Ben spagetti kavanozlarina dolduruyorum gunluk onlardan dolduruyorum paketi de siki siki kapatiyorjm.
www.ikea.com.tr

ozellikle kopek mamalari icin de buyuk mama kutulari var ama hava geciriyor bence onlar

www.n11.com

şu tip kutulardan alıp mamayı bölüm veya büyükçe bir tane alıp paketin tamamını boşaltın. güneş görmeyen, rutubetsiz bir dolabın içine koyun 3 ay taze kalır

Çift kilitli buzdolabı poşetlerinde saklıyoruz senelerdir, bir sıkıntı yaşamadık.

Bizim mamanın kendi paketi kilitli, orada duruyor. Her gün açmamak için 1,5-2 litrelik bir saklama kabına alıyoruz. O bittikçe büyük paketten doldurup paketi havasını boşaltarak kapatıyoruz.

Derken... Kendi paketini patlattı yazdığınızı gördüm. O zaman bir tane dev saklama kabı, bir tane 3-4 günlük mama alacak saklama kabıyla aynı şekilde yapabilirsiniz bence.

en iyisi vakumlu turşu bidonları bence :) benimkinin maması da fermuarlıydı ama tok evin aç kedisi gidip poşeti yırtmış sanki kimse yemek vermiyomuş gibi.. o zamandan beri fermuarlıları dolapta saklıyorum kullanacagım kadarını da turşu bidonlarına koyuyorum.

Valla yazınki kaziklamiş bence.

benzin fiyatlarına göre oynuyor olabilir mi? yazın annemler tup aldı 350tl ödediler ben geçen hafta aldım 320tl ödedim mesela.

bitaksi'den aynı güzergahı seçip bakın kaç tl tutuyor sarı taksi. yazınki arkadaş taksimetre açıp gelmiştir belki.

Yazın kazıklamışlar. Muhtemelen duraktan gelirken açmış taksimetreyi. Arada da dolandırmış.

gece trafik olmamış olabilir.

50 lira tuttuğunda aşırı trafik varsa, trafikte beklerken de belli bir periyotta taksimetre artıyor.

@gurur
@john bloor

trafik yoktu hocam bomboş yolda aynı güzergahta ilerledik

taksi durağından çıkarken taksimetreyi başlatmış olabilir, sık kullanmadığım için böyle bir şeye binerken dikkat etmedim artık bakarım :)

Tabağı dolu gönderme kaygısı gütme diye olabilir. Benim annem de komşulara öyle yapıyor, bir şeyler yapıp tabağa bir şey koymak zorunda hissetmesinler diye hemen istiyor.

hayır için yapılan şeylerde tabak bırakılmaz hatta boşaltıp geri verilirken yıkanmaz silinmez bile bizim burda.

Ay keşke alsalar! Ust katımdaki yaşlı teyzeler hep yemek getiriyor, vaktim olmadıgı için tabakları yıkayıp rafa koyuyorum geri göturemiyorum. Yanlış anlaşılmasın bi şeyler hazırlamaya vaktim yok degil, daha o kadar aşamadım kendimi :D Ust kata çıkmaya vakit bulamıyorum ya da uşeniyorum. Teyzeleri kapıda görunce unutuyorum. Onlar da sormuyor :D Öyle öyle sanırım 6 aylık tabakları var bende :D İnşallah taşınırken teslim edicem :D

Sıradan olmasa o tabak el koymayı mi düşüneceksiniz:)

Gayet sıradan bir olay tabağın istenmesi ama bu kadar gerilmek değil gibi

Siz ''acaba ne yapsam da tabağı boş göndermesem'' düşüncesine girmeyin diye yapılıyor.

plastik ya da folyo da getirmek daha makul 2 tabak kirletmektense

tabak bos gitmez iste. o yuzden sen zahmete girme diye yapiliyor o.

valla mantiksiz degil. en son gerizekali komsum verdigim tabagi kirdigi icin geri veremedigini soylediginden beri kimseye bir sey vermiyorum. ama verecek olursam da hemen isterim ya da plastik kapla filan veririm sanirim. bu konuda hala sinirliyim antika degerindeydi kirdigi tabagim -_-

tuhaflık sizde. buz gibi boru gibi tuhafsınız. tabağa geri getirmek için içine bişeyler koyma zahmetine girmeyin diye istiyor muhtemelen. bu kadarcık şeyi düşünemeyip sorun görüp kafasında büyüten sizde tuhaflık var...

Dostca hatirlatma bu sadece.

Bana bir komşu bulamaç gibi bir aşure getirip aynısını dedi. "Aslında ben bunu yemeyeceğim zaten komple alın tabağı lütfen." deyince de bozuldu. Yani, ben senden istemedim ki zaten sen kendin getiriyorsun bana niye emrivaki yapıyorsun.

İlgili doğalgaz dağıtım şirketinin internet sitesine bakabilirsiniz.
Örnek olarak; www.aksadogalgaz.com.tr

hangi ilde aradıgına göre degişiyor listeye ulaşım. mesela ustteki arkadaşın verdigi linkte izmir yok ama ayrı arayınca var (www.izmirgaz.com.tr).

ama aradıgın bilgi sadece ilçeye baglı degil. mesela oturdugum ilçede bazı mahallelerde var bazılarında yok, hatta aynı mahallede bazı apartmanlar alıyor bazıları almıyor. biraz detaylı bakman lazım.

istediklerini alana kadar soru sorabilirler, merak uyandırırsan daha fazla sorar bence daha fazla soru sorma + puandır.

100 kişiye kadar sınırı var.
www.skype.com

Cookie yi denemedim ama bu markanin cikolatasini denemistim, tam bir hayal kirikligiydi.

üzerinde soft cookies yazıyor bunun esprisi bu

kurabiye kıtır kıtır da olur böyle nemli nemli bayatlamış gibi yumuşak da olur, hamuruyla ilgili, bozuk değil yani

ben onu hafif anlamında okumuştum allah kahretmesin yumuşak cookie mi olurmuş :(

Senin aradıgın crunchy :) Soft olanlar kek gibi oluyor.

MS officein word uygulamasında oluyor bu dedigin.

sunu kenara kaydetmistim. denemedim ama bir bakabilirsiniz.
(bkz: #141309133)

yemek yerken geçen süre mi yemek aralarındaki süre mi sorulan bilmiyorum ama,

kahvaltı yok uyanınca sadece double türk kahvesi ile saat 10 gibi güne başlama,

saat 14,00-15,00 gibi 5-10 dakikada tüketilen bir öğlen yemeği

saat 20,00 gibi de yine maksimum 10 dakikada yenen akşam yemeği, öğün araları ya da aburcubur vs yok, uzun yıllardır yalnız yaşadığım için evimdeyken masada yemek yeme aışkanlığım yok, bir servis tabağında kaç çeşit varsa hızlı bir şekilde tüketiyorum. aynı şekilde dışarıdan yemek söylemişsem bile 10 dakikayı geçmeden tüketip yemek işini bitiriyorum.

masada alkol yoksa uzun uzun yenen yemekler beni aşırı darlıyor.

Kahvaltı min 1,5-2 saat. Akşam yemeği 10 dakika.

8-10 dk biraz daha yavaş yemek isterim

Kahvaltı 5 dk
Öğle yemeği 8-10 dk
Akşam yemeği 10-15 dk

Kahvaltı sıfır. Genelde sade kahve.
Öğle yemeği; 20 dk yemesi sürüyordur, muhabbet ederek vs.
Akşam çok değişiyor. Sık sık şirket yemeği oluyor. 2-3 saat en az.
Bugün mesela spor yaptım, protein tozu aldım. O kadar. Akşam yemeği yemedim.
Evde standart bir akşam yemeği yediğimde en az yarım saat sürüyordur.
Eşimle date night yapıyorsak yine 2-3 saat. Bar hopping yapıyorsak sabahlar olmasın. Bu yaşta hem de.

sabah yemem. oglen 13 ya da 14 ya da deneylere baglı bazen 15 gibi yerim. az koyarım ama yavaş yiyiciyim min 30dk surer. akşam uşenirsem yemem uşenmezsem az bi şey yerim o da min 30dk, yavaş çignedigimden :D yemeklerimi hep tek yemeyi seviyorum çunku yemek yerken muhabbet eden insanlardan nefret ederim. olayı şenlik haline getirmeye gerek yok bana göre :D

kahvaltı:
haftaiçi 15 dakika peynir ekmek zeytin domates havuç vs.
haftasonu uzun uzun 1 saati aşkın kahvaltı tavada yumurta patates kızartması ekmek pizzası biber kızartma vs.

öğlen:
haftaiçi iş yerinde sulu yemek tablodt. yemek kötüyse dışarıda kuşkaş yiyorum.
haftasonu kahvaltıyı geç yaptığımız için öğle yemeği de sarkıyor ama genelde dışarda yerim

akşam:
haftaiçi evdeysem sulu yemek bilgisayar karşısında uzun uzun, dışardaysam fast food
hafta sonu da uzun uzun yerim

Ben de 40'dan sonra bıraktım. İyi oldu. Kuruyemiş yiyorum onun yerine.

yemiyorum. eskiden de yemezdim. yani yerdim de kırk yılda bir. o da az.

cipsler ağır kanserojendir. zaten her şey kanser yapıyor. bir de bonus eklemeye gerek yok. illa yiyeceksen yağsız tuzsuz pirinç patlakları var. onları kemir. :)

bu yaz bir ara iyice abarttım. sonra kilo alınca bıraktım.

