ödeme tl ise, faize yatırın en azından azalma riski yok kafanız rahat olsun.

Faize yatırmak daha garanti duruyor şimdi altının durumu artar ya da sabit kalır bilemeyiz

şahsen bana altını çok şişirdiler ve bir noktada patlatacaklar gibi geliyor, o yüzden altın şu anda borsa ve kripto kadar riskli. en temizi ppf. getirisi normal faizden daha yüksek.

Vade sonunda 2m kalacak kadar kismi yani kabaca su an %90i vadeli ya da tercihen daha iyisini bulabilecegin vadeliye benzer sekilde dusuk risk fonlara, kalani da istedigin, tercihen doviz bazli riskli yatirimlara koyardim ben.

@shadowfollower altin zaten gectigimiz hafta patladi. su an tekrar yukselis trendine girdi. ons 4300'den 3900'e geriledi. gram 5900'den 5200'e geriledi. yani duzeltmesini yapti. ons 4000, gram 5400 su an. yatirim tavsiyesi degildir.

risk istemiyorsanız en fazla veren ppf.

diğerlerin hepsi riskli.

döviz alınmaz. her ay %1 getiri.

altın bi süre böyle. hatta 4000'den 3800lere bi yolculuk görünüyor.

ppf aylık %3.5 falan veriyor şu sıra. 4 ay, bileşikte %14 15 bişey bırakır.

delilik istersen, paranın çok ufak bi kısmını 100 bin falan dfi gibi deli bir fonda değerlendirebilirsin. günde %10 falan verebiliyor. ama geçen -%16 yazdı. evet -%16.

en temizi para piyasası fonları.

var adı router. ya da direkt başka modem de takabilirsin boşta varsa. modemler de router görevi görür.

Ben yaptim. Uygun fiyata bi modem aliyorsun youtube da ayarlari oluyor yapiyorsun kabloyu takiyorsun istedigin noktada wifi ve internet oluyor. Router olsrsk geciyor.

Youtuba "modemi router olsrsk kullanmak" yaz. Ama kablolu olanina bakicsksin.

Bu arada en dogru karari almissin bende evde oyle kullaniyorum %100 internet veriyor.

Ama bi ip ucu vereyim. Internet kaynaginda ve router de kullanican kabloyu amazondan ugreen marka kablo al. Bu kablo mukemmel ve onterneti yuzde yuz veriyor. Baska lablo kullanirsan internetin seksen yada yuz mb da takili kalabilir ve cozmek icin cildirabilirsin. Bol sans

modem-router alıp fazla para verme. senin işini sadece router görür.

ethernet hub alacaksınız. 300-500 liralık bir şey. böylelikle takriben 4 tane cihazı kabloyla internete bağlayabileceksiniz.

bu arada bazı sinyal güçlendiricilerin altında ethernet girişi oluyor, onlar gelen interneti kablosuz olarak yayabiliyor olmalı (router gibi yani)

cevaplarınız için çok teşekkür ederim. oldukça faydalı oldu.

Almanya'dan açılmış bir banka hesabına ait kartla alınabiliyor. Tanıdığınız varsa onlardan rica edin.

bizim kartlar yalan o zaman...

Normal kredi karti ile alinabildigini ben gorebiliyorum, alman hesabina gerek yok, dogru odeme secenegini sectiginize emin misiniz? Giropay seciyorsaniz alman karti isteyecektir, duz kredi karti secmeniz gerekiyor, bir de tabii kartinizin yurtdisi alisverisine acik olmasi gerekli.

bu yaz denedim baya olmadı ne yazık ki.

standart kredi kartıyla alınabilir. sizin kartınız yurtdışı kapalı olabilir.

Ben de visa kredi kartı ile bu ayın başında bilet aldım. Sorun sizin kartta olabilir.

(yurtdışı alışverişe açık) işbanka visa reddediyordu. en son karttan parayı çekti, sistem hata verdi, bir gün bekledikten sonra iptal oldu ama korkuttu. denemesem mi dedim ama sizler diyince başka kart ile denedim.

enpara mastercard ile alabildim. Teşekkür ederim.

işbanka şehir içi bilet uygulamasında da hata veriyor ama henüz enpara ile denemedim o uygulamayı.

bayon stonic motordan elendi.

seat da opel de iyidir.

opel crossland 1.5 dizel 2020 modelini kullanıyorum. memnunum. almadaki en büyük sebep iç hacminni genişliğiydi. 1.83 boyum var oturduğumda tavan ile başım arasında 1 karış mesafe kalıyor oysa peugoeut 2008 ile seat arona'ya bindiğimde başım tavana sürtünecek kadar yakın kaldı. opel'in tek sıkıntısı ön konsolu muadillerine göre biraz eski. dijital panel yok.

kia ile hyundai modellerini bilmiyorum.

Bayon ve Stonic maalesef motordan elendi. +1 @jelly bear

Crossland yakışıklı değil ama sempatik, lakin kötü bir huyu var, çok içiyor ve yakıt ekonomisi konusunda sınıfta kalıyor. Oysa Arona öyle mi? Tipiyle de, gönlünün (iç hacminin) genişliğiyle de, cömertliğiyle de (yakıt tasarrufu) listenin kazananı oluyor.

1.0 tsi çok iyi bir motor. eğer aracı beğendiysen arona diyorum ben de.

bayonu düşünme bile motor ve kalite kötü. kia stonic bayon aynı zaten. opel ve arona arasında kalsam arona alırım. vw grup suv piyasasını ele geçiriyor. skoda kamiq seat arona alınır. ford puma opel mokka. bunlarda alınır ama en kralı troc.

iyi pahalanmış ama john frank markadan memnunum

m&s

Ben nbb ürünlerini kullanıyorum gayet memnunum, 1 ay sonra kendinden geçmiyor ürünleri tavsiye ederim.

Kesinlikle namaldi. Bugüne kadar giydiklerim boxer değilmiş. Hayat kalitem arttı. Mutlaka kendi bedeninizden biraz büyük al,daha konforlu oluyor.

dagi

tutku

öncelikle başınız sağolsun.
Taksimden karaköye inen yokuşta (yüksek kaldırım caddesi) (enstrüman satan dükkanların olduğu sokak) biraz indiğinizde sol tarafta bir tane filateli(pulcu) var. Oraya sorabilirsiniz. O civarda sanırım birkaç tane daha vardı filateli ama tam konum olarak hatırlamıyorum.

Onun dışında şöyle bir ek bilgi buldum:
www.fotokart.shop

Öncelikle damgalı mı damgasız mı ona bakın. Damgalı pullarsa, çok çok eski olmadıkça pek değerli sayılmazlar. Damgasız pullarsa hangi ülke, hangi dönem olmasına bağlı olarak değişir. Şu dönemin pulları derseniz ben de amatör biri olarak yardımcı olmaya çalışabilirim.

fiona 1 lt 31.90 tl. güzeldir öneririm.

Özel kampanya dışında normal şartlarda bir avantajı yok.
Sadece erken aldığınız için bir nebze ucuz olabilir o kadar.

