Giriş
(13)

Tek geceliklerle ilgili

chipie
Anlayamadığım bir nokta var. Tek gecelik ilişkiye girilen insan illa ki bir şekilde beğenilen insan değil midir? Yani fiziksel olarak dahi beğenilmeyen biriyle sevişilir mi? Yoksa sadece ihtiyaç, öylesine fiziksel aktivite gibi olur mu? Fikrinizi merak ediyorum ben güzel ya da yakışıklı bulunmayan y
Anlayamadığım bir nokta var. Tek gecelik ilişkiye girilen insan illa ki bir şekilde beğenilen insan değil midir? Yani fiziksel olarak dahi beğenilmeyen biriyle sevişilir mi? Yoksa sadece ihtiyaç, öylesine fiziksel aktivite gibi olur mu?
Fikrinizi merak ediyorum ben güzel ya da yakışıklı bulunmayan yani en azından hoşuna gitmeyen biriyle sevişilmez diyorum. Yoksa içi alır mı insanın dokunmayı?
0
chipie
(27.09.16)
alkolün miktarına göre değişir bu sorunun cevabı.
0
devilred
(27.09.16)
tinder ı kullanan bi kaç erkeği canlı izlersen o motivasyonun neye benzediğini görebilirsin.
ben anlamıyorum nasıl hayvansı bi içgüdü ama sorunu olmayanlar çok.

yaftalayacak değilim, gördükçe alışıyorum. normal demek ki
0
sttc
(27.09.16)
cinsel açlıkla ilgili. eğer kişi yeterince açsa damacana bile gözüne seksi gözükebilir.
0
nickini degistiren yazar
(27.09.16)
Bu iş çok riskli bir iş. Düzenli seks, pek çok açıdan iyidir.

Ara ara duyuruda da açılan cinsel hastalık başlıklarına bakarsan ne demek istediğimi daha net anlarsın. Güvenlik noktasında da sıkıntılar var, yeni tandığın biri evine geliyor veya sen evine gidiyorsun vs. vs.


Tek gecelik ilişkilerden mümkün olduğu kadar kaçının. Sorunuza gelirsek, tek gecelik ilişkinin doğası gereği beğenmeseniz de olabilir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(27.09.16)
Cinsellik de bir ihtiyaç. Alkolle hiç ilgisi yok. İstek olursa bir insan beğenmediği biriyle de birlikte olabilir. Çok büyütmemek lazım böyle şeyleri.
0
dissendium
(27.09.16)
beğenmediğim insanla da seviştim. pek şaşırtıcı olmadı.

beğendiğim insanla sevişmeye çalışıp hayal kırıklığına uğradığım da oldu. bak bu şaşırtıcıydı. ayak fantazisi olan vs. saçma sapan zevkleri olan insanlar beni irrite ediyor.
0
aydogank
(27.09.16)
yalnız öyle bir sormuşsun ki sanki böyle bir partide insanlar tombala çekip eş seçiyormuş gibi. :) (gerçi onu da fantezi gereği yapanlar oluyordur muhakkak. eş değiştirme partileri gibi.) tek geceliklerde de birbirini çekiyor işte insanlar bir şekilde. ama kabul etme skalası geniş olabiliyor insanların.
0
matrix
(27.09.16)
Hiç tek gecelik ilişki yaşamadım ama devamlı bu şekilde ilişkiler yaşayan yakın bir erkek arkadaşımdan ve başka birkaç örnekten erkeklerin güzellik konusuna önem vermediğini biliyorum. Kadınlar önemsiyor olabilir.
0
petekpare
(27.09.16)
En azindan fiziksel olarak az cok begenilmis olmasi lazim, baska turlu olmaz. Ama gercekten "nefes alsin yeter" mantiginda gidenler var. Inanmazdim ama varmis, gordum.
Kisiye gore degisiyor demek ki. Bana sorsan istemeyecegim biriyle olmaktansa 40 yil iliskiye girmeden yasamayi tercih ederim.
0
stavro
(27.09.16)
valla erkekleri bilmiyorum ama kadın önüne gelenle yatmaz. hele memleketteki tipleri düşündükçe evlerden ırak.
biraz adama benzemeli tabii.
0
vecihi ile fikret
(27.09.16)
Libido insana olmadık şeyler yaptırabilir.
0
arnold schwarzeneger
(27.09.16)
Fiziken beğenmediğim, çekici bulmadığım biriyle katiyyen sevişmem kendime de böyle bi saygısızlık yapmam.
0
chiper
(27.09.16)
ben fiziksel olarak çok beğenmediğim biriyle sevişmem, cinsel açlıktan kendini duvarlara vuran biriyim. her sevişemeyen damacana skmek veya çirkin bulduğu insanların kucağına atlayacak olsaydı erkeklerin %95'i tecavüzcü olurdu. çok şükür "hoşuma giden biriyle ilişkiye giremiyorum o zaman öşek skeyim" diyecek kadar çıldırmadım henüz ben, öngörülebilir bir süre içerisinde çıldıracağımı da sanmıyorum.

ha kimisi de iki biradan sonra babası gelse sevişiyo, onu ben bilmem. ben fiziksel olarak çok çekici bulmadığım sürece olmuyor yani, istemiyorum. tam olarak "damacana skmek"le aynı seviyede geliyor bana, afaki ve tatsız.
0
der meister
(27.09.16)
(13)

İnternetten kitap alışverişini kolaylaştıran bir web sitesi yaptım

bi sey dicem
Okulda hocanın verdiği okuma listesini kitap sitelerinde ararken neden olmasın deyip bütün fiyatların olduğu bir web sitesi yaptım. Umarım sizin de işinize yarar:http://www.kitapfil.com
Okulda hocanın verdiği okuma listesini kitap sitelerinde ararken neden olmasın deyip bütün fiyatların olduğu bir web sitesi yaptım. Umarım sizin de işinize yarar:

www.kitapfil.com
0
bi sey dicem
(26.09.16)
Cok hos olmus elinize saglik. Proje cok hosuma giti acaba biraz aciklama sansiniz var mi altyapiyi nasil kurdunuz? Dil, framework? Fiyat cekme isini nasil yaptiniz ornegin? Githubda paylassaniz kaynak kodu ne guzel olur :)
0
leben
(26.09.16)
@leben, laravel kullanarak hazırladım, github'ın student pack'inde digitalocean kredisi vardı ondan faydalandım. fiyatlar için de bir bot yazdım, hala dolaşıyor :) açık kaynak yapmayı düşünmüyorum açıkçası, hızlı ve çirkin bir kod oldu, testlerini hazırlarsam belki olabilir.
0
🌸bi sey dicem
(26.09.16)
güzel olmuş ben kitapmetre yi kullanıyorum ama artık burdan bakarız :)
0
gozu acik sevisen yahudi
(26.09.16)
çok güzel olmuş, ellerinize sağlık.
sık kullanılanlara ekledim. :)
0
m e b
(26.09.16)
şahane!
elinize sağlık!
0
blatta hiberna
(26.09.16)
güzel olmuş. elinize sağlık.
ancak bence tasarıma kafa yormanız iyi olur.

* anasayfadaki son eklenenler kalabalığını görmek zorunda olmak hoş değil.
hatta son eklenenler sekmesi hiç olmasa da olur.

* alfabetik yazarlar seçmesi çok gereksiz. arama kısmı zaten bu görevi görmüyor mu?

* popüler neyin popüleri? bu sitede en çok arananların mı?
onun yerine bazı sitelerin-kitapevlerinin en çok satanlarından yola çıkarak bir 'en çok satın alınanlar' sekmesi oluşturmanız.
[ben kod vs. olaylarından anlamam ama bunu derlemek ve bir alegoritma ile sunmak mümkün olsa gerek diye düşünüyorum]

yerinizde olsam tüm sekmeleri kaldırır. anasayfayı boşaltır. arama kutusunu google gibi sayfaya sade bir şekilde ortalardım.
bir tercih olarak 'Kitapfil.com internet kitapçılarını sizin yerinize gezerek istediğiniz kitabı en ucuza nereden alabileceğinizi gösteren bir rehberdir.' yazılabilir. ama zaten bu bilgiyi aşağıya koymayı uygun görmüşsünüz.

* bir de sitenin amacı fiyat kıyaslamak ve analiz edip koymak olduğu için yani kitap satmadığınız için arama yaptıktan sonraki 'benzer kitaplar' bölümü gereksiz duruyor. bırakalım da onu idefix falan yapsın ve kitap satmaya çalışsın. yazarın diğer kitapları mantıklı mesela.

bu gibi törpüler ve sadeleşme ile daha işlevsel bir site haline gelebilir ve tercih edilir olabilir.

not. en altta yer alan Kitapfil.com'dan sonra 'nokta'yı kaldırınız bence :)
0
buak
(26.09.16)
ben çok beğendim. her kitap siparişimde tek tek dr, babil, idefix, kitapyurdu karşılaştırması yaparken yoruluyordum. artık hep kullanacağım. teşekkürler :)
0
ruhen hastayim ben
(26.09.16)
akademik kitaplar da yer alırsa içinde şükela olurmuş, beğendim ben.
0
devilred
(26.09.16)
Çok güzel bir site olmuş. Birde stok durumunu belirtebiliyorsan fevkaladenin fevkinde olur. :)
0
lastdragonborn
(26.09.16)
elinize sağlık süper!
0
sttc
(26.09.16)
Harika! Ellerinize sağlık.
0
empty man
(27.09.16)
pdf vs. gibi ekitap satışı yapan taninmiş sitelerdeki fiyatları da göstererek işi genişletebilirsin.
0
1adam
(27.09.16)
@buak bunlar çok güzel öneriler, hepsini değerlendireceğim, çok teşekkürler
0
🌸bi sey dicem
(27.09.16)
(6)

Ayakları üşütüp

yaren
Karın ağrısıyla başbaşa kalınca napıyoduk? Fena halde gaz var bünyede, belki regl öncesi şeysidir bilmiyorum ama sanmıyorum da. He işte çok üşüdü ayaklarım. Ağrıdan yürüyemiyorum. Napıcam?
Karın ağrısıyla başbaşa kalınca napıyoduk? Fena halde gaz var bünyede, belki regl öncesi şeysidir bilmiyorum ama sanmıyorum da. He işte çok üşüdü ayaklarım. Ağrıdan yürüyemiyorum. Napıcam?
0
yaren
(26.09.16)
ısıttığımız suyu bir şişeye ya da su torbasına doldurup ayağımızın altına koyuyorduk.
0
devilred
(26.09.16)
Yun corap
Terlik
0
kuehles blondes
(26.09.16)
Ağrı kesici, gaz giderici çaylar ve hareket etmek işe yarıyor. Bol su içmek en önemlisi.
0
makarnacanavari
(26.09.16)
bir adet sıcak su torbası alıp ömür boyu huzur doluyorsun.
0
kfk
(27.09.16)
sıcak su torbası +153135451
0
yue
(27.09.16)
2 kat çorap giydim ama ayaklarım hala buz. bu kışı sağ çıkarırsam yazın hepinize dondurma alcam.
0
for day to break
(27.09.16)
(28)

yuva yıkanın yuvası olmaz?

devilred
yuva yıkanın yuvası olmaz tabirini ne kadar mantıklı buluyorsunuz? evli olan kişi meyletmese o yuva yıkılır mıydı gerçekten de? neden suç üçüncü kişiye -o kişi de kadın olur ekseriyetle- atılıyor hep? bana aşırı ikiyüzlü geliyor bu tutum şahsen.
yuva yıkanın yuvası olmaz tabirini ne kadar mantıklı buluyorsunuz? evli olan kişi meyletmese o yuva yıkılır mıydı gerçekten de? neden suç üçüncü kişiye -o kişi de kadın olur ekseriyetle- atılıyor hep? bana aşırı ikiyüzlü geliyor bu tutum şahsen.
0
devilred
(26.09.16)
yalan bi inanc. iki ornek vereyim. bugun cep arabanin anahtarini kaybettin ve x lira kadar masraf cikti yenisi cikartmak icin. bu duruma hay aklimi sikiyim dedin sustun. diger ornek vapurda bir tane ipad buldun ve sahibini aramaktansa cepe attin. ertesi gunu de arabanin anahtarini kaybettin. hay amk adamin ipadini aldik anahtar gitti karmanin amk dedin.


alakasi yok yani
0
seljax
(26.09.16)
Mantıklı bence. Bugün kaç yıllık eşini bırakıp başkasına giden yarın onu da bırakıp bir başkasına gider. Eğer kişi seviyorum dediği evli kişiyi eşinden ayırırsa kendine çok güvenmemeli bence.
0
yaren
(26.09.16)
Yaren +1
Olay guvenle alakali ucuncu kisinin yaptigiyla alakali degil
0
la noix
(26.09.16)
yuvasını yıkan yuvasını bir daha başkası için yine yıkar mantığı. bkz brad pitt
0
benim adim kerim hepinizi severim
(26.09.16)
kimsenin kimseyi ayırdığı yok işte, ikiyüzlü bulduğum tam da bu.
0
🌸devilred
(26.09.16)
Nesi ikiyüzlü ki? Kişi evliliğini kurtarmak yerine başkasına gitmiş. O başkası buna kancayı takmadı da kendi buldu gittiyse dev ahlaksızmış derim. Ama onun bulmadığı, aksine ona yapışan biri varsa ve onu eşinden ediyorsa bunu lanetler insan yani. Normal.
0
yaren
(26.09.16)
Kadına karma bulduğundan filan değil de @yaren'in dediği gibi adamın karakterinin değişmeyecek olmasından ötürü doğru bir önerme.

(bkz: Acun ılıcalı)

1.yi 2. ile aldattı, 2'yi 3. ile, bakalım sıradaki kim.

senin dediğin de doğru ama aslında söz konusu deyimde ''yuva yıkan'' kişi 3.kişi olarak yansıtılmasa daha doğru olurmuş teknik olarak. Yani sanki 3. kişiye karma vuruyormuş gibi algılanıyor ama aslında @yaren'in dediği gibi oluyor.
0
neferkitty
(26.09.16)
pardon da kim kime kanca takabilir karşıdakinin eğilimi olmasa? bırakmak gerekli bu "ahlaksız kadın, kocamı elimden aldı!!!" tavırlarını. kocanın gidesi vardı ve gitti, bu diğer kadının sorunu değil ama nedense sadece diğer kadının (kişinin ya da) sorunu gibi yansıtılıyor, bu çok acayip geliyor.
0
🌸devilred
(26.09.16)
3. kişi çoğunlukla seviştiği kişinin evli olduğunu bildiği için o da suçludur. ünlülerin hayatlarına bakarsanız örnekleriyle çokça görülür. yuvaları yıkan da bu 3. kişiyle olan haşna fişnenin ortaya çıkmasıdır. birinci kadını aldatan herkes 2. yi aldatmaya hayli meyillidir. bu yüzden adam kadar 3.kişi de suçludur.
0
gotic
(26.09.16)
"yuva yıkan" diye net olarak belirtilmiş burada olay. bu tek başına her zaman "evli kişinin meylettiği" bir denklem değil yani. bariz "yıkan" o ise zaten yuvası da olmasın bence. haketmez.
0
matrix
(26.09.16)
3. kişi niye suçlu biliyor musun, evli özneyi alıştığı düzenden kopardığı, bunu zorla dikkat çekerek/uğraşarak yaptığı için. Tekrar söylüyorum, eğer evli özne 3. kişiyi kendi bulduysa suç önce öznenin. Ama 3. kişi de öznenin evli olduğunu bile bile olaya devam ediyorsa, özneye değil onun eşine ve varsa çocuklarına saygısızlık etmiş oluyor. 3. kişi her türlü suçlu yani. Özneyi daha az suçlarlar çünkü evlilik zaten sorumluluk getiren, çoğu zaman sıkılınan veya çatışılan bir kurum, özellikle erkeklerin dışarı kaymasına alışmış bünyeler için hiç de özne suçlu olmaz. Konu sadece özne değil onun ailesi aynı zamanda.
0
yaren
(26.09.16)
karma is a bitch lafına inanırım. yani etme bulma dünyası.
0
shotgunwoman
(26.09.16)
mantıksız ve yersiz bir inanç.

evlilik ve aile elbette kutsaldır.
ama insanların sadece bu kurumlara olan bağlılıkları nedeniyle mutsuz olmalarını gerektirecek kadar da kutsal değil.

meşhurların yaşamlarını örnek göstermek çok saçma, zira hiçbirimizin yaşamadığı kadar "aşırı" hayatlar yaşıyorlar genelde.

eğer evlendiğiniz kişiye duyduğunuz sevgi bittiyse ve bir de başka biri hayatınıza girdiyse ve onu sevdiyseniz, onunla olmalısınız.
ya da mantık evliliği yapsanız da, olması gerekenleri yerine getirseniz de, bir gün başkasına aşık olabilirsiniz.

bu durumlarda sağlıklı olan boşanmaktır, yürümeyen ve aslında kimsenin istemediği bir evliliği sürdürüp herkesi mutsuz etmek değil.
yani evlilik sırf adı evlilik diye her şeyin üstünde olmamalı.
insanlar mutlu olmalı.

gerçekten evli erkek avcısı olan kötü niyetli kadınlar var elbet.
ama "yuva yıkan"ın tanımı nedir?
bir adam başka bir kadına aşık olduğunda, kendi karısını boşadığında, aşık olduğu kadın yuva yıkan mı oluyor?
yoksa sırf adam zengin diye binbir numarayla adamın aklını başından alıp, parası için adamı kafeslemeye çalışan mı?
(burada adamın da aptal olması bir unsur tabii)

bir sürü örnek var, hepsi aynı kefeye koyulamaz.
bazıları da yuva yıkmıyor, ama kendi hayatında çok büyük fedakarlıklar etmek zorunda kalarak yaşıyor o aşk ya da o ilişki için.
bu bilinmediği zaman kimsenin ruhu duymuyor.
ama bu açıkça ve özgürce yaşanmak istendiğinde evlilik biterse, yuva yıkılmış oluyor.
oysa öyle bir ilişkinin devam etmesindense, herkesin açık ve net davranması daha doğru.

olaylar ve durumlar konusunda illa bir yargıda bulunmaya çalışmak yersiz.
her hikayede de suçlu biri olmak zorunda değil.
kimse ilişkilerin içinde ne yaşandığını bilemez.
ve bazı evlilikler de bitmesi gerekirse biter, bitmeli de.

bence de saçma ve ikiyüzlü bir tutum.

(gerçek aşklardan ve gerçek duygulardan bahsediyorum, şımarıklığından onunla bununla ilişki yaşayan ve on kişiyle evlenenlerden değil.)
0
blatta hiberna
(26.09.16)
çünkü yuva yıkanın yuvası yıkıldığında onun sorunu oluyor. aldatan yine aldatıyor, ona giren çıkan yok
0
la noix
(26.09.16)
iki taraf da ahlaksızdır
0
limoncello
(26.09.16)
Limoncello +1, başkasının ahını alan mutlu olamaz.
0
geçerkenugradım
(26.09.16)
yuva yıkan sadece 3. taraf değil ki burada. aldatan kişi de kendi yuvasını yıkmış oluyor teknik olarak.

yani eşini aldatan bir adam, diğer kadın için eşini terk ettiğinde yuvasını dağıtmış olmuyor mu? ben senin görüş açını pek anlayamadım açıkçası. sen 3. kişi odaklı yaklaşıyorsun konuya ben ise yuvayı yıkanın bizzat aldatan eş olduğunu düşünüyorum.

hepsini değil ama yukarıdaki bazı cevapları okudum. arkadaşlar demiş zaten, insan 7'sinde ne ise 70'inde de o oluyor. bugün ortada seni aldatan bir adam varsa eğer bu adam ileride birlikte olduğu kadını da %99 aldatacak ve o yuva yıkılacak.

en azından benim bu sözden anladığım bu.
0
köstebek kurabiye
(26.09.16)
"yuvasını yıkanın yuvası olmaz" denmediği için bariz şekilde üçüncü kişi işaret ediliyor bu söylemde, bu konuda tartışmaya gerek olmadığını sanıyorum.
0
🌸devilred
(26.09.16)
iki taraf da suçludur. en büyük suçluysa elbette ki evli olduğu halde eşini aldattan kişi de. üçüncü kişinin bu kadar üzerine gidilmesinin sebeblerinden biri de bana göre, kadınların bu olayı bi noktadan sonra ego savaşına döndürmesi. diğer kadını toplumda küçük düşürmeye çalışması. örneğin Şeyma Subaş'ının "boşandılar" snap'i, Kıvılcım Ural'ın açıklamaları. bu durum insanlarda antipatiye yol açıyor işte, insanlar da kendilerini böyle avutuyor.

Ha, bana göre burada en büyük suçlu erkek. Hem sadakatsız, hem yalancı hem de eşim dediği kadını küçük düşürülmesine göz yumuyor.

yalnız; evli erkeklere birlikte olan ve daha sonra kendisi de aldatılan onlarca örnek var. bunu da unutmayalım. ona yapan sana da, bana da, yapar işte.
0
demedim mi haydar demedim soyle
(26.09.16)
İllaki "yuvasını yıkan" diye vurgulamaya gerek yok ki. İllaki sahiplik eki belirtmemize gerek yok. Ortada bir yuva var ve bu yuva yıkılıyor. "Yuva yıkmak" sözüne ben dolayısı ile hem kadını hem de erkeği katıyorum. Hatta bunu diyor ve artırıyorum, ben şu ana kadar hiç senin gibi düşünmemiştim. Bunu hep çift taraflı düşünmüştüm.
0
köstebek kurabiye
(26.09.16)
aldatma işi kişinin kendisiyle alakalı bir durum. bir insan birisini aldattı diye bundan sonraki ilişkilerinde de hep aldatacak diye diye bir şey yok. o insanı mimlemek saçma geliyor. aldatmayan insanın bundan sonra da aldatmayacağı garantisi var mı? yok. çoğunluğun aksine ben buna inanıyorum.

bunun dışında soruda asıl sorulmak istenen üçüncü kişiye bok atılırken aldatan eşe daha hafif suçlama yapılması sanırım. buna da katılmıyorum. aksine bekar bir insan neden elalemin karısının, çocuğunun sorumluluğunu üstlensin? adam düşünsün ya da kadın düşünsün kendi karısını ve çocuğunu. adam/kadın daha kendi ailesini düşünmezken ve kendi yuvasını kendisi yıkarken bir tercihte bulunmuş oluyor. bu durumda üçüncü kişinin suçu bundan daha ağır olamaz bence.
0
ruhen hastayim ben
(26.09.16)
"Gidesi varmış demek ki gidiyor" denilmesine ben kesin surette karşıyım. Sensiz (sen=genel) de gidebilir adam. Gitmesi için illa X kişisine ihtiyacı yok.

Bir de tabii hayat seçimlerden oluşuyor. Ve insan seçtiklerini yaşıyor.
0
dessy
(27.09.16)
The Affair de adam 15-20 yıllık karısını ilk defa aldatıp, aldattığı kadınla evleniyor ve bu karısını da aldatıyordu.
Adamın psikoloğu ona dair şöyle bir çözümleme yapıyordu; o 15-20 yıl sürecinde kendisine kur yapan ya da hoşlandığı kadınlar oluyor ama karısını aldatmıyor. Bir kere aldattığındaysa bir eşikten atlamış oluyor. Bunu bir kez yapabildiğini görünce yine yapmakta bi sakınca görmüyor.
0
petekpare
(27.09.16)
Hic mantikli bulmuyorum. Tabiatin oyle mutlak adalet mekanizmasi falan yok. Adaleti saglamak ya da saglamamak sadece insanlarin elinde.

Sana kesinlikle katiliyorum, tum kabahat 3. kadin kisiye yukleniyor sanki adama zorla gunah islettirilmiscesine. Ama aldatan kadin oldugunda isler degisiyor, bu sefer 3. kisiyi (bu sefer erkek) kimse gormuyor ve kadin aldatti oluyor. Kimse "bu adi adam bunu ayartti" demiyor, herkes kadinin kendi insiyatifiyle ihanet ettiginin farkinda ama erkek aldatinca bu kadar farkindalik yok. Eger erkegin takildigi kadin fingirdek bir seyse zaten direkt kadina patliyor olay.

"Kadin sinyal vermezse erkek zaten yanasmaz, kadinda bir sey var ki adam yanasmis" gorusu hakim toplumda. Isin ironik tarafi bu goruse erkekler kadar kadinlar da katiliyor. Arkadas hirsizin hic mi sucu yok?
0
stavro
(27.09.16)
buradaki laf üçüncü kişinin bilerek ve isteyerek yuva yıktığı zamanlar için. çevremde pek çok kere gördüm bunun örneğini . en son uzaktan tanıdığım 2 çocuklu bir öğretmen arkadaşın başına geldi. 3. kişi o kadar kötüydü ki kocasının üstündeki evi sattırıp başka şehirde kendine düzen kurdurdu.
0
yue
(27.09.16)
aldatmak herkesin hakkında büyük konuştuğu ama çoğunluğun o lafları yediği bir mevzudur. pek çok sebebi olabilir. karma, ilahi adalat gibi şeylere sadece gülerim zaten. bazı insanlar bir kişiyle bir hayat geçirebiliyor, bazısı da geçiremiyor. konu bundan ibaret.
bonus: yuva yıkılabilen bir şey değildir.
0
vecihi ile fikret
(27.09.16)
@stavro

aynen aynen. kadın kendi aldatınca da o.ospu oluyor, erkek kendisiyle aldatınca da. ataerkil toplum olmanın sonuçları sanırım bunlar.
0
🌸devilred
(27.09.16)
nice yuvasız insanlar var sokaklarda hiçbirinin de yuva yıkmak nedir haberleri bile yok. ama şuna inanırım sevginin sadakatin olmadığı yerde mutsuzluklar vuku bulur. bir anlık çekicilikle yuvasını yıkan insan bedelini ağır öder. ben buna imtihan diyorum.
0
for day to break
(27.09.16)
(4)

kıza gerçek hayatta açılmak vs sosyal medya üzerinden açılmak

nickini degistiren yazar
şimdi şunu biliyoruz ki gerçek hayatta tanımadığınız bir kıza sosyal medya üzerinden açılmak başarılı olma şansınızı 10000000 kat azaltıyor. sadece christiano ronaldo iseniz bu durumda başarıya ulaşabiliyorsunuz.benim merak ettiğim şu. varsayalım gerçek hayatta bir kızı tanıyorsunuz. hatta arkadaşlı
şimdi şunu biliyoruz ki gerçek hayatta tanımadığınız bir kıza sosyal medya üzerinden açılmak başarılı olma şansınızı 10000000 kat azaltıyor. sadece christiano ronaldo iseniz bu durumda başarıya ulaşabiliyorsunuz.

benim merak ettiğim şu. varsayalım gerçek hayatta bir kızı tanıyorsunuz. hatta arkadaşlık mertebesindeniz. ama bu kız çalıştığınız yerden ayrıldı. başka bir yere gitti. bir de ortalığı ayağı kaldırmak istemiyorsunuz. şimdi çalıştığı okula gideceksiniz (kendisi bir öğretmen), bu kişiyi oradaki çeşitli kişilere soracaksınız. ayrıca o an izinli olma ihtimali, okulda olmama ihtimali de var. biliyorsunuz öğretmenler yarım gün çalışıyor.

halbuki kızın sosyal medya hesapları elinizin altında. her şey bir mesaja bakar.

bu durumda benim bu kıza sosyal medya üzerinden açılmam şansımı düşürür mü? düşürürse ne kadar düşürür?

edit: sosyal medya üzerinden direkt açılmayacağım. sadece dışarıda buluşmayı teklif edeceğim. hatta arkadaş ayağına yatıcam :) senden ayrı kaldık, ne zamandır görüşemiyoruz, bir gün bir kafede buluşalım mı diyeceğim.

edit2: kızın bende telefonu yok.
0
nickini degistiren yazar
(23.09.16)
yüzde bir milyon düşürür. gerçi kızın istemediği biriysen onun açısından daha az sıkıntılı bir durum olur, reddetmesi kolay olur, bunlar da var.
0
devilred
(23.09.16)
Telefonla arayıp bir yerde buluş?
0
fuzzy olmak istemistim
(23.09.16)
yerinde olsaydım. sosyal medya üzerinden kahve içmeye davet ederim. buluştuğunda yüzüne söylersin. daha etkili.
0
steve rogers
(23.09.16)
kıza dışarıda birşeyler içme teklif et . sosyal medyayı bu kız için bu kadar kullan bence
0
uzman pratisyen
(23.09.16)
(18)

Soğuk su içmek

bir3iki7
-Hala kana kana içmeye devam ediyor musunuz?-Yoksa "bana karşı çok soğuksun.s.s" deyip bu seviyeli ilişkinize bir süreliğine ara mı verdiniz?-Veyahut "ben yaz-kış içerim, bana bir şey olmaz" diyenlerden misiniz?
-Hala kana kana içmeye devam ediyor musunuz?

-Yoksa "bana karşı çok soğuksun.s.s" deyip bu seviyeli ilişkinize bir süreliğine ara mı verdiniz?

-Veyahut "ben yaz-kış içerim, bana bir şey olmaz" diyenlerden misiniz?
0
bir3iki7
(23.09.16)
biz evde hala soğuk içiyoruz. ofiste de öyle. henüz vazgeçemedim :(
0
interview with the vampire
(23.09.16)
3/4 soğuk 1/4 ılık su karıştırıp içiyorum. Yakında soğukla ayrılırız zaten, ılıkla devam ederim.
0
kaymaktutmayansicaksut
(23.09.16)
yaz kış soğuk su içerim. zararını görmedim.
0
very big cat you.
(23.09.16)
yaz kış normal ısıda su içiyorum. soğuk ekstra dışarıda filan verilmediği sürece oda sıcaklığı hep.
0
kaputt
(23.09.16)
ilişkimiz hala devam ediyor
0
limoncello
(23.09.16)
yaz kış soğuk su. ılık-sıcak su içmeye mecbur kaldığımda hayattan soğuyorum resmen.
0
antipodes
(23.09.16)
4. seçenek olarak hiç soğuk su içmiyorum.
0
fragile lady
(23.09.16)
benim için yaz aşkı kıvamında.
0
seyduna6687
(23.09.16)
Her mevsim soğuk su içiyorum.
0
fotrsapka
(23.09.16)
Soğuk.
0
arnold schwarzeneger
(23.09.16)
her mevsim ılık su içiyorum :( ılık dediğim bu oda sıcaklığındaki.
0
çakıstes
(23.09.16)
ben yaz-kış içmem, içtiğimde hasta oluyorum. cibilliyetini sevdiğimin bünyesi.
0
devilred
(23.09.16)
Bana karşı çok soğuksun s.s. diyorum ve normal su içiyorum.
0
gilbeys
(23.09.16)
Yaz-kış oda sıcaklığında su içiyorum.
Ama yazın dışarıdayken soğuk su içtiğim de oluyor.
0
olabilir ya da olmayabilir
(23.09.16)
yaz-kış soğuk hatta buzz gibi su içenlerdenim.
0
hypathia
(23.09.16)
Su serin içilmeli derler :)
0
aklimdakisorular
(23.09.16)
Yaz kış normal su içiyorum. Kışın karlı, soğuk günlerde su ısıtıp azıcık ekleyebiliyorum. O da su dışarıdan yeni gelmişse buz gibi olduğundan, ısınması bir yarım saat falan aldığından; oda sıcaklığına geldiğinde yapmıyorum. Yazın dışarıda soğuk su içmişliğim var.
0
aychovsky
(23.09.16)
asla soguk su icmem hep oda sicakliginda,su biraz soguk olsa bogazim agrir hemen.zaten rahatsiz olurum icemem agzimda bekletip öyle yutarim.
0
eick
(23.09.16)
(18)

yarın mı yarın mı

kosun lan mevzu var
evet yanlış duymadınız.yarın mı yaaarın mıben hep kısa şekilde yarın diyordumherkes yaaaarın dediği için artık ben de yaaaaaağrın demeye baslıycamYAAAARIN CUMARTESI BEEEEEYLEEEER
evet yanlış duymadınız.

yarın mı yaaarın mı


ben hep kısa şekilde yarın diyordum

herkes yaaaarın dediği için artık ben de yaaaaaağrın demeye baslıycam


YAAAARIN CUMARTESI BEEEEEYLEEEER
0
kosun lan mevzu var
(23.09.16)
yerine, vurgusuna göre değişiyor. günlük konuşmada kısayı tercih ediyorum genelde.
0
devilred
(23.09.16)
yaaaaarın değil de, yaarın diyorum ben. yarın demiyorum, o yarmak fiilinin emir hali gibi.
0
kaputt
(23.09.16)
Yazıldığı gibi okunur. "Ortadan yarın bunu" der gibi. Yaaaarın diye okunacak olsaydı kelimenin yazılışı da "Yağrın" olurdu.
0
hümanist tabutçu
(23.09.16)
örnek istiklal marşı

belki yarın beki yaaaarın dan da yakın.
0
killerbee
(23.09.16)
Benzer durum katil için de var, ikisi de kısa okunuyor.

Ama yanlış olarak yaaarın ya da kaaatil diyen de çok.
0
crown
(23.09.16)
katil çok gıcık edici geliyo bana, hep kaatil diye duymuşum çünkü
0
killerbee
(23.09.16)
katil (kısa): öldürme işi

katil (uzun): öldüren kişi

yanlış bilgi vermeyelim.
0
devilred
(23.09.16)
kat'l (katl) diye biliyorum öldürme eylemini.
0
mermize
(23.09.16)
Evet işte kısa okunanı öldürme işi, katl zanlısı denir biz de doğal olarak i ekleriz.
0
Adramelekhh
(23.09.16)
Katil başka kâtil başka. Katl falan değil yani.

Bu arada yarın doğru olanı. Yağrın diyenler yanlış telaffuz ediyor.
0
fuzzy olmak istemistim
(23.09.16)
yarın. ek bir bilgi olarak da haaayır değil hayır. teşekkürler.
0
fragile lady
(23.09.16)
yarın. JAMİRYU
0
seyduna6687
(23.09.16)
Kısası doğru. Ayrı şey tarak için de geçerli.
0
pike
(23.09.16)
uzatıldığını duyunca çok saçma buldum. :) konuştuğunuz insanlar aptal falan mı ki böyle dert olmuş bu? karpuz yarmaktaki gibi yarmak fiilinin emir halini algılıyorlarsa bu onların sorunu.
0
matrix
(23.09.16)
killerbee+1
'Belki yarın belki yağrından da yakın' diyormuşum hep. İkinciyi hep öyle okuyormuşum ama doğrusu kısa olan.
0
aychovsky
(23.09.16)
Bi ara diksiyon kursuna gitmiştim.
orada yarın ( uzatmadan ) denildiğini öğrendim.
0
cabiday
(23.09.16)
yaaaarın diyenlere ayarım yarın.
bi de lazım var. lağzım değil la notası gibi söylemek gerek
0
cekilmis gayfe
(23.09.16)
Kısa olanı.

Haber spikerliği dersinde öyle görmüştüm.
0
la rana
(23.09.16)
(6)

Enpara.com duyuru uzerinden size mesaj atti mi hic?

bollocks44
Bu adamlar bana 18 agustos tarihinde mesaj attilar duyuru uzerinden, iki kere girmisler toplamda duyuruya, sonra da cevap vermediler mesajima. beklediklerini bulamadilar mi acaba?
Bu adamlar bana 18 agustos tarihinde mesaj attilar duyuru uzerinden, iki kere girmisler toplamda duyuruya, sonra da cevap vermediler mesajima. beklediklerini bulamadilar mi acaba?
0
bollocks44
(23.09.16)
Dolandirici olabilirler.
0
neferkitty
(23.09.16)
size mesaj atan nicki verir misiniz?
0
kibritsuyu
(23.09.16)
dolandirici olduklarini sanmiyorum. [email protected]'a mail atin probleminizi demisler

kullanici bu:
www.eksiduyuru.com
0
🌸bollocks44
(23.09.16)
beklediklerini bulamamaktan öte unutmuşlardır burayı.
0
devilred
(23.09.16)
Belki de yazdığınız mesajı beğenmemişlerdir.

duyuruya üye olmak için bağış makbuzu isteniyordu yani üyelik bir moderasyondan geçiyor, üyeliği onaylayan sen kimsin demiştir diye tahmin ediyorum.
0
atom karincanin torunu
(23.09.16)
Mesaji gonderdiklerinde de 2 girisleri vardi zaten, kontrol ettim. adamlara ne derseniz deyin surekli yapici konusuyorlar, attigim mesajla alakali oldugunu dusunmuyorum
0
🌸bollocks44
(23.09.16)
(9)

Amazon Kindle

suzgectenkayagecirenadam
Merhabalar arkadaşlar. Öğrenciyim ve şu an Erasmus yapıyorum. Edebiyat okuduğum için kitaplarla fazlaca uğraşmam gerekiyor ve bir E-reader almayı düşünüyorum. Fakat konu hakkında tamamen bilgisizim. Amazon Kindle, Kobo'ya göre daha iyi diyorlar. Türkçe kitap bulma konusunda sıkıntı çıkarır mı Kindle
Merhabalar arkadaşlar. Öğrenciyim ve şu an Erasmus yapıyorum. Edebiyat okuduğum için kitaplarla fazlaca uğraşmam gerekiyor ve bir E-reader almayı düşünüyorum. Fakat konu hakkında tamamen bilgisizim. Amazon Kindle, Kobo'ya göre daha iyi diyorlar. Türkçe kitap bulma konusunda sıkıntı çıkarır mı Kindle? Kullanımı nasıldır kolay mıdır? Hangi modelini önerirsiniz?

