steve rogers
bu seriyi izlemeyi düşünüyorum. 4. ve son filmi geçen gün seri çok tutmadığı için dizi olarak yayınlanma kararı aldı. bu kafamda soru işaretleri oluşturdu. çoğu kişi sıkıcı falan diyor ama hunger games, maze runner, marvel-dc filmlerini severek izleyen birisiyim son dönemden izlemediğim sadece bu ka
bu seriyi izlemeyi düşünüyorum. 4. ve son filmi geçen gün seri çok tutmadığı için dizi olarak yayınlanma kararı aldı. bu kafamda soru işaretleri oluşturdu. çoğu kişi sıkıcı falan diyor ama hunger games, maze runner, marvel-dc filmlerini severek izleyen birisiyim son dönemden izlemediğim sadece bu kaldı diyebilirim.
izleyenler ne diyorsunuz? başlayayım mı? çok çok kötü diyorsanız başlamayacağım.
izleyenler ne diyorsunuz? başlayayım mı? çok çok kötü diyorsanız başlamayacağım.
0
bence diğerlerinin bir alt seviyesi gibi, çok çok kötü değil, sonuncusunu izlemedim gerçi ama gayet de izleniyor.
0
bence çok kötü ya, hunharca dalga geçerek izleme olasılığınız bayağı yüksek. ama akıyor mu, akıyor.
0
ben de geçen gün star verirken takılıp kaldım diğer ikisinin de indirip izledim. izlediğime pişman olmadım ama izlemesem de çok şey kaybetmezmişim. akıyor bi şekilde evet.
0
la noix
işveren dilediği zaman çalışanın iş telefonunu inceleyebilir mi?hem etik hem hukuki açıdan
işveren dilediği zaman çalışanın iş telefonunu inceleyebilir mi?
hem etik hem hukuki açıdan
hem etik hem hukuki açıdan
0
faturalar patrona/muhasebeye gidiyor, ayrıntılı fatura istemişse özel bir çaba sarf etmeye gerek kalmadan görüyorlar zaten.
0
iş telefonu kayıtları tutulmadığı için inceleyemez. ama benzer bir durum olarak iş için kullandığınız maili kontrol edebilir.
0
o kadar detaylı görünmüyor. mesela 18.08.2016 - 14.22 bilmemkaç megabayt internet kullanımı şeklinde listeleniyor.
0
eğer internet bağlantın mobil değil de wifi ise şirket senin tüm internet secereni çıkartabilir. aksi halde siteler gözükmez.
0
yeterince becerikli bir it varsa, şirket bilgisayarından ve telefonundan attığın her adımı görebilir.
hukuki olarak işverenin sağladığı telefon ve bilgisayarı izleyip kayıt altına alabileceği, bu kayıtları kullanabileceği yargıtay kararında vardı.
tek tek siteleri de görür, uygulama çıkışlarını da görür.
hukuki olarak işverenin sağladığı telefon ve bilgisayarı izleyip kayıt altına alabileceği, bu kayıtları kullanabileceği yargıtay kararında vardı.
tek tek siteleri de görür, uygulama çıkışlarını da görür.
0
bhdrydn
diziyi bekleyip bekleyip arka arkaya izledim..ve finalde sevgilimden ayrılmış gibi taş oturdu bogazıma..:((rica üzerine eklenen soru: benim gibi dizi hiç bitmeseydi ve Eva Green hep o diziye özgü lisanla cümleler kursaydı diyenler var mı ? :)
diziyi bekleyip bekleyip arka arkaya izledim..ve finalde sevgilimden ayrılmış gibi taş oturdu bogazıma..:((
rica üzerine eklenen soru: benim gibi dizi hiç bitmeseydi ve Eva Green hep o diziye özgü lisanla cümleler kursaydı diyenler var mı ? :)
rica üzerine eklenen soru: benim gibi dizi hiç bitmeseydi ve Eva Green hep o diziye özgü lisanla cümleler kursaydı diyenler var mı ? :)
0
Ben ve birçok insan finalin final olduğunu bilmeden izledik bi de bizi düşün, obaa iki bölüm üstüste koymuşlar derken! tam sarmaları gömerken terk edilen ada gibi oldum...
0
tam zamanında bitti bir true blood olmadan. adam benim anlatacağım konu bu kadardı daha fazla çekmeyelim demiş bildiğim kadarıyla. eline sağlık.
0
nymphe
Selam romalılar, halihazırda 10 kişilik bir ekibim var. Salı günü yeni iş başvurusu geldi. Perşembe başla bir hafta bakarız öğrenebilecek misin sonra tekrar konuşuruz dedim. O arada yol ve yemeğini de veririm dedim. Bugün geldi başladı. Bir iş gösterirken eli biraz kaçtı "sende vur deyince öldürenle
Selam romalılar,
halihazırda 10 kişilik bir ekibim var.
Salı günü yeni iş başvurusu geldi. Perşembe başla bir hafta bakarız öğrenebilecek misin sonra tekrar konuşuruz dedim. O arada yol ve yemeğini de veririm dedim.
Bugün geldi başladı. Bir iş gösterirken eli biraz kaçtı "sende vur deyince öldürenlerden çıktın" dedim. ben işi bırakıyorum azarlayacak başka birini bulun dedi. çıktı gitti.
20 yaşında üniversite öğrencisi bir kız.
Yeni nesil mi çok nane ben mi manyak patronum çözemedim.
halihazırda 10 kişilik bir ekibim var.
Salı günü yeni iş başvurusu geldi. Perşembe başla bir hafta bakarız öğrenebilecek misin sonra tekrar konuşuruz dedim. O arada yol ve yemeğini de veririm dedim.
Bugün geldi başladı. Bir iş gösterirken eli biraz kaçtı "sende vur deyince öldürenlerden çıktın" dedim. ben işi bırakıyorum azarlayacak başka birini bulun dedi. çıktı gitti.
20 yaşında üniversite öğrencisi bir kız.
Yeni nesil mi çok nane ben mi manyak patronum çözemedim.
0
anlattığına göre sende hiçbir sıkıntı yok. fazla atarlı davranmış eleman. işi beğenmemiş olabilir, belki başka bir şeye canı sıkkındır, belki de kim bilik huyu böyledir.
vicdan yaptıysan ara gelsin devam etsin işine. ama böyle bir huya sahipse ben olsam çekmezdim.
yerinde olsam ağır patron olur, oluruna bırakırdım.
vicdan yaptıysan ara gelsin devam etsin işine. ama böyle bir huya sahipse ben olsam çekmezdim.
yerinde olsam ağır patron olur, oluruna bırakırdım.
0
bana bu cümle kurulsa gülüp di mi yaa, pardon derdim ama siz yine de uzun süredir tanımadığınız kişilere şaka yollu laf atmayın bence. neden böyle tepki verdiğini bilemezsiniz, çok nane olduğundan değil; yaşadığı kötü tecrübelerden ötürü de tepkisini ayarlayamamış olabilir.
0
bırak otursun evinde ya koca beklesin yada genel müdür olarak başlatacak yer bulsun
Cesario +1
Cesario +1
0
bugüne kadar harcadığı 1 tl de bile kendi emeği olmayan insan.
senlik durum yok hacı.
senlik durum yok hacı.
0
yeni nesil'in bizimle alakası yok. diğer yandan bu onları yaftalayarak ötekileştirmemiz anlamına gelmiyor. onların da huyuna gidip çalıştırmanın yollarını bulmamız lazım.
bununla alakalı kitaplar vardır. yoksa da internette hap niyetine makaleler.
zaman nesilleri dönüştürdüğü gibi, bizimde bu dönüşüme ayak uydurmamız gerekiyor.
@nymphe işin rast gitsin, tabancandan ses gelsin ;)
bununla alakalı kitaplar vardır. yoksa da internette hap niyetine makaleler.
zaman nesilleri dönüştürdüğü gibi, bizimde bu dönüşüme ayak uydurmamız gerekiyor.
@nymphe işin rast gitsin, tabancandan ses gelsin ;)
0
bastan gitmesi hem de kendi gitmesi isabet olmus.
belirttiginiz gibi soylediyseniz vicdanlik bir durum yok.
yeni nesil de 'genellersek' cok simarik, kaprisli, cok bilmis, ukala.
belirttiginiz gibi soylediyseniz vicdanlik bir durum yok.
yeni nesil de 'genellersek' cok simarik, kaprisli, cok bilmis, ukala.
0
bir çoğu cacığa hıyar olamaz, prenses sendromundalar. Arkadaşım veterinerlikte okuyor, stajı büyükbaş hayvanların olduğu bir çiftlikte yapıyorlar, kızlardan bir tanesi "ben elimi sürmem o teknikerlerin işi" demiş.
Lan mal önce işi öğren sonra teknikerlere verirsin işi.
Lan mal önce işi öğren sonra teknikerlere verirsin işi.
0
cliquot'un dediklerine katılıyorum, iş ahlakını beğenmediğin koca bir yeni nesil olabilmesi ihtimali varken hepsini de direkt göz ardı edemezsin.
0
çalışanım olan 10 kişinin 6 sı onun yaşlarında ve bir sorunumuz yok. Sadece bir tanesi fazla çakal onu da adam edecem inat ettim.
makyaj yasak dememe rağmen inatla sürülen kırmızı rujdan anlamalıydım bi cacık olmayacağını neyse ders oldu
makyaj yasak dememe rağmen inatla sürülen kırmızı rujdan anlamalıydım bi cacık olmayacağını neyse ders oldu
0
öncelikle @cliquot +1 her nesilin farklı iş anlayışları var, 96lı insan piremses ise piremseslerle çalışma yöntemlerini öğrenmek de kurumların görevi. türkiyede tabii çalışma saatleri, şartları, ödüllendirmeleri falan hala geçen yüzyılda kaldığı için bireysel olarak bunu çözebilir misin bilmiyorum. ayrıca ofiste makyaj neden yasak merak konusu :')
0
ofis değil burası :( yemek yapıyoruz biz. Öyle olunca takı da yasak, saç açık gezmekte, ağır makyaj da yasak.
0
işi beğenmemiştir. o da bahanesi olmuştur. ya da deneme süresi diye para vermediğiniz halde laf söylediğiniz kıl olmuştur.
bilinmez
edit:_________________________
tik koyulmaması tikimde bile değil ama fikir sorulan bi duyuruda sadece beğendiğiniz cevapları tiklemeniz enteresanmış.
olayın tamamını anlatmadığınız sürece haklı olup olmadığınızı anlayamayız.
not: sigortasız eleman çalıştırmak yasal değil. deneme süresi bile olsa.
bilinmez
edit:_________________________
tik koyulmaması tikimde bile değil ama fikir sorulan bi duyuruda sadece beğendiğiniz cevapları tiklemeniz enteresanmış.
olayın tamamını anlatmadığınız sürece haklı olup olmadığınızı anlayamayız.
not: sigortasız eleman çalıştırmak yasal değil. deneme süresi bile olsa.
0
Sizde bir sorun yok. Biraz bozulmasini anlarim da "ben işi bırakıyorum azarlayacak başka birini bulun" yersiz olmus.
0
gulsum
yine çok tatlı uzun bir tatil geliyor. tercihiniz nerelerden yana peki ?
yine çok tatlı uzun bir tatil geliyor. tercihiniz nerelerden yana peki ?
0
çalışıyorum:( pazartesinden cumaya komple kapalı, hem de mesaili çalışıcaz sabah 8-gece 12. amk böyle işin.
0
2017de bütün bayramlar hafta sonlarına denk geliyor burdan moral bozayım. tercihim evde hiç yataktan kalkmadan dinlenmekten yana.
0
kuşadası. 1-2 hafta önce ayarlayabilseydik aynı fiyata alaçatı olabiliyordu ama fiyatlar aldı yürüdü.
0
yue
https://tr.aliexpress.com/item/20pcs-pack-Colorful-Cats-Dogs-Kitten-Paws-Grooming-Nail-Claw-Cap-Adhesive-Glue-Soft-Rubber-Pet/32626971730.html?spm=2114.010208.3.3.Hc7no2&ws_ab_test=searchweb201556_0,searchweb201602_1_10057_10056_10055_10059_10058_10017_106_105_104_10060_103_10061_102_414_10062_413,s
tr.aliexpress.com
kedinin tırnağına takılan ürünler var belki görmüşsünüzdür, yapıştırıcıyla takılıyor tırnak uzayınca bir süre sonra düşüyormuş. hiç yaptırmadım öyle bir şey ama merak ediyorum aliexpressten alayım mı dedim, eşim karşı çıktı eziyet yazık hayvana falan diye.
şimdi ben kadın olduğum için takma tırnak nasıl bir his verir biliyorum, herhangi bir eziyetlik kısmı yok bence. siz ne düşünüyorsunuz?
kedinin tırnağına takılan ürünler var belki görmüşsünüzdür, yapıştırıcıyla takılıyor tırnak uzayınca bir süre sonra düşüyormuş. hiç yaptırmadım öyle bir şey ama merak ediyorum aliexpressten alayım mı dedim, eşim karşı çıktı eziyet yazık hayvana falan diye.
şimdi ben kadın olduğum için takma tırnak nasıl bir his verir biliyorum, herhangi bir eziyetlik kısmı yok bence. siz ne düşünüyorsunuz?
0
bence eziyet olmaz. ama kediler huylu hayvanlar, tırnaklarının ucundaki plastikten kurtulmak isterken kendilerine zarar verirler sonrası eziyet olur orasını bilemem.
0
neden böyle bir şey yapıyorsunuz? çok kötü gözüküyor nedir yani bu?
canını acıtmaz ama onu söküp yutma ihtimali çok yüksek. bir de çok saçma gerçekten.
canını acıtmaz ama onu söküp yutma ihtimali çok yüksek. bir de çok saçma gerçekten.
0
niye bu, çizmesin diye falan mı?
japonla yapıştırmadığınız sürece kedi bunu bi şekilde söker. takma tırnak bile düşüyor kendiliğinden, biliyorsunuzdur. kedinin bunu yanlislikla yutma ihtimali çok yüksek.
japonla yapıştırmadığınız sürece kedi bunu bi şekilde söker. takma tırnak bile düşüyor kendiliğinden, biliyorsunuzdur. kedinin bunu yanlislikla yutma ihtimali çok yüksek.
0
Kedi balkona çıktı, yüksek bir yere zıpladı diyelim, tırnakları yoksa düşer. Estetik bir şey de değil, sağı solu çizmesin diye takacaksan da benim kediler ısıra ısıra tırnağın dışındaki katmanı söküyorlar bunu sökmesi 5dk sürmez.
ayrıca tırnakları yapısı gereği uzayıp kısalabiliyor, neye göre yapıştıracaksın ? Çinden gelen ürün ne kadar güvenilir olabilir ?
Neyse ki eşiniz karşı çıkmış, ellemeyin hayvanı, böyle acayip icatlar çıkaranların da allah belasını versin.
ayrıca tırnakları yapısı gereği uzayıp kısalabiliyor, neye göre yapıştıracaksın ? Çinden gelen ürün ne kadar güvenilir olabilir ?
Neyse ki eşiniz karşı çıkmış, ellemeyin hayvanı, böyle acayip icatlar çıkaranların da allah belasını versin.
0
Kadın olduğum için nasıl his verir biliyorum demiş ya...
Kedi bu kedi.
Kedi bu kedi.
0
lel, bu nedir allasen? "kadın olduğum için" derken? pardon siz felis domesticus ailesine ait bir canlı değilsiniz, kedinizin üzerine küçük bir para bandı yapıştırın isterseniz, kurtulmak için maymuna döndüğünü görebilirsiniz, kediler garip hayvanlardır böyle şeyleri sevmezler. Eşiniz haklı.
0
eziyet tabii ki. boynuna huni takılınca deliye dönen hayvanlar bunlar. ondan aşırı derecede rahatsız olacak.
0
normalde ben kendim bile takma tırnak taktığım zaman rahatsız oluyorum. vücudumda yabancı bir madde olduğunu hissediyorum. kedi hayli hayli hisseder. huzursuz olur, anlam veremez, çıkarmaya çalışır. çıkarınca yutmaya çalışır falan.
ayıca çok gereksiz +1
ayıca çok gereksiz +1
0
köpek falan olsa umrunda olmayabilir de kediler cidden huylu hayvanlar. bi gününe denk gelir yüzüne bakmaz bi gün kafayı ona takar hepsini çıkarır yutar falan. sağı solu belli olmayacağı için ben yaptırmazdım bana ciddi zarar vermiyorsa tırnaklayarak. gerçi yine çok düzenli tırnak kısaltıp da önüne geçilebilir ciddi zararların. kedi seven ve besleyen herkesin canice tırnaklanmaya hazır olması gerektiği düşüncesine de ayrıca katılmıyorum, hayvanın tırnaklarını kökünden sökme işleminden bahsetmiyorsunuz altı üstü plastik kap. hiçbir canlı %100 komfor alanında yaşamıyor ofiste oturduğumuz sandalyeler de belimizi mahvediyor mesela ama kimse bu ne canilik efendim insanların normal oturuşu bu şekilde değildir yazmaz.
0
freya, plastik kap ama onu tutkalla falan tırnağa yapıştırıyorlar. sadee plastiği taksan neyse. gün içerisinde sırtımızı tutkalla sandalyeye yapıştırarak otursak rahatsız olmaz mıyız?
0
Ahdjajfksjjc ben de kadin oldugumdan nasil hissettirdigini biliyorum demis. Hanimefendi siz bir kedi misiniz? Sizin de tirnaklariniz saga sola tutunmanizi, hatta dogru duzgun yurumenizi mi sagliyor? Sizin tirnaklariniz da el gorevi mi goruyor?
0
denizgonen
çok gereksiz yere takılmışsın onu ben tırnaklara bir şey yapıştırmanın can yakan bir işlem olmadığını belirtmek için yazmıştım. tabii ki aynı şey değil. kedimin güvenliği ve konforu her zaman önce gelir. bu yüzden araştırıyorum soruyorum bir şeyler yapmadan önce.
balkondan düşer falan denmiş. o tür güvenlik önlemlerini kedinin insifiyatifine zaten bırakmıyoruz, tüm pencereler ve balkonlar kedinin asla düşemeyeceği şekilde kalın bahçe teli ile kaplı zaten.
freya
tırnaklarını düzenli kesiyorum yinede oyun oynarken kendini kaptırıp baya bi yaralayabiliyor. gerçi sorun değil alıştım çiziklere zaten :D ama yeme konusunda haklısın sıkıntı olabilir. neye sinir olacağı belli olmuyor. kafasına aslan yelesi şeklinde şapka almıştım onu çıkarttırmıyor mesela öyle uyuyor ama tasmaya sinir oluyor.
ben bunu ilk animal planette bir veterin programında görmüştüm. vete bakıma gelen kedilere gayet doğal bir şey gibi takıyorlardı. yurt dışında baya yaygın sanırım. yeme işi tehlikeli gerçekten almaya değmez. fikir olarak iyi aslında belki orjinali yenebilir falandır.
çok gereksiz yere takılmışsın onu ben tırnaklara bir şey yapıştırmanın can yakan bir işlem olmadığını belirtmek için yazmıştım. tabii ki aynı şey değil. kedimin güvenliği ve konforu her zaman önce gelir. bu yüzden araştırıyorum soruyorum bir şeyler yapmadan önce.
balkondan düşer falan denmiş. o tür güvenlik önlemlerini kedinin insifiyatifine zaten bırakmıyoruz, tüm pencereler ve balkonlar kedinin asla düşemeyeceği şekilde kalın bahçe teli ile kaplı zaten.
freya
tırnaklarını düzenli kesiyorum yinede oyun oynarken kendini kaptırıp baya bi yaralayabiliyor. gerçi sorun değil alıştım çiziklere zaten :D ama yeme konusunda haklısın sıkıntı olabilir. neye sinir olacağı belli olmuyor. kafasına aslan yelesi şeklinde şapka almıştım onu çıkarttırmıyor mesela öyle uyuyor ama tasmaya sinir oluyor.
ben bunu ilk animal planette bir veterin programında görmüştüm. vete bakıma gelen kedilere gayet doğal bir şey gibi takıyorlardı. yurt dışında baya yaygın sanırım. yeme işi tehlikeli gerçekten almaya değmez. fikir olarak iyi aslında belki orjinali yenebilir falandır.
0
onlyone
merhaba,17.03.16 tarihinden beri çalıştığım işyerime 15.08.16 tarihinde istifamı verdim ve ihbar süremin başlatılması talebinde bulundum. yerime yeni birini bulmaları uzun süreceği gerekçesiyle 09.09.16 tarihine kadar kalmamı rica ettiler, ben de sözlü olarak kabul ettim. şimdi dilekçemin altına "30
merhaba,
17.03.16 tarihinden beri çalıştığım işyerime 15.08.16 tarihinde istifamı verdim ve ihbar süremin başlatılması talebinde bulundum.
yerime yeni birini bulmaları uzun süreceği gerekçesiyle 09.09.16 tarihine kadar kalmamı rica ettiler, ben de sözlü olarak kabul ettim.
şimdi dilekçemin altına "30.09.16 tarihine kadar çalışması uygundur" şeklinde bir not yazıldığını -öğrenmemem gereken bir şekilde- öğrendim ve bu durumdan rahatsız oldum. ihbar sürem bitince çıkmak istiyorum.
bu arada asıl karışık olan durum şu ki; şirket maaşın bir kısmını ayın 5'inde bankaya yatırıyor, kalanını 25'inde elden veriyor. kısaca daha temmuz ayı maaşımın bile bir kısmını alamadım. bu durumda da köprüleri yakıp çıkarsam elden aldığımı ispatlayamayacağım için maaşım yanacak.
sorularım şunlar: 1.sözlü olarak 09.09.16'ya kadar çalışırım dediğim halde ihbar sürem dolduktan sonra çıkabilir miyim? 2. maaşımı almanın bir yolu var mıdır?
tüm cevap verenlere şimdiden teşekkür ederim.
17.03.16 tarihinden beri çalıştığım işyerime 15.08.16 tarihinde istifamı verdim ve ihbar süremin başlatılması talebinde bulundum.
yerime yeni birini bulmaları uzun süreceği gerekçesiyle 09.09.16 tarihine kadar kalmamı rica ettiler, ben de sözlü olarak kabul ettim.
şimdi dilekçemin altına "30.09.16 tarihine kadar çalışması uygundur" şeklinde bir not yazıldığını -öğrenmemem gereken bir şekilde- öğrendim ve bu durumdan rahatsız oldum. ihbar sürem bitince çıkmak istiyorum.
bu arada asıl karışık olan durum şu ki; şirket maaşın bir kısmını ayın 5'inde bankaya yatırıyor, kalanını 25'inde elden veriyor. kısaca daha temmuz ayı maaşımın bile bir kısmını alamadım. bu durumda da köprüleri yakıp çıkarsam elden aldığımı ispatlayamayacağım için maaşım yanacak.
sorularım şunlar: 1.sözlü olarak 09.09.16'ya kadar çalışırım dediğim halde ihbar sürem dolduktan sonra çıkabilir miyim? 2. maaşımı almanın bir yolu var mıdır?
tüm cevap verenlere şimdiden teşekkür ederim.
0
istifa dilekçenizi sunduğunuza dair elinizde bir delil var mı? yani bugün yarın tutup da "hayır sen istifa vermedin" diyebilirler mi?
eğer böyle bir olasılık yoksa ihbar süreniz dolduğunda işten ayrılmanızda hukuken bir sakınca yok. maaşınızı ödemezlerse almanızın yolu dava açmak olur. bu durumda tanık ya da bankaya yatandan daha yüksek olduğunu ispatlamaya yaracak başkaca delilleriniz olması lazım. bunlar varsa dava yoluyla kalan maaşınızı da alırsınız.
eğer böyle bir olasılık yoksa ihbar süreniz dolduğunda işten ayrılmanızda hukuken bir sakınca yok. maaşınızı ödemezlerse almanızın yolu dava açmak olur. bu durumda tanık ya da bankaya yatandan daha yüksek olduğunu ispatlamaya yaracak başkaca delilleriniz olması lazım. bunlar varsa dava yoluyla kalan maaşınızı da alırsınız.
0
elimde bir delil yok; ancak tüm şirket şahit istifa ettiğime. (yaklaşık 50 kişi)
bankaya yatandan daha fazla maaş aldığımı ispatlamanın bir yolu var mıdır?
bankaya yatandan daha fazla maaş aldığımı ispatlamanın bir yolu var mıdır?
0
her iki durum için de tanık deliline dayanmak en sağlıklı yok gibi. işyerinde çalışan kişiler halen çalıştığı için tanıklık yapmak istemeyebilirler tabi. bunu da düşünmeniz gerekir.
ayrıca dava aşamasında emsal ücret araştırması da talep edebilirsiniz. mahkeme sizin mesleğinizde ve sizin kıdeminizdeki bir çalışanın alacağı ortalama ücreti ilgili yerlere yazı yazarak sorar ve ücret konusunda buna göre karar verir.
dava aşamasına geçilecekse bir avukatla süreci takip etmenizde fayda var.
ayrıca dava aşamasında emsal ücret araştırması da talep edebilirsiniz. mahkeme sizin mesleğinizde ve sizin kıdeminizdeki bir çalışanın alacağı ortalama ücreti ilgili yerlere yazı yazarak sorar ve ücret konusunda buna göre karar verir.
dava aşamasına geçilecekse bir avukatla süreci takip etmenizde fayda var.
0
mahkemelik olursanız şahit göstererek alabilirsiniz bu durumda şirket de ciddi ceza ödeyecektir o nedenle o yolu istemez ama siz konuşarak halledin bence iki taraf için de daha az yorucu olacaktır.
0
yasal ihbar süren 11 eylülde bitiyor, 9 eylül son çalışma günün. sonra gitmemen çok normal. çıkışta maaşının hepsinin yatırılmasını talep et, yatırmazlarsa çıktıksan sonra kibarca -maaşını almak için yasal yollara başvurmak istediğini ancak onları zor durumda bırakmamak için yasal yolları tercih etmediğini, yine de maaşını yatırmazlarsa başka çaren kalmadığını- sakin sakin belirt. baktın yine yatırmadılar bas şikayeti dünyalarını öderler sgkya. vergi kaçırmak neymiş görsünler.
0
fraise
Ben çok fazla çeşitle makyaj yapan biri değilim. Dün makyaj çantami boşalttım; 2-3 çeşit ruj, eyeliner, concealer, 1 göz kalemi (onu da eyeliner'ı düzgün çekmek için kullanıyorum), bronzer pudra, rimel ve allık fircasi çıktı icinden. Arada sırada kullandığım bir bb kremim de var ama ancak yüzümde sa
Ben çok fazla çeşitle makyaj yapan biri değilim. Dün makyaj çantami boşalttım; 2-3 çeşit ruj, eyeliner, concealer, 1 göz kalemi (onu da eyeliner'ı düzgün çekmek için kullanıyorum), bronzer pudra, rimel ve allık fircasi çıktı icinden. Arada sırada kullandığım bir bb kremim de var ama ancak yüzümde saçma bir sivilce çıkarsa sürüyorum. Bu saydiklarimi değiştire değiştire günlük makyajımda kullanıyorum, bana yetiyor ama özel bir gecede makyaj filan yapacaksam kalıyorum öyle. Zaten bu konuda çok yetenekli de değilim.
Hazir vaktim varken biraz makyaj malzemesi alayım da elimin altında bulunsun diyorum. İnternetten araştırdım, milyon tane şey saymislar cogunun ne işe yaradığını bile bilmiyorum. Velhasıl bir kadının makyaj çantasından mutlaka bulunmalı dediğiniz neler var? Ben neler alayım? Teşekkür ederim şimdiden herkese.
Hazir vaktim varken biraz makyaj malzemesi alayım da elimin altında bulunsun diyorum. İnternetten araştırdım, milyon tane şey saymislar cogunun ne işe yaradığını bile bilmiyorum. Velhasıl bir kadının makyaj çantasından mutlaka bulunmalı dediğiniz neler var? Ben neler alayım? Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
makyajdan hiç anlamayan göz makyajı dışında bir şey yapamayan bir insan olarak kaliteli nude far seti hayatımı kurtardı.
0
Gunluk makyaj kismi kisiden kisiye degisiyor;
benim icin far, far bazi, rimel, ruj, gunes kremi ve pudra yeterli.mesela.
Ama gece makyaji olsun olmasin bir kadinin makyaj malzemelerinin arasinda mutlaka olmasi gerekenlefi sayayim <3 (yukarida saydiklarimin disinda)
- nude far paleti
- concealer
-makyaj fircalari
-allik
-lipliner
-belki ufak bir dokunus icin highlighter olabilir
-fondotenim hic yok, bu kisim sizin tercihinize kalmis. Bb kremler de guzel is goruyor.
Secenekler daha cok ama ben daha fazla bir sey almiyorum. Cilt bakimini bunlarin disinda tuttum :3
Mesela goz kalemi, likit ruj, fondoten, aydinlatici filan bende hic yok. Ama gece makyaji icin aydinlatici guzel olabilir diye dusunerek yazdim. Nars'in multiple copacabana die bir urunu var yanaklari muhtesem.gosteriyor. ama cok gereksiz pahali neyse oyhs :)
Nude far paleti tavsiyesi de vereyim tam olsun:
Butce fazla ise urban decay naked paletlerinden birisi(bu bende yok)
Nispeten ucuz ama guzel olsun dersek; the balm nude dude.
Nude tude paleti gece makyajina gore, nude dude gunluk makyaja uygun.
Bende sadece nude dude var ama almak icin mutlaka indirimi bekle derim bosa fazla para verme :)
benim icin far, far bazi, rimel, ruj, gunes kremi ve pudra yeterli.mesela.
Ama gece makyaji olsun olmasin bir kadinin makyaj malzemelerinin arasinda mutlaka olmasi gerekenlefi sayayim <3 (yukarida saydiklarimin disinda)
- nude far paleti
- concealer
-makyaj fircalari
-allik
-lipliner
-belki ufak bir dokunus icin highlighter olabilir
-fondotenim hic yok, bu kisim sizin tercihinize kalmis. Bb kremler de guzel is goruyor.
Secenekler daha cok ama ben daha fazla bir sey almiyorum. Cilt bakimini bunlarin disinda tuttum :3
Mesela goz kalemi, likit ruj, fondoten, aydinlatici filan bende hic yok. Ama gece makyaji icin aydinlatici guzel olabilir diye dusunerek yazdim. Nars'in multiple copacabana die bir urunu var yanaklari muhtesem.gosteriyor. ama cok gereksiz pahali neyse oyhs :)
Nude far paleti tavsiyesi de vereyim tam olsun:
Butce fazla ise urban decay naked paletlerinden birisi(bu bende yok)
Nispeten ucuz ama guzel olsun dersek; the balm nude dude.
Nude tude paleti gece makyajina gore, nude dude gunluk makyaja uygun.
Bende sadece nude dude var ama almak icin mutlaka indirimi bekle derim bosa fazla para verme :)
0
Neferkitty, cilt bakım ürünleri evde zibilyon tane var zaten. O konuda kendimi astım artik ama makyaj konusunda tam bir cahilim. Mesela 30 tane firca var; hangi fırça ne işe yariyor, bir fikrim yok :)
Nude far seti cepte o halde cevaplar sayesinde.
Nude far seti cepte o halde cevaplar sayesinde.
0
ben günlük olarak düzenli makyaj yapmıyorum uzunca bir süredir, biraz cildimi dinlendireyim dedim. yine de ufak bir makyaj çantam var, içindekileri sayayım:
rimel
eyeliner
ten rengi mineral far
toprak tonlarında bir tane mineral far
kaş farı
mineral pudra
hafif bir aydınlatıcı (bunu çok nadir kullanıyorum ve çok hafif uyguluyorum. kaşlarımın bittiği yerlere ve elmacık kemiklerime biraz sürünce ışıl ışıl ve sağlıklı duruyor)
3-4 tane ruj (genelde hepsi benzer tonlarda. fazla iddialı renkleri sevmiyorum, rujlarım genelde gül kurusu tonlarındadır)
ben krem formunda ürünler kullanamıyorum cildime. o yüzden bb krem, cc krem, fondöten vs. pek kullanmadığım ürünler. cildime ağırlık yapıyor ve nefes almasını engelliyor gibi hissediyorum. nemlendirici + pudra işimi fazlasıyla görüyor. bunun yanı sıra allık da kullanmıyorum çünkü yanaklarım kırmızıdır benim genelde.
rimel
eyeliner
ten rengi mineral far
toprak tonlarında bir tane mineral far
kaş farı
mineral pudra
hafif bir aydınlatıcı (bunu çok nadir kullanıyorum ve çok hafif uyguluyorum. kaşlarımın bittiği yerlere ve elmacık kemiklerime biraz sürünce ışıl ışıl ve sağlıklı duruyor)
3-4 tane ruj (genelde hepsi benzer tonlarda. fazla iddialı renkleri sevmiyorum, rujlarım genelde gül kurusu tonlarındadır)
ben krem formunda ürünler kullanamıyorum cildime. o yüzden bb krem, cc krem, fondöten vs. pek kullanmadığım ürünler. cildime ağırlık yapıyor ve nefes almasını engelliyor gibi hissediyorum. nemlendirici + pudra işimi fazlasıyla görüyor. bunun yanı sıra allık da kullanmıyorum çünkü yanaklarım kırmızıdır benim genelde.
0
@sergerde 7/24 lensli olduğum için ne nereyi yakıyor karıştırdım artık ama ekstra bi şey yok benim sette.
0
Bende cok sey var ama her gun hepsini kullanmiyorum. Bende olanlari sayayim.