Yurtdışı uçuşlarda fark ediyor ancak yurtiçinde pek bir farkı yok.

gidis donus alirsaniz hizmet bedeli gibi zirvalari iki kez odemek zorunda kalmazsiniz.
ayri ayri alirsaniz gidisi ucamazsaniz donus yanmaz.

Cmk ücretleri yükseltilmeli ve vergiden muaf olmalı.

kadjarı bilmiyorum ancak capture=duster.

İzmir'de orta paket dizel otomatiğe 196 bin fiyat teklifi vermişler bizim kayınpedere. Fiyatı duyunca uygun gibi geldi.

Qashqai halen iyi bir seçenek bence. Kadjar ikinci elde o kadar iyi değil. Bide Renault direksiyonlari iyi değil ama kadjar denemedim.

kia sportage varken kadjar a verilen paraya yazık olur.

uzak durmanızı tavsiye ederim.

Renault toplu iğne üretse o bile alınmaz.

Fransız arabalarından uzak durmak lazım. Hepsi problemli, hepsi seni tamirciyle akraba yapar, yazık olur..O sınıfta Toyota chr, mazca cx3 veya Mitshubishi asx önerebilirim.

Duyuruda ikinci paragrafı unutmuşum. Reno alacaksan dizel bak turbo benzinli motor yakıtta üzer 2.elde zor satılır. Nissan da dizel bak derim. Arabalardan pek anlamıyorsan veya kafan karışıksa yolda en çok gördüğün arabayı al bence. Parça servis ikinci elde sorun yaşamazsın. Kia mazda Mitsubishi ben olsam almam kötü arabalar değil ama almam. Başka seçenek varsa aklında ayrı duyuru aç. Octavia Megane nasıl mesela senin için? Suv değil ama bunlar tam aile arabası. Suv da tercihim Qashqai, kuga veya Tiguain olurdu.

bende de opel astra var, üzüldüm şahsen PSA grup almasına. Git renault al ford al da saçma da, peugeot satış müdürünün bile peugeot kullanmadığı bilgisini ileteyim sana =) fransızlar dizel motor hariç pek bi bok beceremiyorlar, opelin şanzımanına falan dokunurlarsa araba şirket arabasına evrilir iyice.

şu ana kadar pek müdahele etmediler, ama servis kısmında problemler olabiliyor, istanbul'da misal opelin en büyük servislerinden biri gedizler kapandı, arabamı da ordan almıştım. aynı bölgede citroen servisine bağladılar opeli, hayatta gitmem.

Peugeot veya Citroen bana da sıcak gelen arabalar değil ama kullanan bir sürü insan da var. Ben de üzüldüm. Ancak Opel'i bozmazlar inşallah diyorum.
Serviste, benim yaşadığım yerde de Peugeot servisine devrettiler.

avuakta versen 80 tl vekalet ücreti gider. icra dairesine gidip iyi niyetli bir icra katibi bul yardım etsin. vatandaş için biraz zor işlemler.

ilamsızla da alabilirsin bu arada. ilamsızdan yürü eğer itiraz ederse ilama dönersin.

elde ilam varken ilamsız takip açılmaz.
kararla birlikte adliyeye gidip icra takibi başlatacağm deyin, icra müdürü yardımcı olur.
tebligat gideri vs. 100 liraya yakın masraf yapacaksınız ama onu da karşı taraftan alacaksınız.

avukat parasını alamadı mı yani? belki ondan kesinleştirmiyordur? ya da tebligatlar da sıkıntı vardır?

Avukatın iş bilmezliği. Aynı sebepten ben de yaklaşık 1.5 sene bekledim. İstinaf yollamadan önce o belgeyi alması lazımmış dosya gidince mecbur kaldım bir de istinaf kararı beklemeye. Karar çıkmış takip etmedi temyiz süresini de kaçırmışım.
Temyiz edemiyorum.
Nafaka alamıyorum kimlik değiştiremiyorum Br de bu arada babamı kaybettik onun maaşına da başvuramıyorum. Benimki adli yardım avukatıydı baroya şikayet edeceğim.
Eski eşimden sonra bana bu avukat pek iyi geldi. Oh!

Mobil edit:benimki yol gösterme değil iç dökme oldu, kusura bakmayın.

Avukat parasının tümünü 2. Taksitte aldı :)
Ya arkadaş diye seyaptim ekmek yesin dedim, mahkemede hakime hanımin karşısında telefonla oynamalar, bu yüzden hakimden fırça yemeler felan rezalet bildiğin. Cok mahçup oldum. Kendi beceriksizligi kendini ilgilendirir de bizim olayda baroya şikayet etsek bir şey çıkar mi acaba?

sikayet edebilirsiniz, ve bir sey cikabilir, insanlar sikayet etmiyor diye boyle insanlar - her meslekten - geziniyor ortalikta. baro kendisinden savunmasini ister. neden bu kadar sacmaladigi anlasilir.

Bir avukat olarak sormak zorundayım; emin misiniz?

Ne iş yapıyorsunuz bilemem ancak eminim daha önce devlet dairelerine işiniz düşmüştür. Devlet dairesinde tek seferde, aksilik çıkmadan işinizi halledebildiğinizde sevinmiyor musunuz?

Adliyeler de devlet daireleri gibi. Bir işi yapmak için mecburen memurun keyfini beklediğimiz çok oluyor. Memurun işi, evet yapmalı ama ilk seferden ters çıkıp, inada bindirirsek aynı dosya için birçok defa kendisiyle işimiz olacağından sonrasında işimiz aksıyor. Bazen de sırf hakimin canı istemiyor, dosyayı okumaya fırsat bulamadı ya da kararı önceden yazdıramadı diye dosyayı karara çıkarmıyor. Bu durumda ne yapabiliriz ki? Memuru şikayet, hakimi şikayet elimizdeki dosyayı daha hızlı sonuçlandırmıyor. Tebligatı, duruşması, karşı tarafın mazereti, hakimin izinli olması gibi birçok uğraştığımız şey / engelimiz var. Yani olay sadece bizde bitmiyor. Misal baktığım bir boşanma davası var, davasını tam 6 ay önce açtım (vekalet çıkarılması üzerinden 1 hafta dahi geçmemişken) ve hala ön inceleme duruşması dahi yapılmadı. Defalarca mahkemeyle görüştüm, duruşma günü için talepte bulundum ama olmadı. Neden? Çünkü davamın düştüğü mahkeme hakiminin tayini çıkmış olduğundan mahkeme hakimsizdi, sonra da adli tatil derken ancak bu ay sonunda ilk duruşma yapılabilecek.

Tüm bunları sizin ya da sizden sonra bu duyuruyu görme ihtimali olan kişilerin avukatlarla biraz empati yapabilmesi adına yazdım.

Eğer tüm bunlara rağmen avukatın sorumsuzluğu olduğuna inanıyorsanız, avukatı haklı olarak azledip; baroya şikayet edebilir ve yeni bir avukata dosyayı devredebilirsiniz. Zaten baro, incelemesi sonucu bir görev ihmali olduğuna kanaat getirirse gerekeni yapacaktır.