Aletler hakkında biraz genel bilgi verebilirseniz çok sevinirim.
0
suzgectenkayagecirenadam
(23.09.16)
ışıklı aletleri öneririm, türkiye'den alınmayan kobo ve kindle arasında karşılaştırma yapamıyorum ama türkiye içi olsa kobo derdim cevap olarak. kobo'nun satıcısının d&r olması sebebiyle ülke içinde kitap alması kolay çünkü.
0
devilred
(23.09.16)
Okumak durumunda olduğum kitaplar genellikle ingilizce ve fransızca. Türkçe'yi kendi özel okumalarım için soruyorum. Türkçe kitaplar ikinci planda yani. Işıklı olan da paperwhite oluyor sanırım.
0
🌸suzgectenkayagecirenadam
(23.09.16)
evet ışıklı olan paperwhite. en son çıkan nesil paperwhite 3. 2015'te çıktı. eğer korsan takılacaksanız ikisi için de bir fark yok diyebilirim. sadece kindle'da dosyaları mobi'ye çevirmeniz gerekiyor. onu da calibre yapıyor. kindle direk olarak amazon kindle store'a bağlanıyor. devasa bir kitap arşivi var ama türkçe yayınlar yok.
0
bellbane
(23.09.16)
şu ışıklıyı bir ben sevemedim galiba. eğer kitapların çoğu ingilizceyse amazon'a göz atın. bulunuyorsa çokça -ki bence bulunuyordur- kindle alın derim. türkçe kitap işini halledersiniz.
0
windowsguvenlikduvari
(23.09.16)
paperwhite fazla pahalı geldi şimdilik ışıksız bir model buldum sanırım onu alıp daha sonra gerekirse ışıklı kılıf alacağım.
0
🌸suzgectenkayagecirenadam
(23.09.16)
işte ben de buyum. kindle touch var bende de. ışıklı kılıfım var bir de tepe lambam var. paperwhite modeli beni rahatsız ediyor biraz. ama seveni çok.
0
windowsguvenlikduvari
(23.09.16)
paperwhite ücretinin hakkını fazlasıyla veren bir cihaz, zorlayıp onu almanızı tavsiye ederim.

klasikleri gutenberg.org üzerinden arama yapıp ücretsiz bir şekilde indirebilirsiniz. kindle formatında da bulunuyor kitaplar orada. yeni kitapları ise ya amazon'dan satın alacaksınız ya da torrentten indireceksiniz.
0
phoera
(23.09.16)
ben sahibinden.com üzerinden ikinci el kindle paperwhite almıştım. çok da memnunum. ordan kovalayabilirsin.
0
mutlusismankedi2015
(23.09.16)
ingilizce okuma yapacaksan paperwhite 3 al.
ben kullanıyorum acayip memnunum.
türkçe kitap konusunda sıfır ama.
0
mhcr
(23.09.16)
(5)

beni kandırmaya mı çalıştı?

devilred
gittigidiyor üzerinden bilinen ve kaliteli bir markadan bir ürün aldım, sıfır olması gereken ürün bildiğiniz kullanılmış olarak geldi. güzel bi mesaj döşedim satıcıya, yaptıklarının ayıp olduğunu, bunu mümkün mertebe insanlara ulaştıracağımı söyledim. hemen ardından satıcı beni aradı ve üründeki kul
gittigidiyor üzerinden bilinen ve kaliteli bir markadan bir ürün aldım, sıfır olması gereken ürün bildiğiniz kullanılmış olarak geldi. güzel bi mesaj döşedim satıcıya, yaptıklarının ayıp olduğunu, bunu mümkün mertebe insanlara ulaştıracağımı söyledim. hemen ardından satıcı beni aradı ve üründeki kullanılma belirtilerini sordu. bi yandan da elindeki aynı diğer ürünleri kontrol etti. dediğine göre hepsinde benzer bir sorun varmış, üretici kaynaklı bir durum olmuş, onlar kullanılmış ürün yollamazmış.

satıcının bana ilk açtığı üründe paket içeriği olarak saydığı şeylerden bir kısmı eksikti bende, bunu kendisine o an söyledim. sonra hepsi birden problemli çıkmaya başladı açtığı ürünlerin. gözümle görmedim tabii ki ben bu ürünlerin kalanını.

kendileri için "kullanılmış ürün satıyorlar" demeyeyim diye suçu, görmediğim de için üreticiye attı gibi geliyor bu satıcı. beni kandırmaya mı çalıştı dersiniz?

not: son insanlarla sorunlu alışveriş sorum olur umarım :/
0
devilred
(23.09.16)
anlamanin en iyi yolu farkli bir adres ve tlf nosundan o üründen bir tane daha istemek.
0
1adam
(23.09.16)
içine sinmediyse geri yolla, yorumlarda senden önce aynı ürünü almış insanlara mesaj at sor.durumu anlat.
0
killerbee
(23.09.16)
ilk alıcısıyım o ürünün ama satıcı bilindik bir yer. iade ediyorum zaten de yalan söyleyerek ticari itibarını kurtarmaya mı çalıştı acaba satıcı diye düşünmüyorum değil.
0
🌸devilred
(23.09.16)
arkadaş, paket içeriğinin eskik olması, ürünün anlatıldığı gibi olmaması, kusurlıu olması satıcının sorumluluğu altında ve onu ilgilrendiren şeyler. sen niye düşünüyorsun? bas eksiyi geç
0
killerbee
(23.09.16)
%90 yalan.


.
0
kartallar yuksek ucar
(23.09.16)
(22)

bu insana ne yaparlar ve kötü biri miyim

devilred
şurada bahsettiğim olay için arandım az önce çağrı merkezi tarafından, söz konusu kurye hakkında gerekli işlemin yapılacağını söylediler. https://eksisozluk.com/entry/63090672kısa bir duraklama anının ardından "tamam" dedim, işinden de olsa hak ettiğini düşünüyorum ama içim de hiç rahat değil. ne ya
şurada bahsettiğim olay için arandım az önce çağrı merkezi tarafından, söz konusu kurye hakkında gerekli işlemin yapılacağını söylediler.

eksisozluk.com

kısa bir duraklama anının ardından "tamam" dedim, işinden de olsa hak ettiğini düşünüyorum ama içim de hiç rahat değil. ne yaparlar bu insana ve tamam dediğim için kötü, acımasız biri mi oldum? bizi bitiren hep bu gereksiz vicdanımız değil mi?
0
devilred
(23.09.16)
haklısın.
0
seyduna6687
(23.09.16)
vicdan yapmana gerek yok. herkes isini dogru duzgun yapsa cok daha iyi sartlarda yasiyor olabilirdik.
0
kassiopeia
(23.09.16)
sana yapan baskasinada yapiyor emin ol. Iyi yapmissin
0
England
(23.09.16)
İşini doğru yapmayan birini şikayet etmişsin sıkıntı yok.
0
tiksinmedenuyanmak
(23.09.16)
Bir kalem satın almıştım internetten, aras kargo elemanı beni aradı, dedi ki abi ben senin kargoyu kaybettim, maaş günü gelince zararını karşılayalım...

Tamam dedim, insanlık halidir, olur. Şubeden aradılar kargonu teslim aldınız mı diye, adam işinden olmasın diye evet aldım dedim. Maaş günü geldiğinde bizim eve gelip anneme o kalem o kadar para değilmiş yalan söylüyor oğlun demiş. Dellendim tabii öğrenince, şubeyi bastım. Bağırıp çağırdım, hatta alttan almasalar, bir kelime ters laf çıksa ağızlarından camları indirecektim. Ortamın tansiyonu bayağı yükseldiği için adam paşa paşa geldi ve paramı verdi, özür diledi.

Demem o ki, o adamlar kadar çirkefleşebiliyorsan şubeyi git asıp kes.
0
la rana
(23.09.16)
Ya ben bu kadar nefreti ve adam isini kaybedecek olsa bile tamam diyebilmeyi anlamiyorum. Karsi komsun azili dusmanin olsa senin icin paketi alir mi? Hadi aldi diyelim. Sonucta eninde sonunda bu kargo teslim edilmezse ne oldu bu kargoya diye soracaksin ve sirket bir sekilde sana bunu kanitlamak zorunda. Teslim alanin adi mutlaka oluyor. Oradan bir sekilde bulacaksin. Bazen kargocular geri goturup sen de bir daha ofise kadar gitme diye yapiyorlar bunu.

Ben herseyimi internetten aliyorum. Bir kere paketimi karsi apartmanin gorevlisine teslim etmisler adam sabah kendi apartmaninin kargolarini alirken. Adam da demems ki bizde boyle birisi yok, almis. Adi sani belli. Gidip aldim. Sacma mi, inanilmaz sacma. Ama ofise dedim ki ben yoksam lutfen baskasina teslim etmeyin. Döndüm geldim. Bana dese teslim edeni isten cikaralim mi? Sacmalama derdim. Ki dusun paketim yaban ellerde ve teslim alan da sesini cikarmiyor, ikamet baska yani :D Ne bileyim. Uyarilir. Issiz birakilmaz. Vicdani dinleyip "issiz kalmasin ama uyarin boyle olmaz dersen" vicdanin senin neyini bitirecek yahu, alisverisinin kapina gelme durumunu mu?

Ustelik kurye, birey olarak degil, sirket sorumlu. Yalnizca musterinin sahsina teslim edilecek diye bir kural cikarsinlar sirket olarak, o zaman kurye bunu delip komsuya teslim ederse suclu olsun, isini yapmiyor olsun. Adam isini yapiyor, yaptigi iste ayni ikamet adresinde ismini ve kimlik bilgisini aldigi muddetce teslim etme yetkisi var demek ki.
0
shadowcat
(23.09.16)
@shadowcat

resmen saçmalamış durumdasın. ayrıca doğrudan bana teslim edilmiş görünüyordu kargo, bunu da belirttim zaten yazdığımda, düzgün okuyalım bi zahmet.
0
🌸devilred
(23.09.16)
Hiç acımasız biri olmadın yüzde yüz haklısın. ilk defa duyuyorum imza olmadan kargo'nun başkasının eline verildiğini. hatta benden hep kimlik isterler.

Bu kargo çalışanları hep böyle yapıyor ben de anneler günü hediyesi yollamıştım, kapıya kadar göndeririz dedikleri için de yurt içini seçmiştim. ötekiler dürüstçe dediler, kapıya kadar götürmeyiz orası küçük bir yer olduğu için şubeye çağırırız diye. ama maalesef yaşlı annemi şubeye çağırmışlar. Bana yaptıkları açıklama da: çalışandan kaynaklı tembellik olmuştu. kısaca çok iyi yapmışsınız. keşke herkes sizin gibi duyarlı olup şikayet edebilse daha az olur böyle sorunlar.
0
for day to break
(23.09.16)
Internette hepimize dogrudan teslim edilmis gorunuyor. Anladim okudugumu. Ofise gittiginde imzasiyla kimin aldigini goruyorsun.

Bir de krem peynir'in soyledigi seyleri retorik olarak baska bir dilde bir de anekdot katarak anlattim, o kadar. Soylemek istediklerim ayni.

Cevap: En azindan gerekli islem nedir diye sorabilirdin.
0
shadowcat
(23.09.16)
ben muhtemelen uzatmazdim ama senin sikayetini de yadirgamadim. firmayi kotu yapan yonetim evet ama sonucta kimse basina gelen sacmaligi yonetime iletmezse o kisiler o firmalarda calismaya devam ederler. sirketi olusturan calisanlari sonucta ayni zamanda.

her seyin tikir tikir isledigi ulkelere ozeniyoruz. onlar nasil oyle oldu peki? sistemin duzgun calismasi icin boyle olaylar yasanmasi lazim. cunku isimizi dogru yapmak icimizden gelmiyor. o zaman basimiza vura vura ogretilmesi lazim.

diger yandan kuryenin siz subeye gitmek durumunda kalmayin diye yapmis olma ihtimalini dusunmemistim. evet, bu da mumkun. oyleyse yazik olmus.
0
jimicik
(23.09.16)
@jimicik

öyle bile olsa bana haber verip benim onayımı almak zorunda değil mi? medyum muyum ben de bileceğim nereye, kime bıraktığını?

@birkaç kişi

ille kargonun kaybolmuş olması mı beni mağdur yapacaktı, bunu anlayamadım. eğer oysa söz konusu, daha önce teslim etmiş gösterip ben bir ay sonra olay çıkarana kadar teslim etmediklerini bilmedikleri bir kargom var. kaldı ki kuryeyi değil, şubeyi şikayet ettim ben.
0
🌸devilred
(23.09.16)
Sen haklısın, kargo şirketi seni adreste bulamadığında araması lazım. Aradığında da 'komşunuz x kişisine teslim edebiliriz arzu ederseniz' diyebilir, onaylarsan eder, onaylamazsan da şubeye götürür. ulaşamadıysa da şubeye götürmeli. bilgin dahilinde olmadan birisine teslim edilmesi kabul edilemez.

burada sorun, daha önce de bahsedildiği gibi, bir sürü yönetim hatası olduğu bilinen kargo şirketinin sana direkt olarak ve yalnızca elemanı suçlayarak gerekli işlemin yapılacağını bildirmesi. vicdanını rahatsız ediyorlar, bilerek de olabilir bilmeyerek de. belki sen şimdi 'şikayet edince gariban çalışanı işinden ediyorlar' diye düşünerek bir dahaki sefere şikayet etmekten vazgeçeceksin ve işlerine gelecek? yapmaları gereken telefonda 'yaptığımız hatadan dolayı özür dileriz, durumu şirket olarak değerlendiriyoruz ve ileride tekrar yaşanmaması için gereken önlemleri alıyoruz.' demekti. gerisi şirket politikası. ama bir şirketin çalışanının hatası yalnızca o çalışana yüklenemez, sorun da burada başlıyor.
0
gmzo
(23.09.16)
haklısın.

şu sonuca göre davranacak insanları anlamıyorum, o yüzden her şey müstehak. ne geldiyse "bana dokunmayan bin yaşasın"cılıktan geldi zaten. bu tipleri ciddiye alma.

ürünün başına bir şey gelmemiş olması, sürekli böyle olacağı anlamına gelmiyor. kendi paranla rezil olmamayı istemek ne zamandan beri vicdansızlık, anlamıyorum. bazıları sokaktan topluyor heralde.
0
piremses
(23.09.16)
abartmışsın biraz babuş.
0
dedim dedim de kime dedim
(23.09.16)
sonuna kadar haklısın. vicdan yapıcak bir durum söz konusu değil gönlün rahat olsun.
0
sta
(23.09.16)
karşı komşu telefonu cukkalasaydı nolcaktı? teslim edilen kısmına senin adını girmişler, kamera vs de yoksa nasıl ispatlayacaktın? kaldı ki ispatlamak için bi ton uğraşacaktın. herkes zor şartlar altında çalışıyor. bahanesi olmamalı.
0
elorelia
(23.09.16)
Gerekli işlem yapılmayacağı için sorun yok.
0
dissendium
(23.09.16)
karşı komşumuzun on yaşlarındaki kızı bile "telefonunuz geldi" diyerek bana verdi kargoyu, demek ki konuşulmuş paket içeriği. ancak karşılaşırsak selam vereceğim bir aile olarak neden bilsinler ki benim neyi ne kadara aldığımı?
0
🌸devilred
(23.09.16)
dostum hic abartmamissin. abartmissin diyen insanlarin cogunluk olmasina bakma. dostlar alinmasin ama bu gosterdiginiz hosgoruyu ve empatiyi lutfen elinde olmadan hata yapanlara gosterin. kargo calisani bu kargonun hangi sartlarda teslim edilebilecegini biliyor. komsuya vermezse isten mi atilir? patron mu kizar? ben pek sanmiyorum. kargo sahibi gelir subeden alir. yani bu olayla sınırlı olarak şu gayet acik ki, kargocu emekci kardes bile bile lades yapmis. peki nasi yapiyor bunu? kargo sirketi bu tur olaylara musade ettigi icin tabi ki..m

kargo sirketisin sen, kayitsiz posta servisi degilsin ki atip gidesin. kargonun bir anlami var. eger ozenli ve guvenli bir sekilde isleri yetistiremiyorsan kapasitenin ustunde is almayacaksin. yok eger kar elde edemedigini soyluyorsan sektorden cikacaksin.

bence bir adim ileri gidip kargonun karsi komsuda da olmadigini soyleyecektiniz. o sube bir gun delirecekti ve sirf bu isle saatlerce ugrasacaklardi. ertesi gun kargoyu aldiginizi belirtecektiniz. sikayete gerek kalmafan, herkese tatli bir (!) tecrübe olacakti..
0
her giriste sifresini unutan adam
(23.09.16)
Bu arada haklısın. Aynısı başıma geldi. İki yıl önce aldığım bir telefonu üst katımızda oturan yengeme bırakmışlardı. Amcam torunuyla beraber telefon kutusunu açıp telefonuma bakmışlardı ki bu en uyuz olduğum şeydir. Komşun da kutuyu açıp bakabilirdi. Bahsettiğin kargo şirketiyle uzun süredir temas halindeyiz. Annem Avon üyesi olduğundan her ay 300-400 liralık ürün geliyor eve. Bizi artık tanıdıklarından arada bir komşuya bırakıyorlar. O şirket bir ara batma eşiğindeydi. O yüzden pek standartlara uymuyorlar. Eğer bu durumdan rahatsız olduysan gerçekten şikayet yoluna git. Komşunun hiçbir suçu yok. Onları tanımaman kötü biri oldukları anlamına gelmez. Bir de çoğu çocuk paketin boyutuna bakarak o şeyin telefon olabileceğini az çok tahmin eder.
0
dissendium
(23.09.16)
kutunun boyutu deve kadardı, okumayan bilemez içinde ne olduğunu.

karşı komşuyu tanımadığımı söylemedim, suçlu olduklarını da söylemedim. kaldı ki bu konunun benim karşı komşuyu tanıyıp tanımamamla alakası yok. uygulama tamamen yanlış.
0
🌸devilred
(23.09.16)
Bir sey yapacaklarini sanmiyorum da yaparlarsa da haketmis. Vicdan gerektigi yerde kullanilir, gerekmeyen yerde yaptigin vicdan acimasizliktir. Ona vicdan denmez. Iyilik mantikla desteklenmezse iyilik olmaktan cikar.
0
stavro
(23.09.16)
(6)

edebiyat kitaplarında önsöz hakkında

man of constant sorrow
bazı kitapların önsözleri kitap hakkında spoilerlar içeriyor. örneğin satranç'a ahmet cemal bey'in(iş bankası kültür), veya 1984'e celal üster bey'in(can) yazdıkları önsözler kitap hakkında çok ciddi, tad kaçıracak bilgiler içeriyor. adeta bu eserleri ikinci kez okuyan okura hitap ediyor gibiler. ön
bazı kitapların önsözleri kitap hakkında spoilerlar içeriyor. örneğin satranç'a ahmet cemal bey'in(iş bankası kültür), veya 1984'e celal üster bey'in(can) yazdıkları önsözler kitap hakkında çok ciddi, tad kaçıracak bilgiler içeriyor. adeta bu eserleri ikinci kez okuyan okura hitap ediyor gibiler. önsözde kitaptan uzun uzun alıntılar yapmak ve kitabı bir nevi özetlemek normal bir şey mi? yeni bir okuyucu için çok sakıncalı geldi bu bana. önsöz kavramını ben mi yanlış anlıyorum yoksa? hiç bu sebepten dolayı rahatsızlık hissettiğiniz oldu mu?
0
man of constant sorrow
(23.09.16)
aşırı rahatsızlık verici, bu sebeple önsözü sonsöz olarak sonradan okuyorum ben.
hatta kitapların arkasındaki tanıtım yazılarını da okumuyorum sırf bu yüzden. başıma çokça geldi.


bu konuda saatlerce ayakta alkışlayacağım bir durumla karşılaştım: sineklerin tanrısı kitabında, sonsöz vardı ve kitap bittikten sonra okudum. adeta kitabın analizi birkaç sayfayla anlatılmıştı. gayet de pekiştirici, "aa, demek x aslında şunu temsil ediyormuş." diyip bakış açımı da zenginleştirmiştir.

önsözü insanlar neden sonsöz gibi algılıyor, anlamıyorum. önsöz dediğin şey, kitap hakkında detaya girmeden, yazım süreciyle ilgili bilgiler içermelidir. oysa çoğu önsözü okuduğumuzda ya spoiler yiyoruz ya da yazarın/çevirmenin şartlamasıyla bitiriyoruz kitabı. buna ne gerek var ve neden hala bu şekilde, anlam veremiyorum.
0
m e b
(23.09.16)
Edebi addedilen eserler genellikle sıradan okuyucu değil de konu hakkında araştırma yapan öğrenci, akademisyen vb için hazırlanıyor. (Misalen Mina Urgan'ın çevirdiği herşey.) Dolasıyla spoiler konusunda yaklaşım da aynı olmuyor. Okuyucu önceden plot hakkında fikir sahibi olduğunda motiftir, sembolizimdir falandır filandır daha dikkatli inceleyebiliyor bu nedenle önsözde plot konusunda bilgi veriyorlar efenim.
0
offred
(23.09.16)
1984'te az küfretmedim, resmen sonunu söylemişti adam. önsözü kitabı bitirdikten sonra okumak en mantıklısı gibi dursa da işleri sırasıyla yapmayı seven bir insan olarak yazılış sırasına göre okuyorum ben kitabı.
0
devilred
(23.09.16)
Aslında bu önsözler kitabın yazıldığı sırada yazarın ve bulunduğu ortamın (sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi vs.)genel durumu hakkında bilgi veriyorsa, sağladığı tarihsel bağlam açısından yararlı olabiliyor. Kafamda bir yere oturtup ona göre okumaya başlıyorum.
Sıpoylır meselesi de işin esprisini kaçırıyor diyemem zira kitaba başlayıp gömüldükten sonra unutup gidiyorum. Zaten ben izlediğim filmlerde ne olduğunu falan da unuturum. evet. beyle.
0
dene
(23.09.16)
kesinlikle kesinlikle katılıyorum, uzunca bir süredir okumadan atlıyorum ben buraları, hatta kitabın arkasını da..
ufacık bir detay olsa bile yönlendirilmek hiç hoşuma gitmiyor, cidden hassasiyet gösterilmesi gereken bir konu.

m e b'in verdiği çok güzel bir örnek bence de, sineklerin tanrısının sonsözündeki inceleme çok hoşuma gitmişti, hatta ara ara kitabı elime alıp sonsözü okumuşluğum vardır.
0
bcdhms
(23.09.16)
bu olay özellikle oğuz atay romanları için geçerli. cevat çapan, oğuz atay kitaplarında o eser yetmezmiş gibi, başka eserlerden de spoiler veriyor. hayır anlayabiliyorum, bunlar zaten klasik sayılabilecek eser. ama tehlikeli oyunlar'da kitabı zaten özetlediğin yetmediği gibi, bir de direkt "tutunamayanlar'da da şu şu adama, şunlar bunlar oluyordu" demenin, hiçbir mantığı yok. işgüzarlık... başka bir şey değil.
0
mermize
(23.09.16)
(28)

kan grubunuz ne?

limoncello
belki lazım olur bulunsun burda:)benimki b rh pozitif istşehir de lütfen: edit
belki lazım olur bulunsun burda:)
benimki b rh pozitif ist

şehir de lütfen: edit
0
limoncello
(23.09.16)
b rh + :)
istanbul.


ekleme: şimdilik kan değerlerim üşük. kan verme durumum yok ama kendimi toparlamış olduğum zamanlar için burada kalsın yine de.
0
m e b
(23.09.16)
AB+
0
pomknos
(23.09.16)
0(-)
Edit: 0+ hanım kızlarımız selam mesajı gönderebilirler. Neticede zıt kutuplar birbirini çeker diyorlar.

Edit: Oha şaka yaptım atmayın mesaj falan.
0
chiper
(23.09.16)
O +
0
sta
(23.09.16)
A +
0
neferkitty
(23.09.16)
0+
0
angelus
(23.09.16)
Veritabanı yapıyorsak şehirlerinizi yazsanız iyi olur.
AB Rh(+) İzmir
0
Lim5
(23.09.16)
0 Rh + (İzmir)

Yalnız 16 Ekim öncesi kan veremem kızılay'a verdiğim için :)
0
EkimBebesi
(23.09.16)
0 Rh -
0
köstebek kurabiye
(23.09.16)
0+ lakin benim kanım bana yetmiyor, başkasına hiç veremem.
0
devilred
(23.09.16)
0 rh+
0
fraise
(23.09.16)
0+
0
killerbee
(23.09.16)
0 rh + oha bizden ne cok var.
0
cabiday
(23.09.16)
istanbul, brh+
0
canercuxy
(23.09.16)
0+ izmit.
ama 22 yıldır bir kere bile kan veremedim, almıyorlar :/
0
mutlusismankedi2015
(23.09.16)
b -

ama askerde baktırmıştım, ana-babayla uyuşmuyor. o yüzden yanlış da olabilir.
0
misterturist
(23.09.16)
"belki lazım olur bulunsun burda:)"

emin ol kan ihtiyacı olan birisi kan aranıyor duyurusu açmak yerine,

eski duyurular arasında kan grubuyla ilgili başllıkları aratıp kim bilir ne zaman yazılmış başlıklardan yazar beğenip o yazara mesaj atıp sabırla cevap gelmesini bekleyecektir, kesin yani.
0
celeron 300a
(23.09.16)
A - (ankara)
0
theseachange
(23.09.16)
0 Rh +
0
aychovsky
(23.09.16)
a rh+ buenos aires
0
seyduna6687
(23.09.16)
A rh (-)

İstanbul
0
Aman Sen de
(23.09.16)
0+ ankara
0
suwat
(23.09.16)
aynen yazın bunu favorilere atalım

sigaram yok içkim yok hastalığım yok.
mis gibi tertemizim çok şükür.

0 rh+ dediler en son.
istanbul
0
lonelyman
(23.09.16)
A +
istanbul
0
holy diver
(26.09.16)
AB+
0
matrix
(26.09.16)
B- ist
0
basond
(26.09.16)
hortlatalım da lazım olur

0 rh+
0
alt4y
(27.12.21)
hortlamışken devam ettirelim bari...

0 rh +

ankara
0
blatta hiberna
(27.12.21)
(34)

doğduğunuz mevsimle sevdiğiniz mevsim arasında

harvey
bir yakınlık var mı? Sonbahar doğumluyum ve bu mevsimi seviyorum, peşinden kışı severim, ilkbahar da hoşuma gitmiyor değil fakat peşinden hiç haz etmediğim yaz geldiği için arada bir soğukluk var. Sizde durumlar nasıl, yaz doğumlu olup kış seven ya da kışın doğup yaz delisi olan ters örnekler var mı
bir yakınlık var mı? Sonbahar doğumluyum ve bu mevsimi seviyorum, peşinden kışı severim, ilkbahar da hoşuma gitmiyor değil fakat peşinden hiç haz etmediğim yaz geldiği için arada bir soğukluk var. Sizde durumlar nasıl, yaz doğumlu olup kış seven ya da kışın doğup yaz delisi olan ters örnekler var mı aramızda?
0
harvey
(22.09.16)
Mart'ta doğdum ama sonbaharı daha çok seviyorum ben.Kış ikinci tercih ama Mart- Nisan arası ne giyileceği belli olmayan ayarsız mevsim olduğu için pek sevmiyorum :)
0
neferkitty
(22.09.16)
Mart dogumluyum. Mart aslinda ilkbahar geciyor ama ben kistan sayiyorum, ilkbaharda depresyona giriyorum genelde, kis <3
0
yuzır
(22.09.16)
kışın doğdum. kışı, karı severim.
karı derken yanlış anlaşılmasın..
0
very big cat you.
(22.09.16)
Nisan'da doğdum ama ilkbaharı hiç sevmem. Sonbahar iyidir.
0
dissendium
(22.09.16)
Yaz doğumluyum, kış insanıyım.
Yazı hiç sevmem.
0
pike
(22.09.16)
ilkbahar doğumluyum sonbahar en sevdiğim
0
shotgunwoman
(22.09.16)
kışın doğdum, baharı severim, yaz insanı olduğumu söylerler.
0
gis
(22.09.16)
Ben güneşli cıvıl cıvıl hava seviyorum yaz sıcağı yaşatmayan. Bahar aylarını çok seviyorum aslında ve mayıs doğumluyum.

Ancaaak..Şu bahar alerjisi...Ne zaman bahar gelse mayıs gelse ben hapşu hapşu, gözler yaşlı dolaşıyorum polenlerden falan.

Yani ben seviyorum da o beni sevmiyor :..(
0
qazaqwsx
(22.09.16)
kışın doğdum kışı severim. askerde olmadıkça tabii.
0
bohr atom modeli
(22.09.16)
Kışın doğdum ama tam bir yaz insanıyım:)
0
archery
(22.09.16)
Kış doğumluyum ama ilkbahar seviyorum = yok
0
fragile lady
(22.09.16)
Martta doğdum, ilkbaharı seviyorum ama Mart ayını çok sevmiyorum çünkü soğuk oluyor. Kıştan da tiksiniyorum :/
0
petekpare
(22.09.16)
kışın doğdum, kışı seviyorum.
0
Goldstein
(22.09.16)
Aralık ayında doğdum ve kış mevsimini çok severim. Bana soğuk olsun, buz olsun, kar olsun, pus olsun!

Kış mevsimi bana mutluluğu çağrıştırır her zaman çünkü doğum günüm var, birkaç gün sonra yeni bir yıla giriyoruz, herkes yılbaşı telaşı içinde oluyor, birbirine hediyeler alıyor, heyecanlanıyor. Gerçekten şahane bir ayda doğduğumu hissediyorum.

Kış haricinde ilkbaharı da çok severim çünkü doğa uyanıyor, her yer mis gibi çiçek kokuyor, hava açık olsa da serin olmaya devam ediyor. Hem çocukluktan beri ilkbahar okulların kapanmasının yaklaştığını müjdelerdi bana, hala bu şekilde hissediyorum, mutlu oluyorum çünkü öğrenciliğim bitse de meslek dolayısıyla okullardan hala kopamadım.
0
köstebek kurabiye
(22.09.16)
Var. Ocakta doğdum kış seviyorum. :)
0
mutlusismankedi2015
(22.09.16)
petekpare +1, belki egeliyim diyedir bilemem. bahar-yaz geçişi benim sevdiğim havalar.
0
aydogank
(22.09.16)
aralıkta doğdum. en çok sonbaharı, sonra kışı seviyorum. özellikle yağmuru o kadar çok seviyorum ki az önce yağmur başlayınca işi gücü bırakıp yağmuru seyretmeye cama koştum.
0
hayirsiz
(22.09.16)
Mart doğumluyum, ilkbaharın sonu + yaz insanıyım
0
lesmiserables
(22.09.16)
Eylül doğumluyum ve çöl sıcaklarını seviyorum. Güneş enerjisiyle yaşayan insanım.
0
jazzabel
(22.09.16)
İlkbaharda doğdum. İlkbaharı sevmiyorum, en sevmediğim mevsim olabilir. Sonbaharı seviyorum.
0
nawar
(23.09.16)
yazın doğdum, yaz insanıyım. kışın beyin hücrelerime kadar donuyorum.
0
devilred
(23.09.16)
ağustos doğumluyum allah belasını versin her sene geberiyorum 40 derece yapış yapış nemli istanbul sıcağında
0
marie trintignant
(23.09.16)
var. sonbahar çocuğuyum (:
0
Ufuk
(23.09.16)
1 haziran doğumluyum. kışı o kadar seviyorum ki 60 yaşına gelsem bile çocukluk heyecanımı kaybetmeyeceğim tek alan kış olabilir. istisnasız her sene eylül-ekim dedin mi özellikle sibirya'daki şehirlerin hava durumlarını takip etmeye başlarım. keza yaşadığım yerin de. sonbaharın üşüten, "üzerime bi şey almam lazım" dedirten ilk anı kadar özel ve güzel şey azdır. bir yere taşınacaksam, şehirle ilgili aklıma gelen ilk sorulardan biri "kışın soğuk olur mu, kar yağar mı?" olur mesela... örneğin italya'ya yerleşecek olsam roma'da yaşamaktansa küçük bir kuzey italya şehrinde yaşamayı tercih ederim. kışın kar yağıyo çünkü. evet.
0
der meister
(23.09.16)
nisan'da doğdum. ilkbaharı severim. sonbaharı severim. kışı çok çok severim. yazı hiç sevmem. misal şimdi yaz bitti bitiyor ya, bayram ediyorum. adeta dirilmeye başladım.
0
matrix
(23.09.16)
Temelde var, küçük bir açıdan yok. Yazın hastasıyım ve Ağustos ayında doğdum. Bu açıdan tutuyor ama ben Ağustos ayını hiç sevmem çünkü yazın son ayı. İçimi hüzün ve telaş kaplar, zamanı tutmaya çalışırım. Mayıs'ın ikinci yarısı ve Haziran'ı çok seviyorum. Yazdan başka mevsimi mevsimden saymam, geri kalan zamanda sadece yazın gelmesini beklerim.
0
aychovsky
(23.09.16)
mart basi dogumluyum, yazi severim. kistan soguktan hoslanmam
0
ne istedigini bilmeden aglayan cocuk
(23.09.16)
Yazin dogdum kesinlikle yazi severim.
0
stavro
(23.09.16)
aralık'ta doğmuşum.

soğuğu hiç sev-e-miyorum, herkes daha tişört giyiyorken ben çoktan üşümeye başlamış oluyorum. ve alerjim var muhtemelen.

fekat çok sıcağa da dayanamıyorum, bodrum'da bir akşam vakti havuz başında sıcaktan bunalıp bayılmışlığım var.

istanbul için söylüyorum; mayıs, haziran, temmuz'u seviyorum.
0
holy diver
(26.09.16)
deli gibi var hem de... kasım doğumluyum; sonbahar ve kışta bildiğin mutlu oluyorum.

lanet bir yazı geride bırakmaya çalışıyorum hala. hava güneşli olduğunda mutsuz oluyorum. 2-3 haftaya tam anlamıyla istediğim havalar gelecek. bu mutluluk işte. yaklaşık 6 ay da kalacak o istediğim hava.

şimdi onlar düşünsün...
0
mermize
(26.09.16)
İlkbahar doğumluyum, ilkbaharı çok severim ama yaş ilerledikçe sonbaharı daha sever oldum.
0
SiyamkedisiZorro
(26.09.16)
yazın doğdum, sonbahar ve ilkbaharı severim. yazı sevmem pek hatta :)
0
dessy
(26.09.16)
Yaz doğumluyum yazı seviyordum. Son sıcaklık artışları sıktı, artık yazı sevmiyorum. İlkbahar ve sonbahar güzel. Kış zahmetli. Bir yere gideceksin on kat giy çıkar. Atkısı eldiveni şemsiyesi paltosu çizmesi...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.09.16)
kışı severim mayıs doğumluyum
0
basond
(26.09.16)
(3)

çok değerli eşyalar nerede-nasıl saklanıyor?

kurnaz
çok değerli eşyadan kastım 200 kilo altın, bilmem kaç karat elmas-zmrüt, yüklü para, çok değerli tablo, antikalar gibi şeyler.bunlar nasıl saklanıyor sahiplerince. türkiye için soruyorum. mesela adam 20 kilo altını evinde tutmaz sanırım.
çok değerli eşyadan kastım 200 kilo altın, bilmem kaç karat elmas-zmrüt, yüklü para, çok değerli tablo, antikalar gibi şeyler.

bunlar nasıl saklanıyor sahiplerince.

türkiye için soruyorum.

mesela adam 20 kilo altını evinde tutmaz sanırım.
0
kurnaz
(20.09.16)
kiralık kasa
0
basond
(20.09.16)
bankalarda kasalar var, onlardan kiralıyorlar.
0
devilred
(20.09.16)
@devilred

bankalardaki kiralık kasaları ben kullandım istanbulda, bırakmam oralara açıkçası ben. her biri farklıdır da benim bıraktığıma bırakmam.

banka kasalarında olduğunu pek sanmıyorum. merkez kasaları filan olabilir belki.
0
🌸kurnaz
(20.09.16)
(10)

yurtiçi kargo sizin orada da öyle mi?

devilred
kargoyu elime "al kardeşim, hayrını gör" diyerek tutuşturup gidiyorlar, ne bir imza ne başka bir şey. iki saniye kapıda beklemiyorlar ki gelenin içini açıp kontrol edeyim. şube telefonuna ulaşmak im-kan-sız! ikidir de teslim etmedikleri kargoyu teslim edildi olarak gösteriyorlar ki biri bugün geldi
kargoyu elime "al kardeşim, hayrını gör" diyerek tutuşturup gidiyorlar, ne bir imza ne başka bir şey. iki saniye kapıda beklemiyorlar ki gelenin içini açıp kontrol edeyim. şube telefonuna ulaşmak im-kan-sız! ikidir de teslim etmedikleri kargoyu teslim edildi olarak gösteriyorlar ki biri bugün geldi başıma ve yüksek maddi değere sahip bir kargo.

sizin orada da böyle mi bu lanet olasıca şeyler? çağrı merkezine şikayet etmekten ben bıktım, onlar şikayet edilmekten bıkmadı.
0
devilred
(20.09.16)
bizim anlaşmalı yurtiçi kargo. gayet düzgün ve güzel çalışıyor.
0
cekilmis gayfe
(20.09.16)
Buradakiler artik beni tanidiklarindan arayip abi kapiya birakiyoruz diyorlar. Ben de pakette sikinti yoksa birakin diyorum oyle hallediyoruz. Bir terslik yasamadik simdiye kadar. Kendilerinden memnun olan nadir insanlardanim.
0
zoghurt
(20.09.16)
ben de memnun olan nadir insanlardanım. hem de sipariş verdikten maksimum iki gün sonra kapımda oluyorlar. sorunsuz bir şekilde teslim alıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(20.09.16)
Kargo sirketleri tamamen iyidir ya da kotudur diyemez kimse. Sirket politikasi sabit olsa da uygulamada subeden subeye degisiklik var.

