[]

Doktorunuza danışın klişesi...

Bu klişeyi hiç anlayamıyorum... Haber bültenlerinde,diyaloglarda, sağlıkla ilgili yazı ve konuşmalarda "Doktorunuza danışın" denilir. Kim bu doktoruna danışabilen kitle? Sanki herkesin özel doktoru var da herhangi bir ihtiyaç geliştiğinde telefonla arayıp danışılabiliyor da... Gerçekte olan şu: 1-2 haftalık süre içinde randevu alırsın, hastaneye gidersin ve sorarsın. O sorduğun kişi de doktorun değildir. Randevu alırken denk geldiğin doktordur. Çoğu zaman öyle soru falan sormaya, diyaloğa açık doktor falan da çıkmaz karşına...




 
"benim dediğime inanıp kendi başına bi bok yeme, benim dediğimi yapıp ölürsen sorumluluk kabul etmem, bu işin uzmanı doktordur" anlamına geliyor. yani kendi kendine kullandın ters tepti, sana o tedaviyi önerene gidip şarlama diye savunma işte, sorumluluktan kurtulma klişesi. "ben sana doktoruna danış dedim, beni niye dinledin" diyip sorumluluğu üstünden atmak gibi.

dört paragraf kripto para analizi kastıktan sonra altına "ytd (yatırım tavsiyesi değildir" yazmak gibi.
  • kibritsuyu  (26.04.21 18:01:32) 
Aile hekiminize veya sürekli gittiğiniz doktorunuza sorabiliyorsunuz. Genelde doktor muayeneden sonra kartını verir bu tarz sorularınız için.


  • ruhen hastayim ben  (26.04.21 18:02:57) 
Öyle bir kitle yok, "doktorum" diye biri yok. Aile hekimleri maalesef her şey hakkında biraz biraz fikri olan, sürekli okuyan gelişmeleri takip eden insanlar değiller. Olması gereken neydi? Aile hekimlerinin aileleri geçmişleriyle birlikte bilmeleri ve takip etmeleriydi. Öyle bir şey var mı? Yok. Olabilir mi? Olamaz. Çünkü ucuz işgücü kullanma merakındaki yönetim kadrolarımız bize daha fazla doktor istihdam etmeyi asla istemiyorlar. 36 saat fasılasız nöbet tutturuyorlar hastanelerde, üstüne bir de mesailerini yapmalarını bekliyorlar. Üstelik hastalarla sağlıklı bir iletişim kurmalarını, tam isabet teşhis ve tedavi üretmelerini bekliyorlar.

Biz bu durumda sürü oluyoruz. Sürü. Hani laf arasında çokluk belirtmek için kullanılan "bir sürü" ifadesi var ya, işte o aslında hayvanları nitelemek için kullanılan bir kelimedir, insana yakışmaz o. Ama biz kendimize o kelimeyi de, bu kadar kötü muameleyi de reva gördüğümüz için modern tıbbın denekleri olmaktan kurtulamıyoruz.

"Doktorum" demek için bilmem kaç doktora milyarlarca tl para dökmek lazım ki beni tanısın bilsin de derdimin ne olabileceği hakkında beni doğru bilgilendirsin veya yönlendirsin. Sence bu "doktorunuza danışın" ifadesi yüksek bir hayat standardını ve insanların insan yerine konulduğu ülkeleri çağrıştırmıyor mu? Burası öyle bir ülkeymiş gibi hissettirmiyor mu?
  • 1bir1bir1  (26.04.21 18:05:26) 
Aynen. Randevu bile alamiyosun, ne doktoru :D


  • e mice  (26.04.21 18:35:15) 
Valla benim aile hekimimle aram çok iyi. Herhangi bir sıkıntı olunca ilk ona gidiyorum, hatta covid döneminde whatsapp'tan yazıyorum. Bir yere yönlendirirse e-nabız'dan falan sonuçlarıma bakıyor, işte hastanedeki doktor ne dedi falan onları takip ediyor. Ara sıra telefon edip "bi sıkıntı var mı" diyor, sigarayı bırakmam için baskı bile yapıyor yani, daha ne yapsın.