Gençken de az yerdim, yine az yiyorum. Lays fırından ya da Pringles klasik alıyorum çok canım isterse. Diğer patates cipsleri çok yağlı, sevmiyorum.

şanslı gruptanım. cipsleri hiç sevemedim. biz çocukken tombi falan vardı onları da sevmezdim. yalnız dondurma ve çikolataya özellikle bitter çikolataya karşı koyamıyorum.

cips benim icin tam bi guilty pleasure ya. patos aciliyi ben bilmezdim bi arkadas dedi ki nasil bilmezsin cok iyi cips falan canimi cektirdi. merak ettim gittim aldim hakkaten guzelmis. nadiren kafama esiyor gidip aliyorum sonra 2-3 gun yiyip sikilinca birakiyorum tekrar :D

ama onun disinda artik fiyati 70-80 lira olmus malesef hakiki misir cipsi var macro'da falan bazen alip nacho falan yapiyorum evde ya da duz yiyorum ama cok sik alma sansim olmadigi icin ayda yilda bir. 38/E

ruffles, lays falan degilde daha boyle kalin kesim, tuzlu, yag cekmekten saydamlasmamis bulursam aliyorum. yiyeceksem guzelini yiyeyim bari dusunuyorum sanirim.

genel olarak korkunç beslenmeme ve doktorların "sen daha ölmedin mi" demesine yol açacak kadar rafine şeker tüketmeme rağmen ilginç bir şekilde cips merakım yoktur. neredeyse hiç yemem. ayda belki bir paket, güzel dizi filan izliyorsam canım çekmişse.

yaş: 38
eskiden biranın yanındaki bir numaralı atıştırmalığımdı.
şimdi 2 ayda bir belki alıyorum. eşim zaten yemiyor. benim de canım çok çekmiyor. kızım da çok sevmediği için hayatımızdan neredeyse tamamen çıktı artık.

Sivilce sorunum olmasa yerim sürekli. Çok nadir yerim. Küçükken en sevdiğim şeylerdendi

başlama sakin. Gerçekten Bi gün yiyince gene istiyo insan. Ben yiyorum ama keşke yemesem.

Abur cubur tuketme aliskanligim yok, aklima gelmiyor. Denk gelirsem belki 1-2 tirtiklarim ama genelde o da olmaz. Karnim toksa bir seyler yemeyi dusunmem, canim cekmez.

Ortaokuldan sonra çok ilgim olmadı cipslere, lisede fakültede arkadaş ortamında bira falan varken alan olursa yerdim kendim gidip aldığım mega nadirdi. 25 yaşından sonra ortamda olsa da pek sürmedim ağzıma.

Doritos Turca ve yeşilikli Chips Master seviyorum. Haftada bir kez ya da iki haftada bir kez film izlerken bu cipslerden birini yeme alışkanlığım var.

Klişe olacak ama bunları yiyen de ölüyor yemeyen de ölüyor. Her gün yemek sağlıksız ve kötü tabii ki ama canımız isteyince istediğimiz cipsi yiyemeyeceksek o hayatın ne anlamı var. Ucunu kaçırmaktan korkmuşsunuz. Hayatta bazen ucunu kaçırmak da var. Bir kere kaçırırsanız bir daha bir iki ay hiç yemezsiniz.

haftada bir yerim. eskiden daha az yerdim bu aralar saldım biraz yiyorum. yaş 29

Çok severimmmm. Pringles yiyince çoraplarımı yiyormuşum gibi hissediyorum. Onun dışında her türlü yiyorum. Orta boy lays ya da ruffles ama bir anda hepsini bitirmiyorum.

kendi patlattığım patlamış mısır ve kuruyemiş, çok nadir pringles

canım isteyince 100 gramlık pakedi bitiririm 2 ya da 3 ayda bir

Arada yiyorum bazen yedikçe yiyesim geliyor. Özellikle geceleri.

kim ne kadar yiyor peki kimse onu yazmamış. Yerim dediğinizde 110 gr'lık paketi tek başınıza bitiriyor musunuz? Benim öyle oluyor :/

edit: tam ben bunu yazarken freebird5406_2 cevap vermiş sağolsun :D

Fiyatları bu kadar uçuk olmasa her gün yerim. Ben 30 K, eşim 35 E acayip seviyoruz. Haftada birkaç gün yiyoruz mutlaka. Bir tane 169 ya da 218 gr doritos, yanına da 117 gr falan olan çerezza ya da lays falan. İki cips bir kola alsan en az 50 TL. O yüzden her gün almıyoruz.

ara sıra canım çekerse hiç sorgulamadan alıp yiyorum doyasıya.

almam, yemem. çok nadir barda, bir mekanda, misafirlikte vs. önüme konursa 1-2 tane alırım.

Ben eskiden beri yemem ama mesela anneannemler 85+ ve hala cips yiyiyolar :)

Öyle arada bir canım çektiğinde biraz yiyorum. 1 paket cips alırsam 2-3 hafta sürünüyor. Cipsi de zaten 3-4 ayda bir alıyorum.

Yeşil pringles ve turuncu doritos hariç yemiyordum, 1 yıldır hiç yemedim ama canım çok istiyor.

10 liralık badem alıyorum.

bir avuçtan azıcık daha fazla oluyor. iyi oluyor.

yağ ve tuz
ve patatesin nişasta şekeri
muazzam lezzet
keşke evde birebir yapılabilse

ayda yılda bir yiyorum. gerçekten aşırı zararlı bir şey. gereksiz bir kimyasal.

Ayda bir kadar. Canım nadir çekiyor çekince de ilk aşamada yememek için alternatiflere yöneliyorum genelde. Arkadaşlarla toplanınca yerim ya da çok nadir film izleyince ararım.

cok cok nadir pringles yerim birkac ayda bir onun disinda hic cips yemem. hastalik yapma ihtimali cok yuksek kanser, kalp krizi...

Çok nadir. Gidip kendim almam, anca ortamlarda olduğunda.

Tyrells ve pringles dışında hayır. Bir de enteresan farkli cipsler olursa.

Onlar da ayda bir kere belki ya da uzun yolculuk yaparken.

Odanın yeteri kadar havalandığına eminseniz ve yerlerde gözle görülür miktarda kalıntı yoksa alabilirsiniz diye düşünüyorum.

@beemaker 2.5 saattir cam açık ve odanın kapısı kapalıydı. o zaman salıyorum, kudurdu çunku önunde, bi tek o odada camdan bakabiliyor :D

şişenin üzerinde yazıyordur. yaklaşık 1 saat havalandırdıktan sonra sorun olacağını sanmamakla beraber eğer kediniz zehirlenmiş böcek vs görüp oynamak isterse sıkıntı olabilir dikkat :)

@susannah delgado, yazmadıgı için bi sorayım dedim :) baktım böcek falan yok gorunurde. zaten tedbir amaçlı sıkmıştım, sabah bi tane buldu ben de öldurdum. ekip işi :D

Geçenlerde bazı böcek ilaçlarında bulunan bir maddenin kedilere aşırı etkili olduğu ufak dozda dahi ağır tahribat yapabileceğine rastlamıştım bi yerde.

Tamamen malumat oldu ama bi bakmak isteyebilirsiniz nedir ne değildir.

düşürebilir, o miktar üst limiti. Bu arada düşürebilmesi hukuki olarak da yanlış değil.

proje yürütücüsü bunu düşürebilir mi? Evet düşürebilir.

Tübitak'a proje başvurusunda bulunurken o günkü limitlere göre bütçeleme yapılıyor ve ona göre sözleşme imzalanıyor. Proje, YL öğrencisi burs üst limiti 3000 lirayken yazılmışsa ona göre bütçe aktarılmıştır. Tübitak burs üst limitlerini artırıyor ancak yürütülmekte olan projelere ek bütçe vermiyor. Dolayısı ile eski projelerde çalışanlar az burs almaya devam edebiliyor.

Evet, düşürebilir.

@cek TÜBİTAK yükselen burs limitlerini kendilerinin karşılayacağını bildirdi. Dolayısıyla şu an burslar eski projelerde de yeni üst limitlere göre ödeniyor.

Üzüldüm arkadaşlar, teşekkür ederim

evet maalesef çogu danışman yapıyor bunu. hatta hiç ögrencisi olmasa ve sen tek ögrencsi olsan bile param yok yalanını sıkabiliyolar. bursu ust limitten alan çok az kişi var o da danışmanın etik bi akademisyense..

@e mice proje bütçesinden arttırdığı miktarlar onların cebine mi kalıyor ki? Neden arttırmaya çalışıyorlar acaba?:( zaten TÜBİTAK onlara belli bi miktar öyle ya da böyle hibe etmiyor mu

@kırmızıayakkabılıgargamel, ediyor ama hoca onu başka işinde kullanıyor mesela ne biliyim laba malzeme alıyor ya da malzeme alıyor gösterip kendi tez jurisi ya da collaboration seyehat ıvırı zıvırı için kullanıyor. onun için etik olan hocalar genelde ögrenciyi madur etmemek adına ust limitten veriyor. hatta bazıları var diyo ki sana projenin butçesi duşuk ondan sana para veremeyiz :)

proejenin diger masraflari coksa, kabul edilmez diye toplam bütce de tasarruf yapiyorlar.
belki cok laboratuar isi falan yoktur ondan da olabilir, is yükü acisindan.

benim tavsiyem projedeki diger calisanlarin aldigina bak, proje formu falan vardir, onlar üst limit sen alt limitsen, ona göre degerlendirirsin.

bölüm başkanı genelde anabilim dalı başkanı olarak görüldüğünden ve programlarda onayı bulunduğundan el mahkum alın derim. şayet hocanız arkanızda duran bir kişi ise ondan bu durumu bölüm başkanı ile konuşmasını isteyebilirsiniz.

eğer derslerin kodu farklı ama beraber işleniyorsa (örneğin 501 ve 601 kodlu olarak) yapabileceğiniz bir şey yok gibi bir şey

aynı dersi alıp farklı sınav olacaksanız maalesef mumkun.