@balik kraker: Siz de bu ihmallerden eminseniz lütfen önce adli yardıma sonra da baroya bildirin. Adli yardımda gönüllülük esastır, ona rağmen böyle bir sorumsuzluğu varsa kişiye dosya verilmemesi gerekir.

Anlaşmalı bosanma, tek celsede bitmişti. Protokol felan yapılmıştı. Kişiye detaylarını bilahare sorup editleyecegim. Dediğiniz gibi eğer burokrasi ile alakali bir durumsa evelallah yapacak bir şey yok.

@balik kraker
söyledikerinizi arasında çok fazla çelişkili bilgi var. olay muhtemelen sizin anlattığınızdan tamamen farklı.

soruya gelince "iş bilmez" likle açıklanabilecek birşey değil. süreç şöyle olur; protokol hazırlanır, taraflar protokolü imzalarlar, protokol ve dava dilekçesi ile dava açılır, duruşma günü alınır, taraflar ve avukatlar duruşmaya girerler. Duruşmada boşanma kararı alınır. Telefonla oynadığı içn hakim azar yedi muhtemelen hakimin andavallığıdır. sen kaplumbağa hızıyla duruşmayı yürütürsen ve ben kendi üstüme düşeni yapmışsam telfonuma bakmam da sorun yok. türkiye'de telefonbdan duruşma gününe baktığımızı bilmeyen hakimler var. ezber konuşurken bunu dikkate alın lütfen.

şimdi anladığım kadarıyla buraya kadar bütün işlemleri avukat yerine getirmiş. bu da işin %90'ı. geriye kesinleştirme kalıyor. kesinleştirme UYAP üzerinden dilekçe gönderilen 10 dakikalık bir işlemdir. Mesela siz karşı tarafın istinaf başvurusu yapmadığına emin misiniz? veya karşı tarafın ev adresi dosyaya doğru bildirilmiş mi? Mernis adresi var mı? vs. vs. vs.

Yani demem o ki insanlara ezbere atfı cürümde bulunmayın. olay sizin düşündüğünüz gib değil. avukat sizin arkadaşınız tarafından aranmaktan memnun mudur sizce?

eğer avukata güvenmiyorsa arkadaşını çıksın adliyeye gitsin ve neyin eksik olduğunu sorsun.

Eski karı kocanın iletişimi varsa ve problem tebligat temelliyse birlikte kaleme gider tebligatı alır ve istinaftan feragat ederler biter gider. Neymiş derdi bir senedir?

her sezon öncesi sorması lazım. asistana devrettiğiniz seçeneklere bakın bir belki ona devretmişsinizdir.

"Köyde internet dahi yok, öyle ücra bir köşede değil ama köy, birkaç mbps internet gelir tahminimce."

şu kısmın netleşmesi lazım. internet yoksa uzaktan izleyemezsiniz çünkü.

sistemin tüm ekipmanı kabaca 150 dolar gibi bir şey tutar. işçilik dahil bence 1200-1500 tl gibi bir şeye hallolur.

yok lazer duyarlı bomba yerleştirin
köyün proneti budur arkadaşlar saçmalamayın
eksiup.com

Öncelikle sahte caydırıcı kameralardan takın derim, üzerinde kırmızı ışık yanıp sönenler var kayıt yapıyormuş gibi. Amacınız hırsızlık yapan kişinin ifşası içinse eğer bu dediğimi unutun. :)

İfşa için ise hazır 4 kameralı, kayıt cihazlı setler var, piyasası 200 TL - 1000 TL arasında değişiyor. IP özelliği ile telefondan da kolayca izleyebilirsiniz zaten. İnternet içinse bana kalırsa taşınabilir 4,5G modemlerden edinin kotalı olabilir tabii, aşırı şekilde internet sömüreceğini sanmıyorum.

Turkcell'e konuşabilirsiniz. İnternet için kotalı superbox alabilirsiniz. Güvenlik kamerası da alabilirsiniz turkcelde var. online da izleyebiliyorsunuz.

Bu durumun aynısı bizde de mevcut. Ben de kamera istiyorum ancak internet yok. Telefon bile zor çekiyor. Uydudan internet diye bir şey var. Pahalı ama performansları nasıldır, bizim işimizi görür mü? Bilen kullanan var mıdır?

Kamera ve 4.5G internet olmaz arkadaşlar. Normal ev interneti gibi upload kotadan yemese olurdu, fakat mobil paketlerde upload kotadan yiyor. Bir kaç saat içinde kotayı hüpletir.

koy ve kamera? bu nasil bir koy? koylu bunun parasini nasil odesin? herkes oder mi?

birkac gece sirayla nobet yapin, uyumayin. hirsizi tespit edersiniz. olayi telefonla kameraya cekip sikayetinizi edersiniz.
tespit ettikten sonra koy ahalisi olarak o aileyi ziyaret edip nota da verebilirisiniz.

bizim koyun de hirsizi vardi. tavuk, el arabasi, yakacak... acikta ne bulursa caliyorlardi. bir sey kaybolunca koyluler onlarin evine gidip aliyordu geri. rezil bir aileydi. kimse onlarla muhatap olmuyordu. bir nevi koyluler onlari disladi.
dede hirsizdi, baba hirsizlik yapmisti ve cocuklarinin hepsi hirsiz olarak yetistirmisti.
sonradan duyduguma gore ailecek sehire gocmusler.

Bimde var şu an kamera, kalmışsa bir bak.

Kameraları da çalacaklar Bihter!

Adamlarin fabrikalari/sirketleri en buyuk 2-3 sehirde toplanmamis ki...

En alakasiz dag koyunde bile endustriyel bir isletme buluyorsun. Oyle olunca adam is icin buyuksehire gelmiyor.

Ya da ne buyuk sirketlerin merkezi adini hic duymadigimiz alman sehirlerinde, sasiriyorum hep.
Bir de trde buyuk sehirlerde 1 tane ya da az sayida park/gol kenari/orman var, almanya’da ise her sehre max 1 saat uzaklikta onlarca mesire alani/orman/dogal alan filan var ki illa arabayla gitmek de gerekmiyor, tren sistemi iyi.

bunda iki önemli faktör var.

birincisi almanların en büyük şehri bizde ilk üçe girmez. Istanbul'un beşte biri kadar en büyük şehirleri, o da Berlin. büyük şehirlere bir yığılma yok, Berlin'in taşı toprağı altın gibi bir zihniyet hiç olmamış. Köyler hala canlı, dünyaca ünlü şehirleri aslında birer kasaba (Bremen vb.). Dev gibi şehirleri (Frankfurt mesela) bir milyonun altında nüfusla yaşıyor. Öyle olunca neyine kalabalık olacak ki şehir?