Ben burdaki yurtici kargoya bayiliyorum, gecen gun baska kisinin kolisinden bi sivi akmis, calisan kiz benim kolimi torbalamis o kadar isinin arasinda sirf zarar gormesin diye, canim benim:)

Ben de tersine aras kargodan nefret ediyorum, bir kere bile duzgun gelmedi onla gonderilenler. Kirmizi rengi de beni strese sokuyor cabuk cabuk der gibi, deli miyim neyim...
0
sindustrial
(20.09.16)
ne kadar hızlı dağıtırlarsa ogün ki işini biterecekler. gün geliyor akşamlara kadar kargo dağıtıyorlar bitmiyorda ! yurtiçi kargo suan piyasadaki birçok büyük firmanın dağıtıcılığını yapıyor üzerine birde halk gönderileri gelince can çekişiyor adamlar. ben dikkat ediyorum. telefonları sessize alıyorlar yoğun oldukları için cevap veremiyorlar. kısaca sallamıyorlar bahane hazır ne diyeceksiniz ? en önemlisi mh'deki elemanlarda ulaşamıyor kendilerine yapacak bişey yok ama boş olduklarında cevap veriyorlar o ayrı bak. benim dikkat şey şu diğer firmaların telefonlarına cevap alabiliyorsunuz ama yk'nin şubelerine ulaşmak zor. sistemlerinde bi sıkıntı var teslim edildi seceneği çıkıyor sürekli yüksek ihtimal el terminaline yanlış giriyorlar yada düşüm veya çalışma saatleri varsa ona göre dağıtımı bitiremedikleri için geri dönen kargolar için sisteme bu şekilde giriyorlar olabilirler. kargocuyu bekletme yetkiniz var. ama kemküm yapıyorlar üflüyorlar püflüyorlar diyorsanız şube teslim yapın gönderilerinizi orada açın elemanların yanında tutanak tutulması kolaylaşır.
0
protrek
(20.09.16)
@Jimmy McNulty

getirmiyorlar ki? getirmiş gibi davranıyorlar bir de üstüne.
0
🌸devilred
(20.09.16)
Sadece yurtiçi değil, Aras da imzasız şeysiz bırakıp gidiyor. Bazen sepet salıyorum, koyup gidiyor imza istemiyor. Bazen esnafa bırakıyorlar, onlara da imza attırmıyorlarmış.

Ha bu uygulama benim hoşuma gidiyor aslında, Mahalle'nin Muhtarları tadında bir mahallemiz olduğu için. Yoksa git şubeye al falan uzun iş. Bakkaldan almak dururken.

Edit: Söylediğim yanlış anlaşılmasın, tüm kargo firmaları genel hizmet açısından rezil. Yurtiçi ve MNG benim karşılaştıklarım arasında en kötüleri.
0
plajda baretle dolasan muhendis
(21.09.16)
zamanında bu soruyu bende sormuştum. :)
0
tosunpasa
(21.09.16)
hayır değil. ne yazık ki çalışanlarının mallığı ama genel olarak yurtiçi kargo yine en iyisi. mesela sürat kargo var onun çalışanları öyle yapıyor adam elime bile zorla veriyor hani utanmasa fırlatacak, bir de kardeşim diyor ayrıca ayar oluyorum lan nereden kardeşin oluyorum demeye kalksam onu bile diyemem çünkü o kadar hızlı arkasını dönüp gidiyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.09.16)
iş yeri adresini verdiğim için kargoları muhaberata bırakıyorlar. dolayısı ile imza attırıyorlar mı bilmiyorum ama kargo takipte teslim alan muhaberat personeli olarak gözüküyor.

daha önceki işyerimde muhaberat yoktu, kargo daha teslim edilmeden teslim edildi olarak gözüküyordu ancak aynı gün içinde teslim ediliyordu. imza istemiyorlardı diye hatırlıyorum.

başka adreslerde zaman zaman imza istedikleri de oldu, istemedikleri de.
0
inheritance
(21.09.16)
(23)

grip aşısı yaptırıyor musunuz?

shotgunwoman
sb. not: işbu sadece ankettir. yaptırmıyorum çünkü öldrürüyoooaaağ gibi şeyler demeyin plz.
sb.

not: işbu sadece ankettir. yaptırmıyorum çünkü öldrürüyoooaaağ gibi şeyler demeyin plz.
0
shotgunwoman
(20.09.16)
hayır.
0
basond
(20.09.16)
hayır.

Edit: bu arada son 3-4 senedir hiç grip olmadım. Önceden sürekli hastalanırdım ve bağışıklık sistemim çok zayıftı. Şu an canavar gibiyim, kedi sahiplendikten sonra bağışıklık sistemimin tavan yaptığını düşünüyorum :)
0
neferkitty
(20.09.16)
hayır, faydasız hatta zararlı diyorlar bi de ihtiyaç duymuyorum zaten gerek yok aşıya

edit: yaptırmıyorum çünkü öldürüyooooooağ demedim ki, sadece kamuoyunda zararlı olduğu söyleniyor ve ben de sevgili ülkemizde güvenemediğim için tercih etmiyorum ama en önemli sebebim ihtiyaç duymamam zararlı olmasa bile gerek duymuyorum bunu da belirttim.
Ayrıca; vermezsen verme, bize milletimiz yeter,hıh !
0
limoncello
(20.09.16)
Hayır, grip olmuyorum genelde.
0
Adramelekhh
(20.09.16)
diyorlar öyleymiş gibi tevatür tıbbi bilgilere tik vermiyorum. haberiniz olsun. insanlarda algı değişimine neden oluyor sonra. bu yüzden belirttim zaten yukarda.
0
🌸shotgunwoman
(20.09.16)
hayır çünkü iğneden korkuyorum.
(al sana tevatür ^_^)
0
baba jo
(20.09.16)
no. hayvan gibi de grip oluyorum altı ayda bir.
0
devilred
(20.09.16)
Geçen sene yaptırdım hiç hasta olmadım. Ondan önceki sene 7 kere falan olmuştum. Bu sene gene yaptırmam lazım unutmadan
0
hasmetizm 2046
(20.09.16)
Hayır. Ama senede 20 defa falan hastalandığım için yaptırmayı düşünüyorum bu yıl.
0
buff
(20.09.16)
Hayir. Sorumsuzum.
0
stavro
(20.09.16)
son yillarda yaptirmadim ancak 7-8 sene kadar once bir kac yil arka arkaya yaptiriyordum. cok da iyi koruyordu.
0
exlibris
(20.09.16)
Hayır.
0
köstebek kurabiye
(20.09.16)
Ben bi kere vurdurdum. İğne yani.
0
bigbadabum
(20.09.16)
no
0
for day to break
(20.09.16)
Sadece 1 kere çocukken grip aşısı oldum sanırım. Hayatım boyunca da 2-3 kere grip olmuşumdur. Bu sene olmayı düşünüyorum çünkü her türlü pislik ve mikrobun içine düştüm.
0
Lim5
(20.09.16)
Ben geçmişte 3-4 sene kadar her sene yaptırmıştım, faydalı olmuştu, hastalanma sıklığım azalmıştı. En az son 5 yıl ya da daha uzun zamandır aşı olmuyorum ve her nedense artık pek hastalanmıyorum da.
0
mikro patlama
(20.09.16)
Yaptırmıyorum. Geçtiğimiz kış 2-3 kere şiddetli grip geçirdim, bu sene yaptırabilirim.
0
pike
(20.09.16)
en son ne zaman asi oldugumu hatirlamiyorum. allaha emanet yasiyom
0
der meister
(20.09.16)
Son 18 senede bi tek domuz gribi salgininda asi olmustum
0
la noix
(20.09.16)
evet. gribe yakalanmıyorum sayesinde. grip virüsü mutasyona uğramış olsa bile yakalandığınızda çok hafif şekilde atlatılıyor basit bir nezle gibi.

grip virüsü ağır bir virüstür. vücutta tahribatlar bırakır. gözlere bile zararı vardır. korunmaya çalışmak önemli.
0
eski solcu
(20.09.16)
her sene babam yapıyor ben istemesem de. faydasını kesinlikle görüyorum.
0
zawisza
(20.09.16)
hayır +1
0
ruhen hastayim ben
(20.09.16)
İlk kez gecen sene annemin zoruyla yaptirdim. Hic hasta olmadkm. Bu senede yaptiricam
0
matilda
(21.09.16)
(5)

kariyer.net geri dönüş hakkında

patos64
sevgili duyuru. şimdi başvurduğum bir yer dün özgeçmişimi görüntülemiş ve bugünde arama yapmaya devam etmiş, hani arama sonuçları kısmı var ya o yani. ilanında görünür de kapanmasına 2*3 hafta bir şey var.şimdi burayı hiç kullanmadığımdan bir şey sormak istedim. özgeçmişiniz görüntülendikten ne bile
sevgili duyuru. şimdi başvurduğum bir yer dün özgeçmişimi görüntülemiş ve bugünde arama yapmaya devam etmiş, hani arama sonuçları kısmı var ya o yani. ilanında görünür de kapanmasına 2*3 hafta bir şey var.

şimdi burayı hiç kullanmadığımdan bir şey sormak istedim. özgeçmişiniz görüntülendikten ne bileyim 1 hafta 2 hafta sonra vs o başvurduğunuz pozisyon hakkında arandığınız oldu mu yoksa görüntülenip birkaç gün içinde aranmıyorsan istemiyorlar mıdır?
0
patos64
(20.09.16)
birkaç hafta sonra da arayabilirler
0
fragile lady
(20.09.16)
Bir keresinde beni 8 ay sonra aramışlardı :D
0
testis agrisi
(20.09.16)
defalarca görüntüleyip aramayan bir yer vardı
0
sanguine mcqaer
(20.09.16)
28 kere görüntüleyip aramayan yer vardı, sen düşün artık gerisini.
0
devilred
(20.09.16)
Özgeçmişiniz işverenin verdiği ilanın yeni başvurular bölümüne düşmüş. Oradan inceleyip belli kategorilere ayırıp sonrasında ihtiyaca göre arıyorlar.
0
jazzabel
(20.09.16)
(22)

Bu kadina yapilan elestiriler sizce hakli mi haksiz mi?

stavro
http://www.ntv.com.tr/galeri/yasam/italya-guzeline-ecem-uzgor-benzeri-elestiri,exw5ktej8UmkIdFsjc29vg/SX8SWcpFbEODwZvo3CxFkwFikirleri alayim.
www.ntv.com.tr
Fikirleri alayim.
0
stavro
(19.09.16)
Eleştirileri başlatan hortlağa bak bir de birinci seçilen kıza bak, sence hangisi daha güzel?
Ben seçecek olsam birinci seçilen kızı seçerim, eleştiriler hem haksız hem de kıskançlık barındırıyor.
0
xaxxbczczaaxax
(19.09.16)
güzellik yarışması belirli bir kalıp içinde yapılıyor
bence YARIŞMAYI KAZANMAK için uygun vücuda sahip değil.
0
basond
(19.09.16)
Haksız. Kadın muazzam güzel. 42 beden şişman değil balık etidir. Şişman görmemiş gibi konuşuyolar. Gerçekten şişman olanları nası niteliyolar merak ettim. Herhalde insan yerine koymuyolar.
0
yaren
(19.09.16)
Ben elestiren kadinin hangisi olduguna bakmamistim, simdi baktim ve elestiren daha guzel, net.
Ama elestirenin sifatina degil, direkt elestirinin dogru olup olup olmadigina bakiyoruz.
0
🌸stavro
(19.09.16)
Eleştiren kadın doğal bir güzel değil, her tarafı estetik dolu. Dudakları bile şişirilmiş. Birinci seçilen kız ise tamamen doğal.

Makyajını geçtim, yüz etleri çekilmeye başlamış. Makyajı akarsa bir hortlakla karşılabilirsin.
Boşuna dememişler "Güzellik gözün gördüğünün ötesindedir." diye, bu kadının ruhu bile çürümüş.
0
xaxxbczczaaxax
(19.09.16)
Bu kadını kim eleştirmiş bilmiyorum, kusura bakma detaylı incelemedim linki ama bu kadın -benim gözümde- bariz şişman. Tabii buna karşı çıkacak arkadaşlar olacaktır ama ne yazık ki fikrimi paylaşmak istedim ben de. Kadında da erkekte de fit ve hafif kaslı vücuttan hoşlananlardanım ben.
0
köstebek kurabiye
(19.09.16)
kusura bakmayın, güzellik anlayışının 36 bedenle sınırlandırılması zaten başlı başına saçmalık. yapılan eleştiriler haksız. güzellik yarışması adı altında dayatılan tektipleştirme ziyan. bayağı çığır açıcı bir gelişme olmuş, keyifle okudum.
0
evde liyakat kalmamis
(19.09.16)
bu tarz yarismalarin belli gelenek ve kurallari vardir. bugune kadar secilenlere bakarak bu sene kuralin bozulup bozulmadigini da dikkate almak gerek.

fakat son zamanlarda biliyorsunuz "butun kadinlar guzeldir" akimlari var. ister istemez politik dogruculuk yaparak -bu yarismalar bile- yeni topluma ayak uyduruyor olabilirler. meghan trainor'u -ne elle tutulur bir yetenegi ne de guzelligi olmadigi halde- topluma boyle satiyorlar mesela.

burada tartisma konusu "elestirilerin hakliligi"ysa tekrar kurallarin ve bugune kadarki gelenegin incelenmesi lazim.

ben de birinci olan kadinin vucut tipini cekici buldum ve elestiren kadini begenmedim ama yarismanin jurisi olsam kendi begendigimi degil, kural ve gelenege uygun olani tercih ederdim. begendigim sadece beni ilgilendirir.

edit: bir de soyle dusunun. vucut gelistirme yarismalari oluyor. politik dogruculuk yapip gobekli adami secemezsiniz oyle degil mi?
0
idexo
(19.09.16)
"Guzellik anlayisi" denen sey, insanlarin cogunun guzel buldugunun guzel, guzel bulmadigının da guzel degil olarak kabul edilmesi degil midir? Guzellik anlayisi dedigimiz sey senin benim guzellik anlayisimiz degil mi? Yoksa guzellik otoritesinin hukmu mu?
Bana sorarsaniz guzellik otoritesi diye bir sey yok ve kimse guzelligi ozellikle su bedenle bu kiloyla sinirlandirmaya calistigi yok. Biz insanlarin cogu belli bir bedende buyugunu, vucuduna gore belli bir kilodan fazlasini guzel bulmuyoruz gayet dogal olarak, olay bu. Bu beden siniri deginiz sey de kendiliginden olusuyor bana sorarsaniz. Sahsen bana guzel gozukmeyen buyuk bedenlere **hicbir baski altinda kalmadan** "guzel degil cunku cok sisman" diyorum. Ben ve benim gibiler boyle bir kampanya pesinde degil, bize guzel gozukmeyene "guzel degil" diyoruz genelde. Guzellik otoritesi tarafindan kandirildigimi dusunmuyorum.
0
🌸stavro
(19.09.16)
cloud.mail.ru

Alacakaranlık dizisinin bir bölümüdür ve bu konulara değinmiştir.
0
xaxxbczczaaxax
(19.09.16)
skinny fat'li mankenler (kate upton) ve anoreksik modelleri görmekten gına gelmişti, iyi oldu bu.
0
nice tnetennba
(19.09.16)
bence de yarışma beden standartlarına uygun değil, bu güzel değil demek anlamına gelmiyor ama güzellik ve modellik yarışmalarında belli boy ve kilo-beden standardı vardır, bunu karşılamıyorsa katılmaması gerekir, nasıl almışlar hayret. Diğer 2 kız daha güzel, eleştiren kim bilmiyorum
0
limoncello
(19.09.16)
guzellik konusuna gelirsek eger: guzellik dediginiz seyin belli kurallari ve kaideleri var fakat guzel: "seksi" de olabilir, "estetik" de olabilir, "sirin" de olabilir... yani sonu yok. dolayisiyla kisisel bir yonu oldugu kesin bir kere.

ote yandan genel ya da norm olarak incelerseniz bazi ozelliklere sahip kimseler, normal oldugunu kabul ettigimiz herkese "guzel" gelecektir.

bunun genellemelerini duymussunuzdur bir 90 60 90 var mesela.

peki neden? cunku yetiskinler icin konusursak vucudunuz sizin ne kadar "fertil" oldugunuzu ele veriyor.

ya da yanaklarinizin kizarmasi ve/veya dudaklarinizin kizarmasi normalde kanin bu bolgeye toplanmasindan olur ve bilin bakalim erkeklere ne sinyal verir bu kirmiziliklar? tabi ki kadinin uyarildigini gosterir bir cesit "ciftlesmeye hazirlik" belirtisi gibi.

bu yuzden makyaj'in da bir kadini daha cekici yapmasinin sebebi bilincaltinizda "ben uyariliyorum" iluzyonunu yaratmasindandir.

son olarak da "sirin" hayvanlara bakin geneli yavrudur. bir yavrunun yavru oldugunu gosteren bazi emareler vardir. bunlar bize sirin gorunmesine sebep olur. savunmasizdir vs..
0
idexo
(19.09.16)
eleştiren(ler) o kızdan daha beter.
0
limoncello
(19.09.16)
bu kadına şişman diyen net gerizekalıdır benim gözümde.
0
nothing in my way
(19.09.16)
modeller kıyafetleri daha iyi göstersin diye uzun ve zayıf olmaları gerekiyor. kısa, ortalama boydaki bir modelde kıyafet kırışık ya da salık durabilir. aynı şekilde ortalama, kilolu bir model giysiyi kırıştırır, hatta giysiye kendi formunu verir. güzellik yarışmasına katılanlarla modeller aynı şeymiş gibi bir genel düşünce oluştu insanların kafasında. oysaki ortalama boydaki bir insanın uzun bir insandan daha güzel olması daha olası, çünkü ortalama boylarda çok daha fazla insan var.

aynı şey kilo için de geçerli, ama kilo insanın yüzünü ve vücut şeklini değiştirebilir. çarpık bacaklı biri kiloluyken çarpık olmayan bacaklara sahip gibi durabilir. çoğu kilolu kadının memesi olduğundan büyük olur. güzellik yarışmasına katılanların yaş aralığı 18-25. çoğu kişinin 23-25 yaşlarına kadar yüzü oturmaz yüzde bebeksi bir et olur. 18 yaşında yüzü güzel birinin 24 yaşında yüz güzel olmayabilir. varmak istediğim nokta güzellik yarışmasındaki insanlar o anki güzelliklerine göre yarışırlar. bu yüzden belirtilen kilo, yaş boy aralıklarındaki kadınların o anki güzellikleri önemli olan.

bu bir güzellik yarışması olduğu için modeller için yapılan bir yarışma olmadığı için yapılan eleştiriler haksız. eleştirilen kadını güzel bulmadım, 3. olanı da beğenmedim. yolda daha güzel bir sürü kadın görüyorum.
0
cikis yolu
(19.09.16)
aslında bence de güzellik ve modellik yarışması aynı değil ama Türkiyede son 15 yıldır yapılan güzellik yarışması adı altındaki yarışmaya bak ne kadar tipsiz, suratsız uzun boylu ve zayıf kazulet kız var, dereceler hep onlardan çıkıyor. Resmen boya göre seçiyorlar. Şu son dönemde kaç tane gerçekten güzel diyebileceğimiz hem yüzü güzel hem fiziği hoş kız çıktı o yarışmalardan. Sıfır. Çıta gittikçe düştü.
0
limoncello
(19.09.16)
@limoncello, türkiyede güzellik yarışması ve modellik yarışması aynı şeymiş gibi kabul ediliyor. zaten hollanda gibi uzun boylu olmayan bir ülkedeyiz. uzun boylu belli bir yaş aralığında olan kızların kaçı zayıf? hem uzun boylu hem zayıf olan kızlardan kaç tanesi bu yarışmalara başvuruyor? hem uzun boylu hem zayıf hem de bu yarışmaya başvuran kişilerin işlek bir caddeden geçen her boy ve kilodan oluşan kadın topluluğundaki bütün kadınlardan güzel olma olasılığı çok düşük. abd gibi güzellik yarışması ve modellik yarışması ayrımı olan ülkelerde katılımcılar boy, kilo ve yaş olarak daha geniş aralıklarda dolaşıyorlar.
0
cikis yolu
(19.09.16)
sabahtan beri bu kızın fotoğraflarına bakıyorum.

bu kadın. kadın bu. yemişim yapılan eleştirileri. zayıf olacak diye düz erkek poposuna döndürdüler kadın poposunu. meme desen en küçük memeli en iyi sayılacak neredeyse. kadın kıvrımdır. 36 beden, 34 beden diye diye çocuk bedenine sokuldu kadın. hayatım boyunca audrey hepburn tarzı kadınlar bir kere bile ilgimi çekmedi. zaten millete sorsak monica bellucci, salma hayek de obez gibi görülüyordur...

bu kadın son zamanlarda gördüğüm en güzel ve en kadın gibi kadınlardan biri. enfes.
0
mermize
(19.09.16)
kadının fiziğini çok begendim.
yarışmayı kazanabilmek için var olan ' belirli kriterler'kiloyla mı alakalı ki, zannetmiyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.09.16)
baktığımda hafif dolgun ve güzel bir kadın görüyorum ben. dolgun olmak güzel olmaya mani değil.

o bu değil de benim asıl merak ettiğim şu: bu güzellik yarışmalarının kime, neye faydası var? sahiden soruyorum, kime, neye faydaları var? ne işe yarıyor burada seçilen insanlar daha sonra? işe yarayana rastladınız mı ya da? güzelse güzel yahu, bana ne.
0
devilred
(19.09.16)
fıstık gibi kadın. eleştiriler gereksiz olmuş.
0
yüzyıllık yalnızlık
(19.09.16)
(12)

Kindle alayım mı?

stanhiver
hadi gaza getirin beni.
hadi gaza getirin beni.
0
stanhiver
(19.09.16)
al. pisman olursan bul beni.
0
qazaqwsx
(19.09.16)
Al gitsin
0
siradam
(19.09.16)
hiç durma.
0
jamiro
(19.09.16)
alma
0
basond
(19.09.16)
Kitap okuma alışkanlığın varsa kesinlikle al. Müthiş bir şey.
0
himmet dayi
(19.09.16)
al. oasis al.
0
kurnaz
(19.09.16)
makale okumak için nasıldır peki?
0
🌸stanhiver
(19.09.16)
ilgili makale Calibre programi ile mobi formatina cevirilip kindle'a atilir ve guzelce okunur.
0
taltrap
(19.09.16)
@stanhiver

makale için iyi diyemem. öğrenme amacı baskın ise ya yüksek ppi'a sahip bir tablet ya da bildiğiniz baskı alın yazıcıdan.

pdf olarak kötü bu cihazlar bence.
0
kurnaz
(19.09.16)
gaza geldim alıyorum. sağolun.
0
🌸stanhiver
(19.09.16)
Yoksa sen hala almadın mı?
0
Tyler89
(19.09.16)
almayan fetöcü olsun.
0
devilred
(19.09.16)
(7)

AB ulkelerine vizesiz 3 aylik ziyaret olayi mumkun olacak mi?

idexo
kimse konusmuyor vaz mi gectik ne oldu?not: soruyu internet kullanicilarina kapali yaptim. sadece sozlukculer gorebiliyor.
kimse konusmuyor vaz mi gectik ne oldu?

not: soruyu internet kullanicilarina kapali yaptim. sadece sozlukculer gorebiliyor.
0
idexo
(19.09.16)
devlet sırrı mı sorunun cevabı ki? neden bu gizlilik?

cevap: askıda duruyor şu anda, bir gelişme yok.
0
devilred
(19.09.16)
O konuyu yeniden bi ısıttılar, rte de biraz söylediklerinden çark etti gibi.

AB'nin şartları belli, su halde bu konunun akıbeti beyefendinin iki dudağı arasında.
0
fever
(19.09.16)
en son 10-12 gün önce falan yabancı kaynaklarda çıkmıştı bu mesele, türkçe kaynaklarda hiç rastlayamadım. birileri gelmişti evropa taraflarından, g20 zamanıydı galiba. klasik "uzlaşmaya çalışıyoruz", "şiş kebap çok güzel" tarzı saçmasapan açıklamalar vardı.

mülteciler avrupa için inanılmaz büyük bir sorun ve ben eninde sonunda bükülenin avrupa olacağını düşünüyorum. ha bunun bize bi faydası olur mu? ondan emin değilim. tayyip bey parayı ve mültecileri alıp "bizim çocuklar avrupa'ya gitmese de olur ya çok şeyapmayın, hadi iyi akşamlar" diyebilir avrupa'ya.
0
der meister
(19.09.16)
olacak gibi ama 10 yıla kadar yolu var.
0
gezegen olan pluton
(19.09.16)
ozetle avrupa adimini atti/yanitini verdi. soz soyleme sirasi su anda turkiye'de mi?

en son "yoksa anlasmayi feshederiz!" minvalinde atilip tutuluyordu diye hatirliyorum ben.

ek soru gibi olacak: turkiye'nin bu beklenen kriterleri karsilamasi bakimindan kisisel fikriniz nedir? muhtemel goruyor musunuz? yok canim zaten bastan olmayacagini biliyorduk mu diyorsunuz? yoksa 2 yil sonraya olur ama olur mu?

@devilred daha ziyade soru tartismaya donusebilir diye boyle yaptim. gizlilik oldugundan degil.

cevaplar icin de tesekkur etmeyi bir borc bilirim.
0
🌸idexo
(19.09.16)
şöyle bir haber çıktı,

www.bbc.com

midilli'deki mülteciler, türkiye'ye itelenecekleri dedikodusu çıkınca balataları sıyırmış. dedikodunun doğruluk payı nedir onu bilmiyom tabii. böyle bi şey varsa biz bi adım daha yaklaşmış oluruz sanırım ama dediğim gibi mültecileri almamıza rağmen vize serbestisi almamamıza da şaşırmam şahsen
0
der meister
(20.09.16)
www.hurriyet.com.tr

ben de simdi yukaridaki yeni kimlik karti haberini gordum. sanirim fiilen avrupalilarin kullandigi kimlik sistemine geciyoruz. yalniz tabi aciklama yapayim derken insanlarin icine korku ve panik salmis resmen adam:

"Başbakan Yıldırım, 65. Hükümetin ilk 100 günü ile ilgili değerlendirmede bulundu. Binali Yıldırım, mahallelerde bekçi sistemine geçildiğini açıkladı. Elektronik kimlik ile ilgili de bilgi veren Yıldırım, “2017’den itibaren elektronik kimlik vereceğiz. Bütün vatandaşlarımıza dağıtılacak. Şu anda pilot uygulama yapılıyor. Kimlik kartınızı vereceksiniz ve içinde her türlü bilgi var. Bütün bilgiler bulunacak. Bu bilgilere kimse erişemeyecektir. Herhangi bir işlem yapılacağı zaman o bilgileri sağdan soldan soruşturmak yerine karttan bakacaklar ve bürokrasi ortadan kalkmış olacak” dedi."

yani butun bilgilerimiz varmis ama kimse erisemeyecekmis : ) secim icin kullanilan database'in calinmasindan sonra beni kaygiya sevk etti dogrusu.

ayrica "Herhangi bir işlem yapılacağı zaman o bilgileri sağdan soldan soruşturmak yerine karttan bakacaklar ve bürokrasi ortadan kalkmış olacak" diyor. bu da ogrencilerin %100 azalmasi gibidir umarim. yani burokrasi kalkmaz da hizlanir. zira burokrasi turkiye'de fiilen hantal olsa da belli bir isleve de sahiptir. yoksa onun yerine bu kartlarla insanlari fisleyip seyyar yargic polis sistemi mi getiriyorlar?
0
🌸idexo
(20.09.16)
(5)

vucut onu diyor bunu diyor

cilekli krep
hani biz bilime aklı ermeyenler anlayalım diye böyle anlatıyorlar ya. işte az kalorili beslenirsek vücut diyor ki hıı kıtlık geliyor yok efendim çok spor yaparsak vücut veya beyin şunu diyor ve şöyle yapıyor.nasıl diyor ya nasıl. nasıl beyin hee demek ki kıtlık var falan diyor? bence demiyor öyle bi
hani biz bilime aklı ermeyenler anlayalım diye böyle anlatıyorlar ya. işte az kalorili beslenirsek vücut diyor ki hıı kıtlık geliyor yok efendim çok spor yaparsak vücut veya beyin şunu diyor ve şöyle yapıyor.

nasıl diyor ya nasıl. nasıl beyin hee demek ki kıtlık var falan diyor? bence demiyor öyle bir şey. lütfen bol terimli biz sosyalcilerin anlayamayacağı şekilde şunu bir anlatır mısınız?
0
cilekli krep
(19.09.16)
Mesela çok güzel bir kadını çıplak gördün. Penis diyor ki seks geliyor. Halbuki gelmiyor. İşte bunlar hep hormon.
0
Batuhanolabilir
(19.09.16)
hepsi biyokimyasal olaylar, bencesi veya sencesi yok. biyokimya ne diyorsa o oluyor vücutta.
0
devilred
(19.09.16)
Beslenme ve yaşam şekline göre vücut bir takım hormonlar ve enzimler üretiyor ya da üretmiyor, bunlar da o "Vücut şöyle diyor böyle diyor" olaylarını gerçekleştiriyor. Misal sen yeteri kadar yemek yediğinde yağ hücrelerinde leptin diye bir hormon var, sistem bu hormonu kana verip beynine "Bu ayı doydu birader daha fazla yemesine gerek yok" sinyali gönderiyor, sen de doyduğunu anlayıp yemek yemeyi kesiyorsun ama obezlerde leptin direnci olduğu için böyle bir sinyal gönderemiyor haliyle obez kişi daha da yiyip obez olmaya devam ediyor. Bu ve bunun gibi pek çok olay gerçekleşiyor işte daha basit ne kadar anlatabilirim bilmiyorum. Bunların hepsi vücut onu diyor bunu diyor olayına giriyor.
0
angelus
(19.09.16)
"Bu ayı doydu birader daha fazla yemesine gerek yok" sinyali gönderiyor anlatımındaki sıkıntıdan bahsediyorum zaten. yani biz anlayalım diye böyle basit anlatılıyor ya. bu basitlik gerçekleri biraz saptırıyor gibi. "lütfen bol terimli biz sosyalcilerin anlayamayacağı şekilde şunu bir anlatır mısınız?" derken ciddiydim ironi yapmamıştım :)
0
🌸cilekli krep
(19.09.16)
Sana Lippincott'un biyokimyasini öneriyorum. Ben 6 yıl okudum hala daha okuyorum anca şekillendi kafamda bi çok şey.
0
dahayeniymis
(19.09.16)
(4)

harem-kadıköy/üsküdar

devilred
istanbul harem'den (otogarı kastediyorum) kadıköy'e toplu taşıma ile gitmenin imkanı var mı? peki ya kadıköy'den harem'e? varsa ayrıntılı olarak anlatabilir misiniz? aynılarını harem-üsküdar ve üsküdar-harem için de soruyorum hatta, teşekkürler şimdiden.
istanbul harem'den (otogarı kastediyorum) kadıköy'e toplu taşıma ile gitmenin imkanı var mı? peki ya kadıköy'den harem'e? varsa ayrıntılı olarak anlatabilir misiniz? aynılarını harem-üsküdar ve üsküdar-harem için de soruyorum hatta, teşekkürler şimdiden.
0
devilred
(19.09.16)
harem üsküdar birbirine yakın dolmuşlar hemen 10-15 dk da haremden üsküdar iskeleye getirir seni.
0
basond
(19.09.16)
@basond

iyi güzel de bu cevap hiç ayrıntılı değil ki :/
0
🌸devilred
(19.09.16)
Harem'den üsküdara mavi minibüsler ya da geçen Üsküdar yazan herhangi bir otobüs götürür son durakları Şemsipaşa'dır ki üsküdar sahildir, marmaray'ın orasıdır. Üsküdar'dan Harem'e de yine o duraktan bineceğin tüm otobüsler ve minibüsler götürür.

Harem Kadıköy ulaşımı için benim aklıma gelen ise Harem'den geçen herhangi bir otobüse binip Numune hastanesi'nde inip merdivenlerden çıkmaktır marmara üni haydarpaşa kampüsünün önüdür orası da yine herhangi bir otobüse binerek iki dakika sonra Kadıköy'de olursunuz.
0
chipie
(19.09.16)
yani dolmuşun numraası falan bilmiyorum ama üzerlerinde kocaman üsküdar yazıyor kapıdan çıkınca görmemen imkansız.
kime sorsan gösterir sormasan da onlar devilred abla üsküdara gideceksen biz gidiyoruz diye gelirler. O kadar belirginler.

kadıköye giden numaraları hatırlamıyorum o yüzden bir şey demedim.
0
basond
(19.09.16)
(3)

Bir Tezli ve Bir Tezsiz Yüksek Lisans aynı anda okunur mu?

yule
Selamlar, yarın yüksek lisans için kayıda gideceğim ancak;Şu anda uzaktan tezsiz yüksek lisans yapıyorum başka bir üniversitede vebu yarın kayıt olmak istediğim program örgün ve tezli.İkisine aynı anda kayıt olma hakkım var mı?Üniversiteleri aradım var dediler ama güven olmuyor. 5-6 bin tl para vere
Selamlar, yarın yüksek lisans için kayıda gideceğim ancak;

Şu anda uzaktan tezsiz yüksek lisans yapıyorum başka bir üniversitede ve

bu yarın kayıt olmak istediğim program örgün ve tezli.

İkisine aynı anda kayıt olma hakkım var mı?

Üniversiteleri aradım var dediler ama güven olmuyor. 5-6 bin tl para vereceğim bu dönem için vakıf üniversitesi. Şimdi parayı alırlar sonra aa olmuyormuş ya la derler ve paranın üstüne yatarlar diye korkuyorum. Var mı aranızda göre duyan yapan çünkü yönetmelik var bi de okudum ama tam anlamadım. Bi de siz baksanız hukukçu vs. falan varsa :

*** yönetmelik bu : www.yok.gov.tr

yönetmeliğin Madde 35 - 6 'da diyor ki : ''(6) Tezsiz yüksek lisans programları hariç, aynı anda birden fazla lisansüstü programa kayıt yaptırılamaz ve devam edilemez.''

buna göre tezsizle tezli bir arada oluyor amma velakin bir de yönetmeliğin en altına yürürlükten kaldırılan yönetmelik diye bi kısım koymuşlar ve oraya da şöyle yazmışlar :

''Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce aynı anda birden fazla lisansüstü programa kayıtlı olan öğrenciler
hakkında 35 inci maddenin altıncı fıkrası uygulanmaz''


şimdi bu beni kapsıyor mu kapsamıyor mu? nedir durum? lütfen yardım.
0
yule
(19.09.16)
abim 2 tane örgüne aynı anda kayıt olmuştu. 2 sene önceydi sanırım. o arada bir şey değişmediyse olunuyor diye biliyorum.
0
ofelia
(19.09.16)
bir tezli bir tezsizde sorun yok, kayıt alınır.
0
devilred
(19.09.16)
ben de şunu sorayım o zaman. tezsiz yüksek lisans askerliği tecil eder mi?
0
antikadimag
(19.09.16)
(21)

2 kişiye 2 banyolu 3 odalı ev

fraise
Çok büyük değil mi? Bir aya kadar tasiniyoruz. Tasinacagimiz muhitteki evler genelde bu sekilde. Erkek arkadaşım bu tarz bir eve geçmek istiyor. Bir odayı çalışma odası bir odayı da giyinme odası yapmak gibi fikri var. İyi hoş da bu ev çok büyük olmaz mı? İki kişi at mi kosturacagiz içinde? Bize öy
Çok büyük değil mi? Bir aya kadar tasiniyoruz. Tasinacagimiz muhitteki evler genelde bu sekilde. Erkek arkadaşım bu tarz bir eve geçmek istiyor. Bir odayı çalışma odası bir odayı da giyinme odası yapmak gibi fikri var. İyi hoş da bu ev çok büyük olmaz mı? İki kişi at mi kosturacagiz içinde? Bize öyle yatılı misafir de gelmiyor. 2 banyoyu napacagiz? Ben de diyorum ki 2+1 bulalım. Toparlanmasi filan da rahat olur.

Sizce böyle bir evde yaşamak zor olur mu? Yoksa 2+1den çok farki olmaz mı? Napalım? Ben açıkçası temizlikten korkuyorum.

Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(07.09.16)
kısa zamanda alışırsınız, bu defa 2+1 çok küçük gelir. büyük ev iyidir. boş ver haftada 1 saat fazla temizlik yap nolacak.
0
sir gawain
(07.09.16)
burada önemli nokta eşya miktarı. fazla eşyayla küçük ev hakikaten ölüm. diğer türlü yerleşmeniz rahat olur.