Şunu dener misin?

youtu.be

evet evet himmet dayi,bunu da denedim shellexden contex/handlersdan olmadı maalesef. ama attıgın videodaki keyin aynısını girdigimden emin olamadım şimdi. bilgisayar okulda kaldı, artık çarşamba.. :D

Bir de Easy Context Menu diye bi program var. Onu da kurup kurcalarsan belki oradan düzeltirsin.

Mobildeyim. Duyuruyu açtığınız zamanı göremiyorum ama eğer güncel bir sorunsa az önce ben de yaşadım böyle bir şey. Belki sistemsel bir hatadır.

@duma duma dum Duyurumu az önce açtım. O zaman sistemsel sanırım çünkü bi giriyor bi girmiyor. Browserı yeniden başlatıyorum giriyor, başka sekmede yeniden açıyorum girmiyor. Falan neyse bayağı yol denedim ama iyi yalnız değilişim o zaman :)

Şu an denedim giriyor.

minik bir yaraysa götürmeye gerek yok. mama ve suyunu eksik etmeyin yeter. yarayı da takip edersiniz.

Bence de göturmeye gerek yok gibi. Muhtemelen bi kavgaya karıştı :D Tehlikeli olan durumlar ateş, kusma, yemek yememe gibi özetlenebilir. Hatta yiyip yemedigini test etmenin ennn iyi yolu yaş mama :) O yendiyse sıkıntı yok. Sadee biraz karizmayı çizdirmiş :))

kediler çok hızlı iyileşiyor. iyi beslenirse kolay toparlar.

deri hastalığı var herhalde, dişleri neden dökülmüş bilemiyorum ama yaşlılıktan falan olabilir gibi geldi.
öyle hırçınsa muhtemelen yakalayamayacaksınız sakinlikle. üzerine battaniye atıp bohça yaparak yakalayabilirsiniz diye düşünüyorum, ben bir kere öyle yakalayabildim, boxa falan sokmak imkansızdı çünkü.
edit: bir de calming damlalar oluyor, beaphar gibi markaların var. bir kaç gün damlatıyorsunuz sakinleştirici gibi düşünebilirsiniz kedinin gerginliğini alıyor, yolculuk öncesi falan kullandırırlar, uyutmuyor ama yani sakinleştiriyor hayvanı, belki bir opsiyon olabilir.

Yakın çevrenizde "sokak kedisi kısırlaştırması" yapan birileri mutlaka vardır. Veterinerlere sorun, bu kişileri tanırlar, ve kediyi yakalamak için yardım isteyin. Yardım gelecektir.

- başını okşattığına göre aslında yakalama mesafesinde demektir. en aç halinde yaş mamaya daldığında ensesinden kavrayarak yakalayıp box'a alabilirsiniz. yalnız bunu daha önce yapmadıysanız denemeyin muhtemelen az debelenince bırakırsınız. yakalama konusunda destek almak en mantıklı çözüm gibi.
1) konuştuğunuz vet'den yakalama desteği isteyebilirsiniz. oradaki teknisyenler yakalama konusunda tecrübeli olur ayrıca eldivenleri ve sağlam boxları da olur.
2) ya da bulunduğunuz ilçe/şehir'de varsa hayvansever gruplar/dernekler ile iletişime geçip yakalama konusunda destek isteyin. genelde deneyimli olurlar ve eldiven, file, kapan gibi ekipmanları olur.
3) ya da bulunduğunuz ilçe belediyesinden yakalamak için yardım isteyin. kedi hasta, veterinere götürcem diyerek yardım alabilirsiniz.

- her başarısız yakalama girişimi onu sizden daha da uzaklaştıracaktır, ya iyice alışmasını bekleyin ya da yukarıdakileri deneyin.

Veterinerden destek istedim aslında; biz yabancıyız, eğer bizi görürse bulunduğu yeri tamamen terk edip gitme ihtimali var dediler. Ben eldiven filan alacağım sanırım kendim öyle de deneyeceğim.

belediyenin veterinerlik klinigi falan varsa onlarda onlarda kedi yakalama filesi olyor. ödunç alın ya da veterinerlerde de olabilir odunc verirlerse.

Mamayı kabın içine koysanız? Özellikle sevdiği bir yaş mama vs. varsa en uca koyun, yemeye başladıktan birkaç saniye sonra da kapağı kapatın. Bunu yaparken kar eldiveni ve kollarınızı örtecek bir şey giyin.
Uğraştırıcı biliyorum, kolay gelsin :(

Pudranın söylediği en mantıklısı, acele etmeden soğukkanlı şekilde bekleyip vakti gelince hızlıca kapatmanız gerekiyor büyükçe bir kutu kullanabilirsiniz , mamayı arkaya doğru itip girince ilerleyebilmesi için, tabii sabitleyin bir de mamayı Patisiyle öne çekmesin.

Bugun yine yakalayamadim. Ve ilk defa diskisini yaparken gordum ve diskisi kanli ishal seklindeydi. Delirecegim.

Arkadaslar o kanli diskiyi gordukten sonra bugun tekrar denedim. Tirnagima kadar disledi o kalan disleriyle de. Artik beni gorunce hemen saklaniyor. Hangi veterinere sorsam yardimci olamayacaklarini belirttiler, ne yapacagimi hic bilmiyorum.

yaş mamayla kendinize çekmeyi deneyin bir süre. alşınca da hızlıca yakalamanız lazım, dediğim gibi battaniye gibi bir şeyle halledebilirsiniz, diğer türlü çok zor.

Böyle durumlar için kedi kapan/kafesleri var ama çok pahalı, elinde olan birini bulursanız ödünç alınabilir belki, ya da ıslak mamayla tekrar güven oluşturup girdiği gibi kapatmalı bi sistem yapmak lazım normal kedi taşıma çantasıyla :/

Arkadaşlar kedi iki gündür ortada yok. Her zaman gittiği yerlerde görmüyorum. Sizce temelli gitmiş olma ihtimali nedir?

yer değiştirmiş olabilir ya da durumu ağırlaştıysa kuytu bir yere ölüme yatmış olabilir. etrafta bu tarz girebileceği yerler varsa oralara da iyice bir bakın. eğer görürseniz ve hala yakalayamıyorsanız en azından eczaneden aldığınız immuneks tarzı bağışıklık güçlendirici alıp 1-2 cc yaş mamasına karıştırıp verin. anlattıklarınızdan viral bir hastalık geçiriyor gibi şansı çok düşük ancak kendisi de toparlayabilir.

not: viral hastalığı olma ihtimali çok yüksek olduğu için kedi ile temas ederseniz diğer kedilere bulaştırmamak için elinizi sabunlu su ile dezenfekte etmelisiniz ayrıca box vs. kullanırsanız onları da çamaşır suyu vs. ile dezenfekte etmelisiniz.

paketlenme 2021 olcak benim telefon otomatik tamamlamış bu seneye :) Duzelttim

Ben içerdim, en kötü kaynat iç. Kaynar kaynar içme tabii :))

Çaya kahveye kullanayım bari ya o zaman :D

bence hiç bir şey olmaz

Okulun bize yolladıgı 7417 Sayılı Kanun (2547 Sayılı Kanun Geçici Madde 83 Usul ve Esasları) mailine ataşlanan belgeye gözattım ve bu dedigine dair hiçbir madde göremedim :) Gözden kaçırdıgım bi şey varsa sana atayım pdfi ama sanki en saglıklısı enstituyu arayıp sormak gibi geldi hatta mumunse gidip yuzyuze göruş. Bazı dersleri saydırp geri kalanna sıfırdan başlaman gerekebilir belki çunku atılma olmadan devam etmede bile ders saydırma işlemleri için kısıtlı bi sure var 2 senelik sanırım ve sadece 2 dersi saydırabiliyorsun. Okula göre degişebilir.

Yüksek Lisans/ Doktora ve Sanatta Yeterlilik öğrencisiyken İlişiği Kesilenlerden İstenecek Belgeler;

1. Adli Sicil Kayıt Belgesi (e-Devlet sisteminden alınabilir) (Zorunlu)

2. Yabancı Dil Belgesi (Yabancı dil koşulu aranan programlar için)


Böyle yazıyor. Dersleri ilk sene vermiştim zTen tez aşamasındayım.

Seker hastaligi? ayak bacakta kasinti yapiyor

@eja
hep aynı yerde kaşıntı olması da buna işaret olabilir mi?

