime ait zamanı kaliteli değerlendirmeyi tercih ediyorum. Zaten evde dursam çok sıkılırım. Muhtemelen bir yaştan sonra insan zoraki olarak işe gitmek istemeyecek, yük olacak. Şimdilik böyle devam etmek daha uygun geliyor bana.
0
burka
(22.01.22)
@dermeister
3X kazanan bir insan 10 yıl çalışıp, doğru yatırımları da yapıp emekli olabilir ve yapmak istediğin bu aktiviteleri çok daha uzun yıllar yapabilir.
X kazanan bir insan 30 yıl çalışır ve aynı yatırımları, emekliliği yapabileceği şüpheli.

Ayrıca arada işsiz kalmak, hasta olmak gibi öngöremeyeceğimiz durumlar ortaya çıkabilir.
O yüzden gençken, sağlık varken doldurdukça doldursun derim.

Ama elbette tercih meselesi, diğer seçeneklere yanlış diyemem.
0
michael_knight
(22.01.22)
cok net 1

baskasina calisarak zengin olunmaz
0
foster
(22.01.22)
Ben sahsen gunde 10dk calisarak X kazanmayi sectim.

Belirli bir birikimin varsa arabani falan aldiysan her turlu 1 numarayi secerim.

Araba yoksa 3 secerim 2 sene kafayi kirarim.
Bu sekilde 2 sene gecirip iyi bir servet edinmistim. Sonra 6 ayri doktora falan gitmem gerekti :)
0
divit
(22.01.22)
@michael_knight,

abi ben yapacak hiçbir şeyim olmasa zaten kafama sıkarım. asosyal adamım. kaldı ki sadece türkiye değil, dünyanın ekonomik gidişatına bakarsan şurası çok açık: bizim neslimiz (90 sonrası doğanlar diyeyim) muhtemelen emekli olamayacak. temel ihtiyaçta sorun yok ama şu an en varlıklı ülkelerde bile gençler iş bulmakta, ev almakta vs. zorlanmaya başladı... daha da zorlaşacak bu.

doğru yatırım yapmak kolay bir şey değil, yatırdığım paradan fayda sağlayacağım kesin değil. tabii ki birikim yapmak, yatırım yapmak har vurup harman savurmaktan çok daha mantıklı ama 3x parayla 10-15 yılda emekli olmak hele ki ülke şartlarında bence imkânsız. burada x lirayı 8-10 bin lira olarak kabul ediyorum, hadi 15 bin diyelim... ayda 60 bin kazansam bile 10-15 yılda emeklilik parası çıkaracağımı sanmıyorum. bu durumda ne olur? 30-45 yaş arasını köpek gibi çalışmış olarak geçiririm; geri kalan 30-40 senemi ise hep tutumlu olarak, daha az harcayarak ve "yatarak" geçirmem gerekir.

o yüzden ben mümkünse 70-75 yaşıma kadar çalışmak, her zaman aktif kalmak ama sürdürülebilir bir iş yüküne sahip olmak isterim açıkçası... günde beş saat çalışmakla insana hiçbir şey olmaz. ne yorulurum, ne sıkılırım. gençliğimde de, yaşlılığımda da keyif alırım diye düşünüyorum.

bu tabii ki benim şahsi fikrim, kendi düşüncemi açıklıyorum sadece. başkası için 3x çok daha makuldur, ona bir şey diyemem. kendi adıma ama saçmalık olarak görüyorum, haftada 60-70 saat çalışmak zorunda kalsam muhtemelen 3-5 yıla intihar ederdim, akıl sağlığımı koruyamazdım.
0
der meister
(22.01.22)
@dissendium, @ neverletyougodown, oran orantı olmama sebebi, opsiyonların farklı çalışma şekilleri olması :) Biri danışmanlık, öbürü freelance vs. gibi.
0
🌸plutongezegendegilmi
(22.01.22)
Ben 2 diyorum. 32 yaşındayım, para bir şekilde kazanılıyor ama zaman geçtikten sonra insanın gözüne gitmediği tatiller çok daha fazla batmaya başlıyor. Haftada 60-80 saat ayrıca bilişsel işlerde sürdürülebilir değil, uzun vadeli kariyer hedefleyen biri olarak burnout riski çok yüksek. Yaşamadıktan sonra, stresler içinde uyuyamadıktan, sağlığımı arkadaşlarımı ailemi ihmal ettikten sonra benim için kazandığım paranın hiç bir önemi yok.

Bir de şu da var, ben şimdi deli gibi çalışayım 40 yaşında emekli olayım kafasında değilim çünkü çalışmayı seviyorum, ilerledikçe tempoyu düşüreceğim ama yine de çalışacağım. Şu an aşırı çalışıp erken emekli olmak da bi model ama benim hoşuma gitmiyor, her yaşın ayrı güzelliği var o güzellikleri çok kaçırmış oluyorsun o şekilde. Ya da mesela zaten hayatın yoksa (ailesiyle görüşmeyen, arkadaşı olmayan, hayattan tat almayan çok insan var vs), o zaman da bari deli gibi çalışayım da sonra hayatın tadını çıkarırım, parayla saygınlık kazanırım diyen insanlar olacaktır, buna da saygı duyuyorum.
0
roket adam
(22.01.22)
üçüncü seçenek
parasını versinler 7-24 çalışırım, hiç dert değil
zaten 20 saat çalışsam, arda kalan zamanda deliririm herhalde sıkıntıdan
0
rain when i die
(22.01.22)
İkinci seçenek

@dermeister +1
0
put it in your appropriate place
(22.01.22)
bu durumda 3 diyenlere anlam veremedim vallahi.
1 veya 2. 2 ile belki biraz de dogru yatirimlarla orta vadede erken emeklilik-finansal bagimsizlik bile kazanabilirsin.

3'e gelirsek biraz kasayim, 40 yasinda hic calismama gerek kalmaz, ondan sonra her seyi yaparim diyorsan o biraz zor. atiyorum 40 yasindan sonra mesela ne kadar clubbing yapabilirsin, veya konser insani olabilirsin, basketbol oynayabilirsin, vucut gelistirme yapabilirsin, yeni bir dil veya muzik aleti calmayi ogrenebilirsin? bunlar icin azmin ve istegin kalmayabilir mesela? o yuzden bazi seyleri yasinda yasamak daha mantikli. o yuzden denge onemli bence.
0
baldur2
(23.01.22)
3 - direk elenir,3-5 ay icinde burnout olursun, o sekilde yasanmaz.
2 - 1.5x veriyor ama 40 saatini kapatiyor, seni yine kitliyor. 20 saatini 0.5x'e satmak mantiksiz.
1 - ben bunu secerim, cunku senin 20 saatini bosa cikariyor ve bu zamanda sana 10x kazandiracak bir is kovalayabilirsin.
0
cooperr
(23.01.22)
1'i seçip ek uğraş / iş (mümkünse tamamen kendime ait) yaratırım.
0
gmzo
(23.01.22)
60 saat calisip 3X. Haftada 40 saat calisiyorum su an ve bos zamandan bol seyim yok. Ozellikle evdeysen (yolda vakit kaybi yok)
0
hot potato
(23.01.22)
ben biraz tembel olduğumdan 1>2>3

ama ortalama bi insan için 2>1>3. hem anlattığına göre iyi bir para kazanıyorsun hem de fazla çalışmaktan yorulmuyorsun. fazla çalıştıkça verimin düşer. üstelik kazandığın parayı harcayacağın yaşında hala çalışıyor olmak iyi değil.
0
paintov
(23.01.22)
(11)

Doktorun yazdığı magnezyumdan eczanenin para alması

gmzo
Daha önce doktor reçetesiyle az para vererek aldığımız magnezyum diasporal için eczane sgk karşılamıyor diyerek eşimden az önce 150 TL para almış. Açıklama da yapmamış karşılamıyor demiş. Karşılaması gerekiyor oysa ki. Sinir oldum ama ödedikten sonra yapabileceğimiz bir şey var mı? Fark eder mi bil
Daha önce doktor reçetesiyle az para vererek aldığımız magnezyum diasporal için eczane sgk karşılamıyor diyerek eşimden az önce 150 TL para almış. Açıklama da yapmamış karşılamıyor demiş. Karşılaması gerekiyor oysa ki. Sinir oldum ama ödedikten sonra yapabileceğimiz bir şey var mı? Fark eder mi bilmiyorum ama gebelik takibinde yazıyor doktor. En son 6 hafta 3 gün önce almıştık.
0
gmzo
(21.01.22)
Gidin bence paranizi talep edin. 1 hafta once anneme aldik para vermemistik.
0
sen nasıl bir insansın
(21.01.22)
pastil olarak yazıldıysa sanırım karşılamıyor. zira şöyle bilgiler buldum, siz de bir bakın isterseniz:

ilacfiyati.com
www.ilacarsivi.com
0
nimberjack
(21.01.22)
Aradım bunu sgk karşılıyor para almışsınız dedim, şöyle bir fotoğraf gönderdiler: www.hizliresim.com

@nimberjack pastil değil saşe yazıyor
0
🌸gmzo
(21.01.22)
bazı ilaçların ödeme statüsü sgk tarafından değiştirilebiliyor.
0
jelly bear
(21.01.22)
@jelly bear bunu bizim vatandaş olarak takip edebileceğimiz resmi bir kanal yok mu acaba? eczacılara da güvenilmiyor çünkü. tekrar kontrol ettim bu takviye ile b12 takviyesine ikisine bir arada 8 aralıkta 27 tl vermişim.
0
🌸gmzo
(21.01.22)
Aynısını gebeliğim boyunca kullandım ve devlet karşılamıyor.
0
cilekli krep
(21.01.22)
Yıllardır geri ödemesi yok, daha önce aldığınız ya başka bir şeydi ya da o zaman yanlışlık olmuş para almamışlar. Eczacılara niye güvenilmesin, bilgi talep ederseniz verilir kimse geri ödemesi olan ilacı size ücretli verecek değil.
0
malwethiel
(21.01.22)
Mobilden editleyemedim, özel sigorta vs o şekilde almışsanız bilemem tabii ki.
0
malwethiel
(21.01.22)
Çok enteresan çünkü araştırdığımda forumlarda da kimisi sgk'nın karşıladığını, kimisi karşılamadığını söylemiş. Hatta birisi eczacının önce karşılamıyor dediğini, itiraz edince a tamam karşılıyor diyerek çevirdiğini söylemiş. Daha önce aldığım takviyenin ne olduğunun gayet tabii farkındayım ne olduğunu bilmediğim ilaçları alıp içmiyorum.

@malwethiel güvenilmiyor çünkü neredeyse kimse işini düzgün yapmıyor artık bu ülkede. Kendi işinizi kendiniz araştırıp peşine düşmek zorunda kalıyorsunuz. Bu eczaneyi evime çok yakın olduğu için tercih ediyorum. Daha önce bana "muadil" olarak önerdikleri takviyenin içeriğinin doktorun önerdiği ile alakası yoktu, bunun üzerine bir süre gitmedik. Hava çok soğuk olunca bugün bir şans daha verip yine pişman olmuş olduk. Yani mesele öyle maddi çıkar sağlama olmak zorunda bile değil, iş bilmezlik.

Yarın bir önceki eczaneyi de arayıp soracağım, karşılıyor derlerse bugün aldığım takviyeyi gidip iade edeceğim.
0
🌸gmzo
(21.01.22)
Yarın arayacağınız eczanedekiler de bugünkü eczacı ile aynı rx dediğimiz programa bakacak ödeme bilgisi için ve size atılan görseldekini görüp geri ödenmediğini söyleyecekler.

Bu arada sgk’nın ödeme koşulları günden güne bile değişebiliyor. Bütün eczacılar her an her ilacın güncel geri ödeme durumunu ezberleyemeyip rx’teki ödeme koşulları ne ise gelen hastaya da onu söylüyor. Günde belki sizin gibi 1 hastanın alacağı bir ilacı bırakın yatan hastalara ayda binlerce adet kullanılan ilaçlarda değişiklik oluyordu ben hastanede çalışırken ve bütün ödeme koşullarını en iyi bildiğim ilacı bile hastalara düşerken sık sık kontrol ediyordum değişiklik var mı diye.
0
ms brownstone
(22.01.22)
muadili varsa onu karşılıyor olabilirler.

geçen bana öyle oldu, eczacı bunun muadili yazdırın bunu karşılamıyor artık dedi.
0
jelly bear
(22.01.22)
(5)

yurtdışı uçuş - covid önlemleri sorusu

gmzo
kardeşim önümüzdeki hafta erasmus için istanbul havalimanından hollanda'ya gidecek. çifte vatandaş olduğu için ülkeden çıkarken tc kimliğini, hollanda'ya girerken isviçre kimliğini gösterecek.1- 48 saat önceden istenilen covid test sonucu bir rapor olarak mı veriliyor? giriş-çıkışta pasaport kullanm
kardeşim önümüzdeki hafta erasmus için istanbul havalimanından hollanda'ya gidecek. çifte vatandaş olduğu için ülkeden çıkarken tc kimliğini, hollanda'ya girerken isviçre kimliğini gösterecek.

1- 48 saat önceden istenilen covid test sonucu bir rapor olarak mı veriliyor? giriş-çıkışta pasaport kullanmayacağı için nasıl bir yol izlemesi gerekiyor?

2- pandemi başladığından beri hiç havalimanı kullanmadığım için konuya çok uzağım. uçuşu olmayanlar da yolcularını uğurlamak için terminale girebiliyorlar mı hala, yoksa covid önlemleri kapsamında sadece uçuşu olanlar mı girebiliyor havalimanına?
0
gmzo
(20.01.22)
1. evet. direkt o raporu gösterecek.
2. bilmiyorum
0
buenosdias
(20.01.22)
1. Sadece kağıdı gosterse yeterli, benim de pasaportum yok öyle yapıyorum.

2. 1.5 ay öncesine kadar İstanbul havalimanına sadece uçuşu olanlar girebiliyordu.
0
fraise
(20.01.22)
pasaport kullanmama kısmını anlamadım. AB vatandaşı bile olsa mutlaka girişte çıkışta bi bakarlar.

verdikleri test sonucunu 2 nüsha olarak yanına alsın. Zaten havaalanında 1,5 saatte sonuç veren testlerden var diye biliyorum. Onlar yönlendirir. Yine de bi sorun.
0
anten
(20.01.22)
@anten sonuç pasaporta işleniyor sanıyordum.. Belge veriliyor ise sorun olmaz zaten.
0
🌸gmzo
(20.01.22)
Pasaporta işlenme gibi bir durum yok. Sadece test sonuç belgesine bakıyorlar, ingilizce olması gerekiyor tabii ki; onu atlamisim az önceki cevabımda.

Pandemide herhalde 10'a yakın yurtdışı uçuşu yaptım. Bu şekilde işliyor sistem.
0
fraise
(20.01.22)
(7)

cikmayan lekeler ocagin uzerindeki

baldur2
cif ise yaramiyor artik epey inatci lekeler oldugundan. elektrikli ocak ve hemen yanlarinda siyah siyah lekeler. bunlari nasil cikartabilirim?
cif ise yaramiyor artik epey inatci lekeler oldugundan. elektrikli ocak ve hemen yanlarinda siyah siyah lekeler. bunlari nasil cikartabilirim?
0
baldur2
(20.01.22)
sıcak su çalışır
0
sordumsoruyu
(20.01.22)
yağ bazlıysa yağ sökücü sıkıp bekle(cildine falan değdirme)

eğer bildiğimiz yanık yani karbonlaşmış bişeyse cif ve bulaşık teliyle ovalaman lazım, bunda da boyayı çizme matlaştırma riskin var.
0
killerbee
(20.01.22)
Ceran ocak galiba (cam gibi olanlardan?) onlarin ozel jilet/bicak gibi bir seyi oluyor, hicbir sey sikmadan o aparatla alabilirsiniz. Sonrasinda temizlemek icin her zaman kullandiginiz deterjani kullanabilirsiniz.

Ekleme: elektrikli ocak kaziyici spatula diye geciyormus
0
kuehles blondes
(20.01.22)
Ace ultra power jel

Çıkaramadığı bir şey görmedim henüz ama dikkatli kullanın. Çamaşır suyu bazlı olduğu için de sakın kireç sökücülerle karıştırmayın zehirler.
0
gmzo
(20.01.22)
cam veya seramik ise bunu deneyin.

www.rossmann.com.tr
0
helenart
(20.01.22)
HighGenic Aktif köpük Fırın Ocak temizleyici sıkıp 3 dakika bekleyince çıkar.
A101'de satılır.
0
Mirket
(20.01.22)
@killerbee
karbonlasmis leke.
0
🌸baldur2
(20.01.22)
(10)

Cansız şeylere çok sinirlenmek

logisticsmanager
Başlık açık oldu mu bilemiyorum ama normalde hiç sinirli olmayan biriyim.Yani eşim, ailem, iş yeri vs hiçbir sekilde sorunum yok.Ama cansiz bir şey oldu mu iş başka.Geçen la vache qui rit açıyorum bir kirmizi serit açıldı ikincisi ortada kaldı yemin ediyorum peyniri yumruklamak istedim. Böyle beyne
Başlık açık oldu mu bilemiyorum ama normalde hiç sinirli olmayan biriyim.
Yani eşim, ailem, iş yeri vs hiçbir sekilde sorunum yok.
Ama cansiz bir şey oldu mu iş başka.
Geçen la vache qui rit açıyorum bir kirmizi serit açıldı ikincisi ortada kaldı yemin ediyorum peyniri yumruklamak istedim. Böyle beyne doğru sinir yükleniyor.

Ya da misal bilgisayar takildi is yaparken. bilgisayari böyle paramparca etmek istedim vallaha masaya yumruk vurdum sinirden. Hani bir kontrol mekanizmasi var o olmasa laptopu yere carpip rahatlayacakmisim gibi.

Ya da misal market torbasini katlayıp bir yere koyuyorum. Düşüyor, koyuyorum düşüyor. En son torbayi tekmeleyip yerde bıraktım.

Var mi başka böyle ya? Eşim alıştı artık gülüyor geçiyor. Zaten insana karşı olan bir olay değil tabi de krem peynir adamı sinirli yapar mi ya :/
0
logisticsmanager
(20.01.22)
digerleriyle bagi nedir bilmiyorum ama "wrap rage" diye bir sey var: en.wikipedia.org
0
robokot
(20.01.22)
Abi yanlış anlama ama bunun "cansız şeylere karşı" diye bi durum yok belli ki öfke kontrolün yok, bunu başka bi insana yansıtmamanın nedeni denk gelmemesidir belki de bilemeyiz ya da canlılara gösteremediğin öfkeni bu şekilde açığa çıkarıyorsun.
0
Zaman Tamircisi
(20.01.22)
Günlük normal dozda, canlılara karşı duyduğun siniri bastırıyor olabilir misin? Hani şu kimseyle tartışmayan, hep ılımlı tipler vardır ya...

