Giriş
(19)

Homesick durumu

garavel
Merhaba, geçen yaz üniversiteden mezun oldum ve hayatımda ilk kez ailemden ayrılıp başka bir ülkeye göçtüm tek başıma ve iş hayatına atıldım. Ara sıra ‘ benim burada ne işim var ’ diye düşündüğümde bir şekilde kendimi motive edebiliyordum fakat şu sıralar motivasyonum çok düştü. Türkiye’de ortalama
Merhaba, geçen yaz üniversiteden mezun oldum ve hayatımda ilk kez ailemden ayrılıp başka bir ülkeye göçtüm tek başıma ve iş hayatına atıldım. Ara sıra ‘ benim burada ne işim var ’ diye düşündüğümde bir şekilde kendimi motive edebiliyordum fakat şu sıralar motivasyonum çok düştü. Türkiye’de ortalama üstü bir üni hayatı yaşadım, çalışma ve maddi kaygım olmadı hiç. Şimdi ise o hayattan çıkıp birden başka bir ülkede çalışmaya başlayınca sudan çıkmış balığa döndüm. En basitinden 2 aydır ev arıyorum ev bile bulamıyorum adam akıllı, kiralar uçuk ( londra ) ve başkalarıyla evi paylaşıyorsun birikim yapmak yeni mezun tecrübesiz biri için zaten imkansız. Ben böyle hep kira mı vereceğim düşüncesi var, maaşımda ortalamanın altı tabii ki şuan onun da etkisi var. Her ne kadar artma potansiyeli olsa da kısa vadede 2-3 yıldan önce istediğimi yakalamam mümkün değil.

Şimdi tartıya koyuyorum, türkiye’de ev var, iyi kötü bi araba da çekebilirim altıma aile desteği ile üç beş bişey kazansak en azından istediğimde ailemi görürüm, yazın dostlarla 2 saatte denize kaçar kafayı sıfırlarım diyorum.

Böyle zorlanan, geri dönen ya da kalıp devam eden vardır belki aramızda. Her türlü yoruma açığım, türkiye’den başka yerde yaşayamam diyenleri de dinlerim manyak mısın kal diyenleri de.

Bu arada ingiltere tek şansım değil, döndükten sonra ileride yarın bir gün yine avrupa’ya göçebilirm. Tek kurşunum olsa kesinlikle kalırım onu belirteyim maalesef onun da rahatlığı var.
0
garavel
(25.01.22)
Bekleme hemen dön.
Türkiye hep böyle kalmayacak. Ülkelerin siyasi arenadaki konumları değişiyor.
Zorluklar dibine kadar yaşanıyor ama başka bir ülke olsa buna herhalde dayanamazdı.
Her şeyi sıralayamam buraya ama özellikle maddi anlamda ilerisi için umut var.
Sadece doğru kararlar alınmalı.
Konu uzun aslında ama kısa tutalım.
0
Erva
(25.01.22)
dönme abi, napıyorsun. biraz fazla gayret göster. yaparsın. burası bambaşka bir yere çıktı, hiç boşuna kafanda kurma.
0
gabe h coud
(25.01.22)
Valla ben de yurtdışından dönmüş biri olarak söylüyorum. Sen zoru görünce tırsmışsın. Belli ki burada rahat yaşamışsın, iş kendi başına ayakta kalmaya gelince pes etmişsin gibime geliyor.

Türkiye'de olup ailenden ayrı eve hayatta çıkmazdın sen mesela, çıksan da "uf yapamıyorum ya annemin yemeklerini özledim" der ailenin yanı a geri dönerdin.

O bahsettiğin 2-3 yılı aşmaya çalış derim. Biraz dişini sık ve sertleş bence. Dönmenin manası yok.
0
Nocturne
(25.01.22)
Döndükten sonra "göçmen" çok daha zor olur.

Anlattığın şey de konfor alanının bile ötesinde "emekli hayatı" gibi hayali bir düzen:) Dostlar arkadaşlar da hep TR'de mi olacaklar mesela?

Bahsettiğin zorlukları anlıyorum, TR'de birebir aynıları olmasa da yine çok zor bir hayat bekliyor olacak seni. Kısa süre sonra her şeyi Londra'yla kıyaslamaya başlarken bulabilirsin kendini. Bahsettiğin yaz tatilini yapmak için bile insanlar aylarca taksit ödemek durumunda, alım gücü olarak şuanki maaşın orada "kirayı zor karşılarken" bir süre sonra buradakine göre yüksek bir hayat standardın olabilir. Benzer şeyleri oraya yeni giden çoğu kişi yaşıyor zaten, dayanabiliyorsan devam..
0
dreamnesiac
(25.01.22)
gabe, nocturne +1, bu tür zorluklar ve bunların üzerinden gelebilme seni sen yapan şeyler, bu tür konfor alanından çıkmak zaten kişisel gelişim için tavsiye edilen şeyler.

birde şunu düşün bir hafta sonra evleneceksin ve iyi kötü bir eve ihtiyacın var, nasıl çözeceksin? iç güveysi mi gideceksin yoksa aile evine mi taşınacaksınız? bu konuda eşin ne düşünecektir sence? bir ev bulmayı bile başaramadı ne işim var bununla diye düşünmez mi?

iş verenin daha kendine bakmayı beceremiyor ben buna nasıl sorumluluk vereyim müdür yapayım demez mi?

Bu arada işe yeni başlamış tecrübesi az birinin (ki hayvan gibi tecrübeyle giden 30+ arkadaşlarım bile bir yıla yakın oda tutarak yaşadılar) tabii ki ev bulması tutması o kadar da kolay değil bunu iyi anlıyorum yukarıdaki örnek sizin de örnek verdiğiniz içindi, yaşadığınız diğer problem/sorunları da benzer şekilde ileri doğru hayatınızın ilerisindeki konular içinde kullanabilirsiniz. eğer vereceğiniz cevaplar sizi tatmin ediyorsa tebrikler, oldunuz.
0
selam
(25.01.22)
Dönme, senin yerinde olmak isteyenleri düşün.
0
gunisigi90
(25.01.22)
Yorumlar haklı zaten, yukarıda da belirttim. zoru görünce ve etrafta tam manasıyla güvenebileceğim kimse olmayınca insan tabii ki boşluğa düşüyor afallıyor ve zorlanıyor. Burda doğup büyüyen kiminle konuşsam “ iyi cesaret, ben ailemden ayrı yaşayamazdım, nasıl yaptın vs “ tarzı şeyler durmak iyice bi durup düşündürüyor kırıyor insanı.

Tr’de en azından bi 2-3 sene iş yaşamında olsam 27-28 yaşında gelsem dediğim gibi en azından hazırlıklı olurdum neyle karşılaşacağımı bilirdim. Ama üni bitti, arabamı sattım ve buraya geldim hayatımda ilk kez çalışmaya başladım ve bu hiç bilmediğim bir ülkede bilmediğim bir kültürde oldu. Türkiye’de bile çalışmaya başlasan bi afallarsın ama etraf yabancı değil, çifte şok yaşadım. Biliyordum zaten bunu kendimi hazırlamıştım zaman zaman motivasyonum düştüğünde yükselttim ama bazı zamanlar da çok düşüyor işte.

Ben büyürken sürekli babam yurt dışındaydı, bu yaşıma geldim hala yurt dışında onunla uzak kaldık hep. Şimdi o yapacağını yaptı komple türkiye’ye dönecek ben yurtdışındayım. Bi tane hayatımız var aileden ayrı mı geçireceğiz hissi berbat bir şey.

Burada olmak çok daha mantıklı her açıdan ama aile bağları insanı yiyip bitiriyor.

@selam türkiye’de ailemin kaldığı ev haricinde 2 tane evimiz daha var. yani tam anlayamadım dediğinizi ama aile evinde yaşama gibi bir durum olmaz evlenme durumunda.
0
🌸garavel
(25.01.22)
iki kişi arasında dialog olacak ama

“ iyi cesaret, ben ailemden ayrı yaşayamazdım, nasıl yaptın vs “ tarzı şeyler durmak iyice bi durup düşündürüyor kırıyor insanı.

1 - onların cesaretsizliği, bağımlılığı (bağlı değil bak, bağımlı) onların problemi, seni ilgilendirmez
2 - onların yapamadığı şeyi yapıyorsun, bir kısmının özendiği, imrendiği, bir kısmının korktuğu bir şey ve bu cesaret ister. kırılmak yerine gurur duymalısın dünya nüfüsunun sadece %5'inin yapabildiği bir şey yapıyorsun. ne kadar az o kadar çok değer.

Ailenin evleri, geliri bir gün kaybolur gider, deprem olur yıkılır, iflas edilir, dolandırılır olur da olur dünyanın bin türlü hali var, oraya güvenme hiç.

Anne baban tahminim sağlıklı insanlar, senin için bir sürü şeyi yapabilecek durumdalar şu anda, bu zamanları iyi değerlendir, diyorsun ya belki geri giderim baka yere falan, o iş yalan, aile yaşlanacak rahatsızlıklar artacak vs. şimdi yaptın yaptın sonrası daha zor olacaktır, tabii sen de yaş alındıkça konfor alanından çıkmak istemeyeceksin, ne kadar yaşlıyız o kadar tembelleşiyoruz.

tuttuğun takımın rakip takım tarafından yenildiğini ancak maç'ın çok güzel geçtiğini düşün, belki bir gün son kurşununu da sıkıp döneceksin, ve herkes soracak manyakmısın niye döndün diye, şunu diyebilirsen "yapamadım, yenildim ama maç çok güzeldi" o zaman başın fezaya değer. illa ki kalacaksın diye bir şey yok bu arada, buradaki insanların derdi aman yurt dışına gitmişsin buralar bok gibi sakın gelme değil, daha çok bu genç yaşta hayatın içindeki mücadeleyi tek başına verebilecek ve veriyor olman. önemli olan "başarmak" değil, mücadelenin kendisi.

henüz ailen sağlıklı iken hayatını yaşa, derdin olursa yardım edecek birileri var etrafında ama bir gün bu dünyadan gittiklerinde kimsen kalmayacak yardım edecek.

Ben bu argümanla evimi ayırmıştım, doğru düzgün yemek yapmayı bilmiyorum, bozulan şeyleri nasıl tamir edeceğimi, nereden tamirci bulacağımı bilmiyorum, şimdi sen varsın sana sorar öğrenirim, sen ölünce kime soracağım, nasıl öğreneceğim bunları diye bir argüman koymuştum babamın önüne. benzer argüman senin içinde geçerli, ailen sağlıklı iken öğreneceksin ne öğreneceksen.
0
selam
(25.01.22)
bence buradaki ana nokta tr'deki iş hayatınla ilgili. anladığım kadarıyla maddi kaygın yok bu iyi, ama tr'de alanında iş bulup, seni mutlu edecek bir kariyer yapabilecek misin? eğer cevap evetse, bir şeylerden feragat edip geri dönülebilir. yerinde olmak isteyenlerin borcunu ödemek zorunda değilsin, özlem de gerçek bir duygudur ve acayip zor bi hayat yaşamana gidip başka ülkede sıfırdan başlamana falan gerek yok. gelirsin trde mutlu olacağın işinde orta halli bi hayat yaşarsın konfor alanında güzel bir hayatın olur.

bunları maddi kaygın olmadığını baz alarak yazıyorum, yani işten gelecek paraya aşırı ihtiyacın yoksa manasında. (maddi açıdan sıkıntılı bir ailedeysen kesinlikle geri dönme.) genel olarak insanlar tr'deki hayatlarından memnun olmadıkları için göçmen oluyorlar, buradaki hayatından memnunsan çok da şart değil bence.
0
roket adam
(25.01.22)
Yurtdışına gitmeyi çok istiyor bence herkes ve türkiye’den bunalmış durumdalar o yüzden cevaplar hep tek yönlü. Sen kendine soracaksın bu sorunun cevabını, kimse cevaplayamaz. Mesela benim imkanım oldu ve gitmedim, o kadar uzun yıllar yurtdışında yaşamak istemiyorum çünkü, gidersem 1-2 yıl kalıp dönecek şekilde gitmek isterim. Bana göre değil ya refah da umrumda değil para da. Ailem sonsuza dek benimle olmayacak, hayattalarken beraber vakit geçirmek istiyorum, benim babam da 32 yıl yurtdışında çalıştı yeni döndü, şimdi ben gidiyorum desem inanılmaz üzülür.

Bir de bak hayat standardın düşmüş, burda araban varmış orda metroya biniyorsun, kendi evin varken 2-3 kişiyle aynı evde yaşamaya başlamışsın, bir sürü arkadaşın varken yalnız kalmışsın. Bilmiyorum insanlar yurtdışına mutlu olmak için gidiyor, eğer mutsuzsan ve gerçekten bıktıysan hayatı kendine zindan etmeye değer mi? Mesela evli olsan sana destek olacak birisi olurdu, o kadar yalnız kalmazdın belki. Şu an daha zor sanırım senin için. Bence iyi düşün, hiçbir şey %100 güzel değil, pişmanlıklar neyi tercih edersen et olacak önemli olan kendini en iyi hissedeceğin şıkkı seçmek. Böyle bir arkadaşım berkeley’de doktorayı bıraktı döndü yapanlar var yani.
0
ekaterina
(25.01.22)
Bu arada bugün itibariyle geleli 4 ay oldu, onu belirtmemişim. Çok taze sayılırım, tam da bu zamanlarda vurmaya başlıyormuş sanırım insanlara aile hasreti, hayat zorluğu vs.

@roket adam, valla kira vermeyeceğim ve izmir’de yaşayacağım için şöyle bi 7-8 gelirim olsa kral gibi yaşarım. ailemin beklentisi yok benden, orta şeker bi araba da olur bazı şeylere sıfırdan başlamam yani. gül gibi geçinirim de işte o parayı da maaşla bu yaşta kazanamam. işten gelecek paraya önümüzdeki 2-3 sene daha ihtiyacım yok ama sonrasını bilemiyorum.

şuan bilsem ki türkiye’de haftada 5 gun 9-5.30 bi iş bulacağım dediğim maaşa dakika düşünmem de, bulamayacağımı biliyorum :(
0
🌸garavel
(25.01.22)
Türkiye'de iş hayatına girmediğin için aklında o var. İş hayatında olanlar fırsatını bulsa gidiyor öyle düşün. (en kurumsal yerlerde bile hayvan gibi sömürü olabiliyor burada.)

Ev-araba almak Türkiye'de de maaşlı çalışan için imkansız gibi ama aile durumundan rahatım diyorsan, onu sen düşüneceksin işte. İstediğin tam olarak ne? Bu arada İzmirliler batıya pek adapte olamıyor galiba onu gördüm, belki iklim vs. sosyal olamamak seni üzüyordur. Ben 1 yıl İngiltere'de yaşadım (okudum) sonra Türkiye'ye döndüm. O dönem kendi işimi bulamadığım ve vize uzatmadığım için dönmüştüm. Türkiye'de de fena halde değildim başta. Fakat şu anki aklım olsa İngiltere'de master sonrası herhangi bir şeyde de olsa kalmaya çalışırdım. (ki bir arkadaşım Forensic Osteology masterı sonrası call centerda çalışarak orada kaldı :D Şimdi üniversitede çalışıyor. Çok iyi yaptı)

Fakat 4 ay çok kısa. Bir ülkeye alışmak aslında 6-9 ay. Tam olarak alışmak 2-3 yıl belki de. Bak bir öğretim görevlisi olarak şunu net söyleyeyim, mezun olan öğrencileri görüyorum hepsi afallıyor ve Türkiye'de iş dünyası şu an çok daha kötü. Eskiden biz yine 900-1000 dolar gibi rakamlara ilk işimize girmiştik, şu an bu 300-400 dolar ve bu paraya geçinmeleri imkansız. Ayrıca öyle "çalışma saati" diye bir şey pek yok. İlk işleri olduğundan laf da edemiyorlar. Ailesiyle yaşayan ailesiyle kalmak istemiyor psikolojisi bozuluyor. Sevgilisi olan sevişecek yer bulamıyor. Türkiye'de de bir sürü alt sorun var.

Artıları eksileri iyi düşün. Kendi ayakların üstünde durup orada başarılı olursan harika bir şey başarmış olursun. Fakat neden illa Londra? Daha küçük özellikle sahil şehirlerinde (Brighton?, Southampton vs.) iş bulup yaşayabilirsen çok daha mutlu olabilirsin.

Bence sana gereken şey sosyal çevre (ve mümkünse sevgili). Sosyallik yok diyorsan en kötü kafana göre birkaç Türk, Yunan, İtalyan, Portekizli falan bulmaya çalış.
0
nhk ni youkosu
(25.01.22)
@nhk ni youkosu söylediğiniz şeylere %100 katılıyorum, şuan aldığım maaşı londra dışında alsam muhteşem olurdu mesela ama ingilizcem çok yeterli seviyede değil b2 idim geldiğimde şimdi kulak yavaş yavaş alışıyor dilim biraz çözülüyor vs, ondan londra dışını şuan gözüm kesmiyor her yerde iş yapan geçerli bir mesleğim yok( ing işletme bitirdim şuan online sales tarzı bi ofis işindeyim telefon ve mailde geçiyor bütün gün ) o yüzden türk şirketinde başladım, bir de londra’da 2-3 tane arkadaşım var yakın ve onlarla vakit geçiriyorum işten arta kalan zamanlarda fakat onların da sevgilisi var işte adamlar pazar günü off :)

siz söyledikten sonra farkettim de şöyle pazar günü çıkıp hiç bilmediğim yerleri gezdiğim 3-4 hafta olmuştu ve hepsinde baya mutluydum, ama şuan bunu yapacak birisi yok etrafımda yalnızken de keyif almıyorum.
0
🌸garavel
(25.01.22)
dostum yanlış anlama ama izmir şartlarında ingilizcen yokken sırf ing işletme diplomasıyla eğer birkaç önemli üniden biri değilse gidip 7-8 bin ile başlaman zor. arkas vs tarzı bir holdinge girmediğin sürece hayattan nefret edecek bir iş hayatın olabilir cidden. yani bence önemli konu, dönersen nerede çalışacaksın? belki şimdiden bazı iş başvuruları yapıp londrada olduğunu çaktırmadan mülakat yapıp bi piyasanın durumunu tartabilirsin ama bana çok iç açıcı gelmedi.

o yüzden bu şartlar altında ben de biraz daha kovalamanı önereceğim.
0
roket adam
(25.01.22)
@roket adam yok neden yanlış anlayayım, maalesef tr’nin gerçeği bu. 2-3 arkadaşım güzel maaşlarla işe başladılar ama şans meselesi tabi. bu arada ingilizcem yok demedim ingilizcem sadece british aksanı konuşulan yerde iş yapmaz yoksa şuan türkiye’de ben biliyorum diyenlerin %70 inden iyi olduğuna eminim.

öyle kurumsal bir yerde iş kovalamak da mantıklı dediğiniz gibi linkedin üzerinden koşturulabilir. en büyük sorun dönünce ne iş yapacağım zaten.
0
🌸garavel
(25.01.22)
sen türkiye'den çok öğrencilik hayatını özlüyormussun gibi geldi bana yazdıklarından.

tr'de iş hayatına girip yaşın da büyüdükçe ve sorumluluk aldıkça yine benzer şeyler hissedeceksin.
0
nuisance
(25.01.22)
Turkiye ve Ingilteredeki hayat karsilastirmanizi 'arabam vardi' falan gibi yuzeysel seviyelerde degerlendirmemek lazim bence. Londra'da arabayi napacaksiniz yani teknik olarak, sirf arabayi kapinizin onune park etmek icin bile gidip izin alip, belge cikartip, vergi odemeniz gerek. O trafikte bir yerden bir yere gitmek sacmalik. Londra'da yasiyorsaniz tabii ki metroya bineceksiniz, gap'i mind edeceksiniz, o kulturun bir parcasi da bu degil mi sonucta?

Tabii yasadiginiz durumu en iyi kendiniz bilirsiniz ama su asamada mumkun oldugunca sabirsizlikla bekleyeceginiz durumlar yaratmaya calisin bence. (Something to look forward to, yani) Turkiyeye bir kisa kacamak, ordaki bir aktivite, haftasonu icin Cambridge'e bir tren bileti falan, artik caniniz ne yapmak istiyorsa maddi imkanlariniz elverdikce.

Ayrica en onemli kriterlerden biri insanlar olarak zaman icinde ne hissedecegimizi ongoremiyor olmamiz. Yani kendi zihnimiz, kendi duygumuz, kendi beynimiz ama yine de anlayamiyoruz. Dort ay sonra, alti ay sonra, yaz gelince neler dusunuyor hissediyor olabileceginizi bilemiyorsunuz ki. O yuzden -gecen gun de baska bir cevaba yazdim- direkt karar vermeden once kendinize bazi milestonelar belirleyin. Misal, Nisan ayinda hala ayni derecede mutsuzsam geri donmeyi dusunmeye basliycam. Haziran'da hala ayni gucle karamsarlik hissediyorsam Turkiye'den en az bes yere is basvurusu yapicam. Temmuz'a kadar en az iki yerden haber duyarsam birini secicem vs gibi. Oyle karar verirsiniz, boylece elinizde hep kararinizi destekleyen veya desteklemeyen datalar olur.
0
sopiro
(26.01.22)
Herkes baska ulkede yasamaliymis gibi sacma bir algi var. Bazisinin zevklerine kulturune vs en uygun ulke Turkiye. Yasadigin yerin kulturune ozel bir heves duymadan yasanmaz Almanci usulu veya karin tokluguna calismiyorsan.

"senin yerinde olmak isteyenleri düşün"
bosanmak isteyen adama "bak evlenmeye calisip evlenemeyenler var" demek gibi. ne alaka.
0
hot potato
(26.01.22)
+ homesick olayi ilk 5 sene zorlar sonra yavas yavas etkisini kaybediyor. Gurbet enteresan bir olay, yurtdisinda uzun sure kalmadan anlamasi zor. Ben de karsima cikmadan once cok dalga gectim, sonra yuzlesince anliyorsun.

+ senin profilindeki birine ben gocmenlik tavsiye etmiyorum ama yurtdisi deneyimi onemlidir ve bu tarz denemeler yapilacaksa bunlari 30'dan once yapmak lazim.

+ senin yerinde olsam 4-5 sene takilirim. Biraz calisirim, dil meselesini toparlarim, mumkunse bir de MBA falan patlatirim aradan ciksin. 30'a gelmeden, fazla kok salmadan copluge geri donerim. Gocmenlik falan islerine pek bulasmam.

+ Yurtdisi eger cok buyuk paralarla oynama imkaniniz yok ve coplukte keyfiniz yerinde ise size pek de fazla birsey sunmuyor. Cikinca finansal olarak ciddi seviye atlayacaksaniz, ya da geldiginiz yerde cok ciddi sikintilariniz varsa ve bunlari cozmek icin tek careniz kacmak ise mantikli.
0
cooperr
(26.01.22)
(18)

Kar seviyor musunuz

dissendium
Artık yaştan mıdır nedir (28) kar yağdığını görünce "kar mı yağmış" deyip kafamı çeviriyorum. Hiç öyle yağarken izleyeyim falan demiyorum. Şu an yaz gelsin diye dua ediyorum. Temmuz, ağustos efsane aylar. Yazı acayip özledim. Siz karın keyfini çıkaranlardan mısınız yoksa iğrenerek mi bakıyorsunuz?
Artık yaştan mıdır nedir (28) kar yağdığını görünce "kar mı yağmış" deyip kafamı çeviriyorum. Hiç öyle yağarken izleyeyim falan demiyorum. Şu an yaz gelsin diye dua ediyorum. Temmuz, ağustos efsane aylar. Yazı acayip özledim. Siz karın keyfini çıkaranlardan mısınız yoksa iğrenerek mi bakıyorsunuz?
0
dissendium
(25.01.22)
Ben sevmiyorum. Fakire, sokak hayvanlarına yazık. Evsize yazık.
0
garylineker
(25.01.22)
Baharı ve yazı çok severim. Karı da severim. Üstünde yürüyüp iz bırakacak kadar olmalı, tam olarak bugünkü gibi.

İnce ince yağan yağmur ve beraberinde gelen çamurdan nefret ederim. İğrenç :)
0
gabe h coud
(25.01.22)
Klasik insan modu benimki, kar sıra dışı bişey değilken çok bayılmazdım. Ama hafta sonu baya kara maruz kaldım, eğlendim.

Ha, bu yüzden şu anda İstanbul'daki yağış beni çok etkilemedi koşmadım soğuğa ama izlemesi de güzel. Tabii evden çalışmıyor olsaydım bu kadar sempatik gelmezdi.
0
Bruce
(25.01.22)
Sevmem, seveni de sevmem :)

Kar romantizmini de hiç anlamıyorum soğuk nedeniyle zor durumda olan onca canlı varken.

Kartopu yaşım da çoktan geçti :)
0
dreamnesiac
(25.01.22)
ben su an kar magduruyum ama hayvan gibi karla oynuyorum bi yandan... asiri severim. cocukken hep yilbasi, kar manzarali kartpostallar biriktirirdim asiri temiz hava veriyor bi de. ama sadece yunusak kar
0
ala09
(25.01.22)
aşığım. 27 yaşındayım, üç yaşındayken de şimdi de aynı heves ve heyecanla bekliyorum.

tabii ki kimsenin sokakta kalmasını, başına iç gelmesini, işe gidip gelememesini vs. istiyor değilim ama bunu doğanın bir gerçekliği olarak görüyorum. insanların evsiz kalması veya işe gidememesi toplumsal bir problem daha çok. karda oynayan, mutlu olan insanlar da zaten "ohh sokak hayvanları ölüyor" diye filan sevinmiyor, o yüzden bazı insanların bu kar sevenleri teröristmiş gibi gösterme tavrını anlamsız buluyorum.

doğu'nun köyünde ya da sibirya'da kar yüzünden çok zorluk yaşamış birinin sevmemesini, tiksinmesini anlarım elbet ama ben trakya'da büyüdüm, ankara'da yaşadım, ukrayna ve letonya'da sıcaklığın -20'nin üstüne çıkmadığı yerlerde sokakta kaldığım ve "aa tüh ölcez galiba neyse" dediğim zamanlar gördüm ama yok abi manyak gibi seviyorum hala.

aşırı yağar misal ona bi şey yapamazsın elbet ama ben yarın bi gün arabam olsa hava durumunu zaten haftalar öncesinden takip ettiğim için ona göre kış lastiğimi, zincirimi hazır eder; arabanın karını buzunu nasıl kısa sürede temizleyebileceğime bakar, koşullara olabildiğince uyum sağlamaya çalışırım. uyandığında kar görüp "ulan hay böyle işin, kim uğraşacak şimdi bu angaryayla?" diyeni anlarım elbet ama ben işte o uğraşı bile ayrı severim, bıkmam.

zaten iklim öyle bozuldu ki finlandiya'daki adam bile artık kışın ne kadar kar göreceğini bilemiyor, şubat ortasında diz boyu kar varken 10 gün sonra hava 8 derece olabiliyor filan... bence bizim çocuklarımız filan karı çok nadiren görecek, o yüzden hazır hala arada yağıyorken ben tadını çıkarma taraftarıyım.

BEN <3 KAR
0
der meister
(25.01.22)
yasim cogunuzdan buyuktur. cocukken nasil seviyorsam bugun hala ayni sekilde seviyorum. gunlerdir kar bekliyorum desem yeridir bugun doydum nihayet. yaz ve sicagi hic sevmem. ilkbahar sonbahar severim, bir de kar. temmuz agustos benim icin iskence aylar. sicaga gunese tahammulum hic yok. sogukta giyinirsin isinirsin ama sicakta ancak derine kadar soyunabilirsin ve yetmez. klima ile cekilir oluyor sadece. hele disarida gunes tepende kan ter icinde kalmak vs. nefret ederim. kar oyle mi be ya...
0
robokot
(25.01.22)
İlkbahar > sonbahar > yaz > kış

Soğuk sevmiyorum.

Sadece güzel bir bungalovda, soba/şömine yanarken sevebilirim
0
abuzer
(25.01.22)
Ben de ilkbahar ve yaz insanıyım, soğuk ve karanlık havaları sevmem. Fakat karın yeri çocukluğumdan beri ayrı. İlk hava tahminleri ile birlikte gözüm dışarıdadır, yağınca da mutlu olurum. 7 aylık hamileyim, yine de dışarıda kardanadam yaptım dün, bugün yine çıkarım.

Devletin, patronun, görevlilerin işini düzgün yapmaması üzerine yemek siparişi verenleri, kar yağdı diye sevinenleri suçlayanlar da çok büyük mantık hatası içerisinde olduğunu düşünüyorum, eklemeden geçemeyeceğim.
0
gmzo
(25.01.22)
nefret ediyorum
0
passion rules the game
(25.01.22)
Sokak hayvanlarını düşününce kahroluyorum. Keşke bu konuda bi' farkındalık oluşturabilsek.
0
kumandanim
(25.01.22)
İlk 2 gün seviyorum. Eskişehirliyim ben, kar yağınca iki gün eğlenirim, sonra kaldırımlar ve ara sokaklar dev buz pistine dönüşür, caddeler çamurlu kar yığını olur ve ben kışın kalanını sürekli homurdanıp söylenerek geçiririm, dışarı çıkmaktan nefret ederim.

2007'de Antalya'ya kar yağdığında oradaydım, "nolmuş ya hiç mi kar görmediniz" diye uyumaya devam etmiştim. Ama yıllardır düzgün kar görmedim, özlemişim, pazar gecesi çıkıp yürüdük, sahile indik, tipinin ortasında kaldık, çok eğlendim. Bugün dışarı çıkmam lazım, tiksiniyorum.
0
kobuzchu kiz
(25.01.22)
Ben de Eskişehir'de 5 yıl kadar öğrencilik yaptım. Haftalarca karın yerden kalkmadığını hatırlarım. Ama her şeye rağmen seviyorum.

Dün 4-5 arkadaş Üsküdar yokuşlarında geç saatlere kadar amansızca kaydık:V
0
lüzumsuz adam
(25.01.22)
Her türlü doğa olayını uzun sürmediği sürece çok severim. Bir yazcı olarak kar özellikle favorimdir. Ama işe falan gitmek zorunda kalsaydım çok küfür ederdim şu an
0
roket adam
(25.01.22)
Kis bizim gibi gelismemis ulkelerde sefalettir ya. Bereket yonu tamam ama ben nefret ederim yagmur, camur, soguk vs.

Yaz olacak abi. Bi sort bi tshirt atacaksin kendini disari. Kapali mekana mahkum kalmayacaksin.

Yaz aksami kokusunu cekeceksin icine. Mis gibi ya.
0
celebi efendi
(25.01.22)
Aslında yağarken izlemeyi, sonrasında şehrin görüntüsünü falan aşırı seviyorum ama artık eskisi kadar saf bir mutluluk duyamıyorum çünkü aklıma gelen ilk şey sokaktaki hayvanlar oluyor.
0
ms brownstone
(25.01.22)
Hayir zerre sevinmiyorum. Bir yetiskin yanımda aaayyy kar yagiyor diye sevinemye basladiginda da uyuz oluyorum. Cunku kar yağışı demek yollarin kapanmasi demek. Trafigin artmasi ya da komple kitlenmeso demek. Yolda kalmak demek. Bir yere gidememek demek. Kar demek sikinti demek. Kar yağışı gelince benim aklima yollar geliyor, sevinmiyorum dolayısıyla.

Bembeyaz kar ortusunun görüntüsünü ben de pek severim sahsen ama sehre kar yağmasına sevinmenin alemi yok. Kis tatiline gideceksem eyvallah, bol bol yağsın bayilirim kara. Ama isim gücüm varken İstanbul'dayken karin bana zarardan baska seyi yok.
Kar Uludağ'da güzel erciyeste guzel efendime soyleyyeyim ilgazda guzel, isin gucun yokken tatildeyken guzel. Sehrin ortasinda kari ne yapayım ben?