%100 bişey diyemem ama şeker hastası anneminde hep aynı yer kaşınır ayak tabanında ordan çağrışım yaptı, özellikle yemek sonrası veya şekerli tüketimden sonra ayak kaşınıyorsa bi baktırın yüklemeli şekerinize

Benim bacaklarda varis var ve ayaklarımın altı kaşınıyordu, varis çorabı giydikten sonra kesildi, tabii ki doktora gidin öncelikle.

Benim ayağımda da bir dönem olmuştu. Dermatoloğa gitmiştim bir krem vermişti, onu bir süre kullanınca geçmişti. Üstünden zaman geçtiği için hatırlayamıyorum özür dilerim ama ben de doktora gitme tavsiyelerine +1 diyorum.

Yola gideceksin :)) Şaka bi yana benim de aklıma ilk şeker hastalığı geldi ama şöyle bir şey de var; refleksoloji..

www.lifemed.com.tr

Burdaki haritalamaya göre karaciğer ve haritada etrafında hangi organ varsa onları gösteriyor.

e mice +1
yola gideceksin abi net. hazırlık yapmaya başla.
hatta sadece sağ ayaksa kısa yol, sol ayaksa uzun yola işarettir.

bu konuda sözlukte başlk açlmıştı istersen ordaki ögrncilerle iletişim kurun direkt.

Soğuk deniz suyu mu seversiniz yoksa sıcak mı?
Şezlong olsa yeter mi, sadece havlunuzu atıp yüzmek mi istersiniz yoksa beach club olsun, müzik mi çalsın?
Araba var mı? Her gün arabayla denize gitmek olur mu yoksa uyuduğunuz ve yüzdüğünüz yer aynı yer mi olsun?

Tercih ve imkanlarınızı bilmesem de derim ki Turunç'ta kalın. Birkaç gün Turunç'ta yüzersiniz, bir gün tekne turuna çıkarsınız, başka bir gün de yakınlarda başka bir koya gidersiniz.

ben de tam turunç yazmaya gelmiştim :) ama açıkçası ben 10 sene önce gitmiştim, şimdi nasıl bilmiyorum. hem orman havası var deniz.. vıcık vıcık turist kaynamıyor(du). denizi çok iyi degildi ama idare eder. yalnız evet merkeze uzak oldugu için araba lazım yoksa toplu taşıma belli saatlerde var. hatta loryma resort falan vardı. oralarda kalırsanız ormanın içinden sahile gidip gelirsiniz hem yuruyus olur hem de sonrası denize cuplama :D

Geçen sene Beachfront otelde kalmıştım hem merkezde hemde denize sıfırdı. Tüm eğlence yerlerine çok yakındı.

İçmeler'de plajı olan herhangi bir hotel olabilir.

marmaris'te kıyıdan sırasıyla merkez>içmeler>turunç>kumlubük>...>...> diye gittikçe deniz ve kum bakirleşip güzelleşiyor, insan sayısı azalıyor, denize yakın yeşillik miktarı artıyor. aktivite olarak bakılırsa tam tersi tabii ki.

marmaris genel olarak plaj anlamında türkiyenin en güzel plajı. şezlong vs tam olarak ayrıntı bilmem ama her koyu güzeldir. merkezde girseniz bile memnun kalırsınız.

Kesinlikle zarar verir

ben zarar verecek bir durum goremedim ama, neden zarar versin ki? mesela en dusuk iphone se bataryasi (nesline gore) 18 watt, senin powerbank 18 watt basıyorsa sorun degil ama 30 watt basıyorsa sorun.

zarar vermesi için bi sebep yok. normal 5-9-12v artık şarj profiline göre neyse, dc akım veriyor. şarj cihazından bi farkı yok. mice'ın dediği de yanlış. telefonun desteklediği maksimum hızlı şarjdan daha hızlı şarj edebilen bi powerbank kullanmak da problem yaratmaz. çünkü o sadece maksimum hızı... senin durumunda bu 18w, telefonun 9v2a veya 12v 1.5a profillerini destekliyorsa 18w ile şarj olur standart hızlı şarj desteklemeyen bi telefonu o powerbank ile şarj edersen muhtemelen 5v2a yani 10w hızla şarj eder... 18w basmaz :D powerbank güç basmıyor telefon çekiyor ihtiyacı olanı... uygun koşullarda şarj edilen cihaz ile şarj aletinin desteklediği ortak profillerden en hızlı olan kullanılır. burada şarj edilen cihazın batarya durumu sıcaklığı vs. gibi etkenler var tabi 0-100% full şarjda devamlı tam hızda şarj olmaz. bir de bu hızlı şarj profillerinde hızlı şarj sistemi de önemli. mesela bazı markalar proprietary profil kullanıyor bazısı usb-pd kullanıyor bazısı snapdragon quickcharge kullanıyor vs. bunlar da cross compatible değil. bi telefon hem proprietary hem qc hem pd destekleyebilir ama bunları farklı maksimum hızlarda destekler mesela pd 27w proprietary 33w desteliyor benim telefonum. kendi şarj cihazı da 27w pd destekliyor ama 3. parti bi kablo kullandığımdan bu proprietary 33w profil aktive olmuyor hem şarj aleti hem de telefon 33w desteklediği halde 27w pd ile şarj ediyor. karışık biraz bu hızlı şarj olayı detaylara girince.

telefon bataryasını etkileyen en temel iki etken çok fazla doldurmak ve çok fazla boşaltmak. ne kadar 50% seviyelerine yakın tutarsan o kadar uzun ömürlü olur, pratikte 20-80% aralığı ideal denebilir.

tldr: telefonu hangi şarj aralığında kullandığın önemli, kaynağı değil. ister powerbank kullan ister normal şarj cihazı. ama sürekli powerbank ile şarj etmek powerbank için kötü olacaktır, gereksiz yere fazla döngüye sokacaksın ve onun ömrünü kısaltacaksın. o yüzden imkanın varken normal şarj cihazını kullanman daha mantıklı.

ben akakce'den fiyat karşılaştırarak alıyorum. ayrıca üye olmadığın site üzerinden aracı olarak alışveriş yapabiliyorsun.

alacagim zaman tum kedi mamasi satan siteleri tariyorum ben sahsen ama sana tavsiyem ucuza kapatcaksin diye adini bilmedigin ya da cok tercih edilmemiş sitelerden almaman. cunku skt sini degistirip yollayan cok oluyor.

Dogal secilim yapiyor. Mama aldigini ogrenmis oyle yaptikca.

Oyun oynamak istiyor. Mi'lerken sırt üstü yatıyorsa da sevilmek istiyor.

Sev beni besle beni simart beni miyavlamasi galiba o.

yetişkin kedilerin hiç miii'ledigini görmedim muhtemelen daha yavru? bizim de arka bahçede var 1.5 aylık sanırım ve aynen bu şekilde mii'liyor beni görunce, her gece mama veriyorum diye alıştı sıpa :) bazen teşekkur, bazen mamam nerde, bazen ellerin boş durmasın kafamı okşa anlamına geliyor bence :D

- simdi siz bu kisiye senin hakkinda kotu bi seyler soylemedigim gibi senin su ayibini bile orttum der misiniz?

+ Derim ve "tabi sende bunları anlayacak kapasite nerdee" deyip uzaklasirim.

o an boyle bi sey soylemis olsan oturturdun ama simdi gidip boyle bisi soylesen "a bak icinde kurmus" der. ben olsam salardim, konusu tekrar acilirsa soylerdim ve ondan sonra da kisiyle ilisigimi keserdim :) cunku hayat bu kaddar ucuz insanlarla muhattap olamayacak kadar kisa.

Konu ahlaki bir sey degilse söylerdim.

O konuyu açmazdım ama “bırak senin hakkında kötü konuşmayı, gerekirse senin ayıbını örterim” diye inceden mesaji verir eklerim: “nasıl düşünmek istiyorsan öyle düşünmeye devam edebilirsin”

demem. bir daha kendimi yoramam cünkü mehtap laftan anlamayan birisi.

benim icin inanilmaz degerli degilse mehtap ile arama mesafe koyarim, cok luzumsuz boyle inat etmesi.

annem beni ziyarete geldiginde nerde kalacaksın diye sormuşlardı.

polisine gore.degisiyor, bazisi hic sormuyor bazisi cebindeki parayi cikar.goster.diyor.

Peep show
Curb your enthusiasm
Spaced

Seinfeld çok iyi
Ayrıca Parks and Recreation

Community
The good place

trailer park boys

office gibi mockumentary türünde, bence seversin.

Seinfeldt +1
The Good Place +1

bu listeye bir good place yakisir

The IT Crowd

kesinlikle seinfeld

scrubs'i da seversin gibi geldi ama mesela bana eski geliyor artik

new girl diyorum ben de
bu arada the good place 'i bi süreden sonra beni çok baydı :)

curb your enthusiasm + 100
ve tabii seinfeld

Coupling (ingiliz versiyon)

it's always sunny in philadelphia

Fleabag

www.elitrestorasyon.com

polisaj makinesine bakmalısın.

Daha basit çözumler bekliyordum açıkçası polisaj.. Yanii.. İnsaf yau :D

Malzemesi nedir hocam? Malzemeye göre yapılacak işlem değişiklik gösterir ama genellikle her zaman malzemeye özel kapatıcı ürünler macunlar oluyor onlardan gerekiyor.

Fotodan anladığım tezgah malzemesi mermerit, biraz problemli bir üründür. Çatlamalar başladıysa değişime kadar yolu var.