- 1 far paleti (balm nude tude)
- 1 transparan pudra (rimmel london stay matte)
- 2 concealer (revlon ve note)
- 1 bb krem (balm shelter)
- 2 fondoten (loreal true match, note)
- 2 rimel (loreal ve estee lauder)
- 1 bronzer (loreal)
- 1 highlighter (balm mary lou manizer)
- Fircalar
- 1 kas fari (h&m)
- 5 tane ruj
Kac tanesi gerekli dersen, kisiden kisiye, makyaja karsi bakisa gore degisir bence. Ama iclerinden bir tanesi var ki, gercekten kendi kategorisinde en iyisi. O da Balm Mary Lou Manizer. Fiyati orta. Ama zaten on sene falan gidecek kadar cok urun. 66.media.tumblr.com
su highlight on fleek olayina bayiliyorum <3 aydinlatici müko bisi www.instagram.com
neferkitty'e ek olarak balm meet matte trimony de guzel ama sadece indirim olursa alirdim ben olsam, yoksa fiyatini cok haketmiyor, cdn.shopify.com
- 1 far paleti (balm nude tude)
- 1 transparan pudra (rimmel london stay matte)
- 2 concealer (revlon ve note)
- 1 bb krem (balm shelter)
- 2 fondoten (loreal true match, note)
- 2 rimel (loreal ve estee lauder)
- 1 bronzer (loreal)
- 1 highlighter (balm mary lou manizer)
- Fircalar
- 1 kas fari (h&m)
- 5 tane ruj
Kac tanesi gerekli dersen, kisiden kisiye, makyaja karsi bakisa gore degisir bence. Ama iclerinden bir tanesi var ki, gercekten kendi kategorisinde en iyisi. O da Balm Mary Lou Manizer. Fiyati orta. Ama zaten on sene falan gidecek kadar cok urun. 66.media.tumblr.com
su highlight on fleek olayina bayiliyorum <3 aydinlatici müko bisi www.instagram.comneferkitty'e ek olarak balm meet matte trimony de guzel ama sadece indirim olursa alirdim ben olsam, yoksa fiyatini cok haketmiyor, cdn.shopify.com
0
Su an kimse bir sey almasin kurban bayrami oncesi buyuk indirim gelecek hanimlar %40-50 civari onu bekleyin :D
0
hangi fircanin ne ise yaradigini ogrenmek icin mesela real technique brush set'in internette kullanim videolari var onlari izleyip ogrenebilirsin, hepsini almana gerek yok ama fikir verir. ben mesela firca ile nasil far surduklerini hala anlamlandiramiyorum, butun renk goz kapagima iniyor toz halinde.
0
Özel gün içinse yüz makyajı;
- Makyaj bazı, fondöten öncesi yüzdeki gözenekleri küçültüyor daha pürüzsüz görüntü oluşuyor, bence gereksiz değil çünkü fark yaratıyor.
- Kapatıcı,
- Fondöten, pudra, allık.
Makyajda çok yetenekli değilim dediğim için bence yüz için bunlar yeterli, yoksa aydınlatıcısı, bronzerı, kontür paleti falan filan bir sürü şeyi var, ama bence bunlar yeterli.
Göz için,
- Far bazı, far hemen uçmuyor bunu kullanınca bir de iki göz kapağını eşitliyor,
- Size yakışacak renkleri içeren bir far paleti, öyle 30 çeşit renge gerek yok bence 4 ya da 5 renkli küçük far paletleri içinizi görür.
- Rimel, göz kalemi, eyeliner, ruj
Bonus: kapatıcı ve fondöteni uygulamak için rt expert face brush veya rt sünger, aklına yatan bir dağıtma fırçası.
- Makyaj bazı, fondöten öncesi yüzdeki gözenekleri küçültüyor daha pürüzsüz görüntü oluşuyor, bence gereksiz değil çünkü fark yaratıyor.
- Kapatıcı,
- Fondöten, pudra, allık.
Makyajda çok yetenekli değilim dediğim için bence yüz için bunlar yeterli, yoksa aydınlatıcısı, bronzerı, kontür paleti falan filan bir sürü şeyi var, ama bence bunlar yeterli.
Göz için,
- Far bazı, far hemen uçmuyor bunu kullanınca bir de iki göz kapağını eşitliyor,
- Size yakışacak renkleri içeren bir far paleti, öyle 30 çeşit renge gerek yok bence 4 ya da 5 renkli küçük far paletleri içinizi görür.
- Rimel, göz kalemi, eyeliner, ruj
Bonus: kapatıcı ve fondöteni uygulamak için rt expert face brush veya rt sünger, aklına yatan bir dağıtma fırçası.
0
He fircalarda da uc bes tane temel fircayi alsan yeter, gerisini bosver.
-bir tane pudra fircasi tinyurl.com (genelde boyle tombul uclu oluyor), bronzer suruyorsan
-bir tane kesik uclu allik fircasi 4.bp.blogspot.com
-bir tane karistirma fircasi 3.bp.blogspot.com (hepsi karistirma fircasi, tipi belli olsun diye bunu sectim.)
-bir tane su tip far fircasi 2.bp.blogspot.com
-cdn.suslusozluk.net bir tane de su tip aydinlatici fircasi yeterli olur bence.
-bir tane pudra fircasi tinyurl.com (genelde boyle tombul uclu oluyor), bronzer suruyorsan
-bir tane kesik uclu allik fircasi 4.bp.blogspot.com
-bir tane karistirma fircasi 3.bp.blogspot.com (hepsi karistirma fircasi, tipi belli olsun diye bunu sectim.)
-bir tane su tip far fircasi 2.bp.blogspot.com
-cdn.suslusozluk.net
bir tane de su tip aydinlatici fircasi yeterli olur bence.
0
arkadaslar far fircasi ile yani sungerimsi minik sey degil de (farin icinden cikan) firca ile far surdugunuzde goz altiniza toz inmiyor mu? benim goz kapagimda bir sey kalmiyor, dogru duzgun renk bile belli olmuyor, ya goz altima ya da sakaklarima tozlar dokuluyor. bir seyi yanlis mi yapiyorum?
0
@kassioperia o biraz farin tozutmasindan ve yapisindan kaynakli
Forumlarda filan farin bu tozutma ozelligi varsa hemen "cok kotu" olarak etiketliyorlar :D
Tozutmayan bir farda ayni firca ile daha farkli sonuc alinabilir diye tahmin ediyorum.
Forumlarda filan farin bu tozutma ozelligi varsa hemen "cok kotu" olarak etiketliyorlar :D
Tozutmayan bir farda ayni firca ile daha farkli sonuc alinabilir diye tahmin ediyorum.
0
@neferkitty cok tesekkurler tekrar :) aslinda boyle the balm, sephora filan aldim ama anlamadim, biraz daha video izleyim bari :)
0
Nude far paleti
Göz kalemi
Concealer
Rimel
Ruj, dudak nemlendiricisi benim olmazsa olmazlarım.
Cildiniz kötü değilse ten makyajı yapmasanız bile olur. Saydıklarınıza bakılırsa zaten olması gerektiği kadar malzemeniz var. Alıp kenara atmaktansa elinizdekileri bitirip öyle alışveriş yapmanız bence daha sağlıklı.
@kassioperia, ben nude dude'un içinden çıkan fırçasını kullanıyorum. Far sıkı (tozutmayan) bir yapıda olduğundan bence sorun olmuyor.
Göz kalemi
Concealer
Rimel
Ruj, dudak nemlendiricisi benim olmazsa olmazlarım.
Cildiniz kötü değilse ten makyajı yapmasanız bile olur. Saydıklarınıza bakılırsa zaten olması gerektiği kadar malzemeniz var. Alıp kenara atmaktansa elinizdekileri bitirip öyle alışveriş yapmanız bence daha sağlıklı.
@kassioperia, ben nude dude'un içinden çıkan fırçasını kullanıyorum. Far sıkı (tozutmayan) bir yapıda olduğundan bence sorun olmuyor.
0
@kassiopeia far bazı kullanıyor musun, o uçuşmaları biraz engelliyor, bir de çok kaliteli farlar da bile bazen tozutma oluyor.
0
@elikasi
evet sephora'dan var sanirim bir tane ama denemedim oyle diye hatirliyorum, boyle hevesle alip alip sonra kullanamiyorum. bir de oyle deneyecegim :) tesekkurler.
evet sephora'dan var sanirim bir tane ama denemedim oyle diye hatirliyorum, boyle hevesle alip alip sonra kullanamiyorum. bir de oyle deneyecegim :) tesekkurler.
0
Ben de özel günler dışında makyaj yapmam, işe bile toplantı vs yoksa makyajsız gidiyorum, dolayısıyla soruya cevap yazmaya gelmedim ama eğer Gratis'ten alışveriş yapıyorsanız, mağazada bulunan aşağıda yazacağım markalar cruelty-free, yani hayvanlar üzerinde deney yapmayan firmalar, kendi arkadaşlarıma konusu açıldığında söylüyorum, burada da dile getirmek istedim:)
Wet'n wild
Crystal Essence
Dirty works
The Balm (Karar veremedim. Kendileri hayvanlar üzerinde asla test yapmadıklarını söylüyorlar ancak cruelty-free sertifikaları bulunmamakta, o yüzden bilemedim. Ama yine de diğerlerinden iyidir.)
Edit: +Bee beauty, unutmuşum:)
Başka varsa bilmiyorum, ben bu markaları kullanıyorum, hepsinden gayet memnunum.
Wet'n wild
Crystal Essence
Dirty works
The Balm (Karar veremedim. Kendileri hayvanlar üzerinde asla test yapmadıklarını söylüyorlar ancak cruelty-free sertifikaları bulunmamakta, o yüzden bilemedim. Ama yine de diğerlerinden iyidir.)
Edit: +Bee beauty, unutmuşum:)
Başka varsa bilmiyorum, ben bu markaları kullanıyorum, hepsinden gayet memnunum.
0
bende olanları sayayım. makyaj çantamı yanımda hiç taşımam bu arada, ufak çantalar taşıyorum,
toplam 10-15 renk far var(palettekileri de ayrı ayrı saydım)
1 mac taupe mat ruj. (her gün sürüyorum) + buna uygun bir dudak kalemi
1 kırmızı ruj işte akşam için vs
güneş kremi (solante ve yves rocher var)
kapatıcım yok, göz altı bb rolon var onu sürüyorum. kapatılacak bir yer olursa da ondan bi pıt değdiriyorum üstüne
fondoten yves rocher var ama en son ne zaman sürdüm hatırlamıyorum kırmızı ruj sürdüğüm zamanlarda sanırım
1 loreal allık 1 maybelline bronzer var
1 stay matte pudra
1 eyeliner maybelline
1 kalem golden rose waterproof
kaş ürünü kullanmıyorum maşallahı var kaşlarımın
aydınlatıcı da kullanmıyorum. disko topuna çeviriyor bana sorarsan. ıslak bitişli makyajlarla çok aram yok ve bana sorarsanız hatayı çok gösteriyor.
1 rimel the balm ya da maybelline roket.
rutin--> güneş kremi, göz altı roll on pudra allık nude 1 far(tek renk sürüyorum) rimel ve mac taupe ruj
özel--> nemlendirici üstüne fondoten, pudra, allık bronzer, 2-3 renk karıştırılmış far(bu opsiyonel) üst göz kapağına eyeliner alta kalem rimel kırmızı ruj (tok mat bir kırmızı)
toplam 10-15 renk far var(palettekileri de ayrı ayrı saydım)
1 mac taupe mat ruj. (her gün sürüyorum) + buna uygun bir dudak kalemi
1 kırmızı ruj işte akşam için vs
güneş kremi (solante ve yves rocher var)
kapatıcım yok, göz altı bb rolon var onu sürüyorum. kapatılacak bir yer olursa da ondan bi pıt değdiriyorum üstüne
fondoten yves rocher var ama en son ne zaman sürdüm hatırlamıyorum kırmızı ruj sürdüğüm zamanlarda sanırım
1 loreal allık 1 maybelline bronzer var
1 stay matte pudra
1 eyeliner maybelline
1 kalem golden rose waterproof
kaş ürünü kullanmıyorum maşallahı var kaşlarımın
aydınlatıcı da kullanmıyorum. disko topuna çeviriyor bana sorarsan. ıslak bitişli makyajlarla çok aram yok ve bana sorarsanız hatayı çok gösteriyor.
1 rimel the balm ya da maybelline roket.
rutin--> güneş kremi, göz altı roll on pudra allık nude 1 far(tek renk sürüyorum) rimel ve mac taupe ruj
özel--> nemlendirici üstüne fondoten, pudra, allık bronzer, 2-3 renk karıştırılmış far(bu opsiyonel) üst göz kapağına eyeliner alta kalem rimel kırmızı ruj (tok mat bir kırmızı)
0
hullabaloo
arkadaşlar bir evimiz vardı içinde 8 yıldır falan bir kiracı var. biz bunları biraz acıdığımız için de evin kirasını hep düşük tuttuk. o olduğu yerde kiralar 700tl civarı falan biz hep 500-550 aldık. her neyse bunlar 8 yıldır evde ama evin ırzına geçmiş durumdalar. şimdi biz de evi sattık ama kiracı
arkadaşlar bir evimiz vardı içinde 8 yıldır falan bir kiracı var. biz bunları biraz acıdığımız için de evin kirasını hep düşük tuttuk. o olduğu yerde kiralar 700tl civarı falan biz hep 500-550 aldık. her neyse bunlar 8 yıldır evde ama evin ırzına geçmiş durumdalar. şimdi biz de evi sattık ama kiracıdan 700$ depozito almıştık. bunlar da evin ırzına geçtiği için evi değerinin altında sattık çünkü iç masrafı çok. şimdi bu 700$ ı geri isterlerse ne yapmak gerekir? bu depozito evin başına bir şey gelirse diye alınmıyor mu? evin başına da gelmeyen kalmadı :)
0
sekiz yıldır kendi yaşadıkları evi temiz tutmadılarsa ve gözle görülen masraf isteyen şey varsa vermenize gerek yok.
0
Bazı ev sahipleri hiçbir sorun olmasa da vermiyor depozitoyu sen de verme boşver
0
Normalde bi usta cagirip 'bu evi ne kadara adam edebiliriz' raporu yazdirir, onu da kiraciya verirsin. kontratiniz iyiyse 'hasar bedeli 2000$, depozitoyu aliyorum, kalani da paylasiyoruz' falan diyebilirsin. yurtdisinda boyle isliyor.
0
Burada "ev sahibim depozitoyu vermiyo" diye bir duyuru açılsa "vay şerefsiz" diyecek adamlar depozitoyu verme boşver diyor şimdi. ilginç valla.
bence siz biraz geç kalmışsınız. evi satmadan önce kiracıya bilgi verip evin hasarlarını yaptırdıktan sonra satacağınızı, kiracının sebep olduğu hasarların da depozitodan kesileceğini söylemeliydiniz. bu saatten sonra o paraya çökerseniz adam kira sözleşmesini gösterip geri almaya çalışacaktır.
bence siz biraz geç kalmışsınız. evi satmadan önce kiracıya bilgi verip evin hasarlarını yaptırdıktan sonra satacağınızı, kiracının sebep olduğu hasarların da depozitodan kesileceğini söylemeliydiniz. bu saatten sonra o paraya çökerseniz adam kira sözleşmesini gösterip geri almaya çalışacaktır.
0
@himmet dayı, hocam ev 1.5 ay sonra satılacak. bu pazar günü bizimkiler eve bakmaya gidecek ve o zaman kiracı ile konuşacaklar...
0
ev için alınan depozito zaten eve verilen zarar karşılığı veya ödenemyen kiraya karşılık alınan bir nevi güvencedir.
evin ırzına geçmiş iseler vermeniz gerekmez. ama evin ırzına geçmekten kasıt nedir? mesela ben de 10 yıldır aynı evde oturuyorum ve ev normal kullanımımdan dolayı eskidi. eskir haliyle. hadi badanasını ben yaptırdım ama pencere doğramaları her geçen gün aşınıyor. oda kapılarının boyası cilası, kaplaması eskiyor. ne kadar dikkat etsem de parkeler çiziliyor.
bunlar artık normal kullanım izleri, evinizi eskitti diye depozitoya el koymanız doğru olmaz. ama normal kullanımla bozulmayacak şeyler bozulup kırılmışsa onları tazmin etmek için depozitoyu tamamen veya kısmen alabilirsiniz.
evin ırzına geçmiş iseler vermeniz gerekmez. ama evin ırzına geçmekten kasıt nedir? mesela ben de 10 yıldır aynı evde oturuyorum ve ev normal kullanımımdan dolayı eskidi. eskir haliyle. hadi badanasını ben yaptırdım ama pencere doğramaları her geçen gün aşınıyor. oda kapılarının boyası cilası, kaplaması eskiyor. ne kadar dikkat etsem de parkeler çiziliyor.
bunlar artık normal kullanım izleri, evinizi eskitti diye depozitoya el koymanız doğru olmaz. ama normal kullanımla bozulmayacak şeyler bozulup kırılmışsa onları tazmin etmek için depozitoyu tamamen veya kısmen alabilirsiniz.
0
"standart kullanım nedeniyle oluşan eskime ve zararlar" haricindeki zararlarınızın tümünü depozitodan alabilirsiniz.
örneğin kapı pencere eskidi ya da menteşeleri gevşedi diye, mutfak dolapları eskidi renk attı diye depozitodan kesinti yapamazsınız. ama dolaplar kırıldıysa, kapı kırıldıysa vs elbette yapabilirsiniz.
örneğin kapı pencere eskidi ya da menteşeleri gevşedi diye, mutfak dolapları eskidi renk attı diye depozitodan kesinti yapamazsınız. ama dolaplar kırıldıysa, kapı kırıldıysa vs elbette yapabilirsiniz.
0
insan evin ırzına nasıl geçebilir, 8 sene önce verdiğiniz gibi bulmayı mı bekliyordunuz evi. hiç eskimesin aynı kalsın mı.
kapıları kırmışlar avizeleri sökmüşler duvara sağa sola zarar mı vermişler
yoksa parkeler aşınmış, kapılar penceler eskimiş mi?
adamlar oturduysa sevabına oturmadı, bu sürede size 50.000 tl den fazla para ödemişler.
ev bir boya banada ile temizlik ile adam olacaksa depozito falan alamazsın.
kırılan pencere, kapı, musluk, klozet, avize, lavabo falan varsa bunlar hesaplanır.
oturdukları sürede boya badanayı kendileri karşıladılarsa boya badana parası da alamazsın.
kapıları kırmışlar avizeleri sökmüşler duvara sağa sola zarar mı vermişler
yoksa parkeler aşınmış, kapılar penceler eskimiş mi?
adamlar oturduysa sevabına oturmadı, bu sürede size 50.000 tl den fazla para ödemişler.
ev bir boya banada ile temizlik ile adam olacaksa depozito falan alamazsın.
kırılan pencere, kapı, musluk, klozet, avize, lavabo falan varsa bunlar hesaplanır.
oturdukları sürede boya badanayı kendileri karşıladılarsa boya badana parası da alamazsın.
0
yercekimini kendine ceken adam
Selamlar. İnşaat sektöründe çalışıyorum, şantiyeciyim. Şirket benim için araç kiralıyor ve bunun aylık masrafı 1500-2000 tl arasında. Patronla o parayı bana ver ben kredi çekip araba alayım gibi bir öneriyle gitmeyi düşünüyorum ancak böyle bir şey sizce olur mu? Bu şekilde yeni mezunun asla alamayac
Selamlar. İnşaat sektöründe çalışıyorum, şantiyeciyim. Şirket benim için araç kiralıyor ve bunun aylık masrafı 1500-2000 tl arasında. Patronla o parayı bana ver ben kredi çekip araba alayım gibi bir öneriyle gitmeyi düşünüyorum ancak böyle bir şey sizce olur mu? Bu şekilde yeni mezunun asla alamayacağı seviyeye yükselmiş olacak maaşım ve kısa vadede iyi kötü bir araç sahibi olurum diye düşünüyorum. almayı düşündüğüm araç reno clio 1.5 dCi SportTourer veya dacia logan 1.5 dCi MCV ve ya dacia lodgy gibi bir araç.
Bu fikir sizce manntıklı mı? Patron bunu kabul eder mi? Bunlara cevap evetse bu araçlar alınır mı? Alırken şantiyede kullanacağım ve kredisi bittikten sonra muhtemelen satacağım için taksi çıkışlı, ağır hasarlı, km si fazla araçlar alsam bana ne kadar sorun yaratır?
şu genç adama bi yol gösterin yahu.
Bu fikir sizce manntıklı mı? Patron bunu kabul eder mi? Bunlara cevap evetse bu araçlar alınır mı? Alırken şantiyede kullanacağım ve kredisi bittikten sonra muhtemelen satacağım için taksi çıkışlı, ağır hasarlı, km si fazla araçlar alsam bana ne kadar sorun yaratır?
şu genç adama bi yol gösterin yahu.
0
şantiyede dediğin araçlar sıkıntı çıkarmaz mı? araç deyince hilux falan zannettim.
0
hiç mantıklı değil, araç kiraları şirket gideri olarak gösterilir; içinde sigortası kaskosu ıvırı zıvırı her şeyi olur sürpriz masraf çıkmaz. bayram değil seyran değil, patron seni durup dururken neden araba sahibi etsin? bi' de sende kalacakmış, keşkelerle uğurluyorum.
0
7/24 şantiyede kullanılmıyor. aynı zamanda bolca şehir içi yol yapıyorum, akşam eve gidip geliyorum. sadece şantiyeye de girip tozu, toprağı, çukuru, hor kullanılmayı bayaca gören bir araç olacak.
kaskosu çıkacak arızaları tamiri vs bana ait olacak zaten. kira için ödediği fiyattan kdv'yi çıkarıp o parayı bana verin diyeceğim.
kaskosu çıkacak arızaları tamiri vs bana ait olacak zaten. kira için ödediği fiyattan kdv'yi çıkarıp o parayı bana verin diyeceğim.
0
Şirketin kurumsallığına bağlı patronun kabul edip etmemesi, bence etmez.
Şirket için vergi avantajı oluşuyor kiralama yöntemiyle.
Sana bunu ek maaş olarak verirse ek vergi yükü çıkacak.
Ayrıca iş arabayı almakla bitmeyecek.
Bakımı, sigortası, muayenesi gibi masrafların da olacak.
Yani girme böyle bir işe.
Şirket için vergi avantajı oluşuyor kiralama yöntemiyle.
Sana bunu ek maaş olarak verirse ek vergi yükü çıkacak.
Ayrıca iş arabayı almakla bitmeyecek.
Bakımı, sigortası, muayenesi gibi masrafların da olacak.
Yani girme böyle bir işe.
0
liyakat +1
yeni mezun oldugun icin boyle bir fikir mantikli geliyor anladigim kadariyla ama isveren peygamber degilse kabul etmez, ben isveren olsam ben de kabul etmezdim.
yeni mezun oldugun icin boyle bir fikir mantikli geliyor anladigim kadariyla ama isveren peygamber degilse kabul etmez, ben isveren olsam ben de kabul etmezdim.
0
O parayla araba alacaksa neden sana versin? Krediyi şirket adına alır ve aracı da şirkete alır. Süper iyi kalpli bir patron değilse, benim bildiğim patronlar bunu kabul etmez.
"parayı kiraya zaten veriyor?" diyeceksin: kiralamak süper esnek bir şey diye veriliyor. 1 ay vazgeçer iade eder. sonra 2 ay daha kiralar. sonra personeli işten çıkarır hiç kiralamaz... bunun için bu sistem var.
kabul etti diyelim: o saydığın araçlarla gerçek bir şantiyecilik yaparsan zaten kredi bitmeden araç haşat olmuş olur.
not: her yıl 1-2 şantiye aracını piyasaya satıp yeni araç alma veya kiralama yapıyoruz.
"parayı kiraya zaten veriyor?" diyeceksin: kiralamak süper esnek bir şey diye veriliyor. 1 ay vazgeçer iade eder. sonra 2 ay daha kiralar. sonra personeli işten çıkarır hiç kiralamaz... bunun için bu sistem var.
kabul etti diyelim: o saydığın araçlarla gerçek bir şantiyecilik yaparsan zaten kredi bitmeden araç haşat olmuş olur.
not: her yıl 1-2 şantiye aracını piyasaya satıp yeni araç alma veya kiralama yapıyoruz.
0
gerçekten bana çok mantıklı gelmişti bu fikir. alacağım araç zaten 30bin tl civarı olacağından işten çıksam bile bir şekilde öderim diye düşünmüştüm. şimdi de clio kullanıyorum çünkü. vergiden düşme kısmı hariç patrona bir etkisi olmaz diye düşünmüştüm.
şüpheye düştüm ya şimdi. olmaz gibi bu iş. Ben yine de bi patrona soracağım galiba içimde kalmasın. :D
şüpheye düştüm ya şimdi. olmaz gibi bu iş. Ben yine de bi patrona soracağım galiba içimde kalmasın. :D
0
Hadi biraz ek bilgi de ben vereyim.
İşveren personelinden de araç kiralama yapabilir. Bu aşamada yapacağı ödemeleri de gider olarak gösterebilecektir. İşverenin bunu kabul etme durumu kurumsallığına ve ilişkine bağlı. İnşaat sektörünün %90'ının kurumsal olmadığı düşünülürse de mümkün bir seçenek tabi ki.
Konuyla ilgili genel hatlarıyla yazılmış bir kaynak olarak şu adrese bakabilirsin:
www.alosgk.com
İşveren personelinden de araç kiralama yapabilir. Bu aşamada yapacağı ödemeleri de gider olarak gösterebilecektir. İşverenin bunu kabul etme durumu kurumsallığına ve ilişkine bağlı. İnşaat sektörünün %90'ının kurumsal olmadığı düşünülürse de mümkün bir seçenek tabi ki.
Konuyla ilgili genel hatlarıyla yazılmış bir kaynak olarak şu adrese bakabilirsin:
www.alosgk.com
0
asla olmaz diyenler olmuş ama olabilir, bizde yol parası - kiralık araç seçme mevcut bazı pozisyonlarda. pozisyona göre değişebilir, bir danışmaktan zarar gelmez. mesela şey diyebilirsin, babam bana araba almaya karar verdi ama burda da araç var, ikisi de olursa benim araba yatacak, siz araç kirasını uygun bir yol ücreti olarak bordroma yansıtsanız de. maaşını direkt arttırmak işine gelmeyebilir, çünkü sonradan düşürmesi imkansız ama geçici bir yol yardımı şeklinde ekleyebilir.
0
tss
Selamlar,Her bayramı ailemle geçirmekten biraz sıkıldım. Bu yıl iznim yok ve tek tatilim bu 9 günlük bayram tatili. Yine de bayramın ilk gününü aile ile geçirdikten sonra kalan günlerde bir şeyler yapmak, mümkünse yurt dışına gitmek istiyorum.Başvuracağım vizelerin bu saatten sonra yetişmeme ihtimal
Selamlar,
Her bayramı ailemle geçirmekten biraz sıkıldım. Bu yıl iznim yok ve tek tatilim bu 9 günlük bayram tatili. Yine de bayramın ilk gününü aile ile geçirdikten sonra kalan günlerde bir şeyler yapmak, mümkünse yurt dışına gitmek istiyorum.
Başvuracağım vizelerin bu saatten sonra yetişmeme ihtimaline karşı vizesiz destinasyonlara bakıyorum. Ama tur fiyatları tek kişi olunca ister istemez direk fırlıyor. Hatta bazı acentalar tek erkek seyahat edeceklere tur içindeki extra turları zorunlu tutmuş 125 euro almaya kalkıyorlar.
Sonuç olarak, tek başına seyahat edebileceğim, eğlenebileceğim bir destinasyon öneriniz var mı ?
Ps: hadi birlikte gidelim seçeneklerine de açığım denebilir. Bütçe max 1000 €
Her bayramı ailemle geçirmekten biraz sıkıldım. Bu yıl iznim yok ve tek tatilim bu 9 günlük bayram tatili. Yine de bayramın ilk gününü aile ile geçirdikten sonra kalan günlerde bir şeyler yapmak, mümkünse yurt dışına gitmek istiyorum.
Başvuracağım vizelerin bu saatten sonra yetişmeme ihtimaline karşı vizesiz destinasyonlara bakıyorum. Ama tur fiyatları tek kişi olunca ister istemez direk fırlıyor. Hatta bazı acentalar tek erkek seyahat edeceklere tur içindeki extra turları zorunlu tutmuş 125 euro almaya kalkıyorlar.
Sonuç olarak, tek başına seyahat edebileceğim, eğlenebileceğim bir destinasyon öneriniz var mı ?
Ps: hadi birlikte gidelim seçeneklerine de açığım denebilir. Bütçe max 1000 €
0
bu haftaya randevu alırsan vize de gelir aslında 2 hafta kalmış oluyor ya.
edit: önerim de yunan adaları, bodrumdan falan geçiş, vize gerekiyor mu emin değilim. turla gitmene de gerek yok bi booking.coma bakar.
edit: önerim de yunan adaları, bodrumdan falan geçiş, vize gerekiyor mu emin değilim. turla gitmene de gerek yok bi booking.coma bakar.
0
ahaha guldum
Sizi de rahatsız ediyor mu? Beni çok rahatsız ediyor ama nedenini bulamıyorum. Yanlış bir davranışmış gibi hissettiriyor ama belli bir sebebi yok bunun.
Sizi de rahatsız ediyor mu? Beni çok rahatsız ediyor ama nedenini bulamıyorum. Yanlış bir davranışmış gibi hissettiriyor ama belli bir sebebi yok bunun.
0
bizzat kendim rahatsız olmuyorum, ama bi kere internete yüklediğin her şey sonsuza kadar orada kalıyor, ne tür sapıklar olduğunu ve o fotoğrafın nerelere ulaşabileceğini düşünüp aileye kızdığım oluyor. bir de böyle şeylere çok inanmayan biri olarak bile "yav nazar değecek :(:(" diyorum.
0
çocuk sahibi kişinin her 5 fotoğrafından 6'sı çocuğunun sevimli olduğunu düşündüğü saçma bir pozu ise rahatsız ediyor. lazımlıkta sıçarken bile fotoğrafının yüklenmesi bir yerden sonra çocuğun kişilik haklarına saldırılıyormuş fikrini pekiştiriyor. işin sapık kısmına girmiyorum bile.
0
"bu da benim skim hüsnü" zihniyetiyle paylaşım yapılmasını saçma bulmakla birlikte önemsemiyorum. beni ilgilendirmiyor. ayrıca buradaki cevaplarda da aşırı duyardan ölünmüş yine. sapıkların eline geçecek diye çocuğumun fotoğrafımı internete koymamamla "bakmasınlar" diye eşimi sokağa çıkarmamam arasında ne fark var acaba?
0
fraise
Bende bu sorun var maalesef. En son örnek de dün oldu. Annemlerin bir arkadaşının 10 yaşındaki kızı mayısta kanserden vefat etti. Annesini o zamandan beri görmemiştim. Biz kahve içmek için çıktığımızda kafası dağılsin diye onu da çağırmıslar; geldi. Görünce sıkıca sarıldım, 'nasılsın x abla?' dedim,
Bende bu sorun var maalesef. En son örnek de dün oldu. Annemlerin bir arkadaşının 10 yaşındaki kızı mayısta kanserden vefat etti. Annesini o zamandan beri görmemiştim. Biz kahve içmek için çıktığımızda kafası dağılsin diye onu da çağırmıslar; geldi. Görünce sıkıca sarıldım, 'nasılsın x abla?' dedim, o da 'iyi olmaya çalışıyorum' dedi ama basın sağolsun diyemedim. Sanki onu söylersem aglayacakmis, acısını hatırlatacakmisim gibi geliyor. Hoş ben söylesem de soylemesem de aklında. Otururken birden gözleri doluyor hatta sulugoz benim de onu görünce gözlerim doldu ama o cümleyi kuramıyorum işte, ne bileyim.
Bunu yaparak ayip etmiş miyim? Anneme söyledim 'canım onu söyleyip, söylemedigini farketmemistir. Sen üzüldüğünu bir şekilde hissettirdin, önemli olan cumle değil ki' dedi ama bilemedim. Siz söyleyebiliyor musunuz? İlla basın sağolsun demek gerekir mi? Teşekkür ederim şimdiden herkese.
Bunu yaparak ayip etmiş miyim? Anneme söyledim 'canım onu söyleyip, söylemedigini farketmemistir. Sen üzüldüğünu bir şekilde hissettirdin, önemli olan cumle değil ki' dedi ama bilemedim. Siz söyleyebiliyor musunuz? İlla basın sağolsun demek gerekir mi? Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
ben hiç diyemiyorum, cenazelere filan da gidemiyorum. çok korkunç geliyor bana, sanki benim bi' kaybım olsa rastgele karşılaşabileceğim başınız sağolsunlar canımı çok yakar gibi düşünüyorum. bilemiyorum.
0
Bende de zaman zaman oluyor bu. Vefattan hemen sonraki birkaç günde görmüşsem ya da cenazeye katıldıysam söylüyorum, sonrasında söyleyemiyorum. Hatırlatmak istemiyorum kendimce ama sizin bahsettiğiniz durum da var, zaten aklından çıkmıyor o kişinin aslında. Çok samimi bir yakınınız değilse ve yine de başsağlığı dilemek istiyorsanız vefatı takip eden günde Facebook'tan samimi bir mesaj yazabilirsiniz. Mayıs'ta yaşanmış vefat için başınız sağolsun demektense yukarıda yazdığın gibi yapmak daha doğru geldi bana da.
0
kaybı yaşayan kişinin o kadar umrunda olmuyor bu mevzu. yani annen haklı. söyleyen de usulen söylüyor zaten. başka söylenecek bir şey yok çünkü.
0
annen çok haklı, ben de söyleyemiyorum ama üzüldüğünü hissettiriyorsun zaten o nasılsını sorarken.
0
acınızı tahmin edemiyorum, çok üzgünüm de. başınız sağolsun zaten saçma salak bi laf. bencilce ve klişe. ezberden söylüyor insanlar... hiç gerçekçi değil..
0
Ayıp etmemişsin, annen haklı, bende diyememekten ziyade bu türlü sözleri saçma bulma nedeniyle dememek var, illa demek gerekmez.
0
annen haklı +1
eğer vefatın hemen ardından görüşüp cenazeye katıldıysam başınız sağolsun derim. su nanesi'nin dediğini gibi aptal bir söz aslında ama adettendir, kimse niye böyle dedi şimdi bu demez, zaten bunun üzerine kafa yoracak hal kalmamıştır o an o insanlarda. lakin vefatın üzerinden biraz zaman geçmişse bu konu hakkında hiçbir şey söylemem, olabildiğince normal davranmaya çalışırım, acısını aklına getirmek istemem o yüzden bu konunun bahsini açmam.
eğer vefatın hemen ardından görüşüp cenazeye katıldıysam başınız sağolsun derim. su nanesi'nin dediğini gibi aptal bir söz aslında ama adettendir, kimse niye böyle dedi şimdi bu demez, zaten bunun üzerine kafa yoracak hal kalmamıştır o an o insanlarda. lakin vefatın üzerinden biraz zaman geçmişse bu konu hakkında hiçbir şey söylemem, olabildiğince normal davranmaya çalışırım, acısını aklına getirmek istemem o yüzden bu konunun bahsini açmam.
