Giriş
(3)

vw polo 2011-2012 1.4 comfortline alınır mı

huguker
eşim ben ve 1,5 yaşında oğlum var çok fazla lükse de düşkün değiliz. çok sık gezen tipler de değiliz işimiz gereği. düz 1.4 motor olandan bakıyorum bir tane buldum tsi falan değil. 1.4 comfortline 2012 manuel 80 bin km de... ne dersiniz alınabilir mi ? bir de bu arabanın aşırı masraf çıkartacak kron
eşim ben ve 1,5 yaşında oğlum var çok fazla lükse de düşkün değiliz. çok sık gezen tipler de değiliz işimiz gereği. düz 1.4 motor olandan bakıyorum bir tane buldum tsi falan değil. 1.4 comfortline 2012 manuel 80 bin km de... ne dersiniz alınabilir mi ?

bir de bu arabanın aşırı masraf çıkartacak kronik sorunu var mı ?

malum 2. el piyasası çok yükseldi. şu an almayı düşündüğüm araba 58 bin tl. hadi pazarlıkla 57 olsun. bir de 1 sene kullanıp satmayı düşünüyorum şu sıralar ihtiyaç dahilinde alıyorum ve piyasada çabuk satabileceğim bir araba olduğunu söylendi...

bilenler gerek buradan gerekse yeşillendirerek anlatırsa sevinirim..

bir de bayramdan sonra 2. el piyasası düşer mi yoksa stabil mi kalır ? yeni araçların da dahil olabileceğini düşünüyor musunuz...

polo'ya takmış durumdayım bir çok marka ve araca baktım kafam çok karıştı artık bunda karar kıldım ve devam ediyorum.
0
huguker
(12.08.19)
Bayramdan sonra fiyatlar düşer denir genelde. Kışa doğru da düşer. Biraz bekleyip alın aceleniz yoksa.
0
Fusha
(12.08.19)
Turkiyede ikinci el fiyati dusmez artik.

1.4 atmosferik motor sikintisizdir. Polo'nun kronik sorunlari motor mekanikle ilgili detily genelde. İc trimle alakalidir. Sacma sapan buton kirilmalari, sofor koltugunun sallanmasi vb seyler vardir. Cam fitillerinden virc virc ses gelir.

Birebir ayni arabadir daha ucuza 1.4 ibiza bakın.
0
alfist
(12.08.19)
fiyatlar düşmez lakin bi sonraki yaza kadar tekrar kur şoku filan yaşanmaz ve araç fiyatları fırlamazsa yükselmez de. polo kendi sınıfının gayet öncülerinden bi araç. bende 1.2 2011 model olanı var ve 2 senedir beklemediğim tek bi sorun yaşatmadı. ancak araba kullandığını unutmamakta fayda var. kul yapısı ve mutlaka 1-2 iş çıkartacak başına.

araç alırken tabi sağlamsa triger bakımının ne zaman yapıldığını ve kış lastiklerinin olup olmadığı konusunu dikkate alın. söylediğim ufak detaylardan dolayı 3-4 ay içerisinde ccebinizden bu araç için 3 bine yakın fazladan ücret çıkabilir.

merak ettiğiniz diğer konular için isterseniz yazabilirsiniz.
0
johnnie w lker
(12.08.19)
(6)

Dine sempati duymak ve benzeri

amoldink1
Yargılamadan cevaplayalım.Yaklaşık dört yıl önce ailemin ağır baskıcı ortamından zorla, binbir sancılı süreçle özgür bir hayata adım attım radikal kararlar alarak. Bu hayatta büyük oranda dinin yeri yoktu çünkü soğumuştum, artık kendimi oraya ait hissetmiyordum. Önceden ne kadar saf, ne kadar gözü k
Yargılamadan cevaplayalım.

Yaklaşık dört yıl önce ailemin ağır baskıcı ortamından zorla, binbir sancılı süreçle özgür bir hayata adım attım radikal kararlar alarak. Bu hayatta büyük oranda dinin yeri yoktu çünkü soğumuştum, artık kendimi oraya ait hissetmiyordum. Önceden ne kadar saf, ne kadar gözü kör, aklı uyutulmuş olduğumu fark etmiştim ve o halden kurtulduğum için şükürler etmiştim.

Son zamanlarda yakınımdaki birkaç kişinin beyin yıkamasına maruz kalıyorum ve bundan kaçamıyorum, psikolojik olarak da baskı yapıyorlar ve bunları bildiğim ve beni etkilemeyeceğini düşündüğüm halde etkilendiğimi düşünüyorum. Son zamanlarda o eski pembe dini düşüncelere geri döndüm, sanki olumsuz taraflarını görüp soğumamış ve baskısını hiç yaşamamış gibi.

