www.amazon.com ölçü birimi 5lbs ne bu?

www.perpetualkid.com

bonbonos.com

www2.haribo.com (bundan bimde var)

www.albaneseconfectionery.com ölçü birimlerini pek çözemedim 1lb neki?

www.vat19.com

:)

edit: lb librenin simgesiymiş. 1lb=0.45kg miş.

metro marketlerde var öyle dev paketler. bi dev nutella var ki mesela oyoyoy

geçen mikrodalga alanlar vardı buralarda. ben uzaktayım, muafım, kafa rahat. bir telefon yeter.

Fenerbahçeli olmasına rağmen Galatasaray'ın şampiyonluğunu hediye etmeyi düşünüyorum.

bu ara herhangi bir sinir krizi geçirmesem ona en büyük hediye olur ya du bakalım

makyaj seviyorsa mac'ten hediye çeki alabilirsiniz, ya da makyaj hediye edebilirsiniz, ya da eğitim hediye edebilirsiniz (bunlar da çek gibi)

ben çanta aldım, istediği bi çanta vardı. benimki çok açık ama, "bunu al bana" dedi resmen :D markafoni'de indirimde gördüm hem de, yarın geliyor bir de, bala bakar mısın :)

kıyafet almayın, gerçekten denemeden olmuyor. ya da makyajda olduğu gibi sevdiği bir markadan hediye çeki verebilirsiniz. ya da aksesuar alabilirsiniz. seveceği tarzda bir takı, şal, şapka vs?

zor iş yaa.. kolay gelsin :)

Beyaz eşya, tencere tava nedir arkadaş? Sana hediye olarak alsalar sevinir misin? Temizlikçiye mi bir şey alıyorsun. Buna kızıyorum işte, böyle olunca kızıyorum. Anne o, o bir insan. Sevgiline, arkadaşına alırken nasıl uğraşıyorsan, annene de uğraşacaksın. Tencere ne lan? Napçak annen tencereyi?

bonnyfood'dan kekli buket aldım, çok sevdi. yedik ailecek. :D

bir de mutfak eşyası almayın ya. o evin aşçısı ya da hizmetçisi değil. kadının kendine bir şey alın. kendisi kullanacağı bir şey olsun. türk ailesinde kadın mutfak işleriyle bütünleştiği için herkes fırın, yemek takımı, çatal bıçak alıyor, ama anne de bir birey. onu mutlu edecek, şahsına dair bir şey alın lütfen.

dampire de aynını yazmış zaten, şimdi gördüm. +1

Fotoğraf makinesi aldım 150 liraya. Bayağı da güzel.

hiçbir şey.

ben şunu aldım: www.dekorasyon.com

ihtiyaçtan ziyade hoşuna gidecek birşey daha makbul--bence.

doğrusun bence, asidi kaçmış kola gibi sanki.

cumartesi akşamı

ya da ekşimiş ayran gibi?

bu gece benim de ağzımda kekremsi bir tad oluşturdu.

nedendir ki ?

yanlış

edit: moderasyonum köpeğiyim, groupiesiyim ondan böyle yazıyorum

ben kimseyi tanimiyorum artik burada. cogacayip olmus.

normal. haftasonu.

bilemedim işte öyle bi tatsızlık ya. söylediğimiz lahmacunun torbada terleyişi ve bundan tiksinmemiz gibi, tam tarif edemiyorum...

kulpu kırık çaydanlık gibi sanki

ters dönmüş ıslak tuvalet terliği gibi.
artık son giren içine mi etti dışına mı belirsiz hani şöyle bişeyle düzeltse biri üstüne de bi tas su döksek gene iş görecekte?

niye silindi bilemem ama benim var?

kafalarına göre siliyolar ya, takma böyle şeylere....

bende var demiştim, ikizim zihinsel engelli.

var iki tane kuzenim engelli.

sakın. ekiptekilerin de keyfine engel olursun.

hayır yapma. sen uzaktan sev öyle aktiviteleri.

yaparssın merak etme yelek giydiriyolar herkese zaten yuzme bilen de bilmeyende suyun üstünde kalıyor.. dert edilecek bişey yok.. git yap..

botun kaptanına binerken söyle. "düşersem çok korkarım, ödüm bokuma karışır sakın suya atmayın" filan de.
böylece bir şekilde düşersen veya aksiyon olsun diye botu devirirlerse ilk seni çıkartır. yoksa arada kaynar kortuğunla kalırsın.
bu mevsimde deli akıntı vardır. eğer sürüklenmeyi gözüne kestiremezsen binme.
yelek sayesinde su üstünde kalırsın ama sürüklenirken bayağı korkabilirsin.
kaptanlar böyle acemiler konusunda bayağı tecrübeli ilk başta uyarırsan sıkıntı olmaz.

ben yaptım, sıkıntı yok... o yeleklerle niagara'dan düşsen bi şey olmaz;) çocukken boğulma tehlikesi geçirmiştim deli su fobisi olan adamım. ayak yerden kesilmeyecek ağa dienlerdenim. çok eğleneceksin, bu fırsatı kaçırma git. yükseklik fobim vardı onda da yamaç paraşütü yapmıştım. kalp krizi geçirecem sandım biraz başlarda panik dışında bir şey olmadı ama o zevki yaşamak paha biçilemez.
yani ne kadar korkun varsa üzerine git. son planım patrona kafa atmak, onu da yaparsam ölmeden önce yapılacak yüz şey listem bitecek allahın izniyle. iyi eğlenceler...

Yapma diyenleri bırakıp yap diyenleri tiklemek iyi mantık.

YAP YAP KESİN YAP.
(tikimi aldıysam devam ediyorum)

tamam yelek var melek var da, suda panik oluyorsan, adrenalin sporunda elin ayağına dolaşmayacak mı? Herkesin sistemli bir şekilde kürek çekmesi gerekirken bot bir o yana bir bu yana gidip her tarafından sular gelirken panik olmadan kürek çekmeye devam edebilecek misin?

ben bir kreme 655 lira vermezdim, vermedim de. biri bana 655 liralık krem hediye etse de kızardım. anneni bilemem ama.

bu fiyat bir kozmetik ürünü için çok fahiş. bunlar kozmetik ürünler. dermokozmetik ürünleri tercih etseniz daha iyi olur.

şurada markaları görebilirsiniz. ama daha iyi fiyatlar olabilir nette araştırın.
www.dermokozmetikurunler.com

o parayla bir bulaşık makinası yanına da bir kaç tane küçük ev aleti alırım ben be.

estee iyi bir marka, krem de güzeldir herhalde, anneniz hep kullanıyor mu bu kremi ya da 1 ay sonra bittiğinde aynı kremi alacak mı? eğer yanıtınız evetse alın elbette, yok bir kerelikse yazık verdiğiniz paraya, mucize yaratmaz eğer düzenli ve hep kullanılmazsa.

eğer anneniz bu tür hediyelerden mutlu oluyorsa ve sizin için fiyatı önemli değilse neden olmasın.

türkiye standartlarına göre bir aile o parayla bir ay geçimini sağlamak zorunda iken vay be! dünyada bu kadar aç insan olmasını anormal karşılamamak gerekir o halde.

parayı annene yolla, kendisine istediği türden hediye almasını söyle.

kiloluksa alınır

tam dayaklık bi davranış olur.
1. bu kadar parayı israf ettiğin için (kimilerinin bir aylık kazancı bu)
2. kırıştın anne sen iyice sürün şunlarda da iyi gelsin (terlik falsolu gelir)

yani ben annen olsam aynen böyle anlar yorumlarım.

kardeş acaba anneniz som altın kaplama mıdır ? kremi 700 liracıkmış.

annen olayım mı evladım?

anneyi geçtim anan olurum ben de, bu ne be? tey allaam

kremlerin yani dışarıdan cilde sürülen ürünlerin etkisi eenn fazla %15-20 imiş. o paraya tahminen iki seans lazerle yüz gençleştirme yaptırır, etkisi de %50 olur.

Doğrudan kendisine sorun ve ihtiyacı olan bir şey alın.
Bizdeki 34 likör kadehi gibi olmasın..

arkadaşımın evinde hem tartı hem saat olan bir ürün gördüm, çok hoşuma gitmişti.

küçük ev aletleri iyidir. mesela arkadaşım bana şu elektrikli el süpürgelerinden almıştı hala kullandıkça yad ederim.

duvar saati,
şık bir tablo (esselerde bile satılıyor)
zarif çerçeveli bir ayna.

(bkz: borcam)
asşldkaslşd

kendisine soruncada arkads gurur yapıyor hiçbişey alma isyemiyorum falan diye o yüzden bende kararsız kaldım balık için kremit iyi fikirmiş acaba saksıda bir bitki mi lasam diyorum çiçek falan

Ben şuna da bayılırdım;
www.akakce.com

her eve lazım paspas al. bildiğin kapı paspası da olur evin içinde tuvalete banyoya atmalık setlerden de olur. oranj turanj değil de böyle mat bi renk kap git. gayet kullanışlı.

tablo saat süs iyi hoş da senin zevkinle onun zevki bir mi?

karaca 91 parça çatal kaşık bıçak takımı al

notre dame'ın kamburu değil mi bu?

adam demesen cariye çizmişssin zannederdim. bence bırak bu işi.

pazu öyle görünmez, eli çok iri olmuş, önkol da kolun üst kısmından daha kalın temel reis sendromu oluşmuş.. erkek mi bu cidden?

caravaggio'nun biraz efemine modeller ben ne yapayım ?

@abartakus ciddi misin ?

Sen buna verir miydin? Öyle düşün..

abartakus +1 ben de kadın sanırdım..

edit: "yakışıklı oluyor mu" diye soruyo, "kadına benziyo" diyoruz, "model belki gaydir" diyor. He arkadaş gay. Çizgiler mizgiler hepsi şahane. Ömrümde böylesini görmedim..

Modelin de gay falan olduğu yok, adonisli diye bok atıyorlar çocuğa..

valla ben resimde, tip olarak bagcilarli; ama kilik kiyafetle kendini romali sanan sisko bir gollum goruyorum.

ben temizlikçi kadına benzettim,çalışmaktan kas yapmış.