Soguk havadan kistan da nefret ederim. Yazi ben de dort gozle bekliyorum yaz demek kolaylik demek. Daha fazla gun isigi, uzerinde 35kilo kiyafet yok, yaz meyveleri, acik hava konseri bilmemnesi, deniz tatili ne varsa yazsa var.
0
stavro
(25.01.22)
Kar seviyorum, oldukça sıcak bir memlekette büyümeme rağmen, kışları yaylalara gidip kar ile oynardık.

Elbette karın etkiledği durumlarda kalmak kötü ona katılıyorum ama soğukta kalan insanlar hayvanlar kısmına katılmıyorum.

der meister ilk paragraf +1 , çünkü her zaman her yerde zor durumda kalan insanlar var onları düşünürsek işin içinden çıkamayız.
0
ceketimi alip cikcam
(25.01.22)
(17)

Kar magduriyetinin bu kadari!

ala09
birkac gun once olayin patladigi sirada gaziantepe gitmistim merkezde bile ne kar kureme ne tuzlama gibi bir calisma yapilmiyordu. yagan kar gormedim ama bunun disinda butun magduriyeti yasadim ne arac cikarabiliyosun ne taksi var dize kadar karla yolda yuruyorduk. dedim ki istanbul disinda turkiye'
birkac gun once olayin patladigi sirada gaziantepe gitmistim merkezde bile ne kar kureme ne tuzlama gibi bir calisma yapilmiyordu. yagan kar gormedim ama bunun disinda butun magduriyeti yasadim ne arac cikarabiliyosun ne taksi var dize kadar karla yolda yuruyorduk. dedim ki istanbul disinda turkiye'de basina bir sey gelse basa gelen cekilir deyip oturacagiz

geldik istanbul'a ee ne oldu. kar yagdi diye hayat durdu insanlar aç kaldi yollarda hala evlerine ulasamayan bir suru calisan var. ben su an calisiyorum ve eve gidemeyecegim gerci yolda kalmaktan iyidir de.

bu neyin acizligi? ilk defa mi kar yagdi ulkeye? gercekten sebebini anlamiyorum cozumsuz bir sey mi kar yagisi?
0
ala09
(25.01.22)
Türkiye gibi düzgün altyapısı olmayan dandik şehirleşen ülkeler için çözümsüz.
0
Zaman Tamircisi
(25.01.22)
İstanbul'a en son ne zaman bu kadar kar yağdı ki? Yağmur biraz fazla yağdı diye sel olan bir büyük şehirden bahsediyorsunuz birkaç sene öncesinde. Dünyanın neresinde beklentinin ötesinde bir durumla karşılaşırsanız benzer sonuç alırsınız, biz de organizasyonda pek iddialı sayılmayız:) İrlanda'daki kar fırtınası Dublin'i google'layınca bile çıkıyor hala.
0
dreamnesiac
(25.01.22)
İlk defa kar yağmadi ama çok yoğun bir kar yağışı var ve alt yapı yetersiz. Yoksa üç gündür kar yağıyor, belediye ekipmanları bir sekilde yetiyordu ama birden yağan yoğun miktarda kar için araçla, ekipmanla cozemiyorsunuz. Alt yapi, şehirleşme gibi uzun vadede inşa edilen şeylerin düzgün inşa edilmesi gerekirdi.

Ayrıca İstanbul gibi bir metropolde Afad üç gundur yoğun uyarı yaparken çoğu yer önlem de almadi. Kar iyice bastırınca erken çıkabilirsiniz diye o kadar insanı bırakırsanız çil yavrusu gibi dağılır herkes, sonuç da bu olur.
0
fraise
(25.01.22)
@dream+1
Çözümsüz değil ancak hazırlıklar bişeylerin yaşanma sıklığı veya önem sıralaması ile bağlantılı olur. Bu şekilde bir kar yağışının olma sıklığı çok yüksek olmadığı için buna yönelik hazırlık yapmak da düşük olasılık. Atıyorum bu olayın yaşanma sıklığı her sene olsaydı o zaman bişeyler yapılırken bu durum da dikkate alınırdı. Millet "geçen seneki gibi yolda kalmayalim şimdi" vs deyip aracıyla yola çıkmayabilirdi, iş yerleri "meteoroloji böyle diyor, geçen senelerde bu olay yüzünden işyerinde yatmak zorunda kaldık. O yüzden bugün evden çalışalım" vs der ise çağırmazdı milleti, belediyeler bugüne yönelik ekstra hazırlık yapar erkenden müdahale ederdi falan filan.

Olaylar öyle olmadığı için herkes "ne olacak ya hiç mi kar yağmadı daha önce" deyip normal seyrinde devam edince zincirleme şekilde etkiledi olaylar herkesi. Sonuç da bu oldu.
0
j r r tolkien hayrani
(25.01.22)
Valla bizim bura merkezin de merkezi.
1 gram tuz atan olmadi belediyeden(ibb) de kimse gelmedi. ilce belediyesi de ugramadi.

Sosyal medyada 2 tarafin trolleri carpisiyor belediyeler de keyfine bakiyor.
Karayollari da calismiyor, ben hayatimda ilk defa ankara istanbulun tamamen kilitlendigini gordum.

O araclari bana verseler ben bile daha iyi temizlerim.
Askerde 1 metre yagardi cillop gibi yapardik butun sehri.
0
divit
(25.01.22)
@divit ayni sekilde dun yolda vardi araclar ama su an sandi saldim cayira gibi. onun saskinligi biraz da. acaba kuresek de ise yaramaz gibi bir durum mu var yagis devam ettigi icin
0
🌸ala09
(25.01.22)
Ana yollar açık, ara yollar tamamen kapalı. Oturduğum apartmana girmem 45 dk aldı. Kar hala yağarken site bahçesini ve garaj girişini küreyen yoktu çünkü. E ne olacak, yarın buz tutacak çok daha zor olacak küremek.

Ha bu arada epey de ünlü bi siyasetçiyle aynı binadayım. Hiçbi tesiri yok bunun anlaşılan :)
0
photo85
(25.01.22)
Arkadaşlar, böylesi kar İstanbul’a 3 yılda bir yağar. O da en çok 3 gün yerde kalır.

Bu kadarcık bir ‘rahatsızlık’ icin de büyük yatırımlar yapılmamalı. Hatta Kadir Topbas döneminde cok eleştiri oldu diye gaza gelinip gereğinden fazla araç gereç ekipman alındı. Yazık gunah.

Kuzey ülkelerinde tüm yolların temizlendiğini mi sanıyorsunuz? Hayır, iklime uygun lastik kullanıyorlar ya da yola hiç çıkmıyorlar.

Otoyolda ani bastıran DEK yağışı sonrasında hiçkimse cozum üretemez. Ve eğer 100 aracın 10 tanesinde kıs lastiği yoksa orası kilitlenir ve yardım da ulaştırmak pek mümkün olmaz.

Topbas kar ekipmanlarını popülistce lüzumsuzca çok aldığında da yanlış buluyordum, hala da İstanbul un kar konusunda bu kadar yatırım ve yaygara yapmasını anlamsız buluyorum.

Biraz yetişkin olup, bir Kanadali gibi evinin önünü kuruyerek başlayabilir herkes.
0
kaptankedi
(25.01.22)
kaptankedi+1.

Kanada demisken, kanada gibi senenin 6 ayi karli bir ulkede bile birsuru sehirde ara sokaklar temizlenmiyor, cunku butce yok. Kaldirimlar da bina/ev sahiplerinin sorumlulugunda.
0
cooperr
(25.01.22)
Kaptankedi ve cooperr +1

İsviçre'de bile böyle birden, çok kar yağdığında araçla işe gidemeyenler oluyor. Bizde ek olarak nüfus yoğunluğu, "bize bişey olmaz yea" kafasında insanlar ve insan hayatına değil yalnızca cebine önem veren patron / yöneticiler olduğu için iyice faciaya dönüşüyor.
0
gmzo
(25.01.22)
@gmzo bize bi sey olmaz demiyor kimse. dun gece 5-6 saat yolda kalan gece 1de evine varan adami sabah 5:30 servisiyle alip yine kuruma getirdi sirket:))
0
🌸ala09
(25.01.22)
kartakip.ankara.com.tr

Böyle bişi buldum Ankarada durum iyi gibi
0
photo85
(25.01.22)
Bu yağan kar son yıllarda yağan en yoğun ve sağlam kar oldu katılıyorum ama ben de önlemlerin yeteri kadar alınmadığını düşünüyorum. Hem belediye hem insanlar tarafından.

İki akşamdır dışarı çıkıyorum. Önceki gün yollar tuzluydu ve ana arterler açıktı mesela Beşiktaş'ta. Ama dünkü yağış anında yerde birikmeye ve yolu kaplamaya başladı. Tuzlandıysa bile yeterli gelmedi, küreme araçları Beşiktaş-Yıldız arasını açamadı çünkü 10 aracın 6'sında kış lastiği yoktu ve şeridin birinde kalan olunca arkadakileri de durdurdu, millet hemen diğer şeride geçmeye çalıştı sonra orayı da tıkadı ve gözümün önünde bir anda onlarca araba kaldı patinaj çeke çeke. Abartmıyorum 4x4 araçlar hariç birkaç araçta kış lastiği vardı, o da patinaja engel olmadı ama en azından çıkabildiler.

Burada da sürekli soruluyor İstanbul için birkaç hafta soğuk ve belki yağacak kar için kış lastiği almaya gerek yok diyor herkes. Doğru ben de almadım ama arabayı yerinden oynatmadım. Milletin hatası hiçbir uyarıyı dinlememek. Hallederiz yea kafasından bir kaza, bir yolda kalan araç tüm kaosu başlatmaya yetiyor sözün özü.
0
chicha_v2
(25.01.22)
Tam olarak bu: “küreme araçları Beşiktaş-Yıldız arasını açamadı çünkü 10 aracın 6'sında kış lastiği yoktu ve şeridin birinde kalan olunca arkadakileri de durdurdu, millet hemen diğer şeride geçmeye çalıştı sonra orayı da tıkadı ve gözümün önünde bir anda onlarca araba kaldı”

—Durum bu olup da araçlar yolu tıkadığı vakit belediyenin yapabileceği hiç bir şey kalmıyor.
0
kaptankedi
(25.01.22)
Tabiki hayat duracak, doğal afet neredeyse, buradaki sorun daha dün öğlen saatlerinde çalışanlarını evlerine yollamayan patronlardadır, hoş valilik bu yönde bir tavsiye bile vermedi muhtemelen sanırım.

Bu kadar karı tuzla yok edebileceğini düşünmek komik bir düşünce, anca kürersiniz onda ülkem sürücülerinin tüm şeritleri kapatıp yolun ulaşılamaz hale getirmekte üstüne olmaması sebebiyle hiç şansımız kalmıyor, muhtemelen şu anda çatalca tarafındaki köy yolları şehir içi yollardan daha açıktır, çünkü kar küreme aracının geçişini önleyecek trafik oluşmuyor.

Biz pazar günü işyerindekilerle ve müdürle konuştuk, hiçbirimizde kış lastiği yoktu mesela, sonuç ofise gelinmeyecek dendi, bu değerlendirmeyi yapıp önlemini alamayan milyonlarla bu kadar oluyor. Zaten %80'in kış lastiği yok milletin, böyle sonucu oluyor.
0
atom karincanin torunu
(25.01.22)
@ala09 uyarıları dinlemeyip yaz lastiği ile bu havada yola çıkanlar bize bir şey olmaz'cılar işte, nasıl kimse demiyor?
0
gmzo
(25.01.22)
otoban kenarında, çoğu büyük caddede hane halkı yaşamadığı için belediyeden başkası küreyemez

kış lastiği de tank paleti değil. bu karda işe yaramaz
0
comp
(25.01.22)
(10)

Çekirdek Kahve

do you remember me
Bir arkadaşıma hediye olarak çekirdek kahve almak istiyorum ama kahve ile pek aram yok, kalitesini de anlamam. Ne önerirsiniz? 1 KG için 200 TL bütçe yeterli midir?
Bir arkadaşıma hediye olarak çekirdek kahve almak istiyorum ama kahve ile pek aram yok, kalitesini de anlamam.

Ne önerirsiniz? 1 KG için 200 TL bütçe yeterli midir?
0
do you remember me
(24.01.22)
Ozel bir sey almak icin yetmez. Anca sabah her gun ictigi standart kahvesini almis olursun. Ne kadar ozel.bir sey almak istedigine bagli
0
floydian
(24.01.22)
petra piyasanın iyilerinden ama ürünlerinin 250 gramı 12-130 tlden satılıyor. o yüzden sizin bütçeyi aşar gibi.

şöyle diyeyim size, geçen nerodan 200 gram kahveyi 70 tlye aldım ki, neronun kahveleri öyle ahım şahım da değil. son dönemlerde fiyatlar çok arttı, o yüzden bütçeyi arttırmakta fayda var.

bütçe sorunu ortadan kalkarsa petra, kronotrop veya julius meint çekirdek kahveler hediye olarak alınabilir.
0
kojonotsuki
(24.01.22)
hocam geçen sene alırdın da bu sene kg 200 tl'ye baya standart kahve alabiliyorsun.

www.n11.com
0
lcha
(24.01.22)
bunu al beğenir.
trendyol gibi sitelerde biraz daha uygun fiyata bulabilirsin.

www.tchibo.com.tr
0
nuisance
(24.01.22)
Zincir kahvecilerin maliyetleri yüksek olduğu için fiyatlar fahiş, uzun yıllardır kahvenin iyisi nereden alınır diye araştırıyorum, linkini gönderdiğim yerden çok memnunum, iki yıldır burayı kullanıyorum. Direkt kendileri ithal ediyorlar. İyi kahveyi desteklediğim için paylaşıyorum, kendi çıkarım yok.

www.sanalbaharat.com
0
hadi ya la
(24.01.22)
bir kutu illy alın mutu olsun
0
lancelot du lac
(24.01.22)
Petra'dan o fiyata 250gram kahve alabilirsiniz.

1kg kahveyi kim ne yapsın? Çabucak bayatlar.

Ben MOC aldım bu sefer espresso için çekirdek, Petra'nın yarısı fiyatına falan, Columbia'sını denedim iyi gibi, oraya da bakabilirsiniz.

Filtre için Petra'nın mavi kutulu çekirdekleri güzel yine.
Kronotrop'ta espresso çekirdeği sadece Etiopya vardı geçen hafta.
0
dreamnesiac
(24.01.22)
kronotrop ödüllü bir lezzete sahip. o fiyata 250 gr - 500 gr arası alabilirsin. Ama bence zaten o kadar büyük porsiyonlarda hediye almanız doğru olmayabilir. sonuçta tazeliğini kaybettiğinde aromasını kaybeden bir ürün bu.
0
zimbirik
(24.01.22)
çekirdek kahve bayatlar ama çekilmiş kahveden daha geç bayatlar.

kafeingo'ya da bakmanızı öneririm
0
co2s2
(24.01.22)
kablelvuku
(24.01.22)
(7)

sarhoş olduğunuzun ertesi günü kendinizi çok depresif hissediyor musunuz?

ahm1
sarhoş olduğunuz veya çok içtiğiniz akşamın ertesi gününe çok depresif kalkıyorum ve günüm öyle geçiyor. sanki önceki gün utanılası bir şeyler yapmışım ama hatırlayamıyorum gibi geliyor ya da ne bileyim, sebep bulamadan da depresif, hatta çok depresif oluyorum. size de oluyor mu böyle şeyler? pek ge
sarhoş olduğunuz veya çok içtiğiniz akşamın ertesi gününe çok depresif kalkıyorum ve günüm öyle geçiyor. sanki önceki gün utanılası bir şeyler yapmışım ama hatırlayamıyorum gibi geliyor ya da ne bileyim, sebep bulamadan da depresif, hatta çok depresif oluyorum.

size de oluyor mu böyle şeyler? pek genç değilim. içmeye de yeni başlamadım ama genellikle zaten biraz depresif bir insanım.
0
ahm1
(23.01.22)
Sarhos olduysam ve iyi ictiysem sonraki gun zaten saglam bir basagrisi ile basliyorum gune. O yuzden daha cok 'o son birayi icmeyecektim' tarzi kisa bir pismanlik disinda pek bisey olmuyor. Gunun geri kalani da ayilmaya calismakla geciyor.
0
j r r tolkien hayrani
(23.01.22)
bende baş ağrısı hiç olmuyor açıkçası. su içmeye dikkat ediyorum çünkü. ne kadar içkili olsam da unuttuğum pek olmuyor. bu yüzden, baş ağrısı olmuyor ama bunun dışında birçok şey oluyor.
0
🌸ahm1
(23.01.22)
evet ve adına da hangxiety deniyor. alkolün yanında bol bol su için. ertesi gün de bol bol su için, yürüyüş yapın oksijen alın, muz ve çikolata da iyi geliyor :)
0
ladyinblack
(23.01.22)
Ruhsal olarak değil de daha ziyade fizyolojik olarak kotu durumda oluyorum. O durumdayken haliyle moral de cok iyi olmuyor.
0
stavro
(23.01.22)
Alkon depresandır zaten, cevaplar arasında göremediğim için belirtmek istedim.
0
dreamnesiac
(24.01.22)
Evet bana da çok oluyor bu ve sırf bu yüzden içmeyi neredeyse bıraktım. 20'lerimde olmuyordu ama 30'larıma geçince alkol aldığımın ertesi günü kesinlikle düşüşte oluyorum. Çok can sıkıcı bi durum.
0
roket adam
(24.01.22)
Temelde ne varsa onu tetikliyor olabilir mi? Mesela ben de genel olarak anksiyete bozukluğu belirtileri gösteren biriyim ve alkollü günün ertesi günü bendeki en büyük etkisi daha çok anksiyete, panik, yapmak zorunda olduğum bir şeyi unutmuşum hissi filan oluyor.
0
amelie poulain
(24.01.22)
(19)

bir telefona 17 bin lira verilir mi?

birmilyonunvarmi
iphone 13 128 gb almayı düşünüyorum. havadan gelen bir param var ama elim gitmiyor. hiç iphone'um olmadı. hatta genelde dandik telefonlarım oldu. bu kez alayım mı verilir mi bu para?
iphone 13 128 gb almayı düşünüyorum. havadan gelen bir param var ama elim gitmiyor. hiç iphone'um olmadı. hatta genelde dandik telefonlarım oldu. bu kez alayım mı verilir mi bu para?
0
birmilyonunvarmi
(21.01.22)
Baştan söyleyeyim ben androidciyim fakat senin durumunda apple almak mantıklı

17 birim paraya apple aldın diyelim beğenmedin 15 birime kolayca elden çıkarırsın ufak zararın olur onu da merakına ve hevesine sayarsın
0
freebird5406_2
(21.01.22)
Telefona ne kadar verdiğiniz değil ne kadar kazandığınız önemli. Ben bir ürün beğendiğim zaman fiyatı hakkında ikileme düşersem almıyorum.
0
hayirsiz
(21.01.22)
Bu soru aslında iPhone yıllarca hasret kalmış ama gerçekte bir androidci olduğunu gösteriyor.

iPhone'u unutarak kendine Redmi note 10 ile beyaz bir sayfa açmalısın.
0
Erva
(21.01.22)
şahsen ben vermem. bilgisayar alırım o fiyata.
0
nothing in my way
(21.01.22)
5-6 sene kullanacaksın maksimum. İyi bir android alsan da bu kadar dayanır. Sorunun cevabı gelire göre değişiyor aslında.
0
garylineker
(21.01.22)
A52 al gec.
Ali koc bile s3 mini kullaniyor
0
divit
(21.01.22)
bir iPhone alınca 5 sene kadar sıkıntısız bir şekilde kullanmanız mümkün. bu arada yavaşlamıyor ve yazılım güncellemesi almaya devam ediyor. 5 sene sonra telefon artık çalışmadığı için değil de, yeni telefonların özellikleri kafanızı çeldiği için yeni telefon alıyorsunuz. bir ihtimalle de telefonda yer kalmıyor, özellikle bol bol video çeken biriyseniz yer kesinlikle kalmıyor.

bunun yarı fiyatına canavar gibi android telefonlar var doğru ancak bu telefonlar 2-3 seneden sonra yavaşlıyor, sonrasında telefonu yine kullanıyorsunuz ama gayet keyifsiz oluyor. bizim şirkette bu Huawei ve xiaomi'lerden alan 4-5 kişi var. bir yerden sonra ölüyor telefon. iPhone gibi 4 sene kafa rahatlığıyla kullanmak için alacağınız android'ler için yine samsung'a dönüp iPhone parası vererek almanız gerekecek.
0
co2s2
(21.01.22)
Iphone'ların kullanım ömrü kitapçığında bile 4 yıl yazar.
5 sene sonra yavaşlamaktan öte güncellemeleri telefonunuza yükleyemez, yeni uygulama kuramaz hale gelebilirsiniz.

Sorunuzun yanıtı, telefonu ortalama ne kadar kullandığınıza, kullanım tercihlerinize, hatta kullanım biçiminize bağlı. android'lere göre fiziksel olarak daha dayanıklı olduğu bir gerçek, her sabah telefonu 1metre düşürerek uyanacak olsam mesela android almayı denemezdim:)

güvenlik vb nedenlerle de iphone tercih edilebilir.

tamamen tercih. 17bin tl ciddi yatırım, 4 sene eskise de kullanırım , yukarıdaki nedenler benim için geçerli, alım gücüme uygun diyorsanız seçim sizin.
0
dreamnesiac
(21.01.22)
eski iphone 5'i yedek telefon olarak kullaniyorum. hala telefon tak diye aciliyor, whatsappta takilmadan isimi goruyor. 10 yil once cikmis bi telefon. barack obama baskan oldugu donemden. kitapcikta 4 yil yaziyor diye 4 yil sonra cope mi atmamiz gerekiyor?

iphone guzel telefon, alinir kullanilir. ama son modelini almaya gerek var mi, bunu kullanim amaci belirler. 13 128gb yerine ikinci el garantili 11-12 de alabilirsiniz mesela. bi de tabi diger ihtiyaclariniz onemli. sirf havadan para geldi diye luks tuketime para verilmez, oncelikli ihtiyaclari gidermek daha dogru olur.

ama para harcanacak bi yer yoksa, telefon mantikli. her gun en az 1-2 saatimizi geciriyoruz telefonla. onun yerini tutacak baska bi ekipman pek yok. televizyon falan bazen acmadigim gunler oluyor ama tuvalette bile telefonda takiliyorum, o yuzden telefonun iyisi yasam kalitesini artiriyor.
0
icim urperiyor
(21.01.22)
Bu soruyu soruyorsan verilmez. O telefonlar hesabindan 17bin kaybolsa farketmeyecek gruptakiler icin.
0
hot potato
(21.01.22)
çok daha ucuza ipad air alıp yanına bir de orta/üst segment android telefon alabilirsiniz.

iphone iyi güzel hoş ama o paraya çok daha mantıklı aletler var kafamda, hepsini dizdikten sonra hala kenarda 15 20 bin telefona kalırsa vermelik gibi geliyor bana hep.

Apple alemine ipad ile dalmak güzel bişey bence, kullanım senaryo ve alışkanlığınıza göre ipad mini de bakabilirsiniz air ile aynı spec'lere sahip. Yalnızca daha ufak.
0
hedep
(21.01.22)
Son model telefon almak bana şu piyasada çok saçma geliyor. Kendi kullandığım 128 gb iphone 11 bence ideal 10bin lira fiyatı.
Kendim yaklaşık 11 senedir iphone kullanıyorum android tarafında da bu seviye vardır hem de çok daha ucuza.
0
cilekli pasta
(21.01.22)
TR'de olsam 3-4 nesil geriden takip ederim...17 verecegine 7-8 harca, kalani btc'ye bas.
0
cooperr
(21.01.22)
Telefonla çok aşırı vakit geçiren, gezen fotoğraflar videolar çeken telefonu harbiden eskiten ve buna verecek parası da olan biri olarak bu sorunun cevabı benim için evet. sadece telefon olarak kullansam gider fiyat performans şampiyona şayomi alırım
0
roket adam
(21.01.22)
ben verdim, ertesi gün 20.000’e sonra da neredeyse 30.000’e çıktı fiyatı. indi herhalde 20.000 küsüre yine dolar inince.

altın gibi meret ama satmaya niyetim yok. rahat 5 sene kullanırım bunu, sonrası allah kerim.
0
avianthem
(21.01.22)
verilir.

laptop olsa vermez misin? bence pek bir farkı yok hatta çok daha kullanışlı bir alet.

15-20 bin lira laptop fiyatlarını normalleştirdiğim için 17 bine iphone da normal geliyor.
0
gabe h coud
(21.01.22)
android fanı ve apple kullanıcısıyım. apple 6s bayağı bildiğiniz 32 gb'lık model. pil seviyem halen %100 ve çizik yok telefonumda. o kadar temiz bakıyorum.

çok kez android kullandım. 6s ilk çıktığında "10 sene sonra android farkı açacak" demiştim. şu an aralarında dağlar kadar fark var ilerleme olarak. 6s halen güzel telefon. kayıyor. fotoğraf çekimi gayet yeterli günlük kullanım için ama insanların dilinde bir 5 yıl sonra kasılır muhabbeti var. bitmiyor. bitmeyecek. sebebi: android'de o temalar, eklentiler gerçekten yapı. inanılmaz güç-donanım gerektiriyor. bildiğiniz cep pc. ios buradan dolayı takılmıyor, stabilitesi dışarıya kapalı olmasından kaynaklı. android son cihazlarda artık 5 sene de geçse takılmıyor. şu an 2 yılın üzerinde cihazlar var elimizde M serisi, ilk günden farksız. bu muhabbet eskidendi.

zaten artık apple'da satamadığı için kendi yavaşlatıyor cihazları.

bu tartışma sabaha kadar sürse sonuç çıkmaz ama konuşmalar hep burada kilitleniyor. 12 mini alma taraftarıydım bende. şayet fiyatlar 8.400'ten 11'in üzerine gelmeseydi. ama 10+k TL bir apple cihaza vereceğime; S serisi bir samsung'a sahip olabiliyorsam mantık denilmesine gerek yok.

Elma logosunun da suçu yok ama tablo böyle. Daha kritik bir detay paylaşayım: 2 tane iphone 13 ile 2021 model sıfır km arazi motosikleti alabiliyorsunuz.
0
baldan kaymak
(22.01.22)
Kasma muhabbetine ben de yorum yapayim.

2010 model android 1.6 telefon evde hala 3. Telefon olarak kullaniliyor.

2014 model note4'u daha bu ay biraktim. Cunku millet fakir misin diye laf etmeye basladi.
Bir de outlook destegi cekti mail'lere bakamaz oldum.

Bu ay aldigim androide daha kutudan cikarir cikarmaz taktim kabloyu.
Yaklasik 30 tane samsung çöpü sildim.
Bixby falan var hatta trendyol,tiktok default yuklu geliyor. Kablo takmadan silemezsin bunlari.
Telefon 3 kere tuglaya donustu ama pes etmedim bastan basladim.

Bunlari silmezsen daha alir almaz telefon %20 dusuk basliyor hayatina.

Ikincisi android'in segmentleri var.
J,M,A var bunlar aslinda anne baba telefonu. 100 tane program yuklersen kasar bunlar.

S ve note alirsan telefonun cercevesi ekrani kirilana kadar kullanirsin.
0
divit
(22.01.22)
uzun yillar android kullananlara pek hitap ettigini soyleyemem ayfonun. sevdiiginizi dusunuyosaniz alinir
0
ala09
(22.01.22)
(2)

Şirketin tüm günlük toplantıları kayıt altına almak istemesi?

chicha_v2
Agile yapıya geçildi, günlük toplantılarımız oluyor 15 dk.Biraz önce bildirim geldi, bundan sonraki tüm günlük toplantıları kayıt altına alacaklarmış ve sonrasında agile dönüşüm ekibi inceleyecekmiş bu toplantıları."Kayıt aşamasında “Toplantıda kalmaya devam ederek, kayda alınmayı kabul etmiş oluyor
Agile yapıya geçildi, günlük toplantılarımız oluyor 15 dk.

Biraz önce bildirim geldi, bundan sonraki tüm günlük toplantıları kayıt altına alacaklarmış ve sonrasında agile dönüşüm ekibi inceleyecekmiş bu toplantıları.

"Kayıt aşamasında “Toplantıda kalmaya devam ederek, kayda alınmayı kabul etmiş oluyorsunuz.” uyarı mesajını alacaksınız. Bu noktada katılımcı olarak bunu kabul etme veya toplantıdan ayrılma seçeneği çıkacak. Buna göre aksiyon alabilirsiniz."

Böyle de bir şey demişler, ee istemiyorsak günlük toplantılara girmeyecek miyiz anlamadım.

Rahatsız edici buldum açıkçası bu durumu. Hukuken bir sakıncası var mı merak ettim?
0
chicha_v2
(21.01.22)
Hukuken bir sakıncası yok, iş bilgisayarını - iş networkünü kullanıyorsun sonuçta. Zaten bir çok firma bu şekilde çalışıyor.
0
roket adam
(21.01.22)
Bu uygulama epeydir yapılabiliyor şirketlerde önemli toplantılarda. Çekinceniz olursa toplantıyı organize eden kişiye belirtebilirsiniz
0
dreamnesiac
(21.01.22)
(12)

bu akrebi bir daha görürsem

izole
öldüreyim mi? evde yuva yapıpta çoğalmasından korkuyorum zehirli hayvan sonuçta. koltukta tv seyrederken bir anda dizimde farkettim. nerden nasıl geldi bilmiyorum. biraz bakıştık foftğrafını çektim sonra aniden kayboldu biyerlere.tekrar görürsem kökünü kurutayım mı?
öldüreyim mi? evde yuva yapıpta çoğalmasından korkuyorum zehirli hayvan sonuçta. koltukta tv seyrederken bir anda dizimde farkettim. nerden nasıl geldi bilmiyorum. biraz bakıştık foftğrafını çektim sonra aniden kayboldu biyerlere.
tekrar görürsem kökünü kurutayım mı?
0
izole
(21.01.22)
gercekse cesaretine hayran oldum. ben olsam uzerimden firlatir, sonra da evi yakardim.
0
lemmiwinks
(21.01.22)
Hangi şehirdesiniz? Sanki yakınlarda hobi olarak akrep besleyen birinin evinden firar etmiş gibi geldi.
Bence öldürmek yerine bardak ya da kaseyle falan yakalayıp dışarı atın, yazık.
0
anatomik
(21.01.22)
Zararsız tür kaynağını yok etmek lazım, ev zemin kat mı
0
olaylar olaylar
(21.01.22)
Ortaköy’de yaşarken benim evimde de çıkıyordu arada. Bir usta zemin katta laminat parke mi döşeli ve aralıkları var mı demişti. Aynen de dediği gibiydi birkaç parke aralıktı. Tekrar tekrar görürseniz yuva yapmış ve benzer bir yerden çıkıyor olabilirler. Yukarıda da denildiği gibi zararsız tür.
0
oldtimer
(21.01.22)
bizim evde eskiden çok akrep çıkardı ve zehirliydi. hatta benim yastığımın altından bile çıkmıştı. kesinlikle öldürün. bir defasında mutfak dolabının altına yumurtlamış, sabah uyandığımızda mutfakta yüzlerce yavru akrep vardı. çok doluyum bu şerefsiz hayvana. çocukluğumun kabusu
0
birmilyonunvarmi
(21.01.22)
Kükürt tozu al. Evin belli bölgelerine serp. Kükürt tozuna alerjileri var kaçıyorlar.
0
komando kani var bende
(21.01.22)
Eşek arılarını öldürdüğünde hayvan ölürken feromen salgılayıp yuvaya "saldır" emri veriyor diye biliyorum. Akreplerde de benzer bir durum var mı diye araştır bence. Ya da öldüreceksen de evden uzakta bir yerde infaz et=)
0
trixi
(21.01.22)
çengelköy civarı giriş katta oturuyorum. daha önce sülük, minik kertekele gibi mahlukatlarda gelmişti benim eve ama iplemedim. akreplerin hepsi zehirli diye biliyordum ben. bu tür zararsız diyen arkadaşlar eminseniz rahat bırakırım hayvanı takılsın evde yer var nasıl olsa. kazara bile olsa beni sokmaz değil mi? ona göre davranacağım hayvana.
0
🌸izole
(21.01.22)
İstanbul'dakiler zehirsiz diyorlar (veya soksa da atıyorum alerji yapıyordur öyle öldürücü vs. değildir) yine de üremesini göze alacak mısın? Yakalayabiliyorsan yakala dışarı at, veya öldür derim.