Hastanede çalışan birine böyle ulaşmak zordur da, aile hekimleri bu yüzden var zaten.
  • plutongezegendegilmi  (26.04.21 19:03:08) 
Çok parası olan "doktoruna" danışabiliyor. Biraz parası olan da sürekli aynı doktorun özel muayenehanesine gidiyorsa (iç hastalıkları vs) arayıp danışabiliyordur. Bazı ailelerin sülale boyu gittikleri özel doktorları, diş hekimleri, kasapları, balıkçıları var. Belki de bende istikrar olmadığı için arayıp kimseye danışamıyorum. Belki sistemde hiç sorun yoktur.

"Erken teşhis çok önemli, en küçük belirtide mutlaka muayene olun" klişesini unutmayalım. Ekran doktorlarını çok da şeyetmemek lazım. Devlet hastanesinden sıra alın diye anlattıklarını sanmıyorum onca şeyi.

Sistem yanlış. Hasta ile doktoru karşı karşıya getiriyor. Mesela göğüs kafesimde ağrı var, kalp mi, mide mı, fıtık ağrısı vs mi? Önce benim teşhis koymam gerekiyor ki randevu alabileyim. Tüm hastaların deneme yanılma yoluyla bir sürü polikliniği meşgul ettiğini düşünün. Bıkıp vazgeçmezsem uzun bir süreçte doğru tedavi için birkaç doktora görünmem gerekecek. Aile hekimliği daha kalifiye hale getirilip ön tanı için zorunlu tutulmalı. İstisnai durumlarda doğrudan birime başvurmanın şartları belirlenebilir.

Bir de, madem hayal kuruyorum; gece poliklinikleri olsa mesela? Önemli bir şeyim varsa diyerek ertesi günü beklemeye çekinen insanlar (bir ay randevu bulamayacak ama biz ertesi gün diyelim) trafik kazası geçirmiş insanlarla aynı yerde derman aramasa?
  • zihua  (26.04.21 19:13:06) 
  • speedy  (26.04.21 19:13:55) 
Ben.

Birincisi, çok iyi anlaştığım bir kuzenim aile hekimi, ona danışıyorum. <3

Ciddi cevap, on küsur yıllık otoimmün hastalığım var, dönem dönem şehir ve doktor değiştirmekle birlikte hastalığımı takip eden ve düzenli kontrole gittiğim bir "doktorum" oluyor her zaman. Ama aile hekimi bunu yapmalı +1
  • kobuzchu kiz  (26.04.21 19:38:07) 
@biseysorcaktim
bu biraz da süreklilik ile alakalı. Doktorum yok ama periyodik olarak hizmet aldığım bir avukatım ve sigortacım var benim. Zengin değilim, orta halli beyaz yakalı çalışanım aslında ama bir şekilde oluştu böyle bir durum.

Avukata tabii ki dava takip etmesi gerektiğinde ödemesini yaptım-yapıyorum ama arada çok kafama takılan bir şey olduğunda çok kısa bir telefon görüşmesi yapıp danışabiliyorum ücretsiz.

Ya da sigortacı; 2 arabanın sigorta+kaskosu, deprem sigortası, sağlık seyahat sigortası derken 7-24 arayıp yardım isteyebileceğim bir ilişki kurdum. Mesela ben yurtdışında iken kaza geçirdim, whatsapptan bir mesajla herşeyi organize etti, ambulans hastane ameliyat falan. Ya da arabanın kazası olduğunda gecenin bir yarısı çekici gönderdi, otel ayarladı yedek araç verdi vs vs.

Süreklilik arz eden iş ilişkileri önemli. 3-5 fazla ödeme yaparsınız ama ihtiyaç olduğunda o fazla ödemelerin karşılığını fazlasıyla alırsınız.
  • zikardo  (26.04.21 23:52:33 ~ 23:53:10) 
Bu, "doktorum" lafının gerçekliğini ömrü hayatımda sadece 1 yaşındaki kızımın özel klinikteki doktoru için hissediyorum. Sebebi de cevaplarda dendiği gibi süreklilik içeren bir ilişki olması. Rutin aşıları, kontrolleri vs olunca herif bizim aileyi tanır duruma geldi. Whatsapp tan falan bir şeyler sorabiliyoruz acil durumlarda filan. Öyle bir şey.

Devlet hastanesinde olası bir şey değil bu kişisel doktor olayı pek. Yav kişiseli geç herhangi bir doktora randevu bulabilirsek bildiğin mucizevi bir olay olmuş hissi yaşıyoruz, şaşırıyoruz. Abartmıyorum.
  • wilhelmwasmuss  (27.04.21 02:21:20) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.