şahsi fikrim; arkadaşın evden çalışıyorsa, fiyat açısından sizin için fark etmiyorsa 3+1 gereksiz değil. banyonun birini kapatıp depo niyetine kullanabilirsiniz.
0
zgrydn
(07.09.16)
bence cok zor olur. temizlikci almayacaksaniz ozellikle helak olursunuz cok sacma sekilde.
ayrica ev buyuk olunca her yer kullaniliyor yine de dolayisiyla surasi kullanilmaz orayi temizlemeyim gibi bir sey de olmaz. kucuk olmayan 2+1 bence isinizi gorur. bir de su var, bu eve gore esya alacaksiniz, eger ev sizin eviniz degilse ve bu standardi koruyamazsaniz (yani bir sonraki eviniz de boyle olmazsa) o esyalar ilerde elinizde kalir falan. genelde turkiyede ne kadar buyuk ev o kadar esya o kadar dert seklinde gidiyor.
0
kassiopeia
(07.09.16)
kirada çok fark yoksa genişi seçin
0
basond
(07.09.16)
Soruyu yanlış soruyorsun. 2 banyo yu abartma, 2 artı 1 ve 3 artı 1 ev arasında seçim yapacaksın. Erkek arkadaşın haklı. Misafiriniz geliyorsa eğer
0
aklimdakisorular
(07.09.16)
Eger ihtiyac yoksa fazla tabii. Ama bu sefer ayri banyoya, giyinme odasina vs alisinca da vazgecmek istemezsiniz muhtemelen.

Bir de soyle bir sey var, herkesin banyosu ayri olacagindan esya karisma durumu vs daha az olacaktir mesela. (Ben iki banyoyu da kendiniz icin kullanirsiniz diye dusundum tabii, misafir degil) Daha az karisacagi icin de toplamasi daha kolay olacaktir. Giyinme odasi da oyle. Yani ayri olursa daha duzenli olur bence. Daha genis alan sonucta.

Simdi bir de 2 banyolu 3 odali ev 100 metrekare mi, yoksa 150 metrekare mi mesela. Sonra, kiralari ne kadar fark ediyor? (hatirladigim kadariyla Beylikduzu tarafinda oturuyordunuz) Sonra, kiralar cok fark ediyorsa aradaki fark sizin icin ne kadar onemli? O farka daha iyi bir seyler mi yapacaksiniz sonra carcur mu olacak? Onceliginiz ne falan filan.

Beraber temizlersiniz iste. Herkes kendi banyosunu mesela, daha bile iyi olur, is yuku azalir eheh. Ya da temizlikci tutma imkani varsa, oyle yaparsiniz.
0
yuzır
(07.09.16)
ben 125 m2 evde tek yaşıyorum :P
benim de 1 oda çalışma odası (çünkü evden çalışıyorum), 1 oda boydan boya dolap, giyinme odası yaptım başka eşya yok.
1 oda oturma odası
1 oda yatak odam.
Gerekli miydi hayır, üstelik ben evde fazla eşya sevmiyorum ama şartlar böyle gerektirdi
temizlik meselesi : süpürge tutmakta bi 10 dakika fark etmesi çok çok büyük bir fark değil, giyinme odasında eşya olmadığı için dağılmıyor zaten, ayrıca ütülenecekler filan 1 ay dursa göze batmıyor kapıyı kapatıp çalışıyorum-değilse psikolojik olarak batıyor da. AMA cam silerken helak oluyorum evet, 2 oda çift camlı + mutfak kapaLı cam balkonlu, sil sil bitmiyor. Temizlikçi gelecekse bu çok önemli olmayabilir.
0
niye ama
(07.09.16)
@yuzır
Karı koca ayrı banyo mu kullanacak yahu:) ebeveyn banyo değil mi bahsettiği?
0
aklimdakisorular
(07.09.16)
Temizlikci muhtemelen 2 haftada ya da ayda bir gelecektir ama 3+1 evler fazlaca geniş oluyor. 2+1 evler de küçük değil zaten. Yani gelse bile sonuçta ben haftanın 3 günü silip, süpürup, toz alacağım. Erkek arkadaşım da yardım ediyor gerçi ama ne bileyim.

Kira farklari çok fazla olmuyor arada.

Şunu da not edeyim; 55 m2 bir evden geçiyoruz büyük eve. Gozumun korkmasi da o yuzden sanirim. Eşyalar fazla değil hatta eksik kalabilir.
0
🌸fraise
(07.09.16)
tek kişi yaşayan arkadaşım var, sıkıntısı toz ve temizlik, bir oda ütü odası 1 oda giyinme odası, ebeveyn banyosunun olan oda yatak odası, diğer banyoda çamaşır yıkıyor. lakin buyuk evdede 2-3 eşya var deli bir eko var evde. o yerleri silmek rahat 1 gün sürer ama kendisi rahat rahat oturuyorum diyor biraz büyükçe ama olsun diyor
0
eja
(07.09.16)
Rahatlığa ve büyüklüğe alışmak çok kolay. Kısa zamanda alışırsınızve her yerini bol bol kullanırsınız. Hatta bir süre sonra küçük evler sizi basar, rahatsız eder. Geçiyorsanız oh ne güzel olur ama tek sorunu temizlemenin zorluğu. Bunun dışında problem olmaz.
0
aychovsky
(07.09.16)
biz geliriz fraise, ayıp ediyorsun ^.^

diğer odaların kullanımı az olacağı için düşündüğün kadar kirlenmez zaten, 1+1 evden o büyüklükte bir eve geçmeniz çok rahatlatıcı olacaktır emin ol.
0
devorgilla the gunslinger
(07.09.16)
ısınma soğutma gibi problemleri de düşünün. 55m2 evi ısıtmak kolaydır, 150m2 ev? merkezi kaloriferli değilse hiç sanmıyorum.

temizlik konusu konuşulmuş, ama ayrıca arkadaşlar şu konuda çok haklılar, 3 odalı bi' eve geçtikten sonra velev ki taşınmak zorunda kaldınız, o eşyaları ne kadar minimumda da tutsanız ufak eve geçerken sığdıramazsınız. olmuyor, olmuuuyoooor.
0
evde liyakat kalmamis
(07.09.16)
146 m2lik 3+1'de oturuyorum. ebeveyn banyosu kadar lüks bir şey yok. valla süper. şimdi oğlan var o ayrı mesele de oğlandan önce de bir oda bizim,bir oda oturma odası, diğer oda da çamaşır/misafir odasıydı. senede 2 kez misafir geliyor

o 1 odayı pek kullanmazsanız kapıyı çeker oturursun temizlik de dert olmaz. zaen 3+1ler artık pek büyük olmuyor
0
la noix
(07.09.16)
Alışırsınız, onda sıkıntı olmaz. Ebeveyn banyosu çok büyük bir güzellik. İstanbul'da mı bu ev? Eğer öyleyse ve bina yaşı 10 dan fazlaysa ben tercih etmezdim. Deprem bölgesindeyiz ve her an büyük bir deprem olabilir. Binanın yalıtımı nasıl ona da bakın mutlaka.
0
petekpare
(07.09.16)
Bence de gereksiz büyük.
0
fragile lady
(07.09.16)
kendi evime göre cevap vereceğim yine
silme-süpürme toz alma bence geniş evde daha bile rahat -ama benim gibi ev geniş eşya azken
zira mesla benim giyinme odam tamamen ortalık boş birşeyleri biryerlere çek kaldır gibi sorun yok. Yatağımı da önünde boş alana tamamen itebiliyorum, süpürken itiyorum bir yandna makineyi bile durdurmadan vs.
yemek masası, konsol, gümüşlük, vitrin öyle şeyler yok ki toz almak uzun sürsün. mutfak geniş, yemek orada yeniyor 1-2 kişi misafir de olsa orda yeniyor. daha fazlası için oturma odasında açılır masa, boş odada da ilave sandalyeler var, o şekilde yapıyoruz. ama bu masa ve sandalyeleri normal zamanda kullanmıyorum da temizlemiyorum da.
dresuar yok, komidin yok -komidin lazım da almadım.
benim toz aldığım şey TV ünitesi (ki TV de yok ama ünitesi var, orada ıvır zıvır şeyler var) 2 kitaplık. Kitaplık 2 tane olduğu için o vakit alıyor ama her zaman kitapları indirip silmiyorum.
Ben bu kadar eve eşya alıp yaymadım zira esasen fazla eşya sevmiyorum ve 3 senedir ben bu düzenle yaşadım, 40 m2 evde de yaşayabiliyordum, o ayrı. kışa bir taşınma planım var, şehirdışı, olursa. belki hiç bir eşya götürmeyecem o nedenle artık hiç almam. Geniş eve eşya doldurmamak da mümkün.
0
niye ama
(07.09.16)
Takriben 6 yıldır 200m2, 3+1 2 banyolu bir evde ikamet ediyoruz iki kişi.

Ne kadar güzel birşey anlatamam.

Fazla eşyan olsa bile, kaldırabileceğin tonla alanın oluyor, ortalık anne evi gibi sıkış sıkış değil.

Temizlik kısmı da sıkıntılı değil esasen. 2+1'de de aynı sayıda lavabo falan temizlemeniz gerekecek. Tek fark yer silerken daha fazla alan silmeniz gerekeceği ki yapılıyor bir şekilde. Çok fazla pencere falan açmazsanız uzunca bir süre idare ediyor hatta kullanılmayan alanlar.
0
offred
(07.09.16)
90 m^2 büyüklüğündeki bir 2+1 yeter de artar bile.
0
devilred
(07.09.16)
Büyük ev daha güzel. Eşyanız az gelirse boşlukları doldurmayın, ferah ferah oturun. 2 banyo da iyi işte. Sabahları daha az trafik olur.
0
Lim5
(07.09.16)
sizin icin cozum basit, madem temizlik sorun olma ihtimali yaratiyor, temizlik takvimi hazirlayin. bir hafta biriniz diger hafta digeriniz mesul olsun, bunun haricinde bir oda diger ikisi ikinize birer bireysel oda olsun, boylece ikinizin de kendine ait calisma ve giyinme alani olur ve o odanin mtemizliginden duzeninden kisiler kendileri sorumlu olur. hatalik temizlik planina sadece ortak alanlari dahil edersiniz. banyolardan birini ikinizin ortak kullanimina digerini misafir kullanimina veya daha nadir kullanima ayirirsaniz daha iyi olur. diger bir olasilik ise bir banyoyu dis fircalama, sac kurutma, dus, makyaj, bakim vs icin ayirmak diger banyoyu ise dogaya karismak, paspas yikamak vs gibi daha kirli aktiviteler icin kullanmak olabilir. haftalik temizliklerde bu banyodan su alisverisini yaparsiniz mesela. bu arada uzun vadede temizlik takvimi iliskinizi gereksiz gerilimlerden korur, sizi de biraz ozgurlestirir, mutlaka evde esitligi saglayin, sonra cok pisman olursunuz.
0
mavicorap
(07.09.16)
(6)

dizi/film/belgesel için ortak isim?

exla
Var mı böyle bir şey ya?Hepsi için geçen bir kelime. Gelmedi de aklıma.
Var mı böyle bir şey ya?

Hepsi için geçen bir kelime. Gelmedi de aklıma.
0
exla
(06.09.16)
yayın, video olabilir belki aradığın
0
zugas
(06.09.16)
görsel yayın?

ek: görsel yapıt daha uygun gibi.
0
devilred
(06.09.16)
Ya blog içerisinde bir başlıkta hepsini toplamak istedim menü içerisinde de mümkün değil sanırım :/
0
🌸exla
(06.09.16)
Aslında dizi de film, belgesel de film.

Dizi aslında dizi film mesela.

Ama senin durumunda böyle olmaz malesef.
0
Adramelekhh
(06.09.16)
onların hepsi de "izlenebilen/seyredilebilen" şeyler. belki buradan yürürsün uygun bir kelimeyle...
0
matrix
(06.09.16)
İzlence? TDK terk
0
kaledekiyalnizlik
(06.09.16)
(6)

Apple Music / Spotify

siradam
Beğendiğim müziklere göre karışık müzik önerisi yapabiliyor mu bunlardan biri? Apple music deneme sürümü kullanıyorum şuan, öneriyor da mesela bi albüm öneriyor veya bir sanatçının şarkılarından toplu liste öneriyor karışık önermiyor yok mu bir yolu? Teşekkürler.
Beğendiğim müziklere göre karışık müzik önerisi yapabiliyor mu bunlardan biri?

Apple music deneme sürümü kullanıyorum şuan, öneriyor da mesela bi albüm öneriyor veya bir sanatçının şarkılarından toplu liste öneriyor karışık önermiyor yok mu bir yolu?

Teşekkürler.
0
siradam
(05.09.16)
spotify'ın haftalık keşif listesi bu mantıkta çalışıyor.
0
devilred
(05.09.16)
@devilred haftada bir kere mi öneri yapıyor peki?
0
🌸siradam
(05.09.16)
hı hı.
0
devilred
(05.09.16)
Spotify, baska karisik listeler de oneriyor. Haftada bir degil. Gun icinde son dinlediklerinize gore bile degisiyor.
0
bir ileti paylastim
(05.09.16)
Spotify pc sürümünde çalma listesinin sonunda şarkılar öneriyor sürekli, ben çok seviyorum.
0
atom karincanin torunu
(05.09.16)
Spotify'ı hiç kullanmadım. Apple Music bu tarz platformda tek deneyimim.
Apple Music'te iki türlü beğeni tespiti söz konusu.
Birincisi, itunes arşivine eklediğin tüm şarkıları alıp kendi hafızasına yüklüyor ve sen şarkıları cihazına aktarmadan internet üzerinden dinleyebiliyorsun. Ayrıca bu sayede senin müzik zevkine yönelik algoritmalar geliştiriyor ki bunun adı Genius. Yıllardır var bu, ipod kullanırken de zevkime göre listeler hazırlardı. Appla Music'te geliştirdiler.
İkincisi de Apple Music hesap ayarların sen zevklerine yönelik tercihlerini belirtiyorsun; sanatçı ve tarz olarak.
Apple Music'i her açtığında en sol altta kalp simgesi ile "sizin için" sekmesi mevcut. Zevklerine göre listeler öneriyor.
Bunun dışında istediğin sanatçının, şarkının yakınında bulunan üçnokta simgesine (...) tıkla ve radyo simgesine (((.))) tıkla. O sanatçıya/şarkıya yakın bir listeyi genius hazırlayıp sana sunuyor.
0
cliquot
(05.09.16)
(18)

hangisini seçeyim ( ev arkadaşı mevzusu)

yuvarlanantencereninkapagi
1. secenek; ben tıp fakultesinde ögrenciyim. tanımadığım, benden üst dönemde, aynı evde kalan 2 tıp fakültesi öğrencisiyle birlikte. bu ikisi zaten aynı evde yaşıyorlar bir üçüncü arıyorlar.2. gıda mühendisliği okuyan başka biri. daha rahat bir tipe benziyor.3. arkadas olan iki kişi. fakat bunlar ay
1. secenek; ben tıp fakultesinde ögrenciyim. tanımadığım, benden üst dönemde, aynı evde kalan 2 tıp fakültesi öğrencisiyle birlikte. bu ikisi zaten aynı evde yaşıyorlar bir üçüncü arıyorlar.
2. gıda mühendisliği okuyan başka biri. daha rahat bir tipe benziyor.
3. arkadas olan iki kişi. fakat bunlar aynı evde yasamıyor henüz, birini bulup öyle cıkacaklar. biri edebiyat mezunu bir dershanede öğretmenlik yapıyor, aynı zamanda yüksek lisans yapıyor. biri hemşire. eve cok giren cıkan olmasını istemiyorlarmıs nedense özellikle bunu belirttiler.

edit: 3. secenek bir evde ısrarcı. kalmak istedikleri ev fakülteye biraz uzak. yani aslında uzak değil ama ulaşım aracı kullanmam gerekecek. 1. secenek yürüme mesafesinde ve daha nezih bir semt. 2. secenek sanırım maddi acıdan biraz sıkıntılı bir arkadas ama 1. secenekle aynı semtte bir evde kalmayı kabul ediyor.

karakter anlamında hiçbirini tanımıyorum. bu hafta içinde hepsiyle görüşücem. sadece bu acıdan degerlendirirsek hangisini secmek mantıklı?
benim aradığım sey özgür olmak. birbirimizi rahatsız etmeyelim, müdahale de etmeyelim.

bir edit daha: cevreden duyumlarıma göre 1. secenektekiler biraz baskın tiplermiş. ve neden bilmiyorum aslında ben aynı fakultede oldugum biriyle aynı evde kalmak istemiyorum. bunlara da olumsuz bakıyorum istemsizce.

bir bir edit daha: 2. secenekteki arkadas LGBT birey.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(05.09.16)
2.
0
devilred
(05.09.16)
1. Yi seçerim, onlar sana ihtiyac duymaz evde vakit geçirmek için, birlikte takılırlar. Sen de özgür kalırsın, sıkıntı olursa da sen giderdin, yeni birini bulurlar yanlarına, kimseyi kovmak zorunda kalmazsın.
0
tum haklari saklidir
(05.09.16)
1
0
windowsguvenlikduvari
(05.09.16)
1. seçenekte birbirini tanıyan arkadaşların bir sistemi vardır gelen 3. zorluk çeker, yabancılık ve dışlanma ya da bu dolaplar bizim sen tek kişisin diye küçük bölümler verme muhabbetler dönebiliyor. 3. olarak başka eve giden bir arkadaşım baya sıkıntı çekmişti 2linin davranışları birlik olması yüzünden. illaki bir tartışma ya da anlaşamama durumu oluyor, ve 2li grup hep ortak karar veriyordu diğer eleman haklı olsa da olmasa da.
0
eja
(05.09.16)
3 kişi bir eve fazla. parası çok zorlamayacaksa 2. seçenek. 2 kişinin yanına çıkarsan, hele bunlar arkadaşsa evdeki sisteme seni adapte etmeye çalışıp baskı kurabilirler. fazla söz sahibi olamazsın. diğerinde evin yarısı senin oluyor, şartlar eşit. daha özgür olursun.
0
sir gawain
(05.09.16)
2.

1 numaranın sınavları falan başlayınca Aman rahatsız etme, kimse gelip gitmesin falan diye delirtecek seni. Bi de üçüncü teker olacaksın.

2 numarayla sıfırdan ev arkadaşlığı kuralları falan koyabileceksin, bi de az kişi daha iyidir. Farklı fakülte olunca muhabbet konusu da çıkar.

3 ev yürüme mesafesinde olacak hacı. Üniversite hayatı uzaktan olmaz. Kampüse yakın dur.
0
harzem
(05.09.16)
1 mantıklı. Eğer iyi tiplerse belki bir iki konuda sana yardımcı olurlar ama ses yapma ders çalışıyoruz yaaa dicek tiplerse uzak dur.

2 olabilir ama yani ne bileyim nötr kaldım buna.

3. Bunlardan uzak dur mala benziyorlar.
0
gozu acik sevisen yahudi
(05.09.16)
2
0
qazaqwsx
(05.09.16)
bölümün ağır. bazen ders çalışırken saykoya bağlayacaksın sen sabaha kadar sınava çalışırken evde saçma sapan triplere giren insanların olmamasına dikkat etmen lazım. hadi ben evde ders çalışmıyorum zaten falan desen de o evde uyuyacaksın. yorgun argın eve geldiğinde saçma sapan tipler görmek yine istemezsin diye düşünüyorum.
tıp okuyanlarla aynı eve çık derim.
0
huysuz sirin
(05.09.16)
ben üçü seçerdim. hem halihazırda birlikte yaşamıyor olmaları evdeki planların birlikte yapılabilmesi, senin de söz sahibi olabilmen adına avantaj hem de eve giren çıkan olmasın istiyorlarmış ehehe. gerçi sen sosyalsen bu sıkıntı olabilir ama ben "eve gideyim de açayım feuer frei'ı, taze fasulye yapayım mmm" deyip de eve gittiğimde 14 kişiyle karşılaşmaktan, güzel bir kahvaltı için heveslenmişken koca mutfakta tek bir tane temiz çatal-kaşık kalmamış olmasından hiç hoşlanmıyorum şahsen. önümü ilikleyip "hışgildiniz" dediğim kız ertesi gün iç çamaşırıyla geziyo evde. diğer ikisi için yorumum,

1) hem üst sınıf, hem de halihazırda aynı evdeler. kaç kaç kaç. çok dominant bi tip olmadığın sürece o evde hep misafir gibi hissedersin kendini. ben benzer biçimde iki evde kaldım. dört çocuk da gayet düzgün insanlardı, iyi de anlaştık ama kendimi hiç "evin parçası" gibi hissedemedim açıkçası çünkü ne zaman bi muhabbet olsa dışarda kalıyodum. adamların bissürü anısı, macerası, samimiyeti vs. var. ha buna ortak olmamakta benim öküz ve yabani olmamın da payı var ama kolay olmuyo yani kurulu düzenin ortasına gelmek. insan kendini gurbette hissediyo.

2) "rahat bir tip"le eve çıkılmaz bence. ortak yaşam alanlarında önemli olan saygı, anlayış ve diyalog bence. "banyonun kapısını açık bırakmazsan sevinirim cnm :)" diyen ve ortak kurallara riayet edip anlayış gösteren birini, her şeye "boşver kanka ya s*k anasını :))" deyip ortalığı duman eden birine tercih ederim açıkçası. yaşıyoruz çünkü evde, oyun oynamıyoruz. yani oyun da oynuyoruz ama birincil yaşam alanımız bu. önemli bi yer bence o yüzden. bu tamamen kişinin bakış açısına bağlı tabii, sen o şekil geyinirsin onu bilemem ama ben kendi evimde gürültü patırtı, düzensizlik istemem. benim odamın girişinde ARBEIT MACHT FREI yazıyo. merdivenden inerken bile uyman gereken kurallar var. rahat adama gelemem.
0
der meister
(05.09.16)
hacı sen ölüm grubuna düşmüşsün.
hepsi sıkıntı senin için.
en makulü 2 nümerolu seçenek gibi görünüyor.
eğer tertipli düzenli bir adamsan ve o bu konularda çok rahatsa biraz batma yapar.
0
seyduna6687
(05.09.16)
2. ve 3. de bana nedense sorun yaşarsın gibi geldi. 1. grup daha iyi görünüyor bi şekilde ev yaşamı için birbirlerine tahammül eden demeyeyim de saygı göstermeyi bilen problem yaratmayacak tipler gibiler. cevabım: 1

2. de rahatlık sonradan başa bela getirebilir
3. zaten hiç aynı evde yaşamamış insanlar düzen tutturamazsa sana sorun olmasın
0
kirazıseviyorum
(05.09.16)
LGBT den uzak dur. Hele ki Türk ise. Bence 1
0
benaslindayohum
(05.09.16)
Kalçasında gamze olanların evini seç.
Elinde şarap şişesi olan insanın girdiği eve gir.
0
bigbadabum
(05.09.16)
sanırım senin isteklerin doğrultusunda 2.si mantıklı
0
fragile lady
(05.09.16)
her evde sorun olacak. sorunlardan kacis yok. mukemmel ev arkadasi diye bir sey de yok. en yakin arkadasinla da anlasamayabiliyorsun. bu durumda kendin maddi olarak ne kadar gucluysen evde o kadar sozun gececektir. bu da diktatorluk edebilirsin manasinda degil. en azindan baskalarini idare edecek kadar ozguvenli olursun, uyumsuzluk yapani degistirmek konusunda rahat olursun manasinda.

bulabiliyorsan maksimum ozgurluk tek basina yasamakta.

mutlaka birinin yanina cikacaksan 2 kisi cikmakta fayda var. boyle bakinca 1 ve 3. secenekler mecbursan girecegin yerler. nedeni de basit evdeki 3 oyun 1i senin oluyor.

2. secenektekinin lgbt olmasi ya da olmamasi muhim degil, sana ne kadar alan birakacagi ve ne kadar tahammul edecegi onemli. bu kisi duygusal olarak stabil degilse yine problemler cikacaktir. bunu anlamanin yolu da malesef deneme yanilmadir. birlikte yasamadikca ya da zaman gecirmedikce ortaya cikmaz huylar.

tavsiyem: yeni alternatifler arastir. bunlarla da gorus. ozellikle 2.yi anla dinle, o sana sen ona yeterince alan birakacak misiniz bu konulari iyi konus anlasmaya calis.

ha evin ne kadar yenilenmis oldugu, problem cikarip cikarmayacagi da ev arkadasi kadar onemlidir.

her an cantani kapip cikacakmis gibi "kompakt" yasamaya calis. esyayla doldurma odani.
0
idexo
(05.09.16)
1. ilk başlarda biraz soğuk olabilirsiniz birbirinize karşı ama bölümünüz ortak olduğu için daha çabuk ısınırsınız gibime geliyor.
0
dedim ben sana
(05.09.16)
İlk seçenek bence hem sıkıntılı hem değli; çünkü onlar düzenlerini kurmuştur diğer arkadaşların dediği gibi, sen evde rahat olamayabilirsin. Gerçi belli de olmaz, 'Bizim velet geldi' deyip kardeş gibi sahiplenebilirler de seni. Hepinizin vize-final zamanı aynı dönemlerde olacak zaten. Baskın tiplerse sorunlu da olabilirler.

İkinci seçenek rahat demişsin; senin de rahat olup olmamana bağlı bu durum. Ayrıntıları konuşarak nasıl bir ev arkadaşı istediğini sorabilirsin. Sana ters bir şey var mı öğrenebilirsin. Özgür olacağın kesin gibi de; özgürlükle rahatlık aynı şey değil. O da özgür olacak. Onun özgürlüğü seni rahatsız edecek mi, ona bakmak lazım. Rahatlıktan kasıt ne? Eve insan mı doluşturuyor, ortada donla mı geziyor, yoksa sessiz sakin de senin yaptıklarına mı karışmıyor sadece. Bir de ben üç kişidense iki kişi kalmayı tercih ederim, çünkü yemek yapmak için mutfağa girdiğimde iki kişiyi beklemek var, bir kişiyi beklemek var. İki kişi daha iyidir. Aynı şekilde, bunun tuvalet kuyruğu var.

Üçüncüsü fena değil bence ama üç kişi olması düşündürtüyor beni. Bir de eve giren çıkanın çok olmamasından kasıtları ne? Namus nedeniyle eve erkek girmesini mi istemiyorlar, yoksa çok arkadaş getirmeni mi istemiyorlar, yoksa kırk yılın başı gelen birini de mi istemiyorlar? Bunların bazıları benim için iyi, bazıları kötü. Senin için cevap değişebilir de.

Ayrıntıları bilemedim ama 2-3'ten birini seçerdim. Şimdilik 2'ye yakınım ama rahatlık ve eve giren çıkandan kasıtlara göre cevabım değişebilirdi de.
0
aychovsky
(06.09.16)
(8)

Bir kulak verin..

buba
Acımasızca fikirlerinizi yazarsanız çok sevinirim:https://www.youtube.com/watch?v=4yhtcga5JOk
Acımasızca fikirlerinizi yazarsanız çok sevinirim:

www.youtube.com
0
buba
(05.09.16)
böyle şeyler dinlemem/sevmem ama kulağımı tırmalamadı, pek kötüleyecek bir şey bulamadım. demek ki güzel. yapabileceğim tek eleştiri, sözler hiç dikkat çekmiyor.
0
sir gawain
(05.09.16)
aşırı bayık buldum ve telaffuzda sorun var gibi. seveni elbet çıkacaktır tabii ama benim için fazla bayık.
0
devilred
(05.09.16)
kötü değil bence, değişik böyle 70ler havası var ama özellikle açıp dinleyeceğim bir şarkı değil, benzer bir playlistte arada kaynar.
0
evde liyakat kalmamis
(05.09.16)
ikinci şarkını dinlemek isterim, güzel bir etki bıraktı bende. sesin çok hoşmuş.

edit: vokaller olmayabilirmiş.
0
nathanieltroy
(05.09.16)
Ben beğendim.
0
Godless
(05.09.16)
Valla çok sağ olun. Yorumlar samimi ve çok isabetli. Özlemişim. İkinci şarkı değil ama şimdilik böyle ara işler, bir türe giremeyen besteler, Beatles yorumları falan koyma planları var. Aslında asıl proje Shakespeare soneleri ile alakalı ama şimdilik tiyatro dışında sahneleme cesareti bulamadım. Şurada üç tanesi mevcut: www.youtube.com

Teşekkürler.
0
🌸buba
(05.09.16)
Bitene kadar açık bıraktığıma göre fena olmasa gerek.
0
mikro patlama
(05.09.16)
benim de dinleyecegim bir tarz degil.

son zamanlarda "siradisi" muzikler dinlemek istiyorum, gecen bunla karsilastim: www.youtube.com

enteresan geldi. enteresan seyler denemekten cekinme.

muzigin katmanlarini da hissettirebilirsen dinlemesi daha rahat olur. enstrumanlar ve vokaller ust uste binmis gibi olmasin.

son olarak: tolkien hayraninin dedigi gibi nakarat biraz tirmaliyor.

denemeye devam
0
idexo
(05.09.16)
(3)

Tarih deneyenleri de yazar mı?

badamli
Yoksa sadece basaranlari mi yazar?
Yoksa sadece basaranlari mi yazar?
0
badamli
(05.09.16)
bilmem kaçıncı viyana kuşatmalarını okuduğumuza göre yazıyor.
0
devilred
(05.09.16)
Ne denendiğiyle çok alakalı.
0
tum haklari saklidir
(05.09.16)
tarih her şeyi yazıyor zaten. sadece kimilerini altın harflerle, kimilerini güççük puntolarla. yani ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ AÇILIŞIyla "ek hedeler dakikası 24 kuruş olarak ücretlendirilir"i aynı şekilde yazmıyolar ama hepsini yazıyolar bi şekilde.
0
der meister
(05.09.16)
(6)

arabanın tek lastiğini değiştirmek

bnmzz
15bin km kullandığım yaz lastiklerimden birini yardım , lastik pert oldu . en yakın lastikçiden aynı ebatlarda çıkma lastik taktırdım . 1 ay civarı bu lastiği kullandım bir sıkıntıda yaşamadım ama bayramda uzun yol yapmayı düşünüyorum . Geçen aksam lastikçiye gittim adam tek lastik satmak istemedi b
15bin km kullandığım yaz lastiklerimden birini yardım , lastik pert oldu . en yakın lastikçiden aynı ebatlarda çıkma lastik taktırdım . 1 ay civarı bu lastiği kullandım bir sıkıntıda yaşamadım ama bayramda uzun yol yapmayı düşünüyorum . Geçen aksam lastikçiye gittim adam tek lastik satmak istemedi bende alamadım . Bu işin bir racunu filan mı var ? Başka lastikçiye uğrayacam birazdan. Tek lastik yeni diğerleri 15bin km de olsa(1.5 yasında) sıkıntı olur mu ? Ne önerirsiniz ?

Aslında kışa kadar idare edecektim ama uzun yol olunca (git gel 1500km ) kafam karıştı baya
0
bnmzz
(05.09.16)
evet denge farkı olmasın diye çift lastik alınır genelde.
0
cekilmis gayfe
(05.09.16)
tek lastik değişimi arabanın balansını bozar, en az karşılıklı iki lastiğin değişmesi lazım.
0
devilred
(05.09.16)
onu nisan gibi kışlıkları çıkarıp yazlıkları takarken yaparım diye duşunmüştüm .
Ama içimde rahat etmiyor.
0
🌸bnmzz
(05.09.16)
Tek alıp karşısına da stepnedeki sıfır lastiği taksan?
1.5 yaşındakini de stepne yaparsın.
0
cakabo
(05.09.16)
adam çifter çifter sattığından elinde kalmasın diye istememiştir.

15 bin çok değil
eğer hasarlı lastik önde ise arkadakileri öne aldır, yeniyi arkaya tak. eğer hasarlı arkadaysa çok dert etme. mevcut lastiklerinin diş derinliğini ölçtür, yenisiyle karşılaştır. çok fark olmadığını görürsün.

en büyük sorun önlerdeki fark. fren yaptığında özellikle yükün %70 i öne geliyor, lastikteki farklılık çok farkediyor. o yüzden önler eşit olsun.
0
sttc
(05.09.16)
arabanın orjinal stepne lastiği cok kucuk yapmuşlar , baya ince bi lastik yine 16 inc ama 30-40km anca idare edecek bir lastik.

bir yere gittim diğer lastiklerle aynı marka takarsam sıkıntı olmuyacağını söyledi ama o marka bizde yok başka yere bak sen dedi , yada iki lastiği birden değiştirelim dedi. Bende aynı lastikten arayıp buldum başka yerden.

değişen lastiği arkaya koyduk @ sttc nin dediği gibi . aldığım yerde sıkıntı olmaz deyince tek lastik aldım.
0
🌸bnmzz
(05.09.16)
(39)

bu adamı nereye nasıl şikayet edebiliriz? (taciz içerir)

dafaisss
kuzenim (20, k) kendi bölümünün son sınıfından biriyle (25,e) yakınlaşmış okul kapanmadan önceki dönem, birkaç hafta takıldıktan sonra adam "bana gelsene sevişiriz"e bağlamaya başlamış konuşmaları, kuzen yanaşmayınca da bir süre sonra "seninle konuşmak istemiyorum" deyip iletişimi kesmiş (arada başk
kuzenim (20, k) kendi bölümünün son sınıfından biriyle (25,e) yakınlaşmış okul kapanmadan önceki dönem, birkaç hafta takıldıktan sonra adam "bana gelsene sevişiriz"e bağlamaya başlamış konuşmaları, kuzen yanaşmayınca da bir süre sonra "seninle konuşmak istemiyorum" deyip iletişimi kesmiş (arada başka ne mevzular geçti ya da geçti mi bilmiyorum, kuzenim böyle anlatıyo olayı)

o zamandan beri de yaklaşık birkaç aydır, kuzenim adamı arayıp mesaj atıp duruyomuş ama hiç cevap alamamış. sonra adam yine kuzenim aradığında telefonuna cevap vermiş, yine konuşmak istemediğini ve artık aramasını istemediğini söylemiş. kuzen de tamam aramızda bir şey olmasın ama ben yine de seninle iletişimde kalmak arkadaş olmak istiyorum demiş. adam da "olur ama bana memelerinin fotoğrafını gönder, yüzünün gözükmesi şart değil" diyince de bizimkisi kapatmış telefonu.

telefonda söylemiş bunları, mesaj vs. yok.

olayın bu haliyle bir yaptırımı olabilir mi?
0
dafaisss
(05.09.16)
olmaz.
0
England
(05.09.16)
Burada şikayet edilmesi gereken sizin kuzen değil mi? Adamı taciz etmiş o kadar. Zorlamamış ki adam bir şeye.
0
petekpare
(05.09.16)
buralar karışır.

ben bu durumu tam olarak taciz diye yorumlamadım. adam iletişimde kalmak istemiyor, kadın ısrar ediyor. en son olarak adam da iletişimde kalacaksam böyle bir yörüngede olsun sinyali veriyor ve kadın bunu beğenmeyip reddediyor.

ee? sonrasında adamın bir ısrarı var mı? illa memeni görücem diye uğraşıyor mu?
0
ebonni eth atc
(05.09.16)
Valla kadinim ama adamda suc vb goremedim. Sormus sadece.