Nasıl kurtulabilirim bundan? Sanki tekrar sempati duyuyor gibi hissediyorum, saf çocuklar gibi "ama aslında öyle değil" demek istiyorum haklı itirazlara. Korkuyorum eski halime dönmekten. Bu insanlardan kaçamam, aynı ortamda olmak zorundayım ve ister istemez dediklerini duyuyorum.

Ne yapmalıyım? Demek istediğimi anlatabildim mi bilmiyorum çünkü kafam çok karışık, umarım anlatabilmişimdir. Dini kaynak önerisi, dini tavsiyeler vs. verecekler yazmasın lütfen.
0
amoldink1
(12.08.19)
Kendinizi nasil huzur hissediyorsaniz oyle yasayin. İcinizden o an ne geliyorsa oyle. O an dinlerin sepmatik gelmesi size daha cok izin veriyorsa bırakın gelsin. Siz nasil huzurlu olacaksaniz öyle olsun. Yanildiginizi dusundugunuz anda degistirirsiniz herseyi.
0
alfist
(12.08.19)
Caner taslaman videoları izle
0
luluki
(12.08.19)
Sen dine donsen de onlar gibi baskici olmazsin. Seni mutlu eden seyi sec.
0
dont eat me
(12.08.19)
Kadın mısınız? Kadınlar bu tip şeylerden etkilenebiliyorlar, sadece dinsel konularda değil.
0
enis buyutucu
(12.08.19)
Reçeten kitap okumak, cehaletten kurtulmak:

Sabah akşam birer doz tok karnına: Ahlakın soykütüğü üzerine.

Haftada bir haftasonları: iyinin ve kötünün ötesinde

Boş zamanlarında: az seçilen yol

Bunları bitirince kaybetme dönem dönem tekrar okursan zamanla daha iyi anlayacağını sanıyorum.

Belli bir bilinç düzeyinin üzerine çıkarsan yine inançlı olmayı seçebilirsin ama bu sefer kendi isteğinle. Bunda da yanlış bir şey yok. Zira gerçek demokrasi de böyle bir şey.
0
idexo
(12.08.19)
İnanç böyle bir şey değil. Birilerinin telkinleri, oluşturmaya çalıştıkları algıları ve dayatmalarıyla yaşatmaya devam edebilecekleri bir şey değil.

Sen dinden değil; cehaletten, taşra ahlâkından, taşra muhafazakârlığından, ahlakçı zihniyetten kurtulmak istiyorsun aslında. Bu sosyolojik bir sonuç. Tanrısal hakikat bunlardan bağımsızdır. Bunları iyi ve doğru bir şekilde ayrıştırırsan daha sağlıklı bir bakış geliştirebilirsin.

Yazdıklarını okuyunca aklıma Hz. İsa’nın son sözleri geldi:

“Tanrım beni neden terk ettin?”
0
levent bilgen
(12.08.19)
(3)

Lpg marka-model öneriniz var mı?

the coon
Araç yeni kasa fiesta. 1.5 yıl oldu. Benzin otomatik ve az kullanılan bir araç. Fakat yakın zamanda iş sebebiyle çok kullanılacak. Haftada min. 400km. Yani lpg maliyet açısından mantıklı hale geldi. Brc markası nasıl? Güvenli mi? Fiesta için hangi tip,model iyidir?
Araç yeni kasa fiesta. 1.5 yıl oldu. Benzin otomatik ve az kullanılan bir araç. Fakat yakın zamanda iş sebebiyle çok kullanılacak. Haftada min. 400km. Yani lpg maliyet açısından mantıklı hale geldi. Brc markası nasıl? Güvenli mi? Fiesta için hangi tip,model iyidir?
0
the coon
(12.08.19)
atiker gold ve üst serileri. her arabamda sorunsuzca kullandım. en ucuz kit olması da cabası. işçilik önemli, marka değil. istanbuldaysanız yer önerebilirim.
0
alfist
(12.08.19)
Prins techomax. Ayrıca usta daha önemli +1
0
Fusha
(12.08.19)
İstanbul da yaşıyorsanız Candan otomotiv ile bir görüşün . Taktırmasanız bile görüşün. Ben şehir dışından geldim ve taktırdım. Atiker Grande tercih ettim. Güzel günlerde kullanın. (aracım 2013 Opel astra h 1.6 manuel)
0
oligomer
(12.08.19)
(11)

araştırma görevlisi olanlar nasıl oluyor?