ikincisi de planlama. Almanların bir milyon kişilik şehirlere yaptığı raylı sistem yatırımını biz 16 milyon kişilik şehirlere daha yapamıyoruz. sadece ulaşım değil, şehir planlaması her bakımdan başarılı. şehirlerde dev gibi parklar var ve manyağın biri çıkıp parka rezidans dikelim diyemiyor. işyerleri ile konutlar arasındaki denge gözetilmiş, şehirleri genelde çok merkezli, yürüyüş alanları geniş vesaire.

mesela şimdi ankara 750 bin nüfuslu bir şehir olsa, bir yanda Etimesgut diğer yanda Keçiören olsa ve sonrası bağ bahçe olsa. Yenimahalle, etlik, Mamak 1-2 katlı şirin evlerden oluşsa, arada dev gibi parklar olsa, her yanına tren ve metro gitse ankara kalabalık olur mu?

ya da istanbul 1.5-2 milyon kişilik bir şehir olsa, kıyılara serpiştirilmiş sakin semtler olsa, gökdelenler yine Levent maslak tarafında olsa, kıyılar arasında vapur, kıtalar arasında trenler, işyerlerine de her yerden metro olsa... dev gibi parklar, şehir ormanları falan olsa, istanbul kalabalık olur mu?

ülkeyi ve şehri düzgün planlayamazsan, üst üste yığınlar oluşuyor işte...

edit: aşağıda biri almanya dümdüz falan demiş, ülkenin yarısı dağ dağ...
www.orangesmile.com

almanyanin herkesin ismini bildigi, almanyada buyuk sehir olarak bilinen, finans merkezi frankfurtun nufusu 750.000. birak istanbulu istanbulun ilcesi esenyurtun nufusu 800.000. almanyada nufus tum ulkeye esit dagilmis durumda, nufusun buyuk kismi da koy denicek kadar kucuk yerlerde yasiyor.

bunun temel nedeni cografya. ulke dumduz, dolayisi ile ulkenin her yerine otoban, ve tren yolu gidiyor. o nedenle de fabrika kuracak adam 10.000 kisilik bir yere fabrika kurabiliyor. buyuk alman markalarinin fabrikalari birkac bin kisilik kucuk koylerde hep. o da nufusun her yere esit dagilmasini sagliyor. turkiye buyuk sehirlerin disinda hep issiz, sadece sehirler kalabalik.

tabi bir de sehirlerin tasarimi onemli bunda. ornegin berlin, sehir bos gozukuyor ama sehrin altinda bir de sehir gibi buyuk metro hatti var. ozellikle yagmurlu gunlerde sokakta kimseyi gormuyorsun, sonra metroya bir iniyorsun insanlar orda, ordaki dukkanlar dolu. ayrica her yerde parklar var o nedenle kimse kucuk bir alana avm icine dolusmuyor.

bir baska onemli etken de nufusun yas ortalamasi yuksek. orta yas ustu insanlar genelde evde geciriyorlar zamanlarini. turkiyede nufus genc, ve herkes disarida.

bir baska neden de turkiyede issizlik cok fazla. ornegin hafta ici saat 2-3 gibi istanbulda bir ilce merkezine baktiginizda buyuk bir kalabalik gorursunuz. alisveris merkezleri de oyle. mesai saatinde insanlar hep disarida, cunku calismiyorlar, isleri yok. ozellikle ev kadinlari, cunku turkiyede ev kadinlari issiz sayilmiyor. o nedenle issizlik rakamlari cok dusuk, aslinda turkiyede issizlik cok daha fazla. ev kadinlarinin disaridaki is gucune katilmamama oraninin en yuksek oldugu ulkelerden biri turkiye.

değerli cevaplarınız için teşekkür ederim. :)

Valla bu aralar ben de bakiyorum da cok enteresan fiyatlar 55” dusunuyorum ama fiyatlar inanilmaz pahali ve hani hangisi iyi hangisi kotu bir turlu keşfedemedim

Ben xe9005 kullanıyorum 1 yıldır. Fiyatını sonuna kadar hak ediyor diyebilirim.

Bende 65” olani var her turlu sorusa yardimci olurum. Deger mi derseniz kesinlikle o fiyatlarda alinabilecek en guzel tv. Netflix ve ps4 pro ile kullaniyorum.

xf9000 serisi led ekranlarda baya iyi bir model. hoparlorleri biraz zayif kaliyor gerci toplam 20w'lik bir ses cikisi soz konusu onun disinda gayet guzel. o fiyata LG'nin Sx9xxx serisinden bir yada oled serisinden bir televizyon bulamiyorsan alabilecegin en iyi televizyon olabilir. fiyatina deger mi, o senin bilecegin bir sey. eger sadece digiturk vs baglayacaksan degmez. ps, xbox oynayacaksan yine 4k ile isin yok. guzel bir internetin varsa netflix yada torrent'ten 4k film indirip izliyorsan o zaman deger.

bu modeli kullanıyorum yaklaşık 10 aydır. gayet memnunum.
kendim bildim bileli hep sony almışızdır tv'de. yaklaşık 7-8 tv'miz oldu tüplüsünden lcd'lisine hepsi çalışıyor takır takır tüplüler 25 senelik nerdeyse.

fire and blood. türkçeye çevriliyor

world of ice and fire. türkçesi de var.

ilk soru monster laptop alınır mı olmalı:

cevap: hayır

@isvicre sebebini de belirtirsen sevinirim.

sıfır alıp iade etmiş biri olarak önermem markayı.

birincisi; bilgisayarlar özellikle 2015 yılından olan bilgisayarları toplama. kendileri zaten hiçbir şey üretmiyorlar. servis bu sebepten ötürü rezil halde. oldu da bir arıza çıktığında bilgisayara verdiğin paradan daha fazlasını isteyerek tamirini yapıyorlar. onun da ne kadar gideceği tartışılır.

ikincisi; bence özelliklerin aynısını 3 civarına başka bilgisayarda bulabilirsin.

bu saatten sonra 1000 serisi altı kart alınmaz laptopta.

2900 liraya daha iyi ozellikte makine alamazsin laptop olarak bu konuda haklisin. Ancak gaming laptop konusunda 1050 ti oncesi mobil dedicated ekran kartlarinin performansi cok kirpilmis oluyordu. 1050 ti ve sonrasi ekran kartlarinda bu performans farki azaldi ve hatta kalmadi bazi modellerde.

Bunu bilerek alirsan senin icin iyi olur. O laptop ile cok fazla yeni oyun oynama sansin yok. Oyun oynayacaksan laptopta ya kesenin agzini acacaksin ya da PC toplayacaksin.

Bir de Monster gomuldugu kadar kotu bir marka degil. Bilgisayarlari toplama deniyor da hangi laptop markasi kendi chipsetini, islemcisini, grafik yongasini uretiyor ki? Asus anakart yapiyor diyecek olanlara soruyorum Asus'un mobil chipsetlerinin markasi Asus mu?
Komik olmayin.

Monster w150er modeli bilgisayarımı ocak 2013'ten beri kullanıyorum.Sadece bir kez batarya değişimine gitti. Hala canavar gibi oyunları oynuyorum.