Ayrica israrla arayip msj atan da kuzeninmis, ortada taciz varsa kuzen tarafindan bence, adam cok net niyetini belli etmis. Bu acidan takdir ettim. Beklentiler uyusmuyorsa arkadas olunmaz zaten.
0
kuehles blondes
(05.09.16)
senin kuzenin aptal sanki. hatta aptalın önde gideni.
0
aklimdakisorular
(05.09.16)
Sorun kuzende.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(05.09.16)
Hiçbir yaptırım olmaz. Sevgili olalım ama sevişmeyelim modunda biri işte. Suçlu kendisi
0
ıch will
(05.09.16)
kuzenin neden adamı arayıp duruyor o kısmı anlamadım. hatta son cümleye kadar tacizciyi kuzenin sandım.
0
sir gawain
(05.09.16)
Kuzeniniz tacize devam ederse şikayet edilebilir sanırım. Adam bence de soğutmak için söylemiş olabilir ama pek ihtimal veremedim.
0
Adramelekhh
(05.09.16)
kusura bakma da senin kuzen ağır kezban gibi geldi. eh adam konuşmak istemiyormuş işte nedir bu yedekte tutma çabaları? "iletişimde kalalım" vs.
0
kaledekiyalnizlik
(05.09.16)
Kuzenin ağzına 2 tane çaksın bir büyüğü.
0
arnold schwarzeneger
(05.09.16)
kuzeniniz kaşınmış bence
0
sevisgenturk
(05.09.16)
tacize gel lol
0
niyeti bozuk http nesnesi
(05.09.16)
Adam bende mal bu demiş, buna rağmen kuzenin kezbanlığa devam etmiş. Bence şikayet ederseniz mesaj ve arama kaydından net bir şekilde suçlu çıkarsınız. Kasmayın, silin adamı.
0
lcha
(05.09.16)
taciz değil bu.
0
piremses
(05.09.16)
Adamin sucu ne burada ?
0
mirandaiam
(05.09.16)
siz ne yiyip içiyorsunuz?

birisine memeni fotoğrafını gönder demek neden taciz olsun? üstelik adamı arayan sensin. peşinden koşan da sensin.

deli misiniz, divane misiniz, çok mu film izliyorsunuz nedir.
0
merak ediyorum
(05.09.16)
taciz yok da akılsız bi kuzen var ortada.
0
elorelia
(05.09.16)
adamı şikayetten önce kuzene bir kamyon akıl fikir verilmeli. adam bunları söylüyor ise kuzen bunlara sebep olacak her şeyi yapmış olmuyor mu?
0
1adam
(05.09.16)
kusura bakma ağır konuşucam ama kuzenin zihinsel gelişimini tamamlayamamış bence. bunu taciz olarak algılamak ya da şikayet konusu yapabilmek, böyle bir şeyi düşünebilmek bile absürdün ötesinde bi şey. kelimeler kifayetsiz. "sevişmiyosan görüşmicem" diyen adamı aylarca kovala, adam meme fotoğrafı isteyince taciz. asjfaklfş.

adam birkaç hafta sonra kuzeninin ancak seks için kabul edilebilir bir vatandaş olduğu kanısına varmış, çok belli. böyle birine hala arkadaş olalım diye yalvarıp, devamında böyle saçma bi şeyi yapan kuzenin de adamın pek yanlış bi karar vermemiş olduğunu gösteriyor gibi.
0
der meister
(05.09.16)
"o zamandan beri de yaklaşık birkaç aydır, kuzenim adamı arayıp mesaj atıp duruyomuş ama hiç cevap alamamış."

adam, kuzeni şikayet etmeli bence.

her duyduğunuz lafı tacize yormayın allaseniz, tacizin ne "olmadığını" öğrenin bi zahmet.
0
devilred
(05.09.16)
tacizci varsa kuzenin oluyor bu durumda.
0
cekilmis gayfe
(05.09.16)
adamin niyeti acik, kimseyi taciz etmemis. senin kuzen de bu niyeti bilip nasil bir arkadaslik ariyor? durumla ilgili mutlaka bir sey yapmak istiyorsaniz kuzeni bir psikologa goturebilirsiniz.
0
idexo
(05.09.16)
Demedi deme; bence kuzenin 1 ay sonra adamı yine telefonla mesajla taciz edecek. Şimdi adamdan hıncını almak için taciz diye yaygara koparıyor. Taciz eden kendisi.
0
mysticriver
(05.09.16)
olamaz, ayrıca taciz kapsamına da gireceğini sanmıyorum, kişisel olarak göz korkutabilirsin anca, bence kuzenin adamla iletişimi tamamen kessin, arkadaş kalma ısrarı neden? ki Adam niyeti belli etmiş zaten, uymuyorsa tamamen iletişimi kessin adamla
0
limoncello
(05.09.16)
adam kuzenin bir daha aramasın diye böyle bir mekanizme geliştirmiş işte.

senin kuzene bence gerekenler sırası ile nush, tekdir, kötektir.
0
teritori
(05.09.16)
Senin kuzen bu kafayla giderse iki güne kalmaz o fotoyu gönderir. Suçlu aranıyorsa ta kendisidir.
0
teknikekip
(05.09.16)
bence adam kuzeninden bıkmış ve kuzenin peşini bıraksın die böyle bir istekde bulunmuş, ciddi bile değildir bence adam yeterki düşsün yakamdan diyordu. adamds en ufak suç yok
0
oscar
(05.09.16)
(git: youtu.be )
0
bir3iki7
(05.09.16)
ben de sıkıntı kuzende demeye gelmiştim ama çoktan linç edilmiş zaten, geç kalmışım.
0
köstebek kurabiye
(05.09.16)
şu başlıktaki taciz içerir ibaresini kaldırsak mı? olayı yaşayan aynı zamanda yargılayıp suçlu buluyor ve cezasını keser gibi tacizci olarak nitelendiriyor. bir erkek olarak biraz irrite olmaya başladım o ifadenin hala silinmiyor oluşundan.

her şeyi bu kadar hızlı taciz diye etiketlemeye meraklı olmayın lütfen.
0
ebonni eth atc
(05.09.16)
yok ya kalsın gerçekten taciz içeriyor. ama kuzeni taciz ediyor sonuçta.

allah herkese akıl fikir versin. hadi kuzenin böyle bi salaklık yapıp "taciz" diye sana anlattı da sen nasıl bi akıl tutulması yaşıyorsun?
0
akatreil
(05.09.16)
Kusura bakmayin ama burada adamin bir sucu yok. SIkayet edilecek bir sey de yok dolayisiyle.
Yaptirim uygulanmasi gereken biri varsa o da kuzeniniz. Akillanmasi icin.

Edit: Bir kamyon soz soylemisler zaten, ben gec kalmisim.
0
stavro
(05.09.16)
valla olay taciz içeriyor ama daha çok kuzenin tarafından. tam tersi adam arama kayıtları + mesajlarla savcılığa gitse uzaklaştırma emri falan alabilir gibi geldi bana. bu konularda oldukça hassas olan biri olarak, burda biraz kekoluk kuzende bence. hayırlı olsun.
0
freya
(05.09.16)
Bu olay kaşınma ve kaşıma şeklinde gelişmiş, adam belli etmiş başta niyetini kuzenin de istemiyorum demiş olay kapanmış, daha ne diye arıyor adamı ? Kuzenden kaç yaş büyüksün bilmiyorum ama ağzının üzerine bir tane vursan belki aklı bir nebze yerine gelir.
0
elikası
(05.09.16)
kusura bakma da senin kuzeninin durumu biraz, böyle, nasıl desem; "ne pekmezim dökülsün, ne de popom...." gibi olmuş. adam şartlarını ortaya koymuş. kuzenin de, bile bile ladese koşarken oluşan tablodan ötürü bir de adamı "tacizzzzzz" diye cezalandırmak istiyor ama yok öyle bir dünya.
0
matrix
(05.09.16)
yalnız hakikaten kuzeniniz taciz etmiş. ısrarla aramak falan.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(05.09.16)
Ben mi yanlış okudum/anladım. Senin kuzenin adamı defalarca arayıp rahatsız etmiş adam açmamış açmamış. Sonunda bir telefonda ulaşıp senin kuzenin illa arkadaş kalalım demişte. Adam ondan sonra ** ** fotoğrafını gönder demişse. Bu işten siz zararlı çıkarsınız bence. :)
0
nohut
(05.09.16)
Böyle durumlarda kadının beyanı esastır usul olarak, zaten anlatım da o yönde olmuş. Doğrudan oradan gireceğim.

Adamda ağır bir gevşeklik durumu söz konusu elbette, o ayrı bir mesele ama "gönder gönder hadi gönder" "göndermezsen şöyle yaparım" durumuna gelmemiş olay. O zaman değişirdi, kuzenin aramaları da önemini yitirirdi ancak ısrar yok, psikolojik şiddet yok, taciz yok. Ve başından beri niyeti belliymiş, o yüzden kuzen epey yolunu yapmış bu durumun diyebilirim.

Maalesef kuzen tacizci bu durumda. Adam şikayet ederse uzaklaştırma cezası vs. bile alabilir.
0
sevgikusunkanadinda
(06.09.16)
(22)

Burcu Esmersoy'un makyajsız hali neden yerden yere vuruluyor ?

Golden Ratio
Olm bende mi bir anormallik var. Gayet normal değil mi makyajsız hali hatta sempatik bile sayılır. İnsanların bu kini ne diye ? Not: çok güzel bulduğum söylenemez kendisini ama Türkiye şartlarında ortalama üstü işte ne bekliyorsunuz ki ? Malum fotoğrafhttp://hizliresim.com/Xd4WVO
Olm bende mi bir anormallik var. Gayet normal değil mi makyajsız hali hatta sempatik bile sayılır. İnsanların bu kini ne diye ? Not: çok güzel bulduğum söylenemez kendisini ama Türkiye şartlarında ortalama üstü işte ne bekliyorsunuz ki ?

Malum fotoğraf
hizliresim.com
0
Golden Ratio
(01.09.16)
sevilen bi insan değil ondan.
0
yoggi
(01.09.16)
bence makyajlı halinden daha tatlı.
0
aklimdakisorular
(01.09.16)
burcucum çok doğal çıkmışsın :(

kadını sevmiyorlar, o yüzden yerden yere vuruyorlar.
0
evde liyakat kalmamis
(01.09.16)
acuncu, iktidarcı tayfadan olduğu için. yüzünü çok eskittiği için. ayrıca cidden yaşlı çıkmış.
0
sir gawain
(01.09.16)
gerizekalılar çünkü. burcu esmersoy'u karakter/kişilik olarak hiç sevmem, hiç güzel de bulmam ama bu fotoğrafta bildiğin normal kadın işte yani hatta gülmüş, sempatik de çıkmış. dediğim gibi BASBAYAĞI NORMAL KADIN. sözlük her şeyden nefret eden ezik ruh hastalarıyla dolu ama işte.
0
der meister
(01.09.16)
bir de orada abuk bir şekilde gülerken çıkmış. bu fotoğrafı eleştirenler hiç gülerken foto çektirdiler mi acaba? 34983993 tane fotoğrafın varsa 498 tanesinde kötü çıkmışsındır illa ki.

neyse cevap: normal bir fotoğraf, ben de anlamıyorum.
0
dedimmidemedimmi
(01.09.16)
Kadın ceset gibi çıkmış. Üstündeki beyaz şey de kefen gibi duruyor. Altına korkunçlu kadın yazsan olur yani. Dikkat edersen çirkin demedim. Aslında güzel bir kadın ama ışıktan mıdır nedir kötü çıkmış.
0
dissendium
(01.09.16)
güzellik hususunda fazla iddialı lafları olduğundan olabilir, hatta kesin ondandır.
0
devilred
(01.09.16)
yaşlı ve çirkin.
hiç sevmiyorum bu kadını.
0
seyduna6687
(01.09.16)
bu kadını sempatik bulduysan sende sorun var evet.
0
nothing in my way
(01.09.16)
Suratı garip bir şey olmuş. Böyle 3 saat kusmuş, ciddi bir hastalık geçirmiş gibi...

Her insanın iyi ve kötü anları olabilir. Çok şaapmamak lazım.


.
0
kartallar yuksek ucar
(01.09.16)
çok antipatik biri ayrıca çirkin çıkmış
0
qazwsx
(01.09.16)
kendisi begendiğim bir insan değil ama evet bu fotografta ' normal insan' işte.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(01.09.16)
Fotografi ilk kez gordum simdi. Dogru ani yakarlarsan herkes gollum gibi cikabilir fotografta. Yerden yere vuracak bir sey yok bence. Kaldi ki bu fotograf normal.
Kisilik olarak bilmem etmem, kendisine karsi da notrum, guzellik hakkinda konusuyorsak ona gore konusmak lazim, ne ise o.

Hatta makyaj guzeli olanlari bile yerden yere vurmak sacma bence. Bakiniz Hadise'ye, makyajla bile guzel degil, ( www.youtube.com )asiri cirkin. Makyajsiz halini gormek istemiyorum.
0
stavro
(01.09.16)
Sevilmemesi ile bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Günlük hayatlarında yeterince carlayamayan boş insanlar, sözlükte gideriyorlar bu ihtiyaçlarını. Sallayacak, çekiştirecek, linç edecek birilerini arıyorlar. Bayağılık işte. Entry yazılan yerde "X hakkında bilgi verin" yerine, "Her boka yorum yapmak zorunda değilsiniz" yazsa keşke.
0
gayda
(01.09.16)
Öcü gibi çıkmış abi işte ondandır
0
hasmetizm 2046
(01.09.16)
yaşına göre ortalama üstü sayılabilir ama sorun orda
makyaja bulayıp kendini ultra güzelim diye her yere satıyor.
0
supermatik
(01.09.16)
fotoğrafta yerden yere vurulacak kadar iğrenç çıkmamış. ama "güzel" "ortalama üstü" denilecek hiçbir yanı yok. bu zamana kadar nasıl kadınlarla takılıp, kimlerle bir araya geldiniz bilemem. benim için makyajlı ve makyajsız hali arasında ciddi fark olan kadınlar çirkindir. yoksa makyajlı hali gayet güzel ve hoş. kişiliğini beğenmesem de yüzü için çirkin dememiştim şimdiye kadar. ama çirkin kadınmış.
0
ruhen hastayim ben
(01.09.16)
En az bir 20 yaş yaşlı çıktığı için olabilir.
0
piremses
(01.09.16)
dudakları ve kirpikleri olmadığı, takma kaşları(!) olduğu için.
0
trejemu
(01.09.16)
Kaşları çok kötü, yeni moda kalın kaş için yapılan dövme kaşlardan, saçıyla tezat içinde, saçı da yağlı ya da kirli sanırım, o yüzden normal bir renk gibi değil de arada beyazlar varmış,ağarmış gibi duruyor.

Kendisini hiç beğenmem ama bu fotoğrafta böyle çıkması çok da acaip değil, gülmekten gözleri kırışmış yaşındaki insan da bu kadar çirkin çıkabilir. Bence sorun makyajsızlık değil, talihsiz bir fotoğraf sadece.
0
hair freak
(01.09.16)
bende normalde herkesin uyuz olduğu tipleri beğenip destekleme eğilimi vardır. o yüzden ben burcu'dan nefret etmiyorum diğer herkes gibi. hatta bazı konularda hoşuma bile gidiyor. bu kız genel anlamda hoş biri bana göre. dünya güzeli olmayabilir ama kesinlikle yerin dibine sokulacak bir tarafı yok. gel gelelim bu fotoğrafında epey kötü çıkmış. olabilir ama insanlık hali. hepimizin iyi çıktığı veya kötü çıktığı fotoğraflar olabiliyor zaman zaman. dolayısıyla şu insanlardaki "bir kadın her zaman barbie bebek gibi kusursuz ve über göz alıcı görünmelidir yoksa onu linç etmeye hakkımız var!!1" kafasını ileri derecede komik buluyorum. aynı baskının erkekler üzerinde olmaması ise ayrı sinir bozucu.

bir de insanlar kendi hayatlarında çözemedikleri ne kadar sorun varsa bunu karşısındakine saldırarak hafifletmeye çalışıyor. karşısındakine ne kadar yüklenirse o kadar yükü hafifliyor. bunun üstüne bir de sürü psikolojisi eklenince şu orta çağ'da cadı taşlayıp yakan, idamları büyük bir hazla seyreden o ilkel kalabalıktan hiçbir farkları kalmıyor benim gözümde.
0
köstebek kurabiye
(01.09.16)
(3)

Duyuruların köşesindeki i

senolll
Merhaba,Duyuruların sağ alt köşeşindeki i işaretinde tarih falan yazıyor da altında da "xx kere" yazıyor. Bu sayı neyi ifade etmekte?bir de cevap alamadığım sorularım var, onların yukarı çıkmasını nasıl sağlayabilirim?Teşekkürler
Merhaba,
Duyuruların sağ alt köşeşindeki i işaretinde tarih falan yazıyor da altında da "xx kere" yazıyor. Bu sayı neyi ifade etmekte?

bir de cevap alamadığım sorularım var, onların yukarı çıkmasını nasıl sağlayabilirim?

Teşekkürler
0
senolll
(01.09.16)
Duyurunun kac kez goruntulendigini
0
yuzır
(01.09.16)
information herhalde.
0
tute
(01.09.16)
cevap alınmadığı için yukarı çıkan/alınan soru görmedim burada şimdiye dek.
0
devilred
(01.09.16)
(13)

Duyurulara cevap verenlerin/verdiklerin filan nicklerine bakıyor musunuz ?

mete kudur
Başlığın aslı sığmadı kusura bakmayın.Kamuoyu yoklaması yapıyorum/yapıyoruz. Cevap verdiğiniz duyuruları kim açmış ya da sizin duyurularınıza gelen cevaplarda kim cevap vermiş diye dikkat ediyor musunuz ?Ben hiç etmiyorum/etmiyormuşum az önce mesajlaşırken farkettik. Bunun ilginç bir durum olmadığın
Başlığın aslı sığmadı kusura bakmayın.
Kamuoyu yoklaması yapıyorum/yapıyoruz. Cevap verdiğiniz duyuruları kim açmış ya da sizin duyurularınıza gelen cevaplarda kim cevap vermiş diye dikkat ediyor musunuz ?

Ben hiç etmiyorum/etmiyormuşum az önce mesajlaşırken farkettik. Bunun ilginç bir durum olmadığını düşünüyorum, yani sonuçta mantıklı insanlarız ve sorduğumuz sorulara kim olduğunu önemsemeden bize bakış açısı ya da derman sağladığı için yöneliyoruz veyahut duyuruyu açanın kim olduğuna bakmadan derman olmaya çalışıyor ya da eğlencelik cevaplarla gülünecek şeyler çıkarıyoruz. Önce lafa bakarım laf mı diye, sonra söyleyene bakarım tribi bende yok. Benim için fikirler söyleyenlerden bağımsız olarak kıymetli/kıymetsizdir. Sizde var mı öyle şeyler ?
0
mete kudur
(01.09.16)
bakarım ben ama bildiğim bir şeyse soranı sevmiyorum diye cevap vermekten geri durmam. zaten öyle herkesi de aklımda tutamıyorum açıkçası.
0
devilred
(01.09.16)
hiç bakmıyorum desem yeridir. hatta millet burada birbirlerini nicklerinden falan tanıyor, şaşırıyorum.
0
sir gawain
(01.09.16)
baksam nolacak unutuyom.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(01.09.16)
ben seni unutmuyorum, o nasıl bi' nick arkadaş.
0
🌸mete kudur
(01.09.16)
Yok. zerre bakmiyorum. Bir duyuru once nerdeyse kufurlu cevap yazdigim birine sonra minnos bir mesaj atabilirim yani..
0
mirandaiam
(01.09.16)
Önce lafa bakarım laf mı diye, sonra söyleyene bakarım tribi bende yok.Bizde de bu trip yok.Bunun triple alakası yok.
0
bardakigüneşgözlüğü
(01.09.16)
Bakıyorum ben.
0
petekpare
(01.09.16)
nick altımda duyuruda araba tavsiyelerine yardımcı olduğumu yazanlar vardı, demek ki "a bu kim eyvallah" modunda bakanlar var. ben bakmıyorum genelde.
0
rain when i die
(01.09.16)
Bugünkü ifşalardan sonra cevapların sahiplerine bakarak okuyacağım. Bence buna hakkım var :D
0
shadowcat
(01.09.16)
Ben bakıyorum. Cevap vermek istemediğim birkaç duyurucu var; es geçmek adına bakmak zorunda kalıyorum.
0
fraise
(01.09.16)
benim duyurularıma gelen cevaplardan sadece trolleri aklımda tutuyorum oda kısa bi süre.

onun dışında zaten duyuruya şöyle bi baktığın zaman, kim trol başlık açıyor kim neler yapıyor sorulan sorulardan anlıyorsun.
0
killerbee
(01.09.16)
kim sormuş bakarım ama "hmmm, şuna çok gıcığım, cevabı biliyorum ama yazmıycam işte" demem.
0
for day to break
(01.09.16)
üst üste gördüysem, iyi/kötü de olsa ucundan muhatap olduysam aklımda kalıyor. yoksa dikkat etmiyorum.
0
piremses
(01.09.16)
(18)

Şu tipte bir adamla karşılaşsanız ilk izlenimiz ne olurdu/oluyor?

shadowcat
Aşağıda linkte verdiğim adamın (kerem sedef) çok çok benzeriyle sokakta ya da aklınıza gelecek herhangi bir yerde karşılaştınız. Ya da bir arkadaşınız tanıştırdı. İçinizden ilk geçen şey ne olurdu? https://www.instagram.com/p/BIo-fwpjbsE/https://www.instagram.com/p/BGby06nuxtp/https://www.instagram.
Aşağıda linkte verdiğim adamın (kerem sedef) çok çok benzeriyle sokakta ya da aklınıza gelecek herhangi bir yerde karşılaştınız. Ya da bir arkadaşınız tanıştırdı. İçinizden ilk geçen şey ne olurdu?

www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
0
shadowcat
(25.08.16)
Sıradışı biri. Merak ederdim nasıl biri. Ya iyidir ya da kötü. Çok da farklı bir şey düşünmem herkesten başka.
0
bir ileti paylastim
(25.08.16)
Şekilci boş adam imajı oluşuyor. Adam yerine koyup muhabbet etmem.
0
vogojin
(25.08.16)
"abi de kütür gibiymiş erik erik." olurdu
0
shotgunwoman
(25.08.16)
biraz baktım instagramına boyu kısa. sözümü geri alıyorum.
0
shotgunwoman
(25.08.16)
Sakalsız hali nasıldır diye düşünürüm.
Tabii düşüncem sadece bu beye özgü değil, sakallı birini gördüğümde genelde bunu düşünüyorum.
0
olabilir ya da olmayabilir
(25.08.16)
kaşında piercing olan adamla aynı sofraya oturmuyorum
0
kayan kayin
(25.08.16)
Orta yaş krizli :)
0
petekpare
(25.08.16)
böyle sakallıları görünce ister istemez içimden "tipini s..eyim" diyorum.
0
zoghurt
(25.08.16)
Şekil olarak ilk izlenimim olumsuz olur ama bu tarz tanıştığım sayılı kişilerin hepsi de çok hoş sohbet adamlardı. Kafamda öyle bir imajları var...


.
0
kartallar yuksek ucar
(25.08.16)
Fabrikasyon, özenti ve karaktersiz diye düşünürüm. Ama öyle olmayabilir de.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.08.16)
Şimdi sonuçları gozden gecirirsek, ya orijinal ya kopya bir yasam suruyor ve bir tane de elimizde hossohbet izlenimi var. Piercing ve sakalı da dikkat ceken ozellikleri olmus. Cogunluk olumsuz bir izlenim belirtmis. Ben oyumu erikten yana kullaniyorum :D
0
🌸shadowcat
(26.08.16)
Basket maçlarına geliyodu bu eleman efesin. Orada kendisini nigga falan sanıp saçma sapan tepkiler veriyordu. Oradan hatırladım :)))

Özenti yani.
0
la rana
(12.10.16)
böyle tipleri sevmiyorum ben. güvenilmez, hayatı sallamaz vs olurlarmış gibi. "bu nasıl tip ya, dikkat çekmek için baya zorlamış kendini" derdim.
0
şubatsonrası
(12.10.16)
angelus
(12.10.16)
fazla şekil, şekilden ötesi yok diye düşünürüm.
0
devilred
(12.10.16)
benim algılarım için fazla
o dövmeler fazla, kas oranı fazla -çalışmış yapmış, emeğe saygı duyarım da bu irilikten korkuyorum
ne biliyim zorlama sanki.ki saç sakal da severim aslında.
şu "şimdi haberler" konulu fotoda yanında olan abi kim, ben onu beğendim.
0
niye ama
(12.10.16)
Eskiden adam yerine koymuyordum ben bunları. Şu tipe bak, sırf şekil kasmış kesin içi boş, kof elemanın tekidir diyordum. Yalnız aylar önce bir adamla tanıştım, aynı bu arkadaş gibi vücudu dövmelerle dolu, saçları tümden kazıtmış, sakalı uzatmış, Vikings'teki Ragnar Lothbrok'u andırıyordu bayağı. Önyargı ile yaklaştım ama sonrasında gördüm ki çok saygın bir üniversitede akademisyen. Freelance olarak da projeler yürütüyor, toplantıdan toplantıya, konferanstan konferansa koşuyor. Emrinde çalışan onlarca kişi var. Haftada 2-3 kitap bitiriyor, bunun yanı sıra bol bol seyahat ediyor, yerinde durmuyor. Civa gibi adam anlayacağınız. Acayip saygı duymaya başladım ben bu arkadaşa. Kendisi aynı zamanda çok hoş sohbettir ve çok da alçak gönüllüdür. Tanıdığım en saygılı ve kibar insanlardan biridir.

Diyeceğim şu ki, önceden tepeden baktığım türde insanlardan biri ile şahane bir arkadaşlık kurdum ben. Önyargılı olmamak lazım.
0
köstebek kurabiye
(12.10.16)
kitabı kapağına göre yargılamıyorum, farklı biri olduğunu düşünürüm sohbet edip tanımak isterim
0
freebird5406_2
(12.10.16)
(41)

neden ifşa yapıyorsunuz

yuvarlanantencereninkapagi
soru başlıkta.yargı içermeyen bir sorudur ve sadece bir sorudur.
soru başlıkta.
yargı içermeyen bir sorudur ve sadece bir sorudur.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(24.08.16)
sen de yap. bi' nevi fizibilite gibi düşün. 3 aşşağı 5 yukarı pazarda ki değerini işaretlerken maslowun ihtiyaç piramidinde zirve yapıyorlar. cazibe merkezi olmak bütün zavallıların hoşuna gider.
0
mete kudur
(24.08.16)
bazen gaza gelip topluca eğlenilebiliyor ama bazı kişiler harbi harbi ekmeğinin peşinde galiba ve hiç eğlenceli değiller.
0
devilred
(24.08.16)
Yani herkes beğenilmeyi sever abartmadıkça ota boka attention whore damgası yapıştırmak saçma bence.

Bu biz yapmazken başkası yapınca sinirlenme olayı da ahlakın en temel mekanizmalarından biri. Biz yapamıyoruz sen yapıyorsun ve kötü bir şey olmuyor şeklinde gidiyor kızma süreci (çünkü biz yapsak attention whore damgası yiyoruz). Doğal olarak sen bizim yapamadığımızı yapıyorsun üzerinden kızma var. Bir nevi soft bir toplum sözleşmesi ihlali gibi.

Hatta kızıp ulan ben niye kızıyorum ki ikilemi de yaşanabilir, normaldir. Çünkü düşünüp direkt ekmek için yapıyor damgasını yapıştırsan da aslında ekmek için sen de yapmak istersin, kim istemez?
0
Adramelekhh
(24.08.16)
Bizi tanımayanların bizi dışarıdan nasıl gördüğünü merak ediyoruz çoğu zaman.
0
dissendium
(24.08.16)
ekmek için. ne kadar çok ifşa o kadar ekmek veya köfte neyse artık :/ bir keresinde çocukluk fotoğrafı ifşası vardı sadece ona katılmıştım. yapacak daha iyi bir işim yoktu çünkü.
0
ruhen hastayim ben
(24.08.16)
Cunku Turk genci tanismak ister.

Birbirini begenip; bulusup sevisen, ne bileyim cesitli fantezik atraksiyonlara giren cikiyordur iste negzel..

Bana kalirsa kadinlar yuz ifsasi yerine ayak ifsasi yapsinlar tabii; orasi ayri..
0
mirandaiam
(24.08.16)
Bence fazla dramatize ediliyor ifşa. Her ğnsan beğenilmek ister, kendini göstermek de gayet normal geliyor bana. Ha zirveye gelmişsin ha ifşa yapmışsın :) anonimliği fazla abartıyor bazı insanlar. Ha kendini göstermez saygım sonsuz ama gösterene de "ööö gerizekalı" demek biraz özgüven problemi. Çok güzel kızlar, çok yakışıklı kardeşlerimiz var ve gayet doğal şekilde çakıyorlar ifşayı
0
dannyb
(24.08.16)
Diğer dediklerine bir şey demeyeceğim ama o anti-demokratik ortam oluşuyor lafında epey saçmalamışsın bence.

Ona bakarsan belki senin yazdıklarını görmek istemeyenler var? Onlar için de sen mi anti-demokratik ortam oluşturuyorsun. Böyle mantık mı olur? Birinin bir şeye gıcık alıyor oluşu tek başına ne anti-demokratik ortam oluşturur onun için, ne de gıcık aldığı şeyi sadece gıcık aldı diye gayri-meşru kılar.
0
Adramelekhh
(24.08.16)
"görmek zorunda mıyız?" eleştirisi biraz zayıf olmuş. şeklen ifşa şöyle bir şey olsaydı eğer; duyuru'ya girdiğin an pop-up reklamlar gibi karşına çıksaydı, o zaman "zorla gösterilmiş" olurdu ve "görmek zorunda mıyız?" deme hakkı olabilirdi kullanıcıların ama öyle değil. kendi linki var. başlığı var. görmek istiyorsan tıklayıp bakıyorsun. :) çünkü durum bundan ibaret iken "zorunda mıyız?" denilirse o halde ben de "alım satım ilanlarını görmek zorunda mıyız?" diyebilirim mesela. kim karar verecek bu durumda, duyuruda neler yayınlanıp yayınlanmaması gerektiğine ?!...

onun dışında facebook gibi sosyal ortamlar zaten var iken ve zaten profil fotomuzu arkadaşımız olan olmayan herkesler görebiliyorken fazla kasmak olur "ifşalara tepkileşmek."

son olarak ifşa yapanın da ifşalara bakanında türlü türlü nedenleri olabilir. bunları 1-2 nedenle mutlaklaştırmaya kasmayın boşuna. hem gereksiz olur hem de kartonlaştırmak olur. "kesin benim dediğim gibidir yeaaa" diyecek kadar herşeyi bildiğimizi sanmaya gerek yok.
0
matrix
(24.08.16)
@acediac: Bahsettiğin yeri düzelttim de hemen homineme sarılmasaydın iyiydi. Başka rahatsız eden yer varsa söyle, düzelteyim. Ama gecenin 3ünde yazdığım cümlenin başını unuttum diye "sen cümle kuramıyorsun demek ki haksızsın" diyeceksen hiç tartışmayalım.

Bu arada yanlış bilmiyorsam ifşalar artık anasayfada çıkmıyor. Gönülişlerinde çıkıyor sadece özellikle tıkladığınızda. Yani daha öte nasıl bir ortayol arıyorsunuz anlamış değilim. Ben de ifşacı değilim bu arada, ifşa yapanlara yürüyorum da ordan ekmek buluyorum gibi bir olay da yok. Şimdiden söyleyeyim de sonra ordan vurmaya çalışan olmasın.
0
Adramelekhh
(24.08.16)
Yuvarlanantencerekapağı tabiki yargısız şekilde sormuşsun bu soruyu ama sen elbisen ve kıyafetini paylaşıp ayakkabın hakkında yorum istememiş miydin? Bu da bir nevi kendini ifşa etmek değil midir?

Bir sürü sosyal medya hesaplarımız var hepsinde bir sürü fotoğraf var. Burası diğer sitelere göre daha çok anonim kalabildiğin bir site bu yüzden ifşalar olabilir. Ben eğleniyorum. A böyle birisiymiş demek ki falan diyorum nicklerin arkasında giZlenen kişi :p
0
lithu
(24.08.16)
@acediac: Peki, alınmayayım.

Ama senin dem vurduğun noktanın soruyla pek alakası yok. Onu epeyce tartıştılar aslında birkaç hafta önce duyuru kurallarıyla ilgili bir soruda. Ayçovski veya kibrit suyu açmıştı.

Senin bahsettiğin şey ifşayı yapanın amacı veya yaptığının kötü bir şey olup olmamasından ziyade tamamen ekşiduyuru'nun nasıl bir yer olmak istediğiyle alakalı. İki seçenek var: Ya dediğin gibi ciddi bir duyuru ortamı olarak kalacak ve onun dışındaki içerik kısıtlanacak ya da kullanıcıların istekleri doğrultusunda kontrollü değişmeye veya genişlemeye izin verilecek.

Bu en nihayetinde yönetimin kararı tabi ama onların da insanların nabzını ölçüp ona göre karar verdiğini ve çoğunluğun sitenin içeriğinin bu yönde genişlemeye başlamasından rahatsız olmadığını hesaba katarsak (o kural tartışmalarında gördüğüm kadarıyla söylüyorum) bu durumun anti-demokratik ortam yaratan bir problem olmadığını görebiliriz.

Edit: Mesela böyle ikili tartışma yapmak da kurallara aykırı ama yapmadan olmuyor işte.
0
Adramelekhh
(24.08.16)
Yapmiyorum. Burayi yardımlaşma platformu olarak goruyorum. Bana bir konuda yardimci olan birinin tipini de merak etmem delicesine minnettar kalsam bile. Yapan da ergendir ego tatminine ihtiyaci vardir bana göre acikcasi:)
0
Domuz
(24.08.16)
Ya bu kadar kasacaginizi bilseydim baslatmazdim ifsayi ajsjsjsjjsjs aşırı komiksiniz. İnsanın kendini gosterme, beğenilme, eğlenme ihtiyacı. Bende yok diyene g.tumle gulerim. Herkes ekmeğinin peşinde. Sanki her gün sabahtan akşama ama sayfayi işgal etmişiz gibi olayı dramatiklestirmeye gerek yok. Son cevaplananlar da bile gorunmesin diyecek kadar ne derdiniz var anlamadım.
0
elorelia
(24.08.16)
Gönül işi olayına dikkat etmedim, modlar tasimiz zaten. Bi dahakine sileriz dediler, başim ustune dedim.

Ama söylediğim gibi bin tane trollun olduğu, adriana lima gelse, ama ağzı koksa vs gibi soruların sorulduğu yerde ayda yılda yapılan maksimum on ifsa bu kadar göze batmamali.

Gereğinden fazla kasiyorsunuz. Modlar yasak kardeşim derse okey, ama öyle bi durum da yok.

Olayı datinge cevirdigimiz yok ama algı o yönde. Şimdiye kadar çok kişiyle gorustum duyurudan, kadın-erkek, ama hiç biri ifşa sonrası olmadı. Ekmeğinin peşinde olmak işin geyiği merak etmeyin, ifsanin o amaca hizmet etmek gibi bi durumu yok benim açımdan. Sırf eglencesine, duyuruda da eğlenmek yasak değil kural dahilinde.
0
elorelia
(24.08.16)
ayda yılda bir yapılan toplu ifşaları zevkle izliyorum, ona bir lafım yok. ben yapmam ama rahatsız da olmam.

ancak sürekli şurda o sıfatını gördüğümüz insanlar "ayda yılda bir" demesin lütfen. lütfen diyorum. titremeyle karışık sinir geliyor.

yasak olmayan her şeyin bokunu çıkarmak zorunda değiliz. "sokaklara sıçmayın" diye yazılı bir kural da yok ancak akli baliğ yaratıklar olarak böyle şeyler yapmıyoruz.

ONCA LAFTAN SONRA; umrumda değil, bana giren çıkan yok ancak ilgi çekmeye çalışanlardan tiksiniyorum. kişisel almayın.
0
piremses
(24.08.16)
abooo. üzüldüm be. bu kadar sorun edeceğinizi bilsek sıfatımız buraya koymak yerine dağa taşa sürterdik.
0
elorelia
(24.08.16)
piremses +1
direk düşündüklerimi söylemişsin.
0
interview with the vampire
(24.08.16)
Ayda bir sorulur bu.
Ne bileyim, insanlar begenilmek ovgu almak istiyorlar, bunun icin yapiyorlar, bunda bir anormallik yok bence. Yapsinlar, eglensinler, benim acimdan bir sikinti yok.

Eksi kullanicilarinin cogu sonsuz erdem sahibi oldugu icin insanlarin begenilmek istemesini anlayamiyor olabilirler, siradan bir insan olarak ben anlayabiliyorum.
Bir de birbirini merak eden oluyor, (benim de sebebsiz yere merak ettigim 2-3 kisi olmustur kiz-erkek) beni merak edenler gorsun de rahatlasin diye ifsa yapiyor insanlar. Ben ifsa yapmam, yapana da mani olmam.

Begenilmenin, ovulmenin otesinde ekmek cikarma pesinde olan da var illa ki, acikcasi bundan da rahatsizlik duydugum soylenemez. Beni etkileyen bir durum yok. Duyuru kullanicilarina tecavuz etmiyorlar ya.
Kendilerini pazara tanitiyorlar. 2-3 gunde bir yapip abartmadikca sorun yok benim icin.
0
stavro
(24.08.16)
içte beğenilmek güdüsü var bunu asla yadırgamıyorum. hatta toplu ifşalarla merak ettiğim kullanıcıları görmüş oldum.
ama bazen sürekli aynı insanlar ifşa yapıyor. artık ezberledim yüz hattını. bunu abartı buluyorum işte.
ama o sürekli ifşa yapıyor diye yine mi sen yazmam altına. bana göre abartı olsa da iltifat almak ona iyi gelecek demekki.
0
cabiday
(24.08.16)
ayrı bir başlıkta olduğu için hiç bir sorun yok, herhangi bir anlamıda yok ilgilenmeyenler için. herkesin bambaşka motivasyonları olabilir ifşa yaparken, son derece normal geliyor bana. ifşa olayı hitap etmiyorsa, bakılmaz olur biter. evet bu duyuru'nun amacı başka ama her ortamda olur bu tarz esneklikler. topraklanma hattıdır böyle şeyler ve hatta gereklidir. bu kadar ciddiye almayın, kafaya takmayın her şeyi, kafayı yersiniz. az relax yani.
0
Phoebe
(24.08.16)
güzel - yakışıklı ise ego tatmini.

değilse, belki bir şans.

eğlenmelik yapacak adam az, bir iki tane gördüm.

not: ben de yaptım zamanında oradan biliyorum.
0
Apocalypse
(24.08.16)
Sabahın 7.50'sinde ifşa yapılması, daha sonra aynı gün saat 23'de yine ilk başlatanın ismini de kullanarak ortakımsı bir ifşa daha yapılması. Ve gelen cevaplara hala güzelce tik atılıyor olması. Ne denebilir ki..
(bkz: allah çarşına pazar versin )
0
bir3iki7
(24.08.16)
ben daha çok ifşadaki geyiği seviyorum. çok pis gömüyorlar hele ifşa sahibi de olayı olgunlukla karşılıyorsa daha da güzel.
0
lazpalle
(24.08.16)
şimdiye kadar hiç ifşa yapmamış ve yapılan ifşalara denk gelmemiş biri olarak soruya net bir cevabım yok. fakat insanlar bazen eğlenmek istiyor. bazen belki bir şeyler düşer, bazen de egosunu hoş tutmak, ilgi çekmek istediği için yapıyor diye düşünüyorum.

ama kalkıp kimsenin yapanları eleştirmek gibi bir hakka sahip olmadığını düşünüyorum.