Eğer öyleyse biriken sinirini duygusu olmayan, yıpranmayacak üzülmeyecek ya da sana diş göstermeyecek şeyler üzerinden çıkarıyor olabilirsin.
0
Bruce
(20.01.22)
@zaman tamircisi 30 yaşında ve kavga etmemis, siddetle alakasi olmamis bir insan olarak hiç denk gelmemesi zor değil mi?
Bu arada öfke kontrolüm olmasa o krem peyniri dayak manyağı ettiydim :(

@bruce abi sirkette bile hiçbir olayda sinirlenmeyen, sakin duran adam olarak taniniyorum. Yani sessiz sakin bir adam degilim ama insanlarla iliskilerimde sakin biriyim.
0
🌸logisticsmanager
(20.01.22)
Belki öfke kontrolu değil de beklemek, kesintiye uğramak ile ilgili bir problemdir. Tez canlılıgin bir biçimi ya da. Yani kendimden biliyorum biraz da, benzer şeylere ben de inanılmaz sinirleniyorum bazen kendim bile şaşırıyorum. Pek sakın biri de sayılmam ama cazgır da değilimdir. Orada bastırılan bir öfke falan yok yani eminim ama böyle durumlarda yeri geliyor cildircak düzeye geldiğim oluyor. Çözümünü ben de bilmiyorum ama. Belki de çözüme gerek yoktur.
0
encokbenisevinnolur
(20.01.22)
Bir dönem Çanakkale' de kısa bir süreç için eşyalı ev tutmak zorunda kalmıştım. O kadar gürültülü bir buzdolabı vardı ki evde; bir gece kalkıp saldırdım bir miktar boğuştuk :m

Amcamın da zamanında halamlardan dinlediğim müthiş bir anısı var. Bağ evinde testiyle tulumbadan su çekmiş eve doğru yürüyor. Testi kırılıyor, amcam başına oturup yarım saat sövüyor :v


Gerçek bir öfke problemi söz konusu değilse bence çok takılınmamalı.
0
lüzumsuz adam
(20.01.22)
bana da çok sık oluyor abi de ben bu kadar yükselmiyorum. "cansız nesnelerin bana garezi var" olarak kabul ediyorum, daha baştan 1-0 geride olduğumu kabul edince işim ters bile gitse (ki gidiyor, pantolonun kemer tokası yanından geçtiğin kapı koluna nasıl takılır yani durup dururken, özel bir çekim falan olmalı aralarında. tek örnek değil tabii, murphy yasalarını her gün tecrübe ediyorum) "hah bak gördün mü, ben biliyorum başıma geleceği" diyerek geçiyor veya bazen keyfim yerindeyse gülüyorum bile.
0
gkhncnzdgn
(20.01.22)
Kökeninde başka bir şey olma ihtimali yüksek ama bunu bizim buradan yorumlamamız, hatta sizin kendi kendinize ortaya çıkarmanız mümkün değil. Mantıksız olduğunu bile bile neden cansız nesnelere sinirlenesiniz? Farkında olmadığınız bir çocukluk travmanız olabilir, herhangi bir şekilde tetiklendiğinde oradan çıkıyor olabilir mesela. Kökenine inmek için terapist yardımı almalısınız.
0
gmzo
(20.01.22)
sabırla alakalı bir şey
herkes işlerin ters gitmesine sinirlenir ama daha olgun tepkiler vermek gerekir özellikle eşyalar için çünkü etkileşim yok, değişen bir şey yok kızsan da sevsen de

ben de trafikte saçma şeyler yapanlara saydırmaya çok başladım
ama hayatımda sıfır küfür

bunun alışkanlığa dönüşmesinden korktuğum, insan ilişkilerinde anlık küfürler etmemek için azaltmaya daha sakin olmaya çalışıyorum
0
bir soru sorcam
(20.01.22)
(7)

Oğlumuza İsim Bulalım

mner
Merhaba,6 aydır doğacak olan oğlumuza isim bulmaya çalışıyoruz. Son üçe Kerem, Erdem ve Demir kaldı (Sonuncusu biraz da soyadı ile uyumlu oluyor diye).Siz olsanız hangisini seçerdiniz? Ya da bunların dışında sevdiğiniz erkek isimleri de olur.Artık bir karar vermek istiyoruz çıksın bu yavrumuz anonim
Merhaba,
6 aydır doğacak olan oğlumuza isim bulmaya çalışıyoruz. Son üçe Kerem, Erdem ve Demir kaldı (Sonuncusu biraz da soyadı ile uyumlu oluyor diye).

Siz olsanız hangisini seçerdiniz? Ya da bunların dışında sevdiğiniz erkek isimleri de olur.

Artık bir karar vermek istiyoruz çıksın bu yavrumuz anonimlikten.

Bir de isminiz soyadınızla uyumlu olsun ister miydiniz özellikle? Sizce bu bir avantaj mı bıraktığı intiba konusunda?

Edit: Peki ya Ender hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
mner
(19.01.22)
kerem çok hoş ama bu ara her beş çocuktan yedisi kerem. bence soyisim uyumu da önemli. ben soyisimle uyumlu olanı tercih ederdim ki kendi çocuğumda da öyle yaptım.
0
deartheodosia
(20.01.22)
Soyisimle uyum güzel oluyor.

Pamir çok güzel ama bu sıra bebeklere hep Pamir ismi veriyorlar.

Attila
Doruk
Timur
Deniz güzel isimler bence.
0
Hallegadola
(20.01.22)
İsim soyad ile uyumlu olmalıdır en güzel örnekleri ünlülerin sahne adlarında vardır.
Birde soy isim sessiz harfle başlarsa isim mutlaka sesli harfle bitmeli veya tam tersi olmalı
Örneğin ; Seda Sayan veya Sezen Aksu
Gibi
0
alixkandemir
(20.01.22)
@alixkandemir aslında sesli harfle bitsin diye de istemiştik ama erkek isimleri genelde sessiz harfle bitiyor.

@deartheodosia etrafta çocuk bebek çok az, hala kerem o kadar yaygın mı? 10 yıl önce öyleydi dinmiştir biraz diye düşünmüştüm
0
🌸mner
(20.01.22)
ben de 6 aylık hamileyim, kerem olacak adı. siz de koyun dünyayı kerem'ler yönetsin :)

bizim soyadımızla uyumlu ama olmasa da koyardım ne önemi var.
0
kenarortay
(20.01.22)
@kenarortay çünkü güzel bir isim di mi:) haklısınız aslında. benim de kuşağımda aşırı yaygın olan bir adım var hiç kafama takmamıştım büyürken. Sağlıkla gelsin oğlunuz
0
🌸mner
(20.01.22)
Bizimki de 2 ay sonra geliyor, ben de soy isimle uyumlu isimleri seviyorum ama bu uyumu sesli-sessiz harf olarak değil küçük bir kafiye ile yorumladık biz :) Aynı harf ile başlayan isim ve soy isim kombinasyonlarını da seviyorum mesela.

Kerem çok güzel bir isim, içinize sindiyse koyun gitsin. "Bu dönem tüm çocuklarda bu isim var" argümanını ben de saçma buluyorum, bir insanın isminin yaşadığı dönemi yansıtması çok normal bir şey zaten. Sağlıkla kucağınıza alın inşallah:)

Edit: Erdem ismi de çok güzel bu arada, anlam olarak da çok güzel.
0
gmzo
(20.01.22)
(6)

Robot süpürgeye temizlik maddesi koyulur mu

iddaaci
Merhaba, roborock s5 max kullanıyoruz. Mop atarken şöyle mikropları da kırsa diyoruz. Ne konulmalı ya da konulmalı mı? Makineyi elimize almayalım da.
Merhaba, roborock s5 max kullanıyoruz. Mop atarken şöyle mikropları da kırsa diyoruz. Ne konulmalı ya da konulmalı mı? Makineyi elimize almayalım da.
0
iddaaci
(18.01.22)
No. Deliklerini tikiyormus

Seçim sizin
0
abuzer
(18.01.22)
Sudan başka birşey kullanmayın yazıyor kullanma kılavuzunda.
0
inheritance
(18.01.22)
Sadece su koyun diyor. Ama ben ara sıra çamaşır suyu da ekliyorum :(
0
invictae
(18.01.22)
ben koydum. 6 ay sonra kapağı kendi kendine çatladı ve su akıtmaya başladı. sanırım o plastik malzeme yada yapışkan zarar gördüğü için tavsiye etmemişler. yoksa ben de sizin gibi düşünmüştüm. aman canım ikisi de akışkan nolcak demiştim ki kazın ayağı öyle değilmiş.
0
buenosdias
(18.01.22)
2 yıldır s5 max kullanıyorum, ben çamaşır suyu, yüzey temizleme suyu koyuyorum ilk gğünden beri, haznesine hiç bir şey olmadı mis gibi çalışıyor, yarım çay bardağı kadar çamaşır suyu üstüne su koyuyorum, hatta su bittikten sonra yeni bez takıp durulatıyorum ashdahsd.

haznesi çatladı demiş biri,bana hiç olmadı ama çatlarsa yeni hazne alırız o kadar pahalı bir şey değil.
0
benaslinda
(18.01.22)
Biz de yüzey temizleyici koyuyoruz bir buçuk senedir bir şey olmadı. Ama az koyuyoruz yani vileda kovasına döker gibi koymuyoruz, oranlı olmaya dikkat ediyoruz.
0
gmzo
(19.01.22)
(11)

barınma sorununa dünya'da getirilen çözüm önerileri neler?

avatar is back
başta avrupa falan olmak üzere son zamanlarda ülkemizde de var bu meret. özellikle bizde çok yüksek bir oran ev sahipliği ama hala uygun ve kaliteli ev sorun bir çok yerde. avrupa'da daha sıkıntılı sanırım. özellikle hem eski binalar hem de pahalılık var.peki dünya'da buna çözüm olarak ne gösteriliy
başta avrupa falan olmak üzere son zamanlarda ülkemizde de var bu meret. özellikle bizde çok yüksek bir oran ev sahipliği ama hala uygun ve kaliteli ev sorun bir çok yerde. avrupa'da daha sıkıntılı sanırım. özellikle hem eski binalar hem de pahalılık var.

peki dünya'da buna çözüm olarak ne gösteriliyor? ne öneriliyor? bir aralar fast installation house dalgası vardı. hatta kuzey ülkelerin bazılarında baya 3-4 katlı 70-80m2 evler falan yapılmıştı ama sonra depremdi yangındı sağlamlıktı derken yattı o mesela.

binlerce yıldır süre gelen bu barınma problemi böyle devam edecek mi? gıdayı beslenmeyi ulaşımı giyinmeyi çok kolaylaştırdık ve neredeyse beleşe yapar olduk tarihe bakınca. ama barınmada geride kaldık gibi. nedir çözüm önerileri? özellikle teknoloji şirketlerinin falan bazen oluyordu önerileri falan
0
avatar is back
(18.01.22)
Büyük oranda bireysel seçimlerin sonucunda ortaya çıkan bir sorun bu. Örneğin İstanbul'da sadece yaşamış olmak için yaşıyor millet. Aynı gelirle başka bir şehirde çok daha kaliteli yaşanabilir. 1950'lerin İstanbul'unda değiliz. O dönemdeki yaşam kalitesini başka yerde aramak gerek.

Ayrıca devletler nufus planması politikaları izlemeli. 3-4 çocuk günümüz için çok fazla. Bu doğan çocuklar birçok şeyden mahrum kalacaklar.
0
antropolog
(18.01.22)
@antropolog; planlamadan ve diğer durumlardan ziyade teknik çözümleri merak ediyorum aslında.
0
🌸avatar is back
(18.01.22)
Çin, Hong Kong bu soruna şöyle çözüm bulmuş.

www.boredpanda.com

Benim gözlemim eski insanlar daha insanca bir dünya hayal etmiş, tasarlamış. Her eve güneş girsin deyip bir sürü cam yapmışlar, balkon yapmışlar. Herkesin kendi bahçesi olsun deyip her eve bahçe koymuşlar. Bir de bahçesini ağaçlandırmışlar.

İnsanca olmayan şey ise insanları güneş görmeyen, bahçesi olmayan, ağaç bile olmayan yerlere tıkmak. Buna ne kadar çözüm denir, orası tartışmaya açık.
0
dissendium
(18.01.22)
Ev yaparak çözmeye kalksan bu sefer göç durmadan devam eder. Bu sefer de trafik sorunu başlar. Tarihi doku varsa yok olur gider. Her taraf beton olur.

Barınma sorunu dünyanın her yerinde yok bunu kabul etmek gerek. Bazı bölgelerde çok masraflı.
0
antropolog
(18.01.22)
Avrupa'daki sorun daha ziyade yogun conservation kaynakli. Yani teknik cozumluk, innovasyonluk bir yani yok zira sorun para olmamasi kaynakli degil. Sehirlerin disa dogru yayilmasini, doga ve tarim alanlarinin azalmasini istemiyorlar. Gene halihazirdaki sehir merkezlerinde de eski binalarin yikilip daha cok katli yeni kulelerin dikilmesinin onunde engeller var, sehrin atmosferini ve kimligini korumak adina.
0
hot potato
(18.01.22)
"Çözüm" gerçekten aranıyor mu, ya da bu bir problem olarak görülüyor mu? Mesela Birleşik Krallık, Londra daha fazla büyüsün istemiyor. Ülkenin diğer şehirlerine bakarak orantısızca fazla nüfusu var, bu yüzden farklı büyük şehirlerin nüfus/iş çekmek için teşvik programları var. Yine Fransa'da Paris daha fazla büyüsün istenmiyor.

Almanya görece nüfusunu homojen dağıtabilmiş bir yer, en çok Berlin'de barınma sıkıntısı görülüyor. Emin olmamakla birlikte, orada da nüfus artsın istenmiyor diye hatırlıyorum.

Silikon vadisi civarında barınma korkunç bir sorun olduğundan, bazı şirketler barınmanın sorun olmadığı eyaletlere doğru akın ediyorlar.

20 -30 milyonluk metropolleri sanıyorum sadece Çin benimsedi, yine bu başlık altında gösterildiği gibi distopik toplu konutlar yapıyorlar ama hava kirliliği gibi çözülemeyen bazı problemleri var.

Bu şartlar altında sorunuzu yeniden alabilir miyim? :)
0
kaptankedi
(18.01.22)
sosyalizm.

Bunu ilk dile getirenlerden biri de bizzat Engels. Konut Sorunu adlı kitabı var 1872 İngiltere'sindeki konut sorununu anlatan. Bunu okursanız 1872'den 2022'ye hiçbir şeyin değişmediğini, çıldırtıcı derecede aynı olduğunu görebilirsiniz.

Bugün vikipedi'ye göre sovyetlerin üzerinden 30-32 yıl geçmesine rağmen en yüksek ev sahipliği oranları listesinde eski sovyet ülkeleri hep tepelerde. tr.wikipedia.org
0
patronaj1
(18.01.22)
Sabaha herkes şehir merkezinde yaşamasıncılar gelir ama sosyal konut kavramını araştırabilirsiniz.
0
gmzo
(19.01.22)
Bu söyleyeceğim bir veri ya da verilere dayanmıyor ancak bu istihdam, çalışma alanları ile olduğu kadar medyanin oluşturduğu algılar ile de ilgili diye düşünüyorum.

Mesela akşam haberlerini açın. Kanal farketmeksizin İstanbul + meclis/siyaset tahakkümü var. Yani İstanbul da yasiyormus kadar İstanbul'da olan biteni de sorunlarını da biliyor gibi hissediyorum. Sanki ülke oradan ibaret. Yerel, bölgesel kanallara geçtiğinizde de o bölgedeki merkezler domine ediyor. Mesela yaşadığım yer olan İzmir'deki her şey, bütün kayda değer olaylar sanki Alsancak konak civarında oluyor gibi. Halbuki haber yaptıkları şeylerin benzerleri (mademki haber değeri var) diğer ilçelerde de oluyor. ​


Yani bana kalırsa bu "merkez orası" algısını percinliyor ve hem para harcamaya gidilecek yerler (mal veya hizmet alımı olan her şeyi dahil edebilirsiniz) hem de yatırım yapılacak yer orasidir şeklinde bir onyargi oluşturuyor.

Sonucunda da birçok insanın sebepsizce oraya yerleşmek ya da orada olmayı istemesi geliyor doğal olarak.

İş seçeneği daha fazla olması vb. durumlar da var. Ya da kasaba algısı ve baskısından yılmak ve çıkmak/kaçmak istemek.

Neyse sözün özü, benim çözüm önerim haber ajanslarinin yarattığı bu algıya bir sekilde müdahale edilmesi. Artık şube mi açarlar naparlar Afyon'a Giresun'a da yer versinler. Aynı şekilde mesela İzmir için Alsancak kadar menemen e de deginilsin.

Bu kadarı sorunuza cevap olmuş mudur emin değilim, ancak postfordizm ve fordizm ile mimari ilişkisine dair de okuyabilirsiniz derim bulduklarinizi, bu anahtar kelimeleri kullanarak.
0
encokbenisevinnolur
(19.01.22)
barinma problemi kotuleserek artacak, metropollerde tutunmak git gide zorlasacak.

devlet buyuk binalar satin aliyor ya da yaptiriyor. sonra daireleri ihtiyac sahiplerine uygun fiyata kiraliyor. sen basvurup listeye adini yazdiriyorsun, boyle bir formu arkadas icin doldurdum. banka hesap dokumlerinden arabanin markasina kadar veriyorsun. kac cocugun var, cocuklar nerede okuyor vs. Sonra sana gore bir yer buluyorlar ama bulmalari birkac sene surebiliyor. normalde o sehirde 2 oda bir daire $1200'e kiralaniyorsa sen 500-600 verip oturuyorsun. binalar le$ tabii cogunlukla soylemeye gerek yok.
0
cooperr
(19.01.22)
encokbenisevinnolur +1

Türkiye sanki istanbul'dan ibaret gibi. Oysa ki yaşam kalitesi yerlerde. Kasaba baskısı istanbul varoşlarında taşradan daha çok mesela. Gelen rahat etmek için geliyor ama başını sokacak yer bulamıyor. Her imkan istanbul'da deniliyor ama her şey paraya dayalı. 8-10 bin lira kazanan biri ancak her şeye uzaktan bakar, o imkanları izleyip sinir stres olur.
0
garylineker
(19.01.22)
(6)

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (Allianz?)

BuddyGuy
Merhaba,Tavsiye eder misiniz? Hastaneye çok yolum düşüyor, yakın zamanda muayene ve tahlillere 5000 liranın üzerinde para verdim. Önümüzdeki ay yine birkaç tane muayene ve tahliller olacak.Allianz'ın tekliflerine baktığımda normalde gittiğim özel hastanenin anlaşmalı listede yer aldığını görüyorum a
Merhaba,

Tavsiye eder misiniz? Hastaneye çok yolum düşüyor, yakın zamanda muayene ve tahlillere 5000 liranın üzerinde para verdim. Önümüzdeki ay yine birkaç tane muayene ve tahliller olacak.