diffarentiationation
baştan sona bu süreci merak ediyorum.yüksek lisans başlangıcından hedefleyip kesin olacağım diyip sadece yüksek lisansa mı odaklanıyorlar? çalışırken hem yüksek lisans yapıp sonra mı araştırma görevlisi oluyorlar?başka üniversitede yüksek lisans okuyup veya okurken sınava girip mi oluyorlar? yoksa b
baştan sona bu süreci merak ediyorum.

yüksek lisans başlangıcından hedefleyip kesin olacağım diyip sadece yüksek lisansa mı odaklanıyorlar? çalışırken hem yüksek lisans yapıp sonra mı araştırma görevlisi oluyorlar?

başka üniversitede yüksek lisans okuyup veya okurken sınava girip mi oluyorlar? yoksa başka üniversiteden almazlar mı?

hocalarla nasıl aralarını iyi tutuyorlar? hem derslere çok çalışıp hem hocaların her dediğini yapıyorlar mı?

tamamen tesadüf mü yoksa olucam ben deyip olabilirler mi?

ben de araştırma görevlisi olmak istiyorum ama çok soru var kafamda. süreci özetleyebilir misiniz siz veya tanıdığınız için?
0
diffarentiationation
(08.08.19)
Bahsettiğin durumlar oluyor. Ama her üniversite her fakülte her bölüm kendi iç dinamiklerine sahip. Şuna vaktim yok. Uzun uzun yazarım. Mesajla da ulaşabilirsin. Bu işin iki ayağı var akademik ve idari kısım( referans torpil artık ne demek istersen)
0
intihar etsem de kendime gelsem
(08.08.19)
üniversiteler kadro duyurusunda bulunuyor. Sen de o kadrolara basvuruyorsun. Duyurularda gerekli nitelikler yaziyor. Yüksek lisans yapıyor olmak, işte hangi alansa su şu alan mezunu olmak gibi. Ales ve dil puanı önemli. Bunun yanında tanıdık hoca olur ve sağlam referansin varsa daha olumlu oluyor. Girmek gerçekten zor. Alesler 94-95 dil puanları 95-100 civarında geziyor çünkü. Ama referansı olan kazanıyor. Bazen de yüksek lisans öğrencisine özel açılıyor. Diyor ki şu şu konuda araştırma yapmış olmak ya da bunu demese bile kadroyu senin için açmayı düşünüyoruz haberin olsun hazırlan gel kardeşim Diyorlar.
0
westblack
(08.08.19)
yüksek lisansa başlarken asistan olma niyetim yoktu. derse sürekli katılıyordum, hocalarla aram iyiydi ama bu amaca yönelik yapmıyordum, derse çalışıp az çok mantıklı konuşunca sınıfta öne çıkılıyor zaten. sonra mesleğimle ilgili 2-3 ay staj yaptım, dedim ben bu işi yapmayacağım akademisyen olacağım.

bizim okulda asistan olmam imkansızdı zaten kadro vermiyorlar biliyorum, 3-4 tane başka devlet üniversitesi denedim olmadı. torpil vs yoktu zaten öyle işlere girmem ama puanlarım çok iyiydi ales-dil ikisi de 95 üstüydü o yüzden biraz umudum vardı. dedim puanla çalışmayla olmuyor sanırım bu işler. sonra özel bir üniversite sınav açtı, umutsuz umutsuz girdim ama yine de çalıştım sınava, bir baktım kazandım. çok da mutluyum açıkçası.

devlette, iyi bir şehirde, yl-doktora yapılan okul dışında torpilsiz asistan olmak gerçekten zor. o yüzden puanları yüksek tutup özeller denenebilir.
0
signore
(08.08.19)
araştırma görevlisi olmak artık çok zor ve çok güvensiz bir kariyer.

neden zor? işsizlik ayyuka çıtığı için artık herkes bari akademisyen olayım derdine düştü. akademisye olmanın ilk basamağı da araştırma görevlisi olmak. doğal olrak rekabet büyük. torpil bulmak kısmını zaten saymıyorum.

