Giriş
(3)

Doğal kokulu parfüm

masmeleddin erdogan
Malum önümüz ter mevsimi. parfüm kullanamıyorum çünkü kokuları migrenimi tetikliyor. bunun sebebi sanırım parfümlerin içindeki kimyasal maddeler.Ben de güzel kokmanın alternatifini arıyorum. mesela ceviz yaprağı kokusu gibi doğal kokuların kimyasal madde katılmadan parfümleştirilmesi gibi bir şey va
Malum önümüz ter mevsimi. parfüm kullanamıyorum çünkü kokuları migrenimi tetikliyor. bunun sebebi sanırım parfümlerin içindeki kimyasal maddeler.

Ben de güzel kokmanın alternatifini arıyorum. mesela ceviz yaprağı kokusu gibi doğal kokuların kimyasal madde katılmadan parfümleştirilmesi gibi bir şey var mı?

edit: yazmamışım, erkek için.
0
masmeleddin erdogan
(31.03.17)
(bkz: katı parfüm)
0
gloomystorm
(31.03.17)
kokucuk.com vardı bir ara. parfüm notalarını tek tek satıyordu. ben sedir ve yeşil mandalina alıyordum. hala satıyorsa bir bakın isterseniz.
0
balik kraker
(31.03.17)
Birebir aynı sorunu yaşıyordum. Alkol, gliserin ve doğal yağları karıştırıp kullaniyordum. Parfüm şişesine doldurup sıkıyordum. Sonra katı parfümü keşfettim. Derdim tasam bitti.
0
kedili madam
(01.04.17)
(4)

sizce yeniden antidepresan kullanmanın zamanı mı geldi ?(ltfn fikir verin)

badabista
arkadaşlar merhaba,3 sene önce obsesif kompulsif bozukluk ve anksiyete gerekçesi ile doktorum tarafından ciralex 20 mg kullanmaya başlamış önce kendi kendime bırakmaya çalışmış sonra tekrar başlayıp azaltarak 2 ay içinde tekrar bırakmıştım.çok ayrıntıya girmeme gerek yok ama dönem hayatımda ilk kez
arkadaşlar merhaba,

3 sene önce obsesif kompulsif bozukluk ve anksiyete gerekçesi ile doktorum tarafından ciralex 20 mg kullanmaya başlamış önce kendi kendime bırakmaya çalışmış sonra tekrar başlayıp azaltarak 2 ay içinde tekrar bırakmıştım.

çok ayrıntıya girmeme gerek yok ama dönem hayatımda ilk kez kız arkadaşım olmuş ve çeşitli sorunlar yaşamıştım bu sebepten doktora gitmiştim.

geçen ay ev arkadaşım mezun oldu ve memleketine döndü. ben evde yalnız kalmaya başladım ve anksiyete krizlerime geri döndüm. aynı zamanda uzun süreliğine memlekete dönmek zorunda kalacaktım bu durum da eskiden beri bende kaygı yapan bir durumdu. neyse doktoruma tekrar gittim ve o okulum bittiği için boşluğa düşmüşsün memleketinde ciddi krizlere girersen tekrar sana efexor 37.5 mg yazıyorum kötü olursan kullanmaya başla dedi. memlekette direndim krize girmeden geldim.

ancak bu gece evdeki tek başıma geçirdiğim ilk gece ve uyuyamıyorum. uyur gibi oluyor ve yarım saate tekrar ayılıyorum. çok kötüyüm. doktorumdan tekrar randevu alacağım ancak muhtemelen 3 gün sonraya falan randevu verecek ve 3 gün daha bu duruma dayabilecek durumda değilim. sizce ilaca başlayayım mı bekleyeyim mi ?

Not : 1 hafta sona işe başlıyorum. o zaman düzelir miyim ? ilaç kullanmak/bırakmak hep ayrı dert korkuyorum tekar başlamaya ama ilaç kullanmadan da yapabilir miyim bilmiyorum ?

Edit : sabah saat 07.35 gece yarım saat uyudum uyumadım. şuanda yerimde duramıyor sürekli ayaktayım, sürekli hararetim var. eski ansiyete nöbetlerim geri geldi. yine de ilaçsız savaşayım mı ? ancak yine aynı geceyi yaşamaktan korkuyor, dayanamam diye korkuyorum. ne dersiniz ?
0
badabista
(01.08.16)
ilaç kullanmadan da yaparsın. ilaç kullanma kesinlikle falan diyen insanlardan değilim ama kendini meşgul ettiğin sürece ilaç olmadan da yaparsın. spora başla, disiplinli şekilde spor yaptığın takdirde krizlerin çok azaldığını hatta olmadığını göreceksin.
0
diyarbakir karpuzu
(01.08.16)
yahu abartmayın be kardeşim, yok tıbbı bitkiymiş bilmemne..
gayet kullanabilirsin birader sarı kantaron, doğal antidepresandır. cidden düzeltir moralini, bir ara ben de kullanmıştım işe yarıyor. yalnızca fazla içersen ışığa hassasiyet durumu var, güneşe fazla çıkmaman lazım. o da açık tenliysen..
0
gloomystorm
(01.08.16)
yahu tıbbi bitki değil demiyoruz zaten, olabilir de ee yani? tıptan izin mi alacaz kullanmak için? antidepresanların zararlarından bahsetmiyoruz da yok tıbbi bitkiymiş onu tartışıyoruz..

yahu tabii ki beyin kimyası üzerinde etkisi olacak, bir de olmasa mıydı yani? henüz insan psikolojisine ve fizyolojisine ne yaptığını tam olarak bilmediğimiz belki gerçek etkilerini yıllar yıllar sonra bütünüyle anlayabileceğimiz yapay maddeleri vücuduna alacağına doğal bir bitkiyi kullanmak çok daha güvenlidir. bir sürü insan kullanıyor deneyimlerini de aktarıyor her yerde, ölen eden yok, yan etkileri belli. ha şüphelerin varsa az bi dozla başlarsın, sonra arttırırsın duruma göre vs.

sağlık profesyonellerine bulaşmadan iyileşebiliyorsa bir insan, bu hayatı için yapabileceği en iyi şeylerden birisi. sağlık tüccarları var karşında, dev bir sektör var. daha çok para kazanmak, servetini daha da büyütmek için seni bir şekilde kendisine bağımlı hale getirmekten çekinmeyecek bir zihniyet var. bu kan emicilerden kurtuluşumuz yine doğada..

ama herkes kendi bilecek tabi.
0
gloomystorm
(01.08.16)
Arkadaslar ilginize tesekkurler. Doktor randevumu cuma gunune aldim. Sari kantalon cayi alip bi tane ictim bugun acikcasi cok bi etki ettigini soyleyemeyecegim ancak baska carem de yok anladigim kadariyla. Yine fikir vermek isteyen olurda duyuruyu takip etmeye devam ediyorum.
0
🌸badabista
(01.08.16)
(11)

"ebedi misafirlik" in ingilizcesi tam olarak nasıl olmalı?

kupigometa
ben en fazla "eternal guest" gibi şeye çevirebiliyorum.ingilizceyi iyi bilenleriniz nasıl yorumlar bunu? basit, sıradan değil de biraz güzel ve şık kelimeler bulunabilir mi?
ben en fazla "eternal guest" gibi şeye çevirebiliyorum.

ingilizceyi iyi bilenleriniz nasıl yorumlar bunu? basit, sıradan değil de biraz güzel ve şık kelimeler bulunabilir mi?
0
kupigometa
(31.07.16)
cümleyi yazar mısınız böylece daha çok fikir edinmiş oluruz ve istediğiniz süslü çeviriye karşılık bulabiliriz.
0
cileklikusmuk
(31.07.16)
maalesef cümle yok. bunu bir yerde özel isim olarak kullanacağım.

"ebedi misafirlik"
"sonsuz misafirlik"

ya da ne bileyim buna benzer anlamlara gelen bir şey arıyorum.

edit: süslü kelimesini anında çıkarmıştım iyi görmüşsün :)
0
🌸kupigometa
(31.07.16)
guest misafir demek yalnız, misafirlik sözcüğüne karşılık olarak tek kelimelik visit var. eternal visit filan olabilir belki.. ama hangi misafirlik sonsuza dek sürer, işin orasını anlayamadığımdan tuhaf geldi biraz. misafirlik dediğimiz şey geçici birşey doğası gereği. kalıcı olursa ne kadar misafirlik olur o, artık evin demektir çünkü.. vs.
0
gloomystorm
(31.07.16)
aslında immortality (ölümsüzlük) kelimesini kullanmak istedim ama doğrudan anlatmak yerine bunu seçtim.

konu üzerinde gerçekçi düşünmeye gerek duymadım.

örneğin erkan oğur "bir ömürlük misafir" demiş. o bir ömürlük demiş ben ise sonsuz diyorum. biraz böyle bakıyorum konuya. oy üzden kafanızın karışması normaldir.
0
🌸kupigometa
(31.07.16)
hm, enteresan.
endless ya da everlasting de diyebilirsin. fena durmaz bence.
visit dersen tabi, guest değil de..
0
gloomystorm
(31.07.16)
ingilizcede -lık eki genelde "ness" ekiyle yapılır. ancak, ingilizcedeki misafir kelimesinin (guest, visitor vb.) ness ekiyle misafirliğe çevirmek mümkün değil. "ness" sadece sıfatlarda kullanılır bildiğim kadarıyla, bunlar da isim.

endless visit diye çevirmek uygun olabilir.
0
haistre
(01.08.16)
Anlamı tam karşılamıyor ama:

An everlasting journey
0
inawen
(01.08.16)
sağ ol @inawen bu da güzel duruyor (sonsuz bir yolculuk)

endless visit (sonsuz ziyaret) daha yakın sanki. bilemedim tam...
0
🌸kupigometa
(01.08.16)
everlasting journey daha suslu bence
0
kassiopeia
(01.08.16)
başına "the" koymadığın için garip geliyor belki..

the endless visit... fiyakalı oldu bak şimdi.
0
gloomystorm
(01.08.16)
everlasting journey ; bu da güzel fakat devam eden yolculuğu tarif ediyor.

the endless visit ; kalıcılık üzerine daha oturaklı anlamı var gibi. zaman geçse de onlar duruyor vs

neymiş bu diye merak edenler oluyordur. resim serisi yapıyorum. bu da onun adı. Teşekkürler herkese ;))
0
🌸kupigometa
(01.08.16)
(6)

nedir bu başıma gelen, adı ne bunun?

tosiba
son bir aydır bu yaşadığım şey çok ilginç.örneğin birkaç gün önce bir şey düşünüyorum ve ertesi günlerde, veya birkaç dakika, saat içinde hemen onunla ilgili bir şeyi görüyorum.algıda seçicilik değil ama bence. farklı bir şey. çünkü daha önce olsa bilirdim yani, hiç olmadı böyle bir şey.birkaç örnek
son bir aydır bu yaşadığım şey çok ilginç.

örneğin birkaç gün önce bir şey düşünüyorum ve ertesi günlerde, veya birkaç dakika, saat içinde hemen onunla ilgili bir şeyi görüyorum.

algıda seçicilik değil ama bence. farklı bir şey. çünkü daha önce olsa bilirdim yani, hiç olmadı böyle bir şey.

birkaç örnek vereyim yaşadıklarımdan;

tam 1 hafta önce, evde hindistan cevizi almaya niyetlendim. beyaz beyaz harika bir şey diye de iç geçirdim :) tabii o andan sonra aklıma bile gelmedi bir daha, iki gün sonra yolda giderken bir tane kırılmış hindistan cevizi buldum.

tercihler için gsü'ye bakıyorum. bilgisayar mühendisliğinin fransızca olmasının eksilerine kafa yoruyorum biraz ve bu konuda da düşünmeye epey bi zaman harcadım. özellikle bugün.

markete gittim, baktım bir bölüm böyle havalı şişelerle dolu. içinde ne vardı hatırlamıyorum ama.. elime aldım, arkasına bir baktım product de france gibi bir şey yazıyordu, kocaman bir fransa bayrağı.

mesela az önce de duyuruda bununla ilgili sorumu sordum, donanımhaber'in ygs/lys bölümünü açtım, kalın harflerle 'galatasaray üniversitesi isteyenler' diye bir başlık açılmıştı, fransızca olayını tartışıyorlardı.

bu gibi bir sürü şey yaşıyorum bu son zamanlarda. aklımdaki şeyle ilgili karşıma çıkıyorlar.. çok tuhaf hissediyorum.
0
tosiba
(31.07.16)
çok net algıda seçicilik
0
bugraok
(31.07.16)
bazen algıda seçicilik olabilir evet. yalnız belli durumlarda cidden o sıralar odaklandığın şeyi resmen çekiyorsun sanki. ya da ona doğru çekiliyorsun. bana da çok olur bazen, aradığın şey karşına çıkıverir. tesadüf gibi görünse de hiç öyle değildir bazen.
0
gloomystorm
(31.07.16)
@gloomystorm

bence algıda seçicilik olamaz..

ben bir şeylerin çektiğine inanıyorum. özellikle hindistan cevizi.. bu öyle sokağın ortasına bölünmüş olarak her zaman bulabileceğiniz bir şey değil ki. bu tek örnek de değil üstelik, hadi internettekilere algıda seçicilik diyelim..

ermiş değilim ama bir şeyler var bence. üstelik sürekli de dejavu yaşıyorum. daha önce hep saniyelik olurken şimdi çok daha uzun sürüyor. yürüyorum, bir şeylerle uğraşıyorum ve ben bunu daha önce gördüm diyorum.. daha önce bir mekan görürdüm, ama anlık olurdu.
0
🌸tosiba
(31.07.16)
Google: Baader-meinhof phenomenon
Ben de bunu birkaç gün önce öğrenmiştim, kendi kendini doğruladı şu an
0
queen bitch
(31.07.16)
belki algıda seçicilik dediğimiz şey bile bundan kaynaklanıyor olabilir.

jung'un synchronicity/eşzamanlılık kavramı da bununla ilgili sanırım.
0
gloomystorm
(01.08.16)
@queen bitch

aradığım şey buymuş meğer.. baader-meinhof phenomenon.

beynin örüntü tanıma ve analizde uzmanlaşmış olmasıymış diğer canlılara göre. ama neden şimdiye kadar olmadı, onu bilmiyorum. hiç de böyle bir durum yaşadığımı hatırlamıyorum.

ermiş değilmişim tabi, bir de o var.
0
🌸tosiba
(01.08.16)
(5)

felsefe okuma listesi önerisi???

tarihsel bulgular isiginda sevisen adam
Hayırlı geceler dostlarım. Şimdi ben düşün dünyamı genişletmek ve hayata karşı özgün bir perspektif oluşturmak amacıyla bu adamları okumak istiyorum: Deleuze, Foucault, Heidegger, Kierkegaard, Sartre, Lacan, Derrida, Adorno, Bergson, Gramsci, Bentham, Durkheim, Weber. Burada felseyi yalamış yutmuş b
Hayırlı geceler dostlarım. Şimdi ben düşün dünyamı genişletmek ve hayata karşı özgün bir perspektif oluşturmak amacıyla bu adamları okumak istiyorum: Deleuze, Foucault, Heidegger, Kierkegaard, Sartre, Lacan, Derrida, Adorno, Bergson, Gramsci, Bentham, Durkheim, Weber. Burada felseyi yalamış yutmuş bir babayiğit çıksa ve bir okuma listesi çıkarsa bana ne güzel olur. Nasıl bir sırayla gitmek lazımdır? Var mıdır konuya hakim olan?
0
tarihsel bulgular isiginda sevisen adam
(24.07.16)
hiç başlamadıysan onları okuyarak başlarsan soğursun. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran detaylar başlığında biri paylaşmıştı. celal şengöre mail atmış o da başlaması gereken kitapları yazmış. celal şengör diye arat bulursun.
0
bohr atom modeli
(24.07.16)
@bohr atom modeli

yok hocam felsefi altyapım ve epey okumuşluğum var, hatta bu arkadaşların da bir kaçını okumuşluğum var fakat 20.yy felsefesine bütüncül bir giriş yapamadım henüz. o yüzden bilen insanlar varsa bir liste alayım dedim.
0
🌸tarihsel bulgular isiginda sevisen adam
(24.07.16)
Multi-disipliner (sosyoloji, tarih, psikanaliz, retorik vb.) bir okuma yapma gerektiğinin farkına varmışsın, bu güzel bir şey.

eksisozluk.com şu bir kenarda dursun. Yukarıdaki listedeki heidegger, kierkegaard, lacan ve derrida'ya geçmeden önce; sosyoloji, tarih teorisi vb. alanlarda eksiğinin kalmamış olması lazım. Bu isimler oldukça ağır. Sanırım genel hatlarıyla her alan hakkında bir şey okuduktan sonra (sosyolojiye öncelik ver o sırada saydığın son 4 isim hallolmaya başlayacaktır), felsefe tarihi ile işe başlayabilirsin.

Başlangıç olarak, felsefe tarihini ana hatlarıyla görmen ve şekillendirmen için bryan magee felsefenin öyküsünü öneririm. Sonra ciddileşerek david west'ten kıta avrupası felsefesine giriş'e geçebilirsin. Berlin'in romantikliğin kökleri kitabı ana isimlere pek girmeden (kant-hegel) alman felsefesinin başlangıç izleklerini çok iyi özetliyor, bunu okuyabilirsin sonra. Ardından en ağır ama sıraladıklarının çoğunu anlaman için önemli olan kant ve hegel'i atlayarak; deleuze'ün ve heidegger'in nietzsche yorumlarıyla beraber nietzsche'nin iyi ve kötünün ötesinde, ahlakın soykütüğü üstüne, tragedyanın doğuşu ve güç istenci kitaplarını okuyabilirsin. Daha sonra 20.yy felsefesi hakkında bir fikrin olsun diye saul newman bakunin'den lacan'a ve best&kellner'dan postmodern teori kitaplarına bir göz gezdirirsin. Sonra bıraktığın yere geri dönüp kojeve'in hegel üstüne kitapları ve heimsoeth'in ve deleuze'ün kant üzerine yorumlarını okuyabilirsin (ana hegel ve kant metinlerini türkçe'den okuyamayacağın gibi, bu aşamada hala erken olduğunu düşünüyorum).

Belki bu noktada bir frankfurt okulu parantezi açmak iyi olabilir. Giriş olarak martin jay'in diyalektik imgelemini öneririm. O kitaptan sonra hangi sırayla frankfurt okulu içinde gezinebileceğini keşfedersin.

Varoluşçuluk için kaufmann'ın dostoyevski'den sartre'a varoluşçuluk kitabı bir başlangıç olabilir.

Bir yerlere freud'u da sıkıştırman lazım. Rüyaların yorumu ve günlük yaşamın psikopatolojisi kitapları giriş için ideal.

Aşağı yukarı üstteki hat bile yıllar alacak bir süreç ve daha sadece giriş yapmış olacaksın, neredeyse hiç birinci ağızdan metine geçmemiş olacaksın. Bu aşamaya geldiğinde artık hangi kitaplarından başlayacağını biliyor olursun.

Ana metinlerle ilgili 1-2 taktik: Foucault'nun bilginin arkeolojisi ve kelimeler ve şeyler kitapları dışındaki eserleri görece 'kolaydır'. Deleuze'ün felsefe tarihi ile ilgili kitapları başlangıç için oldukça yol kat ettirir. Kant'ta okuma sıran ilk kritik-prolegomena-groundwork-ikinci kritik-üçüncü kritik olursa daha rahat edersin. Kant-Hegel arasında koskoca schelling ve fichte var; onları atlarsan diyalektik kavramını oturtamazsın (yani tez-antitez-sentez üçlüsünde kalırsın). 20.yy'daki sağdığın isimlere geçmeden önce fenomenoloji ve hermeneutik ikilisini çözmüş olman lazım. 20.yy'a gelelim Heidegger'in temel metinler derlemesi başlangıç için ideal. Derrida'nın structure sign and play metni ile başlanabilir. Lacan'ın birçok semineri ingilizce'de bile bulunmuyor, ancak temel yazıları var, onla başlanmalı. Geri kalan isimler için büyük öneriler yapmaya gerek yok.

Bu arada bu isimler türkçe okunmaz. Hem çevirinin imkansızlığı (türkçe'de felsefi bir dil yok, felsefi kavramlar günlük dilde kullanılanlarla aynı ve bu sebeple anlam karmaşası oluyor) hem de birçok metnin çevrilmemiş olması bunu engelliyor. Tekrarlayayım, hobi olarak yapılabilecek bir iş değil bu, bütün hayata yayılacak olan bir meşgale senin anlamak istediğin.

not: bu isimlerle haşır neşir olmak istiyorsan, onları Russell ve Popper'dan okumaman lazım. İkisi de büyük düşünürler ancak yukarıdaki isimlerin bazılarını inceledikleri kitaplarında çok büyük hatalar yapmışlar (Hegelyen diyalektik ve fichteci diyalektiği karıştıracak kadar). Celal Şengör de onları önermiş. Ancak bu isimler ile sordukları sorular ve aradıkları cevaplar oldukça farklı olduklarından, bu uğraşta başarılı olmaları imkansız.
0
protector
(24.07.16)
ahmet arslan ın felsefe giriş kitabıyla başla. ilk çağ serisi var 5 kitap onları oku. sonra yol çizebiliriz.
0
ykyt
(24.07.16)
bir felsefe mezunu olarak sana tek bir kitap önereceğim. belki abartılı gelecek ama şu tek kitap, okuyacağın bir yığın kitabın toplamından çok daha fazla açabilir ufkunu:
max scheler - insanın kozmostaki yeri
0
gloomystorm
(24.07.16)
(1)

Uyku problemi hk

buffy de vampir sayılır
Uyku sorunum var, gece üç gibi uyanıyorum her gece, bir süre uyuyamıyorum (yaklaşık bir saat oluyor genelde) sabah da 7 gibi kalkıyorum. Gün içinde uykusuz hissediyorum kendimi. Ne yapmalı? Doğal bir uyku ilacı mı içmeli bitki çayı vs yani? her gece uyanmamın istisnası yok diyebilirim...
Uyku sorunum var, gece üç gibi uyanıyorum her gece, bir süre uyuyamıyorum (yaklaşık bir saat oluyor genelde) sabah da 7 gibi kalkıyorum. Gün içinde uykusuz hissediyorum kendimi. Ne yapmalı? Doğal bir uyku ilacı mı içmeli bitki çayı vs yani? her gece uyanmamın istisnası yok diyebilirim...
0
buffy de vampir sayılır
(23.07.16)
(bkz: melatonina)
0
gloomystorm
(24.07.16)
(27)

İlişkiler konusunda kafayı sıyırdım galiba

long live rock n roll
Önsöz: 26 yaşında erkeğim. Anlatacaklarım pek önemli ya da özel şeyler değil açıkçası. Son 7 aydaki aşk hayatımın ve hayal kırıklıklarımın tamamı. Geldiğim nokta itibariyle kendimi tuhaf hissettiğim için, biraz da içimi dökmek için anlatıyorum. Hikayemi, isimleri değiştirerek anlatacağım.Yılbaşından
Önsöz: 26 yaşında erkeğim. Anlatacaklarım pek önemli ya da özel şeyler değil açıkçası. Son 7 aydaki aşk hayatımın ve hayal kırıklıklarımın tamamı. Geldiğim nokta itibariyle kendimi tuhaf hissettiğim için, biraz da içimi dökmek için anlatıyorum. Hikayemi, isimleri değiştirerek anlatacağım.

Yılbaşından hemen önce Hazal ile tanıştım. Karşılıklı bir ilgi oldu bir hafta kadar. Kız yurt dışında okuyor, birkaç haftalığına buraya gelmişti, kız buralı. Yılbaşı gecesi kafası çok iyiyken yakın dans ettik. Film gibi bir senaryo sonucunda öpüşmenin eşiğinden döndük. İlerleyen günlerde kahve içmeye içmeye davet ettim. Yakında okul için şehirden ayrılacağını ve yılbaşı gecesi çok sarhoş olduğunu söyleyerek reddetti. Akabinde kızdan çok hoşlandım, bayağı etkiledi beni bu olay. Bir hafta boyunca ruh gibi gezdim, sonra nasıl hissettiğimi ona anlattım, geçiştirdi. Anlattığım için içimi döktüm, rahatladım biraz. Sonra gitti şehirden.

Ardından 3 ay boyunca birkaç kez tek gecelik ilişkim oldu sadece.

Nisan'da Zeynep ile tanıştım dans kursunda. Karşılıklı yoğun bir elektrik başladı. Çok etkilendim kızdan. Tam resmi olarak yürümeyi planlarken birkaç haftalığına ayrı şehirlere düştük. Bu arada birkaç tek gecelik ilişkim oldu. Dönüşün onun da girişimi ile buluştuk, çok güzel 2 günlük buluşmalar, flört yaşadık. Akabinde bu kıza açıldım. Yakın zamanda kötü bir ilişkiden çıktığını, biraz zamana ihtiyacı olduğunu söyledi. Büyük hayal kırıklığına uğradım ama tamam dedim. Özel ilgiyi kestim, karşılaştıkça normal muhabbet ettim. Bir ışık gelse yürüyecektim yine ama olmadı, ben de saldım.

Haziran'da Hazal yaz tatili için şehre döndü. Nisan'da da kısa süreliğine geldiğinde karşılaşmıştık, pek ilgili değildi bana. Bu sefer biraz ilgili bir tavır takındı, ama net değildi asla. Önceden kahve içmeye davet ederek resmi olarak yürüyüp reddedildiğim için, artık ben bariz bir girişimde bulunmak istemedim. Ama sürekli karşılaşınca ilgim arttı yine. Arkadaş ortamımız kaynaştı sayılır, vakit geçirdik biraz. İnceden yürüdüm 1-2 kez. Bazen ilgili görünmesine rağmen istediğim karşılığı alamadım, ümidi kestim.

Ümidi kesince Tinder'ı kurdum, tek gecelik bir ilişkim oldu, üzerimdeki burukluğu attım. Hemen ardından Hazal'ın bir sevgili yaptığını gördüm. Tek gecelik ilişkim olmasa yıkılacaktım ama öyle olunca biraz koysa da çok üzerinde durmadım.

Mayıs'tan itibaren, bir zamanlar Tinder'dan tanışıp bir randevuya çıktığım ama sonrası gelmeyen Merve ile karşılaşmaya başladık. Sürekli gittiğim barda çalışmaya başlamıştı. Biraz muhabbet ettik denk geldikçe. Sonra bir akşam sürekli benim masama geldi, uzun uzun sohbet etti. Birkaç hafta sonra şehri temelli olarak terk edeceğinden bahsetti. Yarın kahve içelim dedi. Çıktık. İki gün sonra barda uzun uzun sohbet ettik, beraber çorba içmeye gittik, evine bıraktım. Ertesi gün gene buluştuk. Daimi buluşmalar sonucunda iyice hoşlandım kızdan (Buluşmalarımızın bazılarını Hazal gördü ve ilgili bakışlar attığını fark ettim. Bu sırada sevgilisiyle ayrılmış zaten). Geçtiğimiz cumartesi gene çıktık, Merve'ye açıldım. Beni net bir şekilde friend zone'a aldı. Yine de sabaha kadar takıldık, evine bıraktım. Eve geldiğimde kendimi çok kötü hissediyordum. Pazar günümü depresyonda geçirdim.

Salı günü depresyonum geçti gibi, şaşırdım. Arka arkaya yaşadığım hayal kırıklıklarından dolayı bir süre boyunca kimseye yürümemeye, kendimi aksattığım işime vermeye karar verdim.

Dün akşam bir konsere gittim. Hazal sarhoştu gittiğimde. Her sarhoş olduğunda olduğu gibi beni çok sıcak karşıladı. Dansa davet etti, dans ettik biraz. Sahildeki after party'de 1-2 kez yanına uğradım. Son gittiğimde berbat haldeydi. Kusmuş, dehşet sarhoş ve yorgunmuş. Oturduk biraz yan yana. Sonra el ele tutuştuk, başını omzuma dayadı, belinden kavradım. Omzuna bir öpücük kondurdum ama çok sarhoş olduğu için ilerlemek istemedim. Çok geçmeden bahane bulup kaçtı zaten.

Denize girdim çıktım. Sonra Jale ile karşılaştım. Jale, bundan bir ay öncesine kadar, sürekli gittiğim bardaki barmenin manitasıydı. Manita diyorum çünkü tanımlı bir ilişkileri yoktu. Public ortamda sarmaş dolaş, ama kendilerine sevgili demiyorlar, ama fuck buddy de demiyorlar. Barmen arkadaşım sayılır. Bir yıldır tanışıyoruz, aramız iyi ama süper kanka da değiliz. Arada dertleşiriz. Jale bunu bırakmış. Jale'yi ilk gördüğümde ilgilenmiştim ama sonra barmenin manitası olduğunu öğrenince herhangi bir girişimim olmadı. Neyse, Jale ile muhabbet ettik biraz, ilgili davrandı. Denize girelim mi dedi, girdik. Denizde yakınlaştık, öpüştük filan. Sabaha doğru arkadaşları ve beni eve bıraktı, görüşelim dedim arabadan inerken.

Bugün Merve mesaj attı. Taşınacağından bahsetmiştim. Eşyalarını kargoya taşımak için yardım edeceğim konusunda söz vermiştim önceden. Yapalım mı dedi, gittik. Leş gibi terledim, hayvan gibi yoruldum. Ardından bir kahve ısmarlayayım dedi. Starbucks'ta Hazal ve arkadaşlarıyla karşılaştık. Seslendim, "ayıldın mı?" diye sordum, millet güldü. Giderken selam verdik yine, yüzü düşük şekildeydi Hazal. Merve'yi evine bıraktım. "Çok yardımın dokundu bana, yarın sana yemek yapacağım" dedi. Giderim belki ama bir beklentim yok.

Akşam olunca anca vakit bulup Jale'ye mesaj attım. 2 satır konuştuk şimdilik...

Elde ne var?
- Merve 3 gün sonra burdan ayrılıyor zaten, başlamadan bitmiş bir hikaye. Sevişsek bile tek seferlik olur.
- Hazal'ın kafası iyi oldukça bana sarıyor. Ondan çok hoşlanmıştım, halen beğeniyorum çok, ama hiç stabil görünmüyor. Bir kez daha deneyip hayal kırıklığı yaşamaya mecalim yok.
- Jale piyangodan çıkmış gibi oldu. Devamı olabilecek bir şey mi bilmiyorum. Beğendiğim tarzda biri, normal şartlar altında tanışıp birlikte olsak çok güzel olurdu. Ancak hem arkadaşımın ex'i, hem de benim bu karışık dönemime denk geldi. Benim tutumum nasıl olacak bilemiyorum. Onunkini de bilmiyorum.

Şunu belirtmek isterim; kendimi övmeye çalışıyor gibi görünebilirim ama niyetim o değil. En uzun ve en ciddi ilişkim biteli bir yıl oldu, o zamandan beri sevgilim ya da düzenli görüştüğüm biri yok. Bisürü kızla bişeyler yaşadım bu bir yılda ama toplasan 15 defa sevişmedim bir yıl içinde. Son iki ayda sadece bir kez seviştim. Mesele sevişmek de değil. Eski sevgilimle bitince, bir başkasından kolay kolay hoşlanamayacağımı düşünmüştüm. Hazal, Zeynep ve Merve'den hoşlandım gerçekten (şimdi Jale'den hoşlanma ihtimalim var). Demek ki hoşlanabiliyormuşum, o konuda sorun yok. Ama hiçbiriyle birlikte olamadım. Hepsi hayal kırıklığı. (Jale belirsiz)

Problem ne acaba? Yanlış kişilerden mi hoşlanıyorum? Süreci mi yönetemiyorum? Bir süre aseksüel takılıp duygusal olarak da kendimi dinlendirsem mi diye düşünüyorum... Ne yapacağımı bilmiyorum, ve işin kötüsü; kendimi tanımakta zorlanıyorum bu yaştan sonra. "Çok fazla kız var, birine odaklan" diyeceksiniz ama öyle de değil. Sırasıyla Hazal, Zeynep, tekrar Hazal ve sonra Merve'ye odaklandım, o dönemlerde sadece o ankini istedim. Sadece son bir haftada işler iyice karıştı, benim de aklım karıştı.

Buraya kadar okuduysanız zaten helal olsun, içinizden ne geliyorsa yazın.
0
long live rock n roll
(14.07.16)
Sanırım genelde sevgilili/karılı/kızlı bir hayatın olduğu için yasadigin boşluk seni böyle ufak da olsa her ilgi gösteren kadına aşık olma derecesine getirmiş. Bence boşluktan yani. Kadınlar garip bu şekilde bunu hissediyor mu desem, o şekilde bir elektrik mi yayıyorsunuz desem; çok cazip gelmiyor açıkçası boşluktaki erkekler. Niye gelsin ki; hazal yoksa merve, merve yoksa jale var.
0
piremses
(14.07.16)
nasıl becerdim bilmiyorum ama okudum.
bir süre ara vermek iyidir
0
elestirman
(14.07.16)
İnciciler için özet: Hale, Jale, bütün mahalle.

Çok boş vaktin var herhalde, bunları yazıya dökmen bile vakit kaybı.
0
buzbebek
(14.07.16)
bence bu ara boşken tek gecelik birkaç ilişki yaşa kendine gel.
0
kelepir
(14.07.16)
@suicides underground, merhaba ben yuzir

Long live, sana gelecek olursak. Bence ilk olarak nasil bir iliski istedigine karar vermen lazim. Hem kizlardan hoslandim diyorsun, hem de bir yandan tek gecelik iliskilere devam. Senin ne istedigini anlayamadim ben de. Bir sure bence de ara ver.
0
yuzır
(14.07.16)
@piremses: Asla playboy olmadım ama çok yalnızlık çekmediğim de doğrudur. Ancak son bir yıldır duygusal bir yalnızlık çekiyorum. Söylediğin doğru; bana karşı ilgisi olduğunu hissetmediğim herhangi birinden hoşlanmadığımı fark ettim. Ama her benimle ilgilenenden de hoşlanmıyorum, bazıları sadece cinsellik oluyor. Dediğini dikkate alacağım; boşluktan ziyade daha kendinden emin olmaya çalışacağım.