Sarıyer'deki giriş kat evimde gece görmüştüm korkup ezmiştim ben valla :/ İntikam mangası falan gelmedi sonra. :D Ama evde bir açıklık varsa akrep de girer, fare de, çeşitli böcekler de... çok fena.
0
nhk ni youkosu
(21.01.22)
Ne sakin sabırlı herkes ya, ben güve görsem korkuyorum :)
@lemmiwinks +1
Evi falan ilaçlatın, kaçın, göçün bir süre.
0
dreamnesiac
(21.01.22)
cevap yazan herkese teşekkür ederim. zararsız olduğunu öğrenince rahatladım şimdi.
0
🌸izole
(22.01.22)
Akrepler cift gezer, bir tane bulduysan %90 evde bir tane daha vardir.

Bizim yazliktakiler soktumu hastanelik ediyordu, pembe renkliydi. Bu ne yapar bilmiyorum ama biz pek canli birakmiyorduk.

Bir de ayakkabilarin, terliklerin icini cok severler, karanlik, rutubetli yerlerde takiliyorlar. O yuzden ayakkabilari mutlaka kontrol edin. Defalarca ayakkabilarin icinde bulduk.

Kolay gelsin..
0
cooperr
(22.01.22)
(4)

linkedin profilinin lokasyonu nasıl değiştirilebilir

rewlack
"15 people viewed your post from Greater Iskenderun" diyor.benim profilim neden iskenderunda görünüyor ya? :( adresim istanbul/türkiye.
"15 people viewed your post from Greater Iskenderun" diyor.
benim profilim neden iskenderunda görünüyor ya? :(
adresim istanbul/türkiye.
0
rewlack
(21.01.22)
Profiline / yazdığın yoruma bakan insanların lokasyonu o :)
0
archmage mahmut
(21.01.22)
@archmage , sanki öyle değil.
bu başlık altında, berlinden londradan, çoğunlukla istsanbuldan insan görünüyor. iskenderun sıfır :D
0
🌸rewlack
(21.01.22)
Garip bir şekilde İstanbul'u Greater Iskenderun olarak gösteriyor bazen.
0
dreamnesiac
(21.01.22)
haha yaw ben de sadece bende boyle saniyordum :D linkedin ingilizce, lokasyon istanbul, ama nedense greater iskenderundan insanlar profiline bakti diyor

el cevab: mahmut hakli, sana bakanlarin lokasyonu o
0
nibba
(21.01.22)
(3)

mor ve ötesi'nin albümünü niye dinleyemiyorum? [spotify]

bohr atom modeli
sadece iki şarkısı görünüyor, diğerlerine tıklanmıyor. yurtdışından erişim olmaması gibi bir şey olabiliyor mu?
sadece iki şarkısı görünüyor, diğerlerine tıklanmıyor. yurtdışından erişim olmaması gibi bir şey olabiliyor mu?
0
bohr atom modeli
(21.01.22)
Bende tıklanıyor, İst.
0
dreamnesiac
(21.01.22)
2022 Sirenler dahil hepsi açık. Tr-Bursa.
0
onemoremile
(21.01.22)
bende de ayni sorun vardi yurtdisinda oldugum icin, yasadiginiz yerin yerel saatiyle geceyarisi gectikten sonra yayinlaniyor.
0
ben de
(21.01.22)
(11)

Espresso Yapanlara: Çizik Portafilter Sorun Yaratır mı?

dreamnesiac
Selamlar,Linktekihttps://www.amazon.com.tr/Sage-Appliances-SES100-Espresso-Klopfbeh%C3%A4lter/dp/B07B7RGMCM/ref=pd_rhf_dp_s_pd_crcd_1/260-9635746-2646330?pd_rd_w=AJXnh&pf_rd_p=fbda8730-9b69-413c-9bfe-82eac4f08036&pf_rd_r=9Z8SRWGVKX6DPPE78V73&pd_rd_r=6d3ac217-01ed-4ea2-85c2-c91ef46680f6&pd_rd_wg=gvPp
Selamlar,

Linkteki
www.amazon.com.tr

nesneye ("Espresso vurma konteyneri") 500tl vermek istemediğim için espresso yaptıktan sonra her seferinde portafilter'daki kahveyi kaşıkla boşaltıyordum; farkettim ki portafilter'ın içi çizik çizik olmuş.

Malzeme çelik ama emin olamadım. Sizce yanlış iş mi yapmışım?
Siz nasıl boşaltıyorsunuz ev tipi makinelerdeki ıslak yapışkan kahveyi?

Teşekkürler:)
0
dreamnesiac
(20.01.22)
Şarap mantarını lavabonun köşesine koyup üzerine vurarak boşaltabilirsiniz..
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.01.22)
çöp kutuları genelde plastik olur onun kenarına vur geç. kaşıkla değil onun içini fırçayla temizlersin normalde kabasını aldıktan sonra.
0
bohr atom modeli
(21.01.22)
valla ben evyenin kenarına vuruyorum portafiltreyi, evyenin içine düşüyor kahve artıkları. ilk kullandığım zamanlarda ise doğrudan musluğun altına koyup parmaklarımla temizliyordum.
0
shadowfollower
(21.01.22)
Çöp kutusunun kenarı +1
Çiziklerin içinde zamanla tortu birikir, bakteri oluşumuna müthiş ortam olabilir gibi geliyor bana.

Ama "yok ya ne olacak" diyorlar. www.home-barista.com
www.home-barista.com
0
kobuzchu kiz
(21.01.22)
bunun için özel çöp kovası mı varmış?

koyarken doğru tamp ettiyseniz zaten çevirip hafifçe vursanız löp diye düşüyor, hiç şekli bile bozulmadan çıkması lazım, kaşıkla sıyırmaya ne gerek var?

en ucuzundan şöyle bir çöp kovası alıp kenarına vurunca löp diye çıkar. löp diye çıkmıyorsa ya yanlış sıkıştırıyorsunuz, ya yanlış ayarda öğütmüşsünüz.

lavaboya atmayın, tıkanıyor.
0
kibritsuyu
(21.01.22)
@kibritsuyu Ben kaşıksız yapamam, illa sıyırmam lazım, lavabo için de ayrı duyuru açıcam :)
Öğütme kısmı doğru olabilir ama, teşekkürler
0
🌸dreamnesiac
(21.01.22)
Hocam nalburdan boya fırçası alırsanız çöpe vurduktan sonra tertemiz yapabilirsiniz.
0
1903 24
(21.01.22)
@1903 24
Ben makyaj fırçası düşünmüştüm :)
0
🌸dreamnesiac
(21.01.22)
abi löp diye düşer zaten nesini sıyıracaksın anlamadım ki, böyle topkek gibi kupkuru çıkar kalıp halinde. kalırsa azıcık kırıntısı kalır, onu kaşık da almaz zaten, arkadaşların dediği gibi fırçayla temizlersin, ne bileyim bi su tutarsın. niye illa cayır cayır kaşık süreceksin ki?

cezvenin dibindeki kahve telvesi gibi çamur kıvamındaysa kahveyi yanlış yapıyorsundur zaten. yöntemi değiştirmen lazım en başta.
0
kibritsuyu
(21.01.22)
@kibritsuyu
Evet işte, vursam da çıkmıyor bendeki :) Makinenin basıncına uygun olarak öğütüyorum ama optimum olacağı şekilde göstergenin, hangi çekirdeği hangi ayarda öğüteceğimden nasıl emin olabilirim?
0
🌸dreamnesiac
(21.01.22)
ben barista olarak calisirken bizim kucuk kovalarimiz olurdu onun kosesine vururduk pfyi oyle cikartirdik. evde espresso makinesi kullanmaya basladigimdan beri tecrube ettigim, bu her kahvede olmuyor. bazilari lop diye cikarken bazilari tepki bile vermiyor. tabi bir de ben pfyi makinede birakiyorum bir sonraki espressomu cekene kadar :d

el cevab: sorun yaratmaz, ben kasikla siyirip su tutuyorum
0
nibba
(21.01.22)
(6)

Sosyal aktivite önerisi

art pepper
23 yaşındaki erkek kardeşimle yapabileceğim aktivite önerileriniz var mıdır? Buz pateni, gokart, atış poligonu, müze gezisi falan geldi aklıma. Kültür sanat faaliyeti de olur, deli gibi yoracak hareketli bir etkinlik de olur.Not: ablayım. Futbol falan olmaz :)
23 yaşındaki erkek kardeşimle yapabileceğim aktivite önerileriniz var mıdır? Buz pateni, gokart, atış poligonu, müze gezisi falan geldi aklıma. Kültür sanat faaliyeti de olur, deli gibi yoracak hareketli bir etkinlik de olur.
Not: ablayım. Futbol falan olmaz :)
0
art pepper
(20.01.22)
Hareketli etkinlikse masa tenisi olabilir. Bowling yazmamışsınız. O da olur.
0
dissendium
(20.01.22)
şehrin tarihi noktalarını gezmek.
0
nasil olacak bazi seyler
(20.01.22)
Biralamak? :)
0
dreamnesiac
(21.01.22)
şehir hangisi

bisiklet kiralama?
0
çınarım
(21.01.22)
Şehirde varsa lasertag oynamak. Hem üşümezsiniz hem hareketli ve eğlenceli. Takım olsa daha iyi tabii.
0
inanna
(21.01.22)
Kaçış odası
0
asteriks
(21.01.22)
(18)

Ot gibi yasamayalim derken hayatimizi mi zorlastiriyoruz?

karanlik yanim
Kendi adima konusucam ama belki bana benzeyenler cikacaktir.Hayati ot gibi yasamayayim derken kendimi mutsuzluga itiyorum. Anlamli bir is hayatim olsun diye bilim/teknolojiye yakin bir alanda kariyer sectim. Fakat bu kariyeri tatmin edici seviyelerde sürdürebilmek sürekli yüksek motivasyon, konsantr
Kendi adima konusucam ama belki bana benzeyenler cikacaktir.

Hayati ot gibi yasamayayim derken kendimi mutsuzluga itiyorum. Anlamli bir is hayatim olsun diye bilim/teknolojiye yakin bir alanda kariyer sectim. Fakat bu kariyeri tatmin edici seviyelerde sürdürebilmek sürekli yüksek motivasyon, konsantrasyon ve öz disiplin gerektiriyor. Dolayisiyla enerjimin büyük kismini buraya veriyorum. Fakat ot gibi yasamamaya kararli oldugum icin bunun yaninda bir de sosyal hayatim cok iyi olsun istiyorum, görüstügüm cesit cesit arkadaslarim olsun istiyorum. Dünyada ne olup bitiyor, gündemi hep takip edeyim. Kültür, sanat, müzik, sinema, spor hepsi hakkinda bir fikrim olsun. Sportif olayim, düzenli bir sekilde bir takim sporuna dahil olayim. Sürekli yeni seyler ögreneyim, podcastler dinleyeyim, faydali youtube kanallari takip edeyim. Her ay en az bir kitap bitireyim. Uykum düzenli olsun, her gece 7-8 saat deliksiz uyuyayim. Disardan hizli ve sagliksiz beslenmeyeyim, evde hep saglikli seyler hazirlayayim istiyorum.

Yani böyle listeleyince cok gibi görünebilir ama aslinda cogumuzun istedigi standart seyler. Fakat kendim icin sectigim kariyerle celisiyor gibi geliyor, cünkü isimde mutsuz ve yetersiz hissediyorum kendimi. Yetisemiyorum yapmam gereken islere, ya da hep son dakika. Is arkadaslarim benim gözümde ot gibi yasiyorlar (laf etmek icin söylemiyorum, tespit yapiyoum) ama belki de dogrusunu yapiyorlar. Bu bahsedecegim kisiler islerinde basarililar ve bundan son derece tatmin oluyorlar ve islerinde mutlular. Bunun disinda baska bir seye ihtiyaclari yokmus gibi. Soruyorum mesela dün aksam ne yaptin, hic bir sey, bi bölüm dizi izledim sonra sizmisim. Spor? Yok, ayda 1-2 kosuya ciksam yetiyor. Yemek? Disardan söyledim. Haftasonu ne yaptin? Sosyallik? Iste kiz/erkek arkadasimla takiliyoruz, hep ayni. Ee baska ne yaptin? Iste bugünkü toplantiya hazirlandim, su raporlari okudum, yazdim vs. Toplantida zipkin gibiler, raporlar, sunumlar zehir gibi, basarililar, tatmin oluyolar. Basit bir formülde yasiyorlar yani aslinda. Anlamli bir kariyer secmisler, bundan tatmin oluyorlar ve kolay kolay baska bir seyin bunun önüne gecmesine izin vermiyorlar. Ha sonra gidip en kralindan tatili de yapiyorlar, ama iste gündelik yasamlarini cok basit tutuyorlar. Ben cok karmasik yasiyorum ve hem is yasaminda hem de is disinda kendime cok fazla yük yüklemisim gibi bir halim var. Oturup ise odaklansam hayati kaciriyorum ot gibi oldum diye üzülüyorum. Diger türlü olunca isime öncelik vermem gerekiyor diye gözüm arkada kaliyor, yaptigim is disi aktivitelerden de tatmin olamiyorum. Böyle garip bir kisir döngü. Var mi benzer seyler yasayanlariniz? Caresi ne? Caresi belli aslinda iste ama biraz dert yanayim dedim :)
0
karanlik yanim
(20.01.22)
Yazdıklarınızın hepsini okudum ve ekleyecek bir şey bulamadım. Çok haklısınız.
0
aeroknight
(20.01.22)
Türkiye'de idealizm daima kaybettirir. Süper işler yapacağım diye özel sektöre girenlerin hepsi bitik, erken yaşta kronik hastalıklara yakalanıyorlar ve ölüyorlar. Dediklerinizin maddi karşılığı falan yok. Kimse de size aferin demez. Birilerini zengin ediyorsunuz işte.

zaman>para. eğer yaptığınız işten zamanı satın alacak kadar para kazanmıyorsanız idealizm gereksiz. sizin yemeğinizi ve işlerinizi birinin yapması gerekir. Bunu satın alabilmeniz gerekir.
0
garylineker
(20.01.22)
ay gerçekten zorlamamak lazım.
sizi okurken yoruldum.

arkadaşlarınızın hayatı daha makbul benim için. dizi yerine kitap, sporu da biraz daha sık yapıp düzenli ev yemeği yemek, düzenli yaşam, arada ufak tefek seyahatler ve tiyatro-sinema, bitti gitti. öyle her an çeşit çeşit arkadaşa, aktiviteye zaman ayırırsam kendimle ilgilenemem, evi de ... götürür :) pilim de biter.

sağlığınıza dikkat ediyorsunuzdur umarım.
0
adse
(20.01.22)
aslında bu neye benziyor biliyor musunuz? hem ergen-genç, hem de yetişkin/olgun yaşamı sürmeye çalışmaya benziyor. gençken(üni bitene kadar olan dönem) sosyal olabiliyoruz. çünkü para kazanma kaygısı olmuyor. gez, toz, ye iç, sinemaya tiyatroya git, sevgilinle arkadaşlarınla takıl. vakit bol, sorumluluk yok. ancak iş hayatına başlayınca o dönem yavaş yavaş kapanıyor artık yetişkin oluyorsunuz ve birtakım sorumluluklar da yükleniyor. 8-10 saat gibi çalışma sürelerinden bahsediyoruz. bunun üzerine işe hazırlanma süresini ve yolu da ekleyince bir günün yarısı harcanmış oluyor. 8 saat de normal uyku süresi. ee geriye ne kaldı? yemek pişir, ye, çamaşır yıka, as, bulaşık yıka, yerine koy, banyo yap, ütü yap... sana kalan resmen 1-2 saat. bu sürede de insanın bir şey yapası gelmez zaten.

problem çalışma saatleri aslında. bana hiç insani gelmiyor. en iyi ihtimalle 8 saat çalışıyoruz. günde 14-15 saat bile çalışan da bir sürü insan var. zengin aileden gelmiyorsak hepimiz hergün sabahın köründe eşek gibi uyanıp işe gitmek zorundayız.

bir de bahsettiğiniz arkadaşlarınız bu tarz şeyleri düşünecek tipler değil, biz nedense kafamıza takıyoruz. rahat bir yaşam için böyle şeyleri düşünmeyip sürüye uymak gerekiyor. zaten işle birlikte evlilik ve çocuk kombosu da eklenince insan insanlıktan çıkıp robota dönüşüyor. tek çare; çalışmak zorunda olmayacağınız kadar paranızın olması :)
0
rose parks
(20.01.22)
ben de böyle hissediyorum. çevremdekiler mükemmeliyetçisin, çok kasıyorsun falan diyorlar hep. bir de ''perfect is the enemy of good'' durumu var. o bahsettiğin insanlar iyi/ortalama sonuç ile tatmin olabiliyorlar. biz de her şey mükemmel olsun diye uğraşırken yetişemiyoruz çoğu zaman dediğin gibi.
0
william morris
(20.01.22)
hayati ot gibi yasamamak demek ANLAMLI tecrubeler yasamak demek benim icin. senin tanimin daha cok "hayatini dolu yasadigini dusundugum kisilerin yaptigi seyleri kopyalamak" gibi tinladi bana, kendin icin de anlamli bulmuyorsun yaptiklarini ve tatmin olmuyorsun. bunu da suni olarak devam ettirmek zulum geliyor haliyle.

kendince gercekten anlamli buldugun bir sey yaparsan (isinin yaninda bile olabilir yani is degistir demiyorum) mutlu olursun bence. baya da sadelesmis olur hayatin.
0
robokot
(20.01.22)
"Hayati ot gibi yasamayayim derken"

Birilerinin sana baski yapmasina izin verme, zirada sozkonusu durum o sekilde. Buradaki "ot" standardini kim koymus? Kendi hayatindan kendin sorumlusun. Kitap okumak istiyorsan oku. Ayda 1 degil, 5 kitap okusan bile kimse "ooo ot gibi yasamayan, anlamli yasayan klas insan geciyor" diye parmakla gostermeyecek zaten. Dolayisiyla sonu basi belli olmayan bir hamster kosusu bu. Takilma yani.
0
hot potato
(20.01.22)
seni anlıyorum ve tamamen aynı düşünüyorum

bence iş hayatı ve kariyer peşinde koşmak ömrü heba eden aptalca bir şey.
o unvanlar, karizmatik linkedin profilleri falan kölelik tasması gibi.

ömür geçip gidiyor senin de yazdıgın gibi hiç bir şey yapılmıyor.
0
dafuq
(20.01.22)
Çok haklısınız. Zaman zaman durup yarın ölmeyeceğim ne malum neden ot gibi yaşayıp keyfime bakmıyorum diye ben de düşünüyorum. Ama o ot gibi yaşama olayına girince de mutlu olmam bence. Mutluluk otluk ya da ot olmamakla alakalı değil. Esas nokta bu. Ama katılıyorum size. Ve motive olmakta cok zorlanıyorum +1

Bu şey başlığı işte. Memur olup sıradan bir hayatla ölüp gitmek.

Biraz da kendini kabulle alakalı sanırım. Öz kabul.
0
westblack
(20.01.22)
Dediginiz sey bu zamanin sorunu, hem de alan farki olmadan.

Ornegin akademide interdisipliner calismalisiniz. Bir tarihci bir ton alandan bilgiye sahip olmali. Hem alaninda cok ilerleyeceksin, hem de bircok alanin bilgisine hakim olacaksin. Böyle bir sey olabilir mi? Bunun korkusu altinda ezilip kalan cok.

Modern insan da oyle. Spor yapmali, kendini buldugu ve ileriye goturdugu bir hobisi olmali, iyi beslenmeli; iyi bir sosyal cevresi olmali; isinde ilerlemeli vs. vs...

Bu isin bir dogrusu yok. Kimin nereden tatmin olduguna bakip, karsilastirma yapma cok saglikli degil. Siz onlardan ustun degilsiniz. Onlar da sizden ustun degil.

Ne yapmak istiyorsunuz? Cok dolu bir gun sizi tatmin ediyor mu? Etmiyorsa, sadece bu "yarista" one gecmek icin mi acaba bu kadar cok sey yapma telasindasiniz?

Isim bittiginde, bana zevk vermeyen yerde yokum. Her yerde olamam. Siz de olamazsiniz. Eskiden ates icinde yatarken sosyallesmeye calisiyordum, etkinlik kacsin istemiyordum. Bunun telasini sanirim 20lerin ortasinda biraktim. Caresi telas halinden cikmaniz. Zorlamayin. Size recete ile verilmis seyleri yapmak yerine, size haz veren seylerin pesinden kosun. Yemek yapmak hobiniz ise o alanda derinlesin. Ama buna vakit harcarken, ayni zamanda 3 spor dalinda ilerleyemeyebilirsiniz. Bircok alanda ortalama olmayi da kabul edin.
0
buf-e kür
(20.01.22)
"sosyal hayatim cok iyi olsun istiyorum, görüstügüm cesit cesit arkadaslarim olsun istiyorum. Dünyada ne olup bitiyor, gündemi hep takip edeyim. Kültür, sanat, müzik, sinema, spor hepsi hakkinda bir fikrim olsun. Sportif olayim, düzenli bir sekilde bir takim sporuna dahil olayim. Sürekli yeni seyler ögreneyim, podcastler dinleyeyim, faydali youtube kanallari takip edeyim. Her ay en az bir kitap bitireyim. Uykum düzenli olsun, her gece 7-8 saat deliksiz uyuyayim. Disardan hizli ve sagliksiz beslenmeyeyim, evde hep saglikli seyler hazirlayayim istiyorum."

bunları yapmak kısa vadede de keyifli değil mi? sağlık, beslenme bir de sosyalleşme dışındaki şeyleri keyif vermediği için bırakırsanız ot gibi yaşıyor olmazsınız.
0
curious mind
(20.01.22)
mukemmel olmaya calisiyosunuz ve korktugunuz profil olmamak icin biraz zorluyosunuz. ben de cok boyle davrandim biraz isle tatmin olmamaktan da kaynaklaniyor bence. ben isten sonra yorgunluktan ölurken bi seyler de yapmaya calisinca cok daha yoruluykrum zorlama olunca. ama ayda yilda bir yapinca dinlenmis, stres atmis hissediyorum. kisisel bakim disinda arada gundemden uzak kalmak, sosyal olmamak o kadar iyi geldi ki. kendime daha alakasiz bi gundem yapip tek basina takilmak daha guzel hissettirdi. mutfakla arasi olan biri degilim durduk yere butun izin gunumu mutfakta tatli yaparak gecirince guzel oluyor. ne saat kaygim ne yapilacaklae listesi var tek 1 is. veya bi besteyi calmaya calisiyorum butun gun tek amacim bu belki aksam yuruyus market vs. naptin denince evdeyim diyorum hicbi sey yapmiyomus gibi ama saate bakmadan gunu bitirmek, listesiz o kadar guzel ki. vizyonsuzluk hissine kapilmadikca, sıkıştırılmış hizli hayata mola vermek iyi

zaman obsesifligi diyebilir miyiz cok sey yapma istegi? umarim ornekle saptirmamisimdir konuyu.
0
ala09
(20.01.22)
Hayatınız güzel böyle bakılınca. Ben bahsettiklerinizin çoğunu yap(a)mayan, ve işyüküne de anca yetişebilen versiyonuyum :)
O gün dinlenmiş uyanıp, kendime bir-iki kahve yapıp, sevdiğim temel şeyleri yerine getirince mutlu sayıyorum kendimi.
Netflix falan zaten muhteşem şeyler :)

Bence güzel ve biraz "lüks" bir "kısırdöngü", seçenekleri optimize etmek tamamen size bağlı, tadını çıkarın :)
0
dreamnesiac
(21.01.22)
yaşamak sancılı bir süreç; dünya bok gibi bir yer, insan olmak bok gibi bir deneyim. Onca koşuşturma, hedef, tatmin sağlama araçları; hepsi bu bok gibiliği kapatmak için çırpınışlarımız. Bunun farkına vardıkça daha çok çırpınmaya başlıyorsun. O kocaman boşluğu, anlamsızlığı doldurmak için çabalıyorsun ve hiçbir zaman yeterli olmuyor.

Bununla baş edemezsin. Bazı insanlar gözlerini buna kapatıp, belirli şeylere konsantrasyon sağlayıp önlerine bakabiliyor. Bazıları ise durup nefes aldıkları anda o boktanlıkla yüz gelip dehşete kapılıyor, sonrasında ise bundan kaçmak için bir şeylere tutunmaya çalışıyor.

Bunun kurtuluşu yok, ne yaparsan yap huzura eremeyecek, kendi küçük dünyanda kalmakta başarılı olamayacaksın. Bunun tek yolu kendini kandırmayı başarmak, bir şeyleri fark etmemeye, etsen de görmezden gelmeye çalışmak. Şu anda hayatının bu noktasında değilsin, olabilir misin onu da bilemem.

Çaresi var ama reçetesi yok, şunu yap böyle bak şöyle düşün ile olacak iş değil. Belki de ilk adım bunları kabullenmek midir diye düşünüyorum; belki, bir umut..
0
Bruce
(21.01.22)
bu insanların ot gibi yaşadığına nereden kanaat getirdiniz? insanlar andan zevk alıyor olabilir. bir bölüm dizi izler sızar ama huzuru vardur, mutludur, stres yoktur.

sizin ot gibi yaşamayayım diye verdiğiniz çaba sizi diğerlerinden üstün kılmıyor aksine yoruyor.
0
Hallegadola
(21.01.22)
tamamen benim ideal bulduğum yaşam biçimini anlatmışsınız ve işin kötüsü bunların hepsini düşünüp hiçbir şey yapamamak, sonunda yetersiz hissedip hiçbirini isteyemez hale gelmek ile sonuçlandı benim serüvenim. bu sabah bunları düşünürken aklıma Turgut Uyar'ın Terziler Geldiler şiiri geldi: her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği...

Madem bunların hepsini yapmak beni hepsinde başarısız kılıyor sadece hayati olanlara odaklanayım dedim sonunda. Yapmam gereken iş ve vücudumun ihtiyacı olan kadar hareket.

Diğer konularda da ben beceremedim ama izlediğim onlarca zaman yönetimi vb. videolarından ve okuduğum kitaplardan çıkardığım sonuç: alışkanlıklar işleri kolaylaştırır. bunun üzerine cumartesi akşamlarını film akşamı olarak belirledim. Haftada bir film izlemek yılda 52 film izlemek demek oluyor. Bu kadar kültür bana yeter. Haftada 2 günü boş zamanlarımı sadece kitap okumaya vererek bu konuda da bir kademe atlayabilirim. tik... Aralara da sosyal aktivite atarsam fena olmaz. Şimdilik bu plan emekleme aşamasında ama şu ruh halimi atlatabilirsem düzene koyabileceğime inanıyorum. Tek bir gün içerisinde her şeye yetişmeye çalışmak beni hepsinde başarısız yapıyor, tek cephede savaşmak gerek.

Şu an düzeninden memnun olduğum tek bir şey var: sağlıklı beslenme. Bu konuda gerçek bir guruyumdur, içlerinde en kolayı bu bence. Buharda haşlanmış sebze ve fırında pişirilmiş tavuk/balık ile besleniyorum sadece. Bir de salata. Bunların hepsi de çok kısa zaman alıyor. Eti al fırın poşetine koy ya da direkt kağıda koyup fırınla, kendi kendine pişsin. Haşlanmış sebze de öyle, yıka ve buharın üstüne bırak, kapağını kapatınca karıştırmaya bile gerek olmuyor. Tik... Bunların yanına bazen salata bazen bulgur pilavı yapıyorum bunlar da yarım saatlik basit yemekler.
0
Mossy
(21.01.22)
Hocam işini hobin haline getirirsen hobine vakit kalmaz. Yani en azından TR koşullarında bu böyle. Ama bence şöyle olması makul. işe yeni giren biri her halukarda adaptasyon sorunu yaşıyor. 3 sene filan dişini sıkarsa, sonra iyi seviyeye geldiğinde hem işinde iyi olur hem de sosyalleşebilir. şimdi burada risk şu: 3 sene dişini sıkan o durumu normalleştiriyor ve ot gibi hayatı sadece iş olan birine dönüşebiliyor. Bu noktada dikkat etmek gerek.
0
lcha
(21.01.22)
bence çok doğru yoldasın, koç burcu falansın heralde. bana sorsan şu an hayalim bu anlattığın hayatı yaşamak fakat tek farkla, yaşarken yaptığım her aktivitede bu beni mutlu etti mi etmedi mi diye sorgulayıp kendime o anda yok ya bunu yapmayayım deme hakkı vererek.

nitekim senin yaşadığının tam tersi bir deneyim yaşadım ve artık hayatta sevmediğim şeyleri yapmayı bırakıyorum dedim, işi bıraktım, arkadaslarımın coguyla gorusmeyı bıraktıgım, sevmedıgım mekanlara gıtmeyı bıraktım. gunun sonunda gittikçe asosyallasan bır hayatım oldu bır senede şu anlattıklarının yarısına enerjim yok gibi hissediyorum ama bir yandan eskisinden mutluyum.

kısacası ne benimki ne seninki dengede olan. ben sevdigim seyleri bulup tek tek eklemeye calısmalıyım, sen de sevmediklerini tek tek çıkarmayı orta yerde buluşuruz
0
kurcalamabozarsin
(22.01.22)
(14)

"brand new" tercümesi?

avatar is back
türkçesi ne olabilir? fabrika çıkışlı aklıma ilk gelen ama o bir ürünün kullanılsa da hala yeni olduğunu vurgulamak için kullanılıyor. buna direkt ne deniliyor ki? "sıfır", direkt en doğru ve gündelik türkçe çeviri olur mu?
türkçesi ne olabilir? fabrika çıkışlı aklıma ilk gelen ama o bir ürünün kullanılsa da hala yeni olduğunu vurgulamak için kullanılıyor. buna direkt ne deniliyor ki?

"sıfır", direkt en doğru ve gündelik türkçe çeviri olur mu?
0
avatar is back
(17.01.22)
sıfır ayarında?
0
killerbee
(17.01.22)
killer bee, evet mantıken o ama biz sıfır ayarındayı genellikle "hocam araçla 2bin km yaptım hala tertemiz, sıfır ayarında" gibi kullanıyoruz, brand new ile çelişiyor sanki
0
🌸avatar is back
(17.01.22)
burası türkiye 15 takla atmış , airbagleri patlamış aracı da doktordan temiz olarak satıyolar. swh

araç için şunları görüyorum

hatasız, kazasız, nokta kusur yok, ikinci araç olarak kullanılmıştır, uzun yolda kullanılmıştır, tramer kaydı yok. böyle bi sürü şey var.

genelde müzik aleti türevleri alıp satıyorum, ilanlarımda 2 hafta kadar kullandım, sıfırdan farksız yazıyorum. genelde de öyle oluyor zaten.
0
killerbee
(17.01.22)
"yepyeni"
0
kobuzchu kiz
(17.01.22)
Paket kısmı vurgulanabilir, “orijinal paketinde sıfır ürün” (satış sitesine koyacaksanız).
0
kaset
(17.01.22)
yepyeni +1
0
dreamnesiac
(17.01.22)
"yepyeni"
0
exlibris
(18.01.22)
Gıcır gıcır
0
Bruce
(18.01.22)
yepyeni.
0
baldur2
(18.01.22)
"brand new" tabirinin duruma göre birkaç farklı karşılığı var diye düşünüyorum.

bu arada kullanılsa bile hala yeni olduğu durumda "brand new" dendiğini görmedim hiç. "almost brand new" denilebilir.
Brand new, ya hiç kullanılmamış ya da marka için de yeni bir model olduğunda kullanılıyor.
Örneğin bir otomobil markası bir modelini tamemen yeniliyor (yeni kasa). Ona da brand new diyorlar.