Şu an yapılacak en ideal şey zımpara, gerekirse macun ve cilalama.

baharda onlinedı bizim. bölüm başkanı güz döneminde yüz yüze olacağını kesin bi dille söyledi, kendinizi hazırlayın dedi şehirdışından gelenler için özellikle. keşke online olsa :')

sıfır :) bu "yeniden kapanacak mıyız" ihtimaliyle aynı :)

ayrıca baharda online yapanların oldugunu ilk defa duydum şimdi. bizim 1.5 senedir 100% yuz yuze.

Evet aslında alt metninde yine kapanma olur mu, sorusu var. Maymun çiçeği vakaların artışı derken ümit ediyorum.

umarım olur çünkü dönem biterken bölüm başkanına sorduğumuzda ihtimal dahilinde değil demişti.

nemi bilemiyorum evdeki ama sıcaklık 43C. dışardaki sıcaklık/nem 38C/30%. konum da izmir.

27,5 C, 21 nem (İstanbul)

26 derece, 32 nem

ankara'da 60 nem bana saçma geldi. Bu mevsimde 35-40'ı geçeğini sanmıyorum.

29 C , 25 nem tekirdağ

26.7°C, %54 İstanbul.

balkona koydum aleti bakalım nolcak.

istanbul 28 derece nem %65
uyuduğum oda sıcaklık 27,5 derece nem %75

cihazı balkona koydum 45 nem gösteriyor.

evin içinin daha nemli olması normal değil mi zaten?

evimde şu an

i.hizliresim.com

Cihazın kalibrasyonun doğru olup olmadığını bilemeyiz, kaldı ki cep telefonu uygulaması filansa ben olsam hiç güvenmem, ama yaklaşık doğrudur. Eğer kuluçka vs için gerçekci rakamlara ihtiyacımız yoksa iş görür.

Ama en doğru yol şudur;

cıvalı cam bir manuel termometre ile oda sıcaklığı ölçülür ve not alınır, sonra termometrenin dibine bez parçası sarılarak termometre dışarıda kalacak şekilde bez bir tastaki suya batırılır.

Bir süre beklenir ve "ıslak termometre"nin gösterdiği değer not alınır. Kuru ve ıslak termometre arasındaki farkın hesabı ile nem bulunur. O hesabı da internetten bakarsınız.

Edit : Mesela MGM sitesinde şu an nem Ankara için 22 diyor, ama salı günü 60 ve 70 değerlerine de ulaşacak diyor farklı saatlerde. Genel olarak gündüzleri 20-30 geceleri 50-70 arasında Ankara için nem.

Ayvalık 28 derece , nem %38

Sisenin agzini isitarak ya da kosele ayakkabi varsa tabaniyla sisenin dibine vurarak.

turbuşonun ucunu nasıl kırabildiniz :D

şurda (www.wikihow.com) çok guzel metodlar var :)

Kargaburun yok mu tutup cekebilecek kadar ucu varsa turbusonun

Bu son hali zaten , lokma lokma kesip doğrudan yenir

bu resimdeki direkt yeniyor evet.

soyularak yenen şu (git: cdn.yemek.com )

1. her ay ihtiyacim olmayan gereksiz harcama butcem var. kendimle anlasmam su sekilde o parayi harcamak *zorundayim*

2. dumduz parayi asla kabul etmiyorlar ama hediye falan aliyorum ya da yemege vs cikariyorum surekli

3. bir noktada cok yapiyordum ama ulkenin yarisindan cogunun aktif olarak sadaka kulturune itildigini gorunce maalesef biraktim insanlara yardimi. ara sira hayvan barinaklarina vs bagis yapiyorum

1. Jest olarak değil de kendimi iyi hissetmek için güzellik sektörüne her ay biraz para kaptırıyorum.
2. Ailem benim çocuğuma 3 sene a’dan z’ye tüm masraflarını üstlendi. Ben 4 aydır iyi bir işte çalışıyorum. Geçen ay 13k verdim salonun tülünü perdesini yeniledim. Bu ay 10k verdim ikisine özel sağlık sigortası yaptım. Ondan önceki ay kardeşimin bedellisine 10k vermiştim. Bu ara elibol davranıyorum emekleri çok diye ama ev kredisine girmeyi düşünüyorum. O zaman hatrı sayılır bir yardımım olmaz. Bekarken kuruşumu görmemişlerdi mesela.
3. Doğuda yaşayan okul okul yardım yapan arkadaşlarım var. İki üç ayda bir oraya yakında gidecekleri okul için listelerindeki ürünlerden alıp gönderiyorum.

1. Hauir
2. Jayir
3. Hayir

1. Nadiren. Retro oyun konsollarıyla ilgileniyorum bu ara. 3-4 ayda bir 500-1000 lira arası bi konsol alıyorum biraz uğraşıp satıyorum mesela.
2. Kardeşime 1000 lira civarı ay başında veya bi kaç gün içinde atıyorum.
3. Belirli bir kuralım yok. Denk gelirse yapıyorum.

kendime degil de sokak hayvanlarina jest yapiyorum mama alarak :D artik kimse mama vermemeye basladi.

yardima ihtiyaci olana kendi butcemi zorlamaycak sekilde maas alimindan bagimsiz yardim ediyorum zaten.

anne baba ve birkac akrabamiz var onlara da ufak tefek seyler aliyorum yemelik icmelik. kedime odulluk bisiler aliyorum :)

voaa kendim icin hic bisi yapmiyomusum!

1. maaş alsam da almasam da kendime çok iyi bakıyorum.
2. Annem harçlık gönderiyor. Yapma, etme diyorum, EUR altın gönderiyor. Çocukluğunda yapamadım, şimdi izin ver diyor. Benden bir şey kabul etmez ama hediye alıyorum.
3. Yardım yapıyorum. Bir dernek kanalıyla. Kendim de bilgisayar aldım bir okula. Şirket de yardım ediyor, orada destek oluyorum. Kırsaldaki devlet okullarının hali çok fena.

1) maastan bagimsiz olarak istedigim seyi istedigim zaman aliyorum. Yani soyle, eger bir ihtiyac ise hemen aliyorum. Eger bir hobi urunu, gereksiz bir sey, bir seyin fazlasi vs ise online olarak sepete atip birkac gune hala istiyorsam o zaman aliyorum. Bazen o arada o seyle ilgili bir detay ogreniyorum ve fikrim degisiyor cunku.

2) babam yok. Anneme her ay maasimi aldigim gun para gonderirim. Ihtiyaci oldugu random zamanlarda da gonderirim.

3) duzenli olmasa da yilda birkac defa bagis yapiyorum. Bazen bir dernege, bazen de tanidigim birinin organize ettigi bir aktiviteye.

1. Bonus monus almadıysam yapmıyorum.

2. Babam emekli annem ev hanımı. Bu emekli maaşı ve pahalılıkla yardım yapmadan yaşamaları pek mümkün değil.

3. Düzenli yapmıyorum.

1. Kesinlike hayir. Zaten kazandigim paranin tamamini kisisel hedefler icin biriktiriyorum. Sirf "jest" olsun diye plansiz tuketim yapmam. Maas alinca bir anda zenginlesmedim, gene buzdolabinda ne varsa onu yiyorum.

2. Hic para vermedim ama yanlarina gidince bir ihtiyac varsa alirim.

3. Evet ama duzenli degil, gerek olustukca.

1- Hayır, kendime jest yapma alışkanlığım yok.

2- Para almıyorlar da faturaları kredileri falan kendi üstüme aldım. Emekli olsalar bi kredi kartı çıkarıp falan veririm herhalde.

3- Patreon'dan sponsor olduğum insanlar var. Yani çocuklara falan yardım etmek de güzel de, yaratıcı ve bişeyler yapmak isteyen insanlara fon yaratmayı, onların bağımsız çalışabilmesini sağlamayı daha kıymetli buluyorum.

1-) maaş alınca değil de denk geldikçe.
2-) nakit olarak istemezler o yüzden farklı şekillerde, evet.
3-) üniversitede öğrencilik yıllarımda kredi kartına talimat vermiştim. Halen daha otomatikte. İşsizlik veya maaş durumuna göre bağış miktarını düzenliyorum. Bir de etraftan duyarsam denk geldikçe yardım etmeye çalıştıklarım oluyor ama o çok az denk geliyor.

1) Hayır
2) Hayır, zaten versem de almazlar (düşününce durumları benimkinden daha iyidir hahaha). Arada bunu sever/kullanır diye gördüğüm bir şey olursa alıyorum.
3) Düzenli bağış yaptığım yerler var

T. Harv Eker'in Milyoner Aklın Sırları isimli bir kitabı vardı, orada bu şekilde "harcama fonu", "yatırım fonu", "bağış fonu" gibi şeyler yazıyordu, ona bir göz atmanızı tavsiye ederim, güzel şeyler yazıyor.

1 evet
2 hayır
3 ailesinin maddi durumu nedeniyle ünv kazandığı halde gidemeyen bir öğrenciden haberdar olduk, işyerinden bir kaç arkadaş birleşip her ay destek olduk, şimdi o öğrencinin okulu bitirdiği haberini aldık, bu mutluluk tarif edilemez. Güzel bir yola girmiş oldu. Bu sene aynı şekilde bir öğrenci daha var :)

Maaşlı çalışan değilim ama yeni iş alınca öğrencilere kitap alıyorum

1- Yediğim içtiğimden fazlasını kazanıyorum. Yani ay sonunda makarna yiyorum da maaşımı alınca bir pirzola yiyeyim demiyorum. Ay sonunda da pirzola yiyebiliyorum.