neden güvencesiz? araştırma görevliliği için kanunda 2 şekil var. birincisi 50/d denilen, eskiden enstitü asitanlığı olarak tabir edilen tür, diğeri 33/a denilen daimi kadro. 50/d şu demek seni yüksek ya da doktora yapan bir öürenci olarak, öğrencisi olduğun fakülte veya enstitü işe alır. öürenciliğin devam ettiği sürece normal araştırma görevlileri gibi açlışırsın, aynı işi yapar, aynı haklardan yararlanır, aynı maaşı alırsın. ama öğrenciliğin bittiği anda, yani tezini bittiğin anda asistanlığın sona erer, kapının önüne konursun. ondan sonra sil baştan kendine öğretim üyesi olarak kadro aramaya başlarsın. 33/a ise öğrencilikten bağımsızdır. hala hiç öğrenci olmasan da, ya da tezini hiç bitiremesen de asistanlığın devam eder. istersen asisyan olarak emekli olursun. üniversitelerin çoğu artık 50/d asistan alıyor. böylece her hangi bir öğretim üyeliği vaat etmeden asistanları kullanıp kullanıp atıyor. o zavallılar da 30 yaşına gelmiş, hiç reel sektörde iş tecrübesi olmadan piyasada iş ya da üniversitelerde kadro aramaya başlıyorlar. dolayısıyla eğer bulabiliyorsanız 33/a için açılan kadrolara başvuru yapın.

bir de artık araştırma görevlisi için ilanlarda yüksek lisans öğrencisi olmak gibi şartlar konuluyor. yani bi taraftan yls'ye başlamak işinizi kolaylaştırır.

ar gör olmak çok detaylı, çok farklı prosedürleri var. kafanızdaki soruları net şekilde sorun özelden cevaplayayım.
0
halanne
(08.08.19)
Aras gor kadrolari 50d. Yani doktora bitince okulun seni istihdam etme zorunlulugu yok. Ogretim gorevliligi 33a acisindan avantajli.

Yukarida yazilara ek olarak bir sey soylemek istiyorum.
hocalarla nasıl aralarını iyi tutuyorlar? hem derslere çok çalışıp hem hocaların her dediğini yapıyorlar mı?
Hoca ile arayi iyi tutmak demek hocanin her dedigini yapmak demek olmamali. Insanin kendi prensipleri, meslek etigi ve kendi dusunceleri olmali. Gerektiginde hocadan farkli bir soz soyleme "cesaretini" gosterebilmeli.
Bunu neden soyledim? Cunku maalesef hocalarin kolesi olmus bir aras gor ile ayni ortami paylasmaktayim. Boyle yaparak okulda guzel yerlere gelebilecegini/tercih edilebilirligini artirmaya calisiyor ama disardan bakildiginda ne yazik ki birey olamamis insan profili ciziyor. Cok uzucu...
0
nax
(08.08.19)
50d'li ve yukarıda yazılan tabirle "zavallı" bir araştırma görevlisiyim. Torpil, referans vesaire olmadan hakkımla kazanarak girdim.

Bahsedildiği gibi 50d nin iş güvencesi yok, 33a nin var. Fakat artık 33a kapsamında araştırma görevlisi alımı olmuyor. Herkes 50d li olmanın bilinci ile başlayacak bundan sonra. Olmak istiyorsanız kesinlikle olmaya çalışın. Doktora sonrası ilişiğinizin kesilmesi sorun olmaz. Neden? Çünkü siz doktora sonrası ayrılacağıniz bilinci ile hareket edecek, kendinize ona göre yatırım yapacaksınız.

Ilan.gov.tr den tüm üniversitelerin akademik kadro ilanlarını takip edebilirsiniz.
Artık hemen hemen her üniversite lisansüstü eğitim yapıyor şartı koyuyor ilanlara. Zira 50d li alacaklari icin ogrenci olmaniz geremiyor.
Daha sonra ales, yabancı dil, lisans not ortalaması ve yazılı sınav ile değerlendirme yapılıp alımlar gerçekleşiyor.

Başarılar dilerim.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(08.08.19)
Bölüme göre değişiyor olabilir ama genelde her araştırma görevlisi olan yüksek lisans aşamasında, hatta başlarında olur. Zaten başvuru şartlarında da bu belirtilir. Anabilim dalına çalışacak insan alacaklar; o yüzden 1-2 sene içinde doktorasını bitirip kendisi hoca olacak kişiyi pek istemezler. Körpe asistan alıp yetiştirmek isterler.

Üniversitelere kadroları YÖK veriyor, o yüzden haydi ben şurada asistan olayım deyip olamıyorsunuz. Hatta hocalar kürsüye bir asistan mı alsak dediğinde bile YÖK kadro vermeyince olmuyor. Vakıf üniversitelerinde işe alım süreçleri biraz daha farklı sanırım, onlar daha rahat ilan verebiliyor. Ayrıca bir kürsüde halihazırda asistanlar varsa onlar doktoralarını bitirmeden de asistan alınmayabiliyor. Bu dış faktörler yüzünden beklemeyi gerektiren bir süreç. Dolayısıyla araştırma görevlisi olana kadar özel sektörde çalışılıyor. Bu "tesadüf" ile ilgili sorunuza da cevap olabilir.