@expressive işi bırakmak konusunda şaka yapıyorum tabi de :) erkeğe pek benzememiş,baksana dudaklarına gözlerine.

arkadaşlar sizden oran orantı, çizgiler anatomi hakkında yorumlar istiyorum model gaydir belki. orjinalini de paylaşıyorum.

tamam o zaman, yüz ifadesi epey farklı olmuş diyeyim, aynı kişinin farklı bir pozu mu desen, o da olmamış sanki, nedenini bilmiyorum, özür.

ben bi dudak gördüm

anatomi oran yine, bir eli yüzüne kapattığında el, yüzün yarısını kapsamalı.

şevkin kırılmasın. biraz çalışmayla bu ufak tefek sorunları aşıp iyi bir çizer olursun sen. o potansiyele sahipsin gördüğüm kadarıyla.

tek yapman gereken şey çalışmak.

derinlik olayında ve orantı olayında bir sıkıntı var hacım. kolla gövdenin oranı ve kolun kendi içinde oranı sıkıntılı. ama yine de uğraşırsan, çalışırsan düzelir.

caravaggio gibi zor bir örnekle başlamak cesaret ister :)
boynu az daha eğmeliymişsin, el de büyük. dolayısıyla bilek de. genel proporsiyona değil de elemanların birbirine oranına bakarak yapıyorsun o zaman olmuyor. genel proporsiyon oturtmalısın önce.
bu arada model de caravaggio nun oğlanı yani :) tabi ki efemine, özellikle kiliseyi sinirlendirmek için erkek o.. kullanarak çizen bir kişi kendisi.
www.ibiblio.org
şuradaki judith i de çizsene ne eğlenceli.

o kol o bedene ait değil, hellboy veya hulk'un kolu.

kol biraz büyük olmuş
www.youtube.com

üslûbunuz üzerinde çalışmanız lâzım. çok yazar var böyle.

@ sanal hayvan

elimden gelen bu, sanırım amacımın ne olduğunu anlamadınız.

mektup yaz. postala. ne kaybedersin ki?

bulursun bulur merak etme az sosyalleş illa ki karşına çıkacak biri
ek: aşık olduğunu başlıkta yazmışsın yazında eser yok aşktan bende aday yok zannediyorum.. neyse açıl ona açıl :)

@cecilia

ilan_ı aşk mı edeyim? kendisi zaten biliyo.

@nehr

bi şeylerin birikimi, hayatımın gerçekleri..

biliyor ve karşılık vermiyorsa üzüldüm bak şimdi. yapacak bir şey yok.

evet, yapacak bi şey yok. ondan uzak durmaya çalışıyorum ama böyle bir şansım da yok.

@snowflake

peşin hükümlülük kötü bir şey.

yazdığın her kelime için teşekkür ederim, ama bi kere ben embesil falan değilim, kullandığım bazı metaforlardan doğrudan anlamlar çıkarıp benim bir hödük olduğumu falan sandıysan yanılıyorsun. aşığım evet var öyle biri ama o da sonuçta bir metafor, ben tek bir kişiden ya da üç beş günlük bir meseleden değil, hayatımın gidişatından bahsediyorum. dişlerim bembeyaz, ellerim pamuk gibi ve kokum mis gibi. etrafımda benim kadar düzgün giyinen tek bir insan yoktur, ve elimden geldiğince okuyan yazan bir şeylerle meşgul olmaya çalışan bir insanım. çünkü kendimi bildim bileli ben kendimle uğraşıyorum. ben hep kendimleyim. kendime ayıracak bolca zamanım var.

çok okumak, söyleyecek bir sözü bulunmak, bir fikre sahip olmak önemlidir, ama geçer akçe değil. ağzımla kuş tuttum diyorum, şebeklik yaptığım anlamını çıkarıyorsun hayır, ben fikirlerimle ve cesaretimle tuttum o kuşu, ama en fazla takdir edildim. ötesi yok.

sanver bu konuda yardımcı olabilir sanırım. sözlükten mesaj atmanı tavsiye ederim.

www.foreignpolicyjournal.com
www.foreignaffairs.com
www.foreignpolicy.com
www.sde.org.tr
www.21yyte.org
www.turksam.org
www.setav.org

şeklinde.

birimleri kontrol et.

35 degil, 3500 olacak reyiz.

25 kr den 20 tane
50 kr den 60 tane

1tl=100 krş 35*100 3500 . -25x=-500 x=20

soru doğru. sen birimlere dikkat etmemişsin. sen kumbaranın içindeki toplam parayı 35 tl değil de 35 kuruş gibi almışsın. halbuki 35 tl 3500 kuruş eder.

25 kuruşluklardan X tane olsun. 50 kuruşluklardan Y tane olsun.

25X + 50Y = 3500

öte yandan X + Y = 80 olduğunu biliyoruz.

25X + 50Y = 3500
25X + 25Y = 2000

buradan Y = 60, X = 20 çıkıyor.

gittiğin yol yol değil:)
35 lira, 3500 kuruş yapar.
4000-25x=35 değil 3500 olacak

bu tip sorularda sorulan birim ney ise ona çevir. sadece lira kuruş değil mt. cm vs. cinsinden de gelebilir.

Bu aralar bankaların altın hesabı reklamları çok karşıma çıkıyor.
Belli ki bir hinlikleri var, yükseleceğini düşünüyorum ben de..

Edit: Onların verdiği faizden daha fazla yükseleceğini tahmin edebiliriz.

kesinlikle al acayip düştü dün 92tl idi gramı

yahu hala al dıyolar arkadas bi kiside nie alması gerektigini yazsın , yukselme dayanagını bı yazsın..

4 ayın en dusugu ama son 100 yılın da en yuksek sevıyelerınden bıraz asagısında.. ABD Q3 u acıklamadıgı surece altın 1230 dolar/ons seviyelerine yani gramı 78 e kadar geri düşecek.. detay yazarım özelden istersen...

yastık altı uzmanına soracaksın bu konuyu kanımca.
ekönümi, ons, o, bu; sen ben gibi düğünde geline çeyrek takan adamları (henüz kimseye takamadım ekönömik yetersizliklerden dolayı ama ilerde bir gün muhtemelen çeyrek takarım) ilgilendirmeyen konular. "altın alayım da şurda dursun lan yoksa yerim ben bu parayı" diyorsan evet mantıklı al ama bozdurmak için öyle hemen heveslenme. 3 4 belki de 5 yıl dursun durduğu yerde. ha bu süre zarfında 2ye katlarız uçarız kaçarız diye heveslenme umsuluk olursun. belki bi miktar zarar da edebilirsin. ama hepsini yemekten iyidir yani.
4 5 aya sana güzellik katmaz. strese sokar. güzelliğini alır kırışır, buruşursun düşünmekten. 4 5 aya bozduracaksan paran para olarak cebinde dursun en azından güven verir.

arkadaslar lütfen şu duyurudaki son 1 yılın altın duyurularını bı aratın.. altın gramı 108 tl onsu 1900 dolarken bile hala altın kazandırır al al diyenler vardı , 108 den 93 tlye düştü gramda 15 tl yav yaklaşık %15 hala altın kazandırır uzun vadede diye üfürüyo insanlar.. e tabi altın uzun vadede kazandıracak bu ekonomik bi kural.. ama ne kadarlık bi uzun vade bunun ongorusu yok kımsede.. emtiaların mıktarı nakıt para mıktarından daha az artmaktadır piyasada. yanı yıllık cıkarılan altın mıktarı , yıllık basılan para mıktarına göre görece daha az oldugu ıcın emtiaların büyük kısmında bu yukselıs olur .. bahsedilen 4-5 aylık süre içerisinde altının yukselıp dusmesi genel yapıyla ılıskılıdır. nedir bu genel yapı ?

mevcut durum parasal sıkılaştırmaların yavas yavas basladıgı bır ortam bu da emtia piyasalarında baskıya neden oluyor. neden ? çünkü parasal sıkılaştırmalar piyasadaki nakiti faiz artırımları ile çekmeyi hedefliyor. sıkılaştırma hedefliyor ve piyasaya sürülmüş trilyonlarca dolarlık nakiti artık sünger gibi emmesi gerek..
e nakit azalınca insanların emtia yani nakit harici mallara olan talebi de azalıyor.. yada nakit ihtiyacı olanlar ellerindeki emtiaları satarak bunu gidermeye calısıyor bu da emtialarda arzın talepten fazla olmasını saglıyor.. işte bu yüzden son parasal gevşeme Q2 ve libya savaşı ile 108 tl ye / 1900 dolar onsa giden fiyatlar gerilemeye başladı.. (dolar 1.80 kabul ediyorum ortalama ) şuan 93 tl de.. ve mevcut durum değişti mi ? hayır değişmedi sıkılaştırma devam ediyor , açınn bakın patır patır faiz artırımları dillendiriliyor hatta uygulanıyor.. altını yükseltecek etkenler ne ?

yeni bir parasal gevşeme Q3 yada yeni bir savaş .. q3 dillendiriliyor ama olacak mı olmayacak mı bilgimiz yok .. FED tutanaklarını iyi takip etmek lazım , yeni bir savaş olacak mı? olabilir de olmayabilirde .. işte bu noktada beklentiler devreye giriyor.. irana dalacaklar mı ? suriye ye müdahele edilecek mi ? buna kimler dahil olucak ..

kararınızı öngörünüzü buna göre verin ; ahanda altının yükselmesi için olması gerekennler ;
1- Doların yükselmesi
2- Savaş çıkması (suriye savaşı cok etkilemez , iran savaşı şart bunun için )
3- Fed den yapılacak bir Q3 açıklaması yada ECB den gelecek bir yardım paketi

Düşüş için olması gerekenler ; mevcut durum düşüşü tetiklemektedir. yeni bir olay bunu hızlandırır.. faiz artırımı FED den yada ECB den gelecek faiz artırım haberi..

bakın altın dolar onsu 1584 dolarak kadar gevşedi.. daha da inecek .. ilk olarka 14XX tutunamazsa 1200 o da tutmazsa 1030 dolar/ onsa inecektir.. bu kademelerden yeni yükselişler için şartlar olgunlaşırsa yeni yükseliş hedeflenebilir ..

tr dilinden konuşacak olursak altın ilk hedefte 88 tl ye gerileyecek.. bu tutar libya savaşı ğatlak vermeden önce gelinen noktaydı.. muhtemelen libya menşeeili alımlar yüzünden tr de 108 tl ye kadar çıkış trendini tetikledi.. ülke alındı mallar paylaşıldığına göre normal seviyeye geri gelir beklentisi daha ağır basıyor benim açımdan. bunun da göstergesi yeni savaş veya parasal gevşeme olmaması. bu kadar.. şuan 92 civarında.. doların yükselişi bi nebze olsun düşüşü sınırlandırdı.. dolar sabit kalsa dahada inerdi altın bugün için.. onsta 1,13 düşüş yaşamış tl bazında 0,29.. yarın dolar gevşerse aynı oranda altına yansıyacak bu düşüş..