Sizin sorunuzun karşılığı, bahsettiğiniz durumda, "sıfır ayarında" oluyor bence.
0
burfak
(18.01.22)
ben ikinci ele brand new denildiğine hiç rastlamadım.
0
harmanyeri
(18.01.22)
brand new zaten sizin dediğinizle sıfır ürünü ayırmak için kullanılan, "hiç kullanılmamış", sıfır anlamında kullanılıyor. sizin bahsettiğiniz ancak "like new" olur, o da sıfır ayarında gibi.
0
gkhncnzdgn
(18.01.22)
(bkz: cillop gibi)
0
emininsel
(18.01.22)
Ben de yepyeni derdim. Yepyeni+
0
kahve ve kahve
(18.01.22)
(8)

kafeinin uykuyu kaçırmasını nasıl engellerim?

sting
kahve içmeyi çok seviyorum ama psikolojik mi bilmiyorum ama öğleden sonra 3'te içtiğim kahve bile gece 12'de yatağa gittiğim zaman uykumu kaçırıyor.kafeinsiz kahve, sabah çok erken içme dışında önerisi olan var mı acaba? kafeinin olumsuz etkilerini sonradan kaldıran bir durum veya metod?
kahve içmeyi çok seviyorum ama psikolojik mi bilmiyorum ama öğleden sonra 3'te içtiğim kahve bile gece 12'de yatağa gittiğim zaman uykumu kaçırıyor.

kafeinsiz kahve, sabah çok erken içme dışında önerisi olan var mı acaba? kafeinin olumsuz etkilerini sonradan kaldıran bir durum veya metod?
0
sting
(14.01.22)
kafein 10 saat sonra uykunu etkilemez, sisteminden neredeyse tamamen cikmis olur. psikolojik.
0
robokot
(14.01.22)
1 saat sonra süt içtin mi etki felan kalmıyor hele muz ve süt işlem tamam..
0
jamswety
(14.01.22)
öğleden sonra içtiğim kahve benim de uykumu etkiliyor.

imkan varsa spor yapmak. fiziksel yorgunluk daha ağır basıyor.
0
curious mind
(14.01.22)
kafeinin etkisi nasıl giderilebilir bilmiyorum ama gece uykunuzun gelmesini engelleyen (yatmadan kısa süre önce ekranlara bakmak gibi) diğer faktörler üzerinde de durabilirsiniz.
0
harmanyeri
(14.01.22)
Akşam 6'dan sonra kahve içmiyorum aynı nedenle.
Decaf'ta da biraz kafein var benim bildiğim.
Çay, yeşil çay tüketiminizi de sınırlayın
0
dreamnesiac
(14.01.22)
@robokot emin miyiz bu konuda? kaynak verebilir misiniz?
0
🌸sting
(14.01.22)
Basit;
1. Daha çok kahve içeceksiniz. Aynı gün değil, kahve içme alışkanlığınızı azar azar arttıracaksanız. Sonra yeniden eski haline döneceksiniz.
2. Likörle tüketmeyi veya kahve yanında rom, viski gibi tek shotlık bişeyler atacaksınız.
3. Kaslarınızı yoracaksınız. Spor olur, akşam eve geçmeden min 30-40 tempolu yürüyüş olur, size bağlı.
4. Akşam laktoz içeren şeyler tüketeceksiniz; tercihen kefir, ayran en kötü ihtimalle sür gibi.

Gün içinde bol su içmeyi mümkünse terlemeyi unutmayın.
0
rewlack
(14.01.22)
@sting, kafeinin yari omru 5 saat zaten. 1 kahvede tas catlasin 100mg kafein olsun. 10 saate sistemde 25mg kaliyor ki bir bardak caydaki kadar. her gun iciyorsan kafeine vucudun tolerans saglamasi da var. yani belki 40 yilda bir iciyorsan 10 saate kalan 25mg hadi bir ihtimal etkiler diyelim de her gun iciyorsan zaten 25mg hissetmezsin bile, hatta yoksunluk belirtileri baslar.

jcsm.aasm.org

Bu calismada kisilere 400mg kafein veriyorlar uykudan 6 saat once. Yani saat 6'da 4 kupa kahve ictigini dusun. Ortalama uyku kisaltma suresi 6 saat once alim + 400mg icin totalde 1 saat.

10 saat icin de dandikten hafif hallice webmd linki verelim:

tinyurl.com (how long does caffeine last basligi alti)
0
robokot
(15.01.22)
(8)

Mülakat-iş arayışı

atina
işletme lisans ve yüksek lisans eğitimlerim, çeşitli sektörlerde iş deneyimlerim, mesleki sertifikalarım ve kendime güvendiğim için iyi olduğunu düşündüğüm iletişim becerilerim var. iş arayışım devam ettiği için kendimce başvurular yapıyorum ama birçok görüşme yapmama rağmen bir türlü işe alımım ger
işletme lisans ve yüksek lisans eğitimlerim, çeşitli sektörlerde iş deneyimlerim, mesleki sertifikalarım ve kendime güvendiğim için iyi olduğunu düşündüğüm iletişim becerilerim var. iş arayışım devam ettiği için kendimce başvurular yapıyorum ama birçok görüşme yapmama rağmen bir türlü işe alımım gerçekleşmiyor.Başvurduğum alanlar da insan kaynakları uzmanı- uzman yardımcısı. bu kadar görüşme sonrasına rağmen kendi kendime neden çağırdılar acaba demişliğim oluyor. halbuki doğru soru neden kabul etmediler diye soracak olmam değil mi?

bir aydan fazladır olumsuz bile dönmeyen mi dersiniz, iki görüşme yapmama rağmen teklif yapmayan mı dersiniz hepsini yaşadım resmen.Linkedinden mesaj yolluyorum adamlar bakıyor, çağırıyor ama sonrası yok. Para fazla bile istemiyorum hatta zaman zaman oldukça makul dememe rağmen bir türlü olmadı. 5 bin desem de olmuyor 7 bin desem de. beni almayan bazı şirketlerin sonraki aldıkları elemanları zaman zaman linkedinde öğrenme şansım oluyor ağımdan dolayı ama öğrenmez olayım. resmen öncesi olmayan adamlarla çalışmaya başlamışlar.hiçbir tecrübesi olmayan kişiler ve yetkinlikler bile nerdeyse eğitimsel olarak aşağı seviyede.


gerçekten istanbul'da ve Türkiye'de herkes torpil ile mi çalışıyor? kimse özverili, doğru dürüst çalışabilen ve eski işlerinden referas verebilen adamlarla çalışmaktansa iç kaynaklardan ya da kendi kişisel referanslarından mı çalışmayı tercih ediyor? ben bu soğuk kış gününde kendimi beğendirmek için görüşmeye gidiyorum ama kişisel gelişimini tamamlayamamış ik'cılar ile neden muhattap oluyorum. ben çalışırken böyle olmadım ve asla da olmayı düşünmüyorum.

sorum şu: napayım?
0
atina
(14.01.22)
Bitirdiğin okullar önemli. Özellikle işletme için önemli çünkü mezun çok. Yüksek lisansı özel sektörde fazla takmazlar. İş deneyimi de önemli. Bir şekilde referans (ya da torpil de) bulmaya bak. Arkadaş çevresi olur, aile çevresi olur, eski işinden birileri olur vb.

Görüştüğün İK'cıların çoğu torpillidir mesela. AÖF'li mi dersin, taşra üniversitelerinden mezun mu dersin...bir şekilde torpille İK'cı olmuşlar
0
antropolog
(14.01.22)
Başvuru için kullandığınız kanal nedir? Ben Kariyer.net'ten çağıran birkaç yere gittim. Bazı şirketler kendilerini çok yüksekte görüyor. Tavsiyem İşkur ilanlarına bakın. İK için özlük işleri personeli gibi pozisyonlar başlangıç için uygun olabilir. Bordro hazırlamayı öğrenirsiniz. Demek istediğim şey şu. Abartılı bir örnek olacak ama gidip Tesla, Inc. şirketine girmeye çalışmak yerine önce Xoğulları A.Ş.'de çalışmayı deneyin. LinkedIn çok saçma bir ortam bana göre. Hesabımı kapattım bir süre önce.
0
dissendium
(14.01.22)
@dissendium ben de sizin gibi kariyer.net üzerinden ilanı görüp başvuruyorum ama linkedin üzerinden de o şirketin ik'cılarına mesaj atıyorum. zatem çoğu facebook gibi kullanıyor orayı boş yani. ama bazen dönüş de oluyor ama o dönüşler de bir iki görüşme sonrası duraklıyor, olumsuz oluyor vs.

işkur için bulunduğumuz il için mi kayıt olması gerekiyor? başka şehirden yapmıştım ben kaydımı ama istanbul'dayım. bir de işkur'dan siz sadece internet başvurusu mu yapıyorsunuz yoksa direkt merkeze mi gidiyorsunuz?genellikle dönmüyorlar ya da eski ilanlardı hep
0
🌸atina
(14.01.22)
İşkur sitesinden istediğiniz şehir için yapabilirsiniz. Sadece başvuru yapmıyorum. Başvuruya ek olarak yazan e-posta adresine CV atıyorum. E-posta adresi yoksa şirketin e-posta adresini buluyorum Google'dan. Her gün yeni ilanlar oluyor.
0
dissendium
(14.01.22)
@dissendium teşekkür ederim. bunu da bir deneyeyim. çok sağolun
0
🌸atina
(14.01.22)
Basvurdugun alan ise girmenin en zor oldugu yer zaten.
Bir uzman icim piramidin tepesi.

Yillardir tonla is degistirdim disardan ik personeli alan firma gormedim gibi bir sey.
Bir sekilde icerde hucreden falan sifirdan uretiyorlar.

O kadar kaymak bir alana herkes girmek ister ama giremez.
Muhasebeyi zorlasan girersin.
0
divit
(14.01.22)
Belki İK danışmanlık ya da butik headhunting firmalarının listelerini çıkarıp onlara başvuruda bulunabilirsiniz.

İK'da da farklı farklı alanlar var, ne istediğinizden -deneyiminiz çerçevesinde- net olmak gerekiyor olabilir.

Belki başka faktörler de etkilidir, yabancı şirketse İngilizce seviyeniz vb.
0
dreamnesiac
(14.01.22)
@dreamnesiac ilana göre başvurumu yapıyorum ve genellikle türk firmalar oluyor. Yabancı bile olsa perfect dil seviyesi isteyen görmedim ve zaten hiç ingilizce yeterliliğim de ölçülmedi. Yani bunu soran, soruşturan da yok. zaten pratikte ve literatürde de tecrübem var ilgili alanda. ben hem yüksek lisansını yaptım hem de 3 yıl çalıştım daha önce. ayrıca siz de takdir edersiniz ki ilanların büyük bir çoğunluğu ik uzmanı ya da ik uzman yardımcısı şeklind açılıyor. Yoksa çalışan bağlılığı, performans ve eğitim uzmanı, bordrocu da var tabiki.
0
🌸atina
(14.01.22)
(8)

@gmx.ch uzantılı garip sms'ler geliyor

adse
iki oldu. şöyle bir adresten gelmiş: [email protected]"merhaba, ben işe alım sorumlusuyum, aynı zamanda youtube ve facebook görüntüleme analizlerinden sorumluyum! online part time eleman almam gerekiyor" vb.adresi de mesajı da dolandırıcı olduğunu haykırıyor da nereden erişildi benim cep telefonuma anl
iki oldu. şöyle bir adresten gelmiş: [email protected]

"merhaba, ben işe alım sorumlusuyum, aynı zamanda youtube ve facebook görüntüleme analizlerinden sorumluyum! online part time eleman almam gerekiyor" vb.

adresi de mesajı da dolandırıcı olduğunu haykırıyor da nereden erişildi benim cep telefonuma anlamadım? linkedin olabilir mi? size de geliyor mu böyle mesajlar?
0
adse
(09.01.22)
Bana da geldi geçen aynısı :?
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(09.01.22)
Bana da geldi engelledim.
0
Hallegadola
(09.01.22)
Bana da geldi, Linkedin olabilir
0
dreamnesiac
(09.01.22)
bilmem. büyük ihtimal sahte bile olsa iş teklifi olduğu için aklıma linkedin geldi. telefon numaramı da paylaşmıştım kaydolurken galiba
0
🌸adse
(09.01.22)
sebebi linkedin olamaz. benim linkedin hesabım uzun süredir dondurulmuş halde, ona rağmen bana da geldi geçen gün aynı mesaj. yemeksepeti'nin daha geçen aylarda milyonlarca hesabı başka yerlere satması olası bir sebebi olabilir bu durumun.
0
del piero10
(09.01.22)
Benim linkedin hesabım yok, yemek sepetinden şüpheleniyorum ben de.
0
Hallegadola
(09.01.22)
o mesaj imessage dan geliyor bana. size de öyle di mi. ona da eposta ile gönderilebliyor sanırım.
yani epostayı kaptırmışız aslında. yemeksepeti gibi geliyor bana da. bir tek eşime gelmiyor onun imessage ile yemeksepeti hesabı farklı.
0
kenarortay
(09.01.22)
Evet iMessage’dan geldi bana da.
0
Hallegadola
(09.01.22)
(5)

Fahiş fiyatlı olmayan iyi yeşil çay?

hadi ya la
Ne önerirsiniz? Dökme çay olarak sanırım fazla seçenek yok. "Çaykur Organik Zümrüt Yeşil Çay" geçerli bir kalitedeyse bunu alıp geçeyim. Fakat Chado gibi markaların kilosu 1000 liraya geliyor resmen. Mutlaka daha iyidir ama beş kat iyi midir, emin değilim.
Ne önerirsiniz? Dökme çay olarak sanırım fazla seçenek yok. "Çaykur Organik Zümrüt Yeşil Çay" geçerli bir kalitedeyse bunu alıp geçeyim. Fakat Chado gibi markaların kilosu 1000 liraya geliyor resmen. Mutlaka daha iyidir ama beş kat iyi midir, emin değilim.
0
hadi ya la
(09.01.22)
Ben Çaykur ve chado dönüşümlü kullanıyorum. İlk aldığım zamanlar chado'nun kutusu 30 liraydı; en son 60 liraya aldım sanırım. İkisi arasında tat olarak çok büyük bir fark yok bence.
0
fraise
(09.01.22)
Çaykur dışında bilmiyorum ben de, sert gelmiyorsa alın geçin derim.
Ben de Chado/Melez severdim eskiden, ama şuan bakmaya korkuyorum son fiyatlara.
0
dreamnesiac
(09.01.22)
Paketliler pahalı oluyor genelde. Güvenilir bir aktar varsa civarda açık alın. Hem çok çok daha iyi oluyor hem de epey ucuz.
0
himmet dayi
(09.01.22)
Çaykur zümrüt muhteşem bence.
0
jazzabel
(09.01.22)
Ozcay. ozcay.com.tr
0
kaptankedi
(09.01.22)
(21)

her konunun yurtdışına bağlanması sizi de çok bunaltmıyor mu?

der meister
en baştan belirteyim çocuk yaştan beri yurtdışında yaşamayı istemiş biriyim, imkanım olsa arkama bakmam.yalnız sosyal medyada istisnasız her ama her şeyin fakirliğe ve yurtdışına bağlanması acayip sinirime dokunmaya başladı. "okuma o zaman" diyeceksiniz ki aslında haklısınız, sosyal medyada vakit ge
en baştan belirteyim çocuk yaştan beri yurtdışında yaşamayı istemiş biriyim, imkanım olsa arkama bakmam.

yalnız sosyal medyada istisnasız her ama her şeyin fakirliğe ve yurtdışına bağlanması acayip sinirime dokunmaya başladı. "okuma o zaman" diyeceksiniz ki aslında haklısınız, sosyal medyada vakit geçirmek çok lüzumsuz ama insan ucundan kıyısından da olsa baksa görüyor bunları hep.

ya atıyorum bir maç var. başlığına giriyorum ekşi'de. "tribünde herkes birasını içiyor, ne güzel, biz burda fakiriz, bok gibi ülkede yaşıyoruz" temalı entry'ler hemen... her allahın günü bugün olduğu gibi "doktorluğu bırakıp isviçre'de kebapçı olan adam" tarzı hikayeler...

abi bu kafayla nasıl manyak olmuyor bu insanlar? b*k gibi yaşıyoruz eyvallah hiç itirazım yok da imkanım neye el veriyorsa onunla iyi hissetmeye çalışıyorum bazen. daha iyisini istiyor, bunun için mücadele ediyor ama bir yandan bugünümde de kendimi iyi hissedebilmek istiyorum şahsen.

bi insan maç izlerken tribünde bira gördü diye konuyu nasıl ülkenin boktanlığına bağlayabilir ya bir değil iki değil herkes aynı şeyi yazıp duruyor sürekli. hal böyleyken insan şu durumda mutlu olabileceği varsa bile yine olamıyor arkadaş, bir saniye aklımızdan çıkartmıyorlar dandik yaşadığımız gerçeğini.

bu durum sizi de etkiliyor mu mental olarak ya da kızıyor musunuz, üzülüyor musunuz? yauv arkadaş bak akşam oturmuşsun, maç izliyorsun, ne güzel. iki saat kafanı dinle, keyifli vakit geçir... yok. konu bi şekilde türkiye'ye bağlanıyor. lan böyle hayat mı yaşanır? ben mi abartıyorum, sizin görüşleriniz nedir?

hayır bu duruma ses çıkarsak ne olacak abi, sokağa çıksak hapisteyiz zaten. ben mesela, beni az çok tanıyorsunuzdur çoğunuz, allah aşkına ben mücadele edip kendimi geliştirsem ne olur? yılbaşı videosundaki dayı gibi, "şu adamın tipine bak allah aşkna bu nasıl yeni yıla girecek" hesabı, yani neyi kovalıyoruz bu kadar gerçekten anlamıyorum. neden hepimiz sanki €3000 maaş varmış da bize verilmiyormuş zihniyetiyle yaşayıp sinir hastası oluyoruz ki?
0
der meister
(08.01.22)
Evet, ben bu olaydan coktan biktim. Her gun "burada durulmaz ya" tipleri goruyorum. Ben muthis bir yer burasi demiyorum ama hepimiz bu ulkedeyiz, hepimiz bu ulkenin durumunu goruyoruz, biliyoruz, birebir yasiyoruz zaten. Daha neyi kime bininci defa anlatiyorsun? Herkes her seyin farkinda. Bildigimiz seyleri bininci defa duyunca mutlu olmuyoruz, anlayin artik. Hep sikayet, hep sikayet.
0
hlot
(08.01.22)
gören bilen insan ister istemez kıyaslıyor aslında üzüldüğünden ama o an için toksiklik oluyor biraz evet.

ama pek bilmeyen sallamayan insanlar zaten bunu yapmıyor. trde mutlu onlar. "başka ülkede yaşayamam" kafası.

emin ol onlarla da sen anlaşamazsın.

bilmenin laneti.
0
AlsterWasser
(08.01.22)
şöyle söyleyeyim. otuzlu yaşlarında işinde iyi yerlerde olan çiftiz. yaşıtlarımızın avrupa'daki yaşam standartlarını biliyoruz. her birimizin maaşı 1000 usd etmiyor şu an. hangi ülkede iyi üniversite mezunu, alanında iyi eğitim almış kalifiye gençler 1000 usd altında para alıyor? benim 2 dilim var, ikimiz de ingilizce biliyoruz. şu an avrupa'da hizmet sektöründe part time çalışan adamın maaşını alıyoruz. araba alamıyoruz, tatile çıkarken kırk kere düşünüyoruz. bu şartlar altında nasıl kıyaslama yapmayabiliriz ki?

daha yeni arkadaşımız almanya'ya gitti çalışmaya. burada karı koca it gibi çalışarak kazandıklarının iki katını sadece bir kişi çalışarak kazanıyorlar. bu reva mı bu gençliğe?
0
wild honey suckle
(08.01.22)
Güzel başlık olmuş. Gidebilen ya da gitmeyi tercih eden gidiyor zaten.

Bazı konularda "benchmark" gibi belirleyip kıyaslamak doğru olabilir gösterge açısından, atıyorum ülkelerin insani gelişmişlik endeksleri ya da gayri safi yurtiçi hasılalarını bu yeri gelen bir konuda genel fikir vermesi açısından kullanılabilir. Bazı konuların bizi zorladığı, hayat kalitemizin de düştüğü doğru çeşitli nedenlerle. Ama bunu sürekli "yurtdışı da şöyle süper, insanlar şöyle geziyor, şöyle partiliyor, şu kadar euro kazanıyor, herkes hep musmutlu, hayat da tozpembe" gibi argümanlarla savunmak bana da yüzeysel, amiyane tabirle de "goygoy" geliyor.
0
dreamnesiac
(08.01.22)
valla ben de biktim,
bizim sorunlarimiz var ama bunu cok dile getiren cevremdeki tipler, almanya'da falan sosyal yardim parasiyla gecinmeyi hayal ediyorlarmis gibi.

ya da bir doktorun burada durulmaz demesini anliyorum, hak veriyorum ama benim mal kuzenim almanya'ya gidecem ben de diyor, daha uyduruk özel üniversitesini bitirememis, kendine faydasi yok.
0
Coma
(08.01.22)
etkilemiyor. gençliğin verdiği çiğlikle konuştuklarını düşünüyorum.

23-24 yaşlarında ben de ülkede her şeyin berbat olduğunu düşünüyordum. türkiye'de asla mutlu olunamaz havalarındaydım. ya siyah ya beyazdı her şey. rigid karakter de diyormuş buna psikiyatrlar, olumsuz manada tabii. yaşlandıkça o sivri köşeler yumuşuyor.

türkiye gayet sorunlu bir ülke ama güneşli bir güne uyanmak ülkelerin sınırlarından bağımsız güzel. ya da dediğiniz gibi bira eşliğinde maç keyfi. ufak tefek anların kıymetini bilmek de yaş almakla gelişebilen bir özellik galiba.
0
adse
(08.01.22)
arkadaşlar bazılarınız beni yanlış anlıyorsunuz. kıyaslamayalım, iyisini istemeyelim demiyorum. inanın bu konuda en çok üzülen, bunu en çok kafasına takan insanlardan biri benimdir. sevgilim yabancıydı, en yakın arkadaşım yabancı, yani sürekli görüyorum bunları; üstelik türkiye'de de durumum iyi filan değil, belki mental olarak bundan en çok etkilenen gençlerden biriyimdir.

benim bahsettiğim şey bunun SÜREKLİ ön planda tutulması. oturup çay içerken bile konunun yabancı ülkeye gelmesi. benim anlamadığım kısım burası. la insan su içerken bile "isviçre dağlarından gelen suyu içiyor olabilirdik" der mi mesela? 7/24 buna maruz kalmak zorunda mıyız? ben bundan bahsediyorum. yoksa türkiye'de yaşayıp durumuna üzülmeyen gencin aklına şaşarım, orası ayrı mesele.
0
🌸der meister
(08.01.22)
Valla beni bunaltmiyor cunku haklilar. Hani mesele surekli bir kiyaslama meselesi degil sadece, ister istemez kafa ona gidebiliyor bazen.

'bi insan maç izlerken tribünde bira gördü diye konuyu nasıl ülkenin boktanlığına bağlayabilir '

Demissin mesela. Ben soyleyeyim, ulkede surekli olarak biraya/alkole zam geliyor. Bir kutu bira bile artik oldukca luks kategorisine girmis gibi. Hal boyle olunca yani neredeyse devamli alkole zam haberlerini duyunca ister istemez algida secicilik devreye girebiliyor bazen. Adam belki o kareye kadar mutlu mutlu maci izliyordu ancak o kareyi gordukten sonra istemsizce akli yine biraya, fiyatlara, vergilere, zamlara gidip en son o cumleyi kurar hale gelmistir.

Bir de o tur mesaji yazanlarin 7/24 sanki sikayetcilermis de hic zevk almiyorlarmis gibi yasadiklari sonucuna nasil vardin onu da anlamadim. Dedigim gibi adam da her seye ragmen oturup keyif almak icin maci izlemeye baslayip en son ister istemez o mesaji yazmis olabilir. Sirf o mesaji yazdi diye hemen sanki surekli ayni tutumu takiniyorlar gibi dusunmen yuzunden bence abartiyorsun.

Hatta sende de algida secicilik yine devreye girmis gibi. Sen de surekli olumsuz yorumlara odaklaniyor gibisin.
0
j r r tolkien hayrani
(08.01.22)
kesinlikle aynı fikirdeyim.

gavur okulu diye tabir edilen liselerden birinden mezunum.
yani "bilmeyen"lerden değilim kesinlikle.
birçok arkadaşım ülke bu hale gelmeden eğitim için yurt dışında okudu, bazısı kaldı, bazısı döndü.

"türkiye bir mühendis kaybetti, abd bir pizza delivery guy kazandı" temalı şeyleri gördükçe içime fenalık geliyor artık.
gitmek isteyen elbette gider ama her giden de bilmem kaç bin dolar maaşla, x şirketinde iş bularak gitmiyor.
diğer yandan, herkes gidip x bir ülkede servis şoförü ya da delivery guy olmak istemeyebilir, bunun bilmemekle alakası yok.

esg biraz eğitimli, ekonomik olarak orta ama sosyal-kültürel anlamda orta-üst sınıfta olan insanların yurt dışına akademisyen olarak bile gitse göçmen olduğunu ve bunun da çok tercih edilesi bir şey olmadığını söylediğinde linç yemişti, ki kendisini bazen antipatik buluyorum ama bu konuda haklı bence de.

belki yaşım gereği bazı şeyleri daha sakin karşılıyor da olabilirim ama hayat boyu bir ülkede göçmen olarak yaşamak o kadar da "muhteşem" bir şey değil.

lüzumsuz bir karşılaştırma trendi ve "yurt dışına gitmek lazım abi yea" havası var.

çocuğunun adını bile yurt dışına yollamak üzere türkçe karakterli koymamak falan...
sanki dünya şimdiye kadar türk adı görmemiş, kimse yurt dışıyla veya yurt dışında iş yapmamış gibi.

hayatımızın sonuna kadar bu şekilde yaşayacağız ve buna mahkumuz diye düşünmek genelde bu dönemde doğmuş ve/veya büyümüş insanlarda var.

afganistan gibi aşırı örnekler dışında, elbet her dönem geçer, yerine yenisi gelir.
ki afganistan için bile bu bir dönem, elbet bazı şeyler onlar için bile değişecektir.

biraz da soğukkanlı olabilmek lazım.
bunların anlamı yok, bunlar kendileriyle birlikte insanları aşağı çekmekten başka bir işe yaramıyor.

haklılar mı, evet?
ben de araba istiyorum, alamıyorum.
ama bu ülkede her ekonomik kriz çıktığında yurt dışına gitmeye kalksak, benim bu üçüncü olacaktı mesela.
bu sene alamazsın, iki yıl sonra alırsın.
bu durumu düzeltmek için toplum olarak doğru seçimler yapmak, sağlam durup psikolojiyi çok yıpratmadan sabırlı olmak dışında yapılacak bir şey yok şu anda.
çünkü bu işlerin toparlandığı bir dönem de gelecek, o zaman ne olacak?
"yaşasın, canım ülkem!" mi olacak?
bugünden şikâyet etmek güzel de, biraz da yarını düşünerek konuşmak lazım bence.
yani ülke yönetimiyle ülkenin kendisini karıştırmamak gerekiyor.
0
blatta hiberna
(08.01.22)
Haklı oldukları için onlara sonuna kadar katılıyorum. Sadece fakirlik de değil ülkenin sorunu. En kılcal damarına kadar kötülükle, insanların mutluluğuna karşı bi zihniyetle dolmuş durumda.

Ya en basiti, kaldırımda yürüyorsunuz biri gelip bıçaklayabilir. Ya da bir partinin gençlik kolları başkan yardımcısının arkadaşı size arabayla çarpar, ölürsünüz kendisi hiçbir sorun yaşamaz. Böyle boktan bir ülkede kim neden yaşamak istesin allah aşkına doğru değil mi bunlar?

Yurtdışına gitmemiş olmamın tek sebebi zaten haber falan izlemesem süper imkanlarımın olması ve şimdiki işimde kendimi geliştirme özgürlüğümün yüksek olması. Şimdi gitsem alacağım €60000 falan, seneye bir üst pozisyonda gidip çok daha fazla alırım diye bekliyorum.
0
aguen
(08.01.22)
Psikokulturel olarak asiri ice donuk, kendi toplumunu dunyanin merkezinde gorme egiliminde bir toplum olarak, iyi veya kotu her seyin sadece Turkiye'de oldugu sanrisi var. Surekli soyle seyler okuyorum:
- Ev fiyatlari cok yuksek. Bir ev almak icin 10 yil kredi altina girmen gerekiyor. Turkiye iste ah...
- Yurtdisinda doktorlar hic kaba degil, bir tek bizim doktorlarimiz boyle.
- Ulkenin esnafi sahtekar. Duzgun black friday indirimi yok. Once fiyarlari arttirip sonra dusuruyorlar, aslinda indirim falan degil.
- [Bunu direkt kopyaladim] bizim ticaret kültüründe gerekirse çöpe atılır mal. ama son kullanma tarihinden önce sikseler indirim yapmayı düşünmezler.
- [bu da direkt alinti] arkadaslar turkiye'de cevreniz kadar adamsiniz malesef

Dedigim gibi cok ice donuklukten ve/veya dunyanin geri kalanina asina olmamaktan olsa gerek her seyin en iyisi (ornek: yemekler. yemek kulturu bir tek Turkiye'de var) ve en kotusu Turkiye'de. halbuki ne alakasi var, yukarida yazdigim her sey tum ulkelerde yasanan seyler, ki bazilarinda Turkiye dunya ortalamasindan iyi bile olabilir. Yukaridaki cevaplarin bazilarinda da gene ahlaksizlik, sahtekarlik, yozlasmislik sanki bir tek turkiyedeymis gibi konusulmus.
0
hot potato
(08.01.22)
bunaltıyor da kendim gidemediğim için ve gitmek için daha çok çaba harcamam gerektiğini hatırlattığı için bunaltıyor. bir de sosyal medyada şöyle bir durum var, olumlu şeyler daha az yazılıyor bence. insanlar çevresindekilere sürekli şikayet edemeyeceğinden sosyal medyada yazıp rahatlıyorlar. benim hesabım öyle günlük hayatta sürekli bunu konuşmadığım halde. kısaca, onlar da haklı sen de haklısın.
0
curious mind
(08.01.22)
Bunaltıyor. Genelde bunları yazanlar Z kuşağı. Her şeyi kendilerinin bildiklerini sanıyorlar. Bilgiye tamamen kapalılar. En çok da doktorların yurtdışı muhabbetinden bıktım diyebilirim. Sanki dünyada ülke kalmadı da Almanya Türkiye'den gelmek isteyen bütün doktorları alacak. Başka Avrupa ülkelerinden tut Çin ve Hindistan'a kadar herkes en iyiyi istiyor.

Bir de gidebilen kişi zaten gider. Konuşmuş olmak için konuştuklarından bunaltıyorlar açıkçası.
0
garylineker
(08.01.22)
bunaltıyor. ek olarak ''x ülkesi yeni bir su ürünleri mühendisi kazandı'' muhabbeti de çok bunaltıyor.

15 sene kadar önce bir arkadaş grubuyla birlikte yurtdışına taşındık, aramızdan ara sıra türkiye'ye geri dönenler oldu ama memnun olmalarına rağmen resmen peer pressure yüzünden yurtdışına geri döndüler.''yurtdışından taşındım'' dediğinde bahsettiğin ülkeye 2 gün kahve içmeye gelmiş insanlar sana hayatının hatasını yapmışsın gibi davranıyorlar çünkü.

ve bu yorumlar insanları kötü etkiliyor, sadece türkiye'de yaşadıkları için mesleklerinde asla başarılı olamayacağını düşünen insanlar görüyorum. aynı şey herhangi bir uğraş, hobi, hayata dair bir hedef için geçerli.

son olarak bu tarz siyah-beyaz ayrım yapan insanların kafasında yurtdışı neresi onu da anlayamıyorum. sydney ve cagliari'deki hayatı aynı görecek kadar yüzeysel bakmak maalesef bu şehirlerden de zevk alamamakla sonuçlanır diye düşünüyorum.
0
william morris
(08.01.22)
Kesinlikle katılıyorum ben aşırı sıkıldım ve böyle düşündüğüm için kendimi tuhaf hissediyordum. Ancak burada aynı fikirde olanları görünce bir nebze rahatladım.