Televizyonda aile markamız sony. 95'te aldığımız sony 4 ay önce bozuldu köy evinde. ailemin evinde 2010 ve 2012'de aldığımız 2 adet sony tv var şimdiye kadar hiç tamire gerek görmedi. evlenince ben de yeni sony olarak bu modeli aldım ve kullanıyorum Temmuz'dan beri. Oldukça memnunum. Açıkçası Netflix dışında biraz Turkcell Tv'ye baktım başka da kullanmıyorum.Genelde Netflix yani. Görüntü kalitesi çok iyi. Dayım da Lg Oled bir tv almıştı Netflix'te onda da görüntü kalitesi iyiydi ama pek bir fark anlayamadım.

ps4 hiç denemedim o yüzden bir yorumum yok.

eskiden bir parlaklık bir kontrast ayarladık şimdi bir sürü ayarı var. belki bende tam randımanlı kullanmıyorum ama genel olarak memnunum. sony'nin yetkili servisi burada aynı zamanda lg ve samsung'un da media markttan alınan ürünlerin servisi adam sony ile diğer markalar arası kalite farkının çok olduğunu söylüyor.

ben önce xe9005 aldım ölü piksel çıktı yenisi geldi onda da ölü piksel çıktı sonrasında para ekleyip xf9005 aldım sıkıntısız çıktı. gene alacak olursanız mutlaka kontrol edin.

2016da bitirdim diyor. bir yıl zorunlu staj var oldu mu sana 2017. sonra çeşitli yerlerde çalışıp büromu açtım diyor bey abimiz. ve aylık ortalama gelir söylüyor biraz enteresan tabi.

Bizim aile komple avukat, ben ayrı bi yol seçtim tabi o ayrı. Aylık gelir yaklaşık 50 bin küsür. Tabii babam 29 senelik avukat. Gelir bu olmasına rağmen kalan kar 10 bin falandır. Avukatlık bürosu öyle masraflı çünkü.

Videodaki arkadaşlar biraz genç. Avukatlıkta yaşla para arasında doğru orantı var. Söyledikleri miktarlar gerçekçi. Ancak sadece o yaş grubu için gerçekçi.

15 yıllık avukatım. Mesleğin başlarında çok zor geçti. bir dönem eşimden geçindim. Bu safhalardan geçmek zorundasınız çeresi yok.Şimdi ise geliri net olarak söyleyemem ama epey iyi diyelim. ancak ben fakülteyi kazandığımda 13 tane hukuk fakültesi varken şu anda 120-130 arasında. kalite inanılmaz düştü. rekabet çoğaldı. şu an avukatların %70-80 i sigortalı işçi statüsünde çalışıyor. izmir için ortalam 2-3 bin lira arasında.istisnaları var. ayda 1 milyon kazanan avukat da var 2 bin liraya çalışanda var.

Stajyerim ve maaşım 1000+yol yemek

Yeni avukat olunca tecrübem olmadığı için 2500 tl civarında bir ücretle çalışıcam.

Ama patronlarımdan biri 25 yıllık biri 7 yıllık avukat, kurum icraları yapıyolar ve çok iyi paralar kazanıyorlar.

Ama yukarda söylendiği gibi avukat sayısı arttı, özel mezunları falan çok fazla. O yüzden ortalamada düşüş vardır sanırım.

meslekte 3.senem, aylık 10000 tl kazandığım da oldu hiç kazanamadığım da. allahtan eşim sabit maaşlı da rahat hareket edebiliyorum.


avukatlık sürprizlerle dolu. nerden ne gelir hiç belli olmuyor. bu batık firma para tahsil edemem dediğim yerden para tahsil ederken, devletten alacağımı alamıyorum.

icra dosyalarım tahsil olsa, istinafta ki davalar kesinleşse para kazanacaz da yok bekliyoruz.

bir de nacizane tavsiye mesleğe başlamadan askerliğinizi halledin.

netflixde var mı bilmiyorum ancak mini diziler genelde bitmiş oluyor
11.22.63 vardı güzel
lost room vardı çok iyi mini dizi olarak

bitmiş dizi çok var hangisini izledin bilmiyorum ama aklıma nedense spartacus geldi

marco polo
girlboss
sense8
house of cards(2 kasımda final sezonu)
breaking bad
californication
dexter
orphan black(dizi bitti ama netflix'te final sezonu eksik)

lost ile başlıyorum
prison break
dexter
breking bad
spartacus
black sails(korsanlı)
orphan black
visa vis(bitmedi gibi görünüyor dizi ama bitti say)
la casa de papel
ash vs evil dead(absürd korku komedi tavsiye ederim pek bilinnmez)
altered carbon(çok tutmadım ama beğeneni çok)
band of brothers(2.dünya savaşı)
davinci demons
how i met your mother
my name is earl
narcos(her sezon ayrı hikaye yeni sezon gelecek diye beklemene gerek yok)

Ben almam bi kere dondurulmuş patates kızartması almıştım iğrençti

ben dün a101 ve bim'den stokladım. onlardan daha iyidir herhalde.

Niye ustadlar savas mi cikior?

Ben her seye zam gelecek diye, mensei turkiye olan urunlerden kisi gecirecek kadar koymaya calisiyorum. Buzluga barbunya bezelye ayiklayip koyuyorum falan.

alınır tabi neden olmasın. sonuçta bakliyat. üç aşağı beş yukarı aynı şeyi alıyorsun diğer markalardan.

ben de normalde a101'e uğramazdım ama şu sıralar nugget falan alıyorum. devir ekonomi devri. çok dikkatli harcamak lazım.

Tatları iyi. Alınır.

kıtlık falan mı olacak? doğru söyleyin lütfen.

kıtlık yok. Ama tarımın bittiği, her şeyin ithal edildiği bir ortamda elimizdekini arttırmaya çalışıyoruz sadece.

Öncelikle bu tarz ürünler yılda bir çıkar. Yeni hasat henüz yapılmadı alacağınız ürünler hep geçen yıldan.

Ürünler kalite ve cinse göre farklı fiyatlara satılır, kırık pirinçle baldo pirinç aynı fiyata olmaz.

Sonra hem Metro'dan hem de bu işi yapan toptancılardan fiyat alabilirsiniz. Yerlerini bilip gidip fiyat almanız gerek.

Bir ürünün fiyatını az çok bilmiyorsanız veya toptancı tanıdık değilse muhtemelen toptancıyla pazarlık etmeyi de beceremezsiniz.

Yİne de şansınızı deneyin. Emin olmadığınız bir üründen önce tadımlık alın, sonra gidip pazarlık ederek toptan alın.

sıkıntı çıkarana kadar çektirme.

yirmi yaş dişleri geliştikte önlerindeki dişlere baskı yapıyor. ben mesela, yirmilik yaş dişlerimin çıktığının geliştiğinin farkında değildim. birgün çenemde dehşet bir ağrıyla uyanıp dişçiye gittiğimde çenemdeki yirmi yaş dişlerinin yatay ilerleyerek tüm diş grubunu yamulttuğunu gördüm (şunun gibi: goo.gl) . önce birini, birkaç hafta sonra diğerini çektirdim.