:) haberin olmamıştır.

sen asıksın dıye olmamıslar. bıraz sallamazsan onlar olur zaten.

adonisin var diye.

aşkın size göre anlamları ne, o da lazım...

slash +9000

@ermanen

olduğunu nerden biliyorsun yoksa onların olmadığını nerden biliyorsun diye mi soruyorsun?

onların olmadığını ayrılırken karşı taraftan bizzat duyuyorum. kendimin olduğunu ayrılık sonrası halime bakan herkes görebilir.

3 sevgilin olduğu içindir daha fazla olsa sankı farklı olurmuş..erkeklerin 7-11 yaş arası sevdikleri ve bunu belli ettiklerini bu yuzdende çok dalga geçildiğini kendi kendine bır daha sevmiyeceğine veya göstermeyeceğini yemin edr er kişi bence sen o dönemi sağlıklı atlatmışsın o yuzden sevme ve gösterme olayını başarılı nadır insanlardansın sen normalsın bence seni sevmeyenler utansın boşver:)))

Anadoluda 'hel hel akıllı' derler

olur,sen umudunu yitirme.

o dönere ne yapar bilmem de perma ilacının kokusu sana midenin nerede olduğunu ve ters yutkunma hareketi nasıl bir şey belgesel tadında yaşatarak öğretir.

en son böyleydi.

Nesi var, gayet güzel bence, ve yöntem de çok saçma, orası kıvrılırsa çok çirkin olmaz mı perma ilacı işe yarayıp? Bu tip bi yöntem işe yarayacaksa yeni moda kalıcı fönlerin ilaçları daha çok işe yarar bence.Bir kuaföre sorulabilir.

@hair freak orası aşağı doğru kıvrılıp diğer taraf gibi olcak işte?kalıcı fön ilacını nerden bulabilirim peki ?

hiç bişey olmaz perma ilacı tehlikeli bişyy bendede önde döner varr.. kardeşş kader gibi bişş değişmezz.. ben bıraktımm halinee..foto seninse boşver sempatik durmuşş..

@barbunya2 evet foto benim de kardeşim ben barışık değilim kendimle sorun orda :D bende vazgeçti geçecek durumdayım şu an zaten.var ya çözümü saçı 0 a vurmak olsa vurdururdum.

Aşağı doğru kıvrılacak teoride ama pratikte buklemsi tel tel kabarık acaip bir şey olursa bu halini arayacaksınız. Fön ilacı kuaförlerde vardır, o fönün bir adı da var, unuttum şimdi. Brezilya fönü galiba. Ama o tip inatların hele de bu kadar kısa bir saçta geçeceğini sanmıyorum, kuaförler daha iyi bilir. Bir danışın. Ama bence kesinlikle kötü değil,hatta güzel duruyor.

hazır yaz geliyorken kazıt kafanı.
perma ilacı ilaç değil zaten zararlı kimyasal. kardeşimde kullandı da yandı saçları bir daha da eski haline dönmedi.

@hair freak bilgilendirdiğin saol,zaten uzayınca iniyor,o zaman öyle ilaçlı vs saçı yıpratıcı şeylere bulaşmamak en mantıklısı gibi.

Pet şişesine baktım da o gibi?

benziyor ama tam belli değil.İyi yakalamışsın :)

evet.

www.cokokuyancokgezen.com

hayat su'da logo biraz daha aşağıda, eski bir şişesi olabilir gerçi.

çok benziyor logo.

küçük bir detay ama hayat suyun orda ne işi var acaba değil mi :D

1.bp.blogspot.com

burdaki logosunda da tamamiyla aynı yerde. 8 10 senelik sudur o, logosu da %100 değişmiştir zaten.

bence degil o yıllarda bizdeki sise kapakları daha kalındıü resimdeki (ve su andaki gibi) ince kapak degildi.
ama cok benziyor

özlemişim lan keratayı!

(bkz: kezban detected). hemen atlamazsa kendisini siliyim nedir hafız?

haha, mektup yaz, cebine iliştir.

Hiç gerek yok böyle şeylere. Direk git konuş, olursa olur, olmazsa olmaz. Bu kadar basit aslında..

+1 seracik. herkes kezban aq neyse.

tanışma konusu için de adramelekh +1

aman ha merhaba deme. böyle alengirli yöntemler dene. kitap düşürmek nedir ya, çok film izlemişsin. sonra kezban deyince kızıyolar te allam.

otobüs camına hohlayıp adını, numaranı yaz. görürde kaydederse senindir, kaydetmezse zaten hiç sesin olmamıştır.

git kucağına otur, olacağı varsa olur zaten.

Sadece selam vermeyi deneseniz, gördüğünüzde gülümseyip kısa bir selam verin, sonra dönün önünüze ne olacak ki, sonuçta karşılaşıyorsunuz sık sık, tanış sayılırsınız. siz bişey düşürünce o alınca, otobüste şekilden şekile girince mi selam mertebesine erişilecek.

tamam kavga etmeyin kezbanım ben.oldu mu?ben şöyle düşünmüştüm silmekle ilgili; yanında birinin eşyaları yere saçılıyor adam oralı bile olmuyor.kimse kimseye yardım etmek zorunda değil ama ben tutamam kendimi oracıkta yaftalarım öküz diye.bu adamın nesini seveyim daha.silerim gerekirse kezban olurum.
normalde seviyosam gider konuşurum da kımıl kımıl insan her yer beceremedim onca insanın içinde işte.

merhaba de yanına otur. hangi okul falan muhabbet başlar işte. saat kaçta biniyosun konusu aç eğer bi karşılık gelmiyosa o ses seninkidir.

Onu Otobüste Gördüm Bir Daha Bulamadim Demeye SON !www.otobustegordum.com

kınıkboyu tatlım çok beyendim bu planı ;) uygula, güzel. gelişmelerden de haberdar et. database atalım. ne olur ne olmaz dünya hali :D

ben şu otobüste gördüm nokta koma bayıldım ankara için olmasa da.bi daha karşılaşmazsak diye b planı yaptım.elime kitabımı alıp girdiği apartmandaki ilk zile basıcam.bu apartmandan bi genç dolmuşta kitabını unuttu inerken görmüştüm buraya girdiğini,kitabı farkedince hemen indim ama hangi daireye girdiğini bilemedim acaba tarif ettiğim kişiyi tanıyo musunuz,kaç numarada oturduğunu biliyo musunuz dicem.kendisine ulaşınca öpüp kaçarım galiba.yok yok içine bir not iliştirdiğim kitabı bunu dolmuşta unuttunuz diye eline tutuşturur giderim.gençlik işte.

kıza kezban diyorsunuz da, ilk adımı kız atmaya kalktığında "bu kaşarmış" diye düşünen erkek kezban da çok, napsın kız? bu memlekettte kendin dışında düşünmen gereken elli tane şey var bir adım atmak için. hiiiiiiiiç kızlara kezban demeyin beyler, kezbanları bu hale getiren sizsiniz.

alengirli işler yapacağına neden konuşmuyorsun?

yada Orhan Gencebay-En Büyük Sır parçası senin için gelsin.

kimliğin varsa o belge nüfusa verilmiş olmuyor mu?

kimligim tabii ki var. ama ben de, dahasi nedir ne degildir bilmedigim icin soruyorum. nüfus müdürlügünden mi aliniyor yani dogum belgesi?

şimdi yani bebek doğunca hastane bi belge veriyor şu bebek şu gün doğdu. nüfusu neredeyse orası da o bebeğe kimlik çıkarıyor kütüğe işliyor falan.
yeni şu an her neresi bu belgeyi istemişse işte kimlik demek yerine geçmez mi? yani fikir yürüttüm. yoksa senin zeynep kamil de mi doğduğunu yoksa adil cevaz da mı doğduğunu merak etmiyorlardır herhalde?

söyledigin dogru olabilir. ancak nüfus kagidi ile dogum belgesi ayni belgeler degil. ve evet, istenen sey tam olarak -uluslararasi- dogum belgesi. nüfus cüzdani degil.

nüfus idaresinden alacaksın.

Olabilir garip olan ne?

benim turkçeyi dogru duzgun yazamayan insanlara kar$i nefretim gibi. olabilir, anlayi$la kar$iliyorum.

hastalikli degil ama cok saglikli da degil.kültürel geler var icinde.

olur olur,dert etme bissürü yöntemi var cözmek icin.

obsesif bir davranis derim, obsesif bir davranis; dedim bile..

bırısı sana ılgı duydugu ıcın ondan nefret etmek tam anlamıyla bır mallıktır. kım ne derse desın. aynı seyı sen yasasaydın ne hıssederdın bunu dusun eger sevdıgın kısı sana karsı bundan dolayı nefret beslese ve oyle davransa hosuma gıder dıyosan yapmaya devam et..

bı de ugrassında ne ıcın ugrassın ? sen neden hoslandıgın kısı ıcın ugrasmıyorsun ? sen kazanılması gereken bırı mısın ? karsındakı senden degersız mı kı senı hakedecek sen hoslansan bıle ? bu nasıl bı yargı ? bu nasıl bı kendını sevme , ustun gorme..

yeter ızlemeyın su dızılerı beynınız sulanmış , onlara benzemek ıcın kendı hayatınızı kacırıyorsunuz , hayattan keyif alın , onu ızdıraba dönüştürmeyin..

"ahım şahım bir insan değilim" diyerek, sevilmeyi hak etmediğini de eklemişsin, seni sevene kızarsın tabi... eğer hayatında sorun yaratıyorsa tabi ki problemli bi durum.

cinsiyet kadın. ben de bir kadınım. hemcins oluşumuzun verdiği yetkiye dayanarak diyorum ki; kıçın kalkıyor. sorunlusun.

birileri bana ilgi duyuyor gibi degil de, biri beni sevmis gibi insan sevgisini barindiran bir yaklasim cozebilir bence. tabi hoslanan insan bloodhound gang'den the bad touch adli sarkiyi soylemiyorsa veya umut sarikaya karakteri degilse.