Genelde her konuyu yurtdışına bağlayan kişilerin yurtdışında uzun süreli hiç yaşamamış insanlar olduğunu farkettim. Yurtdışında ekonomik refah, düşünce özgürlüğü vs muhakkak daha fazla. Yurtdışında yaşamak kötü demeyeceğim gurbetçiler gibi. Ancak uzun süreli yaşamayan insanlar home sick olmanın, başka bir ülkede ne kadar oralı gibi olursan ol yabancı olmanın ne demek olduğunu tatmamışlar. Bu yüzdendir ki gözlerinde çok büyütüyorlar.

Bir de sürekli Avrupa'dan bahsedip kendini o standarda çekememiş insanlar var ki benim en ciddiye alamadığım kesim. Tribünde bira içmek istiyor fakat çöpünü muhtemelen yere atacak. Turist olarak gittiği yerde bile kendini belli ediyor ancak yurtdışında yaşamak istiyor. Önce burada faydalı olamamış ki yurtdışında olsun.
0
mysticriver
(08.01.22)
bazısının sıkıntıları var. konusu bile açılmadan, sana öfkelenerek, zaten ülkeden gideceğim diyenler var muayenehanede.

bazısı çoluk çocuk

ateşi ilk yakanlar da gazeteci/siyasetçi yanında çalışan çömezler heralde.
nihayetinde 3 kenar internet gazetesi aynı konuyu manşete çekti mi, o konu gündem de yer ediyor. bu yol su yemek olarak geri dönüyor muhakkak.
0
comp
(09.01.22)
dostum kesinlikle haklısın, bence bunun sebebi şu: eskiden insanlar yurtdışına çok daha kolay gidebiliyordu. yurtdışına öğrenci olarak, turist olarak vs gitmek çok daha kolaydı. giden insanlar, orada da insanların bir takım sıkıntılar çektiğini, oranın da kendine göre zorlukları olduğunu görüyor, tecrübe ediyordu, dolayısıyla evet burası zor ama orası da beni altın kaşıkla beklemiyor, orada da farklı bir zorluk var şeklinde bir tecrübe ediniyordu. şu anda insanlar gidemiyor, turist olarak bile tecrübe edemiyorlar. instagram'dan, youtube'dan edinilmiş bir yurtdışı tecrübesi var, içerik üreticileri de, paylaşım yapanlar da takipçi kasmak için her şeyin inanılmaz güzel olduğu bir hayali satıyor. yurtdışının zorlukları, kötü yanlarını gösteren bir video, genel narrative'a aykırı olduğu için izlenmiyor bile, arada kaybolup gidiyor. bir de yurtdışını gidip de bu ülkeden nefret eden insanlardan öğreniyorlar, ya adam gitmiş, burayla derdi bitmiyor. sal abi şu ülkeyi. evet burası bok gibi bir yer, sen de müthiş bir hayat yaşıyorsun. allah daha iyi etsin de sal kardeş şurayı.

tabii ki kıyaslanacak, tabii ki daha iyisi istenecek. tabii ki ülke olarak geliştirmek zorunda olduğumuz çok şey var. ama şu kuru kuruya "gidicem lan ben de gidecem, aslında siktir olup gitmek lazım abi" muhabbetinden ben de sıkıldım. burada akademisyen olacağıma orada dönerci olurum. ol kardeşim. ya ol ya da muhabbetini etme artık, yeter bıktık yani. bunlar kişisel tercihler, ülkem için giden tecrübe kazanan da iyi, gitmeyen kalan da iyi. ama bu kadar çok anlam yüklemek gerçekten bıktırdı.

bak mesela bir örnek vereyim; arkadaşlarla konuşuyoruz abi senin araba burada 500 bin tl orada 20 bin euro. evet kardeşim doğru. burada 3 sene kredi ödüyorsun aracının değeri döviz bazında bile benzer rakamlarda kalabiliyor. almanya'da 20 bin euroluk araç 3 sene sonra 5 bin euroya düşüyor. bu aracı sürmek için yılda 5 bin euro çöpe atar mısın? cevap, aa öyle miymiş. e işte diyorum ya, kolay olana inanmak dışında bir olayımız yok tc millleti olarak.

almanyaya göç etmeyi hayal ediyor adam. tamam çok güzel. yahu iki kelime almanca öğrenmemiş. lan internetten aç okursun, iki adım atarsın hayalin için di mi. yok abi. hasbelkader giderse de yerel halktan bağımsız bi getto kurmaya çalışıyor kendince. gittiğinde bile gittiği ülkeden izole kalmayı başabilen bir milletten ne bekliyorsun?

neyse yani insanlar özetle mutsuz. mutsuz olmakta haklı sebepleri var. bu sebeplerin bir kısmı ülke ve ülkenin yönetimiyle alakalı bu da %100 doğru. ancak bir kısmı da kişinin kendisiyle alakalı. insanların çoğu da suçu karşı tarafa atıp kendileri bir şeyleri iyiye götürmek için bir çaba göstermiyor. 20 ülkeden fazla gezmişimdir, mesela ben sokakta rastgele biri tarafından bıçaklanabileceğimi gerçekten kafaya taksam, anında psikoloğa giderim. bunun burası ile alakası yok, kendinde bir psikolojik problem var bunu çözmen lazım. ya da maddi olanaklar evet kısıtlı, daha çok kazanmak için ne yapabilirim? yabancı dilin var mı? yaptığın işin önü açık mı? kariyerin daha nereye gidebilir? bunları konuşmaktansa abi dönerci olacaksın var ya mustang'e bineceksin geyiği yapmak daha kolay oluyor, acı ama gerçek.
0
roket adam
(09.01.22)
Bu sinir bozucu olsa da normal bir davranış. Bugün 20'li hatta 30'lu yaşlarında olan insanlar kendilerinden önceki jenerasyonlardan farklılar. Türkiye'nin 2000'ler öncesi yaşadıkları ekonomik ve siyasi çalkantılarda, o dönemin gençleri şimdiki kadar imkana sahip değildiler, dertlerini çekerken Almanya'da, Amerika'da vb. nasıl hayatlar yaşandığını, akranlarının nasıl fırsatlara sahip olduğunu an be an görme imkanları yoktu.

Bugün ise haberlerle, sosyal medyayla, arkadaşları vasıtasıyla vb. dünyadan haberdar olmayan 35 yaş altı kimse kalmadı. Üstelik bu insanların tamamı 10-15 yıllık ekonomik büyüme dönemini, görece stabil döviz kuru zamanlarını yaşamış; bu sayede belki sosyal seviye atlamış, kariyer yapmış, yurtdışı görmüş hiçbiri olmasa yine evinde, cebinde interneti olan insanlar. Bir ekonomik ya da siyasi kriz yaşandığında kendi bilgileri dahilinde yurtdışındaki insanlara bakmaları, onlara öykünmeleri normal. Burada tabi ki bazı çıkarımlar çok yüzeysel ve "Yurtdışı" hiçbir sorunu olmayan, her şeyin mükemmel olduğu adeta mitolojik bir noktaya da çıkartılıyor ama insanların "Demek ki kaderimiz bu" demektense "Ulan millet ne güzel yaşıyor, bizim neyimiz eksik" demesi daha iyi, belki hemen olmasa da orta-uzun vadede bir şeyleri değiştirir.

Tabi diğer bir etken de insanların yorgunluğu. Bugün sokak röportajlarına bakarsanız 8 yaşında çocuklar bile dolar kurundan, faiz oranından falan bahsediyor. Bu gündem çok yorucu ve insanların olmayan umutlarını daha da tüketiyor. Bu noktada insanlara suç bulamıyorum çünkü bu yönetimsel bir tercih. Bugün güdülen siyaset partilerin kitlelerinin politize olması üzerine. İktidar istiyor ki tüm seçmen kitlesi konsolide olsun, her an her politikasını savunsun. Ha keza muhalefet de insanların tepkilerinin canlı kalmasını istiyor... Bu durumda her konunun siyasete çıkması, o tartışmaların da bir noktada "Ulan yurtdışına bak adamların kafası ne kadar rahat" seviyesine gelmesi bence normal. Ülke sadece ekonomik ve siyasi değil, mental açıdan da zor zamanlardan geçiyor.
0
salihdt
(09.01.22)
Ben de gitmeyi düşünüyorum ama başka çarem olmadığı için. Yazılımcı olmuş olsam, doktor olmuş olsam gitmeyi düşünmezdim. Uzman doktorun maaşına yakın bir para kazanabilmem mümkün değil mesela.

Dil bilmeyip falan gideceğim diyen tipler de var. Bunlarla muhabbet insanın modunu düşürüyor açıkçası. Evlenmiş, çocuk yapmış buna rağmen kafasında gitme hayalleri falan. Yapılmaz değil yapılır ama çok zor iş gerçekten.

Anadolu'da okumuş hiçbir dersi ingilizce almamış bir doktorun gittiği ülkenin dilini ana dili gibi konuşabilmesi lazım. Ayrıca gidilecek ülkede en azından bir diploma almış olmak çok önemli. Bu işleri araştırmış biri olarak söylüyorum bunları.
0
antropolog
(09.01.22)
Ben de imkanım neye el veriyorsa onunla iyi hissetmeye çalışırım hep ama sorun şurada imkanlar günden güne daralıyor, kendimizi birazcık iyi hissetmek için yapacağımız şeyler yine ülkenin durumu kaynaklı bir yerlere tosluyor.

Ben kendi adıma yurtdışında hiç yaşamadım, 1-2 haftalık tatiller dışında herhangi bir ülkeyi tecrübe etme şansım olmadı ama ben de ister istemez şöyle bir kıyaslama yapıyorum, 10 sene önce 20 sene önce son derece rahat yapabildiğim şeylere bugün ulaşamıyorum, sadece maddi anlamda da değil, zihniyet değişti, çevre değişti ve günden güne kendimi bu yeni insanların bulunduğu yere ait hissetmez oldum, sürekli bu durumla yüzleşmemek için hayatımı daraltmak durumunda kaldım, bu tutumun da bir maliyeti oluyor ve insan bunalıyor, bunalınca da içinden atmak istiyosun.

O nedenle bu tarz yazılara denk geldiğimde çok da bunalmıyorum ve anlıyorum yazan kişinin duygularını, zaman zaman olumsuzluk duymaktan sıkılsam da, ortada hiç sorun yokmuş gibi yaşayanlar, bir nevi mış gibi yapanlar beni daha çok bunaltıyor, ha gerçekten aşmış olanlara bir dediğim yok onlara ancak imrenirim ama ‘hep olumlu olmalıyız’ durumu da beni boğuyor.
0
(09.01.22)
Yani insanlar tükendiği ve inanılmaz mutsuz olduğu için anlayışla karşılıyorum, ama kendimi uzak tutmaya da çalışıyorum bu sohbetlerden.
Beni daha çok sinir eden şey bilmedikleri konularda yurtdışı guzellemeleri yapmaları insanların. “Ya zaten avrupada herkes X” “devlet Y yapıyor” falan gibi olmayan artık nerden de duyuldugu belli olmayan garip idealler yaratıyorlar. Bu memleketlerde taciz, tecavüz, ırkçılık, dolandırıcılık, suç, saçma politikacılar, cinsiyetçilik yokmuş gibi. Ha bizdekinden iyidir kötüdür bakın bununla ilgili bir şey demiyorum. Kastettiğim buraların masalsı harikalar diyarı olarak yansıtılması. Yani Amerikadan guzellikler diyarı diye bahseden birine “hmm, tabii orda da ırkçılık var” falan deseniz “ya bırakıcaksın ırkçılığı” diyorlar mesela. E bu nasıl bir arguman? Ne demek ki bu?

Konuyu değiştirmek gibi olmasın ama ben bu spektrumun diğer ucundayım. İki sene kadar önce Turkiyeden tasındım. Ustumdeki tek baskı “hayatın tadını cıkarma” konusunda. Herkes surekli “sen neyse ki kurtardın kendini” diyorlar, hep bir refah ve mutluluk baskısı. Türkiyedeki insanlarla olan iletisim dönüp dolaşıp “bizi de aldırsana ehuıehueh” şakalarına geliyor. “Bizim çocuk da biraz buyusun yanına gonderelim” gibi garip soylemler. Erkek arkadasım da bazen “beni de kurtar burdan ya” falan diyor yarı ciddi. Yahu evlenmeden oturma izni olmuyor yaşadıgım ülkede, insanların karısına kocasına bile vize çıkmadı iki senedir, e hadi getirdim buraya ne iş yapılacak? Vs derken birden kendinizi sırf yurtdışına gittiğiniz için hazır değilken evlenip çok da tanımadığınız iki çocuğun sorumluluğunu alma ihtimalini düşünürken buluyorsunuz. Olacak iş değil de, bahsettiğiniz sohbetin diğer yönünü anlatmak için soyledim. Kimse de fikrimi sormamıştı gerçi, sorry.
0
sopiro
(09.01.22)
(6)

Tarihi geçmiş burçak biskuviyi yiyeyim mi

Filinta61
Haziran 2021 diyor son tuketim tarihi ama. Hastayim da disari cikasim yok. Bi cay demleyim dedim, yaninda atayim agzima ama tarihleri gecmis
Haziran 2021 diyor son tuketim tarihi ama. Hastayim da disari cikasim yok. Bi cay demleyim dedim, yaninda atayim agzima ama tarihleri gecmis
0
Filinta61
(08.01.22)
Ye.
Olsa olsa lezzeti azalmıştır.
0
michael_knight
(08.01.22)
Ben çok yedim bişi olmuyor hatta güzel geliyor yoklukta
0
olaylar olaylar
(08.01.22)
Yemezdim ben olsam, kısa süreli peynir vb dolapta saklandığı için yiyebiliyorum ama paketli ürün ve uzun süre olmuş Haziran'dan beri. Bilemedim://
0
dreamnesiac
(08.01.22)
Eğer kokusunda ve dokusunda bir bozulma, küflenme vs. yoksa gönül rahatlığıyla ye.

Afiyet olsun.
0
kaptankedi
(08.01.22)
Yemezdim ben olsam +1
0
put it in your appropriate place
(08.01.22)
Yerdim. Sen de ye.
0
mezarkabul
(08.01.22)
(10)

Eve kapandınız mı

regina phalange
Vakalar 10ar 10ar artarken herhangi resmi bir önlem yok ortada. Trafik baya rahatladı sanki herkes eve kapandı gibi geldi bana ama. Siz haftasonu için evden cıkmayalım diypr musunuz napıyorsunuz? Çember member kalmadı biz çember olduk vallahi.
Vakalar 10ar 10ar artarken herhangi resmi bir önlem yok ortada. Trafik baya rahatladı sanki herkes eve kapandı gibi geldi bana ama. Siz haftasonu için evden cıkmayalım diypr musunuz napıyorsunuz? Çember member kalmadı biz çember olduk vallahi.
0
regina phalange
(08.01.22)
Benim etrafimdaki insanların %70 i karantinada, bende bugün olmasam yarın covid olurum diye bekliyorum.
0
mirty
(08.01.22)
ben 3 senedir fazla kapandığım için istesem de çıkacak bi ortamım, sosyal hayatım kalmadı zaten. açık havada yürüyüşe çıkıyorum, markete vs gidiyorum, çok sıkılırsam cafeye, restorana gitmekten rahatsız olmam ama konsere, bara, kalabalık mekanlara gitmem.
0
hypathia
(08.01.22)
trafiğin rahatlaması yakıt fiyatlarının yükselmesinden, haftaiçi net olarak anlaşılıyor.

kapanmak pek mümkün değil ne yazık ki , çok sık hastaneye gidip kalabalık ortamlarda saatlerce beklemek durumunda kalıyoruz.

gezip tozma dersen 2 senedir hiç bi yere gitmedim bu maksatla.

her geçen gün cerrahpaşa'daki covid test binasının kapısındaki kuyruk artıyor. ben oradan az çok anlamıştım durumu sonra, babası covid olan bir duyuru kullancısı hastaneler doluymuş ambulans eve geri getirdi deyince daha çok anladım ama dediğim gibi elimden bişey gelmiyor.
0
killerbee
(08.01.22)
kapanma falan yok full devam hayata
0
paintov
(08.01.22)
İlk günden bugüne, hiç eve kapanmadım.
0
allah yazdiysa bozsun
(08.01.22)
aşılarım ve maskelerim tam. yasaklar hariç hiç eve kapanmadım. yasak olmadığı sürece kapanmayı düşünmüyorum.
0
kelepir
(08.01.22)
yasak olmadığı sürece kapanmayı düşünmüyorum +1
0
harmanyeri
(08.01.22)
dışarda işim olmadıkça evdeyim. kalabalıktan kaçınıyorum.
0
false pretension
(08.01.22)
Evet çıkmıyoruz temel ihtiyaçlar ve açık hava dışında. Bir süredir böyleydi zaten ama tek tük gittiğimiz 1-2 yer vardı, onlar da seçenek dışı oldu şuan.
0
dreamnesiac
(08.01.22)
Işim evden calismaya musait degil. Tam zamanli calisiyorum ve ise gittigimde insan icindeyim. Bazi gunler 13-14 saat maske takiyorum. Disariya cikinca da maske takmam gerektigi icin zorunlu olmadikca cikmiyorum. Hasta olmayayim diye kendimi korumaktan yoruldum artik.
0
shark
(08.01.22)
(9)

Özdisiplin sorunları

Mossy
Özdisiplin konusunda son derece başarısız bir insanım. Zorunda olduğum şeyleri bile yapmayıp erteliyorum. Çalışmıyorum. Günlük işlerimi bile düzenleyemiyorum. Hiçbir şey yapmıyorum. Depresyonda değilim sanırım çünkü hayatım boyunca genelde böyle bir insandım. Başarılı olmak için buna ihtiyacım olduğ
Özdisiplin konusunda son derece başarısız bir insanım. Zorunda olduğum şeyleri bile yapmayıp erteliyorum. Çalışmıyorum. Günlük işlerimi bile düzenleyemiyorum. Hiçbir şey yapmıyorum. Depresyonda değilim sanırım çünkü hayatım boyunca genelde böyle bir insandım. Başarılı olmak için buna ihtiyacım olduğunu biliyorum, mantıken disiplinli ve iradeli bir insan olmak istiyorum ama içimden bu gelmiyor. Canı gönülden hiçbir şeyi istemiyorum. Hiçbir şey için emek vermek ve çaba harcamak bana cazip gelmiyor. Gerçekten de hiçbir şey yani... Bu arada istanbulda iyi bir okulda yüksek lisans yapıyorum ama yapamıyorum onu da, 2 yıldır tez dönemindeyim. Hiçbir şey çok da ilgimi çekmiyor. Bunun ölü olmaktan ne farkı var bilmiyorum açıkçası. Sadece telefonla ve bilgisayarla vakit geçiriyorum. Napabilirim yaşamayı istemek için acaba? Lütfen bilgili insanlar yorum yapsın, kendi kendimi zaten yeterince yargılıyorum. Teşekkürler.
0
Mossy
(05.01.22)
bu da bir tür depresyon aslında.

diğer yandan bilinçaltında yetişkin olmamak, yetişkin olmayı reddetmek, sorumluluktan kaçmak, çocuk kalmayı istemek, hayatı kabullenmemek, hayatı yaşamaktan korkmak veya fazla mükemmeliyetçi olmak (ki kendinizi yargıladığınızı da söylüyorsunuz, bu onun bir işareti), asla mükemmel olamayacağına inanıp başlamadan yenilgiyi kabullenmek (başarısızlık korkusu) gibi şeyler var muhtemelen ama bunun daha derinine inmek lazım.
muhakkak bir nedeni ve hayatınızdaki başka şeylere de yansıması vardır.
0
blatta hiberna
(05.01.22)
@blatta +1

ben de böyleyim ve farkında olmasanız da saydığı şeylerden birisi/birileri vardır muhakkak. iyice düşünüp kaynağını bulmanız lazım.
0
rose parks
(05.01.22)
maalesef bir şeyi entelektüel düzeyde bilmemiz, onu içselleştirip dönüştürebilmemizi sağlamıyor.
yani adını koymaktan ziyade, bunun yaşantınızdaki kökenini bulmanız lazım.

mesela ailenizde kim mükemmeliyetçiydi?
kimi örnek alıyor ya da taklit ediyor veya tam zıttı olmaya çalışıyorsunuz?
bu halinizle kime karşı geliyor ya da kimden onay alıyorsunuz?
ailenizde sorumlulukla ilgili sorun yaşayan biri var mıydı?
varsa kimdi ve davranışlarının sonucu ne oldu?
çok çalıştığı halde sonu kötü olan, hayatını yaşayıp sonra felakete sürüklenen birilerine şahit oldunuz mu?

annenizle-babanızla aranızdaki ilişki dinamikleri nasıl?
hırslı insanlar mı, başarıya mı değer veriyorlar?
doğduğunuz dönemde nasıl bir psikolojik ortam varmış?
plansız bir hamilelik miymiş, planlanarak mı hamile kalınmış?
küçükken iyi veya kötü not aldığınızda ebeveynlerinizin tepkisi ne oluyordu?
negatif veya pozitif motivasyonla sizi daha başarılı hâle getirmeye çalışan oldu mu?
birbirleriyle nasıl bir ilişkileri var?
mesela siz çocuk olmayı bırakırsanız annenizle babanızın bir arada kalmayacağına inanıyor musunuz?

gibi onlarca soru var.
bunları kendi hikayenize göre düşünmelisiniz.
bu tip sorularla belli bir farkındalığa ulaşırsanız onun az da olsa etkisi olur.
hep en dibe gitmeye çalışın, yani lisede olan bir olay değil, tam kökenini hatırlamaya çalışın.
aile dinamiklerinizi düşünün.
isimlerin, peter pan sendromunun falan önemi yok, kendi kök inançlarınızın önemi var.
size yardım edecek olan bu yani.
0
blatta hiberna
(05.01.22)
@Mossy

Üniversitelerin Psikolojik destek birimleri oluyor; okulunuzdaki bu birimden yardım alma şansınız olamaz mı?

"Uzman" desteği gerekli, bir Klinik Psikolog ya da Psikiyatrist mümkünse.
0
dreamnesiac
(05.01.22)
Nacizane yorum yapmak için girdim, ilk yapmanız gereken o ilk adımı atmak.
Kendinizi sorlayıp dışarı çıkıp adım atın, yürüyün, bi' şey düşünmeden bol bol yürüyün, görece temiz havası olan bi' yer mümkünse.
0
kumandanim
(05.01.22)
Hemen bu iki 2 kitabı okuyorsun. Bu sorunu aşmanda çok faydası olacağına inanıyorum.

Ali Fuat Başgil - Gençlerle Başbaşa
Jules Payot - İrade Terbiyesi
0
levent bilgen
(05.01.22)
dreamnesiac teşekkür ederim, okulun destek birimine talep oluşturdum. böyle bir imkan olduğunu bilmiyordum. çok sağ olun :)

kumandanim deneyeceğim, teşekkürler

levent bilgen irade terbiyesini okudum, diğerine de bakayım. okuyorum böyle şeyler aslında bol bol ama etkileri kısa sürüyor maalesef.
0
🌸Mossy
(05.01.22)
@Mossy Süper, çok sevindim :)
0
dreamnesiac
(05.01.22)
"kendi kendimi zaten yeterince yargılıyorum" kilit cümle bu. Kendi kendini yargılamak, bir insanın kendine yapabileceği en kötü şey, ve asla ama asla sonuç vermez. Bin tane araştırma var bununla ilgili, sonuç verme olasılığı ihmal edilebilecek kadar düşük.

Benzer süreçlerden geçip çoook uzun süreler terapi görmüş biri olarak çareyi "mindful self compassion" denen şeyde buldum, farkındalıklı öz şefkat diye çevirmişler. Prensibi sana gelip derdini anlatan, sorun yaşayan veya hata yapan bir dostuna nasıl yaklaşıyorsan, kendine de aynı anlayış ve destekle yaklaşman üzerine kurulu. Modern dünya bizi robot olmaya itiyor ama biz robot değiliz, yaşadığımız duyguları tanımlayıp, kabul edip, bu sıkıntıları herkesin yaşadığı gerçeğinin farkına varmak ve kendine gereken desteği vermek gerek.

Christopher germer diye bi abinin bununla ilgili bir kitabı var, youtube'da çeşitli videolar da var. Bi dene, işe yaramazsa gel bana kükre.

Not: bu arada sendeki şemaların aynıları bende de çok baskındı, yıllarca kök sebepleri eşeledim ancak durumu daha da kötü yaptı. Çare kendini kabullenmek, otomatik olarak düzeliyor zaten.
0
galileo figaro magnifico o o o o
(06.01.22)
(18)

Köpekler neden hep kucuk çocuklara saldırıyor?

stavro
Dikkat ediyorum basibos kopek tarafından saldırıya uğrayanlar çoğunlukla çocuk. Bunun sebebini merak ettim. Cocuklar daha cok korkutugu için mi? Hani köpeklerin korkuyu algılama ve akabinde saldirma durumu var ya, kucuk çocuklar da daha cok korktugundan çoğunlukla onlar saldıriyw ugruyor belki diye
Dikkat ediyorum basibos kopek tarafından saldırıya uğrayanlar çoğunlukla çocuk. Bunun sebebini merak ettim. Cocuklar daha cok korkutugu için mi? Hani köpeklerin korkuyu algılama ve akabinde saldirma durumu var ya, kucuk çocuklar da daha cok korktugundan çoğunlukla onlar saldıriyw ugruyor belki diye dusundum. Haberlerde hic yetiskinin saldirya ugradiginu duymadım. Ssdecetbir tane haber hatirliyirum boyle, bir guvenlik gorevlisine saldirip oldurmustu adami 2 kopek. Onun disinda hep çocuk. Sabah radyoda bir haber duydum yine 10 yaşında cocuk.
0
stavro
(05.01.22)
cunku yetiskinlere gore daha kolay hedef. kucuk ve gucsuz.
0
lemmiwinks
(05.01.22)
Bir de yetişkinlerin kaçabilme/kurtulabilme durumları var. Beni de çok köpek kovaladı ama koşarak, kapalı bir yere sığınarak vs kurtuldum. ya da yerden bir taş alıp salladığımda vazgeçip onlar kaçtı. çocukların öyle bir şansı yok. dolayısıyla her kovalamanın sonu saldırı ile bittiği için daha fazla duyuluyor olması normal.
0
mustafakesekci
(05.01.22)
Boyut çok etkili. 170 cmlik bişeye hemen saldırmazsın ama 70cmlik çocuk daha kolay hedef.

Mesela bazı hayvanlar arkası dönük birini gördüğünde saldırma psikolojisine geçiyor.

Korkuyu hissetme olayı şöyle bence, korkan kişi çeşitli şeylerle köpeğe zarar verebileceği için köpek bu durumu anlarsa karşı saldırı yapıyor. Çocuklara olan saldırılarda durum bu değil, tamamen av psikolojisi var bence.

edit: blatta hiberna güzel bir açıklama yapmış eline sağlık, yüzlerinin yakın olması ve tehdit olarak görmesi mantıklı geldi doğru.
0
nhk ni youkosu
(05.01.22)
boyut zaten etken. köpek bakıyor gücüm yeter derse saldırıyor. sana bana saldırmayacak köpek aynı şartlar altında çocuktan üstün görüyor kendini.

AMAAAAA bir etken daha var. o da çocukların hayvanlara daha kötü muamele yapması. biraz fakir mahallelere falan gidin kafasına bir çocuktan taş yememiş köpek yoktur.
0
floydian
(05.01.22)
yetişkin biri höt diyebiliyor, yerden taş alırmış gibi (ya da direkt alıyor) yapabiliyor, arabanın üstüne çıkabiliyor, tekme savurabiliyor.

çocuk ise korkuyor. ya kitleniyor ya da kaçmaya çalışıyor.
0
barankovan
(05.01.22)
net birsey soylemek zor; ama kanitlanmis seyler uzerinden fikir yurutmek gerekirse.

duzgun egitilmeyen kopeklerin icgudu geregi hassas noktalari cok guclu oluyor. ozellikle alan korumasi ve fiziksel kontak. cocuklarda bu mesafe kavrami pek olmadigi icin risk teskil eden durumlara girebiliyorlar.
0
buenosdias
(05.01.22)
Muhtemelen sadece cok yaralandiklari icin cocuklar haber oluyor.
Bana her bisiklet surusumde saldiriyorlar ama haber olmuyoruz.
0
divit
(05.01.22)
divit +1
0
dreamnesiac
(05.01.22)
Köpeklerin sokakta olmasi zaten saçmalık ama çoğu köpek iste reaktif aslında. Arabaya havlama, bisiklete havlama, insana/cocuga havlama hep karakter sorunları köpeklerde. Sahipli olunca bunla uğrasabilirsin ama sahipsiz köpekte nasil olacak.

Divit ve buenosdias+1

Genel halk köpekten anlamıyor ama cocuklar daha da anlamaz. Köpek havlasa da köpeğe yaklaşan cocuklar var çünkü anlamiyorlar.
Buna ek olarak ya hastalik (bazi hastaliklar köpeği agresif yapabiliyor) ya da yıllardir sokakta yasananlarin getirdiği sorunlardan köpekler agresif olabiliyor. Bu noktada kendi beklediği kisisel alana girene agresiflesebilir.

Yani köpekleri sokakta kimi isirsam diye dolastigini sanmıyorum ama sokakta yaşayan bir köpeği anlamak da zor, kimsenin bilgisi yok hayvan hakkında. Bu sebepten bir çocuktan tas mi yedi haliyle çocuklardan korkuyor ya da köpek agresif haliyle herkese saldırıyor vs hiçbirini bilmiyoruz.
0
logisticsmanager
(05.01.22)
sokak köpekleri grup halinde gezdiği için vahşileşiyorlar, kurt gibi davranmaya başlıyorlar. doğal olarak kolay hedeflere yönleniyorlar.

bunun haricinde son günlerdeki olaylar dışında yetişkinlere arabalara, motorlara falan da gayet fazlaca saldırıyorlar. algıda seçicilik olmuştur. yoksa köpeğin korkuttuğu yola atlayan adama araba çarptı, araba sokak köpeğine çarpmamak için kaza yaptı tarzı onlarca haber var.
0
paintov
(05.01.22)
sokak köpeklerinin çoğunun başına araba, motor, bisiklet vb. çarpması gibi olaylar geldiği için çok tepkililer.

kendisinin başına gelmese, arkadaşının başına geliyor, zaman içinde farkındalık ve deneyim kazanıyorlar.
her araba çarpan köpek de ölmüyor.
mesela dayımın kurt köpeğinin burnuna bisiklet düşmüştü, hayvanı bisiklet gördüğünde zor zapt ediyordu eğitimli olmasına rağmen.
çok basit bir mekanizma aslında.

sürü halinde dolaşan köpekler diğer sürülerle sürekli etkileşim halinde olduğu için de alanlarını korumaya tek bir köpekten çok daha farklı tepkiler veriyorlar.
yani arabaya saldıran köpekler hem kendi alanını arabadan koruduğunu düşünüyor hem de kendisinin ya da sürüsünden birinin başına araba yüzünden bir şey geldiyse onu tehdit olarak algıladığı için saldırıyor.

benim golden'ım vardı, "eve hırsız girse yalarken boğar adamı" derdik, bir kadın kafasını çok sıkıştırarak, yüzünü yüzüne dayayarak sevmekte inat etti, "yapmayın" dedik dinlemedi, sonunda hır gür oldu, saldırmadı ama hırladı ve kendini geri çekmeye çalışırken dişi kadının yanağını çizdi.

bunlar hayvan ve hayvanların çok basit psikolojileri, takıntıları var, biraz da düşünerek davranmak lazım.
yani "sokak köpeklerini besleyin, sevgi ve ilgi gösterin" deme nedenimiz herkesin sevgi kelebeği olmasını arzu ettiğimizden değil.
onun alanının olduğu bölgeden geçiyorsan ya da o bölgede yaşıyorsan, senin tehdit olmadığını bilsin, seni tanısın diye yapıyoruz bunu.
yani mesele tanışıklık yaratmak, seni bilmelerini sağlamak.

mesela kendi bölgesinde bulunan ve sevdiği insanları diğer bölgelerin sürülerine karşı koruyan köpekler de oluyor.
bizim eski evin oradaki sürü beni otobüs durağına götürür, otobüse bininceye kadar beklerdi.
bu tamamen alan ve sahiplenme meselesi, çok ağır bir matematik gerektirmiyor.

yani köpeklerin alınıp insandan uzak bölgelere atılması aradaki uçurumu arttıran bir şey aslında çünkü insandan uzaklaşmış oluyorlar.
bir de şehirleşme yayıldıkça sonunda onların halihazırda bulundukları yere bina dikiliyor, bu sefer alanları daha da işgal edilmiş gibi hissediyorlar.
mahallesinde köpeklerle yaşayan, her köpeğin herkesi, herkesin her köpeği tanıdığı ve sorun çıkmayan birçok yer de var.