Allianz'ın tekliflerine baktığımda normalde gittiğim özel hastanenin anlaşmalı listede yer aldığını görüyorum ama bu anlaşma yıl içinde fesh edilebilir mi?

Tamamlayıcı sağlık sigortası hakkında deneyim ve tavsiyelerinize ihtiyacım var, çok teşekkür ederim
0
BuddyGuy
(17.01.22)
Belli bir yaşın üzerinde ve kronik rahatsızlıkları olan bireyler için anlamlı olmuyor. Anneme yaptırıyordum, geçmişten gelen rahatsızlıkları karşılamadığı için cepten vermek gerekebiliyor. Ama sizin hastaneye gidiş sebebiniz üşütme, ağrı, sancı, acil gibi durumlarsa, yani geçmişten gelen rahatsızlıklar sebebi ile değilse size uygun olur. Poliçeye göre değişmekle beraber yıllık 6-10 adet arası değişen muayene hakkınız olur, tahlil, röntgen vs karşılar. Poliçe süresi içerisinde geçmişe dayanmayan bir rahatsızlık sebebi ile yatarak tedavi olmanız gerekirse ameliyatı falan da karşılar. Fesih durumu pek olmaz, çok çok bu muayeneyi karşılamıyor sigortanız denebilir yine geçmiş hastalık vs sebebi ile. Bizim bir kere safra kesesi ameliyatını karşılamadı rahatsızlık geçmişten beri süregeliyormuş denerek. Bu durumda feshettiler, kalan süreye göre prim iademi aldım.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(17.01.22)
Biz tamamlayıcı sigortadan çok memnunuz, üst üste birkaç sene yaptırdıktan sonra ömür boyu yenileme garantisi alıyorsunuz yani @huzurlarinizda'nın bahsettiği sıkıntılar da ortadan kalkıyor. anlaşma yıl içinde feshedilebiliyor maalesef ama çok sık olan bir şey değil sanıyorum.
0
gmzo
(17.01.22)
İş yerim allianz üzerinden özel sağlık yaptı ve çok memnunum. Gittiğim her hastanede allianz geçerli.
0
senbensennedenbenlen
(17.01.22)
yaklaşık 4 yıldır kullanıyorum ve eksikliğini göstermesin diyorum. çünkü çok hızlı ve temiz bir şekilde işlerinizi hallediyorsunuz. geçmişten gelen büyük bir rahatsızlığınız yoksa sorun olmayacaktır diye düşünüyorum.
0
fernandoenes
(17.01.22)
aileme 2 yıldır allianz tss yaptırmaktayım. genel olarak memnunuz. hastanelik bir durum olduğunda sadece otopark parası verip çıkıyorlar. işlemler de çok hızlı ilerliyor, hastanesine göre değişmekle birlikte sıra sıkıntısı vs de pek fazla olmuyor. yalnız şunu hatırlatmakta fayda var. sigorta şirketi fark etmeksizin bütün tamamlayıcı ss ler premium hastanelerde ya hiç geçmiyor ya da çok kısıtlı branşlarda geçiyor.(onkoloji, organ nakli vs.) o nedenle eğer acıbadem, amerikan hastanesi, florence nightingale tarzı hastanelere devamlı gidiyorsanız veya doktorlarınız oralardaysa sizin için uygun olmayabilir.
0
makarnavodka
(17.01.22)
Sigorta acenteliğimiz var. her sene birinciliğimiz var çalıştıgımız şirketlerden birinde. reklam gibi olmasın:) yardımcı olabilirim bir sorunuz ya da aklınıza takılan birşey olursa tss ile ilgili.
0
gunbatimi
(20.01.22)
(16)

İlişkilerde çok kavga etmek normal mi

abuzer
Sıkı bir ilişki testi izleyicisiyim. Kavga kısmına geçince çiftler hep "ouu biz çok kavga ederiz. Sesler yükselir, küfür ederiz o anlarda ama birbirimize değil, ortaya" vs diyorlar. Daha önce de etraftan "kavga edilmeyen iliskide bir gariplik vardır" diye çok duydum. Bu cidden böyle mi? Neden? Sağlı
Sıkı bir ilişki testi izleyicisiyim. Kavga kısmına geçince çiftler hep "ouu biz çok kavga ederiz. Sesler yükselir, küfür ederiz o anlarda ama birbirimize değil, ortaya" vs diyorlar. Daha önce de etraftan "kavga edilmeyen iliskide bir gariplik vardır" diye çok duydum. Bu cidden böyle mi? Neden? Sağlıklı iletişim kuramıyor olmak neden bu kadar normallesmis?

Karşılıklı sevgi/saygı olan ilişkinizde sürekli kavga ediyor muydunuz?
0
abuzer
(17.01.22)
eşimle tartışmalarımız çok olmuştur ama soruda tanımlanan seviyede kavgalarımız olmadı.
kavga ile canlı tutulmaya çalışılan ilişki sığ bir ilişkidir.
0
lazpalle
(17.01.22)
bana göre kavga etmek ilişkinin zayıfladığına işaret. ilişkilerim genelde 4-5 sene gibi uzun sürelidir ve hiç kavga etmem, bir kere bile.
0
gabe h coud
(17.01.22)
Kavga, kaostan beslenen insanlar için bir ihtiyaç. Kavga etmeyince eksiklik hissediyorlar bunu normal görüyorlar.
Ben ilişkilerimde kavga etmem. Kavga edeceğim, hakaret edeceğim insanla aynı ortamda bile bulunmak istemem. Saygı duymadığın biriyle ne kadar sağlıklı bir ilişki kurulabilir ki.
0
kaptan maydanoz
(17.01.22)
karakter mevzusu, annem babam sürekli her halttan kavga eder ama birbirlerini de çok severler. ben, ses yükseldiği an koparım, hiç kavga edemem.
0
lcha
(17.01.22)
Kavgaların sıklaştığı, seslerin yükseldiği ve küfürlerin başladığı ilişki sona yaklaşmış demektir. Birçok kişi itiraz edecek ama gözlemlerim bu şekilde.
0
ruhen hastayim ben
(17.01.22)
Kavga edilmeyen ilişkide anormallik vardır evet, çünkü siz iki bireysiniz. Farklı ailelerce yetiştirilip farklı deneyimlerden geçtiniz ve farklı fikirleriniz var. İnsan zaman zaman gergin olabilir ve fikir çatışmaları, anlaşmazlıklar yaşanması kaçınılmaz. Eğer yaşanmıyorsa ortada kendini yok sayan biri var demektir ve bunun sonumda da ya bir taraf sıkılır gider ya da ses etmeyen taraf artık patlar gider. Kimse kimse için biçilmiş kaftan değil, herkes büyük ya da küçük tavizler verip ortaklaşmalı.

Ancak bu çok kavga edilmesi normal demek değil. Bu adeta "ölmek mi istersin, ölene kadar 18 saat çalışmak mı" gibi bir soru. İkisinden birisi normal olmak zorunda değil.

İki yetişkin insan arasında tartışmalar yaşanması doğal, ancak bu saygı sınırlarının aşılmasını gerektirmiyor, uzlaşma yolları aramayı gözardı etmeyi, herkesin kendini düşünmesini gerektirmiyor. Eğer çözümsüzlük varsa ilişkiyi devam ettirip birbirinizi yiyip bitirmenizi gerektirmiyor.
0
akhenaten
(17.01.22)
@akh, "ilişkilerde anlasmazlik olmamali" diyen kimse gormuyorum bu duyuruda. Anlasmazliklarimi saglikli bir şekilde iletisim kurarak cozuyorsam neden birey olamiyorum bunu anlamadim
0
🌸abuzer
(17.01.22)
İlişkilerde ilk başlarda sık, sonrasında da aralıklarla kavga iyidir.

Kavga = arada iletişim var demek + taraflar kavgada olsa, aralarındaki sorunu çözme iradesi gösteriyor demek.

Ancak kuru kavgalar çoğunluktaysa ve sürekli kavga ediliyorsa, bu artık kötü bence. Sorunları çözmeye yönelik değil de, birbirine hakaret etme, yıpratma, ego tatminine yönelik kavgalar ise kötü.


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.01.22)
Kavga var, kavga var. Öyle küfürlü hakaretli kavga varsa zaten saygı olmaz. İki kişi kavga ederken de ortaya küfür diye bir şey olamaz. Duvarı yumruklasan da mesela o karşı tarafa yaptığın bir harekettir. Dolayısıyla mesela sesler yükselebilir zaman zaman ama, bu bir tarafın diğer tarafı bastırmak için kullandığı bir araca dönüşünce şiddet oluyor. Küfür ve hakaret etmek de öyle.

Bana göre arada bir kavga edilebilir. Sonra da anlaşıp mesele çözülebiliyorsa bu sağlıklıdır zaten, olması gerekir. Kavga etmeyelim diye içine atarsan sürekli sonrasında daha büyük sorunlar çıkar ilişkide. Ama öyle düzenli ve psikolojik şiddet içeren kavgalar olmamalı elbette.
0
gmzo
(17.01.22)
cok kavga hic de normal bir sey degil. kavgaci biri olarak soyluyorum bunu benim kavgam sevgilimle degil ki. bi taraf yukseldigi anda digeri duser kavgaya donusmeden de gecebiliyo o hararet. ama karsilikli bagrisma bence asiri yipratici bir durum ve zedeler
0
ala09
(17.01.22)
Her ilişki kendine özel diye bir başlangıç yapayım. Benim ilişki tanımıma göre böyle kavga normal değil. Tamam, işyeri tartışması gibi olmuyor, bazen ses tonu biraz daha artıyor (ki bunu da kontrol etmeye çalışıyoruz), bazen gözyaşları giriyor ama küfür hakaret olmaz. Ki bence bu tartışmalar bile sık olmamalı, olmayacak hale döndürmek lazım ilişkiyi. Daha sonra aynı yatağa gireceğin adama/ kadına hakaret hiç olmaz.

20+ yıllık evli kadın olarak yazıyorum
0
SiyamkedisiZorro
(17.01.22)
tartışma elbet ki oluyor. ama kavga halinde çok sinirlendiğinde genelde hemen susarım, sakinleşmesini beklerim, konuyu değiştiririm. sakinleştikten sonra belki 3-4 saat sonra minnoş halimle yaptığının yanlış olduğunu fikrine katılmadığımı kızmasını istemediğini söylerim. o da birkaç kelam eder anlaşırız konu kapanır.

ben sinirlendiğim zaman da o konuşmaz, bana sarılır ya da sakinleşmemi bekler. çok uzun süre devam edersem kızar bi, ikimizde susarız mesela ama bu arada da el ele tutuşup yürümeye devam ederiz mesela. sonra da tekrar sakinleşip konuşup devam ederiz.

bu arada hiç birbirimize küfretmedik hakaret etmedik.

genelde bizde böyle devam ediyor. benim annemle babam çok zıtlaşır ve asla alttan almaz bir taraf. bu beni çok yordu. asla susmazlar kavga zamanında. böyle olmak istemiyorum çocuğum olduğunda da ileride bu hallerimizi görmesini istemiyorum. dolayısıyla susmak bence en iyi çözüm.
0
Hallegadola
(17.01.22)
@abuzer olamazsınız demedim ki, sanırım tanım farklılıklarından dolayı yanlış anladınız. Ben kavgayı daha kapsayıcı anlamda kullandım, tekme tokat ve küfürlerin olduğu bir anlamda değil. onun için aşağıda kavga ederken saygı sınırlarının korunması gerektiğinden bahsettim.

Yani sizin anlaşmazlık veya tartışma dediğiniz şeyle benim kavga dediğim şey aynı. Aynı şeyi söylüyoruz.

Eğer kavga ve tartışmayı şiddet dozu farklı iki ayrı şey olarak ayrırsak evet, "kavga" etmemeniz gerekir sağlıklı bir ilişkide.
0
akhenaten
(17.01.22)
normal şartlarda hiç kavga edilmemesi sıkıntılı bir sürece işaret ediyor aslında. "eeeh sikerler" eşiği var. onu geçmiş olabilirsin çünkü.

ayda yılda bir kavga olabilir de bundan fazla kavga ediliyorsa kendini tamamlayamamış, kaostan beslenen, toksik kişilerin ilişkisi olabilir o. hele evli falan değillerse "kurulu düzen" bahanesi de yok. o kadar kavga etmenin ne getirisi olabilir ki? kimsenin birbirini yıpratmaya hakkı yok.

böyle bir kalitesizlik var ama iş yerinde mobbing, ilişkilerde kavga her yerde aynısı var zaten diye normalleştiriliyor. bu çok saçma.
0
nawar
(17.01.22)
ben sana katılıyorum. sürekli kavga edilip didişilen ilişkiler kesinlikle huzursuz ve mutsuz bir aile ortamı doğuruyor. böyle bir çiftle aynı ortamda dahi bulunmak istemem, bu tarz arkadaşlarım vardı bizim yanımızda kavga eden ciddi ciddi görüşmeyi kestim. çevremde de var böyle paso kavga edip bunu birbirimizi çok seviyoruz diye normalleştiren, bence ciddi bir psikolojik problem bu. insan sürekli gergin yaşarken kendi duygularını zaten gösteremez ki.

benim de eşimle uyuşmadığım noktalar var ama çok seyrek kavga ederiz. birbirimizi kırana kadar devam ettirmek genellikle anlamsız. hele hakaret falan benim kırmızı çizgimdir. yani anlaşmazlık yok değil var, ama kavga yok. insan gibi medeni olarak tartışır, ya anlaşırız ya da agree to disagree olarak devam eder. ses yükseltmek falan dahi benim için çok aşırı şeyler.
0
roket adam
(17.01.22)
sağlıklı iletişimin tam olarak ne olduğuna dair ahkam kesemem, çünkü herkesin normali ve sağlıklısı kendine. sağlıklı tanımını da kişinin fonksiyonalitesini bozmayan şekilde yapmaya gayret ediyorum. benim etrafımda gördüğüm sürekli kavga eden o çiftler beni aşırı yoruyor ve geriyor. gerçekten negatif yükleniyorum, mümkünse o çiftlerle vakit geçirmemeye çalışıyorum. mesela kardeşim ve eşi sürekli kavga eden bir çift oldum olası, bayağı üzülüyordum bunlar ayrılacak yeğen başa kalacak diye en başlarda ama ayrılık falan yok iletişim tarzları öyleymiş meğer. manyaklar mı ne evet ama fonksiyonları devam ediyor, herhalde sağlıklı sınırlar içinde hala diyorum devam ediyorum.

yüz yıldır aynı adamlayım; dört senedir de evliyiz. küfürü hakareti konuşmuyorum, öyle bir şey söz konusu bile olmamalı normal şartlar altında ama birbirimize sesimizi yükselttiğimiz kavga sayısı bile gerçekten bir elin parmaklarını geçmez. sürekli kavga etsem yorulurum, motivasyonum düşer, ne bileyim o insanla paylaşımım doğal olarak azalır. hayata karşı bir hıncım varsa muhattabı kim ise ondan çıkarırım, çıkaramıyorsam da eşime anlatırım biraz yükümü alır rahatlarım. ben de bu şekilde fonksiyonlarımı koruyabiliyorum.
gerçi kavga var kavga var, misal ya bu mutfağı yine mi toplamadın o kadar yemek yaptım aşkolsun insan bari toplamaya yardım eder sitemini de kavga göreceksek işimiz iş :)
0
evde liyakat kalmamis
(17.01.22)
(9)

evsahibi vs kiracı konusunda sizde son durum nedir

strobist
izmir'deyim.. ev sahibi olarak yazıyorum.. geçen eylül ayında 1600 liradan 3+1 evi kiraya vermiştim.. ancak son 3 ayda ülke ekonomisi öyle bir yere geldiki şu an kira oyuncak gibi kaldı..ocak ayında kiracıyla yeniden konuşasım var.. önceki kiracılarla böyle şeyler hiç yaşamamıştık.. özellikle bu tak
izmir'deyim.. ev sahibi olarak yazıyorum.. geçen eylül ayında 1600 liradan 3+1 evi kiraya vermiştim.. ancak son 3 ayda ülke ekonomisi öyle bir yere geldiki şu an kira oyuncak gibi kaldı..

ocak ayında kiracıyla yeniden konuşasım var.. önceki kiracılarla böyle şeyler hiç yaşamamıştık..
özellikle bu takvimde sizler kira işlerini nasıl hallettiniz acaba?
0
strobist
(16.01.22)
Konuşacak bir şey yok hocam ev sahiplerinin eli kolu bağlı, yasal olarak maksimum yıllık tüfe oranı kadar zam yapabiliyorsun zaten. Adama para teklif edip kendi isteğiyle çıkmasını sağlayabilirsin ya da kiracın 5 yılı doldurduysa kira tespit davası açabilirsin, ama onun dışında -yasal- bir yöntem yok. evi satıcam deyip zırt pırt eve birilerini görmeye sokup huzursuzluk yaratmak da bi yöntem ama benlik bir şey değil.

Devlet her şeye 2 kat zam yapıyor ama ev sahiplerine bu imkanı tanımıyor. Şu an bir evim daha olsa kiraya vermem boş tutarım bu yüzden.
0
roket adam
(16.01.22)
Valla ben kiradayim annemin bir kiralik evi var. Kira zammi tufe yillik ortalamasidir.

Cunku kira ev sahibi icin bir gelir kapisidir ama kiraci icin en temel ihtiyactir.
0
floydian
(16.01.22)
Ben hem ev sahibiyim hem kiracı. Ev sahibi olarak kiracımdan 5 yıl dolmadan güncelleme istemem. Yasal olmadığı için kabul etmek zorunda değil boşu boşuna ne kendimi ne başkasını üzerim. Ev sahibimdwn böyle bir teklif gelirse de kabul etmem çünkü benim maaşım o kadar zamlanmadı. Ancak annemin kiracısı 6. Yılında olduğu in güncelleme isteyeceğiz
0
cilekli krep
(16.01.22)
mevcut kiraci 2000e otururuyor. simdi sahibindene baktim, en dusuk kira 5250tl evin oldugu semtte. yasal olarak galiba 2500e felan cikabiliyor. o bile piyasanin yarisindan az.
0
camussar
(16.01.22)
Her şeye zam geliyor hocam da maaşlara o zam bir türlü gelemiyor. Yapacak bir şey yok.
0
ruhen hastayim ben
(16.01.22)
@ruhen asgari ücret artışı ocak ayında maaşlara yansımadı mı? şu an işsizim de, son durumu bilmediğim için soruyorum
0
🌸strobist
(16.01.22)
@strobist, maaşlar aynı miktarda zamlanmıyor demek istemiştim.
0
ruhen hastayim ben
(16.01.22)
Hem ev sahibi hem kiraciyim. 2+1 evi 1600’e verdim eylulde, su an ederi en az 2000 ama bir sene zam yapmayacagim. Yapana niye yaptin demem ama ben yapamam.