Gercekten havalı bir insan oldugum icin degil bu dusuncem. Kendımı ben de asırı derecede sevılmeye layık gormuyorum zaten belırtmıstım.

Farklı ben ıkısını de dusunuyorum.Ben mukemmelım triplerinde de degilim yani.

sakız, bi nebze belki...

uçak yükselirken ve inerken ağzınızı açmanız(kibarca tabi) oldukça yararlı oluyor ama bazı uçaklarda basınçla ilgili bir sorun olduğundan(özellikle yurtiçi uçuşlarda) yapılabilecek pekte bir şey yok.

sakız çiğne. burun tıkama çok faydalı bi iş değil, açarken yine acıyor. bazı inişlerde (senin kanallarda da darlık tıkanıklık varsa) hiçbişey kar etmiyor ben bi kere ağladım. esneyebilmek de iyi oluyor. ama istemli esnemek zor olabiliyor.

www.youtube.com

başınçla alakalı bir durum.
herhangi bir enfeksiyon belirtisi yoksa (boğaz ağrısı vs), inişe geçerken arar ara burnunu ve gözleri kapatıp nefes vermeye çalış. basıncı dengelersin.

cogu zaman sadece yutkunmak yeter ama yetmezse:
(bkz: valsalva manevrası)

enfeksiyon falan varsa çok fazla ağrı yapar, kulakların basınçtan patlıcakmış gibi hissedersin sonra da boğazın acımaya başlar falan. kbb a görünmen iyi olabilir eğer soğuk algınlığı gibi bi şikayetin varsa...

şu kitapta www.kitapyurdu.com benazir kendi kaleminden kulak iltihabı olduğu için ve çok fazla uçak ile seyehat ettiği için bahsettiğin ağrılara dayanamadığını sakız çiğnemenin bi süre fayda edip sonra etkisini yitirdiğinden bahsediyor. uzun süre pis hücrelerde kendi terinin kulağına kaçtığını ve en sonunda şahsi doktorunun ölümü göze alarak kendisini olası ölümden kurtaran yurt dışında ameliyat olması lazım diye bir rapor yazarak kendisini kurtardığından bahsediyor.

benzeştirdim. belki yön gösterici olabilir.

yok malesef. kan basınıcınızı düşürmeniz gerekmekte buda pek mümkün değil.

ingilizce'ni geliştir bence. kaynak vermiyorum yani öehh.

psikolojiye bak bir de. savunma mekanizmaları falan hoşuna gider.

tabiki tarih diyorum

para edicek bişeyde geliştir kendini.

sinema

tarih +1. halil inalcık hocanın kitaplarına bi bak derim.

mesleki kurslar, yeni bir dil, fotoğraf, bilgi yarışmaları için genel kültür. bunların hepsi için de tek kaynak google

özel hastanenin verdiği rapor devlet kurumlarında geçmiyor diye biliyorum ama emin de değilim.

peki ne demek gerekiyor ozele rapor icin?

montla sıç ne zamandan beri küçümseyici ifade? :)

huur çocuğu

Ağlama Melis.

Bugün maç ile ilgili başlıklarda bolca görünecek.

Montla sıç küçümseyici ifade midir?

Ergen.

uff sanane be salak .s.s

montla sıçın tam olarak en oldugunu bilmiyorum açıkçası arada denk gelen bir ifade idi anlamı ne

(bkz: montla sıçmak)

anana sor var birde. daha çok liselilerin kullandığı.

galeri.uludagsozluk.com

anlamını sormuşsun kaynağını gösterdik tik koymuyor herife bak ya.

sen git de kumda oyna

"peki"

sigara kimyasal barındırdığı için daha zehirli ama içimi kolay.
tütün sigara kadar işlenmediği için az zehirli ama içimi zor.

aslında tütünlerin de içinde aynı zararlı maddeler var ama türkiyede erişebilir misin bilmiyorum doğal tütün gibi bişiler satılıyor yine paketlerde ama kimyasal maddeleri bulunmayan. ama arapla ilgili bildiğim içinde bulunan bir madde bağımlılık yapıyor. o yüzden arabı değiştirirsen o iyi olur. bir de sarma sigaranın filtresi paket sigarada olduğu kadar güçlü değil o yüzden bir süre sonra dilde ve dudakta yanma yapıyor. parmaktaki sararma da cabası.
not: 15 senedir sigara içiyorum son 6 senedir de tütün sarıyorum.

Hiçbir farkları yok. Sigaranın içinde zararlı bir kimyasal bulunmamakta. Ucu 800-900 derecede yandığı için oluşan tepkimeler çok çeşitli zararlı kimyasalların oluşmasına neden oluyor. Sigara, tütün vs. aynı şekilde zararlılar. Ekmeği de 800 derecede yakıp içine çeksen zarar aynı zarar.

eğer ankaradaysan dikimevinde bi yer önerebilirim sana içinde kimyasal madde olmayan doğal tütün satan birisi var kendisi üretiyor. 2 senedir tütün sarıyorum ankarada bi çok farklı yerden tütün denedim son bi kaç aydır bahsettiğim tütünü içiyorum daha iyi geldi diğerlerine göre. yalnız onda da şöyle bi durum var içinde ilaç kimyasal vs. olmadığı için fazla dayanmıyor.
tütünün zararı konusunda pek bi bilgim yok ama pakete göre daha çok öksürtmesi ilk başlarda şüphelendirmişti daha mı zararlı falan diye sonuçta tütünde de yok değil ilaçlar kimyasallar ve denetimi de yok sıkı bi şekilde o yüzden aldığımız yere de bağlı bence. yine de emin değilim hangisi daha iyidir, sağlam bilgi bulabilen olur da paylaşırsa süper olur aslında

söylenenlere göre sigaranın büyük zararlarından biri de fitil lifleriymiş. neredeyse camyünü gibi ciğerde hasar yapaabiliyomuş-muş.

mahallenin en dedikocu teyzesine söyleyin.

kahvede tüm gün gazete okuyan emekli amcaya söyleyin.

mahallenin en fırlama çocuğuna söyleyin.

bide buraya açık adres yazarsak amacınıza başarıyla ulaşmış olursunuz.
(safkan rumen diye de güzel janjanlamışın bildiğimiz çingene işte.) (pejoratif anlamda kullanmadım)

tamam bitanesi yarı macar, ikisi targu mureş diğeri oradeadan, neyse ben şimdi dillendiriyorum böyle arada ne geceydi dimi lan gibisinden, oo rumenlerleydin diyorlar bir tek, bi gören oldu illa ki ya.

bu arada ispanya'dan bora bora ben.

eski doğu bloku ülkeleri ve rusya'dan sevgili yapınca '100 dolar versem benim de sevgilim olur' modunda bakabiliyorlar maalesef

bi de evladiyelik bir hatıra olsun istedim lakin elime bir fotoraf makinesi geçemedi, telefonun derdine de ne hikmet düşemedim. facebook'ta ufaktan bir yazışma yapsam, hem ispati hem de hatırası olsa diyorum. nerden atlıyım muhabbete?

teker teker süpersiniz, triple mükemmel falan diyip şakacı mı girsem olaya? konusulur mu ya böyle birşey?

edep vereceksin kardeşim.
edepli olmayı öğreteceksin.
başıboş bırakırsan böyle olur.

"aynı şeyi erkek yapınca da helal koçum oluyor."

toplum ve ahlak bilincine giriş 101

ağaç yaş iken eğilir diye pek güzel bi sözümüz var.

ms 8. yy da yazılmış abidelerde diyor ki "her dediğini yapmayın, şımartmayın"

çok verip arsız etme az verip hırsız etme de derler.

bide anasına bak kızını al derler

bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim de çok hoş.

çocukken çok titiz büyütülmeli insanlar. aman ilk çocuk aman erkek çocuk yok efendim son beşik diye şımatılmamalı. kim ne derse desin kız çocuğu annenin huyunu alır efendim. yanlış arkadaş seçimi teşhisi koyup hava değişimi öneriyorum.

bu arada hakkaten ben atlamışım o kısımları
1.sana ne?
2."dövmesen orosbu oluyor" hiç dayak yemedim. vesika için müracaat neresi?

Sen gibi odunlar olmasa kimse intihar etmez, annesi, babası diğer insanlar ne der düşüncesiyle hareket ettiğinden, özgür bir bireyin cinsel hayatına müdahale etmek zorunda kalır, sanane anten beyinli, ister fingirder, ister başka şey yapar, kızın kendi hayatı, sen namus bekçisimisin.

Yani sen gibi moronlar kızın arkasından konuşmasa hiç bir sorun olmayacak.

'dövmesen orospu oluyor' bu pek iyi bir kafa değil açıkçası.

dövme dışında başka yollar da var cezalandırma ve eğitmenin. Ama kişiyi en çok etkileyen sosyal hayatı oluyor ailenin dışında. Orada da pek yapılabilecek bir şey yok.

He tokat sebebi zaten ayrı; ermanene +1 verdim gitti.

@disfircasiyimben

atıp tutmadan önce bi sor bakalım orası neresi diye? izmir'den ya da istanbul'dan bahsetmiyoruz. şimdi neresi olursa olsun farketmez deme kafanı kırarım valla. sen nerede ya da nasıl bi ortamda büyüdün bilemem ama, büyüdüğün yerden pek dışarıya çıkmadığın ve yaşadığın ülke hakkın pek bilgi sahibi olmadığın belli. etik kural denen bi şey var, aç araştır birazda sonra gel burada öt allahın embesili.

hem ne demek la siz konuşmasınız hiç bir sorun olmayacak? sen kendi namusunu düşünmeyebilirisin ama herkes senin gibi düşünmüyor işte. adamın kızını yiyecekler, kimse arkalarından konuşmayınca hiç bir sorun olmayacak hea?:) aklını sikim senin. allahın salağı adamın namusu gitmiş, elalemin dediklerini ne yapsın o dakkadan sonra.

iyi sen kızın olursa eğer, kızım senin cinsel özgürlüğün var diye onun bunun altına yatmasına izin ver, başkalarının dediklerinide duymamazlıktan gelirisin olur biter.