@st curse: Hoşlandığım kızları seçemiyorum. Beğenip yürüyeceğim, sevişmek istediğim kızları seçebiliyorum ama mesele bir şeyler hissetmeye gelince o iş öyle olmuyor. Yine de dediğini anladım, dikkate alacağım.

@yuzır: Gerçekten de en büyük problemim ne istediğimi bilmiyor olmak galiba. Ara ara bildiğim oldu, o zamanlar da elde edemedim istediğimi.
0
🌸long live rock n roll
(14.07.16)
@long live, biraz kendine zaman ver, kendini bu konuda tanimakla ilgilen
0
yuzır
(14.07.16)
dehşet.. tam bir çılgınlık.

yalnızca kendi narsistik güdülerini herhangi bir yoldan tatmin etmenin peşinde olan bi takım oluşumların nereye gittiği belli olmayan rastlantısal yönelimleri.. ben ben ben, herkesin derdi ben. ama sadece başkaları üzerinden var edilmeye çalışılan bir ben, kendi kendisini var edemeyen, iki dakka yalnız kalmaktan deli gibi korkan bir "ben".

ve şu ilişkiler pazarında her insanın (ya da malın) başka bi yerlerde daha gelişmiş bi modeli illa ki var. herkesin gözü dışarıda, herkes daha iyisinin peşinde, gözleri karşısındakine bakarken aklı başka yerlerde: "ya başka birilerini, başka bişeyleri kaçırıyorsam?"

ve henüz denemediğimiz bir sürü ürün daha var. belki çok daha iyileri..
bir yandan da bizden daha iyi modellerin var olabilme ihtimalinin o sürekli can sıkıntısı..

durulmazsan delireceksin zaten.
0
gloomystorm
(14.07.16)
Abi kusura bakma dayanamadım yarısında bıraktım. Ama anladığım kadarıyla pozitif bir insansın. Aramayı bırakma bulursun. Yeterki sevgini haketmeyen insanlara değer verme.
0
steve rogers
(14.07.16)
hoşlandıkların, uzağa gidecek olanlar ile aa biz arkadaşız canııım diyenler. sebeb "piç adamı tercih sebebleri" ile aynı, senin için gitmesinler, senin için beklesinler falan filan.

Bu hanım kızlardan herhangi biri yaa tamam o zaman ben gitmiyorum burada kalayım bir ilişkimiz olsun diyince yusuf yusuf moda geçersin bence.
0
selam
(15.07.16)
Bence burda yaklaşımında sorun var kızlara karşı. Ya da ilişkilere karşı. Direkt bir şey hissetmeye odaklı yaklaşıp mucizeler mi kopsun istiyorsun anlamadım ama bu kızların hepsine 'bir şey hissetmek/bir gece de olsa ilişki' amaçlı yaklaşmışsın gibi geldi bana. Elbette bu da bir karar ve yaşam tarzına hizmet eder ama senin istediğin bu mu gerçekten yoksa ciddili paylaşımlı, muhabbet edebildiğin, ne bileyim ortak bir şeylerle eğlenebildiğin -seks dışında- daha istikrarlı bir ilişki mi? Galiba ne istediğini bilememek ve boşluk değerlendirmek senin şu an yaptığın.

Yargılamıyorum bu arada bunları söylerken, lütfen yanlış anlaşılmasın.

Problem mi bütün bunlar? Bence değil, ama sen problem gibi hissediyorsan, huzursuzsan bir sorun var demektir, biraz kafanı dinle ve inzivaya çekil bence. Bir de insanlarla arkadaş olmaya bak öncelikle...


Sevgiler.
0
amelie poulain
(15.07.16)
Eternal sunshine of the spotless mind sendromu bu ahaha. Orada da Joel kendine bu soruyu soruyordu: youtu.be Yakınlaştığınız kadınların kendilerince geçerli bahaneleri varmış; şehir/ülke dışına giden, ilişki yaşamaya hazır olmayan vs. Bahsettiğiniz durumlarda olumlu sonuç alamamanız çok da beklenmedik bir şey değil. Bence olay bu kadar kısa sürede bu kadar kişiden hoşlanabilmiş olmanız. Duygusal yalnızlığınızdan ötürü sürekli radarlar açık geziyormuşsunuz gibime geldi, bir süre ilginizi başka yönlere kaydırarak hayattan farklı şekillerde keyif almaya bakın.
0
pike
(15.07.16)
Bunları anlatmaktaki asıl amacın bence burda olan eski sevgiline bak gittin ama elimi sallasam ellisi mesajı vermek. Kız haklıymış... Bence de ara ver biraz hayatında sürekli birisi olmak zorunda değil. Evet.
0
beni taniyan yok bu sehirde
(15.07.16)
Saygi duyuyorum
0
thewizardofearthsea
(15.07.16)
@amelie poulain: Genellikle bir paylasim yapabildigim ya da kafa yapimin uyacagini dusundugum kisilerden hoslaniyorum zaten. Sadece guzellik degil. Daha ziyade tarz, hayata bakis acisi vb. Durum bu olup hoslaninca da, bir gece dahi olsa iliski istiyor insan. Hoslandigim kisiye karsi uzun vadeli planlar yapmaya ihtiyac duymuyorum, hissettigim gibi, akisina birakmak istiyorum.

@pike: Radarlar acik gibi, evet, cunku duygusal aclik var, evet. Ama her ilgi duyana kapilmiyorum. Hoslandigim 3 kisi saydim. Bu donemde sevistigim 6-7 kisi oldu. Soguk bir seks degildi belki ama ozel bir hoslanma degildi hicbiri.

@beni taniyan yok bu sehirde: Abi elimi sallasam ellisi degil ki. Kime deger verdiysem olmadi o is. Birlikte olduklarim hep onemsiz seyler. Zaten eski sevgilim, ayriligimizdan sonra casual sekslerimi kiskanmiyordu asla, bir seyler hissettiklerimi kiskaniyordu. Uzerimde onun laneti devam ediyor olabilir.
0
🌸long live rock n roll
(15.07.16)
Solda görüp tıkladım. Yazıyı okurken yarısında yazara baktım tanıdık çıktı.

Öncelikle gece gece çok eğlendim. Çok güldüm teşekkür ederim. Bence sen de çok eğlenmişsindir komik hikayeler biriktirmişsin.

Pazartesi gecesi gördüğüm rüyada evlenmiştin. Herzamanki kadar mutlu idin.

Kızların hiçbirine yürüme. Çünkü hepsi zorunlu tercihler gibi birşey olmuş. bundan da çok hiç birisini psikolojik olarak sağlıklı görmedim. sana aşık da gormedim. Bir de onlar nasıl free ve relax takılıyorsa sen de öyle takıl. Sürekli birilerinin olmasını düşünmek zorunda değilsin yahut adı illa ilişki olmak zorunda değil. Bırak nasıl yürüyorsa gidiyorsa gitsin ilişkiler, sadece tadını çıkar. Bukadar düşünürsen mutsuz olmaya devam edersin. Ama tabi illa ilişki istiyorsan bilemem.

Kızlara tek tek gelecek olursak;
Dans kursundaki zeynepi salla. Yeteri kadar hoşlanmamış. Yeterki kadar hoşlanan kızlar zaman fln dinlemez yapışır dudaklarına.

İlla yazacaksan hazala yaz. Yazmazsan içinde kalacak çünkü. Hazal senden hoşlanıo anlattığına göre ama bir ilişkiye hazır olmak istemediği için seni harcamak istemiyor da olabilir. Ya da kızlar birinden hoşlanırken başkasından da hoşlanabilir. Bu biraz karışık bir durum. Şöyle oluyor birine yoğun bir çekim hissederken onu kafanda hayatında geri plana atıp karşında oturan hoşlandığın çocukla kendini tatmin ediyorsun o an. Hazal anın tadını çıkarma peşinde gibi. Geldiği gibi sevgili yapıp 2 3 haftada ayrılmalar fln.

Merveyi de salla. Giderayak tadını çıkarıyor senin, ayrılık seysidir o oluyor. Giderken birilerine baglanmak yahut son anlarin tadini çıkarmak istiyorsun. Bunyeye gore tercihler değişkenlik gosterebilir.

Jaleye gelirsek, seni butun yıl gözüne kestirmis olup (begenme manasında) sevgilisinden ayrılınca senle görüşmek istemis olabilir. Yahut çocuğa nispet yapmak icin iyi bir yem de olabilirsin. Biraz daha takilırsaniz o gorur bu gorur cocugun haberi olur sonucta. Bunu iyi ayırt et.

Ha bir de gün gelir açık açık değer vermen gereken kişiye iyi ki evini tasirken yoktum ilgilenmem gerekirdi dersin, sonra gün gelir gidecek kız sana söz verdirip eşyalarını sana taşıttırır. Uyanık ol kullandırma kendini. Ha bir de elindekini kaybedene dek bekleme.
0
mobydick
(15.07.16)
Barışın kurtulun bence. O da mutlu değil sen de. Bi de mesajlarına zamanında cvp yazarsan evlenirsiniz valla hadi hayırlısı.
0
beni taniyan yok bu sehirde
(15.07.16)
Off çok sağlam laf gömmüş ayıp be olm, sevgilin evini taşırken iyi ki yoktum hiç ilgilenemezdim dedin de merveye kendini mi kullandırtttın, vazgeçtim aman barışmayın.
0
beni taniyan yok bu sehirde
(15.07.16)
kampanya baslatiyorum #mobydickvelonglivebarissin
0
yuzır
(15.07.16)
Barışmasınlar @yuzır yaa şuna bak, mobydick daha iyisini hakediyo bence.
0
beni taniyan yok bu sehirde
(15.07.16)
@beni taniyan, yaa kararsizim, mobydick'in actigi duyurulari okuyunca long live daha iyisini hak ediyor demistim. Simdi long live'in ve mobydick'in cevabini okuyunca mobydick daha iyisini hak ediyor dedim :(
0
yuzır
(15.07.16)
eski sevgiliye duyuru aracılığıyla ilişki tavsiyesi veriliyor.

ne kadar da çağdaş bir ortam ^^
0
nrmnm
(15.07.16)
Oha benimkinden daha karışık bi aşk hayatı ki ben haftada bi birinden hoşlanmama ragmen idler bu kadar karışmıyor. Respect! Biraz dinlen bence, gerekiyorsa evden çıkma, tinder kurma, kızların eşyalarını taşımaya gitme. Ortamlardan uzak dur biraz. Kafam zaten iyiydi, iyice iyi oldu sayende.
0
damdanakan
(15.07.16)
www.geek-pride.co.uk

Not: duyuruyu okumadım moruk. Kusura bakma. :)
0
yirmisantim
(15.07.16)
okudum. uzun yazıları "ayy nasıl okuycaz" diyenlerin kitap falan okurken de bu kadar üşendiklerini düşünüp üzüleceğim bu gidişle. uzunsa, zor geliyorsa okumadan geçersin, bir de duruma "sanki uzun yazı yazmak çok abukmuş gibi" bir tepkiselleştirme tepkisi vermek gereksizdir. yani uzun yazı yazanla aynı kapıya çıkıyor. sizin de boş vaktiniz var ki o tarz "işlevsiz" bir yorumu yapabiliyorsunuz. neyse bunu uzatmayayım. bir ara buna özel bir duyuru açar, orada eleştiririm..

@long live rock n roll;

bence anlamlandırılması gereken bir durum yok bu süreçte. sadece "olan bu" işte. sadece anlamadığım kısım şu;

> Tek gecelik ilişkim olmasa yıkılacaktım ama öyle olunca biraz koysa da çok üzerinde durmadım.<

demişsin ya. ilişki kavramını en büyük haliyle "cinsellik" olarak görüyor olabilir misin? çünkü tek gecelik cinselliği yaşamasaydın daha çok koyacakmış. yani asıl istediğin kişiyle yaşayamadığın şeyi tek gecelikle yaşayıp biraz o açlığı bastırmış gibisin.
0
matrix
(15.07.16)
Yüzüme tokadı yedim. Olayı en iyi tahlil edip en doyurucu cevabı veren @mobydick oldu haliyle, beni çok iyi tanıdığı için.

@mobydick-@beni taniyan yok bu sehirde-@yuzır: "iyi ki evini tasirken yoktum ilgilenmem gerekirdi" demiş olabilirim ama kesinlikle espri olaraktır bu. Bu kadar hayvan değilim. Sevgilimin taşınmasına yardımcı olmaktan mutlu olurdum, eğer o anda şehir içinde olsaydım.

@matrix: Elbette cinselliğin ilişkilerde önemli bir payı var. Tek odağım bu değil tabii, diğer hoşlandıklarımı tercih ederdim, gerek cinsellik gerekse de düzenli ilişki olarak bin kere tercih ederdim. Ama evet, biraz o açlığı kapatmış saydım kendimi. Aslında tam olarak demek istediğim şuydu: Eğer o dönemi tamamen yalnız geçirseydim iyice koyacaktı. Ama kızdan ümidi kestiğim için bir ilişki yaşadım (kızla flört başlarken Tinder'ı silmiştim, ümidi kesince tekrar yükledim). Bi birliktelik yaşayınca da en azından özgüvenim biraz yerine geldi o sırada. Zaten kızdan ümidi kesmişim, bir de ben yalnızken o birini bulsa hem üzülecek, hem de iyice ezik hissedecektim kendimi. Böyle olunca yine üzüldüm ama özgüvenimi yeni tazelediğim için o kadar yıkılmadım.

Ayrıca mobydick ile olan geçmişimizi de takip edip yorumlayanlar, beni eğlendiriyorsunuz :) Teşekkürler yorumlar için. Barışma önerilerine ise yanıt vermek istemiyorum.
0
🌸long live rock n roll
(15.07.16)
Tüm hatunlar seni ego booster olarak kullanmış. Ben diyim Jale'den de iş çıkmaz. Bence tipsiz geliyorsun.

Genellem yapmayı sevmem ama bu konuda yapayım. Kızlar 2 konuda reddeder:
1- Çok iyi arkadaştır, sevgili olup bok olsun istemez: Senin hiçbir kızla böyle bir arkadaşlığın yok.
2- Daha iyisini bulabileceği garantidir. Karşıdakini beğenmiyordur: Sen bu kategoridesin.
0
lcha
(15.07.16)
(5)

şizofrenik bilinçaltımla aramda geçen tartışma

oddyseus
lusid rüya öncesi ya da sonrası hep titreşimle birlikte uyku felci geçiriyorum ama uyku felcini özellikle öncesinde geçirdiysem bugün olduğu gibi istediğim temalı atmosferle rüyaya başlıyorum. bir otelde tatil ortamında rüyaya başladım böyle beğenmediklerimin tipini değiştiriyorum göğsünü büyütüyoru
lusid rüya öncesi ya da sonrası hep titreşimle birlikte uyku felci geçiriyorum ama uyku felcini özellikle öncesinde geçirdiysem bugün olduğu gibi istediğim temalı atmosferle rüyaya başlıyorum. bir otelde tatil ortamında rüyaya başladım böyle beğenmediklerimin tipini değiştiriyorum göğsünü büyütüyorum falan. narsist bilinçaltımı tatmin edercesine tanrıcılık oynuyorum herkese gösteriyorum gücümü yüzündeki şaşkınları izliyorum vs derken uyandım "ne rüyaydı yaa" diyerek üstümü giyinip dışarı çıktım. dışarda yürürken herkes bana bakıp gülmeye başladı ben de sinirlenip kaçmaya başladım ama bi baktım uçuyorum anladım ki hâlâ rüyanın içerisindeyim aşağı indim etrafı inceleyen birsinin yanında gittim sohbet etmek için. Şöyle bir şey söyledim:

"Şimdi sen benim hayal ürünümsün ya ne düşünüyosun burada olmaktan binlercenizi ben yarattım. Özgün bilincin olduğunu falan mı sanıyosun? Benim bilincimin bi yansıması olduğunuzu biliorsun değil mi?"

Ama benim hayal ürünüm olduğunu bir türlü kabul etmeyip nereden geldiğini bilmediğini ama onun da özgün bilinci olduğunu iddia etti. Ben de onun benim uydurmam olduğunu göstermek için etraftan geçen arabaları insanları falan havaya kaldırdım. "Gördün mü diğerlerinden farkın yok birazdan acınası varlığın son bulacak" dedim. Biraz afalladıktan sonra çıldırdı "nasıl ben gerçek değil miyim ama ben benim" etrafta koşuşturmaya başladı deliler gibi sonra bi anda sakinleşti ve yüzünü korkunç gülümseme kapladı yanıma geldi "kontrol kimde?" diyerek yumruklamaya başladı. Resmen yumruklanma acısını hissettim rüyamda. Kalk o zaman lan, kalk o zaman!" diyerek yumruklaya yumruklaya uyandırdı. 1 saattir hâlâ kendime gelemedim daha.

siz böyle lusid gördüğünüzde uyku felci yaşıyor musunuz hep kafanızda bir matkap sesiyle? gördüğünüz en acayip rüya neydi?
0
oddyseus
(14.07.16)
lusid gördüğümde ne kadar da barışçıl ve çiçek böcek rüyalar görüyormuşum. kendime kurşun döktürücem, arkadaşım senin ne biçim bir bilinçaltın var? :(

neyse lusidle uyku felci aynı gecelerde olmuyor hiç başıma gelmedi, ama uyku felcini hep asker botu sesiyle geçiriyorum. matkap sesi deyince yazmak istedim.
0
evde liyakat kalmamis
(14.07.16)
Anlattigin bana uyku felci gibi gelmedi daha cok kabus gibi uyku felcinde uyanmak isteyip uyanamiyorsun, bagirmak istiyorsum bagiramiyorsun, bir felc hissi oluyor gercekten. Yanlis anlamis olabilirim ama... Bana fazlasiyla oluyor. Sirtustu yatmamak lazim.
0
kassiopeia
(14.07.16)
Internet'te bu tip astral / lusid forumlarında hemen hemen herkes defalarca uyku felcini deneyimlemiş ve benim matkap olarak tanımadığım hisse titreşim diyolar ki onu da uyku felci geçirenlerin belli bir kısmı yaşıyor sadece. ama ben bilinçli olarak yapamya çalışmıyorum onlar gibi. İstemeden oluyor çoğunlukla.
0
🌸oddyseus
(14.07.16)
bende matkap sesi olmuyor hiç yani herhangi bir ses duymuyorum spesifik olarak daha çok karaltı/insan silüeti görüyorum her defasında. ancak ben senin deneyimini okudğumda astral seyahate daha çok benzettim. bilemedim.
0
kassiopeia
(14.07.16)
oooouuv duyduğum en muhteşem rüya senaryosu bu..

öncelikle şu matkap olayları seneler önce oluyordu bende. öyle lusid rüya vb. şeylerle paralel olmuyordu ama derin meditatif haller sonrasında oluyordu genelde. önce bana dzzzt zzt şeklinde yaklaşmaya çalışan aşırı bir gerginlik ve dehşet gibi. içine girdiğimde (ya da o benim içime girdiğinde) de muazzam bir sarsıntı ve terör.. sonrasında ise muazzam bir rahatlama ve sessizlik olurdu genelde.

rüyana gelince.. tanrıyla yaşadığın çatışmanın muhteşem bir tasviri olmuş. yani nasıl ki sen tanrının bir yansıması, o'nun daha küçük bir parçası olduğunu, kendi varlığının tanrının varlığı yanında bir hayal gibi olduğunu inkar ederek, o'nun varlığını kabul etmeyerek bir tür isyan halindeysen, o'na yaptığın şeyin aynısı senin de başına gelmiş. sana muhteşem bir ayna tutulmuş. yani rüyanda gördüğün sana saldıran isyankar kişi tam olarak sensin.
0
gloomystorm
(14.07.16)
(19)

Böyle olmak anormal mi ?

Golden Ratio
*Mezuniyet var 1 hafta sonra nefret ediyorum bu tip ortamlardan zorla gidicem. Sırf mezuniyet için takım aldım. Belki çok kafaya takarsam gitmem bile.*Dizilerde, filmlerde bile partili, düğünlü, toplu etkinlikli bilmem neli olunca içim sıkılır, o izlediğim şeyden gram zevk almam.*Bölümün balosu oldu
*Mezuniyet var 1 hafta sonra nefret ediyorum bu tip ortamlardan zorla gidicem. Sırf mezuniyet için takım aldım. Belki çok kafaya takarsam gitmem bile.
*Dizilerde, filmlerde bile partili, düğünlü, toplu etkinlikli bilmem neli olunca içim sıkılır, o izlediğim şeyden gram zevk almam.
*Bölümün balosu oldu geçen tabi ki gitmedim.
*Düğünlere aşırı yakınım olmayınca gitmem. İleride evlenirsem düğün falan düşünmüyorum.
Çok kasıyorum bu tip ortamlarda. Ellerim cebimde bir köşede mal gibi bekliyorum. Dans etmekten falan da nefret ederim, hiç de zevk almıyorum. Ölem mi ?
0
Golden Ratio
(10.05.16)
dans etmek değilde kafa dengi birkaç arkadaşınızla sohbet etmek gözüyle baksanız daha rahat olursunuz bence. bir de altüstü mezuniyet zaten gelen herkes okuldan diye düşünmek de kasılmanızı engelleyebilir. baktınız çoook kasıyor, kendinize işkence yapmayın, gitmeyiverin. varsa sizin gibi düşünen birkaç arkadaşınız onlarla kendi alternatif mezuniyetinizi yapın :)
0
avonkatalogu
(10.05.16)
(bkz: Sosyal fobi)
0
her gece aç
(10.05.16)
bence gayet normal. herkes aynı şeylerden zevk almak zorunda değil. insanlar sizi sevdikleri için böyle zamanlarda birlikte olmak için ısrar ediyorlar. bu da sevmeyene işkence oluyor.
alkol kullanıyorsanız bir parça rahatlatır diye düşünüyorum.
0
akil kupuru
(10.05.16)
@avon
Yani giderim takılır gelirim ama benim için en ufak zevk vermez. Kafaya takmaktan kastım gidicem ne yapıcam orda. Bölümdekilerle aramız kötü falan da değil ama ilerde yolda görsem selam vermiyeceğim kişiler.
@her gece aç
Sosyal fobim vardı. Büyük oranda geçti. Şimdiki biraz daha tercih gibi.
@joel
Gitmekten korku değil de gidince ne yapıcam, ben bu tarz şeylerden zevk almıyorum ki, neden gideyim ? Sosyal fobim vardı. Çok büyük oranda bitti.
@akil kupuru
Kesinlikle ben de öyle düşünüyorum. Ama acaba anormallik mi yapıyorum diye düşünmeye başladım.
0
🌸Golden Ratio
(10.05.16)
Normal normal. Ben de özellikle düğün konusunda böyleyim.
0
peggy
(10.05.16)
Ben de sevmem, ömrümde hiçbir mezuniyete falan da gitmedim. Zorla birkaç düğüne gittim ayıp olmasın diye ancak her gittiğimde dans etmesem de onun dışında ortamdaki en aktif insanlarından biri oluveriyordum. Yoksa iyice sıkılıyor insan. Yine de hiç sevmem öyle olayları. Yani zevk meselesi bu biraz, çat diye "anksiyete var sende" denemez.
0
soso
(10.05.16)
bilmiyorum galiba öyle, bende de var. lise mezuniyeti düğün kadar ağır gelmedi, üniversitede ne baloya ne törene gittim. arkadaşların evlenmesine mecburen gittik, hepsinde burada ne işim var abi benim, dedim. saçma sapan pozculuklar, yalandan hal hatır sorup el sıkışmalar. arkadaşlar için yapıyoruz işte. hayır abi, önceden de beraberdiniz, ne değişti yani, çocuk yapın kutlayalım hayret bir şey.
0
godoşu beklerken
(10.05.16)
benim de var gitmeyeceğim. lisede de gitmemiştim.
0
ucan spagetticanavari
(10.05.16)
e gitme.
Ben lise mezuniyetine gitmedim. Ünv mezuniyetine de gitmeyeceğim. Belki kız arkadaşımın mezuniyetine katılırım onu üzmemek için.
sizin için çok önemli biri yoksa gitmeyin. Varsa kendinizi kasmanıza gerek yok onunla takılın.
0
Nox
(10.05.16)
ben de sevmiyorum. ve gitmedim de vakti zamanında. yapmacık yapmacık hareketler vs bana göre değildi. eğleniyormuş gibi yapan ama aslında tüm amacı "bak ben çok eğleniyorum" havası yaratıp başkalarına göstermek olan birsürü kız ve kasıntı erkek... ardından instagrmda fotolar atmalar ve kaç like alacağım diye beklemek...

ama avoncunun dediği gibi birkaç senin gibi kafa dengi arkadaşın varsa, beraber takılabilirsiniz. mümkünse tabii. onun haricinde dert etme. istemiyorsan gitme.
0
mahone
(10.05.16)
@godoşu beklerken
Abi kesinlikle ya. Arkadaşlar için mecbur katlanıcaz da ulen zevk almıyoruz, zaten uzadı okul sırf konu komşu görsün, instagramlarda paylaşalım diye bu haller niye.
@Nox
Kimse yok valla önemli olan. Hepsi sırf aynı ortam bulunduk diye 4 sene arkadaş gibi takıldığım insanlar.
0
🌸Golden Ratio
(10.05.16)
@mahone
Son cevabı yazdıktan sonra gördüm cevabını kesinlikle katılıyorum. Bakalım Bizimkilerle bir şeyler yapmak kat be kat daha zevkli olur.
0
🌸Golden Ratio
(10.05.16)
Kendini filmde başrol oyuncusu olarak görüp sanki herkes senin hal ve hareketlerini izliyor gibi düşünüyor olabilirsin. Bu da sende gereksiz bir baskı oluşturuyor. Yani kimse kimsenin umrunda değil git orda bulun en kötü etrafa bakarsın güzel kızlar olur o gecelerde :) amacın da nazikçe birisine asılıp yüz bulmamak olsun. Hadi aslanım :)
0
kelepir
(10.05.16)
ya bence hayatını internetten duyurmak sosyal medya hesapları vs sayesinde ayrı bir hastalık oldu zaten, sırf düğün konmuyor ki, bir kaka yaparkenki resimlerini koymuyorlar artık. "ben iyiyim" diye duyurma ihtiyacı o.

benim böyle şeylerde en canımı sıkanlar: kendi arkadaşlarımın dışında kimselerle tokalaşmak, mıç mıç modu, milletin normal halini bilirken düğünde birden peyda olan poz kesmeler (takım elbiseli, eli cepte poz veren sırıtkan parlak çocuk, elbisemle döverim modundaki gözleri ferfecir ruh hastası kız, foto çekmek isteyen uyuz abi, meslek yaıştırmaya çalışan derdi büyük moronlar, kasıcılık veya başka tarz düğünlerde meme savurarak omuz attıran ablaları masasından gözleriyle yiyen abiler ve o koduğumun zurnası, sen de oyna sen de halay çek insanı, şoparizmde son merhale ve cevabı asla merak edilmese de yine de sorularn nasılsın sorusu, iyidim ve götüne bile korum alt metinli işlerimde bıdı bıdı kademe atladım, evime zart yaptırdım, zurt ekledim, dubai'ye gittim kilo kilo elbise aldım muhabbetleri öyyh ve o iğrenç müzik. daha kasıntı dğünlerde müzik iyi olabiliyor o zaman en azından beyin seyahati yapıp kendini ortamdan ışınlayabiliyorsun :)

gitmek isteyebileceğim tek düğün homoseksüel kimselerinki olabilir, tek parti de vampirli hayvanlı vs'li kostüm partisi veya taboo vb şeylerin oynandığı partiler, çoğunu hiç yapmadım, sonuncusunu da özledim.
0
godoşu beklerken
(10.05.16)
Ben de aynı senin gibiyim. Kadınlar genelde sever böyle etkinlikleri uzun uzun hazırlanmak isterler heyecan yaparlar yani en azından çevremdekilerde durum böyle ama bende tık yok. Bu tip ortamlar beni germiyor ama çok sıkıyor, eğlence anlayışım bu değil kesinlikle. Bence sadece bu örnek üzerinden sosyal fobin var ya da yok denmesi çok doğru değil. Misal benim sosyal fobim yok ama yine de sevmiyorum, zevk alamıyorum.
0
köstebek kurabiye
(10.05.16)
@kelepir
Hahah, farklı bir bakış açısı bana bunlarla gelin :D

@godoşu beklerken
+Sonsuz diyorum. İnsanlar sıkıldığı için yapay zevke başvuruyor. Benim de var sosyal medya hesaplarım ama instaya milyonda bir foto atarım, feys zaten bölüm sayfası için. Dün mesela Bitirme projemizin sunumu vardı belki 100-150 kişi geldi hepsiyle de ilgilendim, ilgilenirken zevk de aldım. Çünkü sevdiğim iş ve bir sürü taş kız vardı swh.
0
🌸Golden Ratio
(10.05.16)
Seninki takıntı haline gelmiş normal değil.
0
bigbadabum
(10.05.16)
mutlaka sosyal fobi ya da takıntı olmak zorunda değil. yaygın bi cehalet var bu konuda, takma kafayı.
(bkz: introvert)

bonus:
eksisozluk.com
0
gloomystorm
(10.05.16)
Bu olay tamamıyla bana uyuyor. Problem solved :D
0
🌸Golden Ratio
(10.05.16)
(1)

bu müzik nedir?

sahipsiz
https://youtu.be/9QkTT2SxADA?t=312bu çalan nedir? en sonda?15-20 yıl kadar önce güven erkin erkalın maximum rock ında da calıyordu sanırım...
youtu.be
bu çalan nedir? en sonda?
15-20 yıl kadar önce güven erkin erkalın maximum rock ında da calıyordu sanırım...
0
sahipsiz
(08.05.16)
joe satriani - war
0
gloomystorm
(08.05.16)
(5)

felsefe okumaya başlamak

antreman kocu munir bey
felsefeye ilgi duyuyorum, lisedeki felsefe dersinden ezbere bir şeyler hatırlıyorum biraz ama okumaya nereden başlayacağımı bilemiyorum. bir de okuyacağım şeyin diliin ağır olmasından da korkuyorum biraz. neyle başlamamı önerirsiniz. (genel olarak filozofları ne yaptıklarını az çok biliyorum merak
felsefeye ilgi duyuyorum, lisedeki felsefe dersinden ezbere bir şeyler hatırlıyorum biraz ama okumaya nereden başlayacağımı bilemiyorum. bir de okuyacağım şeyin diliin ağır olmasından da korkuyorum biraz. neyle başlamamı önerirsiniz. (genel olarak filozofları ne yaptıklarını az çok biliyorum merak ettiğim şimdi gidip schopenhauer'in bir kitabını alsam sindirerek okuyabilir miyim yoksa o noktaya gelmeden önce okumam gereken şeyler var mı)
0
antreman kocu munir bey
(07.05.16)
şopınaur kim ya. piff. bence önce sevdiğin bi tanesi ne demiş ne yazmış onlardan başla, sonra azıcık tarihini oku. yani felsefe tarihi diyince kim ne yaptıdan ibaret değil tabii lisedeki gibi daha şey. sonra da ordan ilgini çekenlere ayrıca yürü.
0
snape i başından beri tanırım
(07.05.16)
başlangıç için sofi'nin dünyası güzel bence okulda felsefe hocası tavsiye etmişti okumuştum güzel bir kitaptı.
0
kuzey li
(07.05.16)
sofinin dünyasını okumak, vahşi doğada hayatta kalmak için survivor izlemeye benzer.

eğer gerçekten felsefeye ilgi duyuyorsanız bulunduğunuz şehirdeki üniversitenin felsefe bölümüne gidip birkaç hocadan öneri almanız. bir okuma listesi oluşturmanız. sırayla hepsini okumanız. yoksa 2 kitap okuyup felsefeyi öğrendim diyemezsiniz.

çünkü öyle eserler var ki gayet basit anlatılabilecek konuları sanki özellikle anlaşılmaz kılmak için uğraşmışlar. onları okumak çabanıza yazık eder.
0
yemrem
(07.05.16)
selahattin hilav - 100 soruda felsefe
0
lifeframe
(07.05.16)
bir felsefe mezunu olarak klasiklerle başlamanı öneririm. klasikler deyince de platon'un diyalogları ilk akla gelenlerden. başlangıç için ideal diyebilirim, diyalog formunda olması açısından özellikle. gayet keyif alarak da okuyabilirsin (iyi bir çeviriye denk gelirsen tabi). felsefe tarihini filan da boşver şimdilik, zaten felsefe tarihi platon'a düşülen dipnotlardır diye bi söz var, hakikaten de öyle.

bir de ilk olarak daha kısa hacimli diyaloglardan başlarsan daha iyi olabilir. örneğin devlet yerine şölen diyaloğuyla başlamak gibi, konusu ilgini çekiyorsa ayrı tabi. bu daha kısa diyaloglar ince kitapçıklar halinde de mevcut (nadirkitap gibi sitelerde bulabilirsin). zaten birçok diyalog isminin yanında konusuyla geçtiği için (haz üstüne, bilgelik üstüne, dostluk üstüne vs.) ilgini çekenlerle başlayabilirsin.
0
gloomystorm
(08.05.16)
(4)

Sıkıcı olmak mı dertli olmak mı suç?

pikap
Derdimi, sıkıntımı kendi içimde yasayan biri oldum hep. Anlatmayi hiç sevmem. Ama anlasilmamak uzuyor bazen. Ben insanlarin dertlerini hiç sikayet etmeden dinlerdim. Kotu olduklarinda yanlarinda olurdum. insanlar aglaya aglaya anlatrlardi, kendi basima gelmis gibi uzulurdum. Ama simdi ben kotu bi do
Derdimi, sıkıntımı kendi içimde yasayan biri oldum hep. Anlatmayi hiç sevmem. Ama anlasilmamak uzuyor bazen. Ben insanlarin dertlerini hiç sikayet etmeden dinlerdim. Kotu olduklarinda yanlarinda olurdum. insanlar aglaya aglaya anlatrlardi, kendi basima gelmis gibi uzulurdum. Ama simdi ben kotu bi donemdeyim. Anlatmayi sevmememe ragmen belki rahatlarim diye anlatmayi denedim. Ama derdimin onemsiz oldugu sezdirildi. Halim hatrim sorulmadi. Bi de ne dediler. alismislar benim onlari motive etmeme, bu halime alisamamislar. ben burdan masum bi yuzun hep gulsun mesaji alamiyorum nedense. Çunku yuzum asik oldukça,sesim solugum azaldikça benden uzaklasildigini, daha eglenceli insanlarla vakit gecirildigini goruyorum. Ve insanlarin kotu gunlerinde yanlarinda oldugumu dusundugumden ayni karsiligi gormedigim için ve de kirilmaya elverisli bi donemde oldugum için çok uzuluyorum.