çocuklara gelince, çocuklar tehlikeyi anlamıyor, bazısı laf da dinlemiyor, gidiyor hayvanın burnunu sıkıp kulağını çekiyor.
uyumlu, sakin bir köpek çocuklara kuyruğunu da çekse sesini çıkartmaz ama bahsi geçen sürü köpekleri ya da saldırgan olmaya meyilli huyu olanlar çocukların çıkarttıkları sesleri, el kol hareketlerini de rahatsız edici buluyorlar.

diğer yandan, küçük olması kolay hedef değil, "kendisine yakın" olduğu için daha çok tehdit oluşturuyor.
mesela kediler de evlerine gelen çocuklara daha çok saldırma eğilimindedir ve yabancı çocukları sevmezler çünkü kendi boyutlarına yakın olduğundan, kendi türüne tehdit olarak algılar.
hayvanlar için "yüz yüze gelmek" yani kedinin ya da köpeğin çocuğun yüzüne yakın olması tehdittir.
senin ayaklarınla muhatapken, çocukla yüz yüze oluyor.
bütün hayvanlar için bu böyle.
kavga eden mahalle dayılarının alınlarını birbirine dayaması gibi, yani yüzüne yüzünü yaklaştırmak bir köpeğe en yapılmaması gereken şey zaten.

burada mesele kolay hedef dendiği zaman, hayvan saldırmak için yer arıyor da, o dişine göre diye saldırıyor zannediliyor.
tam tersine, tehdit olarak gördükleri için savunma ve mesafeyi koruma nedeniyle saldırıyorlar.
0
blatta hiberna
(05.01.22)
Genel olarak zaten ennn eğitimli evcil hayvan bile küçük çocuklarla tek bırakılmaz. Ama şu da var köpekler tehdit altında hissettiği için saldırıyorlar. Küçükken, daha köpeklerin gelip kendi kendine sevdirdiği zamanlarda yaşıtlarım köpeklere taş atardı hep ya da kötü davranırlardı vs.

20 yılda herkes kulağını tıkadı adım adım başımıza çözülmesi çok zor bir sorun açıldı. Kısırlaştırma / breederların ve pet shopların yasaklanması / çip takılması vs. vizyonları varsa birkaç seneye çözülür umarım.

Belki linç yiyeceğim ama bugün öğlen tek bir tane gördüm normalde sevmem de korkarım biraz ama çok sevilesi bir tipti yavaşça yaklaştım elimi uzatıyordum korkup geriye çekildi bayağı. Belki de o noktada bırakıp gitsem "tehlikeden kurtuldu" sanacaktı. Bekledim yiyecekle falan kandırdım şapşalı.
0
aguen
(05.01.22)
@blatta
Yani kopek saldirmaya yer arıyor da olabilir gayet, oyle de olsa zaten hayvani suclamayiz, buna onlem almasi gereken bir yerel yonetim var. Hayvan bu nihayetinde, doğası neyse ona gore davranacak, saldırganlık varsa saldiracak. Nihayetinde bu hayvanin doğasında bir yerlerde bir saldırma icgudusu var ki saldiriyor. Bir guvercinin kimseye saldirdigina tanik olmadik ornegin.

Demem o ki kolay hedef oldugu için saldiriyor savinin yarattigi algida bir sorun yok bana sorarsan.
Cunku esasında kopegin ne dusunerek vrya hangi ic guduyle saldirdiginin hiçbir onemi yok. Saldirmaya yer aradığından da saldiriyor olabilir, kendine bir tehdit algiladigindan, korktugundan veya herhangi bir seyden. Sebebinin onemi yok, burada onemli olan saldirmasi veya saldırmamamasi.
Kopegi mahkemeye çıkarıp yargilamiyoruz nihayetinde. O yüzden ne sebeple saldirdiginin çok onemi yok. Bu isi basibos kopegin kendisiyle cozmuyoruz, yerel yonetimden yardim istiyoruz sorun yaratmaya baslayinca.
Yani köpeğe şöyle yaparsan saldirir, böyle hareket yaparsan saldirir diye öğrenip bunu cocuklara da ogretebilirsin evet ama bu da bir yere kadar, garantiye almaz isi. Hayvan sonucta, aklından ne gectigini bilmiyorsun. İnsan gibi dusunerek hareket etmedigi icin de zaten ona sorumluluk yukleyemiyoruz. Sokaklarda bulunmamasini saglamasi gereken belediyeye sorumluluk yukluyoruz, saldırıyı keyfinden veya yasamam alanini korumak icin yapmış olmasina bakmaksizin.
Yani kopegin doğasını ne kadar anlasak da başıboş kopegin çoluğu cocugu isirma riski daima var olacak.
0
🌸stavro
(05.01.22)
kolay hedef olduğu için de saldırıyor olabilir tabii ki, hatta sırf bu yüzden saldıran da vardır ama "kolay hedef olduğu için saldırıyor savı"nın önemi var çünkü "köpekler neden hep küçük çocuklara saldırıyor?" diye sormuşsun.

ben de sorulan soruya hayvanın içgüdüsüyle ve psikolojisiyle ilgili bilgim dahilinde cevap veriyorum.
"bence" diye yorum yapmıyorum yani.
ben savdan bahsetmediğim için öyle bir cümle kurdum.

konuya sadece savlar açısından bakarsak çözüme ulaşamayabiliriz sadece, öyle bir şey var.
yani burada mesele sana göre sakınca olmaması ya da bana göre x olması, y olmaması değil.

ha, durup dururken gelip saldıran köpek de var, kimse yok demiyor zaten.

köpeklerin başının boş olması bence köpekler açısından da üzücü bir şey.
ben hayvan sever bir insan olarak camdan havlayarak araba kovalayan sokak köpeği gördüğümde içim hop ediyor çünkü onu yaparken arabanın altında da kalıyorlar.

ama şu anda ülkemizdeki düzen neticesinde köpeklerin kendi kakalarını ya da başka köpekleri yemek zorunda kaldığı barınaklarda sürünerek ölmesini de destekleyemiyorum.
her barınak yedikule gibi olsun, gider elimle teslim ederim, içim de rahat eder.

ama sorduğun sorunun cevabını bilirsek ve savlarla düşünmezsek, sokakta başıboş köpekler olduğu sürece çocuğumuz yanımızdayken nasıl davranmamız gerektiğini bilebiliriz mesela.

yani benim evimde beş kedi var ve çocuklu arkadaşım geleceği zaman "kedilerim ne tepki verir bilemiyorum" diyebiliyorum.
o yüzden bilginin kimseye zararı olmaz yani.
kediyi de köpeği de, yüz yüze gelecek şekilde, yüzümüzü yaklaştırarak sevmememiz lazım.
çocuklara da bu yüzden saldırma ihtimalleri daha fazla.
bilmeyen varsa okur da dikkat eder belki.
0
blatta hiberna
(05.01.22)
Boyle soylenmesinin "köpek saldirmaya yer ariyor" algisi yarattigindan bahsetmissiin, onun icin soyledim bunu. Benim demek istedigim aslinda bu alginin bir şeyi etkilemedigi. Ama ben bshsettigim şeyin senin soylediginle pek alakasi yok simdi farkettim, konu disi bu.
Yoksa zaten sebebini ben sordum evet, cocuklara daha cok saldirmasinin altinda yatan ne diye.
0
🌸stavro
(05.01.22)
Bu arada ben kendini "hayvansever" olarak tanimlamayan, bu konuda notr biri olarak sokakta başıboş köpek bulunmasinin "en az" insanlar kadar haybanin kendisi icin de sikinti olduguna katiliyorum. Sokakta basibos kopek olmamali ve eger bu hayvanlar sokaktan toplandiginda aclikla mücadele edecek durumda kalacaklari rezil yerlerde toplaniyorlarsa bu da yerel yönetimin sucudur ve buna cozum uretmesi gerekir. 2022 yılındayız, ve bu hayvanları sokaktan alip adamakilli sartlsrda bir yerde tutmak zor degil. Ekstrem dusuncelere sahip bir azınlık disinda "sokak köpekleri toplansın" diye ssvunan kimsenin de bunlar olsun gebersin istedigini sanmiyorum.
Bu hayvanlara karsi korunmak icin bilinci olmanin faydasina lafim yok, ama nihai cozum hem hayvanin kendisi hem de etraftaki insanlar icin sokakta yasamamalari. Araba altinda ezilmese veya sokaktaki cocuktan kafasına tas yemese bile sokakta sahipsiz yasayan hayvanin gıda bulma sorunu var kafadan.

Aslinda benim tahminim köpek saldirisina ugrsyanlsrin azimsanmayacak bir kismi basibos sokak köpeği degil de tasmasiz nesiz gezen pitbull vs sahipli kopeklerin saldirisina ugruyor. Bu da ayrı mrvzu.
0
🌸stavro
(05.01.22)
Savunmasız gördükleri için saldırıyorlar. Teke tek olunca savunmasız görürlerse saldırıyorlar. Sürü olunca herkese hatta diğer hayvanlara da saldırıyorlar. Köpek sürüsü aç kalırsa içindeki en zayıfı yiyebilir.
0
OrangeYellow
(05.01.22)
tamamen boyut ile alakalı. hayvanların tamamı (hatta insanlar da) kendilerinden küçük ve zayıf gördükleri canlıları ezmeye çalısırlar. örneğin kediler fareleri, kuşları, hatta solucanları kovalar ama köpeklerden kaçar. büyük balık küçük balığı yer. köpekler de kedileri kovalar, küçük cocuklara saldırır. büyük insanlara saldırmaya cesaret edemezler. ama ayılar büyük oldukları için insanlara saldırmaya çekinmezler. hatta dikkat edin köpekler tek başına yürüyen insanlara daha kolay saldırırken, kalabalık insanlara saldırmazlar. ayrıca kalabalık haldeki köpekler daha cesur ve saldırgan olurlar.
0
abelardo
(05.01.22)
(6)

Bugünlerde covid pozitif olan birine baasta nasıl tedavi Veriliyor?

sonhakan
Sadece eve git bekle mi deniliyor. Yoksa ilaç veriliyor nü?
Sadece eve git bekle mi deniliyor. Yoksa ilaç veriliyor nü?
0
sonhakan
(05.01.22)
Bugünlere hakim değilim tam ama geçen ay eve ilaç götürmüşlerdi bir tanıdığıma.
0
invictae
(05.01.22)
Filyasyon ekibi istersen favipiravir veriyor başka da verdikleri birşey yok. Ben kendi doktorumun tavsiyesiyle c-d vitamini, pastil, nurofen, coraspin ve kloroben boğaz spreyi aldım.
0
robin one persie
(05.01.22)
Filyasyon ekibi ariyor meyve sebze ye deyip kapatiyor.
Baska da arayan soran yok.
0
divit
(05.01.22)
Bir de bu hastalikta ibuprofen icmeyin denmiyor muydu?
Bu ara herkes niye nurofen iciyorum demeye basladi yeni bir aciklama falan mi oldu?
0
divit
(05.01.22)
Eskiden de çok bir şey verdikleri yoktu, favipiravir veriyorlardı bir tek. Bana doktorum d vitamini, kan sulandırıcı hap vermişti, c vitaminini de bolca sebze meyveden al demişti. Ben ateş düşürücü vs kullanmadim çünkü ateşim hiç çıkmadı. Çıkanlar için basit ağrı kesiciler öneriliyor.

@dibit, o salgının başında konuşulan bir iddiaydi (ibuprofen içmeyin konusu), sonrasında böyle olmadığına dair bir çok yerden açıklama geldi.
0
fraise
(05.01.22)
Arkadaşım ailecek oldu, ilaç kullanmıyor.
0
dreamnesiac
(05.01.22)
(7)

endişe bağımlılığı, aşırı korumacılık

roket adam
özelllikle bu son pandemi olayından sonra psikolojik olarak endişeli bir hal aldım. eskiden rahatça yaptığımız sahile bisikletle, scooterla inmek gibi basit aktivitelerde bile "ya şimdi çukura girersek, düşersek biri bize çarparsa" tarzı kurulmalar yaşıyorum. özellikle eşim ve sevdiklerimle ilgili e
özelllikle bu son pandemi olayından sonra psikolojik olarak endişeli bir hal aldım. eskiden rahatça yaptığımız sahile bisikletle, scooterla inmek gibi basit aktivitelerde bile "ya şimdi çukura girersek, düşersek biri bize çarparsa" tarzı kurulmalar yaşıyorum. özellikle eşim ve sevdiklerimle ilgili endişelerim var hep, koca kadın ama tek başına çıktı gidip gelebilecek mi, başına bir şey gelir mi vs gibi aptalca düşünceler.

ailemde çok olan bir huy bu aşırı korumacılık ve bunun kalıcı olmasını kesinlikle istemiyorum. benzer sıkıntılar yaşayanlar bunları nasıl çözüyorlar? bu aşırı korumacılık sonucunda eşimin hayatı da etkileniyor zira onu da olumsuz şeylerle korkutuyorum bi anlamda. onu da tek başına iş göremez hale getirmek istemiyorum. ne yapmak lazımdır?
0
roket adam
(05.01.22)
En temiz çözümü psikolojik destek. Bunun farkında olman ve negatif etkilerini etrafındakilerde hissediyor olman çözümü kolaylaştıran şeyler. Terapi ile çözülür gibi duruyor.
0
Bruce
(05.01.22)
Konunun uzmanı değilim, sadece gözlem: Pek çok kişide pandemi ile arttı benzer şikayetler.
Duyuru'daki başlıklardan bile görebilirsiniz.
Destek +1.
Buna "ek" olarak, fizyolojik ufak değişiklikler de bir nebze olsun katkıda bulunabilir (az kafein, mümkünse stressorları azaltmak, daha sağlıklı beslenmeye çalışmak gibi)
Bir de diğer insanların da bağımsız bireyler olduğunu, kendileri için en doğru kararı alabileceklerini benzer durumlarda akla getirmek, pratikte belki işe yarayabilecek bir yöntem.
0
dreamnesiac
(05.01.22)
En dogrusu psikoterapi. Boylece neden boyle davrandiginiza kadar kendinizle ilgili bircok sey ogrenirsiniz. Genelde bu tip yetistirilen insanlar ayni davranis egilimini gosteriyorlar. Yani korumaci ailenin korumaci cocugu.
0
EasyTiger
(05.01.22)
Ben bir sene kadar once benzer dusuncelerle destek almaya basladim. Terapistim bir noktada, bu kayginin tam olarak hangi duyguya hitap ettigini dusunmemi istedi. Mesela, bunu tamamen atiyorum, diyelim ki ben 'ya annem hastalanirsa olurse' diye luzumsuz bir kaygi yasiyorsam bunun sebebi aslinda 'ya annemi de tek basina biraktim geldim buralara, terk etmisim gibi mi oldu benim keyfim yerindeyken' vs gibi bir sucluluk duygusunun yansimasi olabiliyor aslinda. Yani asil kaygilanilan sey annenin hastalanmasi degil de benim kotu bir evlat olup olmamam mesela... Cok iyi bir ornek olmadi ama anlatabilmisimdir umarim.

Keza diger acidan da, pandemi bize hayatimizda kontrol edilebilir sandigimiz seylerin bile kontrol edilemedigini, hayatin gelip geciciligini, hayatimizdaki bazi seylerin tamamen tesaduflere bagli olduguni gosterdi cok net. Bu oyle kolaylikla hazmedilecek bir sey degil, haliyle kontrol edemedigimiz seyleri ustune kaygilanarak kontrol edilebilirmis gibi gorunen seylere donusturebiliyoruz. Endiselenerek ustumuze duseni yapmisiz gibi hissediyoruz yani, cunku aslinda yapabilecegimiz bir sey yok. Bu gibi durumlarda ben kontrol edebilecegim seylerden emin olmayi biraz rahatlatici buluyorum. Yani anne hastalanmasi orneginde oldugu gibi, hastalanmasini kontrol edemem ama saglik sigortasinin guncel olarak odenmesini kontrol edebilirim. Arabanin cukura girmesi bir kaza olabilir, ama ilk yardim setimi guncel tutup yol yardim numarasini kaydettigime emin olabilirim falan filan. Gerisi sans isi zira.

Ozetle: terapi iyidir. :)
0
sopiro
(05.01.22)
terapi bence de. sopiro güzel açıklamış, yangın sandığımız şey bazen sadece dumanı, asıl ardındaki sebebe ulaşmak gerekebiliyor.

benim hayatım altüst oldu beklemediğim şekilde ve artık "hayat planlar yaparken başına gelenlerdir" diyorum :)
0
hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
(05.01.22)
En doğrusu bir psikologla görüşmek.
Ankara için Ezgi Sarışen'i önerebilirim.
0
pangea
(05.01.22)
zaten kaygi bozuklugum vardi, pandemi ile birlikte oldukca artti. en guzeli terapi ama sahsen hazir degilim ben ona, bu nedenle o bir kenarda bekliyor.

endise seviyem arttiginda derin bir kac nefes alip, "salak sacma dusunme 65 ne yapacaksin evden mi cikmayacaksin, adami mi eve kitleyeceksin cik cik cik" seklinde kendimi telkin ediyorum ve nefes terapisine devam ediyorum. ise yariyor, tavsiye ederim.
0
65 derece
(05.01.22)
(4)

SQL- Python için Site?

dreamnesiac
Merhaba,Biraz aşinalığım var ama çoğunu unuttum. Kodu yazarak pratik yapmaya da olanak veren ya da proje/ödev tabanlı olan bir site/eğitim önereniz var mı?Teşekkürler
Merhaba,

Biraz aşinalığım var ama çoğunu unuttum. Kodu yazarak pratik yapmaya da olanak veren ya da proje/ödev tabanlı olan bir site/eğitim önereniz var mı?

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(04.01.22)
datacamp.com
0
do you remember me
(05.01.22)
hackerrank
0
Barki
(05.01.22)
Şu eleman iyi baya

codingbat.com
0
plutongezegendegilmi
(05.01.22)
Edit: Datacamp'e alternatif arıyorum aslında.
0
🌸dreamnesiac
(05.01.22)
(4)

Guzel defter markasi

kuehles blondes
Merhaba, Moleskine, Leuchtturm1917 gibi taninmis, kaliteli guzel defterler ureten ama bunlardan bir tik daha ucuz olan hangi markalar var? Paperblanks bana cok gosterisli geliyor, sevmiyorum. Tesekkurler!
Merhaba,
Moleskine, Leuchtturm1917 gibi taninmis, kaliteli guzel defterler ureten ama bunlardan bir tik daha ucuz olan hangi markalar var?

Paperblanks bana cok gosterisli geliyor, sevmiyorum.

Tesekkurler!
0
kuehles blondes
(04.01.22)
Notelook için amazona bakın, fiyatlar fena değil.
0
ykyt
(04.01.22)
Gıpta var Törkiş, hayranıyım:) Özellikle ajandalarının. Hepsiburada'dan alıyorum.
0
dreamnesiac
(04.01.22)
lamy, rhodes

türk markalarından leather and paper. boyutları biraz daha küçük ama sayfaları yumuşacık ve kaliteli.
matt notebook yeni ismini duyuranlardan.
butik defter markaları da çok var, çok güzel tasarımları var ama ismen aklıma gelmiyor. souqdükkan gibi mağazalara bakabilirsin.
0
deartheodosia
(05.01.22)
victoria's journals
0
suyin
(05.01.22)
(7)

espresso kahve makinesi önerisi

wonnka
selamlar.espresso için kahve makinesi arıyorum. kapsüllü istemiyorum ama illa öneriyorum derseniz kapsüllülerden de tavsiye alabilirim.kahvelerin yapılışından vs anlarım amatörce ama makinelerden hiç anlamıyorum yardımcı olup öneride bulunabilirseniz çok sevinirimbütçe 3-4 bin
selamlar.espresso için kahve makinesi arıyorum. kapsüllü istemiyorum ama illa öneriyorum derseniz kapsüllülerden de tavsiye alabilirim.

kahvelerin yapılışından vs anlarım amatörce ama makinelerden hiç anlamıyorum yardımcı olup öneride bulunabilirseniz çok sevinirim

bütçe 3-4 bin
0
wonnka
(04.01.22)
Philips öneriyorlardı, eski duyuruları aratın. 5000tl civarıydı o zaman her yerde bulunan bir modeli, duyuruda model vb bilgileri var, 1-2 ay önce paylaşılmıştı.

PS. Öğütücüsü var mı emin değilim.
0
dreamnesiac
(04.01.22)
öğütücüsü olan bir model o fiyatlara var mı bilmiyorum. bende gaggia viva var fena değil fakat aklım. gaggia carezza da.
0
belkider
(04.01.22)
tam olarak bu cihazı 2 yıla yakın bir süredir kullanıyorum ve memnunum. dahili öğütücüsü var, kullanımı kolay, ve taze kahve kullanırsanız kahvesi lezzetli. ben aldığımda 3500 liraydı.

www.hepsiburada.com
0
harmanyeri
(04.01.22)
Delonghi dedica ec 685

yanına da bi tane graef cm 702 öğütücü



Ben burdan öneriyle kardeşime ve kendime philips ep5447/90 aldim Kasım ayında 5500'e. acayip memnunum. Ama fiyati inanılmaz arttı maalesef.
0
a darkness coming
(04.01.22)
@harmanyeri'nin eklediği Philips'in süt haznesi olmayan modeli var, biz de onu kullanıyoruz ve memnunuz. (Çünkü sütlü kahve içmiyoruz, o haznenin yerinde sıcak buhar nozzle'ı var, onunla manuel olarak süt köpürtüyoruz gerektiğinde.) Sütlü kahveyle aranız yoksa onu öneririm. Ek olarak Gaggia'yı Philips satın almış, bu cihazlarda da Gaggia ile aynı iç mekanizmalar kullanılıyormuş.

Sütlü kahve seviyorsanız bir de Siemens makine var, EQ6 sanırım modeli, espresso bazlı sütlü kahvelerin neredeyse hepsini otomatik yapıyor, güzel makine.

Tabii bu cihazların fiyatları ne oldu artık hiç bilmiyorum.
0
kobuzchu kiz
(04.01.22)
@belkider in önerdiği makineler hoşuma gitti gaggia carezza ve viva yı önerir misiniz ?
0
🌸wonnka
(04.01.22)
herkese teşekkürler gaggia carezza ya karar kıldım.
0
🌸wonnka
(05.01.22)
(16)

Aynı maaşa müdürlük veren şirkete geçme

condom kurşunu
Bence geçilir neticede title alıyorsunuz, yan haklarınjz genişliyor ama var mıdır kaçırdığım bir olumsuz taraf aynı maaşa başka şirkete müdür olarak geçmeyle ilgili
Bence geçilir neticede title alıyorsunuz, yan haklarınjz genişliyor ama var mıdır kaçırdığım bir olumsuz taraf aynı maaşa başka şirkete müdür olarak geçmeyle ilgili
0
condom kurşunu
(03.01.22)
Aynı maaşa daha çok sorumluluk mu?

Daha çok maaşa daha düşük pozisyona gidilebilir de aynı maaşa niye müdür olayım? Maaş artışı istesen terfi yollu artışın önü kapalı. Ben olsam gitmezdim.
0
himmet dayi
(03.01.22)
aynı maaşa fazla sorumluluk almam ben.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(03.01.22)
genişleyen yan hakları açmanız lazım. mesela müdür için araç mı veriyorlar? telefon+hat vs mi var? bunlar da mühim. ama 3-5 kuruşluk yan hak için ben de aynı maaşa daha fazla sorumluluk almak istemem.
0
mustafakesekci
(03.01.22)
Yan haklar; araba, genişletilmiş öss. telefon falan zaten şu an da var.

Neticede burayı beğenmezseniz bir sonraki şirkete yine müdür geçebilme durumunuz var.
0
🌸condom kurşunu
(03.01.22)
sıçrama tahtası olarak kullanacaksan evet, geçilir. ben yaptım.
0
gabe h coud
(03.01.22)
Aynı maaşa daha çok sorumluluk mu?????!!!! +1

1.5 sene once ayni maasla daha az sorumlulugu olan bir ise gectim ki yaptigim en iyi tercihti.
0
hot potato
(03.01.22)
İlk kez @gabe'e de katıldım şu soruyla :)

Az sorumluluk çok maaşın sonu aynı işyerinden emekli olmak. Başka iş bulamaz hale getirir.
0
dreamnesiac
(03.01.22)
Patron şirketi değil tabii ama daha ufak çaplı bir yere proje müdürü olarak iş bulsam koşa koşa giderim. Burda sıra usulü ilerliyorken biz ufak yerlerden çok müdür geldi tepemize. 2 sene sonra ver elini daha büyük firma.
Benim aklıma yatıyor, hatta bulabilsem istediğim bir durum.
0
cilekli pasta
(03.01.22)
Müdür, orta-üst düzey yöneticilik şirketlerin en dertli işidir. Çünkü aradasınız. Üst yönetici, ya da patron sizden bir şey bekler.

Muhtemelen sektörlerimiz aynı değil ama ben de uzun süredir yönetici pozisyonunda çalışıyorum. Öncelikle mesleğiniz ne olursa olsun, yöneticilik o işten bağımsız ayrı bir iş. Mimar, mühendis, tasarımcı, yazılımcı fark etmez. Siz artık idareci olacaksınız. İdarecilik de aslında mesleğinizden ayrı bir iş. Artık iş yapmak yerine, süreçleri idare edeceksiniz. İnsan yönetimi, proje ilerleyişi, görev dağılımı, kaynak yönetimi, zaman yönetimi gibi süreçleriniz olacak ve artık çok daha az kendi mesleğinizi yapacaksınız. Buna hazır olun. Mental olarak da, bilgi olarak da.

Ama yöneticilik zor bir süreç. Üstleriniz sizden bir şey bekler. Astlarınız sizden bir şey bekler. Astın da üstün de canı sıkıldığında çözüm için çaldığı kapı siz olacaksınız. Ve aksayan her iş ilk sizden sorulacak. O yüzden aynı maaşa böyle bir işe girişmeden iyi düşünmek lazım.

Title dediğiniz şey beyaz yakalıların birbirini gütmesi için bulunmuş bir sistem. Üstelik bu şekilde para vermeyeyim title vereyim gibi vaatlerle suistimal ediliyor. Günün sonunda artan masraflarınızı title'ınız ya da yan haklarınız ödemiyor.

Son olarak senior seviyede bir çalışan her zaman daha kolay iş bulur. Yönetici pozisyon ise daha zor. Yazılım örneğinden gidelim. Orta ölçek bir e-ticaret sitesi her zaman yazılımcıyla ihtiyaç duyabilir çünkü iş hacmine göre her daim 10-20 yazılımcının çalışması gerekecektir. Ama bu şirketin sadece 1 ya da 2 tane yöneticiye ihtiyacı olacak. Yılda belki 7-8 yazılımcı ilanı verecek ama 2 senede 1-2 tane yönetici arayacak.


O yüzden yine maaşınızın yüksek olması gerekiyor çünkü olası bir işsizlik durumunda bu fazla para sizi koruyacak. Bir de sr'ken her zaman yöneticiliğe adım atma şansınız var. Ama Yönetici seviyeden tekrar alt pozisyona inmek sizin de istemeyeceğiniz bir şey.
0
anten
(03.01.22)
anten +111

Bu çok kişisel bir tercih aslında ama ben de aynı maaşa daha fazla sorumluluk almazdım.
0
mysticriver
(03.01.22)
Gecilir bence.
Uzman olunca da ayni sorumlulugu kilitliyorlar ustune bir de is yapiyorsun. Mudur olunca en azindan isi sen yapmiyorsun.

Ama ayni maasa su an is degistirmek sacma. Zam konularini konus yoksa daha dusuge gecmis olursun.
0
divit
(03.01.22)
aynı maaşa daha çok sorumluluk almak pek mantıklı gelmedi bana. sorumluluk almayı, fazladan çalışmayı sevseniz de mantıklı değil. zira müdür yaparak daha çok sorumluluk yüklediği bir çalışanına, başka bir şirketteki alt seviye personel ile aynı maaşı veren bir yer olması düşündürürdü beni. bunun aynı paraya daha fazla sorumluluk almaktan kaçmayla alakası yok, onların daha fazla sorumluluğa az para vermek istemesi düşündürücü.
0
posthuman
(03.01.22)
O zaman biraz değiştiryeim soruyu. % kaç artışla geçmek mantıklıdır? Extradan araç var onu da göz önünde tutarak.
0
🌸condom kurşunu
(05.01.22)
araç + %15'e hiç düşünmem geçerim
0
mustafakesekci
(05.01.22)
+ %Enflasyon. Böylece aynı maaşa geçmiş olursun:)
0
dreamnesiac
(05.01.22)
Bugün haber geldi %55 zam alıyoruz. Ekim'de ara zam da yapmıştık, bu üstüne. Diğer şirketler de benzer zamlar yapar bu sene.

Bu sene için geçilmez, ciddi kaybın olur.
0
gabe h coud
(05.01.22)
(4)

Google Maps'te Yanlış Görünen Ev Adresini Düzelttirmek?

dreamnesiac
Deveye hendek atlatmaktan daha mı kolay?:)Evimin bulunduğu sitenin adı ilginç bir şekilde Google Haritalar'da yeralmadığından, kargolar ve gönderilen sürekli benzer addaki başka bir siteye gidiyor. Birkaç kurye durumun bundan kaynaklandığını iletince ben de Google Maps üzerinden düzeltme talebi gird
Deveye hendek atlatmaktan daha mı kolay?:)

Evimin bulunduğu sitenin adı ilginç bir şekilde Google Haritalar'da yeralmadığından, kargolar ve gönderilen sürekli benzer addaki başka bir siteye gidiyor. Birkaç kurye durumun bundan kaynaklandığını iletince ben de Google Maps üzerinden düzeltme talebi girdim, 3 hafta oluyor hala ses seda, düzeltme vb yok. Araya Noel girdi vb diyorum da hiçbir emare yok. Bugün tekrar bir talep yarattım. Bunlar boşlukta kayıp mı oluyordur, başka bir yolu var mıdır hızlıca bu durumu çözmenin?

Çok teşekkürler
0
dreamnesiac
(02.01.22)
Yeni yer mi eklediniz? Biraz uzun sürebiliyor ama ekleniyor genelde?

Kuryelerin adresinizi bulamama durumu tam adres yazmamanız kaynaklı olabilir mi? Benim sitem kayıtlı olmasına rağmen Sk, Bina no veriyorum, mesela sitenin no'su 5, haritaya Mehmet Sk. 5 yazılınca site kapısını çıkarıyor haritalar.
0
atom karincanin torunu
(02.01.22)
@atom karincanin torunu

Teşekkürler cevap için. Adresi tam yazıyorum, onda sorun yok. Tarif eklememe rağmen bulamayan oluyor.
0
🌸dreamnesiac
(02.01.22)
eş-dost-hısım-akraba kime ulaşabilirseniz, herkese birden düzeltme göndertin. Farklı kullanıcılardanzgidince daha kolay oluyor. Ber de iphonelardaki haritayı da unutmayın.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(03.01.22)
Evet hendek atlatmak daha kolay, sersemin birisi çok büyük ve geniş bir caddedeki dükkanının kapı numarasını yanlış girmiş.