@yokartikdahaneler
@natnan

edep verilmeyen kızlar için söyledim, ya da bazı şeyler için geç kalınanlar için. o anlamda bakın, herkes kızını dövecek diye bir şey yok tabiki:)

annesi napıyomuş ıssızda?

kimse kimseyi dövmesin.

Bizim ailede kimse kimseye fiske bile vurmadı. Ne ablam orospu oldu ne ben pezevenk oldum. Ama küçüklüğünde "dayak" ile büyüyenlerin kızının "tenhada fingirdeştiğinden" bahsediyorsun.

Ahlak aileden gelir. 16-17 yaşlarına kadar olan insanlar ailelerinin birer aynasıdır. Aile çocuğuna düzgün ahlak vermezse "dövmesen orospu olma yolunda ilerliyorlar" mantığı harekete geçiyor.

blackmail son kez uyarıyorum, üslubunu düzelt.

@dampire

küçüklüğünde "dayak" ile büyüyenlerin kızının "tenhada fingirdeştiğinden" bahsetmiyorum. kızına edep veremeyenlerden ve sonra başlarına gelen olumsuzluklardan bahsediyorum.

ayağından zincire vurup kömürlüğe kilitlemek lazım.

Bu zihniyet kızları oropsu yapıyor..Ne var ki ıssızda fingirdeşse en fazla öpüşür koklaşır hafiften..Bunlar yasaklanınca fingirdeşme meselelerine aç kalıyorlar sonrasıda belli zaten üniversiteye gider aile yok yanında kendini 30 yaşında adamların yatağında bulurlar.Yozlaşmamak kaydıyla bir kızın cinselliğini yaşaması çok normal ama baskılar dejenere olmaya yol açıyor.

@blackmail "adamın kızını yiyecekler, kimse arkalarından konuşmayınca hiç bir sorun olmayacak hea?:) aklını sikim senin. allahın salağı adamın namusu gitmiş, elalemin dediklerini ne yapsın o dakkadan sonra."

bunları söyleyen bir insana cevap vereceğimi sanmıyorum, ayrıca hala başkasının meselesini kendine mesele ediyorsun.

kızına edep vermek ne demek ya? öncelikle oğullarına da kızlarına davrandıkları gibi davransalar o oğullar başkalarının kızlarına bu gözle bakmaz. dolayısıyla kız yapınca "erkeklerin altına yatan namussuz" olmaz. kızları kıstırmak yerine eğitmek ve fakat öncelikle erkekleri eğitmek gerek. edep dediğiniz ne ki? insanları sorumluluk ve özgüven sahibi olacak şekilde yetiştirmek gerektiğini düşünüyorum. "cıss" dediğin şeyi merak ediyor çocuk normal olarak. ve sen çocuğunla düzgün bir iletişim kuramazsan bu duruma gelmesi normal.
ayrıca kimse komşu çocuğunun namusundan sorumlu değil. "adamın kızını yiyecekler" bakışı da ne kadar sağlıklı bir düşünün.

@Kierkegaard

ıssızdaki fingirdeşmeler yasaklanmayınca bu işin ıssızda kalacağını nereden biliyorsun peki?

@blackmail "iyi sen kızın olursa eğer, kızım senin cinsel özgürlüğün var diye onun bunun altına yatmasına izin ver, başkalarının dediklerinide duymamazlıktan gelirisin olur biter."

Bunları yazan bir insanla tartışmayı daha fazla sürdüremem, cinsel özgürlüğün ne olduğundan bir habersin daha, seninde o dedikodu yaparak, laf çıkartan insanlardan bir farkın yok.

@disfircasiyimben

bilmukabele. şimdi bi insan için namusu en ön plandaysa ve bu kirlenmesini istemiyorsa bunda anlaşılmayacak ne var? bunu anlamayan adama ben niye cvp verim asıl. adamın en değer verdiği şey kirleniyor, sen elalem konuşmazsa sorun olmaz diyorsun.

lan arkadaşım cinsel özgürlük olabilir buna lafım olmaz. bi insan sevgilisiyle istediğini yapar kimse karışamaz. ama piyasada düşmekten bahsediyorum ben, ve üniversite ortamından falanda bahsetmiyorum. etik kuralları olan, herkesin bi takım kurallar çerçevesinde yaşadığı, örf adet denilen şeylerin hala benliğini koruduğu bi yerden bahsediyorum.

@bigane

ben elalemin namusundan sorumluyum demedim zaten. o lafıda adamın gözünden örnek vermek için söyledim.

@Kierkegaard

işte mesele orda. o verdiğin örnekler bazı yerlerde yok anlatamıyor muyum? örfü adeti ben koymuyorum, bana niye 40 yaş üstü düşünceye sahipsin diyorsun şimdi? ben küçük yerlerdeki anlayışla cevap veriyorum size.

Bu yasaklamaların temelinde "ben yapamadım onlarda yapamasın" düşüncesi var.Ailesi bunu yaşamamış çocuğunada yaşatmak istemiyor tamamiyle "Ego" yani.İnsan kendi "ben"ini yıkamadıkça böyle dar fikirlere saplanıp debeleniyor.Ben şahsen cinsellikle namusu bağdaştıramıyorum.İslam ülkelerindeki bitmek bilmeyen zırvalardan birisidir burada tartışılan konu.

Örf adet demişsinde bunlar yapay şeyler 100 sene önceki örf adet şimdi yok.Şİmdikide 100 sene sonra olmayacak.

@ Kierkegaard

ben yapmadım onlarda yapmasın düşüncesi değil temeldeki, yapılanın yanlış olduğu görüşü tamamiyle. ama işte sen cinsellikle namusu bağdaştırmıyorsan zaten oturup tartışmamızın bi anlamı yok. zırva dediğin şey islamın temellerinden birisi zaten. ee senin gibi düşünenlerede burada kimse oturupta islamı anlatamaz şimdi:) herkesin görüşü kendisine..

@nozel kız kardeşim yok..Annemde "hacı" sizin kafadan biri.Ben savunuyorum.Teorini çürüttüm.

o kadar değer veriyorsa eğer "namus'a" kızını istediği gibi yetiştirseymiş. cem yılmaz dediyse "bu çocuk bence olmamış", çocuklar oyun hamuru gibidir, tabii ki karakterleri filan farklıdır herkesin ama hamurunu ailesi şekillendirir.

annesi iki tokat atıyorsa eğer, kızını iki tokat yediğinde aklı başına gelecek şekilde yetiştirseymiş. ya da daha normali, kızını orada rencide etmek yerine insan yerine koyup orada düzgün bir şekilde müdahele edip kızıyla ve hatta çocukla konuşsaymış, kendi doğrusu varsa bunu savunabilmeli insan.

daha önce yukarda demiş birileri, ne kadar kısıtlarsan o kadar patlar. biraz rahat bırakacaksın, çocuk senin kuklan ya da bir oyuncağın değil, ayrı bir birey.

kıza yazık olmuş, hem kendi vücudunun kıymetini öğretmemişler demek (ya da öğretmişler ve o bu şekilde mutlu) hem de deli gibi baskı altında. kurtulur inşallah.

ve oğlanları niye kötülüyorsunuz? yanlış biliyorsunuz tamamen. oğlum yapsın aferin ama kızım yapsın döverim düşüncesini niye hemen attınız ortaya? oğlu terbiyesizlik yaptı diye dayak atan ailelerde biliorum.

oğlu terbiyesizlik yaptı diye dayak atan aileler de biliniyormuş, işe bak ya. ne güzel, ne süper. oğlu bir kızla fingirdeşti diye dayak atan aile bilinmiyorsa var bu işte bi yanlışlık. dayak hepten yanlış ya, neyse.

@devilred

ben dayağı savunmuyorum arkadaşım, yazılanlara cevaben yazdım. herkes dio oğlan yapınca iyi hoş kız yapınca hemen orospu oluyo falan. aman neyse ya sikerim..

www.broadroadabroad.com

okudum hocam bursayı:) daha dün hemide. eyvallah

dogaicinpedalla.blogspot.com

@peyton bunuda okudum hocam:=)

www.dunyakazanbizkepce.com

fotografligezirehberi.com

www.dunyayigezmek.com bisikletturlari.blogspot.com macerakitabim.blogspot.com www.geziyorum.net keyifligezi.blogspot.com

Kusana kadar!!

www.oitheblog.com

en güzeli!!!!

farelikoyunhayalcisi.blogspot.com

şirinlikten ölüyo blog <3

www.mekangunlugu.com

Yürümez gibi ama takılırsın biraz nolcak?

onu bırak bana gel. Şaka bi yana, bu soruyu soruyorsan burada zaten yürümez o iş. Senin gibi başkasını bulur sonra da sana yol verir

buna benzer samimi bi arkadaşım var. gönül eğlendirmekte kendisi, vur geç zihniyetinde. ama sizin eleman iyidir, hastır tanımadan yorum yapmak doğru olmaz.

tanımadan yorum yapmak yanlış olur ama görünen köy kılavuz istemez, o her otelinde ayrı birine çakıyordur kesin. erkektir yapar dersen sorun yok, ama yok benden başkasına bakmasın dersen o iş zor biraz. hem 33 yaşındaki adam ne diye 23 yaşındaki kıza baksın, dedikleri gibi niyeti biraz kaçamak yapmak.

bi de akıl var mantık var, sen uzaktasın, onun yanında yüzlerce kız var, ne diye sana bağlı kalsın ki? böyle adamlar zengin kişilerle ciddi düşünürler, hea senin babanda fabrikatörse eğer orasını bilemem.

yürümez. ama etinden, sütünden faydalanabilirsin. tabi ki o da senin etinden, sütünden, yumurtandan faydalanacak.
ama o iş uzun süreli asla yürümez. hele kendinden 10 yaş büyük biriyle hayatta yürümez.

Yas farki evet fazla gibi ama anlasma konusunda hic sorun yok. Jenerasyon farki hisedilmiyor bile. Ayni seylere gulebiliyoruz gayet:D bence maddi kisim daha sorunlu sanki

turizm sektorunden cevap vereyim.sakın bulaşma.şimdiye kadar tanıdığım onlarca hotel sahibi insan var ve çoğu skor peşindeydi.