0
jimicik
normal kilolu iki kisi yatacak.yatas idas selenayatsanfiaytlar 700 ile 3000 arasinda degisiyor ve aralarinda ne fark var anlamiyorum. mumkunse 1000 tl yi gecmesin. saglam iyi bir sey olsun. paket yay diyor, o diyor bu diyor. cok kafam karisti.
normal kilolu iki kisi yatacak.
yatas
idas
selena
yatsan
fiaytlar 700 ile 3000 arasinda degisiyor ve aralarinda ne fark var anlamiyorum. mumkunse 1000 tl yi gecmesin. saglam iyi bir sey olsun. paket yay diyor, o diyor bu diyor. cok kafam karisti.
yatas
idas
selena
yatsan
fiaytlar 700 ile 3000 arasinda degisiyor ve aralarinda ne fark var anlamiyorum. mumkunse 1000 tl yi gecmesin. saglam iyi bir sey olsun. paket yay diyor, o diyor bu diyor. cok kafam karisti.
0
Yukarıda markalar arasında yok ama biz evlenmeden önce İşbir'in Zambak modelini aldık. Sıkıntımız yok. Diğer yataklara göre yatay yüksekliği 27 cm. çarşafta biraz sıkıntı yaşıyoruz ama dert değil :)
www.isbiryatak.com
www.isbiryatak.com
0
visco faciasından sonra yataş'ın bin liralık bir yaylı yatağını aldık. modelini hatırlamıyorum ama silverlı bir şeydi. iki yıldır inanılmaz rahat uyuyoruz.
0
yatas athletic 1.5 tl
isbir zambak 1.1 tl
yatas silver 780 tl
athletic'i de cok tavsiye etmisler.
isbir zambak 1.1 tl
yatas silver 780 tl
athletic'i de cok tavsiye etmisler.
0
asla rahat uyuyamadım o yatakta. iyi de para vermiştim ama biz rahat edemedik. yatağın içine gömülmek rahatsı etti bizi.
0
ben bizzat almadım ama son zamanlarda çevremde kim araştırsa işbiri tavsiye ediyor.
0
cosmicgadin
Mutlu, sevgi dolu ve çok eğlenceli bi hafta sonu geçirdim. Pazartesine rağmen acayip keyifliyim :) Hani belki birilerine de bulaşır diye :) Her yerde olan o etrafınızdaki suratsız sinir bozucu tipleri görmeyin, onlara inat bozmayın keyfinizi. Bir de eğlenceli bi kaç şarkı atın da yolumuzu bulalım ;)
Mutlu, sevgi dolu ve çok eğlenceli bi hafta sonu geçirdim. Pazartesine rağmen acayip keyifliyim :) Hani belki birilerine de bulaşır diye :) Her yerde olan o etrafınızdaki suratsız sinir bozucu tipleri görmeyin, onlara inat bozmayın keyfinizi. Bir de eğlenceli bi kaç şarkı atın da yolumuzu bulalım ;)
www.youtube.com
ya duyuru iki tane olmuş birini siliyim derken yanlışı gitti. yorumlarınızı göremedim :( yeniden yazın :D dün izinliydim. bana pazartesi gibi :D HAhahah
www.youtube.com
ya duyuru iki tane olmuş birini siliyim derken yanlışı gitti. yorumlarınızı göremedim :( yeniden yazın :D dün izinliydim. bana pazartesi gibi :D HAhahah
0
2 hafta öncesine kadar bende aynı senin gibiydim ve duyuru açmıştım. Bugün ölüp herşeyden kurtulmak istiyorum.
Kusura bakma duyuru altını birazcık kararttım ama :(
Umarım mutluluklar daim olur!
m.youtube.com
Kusura bakma duyuru altını birazcık kararttım ama :(
Umarım mutluluklar daim olur!
m.youtube.com
0
april12th
Sabahtan beri geçmek bilmedi. Ağrı kesici, duş, nane çayı vs vs denedim. Migren ağrısı vs değil de benim kafatasımda 6 tane çatlak var, onlar ağrı yapıyor arada ama bu sefer fena tuttu. Şimdi doktora gitme falan şansım sıfır. Yurt dışındayım. Zaten gitsem de yapacakları bir şey yok, film falan çekse
Sabahtan beri geçmek bilmedi. Ağrı kesici, duş, nane çayı vs vs denedim.
Migren ağrısı vs değil de benim kafatasımda 6 tane çatlak var, onlar ağrı yapıyor arada ama bu sefer fena tuttu.
Şimdi doktora gitme falan şansım sıfır. Yurt dışındayım. Zaten gitsem de yapacakları bir şey yok, film falan çekseler ödeyemem bile :D
Çatlaklar da yeni değil, oldu 3 sene ama hala ağrı yapıyor. Söylenenlere göre çatlak, kırık yerleri hep böyle ağrı yaparmış uzun yıllar.
Bu gibi durumlarda kullandığınız ağrı kesici var mı? Bende sadece Advil diye bir şey var ama etkilemedi. Belki daha nokta atışı yapan bir şeyler vardır? Veya tavsiye edeceğiniz herhangi bir şey?
(Su içmek, duş almak, hava almak vs denendi)
Migren ağrısı vs değil de benim kafatasımda 6 tane çatlak var, onlar ağrı yapıyor arada ama bu sefer fena tuttu.
Şimdi doktora gitme falan şansım sıfır. Yurt dışındayım. Zaten gitsem de yapacakları bir şey yok, film falan çekseler ödeyemem bile :D
Çatlaklar da yeni değil, oldu 3 sene ama hala ağrı yapıyor. Söylenenlere göre çatlak, kırık yerleri hep böyle ağrı yaparmış uzun yıllar.
Bu gibi durumlarda kullandığınız ağrı kesici var mı? Bende sadece Advil diye bir şey var ama etkilemedi. Belki daha nokta atışı yapan bir şeyler vardır? Veya tavsiye edeceğiniz herhangi bir şey?
(Su içmek, duş almak, hava almak vs denendi)
0
Hangi ulkedesin.italya icin yazayim,oki diye bi ilac var burda bas agrisina dis agrisina allah ne verdiyse iciyor bizim elemanlar,demeleri cok iyi oldugu yonunde.icerigi hakkinda bilgi sahibi degilim,recetesiz satilan bir ilac.
0
Bu arada turkiye de sgk vs varsa yurtdisinda da cogu yerde burada gidiyormussun gibi hastaneye gidersin,seyahat sigortan duruyorsa o da olur,en olmadi ucak biletin,kredi kartinin sigortasi bile yurur.bunlarin tamamindan faydalandigim icin yaziyorum.
0
oki'nin etken maddesine bakayım belki benzer bir şey bulurum.
new yorktayım, geleli çok oldu ya sigorta falan kalmadı.
new yorktayım, geleli çok oldu ya sigorta falan kalmadı.
0
Acile git, kimligim yok de, isim soyisim, tel falan salla biseyler. Bakmak zorundalar, ilac vermek zorundalar. Daha sonra fatura yollayacaklar verdigin adrese. Adresi de salla gitsin. Denendi %100 calisiyor.
0
chicha
*Nasıl, zor oluyor mu? *Yemeği, misafiri nasıl hallediyorsunuz? *Ev çok büyük değilse herkes odasında mı takılıyor?Bunların dışında olumlu/olumsuz yorumlarınız varsa onları da dinlemek isterim.
*Nasıl, zor oluyor mu?
*Yemeği, misafiri nasıl hallediyorsunuz?
*Ev çok büyük değilse herkes odasında mı takılıyor?
Bunların dışında olumlu/olumsuz yorumlarınız varsa onları da dinlemek isterim.
*Yemeği, misafiri nasıl hallediyorsunuz?
*Ev çok büyük değilse herkes odasında mı takılıyor?
Bunların dışında olumlu/olumsuz yorumlarınız varsa onları da dinlemek isterim.
0
önceden tanışıklık yoksa herkes başının çaresine bakar. 1+1 de ortak alan olmayacağı için herkes odasında takılır.
Ortak yaşamda misafir en büyük sorundur.
Ortak yaşamda misafir en büyük sorundur.
0
biz üniversitenin ilk senesinde 1+1 evde 2 erkek kalmıştık. normalde ikimizde aynı odayı paylaşıyorduk. diğer odayı salon olarak kullandık. zaten amerikan mutfak vardı ve girişinde hol falan yoktu çok ufak bir daireydi. misafir geldiğinde salonda kalırdı. yemek falan başlarda ortak yaptık sonra saat uyuşmazlığından dolayı herkes kendi kafasına göre takıldı.
edit: ilkokuldan beri arkadaşımdı eve çıktığım kişi.
edit: ilkokuldan beri arkadaşımdı eve çıktığım kişi.
0
Bizim evde 2 oda var, biri büyük biri küçük. Arkadaşımın masaüstü bilgisayarı da büyük odada. İkimiz de büyük odada takılıyoruz, erken yatan küçük odaya yatmaya gidiyor. Genelde arkadaşım erken yattığı için büyük odada ben yatıyorum, küçük odada o. Benim eşyalarım da büyük odada. Zor olacak bir durum yok.
Ev küçük olduğundan çok fazla yatılı misafiri kaldıramıyor.
Yemek genelde yapmadık biz dışarıdan söyledik ama yaptığımızda da iki kişilik yapılıp yeniyor.
Biz birbirimizi çok eskiden tanıdığımız için ayrı takılma gibi bir durum olmadı ama yeni tanışacağın biriyle böyle olmaz sanırım.
Ev küçük olduğundan çok fazla yatılı misafiri kaldıramıyor.
Yemek genelde yapmadık biz dışarıdan söyledik ama yaptığımızda da iki kişilik yapılıp yeniyor.
Biz birbirimizi çok eskiden tanıdığımız için ayrı takılma gibi bir durum olmadı ama yeni tanışacağın biriyle böyle olmaz sanırım.
0
22 yaşındayken falan 1 sene 1+1 de çok az tanıdığım bir arkadaşımın yanına taşındım, minicik bir evdi ve kocaman bir labrador vardı evde. salondaki iki çekyattan birini köpeğe verip birinde biz oturuyorduk, ev arkadaşım salonda yatıyordu bazen ben ayakucunda otururken uyurdu, erkek arkadaşım gelince aynı çekyatta üç kişi oturuyorduk mesela o derece. benim kaldığım oda minicikti, misafir gelince orda yatıyorduk biz salonda kalıyorduk ama ikiden fazla kalmalı misafir ağırlamıyorduk.
yani olumlu yanı eğer anlaşabildiğin bir insansa arkadaşlık seviyesine +1000 koyuyor. temizlemesi iinanılmaz kolay. kirası diğer evlere göre çok düşük. başka da olumlu bi şey düşünemiyorum. benim için çok tatlı bi seneydi ama evde rutubet olmasa muhtemelen bi süre daha öyle yaşardık, sonra hızımızı alamayıp 3+1 100 metrekareden büyük bi eve çıktık kendisiyle :D şu an 27 yaşında öyle bir işe çok mecbur kalmadıkça girmem kimseyle aynı çekyatta yaşayamam yani.
olumsuz yanları, özel hayatı unut, çok fazla eşyan olamaz, çünkü koyacak yer yok, biri salonda salon settingiyle kalacaksa ok ama odaya çevirecekse koltuksuzluk falan evde yorabilir.
yani olumlu yanı eğer anlaşabildiğin bir insansa arkadaşlık seviyesine +1000 koyuyor. temizlemesi iinanılmaz kolay. kirası diğer evlere göre çok düşük. başka da olumlu bi şey düşünemiyorum. benim için çok tatlı bi seneydi ama evde rutubet olmasa muhtemelen bi süre daha öyle yaşardık, sonra hızımızı alamayıp 3+1 100 metrekareden büyük bi eve çıktık kendisiyle :D şu an 27 yaşında öyle bir işe çok mecbur kalmadıkça girmem kimseyle aynı çekyatta yaşayamam yani.
olumsuz yanları, özel hayatı unut, çok fazla eşyan olamaz, çünkü koyacak yer yok, biri salonda salon settingiyle kalacaksa ok ama odaya çevirecekse koltuksuzluk falan evde yorabilir.
0
zor oluyor. ben çok yakın bir arkadaşımın evine, intiharın eşiğindeyken taşınmıştım. o yüzden benim için cennet gibiydi o rahatlık, korkunç ortamdan sonra. o zamanları özlemle anıyorum ama yine de çok mu rahattı? değildi.
ikimiz de asosyal olduğumuz için bize misafir gelmezdi. bazen arkadaşın bir tanıdığı gelirse falan sitenin altındaki kafede buluşuyorlardı, ben varken eve onun sevgilisi haricinde kimse gelmedi. ben "getirme" falan da demedim. onun dışında seksli ortam olacağı zaman birimiz dışarı çıkmak zorunda kalırdı çünkü malum kartondan ev, öyle odama kapanayım durumu olmuyor. benim zaten odam da yoktu, evin girişindeki o kapısız yerde takılıyodum fskl.
odada takılma konusunda biz çok samimi olduğumuz için sabah akşam birlikte oturup geyik yapıyoduk. genelde ben onun odasına geçiyodum çünkü benim tarafta hiçbi şey yoktu, hem aciliyetten çıkmıştım hem de uzun süre kalmayı planlamıyodum, o yüzden çamaşırlarımı falan bile yere koyuyodum. arkadaşın odasındaydık genelde. aynı şekilde yemek işini de genelde birlikte hallederdik. sabah akşam makarna döner yiyip joker düşürürsek dışardan söylüyoduk.
olumlu yanı ne dersen, eğer arkadaşınla yakınsan ve düzgün biriyse, maddiyat ve özgürlük anlamında çooook rahat ediyorsun. yalnız yaşamıyorsun ama yalnız gibisin, hani ne istersen o oluyor. sessiz sakin kitap okucam mı diyosun? oku. canın mı sıkıldı? dal odasına KNK NABIYON AMK de. kirayı yarım ver. faturaların yarısını öde. nefis.
olumsuz yanı odalardan birinin kapısının olmaması ve misafir ihtimali. eve birisi gelecekse, özellikle seks olacaksa birinin evden ayrılması gerekiyor. o çok komik bi durum. gerçi benim için iyi oluyodu, bu bahaneyle istanbul'u iyi dolaştım zamanında. kendin bi iş çevireceksen de bu sefer üzülüyosun, yani iki saat segis için adamı tüm gün dışarda takılmaya mahkum ediyosun. belki dota oynamak istiyo o gün? bunlar sıkıntı.
o kapısız odanın kapısı olsa, o ara kapatılsa 1+1 evde iki kişi mükemmel yaşar. ama genelde olmuyo işte, mutfakla bitişik oluyo o saçma oda.
ikimiz de asosyal olduğumuz için bize misafir gelmezdi. bazen arkadaşın bir tanıdığı gelirse falan sitenin altındaki kafede buluşuyorlardı, ben varken eve onun sevgilisi haricinde kimse gelmedi. ben "getirme" falan da demedim. onun dışında seksli ortam olacağı zaman birimiz dışarı çıkmak zorunda kalırdı çünkü malum kartondan ev, öyle odama kapanayım durumu olmuyor. benim zaten odam da yoktu, evin girişindeki o kapısız yerde takılıyodum fskl.
odada takılma konusunda biz çok samimi olduğumuz için sabah akşam birlikte oturup geyik yapıyoduk. genelde ben onun odasına geçiyodum çünkü benim tarafta hiçbi şey yoktu, hem aciliyetten çıkmıştım hem de uzun süre kalmayı planlamıyodum, o yüzden çamaşırlarımı falan bile yere koyuyodum. arkadaşın odasındaydık genelde. aynı şekilde yemek işini de genelde birlikte hallederdik. sabah akşam makarna döner yiyip joker düşürürsek dışardan söylüyoduk.
olumlu yanı ne dersen, eğer arkadaşınla yakınsan ve düzgün biriyse, maddiyat ve özgürlük anlamında çooook rahat ediyorsun. yalnız yaşamıyorsun ama yalnız gibisin, hani ne istersen o oluyor. sessiz sakin kitap okucam mı diyosun? oku. canın mı sıkıldı? dal odasına KNK NABIYON AMK de. kirayı yarım ver. faturaların yarısını öde. nefis.
olumsuz yanı odalardan birinin kapısının olmaması ve misafir ihtimali. eve birisi gelecekse, özellikle seks olacaksa birinin evden ayrılması gerekiyor. o çok komik bi durum. gerçi benim için iyi oluyodu, bu bahaneyle istanbul'u iyi dolaştım zamanında. kendin bi iş çevireceksen de bu sefer üzülüyosun, yani iki saat segis için adamı tüm gün dışarda takılmaya mahkum ediyosun. belki dota oynamak istiyo o gün? bunlar sıkıntı.
o kapısız odanın kapısı olsa, o ara kapatılsa 1+1 evde iki kişi mükemmel yaşar. ama genelde olmuyo işte, mutfakla bitişik oluyo o saçma oda.
0
rajaz
yer biliyor musunuz?
yer biliyor musunuz?
0
Tabii bildiğin sandviç ekmeği. Sen gel İzmir'de ısmarlayayım ben sana sandviç mi değil mi anlarsın.
Karmez üretiyormuş. Satılan yerlerde bulabilirsin. karmez.com.tr
Karmez üretiyormuş. Satılan yerlerde bulabilirsin. karmez.com.tr
0
İstanbul Şubemiz
Adres : Aytop San.Sitesi Battal Gazi MH.Şark Caddesi J Blok No:23-24
Sultanbeyli - İSTANBUL / TURKEY
Tel : +90.216.592 42 00(Pbx)
Faks : +90.216.592 39 79
E-posta : [email protected]
Adres : Aytop San.Sitesi Battal Gazi MH.Şark Caddesi J Blok No:23-24
Sultanbeyli - İSTANBUL / TURKEY
Tel : +90.216.592 42 00(Pbx)
Faks : +90.216.592 39 79
E-posta : [email protected]
0
ekmeğini alabilir misin bilmiyorum ama alaçatı muhallebicisi orijinal ekmekle yapıyor, biraz kalitesi düşmüş oluyor tabii. ayrıca @teknikekip +1
0
gang leader of wasseypur
http://bigumigu.com/uploads/2016/08/273430757ad84f546a7d5.51371649.jpghttp://bigumigu.com/uploads/2016/08/124776585157ad84d4a665c7.80367525.pnghttp://bigumigu.com/uploads/2016/08/44860893757ad84ec57ef74.95444196.jpg
0
bedrozan
Ortadoğu, Avrupa ve Amerika'nın tarihini en iyi hangi kaynaktan öğrenebilirim ? Fikri olanlar yazabilir mi?
Ortadoğu, Avrupa ve Amerika'nın tarihini en iyi hangi kaynaktan öğrenebilirim ?
Fikri olanlar yazabilir mi?
Fikri olanlar yazabilir mi?
0
sta
bugüne kadar hiçbir bebekle/ çocukla çok yakın temasta bulunmadım. zaten çocuk sevmem de. ama şimdi kendi çocuğum oldu tabiki çok seviyorum ama onu nasıl oyalayacağımı bilemiyorum. bir iki sohbetten sonra muhabbet tıkanıyor napıcağımı şaşırıyorum. ay öyle miymiş şöyle miymiş vs gibi seviyorum ediyor
bugüne kadar hiçbir bebekle/ çocukla çok yakın temasta bulunmadım. zaten çocuk sevmem de. ama şimdi kendi çocuğum oldu tabiki çok seviyorum ama onu nasıl oyalayacağımı bilemiyorum. bir iki sohbetten sonra muhabbet tıkanıyor napıcağımı şaşırıyorum. ay öyle miymiş şöyle miymiş vs gibi seviyorum ediyorum ama sonra dicek bişi bulamıyorum.
anneannesi/ babanesi alıyor saatlerce oyalayabiliyorlar ben 5 dk sonra napıcağımı şaşırıyorum. onları annesi olarak görmez değil mi? çünkü ben çok zaman geçiremiyorum öyle oyun olarak. anca emzirirken, altını değiştirirken, kıyafetlerini değiştirirken fln biraz konuşabiliyorum. sonra dediğim gibi dicek bişi bulamıyorum.
geçer mi bu durum? siz ne konuşuyorsunuz bebeklerle? napiyim ben?
not: kendisi 5.5 haftalık.
anneannesi/ babanesi alıyor saatlerce oyalayabiliyorlar ben 5 dk sonra napıcağımı şaşırıyorum. onları annesi olarak görmez değil mi? çünkü ben çok zaman geçiremiyorum öyle oyun olarak. anca emzirirken, altını değiştirirken, kıyafetlerini değiştirirken fln biraz konuşabiliyorum. sonra dediğim gibi dicek bişi bulamıyorum.
geçer mi bu durum? siz ne konuşuyorsunuz bebeklerle? napiyim ben?
not: kendisi 5.5 haftalık.
0
Allah bağışlasın. ben de bir baba olarak çocuklarımı ne kadar sevsem de onlarla oyun oynama, sohbet etme konusunda çok kötüyüm :D gerçi siz annesiniz ama gelecek tavsiyeler baba olarak benim de işime yarar belki.
0
Allah bağışlasın öncelikle.
Sohbetten ziyade monolog oluyordur sizinki :) Ben olsam (eşime de öyle yaptıracağım) gün içinde yaşadıklarımı, düşündüklerimi, okuduklarımı sesli olarak anlatırım.
Maksat sesine aşina olsun, politikayla ilgilenmesini beklemiyoruz neticede.
Yumuşak bir ses tonu ile olduğu sürece ne anlattığının önemi yok kanımca. İcabında gazeteyi al, eğlenceli şeyler varmışçasına oku.
Sohbetten ziyade monolog oluyordur sizinki :) Ben olsam (eşime de öyle yaptıracağım) gün içinde yaşadıklarımı, düşündüklerimi, okuduklarımı sesli olarak anlatırım.
Maksat sesine aşina olsun, politikayla ilgilenmesini beklemiyoruz neticede.
Yumuşak bir ses tonu ile olduğu sürece ne anlattığının önemi yok kanımca. İcabında gazeteyi al, eğlenceli şeyler varmışçasına oku.
0
Bebeklerle dalga geçilir genelde. Konuşmayı yeni öğrenen bir bebek hep anlamsız şeyler söyler ya, ben de onlar konuşurken "yapma ya, gerçekten öyle miymiş, eee sonra noolmuş?" gibi şeyler söylüyorum, direkt gülüyorlar. Yüz ifadelerini yorumlamayı öğrenin. Örneğin yemek yediğinde istekliyse "hmmm, iyiymiş," falan diyebilirsiniz. Kucağınıza alıp gezdirin. Kuşları, kedileri gösterin. Biraz büyüyünce havaya atın, tutmayı unutmayın. Ağzını burnunu sıkın vs. Ben baba değilim ama kuzenlerim sayesinde bayağı bir tecrübe edindim. Bir de bebekler sakallı biri görünce bile baba der. Onların kafaları biraz düz mantık. O yüzden başkalarına anne deme şansı biraz var ama sizi kokunuzdan, yüzünüzden tanır. Baba olma vaktim gelmiş benim bu arada. Bu kadar şeyi nereden biliyorum lan ben?
0
Büyüdükçe konuşursun merak etme. Zaten bir aylık bebek ancak senin mimiklerinden yüzünde telaş olup olmadığını anlar.
Onerim, olan biten ne varsa anlat. Bir yere gideceği zaman gideceği yeri, orada kimler olacağını falan büyüğe anlatır gibi anlat. Gün içinde olanları, onu ne kadar sevdiğini, vb. anlatabilirsin. Onun dışında masal, hikaye falan da anlatabilirsin.
Sütü senden aldığı surece anneyi karıştırmaz, rahat ol :) ama konuşmanın bebeğin kendini ifade etmesine baya faydası oluyor.
Onerim, olan biten ne varsa anlat. Bir yere gideceği zaman gideceği yeri, orada kimler olacağını falan büyüğe anlatır gibi anlat. Gün içinde olanları, onu ne kadar sevdiğini, vb. anlatabilirsin. Onun dışında masal, hikaye falan da anlatabilirsin.
Sütü senden aldığı surece anneyi karıştırmaz, rahat ol :) ama konuşmanın bebeğin kendini ifade etmesine baya faydası oluyor.
0
Eneee ben teyze olmuşum :)) analı babalı büyüsün bebelak :)
Bence geçer, zaten pek bi sorun değil bence, sevgini gösteriyosan sarılıp öpüyosan bağınız diğerlerininkine benzemez.
Oyuncak olsun elinde salla falan güleryüzlü ol sesini hep duyur şarkı ninni söyle tıkanınca :)
Bence geçer, zaten pek bi sorun değil bence, sevgini gösteriyosan sarılıp öpüyosan bağınız diğerlerininkine benzemez.
Oyuncak olsun elinde salla falan güleryüzlü ol sesini hep duyur şarkı ninni söyle tıkanınca :)
0
bence de olay ses aşinalığı ve ona karşı yaklaşımınız. çünkü bebekler gerçekten onlarla ilgilenip ilgilenmediğinizi anlayabiliyorlar, erkek arkadaşım inanılmaz bebek oyalayabilen birisi, en yaramaz çocuğu anında etkisi altına alıp saatlerce oyalayabiliyor, gözlemlediğim şey ise bebeklere büyük insan muamelesi yapması, konuşuyor onlarla gün içerisinde yaptıklarını falan anlatıyor, o an ortamda olan kişileri tanıtıyor vs. yani ne söylediğinizin önemi yok aslında çocuk onunla iletişim kurduğunuzu anlasın yeter, sonrasında başkalarıyla konuşmalarınıza bile ağzı açık bakıp gülecektir :)
0
sta seni ifşadan hatırlıyorum ben ya çok tatlış bi hamileydin :) ne mutlu sağlıkla almışsın kucağına, güzel günlerde, huzurla, sağlıkla, mutlulukla büyüt inşallah.
benim de yeğenlerden tecrübemle söylüyorum şarkı söyleyebilirsin, masal anlatabilirsin, aaa kuş varmış bak abi geçmiş hanimiş köpecik falan derken insan bi zaman sonra alışıyo bebekle konuşmaya :) ilk yeğende ben de tıkanıyodum şimdikilerde çeneme vurdu bi alıyorum yanıma hanimiş ayağı hanimiş parmakları diye bi başlıyorum şarkılar türküler derken anası zor alıyo elimden yeter özledim çocuğumu geri ver diye :)
benim de yeğenlerden tecrübemle söylüyorum şarkı söyleyebilirsin, masal anlatabilirsin, aaa kuş varmış bak abi geçmiş hanimiş köpecik falan derken insan bi zaman sonra alışıyo bebekle konuşmaya :) ilk yeğende ben de tıkanıyodum şimdikilerde çeneme vurdu bi alıyorum yanıma hanimiş ayağı hanimiş parmakları diye bi başlıyorum şarkılar türküler derken anası zor alıyo elimden yeter özledim çocuğumu geri ver diye :)
0
bir de babanesi bizle kalıyor gazı oldukça fln ona veriyorum çıkartsın diye ya da oyalasın diye. kolaya kaçıyorum biraz da. o yüzden pek bir bağ oluşamamış gibi hissediyorum:( ama çok yoruluyorum da bir yandan uykusuz kalıyorum bazen 2-3 saat memede kalmak istiyor çünkü. sanırım başbaşa kalmamız lazım biraz da..
0
gözünüz aydın! anne değilim, bu aralar konuya ilişkin fazla okuyorum ve gördüğüm samimi olan bütün annelerin söyledikleri özellikle ilk aylarda uyumanızın çok önemli olduğu, uyudukça sütünüzün arttığı ve fırsat buldukça uyumak gerektiği. ayrıca bu 'bağ' olayı da siz de çocuk da kendini biraz toparlayınca 2-3 aydan sonra oluşuyormuş, ki zaten sevgi neydi sevgi emekti dolayısıyla emek verdikçe ilişkiniz de gelişecek. bu nedenle çok uyuyun bence de, siz dinlendikçe daha dingin, daha az stresli, daha sağlıklı olacaksınız, moraliniz iyi olacak ki bebeğinize de iyi geleceksiniz. kendinizi yıpratmayın.
0
Ben alıyorum karşıma kendime rakı ona da süt koyuyorum, memleketin durumundan girip futbola ordan karı-kız muhabbetine, her şeyi anlatıyorum valla. Geçenlerde bu darbe olayının iç yüzünü, bunun nasıl ülkemize karşı kurulmuş olan bir komplo olduğunu falan anlattım, bebe korkudan altına sıçmış valla.
0
emzirirken bile bebeğinizle kimsenin kuramayacağı bir bağ kurmuş olursunuz merak etmeyin sizden başka birini annesi sanmaz. bebeklerle nasıl oyun oynanacağını izleyebileceğiniz videolar mevcut youtube'da onlara bakabilirsiniz. instagramda yine bu konuda birsürü paylaşım var. en basitinden ben çocuk fizyoterapisti olarak bu tarz paylaşımlar ufak bilgilendirme postları hazırlıyorum. ziyaret etmek isterseniz instagramda; www.instagram.com bir sürü çocuk gelişimci ya da anne bu tarz paylaşımlar yapıyor. aralarında mutlaka sizin de keyif alarak yapacağınız öneriler çıkacaktır.
0
@avonkatalogu baktım zaten instagramda bu hesabı takip ediyormuşum. sizin hesabınız mı bu?
evet sanırım dediğiniz gibi zamanla oluşacak şeyler bunlar ama işte şu anda bir bağ olmayınca kendimi suçlu hissetmeye başladım. hafif de olsa sanırım bir doğum sonrası depresyonu yaşıyorum tam emin değilim.
evet sanırım dediğiniz gibi zamanla oluşacak şeyler bunlar ama işte şu anda bir bağ olmayınca kendimi suçlu hissetmeye başladım. hafif de olsa sanırım bir doğum sonrası depresyonu yaşıyorum tam emin değilim.
0
@bobinhoo: sesli güldüm. işte modern anne-baba olmak budur!
bu arada basit hareketleri olan basitleştirilmiş çocuk sarkıları acayip işe yarıyor. kırmızı balik, miniminnacık örümcek falan yardırsan olur ;)
bu arada basit hareketleri olan basitleştirilmiş çocuk sarkıları acayip işe yarıyor. kırmızı balik, miniminnacık örümcek falan yardırsan olur ;)
0
tavsiye ettiğiniz şarkı, masal vs varsa tavsiyelerinizi alabilirim :) her türlü çocuk oyalayıcı şeye açığım m
0
4 aylık anneyim. Bütün hayatım boyunca gordugum ve kucagima aldigim en minik bebek 6 aylikti. Hemen annesine geri verdim zaten. Çocuk bebek iletisimim sıfır!!!
20 gunlukten beri bebegime tek bakiyorum. Ben artık zorlamaktan vazgeçtim.oldugu kadar muhabbet ediyorum. Ama uzakta da olsam beni tanıyor. Girunce gülümsüyor. Sesine tepki veriyor :)
20 gunlukten beri bebegime tek bakiyorum. Ben artık zorlamaktan vazgeçtim.oldugu kadar muhabbet ediyorum. Ama uzakta da olsam beni tanıyor. Girunce gülümsüyor. Sesine tepki veriyor :)
0
--yalan söylemiyorum--
geçenlerde eski sevgilimin evlenmesi üzerine eşimin abisinin çocuğunu aldım kucağıma, gezdirirken anlattım da anlattım eskilerden. garibim de dinliyor napsın, içimi döktüm rahatladım.
geçenlerde eski sevgilimin evlenmesi üzerine eşimin abisinin çocuğunu aldım kucağıma, gezdirirken anlattım da anlattım eskilerden. garibim de dinliyor napsın, içimi döktüm rahatladım.
0
ben de anne değilim ama annem anlatır hep, mutfakta iş yaparken seni koyardım sandalyene aklıma gelen her şeyi anlatırdım diye. bence de çok mantıklı. çocukla hebele hübele ay ciciş tatlış diye konuşmaktansa, belki de çok kasvetli olmamasına özen göstererek normal konular konuşmak hem algılarının genişlemesine hem senin sesine alışmasına hem de bağ kurmanıza yardımcı olur. ne anlatıcam deme özellikle yalnızken ben ortaokuldayken bakkaldan şunu alırdımdan, havalar neden böyleden tutup, şarkı açıp eşlik etmeye sonsuza uzanır yani, şu an kaç yaşındaysan o kadar yıllık bilgi var paylaşacak.
0
Annenin çok konuşmasına gerek yok. Çocuk hareketlerinizden anlar durumu.
Ancak bu durum sizi rahatsız ediyorsa, gözlem yapıp taklit edeceksiniz. Anneanne/babaanne kucağına alıp, yarım saat ne konuşuyorsa dinleyip kendinize uyarlayacaksınız. Bir süre sonra aranızda muhabbet oluşur zaten.
.
Ancak bu durum sizi rahatsız ediyorsa, gözlem yapıp taklit edeceksiniz. Anneanne/babaanne kucağına alıp, yarım saat ne konuşuyorsa dinleyip kendinize uyarlayacaksınız. Bir süre sonra aranızda muhabbet oluşur zaten.
.
0
duyuruyu silme olur mu. şimdi değil ama ilerisi için instagramdan oyuncu anneyi takip etmeni öneririm. mümkün olsa evlatlık çocuğu olmak isterdim o kadar yani.
0
Konuşmazsan dil öğrenemez. Konuşması yaşıtlarından geri kalır. Hiçbir şey yapamıyorsan çocuk kitabı al onu oku. Bak kuzucuk gelmiş yemeğini yemiş falan uydur işte.
0
en yakın arkadaşım doğduğu günden bu yana kitap okuyor. sadece çocuk kitaplarıda değil üstelik, mesela bebekken beşiğindeyken kendi okuduğu romanı eline alıp hem kendine okuyordu hem bebeğe. şu an 2,5 yaşında, saatlerce kitap okusak sıkılmıyor ve müthiş şekilde kendi kendine zaman geçiriyor çocuk. tabii ki her çocuğun kendi karakteride var, gözlemlemeniz lazım.
kendinizi suçlu hissetme konusuna odaklanmamaya çalışın. öğretilmiş, dayatılmış, ezberletilmiş annelerden olmak zorunda değilsiniz. mutlaka kendinize özel, size özel bir bağ kuruyorsunuzdur siz. ama o kadar şey empoze ediliyor ki, onların etkisiyle "acaba" diyorsunuz bence. bırakın bunları bir kenara, kendinizi dinleyin, bebeğinizi gözlemleyin ve içinizden nasıl geliyorsa öyle ilerleyin...
ayrıca tebrikler, gözünüz aydın :).
kendinizi suçlu hissetme konusuna odaklanmamaya çalışın. öğretilmiş, dayatılmış, ezberletilmiş annelerden olmak zorunda değilsiniz. mutlaka kendinize özel, size özel bir bağ kuruyorsunuzdur siz. ama o kadar şey empoze ediliyor ki, onların etkisiyle "acaba" diyorsunuz bence. bırakın bunları bir kenara, kendinizi dinleyin, bebeğinizi gözlemleyin ve içinizden nasıl geliyorsa öyle ilerleyin...
ayrıca tebrikler, gözünüz aydın :).