2- İhtiyaçları olanı veregeldim. Şimdi sadece annem var. Zorluyorum ama istemiyor. Kardeşim vasıtası ile yine ihtiyaçlarını kapatıyorum.

3- Yeğenime harcanması için kardeşime her ay rutin x TL gönderiyorum.

İlk soru yanlış anlaşılabiliyor. Biraz açmak istedim. Jest dediğim şey 29 gün makarna yiyip 1 gün et yemek değil. Bunun yemeğin fiyatıyla bir ilgisi yok. Kendinize sevdiğiniz bir yemeği ısmarlamaktan bahsediyorum.

Aklıma bir tek HIMYM'daki Ted'in Stella (cilt doktoru) ile tanışması ve olayların gelişmesi geldi :) Bunun dışında bildiğim örnek yok. Bence de "değişik" :)

Üniversitede yard doç hoca ve lisans öğrencisi ilişkisi ve mezuniyet sonrası evliliği var bildiğim, bence de hoş değil

Doktorda bence sorun yok karşılıklı bir ilişki, herhangi bir çıkar çatışması yaratma durumu da yok. Ve genelde kısa süreli bir profesyonel iletişim var, muayene oldu bitti, ameliyat oldu bitti.

Öğretmende hem başkalarının dahil olduğu bir sınıf varsa eşitlik açısından sorun olabilir hem de uzun süreli bir profesyonel ilişki var. Özel dersse o zaman çok sorun olmayabilir mesela.

3. Kişileri etkileyen bir durum olmadığı sürece bence sorun olmamalı.

Öğretmen öğrenci ilişkisi bana da kesinlikle etik gelmiyor. Doktor - hasta ilişkisi gayet normal. Hiçbir engel yok bence. Bazı doktorları ben de çok beğeniyorum:)) statüden değil de bazıları çok sempatik, ilgili geliyor. Hatta keşke doktor olsaymis dedigim iki kişiyi begenmistim.;)) Beni gülüşler ve ilgililik etkilediği için ;))

ogrenci ogretmen iliskisinde guc, alt-ust dinamigi var. normal doktor-hasta'da boyle bir sey yok. hasta isterse baska cildiyeciye gider, o doktorun hastasi olmak zorunda degil.

1. aynı lisede görev yapan erkek öğretmen eşini öğrencisiyle aldatıyor, kız liseden mezun olunca evleniyorlar.

2. tüm kızlara yazan üniversite hocam sonradan almanya'dan gelen bir lisans öğrencisiyle evleniyor.

3. akademik etik konularına yıllarını vermiş başka bir üniversiteden hocam bir lisans öğrencisiyle evlenip kızı yüksek lisansa alıyor.

sonuç: bu topraklarda etik diye bir kavrama rastlamadım. sözlükte yer alıyor sanırım, uzaktan duymuşluğum var.

Bizim bölumde var. Başka universitedeyken doktora jurisinde olan bi hocayla evlenip şu an aynı okul ve bolumde hocalar. Ikısını de sevmem o ayrı :D

Onun dışında masterda dersine giren ögrencisiyle evlenen hoca da var, ögrenci şu an doktora yapıyor.

İnsanlar işini dogru duzgun yaptıgı muddetçe niye etik degil anlamıyorum. Fakat ben kendi durumumu duşununce şahsen hiç istemem aynı ortamdan biriyle bir beraberlik. Bu kadar rekabetçi bir ortamda insanlar birbirine karşı nasıl sevgi falan besliyor anlamıyorum :D

bizim bölümde 3 kadın hoca çıtır asistanları aldılar valla :)) ama öğrenci-hoca ilişkileri bittikten sonra (öğrenciler tez aşamasında başka hocalarla çalışırken) gönül ilişkilerini ilan ettiler. yine de garip karşılandı. ilginin ne zaman başladığını, öğrenciyi kayırma veya hocanın manipüle edilme durumu yani etik olmayan şeyler gerçekleşti mi bilemiyoruz, o yüzden biraz dedikodu malzemesi oldular.

doktor-hasta ilişkisi normal geliyor eğer ikisi de rahatsız değilse.. yani basit hastalıktan gidilen doktorla kolonoskopi için gidilen doktor aynı olmaz gibi geliyor.

Ogretmen- ogrenci iliskisi yas grubuna gore zaten illegal, yetiskinler soz konusuyken de etik degil. Ozellikle bir not verme/mezuniyet/tez vs gibi ogretmenin ogrenci ustunde bir gucu varsa. Ama ne bileyim, 25 yasindaki adam ingilizce kursuna gidip 25 yasindaki ogretmenle sevgili olursa ona da karisamayiz bence. Bu sekilde yetiskinken yetiskin ogrencisiyle evlenen veya sevgili olan cok tanidigim var (kurs, ozel ders vs gibi guc dinamigi olmayan ogretmen ogrenci iliskisi yani).

Ama bildigim kadariyla garip bir sekilde ozellikle dishekimligi fakultelerinde asistan-ogrenci iliskisi inanilmaz normallesmis durumda. Hep oyleydi. Ahmet abi/Figen abla dedikleri kisiler hop birkac ay sonra sevgilileri oluyor, evlenen de cok. Kimse garipsemiyor bunu.

Doktor- hasta durumunda pek bir sorun gormuyorum. Psikolog, psikoyatrist falan degilse kisi… cunku orda da yine bir manipulasyon hali soz konusu olabilir.

İkisine de hos bakmıyorum .

İstanbul'da 26.9°C, %57 nemle çok sıcak diye hayıflanıyordum. Şimdi sizi duyunca bir serinlik geldi.

Sabırlar diliyorum, hayır görmedim.

İzmirdeyim, ev tek cephe ve tum ogleden sonra gunes alıyor. Su an dışrısı 35C ve içerisi 40C! Mecburen klimayı açıyorum, hatta dışarsı pufur pufur esip 27, 28C oldugund bile ben klimayı cmak zorunda kalıyorum :D

Ama nedense kışın da bi o kadar soguk çunku bi tek ust katımda biri oturuyor ve o da klima kullanıyor :) Şans işte :)

Sizin ev eğer öğleden sonraki güneşi alıyorsa öyle bir ısınıyor ki gece bile duvarlar alev alev, bir önceki evim öyleydi :/

Ev su an 25 istanbul.
Golgede sicaklik normalse vantilatorle klimadan daha etkili sogutabilirsin evi.

Cami acip esen tarafa koyuyorsun aleti, normalden daha fazla akim olusturuyor.

İstanbul Kadıköy'de su sıralar 30 derece görüyorum. Son kat değil ama çok fazla güneş alıyor salon. Geçen yıl ağustosta 37 dereceyi görmüştüm.

neresi, denizli mi? :)

Sıcaklığı ölçmedim ama yakında duyduğum bir yöntemden söz edeyim.
Bir arkadaş buz kalıplarını sinek telinin önüne koyduğunu ve tabi esinti varsa serinlik getirdiğini söylemişti. Ama daha denemedim, yeni duydum.

26. katta tüm cephesi güneş alan dış duvarları boydan boya camlı bi dairede yaşıyorum, cam klima açmazsak içerisi rahatlıkla 40’ı geçiyor.

Bro şöyle düşün: Bir F1 pilotu bir yarışta ortalama 2 kilo ağırlık kaybeder, bu kayıp esasında vücuttan ter yoluyla atılan sudur, yani terlemeyle de atıyor olabilirsin illa idrarla atacaksın diye bir durum yok. Yüzerken de mesela çok sık idrarın gelir neden? Yüzerken terleyemediğin için harcanan enerjiyle açığa çıkan suyu idrarla atarsın.

evet terlediğiniz için idrar miktarı az oluyor.

İdrara az çıkmanın terlemeyle ilgili oldugunu ilk defa urda okuyorum :) Şöyle çok basit bir örneklendirme yapayım, sabah spordan önce 1 buyuk boy su bardagi su içiyorum, sonra hızlı tempo bisiklete binip bayagı ter atiyorum ama o kadar tere ragmen içtigim sudan fazlası çıkıyor idrar olarak :)

Ya gerçekten yeterli sıvı tuketmiyorsun ya da böbreklerle ilgili bir sıkıntı olabilir. Tahlillerini bi yenilet istersen.

Yazın idrar miktarı azalıyor. Yani böbreklerimde problem mi var diye gitmiştim, doktor bunu söyledi. Ahalinin dediği gibi terle atılıyor. Aldığın su miktarını daha da artır.

Bu arada benim o kadar az geliyordu ki, günlük 300-400 ml idi.

Zara indiriminden çok giydiğim bi ceketin aynısını 500e aldım, bendeki eskimişti, ama sanırım iade edicem. İndirimli hali bile pahalı. Değer mi bilmiyorum.
Bi de morhipodan 840a kar botu aldım. Eskisi bu kışı geçirir seneyi görmez. Alıp kenara atarım, seneye giyerim. Normal çizme yerine günlük kullanıyorum ama yine de pahalı be ya.