Insan psikolojisi tahlili yapmak isteyen buyursun yoruma...
0
pikap
(07.05.16)
Muhakkak moral vermek de vardir da. Uzaklasma olunca o sozde verilen moralin bi anlami olmuyo. Kotu gunumde yanimda oldugunu hissettiren asıl morali verir.
0
🌸pikap
(07.05.16)
Oyle.bi taraf anlatmaya diger taraf dinlemeye alisiyor. Anlatan taraf dertlerinin onemli olduguna inaniyor anlattikca. Ciddiye alinmjs hep cunku. Dertlerini baska insanlarin dertlerinden ustun gormeye basliyor. Sonra dinleyen olarak anlatan birisine dönüşürsen eger seninki de neymis diyip kendininkini anlatmaya basliyor.

O kadar cok anlatmamaya alıştım ki ben mesela, aylardir yuzumu gormeyenler merak eder sorar derken sorulmadigini da gorunce, hem anlatmak gecti benden, hem de kimsenin tasasini dinlemek, suratini gormek istemiyorum artik. Arada duyuruda ic dokuyoz işte.
0
rayde
(07.05.16)
Heh aynen oyle oluyor. Anlat diyor mesela. Basliyorum anlatmaya, daha konuya giremeden kendisi anlatmaya baslamis kendini yine.

Ya da mesela diyorum antidepresan onerildi ama istemedim diyorum. Senin ilaçlik bi durumun yok zaten diyor. Falan filan.
0
🌸pikap
(07.05.16)
benim de çok sık yaşadığım bir şey.

bi yanda ilgisini enerjisini veren taraf, diğer yanda sürekli almaya bakan, o enerjiyle beslenen tipler.

introvert - extrovert kişilik tipleri işte..

introvertlerin enerjisi kendileriyle başbaşa iken artar sosyal ilişkilerde düşer (veren taraf). extravertler ise sosyal ortamlarda bulunarak enerjilerini arttırırlar, olabildiğince dışsal uyaranın olduğu yerleri severler. iş eğlence gırgır olunca birbirleriyle takılan extravortler, bi sorun yaşadılar mı etraflarında dinleyecek bi extravert olmadığından böyle bi iki tane introvert yedekte tutarlar kötü günler için. sorun varsa koşarlar hemen anlatmaya, moralleri düzelince de uçuverirler anında. öyle dert dinleyen tipler değildir zaten.

bi de ambivert var tabi.. o da bi değişik
0
gloomystorm
(08.05.16)
(10)

sokakta alkol kullanimi ve sonuclari

konets
Arkadaslar selam bI suredir turkiyedeyim ve ulkemize geldigim gunden beri lan ne alaka dedigim olaylar yaşıyorum yaklasik 10 küsür yıldır bu kadar uzun sureli -1 ay kadar- turkiyede bulunmamistim o yuzden ha salaga bak diyebilirsiniz yasadigim olaya ama fikrinizI ve tecrübelerinizi merak ettigim ici
Arkadaslar selam bI suredir turkiyedeyim ve ulkemize geldigim gunden beri lan ne alaka dedigim olaylar yaşıyorum yaklasik 10 küsür yıldır bu kadar uzun sureli -1 ay kadar- turkiyede bulunmamistim o yuzden ha salaga bak diyebilirsiniz yasadigim olaya ama fikrinizI ve tecrübelerinizi merak ettigim icin yaziyorum

istanbulun guzide ilcesi beylikduzunu bilen bilir giderek kalabakliklasan bir yer ben burdaki bi belediye parkinda gunduz saat 12 -13 arasinda tek basima oturmus bira iciyordum derken elinde telsiz olan iki adam bana polis olduklarini söyleyip naber topragim modunda yanima geldi ictigim yer sarhos mekani sayilabilecek izbe bi park olduğundan selam verip garipsemedjm fakat eleman ahlaka aykiri davrandigim hakkımda ickili oldugum icin etrafa rahatsizlik verdigim vb tore adet bugun cuma gibi sebeplerdrn icki icerek toplum huzurunu bozdugumu ve ceza yazacagini soyledi

once bi afalladim zira sofyada yasiyorum orda da basim polisle belaya girmisti ama parkta bira octigim icin degil kaldi ki bulgaristan gibi bibyerde -ab uyesidir ayni zamanda- bira her Sokakta her parkta cok ucuza satilan alkoldur. bi bira icin ceza yemek koydu acikcasi

polise abi buyrun tutanak tutun dedim işimizi öğretme yaniti aldim kim sikayet ediyor peki dedim sana ne dediler peki benden ne istiyirsuniz abi dedim imzala surayi ceza kesecegiz yaptilar ben de hakli olarak Hakkımdaki sikayet dilekcesini yada şikayet eden kişinin şikayetini gosterin hemen imzalaytim dedim yine bir kufur kiyamet isimizi ogretmr bize muhabbeti dondu ceza be kadar dersenjz 75tl

adam adresini ver oraya fis gelecek dedi haliyle yurtdisinda ikamet ettiğim icin adres kaydim yurtdisi o fis bulgaristana gelene kadar polis emekli olur.

ilginc bi olaydi kanun buysa tamam ama ben isguzar bi polis gördüm sikayetci olan yok alkolmetreye uflemek yok imza atmiyorum desen atacaksin aminakodumjn tavri var

Ne ypardiniz ve kanun pratikte nedir

teselkur edrrim
0
konets
(15.04.16)
kanunu falan bilmiyorum, gündüz ya da gece umumi yerlerde içki içilmesi de bence doğru değil.
sen bir tane içer kalkarsın ya da rahatsızlık vermezsin o ayrı bir şey ama herkes de aynı değil. içki içilmesine falan karşı değilim, oraya gitmesin mevzu. 10'dan sonra satılmaması falan bile yanlış bence, adam evinde içebilir ya da mekanlarda neyse içebilir, kimseyi de ilgilendirmez.

her şey bir tarafa ben bu "işimi öğretme" mevzusuna takığım arkadaş. ne demek işimi öğretme, öyle değil böyleyse bile o şekilde anlatacaksın. işimi öğretme, al ceza, bu nedir kardeşim? böyle iş mi olur böyle kanun mu olur? o zaman polis bana sinir olsa gelip içki içtin diyecek al ceza diyecek. olmaz gardaş olmaz.

valla arkadaşım sen yine ucuz kurtulmuşsun, bunlar işi piskolojik artı fiziksel şiddete bile götürebiliyor çünkü.
0
suq
(15.04.16)
var oyle bi mevzu evet.
0
bryan fury
(15.04.16)
@ suq hocam katiliyorum giderek polislesen bi devlet olur bahsettigin gibi ama bi bira yuzunden de siyaset yapmam dogru degil takildigim konu keyfiyet saol cevabın icin
0
🌸konets
(15.04.16)
@bryan fury basina gelen bilir abi ama paylasip bilgilenmek lazim mevzu ilginc
0
🌸konets
(15.04.16)
iyisin gene bana 220 kestiler. 15 gün içinde peşin ödeyince %25 indirim yapıyorlar.
0
feel the blanks
(15.04.16)
idari yargıya başvurabilirsiniz.
0
cedrus deodara
(15.04.16)
kanun manun yok bu ülkede, birileri hep kafasına göre..

parkta öyle kendi halinde uzanırken de gelebiliyor polis, neymiş çevreye rahatsızlık veriyormuşsun. tipine gıcık olurlar, rahat biri olman batar bi yerlerine, buralardan gibi değilsen daha da dikkat çekersin vs. bi de cuma vakti elinde birayla gidince işte... direk ofsayt olmuş.
0
gloomystorm
(15.04.16)
içki tüketiminin toplum huzurunu bozduğu tespiti gayet soyut, hiçbir somut delili olmadan götten uydurulmuş bir şeydir. bir kere zaten sokakta, açık alanda alkollü içeçek içmenin yasak olması gibi bir şey söz konusu değil. polis "sarhoşluk" ile ilgili idari para cezasını kullanıyor. sizin sarhoş olmanız, içki içiyor olmanız ceza gerektirmez, somut olarak çevreyi rahatsız etmeniz gerekir ceza için. "şikayet var" somut bir delil değildir. insanların içki içilmesinden hoşlanmaması da rahatsızlık değildir. içki içip sarhoş olup o insanlara yönelik somut bir rahatsızlık vermeniz lazım. bağırıp çağırma, gürültü yapma, laf atma vb. kendi halinizde içki içiyorsanız bunun idari para cezası gerektirmesi mümkün değil. maalesef türkiye'de hem özel sektörde hem kamuda nasıl olsa kimse itiraz etmez anlayışı hakim. polis cezayı yazar, kim uğraşacak amk der. kim bilecek amk der.
0
cedrus deodara
(15.04.16)
@cedrus bahsettiginiz soyut sikayeti belgeleyip somut hale getirmek istedim fakat ortada ne dilekce ne de sahis vardi bu yuzden killanarak duyuruyu actim

telefonla görüştüğümüz avukat arkadasim ilgili polislerin kesilen cezadan prim aldigink ve bunun yasal oldugunu dolayisiyla tutturabildiginr ceza yazmak gibi bi noktaya gelindigini duydugumda sasirdim

iranda bulunmuştum gecmis yillarda ve ahlak polisi denen garip bi varlikla tanismistim eger turkiyedr olay ahlak polisligi kıvamında olacaksa yasalasmali ve yurtaslarin da haberi olmali

bi bira icin amma yazdin demeyin konu hakikaten garip nerden tutsan ayri tartisma konusi
0
🌸konets
(15.04.16)
orada kamu düzenine yönelik bir idari işlem yok. oradaki tamamen içki içmeyen vatandaşı makbul vatandaş, içki içen vatandaşı kabul edilemez vatandaş olarak gören idarenin içki içenlerin varlığına yönelik kesmiş olduğu bir cezadır. içki içen sırf var olduğu için cezayı hak eder gibi bir anlayış var.
0
cedrus deodara
(15.04.16)
(6)

Alın terlemesi çözümü

steve rogers
Havaların sıcaklamasıyla beraber alnım aşırı derecede terlemeye başladı.yıllardır böyle.başka bir tarafımda ter yok ama alnım aşırı derecede terliyor.yanımda peçete taşımaktan bıktım.Doktora mı gideyim? Veya böyle bir sorunu olan başka birisi var mı?
Havaların sıcaklamasıyla beraber alnım aşırı derecede terlemeye başladı.yıllardır böyle.başka bir tarafımda ter yok ama alnım aşırı derecede terliyor.yanımda peçete taşımaktan bıktım.
Doktora mı gideyim? Veya böyle bir sorunu olan başka birisi var mı?
0
steve rogers
(08.04.16)
modern tıp o soruna çözüm bulamadı.
0
cekilmis gayfe
(08.04.16)
Bende de oluyor. Birkac saatte bir tuvalete girdigimde islak peceteyle siliyorum.
0
Traveller
(08.04.16)
koltukaltı terlemesi için botoks var alın için de geçerli olabilir, bir doktora sorun bence
0
cy7
(08.04.16)
altının teriyle para kazanıyorsun işte.
0
Alt4y
(08.04.16)
Benzer prb bende de var sıcak havalarda, zaten sıcağı da sevmez bünyem. Eskiden biraz fazla kilom vardı ondan kaynaklı sanıyordum, son üç senedir kilo prb. Yok ama terleme yine var, ailede de var, sıcak havalarda terleme sıkıntısının genetik de olabileceğini düşünüyorum. Çok da detaylı araştırmadım sebebini, doktora gitme gereği de duymadım, bazı insanların ılık-soğuk havalarda bile terlediğini gördüğüm-duyduğum için doktorluk bir durumdan ziyade daha soğuk iklimlerin insanıyım diye düşünürüm hep, nisan ayı ile beraber huysuzlanmaya başladım ben mesela, yaz boyu bu sıcaklıkta kalsa memnun olurdum doğrusu.
0
candanag
(08.04.16)
termal kumaştan yapılan bandanalar var, kafanı serin tutar hem.

www.hepsiburada.com
0
gloomystorm
(08.04.16)
(8)

Bir insanın ölümüne üzülmek becillik sayılabilir mi?

straples
Bu akşam bu düşünceyi destekleyen bir yazı okudum.Çok da mantıksız gelmedi.Yazı bu: http://dakika.org/menfaat-dunyasi (kısa bi şey okursunuz)Sizce de böyle mi?Sevdiğimiz birini kaybettiğimizde aslında kendimize mi üzülüyoruz?
Bu akşam bu düşünceyi destekleyen bir yazı okudum.
Çok da mantıksız gelmedi.
Yazı bu: dakika.org (kısa bi şey okursunuz)

Sizce de böyle mi?
Sevdiğimiz birini kaybettiğimizde aslında kendimize mi üzülüyoruz?
0
straples
(08.04.16)
biraz sığ, neden insanlarla ilişki kurarız sadece bizi biri dinlesin,sevsin,kollasın diye mi o zaman her türlü ilişki bencilliktir. arkadaşlık, evlilik vs
sevdiğin bir eşyayı kaybettiğinde neden üzülüyorsan o yüzden üzülürsün sevdiğinin birinin ölmesine. çünkü ölüm gereklilik ve tercih değildir. tercih etse ölümü belki üzülmezsin o kadar.
şu var ama ölümlere üzülmenin bir nedeni de bize kendi ölümümüzü hatırlatmasıdır. bu kadar kolay mı diye insanın gözüönüne serilir.
0
kan aranıyor
(08.04.16)
Ben de bi süre bunu düşünüyordum. Adam bence doğru söylemiş.
0
asilyis
(08.04.16)
efsanevi filozof der meister buna benzer bi şey söylemişti yıllar önce, "anneler bile çocuklarını karşılıksız sevemez" diye. o yüzden evet, bence bencillik. her şey ama her şey insanın dönüp dolaşıp kendisine gelir. ben böyle inanıyorum. anne, çocuğunu ona yaşattıklarından dolayı sever. kendisini "anne" şeklinde tanımlamasını sağladığı için. budur. ha bu biraz işin bokunu çıkarmak oluyor, her ilişkiyi buna indirgemek de deoğru değil ama bence ben haklıyım. tamamen karşılıksız olduğuna inandığımız bir iyilik bile bizi, egomuzu tatmin ettiği için mutlu ediyor. "yok ya benim egom yok, süper bi insanım ihihi" seviyesine geldiğimizde bile bir şekilde kendimizi tatmin etmiş oluyoruz.

bu ayıp veya yanlış değil, insanın hamuru. var olduğumuz sürece egomuz/benliğimiz de var olur ve verdiğimiz her tepki buna göre şekillenir. dolayısıyla evet, ölüme üzülmek de sevinmek de bir çeşit bencilliktir.

(hayatımda hiç felsefe kitabı falan okumadım hatta ne yalan söyleyeyim yazıyı da okumadım, sevdiğim bi konu olduğundan bodoslama daldım. bunlar yıllar içerisinde gelişmiş tamamen kişisel görüşlerim. zamanında bi muhabbette arkadaşım "olum sen matrix izlemediğin halde böyle şeyler söylüyosun, çok takdir ettim aq, biz peasant'lar bunları matrix'ten öğrendik hep" demişti de çok sevinmiştim. demek ki altyapı var, gafa çalışıyo. inşallah ben de büyüyünce felsefeci - matrix'i çeken adam falan olurum. tşk saygılarımla)
0
der meister
(08.04.16)
Berk Sinar kim amk.
Sitenin yazarlarına ve diğer yazılanlara baktım da alayı popi olma havasında gereksiz insanlar sürüsü.

Soruna cevabım kısa, net ve alıntı: babalar oğullarını gömmemeli.
0
Kovacic
(08.04.16)
çok sığ cidden de (okudum).

bize hiçbir şekilde menfaat sağlamamış birinin ölümüne de üzülüyoruz, en sevdiğimiz kişinin ölümüne de üzülüyoruz. kaldı ki hiçbir insan psikolojisinin de "ulan ya, ne güzel yararlanıyordum şu adamdan/kadından, neden öldü de beni bundan mahrum bıraktı?" şeklinde işleyeceğini sanmıyorum.

kan aranıyor + 1
0
m e b
(08.04.16)
bu düşünce yeni değil. gayet de tutarlı ama yazı acaip boktanmış, tıkladığıma pişman oldum.
0
rainarc
(08.04.16)
insan sosyal bir varlık. empati'de temel bir sosyal araç. empati yaparak da biri için üzülebilirsiniz ve bu bencillik olmaz. Kendiniz için nasıl artık yaşamama fikri üzücüyse başka biri üzerinden bu hissi deneyimleyip onun adına üzülebilirsiniz.
0
stanhiver
(08.04.16)
insan kendini kandırmakta o kadar usta, bencilliğinde o kadar kurnaz ki..

baştaki arkadaş özetlemiş aslında:
"sevdiğin bir eşyayı kaybettiğinde neden üzülüyorsan o yüzden üzülürsün sevdiğinin birinin ölmesine."

evet, tam olarak sahip olma egomuza darbe indirdiği için üzülürüz. diğer insanları da kendi malımızmış gibi görmeyi ve onlara bu kadar şiddetli biçimde tutunmayı bıraktığımızda acı çekmeyi de üzülmeyi de bırakırız gereksiz yere. bu yaklaşımla biz insanları çok sevdiğimizi filan sanarken daha onların hayatlarına saygı duymaktan bile aciz oluyoruz aslında. herkesin kendi yaşam yolu vardır, evet bazı insanların yaşamları derinden kesiştiğinde ölümün acı vermesi doğal ve bunun da yası bir süre devam eder tabi, ama biz tanımadığımız insanlar için bile üzülmeyi marifet sayıyoruz, ki kimseye faydası yok bunun.

tamam, belli durumlarda ölen insan için de gerçekten üzülebilir insan ama genel durum pek öyle değil gibi.

bir sufi hikayesi var, adamın birinin çocuğu ölmüş ve çok da seviyormuş çocuğunu. başta o kadar üzülmüş ki adam, bir süre sonra ise birdenbire üzüntüsü geçivermiş. karısı bu durumu farkedince "nasıl üzülmezsin böyle bi durumda! nasıl bu kadar sakin kalabilirsin?" diye adama kızmış ve adam da demiş ki "üzülmüştüm evet, daha sonra çocuğumuz olmadan önceki zamanları hatırladım.. o zaman da çocuğumuz yoktu ama biz bu kadar mutsuz değildik, şimdi niye mutsuz olalım ki o yok diye?"

belki buna da bencillik diyebilirsiniz ama bir de şu açıdan düşünelim, ben ölüyorum mesela hayatla hiçbir işim kalmamış. arkamdan da birileri ağlayıp üzülüyor, bunun benim için herhangi bir faydası olur mu? beni seven insanlar benim için üzülüyorlar filan, "ah yazık erkenden gitti" vs. ama belki de ben üzülünecek bir durumda değilim? belki muazzam bir dinginlik içinde eriyip gidiyorum, belki de kurtulduğum için seviniyorum, çok mutluyum.. ya da çok boktan bişeylerin içinde olsam bile birilerinin benim için üzülüp üzülmemesinin bana katacağı hiçbir şey yok ki? sevgiyi şu soyutluktan kurtarabilsek keşke..

"ben seni çok seviyorum ondan üzülüyorum senin için.."
şu tarz bi sevginin ne seven ne de sevilen kişiye hiçbir faydası yok. hayali bir sevgi, o yüzden hiçbir anlamı da yok. bir insanı gerçekten seviyor musun, o zaman o insan için hemen o an bir şey yaparsın ve gerçekten o insana iyi gelen bir şey olur bu. bunun dışında sevgi dediğimiz şey kendimizi kandırmaktan ve gereksiz duygusallıktan ibaret malesef.

yani bu aynı zihniyetle biz ölünce birileri de bizim arkamızdan üzülsün diye üzülüyoruz sanki birileri için.. ya da "bi üzülen olur belki bak ben de üzülmüştüm birilerine" vs. insanın tuhaflıkları işte..
0
gloomystorm
(08.04.16)
(12)

huşu yerine hangi kelime?

cekilmis gayfe
sevgili arkadaşlar bir sesli kitap yapacağım. kitabın iki yerinde huşu kelimesi geçiyor. bu kelimenin teleffuzu iyi değil gibime geliyor. başka bir kelimeyle değiştirsem iyi olur. anlamı alçak gönüllülük ama bu cümlelere de pek uyduramadım. aşağıda vereceğim 2 cümle için huşu yerine ne olsa anlam ka
sevgili arkadaşlar bir sesli kitap yapacağım. kitabın iki yerinde huşu kelimesi geçiyor. bu kelimenin teleffuzu iyi değil gibime geliyor. başka bir kelimeyle değiştirsem iyi olur. anlamı alçak gönüllülük ama bu cümlelere de pek uyduramadım. aşağıda vereceğim 2 cümle için huşu yerine ne olsa anlam kayması yaşanmaz dersiniz?

1- Derin bir huşu ile biz İlahiyat Fakültesinin genç öğrencileri, Büyük Havari Aziz Pavlos'un, o çağlarda Atinalıların tanımadığı gerçek Tanrı'yı ifşa ettiği ve O'nun hakkında orada vaaz verdiği, Aeropagus diye bilinen uçurumun tepesine bizi götüren merdivenleri ilk kez çıkıyorduk.

2- Binlerce imanlı huşu ile aşağıdan, aynı yerden ayini izliyor ve Havari Aziz Pavlos'un konuşmasının metnini aynı sözlerle dinliyor. Ardından hep birlikte Havari Aziz Pavlos'a, dünyanın vaizine, zafer ilahisini okuyorlar:

teşekkürler
0
cekilmis gayfe
(15.03.16)
huşu alçak gönüllülük demek değil. kendinden geçmek, tevazu, teslim olmak gibi bir anlamı var.
0
sanguine mcqaer
(15.03.16)
www.tdk.gov.tr
burada öyle yazıyor sevgili kardeşim
0
🌸cekilmis gayfe
(15.03.16)
ben "vecd" derdim.
0
sen git ben geliyorum
(15.03.16)
Vecd olabilir.sanguine mcqaer hakli. Tdk yerine kubbe alti lugatina bakabilirsiniz.
0
ilkdefa
(15.03.16)
1- adanmışlık
2- ihlas
olabilir.
üstte de belirtildiği gibi kelimenin tek bir karşılığı yok. içinde bi çok duygu ve durum bulunduran dini bir kabullenişi ifade etmek için kullanılıyor.
....
ben yazarken doğru kelime de gelmiş zaten, vecd +1
0
g7mor
(15.03.16)
vecd kelimesinin anlaşılması da zor olabilir. huşu kelimesini de o yüzden tercih etmemek istiyorum.
@g7mor, ihlas çok müslümanca bir kelime değil mi? :)
0
🌸cekilmis gayfe
(15.03.16)
@cekilmis öyle bir anlamı da olabilir fakat senin cümlelerde kesinlikle o anlamda değil sevgili kardeşim.

ben olsam adanmışlığı kullanırdım.
0
sanguine mcqaer
(15.03.16)
huşu alçak gönüllülük demek değil hakikaten. madem metinde oynama yapabiliyorsun böyle değiştir. huşu kalsın, sıkıntılı bir kelime değil. vecd daha zor ve yabancı.

1- Biz İlahiyat Fakültesinin genç öğrencileri, Büyük Havari Aziz Pavlos'un, o çağlarda Atinalıların tanımadığı gerçek Tanrı'yı ifşa ettiği ve O'nun hakkında vaaz verdiği, Aeropagus diye bilinen uçurumun tepesine götüren merdivenleri derin bir huşu içinde ilk kez çıkıyorduk.

bu arada metin amatör bir çeviri çalışması gibi. uzun cümlelerde zorlanılmış. yanılıyor muyum?
0
antikadimag
(15.03.16)
huzur ya da dinginlik diyebilirsin....
0
gotic
(15.03.16)
tam olarak o anlamı verebilecek başka bi kelime zor.

sözcük g7mor'un da söylediği gibi içinde bi çok duyguyu bulunduran bi hale ilişkin, mesela ürperti de bunlardan birisi.. başka bi sözcükle anlamı büyük oranda kısıtlamış olursun.

huşû iyidir ya kullan bence.
0
gloomystorm
(15.03.16)
@antikadimag, evet çeviri çok amatör. neredeyse baştan sona yazmak gerekecek metni adam edebilmek için, ama buna vaktim yok.
0
🌸cekilmis gayfe
(16.03.16)
Çok kötü bir metin ama bu ya? yani bi yanda bu metnin içinde huşunun ses uyumuna bakacak kadar titiz olan siz, bir yanda böyle bir metin.

1. huşu için vecd
2. Binlerce imanlı, büyük bir huşu ile.
0
medre
(16.03.16)
(28)

Şeytanın Cennetten Kovulması???

arkburak
İyi akşamlar millet, Çevremde bu tür konuları rahatlıkla ve objektif şekilde konuşabileceğim kimse olmadığı için size sormak istiyorum. Küçüklüğümden beri inancı kuvvetli biriyim; fakat uzun zamandır acaba bana dayatılanlar olmasa, sadece kendi aklımla neye inanırdım düşüncesinden yola çıkarak sorgu
İyi akşamlar millet,

Çevremde bu tür konuları rahatlıkla ve objektif şekilde konuşabileceğim kimse olmadığı için size sormak istiyorum. Küçüklüğümden beri inancı kuvvetli biriyim; fakat uzun zamandır acaba bana dayatılanlar olmasa, sadece kendi aklımla neye inanırdım düşüncesinden yola çıkarak sorgulamaya ve yavaş yavaş inancımı kaybetmeye başladım, aklımda deli sorular. Geçen gün kendimi zorlayıp cumaya gittim ve verilen vaaz karşısında biraz içimden 'ne diyo ya imam efendi' gibi şeyler geçirdim; çünkü anlatışı açıkçası efsanevi, mitolojik, hayalperest artık adı ne ise öyle geldi. Aşağıda şeytanın cennetten kovulma hikayesini paylaşıyorum, zaten bilenler direkt aşağıdaki sorularıma geçebilirler:

...........................................................................
İblis, şeytanın özel ismidir. Müslüman filologlar bu kelimenin, “Allah’ın rahme-tinden tümüyle ümit kesmek” anlamında b-l-s kökünden türemiş olduğu kanaatin-dedirler. İblis “Allah’ın düşmanı” ve/veya sadece “Düşman” diye de isimlendirilir. Fakat genellikle “Şeytan” diye anılır. İblis Kur’an’da âlemin yaratılışıyla ilgili olarak iki noktada karşımıza çıkar. Şöyle ki Allah Adem’i çamurdan yaratır ve ona hayat nefesini üfler. Ardından meleklere bu ilk insana saygı göstermelerini (secde) emreder. Fakat İblis, “Ben kararmış bir çamurdan yarattığın bu insana saygı göstermem” diye itiraz eder. Bunun üzerine Allah, “Defol oradan. Artık sen kovuldun. Kıyamete kadar sana lanet olsun” (al-Hijr 15/33-35) der. Bu arada İblis, cezasının kıyamete kadar tehir edilmesini ister. Allah onun bu talebini kabul eder ve ona gerçek iman ve ibadet sahibi olmayan herkesi saptırma gücü bahşeder. Evet, Allah İblis’e kıyamet gününe kadar insanları ayartma izin verir; ancak onun Allah’a gerçekten kulluk edenler üzerinde hiçbir nüfuzu yoktur. İblis ilk olarak Adem ve Havva’yı Allah’ın emrine karşı gelme hususunda ayartıp onları ölümsüzlük ağacının meyvesinden yemeleri için kışkırtır. İblis kıyamet koptuktan sonra kendi yandaşları ve günahkârlarla birlikte cehenneme atılır.
.............................................................................

Şimdi

1. Allah bizi yaratırken bir amacı vardı ve şeytan lanetlendikten sonra , düşmanı olmasına rağmen, insanı ayartma-caydırma gücünü ona bir hediye gibi vererek, bizi yaratma amacını değiştirip bizi hayat sınavına, şeytanla imtihan dünyasına mı soktu? Yani konsept değişikliğine mi gidilmiş oldu?

2. Şeytan cennetten kovulduysa nasıl oldu da Adem'e fitne fesat soktu?

3. Şeytan bu güne kadar bize hep insanları caydırmak için var olduğu söylenen bir varlık, ama gerçek müslümanlara etki edemiyor; peki müslüman olmayanları, içinde kötülük tohumları yeşermiş olanları da dize getirecek, iyilik sağlayacak bir varlık daha olmuş olsa daha adaletli olmaz mıydı? Yani insan illa ki kötülüğe gitsin, her şey onun aleyhine işlesin gibi bir düzene gidilme amacı nedir?

Deli sorular kafamda, eğer gerçekten mantıklı ve bunları izah edebilecek bir cevap varsa alabilir miyim; çünkü hepsi çok masalsı gelmeye başladı.
0
arkburak
(21.02.16)
çok ciddi yazıcam yorumum inan dalga geçmiyorum çünkü bu konular üzerine çoook çok kafa patlattım çok kişiler dinledim ve doğru yolumu buldum. bu konularla vicdanına ve zihnine zulmetmemelisin çünkü;

allah yok. allah tanrı ya da adı herneyse olmadığı için şeytan cennet cehennem vs de yok.

olay ne biliyor musun? insanlar hümanizmle dini karıştırıyorlar. çoğu insanın özünde iyi olmak ve insan sevmek vardır. ancak çevre baskısı (bkz.mahalle baskısı) yüzünden inanışlardan birini seçmek zorunda kalır. insan aslında hümanisttir ancak bir dine bağlanmak zorunda bırakıldığı için iyiliğin "allahtan" geldiğine inanır. yok öyle bişe. iyi olan sensin. yaptığın herşeyden ve sonucundan sen sorumlusun.

hani diyorum ya allah yok dolayısıyla şeytan da yok..ama blackened death metal ve black metal çok güzel abi. ne güzel işliyolar konuyu lirik şiir gibi :p

edit: eğer yeryüzündeki ilk yaşam olarak adem ve havvayı kabul ediyorsan naçizane tavsiyem dünyanın ne kadardır var olduğuna bi bakmalısın. bilimle biraz daha içli dışlı ol. kitaplarda yazılanların alayı dayanaksız alayı uydurma. hepsi beyin yıkama.
0
KidLazer
(21.02.16)
@KidLazer hahaha blackened death metalden girmen kopardı:) bak ben de sana farklı bir türden örnek vereyim: Handel'in Messiah orataryosu, fena güzel anlatıyor.d
0
🌸arkburak
(21.02.16)
hosgeldin gercek dunyaya. biraz sudan cikmis baliga donmussun bence. normal olarak. yazik ki cevabi olmadigi icin yillarca bosuna kafa yoruyoruz yorduk. cevabi olsa kafa yormazdi bunca insan ya da az bucuk cozerdi bir seyleri. neyse.. ilk firsatta ben de okuyacagim gerci ama muhakkak okunmasi onerilen bir kitap var: 'gen bencildir'. yasaklandi gibi basimi ama internetten bulabilirsiniz isterseniz.

edit: kitap adini degistirdim
0
bir varmis bir yokmus
(21.02.16)
olmuş, olmakta olan ve olacak her şeyi bilen bir ilahi güç var ama yine de insanlar ne yapacaklar diye onları sınıyor. bu arada insanları da o yaratıyor ve kader çiziyor. sonra kader çizdiği bu insanlar yanlış yapınca ceza veriyor. burada bir hayat var ama yetmiyor bir hayat daha var ve buradaki değil ama oradaki sonsuz. son olarak; iyi insanlar var, inançlılar, tek bir yanlışları bile yok belki ama bu dünyada genellikle bu inançlı insanlar ölüyor.
0
her giriste sifresini unutan adam
(21.02.16)
@bir varmis bir yokmus önerin için teşekkür ederim, bu kitabı duymuştum okumayı istiyorum en kısa zamanda, bir de şu cosmos belgeselleri de biraz destekçi oldu bu fikirlerde sanırım, bir de muazzez ilmiye çağ var, onun kitapları tavsiye ediliyor.
0
🌸arkburak
(21.02.16)
herkesin şeytanı kendi nefsi, dış şeytanlara değil kendi iç şeytanına odaklan bence.
0
mesgul ve huzursuz
(21.02.16)
Dini meseleri sadece aklı ön plana alip degerlendirirsen yanlış olur. Nakledilen ne ise aynen inanman lazım. soru sorar işin derinine iner öğrenirsin ama bu akla uygun değil diyemezsin. felsefi yönden kritik etmeyi din asla kabul etmez.

kaldi ki, aklin alamayacaği bir çok hakikat, mesele var. biz hatamiz yanlisimiz olsa da bize bildirilenle mükellefiz.

konu uzun mu uzun. samimi olarak sorduğunu düşünüyorum. önceki tecrübelerime dayanarak, burada verilecek cevaplarin niteligini az çok bildiğimden fazla bir sey söylemeyeceğim.
0
1adam
(21.02.16)
o sadece worms oynarken hallejuh bombda güzel oluyodu ya :)
0
KidLazer
(21.02.16)
Yaratılış masallarını sorgulamadan önce bunların nerelerden geldiğini araştırmanı tavsiye ederim. Mesela musevilik ve hristiyanlıkta "Lilith" karakteri vardır, islam icat edilirken bu karakter yok sayılmıştır. Adem'in ilk karısıdır, Adem ile aynı anda yaratıldığı için erkeklerden daha aşağı olduğunu kabul etmeyip isyan eder, kaçar, hatta cinlerin yaratılmasına vesile olur falan filan.