0
Sandman
adam başarılı mı iki popüler kurgu karakterini başarıyla canlandırdı kötü alışkanlığından kurtuldu sizce başarılı mı
adam başarılı mı iki popüler kurgu karakterini başarıyla canlandırdı kötü alışkanlığından kurtuldu sizce başarılı mı
0
sana bana kıyasla başarı dağının tepesinde bi' adam, ne biçim soru bu be :)
0
adam zaten üstün ''oyunculuk'' performansı ile ön plana çıkmadı ya da abartanlar 'vay be ne kadar usta bir aktör' diye abartmıyorlar. bu kadar popüler olması oynadığı tony stark rolü ile alakalı. o zengin playboy rolü yapıştı adamın üzerine. eh fena iş de çıkarmadı desek yalan olur.
0
daha dün bunu konuşuyorduk, her rolde kendini oynadığı halde tutan bir adam. hep robert izliyoruz rollerde ve bu bizi rahatsız etmiyor. bu nedenle başarılı. ama oyunculuk tekniklerinde bir numara mı dersen bence değil. yine de overall başarısını görmezden gelmek mümkün değil. charming bir arkadaş. hatta amca.
0
beni taniyan yok bu sehirde
Havaalanındasınız tüm yerler dolu, bir sandalyede 2 valiz duruyor ve sahibi ortada yok, valizleri yere koyup oturur musunuz? Yine havaalanındasınız çantanızı yanınızdaki sehpaya koymuşsunuz, bir arka sırada 2 kişilik boş yer de var. Bir anne geliyor sehpanın hemen yanındaki sandalyeye oturuyor, çant
Havaalanındasınız tüm yerler dolu, bir sandalyede 2 valiz duruyor ve sahibi ortada yok, valizleri yere koyup oturur musunuz?
Yine havaalanındasınız çantanızı yanınızdaki sehpaya koymuşsunuz, bir arka sırada 2 kişilik boş yer de var. Bir anne geliyor sehpanın hemen yanındaki sandalyeye oturuyor, çantanızı alıp kucağınıza doğru itip gel kızım otur diyor kızına. Tepki verir misiniz?
Havaalanındayım da canım sıkılıyor az önce bunlar oldu, birisi indirdi o çantaları sonra sahibi geldi bağırdı çağırdı. Öbür kız da çantasını kucağına aldı oturuyor. Sizce bu gibi davranışlar varoşluk göstergesi midir? Bu da ek soru olsun teşekkürler.
Yine havaalanındasınız çantanızı yanınızdaki sehpaya koymuşsunuz, bir arka sırada 2 kişilik boş yer de var. Bir anne geliyor sehpanın hemen yanındaki sandalyeye oturuyor, çantanızı alıp kucağınıza doğru itip gel kızım otur diyor kızına. Tepki verir misiniz?
Havaalanındayım da canım sıkılıyor az önce bunlar oldu, birisi indirdi o çantaları sonra sahibi geldi bağırdı çağırdı. Öbür kız da çantasını kucağına aldı oturuyor. Sizce bu gibi davranışlar varoşluk göstergesi midir? Bu da ek soru olsun teşekkürler.
0
insanların oturması için yapılan sandalyelere dolu bir saatte eşyalarını koyanların varoşluğu evet.
0
güvenliği çağırıp boştaki çantayı ihbar etmeniz gerekli, havaalında sahipsiz valiz bırakılmaz.
onun dışında bu kadar kafaya takmayıp pardon oturabilir miyim deyim.
onun dışında bu kadar kafaya takmayıp pardon oturabilir miyim deyim.
0
ya allaaşkına varoşluk nedir? bu hareketlerin varoşlukla ne gibi bi' alakası olabilir onu da açıklar mısınız zahmet olmazsa?
yorgunsam, vücudumla ilgili herhangi bir sıkıntım varsa sahibi nerede diye sorar, bulamazsam maksimum üç dakika sonra o bavulları indirir kendim otururum. yorgun değilsem ve yine de oturmak istiyorsam yine indirir otururum ya. sahibi geldiğinde de kusura bakmayın ama burası valiz bekletme yeri değil derim. gerekiyorsa kavga ederim.
ikinci durum da ruh halime bakar, eğer sinirliysem gerçekten çantama dokunduğuna pişman ederim, çünkü bence hakettiler. sinirli değilsem hiçbi' şey söylemeden onlar rahat otursun diye kalkar arkaya otururum.
anket güzel he yalnız.
yorgunsam, vücudumla ilgili herhangi bir sıkıntım varsa sahibi nerede diye sorar, bulamazsam maksimum üç dakika sonra o bavulları indirir kendim otururum. yorgun değilsem ve yine de oturmak istiyorsam yine indirir otururum ya. sahibi geldiğinde de kusura bakmayın ama burası valiz bekletme yeri değil derim. gerekiyorsa kavga ederim.
ikinci durum da ruh halime bakar, eğer sinirliysem gerçekten çantama dokunduğuna pişman ederim, çünkü bence hakettiler. sinirli değilsem hiçbi' şey söylemeden onlar rahat otursun diye kalkar arkaya otururum.
anket güzel he yalnız.
0
Zaten valizleri bırakıp gidip gelip bi de bağırmak varoşluk mu demiştim kaldırmak değil. Bu arada 40 dk. falan kimse ellemedi durdu, sahibi de 1 saat sonra geldi.
0
sinirli bir günümdeyse bütün yerler boş olsa bile o gerizekalı, valizini ayaklarının önüne koymayıp insanların oturması için yapılan sandalyelere koyuyorsa kaldırtırım. kaldırmazsa da karşımdakinin tepkisine bağlı olarak şikayet ederim görevlilere, terbiyesizlik yaparsa da dalarım. varoşluktan ziyade aptallık olarak algılarım kişinin o hareketini.
edit: yarın havaalanına yorgun gidip, çantamı yanımdaki sandalyeye koyacağım gibi geliyor ama neyse lol.
edit: yarın havaalanına yorgun gidip, çantamı yanımdaki sandalyeye koyacağım gibi geliyor ama neyse lol.
0
ilkinde otururum. valizin sahibi bi sikim diyemez.
ikincisinde de aslında çantanın ağırlığına falan bağlı. duruma göre çok değişebilecek bir madde.
ikincisinde de aslında çantanın ağırlığına falan bağlı. duruma göre çok değişebilecek bir madde.
0
bu varoşluk değil görgüsüzlük.
yoğun yerlerde koltuğa çanta koyulmaz. bu yasak filan değildir ama görgü kuralıdır.
ama koyulduysada siz onu alıp kenara yere koyamazsınız. kimsenin çantasına dokunmazsınız.
yapılması gereken görevli çağırıp aldırtmak. gıcıklık diye şikayet edebilirsiniz. el koyulur ya da hemen işlem başlatılır. zira havaalanlarında sahipsiz çanta bırakmak yasaktır. hukuki olarak hemde.
yani kısaca görgü bunlar hep.
sahibi hemen yanındaysa ve eğer yoğunsa şunu kaldırır mısınız derim hafif tepkili.
yoğun yerlerde koltuğa çanta koyulmaz. bu yasak filan değildir ama görgü kuralıdır.
ama koyulduysada siz onu alıp kenara yere koyamazsınız. kimsenin çantasına dokunmazsınız.
yapılması gereken görevli çağırıp aldırtmak. gıcıklık diye şikayet edebilirsiniz. el koyulur ya da hemen işlem başlatılır. zira havaalanlarında sahipsiz çanta bırakmak yasaktır. hukuki olarak hemde.
yani kısaca görgü bunlar hep.
sahibi hemen yanındaysa ve eğer yoğunsa şunu kaldırır mısınız derim hafif tepkili.
0
kendim de bırakmam, bırakanı da yere indirmem.
hayır ama sinir olurum, çok ters günümdeyse belki ırdı bış yır vır diye söylenirim :')
varoşluktan çok izansızlık, hadsizlik, akılsızlık, görgüsüzlük hepsi aynı anda.
hayır ama sinir olurum, çok ters günümdeyse belki ırdı bış yır vır diye söylenirim :')
varoşluktan çok izansızlık, hadsizlik, akılsızlık, görgüsüzlük hepsi aynı anda.
0
ben baskasinin esyasina dokunmazdim.
kendim de koltuga birakmam ama esyami. üzerinde cok düsünmeden dalginlikla biraktiysam da gelen kisinin oturmasi icin kucagima alirdim. metroda falan da oluyor, yan koltuga koyuyorsun cantani metro bosken, dolunca da insanlara yer acmak icin kucagina aliyorsun bunda sinir olacak bisi yok bence.
kendim de koltuga birakmam ama esyami. üzerinde cok düsünmeden dalginlikla biraktiysam da gelen kisinin oturmasi icin kucagima alirdim. metroda falan da oluyor, yan koltuga koyuyorsun cantani metro bosken, dolunca da insanlara yer acmak icin kucagina aliyorsun bunda sinir olacak bisi yok bence.
0
vacigok
merhaba. normalde yazı yazmak istediğim zamanlarda, mesela bir öykü yazacaksam konunun ilerleyişi üzerinde fazla durmadan yazmaya çalışıyorum ama uzun zamandır aklımda bilimkurgu türünde bir şeyler yazmak var ve bu türde yazmak hepsinden daha zor geliyor. bilimkurguda gerçekten ilerletilebilecek bir
merhaba. normalde yazı yazmak istediğim zamanlarda, mesela bir öykü yazacaksam konunun ilerleyişi üzerinde fazla durmadan yazmaya çalışıyorum ama uzun zamandır aklımda bilimkurgu türünde bir şeyler yazmak var ve bu türde yazmak hepsinden daha zor geliyor. bilimkurguda gerçekten ilerletilebilecek bir konu olması diğer türlerden daha önemli gibi. mesela öyküde basit bir konuyu güzel yazınca iyi bir yapıt ortaya konabilir ama bilimkurguda yazabilmenin yanında çok iyi bir fikre sahip olmak da gerekiyor sanki. fikir bulmak da çok zor, türün önemli isimleri zaten bilimkurguya dair çoğu malzemeyi en iyi şekilde kullanmış.. siz ne önerirsiniz özellikle bu türde yazabilmek, iyi fikirler bulabilmek için?
0
bilimkurgu biraz daha zor bence de. diğer türlerde de elbette çok okumak lazım yazmadan ama sanki bilimkurguda başka kim ne yazmış nasıl evrenler yaratmış özellikle klasikleri mutlaka gözden geçirmek lazım. sonrasında da orijinal olmasa da sağlam bir fikir çok mühim. daha da mühim olanı evrenin tutarlı olması, yani abi bu yaratık neden onu yapamadı sorusuna "çünkü bazı sebeplerden dolayı canım istedi" tadında cevap vermemek için evreni kurarken her şeyi tutarlı ve o evrenin mantığı çerçevesinde tutmak lazım. bence bilimkurguda da öyküyle başlamak iyi olabilir, evrenin genel durumunu kısaca özetleyen, ipuçları veren ve kurgusu iyi öyküler bence daha ileriye giden yazının ilk basamakları olmaya çok uygun.
kolay gelsin :)
kolay gelsin :)
0
Klişeleşmiş önyargılardan uzak dur. Uzaylıları anlatacaksan onları düşman gibi gösterme. Dost gibi de gösterme. Kararı bize bırak. Okuyucunun zekasına güven. Matematik, fizik, kimya, biyoloji öğren. Gerçekleşmesi muhtemel fikirler daha çok ilgi çeker. Yeni bir dünya yaratırsan ve onu benimsersen ilerlemek daha kolay olur.
0
devilred
Sevdiğiniz ya da bir kısırda olması gerektiğini düşündüğünüz kısır malzemelerini sayar mısınız bana? Aklıma malzeme gelmiyor, aralarından seçeceğim.Teşekkürler.
Sevdiğiniz ya da bir kısırda olması gerektiğini düşündüğünüz kısır malzemelerini sayar mısınız bana? Aklıma malzeme gelmiyor, aralarından seçeceğim.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
0
taze soğanı unutmayın. taze nane, nar ekşisi ve minik dilimlenmiş salatalık da çok yakışıyor.
0
bol dereotu, bol maydonoz, taze soğan, domates (su saldığı için sonraya kalan olursa ilk tadını vermiyor, es geçilebilir), göbek marul, çok minik küpler halinde doğranmış salatalık, bol ama baymayacak kadar salça, bol limon.
bi de bulgur. :D
bi de bulgur. :D
0
Taze nane çok yakışıyor. Kimyon karabiber haricinde biraz da yenibahar koyuyorum ben.
0
tamamyahallederiz
Merhabalar,Bir çoğunuza tanıdık gelecektir Cirrus - özellikle She Kills ve Mama Please şarkılarından. Geçen yıllarda Youtube'da bu gruba ait ya da solistlerinin (yani Nawel Ben Kraiem) canlı performanslarında çaldıkları bir şarkıları vardı: Last Melody veya Last Memory. Sözlerini hatırlamıyorum ama
Merhabalar,
Bir çoğunuza tanıdık gelecektir Cirrus - özellikle She Kills ve Mama Please şarkılarından. Geçen yıllarda Youtube'da bu gruba ait ya da solistlerinin (yani Nawel Ben Kraiem) canlı performanslarında çaldıkları bir şarkıları vardı: Last Melody veya Last Memory. Sözlerini hatırlamıyorum ama melodisinden yola çıkarak bir kaç söz aklıma geliyor - yanlış veya doğru bilmiyorum ama şöyleydi: last last melody (veya memory), did you heard the last melody? gibi bir kısmı da vardı.
Şu an her yerde arıyorum fakat bulamadım. Herhangi bir şekilde denk gelip dinleyen ve bu şarkının linkini veya mp3'ünü paylaşabilecek birileri var mıdır acaba?
Şimdiden teşekkürler..
Bir çoğunuza tanıdık gelecektir Cirrus - özellikle She Kills ve Mama Please şarkılarından. Geçen yıllarda Youtube'da bu gruba ait ya da solistlerinin (yani Nawel Ben Kraiem) canlı performanslarında çaldıkları bir şarkıları vardı: Last Melody veya Last Memory. Sözlerini hatırlamıyorum ama melodisinden yola çıkarak bir kaç söz aklıma geliyor - yanlış veya doğru bilmiyorum ama şöyleydi: last last melody (veya memory), did you heard the last melody? gibi bir kısmı da vardı.
Şu an her yerde arıyorum fakat bulamadım. Herhangi bir şekilde denk gelip dinleyen ve bu şarkının linkini veya mp3'ünü paylaşabilecek birileri var mıdır acaba?
Şimdiden teşekkürler..
0
blonde readhead - melody olabilir mi acaba alakasız bir şekilde. vokaller falan çok farklı ama belki hafızada karışıklık olmuştur.
0
engiribord
Merhaba, Ben şu an iş arıyorum bir de yüksek lisans öğrencisiyim. İş ararken en azından biraz gelirim olsun istiyorum, bu yüzden evde böyle delireceğime part time iş bulayım diyorum. Vasıflı vasıfsız olabilir. İngilizcem de iyi bu arada. Part time nasıl bir şey bulabilirim sizce ve yaklaşık ne kadar
Merhaba,
Ben şu an iş arıyorum bir de yüksek lisans öğrencisiyim. İş ararken en azından biraz gelirim olsun istiyorum, bu yüzden evde böyle delireceğime part time iş bulayım diyorum. Vasıflı vasıfsız olabilir. İngilizcem de iyi bu arada. Part time nasıl bir şey bulabilirim sizce ve yaklaşık ne kadar para verirler acaba? 500 tl falan olsa bari ya. Yer İstanbul bu arada
Ben şu an iş arıyorum bir de yüksek lisans öğrencisiyim. İş ararken en azından biraz gelirim olsun istiyorum, bu yüzden evde böyle delireceğime part time iş bulayım diyorum. Vasıflı vasıfsız olabilir. İngilizcem de iyi bu arada. Part time nasıl bir şey bulabilirim sizce ve yaklaşık ne kadar para verirler acaba? 500 tl falan olsa bari ya. Yer İstanbul bu arada
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
kızım meslek lisesi fotoğraf ve grafik mezunu. dün diplomasını aldı :) işyeri açma belgesini aldı. yani kosgep kredileri, kobi yolu açıldı. bu seçenek şimdilik bir kenarda dursun.İmza yetkisi olan bir grafikçi oldu. Gerekli durumlarda bilirkişi olabilir. ( üni okurken kullanabileceği bir ek gelir
kızım meslek lisesi fotoğraf ve grafik mezunu. dün diplomasını aldı :)
işyeri açma belgesini aldı. yani kosgep kredileri, kobi yolu açıldı. bu seçenek şimdilik bir kenarda dursun.
İmza yetkisi olan bir grafikçi oldu. Gerekli durumlarda bilirkişi olabilir. ( üni okurken kullanabileceği bir ek gelir kapısı olarak cepte dursun)
Elimizdekiler bunlar. Üzerine ne koyabilir nereye yönelsin konusu kendisini de yönder olarak beni de epeyce zorladı. O kadar ki, üni seçimleri son güne kaldı.
Dün seçimlerini yapıp yolladı. Aama iki konuda hala tam emin değildi sanki. Şimdi öğrendim seçim bir gün uzatılmış, değiştirme şanşımız hala var.
Mesleki yönlenme kişiye özel bir durum olduğu için elimden geldiğince kızımı betimlemem lazım. Bu nedenle biraz uzun olacak bu duyuru. Vakit ayırıp okuyanlara, yardımını, önerilerini esirgemeyenlere şimdiden teşekkür ederim.
Kızımda benim "ateş" dediğim yapmadan duramadığı bir eğilim yok ya da henüz bulamadı. Biraz da bu nedenle zorlandık aslında. Bu durumda neleri iyi yapabildiğine baktık.
Persfektif ve teknik çizimde ortalamanın üzrinde iyi. (öğretmenlerinin ve kendinin gözlemi) Karakter yaratmayı seviyor, o konuda iyi olduğunu söylüyor.
Yakın gelen meslekler mimarlık, bilgisayar destekli animasyon, dijital oyun tasarımı.
Ygs puanlarından pek memnun değil, beklentisi de yoktu deneyim kazanmak için iki sınava girdi. Biz öncesinden sınavsız geçiş hakkını kullanarak ilerlemesine karar varmiştik zaten.
Yani önlisans ve ve sonrasında dikey geçişi düşünüyor. Olur da girdiği bölümün ona uygun olmadığına karar verirse hazırlanıp lisans için yeniden sınava girebilir.
Animasyon, dijital oyun tasarımı yönünde benim endişelerim şunlar:
Bu çocuk hemen hemen hiç bilgisayar oyunu oynamadı. Bilgisayarında oyu yok galiba. Telefonundan benim oynarken gözlemlediğim tek oyun bilgi yarışması gibi bişey. Arkadaşlarıyla ablalarıyla kapışıyorlar. Bir de pokemon go var bir yere giderken bişeyler yakalayıp duruyor. Evde aklına gelip açmıyor sanırım ya da ben görmüyorumdur bilmiyorum. yani kendini kaptırırcasına oyun oynamaz, bilgisayarda çok zaman geçirmez.
Ablalarından biri çok oyun oynar meslek olarak da bu yönde çalışmaları var. Oyun oynamaktan emekli olunsaydı emekliliği yaklaşmıştı diyeyim siz anlayın. Ablasının kurmayı düşündüğü işte birlikte çalışabilirler, birbirlerinin eksiklerini tamamlayabilirler. Okulda kendini bu yöne ait hissedebilir, hissetmeyebilir... Herşey mümkün.
Liseye başlarken aklında fotoğraf yönü vardı ilerleyen yıllarda grafiği sevdi o yönde ilerlemeyi seçti. Böyle önlisanslı dikeyli yürümek daha esnek olanaklar sağlaması açısından da çok iyi bana göre. Yatay olanakları da epeyce genişledi gerçi. O da güzel bi adım oldu bana kalırsa.
Mimarlık; titri kallavi, puan dilimi yönünden ulaşılması zor seçenek. Dikey geçiş olanağı bu yönden çok çok cazip aslında. Sınavı zordur yapabilir mi derseniz, evet o yönde ilerlemek istediğinden emin olursa alasını yapabilir ve yapar.
Memleketteki mimarlık durumlarına bakınca; istihdam olanakları en azındıan yakın süreçte iyi olmaya devam edecek gibi görünüyor. Yurt dışına çıkma düşüncesi de var, o zamana ne olur ne düşünür bilmiyorum, diplomasının yurt dışında geçerli olabilmesi koşulları nelerdir henüz araştıramadım.
seçimleri şöyle:
ilk 3 seçenek girme olasılığı zayıf olan okul ve bölümler. (hepsi tam burslu özel okullar)
1 bilgi dijital oyun tasarımı
2 tane şehir içinden özel üni grafik tasarımı tam burslu
4. sıra : yakın ilde mimari dekoratif sanatlar
5. sıra : yakın ilde bilgisayar destekli animasyon
6.ve 7. sıra nispeten uzak bir il mimari dekoratif sanatlar
8. sıra: ege grafik tasarım (meteb bölgesi oluyor aynı zamanda, bundan öncekiler bizim için meteb dışı)
gerisi uzak ildeki grafik tasarımlar vey pek fazla istemediği ama istediği alana dikey geçişi sağlayan bölümler.
10. sırada aöf'ün merkezi yerleştirmeye aldığı web tasarımı bölümünü yazdı. sınavsız geçiş listesinde bu bölüm de var. okul 1000 kişilik kontenjan açmış.
Grafik bölümünün 17 adet sınavsız geçebileceği bölüm var. Yelpaze hayli geniş yani. Üstüne bunların dikey olanaklarını da katınca sürecin zorluğunu anlarsınız. Sık sık dupa girdik, epeyce terledik. Hata yanlış yaptık mı, atladığımız şeyler olmuş mu? Sektörel bazda kararımıza etki edecek sizin bildiğiniz durumlar var mı?
Özellikle şu mimarlık ve animasyon arasındaki tereddüdüne yardımcı olacak fikirleriniz, önerileriniz var mı?
işyeri açma belgesini aldı. yani kosgep kredileri, kobi yolu açıldı. bu seçenek şimdilik bir kenarda dursun.
İmza yetkisi olan bir grafikçi oldu. Gerekli durumlarda bilirkişi olabilir. ( üni okurken kullanabileceği bir ek gelir kapısı olarak cepte dursun)
Elimizdekiler bunlar. Üzerine ne koyabilir nereye yönelsin konusu kendisini de yönder olarak beni de epeyce zorladı. O kadar ki, üni seçimleri son güne kaldı.
Dün seçimlerini yapıp yolladı. Aama iki konuda hala tam emin değildi sanki. Şimdi öğrendim seçim bir gün uzatılmış, değiştirme şanşımız hala var.
Mesleki yönlenme kişiye özel bir durum olduğu için elimden geldiğince kızımı betimlemem lazım. Bu nedenle biraz uzun olacak bu duyuru. Vakit ayırıp okuyanlara, yardımını, önerilerini esirgemeyenlere şimdiden teşekkür ederim.
Kızımda benim "ateş" dediğim yapmadan duramadığı bir eğilim yok ya da henüz bulamadı. Biraz da bu nedenle zorlandık aslında. Bu durumda neleri iyi yapabildiğine baktık.
Persfektif ve teknik çizimde ortalamanın üzrinde iyi. (öğretmenlerinin ve kendinin gözlemi) Karakter yaratmayı seviyor, o konuda iyi olduğunu söylüyor.
Yakın gelen meslekler mimarlık, bilgisayar destekli animasyon, dijital oyun tasarımı.
Ygs puanlarından pek memnun değil, beklentisi de yoktu deneyim kazanmak için iki sınava girdi. Biz öncesinden sınavsız geçiş hakkını kullanarak ilerlemesine karar varmiştik zaten.
Yani önlisans ve ve sonrasında dikey geçişi düşünüyor. Olur da girdiği bölümün ona uygun olmadığına karar verirse hazırlanıp lisans için yeniden sınava girebilir.
Animasyon, dijital oyun tasarımı yönünde benim endişelerim şunlar:
Bu çocuk hemen hemen hiç bilgisayar oyunu oynamadı. Bilgisayarında oyu yok galiba. Telefonundan benim oynarken gözlemlediğim tek oyun bilgi yarışması gibi bişey. Arkadaşlarıyla ablalarıyla kapışıyorlar. Bir de pokemon go var bir yere giderken bişeyler yakalayıp duruyor. Evde aklına gelip açmıyor sanırım ya da ben görmüyorumdur bilmiyorum. yani kendini kaptırırcasına oyun oynamaz, bilgisayarda çok zaman geçirmez.
Ablalarından biri çok oyun oynar meslek olarak da bu yönde çalışmaları var. Oyun oynamaktan emekli olunsaydı emekliliği yaklaşmıştı diyeyim siz anlayın. Ablasının kurmayı düşündüğü işte birlikte çalışabilirler, birbirlerinin eksiklerini tamamlayabilirler. Okulda kendini bu yöne ait hissedebilir, hissetmeyebilir... Herşey mümkün.
Liseye başlarken aklında fotoğraf yönü vardı ilerleyen yıllarda grafiği sevdi o yönde ilerlemeyi seçti. Böyle önlisanslı dikeyli yürümek daha esnek olanaklar sağlaması açısından da çok iyi bana göre. Yatay olanakları da epeyce genişledi gerçi. O da güzel bi adım oldu bana kalırsa.
Mimarlık; titri kallavi, puan dilimi yönünden ulaşılması zor seçenek. Dikey geçiş olanağı bu yönden çok çok cazip aslında. Sınavı zordur yapabilir mi derseniz, evet o yönde ilerlemek istediğinden emin olursa alasını yapabilir ve yapar.
Memleketteki mimarlık durumlarına bakınca; istihdam olanakları en azındıan yakın süreçte iyi olmaya devam edecek gibi görünüyor. Yurt dışına çıkma düşüncesi de var, o zamana ne olur ne düşünür bilmiyorum, diplomasının yurt dışında geçerli olabilmesi koşulları nelerdir henüz araştıramadım.
seçimleri şöyle:
ilk 3 seçenek girme olasılığı zayıf olan okul ve bölümler. (hepsi tam burslu özel okullar)
1 bilgi dijital oyun tasarımı
2 tane şehir içinden özel üni grafik tasarımı tam burslu
4. sıra : yakın ilde mimari dekoratif sanatlar
5. sıra : yakın ilde bilgisayar destekli animasyon
6.ve 7. sıra nispeten uzak bir il mimari dekoratif sanatlar
8. sıra: ege grafik tasarım (meteb bölgesi oluyor aynı zamanda, bundan öncekiler bizim için meteb dışı)
gerisi uzak ildeki grafik tasarımlar vey pek fazla istemediği ama istediği alana dikey geçişi sağlayan bölümler.
10. sırada aöf'ün merkezi yerleştirmeye aldığı web tasarımı bölümünü yazdı. sınavsız geçiş listesinde bu bölüm de var. okul 1000 kişilik kontenjan açmış.
Grafik bölümünün 17 adet sınavsız geçebileceği bölüm var. Yelpaze hayli geniş yani. Üstüne bunların dikey olanaklarını da katınca sürecin zorluğunu anlarsınız. Sık sık dupa girdik, epeyce terledik. Hata yanlış yaptık mı, atladığımız şeyler olmuş mu? Sektörel bazda kararımıza etki edecek sizin bildiğiniz durumlar var mı?
Özellikle şu mimarlık ve animasyon arasındaki tereddüdüne yardımcı olacak fikirleriniz, önerileriniz var mı?
0
Pek bilmediğim bir alan açıkçası ancak güzel sanatları düşünüyor mu? Üniv.lerin yetenek sınavlarına girse?
0
Güzel sanatların yetenek sınavlarına girmedi, gerekirse seneye hazırlanıp girerim dedi. çizimini yeterli görmedi.
0
merhaba,
konu alanıma dahil olduğu için tamamını okudum. fakat öss döneminden kaldığım için yatay ve dikeyleri tam anlamadım.
tercihleri ve yönelimleri konusunda kendisine yardımcı olabilirim. şu an aktif çalışan ve danışacağı birilerini de bulabilirim.
gsf resim okudum, şimdi de bu alan üzerinde çalışıyorum.
anladığım kadarıyla çocuğun animasyona pek ilgisi yok. öyle olsaydı eskişehir animasyonun tüm kontenjanlarını neredeyse full dolduran bir kursa yönlendirebilirdim. ayrıca bahsettiğim kişiler grafik ve mimarlık üzerine de eğitim veriyor.
zaten kendisi söyleyemese bile yaptığı çalışmalardan neye yatkın olduğu anlaşılır.
mimarlık bitirip rusya'da çalışan arkadaşım var. bazıları da istanbul da ofiste çalışıyor. iç mimarlık iş alanında önü açık zaten.
animasyon'da ise (bence) abd hayalleriyle başlayıp zamanla daha mütevazılaşıyor hayaller. bu piyasa yeni olduğu için şansı burada da var. çünkü günden güne genişliyor bu alan.
arkadaşımın kızı kanada'da eğitimini aldı, bazı arkadaşlarım ise ankara ve eskişehir'de animasyon şirketlerinde çalışıyor.
daha detaylı soracağınız neler var? asıl önemli olan o.
izmir'de mi yaşıyorsunuz?
konu alanıma dahil olduğu için tamamını okudum. fakat öss döneminden kaldığım için yatay ve dikeyleri tam anlamadım.
tercihleri ve yönelimleri konusunda kendisine yardımcı olabilirim. şu an aktif çalışan ve danışacağı birilerini de bulabilirim.
gsf resim okudum, şimdi de bu alan üzerinde çalışıyorum.
anladığım kadarıyla çocuğun animasyona pek ilgisi yok. öyle olsaydı eskişehir animasyonun tüm kontenjanlarını neredeyse full dolduran bir kursa yönlendirebilirdim. ayrıca bahsettiğim kişiler grafik ve mimarlık üzerine de eğitim veriyor.
zaten kendisi söyleyemese bile yaptığı çalışmalardan neye yatkın olduğu anlaşılır.
mimarlık bitirip rusya'da çalışan arkadaşım var. bazıları da istanbul da ofiste çalışıyor. iç mimarlık iş alanında önü açık zaten.
animasyon'da ise (bence) abd hayalleriyle başlayıp zamanla daha mütevazılaşıyor hayaller. bu piyasa yeni olduğu için şansı burada da var. çünkü günden güne genişliyor bu alan.
arkadaşımın kızı kanada'da eğitimini aldı, bazı arkadaşlarım ise ankara ve eskişehir'de animasyon şirketlerinde çalışıyor.
daha detaylı soracağınız neler var? asıl önemli olan o.
izmir'de mi yaşıyorsunuz?
0
mimarlık konusunu bilmiyorum. oyun sektörü türkiyede çok kısıtlı ancak yetenekli insanı da kaçırmıyorlar gibi. yurt dışına çıkmasının en rahat yolu da bu olur diye düşünüyorum. ancak oyunlara çok ilgisi yoksa bir süre sonra sıkılabilir. her oyun firması bizim oyunları ne kadar oynuyorsunuz diye soruyor başvuru sırasında (benim de merağım var biraz) o nedenle eğer kendini bu dünyaya ait hissedemeyecekse en iyisi diğer alternatiflere odaklanmak olur gibi.
0
@manuel mandalina,
mimari dekoratif sanatların ders programında sanat tarihi, teknik çizim, çini, seramik, bilgisayar destekli 2d ve 3d çizim, anadolu uygarlıkları, taş işlemeciliği, mitoloji vb dersler var.
bizim için anlamı; mimarlık bölümüne dikey geçiş olanağı sağlaması, ders programının hem mimarlık hem animasyon için kullanabileceği alt yapıları içermesi.
mimari dekoratif sanatların ders programında sanat tarihi, teknik çizim, çini, seramik, bilgisayar destekli 2d ve 3d çizim, anadolu uygarlıkları, taş işlemeciliği, mitoloji vb dersler var.
bizim için anlamı; mimarlık bölümüne dikey geçiş olanağı sağlaması, ders programının hem mimarlık hem animasyon için kullanabileceği alt yapıları içermesi.
0
@ kupigometa,
evet İzmir'de yaşıyoruz.
Animasyona ilgisi yok diyemiyorum, şimdiye kadar pek oyun oynamadı ama animasyon istiyorum diyor.
Eskişehir için bu yıl kendini yeterli görmedi, seneye deneyebilir yeterli hazırlığı yapabilirse tabii. Bu nedenle İzmir'e yakın okullar seçmeye çalıştık, çizim kursu, dikey geçiş için hazırlık süreci, yabancı dili geliştirme gibi çalışmalarını daha rahat yapabilir. Okulun boş günlerinde İzmir'e gelip gidebilir diye düşündük.
Sizin yönlendirebileceğiniz kurs Eskişehir'dedir muhtemelen.
Sınavsız geçiş hakkını kullnacağı tek yıl olduğu için bu yıl bu hakkı kullanayım, bölüm bana hitap etmezse dondurur seneye tam hazırllık yaparım diyor. Yeterli hazırlığı yapamazsa , bişeyler ters giderse ( mesela istediği bölüme yığılma seneye gelecek öğrencilerin über performans göstermeleriı, siyasi dalgalanmalar nedeniyle oluşacak olumsuzluklar vs.) bu hakkından olmasın diye düşündük. Kısacası durum okulu dondurup eskişehire yönlenmeye giderse kurs bilgisi çok iyi olur :)
Abd hayalleri değil de daha çok çocuklar siyasetin bu denli günlük yaşama girmiş olmasından, çalışma koşullarından, karşılığını alamayacakları iş piyasasında çalışmaktan yani ucuz işgücünden, yasal olmayan uygulamaların günlük yaşamımızda gayet yasalmış gibi uygulanmasından vs. rahatsızlar. Dışarıya gitme istekleri ağırlıklı olarak bu nedenlerden kaynaklanıyor.
Ben de burada animasyon konusunda iş olanaklarının artacağını düşünüyorum, uzmanlar da aynı şeyi dile getiriyorlar.
Zaman dijitalleşme ve bilgiyi kullanma çağı. Ve yaratıcılık bu süreçte kendine önemli bir yer bulacak bir donanım ya da meziyet.