Kedi maması :) Normalde her yerde "indirimli" hali 880tlye denk geliyodu 6kgsu ben 600e kapttım :) Bi de kedi taragı, normalde min 28tl ama 14tlye buldum :) İşte kendim için degil benim sıpa için bakıyorum :))

canta, sapka, kupe, cuzdan, canta, cuzdan... kendime ihtiyacimin olmadigi anda baskasina almaya calisiyorum. eet bagimliyiz hic de indirim kovalamam genelde sevdigim seyler indirime girmiyo inditex son alisverislerim snrm.

kedi mamasi bir dahaki alisverise ins

Normal diye biliyorum. Çünkü 1 ay gibi kısa bir sürede hormonların dengelenmesi çok erken. Geç mi kisirlastirdiniz? Bazen o da sebep olabiliyor. Biz veterinere danışarak dişi kedimizi 7.ay doğduktan sonra erkek kedimizi de 6.ayin ortalarında kisirlastirdik. Ama şöyle bir şey var kızgınlık belirtileri operasyondan sonra görülebiliyor fakat zaman geçtikçe kayboluyor diye de biliyorum.

Zaman verin:)

Geç kısırlaştı diyebiliriz çünkü yollarımız kesiştiğinde o yetişkin bir sokak kedisiydi.
Umarım öyle olur, teşekkürler

kan testlerini giriyorlarda bugüne kadar hiçbir ultrason veya görüntülemeyle alakalı bir bilgim girilmedi e-nabız’a

Devlette yaptırdıgım ultrason raporu 4 gune çıkmıştı enabızda. Özelde yapılan niye aktarılmadı bilemedim çunku özelde diz kapagı röntgeni çektirmiştim enabıza yuklemişti hemen. gittiginiz hastaneye sorun isterseniz danışmaya.

Tıp merkezi derken? Hastane haricinde yönlendirmeyle dışardan çektirdiğin röntgen, tomografi, mri, ultrason gibi şeyler e-nabız’da görünmüyor. Muayene için özel doktora gittiklerin de görünmüyor

@melodi daha once goruntuleme ile ilgili veri girildi bizde. E-nabiz'da "Radyolojik goruntulerim" kismina giriyorlar hatta o yuzden garibime gitti sordum zaten
@yankee jumping ozel poliklinik vs nereye gittiysek "ziyaretlerim" sekmesi altinda gozukuyor bizde.

Hocam bugün Türk kahvesi için kullanılan çekirdek Rio Minas isimli Arabica türde bir çekirdektir, hangi markayı alırsan al kullandığı çekirdek budur Kurukahveci Mehmet Efendi de bu çekirdeği kullanır diğer markalar da, bu çekirdeğin özelliği de en çöp çekirdek olmasıdır, bunu ucuz diye satmışlar zamanında bize hala bu kullanılıyor, bunu da dünyada satın alan bizden başka bi ülke yok sanırım belki bikaç dandik ülke daha kullanıyordur bilemiyorum, o nedenle hangi çekirdekle yaparsan yap hepsinin aroması süper gelir çünkü orijinali zaten kötü.

Aslında türk kahvesi güney amerika kahveleriyle de güzel olur kaleci saçlının dediği gibi biz ucuz çekirdek kurukahveci mehmet efendinin acı kahvesini kahve tadı olarak kodladık yıllardır

Ben hic denemedim ya. Ama harmanlamak guzel fikir, degisik hos bisi cikabilir ortaya :) Ben biraz tat konusunda sabit fikirliyim sanirim. Tatlari karistirmayi sevmiyorum, hepsini ayri ayri kullaniyorum yemekte de icmekte de :)

Ben tchibodan turk kahvesi cektiriyorum rastgele cesitlerden veriyor.
Standarttan iyi ama cok da farki yok gibi geldi bana.

Zamanında 100 küsür liraya şişme yatak şişiren bir alet almıştım pilli, o amaç için tam olarak bunu kullanıyorum. Sırf pc temizlemek için alet almaktansa böyle bir şey daha mantıklı olabilir.

@roket, hocam o cok buyuk kacar bana :) ele avuca sigacak bir seyler ariyorum :) cantama atayim.

Olsa bile o kadar küçük bir aletten randımanlı bir hava akışı almak zor ama, @roket adam'ın dediği pompaların debisi bile çok güçlü değil.

Debi önemli değilse akvaryum hava motoru diyeceğim, ama onlar da elektrikle çalışıyor, çantaya atmanın mantığı yok.

sprey tipi şeyler vardı sanırım ama ben kamera sensörü temizlemek için kullandığım şu minik pompayı kullanıyorum:
www.amazon.com.tr

tamamen el gücü ve pek de güçlü üflemez tabii. Ama tozu uçurur işte.

Dandik bir tansiyon aleti al, ya da bunun parcalarini satan yerden iste.

@divit tansiyon aleti fikri muhtesem, teskkurler :) sorunumu direkt ve net olarak sana anlatabilmisim sanirim :D

kuma yaptıysa bi defa bile orayı ögrenmiştir sorun yok tuvalet egitimi konusunda. başka yerlere yapıyorsa veya tuvaletini tam kapatmıyosa idrar yollarıyla ilgili bi rahtsızlıgı olabilir veya iç parazit olabilir.

bu konuda vetle göruştun mu

Kum derinliği minimum 7 cm olmalı, tarifinizden belki kum az olabilir diye anladım, kum miktarını arttırıp günlük temizleyebilirsiniz. Silmeye sakın alıştırmayın, tembelleşir büyüyünce de yapmaz olur, ilerde size eziyet. Alışacak zamanla merak etmeyin. Kumun yerini öğrenmiş gerçi ama yine de arada tutup kumun içine atabilirsiniz. Muhtemelen korkudan öyle davranıyo, benim kedi de eve misafir kedi gelince kumuyla bozuştu koltuğun altına filan işedi, kum kabında rahat edemedi, 3 4 gün sonra geçti. 2.5 yaşında bu hayvan. Endişelenmeyin yani, daha çok küçük.

altın çilek olabilir

@olutaklidi
Bu kesin olarak bir meyve.

"Botanik uzmanlarının bakış açısından, çiçekli bir bitkinin yumurtalığından üreyen her şey meyve sayılıyor. Bitkilerin diğer tüm parçaları ise sebze kategorisine giriyor."

@michael_knight
Kılıfı altın çileğe benziyor da o çileğe, domatese benzer şekilde yerde yetişen bir şey bildiğim kadarıyla. Bu ağaç üstünde görünüyor.

ya jack of hearts, domates de bir meyvedire bağlamayalım :') illaki bişeydir de neyin nesi onu merak ettim. ben de altın çileğe benzetmiştim ama gugıldan baktım yaprakları benzemiyor.

ben de oyumu meyveden yana koyuyorum ama bu altın çilek degil bence. çunku altın çilegin zarı daha kagıt gibi ince oluyor hamken bile.

Yıldız Meyvesi (Carambola)

altın çilek ağaçta yetişmiyor, yıldız mevvesi de değil. bizim memlekette var bundan ama adını hatırlamadım şimdi. yarın yazarım.

Ağızlık çalısı diyorlar buna. Staphylea pinnata. Marmara bölgesinde baya vardır.

@primetime gerçekten ağızlık çalısıymış teşekkürler. nasıl bişey bu yeniyor mu ne zaman olgunlaşıyor, güzel bir şeyse vakti gelince yine gideyim :)

Normalde 1 sene içinde tuketebilirsin ama derin dondurucuda -18Cda ya da daha altında tutulan et sonsuza kadar dayanabilir :D

Merhaba,
2 ihtimal geldi aklıma.
1. Tez konun benim bu makalemle çok ilişkili nasıl bunu atlarsın? Gibi bir soruysa eğer hoca haklı olabilir.
2. Boş temelsiz istek.

Hangisi olduğuna göre değişirdi sanırım benim tutumum.

üyenin yaptığı tez, vs. senin konu ile ilgili ise bunu zaten yapmış olman gerekirdi. diger türlü literatürü eksik taramis olursun. yok senin konu ile ilgili degilse (sinkaflı sözler) biridir. o durumda yapmasan da olur. ama ileri karsilasma ihtimaliniz varsa bu durum da yapman iyi olur. bu tipler unutmaz cünkü.

Konularımızın ilişki düzeyi şöyle: a<b<c<d<e

a en dış küme olsun e ise en iç küme. Ben e çalışıyorum. Hoca ile a<b düzeyi kadar ortağız. Yani zaten alanda yerelde 2 elin parmağından az çalışma var. Zaten istifade edeceğim bir şey olsaydı o demeden bakardım.

hocayı tanımıyoruz. bu nedenle sürekli negatif yorum yapmak yanlış olur. netice de teze atıf yapılmasının ve tez de yapılmasının ona bir faydası yok. belki bunu yapmamış olmanın ileri de senin için sorun olacağını düşünmüşte olabilir. bence burada niyet önemli.

hoca haklı olabilir, biz bilemeyiz buradan bakıp. alanınızı da bilmiyoruz.

siz farkında değilsinizdir ama o teze atıf vermemek sizi hem alanda hem de araştırmacı olarak cahil gösterebilir. daha bu geniş/temel havuzdan haberi yok veya buna ihtiyacı olduğunun farkında değil gibi bir algı oluşabilir. ikinci kez arayıp söylemesi biraz şey ama uyarmasında bişey yok. belki sadece iyi niyetli olarak, juriye karşı mahcup olmayın diye çabalıyordur. tez danışmanının istediği şey de asla cringe değil bence.

düşmanlıkla ilgisi yok da, bir atıf eksik vermek sizin hayatınızda ne değiştirecek ki? öte yandan komiteye güvenmiyorsanız yani feedbacklari almayacaksanız neden tez yazıyorsunuz? :D

fazla dövdüm ama ne bileyim, iyi niyetle başka bir perspektiften göstermek istedim.
kolaylıklar.

