Giriş
(10)

Halka küpe

i m cool with that
Bir küpe sorusu da benden gelsin. Halka küpeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Takıyor musunuz? Hangi boyutta, ne şekil olanları takıyorsunuz? Cinsiyet belirtirseniz sevinirim.
Bir küpe sorusu da benden gelsin. Halka küpeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Takıyor musunuz? Hangi boyutta, ne şekil olanları takıyorsunuz? Cinsiyet belirtirseniz sevinirim.
0
i m cool with that
(23.12.17)
Bir dönem bir sol bir sağ kulağımda olmak üzere iki tane yüzük genişliğinde ince halka takıyordum. Bence en güzeli halka.

Erkek.
0
rahip janick
(23.12.17)
ara sıra takıyorum. takarsam ince gümüş şekilsiz sade olanlardan takıyorum 2 kulağıma birer tane olarak. erkek.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.12.17)
kıkırdak ve kulağın üçüncü üst deliğinde ince, küçük halka küpe var. hiç çıkarmıyorum.
0
elorelia
(23.12.17)
yakışana çok yakışıyor. severim ben.

26e
0
rain when i die
(23.12.17)
5 kuruştan 1 liraya kadar farklı boyutlarda gold renginde olanından takıyorum, gümüş hiç sevmiyorum. Küpeyi genelde yalnız takarım, diğer delikleri boşuna açmışım. Büyük olanlardan takmıyorum ama bazen başkasında hoş bulabiliyorum.
Kadınım.
0
pike
(23.12.17)
2 yıl öncesine kadar takıyordum. Şimdi takamıyorum maalesef :/

hizliresim.com
0
lana del rey
(23.12.17)
en guzeli. turkiye'de cok secenek yok ama... renk ve bitis ve hatta ebatlar konusunda.

ufak, zarif, altin ya da celik, bitisi cig olmayan kupeler bence herkese yakisiyor.
0
e haliyle
(23.12.17)
6 senedir kulağım delik, halka küpeden başka küpe takmadım. solda bir tane eşlik ediyor bana.

erkek.
0
ravenclaw
(23.12.17)
Hiç takmadım ama kocaman olanlar hanımlarda güzel durabiliyor. Küçük 4lü 5li olanlar ise ben çok sevişiyorum ambiyansı veriyor.
0
shenergy
(03.03.18)
seviyorum. siyah renk, kalın ve küçük.

7 aydır küpe takıyorum. küpe taktığım için ithamlar ya da manalı/manasız bakışlar, nasıl bir ülkede/ortamda yaşadığımı kafama vura vura gösteriyor ve bu beni daha da biliyor (bilemek).

vida şeklinde olan iki küpem var. biri siyah, diğeri beyaz. ikisini de seviyorum, siyah halka küpemle birlikte.

sallanan çıpalı ve sallanan yapraklı küpelerim de var ve daha birkaç tane. ama yakışmadığını söylüyorlar onların.

siyah, kalın halka küpe daha klasik. beyaz gümüş ve gümüş olmayan, yine beyaz bir küpem daha var. ama siyah kadar karizmatik değiller. siyah rengi sadece küpede değil, giyimde de çok seviyorum. siya başlıbaşına harikulade bir renk. kimileri öyle bir renk olmadığını söylese de.
0
runagain
(03.03.18)
(16)

bugün doğumgünüm

sta
34 oldum. eskiden çok mutlu, çok heyecanlı olurdum doğumgünlerimde. artık o heyecanı bulamıyorum. yaşlandım mı :(
34 oldum. eskiden çok mutlu, çok heyecanlı olurdum doğumgünlerimde. artık o heyecanı bulamıyorum. yaşlandım mı :(
0
sta
(23.12.17)
Doğum günün kutlu olsun, ama emin ol çok güzel yaşlar bunlar. Ne toy, ne ihtiyar.
0
John Bloor
(23.12.17)
Doğum gününüz kutlu olsun. 65'ten sonrası yaşlı oluyor. Daha gençsiniz.
0
tahin pekmez yoğurt
(23.12.17)
Bebişle birlikte mutlu seneler :)
0
brad pitt
(23.12.17)
Yeni yasiniz saglikli ve huzurlu gecer umarim ^^ Gencligin zirvesindesiniz bence.
0
lamira
(23.12.17)
doğum günün kutlu olsun. yaşlanmamışsın, daha var.
0
elorelia
(23.12.17)
Hayat boktan ondandır.
0
clones
(23.12.17)
Evet "eşşek kadar insan" diye tabir ettiğimiz yaşa gelmişsiniz ama depresyona girecek bir yaşta da değilsiniz. Mutlu yıllar. :)
0
grgn
(23.12.17)
sorumluluklar artiyor ve hayat boktanlasiyor +1
ama iyki dogdunuz :))
0
imnotsureabout
(23.12.17)
ya, duyuru'dan bildigim kadariyla sta sanki biraz eve kapanmis biri. biraz sikiliyor sanki. bebegi olmustu, belki kendini birakmistir biraz. diger yandan, akilli bir kadin. yolunu bulur.

mutlu yillar ona!
0
e haliyle
(23.12.17)
dgko
0
regardless of what they say
(23.12.17)
Mutlu yıllaaaar!! Olur mu ne yaşlanması! 30'lar insan hayatının en güzel dönemi, tadını çıkarın! Her şeyin dilediğinizce olacağı; şans, sevgi, mutluluk dolu çok çok çok güzel bir yıl dileğiyle!
0
agluna
(23.12.17)
Ben sizi erkek sanıyordum. :D

sta ne demek?
0
grgn
(23.12.17)
yaşlanmadın yıllandın
0
krasich
(23.12.17)
Yaşlandın sta. Ölüme bir adım daha yaklastin. Bebek de zor tabi o da var..
Doğum gunun kutlu olsun ama^^
0
veritaslibertas
(23.12.17)
valla yaşlandım. tek başıma dışarıda içiyorum. o kadar yalnız hissediyorum ki şu anda.
0
🌸sta
(23.12.17)
Geride bıraktığın yılı istediğin gibi geçiremediysen doğum günleri sıkıntılı oluyor.

Yeni yaşın kutlu olsun. Mutlu bir yıl geçirmen dileğiyle.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(23.12.17)
(4)

ülkemizde devam eden fakat yurt dışında çözülmüş olan eğitim sorunları

avianthem
ne gibi sorunlar var böyle merak ediyorum.eskiden yurt dışında da olan fakat şu anda orada çözülmüş ne gibi problemlerimiz var? bizim çözmek için cebelleştiğimiz fakat yurt dışında çoktan çözülmüş olan problemlerden bildiğiniz var mı?teşekkürler.
ne gibi sorunlar var böyle merak ediyorum.

eskiden yurt dışında da olan fakat şu anda orada çözülmüş ne gibi problemlerimiz var? bizim çözmek için cebelleştiğimiz fakat yurt dışında çoktan çözülmüş olan problemlerden bildiğiniz var mı?

teşekkürler.
0
avianthem
(23.12.17)
öğrencilerin doğru yönlendirilmesi, sende sosyal zeka var işletme oku, sen çalışmayı seviyon makineci ol, oha notlar da iyi doktor ol. baba sen hiç kasma teknisyen ol miss gibi yaşarsın. vs.

almanya'daki teknisyen (usta) sayısı ile tr'yi karşılaştırdığınızda göreceksiniz.
0
dedim dedim de kime dedim
(23.12.17)
öğretmen başına düşen öğrenci sayısı. (bahsedilen sayılar ilköğretim içindir)

ab ortalamsı: 14
nato ülkeleri ortalaması:14
ortadoğu ve kuzey afrika ortalaması:24


türkiye: 27!

ortalama olarak güney asya ve orta asya grubunda görünüyoruz.

rusya:19
yunanistan:10
almanya: 11
abd:14
malezya:12
italya:10

şeklinde uzuyor liste. bu sorunu çözmeden başarı gelmesi imkansız.

www.nationmaster.com
0
burya
(23.12.17)
Ogretmen egitimi de ulkemizde sorun, ornegin benim Fen Bilgisi ogretmenim Nobel odullerini Oscar odulleri gibi bir sey saniyordu. Turkce ogretmenleri Turkceyi iyi bilmiyor Ingilizce ogretmenleri Ingilizce bilmiyor.

Halkin en cahillerinde olan irkcilik, nefret ogretmenlerde de sanki hic okumamislarcasina devam ediyor.
0
Traveller
(23.12.17)
intihal burada kanun, batida kucuk cocuklarin dahi imtina edecegi birsey. bu yuzden kendi fikirleri var, bu yuzden yaraticilar.
0
e haliyle
(23.12.17)
(3)

Bu kadar ilaç birlikte alınır mı? Ölür müyüm?

dilemma of subscribtionability
150 mg `efexor`1 mg `rivotril`1500 mg `depakin` chrono bt50 mg `desyrel`2000 mg `daflon`bir fincan `duphalac`
150 mg efexor
1 mg rivotril
1500 mg depakin chrono bt
50 mg desyrel
2000 mg daflon
bir fincan duphalac
0
dilemma of subscribtionability
(23.12.17)
Daflon ve duphalac hemoriod için sanırım onları akşam alsan, desyreli de gece yatmadan önce alsan bir arada aldığın ilaç sayısını azaltırsın en azından. Efexor depakin rivotril psikiyatri ilaçları onları doktora sormak lazım. Yada drug interaction checker sitelerinden etkin maddeleriyle kontrol etmek lazım.
0
curukturpkokusu
(23.12.17)
Senin için kontrol ettim klonazepam ve valproik asit beraber alınırsa absans nöbetlerini arttırma riski varmış.
0
curukturpkokusu
(23.12.17)
sert girmisler...

mutehassisi degilim de, bazisi yakinda eksiltilecektir. rejim nasil olacak?

depakin sabah mi? calismaya devam edecek misiniz bu aralikta?

fazla sersemliginiz olabilir, bir de yemek yiyip uyumak isteyebilirsiniz cok. cevap olarak uyaricilara abanmayin. bir de, bence prospektusleri okumayin.
0
e haliyle
(23.12.17)
(4)

Mutluluk

clones
Nasıl mutlu oluyor bu insanlar? Kafayı yemenin eşiğindeyim. Ama hep bu eşikte kalıyorum. Belki kafayı yesem rahat edicem. Geçmiyor da bu meret.
Nasıl mutlu oluyor bu insanlar? Kafayı yemenin eşiğindeyim. Ama hep bu eşikte kalıyorum. Belki kafayı yesem rahat edicem. Geçmiyor da bu meret.
0
clones
(23.12.17)
Anlam yüklüyorlar. Yükledikleri anlamların sığlığına derinliğine bağlı olarak da mutlu oluyor veya olmuyorlar. Bence sen tam dengede olabilirsin.
0
yaren
(23.12.17)
kendilerini kandırarak
0
nodrama
(23.12.17)
Çocuk esirgeme kurumuna gidin, çocukları ziyaret edin. Maddi durumuz iyiyse eliniz boş gitmeyin, s.kerim!
Sırf sen ordasın diye nasıl mutlu oluyolar görmeniz lazım.
Bi de ağlamayın onları görünce üzülüyolar, ben tutamıyorum kendimi ağlıyorum bazen.
Bi de bebeklerin olduğu bölüme gidin. Hiç ağlamayan onlarca bebeğin nasıl kuzu kuzu durduklarını görün. Ağlasalar da memenin gelmeyeceğini bilen onlarca bebeğin ağlamayı kestiği bir ortam görün.
Anlam, denge, tutku, yaşama sevinci, irade, ...... gibi kavramların da ta .... koyim.

Firebird'ün düzeltmesi için teşekkürler:
çocuk esirgeme kurumundaki çocukların fiziki olarak eksiklikleri olmuyor, yiyecek giyecek ihtiyaçları oldukça iyi karşılanıyor, hediye olayına gelince çocuklarda bu bir beklenti yaratıyor, ziyaret eden insanlara hediye maddiyat gözüyle bakmaya başlıyorlar o yüzden bu eli boş gitmeme çok doğru bir yaklaşım değil
0
rastinon
(23.12.17)
ya, gorunuse aldanmamayi ogrenin, ya...
0
e haliyle
(23.12.17)
(6)

İstediğim şirket ike görülücem ama? Mülakat guruları gelsin

mhmtt
Olay şu, şu anki işimden memnun değilim. Ufaktan iş aramaya başlamıştım.Sonra hoop bi telefon, başvurmadığım ama bana uyabilecek iyi pozisyon ve şirketin insan kaynaklarından biri aradı. Cv’nizi gördüm vs dedi ve görüşmeye çağırdı...Telefonda biraz konuştuk, aktif iş arayışım yoktu dedim ki yoktu da
Olay şu, şu anki işimden memnun değilim. Ufaktan iş aramaya başlamıştım.
Sonra hoop bi telefon, başvurmadığım ama bana uyabilecek iyi pozisyon ve şirketin insan kaynaklarından biri aradı. Cv’nizi gördüm vs dedi ve görüşmeye çağırdı...
Telefonda biraz konuştuk, aktif iş arayışım yoktu dedim ki yoktu da yani yalandan başvurmaya başlamıştım kariyerden harıl harıl aramıyordum. Ama bu iş olursa anında bırakırım şu anki işimi.
Fakaaaaat mülakatta bunu demek ne kadar doğru bilmiyorum. Sorulacak bana neden bırakıyorsun şu anki şirketini diye. Ne desem?
Maaşı ve pozisyonum aynı şirketlerin büyüklüğü sektörü aynı. Neredeyse aynı şirketler yani:D
Departmanı şunu bunu sevmiyorum diye bok atmak istemiyorum şirkete. İş aramıyordum çünkü onların gözünde. Ama mutlu olduğum yeri bırakmak için de mantıklı bir sebebe ihtiyacım var bu ne olabili? Umarım anlatabilmişimdir. En az hasarla nasıl çıkarım bu sorulardan yardımcı olursanız seviinirim
0
mhmtt
(23.12.17)
işimden memnun değilim?
mutlu oldugum yeri bırakmak?

suanki iş ve ortamdam memnunmusun değilmisin?

illaki şartlarda bir değişiklik vardır onları öne sürebilirsin
0
horizon
(23.12.17)
iş arkadaşlarımdan biri ile sorun yaşadım bile desen en ince ayrıntısına kadar soru soracaklar. neden sorun yaşadın? sorundan bahseder misiniz? seni tek kurtaracak ve ardından soru almacağın şey; şu anki işyerim evime uzak demen veya yakın tarihte sizin işyerinize yakın bir yere taşınacağım da olabilir.
0
cryin
(23.12.17)
her şeyin aynı olduğu bu yere geçmeyi neen istediğini merak ettim. maaşın dahi değişmiyor mu?
0
blacksky
(23.12.17)
Yahu memnum değilim demiş nesini anlamadınız? Memnun değilim demek istemiyor yani mutsuzum orda demezse mutlu demektir mutlu olduğu yerden bir insan niye çıkar?

Bence;
İş olarak kendimi geliştiremiyordum diyebilirsiniz.
0
eksi sozlugun tatli insani
(23.12.17)
artik ogrenmiyorsun. daha fazla sorumluluk alabilirsin, ama pozisyon yok.
0
e haliyle
(23.12.17)
sana göre iki şirketin büyüklüğü aynı ama onlar muhtemelen kendi şirketlerini üstün görüyorlar. sen de ona göre oyna. normalde düşünmüyordum ama bu şirketin çalışma ortamı, başarıları vs vs beni etkiledi falan de.
0
prodeq
(24.12.17)
(4)

Az uyuyup uykusuz kalmama formülü

pavlis
Geçen gece 1 saat 20 dakika kadar uyuyup telefonun sesiyle uyandım sonra bir saat uyanık kalıp geri uyudum. Sabah erken uyandım ve hiç uykum yoktu. Sanki gece uyanınca uykumu almıştım. Bu şanstan mı oldu yoksa denesem yine başarılı olur mu?Böyle bir formül vardı sanki bir saat uyuyup uyanıyordun fal
Geçen gece 1 saat 20 dakika kadar uyuyup telefonun sesiyle uyandım sonra bir saat uyanık kalıp geri uyudum. Sabah erken uyandım ve hiç uykum yoktu. Sanki gece uyanınca uykumu almıştım.
Bu şanstan mı oldu yoksa denesem yine başarılı olur mu?
Böyle bir formül vardı sanki bir saat uyuyup uyanıyordun falan.
0
pavlis
(22.12.17)
bir bak bakim www.sleepcycle.com
0
idexo
(22.12.17)
Her zaman aynı sonucu vermez. aldığın gıda maddelerinin etkisi ve uyumadan önceki yaptığın iş dolayısıyla vücudun yorgunluğu vs. gibi nedenler uyku gereksinim duyduğun süreyi değiştirir. Aslında 7-8 saatlik standart uyku süresi çok bir şey ifade etmiyor. 4 saatte uyusan kalktıktan sonra uykunu almış yorgunluktan çıkmış isen bu zaten yeterli bünye için.
Kendim için konuşayım gece 1:30 gibi de yatsam saat 8'de bulunmam gereken iş için gözüm bazen 5:30 bazen 6:30 da (alarmsız) açılır. Çok zaman alarmdan önce de uyanırım.
Sanırım alarmdan önce o biyolojik saati kurmak mesele. Arkadaşlar uyanmak için alarmı yataktan kalkana kadar 4-5 defa ertelediklerini söylediklerinde bana tuhaf geliyor.
0
1adam
(22.12.17)
rem döngüsü diye araştırabilirsin ama her zaman geçerli olmaz +1
0
basond
(23.12.17)
"gudulenmislik" der kacarim.
0
e haliyle
(23.12.17)
(5)

Asagidaki 2 isim hakkinda

mesudiyeli mesut
Ne dusunuyorsunuz? 1) Sunay Akin2) Murat MentesTesekkurler.
Ne dusunuyorsunuz?

1) Sunay Akin
2) Murat Mentes

Tesekkurler.
0
mesudiyeli mesut
(20.12.17)
Sunay Akın'ın anlatımı, Murat Menteş'in kitapları ve kitapta kullandığı üslup çok güzel bence.


Not: Sunay Akın eserleri okumadım, o konuda bir şey diyemiyorum.
0
m e b
(20.12.17)
Murat menteşi okuyamadım tarzı seviliyor halbuki. Ama ben kitabımı yarıda bıraktım, daha da elime almadım.
Sunay akın okumuştum, akıcı da gelmişti yine denk geldikçe konuşmalarını dinlerim. Murat menteşe nazaran daha güzel geliyor bana.
0
cabiday
(20.12.17)
akin okumadim. romantik, sevimli, ama benim icin dikkate sayan degil.

mentes, bicimde basarili, ama iceriksiz.
0
e haliyle
(20.12.17)
1- yorum yok
2- tiksiniyorum
0
dilemma of subscribtionability
(20.12.17)
Sunay Akın'ın anı öykü vs anlatmasını çok severim


Murat Menteş nefret ederim
0
kablelvuku
(20.12.17)
(18)

canı sıkılınca para harcamak

dedim dedim de kime dedim
canım sıkkın çeşitli sebeplerden. para harcayıp 3-5 gereksiz şey alsam iyi gelecekmiş gibi. harcayayım mı? işte toplamda 4k falan gömmek var 4-5 tane şeye.
canım sıkkın çeşitli sebeplerden. para harcayıp 3-5 gereksiz şey alsam iyi gelecekmiş gibi. harcayayım mı? işte toplamda 4k falan gömmek var 4-5 tane şeye.
0
dedim dedim de kime dedim
(18.12.17)
4k çok. Yapma
0
elorelia
(18.12.17)
Harcama bence de
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(18.12.17)
para harcamak iyi geliyor.

4k cok
0
fakyoras
(18.12.17)
Sonra para gitti diye üzülmeyeceksen harca gitsin (:
0
Ufuk
(18.12.17)
can sıkıntısına çok iyi gelse de sen yine de abartmadan harca, 4-5 şey almak yerine önceliklendirip birini al bakalım işe yarayacak mı.
0
yaraticinick
(18.12.17)
Bitcoin al.
0
cakabo
(18.12.17)
sıkıntıdan şöyle liste hazırladım

kulaklık
gözlük normal optik ama biraz pahalı
saat işte tissot falan
leatherman çakı
termos
sırt çantası
motor ehliyeti + eğitim
parfüm

işin kötüsü hiçbirine de ihtiyacım yok aslında ama işte alsam iyi olcakmış gibi. aslında alınca olmuyor onu da gördük.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(18.12.17)
motor ehliyeti + kulaklik sadece
0
imnotsureabout
(18.12.17)
Motor ehliyeti ve saat diyorum bende
0
joker06
(18.12.17)
1-2 ay sonra nereden harcadım ben o parayı şimdi ihtyacım oldu diyecek bir durum olmadığı sürece sıkıntı olmaz.
0
tukenmez adam
(18.12.17)
hayata not :
bugün 500tl harcadım. çok bir şey değişmedi.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(18.12.17)
tarihe not : 2000tl daha harcadım bi değişiklik yok.
yarın 1000tl daha harcıyacağım o zaman da editlerim.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(27.12.17)
tikleri vermeyi dene bide?
0
imnotsureabout
(28.12.17)
sanırım şu duyuru kadar görgüsüz ve ayıp bir duyuru daha görmedim.
azıcık halden anlasan keşke. madem sokağa atacak 4000 lira paran var, git at abi. bunu burada herkesin gözüne sokmak zorunda değilsin. git harca. sormuşsun ama buradakilerin fikrini de pek merak ediyormuş gibi durmuyorsun zaten, alma diyen bir sürü kişi olmuş ama sen hem kimseyi sallamamış, hem de günler sonra bir de güncellemişsin duyurunu, 1000 harcadım 2000 harcadım diye. aman iyi halt ettin. nereye ne kadar para harcadığın çok da umurumuzdaydı.

olan var olmayan var. biraz halden anlayın. aileniz sizi nasıl yetiştirdi? veya sonradan mı böyle oldunuz? ben gerçekten anlamıyorum.

bir gün muhtaç olmazsın umarım. olursan da bu duyuruyu hatırla.

şunu da eklemeden geçmek istemiyorum. bu "k" en sinir olduğum şey. bin diyorduk biz ona, ne ara herkes k demeye başladı?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.12.17)
@ika
hocam senin duyuruyu yanlış anlayasın gelmiş :)
olay param var harcıyorum yuppii bakın owww yiheaaa! değil görüldüğü üzere,

olay canım sıkkın acaba para harcasam biraz kendimi iyi hisseder miyim, motivasyonum düzelir mi? gidip güzel bir kazak alsan en azından 1 hafta kendini iyi hisseder misin? cevabını aramak üzerine soruldu.

banka hesabında 30k para var, yapman gereken bi dünya iş var bu işleri yapsan herşey düzelecek ama içinde zerre kadar çalışma isteği yok. yok yani. 1-2 aydır öteliyorsun herşeyi. uyuyorsun. günler geçiyor. sen öyle mal gibi ekrana bakıyorsun.

25k bayılıp bir r25 alsan 3-4 gün gazlasan 1-2 aylık enerjiyi depolar mısın?
4k-5k'ya baba bir takım elbise alsan ben neymişim lan diyip gaza gelir misin?
yada o kadar çoşmayıp güzel bir kazak alsan? saat? veya müzik dinleyebileceğin kalite bir kulaklık?
kaç gün verir sana? yada cidden işe yarar mı?
duyurunun açılış sebebi o şekilde yani,
ha ben sizin için test ettim değişen bir şey yok.
siz harcamayın boş yere paranızı yani.
herşeye rağmen çalışmak önemli olan, bayıldığında da çalışmak.
2,5k harcamışım çok birşey değil sanırım bi telefon bile alamazsın.
şimdi senin geçmiş duyurularına baksam ürün tavsiyesi istediğin duyulara aynı fiyata sende ulaşmışssındır sanırım.
mevzu bu yani.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(28.12.17)
cok da ise yaramayacak, biliyoruz, ama yapiyoruz.

arkadas yokluk gormemekle iliskilendirmis, ama gormus olanlarda da ziyadesiyle gozlemliyorum bu davranisi.

ben bu ara insanlara hediyeler aldim. hayatlarini kolaylastirabilecek kucuk seyler... bir de bitki aldim, uc filizi var, buyuduklerinde baska saksiya ekip arkadaslarima verecegim diye seviniyorum.

baska birkac sey daha aldim, daha kullanmadim bile.

cok gecici, bazen de huzunlu bir hareket bu, ama sizi anliyorum.

a ha! bugun kurs aldim. nasil unuttum? cok ucuza aldim. isime yarayacagini umuyorum. odedim diye calismak da zorundayim. sahane.

bir de, boyle vaziyetleri aklamak icin bazen kullanmadigim esyayi satiyorum. o zaman yine cok yakin galiba. biraz olsun daha iyi hissettiriyor ama...
0
e haliyle
(28.12.17)
@dedim

duyuruyu gayet de doğru anlamışım. hala ayıp olduğunu düşünüyorum.
duyuruda herkes "şunu mu alsam bunu mu alsam" diye soruyor, dün "mercedes mi alsam audi mi" gibi bir duyuru vardı hatta. onlar sorulur. birinin bir şeye ihtiyacı vardır, parası da vardır, alacağı ürün hakkında fikir istemek için sorabilir. oysa bu duyurudaki sorun, senin "sırf canın sıkıldığı için" hiç ihtiyacın olmayacak şeylere birkaç bin lira para harcama lüksünün olması ve bunu gelip buraya yazman. üstüne bir de "alt tarafı 2.5 bin harcadım sadece, çok değil zaten bir telefon parası etmiyor" demen. paranın miktarı hiç önemli değil ki. 2.5 bin lira sana göre az olabilir ama o paranın çok daha azına ne kadar muhtaç olan bir sürü insan var.

özetle, sokağa atacak paran varsa at. para senin paran. ama bunu paylaşmak zorunda değilsin. şu an 12 saatlik mesaisine yani başlamış bir işçinin bu duyuruyu okuduğunu düşünsene.

bilmiyorum bir tek bana mı garip geliyor. üstelik ben hayatımda pek yokluk görmedim, sadece yokluk görenlerin gözünden bakıyorum ve çok üzülebileceklerini düşünüyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.12.17)
enteresanmış.

istanbul kanatlarimin altinda +1

tartışmalara katılmadan kısaca bir şey söylemek istiyorum. kaybederseniz üzülmeyeceğiniz bir para varsa,
kendinize değil başkasına bir şey almayı deneyin bir kerede.

eşyaların dilleri yok ama insanların var. eğer birini çok mutlu ederseniz,işine yarar bir şeyler verirseniz
sizi eşyadan daha çok mutlu edecektir. tabii bu iş alış veriş değil ancak yine de bir deneyin
0
foster
(29.12.17)
(11)

Erkek burada ne demek istiyor?

frankie
Merhaba sevgili duyuru halkı, bir kız arkadaşımın başına gelen ilginç bir olayla ilgili size danışmak istiyoruz. Kendisi de burada gelecek cevapları okuyup biraz rahatlayabilmeyi diliyor.şimdi bir kadın bir erkek var. 30lu yaşlara yakınlar ve birlikte çalışıyorlar. ofiste max çalışan 4-5 kişi. herke
Merhaba sevgili duyuru halkı, bir kız arkadaşımın başına gelen ilginç bir olayla ilgili size danışmak istiyoruz. Kendisi de burada gelecek cevapları okuyup biraz rahatlayabilmeyi diliyor.

şimdi bir kadın bir erkek var. 30lu yaşlara yakınlar ve birlikte çalışıyorlar. ofiste max çalışan 4-5 kişi. herkes son derece samimi ve araları iyi. kızımız erkeğe ilgi duyuyor ve açık açık yazılmasa da adım adım yaklaşıyor ona. biraz kanka ayağı gibi diyebiliriz. önceden hep birlikte gezerken zamanla bu ikisi yakınlaşıyorlar ama görünen kadarıyla erkek tarafı sadece arkadaşça.

1 yıl kadar bir süre böyle gidiyor. ikisinin de hayatında başka minik flörtler oluyor ama sevgililik boyutuna ulaşmıyor. derken derken sohbetleri,araları cidden çok iyi oluyor ve ikisi birlikte takılıp(fiziksel yakınlaşma yok) içiyorlar filan sadece. etraftakiler şüphelenmeye başlıyor.

en son gizli gizli küçük bir haftasonu seyahatine gidiyorlar. kızın arkadaşları var orada. kendi çevrelerine sürekli yalan söylüyorlar gizlemek için. orada aradaki elektrik su yüzüne çıkıyor. temaslar filan oluyor kola bacağa dokunup elini koyup kalmalar gibi. sadece bu kadar!

dönüş yolunda erkek bombayı patlatıyor. bir anda kıza sen bana ilgi mi duyuyorsun diyor. "aramızda birşeyler olduğunu hissedebiliyorum herkes bana soruyor. ama biz olmayız. olmayınca da bu güzel olan aramız da bozulur. ben senin annene babana ne derim, iş yerinde napıcaz, ailelerimiz denk değil(maddi anlamda)" diyor. "anlaşamayız KENDİMİ KONTROL ETMEKTE ZORLANIYORUM ben de artık" filan yapıyor. erkek küçük şehirde büyümüş dindar anlamda değil ama biraz muhafazakar. ben de tanıyorum erkeği, efendi erkek kelimesinin vücut bulmuş halidir. iş yeri kendi yerleri bu arada, patron filan yok

kız şoklarda. hayır adam sadece sevişelim dese bile kız ok derdi, problem etmezdi. ama çocuk çok kasıyor ve bişeyler hisseder gibi olsa da hayır olmayız diyor. bu ne demek oluyor? iyi anlaştığı yakın olduğu biri, bişeyler de hissediyor gibi ama uzak durma kararında?
0
frankie
(12.12.17)
Çocuk gerçekten arkadaşça yaklaşmış. Belki flörtünden ya da ilgi görmekten hoşlanmıştır ama fazlası değil belli ki.
0
lcha
(12.12.17)
çocuk kızı kendine denk görmemiş demek oluyor, kötü niyetli bi çocuk olmamaya çalıştığı için de baştan nazikçe uyarmış.
0
evde liyakat kalmamis
(12.12.17)
Ne dediği çok açık. İyi anlaşıyoruz, güzel arkadaş olduk vs. ama bende sana karşı öyle çok bir hissiyat yok. Ancak sen bana bu kadar ilgi gösterir, birlikte bu kadar vakit geçirirsek ben hormonlarımı kontrol edemeyip seninle seks eylerim. Baştan uyarımı yapayım da sonradan “Biz şimdi neyiz? ^^” falan diye başımın etini yeme.

Çocuk muhafazakar olduğu için böyle davranmış. Kızın aralarındakine daha fazla anlam yükleyebileceğini düşünmüş, bundan korkmuş. Muhafazakar kesim kadınların sevgili olmadan sadece sevişmek isteyebileceklerini pek idrak edemiyor genelde. Bunun dışında kız sadece sevişmek istiyordan çok sevgili olmak istiyor gibi göründüğü için çocuk böyle bir çıkış yapma ihtiyacı hissetmiş de olabilir.
0
i m cool with that
(12.12.17)
çocuk olmayacağını söylemiş,düşünmeyip yoluna devam edecek.
0
red hot chili
(12.12.17)
@i m cool with that özetlemiş, hakikaten efendi adammış yalnız. Erkekler hoşlandığı zaman engel tanımıyor, kız kabullense iyi olur yoksa umut sanıp kendini üzer.
0
mslny
(12.12.17)
mealen : olayları akışına bırakırsak biz sevişiriz sonra sevgili olmayız, bu da bana yakışmaz demiş çocuk.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(12.12.17)
Güzel bi açıklama yapmış ama kızla olamayacağı durumu sadece kendine göre bence. İnsanlar yapar yani böyle, olurunu düşünür bi çıkar yol bulamaz ama aslında olur ihtimali olmaz. Sadece olunur. Erkek bunu becerememiş, ana bırakamamış ve biraz depresif fakat kesinlikle kötü niyetli değil. Arkadaşlar da söylemiş zaten.

Öyle cevaplar veren birine atılacak adım sınırlı olur. Hadi deneyelim olur demek hayalperestlik olur çünkü adam kafasında ikinizi yan yana koyamıyor. (Muhafazakarlığın da etkisi var bence.) Yani keşke adam daha az düşünseydi.. Maddi eşitliğin falan önemi yok aşılırdı. (Mesela bunu demekte küstahlık olur. Adam kendi bilecek işte aşılacağını..) Fakat bu cevapları aldığın birine ne yapabilirsin hiç bilemiyorum. Ben sanırım uğraşmazdım uzak dururdum.
0
freetakilir
(13.12.17)
sahsen hikayeyi er kisiden de dinlemek isterdim.

cevaplar yerinde. adam dogru demis. hanim hirs edinmesin luzumsuz yere...
0
e haliyle
(13.12.17)
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir +1

Tam olarak bunu demek istemiş. bundan daha fazla net olamazdı zaten adam.
0
cezzar dede
(13.12.17)
çocuk hem muhafazakar hem içki mi içiyor? ailesine ne derim mi diyor? bence biraz kafası karışık, çelişkiler yaşıyor. ayrıca cesur da değil. ne olacak yani kızla sevgili olsa? kendini kontrol etmekte zorlanıyormuş bir de. bence kız arkasına bakmadan kaçsın.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(13.12.17)
bir erkek ne demek istediğini ne kadar açık ifade edebilirse fazlasıyla etmiş. Kendimi kontrol etmekte zorlanıyorum konusunu da sırf cinsel anlamda düşünmemek lazım aslında. Yani hem seninle sevişmek hem de sana çekilmek, sana karşı bir şeyler hissetmek dahi istemiyorum şeklinde bir sürü şeyi kapsıyor da olabilir. Yani kız, adamın olayı değil. her anlamda uzak dur, seni hiçbir anlamda istemiyorum ve sırf hormonlarım yüzünden isteme ihtimalim bile beni rahatsız ediyor diyor işte.
0
aquarium
(13.12.17)
(30)

Boşanmak

tatlisusamuru
Ekşiciler selam,Kaç yıl oldu hatırlamıyorum, tekrardan çözümsüz kaldığım günlerden birini yaşıyorum.Bugün doğumgünüm. Gündüz saatlerinde 10 yıldır hayatımda olan 5,5 yılı evli geçen eşimle babasına gidip, çocuk istemek(eşim)/istememek(ben) konusunu çözemediğimizi söyledik.Özet geçeceğim;Belki de sin
Ekşiciler selam,
Kaç yıl oldu hatırlamıyorum, tekrardan çözümsüz kaldığım günlerden birini yaşıyorum.
Bugün doğumgünüm. Gündüz saatlerinde 10 yıldır hayatımda olan 5,5 yılı evli geçen eşimle babasına gidip, çocuk istemek(eşim)/istememek(ben) konusunu çözemediğimizi söyledik.
Özet geçeceğim;
Belki de sinir anıyla,
Eşimi yıllarca kullanıp, onun isteklerine olumlu yaklaşmayıp, onu oyalayıp, kandırdığım söylendi bana.
Bunların üstüne beni yaşatmamak üzerine yeminler, bunu yapmazsam sülalemi .... denmeler vs.
Karşı düşünceye göre çocuk istememe dürtüm mantıkla açıklanabilir birşey değil. Hayatın ve evliliğin doğasında olan bir konu ve bir kadının çocuk istemesi en doğal hakkı (buna katılıyorum).
Ben de buna saygı duyuyorum, eşimi yanımda benimle tutmaya hakkım yok, diğer yandan hiçbir zaman çocuk istemediğimi evliliğin değil ilişkinin başında söylemiş birisiyim, ancak bugün de şunu diyorum, ileride bu fikrim değişebilir bilemiyorum (karşı taraftaki karşılığı ise zaman kazanmaya çalışmam..)