çok önemli insanlar değiliz. önemli olsak da yüzümüzün görünmesi çok da önemli değil.

aaa eeb nin burnu kocamanmış aaa gözleri çok güzel ama vs vs.

eğlendik geçti gitti.

abartmayın bu kadar.

insana inat için ifşa yaptırırsınız valla :))
0
eeb
(24.08.16)
@piremses +2
0
holy diver
(24.08.16)
@piremses

evet bu sitenin amacı ifşa yapmak değil. derdim sitenin amacını sorgulamak da değil.
demek istediğim kimse kimseye terbiye sınırını aşacak ahlaksızca kelimeler sarfetme hakkına sahip değil.

ayda yılda bir yapan insanlara senin de bir şey dediğin yok zaten. fakat bu işi sıklıkla yapanlar için de o***puluk vs yakıştırmalarını abartılı buluyorum.

yapmayanların çok namuslu olduğuna ya da yapanların kesin o***pu olduğuna kim karar veriyor? kimin hakkına böyle bir yakıştırma yapmak?

silinen var mı bilmem ama şu an duyuruda son 1 ay içinde açılan ifşa içerikli duyuru sayısı 4 (dört).

ayda 4 profil eklense siberalem çoktan batmıştı :))
0
eeb
(24.08.16)
Ohoho cevaplara bak.

Ekşi ve uzantısı tüm sitelerde olduğu gibi burada da bolca "özgüven eksikliği", "ilgi o***puluğu", "zavallılık", gibi tespit sçmaya bayılan fularlı ve çok derin arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlar insanları a girdisi verince kesinlikle b girdisi çıkan basit makinelerle karıştırıyorlar. Onlara tavsiyem kendilerini hern an az önce psikoloji seminerinden çıkmış gibi hissetmemeleri ve şu yüzeyselliği bırakmaları.

Yukarıda bu tiplerin neden kızdıklarını anlattım uzun uzun. Hemen altına gelen hakaret dolu ve öfkeli mesajlar yazdıklarımın kanıtı gibi olmuş.

Hele şu "türk genci böyle acınası halde" diyen tiplere bayıldım. Bunlar da ekşinin gittiği her yerde amerika anlatan tipleri galiba. Yıllarca batı kültürü çalışmış da gelmiş o yüzden böyle güzel karşılaştırma yapıp tespit sıçabiliyor bu arkadaşlar.

"İFŞA YAPILIYOR NASIL YAPARLAR!" diye sinirden altınıza sıçtığınızda buraya öfke kusmak yerine niye bu kadar kızıyorum lan ben diye düşünmeyi deneyin hiç tanımadığınız insanlar hakkında tek bir sebepten dolayı "aşağılık, acınacak halde, o***pu" gibi ithamlar kullanmadan önce. Bir mucize olur da bu sorguyu yaparsanız yukarılarda açıklamaya çalışmışım, o biraz yardımcı olabilir. Çok entelsiniz hepiniz maşallah.

Özellikle piremses, ifşa yapan aptaldır tespitinle zekan beni benden aldı, tebrik ederim.

"Ya bir insan ifşa yaptıysa aptaldır, ifşa yaptıysa özgüven eksikliği vardır, ifşa yaptıysa salaktır" gibi tespitleri nasıl yapabiliyorsunuz? Yaşadığınız hayatta insanlarla ilgili hiç mi bir şey öğrenmediniz? Boşa yaşıyorsunuz arkadaşlar. Şu kafaları doldurun biraz. Ota boka "Biri x yapıyorsa özgüven eksikliğindendir" kalıbını sanki ilk defa siz keşfetmişsiniz gibi bir heyecanla yapıştırmayı bırakmanız lazım.

Bu duyuru resmen kalitesiz insan filtresi olmuş. Tartışmaktan ve analitik düşünceden zerre anlamayan tipler var, siz fularınızı pazardan mı aldınız?
0
Adramelekhh
(24.08.16)
herkes ekmeğinin peşinde.
0
nice tnetennba
(24.08.16)
Beğenilmek için, eğlenmek için. Çok da abartıp, sinir krizi geçirecek kadar ciddiye almaya gerek yok. Biraz dışarı çıkıp hava alın, oksijen lazım.
0
mandalina kokusu
(24.08.16)
Sadece bir çocukluk fotosu ifşası yapmıştım, bir furya patlamıştı o zaman ben de katıldım. Eğlence amaçlı. Komik yorumlar olmuştu, gülmüştük:)

Ama normalde ifşa yapanları da eleştirmiyorum. Herkes istediğini paylaşmakta özgür. Ki abartı derecede ifşa görmedim zaten bu platformda. Ya da ben mi kaçırıyorum, anlamadım.

Ben nötrüm sonuç olarak, ama ifşa görürsem açıp bakıyorum, yorum yazmıyorum.
Ki bence eleştirenlerin çoğu da ifşa fotosu paylaşılınca kayıtsız kalmıyor, merak edip bakıyor, kabul edelim:)

Sadece İfşa diye bir kategori açılabilir bence, görmek istemeyenler için.
0
peggy
(24.08.16)
oha nasıl sinir krizleri geçirilmiş bu başlık altında ya, gerçekten yapılan her entellektüel yoruma götümle güldüm öncelikle bunu söyleyeyim.

ifşa yapan insanların amaçları zaten belirtilmiş, can sıkıntısı, ilgi çekmek, ego tatmini vs. ifşayı gerçek hayata uyarlasak herkesin oturduğu bi' ortamda ardı ardına üç takla atmak gibi bir şey olurdu. neden yapıldığını hiçbirimiz sormadan bilemezdik, kimimize komik gelirdi, kimimiz yargılardık. çoğumuzun umrunda bile olmazdı, üstüne fularlarımızı bağlayıp tartışmazdık.

bi' dakka ya o zaman, bu kişilere nasıl seks avcısı, ilgi o***pusu gibi haddini aşan söylemlerde bulunuyorsunuz? size ne abi, açmayın bakmayın yorum da yapmayın? dert edindiğiniz şeye bir bakar mısınız ciddi ciddi, ve bunun üzerinden dünyanın tartışması dönmüş. oha. gerçekten vahim bir şaka olmalı.

hayatı ve kendinizi çok ciddiye alıyorsunuz. en yakın zamanda atlatırsınız umarım.
0
evde liyakat kalmamis
(24.08.16)
e a p
(24.08.16)
@üğpo: İnsan psikolojisi sandığınız gibi "a verilirse b yapar, x olursa y yüzündendir" şeklinde lineer ve sadece nickini bildiğiniz birinin yaptığı tek bir hareketten tüm sebep sonuçlarını çıkarabileceğiniz kadar basit işlemiyor. O yüzden olayı dramatize etmekten ziyade hele bi durun da şöyle hakaretler etmeden önce biraz rasyonel olun diyorum. Sen her şeyin altına "kesin özgüven eksikliği" yazıp "ulan bugün yine entelim peh" diye tatmin olanları psikoloji gurusu olarak mı görüyorsun? Saçma böyle şeyler, gereksiz. Ben bir şeye gereğinden fazla kızdıysam önce kendimi masaya yatırırım neden kızıyorum diye, tanımadığım insanla ilgili tespitler yapmak yerine.

Olay dramatize etmek arıyorsak yukarıda sinirden kudurup art arda hakaretler yağdıranlara bakabiliriz, benim derdim işine geldiği zaman yüzeysel olan insanlarla. Burada zamanında psikoloji dersinde pavlovun köpeği gördü diye her şeyi koşullamayla ve her şeyi aşırı davranışçı yorumlayanlar var. Bunu yapıyorsa sebebi kesin şudur diyor olmanın aşırı davranışçı olmayla hatta davranışçılığı bile yanlış anlamış olmayla alakalı olduğunu düşünüyorum ama yukarıda psikoloji tespitleri dizen arkadaşların davranışçılığın ne olduğunu bildiğini de sanmıyorum açıkçası. Oturup insan psikolojisi üzerine toplam 10 dakika düşünmemiş, kafa yormamış insanlar ancak tanımadığı insanlar hakkında bu kadar ağır tespitleri bu kadar kolay savurabilirler.
0
Adramelekhh
(24.08.16)
@üğpoıuy ağzına sağlık. benim asabiyetle yazdıklarımı düzgün cümlelere çevirmişsin.

ayrıca yüz hatlarına kadar bildiğim biri sık sık "hidi ifşii bişlitilimmmm" derse üstüne söz söyleme hakkım var diye düşünüyorum. ha bunları duymak istemiyorsa gider msn'den yollar arkadaşlarına.

ayrıca gidip ifşanın altında eleştirmemişiz, laf etmemişiz; hakikaten nasıl kafanız var sizin? soruya cevap veriyorum; sık ifşalardan iğreniyorum bu kadar basit ya. daha nasıl avam bir dil kullanayım "fularlı entel" görüntüsü vermemek için?

ben sadece nick bilerek ifşayı eleştiremiyorum ama sen benim cevabımdan fularlı entel olduğumu çıkarıyorsun. psikoloji bilimi ağladı şu an, yerle yeksan oldular.
0
piremses
(24.08.16)
Piremses yüzünü biliyorum ben o zaman insanların hareketlerini "zeka eksikliğinden, özgüven eksikliğinden, ilgi o...luğundan" diye tespitlerle açıklama hakkına sahibim diyorsan hiç entelektüellikten, psikolojiden filan bahsetme istersen.

Kendi ağzınla söylüyorsun kızdığını, önce bir sakinleş sonra tekrar düşün.

@üğpo: Hakaret dediğim attention whore'luk değildi ama o da hakaret evet, hiç savunulacak bir tarafı yok bence. Bir dolu hakaret vardı hepsi silindi. İnsanlar sinirden klavye kıracak kıvama gelmiş.
0
Adramelekhh
(24.08.16)
aşldklsdf kızmama takılmışlar kıyamam. rahatsız olduğum şeylere kızmak gibi bir yapım var lanet olsun ki, insan olduğum için olabilir. bunun kimseyi ilgilendirdiğini düşünmüyorum. birilerinin çıkarım yapmasına kızıyorsan, sen de kimse hakkında çıkarım yapmayacaksın. tek kelimeyle komik. taaam ben psikoloji falan demem bi daha, sen şu an anladın zaten düştüğün çelişkiyi.
0
piremses
(24.08.16)
Arkadaşlar isterseniz "neden ifşa yapanlara bu kadar kuduruyorsunuz?" diye bir başlık açıp orada da sizin hakkınızda tespit sıçalım? Nasıl? Bunu da kimseye bireysel söylemiyorum bu arada kişisel algılamayın.

@piremses: Anlattığım şeyi gram anlamıyorsun o yüzden boşa konuşuyorum galiba. Tespit yapmana değil tespiti sadece kızgınlığınla, aşırı yüzeysel ve hakaret ederek yapmana kızıyorum. "Sense gelmiş tespit yapma diyon tespit yapıyon nasıl da çeliştin ehehe" olayına girdin. Bunun ayrımını yapamıyorsan boşa konuşmuşum saatlerdir.

Edit: Evet, boşa konuşmuşum. Ünlem bir bir bir yazarak üste çıkmaya çalışan insanla tartışmaya gerek yok.
0
Adramelekhh
(24.08.16)
bu konuda üğpoıuuy'a büyük ölçüde katılıyorum. zırt pırt ifşa yapanların haricinde bir zamanlar da "noolur ifşa yapın" diye duyuru açanlar oluyordu. neyse ki artık onları görmüyoruz.
0
ron dennis
(24.08.16)
@piremses +1 demiştim

artı;

@üğpoıuy +1
0
holy diver
(24.08.16)
başkalarının düşüncelerini merak etmek. biraz sosyalleşmek, çokça geyik... aslında daha çok geyik.

"düşüyor mu" gibi basitlikler bir kenara... "insan" tanıyorum ben. ama sadece ifşalarda değil.
0
runagain
(25.03.18)
(6)

Bu nasıl olabiliyor ?

feerr
https://onedio.com/haber/aklindan-sayi-tutma-oyunuyla-cep-telefonu-numarani-soyluyoruz--727117
0
feerr
(24.08.16)
Tek bilinmeyenli denklem, basit matematik.
0
crown
(24.08.16)
tuttuğun sayıyı ileride sana çıkartıyor.
o sırada hangi işlemi yapıyorsa sonuç o çıkıyor.
0
lonelyman
(24.08.16)
3 basamaklı seçince gelen denklem:
=(((2*x)+400)/2)-x
=x+200-x
=200
diğerleride aynı mantıkta aptalca şeyler, denklemi yazıp sadeleştirince direkt bi sabit sayı çıkıyor. fakat ben daha aptal olabilirim çünkü başlıkta, cep telefonu buluyoruz diyor, tuttuğun sayıyı buluyoruz diyor fakat hiçbirini yapmadı. sadece bu işlemler sonucu çıkan sayı budur dedi. allaşkına şöyle kanser saçan sitelere prim vermeyin. resmen insan zekasına hakaret.
0
yasli ateist
(24.08.16)
sözelciler aklını almış test puhaha. basit matematik +1
0
mrthany
(24.08.16)
cep telefonu kısmı alengirliymiş, bayağı numara deneyip bulmuşlar belli ki. deneye deneye sabit sayılara ve yapılması gereken işlemlere ulaşmışlardır.
0
devilred
(24.08.16)
aslında tamamı en başta yaptıklarını sonradan çıkarmak gibi bir şey oluyor. cep telefonunu anlatayım;

5?? 123 4567 numaralı bir telefonumuz olsun.
ilk üç rakam; x
son dört rakam; y

[(80x+1).250]+2y-250/2 bize söylenen denklem. yapalım.

2000x+250+2y-250/2
2000x+2y/2

10000x+y kaldı işlem sonunda.

basamaklara bakın. yerlerine koyun şimdi.

1230000+4567=1234567 oldu.

aslında tamamen cep telefonu numarasının basamaklarındaki toplama işleminin sonucunun çıkması sağlanmış denklemde. olay bu yani.

daha da basitleştirirsem;

numara; 123 4567

karmaşık saçma sapan bir denklem kur öncelikle.

öyle bir sayı çıksın ki numaraya son dört hane eklenince numara olsun.

e basamak sayısına bakarsak, bu öyle bir sayı; 123 0000 oluyor..

daha da sadeleştirirsem; bir denklem kur ve sonucunda x sayısı 10000 ile çarpılmış olsun ve y sayısı eklensin. eğer cep telefonu numaram 123 456 olsaydı, o zaman denklem sonucunda 10000 değil de, 1000 ile çarpmam gerekecekti. çünkü son basamakta 3 sayı kalıyor ve o 3 sayıyı eklediğimde numaram çıkması için x sayısının kenarında 3 tane sıfır olmalı.

ve şimdi ekle kaç yapaaaar? 1234567 yapar ve milliyetçi hareket par..

o başka bir şeydi.

çok uzattım biliyorum ama; ben 10000x+y sonucunu çıkaracak farklı sayılarla herhangi bir denklem daha kursam, o da olur. maksat bu çıksın.
0
tosiba
(24.08.16)
(7)

depresif-derin soru: ailenizin genetiğinden korkan var mı?

sometimes the weak become the strong
anne-baba iki tarafınız da tamamiyle başarısız, ele işe gelmeyen, loser kişilerden oluşuyorsa bu sizin de geleceğinizi belirler mi? ne kadar belirler sizce?tarihte aile geçmişi boktan olmasına rağmen bişeyler başarabilmiş kimler var? abraham lincoln demeyin vururum, ailesini bilmiyoruz. fakir-zengin
anne-baba iki tarafınız da tamamiyle başarısız, ele işe gelmeyen, loser kişilerden oluşuyorsa bu sizin de geleceğinizi belirler mi? ne kadar belirler sizce?

tarihte aile geçmişi boktan olmasına rağmen bişeyler başarabilmiş kimler var? abraham lincoln demeyin vururum, ailesini bilmiyoruz. fakir-zengin meselesi değil, ailenin silik, vasıfsız olması korkulan unsur.
0
sometimes the weak become the strong
(23.08.16)
herkes parlayan yıldız olacak diye bir kaide yok, kendimizi bu kadar önemsemesek hiç böyle derin dertlerimiz olmayacak.
0
devilred
(23.08.16)
bence karakterden çok yetiştiğin ortam önemli. özgüven genetik olarak geçmiyor. kazanılıyor.
0
sttc
(23.08.16)
Babam ve üç amcamın hepsi alkol ve sigara kullanıyor. Ama ben bu yaşıma kadar (23) hiç alkol ve sigara kullanmadım. Küçükken bana herkes büyüyünce başlar falan diyorlardı ama ben hiç başlamadım. Böyle şeyler ilgimi çekmedi. Rahat olmayı karakter özelliği gibi düşünürsek biraz bende de var maalesef. Bazen çok rahat oluyorum.
0
dissendium
(23.08.16)
o genetik değil.
0
kurnaz
(24.08.16)
genetik derken ne manada olduguna bagli. huy anlaminda mi yoksa fizyolojik anlamda mi?

benim annem bipolar bozukluk hastasi. ayni zamanda bi teyzem sizofren, digeri panik atak. rahmetli dayim da sinir küpü bir insandi. ben de ice kapanik ve depresif bir insanim, son zamanlarda etkisi azalsa da hala yogun.

bunun disinda ailenin geldigi gelenei de onemli. ailem köyden göçmüş. ilkokul mezunu. az sehirlilesebilmisler. bizim çevremiz icerisinde inceledigimde yani daha dogrusu disari acilmadan once her sey daha normal geliyordu. kendi cevremi eksik hissetmezdim. ancak açıldıka farklı kulturlerle karsilasip onlara uyum saglayamadikca ice kapanik oluyorsun. benim ailemin de kendi kulturleri disinda baska insanlara karsi asosyal olduklarini gordum. yatta sosyofobik davranışları var. bendeki sosyal fobi de buradan geliyor.

neyse, bu olaylar neticesinde yetistirilme seklin de ona gore oluyir ve ben nu yetistirme sekli sebebiyle boyle oldugumu dusunuyorum. insanlara karsi hep yabancilik cektim. bir zaman sonra bu ofkeye dondu. diger yandan ekonomik imkansızlıklar ve cevre eksikligi de umutsuzluga yol acti. artik okuma amacim azaldi, sadece kendi gotumu kurtarmaya bakiyorum. bir yerden yirtmaya calisiyorum.
0
iglesias
(24.08.16)
ailenin "loser" kişilerden oluşması, sana da genetik ile geçecek bi loserlık katmaz. zeka seviyeleri çok düşükse, bu kalıtılabilir(ki özürlü olmadıkça zeka denen şey insanlar arasında o kadar büyük farklar yaratan bir şey değil). öncelikli araştırman, neden silik insanlar olduğunu bulmak olmalı. sorun sadece silik olmaksa, git kalabalıklar içinde bağır, seni fark etsinler.

bunun dışında silik insanlar arasında büyümek elbette insanda genetik olmayan, olumsuz bir etki yaratacaktır fakat bunu aşmak da yine kişinin kendi elinde. ben aşmamayı tercih ettim, gölgelerde yaşıyorum.
0
yasli ateist
(24.08.16)
Bunu bahane edersen hayatın bok gibi geçer.
0
arnold schwarzeneger
(24.08.16)
(12)

doktorlarla ilgili dizi film

atomunicindekiduraganelektrondalgalari
Cerrahlıkla ilgili olan veye araştırma yapan doktorlar ile ilgili film arıyorum. Tıp için gaz veren tarzda ama hümanizmle insan sevgisi falan olmamalı.
Cerrahlıkla ilgili olan veye araştırma yapan doktorlar ile ilgili film arıyorum. Tıp için gaz veren tarzda ama hümanizmle insan sevgisi falan olmamalı.
0
atomunicindekiduraganelektrondalgalari
(23.08.16)
awake
0
sutlu nescafe
(23.08.16)
dizi verelim? nip/tuck iyidir.
0
devilred
(23.08.16)
hmm. tıp için gaza ihtiyacımız var? mühendislik yazacaktın. o mühendisliği yazacaktın!!

öneri: (bkz: doktorlar)

imza: küçükken bunu izleyip doktor olmaya niyetlenen binlerce gençten biri.
0
tosiba
(23.08.16)
(bkz: pathology)
0
bohr atom modeli
(23.08.16)
@tosiba buyuklerin oyununa geldim . eger tıpı begenmezsem, hayatım gunlerim mesaiye bağlanırsa intihar ederim. bana gaz gerek tıp için sadece
0
🌸atomunicindekiduraganelektrondalgalari
(23.08.16)
house md izle iste. cerrahlik degil de diagnosis daha cok ama adamin karizmasiyla falan doktor olasi geliyordu insanin acayip.
0
iyi dedi
(23.08.16)
@atomunicindekiduraganelektrondalgalari

rehberlik hocam bir ara bana; eğer girince alışmazsan diye ösym 1 yıl sonra aynı sıralamayla yeni tercih yapmana izin veriyor diye bir şey demişti.

tıpı beğenmezsen denersin yani. 1 yıl kaybedersin, 40 yıl kaybetmekten iyidir.
0
tosiba
(23.08.16)
Something the lord made


Ben çok beğenmiştim bu filmi. Gerçek bir hayat hikayesi.

eksisozluk.com
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(23.08.16)
Greys anatomy
House
Scrubs
0
mutlusismankedi2015
(24.08.16)
doktorlar var mis gibi show teve falan sadfdgfh

şaka şaka, nip tuck +1
0
feel the blanks
(24.08.16)
kimse the knick yazmamış :(
0
evde liyakat kalmamis
(24.08.16)
dizi zerre umrumda değil sadece öğüt vermeye geldim,

1. tıp kimsenin oyunuyla yazılmaz
2. ola ki öyle yazıldı mutlu olunmaz
3. mutlu olunmazsa çalışılmaz
4. çalışılmazsa başarılı olunmaz
5. izleyeceğin hiçbir şey gerçek tıp/ortam/olan biten hakkında fikir vermeyecek
6. hatta preklinikte de hiçbir fikrin olmayacak
7. kliniklere geçince de olmayacak
8. hakaret aşağılama gibi şeylere hazır ol. bireysel değil herkese
9. kafadan ''ben şunu olacam yeaa parası çok iyi'' mentalitesine asla girme ski tutarsın
10. neden mi? çünkü sen o ''İyi para''yı kazanana kadar ne kafanda saç kalacak ne ne gözünde mercek kırılma indeksi
11. sigara içmiyorsan başlama
12. çıkmış sorulara bel bağlama güzel kardeşim. otur adam gibi textbookunu oku. sonra vizitte hoca soru sorunca mal mal bakma yüzüne
13. kafayı kırıp 1 den 2 ye geçerken plastik&rekonstruktifte yazın staj yapacam yeaa diye kendini ameliyathaneye atma boşuna. adamların gözünde koter kablosu kadar değerin olmayacak çünkü.
14. aklıma gelirse editlerim. eyyorlamam bu kadar.

edit: sırf silinmesin diye yazıyorum yine izleyebileceğin içlerinde en iyisi house gerçekten. ha sene ilerledikçe senaryoda açıklar falan buluyorsun, onlar hoş oluyor sadece.
0
shotgunwoman
(24.08.16)
(5)

Telkine inanıyor musunuz?

pasaklıpepee
Doğru ifade etmemiş olabilirim ama kendinizi şartlamaya ya da düşünce yapınızı değiştirerek her şeyi daha olumlu hale getirebiliyor musunuz ya da buna inanıyor musunuz?Mesela bu gece rüya görücem deyip görüyor musunuz? Bu aklıma gelen ilk örnekti bunun gibi hayat içinde bir şeyleri kendinize sürekli
Doğru ifade etmemiş olabilirim ama kendinizi şartlamaya ya da düşünce yapınızı değiştirerek her şeyi daha olumlu hale getirebiliyor musunuz ya da buna inanıyor musunuz?

Mesela bu gece rüya görücem deyip görüyor musunuz? Bu aklıma gelen ilk örnekti bunun gibi hayat içinde bir şeyleri kendinize sürekli telkin edip başarıyor musunuz?

Tikler sabaha beyaz yaka rulez.
0
pasaklıpepee
(23.08.16)
telkin degil de, motivasyon (saik) olabilir kavram olarak. evet inanirim
0
1adam
(23.08.16)
sadece telkinle hiçbir şey olmaz, somut çaba da göstermek lazım.
0
devilred
(23.08.16)
Telkin inanmanın ötesinde tıp alanında bir yöntem zaten. kimyasal ilaç gibi. Onun dışında eğer işe yaramıyorsa yanlış yordamdan kaynaklanıyordur.
0
mete kudur
(23.08.16)
bir çocuğa merdivenelrden inerken sürekli düşeceksin, bak düşüyosun, ay düştün derseniz merdiven inmek=düşmek klasörünü açıyor zihninde ve sonrasında hep o klasörü çağırıyor merdivenle ilgili konularda. oysa başarablirsin bak ben burdayım derseniz, başarı ve güven klasörünü açıyor.

nlp konularını araştırabilirsiniz. kuru kuruya evrene telkinle enerji yolladım, mutlaka dönecek diyenlerden ziyade, zihnimizi nasıl kodladığımızı incelerseniz daha verimli olur.
0
Phoebe
(24.08.16)
ben telkine inanıyorum.

sürekli sakin olmamı telkin ettiğimde sakinleşiyorum misal, bunun gibi çok örnek var. bi' kere de telkin yoluyla regl tarihimi geciktirmiştim, herkes gülüyor ama en somut telkinim bu. saygılar.
0
evde liyakat kalmamis
(24.08.16)
(5)

garip bir soru

Sandman
hiç süs havuzuna girmeyi düşündünüz mü
hiç süs havuzuna girmeyi düşündünüz mü
0
Sandman
(23.08.16)
hayır
0
sta
(23.08.16)
evet. bunu aklından geçirmemiş tek bir insan dahi de yoktur sanırım.
0
devilred
(23.08.16)
arabayla girdim.
0
duptıs
(23.08.16)
Süs havuzu olan hangisi oluyor, yerden fiskirtmali olanlar mi?
0
shadowcat
(23.08.16)
evet, elektrikten korkmasam girerdim kafam iyiyken. modadak i çok iyiydi eskiden, kaşe tekel in önündeki.
0
tukenmez adam
(23.08.16)
(24)

İzmir sizce de abartılmış bir balon değil mi?

portakal
Evet ise neden, hayır ise neden lütfen. Cevap verenlere teşekkürler şimdiden :)
Evet ise neden, hayır ise neden lütfen. Cevap verenlere teşekkürler şimdiden :)
0
portakal
(23.08.16)
başka nereleri gördün, yaşadın? yaşın kaç? bunlar da etkili sana vereceğimiz cevap için bence. kimineg öre balondur, kimine göre çok başka şeyler ifade ediyor olabilir.
0
mahone
(23.08.16)
kesinlikle öyle. açık görüşlü olduklarını iddia ederler ama kendi toplulukları dışında kimseye iyi gözle bakmıyorlar, dedikodunun aşırısını izmir'de gördüm, birbirinin arkasından iş çevirenler filan gırla. açıkçası izmir'den çıkan düzgün karakterde çok az insan gördüm.
0
devilred
(23.08.16)
Rahatlik evet. Izmirin tek olayi bu. Gercekten insanlarin birbirini bu kadar umursamadigi bir yer yok gibi.cok tehlikeli bir sehir degil. Birkac mahalle disinda olaya kavgaya gurultuye pek rastlamiyorsun. Ama gorsel guzellik acisindan balon evet. Guzel izmir olayi hikaye bence. Izmir modern sehir gorunumune bile bir turlu kavusamamis bir yer. Kordon disinda bakinca icinin açıldigi bir yeri yok.Trafigi yollari altyapisi berbat. Cok pahali bir sehir degil yeme icme ucuzdur baska buyuk sehirlere nazaran.

Izmir insaninin iyiligi samimiyeti de yalan. Izmir insani kibirlidir kendisinden olmayani dışlar ve bağlilik misafieperverlik duygusu yoktur. 2 den fazla orta yasli izmirlinin sohbeti bir yerden sonra mutlaka izmirlilikle övünmeye baglar ve kusmak istersiniz. Ha sicakkanlidir kibardir o ayri.
0
aquarium
(23.08.16)
türkiye'de daha iyisi olmadığı için en iyisi bu.

yaz aylarında bakıyorum, izmir dizileri çoğalıyor. izmir oralarda anlatılan gibi bir yer idiyse, ben nerede yaşadım merak ediyorum. yok izmir insanı şöyle rahattır, böyle cool'dur. önce bu salak dizileri bir kenara atalım.

izmir büyükşehir avantajlarına sahip olarak; kalabalık olmayan, trafiğin olmadığı, gezilecek, istanbul kadar pahalı olmayan güzel bir şehir. ama kime göre neye göre?

istanbul her nasıl sadece taksim, beşiktaş, eminönü vb. havalı mekanlardan olmuşuyorsa, izmir de karşıyaka, alsancak, konak vb. yerlerden oluşmuyor. arka planda her büyükşehirde olduğu gibi gecekondular, çingeneler(bizim evin arkasında her gece birbirlerinin üstüne cam şeyler atarlardı), refah seviyesi düşük hayatlar var.

burada yaşamak isteyen insan bunun neresinde, ona bakması lazım.

çocukluğum hep karşıyaka'da geçti. şimdi istanbul'dayım.

izmir'de bir yere gitmek 3-4 saat harcamazdım. en kötü bir otobüsle bile gidilecek yere rahatça varılırdı. ama istanbul'da arabayla bile trafik de varsa eğer, neler olduğu malum. ceset çıkıyor adeta yolun sonunda.

izmir'de işe gidiş saatlerinde ve dönüş saatlerinde şimdi adını hatırlayamadığım bir yer vardı, karşıyaka'ya dönülüyordu sağa sapıp, bi orada en fazla 10-15 dakika trafik olurdu. onun dışında da kaza falan yoksa çok görmedim ben.

istanbul'a göre sakin demek her yer için doğru değil. mesela anadolu yakası çok sıkıcı ölçüde kalabalık değil. bazen karşıyaka çarşı inanılmaz sıkıcı ölçüde kalabalık oluyordu, bazen sakin. gibi gibi..

ve evet, izmir çok sıcak.

izmir'in bence en büyük eksiği ve hatası, yıllardır chp'yi ısrarla, inatla başa geçirmesi, hem de her ilçede.. izmir'in en büyük eksiği belediyesi bence. karşıyaka'da 2-3 ayda bir sürekli kaldırım yeniliyorlardı.. bunu iyi hatırlıyorum ama :) bir kere de zübeyde hanım parkı'nda cevat durak ile konuşmuştum.. ama neler oldu tam hatırlamıyorum. öyle anlatayım istedim. :))

e: 'e tamam chp gitsin de kim gelsin' mesajları alabilirim.. kişiler mi yanlış, parti mi yanlış bilmiyorum. kişileri seçen partiyse, belki de hepsi yanlıştır.
0
tosiba
(23.08.16)
kimse birbirine karışmıyor rahat evet, ama bu başına kötü bir şey geldiğinde de geçerli. yine kimse karışmıyor. normal etliye sütlüye karışmayan birilerine göre şehir.
0
dafaisss
(23.08.16)
evet hem de çok büyük bir balon..

ne izmirmiş be; bir patlatamadınız gitti :D
0
redeath
(23.08.16)
Alsancak-Bostanlı hariç boş bi şehir eski püskü esenlerden hallice mahalleler ancak gel gelelim ki insanları cidden medeni esenler gibi görünen mahallede dolaşırken erkeklerin mini etekli kızları kesmeyişinden bile anlayabiliyorsunuz. İstanbul'daki mahallelerin yüzde 50sinde bileği gözüken kıza yol üstünde 31 çekecek tipler ağırlıkta.

Neden Esenlere taktım bilmiyorum ama ilk o aklıma geldi asdfghjs.
0
Mcfly
(23.08.16)
@mcfly

karşıyaka'da, örneğin alaybey 40+ binalarla dolu. ama eski püskü, esenler, yanlış ifadeler.. dar sokaklar, eski evler var olsa da illa ki bir yerlerden denize, yeşil parklara çıkıyorsunuz. tabi diğerlerini bilemeyeceğim.
0
tosiba
(23.08.16)
izmir güzelse sebebi Karşıyaka'dır.
0
erty_ksk
(23.08.16)
@sour

çingeneleri dışlamak için söylemiyorum ama, bu insanlar gayet de şehrin merkezinde yaşıyor. yaşadığım ev tam karşıya merkezde, sahile bir sokak ötedeydi, arka sokakta çingene doluydu. ilginç insanlardı, orası ayrı. değişik sebeplerle kavga ediyorlardı.

istanbul'da örneğin bu sınıf ayrımı daha keskin. ataşehir örneğin. bir yanda plazalar, rezidanslar yükselirken, yolun öte yanında gecekondular duruyor. herhalde en bariz örneği istanbul'da burası.

ama izmir'de bu kadar keskin değil bana kalırsa.

ki kötü özellik olarak gösterilemezler elbette. kast ettiğim şey yanlış anlaşılmış; izmir'in de televizyonlarda, filmlerde abartıldığı yerlerinin yanında, gösterilmeyen bir perde arkasının olduğu dikkat çektim.
0
tosiba
(23.08.16)
medeni olduklarına, kadınların rahat hareket edebildiğine dair fikirlere de daha bir hafta öncesinden şöyle aksi bir örnek vereyim:

bir arkadaşım ziyaret için gittiği izmir'de, bindiği otobüste gayet hoş göründüğünü söylediği bir erkek tarafından taciz edilmiş. söz konusu erkek, boş otobüste arkadaşımın tam karşısına oturup arkadaşıma baka baka kendi cinsel organını okşamış uzun süre. izmir'de yaşadığım dönemlerde böyle birçok hikaye daha duydum, gördüm. bu mu medeniyet?
0
devilred
(23.08.16)
Bostanlı foça çeşme narlıdereyi çık izmirin uşaktan bilecikten farkı yok

belki oralarda altyapı daha sorunsuzdur
0
Batuhanolabilir
(23.08.16)
güzel bakan güzel görür.

bence artık izmir abartılıyor demek abartılıyor.
0
aydogank
(23.08.16)
@karakteristik

mesela yaşanabilir olmak veya olmamak değil.

burada bir tepki var; izmir'in insanları şöyle rahattır, böyle saygılıdır vb. ifadeler kullanan insanlara karşı.

insan davranışları genellemeye uygun şeyler değiller.

izmir'de alsancak'ta şarap içerken, bir diğer yanda kapalılara öcü gibi bakanlar da var. yahut şarap içenlere de.. bunlar elbette izmir'e has değiller.

ama benim kızdığım şey de bu.

ya arkadaş izmir'in insanının medeni olduğunu nereden çıkarıyorsun? ben buna çok kızıyorum. insanlar rahat, insanlar medeni, insanlar saygılı..

herkesin saygı konusunda, medeniyet konusunda hep işine gelmeyeni göz ardı ettiği noktalar var. izmir'de de bu böyle, türkiye'nin x şehrinde de bu böyle.

izmir'in insanı da pekala türk insanı. asıl insanların abartılmaması gerekiyor. şehrin güzelliklerini buyrun hep beraber abartalım.
0
tosiba
(23.08.16)
hiçbir sosyo-kültürel aktivitenin olmadığı;

alsancak-bostanlı arasına sıkışmış ciddi anlamda vasat bir şehir.

25 yıl yaşadım ordan biliyorum.
istanbul'u geçtim, kadıköy'ü bile geçtim, kadıköy'ün sırf caddebostan bölümü bile izmir'den daha büyük ve "aktif" bir bölgedir.
0
tchuck
(23.08.16)
@tosiba, Karşıyaka'da romen mahallesi var da ben mi bilmiyorum acaba?

Yıllardır İzmir şöyle İzmir böyle yazılıp çiziliyor. Olumlu, olumsuz... Herkes kendi penceresinden görüyor çünkü herkes farklı şeylere öncelik veriyor.

Ben eksisiyle artısıyla İzmir'de yaşıyor olmaktan memnunum. Çünkü olumlu yanları olumsuz yanlarından daha çok, oldukça çok.

Çingenesiyle, aldığı göçlerle, yerlisiyle bütün olarak baktığımda göçlerin dengeleri epeyce zorladığını söyleyebilirim. Belediye kardeş aile, abla kardeş projeleri gibi projelerle, stk'ların göç alan bölgelerde özveriyle yaptığı çalışmalarla yerlisi ve yeni geleni birbirine yakınlaşıyor. Ben de göç almış bölgelerdeki çalışmalara katkıda bulunuyorum. Bir İzmirli olarak anadoludan gelen insanlarla farklarımızı bu çalışmalar sırasında gözlemliyorum. Bazı bölgeler var ki pek farkımız yok, bazı bölgeler ise çok çok farklı.
Beni en rahatsız eden unsurlar; çocuklarını sürekli dövmeleri, sürekli bağırmaları, kız çocuklarına aşırı baskı uygulamaları, okuldan alıp evlendirmeleri, çöplerini arkalarında bırakmaları, kadınlarına yaptıkları ...
Biz burs verdiğimiz çocukları sanatın her yönüyle tanıştırıyoruz. Sinema, tiyatro, fotoğraf, seramik, kitap... adam kızını sinemaya yollamıyor. Sinemayı kapatmışız, sadece kız öğrenciler olacak, otobüsle alıp otobüsle yerleşim yerine bırakacağız. Yollamıyor.
Yaz okulunun son günü deniz gezisi düzenledik, anneler kardeşler geldi. Foça'da ağaçlık bir yer bulduk, banklar maslar var. Kadınlar kilim falan getirmişler masalara oturan olmadı. Yendi içildi denize girildi, tabii çocuklar girdi, kadınlar girmedi. Dönme vakti geldi, yaygılarını topladıkları gibi doğru otobüse yollandılar. Arkalarında çocuk bezleri dahil yığınla çöp bırakarak. İçlerinden sadece biri geriye dönüp baktı ve çöpleri toplamaya geldi. O masaya otumuştu ve kendine ait çöpü torbaya koyup çöpe atmıştı. Ve sürpriiz, o da bir izmirliydi.
Bu grup işte o çok çok farklı bölgeler var dediğim grup. Zor öğreniyorlar. 3.4. sınıfa gelip okumayı sökemeyenler var içlerinde.