çektir kurtul.

röntgeni de ekledim, sanki yeterli yer yok gibi duruyo ama bilemedim

dişleriniz ağıza sürmeyecekler. eğer ağzınızı açıp bakarsanız özellikle sağ alt tarafınızda 20liğin çıkan tarafının üstünde diş eti parçası gibi bir şey vardır. işte zamanla oraya besin vs. giriyor ve perikoronit denilen baş belası çıkıyor. bence kesinlikle eğer maddi durumunuz varsa çektirin.
ÖNEMLİ: dişlerinizi çektirmeden 3D tomografi çektirmeniz lazım alt dişleriniz sinirinizle ilişkili gibi, hissizlik duyabilirsiniz.

aynı zamanda trigeminal nevraljiyi de tetikleyebilir (bende olduğu gibi). eninde sonunda çektireceksiniz. bence kurtulun gitsin.

sorun şu ki bir haftaiçinde yurt dışına taşınacağım, o yüzden derhal yaptırırsam 4ünü de çektirmeye yetecek vaktim yok. Bir sene kadar beni idare edebilir miyim onu öğrenmeye çalışıyorum.

kuşadası'ndan özdere gözüküyor o derece yakın. kuşadasına gidin ordan dolmuşla özdere

ikisine de gittim. das akademie daha ucuz. goethe daha ciddi.
goethe de a2.2 çıkan seviyem das akademie de b2 çıkmıştı. goethe'de ki hocam tam bir alman disiplini ile ders işlemekteyken, das akademie'de daha goygoydu.
goethe de b1.1 kursuna gittim. das akademie de b2.1 ve diyebilirim ki goethe'de daha çok zorlandım.

Havaşla, havaş ofisin oraya gidip oradan taksiye binseniz en rahatı.İlla toplu ulaşım derseniz gene havaş, havaş ile şehir merkezi oradan da bir sürü otobüs kalkıyor ama net olarak bu güzergahtan geçen araç var mı emin değilim. Yavuzlar otobüsü buranın yakınlarından geçiyordu.

İş sözleşmenizde prim şartları yer alıyor mu? Yoksa kendiliğinden gelişen bir işyeri uygulaması mı? İkincisi ise tanık lazım olur ileride mahkeme sürecinde.

Bu durum süreklilik arz ettiğinde haklı nedenle fesih olur. Ama 1 defaya mahsus olduysa biraz zor.

sony ile lg arasındaysanız lg tercih edin derim, televizyondan pek fazla anlamam model tavsiyesi veremeyeceğim ancak evimizdeki lg'yi 10 yıldır kullanıyoruz 1 veya 2 defa arıza çıkarmıştır, onlarda çözüldü hemen hala cayır cayır çalışıyor ve panellerinin çok iyi olduğunu biliyorum.

sony'nin paneller daha iyi ama o fiyat bandında lg daha uygun olacaktır. en alt model sony yerine orta lg daha iyi. en son neler çıktı bilmiyorum.

Yani şimdi bana kızacaksın ama 5.300 verebilirsen OLED teknolojili bir TV al derim.

Önerim: www.hepsiburada.com

3.500-4.500 arasında 4k Lg smarttv alabilirsin. memnun kalırsın.

geçen hafta ben de buna benzer bir başlık açmıştım. sana da yararlı olabilir: www.eksiduyuru.com

sony fiyat şişiriyor. lg yada samsung tercih et.

sözleşmene bağlı öncelikle.

daha sonrasında ise mesafe önemli km olarak, ist için konuşuyorum örneğin, farklı yakaya geçiyorsan tek taraflı fesih yapabilirsin ama bunun da süresi var. ilk 5 gün 10 gün gibi. ilçe değiştiriyorsan yine bir oluru var. avukatlar daha iyi bilir tabii ki.

noterden ihtarname çekin.eğer eskisine döndürmezlerse haklı sebeple sözleşmeyi feshedeceğinize dair. sonra değiştirmezlerse sözleşmenizi feshedin. bir dava süreci olur ama tazminatlarınızı alırsınız

bugün istifa ettim sözleşmemde var başka mağazada görev yapabileceğim. bu mağazaya desteğe gelirken bir kağıt falan imzalamadım burada çalışıyor bile gözükmüyor olabilirim. mesafe de taksimden, beylikdüzü. nasıl bir süreç olur bundan sonrası için

Maç izliyorsanız lg almayın.birçok modelinde vertical banding var.
Ben uzun araştırmalarım sonucunda Sony aldım, çok memnunum.

bende mu7350 var 3600 e almıştım izliyoruz netflix falan hafta içi hafta sonuda maçlar işte hiç sorunum yok bizi hanımla gayet tatmin ediyor

3 sene once sony televizyondan orta halli bir projektor'e gectim. televizyona donup bakmam bir daha, kasmadan 85inc goruntu aliyorum ve kalite super. kisacasi ben projektor oneriyorum :)

Ben de çok araştırdım sonunda gittim mu8000 aldım. Çok memnunum. Tavsiye edeceğim ama sizin baktıklarınızdan bir tık daha pahalı.

Sony alacaksanız en az xe85 serisi olsun ama onlar da pahalı.

samsung

Philips'in 55pus6412 mi ne öyle bir modelini almıştım, gayet memnunum ben. Ama bunu alma sebebim Sony'e paramın yetmemesiydi :D

LG için devamlı devamlı eleştiri okudum ben de alım sürecinde. Özellikle tv üstünden web tarayıcı kullanma konusunda en sıkıntılı televizyonlar LG'de. Bellek dolu uyarısı verir devamlı.

cevaplarınız için teşekkür ederim biraz daha para kazanırsam sony'nin üst modellerine yükleneyim yoksa bu modeller arasında seçim yapayım.

en son televizyonumu 2010 senesinde aldığımdan eminim ki hepsinin görüntüsü bana harikulade gelecek ama önemli olan arıza çıkarmasın :)

goran Mevlana on numara çaydır. Tadı iyi, içimi kolay. Alışmışız bi kere. Sadece almanyada değil diğer ülkelerde de var. Gurbette girmediği Türk evi yoktur herhalde. Zamanında çaykur hiç mi ihracat yapmıyordu nedir, millet birazda yokluktan olsa gerek bu markayı çok benimsedi, şimdi Türk marketlerinde Çaykur olsa da millet dönüp de Çaykur'a bakmıyor, Goran varken. Alışkanlık meselesi Türk Marketlerinde en çok satan olmazsa olmaz 3 ürün sayacaksak, bu ürün mutlaka listede olur.