Oturdugum evin sahibiyse 1500’den 2000’e cikardi ekimde. Bunun ederi de su an 2500 ama 2000’den devam ediyorum. Eger ev sahibim kiraya zam yaparsa mecbur ben de yaparim. Umarim yapmaz.
0
halitkin
(17.01.22)
Kiracıyım, Mayıs'ta senemiz dolacak daha ama yasal oran neyse o kadar zam yapabilirim, zira maaşıma da ancak o kadar zam geliyor. Bununla ilgili problemi olan ev sahibi de gidip tüik'e, hükümete kükresin kiracı ne yapsın ki? Ailemin kiraya verdiği evleri var, yasal oran kadar zam yapıyorlar.
0
gmzo
(17.01.22)
(13)

Gelirinizin ne kadarı ile birikim yapabiliyorsunuz?

her seye atarlanan adam
Mesela aylık gelirinin %50'sini kenara ayırabilen biri sizce başarılı mıdır bu konuda?
Mesela aylık gelirinin %50'sini kenara ayırabilen biri sizce başarılı mıdır bu konuda?
0
her seye atarlanan adam
(16.01.22)
Yüzde olarak değil psikolojik olarak bakıyorum bu olaya. Sadece kendine gerekeni alan, harcama konusunda temkinli olan (cimrilikle karıştırmayalım) başarılıdır. Tanıdıklarım var mesela avm'ye girdikleri an yer/yön ve kendini kontrol etme duyguları bir anda kayboluyor.
0
Erva
(16.01.22)
başarılıdır
0
ala09
(16.01.22)
Burada maaş tutarı çok önemli sanırım, asgari ücretin yarısını birikime ayıran biriyle 20 bin maaşın yarısını ayırabilen biri aynı eforu sarf etmiyor çünkü temel ihtiyaçlardan feragat etmeleri anlamında.

Bugün İstanbul'da orta halli bir muhitte yalnız yaşayan ve 9 bin maaş alan biri %50 tasarruf yapabiliyorsa bu bence başarıdır. Eğer asgari ücretin yarısını tasarruf edebiliyorsa bu sihirbazlık falandır artık ya da bu kişi sadece nefes alarak yaşıyordur.
0
akhenaten
(16.01.22)
10bin altı maaş ise çok başarılıdır. 15-20bin üstü ise başarılı bulduğumu pek söyleyemem. evi arabası olmayan ve bu bantta maaş alansa çok başarısızdır
0
avatar is back
(16.01.22)
Muhtemelen ac geziyordur derim ve bunu basari olarak gormem.

Cünkü ne kadar kazanirsan, o kadar da artiyor gider.

20k alip, 10k biriktiriyorsa, "20k kazaniyor" sartlarinda yasayamaz bu kadar birikimle.
0
buf-e kür
(16.01.22)
10k istanbul. sıfır. biriktirdiğin de ekstra bi durumda gidiyor. pazardan atık toplasan da birikmez.
0
çih
(16.01.22)
%30-40 civarı birikim yapmak tr standartlarında çok iyi bir rakam. ancak hiç bir aktivite yapmayıp sadece birikim yapan bir insana da ne kadar yaşıyor denebilir orası tartışılır. hem hayatı yaşamak hem de birikim yapmak arasında bir denge olmalı, yoksa varyemez hacı amcalar gibi yaşamak da bi seçenek yani
0
roket adam
(16.01.22)
gelirimin yüzde 60'ıyla araç kredisi ödüyorum. malum özellikle son 3 aydır iğrenç bir ekonomik düzen olduğu için mecburen biraz kredi kartı borcum oldu. bu nedenle sıfır birikimle yaşıyorum. kredim yazın bitecek. kredi bittikten sonra tahminim yüzde 30-40 birikim yapabilirim.

%50 büyük başarı bence.
0
golgi aygıtı
(16.01.22)
Bu ay maaşlara zam gelince %40 koymuşuz kenara (çift maaş). Araç kredisini de dahil edersek %50 yapıyor. Bu enflasyonla iki aya maaşlar kuşa döner, kenara bir şey kalmaz yine..

NŞA ülke ekonomisi biraz daha iyiyken, toplam gelirin yarısıyla geçinir (kira fatura yeme içme üst baş kozmetik vs.), %30'unu birikim için kenara koyar, %20'sini de tatile ve keyfimize harcardık. Bence ideal şartlarda makul olan budur, yani harcamaları bu hesaba göre ayarlayınca hem ayağını yorganına göre uzatmış oluyorsun hem de düzgünce yaşamış oluyorsun. Hayattan keyif almadan, BİM çiğ köftesi yiyerek %50 biriktirmek başarı değil.
0
gmzo
(17.01.22)
yuzde 50 cok iyi bir oran.
0
baldur2
(17.01.22)
%50 çok iyi. Benim %50’den fazla ama genel olarak Türkiye ve Dünya’da tasarruf oranları çok düşük.
0
gabe h coud
(17.01.22)
%20 ve üstü birikim yapabiliyorsanız iyidir. tabi bunun sürekli olması önemli yoksa bir ay %50 atıp kalan aylar cepten yiyorsanız bi anlamı yok.
0
nuisance
(17.01.22)
yüzde 50 çok iyi bir oran.

ben ortalama kira giderim kadar kenara koyabiliyorum.

kira > kenara para koymak > fatura > kredi kartı şeklinde bir önceliğim var. bazen kenara koyduğum para daha az olabiliyor sıkışık durumdaysam. ama gerekirse kredi kartını az ödüyor, harcamalarımdan kısıyor yine de kenara atıyorum.
0
dahinnotha
(17.01.22)
(8)

Elektrik faturanız %kaç fazla geldi?

avatar is back
Sosyal medyada gündem olmuş, fotoğraf paylaşanların hepsi aşağı yukarı 2x fazla ödeyecek nerdeyse. Bu faturalar 1 ocaktan itibaren zamlı gelmemiş miydi? Nasıl bu kadar yüksek? Siz de durumlar nedir? Ek soru; bu faturalar binalarda okunuyorsa 1 ocak öncesi kullanım ile sonrasının farkını nasıl ayırt
Sosyal medyada gündem olmuş, fotoğraf paylaşanların hepsi aşağı yukarı 2x fazla ödeyecek nerdeyse. Bu faturalar 1 ocaktan itibaren zamlı gelmemiş miydi? Nasıl bu kadar yüksek? Siz de durumlar nedir?

Ek soru; bu faturalar binalarda okunuyorsa 1 ocak öncesi kullanım ile sonrasının farkını nasıl ayırt edip ücretlendirmeyi ona göre yapabilecekler?
0
avatar is back
(14.01.22)
141'di 236 geldi. Hesabı yapacak matematiğim yok ne yazık ki.
0
Bruce
(14.01.22)
Dükkan elektriği ± 2500 geliyordu, 4700 geldi. Yeri gelmişken, kimin boğazından geçiyorsa boğazında kalması dileğiyle.
0
anatomik
(14.01.22)
1 ocak öncesi sonras yapmamışlar anladığım kadarıyla. patlatmışlar.

benim de 2x'den biraz fazla geldi. %110 u tutturdum diyebilirim hatta :)
0
syozkn
(14.01.22)
2x
0
çih
(14.01.22)
200 kusur oduyorduk 800 kusur geldi
0
ananiyimioguz
(14.01.22)
Geçen Nevşin Mengü programında söyledi bunu, şu an geçirebildiklerine geçirip zamlı tarifeyi 1 Ocak'tan önce başlatmışlar kimilerinin faturalarında. Fakat öyle bir şey yapamazlar tabii ki, burada başına gelen arkadaşlar varsa dilekçe versinler, düzeltiliyor. Öyle 3-5 kuruşun hesabı gibi görmeyin peşine düşün, ülkede dolandırıcılık yapmayan kalmadı sürekli arkayı kollamak gerekiyor. Ses çıkarmayıp onunla mı uğraşacağım dedikçe daha kötü oluyor.
0
gmzo
(14.01.22)
Nevsin mantik hatasi yapiyor, okumayi 31 aralikta yapmadiklari surece o hesap yapilamaz zaten.

Benim sayaci ayin 5'inde okudular belki ben 1 ile 5'i arasi sifir tukettim nereden bilecek.
Sayacta parti yonetimi yok ki toplam tutari gosteriyor.
Bu durumda yasal olarak engellenmediyse sirket kafasina gore carpip gecer.
0
divit
(14.01.22)
Evet şikayetlerin falan bir manası yok. Akıllı sayaçlar hariç hiç bir sayaç günlük gösteremez. 2 ocakta da doğalgaz ve elektrik saysalardı bunları ödeyecektik sanırım
0
🌸avatar is back
(14.01.22)
(7)

ev sahibim tahliye için ihtarname çekecekmiş

mrtkp9993
klasik ben gelip oturucam olayı (öyle birşey yok, aynı apartmandaki 2 dairesini de o şekilde boşalttırdı), en son telefonu kapatırken "saray gibi evde bedavaya oturuyorsun" diyip yüzümüze kapattı telefonu.ihtarnameye nasıl itiraz edebilirim? borcum yok, kirayı 1 hafta öncesinden yatırırım hep.
klasik ben gelip oturucam olayı (öyle birşey yok, aynı apartmandaki 2 dairesini de o şekilde boşalttırdı), en son telefonu kapatırken "saray gibi evde bedavaya oturuyorsun" diyip yüzümüze kapattı telefonu.

ihtarnameye nasıl itiraz edebilirim? borcum yok, kirayı 1 hafta öncesinden yatırırım hep.
0
mrtkp9993
(13.01.22)
Benim bildiğim üzerine başka evi varsa bu bahaneyle kiracı çıkartamıyor zaten?
0
gmzo
(13.01.22)
@gmzo, araştırmalarım o yönde ancak noterden ihtarname çekmesini engellemiyor sanırım bu durum.
0
🌸mrtkp9993
(13.01.22)
Durup dururken ihtarname cekemezde, kontratın yenilenmesinden 2 ay önce çekebilir. Onda da size 5-6 ay kadar zaman vermeli, öyle şak diye çıkartamaz.
0
vampir akrep
(13.01.22)
edemezsin. ihtarname kira sözleşmemiz artık yenilenmeyecek demektir. sözleşmeniz bittiğinde evden çıkmak zorundasınız. sözleşme bittikten sonra çıkmazsanız ve işler çirkenleşirse her türlü haksız durumda olacaksınız. ihtarname bu yüzden.
0
ehti
(13.01.22)
@ehti'nin yazdığında doğru cümle yok. not even wrong :)
0
pamplona
(13.01.22)
ev sahibinin duyuru hesabı : ehti

kontratının bitimine bir ay kaladan önce ihtar çekmesi lazım. bir aydan az ise otomatik uzuyor diye biliyorum.
itiraz etmen bir şey sağlamıyor, gerekirse dava açsın, hukukçular daha iyi bilir ama dava süreciyle birlikte de 3-6 ay kadar süreç uzuyor. kaldı ki seni çıkardı 3 sene içinde kendisi veya 1. derece yakını dışında kimse daireye giremiyor. girer ise girenin kiracı olduğunu kanıtlarsan yeni geçtiğin yerin 1 senelik kirasını karşılamak zorunda.

*süreler değişebilir. evden çıkarılma sürecinde avukatlardan öğrendiklerim bu yöndeydi ama daha doğru bilgi verenler çıkacaktır.
0
bass solo take one
(14.01.22)
İhtar çekmesi lazım da başka evleri de varken seni evden ihtarla çıkaramaz. Konu benim uzmanlık alanım değil ama yanlış cevaplar çok olduğu için yazmak istedim. 5 yıl sonunda kirayı yeniden belirlemek için dava açabilir. 10 yıl sonunda da çıkmanı isteyebilir. Bunun haricinse birkaç evi olan biri herhangi bir şekilde seni evden çıkaramıyor olmalı. Göndersin ihtar, sen kirani düzenli odeyip belirlediğiniz zamlari düzenli uygula sadece.
0
baal
(14.01.22)
(4)

Hangi özel sağlık sigortasını kullanıyorsunuz?

fraise
Eşim ve benim için bir aile sağlık sigortası yaptırmak istiyoruz fakat seçenekler o kadar çok ki aklımız karıştı, aralarında tam olarak ne fark var; onu da anlayamadık. Full+ full paketler var; biz de olmuşken covid testi, ilerde bir gün olursa diye doğum paketi, çocuğu da kapsayıcı sigorta vs gibi
Eşim ve benim için bir aile sağlık sigortası yaptırmak istiyoruz fakat seçenekler o kadar çok ki aklımız karıştı, aralarında tam olarak ne fark var; onu da anlayamadık. Full+ full paketler var; biz de olmuşken covid testi, ilerde bir gün olursa diye doğum paketi, çocuğu da kapsayıcı sigorta vs gibi şeyler de dahil olsun istedik. (Bu arada şu an için çocuk düşüncemiz yok, öyle bir düşünce olursa paket yukseltme gibi bir şey oluyor mu?)

Bu kadar full pakete gerek yok diyen de var, olmuşken bunlar olsun zaten diyenler de var. Hatta bir tane patili sigorta gördük, aaa kedimizi de sigortalatalima kadar vardı olay. öyle çok fazla doktor ziyareti olan insanlar değiliz. Senede bir, iki kere gidiyoruz.

Siz hangi firmanın, hangi sigorta paketini kullanıyorsunuz? Memnun musunuz?bir de ortalama yıllık ne kadar bir ödeme yapıyorsunuz?

Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(11.01.22)
yeni yaptırdım.
acıbadem'in full+full'ünü tercih ettim.

aslında allianz da iyi ama çok fazla pahalı geldi.

hem ayakta hem yatarak full yaptırmamın nedeni, ayakta sınırlının aslında işe yaramaması "bence".
mesela yıllık 7500 lira limitli ayakta yaptırıyorsunuz.
gittiğiniz kuruma göre bir tane mr lazım olsa, yarısı gitti zaten.
üstüne bir de 2-3 tahlil isteseler, 7500 bitti.

ya da mesela ben şuna dikkat etmiştim.
ayakta dedikleri tahlil ve kontrollere, operasyon öncesi tahliller de dahil ediliyor.
allianz poliçesinde böyleydi mesela.
ameliyatı acıbadem'de olacaksanız, ameliyat öncesi ve sonrası yapılan tahlil ve kontroller zaten o ücreti aşar ya da en iyi ihtimalle sınıra dayanır.
acıbadem'de de, ayakta full değilse, böyle bir durumda bu tip tahliller için hastaneye yatış gerekiyordu.
yani ameliyat olacaksanız, fazladan 1-2 gece kalacaksınız ki, ayakta tedavi paketinizden düşülmesin yapılan tetkikler.
ama bu da poliçe yenilenirken hastanede yatmış olma sürenizi etkiliyor tabii.

benim poliçe için 7500 limitli ayakta ve sınırsız arasında aylık 150-200 civarı bir fark vardı, direkt full yaptırdım o yüzden.

bekleme süresine dâhil olan rahatsızlıklara da göz atmayı unutmayın.
bir de, genelde gittiğiniz kurumları düşünün.
mesela amerikan'a gitmezseniz allianz'da yüzde 10'luk bir indirim oluyor.
benim doktorlarımdan biri allianz anlaşmasına devam etmiyor, acıbadem'le anlaşması varmış mesela.
düzenli gittiğiniz ya da başınıza bir iş geldiğinde tercih ettiğiniz doktorların, hastanelerin hangi şirketlerle çalıştığını sorun muhakkak.
0
blatta hiberna
(11.01.22)
allianz, limitsiz, ayakta %80 odemeli, sari network (amerikan hastanesi haric tum anlasmali hastaneler), esimin limitsiz dogum dahil kullaniyoruz. memnunuz. yillik 2 kisi 27000tl civari bir seydi sanirim. limitsiz dogum biraz pahali yapiyor. covid testi yok sanirim bizimkinde. ben ameliyat oldum liv hospital'da bir sikintimiz olmadi, gecmis olsun, yapabilecegimiz bir sey var mi diye aradilar, sordular. ameliyattan sonra da hediye el havlusu gonderdiler vakko'dan. :)

dogum icin bir bekleme suresi oluyor (bizim 5 aydi). sigortayi yaptirdigin gibi hamile kalirsan karsilamiyorlar.

cok gitmiyorsaniz limitsize gerek yok. senede 1-2 kere icin uygun fiyatli bir sey yeterli bence. sgk kabul etmeyen hastanelere gitmiyorsaniz tamamlayici saglik sigortasi yeterli. tamamlayici sigortalar oldukca ucuz sanirim.
0
lemmiwinks
(11.01.22)
3 sene Acıbadem'di, son 2 senedir Türkiye Sigorta. Çok hasta olan biri değilim, hatta sadece rutin kontrollerime giderim her sene (göz, jinekolog, diş) ve birkaç kere tam kan sayımı yaptırırım. Pandemi dönemi anladım ki sigorta tek başına çok da bir şey ifade etmiyor, o nedenle en üst pakete yükselttirmedim. Ben hiç yaşamadım ama provizyon onayı alamayan da çok oluyor, önceki hastalıklarınızı kapsamıyor çünkü poliçe.

Ankara'da olduğum için buranın özelinde konuşacağım, muhtemelen büyük şehirler için bu durum aynıdır. A sınıf özel hastaneler dışında (Memorial, Acıbadem) tüm özeller artık devlet hastanesi gibi kalabalık. Randevuyla gitseniz bile saatinde doktoru göremiyorsunuz, aynı gün işlerinizi bitiremiyorsunuz. Sonuçları ya telefon görüşmesiyle ya WhatsApp üzerinden konuşuyorsunuz. Popüler bazı doktorlar sigorta ile anlaşmaya devam etmiyor, onlara ayrıca ödeme yapıyorsunuz derken artık bir noktada "Eee o zaman ben neden bu sigortayı yaptırıyorum?" noktasına geliniyor. Bu nedenle tahlilleri vb kapsayacak özel sigorta ve ilaveten doktor muayehanesi bana daha mantıklı geliyor. En azından işiniz savsaklanmıyor, pandemide kalabalığa minimum giriyorsunuz ve ortalama aynı ücrete maloluyor (Bu nedenle eşime 6000 liralık tam kapsayıcı paket aldık, ben tamamlayıcı aldım 2000 liranın altındaydı).

Patili sigorta içerik olarak çok yetersiz gelmişti bana. Doğum paketini 1 sene önceden yaptırmak gerekiyordu sanırım ama bu sene bana istediğiniz zaman ekleriz dediler. Zaten çoğu hastanenin kendi paketleri oluyor, o nedenle ben de bu dahil etme olayı gerekli mi merak ediyorum aslında.
0
marla is in my head
(11.01.22)
Biz SGK geçen hastaneleri kullandığımız için ve fiyat olarak çok avantajlı olduğu için tamamlayıcı sigorta kullanıyoruz. Çok fazla hastaneye giden insanlar da değilseniz yetebilir, bir değerlendirin. Dolayısıyla en mantıklısı kullanacağınız hastaneler ile sigortanın anlaşmalı olduğu kurumları karşılaştırmak öncelikle.