Evet skor olayi olma ihtimali yuksek ama aylardir neden bnle ugrassin onca kadin varken diye de dusunmeden edemiyorum

kaptanların her limanda bi sevgilisi olur diyollaaa :D

işin şakası bi yana da nedense bana pek güven vermedi, bu adamı bi hatun kesmez gibi. yani sen 1. değilde 4. 5. gibisin.

denizci adamdan sevgili mi olur titre ve kendine gel. hotellere gidecek kız mısın sen?

mor yazma isimli bir şarkı vardı, onu söyleyen arkadaşın tipini alalım, üstten üstten bakışlar ekleyelim, eline bir bmw anahtarlığı verelim.


not: o arkadaşlar bir problemim yok.

esmer, yağlı kıvırcık saçlara sahip, beyaz takim elbise, göğüs kılları fışkırmış, sanırsam siyah soluk bir gömlek giyinmiş, 40 yaşından büyük, temiz gözükmeyen bir yüze sahip insan. etrafında da birkaç kız varmış gibi hissettim. pezevenke kaçıyor biraz bu züppe.

bana da küfür olarak gelmez ama "bok" kelimesi gibi bir şey bu. kötü değil iğrenç.

aile şerefindeki piç oktay..

(bkz: züppeyun)

tipi nasıl olursa olsun "omzuna beyaz kazak atmıs, kazagın kollarını onden baglamıs" erkek geliyor.

siyah tişört ve küpe

(bkz: yavşak)

bi doktora gidin. karaciğer/dalak büyümesi olabilir, bağırsaklarda hava/dışkı birikimi olabilir.

tabii bunları ciddi anlamda kilo vermeye çalışıp yapamadığınızda düşünmelisiniz

adet zamanın yaklaşmış.

bi anason çayı kaynat iç bakalım acaba gaz mı ki?

anormal gobek buyumesi genelde su icmeyi unutunca oluyor. gun icinde surekli kendini tetikle (susuz muyum lan acaba, du bi su icim ben...) seklinde. bi sureligine en azindan prensip edin, uyaninca 1 koca bardak su, yatmadan 1 koca bardak su... su yani olay bence.

cigerdelen alkollü içecek hiç yok,gazlı içecekleri de neredeyse 3 aydır,haftada ortalama 1 bardak kadar tüketiyorum.
la noix ben onu yavrum diye bağrıma basarken bir kuru b.k muymuş yani?yıkıldım..doktora gitmeyi düşünecek kadar ciddi rahatsızlık duyuyorum bazı zamanlar gaz vs. gibi değil de içimde kedi besliyomuşum gibi hissediyorum bu anlarda.yine de önce cecilia kardeşin dediğini yapmaktan zarar gelmez.
nezaretten taharet durum bu değil ama tam bunun gibi.bitmek bilmeyen bir adet öncesi hali.ama adet olunca değişiklik olmuyor.
wilwarn ona da dikkat ediyorum bayadır.
ölcek miyim yoksa ben?

inşallah miss gibi bir gastroenteroloji hastası olduğunuzu öğrenmezsiniz.
ben bunları yaşadıktan sona bitmeyen bir ishalle kolitim olduğnu öğrendim (çok şom ağızlılık oldu belki ama)
mercimek fasülye vb.den uzak durun kafeini kola türevlerini kesin taze meyveyi azaltın kısacası gaz olayını çözün işte
bol bol su bol bol hareket geçmezse doktora mutlaka görünün

kesinlikle evet.
aklına gelmiş bi kere içilecek o.
aklında duracağına midende dursun.

iç panpa fazlası zarar ama..

içme günah.

her sıkıştığında içkiye mi başvuracaksın? içkiye değil kendine güvenin olacak. yoksa hiçbir şey olmaz senden hayatta kusura bakma.

koydum çocuğu arkadaşlar, tavsiye ediyorum herkese.

elastik bandajla sarabilirsin.

peki jeli sürüp mü yoksa direk mi ? bir de sıcak su tedavisine başlayayım mı ? pirinç olayı varmış bir de. çok ilginç yahu

jeli sür bandajla öyle sar. bandajı açtığın akşam saatlerinde sıcak su ile masaj. pirinç değil de sıcak olsun diye kaya tuzu kavurup sarar bizim eskiler.

bence bandajlama. dinlendir yeter.

Bandaj bagladim. Tek korkum su an daha iyi olmasina ragmen kotulesmesi. Umarim olmaz oyle bir sey

o işler öyle yürüyor.
iş bankasının yaptığı bi sınava girdim sorular genel kültür genel yetenek. ki kültürde de utanmasa başkent neresi diye soracakmış heralde öyle sorular var. şaşırdım. neyse yaptım çıktım. kesin kazandıkta ben bankacı olmak istemediğim için bizimkilerin baskısını nasıl bertaraf etsem diye düşünürken sonuçlar açıklandı. kazanamamışım. hayır zaten sıyrılmak için bahane arıyordum ama kazanamam beni kendimden şüpheye düşürür. genel merkezi aradım. ayrıntılı sınav dökümümü öğrenebilir miyim dedim bilmem kaç lira ücret yatırmanız lazım dedi he dedim olur ama genel merkezimize gelmeniz ve elden almanız lazım. dur dedim kestirmeden gidelim baraj kaçtı dedim. ben yetkili değilim falan ya bari yuvarlak bişeler söyleyin nihayetinde o bankayı benden iyi biliyorsunuz dedim. genelde mülakata katılım barajımız 50 olur dedi.
inanırsan 50 yi geçememişim.

bu işler böyle yürüyormuş. ben de geçende öğrendim. takılma.

çok pis çok pis çemkiriyorum herkese arayıp sorup. garanti insan kaynaklarından başladım. bddkya kadar çıktım. bu işin arkasını bırakmayacam. o kadar çemkirdikten sonra insan bıkar şu kadar doğrun var der kapatır. ısrarla söyleyemiyoruz, söyleyemiyoruz dedikçe daha da şüpheleniyorum. çalışma bakanlığından halledecekmişiz sorunu.

öyle bir dünya yok.

sanal hayvan +1

çok isteyince oluyor

Ben olsam sabahlayıp dersimi çalışıp öle yatardım yarın ne olacağı hiç bilinmez.

aferin çok iyi düşünmüşsün.

yorgun kafayla ders çalışılmaz uzun süreli etkisi olmaz o dersin. sabaha yaparsın salla gitsin

Sabaha kadar çalış.Sabah da yat uyu, sınava da gitme.

sakın

www.youtube.com

saat 5:23 olmuş kalktın mı çalışabildin mi? :D.

@all yarım saat önce kalktım. sınav 17-18 arası, daha vakit var. bugün de tek dersim var. sağolun var olun.

hem sayısalcısın hemde sözel bölüm istiyorsun az çok okuyan bi adamsan 90 ı rahat geçersin. felsefe istediğin için sözel puan almalısın yani bu da demek oluyor ki söz 1 2 ve mat 1 çözeceksin. bilimsel hazırlık okursun muhtemelen bir yıl. ama alesden daha önemlisi dil olsa gerek. dil puanın önemli.

ve esas mesele okulun felsefe bölümü için alan dışı öğrenci kabul edip etmemesinde. bazen ederler bazen etmezler. ama şunu söyleyeyim ki .... mühendisi diye bir mesleğin varsa bu ülkede her yerde her şey olursun.

2.pek mümkün olmuyor. bol bol not verdim sınıf arkadaşlarıma ama çoğu kaldı zaten devamsızlıktan.

1-felsefede işletmeden gelmiş bir arkadaşım var. nasıl yapmış bilmiyorum ama ales'i iki dakka ayrı tutarsak, okul kabul ederken birikime bakıyor sanırım. çocuk bayağı bir şey okumuş etmiş yani daha önce. sonuç olarak mühendislik okumuş olman büyük bir sorun teşkil etmez ama bomboş gelirsen işte o sorun teşkil eder.

2-gsü'de devam zorunluluğu var. tez yazarken de zaten çalışamazsın, görüyorum ve biliyorum.

bir de şöyle bi husus var, benim ilk ales'im olduğundan formata çok hakim değilim ve dil sınavına girmedim eğer şu tarihe kadar olduysa. sanırım mart'ta da üds olmuş. benim ön başvuru dönemine kadar elimde belge niteliği taşıyacak bir dil sınavım mevcut mu acep? mayıs-haziran civarlarında mesela. gerçi varsa da kayıt dönemi geçmiş olabilir.

böyle kitlesel sınavlardan çok okulların ölçme sistemleri de var bilidğim kadarıyla. onu tabi okul özelinde değerlendirmek lazım.

ivit. sen okulu aç sor. sınavınız var mı ben bi koşu gelip gireyim en yakın sınav ekimdeymiş ben yeni öğrendim de. hayır yok derse tofel yada ıelts e gireceksim mecbur. ona da giremem dersen şansına küs.

bunun en önemli nedeni günümüzde bi mimari anlayış yok. eline kürek alan bina yapıyor amk.güzel binalar dahil bi akımın ürünü olmadığından dolayı tarihi olamayacaklar ilerde, sanırım bizim şansımız eskiler ve onlara da sahip çıkamıyoruz..

günümüzü tamamen ele geçirmiş bir mimari akım dünya üzerinde yok. farklı tasarımcılar farklı akımlarda binalar yaratmaya devam ediyor.
ama türkiye'de mimari akımları sallayan pek yok. işin ucunda yap-kurtul-ötekine-geç-daha-çok-kazan olunca..
big bang'in de dediği gibi, akımın ürünü binalar yok, estetik açıdan nitelikli (yeni) bina neredeyse hiç yok.
tarihi yapılara da evet yeterince sahip çıkılmadığı ortada maalesef.

kalıcı denilen eski binaların yapılış felsefesi ölümsüzlüktü.
şimdi çözdük ki ölümsüzlük falan tırt.
ee o zaman bu devrin tek tanrısı kim para hadi tapalım. daha fazla daha fazla daha fazla

Şimdiki tarihi binaları korusak ona da razıyım. Torun tombalak diyecek gerçi "şu-şu zaman aralığındakiler dünyaya bi sikim katmamış arkadaş, lanet olsun böyle nesile" ama neyse.. Hiçbir şey yapmayarak yok etmekten iyidir korumak.

İmparatorlukla birlikte sanat da yıkıldı.Köylü insan, varoş insan, kırsal kesim insanı tabii olarak sanata ilgi duymaz.