@rewlack
Tez danışmanımın tavrına cringe demedim. Çalışmalarına atıf vermemi isteyen jüri üyesinin telefonda 2.kez dillendirmesini cringe buldum. Yoksa tez danışmanım normal prosedürü söyledi. Dediğim gibi çok da ortak yönümüz yok bunu 2.kez istemesi garip geldi.

O vakit bardağın dolu tarafından bakıp çalışmalarına bakayım ben.

Benmmerak ettigim bi konu var, simdi defensee kadar proposal ve min 3 TIK yapiliyor, bu hocanin akli yeni mi basina gelmis, bu hoca izleme komitende degil miydi ki? Cunku komitendeyse ve bunu yeni soyluyorsa ustunden gecinmek istiyor demektir.

Yani ilginc olan savunma jurisine sonradan da eklense bu kadar onemli ve senin konunla ilgiliyse calismalari neden savunma oncesi raporunda okuyup bunu sinavdan once soylememis?

Iyi niyetli dusunursek ve sen gercekten alakasi oldugunu ve sadece gozden kactigini dusunuyosan koy gitsin. Dusunmuyosan tamamen vicdanina kalmis :)

Turkiyede kalcaksan ya da daha sonra bi sekilde geri donmeyi dusunuyosan evet dusman edinmis olursun cunku burdaki akademisyenlerin cogu orta cag kafa yapisina sahip bu konuda :)

Onceden ben cok takardim da oyle hocalar deneyimledim ki kim ugrascak, ne istiyosa ver aglamasin kafa yapisindayim su an :) Yoksa o is uzuyo duruyo.

@e mice
Bizim okulda süreç şöyle işledi: danışmanımla hocaları belirledik onlara haber verdik. Savunma öncesi tezi onlara gönderdim. Savunmaya kadar hiç iletişim olmadı, olmaz diye bir kural var sanırım. Etik olmazmış öğrenci ve üyelerin iletişimi. Savunmada öneriler geldi ama 1 ay içinde yapılabilecek ufak şeyler olduğu için tez 1 ay içinde enstitüye teslim edilmeden önce düzeltmeler yapılabilir dendi. Benden istenen ise enstitüye teslim etmeden önce düzeltmeleri yapıp hocalara nezaketen bakın önerilerinizi yaptım demekmiş.

benim her yanım tırnak, tırnakları kesince de diş izi oluyodu özellikle bi ara çok fenaydı :D kanama devam etmiyorsa bırak öyle kalsın ama eklem yerinde falanda 1, 2 gun standart yarabandıyla bantla istersen çunku hareket ettikçe kanıyor ve kanadıkça canı acıyor insanın :D

bendeki yara bere bi ara acayip fazlaydı o nedenle salmıştım ben şahsen :)

Kedi kanamalı çizik yapınca çabuk iltihaplanabiliyor diye hemen bi batticon'la müdahale edip açık bırakıyoruz biz.

yayılır mı bilmiyorum. ancak siz onu kediden almaya çalışmasınız iyi olur. yanlış alınırsa zehrini bırakıyor ve kedi ölüyor

Yok kediye dokunmayı bıraktım zaten. Çıkartmam asla. Ama yetişkın bir kenenin yumurtalarını bıraktığını duydum. O yüzden çok tedirginim.

hiç böyle bir şey okumadım şu ana kadar 5 senedir kedi besiyoruz ama bilemedim :) yani keneler atlayamaz, tırmanamaz, yapışır kalır ildigim kadarıyla. olay pirelerdekinden çok farklı. pire ilaçlatma boyutunda yayılabilir ama kenelerde hiç öyle bir şey oumadım şahsen :)

devlette zaruri bi rahatsızlık sebebi dışında botoks yapılmıyo diye biliyorum mesela göz kapaklarının kendilinden kapanması gibi durumlarda ypıyolr. bu dişle alakalı olmayan bi örnek evet ama durumu izah etmek için verdim :)

bana da devletteki dr çene botoksu demişti diş sıkması için poliklinigine yönlendirmişti, gitmedim. devlet sadece şu gece sıkmayı önleyen damaklık var ya o aparatı karşılıyor.

bi update geldiyse bilemiyorum tabii :)

Devlet yapmiyor. ozel saglik sigortasi da karsilamiyor bu estetik gibi muamele goruyor. sadece dislerin sikmaktan dolayi zarar gordugu icin damaklik yapiyor uni hastaneleri(o plastik seffaf sey) ama bu dis sikmanin cozumu degil. sadece dislerdeki a$inmayi hafifletmek icin

1 seans botoks da size çozum olmayacak. 2 veeya 3 gerekebilir kaslariniz guclendikce tekrarlanmasi lazim.

ben 1 kez iyi bir doktorda yaptirdim ama cozum olmadi devam da etmedim. daha sonra terapistim de botoksun bu sorunu cozmedigini anlatti terapiden devam biz :)

bir kereden bir şey olmaz.

Yeri geliyor el yıkıyoruz, cilde uyumlu diye biliyorum.

ph degeri tutuyosa bi sorun yok bence. hatta sensitive yazanların 5.5 civarı diye iddia ediliyor :)

Sürekli yapmaktan keyif aldığınız bir şey sandım başlığı görünce. Acaba bir bildiği mi var diye merakla girdim. :D

Bir şey olmaz dedikleri gibi arkadaşların. Deri ile tesiri o denli sıkıntılı olsa bulaşık yıkarken eldiven giyerdik.

bende bazi dus jelleri bile kuruluk ve onun sonucu olarak kasinti yapiyor, ozellikle kisin. kisiden kisiye degisir ama bulasik deterjani da bu sekilde fazla kurutur ve hatta tahris edebilir.

elde yıkama için olan Fairy vs. pek sıkıntı olmayabilir elde yıkayan çok var. Direkt sıvı sabun olarak kullanan da gördüm.

Fakat bulaşık makinesine koyduğumuz şey daha yoğun ilginç bişey bence o sıkıntı olabilir (jel, tablet veya toz)

Bulaşık deterjanı içindeki maddelerle duş jeli içindeki maddeler benzer olsa da birisi kozmetiğe ve tüm cilde uygun saflık ve kalitede iken diğeri tabaklara ve ellere uygun saflık ve kalitede olur. Ürün üzerinde eldiven ile kullanınız uyarısı varsa ellere de uygun olmayabilir. Kısa vadede sorun olmayabilir ama süreklilik olursa ciltte iritasyon olabilir.

tatlı+kitap hediye çeki olur.

Bence doğru değil. Restoran, kafe olsa neyse. Orada kutuya atabiliyorsun. Bir de yanlış anlamayın ama 50 TL şu an para değil. En az 100 olsa daha iyi. Bence bir kitap hediye edip arasına sıkıştırırsan daha iyi olabilir.

Ben olsam hediye çeki almak yerine direkt olarak para verirdim. Tatlı poşetinin içine teşekkür kartı onun da arasına para şeklinde. Öğrenci kişinin her şeyden evvel paraya ihtiyacı vardır. Çünkü gençlik var bedende. Hem onun neye ihtiyacı olacağını ondan başka kimse bilemez, parayı verin neye nasıl ihtiyacı varsa o şekilde kullansın.

Öncelikle çok ince duşunmuşsunuz, keşke bu dunyada sizin gibi hoş duşunenler çogalarak artsa :)

Hangi okulda okuyor bilmiyorum ama aileden uzaksa bir ögrenci için yeme/içme masrafı çok gidiyor. Ben olsam bu marketlerin hediye kartları var, içlerine bakiye yukleniyor ya da hazır bakiye yuklenmiş şekilde satılıyor. Onlardan alıp tatlının yanına koyabilirsiniz gibi geldi. İhtiyacı olan neyse gider alır marketten.

Nakit para yerine hediye kartı olabilir.
Yalnız ibb'de vs nasıl oluyor bilmiyorum ama çoğu firmada bu tarz seyler normal karsilanmaz, niyetiniz iyi bile olsa. Misal bana gelen her hediye tarzı şeyi hediye biriminden onaylatmam lazım yoksa alamam.
Bence ibb ile alakalı bir birimden bir onay alırsanız kizin da başı yanmasın sonra böyle bir düşünceden. O yüzden nakitten uzak durun bence.

Ya o gün yaptığın çiçek çok beğenildi ben de teşekkür etmek istedim. Bir arkadaşınla birer kahve icersiniz deyip parayı verin bence. Tatlı da olursa süper olur. Herkesin parayı ihtiyacı var. Amerikalı tipler bile işini yapan kasiyerlere 1 dolar vererek geziyor. Hiç utanılacak bir durum yok. Hediye çeki falan vermeyin, para verin ki işine yarasın.

Bahşiş genelde hizmeti aldıktan sonra verilir usulüen. Aradan biraz zaman geçtikten sonra bir hediye ya da bahşiş götürmek tuhaf anlaşılabilir. İnce bir çizgi var. Özellikle karşı cinstenseniz konu çok farklı noktalara gidebilir. İyi düşünün derim.

Belki başka bir sipariş daha alıp, onu hazırlarken her ikisini de kapsayacak şekilde bir hediye ya da bahşiş bırakabilirsiniz.