50/d'denin ifade tarzından hareketle araştırma görevlilerinin çalıştıkları üniversitede lisansüstü eğitim alıyor olmaları şartı koşuldu bir ara, YÖK'ten yazılar falan geldi ama bana çok güvenmeyin bu konuda. Farklı üniversitede yüksek lisans/doktora yapan asistan arkadaşlarım oldu ama bir kısmı kaydını naklettirdi, son durumu bilmiyorum. Zaten her üniversitede lisans üstü eğitim de verilmiyor ve başka yerde eğitim görmek bir mecburiyet haline geliyor. Ancak hocaların kendi öğrencileri olan ve tanıdıkları lisansüstü öğrencilerine daha sempatiyle bakacakları da neredeyse kesin.

Hocalarla ilişki konusu tamamen hocaya ve hocanın çapına bağlı. Asistanına çanta taşıtıp faturalarını ödetmek için bankaya yollayan hoca modeli olduğu gibi asistanıyla doktrinde zıt görüşleri savunan, ona eşiti gibi davranan hocalar da var. İlk model hocanın kokusunu alırsanız kaçın derim. Zaten sözlükte de sık sık eleştirilen "torpil" olayı bu ilk model hocalarda oluyor; akademik anlamda çok başarılı olsanız da kendi yeğenini işe alır o. Torpilci hocaların dışında normal hocalar genelde lisansta veya lisansüstü eğitim sırasında derslerdeki performansını beğendikleri öğrencileri asistan olarak seçer. Böyle bir tanışıklık yoksa da gerçekten önceki akademik başarıları ve bilim sınavına bakıyorlar. Hatta aynı kadroya başvuran birden fazla beğendikleri öğrenci de olabilir, burada da söz konusu ölçütlere göre karar verirler. Tabii not ortalaması en düşük adayın, sırf hocalar onunla çalışmak istediği istediği için işe alındığı da oluyor; yine dönüp dolaşıp "torpil"e geliyoruz. (Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, benzer bir vakada tüm puanları aşırı yüksek bir adayın cümle kurmaktan aciz bir tip olduğunu gördüm; böyle tiplerin alınmamasını da yadırgamıyorum açıkçası. Sürekli test çözüp dersleri ezberleyerek üniversite bitirerek yüksek not ortalaması yapmış ama pratik zekası sıfır tipler var cidden. Bu yüzden alt sırada olup da işe girenlerin de hepsi torpil olmayabilir, ya da belki ben çok safım.)

Siz de araştırma görevlisi olursanız birlikte çalışacağınız hocaları tanımalısınız; kesinlikle anlaşamayacağınız biri ile doktorayı bitirene kadar birlikte çalışmak size de işkence gibi gelebilir. Hocanın her dediğini yapma psikolojisiyle bu işe girmeyin. Zaten makul biri hoca sizden yapmamanız gereken bir şeyi yapmanızı da istememelidir.

Ayrıca başta söylediğime geri döneyim: Bilgisayar mühendisliği ile hukukta araştırma görevlisi olmak farklıdır; niyetiniz ciddileştikçe kendi alanınızdan asistanlarla konuşun.
0
wish i could find a way to disappear
(08.08.19)
zaten süreç ve koşullar güzelce açıklanmış şimdiye kadar. ben kısa birşey eklemek istiyorum. tüm o sınav puanlarının yanında bir de hocaların insiyatiflerini kullandıkları mülakat notu oluyor, o epeyce belirleyici... yani hocaların seni istemesi gerekiyor. bunun için çalışkanlık ve alana karşı ilgili olduğunu göstermek olmazsa olmaz şart. bir de bölüme iş arkadaşı olarak gireceğin için arıza çıkarmayacak, "easy-going" kişilikleri daha fazla tercih ediyorlar.

ayrıca benim şahit olduğum kadarıyla asistan olmak isteyenler niyetlerini lisansta belli ediyorlardı, hocalara önceden söylüyorlardı. yani kariyer planını akademisyenlik üzerine kuruyorlardı ta en baştan.
0
evanka
(09.08.19)
Boş işler onlar açıkça söyleyeyim. Zamanını boşa heba etme. Parayı hiç söylemiyorum çünkü o kazanılır da en güzel zamanların ciğeri beş para etmez adamların egosunu gazlamakla geçer. Meslek lisesi öğretmeni 8bin TL alıyor. Harcadığı efor malum.
Nasıl girerim e gelince adamın varsa girersin yoksa hiç umutlanma. Özel üniversite belki olur ama belediye çöpçüsünün bile senden daha çok hakkı olur. Anlattıklarım sert gelebilir ama gerçekler bunlar.
0
50promil
(09.08.19)
Lisansta dersleri iyi tutup, bir hocanin gozune girmek ve hoca sozunden cikmamak ilk asama.