Onun dışında çocuk henüz hiç planlarınız arasında yoksa doğum paketine şimdilik gerek yok. "Önümüzdeki seneden itibaren düşünürüz belki" derseniz ekletin. Teminatları sonradan ekleyebilirsiniz.
0
gmzo
(11.01.22)
(5)

2.5 yaşında çocuğu telefon bağımlılığından kurtarmak

hrvl
Selam duyurucular. Yeğenim kız, 2.5 yaşında. Her ne kadar telefon vermeyeceğiz desek de mümkün olmadı. Özellikle pandemi döneminde, yüzyüze görüşemediğimizden sürekli görüntülü konuştuk, yemek yemek istemedi telefonla kandırdık vs. derken youtube bağımlısı oldu diyebiliriz. Ama şu son bir aylık süre
Selam duyurucular. Yeğenim kız, 2.5 yaşında. Her ne kadar telefon vermeyeceğiz desek de mümkün olmadı. Özellikle pandemi döneminde, yüzyüze görüşemediğimizden sürekli görüntülü konuştuk, yemek yemek istemedi telefonla kandırdık vs. derken youtube bağımlısı oldu diyebiliriz.
Ama şu son bir aylık süreçte ekstra bir düşkünlüğü oldu. Annesinin babasının telefonunu eline alıp benim telefonum diyor. Sürekli telefon istiyor, youtubedan niloya veya çeşitli çocuk videoları izliyor. Vermeyince ağlıyor, saldırıyor gibi.
Bir şey alalım dikkatini ona versin, ilgisini çeksin istiyoruz ama ne alsak bilemedik.
Lego için biraz küçük sanki. Kitap vs ilgisini çekmiyor.
Var mı aynı durumda olan, ya da etrafında aynı yaşlarda bir tanıdığı olup şu oyuncak çok ilgisini çekti, hem gelişimine de yardımcı oluyor şeklinde verebileceğiniz bir tavsiye?
0
hrvl
(11.01.22)
Bizim bebe de aynı. lego'nun küçükler için duplo'su var tavsiye ederim. telefonsuz yemek yemiyor bizimkisi.
0
jefferson
(11.01.22)
Duplo alabilirsiniz, Lego'nun küçük yaşlar için olanı. Fakat burada mucizevi bir oyuncak yok, önemli olan anne-babanın çocukla sürekli vakit geçirmesi ve oynaması, duygusal ilişki geliştirmesi, vs. O yaşta çocuğa zaten "x oyuncağını vereyim de saatlerce tek başına oynasın" diyemezsiniz.

Geçenlerde bu konuda bir pedagog dinledim. Çok fazla ekrana maruz kalan çocukların otizm veya hiperaktivite semptomları geliştirdiğini söylüyordu. Yani çocuklar ekrana maruz kaldıkları için otizmli veya hiperaktif olmuyorlar, sadece benzer semptomlar göstermeye başlıyorlar. Ebeveynleriyle duygusal ilişkisi olan çocuklar hiperaktivite, ebeveynleriyle ilişkisi zayıf olanlar otizm semptomları gösteriyorlarmış.

Çözüm ekranı kesmek. Yaşına uygun oyuncakları birlikte oynamak, parka götürmek, çocuktur anlamaz demeden bol bol konuşup sohbet etmek, sorularını cevaplamak. İnternet derya deniz bu konuda, 2 yaş çocuk aktiviteleri diye araştırabilirsiniz. Ama her şekilde emek verilmesi gerekiyor, çocuğun karnını doyurayım, temizliğini yapayım tamamdır diye bir şey yok..
0
gmzo
(11.01.22)
Öncelikle telefonu komple hayatından çıkarmanız gerekiyor. Bu eline vermeyelim çocuk istese de gibi değil; evde ve uyanık olduğu müddetçe anne ve baba da dahil hiç kimsenin elinde telefon olmamalı, görmemeli. Siz yegeniniz ile vakit geçirirken sizin elinizde de görmemeli. Büyükler telefon ile ilgilenirken çocuğun dikkatini dagitmasini beklemek haksızlık oluyor ayrıca cocuklar söylediklerinizden ziyade davranislarinizdan etkileniyor.


Oyun kurarken birlikte vakit geçirebilirsiniz. Çocukların tek başlarına oyun kurmalarını isteriz vs destekleriz ama bir bağımlılıktan kurtulurken anne, baba ile geçirdiği vakit oldukça önemli oluyor. Gerçi şu anda 'bagimliligi var' gibi net bir cümle kurmak doğru değil. İlgisi var diyebiliriz. Yaşına uygun legolar, puzzlelar güzel olacaktır. Bunlar yanında ailelerin birlikte vakit geçirmelerini sağlayacak eğlenceli etkinlikler oluyor. En basitinden örnek verecek olursam kovanın içine su doldurup topları atıp maşa yardimiyla sırayla toplamak gibi. Hem dikkatini, hem ince motorunu destekler; hem de sosyal gelişimini. İnternete yazarsanız bir sürü etkinlik bulursunuz, illa oyuncak almalıyız diye sartlamayin kendinizi.

Ucuncusu çocuklarda bir davranışın sönmesi ya da unutulması ortalama 40-45 gündür. Dolayısıyla ara ara yine isteyip, ağlama krizleri olabilir. Bu noktada sabırlı olup asla vermemek gerekiyor ağladığında 'niye ağlıyorsun, ağlayacak ne var ki?agladigin için seni anlamıyorum.' gibi ağlamasını pekistirecek şeyler söylemek yerine ağlamasını gormezden ( burada çocuğu görmezden gelmeyi kastetmiyorum) gelip mutlaka yanında olup sakinlesmesini bekleyin. Çok uzun uzun açıklama yapmayın zira bu yaş grubu o aciklamalari icsellestiremiyor. Kriz anlarında ne kadar sakin tutum, o kadar yumuşak geçiş dusturuyla hareket etmek lazım.

Sevdiği şeyleri gozlemleyin ve daha sıkça yapın.

Dediğim gibi yaşı da henüz çok küçük olduğu için işiniz biraz daha kolay. Sabırlı ve sakin yaklastiginiz müddetçe çabucak unutacaktir.

Anaokullarında deneyimli bir psikolog olarak elimdeki verilerle ilk etapta aklıma gelen şeyler bunlar.
0
fraise
(11.01.22)
bir sürü oyuncak alabilirsiniz, yutmayacak zararlı olmayacak biçimde doldurun odasını ve karışmayın. kendi zamanla oynar. onun telefon oynamaması için siz de telefonla oynamamalısınız.

resimli kitap boyama yapacaksa, siz de yapacaksın.
tv izlemeyecekse siz de izlemeyeceksiniz.
telefon olayı ya hep ya hiç ortası yok.
0
çih
(11.01.22)
Yanlış anlaşılma olmasın. Ben oyuncağı verelim bize ilişmesin diye sormuyorum. Şu an bir sürü oyuncağı var ama telefon istediği zaman hiçbiri ile kandıramıyoruz birlikte de oynayacak olsak.
Birlikte oynayalım tabi ama ilgisini de çeksin, aklına telefon gelmeyecek kadar heveslensin istiyoruz.
0
🌸hrvl
(11.01.22)
(2)

ortodoksların noel'i ne zaman?

denizzz
aralığın 24'ünde değil de 7 ocak'ta mı kutlanıyor yoksa komple karıştırmış mıyım her şeyi?
aralığın 24'ünde değil de 7 ocak'ta mı kutlanıyor yoksa komple karıştırmış mıyım her şeyi?
0
denizzz
(08.01.22)
6'sındaydı
0
gmzo
(08.01.22)
rumlar 24
ermeniler 6
0
arkadakiadam
(08.01.22)
(12)

Riskli Gebelik ve Cvs

gorkemgoksu
Merhaba duyuru sakinleri. Malesef eşimin gebeliğinin 12. Haftasında riskli gebe olduğunu bebeğin ense kalınlığının çok fazla olduğunu öğrendik. İkili tarama testine gerek olmadığı ve cvs testi yapılması gerektiği söylendi. Cvs düşük ihtimalinin fazla olduğu bir yöntem olarak algıladık ve emin ellerd
Merhaba duyuru sakinleri. Malesef eşimin gebeliğinin 12. Haftasında riskli gebe olduğunu bebeğin ense kalınlığının çok fazla olduğunu öğrendik. İkili tarama testine gerek olmadığı ve cvs testi yapılması gerektiği söylendi. Cvs düşük ihtimalinin fazla olduğu bir yöntem olarak algıladık ve emin ellerde bu işlemi yaptırmak istiyoruz. Ankara sınırlarında önerebileceğiniz bir hekim var mıdır?

Teşekkürler.
0
gorkemgoksu
(04.01.22)
riskli gebelik uzmanı diye araştırmanız gerekiyor yani perinatalog. bizzat tecrübe etmedim ama kuzenim özgür deren'e gitmişti. onun gebeliği riskli değildi ama çok güveniyordu doktora. kendisi de doktor olduğu için iyice araştırmıştı.
0
pide
(04.01.22)
neden fetal dna olmuyormuş? bazı doktorlar ücreti nedeni ile hiç önermiyor (3000-5000 tl) ama aynı işi görüyor olabilir ve sıfır risk. sadece kan alınıyor. bir araştırın derim. o zaman hekim aramanıza gerek kalmaz.
0
kenarortay
(04.01.22)
@pide teşekkür ederim Özgür Bey in asistanı ile görüşme sağladım. Araştırmalarım devam ediyor.

@kenarortay hocam fetal dna testi tanısal değil tarama testi olduğu için önermediklerini söylediler. Birkaç doktorla görüştüm aynı cevabı aldım. Bilemiyoruz artık ne yapacağımızı. Cvs i de bu hafta yaptırmazsak amniyosentezi beklememiz gerekiyor.

Ek olarak Aydan Biri ile de görüştük.
0
🌸gorkemgoksu
(04.01.22)
www.acibadem.com.tr

derya hanım bu konuda belki de türkiye'Deki en iyi hekimlerden biridir. ablamın gebelik süresince çok yardımcı olmuştu. fakat istanbul'da görev yapıyor.
0
emfuzi
(04.01.22)
@emfuzi çok teşekkür ederiz.
0
🌸gorkemgoksu
(04.01.22)
ankara'da riskli gebelik denince akla ilk gelen isim yıllardır özgür deren.

aydan biri de bir perinatolog olmakla birlikte, (bkz: 9 nisan 2017 koru hastanesi rezaleti)'nin bir parçası olduğu için, hatta kendisi koru hastanesi'nin bizzat sahibi olduğu için çok güvenmiyorum kendisine.

geçmiş olsun. umarım sağlıkla kucağınıza alırsınız.
0
kibritsuyu
(04.01.22)
ankarada acar koç.

pahalı ama. ankara sosyetesini bu doktor doğurttu. alanında bir numaradır çok iyi doktordur.
0
Hallegadola
(04.01.22)
@kibritsuyu çok teşekkür ederiz. özgür deren ile ilgili çok fazla olumlu dönüş aldık.eşimle değerlendireceğiz söylediklerinizi.

@hallegadola acar koç ile ilgili pek bilgi toplayamadım fakat yarın arayıp bilgi alacağım. Çok teşekkürler.
0
🌸gorkemgoksu
(04.01.22)
Bebeğinizi sağlıkla kucağınıza almanızı diler, eşinizi ve sizi tebrik ederim.
İstanbulda Doç. Dr. Murat Muhçu iyi bir hekimdir. Asker kökenlidir, merhametli ve sıcakkanlıdır.
0
dediysem dedim
(05.01.22)
ankara degil ama istanbul da en iyiler

ibrahim bildirici ve recep has hocalardir.

cok gecmis olsun, iyi haberler alirsiniz umarim
0
oscar
(05.01.22)
istanbul'da olduğum için doktor önerim yok ama fetal dna testi yapılsa da, riskli bir sonuç çıkarsa yine amniyosentez yapılıyor, onu söylemeye geldim. o yüzden doktorunuz önermemiştir, dediğiniz gibi bu anlamda ikili test gibi bir tarama testi işlevi görüyor. umarım güzel haberler alırsınız.
0
gmzo
(05.01.22)
Çok teşekkür ederiz herkese. Güzel dilekleriniz için ayrı teşekkür ederiz. Eşim bütün görüşmelerin ardından Aydan Biri ile işlemi yapmak istedi. Biraz önce Cvs yapıldı. Sonuç bekliyoruz umarız güzel sonuçlar gelir. İyi günler :)
0
🌸gorkemgoksu
(05.01.22)
(11)

3. Doz biontech

mg3929
Yazın 2 doz olmuştum. Şimdi 3. Doz olayım mı tekrar siz oldunuz mu? Sürekli aşı olmak biraz sıkıntılı olur mu diye korkuyorum.
Yazın 2 doz olmuştum. Şimdi 3. Doz olayım mı tekrar siz oldunuz mu? Sürekli aşı olmak biraz sıkıntılı olur mu diye korkuyorum.
0
mg3929
(02.01.22)
2 Sinovac 2 Biontech olmuştum. Dün tekrar aşı hakkı açıldı, salı günü beşinci aşıyı olacağım.
Aşıyla kimse ölmez. Bu meretten kurtulmanın tek yolu aşı olmak.
0
anatomik
(02.01.22)
Biontech bulmuşken oldum şahsen, bunları bulamadığımızda düşünürüz :)
0
dreamnesiac
(02.01.22)
Oldum
0
hot potato
(02.01.22)
ben de 3 doz oldum ama sinovac.

ne hikmetse ne zaman istediğim hastaneden biontec için randevu almaya kalksam biontec olmuyor.
0
killerbee
(02.01.22)
Kapma riskin varsa ol yoksa olma
0
ir mania
(02.01.22)
Aşı olmaktan korkacak bir şey yok el kadar bebekler bile sürekli aşı oluyor. 6 aylık hamileyim 10 gün önce 3.doz biontech aşımı oldum.
0
gmzo
(02.01.22)
Ol ol
0
ceketimi alip cikcam
(02.01.22)
5. doz aşımı oldum cuma günü. 2 sinovac üstüne 3 biontech oldum. 3. aşı şu süreçte çok önemli, mutlaka olun
0
nundu
(02.01.22)
Oldum, siz de olun, özellikle 1-2 hafta içinde mevcut varyant bir çok kişiyi etkileyebilir. Üste üste 3 gündür dünya genelinde vaka sayısı rekor kırıyor en az bir kaç gün daha böyle gidecek bence.
0
bartholomew87
(02.01.22)
Grip asisini da surekli oluyoruz sonucta :/

Ben 3 doz oldum, kendimi daha guvende hissediyorum. Doktorunuzla konusup antikor testi yaptirip sonuclari degerlendirdikten sonra karar verebilirsiniz.
2 biontech ustune (ikinciden 6 ay sonra) moderna oldum ben. 6aydan daha kisa surede -3. hakkim olmasina ragmen- olmadim.
0
kuehles blondes
(02.01.22)
Olmadim, icine yeni varyant eklenince olcam.
0
divit
(02.01.22)
(3)

Hamilelik ve diş ağrısı

hrvl
Selam duyurucularBir iki aydır gebelik planlıyoruz, reglim biteli bir hafta kadar oldu. Bu süreden sonra birkaç denememiz de oldu. Tuttu mu tutmadı mı bilmiyoruz tabii. Şimdi 20’lik dişimde ağrı başladı hafiften. Çekilmesi gereken bir dişti zaten ama üzerine düşmedim ben salak gibi. Şimdi dişçiye gi
Selam duyurucular
Bir iki aydır gebelik planlıyoruz, reglim biteli bir hafta kadar oldu. Bu süreden sonra birkaç denememiz de oldu. Tuttu mu tutmadı mı bilmiyoruz tabii. Şimdi 20’lik dişimde ağrı başladı hafiften. Çekilmesi gereken bir dişti zaten ama üzerine düşmedim ben salak gibi. Şimdi dişçiye gitsem antibiyotik verecek muhtemelen. Ya da iltihap yoksa direkt çekecek uyuşturucu vs. ile. Ya ben hamileysem? Gebelikte diş tedavisi yapılamıyor diye biliyorum. Tekrar regl olana kadar ilaç içmemem, dişçiye gitmemem mi lazım şimdi? Gebelik planlanan dönemde insanlar ne yapıyorlar? Deneyimli arkadaşlardan yorum rica etsem ne güzel olur.
0
hrvl
(28.12.21)
Pozitif gebelik testi sonucu alana kadar endişe etmenize gerek yok. Yani bu mantıkla bir sene deneyenler, o bir sene boyunca ilaç kullanmamalı ki imkansız. Zaten o kadar erken dönemde embriyo henüz sizin yediğiniz içtiğiniz şeylerden beslenmiyor.
0
gmzo
(28.12.21)
Ben hamile kalmayı düşünmeden önce diş hekimine gidip dişlerime baktırmıştım. Temizlik yaptırmıştım ve röntgen çektirmiştim bir sorun var mı diye. Hamile kaldıktan sonra da bir daha gitmedim.
0
sta
(28.12.21)
regl gün sayınıza ve döngünüze göre değişir ama regl biteli bir hafta olduysa siz daha yumurtlama döneminde bile değilsiniz muhtemelen. boş günleri değerlendirmişsiniz biraz. tabi ki o günlerde de hamile kalınabilir ama çok düşük ihtimal.

ayrıca gmzo +1 diyorum. regl gecikmesine kadar bi çok insan hamile olduğunu bilmeden bu işlere girişiyor. hadi diyelim reglden sonraki ilk birliktelikte tuttu. daha 2 haftalık bile değil. o sebeple bi sorun olacağını sanmıyorum.

eğer dişinize müdahale gerekiyorsa ve gebelik planlıyorsanız şimdi halledin, tam zamanı. pozitifi gördükten sonra ilk 3 ay çok çok acil durumlar hariç müdahale edilemiyor diye biliyorum. zaten kalsiyum vb eksiklikler sebebiyle hamilelik döneminde diş problemi yaşama ihtimaliniz de yükseliyor. o sebeple şu an gitmeniz çok daha mantıklı.
0
elorelia
(29.12.21)
(6)

fırında tavuk patlaması

tabudeviren
borcam'a tavukları dizdim, attım fırına. pişerken pat pat sesler geldifırının içi leş gibi oldu.bunun sebebi nedir? önce haşlamak mı gerekiyordu :D
borcam'a tavukları dizdim, attım fırına. pişerken pat pat sesler geldi

fırının içi leş gibi oldu.
bunun sebebi nedir? önce haşlamak mı gerekiyordu :D
0
tabudeviren
(27.12.21)
sıcak fırına soğuk borcam koymuş olma ihtimalin var mı acaba?
0
sutlu nescafe
(27.12.21)
evet fırın sıcakken koydum ama oda sıcaklığında. yani buzdolabından fırına değil.
0
🌸tabudeviren
(27.12.21)
Arkadaşlar borcam patlamış sanmış, sanırım.