Eşimle baskıları sebebiyle bir kez denedik ve hamile kaldı, yalan yok ben çok istemedim ve 4 hfta sonra düştü ve ben sonrasında istemediğimi söyledim... ve olaylar gelişti. 4 aydır terapiste gittik değişmedi..
Ben eşimi kullanmadım, kandırmadım, 10 yılını çalmadım. Bunları duymak, konuyu çözmek yerine bitirmek için iyice sebep oldu.
Ben çocuk istemezken bu tehditlerle mi küfürlerle mi çocuk isteyeceğim.
Eşime yine bu akşam yazdım, birkaç gün iş seyahatine gideyim, sen de sakinleş istersen, ikimiz bize yakışacak şekilde oturur konuşur çözüm neyse karar veririz dedim.
Aldığım cevap “sen kararını vermişsin, ben sakinim zaten, kararın dışında söyleyeceğin birşey varsa dinleyeceğim (çocuk fikrine ok demem bu kısmı)
Öyle içimi dökeyim dedim.
0
tatlisusamuru
(21.11.17)
Doğum günün kutlu olsun :)

Gerçekten bu kadar farklı düşünüyorsanız boşanın gitsin, öyle belalı bi aile falan değilse bir şey olmaz öldürme falan.

Bir de eşiniz sizin ölümle tehdit edilmenize nasıl göz yumuyor gerçekten anlamıyorum, hem de bunu yapan babası yani.
0
noluyo yaa
(21.11.17)
babanın olaya bu derece dahil olması çok saçma ama görünüşe göre zaten eşiniz babasını dahil etmek istemiş ikna için.

eğer dediğiniz gibi çocuk istemediğinizi en başta dile getirdiyseniz bu noktada karşı tarafın çokta itiraz edebileceği bişey yok ama eminim ki olayı ailesine söylerken bunu en başta söylediğinizin hiç konusu geçmedi hemde eşinizin bunu söylediğinizde "şimdi böyle söylüyor ama fikri ilerde değişir" diye düşündüğüne eminim

kendinizi suçlu hissetmenizi gerektiricek hiç bir durum yok bana kalirsa, eşinizin bu duruma babasını dahil edip size küfür etmesine fırsat yaratması bile durumun eşinizle konuşulma evresinin geçtiğinin göstergesi

umarım en kısa zamanda istediğiniz şekilde çözülür bu probleminiz
0
berginyonbaenre
(21.11.17)
esin sen bu kufurleri yerken seni desteklemediyse senden ozur dileyip ayagina kapanmadiysa seni sperm bagisi yapacak birinden ote gor(e)miyor demektir, oyle is mi olur? boyle hakaretlerin dondugu baskilarin yapildigi bir ortamda cocuk nasil yapilir? nasil yetistirilir? bu konu nasil gizli tutulur? dedesi ne diyecek cocuga "babani olumle sulalesini ... ile tehdit ettim seni yaptilar hehehe" mi diyecek?

babasina seni ikna etmesi / korkutmasi icin goturen biri, cocuk yaptiktan sonra anlasamayip bosansaniz cocuga "baban seni zaten hic istemiyordu zorla yaptik" demesini beklememem icin bir sebep olmazdi.

biliyorum tavsiye istemiyorsun ama yani kilictaroglu gibi "bakin bu cok yanlis" diyebilecegim anca. evliliginizde bir huzur bir yakinlik kalmis olabilecegini dusunmuyorum belki herkesin kendini mutlu edecek birini bulma vakti gelmistir hakkaten.
0
robokot
(21.11.17)
doğum günün kutlu olsun.

dertsiz insan yok ya... neler yaşanıyor.

@robokot, güzel yazmış detaylarıyla.

erkeğim. evlenirsem en önemli sebebi çocuk olur. çocuk istemeyen biriyle evlenmezdim. sağlık nedeniyle olmuyorsa da arıza çıkartmazdım ama.

çocuk istememek senin kararın ve hakkın. daha evliliğin de değil, ilişkinin başında söylemişsin üstelik, haklısın.

@berginyonbaenre'nin dediği gibi, "ileride düşüncesi değişir" diye ummuş eşin.

bu tehditler, küfürler nedir ya? nasıl bundan sonra bir aile, akraba olarak kalınır ki bu saatten sonra? bu saatten sonra çocuk olsa ne olur ki...

ayrılık tek çözüm, mantıklı çözüm. aradaki aşkın, sevginin böyle bir "şeye" dönüşmesi çok üzücü.

geçmiş olsun. bundan sonraki hayatında mutluluklar dilerim.
0
runagain
(21.11.17)
hic bosanmadim ama oyle cok buyutulecek bir sey olarak gormemek lazim, sizinde belirttiginiz gibi sakin bir zamanda oturup konusmak lazim. ama ise yaramayan is toplantilari modunda degil de sonuc odakli olmak lazim. babasi zaten rezil bir herifmis k bakmayin. hepimizin ailesinde var oyle tipler. umarim kisa zamanda tatliya baglanir. olum de bu hayatin bir parcasi oldugu gibi, bosanmakta evliligin bir parcasi olabilir. nice huzurlu yaslara.
0
tresrichesheures
(21.11.17)
Boşan gitsin. Demek ki seni hiç ciddiye alıp da ne dediğini dinlememişler bir de üstüne iftira ediyorlar. Çocuğun bir gün olacaksa bile bu insanlardan olmasın derim. Hayatına bak.
0
yaren
(21.11.17)
Ek:

Bense çocuk istemediğime inandıkça reglden kesiliyorum ve kilo alıyorum, henüz erken... ben bu insanları anlamıyorum... babasıyla mutlu olmadığı çocuğu nasıl sağlıklı bir insan olarak yetiştireceğini sanıyor ki? Çocuk ona göre süs hayvanı veya yaşlılık hizmetçisi demek ki.
0
yaren
(21.11.17)
çıkış yok, kadınları bu fikirden vazgeçiremezsin. hele arkasına ailesinin desteğini ve gazını almışken. şu noktadan sonra o evlilik içinde huzur olabilir mi pek sanmıyorum.

şu an çantanı alıp gidebilirsin, oldu ki çocuk yaptın bundan sonra o evlilikten çıkışın çok zor. çocuk olduğunda da canım kocacığım diyerek sana bakışının bir anda değişeceğine inanmıyorum. malesef gerçekçi olmak lazım. tam tersine tüm ilgisi çocuğa kayıp sen sadece o çocuğun ve kadının ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli bir figüran olacaksın.
0
orpheus
(21.11.17)
bosanin, bence de...

ben de cocuk istemiyorum, bu sebeple belki, hep cocuk hayalleri kuran insanlar seviyor beni. te alla'im...
0
e haliyle
(21.11.17)
Herkese teşekkür ederim
0
🌸tatlisusamuru
(21.11.17)
Doğum gününüz kutlu olsun.
Önce eşiniz açısından bakarak yazmak istiyorum. Bazen insanın akşı tutuluyor. Sanıyor ki “insan değişir”. İnsan değişmiyor ki yıllar olmuş değişmemiş fikriniz. “Çocuk istiyor ama benden istemiyor.” Fikri de olabilir bu. Bu düşünceler başta gelip geçici olsa da bazı insanlarda kalıcılığa sahip oluyor sonradan özellikle hırslı insanlarda. Babaya bakınca aileden gelen bir hırs var sanki. Neden hırs diyorum çünkü maalesef “çocuk sahibi olma başarısı” bir hırsa dönüşebiliyor. Bunu ben demiyorum, onlarca yazı var bu konuyla ilgili.
Terapi almanız çok güzel fakat eşinizin tek başına da gitmesi lazım. Bir kadın olarak kendine bu iyiliği yapsa keşke. Sizinle veya başkasıyla, çocuklu veya çocuksuz. Bu tavırlar sağlıklı değil.

Babasının söylediklerine çok üzüldüm. Babayı susturamamasına daha çok üzüldüm. Böyle şeyleri okudukça evlilik fikrinden uzaklaşıyorum.

Sizin açınızdan ise, mutsuzsanız durmayın. Hasta oluyor insan üzüntüden. Sağlık gittikten sonra gerisi boş. Ben hasta olursam eşim bakar diyorsanız kalmaya devam edebilirsiniz o ilişkide.

Çocuk olma senaryosunda ise yukarıda yazılanlara katılıyorum. Anne mutsuz, baba evlat istemiyor. Çocuğa yazık değil mi?

Hiç boşanmadım, eminim çok zordur. Başıma gelse bu kadar rahat konuşabilir miydim bilmiyorum fakat kimse için mutsuz olmaya değmiyor. Size bunları yaşatmasına izin vermeyin.

Çok mutlu yaşlarınız olsun.
0
irene
(21.11.17)
ben de çocuk istemeyiyorum, ama herhangi bir kadının "çocuk istememe" fikrini hayatı boyunca sürdüremeyeceğini de biliyorum. dolayısıyla daha önce evlenmiş, çocuk yapmış, yetiştirmiş bir kadınla beraberim, tavsiye ediyorum.
0
idris amil zula
(21.11.17)
bu tur rezilliklerden sonra dogacak cocuk ve ailenin o cocukla hayati nic'olur?
0
tabudeviren
(21.11.17)
çocuğa yazık olur. biraz kafa dinleyin ikiniz de. ama pek çözülecek gibi değil.

hani derler ya "ailesi ile evnlemiyorum ya banane ailesi nasıl birisiyse" çok yanlış bi önerme bu gerçekten.
0
kablelvuku
(21.11.17)
Bugün benimde doğum günüm :)

Bence gayet mantıklı yaklaşyorsun olaylara bakışını beğendim. Herşeyi önceden açıksözlülük ile konuşmanız sizin açınızdan bir sorun kalmadığını gösteriyor. Eşiniz öyle oturup mantıklı konuşulcak bir tipe benzemiyor hareketleri bunu gösteriyor. Bence hazır çocuk yokken ayrılın rahatlayın.
0
gozu acik sevisen yahudi
(21.11.17)
insanların en büyük yanılgılarından biri, söylediklerine ters düşen hareket ve eylemlerde bulunmalarıdır.

karşınızda çocuk istediğini bildiğiniz ya da isteyeceğini tahmin ettiğiniz bir kadın varsa ve onunla ilişkiye girip, hatta bir de evleniyorsanız, "ama ben çocuk istemediğimi ilişkinin başında söyledim" yeterli ve doğru bir "mazeret" değil.
bunun sizin için mazeret olmadığını ve dürüst olduğunuzu anlıyorum.
fakat gerçekçi değil.

çünkü insan doğasında aslolan söz değil, davranış ve eylemlerdir.
bunu söylemenize rağmen evleniyorsanız, karşı tarafın "demek ki fikri değişebilir" ya da "sonradan isteyebilir" mesajını almasına neden olursunuz.

bu temelde olan bir sorun.
ilişkide kimse kimseden üstün değil.
siz, "ben istemediğimi söyledim" derken, o da "ben de istediğimi söyledim ya da istemediğimi söylemedim, bunu bile bile benimle evlendi" diyebilir.
bu durumda kim haklı?

çocuk istemiyorsanız, çocuk istemeyen insanla birlikte olacaksınız, ki yukarıda yazılanlardan birinde doğru bir şey yazıyor.
bir kadının çocuk istememe fikri hayatının herhangi bir döneminde anında değişebilecek bir şeydir.

kaldı ki, gerçekten çocuğu olsun isteyen ve bu fikre aşklı bağlı olan erkekler zaten azınlıkta.
hangi erkeğe sorsanız, evlenmeden önce çocuk istemiyor zaten.
etrafımdaki erkeklerden yalnızca 1-2 tanesi gerçekten isteyerek çocuk yaptı.
geri kalanların (ki bu yüzde 90'ı oluşturuyor) neredeyse hepsi kadının zoruyla ya da "hamile kaldı, doğursun bari" mantığıyla çocuk yaptı.
şu anda istisnasız hepsi çocuklara annelerinden daha düşkün, o ayrı.

ama şimdi düşününce, bana da bir erkek "ben çocuk istemiyorum" dese, "amaan bu da, üf" der ve ciddiye almayabilirim.

eğer son derece ciddi ve değişmeyecek bir kararsa, o zaman gerçekten biraz "bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?" gibi olmuş.
dizilerde izlediğimiz çocuksuz ve mutlu çiftler size göre normal olabilir.
ama türkiye şartlarında çocuk istemeyen kimsenin evlenmemesi ya da en az kendisi kadar çocuk istemeyen biriyle evlenmesi lazım.
kültür, kadına yüklenen rol, kadının biyolojik/psikolojik/fiziksel/ruhsal ihtiyaçları (genel olarak, istisnalar dışında), aile gelenekleri bunu gerektiriyor.

ya çocuk yapın ya da boşanın.

babasının tarzı çok çirkin olsa da, sadece kendi isteklerine göre ilişkisini şekillendiren ve bencil insan yaftası yemeniz normal.
hem nesil, hem kültür, hem çağ farkı var.
bir de babalık duyguları tabii.

bence yapmanız gereken şey anaya babaya boş verip, gerçekten çocuk isteyip istemediğinizi, bunu o kadınla yaşamayı isteyip istemediğinizi, onu kaybetme ihtimalinin mi, çocuk yapma ihtimalinin mi sizi daha çok korkuttuğunu düşünmek.

doğum gününüz kutlu olsun.
0
blatta hiberna
(21.11.17)
kadinin cocuk istemesi ne kadar hakkiysa, istememek de senin hakkin.
konuda mutabik kalamiyorsanmiz bosanin +1
0
pilav
(21.11.17)
üff babayı falan niye karıştırdınız ki. aranızda halletseydiniz keşke.

sırf eşin çocuk istiyor diye çocuk yaparsan bence bir gün pişman olursun ve sonu gene ayrılık olur. pişman olacağın şey çocuk değil bu arada, eşin. senin net olarak istemediğin bir şey hakkında seni zorluyorsa bu ilişki biraz sıkıntılı gibi. bu şey ister çocuk olsun, ister ev değiştirmek olsun, ister başka bir şey.

böyle bir arkadaşım var. kendisi çocuk istemese de eşi istiyor diye çocukları oldu, aslında çocuk oldu diye pişman değil çünkü her ne kadar başta çocuk istemese de çocuk doğduktan sonra her türlü seviliyor, tatlı bir şey. iyi ki olmuş diyor şimdi. ama bir adama zorla bir çocuk fikrini dayatan ve kabul ettiren bir kadından normal hayatta nasıl bir eş olmasını bekleyebilirsin ki. sonuçta arkadaşım ve eşi şu anda çocuktan bağımsız olarak geçimsizlik yüzünden boşandılar. çocuğun keyfi yerinde sanırım ama gene de değer miydi?

benim fikrim, kesinlikle çocuk istemiyorsan ama aranızda başka bir sorun yoksa, birbirinizi seviyorsanız boşanmayın. çocuk da yapmayın. eşinin de bu süreçte anlayışlı olması ve ikiniz için de doğru zamanı beklemesi gerekiyor. o çocuk ikinizin sorumluluğu olacak. eve bir ev hayvanı alırken bile evdeki herkesin bunu kabul etmesi gerekir, çocuk söz konusu olunca neden tek kişinin istemesi yetsin ki? oturun konuşun, bunu kabul etmeyecekse de boşanmaktan başka yapacak bir şey yok. çocuk yapmak bu şartlar altında yapacağınız son şey olsun.

diğer yandan, bir kadın çocuk istiyorsa ama karşısındaki adam ona çocuk vermeyecekse, yani düz tabirle kadın kocasından döl alamayacaksa, döl alabileceği birine yönelmek ister. bu noktadan sonra kocasını ne kadar sevdiği ve onunla mutlu olduğu falan çok önemli değildir, kadının üremesi gerekmektedir ve onu döllemeyi kabul edecek herhangi bir kişi bile senden daha iyi görünür şu anda. bu biraz doğanın kanunu. yani şunu demeye getiriyorum, sen ona çocuk vermeyeceksen ne yaparsan yap o senden ayrılacaktır.

sen de bir gün çocuk istemeye başlarsın gibi geliyor bana. genelleme yapacağım ama herkes bir gün çocuk yapmak ister çünkü üremek doğamızda var. yaş kaç acaba? yaş demişken, iyi ki doğdun nice mutlu yaşlara!
0
istanbul kanatlarimin altinda
(21.11.17)
çocuk olsa da boşanırsınız olmasa da
0
devilone
(21.11.17)
Herkese teşekkürler. Blatta baska bir pencereden bakmış ki ihtiyacım olan şeylerden biri de bu.
Demek istediğim evet bunları bugün düşünebilirim ama o gün 26 yaşında böyle perspektiften bakamazdım.
Çocuk yapmıyorum diye defalarca eşim tarafından baskılanmak, kavga etmek, sonrasında terapiste gitmek ama fikrimin değişmemesi, sonrasında babasının tehditleri.
Polise de git şikayet et demesi.
Şimdi yapmayacağım ama bütün bunlardan sonra çocuk konusuna evet desem tam bir omurgasızlık değil mi? Çocuk istemedim diye tehdit edileceğim ve sonra tamam mı diyeceğim.
En sonundaysa sen bizi basamak olarak kullandın kandırdın, bunun bedeli olur şartları olur demek ne demek.
Bunları duyduktan sonra dvlilik sürdürülür mü?
Ben bunu doğru bulmuyorum, siZlerle paylaşıp kusurumu bulmaya çalışıyorum yada yanlış mantığımı saptamaya..
Yaşım 31
0
🌸tatlisusamuru
(21.11.17)
babayla yaşadığınız anlaşmazlığı önemsemeyip, babayla görüşmeden evliliğinizi de sürdürebilirsiniz, bunu boşanma gerekçesi de yapabilirsiniz.
bu tamamen eşinizle aranızdaki bağa ve ilişkiye bağlı bir şey.

eşinizde de bu durumun getirdiği bir gücenmişliğin ve yıpranmışlığın verdiği bir bezginlik ve (pasif de olsa) agresiflik var belli ki.
önceki cevabımda da yazdığım gibi, "madem çocuk istemiyor, o zaman neden evlendi kızımla?" diye düşünen babasıyla hemfikir olmaya meyilli bile olabilir.
çünkü bu kafadaki insanlara ve bu tarz babalara "ama ben demiştim" diye açıklayamazsınız durumu.
hem yeterli bulunmaz, hem de zaten anlaşılmaz.

mesele omurgalılık, omurgasızlık değil.
kendinizi kurban ve mağdur konumuna sokmayın.

-evliliğinizi devam ettirmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
-çocuk yapmayı istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
-çocuk yapma/yapmama sorununuz olmasaydı eşinizle evliliğinizi bitirir miydiniz, bitirmez miydiniz?
-eşiniz mi daha değerli, çocuk yapmamak mı?
-eşinizi sevdiğiniz halde çocuk yapmamakta diretecekseniz ve ayrılmak zorunda kalırsanız, pişman olma ihtimaliniz (kendinizi tanıdığınız kadarıyla) var mı?

bu sorulara cevap vermeye çalışın.
gerekirse babasına tavır koyar, görüşmez ve eşinize de bu konuda diskur çekersiniz.
konunun odak noktasından sapmayın.
burada mesele baba ya da omurgalılık falan değil.
çocuk isterseniz yaparsınız, kimseye ya da söylediklerine hesap ya da değer vermek zorunda değilsiniz.
bunları mazeret olarak kullanıp, konuyu dallandırıp budaklandırmayın.
konunun özünde kalın.
0
blatta hiberna
(21.11.17)
@blatta hiberna +1 çocuk yaparım ama babası tehdit ettiği için yapmış gibi olurum bu da onuruma dokunur diye düşünmene gerek yok yapasın varsa yapın gitsin bee. 8 senedir çocuk sahibi olmak için dötümüzü yırtıyoruz karı-koca. ama çok yaklaştık gibi. inşAllah sana vermez Allah madem istemiyorsun sen bize verir. karlar da yağıyor allam inşAllah.
0
for day to break
(21.11.17)
ne yaparsiniz bilemem, bosanin demek de kolay bir sey degil.

ama ben kimilerine gore paranoyak bir acidan bakmak istiyorum, eger cocuk yapmaya karar verirseniz lutfen dikkate alin. esinize ve ailesine eskisi gibi guvenebileceginizden emin degilseniz cocuk isine cok dikkatli girin.

zira esiniz sunu dusunuyor da olabilir, '10 yilimi verdim, bu saatten sonra baskasini bulup, cocuk yapma asamasina gelemeyebilirim/gelememe ihtimalim cok yuksek, bu nedenle ne olursa olsun bu adamdan cocuk yapmam lazim, sonrasina sonra bakarim'.
bugun bunlari yapan bir aile ile esinizin bu zamana kadar neler konustugunu bilmiyorsunuz. sonrasinda okkali bir nafakali bosanma davasi ile karsi karsiya kalabilirsiniz, cocugunuzu gostermeyebilirler, her firsatta, her kavgada cocuk bir koz olarak kullanilabilir, bu yasadiklariniz/cocuklara iliskin fikirleriniz velayet davasinda delil olur, bugun ayrilsaniz bu insanlari omur boyu gormek zorunda degilsiniz ama cocuk olunca ayrilirsaniz asla 'tamamen' ayrilamazsiniz. vs. vs.
0
themeningrey
(21.11.17)
doğum günün mutlu olsun

çözümsüz bir nokta gibi duruyor. ev değiştirmek değil bu, çocuk yapmak. bence eşiniz ve babası sağlıklı düşünselerdi istemediğiniz halde bir çocuk yapmanızın o çocuk için çok da iyi bir şey olmayacağını düşünürlerdi. ha çocuk doğduktan sonra elbette sevilir, hiçbir şeyi esirgeyeceğinizi de sanmıyorum ama.. eşinizin babasını hesaba katmadan düşünerek karar verin. zira şu an fazla duygusal bir karar olacaktır...
0
her giriste sifresini unutan adam
(21.11.17)
nice yıllara,

diğer cevapları okumadım. evliliği sonlandırma gibi bi düşüncen var mı onu da bilmiyorum. benim söyleyeceklerim varsa diye. boşanmak sanıldığı kadar zor değilmiş. kızım üç yaşındayken boşandım, onca sene nasıl sabrettiğime hala şaşıyorum. boşanma davam on dakika sürdü sürmedi. sonrasında yaşadığım tek sorun eski eşimle artık farklı şehirlerde yaşamamızdan doğan çocuğu görme günlerim. sizde böyle bi sorun da yok, nafaka almak için sebebi de yoksa sıfır sorunla hayata yeniden başlayabilirsiniz.

şimdi ise tekrar evlendim, önceki evliliğim zehir zemberekmiş resmen, belki de dünyadaki tek anlaşamadığım insandır eski eşim. geçmişe baktığımda iyiki cesaret edebilmişim boşanmaya diyorum.

hakkınızda iyi olan gerçekleşir umarım.
0
antihero
(21.11.17)
Eger bastan beri istemediginizi soyluyorsaniz belli ki esiniz zamanla fikriniz degisir diye beklemis. Ve bir sey diyeyim mi, insanlar gercekten degisiyor. Birkac ay onceye kadar cocuklara yarim saat tahammulu olmayan ve istemeyen biriydim, aniden anlamadan fikrim degisti. Simdi hamileyim ve sanki yasam amacim anca tamamlanacakmis gibi hissediyorum. Sizin henuz hazir olmadiginiz acik, hazir olmayi bekleyin. Diger turlusu cocuga yazik olur kesinlikle.
0
lallala
(21.11.17)
-evliliğinizi devam ettirmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
-çocuk yapmayı istiyor musunuz, istemiyor musunuz?hayir
-çocuk yapma/yapmama sorununuz olmasaydı eşinizle evliliğinizi bitirir miydiniz, bitirmez miydiniz?
Hayir
-eşiniz mi daha değerli, çocuk yapmamak mı? Soru buysa, Cocuk yapmamak
-eşinizi sevdiğiniz halde çocuk yapmamakta diretecekseniz ve ayrılmak zorunda kalırsanız, pişman olma ihtimaliniz (kendinizi tanıdığınız kadarıyla) var mı? Yok
0
🌸tatlisusamuru
(22.11.17)
ben daha farklı düşünüyorum. bir insanın çocuk sahibi olmayı istemesi çok normal. eşine istediği bir hediyeyi alıyorsan (evet çocuk ve hediye karşılaştırması yapmış oldum) çocuk yapmasına da yardımcı olabilirsin. benim evlenme nedenlerimden çok önemli bir kısmı çocuk istememdir mesela. eşim ben çocuk yapmayacağım dese herhalde evlenmezdim onunla, veya evlenip fikrini değiştirmesini sağlardım. eğer fikrini değiştiremesem de boşanırdım. sevgi başka bir şey, genetik devamlılığı sağlamak için veya sırf şefkat verebilecek bir varlık olarak çocuk yapma isteği daha da başka bir şey. siz bundan eşinizi mahrum bırakıp ona bir nevi ceza veriyorsunuz.

çocuk yapmama isteğinizi merak etmekle birlikte "ileride fikrim değişebilir" lafınıza da takıldım biraz. neyse yahu. eşinizi sevmiyorsanız boşanın, gerçekten seviyorsanız onu mutlu eden davranışlar sergileyin. benim eyyorlamam bu şekilde

edit: babanın tehditleri kısmına hiç girmedim. babanın tepkisi oldukça saçma bence de
0
burya
(22.11.17)
çocuk konusu ciddi bir konu. aldatma gibi taraflar kesin olarak eminse boşanma nedeni olduğunu düşünüyorum. ikinizin de birbirinize bunu yapma hakkınız yok, bence boşanın.
0
pinkpeony
(22.11.17)
doğum günün kutlu olsun. bence böyle konuları etrafında güvendiğin ve senden yaşça büyük insanlara sormalısın. durum konusunda tavsiye verecek vasıfta biri değilim aynen burada sana yazan insanların %95'inin olmadığı gibi.
0
Apocalypse
(24.11.17)
(5)

Yan kahkul/percemin modasi gecti mi?

rusyalı kozmonot
Cok kestiresim var ama sanki modasi mi gecti?
Cok kestiresim var ama sanki modasi mi gecti?
0
rusyalı kozmonot
(21.11.17)
yakışıyorsa modası hiçbir zaman geçmez. seviyorsan git yaptır bence :)
0
part time pollyanna
(21.11.17)
+1
0
yuvarlanantencereninkapagi
(21.11.17)
kestirme. sonra cok guzel oluyorsunuz...
0
e haliyle
(21.11.17)
ya moda dediğiniz nedir ki, tekerlek gibi döner, aynı yere her geldiğinde retro der çıkar işin içinden. ayrıca modası geçse ne olacak, siz istiyorsunuz? siz moda için mi varsınız, moda sizin için mi var?

bir de herkese benzemenin nesi cazip? yani itici olmak zorunda değil de özellikle cazip bir yanını da akla getiremiyorum. penguenler, flamingolar falan geliyor daha ziyade gözümün önüne.
0
godoşu beklerken
(21.11.17)
yoo ben hala kullanıyorum.
0
elorelia
(21.11.17)
(10)

Mahalle kültürüne dair

denef
hatırladığınız,özlem duyduğunuz nüanslar var mı? mesela apartmandaki her kapının önünde anne terliklerini aramak gibi.
hatırladığınız,özlem duyduğunuz nüanslar var mı? mesela apartmandaki her kapının önünde anne terliklerini aramak gibi.
0
denef
(08.11.17)
Apartman önündeki çardakta çay keyfi :)
0
demoniclewinsky
(08.11.17)
çocukken akşama kadar dışarıda top oynamak, maç aralarında en yakın eve gidip su içmek ve hatta yemek yiyebilmek.

edit: bir de o kültür benim çocukluğumda kaldığı için çocukluğumu ve çocukluğumdaki sorumsuzluğu özlüyorum.

iflah olmaz bir romantiğim...
0
rahip janick
(08.11.17)
cok tatli bir mahallede buyudum. sabah okula yururken esnafla birbirimize "gunaydin!" derdik. esnaf babama "e* bu ara hep basi onde geciyor, sanki cani sikkin" derdi.

bir de, kimin odevi olsa, kitaba ihtiyaci olsa bize gelirdi.

simdi karsi komsum, ptt yeni kimligini bana verdi diye "sana nasil verdiler?" diyor. taniyorlar beni sikkafa... seni ptt'ye gitmekten kurtardim, tesekkur bile etmiyorsun...
0
e haliyle
(08.11.17)
kibar esnaf.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.11.17)
Her evde kim var bilirdik, top oynar komşu teyze den su içerdik. Ermeni teyze kurabiye verirdi başka komşu reçelli ekmek. Herkes herkesi tanır bilir sayardı.
0
Fritz-X
(08.11.17)
amcamların köy evinin önünde yanan sokak lambasının altında amca oğlu ve hala oğluyla top oynamak... çok huzur veren bir görüntü o benim için.

ilkokuldayken sokaktaki kadınların evlerinin önünü süpürmesi, kemal sunal'ın filmindeki gibi. herkes evinin önünü sular, süpürürdü.
0
runagain
(08.11.17)
Annelerimiz gece kapıda çay çekirdek yaparken bizde saklambaç oynardık Biri halı yıkadığında sabahın köründe ekmek arası bişeyler yapar izlemeye giderdik. Kamyon kasasına doluşup pikniğe veya suya giderdik. Sabahları okul servisini bakkalın içinde beklerdik tezgahın arkasındaki tüplü sobada ısınırdık müşterilerle ilgilenmek çok hoşumuza giderdi. Çarşıya indiğimizde yolda gördüğümüz komşuların poşetlerine yardım ederdik. Elektrikler kesilince kombimiz çalışmıyor diye evi sobalı olan komşumuz kızını bize yollayıp cocukları almadan gelme üşümesinler burda uyusunlar demişti sobalı odada yer yatağında uyumustuk. Kardeşim sünnet olduğu zaman tepsi tepsi baklava börek açmışlardı evi temizleyıp süslemişlerdi komşularımız. Güzel günlerdi şimdi alt komşumuzdan bihaberiz.
0
hernezıkkımsa
(09.11.17)
bir dönem sitede dahili hat vardı. dışarı çıkacağımız zaman ordan haberleşiyoduk, güzeldi. bi de mahalledeki birçok kişiyi tanımak hoş bir his, burası fazla kozmopolit; istanbul yani.
0
bruceandwayne
(09.11.17)
geceye doğru sokakta kalanlarımıza öcülü böcülü masallar anlatan bi abla vardı, o iyidi ya. abla dediğim işte, ben ilkokul 4'teyken o orta 2-3'te falandı gibi.

bilye ortaklıkları da güzeldi, yüzük kardeşliği gibiydi nerdeyse o denli önemli.

kızlarla seksek oynarken eteği açılır mı diye heycanlanıyoduk o da güzeldi. sonra "kanka sen ne gördün anlat hadi şimdi sen anlat" diye mal mal bunu konuşuyoduk bi de.
0
dafaisss
(09.11.17)
Çocuk grupları ile oyun oynamak dışında özlediğim hiç bir şey yok. Mahalle kültürü dediğin safi dedikodu, hasetlik, kıskançlık, etc.

Şu an 300 küsür dairenin olduğu bir sitedeyim, kafam acayip rahat. O ne yapmış bu kimle kavga etmiş çok şükür duymuyorum. Türk halkına fazla.
0
roket adam
(09.11.17)
(25)

bu kız kaşlarını almalı mı?

pinkpeony
https://hizliresim.com/qJy1lq
0
pinkpeony
(08.11.17)
Nein. Düzgün görünüyor.
0
cakabo
(08.11.17)
Bir paçoz olmak yerine efsane olmaya karar verdiği an almalı. Çünkü bu kızda potansiyel var. Dudakları, burnu, yüz hatları düzgün. Arkadaş bu neymiş diyebileceğim kadar kötü kaşları yok ama günümüzde daha belirgin bir yüz biçimi olanlar daha önde oluyor. Doğallık falan bunlar artık pek işlemiyor.
0
dissendium
(08.11.17)
alırsa çok ince olur,bence güzel.
0
denef
(08.11.17)
bence gerek yok
0
dedimmidemedimmi
(08.11.17)
oldukça düzgün, niye aldırsın ki?
0
fever
(08.11.17)
Böyle kaşım olsa hayatta aldırmam.

İdo tatlıses gibi kaşım olduğu için aldırıp, biraz rengini açtırıyorum. Zulüm bence, hele o minik minik çıkmakta olan kaşlar :(
0
kayranin kedisi
(08.11.17)
neresi düzgün ya, şu kaşa dokunmama modasının da şeyi de çıktı hani. kaş almak inceltmek demek değildir, bununkiler düzeltilebilir.
0
pamuk helvalar cebe
(08.11.17)
Doğallık her zaman kazanır, ben de kaşlarımı aldırmıyorum. Gayet düzgün duruyor kaşları.
0
sytemofadownmanyagi
(08.11.17)
almali diye bir sey yok, isterse ve kendini öyle mutlu hissediyorsa dokunmaz, hosuna gitmezse alir.

söyle olmali böyle olmali diyerek kendi güzellik anlayisimizla insanlari yorumlamak cok ama cok primitif.

hele pacoz gibi yorumlari okudukca gülüyorum.
0
kurnaz
(08.11.17)
Bence gayet güzel ve doğal
0
kismisolungac
(08.11.17)
Gayet güzel bence. Ama kız da çok güzel, o yüzden kaşlar olumsuz olarak göze çarpmıyor.
0
dostlarorkestrasi
(08.11.17)
Almalı almamalı diyemem. Ama boyle kaşım olsa hiç aldırmam denilecek güzellikte bir kaş degil. Biraz toparlanabilir. Normal, fazlaca daginik bir kaş tipi.
0
aquarium
(08.11.17)
kızın yaşını bilmiyorum ama yaşlı gösteriyo sanki kaşlardan ötürü. ya da daha anaç, yaşlı mı anaç mı emin değilim ama birini gösteriyo ve bu kaşlardan ötürü. ama kötü görünmüyo.
0
dafaisss
(08.11.17)
ben toplatırdım altlar çok dağınık, özellikle sonlara doğru.
0
cabiday
(08.11.17)
Kaşlar durmalı ama saçlar muhakkak uzamalı ki kaşların anlamı olsun. Bu saç modeli ile o kaşın havası kalmamış, ortaokul kızları gibi duruyor.
0
kaymaktutmayansicaksut
(08.11.17)
alsın bence.
0
elorelia
(08.11.17)
alsa güzel olur bence.
0
nawar
(08.11.17)
Azaltmadam toplanmalı ama şekil değiştirilmemeli.
0
medre
(08.11.17)
Alsin, almasın diyenler de yallah göz doktoruna.
0
doxanikee
(08.11.17)
Kızın dizideki karakteri, fiziği, hali tavrı ile falan kaşları uyumlu. Ben almasını istemezdim.

Bilmeyenler için kız bu;
www.imdb.com
www.instagram.com
0
gofs
(08.11.17)
Hayır gayet şekilli kaşları var.Alırsa çok incelir.böyle iyi.
0
demoniclewinsky
(08.11.17)
alsin, diyenlerin cogu erkek, eminim.

kaslara fazla dokunmuyoruz, cunku bazen alinan killar ebediyen bizi terk eyliyor. 25 yasinda mesele edilmeyebilir; 10 sene sonra aglamaya baslariz.

fotograftaki kaslar etraftan sarartilip farla, kalemle istenilen sekile getirilebilir. kas duzeltmenin tek yolunun onlari yolmak oldugunu zannetmek salaklik... zaten fondoten gecsek, etraftaki ince killar gorunmez olur.

kizin muhtesem kaslari var. farkinda ki, dokunmuyor.
0
e haliyle
(08.11.17)
almamalı, yapay kaş dağınık kaştan daha çirkin.
0
Bruce
(08.11.17)
almamalı.
0
balik kraker
(08.11.17)
Bu kızın yüzü çok doğal, güzel. Kaşları da olduğu gibi kalmalı.
0
l arrache coeur
(08.11.17)
(1)

Hukuk İngilizcesi temel düzey çeviri yardımı

difenbahya
değerli ekşi duyuru sakinleri seçmeli olarak aldığım hukuk ingiklizcesi dersinin ödev konusu olan 2 sayfalık kısa bi bölümünü çevirememekteyim ve sizlerden yardım talep etmekteyim. Bilginin evrenselliğine inanan yürekli kardeşlerime çağrımdır.
değerli ekşi duyuru sakinleri seçmeli olarak aldığım hukuk ingiklizcesi dersinin ödev konusu olan 2 sayfalık kısa bi bölümünü çevirememekteyim ve sizlerden yardım talep etmekteyim. Bilginin evrenselliğine inanan yürekli kardeşlerime çağrımdır.
0
difenbahya
(07.11.17)
okunmuyor. :/
0
e haliyle
(08.11.17)
(2)

probability and statistics sorulari - anlatabilecek olan var mi?

e haliyle
merhaba!ekteki gibi sorulari nasil cozmeliyiz, anlatabilecek olan varsa ve anlatmak isterse mutesekkir olurum.cok tesekkurler,
merhaba!

ekteki gibi sorulari nasil cozmeliyiz, anlatabilecek olan varsa ve anlatmak isterse mutesekkir olurum.

cok tesekkurler,
0
e haliyle
(04.11.17)
mesela biri:

Question Answer: 0.444
An alarm is designed to trigger when a human passes by it. The probability of the alarmed being
triggered in this case is 96%. However, some animals also pass by the alarm each giving a 30% chance
of triggering the alarm. There are on average four animals for each human passing the alarm.
Given that the alarm has been triggered, what is the probability that it was a human that triggered it?
0
🌸e haliyle
(04.11.17)
bayes theorem le direkt cikiyor.