çok acı geliyor bana seylan çayları. almanya'da da maalesef hep bu çaylar tüketiliyor

valla annem bırak şokoladeyi, alman teknolojilerini bana mevlana goran-tee getir diye sipariş ettiği çaydır. tadı seylan çayına yakındır. goran, hindistan'da bir bölge zannedersem oranın çayı.

kışladan çıktığınız tarih askerlik hizmetinin bitiş tarihi olmaz. terhis tarihi daha sonraki bir gün olabilir. kısaca o 12 gün hala TSK nın malı sayılıyorsunuz.

terhis belgesi vermiyorlar mi cikista?

hala asker oldugun icin garnizon terk yapman yasak olduğundan cikamazsin. terhis mahiyetinde izin ile cikiyorsun.

yani ben çıkış yaparken beni yurtdışına çıkartmazlar mı sen askersin diye? yoksa çıkıp döndükten sonra fark ederlerse cezası mı olur? bilginiz var mı?

hiç yurt dışına çıkmadım. pasaport kontrolünde neye bakıyorlar, baktıkları yerde bu adam asker görünüyor yazıyor mu bilmiyorum sonuçta. ama şu bir gerçek, tmi olarak çıktığın zaman resmi olarak senin terhis tarihine kadar tmi kağıdında yazan adres ilinde bulunman gerekir. garnizon terk yasaktır. sırf bu sebeple askerler izinli oldukları zaman bulundukları ildeki askerlik şubesi ya da merkez komutanlığına gidip kaşe bastırırlar biz buradayız diye.

teşekkür ederim. askerlik tam martta bitiyor. pegasus %40 yurtdışı indirimi için sordum da almadım riske giremedim neyse darısı başka indirimlere :-)

Senin oynadığın Call Of duty 2.

Call of Duty 1 - stalingrad çıkartmasının geçtiği bölüm var, tüfek vermeden yolluyorlar cepheye, geri dönenleri subaylar vvuruyor vs. dönemin gözüyle efsaneydi.

Medal of Honor: Allied Assault - Normandiye çıkartması, fransız kasabalarında keskin nişancılara görünmeden ilerleme bölümleriyle efsane olmuştur.

Medal of Honor: Pacific Assault - Japon adalarındaki savaşı anlatıyor. atmosferik olarak Pearl harbor baskınını yaşayabilirsin. Pek tutmadı ama iyidir oynanılır.

Medal of Honor: airborne - bu da normandiye çıkartmasını havacıların gözünden anlatıyor. büyük çıkartma öncesi gece havadan inenler vardı ya, onlar. iyidir oynanılır.

call of duty: world at war - bu en iyisi, kesinlikle bunu oyna. grafikleri falan diğerlerine göre oldukça güzel. Daha çok rusların gözünden anlatıyor. atmosferik olarakt berlin'e girip, rus bayrağı asılan bölümü efsanedir.

wolfenstein serisi mükemmel

sniper elite serisi ve the saboteur öneriyorum.
gerçekle bağlantısı olduğunu zannetmiyorumç

Fps olmasa da company of heroes'u öneririm fazlasıyla tatmin eder.

Hay aksi mesajını şimdi gördüm ve yarın sabah uçağım var. Erken görsem hem kendime hem sana alırdım.
Annem de mevlana siyah çay sipariş etmişti dün almıştım :(

Studentenwerk ve wg-gesucht a baktin mi?

universite yurtlari oluyor genelde, onlara basvurabilirsin. kolnde durum nasil bilmiyorum, lakin bazen aylarca beklemek gerekebiliyor. bu yuzden mumkun oldugunca erken basvurmadan yarar var.

Köln'de eylülde dönecek bir arkadaşım var yurtta kalıyor. Eğer o tarihte gideceksen sorayım yurdun adını doğrudan iletişime geç?

Steam atölyesinde deli gibi modlar var. Ağaç görünümü onlardandır.

Kasmayı anlamadım ev interneti nasıl? Pingtendir yoksa kotam dolmamışken 300 pop ile 8 kişi oyun takılmaksızın çok oynadım

otel rezervasyonu daha mantikli olur.
yalnız odanin bedelsiz iptal edilebilir olmasina dikkat edin.

Otel rezervasyonunu gireceğiniz gün yaptırırsanız ücretsiz iptal yaptıramazsınız. Tabii iptal edip sadece çıktıyı gösterebilirsiniz de ama hani ayın 15'inde girecekseniz 15'i iptalli bir rezervsyon yapıp o gün iptal ederseniz no show parası alırlar her türlü haklı olarak.

evet doğru diyorsun deneyeli bir şansımızı :(

bir dosyam 33. gününde daha karar yok.(iş davası)

dosyanın niteliğine göre değişir ama bizim burada ortalama 3 ayda geliyor.

bizim gönderdiğimiz dosyalar ortalama 6 ayda geri geliyor (ceza)

brother mfc-1911w kullanıyorum memnunum

kyocera dan memnun kalmıştık. çift taraflı baskı yapabilen modeli ama model no unuttum. 5000tl gibi bişeydi fiyatı. brother dan da memnun olan çok duydum. alırken ucuz toner de satıyorlar. o kampanyadan da faydalananın mutlaka.

kyocera biraz pahalı kalır ama en iyisi odur. daha uygun oki'nin çözümleri var tam dolu tonerle falan geliyor.

fax gerekiyor ise canon mf 237w gerekmiyor ise 232 modeli işinizi görür.

2400 sayfa toneri var. brotherlar 1000 sayfa basıyor ve drum ünitesi harici. canon un size maliyeti muadil toner ile 25 tl falan olur.

çok fotokopi çekmeyeceksen böyle şeyler de var:
www.hepsiburada.com

sabirstone+1.

diğer yandan epson veya hp'nin mürekkep yüklemeli modelleri de işinizi görür. resmen birer ekonomi canavarı ve çalışırken dahi mürekkep dolumunu kendiniz devirip dökerek yapabiliyorsunuz.

şansını dene nasıl olsa başvuru yapacaksın.

seyahat planını gösterir dilekçe yap, festivali de ekle. o tarihlere uçak bileti ve otel rezervasyonu yap. festival bileti de alıp eklersen noktayı koyarsın.

Aynen manuel mandalina'nin dedigi gibi yap.

Bazen vizeler sizin başvurunuzdan itibaren de olabiliyor. Yani siz yarın başvurdunuz ve iki hafta sonra cıktı ya, atıyorum 15 Haziran'dan itibaren başlıyor vizeniz uçuşunuzdan bağımsız olarak. Bir ihtimal diye söyleyeyim dedim, ingiltere böyle en azından.

son bir hafta. 30/31 mayıs son gün.

tecilimi bozdurursam ancak gitmekten vazgeçersem durumum ne olur?

olay şu ki yüksek lisans programlarına başvurup başvurmamak, başvursam da kabul edilip edilmemek konusunda kararsızım.

tecili bozdurdum ağustosta gidiyorum ben. hadi sen de 368. dönem askere giden efsane nesle katıl!

bir süre kaçak kalırsın yüksek lisans kazanırsan uzatırsın.

o ülkeye vardı mı süreci ptt'den takip edemiyorsunuz artık. takip numarasını varış ülkesinin posta servisinden kontrol edin bir.