Size daha detaylı soracağım şeyler şunlar olabilir:
Animasyon şirketlerinde çalışma koşulları nasıl? Ücretleri ne civarlarda dolaşıyor?
Ve asıl önemlisi iyi bir animasyoncu olmak için demeyeyim de bu meslekle geçimini sağlayabilmek için olmazsa olmaz yetenek/donanımlar neler?
Bizim donanım için programımız şöye:
Vizyon yani yaratıcılık, algı geliştirme, ufku genişletme yönünde çalışmalar yapmak.
Kitap listemizi yapmaya başladık. mobidik, suç ve ceza, devlet, hayatın kaynağı... gidiyoruz. önerileriniz olursa makbule geçer.
davranış bilimi, işletmecilik konularında bilgilenmek ( aöf ikinci üni olarak önerdim, yaparsa ne ala)
bol bol gezmek
3 boyutlu çalışmalar yapmak (heykel kursu)
yabancı dili ilerletmek
portfolyo oluşturmaya başlamak ve zamanla geliştirmek.
başka neler önerirsiniz?
evet İzmir'de yaşıyoruz.
Animasyona ilgisi yok diyemiyorum, şimdiye kadar pek oyun oynamadı ama animasyon istiyorum diyor.
Eskişehir için bu yıl kendini yeterli görmedi, seneye deneyebilir yeterli hazırlığı yapabilirse tabii. Bu nedenle İzmir'e yakın okullar seçmeye çalıştık, çizim kursu, dikey geçiş için hazırlık süreci, yabancı dili geliştirme gibi çalışmalarını daha rahat yapabilir. Okulun boş günlerinde İzmir'e gelip gidebilir diye düşündük.
Sizin yönlendirebileceğiniz kurs Eskişehir'dedir muhtemelen.
Sınavsız geçiş hakkını kullnacağı tek yıl olduğu için bu yıl bu hakkı kullanayım, bölüm bana hitap etmezse dondurur seneye tam hazırllık yaparım diyor. Yeterli hazırlığı yapamazsa , bişeyler ters giderse ( mesela istediği bölüme yığılma seneye gelecek öğrencilerin über performans göstermeleriı, siyasi dalgalanmalar nedeniyle oluşacak olumsuzluklar vs.) bu hakkından olmasın diye düşündük. Kısacası durum okulu dondurup eskişehire yönlenmeye giderse kurs bilgisi çok iyi olur :)
Abd hayalleri değil de daha çok çocuklar siyasetin bu denli günlük yaşama girmiş olmasından, çalışma koşullarından, karşılığını alamayacakları iş piyasasında çalışmaktan yani ucuz işgücünden, yasal olmayan uygulamaların günlük yaşamımızda gayet yasalmış gibi uygulanmasından vs. rahatsızlar. Dışarıya gitme istekleri ağırlıklı olarak bu nedenlerden kaynaklanıyor.
Ben de burada animasyon konusunda iş olanaklarının artacağını düşünüyorum, uzmanlar da aynı şeyi dile getiriyorlar.
Zaman dijitalleşme ve bilgiyi kullanma çağı. Ve yaratıcılık bu süreçte kendine önemli bir yer bulacak bir donanım ya da meziyet.
Size daha detaylı soracağım şeyler şunlar olabilir:
Animasyon şirketlerinde çalışma koşulları nasıl? Ücretleri ne civarlarda dolaşıyor?
Ve asıl önemlisi iyi bir animasyoncu olmak için demeyeyim de bu meslekle geçimini sağlayabilmek için olmazsa olmaz yetenek/donanımlar neler?
Bizim donanım için programımız şöye:
Vizyon yani yaratıcılık, algı geliştirme, ufku genişletme yönünde çalışmalar yapmak.
Kitap listemizi yapmaya başladık. mobidik, suç ve ceza, devlet, hayatın kaynağı... gidiyoruz. önerileriniz olursa makbule geçer.
davranış bilimi, işletmecilik konularında bilgilenmek ( aöf ikinci üni olarak önerdim, yaparsa ne ala)
bol bol gezmek
3 boyutlu çalışmalar yapmak (heykel kursu)
yabancı dili ilerletmek
portfolyo oluşturmaya başlamak ve zamanla geliştirmek.
başka neler önerirsiniz?
0
@freya, evet genel kanı öyle sanıyorum. ben de oyun oynamayan birinin oyun sektöründe pek başarılı olmayacağı konusunda endişeliyim doğrusu.
yiine de; ben çalıştığım süreçte gördüm ki hiç bir şey bilmeden işe başlayan elemanlarım işe daha çabuk adapte oldular daha fazla yol aldılar, başka firmalardan gelenler hep bocaladılar, yanlış işler yaptılar, şirketin vizyonuna uymayan işler yaptılar.
Bu açıdan bakınca hiç bilmeyenin avantajı daha fazla bana göre. Bence bizim oyunları oynadınız mı diye sormak yerine elemanın mücadeleci, dirayetli olup olmama gibi bazı özelliklerine bakmalılar.
yiine de; ben çalıştığım süreçte gördüm ki hiç bir şey bilmeden işe başlayan elemanlarım işe daha çabuk adapte oldular daha fazla yol aldılar, başka firmalardan gelenler hep bocaladılar, yanlış işler yaptılar, şirketin vizyonuna uymayan işler yaptılar.
Bu açıdan bakınca hiç bilmeyenin avantajı daha fazla bana göre. Bence bizim oyunları oynadınız mı diye sormak yerine elemanın mücadeleci, dirayetli olup olmama gibi bazı özelliklerine bakmalılar.
0
@hayat, geçiş yapamaması durumu için de senaryo oluşturmak gerekirse, öyleyse piyasada çok iş görecek bir bölüm olmadığını söyleyebilirim.
mimarlığa geçiş için nispeten avantajlı ve kazanması kolay bölümlerden biri mimari restorasyon'dur. olur da geçiş gerçekleşmezse, iş imkanları da iyidir. devlette kadrosu da var hatta. bilginize.
mimarlığa geçiş için nispeten avantajlı ve kazanması kolay bölümlerden biri mimari restorasyon'dur. olur da geçiş gerçekleşmezse, iş imkanları da iyidir. devlette kadrosu da var hatta. bilginize.
0
çok teşekkür ederim manuel mandalina.
senaryo oluşturmak deyince düşündüm de; hakkaten senaryolarla boğulmuş gibiyim. ablasında işim ne kolay olmuştu. fizik istiyorum dedi. "e bütün fizkleri yaz madem öyle" dedim. baştan sona tek bölüm yazdı biri tuttu oldu bitti. bu ne yaa böyle, o olursa şöyle bu olursa böyle olmazsa şu...
gerçi kendisi seçimlerini yaptı gezmeğe gitti ben mi fazla irdeliyorum bilemedim ki.. ama öte yandan sizlerden aldığım bilgiler, fikirler çok yararlı oluyor, dün fırsat bulup soramamıştım. sürenin uzatılması şansım oldu.
restorasyon bölümlerine bakayım hemen. tekrar teşekkürler.
senaryo oluşturmak deyince düşündüm de; hakkaten senaryolarla boğulmuş gibiyim. ablasında işim ne kolay olmuştu. fizik istiyorum dedi. "e bütün fizkleri yaz madem öyle" dedim. baştan sona tek bölüm yazdı biri tuttu oldu bitti. bu ne yaa böyle, o olursa şöyle bu olursa böyle olmazsa şu...
gerçi kendisi seçimlerini yaptı gezmeğe gitti ben mi fazla irdeliyorum bilemedim ki.. ama öte yandan sizlerden aldığım bilgiler, fikirler çok yararlı oluyor, dün fırsat bulup soramamıştım. sürenin uzatılması şansım oldu.
restorasyon bölümlerine bakayım hemen. tekrar teşekkürler.
0
mimari restorasyon bölümü sınavsız geçiş yapabileceği bölümler arasında yokmuş da onun için seçmemişiz. notlarıma bakınca gördüm.
seçebileceğimiz bölümler şunlar:
basım ve yayın teknolojileri
basın ve yayıncılık
bilgisayar destekli tasarım ve animasyon
endüstri ürünleri tasarımı
endistriyel cam ve seramik
fotoğrafçılık ve kameramanlık
geleneksel tekstillerin restorasyonu
görsel iletişim
grafik tasarımı
halıcılık kilimcilik
marka iletişimi
medya ve iletişim
mimari dekoratif sanatlar
reklamcılık
seramik ve cam
seramik, cam ve çinicilik
web tasarımı kodlama
seçebileceğimiz bölümler şunlar:
basım ve yayın teknolojileri
basın ve yayıncılık
bilgisayar destekli tasarım ve animasyon
endüstri ürünleri tasarımı
endistriyel cam ve seramik
fotoğrafçılık ve kameramanlık
geleneksel tekstillerin restorasyonu
görsel iletişim
grafik tasarımı
halıcılık kilimcilik
marka iletişimi
medya ve iletişim
mimari dekoratif sanatlar
reklamcılık
seramik ve cam
seramik, cam ve çinicilik
web tasarımı kodlama
0
@hayat, rica ederim. dgs ile mimarlığa geçiş var da, diğer bölümde yoksa bilemiyorum.
edit: sınavsız dediğinizi yeni farkettim. o konuya hakim değilim.
edit: sınavsız dediğinizi yeni farkettim. o konuya hakim değilim.
0
mimari dekoratif sanatlar bölümünden dikey geçişle;
iç mimarlık, iç mimarlık ve çevre tasarımı, mimarlık,
grafik, fotoğraf,
çini, el sanatları, eski çini onarımı, geleneksel türk el sanatları, geleneksel türk sanatları, seramik ve tezhip bölümlerinden birine geçebiliyor.
iç mimarlık, iç mimarlık ve çevre tasarımı, mimarlık,
grafik, fotoğraf,
çini, el sanatları, eski çini onarımı, geleneksel türk el sanatları, geleneksel türk sanatları, seramik ve tezhip bölümlerinden birine geçebiliyor.
0
Evet, dediğiniz dgs geçişleri oluyor da, sizin öss puanıyla değil de sınavsız geçiş yapacağınızı ve sınavsız geçiş listesinde mim rest olmadığını bilmeyerekten yazdım. Bunu söylemek istedim.
0
Bu arada sunu da ekliyim. Düşündüğünüz programların öğretim kadrosunu iyi arastirmanizi öneririm. Örnek verdiğiniz dek. san. bölümünü ben ilk kez duyuyorum, halen akademik işlere devam ettiğim ve bu konu alanimla doğrudan alakalı olduğu halde. Kimler eğitim veriyor, alanları ve tecrübeleri nelerdir, bu çok önemli. Nihayetinde geçiş niyeti olsa da ortalama iki yılını orada geçirecek. Yeni kurulan bölümler genelde çevre bölümlerdeki hocalardan toplama kadrolarla oluşturuluyor ve ilk yıllarda programları çok oturmamış oluyor, bunlar olumsuz etkenler. Ama ola ki alanında uzman bir bölüm başkanı bulmuşlardır, öyleyse çok iyi. Başarılar, kolay gelsin.
0
Her seferinde nokta atışı yapıyorsunuz manuel mandaline, ben de şimdi akademik kadrolara bakıyordum, akademik kadro dışarıdan nasıl incelenir demeye gelmiştim. çünkü okulun sitesinde öğretim görevlileriyle ilgili bilgiler kaldırılmış veya hiç konmamış galiba. sadece bir öğretmenin bilgilerine ulaşabildim . bölüm başkanının da bilgileri yok okulun sitesinde.
0
Bölümün yeni kurulmuş olmasıyla ilgili muhtemelen. Site dışında bilgi edinmek zor, okulun ya da bölümün facebook sayfasına ve forumlara bakilabilir, orada öğrenciler konuşmuştur muhakkak.
0
@hayat, mimarliga girmesi bitirmesinden daha kolay emin olabilirsiniz. Lutfen kiziniz eksideki mimarlıkla ilgili butun basliklari okusun, inanın ki yazilanlar abartili degil fazlasi yok eksigi var. Yeni mezun oldugunda teklif edilecek rakamlari gorunce "acaba benimle kafa mi buluyorlar?" Diye dusunme ihtimali cok cok fazla. Okumasi cok masraflı bunu da not duseyim. He diger bölümlerden mezun olursa durum cok mu parlak olur, inanın ki fikrim yok. Ama mimarligi lutfen cok cok iyi arastirmadan hedef olarak koymayın, simdiki aklim olsa asla asla mimar olmazdım.
0
yazacaklarım ne kadar faydalı olabilir bilmiyorum. bir bilgisayar oyunu firmasında çalışıyorum. bundan 5 sene önce oyun firmasında çalışmak aklımın ucundan geçmezdi mesela. oyun sektörü hızla gelişen bir alan. özellikle son zamanlarda türk yapımı oyunlar oldukça çoğaldı ve gençler, çocuklar tarafından epey rağbet görüyorlar. joy game'in oyunları, zula vs. bize ne kadar bu oynanır mı ya gibi gelse de oldukça popülerler.
kızınızın bilgisayar, mobil vs. oyunlarla çok ilgisi olmadığını belirtmişsiniz. şimdi yavaş yavaş takip etmeye başlasa mesela bu zamana kadar oynamadığı için pek kaybı olmayacaktır. benim naçizane önerim, youtube üzerinden oyun videoları çeken kanallara bir göz atması olacaktır. hem görsellik olarak hem de ilgisinin çekip çekmediğini ölçebilmesi için. (şahane animasyonlar için uncharted 4 derim :))
animasyon, tasarım alanına hakim değilim açıkçası bu yönden bir şey söyleyemiyorum. ama oyun sektörü, animasyon tasarım vs. ilerlemek için çok çok iyi bir ingilizce kesinlikle olmalı.
oyun tasarımı için birçok oyuna az çok aşina olmalı, oynamasa dahi bilse anlamında diyorum. oyunlar genellikle birbirlerinden ilham alıyorlar, farklı tasarımlar ve hikayelerle yeni bir karakter yaratılıyor başka bir oyuna. :)
umarım kızınız için her şey çok güzel olur, bol şans.
kızınızın bilgisayar, mobil vs. oyunlarla çok ilgisi olmadığını belirtmişsiniz. şimdi yavaş yavaş takip etmeye başlasa mesela bu zamana kadar oynamadığı için pek kaybı olmayacaktır. benim naçizane önerim, youtube üzerinden oyun videoları çeken kanallara bir göz atması olacaktır. hem görsellik olarak hem de ilgisinin çekip çekmediğini ölçebilmesi için. (şahane animasyonlar için uncharted 4 derim :))
animasyon, tasarım alanına hakim değilim açıkçası bu yönden bir şey söyleyemiyorum. ama oyun sektörü, animasyon tasarım vs. ilerlemek için çok çok iyi bir ingilizce kesinlikle olmalı.
oyun tasarımı için birçok oyuna az çok aşina olmalı, oynamasa dahi bilse anlamında diyorum. oyunlar genellikle birbirlerinden ilham alıyorlar, farklı tasarımlar ve hikayelerle yeni bir karakter yaratılıyor başka bir oyuna. :)
umarım kızınız için her şey çok güzel olur, bol şans.
0
tercihler dün gece yarısı kapandı arkadaşlar, seçimlerinde değişiklik yapmadı olduğu gibi bıraktı. hayırlısı artık...
zaman ayırıp cevaplayan, mesajla bilgilendiren herkese çok çok teşekkür ederim.
@manuel mandalina, yazdığımız okulların hiç birinin ilk senesi değil, en yenisi 4 yıllık. bölümden mezun olanların çoğu mimar olmuş. Sizin gözünüzden kaçtı sanırım bu bölüm :)
@phycos phycos, lise son sınıfta mimar olmak istediğini söyleyince ilk önce sözlük, mimarlar odası sitesi, internette bulabildiğim yazılar, mimar arkadaşlarım, çevremizdeki mimarlık firmaları.. epeyce araştırmıştık. tablo kişiden kişiye değişmekle birlikte ortak sıkıntılar sizin yazığınız konular. İşi yaptıranın işten anlamaması, işin maliyeti ile ilgili sıkıntılar, teknik zorluklar, bürokrasi, üretler vs.
Çok haklısınız, mimarlık zor mesleklerden biri. Kızım, okurken, mesleği yaparken karşılaşacağı zorlukların farkında. Gelgör ki yetenekleri o yönü işaret ediyorve mesleki ilgisi var. Küçüklüğünden beri binaların dizaynını kafasında tekrar yapar, şu şurda olsaymış daha iyi olurmuş gibi yorumlar yapar.
Bilemiyorum artık hayırlısı neyse o olsun demekten başka yapacak bişe kalmadı, seçtik gitti...
zaman ayırıp cevaplayan, mesajla bilgilendiren herkese çok çok teşekkür ederim.
@manuel mandalina, yazdığımız okulların hiç birinin ilk senesi değil, en yenisi 4 yıllık. bölümden mezun olanların çoğu mimar olmuş. Sizin gözünüzden kaçtı sanırım bu bölüm :)
@phycos phycos, lise son sınıfta mimar olmak istediğini söyleyince ilk önce sözlük, mimarlar odası sitesi, internette bulabildiğim yazılar, mimar arkadaşlarım, çevremizdeki mimarlık firmaları.. epeyce araştırmıştık. tablo kişiden kişiye değişmekle birlikte ortak sıkıntılar sizin yazığınız konular. İşi yaptıranın işten anlamaması, işin maliyeti ile ilgili sıkıntılar, teknik zorluklar, bürokrasi, üretler vs.
Çok haklısınız, mimarlık zor mesleklerden biri. Kızım, okurken, mesleği yaparken karşılaşacağı zorlukların farkında. Gelgör ki yetenekleri o yönü işaret ediyorve mesleki ilgisi var. Küçüklüğünden beri binaların dizaynını kafasında tekrar yapar, şu şurda olsaymış daha iyi olurmuş gibi yorumlar yapar.
Bilemiyorum artık hayırlısı neyse o olsun demekten başka yapacak bişe kalmadı, seçtik gitti...
0
@farkındaysa sıkıntı yok, insallah gonlunden gectigi gibi olur hersey. Başarılar diliyorum.
0
@rheia, güzel dileğin için sağolasın :)
Oyun sektörünün sıkıntıları da pek hafifsenecek gibi değil bana kalırsa. Yeni yeni hareketlenmeler var evet. Bu sektörden ekmek yemek mümkün.
Lakin;
Bizim birinci olduğumuz alan kişi başına düşen oyun oynama saati. Üretmiyoruz ama fena halde tüketiyoruz, garip olan bu kadar çok tükettiğimiz şeyi hala üretemiyor oluşumuz. Mantıklı değil demi...
Nedenini düşününce durum hiç şaşırtıcı değil;
İspanyollarla atbaşı giden malum ortam bilgilerimiz, çalışmadan, üretmeden kolay elde etme trendimiz (makarna kömür, malum ortam...) ve kişi başına düşen gelirimiz... Paramız yok, üretimimiz yok, oyun oynuyoruz. Sektörde hareketlenme var çünkü ülkede ucuz işgücü var, yabancı sermaye oyun ürettirmek için giriş yapıyor. Üniversiteler o işgücünü sağlamak için bölüm açıyor. Yakında meslek liselerinde de açılır belki açılmıştır bile.
Oyun sektörünün benim dışarıdan görebildiğim tablosu genel hatlarıyla bu. Yüz milyar dolarlarla ifade edilen sektörün gerekli alt yapı olmadan (kallavi veri merkezi, oyun alabilecek kazanç, vs) neresinde olabileceğimiz belli aslında :)
İngilizce şart evet :)
Ve vizyon, yaratıcı düşünce alışkanlığı. Hiç oyun oynamamış biri yaratıcı düşünce alışkanlığı ve vizyonla çok iyi işler çıkarabilir. Kızım için yazmıyorum ( kızım yapar gibi anlam çıkmasın) sektör ve aslında çoğu sektörle ilgili genel bakış.
Hintlileri biliyorsunuz bilişim sektöründe bir numaralar. Onların eksik noktası; güven sağlamıyorlar. Bu nedenle app stor'da satış yapamıyorlar, kimse onlardan ürün almak istemiyor, iş yaptırmak istemiyor.
Bizim eksik noktamız da katip gibi söyleneni- yapılmışı yapmak, yeni şeylere burun kıvırmak hatta "tu kaka" demek, işin şeytanlıklarını bulmak, sıfır farkındalık.
5 yıldır oyun sektöründesin madem, bir iki konu var merak ettiğim bulmuşken sorayım:)
Firma veri merkezi kullanıyor mu kullanıyorsa yurt içi/ yurt dışı nereden sağlıyor?
Çalışanlara ne ödüyor, ücretler en alt ve en üst hangi aralıkta?
Şirket kaç yıllık, yeni yatırımları var mı, kazancı hangi aralıkta?
edit: phycos, güzel dileklerin için çok teşekkür ederim :)
Oyun sektörünün sıkıntıları da pek hafifsenecek gibi değil bana kalırsa. Yeni yeni hareketlenmeler var evet. Bu sektörden ekmek yemek mümkün.
Lakin;
Bizim birinci olduğumuz alan kişi başına düşen oyun oynama saati. Üretmiyoruz ama fena halde tüketiyoruz, garip olan bu kadar çok tükettiğimiz şeyi hala üretemiyor oluşumuz. Mantıklı değil demi...
Nedenini düşününce durum hiç şaşırtıcı değil;
İspanyollarla atbaşı giden malum ortam bilgilerimiz, çalışmadan, üretmeden kolay elde etme trendimiz (makarna kömür, malum ortam...) ve kişi başına düşen gelirimiz... Paramız yok, üretimimiz yok, oyun oynuyoruz. Sektörde hareketlenme var çünkü ülkede ucuz işgücü var, yabancı sermaye oyun ürettirmek için giriş yapıyor. Üniversiteler o işgücünü sağlamak için bölüm açıyor. Yakında meslek liselerinde de açılır belki açılmıştır bile.
Oyun sektörünün benim dışarıdan görebildiğim tablosu genel hatlarıyla bu. Yüz milyar dolarlarla ifade edilen sektörün gerekli alt yapı olmadan (kallavi veri merkezi, oyun alabilecek kazanç, vs) neresinde olabileceğimiz belli aslında :)
İngilizce şart evet :)
Ve vizyon, yaratıcı düşünce alışkanlığı. Hiç oyun oynamamış biri yaratıcı düşünce alışkanlığı ve vizyonla çok iyi işler çıkarabilir. Kızım için yazmıyorum ( kızım yapar gibi anlam çıkmasın) sektör ve aslında çoğu sektörle ilgili genel bakış.
Hintlileri biliyorsunuz bilişim sektöründe bir numaralar. Onların eksik noktası; güven sağlamıyorlar. Bu nedenle app stor'da satış yapamıyorlar, kimse onlardan ürün almak istemiyor, iş yaptırmak istemiyor.
Bizim eksik noktamız da katip gibi söyleneni- yapılmışı yapmak, yeni şeylere burun kıvırmak hatta "tu kaka" demek, işin şeytanlıklarını bulmak, sıfır farkındalık.
5 yıldır oyun sektöründesin madem, bir iki konu var merak ettiğim bulmuşken sorayım:)
Firma veri merkezi kullanıyor mu kullanıyorsa yurt içi/ yurt dışı nereden sağlıyor?
Çalışanlara ne ödüyor, ücretler en alt ve en üst hangi aralıkta?
Şirket kaç yıllık, yeni yatırımları var mı, kazancı hangi aralıkta?
edit: phycos, güzel dileklerin için çok teşekkür ederim :)
0
nigeo
merhaba,işsizlik maaşı sabit bir şey değil mi? yani gerekli koşulları sağlıyorsan mutlaka çıkıyor değil mi? işten resmen ayrıldıktan ne kadar zaman sonra ilk maaşı alıyorsun?teşekkürler.
merhaba,
işsizlik maaşı sabit bir şey değil mi? yani gerekli koşulları sağlıyorsan mutlaka çıkıyor değil mi? işten resmen ayrıldıktan ne kadar zaman sonra ilk maaşı alıyorsun?
teşekkürler.
işsizlik maaşı sabit bir şey değil mi? yani gerekli koşulları sağlıyorsan mutlaka çıkıyor değil mi? işten resmen ayrıldıktan ne kadar zaman sonra ilk maaşı alıyorsun?
teşekkürler.
0
gerekli koşulları sağlarsanız mutlaka çıkar. en fazla 6 aylığına veriliyor. bu süreç içerisinde işkur uygun bir iş bulursa sizi iş görüşmesine yolluyor. görüşmelere katılmazsanız maaş kesiliyor.
işten ayrıldıktan sonra 1 ay içerisinde bağlanıyor sanırım ama emin değilim bundan.
işten ayrıldıktan sonra 1 ay içerisinde bağlanıyor sanırım ama emin değilim bundan.
0
e ben işkur'un göndereceği iş görüşmesine gitmeyeceğim kesin olarak.
amacım 6 ay boyunca yatıp o parayı yemek. böyle bir şey yok mu?
:((
kesin gönderirler mi beni bi iş görüşmesine? ne kadar sürede olur acaba o görüşme ayarlaması?
edit: uygun işten kasıt nedir ki? garsonluk falan önerebiliyor mu bana?
iyi üniv mezunu büssürü dil bilen falan adamım ben.
amacım 6 ay boyunca yatıp o parayı yemek. böyle bir şey yok mu?
:((
kesin gönderirler mi beni bi iş görüşmesine? ne kadar sürede olur acaba o görüşme ayarlaması?
edit: uygun işten kasıt nedir ki? garsonluk falan önerebiliyor mu bana?
iyi üniv mezunu büssürü dil bilen falan adamım ben.
0
Merak etme zaten herkesi çağıramıyorlar, atıyorum doktorsan mühendissen çağırmaları biraz zor, gönderdikleri de vasıf gerektirmeyen işler oluyor bi selam çakıp evine geri dönüyosun.
0
Seni cagirmazlar merak etme.
Ayın ilk 15 günü içinde başvurursan o ay sonundan itibaren almaya başlarsın.
Ve evet şartları saglıyorsan senin kanuni bir hakkın.
Ayın ilk 15 günü içinde başvurursan o ay sonundan itibaren almaya başlarsın.
Ve evet şartları saglıyorsan senin kanuni bir hakkın.
0
ya şöyle ki ben 6 ay boyunca yurtdışında bulunacağım. bu esnada bu maaşı almak istiyorum. olmaz mı öyle?
kartımı bırakırım. benim yerime bi arkadaş çekip atar bana mesela.
ya da mesela hangi hesaba yatıyor ki? kendi hesap numaramı mı veriyorum?
kartımı bırakırım. benim yerime bi arkadaş çekip atar bana mesela.
ya da mesela hangi hesaba yatıyor ki? kendi hesap numaramı mı veriyorum?
0
bir arkadaşı 3. ayında üst üste 4 görüşmeye çağırmışlar. bazılarını hiç çağırmıyorlarmış. belli olmuyor yani o. maaşı alıp iş görüşmesi çıkmamasını umacaksın maalesef.
zaten senin belirlediğin kriterler olacak. o kriterlere göre iş bulacaklar. senin kriterine uymazsa, maaş kesilmez. atıyorum iş yerin anya'da, sen konya'dasın. ben her gün oraya nasıl gidip geleyim, zor olur falan dersin.
zaten senin belirlediğin kriterler olacak. o kriterlere göre iş bulacaklar. senin kriterine uymazsa, maaş kesilmez. atıyorum iş yerin anya'da, sen konya'dasın. ben her gün oraya nasıl gidip geleyim, zor olur falan dersin.
0
Eğer yurt dışındaysanız işsizlik maaşı alamazsınız, fark ederlerse faiziyle geri alıyorlar.
0
peki işsizlik maaşı aldığım dönemde yurtdışına tatile de mi gidemem?
çifte vatandaş olduğum için bi orada bi burada takılırım. öyle de mi olmaz?
ya ben bu işsizlik maaşını nasıl alıcam ya?
:/
çifte vatandaş olduğum için bi orada bi burada takılırım. öyle de mi olmaz?
ya ben bu işsizlik maaşını nasıl alıcam ya?
:/
0
ben haftasonu tatile gitmiştim yurtdışına. Zaten çağırsalar haftaiçi çağırırlar.
0
en fazla 6 ay değil 10 ay veriliyor işsizlik maaşı. 8 ay aldım ben ve o süreçte bir yer de arayıp iş görüşmesine git bakem demedi. geçen sene 24 temmuzda iflas verdi şirket, evrakları yetiştiremediğimiz için eylül ayında, ağustos'un tam maaşı ve temmuzdan kalan günleri aldım. ayın 1'nde de yatar para
0
istersen söyleyelim yurtdışına da sırtlarında taşısınlar? bu ne pişkinlik ya, hiç mi utanmıyorsunuz? madem garsonluğu küçümseyecek kadar üniversite mezunu dil bilen adamsın, git bir şekilde para kazan. bu kadar süper özelliklerin olduğuna göre bir şeyler bulursun herhalde. işsizlik maaşı yaşamak için maaşına bağımlı olan insanlara, yeni iş bulana kadar idare etmeleri için verilir. istisnaları ve farklı uygulamaları olsa da asıl amaç budur. bunu suistimal etmekle kalmayıp üstüne dalga geçer gibi terbiyesizleşmek neyin nesi anlayabilmiş değilim. insanda biraz utanma olur.
0
iste bizim ulkede yabancilarin 'welfare' dedigi sistemin olmamasinin en guzel sebeplerinden biri ortaya cikmis bu duyuruda-
0
işsizlik maaşı devletin sizin maaşınızdan kestiği vergilerin size geri ödenmesidir. geri almak da en büyük hakkınızdır bence, işsiz kaldığınızda size işsizlik maaşı ödemek için sizden kesiyor zaten devlet o parayı. ihtiyaç meselesi değil. her ay maaştan yapılan kesintileri göz önünde bulundurunuz.
0
işsiz kalan herkes alabiliyor zaten aşırı muhtaç durumda olmayıp zamanında kendi maaşından kesilen parayı yine de almak isteyen insana neden kızıldı ki. işkurdan garsonluk falan önermezler, seni de muhtemelen çağırmazlar. yurtdışına çıkışları takip ediyorlar mı onu bilemedim ama.
0
@der meister
celallenmişsin hemen. ahaha.
işsizlik maaşının ne olduğunu muhtemelen bilmiyorsun. bence aç oku ya da duyuru'da başka bir başlıkta sor öğren. işsizlik maaşı denen şey zaten benim daha önceden çalışıp kazandığım, halihazırda hak etmiş olduğum bi para. devletimden açım diye dilendiğim bir şey değil.
yurtdışına zaten sırtlarında taşımaları da lazım bence. keyfimizden gitmiyoruz. beynimize bomba düşmesin diye kaçıyoruz sevdiğimiz ülkeden. giderken de zaten çalışarak kazanmış olduğum parayı da yanıma almaya çalışıyorum.
tabii ki utanmıyorum bu durumdan. pişkinlik falan da yok ortada. bu saçma çıkışınla ilgili özür dilemek istersen de çekinme.
celallenmişsin hemen. ahaha.
işsizlik maaşının ne olduğunu muhtemelen bilmiyorsun. bence aç oku ya da duyuru'da başka bir başlıkta sor öğren. işsizlik maaşı denen şey zaten benim daha önceden çalışıp kazandığım, halihazırda hak etmiş olduğum bi para. devletimden açım diye dilendiğim bir şey değil.
yurtdışına zaten sırtlarında taşımaları da lazım bence. keyfimizden gitmiyoruz. beynimize bomba düşmesin diye kaçıyoruz sevdiğimiz ülkeden. giderken de zaten çalışarak kazanmış olduğum parayı da yanıma almaya çalışıyorum.
tabii ki utanmıyorum bu durumdan. pişkinlik falan da yok ortada. bu saçma çıkışınla ilgili özür dilemek istersen de çekinme.
0
baharat
En son hangi şarkıyı loopa aldınız?up&up dinliyorum ben 1 saattir falan. başta yanlışlıkla oldu ama gayet memnunum sanırım.
En son hangi şarkıyı loopa aldınız?
up&up dinliyorum ben 1 saattir falan. başta yanlışlıkla oldu ama gayet memnunum sanırım.
up&up dinliyorum ben 1 saattir falan. başta yanlışlıkla oldu ama gayet memnunum sanırım.
0
Her hafta başka bir şarkıyı çürüyene kadar dinliyorum
Geçen hafta son feci bisiklet - pazar ve ertesi www.youtube.com
Bu hafta alice in chains - nutshell (unplugged olanı) www.youtube.com
edit: link ekledim. Hadi iyisiniz hadi
Geçen hafta son feci bisiklet - pazar ve ertesi www.youtube.com
Bu hafta alice in chains - nutshell (unplugged olanı) www.youtube.com
edit: link ekledim. Hadi iyisiniz hadi
0
En son Ramin Djawadi - Light of the Seven, Game of Thrones'un s06e10 soundtrack'i
Ondan önce Jain - Come
Ondan önce Jain - Come
0
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
20 li yaşların başındaki bir kadının saçındaki beyazlar azımsanmayacak bir hızla artış gösteriyorsa ne yapsın?1) Koşa koşa boyatsın mı? Beyazlar daha çok artar, komple beyaz olur diyolar? Boyalı saça bakacak enerjiyi kendimde göremiyorum.2) Bıraksın mı? Bırakan kadınlar görüyorum, benim için çok köt
20 li yaşların başındaki bir kadının saçındaki beyazlar azımsanmayacak bir hızla artış gösteriyorsa ne yapsın?
1) Koşa koşa boyatsın mı? Beyazlar daha çok artar, komple beyaz olur diyolar? Boyalı saça bakacak enerjiyi kendimde göremiyorum.
2) Bıraksın mı? Bırakan kadınlar görüyorum, benim için çok kötü bir görüntü değil. Siz ne düşünüyorsunuz? Saçının baya baya bi bölümü beyaz gezenler için?
Abim çok kızıyor boyatmayı düşünmüyorum diye, bakımsızlık olarak algılıyor. Annem gerek yok şeklinde yorum yapıyor. Siz?
1) Koşa koşa boyatsın mı? Beyazlar daha çok artar, komple beyaz olur diyolar? Boyalı saça bakacak enerjiyi kendimde göremiyorum.
2) Bıraksın mı? Bırakan kadınlar görüyorum, benim için çok kötü bir görüntü değil. Siz ne düşünüyorsunuz? Saçının baya baya bi bölümü beyaz gezenler için?
Abim çok kızıyor boyatmayı düşünmüyorum diye, bakımsızlık olarak algılıyor. Annem gerek yok şeklinde yorum yapıyor. Siz?