0.96 * 0.2 / (0.96 * 0.2 + 0.3 * 0.8)
0
meteonur
(04.11.17)
(7)

Mulakat maas vs.

durgunfoton
Arkadaslar ben bu mulakat isini beceremiyorum. Gecen ki gorusmemde maas pazarligi yaptim. Ama burasi cok onemli degildi benim icinBu sefer ki sirkette de calismayi cok istiyorum. az maas yazdim. Ve mulakkatta sozu acilinca dedim ki benim icin maas onemli degil. Ben burada olmayi cok istiyorum. Insan
Arkadaslar ben bu mulakat isini beceremiyorum.
Gecen ki gorusmemde maas pazarligi yaptim. Ama burasi cok onemli degildi benim icin
Bu sefer ki sirkette de calismayi cok istiyorum. az maas yazdim. Ve mulakkatta sozu acilinca dedim ki benim icin maas onemli degil. Ben burada olmayi cok istiyorum. Insan kaynaklarinin yardimcisi da bunu renkli kalemle not aldi. Zaten not aliyodu biseyleri.

Off ya.. yanlis mi yaptim? Arkadasimda diyo ki, oyle denmez salak..
Bir de bu formlardaki ise ne zaman baslayabilirsiniz sorusunun cevabi nedir yahu?
0
durgunfoton
(03.11.17)
söylenen 3-5 cümlenin o kadar mühim olduğunu sanmıyorum.

başvurunuzu kabul etmezsek ne düşünürsünüz diye sormuşlardı bana zamanında hiçbir şey düşünmem ne düşüneyim abartmayın bu kadar sanki atom bölüyorsunuz burada dedim ertesi gün olumlu cevap geldi.
0
petek
(03.11.17)
Adamlar kan emici mi yoksa değil mi? Burası önemli. Maaş önemli değil dersen hakettiginin altını verirler doğal olarak. Bence yanlış olmuş.
0
elorelia
(03.11.17)
"benim icin maas onemli degil. Ben burada olmayi cok istiyorum."

hissin gercekten buysa sorun degil.

olasiliklar:

1) seni alma ihtimalleri zaten yuksektiyse, bunu demesen daha cok maas alirdin.

2) seni almayacak olsalar, belki bunu dedigin icin dusuk maasa alabilirler. daha uzun vadede zam isteyebilirsin.

1. opsiyonda kaybettin. 2. opsiyonda, soylediginde samimiysen kazandin. tek bagli olan sey seni notr sartlarda alma olasiliklari, bunun kokusunu da havadan ne kadar aldigina bagli. seni alacak gibi gozukuyorlarsa demesen daha iyiydi. ama goremiyorsan ve paradan cok istiyorsan bu isi yine iyi yapmissin.
0
robokot
(03.11.17)
degiskenlere bagli.

junior level'de pazarlik cok kolay olmayabilir, ama is tanimina bakarak beklentim sunun uzeri, denilebilir. iceriden de bilgi lazim.

mulakatlar icin okuyun, edin?
0
e haliyle
(03.11.17)
Rakam söylemedim salak deseydin arkadaşına
Maaş önemli değil le 3000 e bile çalışırım farklı şeyler
En doğrusunu yapmışsın da başkasının neyle not aldığını görecek kadar etrafına takılma yahu kendine odaklan
0
benaslindayohum
(03.11.17)
benim için maaş önemli değil diyince "haa bu malmış, 3bin verecektik normalde, 2500'ü de kabul eder" demez kimse; üst düzey yönetici değilsen maaşlar belirlidir zaten(çalışmak için yanıp tutuştuğun bir yer olduğuna göre ucundan kıyısından kurumsaldır diye düşünüyorum).

bu lafın sana olabilecek en büyük dezavantajı seni "hafif" göstermesi olacaktır. ne manada hafif; örneğin biri mesaiye kalacaksa ilk sana soracaklardır, gibi.
yani yanlış yapmadın, hatta bunu duyduğuna memnun olan ik çoktur; sıkıntı yok.
0
Bruce
(03.11.17)
bir şirkette özellikle kurumsal şirketlerde sana verilen ve biçilen bir değer olur ve ona istinaden o görüşmeleri yaparsın.görüşmede istersen bedava çalışırım de adamların aradığı kriterde değilsen ve istedikleri cevapları veremiyorsan seni işe almazlar zaten.

görüşme iyi kriterlerin yerindeysede bu tarz açıklama senin değerini düşürür.belki adamların istediği özelliklerde birisin.bu açıklaman değer kaybına yol açacaktır.

şahsi fikrim hiçbir görüşmede benm için maaş önemli değil deme.
0
KingDagos
(03.11.17)
(10)

Fazla masturbasyon zararlı mıdır?

Dağcı
Düzenli seks hayatı olmayan kişi için bunun bir ortalaması var mı?Her gece ve her sabah düzenli olarak masturbasyon yapmak bir sıkıntı doğurur mu (yani günde en az 2 kere) böyle düşünüldüğünde fazla gibi geliyor ama bir yerde ihtiyaç gibi de. Fazla mı bu? Azaltmaya mı çalışmak lazım? Ne yapmalı? (Bi
Düzenli seks hayatı olmayan kişi için bunun bir ortalaması var mı?
Her gece ve her sabah düzenli olarak masturbasyon yapmak bir sıkıntı doğurur mu (yani günde en az 2 kere) böyle düşünüldüğünde fazla gibi geliyor ama bir yerde ihtiyaç gibi de.
Fazla mı bu? Azaltmaya mı çalışmak lazım?
Ne yapmalı? (Birini bul seviş gibi bir öneri değil de azalt ya da sıkıntı yok gibi bir yanıt bekliyorum aslında, diğeri pek olası değil yakın zamanda)
Sağolun.
0
Dağcı
(03.11.17)
Porno ile beraber Unutkanlığa ve hafıza problemlerine sebep olur uzun vadede, ayrıca kadınlarla sexten daha az zevk almaya ve masturbasyon gerçek seksten daha fazla zevk vermeye başlar. Erken boşalmaya da neden olabilir. Pipi ile çok oynamamak lazım. Ama hormonlar da yerinde durmuyor tabi bir kadın bul evlen kural mural yok ... :))
0
scorpion37
(03.11.17)
"Günde en az 2" çok, haftada 3-4 normal bence.
0
hayirsiz
(03.11.17)
nasil unutkanliga ve hafiza problemlerine sebep olur ya? lütfen bilimsel makale gösterin.

Sikinti yok arkadasim, istedigin miktarda yap mastürbasyon. Mastürbasyon ve seks cok farkli seyler. Bokunu cikarmamaya calis, zaten vücut ne kadar ihtiyaci oldugunu bilir, ileri yaslarda günde 2'den daha az yaparsin. gercek hayat porno gibi degil unutma ve daha az seksist, daha cok feminist pornolar izlemeye calis. var bir sürü. tavsiyelerim bu kadar. sihhatler olsun.

edit: buyur sevgili zgrydn :d media.virbcdn.com
0
hophophoba
(03.11.17)
organda zamanla his kaybına yol açabilir. abartma.

bu arada feminist pornoların (o neyse artık) yararları konulu bilimsel makale görmek istiyorum.
0
zgrydn
(03.11.17)
Bilim her şeyi açıklama kapasite ve seviyesine henuz kavuşamadığı için ve bilimin keşfedeceği daha milyarlarca bilgi varken bu bilimsel makale arayışı niye? Yok bilimsel makale falan yok. Kaynak beynim. İstediğin kadar mastürbasyon yap nasıl denilebilir hani bilimsel makale nerede O mantığa göre.gazete köşelerinde mi yazıyor kisinin istediği kadar masturbasyon yapması ?
Hormonlar in yap diyor biliyorum ama çok yapma dostum sen?
0
scorpion37
(03.11.17)
her gece ve her sabah düzenli olarak masturbasyon yapmak yorgunluk verir, sosyalliğini etkileyebilir, bence de haftada 3 veya 4 kere yeterli.
hormonal olarak vb. çok yoğun cinsel istek duyduğun dönemlerde günde 1 kere olmak üzere her gün olur mesela, yine günde 2şer kereden her gün fazla yani.
0
ucurumdanasagiyadogruyuvarlananyaprak
(03.11.17)
bağımlılık haline geldiyse evet, çünkü bağımlıların tüm yaptıklarını yapıyorsun. O olmadan duramıyorsun, onu yapmak anlık zevk veriyor dopamin sayesinde falan.
0
noluyo yaa
(03.11.17)
ya, bence o enerji daha iyi kullanilabilir. sanki tembellik gibi biraz...
0
e haliyle
(03.11.17)
Porno bağımlılığı mastürbasyonla alakalı değil, beyinle alakalı. Salgılarınla alakalı. Mastürbasyon yapmadan da sabah akşam porno izlersen zamanla nöronların, salgıların kendini ona göre ayarlayacaktır. Gerçek olmayan bir beklenti oluşacak. Şartlanacaksın. Gerçeklik algın değişecek. Normal, 'imperfect', mükemmel olmayan vücutlar, sana seksi gelmeyecek. Penis boyu önemli mi? Benim penisim pornocular gibi büyük değil gibi özgüvensizlikler doğacak vs vs.

'His kaybı' da komple saçmalık. Gitar çalan kimse birkaç ay gitarı bırakınca dahi ellerindeki nasır iyileşiyor. Tekrar nasırlansın diye yavaş yavaş tekrar alışıyor.

Öte yandan bunun sabit bir kuralı yok. Kişiden kişiye değişir. Beslenme alışkanlıkları dahi bunu etkileyebiliyor.

Sabah akşam kadınlarla yatan adamlar da kadınlarla seksten daha az zevk alıyor. Pornocuların büyük kısmı dönem dönem ereksiyon problemleri yaşıyor ve hatta psikolojik olarak da normal bir cinsel hayat yaşayamaz hale gelebiliyorlar.

Şunu düşün: Sabah öğle akşam aynı döneri 1 hafta boyunca yedin. Önce lezzetli geldi, sonra bir daha yedin iyi güzel, bir daha, bir daha... her öğün yedin bir noktada artık bıkarsın. Kadınlarla sekste de yenilik yoksa sıkıcı bir hal alabiliyor. Mastürbasyonun sıkıcı olmamasının sebebi ise her gün aynı imaja bakmıyor olman. Hızla ilgini çekecek başka bir konuyu keşfedebilmen...

Yaşadığın kafa karışıklığı doğal bir güdüyü yapay bir ortamda tatmin etmeye çalışmandan ileri geliyor. Seks doğada bir tüketim olayı değildir, üretim olayıdır. Her metabolizma bu konuda farklı performanslar gösterir.

Vücut, ergenlikten itibaren -tıpkı normal bir hayvan vücudu gibi- bulduğu her şeyi döllemek istiyor, akıl 'dur, şimdi sırası değil' diyor.

Özet: Vücudunu gerektiği kadar kısıtla, günde 1 kez mastürbasyon yaptığında sinir katsayın artıyorsa bu da sağlıklı değil. Günde 4 kez mastürbasyon yapınca kendini yorgun hissediyorsan bu da sağlıklı değil. Bunun dengesini deneye yanıla kendin bul. Psikolojini bozma.

edit ekleme ihtiyacı hissettim: His kaybı noktasında elinde değil elbette penisteki his kaybından bahsediyorum. Elindeki his kaybı bile geçiyor manasında...
0
idexo
(03.11.17)
nofap diyip uzaklaşıyoruz.
0
kaledekiyalnizlik
(03.11.17)
(16)

Makyaj yapmayan kadın bakımsız kadın mıdır?

ms brownstone
Bence değildir ama çevremdeki hemen hemen herkesin bakış açısının benimkinin tersi olduğunu fark ettim. Sanki makyaj yapmamak çok anormal bir şeymiş de normali her gün makyajlı dolaşmakmış gibi bir algı var. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Mesela iş yerinde falan makyaj yapmayan bir insan yapanlardan d
Bence değildir ama çevremdeki hemen hemen herkesin bakış açısının benimkinin tersi olduğunu fark ettim. Sanki makyaj yapmamak çok anormal bir şeymiş de normali her gün makyajlı dolaşmakmış gibi bir algı var.

Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Mesela iş yerinde falan makyaj yapmayan bir insan yapanlardan daha mı anormal sizce de?

Bir de en çok aramızda okula, işe falan hiç makyaj yapmadan giden kadın var mı bunu merak ediyorum. Resmen günlük hayatta makyaj yapmamış kadın görmüyorum gibi bir şey ve yapmayanların garip karşılanması da çok saçma geliyor bana. Ben hayatımın %90'ında falan makyaj yapmıyorum ve bunu yapan tek insan değilimdir diye düşünüyorum. Değilim di mi kızlar? :(
0
ms brownstone
(03.11.17)
Alakasi yok bence. Tertipli olmasi kafi
0
oldboy
(03.11.17)
hayır. aksine güzel kadındır.
0
petek
(03.11.17)
Pis ve dağınık insan bakımsızdır. Ama makyaj=bakım algısı daha yaygın.
0
jazzabel
(03.11.17)
erkeğim, ben belirgin olmadığı sürece makyaj yapılıp yapılmadığını anlayamıyorum bile. hatta "ne güzel al al yanakları var" dediğim kızı makyajsız görünce "anaa makyaj mıymış lan o" diye şok geçirdiğim oldu, düşün o kadar uzağım mevzuya. haliyle bakımlılık kriterlerimden biri değil makyaj. anlamıyorum çünkü. genel olarak ağzı burnu kokmuyosa, güzel kokuyosa (ya da kötü kokmuyosa), parmağını tırnağını yemiyosa, yarısı sökülmüş ojeyle dolaşmıyosa, saçı başı düzgünse (düzgünlükten kastım belirli bir forma sahip olması sadece, orman kaçkını gibi olmaması yeterli) benim gözümde "kendine bakan kadın" izlenimi uyandırır o kişi. makyaj, krem gibi zımbırtılar işin ekstrası olur, ki birlikte olmadığım birinin ne kremi kullanıp neresine nasıl baktığını zaten bilmem.

haa kadınlara sorduysan onlar zaten itinayla gömer seni birazdan. siz hem kim ne makyaj yapmış ne halt etmiş anlayabiliyosunuz hem de rekabet şeysi var. siz kavga edersiniz şimdi :((
0
der meister
(03.11.17)
plazada çalışıyorum, hiç makyaj yapmıyorum. gerek görmüyorum yani doğallık bence çok daha güzel. kimse de bu güne kadar bakımsız demedi yüzüme karşı ama arkamdan diyorlar mıdır bilmiyorum. demiyorlardır bence :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(03.11.17)
hayir, hepimiz beyinsiziz ve uzerimizde buyuk baskilar var.

cokuluslu bir zimbirtida calisiyorum, bir tek hicbir ise yaramayan mudurum suslu biraz. o da calismaya ihtiyaci olmayan, baglantilari sayesinde orada pozisyonlanmis, haftaya annelik iznine defolmasini aylardir bekledigimiz biri. topuklu giymez, ayda bir ojeli gorursun; yuzu ve saci kendiliginde cok iyi gorunuyor; tombul.

turkler kadin erkek cok sikintili.

ayrica olaylara kiclarindan bakiyorlar. gobeginden cekinen, fakat spora gitmek yerine korse giyen erkek insan var...

yine de, orada da, makyajli halinize alisinca, makyajsiz giderseniz (cumle kuramadim) hemen "hasta misin?" diyorlar... gozunun ustunu cizsen, ne guzel olmussun, diyorlar... fenasi, ben haftada 1 gordugum bir calisana bir gun "cicek gibi olmussun" dedim, kadin bana "sadece makyaj yaptigimda begeniyorsun beni" dedi; cok uzuldum.

memlekette sacini boyamaman bile tuhaf bulunuyor.

sacima tirnagima ayiracagim zamani birseyler okuyarak gecirmeyi tercih ederim. yine de uzerimde baski hissediyorum; bunun uzerinde calismak lazim...
0
e haliyle
(03.11.17)
ben yapmıyorum
son 1 senede bi tek kardeşimin düğününde makyaj yaptım. onu da taşradaki kuaför bir yaptı ki biz silip tekrar yaptık :)
çok güzel eyeliner çeken, düzgün makyaj yapan kadın tabi bakımlıdır ama paket program olacak; ojeler kalkmış olayacak, kıyafet ütüsüz (ütü gerektiryor ise) lekeli vs. olmayacak, saçlar yağlı olmayacak, ayakkabılar, çanta vs. dökülüyor olmayacak vs.
ama makyajı hiç yapmayan = bakımsız diye bir algım da yok, yine diğer paket program özelliklerini sağlaması şartıyla.
0
niye ama
(03.11.17)
İlgisi yok.

Hatta geçen bir cevapta da yazmıştım. Fransa'da, İspanya'da 'makeup shaming' akımı var. Birileri gündüz gözü fondötenli mondötenli makyaj yaptığında 'Kendine bakmıyor ki, kusurları var. O yüzden yüzünü boyamış' diye küçümsüyorlar. Bakımlı olmayan kadınların makyaj yaptığını düşünüyorlar.

İş yerine makyajla gelmemek falan dert değil ama saç baş dağınıktır, tırnak içi pistir, bunlarla birlikte makyajsızlık batabilir ama Stolk'un bir makyaj videosunda da dediği gibi 'Sapsarı artıklar kalmış dişin üstüne sürülen kırmızı ruj n'olacak'.

Makyaj bakımın üstüne ekstradan bir seçenektir sadece.

Ancak, şu var. Ben bugün 3 saat uyudum ve gözlerimin altı mosmor olmasa da, uyumadığım 3 km öteden belli. Az mor eklesem Yaşayan Ölülerin Dönüşü'nde oynarım. Bu yüzü istediğim kadar temizleyeyim, istediğim kadar nemleneyim; bakımlı görünmez. O yüzden gözün altına hafif bir kapatıcı sürerek insan gibi görünmeye çalışıyorum. Yine uyumadığım için surat kireç gibi, az allıkla iki renk getirmeye çalıştım. Bu da bakımın bir parçası. Bakım, temiz ve sağlıklı görünmek demek bence. Gerçi, saç baş aldı başını gitti uyandığım zamandan sonra; o da ayrı.
0
aychovsky
(03.11.17)
Valla rahmetli annanem "esas bakım su ve sabun" derdi.. Suya ve sabuna dokunmayanları da kınıyorum buradan bu vesileyle. :)

Bakımlı insan (cinsiyet ayırmaya gerek bile yok) günlük duşunu alır, tırnakları, dişleri, nefesi temizdir. Kıyafetleri temizdir. Eski bile olsa asla lekeli değildir.

Onun dışında makyaj yapması bakım filan değil.
0
old possum
(03.11.17)
sağlıksız alışkanlıkları olan, sağlıksız şeyler yiyen insan bakımsızdır. kadından ziyade herkes için. makyaj falan geçiniz.
0
AlsterWasser
(03.11.17)
Öz bakım ile süslenmek / makyaj yapmak çok farklı şeyler. 2003 yılından bu yana neredeyse hiç makyaj yapmadım. 14 yıldır toplasanız 10 defa değildir. Çok özgür ve doğal hissediyorum. Sistemin dayattığı bütün o kimyasal şeylere vereceğim parayı da çatır çatır gezmeye, yeni şeyler öğrenmeye falan harcıyorum.
0
Phoebe
(03.11.17)
asla, kat'a!
makyajın kadını gizlediğine inananlardanım, en güzel ve doğal göstereninin bile yapay durduğunu düşünenlerdenim. bu makyaj konusuna kadınlar erkeklerden çok takıyor, etrafımda "makyajsızsa bakımsızdır, bok yesin" diyen erkek yok mesela. gerçi her kadın makyajı sadece kendi için yapıyordu dimi, sori...
0
Bruce
(03.11.17)
Ne alaka?
Yüzüme o salak şeyleri süre süre mahvettim zaten. İsteyen bakımsız desin,
Bakımsız olmak tırnak diş ter saç gibi şeylere dikkat etmemektir
0
sagin
(03.11.17)
Bence bunu kişi belirliyor Eğer cildiniz güzelse puruzsuzse yada gözleriniz kirpikleriniz güzelse bakımlı ama gerçekten bakımlı ise cildiniz makyajli birinden cokha bakımlı ve güzel gorunulebilir
0
keditik
(03.11.17)
Makyaj yapmanın bakımla alakası pek yok. Olsa da %10 %20 yani.

Bir kadın makyajsız da güzel olabilir, bakımlı olabilir.

Makyaj yapıyorsa bakımlı da diyemeyiz.

İşte böyle
0
MaNOfTheYear
(03.11.17)
ben yapmıyorum, zaten istesem de yapamıyorum çünkü laboratuvarda asidin, sıcağın, tozun, kirin içinde çalışıyorum ve terliyorum çok fazlaca, artı göz kuruluğum var, gözlük kullanıyorum, makyaj yapmak istesem lens kullanmayınca kocaman gözlüğün arkasında kayboluyor yaptığım makyaj, lens de gözümü acıtıyor işte, ha canım isteyince kırk yılda bir yapıyorum bazen dışarı çıkarken/özel günlerde falan, o kadar. ama o dediğin algı cidden var, illa makyajlı, boyalı saçlı, ojeli, topuklulu -ne dedim lan ben??- olmak gerekiyormuş bakımlı olmak için, algısı var işte. ha benim çalıştığım yerde yapan da var yapmayan da var. kendim için de dersem: makyaj yaptığım zaman bazen göz kuruluğu vsden dolayı "sktiğimin makyajı!" şeklinde dolaşıyorum özellikle de düğün-dernek gibi hedesel hödösellikler yüzünden yapmak zorunda kaldıysam, bazen de "kızzzz çok güzel oldum ya laaa!" diye sevindirik oluyorum XD bence makyaj insanın kendine yakışanı giymesşislakakdsikaaksdassd olması da olmaması da tamamen kişiye kalmış birşey ama kimsenin yapılmasına ya da yapılmamasına yorum yapmaması gerekir. eyyorlamam bu kadar..
0
pasp
(04.11.17)
(18)

arkadasimin beni tanistirdigi kisinin nisanli cikmasi

unicorn
gecen haftalarda bir arkadasimin vasitasiyla biriyle tanistim. bir kez gorustuk ve ben elimdeki verilere dayanarak bugun pat diye evli misin diye sordum. degilim ama sayilirim dedi. nisanliymis. niyetini anlayinca hmm peki gorusuruz deyip konuyu kapadim. sizce bu konudan bizi tanistiran arkadasima b
gecen haftalarda bir arkadasimin vasitasiyla biriyle tanistim. bir kez gorustuk ve ben elimdeki verilere dayanarak bugun pat diye evli misin diye sordum. degilim ama sayilirim dedi. nisanliymis. niyetini anlayinca hmm peki gorusuruz deyip konuyu kapadim. sizce bu konudan bizi tanistiran arkadasima bahsetmeli miyim?

kadin kisisi benim bu arada. bizi tanistiran arkadasim da ayni sekilde ama cok samimi degilim kendisiyle. o yuzden bahsetsem mi bahsetmesem mi kararsiz kaldim.
0
unicorn
(01.11.17)
Bahset tabi neyine kararsız kaldın?
0
Lim5
(01.11.17)
Niyeti neymiş ki?
Konuyu kapat bence ikisi ile de görüşme
0
benaslindayohum
(01.11.17)
Terbiyesiz
0
penquensiqer
(01.11.17)
bahset biliyo muydun de. belki nişanlı olduğunu saklayan bi tiptir o zaman tanıştıranın suçu yok. yok biliniyosa nişanlı olduğu o arkadaşla iletişimi kesersin.
0
rayde
(01.11.17)
rayde +1

belki araci da bilmiyor
0
cedex
(01.11.17)
bana pat diye soyleyen adam sanmiyorum ki gizlesin
0
🌸unicorn
(01.11.17)
Samimi olmadığın bi arkadaşın seni biriyle tanıştırmak istiyor ve sende kabul ediyorsun...

Arkadaşın bu durumu bilmese de buluşman yanlış bence.
0
freetakilir
(01.11.17)
Utanmaz, arkadaşına söyle bence, ama adamın yaptığı çok terbiyesizce.
0
elikası
(01.11.17)
Söyle ve küfür et.
0
shenergy
(02.11.17)
sakin ol belki arkadasin da bilmiyordur ama bu saatten sonra bilse bile a bilmiyordum ayagi ceker eger biraz akilliysa.
0
baldur2
(02.11.17)
Arkadaşına kibarca bahset. Bu arada enteresan adam nişanlı ama biriyle çıkmakta sorun görmüyor (planlı bir buluşmaysa tabii). Öte yandan karşısındaki sorunca hiç gizlemeden nişanlı olduğunu da söylüyor.

Bence nişanlı arkadaşımız "ne olur ne olmaz bir afet çıkarsa kaçırmayayım diye buluşmuş ama nişanlısı size göre daha "güzel / hoş / kafa dengi vs." olunca vaz geçmiş.
0
SiyamkedisiZorro
(02.11.17)
siyamkedisizorro, onu da sordum adama. amacin ne dedim. aramizdaki arkadasligi bir sonraki etaba tasimak istiyormus. aldatma konusunda cok dikkatliymis ama nisanlisi ogrenirse de yapacak bir seyi yokmus.
0
🌸unicorn
(02.11.17)
arkadaşınız sizi niye böyle leş gibi bir insanla tanıştırmış, bence onu da bir sorgulayın. Kendisi de cok iyi tanımıyor ise, böyle işlere bir daha girişmemesini isteyin. Yani, "arkadaşıma söylesem mi" gibi bir sorgulamaya girmeniz bile gereksiz bence, söyleyin tabii.
0
sopiro
(02.11.17)
Bu öyle atlanacak bir mevzu değil. Mutlaka sorun ve nişanı biliyorsa, arkadaşlığınızı kesin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(02.11.17)
bundan cikan sonuc, arkadasin senin icin soyle dusunuyor:

senden iyi fuckbuddy olur, bak bu arkadasimla sevisin; ama fazla ileri gitmeyin, nisanlisiyla arasi bozulmasin.
0
midilli35
(02.11.17)
SiyamkedisiZorro +1 anlat ve iletişimi kes bence.
0
foradream
(03.11.17)
arkadasina "herif nisanli, biz niye tanistirildik?" diye sor once bir. kafamizda kurmayalim.

cevaba gore cekeceginiz siktirlerin vurgusunu ayarlariz.
0
e haliyle
(03.11.17)
"Aldatma konusunda çok dikkatliymiş" lafı beni benden aldı.Bu lafın üzerinde devam edecek kadın var mıdır bilemedim, hayretler içindeyim.
0
SiyamkedisiZorro
(06.11.17)
(27)

İstifa edip iş kurmak

six packsiz
Var mı bunu yapan? siz veya tanıdıklarınız.Başarı oranları nedir? Ne iş yaptılar?
Var mı bunu yapan? siz veya tanıdıklarınız.
Başarı oranları nedir? Ne iş yaptılar?
0
six packsiz
(31.10.17)
Ben sayılabilirim kendi işimi kurdum. Başarılı değilim ama başarısız da değilim.
Ekşide büyükbaş hayvancılık yaptığını yazan biri vardı. Onun entrysi epeyce detaylı ve güzeldi.
Öncelikle hiç bilmediğiniz bir konuda başlamayın. En az bir yıl hiç gelir elde edemeyeceğinizi göze alın.
Moda'da yerim var ve o kadar çok açılıp kapanan dükkan gördüm ki. Hepsi üçüncü ayında taş çatlasın beşinci ayda battı.
Düzgün iş planları yoktu. Direk iyimserlik hakimdi. Üç ayda müşteri oturur dediler ama oturmadı.
En az bir yılda tanınıyorsun.
iyi bir iş planı lazım diğer türlü zor.
İyi örnekler de var tabi.
Tshirt canta vs tasarımı yapan bir arkadaşım var. Tekstil sektöründe çalışırken yandan yandan başlamış işine zamanla tam zamanlıya geçti.
İki tane dükkanı var. Giyimi yaşam tarzı değişti. Koleksion vs yapıyor. Müşterileri ile sürekli iyi bir ilişki kurmuş durumda.
Bir diğer örnekse el yapımı takılar yapan bir yer. Aile işletmesi üç kişi üretiyor ve iki tane de mağazada duran çalışanları var. 60bin civarında ciroları var. Onların sansı da iyi satış elemanları seçmiş olmaları. Satış elemanları ikna edici ürünü tanıyor ve seviyorlar. DüZgüm giyimliler, hafif tarzlar ama snop asla değiller. Yapılan ürünn özel olduğunu müşteriye de hissettiriyorlar.
0
fasulyek
(31.10.17)
Allah aşkına butik cafe kurmayın. Kaçıncı beyaz yakalı evin karşısındaki dükkana cafe açıp bir sene içinde batıyor. Günahtır.
0
SiyamkedisiZorro
(31.10.17)
Ben ve ortağım yaptık.

Aynı firmadan çıktık, aynı sektörde rakip olarak karşılarında yer aldık.

Başarı oranı olarak ta, bizi rakip olarak görmeleri bir gösterge. Kimseye Muhtaç olmadan geçen günleri de başarı olarak kaydediyorum.
0
kaosu
(31.10.17)
İyi olanların ortak özelliği işlerine gerektiğinde yatırım yapabilmiş olmaları. Çünkü işi büyütmek istiyorsanız. Param yok yapamam deme lüksünüz yok.
Ben işten kazandığımı yine işe yatıyorum. Cidden çok az parayla geçiniyorum. Bazen yandan freelance başka alanda iş yapıyorum. Atölyeye gittiğim günler dışarda yemek yemiyorum yanıma alıyorum mesela.
0
fasulyek
(31.10.17)
Var. İstifa... Sonra arkadaşımla güzel bir yerde şık bir Tobacco Shop açtık :) Hatta millet şurada fotoğraf çekilebilir miyiz bile diyorlardı:) İlk başlarda zor oldu ama sonra beklediğimizden fazla iş yapmaya başlayınca 2. şubeyi yeni açılan bi alışveriş merkezine açtık. Aralarında mesafe olunca zorlanmaya başladık. Birini kapatıp, diğerini harcadığımızdan 2 katı fazla paraya devrettik, güzel bi kiraya verdik. Şimdi ne açabiliriz diye düşünüyoruz. 9 aydır düşünüyoruz gerçi bakalım nolacak :))

Başarı oranı bence hırsına ve hesabına kitabına bağlı. Ben iş yerlerinde çok hırlanıyordum. 3 kuruş para verip sömürdükleri kadar sömürüyorlardı. O sıra manav bile olsa açacaktım ama ileride devrederiz mantığı ile tekel açtık işte :) İyi para kazandım, güzel eğlendim gezdim. Ama hiç değilse ne olursa olsun kendi işin. Bu güzel oluyor..

Bizim gibi esnaf olacacaksanız. açacağınız yer önemli, bi kaç aylık kirayı şimdiden ayırın, ilk aylar zor olacak dayanın. Öyle bu kesin tutar, bu işte para var diyerek açılan çoğu yer 1 senesini tamamlamadan patlıyor.

Bir başka arkadaşım reklam ajansında çalışıyordu. Ben sabahları kalkamıyorum abi zor geliyor ya, senin gibi yaşamak istiyorum diyip kendi ajans gibi bir şeyini kurdu. 3-4 oldu geçen hafta içerken abi ilk ay zordu ama geçen ay maaşımdan fazlasını aldım, hiç değilse kimseyle uğraşmıyorum dedi. Ama kendisi yabancı forum, ne kadar tasarım sitesi, yaratıcılık sitesi varsa hepsinde aktif saldırıyor. Suudi birini bağlamış, kafeci mi ne. Ona tasarım yapmak için hafta sonu Suudi Arabistan'a gidiyor. Bildiğiniz, kafanızın yattığı şeyi yapınca başarı olur. Neden olmasın.
0
eazy
(31.10.17)
Istifa degil ama ogretmenlik okurken ticarete atildim.okulun ucuncu senesi 20 okul arkadasim personelimdi. Okul bitince ogretmenligi hic dusunmedim. Bir kac farkli is yaptiktan sonra 15 sene once bir arkadasin telkiniyle bijuteriye basladim. Iste pismek icin pazarda isportada satis yaptim.sonra yazlik yerlerde stand kiraladim en zevjli ve kazancli kismi o zaman basladi.gunduz denizde gece tezgahtaydim.100 gunluk sezonda haziran eylulde gunluk 500 temmuz agustosta gunluk 1500 2000 topluyordum ve benim gibi ehlikeyf adam icin mukemmeldi.10 sene kadar oyle devam.etti karimi hep yedim sermayemi korudum.o ara hayatimin hatasini yapip tekstile bulastim hem psikolojim bozuldu hem her seyimi kaybettim. Bir sene bosluktan sonra bijuteriye borclanarak tekrar girdim. Ise daha ciddi daha kurumsal yaklastim.sezonu daha uzun yazliklari sectim. Daha kaliteli daha pahali ama arkasinda durabilecegim mallar sattim. 12 ay kazanabilecegim sistemi kurdum.ardindan al satla toptan dagitmaya basladim ufak ufak.instagramda satis yapanlara vermeye basladim.gulsahintakitezgahi,sepsekers gibi deli kazanan musterilerim oldu.sonra da isin en zahmetli kismina soyundum.imalat.o kismin henuz basindayim daha yorucu ama ben mutluyum.
0
a r a m i s
(31.10.17)
Amcamın oğlu var. Fabrikada bakım personeliydi. Kafası çalışan biriydi. Her gün işe gidip gelmek için 3 saatini harcamaktan bunalıp, oto sanayide kendi servisini açtı. En son bir tane Porsche'nin şanzımanını tamir ediyordu. Hatta bir kere bizim garaja da getirdi. İşi sayesinde bayağı çevre yapmış durumda. Zaten sadece Mercedes, BMW gibi kaliteli otomobillerle uğraştığı için angarya iş çok olmuyor ve gelen müşteriler zengin oluyor. Bu sayede sürekli müşteri akışı oluyor. Hatta bulunduğumuz ilde bu işi yapan tek yer olması nedeniyle bayağı avantajlı konumda. Bence girişimcilikteki en önemli etken, girişimcinin içinde yatan hazineyi fark etmesidir. Bir insan ben bu hayatı hak etmiyorum, daha iyisini yapabilirim diyorsa o kişi doğru adımlar attığı takdirde ve gerekli kişilerden akıl ve tavsiye aldığı sürece o kişinin önü açık olur. Kendilerini aşmaya çalışmayan insanlara da maşallah demek kalıyor bu durumda.
0
dissendium
(31.10.17)
Şu ekonomik ortamda çok riskli bir hareket. Şu üçünden birisi olursa, denenebilir:

* Hiç iş yapamasanız bile, sizi 6 ay-1 sene idare edecek paranız varsa.

* Sabit giderleri karşılayacak en az bir müşteriniz halihazırda varsa.