@eleutheiros

Onu yapıyorum ama orada da aynı. Mail attım oradaki şirkete ama büyük ihtimal onlar da takip sayfasında yazan şeyleri tekrarlayacaklar.

avukatlık ücretinin peşin ödenmesi doğrudur. sen doktora gittiğinde parayı peşin mi veriyorsun yoksa iyileşirsen mi veriyorsun?

işini suistimal eden avukat var mı? var. ama bu her meslekte olduğu kadar. işini iyi yapan da vardır kötü yapan da.

yani mesela doktor bir ihmalkarlık yapmışsa, parayı ödeseniz bile hak talep edebiliyorsunuz. kaldı ki ben doğrudan doktora para ödemiyorum. doktor maaşını hastaneden veya devletten alıyor.
veya bir mühendise, garsona, öğretmene çalışmasının karşılığı olarak bir para ödesiniz, eğer bu kişi işten kaçmış, sorumluluğunu yerine getirmemişse işlem başlatırsınız, işten çıkarırsınız, kurum zarar görmüşse şikayetçi olursunuz vs.

başımızdan geçen bir olay şu idi, yıllar önce, satış tarihi kararlaştırılmış avukata bildirilmiş, avukat bize bildirmedi, biz satışa giremedik. babam avukatı şikayet etti, avukat hakim karşısına çıktı ve "basiretim bağlandı" diyip aklandı. ama biz o satıştan zarar ettik.
avukattan beklenen bir işi avukat yapmadı bile.
ama dediğim gibi, şikayetinizi belirttiğiniz takdirde doktor röntgen filmi istemesi gerekirken ağrı kesici verip sizi gönderdiğinde, ve siz daha çok hasta olmuşsanız, röntgen filmi istememiş olması ve haliyle yeterli tedaviyi uygulamamış olması sebebiyle doktordan hak talep edebilirsiniz.

yani biz mağdur olduk ama bu benim kafamı hep kurcalar, bugün de babamın halihazırdaki avukatı peşin ödeme aldı. ama işini yapıyor. babam memnun.

fakat yine de, işini savsaklayacak olanlar için bir mekanizma yok.
mühendis işi savsakladığında işten çıkarıp mesela iki haftalık ücretini ödeyip gönderebiliyorsun ama avukat işi savsakladığında sözleşmeyi feshedip paranın bir kısmını geri alamıyorsun. ben bunu yanlış buluyorum.
ya da şöyle söyliyim; bunu doğru bulmuyorum.

işte biz temyize götürdük işi, avukat ceza almadı, bizim temyize götürdüğümüz satış davasından da bir şey çıkmadı. yaklaşık 30 bin sadece temyizden kaybettik.
gayrimenkulün satışından da ayrı kaybettik. yani değerinin altında satıldı arsa, halbuki biz satışa girip satın alabilirdik ya da daha yüksek bir rakam kazanabilirdik.

demek istediğim avukatın müvekkiline karşı olan bu ilişkilerini belli bir standarda oturtabilmiş mekanizma yok. varsa da yeterli değil.

Ich bin jetzt frei.

oder

Jetzt bin ich frei.

Allstar, verfügbar avaible gibi. "Jetzt bin ich verfügbar" kullanabilirsin. Biraz formal kullanim.

Yanlisssss. Ich bin frei : Ben özgürüm demek, vakti olmakla alakasi yok.

Su an müsaitim yerine ben - " Jetzt habe ich Zeit." ya da "Jetzt habe ich frei." derdim.

"ich habe Zeit, jetzt" ama doğrusu buf-e kür dediği gibi olabilir.

@c1b2k3, direk Ingilizce´den ceviriyorsunuz sanirim. Asla virgül yok bu cümlede. Jetzt de sona gelemez, belki konusurken soyleyebilirsiniz ama yine de kulaga hic normal gelmiyor.

schengen'e başvur inan çok daha kolay ve uzun veriyorlar. bana ilk seferinde stajyer halime rağmen 3 ay sonraki sene 6 ay şimdi de 1 sene verdiler.

Kapıda vize olayı devam ediyor, Yunanistan AB'yi ikna etti, sıkıntı yok. Fakat belge toplamak, beklemek vs zor gelmiyorsa ve yaşanan şehirde ya da yakın çevrede başvuru olanağı varsa normal Schengen vizesine başvurmanızı Yunanistan üzerinden tavsiye ederim. Böylece tüm Avrupa'ya gitme imkanınız olur ve uzun süreli vize vermeleri dahilinde de ekstra programlar yapabilirsiniz, bakarsınız başka bir adaya geçersiniz vs. Hem de kapıda vizeye de hemen hemen aynı parayı vereceksiniz.

Yok bunlarla uğraşamam diyorsanız, kapıda vize için, uygulamada şöyle ki, gideceğiniz adaya giden tekneyi işleten şirketi telefonla arıyorsunuz, kapıda vizeye başvurmak istediğinizi söylüyorsunuz ve onlar da size gerekli şeyleri söylüyorlar. (muhtemelen başvurusu formu - tekne bileti - fotoğraf - konaklama belgesi gibi şeylerden ibaret...) Ardından eğer gitmeden önce, adaya geçeceğiniz Türkiye'nin ilçesinde (Çeşme, Bodrum, Ayvalık vs) kalmayacaksanız, çok büyük ihtimalle şirket sizden bu belgeleri onlara kargolamanızı istiyor ve tekneye binmeden önce size pasaportunuzu veriyor. Bunun size maliyeti 55-60 Euro arası olacaktır. Schengen'e başvurursanız da muhtemelen 85 Euro civarına gelir hizmet bedeliyle falan.

İşin teorisinde ise (ki acente baskısıyla olsa gerek artık bu Yunan sitelerinde bile yazmıyor) siz hiçbir şekilde vize almadan karşıya geçip, adada vize kuyruğuna girebiliyorsunuz. Ama acenteler genelde buna müsaade etmiyor, sağlam bir sinir harbi yaşamanız gerekiyor tekneye binebilmeniz için.

konsolosluktan askerlik durumunu gösterir kağıt istemiyorlar bir sıkıntı olacağını sanmıyorum

Dil kursuyla tecil edemezsin.

maalesef hayır

türk torrent. geçen ekşide bir davetiye furyası olduğunda vermiştim davetiye o yüzden ben de kalmadı.

iddianamenin çoğu emniyet raporu, masak raporu falandır.

1- evet çok zor iş. Ama yardımcıları var.

2- okumak zorunda. Aksi taktirde savunma yapamaz. İddianamenin çoğu kopyala yapıştır. Zira çoğu aynı suç ile yargılanıyor

O işlere raportörler bakıyor bildiğim kadarıyla. Ergenekon Davasında bunun kat be kat fazlası vardı. Zor bir iş ama plan yapılarak yazıldığında zor değil.

Tamamını okumayı geç, bazı kısımlar mahkemede sesli okunuyor.

Edit: Hatta merak edip buldum iddianameyi. Bence çok heyecanlı bunları ortaya koymak.