0
kendin boya , kuaförlerden çok daha güzel oluyor . ben yıllardır kendim boyuyorum ayda 1 ya da 2 defa yetiyor o kadar da seni yoracak bir dert değil .akşam tv izlerken sür 40 dk bekle sonra yıka ne olacak .
0
bir erkek olarak; bence beyazlardan sıkılana kadar boyatma derim. benim hoşuma gidiyor, kadına olgunluk veriyor bazı durumlarda. ama bazı kadınlar da yaşlılığı zayıflık olarak görüyorlar heralde, bağlasan yine de boyatıyorlar. senin ne düşündüğünle daha çok alakalı esasen yani :)
0
boyamanın sonu yok. boyamayı bıraktığın an dip boyası gelmiş bakımsız kadın oluyosun.
beyaz saç güzel. benim de liseden beri beyaz. seviyorum.
geçen sene bir boyadım. PİŞMAN oldum.
ay saçların bembeyaz ıyy diyenler yok mu? var. boşver onları.
beyaz saç güzel. benim de liseden beri beyaz. seviyorum.
geçen sene bir boyadım. PİŞMAN oldum.
ay saçların bembeyaz ıyy diyenler yok mu? var. boşver onları.
0
bana da genetik gibi geliyor. boyatmasan da artacak beyazlar. beyazları sorun etmiyorsan kalsın. daha da artınca boyatırsın.
0
Gerek yok, ben de kendim için gerek görmüyorum. Vakit, para, sağlık kaybı. Dip boyası gelecek hep, uğraş dur sonra. Vücuda giren kimyasallar da cabası.
0
şimdi öyle poposu olan bunu giymesin böyle saçı olan şunu yapmasın tarzı bir yorum olacak diye korkuyorum ama düşüncem şöyledir; eğer çok kalın telli dümdüz ve çok koyu renk saçın varsa, evet biraz kötü duruyor beyazlar. kontrast o kadar yüksek değilse, ince telli daha açık tonlarda saçlarda bence çok göze batmıyor.
ama bakımsızlık değil seçim sonuçta, boya kızıl falan değilse çok zorlayıcı bir süreç de değil.
ama bakımsızlık değil seçim sonuçta, boya kızıl falan değilse çok zorlayıcı bir süreç de değil.
0
kendi adıma konuşayım, ben çıkan beyazlarımdan rahatsız olmaya başladıktan sonra boyatma kararı aldım fakat sürekli tüm saçı boyatmakla ya da her ay dip boyası yaptırmakla uğraşmayı da istemiyordum. çözüm olarak gölge yaptırmayı seçtim. kendi saç renginden memnunsan, güzel bir kahveyse aralara daha açık tonlarda gölge yaptırdığında hem arada beyazlar da boyanmış oluyor, boyanmayanlar da dikkat çekmeyecek hale geliyor. dip boya derdi de yok, senede 2, maksimum 3 kez dip gölge yaptırmak yetiyor. doğal saç görüntüsünden de uzaklaşmıyorsun. kısacası aşırı rahatım ve memnunum.
imza: çok uzun yıllar komple saç boyatıp bıkan ve doğal saç rengine dönen, bu sefer de beyazlar yüzünden çözüm üretmek durumunda kalan bağyan.
imza: çok uzun yıllar komple saç boyatıp bıkan ve doğal saç rengine dönen, bu sefer de beyazlar yüzünden çözüm üretmek durumunda kalan bağyan.
0
Kötü bir görüntü oluşturmadıktan sonra arada biraz beyaz olması sıkıntı değil, boyatmayın. Ancak kötü bir görüntü oluşturuyora boyamak daha uygun.
.
.
0
Kalsın bence. Güzelsen yakışır. Çirkinsen boyatınca da çirkin olacaksın hala hiç kasma yani boşuna. Evet
0
devilred
iki haftalık, istediğim pozisyonla alakalı ama birebir örtüşmeyen bir iş deneyimim var. cv'de şu anda yazıyor bulunmakta ama bi anlamsız duruyor gibi geliyor bana. sigortam da var tabii bu iş üstünden ama çıkarsam mı ben bunu? not: kendisi en son çalıştığım ama patrona dayanamayıp istifa ettiğim iş
iki haftalık, istediğim pozisyonla alakalı ama birebir örtüşmeyen bir iş deneyimim var. cv'de şu anda yazıyor bulunmakta ama bi anlamsız duruyor gibi geliyor bana. sigortam da var tabii bu iş üstünden ama çıkarsam mı ben bunu?
not: kendisi en son çalıştığım ama patrona dayanamayıp istifa ettiğim iş olmakta.
not: kendisi en son çalıştığım ama patrona dayanamayıp istifa ettiğim iş olmakta.
0
2 haftalık pozisyonu bence yazma. Güvensiz geliyor ayrıca profesyonel anlamda bi manası yok. 2 haftada insan anca oturduğu masaya alışıyor, yaptığın iş tanımının bir anlamı kalmıyor böylece.
0
2 haftalık tecrübesi yazsan da olur yazmasan da.
benim karşıma cv'de iki haftalık tecrübe yazılsa umursamam. dikkate almam o tecrübeyi ama mulakata gelirse mutlaka sorarım.
burada önemli olan senin o işi yapacak yetkinlikte olup olmaman. sorularım o yönde yoğunlaşır.
özet;
cv'leri elerken önemsemem.
mulakata gelirsen mutlaka sorarım.
karar vermek sana kalmış :)
benim karşıma cv'de iki haftalık tecrübe yazılsa umursamam. dikkate almam o tecrübeyi ama mulakata gelirse mutlaka sorarım.
burada önemli olan senin o işi yapacak yetkinlikte olup olmaman. sorularım o yönde yoğunlaşır.
özet;
cv'leri elerken önemsemem.
mulakata gelirsen mutlaka sorarım.
karar vermek sana kalmış :)
0
@teritori
valla dediğim gibi yazmasam da olur ama sgk kaydında, bi yerde mutlaka görünecek bu iş de. yalancı durumuna düşmüş olmak istemiyorum sadece.
valla dediğim gibi yazmasam da olur ama sgk kaydında, bi yerde mutlaka görünecek bu iş de. yalancı durumuna düşmüş olmak istemiyorum sadece.
0
açıkça söylersin 2 haftalık bir işi yazmak istemedim diye. sorun olmaz o mevzu.
0
sgk kaydına kimse bakmaz. maaş pazarlığı yaparken örneğin aldığınız maaşın üstünde söyleyip daha da fazla isteyip ortada bir yerde anlaştığınızı düşünün (1 alırken 1.5 alıyorum yiyip 2 isteyip 1.75'e anlaşmak gibi). işe başladığınızda kim kontrol ediyor önceki iş yerinde ne kadar aldığınızı. söylemeyin hiçbir şey olmaz. eğer cv'de iki haftalık açıklık varsa ve mülakatta sorarlarsa söylersiniz.
0
önceki iş yerini ve sgk kaydını kontrol ediyoruz :) ama yazmasan da olur, soran olursa cvde görünmesine gerek olmayan bir yer zaten çalıştım bile sayılmaz der geçersin.
0
sivil admin
İstanbul'da şehir isimleri yazan buzdolabı süsü, magnet satan yer var mıdır arkadaşlar? Mesela Çanakale, Antalya, İzmir magnetleri satan?
İstanbul'da şehir isimleri yazan buzdolabı süsü, magnet satan yer var mıdır arkadaşlar? Mesela Çanakale, Antalya, İzmir magnetleri satan?
0
hakankid
iyi haftalar arkadaşlar,başlıktan anlayacağınız üzere işten çıkarılma durumuyla karşı karşıyayız. Bu konuda acil bir şekilde yönlendirilmeye ihtiyacımız var. eşim 3 yıldır büyük bir şirkette çalışıyor. işe girerken sözleşme imzaladı. sözleşme üzerindeki maaşı tahmin edeceğiniz gibi çok düşük. ancak
iyi haftalar arkadaşlar,
başlıktan anlayacağınız üzere işten çıkarılma durumuyla karşı karşıyayız. Bu konuda acil bir şekilde yönlendirilmeye ihtiyacımız var.
eşim 3 yıldır büyük bir şirkette çalışıyor. işe girerken sözleşme imzaladı. sözleşme üzerindeki maaşı tahmin edeceğiniz gibi çok düşük. ancak kurumla sözlü olarak anlaştığı rakam her ay hesabına yatıyor. işi kaçırmama derdiyle bu sözleşmeyi imzalamış bulunduk.
yaklaşık 3 aydır hamile olan eşim durumu kurumuna bildirdi. Bu saatten sonra kurum eşime maaşının yüksek olduğunu ve indirime gitmesini istedi. eşim bu durumu kabul etmeyince "ya kabul edersin ya da tazminatını alıp gidersin" dedi.
Bu durumla ilgili elimizden ne gelir? Hamile olduğu için bir personele bu tarz bir baskı yapmak ne kadar doğru? Bu konuda haklarımız nelerdir? çevremizde danışabileceğimiz kimse de yok.
bu konuda bize yardımcı olabilirsiniz çok sevinirim.
Hepinize teşekkürler
başlıktan anlayacağınız üzere işten çıkarılma durumuyla karşı karşıyayız. Bu konuda acil bir şekilde yönlendirilmeye ihtiyacımız var.
eşim 3 yıldır büyük bir şirkette çalışıyor. işe girerken sözleşme imzaladı. sözleşme üzerindeki maaşı tahmin edeceğiniz gibi çok düşük. ancak kurumla sözlü olarak anlaştığı rakam her ay hesabına yatıyor. işi kaçırmama derdiyle bu sözleşmeyi imzalamış bulunduk.
yaklaşık 3 aydır hamile olan eşim durumu kurumuna bildirdi. Bu saatten sonra kurum eşime maaşının yüksek olduğunu ve indirime gitmesini istedi. eşim bu durumu kabul etmeyince "ya kabul edersin ya da tazminatını alıp gidersin" dedi.
Bu durumla ilgili elimizden ne gelir? Hamile olduğu için bir personele bu tarz bir baskı yapmak ne kadar doğru? Bu konuda haklarımız nelerdir? çevremizde danışabileceğimiz kimse de yok.
bu konuda bize yardımcı olabilirsiniz çok sevinirim.
Hepinize teşekkürler
0
www.alomaliye.com hamilelik nedeniyle işten çıkarılma olamaz. çıkaracaksanız işveren fesih olarak çıkarın diyin. kıdeminizi de alın. sonra işe iade davası açarsınız. bu sırada sözleşme ele geçen maaş farkını da şikayet edersiniz. bu süreçte bi avukata danışmak şart. bir de çıkış işlemini hiçbir şekilde istifa veya anlaşmalı olarak yapmasınlar. kesinlikle istifa dilekçesi vs bırakmayın.
0
Hamilelik tabii ki işten çıkarma için makul sebep değil, Bu şekilde çıkaramazlar onlar da biliyor. O yüzden sebebin bu olduğunu kabul etmeyecekler.
Maaşta azalma konusu da keyfi olmuyor diye biliyorum. Eğer karşı taraf kabul etmezse finansal durumda küçülmeyi göstermesi lazım. Zaten bir küçülme varsa, bu işten çıkarma sebebi olarak da gösterilebiliyor ama tabii tazminat ödeyerek. O zaman işe iade davasının başarısız olma ihtimali yüksek. O davada işten çıkarma için makul sebep konusu lazım.
Geri kalan her şey için Freya +1
Maaşta azalma konusu da keyfi olmuyor diye biliyorum. Eğer karşı taraf kabul etmezse finansal durumda küçülmeyi göstermesi lazım. Zaten bir küçülme varsa, bu işten çıkarma sebebi olarak da gösterilebiliyor ama tabii tazminat ödeyerek. O zaman işe iade davasının başarısız olma ihtimali yüksek. O davada işten çıkarma için makul sebep konusu lazım.
Geri kalan her şey için Freya +1
0
Teşekkür ederim arkadaşlar. Şirket karşılıklı anlaşma sözleşmesi imzalamadan çıkış vermiyor. Sözleşmeye şerh koymamamiza da izin vermedi. Yarın için avukat desteğine ihtiyaç var. Tüm kanuni haklarımızı aramak istiyoruz.
0
Korkmayın her şey lehinize.Maaş hesabına yatıyorsa onlar korksun.Bu arada bordro alıyormu eşiniz? Bordroda yüksek olan miktar mı yazıyor.
0
Şu ana dek hiç bordro almadık. Maaş hesabına yatan para 5.250 civarı ama onun detaylarını bilmiyorum inceleyip yazayım buraya. İlginiz için teşekkürler.
İnanın yazdıklarınız sayesinde güvenimiz arttı. Yarın da avukata gidiyoruz.
İnanın yazdıklarınız sayesinde güvenimiz arttı. Yarın da avukata gidiyoruz.
0
anaa ne mal bir işletme.
avukat değilim ama yazmadan edemiciim.
1- çalışanın hesabına 3x lira yatırırken sözleşmede x lira yazıyorlarsa ve beyanı da ona göre veriyorlarsa neye güvenip de çalışana böyle atar yapabiliyorlar anlamadım... pelinsu çiğdem falan olunca bi deneyelim belki tutar mı diyorlar? o pelinsu'ların çiğdem'lerin kocaları ökkeşler hasanlar hüseyinler onları yatırıp sever, olmadı maliyeye şikayet ederler diye hiç mi korkmuyorlar? bu insanlar nasıl bu kadar mal oluyorlar?
2-şimdi sana bana "ya mayışı düşür ya da git deseler" cevap olarak "hahahassiktir" der geçersin hiçbişicikler de olmaz ama hamile kadına bunu yaptıkları zaman sıkıntı.
amerika'da olsa "çocuğum stres yüzünden az daha sakat doğuyordu, benim de 3 tel saçım beyazladı" diyerek şirketin donuna kadar alırdınız diye tahmin ediyorum, burada o kadar olmasa da helalinden bi mobbing davası açılır sanki.
devlet zaten "bir şey olsa da şu işletmeleri zigiversem" diye hazır kıta bekliyor.
avukata gittiğinizde oyşh davaya bak mis gibi dava, gelsin gelsin paracıklar katlansın hep paracıklar diye kalkıp dans eder
youtu.be
avukat değilim ama yazmadan edemiciim.
1- çalışanın hesabına 3x lira yatırırken sözleşmede x lira yazıyorlarsa ve beyanı da ona göre veriyorlarsa neye güvenip de çalışana böyle atar yapabiliyorlar anlamadım... pelinsu çiğdem falan olunca bi deneyelim belki tutar mı diyorlar? o pelinsu'ların çiğdem'lerin kocaları ökkeşler hasanlar hüseyinler onları yatırıp sever, olmadı maliyeye şikayet ederler diye hiç mi korkmuyorlar? bu insanlar nasıl bu kadar mal oluyorlar?
2-şimdi sana bana "ya mayışı düşür ya da git deseler" cevap olarak "hahahassiktir" der geçersin hiçbişicikler de olmaz ama hamile kadına bunu yaptıkları zaman sıkıntı.
amerika'da olsa "çocuğum stres yüzünden az daha sakat doğuyordu, benim de 3 tel saçım beyazladı" diyerek şirketin donuna kadar alırdınız diye tahmin ediyorum, burada o kadar olmasa da helalinden bi mobbing davası açılır sanki.
devlet zaten "bir şey olsa da şu işletmeleri zigiversem" diye hazır kıta bekliyor.
avukata gittiğinizde oyşh davaya bak mis gibi dava, gelsin gelsin paracıklar katlansın hep paracıklar diye kalkıp dans eder
youtu.be
0
turcino
Gelin arabasinin onune atlayan cocuklara yalandan vermek icin ariyoruz. Paralarin uzerinde sahte(gecersiz) oldugunu belirten yazi da olmali ki basimiz agrimasin sonra. Internetten satan yer varsa o da olur, fiziksel magaza sart degil.
Gelin arabasinin onune atlayan cocuklara yalandan vermek icin ariyoruz. Paralarin uzerinde sahte(gecersiz) oldugunu belirten yazi da olmali ki basimiz agrimasin sonra. Internetten satan yer varsa o da olur, fiziksel magaza sart degil.
0
sahte para nerde var bilmiyorum ama şöyle bir önerim var, çocuklara sahte para vermeyin. ya gelin arabasını süslemeyin, evden klasik çıkış yapmayın ya da normal para verin çocuklara. sırf bu yüzden çok çok büyük gerginlikler yaşanıyor, düğün günü hiç gerek yok. gugıla yazarak şu ikisini buldum www.haberturk.com & www.sabah.com.tr ama daha kötülerini de duydum sanki.
0
kakamelsokoban
günaydın sevgili duyurucular. öncelikle sadabat paktı gibi bir duyuru yazdığım için özür dilerim fakat olayı tüm yönleriyle anlayıp yorumlayabilesiniz diye biraz detaylı anlatmam gerekti.neredeyse kardeşimden daha yakın olduğum bir kuzenim var. birbirimizi görmeden geçen günümüz yoktu neredeyse. gör
günaydın sevgili duyurucular. öncelikle sadabat paktı gibi bir duyuru yazdığım için özür dilerim fakat olayı tüm yönleriyle anlayıp yorumlayabilesiniz diye biraz detaylı anlatmam gerekti.
neredeyse kardeşimden daha yakın olduğum bir kuzenim var. birbirimizi görmeden geçen günümüz yoktu neredeyse. görüşmediğimizde de uzun telefon görüşmeleriyle telafi ediyorduk süreci. evleninceye kadar hayatımız haftanın 3 günü onlarda kalıyorsak 4 günü bizde kalarak falan geçti hep birlikteydik. kardeşimle beraber üçümüz inanılmaz eğlenceli bir gruptuk çok eğleniyorduk.
1 sene arayla evlendik kuzenimle, önce ben sonra o. evlerimiz hala çok yakın. benim açımdan evlilik aramızda hiçbir şeyi değiştirmedi. hala eskisi kadar çok görüşüp whatsapp üzerinden konuşup haberleşiyorduk. eşim zaten sağolsun engellemez beni. kuzenim de bekarken her hafta en az 1 gece kardeşimle beraber gelir bizde kalırdı. eşimi de uzun zamandır tanıdıkları için hep beraber vakit geçirirdik. zaten enişte bile demezler abi derler, enişte çok dışarlıklı oluyor diye. birbirlerini sevdiklerini biliyorum, beni ondan kıskanmak yerine eşimi aileye böyle kabullanmiş olmaları çok hoşuma gidiyor.
kuzenim de eşiyle yaklaşık 4-5 sene görüşerek evlendi. fakat onun eşi aileye girmeye pek yanaşmadı. bizimle pek görüşmediği gibi kuzenimi de görüştürmemek için elinden geleni yaptı. fakat bunu bizi sevmediğinden değil, kıskançlığından yaptı. telefon edip kuzenimin bizimle olduğunu duyunca çok sinirleniyordu mesela. ben şu an evdeyim, işim yok sen onlarla oturmak yerine gelip benimle görüşebilirsin diyordu. onun da evi bizim evlerimize çok yakın olduğu için bizle olduğunu öğrenince hep arayıp çağırıyor kendisiyle görüşmesi için zorluyordu. kuzenim de hır gür çıkmasın diye gidiyordu.
evlendikten sonra iyice uzaklaştı bizden eşi yüzünden. çünkü kendisi evdeyken kuzenimi bakkala bile göndermiyor! o evdeyken kuzenim de evde olmak zorundaymış, o onunla vakit geçirmek için evdeymiş, onu özlüyormuş, artık evlilermiş üçüncü kişileri bırakıp birbirleriyle vakit geçirmeyi öğrenmelilermiş. (burada bana laf sokuluyor) o öyle başkalarının kocaları gibi ipini gevşek tutup o evdeyken karısını fingir fingir gezdirmezmiş, erkek adam karısının başında dururmuş. (burada da benim eşime laf sokuyor) adam kuzenimi sadece gece nöbete kalıp çalıştığı zaman bize kalmaya gönderiyor artık. onda da sabah 6.30da eve gelirken apartman kapısından alıp eve götürüyor yine. bizde yatıp uykusunu almasına bile müsaade etmiyor. sen eve geçersin ben uyanınca gelirim dediği için kavga ettiler mesela şu kadarcık mesafede sen orada ben evde mi uyuyalım benle eve geleceksin diye ortalığı ayağa kaldırdı.
haftasonu eşim şehirdışındaydı ve kötü bir haber aldım. eşim müsait olmadığı için onunla konuşamadım. kendimi çok kötü hissediyordum, whatsapptan kuzenime yazdım. eşinin evde olduğunu biliyorum ama dedim ki 1-2 saatliğine gelebilirsen çok iyi olur biraz konuşmaya ihtiyacım var çok kötüyüm. okuyup 15 dakika boyunca cevap yazmayınca tekrar yazdım gelemeyeceksen yine de haber ver olmazsa arkadaşımla buluşacağım birisiyle konuşmaya ihtiyacım var diye. meğer kocası telefonuna gelen mesajları da okuyormuş olay çıkmış evde. dev gibi bir mesaj göndermiş x evdeyken gelemiyorum işte neden laf anlamıyorsun sürekli yazıp duruyorsun adam göndermiyor ne yapayım kavga mı edeyim senin için demiş özetle.
o an aldığım kötü haberin de etkisiyle ondan gelen bu tepki beni hepten üzdü. ki asla üstelemedim ille de gel diye. bir kez gelir misin diye yazdım, okuyup cevap vermeyince de teyit amaçlı sordum gelmeyeceksen de haber ver diye. tek yaptığım buydu. zaten gerçekten onunla konuşmaya ihtiyacım olduğunu hissetmesem eşinin evde olduğunu bilerek çağırmam.
insan kardeşi kadar yakın insana iki eli kanda olsa koşmaz mı yahu? ben anlayamıyorum ondaki bu kölelik merakını. ki kendisi bekarken inanılmaz rahat büyüdü amcam kesinlikle sıkmazdı onu. şu saatte evde ol lafını bile duymadı hiç. şimdi nasıl kabulleniyor böyle davranılmayı bilemiyorum fakat o son attığı mesaj için ona gerçekten çok kızgınım, böyle bir hayata kendini mahkum ettiği için de çok üzgünüm.
üzülmekte, kızmakta haksız mıyım? sadece kendi açımdan mı düşünüyorum olayı? kendimi onun yerine koymaya çalışıyorum ama beni bu kadar sıkan bir insana isyan etmeden asla tahammül edemezdim. kendi evliliği açısından da çok zararlı değil mi bu davranışlar?
cevap yazan herkese çok teşekkür ederim.
neredeyse kardeşimden daha yakın olduğum bir kuzenim var. birbirimizi görmeden geçen günümüz yoktu neredeyse. görüşmediğimizde de uzun telefon görüşmeleriyle telafi ediyorduk süreci. evleninceye kadar hayatımız haftanın 3 günü onlarda kalıyorsak 4 günü bizde kalarak falan geçti hep birlikteydik. kardeşimle beraber üçümüz inanılmaz eğlenceli bir gruptuk çok eğleniyorduk.
1 sene arayla evlendik kuzenimle, önce ben sonra o. evlerimiz hala çok yakın. benim açımdan evlilik aramızda hiçbir şeyi değiştirmedi. hala eskisi kadar çok görüşüp whatsapp üzerinden konuşup haberleşiyorduk. eşim zaten sağolsun engellemez beni. kuzenim de bekarken her hafta en az 1 gece kardeşimle beraber gelir bizde kalırdı. eşimi de uzun zamandır tanıdıkları için hep beraber vakit geçirirdik. zaten enişte bile demezler abi derler, enişte çok dışarlıklı oluyor diye. birbirlerini sevdiklerini biliyorum, beni ondan kıskanmak yerine eşimi aileye böyle kabullanmiş olmaları çok hoşuma gidiyor.
kuzenim de eşiyle yaklaşık 4-5 sene görüşerek evlendi. fakat onun eşi aileye girmeye pek yanaşmadı. bizimle pek görüşmediği gibi kuzenimi de görüştürmemek için elinden geleni yaptı. fakat bunu bizi sevmediğinden değil, kıskançlığından yaptı. telefon edip kuzenimin bizimle olduğunu duyunca çok sinirleniyordu mesela. ben şu an evdeyim, işim yok sen onlarla oturmak yerine gelip benimle görüşebilirsin diyordu. onun da evi bizim evlerimize çok yakın olduğu için bizle olduğunu öğrenince hep arayıp çağırıyor kendisiyle görüşmesi için zorluyordu. kuzenim de hır gür çıkmasın diye gidiyordu.
evlendikten sonra iyice uzaklaştı bizden eşi yüzünden. çünkü kendisi evdeyken kuzenimi bakkala bile göndermiyor! o evdeyken kuzenim de evde olmak zorundaymış, o onunla vakit geçirmek için evdeymiş, onu özlüyormuş, artık evlilermiş üçüncü kişileri bırakıp birbirleriyle vakit geçirmeyi öğrenmelilermiş. (burada bana laf sokuluyor) o öyle başkalarının kocaları gibi ipini gevşek tutup o evdeyken karısını fingir fingir gezdirmezmiş, erkek adam karısının başında dururmuş. (burada da benim eşime laf sokuyor) adam kuzenimi sadece gece nöbete kalıp çalıştığı zaman bize kalmaya gönderiyor artık. onda da sabah 6.30da eve gelirken apartman kapısından alıp eve götürüyor yine. bizde yatıp uykusunu almasına bile müsaade etmiyor. sen eve geçersin ben uyanınca gelirim dediği için kavga ettiler mesela şu kadarcık mesafede sen orada ben evde mi uyuyalım benle eve geleceksin diye ortalığı ayağa kaldırdı.
haftasonu eşim şehirdışındaydı ve kötü bir haber aldım. eşim müsait olmadığı için onunla konuşamadım. kendimi çok kötü hissediyordum, whatsapptan kuzenime yazdım. eşinin evde olduğunu biliyorum ama dedim ki 1-2 saatliğine gelebilirsen çok iyi olur biraz konuşmaya ihtiyacım var çok kötüyüm. okuyup 15 dakika boyunca cevap yazmayınca tekrar yazdım gelemeyeceksen yine de haber ver olmazsa arkadaşımla buluşacağım birisiyle konuşmaya ihtiyacım var diye. meğer kocası telefonuna gelen mesajları da okuyormuş olay çıkmış evde. dev gibi bir mesaj göndermiş x evdeyken gelemiyorum işte neden laf anlamıyorsun sürekli yazıp duruyorsun adam göndermiyor ne yapayım kavga mı edeyim senin için demiş özetle.
o an aldığım kötü haberin de etkisiyle ondan gelen bu tepki beni hepten üzdü. ki asla üstelemedim ille de gel diye. bir kez gelir misin diye yazdım, okuyup cevap vermeyince de teyit amaçlı sordum gelmeyeceksen de haber ver diye. tek yaptığım buydu. zaten gerçekten onunla konuşmaya ihtiyacım olduğunu hissetmesem eşinin evde olduğunu bilerek çağırmam.
insan kardeşi kadar yakın insana iki eli kanda olsa koşmaz mı yahu? ben anlayamıyorum ondaki bu kölelik merakını. ki kendisi bekarken inanılmaz rahat büyüdü amcam kesinlikle sıkmazdı onu. şu saatte evde ol lafını bile duymadı hiç. şimdi nasıl kabulleniyor böyle davranılmayı bilemiyorum fakat o son attığı mesaj için ona gerçekten çok kızgınım, böyle bir hayata kendini mahkum ettiği için de çok üzgünüm.
üzülmekte, kızmakta haksız mıyım? sadece kendi açımdan mı düşünüyorum olayı? kendimi onun yerine koymaya çalışıyorum ama beni bu kadar sıkan bir insana isyan etmeden asla tahammül edemezdim. kendi evliliği açısından da çok zararlı değil mi bu davranışlar?
cevap yazan herkese çok teşekkür ederim.
0
üzülmekte de kızmakta da haklısın ama gerçekten hayat böyle. kuzenin hödük biriyle evlenmiş, onun seçtiği hayat bu yapabileceğin bir şey yok. bırak ne halleri varsa görsünler, burda kardeş gibi yakın birini kaybedecek olan kendisi. bundan sonra sen de iki elin kanda olsa koşmazsın, neden derlerse de yapıştırırsın cevabı. hayat insanların kocaları yüzünden sinir bozmak için fazla kısa.
0
Bence fazla sıkboğaz ediyorsun. Uzak dur ve üzme kendini hiç. Gelmiyorsa gelmiyor, ben gel dediğimde gelmeyen insanı bir daha çağırmam. Üzülmem de, çünkü bana verdiği değer böyle ölçülmüş oluyor. Eğer ben o ne derse desin yardımına koşuyorsam ama o gelmiyorsa bana vermediği değer için onu suçlamam.. Burada da sana pek değer veriyor gibi görünmüyor. Bariz bir şekilde 5 yıllık sevgililik döneminde bile seninle olan iletişimini anlatamamış. Ya da kendisini anlamayacak biriyle evlenerek, kendini de değersizleştirmiş.
Kuzeninin evliliği kalıcı olmaz gibi geldi bana bu anlattıklarından. Bu şekilde psikolojik şiddete kimsenin uzun süre dayanabileceğini sanmıyorum. O nedenle, dilerim insanlardan iyice uzaklaşıp kendini iyice yalnızlaştırdıktan sonra "stockholm sendromu" gibi bağlı kalmaz bu birlikteliğe.
Kuzeninin evliliği kalıcı olmaz gibi geldi bana bu anlattıklarından. Bu şekilde psikolojik şiddete kimsenin uzun süre dayanabileceğini sanmıyorum. O nedenle, dilerim insanlardan iyice uzaklaşıp kendini iyice yalnızlaştırdıktan sonra "stockholm sendromu" gibi bağlı kalmaz bu birlikteliğe.
0
Simdi soyle bir durum var, evet adam hödük de sizin kız da gidip o hödüğü beğenip evlenmis. Adam bastan beri ayni davranmis, istekleri belli tavri belli. Bu durumda siz uzulmekte kızmakta haklı olsaniz da kendinizi onun yerine koyamazsiniz cunku o adam sizin evlenebileceginiz bir insan degil anladigim kadariyla. Ayni evin icindeler, kocasinin da huyunu bastan beri biliyor, eger bu adamın bu huyuna razıysa, bastan sizinle mesafesini ona göre koruması lazımdi. Yazık etmis kendine.
Yerinizde olsam biraz mesafe bırakırdım. Bi de kavga bile etse size yansitmamasi lazımdı sanki, sizi suçlamis gibi olmus biraz. Ben olsam ben de kendimi kotu hissederdim.
Yerinizde olsam biraz mesafe bırakırdım. Bi de kavga bile etse size yansitmamasi lazımdı sanki, sizi suçlamis gibi olmus biraz. Ben olsam ben de kendimi kotu hissederdim.
0
yaşıt kuzenlerimle kardeş gibi büyüdüm -ki biz modern de değiliz aşiret gibi aileyiz yüzden fazla kuzen var bende.
ama evlenince herkes böyle oldu, sen istisnasın
ben bekarım ama biliyorum yani evlenen %90 böyle oluyor. olmasa iyi tabi
modern büyüyen kızlarda bu geyşa modları da beni benden alıyor da n'apalım ki, yapacak bişeyimiz yok. herkesin evliliği kendini bağlar.
boşver kızma, kendin yıpranırsın -ben sinir krizi bile geçirdim ama bi b.k olmuyor, kesin bilgi.
ama evlenince herkes böyle oldu, sen istisnasın
ben bekarım ama biliyorum yani evlenen %90 böyle oluyor. olmasa iyi tabi
modern büyüyen kızlarda bu geyşa modları da beni benden alıyor da n'apalım ki, yapacak bişeyimiz yok. herkesin evliliği kendini bağlar.
boşver kızma, kendin yıpranırsın -ben sinir krizi bile geçirdim ama bi b.k olmuyor, kesin bilgi.
0
Adamı önce akraba sevmeyen biridir diye düşünüp savunacaktım. Ben de öyleyim akrabalarıma düşkün değilimdir. Eşimin ailesinin, kuzenlerinin vs başımın üstünde yerleri var. Gelirlerse en iyi şekilde ağırlarım ama bir kuzenin yeni evli çifte her haftasonu yatıya gitmesi bence gerçekten çok. Onun dışında kuzeninin eşi gerçekten hödükmüş, ama kuzenin bu adamı tanıyarak ve severek evlendi dimi? Adam nikahtan sonra 180 derece değişmediyse kuzenin bunun böyle olacağını az çok biliyordu. Demek ki durumdan senin sandığın kadar şikayetçi değil. Bi de sen kuzenisin, o adam hayat arkadaşı. Kendini kuzenine o adamdan çok yakın görüyor olabilirsin ama o adam artık senden daha öncelikli.
Bence bu olayda tamamen haklı ya da tamamen haksız bir taraf yok. Siz biraz fazla sıkboğaz etmişsiniz yeni evli çifti. Adam karısını evde istemekte haklı, ama onun da tepkileri çok abartılı. Adamda biraz kezbanlık varmış.
Son olarak olasılıklar nedir bilmiyorum ama aklıma adamın, kuzenini senin eşinden kıskanma ihtimali de geldi.
Bence bu olayda tamamen haklı ya da tamamen haksız bir taraf yok. Siz biraz fazla sıkboğaz etmişsiniz yeni evli çifti. Adam karısını evde istemekte haklı, ama onun da tepkileri çok abartılı. Adamda biraz kezbanlık varmış.
Son olarak olasılıklar nedir bilmiyorum ama aklıma adamın, kuzenini senin eşinden kıskanma ihtimali de geldi.
0
senin hislerin bu şekilde diye karşındakinden de bunu bekliyorsun ancak ondaki bağ bu kadar güçlü değilmiş demek ki.
bir de adam aileye girmek istemedi pek demişsin. bunu kurcalamak lazım. neden istemedi? siz onu yeterince içinize almamış/alamamış olabilir misiniz? zaten sosyal problemleri olan birine benziyor, sizden ekstra yakınlık görmediyse ya da atıyorum bir konuda bile dışlandığını hissettiyse bilenmiştir. başıma geldiği için spesifik örnek verebildim. erkek arkadaşımın kuzeni evlenirken ben çağrılmamıştım mesela düğüne, oldukça uzun süredir birlikteyiz. ki öyle aile arasında falan da değildi; gelinin kardeşinin sevgilisinin arkadaşları, onların da arkadaşları falan gitmişti. benim için kocaman bir düşüncesizlik örneğidir mesela. hayatta yapamam görüştürmemezlik falan ama artık samimi bir ilişki olamaz aramızda.
bir de adam aileye girmek istemedi pek demişsin. bunu kurcalamak lazım. neden istemedi? siz onu yeterince içinize almamış/alamamış olabilir misiniz? zaten sosyal problemleri olan birine benziyor, sizden ekstra yakınlık görmediyse ya da atıyorum bir konuda bile dışlandığını hissettiyse bilenmiştir. başıma geldiği için spesifik örnek verebildim. erkek arkadaşımın kuzeni evlenirken ben çağrılmamıştım mesela düğüne, oldukça uzun süredir birlikteyiz. ki öyle aile arasında falan da değildi; gelinin kardeşinin sevgilisinin arkadaşları, onların da arkadaşları falan gitmişti. benim için kocaman bir düşüncesizlik örneğidir mesela. hayatta yapamam görüştürmemezlik falan ama artık samimi bir ilişki olamaz aramızda.