* İşi kapattığınız anda, çok kısa bir sürede eski işinize veya başka bir işe girebilecekseniz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(31.10.17)
Şöyle başarı hikayeleri daha bir gaza getiriyor. Daha da bekliyorum yazmanızı :)
0
🌸six packsiz
(31.10.17)
Ben de dahil cevremde boyle cok insan var. Ben maasli isi birakip takı ve cuzdan satarak basladim cuzdanda cok hata yapinca sadece takiyla devam ediyorum.bir arkadasim da sahaf acti eskisehirde.bir sene hep zarar etti ama simdi turkiyenin en iyilerinden biri. Baska bir arkadasim da kardesi icin kendi sermaye verip tayt satmaya basladilar sonra kendisi de istifa etti.iki sene tayttan sonra gumus isine girdiler bes seneden fazladir da gumusculer.
0
zargana75
(31.10.17)
Ben yapim geregi zaten baskasinin isinde calisamam saniyorum.24 yasima kadar calistim tecrube icin.ama hep aklimdaydi is kurmak.24 umde kurdum 15 senedir de devam ediyor.kendimi ticaretin disinda bisey yaparken hayal edemiyorum.
0
terastaki havlu
(31.10.17)
Ticaret icin yaratilmis insanlar var bir de asla ticaret yapamayacak insanlar. Ticaret yapamayacak insanlardan olup da dogru ortaklik dogru projeye dahil olabilenler de var tabi
0
fatih in fedaisi
(31.10.17)
arkadaşım var
meslek lisesini bitirdiği günden beri aynı -teknik- işte satın almacıydı
20 yıla yakın çalıştı (16 yaşında başlayınca öyle oluor) kendi firmasını kurdu. aynı sektör. sadece maaşlı eleman olarak değil patron olarak çalışıyor. sadece ev-dükkan kredisine ayda 20bin lira ödediğine göre herhalde kazanıyor.

ben istifa ettim ama işyeri açmak değil freelance'a geçtim. bunun avantajı; tek sermayem beynim. 5 yılda 1 de bilgisyar gerekiyor :) başka masrafı yok.
0
niye ama
(01.11.17)
Ben. Herkesin en saglam en guzel seymis gibi davrandigi benim icinse cok bogucu meslegimi ilk gunden sevmedim.ilk sene de biraktim.alti ay garsonluk yaptim cevremdekilerin gozbebekleri buyudu. Kafayi kirdigimi sandilar.cunku etiket her seyleriydi.o 6 aylik garsonlukta ticaretin garsonluk disinde her alanda ise yarayacak her seyini ogrendim.cunku ticaret sermayeden degil bakis acisindan cesaretten ve iletisimden gecer. Ilk ikisi bende zaten vardi. Garsonlukta da utangacligimi kirdim. 7nci ayda ilk isimi kurdum. 2 sene resmen para bastim.yaptigim isle ilgili yasalar degisti ve yatirimimi baska alana kaydirdim bir sene o iste ortalama para kazandim is iyiydi ama yorucuydu sıkıldım. Ucuncu ve kalici meslegimi o ara kesfettim.600 lira ile basladim ilk gun sermayemden fazla satis yaptim 720 lira.bu is olur aga dedim. O gun bugundur meslegim degismedi 10 yildir. Onemli olan asla sermaye degil. Start verip cabalamak.para her zaman afili islerde degil kucumsenen islerdedir. Bu bahsettigim 3 is de oyle islerdi. Son asil meslegimde hala pazarin yuzde 90 i bosta ama bu islere uyanan kimse yok.herkes kafayi ayni ise yaramaz islere takmis. Yok cigkofteci yok donerci yok startup yapip voleyi vurmak yok butik acmak yok cafe acmak yok aliexpresten mal getirip satmak. Cogunun bunlari bile yapacak cesareti yok da bunlari yapanin da aklindan suphe ederim.
0
a summer day
(01.11.17)
bildiğin işi yaparsan olur. cesur ol. yolun açık olsun.
0
Apocalypse
(01.11.17)
Ben hikayemi yazdım ama tekrardan bi a summer day artı 1 demeye geldim :)

Ama butik konusuna katılmıyorum. Bizim cadde üzerinde 3 tane var deli gibi iş yapıyorlar. Şahsen benim Tobacco'dan sonra kafama yatan ikinci iş.. Kiraya verdiğim adam büyük ihtimalle nisan-mayıs gibi çıkacakmış. Hemen oraya şık, şöyle cool bir butik patlatacağım :)
0
eazy
(01.11.17)
Bizim iş yerinden ayrılıp, kendi işini yapan kişiler tanıdım. Hepsine eski patronları ayrılırken "sen yapamazsın, beceremezsin, öyle kolay değil bu işler" derdi. Hepsi gayet güzel kendi işlerini yaptı. Evini, arabasını aldı, dükkan alıp kiraya veren var. Koşturursan her şey olur. İnsanın kendi işi olunca daha çok emek harcaması gerekiyor yalnız.
0
arockm
(01.11.17)
@eazy is yapiyorlar da nerden ne alip satiyorlar biliyor musunuz? Cool butik tabelayla falan olmuyor.tekstille ugrasip psikolojisi yerinde olan bir kisi var mi hic arastirdiniz mi? Elli kiyafet deneyip hicbirini almayan kadinlarla ugrasmak ve hepsini tek tek katlamak da cool mu:) cafe restoran acip gece gunduz bayramda bile calismak isteyenlerri bir de dakka basi trend degisen deli gibi rekabet olan ve bedenlerin dortte biri elde kalinca zararina satilan butik islerini cazip bulanlari asla anlamicam. Uzaktan davulun sesine degil tokmagin altinda anasi aglayana da bakin arada bir.cicek kozmetik bijuteri saat hediyelik gibi kolay olumsuz hep karli isler varken bunlara donup bakilir mi.
0
a summer day
(01.11.17)
a summer day;

''Tekstille ugrasip psikolojisi yerinde olan bir kisi var mi hic arastirdiniz mi?''

- Annem var, manyak evet :)

''is yapiyorlar da nerden ne alip satiyorlar biliyor musunuz?''
- Evet biliyorum :)

Vazgeçtim. Hediyelik eşyacı açıyorum :))
0
eazy
(01.11.17)
:)))) @eazy mutlu olmak istiyorsan dogru karar.her sey para degil.
0
a summer day
(01.11.17)
Kanvas tablo isindeyim pazari kucuk ama zevkli is.yalniz bu bijuteri isi gercekten tatli is.zahmeti riski yok 1 e alip bese satiyorlar yukte hafif pahada agir. Nerden nasil baslanir bilsem ikinci is olarak ben de direk atlarim.
0
fatih in fedaisi
(01.11.17)
Baska basari hikayeleri ekleyen olsa da biz de feyizlensek.
0
a summer day
(02.11.17)
isott ekleyecekti ama vazgeçti sanırım.
0
🌸six packsiz
(02.11.17)
fasulyek
(02.11.17)
Bu basliktan dolayi sayisiz soru ve msj aliyoruz ama uzun uzun cevap yazdigimiz insanlar bir tesekkur mesaji bile atmiyor cevap olarak.bu cok heves kirici.
0
a r a m i s
(03.11.17)
buradaki gibi, uzun uzun, ince cevaplar yazilinca cok hisleniyorum...

fakat, alla'im burayi buyuk yazacagim: BASARI HIKAYELERI OKUMAK COK YANILTICI OLABILIR.

ben sorudaki isi aynen basardim; hala ilgili borclari oduyorum.

cunku is planimda aciklar vardi, pazara dair bilgim kitabiydi, insanlar hakkinda iyimserdim, para dusunmek huyum degildi, ve saire...

cok ogreticiydi de... cok mu lazimdi? bilmem... millet sana basarilarini anlatir. o oyle yapmis, bu boyle kazaniyormus, bilmem ne... kimse sana icmeden uyuyamadigini, aylardir kiyafetleriyle sizdigini, gunde kac agri kesici aldigini bilmedigini, bilmem nereden bekledigi paranin da gelmedigini, kirayi odemek icin nenesinden kalan bilezigi sattigini anlatmaz.

aman, diyorum.
0
e haliyle
(03.11.17)
Yok mu yahu daha yaratici seyler.
0
fatih in fedaisi
(09.11.17)
(16)

Hat alicam kararsiz kaldim ?Hangi hattı kullanıyorsunuz?

tociess
Tarifenizi ve odediginiz tutarı da yazarsanız sevinirim.
Tarifenizi ve odediginiz tutarı da yazarsanız sevinirim.
0
tociess
(27.10.17)
turkcell'den şaşma. bende avea var ama memnun değilim.
0
japon askeri
(27.10.17)
Avea çekmiyor. Turkcell hem kazık hem de ben sevmiyorum. Vodafone ise eğer müşteri hizmetlerine veya herhangi bir servisine ihtiyaç duyacak bir duruma düşmezsen, iyi.
0
skooma
(27.10.17)
2 senedir vodafone red. 10 gb internet, 2000 dk konuşma 1000 sms var. 46 tl.

zaten vodafone red in çeşitli kampanyalarını/indirimlerini kullanarak o faturayı da bedavaya getirdiğim bile oluyor. çekmiyor etmiyor gibisinden ciddi sorunlarım yok. telefonun destekliyorsa wifi ile aramayı etkinleştirebilirsin. telefonun az çektiği yerlerde wifi'a bağlıysan telefon görüşmeni wifi üzerinden konuşmanı sağlıyor. evde telefonu uçak modunda wifi'a bağlı kullanıyorum ben. hem pil tasarrufu hem de wifi üzerinden sorunsuz telefon görüşmemi yapıyorum. SMS ler gelmiyor onun için de geldiyse bişi diye arada uçak modunu kapatıyorum ki şu devirde ancak reklam sms i geliyor :)
0
washe
(27.10.17)
vodafone. 750 dk konuşma 4 gb internet 34 lira. telefon bağımlısı olmadığım için artıyor bile.
0
sir gawain
(27.10.17)
turkcell. kaziklanmaktan hoslanirim.
0
e haliyle
(27.10.17)
washe + 1
vodafone red kullanıyorum 46 tl tarife washe ile aynı
sık sık yurt dışına gittiğim için en avantajlı operatör bu .çekmeme sorunu hikaye inanma her yerde çekiyor sorunsuz . mersin mut arası torosların tepesinde çekmeyebilir bayi ziyaretlerim sırasında telefonla konuşamamıştım yolda ama ilçeye girince normale döndü .
turkcell'i zamanında çok zengin ettim 8 yıl önce bir yurt dışı dönüşü 300 tl fatura ödeyince hemen vodafone a geçmiştim aynen devam ediyorum .
0
devilone
(27.10.17)
Vodafone 500 dk 3 GB 19 lira.
0
i was made for you
(27.10.17)
vodafone
faturalı 26 tl 3gb akşam 8'e kadar-3gb 8'den sonra. arada yetmiyor 1 haftalık 3gb dolduruyorum o da 10tl. konuşma 1000 dk 1000 de sms sanırım.

**...turkcell'in ensar vakfına sponsor olması...**
0
bass solo take one
(27.10.17)
Türktelekom. 1000dk,1000sms,6gb 29 lira.

Annem babam turkcell. çekmeyince onlarda da çekmiyor. Memnunum ben.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(27.10.17)
3 gb internet 1000 dk her yöne, 1000 sms 27 tl. vodafone akıl küpü aile ekstra tarifesi
0
curukturpkokusu
(27.10.17)
@washe @devilone hangi tarifeyi kullanıyosunuz ben de red M tarifesinde 8gb internet 2000dk 80tl ödüyorum :(
0
bizansa karsi memleket takimi
(27.10.17)
10gb bissuru dk her yone ve sms 45 50 tl tt prime.
0
brad pitt
(27.10.17)
@bizansa karsi memleket takimi

Yeni Red 10
Her yöne 2000DK,
Vodafonelularla ve Sabit
Hatlarla Sınırsız
Konuşma, Her yöne
1000SMS, 10GB internet
0
devilone
(27.10.17)
@devilone yanımda uygulamasından bakıyorum bende 80 tl gözüküyo aynı tarife nasıl yapmam lazım ki 46 olsun
0
bizansa karsi memleket takimi
(27.10.17)
@ bizansa karsi memleket takimi
benim faturada da 80 tl görünüyor indirimli 45 tl oluyor
tarifeni değiştirmek için vodafone ile görüşürsen indirimli yapıyorlar 1 yıllık kampanya ile
0
devilone
(27.10.17)
@skooma nın dediği çok doğru.

Turkcell gerçekten çok kaliteli özellikle internette çok fark ediyor.

Türk Telekom nispeten ucuz ve başarılı fakat hala özellikle kapalı mekanda kapsama sıkıntısı çekebiliyor.

Vodafone garip bir şirket, Türkiye de şu an 3. duruma düştü. Kapalı mekanda Turk telekomdan daha iyi. Ucuz da sayılır. Ama 4.5 g hızı Turkcellin 3 g hızına eş. Ses kalitesinde sorunlar yaşatabiliyor. Veeee her şeyden önemlisi sakın müşteri hizmetlerinin eline düşme. Senin online işlemlerden yapabileceğin işlemleri bile onlar yapamıyor. Faturan fazla gelir filan çok sıkıntı yaşarsın.

Sonuç olarak: Turkcell 5+2+2 GB (salla kazandan yada bip ten epey hediye kazanıyorum) 1000 dk 1000 sms ve fizy 45 TL. Hiç bir sıkıntı yaşamadım.
0
infernalcadre
(27.10.17)
(13)

Fondoten tavsiyesi istiyorum :(

hrvl
A dostlar, makyaj konusunda öyle derin bilgilere sahip değilim. Eyeliner, rimel, ruj, allık. Standartım bunlar. Ama bir fondoten edinmeye karar verdim. Tavsiye istiyorum, öyle kalıp gibi durmayacak, kalıcılık konusunda da fena olmayan bir şey. Cildim yağlı. Bakındım biraz Revlon Super Stay için olum
A dostlar, makyaj konusunda öyle derin bilgilere sahip değilim. Eyeliner, rimel, ruj, allık. Standartım bunlar. Ama bir fondoten edinmeye karar verdim. Tavsiye istiyorum, öyle kalıp gibi durmayacak, kalıcılık konusunda da fena olmayan bir şey. Cildim yağlı. Bakındım biraz Revlon Super Stay için olumlu şeyler okudum. Ha bir de şu var, makyaja aşırı paralar bayılan birisi de değilim :) Loreal, Max Factor, Deborah falan yani alacaklarım en fazla. Şimdiden teşekkür ettim.
0
hrvl
(27.10.17)
Revlon color staymiş :(
0
🌸hrvl
(27.10.17)
Ben yves rocher in zero defaut diye bir fondetenini kullanıyorum,memnunum. 50 tl civarı bulabilirsin, indirime giriyor bazen.
Fakat geçen gün arkadaşın Estee Lauder Double Wear ı kullandıktan sonra parası neyse vereceğim dedim.(150 TL) Öyle kalıp gibi durmuyor ve canlılık katıyor gibi.
0
kismisolungac
(27.10.17)
cilt makyajı yapmıyosan başlamanı tavsiye etmem. bi süre sonra makyajsız halin katlanılmaz geliyor. illa kullanıcam filan diyosan bb krem az buçuk daha zararsızdır.
0
elorelia
(27.10.17)
Drug store fondoten kullanma bence.
0
perfectum
(27.10.17)
Çok ihtiyacınız yoksa ama öyle bir genel renk eşitliği olsun cildimde diyorsanız bence renkli nemlendirici alın.
Benim cildim de yağlı, la roche posay effaclar duo unifiant kullanıyorum memnunum.
www.dermoeczanem.com

Bu arada ufak not: la roche'un effeclar serisi yağlı ve sivilceli ciltler için.Ben senelerdir kullanıyorum memnunum, hiç sivilce problemim kalmadı ama ilk kullanmaya başladığımda cildimdeki sivilceleri söktürdüğü için diyeyim, 1-2 hafta ekstra sivilce çıkarmıştı, sonra temizledi ve bitti. Renkli nemlendiricisinde öyle bir şey olur mu bilmiyorum. Sivilce probleminiz yoksa muhtemelen olmaz zaten.Yine de uyarayım dedim, cildimi daha kötü yaptı demeyin diye :)
0
demoniclewinsky
(27.10.17)
Fondoten yerine pudra kullan bence, daha hafif ve ferah. The balm'ın bir pudrasını kullanıyorum memnunum.
0
peggy
(27.10.17)
bence de baslamayin. cok zordaysaniz effaclar iyi tavsiye.

fondoten siralanan sorunlar yaninda bir de makyaj aliskanliginizi degistirecek. mesela goz cevresi sikinti olacak. rengi ayarlamak bir yana, goz cevresini sabitlemedinizde goz makyajinizi idare etmeniz zorlasacak, fondoten goz alti cizgilerinize dolacak; yuzunuzdeki tum renk esitlendiginde boyut kaybi gorulecek, belki kontor yapmak isteyeceksiniz; alligi alistiginiz gibi dagitamayacaksiniz; parlama sorununuz olacak; kaslariniz incelmis duracak, belki onlara dokunmaniz gerekecek; agiz cevreniz gibi daha kuru bolgelerdeki kusurlar belli olacak... akabinde fondotensiz cikamaz olacaksiniz. dilerim yeterince korkutmusumdur; sart degilse baslamayin.
0
e haliyle
(27.10.17)
Erkenden tıkamayın güzelim gözeneklerinizi, yalvarıyorum.
0
izmitcan
(27.10.17)
bence de başlamayın. Alacaksanız da çok kaliteli bir şey alın.

Ben makyaj yapmıyorum ama geçen hafta Kiehl'stan bazı ürünler aldım. O sırada bir ürün gösterdi kadın, hani bazı insanların burnu, yanağı falan kızarık olur ya; o gibi şeyler için kullanılan bir ürün. Rengi yok gibi, cilt renginize göre mineraller bilmemne oluyormuş falan, hatırlamıyorum şimdi, neticede kendi renginizde, ama pürüzsüz, gözenekler kapanmış halde kalıyorsunuz. Her yere değil sadece problemli bölgelere sürmek de yetiyor. Micro correcter deniyor sanırım. Fiyatı 120 lira civarı. Onu tavsiye ederim.
0
sopiro
(27.10.17)
Cilt bakımına dikkat edince sorun yok. Renkli güneş kremi de kullanabilirsin. Solante acnes tinted var mesela. Biodermanın da renkli ve yağlı cilde uygun güneş kremi vardı.

Bir de drugstore fondotenlerin içeriği kötü oluyor genelde. La roche un fondoten gibi nemlendiricisi var bana da dermatolog vermişti. Renk skalası biraz dar ama.
0
jazzabel
(27.10.17)
vichy'nin güneş koruyucu özellikli kapatıcıları var. hem farma hem fiyatı fena değil. bir bak derim.
0
esesdopiyespiyes
(27.10.17)
estee lauder double wear kullanıyorum müthiş memnunum tavsiye ederim, fiyatı fazla gibi gelebilir ama indirim falan takip ederseniz makul bir fiyata alınabilir, her kuruşuna değer diyorum.
0
ozgur bir kusun hatirati
(27.10.17)
Tavsiyeler için teşekkürler. Her gün kullanmak için almadım aslında, haftada bir-iki kez anca kullanırım maksimum. Şimdilik söylediğim revlonu aldım, dayanamadım. Önerilen ürünleri de araştıracağım sonrası için. Sağolun.
0
🌸hrvl
(27.10.17)
(3)

Engineering Economics (INE3003) yardim!

e haliyle
soru arkadasim icin:"merhaba,engineering economics derslerinin bazilarini kacirdim ve simdi slaytlara baktigimda karmasik cumlelerin beni zorladigini goruyorum. sorulari anlayamiyorum. nereden calisabilirim? video dersler yardimci olur mu; ne der, ne tavsiye edersiniz?duyuru'ya soru atsam bakabilir
soru arkadasim icin:

"merhaba,

engineering economics derslerinin bazilarini kacirdim ve simdi slaytlara baktigimda karmasik cumlelerin beni zorladigini goruyorum. sorulari anlayamiyorum. nereden calisabilirim? video dersler yardimci olur mu; ne der, ne tavsiye edersiniz?

duyuru'ya soru atsam bakabilir misiniz?"

tesekkurler,
0
e haliyle
(26.10.17)
selam,

bence şu saatten sonra ders notu ve örnek sorular üzerinden çalışsın. kilit kavramlara ve grafiklere baksın.

hangi okul bilmiyorum ama, burdan soruyla vb pek olacak iş değil.

ps: ex-econ
0
hana bi
(26.10.17)
Konular ne ?
0
yaraticinick
(26.10.17)
role of engineering economy.
the concepts of time value of money.
financial factors regarding time and interest effect on money.
nominal and effective interest rates.

Başlıklar ise bunlar:
●Combining factors
●Spreadsheet Functions
●Nominal and effective interest rates
●Present worth analysis
0
🌸e haliyle
(27.10.17)
(4)

Sivilce Sıkma Videosu İzleme Hastalığı

Fayfa
Deli gibi sivilce, çıban, akne, siyah nokta sıkma videosu izleyen, otopsi/kadavra videoları izleyen insanlar var.Bunu hobi gibi her fırsatta, hatta her gün yapan ve izledikten sonra inanılmaz derecede mutlu, motive olan insanlar var.Bunun mutlaka bir psikolojik belirtisi olduğunu düşünüyorum. Web'te
Deli gibi sivilce, çıban, akne, siyah nokta sıkma videosu izleyen, otopsi/kadavra videoları izleyen insanlar var.
Bunu hobi gibi her fırsatta, hatta her gün yapan ve izledikten sonra inanılmaz derecede mutlu, motive olan insanlar var.

Bunun mutlaka bir psikolojik belirtisi olduğunu düşünüyorum. Web'te bayağı bi araştırdım ama konuyla ilgili akademik hiç bir şey bulamadım.

Nedir bu durumu açıklayacak bilimsel/akademik tez(ler)..?
0
Fayfa
(26.10.17)
ingilizce okuyabilirseniz cok teorik izahati vardir. google'a sorun.
0
e haliyle
(26.10.17)
@Trollziya otopsi videosu izle, asıl kasap adli tıp uzmanlarıdır.

@e haliyle Araştırma yapmadan duyuruya yazan bir yapım yoktur. Koskoca Google'da tek bir makale yok konuyla ilgili.

@Bruce Evet evrimsel olarak bir temizlenme/arınma yatıyor olabilir bilişsel olarak, ancak neden bu tüm insanlığın sadece %1'inde var. Çoğumuz için iğrenç, mide bulandırıcı, görünce yüzümüzü çevireceğimiz bir olayda azınlık da olsa hayran olan bir kitle var. Ve bu kitlenin bilinç altında ne gizli de bu görüntüler onlara çekici geliyor. Bu sorunun cevabını -bilimsel/akademik yönüyle- arıyorum. Tahminsel değil.
0
🌸Fayfa
(26.10.17)
blue eyes white dragon
(26.10.17)
why do we watch pimple popping videos, diye sorunca gelen en iyi sey galiba su: www.medicaldaily.com

... ama hani, su kadar kisiye su videolari izlettik, beyinlerini de izledik ve farkettik ki... diye birseyler yoktur.
0
e haliyle
(28.10.17)
(3)

sinirim bozuldu yavru kedimin ic paraziti mi var

el pajaro
ilk yavru kedim olacak dedim. tekir bi kedi edindim. simdi durum su. kedinin karni sis bence. arkadan fark ediyorum. advanced kitty mamasi yiyor. chickenli olani.ic dis parazit yeni vuruldu. ve ishal oldu. cok afedersiniz kakasinin rengi ve kivami nutella gibiydi dun oglen. simdi baktigimda daha aci
ilk yavru kedim olacak dedim. tekir bi kedi edindim. simdi durum su.

kedinin karni sis bence. arkadan fark ediyorum.
advanced kitty mamasi yiyor. chickenli olani.
ic dis parazit yeni vuruldu. ve ishal oldu. cok afedersiniz kakasinin rengi ve kivami nutella gibiydi dun oglen. simdi baktigimda daha acik oldugunu gordum.
devamli yiyor.


internetten okudugum kadariyla ic parazit mi? insana bulasir mi? simdi kendi diskimi da mi kontrol etmeliyim? kedimi hemen yarin gotureyim mi veterinere? mamasini vermeyim mi? kurt nasi dusecek varsa allahim sabir overly attached de bi insanim. simdi butun derdim kedi. gozumde o kadar buyuyo ki. isten oglen eve geldim sirf kakasina bakmak icin. sakinlesemiyorum. karni sis, doymak bilmeyen ve ishal kediyi bana verirken veteriner neden demedi ki ic parazit var idye.. yavrularda hep oluo mu? ya ne bilim. mirlayip duruyor bana bakip. aklima hep kotu seyler geliyor. ya parazit degilse. offff... su huyumdan nefret ediyorum. baska hic bi sey dusunmeyevegimi bildigim icin almayacaktim. kedisi olan biri bi seyler yazabilir mi ben uyuyamiyorum ya oturdum bokunu seyrediyorum ama bi parazit de goremedim ya.
0
el pajaro
(24.10.17)
Parazit olsa asi yapıldığı gün ile birlikte bir iki gün içinde dökülür ki, gozunuzle gorursunuz. Yavru kedilerin karınlarının hafif sis olması da normal ama ishal olduysa biraz parazit yoksa bile tehlikeli olabilir. Onun için de bir ilaç veriyor veteriner, hemen kesiliyor. Bizimkinde de oldu.

Bence veterineriniz ile görüşün ama bu kadar telaşa kapılacak bir durum yoktur muhtemelen.
0
fraise
(24.10.17)
Panik yapmayın, mamayı yeni yemeye başladıysa mama alışkanlığı olmadığı için dışkıda yumuşaklık ishal olabiliyor. Farklı mama geçişlerinde de bu olur bazen. Parazit olsa bile o kadar büyütülecek bir şey değil, parazit olduktan sonraki 1-2 günde kaka ile dökülür onlar. Çok da farkedemezsiniz zaten.

Kediyi yeni almışsınız zaten muhtemelen yavrucak aç ve bir daha ne zaman mama bulacağını bilmiyor o nedenle de sürekli yiyor. Geçen kış soğuktan bir kedi kurtardık 10 gün evde kaldı. İlk 3-4 gün dediğiniz gibi sürekli yemek yedi, karnı şiş olmasına rağmen. Ondan sonraki günler hemen normale döndü.

Yavru kedi mama yesin zararı yok. Birkaç güne normale döner ama yavru olduğu için yine de mama kabı sürekli dolu olsun, o bilir ne kadar yiyeceğini. Eğer ciddi bir sorunu yoksa kaka olayı da düzelir.

Zaten ciddi bir şey olsa halsizlik, iştahsızlık sürekli uyku hali vs olur. Anladığım kadarıyla öyle bir şey yok. Size bakıp mırlaması da muhtemelen yavru ve oda size alışmaya çalışıyor ilgi istiyor. Sevin bol bol korkmayın size de bulaşmaz bir şey olmaz.
0
FAtE
(24.10.17)
bebeklerin karni hep sis oluyor. hicbir sey olmaz.
0
e haliyle
(28.10.17)
(4)

Neden olmuyor?

yaren
SelamNeden kendime ait rutinler oluşturamıyorum merak ediyorum. Şimdiye kadar hayatımda hiç rutinim olmadı, okul ve iş dışında. Olmasını istedim, mesela belli saatlerde yemek yiyeyim dedim, aşırı bunaldım. Hiçbir zaman düzenli çalışamamışımdır mesela. Düzen tutturamıyorum. Sebebi ne olabilir, çözümü
Selam

Neden kendime ait rutinler oluşturamıyorum merak ediyorum. Şimdiye kadar hayatımda hiç rutinim olmadı, okul ve iş dışında. Olmasını istedim, mesela belli saatlerde yemek yiyeyim dedim, aşırı bunaldım. Hiçbir zaman düzenli çalışamamışımdır mesela. Düzen tutturamıyorum. Sebebi ne olabilir, çözümü ne olabilir?
0
yaren
(18.10.17)
kendini zorlamayı sevmiyor olabilirsin. ama zorlamayınca da bir şeyler elde edilmiyor.

Başlangıç her zaman en zoru ama sonrasında daha kolaylaşıyor işler. dolayısıyla gerekli motivasyonu sağlayıp sadece o adımı adıp sonrasında elde edeceğin kazanıma odaklanmanı tavsiye ederim.

yani tamam rutin istiyorsun ama neden? belki de ulaşmak isteyeceğin kazanımlar hakkında eksiksindir ? yani bir seni motive eden ve elde etmek isteyeceğin bir amaç uğruna bir rutin oluşturursan, bırakma anlarında kendi "nedenini" kendine hatırlatıp devam etmen daha kolay olabilir.

ayrıca kendini ödüllendirmeyi de deneyebilirsin.
0
AlsterWasser
(18.10.17)
sıkılıyorsunuzdur, odaklanamıyorsunuzdur.
Sizi çok zora sokan bir durum mu ona bakmak lazım.Yani her gün aynı saatte yemek yemek ne değiştirecek.
Bazı insanlar her gün düzenli çalışmak yerine, teslim öncesi 2-3 günde toparlayabilir işlerini.o süreç yaratıcılığı tetikliyordur hatta vs.

özel olarak size kazanım sağlayacak bir konuda rutin oluşturmak istiyorsanız hedefleri küçük tutarak başlamak lazım sanırım.Birçok kişisel gelişim kitabında da yazar ya, her gün 1 saat kitap okuyacağım demek yerine her gün 5 sayfa kitap okuyacağım demek işin gözünüzde büyümesine engel olur ve aslında her seferinde 5 sayfadan çok daha fazla okursunuz.
Başlamak en zor kısmı, başlangıç hedefiniz küçük olursa uygulamaya başlamak kolaylaşır.
0
demoniclewinsky
(18.10.17)
uykum var, yoksa guzel soru...

bir defa, belli saatlerde yemek yemek anlamli bir hedef, bence degil.

duzenli calismaya gelince... ya duzensiz calisiyor ama deadline'lari karsilayabiliyorsak? bu durumda duzenli calismanin da sart oldugunu dusunemiyoruz.

rutin biraz buyudukce, zamanin daraldigini hissettikce oluyor; idare bizde hissedelim diye.

bence rutin'den ayni seyleri anlamiyoruz: bence rutin dusunmeden yaptigim seyler, mesela...

sizin icin ne?
0
e haliyle
(18.10.17)
Rutinin olması gerekiyor mu? Yani, rutinin yoktur ama hayatın yerli yerindedir; o zaman bir rutin arayışına gerek yok. En kolay olduğu için sporu örnek vereyim. Haftada 3-4 gün spor yapıyorsundur ama saatleri sana kalmıştır; illa akşamları belirli bir saatte olmak zorunda değilsindir. Her gününün programı birbirinden farklıdır; bir günün rutini diğer güne uymuyordur. İstediklerini yapıyorsan, rutine bindirmeye kasmanın anlamı yok. Beslenme konusunda bir sorunun olmadıkça, her gün aynı saatte yemek yemek için uğraşmak zorunda değilsin sonuçta.

Bunun dışında, bir sorun olduğu halde kendini düzene çekemiyorsan; sorun hayatında da olabilir, disipline yaklaşımında da. Örneğin, bir gün 8-18 çalışırken, öbür gün 12-23 çalışabiliyorum. Dolayısıyla, aynı saatte yatıp kalkmam mümkün olsa bile, günün kullanımı açısından verimli olmuyor. Erken kalktığım günde erken yatmaya uğraşıyorum, geç kalktığım günde geç yatmaya. Dolayısıyla, 'Ben her gün aynı saatte yemek yiyeceğim' dersem, istesem de yiyemem. Ya aşırı aç kalırım ya da birkaç saatlik uykudan sonra yemek için kalkmak zorunda kalırım.

Sıkılıyorsan ve bırakıyorsan, ya disipline gelemiyor olabilirsin ya da o disiplinin sonunda elde edeceğin şey buna değmeyen, çok büyük getirisi olmayan bir şey olabilir.
0
aychovsky
(18.10.17)
(10)

Uyuşturucu kullanan birine ne yapılabilir?

utkumon
Kuzenim her türlü uyuşturucunun dibine vurup sağa sola saldırıyor. Tedavi de olmak istemiyor. Kendi rızası olmadıkça hastaneye yatırılamıyormuş. Ee ne yapıcaz biz böyle ?
Kuzenim her türlü uyuşturucunun dibine vurup sağa sola saldırıyor. Tedavi de olmak istemiyor. Kendi rızası olmadıkça hastaneye yatırılamıyormuş. Ee ne yapıcaz biz böyle ?
0
utkumon
(13.10.17)
kovun evden.
0
glamdr1ng
(13.10.17)
hangi uyuşturucuymuş bu sağa sola saldırtan merak ettim.
0
La Femme D'argent
(13.10.17)
ne içiyor ki?
0
vayezikhan
(13.10.17)
1) madde ile bağı kesilecek kriz dönemini atlatana kadar , madde bulmasının önüne gecilecek.gerekirse bağlanacak.hapis tutuklama vb.
2)gerçekten bırakıp bırakmak istemediği tespit edilecek. Birakacam deyip yalan söyleme ihtimalleri çok fazla.
3) kriz dönemi ve düşkünlüğü bitince arkadaş ortamı ile bağı kesilecek. Yaşadığı şehir değiştirilecek. Güvenilir bir tanıdıkta köy vb. Bir yerde Kontrol altında tutulacak.
4) Bir işle oyalanması sağlanacak.
Uzun süreli kontrol altında tutulup sağlıklı düşünebileceği bir evreye kadar bırakılmayacak.
Çok zor ve uzun bir süreç geçmiş olsun , umarım ise yarar.
0
scorpion37
(13.10.17)
@scorpion o kadar yardırmışsın da ne maddesi onu da söyle anlamışsın belli ki.
0
La Femme D'argent
(13.10.17)
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.10.17)
tanıdık var uyuşturucu kullanmıyor ama sağa sola saldırıyor, öfkesine hakim olamıyor. 112 acil aranılıp polis eşliğinde adana akıl hastanesine götürülüyor. orda kuzu gibi olup geliyor.
0
for day to break
(13.10.17)
polisi arayabilirsiniz.
0
e haliyle
(13.10.17)
parayı nerden buluyo o da önemli. dibine vurmadan kastınızı bilmiyorum ama tahminen düzenli bir işte çalışamaz olsa gerek, ya da bulsa da süreklilik sağlayamaz.

burnu sürtmeden akıllanmaz diye düşünüyorum ben.
0
dafaisss
(14.10.17)
112 ve acil durumu kendisi maddeyi bırakmayı istemediği sürece işe yaramaz. Çünkü hastaneye gittiğinde psikiyatrist kendisine maddeyi bırakmak isteyip istemediğini soruyor istemiyorsa ayaktan tedaviyle bırakıyorlar. ancak birinci dereceden yakını sulh hukuk mahkemesine başvurduğunda kararda zorunlu yatarak tedavi ile ilgili bir şey geçiyorsa kararla toplum sağlığı merkezlerine gittiklerinde acil sevk ile yatışı yapılabilir. ama yine mahkemeden vasilik kararı çıkartmakta da fayda var.
0
forrestgumpinkosusu
(14.10.17)
(11)

Aynaya baktiginizda sinirlendiginiz oluyor mu?

ceann deas
Saatlerce hazirlanip sonra tekrar ayna karsisina gectiginizde bi boka benzemediginizi gorup cinnet gecirme sinirina yaklasiyor musunuz? Ben her gün yaşıyorum da.
Saatlerce hazirlanip sonra tekrar ayna karsisina gectiginizde bi boka benzemediginizi gorup cinnet gecirme sinirina yaklasiyor musunuz? Ben her gün yaşıyorum da.
0
ceann deas
(13.10.17)
oluyor. öğlen tıraş oldum ama dipler gözüküyor. yüzümde sivilceler arttı. karşımada vücudum olsa tokatlarım. aynaya yakından bakmayınca az daha mutlu oluyor yakından bakınca kusurlar belli oluyor .S
0
latsc
(13.10.17)
Tüm uğraşlarıma rağmen yine bi boka benzememişsem olduğum halimi kabul edip çıkiyorum sahnelere.
0
for day to break
(13.10.17)
saatlerce hazırlanmıyorum bu yüzden. ne kadar uğraşırsan uğraş bir boka benzemeyeceksen o kadar uğraşmana gerek yok bence. mal bu, bu kadar oluyor; yapacak bişey yok, kendini hırpalama diyorum mesela kendime, naçizane öneririm.
0
Bruce
(13.10.17)
1. ve tek kural: aynaya yakından bakmayacaksın, önünden geçerken saçı şöyle elinle düzeltip geçeceksin oldu bitti. sıfır sinir.
0
lazpalle
(13.10.17)
@bruce aynisini ben de diyordum ama makyajsiz hali ile makyaj yaptigi hali arasinda ucurum olan insanlar gorunce fikrim degisti. Bende ise makyaj yasimi +15 yapmak ve cirkinlestirmek disinda bir ise yaramiyor. Gerçi makyajsiz halimde bile insanlar oldugumdan 10 yas falan yasli oldugumu dusunduklerini soyluyorlar.
0
🌸ceann deas
(13.10.17)
ergenken yasiyordum. "ya bu tip degismeyecek galiba hep boyle kalicam" diye uzuluyordum. sonra alisiyor insan, kabulleniyor. artik sadece "kiyafet daha dombili mi gosterdi, sacim daha az yoluk nasil gozukebilir" gibi ayrintilara yogunlasiyorum.
0
pide
(13.10.17)
İnsanın doğal hali en güzel halidir. Sizi o şekilde beğenip sevecek insanlar bulursanız bunu anlarsınız ancak. Tüm dünya adnan oktarın zevkine göre şekillendi resmen. Çok üzücü
0
hasmetizm 2046
(13.10.17)
ya bence sen doğru malzemeyi seçemiyorsundur. ya da usulünü bilemiyondur. ben mesela makyajla kahveye yakın gözlerimi bildiğin yeşil yapabiliyorum. cilt çok önemli birde. önce cildini makyaja iyi hazırlamalısın. benim en büyük hobim boş zamanımda makyaj denemelri yapmak. böyle yap kendini daha iyi tanırsın. sen sen ol kendini kuaföre teslim etme. mesela göz kalemini içe sürmek gözlerimi dana gibi gösterir. kuaförün ilk işi gözümü göz kalemi sürmek olur.
0
for day to break
(13.10.17)
yanlis renkleri seciyor olabilirsiniz; sac ve makyajda bu cok farkeder.

saclar da farkettirir cok.
0
e haliyle
(13.10.17)
Aynaya yakından bakma kafan rahat etsin +1
0
i m cool with that
(13.10.17)
bazen.

bazen lan amma yakışıklıyım diyorum. bazen tipe bak diyorum. ama birinci dediğim yüzde 90larda.
0
secrexv3
(13.10.17)
(2)

Her gun baska bir gune uyanmak

dedim dedim de kime dedim
Arkadas uyuduk uyandik vizeler iptal dolar tepede kimse ne olacagini bilmiyor. Bu nasil bir gidisattir ya?Bundan 6-7 ay onceydi bir firmaya gidip 20 yillik bir yatirim firsati sunmustuk adam guldu sen bana 2 ay sonra ne olacaginin soyleyebiliyor musun da bu sunumu bana gosteriyorsun dedi. Ardindan e
Arkadas uyuduk uyandik vizeler iptal dolar tepede kimse ne olacagini bilmiyor. Bu nasil bir gidisattir ya?