Atıyorum benim kapı numaram 70, onunki 130. Nasıl olduysa bir ara no 70 olarak bu nokta işaretlenmiş.

Haritaya "duyuru caddesi no:70" yazınca götürdüğü nokta 130'un kapısı :)

Kaç kere bildirim girdim, kaç kere yazdım. Hatta bir kere yol tarifi alıp bu noktaya gittim ve hedef hatalı diye bildirim yaptım.

Yine de değişmedi, dur bak aklıma geldi bugünlerde yine uğraşayım biraz.
0
John Bloor
(03.01.22)
(4)

Çalışmayan Logitech USB'ler ve M710 Klavye

dreamnesiac
Elimde 3 tane eski klavye ve zamanında bunlarla uyumlu farklı USB'ler var.Klavyelerden birini tekrar kullanmak istiyorum, farelerin bazılarının içinden de USBleri çıktı hatta "unifying" işaretli olanlar da var, yani klavye-fare kombine olarak kullanılanlar.Ancak USB'lerin hiçbiri klavye ile eşleşmed
Elimde 3 tane eski klavye ve zamanında bunlarla uyumlu farklı USB'ler var.
Klavyelerden birini tekrar kullanmak istiyorum, farelerin bazılarının içinden de USBleri çıktı hatta "unifying" işaretli olanlar da var, yani klavye-fare kombine olarak kullanılanlar.
Ancak USB'lerin hiçbiri klavye ile eşleşmedi. Klavye M710. Bununla eşleşen fareler de M705 (bozuk dediklerim) bunların USB'si ile çalıştırmayı deneyince de olmuyor klavye için.

Klavyenin ışıkları vb yanıyor yani sağlam. 1-2 sene önce sorunsuzca kullandım. Sorun USB'de. Bu durumda klavyeye uygun USB'yi internetten bulma şansımız olur mu, böyle bir destek veriliyor mu? Ya da her USB bir gün ölümü tadacaktır deyip durumu kabullenmek mi gerekli?

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(02.01.22)
Unifying uygulamasını yüklemiş miydin? Eşleştirme onun üzerinden yapılıyor normalde.
0
Bruce
(02.01.22)
Ühühü, evet yükledim çalışmadı :(
0
🌸dreamnesiac
(02.01.22)
Logitech desteğe yazın garanti bitse bile usb gönderiyorlar genelde. Ben 6 senelik farem için europe support a yazmıştım göndermişlerdi iki üç sene önce.
0
niyazi mısri
(03.01.22)
@niyazi mısri

Süper, ben de başka forumlarda benzer şeyler okudum sonradan. Çok iyi oldu sizden de duymak! Sağolun.

@Bruce
Her zamanki hızlı yanıt için sana da teşekkürler :)
0
🌸dreamnesiac
(03.01.22)
(4)

Evin havasını değiştirmek

vogojin
İyi pazarlar,Ufak bir evim var, kalıcı bir koku istiyorum oda parfümü gibi ama zararsız bir seçenek arıyorum. Kimyasal dışında önereceğiniz alternatiflere de olabilir.
İyi pazarlar,

Ufak bir evim var, kalıcı bir koku istiyorum oda parfümü gibi ama zararsız bir seçenek arıyorum. Kimyasal dışında önereceğiniz alternatiflere de olabilir.
0
vogojin
(02.01.22)
esansiyel uçucu yağlarla evde kendiniz hazırlayabileceğiniz basit formüller var sanıyorum, ama ne kadar kalıcı koku bırakırlar bilemiyorum. "doğal oda parfümü" diye aratınca çıkıyor birtakım tarifler.

ya da daha basiti, kokusunu sevdiğiniz yağlardan suya karıştırıp altında mum yakılan türden buhurdanlıklardan kullanabilirsiniz belki. lavanta yağıyla yapardım ben, severdim kokusunu.

şu tür bir buhurdanlığın üst kısmına su ve yağ karışımını ekleyip altında tealight mum yakıyorsunuz en basitinden:
productimages.hepsiburada.net

ha bir de bazı insanlar ot karışımları yakıyorlar, ya da böyle adaçayı demeti gibi şeyler. ama bana çok duman çıkıyor onlardan gibi geliyor, zevk meselesi.
0
nimberjack
(02.01.22)
buhurdanlık + esansiyel yağ
0
freebird5406_2
(02.01.22)
Çubuk oda kokuları kullanabilirsiniz. Lcw’de Şakayık kokusu var bulursanız onu alın diye öneririm. Arada da adaçayı ile tütsü yapabilirsiniz.
0
naksidil
(02.01.22)
Zara Home'un kokuları muhteşem, ama şuanki fiyatlarını bilmiyorum.
Çok önceden aldığım Atelier Rebul da iyi oda kokusu ve mum için.
Buhurdanlıkta Mitr ve Homemade Aromatheraphy kokularını denedim, iyi ancak bir süre sonra gözlerimi tahriş etti. Belki ben yoğun kullandım bilmiyorum. Çok yoğun kokulu mumları da kullanamıyorum içerikten ötürü, Bath & Body Works çok methediliyor ama önermem mesela.
0
dreamnesiac
(03.01.22)
(10)

Kahve sorusu

ırene adler
>>>Boyut olarak Cortado kadar ama Cortado kadar da kahve içermeyen,süt oranı daha fazla bir seçenek arıyorum.Hangisi olabilir? Cortado bardağına latte yaptırmak çözüm olur mu Starbucksta?Cortado acı geliyor biraz.
>>>Boyut olarak Cortado kadar ama Cortado kadar da kahve içermeyen,süt oranı daha fazla bir seçenek arıyorum.

Hangisi olabilir? Cortado bardağına latte yaptırmak çözüm olur mu Starbucksta?


Cortado acı geliyor biraz.
0
ırene adler
(02.01.22)
küçük boy lattede zaten tek şat olur bildiğim kadarıyla. o da en hafifi zaten.
0
harmanyeri
(02.01.22)
Küçük boy latte de bana boyut olarak büyük geliyor. O yüzden bir alternatif arıyorum. Cortado tek shot mı peki?
0
🌸ırene adler
(02.01.22)
misto denediniz mi?
0
mr.goodcat
(02.01.22)
cortado AMA tek shot diyebilirsiniz
0
harmanyeri
(02.01.22)
starbucks'ta pek bilinmeyen ve standart 3 farkli boyut haricinde bir de short boy bardak var. iceceginizi (su durumda latte oluyor) short boy isterseniz ihtiyacinizi karsilayacagini tahmin ediyorum.
0
in vino veritas
(02.01.22)
Bilinmeyen short boy bardak +1
0
invictae
(02.01.22)
Machiato?
0
dreamnesiac
(02.01.22)
Piccolo deneyin. cortado iki shot espresso ile yapilir bu yuzden acidir. piccolo ise tek shot ristretto ile yapilir cortado ile asagi yukari ayni oranda sut icerir dolayisi ile daha hafiftir.
0
yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin
(03.01.22)
Latte'nin shortu varmış yaa:) Listede yazmıyor ama.

İçtim geçen gün.

Cortado tek shotta denicem. O da mantıklı
0
🌸ırene adler
(05.01.22)
Tek shotta cortada olmuyor sanırım :)

O değil de acı olması az sütten değil de kahvenin bayat ya da çok kavrulmuş olmasından da kaynaklı olabilir.
0
dreamnesiac
(05.01.22)
(8)

Telefon almak için uygun zaman mı sizce

applebite
Selam. Yani ne bileyim kafalar karışık malum ülkenin durumundan. Artar mi azalır mı alalim mi almayalim bekleyelim mi durumları işte. Hemen şu an almalik acil durum olmasa da bu yıl kesin ihtiyaç olacak, telefonum 5 yılı doldurdu mesela. Nedir tavsiyeniz?
Selam. Yani ne bileyim kafalar karışık malum ülkenin durumundan. Artar mi azalır mı alalim mi almayalim bekleyelim mi durumları işte. Hemen şu an almalik acil durum olmasa da bu yıl kesin ihtiyaç olacak, telefonum 5 yılı doldurdu mesela. Nedir tavsiyeniz?
0
applebite
(02.01.22)
Ben olsam alırdım. Hiçbir ekonomik analize dayalı değil, tamamen hissiyat :)
0
dreamnesiac
(02.01.22)
her şeye zam geliyor. ihtiyaçsa alın.
0
do you remember me
(02.01.22)
bu işin uygunu falan kalmadı. almadığın her gün zarardasın, dolarla birlikte artacak fiyatı.
0
nothing in my way
(02.01.22)
bu kadar enflasyon ve kur artışı varken bırakın telefonu, deterjan almak için bile uygun zaman bence.
0
sanal uyku
(02.01.22)
alacağın modelin fiyat geçmişine bak. farklı sitelerde fiyat ve kampanya araştırması yap. fiyatı beklenenden uygunsa al. çok uçuksa biraz daha bekle. satıcıların stoğunda cihaz kalmamıştır hep yüksek fiyatlılar piyasadadır.

ha benim param bol dersen git teknosadan al zaten :)
0
mr.goodcat
(02.01.22)
taksit ile alabiliyorsanız. gerçekten çok uygun bir zaman bence.
0
belkider
(02.01.22)
İhtiyaçsa ertelemenin anlamı yok. Bir şekilde bugünkü fiyatının üzerine çıkacak zaten. Ama bazı mağazalar dolar 18'den 12'ye düşünce yaptıkları zammın bir kısmını geri çekti apple gibi. Fiyat geçmişini de bir kontrol edin, hala 18'e indeksli fiyatlardan satıyorlarsa alternatiflere bakarsınız.
0
dr doofenshmirtz
(02.01.22)
Lazimsa al gec cok dusunme bes yil gayet iyi sure.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(02.01.22)
(6)

Kapsül kahve makinaları niçin tercih ediliyor?

akhenaten
Benim anlamadığım bir şey mi var diye merak ettim. Ben, "Bizim makinamızı kullanacaksanız bizim üretip tek kullanımlık olarak paketlediğimiz kahveyi alacaksınız ve tat seçenekleriniz de bizim makinamıza uyan kapsüllerin sunduklarıyla sınırlı. Bunları belirleyen bir ekip var, artık yelpazeye kaç çeşi
Benim anlamadığım bir şey mi var diye merak ettim. Ben, "Bizim makinamızı kullanacaksanız bizim üretip tek kullanımlık olarak paketlediğimiz kahveyi alacaksınız ve tat seçenekleriniz de bizim makinamıza uyan kapsüllerin sunduklarıyla sınırlı. Bunları belirleyen bir ekip var, artık yelpazeye kaç çeşit kahve eklerlerse onlardan seçersiniz işte" yaklaşımını anlamakta zorlanıyorum. Sanki benimle dalga geçiliyormuş, soğuk bir şaka yapılıyormuş gibi hissetmiştim bana ilk tarif edildiğinde.

Bu iş benim sandığım kadar "bir firmaya bağımlılık" ekseninde gelişmiyor mu yoksa? Çünkü baya bir insan tercih ediyor bu makinaları gördüğüm kadarıyla. Kaçırdığım ne var? Mesela alışverişe çıktığım bir gün bir mağazadan makinama uygun kahve bulup alabiliyor muyum yoksa özel ayrıca sipariş edip getirtmem mi gerekiyor bunu?

Mesela işin farklı bir boyutu da şu, aynı firma iki üç model yeni makina ürettikten sonra eskilerine kahve desteğini falan kesebiliyor mu? Gayet güzel çalışan makinamı günün birinde kahve desteği kesildi diye atmam gerekecek mi? Nedir olay?
0
akhenaten
(02.01.22)
kullanımı kolay, temizlemesi vs kolay diye.

ama bence gereksiz pahalı.
0
jelly bear
(02.01.22)
Kolaylık ilk faktör. Sabah birkaç saniyenizi alıyor bu iş suyunu ekle yoksa, kapsülü at bardağı koy tuşuna bas. Sonra da çıkar at kapsülü.
Türk markalarının Nespresso uyumlu bir sürü kapsülü var, yabancı markaların da aynı şekilde. Hiç nespressodan kapsül almadım başta hediye gelen hariç. Aşırı pahalı olmuyor bana göre, sigara kullanmıyorum, alkolle aram yok, meşrubat tüketmem, bir zevkim bu sabah ritüeli amaaan diyerek almıştım. İndirimde değilken hiç kapsül almadım, stokla gidiyorum hep, makul oluyor öyle olunca. Neden istediğinize bağlı yani.
0
kullanıcıadımbuolsun
(02.01.22)
yeni model cikinca bir sey olmuyor benim su an elimdeki makinelerden biri herhalde 12 senesi var. marka secenegi cok nespressonun kendi icinde bile cok fazla cesit kahve var. zaten eger bir iki tane damaginiza uygun begeniyorsaniz "bir markaya bagli kalmak" degil de diger tukettigim her sey gibi kahveyi de belli bir kahve markasi tuketiylrum. ozel siparis etmiyosun normal satiliyo. sallama cay deyince gozunde ne canlaniyosa kapsul kahve denince de o canlansin. ne markaya bagimlisin ne sekli kullanimi degisiyo. sadece tchibonun makinasi farkli sanirim 2 cesit kapsul var. ama nespressonun yelpazesi genis. ucu size dokunmayan bir sey neden bu kadar urpertti anlayamadim... sevgiler, nespressofunclub
0
ala09
(02.01.22)
Sanırım en temel sebeplerden biri kahvenin bayatlamamis olması. Hava almadığı için daha taze oluyor, aromayi koruyor.. Bununla alakalı belgesel gibi bir sey izlemiştim. İtalyadaki yerli bir kahve üreticisi böyle söylemişti.
0
westblack
(02.01.22)
Ucuz ve pratik çünkü kaliteli Barista ya da tam otomatik makinelere göre dünyada iyi markalarda. Bir Sage'ın fiyatlarına bakın bir de Tchibo kapsüllü makinenin mesela.

Kahveden pek de anlamaya gerek olmadan ortalama kullanıcı da kahve yapabilir kolayca.

Marketing etkisi de var tabii.
0
dreamnesiac
(02.01.22)
Kullanım kolaylığı ve ilk başta harcanan paranın daha uygun olması. Orta şeker bi espresso makinesinden en az %60 falan daha ucuz oluyor. Ama günde 4-5 kahveden fazla içen biri için daha pahalıya geldiğine dair çeşitli araştırma var internette. Babamda normal makine var ve çekirdek kahve alıyor, çok içen biri olarak bir fincan espressonun maliyeti 1 liradan daha az, kapsülde ise çok daha fazla (üstteki yazarın yazdığı rakamla kapsül başı 3.7 tl) Gereksiz tek kullanımlık plastik kullanımı da bir başka negatif yönü.
0
mirafiori
(02.01.22)
(11)

3. Doz biontech

mg3929
Yazın 2 doz olmuştum. Şimdi 3. Doz olayım mı tekrar siz oldunuz mu? Sürekli aşı olmak biraz sıkıntılı olur mu diye korkuyorum.
Yazın 2 doz olmuştum. Şimdi 3. Doz olayım mı tekrar siz oldunuz mu? Sürekli aşı olmak biraz sıkıntılı olur mu diye korkuyorum.
0
mg3929
(02.01.22)
2 Sinovac 2 Biontech olmuştum. Dün tekrar aşı hakkı açıldı, salı günü beşinci aşıyı olacağım.
Aşıyla kimse ölmez. Bu meretten kurtulmanın tek yolu aşı olmak.
0
anatomik
(02.01.22)
Biontech bulmuşken oldum şahsen, bunları bulamadığımızda düşünürüz :)
0
dreamnesiac
(02.01.22)
Oldum
0
hot potato
(02.01.22)
ben de 3 doz oldum ama sinovac.

ne hikmetse ne zaman istediğim hastaneden biontec için randevu almaya kalksam biontec olmuyor.
0
killerbee
(02.01.22)
Kapma riskin varsa ol yoksa olma
0
ir mania
(02.01.22)
Aşı olmaktan korkacak bir şey yok el kadar bebekler bile sürekli aşı oluyor. 6 aylık hamileyim 10 gün önce 3.doz biontech aşımı oldum.
0
gmzo
(02.01.22)
Ol ol
0
ceketimi alip cikcam
(02.01.22)
5. doz aşımı oldum cuma günü. 2 sinovac üstüne 3 biontech oldum. 3. aşı şu süreçte çok önemli, mutlaka olun
0
nundu
(02.01.22)
Oldum, siz de olun, özellikle 1-2 hafta içinde mevcut varyant bir çok kişiyi etkileyebilir. Üste üste 3 gündür dünya genelinde vaka sayısı rekor kırıyor en az bir kaç gün daha böyle gidecek bence.
0
bartholomew87
(02.01.22)
Grip asisini da surekli oluyoruz sonucta :/

Ben 3 doz oldum, kendimi daha guvende hissediyorum. Doktorunuzla konusup antikor testi yaptirip sonuclari degerlendirdikten sonra karar verebilirsiniz.
2 biontech ustune (ikinciden 6 ay sonra) moderna oldum ben. 6aydan daha kisa surede -3. hakkim olmasina ragmen- olmadim.
0
kuehles blondes
(02.01.22)
Olmadim, icine yeni varyant eklenince olcam.
0
divit
(02.01.22)
(8)

Sürükleyici, ilgi çekici Tarih romanı önerisi

haysiyetsiz nane
Sevdiğiniz tarihi yönü olan kitaplar hangileridir. Önerebilir misiniz?
Sevdiğiniz tarihi yönü olan kitaplar hangileridir. Önerebilir misiniz?
0
haysiyetsiz nane
(01.01.22)
Moğol kurdu
Semerkand
Azat
Puslu Kıtalar atlası
Yedinci mühür

Hepsi müthiştir.
0
deer hunter
(01.01.22)
Semerkant demeye geldim, ztn yazılmış :)

Cumhuriyet tarihinde de güzel kitaplar vardı ama birebir aklıma gelen yok, Bozkurt olabilir belki.

Puslu Kıtalar Atlası'nı ben okumadım ama seveni çok.
0
dreamnesiac
(02.01.22)
Azat değil amat olacaktı.
0
deer hunter
(02.01.22)
Arapların gözünden haçlı seferleri
Afrikalı Leo
Benim adım kırmızı

Aslında Amin Maalouf’un pek çok eseri var bu tanıma uyan.
0
but that was just a dream
(02.01.22)
Safiye erol - ciğerdelen
0
adivar
(02.01.22)
Kurt kanunu
0
zihua
(02.01.22)
Arapların gözünden haçlı seferleri +5
Benim adım kırmızı +1

Yalnız, Arapların gözünden haçlı seferleri roman değil, araştırma ama epey iyi kitaptır.
0
put it in your appropriate place
(02.01.22)
Reha Çamuroğlu ve John Reed kitapları
0
kaset
(02.01.22)
(17)

Gezmek istediğiniz yerler

dissendium
Şu an bir milyon liranız olsa gideceğiniz ilk yer neresi olurdu?Ben Brezilya, Amazon Ormanları demek istiyorum. Amacım canlı çeşitliliğini görmek.Sizin gideceğiniz ilk beş yer neresi olurdu ve neden?
Şu an bir milyon liranız olsa gideceğiniz ilk yer neresi olurdu?

Ben Brezilya, Amazon Ormanları demek istiyorum. Amacım canlı çeşitliliğini görmek.

Sizin gideceğiniz ilk beş yer neresi olurdu ve neden?
0
dissendium
(01.01.22)
Istanbul
0
haysiyetsiz nane
(01.01.22)
Kuzey ışıkları - O görsel şöleni görmeden ölmek istemem, para sorunum olmazsa en güzel görebileceğim yeri araştırıp oraya gitmek isterdim (şu ana dek araştırmamı gerektirecek bir durumum olmadı).

Safari - Sistemi tam bilmiyorum gitme ihtimalim olmadığı için araştırmadım ama hayvanlara gerçekten dışarıdan müdehale yoksa çok isterim.

Uzun gemi seyahati - Şöyle minimum bir aylık bir gemi seyahati isterim, öyle küçük bir geçi değil ama kocaman gemiler oluyor ya içinde havuzu diskosu kumarhanesi her şey var, bu deneyimi yaşamayı çok isterim.

Kabile ziyareti - Ölüm tehlikemin olmayacağının %100 garantisini alarak gelişmemiş kabileleri gezmeyi insanlarını gözlemlemeyi çok isterim.

Mısır - Piramitler de ölmeden görmek istediğim yerlerden. (Bunu beşi tamamlamak için yazdım belki sonradan aklıma daha çok merak ettiğim bir şey çıkarsa değiştirebilirim)

(Galiba param bitti borçlandım ama hayal işte deyip geçiyorum.)
0
mutekebbir
(01.01.22)
Edinburg, Prag, Tokyo, Guatemala
0
bahçedekisandal
(01.01.22)
bangkok, tibet, cape town, mexico, california, ibiza, kabul, paris, tokyo. ilk istediklerim bunlar allahim nasil et be
0
ala09
(01.01.22)
İlk beş sürekli değişiyor’
Machu Picchu, Peru
Tokyo
Hindistan
Karayip Adaları
Moskova ordan kuzey ışıkları.

Bonuslar; Büyük Avrupa turu :)
Sydney
0
intihar etsem de kendime gelsem
(01.01.22)
Vietnam, Moğolistan, Laos ve civar yerler. Nedeni bilmiyorum ama Asya taraflarını merak etmeye başladım.
0
put it in your appropriate place
(01.01.22)
hmmm havadan 1 milyon lira gelse yine de seyahat etmezdim ev alirdim.

Illa seyahat etmem gerekiyorsa japonya olabilir.
0
hot potato
(01.01.22)
Katmandu özelinde Nepal, Kamboçya ve o tarafa gitmişken diğer görülesi yerler de olur.
0
Bruce
(02.01.22)
Orta Asya'da, Altay Cumhuriyeti sınırlarında Katun Nehri diye bi nehir var, fotoğraflarını gördüm aşırı hoşuma gitti. Bu aralar gidip orayı görmek isterdim.
0
plutongezegendegilmi
(02.01.22)
Önceden gezdim ama hanımı da götürmek için saint Petersburg.

Amerika ama genel olarak doğal güzelliği olan yerler. Bir de new york.

Tokyo

Mısır piramitler

Martinik (hanımın memleketi diye)
0
logisticsmanager
(02.01.22)
1) Macaristan- Budapeşte. Erasmus yapma sebebim bile sırf Budapeşte’ye seyahat edebilmekti. Sebebi Pal Sokağı Çocukları romanı. Erasmus’tayken gidip pal sokağı çocuklarının heykellerini de ziyaret etmiştim. Budapeşte çok büyüleyici bir yer. Yerleşmek istediğim şehirdir, net.

2) Uruguay- Montevideo. Buna da sebep biraz Eduardo Galeano. Dünyaya bakış açımı değiştirmiş yazardır.

3) Avustralya- Sidney. Hep küçüklüğümden beri Avustralya bana dünyanın son noktası gibi gelmiştir, hatta dünyadan kopuk bir yer gibi. Oradaki oksijen bile aynı değilmiş gibi geliyor jgjgjfjf görmeyi çok isterdim.

4) İtalya- Pompei. Malum felaketten ötürü orayı görmeyi çok isterim. Çok etkileyici geliyor hikayesi.

5) Dibimizde olmasına rağmen hala göremediğim Yunanistan. Antik kentlerinde o havayı solumak, sokaklarında dolaşmayı çok isterim.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(02.01.22)
Havadan gelmis bir parayla, tabii ki Paris ve Londra´nin en iyi restaurantlarinda birkac arkadasimla yer icerim. 60-70 bin euro ile en fazla bir hafta unicorn sarap icilir, iyi hotelde de kalinir. Bir hafta sölen havasinda yasar, sonra evime geri donerim.

3. New York, 4. Kophenhagen, 5. Tel-aviv. Hepsi o parayla, tatilde aradigim her seyi sagladigindan. Güclü yeme-icme kültürü, ilgimi ceken kültür hayati ve gorece yakininlarindaki dogal güzellikler.

Az parayla bu saydigim sehirlerde ancak azap cekerim.
0
buf-e kür
(02.01.22)
Tropik bir yere giderim, Andaman Adaları gibi.
0
gabe h coud
(02.01.22)
İstanbul +1 :)

Pandemi bitsin, Beşiktaş bile olur :)
0
dreamnesiac
(02.01.22)
grand canyon, abd. engin manzaralara sahip coğrafi/doğal güzelliklerin hepsini görmek isterim.
0
erenderk
(02.01.22)
Yaklaşık bir sene süren dünya turu yapan cruiselar var. Onlara harcarım.
0
jazzabel
(02.01.22)
O kadar param olsa direkt ful dünya turu yaparım. 2017 parasıyla 30 küsur bin ile (Dolar 3,5 idi) Japonya'ya kadar Asya turu yaptım. Tabi kendi masrafım da ona göre. Hostelde kalış, uçak harici araç kullanımı, sokak yemekleri. Bitiminde para bile artırırım.
0
d max
(03.01.22)
(7)

kapsüllü kahve makinası

dedim ben sana
günde 1-2 kahve içen insanım. keyif için içiyorum ve güzel olmasını isterim o kahvenin. french press, v60, chemex derken azıcık da şöyle lattedir, cortadodur, flat whitettır içmek istiyorum. tam donanımlar bütçemi oldukça aşıyor. çok fazla da gün içerisinde kahve içmediğimden o kadar yüksek meblağlı
günde 1-2 kahve içen insanım. keyif için içiyorum ve güzel olmasını isterim o kahvenin. french press, v60, chemex derken azıcık da şöyle lattedir, cortadodur, flat whitettır içmek istiyorum. tam donanımlar bütçemi oldukça aşıyor. çok fazla da gün içerisinde kahve içmediğimden o kadar yüksek meblağlı olsun istemiyorum. 3-5 çeşit de kahve yapabilsin isterim. bi arkadaşım nespresso c30 kullanıyorum memnunum dedi. ne beklemek lazım bu makinalardan? siz kullanıyor musunuz kullanıyorsanız hangisini kullanıyorsunuz memnun musunuz? 1300den başlıyor fiyatlar nirvanaya kadar çıkıyor. kafam karıştı.
0
dedim ben sana
(01.01.22)
makinenin kendisi pahalı, kapsüller pahalı, çelik kapsül alıp içini doldurup içeyim desen kapsül 200 TL ayrıca zahmetli ve nespressonun kapsülü kadar lezzetli olmuyor. alacaksan da ikinci elini al dene.
0
rahmi pinkfloydoglu
(01.01.22)
Tchibo'nun temel kapsüllü modelini kullandım daha önce, F/P olarak başarılı.
0
dreamnesiac
(01.01.22)
ayni bu model kullaniyorum nespresso. size espresso veriyor siz onu flat white cevirmek icin ayrica sutu kendiniz hazirlayacaksiniz makine bunu kopurtmuyor. nespressonun magazasindan alirsaniz kapsul 200₺ de degil en son 65 gibi bir fiyata almistim 10lu paketi. belki zam geldi bilmiyorum trendyolda 85e de vardi. bana cekirdek daha pahali geliyor. cok memnunum cok tavsiyedir. bu arada yine bu model bi makine gecen ay 850ye aldi arkadasim
0
ala09
(01.01.22)
tchibo'nun kahve makinesini almıştım. alırken "şu özelliği olan da var" "şu modeli de var" dediklerinde hiç takılmayıp en alt modelini aldım. sade, kapsülü koyuyorsun, ekspressi ya da filtre kahve gibi birkaç seçeceği var, ona basıyorsun. bence ilk aşamadan daha üst modelleri almamak gerek. bir de süt köpürtücüsü almıştım, onunla da mocca falan hazırladım bir süre. ama bana dokundu, iyi ki daha üst modellerini almamışım, onu da letgodan satmayı düşünüyorum. bence siz de güvendiğiniz bir yerden ikinci el bakabilirsiniz.
0
lovemyself
(01.01.22)
zaten diger kahveler espressonun sütlüsü ve ya sicak sulusu.
bende tchibonun hem en basit olani hem de sütlü olan makinasi var, memnunum. yurtdisinda 30-40 euro bu makinalar, 1000 lira vermeye degmez bence.
almak istiyorsan youtube'ta hep videolari var, onlari izle. kendine göre karar verip alirsin.
0
wishmaythşngs
(01.01.22)
Açıkçası iş yerinde bu cihazdan var ve içtiğim kahveden hiç memnun değilim. 10 farklı marka denedim hiçbiri güzel değil.
Böyle kahve tadina çok takiyorsaniz ben tavsiye etmiyorum.
Buna ek olarak dogada çözünenlerden almazsaniz tamamen doğaya zararli kapsüller.
0
logisticsmanager
(01.01.22)
Tchibonun süt köpürtmeli eski makinesinden var. Köpürtmeyi fincana sıcak su koyarak ısıtmak için kullanıyorum. Sade kahve seviyorum. Kapsüllere sürekli zam geliyor ve her seferinde alırken hesabını yapıyorum. En son 10lu paketi 37 küsür oldu.
Yalnız 1-2 fincan içecekseniz çok hızlı hazırlamış oluyorsunuz ve temizlik derdi yok. Tadını da severek içiyorum.Doğa zararlı olduğu kesin tabii.
0
boyalı kuş
(02.01.22)
(3)

6 kişi toplanmadan aşı yapılmama?

late viper
Bunu bir kaç yerden duydum, nedir bunun aslı?Ben 2 kez biontech oldum(benimle aşı olan 2-3 kişi vardı), kimse de 6 kişi olacak demedi.
Bunu bir kaç yerden duydum, nedir bunun aslı?
Ben 2 kez biontech oldum(benimle aşı olan 2-3 kişi vardı), kimse de 6 kişi olacak demedi.
0
late viper
(01.01.22)
aşının bulunduğu tüpten toplam 6 doz aşı çıkıyor. tüpler dolaptan alınıp içine solüsyon konulup çözdürülüyor. çözünmüş şekilde kalabileceği süre kısıtlı. bu yüzden 6 kişinin orda bulunması isteniyor. yoksa kullanılmayan dozlar ziyan oluyor.
ama sirkülasyonun yoğun olduğu devlet hastanesi,üniversite hastanesi, şehir hastanesi gibi yerlerde 6 kişi bekleme durumu olmuyor.
0
astronom bey
(01.01.22)
Sirkülasyonu az olan aile sağlığı merkezlerinde asi boşa gitmesin diye böyle bir uygulama var
0
kaptankedi
(01.01.22)
İstanbul'daki en büyük özel hastanelerden birinde aşı oldum, orada da bu uygulama var.
Randevu-suz/lu farketmiyor.
0
dreamnesiac
(01.01.22)
(4)

avrupali tanidiklarinizin asi hakkinda gorusu nedir?

ala09
son zamanlarda cok denk geldi asi karsiti rus, ukraynali, isvicreli vs. asi olmuyorlar. boyle bi genelleme olustu kafamda ama yurt disinda yasayanlar daha iyi bilir asi gorusleri neler?
son zamanlarda cok denk geldi asi karsiti rus, ukraynali, isvicreli vs. asi olmuyorlar. boyle bi genelleme olustu kafamda ama yurt disinda yasayanlar daha iyi bilir asi gorusleri neler?
0
ala09
(01.01.22)
Genelleme yapilamaz.
Sağcı olup olmak istemeyen var. Bir de özgürlük diyip istemeyen var.
Özellik son dönemde aşıri sağ seçim politikasi olarak asi karşıtlığı yapıyor. Hatta eşimin annesi bu aşı karşıtlığından öyle kafayi yedi ki solcu, özgürlükçü, lgbti/multeci sikintisi olmayan kisi asi karsiti kimse ona oy veririm diyor, bir adam söyledi herif asiri sag. Asi karsitiysa sistemin adamı değildir gibi basit bir görüşe sahip.