Lisans son sinifta ALES ve YDS'den min. 85'er veya ustu puan alacak seviyeye gelmis olup, son sinifta bu puanlari almak (sureci hizlandirmak icin o sene. Yoksa istediginiz zaman yl ve bu sinavlara giris serbest).

Yuksek lisansi vakit kaybi yasamadan bitirmek. Ales ve yds'yi guncel tutmak.

Sonrasinda kadrolara basvurmak ya da hocanizin sizin icin rektorunuzden kadro talep etmesi.

Bu is tabiatiyla boyle. Bunun adi torpil degil. Siz bu surece lisansran beri hazirlanmis olacaksiniz. Arkadaslariniz batak atıp haftasonlari icerken siz calisiyor olacaksiniz.

Bu surecte gecim nasil saglanacak? Bu sartlari saglayacak potansiyeli olan kisi kesinlikle burs buluyor. Emin olun.

Siz iyiyseniz, egitim sistemimiz ve imkanlar o kadar da kotu degil. Aglaklari dinlemeyin yeter.

Ve bu isi gercekten seviyorsanız hedefleyin. Yoksa oto galeri acip esnaf olan arkadasinizin gunluk gelirinin sizin aylik geliri oldugunu bilmeniz sizi cok uzer.
0
alfist
(09.08.19)
vakıf üniversitesinde olursun ama ne işler yaparsın bilinmez. Maaş olarak devlet çok iyi tabii, ama ben hiç bakmadım bile (çünkü ilan da çok nadir çıkıyor, çıktığında da kimin alınacağı belli diye düşünüyorum çoğu zaman)

iş garantisi kadro falan demişler ama doktorayı bitirdikten sonra zaten buluruz bence ya. Ben kendi alanımda dr.öğretim üyesi ilanı görüyorum sağda solda, ha yine devlet değil çoğu tabii.

Ben öğretim görevlisiyim, bir arkadaşım araştırma görevlisi, o zamanlar yök'ün sayfasından bakıyorduk şimdi ilan.gov.tr var sanırım, baya ilan bulduk başvurduk kazandık. (yani okuduğumuz yerler değil, bambaşka yerlerde bulduk) Ama devlete girebilen bizim iki katımız maaş alıyor o ayrı :D
0
nhk ni youkosu
(09.08.19)
(25)

Kız ismi önerisi?

raskolnikovv
- Ece - Eylül- Eylül Ece - Pelin - Gülce
- Ece

- Eylül

- Eylül Ece

- Pelin

- Gülce
0
raskolnikovv
(08.08.19)
Gülce en hoşuma gideni aralarında.
Zeynep çok fiks olmasına rağmen bayılırım
0
kisa
(08.08.19)
Eylül çok hoş
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(08.08.19)
gülce
0
füt
(08.08.19)
gülce

ikinci olarak eylül G-ece (evet gece ne var olamaz mı yani?)
0
hem şişko hem deli
(08.08.19)
pelin

bonus defne

gulce nedir? anlami ne?
0
exlibris
(08.08.19)
eylül
0
ayin yazari
(08.08.19)
eylül +1
0
helena
(08.08.19)
Ece, tabi ki Ece <3
Olmadı Eylül Ece
0
pati
(08.08.19)
Gülce'yi hep sevmişimdir, kendi kızıma daha iyisini bulduğum için koymadım ama bana hep güçlü, mutlu bi imaj çizer gülce.
0
mavibalık
(08.08.19)
yeğenimin adı olduğu için gülce diyorum :)
0
tolgan
(08.08.19)
Eylül
0
jacque
(08.08.19)
gülce ismini ben de hep cok sevmisimdir ama turkce karakter icermeyen bir isim tercih ederdim ben olsam. ece ismini de cok severim, bunlar arasindan tercihim ece olurdu.
0
in vino veritas
(08.08.19)
Türkçe içermeyen isim +1
En güzeli ece, yurt dışına giderse kolay olur. Benim adımda ı var sıkıntı oluyor mesela.
0
bir nick var benden iceri
(08.08.19)
Benim kizimin adi Gülce. Kendisi dahil duyan herkes çok seviyor bu ismi.
0
alfist
(08.08.19)
Gülce çok güzel
0
somethinginthewayshemoves
(08.08.19)
pelin tabi.
diğerleri çok zorlama
0
dafuq
(08.08.19)
Sevince
0
sameidiot solo
(08.08.19)
Eylül
0
ciagra
(08.08.19)
Cevap rumuzumda :)
0
eylul
(08.08.19)
Gülce
Melek
0
brnbrs
(08.08.19)
Gülce ismi içinde gül olduğu için sanırım hiç güzel gelmiyor bana. Eylül ve Ece isimlerini severim. Eylül Ece güzel bir kombinasyon diye düşünüyorum.
0
nundu
(08.08.19)
Eylül Ece
0
sessiz kalma hakkina sahipsin
(08.08.19)
Ece
0
not sure if serious
(08.08.19)
Pelin
0
kveldulv
(08.08.19)
Eylül
0
all girls dream
(08.08.19)
(1)