Bundan 6-7 ay onceydi bir firmaya gidip 20 yillik bir yatirim firsati sunmustuk adam guldu sen bana 2 ay sonra ne olacaginin soyleyebiliyor musun da bu sunumu bana gosteriyorsun dedi. Ardindan ekledi ne kadar simdi bu? Abi iste 1milyon$ civari. Filmlerdeki gibi sigarasindan bir nefes daha cekti ve o kadar param olsa 3'e 4'e burayi satar colugu cocugu toplar ceker giderim bu ulkeden dedi. Icimden dedim ki adam hakli beyler.

Bu nedir arkadas ya. Cidden nedir yani?
0
dedim dedim de kime dedim
(09.10.17)
Ben şaşırmıyorum. Ortadaoğu'da böyle şeyler rutin gibi artık.
0
himmet dayi
(09.10.17)
adalet ve kalkinma partisi hukumranligi. yerseniz...
0
e haliyle
(09.10.17)
(4)

yanak killarini komple ortadan kaldirmak

buenosdias
arkadas lazer yapmisti ama daha kotu oldu. baska tavsiyeniz var mi?
arkadas lazer yapmisti ama daha kotu oldu. baska tavsiyeniz var mi?
0
buenosdias
(09.10.17)
iğneli epilasyon.
0
elorelia
(09.10.17)
iğneli.
0
dieselsingle2
(09.10.17)
Nasıl daha kötü oldu ya merak ettim :D benim de hep sakal yanaklar
0
glamdr1ng
(09.10.17)
lazer, gozlemledigim kadariyla once kalin killari yok ettigi icin ve cok homojen calismayabilecegi icin, tercih edilmemeli. yani, lazere basladiktan sonra, bitene kadar sakal filan birakilamaz bence, cunku kume kume olacak killar ve kotu gorunecek. bir de, bazen ince killar koyulasiyor. astari yuzunden pahali hale gelebilir.

bir de, mesela kil kokleri yandiktan sonra haftalarca killarin dokulmesini beklemek lazim. yuz olunca sorun: tras olmadan nasil beklenebilir ki...

igneli epilasyon da zordur bence, cunku ben sordugumda bitene kadar sen hic dokunmamalisin, demislerdi. yani, tras olamayabiliriz. fena...

tras olmaktan mi sikiliyorsunuz? tam olarak sorun ne? evde sicak agda yapsaniz?
0
e haliyle
(09.10.17)
(27)

Cinsiyet kavrami Bati'da neden ortadan kaldirilmaya calisiliyor?

stavro
Altinda yatan sebep nedir ya da ne olabilir?Edit:Edit2:Kafa karistirdigi icin editi sildim. Kisacasi soru "boyle bir sey var mi?" degil, neden var? Var mi yok mu kismi ayri bir tartisma konusu zaten.
Altinda yatan sebep nedir ya da ne olabilir?

Edit:
Edit2:Kafa karistirdigi icin editi sildim. Kisacasi soru "boyle bir sey var mi?" degil, neden var? Var mi yok mu kismi ayri bir tartisma konusu zaten.
0
stavro
(02.10.17)
Cinsiyet kavrami oldukca cinsiyetcilik de var olacak, bunun onune gecmek icin bence.
0
kuehles blondes
(02.10.17)
Aslında cinsiyet (sex) değil, cinsiyet (gender) kaldırılmaya çalışılıyor.
0
elitist
(02.10.17)
Cok ciddi dertleri olmadigindan oldugunu dusunuyorum. Ozgurluk hak kukuk gak gukuk bir durum olduguna da inanmiyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(02.10.17)
Aslında kaldırılmak istenen cinsiyet değil de cinsiyetlere atfedilmiş klişe kalıplar. Her erkek/kadın aynı özelliklere sahip olmak zorunda değildir denmek isteniyor bence. Her şeyin bokunu çıkarmaya meraklı feminist ve lgbt tayfa bu söylemler üzerinden prim yapmaya çalışırken verilen mesajın dışına çıkıp abartı söylemlerde bulunuyor. Bu da cinsiyetsizlik ya da "ikiden fazla cinsiyet vardır" gibi saçma sapan, bilime aykırı, hayali kavramlar yaratılmasına sebep oluyor.
0
Depik
(02.10.17)
cinsiyet ortadan kaldirilmaya calisilmiyor, gender ortadan kaldirilmaya calisiliyor +1
farkli cinsiyetler yok diyen duymadim hic. en basit ornekle aciklamak gerekirse, ev isi hem kadinin hem erkegin ortak yasamdan dogan ortak gorevidir diyenler kadin ve erkek olarak iki farkli cinsiyet olmadigini iddia etmiyorlar, bunun kadinin, sadece taraflardan biri kadin (ya da erkek) oldugu icin onun gorevi olmadigini soyluyorlar.
sorun 'sadece' esit davranmak da degil, baktiginda kadin ve erkegin esit haklari haiz oldugu ama cinsiyetciligin var oldugu ve esitsizlik yarattigi, kadin ve erkegin yasamini derinden etkiledigi yiginla ulke var.
0
kassiopeia
(02.10.17)
Sex değil gender +1 bunlar farklı kavramlar
0
freebird5406_2
(02.10.17)
@depik
Durum cinsiyetlere has klise kaliplardan cok daha oteye, direkt cinsiyetin varligina dogru gitmeye basladi. Beynin cinsiyeti olmadigina isaret calismalar yayinlanmaya basladi ornegin.Bu zamana kadar ypailan beyin taramalari hice sayilmaya baslandi. Dolayisiyla neoscience denen sey de. "Neurosexist" diye bir kavram icat edildi mesela. Gercek bilim cinsiyetci oldu. Ornekler cok fazla, yazmakla bitmez buraya.
0
🌸stavro
(02.10.17)
Dostum bununla ilgili kitaplar yaziliyor. Ben de birkac tanesini okudugumdan hakli olduklarini dusunuyorum. Zaten cinsiyetciligin yuksek oldugu ulkeler tecavuzun en yuksek oldugu ulkeler. Sunlari okumakla baslayabilirsin:

Caliban ve Cadi

Cinsiyet Belasi

Straight Dusunce
0
Traveller
(02.10.17)
Bu hareketin toplumsal cinsiyetten kavramindan oteye gitmeye basladigini dusunuyorum aslinda. Soruyu sormamin nedeni de bu.

Toplumsal cinsiyet meselesinden yola cikilip artik cinsiyete has biyolojik ozellikler de yalanlanmaya baslandi. Bunun sebebini merak ediyorum.
0
🌸stavro
(02.10.17)
Stavro bi örnek haber link falan versen de daha iyi anlasak, biyolojik cinsiyet kısmına nasıl geçiş yapıldığını, daha doğru cevaplar verebiliriz
0
freebird5406_2
(02.10.17)
sex vs. gender.. aynı değil diyen herkes +1

traveller +1000
0
lcha
(02.10.17)
Editle birlikte soru benim için daha da anlayamadığım bi hal aldı :)
0
freebird5406_2
(02.10.17)
Kafaları çok karışık, bir yerlere çıkmaya, cinsiyete dair olan paradigmayı değiştirmeye çalışıyorlar AMA bunun ne kadarı kendi seyrinde ilerleyen bilimsel araştırma ne kadarı birtakım filantropist (?) organizasyonların (?) talimatlarıyla üretilen sözde bilim artık birbirine karışmış durumda. İnsanların kafası karışık.

En nihayetinde olanca sorunları içerisinde en büyük odak noktalarının bu olması; bana sorarsanız çöken bir uygarlığın sinyalini veriyor. Daha da ilginci demografik olarak ciddi bir dönüşümden geçiyor olmaları. Malumunuz nüfusları pek yaşlı, mevcut gençler çocuk yapmıyor, cinsiyet kavramının sınırları siliniyor, milyondan fazla mülteci yeni geldi; çoluk çocuk yapıyorlar. Daha farklı gruplar da (Müslümanlar bilhassa) artık gemi azıya alıyor ve farklı şeyler talep ediyor: bu sokakta içki içilmez levhası, ben "kültürüm" gereği kadınla el sıkışmam diyen adamlar, okulda yüzme derslerinde kızımı erkeklerle bir araya koymayın diyen Afrika kökenli aileler vs.) Avrupa bu gidişatla 2050 civarında bambaşka bir demografik ve kültürel yapı sergileyecek gibi gözüküyor.

Bu cevap alakasız geldiyse, bunların hepsini bir bütün olarak görüp algılamak ve üstüne bu şekilde muhakeme etmek gerektiğini düşünüyorum şahsen. Son olarak, cinsiyet mefhumunun sınırlarını silen organizasyonlara, bazı firmaların da sponsor olup destek verdiği biliniyor. Çünkü bu roller silindikçe daha fazla ürün satabildiklerini görüyorlar! Örnek veriyorum: Sigara ilk çıktığında erkek bir objeydi ve feminist hareketlere sızma yaparak kadınların da içmesi tetiklendi; müşteri kitlesi teoride iki katına çıktı. Örneğin partneri aldatmak daha fazla restoranın, daha fazla otelin, daha fazla tatil yerinin hizmet satabilmesidir potansiyel olarak. Geleceğe dair bir tahmin: 10 seneye erkeklerin makyaj yapması normalleşebilir. Kısaca bazen toplumsal dönüşümleri daha fazla para isteyen adamlar da destekleyebiliyor. :)

Biraz karışık oldu ama dostlar sağ olsun.
0
testis agrisi
(02.10.17)
öğrenilmiş bilgilerimizle hareket edersek iki cinsiyetin olduğu ve insanların doğduğu cinsiyette cinsiyet kimliğine sahip olduğu ön kabulümüz var. cinsiyet rollerinin de buna uygun olmasını bekliyoruz. Çağlardan beri nasıl tek eşlilik, heteroseksüellik, kadınların ikincil konumda olması, evlilik kurumu eşitlik üzerine değil bazı kesimlerin ezilmesi üzerine kurulmuşsa ve bunun dışındaki tüm varoluşlar görünmezleşmişse, aynı şey cinsiyet için de geçerli. Cinsiyet kimliği doğduğu bedenle örtüşmeyen trans kişiler, toplumun beden ve cinsiyet üzerine kabul ettirmeye çalıştıklarına karşı kendi istediği gibi yaşamak isteyen onlarca kişi var. Ancak bizim kabullerimiz o kadar güçlü ki, bunlar sarsıldığında elimizden bir şey kaymış gibi oluyor. Bunu eşcinselliğin insan ırkının sonunu getireceği yargısıyla hastalık olarak gören homofobik düşünceyle de bağdaştırabilirsin. Heteroseksüellik öyle bir ön kabul ki, eşcinsellikten bu kadar korku duyulabiliyor. Bahsettiğin cinsiyete has biyolojik özelliklerin gender kısmı değil, cinsiyet kimliği ve rollerinin biyolojik cinsiyete göre giydirilmeye çalışılması. Gender Bread person olarak arayabilirsin İngilizcen varsa.
0
kaset
(02.10.17)
biyolojik cinsiyetin uzerine ne oynaniyor? soru anlasilir degil.
0
e haliyle
(02.10.17)
@kaset bir konuda naçizane düzeltme yapmak isterim. Kendi fikrimi hiç katmıyorum, kişisel bir şey yok. Bu paradigma değişikliğine insan ırkının sonunu getirecek olarak değil, "beyaz ırkın" sonunu getirecek olarak bakıyor Batı'daki tepki grubu. Zira insan ırkının sonunun geleceği falan yok. Bilhassa Doğu toplumlarının üreme aşkına bakarsak... Ama mevcut istatistikler 2050'de beyaz ırkı sıkıntıda gösteriyor :)
0
testis agrisi
(02.10.17)
@freebird, bana hatirlatma amacli bir bos mesaj atarsan linklerle geri donus yaparim aksam ya da yarin.
0
🌸stavro
(02.10.17)
@testis agrisi ben ilk soruda sanki bu duruma karşı bir şaşkınlığın varmış gibi geldi, ayrıca soruyu soruş şekli de öyle. Bir şey ortadan kaldırılmaya çalışılmıyor, zaten insanın cinsiyeti ve cinsel kimliği çok çeşitli.

olaya daha geniş bakmak gerekirse, dünyamızı ve insanı anlamak için eşitlik, çeşitlilik ve eleştirel düşünce üzerinden gidersek kavrayışımız artar, bir şeylere anlam vermeye başlarız. ancak fobilerimizle (seni kastetmiyorum, genel yargıya karşı) düşünürsek, kapitalizm kadınları ve erkekleri yeterince kullanıyorken, androjenleşmeyi ve cinsiyet kalıplarıyla oynamayı bir gerçek olarak varolsa da kapitalizmin oyununa indirgersek, kendimize bizi bildiklerimizle ikna eden düşünceler bulmuş olacağız, ancak bu kavrayışımızı ve insanı anlamlandırmamızı sağlamayacak. Görünene değil görünmeyene bakarsak çeşitliliği keşfedeceğiz ve insanı anlamaya başlayacağız. Bizim doğru kabul ettiklerimiz, beyaz ırkın azalması bile bu konuda üretilmiş mitler olabilir. Bunun dışına çıkıp gerçekleri araştırmak zaman ister. Bilim yanlıdır, paradigmalar zor değişir ama eleştirel düşünce bunların üstesinden gelir.
0
kaset
(02.10.17)
@kaset Dünyaya ve olanlara genel olarak nasıl şaşırdığımı bir bilsen! :)

Mefhum ve olgular üstüne alakasız gözüken yerlerden yaklaşıp alaka kurmayı seviyorum. Benim de bu sistemdeki işlevim bu. Bunlar haricinde verilecek cevap örüntüsü zaten belli.

Her neyse, ben seni gayet iyi anladım. Bu dönüşümü sadece kapitalizmle bağdaştırmak sığlık olur, katılıyorum. Bunu yapmış gibi gözüktüysem, kendimi yanlış ifade etmişim demektir. Her neyse zaman içerisinde göreceğiz zaten neler oluyor. Yazıp emek verdiğin için teşekkürler.
0
testis agrisi
(02.10.17)
bunun nedenlerini tek bir nedene indirgeyemeyiz çünkü çeşitli grupların bu durumdan çeşitli çıkarları var.

Politikacılar: Cinsiyet politikalarından oy alıyorlar çünkü hitap ettikleri kitle oldukça duygusal ve yönetmesi kolay.

Kapitalistler: 'kadın=ucuz emek' ve tabi kadınlar piyasaya girince bir anda potansiyel işçi sayısı arttığından en üsttekiler hariç yavaş yavaş meslek sahiplerinin pazarlık gücü de kayboluyor. Bu da artı değer üretimini dolayısıyla birikimi pozitif etkiliyor. Parayı kim sevmez?

Üniversiteler: Bazı bölümler buradan inanılmaz kar ediyorlar. Türkiye'deki üniversitelerde bile artık 'kadın araştırmaları' yapılmaya başlandı. Yardımlar yağıyor, bölümler zenginleşiyor. Amerika gibi özel eğitimin ücretinin yüksek olduğu yerlerde bu elbette daha önemli bir gelir kapısı. Buralara burs yağıyor.

Aynı model bir diğer gelir kaynağı da eskiden küresel ısınma olarak ortaya atılan, bugün de iklim değişimi diye yumuşatılan moda. Aynen ilaç şirketlerinin yıllardır yaptığı gibi beğendikleri araştırmaları 'gerçek' diye ortaya atıp beğenmedikleri sonuçlar aldıkları zaman da araştırma sonuçlarını saklayıp bir şekilde algı yönetip duruyorlar. İsviçreli bilim adamlarının kolgeyt önermesi modeli kanaat önderliği meselesi.

Bunlar yine kurumsaldı, bir de batıda ortaya çıkmış çeşitli kanaat önderleri var. Bildiğin crowd funding sitelerinde uyduruk sebeplerden para isteyip duruyorlar. Çok ünlü bir tanesi mesela gamergate zamanı ortaya bir proje atmıştı. Özetle projesi şöyleydi: 'Bana para verin. Gidip oyunlar alayım. Bu oyunlarda kadınların seks objesi olarak aşağılanması üzerine araştırmalar yapayım.' Kadına o dönemde 100bin dolar civarında bir para verdiler. Kadın hala bu araştırmayla ilgili bir gelişme yayınlamadı sanırım. O araştırmanın bir sonucu çıkmaz ya da yalandan bir şeyler atarlar ortaya. Kim uğraşacak o kadar oyun oynamayla. Kadın kendi ağzıyla 'ben oyun oynamayı sevmem ama' diye söylemişti bu paraları isterken.

Özet: Bu yeni dalga akımlar çok karlı iş fırsatları çıkarıyor. Herkes kaşığına, kepçesine göre buraya daldırıyor. Ortak sebepleri de ekonomik. Gerisi de duygusal takipçiler.

'Cinsiyet rolleri' olayına da benim kişisel bakış açımı sorarsanız(sormazsanız devamını okumanıza gerek yok.)

kertenkelenin doğada nasıl kendine has bir rolü varsa insanın da öyle rolü var. Yok bunlar bize öğretilmiş vay bunlar bizi baskılamış diye bir şey yok: eğer bu güne kadar sadece baskılandığı için bilim yapamıyorduysa insanlar, bu devirde niye eline iphone alan yönetmen olamıyor? Çünkü içinde bu tutku yok. Dışarıdan bir gazla insanları olmak istemedikleri bir şeye zorladıkça da batıyor eleştirel okul.

Önemli enteresan bir nokta da şu ki: tarihte bilimle uğraşan, adını günümüze kadar yaşatacak buluşlar yapmış neredeyse her büyüğün oturmuş düzenle bir problemi var. Yani eğer baskıysa onlar da büyük baskılar altındaymış. Yine de bilimle uğraşmışlar. İphone falan da yok adamların elinde. Einstein bir fotoğrafın çekilmesi için senelerce beklemek zorunda kalmış görelilikle ilgili. Benim tarihten anladığım: 'Baskı maskı hikaye; İnsanın içinde olacak.'

ek olarak: @testis ağrısına katılıyorum özellikle medeniyetin çökmesi konusunda. İçeri doğru çöken bir batı görüyoruz. Kültürsüzleşiyorlar. Yine bence mesele ekonomik. Eskiyi yıkıp yeni ekonomik alanlar inşa ediyorlar ki çağdaş ekonomik bunalımımızın bunla çok ilgili olduğunu da düşünüyorum.
0
idexo
(02.10.17)
@idexo tüm yazdığınız yorumlar kadınlara karşı oluşmuş klişelere dayanıyor, hepsi çok kolay çürütülebilir ama o kadar klişeler ki çürütmeye bile değmezler. Ne yazık ki insanlar bu konularda derinlikli ve bilimsel düşünmediği gibi (ve kadın düşmanlığı yaygın olduğu için) sizin a=b yorumlarınız mantıklı gelebiliyor bazılarına. çok üzüldüm bu tip yorumlar hala var olduğu için.
0
kaset
(03.10.17)
'tüm yazdığınız yorumlar kadınlara karşı oluşmuş klişelere dayanıyor, hepsi çok kolay çürütülebilir ama o kadar klişeler ki çürütmeye bile değmezler. Ne yazık ki insanlar bu konularda derinlikli ve bilimsel düşünmediği gibi (ve kadın düşmanlığı yaygın olduğu için) sizin a=b yorumlarınız mantıklı gelebiliyor bazılarına. çok üzüldüm bu tip yorumlar hala var olduğu için.'

@kaset Şu yazdığınız yorumda bir tane ayağı yere basan bir yargı, örnek, argüman yok. Tutmuş bir de benim yazdıklarıma değersiz demişsiniz. Ya bir argüman sunun ya da boş boş konuşmayın bence.

'Derinlikli ve bilimsel düşünmek'
'a=b yorumları'

nasıl bilimsel kafalarsa...

ek: Ayrıca belki farkında değilsiniz ama yaptığınız yorum yazdıklarımı ironik bir şekilde onaylıyor. Bu kadar duygusal ve 'bilimsel' yaklaşmanız adeta aleyhinize delil gibi.
0
idexo
(03.10.17)
@idexo yazdıklarınız çürütülmeye değer argümanlar değil, o nedenle vaktimi harcamak istemedim, "duygusal" yorumunuz da önyargılı ve yine klişe. Tüm heteroseksist sistemi yok sayıp politikacılar cinsiyet politikalarından oy alıyorlar demek o kadar akla aykırı ki inanamıyorum. Bugüne kadar hep taban hareketleri (Sivil Haklar Hareketi) bu haklar kazanılmıştır. ABD'deki evlilik eşitliği ve oy diyorsanız ABD'nin büyük kesiminin Trump yanlısı olduğu gerçeği de var buna karşı çıkabilecek vs vs. Üniversitelerin kadın çalışmaları bölümünden kar etmesi kadar da komik bir şey duymadım, tam tersi feminist metodoloji göz ardı edilir birçok bölümde.
0
kaset
(04.10.17)
'yazdıklarınız çürütülmeye değer argümanlar değil, o nedenle vaktimi harcamak istemedim,'

Tercüme: argümanım yok, umurumda da değil bence ben haklıyım.

' "duygusal" yorumunuz da önyargılı ve yine klişe.'

Tercüme: Duygusal tepkiler vermekte ısrarcıyım. Argüman yerine silahım çeşitli yafta ve etiketlerdir.

'Tüm heteroseksist sistemi yok sayıp politikacılar cinsiyet politikalarından oy alıyorlar demek o kadar akla aykırı ki inanamıyorum.'

Tercüme: İnançla bilgi arasındaki farktan haberim yok. Bilgiyi bilmem, bilgiye inanırım. Söylediğiniz şeyleri kabul etmekte zorlanıyorum çünkü bize öyle bir bilgi verilmedi. O zaman kesin yanlıştır. Eleştirecek kadar ekonomiden, siyasetten veya antropolojiden anlamıyorum. Bence inanmamak yeterlidir.

'Bugüne kadar hep taban hareketleri (Sivil Haklar Hareketi) bu haklar kazanılmıştır.'

Tercüme: Hangi haklar olduğunu bilmiyorum, ama ideolojim gereği muhtemelen bizim taraf kazanmıştır. Bize öyle öğretildi. Örnek, alıntı, açıklama vs yok.

'ABD'deki evlilik eşitliği ve oy diyorsanız ABD'nin büyük kesiminin Trump yanlısı olduğu gerçeği de var buna karşı çıkabilecek vs vs. Üniversitelerin kadın çalışmaları bölümünden kar etmesi kadar da komik bir şey duymadım, tam tersi feminist metodoloji göz ardı edilir birçok bölümde.'

Tercüme: 'Evlilik eşitliği ve oy' gibi kavramlar icat ettim. ABD'de Trump diye birinin seçimleri kazanıp başkan olduğunu duymuştum. böyle şeyler falan. Sonra konuyla alakasız ama kadın çalışmaları bölümleri hakkında da bilgim ve argümanım yok bu yüzden 'komik' diyerek 'bilimsel' bir 'değersizleştirme' yapıyorum.(Ben değerin ölçüsüyüm) 'Feminist metodoloji', cümle içinde kullanmayı sevdiğim bir kavramdır.


Derin ve sağlam dayanaklı yorumlarınızı anlamaya çalıştım. Lakin yukarıda bize sunduğunuz laf salatasının içinde inanç ve ideolojik taraftarlık dışında bir şey bulamadım. Keşke ortaya argümanlarınızı koysanız bunları zevkle çürütmeye uğraşırdım.

Sizin bu yazdıklarınız vasıtasıyla merak edebilecek kimselere İdeoloji ile Toplum Kuram arasındaki bazı farklardan karşılaştırmalı olarak bahsedeyim. Zira cinsiyet kavramıyla ilgili batıdaki hareketler de bu ideolojik at gözlüklerinin sonuçları ve sebeplerinden meydana gelen hareketlerdir.

İdeoloji: Mutlak bir kesinlik sunar. Toplum Kuram: Koşullu uzlaşılmış yargılar içerir.
İdeoloji: Tüm yanıtlara sahiptir. Toplum Kuram: Tamamlanmamıştır, belirsizliği kabul eder.
İdeoloji: Sabit, kapalı ve bitmiştir. Toplum Kuram: Büyümeye açıktır.
İdeoloji: Test ve bulgulardan kaçınır. Toplum Kuram: Test ve kanıtlara açıktır.
İdeoloji: Belirli inançlara kilitlenmiştir. Toplum Kuram: Tarafsız ve bağlantısızdır.
İdeoloji: Belirli konumdan kaynaklanır. Toplum Kuram: Toplumsal konumları aşar.(Nesnel)
İdeoloji: Çelişki ve tutarsızlıklar içerir. Toplum Kuram: Taraf tutmadığı ve gelişime değişime açık olduğu için nötr'dür.

Bu bağlamda: ortaya cinsiyet farkları atarken eğer ideolojik yaklaşıyorsanız ya kanıt ve bulguları eğip bükersiniz ya da gözlerinizi kulaklarınızı kapatırsınız. Cımbızla koca kitaplardan bir satır çekip çıkarırsınız, bağlamından koparıp bunu bir silah gibi kullanırsınız. Bu da savunduğunuz tarafın 'katı inanç'a dönüşmesine sebep olur. İdeolojiler 'katı gerçek' olarak sunuldukları zaman tabulaştıklarından gelişemez yıkılırlar.

Toplum Kuram ortaya koymak istiyorsanız taraflardan bağımsız olup olayları ve durumları bağlamı içerisinde değerlendirirsiniz. Görünen imajların altında verilen mesaj, görülen işlev sizi ilgilendirir. Taraf tutmadığınız için kuram eleştiriye açıktır; anlamlı, destekli eleştiriler kuramı yıkmaz aksine geliştirir.

Sonuçta bir olayı, olguyu veya durumu açıklarken ya sağlam dayanaklar bulacağız ya da dayanağı olmayanın çöküşünü seyredeceğiz. Bunun başka yolu yok.
0
idexo
(04.10.17)
"@idexo tüm yazdığınız yorumlar kadınlara karşı oluşmuş klişelere dayanıyor"

@kaset Sozunu ettigin kadina karsi olusmus bu kliselerden aklina gelenler nelerdir?
0
🌸stavro
(04.10.17)
@stavro bu klişeleri mesnetsiz argümanlar olarak da okuyabilirsin, bilimsel çalışmalar bu tip söylemleri çürütmeye uğraşmaz çoğu zaman. sorduğun örneklere gelirsek:

-en başta o konu hakkındaki oturmuş, kabul edilmiş bilimsel çalışmalar, feminist metodoloji, konunun öznelerinin oluşturduğu bilgi birikiminin dikkate alınması gerektiği söylediğimde idexo'nun benim yorumumu "duygusal" nitelemesi

-Politikacıların cinsiyet politikalarından oy alması: İkili cinsiyet sistemine yönelik eleştiri getirip bundan oy alan politikacı dünya üzerinde duymadım açıkçası. Patriyarka hala çok güçlü ve tam tersi eşitsizliği güçlendirerek oy alıyor politikacılar.

Kadınların piyasaya girince işçi sayısının artması, 1920'lerde değiliz, kadınlar zaten piyasadalar, tek ucuz emek de onlar değiller, meslek sahiplerinin pazarlık gücünün kaybolması pozitif ayrımcılığa ve kadınların çalışmamasına karşı yapılan klasik argümanlardan biri, ancak eşitsizliği savunan so-called iktisat yorumcuları kullanır. İşsizliğin sebebi kadınların piyasada olması deği.

Üniversitelerin kadın çalışmalarından kar ettiğini kim nereden çıkarmış anlamıyorum. Üniversiteler neden kar etsin? Kim bu kadar burs veriyor. Benzer alanda eğitim almış biri olarak ne kendim, arkadaşlarım, ne de akademik çevremin deneyimleri, bu konuda takip ettiğim yayınlarda vs böyle bir şey görmedim.

Küresel ısınma yalandır miti: Bu şekilde arayabilirsiniz.

Yoruldum açıkçası yazmaktan.

Bahsettiğim klişeler genellikle erkekler tarafından üretilir. Çünkü bazı şeyleri araştırarak değil, kolay cevaplar bularak kafada oturtup kendini rahatlatmak kolay, eğer yazan kişi erkekse de buna mansplanning deniyor. Diğer kişilere de bi sürü vakit harcayıp bunlara yanıt yazmaya uğraşmak düşüyüor. Benden bu kadar.
0
kaset
(05.10.17)
@idexo üzüldüm sosyal bilimler alanında çalışıp bu kadar önyargılı olmanıza, açıkçası umutsuz vaka olarak görüyorum sizle tartışmayı. tahminim bu alanda yapılan çalışmaları takip etmiyorsunuz çünkü uydurduğum dediğiniz şeyler eskidi bile. Feministler ve bu alanda çalışan kişiler tüm zamanlarını anti-feminist ve mesnetsiz yorumlara yanıt yazmakla uğraşsaydı bilim ve aktivizm yapamazlardı, bu nedenle yazdıklarınızı değersiz bulduğumu belittim.
0
kaset
(05.10.17)
(12)

intihar için süre vermek

binder dandet
şu tarihe kadar hayatım düzelmezse intihar edicem diye düşünmek ne kadar ciddidir intihara giden yolda?Şu açıdan soruyorum, hani buna hazırlananlar hazırlık yaparmış, çok mutlu gözükürlermiş vb...
şu tarihe kadar hayatım düzelmezse intihar edicem diye düşünmek ne kadar ciddidir intihara giden yolda?