Geçmişle tüm bağları kopartılan bir milletten aydın yetiştirmesini, sanata katkıda bulunmasını, zevk sahibi bir nesil yetiştirmesini bekleyemeyiz.

"Bildiğin beton yığını olacak. Ne bir kemeri var, ne bir işlemesi var, ne penceresi süslü." cümlesi üzerine zaten ne desek boş. Mimari estetik kemer yapıp oraya buraya süs attırmak değildir. Öyle olsaydı aptal Keçiören mimarisi ile dünya literatürüne girerdik. Hem beton da güzel malzemedir kullanmasını bilene.

Her dönemin kendine özgü mimari anlayışları var. Modernizmle birlikte geçmiş anlayışlar köklü bir şekilde değişiyor. Yapılar insanların içinde yaşadığı makinelerdir deniyor. Aslolan fonksiyon oluyor. Seri üretim, sosyal konutlar falan çok uzun hikaye bunlar. Günümüzdeki anlayış ise daha da farklı. Bir yandan teknoloji, bir yandan güya yerelliğin önemsenmesi, söylemler çok çeşitli ve tabi şimdiki zaman tarih olmadan bunu toparlaması zor. Ama dünyada konut mimarlığının güncel örnekleri için www.contemporist.com buraya bakabilirsiniz.

Yapım teknikleri açısından da 200 yıl dayanacak malzeme kullanılmıyor artık. Güncel mimarlıkta böyle bir gelecek nesillere aktarılsın düşüncesi yok. Tüketim toplumu binaları da tüketmek istiyor ki yıkalım yapalım derken para dönsün.

Sorunuza geliyorum: Türkiye'deki konut yapıları olarak bakıyorsak halimiz içler acısı hatta daha da kötü. Bu teknolojik gecekondular şimdi bile berbatken bir 20 yıl sonra kentlerimiz ne halde olacak düşünmesi bile rahatsız ediyor. Ama "tasarlanmış" binalar -sizin güzel algınıza uyar veya uymaz bilemem- Türkiye'de de çok az da olsa var.

Tarihi eser konusuna gelince bence 20 yıl sonra böyle bir kavram kalmayabilir bile. Tarihi yapıları koruma işi o yapının turistik özelliği yoksa bir kenara atılıyor. Varsa da restore etmek/korumak yerine yıkıp yeniden aynısını yapmaya çalışan bir hükümetimiz ve bunun saçmalık olduğunun farkında olmayan bu konularda bilgilendirilememiş bir toplumumuz var.

Özeti: Bu yapılar (kötü olanlar) neyse ki tarihi eser özelliğine haiz olmayacaklar, ama tasarlanmış yapılar da tarihi eser olsa bile korunmayacak.

cevabından bağımsız, bu konuda teknik bir cevapla kimseyi göt edemezsin.
ordan 2 teyze 1 amca çıkar saçını yolar verir eline, kuyruğunu kıstırır kaçarsın.

benzin istasyonunda tehlikeli çünkü elektrikle çalışan aletler bunlar. benzin de hayli uçucu bir sıvı, istasyonda kokusunu bu kadar keskin alabilmenin sebebi bu. noktaları kendin birleştir. aynı şekilde sigara da yasaktır.

otobüslerde fren sistemini manyetik etkilerden koruyan bir sistem yoksa telefon risk oluşturuyor. riskin boyutunu bilemem. yeni otobüslerde bu sorun yok. bu yüzden kalktı uyarılar.

sanane lan kamil diyerek göt edebilirsin. Otobüslerde fren kilitlenmesi diye bir bahane uydurdular, asıl amaç, insanların telefondakiyle LAN OLUM BUGÜN BİR KARI gördüm şeklinde, hayvansı ses tonunda konuşmasını önlemekti. Çünkü insanlar toplu taşıma aracında nasıl konuşması gerektiğini bilmiyor. Yanında arkadaşınla konuşmana karışamazlar ama onu da bağırarak yaparsan ters ters bakarlar, zaten kaç kişi arkadaşıyla biniyor ki otobüse.

Sonra zaten o yasak logolarını kaldırdılar, millet cayır cayır konuşuyor.

Benzin istasyonunda da benzin buharı mı ne karın ağrısı, cep telefonu mevzusundan alev alabiliyor diye yasak. Hatta statik elektrikten dolayı bile yangın çıktığını izlemiştim discoveryde. İnsanlar koltuklarından kalkıp kendi benzinlerini koydukları sırada atlama vs şeklinde alev alma olabiliyormuş

dalgalardan yangın çıkabilirmiş istasyonlarda.

Belediye otobüslerinde ABS yoksa yasak olmasına gerek yok.Mekanik freni değil elektronik freni etkiliyor.Önce onu bir öğrenin hangi tür fren varmış araçlarında.Akaryakıt istasyonları farklı.Oluşan yoğun manyetik alanın statik yüke dönüşerek kıvılcım çıkarma riski, o kıvılcımın da yakıta temas etmesi riski.Patlayıcı madde olan hemen her yerde telefon yasaktır zaten.Bazı yerlere kapalı olarak da sokulmaz, telefon dışarda bırakılır.

cep telefonunu kapatsan bile o otobüs telefondan kat be kat daha fazla manyetik dalga yayan baz istasyonlarının yanından geçiyor, bozulsa onlarda bozulur zaten. bu açıklama mantıklı bir insan için yeterli diye düşünüyorum.

benzin istasyonlarında herhangi bir tehlikeye yol açmadığı defalarca denenip ispatlandı
otobüste ise gürültünün engellenmesi sebebiyle abs konusunun uydurulduğuna inanıyorum. tüm arabalarda abs var bir tek otobüslerinki mi etkileniyor?

yani otobüste seni uyaran birine gözün kesiyosa hadi len diip devam et.

- Gelişen teknolojinin öldürdüğü şeylerden biri bana kalırsa.
- Okul, iş yeri, imza atılması gereken yerler.
- Tükenmez kalem
- Lisede vardı artık yok
- İlk maddeye verilen cevabım geçerli bunda.

son soruna cevap: benim için kalemin yerini teknoloji aldı bile. son 3 yılda kaç defa kalem kullanmışımdır diye düşünüyorum. bir elin parmaklarını geçmez herhalde. o da ancak kısa bir şeyler için. yazmayı unutucam artık nerdeyse. zaten elime kalem alınca bir şey yazmaya kalkınca falan başta bir yadırgıyorum. garip geliyor. sanki ilk defa yazı yazacakmışım gibi.

-okul
-pilot ve marker
-takıntı oluşuyor
-gelecekte de ihtiyaç duyulur, bana biraz e-book ve normal kitap arasındaki ilişki, tam benzemese de defterlerle kalem arasındaki olay gibi geliyor. dokunma hissi meselesi.

-kalem diyince aklıma okul notlar ders sınav geliyor
-okulda, evde telefon yanında, mutfak masasında (alışveriş listesi)
-kalemlerim genelde eşantiyon oluyor (ilaç mümessilleri eheheh) ama bazı ilaçların kalemleri tabii daha güzel :D
-kalem candır, devam eder. şimdi ipad falan var insanlar eskisi gibi not tutmuyorlar (bikaç sene içeriisnde okullarda iyice yaygın olacak) ama kalem baki kalır

- Kalem deyince akliniza neler geliyor?
+ Aklıma okul ve ödevler geliyor ilk olarak.

- Kalemin genel olarak ihtiyac duyuldugu yerler nerelerdir?
+ Okulda ve herhangi bir yerde form doldururken.

- En cok kullandiginiz kalem cesidi hangisidr?
+ Uçlu kalem ve pilot kalem. Tükenmez kalemi hiç sevmem. Çok bakkal işi geliyor ve pilot kaleme kıyasla parmakları daha çok yoruyor.

- Kalem alirken marka takintiniz varmidir yoksa onume gelen kalemi alirim mi dersiniz?
+ Kesinlikle var. Yıllardır kullandığım tür bir uçlu kalem ve pilot kalem var. İkisinden biri üretimi durdurur bir gün diye ödüm kopuyor. Şaka yapmıyorum. Çok alıştım çünkü ikisine de. Daha da iyisi ile karşılaşmadım hala.

- Kalemin gelecegi nasil olur? Kalemlere gelecektede ihtiyac duyulurmu?yoksa kalemin yerini teknolji mi alir?
+ Kalemin teknolojiye ayak uyduracağını düşünüyorum. Atıyorum mesela sanal bellekli bir kalem olacak. Kağıda yazdıklarımızı text halinde belleğine atacak el yazımızı tanıyıp. Böylece kağıda yazdıklarımızı evde kalemi bilgisayara bağlayıp text halinde istediğimiz gibi düzenleyebileceğiz. Ne güzel olurdu.

-Kalem, olmadan yapamayacağım şey.
-Her yerde ihtiyaç duyuyorum, bu yüzden de hep varlar yanımda.
-Kurşun asker. Amaan kurşun kalem elbet. Ve boya kalemleri var tabi.
-Markasız olsa bile, tecrübe ettiğim kalemler candır.
-Bunlar hep dile gelen ve olmasından korktuğum şeyler, lakin ben kalemin tamamen kalkabileceğini zannetmiyorum.

telefonunu evde unutunca ne hissediyorsan kalemim olmayınca onu hissediyorum.
ilk gözağrım tabiki de kurşun kalemler www.google.com.tr

1- kalem kutsaldır, kuranı kerimde kalem isimli bir sure var ve allah kalem üzerine yemin eder. kalem suresinin ilk ayeti şu şekilde "kaleme ve yazdıklarına yemin olsun."
2-kağıdın olduğu her yerde kalem de vardır
3-uçlu ve tükenmez kalem
4-penac ve faber marka kalemler demirbaş, diğerleri gelip gidici
5-kalem her zaman olacaktır, kalemin yerini teknoloji alamaz

Kalem olmasa bu projeyi hazırlayamazdınız.Daha ne?

donmus magara adami,mamut yesende eger cözülmediyse bisey olmaz :D

olur öyle arada birşey olmuyor.

hiç buzluktan çıkmadıysa birşey olmaz. teorik olarak hep buzlukta duran et sonsuza kadar bozulmadan durabilir. eğer paketli/ambalajlı ise daha da iyi. ama en kaliteli zamanı, buzlukta 3-4 ay kadar imiş. uzun süreler durursa don yanıkları ve garip tat olabilirmiş ama bozulduğu anlamına gelmiyor.

iyice sarıp sarmalanmıştı ve muhtemelen hiç çıkmamış buzluktan. tadı biraz saman gibiydi ama sorunsuz yedim. neyse bişey olmaz diyosunuz yani. iyi rahatladım ya

askerde 70'li, 80'li yıllardan kalma etler yeniyor. bir şey olmaz hiç çıkmadıysa dolaptan.

efreet sultan askerde yenilenler buzhanede saklanır. yani eksi çok derecede bekler. buz dolabı açılıyor kapanıyor?

ama hakkaten kalabalığız be

ayak burkma şampiyonu olarak diyorum ki uyuyana kadar buz. yarından itibaren sıcak.

buzdan şaşma. en iyi ağrı kesicilerden biridir ve ödem oluşmasını engeller. daha sonra krem kullanıp sarabilirsin. fazla da yüklenme sakın. ancak en önemlisi işinin erbabı bir hekime görünmen olur. iyi tedavi şart.