Havva, Adem için yaratılan üçüncü kadındır, Adem'in kaburgasından yaratılmasının sebebi de Adem'e itaat etmeye zorlamaktır.

tr.wikipedia.org

Bunu geç, mesela meşhur Davut peygamber gibi semboller tarihte mezopotamya'daki "şehir krallık"ların krallarıdır. O dönemlerde her krallığın başındaki kral, tanrı kabul ediliyordu. Diğer şehirleri savaşarak yenen krallar da müritlerini arttırıyordu. Bu şekilde babadan oğula geçen krallıklar, babadan oğula geçen tanrılıklara dönüştü. Tek tanrılı dinler başlayınca bu kişilerin tanrısal güçleri "mucize"lere dönüştü, statüleri de tanrı yerine peygambere dönüştü. Böylece ibrahim'in oğlu ismail, onun oğlu vs vs hanedanlık şeklinde peygamber oldular:

en.wikipedia.org
en.wikipedia.org's_family_tree#Family_tree
0
harzem
(21.02.16)
@1adam ama Kur'anda da belirtilen en önemli unsur oku ve aklını kullan değil mi, müslüman olmayanlardan da beklenen akıllarını kullanarak islama yönelmeleri değil mi, akıl odaklı düşünerek ulaşabiliyor olmam gerekmez mi bu durumda? felsefik de yaklaşmadım, sadece evet bize bildirilenler var ama bu bildirilenlerin ucu açık, yani bir şeyler açıklanıyor fakat desteklenmeden açıklanıyor gibi geliyor, fazlasını yazabilirsin, amacım öğrenmek sadece, inanmamak odaklı çıktığım bir yol değil bu.
0
🌸arkburak
(21.02.16)
@harzem bahsettiklerini de biliyorum, hatta islamdaki kurban kesme olayının çok öncelerden yunan mitolojisindeki ceylan versiyonu vs. , hatta babil zamanındaki yazıtlar. bahsettiğin ve onun gibi bi dünya şeyi biraz biraz öğrenmeye başladıkça her şeyi kurcalar oldum zaten.
0
🌸arkburak
(21.02.16)
Ben 27 yaşımda sorgulamaya başlayınca 1 ay doğru düzgün uyuyamadım, "dinden mi çıkıyom lan :(" diye ağladığımı biliyorum yatakta. Toplam 4 aylık araştırma sürecinin sonunda ateist oldum.

Sende var mı bilmiyorum ama benim akademik/bilimsel geçmişim de var, o yönden yaptığım araştırmalar da çok etkili oldu. buraya yazamam, yazsam kitap olur derler ya öyle.

yani diyeceğim o ki, eğer kararını sorgulama aşamasındaysan bu süreç aylar sürebiliyor. neye karar vereceksin bilmeme ama uzun süreceğini bilerek ona göre hazırla kendini.
0
harzem
(21.02.16)
ayrıca not: yunan mitolojisi ile pek bağlantılı değil. mezopotamya dinleri kendi içinde birbirinden esinleniyor genelde. daha uzaklardan gelen esinlenmeler çok az.

yunan mitolojisi gibi ek dinleri, insanların yaratılışa bakış açısını görmek amacıyla araştırabilirsin, ancak "islamdaki X nereden geliyor" dersen genelde mezopotamyanın ticari veya siyasal bağlantısı olan bölgeleri araştırabilirsin, mısır vs gibi.
0
harzem
(21.02.16)
@harzem benim de sorgulama sürecimin beş altı aylık bir geçmişi var rahat, önceden de kurcalardı kafamı ama kabullenirdim, artık kabullenemiyorum, vakit bulsam bu konuda okuyacağım şeylerin listesi var elimde, geçen incil bile aldım gidip kiliseden. her şeyi baştan okuyup değerlendirmek istiyorum; ama tırsmıyor da değilim. çünkü ulaşacağımı tahmin ettiğim yol bir boşluk gibi geliyor, ama en azından sana söylenenler değil kendi ulaştığın bilgi olması da anlamlı geliyor.
0
🌸arkburak
(21.02.16)
Madem konu dagilmis, nickimi nasil sectigim olayina geleyim.

"i am like God, and God like me. I am as large as God, He is as small as I. He cannot above me, nor I beneath Him be." Silesius, 17th Century.

Bir de dinleri sosyal reform olarak görmen gerekiyor, eger evrensel bir aciklama olarak bakarsan isler karisir.

Ayrica atheist olmak, inanan olmaktan daha zordur. Söyle düsün, yasiyorsun, sana iyi ya da kötü olmani söyleyen biri yok, yapman ya da yapmaman gereknler diye bir kural yok, ödülü yok, cezasi yok, sosyal kurallar var, uyum sagliyorsun, kendi etigini ve moral kavramlarini cikartiyorsun, öldügünde, ufacik minicik bir kum tanesinden daha degersiz olacaksin, evren kadar kocaman bir yerde ve sonrasinda hicbir sey olmayacak.

Ama sana cennet ve cehennemden bahsedersem, bir dinden bahsedersem, ruhun reenkarnasyonundan ya da bir baska dinden bahsedersem, inanmayi secersin. Cünkü yoklugu ve anlamsizligini kabullenmek istemez insan. Bu yüzden insanin inanmaya ihtiyaci vardir. Ve her daim olacaktir.

Bu yüzden kücük düsünmek gerekir. Bir otostopcunun galaksi rehberindeki total perspektif girdabina giren kadin gibi, ufakligin ve acizligin önünde kirilip, yok olmadan evvel, kendi varligini temel kabul etmelisin.

Son olarak,

"I used to be an atheist until I realized I was god." J. Krishnamurti
0
Silesius
(21.02.16)
boşluktan ben de çok korktum ama bu taraf çok daha doluymuş onu gördüm. ama senin çekincelerin normal, sen araştırmana devam et yeter bize. en sonunda müslüman olacaksan da senin gibi müslüman lazım bize.
0
harzem
(21.02.16)
@Silesius son cümlen çok anlamlı geldi, "dünyadaki insan kadar, tanrı vardır" sözü de burdan geliyor olabilir.

@harzem devam edicem, çok sağol bilgilerin ve deneyimlerin için.
0
🌸arkburak
(21.02.16)
1- insan için günahın bedeli ölümdür. İnsan ilk yaratıldığında ölümsüzdü ve aden'de yaşıyordu. günah işlediler ve ölümlü olmaya mahkum edildiler. sonraki insanlar için de günahın bedeli ölüm oldu. bunun için yahudiler günahlarına karşılık bir hayvan kurban ettiler. hristiyanlar ise tanrı'nın insan suretiyle yeryüzüne gelip insanların günahları için kendini feda ettiğine inandıklarından kurban kesmezler. mesih'e iman etmek günahlardan temizlenmek için yeterli olacaktır. konsept değişikliği yok, insan yaptıklarının karşılığını gördü.

2- önce cennetin kapısında bekleyen yılanı kandırıp onun içine girdi. sonra da havva'yı kandırarak doğruluğu bilme ağacının meyvesinden yedirdi.

3- şeytan herkese etki eder. herkesin günahı vardır. insan doğası günaha yatkındır, kendi iradesiyle günahtan uzak durabilir. insanı iyiliğe yönlendirecek varlık var, adı kutsal ruh. tanrı'nın ruhudur bu. ama iyilik ve kötülük aynı bedende var olamaz. insan günaha teslim olursa kutsal ruh o bedenden ayrılır.
0
cekilmis gayfe
(21.02.16)
@cekilmiş gayfe şeytan günahların en büyüğüyle ancak ve ancak cennetin kapısının önüne kadar sürülüyor ve ebedi bir hayatı var; ama şeytan kandırmacaları (kaldı ki şeytan bunları yaparken tanrı nasıl engel olmaz) yüzünden insan ölüme mahkum ediliyor, yani en azından benim aklım basmıyor bu duruma, gerçekçi gelmiyor, gelemiiyor
0
🌸arkburak
(21.02.16)
"Ayrica atheist olmak, inanan olmaktan daha zordur." Silesius

ne güzel demiş adam ya.
0
KidLazer
(21.02.16)
@arkburak, çünkü tanrının yöntemi bu değil. her şeye müdahale etmiyor. özgür iraden var. öbür türlü robottan farkın olmazdı.
tanrı baştan söylüyor, her meyveden yiyebilirsiniz ancak bu ağaçtan yemeyin diye. adem ve havva bunu bildikleri halde yiyorlar. tanrı daha ne yapsın?
0
cekilmis gayfe
(21.02.16)
adem ile havva'nın hangi tarihlerde yeryüzüne indiğine inanılıyor? yanılmıyosam bundan 10bin yıl önce değil mi kutsal kitaplara göre?

geçen sene etiyopyada tahmini yaşı 2,8 milyon yıl olan insan fosili buldular.

adem&havva

cool story
0
KidLazer
(21.02.16)
Valla inanan degilim ama kutsal kitaplari biraz metaforik biraz betimsel biraz ironik ele almak lazim diye dusunuyorum. Mesela biri yukarda demis icindeki seytan diye. Illa dogrudan bi seytan figuru degil gibi...

Neyse sorgulaman iyi, sorgulayarak cevap bulamaz ve inancin azalsa bile kendini kotu hissetme, allah koru korune inanani degil sorgulayani daha cok sever de
0
la noix
(21.02.16)
bu arada @arkburak'ın islam'ı sorguladığını, @cekilmis gayfe'nin de ateist veya müslüman değil, hristiyan olduğunu hatırlatayım da ona göre cevapları yorumlayın. buradaki yorumların çoğu islam-ateizm ekseninde geçerken, çekilmiş gayfe üçüncü bir bakış açısı (hristiyanlık) getiriyor.
0
harzem
(21.02.16)
bu hikayelerin kaynağını araştırınca milattan önceye kadar gidiyorsun. ben mitolojik öğeler olarak bakıyorum.
fark ettiysen kuran veya incil veya tevrat, hiçbir soruna açık ve net şekilde cevap vermiyor, sürekli hikayeler anlatıyor.

şimdiye kadar dünya üzerinde binlerce din var oldu, olmaya devam edecek. günümüzdeki en büyük 3 din (müslümanlık, hristiyanlık, musevilik) de bir süre sonra dünya üzerinden silinip gidecek. yerlerine başka inanç sistemleri gelecek. raat olun.
0
peggy
(21.02.16)
Adem ile havva'yı cezalandırıp dünyaya gönderiyor, bu olaylardan milyonlarca yıl sonra ben doğuyorum, ve dünyadayım. niye ki? Ben yemedim o meyveyi?

Mantık açısından bakacak olursak hapishanede dünyaya gelen bir bebeğin ömrü boyunca hapishanede annesinin yanında kalmasına benziyor bu durum, oysa ki bebek henüz masum.

Tüm bu yaratılış'a bakılacak olursa evrenin en güçlü varlığı tanrı, kendi yarattığı bir kul ile sidik yarışına giriyor, oysa onu oracıkta yok edebilirdi, üstelik de sürekli hile yapıp peygamber gönderiyor, şeytanın temsilcisi yada habercisi olmadı hiç.

1) Bir değişiklik var, gücün bahşedilmesi konusunda tam bir bilgim yok ancak şeytan daha önceden önemli bir melekmiş, dolayısı ile şeytanın rolü insanla beraber değişiyor.

2) Şeytan defalarca cennete giriyor ve ademi kandırmaya çalışıyor, (o ilk çünkü) ancak adem kanmayınca havva'yi ademi kandırmasına ikna ediyor.

3) İnsanların yaratımından sonra meleklerin insanlara itaat emrine kadar melek, sonra bildiğimiz kötü şeytan oluyor. İslamiyeti evrenin başından beri var olarak düşünme, daha öncesinde de yüzlerce peygamber ve onlarca din vardı zaten. Hatta belki tüm insanları sadece iyi ve kötü diye ikiye ayıran bir dinde vardı, tam olarak bilemiyoruz, İslamiyette durum şöyle, kabul etmiyorsan zaten cehennemliksin, dolayısı ile şeytanın bu kişilerle uğraşmasına gerek yok, onlar cepte, şeytan için önemli olan inanlar. Belki yazıdan da önce farklı amaçları olan bir şeytan da vardı.

Burada ki kötüyü de belirtmek lazım, en ince en zararsız kötülük bile şeytana aittir islamiyet için, ağacın yaprağını gereksiz yere koparsan bu kötülük olarak düşünülüyor ve günah olarak nitelendiriliyor.

Benim senin sorularına ek olarak, cennete ne gerek vardı? hadi dünya'ya adem ile havvayı cezalandırmak için yarattı, peki niye adem'in yaratılışından önce cennet vardı? Melekleri niye yaratmış? Dünya yada evren'i yaratması neden 7 gün sürmüş? bu süre içerisinde dinazorlar falan birer hatamıymış? İnsanlar dünyaya dinazorlardan sonra mı gelmiş?
0
selam
(22.02.16)
@harzem ben de hristiyan(d)ım, yani evrakta hala öyle :) dolayısıyla görüşler aslında pek farklı değil hepimiz din perdesinden bakıyoruz. sadece odak noktamız su aralar islam çünkü hristiyan ülkeler orta çağı çoktan bırakıp gelişime yönelmişken islam hala hristiyanlığın haçlı dönemini yaşıyor.
0
KidLazer
(22.02.16)
gloomystorm
(22.02.16)
(6)

tatmin olamıyorum

anonymice
evet.tatmin olamıyorum müzik dinlemekten. Kulaklık denedim en dj inden, 5000 dolarlık ses sistemimle denedim (swh) olmuyor olmuyor.Direkt beyne ileten bir sistem yok mu acaba? böyle beyinde duyalım direkt tınıları falan. 10 bin dolorsa 10 bin dolor basıcam parayı alıcam tatmin olmak uğruna.Soru: şu
evet.

tatmin olamıyorum müzik dinlemekten. Kulaklık denedim en dj inden, 5000 dolarlık ses sistemimle denedim (swh) olmuyor olmuyor.

Direkt beyne ileten bir sistem yok mu acaba? böyle beyinde duyalım direkt tınıları falan. 10 bin dolorsa 10 bin dolor basıcam parayı alıcam tatmin olmak uğruna.

Soru: şu ana kadar kullandığınız en iyi kulaklık hangisiydi?
0
anonymice
(05.02.16)
En iyisi cx200du, simdi piston3 kullaniyorum.
0
fakyoras
(05.02.16)
cx400ii kullanıyorum memnunum.
0
she was my baby
(05.02.16)
olayın kulaklıkla ilgisi yok, senin kulağınla ilgisi var. kulaklıktan çıkmış artık olay.

müziğe daha derinden odaklan, daha alıcı şekilde..

mesela gözlerini kapat ya da karanlıkta dinle müziği. başka uğraşlarla birlikte değil dikkatini sadece müziğe vereceğin şekilde.

ne tarz dinlediğini bilmiyorum tabi, tarzına göre tutmayabilir de.
0
gloomystorm
(05.02.16)
shure se425 kullanıyorum, dac&amp olarak da fiio e17 kullanıyorum. haliyle memnunum.

bu kulaklıktan sonra ie800 alacağım. dac ya da amfi olarak fiio üzerine şu anda bir şey almayı düşünmüyorum. ama flac çalarımı değiştireceğim. aklımda şu an fiio x5 2nd generation var. bakalım...

dsd dinlemek istiyorum zira.
0
mermize
(05.02.16)
mesele kulaklik degil, mental state.
0
e haliyle
(05.02.16)
Kendim yaptım kulaklığımı gayet de süper oldu tavsiye ederim. Bu custom iem lerden yaptım. Westone 3 ayarında falan oldu.
Yap bence kendin yaptığın için belki farklı gelir.
0
Giovanni Pipitto
(06.02.16)
(2)

Describe your platform ne demek

by the power of grayskull
soru şu: "describe your platform from which you have the motivation to contribute to devalopment in your home country." (relate to your ambitions, experiences, engagements, goals and skills)bu adamlar benden tam olarka neyi anlatmamı istemişler? platform ne demek?
soru şu: "describe your platform from which you have the motivation to contribute to devalopment in your home country." (relate to your ambitions, experiences, engagements, goals and skills)

bu adamlar benden tam olarka neyi anlatmamı istemişler? platform ne demek?
0
by the power of grayskull
(05.02.16)
ülkenizdeki kalkınmaya destek olmak için sahip olduğunuz motivasyonun kaynağı nedir, anlatınız gibi bir şey bence.
0
givemesomesubstance
(05.02.16)
plan, ilke, amaç gibi anlamları var platformun.
0
gloomystorm
(05.02.16)
(2)

massive attack angel klibi

öteki ben
ne anlatıyor
ne anlatıyor
0
öteki ben
(01.02.16)
"korkma la böcekler de senden korkuyo"
0
gloomystorm
(01.02.16)
Kısaca korkuyla yüzleşmek diyebiliriz. Adam korkularından kaçıyor ama en son yapacak bir şeyi kalmadığında korkularının üzerine gidiyor ve aslında korkulacak bir şey olmadığını, kendi kafasında büyüttüğü şeyler olduğunu görüyor.
0
pike
(01.02.16)
(7)

Makyaj kadınları nasll bu kadar değiştiriyor

cenkist
Bir çok kadının makyajlı ve makyajsız haline bakınca cidden çok fark var.Gerçek hayattada buna sahit oldum.Nasıl beceriyolar kadınlar bunu ? Erkeklerde yapan var mı?
Bir çok kadının makyajlı ve makyajsız haline bakınca cidden çok fark var.Gerçek hayattada buna sahit oldum.Nasıl beceriyolar kadınlar bunu ? Erkeklerde yapan var mı?
0
cenkist
(31.01.16)
Büyücüler, sihirbazlar. tek açıklaması bu.
Oscar Wilde'ın da dediği gibi; "Makyajı güçümsemeyin. Olağanüstü bir cazibesi vardır."
0
pangea
(31.01.16)
bunun için profesyonel makyaj malzemeleri var. bir de son zamanlarda birçok kremli pudralı artık neyse çeşit çeşit şey çıktı. aynı zamanda makyaj hilelerini anlatan sürüyle video dolaşıyor internette. hanım kızlarımız da bunlara bakıp bakıp yeni bir yüz çiziyor kendine.
0
ruhen hastayim ben
(31.01.16)
çünkü şeytan icadı.
0
gloomystorm
(31.01.16)
Youtube da binlerce makyaj tutorial videolari var, yuz konturleme falan bir suru sey. Yuzun kemik yapisini bile degisik gosteriyor.
0
innerbliss
(31.01.16)
Makyajla uzuvların birbirine oranlarını değiştirebilir, çekici detayları vurgulayabilir hatta detay yaratabilir, teni pürüzsüzleştirebilirsin. Doğal yani.
0
yarmasimo
(31.01.16)
renkleri kullanmayı iyi bilen biriyse, tual üzerinde nasıl fark yaratılıyorsa, yüzü de tual gibi kullanabilen birisi inanılmaz farklar yaratabiliyor.

tüm olay gölgelerin ve parlaklığın doğru yerlerde ve gerektiği kadar kullanılması..
0
holy diver
(01.02.16)
telefonda instagrama fotoğraf atarken kontrastı 2 tık yükseltince foto nasıl coşuyorsa hatuna 2 fırça darbesi vurunca gül gibi açıyor.
0
dieselsingle2
(01.02.16)
(3)

ilişkilerde yaşanan paradoks !

sinerji
altta bi duyuruda denk gelince merak ediyor insan. Zaman zaman erkeklerin burada sikayetlerini dinliyoruz. Kadın tarafı yok hesap ödemiyormuş, yok işte araban olsa iyi olur, evin var mı muhabbetleri, kendilerini bulunmaz hint kumaşı sanmaları, yok efendim sevdiğim kadın çok anlayışsız, aramiyor, so
altta bi duyuruda denk gelince merak ediyor insan. Zaman zaman erkeklerin burada sikayetlerini dinliyoruz. Kadın tarafı yok hesap ödemiyormuş, yok işte araban olsa iyi olur, evin var mı muhabbetleri, kendilerini bulunmaz hint kumaşı sanmaları, yok efendim sevdiğim kadın çok anlayışsız, aramiyor, sormuyor gibi daha niceleri..

benim yeni başlayan bi ilişkim var ve erkek arkadaşım açısından trip atmiyorum, o aramasa ben arıyorum, elimden geldiğince her konuda anlayışlı davranıyorum, bugüne kadar maddiyat konusunda en ufak birsey sormadım, söylemedim. karakter olarak da onu sıkmamaya çalışıyorum. hesap ödeme konusunda bi kere o ödese ikinci sefer ben ödüyorum ya da yelteniyorum.

normalde toplu taşıma araçları kullanmıyorum surekli bi yerden bi yere kendi aracimizla ya da işyerinde kurum şoförüyle felan bi şekilde almaya gelen oluyor. hani elim sıcak sudan soğuk suya girmiyor deyimini kullanayim ne demek istedigimi anlayın.

Ama erkek arkadasimin arabasi yok, devamlı toplu taşıma kullaniyoruz, bir gun bulustuk ayagimda da topuklular vardı ve o halde saatlerce yürüdüğümu biliyorum. yanlış anlaşılmasın demek istediğim insan birisini gerçekten istiyorsa ya da bi şekilde şans verdiyse hiç bir şey sorun olmamalı, gerekirse onun standartlarına inebilmeli. bir yere kadar fedakarlıkta edebilmeli.

Yine de ilişkimde yolunda gitmeyen şeyler var, ki eski duyurularimdan bilenler bilir, sevgilim çok arayıp, sormuyor, hafta sonu oluyor plan yapmıyor, yan yana geldiğimizde hersey cok yolunda gibi davranıyor ama bana karşı hep bi temkinli, iyi niyetimi, anlayışımı farketmiyor. Bir de tüm bunlara rağmen beni kendince testlere tabi tutuyor.

ilişkilerde bi tarafta illa bi arıza olmak zorunda mı gerçekten artık anlam veremiyorum.

ya kimse ne istediğini bilmiyor ya da bilen istediğine denk gelmiyor.
0
sinerji
(31.01.16)
Sen kendince her şeyi doğeu yapıyorsun diye ilişki harika gidecek diye bir kaide yok ki. Bu saydıkların zaten olması gereken şeyler. Yani sen maddiyatçı, kaprisli falan olmayınca otomatikman tüm erkekler sana aşık olmuyor ki. Bunlar seni normal bir insan yapıyor sadece. Senin mantığınla ben maço olmadığım, aptal kıskançlık triplerine girmediğim, sevgilime kafama göre yasak koymaya falan kalkmadığım, saygılı olduğum için tüm kadınların bana ölüp bitmesi lazım :) o iş öyle değil ama. Bunlar sadece beni normal bir insan yapıyor. Bir insanın seni sevmesi için bundan fazlası gerekiyor. Yani o insanla aranızda bir uyum olması gerekiyor.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(31.01.16)
Ilsikilerde elbet sorunlar olur. Mesela ben gezmeyi sevmiyorum, insan canlisi degilim, sevgilim bu zamana kadar benim icin özveride bulundu, fedakarlik etti. Ben de önümüzdeki aylarda birkac plan yapip daha sosyal, sevgi pitircigi gibi takilicam.

Temel sorun empati kuramiyoruz ve özveride bulunmuyoruz.

Mesela sevgilin, senin yaptiklarini takdir etmiyor. Empati eksik. Sen tüm yaptigin, bence normalde olmasi gereknleri yaptigin icin, kendinden cok taviz vermis, özverili taraf gibi görüyorsun. Bu da yanlis.

Genel olarak bu ikisi yüzünden kimse alttan almiyor, herkes karsindakini istedigi gibi yontmaya calisiyor. Bu yüzden de sorunlar cikiyor. Iki taraf da empati kurup digerini anladiginsa gerektigi yerde müdahale edip, gerektigi yerde özveride bulunup alttan alip iyi yönde degismeye cabalayarak gayet güzel iliskiler olabiliyor.

Bir de duyuru genel olarak sevmiyor. Hatta insanlar sevmiyor. Bir arkadasima soruyoruz, daha iyisini bulsan sevgilinden ayrilir miydin diye. Düsünmeden evet diyor. Ben ne anladim senin sevginden? Sonra elbette bir hesaptan, bir hatasindan kil kapip büyütüp bahane edersin.

Modern iliskiler suck.

Yalan hayatlar yasiyorlar. Peh.
0
aynadakiyabanci
(31.01.16)
daha önce de yazmıştım, bugünkü ilişkilerin genel olarak narsisistik istekleri doyurmaktan ibaret olduğunu düşünüyorum. diğerleriyle sadece ego tatmini için ilişkiye girilen yerde birşeyler nasıl yolunda gidebilir ki, ya da gitse bile ne kadar sürebilir.. tek derdimiz ben ben ben olmuş.
0
gloomystorm
(31.01.16)
(2)

Klasik bati muziginin turk muzigi ile yorumu yapilan album

kasketli
Sanirim 90'lardaydik hala, ya da 2000'lerin basinda. Klasik bati muzigi parcalarini Turk muzigi enstrumanlari ile yorumlamisti iyi birkac muzisyen. Yanilmiyorsam aralarinda Mehmet Akatay, Husnu Senlendirici falan vardi (olmayabilir de). Bu albumun adini bilen hatirlayan var mi?
Sanirim 90'lardaydik hala, ya da 2000'lerin basinda. Klasik bati muzigi parcalarini Turk muzigi enstrumanlari ile yorumlamisti iyi birkac muzisyen. Yanilmiyorsam aralarinda Mehmet Akatay, Husnu Senlendirici falan vardi (olmayabilir de). Bu albumun adini bilen hatirlayan var mi?
0
kasketli
(26.01.16)
Tesekkurler, Kopruler daha cok turk muzigi eserlerini bati ve turk enstrumanlari ile yorumu, guzel albumdu ama :)

Benim aradigim boyle Vivaldi, Bach'in falan turk muzigi enstrumanlari ile yorumlandigi bir album
0
🌸kasketli
(26.01.16)
ıtri ve bach olabilir mi?
0
gloomystorm
(27.01.16)
(11)

sevilmek nasıl bir duygu?

umutlarivarolankisi
hiç sevgilim olmadı. sevgili olmak, sevilmek nasıl bir duygu gerçekten? şaka amaçlı açmadım duyuruyu gayet ciddiyim. sevgiyle kalın!not: yaş neredeyse 20.
hiç sevgilim olmadı. sevgili olmak, sevilmek nasıl bir duygu gerçekten? şaka amaçlı açmadım duyuruyu gayet ciddiyim.
sevgiyle kalın!

not: yaş neredeyse 20.
0
umutlarivarolankisi
(25.01.16)
Paraşütsüz uçaktan atlamak gibi.
0
bigbadabum
(25.01.16)
S*k yine her sabah uyandığında kalkıyor ama daha bi onurlu, daha bi mağrur.
0
hic sikilmadan seks yaparim
(25.01.16)
@inhiraf kendime yönelmek... nasıl olacak bu?
0
🌸umutlarivarolankisi
(25.01.16)
narsisistik bir duygu. bencil olursan kendine yönelmiş olursun, bu kadar basit. ruh fakiri bir insan isen, bencilliğinle kara delik gibi bi sürü insanı kendine çeker sömürürsün. en salak olanlar seni çekici bulur, sende bi bok var sanır, peşinden koşa koşa sürünür. içsel kaynakları olan biriysen bencilliğin yaratıcı sonuçlar verebilir, sevgili mevgili de aramazsın deli gibi.
0
gloomystorm
(25.01.16)
Sen sevmiyorsan veya nötrsen Sevilmek bir süre sonra sıkıyor insanı çünkü rahatsız oluyorsun ve kurtulmak istiyorsun , öyle filmlerdeki gibi değil yani.
0
Erensq06
(25.01.16)
Beyaz ışıklı soğuk bir odadan, sarı ışıklı şömineli sıcacık bir odaya geçmek gibi.
0
neferkitty
(25.01.16)
İyi oluyor. Yemeğini yapar, çamaşırını yıkar falan. Seks de var. Mis.
0
arnold schwarzeneger
(25.01.16)
@gloomystorm bencillik mi? hayır. bencillik olmaz. hayır.
0
🌸umutlarivarolankisi
(26.01.16)
iyi oluyor. maç izlerken yarın giyeceğim gömleği ütülüyor mesela kendi gömleğiyle birlikte. arada kafasını çevirip bana bakıyor falan, espri yapıyor. birazdan dayanamam gidip sarılırım.
0
shadowcat
(26.01.16)
unuttum..................
0
peanutbutterpuddingsurprise
(26.01.16)
@umutlarivarolankisi fazla bencil olmayan biri olduğunu tahmin ettiğimden öyle yazdım. ben bugün insanların sevgi aşk maşk dedikleri şeyin büyük oranda bencillik kaynaklı olduğunu düşünüyorum. yoksa gerçekten birbirini tanıyarak seven ve emek gösteren insanlar da vardır tabii, bunu salt sevgililik bağlamında da söylemiyorum. ama yine de diyorum ki, sen önce kendini sevmezsen hiçbir ilişki vs. seni tatmin edemez. ayrıca ilişkide hep en çok emek veren, özen gösteren taraf olursan da çok sıkıntı yaşarsın. biraz bencil olmayı da öğrenmesi gerekiyor böyle insanların.
0
gloomystorm
(26.01.16)
(17)

Atom, elektron diye bir şey var mı? ya bize öğretilen şeyler yalansa?

neil manke
elektron mikroskobu falan demeyin abi. atomlar, elektronlar ve daha alt parçacıklar gözlemlenemiyor fotoğraflanamıyor. yani mikroskobun altında bakteriyi kendi gözlerimizle görüp incelediğimiz gibi inceleyemiyoruz bunları. bize öğretilen her şey yalan olabilir mi? aslında atom, elektron diye bir şey
elektron mikroskobu falan demeyin abi. atomlar, elektronlar ve daha alt parçacıklar gözlemlenemiyor fotoğraflanamıyor. yani mikroskobun altında bakteriyi kendi gözlerimizle görüp incelediğimiz gibi inceleyemiyoruz bunları.

bize öğretilen her şey yalan olabilir mi? aslında atom, elektron diye bir şey yok. apayrı bilmediğimiz bir şey var yada madde bütün halinde bir şeyden ibaret olabilir.

bize anlatılan, fotoğrafları gösterilen uzay evren tamamen bir yanılsama ya da yalan ise? hiçbirimizin ay'a yada uzay istasyonuna gidip "aa harbiden uzay internette gördüğümüz gibiymiş" deme şansımız yok yani hiçbir zaman gözlerimizle görüp bilemeyeğiz. nasıl emin olabiliyoruz peki bunca şeyden?

edit: atomlar elektron mikroskobuyla görüntülenebiliyor diyen arkadaşlar, atom 10^-8 büyüklüğündeki küçücük bir top değil ki anasını satayım. çekirdeğin etrafında elekronlar dolaşıyor ve bizim top şeklini verdiğimiz sınırlar hayali çizimlerden ibaret. yani burda bir yanlışınız var. olmayan bir şey görüntülenemez, görüntülenebilecek olan kısım varsa bunlar proton nötron ve elektronlar.
0
neil manke
(25.01.16)
Bi yerden sonra inanman lazım.
0
bigbadabum
(25.01.16)
O yüzden ulan bu işleri kendim de deneyeyim ve gozleyeyim diyip bilim adamı olmamız veya bu bilim milim işleri hep aynı ekolün elinde olmasın diyerek pozitif bilime ve bilim insanlarına destek olmamız gerekiyor.

Bir de havadis değil ki anasını satayım bilimin yanlislanabilir olma ilkesi var yinelenebilir olma ilkesi var. Bunca yıl okudum elli yaşıma geldim adım joshua aha bu da teoremim kabul edin köpekler deyince literatüre geçmiyor bilgi yav.

Oha artık.
0
hic sikilmadan seks yaparim
(25.01.16)
haci atomu bilemem ama sana gosterilen uzay gercek yani en azindan bir kac tanesine teleskopla iyice baktim yalan yok orda. Ha sunu diim niye yani niye adam saklasin senden bunu.
0
tezek
(25.01.16)
Kardeş truman show mu izledin naptın? İstersen dünyanın düz olduğuna da inanabilirsin, nasıl olsa dünya turu yapamayacaksın. Atom altı parçalarklari tanımlıyor bilim adamları, sen atom var mı diyorsun. Bilimin nasıl işlediği üzerine daha fazla düşün bence.
0
smurfsmurfsmurf
(25.01.16)
abi curuttun de hayir bizimki dogru mu dediler? 7 milyar insan var, bilimin kendi kurallari dahilinde kim curuturse onun dedigi gecerli olur.

sanki bilim kurumu diye dunyada tek bir kurum varmis gibi dusunmek yanlis.

al incele, farkli bi sey bulursan kanitla. bu oyle degil boyle de. kim engelliyor ki? biz de "lan milyonlarca bilim adami var, elbette incelemistir" diyerek inaniyoruz iste. the truman show gibi bir sey olmasi lazim ancak.

ote yandan, pozitif bilimlere ait bir bolumden mezun olmus biri olarak diyebilirim ki mantiksiz olan bir sey yok gibi. her sey uydurma, tum bilim adamlari bizi kandirmak icin ugrasiyor bile olsa iyi bir temele oturtmuslar.
0
bohr atom modeli
(25.01.16)
abi bu bilim dediğimiz şey dışarıya kapalı bi zümrenin biz eğitimsiz cahil insanlara kısmen sunduğu birşey değil ki. akademik makaleler ortada üniversitelerin kapısı herkese açık, emek veren gidip akademisyen oluyor.

yani neden böyle bişey olsun ki?
0
ghilleinthemist
(25.01.16)
adam m.ö. atomu tanımlıyor, uzak yıldızlar hakkında teori üretiyor, benim vatandaşım 2016'da atomun varlığını sorguluyor. :/
0
makarnavodka
(25.01.16)
1. Atomlar fotoğraflanabiliyor. Hatta atomlarla yazı bile yazılabiliniyor.
www.google.com.tr

2. Cern'de elektronu filme aldılar: www.youtube.com
Elektronun keşfi: www.youtube.com

Atom çekirdeğinin keşfi: www.youtube.com

Göremediğin bir şeye yok demek doğru değil. Bir şeyin olmadığını kanıtlamak imkansız.

ortalama bir teleskop alıp şehir ışıklarından uzak açık bir gecede gökyüzüne bakarsan "aa harbiden uzay internette gördüğümüz gibiymiş" diyeceksin.
0
aksimetre
(25.01.16)
Türkçe konuşmayı bilmeyen, pozitif bilimi anlamayıp bunu bir, "sorguluyorum ya bu da bir bilim ilkesidir." gibi cahilce kalıplara sokan bir kişinin özel mesaj yoluyla bana hakaret etmesi doğru yolda olduğumu gösterir. :)
0
makarnavodka
(25.01.16)
Elbette yalan. Universite'de akademisyen adaylarina ilk soylenen "biz bu insanlari kekliyoruz, sakin disari sizdirmayin."