Şu açıdan soruyorum, hani buna hazırlananlar hazırlık yaparmış, çok mutlu gözükürlermiş vb...
0
binder dandet
(28.09.17)
oldukça ciddi olabilir, tedavi şart.
0
diffarentiationation
(28.09.17)
bence bunu başkasına açık açık söyleyen biri ciddi değildir.
0
ghilleinthemist
(28.09.17)
ben hiç intihar etme kararı aldığı için mutlu görünen kimseyi görmedim duymadım, apatik hale gelen çok kişi gördüm ama.

konuyla ilintili; intiharı tehdit amacı gütmeksizin dillendiren kişilere lütfen yardım ediniz, elinizden geliyorsa destek olunuz.
0
evde liyakat kalmamis
(28.09.17)
intihar edenlerin %90'u sessiz falan yapmıyor bu işi. Yakınları hep aynı şeyi diyor söylemişti ama inanmamıştık falan filan. Psikolojiye göre intiharı dillendiren biri her zaman ciddiye alınmalıdır. Aksini savunmak cahilliktir.
0
imelih
(28.09.17)
kaç tane intihar eden tanıdınız da ciddi olan sessiz ve asilce yapar tarzı tırışka laflar ediyorsunuz.
0
antikadimag
(28.09.17)
Intihar eden bir tane tanidigim var. intihar etmeden once bana ve etrafina soylemisti. Intihar edecegini soylediginde sadece lafin gelisi olarak soyluyor saniyordum ve konusarak ikna edebildigimi dusunmustum. Isin asli, gercekten de edecegine inanmamistik.
Cevap olarak; dusunmek de dillendirmek de saglikli durumlar degil. En kisa zamanda yardim alinmali.
0
boyalı kuş
(28.09.17)
intihar hiçbir zaman hafife alınacak bir şey değil, "intihar edecek olan sessiz gider" diyen liselilere bakma. böyle düşünen bir kişi intihar etmeyi düşünüyor olsa bile belli ki hala bir umut taşıyor. yapılması gereken onu beslemek ve tekrar normal hayata döndürmeye çalışmak. şu durumda intihar etmeye kararlı görünmüyor ama dediğim gibi, "intihar edeceğim" diyen biri her zaman ciddiye alınmalı.

kendim yaşadığım için söylüyorum, beni benzer bir durumdan bu söylediğimi yapan insanlar kurtardı. yoksa intihar etmiş olacaktım gerçekten. bu işin şakası yok. manevi destek çok çok önemli. intihar edenlere de öyle bir gözle bakıyorlar ki... eminim bu konuda bilimsel çalışmalar zaten vardır, intiharların çoğu önlenebilir şeyler. bundan 5 sene önce kendimi öldürmek için uğraşıyordum, şu an o zamanları düşündükçe kahroluyorum, "lan ölseydim şimdi çay içemezdim amk" diyorum.

durum dışarıdan nasıl görünüyor olursa olsun, lütfen intihar etmek istediğini söyleyen birine, kendisini seviyorsanız, destek olun. hatta profesyonel destek alması için yönlendirin. intihar etmek kolay değil ama sanıldığı kadar zor da değil. bu fikri kafasına yerleştirmiş biri üç bira içip duygu yoğunluğuna kapılınca bile her şeyi bitirecek cesareti bulabilir.

ha sürekli intihar edeceğini söylüyordur ama hiçbir şey yapmıyordur, o zaman yine yanında olun çünkü belli ki bir şekilde ilgiye ve sevgiye ihtiyacı var. yetişkin bir insan "intihar etçem yea" liseliliği yapıyorsa yine bir problem vardır. intihar etmeyecek olması, işlerin yolunda olduğu veya bu kişinin uzun vadede gerçekten de intihar etmeyi düşünecek hale gelmeyeceği anlamına gelmiyor.
0
der meister
(28.09.17)
Bugun redditte bu konuda bir ama vardi. Mobildeyim, linki bulup paylasamiyorum. Basligi soyle: "My planned suicide date was yesterday, but i obviously didn't follow through. Ama."
0
ganbatte
(29.09.17)
gecen ay sevilen bir arkadasimiz intihar etti.

isinden ayrilmis, saclarini degistirmis; son gunlerde oldukca iyi gorunuyor, soranlara turkiye'den cikmaya hazirlandigini soyluyormus.

o oldukten sonra insanlar fb'da gecen yaz yazdigi intiharla alakali bir mesaji tekrar postalamis, filan... karar vermisti, herkesle vedalasiyordu, diyorlar.

maalesef arkasindan baska tesebbusler de geldi. intihar pis mesele. tedavi almak lazim. git domates yetistir, kariyerini terk et; niye intihar ediyorsun?
0
e haliyle
(29.09.17)
Bunu ben de düşünmüştüm hatta o tarihe yaklaşıyorum ama artık öyle bir düşüncem yok. Kimseye söylemedim ama sadece kafamda karar vermiştim.
Mutlu gözükme çabası intihar fikrini başkaları anlamasın da rahatça planımı gerçekleştireyim ya da insanlar beni iyi hatırlasın gibi bir düşünce sebebiyle olabilir.
0
uyusam iyi olur
(29.09.17)
Türk Psikiyatri Derneği'nin intiharla ilgili bir yazısında okumuştum. intiharı planlayan, planladığını söyleyen kişilerin ciddiye alınması ve yardım edilmesi gerektiğini söylüyorlar. İlgi çekmek için intihar edicem diyen ergenlik çağındaki bireyin bunu yapmayacağından emin olsan bile bu sese kulak vermek gerekiyormuş.
0
kulakligin calismayan teki
(29.09.17)
şu intihar ile ilgili sorularda hemen en önden "intihar edecek adam lafını yapmaz bi kere taaam mııaa, intaar edecek adam sessiz sedasız eder, intihar edecek adam bunu dillendirmez" şeklinde ahkam kesen cahillerin ortaya çıkması her defasında şart mı anlamıyorum.

oysa yapılan çalışmalar bu konuda istatistikler tam tersini söylüyor. intihar edenlerin büyük çoğunluğu bunu öncesinde defalarca bile dile getiriyorlar. "intihar eden adam sessiz eder" ezberi nerden çıktı nerde öğretiyorlar size bunu abi ne zaman intihar konusu açılsa damlıyorsunuz aynı ezber cahil cümleler ile.
0
rotten head
(29.09.17)
(19)

Akıl sağlığınızı nasıl koruyorsunuz?

dedi ayca
Sabah işe gitmek için 300 saat düşündükten sonra çorap-şort-gömlek giyip çıkıyordum ki 23 senelik ömrümde babam sanırım 2.defa (birinde kadınlar hamamına gidiyordum oranın iğrenç bir yer olduğunu bilmeden) "böyle mi gidiyorsun?" diye sordu, dün de etek giydiğim için aynı soruyu annemden duydum. Ki h
Sabah işe gitmek için 300 saat düşündükten sonra çorap-şort-gömlek giyip çıkıyordum ki 23 senelik ömrümde babam sanırım 2.defa (birinde kadınlar hamamına gidiyordum oranın iğrenç bir yer olduğunu bilmeden) "böyle mi gidiyorsun?" diye sordu, dün de etek giydiğim için aynı soruyu annemden duydum. Ki her ne kadar bunu açıklamama gerek olmasa da, çok kısacık ekstra mini şeyler falan değiller. Dün asabım bozulmuş bir şekilde evden çıktım ve dışarıda 2 tane birlikte gezen teyze bir tane işten dönen kadın (diz altıydı) dışında etek/elbiseli kimseyi görmedim. Sürekli "ne giysem de millet bakmasa" "bunu giyince tecavüze uğrar mıyım" şeklinde "survival" düşünmekten gına geldi. Kendimi korumaya çalışmaktan çok sıkıldım. Bugün de geri dönüp üstümü değiştirdim babam "aferin kız valla tüm gün aklım sende kalıyor burası artık iyice Afganistan gibi oldu" minvalinde şeyler söyledi, babama değil ülkeye, insanlara, zihniyete ve burada doğduğum için şansıma kızıyorum. Delirmemek için napıyorsunuz? Sürekli pantolon giymek zorunda mıyız? "Pantolon neyine yetmiyor canım", "etek giydi diye kim tecavüze uğramış", burası özgür bir ülke istediğini giy kanunla kısıtlanmış değil ya"diyen olursa kalbini kırarım.
0
dedi ayca
(28.09.17)
hava serin olduğu için üşüme diye demiş olabilir mi?
0
inheritance
(28.09.17)
baban devamlı evde oturuyorsa seninle uğraşır tabii.

bu ülkede pardüse giysen neden renkli giyiyorsun siyah giy, neden pardüse giyiyorsun çarşaf giy diyenler olacak. hepsinin bir seviyesi var yani, bu kadar kafaya takarsan başlıkta yazdığın gibi akıl sağlığını korumakta zorlanırsın.

edit: o zaman giyme. giyme ve akıl sağlığını yine koru. herkes, hepimiz bununla iç içeyiz. mutlaka bir kesimin nefretini çekiyorsun.
0
pinkpeony
(28.09.17)
Benim oturduğum yer rahat olduğu için şort dışında bir şey giymedim. Metroya binince bir şey olabilir tabii ama ben çingeneliğime güveniyorum.
0
jazzabel
(28.09.17)
@inheritance yok ya zaten "hiç mi görmüyorsun ülkeyi millet ne halde, bu öküzlerin arasına böyle giyinip gidiyorsun" falan diye ekledi. Yanlış anlamadım yani.

@pinkpeony eğer okuduysan 23 yaşında 2.kez babamdan böyle bir şey duyduğumu söyledim. Burada konu babamın bana "karışması" değil, hoşuma gitmese dahi kendisinin korumak için söylediğini biliyorum. Gözü kara bir insan olsam bile ben bile dışardayken bazen rahatsızlık duyup "keşke giymeseydim tip tip bakıyorlar" falan diye düşünüyorum. İnsanların aklının kalması normal çünkü burası tamamen iğrenç bir yer artık.

@camussar yaklaşık 2 senedir buna çabalıyorum ama yeni mezunum ve tecrübesizim, para da yok. Burslu yüksek lisans/yurt dışında iş/yabancı pasaportlu bir koca falan olmadıkça buradayım.
0
🌸dedi ayca
(28.09.17)
çok tenha yerlerde yaşamadığım ve gün içinde öyle yerlerde dolaşmadığım için istediğimi giyiyorum. bu güne kadar da birkaç laf atan ve toplu taşıma araçlarında dik dik bakan dışında ciddi bir şey yaşamadım. onları da umursamıyorum artık. her ülkenin kendine göre iyi ve kötü yanları var sonuçta; bizim ülkemizde de 4 mevsim yaşanıyor, 3 tarafı denizlerle çevrili, çıkaramasak da bor madeni var; bunun yanında yönetim dandik, insanları sapık ve adalet yok napalım :D

bence gecenin bir saatinde ümraniye'den gaziosmanpaşa'ya gitmen gerekmiyorsa istediğini giy. survival düşünenler de tecavüze uğruyor, pantolon giyen de. rahat ol bence.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.09.17)
şimdi yer mekan zaman çok önemli bu durumlarda olmadık yere olmadık zamanda falan gidersen bile bile lades olur belki öyle bir durum sezdi baban,

delirmemek için bişey yaptığım yok burası böyle diyerek kendi savunmam mekanizmamı geliştiriyorum kendi önlemimi kendim alıyorum.
0
basond
(28.09.17)
Türkiye’de mutlu olunamaz. Kaç.
0
sen git ben geliyorum
(28.09.17)
Valla malesef baban haklı. Ben geçmek durumunda kaldığım semtler nedeniyle olabildiğince kapalı giyiyorum. Günde birkaç kez de ne bakıyorsun ulan ayı diyorum. Demesem bile en az 1 kere nefret dolu bakış atiyorum ya da ne bakıyorsun birader tadında el hareketi yapıyorum.

Başta direniyordum. Istediğimi giyip istediğim saatte dışarıya çıkıyordum ama ülkenin durumu bu açıdan birkaç yıldır çok daha kötüye gidiyor benim gözlemlerime göre. O nedenle kendimden ödün vermek zorunda kaldım.
0
rusyalı kozmonot
(28.09.17)
mevsim değişimi tam bi yağmurlu bi sıcak falan bence hemen şeetme. hastalık mevsimi tam.
0
kveldulv
(28.09.17)
Semt olarak muhafazakar bir yerdeyseniz rahatsızlık duymanız doğal.
Ben kadıköy'de, beşiktaş'ta vs rahatsızlık duymuyorum.O yüzden eteğimi, şortumu giydim yazın bol bol.
Ama şöyle bir sey var, üst üste kazak kaban kot giydiğim kış ortasında tacize uğramışlığım da var,yani kişinin o... çocukluğu ile ilgili bir sey oldugu için, sen ne kadar sakınsan da dikkat de etsen her an bir mal ne giydiğinden bağımsız olarak seni rahatsız edebilir.Ülkenin gerçeği bu.
Çözüm orta doğu bataklığından kurtulmak ya da görece nezih semtlerde yaşamak.

Yani bir de ben bu tavrın doğru olmadığını düşünüyorum, bağcılar'a şortla gidip bir macera yaşa demiyorum tabii ama bu kafa da yanlış.
Geçen aylarda, beşiktaş'ta, gayet chp kadın kolları tadında teyzeler "şunlar da hala kısa şort giyiniyorlar, akıllanamadılar" diye yüzüme yüzüme söylendi.
Bir süre sonra sen dahil herkes, modern insanlar da yani, aslında normal ama ülkemize göre "anormal"?! giyinmiş insanları yadırgar hale geliyorsunuz.Belki kötü niyetle değil, böyle giyinmiş başına bir şey gelecek diye bir endişe de olsa ağustos sıcağında şortla gezen kadına ( ne giysin montla mı gezsin) dönen kafaların sayısı artıyor ve nihayetinde adamların istediği oluyor.

O yüzden çok da bunlara takılmadan, istediğin gibi giyinmeni tavsiye ederim.Anne, baba her koşulda endişeleniyor zaten, onların işi o.
0
demoniclewinsky
(28.09.17)
dert mi bu şimdi?

ne giyeceğim? derde bak :)

ayrıca etek giydi diye kim tecavüze uğramış cidden? o bahsettiğin teyzeler tecavüze uğrama tehlikesinde mi ya da eteğin boyu makul olanlar? isteyen istediğini giysin tamam ama babanın dediğinden de kafayı yemeyin bi zahmet.
0
secrexv2
(28.09.17)
İstediğinizi giyin oyuna gelmeyin
0
guzellige inancimi sarsan simgeler var
(28.09.17)
@secrexv2 derde bak dediğin şey bence pekala büyük bir sorun? Dünyanın en basit şeyi "bir şeyi giymek istiyorum" ama bu sikko ülke yüzünden yapamıyorum?
Babamın dediğiyle de ilgisi yok diyorum ya. Olay böyle gelişti diye anlattım. Akıl sağlığımı kaybettiren şey bana bu ülkede sürekli baskı altında hissetmek
0
🌸dedi ayca
(28.09.17)
Korumuyorum. Koruyamıyorum. Her geçen gün biraz daha deliriyorum.
0
i m cool with that
(28.09.17)
çok haber takip etmemek lazım. biraz da biyoloji ve psikoloji bilmek. Vicud ve akl sağlığını korumaya yeter.

Bir de tecavüze uğramanın bu kadar hayatı etkileyen bir tecrübe olmaktan çıkması lazım sanki. Bunu radikal fikir olarak söylüyorum. Bizdeki namus ve bekaret algısının ceza hukuku düzenlemeleri ve habercilerin/toplumun meseleye bakış açısını çok etkilediğini ve bunun toplumun bütün kesimlerince benimsendiğini görüyorum (namus ve bekaret konusunda en farklı düşünenler bile)

Yapan orospu çocuğudur da, mağdurun adını/ kimliğini sır gibi saklamak, davayı gizli görmek, 15 yıl ceza vermek falan. Bunlar SAKIN BU SUÇUN MAĞDURU OLMAYIN YOKSA FAÇAYI ÇİZDİRİRSİNİZ, DÜŞÜK-İKİNCİ EL KADIN OLURSUNUZ, GG diyor gibime geliyor. Ki mevcut toplumda zaten öyle.

Suçun failine yine aynı muamele yapılıp, mağduriyet üzerindeki bu dramatizasyonun azaltılması taraftarıyım. Mücadelenin yalnızca suçun failleriyle değil(örneğin yaşasın idaaam gibi) mağdura olan bakış açısıyla da ilgili olması gerektiğini düşünüyorum.

şunu da paylaşayım misal. dramatica.news
0
Zeth
(28.09.17)
@Zeth

tecavüz edilen kadına "ikinci el kadın" etiketi yapıştırıldığı için tecavüzden korkan yok zaten. tecavüze uğramışsam bana ne bu ruh hastası toplumun ne dediğinden. tecavüzcüyü haklı çıkarıyorlar onların görüşünü kim ne yapsın.

psikoloji bilyorsan psikanaliz de biliyorsundur eminim. tecavüz sonucu bilinçaltımızda oluşan hasarlar ve üzerinden yıllar yıllar geçtikten sonra bile bir şekilde su yüzünde çıkmaları hakkında psikanalistlerin görüşlerini okumanı tavsiye ederim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.09.17)
@zeth

Tecavüz sonrası yaşanan travmada, dava süreci ve toplum bakışı etkili olsa da olay bundan ibaret değil.
Yaşanan korku, güvensizlik hissi,utanç, yalnızlık vb. duygular seneler boyunca kişinin psikolojisini olumsuz etkiliyor.Travma sonrası stres bozuklukları, depresyon, anksiyete ve çok daha büyük sorunlarla baş etmek zorunda kalıyorlar.
Dolayısıyla yeaa o kadar da mühim değil demek sanıyorum cinsiyetinizden ve bu tarz bir endişe duymuyor olmanızdan kaynaklı.
Empati kurmaya başladığınız an, olayı çözmeye başladığınız an olur diye düşünüyorum.
Daha gençsiniz diğer duyurularınızdan gördüğüm kadarıyla, bol bol okuyun belki işe yarar.

Paylaştığınız bloktaki yazının büyük bir bölümü aptallık derecesinde bir iyimserlik ve bolca saf saçmalık içeriyor.Farklı olacağım diye yapılan trollüğün sınırı yok.
0
demoniclewinsky
(28.09.17)
babanın ellerinden öpüyorum. öpmek istiyorum.

ayca boşver giyme.
0
güneyli çocuk
(28.09.17)
ben ulkenin en acik kafali insanlariyla buyudum.

yine de, birgun bir avrupali arkadasim ulkesine donerken "ne istersem giyebilecegime seviniyorum" dediginde, yahut "tehlikenin farkinda misiniz?" meshur bir sloganken insanlar birgun artik ne istediklerini giyemeyeceklerinden bahsettiklerinde "allah baska dert vermesin" diyordum.

sonra ne demek istediklerini kemige yaklasan bicak anlatti, ben de anladim.

bu ulkeden her gun cinsi uzuvlarimiz oldugu icin ozur dilemek zorundayiz.

aman icim mi gorundu; ay, etegim mi acildi; acaba cok egilmese miydim; fazla mi guldum diye dusunmeden yasamamiz icin bulunacagimiz yerleri bizim secmemiz gerekiyor.

burasi da sapik dolu. bosuna kavga etmeyin. yazilanlari okumadim; halihazirda kavga donuyorsa, haberim yok.

ben sehrin ortasinda, yuklu bir kira odeyerek yasiyorum; kapici ucuncu haftamda bana "binaya giren cikan belli degil" diyor. yavsak, sen kimsin? bana bunu babam soyleyemez. baskaninizi da, allah'i da geciyorum.

asagida bir tostcu var. iki cocuga soruyorum, 12 yaslarindalar: evde bir erkek olsaydi o agzini acabilecek miydi? ikisi de kafallarini iki yana salliyor. adama "kapimin onune kamera koy, geleni geceni seyret", diyorum.

it, sevgilimi begenmedi. niye cunku dovmeleri var. it sevgilime gicik, cunku muhtemelen biz sekz filan eyliyoruz.

valla, cehenneme kadar yollari var.

bu orostopollerin karsisina, korktuklari herseyi cikarabilirim. ama diyorum: cehenneme kadar yollari var.

kopekle havlama. salya izlemek istemezsen, gozunden uzaklastir onlari. calisarak mesela. o zamana kadar salla, gec. ya da goc. bol sans...
0
e haliyle
(28.09.17)
(22)

müslüman olmayanlar, oğlunuz olursa sünnet ettirecek misiniz?

neil manke
?"'müslüman olmayanlar, namaz kılıyor musunuz' demekle aynı şey yha .s" yazacak gencolarımızı dışarı alalım. sünnetin sosyal bir kavrama dönüşmesi gerçeği var türkiyede, sünnetsiz penis deyince insanlar bir korkuyor. ben de ateistim ama bu konu farklı.not: sünnet olmamaktan kaynaklı enfeksiyon vb. s
?

"'müslüman olmayanlar, namaz kılıyor musunuz' demekle aynı şey yha .s" yazacak gencolarımızı dışarı alalım. sünnetin sosyal bir kavrama dönüşmesi gerçeği var türkiyede, sünnetsiz penis deyince insanlar bir korkuyor. ben de ateistim ama bu konu farklı.

not: sünnet olmamaktan kaynaklı enfeksiyon vb. sağlık sorunu yaşamadığını varsayalım çocuğunuzun.
0
neil manke
(08.09.17)
müslüman değiliz, doğunca sünnet ettirdik.
0
sta
(08.09.17)
Ettirmem.
0
doxanikee
(08.09.17)
bu zor bi soru keke ya. gerçekten hiçbir fikrim yok. sağlam bi araştırma yapıp sünnet ne işe yarıyo şöyle esaslı bi öğrenmeye çalışırım ben. türkiye'de yaşayacaksak ve pipiye bi zararı yoksa kestir gitsin amk dışlanmasın çocuk. yok yurtdışında yaşayacaksak ve sünnetsiz olmakla ilgili bi sorun yoksa sünnet ettirmem herhalde. gerçi artık yurtdışında bile sünnet olunuyo galiba çeşitli sebeplerle, o taraflarda kimse sünnetliymiş değilmiş takmaz herhalde. çare çocuğu yurtdışında yapmak.
0
der meister
(08.09.17)
sünnet olmakla ilgili bir ayet yoktur.
dolayısıyla müslümanlıkla alakası yoktur.
müslümanlarla alakası olabilir, gelenek halini almıştır.
müslüman veya değil, herkes sünnet olmakta kendi kararını uygulamakta serbesttir.

ben bir müslüman olarak, çocuğumu sünnet ettirmemeyi düşünüyorum, doktor tavsiyesi dışında.
0
attirmayin makedonun kafasini
(08.09.17)
güzel bi soru. ettirmem.
isim bile koymayı düşünmüyorum, okula da göndermicem. tüm seçimlerini kendi yapacak.
0
nocturness
(08.09.17)
dinden bağımsız olarak ettirmem çünkü çocuğumun kamaşullahını niye onun rızası olmadan keseyim?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.09.17)
ettirmem.
0
nathanieltroy
(08.09.17)
tüm seçimlerini kendi yapacak diyen arkadaşlar çocuk yapma kararını kendileri alıyorlar yanlız :( içinde bulunduğumuz yüzyılda bir çok insan "beni neden dünyaya getirdiniz" diyerek ebeveynlerine sitem ediyor. yani eğer seçimse evet bu da bir seçim olmalı. çocuğunuz 40 yaşına geldiğinde (bilemedin 50, hadi 60 olsun) siz ebeveyni olarak muhtemelen ölmüş olacaksınız, ve belki sizin kontrolünüz dışında çok büyük acılar çekecek, bunun tek sorumlusu siz olacaksınız. burada sünnet etme, nüfus kağıdında din hanesine müslüman/hristiyan/at/kelebek yazdırmak seçim gibi gelmiyor bana. yazdır gitsin abi, veya çükü kestir gitsin, bu konuyla alakalı zamanında birden fazla çalışma yapılmıştı, sünnet derisi diye tabir ettiğimiz o deri alınmazsa bakteri üretebiliyor vs vs... avrupada bile bir çok ebeveyn çocuğunu sünnet (onlara göre sünnet değil tabi, sünnet aslında dini bir ritüelin adı) ettiriyor. sebebi ise hijyen. ben de doğduğu gibi ettirmeyi düşünüyorum. hoş tam da yukarıda bahsettiğim sebepten ötürü çocuk yapmayı düşünmüyorum aslında, ola ki yanlışlıkla falan olursa diye idi bu cevabım. yoksa 30 yaşına geldiğinde "beni niye dünyaya getirdiniz amk" diyebilme potansiyeline sahip bir canlıyı dünyaya getirip getirmeme kararı benimle alakalı değil, bu sorumluluğu kaldırabileceğimi de düşünmüyorum. sen çocuğu belki zihnen istemeyeceği bir dünyaya onun isteği dışında getir sonra de ki "oğlum biz seni dünyaya getirirken sormadık ama çükünü keserken sana soruyoruz".. ben çocuk olsam küfür ederdim :) meramım tartışma yaratmak değil ama ben bu tip cevapları nedense komik buluyorum. ek olarak müslüman değilim.
0
Tears of Devil
(08.09.17)
Shameless'ta konusu geçmişti frank dahil herkesin sünnetli olduğunu öğrenen carl çok şaşırmıştı. Müslan olmayanlarda yaptırıyor. Yaptırılır
0
intihar etsem de kendime gelsem
(08.09.17)
Müslümanım ama yaptıracak olmamın tek sebebi dışlanmasın diye. Yoksa tıbbi bir yararı falan yok, hatta erken boşalmaya davet çıkarması durumu var.
0
apolitikherif
(08.09.17)
Çocuk düşünmüyorum lakin oldu varsayalım;
Hayır ettirmem.
İleride isterse kendisi istediğini yapabilir.
0
mutekebbir
(08.09.17)
Ya ne cahilsiniz! Iki Amerikan dizisi izleyip dunyaya genellediniz. Zaten dahi de'yi bile ayri yazamiyor ki. Amerikalilarin yaklasik yarisi sunnetsizdir. Muslumanlar ve Amerikalilarin yarisi disinda dunya sunnetsiz.

Edit:
en.m.0wikipedia.org

bmcinfectdis.biomedcentral.com

Akademik makale de yukarida.
0
Traveller
(08.09.17)
islam: kelime anlamı olarak 'teslim olmak'la ilgilidir.

Hangi kitapta okuduğumu şimdi hatırlamıyorum ama bir şekilde ahlakın temelleri üzerineydi sanırım: "Sünnetin, dinin 'birey' üzerindeki bir kontrol aracı olması"ndan bahsediyordu. Dinin, kişinin bedenine müdahale ederek kişinin birey olma bilincine ket vurması anlatılıyordu.

Herhangi bir sağlık sorunu yoksa, toplum, din, çevre ya da süperego, adına ne derseniz deyin: Sünnet kısaca ona boyun eğmek demek oluyor. Oğlunuza boyun eğdirmiş oluyorsunuz. Oğlunuzun bilinç altında buna dair bir 'yara' açılmış oluyor. Herkesin böyle travmalara vereceği tepki birbirinden farklı olmakla birlikte, çoğumuz 'normal'i kabul ederiz. Bugün Türkiye'de norm, sünnet olmayı destekliyor.

Öte yandan kaç kişi sünnetini net hatırlar bilemiyorum, yalnız bilinçaltı unutmaz. Bundan dolayı bir rahatsızlık varsa bu çeşitli şekillerde ortaya çıkacaktır. Baskı arttıkça, rahatsızlık da artacaktır, derinleşecektir. Bütün bunları göz önünde bulundurmak gerek.

Din günden güne bilginin ve iletişimin yayılmasıyla birlikte çözülen bir olgu. İnsanlar mucizelere gün geçtikçe daha az inanıyorlar. Eminim bir gün sünnet de sadece tıbbi bir zorunluluğa dönüşecektir. Böyle şeylere kafayı çok takmayın, günü gelince düşünürsünüz.
0
idexo
(08.09.17)
@traveller çok komiksin. Biliyoruz herhalde. Direk örnek veridk. Duyuruda cevaplar böyle. 10 yıl önce sözlükte uzun uzun amlatıyorduk gençliğe uyduk. Hala gülüyorum.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(08.09.17)
sünnet, pek çok şey gibi (bozulmuş!) yahudilikten kopyalanmış bir gelenektir. onların kitabına göre farzdır ve hepsi sünnetlidir. ayrıca sünnetli olmak daha sağlıklı, vücudun en çok terleyen bölgesi sonuçta.
0
birkac sorum var
(09.09.17)
Ettirmek istemem, biz mağduruz, o olmasın
0
kleider
(09.09.17)
sart olmadikca hayir.
0
e haliyle
(09.09.17)
Yaptırmadık, düşünmüyoruz. Reşit olduktan sonra kendisi karar versin.
0
crescendo
(09.09.17)
kesinlikle yaptırmam. ailem dinsiz/ateist. beni sünnet ettirmişler. bunun için hafif hafif kıl oluyorum.
0
ghilleinthemist
(09.09.17)
hayır ama komple kestirip eline verelim nereye sokacağına ilerde kendi karar verir diyoruz ve belki çüksüz olmak ister. modern aile olmak bunu gerektirir.
0
secrexv2
(09.09.17)
@apolitikherif + 1
0
runagain
(09.09.17)
ettirmeyecegi
0
the beste
(11.09.17)
(33)

Hayatınızda izediğiniz en iyi konser hangisiydi?

ms brownstone
Dvd, video kaydı vs sormuyorum. Bizzat içinde bulunduğunuz, canlı dinlediğiniz konserleri merak ediyorum. En iyisi hangisiydi şimdiye kadar?
Dvd, video kaydı vs sormuyorum. Bizzat içinde bulunduğunuz, canlı dinlediğiniz konserleri merak ediyorum. En iyisi hangisiydi şimdiye kadar?
0
ms brownstone
(18.08.17)
konser değil ama müzikal tiyatro diyebilirim
phantom of opera
0
basond
(18.08.17)
Massive attack, kurucesme'de.
0
fin
(18.08.17)
kazım koyuncu'nun konseriydi. huzur içinde uyusun.
0
burya
(18.08.17)
James 6 ekim 2011 <3
0
evde liyakat kalmamis
(18.08.17)
Iron Maiden-Rock im Revier, 2016
0
AlsterWasser
(18.08.17)
yildiz ibrahimova konseriydi, 2000lerin basinda.
0
mavicorap
(18.08.17)
izlediğim ve gittiğim her depeche mode konseri diyebilirim.

ayrıca park Orman'daki uriah heep de çok iyiydi.
0
blatta hiberna
(18.08.17)
Accept sonisphere istanbul.
0
steven wilson
(18.08.17)
Rammstein 2010 istanbul
0
eazy
(18.08.17)
Black Sabbath - The End turnesi
0
crown
(18.08.17)
çok konser geçmişim yok ama the prodigy'de hissettiklerimi, yaşadıklarımı bir daha hiçbir konserde yaşayabileceğimi düşünmüyorum açıkçası. tek kelimeyle efsaneviydi bizim için.

www.youtube.com

en iyi arkadaşımla gitmiştim. yabancı olduğumuzu gören ukraynalılar ot ikram etmişti jshfsjk. ben türkiye'de festival ortamında pek bulunmadım ama arkadaşım türkiye'dekilerden çok daha güzel olduğunu söylemişti, o adam bile delirmiş ben ilk kez öyle ortam görüyorum nasıl mutlu olduğumu sen düşün. moshpit'e bile girdik burada ukraynalı ayılarla. çok güzeldi ya. cidden öyle bi şey yaşamadım hayatımda. daha da yaşayamam herhalde. konserden sonra iki gün yataktan çıkamamıştık.

evet sonisphere rammstein'ın bile önüne koydum <3
0
der meister
(18.08.17)
Pentagram 2007 konseri.
0
Fusha
(18.08.17)
Sigur ros 2016 budapeste konseri.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(18.08.17)
moderat
0
bruceandwayne
(18.08.17)
(bkz: 4 ağustos 2013 roger waters istanbul konseri)
performans olarak zaten bir konserden fazlasıydı, objektif olarak bakınca en iyisi bu.

benim en çok eğlendiğim ve tıpkısının aynısı bir daha olsa, o an tekrar yaşanacak olsa deseler düşünmeden seçeceğim 8 eylül 2012 rhcp istanbul konseri 'dir.
0
Bruce
(18.08.17)
2013 Roger waters konseri. Daha iyisini zor izlerim diye düşünüyorum.
0
synesthesia
(18.08.17)
1993 Metallica İstanbul Konseri/İnönü Stadı.
0
angelus
(19.08.17)
Manu Chao. 19 Nisan 2011, Babylon.
0
saygilarefendim
(19.08.17)
dream theater, 2005.

nekropsi, ikinci albumden hemen sonra.
0
e haliyle
(19.08.17)
Alisamiyende Metallica konseriydi 99 yılı.
0
essoist
(19.08.17)
Hayko Cepkin 2010 Dokuz Eylül Üniversitesi
0
taktikmaktikyokbambambam
(19.08.17)
Teoman - Harbiye
0
isott
(19.08.17)
offspring en mutlu oldugum idi

madonna: en profesyonel idi
levent yüksel: en duygu dolu idi
evanescence: en ruhunu katan idi
mfö: en eğlendiren idi

daha çok gittim de tırtlar da var tabi
0
hopp
(19.08.17)
Manowar - Rock the Nations - 2005
0
nawar
(19.08.17)
prodigy - rock n cock
0
sir gawain
(19.08.17)
ooo hacı, ben de james diicem. keline dokunduğumun tim'i, allaaam, hoff ya. dertlendim şu an çok. hooffff. 2007 radar festival. hagfgh. ne diller döktüydüm forumlarda ingilizlerden ne fuck offlar yemedim. ama derdim ondan değil. james insanı olamadım hala ondan. şarkılarını söylüyorum ama yapamıyorum. yapmama gerek.

ape... youtr father's sins... your mother's mood swings... to perfection. aazıma zıçtın ceyms.
0
godoşu beklerken
(19.08.17)
Wacken 2015 savatage & tso
0
manuel mandalina
(19.08.17)
birden fazla sayacağım; çünkü kimisinde nostalji etkisi var, kimisinde yeniyetmelik, kimisinde konserin entim olma hali. bunlardan sıyırıp en iyiyi seçmekte zorlanıyorum ama bunlardan biridir herhalde:
2002 manu chao (2011'deki de harikaydı)
2002 noir desir
2006 morrissey
2012 pulp
2011 brett anderson

+yer belirtmemişim. hepsi istanbul.
0
misterturist
(19.08.17)
Olum manyak mısınız tabiki de roger waters konseri o konserdeki herkes o gece öldü ve başka bir hayata uyandı.
0
fosforlu cevriye
(19.08.17)
lamb of god konseri.
2008 metallica
0
baldur2
(19.08.17)
erkan oğur, anjelika akbar ve mısırlı ahmet konser salonunun ışıklarinı kapattırıp doğaçlama çalmışlardı. olağanüstüydü.
0
Phoebe
(19.08.17)
faithless istanbul
daft punk kuruçeşme
0
füt
(19.08.17)
Rhcp istanbul konseri.
Organizasyon berbattı ama adamlar sahneye çıkınca her şeyi unutturdular.
0
peggy
(19.08.17)
(8)

elbise icinde sarkik memeler dogal cozum

sergerde
napacaz bunun icin? sutyen giymek pek olmuyor elbise icinde bantla falan yukari ceksem olur mu? kim kardashianin vardi fotografi boyle. ne yapabilirim? adi ne bunun? koli bandiyla mi yukari cekicem hehehe
napacaz bunun icin? sutyen giymek pek olmuyor elbise icinde bantla falan yukari ceksem olur mu? kim kardashianin vardi fotografi boyle. ne yapabilirim? adi ne bunun? koli bandiyla mi yukari cekicem hehehe
0
sergerde
(01.08.17)
Destekli sütyen ne işe yarıyor affedersin?
0
MaNOfTheYear
(01.08.17)
ben sutyen giymek istemiyorum. kendimi bantlasam nolur biraz yukari olsa yeter bana
0
🌸sergerde
(01.08.17)
yok gunluk degil zaten. disari ciktigimda iste elbiseli. elbiseler seqil hepsi ayri
0
🌸sergerde
(01.08.17)
Silikon taktır.
0
arnold schwarzeneger
(01.08.17)
içine sütyen giyilemeyecek bir elbise için kuzenimi bantlamıştık ama onun yerinde olmak istemezdim. gece boyunca sıkıntı yaşamadı. ünlülerdede bunu yapan duydum bu arada. olur mu olur yani.
0
ferrarimizolaydisatardik
(01.08.17)
kendini tuhaf hissetmeyeceksen ve için rahatlayacaksa bantla ama o tür askılı ve zarif elbiselerin olayı göğüsleri doğal bir şekilde sergilemesi zaten. gerek yok bence.
0
fragile lady
(01.08.17)
Koli bandı tutmaz kim kardashian'ın bandından alman lazım. Acayip güçlü gri bi bant o. www.avansas.com
0
ekaterina
(01.08.17)
sargı bezi bandi deneseniz? cikarmak zor olabilir ama...

onden kopcali, sirti ince bir sutyen de olabilir?
0
e haliyle
(01.08.17)
(15)

Sevgili yapmayan güzel kadınlar sorusu

Bruce
Olay aynı ortamda tanıştığım 3 efsane güzel kadının ortak özellikleri olarak manitasızlıktan yakınmasıyla başladı. Sonra üzerine başkasından tespit geldi, biraz üzerine düşünülünce(tanılınan güzel kadınlar üzerine) kendi içinde ispatlı bi hipotez ortaya çıktı: çok güzel kadınlar neden ısrarla sevgi
Olay aynı ortamda tanıştığım 3 efsane güzel kadının ortak özellikleri olarak manitasızlıktan yakınmasıyla başladı. Sonra üzerine başkasından tespit geldi, biraz üzerine düşünülünce(tanılınan güzel kadınlar üzerine) kendi içinde ispatlı bi hipotez ortaya çıktı: çok güzel kadınlar neden ısrarla sevgilisiz kalıyor?

Bu noktada "istediği gibi birini bulamıyor" bahanesi şu açıdan değerlendirmek istiyorum. Bu kadınlar öyle güzeller ki isteyebilecekleri erkekler rüyaya yatarlar bunlarla beraber olmak için. Hadi iyimser olalım biraz, bu kadınlar istediği gibi erkek bulma yüzdesi en yüksek %5'lik dilimde diyelim.

O halde, bu kadınlar gerçekten ne istediklerini bilmiyorlar mı? Güzel olmanın getirdiği "çok yüksek isteklere sahip olmak" durumu nihayetinde var olmayan, ütopik bir erkek arayışına mı itiyor?

Ya da art niyetli düşünelim biraz, sevgili edinince etraftan gelecek güzellik poh pohları azalır diye alttan alttan düşünerek, "sevgililik düşünmüyorum" mu diyorlar.

Dikkat etmenizi istediğim nokta herhangi bir insanın neden sevgili istemeyeceğine dair 136 sebep tarzı 3 milisaniyede aklına gelebilecek şeyleri bu soru için devredışı bırakmanız. Pek tabii ki herhangi bir insan, isterse çok güzel olsun, güzelliğinden bağımsız olarak, gönül ilişkilerinde başarısız olabilir ya da kafa rahatlığı isteyebilir. Ben biraz daha genelleme yapıp cevap vermenizi rica edeceğim: normal şartlar altında her insan gönül ilişkisi yaşayacak birini bulmak ister.
0
Bruce
(29.07.17)
Bir kadın olarak cevaplıyorum. Hayatımda aşık olduğum bir adam olsun istiyorum. Herhangi bir kriterim yok. Evet hayalimde bir tip var ama öyle olmasını beklemiyorum. Hayatımda 1 kere aşık oldum. O da 3 yıl sevgilim oldu. Onun sorunları yüzünden ayrıldık. Sonra aşık olmadığım biriyle denedim ama olmadı. Bir süre sonra soğuyorum ve yaptığı her şey gözüme batıyor. Sonuç olarak aşık olmayı bekliyorum.
0
beyaztenlikiz
(29.07.17)
Beyaz atlı prenslerini bekliyorlar sanırım.