çarşamba günü il dışına gidiyoruz, o zamana kadar geçer değil mi %100 ? ilk defa böyle bir olay başıma geliyor.

Kirik ya da catlak olabilir bu arada ben sizin yerinizde olsam vakit kaybrtmeden doktora giderdim.

kirik olsa üzerine basamazsın diyorlar.

ne derece burkulduğuna göre değişir iyileşmesi. ancak bunu en net doktor söyler. daha kötü vakalarda atel ya da alçı kullanmak durumunda kalabiliyorsun. ancak seninki o kadar vahim gözükmüyor. yine de doğru doktora derim...

kırık olsa üzerine basamazsın mantığı yanlış. öyle bir kesinlik yok. ben maçta bileğimi kırıp oynamaya devam ettim. parmakların ufak kemiklerinden biri kırılmış veya çatlamış olabilir.

Parmaklarimda hicbir sorun yok. Olay tamamen sag bilekte. Arada yururken kitirt diye ses cikiyor, azicik rahatliyorum. Ama yurumem gittikce zorlasiyor. Yarin hastaneye gidecegim de umarim pek onemli bir sey degildir :/

aynı şey bana basketbol oynarken (daha doğrusu oynamaya çalışırken) olmuştu. ilk iki gün iyi kötü yürüdüm, sonra iki hafta üstüne basamadım. tarak kemiğiyle bileğin birleştiği yerde ufak bir çatlak olmuş. seninki de böyle bir şey olabilir. mutlaka doktora git röntgen çeksinler. anlaşılır ne olup olmadığı. sonrasında da voltaren sür, buz koy.

31

pes at.bir iki maç iyi gelir...

yemek yaparım

tam o dediğin anı yaşıyorum. netekim çok sıklıkla da yaşarım. want2die +1

eğer kendini limitleyebileceksen, yarım saat ders 10 dakika internet şeklinde çalış. ama bende olduğu gibi o on dakika uzayıp 1 saat oluyorsa eğer sıkıla sıkıla çalışacaksın sanırım :)

Elma yerim genelde. Elma yoksa başka bir atıştırma gıdası. Hem onu almak için giderken yürüyüş filen.. iyidir yani iyi. Ders çalıştığım nadir zamanlarda böyle yaparım.

çay-kahve. 10-15 dakikada içilir ve sonra yeniden ders oturulur. süreyi uzun tutunca konsantrasyon kayboluyor.

tv asla malum aptallaştırabiliyor.
belki internete girerim ama o da kendisine bağlayabiliyor nadiren yani.
bir çay doldurup balkondan aşağıda ki parkı izlerim.
31 +1

no.

sütün en ideal içim şekli ılık ve sade olmasıdır. eğer yapmadıysanız bir de öyle deneyin. farklı seferlerde içine bal, kakao, vs koymayı da deneyebilirsiniz..

her türlü denedim sonuç aynı

ben sütü hiç sevmem. zorla içirildiğim zamanlar oldu. ben kendimden geçiyorum ama ağzıma yaklaştırdığımda bile kusacak gibi oluyorum.

annen seni çocukken "bişe yemiyo gerizekalı olacak bu çocuk bi bardak süt içsin de ölmesin bari" diye beşşiğe yatırım içirene kadar işgence etmiştir belki.
kendimden biliyorum çünkü. süt kokusunu almamla sinirlenmem, midemin bulanması, huzursuz olmam ve kaçma isteğim oldum olası vardır.

ya siz içim geçiyor diyince uykunuz geliyor gibi anlıyorum ben. uyku getirir zaten ama huzursuzluğu bilemicem.

içi geçmek derken; araba ile seyahat ederken birden araba çukura düşer ve bütün iç organlarınız havalanır ya öyle bir duygu işte.

kan grubunuz a ise normalmiş.
bende o dediğiniz yoğurt yerken oluyo, sanki beyin resetlenmiş gibi dimi.

@shirana aynen öyle

yoğurt çok severim.fakat pirinç ve süt beni rahatsız ediyor.

a grubuysanız want2die ın dediği gibi, hazmedemediğimizden oluyor o. a grubu hayvansal proteinleri pek hazmedemiyor. başka protein kaynakları denemenizi öneririm kendi çapımda.

sütü sindiremiyor olabilirsin. yetişkinlerde çok sık görülürmüş. (türkiye de yüzde 70 oranında olduğu söyleniyor.)

laktoz entoleransı mı ney.

doktor değilim. ama bu gibi durumlarda önce sütü çok az, rahatsız olmayacak miktarda içiyorsun. sonra miktarı yavaş yavaş artırıyorsun. ta ki vücudun sütü tolere edebilene kadar.

şeklinde bir doktorun tavsiyesi var onu biliyorum.

bence hiç içmemek en iyisi. ev yoğurduyla yapılmış ayran varken... oh yes.

Laktoz intoloransı denen şeye sahipsin. bu da insülin dengeni bozuyor ve hipoglisimi atağı geçiriyosun o sıra.
İnatla tüketirsen uzun vadede ciddi sorunlar yaratabilir.

tam yaz.

tam yazman lazım ki insanlar alıntıladığın makaleye ulaşabilsin.

ama çok uzun oluyor linkler

makale ise, jstor gibi sitelerde de varsa, jstor adresini yazmakta fayda var.

şuradan da yardım alabilirsin, denedim 100% çalışıyor!
www.easybib.com

var.basarsın sepyayı olur o fotoğraf.
hem çirkinim diye bişey yok güzel kadrajla her türlü kurtarırsın.

ben de nefret ediyorum,artı çirkinim o yüzden de kamera gördüm mü türlü maymunlular yapıp durumu kurtarıyorum daha ne kadar kötü olabilir ki diye

valla doya doya cektırıyorum ama kasınca olmuyo be ıcınden ne gelıyosa oyle ol sacmala fln yanı

profil falan bi şekilde güzel çıktığın fotolar vardır. ben bile bazen öyle karizmatik çıkıyorum ki, inanamıyorum kendime.

bayılırım. her fırsatta da çektiririm. hele profesyonel yakalarsam affetmem :)

bende sevmem. olmuyor çünkü benden fotoğraf olmuyor.

sepya ve siyah beyaz oynamalar yaparım hep. :D bi an kamuoyu ile paylaştığım fotolarımı düşündüm hepsinin rengi alınmış ya siyah beyaz ya sepya :)

hoşlanmıyorum çirkinim ama bunu paylaşmayı sevmiyorum diyelim :)
fobi yenmek midir bilmem de bir bilen illa ki iyi çıktığın bir açı vardır onu bul hep öyle çektir demişti -yaptım mı hayır işim mi yok başka-

skolyoz var. :) fotoğrafı bırak fotoğraf makinası bile düşünemiyorum...

Hoşlanmıyorum, elimi kolumu ne yapacağımı bilemiyorum. Zaten pek fotoğrafım da yok. Ne kadar az olursa o kadar anlamlı oluyor hem.

fotoğraf makinasına votka dökmeyi denediniz mi? malum az votka vardır gerisi yoktur.

eklenti: fotoğraf çektirmekten nefret ederim, objektif alerjim var, sebebini fotoğraf çekiyor olduğuma bağlamışımdır hep ama yalan tabi çirkinimdir ben de muhtemelen:)

ben de güzel çıkmadığımı düşünüyorum fotolarda. çok fotoğraf çekip beğenmediklerini silebilirsin sanırım. evet facebook çıkınca milletin bi ağzında çiğnediklerini göstermedikleri kaldı. ha bi de bunlar var ben bayılıyorum buna.
www.youtube.com

çirkin model yoktur kötü fotoğrafçı vardır.

henüz benim gibi bir fotoğrafçıyla tanışmamış olmanda sıkıntı bence :)

hayır yok. evet var diyenlere de neyin kafası demek istiyorum. 1 yıl önce yaptıklarıma bakıp ben neden yaptım ki bunu diyorken tek bi cümle bir ömür boyu benle? mümkünatsız.

hayır yok

Çocuk galiba kadın yok ağlamak yok şeklinde anlamış sözü. Ondan yazdırmış. Benim ömür boyu vücudumda taşıyacak sözüm yok.

bir zamanlar per aspera ad astra vardı ama o da çok ele düştü allahtan yaptırmamışım.

severek taşıyorum "why so serious?"

var ve taşımaktayım zaten

söz değil ama, ileri de çocuklarım olursa adlarını belki taşırım.

One love.(O harfinin içinde peace işareti olan)
Kumar oynamadan kazanamazsın.
Jon.

no pain, no gain

benim var, kısa zaman sonra göğsüme yaptırmayı düşünüyorum..

(bkz: dövme yaptırılası sözler)

min el-mevt

"Götümüzden korksak arkamızda taşımazdık"
Belime yaptıracağım sana da öneririm

göte giren şemsiye açılmaz.

bende arapça ah mine'l aşk yazıyor. taşıyorum yani.

'beni kararsızlık mahvetti' :)

ben ayakkabı alırken bile saatlerce düşünüyorum hangisini alayım diye. benim gibi kararsız bir adamın yaptıracağı dövme şu olacak "sokarım dövmesine" bi türlü karar veremiyorum :). bir de çok sarhoş olduğum birgün "senin bir cipsten beklentin nedir" yazdırmaktan korkuyorum. çok hoşuma gidiyor o söz hehe

"-after all this time? +always"
"i open at the close"
"i solemnly swear that i am up to no good"
"mischief managed"