Neyse yani genelleme yapilamaz. Misal benim müdürler pat pat direkt ilk çıktığı gibi oluyor, iki çalışan da direkt oldu. Ama bir arkadaş var o da benim gibi başka ülkeden gelme, ben olmam abi içinde ne var bilmiyorum (lol sanki her şeyin icinde ne var biliyor) diyor ve olmuyor.

Bu arada çok denk geldiden kastınız size denk gelmiştir. Aksine ben aşı olan cok denk geliyorum. Asi olmam diyen şu ana kadar bir is arkadasim ve esimin annesi. Esimin babasi da aksine sacmalama ya kafayi yemissin diyor ve bütün asilari oldu :)
0
logisticsmanager
(01.01.22)
Benim tanıdığım herkes aşısını oldu.
Tüm genellemeler yanlıştır :)
0
dreamnesiac
(01.01.22)
bati avrupalilarin ekserisi nanny state bagimlilari olduklari icin asi politikalarinda devletin zor kosmalarini "gunun kosullari" geregi hakli goruyor. bir tek ingiltere, fransa ve hollanda'da catlak seslerin mevcudiyeti biraz daha yogun. covid etrafinda olusturulan politikalar halihazirda kultur savaslari etrafinda konuslanan cephelere damitildi. o yuzden asi karsiti genellikle sagciymis bir algi olustu, bu sebeple amerikanin kultur savaslarini iyi ithal etmis toplumlarda sol kimligin bir parcasi oldu tarihin normal bir gununde anti olabilecekleri zor kosmalar.

tarihsel ve guncel olarak devlet zor kosmalarina skeptik olmus veya halihazirda totalitaryen pratiklerin hakim olmasi geregi "devlet fatigue" olmus dogu avrupa veya ucuncu dunya ulkelerinde bu mesele olmasi gerektigi gibi gidiyor. yani istiyorsan asini ol, ama baska kimseyi buna zorlama.
0
kaufman
(01.01.22)
aşı olmayan tanımıyorum.

ha hepsi biontech değil ama hepsi oldu. astra zeneca olan bile var.

zaten artık yavaştan zorunlu aşıya geçilecek gibi.
0
AlsterWasser
(01.01.22)
(15)

Çevrenizde herkes dolardab zamlardan bahsediyor mu surekli?

stavro
Benim cevremin cilki cikti artik, zam asagi zam yukari. Bu muhabbetler artik cok canimi sikmaya basladi, ben de bayilmiyirum ulkenin haline ama sabah aksam zam konusup zam dusunup depredyona girmenin de alemi yok diye düşünüyorum bu yuzden cevremde bu konulari acanlari susturuyorum artik. Dolar su o
Benim cevremin cilki cikti artik, zam asagi zam yukari. Bu muhabbetler artik cok canimi sikmaya basladi, ben de bayilmiyirum ulkenin haline ama sabah aksam zam konusup zam dusunup depredyona girmenin de alemi yok diye düşünüyorum bu yuzden cevremde bu konulari acanlari susturuyorum artik. Dolar su olmus, peynirin fiyati bu olmus dedikleri an abi ben takip etmiyirum bana bu konulari acmayin diyip konuyu zorla kapatiyorum. Yeni yil diyorsun adam diyor ki ya ben gelecek yeni zamlari düşünüyorum.. Ulan dusunsen de dusunmesen de gelecek zaten hem kendini hem de etrafini bunalima sokmankn alemi ne?

Sizde durum nasil, çevrenizde surekli bu muhabebtler donuyor mu sizin de ve siz ne yapiyorsunuz?
0
stavro
(01.01.22)
konu illa oraya gelir Türkiyede kaçış yok
0
amusan
(01.01.22)
Valla başka bişey konuşmuyoruz neredeyse. Datsız.
0
plutongezegendegilmi
(01.01.22)
Ciddi bir konu. Basit bir olay değil, dünyada kaç ülkede ayni anda her şey kötü gidiyor ve durmuyor? Insanların çoğunun hayatinda iyiye giden bir olay yok. Kendilerini iyi hissetmeye yarayacak bir şey yapacak para da yok.

Ben Fransa'da yasiyorum. Türkiye'de ailem, arkadaşlar ile dönüyor muhabbet. Bir şey demiyorum tabiki.
0
logisticsmanager
(01.01.22)
Valla benim cevremde yok. Ben de konusmuyorum pek ama keske olsa da konussak. Icim sisiyor. Hele bu yeni yilla gelen zamlar gogsume oturdu icimi daraltti.
0
floydian
(01.01.22)
Bu konular, "üzerinde konuşularak bunalıma girme deneyimi yaşamak" için değil, yaşam kalitenizi ciddi şekilde aşağı çekeceği, hatta gündelik hayat rutinlerinizi değiştireceği, belki kısa bir süre sonra şuan yaşadığınız hayatın uzaktan yakınından geçememe ihtimali olduğu için konuşuluyor. Hepsiburada'da geçen hafta 500tl olan Türkiye üretimi su ısıtıcısını sepetime ekleyip bugün almaya kalkınca 1000tl olarak görüyorsam aa ne tatlı deyip pencereyi kapatıp devam edememem doğal değil mi? İnsanların elinden de gelen bu. Canları yanıyor, hayatları etkileniyor, onlar da konuşarak dışavuruyor.

Fanusta yaşamak ya da bu konuları yoksaymak bir seçim, böyle olunca alım gücünüz ya da hayat standardınız artmış olmayacak, sadece siz görece az farkında olacaksınız olan bitenin.
0
dreamnesiac
(01.01.22)
Almanyadaki arkadaşımla İngilteredeki kuzenimle bile Türkiyedeki zamları konuşuyoruz. Benden daha çok şaşkınlar.
0
hindistan cevizi
(01.01.22)
Konuşacak daha derinlikli şeyim olmayan iş arkadaşı çevresi ile full zam dolar muhabbeti çeviriyoruz. Bunu yapmasak saçma salak dedikodu ya da kayınvalide görümce ya da futbol konuşucaz. Biraz da kim akıllı yatırımcı kim kriz anında nasıl tepki veriyor görmek açısından memnunum bu grupla konuşmaktan.


Yakın olduklarım ile sıfır, hiç konuşmuyoruz bunları. Çünkü konuşacak bin türlü şey varken, herkes birbirinin maddi durumunu yatırımını siyasi görüşünü bildiği için, ilgi çekici bi gelişme olmadıysa konuşmayız.

Yani small talk'un yerini zam döviz ekonomi aldı. Samimiyetsiz muhabbet dinleyeceğime bunları tercih ederim.
0
Bruce
(01.01.22)
Konu ne olursa olsun bir şekilde buraya geliyor.
En son bugün öğlenden sonra görüştüğüm arkadaşlarımla masaya oturduğumuz andan itibaren ne olur ekonomi konuşmayalım dedik, işten, aileden, kitaptan, dizilerden, sinemadan bir sürü şeyden konuştuk ama konu ne olursa olsun mutlaka döndü dolaştı ekonomiye geldi. Hatta konuyu kapatmak için atladığımız konular bu saydıklarım.
Maalesef şu an bundan daha önemli bir şey yok.
Hepimizin ortak meselesi bu. Ne hakkında konuşursak konuşalım mutlaka kendimizi kıstığımız, feragat ettiğimiz bir sürü şey oluyor ve konu buraya geliyor.

Şahsen ben de istemiyorum sürekli bunları duymak bunu en başta söylüyorum lütfen bu konulara girmeyelim daha yeni atlattım buhranımı diye ama iki cümle sonra ben oradayım. Ya da karşımdaki oraya gelince mecbur ben de derdimi anlatıyorum.

Duymak istememek de hakkınız/hakkımız ama içinde olduğumuz durum o kadar genel bir durum ki. Etkilenmeyen kimse yok çevremizde.
0
mutekebbir
(01.01.22)
kendi cevremde neredeyse hic konusmuyoruz ama is yeri ortaminda cok donuyo muhabbeti. bence konusmak sorun degil de kitlesel bazi olaylarin olmasi gerekirken hem bu jadar yakinip hem hicbir sey olmamis gibi hayata devam etmek garip geliyor
0
ala09
(01.01.22)
Çevre dediğiniz her yerde bir ça bile içsen dünyanın parası, laf mecbur oraya geliyor.
0
neymis
(01.01.22)
Biri istanbul biri ankaradan iki hukukçu nerden ucuz peynir alalım diye konuşuyoruz. Durumun vehametini burdan anlayın
0
photo85
(01.01.22)
Valla hocam su tavrin beni bayagi rahatsiz etti acikcasi. Hani konformist biri olabilirsin, her seye hemen uyum saglayabilirsin de milleti ne diye kendine benzetmeye calisiyorsun. Bir de sanki cok matah biseymis gibi cevremde bu konulari acanlari susturuyorum deyip milleti engelleyiyorsun. Ne bileyim ortada 4-5 kisi varsa ve millet o konu hakkinda konusmak istiyorsa ancak sen konusmak istemiyorsan o zaman ortami bisekil terketmek daha mantikli degil mi?

Neyse, benim cevremde de ara ara muhabbetleri donuyor, dondugu zaman da ben de yardirip gidiyorum.

Edit: @photo iki hukucunun peynir fiyatlarini konusmasi vehameti nasil gosteriyor ben orasini anlamadim. Hukukcular devamli hukuk mu konusuyor sanki kendi aralarinda? Normalde hic gunluk konusma olmuyor mu? Gece gece neye catacagini bilmeyen kisi gibi hissettim kendimi ancak yazmadan da duramadim cunku cok degisik bir cevap.
0
j r r tolkien hayrani
(02.01.22)
yani zamnlardan "gercekten" etkilenenler konusuyor, evet. kimse caktirmasa da tanidigin 10 kisinin 7si borc oduyor, kredi oduyor vs. zamlar artik bir suru kisi icin food security anksiyetesi yaratacak boyutlara geldi ve kafalarinda baska bir sey olmamasi normal. kimisinin birikimi var ben bu firtinalari atlatirim diyor ama inan cogu kisi sadece muhabbet olsun diye degil bu konuda ciddi anksiyete yasadigi icin ve hayati gercekten etkileniyor oldugu icin konusuyor.
0
robokot
(02.01.22)
@jrr
Kimseyi kendime benzetmeye calistigim yok ki, beni kendilerine benzetmelerine engel olmaya calisiyirum olay bu. Kalkip kimseye zamlari konusmayin ve dusunmeyin zam yokmus her sey harikaymis gibi takılın demiyiruz, ben sadece konuyu bana acani susturuyorum, kendi aralarinda konusmalarina engel olacak halim yok insanlarin ki istesem de olamam zaten. Yoksa biz de zamlara bayilmiyoruz duyunca veya hayatim etkilenmiyor degil. Ama surekli konusulmasinin beni rahatsiz etmeye basladigi mevzulari dinlememe hakkim olmali degil mi? Futbol konusuldugunda da susturum karsimdakini ama diger arkadaslariyla konudmasina bir şey diyemem, kendime benzetmis mi oluyorum adami..

@dreamnesiac
Butun gün bu muhabbetleri cevirmeyerek de hala her şeyin farkinda olabiliyoruz, benim ve benim gibilerin görece daha az farkındalığı yok emin ol, beb de tuvalet kagidi kullaniyor, benzin yakiyor, kahvaltida peynir yiyorum. Fanusta yasama durumu yok ortada, zaten istesen de olmaz.
Ama fanusta yaşıyoruz diyelim, evet alim gucumu ve fiystlari degistiremiyirum ama siz ofiste cafede otobus durağında arabada vay zam geldi vay zam gitti aksama kadar muhabbetini cevirerek alim gucunuzu degistirebiliyorsaniz ben de size katilayim hemen. Ben de zamlara bayilmiyirum vrya ulke ekonomisi saha kalkti ama insanlar nankor, avrupada kuyruklara giriyorlar biz yine iyiyiz haylleriyle avunmuyorum cunku. Bir fark yaratabiliyorsaniz derhal size katilayim, gece uyumayip bunlari konusabilirim gerekirse.
0
🌸stavro
(04.01.22)
Günlük hayatında bir şekilde para kazanan/ harcayan birinin paranın ederindeki değişimi de merak etmesi bana çok anlaşılmaz gelmiyor. Benim kazandığım 10 liranın ederi kaç olacakmış, dün kaç yumurta alabildim bugün kaç aldım yarın kaç alabilirim, kahvaltı ederken düşünülür de konuşulur da.

"Sussunlar" benim düşünce biçimim değil.
0
dreamnesiac
(04.01.22)
(6)

Önereceğiniz depolama sitesi

sonhakan
Google drive dışında.
Google drive dışında.
0
sonhakan
(30.12.21)
iOS kullanıyorsanız Microsoft 365 üyeliği tek kişi için aylık 15 TL. 1 TB bulut alanı var. İlave olarak MS Office ürünlerini (Word, Excel, PowerPoint, Outlook vs.) lisanslı kullanabilirsiniz.

Bir de aile üyeliği var. 6 kişi, kişi başı 1 TB toplam 6 TB. Fiyatı da aylık 24 TL (toplam fiyat, kişi başı 4 lira yani)
0
himmet dayi
(30.12.21)
mega.nz

efsanedir.
0
jamswety
(30.12.21)
Dropbox kesin değil demeye geldim:)

Tüm dosyalarımı kaybettim, bir log bile tutmadıklarını yazdılar.
0
dreamnesiac
(30.12.21)
Yandex disk
0
038576
(31.12.21)
En güzeli asla paylaşım söz konusu olmayacak veriler için ortam kendi hdd'nizdir.
Eğer giderek artan ve yedeklemeyi zorunlu hale getiren bir durum varsa Yandex disk olabilir.
0
Erva
(31.12.21)
Box
0
65 derece
(01.01.22)
(7)

Gurultu onleyici kulaklik deneyimleriniz

okuyamıyom ben ya
Selamlar, Calisirken komsulardan, bahceden, evin icinde esiminden ve hatta bazen kedimizden gelen gurultuleri onlemek icin gurultu onleyici kulaklik almayi dusunuyorum. Isim, okulum full konsantre olmami gerektirirken, her sesten etkileniyorum ve bu durum benim icin oldukca zor. Bir de herkes evden
Selamlar,

Calisirken komsulardan, bahceden, evin icinde esiminden ve hatta bazen kedimizden gelen gurultuleri onlemek icin gurultu onleyici kulaklik almayi dusunuyorum.

Isim, okulum full konsantre olmami gerektirirken, her sesten etkileniyorum ve bu durum benim icin oldukca zor. Bir de herkes evden calisiyorken toplantilarla falan tum apartman senlik halinde. :')

Bu tarz kulakliklari kullanan, deneyimleyenlerin yorumlarini rica edebilir miyim? Fark eder mi bilmiyorum ama kulakustu model alirim diye dusunuyorum.

Tesekkurler simdiden.
0
okuyamıyom ben ya
(30.12.21)
Sennheiser 458BT var bende. ANC özelliği sabit sesleri engelliyor. Örneğin uçağa bindiniz, Jet motorun sabit bir uğultusu var ya, işte onu engelliyor. Müzik açmadığınız zaman tamamen sessizlik sağlayan bir özellik değil. Dış uğultuyu ters frekans yayarak sıfırlıyor. Ama atıyorum kedi miyavladı, köpek havaladı; bunları engellemiyor. Bunları da pasif gürültü engelleyici azaltıyor biraz. Yani kulağı çevreleyen kulak yastıkları izole ediyor biraz. Müzik açıkken hiçbir şey duymazsınız. Sadece kulaklığa tık tık vurunca duyuluyor.
0
himmet dayi
(30.12.21)
@himmet dayi: yani alt kattan ya da icerdeki odadan gelen konusma sesini engellemiyor mu bu kulakliklar?
0
🌸okuyamıyom ben ya
(30.12.21)
Hem apple airpods pro hem de bose qc 35ii kullanıyorum. Airpods pro fena değil ama bose tam konsantre çalışma ve toplantı performansı sergiletiyor. Tüm sesleri yok etme konusu hiç birinde yok.
0
ludwig boltzmann
(30.12.21)
Anc sizin söylediniz o sesleri önlemeye yetmiyor, kulak içi değil de kulak üstü ve anc desteği olursa oldukça azaltır ama..

benim ofisim fabrikanın içerisinde, makinaların sesleri geliyor ofise yoğun ve sabit şekilde. Kulaklığı taktığım anca vakumlu bir ortama girmişim gibi ses bir anda yok oluyor. ama kedi sesini, yada diğer düzensiz sesleri engellemez
0
pislick0
(30.12.21)
ANC çalışma mantığı öyle değil. Kulak üstü kulaklıklar alt katran gelen sesleri engeller ama pasif gürültü engelleme yöntemiyle. Yani o sesler zaten çok yüksek olmadığı için kulakları kapatacak bir kulaklıkla ses duymazsınız. ANC yukarıda dediğim gibi sabit ya da sabite yakın frekansta gürültüleri engeller. Uçak örneğini düşünelim tekrar. Uçak motorundan gelen sesi büyük ölçüde engelliyor. Ama biri yere telefonunu düşürdü, pat diye ses geldi, onu duyarsınız.
0
himmet dayi
(30.12.21)
Kulak içi silikon kulaklığın türlü türlü modellerini denedim, ne müzik gürültüsünü, ne yan odadan gelen yüksek konuşma sesini ne de başka bir şeyi engelledi. Eczaneden ve HB'daki düzgün bir mağazadan alıp denemiştim. Kulak zarıma kadar sokmadım, belki bundandır.

Bose'ın ise "noise cancelling" özellikli kulak üstü modelini satın almıştım yıllar önce sanıyorum 2016 falandır. Aldığım gibi iade ettim, çünkü uçak gürültüsünü kestiği iddia edilen şey benim ürünü asıl satınalma amacım olan ofis gürültüsünü kesmiyordu. En son Philips'in o dönem 100tl civarında olan temel bir kablolu "noise cancelling" kulaküstü modelini alıp geçmiştim. Müzik çalarsam tüm gürültüyü kesiyordu, müziksiz bulabildiğim hiçbir kulaklık iyi sonuç vermedi sonuç olarak. Himmet Dayı'nın bahsettiklerinin de etkisi olabilir.
0
dreamnesiac
(30.12.21)
Ben Bose Quiet Confort 25ii modeli kullanıyorum. Çalıştığım yer yolcu gemisi ve arka planda muhakkak bir motor uğultusu, titreşim vb. mevcut. Ses önleyiciyi açınca kendimi uzay boşluğunda gibi hissediyorum. O kadar steril bir sessizlik sağlıyor ki kalp atışımı duyumsayabiliyorum. Podcast dinlersem sanki konuşmacı yanı başımda gibi hissediyorum.

Şunu belirtmeliyim; kusursuz sessizlik diye birşeyin mevcut olduğunu sanmıyorum ama Bose bana çok tatmin edici bir performans sunmuştu doğrusu.
0
burka
(31.12.21)
(4)

Espresso makinesi

karaca2
Merhaba. Bu zamana kdar espresso’yu hep moka pot’ta yaptim ama artik makine almak istiyorum. Nespresso mu almaliyim? Kapsullu makine alma taraftari degilim. Kapsulsuz makineler de oluyor mu? Bu konuda oneride bulunabilir misiniz? Cok tesekkurler
Merhaba. Bu zamana kdar espresso’yu hep moka pot’ta yaptim ama artik makine almak istiyorum. Nespresso mu almaliyim? Kapsullu makine alma taraftari degilim. Kapsulsuz makineler de oluyor mu? Bu konuda oneride bulunabilir misiniz? Cok tesekkurler
0
karaca2
(30.12.21)
kapsulsüz alın bence. delonghi esam2600 var bende, çok memnunum yıllardır kullanıyorum. bütçenize göre daha iyi aletler de mevcut.
kapsullü makinalar uygun fiyatlı oluyor ama kapsuller pahalı. ben direkt çekirdek alıyorum, makine anlık çekip espressoyu veriyor.
0
veritaslibertas
(30.12.21)
bu soru ve benzeri sorular burada defalarca soruldu. genel olarak ortak cevap kahveyi çekirdekten çeken full hiper otomatik makinelerden alınması yönünde oluyor.

ama benim şahsi fikrim, (evinde ve ofisinde kapsüllü ve tam otomatik makineler kullanan birisi olarak konuşuyorum) kapsüllü makineler inanılmaz pratik. evet kapsüller daha pahalıya geliyor uzun dönemde ve tad olarak biraz daha gerideler. ama tam otomatik makinelerle uğraşmak da insanı bezdiriyor bir yerden sonra. eğer evde günde 2-3 fincan kahve yapılacaksa, kapsüllü alın geçin.
0
co2s2
(30.12.21)
yıllardır kapsüllü kullanıyorum hiç de başka şeye ihtiyaç duymadım. çekirdek kahve olayları bence yorucu. bayatlıyo, hayvan gibi yer kaplıyor. al kapsülü geç imkanın varsa yurt dışından vs kahve aldırırsın arada. nespresso kapsülleri de diğer birçok çekirdek kahvelere göre "ucuz" bence. önceden pahalı geliyordu kulağa ama zamlanan çok şeyin yanında bu ucuz kaldı.
0
ala09
(30.12.21)
Son zamlardan önce ben de bir espresso makinesi aldım. Otomatik modellerin yanına yaklaşılamadığı için F/P, barista modelinin iyi olanını aldım seçtiğim markada. Daha önce de kapsüllü kahve makinesi kullandım (Tchibo) Tat olarak kıyaslanamaz bence. 1 büyük kupa kahveyi öğütmek, espresso yapımı ve sütü köpürtmek makinenin günlük temizliği dahil 10-15 dk. sürüyordur. Özellikle 3.nesil nitelikli kahve seven biriyseniz önerim bu tarz bir makine, ben memnunum.
PS. Benim plastik/ alüminyum gibi çekincelerim de vardı, bunlara bakmazsanız zaten fiyat çok düşer. Eski başlıklardan da beklentinize uygun marka/ model önerisi mutlaka bulursunuz.
0
dreamnesiac
(30.12.21)
(9)

Yılbaşı paketi mi hediye çeki mi?

meraklitursucu
Çeşitli içki, yiyecek gibi malzemelerden oluşan bir paket mi yoksa market hediye çeki mi sizi mutlu eder?
Çeşitli içki, yiyecek gibi malzemelerden oluşan bir paket mi yoksa market hediye çeki mi sizi mutlu eder?
0
meraklitursucu
(28.12.21)
pakete ve çeke bağlı da, çek daha garanti
0
passion rules the game
(28.12.21)
Çek.
0
Amaranta ursula
(28.12.21)
hediye çeki
0
roket adam
(28.12.21)
Çek. Paketin içinde yemediğim tonla şey oluyor genelde.
0
himmet dayi
(28.12.21)
Hiçbiri, güzel bir zam :)
0
dreamnesiac
(29.12.21)
60 liralik ceki 100 liralik pakete tercih ederim.
0
hot potato
(29.12.21)
Çek.
0
since1907
(29.12.21)
çek plz
0
erenderk
(29.12.21)
ben paketi alayim.
0
posthuman
(29.12.21)
(2)

Özel Üni’de Yüksek Lisans???

Prawo
Hukuk için konuşayım, Lisans eğitimini vakıf üniversitesinde alanlara karşı hep bi önyargı durumu mevcut. İş ilanlarında da özellikle devlet üniversitesi mezunu istedikleri belirtilir.Aynı önyargı durumu yüksek lisans için de var mı sizce?
Hukuk için konuşayım,
Lisans eğitimini vakıf üniversitesinde alanlara karşı hep bi önyargı durumu mevcut. İş ilanlarında da özellikle devlet üniversitesi mezunu istedikleri belirtilir.

Aynı önyargı durumu yüksek lisans için de var mı sizce?
0
Prawo
(28.12.21)
hangi üniversite olduğuna göre değişir. mesela bilgi ok iken bahçeşehir yol geçen hanına dönmüş vaziyette.
0
karsiyakaliyiz
(28.12.21)
karsiyakaliyiz +1
0
dreamnesiac
(29.12.21)
(2)

boşanmak üzere olan iş arkadaşı

tantunisultansuleyman
merhaba ;uzun yıllardır evli olan ve geleneksel kafada diyebileceğimiz iş arkadaşımız eşinden boşanmak üzere. talep eşinden gelmiş ve geri dönüşü yok gözüküyor. ancak bu durumdan ötürü arkadaşımızın ciddi anlamda iş yeri ile bağı kesildi gibi. verilen işleri aksatıyor vs. - ki bu konu şirkette sorun
merhaba ;

uzun yıllardır evli olan ve geleneksel kafada diyebileceğimiz iş arkadaşımız eşinden boşanmak üzere. talep eşinden gelmiş ve geri dönüşü yok gözüküyor. ancak bu durumdan ötürü arkadaşımızın ciddi anlamda iş yeri ile bağı kesildi gibi. verilen işleri aksatıyor vs. - ki bu konu şirkette sorun oldu. kendisini toparlayabilmesi adına neler yapabiliriz? teşekkürler.
0
tantunisultansuleyman
(24.12.21)
Illa bişey yapmak istiyorsanız izin verin bir süre. Kafanı topla sonra gel deyin.
0
j r r tolkien hayrani
(24.12.21)
j r r +1
0
dreamnesiac
(24.12.21)
(10)

Kişilik envanteri

dissendium
İş başvurusunda bu testlerden gönderildiğinde çözüyor musunuz? Ben böyle saçma şeylerden nefret ettiğim için testi çözmüyorum. Zaman kaybı olarak görüyorum. İK çalışanları varsa bu testleri gerçekten değerlendirme amacıyla mı yolluyorsunuz yoksa bu testi göndermek bir olumsuzluğa mı işaret? Bir de a
İş başvurusunda bu testlerden gönderildiğinde çözüyor musunuz? Ben böyle saçma şeylerden nefret ettiğim için testi çözmüyorum. Zaman kaybı olarak görüyorum. İK çalışanları varsa bu testleri gerçekten değerlendirme amacıyla mı yolluyorsunuz yoksa bu testi göndermek bir olumsuzluğa mı işaret? Bir de acayip bilgi toplanıyor bu şekilde. Bilgi havuzu oluşturmak, bedavadan veri elde etmek amacıyla yapılıyor olabilir mi?
0
dissendium
(21.12.21)
Bilgi havuzu oluşturma kısmı tamamen paranoya. Kişilik envanterine çelişkili cevap vermek elenme sebebi. Bu yüzden Koç şirketlerinden birine giremeyen arkadaşım var. İK'dan "envanter testinde çelişkili cevaplar vermişsiniz" diye geribildirim aldı.

Ben yapıyorum. Bu test aynı zamanda şirket içindeki kariyer adımlarınızı da etkiler. Ne kadar efektif kullanırlar veya bu test sizin kişiliğinizi ne kadar doğru yorumlayabilir o kısımlarını bilmiyorum.

Bizim şirkette bu testi doldurmamak elenme sebebi örneğin.
0
himmet dayi
(21.12.21)
İk bu testleri çözmeyi reddedenler ile görüşmeleri sonlandırıp varsa grup şirketlerinki da dahil cv kara liste havuzuna ekliyor. O testlere firmalar para ödüyor ve bilimsel temellere dayanıyor.
0
delikedidilimiyedi
(21.12.21)
@delikedidilimiyedi, zaten görüşme benim için olumsuz olduğu için çözmeyi reddediyorum. Bilimsel kısmına bayağı güldüm. Sonuçlarını adayın bile göremediği bir testten bahsediyoruz.
0
🌸dissendium
(21.12.21)
Oss formu gibi dusun, elemenin ilk asamasi formu dogru doldurup zamaninda teslim etmektir.

Burada muhtemelen zaten 50bin ogrenci eleniyordur.

Seni de form asamasinda elemis oluyorlar.

Testin bilimsel bir yani yok binlercesini inceleyen bir yerde staj yapmistim, cok basit sekilde manipule edip gecebiliyorsun.
Sadece sorulari aklinda tutman gerekiyor o da basit zaten.
Testten kalip elenme diye de bir sey yok.

Testin esas amaci sirkete biat edebilme seviyeni olcmek.
500 tane soru gonderdik gik demeden cozduyse bizle sorun olmadan calisabilir diyor.
0
divit
(21.12.21)
kapalı kutularda uydur uydur ipe diz. adını da bilimsel koy. nasılsa hesaba çeken yok.
çözme hocam boşver.
0
comp
(21.12.21)
ben de böyle testler veren firmaları karalisteye alıyorum.
0
sensible soccer
(21.12.21)
Kişilik testi bir derece de 15 senedir çalışan insana kutucuklu dört işlem testi gönderiyorlarsa en basitinden "saçma" olarak nitelendiriyorum bu durumu.
0
dreamnesiac
(21.12.21)
Bazı şirketler ciddili uzman psikolojik danışmanlarla çalışıyor ve gerçekten anlamlı testler üretebiliyorlar.

Tabii böyle hallerde 500 soru sorulmuyor ama pozisyona dönük bazı değerlendirmeler yapılabiliyor. Mesela bankada veznedar olacaksanız, sabrınızı sorgulayan sorular olabilir.

Detaylara dikkat edilecek bir işse, buna dönük sorular da olabilir. Tabii size detaycı mısınız diye sormazlar ama doğru cevabı detaylara dikkat ettiğiniz takdirde bulabileceğiniz dolaylı sorular gelebilir.
0
kaptankedi
(21.12.21)
Gallup gibi büyük danışmanlık firmaları gayet başarılı testler üretiyor. Çapraz veya benzer sorularla çok anlamlı sonuçlar çıkartabiliyorlar.
0
vampir akrep
(21.12.21)
Valla cozuyorum da pek ustune dusunmuyorum, hele 5 secenekliyse cok super oluyor. O durumda hep ortadakini isaretleyip gonderiyorum. Hem kendimle celismemis oluyorum hem de vakitten tasarruf yapiyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(21.12.21)
(4)

Sakinleştiren doğal öneriler? çay vb.

mikahakkinen
kişilik gereği ani tepki veren ve hemen sinirlenen biriyim. yaşım 36 belli süreçlerde bunu kontrol etsemde, ani sinirlenme tepki hareketimi kontrol edemiyorum. ilaç kullanmak istemiyorum, psikolog psikiyatrist seçeneği seviyesinde olduğumu düşünmüyorum.bana öneribileceğini çay vb doğal ürünler neler
kişilik gereği ani tepki veren ve hemen sinirlenen biriyim. yaşım 36 belli süreçlerde bunu kontrol etsemde, ani sinirlenme tepki hareketimi kontrol edemiyorum. ilaç kullanmak istemiyorum, psikolog psikiyatrist seçeneği seviyesinde olduğumu düşünmüyorum.

bana öneribileceğini çay vb doğal ürünler nelerdir?
0
mikahakkinen
(18.12.21)
geçenlerde bir arkadaşım doğadan passifloralı çayın kendisini sakinleştirdiğini söylemişti.

bunun dışında, meditasyon öneririm..
0
denizince
(18.12.21)
Melisa ve papatya çayı, ne derece işe yarıyor bilmiyorum. Belki passiflora şurup.
0
hair freak
(18.12.21)
naçizane tavsiyem, psikolog/psikiyatrist'in belli bir seviyeden sonra işe müdahil olması gerekliliği gibi bir şartlama yapmadan; kendi sağlığınız için bir uzman görüşü/desteği almanız.

kötü örnek de olsa: araba bozulmadan da bakıma götürmenin faydası gibi düşünebilirsiniz. illaha bozulmasını beklemeye gerek yok, belki yağ değişimi gibi temel bir şey atlandığı için sorun yaşıyor olabilirsiniz, çok faydalı olacaktır, özellikle ülkemizde herkese yarar diye düşünüyorum.

sorduğunuz soruya cevap ise: klasik sakinleştirici özellikli papatya çayını içebilirsiniz, kafein içeren besinlerden uzak durabilirsiniz.
0
mestre
(18.12.21)
tüm yorumların doğruluk payı var, rezene de denenebilir ama bu çayların hepsi uyku da getirecektir.
hemen sinirlenmek diye bir kişilik özelliği olamaz, bir uzmandan destek alın.
0
dreamnesiac
(18.12.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.