Tavuğun derisi yağlı olduğu için pişerken patlayıp çatlaması çok normal.
Ben genelde poşette ya da patatesle küçük parçalar halinde doğrayıp pişiriyorum.
0
kirmizipilotkalem
(27.12.21)
e içinde hava bulunan herhangi bir yiyecek ısınınca o hava kabarcıkları genleşip çıkmak istiyor. çıkamazsa ya etrafını genişletip içeride büyüyor (bakınız kekin kabarması), ya da yırtıp patlatıyor. normal bir şey bu.

pişirme torbası kullanabilirsiniz.
0
kibritsuyu
(27.12.21)
kirmizipilotkalem +1

fırın torbası kullanacağınız zaman da kürdanla 2-3 delik açmanız lazım bu arada.
aklınızda olsun.
0
blatta hiberna
(27.12.21)
Ben kapaklı borcam kullanıyorum harika oluyor, şunun gibi bişey: encrypted-tbn0.gstatic.com
0
gmzo
(27.12.21)
(7)

ideal tv boyutu nedir?

avatar is back
tv'm yok, hiç kullanmadım ama almak istiyorum. mağazalarda gezerken 55'e karar kıldım çok düşük ihtimalde olsa 49 olur dedim. büyük ekran vs istediğim için 55 gayet büyük geliyordu.ancak şu videoyu izlediğimde tüm algılarım değişti. https://www.youtube.com/watch?v=V0yPLehmapw&t=111s yahu benim büyük
tv'm yok, hiç kullanmadım ama almak istiyorum. mağazalarda gezerken 55'e karar kıldım çok düşük ihtimalde olsa 49 olur dedim. büyük ekran vs istediğim için 55 gayet büyük geliyordu.

ancak şu videoyu izlediğimde tüm algılarım değişti. www.youtube.com yahu benim büyük dediğim 55 cücük kadar bişeymiş? ben mi avm'de büyük gördüğümü sandım bu nedir? bu videoyu izleseydim mağazaya gitmeden direkt 82 ya da 75'ten aşağısına bakmam bile derdim. ama mağazada 55 gayette wow dedirtmişti.

bu videodaki boyutlar farklı bir ölçü biriminden mi nedir? yoksa eve getirdiğimde böyle küçük mü gelecek gözüme?
0
avatar is back
(26.12.21)
sanal uyku
(26.12.21)
55 inch icin ideal izleme mesafesi max 2.5tur. Hadi zorlayalim 3 olsun.
0
floydian
(26.12.21)
bütçenin izin verdiği en büyüğünü almak gerekiyor diye düşünüyorum.
60-65 inçten sonra fiyatlar aşırı artıyor, o yüzden oralarda durmak gerekiyor genellikle.
Gerekirse çeşitli özelliklerden hatta görüntü kalitesinden vazgeçip büyük almak gerektiğine inanıyorum.
0
michael_knight
(26.12.21)
49 alsan 55 alsaydim diyorsun, 55 alinca keske 65 alsaydim oluyor.
Eskiden nasil 21 inc ile izliyorduk insan cozemiyor.

55 su an ideal gibi yakindan izliyorsan 49 da iyi.
Ekran buyudukce goruntu dagiliyor buyuk alip yakindan izlersen kaziklanmis hissi oluyor, cunku bariz bir kalite dususu oluyor.
0
divit
(26.12.21)
evde 55 var keşke 75 olsa diyorum. bigger is better.
0
kimlanbu
(26.12.21)
bütçenin yettiğinin en büyüğünü al +1
55 inch ve üzeri evde cücük gibi kalmaz.
0
surprise
(26.12.21)
İzleme mesafesine göre karar vermek lazım, dev ekranı dibinden izlemek herhangi bir konfor yaratmıyor, sinemada neden en ön sıradan bilet almayı tercih etmediğinizi düşünün. Google'da vardır eminim izleme mesafesi-ekran büyüklüğü ile ilgili veriler, basit bir aramaya ulaşabilirsiniz.
0
gmzo
(26.12.21)
(4)

Hamilelik Forumu

shapes
5 aylık hamileyim. Anne ve anne adaylarının olduğu, bilgi paylaşımlarının yapıldığı bir forum, grup vs arıyorum. Happy mom app inin forum kısmını kullanıyordum ancak içerik çok kalitesiz ve bana hiçbir şey katmadı. Bildiğiniz forum veya gruplar var mı acaba?
5 aylık hamileyim. Anne ve anne adaylarının olduğu, bilgi paylaşımlarının yapıldığı bir forum, grup vs arıyorum. Happy mom app inin forum kısmını kullanıyordum ancak içerik çok kalitesiz ve bana hiçbir şey katmadı. Bildiğiniz forum veya gruplar var mı acaba?
0
shapes
(25.12.21)
instagram'da oluyor genellikle bu muhabbetler artık, portibon'u ve onun takip ettiklerini takip ederek belli bi ağ oluşturabilirsiniz sanırım.
0
amelie poulain
(25.12.21)
Bence bu tarz konuların ve çeşitliliğin en fazla olduğu yer kadınlar kulübü.
0
physcos physcos
(25.12.21)
Facebookta bybo vardı benim zamanımda. Bir de emziren anneler.
0
sta
(25.12.21)
İngilizceniz varsa Reddit'te süper subreddit'ler var, r/BabyBumps ve r/pregnant özellikle.
0
gmzo
(25.12.21)
(4)

memur zammında enflasyon farkı tam olarak ne demek

egokalp
şimdi %21 enflasyon açıklandı. %5 + %7 + enflasyon farkı olarak memur zammı açıklandı.bu durumda memura yapılacak zam 21+12=33 diyebilir miyiz?
şimdi %21 enflasyon açıklandı. %5 + %7 + enflasyon farkı olarak memur zammı açıklandı.

bu durumda memura yapılacak zam 21+12=33 diyebilir miyiz?
0
egokalp
(24.12.21)
Hayır diyemeyiz. Çünkü zam oranının üstüne enflasyon oranı eklenmiyor, zam oranının üzerine enflasyon FARKI ödeniyor. Yani zam, enflasyon oranına tamamlanmış oluyor.

%5 + 6 aylık enflasyon farkı (07.2021-12.2021) = ocak 2022 zammı

%7 + 6 aylık enflasyon farkı (01.2022-06.2022) = temmuz 2022 zammı

Yalnız bu oranların tamamını toplayarak (diyelim ilk ve ikinci 6 ay toplamı %25) memur 2022 yılı için %25 zam aldı diyemeyiz. Çünkü bu zammın tamamı ocak'ta alınmıyor. Yılın başında %13, ortasında %12 gibi alınıyor. Dolayısıyla ilk 6 ayda %13, ikinci altı ayda %25 zamlı maaşı alıyor. Yıl boyu ancak %19 gibi bir zam almış oluyor ortalamasını alınca.
0
gmzo
(24.12.21)
hayır sen zamlara direkt enflasyonu eklemişsin. senin de dediğin gibi "enflasyon farkı" eklenecek maaşlara.

2021 temmuz aralık ayında kümülatif toplamda diyelim ki %15 enflasyon oluştu. memur 2021 ikinci yarısında %3 zam almıştı. ama enflasyon daha fazla olduğu için enflasyon farkı 2022'den sonra maaşa eklenecek. 15-3 = %12 zamlanacak maaşlar yani. gmzo'nun dediği gibi tamamı ocakta da alınmıyor
0
avatar is back
(24.12.21)
Memur 2021 yılı ikinci dönemi için %3 zam aldı. Temmuz- Aralık dönemi için

ama Enflasoyon

Temmuz ayında yüzde 1,80
Ağustos ayında yüzde 1,12,
Eylül ayında yüzde 1,25,
Ekim ayında yüzde 2,39,
Kasım ayında da yüzde 3,51 arttı.

5 aylık enflasyon artışı kümülatif olarak yüzde 10,47 oldu.

aralıkta da yüzde 2.5 gelse 6 ayda enflasyon 12.97 olacak. Yüzde 3 almıştı zaten 9,97 farkı ocakta alacak, geçmiş kaybını telafi edecek
0
efruz
(24.12.21)
@avatar is back güzel gitti ama sonunu tam bağlayamamış maalesef. @Efruz da tam sorunun cevabını vermiş aslında ama sistemin işleyişini izah edebilmek için Ocak zammını da anlatmak lazım.

Memura zamlar altışar aylık dönemde veriliyor o yüzden enflasyon farkı da altışar aylık hesaplanıyor.

Temmuz ayında yüzde 1,80
Ağustos ayında yüzde 1,12,
Eylül ayında yüzde 1,25,
Ekim ayında yüzde 2,39,
Kasım ayında da yüzde 3,51 arttı.
5 aylık enflasyon artışı kümülatif olarak yüzde 10,47 oldu.

Aralıkta da yüzde 2,5 gelse, 6 ayda enflasyon %12,97 olacak. Memur, Temmuz'da yüzde 3 almıştı zaten. Bu durumda 6 aylık enflasyon farkı ise %9,97 olacak.

Öte yandan birkaç ay önce toplu sözleşme ile memura 2022 Ocak için %5 zam verilmesi konusunda yetkili sendika ile hükümet anlaştı. Bu demek oluyor ki memur Ocak'ta %9,97 enflasyon farkı + %5 toplu sözleşme zammı = %14,97 zam alacak.

- Bu kısım fazlalık -
Zamda iyileştirme yapılacağı söyleniyor. Bu muhtemelen 2022 Temmuz'unda verecekleri %7 zammı Ocak'ta vermek şeklinde olacaktır. Nihayetinde memur 2022 Ocak'ta %22 gibi bir zam alacaktır. Böyle olursa muhtemelen 2022 Temmuz'unda memura enflasyon farkı verilmez. Çünkü Temmuz zammını peşin almış olacak. Peki ne olur? 2022 yıl sonu (12 aylık enflasyon) %22'yi geçerse aradaki fark 2023 Ocak için enflasyon farkı zammı olarak kabul edilir ve 2023 Ocak'ta verileceği söylenen %8'in üstüne eklenir.
0
nihayet
(24.12.21)
(17)

nevresim değiştirme sıklığı

dedim ben sana
bunun ideal zaman aralığı nedir? şu kadar sıklıkla değiştirilmesi gerekir diyen bir bilimsel açıklama var mıdır? siz ne kadarda bir değiştiriyorsunuz?
bunun ideal zaman aralığı nedir? şu kadar sıklıkla değiştirilmesi gerekir diyen bir bilimsel açıklama var mıdır? siz ne kadarda bir değiştiriyorsunuz?
0
dedim ben sana
(23.12.21)
Normal zamanlarda iki haftada bir ideal bence.
0
ruhen hastayim ben
(23.12.21)
biz çarşaf ve yorgan kılıfını iki haftada bir değiştiriyoruz ama yastık kılıfları daha sık değişiyor (4-5 günde bir gibi).
0
gmzo
(23.12.21)
Ben haftada bir degistiriyorum kışın; yazın 4-5 Günde bir. Bunun ideal bir sıklığı yok sanırım ama ayda bir de değiştirilmez.
0
fraise
(23.12.21)
daha dün düşündüm bu konuyu, değiştirdiğimin 6. gününde yumuşatıcının kokusunun gittiğini fark ettiğimde: acaba değiştirsem mi, kaç gün oldu ki, üzerinde herhangi bir vücut sıvısı etkileşimi de olmadı, acaba ne zaman kirli sayılır, normalde kaç günde değiştiriyorum...
sonra fark ettim ki aşağı yukarı 10 günde 1 değiştiriyormuşum.
bu arada yastık 4-5 günde 1 cevabına +1
0
Bruce
(23.12.21)
fraise +1
0
blatta hiberna
(23.12.21)
Nevresim yastık yorgan kılıfının üzerinde gözle görülmeyen ev tozu akarları yaşar, bunları çıplak gözle görebilseydiniz saat başı değişirdiniz nevresimleri. Ordan pay biçin işte.
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(23.12.21)
Ben iki haftada bir değiştiriyordum sonra bir zaman önce benzer bir soru yine sorulmuştu duyuruda en pasaklı ben kalmıştım cevaplar arasında o nedenle ben de haftada bir değiştiriyorum artık :)
0
peki madem
(23.12.21)
yastık kılıfı haftada 1, nevresim 2 haftada 1.
0
erenderk
(23.12.21)
O akarlar 60 derecede temizleniyormuş diyorlar. Ben hiç 60 derecede yıkamam galiba mikroplu yaşıyorum :))
40 derecede, haftada bir.
0
cilekli pasta
(23.12.21)
Normalde haftada bir. Sevişmeli günlerde her sevişme sonrası.
0
BuddyGuy
(23.12.21)
nası değişiyo muyduk onu ya?
0
sipsiyah
(23.12.21)
yastık kılıfı 3 gün

diğerleri ne kadar kirlendiği ile alakalı, duş alıp yattığım için özellikle kışın çok uğraşmam değiştirmekle
0
bir soru sorcam
(23.12.21)
çarşaf haftada 1-2, yastık kılıfları haftada 2, yorgan kılıfı 2 haftada 1
0
gabe h coud
(23.12.21)
kisin haftada 1, yazin haftada 2 kez degisiyor, 40 derecede yikanip kurutucuda kurutuluyor.
bu kis yorgani degistirdik daha sicak tutan aldik bu yuzden sanki kisin da haftada 2 degisecek gibi.
0
65 derece
(23.12.21)
Askerde 2 haftaydi.
Evde de aklima ne zaman gelirse.

Degistirince ortalik cok toz oluyor.
0
divit
(23.12.21)
haftada bir, üşenirsem ongüne kadar çıkabilir. ve tabii ki aktivitenin ertesi günü.
0
kaptankedi
(23.12.21)
Haftada 1. Yazın bazen 4 ya da 5 güne düşebiliyor.
0
balik kraker
(23.12.21)
(19)

aşı

black mamba
aşı olmayan var mı acaba? olanlar hangisini oldu?
aşı olmayan var mı acaba? olanlar hangisini oldu?
0
black mamba
(22.12.21)
3 doz pfizer
0
gabe h coud
(22.12.21)
2 doz biontech. 3. için niye bilmiyorum ama erken olduğunu düşünüyorum 6 aydan 3 aya düşürmeleri falan. zaten çok güvenerek yaptırmadığım için sanki aralığı uzun tutsam iyi olur gibi geliyor. cahil cahil şeyler aklıma geliyor..
0
matilda
(22.12.21)
3 doz sinovac oldum.
0
killerbee
(22.12.21)
2 biontech,
3. için randevu aldım yarın vurduracağım.
0
erty_ksk
(22.12.21)
2 doz sinovac
2 doz biontech toplamda 4 doz oldum.
0
bloodymoon
(22.12.21)
3 doz biontech.
Geçen hafta vefat eden bir yakınımın da aşı olmadığını ve başka hastalıkları için hastaneye gidip gelirken covid kaptığını, iki kere hastaneye yattığını, entübe olduğunu... öğrendim. Hâlâ aşı yaptırmaya karşı çıkanlara İlber Ortaylı gibi bakıyorum.
0
kobuzchu kiz
(22.12.21)
13:30'da randevum var 3.doz biontech olacağım, 6 aylık hamileyim, antikorlarım bebeğime de geçecek. geçen hafta aşı olmayan bir tanıdığım annesine covid bulaştırdı ve kadıncağız vefat etti. bunu da her yere yazıyorum. aşı olmamanın hiçbir mantığı yok.
0
gmzo
(22.12.21)
3'u henuz olmadim kararsizim.

Aileye korona geldi.

Bir tane asisiza hic bulasmadi
2 asiliya bulasmadi
2 asili agir gecirdi

Ailenin diger kolunda 3 asili vefat etti.

Boyle istatistige lanet olsun dedik.
0
divit
(22.12.21)
3 doz biontech + grip aşısını da oldum bu yıl hiç hasta da olmadım.
0
bartholomew87
(22.12.21)
2 sinovac 2 biontech
0
unalub
(22.12.21)
Dün 3. doz Biontech'i oldum bu seferki fena çarptı.
0
uvbray
(22.12.21)
@uvbay nasıl bir etkisi oldu acaba?
0
🌸black mamba
(22.12.21)
3 biontec, 2 si gebe 1 i emzirirken. Ufak tefek halsizlik vs dışında bir yan etki olmadı.
0
physcos physcos
(22.12.21)
2 biontek.
3yu olmayi dusunmuyorum simdilik. 4. doz da gelirse baktim bu is boyle gidiyor o zaman yaptiririm 3 ve 4u.
0
Kittie
(22.12.21)
2 doz moderna.
3. Moderna mi biontech mi olsam arasindayim. Ocak basi ne bulursam olurum gibi.
0
logisticsmanager
(22.12.21)
3 doz biontech
0
awareim
(22.12.21)
2 doz çin aşısı, 1ay sonrasında grip aşısı, araya 6 ay girdi, oradan başlayarak da 3 doz biontech.

tüm bunlar 1 sene içinde oldu. bu sırada yurtdışı seyahatlerim oldu. açık havada hiç bir zaman maske takmadım. kapalı alanlarda maske ve mesafeye dikkat ettim. el hijyenini önemsedim.

ve hiç soğuk algınlığı ya da benzeri hastalık geçirmedim.
0
kaptankedi
(22.12.21)
3 doz biontech oldum. gene olsa gene olurum.
0
unique hint kumasi
(22.12.21)
2 doz biontech oldum. Şimdi önümde bir tatil planım olduğu için 3. doz randevusu almadım ama döndükten sonra 3. dozu da yaptırırım.
0
ms brownstone
(22.12.21)
(3)

Akar gelire sahip olanlar/ücretliler ne yapıyor?