Attila Biyografisi Önerisi

levyashin
Attila'ya (avrupa hunları hükümdarı) dair yazılan iyi bir biyografi arıyorum. Çok sayıda yazar buldum yazmış olan ancak kimi roman kimisi yanlıymış(yorumlara göre) kimisi de attila hariç her şeyden bahsetmiş.Var mı, daha önce tatmin edici bir biyografisini okuyup önerebilecek olan?
Attila'ya (avrupa hunları hükümdarı) dair yazılan iyi bir biyografi arıyorum. Çok sayıda yazar buldum yazmış olan ancak kimi roman kimisi yanlıymış(yorumlara göre) kimisi de attila hariç her şeyden bahsetmiş.

Var mı, daha önce tatmin edici bir biyografisini okuyup önerebilecek olan?
0
levyashin
(07.08.19)
Ali Ahmetbeyoglu ismini arastiriniz.
0
alfist
(07.08.19)
(7)

30-40-50-65 bin TL lik bir araba

foster
selam sevgili araç severler.uzun yazmamaya çalışacağım, direneceğim.öncelikli sorum şu; ne kadarlık bir araba almalıyım?30 bin tl nakit param var. onun dışında 60 bin tl civarı dolar ve altınım var. (kendi kendimi fişliyormuşum gibi hissettim)dolar da kardayım. ama bozdurmak istemiyorum. biraz düştü
selam sevgili araç severler.

uzun yazmamaya çalışacağım, direneceğim.

öncelikli sorum şu; ne kadarlık bir araba almalıyım?

30 bin tl nakit param var. onun dışında 60 bin tl civarı dolar ve altınım var. (kendi kendimi fişliyormuşum gibi hissettim)

dolar da kardayım. ama bozdurmak istemiyorum. biraz düştü çünkü. kredi çekip hızla kapatabilirim.

eski arabam twingo ydu. 19 yaşında genç bir delikanlı. 206 ya binince bile yarış arabasına binmiş gibi hissediyorum. bi kere golf e bindim uzay arabası filan gibi gelmişti.

araba işine çok para harcamak istemiyorum. ama biraz açık olmak gerekirse gösterişli bir araba almak istiyorum.

daha önce bir proje görüşmesi için bir şirkete gittim. adamlar bizim tiviciği görünce, gülüp, sizin mi diye sordular.
ne münasebet, oda bir birey ve kendi kimliği ve kişiliği var sadece ruhsatı bende dedim. işi vermediler.

artık hangi arabayı alsam ondan çok daha fazla yakıt tüketecek. vergisi çok olacak. parçası pahalı olacak. hatta elli bin yüz bin küsüratsız sayılarda bakım yaptırmak gerekecek, üzüleceğim, belki hasta olacağım. her motor yağı değişiminde her benzinlikte onu arayacak gözlerim. her korna sesine irkileceğim. kalbim bir egzozun boşluğuna sıkışacak ve bir daha hiç bir farla göz göze gelemeyeceğim.

şaka maka içim yanıyor. belki başrol değildi ama gerçekten çok delikanlı bir yan roldü. bir keresinde apandistim patladığında beni hastaneye yetiştirdi. tabii ben sürüyordum da, yinede o da sürülüyordu, ses etmeden gidiyordu, hayatımı kurtardı.

ikonik bir araba almayı düşünüyorum dostlarım. hem hafif zengin arabası gibi durur, iş görüşmelerinde filan varlıklı gösterir hemde ben böyle arabalara çok meraklıyım yaaa tarzı verir.

aklımda fiat 500, mini cooper, mito gibi arabalar var. aslında audi a1 alabilecek param olsa onu alıp, a3 çok büyük ya bu en süperi, o kasaya motor düşük geliyor diye geyikte yapmak isterim ama pahalı.