Yolunuz düşerse Karşıyaka'ya gelirseniz esnafına bir bakın. Dışarıdan gelen esnafla yerli esnafı hemen ayırt edebilirsiniz. Sokağın başında durun, sokaktan geçen kadınlara yiyecek gibi bakanlarla işine gücüne bakanları ayıracaksınız. Üşenmeyin sohpet edip nereli olduğunu öğrenin. İşine gücüne bakanlar yerlisi çıkacak.
Sahilde yürürken köpeğiyle gezenlerin köpek kakası için torba taşıdıklarını göreceksiniz. Arkadaşların dediği gibi türbanlısı, anadolu tipi baş örtülüsü, yazmalısı, mini şortlusu sahilde yan yana oturup serinler, kimi çay demler kimi bira içer. kelimelik oynar, kitap okur. Yalnız bişey diyeyim mi, izmir türbanlıların ezici çoğunlukta olduğu bir yer değil. Umarım olmaz ama olursa sahilde artık o her kıyafetten olan insanları bir arada huzur içinde akşam keyfi yaparken göremezsiniz. O zaman laf atmalar sataşmalar, ve hor görmeler başlar.
İşte İzmir'in en güzel yanı bu. Hoşgörü. Başka yaşam tarzlarına "kendi seçimidir" diyebilmek. İnsana insan olduğu için değer vermek, saygı duymak.

edit: göçle gelenler hakkında olumsuz gözlemlerimi yazdım, yanlış anlaşılmasın çünkü eksik oldu. Çalışmalar sırasında çok güzel insanlarla tanıştım, dostlar edindim, onlardan çok şeyler de öğrendim.

Herkes bir değil, binbir çeşit insan var arkadaşlar. Mesele çoğunlukta. İnsan çevresindeki 5 kişinin ortalamsı deniyor ya, ya da üzüm üzüme baka baka kararıyor. Çoğunluk nasılsa ona dönüşüyoruz ya da yakınsıyoruz hepimiz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.08.16)
@hayat

hayır, roman mahallesi değil. tersane'nin ordaki parkın karşısından birkaç sokak arkada, eski apartmanların arasında sıkışmış küçük birkaç katlı evlerden oluşan çıkmaz bir sokaktı. ki bunlar tek de değildi. bunlardan istanbul'a geldim geleli henüz bir benzerini göremedim. insanlar adeta sınıflara ayrılmış gibiler burada.

ki benim bahsettiğim şey de insanların istanbul'daki gibi sınıf sınıf yaşamadığıydı zaten, ataşehir örneğindeki gibi. bu insanlar alaybey'in belki de en güzel yerinde, geçerken hiç dikkat bile etmeyeceğiniz ölçüde küçük bir yerde, önündeki apartmanların gölgesinde kendi hallerinde yaşıyorlar.

tabii siz ne çıkardınız bilemiyorum yazdıklarımdan.

e: önceki yazımı okudum, yanlış anlaşılmasın diye açmak istiyorum.

iki önceki yazımda anlattığım şey, benim bakışımdan gördüğüm karşıyaka'da insanların 'mahalle mahalle' değil, ki 'mahalle mahalle' kavramını istanbul'da örnek göstermişim, insanların iç içe yaşadığıydı. dedim ya, öyle ansızın karşınıza çıkan bir yerdi o roman sokağı.. ufacık bir örnek yani. benim her gün şahit olduğumdu.

alaybey'de bir yanda maddi durumu iyi olmayan insanlar da varken aynı sokakta, bir yanda gerçekten zengin insanlar da vardı. istanbul'da bu böyle mi? aynı mahallede de bu böyle değil, aynı ilçede de.. çoğunlukla hayır bence yani. istanbul'da bu çizgiler daha keskinken, izmir'de, veya karşıyaka diyeyim, bu çizgiler daha yumuşaktı.

belki güzel olmasına ufak da bir katkı vardı. çünkü sınıfsal ayrım olmadan her türden, her memleketten insanın bir arada olması bana karmaşayı değil, onlara zamanla saygıyı öğrettiğini düşündürüyor. oysa istanbul'da insanlar aynı ilçede farklı semtlerde(aslında dünyalarda) yaşıyorlar ve hepsi ilçe merkezine geldiğinde haliyle bir karmaşa oluşuyor.
0
tosiba
(24.08.16)
izmirliyim istanbulda yaşıyorum. Başka şehirlerde de yaşadım.

izmir denildiği gibi kötünün iyisi. İstanbulda erzurumlu erzurumlu gibi yaşar, karadenizli biri karadenizli gibi yaşar, mardinli mardinli gibi yaşar ancak izmir'de izmirli gibi yaşanılır. İzmirde aynı evde kadın erkek sevgili çift rahatça kalabilir. Bekar biri aile apartmanında rahatça oturabilir ancak istanbulun çoğu yerinde böyle değil. İstanbul gibi bir şehirde öğrenciye ev verilmeyen semt dolu.

Eskisi gibi olmasa da izmirde çomar sayısı halen az. Ama eskiden daha güzeldi. Ancak istanbul gibi maganda ve barzo tipler oldukça az. Kadınlar neredeyse şehir içinde bikiniyle gezecekler. İstanbulda çoğu yerde böyle dışarı çıkamazlar.

istanbulun belli başlı birkaç yeri dışındaki yerlerin anadoludan farkı yok. Bekar ya da öğrenciler istanbulda 3-4 aynı evde kalıp zor geçiniyor. Ancak izmirde 600-700 liraya ortalama bir evde ve iyi bir semtte yaşanılıyor.

peki izmirde kötü olan ne ? bikere tarih yok ve sosyal imkanlar kısıtlı. Gece çıkıp gezebileceğin yerler sınırlı. İzmirin bazı yerleri var ki ( torbalı, ödemiş, tire, menemen, kiraz, kınık, kemalpaşa gibi) anadolu köyleri gibi.

Aylık 9-10 bin kazanmıyorsan, aylık 2500 den fazla ödeyemeyeceksen istanbulda yaşamak sıkıntı. Parası olmayana istanbul cehennemdir.

istanbulda insanlar birbirini kazıklamak, dolandırmak derdinde çünkü değirmen başka türlü dönmüyor. İzmirde böyle sıkıntılar yok.

kısacası istanbulla kıyaslanıdığında iyi yanları da var kötü yanları da...iş parada bitiyor.
0
ıch will
(24.08.16)
yazlık kültürünün olması bile yeterli izmir i sevmek için
düşün 5 de işten çıkıp max 6 buçukta müstakil evine gidiyorsun mayonu giyip hayda denize deniz istemiyor musun bahçe de yak mangalını ya aç biranı gece 12ye kadar bahçelerde sohbet et aile ve komşularınla
0
fasulyek
(24.08.16)
akşam cevapların hepsini okumamıştım, şimdi baktım bir ikisi için diyeceklerim var.
@devird;
arkadaşın boş bir otobüste bir erkeğe çok hoş döründüğünü söylemiş. sonra da onun karşısında kalıp yaptığı hareketi izlemeye devam mı etmiş?
yapması gereken şuydu bir daha aynı şey olursa aklında olsun: otobüs şoförüne tacize uğradığını söyleyip bir karakola çekmesini isteyecek. şoför hiç bir durakta durmadan kapıları açmadan karakola gitmek zorunda.
Ayrıca başka bir ilde mesela İstanbul'da mesela Ankara'da veya Eskişehir'de, Çanakkale'de bu anlattığın olayın yaşanma olasılığı var mı yok mu? Yozgat, Konya demiyorum bak. Allah muhafaza son gidişattan sonra o karadla da kalmayabilecek çok bölge var hepimiz biliyoruz.
İzmir'de yaşadığım dönemde buna benzer çok olay gördüm yaşadım demişsin. Yaşamışsındır bir diyeceğim yok ona. Ben de 56 yıldır bu şehirde yaşıyorum. Öyle bişey yaşamadım, yakın uzak çevremde de bu boyutta bişey yaşayan olmadı. Bu da bizim şansımız olsa gerek. Ha ne olur, toplu taşıma gibi bayram öncesi kalabalıklaşan kemeraltı gibi yerlerde sıkışıklıktan istifade edip koluna popona vs değmeğe çalışanlar olabilir. Onlar da ya dirseği yer ya bütün otobüs/çarşı onun yapmaya çalıştığını öğrenir ve tepki gösterir. Sen ses çıkardığında yanında olanların çokluğunu göreceksin.
Son zamanlar için aynı rahatlıkla söyleyemesem de en azından İzmir'de ve hatta ege köy ve ilçelerinde hala görebilme oranın çok yüksek.

@ aquarium, "2 den fazla orta yasli izmirlinin sohbeti bir yerden sonra mutlaka izmirlilikle övünmeye baglar ve kusmak istersiniz" demişsin. Dışarıdan öyle görünüyor olabilir. Sormak lazım "neden" demek lazım.
Misal; eve tadilat için usta çağırıdm. adam doğulu. eve geldi gözleri ferfecir okuyor. kızların odasının kapısı aralık , ben işi anlatıyorum onun gözler kapının aralığına kayıyor. işi anlatmayı bıraktımp sonra ararım deyip nasıl yolladığımı bilemedim. ardından başka birini çağırdım, bu seferki ege ilçelerinden. adam geldi işe baktı, konuştuk işi verdim ve hiçbir rahatsızlık vermeden işi yaptı gitti.
Biz burada yolda birbirimizle çarpışınca gülümseyerek özür diliyoruz höt zöt etmiyoruz. Sıraya kaynak olan izmirli var mı bilmiyorum ben hiç görmedim. dışarıdan gelenler yapıyor ama. Biz sabah yürüyüşünde birbirimize gülümsüyoruz, günaydın diyoruz, kolay gelsin diyoruz, hayırlı kazançlar diliyoruz, teşekkür ediyoruz lütfen diyoruz. Çoğunluk böyle. İstisnalar var elbette. Günlük yaşam kalitesini arttıran bu ve benzerl olguların istisna olması değil genel karakter olması İzmir'in farkı.

Bunları İzmir'i övmek için yazmıyorum. İzmir'e akın başladı, gelmek isteyen gelsin yine de ama daha iyisi herkesin yaşadığı yere olumlu dokunuşlar yapmaya çaba göstermesi. Sağlıklı olan bu çünkü.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.08.16)
@hayat aklini konusacak bir filozof uret

öncelikle nickim devilred. arkadaşım adamın çok hoş göründüğünü bana söyledi elbette, olayı dinleyen kişi olarak anlattığım ortada.

"Ayrıca başka bir ilde mesela İstanbul'da mesela Ankara'da veya Eskişehir'de, Çanakkale'de bu anlattığın olayın yaşanma olasılığı var mı yok mu?"

ben de tam olarak bunu diyorum işte, özel değilsiniz. ülkenin geri kalanıyla aynısınız, sadece kendinizi özel görüyorsunuz. açıkçası onca paragraf döşeyince izmir çok süper bir yer olmuyor, sadece onca paragrafı döşeyen kişi, gereksiz bir savunma çabası içine girmiş bahsedilen o kibirlilerden oluyor. bu kadar.
0
devilred
(24.08.16)
@devilred, kullanıcı adını klavyenin tuşlarındaki sıkıntı nedeniyle eksik yazmışım, çoğunluk geri dönüp kontrol ediyorum bazen de böyle gözümden kaçanlar oluyor, bunun için özür dilerim :)

Arkadaşının ifadesiyle ilgili yorum yapmadım zaten ben, sana söylemiş, oğlana söylemiş değil konu. Önemli olan; orada bir taciz olması, taciz durumunda arkadaşının ne yapacağını bilmeyişi Şimdi o oğlan dersini aldımı mı, almadı. Bir dahaya deneyecek mi, büyük ihtimal. Ne zamana kadar deneyecek, taa ki başı bu nedenle derde girene kadar. Bu sırada taciz çoğalmış olacak mı, olacak.
"izmir'de yaşadığım dönemlerde böyle birçok hikaye daha duydum, gördüm. bu mu medeniyet?" diyorsun. Peki sen ses çıkardın mı, duyduğun, gördüğün hikayelerde tacize uğrayanlar ne yaptılar peki? O zaman ben de şunu sorabilirim; gördüğü yanlış muameleye sessiz kalmak mı medenilik?
Halkaların boyutunu görebiliyor musun?
Ses çıkarın kadınlar, ses çıkarırsanız kazanırsınız. Cezaevlerinde tecavüzcülere yapılanlar sizin ses çıkardığınızda yanınızda olacak insanların varlığının kanıtı. Kanıta da gerek yok, zaten ses çıkardığınızda kendiniz de göreceksiniz.

Erkekler, babamın bana 13-14 yaşımda öğrettiği gibi siz de kız çocuklarınıza ses çıkarmaları gerektiğini öğretin. onları en iyi bu şekilde koruyabilirsiniz.

devilred, kendimizi özel gördüğümüz filan yok. bizden ne isteniyor anlamıyorum gerçekten. olmuyor öle şeyler pis kaka burası mı diyeyim. işime gelir aslında, yukarıda yazdığım nedenlerle...
soru soruluyor, deneyimlerimi yazıyorum çok yazdın savunuyorsun oluyor, birkaç yıllığına buraya gelenle bir ömrü burada geçiren biriinin tecrübeleri bir olur mu allasen. tabii ki çok yazabilirim, hatta kitap bile yazabilirim burayla ilgili. yarım yüzyıldır yaşadığım yer burası benim. köklerim burada. iyisini, kötüsünü yaşadım, yaşıyorum. çocuk yetiştirdim, torun yolu gözlüyorum. torunlarımın daha iyi bir hayat yaşamaları için çabalıyorum, öte yandan vaktimi ayırıp yaşadığım yerin olumlu olumsuz yanlarını dilim dödüğünce paylaşıyorum ki başka insanlar, onların çoluk çocuğu torunu torbası da faydalansın, onlar da şehrimizin güzel yanlarını hayatlarına geçirsinler, kötü yanlarından sakınsınlar.
Kibir buysa ben kibirli olmaya devam edeceğim demek ki. Yapçak bişe yok. Çünkü ben buyum.
Peki sizin oralarda durumlar nasıl?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.08.16)
yaşamımın büyük kısmını izmirde geçirmiş biri olarak şu benzetmeye çok katılırım:

"emekli ve öğrenci şehri"

iyi iş imkanı, çeşitli zevkler, deli dolu yıllar için tam tatmin sağlayacak bir yer değil. ama yine de daha ucuz yaşam ve daha huzurlu ortam açısından evet iyidir. yine de dediğim gibi orta yaş ve 20lerin sonları için pek tercih edilecek bir yer değil bence.
0
kirazıseviyorum
(24.08.16)
sevmeyin (zorunda değilsiniz)

gelmeyin (zaten biz bize yetiyoruz)

abartmayın (denizi güzel, kendi halinde ve baş yiğidolar tarafından dışlanmış bir şehir işte)
0
redeath
(24.08.16)
(11)

bir duyurunun ya da duyurucunun troll olduğunu

limoncello
nasıl anlıyorsunuz?
nasıl anlıyorsunuz?
0
limoncello
(23.08.16)
Sürekli seksten bahsediyorsa büyük ihtimalle trolldür.
0
dissendium
(23.08.16)
@dissendium gerçekten merak eden bu soruları yargısızca bi nickle internet ortamında sormak isteyen ve çevresinde soramayacağı kişiler olan biri de olamaz mı
0
🌸limoncello
(23.08.16)
genelinin bitmek tükenmeyen bilmeyen büyük olaylı hikayeleri oluyor. o kadar olay yaşasan burada işin ne, burada işin varsa o kadar büyük olayı ne ara yaşıyorsun? böyle böyle mantık yürütmelerle karar veriliyor sanırım.

hikayeleri arasında tutarsızlık olanlar zaten kendini ele veriyor, bu tür kişileri sormadığını düşünüyorum.
0
devilred
(23.08.16)
Sorunları gerçek olan kişiler sorunlarını genellikle çok sade bir şekilde anlatmaya çalışıyorlar. Ortaya bir hikaye koymadan dertleri neyse söylüyorlar. Böyle durumlarda herkes ciddiyetle cevap veriyor zaten.
0
dissendium
(23.08.16)
özelini, sorunlarını anlatınca troll diyorlar,birde burda çok gezinince.

birde cinsellikle ilgili soru sorunca o sorunun altına da yazıyorlar troll bu diye. birinde ağda sorusu sormuştum kadın avlama sorusu demişlerdi soruma.

halbuki troll diyen de burdan hiç çıkmıyor yeri gelince troll olarak gördüğü her soruyu da soruyor buraya. birazda kendinin değerli hissetmek için de yapıyor gibi geliyorlar bana.o yüzden çok şaapmaak lazım.
0
for day to break
(23.08.16)
@hellokopter bunun psikolojide bi adı var galiba
0
🌸limoncello
(23.08.16)
Troll diyenlere tik atiyorsa trolldur
0
la noix
(23.08.16)
burada acı gercekleri söylersen, yararlı ama karşındakinin yapmak istemeyecegi, kendisine zor gelen, rahatini kaciran ama samimi tavsiyelerde bulunursan, toplum genelinde yer edinmiş kural ve kaidelerin disinda çıkmış duyurulara olumsuz cevaplar verirsen, duyurularinda ya da duyuruya verdigin cevaplarda dini yön bulunursa beş yıldızlı troll oldun gitti.
(hepsi görülmüş ve yaşanmıştır)
yani demek istedigim duyurunun rengine göre hareket edeceksin. mesela adam kiz arkadasindan mi dert yaniyor hemen,
- boşver panpa sana kız mı yok, diyeceksin.
alkolü fazla kaçırmış ve bazi olumsuz hareketler mi yapmiş duyuruda, hemen
- aksama dostlar meyhanesine gel unutalim herseyi diyeceksin.
anladin sanirim. tamamen kişiye uygun hareket edersen hiç bir sorun olmaz. gercekleri konuşursan sorun olurve sonra troll denir. şimdiki zaman böyle. keyifleri kaçiran hiç duyuru ve cevap yazma. hakli bile olsan duyurun silinebilir. derinlemesine hümanist ve konformist takilacaksin burada.

bazi zamanlar duyurulara (samimi olarak) ters cevaplar verebiliyorum. buna rağmen tik verip cevabimi kabullenenler de var. haklarini yememek lazim.
0
1adam
(23.08.16)
nickten anlıyorum, ayrı bi antipatim olduğu için bu tiplere, direkt mimliyorum kafamda. bi de mod olunca hepten düştüm peşlerine, nihohahohao...
bu tip cevaplara "şunu şunu yapıyosun ama troll diyüler" diyebiliyorlar mesela, o şekilde takip edip nicklerden çıkartabiliyorsun.

illa cevaptan çözeceksek olur olmaz cevaplara çok anlayışlı yanıt veren, kendisine inansınlar diye çok detay vermeye çalışanların troll çıktığını söyleyebilirim. çünkü ciddi olsan o cevaba "sie lan" der geçersin.
0
baba jo
(23.08.16)
ne yazdığı anlaşılmıyorsa trolldür.
0
for day to break
(23.08.16)
Hit alacak duyuru açmaya çalışıyorsa sürekli belli oluyor.
0
arnold schwarzeneger
(24.08.16)
(13)

Filmlerden dizilerden etkileyici tirad?

cornypop
Filmlerden dizilerden etkileyici tirad arıyorum. Kadın erkek fark etmez. Şimdiden teşekkürler.
Filmlerden dizilerden etkileyici tirad arıyorum. Kadın erkek fark etmez. Şimdiden teşekkürler.
0
cornypop
(23.08.16)
www.youtube.com
tirad diyince aklıma ilk bu geliyor.
0
evde liyakat kalmamis
(23.08.16)
www.youtube.com

şimdi bakamadım da filmin türkçe alt yazısı vardır muhtemelen alt yazı sitelerinde.
0
kül
(23.08.16)
www.youtube.com

bu tam sayilmaz galiba ama :
www.youtube.com
0
baldur2
(23.08.16)
Link veremiyorum şu an ama kolay bulunur sanırım.

Angelopoulos'un Eternity and a Day'inde filmin sonlarına doğru adamın hastaneye annesini ziyarete gittiği sahne.

Bela Tarr'ın Werckmeister Harmonies'inde radyo yayını sahnesiydi sanırım.

Masumiyet ilk akla gelen zaten ama muhtemelen biliyorsundur.
0
aioniotita
(23.08.16)
eja
(23.08.16)
1 - www.youtube.com
A Few Good Men filmindeki "You Can't Handle the Truth" konuşması

"Sen gerçekleri kaldıramazsın....İdrak edebileceğinizden daha büyük bir sorumluluğa sahibim. Santiago için gözyaşı döküyorsunuz ve denizcileri lanetliyorsunuz. O lükse sahipsiniz. Bildiklerimi bilmeme lüksüne sahipsiniz..."

2- www.youtube.com
Bir de Scent of a Woman'da Al Pacino'nun sahnesi, okul yönetimine ağzının payını verirken.
0
RedGoldGreen
(23.08.16)
eja +1

Tiradın kralı:
alkislarlayasiyorum.com
0
lcha
(23.08.16)
this land is mine
vimeo.com

the great dictator
www.youtube.com

+american splendor
www.youtube.com
0
misterturist
(23.08.16)
www.youtube.com

Chasing Amy
0
awareim
(23.08.16)
Behzat ç. 30. Bölüm Canan ergüder'in "Biz de mutsuz oluruz" tiradı
Haluk Bilginerin masumiyet tiradı
Erdal beşikçioğlunun Behzat ç. 78. Bölüm tiradları
0
mutlusismankedi2015
(23.08.16)
verilen linklerde var mı bilmiyorum da penny dreadful'da billie piper'ın çok hoş tiratları var feminizm hk. www.youtube.com
www.youtube.com bu sahnelerdi galiba çok hatırlamıyorum.
0
su nanesi
(23.08.16)
Doctor'dan gelsin
www.youtube.com
0
noluyo yaa
(23.08.16)
devilred
(23.08.16)
(11)

Bu kadın hakkında ne dusunuyorsunuz ?

bedrozan
http://i.hizliresim.com/OERXzQ.jpg
0
bedrozan
(20.08.16)
çaresiz bir kadın belli ki. çaresi olsa durmazdı. üzüldüm onun için.
0
devilred
(20.08.16)
Ne yazik ki kadinlar ulkemizde evlilik oncesinde toz pembe hayaller kuruyor ne yazik ki tum yasamlari evleri oluyor. Ekonomik ve sosyal ozgurlukleri olsa kendi ayaklari uzerinde durabilecekler. Tum dunyalari su anda kocalari olmus durumda.
0
Traveller
(20.08.16)
Abi yanlış böyle şeyler hem etik hem ahlak ne açıdan bakarsan bak yanlış. Bugün swinger ne kadar kötü bişeyse bu da onun kadar kötü. Evlilik gibi şeylerde gri alanlar yoktur.
0
chiper
(20.08.16)
Öyle kocanın amk.
0
Adramelekhh
(20.08.16)
Ezik kadın. Gidip kendine para kazandıracak bir hobi, bir zanaat edineceğine koca bulup kölelik yapmak peşinde koşunca gün geliyor içi geçtiği, cinsel piyasada değer kaybettiği için başına böyle şeyler geliyor.

Bu ülkede kaç zamandır okullar var, kurslar var. Aklı olsa kendini geliştirirdi. Parası olsa gururuna yediremez çeker giderdi. Demek ki yok. Kocası da kadının zayıflığını kullanıyor işte. Üzücü ama acımıyorum. İbret olsun.
0
i ve been mistreated
(20.08.16)
Burada klavyelerimizin başında oturup göbeğimizi kaşıyarak kadını "üniversiteye gitseymiş, ekonomik özgürlüğünü kazansaymış, sevdiğiyle evlenseymiş o da, müstahak" demek çok kolay. Tüm Türkiye Kadıköy, Beşiktaş, Şişli'den ibaret değil. Kadının hala üç inek kadar bile değer görmediği o kadar çok yer var ki... Okumak isteyip de okuyamayan, sevmediği adamla evlenmek zorunda bırakılan milyonlarca kadın var. Ben bu hikayedeki iki kadına da üzüldüm. Önce hastalığından dolayı kocası olacak hayvanın cinsel beklentisini karşılayamadığı için bağrına taş basıp kocasını kızı yaşında kadına gönderen kadına üzüldüm. Sonra da vatanındaki savaştan kaçıp buraya gelen, belki ailesini savaşta kaybettiğinden kimi kimsesi olmadığından, belki elde avuçta para olmadığından kendini bir ev kirası bedeline babası yaşında adama satan genç kıza üzüldüm. Allah ikisine de yardım etsin.
0
ambrosia
(20.08.16)
Noktasız metin ne büyük zulümdür ya. Gözlerim eridi resmen

Kadına üzüldüm. Kocası şerefsizmiş. Karısının belli ki kendinden bağımsız bir şeye sahip olamayacağının bilincinde bundan faydalanıyor, kafasına göre takılıyor. Diğer taraftan suriyeli kızın da düştüğü durumdan faydalanıyor muhtemelen. Rezalet ötesi rezalet
Yazık lan.
0
naberabi
(20.08.16)
Anaa. Lan olm siz en daşşaklı erkeği bile feminist yaparsınız. Kadına ne yürüyorsunuz lan? Adam puşt olum burda aloo.
0
chiper
(20.08.16)
kadın ne yapacağını, ne düşüneceğini şaşırmış durumda. . hiç konuşmuyoruz diyor, iyi anlaşıyoruz diyor...
adamı geri alması ekonomik neden olmayabilir. evden attım diyor.
anlayıp dinlemek lazım. buradan bu kadar bilgiyle kadın hakkında bir yargıda bulunmak hatalı olur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(20.08.16)
bosanma oranlari artti diyorlar, iste bundan artti. O kadincagizin maasi olsa birgün kalir mi o evde?

akrabalar da basimiza kalmasin diye baristiriyor iste.
0
kimse
(20.08.16)
kadın cinsellik konusunda kocasının ihtiyacını gideremediğinden vicdan azabı duyuyor bu işe o yüzden razı oluyor. sanırım kadının bir rahatsızlığı var. kocasını da seviyor anladığım kadarıyla...
0
gotic
(21.08.16)
(9)

doktora yeterlik yusuflaması

devilred
tüm terimler o kadar yabancı geliyor ki anlatamam. hiç konsantre olamıyorum, bir iki ayda mümkünü yok toparlayamam gibi geliyor konuları. ne yapayım ben? siz ne yaptınız, nasıl aştınız bu eziyet dolu süreci? ilk seferde girmeyeyim diyorum ama hocaya demeye de çekiniyorum. ne yapayım yahu ben?
tüm terimler o kadar yabancı geliyor ki anlatamam. hiç konsantre olamıyorum, bir iki ayda mümkünü yok toparlayamam gibi geliyor konuları. ne yapayım ben? siz ne yaptınız, nasıl aştınız bu eziyet dolu süreci? ilk seferde girmeyeyim diyorum ama hocaya demeye de çekiniyorum. ne yapayım yahu ben?
0
devilred
(20.08.16)
Bir de isin varsa gercekten cok zor. Oncelikle danisman hocan senin yardimcin olabilir "daha cok calisman gerek" diyerek dusmanin da. Komisyondaki hocalar kendi alanlariyla ilgili soru soracak. Sen de danismanina gelebilecek sorulari sor. Bir de lisans kitaplarina da calisman gerekebilir. Iki ay cok da kisa bir sure degil. Temel kitaplari bile calissan cok sey hatirlarsin ki zaten hatirlamak ogrenmekten cok daha kolay. Istersen alanina gore en son basilan kitaplari al. 3 kitap 2 ayda rahatca biter.

Calisirken not al highlight et. Masada calis. Ilk gun calismak zor olur 8.gun aliskanlik haline gelir. Unutma bir calisma kosen ya da odan olsun. Odaklanman kolaylasir.
0
Traveller
(20.08.16)
Yeterlilikte izlenecek yol bence şöyle olmalı;
Daha önce giten adaylara sorulmuş tüm sorular alınmalı,
Jurideki hocaların alanlarına göre çalışılmalı. Her hocanın kesinlikle sorduğu sorular vardır.
Mümkünse başka adayın sınavına raportör olarak girilmeli ortam görülmeli
Temek kitaplardan çalışılmalı
İfadeye dayalı olduğu için sizden daha deneyimli arkadaşlarınızla soru cevap şeklinde çalışılmalı.

Sana tavsiyem kesinlikle gir. Çok gerginsen hocalarınla iletişime geç. Hangi konulara ağırlık vermen gerektiğinizi tartışın.
Fen alanındaysan grafikler şekiller formulleri kabaca yazmaya çalış
0
intihar etsem de kendime gelsem
(20.08.16)
Agzindan cikan her kelime potansiyel soru olarak donuyor o yuzden ne dedigine dikkat et
0
la noix
(20.08.16)
yazılı bir genel konular sınavı var mı? eski sorular yayınlanıyor mu? eğer evetse onlara bakmak zaten yeterli olacaktır. o da yetmezse ilgili derslerin eski final sorularına bakılabilir. örneğin dinamikte kalkıp eğik atış sormazlar, daha karmaşık şeylere direkt atlanabilir eğer temel varsa.
0
ron dennis
(20.08.16)
Ogrenci olarak: 8 ay non-stop calisarak gectim. Bağışıklık sistemim coktu, sol gozum tamamen kapandi.

Yeterlik jurisine giren hoca olarak: 2 ay calisarak yeterli olunmaz. Girme.
0
shadowcat
(20.08.16)
iki ay değil yahu çalışma süresi, geriye kalan iki ay. hoca ağırdan aldı, ben ağırdan aldım derken araya uzun bir tatil girdi, tüm konsantrasyonum uçtu gitti. kalan sürede de toparlayamam bence. aceleyle girip de ilk hakkımı ziyan etmek istemiyorum, sekiz aya her şeyi hallederim ama hocaya nasıl söylerim, onu bilemiyorum işte.
0
🌸devilred
(20.08.16)
alan ne? biraz şans işi, sorular bildiğin yerden gelirse, konu oraya gelirse falan. ben son 2-3 ay günde ite kaka 1-2 saat çalışıyordum. kesin kalırım diye bakıyordum ki benden önce aşırı çalışan bir arkadaş girip kaldı. dedim boş vereyim ben. sonra geçtim. nasıl oldu anlamadım artık orada ilahi bir güç mü itekledi ne oldu. sorular hep bildiğim yerlerden geldi, hepsine iyi kötü cevap verdim, bir soruyu da artık nasıl olduysa bilmediğim halde doğru cevapladım, herkes çok beğendi. o soru şimdi gelse sittin sene cevaplayamam.

%100'lük bir performans beklenmiyor sonuçta, her şeyi bilmeye de mümkünat yok. konuyu bildiğin yere çekmek önemli.

sonra kurban kestirmiştim artık nasıl stres olduysam asdasdas. tezi bitireyim yine kestireceğim galiba sadasdsa
0
passion rules the game
(20.08.16)
Bir iki ay kurtarılmayacak bir süre değil. Sadece bir ay öylesine bakıp girip, geçmiş insanlar tanıyorum. Sıralamada üst sıralardaki üniversitelerden. intihar etsem... çok güzel söylemiş yapılacakları ama bir önerim de eğer seninle birlikte girecek olan varsa onları bulup birlikte çalışabilirsiniz ya da birilerine birlikte çalışmayı teklif edebilirsin. Hatta 'Öğrenmenin en iyi yolu anlatmaktır' diyerek sana anlatmaya da meyledebilirler.

Hocalar belirlidir. Onların verdiği derslere ve en son çıkardığı bir iki makaleye bak. Muhtemelen o konularda soracaklardır. Belki daha önce vizede/finalde sorduğu soruyu kakıtacaktır yeterliliğe.

Hocaların nasıl kişiler olduğunu asistanlara sorabilirsin. Örneğin, bazı hocalar uzun yazılsın ister, bazıları kitabın aynısını kafandan kopyala-yapıştır yapmadığın sürece 0 verir. Hocaların nasıl insanlar olduklarını öğren. Asistanlar bu işleri bilirler.

Hiç bilmiyorsan bile gir sınava. Böylece ilk seferde olmasa bile en azından sınav ortamını ve nasıl sorduklarını görmüş olursun. Zaten kimse takmaz sana, hocaların böyle şeyleri unutma süresi 15 dakikadır. Alışkındır hoca böyle durumlara. İkinci sınav için çok daha hazır olursun. Bu sefer hocalar 'Helal olsun' bile der. Ki yetiştirme ve bir şeyler yapma olasılığın hala var, neden olmasın.
0
aychovsky
(20.08.16)
sanki sinava girmek icin para veriyorsun. gir tabii. ayrica da (evet bayagi az ama) 2 ay, 2 aydir. sonucta doktora sinavini sadece belli sayida alabilirsin (genelde 2 defa hak veriliyor). bu sebeple gir zaten.

sinav icin hangi bolum, hangi okul, yurtici/disi bunlar hep onemli. yurtici ise otur gecmis sorulari ezberle, illaki ayni ya da cok az degistirilmis sorular soruluyor. yurtdisinda okuyorsan valla isin bayagi zor cunku guncel makalelere dayanan cok kaliteli sorular geliyor.

ama her kosulda gir cunku hakkin az.

edit: yurtdisi deigim ozellikle abd ya da avrupadaki birkac top universite. asya tarafi hakkinda bi bilgim yok. ama cin/tayvan taraflari falansa gecmis sorularin aynisini sorarlar net.
0
superfluid
(20.08.16)
(8)

Ukrayna ya da Rusya'da okuyan var mı?

simlauron
Üniversitelerin lisans ve yüksek lisans kabul şartları, ücretleri, ülkelerin ortalama yaşam maliyetleri, okurken ve sonrasındaki iş imkanları ve mezuniyet sonrası oturum durumu ile ilgili içeriden bilgiye ihtiyacım var. Bir de eğitim dili ve hazırlık hakkında da bilgiye muhtacım. Oralarda okumuş ya
Üniversitelerin lisans ve yüksek lisans kabul şartları, ücretleri, ülkelerin ortalama yaşam maliyetleri, okurken ve sonrasındaki iş imkanları ve mezuniyet sonrası oturum durumu ile ilgili içeriden bilgiye ihtiyacım var. Bir de eğitim dili ve hazırlık hakkında da bilgiye muhtacım. Oralarda okumuş ya da okuyan arkadaşlar yardımcı olabilirse sevinirim.
0
simlauron
(20.08.16)
der meister var oradan yeni gelen, o cevaplayabilir çoğu soruyu sanırım. bi mesaj atmakta fayda var.
0
devilred
(20.08.16)
daha geçtiğimiz gün, okumak üzere gittiğim ukrayna'dan "kaç amk kaç!" diyerek geri döndüm. ülkede okumuş değilim ama geçtiğimiz seneyi "ukrayna'da okumak" planıyla geçirdim, dolayısıyla okumuş olanlar kadar olmasa da az buçuk biliyorum meseleleri. benim söyleyeceklerim ukrayna için geçerli ve rusya için çok farklı olduğunu zannetmiyorum. tabii bütün hayalleri yıkılmış biri olarak fazlasıyla yanlı olabileceğimi de göz önünde bulundur lütfen.

> ben ingilizce notlarım çok yüksek olduğundan ingiliz dili ve edebiyatı için başvurup kabul almıştım fakat herkes "parasını verdikten sonra kabul alırsın" görüşüne sahip. lise diploman ve transkriptin, varsa türkiye'de okuduğun üniversitenin transkripti falan iş görür. notların berbat değilse (yerine göre berbatsa bile) kabul alırsın diye tahmin ediyorum. bir okuldan olmazsa diğerinden alırsın.

> okul ücretleri şehirden şehre ve okuldan okula hayli değişiyor. benim okuyacağım okul (lviv, ivan franko üniversitesi. lviv üniversitesi diye de geçiyor) geçen sene bölüm için 900 dolar gibi bir yıllık harç alıyordu. bu sene hazırlık 29 bin hrivna (3500 lira civarı yapıyor) ve lisans yıllık 1500 dolar olarak güncellendi. ukraynaca okursan daha ucuza gelir ama onun için de hazırlık okuyup ukraynaca sınavını geçmen lazım. ingilizce okuyacağım dersen 3-4 bin falan harçlar. hele ki harkiv veya kiev'de okuyacaksan 5-6 bini bulabilir.

> yaşam maliyetleri yanıltmasın, o hataya ben de düştüm. ivan franko yabancı öğrencilere yurt ayarlıyor ve internetle birlikte aylık 40 liraya falan geliyor o yurt ama köpek bağlasan durmaz. ben orayı görünce arkama bakmadan kaçtım. interneti, oturma iznini çıkarttırdıktan sonra oradaki bir internet sağlayıcıyla görüşüp odana kendin çektiriyorsun. türkiye'de standartlarım çok düşük, ahırda yaşamaya razı gelirim dersen hiç problem yaşamazsın ama aksi takdirde kafayı yersin. o ortamı anlatmam mümkün değil, gidip görmeyen anlayamaz. bu arada ben de piremses değilim, yurtta banyo yaparken kafasına kabarmış tavan düşmüş adamım, bok ötesi yerlerde kaldığım oldu. sadece diyorum ki okula o kadar para verip de yabancı elde o sefalet çekilmez. bunun dışında ukrayna'da yaşam genel olarak ucuz olsa da yabancı olduğun için yerel dilde ustalaşıncaya kadar aklına gelebilecek her yerde affedersin tokmaklanacaksın. bi' de şu var, ortalama maaş 500 lira olmasına karşın eli yüzü düzgün bir daire kiralamak istersen 600-700 lirayı gözden çıkarman gerekebilir. hem ukrayna'nın it sektörünün merkezi haline gelmesi (it'ciler genelde dolarla maaş alıyor) hem de donbass'taki savaş (yaklaşık 1 milyon ukraynalı savaştan kaçıp ülkenin diğer şehirlerine dağıldı) emlak fiyatlarını uçurmuş durumda.