Saka bir yana skeptizm okuyanlar icin guzeldir, ama dikkat! Birinci kosul okumak. Eger dedigin gibi olsaydi, laboratuvarda yaptigimiz hicbir seyden sonuc alamazdik.
0
evrim halkasi
(25.01.16)
Adam haklı mesela ben de dünyanın yuvarlak olduğuna inanmıyorum halen.
Koskoca dünyanın top olacak hali yok ya. Hem yuvarlak olsa seke seke giderdi ve çok sallanırdı, ayrıca burdan bakınca dümdüz görünüyor.

trolleme bir yana da atomlar filan rahatça gözlemlenebilir. atom altı hatta proton bileşenleri de teorik olarak hesaplanır sonra uygulamalı olarak dolaylı yoldan ispatlanır.

@tezek de demiş. al bi teleskop geceleri takıl, jüpiter senin venüs benim ordan da uranüse selam çakarsın sonra da ver elini samanyolunun derinliklerine. (o kadar göremezsin)
0
Euxinos007
(25.01.16)
kesinlikle haklısın, bunları sorguamak lazım, belkide matrix'de yaşıyoruz ama bunu asla bilemeyeceğiz...
0
kuzey li
(25.01.16)
bu da benım teorim klasmanına bile yaklasamıyor :/
0
bryan fury
(25.01.16)
teorik anlamda kabul edildiği şekliyle atom diye birşey yok. m.ö.sinde atom olarak tanımlanan şeyle bugünkü atom farklı şeyler. atom etimolojik olarak yunanca "atoma"dan gelir, yani bölünemez demektir. bölünebilen ve parçacıkları olan şey atom olmuyor yani, atomaltı parçacık filan derken "atom"altı demiş oluyoruz. asla bölünemeyen atom bulunursa bu bir devrim olur herhalde ya da tanrıyı bulmakla eşdeğer birşey olur. belki de gerçekten atom diye birşey yok ya da bütün evreni içine alan tek bir atom var.. veya bütün evreni saliseler içinde dolaşabilen bir parçacık.
0
gloomystorm
(25.01.16)
@gloomy, terimler ve kavramlar zaman içinde anlam değişikliğine uğrayabilirler.
günümüzde atom terimi "bölünemeyen" anlamında kullanılmıyor.
0
yalnux
(25.01.16)
Gördüklerimiz konusunda haklısın. Bir insana kendi gözümüzle baktığımızda gördüğümüz farklı, gece görüş kamerasıyla baktığımızda farklı, termal kamera ile baktığımızda farklı görünür. İnsan gözünün algıladığı dalga boyu kısıtlı, bu yüzden gördüklerin de sadece gerçekte olanın belli bir kısmı.
0
kimlanbu
(25.01.16)
panzerkampfwagen +1.

atomlar görülebiliyor. bunu gören aletin adı da elektron mikroskobu.

diğeri için de teleskop diye bişey var, şahane.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(25.01.16)
(8)

ne diyorsunuz buna :(

freetakilir
"sadece içine kirpik kaçan göz, şişmiş parmak veya çürük diş kendini duyumsar, bireysel varlığının bilincine varır. sağlıklı göz veya parmak ya da diş varmış gibi görünmez. yani gayet açık, değil mi? kendi kendinin bilincine varmak, hastalıktır." yevgeni ivanoviç zamyatin
"sadece içine kirpik kaçan göz, şişmiş parmak veya çürük diş kendini duyumsar, bireysel varlığının bilincine varır. sağlıklı göz veya parmak ya da diş varmış gibi görünmez. yani gayet açık, değil mi? kendi kendinin bilincine varmak, hastalıktır."

yevgeni ivanoviç zamyatin
0
freetakilir
(27.12.15)
Her şey zıddıyla bilinir diye söz var.
Hastalık olmasa sağlığın tanımı bilinmezdi mesela.
0
1adam
(27.12.15)
(bkz: sabah ereksiyonu)

gayet farkına varıyoruz, ama hastalık değil gibi sanki...
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(27.12.15)
yapay zekadan bahsediyor.
0
e a p
(27.12.15)
Atalarımız konu ile ilgili "Neren ağrıyorsa, canın oradadır" demişler. Yine de sadece hastalık değildir bence, hastalık bunlardan biri olabilir. Kendi bilincine varmak, yukarıda söylenene göre sağlıklıdan sağlıksıza geçiş ile oluyor. Ben bunu genişletmek istiyorum, olağandan olağandışılığa, otomatikten manuele geçiş gibi düşünmek istiyorum.

Eğer "varsayılan" durumumuz sağlıklı ise sağlıksız olan şey anında kendini belli ediyor, çünkü farklı olan o. Normal durumumuz sağlıklı ise sağlıksızlığımızı fark ediyoruz.

Kendi kendinin bilincine varmak, bilimsel olarak da omurilik soğanından beyne geçmek demek. Örneğin, yürüme, gitar çalmayı zaten bilen birinin her zaman çaldığı şarkıyı mırıldanması, araba kullanma, su içme gibi şeyler omurilik soğanı tarafından kontrol ediliyor. Yürürken bir yere takılırsak, çaldığımız parçada bir notayı yanlış çalarsak, araba kullanırken yola yaya fırladığını fark edersek ya da su boğazımıza kaçarsa, bu durumda anormal bir şey olduğu anlamına geliyor. Yönetici koltuğunda omurilik soğanı var, aynı anda iki şey yapıyor. İlki acil duruma müdahale, yani refleks. İkincisi ise yöneticiliği "Ben çok panikledim, ne yapacaksan yap" deyip beyne devrediyor. Böylece refleksten sonra, durumu toparlayabilmek için otomatik pilottan çıkmış olup tamamen farkındalık ile beynin verdiği kararı uyguluyoruz. Dolayısıyla bilişsel farkındalık normalden anormale, varsayılandan daha farklı bir duruma geçişle gerçekleşiyor. Sağlıklıdan sağlıksıza geçiş de bunlardan biri.
0
aychovsky
(27.12.15)
Ales sorusu olur
0
isleten adam
(27.12.15)
Şuursuz vecizesi
0
Frederick Co
(27.12.15)
bence tersten söylemiş, insan hastalandığında (bedensel ya da ruhsal) veya bir takım sorunlar yaşadığında bilinci artar.

tasavvufta misal çok fazla vardır bunun örnekleri. acı dert sıkıntı olmadan tekamül edemezsin vs.
0
gloomystorm
(27.12.15)
Sahip olduğun birşeyin farkına tam olarak ancak o şey zarar gördüğünde ya da onu kaybettiğinde varırsın demek istiyor sanırım.
0
harvey
(27.12.15)
(5)

Toplum disi olan herseye troll denmesi

cookieki
Bisey toplum disiysa normalden farkliysa neden troll deyip duruyorsunuz? Demek ki yasadiklarim gercek hayatta baskalariyla paylasamayacagim seyler ve gelip bu yuzden buraya yaziyorum. Herkes ayni olmak zorunda mi?
Bisey toplum disiysa normalden farkliysa neden troll deyip duruyorsunuz? Demek ki yasadiklarim gercek hayatta baskalariyla paylasamayacagim seyler ve gelip bu yuzden buraya yaziyorum. Herkes ayni olmak zorunda mi?
0
cookieki
(26.12.15)
trollsün çünkü, daha başlıktan senin olduğun anlaşılıyor. tebrik etmek lazım gerçi baya dikkat çekiyorsun demek ki skljdklsajdklsjd

edit: bir de toplum dışı olan herşeye troll demiyoruz. troll duyuruları anlaşılıyor çok.
0
acukali ekmek
(26.12.15)
Ulan hayatim troll tadinda demek ki ben napayim
0
🌸cookieki
(26.12.15)
Tatlı ile ilgili sorun ne trol olduğunu gösterdi. Hayatım trol tadında diyorsun da hiçbir normal insan üzgün anımızda tatlı yedi diye saçmalamaz bence. Geçmiş olsun.
0
buffy de vampir sayılır
(26.12.15)
Ben bunu erkek arkadasima da soyledim su animizda oturmus karnimda tatli yiyorsun dedim ve ciddiydim benim uzuntuden kac gundur bogazimdan lokma gecmedi
0
🌸cookieki
(26.12.15)
toplum dışı değil, samimiyetine inanmadıkları herşeye.

senin için çok gerçek olabilir ama insanlar öyle bir ihtimal vermiyorlarsa, yaşadıkların ya da algılayış tarzın fazla uçuksa troll oluverirsin.
0
gloomystorm
(26.12.15)
(8)

kaynana sorusu

brnbrs
Aslinda birazda ic dokup rahatlamak icin yaziyorum ayni zamanda bana bi akil verin.cunku suanda konuscak kimse yok.hic huyum degildir boyle yazmak ama mecbur kaldim,sonra silebilirim.bu kadin benim 12 yildir kaynanam,zamaninda annecim deyip bir dedigini iki etmezdim.dugunumuze gelmedi,dogum yaptim g
Aslinda birazda ic dokup rahatlamak icin yaziyorum ayni zamanda bana bi akil verin.cunku suanda konuscak kimse yok.hic huyum degildir boyle yazmak ama mecbur kaldim,sonra silebilirim.

bu kadin benim 12 yildir kaynanam,zamaninda annecim deyip bir dedigini iki etmezdim.

dugunumuze gelmedi,dogum yaptim gelmedi,olumden dondum hastanede tattim gelmedi,ameliyat oldum gelmedi,ogluma sunnet yaptim misafir gibi gelip azicik gorunup gitti.

Ama diger ogluna ve gelinine maddi manevi hep yaninda,bi bize boyle.sadece para lazimsa oglunu arar neyse ben bununla arama mesafe koymustum ama gecen yil kizi vefat edince uzuldum ve hep yaninda olmaya gayret gosterdim derken hanimin bi taraflari kalkti yine kustu(cani sikildikca kuser sonra bisey olmamis gibi konusur)

Bu sefer ben konusmadim derken mecbur gorustuk yine soguk davraniyorum ama kizim modunda neyse gelelim soruma

Bu onumuzdeki hafta gogsunde bi kitle varmis onu aldircakmis ben gitmicem tabi,diger ogluyla gelini baksin mantigindayim ama simdi sulalesi bi dunya laf edicek,umrumda degil de aslinda iyi bi ders vermek istiyorum ben buna yani artik bana bulasip sinirlerimi ziplatmasin var mi bi fikri olan?
0
brnbrs
(25.12.15)
Sağlık ve ölüm kalım gibi zor durumlarda düşmanıma bile "ders vermeye" çalışmam. Herkesten önce ben koşarım. Bence gitmezsen ayıp etmiş olursun. Elaleme karşı değil; kendine karşı... Bırak biraz düşünme kabiliyeti varsa kendi yapmadıkları için o utansın.
0
pandispanya
(25.12.15)
@Pandispanya anlatmadigim o kadar cok sey var ki inan yazamam ama ben artik tamamen ipleri koparmak istiyorum cunku her yaptigi sey beni deli etmeyi basariyor.ben artik hic gorusmek istemiyorum.
Bu aradatam hangi hastanede olcak diye sorcaktim ki para lazimmis deyince kan beynime sicradi.
O yuzden actim bu duyuruyu.
0
🌸brnbrs
(25.12.15)
Peki bu konuda eşiniz ne düşünüyor? ondan hiç bahsetmemişsiniz.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(25.12.15)
ayıplık mayıplık bi tarafı kalmamış olayın. kesip atıcaksın gözünü kırpmadan. sen zaten fazlasıyla iyi ve özenli davranmışsın, bırak ne hali varsa görsün. yapabileceğin tek birşey var hiçbir şey yapmamak, kimsenin tepkisinden de zerre kadar korkma. böyle ruh hastası insanlara değer verdikçe iyiliğe olan inancını da yitiriyor insan. o güzelim emeklerini iyi insanlara sakla, yoksa değmeyecek insanlar için sağlığını bozarsın. ben seni çok iyi anlıyorum ve bu kararını tamamen destekliyorum.
0
gloomystorm
(25.12.15)
O sadece annesi oldugu icin gorusuyor,yoksa hayatta isi olmaz,belkide cocuklugundan beri ona yaptiklarini bildigimden artik bende bardak tasti.

Yani sadece para vermek icin gorusuyor.aslinda kadinin evi arabasi 2 emekli maasi var ama doymuyor,bizim kide arada veriyor bi o zamanlar gorusuyorlar ama kus degiller.zaten bu aksamda para lazim diye aramis,yani ameliyatini bildirmek icin degil.
0
🌸brnbrs
(25.12.15)
kalbini kapat ve tam bir duvar ol. çünkü manyak kadın içten içe seni deli etmekten, sinirini moralini bozmaktan zevk alıyor. kimsenin sana birşey deme hakkı yok çünkü ne söylerlerse söylesinler derinde onlar da biliyor sana nasıl davranıldığını. hak yerini bulacağı için endişelenecek hiçbir şey yok.
0
gloomystorm
(25.12.15)
belki oğluyla arasında soğukluk olduğu için size davranışları böyledir.
0
sayns
(25.12.15)
@Gloomystorm kesinlikle herkes ne yasadigimi biliyor ama bilirsin iste,buyukluk sende kalsin laflarini artik sokmuyo gercide onlarida duymak istemiyorum bende limit bitti demekten biktim cunku.

@Sayns yokya ogluyla alakali degil.en basindan beri boyle tek torunu benim oglum ve daha gecen gun 5.sinifa gittigini ogreniyor gerisini sen dusun.
0
🌸brnbrs
(25.12.15)
(17)

Arkadaşlığı bozmaktan korkuyorum

gedik ve ofkeli
Durum şöyle, bi tane kız arkadaş var. işe gidip gelirken seviste sürekli muhabbet halindeyiz. onun da çok yakın kız arkadaşıyla (üçümüz yani) ara sıra akşamları dışarı çıkıyoruz. ortak noktalarımız epey var. tam aradığım kişi olduğunu düşünüyorum. ancak şimdi işi ciddiye bindirsem ve karşılık görmes
Durum şöyle, bi tane kız arkadaş var. işe gidip gelirken seviste sürekli muhabbet halindeyiz. onun da çok yakın kız arkadaşıyla (üçümüz yani) ara sıra akşamları dışarı çıkıyoruz. ortak noktalarımız epey var. tam aradığım kişi olduğunu düşünüyorum. ancak şimdi işi ciddiye bindirsem ve karşılık görmese bu güzel arkadaşlıktan da olacağım. gerçi nasıl açılacağımı da bilmiyorum. kelimenin tam anlamıyla ne bok yiyeceğimi bilmiyorum.
0
gedik ve ofkeli
(25.12.15)
burçlar neler? ona göre..
0
gloomystorm
(25.12.15)
şunu düşün sen elini çabuk tutmazsan başkası kaparsa her şekilde zaten bu takılmalarınız bitecek.Yada takılsanız bile başka biriyle sevgili olduğunu bilip,düşünüp kendini kötü hissedeceksin. Cesaret biraz.
0
turkuaz
(26.12.15)
peki onun yakın kız arkadaşına ağzını aramasını söylesem nasıl olur. benim sorduğumu söylemeden bunu yapar mı? bu konularda kızların arası nasıldır? nasıl sorsam acaba fikri olan var mı? yardım edin lütfen :(
0
🌸gedik ve ofkeli
(26.12.15)
araya kimseyi sokma. -nadir durumlar haricinde- aracı kişi her şeyi ayrıntılarıyla döker kıza. ayrıca, işaret almadıysan hatundan ya da olumlu olacağına dair bir his yoksa içinde, açılmaya kalkışma bence. zaman her şeyi rayına oturtur zaten.
0
krang
(26.12.15)
peki ne gibi bi işaret beklemeliyim. ayrıca yakında doğum günü var. ne yapsam acaba?
0
🌸gedik ve ofkeli
(26.12.15)
hocam, cesaret kırıcı tarzda fikir veriyorum, mazur gör. tecrübesiz gözüküyorsun ilişkiler konusunda ve kırılmana sebep olacak bir durumla karşılaşmaman ya da buna hazırlıklı olman için güttüğüm kaygı. hanımefendiyi tanıyan sensin, söyleyeceğimiz çoğu şey farazi olacak. konuşmalarından, sana olan davranışlarından çıkarımlar yapabilmelisin az çok, ki bu çıkarımlar bile sağlıklı bir sonuç sunmaz. flörtöz, davetkar şekilde sinyaller veren, karşı taraf adım attığında ise "ne münasebet, seni arkadaş olarak görüyorum" moduna giren tiplemelerin sayısı da az değil. benim naçizane önerim, dost olarak devam etmek. göreceksin ki, eğer aranızda gelişecek bir şeyler varsa, zaman sizi oraya ulaştıracaktır zaten.

doğumgünü için de küçük, anlamlı bir hediye ayarlayabilirsiniz. ötesi gereksiz.
0
krang
(26.12.15)
doğrudur hocam. çok sayıda denebilecek ilişki yaşamadım. emin olmadan bi şeyler yapmak istemiyorum. sonuçta hergün yüz yüze bakıyoruz. sürekli bir yerlere gidelim demek de istemiyorum. gerçi bugüne kadar hep olumlu yanıt verdi. oluruna bıraksam ve iş yerinden biriyle çıkmaya başlasa benim için çok kötü olur. söylesem kabul etmese, hergün işe gidip gelmek benim için ızdırap olur. ne yapacağımı hiç bilmiyorum :((
0
🌸gedik ve ofkeli
(26.12.15)
üçünüz birlikte çıktıktan sonra onun arkadaşı kesin gedik ve ofkeli senden hoşlanıyor demiştir çoktan. kız hala seninle görüşmeye devam ediyorsa umut var bence.
0
sanguine mcqaer
(26.12.15)
Çok yakın kız arkadaşı varsa o bütün olayı bozabilir. Bu ilişkiler en çok "çok yakın kız arkadaş"'tan çekmiştir.

öncelikle onu bertaraf etmelisin, sonra harekete geçmelisin. harekete geçmezsen sürekli aklın onda takılı kalacak.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(26.12.15)
"oluruna bıraksam ve iş yerinden biriyle çıkmaya başlasa"

bu söylediğini birkaç kez tekrar et bakalım @gedik, ne çıkarımlar yapabilirsin :)
0
krang
(26.12.15)
@mesglsn sanirm bn yatiyrm ve @sanguine mcqae ya şimdi ikiniz birbirine zıt yorum yaptınız :))

@krang valla bunu tekrar edince git söyle ne olacaksa olsun diyorum. ama şu ben seni arkadaş olarak görüyorum laneti aklımdan çıkmıyor.
0
🌸gedik ve ofkeli
(26.12.15)
Hacı ben bugüne kadar ne çektiysem, bu "en yakın kız arkadaş" olayından çektim. Resmen mikser görevi görürler. Kendi ilişkilerinde erkek arkadaşlarına yaptıramadıkları şeyleri, "en yakın kız arkadaş" etiketi altında, kız arkadaşının erkek arkadaşına yaptırmaya çalışırlar.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(26.12.15)
@mesglsn sanirm bn yatiyrm haklı. kız arkadaşlar ortalığı karıştırır doğru. ben sadece kızı meseleye uyandırmıştır dedim :) insanlar ay bu benden hoşlanıyo fikrini pek kabullenemedikleri için başkalarından duyunca inanıyorlar. arkadaşı saf dışı bırakmaya bak :)
0
sanguine mcqaer
(26.12.15)
teşekkürler dostlar :) umarım hayırlısı olur diyorum artık. ama olursa çok güzel olacak be ya :D
0
🌸gedik ve ofkeli
(26.12.15)
bence olabilitesi var. hem bir şekilde açılmak zorundasın artık, nereye kadar gider bu böyle.. o şekilde devam edecek arkadaşlıktan da bi hayır gelmez. feda etmelisin arkadaşlığı, sonu kötü bile olsa risk almaya değer. yine de ümitsiz olma.
0
gloomystorm
(27.12.15)
sonu kötü bile olsa açıl demesi kolay :) sırf akşam olsun da onunla serviste konuşabileyim diye iş yerinde dakikaları sayıyorum. en azından şimdilik karşılıklı gülüp eğlenebiliyoruz. bunu da kaybetme korkusu çok fena bir şey :((
0
🌸gedik ve ofkeli
(27.12.15)
üçüncü kişiyi devre dışı bırakarak bir yerlere gitmeyi teklif etmeni tavsiye ediyorum. eğer bu teklifini kabul etmezse arkadaş olarak devam etmeye çalış.
0
aysel gurel
(27.12.15)
(11)

Borç yiğidin kamçısıdır

Euxinos007
Sözüne ne kadar katılıyorsunuz ?.Alternatif olarak; borçlanma eylemine bakış açınız nedir ?.
Sözüne ne kadar katılıyorsunuz ?.
Alternatif olarak; borçlanma eylemine bakış açınız nedir ?.
0
Euxinos007
(25.12.15)
Katılmıyorum pek. Hayatta ne olacağı belli olmaz; mecbur kalınca ve başka çare olmayınca paşa paşa borçlanılır ama kamçı değil, kambur olarak görüyorum borcu.
0
aychovsky
(25.12.15)
hayatta en sevmediğim olaydır borçlu olmak. eğer yaşamsal aktivitelerim bir sıkıntıya girmeyecekse aç kalmayı yeğlerim.
0
belkider
(25.12.15)
Şu hayattaki en büyük mutluluğum hiç kimseye ve hiçbir şeye borçlu olmamaktır.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(25.12.15)
katılmıyorum.

Borç, ancak adam/arkadaş tanimaya yarıyor.
İnsanlar arası güven bu gibi konularda neredeyse bitmiş olduğundan bankalar kazançlı çıkıyor kredi vs.den dolayı.
pek güvenim olmadigindan kredi kartı dahi edinmedim şu ana kadar. parayı elde tutmayı, parayı elinde tutamayanlardan öğrendim çünkü.
bizim toplumda borç almak hastalık, vermemek ise adeta şeref(!)
tabi ki çeşitli nedenlerle elde olmayan durumlardan dolayi borcunu ödeyemeyenlere bir sözüm yok.

bir alacaklının konuştuklarini gördükçe -borç namustur- sözüne katiliyorum, hak veriyorum.
çünkü borcunu vermeyenin temiz,sağlam bir tarafı kalmiyor...
0
1adam
(25.12.15)
Borç yiğidin tasmasıdır da derler.

Edit : Görüyorum ve büyütüyorum. "Borç yiğidin kamçısıdır Vs. Borç yiğidin tasmasıdır."
0
mkrk
(25.12.15)
dalga geçer gibi gazlamak için söylenmiş bi söz.

borç kölenin kamçısıdır.
0
gloomystorm
(25.12.15)
0 katiliyorum. Borc riskdir. Borc derttir. Borc ayagina baglanmis demir gulle gibidir.
0
stavro
(25.12.15)
Eğer yatırım için borçlanan biri değilsen, borçlanmak çok yanlış.
0
nawar
(25.12.15)
Borç kerizin kamçısıdır. Kendini zor durumda bırakıp çalışmaya daha istekli olmak çok saçma değil mi?

Halbuki borcun olmaz krallar gibi yaşarsın, istediğine siktiri çekersin.
0
roket adam
(25.12.15)
borç almak için: borç yiyen kesesinden yer

borç ile alım yapmak için: el sikiyle gerdeğe girilmez

borç birikimi için: rüzgar eken fırtına biçer

faiz ödediği halde sürekli borçlanan insanlar için: kısrak sikildiği yerde otlar

atalarımız boşuna dememiş. en sevmediğim şey borçlu olmak. sonraki de borç almak. borç vermekten de nefret ediyorum. zorunlu haller müstesna.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(25.12.15)
İki can dostum var, onlara istedikleri zaman borç verdim, ne zaman ihtiyacım olsa onlardan borç aldım. Paranın lafının olmadığı iki insan varsa onlardır. Ama gidip faiziyle bir tefeciye borçlanmaktan mümkün mertebe imtina ederim. Biriktirir öyle alırım alacağımı.
0
yirmisantim
(25.12.15)
(6)

Ağır bir travmatik vakayı unutmak için ne yapiyoruz?

merak ediyorum
Ne yapiyoruz? Kendimi imha etme üzereyken mesala. En acilinden ne yapilabilir?
Ne yapiyoruz? Kendimi imha etme üzereyken mesala. En acilinden ne yapilabilir?
0
merak ediyorum
(25.12.15)
ağır travmatik vakayı beyin kendi kendine unutur. hatirlatici uyarandan mümkün olduğunca kaçınmalı.
0
fallopian
(25.12.15)
hayvan sahiplenmek.

edit: yavru olması tercih sebebidir.
0
makarnavodka
(25.12.15)
distopya, felaket, apokalips... bu temalarda kült filmlere dalmak.
0
not dark yet
(25.12.15)
mor bembombom +1

Travmayla yüzleşmedikçe bilinçaltında birikip birikip günün birinde, zarar verecek bir biçimde patlar zaten...

O yüzden uzman ve iç dökme diyorum ben de. Ancak hayvan sahiplenmek de bu süreçte yardımcı, rahatlatıcı olabilir. Acayip iyi geliyor bana kedilerim ve sokaktaki hayvanlar. Gidip kaplumbağa da alabilirsiniz tabi ama kediye, köpeğe sarılabilirken insan sevgisini daha bir coşa coşa yaşıyor. Çok da empati kuran hayvanlar. Bana çok iyi gelmişlerdi çok uzun bir depresyondan (aslında depresyon değil yas ama etkileri aynı) sonra. O yüzden makarnavodka'ya da +1
0
whimsical
(25.12.15)
beyin olabildiğince kısa sürede unutmaya çalışacaktır zaten, bazen bu unutma tepkisi seni o an kaldıramayacağın aşırılıktaki yoğun duygulardan koruyan birşeydir. bazen de takıntı haline getirebilir insan travmatik olayı ya da bir türlü unutamayabilir. evet bilinçaltına atmak da tehlikelidir ama bazen de daha güvenli olandır. travmatik anılarla yüzleşebilmen için önce güvenlik duygusunu tesis edebildiğin bi durumda olmalısın. bu yokken o anılarla yüzleşmeye çalışırsan daha beter olursun, delirebilirsin de. travma konusunun şakası yok, bu konuyu hakkıyla bilen birilerinin yardımı olmadan ya da bu konuda yeterli bilgiyi edinmeden hareket edersen çok kötü olabilir sonuçları.
0
gloomystorm
(25.12.15)
Kendine daha güvenli bir travma yarat. Vallaha bak. Ama bir yandan da hep istediğin bir şey olsun. Git bi macbook a 5bin lira ver. Ya da hep gıcık olduğun bir arkadaşa git posta koy.Dan dun içindekileri dök. Saçını kıpkısa kestir ya da dövme yaptır.Saçmala yani. illa ki saçmalamak istiyor beyin çünkü. Bari kontrollü bi şey yap.
0
jeharfi
(26.12.15)
(19)

Buna neden kimse gülmüyor

kosun lan mevzu var
https://mobile.twitter.com/fayntenks/status/678932067741253632Sadece benim mi sinirlerim bozuldu
mobile.twitter.com

Sadece benim mi sinirlerim bozuldu
0
kosun lan mevzu var
(25.12.15)
3 versiyonunu izledim. komik değil.
0
dinsiz adam
(25.12.15)
komik değil ya :/
0
alaimisema
(25.12.15)
bence bayaa komik
0
fatihkkk
(25.12.15)
nesi komik ki bunun.
0
kuzey li
(25.12.15)
kabiz isi.
0
e haliyle
(25.12.15)
ben güldüm asfsdfd.
0
devilred
(25.12.15)
tam lise tribi. ben çok güldüm.
0
ayiadam
(25.12.15)
tam lise tribi. ben çok güldüm.
0
ayiadam
(25.12.15)
abi ben sesli güldüm baya buna
0
xin zhao
(25.12.15)
Ben güldüm sjfjg. Karşıdaaki adam demesine özellikle güldüm.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(25.12.15)
adamın anlatışına güldüm
0
Kykeon
(25.12.15)
ahah.. yau çok salak bişey ama salak olduğu için komik.

dini film müziği tadındaki müzik, adamın ciddi anlatışı, gerzek grafik ve gerzek hikaye birleşince o beklenmediklik ve absürdlük güldürüyor tuhaf şekilde.

ama ikinci izleyişte hiç komik değil, daha da gülmem. one hit wonder gibi bişey olmuş, ilkinde güldün güldün..
0
gloomystorm
(25.12.15)
Gülemedim kanka...
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(25.12.15)
asdhjasdkf ben böyle zeka özürlü şeylere bayılıyorum, güldüm haliyle.
0
nice tnetennba
(25.12.15)
Güldüm la.
0
bigbadabum
(25.12.15)
psikolojim bozuldu
0
her gece aç
(25.12.15)
en sondaki üç taşağa kadar mahmut tuncer'in boş bakışlarıyla ekrana bakarken birden sesli güldüm^^
0
ruhen hastayim ben
(25.12.15)
bu fıkrayı 10 yıl evvel biliyordum. ilk dinlediğimde deli gülmüştüm. o yüzden buna çok da gülemedim.
0
mermize
(25.12.15)
neferkitty
(25.12.15)
(6)

dertleşme hkk

manuel mandalina
gönül işine ucu değen bir arkadaşlık meselesi soracağım. çoğunlukla iç dökme tadında, sonunda ufak da olsa bi soru var.bir çiftten bahsedeceğim; kadının adı ayşe, erkek de ahmet olsun. ayşe ile birkaç haftada bir telefonlaşır, ayda birkaç kez görüşürüz. eşi ahmet ile oldukça sıkıntılı zamanlar yaşad
gönül işine ucu değen bir arkadaşlık meselesi soracağım. çoğunlukla iç dökme tadında, sonunda ufak da olsa bi soru var.

bir çiftten bahsedeceğim; kadının adı ayşe, erkek de ahmet olsun. ayşe ile birkaç haftada bir telefonlaşır, ayda birkaç kez görüşürüz. eşi ahmet ile oldukça sıkıntılı zamanlar yaşadı, boşanmanın eşiğinden birkaç kez döndü, bu olaylar sırasında patlama noktasına geldikçe beni aradı ya da buluşma talep etti, içini dökmek için. elimden geldiğince yanında olmaya, yapıcı yorumlar yapmaya çalıştım. nihayetinde bir şekilde düze çıktılar, şimdilik stabiller.

bu arada ben esasen ahmet'in yakın arkadaşı idim, evlenmelerinin ardından ahmet çok yoğun bir tempo ile çalışmaya başlayınca onunla fazla görüşemez olduk, ayşe ile iyi anlaştığımızdan onunla muhabbeti arttırdık. ayşe eşi ile olan dertlerini yalnız bana anlattı, ahmet'i iyi tanıdığımı ve ahmet'in benim düşüncelerime değer verdiğini düşündüğünden. öyle olunca bazı günler 2-3 saat anlattığı, ağladığı falan oldu. benim içinde oldukça yorucu ve yıpratıcı geçti o dönemler.

bu arada son birkaç ayda benim birlikte olduğum insan ile sorunlarım baş gösterdi. ayşe beni çeşitli vesilerle aradığında bir kaç kez aramızın bozuk olduğundan bahsettim ama genellikle 'düzelir yaa' tarzı yaklaştı. birkaç haftadır bu durumlar nedeniyle üzgün olduğumu biliyor ama bir kez bile bu nedenle arayıp sormadı, nasılsın diye. konuştuğumuzda ya da arada mesaj yoluyla sürekli eşinin ona yaptığı jestlerden bahseden mesajlar atıyor bu arada, düzelmelerinin belirtilerini göstermek amacıyla.

derdimle ilgilenmesi konusunda karşılık beklemiyorum desem inandırıcı olmayacak ama o da benim bu konuları fazla kişiyle konuşmayı sevmediğimi biliyor, daha farklı davranmasını bekliyordum sanırım. eşinin jestleri ile ilgili bildirimleri de can sıkıcı olmaya başladı biraz. onlar adına çok seviniyorum, ayşe yeni toparlanırken onu kırmak, dinlememezlik etmek istemiyorum ama kafam hiçbişey götürmüyor bu ara. düşündüklerimi nasıl belli edeyim?
0
manuel mandalina
(25.12.15)
kimse bişi dememiş ben diyeyim iki cümle,

birincisi arkadaşın ayşe diyelim, zaten ikili ilişkilerde pek becerikli biri değil gibi. kendisini toparlamakta zorlanırken sana nasıl deva olsun. kendisi de bunun bilincinde olabilir ve işi kötüye götürebilecek cümleler kurarım korkusuyla genel bir iki şey söyleyip kenara çekilmiş olabilir.

bu konulardan konuşup da seni üzmek istemiyor da olabilir. hani o kısımdaki şeyleri arkadaşını sen daha iyi tanıyorsun sen biliyor olmalısın.

ha onun iyi olduğunu ve arkadaşıyla arasının iyi olduğunu bilmenin senin de hoşuna gideceğini yaptıklarının karşılığı olarak bir minnet tavrı da olabilir.

nasıl bunu ona kırmadan söyleyebilirim dersen; naçizane olarak misalen:

ayşe beni kırmamak için bu konulara girmediğini, x ile aramızdaki problemlere müdahil olmamak istediğini anlıyor/görüyor/biliyorum. ancak benim bunları senden başkası ile konuşma isteğim ve gücüm yok. sen de bana biraz yol göstersen beni sadece dinlemek yerine fikir de versen, buna çok ihtiyacım var vs.

sorunlarınızı aşmanız dileği ile.
0
jugador
(25.12.15)
bir şey söylememenizi öneririm şu aşamada. eğer buna benzer sıkıntılı bir başka durumunuz olur da, yine aynı şekilde ilgisiz bir tavrı olursa, o vakit arkadaşlığınızın niteliği üzerine düşünür ve gerekli aksiyonları hayata geçirirsiniz. kendi durumlarını yeni yeni düzeltiyorlar ve yaşadıkları sürecin sıkıntısı, yerini keyfe bırakmış, rahatlığa erişmişler. bunun getirisi olarak düşüncesizlik edilmiş olabilir veyahutta ayşe sizi, ne yaptığını bilen, sıkıntılara göğüs geren, yeterince metanetli biri olarak görüyor, ilişkinizin kötü gidişatının sizi ne kadar üzdüğünü, aslında desteğe ihtiyacınız olduğunu anlayamıyordur. neticede, ona güç veren, sıkıntısını dinleyen, yönlendiren kişi, mentoru olmuşsunuz bir süre.
0
krang
(25.12.15)
ayse bencil. tokat istiyor.
0
e haliyle
(25.12.15)
Bir insanın başka birisinin sıkıntısını paylaşabilmesi için illa çok sağlam bir psikolojiye ya da çok mutlu bir yaşama sahip olmasına gerek yok. Sana akıl vermek zorunda değil evet ama seninle durumunu paylaşabilir, en azından seni merek edip nasılsın diye arada bir sorabilir, sana yol göstermese bile seni dinleyebilir.