Uzun zaman sonra bir duyuruyu favladım cevapları takip :)
0
goodz
(29.07.17)
Çok metasal yaklaşmışsınız. Her şey güzel kadın güzel erkek denklemiyle bitmiyorki?
İnsanlar anlaşılmak, birlikte güzel şeyler paylaşabilmek, kendini rahat ifade edebilmek, huzur, sevgi, ilgi vs. başka şeyler de bekliyor. Karşınızdakinin sizi sadece çok sevmesi (üstelik sizi henüz tanımıyorsa sadece görünüşünüze göre karar vermiş yani görüntünüzü sevmiş olacak) çoğu zaman yetmiyor.
Bir de bunlara ek olarak bu kadınların önceliği, hayatlarına birini almak olmayabilir. Yani doğru demişsiniz kim istemez birimi ama "önceliği" olmayabilir. İş, akademi, hayat stamdartları.. derken başka şeylere odaklanmaktan, bir an önce birini bulma olayını es geçmiş olabilirler.
Bahsettiğiniz ölçütlerde, dünyalar güzeli değilim. Fakat erkek açısından şansı bol, tatlı, eğlenceli biriyim bence yine de hayatımda biri yok. Bu bana ilgi duyup reddettiğim insanları kötü, yetersiz yapmıyor. Beni de egoist hayalperest yapmıyor. Sadece kadınlar da tüm herkes gibi mutlu olmak istiyor hepsi bu.
0
jimjim
(29.07.17)
Öncelikle bkz. pussyconomics.

Dediğinizden ziyade, fazla talep varsa/ tek eşlilik benimsenmişse=> daha titiz bir seçim süreci olacaktır.

Yine güzellik seviyelerinde üstlere çıkıldıkça, kişi kendisinin "gerçekten" sevildiğinden daha emin olmak isteyebilir. Zira o kadar güzeli benim babaannem de sever. Bu sefer bu "gerçeklik" arayışı da diğerlerine nazaran daha çok zaman alır.

Bu zaman da onları endişeye sevk etmiyor, zira her türlü piyasada değerleri var, her türlü ilgi, sevgi ihtiyaçları gideriliyor. İyi bir adayı bekletebilme lüksleri de var.

Pohpohunun azalmasına şöyle ya da böyle üzülmeyen kadın görmedim. Hani deli gibi ağlamazlar tabi de, derler yani ey gidi günler. Yine de pohpohun geçerli bir kriter olduğunu zannetmiyorum. Ortalama insan ne kadar pohpoh meraklısı ise güzel insanların ortalaması da odur.

Ütopik bir erkek aradıklarını zannetmiyorum. Sonuçlar ortada çünkü.

Benim teklifim, güzeller de bildiğimiz insan, ekonomik ve psikolojik sebeplerle eş seçimlerinde daha uzun süre bekliyorlar, beklemek de onlar için sıkıntı yaratmıyor.

Bence tezimin en çığır açan noktası güzellerin de insan olduğunu tespit etmiş olmam.

İyi akşamlar.
0
Zeth
(29.07.17)
"Erkek milletinin kadınlar hakkında o kadar hiçbir şey bilmiyor olmaları ki aman yarabbi" konulu bir çalışma olmuş bu yazılanlar daha çok.

Arkadaş o kadar sığ bakıyorsunuz ki olaya "Aa bu kadınlar çok güzel, neden bu kadar güzel olmalarına rağmen sevgilileri yok??" diye çalışıyor sizin kafalar. Et pazarı mı arkadaş burası, kim daha güzelse hemen sevgili bulsun? Gerçek hayatta Tinder'ı mı yaşıyorsunuz siz?

50 bin tane nedeni olabilir; o dediğiniz güzel kadınların kariyerleri de iyiyse, bununla "deal edebilecek" erkek bulamıyor olabilirler, biraz kafaları çalışıyorsa entelektüel tatmin de arıyor olabilirler, daha önceki ilişkilerinden kaynaklı güven sorunu yaşıyor olabilirler, aşk arıyorlarsa aşık olabilecekleri bir adam karşılarına çıkmamış olabilir, sadece güzelliğinden etkilenen adamlar ile beraber olmak istemiyor olabilir, olabilir oğlu olabilir yani.
0
fengari
(29.07.17)
güzel bir kadın, güzel olduğunun farkındadır.
sevgililik olgusu, "bir sevgiliye sahip olma" durumunun artısını bir tarafa ayırırsak, sıkıntıları da beraberinde getirir; kendini anlatma derdi, karşılıklı kıskançlıklar, öz/güven sorunları, uyumsuzluklarla mücadele, geçmişten gelen yüklerle mücadele vs vs...
dolayısıyla, sorunuzda bahsi geçen bu 3 efsane kadın, "manitasızlıktan yakınma"yı, "bir manitaya sahip olma"ya yeğliyor olabilir. bilinçli ya da bilinçsiz olarak...
isteseler zaten bir sevgilileri olurdu... amaç bir sevgili edinmekse yani... bunun da farkındalar gayet.

--

bir başka alternatif ise şu olabilir:
zamanında bunu bana çok efsane güzel bir kadın söylemişti...
"güzelmişim vs... ne önemi var ki; birini sevdim, o beni sevmedi, end of story"
0
iz
(29.07.17)
cevaplardan anladığım kadarıyla bütün insanlar biriyle sevgili olmak için milyonlarca kritere sahipler. evlenmekten bahsetmiyorum yav, alt tarafı sevgili olunacak; herkes mi bu kadar seçici, bu kadar ciddi, bu kadar detaycı? birini görür beğenirsin, o da seni beğendiyse tanışırsın birlikte vakit geçirirsin ve tüm bu süreç hoşuna gidiyorsa devam edersin; sevgililik deyince aklınıza ne geliyor anlamadım. herkes mi the one'ın peşinde?

bahsettiğim kadınlar bundan bile muzdarip gibiler. standart güzellikte bir insan minimum seviyede bile olsa uyuştuğu birileriyle birlikte olmak için çaba harcamak zorundayken ve ekstra şanssız değilse gayet normal bir sevgililik hayatı yaşıyorken bu çabayı harcamak zorunda olmayanların standart insana göre nasıl oluyor da daha az sevgilisi oluyor onu soruyorum. en son yazdığım cümlede de bunu belirttim ama anlaşılmadı galiba. kriter hesabına takılmayın, genelleyin dedim; bütün insanların ilişkiye "beyaz atlı prens/prensesimi buldum" diye başladığını mı sanıyorsunuz ki...
0
🌸Bruce
(30.07.17)
@kurcalamabozarsin, dışarıda sevgilisi olan o kadar çok standart insan olduğuna göre şu çıkarımları yapabiliriz sanırım:

1-demek ki the one arayanların çoğu nispeten bahsettiğimiz güzel kadınlar. bunun kabullenmekle ilgisi olabilir mi, standart güzeller konumunu biliyor ve the one aramıyorlar diyebilir miyiz?
ya da;
2-demek ki the one arayışında standartların kriterleri daha karşılanabilir ki bulabiliyorlar. bu durumda güzel kadınların bahsettiğim ütopik arayışı mı söz konusu hale geliyor?
0
🌸Bruce
(30.07.17)
benim şahsi gözlemim erkeklerin güzelliğe o kadar bakmadıkları. yok daha neler diyeceksiniz ama öyle. erkek elde edebildiğine bakar.

iki kadın düşünelim, biri çok güzel olsun ama çok hızlı samimi olamayan biri olsun. öbürü o kadar güzel olmasın ama sevimli ve flörtöz olsun. ikincisine hemen talip çıkar çünkü erkeğin bakış açısına göre daha ulaşılabilirdir ve erkekte özgüven sorunu ve kıskançlık oluşturmaz. erkek buna hemen yanaşır, çabucak samimi olurlar ve iş tamam. hele tinder gibi dating piyasası yaratan uygulamalarla bu eğilim iyice arttı bence.

'efsane' olmamakla beraber güzel olup ilk gruba dahil olan biri olarak bunu çok kere gözlemledim o yüzden eminim. karşısındakini tanımaya vakit ayırmak isteyen birini bulana kadar bekliyorum şahsen.
0
lily briscoe
(30.07.17)
game theory senin aradigin cevap.
0
eriksatie
(30.07.17)
kucukluklerinden itibaren uzerilerinde cok fazla ilgi var; basinc olusturuyor.

ilaveten, gecerkenugradim hakli.

gorunus karsisinda insanlarin alabildigi sefil haller iclerini kaldiriyor olabilir; arzuladigin insanlar kumesiyle karsinda maymun olmayan insanlar kumesi oyle cok kesismeyebiliyor.
0
e haliyle
(30.07.17)
Öncelikle @Zeth ve @lily briscoe ile aynı düşünüyorum.
Aranan şey güzel olduğu için özellikle amacı sadece yatıp kalkmak olan ve her gördüğüne bulaşık tip erkeklerin ilgisi, beğenisi, aşkı(!) değil gerçeklik oluyor, zaten herkes beğeniyor, onun istediği bu değil. Sırf bişeyler yaşamak için, bişeyleri kaçırmak korkusuyla ilişkiye başlamaz, evlenmez, ya hep ya hiç der. Ona sadece güzel olduğu için aşık olmayan ve tutkusu cezbeden, vazgeçmeyen, onda merak uyandıran adamı seçer. ve o adam da onu en üzen olur genelde, çünkü çoğunlukla erkeğin kıskançlığı aşkının önüne geçer. O yüzden her güzel kadının ruhsal bir katili vardır üzerine hikâyeler yazılan, filmler çekilen. Şanssızdır genel itibariyle.
0
mslny
(30.07.17)
Güzel değilim ama güzel kızın yanındaki çirkin kankası olarak güzel kızların omzunda ağladığı bir kişi olarak yazayım.

Bir kısmı 'güzel olduğu kadar küstah' olmaları nedeniyle sevgilisizdi. Asla kimseyle konuşmazlardı. Birisi merhaba dese, ters ters bakardı. Arkadaş sayıları da azdı. Bir kısmı, 'Beni sadece yanındaki çanta gibi görüyor, nasıl anlayacağım beni ne için sevdiğini' der ve güvenemezdi. Bir arkadaşım 16 yaşında sinir krizi geçirerek yüzünü çizmişti mesela, çok uzun süre geçmeyecek bir façaydı. 'Hadi bakalım, şimdi benimle birlikte olacak mı' diye. Üniversiteye gidince koptuk, şu an ne yapıyor bilmiyorum.

Bir kısmına çok güzel olduğu için erkekler yanaşmaya çekinirdi 'Nasıl olsa reddeder', 'Kesin sevgilisi vardır' ya da 'Beni mi kabul edecek' gibi nedenlerle, hiç şansını denemezdi; ki çoğunluğun sevgilisiz kalma nedeni buydu. Çok güzel bir arkadaşım 'Ne olur biri teklif etsin, vallahi kabul edeceğim ama millet vitrindeki süs bebeği gibi bakıyor, geçiyor' gibi bir şey söylemişti zamanında. Kız birine yürüyünce bile tırsıyordu erkekler.

Bir tanesinin hedefi çok yüksekti, 'E bu kadar güzelim. Ali Ağaoğlu zenginliğinde, Brad Pitt yakışıklılığında olsun. Olmazsa da olmasın' diye bekledi. Sonra hakkaten buna yakın biriyle evlendi ve kocası iflas etti ve onu aldattı, çok mutsuz oldu. Şu anda güzelliğini hayatındaki en büyük laneti sayıyor. Bir tanesi ilgiyi seviyordu ve sevgilisi olursa o ilgi azalacak diye kimseyle birlikte değildi.

Herkesin kendine göre nedeni var. Bir de iki sevgili arasında olanlar var. Haliyle sevgilisinin olması için, sevgilisiz de bir dönemden geçmesi gerek. Güzel diye o ilişki ömür boyu sürmüyor.

Konu 'the one'a gelince, 'the one'a inanmayan bir kişi olarak bile şunu söyleyebilirim. Sevgili olacağım kişi evlenmek isteyeceğim ya da birlikte yaşamak isteyeceğim kişi olmayabilir, zaman ilerledikçe fikrim değişebilir ama en basitinden 'ileride ayrılırım ben bununla nasıl olsa' diyeceğim bir kişi ile, ufukta ayrılığı görebildiğim biri ile sevgili olmam ya da ayrılığın ilişkinin başında opsiyon olduğu ilişkiyi istemem. Kader, kısmet, ayrılınır, bunlar ayrı da; baştan bu şartlarla sevgili olmam. Evlilik için sevgililik kriterinden öte kriterim yok mesela. Bunu her kadın için genelleyemem, devir değişti sonuçta ama güzeli olsun, çirkini olsun; çok kadından duyduğum bir şey bu. Yani, şöyle söyleyeyim. Sevgili olmak 'Hadi, ben duvağımı hazırlıyorum' demek değil kesinlikle ama atıyorum, garsona kötü davranan biri ile sevgili olmam imkansız ya da hoşgörüsüz biri ile sevgili olmam imkansız. Ya da 'Ben sinirli bir insanım' diyen birinin insanın yanında gerilirim, sevgili olayım. İlişki içindeyken birini tanımaksa ayrı konu.
0
aychovsky
(30.07.17)
Ergenliğinden itibaren egosu sürekli şişirilen bir cinsiyetten bahsediyorsun. Normal.
0
arnold schwarzeneger
(01.08.17)
soru eksik ama cevabi da basit.

eksik, cunku erkeklerin onlarla ne siklikla birlikte olmak istedigini yazmamissin. erkekler tarafindan boyle bir talep yoksa, guzel olmalarina ragmen baska bir sorunlari vardir.

erkeklerin boyle bir talebi varsa da, daha iyi bir aday bekliyorlardir. o vasat/siradan kizlarin birlikte oldugu erkekleri yeterli bulmuyorlardir.


evin, sana gore 1milyon tl etse, onu 100.000tl verenlere mi satardin, yoksa 1milyona yakin bedel veren birilerinin gelmesini mi beklerdin?
0
scars dont fade
(01.08.17)
(8)

türk yazar

nwnd
2000'li yılların öne çıkan türk yazarları kimler? 2000 sonrası yazılmış edebi değeri bulunan kitaplar hangileri?kitapçıya girdiğimde klasikleşmiş türk yazarlar dışında diğer tüm türk yazarların kitaplarına boş boş bakıyorum, raflar çer çöp dolu gibi geliyor.
2000'li yılların öne çıkan türk yazarları kimler? 2000 sonrası yazılmış edebi değeri bulunan kitaplar hangileri?

kitapçıya girdiğimde klasikleşmiş türk yazarlar dışında diğer tüm türk yazarların kitaplarına boş boş bakıyorum, raflar çer çöp dolu gibi geliyor.
0
nwnd
(25.07.17)
hamdi koç sadece çok satmıyor, iyi de yazıyor.
murat gülsoy iyidir.
edebi değerlerini bilemiyorum ama afili filintalar grubunu bir araştır.

ben de klasikçi olduğum için bu noktada bittim.
0
filteria
(25.07.17)
şöyle bir öykücüler listem var

ahmet büke
yavuz ekinci
hüseyin kıran
niyazi zorlu
ferat emen
hatice meryem
türker ayyıldız
özgür çakır
Yalçın Tosun
Hakan Bıçakcı
Mustafa Orman
Melisa Kesmez
Sema Kaygusuz
Nilüfer Altunkaya
Ercan Y.Yılmaz
Hakkı İnanç
Ömür İklim Demir
Orçun Ünal
Birsen Ferahlı
İsmail Pelit
Murat Özyaşar
Pelin Buzluk
Semra Aktunç
Sezgin Kaymaz
meriç demiray
Banu Özyürek
Bora Abdo
burhan sönmez
cem kalender
mehmet erte
Giray Kemer
Mahir ünsal eriş
seray şahiner
aylin balboa
0
freebird5406_2
(25.07.17)
uyurkulak bakilabilir ilk iki roman.
0
e haliyle
(25.07.17)
1980 sonrası edebi eser yazılabileceğini düşünmüyorum. Şahsen büyük yazarların kitaplarını bitirmeden yeni yazarlarınkileri asla okumam, onları bitirmeye de ömür yetmez zaten.
0
diffarentiationation
(25.07.17)
Alper canıgüz ,sema kaygusuz, Murat Gülsoy, yekta kopan. Herhangi birinden başla.
0
adivar
(25.07.17)
Kimsenin Baris Bicakci yazmamasi....o.O
0
qazaqwsx
(25.07.17)
Nermin Yıldırım
Alper Canıgüz
Murat Menteş
0
anumegha
(25.07.17)
tamamen 2000 sonrası denilemese de yakın dönem türk edebiyatının bence en sağlam kalemlerine örnek olarak;

asli erdoğan
latife tekin
yekta kopan
selim ileri
...
de sayılabilir. diğerlerini yukarıda arkadaşlar yazmışlar zaten...
0
balik kraker
(25.07.17)
(12)

Eyy Amerika sen kimsin yaa!

flufyy
Bir şey var ki bir türlü çözemiyorum. daha kurulalı 250 sene bile olmayan bir devlet, nasıl oluyor da dünyanın hakimi oluyor? bu kadar zamanda bu kadar gücü nasıl elde ediyor? bu kadar bilimci, sporcu, müzisyen, oyuncu vs çıkarabiliyor? binlerce yıllık devletler neden bu konuda çok geride?
Bir şey var ki bir türlü çözemiyorum. daha kurulalı 250 sene bile olmayan bir devlet, nasıl oluyor da dünyanın hakimi oluyor? bu kadar zamanda bu kadar gücü nasıl elde ediyor? bu kadar bilimci, sporcu, müzisyen, oyuncu vs çıkarabiliyor? binlerce yıllık devletler neden bu konuda çok geride?
0
flufyy
(25.07.17)
Okuduklarımdan söyleyebileceğim en etkili sebeplerden biri:

Her iki dünya savaşında avrupa'da yaşayan bilim ve sanat adamlarını koşulsuz şartsız topraklarına kabul etmiştir. Bu beyin göçü Abd'nin son yüzyılındaki gelişmelerde çok etkili.
0
hic olmak isteyen adam
(25.07.17)
Amerika'yı Amerika gibi değil de İngiltere olarak düşün, o yüzden böyle.
0
angelus
(25.07.17)
Zaten ancak boyle bir ulke dunyanin en guclu devleti olabilirdi. Oraya insanlar daha iyi bir ulke insa etmek icin gittiler. Bir de 300 yillik da olsa ABD dunyanin en kalabalik 3. ulkesi. Ayrica dunyanin en onemli universiteleri bu ulkede. Dunyanin en basarili ogrencileri ABD'de okurken burs alir ve ABD sirketleri bu kisilerle anlasir.

Tabi uretim de en onemli nedenlerden biri. Ornegin Turkiye'de bilim mezunlari (Kimya bolumu gibi) issizdir cunku Turkiye bilim ureten bir ulke degildir. ABD bir aygitin nasil yapilacagi bilgisini uretir ve bunu milyarlarca dolara satar, sonra Turkiye bu aygittan 1 milyon tane uretir. Ama iyi bir buzdolabinin nasil calisacagi bilgisini uretmek 10000 tane buzdolabi uretmekten daha karli bir istir. Yani ABD yatirimi da dogru yere yapiyor.
0
Traveller
(25.07.17)
cevabı "insanlar oraya daha güzel bir ülke kurmak için gitti ama" değil. bütün amerika kıtası böyle ona bakarsak.

cevabı amerika'nın akıl ve bilimi el üstünde tutan adamlar tarafından kurulmasıdır. hepsi kendi çapında mucit, bilim adamı, siyasetçi, asker vb. founding fathers dedikleri adamları o yüzden bu kadar seviyorlar.
0
eindaclub
(25.07.17)
adamların kendi topraklarındaki en son savaş yanılmıyorsam Amerikan iç savaşı. Buradan mevzuya uyanırsın umarım
0
silah taciri
(25.07.17)
Sadece şu kadar yıllık bir devlet olarak değil, ingiltereden sonra belli bir gücün yer değiştirmesi olarak bakmalısın.
Bazı ünlüler/sanatçılar için de bu geçerli. pek kayda değer eserler vermemeleri önemli bir yetenek olmamalarına rağmen piyasaya ve ortama hakim bir güç tarafından sürekli olarak medya vs basın yayın alanlarında öne çıkarılırlar.

Bknz: pragmatizm
Bknz: (bilmem neyin) şişirilmiş bir balon olması
0
1adam
(25.07.17)
- ABD ve oncesi diger kucuk devletler dogal kaynaklarin bol oldugu genis bir cografyada kuruldu. Ornegin altin, demir, komur gibi kaynaklarin yaninda cok genis alanda buyuk tarim alanlari olusturuldu.
- kizilderili yerli amerikalarin tum kaynaklarinin ustune oturuldu.
- daha sonradan afrikadan getirilen kolelere tarim, hayvancilik yaptirilarak bedava is gucu olusturuldu
- cografya cok genis oldugu icin rekabet azdi, rakip yerli amerikalilar avrupadan gelen savas ve silah bilgisi ile cok kolay yok edildi
- avrupa ile cok buyuk ticaret yapildi, avrupada bulunmayan misir, patates, domates, bunun yaninda bol bulunan altin gibi madenler ihrac edildi. boylece ticaret gelisti. Avrupalilarin tahila dayali beslenmeden baska sansi yok iken amerika kitasinda yasayanlar cok cesitli tarim urunleri tuketebiliyorlardi.
- ticaretin gelismesi ile eknomik modeller gelisti, bankacilik gelisti. bu da yatirimlarin kucuk aile kurumlarindan daha buyuk cok ortakli sirketlere donusmesini, buyuk sanayi kuruluslari kurulmasina yardimci oldu.
- buyuyen sanayi ve hammadde sorunu yasamamasi nedeni ile sanayi devrimini cok verimli yasadi. Avrupa sanayi devrimi icin bilgiye sahip olsa da demir, komur gibi kaynaklar icin birbirini yer iken amerikada kurulan devletler bu kaynaklari bol bol kullandilar.
- 1. ve 2. dunya savasi sirasinda avrupa yerle bir olurken amerika kitasi herseyden uzak olmasi nedeniyle daha rahat oldugu gibi hatta avrupaya silah sattigi icin cok da zenginlesti. dunya savaslari butun duyayi yerle bir ederken abd yi zenginlestirdi.
- soguk savas zamani sanayiden kazanilan paralar bati yakasindaki askeri yatirimlar icin kullanildi, bu askeri yatirimlar beraberinde buyuk teknoloji yatirimlarini getirdi. californiada buyuk kucuk bircok askeri yan sanayi ve teknoloji sirketleri kuruldu. steve jobs gibi kucuk girisimciiler de ilk islerine bu kurulan sirketlere bilgisayar ve malzemesi satarak basladilar. daha sonra bu bolgede buyuk bir teknoloji kulturu olustu, universiteler destek oldu. bati yakada apple, microsoft, oracle gibi devler dogdu.
0
emrahday
(25.07.17)
"pragmatizm" okumanizi tavsiye ederim. fikir verecektir.
0
e haliyle
(25.07.17)
Her sene tüm dünyadan binlerce kişi abd'ye akıyor. Türkiye'de bile, zeki, becerikli olduğu halde profesörün çantasını taşımadığı, profesörün ırzına geçmesine müsaade etmediği için değer görmeyen adamlar kaçıp abd'ye gidiyor.

Sistemleri bir açıdan çok bozuk olsa bile bunun sistemini çok güzel kurmuşlar. Yani çalışana, zeki olana değer veriyorlar.


.
0
kartallar yuksek ucar
(25.07.17)
macera dolu amerikaa.
özgürlükler ülkesi! amerika hakkında geçenlerde karşılaştığım bir kitap:

lh6.googleusercontent.com
0
1adam
(25.07.17)
O kadar yazmissiniz arkadaslar fakat karsilastirma bastan hatali. ABD su andaki en eski devletlerden biri. ABD 1787'de kurulduysa Turkiye 1923'te, Fransa 1958'de, BK 1800'de kuruldu. Biriniz soylesin bakalim ABD'den daha eski hangi devletler var su anda.

Turkiye 1000 yillik devlet gelenegine sahipse ABD'yi Avrupalilar kurdu, onlarin devlet gelenekleri daha uzun. Hatta farkli geleneklerin birlesmesi var. Yeri gelmisken, gozunuzu seveyim okulda resmi tarih derslerinde ogrendiginiz her seyi unutun.
0
dunal
(25.07.17)
O zaman ben de Amerika'nın tarihini anlatan bir film önerisi isteyebilir miyim konuyla alakalı olarak?
0
kumulatifvergimatrahi
(25.07.17)
(3)

çamaşır suyuyla beyazlatma?

nigeo
böyle bir şey hatırlıyorum, nasıl oluyor bu?yanlış yıkamam sonucu pembeleşmiş, normalde beyaz olan gömlek ve tişörtlerim var. onları tekrar bembeyaz yapmak istiyorum.çamaşır suyu ile olur mu? ve uygulaması ne şekilde oluyor?teşekkürler...
böyle bir şey hatırlıyorum, nasıl oluyor bu?

yanlış yıkamam sonucu pembeleşmiş, normalde beyaz olan gömlek ve tişörtlerim var. onları tekrar bembeyaz yapmak istiyorum.

çamaşır suyu ile olur mu? ve uygulaması ne şekilde oluyor?

teşekkürler...
0
nigeo
(20.07.17)
büyük ihtimal olur lakin o kumas cok yipraniyor.
0
kurnaz
(20.07.17)
kumas esnekse daha da esneyecek.

belki iyi bir kuru temizlemeciye sormalisiniz.
0
e haliyle
(20.07.17)
Hatalı yıkama sonucu pembeleşenler birkaç yıkamada eski halline yakınlaşır. Kumaş naylon esaslıysa onun pek çaresi yok. çok az çamaşır suyu kullanabilirsin tabii ama dikkat et çok koyarsan sarartma riski var. ve çamaşır suyu yıpratır.

Beyaz olanlar için;
Çamaşır suyu beyazları daha da beyaz yapmıyor. Hatta çoğu zaman sarartıyor. Kumaşa florasan beyazlığı veren ürünler var onlardan kullanmanı tavsiye ederim.
Ben amway firmasınınkini kullanıyorum performası çok iyi. Başka ürünler de vardır marketlerde.

İki gömlek için ürün almak istemezsen eski usul bi yöntem var hem oldukça ekonomik. aktardan çivit al deterjanla birlikte prinç tanesi kadar az miktarda çivit koy. Bunu biraz dikkatli kullanman lazım fazla kaçırırsan mavimsi olur. çamaşırın miktarına göre ayarlama lazım mesela iki gömleğe prinç tanesi kadarı fazla gelir iki üç iki toz tanesi kadarını yumuşatıcı gözüne koysan denk gelir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(20.07.17)
(4)

Sevgilisi oldugu halde baskalarina meyleden erkekler

proletarier aller lander vereinigt euch
Erkeklere soruyorum bu soruyu; mukemmel anlasttiginiz cok iyi bir arkadasiniz diyelim ki hicbir falsosu yok ici disi bir zaten bu olayin olma sebebi sanirim biraz da o icinin disinin bir olmasi. Boyle sevgilisi olan iyi erkek arkadaslariniz size takintili oldugu baska hatunlari anlatiyorsa ama oyle
Erkeklere soruyorum bu soruyu; mukemmel anlasttiginiz cok iyi bir arkadasiniz diyelim ki hicbir falsosu yok ici disi bir zaten bu olayin olma sebebi sanirim biraz da o icinin disinin bir olmasi. Boyle sevgilisi olan iyi erkek arkadaslariniz size takintili oldugu baska hatunlari anlatiyorsa ama oyle off abi su hatuna bakin daha otesinde baya baya hafiften yurume cabalari falan yani boyle arkadaslarinizdan bir anda tiksiniyor musunuz siz de? Benim icin cok onemli bir olcut niyeyse baska kimsenin boyle bir seye taktigini gormedigim icin merak ettim benden baska boyle dusunen var mi diye.

edit: ayrıca şuna da bir yorum yapın, duyurum gönül işine çevrilmiş sizce bu gönül işi mi :(
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.07.17)
Tiksinmiyorum ama gözümdeki değeri anında sıfıra yakınsıyor. Kadın erkek fark etmez, karşımda saygısız ve duygusuz biri olduğunu gördüğüm için kıymetsizleşiyor bende.
0
yaren
(18.07.17)
ben zamaninda demistim sen cok cici cocuksun, diye.

allah belasini versin onlarin...
0
e haliyle
(18.07.17)
evet, ben nahoş buluyorum. tiksinmek değil de, yavşaklık, güvenilirsizlik, eziklik gibi düşünüyorum. lakin bir tek harbici yakın kuzenlerim arasında bu tarz pompacı alfa erkek muhabbetlerinin hoş karşılanmadığını gördüm. yoksa ortalama erkek sohbetlerinde böyle atıp tutanları kınasan sana layt gözüyle bakıyorlar; kaç tane mendeburla tartıştım, muhabbet sonunda "feminis misin amuğa" ile bitti. artık bıraktım ben de söylemeyi, ikili ortam değilse ses çıkarmıyorum konu geçene kadar.

toplumdaki "errkek", "adam gibi adam" zihniyetinin tezahürü olarak gerçekte sevgilisini aldatmayacak erkekler bile bu tip muhabbetlerden uzak kalmamaya çalışıyor.
0
Bruce
(18.07.17)
@yaren +1
0
erci
(18.07.17)
(2)

Stres ve baş ağrısı

dieselsingle2
Aşırı stresten başım ağrıyor, normal ağrı kesici kullansam geçirir mi?
Aşırı stresten başım ağrıyor, normal ağrı kesici kullansam geçirir mi?
0
dieselsingle2
(18.07.17)
Kas gevşetici alsan daha uygun olabilir. Ağrı kesici ağrıyı yok etmez sadece hissetmeni engeller. Kas gevşetici üzerindeki gerilimin azalmasını sağlar.

Fakat mutlaka bu cevabımı bir doktor okusun, onay verirse yap. Bu kadar gerginlik aslında antidepresan gerektiren bişey olabilir çünkü.
0
yaren
(18.07.17)
durus, oturus, nefes duzeni... hepsine egilmek lazim.

agri kesici bagimlisi olmamak icin, yani.
0
e haliyle
(18.07.17)
(16)

çok duygusal film önerisi :(

mehmed resad
böyle hem inspirational hem de ağlatacak kadar duygulu bi film bileniniz var mıdır ki?edit: sadece ağlatsa da olur :(
böyle hem inspirational hem de ağlatacak kadar duygulu bi film bileniniz var mıdır ki?

edit: sadece ağlatsa da olur :(
0
mehmed resad
(05.07.17)
inspirational falan bilemem ama en son heidi filminde ağladım. 44 yaşındayım lan ben.
0
lazpalle
(05.07.17)
ilham verici midir bilmiyorum ama ben çok uzun zamandır film izlerken ağlamıyor iken www.imdb.com izlerken muslukları boşalttıydım.

ilham verici ve duygusal klasmanında www.imdb.com olabilir.
0
evde liyakat kalmamis
(05.07.17)
cennetin çocukları
0
fragile lady
(05.07.17)
Ağlamak isteyen herkese tavsiye ettiğim film:

m.imdb.com
0
catch the arrow
(05.07.17)
ben de bırakayım bari, teşekkürler herkese :)

(bkz: the blind side)
0
🌸mehmed resad
(05.07.17)
unutulmazfilmler.co


direkt linkle geldim kıymetimi bil.
0
cabiday
(05.07.17)
(bkz: black)
0
thehunterofthenight
(05.07.17)
Manchester by the sea
0
qazaqwsx
(05.07.17)
Bajrangi bhaijaan-hint filmi. Degisik bir film hem komedi hem dram. İzle pisman olmazsin
0
boran79
(05.07.17)
ms brownstone
(05.07.17)
i, daniel blake.
0
e haliyle
(05.07.17)
betsy
(05.07.17)
asuturias
(05.07.17)
hotaru no haka varken ve söylenmişken başka bir şey önermek anlamsız...
0
late viper
(05.07.17)
about time
0
steve rogers
(05.07.17)
Pek inspirational değil ama şu filmin salya sümük ağlatacağını garanti ediyorum: m.imdb.com
0
i m cool with that
(05.07.17)
(13)

Balayında neden deniz, okyanus kıyıları?

evc
Ha? Neden? Yani ben suya en seksi bikinimle girmeden geçireceğim bi tatil yeri ayarlayınca ne oluyor?
Ha? Neden? Yani ben suya en seksi bikinimle girmeden geçireceğim bi tatil yeri ayarlayınca ne oluyor?
0
evc
(04.07.17)
Tatil = deniz güneş
0
[GODDARD]
(04.07.17)
denize isemek cok zevkli.

ehm... rahat yerler oluyorlar...
0
e haliyle
(04.07.17)
Öyle bir şart olduğu nereden çıktı?
0
peggy
(04.07.17)
bana kalsa tüm senemi +30 derece olan sıcak ve denizli memleketlerde geçiririm.
deniz güneş iyidir ama zorunluluk olduğunu sanmıyorum balayı için :D
gönlünüzden ne geçiyorsa orada tatil yapınız.
0
demoniclewinsky
(04.07.17)
Demek ki öyle seviyorlar. Bir zorunluluğu yok ki bunun. Kim nasıl tatil yapmak istiyorsa öyle yapar. Bizi de çok ilgilendirmez sanırım insanların tercihleri.

Siz deniz tatili istemiyorsanız gitmezsiniz, olur biter.
0
fraise
(04.07.17)
Kim ne seviyorsa ona gore gidiyor balayina. Ben de orayi burayi gezmekten farkli bir sey yapmak adina ilk kez otel tatili yapmaya karar verdim mesela.
0
stavro
(04.07.17)
Özellikle düğün yapan çiftler için bu süreç, hem fiziksel hem maddi hem de manevi anlamda çok yorucu ve yapratıcı oluyor. Hemen düğün sonrası gidiliyorsa da, kavun kapruz gibi yatılacak keyif tatili istiyor insanlar.
0
kint
(04.07.17)
öyle bir şeyi hiç duymadım. ben olsam hayatta denize gitmem öyle özel bir plan için. zaten denize girmeyi sevmiyorum.
0
bohr atom modeli
(04.07.17)
denizde sevişmek?