> ukrayna oturum izni konusunda görebileceğin en uyuz ülkelerden biri. iş veya okul sayesinde kalıcı oturum izni alamıyorsun, evlenmen lazım. 1-2 tane yol daha vardı ama onları imkansız bulduğumdan herhalde aklımda tutamamışım bile. yasal olarak çalışabilmen için "özel" biri olman lazım ayrıca, firma senin için oturma izni çıkaracaksa bu işi ukrayna'da yapacak birinin olmadığını ispatlamak zorunda. yani atıyorum satış temsilcisi mi olacaksın, "e ukrayna'da bu işi yapabilecek adam mı yok amk" diye soruyorlar. kaldı ki duyduğum kadarıyla şirketler de bu tip bürokratik saçmalıklar nedeniyle yabancı çalışana sıcak bakmıyor, bunlarla uğraşmak istemiyor.

> iş imkanı kişinin yeteneğine bakan bir durum. türkiye'de can çekişip ukrayna'da zengin olabilirsin pekala ama ekonomik olarak ukrayna türkiye'den katbekat küçük ve zayıf bir ülke. düzgün bir beyaz yakalı işinde alacağın maaş 800 lira falan olur ki bu ortalamanın üzerinde bir meblağ. buranın 3 bini gibi düşünülebilir. orada okuduğun zaman sular seller gibi ukraynaca ve rusça öğrenebileceksin (istekliysen), başka yabancı dilin varsa bunu kullanarak uluslararası firmalarda bi' şeyler kovalayabilirsin belki ama standart olarak ukrayna çok berbat seviyede, o açıdan oranın şartlarında iyi yaşasan bile hani türkiye'de 3-5 kuruş yollaman gereken ailen, dostun, kardeşin vs. varsa yapamazsın. kaldı ki berbat ekonomilerine rağmen artık geçtiğimiz 2-3 yıldaki kadar ucuz da değil ukrayna.

> eğitim dili benim okuyacağım okulda ukraynacaydı ve bu yüzden KESİNLİKLE ukraynaca hazırlığı geçmem gerekiyordu. bölümüm zaten ingiliz dili ve edebiyatı olduğu için bunu pek önemsemedim açıkçası ama atıyorum veterinerlik okuyacak olsaydım, bunu ukraynaca yapacak olmam sıkıntı olabilirdi. kiril alfabesi bir şey değil de el yazısı öldürüyor insanı. alfabeyi 6-7 yıldır biliyorum, el yazısını hala okuyamıyorum. bunun dışında ingilizce bölümleri olan üniversiteler de var muhakkak ama onların bile ukraynaca hazırlığı tamamlama şartı olabilir. olmayanı da 3-4 bin dolar istiyor zaten en az harç olarak.

***

"madem bu kadar boktandı sen neden gittin amk?" diyen olursa: türkiye'de yaşamak istemediğim, slav ülkelerini sevdiğim ve rusçayı öğrenmeyi çok istediğim için, bütçemin el verdiği tek ülke olan ukrayna'yı denemek istedim. burada da geleceğim yok nasılsa dedim, orayı denemekten zarar gelmez. daha önce gidip gördüğüm bir ülke olmasına, oranın yerlisi tanıdıklarım da bulunmasına karşın arkama bile bakmadan kaçtım ama netice itibariyle.

dediğim gibi bu tamamen "yanlı" ve kişisel yorumum. orada çok mutlu mesut yaşayan türkler de biliyorum. hatta gider gitmez tanıştığım eleman hazırlığı bitirmişti işte, sevgilisiyle eve çıkmıştı, takılıyodu adam yani kafası rahattı. türkiye'de geleceğin yoksa ve paran varsa oku. benim gibi "nasılsa ucuz memleket" diye küçümseyip aylık 600-700 lira bütçeyle gitme. yurtta kalmayı (okulun sağladığı ucuz yurtlarda en azından) aklından bile geçirme. evet zorlarsan ukrayna'da ayda 200 liraya da geçinirsin ama oranın taş kemiren, çocuğunun ilacını karaborsada almak zorunda kalan gariban ukraynalısı gibi geçinirsin.

son olarak şunu ekleyeyim, ben bunları ukrayna'yı bayağı bayağı, özellikle seven birisi olarak söylüyorum. zaten ukrayna'ya/slav ülkelerine özellikle ilgisi olmayan insanın yaşayabileceği bir yer değil. ha bende o bile yeterli olmadı işte.

***

unutmadan önemli bir detay: ukrayna'da okumayı düşünüyorsan vize başvurunu istanbul'dan yapmanı öneririm. internette araştırdığında karşına çıkacak olan resmi sayfa büyükelçilik'e ait ve oradaki bilgiler ankara için geçerli. istanbul'daki konsolosluğa git, hesap bilgilerini falan oradan al. ben mal gibi büyükelçilik hesabına harç yatırdığım için gidip oradan başvurmak zorunda kaldım ve ankara'daki görevliler basbayağı türkçe konuşamıyor. anlaşamıyorsun. noter onaylı sureti orijinal falan zannediyor. ömrümden ömür gitti orada vizeyi alana kadar. istanbul'da ise sempatik mi sempatik bi adam var, hem türkçesi düzgün hem de her konuda yardımcı oluyor. ankara'yla uğraşma, kafayı yersin.
0
der meister
(20.08.16)
Parayı basarsan her kapı açılır. Türkiye'den ayda 3 bin lira gibi bir meblağ gelirse lüks içinde yaşarsın. Ucu ucuna yaşayacaksan hiç gelme, ama dediğim miktara yakın bir gelirin olacaksa Türkiye'de yapamayacağın lüksü yaparsın.

Ev kiraları oraya göre yüksek deniz manzaralı lüks bir daire 2 bin lira falan. Yaşanabilir evler 600-700'den başlar.

Ortalama olmayan yaşam maliyetinden şöyle örnek vereyim; 1 hafta 3 öğün lüks mekanlarda takılıp dudağımı kurutup çatlatacak kadar alkol içip, bol miktarda bahşiş bırakıp harcadığım para 600 liraydı.

Yurt konusunda ise, der mesiter'ın dediği gibi, tabi 40 lira vereceksen. Ayda 600 liraya 1+1 otel odasında tek başına da kalıyorsun. Tamamen parasal her mevzu, çok büyük bir uçurum var arada.
0
once
(20.08.16)
@der meister tam mesaj atıyordum ki yazdınız, teşekkür ederim detaylı bilgi için. Orayı düşünme sebebim tamamen sizinki ile aynı.

İletişim ile ilgili bir bölüm okumak istiyorum ancak burada konaklama işletmeciliği mezunuyum, kafama yatan bir bölüm olursa yüksek lisans olarak da düşünebilirim. Lisans ya da yüksek lisans arasında ücret farkı var mıdır ve bende dil yok, hazırlık okumam şart olacağı için hazırlık fiyatları da değişiyor mu? Bir de herhangi bir danışmanlık firması aracılığıyla mı gitmem gerekiyor yoksa işlemleri kendim de halledebilir miyim?

Şu an freelance çalışıyorum, iş imkanlarını kalıcı olabilmek için sordum aslında. Aylık 1000-1500 arasını rahat karşılarım, 2000'i zorlarım. Bu miktar ev tutup yaşamak için yeterli olur sanırım?

@once bilgi için teşekkürler, gelme dediğinize göre hala oradasınız. Okul mu yoksa iş için mi oradasınız, bir de orası Ukrayna mı Rusya mı :)

Son olarak Rusya-Ukrayna savaş durumu şu an nedir? Yağmurdan kaçıp, doluya tutulur muyuz?

Açıkçası kafam biraz karışık, kararsız bir durumdayım ama yapamayıp geri dönsem dahi bana dil açısından katkısı olur diye düşünüyorum.
0
🌸simlauron
(20.08.16)
rica ederim ne demek.

dil yok derken ingilizce mi yok ukraynaca mı? ukraynaca yoksa, yüksek lisans için çok problem olacağını sanmıyorum çünkü muhtemelen ingilizce bölüm bulabilirsin. hem ukraynaca hem ingilizce yoksa büyük sıkıntı. yine kabul alırsın ama nasıl okursun bilmiyorum. kaldı ki ukraynalılar ingilizceyi hiç bilmiyor, az buçuk rusça-ukraynaca bilmeden gidersen öylece kalakalırsın, adamların yabancı dil ilgisi/bilgisi felaket durumda. hazırlık yanılmıyorsam lisans eğitimi için şart, o yüzden yüksek lisansta ihtiyaç olmayabilir. yüksek lisans programları lisanslardan biraz daha pahalı oluyor gördüğüm kadarıyla. en azından benim gideceğim okulda öyleydi. lisansları 1500 dolara, yüksek lisansları 1750 dolara sabitlemişlerdi bu sene için.

aylık 1500 lira, bugün itibariyle 13 bin hrivna yapar ki bu parayla ev kiralamayı geçtim ukrayna'nın yarısını alabilirsin. yalnız önceden sağlam bir birikimle gitmeni tavsiye ederim çünkü ilk etapta masraf fazla olabilir. en basitinden, normalde 6 lira tutacak yol için taksiciler senden 36 lira talep edecek. bizdeki gibi "çete" oldukları için, oradan uzaklaşmadığın sürece hiç kimseden daha uygun bir fiyat alamayacaksın. bunun gibi şeyler. tabii bunlar ilk zamanlarda olur, dili öğrenip etrafı tanıdıktan sonra üstesinden gelirsin. zaten o zaman onlar da dürtmeye kalkmaz. ama benim gibi elinde ekstra 500-600 lirayla gitme işte, en azından 3-4 binin olsun her ihtimale karşı. yoksa en ufak bir sıkıntıda ortada kalırsın. ukrayna'da ev kiralamak, daha doğrusu sözleşmeli ve legal olarak yaşamak da hayli sıkıntılı bu arada. yine bürokratik işlemler dolayısıyla ev sahipleri yanaşmıyor. tanıdık, çok para veya sağlam ukraynaca yoksa delirtir insanı.

savaşa gelecek olursak, o nispeten küçük bir bölgede devam ediyor ama etkisini tüm ukrayna'da hissedebilirsin. lviv'de bile (ülkenin ta diğer ucunda. hakkari-edirne gibi düşün) her taraf asker dolu. reklam panolarında "OĞLUM ORDUYA GELİN LAN UKRAYNA ÇOK GÜZEL!1!11" temalı çağrılar var. 5 erkek çocuğunun 3'ünün elinde oyuncak silah var mesela, bizim agresif türk veletleri onların yanında mülayim kalır. seni direkt olarak etkiler mi? savaş bölgesinde olmadığın sürece etkilemez ama sorun şu ki savaşın ne kadar devam edeceği veya nereye yayılacağı konusunda kimsenin fikri yok. mesela son birkaç haftadır rusya'nın ukrayna sınırlarını her yönden çevirdiğine ve 400 bin civarı asker yığdığına dair çok kuvvetli iddialar var. kaldı ki rusya da reddetmiyor bunları, "tatbikat yapıyoruz amk size ne oluyo" diyor. politik olarak ukrayna'ya resmen savaş açmak/ukrayna'yı komple ilhak etmek bence rusya'ya hiçbir şey kazandırmaz. o yüzden bir gece ansızın 82 harkiv 83 kiev yapacaklarını HİÇ zannetmiyorum ama yine de herkes oldukça gergin. sonuçta iki sene önce de kimse kırım'ın ilhak edileceğini veya luhansk'ın rusların eline geçeceğini tahmin etmiyordu.

bana sorarsan ukrayna'nın yakın gelecekte düzelmesi çok zor. uzun vadede belki ama önümüzdeki 3-5 yıl içinde işler karışık. poroşenko yoldaşımın approval rating'i (türkçesini bilmiyorum, halk desteği diyim) günden güne azalıyor ve bunu fırsat bilen rusya da erken seçim için baskı yapıyor. yapıyor ki bir kremlin kuklasını yerleştirebilsin tekrar yanukoviç gibi. minsk anlaşmasının şartları da yerine getirilmiyor bu arada... bu rusya'yı çok etkilemiyor çünkü rusya zaten tonla ambargo yemiş durumda ama ukrayna şu an avrupa ve amerika'nın ittirmesiyle ayakta kalabiliyor. haliyle artık "ulan kış geliyo ruslarla daha fazla kapışmamamız lazım, gaz lazım, niye ukrayna'ya bu kadar destek veriyoz ki adamlar iplemiyo bile" sesleri daha gür çıkmaya başladı. söz verilen reformların neredeyse hiçbirisi yapılmadı. liste uzar gider. ukrayna içerde de dışarda da rahat değil şu an, hem siyasi hem ekonomik atmosfer fazlasıyla çalkantılı ve dışa bağımlı. bir de ukraynalılar anlamadığım bir şekilde clinton'ın seçilmesini istiyor ama bence fark etmez, her türlü şu anki güçlü desteklerini yakın zamanda kaybedecekler. şu an ne abd'nin ne de ab'nin bu savaşı daha fazla harlayacak gücü/isteği var. zamanla azalacak, korkarım ki yine rusya'nın eline kalacaklar.

ben de "hiçbir şey olmazsa dil öğrenirim lan" demiştim ama bilmiyorum hocam, dediğim gibi moral bozmak da istemiyorum çünkü orada gayet mutlu mesut yaşayan bissürü yabancı var ama bana gelmedi pek ya. oraları çok sevdiğim ve ukrayna'yla yatıp kalktığım, ukraynalı dostlarıma destek için bazen evin içinde helikopter olup tu tu tu diye ses çıkardığım halde. türkiye boktan ama ukrayna daha boktan. sanat sanat içindir diyen ve toplumdan kopuk yaşayan bir ukrayna aydını olmayacaksan verdiğin paraya değmez. yine de kaybedecek bir şeyim yok ve param var dersen, aklına yatıyorsa dene yahu zarar gelmez. olmuyorsa dönersin. ben aylık gelirim 2000'i zorlayabilecek seviyede olsa, birikmişim de varsa macaristan falan düşünürdüm. o da süper değil ama en azından daha düzgün bir avrupa ülkesi. debrecen falan ukrayna'ya da yakın hem, atlar gezmeye gidersin.
0
der meister
(20.08.16)
@der meister ingilizce yok, yani var da yarısı işaret dili :) zaten kimse bilmiyorsa gerek de yokmuş. ilk etapta sıktını çekilecek mecbur, bahsettiğin taksi örneğini turist olarak giden çoğu arkadaştan duydum. bu tip şeylere dediğin gibi buradan da aşinayız, alışana kadar idare edilecek artık. savaş konusunda da aslında bir anlamda buradan farkı yok gibi. burada da her an her şey olabilir modunda yaşadığımız için...

bahsettiğin okul fiytları benim internette gördüklerime çok daha uygun. hangi şehirdeydin ve okuldu seninkisi? bir de kayıt dönemleri ne zaman acaba? bu yıl için muhtemelen geç kaldım ama kayıtlar yıllık mı yoksa dönemlik mi? dönemlikse en azından diğer döneme yetişebilirim.
0
🌸simlauron
(20.08.16)
hocam yalnız ingilizce yoksa okulla iletişim kurma şansın neredeyse sıfır. bu durumda danışman firmayla çalışmanı tavsiye ederim. normalde her şeyi kendin de halledebilirsin ama zaten çok zor oluyor, ben maddi durumum müsait olsaydı hiç uğraşmayıp her şeyi danışmana paslardım. her şeyin düzgün işlediği bir avrupa ülkesi olsa kendin yaparsın da ukrayna bürokrasisiyle kendi kendine savaşmak cidden eziyet. bunun yanında gidene kadar ağırlıklı olarak ukraynaca (veya rusça, buna ayrıca değineceğim) ve biraz da ingilizce çalışmanı tavsiye ederim çünkü hem ukraynaca & rusça hem de ingilizce yoksa basbayağı kimseyle iletişim kuramazsın ve ukrayna gibi saçma bir ülkede bu ciddi sorun yaratabilir. benim kaldığım evdeki salak gopnik dostumuz (kendisi evin asıl sahibi miydi, neciydi bilmiyorum tam) 2 saat içinde uçağım olmasına ve taksi apartmanın önünde beklemesine rağmen evden çıkmama izin vermiyordu mesela, "evi kiraladığın adam gelsin, onunla konuşucam" diye. en sonunda google translate'e "paranın tamamını ödedin mi?" yazıp gösterdi. rusça olarak "ödedim amk o adama verdim işte" dedim, "ha tamam o zaman" deyip bıraktı. orada 2 kelime rusça veya ingilizce bilmesem ya adamla tekme tokat kavga etmem gerekecekti ya da uçağı kaçıracaktım. kaldı ki taksiyi de apartmanın önünde rastgele birinden rica ederek çağırttım mesela. sokağa çıkıp kendim çevirsem çok fazla geçiriyorlar, cepten aradığın zaman çok daha ucuz. daha resmi yani öyle söyleyeyim, kafalarına göre fiyat belirleyemiyorlar. sadece 10 kelime bile rusça/ukraynaca işini çok kolaylaştırabilir.

benim okul aha şo, attığım link uluslararası öğrenci şeysi direkt: international.lnu.edu.ua

lviv yakın zamana kadar bayağı ucuzdu, dolayısıyla eğitim de hayli ucuz ama yakın zamanda orası da çok popülerleşti, 3-5 seneye kalmaz harkiv-odessa ayarında bir yere dönüşür diye tahmin ediyorum. bu dönem için kayıtlar geçti evet, dersler 1 eylül'de başlıyor. ben mart-nisan gibi kabul almıştım. kayıt işi dönemlik mi yıllık mı onu bilmiyorum maalesef.

şimdi döneyim bu "tekrar geleceğim" dediğim rusça konusuna... ukrayna yakın zamana kadar rusya'nın küçük biraderiydi ve her yerinde rusça konuşulurdu ama savaş başladığından bu yana bazı kesimlerle (özellikle batı tarafında) çok ciddi bir rus nefreti mevcut. lviv zaten ukrayna milliyetçiliğinin kalesi. atıyorum zaporijya, harkiv, kiev, odessa, dnipro gibi şehirlerde okuyacaksan rusça konuşmana kimse bir şey demez ama lviv'de, lutsk'ta pek önermem. yabancı olduğun için ses etmezler, öyle rusça konuşanı kesiyolar durumu yok, hala ülkenin her yerinde rusça fazlasıyla yaygın ama yine de lviv'e gideceksen ihtiyaç duyacağın dil rusça değil ukraynaca olacak. önceliğin rusça öğrenmekse, ben kiev-harkiv taraflarına gitmeni öneririm. lviv'den daha pahalıdır ama daha "rus" ve homojendir. ayrıca gitmedim ama daha gelişmiş olduklarını tahmin ediyorum. lviv çok güzel olmasına karşın biraz depresif ve eski bir şehir. harkiv ankara, kiev istanbul'sa lviv eskişehir falandır öyle diyim. gerçi bu biraz büyük-küçük karşılaştırması oldu depresiflikten ve eskilikten ziyade.
0
der meister
(20.08.16)
bu yılı kaçırdığıma göre hem maddi hem manevi hem de dil olarak hazırlanmak için bolca vakit var önümde o zaman. dediğin gibi biraz dile çalışmak en mantıklısı, bu arada şehir ve okul olarak da hangisini istediğime karar vermiş olurum. kaybedecek bir şey yok :) en kötü döneriz kürkçü dükkanına. çok teşekkür ederim bilgiler için, iyisiyle kötüsüyle bir şeyler belirdi kafamda. bundan sonrasını yaşayarak görücez artık. hakkımızda hayırlısı :) sağolun tekrardan.
0
🌸simlauron
(20.08.16)
(18)

Şu an yeniden meslek seçme şansınız olsa

fraise
Hangi mesleği secerdiniz? Bu yaz meslek araştırmalariyla fazla hasir neşir oldum (kuzenime okul seçtik, benim yurtdışında ikinci bir lisans okuma ihtimalim vardı vs). Gördüğüm şu oldu; her meslek illa ki yerden yere vuruluyor. Mühendise baksan artık etraf mühendis dolu deniliyor, avukatlığa baksan ö
Hangi mesleği secerdiniz? Bu yaz meslek araştırmalariyla fazla hasir neşir oldum (kuzenime okul seçtik, benim yurtdışında ikinci bir lisans okuma ihtimalim vardı vs). Gördüğüm şu oldu; her meslek illa ki yerden yere vuruluyor. Mühendise baksan artık etraf mühendis dolu deniliyor, avukatlığa baksan öyle, doktorluk deseniz çalışma sartlarindan şikayet ediyorlar. Psikologlar illa yüksek lisans yapmalı diye örnekler uzayıp gidiyor. E iyi de her mesleğin kendine göre zorlukları var, Hiçbiri mukemmel değil ki.

Siz şu anda seçtiğiniz meslekten memnun musunuz? Yoksa şimdiki aklım olsa şunu okurdum mu diyorsunuz?
0
fraise
(19.08.16)
mühendisim. geldiğim noktaya bakılırsa iki temel bilimden birini okusam da olurmuş, yine aynı yerde olacaktım. fazla kasmışım kendimi bu haliyle ısı aktarımıyla, termodinamiğiyle, tank hesaplarıyla.
0
devilred
(19.08.16)
ben henüz meslek sahibi olamadım. önümde daha 3 yıl var. okuduğum bölümden mutluyum ama şu dünyaya bir daha gelsem 'steve ırwin' gibi bir mesleğe sahip olmak isterdim.
0
yuz kiloluk bir zenci
(19.08.16)
henüz öğrenciyim, meslek seçmiş değilim ve bölümüm dolayısıyla (italyan dili ve edebiyatı) bitirince ne halt edeceğim konusunda hiçbir fikrim yok şu an için AMA imkânım olsa kesinlikle pilot olmak isterdim. gerçi bu çocukluktan beri hayalim oldu hep ama ortaokul ve lisede matematik hocalarımdan nefret ediyordum, o yüzden daha iyi olduğum ve sevdiğim yabancı dil alanını seçtim. bugün altından kalkabileceğimi bilsem yine pilotaj için uğraşırım da olmaz artık. 9'la 7'yi toplarken üç saniye düşünüyorum, gözlerim bozuldu, kulaklar zaten nanay, pii.

tüm epic fail'lerime rağmen şu anki bölümümü seviyorum ama bitirince ne yapacağım konusunda en ufak fikrim yok açıkçası. dış ticarete heves ettim, herkes "aöf'te okumasan da olur" kafasında. e ne yapayım kardeşim öleyim mi ben o zaman, aöf okuma staj yapma ee amk taş mı yiyelim. meslek eleştirileri konusunda "yav he he" demek bence en iyisi yoksa insan demoralize olup iyice salıyor. bu doktorluk şöyle, avukatlık böyle, mühendislik hede hödö adamlarını dinleyen hiçbir yere varamaz. ha ben dinlemeyince de varamıyorum ama olsun, en azından dinlemiycem eheh
0
der meister
(19.08.16)
Veteriner olurdum, insanlar yerine hayvanlarla uğraşmak beni mutlu ederdi. Hayvancılık işine de girebilirdim belki kimbilir, ufak bir mandıram olurdu... (iç çekiş)
0
Sulfoxaflor
(19.08.16)
Şimdiki mesleğim de fena değil (İngilizce öğretmeniyim), mesleğim kendime vakit ayırmama epey fırsat tanıyor ama yeniden seçme şansım olsa kesinlikle görsel sanatlarla ilgili bir meslek seçerdim. Çizim yapayım, boyalarla haşır neşir olayım, yaratıcılığımı ortaya koyayım, rengarenk gözüm okşansın... Çok isterdim bunu. Tasarımcı olmak isterdim ya da mimar. Şimdi kendi çapımda evde resim falan yapıyorum vakit buldukça, bu şekilde tatmin ediyorum içimdeki sanatseveri. Bir de çocuklara renkli materyaller falan hazırlıyorum, tahtaya rengarenk kalemlerle yazıyorum örnekleri, arada defterlerine küçük resimler çiziyorum tek tek. Onların da hoşuna gidiyor bu.
0
köstebek kurabiye
(19.08.16)
öğretmen olacağım ama son olaylardan sonra büyük bir soğuma yaşadım. abim kpssde alanında birinci oldu ama saçma sapan mülakat çıkarttılar başımıza ve belki bu yüzden ilk tercihine atanamayacak, bir nevi adam kayırma. puan kassak bile yandaş olmayınca atanamayacağız yani. soru çalınmalarına değinmek istemiyorum bile.

eğer şimdiki aklım üç yıl önce olsaydı, antropoloji veya sosyoloji gibi bir bölüm okuyarak yurt dışı yüksek lisans kasardım. hatta içimden bir ses hazırlanmakla uğraşmadan yeniden gir sınava diyor. önümüzdeki yılın ygs ve lyssine girmek istiyorum bu yüzden.
0
ruhen hastayim ben
(19.08.16)
Haftabaşı ço keyifli bir tren yolculuğu yaptım. Trenin en arkasındaydık. Bilet kontrolü yapan görevlli 40-50 yaşlarında bir adam. trenin arkasında olan makinist bölmesinde duruyor duraklarda çıkıp bilet kontrolü yapıyor.
Biz kızımla bir kulaklığı paylaştık müzik dinliyoruz bir yandan kitap okuyoruz. arada da sohpet ediyoruz. sohpet esnasında kulaklıklar çıkarınca biri türkü söylüyor ama tam seçemiyorum.
Oldum olası tren istasyonlarına ilgim var, bazı duraklarda kalkıp kapıdan durağı inceliyorum. kafamı trenin sonuna çevirdim bizim bilet kontrol görevlisi pencereden kendini yarı beline kadar dışarı vermiş türkü çığırıyor. Adamın sesi de güzel. Güzergah yemyeşil, yeşilin her tonu var. Evden de ev yapımı börek almış yanına. Ohh, keyif o keyif.
Gezmek güzel, manzara güzel, türkü söylemek güzel, bu iş ne güzel dedim. Erkek olsam galiba bilet kotrolörü olurdum. Çok özendim.
Meslekleri yazma editi:
Ben emekliyim. Turizm sektöründen ekmek yedim. O işi de severek yaptım. Hükümetler ve kararları olmasa, keyifli iş.
Geriye dönme olanağım olsa yani yeniden başlasam yapamadığım öğretmenliği yapardım.
Şimdi kâh gönüllü öğretmenlik kâh terzilik yapıyorum. Dkiş en sevdiğim yan uğraş. Hele kostüm dikmek çok keyifli. Kukla yapmak da öyle. kumaşlar, renk renk iplikler, yaratım süreci... hepsi beni mutlu ediyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(19.08.16)
memnunum. 100 kez dünyaya gelsem 101. kez yine aynı mesleğin peşinde koşardım.

meslekleri de yazsak güzel olurdu editi: doktor
0
shotgunwoman
(19.08.16)
Meslekleri de yazsak güzel olur aslında.
0
🌸fraise
(19.08.16)
Tamirciyim gene tamirci olurdum.
0
basond
(19.08.16)
bi sene üniye gider arkadaş edinir okulu bırakırdım. kaydımı sildirmez ama gitmezdim, lisansın geriye kalan en az 3 senesi harcayacağım para ile ticarete atılırdım. arada okula uğrar ortam yapardım.
0
sttc
(19.08.16)
pazarlama iletisimi yapiyorum, hic dusunmeden veteriner hekim olmak isterdim.
0
evde liyakat kalmamis
(19.08.16)
Ziraat mühendisi veya makine mühendisi olmak isterdim. Alakasız ama evet bunları isterdim.
0
petekpare
(19.08.16)
Avukatım, aklım olsa duz bir okulda rehber ogretmeni vs olmayi tercih ederdim.mesai belli, sorumluluk alanın belli .
0
cabiday
(19.08.16)
otomobil/motor ustası falan
0
yuto
(19.08.16)
kargn
(19.08.16)
Yazilimciyim, isime asigim resmen. Baska bir meslek sahibi olmayi hayat bile edemiyorum.
0
mirandaiam
(19.08.16)
psikiyatrist.
0
pangea
(19.08.16)
(18)

aldatıldığına dair içgüdü

scotty cheese cake
Selam romalılar. Bugün de karşınıza sikik bir soru ile çıkmaktan gurur duyarım.Bir kaç aydır beraber olduğum bir kız var. Beraberken baya eğleniyoruz, konuşuyoruz vs. Son zamanlarda içimde sanki aldatıldığıma dair inanılmaz kuvvetli bir his var. Öyle ki aklımı kemiriyor resmen. Tabii bu histen sonra
Selam romalılar. Bugün de karşınıza sikik bir soru ile çıkmaktan gurur duyarım.

Bir kaç aydır beraber olduğum bir kız var. Beraberken baya eğleniyoruz, konuşuyoruz vs. Son zamanlarda içimde sanki aldatıldığıma dair inanılmaz kuvvetli bir his var. Öyle ki aklımı kemiriyor resmen. Tabii bu histen sonra biraz şüphelenmeye başladım. Ben hayatta kimseyi kısıtlamam, öyle bir hakkım da yok zaten. Yok efendim FB şifreni ver, yok bu kim falan sormam. Geçen beraber otururken whatsappına bi mesaj geldi, ulan şans bu ya mesaj bir anlığına gözüme çarptı. Adamın birinden. Bu sadece telefonu açmadan mesaja baktı ve kapattı. Bir yarım saat sonra ben tuvalete gidiyorum dedi, sonra bir iki adım atıp biraz da panikle "telefonumu alayım ya belki bişey olur" diye telefonunu aldı gitti, yolda da çatır çatır mesaj yazıyordu. Belki benim paranoyaklığımdır bu gözlem, bilmiyorum.

Daha sonrasında da aynı isimdeki elemanın sosyal medya hesaplarında da bulunduğunu gördüm. Velhasıl, benim böyle bir şeyi kabul etmem mümkün değil. Ayrılmayı düşünüyorum, kimsenin başı ağrımasın. O da gitsin kimle isterse onla beraber olsun.

Ne diyorsunuz, manyak mıyım? paranoyak mıyım? yoksa şüphelenmekte hakkım var mı ?

edit: önce ikna etti beni. ya da ikna oldum numarası yaptım ne biliyim. dün gece ayrıldık. sebep? bir adet cüzdanı kalın adam :) ilginiz için teşekkürler.
0
scotty cheese cake
(19.08.16)
paranoyaksın bence. ama keşke bunu bu kadar büyüteceğine kibar bir dille sorsaydın. ayrılsan bile hoş değil böyle şüphelenme durumların.
0
lcha
(19.08.16)
@Icha böyle düşünmemin nedeni daha önce bunun başıma gelmiş olması. Aynı hissi tekrar yaşıyorum ve geçen seferinde haklı çıkmıştım ama çok geçti ve zarar gördüm. Haliyle zarar görmek istemiyorum. birbirimizi üzmenin de bi manası olduğunu düşünmüyorum. ayrılmak o yüzden en iyi seçenek gibi duruyor.
0
🌸scotty cheese cake
(19.08.16)
@true blond böyle bir şey canını acıtacak olsa zaten beni aldatmazdı değil mi ? :) ben efendi gibi ayrılmayı tercih ederim.
0
🌸scotty cheese cake
(19.08.16)
Ayrıl ama öncesinde konuş ve hislerinde haklı mısın gör. Aldatıyor olabilir ama yargısız infaz tamamen saçmalık olur.

Ama aldatmıyor bile olsa, ayrıl bence de, hatta bundan sonra kimseyle çıkma. Bu his her geldiğinde birilerini "kesin beni aldatıyor" diye düşünmeye devam edeceksin. Bırak, herkes hayatını yaşasın.
0
lcha
(19.08.16)
hiç bir kadın veya erkeğin aldattığını kabul edeceğini düşünmüyorum gerçekten. ben sorunca sanki "hhehe çakal nasıl da anladı evet aldattım" mı diyecek sanki ? kaldı ki bundan önce de ilişkilerim oldu ve iki defa bu kadar yoğun aldatılma şüphesi yaşadım. ilki doğru çıktı.
0
🌸scotty cheese cake
(19.08.16)
Paranoyak bir tip değilsen bu gibi hisler genelde doğru çıkar.
0
petekpare
(19.08.16)
@petekpare değilim kesinlikle. hatta olabildiğince relax bir insanım. eğer başka biriyle birlikte olmak istiyorsa benden ayrılması gayet kolay olur. kimseyi zorla tutmuyorum sonuçta. muhtemelen doğru yani.
0
🌸scotty cheese cake
(19.08.16)
O zaman hiç durma ayrıl, olay çıkar. Onun bırakması daha kolay gibi görünüyor ama aslında öyle değil.
0
petekpare
(19.08.16)
ya yuva yıkmayalım ama şizofren değilsen bu içgüdüler doğru çıkıyor genelde. ben de ne zaman işkillendiysem böyle bi şeyden çıktı zart diye :d
0
jangbogo
(19.08.16)
@petekpare olay çıkartmadan ayrılsam daha iyi sanki. ne gereği var ki olan olmuş zaten. bir de iki kişiyi birden idare etmenin mantığı nedir anlamadım. ilişkiye güzel zaman geçirmek, bir şeyler paylaşmak için başlanmaz mı ?
0
🌸scotty cheese cake
(19.08.16)
Paranoyak olduğunu düşünmüyorum olsaydın çok farklı bir soru okuyor olurduk ya da önceki ilişkinin etkisi sürseydi şimdiki kıza karşı da tavrın daha farklı olurdu.
Ve ben de insanların aldatıldıklarında bunu hissedebileceklerine inanıyorum.

Yine de ortada kesin bir şey yokken bu kadar acele karar verilmemeli.
En azından biraz daha gözlemle, belki mevzu bambaşkadır bilemezsin ki altından ne çıkacağını.

Az daha bekle bakalım ne olacak.
Olmadı tabii ki ayrılmalısın.

Öyle vıcık vıcık ilişkilerden hiç hoşlanmam şifreleri verme telefonları kurcalama bunlar yanlış şeyler ama insan tuvalete giderken bile telefonunu sevgilisinin yanında gönül rahatlığıyla bırakamıyorsa orada biraz kıllanmak gayet normal.
0
mutekebbir
(19.08.16)
Kendi deneyimlerime dayandırarak cevap vermem gerekirse; En azından başkalarıyla da flört halinde olduğunu söyleyebilirim. O yüzden go fuck her tiger.
0
chiper
(19.08.16)
(bkz: sosyal flort)

masum degiliz hicbirimiz.
0
xfestos
(19.08.16)
bir bağyan olarak empati yapıyorum. eğer sevgilim şu an gelse böyle bişi var mı, başkasıyla mı hoşlaşıyorsunuz dese,
1.eğer gerçekten aldatmıyorsam: saçmalama yav ne alakası var o benim şöyle şöyle arkadaşım derim, içinde şüphe kalmasın diye bütün mesajlaşmaları falan da gösteririm. ki zaten görmek bile istemez. ben sana inanıyorum der. zorla gösteririm. ikimizin de içi rahat eder. mutlu oluruz.
2.aldatıyorsam: "sen benden şüphe mi ediyorsun yani, bu kadar mı güvensizlik oluşturdum sende, yazıklar olsun. oysa ben senin için neler yaptım, ne hayallerim vardı! ilişkide güven bitmişse onun adına ilişki denemez zaten! .s.s" derim. her şeyin suçlusu senmişsin gibi yaparım falan. hihi. demek aldatsam ağır kezban olacakmışım.

her neyse. bence usturuplu bi şekilde sor, konuşun. inkar bile etse verdiği cevap tarzından anlarsın zaten aldatıp aldatmadığını. ama sakın cep telefonunu karıştırma kızın. haklıyken gerçekten haksız duruma düşersin.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.08.16)
daha önceki uzun ilişkimde bi kaç kez aynı şeyi hissettim, sebebini bilmiyorum da örneğin evde olmaması gereken bi gün evde olduğunu öğreniyorum, ya da alakasız bi şekilde evimdeki fotoğrafın yeri değişiyor (anahtar vermiştim ona). ona sorduğumda her seferinde beni paranoyak olmakla suçluyordu ve bu tartışmalar hep benim özür dilememle bitiyordu. ayrıldıktan sonra her seferinde doğru hissettiğimi ve beni aldattığını itiraf etti. ayrıldıktan sonra öğrendiğim için çok komik gelmişti bu durum. bi gariplik hissediyorsan bence bi gariplik vardır. kendi tecrübemle bunu öğrendim.
0
hypathia
(19.08.16)
murphy kanunları der ki: "paranoyak olman izlendiğin gerçeğini değiştirmez"
0
re noreno
(19.08.16)
teşekkür ederim saygıdeğer romalılar.

Kararım kesin, ayrılacağım bugün. bu işi daha fazla uzatmanın bir anlamı yok :)
0
🌸scotty cheese cake
(19.08.16)
anlık bir şüpheyle aldatıldığını hisseden insan aldatılıyordur. saati saatine aldatıldığımı hissettiğim bir an vardı ve sonrasında -hala emin olmamakla birlikte- bunun ne kadar doğru olabileceği kanıtlarıyla elime geldi.

ayrıl panpa.
0
devilred
(19.08.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.