Sen kötü günler yaşarken kendi mutluluğu ile ilgili paylaşımları konusunda da, bence senin incinebileceğinin farkında değil. En basiti bence açıkça söylemek yerine biraz kendini çekebilirsin, sen ondan uzaklaşınca eğer cidden sana değer veriyorsa sorar zaten, ne oldu der, demezse boş ver gitsin, demek ki kendinden başka hiç kimseyi düşünmeyen bencil bir insan. Yok eğer merak edip kurcalarsa, sen de o zaman çok ayrıntıya girmeden olayı anlatırsın.
0
elikası
(25.12.15)
fikirleriniz için çok teşekkür ederim, bakış açılarınız faydalı oldu gerçekten.
kendimi yormadan yanında olmaya, konuşma ihtiyacım olduğunda doğrudan belirtmeye çalışacağım. en olmadı tokatlarım :P
0
🌸manuel mandalina
(25.12.15)
bazı insanlar vardır ki, yalnızca kendi bencil çıkarlarını karşılıyorsa insanlarla ilişkiye girerler, yani onlar için asla birşey vermek için değil hep almak içindir ilişkiler, her tür ilişki olabilir bu. bahsettiğin kişi bencilliği yüzünden kendisinden başka insanları o kadar umursayamayacak durumda ki.. böyle tiplerin tek bildiği beleşe ilgiden geçinmektir. en sonunda her zaman kendini yokmuş gibi hissetmene neden olurlar. böyle insanlara varlığını hatırlatmanın tek yolu, kendini onların yaşamından tamamen çıkarmaktır. çünkü zaten seni yok sayıyor, yani bu tam olarak hak ettiği şey aslında. kıymetini de o zaman anlarlar ama çok geç olur genelde. bence direk ne ara ne sor.. o ararsa da sorunlarım var görüşecek durumda değilim de veya seni sıkmak istemiyorum vs. de diyebilirsin ama bence bu kadarı bile fazla. hiç karşılık verme, telefonlarına mesajlarına dönüş yapma.. böyle herşeyin keyfini çıkarıp işi bitince posasını atar gibi davranan, beleşçi ve değer bilmez, anlayışsız insanlara gerçekten sinir oluyorum. tam olarak hak ettikleri şey bu bence.
0
gloomystorm
(25.12.15)
(5)

Medyum, falcı ya da benzer yeteneklere sahiplere gitmiş olanınız var mı?

scars dont fade
En son ne zaman gittiniz? deneyimleriniz nedir, yani tahmin edebildi mi?Bir de ne kadar vermiştiniz?Çok teşekkürler.
En son ne zaman gittiniz? deneyimleriniz nedir, yani tahmin edebildi mi?

Bir de ne kadar vermiştiniz?

Çok teşekkürler.
0
scars dont fade
(25.12.15)
Seneler evvel gittim. Fena olmayan bir para verdim, hatırlamıyorum kaç liraydı. Kadın 4. tarot kartını açtığında geçmişime dair bilmesinin imkanı olmayacak bir şeyi tak diye söyledi. Birkaç parça başka şeyi de bilir gibi oldu. Bilime inanırım, Allah'a falan inanmam. Diğer yandan deneyimim de bu.
0
firuz
(25.12.15)
25 vermiştim heralde.
0
tescillimarka
(25.12.15)
Eglence olsun diye populer bir falciya gitmistim. Bir 45dk boyunca sacmalayip durdu, alakasiz alakasiz seyler anlatti. Dunya kadar sey anlatti bir tanesi tuttu. Tutturma orani cok dusuktu. Gayimsi bir arkadasti, eglenceli biriydi.
0
stavro
(25.12.15)
arkadaslarim birine goturmustu beni. bugun 75 lira filan aliyordur. kadin butun gecmisimi biliyor, kafami okuyordu. iki gun kendime gelememistim. herkesi beni hissettigi kadar hissetmiyormus ama.
0
e haliyle
(25.12.15)
ben hiç gitmedim ama giden birilerini tanıyorum. fiyat filan yok aklımda ama hayvan gibi şakır şakır hayatlarının önlerine döküldüğünü anlattılar hep.
0
gloomystorm
(25.12.15)
(32)

Devamlı karşılaştığınız ama tanımadığınız insanlarla selamlaşıyor musunuz?

pandispanya
Okul, iş vb ortak bir noktanızın bulunmadığı; sadece bi yolda yürürken ya da bi cafeden alışveriş yaparken aynı saatte orada olduğunuz için gördüğünüz insanlarla bir süre sonra selamlaşmaya başlıyor musunuz?Benim 3 yıldır Trumanshow misali her gün aynı saatte aynı yerde karşılaştığım, karşılıklı geç
Okul, iş vb ortak bir noktanızın bulunmadığı; sadece bi yolda yürürken ya da bi cafeden alışveriş yaparken aynı saatte orada olduğunuz için gördüğünüz insanlarla bir süre sonra selamlaşmaya başlıyor musunuz?

Benim 3 yıldır Trumanshow misali her gün aynı saatte aynı yerde karşılaştığım, karşılıklı geçtiğimiz, yan yana trafik lambası filan beklediğimiz insanlar var. Ben yapamıyorum :/ Aslında yapmamanın kabalık olduğunu düşünüyorum ama yine de yapamıyorum. Yanlış anlaşılırsa diye korktuğum için sanırım.

Sizde durumlar nasıl? Sizce bu insanlarla göz göze gelindiğinde günaydınlaşılmalı mı?
0
pandispanya
(25.12.15)
sosyal anksiyete var hafif, yapamıyorum. o derece ki, iş yerinde adını bilip 3-5 kere konuştuğum insanlara bile veremiyorum. bugün verdim ama 3 kişiye, hoşuma da gitti açıkçası, mutlu hissettim.
0
baba jo
(25.12.15)
Göz göze gelirsem gülerek ve kafa eğerek selam veriyorum, yanlarından geçersem günaydın diyorum. Geçen gün soğuktan titrerken kafasını çevirdi biri, "Uvvv, kış geldi" deyip titremeye devam ettim. Daha da geçen gün birkaç dakika geç çıkmıştım evden, servise yetişeyim diye koştum. O sırada da servis gelmiş, oradan biri de beni koşarken görmüş, servisi durdurmuş "Geliyor, geliyor" diye. Bizim servisten koyu muhabbete girenler de var, onu yapamadım daha hiç.

Ben de biraz içgüdü gibi bu. Hani, yakınlarında biri hapşırır da "Çok yaşa" demezsen kendini bir garip hissedersin ya; bende de böyle şeyleri yapmayınca içimde kalıyor. Onlara söylemezsem, kendi kendime günaydınlaşıyorum.

Ekleme/Cevap: Serviste ben de aynı şeyi yapıyorum da, sabahları inerken binerken muhabbet oluyor. Kalanında millet uyuyor zaten ya da "Oradan gitmedin, buradan gittin. Onun evinin üç milimetre yakınından geçerken, benim evimden yedi milimetre uzaklaştın" kavgası oluyor.
0
aychovsky
(25.12.15)
@aychovsky, bizim servisteki insanların büyük bir bölümü benim o serviste olduğumu bile bilmiyor olabilir, haha :D En arkada devamlı kulaklıkla oturup uyuyan ergen gibiyim.
0
🌸pandispanya
(25.12.15)
bundan 8-10 sene kadar evvel, MSN ve forumların hüküm sürdüğü kaotik düzende şu tip akla zarar fotoğraflar vardı pandispanya, bilmem hatırlar mısın,

(edit: linki veremedim bi türlü. avatar boyutunda "resim mesim yok sonra aşık oluyonuz" yazıyordu)

bu sebepten ötürü, sen zaten selam verme. çok güzel ya da çok yakışıklı olmayanlar versin. burası TÜRKÜYE kardeş ne bekliyon. sen selam verme evet, yanlış da anlarlar, aşık da olurlar.........

soruya cevaben, ben o gün çok nemrut ve "insanların amk" havasında değil isem, veriyorum. bakıyorum şöyle, göz göze geldiğimiz an hafiften gülümseyip başımla selamlıyorum. normalde bu tip küçük ılıklıkları abartan, "güneşin doğuşu bile bir tanrıdır aslında..." deyip çiçek koklayan insanların naifliğini sevmiyorum ama tanımadığın insana selam vermek ve karşılığında şaşırıp onun da gülümsemesi, güne başlarken gerçekten inanılmaz güzel bir şey. hele ki günümüz toplumunda.

sürekli karşılaştığın insanlar bunu kesinlikle yadırgamaz. kendileri ne kadar öküz olursa olsun, bunun "garip" bir şey olmadığını bileceklerdir. o an kah heyecanlarından, kah öküzlüklerinden geri dönüş yapmasalar bile, "hmmm kaşar iş atıyo ;) ;)" demezler.

ama diyorum ya sen yine de selam verme. enişte bey okumuyo inşallah buraları. gerçi problem değil, bu ara canım dayak yemek istiyo. adres verirse kapışırız...
0
der meister
(25.12.15)
Sabah işe gitmeden köpeğimi gezdirirken bizim sokakta hep aynı insanlarla karşılaşıyoruz, selamlaşıyoruz.
0
innerbliss
(25.12.15)
Gülümsüyorum ve kafamı eğiyorum ben de. Güzel şeyler paylaştıkça daha da güzelleşiyor. Bu kadar çekingen olmayın yahu.
0
dessy
(25.12.15)
akşamları fenerbahçe bostancı arası sahilde uzun mesafe koşuyorum. neredeyse her koştuğumda gördüğüm 3-5 kişiyle artık selamlaşıyoruz. benim hızıma yetişebilseler bi gün beraber de koşarız :)
0
[silinmiş]
(25.12.15)
Evet selam genellikle başımla selam veriyorum. Bazen de hiç tanımadığım bir insan bir iş yapıyorsa kolay gelsin deyip, yürümeye devam ediyorum.
0
Dr_Stat
(25.12.15)
hiç tanımadığım bi amca var her sabah hayırlı sabahlar kızım der servis beklerken en nefret ettiğim şeydir iyi yerine hayırlı sözünü kullanmak bir tek o adama sizede hayırlı sabahlar deyip gülüyorum :) tanımıyorum ama 1 yıldır her sabah görür selamlaşırım bi kaç kişi var öyle tanışmadığım halde görünce selam verdiğim saçma belki ama yapıyorum evet insanlara kolay gelsin falan derim noluyosa :D
0
mantarliborek
(25.12.15)
selamlaşıyorum, çöpleri süpürenler, bizim apartmanda ki çocuğun inmesini bekleyen servis hosteslerine falanda mutlaka kolay gelsin diyorum.

yalnız yanlış anlaşılma dediğiniz için bir anımı paylaşmadan geçemeyeceğim; seksenlerin ikinci yarısı, biz almanya'dan küçük bir iç anadolu şehrine ilk döndüğümüzde, ablamla otobüse inip binerken şöförlere günaydın diyormuşuz alışkanlıktan. mahalle karakolunun komiseri gelmişti eve, kızlar neden herkese günaydın diyor, yanlış anlaşılıyor, lütfen uyarın, mahalleli rahatsız diye :).
0
Phoebe
(25.12.15)
@Phoebe, hahahaha benzer bir şeyden bahsediyorum aslında. Lokasyon olarak kurtarılmış bir bölgedeyim diyebilirim ama yine de "güldü, verecek" zannedilmesinden korkuyorum. Böyle olmayı da kendime yakıştıramadığım için ideallerimle toplum gerçekleri arasında iki arada bi deredeyim.
0
🌸pandispanya
(25.12.15)
selamlaşmıyorum. sosyal fobimsi +1
0
manuel mandalina
(25.12.15)
orta nokta bulmak en iyisi, asla o mahallenin istediği/beklediği bir insan olmadım, bir tık aşağı çektim davranışlarımı, ortamına göre davranmaya başladım ordan çıkana kadar.

çok samimiyet algılamayacakları bir ses tonu ve yüz ifadesi ile verin selamınızı geçin, yanlış algılayanında kendi sorunu, bu kadar çekimser davrandıkça alışamıyorlar böyle şeylere. bazen üstüne gitmek lazım bu durumların. üzmeyin kendinizi :).
0
Phoebe
(25.12.15)
Sozlukte baslik vardi herkese merhaba kampanyasi diye

Hep selam verdim. Sanirim selam verilesi bi yuzum de var bana da selam veriyorlar yolda falan. Ya gerci benim yuz hafizam bombok oldugundan yolda default gulumseme seklinde gidiyorum ondan da olabilir hahahahah
0
la noix
(25.12.15)
Evet.
+ mahalleye girdiğimde cam silerken gördüğüm teyzeden tut, temizlik işçisine, kağıt toplayan kardeşlere, kedileri mamalayanlara, herhangi bişeyle uğraşanlara "günaydın" derim "kolay gelsin derim". Şaşırıp seviniyor insanlar. Çok seviyorum o hissi.

Bu arada öyle kuşlar ağaçlar ne güzel diye dolaşan pozitif bir tip değilim aksine nemrut bile sayılırım.
0
selci
(25.12.15)
selamlaşıyorum. aynı yerde yaşadığım ya da çalıştığım insanlarla asansörde, otobüste, vapurda falan karşılaştıkça sohbet etmeye de başladık. kimi zaman insanın canı konuşmak istemiyor gayet doğal olarak, böyle zamanlarda bazen ben, bazen de karşı taraf profesyonel biçimde "görmemiş gibi" yapıyor :) ama genelde iletişim kuruluyor bir şekilde.
0
orient blue
(25.12.15)
günaydınlaşmalı, selam vermeli ama ben de yapamıyorum. bazen yapıyorum, cevap veriyorlar ama bazen cevap vermiyorlar. cevap verseler bile bana yarım ağızla verilmiş bir cevap gibi geliyor bana. onun için özellikle üzerinde durduğum bir konu olmuyor bu.

fakat yurt dışında yapıyorum, çünkü orada herkes selamlaşıyor günaydınlaşıyor. çok da güzel oluyor. mutlu hissediyorum o zaman.
0
bim tribi
(25.12.15)
Mahallede birkaç tane yaşlı amca var birbirimizi pek tanımıyoruz ama ne zaman karşılaşsak, sanırım sakalımdan dolayı, selamun aleyküm diyorlar bana. Ben de ayıp olmasın diye aleyküm selam diyorum. Üstelik ateistim. Böyle böyle çaktırmadan bonus sevap biriktiriyorum galiba.
0
angelus
(25.12.15)
sima olarak tanıdığım insanlara duruma göre ya başımla selam veririm ya da gülümserim. şartlar müsaitse günaydın, iyi akşamlar derim. sohbet açan olursa da konuşurum. :)
0
kakao
(25.12.15)
hatta bu sabah karşılaştığım bir amcayı anlatayım;

otobüse bindim, tanımadığım 70'li yaşlarda, kasketli, yelekli standart bir amcanın yanına oturdum. oturur oturmaz "hayırlı cumalar" dedi, elimi sıkmak istedi. sıktım, "hayırlı cumalar" dedim oturdum. direk "ben de simit satmaya gidiyorum, artık 10-20 ne kadar kazanırsam" dedi, "hayırlı işler olsun amca" dedim, teşekkür etti. 5-6 dakikalık bir yolculuktan sonra inerken "hakkını helal et, hadi kolay gelsin" dedi indi amca.

yani demem o ki çekinmeyin konuşmaktan. bırak konuşmayı, amcaya sarılasım geldi benim :)
0
orient blue
(25.12.15)
@orient blue: tek seferlik karşılaşmalarda hele de öyle tontiş insanlara karşı ben de çok sıcağım. Lafını bölmeyeyim, ayıp olmasın diye otobüsten inemeyip yolumu yarım saat uzatıp geri döndüğümü de bilirim hahaha :D Ama bu insanlarla haftanın 5 günü karşılaşıyoruz diye bi kere selamlaşmaya başlarsak her gün selamlaşmamız gerekir. Bu şekilde en az 5 kişiyle de karşılaştığım için kestiremiyorum hamlemin doğru olup olmayacağını :D
0
🌸pandispanya
(25.12.15)
Hiç tanımadığım kişi olunca ben de çekiniyorum. Hatta, bunu ülke dışında fark ettim. Karşıdan biri gelince ilk tepkim refleks gibi göz kaçırmak olmuş. Sonra da kendime kızdım çok "Ayıp ayıp, insan karşındaki. Azıcık insan ol" deyip alıştırdım kendimi ama hala yolda yürürken karşıdan gelenlerle çok selamlaştığımı söyleyemem. Ama durakta her gün bekleyen insanların komşudan, servistekinden, iş yerinden bir farkı kalmıyor. Her gün gördüğün kişi artık. Markette, orada burada görsen tanırsın. O zaman normal normal konuşuyorum.
0
aychovsky
(25.12.15)
bazen. insanlar hemen ahbap oluyor benle, o yuzden cekiniyorum biraz.
0
e haliyle
(25.12.15)
Kadınlarda güldü verecek fobisini oluşturmayı başarmış toplumun ben... İnsan gülmeye de çekiniyo yuh lan. Ben de ne cool ne karizma kız diye hayran olup tanıştıktan sonra içinden dümdüz insan çıkanların olayı ne diyodum, bu olabilirmiş.

Ben konuşuyorum ama kimisi cevap vermiyor kıl oluyorum. Kadiyer kız erkeğim diye gözüme bakmıyor fazla konuşmamaya çalışıyor. Medeni semtlerde iyi insan kılığına giriyorum. Taş devri semtlerinde fred çakmaktaş oluyorum. Böylece dengeli ve adil bir mutluluk oranı yakalamış oluyorum.
0
i ve been mistreated
(25.12.15)
Ben bir zaman sonra yuz ifadesiyle ya da kafa sallayarak selamlasmaya basliyorum ister istemez. Karsi taraf buz gibiyse yapmiyorum ama. Bazisi mahkeme duvari oluyor.

Turkiye'de kadin erkege yaparsa yanlis anlasiliyor ama. Kisir dongu iste bilirsin.
0
stavro
(25.12.15)
nedense insanların çok konuşulası bulduğu bir yüzüm, tek anlık dahi olsa ben konuşmasam da karşımdakiler muhakkak konuşuyor. süreklilik durumu olsa neler çıkacak kim bilir. kendi adıma öyle birine uzun süreli denk gelirsem gülümseyip başımla selam veririm, o kadarı da yeterli oluyor zaten.
0
devilred
(25.12.15)
Ben yaparım da, senin kadın olarak yapman sakat durumlara sebep olabilir bizim coğrafyada. Muhite de bağlı tabi.
0
arnold schwarzeneger
(25.12.15)
Bir de gecen gun hic tanimadigim biri "naber canim yaa" diye ustume yurudu. İnsanlar cok sicak kanli:))
0
stavro
(25.12.15)
erkeklere:
milletle selamlasmak istiyorsaniz cok sakal birakin, yuzde yuz calisiyor. sac uzun olmayacak ama.
bir ara sacim kisa sacim kadar da uzun sakalim vardi, vapurda yolda millet selamun aleykum cekiyordu :D
0
baldur2
(25.12.15)
hatun kişiler için durum daha farklı muhtemelen, ama bir erkek olarak benim şimdiye kadar pek fazla selamlaşmama nedenlerim şunlar oldu; öncelikle çok rastlantısal karşılaşmalar olmaları. tanımadığın etmediğin insanlar, her gün denk gelme ihtimalin varsa yapışabiliyorlar. bir de kendi içine dönük bi halde kalma ihtiyacın varsa, özellikle içinde bir sürü dert, kafanda odaklanmak istediğin sorunların olduğu zamanlar muhabbet çok sıkıcı geliyor. bir de seni azıcık sevdilerse gerekli gereksiz herşeylerini anlatma moduna girip kafanı iyice ütülüyorlar. yani böyle şeyler de başıma çok geldiğinden, tamamen kapatma halinde oldum kendimi çoğu zaman. bir de müzik olayı var zaten, çok daha cazip geliyor muhabbet vs.den, kulaklığı taktığın an da direk kopuyorsun zaten dışardan. ama iyi hissettiğim dönemler çok değişiyor olay, bazen ben bile şaşırıyorum. çok kendiliğinden oluyor o zaman da selamlaşmalar zaten.
0
gloomystorm
(25.12.15)
Ben selamlaşıyorum, hatta bazılarıyla epeyce muhabbet de ediyorum. Seviyorum yeni insanlarla tanışmayı.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(25.12.15)
Dengesiz bir sosyofobim var. Bazen yapıyorum bazen yapamıyorum. Yapmıyorum da değil istesem de olmuyor.

O an nasıl denk gelirse çekingenliğim :/
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(25.12.15)
(4)

Kaybedilen arkadasliklar

Kaczynski
Cevremdeki insanlara cok fazla anlatamadigimdan biraz olsun buraya yazip rahatlamak istiyorum.Bundan 1 yil kadar once ben okulu bitirip is hayatina atilip, kendi ayaklarimin ustunde durmaya calisirken annem babamdan ayrilma karari aldi ve ayrildilar. O gunden bu yana annemlerin hayat duzeni oturmus
Cevremdeki insanlara cok fazla anlatamadigimdan biraz olsun buraya yazip rahatlamak istiyorum.

Bundan 1 yil kadar once ben okulu bitirip is hayatina atilip, kendi ayaklarimin ustunde durmaya calisirken annem babamdan ayrilma karari aldi ve ayrildilar. O gunden bu yana annemlerin hayat duzeni oturmus degil. Ablam her sey de oldugu gibi bu konuda da umursamaz oldugu icin annemle ikimizin omuzlarina kaliyor bu yukte.

Babam ise ayrilma doneminde baya agir bir cokus surecine girdi. Verem teshisi konuldu, tedavi asamasindayiz. Asiri derece de alkol ve sigara bagimlisi biri oldugu icin bu surec daha sancili ilerliyor. Hem psikolojik olarak hem de bedenen bitik durumda. Bu tabii ki aileden kimsenin cok da umrunda degil. Senelerce alkole bagimli yasayip ailesini umursamadigi icin bir ceza olarak goruyorlar ona bunu. Hem yeni hayatini kurmasi hem de bu hastaligi atlatmasi icin sadece ben varim diyebilirim yaninda.

Aradan aylar gecti, dort dortluk olmasa da annemlerin hayatina bir sekil verdik. Babam oncekine nazaran daha guclu ve kendince hayata tutunmaya calisiyor bir yerden. Ancak ben yiprandim.

Dedigim gibi koca aile de kimse bu konuda orali olmadigi icin her seye kosma ve aile icerisinde kopru olma yuku bana biraz agir geldi sanirim, dengesizlestim. Bunun basta ben farkindayim ancak engel olamiyorum

Bu donem ne kadar istemsiz de olsa insanlarla arama bir duvar ordum. Kimseyi umursamadim, benle iletisim kurmak isteyeni de sallamadim. Tek dusuncem annemle babamin hayatini oturtmakti. Ancak arkama donup baktigimda en yakinim dedigim insanlarla birbirimie selam bile vermez hale geldigimizi gordum. Bu Beni oldukca salladi acikcasi. Cogundan ozur diledim, toparlayabildigim kadariyla iliskilerimi toparlamaya calistim.

Ancak oyle bir noktaya geldim ki artik davranislarimi kontrol edemiyorum. Ozur diledigim insanlari kirdigim noktalardan tekrar tekrar kiriyorum, tekrar onarmaya calisiyorum. Insanlarin "napiyorsun kaczynski ya napiyorsun.." "neden boyle oluyor?" bakislarini gorebiliyorum ama normale donemiyorum.

En son bunu yaptigim arkadasa bu konuyu actim ve beni bu konu da maruz gormesini istedim. Anlayisla karsiladi. Ama bu olayin tekrar yasanmayacagiyla ilgili kimseye soz veremiyorum. Empati yapiyorum, birisi beni bu sekilde gunah kecisi konumuna koyucak... bilmiyorum.

Abi kafayi yiyorum.
0
Kaczynski
(25.12.15)
senin bu dönemden sadece kendi çabalarınla kazasız belasız çıkman zor görünüyor. bence bir uzman yardımı almalısın. psikolojik olarak çok yıpranmışsın belli ki.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(25.12.15)
Bence de uzman şart, maddi olarak durumun el verirse mutlaka bir uzamana danış. "Family first" modunda olman zamanında ailen için çok büyük fedakarlık, helal sana ama tabii seni yemiş bitirmiş, bu açıdan artık kendine bakmalı, ruh halini toplamalısın. Sıra senin sıran, dostlarına açık açık durumu açıklamış olman güzel. Duyarsızlaşması insanın doğal bu gibi süreçlerden sonra, fazla takma, su akar yolunu bulur, kalan dostlar senindir, yeni dostlar hoş gelsinler. Ama dediğim gibi bir uzaman şart. Kal sağlıcakla...
0
neosphere
(25.12.15)
bu konuyla ilgili diğer duyurunu da okudum, ben seni ve içinde bulunduğun durumu çok iyi anlıyorum. bütün bu ailenle yaşadıkların seni travmatize etmiş bence ve bu süreçte yalnızlaşmışsın. aile içinde senin çektiğin sıkıntıyı kimse çekmediği için aile içinde de seni anlayan biri yokmuş gibi hissediyorsun belki, zaten baban konusunda da yalnızmışsın. arkadaşlarına gelince de bütün bu süreçte onlara hiçbir şey anlatamadın muhtemelen, ya da çok az. çünkü anlatsan da anlamayacaklardı ya da dinlemek bile istemiyceklerdi seni.. onların yanındayken sadece neşeli olman bekleniyordu belki ve sen içinde bir sürü sıkıntı ve dert olduğu halde iyiymişsin gibi davranarak uyum sağlamaya yani bir nevi rol yapmaya çalışıyordun. aslında onlara karşı yabancılaşman o kadar doğal ki, duvarlar örmen.. belki o zamana dek dostun olarak gördüklerin de vardı, yakın olduğunu düşündüğün. ama bütün bu süreçte kimsenin seni gerçekten umursamadığını hissettin belki ve içten içe kırıldın onlara. yani bilinçaltında onlara tepkili olman, ilişkini koparmak istemen o kadar doğal ki.. sakın kendini suçlama bütün bunlar için, senin hiçbir suçun yok! asıl suçlu olan onlar belki de? sen bu kadar zorluk yaşarken senin yanında olabildiler mi gerçekten? sana destek olabilselerdi şu an bu noktada olur muydun mesela? yazdıklarımda aşırı kaçan yerler var mı bilmiyorum ama benzer şeyler yaşadığım için aşağı yukarı böyle şeyler olduğunu tahmin ediyorum. sen herkese destek olmaya çalışırken kimse sana destek olmamış, hepsi bu bence.
0
gloomystorm
(25.12.15)
benim yakın bir arkadaşımın sorunlu bir süreci olduğunu ve bizleri refüze ettiğini düşünsem, çekerim bir kenara, arkadaşım bak bizleri kırıyorsun farkında olmadan, yalnız kalmaya ihtiyacın varsa tamam saygı duyalım ama bu derece içine kapanman iyi değil, gel etme eyleme, arada en azından birimizle dertleş, bir şey lazım olunca da bizi ara derdim.

o bu süreçte saçmalarsada hepimizin böyle süreçleri oluyor, hiç birimiz android değiliz, mükemmelde değiliz der beklerdim sürecin geçmesini. yani demem o ki, arkadaşlarınız bu durumu anlayışla karşılayacaktır. sizde biraz daha enerjinizi psikolojinizi ve davranışlarınızı toparlamaya yöneltin. en son yaptığınız gibi, açıkca arkadaşlar bir geçiş sürecindeyim, arada bir çıkışlarım olabilir lütfen mazur görün, en kısa zamanda toparlanacağım deyip niyetinizi ortaya koyun...zaten zorlu şeyler yaşamışsınız, negatif bir bakış açısıyla yok beni günah keçisi konumuna koyacaktı falan diye daha da hırpalamayın kendinizi. bu derece farkındayken mutlaka halledebilirsiniz bence bütün bunları.

ama burda şöyle bir nokta var, bazı insanlar bu tarz süreçlerini bahane edip bu durumdan besleniyorlar, öyle biri için aynı toleransı göstermezdim. arkadaşlarınız belki de emin olamıyorlardır bunları aşmak istediğinizden.
0
Phoebe
(25.12.15)
(5)

Psikolojide Bir Kavram

an engineer
Bir şeyin olacağından hevesle başkalarına bahsederiz de sonra o şey olmadığında bahsettiğimiz için olmadığından şikayet ederiz. Bunun kavram olarak bir adı vardı da neydi?
Bir şeyin olacağından hevesle başkalarına bahsederiz de sonra o şey olmadığında bahsettiğimiz için olmadığından şikayet ederiz.

Bunun kavram olarak bir adı vardı da neydi?
0
an engineer
(25.12.15)
bu ara buna cok takiyorum :) .. sikayet etmek degil de, dis kaynakli bir sey degilse bu olacak olan (ornegin: taktim kafaya soyle soyle bir sey icat edicem), gercekten paylastikca ve ozellikle detaylarini bir cok kisiye anlatinca yapmak icin motivasyonunu kaybediyorsun. belki yapmadan yapmis gibi hisediyorsun diye karsidan aldigin vavvv larla falan da tatmin olunca. Simdi benim boyle dusunmem psikolojik bir sorun muymus?
0
lucky dog
(25.12.15)
@lucky dog Her olayın sorumluluğunu karşı tarafa atmayı alışkanlık haline getirmek sorun olarak değerlendiriliyor. Yoksa çoğumuz ruh hastasıyız yani :)
0
🌸an engineer
(25.12.15)
@an engineer
dostum sorumlulugu karsi tarafa atmiyorum ki; bilakis anlatarak kendimi suclu buluyorum, icimdeki dinamik sonuyo motivasyon fisliyo hesabi. aslinda cikis noktamiz farkli zaten, senin sorudaki eleman kaderin bozulmasi gibi bir seyden sikayetci, ben plani tamamlayamamaktan. yoksa elbet dis kaynakli bir seyin gerceklesmemesini; cok bahsetmis olmaya maletmek cok selim bir davranis degil. bu spesifik duruma isim vermisler midir? o kadar fobiye verdiklerine gore kesin vermislerdir. bu kadar yazdim soruna cevap olmadi. bakinicam webte yarin :)
0
lucky dog
(25.12.15)
batil inanc olarak baslamis olmali. bilimsel olarak aciklamasini yapmis birileri. ted konusmasi da ilginc: www.ted.com

edit: videoda "sosyal gerceklik" diye bir kavramdan bahsediyor, aradiginiz bu mu bilmiyorum.
0
bir varmis bir yokmus
(25.12.15)
tam olarak buna denk gelen bir kavram olduğunu sanmıyorum, en azından modern psikolojide. ama biraz batıl inancı, biraz nazar değmesini, biraz wishful thinking'i, biraz da rasyonalize etmeyi andıran bişey. yine de bunun bir adı yok, çünkü modern psikolojinin bahsettiğin durumu kavramsallaştırmak için bir nedeni yok kanımca.
0
gloomystorm
(25.12.15)
(10)

seven insan sıkılır mı?

okuyucu olmak da iyi be
yoksa sıkıldıysa artık sevmiyor mudur?
yoksa sıkıldıysa artık sevmiyor mudur?
0
okuyucu olmak da iyi be
(25.12.15)
sevmeyen sıkılır evet
0
cekilmis gayfe
(25.12.15)
yalnızlığına çare bulmak için gönlünü hoş tutacak birilerini arayıp kendisini ve karşıdakini kandıran insan sıkılır,

seven ise sıkılmaz ama soğuyabilir.
0
neferkitty
(25.12.15)
sıkılır yav neden sıkılmasın. günü geliyor kendimizden sıkılıyoruz.
0
mesgul ve huzursuz
(25.12.15)
@neferkitty soğumak ve sıkılmak arasındaki fark nedir?
0
🌸okuyucu olmak da iyi be
(25.12.15)
sonsuz aşk/sevgi gibi kavramlar masal olduğu için sıkılır. bununla alakalı bilimsel çalışmalar bile var.

ah o hormonlar yani. bu lanet olası hormonlar, bu kız/erkek tamam, yeni limanlar bul der yeri gelir
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(25.12.15)
sıkılmak bence daha pasif bir eylem, yani her şey aynı güllik gülistanlık giderken bile sıkılabilir insan. ama soğumak daha etki-tepki olayı gibi daha aktif bir eylem, karşıdakinin tavırları ve hareketleri değiştikçe sevgi de yozlaşabilir.
0
neferkitty
(25.12.15)
biz bugün ota boka sevgi dediğimiz için birinden sıkılınca doğal olarak sevgi de bitmiş gibi geliyor bize. tabi şu da var, iki insanın birazcık da olsa kendi bireysel yaşantıları uğraşları yoksa, böyle vıcık vıcık sürekli birbirlerine yapışık halde yaşıyorlarsa tabii ki sıkılırlar birbirlerinden. birbirlerini gerçeken sevseler bile sıkılırlar.
0
gloomystorm
(25.12.15)
Ortada gerçek bir sevgi varsa, sıkıldıktan sonra tekrar eskisi gibi sevebilir. İlişkilerde olabiliyor böyle inişler çıkışlar.
0
innerbliss
(25.12.15)
sıkılır.
yoo severken de sıkılınabilir. boğulma meselesi bu. geçici.
0
kupigometa
(25.12.15)
Sıkılma varsa sevgi kalmamıştır.
0
arnold schwarzeneger
(25.12.15)
(15)

yürek mi, mantık mı, neden?

devilred
soru, başlıktakinden ibaret.
soru, başlıktakinden ibaret.
0
devilred
(25.12.15)
Pipi.
0
floydian
(25.12.15)
Bazen mantık bazen yürek. Yerine, zamanına, kisisine, durumuna göre değişir her şey.
0
fraise
(25.12.15)
Yürek baskın çıkıyor hep, keşke mantık olsa.
0
meyve parcacikli kadin
(25.12.15)
yerine, kişisine göre +1.

yüreğin götürdüğü yer mantıkla çakışma yaşarsa, mantığımı dinlerim.
0
krang
(25.12.15)
mantik. yürek yolu gösterir, mantik karari verir. mantiginla yol alirsan mutlu, yüreginle karar verirsen huzurlu olmazsin.
0
aynadakiyabanci
(25.12.15)
Karşımdaki kim? Kimine gönlüm, kimine mantığım.
0
balpolen
(25.12.15)
karşındaki kişi mantıklı hareket ediyorsa yürek. karşındakinin yüreğini hak ettiğine emin olucaksın ondan sonra yürek.
0
zlatanibrahimovic11
(25.12.15)
Mantık.