şaka bir yana deniz güzeldir; denizsiz tatil olmaz diyenlerdenim.
0
fragile lady
(04.07.17)
Denizsiz tatil olur diyenlerdenim, hatta daha iyi olur diyenlerden.
0
ugrcn
(04.07.17)
isteyen istedigini yapiyor bence.
0
kassiopeia
(04.07.17)
bence düğün süreci o kadar yorucu geçiyor ki evli çift kendini her zaman gidemeyeceği bir yere giderek şımartıyor. okyanusa veya bahamalara gitmek her zaman aklına gelmez, balayı biraz da bahane oluyor.
0
part time pollyanna
(04.07.17)
Tercih meselesi
0
mutlusismankedi2015
(04.07.17)
(12)

Bu mucizeye inanalım mı?

devilred
Arif’in Manchester’a attığı golü ararken buralara kadar gelmişim:http://www.aztecfoodchia.co/?ref=-gundemde-irem.coİnanalım mı bu mucizeye? Düşüncelerinizi ve bildiklerinizi alayım.
Arif’in Manchester’a attığı golü ararken buralara kadar gelmişim:


www.aztecfoodchia.co

İnanalım mı bu mucizeye? Düşüncelerinizi ve bildiklerinizi alayım.
0
devilred
(10.06.17)
şimdi merak edip baktım. protein, kalsiyum, antioksidan, omega-3 ve lif açısından zengin; beslenme için güzel. ama zayıflamaya etkisi kanıtlanmış değil(sadece 2 çalışma varmış).
0
doxanikee
(10.06.17)
Kadının yüzünden üç kağıtçılık akıyor.
0
bass solo take one
(10.06.17)
mantık şu sanırım bu ilaçtaki: birşey yiyeceksin ve o seni çok uzun süre tok tutacak. böylece uzun süre hiçbir şey yemeyeceksin ve zayıflayacaksın.
anladığım kadarıyla vücuda alındıktan sonra kat kat şişerek mideyi dolduruyor. ya da yanlış anladım bilemiyorum. ama gönderdiğin linkte bu yazıyor. mantıken, ne kadar sağlıklı geliyor kulağa? bazı maddeler yönünden de zengin olduğu mecbur vurgulanacak.

klasik bir dönemin modası. para tuzağı başka bir şey değil. yağ yakmak için çok daha basit şeyler var. yediklerimize dikkat etmek ve hareket etmek. spor yapmak, yürümek, yüzmek, belki koşmak, ağırlık kaldırmak vs.

bu tarz ürünlerle yapılan zayıflamalar sağlıklı olmuyor vücut içi.n
0
mahone
(10.06.17)
link bile bağırıyor "açmayın sizi kandırıcam" diye :(
0
baba jo
(10.06.17)
Mucize dediği şeylerin aynısını yeşil mercimek de yapıyor, o kadar da mucize değil aslında.
0
angelus
(10.06.17)
buna ne kadar inanıyorsan, o kadar inan derim,

(nsfw falan olabilir)

galeri.uludagsozluk.com
0
der meister
(10.06.17)
Hayır hayır :( kullanmayın böyle şeyleri, 1 ay sonra hastanelere düşersiniz.
Herbalife vs. hepsinin sonu aynı oldu.
Ambalajlı gıda tüketmemek en güzel diyet.
0
megalomaniac
(10.06.17)
her sene bu aylarda mevsimin olgunlaşmış kerizlerini silkelemek için böyle siteler ortaya çıkar.
0
filteria
(10.06.17)
bacim, tembel olup fit kalmak diye birsey yok. boyle seylerle kafa yormayin.
0
e haliyle
(10.06.17)
Yahu siteyi gördüm, bu aralar bitkinin adını sıkça duyuyorum ve merak ettim. Kullanmak gibi bir niyetim yok, kullanacağım fikri üzerinden yorum yapmayın rica ediyorum.
0
🌸devilred
(10.06.17)
inanma
0
ya ben lan neyse
(10.06.17)
Yağı %40 azaltıyor Apalachian Üniversitesi onayladı dediği makalenin direkt başlığı bile aksini söylüyor. Adi sahtekarlar.

www.ncbi.nlm.nih.gov

Kilo vermeye yardımcı olduğu kanıtlanmış ve şu an bu amaçla kullanılabilen 2 tane ilaç var. Metformin ve Orlistat. Onlar da belli şartlarda kullanılıyorlar, herkeste işe yaramıyor.

Eskiden Sibutramin vardı, bir sürü insan öldü. Karaciğerleri iflas etti. O nedenle piyasadan çekildi. Artık kesinlikle yasak. Taylan Kümeli'nin de çokça önerdiğini ve ününün buradan geldiğini okumuştum. Piyasada bitkisel denilen çoğu zayıflama ürününde var. Toplatılıyor ama yine bir yerlerden çıkıyorlar. Bunun da içinde vardır, asla yeme. A101'e arada geliyor, yiyeceksen market chia'sı ye.
0
Lim5
(11.06.17)
(1)

rorschach testi oldum

anonymice
Şimdi ne çıkar diye kendimi yiyorum. Bilgisi olan var mı danışabileceğim?her blota hayvanlı tepki verdim. yoksa hayvanlıyı seviyor muyum?(töbe)
Şimdi ne çıkar diye kendimi yiyorum. Bilgisi olan var mı danışabileceğim?

her blota hayvanlı tepki verdim. yoksa hayvanlıyı seviyor muyum?(töbe)
0
anonymice
(10.06.17)
tembelsin, o cikacak.
0
e haliyle
(11.06.17)
(4)

Fastfood çalışanları

Mehmet Ersoz
Merhaba Bunlar.kendilerini çok zeki mi zannediyor acaba?Ne zaman birşey sipariş etsem mutlaka en büyük boyu sormadan seçiyorlar. Mesela dondurma Alican daha pahalı olan büyük bardağı veriyorlar Bazen de önerdikleri menüyü almayınca afra tafra yapıyorlar servisi geçiştiriyorlarBunların acaba günlük
Merhaba

Bunlar.kendilerini çok zeki mi zannediyor acaba?

Ne zaman birşey sipariş etsem mutlaka en büyük boyu sormadan seçiyorlar. Mesela dondurma Alican daha pahalı olan büyük bardağı veriyorlar

Bazen de önerdikleri menüyü almayınca afra tafra yapıyorlar servisi geçiştiriyorlar

Bunların acaba günlük doldurmaları gereken bir satış limiti mi var?

Saygılar
0
Mehmet Ersoz
(18.05.17)
sanirim evet. bi kez ben burger king'de (bu ikili menulerin baya populer oldugu zaman dfdsa) steakhouse soylemistim. kiz baya sevindi. AFERIN filan diye arkadan bagiriyorlardi.
0
allanpoe
(18.05.17)
oyle egitiliyor olabilirler. ha, egitimi yanlis anliyor da olabilirler.
0
e haliyle
(18.05.17)
üzerlerinde hayvan gibi baskı var. o büyük seçimi seçmeye kendileri karar vermiyor kimi, "aksi belirtilmedikçe sen büyük ver, 1-2 liraya takılan az olur" diyen şube müdürü biliyorum.
0
orange coffee
(18.05.17)
sınıf ayrımcılığı mı? mmmm, en sevdiğim.

bize saygılar diyorsun ki bizim aramızda nasıl kötülüklere vakıf insanlar olabilir, bilinmez. fastfood sektöründe çalışanlara gelince, saygı maygı yok bambambam.

her yerin satış taktiğidir bu. aksi belirtilmediği sürece hep en çok kâr yapılacak şekilde giydirmeye çalışır birbirine herkes. sen de iş hayatında aynı minvalde davranıyor olabilirsin. kendine iğneyi batırmadan başkasına "fastfood çalışanı, kendini çok zeki zannediyor, afra tafra yapıyor" gibi söylemlerle çuvaldızı batıramazsın. empatini kullan, çalıştıkları koşulları düşün ve "e okusalardı o zaman?" demeden anlayışını göster.
0
i drive the hearse
(18.05.17)
(26)

"kadın kocasından önce eve gelmeli"

gmzo
bugün ülkenin önde gelen üniversitelerinden birinde araştırma görevlisi olan bir kadın arkadaştan bunu duydum. kocasının kendinden önce eve geldiği zamanlar oluyormuş, o günler kendisini kötü hissediyormuş. kendi çevremde o kadar uzun zamandır böyle bir açıklama duymadım ve beklemiyordum ki, nutkum
bugün ülkenin önde gelen üniversitelerinden birinde araştırma görevlisi olan bir kadın arkadaştan bunu duydum. kocasının kendinden önce eve geldiği zamanlar oluyormuş, o günler kendisini kötü hissediyormuş. kendi çevremde o kadar uzun zamandır böyle bir açıklama duymadım ve beklemiyordum ki, nutkum tutuldu. bunu bir de dünyanın en doğal olayıymış gibi savundu.

burada var mı böyle düşünenler ya da ne düşünüyorsunuz konuyla ilgili, merak ettim. tam tersi fikirleri benimsemiş birisi olarak kendimi bir hayli garip hissettirdi çünkü.

buyrun sohbete.
0
gmzo
(19.04.17)
Ben neden bunu söylediğini ve neyi savunduğunu anlamadım gerçekten. Neden kadın kocasından önce eve gelmeliymiş :s ?
0
qazaqwsx
(19.04.17)
Şaşırmadım. Bu tarz düşünen çok fazla kadın ve erkek var. Gerçi bu lafı bi erkek söyleseydi nasıl linç yerdi düşün? Böyle kadınlar için üzülmüyorum bunların karnından sıpa sırtından sopa eksik etmeyeceksin.
Araştırma görevliliği falan hikaye. Kaç tane bilim insanı niteliğinde akademisyenimiz çıkıyor ki artık. Çoğu memur gibi olmuş akademide. Bu kadın da memur zihniyetliymiş, bir bilim insanı gibi düşünmesini bekleyemezsin. Gitsin kocişine yemek hazırlasın
0
limoncello
(19.04.17)
@qazaqwsx evi düzene koymak ve kocası eve geldiğinde kapıda karşılamak için.
0
🌸gmzo
(19.04.17)
@gmzo o kadar saçma ki aklıma bile gelmedi..Şimdi burdan türkiyede akademideki insanların haline mi yanayım..kadının dar görüşlülüğüne mi yanayım..nerden tutarsan...
0
qazaqwsx
(19.04.17)
Maalesef kafasındaki ataerkil düşüncelerden kurtulamamış bir kişinin beyanı. Ne zaman kadın-erkek eşit olduğumuzu anlayacağız acaba?
0
minduser
(19.04.17)
dabi dabi

hep
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(19.04.17)
Eve duzene koymak niye sadece onun goreviymis? Anahtar diye bir sey icat oldu ondan esi de edinirse kapida karsilama geregi kalmaz.

Kusura bakmayin girisim sert oldu biraz ama sinir oluyorum boyle seylere ya.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(19.04.17)
çalışmayan bir kadın için olsa ben de aynısını düşünürüm. adam çalışmıştır, epey yorgundur. evine gelince eşini, onun sıcak karşılaşıyışını görmek, stresinden sıyrılıp yuvasına geldiğini hissetmek ister bence. ama kadın çalışıyorsa böyle bir şeyi dile getirmek anlamsız tabii.
0
m e b
(19.04.17)
araştırma görevliliği falan hikaye +1 çalıştığım/okuduğum yerde herkes en az doktora öğrencisi, aynı mantıklar, ay çocuğumlar, vay kocişimler
0
fallopian
(19.04.17)
@limoncello hakikaten de memur yakıştırması doğru sanıyorum. aynı bilim dalındayız, ben yeni başladım. "çok zorlanmazsın zaten, yılların deneyimiyle birlikte oturmuş bi sistem var ders vermeyle ilgili, sana da o sistemi öğrenmek kalıyor sadece." dedi bir ara. yani araştırmak, düşünmek, eğitime bir şey eklemek yok. üzüldüm açıkçası.

@vegas bu yüzden kendimi garip hissettirdi sanırım. ben de evleniyorum birkaç aya ve bu muhabbetin açılması üzerine kurdu çünkü bu cümleyi. öyle de tatlı bir dille söylüyor ki, kendimi toplumun yüz karası gibi hissettirdi ki senelerdir böyle söylemlere sert bir dil ve tavırlara karşı çıkıyorum aslında.
0
🌸gmzo
(19.04.17)
Akademisyen yalnizca kendi konusunda biraz bilgiye sahip o kadar. Zeka gostermesini beklemiyoruz.
0
Traveller
(19.04.17)
egitim cahilligi aliyor.
0
thewizardofearthsea
(19.04.17)
şimdi tabii ki insanlar istediği şekilde yaşayabilir, muhafazakar ya da modern. kocasından önce de gelebilir, sonra da. kocasının ayağını da yıkayabilir, hatta suyunu da içebilir. nitekim bunlar kişisel tercihlerdir, başkasını ilgilendirmez, kimse de yaşam tarzı ve özel hayatındaki kişisel tercihler için yargılanamaz.

ama olay 'kadın dediğin.....', 'erkek dediğin ....' tarzı genellemelere giriyorsa ve makbul kadının nasıl olması gerektiği tanımı yapılıp kocasından sonra eve gelen/gelmek zorunda olan kadınlar ocakdışı bırakılıyorsa bu zihniyet eleştirilir, memur zihniyeti demek de az kalır hatta. burda anladığım kadarıyla bu kişisel bir tercih olarak değil, olması gereken olarak görülmüş.

ayrıca eğitim cehaleti alır+1 bizde nedense eğitim yoluyla zihniyeti değişen çok çok az insan var. şu da önemli akademisyen denen kişi kimdir? lisedeki öğretmenin üniversitede ders anlatanı mı? akademisyen olan kişi kendi alanı dışında çok bilmese de açık fikirli, araştıran, dogmatik, geleneksel yargılara değil de evrensele ve bilime önem veren insandır bence. o yüzden muhafazakar zihniyetli bir bilim insanı olmasını düşünemiyorum. ama muhafazakar bir çok akademisyen varsa onlar da bence memur zihniyetlidir.
0
limoncello
(19.04.17)
yukarıda yazanları pek okumadım, kim ne demiş bilmiyorum, ama muhtemelen linç edileceğim.

kadınım ve ben de öyle düşünüyorum.
çalışıyorsa falan, ayrı tabii.

ama ben de evlenirsem, kocam gelmeden yemek falan yapıp, beklemek isterim.
aile düzeni önemli bir şey.
şirkette ceo da olsam, evde yemeğimi kendim yapmak isterim mesela.

benim de ailemde hep öyle oldu.
evde yardımcı bile olsa, yemekleri hep kadınlar yaptı.
ki hani aşırı geleneksel olmayan, tipik İstanbul ailesine sahibim.
benim annem falan da hep gittiğimiz yerden kalkardı eve üvey babamdan önce gitsin, yemek yapsın diye.

bunda kadın haklarına aykırı bir şey göremiyorum.
kadın erkek ilişkisinde bazı şeyler muhafaza edilmeli ve belirli seviyelerdeki düzen korunmalı.
yoksa o evlilik düzeni olmadığında ilişki rayından çıkabiliyor.

sen o gün çok çalışacaksındır, adam yemek yapar, sana sürpriz olur falan, onlar ufak tefek hoşluklar, tamam.
ya da yemek yapamazsın, yorgunsundur dışarıdan bir şey istersin, yemeğe çıkarsın falan filan.

ama genel olarak evin düzeni ve aile hayatı, üstelik bir de çoluğa çocuğa karışma meselesi de varsa, bence çok önemli.

sevdiğim adamı kapıda karşılamak, önüne iki tabak yemek koymak beni de mutlu eden bir şey olur sonuçta.
bunu yapamadığında da insanın huzursuz olması normal.
evcimen olmanın kötü olduğunu düşünmüyorum.
ne benim kadın haklarımı ihlal ettiğini, ne de karşımdaki adamı sığıra dönüştürdüğünü düşünüyorum.
evin dışındayken herkes kendi işinde istediğini yapar, isterse kadın şirkettekileri asar keser, ama evde kadın kadın, erkek de erkek olmalı.
"bunu yapınca mı kadın olunuyor?" e, yani.
despot bir düzenden bahsetmiyorum, ama rollerin değişmemesi lazım.

bir de, dediğim gibi yani ben kadın olarak zevk/haz alıyorum bu tip şeylerden zaten.
incilerim dökülmez adamı kapıda karşıladım diye.
0
blatta hiberna
(20.04.17)
ben bu soruya patriarka/feminizm tartışmasından bağımsız olarak cevap vereceğim. çünkü sorunun bağlamı gerçekten de bu tartışmadan bağımsız.

öncelikle insanların kendi hayatlarıyla ilgili verdikleri her karar, eğitim seviyelerine bakılarak yargılanamaz. bir yanda prof. bir kadın çocuk büyütmek için işini gücünü bırakabilir, bir yanda da ilkokul mezunu bir çift tamamen toplum tabularını kabullenmeksizin yaşayabilir. eğitim yaşam tercihlerinde bir etken olsa da ''tek etken'' değildir.

ikinci olarak kendi hayatınızla ilgili tercihlerinizi ''modernitenin gereği'' olarak görürseniz, bu hayatı başkalarına da dayatma ya da onları küçümseme yanılgısına düşersiniz. kant 20. yy felsefesinin temellerini kurmasına rağmen köyünden dışarı çıkmayan bir adamdı. sadece bu yönünden yola çıkıp kant'ı yobaz ilan edebilir misiniz?

özellikle duygusal ilişkiler ve aile kurmak gibi konularda (her ne kadar insanlığa dair güncel bilgi ve birikimden yararlanmak gerekse de) insanlar bilimsel yöntemleri değil kendi ailelerine ve çocukluklarına dair bilinçdışı pattern'leri takip ederler. kimse okuyarak çocukluk tramvalarının üstesinden gelemez.

siz hiç ''bilimsel'' bir şekilde aşık olan bir bilim adamı gördünüz mü? göremezsiniz çünkü duygular bilişsel değildir.

bu tarz bakış açılarında patriarkanın hiç etkisi yoktur demiyorum. tam tersine çok etkisi vardır, fakat bu etki düşündüğünüz kadar korkunç bir şey de olmayabilir.

modern toplum yapısı ve kadının özgürleşmesi konuları da gece yarısı mesaileri ve göçmen bakıcılar tarafından büyütülen çocuklar demek değildir. bu kavramların özümsenmesine daha baya zaman var bana göre.

(bu son kısım soruyla biraz ilgisiz oldu. kendi tramvalarını ailesi üzerinden tatmin etmeye çalışıp kendi ailesini tramvatize eden ve bunu feminizm olarak gören algı - ki sizde bu var demiyorum- beni sinir ediyor da ona serzenmişim aslında biraz.
bak bu tam mansplaining oldu işte :)
0
otonomo
(20.04.17)
sunumsuz yakalanmak istemeyenler sadece ev hanımları olmuyor işte ne yazık ki... slfjsl istemsizce güldüm çok komik ya :D
0
ma ya
(20.04.17)
ulkenin onde gelen universitesi ne ki, oradaki arastirma gorevlisi ne olsun...

millet dusune dusune yasamiyor ki...

benim anneme de oyle dedikleri olurdu, o da babam da sallamazlardi - ki, babam gayet agir bir adamdir. hala hastasiyim.
0
e haliyle
(20.04.17)
sanırım genel bir fikrimi yazacağım ben de, cevaplar için teşekkürler.

öncelikle akademide bulunduğunu belirtmemin sebebi (türkiye'de akademinin durumundan bağımsız olarak), üniversitelerin her şeyden önce eleştirel ve özgür düşüncenin geliştirildiği ve öğrencilere aşılandığı yerler olması gerekliliği. dolayısıyla bu ortamda bulununan bir kadının toplumun biçtiği rolleri bu denli kabullenip, üzerine aksini kesinlikle kabul etmeyişiydi beni asıl şaşırtan. kısa konuşması aşağı yukarı şöyleydi: "eşim benden önce evde olduğu zamanlarda kendimi çok kötü hissediyorum, bence kadın kesinlikle kocasından önce evde olmalı. hocalar anlatırlar bölümde bazen (artık aramızda olmayan, bölümün eski hocaları olan bir çiftten bahsediyor), ali hoca ayşe hocayı erken gönderirmiş eve. saat 4 buçuk olunca 'hadi sen git artık' dermiş ki kendisinden önce evde olsun. kadın önce evde olsun ki kocası geldiğinde kapıyı açıp, karşılasın." bu noktada ben müdahale ettim, sert bir cevap da vermek istemeyerek "onların zamanında belki normal karşılanıyor olabilir ama bence öyle bir şey kalmadı." buna da cevabı "yok yok, bence hala kesinlikle kadın önce eve gitmeli."

bunun kendi yaşamımı modernitenin gereği olarak kabul edip, başkalarını küçümsemekle alakası yok. dilerse ve ekonomik durumları el veriyorsa kadın (veya erkek!) çalışmamayı tercih edebilir. hadi diyelim kendi ilişkisinde de birtakım rolleri üstlenmeyi, kocasından önce eve gitmeyi isteyebilir. ancak bunu çalışma ortamında dillendirip, hele ki aynı pozisyonda çalışan iki insanı örnek göstererek birinin diğerini eve önden göndermesini normal ve doğru karşılamak, kadını toplumdaki yerinde kendi söylemleriyle bir adım geriye itmektir. üzgünüm ama üniversitede öğrencilerle içli dışlı olan birinin bu söylemleri savunuyor ve aksini kesinlikle reddetmesi benim için kabul edilebilir bir şey değil.

yani çalışmayıp evinle ve çocuklarınla ilgilenmeyi tercih etmek farklı bir şey, çalışıp kadının eve daha erken gitmesini savunmak çok farklı bir şey.
0
🌸gmzo
(20.04.17)
yere dusup kirilan sarap kadehi + 1
krem peynir + 1
gmzo + 1

'Kocamdan önce evde olmak istiyorum' ile 'Kadın kocasından önce evde olmalı' arasında dağlar var gibi geliyor bana. Dişi kuşun yuvayı yapması değil, 'Yuvayı yapanın dişi kuş olmaması çok yanlış, dişi kuş olmalı' diye tutturulması rahatsız ediyor. 'Erkek dediğin ...', 'Kadın dediğin ...'lere katılmıyprum. Her evin kendi düzeni var, bir taraf ezilmedikçe ve hayat müşterek oldukça sıkıntı yok. Halamın eşi erken emekli olmuştu ve halam 60 küsur yaşına kadar çalıştı; evlilikleri de mutlu bir evlilikti. Eniştem halam geldiğinde çayını karıştırıp verirdi. Başka bir mutlu evlilik de teyzeminkiydi; onda da teyzem erken emekli oldu ve eve o baktı. Herkesin kendi mutlu olduğu dinamik neyse odur. Bu kişinin de içinin sıkılması olabilir, 'Niye için sıkılıyor' diyemem, kendi nasıl mutlu oluyorsa öyle mutludur ama "Yok yok, bence hala kesinlikle kadın önce eve gitmeli" empozesine saygı duymuyorum.
0
aychovsky
(20.04.17)
''üzgünüm ama üniversitede öğrencilerle içli dışlı olan birinin bu söylemleri savunuyor ve aksini kesinlikle reddetmesi benim için kabul edilebilir bir şey değil.''

siz kabul etmeyin o zaman :) muhtemelen sizin kabul edip etmemenizin de bahsettiğiniz kadın için hiçbir önemi yoktur. ayrıca akademide olan, öğrencilerle içli dışlı olan birisi toplumsal cinsiyet rolleri konusunda sizden farklı düşünebilir, düşündüklerini çalışma ortamında özgürce dile getirebilir (sen ne kadar özgürsen o da o kadar özgür kısaca)

ha gidip derste öğrencilerine bunları anlatıyorsa, diğer insanları yargılayıp rahatsız ediyorsa, herhangi bir şekilde mobbing yapıyorsa filan yorumum değişir tabii ki. böyle durumlar yoksa hazmetmek veya kabullenememeye devam etmek dışında bir seçeneğiniz yok gibi duruyor.

edit: ben kadının kocasından önce eve gelmesi gerektiğini filan düşünmüyorum elbette. ama böyle düşünen birinin böyle yaşamaya hakkı var. böyle düşündüğünü söyleme hakkı da var. aynı şekilde düşünmeyen birine de ya he deyip geçmek ya da ilgili insana karşı kendi argümanlarıyla kendi düşüncesini savunmak düşer.

kimse kimin hangi konuda ne kadar görüş bildirebileceğini belirleyemez. böyle şeylere kalkışmak bence de en hafif tabirle ayıp ve aslında hadsizlik :)
0
otonomo
(20.04.17)
Zaten yolda gebermişim, iş yerinde bir sürü insanla uğraşmışım bir de eve gelince "çok açım!" diye sabırsızca bekleyen birini bulmak tüm sinirlerimi hoplatıyor. Biri başimda beklerken iş yapamıyorum. O yüzden kocamdan önce eve gitmeyi tercih ederim.
Niye yemek benim görevim oluyor da eve koşmak istiyorum? Annemden görüp koşullandım, adamın "o nerde bu nerde burası dağınık" diye kendi başına yapıyor gibi gözüküp 2 kat eforla iş yaptırmasından hoşlanmıyorum, adamın duygu sömürüsü moduna geçip "ah ah ne sofralar kuruluyordur sımdi orda burda" diye söylenmesinden nefret ediyorum.
Kociş ciciş oğluş/kızış muhabbeti akademide de, havalı plazalarda da oluyor. Kendileri kadar "süper kadın/süper hizmetli/süper anne" değilseniz yargılayıp, olmayan akıllarından verip, çeşitli şekillerde sizi ezip bastırmaya çalışıyorlar.
"He" deyip geçmek en iyisi, kendi görüsünüzü söyleseniz bile onlar bunu kutsal kişiliklerine saldırı olarak görüp agresifçe şirretliğe başlıyorlar. Gerek yok.
0
Sulfoxaflor
(20.04.17)
@aychovsky'ye katılıyorum, bunu tercih etmek ve gereklilik olarak görmek bambaşka şeyler.

e adam yumurtayı zor kırıyor, ona bıraksak aç kalıcaz, bu durumda ben de elbette eve erkenden gidip yemeğimi kendim yapmak isterim. ama bunu isteyen bir kadın; yorgun olduğunda ya da canı yemek yapmak istemediğinde "bugün de böyle olsun" diyemiyorsa ya da mesela evin diğer işlerini de kendi yapıyorsa bir dursun ve kadınlığını sorgulasın. sonra yevmiyesini alıp evine dönsün zira bildiğin hizmetçilik yapıyor bu şekilde.

hepsini geçtim; bunu kadın erkek rolüne bağlamak ve bu rollerin sabit olduğunu düşünmek benim için çirkin bir davranış ve şahsen kanımı donduruyor. bana bunu annem söylese "hadi ordan" derim, sevgilim söylese "keyfin bilir" der kapıyı gösteririm.

e o sabahın köründe gidiyorsa ben de gidiyorum? o çalışıyorsa ben de çalışıyorum, ben de para kazanıyorum? herkesin eli ayağı tutuyor? işleri paylaşmak yerine olayı neden "kadının rolü"ne getiriyoruz? sırf çocuk doğuruyoruz diye mi dağıtılıyor bu roller?
0
piremses
(20.04.17)
Herkesin kendi ilişki dinamikleri var. Onlarınki öyle demek ki.
0
arnold schwarzeneger
(20.04.17)
bu cümleyi odanızı temizlemeye gelen bir kadından duysanız muhtemelen bu soru olmayacaktı. meslek fetişizminden kurtulmak gerek. belki akademisyenler özelinde beklediğiniz özgür düşünme gerekliliği bunu da kapsıyordur.
0
misterturist
(20.04.17)
akademiklere fazla anlam yüklüyorsunuz gerçekten, bir alanda uzman olması örnek kişi ya da düşünceyi temsil edeceği anlamına gelmiyor. zaten üniye gelene kadar öğrencilerin kafa yapısı, karakterleri oluşmuş oluyor. Öyle insanın hayatını değiştiren hocalar ilkokulda, lisede oluyor. Her ikisi yönünden de ülkemiz çok leş malesef. Eşimde akademisyen, prof/yrd doç vs arkadaşları ailecek oturmaya geliyor. bölümdeki prof eşini çalıştırmadığını, kadının yerinin evi olduğu gururla anlatıyor. adamın eşi bana eve eşimden sonra geldiğim için acıyor resmen. sınıf öğretmeni falan olsaydın keşke diyorlar.
0
yue
(20.04.17)
aychovsky + 1

Eve genelde ben daha erken geliyorum. Dolayısıyla gayet domestik kocamı kapıda karşılıyorum. Üzerini değiştirip gelince beraber yemek yiyoruz (ben hazırlamış oluyorum, çocuklar daha önce yiyor). Ben ondan daha geç eve geldiğimde ise o beni kapıda karşılıyor, üzerimi değiştirip geldiğimde sofra hazır oluyor.

Eve daha erken gelebilmeyi istiyor muyum, evet. Ama bunun sebebi kocama "hizmet edebilmek" değil. Beraber daha fazla vakit geçirebilmek. Bizim evliliğimizin dinamiği bu.
0
SiyamkedisiZorro
(20.04.17)
(12)

kız olmak çok güzel değilmi?

douglas
nedendir bilmiyorum çocukluğumdan beri kızları kıskanmışımdır. çocukken kız olucam falan diyordum. şuan gayet erkeksi bir erkek olmama ve herhangi bir gaylik özelliği taşımama ve epey zaman geçmesine rağmen bazı şeyler hiç değişmiyor. kız olmanın güzel bulduğum yanları ise şu: herhangi bir yer isted
nedendir bilmiyorum çocukluğumdan beri kızları kıskanmışımdır. çocukken kız olucam falan diyordum. şuan gayet erkeksi bir erkek olmama ve herhangi bir gaylik özelliği taşımama ve epey zaman geçmesine rağmen bazı şeyler hiç değişmiyor.
kız olmanın güzel bulduğum yanları ise şu: herhangi bir yer istediğiniz zaman kendinize yer bulabilirsiniz. sosyal anlamda diyorum. bir sosyal topluluğun içinde olduğunuzda her zaman öndesiniz. sempati çekmek açısından diyorum. bu aslında bayanlar önden, hanımlara yer verelim gibi kavramların daha geniş vuku bulmuş hali ama kaynağı aynı. bir şekilde daha iyimser ve tatlı muamele göreceksiniz. işe girdiğinizde erkekler sizinle muhabbet kurmak için bahane uyduracak. sizin bir şey yapmanıza gerek yok. heryerde sempati kazandığınız için kasada sıra beklerken dahi öne geçebilirsiniz. aslında bu farklı bir bakış açısı. ataerkil düzene ters mühendislik uygulamak gibi. bu dediğim olay erkeklerin içinde geçerli facebook, instagram gibi sosyal medya uygulamalarında da saçma sapan şeyler ya da resimler paylaştığı için ilgi gören kadınlardan tut TV'de yine sırf kadın olduğu için reyting alan programlara kadar uzanıyor bu olay. yani her türlü kanıtlayabilirim kadınların bu durumunu. o yüzden onları hala kıskanıyorum. erkek egomanyası kadın hakları eşitsizliği gibi gerçekler her ne kadar gerçek olsa da bu anlattığım sadece farklı bir açıdan bakmakla ilgili. ve farkındaysanız kadınlığı kullanmak gibi bir kavramdan söz etmedim. tüm bu yazıklarımda gayet kadınlık organlarını sergilemeyen bunun için uğraşmayan bir kadını model alabilirsiniz. eh tabi güzelde olması gerek ama çirkin kadın yoktur değilmi?
0
douglas
(09.04.17)
Eksik tanim olmus. Bahsettigin durumlar tum kadinlar icin gecerli degil.
Dogrusu "guzel/yakisikli olmak cok guzel degil mi" olmaliydi.
0
yons
(09.04.17)
öyle de sıkılıyorsun bir yerde.
0
stewie
(09.04.17)
sadece başları okudum. hayır dışarıdan öyle görünüyor ama aslında tam tersi durum. erkek olmak o konularda daha rahat.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.04.17)
vallahi yarısına kadar okudum ve ekliyorum, erkek olmaktan aldığım tadı hiçbir şeyden alamadım. içimde bir avlanma, çiftleşme içgüdüsü var. ( tanışmak, peşinde koşmak, tavlamak ) ve bunlar kesinlikle birisiyle birlikte olmaktan onu elde edebilmekten daha keyifli bi süreç bana göre.
0
hayati cozemeyen adam
(09.04.17)
Bir ara bir nickim vardı sevdiğim bir kadın karakterdi. Sırf kadın sandıkları için yürüyen onlarca abazan vardı. Ben bile daraldım o kısacık anda. Kadın olmak zor oldukça.
0
begin again
(09.04.17)
egomanya.

he.
0
e haliyle
(09.04.17)
tamamıyla katılıyorum. tahammül edemediğim nokta ise kadınların cinsiyet eşitliğini savunup pozitif ayrımcılığa veya erkeğe yük getiren sosyokültürel ritüellere/"ödevlere" seslerini çıkarmamaları. ses çıkaranları elbette var ama yeterli sayıda değil.


bir de hiçbir vasfı olmamasına rağmen sırf kadın diye bir konuda ilgi görüyorsa, suç kadının değil de erkeklerin. her defasında cinsel açlığının kurbanı olacak kadar aciz olan bu tipler yüzünden kaliteye, bilgiye veya kişiliğe değil de vajinanın varlığına bakılır oldu.
0
m e b
(09.04.17)
Bu söylediğiniz şeyler kadın olmayı basitleştiren sığ bir cinsiyetçi bakış açısını yansıtıyor. Asla bu avantaj(!)ları kullanarak yaşamak istemedim, istemiyorum. Sırf bana kadın olduğum için toplu taşımada yer veren tiplere sinir oluyorum. Memelerim olduğu için şirin davranan yeni tanıdığım insanlardan da hiç hazzetmiyorum. Böyle bir eğilim var, siz erkeklerde, söylediklerinizin bazılarının doğru olduğunu düşünüyorum ancak bunlar benim açımdan güzel şeyler değil. Sizin gibi düşünen kadınlar da var, bunu kullananlar da hatta. Onları da yadırgıyorum. Diğer taraftan sırf kadın olduğum için rahatça olduğum gibi davranamadigim, istediğimi yapamadığım durumlar avantaj dediğiniz şeylerden çok daha fazla. Kısacası her ne kadar kendim fiziksel olarak kadın olmayı seviyor olsam da bu topluma kadın olarak dahil olmak hiç de güzel bir şey değil. Benim yorumlamam bu kadar.
0
dahayeniymis
(09.04.17)
bu toplumda genel bir dengesizlik var ve sadece kadınlar için geçerli değil. denge dediğin bir yerde yine kendini bulsada genel olarak büyük bir cinsel dengesizlik durumu var ve bu erkeklerde yansıyor. ülkenin küçük bir kısmı tüm cinsel saçmalıklardan bıkıp kendini avrupaya atmak isteyen bir kitleyi oluşturuyor ve kitleye mensubum. yani eğer onlardan biri olsaydım ortada sorun görmezdim ama aptal erkeklerden ve aptal kadınlardan sıkıldığım için kendi kendini besleyen bu saçma danışıklı dövüşün içinde bir erkek olarak aynı oranda bende rahatsız oluyorum, tam olarak eşit oranda bunun zararını görüyorum. çevresinde kadın eksik olmayan arkadaşlarımda aynı şeyler söylüyor. geçende sorpla röportaj yaparken sohbet ediyoruz adam bana uygulamayı almanyada popüler hale getiremedik çünkü adamların zaten sosyal hayatları var böyle bir şeye ihtiyaç duymuyor bizde üçüncü sınıf ülkelerinde kendini ifade etmekte güçlü yaşayan ülkelere açılıyoruz dedi. yazık lan hepimize.

m e b dostum tam tam olarak aynı kafadayız. ayrıca kadınlar işi bilmiyor. Tr'de feministler genellikle aynı şeyi söylüyor. bize acımayın bize yavru kedi muamelesi yapmayın. bu acısı olan bir insanın sözleridir. incelik ayrı bir şeydir. ben romantik bir insanım ve genel olarak kız arkadaşlarıma o şekilde davranıyorum. kadın gücünü ben güçlüyüm bana acımayın ihtiyacım yok gibi söylemlerden değil kendi gücünü öfkesini ifade edecek durumlardan almalıdır. ben bir gün akşam haberlerinde kadın adamı dövdü haberi görmek istiyorum. dizilerde amerikan dizilerinde olduğu gibi yeri geldiğinde bir erkekten farksız şekilde şiddet kullanabilen kadınlar görmek istiyorum. tr de feministler bize şöyle böyle muamele etmeyin derken bile duygusal ve mağdur bir acıyla bunları söyler gibi oluyor ve inandırıcı olmadığı için gerçekçi olmuyor. oh please...
0
🌸douglas
(09.04.17)
imla bilmek, daha güzel değil "mi?"
0
varg vikernes
(09.04.17)
bildiğim halde yazmadım. makale ve blog yazıyorum. bazı gazete yazılarım var. ama burayı sosyal medya olarak görüyorum. bile bile önemsemiyorum kusura bakmayın. fikrin içinde birkaç imlaya takılacak olan arkadaşları ağa takılan balıklar olarak gördüğümden önemsememe sebebimi işlevsel olarak buna bağlıyorum.
0
🌸douglas
(09.04.17)
O dediklerinin hepsi güzel kızlar için geçerli. Güzel değilsen erkek muamelesi görüyorsun.

Başlığa "güzel" kelimesiyle başlasaydın çok haklıydın. İnsanoğlunun güzelliğe zaafiyeti var. Bu bir gerçek, kim ne derse desin.
0
mandalina kokusu
(09.04.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.