0
@piremses bile bile dışlama kesinlikle yok, belki farkında olmadan yapılan bir şeye kırılmış olabilir ama genel olarak ailede biz 8 kız kuzeniz ve baba tarafımda özellikle erkek çocuk hasreti olduğu için damatlar el üstünde tutulur, hiçbiri diğerinden ayrı tutulmaz.
ama dediğin gibi sosyal problemleri olan biri zaten, hiç arkadaşı yok abileri dahil kendi akrabalarıyla görüşmüyor, yalnızca aynı evin içinde oldukları için annesiyle vakit geçiriyordu. hepimizin evleri yakın olduğu için kızlı erkekli her takıldığımızda onu da çağırdık 1-2 kez geldi, somurtup oturdu, boş muhabbetler yaptığımızı ima etti yine bir şey demedik kuzenimizle görüşebilmek için grupta kalmasına, kendini ait hissetmesine uğraştık fakat başarılı olamadık. bayramlarda bile ailenin en büyüğü olduğu için kuzenimin babası olan amcamda toplanırız, oraya bile gelip el öpüp 15-20 dakika durup kalkıyorlar artık. sıkılıyormuş enişte bey. genel olarak insanlarla bir arada olmaktan hoşlanmıyor bize karşı bir tavır değil bu. onun bütün dünyası kuzenim. kuzenimin de ondan başkasıyla görüşmesini, vakit geçirmesini istemiyor. sadece işe gidip gelsin kalan her anında onunla olsun istiyor. yazarken bile daraldım, böyle bir hayata nasıl katlanılır hiç bilmiyorum.
ama dediğin gibi sosyal problemleri olan biri zaten, hiç arkadaşı yok abileri dahil kendi akrabalarıyla görüşmüyor, yalnızca aynı evin içinde oldukları için annesiyle vakit geçiriyordu. hepimizin evleri yakın olduğu için kızlı erkekli her takıldığımızda onu da çağırdık 1-2 kez geldi, somurtup oturdu, boş muhabbetler yaptığımızı ima etti yine bir şey demedik kuzenimizle görüşebilmek için grupta kalmasına, kendini ait hissetmesine uğraştık fakat başarılı olamadık. bayramlarda bile ailenin en büyüğü olduğu için kuzenimin babası olan amcamda toplanırız, oraya bile gelip el öpüp 15-20 dakika durup kalkıyorlar artık. sıkılıyormuş enişte bey. genel olarak insanlarla bir arada olmaktan hoşlanmıyor bize karşı bir tavır değil bu. onun bütün dünyası kuzenim. kuzenimin de ondan başkasıyla görüşmesini, vakit geçirmesini istemiyor. sadece işe gidip gelsin kalan her anında onunla olsun istiyor. yazarken bile daraldım, böyle bir hayata nasıl katlanılır hiç bilmiyorum.
0
yok zaten tabii bilerek yapmamışsınızdır. :) o herhangi bir şeyi öyle algılamış olabilir diye dedim. herkese böyleyse ve başından beri böyleyse konu kuzende düğümleniyor. iki tarafı idare etmek, taraflar arasında dengeyi sağlamak tamamen onun göreviyken; belki de başı ağrımasın, hır hür çıkmasın diye kocasının her dediğini yaparak fazlaca ödün vermiş.
alınmakta haklısın.
alınmakta haklısın.
0
Herkesin kendine göre bir düzeni var, kuzeninizi veya eşini dışlamak, terslemek yerine bu düzen içinde kendinize bir görüşme alanı ayarlamaya çalışın.
Örneğin benim eşim olsa, istediği kadar kuzeniyle takılırdı ama ben olmadan onun evinde tek başına yatamazdı. Gece 2-3'te olsa dönmesini isterdim. Her zamanda gidip başkasının evinde kalmak istemeyebilir insan. Bunun kıskanmakla vs. alakası yok. Herkesin kendi görüşü var.
Burada yapılacak en mantıklı hareket eşini sizin gruba almaya çalışmaktı. Siz de bunu denemiş ve başaramamışsınız. Bence kuzeninizle görüşerek bu yolu bir daha deneyin. En azından neden itiraz ettiğini öğrenin, o sebepleri giderirseniz sıkıntı çözülebilir. Eğer bunu başaramazsanız, gündüz saatlerinde görüşmenin bir yolunu bulun...
.
Örneğin benim eşim olsa, istediği kadar kuzeniyle takılırdı ama ben olmadan onun evinde tek başına yatamazdı. Gece 2-3'te olsa dönmesini isterdim. Her zamanda gidip başkasının evinde kalmak istemeyebilir insan. Bunun kıskanmakla vs. alakası yok. Herkesin kendi görüşü var.
Burada yapılacak en mantıklı hareket eşini sizin gruba almaya çalışmaktı. Siz de bunu denemiş ve başaramamışsınız. Bence kuzeninizle görüşerek bu yolu bir daha deneyin. En azından neden itiraz ettiğini öğrenin, o sebepleri giderirseniz sıkıntı çözülebilir. Eğer bunu başaramazsanız, gündüz saatlerinde görüşmenin bir yolunu bulun...
.
0
Olaya bencilce bakıyorsunuz. bunu sizi kırmak için söylemedim.
Öncelikle kendinizi kuzeninizi ve eşini çok iyi tanımış analiz etmişsiniz.kızın size gelmesi iş ya da böyle sürekli sorun yaratırken hala onu konuşmak için kendi evinize davet ediyorsunuz.
Üzgün olan sizsiniz, rahatlamak için o kuzenle görüşmek isteyen sizsiniz ama kalkıp şartları uygun olmadığı halde size gelsin diye ısrar eden sizsiniz. Gelemeyeceği asikarken kızı zira sokmuş, kendi canınızı iyice sıkmış ve aranızdaki ilişkiyi hirpalamissiniz.
Evet onun evinde kocası olabilir,o varken dertlesmek istemeyebilirsiniz ama bakın fiziksel şartlar bile sizin isteğinize göre olacak. Bu bencilliktir. Herkesin imkanı sizinkiyle eş olmayabilir. siz ona gitseydiniz muhtemelen mutfakta kahve içip kizkiza konusacaktiniz. Dolayısıyla hem sizin isteğiniz olacak hem de kuzeninizn isteği olacaktı. Ama siz orta yolda bulusmamissiniz.
Sonra da zor zamanimda yanimda olmadı diye sikayet etmeyin lütfen...
Sizinki gibi anlayışlı bir kocaya sahip olmak zorunda değil.insanlar sevdikleri için evlenirler ve herkesin severken kriteri farklıdır.
Iyi insan olması,sadakati,mali mülkü, belki bir gülüşü...
Sizin kurmuş olduğunuz dünyaya eşlik etmiyor diye kinamaya hakkınız yok. O adamın da öyle olduğunu kabul etseniz? Farklı bir kültürden geliyor sonuçta. Sizin yanlış bir şey yapmıyor olmanız herkesin size hak vereceği anlamına gelmez. Kuzeninizi boş yere hirpaliyorsunuz bence. Kız sürekli eşi ve akrabaları arasında kalıyor ki kimse böyle yaşamak istemez.
Ne sizi memnun edebiliyor ne de kocasını. Kendisi de mutsuzdur kimse problemle yaşamak istemez.
Bırakın lütfen. Kocası kıskanç olabilir, hepimizin kötü huyları var. Bununla başetmek ve yasamak zorunda olan kuzeniniz. Siz kiza iyilik değil aksine kötülük yapıyorsunuz. zor zamanlarında yanında olun, iyi zamanlarında esinin elverdigince beraber olun yeter.
Farklı kültürlerin evliliği zordur. Ama artık evli, bir ömür beraber olacaklar. Uzun verin eksiği ve yanlisiyla yaşasın.
Güzel bir atasozumuz vardır, çok severim: "çok muhabbet tez zamanda ayrılık getirir." derler.
Az ama öz olmak iyidir bazen.
Öncelikle kendinizi kuzeninizi ve eşini çok iyi tanımış analiz etmişsiniz.kızın size gelmesi iş ya da böyle sürekli sorun yaratırken hala onu konuşmak için kendi evinize davet ediyorsunuz.
Üzgün olan sizsiniz, rahatlamak için o kuzenle görüşmek isteyen sizsiniz ama kalkıp şartları uygun olmadığı halde size gelsin diye ısrar eden sizsiniz. Gelemeyeceği asikarken kızı zira sokmuş, kendi canınızı iyice sıkmış ve aranızdaki ilişkiyi hirpalamissiniz.
Evet onun evinde kocası olabilir,o varken dertlesmek istemeyebilirsiniz ama bakın fiziksel şartlar bile sizin isteğinize göre olacak. Bu bencilliktir. Herkesin imkanı sizinkiyle eş olmayabilir. siz ona gitseydiniz muhtemelen mutfakta kahve içip kizkiza konusacaktiniz. Dolayısıyla hem sizin isteğiniz olacak hem de kuzeninizn isteği olacaktı. Ama siz orta yolda bulusmamissiniz.
Sonra da zor zamanimda yanimda olmadı diye sikayet etmeyin lütfen...
Sizinki gibi anlayışlı bir kocaya sahip olmak zorunda değil.insanlar sevdikleri için evlenirler ve herkesin severken kriteri farklıdır.
Iyi insan olması,sadakati,mali mülkü, belki bir gülüşü...
Sizin kurmuş olduğunuz dünyaya eşlik etmiyor diye kinamaya hakkınız yok. O adamın da öyle olduğunu kabul etseniz? Farklı bir kültürden geliyor sonuçta. Sizin yanlış bir şey yapmıyor olmanız herkesin size hak vereceği anlamına gelmez. Kuzeninizi boş yere hirpaliyorsunuz bence. Kız sürekli eşi ve akrabaları arasında kalıyor ki kimse böyle yaşamak istemez.
Ne sizi memnun edebiliyor ne de kocasını. Kendisi de mutsuzdur kimse problemle yaşamak istemez.
Bırakın lütfen. Kocası kıskanç olabilir, hepimizin kötü huyları var. Bununla başetmek ve yasamak zorunda olan kuzeniniz. Siz kiza iyilik değil aksine kötülük yapıyorsunuz. zor zamanlarında yanında olun, iyi zamanlarında esinin elverdigince beraber olun yeter.
Farklı kültürlerin evliliği zordur. Ama artık evli, bir ömür beraber olacaklar. Uzun verin eksiği ve yanlisiyla yaşasın.
Güzel bir atasozumuz vardır, çok severim: "çok muhabbet tez zamanda ayrılık getirir." derler.
Az ama öz olmak iyidir bazen.
0
senin için üzüldüm zira hayalkırıklığına uğramışsın ama sorun bence senin kuzenini tanımamış olman.
kuzeninin kocası çok korkunç bir insan, ben böyle biriyle asla evlenmezdim, muhtemelen sen de. ama kuzenini tanımamışsın demek ki böyle bir adamla evlenip her şeyi kabul etmesine şaşırıyorsun. bence bir an önce yol ver, emeğini gerçekten değecek insanlara ver, bu tip insanlar ne desen anlamaz. sen yüz kere konuş bak bu olan yanlış diye, hem bildiğini okur hem de kötü sen olursun. adam belli ki sizinle muhattap olmak istemiyor, kuzenin de muhattap olmasın istemiyor, kuzenin de bu duruma itiraz etmiyor, kimseyi zorla hayatımıza sokamayız. kurtarılmak istemeyen kimseyi de kurtaramayız. böyle şeyler için enejini harcamaya değmez. üç beş sene sonra kuzeninin etrafında psikopat bir adam dışında kimse kalmayınca aklı başına gelir boşver.
kuzeninin kocası çok korkunç bir insan, ben böyle biriyle asla evlenmezdim, muhtemelen sen de. ama kuzenini tanımamışsın demek ki böyle bir adamla evlenip her şeyi kabul etmesine şaşırıyorsun. bence bir an önce yol ver, emeğini gerçekten değecek insanlara ver, bu tip insanlar ne desen anlamaz. sen yüz kere konuş bak bu olan yanlış diye, hem bildiğini okur hem de kötü sen olursun. adam belli ki sizinle muhattap olmak istemiyor, kuzenin de muhattap olmasın istemiyor, kuzenin de bu duruma itiraz etmiyor, kimseyi zorla hayatımıza sokamayız. kurtarılmak istemeyen kimseyi de kurtaramayız. böyle şeyler için enejini harcamaya değmez. üç beş sene sonra kuzeninin etrafında psikopat bir adam dışında kimse kalmayınca aklı başına gelir boşver.
0
ayrıca tekrar okuyunca fark ettim,
benim ve eşim hakkında böyle saçma salak yorumlar yapan bir insanla adamın görüştürüp görüştürmemesini bıraktım ben kendim görüşmek istemezdim.
benim ve eşim hakkında böyle saçma salak yorumlar yapan bir insanla adamın görüştürüp görüştürmemesini bıraktım ben kendim görüşmek istemezdim.
0
bu konulara ona göre, buna göre, şuna göre bakış açısıyla yaklaşmayı çok saçma buluyorum. yani o onun bileceği iş, onu sevmiş evlenmiş minvalli yorumlara katılmıyorum. dibine kadar haklısın. kuzenin yanlış bir evlilik yapmış, bunu kendi de görecektir. bazı konularda "onun doğrusu" kafası geçerli olmaz, bu da öyle. hayatına ve çevresi ile ilişkilerine karışan bir eş seçmiş olması yanlış, her durumda bu mutlak bir yanlış.
insan sevdiği kişi bile bile yanlışa giderken sessiz kalamıyor ve kızıyor, kızgınlığına hak veriyorum. kendine yüklenme, senin bir hatan yok.
insan sevdiği kişi bile bile yanlışa giderken sessiz kalamıyor ve kızıyor, kızgınlığına hak veriyorum. kendine yüklenme, senin bir hatan yok.
0
"o öyle başkalarının kocaları gibi ipini gevşek tutup o evdeyken karısını fingir fingir gezdirmezmiş""
bu cümleyi okuduktan sonra o kadar sinirlendim, o kadar asabım bozuldu ki ne yazacak bir şey bulabildim ne de yazmadan geçebildim. size eşinizle mutlu ve sağlıklı bir hayat diliyorum. bu olaylara da gereğinden fazla düşünce gücü harcamayın, kendinizi yıpratmayın. ben bile çıldırdım tek cümleyle.
bu cümleyi okuduktan sonra o kadar sinirlendim, o kadar asabım bozuldu ki ne yazacak bir şey bulabildim ne de yazmadan geçebildim. size eşinizle mutlu ve sağlıklı bir hayat diliyorum. bu olaylara da gereğinden fazla düşünce gücü harcamayın, kendinizi yıpratmayın. ben bile çıldırdım tek cümleyle.
0
engiribord
Simdi soyle bir durum var. Kadin supermarkette calisiyor, bosanmis 2 cocuklu. Bir musterisi var, adam emekli polis. Kadindan hoslaniyor ve yemege cikiyorlar. Sonra da adam evinde yemek yapiyor kadina, gayet guzel. Kadini o aksam eve birakirken ondeki arac adamin onune kiriyor, neredeyse kaza yapacak
Simdi soyle bir durum var. Kadin supermarkette calisiyor, bosanmis 2 cocuklu. Bir musterisi var, adam emekli polis. Kadindan hoslaniyor ve yemege cikiyorlar. Sonra da adam evinde yemek yapiyor kadina, gayet guzel. Kadini o aksam eve birakirken ondeki arac adamin onune kiriyor, neredeyse kaza yapacaklar. Adam cok sinirleniyor iniyor kufrediyor. Kadin da "ben asla yapamam bu adamla" diye icinden geciriyor. Adam kadini birakirken "yarin seni ararim." diyor gayet mutlu. Kadin "tabi" diyor.
Ama kadin bir daha ne telefonuna cikiyor ne geri mesaj atiyor. Direkt adam manyak muamelesi yapiyor. Adami supermarkette gormemezlige geliyor ve beni taciz ediyor hic gormek istemiyorum diyor. Ama o asamada adam daha norma. Sonra adam surekli telesekretere mesaj birakiyor "neden boyle yapiyorsun? Seni ozledim neden konusmuyorsun geri donmuyorsun?" diyor. Adam gitgide daha kafayi yiyor. Sonunu henuz gormedim ama herhalde adam birilerine zarar verecek. "Seni oldurcem" falan dedi.
Benim size sorum su: evet adam muhtemelen manyak asla yaptigini hakli cikarmaz ama programdaki kadinin yaptigi da garip degil mi?
Ama kadin bir daha ne telefonuna cikiyor ne geri mesaj atiyor. Direkt adam manyak muamelesi yapiyor. Adami supermarkette gormemezlige geliyor ve beni taciz ediyor hic gormek istemiyorum diyor. Ama o asamada adam daha norma. Sonra adam surekli telesekretere mesaj birakiyor "neden boyle yapiyorsun? Seni ozledim neden konusmuyorsun geri donmuyorsun?" diyor. Adam gitgide daha kafayi yiyor. Sonunu henuz gormedim ama herhalde adam birilerine zarar verecek. "Seni oldurcem" falan dedi.
Benim size sorum su: evet adam muhtemelen manyak asla yaptigini hakli cikarmaz ama programdaki kadinin yaptigi da garip degil mi?
0
Normal demeyelim de, bir düzeyde anlaşılabilir geldi. Özellikle boşanmış dendiği için söylüyorum bunu, belki eski eşinin öfke kontrol sorunu vardı. Hayatındaki başka birinin de olabilir tabi de bu seneryoya eşi daha uygun geldi. Veya yine ufak anlık bir sorunun düzeltilemeyip büyümesi ile ilgili bir olay yaşamış da olabilirler. Bunun yanında kasiyer oluşu da etkili olabilir; her gün bin bir türlü insanla, ruh hali ile karşılaşıyor olmalı. Hayatında böyle patlamalar veya ihtimaller olsun istemiyor olabilir.
Neden o akşam ayrılırken bir veda konuşması yapmamış, imasında bulunmamış hatta tekrar arama konusunda olumlu tepki vermiştir? Sadece o an başından savmak istemiş, sadece bir an evvel evinde olmak istemiş, belki ne dediğini fark etmemiş bile olabilir. Lakin bütün bunlar kadını haklı yapmaz tabi, adam tarafında da pek çok ihtimal olabilir.
Olabilir diyorum yani, genel olarak olabilir.
Neden o akşam ayrılırken bir veda konuşması yapmamış, imasında bulunmamış hatta tekrar arama konusunda olumlu tepki vermiştir? Sadece o an başından savmak istemiş, sadece bir an evvel evinde olmak istemiş, belki ne dediğini fark etmemiş bile olabilir. Lakin bütün bunlar kadını haklı yapmaz tabi, adam tarafında da pek çok ihtimal olabilir.
Olabilir diyorum yani, genel olarak olabilir.
0
Kadının yaptığı garip değil. Bir kadından hoşlanıyorsunuz ve o kadını evinize davet edip kendi ellerinizle yemek yapıyorsunuz. Buraya kadar her şey kibar bir adamın davranışları olarak ifade edilebilir. Ama daha sonra adamın gecenin o dakikasına kadar sergilediği kibar adam profilinden hemen çıktığını görüyoruz. Hatta bir kadının yanında küfür etmek, kadını yalnız bırakıp aşağı inmek, olgun davranamamak adamın aslında o ana kadar rol yapmış olabileceğini akla getiriyor. Daha da kötüsü yarın seni ararım demesi, adamın kadına karşı belli bir plan yürüttüğünü gösteriyor. Arayabilir miyim dese sorun olmaz ama seni ararım demek, benle konuşmana karar verdim demek gibi bir şey. Ayrıca kadının iki tane çocuğu olduğu için onları da korumak zorunda ve böyle biriyle çocuklarının yan yana gelmesini istemez. Çünkü üvey bile olsa baba figürü koruyan adam olmalıdır. Zeki kadınmış özetle.
0
adam manyakmis ki uzak durmaya calisan birini direkt oldurmeye girisiyor. kadin ilerigorusluymus, ilk yamugunda sezmis zaten. evlensem, esim bir gun sorgusuz sualsiz gitse dahi degil oldurmek; cimdik atmaya hakkim yok. yolda onune kiran arabadaki adami alasagi edince onune kirma sahnesi hafizalarindan mi silinecek? ya da ondeki soforun kabiliyeti mi artacak?
0
Bir de aklıma gelmişken ekleyeyim. Behzat Ç. dizisinde Behzat adlı bir polisin hoşlandığı Bahar adında bir kadın vardı. Bir gün Bahar, Behzat'ı görmek için büroya gitmişti. O sırada Behzat sorgudaydı ve ve sorgu odasının kapısı aralıktı. Behzat içeride suçluyu döverken Bahar kapı arasından onu görmüştü ve gözleri dolmuştu. Behzat'ın Bahar'ı gördüğünde yapabileceği hiçbir şey yoktu çünkü Bahar, bir ilişki yaşadığı adamın böylesine psikopat, şiddet dolu bir halini görmüştü. Sonra da hatırladığım kadarıyla ilişkileri bitmişti.
0
@gilbeys, Behzat Ç. yi hiç izlemediniz sanırım. Behzat, Berna'ya tokat attı. Berna onun yüzünden öldü. Berna kadın değil mi? Eski karısıyla bile kavga ettiği bir sürü sahne var.
Paragrafta bir adamın önlerine kırdığı yazıyor. Bu adam da sinirlenip iniyor. Bunlar yaya değiller herhalde? Trafikteler. Bence psikolojiyi siz gözden kaçırıyorsunuz.
Paragrafta bir adamın önlerine kırdığı yazıyor. Bu adam da sinirlenip iniyor. Bunlar yaya değiller herhalde? Trafikteler. Bence psikolojiyi siz gözden kaçırıyorsunuz.
0
öfke problemi olduğunun düşündüğü bir insanla ilişki kurmak istemediği için mi garip kadın? ben de en ufak şiddet eğiliminde kaçarak uzaklaşıyorum, kendi kendine şiddetlensin.
0
Bence kadının hatası evine bırakınca :"Bak biz seninle yapamayız, bir daha görüşmeyelim" diye söylemesi gerekirdi. Tamam görüşelim deyip, adamı görmezden gelirse bu en normal adamı bile sinirlendirir.
O akşam söylemedi, sonrasında söylemesi gerekir. Olmaz diye. Kibarca söylenen adam işin peşini bırakabilirdi.
.
O akşam söylemedi, sonrasında söylemesi gerekir. Olmaz diye. Kibarca söylenen adam işin peşini bırakabilirdi.
.
0
chicha
https://www.sahibinden.com/ilan/emlak-konut-kiralik-emniyetevler-metroya-1-dk-2-plus1-95m-2.kat-ici-yenilenmis-1.650-tl-322372941/detayKanyon'un veya Sapphire'in arkasında yokuşlu, gecekondu gibi, tuhaf tuhaf evler bile 1400-1500 civarıyken bu dairenin fiyatı yerine göre fazla iyi değil mi? Dün gitt
www.sahibinden.com
Kanyon'un veya Sapphire'in arkasında yokuşlu, gecekondu gibi, tuhaf tuhaf evler bile 1400-1500 civarıyken bu dairenin fiyatı yerine göre fazla iyi değil mi? Dün gittik gezdik, öyle göze çarpan bi sorunu da yok. Aile apartmanı falan, metroya gerçekten bir dakika uzaklıkta falan.
Başka bir sıkıntısı olamaz değil mi, kıllanıyor insan ister istemez :/
Kanyon'un veya Sapphire'in arkasında yokuşlu, gecekondu gibi, tuhaf tuhaf evler bile 1400-1500 civarıyken bu dairenin fiyatı yerine göre fazla iyi değil mi? Dün gittik gezdik, öyle göze çarpan bi sorunu da yok. Aile apartmanı falan, metroya gerçekten bir dakika uzaklıkta falan.
Başka bir sıkıntısı olamaz değil mi, kıllanıyor insan ister istemez :/
0
banyo çok korkunç, asansör yok, ayrıca anladığım kadarıyla ön daire değil, arka daire ve diğer apartmanlarla aranızda üç metre var gibi duruyor.
0
şimdi bu daire ucuz mu ya?! iyi ki istanbul'da yaşamıyorum dedim bininci kez.
kolay gelsin, umarım istediğiniz gibi bir ev bulursunuz.
bir de evet banyo çok korkunç gerçekten.
kolay gelsin, umarım istediğiniz gibi bir ev bulursunuz.
bir de evet banyo çok korkunç gerçekten.
0
İstanbul'da ev aramamışlar cevap vermesin :)
Emlakçı yok arada sanırım, ev sahibinin kendi ilanı. O yüzden ucuzdur. Emlakçı olsa geçirebildiğini geçirmek için pahalı koyuyor.
Banyo korkunç değil, ev eski belli ki, istanbulda metroya yakın yeni yapılı evler 3000 TL kiraya olur. Bu paraya bu lokasyonda ancak bu banyo olur.
Ha ben 6 yıl istanbulda yaşadıktan sonra üç ay önce Kuşadası'ına taşındım şimdi 190 m2 deniz manzaralı eve daha az kira veriroyum. Ama istanbul piyasasını ve lokasyona göre ev kalitesini bildiğim için, senin bu evi ucuz bulmanı, hatta bundan kıllanmanı anlayabiliyorum. Görebildiğin bariz bir sorunu yoksa tut.
Emlakçı yok arada sanırım, ev sahibinin kendi ilanı. O yüzden ucuzdur. Emlakçı olsa geçirebildiğini geçirmek için pahalı koyuyor.
Banyo korkunç değil, ev eski belli ki, istanbulda metroya yakın yeni yapılı evler 3000 TL kiraya olur. Bu paraya bu lokasyonda ancak bu banyo olur.
Ha ben 6 yıl istanbulda yaşadıktan sonra üç ay önce Kuşadası'ına taşındım şimdi 190 m2 deniz manzaralı eve daha az kira veriroyum. Ama istanbul piyasasını ve lokasyona göre ev kalitesini bildiğim için, senin bu evi ucuz bulmanı, hatta bundan kıllanmanı anlayabiliyorum. Görebildiğin bariz bir sorunu yoksa tut.
0
Keşke ironi yapsam, dağda bayırda saçma sapan evlere öyle fiyatlar biçiyorlar ki hayattan soğudum bir haftadır :(
0
0
engiribord
Demin yine bir haber gordum. Gecen sene bir sorfcuye kopekbaligi yaklasmis son anda kurtulmus. Merak ettigim su. Eger bir bolgede kopekbaliklari oluyorsa ve tehlikelilerse neden orada denize giriliyor, sorfculer orada takiliyor? Sanirim bazi plajlarda kopekbaligi alarmi gibi bir sey var, gorunce dud
Demin yine bir haber gordum. Gecen sene bir sorfcuye kopekbaligi yaklasmis son anda kurtulmus. Merak ettigim su. Eger bir bolgede kopekbaliklari oluyorsa ve tehlikelilerse neden orada denize giriliyor, sorfculer orada takiliyor? Sanirim bazi plajlarda kopekbaligi alarmi gibi bir sey var, gorunce duduk calinip bosaltiliyor. Yine de tam anlayamiyorum. Kopekbaliklari kiyiya yanasmiyor bazen mi geliyor? Kolunu bacagini kaybeden insanlar gordum ama neden oralarda yuzulmesine izin veriliyor anlamiyorum.
0
eksisozluk.com
sörfçülerin sevdiği plajlar (dalgası güzel olan) bunların yaşam alanlarına denk geliyor, haliyle arada karşılaşmalar oluyor. özellikle sörfçülere saldırmaları da biraz daha açıkta takılmaları ve aşağıdan bakınca sörf tahtasının gölgesi falan foka benziyor olabilir diyor uzmanlar.
sörfçülerin sevdiği plajlar (dalgası güzel olan) bunların yaşam alanlarına denk geliyor, haliyle arada karşılaşmalar oluyor. özellikle sörfçülere saldırmaları da biraz daha açıkta takılmaları ve aşağıdan bakınca sörf tahtasının gölgesi falan foka benziyor olabilir diyor uzmanlar.
0
Mesela reunion island in bazi sahillerinde yuzmek kesinlikle yasak.
Tehlike seviyesine gore oldugunu dusunuyorum.
Tehlike seviyesine gore oldugunu dusunuyorum.
0
yanlış bilmiyorsam bu balıkların öldürdüğü insan sayısı yıl başına çok az. toplam saldırı elini kolunu kaybedenlerle bile baya düşük bir oran oluyordu.
adamın yapmak istediği spor bunu gerektirdiği için giriyor, genelde surfçülere saldırıyor zaten. dağcının dağa çıkarken kendini teklikeye atmasından çok da farkı yok.
adamın yapmak istediği spor bunu gerektirdiği için giriyor, genelde surfçülere saldırıyor zaten. dağcının dağa çıkarken kendini teklikeye atmasından çok da farkı yok.
0
susuz koye hamam
zombi-vampir vs olabilir.yani korkulan şey ''insan'' olsun.bilindik filmleri izledim, az bilinenleri önerin
zombi-vampir vs olabilir.
yani korkulan şey ''insan'' olsun.
bilindik filmleri izledim, az bilinenleri önerin
yani korkulan şey ''insan'' olsun.
bilindik filmleri izledim, az bilinenleri önerin
0
mezzosprite
Yaklaşık 10 aylık bir dişi kedim var. Normalde ikimiz de sakin canlılarız; sırnaşıyorsa severim yoksa kendi halimizde takılırız. Kedi delirmesi geçirdiği çok nadir olurdu ama bu aralar sıklaştı. Kendi kendine pusuya yatıp odadan odaya koşmalar, ben normal yürürken benden aşırı korkup saklanmalar.. E
Yaklaşık 10 aylık bir dişi kedim var. Normalde ikimiz de sakin canlılarız; sırnaşıyorsa severim yoksa kendi halimizde takılırız. Kedi delirmesi geçirdiği çok nadir olurdu ama bu aralar sıklaştı. Kendi kendine pusuya yatıp odadan odaya koşmalar, ben normal yürürken benden aşırı korkup saklanmalar.. Ele ayağa saldırmalar hiç yoktu mesela yeni başladı. Başta sakinleştirmeye çalışıyordum ama bugün karşılıklı birbirimizi kovalamanın çok eğlenceli olduğunu fark ettim :D Ama acaba o da eğleniyor mu yoksa korkuyor mu benden? Nasıl anlarım? Baya korkuyormuş gibi görünüyor çünkü dehşet içinde kaçıp yatağın altına falan giriyor ama ben bırakınca da o beni kovalamaya başlıyor. Korksa niye kovalasın beni, bi de guruldama veya tıslama yok.
0
tüylerini kabartıyor mu siz kovalamaç oynarken, göz bebekleri büyüyor mu mesela? kuyruk sabit ve hafif havada mı yoksa aşağıda ve sallanıyor mu? kulaklar yatık mı? kovalamacadan sonra dokununca nasıl tepki veriyor? bunlardan hiç bahsetmemişsin :)
edit: ayrıca bence de oynuyor, gerçekten korksa tuhaf sesler çıkarır, tıslar, sıkıştırınca agresifleşir.
edit: ayrıca bence de oynuyor, gerçekten korksa tuhaf sesler çıkarır, tıslar, sıkıştırınca agresifleşir.
0
o korkar mı yav. oynuyor bence. şimdiye kadar çıldırmamış olması garip, ergen birey sonuçta. ama yaptıklarından hoşlanmıyorsan kısa süre başka odaya kapat sonra barışın :') ya da biz çok hışırdayan şeyler veriyoruz, fiş, şeker kabı falan onlarla oynarken bize saldırmayı unutuyor.
0
Ben de kedimle koridorda futbol oynuyorum güzel zıplayan küçük bir top buldum. Korkmuyorlar bence :)
0
Tüylerini kabartmıyor ama gözbebekleri büyüyor ve gerçekten korkuyormuş gibi bakıyor. Kuyruğa ve kulaklara dikkat etmedim. Sonrasında hiçbir şey olmamış gibi takılıyor:)
Kısırlaştırılmış olduğu için azgınlık dönemi ya hiç olmaz ya çok hafif geçer demişlerdi. Bi de daha yavru değil mi:)
Oyuncaklarla da arası yoktu pek, bu aralar kağıt topla falan oynamaya başladı. Rahatsız değilim ben ya, hatta bu halini daha çok seviyorum da korkuyorsa diye korktum sadece:)
Kısırlaştırılmış olduğu için azgınlık dönemi ya hiç olmaz ya çok hafif geçer demişlerdi. Bi de daha yavru değil mi:)
Oyuncaklarla da arası yoktu pek, bu aralar kağıt topla falan oynamaya başladı. Rahatsız değilim ben ya, hatta bu halini daha çok seviyorum da korkuyorsa diye korktum sadece:)
0
aynı şeyi bizde erkek kedimle yapıyoruz ben kovalıyorum o kaçıyor sonra ben kaçıyorum o kavalıyor, tüylerinide kabartıyor bizimkisi hoşuna gitmese anlarsın zaten takılmana bak.
0
peggy
Gülben Ergen, röportaj yaptığı Mahir isimli bir kardeşimizi övmek için şu cümleyi kullanmış:Kaybedilen insanlığın, yozlaşmaya yüz tutmuş edebin can bulmuş hali Mahir...Aslında demek istenen: (Kaybedilen) insanlığın, (yozlaşmaya yüz tutmuş) edebin can bulmuş hali Mahir. İnsanlığın ve edebin can bulmu
Gülben Ergen, röportaj yaptığı Mahir isimli bir kardeşimizi övmek için şu cümleyi kullanmış:
Kaybedilen insanlığın, yozlaşmaya yüz tutmuş edebin can bulmuş hali Mahir...
Aslında demek istenen: (Kaybedilen) insanlığın, (yozlaşmaya yüz tutmuş) edebin can bulmuş hali Mahir. İnsanlığın ve edebin can bulmuş hali.