Çünkü mantığın acısı daha çabuk geçer.
0
yirmisantim
(25.12.15)
her zaman birlikte çalışmalı bence bu.. içimin rahat edemeyeceği mantığı ne yapayım.. duruma göre yoğunlukları değişebilir ama birini dinlerken diğerini susturmamalı, diğerinin de fikri alınmalı.. :)
0
chatrefhill
(25.12.15)
mantikli seyler genelde tatsiz olur. yemeklerden, kariyerden bir cok seyden pay bic. o yuzden cevabim kesinlikle yurek. ama soyle de sacma bir handikap var bazen yureke ragmen ayrilmak mantiklidir. ve bu ayrilik cooooook tatsizdir. gece gece eyyorladim resmen.
0
lucky dog
(25.12.15)
yürek dersen çok güzel anılarının yanında çok kötü pişmanlıkların da olabilir.
ama mantık dersen neyi kaybettiğini bilmediğin için ukdelerin olur.
0
sttc
(25.12.15)
bi açıdan ikisi de olmazsa olmaz gibi, yürek bahçeyse mantık duvar gibi.. başka bi açıdan ise aralarında bi orta yol mümkün değil aslında, illa birisi baskın çıkıyor sonunda. yürekte yaşarken mantıkta ölüyoruz sanki. ah benim de aklıma şu geldi:

"Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. Aman sakın kendini diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: Bırak kendini, ko gitsin; akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!"

onun için de delirmek lazım işte, o da göt ister. belki de doğru cevap göt.
0
gloomystorm
(25.12.15)
Yürek.net
Az önce eski sevgilimle konuştum ve birdaha konuşmayacağız. Çok dostane oldu ama konuşmak doğru değil dedim ve muhtemelen son konuşma oldu. Zamanında mantığımı dinleyip ayrılmışım. Aklımı sikeyim yıllar sonra ağladım lan demin. Mutsuz olduktan sonra rahat olmuşsun ne yazar. Gönlünü dinle. Kim ne demiş o neymiş aaa bu etik değil vs tüküreyim öyle işe. Az önce eski sevgilimle konuşmam etik değildi ama konuşum. Biraz olsun rahatladım iyi ki konuşmuşum. Şimdi doğru olsun diye daha konuşmayalım dedim. Belki bu da yanlıştır ama yapıyoz işte aklı seçmişiz bi kere yüreğin arada bi sesi soluğu çıkıyor o yani
0
cahs
(25.12.15)
her zaman mantık. o sebeple hiç uzun süreli ilişkim olmadı. ilişki sürelerim kısalsa da kafam rahat oluyor.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(25.12.15)
@cahs
:/
0
gloomystorm
(25.12.15)
(9)

Saatlerce hareketsiz kalabiliyorum

cookieki
saatlerce hareketsiz kalabiliyorum. hiç bir şey yapmadan hem de. tuvaletim bile gelse erteliyorum. iki gündür kendimi çok yorgun hissediyorum. şizofreni olma ihtimalim nedir?
saatlerce hareketsiz kalabiliyorum. hiç bir şey yapmadan hem de. tuvaletim bile gelse erteliyorum.
iki gündür kendimi çok yorgun hissediyorum.
şizofreni olma ihtimalim nedir?
0
cookieki
(24.12.15)
Üç.
0
bigbadabum
(24.12.15)
nerden geldi aklına şizofren olmak
0
skayas
(25.12.15)
arkadas sizofrenlikle ne alakasi var bunun simdi :) kalk spor yap biraz cok oturmussun.
0
safepassage
(25.12.15)
çişimi yapmaya üşeniyorum o yüzden şizofrenim diyorsun yani.
seninki depresyondur, şizofren olsan duramazdın.
0
kuzey li
(25.12.15)
sizofrenideki katatoni oyle bir sey degil.
0
partizan
(25.12.15)
depresyondur o..
0
pembe baytar
(25.12.15)
İnsanlar şizofreniyi karizmatik bir şey sanıyor filmler yüzünden. Şizofreni olsanız, psikoz durumunda olup bir de bunu sorgulamazdınız.
Nevrotik bozukluktur sizinki.
0
kalemdefter
(25.12.15)
farkında olmadan meditasyon olayına girdin belki haberin yok.

iyidir öyle durmak arada.. belki de artık durman lazım biraz.
0
gloomystorm
(25.12.15)
lenf bezleri tarafındaki şişiklikten olabilir
0
kibrit
(25.12.15)
(3)

İnsanlar hediye almayacak kadar cimri mi?

cookieki
Birisine hediye almamanızın sebebi para harcamak istememeniz mi yoksa bunun başka sebepleri de var mı?Mesela erkek arkadaşınız. Herkese hediyeler almasına hediye almasını bilen biri olmasına rağmen size hediye almıyor. Bu bana garezi olduğunu mu gösterir? Çok kırıcı değil mi? En yakınınız o ve size
Birisine hediye almamanızın sebebi para harcamak istememeniz mi yoksa bunun başka sebepleri de var mı?
Mesela erkek arkadaşınız. Herkese hediyeler almasına hediye almasını bilen biri olmasına rağmen size hediye almıyor. Bu bana garezi olduğunu mu gösterir? Çok kırıcı değil mi? En yakınınız o ve size doğum gününüzde hediye almıyor.

Neyse sadece o değil genel olarak insanların bana hediye aldıkları pek olmamıştır bir kaç sene çevremdeki tüm kişilere ufak ya da büyük hediyeler alarak dönüşlerini bekledim. Yok, yok yok yine de kimseden hediye almadım.

Erkek arkadaşım sen hiç bişeyi beğenmiyosun o yüzden ne alacağımı bilemiyorum diyor halbuki benim sevdiğim beğendiğim bir sürü şey var sonuçta bir kıza hediye alacaksın ve o kadar çok seçenek var ki. bana dedi ki, şimdi sana bir kıyafet alırım beğenmez gider bir pembe bir pijama ile değiştirirsin. ya sen almadan nereden biliyorsun ne yapacağımı.
çok üzgünüm. :(

ha daha önce bana küçük bir ayıcık almıştı iki gece o ayıcıkla uyudum hala yatağımda duruyor. nereden çıkarıyor bu kuruntuları bilmiyorum. galiba benden nefret ediyor ya da başka planları var.
0
cookieki
(24.12.15)
sevdiğini bildiği halde almıyorsa sebebi para değildir emin ol.
iyi kötü ufak tefek mutlu edecek bir şey alınır mutlaka.
ama sebebi nedir bilmem tanıyan sensin.
0
gozu acik sevisen yahudi
(24.12.15)
hediyelerini reddettin mi hic? kirilmis ya da secimlerini begenmemissin, ya da cok yargiliyorsun, alacagi her seyin futursuzca yorumlanacagini düsünüyor.

dogumgünü kutlamayan bir insan olsam da, karsi taraf icin önemli ve benim icin degerliyse, hediye almamak biraz öküzlük.
0
aynadakiyabanci
(24.12.15)
"insanların bana hediye aldıkları pek olmamıştır bir kaç sene çevremdeki tüm kişilere ufak ya da büyük hediyeler alarak dönüşlerini bekledim. Yok, yok yok yine de..."

senin amacın zaten hediye almak değil, onlar sana hediye alsınlar diye almışın o hediyeleri. belki de çok derinde samimiyetsizliğin hissedildi ya da zaten senle yakın olan insanlar değilmiş ki onlar, niye hediye alıyosun ki sana hiç hediye vermeyecek insanlara?

kişisel nedenimi söyleyeyim fazla hediyeleşmemekle ilgili, öncelikle doğum günü vb. şeyler nedeniyle de olsa hiç kimseden hediye almış birisi değilim, bu ilk neden olabilir. ikincisi birisine hediye alabilmem için, daha doğrusu hediye vermenin anlamlı olabilmesi için o kişiyle çok yakın olmam gerek. o yakınlık yoksa zaten içten olmaz hediye verme olayı, yapmacık olur. zaten o kişiyi yakından tanımadığım için gerçekten nasıl bir hediyeden hoşlanacağını da bilemeyebilirim ya da çok özel olmaz vereceğim hediye. ha zaten hayatımdaki yakın bi insansa eğer, hediyeleşme olayı da bu kadar kasıntı bi şekilde algılanmaz "yok sen bana niye hediye almadın da, doğum günümü unuttun vs." bu insanla aramızdaki şey zaten özel ve değerlidir, başlı başına bir hediyedir vs.

tamam, gerçekten yakın olduğun insanla da hediyeleşirsin ama ben bazı insanların bu hediye konusuna bu kadar takılmalarını çevrelerinde gerçekten sevilip saygı gördükleri hiç kimsenin olmamasına bağlıyorum. çünkü şundan da eminim ki hediye verdiğin o insanlardan geri hediye alsaydın bile, bu seni yine tatmin etmeyecekti.
0
gloomystorm
(25.12.15)
(3)

Sokak köpeği sendromu

cookieki
İşkenceye uğrayan üvey çocuklar hakkındaki psikolojik raporu okuyunca aklıma geldi. Ben de küçükken çok yalnız kalmıştım ve babamla annem ayrı olmamasına rağmen babam yurt dışına gitmişti. Senede bir iki kere görüşebiliyorduk. Parmak emiyordum ve altımı ıslatıyordum. Sanırım ruh hastalığımın sebebi
İşkenceye uğrayan üvey çocuklar hakkındaki psikolojik raporu okuyunca aklıma geldi. Ben de küçükken çok yalnız kalmıştım ve babamla annem ayrı olmamasına rağmen babam yurt dışına gitmişti. Senede bir iki kere görüşebiliyorduk. Parmak emiyordum ve altımı ıslatıyordum. Sanırım ruh hastalığımın sebebi bu. Ne olursa olsun kendimi bağımlı hissettiğim kişinin beni sevmesini ve onaylamasını istiyorum. Acaba bu hastalığımdan erkek arkadaşıma bahsetsem mi? Şu an da benimlegörüşmüyor. Bana zaman ver evime gelme dedi.
Bu çok masum bir hastalık değil mi yani tek ihtiyacım olan şey sevdiğim erkek tarafından sevilmek ve ilgi görmek.
0
cookieki
(24.12.15)
Ona her şeyi anlat.
0
bigbadabum
(24.12.15)
fazla boğuyorsun bence karşındaki insanı. yani herkes sevilmek ister de eşşek kadar insanın bir bebek gibi sürekli ilgi beklemesi.. kimse katlanmak istemez buna emin ol, biraz empati kur sana biri böyle bi istekle gelse.. kimse seni bütün herşeyinle onaylayıp sevmek zorunda değil, zorunluluğu geçtim kimsenin kapasitesi buna yetmez ki.. sen fazla yük oluyorsun belki de o yüzden deliriyor erkek arkadaşın, tahammül edemiyor artık. tabii ki hepimizin istediği şey sevilmek, ilgi görmek vs. ama sen kendi kendinle ilgilenmeyi öğrenmelisin artık biraz olgunlaşıp, önce sen kendini sevmezsen başkaları nasıl doldurabilir senin içindeki o kocaman boşluğu? bence hiçbir şeyi değiştirmez böyle birşeyden bahsetmen ona, hatta daha kötü de yapabilir herşeyi.
0
gloomystorm
(25.12.15)
senden kaçacaktır (ki kaçıyor da...) mesajla uzun uzadıya anlatabilirim
0
1000 tb arsivim var benim
(25.12.15)
(2)

Hangi sivil toplum kuruluşuna üyesiniz,dünyaya nasıl katkıda bulunuyorsunuz

Traveller
Hepimiz dünyada ve Türkiye'de sorunlar olduğunun farkındayız. Sanırım farkındalık yetmiyor. Bunu değiştirmek için neler yapıyorsunuz? Somut örnekleriyle bizi bilgilendirebilecek olan var mı? Ben: TEGV'de 2 dönem İngilizce dersi verdim. Şu an hala insanları TEGV'e yönlendirmeye çalışıyorum. Bir yayın
Hepimiz dünyada ve Türkiye'de sorunlar olduğunun farkındayız. Sanırım farkındalık yetmiyor. Bunu değiştirmek için neler yapıyorsunuz? Somut örnekleriyle bizi bilgilendirebilecek olan var mı?

Ben: TEGV'de 2 dönem İngilizce dersi verdim. Şu an hala insanları TEGV'e yönlendirmeye çalışıyorum. Bir yayınevinde her hafta Toplumsal Cinsiyet konulu atölyelere katılıyorum. Sevgilimle vegan ve az tüketimli bir yaşam sürdürmeye çalışıyoruz.
0
Traveller
(24.12.15)
Greenpeace destekçisiyim . TEGV ürünleri satın alıyorum , insanları yönlendiriyorum . Benim çok az olsa da tümü bu kadar. Zaten bir çocuğum olduğu için çok fazla vaktim ve enerjim de kalmıyor açıkçası , kızımı eğitmekle geçiyor günüm
0
lilidance
(25.12.15)
öncelikle insanın kendini adam etmesinin herşeyden daha önemli olduğuna inanıyorum. görünürde bir sürü iyilik yapıyor olabilirim ama belki gösteriş için yapıyorumdur ya da vicdanımı rahatlatmak için. ayrıca beynimde ya da ruhumda farkında bile olmadığım bir sürü çöplük, pislik, zehir vb. varsa yaptığım iyiliğin de hiçbir anlamı yok. suratımda hep bi gülümseme de olabilir, farketmez. belki varlığımla dünyayı kirletiyorum bilmeden.

ikinci olarak dünyayı kurtarmak ya da ülkeyi kurtarmak gibi şeylere inanmıyorum. ben önce kendimi kurtarayım da (maddi-manevi) belki başkalarına da o zaman bi faydam dokunur. ben bilinçli ve iyi biri olursam çevreme de iyi etkide bulunurum bir şekilde zaten.. bu çok küçük bi etki de olsa dünyayı değiştirmiş olur.

son olarak da, şehir yaşamının yarattığı bu kültürden iyi bişey çıkacağına inanmıyorum. eğitim de sadece kölelik düzenine hizmet eden birşey. burda olan varsa yoksa rekabet, hırs, yükselme arzusu, aşırı ve gereksiz tüketim, gösteriş, şişkin egolar, tartışma kavga savaş, ve yalnızlaşma... bunların sonu sadece çılgınlığa gidiyor. bu noktada ekolojik hareket çok ümit verici.

açıkçası sadece az sayıdaki bilinçli insanın dayanışma içinde olarak kendilerini kurtarabileceğine inanıyorum, cehennemden kaçarken arkaya bakmanın da bi anlamı yok. ayrıca kendini kurtarmak için çaba göstermeyeni başkaları hiç kurtaramaz. bu cehennemi isteyen ve yaratan insanın kendisi. zaten manyaktı doğadan koptukça daha da manyaklaştı insan. böyle birçok şeyin farkında olsam da bunları yazarken hala şehirdeyim ve tüketim kültürüyle nerdeyse hiç alakası olmayan, gayet minimal yaşayan biri olmama rağmen iyi durumda olduğumu asla söyleyemem. insan kendini bir derece yalıtabilse bile şehrin havası suyu ruhu.. herşeyi insanı etkiliyor, içine siniyor. burdayken bazı şeylerden kaçış yok. yani öyle bi noktadayım ki köyde çobanlık yapmaya razı olucam nerdeyse. belki de şu an dünya için yapabileceğim en iyi şey bu diyorum bazen.
0
gloomystorm
(25.12.15)
(27)

aç olan insanın hırsızlık yapması

soso
yurtdışında bir ortamda birisi, aç olan insanın hırsızlık yapabileceğini savundu. ben de öyle saçma şey mi olur, her aç insan hırsızlık yapsa ortalık can pazarına döner dedim. bunun üzerine diğerleri de bana karşı çıktı. kapitalizm şöyle böyle, cart curt, klasik laflar. şimdi herhangi bir durumdaki
yurtdışında bir ortamda birisi, aç olan insanın hırsızlık yapabileceğini savundu. ben de öyle saçma şey mi olur, her aç insan hırsızlık yapsa ortalık can pazarına döner dedim. bunun üzerine diğerleri de bana karşı çıktı. kapitalizm şöyle böyle, cart curt, klasik laflar. şimdi herhangi bir durumdaki hırsızlığı, yani bir başkasının hakkına müdahalede bulunmayı savunmak yerine o açlığı ortadan kaldıracak sivil toplum örgütlerine, ona buna destek olup büyütmek daha mantıklı değil mi? bu ne saçma bir görüştür yahu? aç olan insan hırsızlık yapabilirmiş, sorun olmamalıymış, bak hele. ben mi çok katıyım? böyle çoğu kişi lafıma karşı çıkınca şaşırdım açıkçası. toplumda böyle bir algı mı var yoksa? bazı durumlarda hırsızlık savunulabilir bir şey mi? siz de bir şeyler çalıyor musunuz arkadaşlar?
0
soso
(24.12.15)
İnsanlar neden aç? Diyelim ki bir kişiye ailesinden 6 ev miras kaldı ve 5 kişi evsiz, bu 5 evin evsiz kişilere verilmesine sosyalizm, kominizm bilmem ne diyoruz; sonra da kalkıp bu durum İslam'a, insan haklarına bilmem neye karşıdır diyoruz. Neden öyle olsun ki? İşte ben bunu anlamıyorum. Neden sosyalizme karşıyız? Sosyalizm insanların aç kalması kötüdür der, kapitalizm de çok çalışırsan(?) başkalarının aç kalması pahasına yemeklerini alırsın der. Aç kalan kişiler kendi ülkesinde olmak zorunda da değil. Fransızlar zengin olsun diye Bangladeşliler günlüğü 1 dolara çalışır ve çok çocuk (işçi) yapın diye akılalmaz bir geleneğin içinde yaşarlar. Bangladeşli hırsızlık yapınca da Fransızlar polisi arar ve Bangladeşli tutuklanır.
0
Traveller
(24.12.15)
yapana göre değişir. adam ya da kadın bunu alışkanlık haline getirdiyse olmaz. ama adam çocuğunun 700tl lik ilacını alamamış çalıyo bunun için adamı suçlamam yani benim gözümde suçlu olmaz ama yasalara göre yibe suç.

aynı şekilde çocuğu 3 gündür açsa adam en sonunda gidip çalabilir. ama bu yine suçtur.

buna ceza verilmezse önü alınamaz. ben zaten günlük hayatta yakalanan adamlardan mal sahiplerinin şikayetçi olduğunu sanmıyorum.
0
ergenpezeveng
(24.12.15)
bence savunulabilecek değil ama duruma göre anlayışla karşılanabilecek bir şey. yani aç insanın simit çalmasıyla, bıçak çekip seni gasp etmesi aynı şey değil.

normal şartlarda hali vakti yerinde biri olmama rağmen bazı dönemler tamamen kendi gerzekliğimden dolayı cidden uzun süreli açlıklar yaşıyorum param bitip de yiyecek bir şeyim kalmadığı için. bak mesela son üç gündür, sabahları 7'de makarna veya pirinç pilavı yedim sadece. başka hiçbir şey yok. akşama doğru, değil hırsızlık yapmak sokağa çıkıp milleti vurmak bile geçiyordu içimden. kaldı ki ben türkiye'nin en zengin/şanslı %10'luk kesimindenimdir muhtemelen. bir de sokaklarda yaşayan veya sürekli böyle aç olanları düşün. bu adama poğaça veya simit çaldığı için kızabilir misin?

bu arada benim param var şu an, aç değilim, üzülmeyin shfjkl
0
der meister
(24.12.15)
Adamın biri son model Mercedes arabasıyla kırmızı ışıkta beklerken kamyonun biri arkadan buna gömmüş. Adam sinirli bi şekilde arabadan inmiş bakmış direksiyon başında Temel. Bizim Temel yalvarmaya başlamış:

"Abi kurban oliyim affet beni. Benim kazandığım para nedir ki ben bunun aynasını bile tamir ettiremem. Lütfen abi.."

Adam bakmış olacak iş değil. İçi elvermemiş ve Temeli affetmiş yoluna koyulmuş.

Aradan 10 dakika geçmeden bizim Temel gelmiş buna yine çarpmış. Adam burnundan soluya soluya araçtan inmiş ama Temel işte;

"Abi lütfen abi bi eşşeklik ettim sen etme abi yalvarırım bağışla beni.."

Adamın gönlü yine elvermemiş ve affedip yoluna koyulmuş. Aradan bi 10 dakika geçtikten sonra bizim Temel gelmiş buna yine gömmüş. Adam şaşkınlık içinde kendini toparlamaya çalışırken Temel arkadan çıkışmış:

"Benim abi ben devam et..!"

Bu güzide fıkradan sonra şunu demek isterim ki, fıkradaki gibi "ben çaldım abi devam et" durumları olabileceği için bu fikir açıkça dile getirilmez ve yazılı olamayan bir kabul olmalıdır bence bu, evet çalabilir. Gerçekten açsa, benim cebimde onun da hakkı vardır, gerçekten aç ve çaresizse helal olsun. Aç olmayan anlamaz. Bu çok ince bir mesele, gerçekten çaresiz olmak ve olmamak...
0
ssiradanbirigibi
(24.12.15)
tamam örnekler kötü tabii ki, gidip de ölsünler demiyorum ben de fakat açlığına çözüm bulmak yerine "çalmaları sorun değil" demek sorunu öyle gelip geçici bir şekilde çözmek anlamına gelmiyor mu? yani problemi ortadan kaldırmış olmuyorsun. aksine o sorunun çözümünü ertelemiş oluyorsun. sonuçta açlık çeken hırsızlık yaparak kendi başının çaresine bakabiliyor, ne gerek var ekstra bir şeye, değil mi?

edit: siradanbirigibi'nin mantığı kafama yattı ama. "gerçekten açsa benim cebimde onun da hakkı vardır" hoş bir yaklaşım, katılıyorum. daha detaylı düşündüğümde bu yazılanlara hak vermemek elde değil.
0
🌸soso
(24.12.15)
- rica etmek ,istemek - varken hırsızlık niye çözüm olsun ki?
aç olsan da hirsizlik yapamazsin. o zaman aç olmayip hirsizliğa meyilli olanin yapacaklarini da düşünmek gerekir.
yerine göre açlık, kıtlık gibi durumlar genel halk kitlesini etkileyen bir durumsa eğer hırsızlıga verilen cezanın uygulanip-uygulanmamasi ya da hafifletilmesi konuşulabilir.
0
1adam
(24.12.15)
valla sosyalist filan değilim ama, küçük bi azınlığın çoğunluğun hakkını gasp ettiği bi dünyada yaşıyoruz. yani ortada ağır bi hırsızlık var zaten. ve en zengin olanlar bu kadar umursamaz bi haldeyken tutup da "rica etmek varken niye çalıyolar ama" gibi bi düşünce çok saçma. adam aç ulan, ya ölecek ya çalacak, daha napsın? hele çocuk filan varsa..

bi söz var ya "asıl açıklanması gereken aç insanların neden çaldığı değil, neden çalmadıklarıdır." öyle işte.
0
gloomystorm
(24.12.15)
batililar fanus icinde yasadigi icin herseyi tozpembe goruyorlar amk. gelsin bagcilar'da birisi bogazina bicagi dayayip gasp etsin de goreyim o humanist gotu nasil yusuf yusuf atiyor.
0
mayeskuel
(24.12.15)
@gloomystorm
düzgün cevap ver. sakin ol. fakir babası kesilme hemen.
bak senden rica ediyorum l*n lı konuşma. tamam, oldu mu?

aylık 4000 tl ye yakın para alıp hala aç kalanlar da var. inanmazsin belki ama var işte.
0
1adam
(24.12.15)
Benim olan icin neden rica etmem gerekiyor? Alan kisi ozur dilese ben ac iken yurtdisina ucuncu tatilini planladigi icin. O para aslinda benim param ve baskalarinin parasi.
0
Traveller
(24.12.15)
@1adam, konu dışına çıkıyoruz ama "lan"ın ya da "ulan"ın sansürlenecek bir şeyi yok ki yahu? "ulan" dediğin, "oğul"dan, "oğlan"dan gelme, aslında pek bir hakaret ya da nefret içermeyen güzide bir kelimemiz. "ulan"dan çekinmeyin, kullanın.

şimdi güncelliyorum arkadaşın yazdığını:

"adam aç oğul, ya ölecek ya çalacak"

şu cümle kaba mı şimdi?

edit: babaya, dedeye falan söylenmez tabii ki. tuhaf kaçar oğul demek babaya. baba diyebilir sana :)
0
🌸soso
(24.12.15)
@soso
ben kimseye söylemem bunu.
güzide bir kelime olamaz.
hani yok dediğin gibi ise herkese söylemen icap eder.
0
1adam
(24.12.15)
traveller, şimdi sen geceni gündüzüne katıp üç kuruş para kazanıyorsun diyelim ve aç bir insan da bıçağını boğazına doğru tutup senin o zar zor kazandığın paranı istiyor. sen de bu durumda "bu para zaten senin kardeşim, al tabii ki" diye mi cevap vereceksin? çok uç noktalardan bakıyorsunuz olaya sanki. her malı çalınan insan zengin midir?
0
🌸soso
(24.12.15)
yahu ne güldüm ha..

@1adam
arkadaş niye üzerine alındın, o ulan sana kişisel olarak söylenmiş bişey değildi ki, o şartlar işte ulan dedirtebilen şey adama. ama madem öyle diyosun ulan demem bi daha sana sdf

@soso
bak bilmiyordum ulanın oğlandan geldiğini, ara sıra merak ettiğim bişeydi eyvallah. şimdi biraz daha seviyorum ulan'ı, güzidedir bence de.

ben biraz daha karıştırayım madem olayı, evet hep zenginler değil gaspa uğrayan, parası malı çalınan. ama öyle değilsen bile az çok zengin imajı çiziyorsan tehlikedesin heralde. çünkü olay bi yerde zenginlerden nefret etmeye varabiliyor fakirlik içindeki bazıları için. bunların üstüne bir de dilenci kılıklı olup senden benden zengin olanlar var, yani iş saçma yerlere vardı gene ben çıkamadım içinden..
0
gloomystorm
(24.12.15)
"o açlığı ortadan kaldıracak sivil toplum örgütlerine, ona buna destek olup büyütmek daha mantıklı değil mi? "

bu dediğin gerçekleşene kadar adam açlıktan ölür. ölüyorlar hatta. bence aç olan insan ""karnını doyuracak kadar"" çalabilir, ya da şöyle söylemem daha doğru sanırım " aç insan benden karnını doyuracak kadar çalarsa ben sorun çıkarmam"
0
buffy de vampir sayılır
(24.12.15)
siyasi teskilatlar dururken stk'lerden bahsetmeniz tuhaf.
0
e haliyle
(24.12.15)
@e haliyle, hakikaten ya, açlığı bitirmek stk ların görevi mi :) devlet neye yarar ki?
0
luchetti
(24.12.15)
Soso, anlıyorum. Çalan kişi benden çalarsa garip olur. Zaten alt kesim orta kesimden çalıyor. Gerçekte böyle oluyor çünkü alt kesimin parası üst kesime gidiyor. Her 100 fakir kişi 1 kişiyi zengin etmek için çalışıyor.
0
Traveller
(24.12.15)
ülkemizdeki sivil toplum anlayışının pek gelişmemiş olması doğaldır fakat gerçekten yardıma muhtaç bireyleri, gönüllülük esasıyla çalışan sivil toplumun siyasi teşkilatlardan da, devletten de çok daha iyi tespit edip kendilerine yardımda bulunacaklarını düşünüyorum. kaynakların yetmediği durumlarda siyasi teşkilatlar devreye girmelidir bence. ya da her türlü girsin devreye, yardımlaşma iyidir ama sivil toplumun, gönüllülüğün medeni toplumlardaki önemi de aşikar hani.
0
🌸soso
(24.12.15)
@luchetti, bir hırsızlığı bitireceğim derken devletin hırsızlığına göz yummak epey ironik olur bence. "devlet doyursun insanları" diyerek devletin senden, ayrıca kıt kanaat geçimini sağlayan kişiden aldığı vergiyi yükseltmesi gerektiğini de savunuyorsun bir bakıma. şu vergiler azaltılsa da stk'lar sosyal yardımlaşma konusunu eline geçirse, bu alandaki hakimiyetini genişletse daha mantıklı değil mi?
0
🌸soso
(24.12.15)
çok genel olarak

1)devletler neden kurulmuştur? (liberal bakış açısıyla) insanların bir toplumda belirli kurallar doğrultusunda payda oluşturarak herkesin can ve mal güvenliğini sağlamak.

2)kapitalizmde refah devleti yaklaşımlarının ortak amacı nedir? insanın asgari düzeydeki ihtiyaçlarını sağlamak ve insanı sağlıklı, üretken, halde tutabilme.

peki açlık nedir? insanın yaşama hakkını elinden alabilecek ya da kaliteli yaşama sahip olmasına engel olan olgu. ki açlık, yoksulluğun da göstergesidir. yoksulluk ise her konuda ve her alanda büyük felaketlere sebep olan bir şey.

şimdi en elit kafayla baksan bile, en ahlakçı şekilde takılsan bile, vicdanın aranmaması gereken, asıl aç olmayanın vicdanını sarsan, genel-geçer erdem, ahlak, vs. kalıplarını yerle bir eden ve aslında sahte bir koşullanmadan ibaret olduğunu yüzlerimize seren, bu düzen ve yaşayış tarzında içselleştirmediğin kuralların olduğunu fark ettiren performlar gerekir.

ve evet, aç olan insan aslında ''çalmaz''. hakkı olanı alır.
yaşamını.
0
vesika
(24.12.15)
Oturup bir de laf anlatmaya mi calistiniz boyle bir gorusu savunanlara? Bundan daha sig bir bakis acisina rastlama ihtimalimiz cok dusuktur muhtemelen.

Bu sunun gibi bir sey; Batum'da alkollu arac kullanmak serbest. Zaten her 3 arabadan biri hasarli etrafta gordugunuz. Bu alkollu suruculer yuzunden yayalarin ve diger suruculerin hayati her an tehlikede oldugu icin alkollu surucuye denk gelenin belinden silahi cikarip alakollu surucunun kafasina sikmasinin serbest olmasinin meclise sunuldugunu dusunsenize. Iste bu adamlarin savundugu sey aynen boyle bir sey.

"Once insan" demek iyidir de mantik cercevesinden disari cikmamak lazim, yoksa onceklik insandan baska her sey olur.


Bir de merak ettigim bir sey var; oturdugu yerden burada sozum ona guclu adaletli goruslerini savunanlardan kac tanesi gercekten "dur bu sene tatile gitmeyeyim de su acliktan kirilan aileyi bu ay doyurayim dedi?" Kac tanesi "dur yahu, bu haftasonu arkadaslarla deniz manzarali pazar kahvaltisi esliginde sohbet muhabbet olayini yapmasam da olur, onun yerine su bes parasiz ailenin bir ogunluk yemegini karsilayayim" dedi? Gercekten merak ediyorum fikir yurutebildikleri kadar iyiliksever, adaletli, sosyalist, humanistler mi insanlar boyle? Ben yapamiyorum sahsen, izinlerde ucaga atlayip gezmeye gidiyorum, bunu yapmadan da yasayabilir ve yerine ac insanlari doyurabilirim ama ne yazik ki o kadar erdemli degilim. Olan varsa helal olsun kendisine.