2027
Merhaba Arkadaşlar, Gelirin tüketilmeyen kısmı tasarruf malumunuz. Aylık olarak tasarrufları değerlendirme yönteminiz nedir? Kararınızı ne(ler) belirliyor? 1,3,5 bin aylık olarak artırıyorsunuz diyelim. Ayın belirli günü belirli bir yatırım aracı mı tercih ediyorsunuz yoksa tamamen değişken mi? x l
Merhaba Arkadaşlar,
Gelirin tüketilmeyen kısmı tasarruf malumunuz. Aylık olarak tasarrufları değerlendirme yönteminiz nedir? Kararınızı ne(ler) belirliyor? 1,3,5 bin aylık olarak artırıyorsunuz diyelim. Ayın belirli günü belirli bir yatırım aracı mı tercih ediyorsunuz yoksa tamamen değişken mi? x lira artırdınız diyelim bu ay. Kurlar vs bu ay fena önümüzdeki ay 2x liralık alım yapayım dediğiniz oluyor mu?
Bir başka sorum rant gelirine sahip olanlar. Ev, dükkan vs her ay akar geliriniz var diyelim. Bu insanlar nasıl değerlendiriyor? Her aylık alım mı, biriktirerek alım mı?
Soru biraz karmaşık biraz dertleşme gibi olabilir ama evet dün akşamki gelişmelerin yansımaları. unutmadan da ekleyelim ytd - yatırım tavsiyesi değildir.
0
2027
(21.12.21)
Biz şu sıralara borç ödüyoruz ama borçlanmadan önce nasıl yaptığımızı söyleyeyim. Hiçbir zaman TL'de durmadık. Sadece ay başında duruma göre gram altın/döviz arasında bir karar verdik. Düştüğünde ve çıktığında panik satışı/alışı yapmadık, bekledik sadece. Sonra araba almaya karar verince de uygun zamanı bekledik, yüksekten sattık. Ytd.
0
gmzo
(21.12.21)
Düzenli olarak döviz ve altın aldık. Zaten büyük ölçüde paralel gidiyorlar çünkü aslında tl değer kaybediyor, diğerleri değerlenmiyor. Pek bakmıyorum yani ne uygunmuş o ay diye. Direk alıyorum. Sonrada al sat yapmıyorum lazım olana kadar.
0
zimbirik
(21.12.21)
tüm birikimim kredi ile alınmış ev ve otomobilde. tl biriktirerek dövize de çevirsen hiç bir yere varılamıyor maalesef, o yüzden en temizi kredi ile yatırım yapmak gibi görüyorum. kredilerden artan parayı da yiyorum.
0
roket adam
(21.12.21)
(4)

Kontrollü bir TL değer kaybı yaptırıyor olabilirler mi?

ananiyimioguz
Yani planli bir sekilde batirip, sonra tekrar yuksek bir oranda iyiylestirme gosterterek "bakin bu sikintiyi da ancak biz çözeriz, siz bu kardesinize yetkiyi verin, 1 dolar = 1 tl olacak elhamdülillah" derler mi?Cunku tamam liyakat sorunu var adalet sorunu var egitim sorunu var.. hepsi piyasalarda g
Yani planli bir sekilde batirip, sonra tekrar yuksek bir oranda iyiylestirme gosterterek "bakin bu sikintiyi da ancak biz çözeriz, siz bu kardesinize yetkiyi verin, 1 dolar = 1 tl olacak elhamdülillah" derler mi?

Cunku tamam liyakat sorunu var adalet sorunu var egitim sorunu var.. hepsi piyasalarda guvensizlik yaratiyor ama bu kadar kisa surede bu kadar astronomik yukselmeler, dusmeler de ne bileyim kardesim oyuncak mi bu ya :/

Diger bir sorum da şuan somut ne oldu da terse döndü tablo aciklayabilir misiniz?

Edit: Terse dondu derken sunu bile goremiyorduk iste noluyor diye sordum -_-
0
ananiyimioguz
(20.12.21)
Terse mi döndü :))

Dolar 9 liranın altına insin (10 hafta öncesi) ondan sonra tersine döndü deriz. Böyle anlık dalgalanmalar rüzgarın tersine döndüğünü göstermez. Reyiz bir şeyler söyledi. Onun etkisi var deniyor. Ancak müdahale edildiği çok belli. Ülke ekonomisi oyuncak olduğu için balinalar küçük yatırımcı tokatlıyor da olabilir.

Dolar istikrarlı olarak düşsün, bırak düşmeyi birkaç hafta sabit kalsın ondan sonra tablo tersine döndü diyebiliriz.
0
himmet dayi
(20.12.21)
Bana plan tam da bu gibi geliyor ama, dövizin birkaç lira düşmesi ekonomiyi düzeltmeyecek. Zira çıkan fiyatlar tekrar düşmüyor, maaşlar da döviz karşısında zayıf. Yani iki ay öncesine dönmemiz için bile daha yarı yarıya düşmesi gerekiyor..
0
gmzo
(20.12.21)
sabah yazmıştım, planlı bir kriz. "biz çözdük, çözeriz" havası verilecek ama planladıkları seçim tarihini öne almadılarsa henüz olmayacak o iş. finansçı arkadaşlar şubat gibi 24 TL'yi göreceğimiz söylüyorlar, eğer şuanki hızla giderse ocak gelmeden görülecek bu rakam. bence şimdilik ufak bir fren çektiler. yükselme ve nass inadı marta kadar devam edecek. ytd.
0
lesmiserables
(20.12.21)
Ben düşerken satmaya çalıştım satamadım. Bu düşüş insanların dolarını eurosunu cumhurbaşkanının konuşmasından etkilenip sattığı için olmuyor yani. Bu nedenle düştüğünü gören daha fazla alacak gibi geliyor bana. 2 3 haftaya kadar aynı seviyelere dönecek.

Euro doların artma nedeni ülkeye girmemesi zaten. Biz bu düşüş sonrasında bi anda ülkeye döviz çekecek hamle yapmıyoruz ki, halk bankada döviz tutmasa da her şeyi zaten yurt dışından dövizle alıyoruz. Zaten insanların birikimini dövizde tutuyor olması dövizin artmasının nedeni değil, sonucuydu.
0
zimbirik
(20.12.21)
(19)

"Cocuk dusunmuyor musunuz?" Sorusunu bir ben mi tuhaf buluyorum?

fraise
Evet, bu bir iç dökme duyurusu oldugundan sonrasında kendini imha edebilir.Yaklaşık 3 aydır evliyim, ondan önce de 9.5 yıldir devam eden bir ilişkimiz var. Evlendiğimin birinci ayından itibaren çalıştığım kurumlardaki yemek yapan ablalardan, öğretmenlere, uzaktan tanıdıklardan, arkadaş grubuna kadar
Evet, bu bir iç dökme duyurusu oldugundan sonrasında kendini imha edebilir.

Yaklaşık 3 aydır evliyim, ondan önce de 9.5 yıldir devam eden bir ilişkimiz var. Evlendiğimin birinci ayından itibaren çalıştığım kurumlardaki yemek yapan ablalardan, öğretmenlere, uzaktan tanıdıklardan, arkadaş grubuna kadar herkesin dilinde bu soru; yıldım cidden.

Güzellikle cevap vermeye çalışıyorum ama cevap vermek zorunda da değilim esasında. Baktığınız zaman karşıdaki insanın sinirlarini ihlal etmek gibi geliyor bana bu tarz sorular ve çok garip karşılıyorum. Şimdiye kadar kimseye de böyle bir soru yoneltmemisimdir fakat bakıyorum insanlar gayet doğal bir şekilde soruyor bu soruyu, sahiden bir tek bana mı tuhaf geliyor? Hayır, bir de belki benim çocuğum olmuyor; nereden biliyorsunuz? empatik yaklaşmaya çalışıyorum ama yok, hala kavrayabildigim bir konu değil.

Uzunca bir süre hatta belki de hiçbir zaman çocuk dusunmeyecek benim için bu sorudan kurtulmanın bir yolu var mı sevgili tecrübeli arkadaşlar?
0
fraise
(20.12.21)
Ülkedeki hadsizliğin en yüksek çıtası belki de bu olay. Bu sorundan kurtulmak imkansız ya, en mürekkep yalamışı bile soruyor maalesef. Bence takmamayı öğrenin.
0
olaylar olaylar
(20.12.21)
6.5 yillik evliyiz, bu soru bitmedi. dusunmuyoruz desen de gelmeye devam eden bir soru. kisiriz dersen o zaman vazgecerler sormaktan ama bu sefer de acimaya baslarlar, kesin bunu da bir sekilde belli ederler, yine sinir ederler. kurtulus yok yani.
0
lemmiwinks
(20.12.21)
Bence çocuk düşünüyor musunuz sorusuyla çocuk düşünmüyor musunuz farklı anlamlara sahip. Samimiyet varsa çocuk düşünüyor musunuz bence çok anormal değil. Çocuk düşünmek deyince akla hemen cinsellik geliyor ama bu soru daha genel anlamda çocuk sahibi olmak anlamını taşıyor. Bu normal bir şey. İnsanlar fikir sorabilir. Çocuk düşünmüyor musunuz ise bence anormal. Evlendiniz, bu kadar zaman geçti, çocuk düşünmüyor musunuz anlamını taşıyor biraz. Ona sınırı geçmek diyebilirim duruma göre.
0
dissendium
(20.12.21)
Çevreyi değiştirin. Böyle özel konuları soran kırsal kafada insanlardan uzaklaşın. İnsanları tanımak için bir fırsat olmuş .
0
garylineker
(20.12.21)
Garly lineker, bu soruyu soranlarin büyük kısmı yüksek lisanslı, egitimli, entelektüel seviyesi görece yüksek kişiler. Diğer grup da iş yerlerinde denk geldiklerim. Velhasıl her kesimden biri bu soruyu illa ki soruyor; bir gruba has değil maalesef.
0
🌸fraise
(20.12.21)
Gülerek, nazikçe sana ne deyin.
0
boray eris
(20.12.21)
Kesinlikle çok tuhaf. En yakın arkadaşlarıma bile sormam, zaten paylaşmak isterlerse kendileri paylaşırlar. Bu soru o kadar özel alana giriyor ki. Çocuk olmuyor olabilir, tedavi görüyor olabilirler (ki duyduğuma göre hem madden hem manen çok yorucu bir süreç), bunun ötesinde maddi olarak kendilerine güvenemiyor olabilirler, ailelerinden de yeterli destek gelmiyor olabilir, evliliklerinde sıkıntı yaşadıkları için henüz emin olamamış olabilirler, çocukluk travmalarından dolayı düşünmüyor olabilirler. Daha da sayarım yani. Gerçekten hadsizliğin son noktası.

Benim kullandığım cevaplar:
"Henüz hazır değiliz, çift olarak deneyim biriktirmek istiyoruz." (Genel olarak makul olup yine de bu soruyu soranlara)
"Senin oğlanı bekliyoruz Fatma Teyze, o yapsın biz de yaparız."(Annemlerin hadsiz komşusuna)
"Kısmet bakalım inşallah." (Tecrübeme göre bu cevap konuyu kapatıyor.)
0
gmzo
(20.12.21)
bu sorudan kurtulamazsınız. herkes bu soruyu evirir çevirir gerekirse yüklemi başa özneyi sona getirir, bir başka dil öğrenir ama ille sorar. tavsiyem şu ki bu soruya bu kadar mana yüklemeyin. çünkü yakın aile dışında kimse mana yükleyerek sormuyor genelde muhabbet olsun diye soruluyor. düşünmüyoruz diyin geçin, anlayacaklarını düşünüyorsanız bu sorunun neden uygunsuz olabileceğiyle ilgili konuşun.

örneğin ben yakın aile dostlarımıza tatlı dille diyelim ki bir sorun var, deniyoruz ama olmuyor çok üzücü olmaz mı böyle sormanız, kimseye sormayın nolur dediğimden beri kimse ağzını açıp bir şey sormadı.
0
evde liyakat kalmamis
(20.12.21)
Bu tip soruların sonu gelmiyor, evlenmeyecek misiniz, neden evlenmiyorsunuz, çocuk düşünmüyor musunuz, ikinci çocuk ne zaman? Çok kafaya takmamak lazım, 9,5 yıl boyunca ne zaman evleneceksiniz sorusuna defalarca maruz kalmış olmalısınız. İnsanlar herkes aynı yaşamı, aynı sırayla yaşasın istiyor, kimse kendi haline bırakılmıyor, benim de hiç hoşuma gitmeyen bir durum açıkçası.
0
(20.12.21)
hayatımın hiç bir döneminde çocuk düşünmemiş bi insan olarak bu soruyu densizlik, hadsizlik olarak görüyorum. bir de evlenmeyi de hiç düşünmediğim için yıllardır boğuştuğum neden evlenmiyosun versiyonu var aynı etkiyi yaratıyor. insanları da kırmak istemediğim için geçiştiriyorum bir şekilde ama özellikle belli yaşın üzerindeki insanlar bunları sormaktan asla yorulmuyor.

bugüne kadar bir şekilde gülerek geçiştirdiğim bu sorulara sanırım ülkenin de (maalesef) hali ortadayken , bundan sonra sorulsa, delirdiniz heralde ne çocuğu, ne evlenmesi? derim. soruyu sormalarını engelleyemezesiniz ama belki mevcut durumda bu sorular biraz azalır.
0
hypathia
(20.12.21)
Ne zaman evleneceksiniz
çocuk düşünmüyor musunuz
kardeş düşünmüyor musunuz


bunlar kacamayacagimiz hadsiz sorulardan bazıları

okul ne zaman bitiyor
is bulamadın mi vs
0
all girls dream
(20.12.21)
Ben tuhaf bulmuyorum, aksine bunu sorup cevaben şu anda düşünmüyoruz ya da çocuk istemiyoruz diyene "niye evlendiniz o zaman?" diye soruyorum. Çocuk yapmayacaksan evlenmek saçma geliyor çünkü bana.

Sana ne diyen olmadı ama diyen olursa da aynı şeyi derim, "evlendiniz ya, o yüzden sordum; çocuk yapmayacaksan evlenmek gereksiz bir şey" diye cümlemi tamamlayıp biramdan bir yudum alırım.

Soru tuhaf değil ama kime sorduğuna göre hadsizlik olabildiğine katılıyorum. Sadece, "some men just want to watch the world burn"
0
Bruce
(20.12.21)
Oha Bruce ağzın bal yesin karsim. Her şeyi de o kadar abartmaya gerek yok. Muhabbet ediyo işte insanlar. Her konuda bu denli hassas olmanin manası yok. Yok dusunmuom de geç. O zaman neden evlendin +9 çocuğa mantikli sebep bulamiyorsan evlilige hiç bulamazsin yani.

Çocuk sahibi olamamayi belki sizin kadar buyutmuyor ve utanilacak bir şey olarak gormuyorlardir ayrıca.

Kime/kimin sorduguna bagli olarak bir tık hadsizlik vsvsvs +4
0
abuzer
(20.12.21)
hadsizlik ve gelişmemişlik artı cahillik. eğitim seviyesi fark etmez. bu soruyu soran bir insanın nazik olma, “eğitimli” olma olasılığı yok.
0
deartheodosia
(20.12.21)
Çocuk yapmayacaksam bende evlenmeyi manasız bulanlardanım.

İnsanlar sohbet etmeye çalışıyor. Çok rahatsızsanız, "düşünmüyoruz" diyip geçilebilir. Tabi sürekli aynı kişilerse "havalar da çok soğudu" derdim anlardı.
0
baldan kaymak
(20.12.21)
Abuzer ve Bruce, buradaki kritik nokta bugün aynı soruya 6 kere maruz kalmam mesela; hem de 'yok şu an için dusunmuyoruz' dedikten sonra 'aa ama neden? Erkenden yapin sonra çok zorlanirsiniz' vs vs gibi ikna çabalarının devam etmesi aslinda. Bir de çok tanımadığım insanlarla hayatım ile ilgili konuları bu kadar derinlemesine konuşmak istemiyorum.

Ve çocuk sahibi olmamayi/ olamamayi utanılacak bir şey olarak görmüyorum tabii ki ama çok yakın iki arkadaşım çocuk sahibi olurken bayağı zorlu sureclerden geçtiler. O dönem onları en çok zorlayan şey de bu sorulardi, her sorulduğunda kendilerini çok kötü hissedip uzulurlerdi. Ben özellikle bu nedenden hiç kimseye sormamayi yeğlerim, karşımdaki kişiyi uzup üzmeyecegimi bilemiyorum çünkü. Mesleğim gereği de bazı insanların anlık olarak yaptığı/ sorduğu şeylerin karşıdaki insanlarda ne kadar uzun süre etki bıraktığını iyi bilen biriyim.

Çocuk yapilmayacaksa evliliğin gereksiz olduğunu düşünmek farklı bir mesele, herkesin bakış açısı farklı; ben bu soruyu soran çoğu kişinin bu sebeple sorduğunu da düşünmüyorum açıkçası.
0
🌸fraise
(20.12.21)
cevap: tuhaf bence de, ama Türkiye'de herkesin her şeyine karışılması çok normal karşılanıyor. Ben yakın olduğum biri sorsa "merak etme çatır çatır sevişiyoruz ama korunuyoruz istemiyoruz" derim mesela :D o utansın bana ne. Bana kalırsa bu sorudan kurtulmanın yolu kibar olmamak olabilir :D ama herkes yapamaz.

bu arada Bruce'un dediği normalde çok mantıklı ama ben şartlardan dolayı tam olarak onu yapıcam :D "Çocuk istemeden evlenmek"

Çünkü ailesiyle yaşayan (ekonomik şartlar ve üniversitede de o şehirde olmak vs.) kız ve erkek şu Türkiye'de birlikte yaşayamıyor. Aynı evde yaşamak için bile evlenmen gerekebiliyor. Üstüne biz yurtdışına gitmeyi planlıyoruz ve evlenmek orada da işe yarıyor. (diğer türlü birlikte yaşadığını kanıtlaman gerekiyor ama onu zaten yapamıyoruz işte)
0
nhk ni youkosu
(20.12.21)
Hocam insanlar günlük konuşmada söyleyecek bir şey bulamadığında bazen böyle kasik sorulara yöneliyor. Ben küçükken derslerin nasıl diyenlere hep sinirlenirdimi. Şimdi bir arkadaşımın, kuzenimin vs çocuğu ile konuşurken laf olsundan derslerin nasıl diyorum
0
bbb_1
(20.12.21)
Eski eşimle 10 sene evli kaldık. Sadece benim ofiste 17 memur vardı, kurumda tüm personel 5000 kişi. Aynı ofiste olmasak da aynı kurumda çalıştığımız için evli olduğumuzu bilen onlarca insan... Düşünün bu sadece işyeri sayısı. Bu soruya binlerce kere maruz kaldım. Tecrübeyle diyorum ki hafif heyecanlı bir tonda "ayyy inşallah" diyorsunuz. Ortalama 1 yılın sonunda hala çocuğunuz olmayınca utanıp bir daha soramıyorlar :D istemiyoruz, düşünmüyoruz, soru fazla mahrem gibi cevaplar verirseniz ömür boyu bitmiyor o konuşmalar.
0
balik kraker
(20.12.21)
(16)

3. Aşı?

westblack
Olacak mısınız? Olmak gerekli mi? Yurt dışında işler nasıl? Nasil yapalım?Kafam cok karışık.
Olacak mısınız? Olmak gerekli mi? Yurt dışında işler nasıl? Nasil yapalım?