Bazıları çok tepki göstermiş, farkında olmadan hakaret etmiş diye:
onedio.com
Ancak ben sabah bu röportajı okuduğumda hakaretlik bir durum olduğunu düşünmemiştim, normal geldi.
Şimdi bunları görünce şaşırdım. İlk başta ben de, oha cidden hakaret etmiş dedim. Sanki insanlığını kaybetmiş olan, edebi yozlaşmaya yüz tutmuş olan kişi Mahir'miş gibi düşündüm. Sonra düşününce, yok ya doğru yazmış aslında dedim. İşin içinden çıkamadım.
Siz nasıl anladınız? Yoksa benim mi beynim yandı?
Kaybedilen insanlığın, yozlaşmaya yüz tutmuş edebin can bulmuş hali Mahir...
Aslında demek istenen: (Kaybedilen) insanlığın, (yozlaşmaya yüz tutmuş) edebin can bulmuş hali Mahir. İnsanlığın ve edebin can bulmuş hali.
Bazıları çok tepki göstermiş, farkında olmadan hakaret etmiş diye:
onedio.com
Ancak ben sabah bu röportajı okuduğumda hakaretlik bir durum olduğunu düşünmemiştim, normal geldi.
Şimdi bunları görünce şaşırdım. İlk başta ben de, oha cidden hakaret etmiş dedim. Sanki insanlığını kaybetmiş olan, edebi yozlaşmaya yüz tutmuş olan kişi Mahir'miş gibi düşündüm. Sonra düşününce, yok ya doğru yazmış aslında dedim. İşin içinden çıkamadım.
Siz nasıl anladınız? Yoksa benim mi beynim yandı?
0
laf söylemek için laf söylüyorlar. gülben ergen'e herhangi bir sempatim olmasa da kadının ne demek istediği apaçık ortada.
0
bana da tepkiler fazla geldi açıkçası. burda çocuğu tarif ettiği şey kavram olarak mı "edep" yoksa edep dediği şey tamamen cümlesinde nitelendirdiği gibi mi kendisi için?
büyütülecek bir şey yok bence.
büyütülecek bir şey yok bence.
0
insanlar linç etmeye yer arıyor. normal bi cümle. hergün söylediğimiz cümlelerden değil sadece.
bu olayı görünce aklıma bi arkadaşımın tweet'i gelmişti aklıma : edebiyattan 10 alan adamsın. şiir sokakta senin neyine aq
bu olayı görünce aklıma bi arkadaşımın tweet'i gelmişti aklıma : edebiyattan 10 alan adamsın. şiir sokakta senin neyine aq
0
kadının ne demek istediği ortada olabilir ama o okuyanın iyi niyetinden. deme şekli yanlış. yanlış kurmuş işte cümleyi. zira kendisi şarkıcı, yazar değil. lince de savunmaya da gerek bir durum yok.
0
Cümle lastik gibi. İlk okuduğumda (kaybedilen insanlık) komple Mahir'de, yani Mahir insanlığın kayedilmişliğinin vücut bulmuş hali gibi, (yozlaşmış edep) yine Mahir'de diye düşündüm. Parantezin yerini değiştirdiğinde anlamı değişiyor komple. Gülben Ergen senin söylemek istediğini yazmaya çalışırken sıfat tamlamaları ile batırmış sanki. Şu haliyle insanlık kayboldu ama Mahir'de yeniden can buldu gibi değil; tüm bu yozlaşma Mahir'de can buluyormuş gibi.
Biri Duyuru'ya "Kaybedilen insanlığın, yozlaşmaya yüz tutmuş edebin can bulmuş hali peggy" yazsa "Ne biçim sövmüş peggy'ye" der silerim. Sonra "Ya ben yanlış anladım" der, kullanıcıdan özür diler; sonra tekrar "Ya sen sövmüşsün" deyip yeniden silerdim. Burada "Değişik kurulmış cümlelerin vücut bulmuş hali olmayın" diyerek Duyuru'da Türkçe'nin kullanımı konulu kamu spotuma da son vereyim.
Biri Duyuru'ya "Kaybedilen insanlığın, yozlaşmaya yüz tutmuş edebin can bulmuş hali peggy" yazsa "Ne biçim sövmüş peggy'ye" der silerim. Sonra "Ya ben yanlış anladım" der, kullanıcıdan özür diler; sonra tekrar "Ya sen sövmüşsün" deyip yeniden silerdim. Burada "Değişik kurulmış cümlelerin vücut bulmuş hali olmayın" diyerek Duyuru'da Türkçe'nin kullanımı konulu kamu spotuma da son vereyim.
0
yani ben mi yanlış anlıyorum ama cümlede pek sıkıntı görmedim. ortada kaybedilen bir insanlık var. Yine yozlaşmış bir edep var. Ama İnsalık ve edep işte bu cocukta bulunuyor.
0
yaratıcı başlık atacam diye ıkınmış resmen.
ya sen gülben ergensin senin olayın belli, ne daldan dala geziyorsun.
ben bir şey anlamadım, ne demek istemiş bu şimdi diye tekrar tekrar okudum.
ya sen gülben ergensin senin olayın belli, ne daldan dala geziyorsun.
ben bir şey anlamadım, ne demek istemiş bu şimdi diye tekrar tekrar okudum.
0
Teşekkürler cevaplar için, yalnız değilmişim. Ben de normalde sıkıntı göremiyorum, ama sıkıntı görmek istersem de görüyorum.
Kadının niyeti belli tabii. Türkçe zor bir dil, bazen söylemek istediğini tam olarak anlatamıyorsun.
Bu cümlenin daha net, anlaşılır hali nasıl olur diye düşündüm, onu da bulamadım. Basitleştirmek için birden fazla cümle kurmak gerekiyor.
Aynen, nereye çekersen giden bir cümle sanırım.
Kadının niyeti belli tabii. Türkçe zor bir dil, bazen söylemek istediğini tam olarak anlatamıyorsun.
Bu cümlenin daha net, anlaşılır hali nasıl olur diye düşündüm, onu da bulamadım. Basitleştirmek için birden fazla cümle kurmak gerekiyor.
Aynen, nereye çekersen giden bir cümle sanırım.
0
scars dont fade
Bu fotoğrafa göre Alişan ile boyları neredeyse aynıymış:http://i.radikal.com.tr/542x290/2014/07/13/fft81_mf2285115.JpegAlişan 1.78 boyunda ise erdoğan nasıl uzun adam oluyor? Gizli topuklu ayakkabı mı giyiyor acaba :/
Bu fotoğrafa göre Alişan ile boyları neredeyse aynıymış:
i.radikal.com.tr
Alişan 1.78 boyunda ise erdoğan nasıl uzun adam oluyor? Gizli topuklu ayakkabı mı giyiyor acaba :/
i.radikal.com.tr
Alişan 1.78 boyunda ise erdoğan nasıl uzun adam oluyor? Gizli topuklu ayakkabı mı giyiyor acaba :/
0
yani diğer siyasetçilerden genel olarak uzun olduğu için öyle deniyor. bide kalıplı adam omuzları falan geniş ondan uzun duruyor.
edit: uzun duruyor değil adam uzun zaten. en az 182 boyu var.
edit: uzun duruyor değil adam uzun zaten. en az 182 boyu var.
0
ben bizzat görüp tokalaşıp konuştum. adam uzun adam cidden. bir de benim gördüğümde yorgundu falan. heybetli yani. gerçi karşında cumhurbaşkanı olduğundan boyu 150 de olsa gene uzun gelir.
0
görece uzun adam olabilir, ülke ortalaması 160 dev adam bile denir yani 175 olsa. :')
0
boyu 1,85 ise, boyu 1.78 olan Alişan İle nasıl ayni Boyda olabiliyor, sorudaki fotoda olduğu gibi ?
0
fotoğraflarda farklı çıkıyor olabilir. adam kambur durmuştur, eğik durmuştur. diğeri dik durmuştur falan.
erdoğan günümüz için bile uzun boylu, kaldı ki yaşıtları arasında cidden uzun.
erdoğan günümüz için bile uzun boylu, kaldı ki yaşıtları arasında cidden uzun.
0
Gayet uzun boylu. Alisan la olan fotoda mesage, durus vs bir durum vardir.
Ote yandan, Numan Kurtulmus sanirim RTE'den de uzun. Daha heybetli duruyor. Hvalimaninda gormustum.
Ote yandan, Numan Kurtulmus sanirim RTE'den de uzun. Daha heybetli duruyor. Hvalimaninda gormustum.
0
He amk he, 1.87 adam. Beşar Esad reyiz 1.89 ve aralarındaki fark na şöyle www.gazetea24.com ve şöyle image.cdn.iha.com.tr
Taş çatlasa 1.81-83 arasındadır. O da uzun falan değil, ortalama üstü olur.
ve şöyle image.cdn.iha.com.tr Taş çatlasa 1.81-83 arasındadır. O da uzun falan değil, ortalama üstü olur.
0
Belki buradan da bir kıyas yapan çıkar, gerçi basketçi için bile fazla uzun gibi bu kimse artık, tanımıyorum. Yaş ilerledikçe belli koşullara bağlı olarak ort. bir insanın 1-3 cm arası kısaldığı da söylenir ama doğruluğunu bilemem.
www.tccb.gov.tr
www.tccb.gov.tr
0
eskiden atvde miydi neydi bir haberde gördüm bir kapı uzunluğuna göre boyunu ölçmüşlerdi. 1.83tü galiba rtenin boyu. 1.83 çok uzun sayılmasa da Türkiye şartlarında uzun denebilecek bir boy, kısa değil. Bir de yapılı heybetli bir adam gerçekten sadece boy değil yapılı da olduğu için olduğundan uzun ve iri algılanıyor
0
nadir gelişen kasımpaşa atağı
2014 mayısta mezub oldum. 2015 martta askere gittim eylülde geldm. Eylülden beri 2 ay çağrı merkezinden çalıştım başka da bi nane yok ümidi kestim sanırım işsiz olarak ölücem. Öyle yazayım içime dökeym dedm.
2014 mayısta mezub oldum. 2015 martta askere gittim eylülde geldm. Eylülden beri 2 ay çağrı merkezinden çalıştım başka da bi nane yok ümidi kestim sanırım işsiz olarak ölücem. Öyle yazayım içime dökeym dedm.
0
0
benim kuzenim açıköğretimden bitirdi işletmeyi, 2.ayda vakıfbank'ın sınavını kazandı. Bence çok karamsar olma.
0
Bir anda yolun acilir inanamazsin. cabaladikca onunde cesitli yollar acilacaktir, bunlarin hepsine atla, bisey cikarsa cikar, cikmazsa uzar. Umidini yitirme.
0
ben de gönüllü olarak dernekte çalışacağım 0 para. aynı şeyi duşunmeye başladım :)
0
iş konusunda umut meselesi olmaz. her gün birileri işten çıkıyor, o birilerinin yerine de birileri işe giriyor. nüfusu 25.000 falan bir yerde yaşamıyorsan, kovalayacaksın. belki altı ay belki 1 sene kovalayacaksın. sonra güzel bi başlangıç noktası bulup ordan yukarı. kolay gelsin :)
0
umudunu kesme. sonsuza kadar işsiz kalamazsın. uygun olduğunu düşündüğün tüm ilanlara başvur. 2 yıl iş tecrübesi isteyen ilanlara da kesinlikle başvur. aradıkları adamı verdikleri paraya bulamayınca zaten yeni mezunlara yöneliyorlar.
bi yandan ingilizceni belli bir seviyeye getirmeye çalış. mülakatta ingilizce biliyor musun derlerse bilmiyorum dersen şansın çok düşer.
askerliği yapman avantaj. birçok kişiden öncelikli durumdasın.
sadece işletme mezunu arayanlara değil farklı ilanlara da bak. ilgini çeken bir şey varsa başvur. bırak işveren karar versin senin uygun olup olmadığını.
görüşmelere gidip reddedilmekten yorulma. bu dönemde hergün görüşmeye gitmeye hazırla kendini. her görüşme ayrı bir tecrübe. rahat olmanı sağlar, avantajına kullanırsın.
bol şans.
bi yandan ingilizceni belli bir seviyeye getirmeye çalış. mülakatta ingilizce biliyor musun derlerse bilmiyorum dersen şansın çok düşer.
askerliği yapman avantaj. birçok kişiden öncelikli durumdasın.
sadece işletme mezunu arayanlara değil farklı ilanlara da bak. ilgini çeken bir şey varsa başvur. bırak işveren karar versin senin uygun olup olmadığını.
görüşmelere gidip reddedilmekten yorulma. bu dönemde hergün görüşmeye gitmeye hazırla kendini. her görüşme ayrı bir tecrübe. rahat olmanı sağlar, avantajına kullanırsın.
bol şans.
0
Devlette boşalan kadrolara açıktan atama yapılacak ama KPSS girmiş miydin?
0
zxcd
Ben sağa sola kariyer.net damgalı cv çıkartıp veriyorum ve böyle verdiğim yerlerden hiç geri dönüş olmadı. Acaba kariyer net damgalı cv yüzünden mi?İlla netten reklamsiz boş cv mi doldurmak gerek?
Ben sağa sola kariyer.net damgalı cv çıkartıp veriyorum ve böyle verdiğim yerlerden hiç geri dönüş olmadı.
Acaba kariyer net damgalı cv yüzünden mi?
İlla netten reklamsiz boş cv mi doldurmak gerek?
Acaba kariyer net damgalı cv yüzünden mi?
İlla netten reklamsiz boş cv mi doldurmak gerek?
0
İşveren olsam kendi başına CV doldurabilecek kapasitesi olmayan birine iş vermezdim.
Google'a CV yazınca 100 milyon sonuç gelir, bu kadar zor değil CV sahibi olmak.
İş bulamıyor olmanın tek sebebi bu değildir ama en azından bunu kolaylıkla lehine çevirebilirsin.
Google'a CV yazınca 100 milyon sonuç gelir, bu kadar zor değil CV sahibi olmak.
İş bulamıyor olmanın tek sebebi bu değildir ama en azından bunu kolaylıkla lehine çevirebilirsin.
0
sırf onun yüzünden değildir. ama mutlaka kendine özel formatta bi cvin olsun. onu ver.
0
Kariyernette gereksiz bir çok şey var, ilgi alanı üye olduğu dernek vs.
BEn kendim yaptım. ana başlıklar ve daha verimli olduğunu düşünüyorum. Tabi ön yazı da atıyorum, orda çok şey anlatıyorum.
BEn kendim yaptım. ana başlıklar ve daha verimli olduğunu düşünüyorum. Tabi ön yazı da atıyorum, orda çok şey anlatıyorum.
0
hiç ilgisi yok maalesef. uygun bir pozisyon oluşursa çağırırlar, cv üzerinden kariyer net reklamı var diye çağırmamazlık yapmazlar. Ki hali hazırda bir çok firma kariyer.net üyesi.
0
mavikalem
Selam 5 yaşında bir kızım var. Antalya'da epey iyi bir yer olan bir merkeze gidip pedogogla gorustuk zıra çekingenliği epey fazlaydı. hazır gıtmısken, arkadasımın cok cok ısrarı uzerıne zeka testı yaptırdık. bence ortalama bır cocuktu ustune dusmedım. zeka testı sonucu, üstün yetenekli çocuk oldugun
Selam 5 yaşında bir kızım var. Antalya'da epey iyi bir yer olan bir merkeze gidip pedogogla gorustuk zıra çekingenliği epey fazlaydı. hazır gıtmısken, arkadasımın cok cok ısrarı uzerıne zeka testı yaptırdık. bence ortalama bır cocuktu ustune dusmedım. zeka testı sonucu, üstün yetenekli çocuk oldugunu söyledıler. sımdıkı cocuklar zaten hep üstün arkadas? yani bılmıyorum üstün yetenek nedir? baktım arastırdım, bir çok dalda basarılı olabılecek kişiler ustun yetenkli oluyormus..gerekli destegı verın cocuk gıtgıde sıradanlasmasın filan dedıler ama benım kız acaip cekıngen, 2 senedır okula gıdıyor, okulda bır arkadas edınmıs dııl. bakıyorum cocuklara, kanki olmuslar, bızımki hep bir geride durmalar, uzaktan bakmalar. kızım senın arkadasın hangisi dıyorum, gostermıyor, yok dıyor.
var mı bu konuda bana bır fıkır verebılecek olan?
var mı bu konuda bana bır fıkır verebılecek olan?
0
Ustun yetenekli cocuklarin uyum sorunu yasadigini ya da arkadaslari ile ayni seviyede olmadigi icin anlasilmadiginu duymustum. Zaten ustun yetenekli cocuk ozel egitim almali ki korelmesin ve ke ndi seviyesinde insanlarla muhatap olsun.bunun okullari var sanirim. Bazi ozel okullarin da uztun yetenekli siniflari var. Ozel hocalari da var sanirim. Bu yeteneklerin yonlendirilmesi ve gelistirilmesi gerekiyor. Yani uzerine cidsen dusulmesi gereken bir konu
0
ben zamanında iq testiyle "üstün yetenekli" çocukların gittiği bi okula gittim. o okuldan çıkan tanıdıklarımın çoğu hayatta ortalama başarıyı yakaladı evet. bir kısmı sanatçı bir kısmı mühendis falan oldu. ama biri de yüz kızartıcı suçtan amerikada hapiste mesela. yani çocuğun iqsunun yüksek olması evet bir potansiyel ancak hayattaki başarılarının garantisi değil.
bir de neden üstün "yetenek" diyorlar anlamıyorum, iqnun yüksekliği herhangi bir şeye yetenekle biraz bağımsız ayrıca birden çok iq çeşidi var. duygusal zekanın genel başarıya katkısı da malum.
bir de iq puanı kaç mesela, 130 mu 145 mi 160 mı? bunlar da önemli, 130 civarındaysa çok şey yapmayın, türkiyede yaşadığı için mutsuz bir insan olur çıkar :')
not: lisede öğretmen lisesinde okudum, eğitim bilimleri mi ne öyle bi dersin hocası "öğrenme engelleri" konusunu anlatırken "mesela bakın freya arkadaşınız da öğrenme engelli kategorisine girer" demişti. burdan tekrar tşk hocam. yani çocuğun okul uyumsuzluğu da normal :)
bir de neden üstün "yetenek" diyorlar anlamıyorum, iqnun yüksekliği herhangi bir şeye yetenekle biraz bağımsız ayrıca birden çok iq çeşidi var. duygusal zekanın genel başarıya katkısı da malum.
bir de iq puanı kaç mesela, 130 mu 145 mi 160 mı? bunlar da önemli, 130 civarındaysa çok şey yapmayın, türkiyede yaşadığı için mutsuz bir insan olur çıkar :')
not: lisede öğretmen lisesinde okudum, eğitim bilimleri mi ne öyle bi dersin hocası "öğrenme engelleri" konusunu anlatırken "mesela bakın freya arkadaşınız da öğrenme engelli kategorisine girer" demişti. burdan tekrar tşk hocam. yani çocuğun okul uyumsuzluğu da normal :)
0
Bir de bazi seyleri cabuk kavradikalri icin ders sıkıcı gelebiliyormus konsantre olamiyorlar vs
0
ıq sonucu vermedıler. sadece rapor cıkarmıslar bı tane, filan cocuk üstün yetenekli birey düzeyindedir demısler. ama okulda cok sıkıntı yasarsınız, zira farklı bır cocuk, sıra dısı, ders dınlemeyı de sevmeyen bır tıp dedıler.
0
size gore ortalama bir cocuksa aman ustun zekali diye cocugu yormayin. butun orta, orta ust sinif insanlarin cocugu ustun zekali cikiyo zaten. cekingenligini atmasina yardim edecek seyler yapin. cocugun ozguvenini arttirmak icin sadece siz ve cocuk, birlikte projeler yapin, ulasilabilecek ama zor gorunen hedefler koyun, ara sira da basarisiz olacagi hedeflerle hayatta ugrasilirsa basarilacagini ama bazen de basarisiz olunacagini hissettirin.
0
Böyle biriyle ilgili haber yapmışlardı. Meşhur soruyu soruyorlar "kalem-çilek elma ve muz'dan hangisi farklıdır?". Kız farklı bir bakış açısı yaparak çilek diyor. Bakış açısı doğru ama bu tarz farklı cevaplar, arkadaşları arasında "geri zekalı bu ya" diye dışlanmaya ve aşağılamaya dönüşüyor. Öğretmen istediği cevabı alamayınca eğer anlayışlı bir öğretmen değilse çocuğa geri zekalı muamelesi yapıyor. Çocuk dışlanıyor...
Neler yapılabilir bilmiyorum. Testi yaptırdığınız yerle bir görüşün, belki size uygun bir okul tavsiye edebilirler.
.
Neler yapılabilir bilmiyorum. Testi yaptırdığınız yerle bir görüşün, belki size uygun bir okul tavsiye edebilirler.
.
0
nice tnetennba
bugün bir rüya gördüm. kendimin paralel evrendeki farklı kişilikleriyle tanışıyordum. mesela ben günlüğüme eski sevgilim için "eşek herif" yazdıysam başka bir evrendeki kişiliğim "keçi herif" yazıyor vesaire. biri astronot, biri öğretmendi, ben benim ama belli özellikler dışında farklı işleri-şeyler
bugün bir rüya gördüm. kendimin paralel evrendeki farklı kişilikleriyle tanışıyordum. mesela ben günlüğüme eski sevgilim için "eşek herif" yazdıysam başka bir evrendeki kişiliğim "keçi herif" yazıyor vesaire. biri astronot, biri öğretmendi, ben benim ama belli özellikler dışında farklı işleri-şeyleri yapıyoruz. umarım anlatabildim. aklıma örnek olarak rick and morty geliyor, belki azıcık ucundan coherence. o da tam karşılamıyor. predestination da sonu itibariyle sayılabilir. ama tamamen bu konuyu içersin istiyorum ben.
0
the imaginarium of dr. parnassus.
x-men'de mystique karakterinin ön planda olduğu filmler.
david cronenberg - the fly.
x-men'de mystique karakterinin ön planda olduğu filmler.
david cronenberg - the fly.
0
engiribord
Merhaba, haftaya pazar bir düğün var. Dışarıda çok pahalı diye internetten almak istiyorum fakat çeşidi bol olan ve teslimatı uzun sürmeyen, geri iadede sıkıntı yapmayan bir site arıyorum. Öneriniz var mı? Teşekkürler.
Merhaba, haftaya pazar bir düğün var. Dışarıda çok pahalı diye internetten almak istiyorum fakat çeşidi bol olan ve teslimatı uzun sürmeyen, geri iadede sıkıntı yapmayan bir site arıyorum. Öneriniz var mı? Teşekkürler.
0
trendyoldan 2 haftadan önce gelmez.
laranor'a bakabilirsin. ben çok seviyorum modellerini, fiyatları da uygun.
bir de oleg cassini bazen tek kalan ürünlerde falan inanılmaz indirim yapıyor, 700 tl etiket fiyatı olan elbiseyi 100 tlye aldığımı biliyorum.
laranor'a bakabilirsin. ben çok seviyorum modellerini, fiyatları da uygun.
bir de oleg cassini bazen tek kalan ürünlerde falan inanılmaz indirim yapıyor, 700 tl etiket fiyatı olan elbiseyi 100 tlye aldığımı biliyorum.
0
mizu
50 kere iade yaptim, hic sorun olmuyor, ayni gun kargoya veriliyor fln, iyi baya
hatta 3-5 elbise siparis ver, begendigin kalsin, digerlerini iade et
50 kere iade yaptim, hic sorun olmuyor, ayni gun kargoya veriliyor fln, iyi baya
hatta 3-5 elbise siparis ver, begendigin kalsin, digerlerini iade et
0
chicha
Genel olarak İstanbul için soruyorum ama diğer şehirlerdeki arkadaşlar da cevap verebilir.Şu an yeni bir eve taşınmayı düşünüyorum da bana düşecek olan kira bedeli maaşımın tam %30'u olacak, maaş da 2500-3000 arası diyelim. Tutacağımız ev bir yaşında ve bayağı büyük. Üstelik işime yürüyerek gidip ge
Genel olarak İstanbul için soruyorum ama diğer şehirlerdeki arkadaşlar da cevap verebilir.
Şu an yeni bir eve taşınmayı düşünüyorum da bana düşecek olan kira bedeli maaşımın tam %30'u olacak, maaş da 2500-3000 arası diyelim. Tutacağımız ev bir yaşında ve bayağı büyük. Üstelik işime yürüyerek gidip geleceğim ve bu İstanbul için gerçekten büyük bir lüks bence.
%30 çok mu sizce? Siz ne kadarını kiraya gömüyorsunuz?
Şu an yeni bir eve taşınmayı düşünüyorum da bana düşecek olan kira bedeli maaşımın tam %30'u olacak, maaş da 2500-3000 arası diyelim. Tutacağımız ev bir yaşında ve bayağı büyük. Üstelik işime yürüyerek gidip geleceğim ve bu İstanbul için gerçekten büyük bir lüks bence.
%30 çok mu sizce? Siz ne kadarını kiraya gömüyorsunuz?
0
%25
ancak ise yuruyerek gidip geleceksen evet buyuk bir luks hem zaman hem para tasarrufu on numara.
ancak ise yuruyerek gidip geleceksen evet buyuk bir luks hem zaman hem para tasarrufu on numara.
0
%27
Tek kisi icin %30 normal bence.
Ben de yuruyerek gidip geliyorum, ise yakin olmak cok buyuk rahatlik.
Tek kisi icin %30 normal bence.
Ben de yuruyerek gidip geliyorum, ise yakin olmak cok buyuk rahatlik.
0
bireysel olarak %40 gömüyorum ama evliyim. totale vurunca % 15 gibi bir oran çıkıyor. işim için 1,5 saat önceden kalkıyorum, servis falan.
0
istanbul'da kira + aidat %30'a kadar normal bence. ben de işe yakın bir yerde ev tutmak istiyorum. şöyle 1+1, havuzlu mavuzlu rezidanslarda tutarsam aidat ile beraber %20-%25 gibi olacak.
0
%18, İstanbul. İşim merkezi bir yerde olsaydı maaşımın %30'unu kiraya verip işe yakın oturmayı tabii ki tercih ederdim.
0
quamos
Selamlar2 haftalık rapor alma ihtiyacım var, nasıl yapılabilir bu? direkt doktora 2 hafat rapor yazar mısınız desem verir mi? parayla falan mı yapıyorlar bu işi? özel sağolık sigortam var özel hastanelerde pat diye yazarlar mı bilen var mı ?
Selamlar
2 haftalık rapor alma ihtiyacım var, nasıl yapılabilir bu? direkt doktora 2 hafat rapor yazar mısınız desem verir mi? parayla falan mı yapıyorlar bu işi? özel sağolık sigortam var özel hastanelerde pat diye yazarlar mı bilen var mı ?
2 haftalık rapor alma ihtiyacım var, nasıl yapılabilir bu? direkt doktora 2 hafat rapor yazar mısınız desem verir mi? parayla falan mı yapıyorlar bu işi? özel sağolık sigortam var özel hastanelerde pat diye yazarlar mı bilen var mı ?
0
valla özel sektörde çalışan arkadaşıma dün acilde rapor vermemişler serum falan taktıkları halde. bence biraz yanlış bir zaman rapor için :(
0
Bize saglik bakanligindan yazi geldi, hastanede yatmadigi surece hastaliktam surunse dahi hic kimseye rapor verilemiyor. Ohal'de yasakmis.
Kisacasi hic kimse vermez bosa heveslenmeyin.
Kisacasi hic kimse vermez bosa heveslenmeyin.
0
Özel hastaneler vermiyorlar. Mahalle arası polikinliklere, küçük tip merkezi gibi yerlere gitmen lazım. Ama diğerlerinin de dediği gibi ohalde kimse vermiyor. Daha dün Ankara'da 5-6 merkeze gittim. Elim boş döndüm.
0
@anotherlife sen de rapor arayışındasın yani. ne diyorsun doktorlara mesela onlar ne diyor sana ?
0
Doğu'ya gitmem gerekiyor istemiyorum rapor verin dedim,
Evleniyorum izin lazım dedim,
Çok yakınımın düğünü var izin lazım dedim,
Hasta yanına gideceğim dedim hiçbirini kabul etmediler.
Doğrusu ise arkadaşımın düğünü var. İki gün beni kurtaracak. Ama alamadım.
Bu arada dediklerimin hepsi gerçek. Ama hepsi benim hikayem değil. Düğünü olacak arkadaşın eşi için rapor alamıyoruz mesela. Ada'm düğünün ertesi günü işe gidecek; birinin babanesi hasta. Başına gidemiyor. İşler zor anlayacağın, karışık. Ama ortalık da karışık. Benim aldığım her cevap hastaneye talimat geldi veremiyoruz. Yoksa normal zamanlarda veririz falan.
Evleniyorum izin lazım dedim,
Çok yakınımın düğünü var izin lazım dedim,
Hasta yanına gideceğim dedim hiçbirini kabul etmediler.
Doğrusu ise arkadaşımın düğünü var. İki gün beni kurtaracak. Ama alamadım.
Bu arada dediklerimin hepsi gerçek. Ama hepsi benim hikayem değil. Düğünü olacak arkadaşın eşi için rapor alamıyoruz mesela. Ada'm düğünün ertesi günü işe gidecek; birinin babanesi hasta. Başına gidemiyor. İşler zor anlayacağın, karışık. Ama ortalık da karışık. Benim aldığım her cevap hastaneye talimat geldi veremiyoruz. Yoksa normal zamanlarda veririz falan.
0
Sağlık Bakanlığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi ve PKK terörü gibi suçlara karışanlar ile haklarında herhangi bir sebeple adli ve idari işlem yapılan kişilerin istirahat raporu talebiyle kurumlara başvurabileceğinin öngörülmesi üzerine, istirahat raporlarına ilişkin genelge yayımlandı.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ imzasıyla illere gönderilen genelgede, sağlık raporlarının düzenlenmesine ilişkin bilgilere yer verildi.
Sağlık hizmet sunucularınca düzenlenecek tüm raporların usule ve fenne uygun olarak tanziminin kanuni bir görev ve sorumluluk olduğu vurgulanan genelgede, "devletin ve milletin varlığını, birliğini, bütünlüğünü, halkın can ve mal güvenliğini ve demokrasiyi hedef alan FETÖ/PDY darbe teşebbüsü ve PKK terörü gibi suçlara karışanlar ile haklarında herhangi bir sebeple adli ve idari işlem yapılan kişilerin, bu işlemleri sürüncemede bırakmak ve adaletin tecellisini akamete uğratmak maksadıyla, istirahat raporu talebiyle kurumlara başvurabileceğinin" öngörüldüğü belirtildi.
Genelgeye göre, memur ve diğer kamu görevlilerine istirahat raporu düzenlenmesi işlemlerinde, kamu, üniversite ve özel sektöre ait tüm sağlık hizmet sunucuları tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu "İş Göremezlik Uygulaması" (e-Rapor Sistemi) kullanılacak.
Sistemden rapor provizyonu alınacak ve bunu takiben muayene ve tetkikler yapılacak. Bunların sonucunda tıbben istirahati uygun görülenlere, ilgili mevzuatla belirlenen usul ve esaslara uygun olarak, söz konusu sistem üzerinden istirahat raporu düzenlenecek ve onaylanacak.
Sistemden rapor provizyonu alınamaması halinde, başvuran kişi, provizyon alınamadığı konusunda bilgilendirilecek. Kişi, bu durumda başvurduğu hastanenin başhekimliğine, birinci basamak sağlık kuruluşlarında ise en yakın veya bir başka hastanenin başhekimliğine yönlendirilecek.
Başvuru sahibi olan kişinin muayenesi ve lüzumu halinde istirahat raporu düzenlenmesi işlemleri, başhekimin koordinasyonunda yapılacak. Başhekim, raporun usule ve fenne uygun olarak verilmesinden ve verilen raporun onaylanmasından sorumlu olacak.
Usule ve fenne aykırı rapor düzenlenmesi, ilgilileri genel olarak adli ve idari yönden sorumlu kılacak ve aynı zamanda somut olaya göre FETÖ/PDY ve PKK gibi suç örgütlerine yardım ve suça iştirak fiili de oluşturulabilecek.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ imzasıyla illere gönderilen genelgede, sağlık raporlarının düzenlenmesine ilişkin bilgilere yer verildi.
Sağlık hizmet sunucularınca düzenlenecek tüm raporların usule ve fenne uygun olarak tanziminin kanuni bir görev ve sorumluluk olduğu vurgulanan genelgede, "devletin ve milletin varlığını, birliğini, bütünlüğünü, halkın can ve mal güvenliğini ve demokrasiyi hedef alan FETÖ/PDY darbe teşebbüsü ve PKK terörü gibi suçlara karışanlar ile haklarında herhangi bir sebeple adli ve idari işlem yapılan kişilerin, bu işlemleri sürüncemede bırakmak ve adaletin tecellisini akamete uğratmak maksadıyla, istirahat raporu talebiyle kurumlara başvurabileceğinin" öngörüldüğü belirtildi.
Genelgeye göre, memur ve diğer kamu görevlilerine istirahat raporu düzenlenmesi işlemlerinde, kamu, üniversite ve özel sektöre ait tüm sağlık hizmet sunucuları tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu "İş Göremezlik Uygulaması" (e-Rapor Sistemi) kullanılacak.
Sistemden rapor provizyonu alınacak ve bunu takiben muayene ve tetkikler yapılacak. Bunların sonucunda tıbben istirahati uygun görülenlere, ilgili mevzuatla belirlenen usul ve esaslara uygun olarak, söz konusu sistem üzerinden istirahat raporu düzenlenecek ve onaylanacak.
Sistemden rapor provizyonu alınamaması halinde, başvuran kişi, provizyon alınamadığı konusunda bilgilendirilecek. Kişi, bu durumda başvurduğu hastanenin başhekimliğine, birinci basamak sağlık kuruluşlarında ise en yakın veya bir başka hastanenin başhekimliğine yönlendirilecek.
Başvuru sahibi olan kişinin muayenesi ve lüzumu halinde istirahat raporu düzenlenmesi işlemleri, başhekimin koordinasyonunda yapılacak. Başhekim, raporun usule ve fenne uygun olarak verilmesinden ve verilen raporun onaylanmasından sorumlu olacak.
Usule ve fenne aykırı rapor düzenlenmesi, ilgilileri genel olarak adli ve idari yönden sorumlu kılacak ve aynı zamanda somut olaya göre FETÖ/PDY ve PKK gibi suç örgütlerine yardım ve suça iştirak fiili de oluşturulabilecek.
0