Son olarak aclik denen seyi oyuncak zannediyor falan degilim. Bir sucu sonuclarini ortadan kaldirmak icin baska bir sucu serbest kilmak dogal hukuku hice saymaktir. Medeniyeti ortadan kaldirmaya calismaktir. Calmak calma eylemini gerceklestiren kisi adina suctur. Bir insanin acliktan olecek duruma gelmesi ise buna taniklik eden herkesin sucudur. Bugun Dunya capinda her an acliktan olen insanlar varsa bunda benim de parmagim var, bu satiri okuyan herkesin de.
0
stavro
(25.12.15)
@stavro

biz de onu diyoruz işte arkadaş, bütün herşey daha temelden yanlış.
öncelik insandan başka her şey olmuş zaten. mantık çerçevesi dediğin şey anasını belledi insanlığın. medeniyet diye birşey yok zaten ortalıkta sen ayakta mı uyuyorsun arkadaş, yok hukukmuş düzenmiş.. medeniyet adı altında en büyük vahşeti yaşıyoruz lan, işte vahşi doğa tam burda ormanda değil. resmen kölelik ve sömürü üzerine kurulu herşey. niye böyle büyük çalkantıların ve çöküşün eşiğinde sanıyorsun dünyayı? senin sığlığın en tehlikelisi olmuyor mu bu durumda?
0
gloomystorm
(25.12.15)
Çoğu insanda şöyle bir düşünce var, atıyorum dünyada bir milyar dolarlık bir para var, bu parayı bazı insanlar aralarında bölüştüğü için ve diğerlerinin hakkını yediği için geri kalanlar parasız kalıyor. Yok öyle bir şey, zenginlik yaratılabilen bir şey, tabii ki başkalarının hakkını yiyen insanlar var ama bazı insanların fakir olmasının sebebi bazı insanların zengin olması değil, bunu aklınızdan çıkarmalısınız.

Not: Zengin değilim.
0
i was made for you
(25.12.15)
@i was made

zengin değilsin ama zenginleri eleştirmekten korkuyorsun nedense.

batı tarihine bak, feodalizme ve ordan modernizme geçiş aşamasına. şunu görüceksin; zenginlik yaratılan birşey değil, büyük oranda yağma, talan, hırsızlık, sömürü, tecavüz vs. yoluyla elde edilen birşeydir. medeniyetin beşiği avrupa di mi, amerika ve afrika kıtasına neler yaptıklarını araştır sadece, bi takım kaynaklara nasıl utanmazca el koyduklarını ve ordaki insanlara nasıl zulmettiklerine, sömürdüklerine bi bak.. ve daha sonra kendi insanlarına.. ayrıca zenginliğin diğer temel oluşma şekli de mirastır. batı dünyası sahip olduğu rahatı hiç kaybetmiycek sanıyor, ama hepsinin bedelini ödeyecek bir şekilde, dün yediğin hurmalar illa ki götünü tırmalar, er ya da geç. ne tarih ne sosyoloji bilmeden ötüyorsunuz ya ona hayranım ben.
0
gloomystorm
(25.12.15)
Ne korkacağım arkadaşım. Ben burada zenginlere sallasam ne sallamasam ne. Sosyoloji tarih bilmiyormuşum. Sen de ekonomi bilmiyorsun, gelmiş zenginlik yaratılabilen bir şey değil diyor, çok affedersin nah değil. Sen kendini tarih, sosyoloji uzmanı falan mı sanıyorsun iki tane klişe laf edince.

tr.wikipedia.org

Söyle bakalım Afrika'nın en gelişmiş ülkesi Botsvana rezil bir durumdayken liberalizme geçip de nasıl zengin oldu madem zenginlik yaratılamıyor? Kimi sömürdü Botsvana söylesene bir? Anca boş laf.

Hayır aslında Botsvana'ya bakmaya falan da gerek yok, ailesi zengin olmayıp kendisi bir şey yaratan ve bundan zengin olan o kadar çok insan varken klasik fakir ağlamalarının sebebi ne? Sebebini Ludwig Von Mises'in Anti Kapitalist Zihniyet adlı kitabında bulabilirsiniz. Ben kısaca söyleyeyim: Eziklik.

Anlayacağını sanmıyorum ama istiyorsan okuyabilirsin: mises.org

Haydi hayırlı işler.
0
i was made for you
(25.12.15)
@gloomystorm
Verdigim ornekteki gibi bakiyorsun sen de olaya. Yukarida ne soyledigime bakilirsa bugun dunyada medeniyetin tesis edilmis oldugunu falan sanmadigim acikca gorulecektir.
0
stavro
(25.12.15)
(10)

Hayatı nasıl ciddiye almiyorduk?

merak ediyorum
Nasıl düşünerek, ne yaparak?
Nasıl düşünerek, ne yaparak?
0
merak ediyorum
(24.12.15)
en kötü ne olur amk sal gitsin diyerek.
0
hushhush
(24.12.15)
"Eninde sonunda ölücez ya zaten, her şey yalan, en kötü ne olacak ameka" diyerek.
0
pandispanya
(24.12.15)
elimden gelenin en iyisini yapıyorum, daha ne yapayım amk diyorum ben.
0
kimlanbu
(24.12.15)
Fişin takılı olduğuna emin misiniz? Bir kapatıp açmayı denediniz mi?

Olmuyorsa "eeh uğraşamayacağım. ne olursa olsun. en kötü ne olabilir ki amk?" demeyi deneyin. Diğer örneklerde de görüldüğü gibi anahtar nokta "amk" diyebilmek.

Ek-I www.instagram.com
0
nawar
(24.12.15)
Tum tarihi ve evreni dusundugumde kum tanesi kadar bile degilim. Sal gitsin. Tarihe adi kazinmis insanlar bile hatırlanmayacak gun gelip.
0
rayde
(24.12.15)
Kopyala yapıştır

zamanın sadrazamı neyzen tevfik'e devlet dairesinde katiplik teklif etmiş. neyzen, "sonra ne olacak?" demiş. sadrazam katiplikten sonra gelebileceği makamı soylemiş, neyzen her defasında sonra, sonra, sonra? diye sormuş, sonunda makamlar sadrazamlığa gelmiş dayanmış. neyzen, "ya sonra" demiş. sadrazam, padişah olursun diyemeyeceği için "hiç" demiş. neyzen, "ben zaten şimdi de hiçim ne gerek var bu kadar zahmete?" deyip kabul etmemiş
0
murtiii
(24.12.15)
innerbliss
(24.12.15)
"herşey olacağına varır" ya da "birşey oluyorsa (ya da olmuyorsa) bir nedeni vardır illa ki" gibi yaklaşımlar. tabi elinizden ve aklınızdan gelenin en iyisini yapmış olmanız da lazım.
0
gloomystorm
(24.12.15)
www.dr.com.tr

Bunu oku
0
animalman
(24.12.15)
İşine gücüne bakıyorsun.
0
arnold schwarzeneger
(24.12.15)
(1)

arabesk kültürü, altkültürü?

early morning rain
türkiye'de meydana çıkan arabesk -bilhassa müzik- kültürü, birçok yerde "arabesk kültürü" olarak ele alınıyor. neden altkültür olarak bahsedilmiyor? arabesk kültürü müdür, yoksa arabesk altkültürü müdür? nedir sizce, ne dersiniz? elinizde kaynakça varsa paylaşırsanız da güzel olur. sevgilerle.
türkiye'de meydana çıkan arabesk -bilhassa müzik- kültürü, birçok yerde "arabesk kültürü" olarak ele alınıyor. neden altkültür olarak bahsedilmiyor? arabesk kültürü müdür, yoksa arabesk altkültürü müdür? nedir sizce, ne dersiniz? elinizde kaynakça varsa paylaşırsanız da güzel olur. sevgilerle.
0
early morning rain
(23.12.15)
bi sosyoloji dersindeki ödev konum buydu. arabesk ilk başta alt kültür olarak çıkmış ortaya, sonra zamanla popüler kültürün parçası olmuş. o nedenle bi alt kültür olarak görülmüyor şu anki haliyle. linkteki makale oldukça kapsamlı ve doyurucu:

www.ata.boun.edu.tr
0
gloomystorm
(23.12.15)
(9)

Sadece paylaşmak istedim.

dif
Merhaba sevgili yabancılar;Umarım iyisindir, çünkü ben kendimi çok iyi hissetmiyorum açıkcası. Bunun sebebini aslında az çok biliyorum ama bu durumu değiştirmek için elimden birşey gelmiyor ne yazık ki. Yakınmda yada çevrem de bu durumu anlayacak yada benim anlatabileceğim kimse olmadığı için, ben d
Merhaba sevgili yabancılar;
Umarım iyisindir, çünkü ben kendimi çok iyi hissetmiyorum açıkcası. Bunun sebebini aslında az çok biliyorum ama bu durumu değiştirmek için elimden birşey gelmiyor ne yazık ki. Yakınmda yada çevrem de bu durumu anlayacak yada benim anlatabileceğim kimse olmadığı için, ben de kimseyle paylaşmıyorum. Paylaşmıyorudum. Ama sanırım artık bu durum beni daha kötü bir hala getirdiği için sadece birileri ile paylaşmak istedim yaşadıklarımı. Aslında öyle her basit olayı dünyanın en büyük problemi haline getiren insanlardan değilim, biliyorum herkesin benden çok daha büyük, çok daha ciddi problemleri var ama napayım benim de problemim bu. Başkaları için sorun bile teşkil etmeyecek şeyler benim için artık sorun olmaya başlamışsa, bunda benim hatam ne olabilir ki?

Yakın zamana kadar kendi kurduğum ufak bi şirketim vardı. Benle aynı yaşta olan bir akrabadan çok yakın iki arkadaş olduğumuz kuzenimle ortak açtığımız bir şirket. Şirket dediysem de öyle büyük bir yer değil, Tasarım, reklam, işleri yapıyorduk kendi çapımızda. Çok güzel umutlarımız vardı ama olmadı.2 buçuk sene anca götürebildik. Yürümemesinde ki hata büyük çoğunlukla bizimdi açıkcası. 24 Yaşında çok tecrübesiz iki genç olarak şirket açmış, ne yapacağımızı bilmiyor, kendi kafamıza göre takılıyorduk. Öğlen 11 de işe gidiyor, günün yarısını çalışarak yarısını boş boş takılarak geçiniyorduk. Zaten doğru düzgün bir gelirimizde yoktu. Hal böyle olunca kazandığımız para şirket giderlerini karşılama anca yetti, hatta çoğu zaman yetmedi bile. Bu durumda da hem aileden, hem yakın çevreden "kapatın şu şirketi, doğru düzgün bir işe girip çalışın, geçen zamanınıza yazık" tepkileri gelmeye ve her geçen gün artmaya başladı. Bizde 2 buçuk sene sonunda artık bu mahalle baskısına daha fazla dayanmadık ve şirketi kapatma kararı aldık. Bu dediğim olay 4 ay öncesi oluyor. Şirketi kapattıktan 1 ay sonra işe girdim bi firmada. Bilgiişlem olarak. Ama saçma sapan bir yer burası. Burada yeni bir sisteme geçilmeye çalışıyor ve bende bu sistemi burada kurmakla görevliyim. Yani asli görevim bu. Ama gel gör ki sistemde çok fazla sorun var yazılımcı firmadan kaynaklı olarak, o yüzden sistem hayata geçmekte, bize uygun hale gelmekte epey zorlanıyor. Ki bu sistem benim de çok yabancı olduğum bir konu. Buraya başladığımdan beri geçen 2 aylık sürede sisteme ne yazık ki hala geçemedik. Şirketimizin belli kısımları geçmesine asıl geçmesi gerekn kısımlarda ki sorunlar çözülemediği için yazılımcı firmayı beklemedeyiz. Tabi bu beklemede durumunda benim yapacak hiç bir işim olmadığından dolayı firmada bütün gün ofiste arı gibi çalışan insanların yanında boş boş ekrana bakıyorum ve bu durum her geçen saniye üzerimde daha fazla stres oluşturuyor. İşi bırakmak istemiyorum ama böyle daha ne kadar devam eder bilmiyorum, dediğim gibi boş oturuyorum 2 aydır ve bunun bütün şirket farkında. Eğer bu işten ben çıkarsam yada çıkartılırsam bi işe yaramadığım için bir yenilgi daha almış olucam. Bu işi de başaramamış olucam. Aslında genel olarak yapmak istediğim işleri bi yolunu bulup, kimsenin daha önce bakmadığı bir açıdan bakarak çözüm bulan ve o işi yapan biriyimdir ama son zamanlarda hayat pek bu şekilde ilerlemiyorum benim için. Git gide bir çıkmaza sürükleniyormuş gibi hissediyorum kendimi. Normalde hep bir b yada c planım olurdu böyle durumlar için ama şu anda yok. Ne yapacağımı bilmiyorum. Uzun yazdım canınızı sıktım biliyorum ama birilerine anlatmam lazımdı. Eğer okuduysanız hepsini teşekkür ederim. Şu anda aklımdan geçen şeyleri, yaşadıklarımı birilerinin bilmesi iyi hissettirdi. Teşekkür ederim.
0
dif
(23.12.15)
paylaşmak her zaman güzeldir. bi nebze daha iyi hissettirir. iyi yapmışsın yazarak.
belki senin göremediğin bir bakış açısı kazandıracak burada yapılan yorumlar.

başarısızlık olarak adletme. kendine de yüklenme. evet erken yaşta, plan program, fizibilite yapmadan bir işe kalkışmışsınız. olmuş bitmiş. borcu harcı da kalmadıysa gül geç artık.

işle ilgili de neler yapabilirsin bak. belki seni bu yeni sistemle ilgili bir eğitime göndermelerini isteyebilirsin?

en kötü ne olur? çıkarırlar. daha gençsin. yelkenleri hemen ssuya indirme.
hem neyin hayrımıza neyin şerrimize olduğunu bilemeyiz.

kendine bu kadar baskı kurma.
0
hushhush
(23.12.15)
Şirketinle ilgili öyle büyük bir başarısızlık yaşamamışsın çok daha borç içinde kötü bir halde bırakmış olabilirdin ticaret bu risktir denemişsin olmamış.

Şuan ki konumun ile de yapacak birşey yok senden kaynaklı bir durum yok çünkü. Devlet dairelerinde binlerce adam yıllardır böyle çalışıyor. En iyi ihtimal ile çalışırken iş aramak en verimlisi olur bunu deneyebilirsin.

Biraz akışına bırak hayatı her zaman kontrol edemezsin.
0
gozu acik sevisen yahudi
(23.12.15)
bir kaç şey deneyip iyi sonuç alamamışsın, aslında buna başarısızlık bile denmez. deneyen insan için her zaman bu opsiyon vardır, denersin ve olur yada olmaz.
henüz çok gençsin, bunun heyecanıyla yaşadığın sana yenilgi gibi geliyor. fakat yaşam dediğimiz şey zaten tam olarak bu. çok klişe ama gerçek. bunlar olmazsa hayattan hiç keyif alamazsın.
önemli olan ne istediğine karar vermek ve bu kararı verirken mücadele etmekten kaçarak değil doğru olanın ne olduğunu iyice düşünerek hareket etmek. şu anki işinden sadece göze battığın ve kovulma korkun yüzünden mi soğudun? yoksa burada da başarısız olma korkun mu daha ağır? eğer 2. seçenek ise kaçmamalısın. sorunların etrafından dolaşarak yaşarsan asıl o zaman başarısız olursun.
şartları berrak bir kafa ile değerlendir. hayat uzun ve güzel. kolay gelsin.
0
vecihi ile fikret
(23.12.15)
Evet öyle kalan büyük bir borç yok şirketten. O işin yürümemesi tamamen bizden kaynaklıydı, daha çok gençtik, farklı heyecanlarımız vardı ve işin ciddiyetinin farkına varmamıştık.Eğer düzgün bir şekilde çalışsaydık o iş yürüyebilirdi ama bunu o kadar da kafama takmıyorum. Dediğiniz gibi o iş olmuş ve bitmiş. Benim güzel bir anı. Denenmesi gereken, en azından benim mutlaka denemem gereken birşeydi kendi işimi kurmak. Kesinlikle pişman değilim bu durumdan.
Asıl sorun şu anki işimde olan durum. Evet durum benden kaynaklı değil, ben yapabileceğim herşeyi yaptım bu konu ile ilgili, hiç bilmediğim bir sistemi komple öğrendim, eğer yazılımsal sorunlar olmasa şu anda herhangi bir şirkette bu sistemi aktif hala getirip kullandırabilirim ama benim müdahale edebileceğim bir konu olmadığı için elim kolum bağlı beklemekten başka yapacak birşeyim yok. Bu durum benim asıl canımı sıkan durum. Boş beklemek ve acaba bugün patron/müdür "yeter artık senin boş oturduğun, bi işe yara" demesini beklemekten yoruldum. Çalışmak birşeyler yapmak ve yaptığım işte iyi olup, bir yerlere gelmek istiyorum. Ama hiç birşey yapmadan boş oturuyorum. Evet devlette çalışıyor olsam bunu hiç kafama takmazdım ama ben öyle memur gibi yaşayan yada yaşayabilecek biri değilim. Yapamıyorum yani bunu. Kendimi harcıyormuşum gibi geliyor boş oturup hiç birşey yapmamak.
0
🌸dif
(23.12.15)
Madem vaktin var, belli ki yetenekli de bi arkadaşa benziyorsun, bişeyler öğrenmeye çalış. Mesela programlama dillerine falan yoğunlaş. Hatta sizin yazılım dilini öğren.

Hem biri bişey sorunca da "çok yoğunum, firmayla online meeting set ettim" dersin, havan olur.

Mesele her zaman çalışmakta değil; öğrenmekte. Bir de tabi çalışır görünmekte.

Örneği değiştirmek mümkün, çalıştığın yerde başka bişey öğrenebilirsin. İnsanlarla yakınlık kur ve yardıma ihtiyaçları olduğunda yardım et. Yaptıkları işleri öğren. Boş vaktinde iki çay al ve temas kurduğun insanlarla sohbet et. En azından buradan çıktığında çevren genişlemiş olur.

Network önemli.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(23.12.15)
Aslında büyük bir firma ama yönetim mantığı merdiven altı işletme mantığında olduğu için evet dandik bir işletme diyebiliriz.

Aslında evet haklısınız, bazen işleri akışına bırakmak gerekiyor, yapabilecek daha fazla bir şeyim yok bu durumda. Elbet bi şekilde hayatta kalıcam ve yaşamaya devam edicem. Sanırım yaş büyüdükçe insanın hayallerinde vazgeçmeye ve hayatın gerçeklerini kabul etmeye başlaması gerekiyor. En güzeli mevcut durumu kabul edip, insanların beklentilerini önemsemeden mutlu olmaya çalışmak.
0
🌸dif
(23.12.15)
birader bence gereksiz kuruntu yapıyorsun. yahu rahat ol, ordaki konumun, yapacağın şey belli değil mi, belli.. şu an bekleme durumundaysan neden sorun ediyorsun bunu, seninle bir ilgisi yok ki bu durumun. kim sana neden bişey desin, suçlasın? sen kendi kafanda kuruyosun bunları bence. yani illa beklemek zorunda da değilsin olay hallolsun da işimi yapayım diye, takıl işte kafana göre yok mu başka ilgilerin ya da o kadar rahat olamıyorsan da kendini geliştireceğin yeni birşeyler bul, yine kendi alanında.. demek istediğim kendine yüklenme boş yere, yazık. hayat bu, bazen öyle bazen böyle, hep aynı gitmez ki.. rahat ol.
0
gloomystorm
(23.12.15)
tecrübe parayla satın alınamaz ben bir sene hiç iş yapamadım şirketimle sonuçta kapattım,
sen bir şeyler yapmışsın iki sene bir şekilde ite kaka idare edilmiş bir şirket. sonuçta artık kendini daha iyi tanıyorsun, ne yaparsan şirket batar biliyorsun ileride daha iyi bir motivasyon ve disiplinle kendi işini yaparsan başarılı olma olasılığın çok daha yüksek.


iş yeri ile ilgili problem iş yerinin problemi, bende yeni işe başladım ve iki gündür boş boş oturup geyik yapıyorum milletle falan. bu iş yerinin problemi bilgisayarımı versin yerimi belli etsin iş versin yapayım. yani iş yerindeki gecikmenin senin sorunun olmadığını biliyorlar aksi halde kapının önündeydin şimdiye kadar zaten. raat ol.

koç burcumusun birde?
0
selam
(23.12.15)
Beklerken kendimi geliştiriyorum zaten dediğiniz gibi. Daha önce çok az bi php bilgim vardı, şu anda kendime wordpress plug-ini yazıyorum kendi işlerimi kolaylaştıracak, kendi bloglarım arasında kontrolumü arttıracak. Onun dışında zaten bu durumu gidip genel müdürlede konuştum, durumu anlattım, benim boş oturduğumu söyledim. Hem genel müdür hemde patron ilginç bi şekilde benden çok memnunlarmış, onu söylediler, ar-ge bölümüne yönlendirdiler, orada kullanılan programları kullanmayı öğrendim ama bu sefer o bölümün müdürü bu durumdan pek hoşnut olmadı nedeni anlamadığım bir şekilde. Herkes kendi işini yapsın, senin görevin bu değil el bu işi yapmak istiyorsan orayı bırak buraya gel tarzı bi konuşma geçti aramızda. Bende iyi dedim çıktım oradan. Ki zaten programları kullanmayı öğrenmiştim artık, bundan sonrası artık o işi yapmaya başlamam demekti.

yay burcuyum bu arada.
0
🌸dif
(23.12.15)
(16)

Bogazi sikilan kisi olmediyse ne olur?

cookieki
Kavga sirasinda Erkek arkadasim beni oksurtene kadar bogazimi sikti simdi lenf bezleri tarafimda sislik var acaba bu yuzden mi yoksa baska bisey mi? Bunun icin hangi doktora gitmem gerekiyor rontgen cektirmek istiyorum. Bogazimda bir yumru var gibi hem maddi hem manevi olarak.
Kavga sirasinda Erkek arkadasim beni oksurtene kadar bogazimi sikti simdi lenf bezleri tarafimda sislik var acaba bu yuzden mi yoksa baska bisey mi? Bunun icin hangi doktora gitmem gerekiyor rontgen cektirmek istiyorum. Bogazimda bir yumru var gibi hem maddi hem manevi olarak.
0
cookieki
(23.12.15)
cennete gider.

"tik" atmıyor beyler, boşuna kasmayın.
0
teknikekip
(23.12.15)
olay yeni olduysa acile gidip darp raporu al. sonrasını onlar yönlendirir zaten..
0
nrmnm
(23.12.15)
Ölmediyse boğazını sıkan kişiden şikayetçi olur.

Hediye almayan sevgili bir de şiddeye meyilli çıktı demek.
0
lcha
(23.12.15)
ölmediyse ne olur
ölmez

lenf bezi şişmesi bundandır evet.
emin değilim ama iç hastalıkları olabilir.
0
basond
(23.12.15)
öncelikle geçmiş olsun. darp raporunun bir yıl da geçerliliği var. haberin olsun. şimdi şikayetçi olamazsan bile korkup, bir müddet sonra başvurabilirsin.
0
mobydick
(23.12.15)
yasiyordur olmediyse.
0
nawres
(23.12.15)
şişlik bunla alakalı olabilir. psikolojik bir etki de olabilir. boğaza darbe uygulamak ya da zarar vermek kansere kadar yol açabiliyor olduğunu okumuştum.
0
dahinnotha
(23.12.15)
Oha! Erkek dediğin kıskanmalı, erkek dediğin biraz güçlü olmalı, erkek dediğin... Umarım sende bu düşünceler yoktur. En kısa zamanda o şahıstan kurtul, doktoradn rapor al gerekirse dava aç!
0
Traveller
(23.12.15)
bir psikiyatriste gorunur.
0
e haliyle
(23.12.15)
Darp raporu alıp ceza aldırmalı şiddete eğilimi var benden uzak tutun gibi.

Gerizekalı elleri kopar inşallah
0
indescribable
(23.12.15)
Ablacım kızlarsoruyor'a gider misin pls.
3 duyuru açmışsın 3üde birbirinden saçma.
0
six packsiz
(23.12.15)
Travma sonrasi stres bozuklugu yasar olmediyse:)
0
stavro
(23.12.15)
bu kafayla yakında ölür.. hiç televizyon da mı izlemiyosun bacım?
0
manuel mandalina
(23.12.15)
Aynısı bir tanıdığımın başına geldi. On sene önce eşi öldürmek istedi onu da boğazını sıktı sonra bıraktı. Kadın hala yutkunurken zorluk çekiyor.
İki gram aklın varsa git devlet hastanesine rapor al şikayetçi ol.
0
cilekli pasta
(23.12.15)
güçlenir.
0
harry tuttle
(23.12.15)
gerçekten çok enteresan. diğer duyurunu da okudum "beni dinlemedi, konuşmama izin vermedi" gibi şeyler söylemişsin. direk boğazını sıkması rastlantısal olmasa gerek, çünkü misal boğaz çakrası kendini ifade etme merkezi olarak da geçer. erkek arkadaşın sezgisel olarak direk orayı hedef almış sanki, yani bu senin üzerinde hem fiziksel hem de psişik bir etki yapmış olmalı. çözülür mü bilmiyorum ama içinde kalan birşeyler varsa erkek arkadaşına karşı bunu bütünüyle ifade etmen belki çözer diyorum sorununu. yani onunla direk yüzyüze olmasan bile, o karşındaymış gibi hayalinde ya da yastık, pet şişe vs. bir nesneye oymuş gibi bütün öfkeni yöneltmek gibi.. çünkü bastırılan duygular belki herşeyden daha beter mahveder insanı, çok güçlüyse duygular direk hasta eder zaten. geçmiş olsun.
0
gloomystorm
(23.12.15)
(6)

mutsuzluktan ölmek üzereyim

gulsum
sahip olduğum herseyi , ait olduğum herşeyi, yaşadığım , yaşattığım herşeyi bir kutuya koyup sonsuzluğa kargolamak istiyorum. içinde bulunduğum hiçbirşey beni mutlu etmiyor.olmuyor. kendimi kandırmakla, mutluluğu oynamakla olmuyor. üzgünüm bir soru değil. sadece bir sohbet okadar.sevgiler.
sahip olduğum herseyi , ait olduğum herşeyi, yaşadığım , yaşattığım herşeyi bir kutuya koyup sonsuzluğa kargolamak istiyorum. içinde bulunduğum hiçbirşey beni mutlu etmiyor.olmuyor. kendimi kandırmakla, mutluluğu oynamakla olmuyor. üzgünüm bir soru değil. sadece bir sohbet okadar.
sevgiler.
0
gulsum
(23.12.15)
mutlu olmayıver ne olcak ? zaten herkes bir mutlu olma derdi peşinde. Anı yaşayın arkadaşım .
0
tasliyol
(23.12.15)
depresyonda olma ihtimalin var. uzmana görünmelisin.
0
vecihi ile fikret
(23.12.15)
anı yaşayamıyorum ; çünkü içinde bulunduğum anın içinde kendimi ötekileştiriyorum. hiçbirşeye ait değilim. hiçbirşeyle bütün değilim.
0
🌸gulsum
(23.12.15)
Sanırım (sonucta tahmin üzerinden yorum yapıyoruz bu tip duyurularda) hayatını kişilere odaklı yaşadığın için böylesin.bir ilişki bu sorunları hafifletecektir.
0
steve rogers
(23.12.15)
öyle anı yaşa demekle olmaz, ilişkiyi filan da siktir et. evet herkes mutlu değil ama herkes gibi yaşamak zorunda da değiliz. belki sorun da burda, insanları fazla önemsiyorsun ve kendin olamıyorsun belki. aslında çok önemli şeyler farketmeye başlamışsın, belki bi yol ayrımına yaklaşıyorsun. ama işte çöpe atamıyorsun üzerine yapışan, seni kendin olmaktan çıkaran bütün o sahteliği.. seni öldüren şeyi öldürmen gerek. mutlu etmiyorsa at çöpe, mutlu etmek zorunda değil belki ama mutsuz ediyorsa kurtul. bizi asla mutlu etmeyecek olan bir sürü şey mutlu etsin diye beklediğimiz için mutsuz oluyoruz sadece. üzerimize yığılan gereksiz bi dolu çöplük gibi, gitgide daha da ağırlaştıran ruhumuzu, çökerten.. taşımak zorunda değilsin.
0
gloomystorm
(23.12.15)
Kendini mutlu olmaya zorlamaya çalışma. Bunun yerine, "karşılık beklemeden" birini mutlu etmeyi dene. Lütfen bu basit gibi görünen önerimi ciddiye al.
0
innerbliss
(23.12.15)
(10)

dünkü mevlid kandili

dahinnotha
merhaba,dün mevlid kandili idi. mevlid kandili bilindiği üzere hz islam peygamberinin doğum günü. yani bilindiği kadarı ile 12 rebiülevvel. ay takvim ile güneş takvimi arasındaki farka binaen, 12 reb.evvel her sene değişmekte. yani başka bir tabiri ile hz peygamberin doğum tarihi her sene değişiyor.
merhaba,
dün mevlid kandili idi. mevlid kandili bilindiği üzere hz islam peygamberinin doğum günü. yani bilindiği kadarı ile 12 rebiülevvel.

ay takvim ile güneş takvimi arasındaki farka binaen, 12 reb.evvel her sene değişmekte. yani başka bir tabiri ile hz peygamberin doğum tarihi her sene değişiyor. öyleyse dün gerçekten mevlid miydi?

bunun yanında bir de kutlu doğum haftası var. hz peygamberin doğduğu sanılan zaman, ihtilaflar olsa da genel kanı ile 20 Nisan. gerçek mevlid kandili o değil midir?

her sene 12 Reb.evvel yerine, 12 Rebevvel 571 yılına denk gelen günün kandil sayılması fikri islam araştırmalarınca ne derece kabul görüyor? zira islam araştırmacıları arasında mevlid kandiline şüphe ile yaklaşanlar da var imiş.
0
dahinnotha
(23.12.15)
konu hakkında net bilgim yok. fakat ayın 24'ü cezayir'de mevlid nedeniyle resmi tatil. dün kutlamadılar kandili.
0
powersurge
(23.12.15)
bence tarihin ne olduğundan çok bu tür kutlamaların islamın mantığına aykırı olup olmadığı konuşulmalı. adam bastonuyla putları devirdi (biri hariç) şimdi sakalının suyunu satıyorlar.
anılır, edilir, ama haftayı kutlu kılmak başka bir şey.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.12.15)
hangisi daha gerçek, güneş mi yoksa ay takvimi mi?

"faydası olmayan ilimden sana sığınırım ya rab" deyip geçecen.
0
gloomystorm
(23.12.15)
sevgili hayat aklını konuşacak.... ve gloomystorm;

fikrimce putları deviren baston sahibi o adamın sakalının suyunun satılması, o adamın değil bu suyu satanların ve dahi o suya "tapanların" sorunu. doğum günü mevzusu için ise, bizim henüz anlamlandıramadığımız ya da bağlantı kuramadığımız önemli ilgiler olabilir. o gün evrende herkes için bir ışık yayılıyor olabilir. fikrim yanlış da olabilir. öyle bir şey oluyorsa bile 20 nisan değil, 12 rebülevveldir belki... bu olaylara astrolojik bile yaklaşılıyor olabilir.

ayrıca;
güneş sistemi diyorsak, bizim sistemimizdeki en yetkin şey ve hayatın kaynağı güneş ise sanırım takvim olarak onu baz almalı. bizim etrafımızda dolanan eski ve solgun bir cisim yerine etrafında dolaştığımız cisim daha önemlidir. zira mevsimler güneşe endeksli. insanlardaki psikolojik değişim bile güneşe endeksli.
0
🌸dahinnotha
(23.12.15)
Hz. Peygamberin doğum tarihi Miladi Takvime göre her sene değişiyor, Hicri Takvime göre değil, ki İslam Dininde Hicri Takvim esastır. Hal böyleyken dün gece gerçekten Mevlid Kandili idi.(Hicri Takvime göre)

Kutlu Doğum Haftası ise sadece Türkiye'de Diyanet Vakfı tarafından 1989'da Hicri Takvime göre başlatılan (1989'da miladi takvime göre 20 Nisan'a denk geldiğinden dolayı) ve Diyanet İşleri Başkanlığınca desteklenen ve artık Miladi Takvime göre düzenlenen ve başlangıcı 1989 Nisan 20 olarak belirlenmiş bir etkinlik.
0
Improbable
(23.12.15)
İslam dünyasında yakın bir zamana kadar Hicri takvim veya başka bir tabirle ay takvimi kullanıldığı için dini günler de o takvime göre kutlanır. Ramazan ayı mesela o takvimde yer alan bir ay. Üç aylar ona keza. O yüzden İslam dininde yer alan özel günler, aylar için miladi takvim esas alınmaz. Kutlu doğum haftası yanlış olan.
0
animalman
(23.12.15)
Hz. Muhammed'e saygım sonsuz, kandiliniz kutlu olsun. Ama keşke tüm Müslümanlar Hz. Muhammed'in doğumunu yani kandili saygıyla andıkları gece gibi Hz. İsa'nın doğumu olan Noel gecesine de saygılı olsalar. İsteyen istediği peygamberin doğumunu (hatta ikisini de ) özgürce baskı altında olmadan kutlayabilse keşke...
0
Traveller
(23.12.15)
@dahinnotha

peki neden o zaman islamla birlikte ay takvimine geçildi peygamber zamanında? belki içinde bulunulan ya da yaklaşan çağlar insanlığı psikolojik olarak güneşten çok ay etkisi altına alacağı için.. böyle bir ihtimal de olabilir, ezoterik kozmoloji bağlamında.
0
gloomystorm
(23.12.15)
kesin tarihi bilinmiyor, sadece tahmin ediliyor. 20 nisan olması ihtimalinin yanlışlığı belirlenmiş. (wikipedi kaynak göstermiş, kaynak ingilizce)
bana göre, tüm islami uygulamalar (oruç, kurban vb.) ay takvimine göre yapılıyorsa doğum tarihi de ay takvimine göre takip edilmeli.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.12.15)
enkolaykullaniciadi
(23.12.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.