Kafam cok karışık.
0
westblack
(20.12.21)
Yurtdışında da birçok ülkede 3. Doz asilama başladı; çoğu kişi de oluyor. Ben de oldum geçen hafta yurtdışında.
0
fraise
(20.12.21)
çarşamba olacağım. daha erkene bulamadım.
0
barankovan
(20.12.21)
Olmamak için bir sebep göremiyorum.
0
himmet dayi
(20.12.21)
gectiğimiz cuma oldum.
0
obscure
(20.12.21)
cumartesi oldum. gerekli. ikinci aşı biraz kötü yapmıştı, 2 günde kendime gelmiştim. bu sefer ertesi güne bir şey kalmadı. olmak gerekli. mis gibi pfizer de varken. inanılmaz ballıyız, böyle bir virüs çıkıyor ve tedaviyi bir türk buluyor. adam da vefalı çıkıp bize özel aşı getiriyor. böyle bir balımız olmasa herhalde turkovac peşinde rezil olmuştuk.
0
gabe h coud
(20.12.21)
ben oldum, ilk iki aşıyı yaptıran her türlü değil üçüncü beşinciyi bile yaptırır bence.
0
evde liyakat kalmamis
(20.12.21)
1) Yarın olacağım.
2) Gerekli.
3) Yurt dışında 3'üncü aşılama başladı.
4) MHRS'ye giriş yapıp randevu alın.
0
boray eris
(20.12.21)
Ben de cumartesi günü oldum. Pazar günü epey kötüydüm ama şimdi bir şeyim kalmadı. İlk iki doz pek bir yan etki oluşturmamıştı ama üçüncü doz çarptı bayağı.
0
pispinti
(20.12.21)
Oldum bile. Gerekli mi? Belki değil. Olabiliyorken, neden olmayayım?

İkinci doz epey güzel çarpmıştı, bu o kadar değil. Aşıdan 8 saat sonra hafifçe bir ateşim oldu, o da 8 saat kadar sürdü ve geçti.
0
kaptankedi
(20.12.21)
yurtdisindayim, dun 3. doz alman asisini oldum. 4 gelirse onu da olcaz napalim...

bi yan etkisi olmadi.
0
fakyoras
(20.12.21)
Yaptırdım. Bilim insanları gerekli diyor. Benim tanıdıklarım booster shot çoktan yaptırdı. Siz de yaptırın.
0
kobuzchu kiz
(20.12.21)
Böyle konularda detaya çok takılmam. Hastalık var aşısı var, vurulma hakkım görünüyor, vurulurum.
Yarın için randevu ayarladım, umarım diğer ikisinde olduğu gibi ağrısız sızısız geçer.
0
mutekebbir
(20.12.21)
Çarşamba olacağım 3.aşıyı. Kurumumuzda çalışan aşı karşıtı memur annesine covid bulaştırdı. Kadıncağız günlerce yoğun bakımda mücadele ettikten sonra vefat etti iki gün önce.
0
gmzo
(20.12.21)
Bugün oldum 3. doz. Şu an için aşırı aşırı gerekli değil belki ama omicron'un ne hızda yayılacağı meçhul. Yayılsa haberimiz olacak mı o da meçhul. Önlem almakta fayda var.
0
eatpraylaw
(20.12.21)
4 asi oldum 2 bio 2 sino, bana yeni doz cikmamis 5. Asi diye uzuldum. Neden olmayayim ki?
0
eja
(20.12.21)
Henüz 3. dozu olmayı düşünmüyorum. 2. doz üzerinden 3.5-4 ay geçti.

Herkese aynı tarihleri vermedikleri zamanlarda bile gittiğim hastanede sabah 8'de çok ciddi aşı kalabalığı vardı. Şimdi nasıldır hayal bile edemiyorum.

Aklımda 6. aydan sonra olmak var zaten. Yeni aşıyı beklerim. Yeni aşının gelişi ertelenirse gider olurum. Yine de bu ara gitmem. O kalabalığa girmek daha riskli bence.
0
ganbatte
(20.12.21)
(7)

temizlik için mikrofiber mi sarı bez mi kullanıyorsunuz ve yıkaması

ShadowOfMoon
banyo lavabosu, mutfak lavabosu. arada bir yerleri silme için kullandığınız bezler var mı? sarı bez, mikrpfiber bez vs ne kullanıyorsunuz ve ne yıkıyor musunuz makinede/elde yoksa atıyor musunuz bir süre sonra? yıkıyorsnız kaç derece 60 mı 90 mıve bulaşık süngerlerini de soruyorum. ben bazen banyoda
banyo lavabosu, mutfak lavabosu. arada bir yerleri silme için kullandığınız bezler var mı? sarı bez, mikrpfiber bez vs ne kullanıyorsunuz ve ne yıkıyor musunuz makinede/elde yoksa atıyor musunuz bir süre sonra? yıkıyorsnız kaç derece 60 mı 90 mı

ve bulaşık süngerlerini de soruyorum. ben bazen banyoda da kullanıyorum süngerleri. atıp atmamakta kararsız kalıyorum.

ve vileda/mop bezini makineye atıp yıkıyor musunz?

şöyle yöntemler de varmış sıcak suda bekletmek gibi
www.mynet.com
0
ShadowOfMoon
(19.12.21)
Sarı bezlerden kullanıyorum. İs bitince eğer kullanılabilecek durumdaysa elde yıkayıp bırakıyorum, değilse atıyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(19.12.21)
Valla banyo lavabosunu banyo için olan lavabo fırçası ile yıkıyorum. Bezi banyoda musluğu silmek için kullanıyorum.

Mutfakta da sarı bez kullanmıyorum mikrofiber bezlerden kullanıyorum. Yalnız o kullandıkça makineye de atılsa kötü bir koku bırakıyor. Bunu gidermek için de arap sabunu ile yıkıyorum bu bezleri. Kullanılmayacak hale gelince de çöpe atıyorum.

Yerler için de vileda.
0
Amaranta ursula
(19.12.21)
Sarı bezleri sevmiyorum mikrofiber kullanıyorum. Biriktirip paspas gibi şeylerle yüksek derecede makineye atıyorum. Sünger de kullanıyorum, onu en son elimde yıkıyorum, birkaç kullanımdan sonra da atıyorum.
0
gmzo
(19.12.21)
Mutfakta mikrofiber bezler var, biriktirip havlularla beraber yıkıyorum.

Cam, toz alma vs için eski çarşaflardan bozma pamuklu bezler var, temizliğe gelen ablamız en son hepsini makineye atıp yıkıyor.

Süngeri banyo temizliğinde kullandıysam doğru çöpe.
0
kobuzchu kiz
(19.12.21)
Sarıbez ile ocak tezgah masa siliyorum. Elde yıkıyorum.
Mutfak evyesi, banyo/tuvalet lavabosu ve küvet için birer tane slikon fırçam var. Cifle temizliyorum.
Yer için vileda, cam ve toz için mikrofiber bezleri kullanıyorum. Temizlik sonrası makinede 20 dk programda yıkıyorum.
0
cilekli pasta
(19.12.21)
Ben mikrofiberi sadece kuru temizlikte, ya da nemli yüzeyi kurulamak için kullanıyorum. Islak temizlik için bana kullanışlı gelmiyor. Onun için mutfakta sarı bez yapısındaki bezleri tercih ediyorum, bunları da lavabo ve ocak çevresi için bir tane, tezgah üstü ve masa için bir tane olarak ayırıyorum.
0
akhenaten
(19.12.21)
Mikrofiber kullanıyorum. Cam yüzeyler için ona uygun ayrı bir bezim var. Bu bezlerle sadece toz aldığım için makinede 60 derecede yıkıyorum tekrar. Çok eskidiğinde yenisiyle değiştiriyorum.

Mutfakta sarı bez kullanıp kirlenince atıyorum.

Belirli aralıklarla banyo ve mutfaktaki süngerleri de değiştiriyorum elbet.
0
ruhen hastayim ben
(19.12.21)
(6)

Netflix'ten christmas filmi

gmzo
Önerebilir misiniz? Çocuk yetişkin fark etmez, gündemden uzaklaşalım biraz.
Önerebilir misiniz? Çocuk yetişkin fark etmez, gündemden uzaklaşalım biraz.
0
gmzo
(18.12.21)
a castle from christmas
last christmas (2019) netflix'de var mi bilmiyorum
0
exlibris
(18.12.21)
Animasyon olarak; Klaus
0
put it in your appropriate place
(18.12.21)
Netflikste var mı bilmiyorum ama bad santa gelmiş geçmiş en iyi krismıs filmi olabilir.
0
orhan tv
(18.12.21)
henüz izlemedim, yani önerim gibi olmayacak pek ama kendim bu kategoriden "nikolas"ı seyretmeyi düşünüyorum (orijinal adı "a boy called christmas"), fikir olarak yazmış olayım :)

en son "bir şans daha"yı (orijinal adı "last christmas") izlemiştim netflix'te bu kategoriden, o da yani eh işteydi. zaten süper kaliteli olmuyor christmas filmleri. george michael şarkıları eşliğinde gidiyor film, hikayesi twistli, producer ve hikaye yazarı olarak emma thompson var arka planda.
0
nimberjack
(18.12.21)
Teşekkürler arkadaşlar.

Klaus'u geçen yıl izlemiştik, çok çok güzel, üstelik özgün de bir animasyon filmi, ben de buradan herkese tavsiye etmiş olayım :)
0
🌸gmzo
(18.12.21)
yine noel isimli filmi izledim gecenlerde cok sevdim ben.

dun de noel prensi isimli filmi izledim bu cok kliseydi ama isin icine biraz noel girince her sey daha sevimli oluyor malum o yuzden fena degildi diyebilirim.
0
in vino veritas
(18.12.21)
(4)

Memur 2022 Zammı hakkında net bilgi yayınlandı mı ?

denizmaniaherif
Memur zammı ne olacak ele geçen ne kadar artacak bununla alakalı ekşi'de başlığı okudum herkes birbirine laf sokmakla meşgul olduğu için net öğrenemedim.Resmi açıklama yok mu henüz varsa kesin bir bilgisi olan yazarsa sevinirim.
Memur zammı ne olacak ele geçen ne kadar artacak bununla alakalı ekşi'de başlığı okudum herkes birbirine laf sokmakla meşgul olduğu için net öğrenemedim.

Resmi açıklama yok mu henüz varsa kesin bir bilgisi olan yazarsa sevinirim.
0
denizmaniaherif
(17.12.21)
İlk 6 ay %5 ikinci 6 ay %7. Ek olarak enflasyon farkı da eklenecek. Aralık enflasyonuyla beraber son 6 ay enflasyon farkı ne kadarsa 5’in üstüne eklenip verilecek
0
avatar is back
(17.12.21)
ıvır zıvır toplamda %20 olacağı konuşuluyor. ben de o civarlarda bekliyorum.
0
rose parks
(17.12.21)
Son karar "enflasyon" oranında olması yönündeydi, üzerine yeni bir açıklama yok fakat son olaylar üzerine tepkiler artınca tekrar görüşülecek denmiş sanırım.
0
gmzo
(17.12.21)
Teşekkür ederim. Asgari ücret %51 zam alınca kafalar bir karıştı.
0
🌸denizmaniaherif
(17.12.21)
(7)

Bu saatten sonra dolar / euro / altın alınır mı?

deadwampir
hepsi hayvan gibi arttı sonuçta. daha da artacak mı? ne diyorsunuz?
hepsi hayvan gibi arttı sonuçta. daha da artacak mı?

ne diyorsunuz?
0
deadwampir
(17.12.21)
dolar oldu 10TL buradan dolar alınmaz.
dolar oldu 12TL buradan dolar alınmaz.
dolar oldu 14TL buradan dolar alınmaz.
dolar oldu 16TL buradan dolar alınmaz.
dolar oldu 18TL buradan dolar alınmaz.
dolar oldu 20TL buradan dolar alınmaz.

diye gidecek gibi duruyor şu an.
0
pispinti
(17.12.21)
8 liradan dolar alanlarla dalga geçiliyordu bir zamanlar...
0
elorelia
(17.12.21)
uzun vadede her zaman alınır. 3 ay sonra lazım olacaksa bilemem.
0
gmzo
(17.12.21)
pispinti'nin yorumu tam olarak doğru. 5 gün sonra dolar 20 Lira olsa "yok buradan girilmez" diyebiliriz.
0
msb
(17.12.21)
Dolar 25 lira olacah, 30 lira olacah ya, ee, 16-17'den alalım yüksekten satarız. Çok beklemezsiniz bence :)
0
do you remember me
(17.12.21)
Hocam zamanında buralarda "covid sonrasi ekonomi ucacak", "cinden üretim gelecek döviz azalacak" vs diyen kişiler vardi. O sebepten buradan döviz alinmaz diyen gene olacak ama alinir.
Türkiye'nin ekonomik politikasi döviz yukselmesi üzerine zaten.
0
logisticsmanager
(17.12.21)
dün 15.5 den dolar aldım bir günde 5 bin tl kazandım.
0
sizofren06
(17.12.21)
(2)

Smoothie içine süt den başka ne koyabilirim?

aligan
Maksat kuru çalışmasın diye koyuyorum. Yoğurt falan da istemiyorum. İce tea koysam olur mu ? Siz neli yapıyorsunuz ? Öyle kahvaltıda karnım doysun diye içiyorum.
Maksat kuru çalışmasın diye koyuyorum. Yoğurt falan da istemiyorum. İce tea koysam olur mu ? Siz neli yapıyorsunuz ? Öyle kahvaltıda karnım doysun diye içiyorum.
0
aligan
(17.12.21)
Ice tea koymayın yahu, şekeri, koruyucusu, vücudunuza yazık. Su, süt, kefir, badem sütü, soya sütü, belki biraz ilave şeker içermeyen meyve suyu, çay, kahve.
0
gmzo
(17.12.21)
Yaklaşık 3 senedir her sabah kahvaltı yerine içtiğim smoothie tarifimi veriyim:

- 200 ml kefir
- 2 çorba kaşığı lor
- 2 çorba kaşığı yulaf ezmesi
- 12-13 adet çiğ fındık
- 2 adet bütün ceviz
- bu malzemeleri kapatacak kadar su
- 1 çorba kaşığı harnup pekmezi
- 4 çay kaşığı işlenmemiş toz kakao
- 1 çay kaşığı toz tarçın

Malzemeleri aynen bu sıralamayla koyun.

isviçreli bilim adamlari gibi uzun araştırmalar sonucu bulduğum bi tariftir :)

içenler tadına da bayılıyor bu arada.
0
msb
(17.12.21)
(10)

tr'de kamuda çalışan mühendis maaşı çok düşük değil mi?

avatar is back
en azından diğer mesleklere göre. bir arkadaşım maaşını söyleyince şaşırdım aşağı yukarı 7 civarıyla başlanıyormuş.aynı saat çalışan (ek dersli) öğretmenle aynı maaş, lise mezunu polisten az maaş falan bu miktar. tabi genel olarak hepsi çok düşük ama ben rahat bu mesleklerden +2k oynuyordur sanıyord
en azından diğer mesleklere göre. bir arkadaşım maaşını söyleyince şaşırdım aşağı yukarı 7 civarıyla başlanıyormuş.

aynı saat çalışan (ek dersli) öğretmenle aynı maaş, lise mezunu polisten az maaş falan bu miktar. tabi genel olarak hepsi çok düşük ama ben rahat bu mesleklerden +2k oynuyordur sanıyordum.

bunlar mesela bazen milyonluk proje falan yönetip uyguluyorlar oralardan ek prim mi geliyor? değilse bu mühendisler bu maaşlarla yurtdışına kaçmazlar mı? (büyük müdürlüklerde, genel merkezlerdeki mühendisler için konuşuyorum)
0
avatar is back
(15.12.21)
maas dogru ama farkli istihdam sekilleri var. herkes ayni maasi almiyor. daha yuksek alanlar var. bunun yani sira, tabi ki y.disina gitme fikri olan o paraya kamu da calismaz. bu sebepten kamuda da cok muhendis istifa ediyor.
0
helenart
(15.12.21)
yeni mezunlar için
ilk 3 sene kamudaki mühendis maaşı, özel sektör başlangıcına göre 1,5 kat daha yüksek ondan sonra düşmeye başlıyor
0
bir soru sorcam
(15.12.21)
@helenart, başka bir arkadaşım kitte çalışıyor. aylık 7,7 alıyor ancak yılda 16 maaş alıyor. farklı istihdam ve maaş dediklerin bunlar mı mesela?
0
🌸avatar is back
(15.12.21)
Kpss için motivasyon sorunlarımdan biri de bu. Yeni mezun makine mühendisiyim. İlk işimde 5 bin net teklif ettiler. Şimdi o kadar uğraşıp atansam 2, 3 bin lira fazlasını vereceklerdi ama hep aynı kalacaktı. Memurluğun avantajı maaşta değil, diğer şeylerde. Memur olunca 5'te çıkarsın. İş garantin yüksek.
0
dissendium
(15.12.21)
kamuda zaten çok büyük fark olmaz ki yönetici vs. değilse. türkiye'de şöyle bir algı var. sayısalsan, sınavda yüksek puan aldıysan fazla maaş almalısın gibi algılanıyor. ancak devlet buna bakmıyor, bakamaz da. hatta bürokrat olabilecekleri için iibf mezunları genele göre daha fazla alabilir bile.
0
black mamba
(15.12.21)
mantık yürütme biçiminizde yanlışlık var.
çalışan, çalışkan, çalışmayı seven insanın kamuda ne işi var?
kamudaki insanı yurt dışında kim işe alsın?
0
rewlack
(15.12.21)
@avatar is back evet. bu ve bunun gibi cok cesitli yontemler var. hatta bilisim icin dogrudan 4b' li olarak yüksek maasli istihdam falan da var.
0
helenart
(15.12.21)
Dusuk cunku twitter'dan lobi yapmayi bilmiyorlar.
Atama sayilari da komik vaziyette.
0
divit
(15.12.21)
@rewlack bir bakıma haklı, çünkü ülkede kamu çok hantal ve bitik halde. fakat sağlıklı işleyen, gelişmiş bir hukuk devletinde bu böyle olmamalı. hatta tam tersi, nitelikli insanlar kamuya çekilmeli ki devlet insanına düzgün hizmet verebilsin. örneğin fransa'da mimarlar kamu görevlerine, devletin belirlediği nitelikli kurumlardan mezun olduktan sonra yarışmalara girip, kazanarak ancak girebiliyorlar. maaşlarını bilmiyorum ama bizimki kadar kötü olmadığına eminim. ya da isviçre'de üniversitede araştırmacı olan mühendislerin maaşları, atıyorum edebiyat bölümüne göre daha yüksek. çünkü orada mühendislerin endüstride çalışıp çok daha iyi paralar kazanma şansları var ve aklı olan da bu nitelikli insanları çekebilmek için yüksek maaş veriyor işte. dolayısıyla haklısınız, çok düşük, düzgün işleyen bir ülkede mühendis maaşları polis maaşı ile yarışmamalı.
0
gmzo
(15.12.21)
devlette katma değer üreten tubitak, az sayıda fabrikalar; üniler; enstitüler var
diğer kurumlar rapor okuyup analiz yapabilen herkesin çalışacabileceği bürokratik işler
ki zaten onu bile yapamıyorlar ki yapısal olarak bir gelişim yok

özel sektör daha dinamik zamlar yaptı
bu nitelikli az sayıdaki çalışan (illa mühendis olacak diye bir şey de yok) dışında devlette çalışanlar olması gereken maaşa iniyor

tl değer kazanırsa iyi bir emeklilik yaparlar ama uzun vadede
0
bir soru sorcam
(15.12.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.