citroen c1 ya da peugeout(inşallah böyle yazılıyordur) 107 gibi arabalarda olabilirdi ama onlarda çok masraf çıkarır kesin.

yeni kasa c3 ya da renault captur da olabilir. hatta 70 bine filan minicooper countryman filan bile olabilir.
ama çok masraflı mı olur bilmiyorum.

ev iş arası 3-4 kilometre. hep kısa mesafe sürüyorum. senede 3-4 kere de uzun yola çıkıyorum. artık patlayacak bir apandistimde yok. bir süre daha rahatım sanırım.

i20 nin kahverengi arabalarıda iyi de, pahalı olabilir gibi. ya da hiç karıştırmayıp ford fiesta lpg li mi alsam? zaten o fiyat bandında gösterişli güzel bir araba yoktur belki ? direk ekonomiye mi odaklansam ?

kafam çok karışık. yıllardır otomobil servisine değil hurdacılara gidiyordum parça almak için. otostopçular bile binmiyordu kampüs içinde. şimdi boşluğa düşmüş gibi hissediyorum.

acaba idareten bir araba alıp seneye başka bir araba mı alsam? o zamana kadar dolar artarsa bozarımda.

çok küçük olmasa smart almak isterdim. tabii eğer oda beni isterse. ama uzun yol için küçük. kısa yol içinde küçük ama idare eder.

daha aklıma takılan milyonlarca şey var ama kendime kısa tutacağıma dair söz vermiştim. herkese teşekkür eder esenlikler dilerim
0
foster
(07.08.19)
bende kırmızı fiat500 var satayım sana, twingo'dan sonra güzel gider
0
nonik
(07.08.19)
@nonik ne kadar hocam ? birde yakiti nedir ?
0
🌸foster
(07.08.19)
şöyle millet bakınca dönüp bi daha baksın dersen suzuki jimny al geç. hem farklı hem de havan olur. türkiyede adam gibi alım gücü olsa 2. el piyasa gerçekten hakkıyla olsa şu jimny'i alıp bi binerdim. kırmızısı fena. ama sana uyar mı bilmem. yazılardan 2. el kaygım yok gibi anladım o yüzden verdim bu tavsiyeyi.
0
ergenpezeveng
(07.08.19)
Ben de araba bakıyorum bu aralar. Fiyatlar inanılmaz uçmuş. Geçen yıl 33bine sattığım araba bu yıl 40-45 arası.
Minicooper countryman’ den uzak dur demek için gelmiştim. Güzel araba ancak yakıt konusunda çook yakıyor. Twingo’dan sonra kalp krizi geçirirsin :)
Japon arabaları iyidir;) jazz bakabilirsin
0
takıl yani takmıyo belli
(07.08.19)
tesekkur ederim.
+yaris
+jazz
+ bir kiside mesajla volvo c30 dedi
-mini cooper coutryman

japon konusu mantikli olabilir. japonlara odaklanayim biraz. suzuki jimny de enteresan arabaymis aslinda.
ama dag arabasi gibi duruyor biraz
0
🌸foster
(07.08.19)
Cok meshur bir Peugeot yetkili bayiinin patronu 2007'den beri 107'ye biniyor. Sorunsuz araba. C1 ile ayni zaten.

Ford Street Ka oneririm. Yeni bir sey olsun derdeniz 50-60'a guzel 500'ler var.
0
alfist
(07.08.19)
Eski aracım mini cooper cm idi, illallah ettirdi bana. Parçaları pahalı, sürekli sıkıntı çıkartıyor, ebatına göre çok yakıyor vb vb vb.. Şimdi bmw aldım eşşekten inip ata binmiş hissiyatı sergiletti bana. 2004 üstü makyajlı 60-70'e bulunabiliyor. Fakat o kadar uçmam dersen ford fiesta 2011 üstü alabilirsin, hem ucuzdur hem de estetik anlamda güzeldir. Çok yakmaz, parçaları da görece ucuzdur aynı zamanda araba sürdüğünü hissettirir.
0
themmis
(07.08.19)
(7)

Arabayla ilgili kararsızlığı yok edelim

alfist
Elde bir araba var. Eski model ama genel durumu çok iyi. Japon aracı. Konfor, donanım, kozmetik durum 30 bin liralık, 19 yaşında bir araç için mükemmel.Satılsa aynı paraya daha iyisini alma şansımız yok. En az üzerine 20-30 bin eklenmeli ki ortalama bir güncel araç alınabilsin. Üzerine para eklenece
Elde bir araba var. Eski model ama genel durumu çok iyi. Japon aracı. Konfor, donanım, kozmetik durum 30 bin liralık, 19 yaşında bir araç için mükemmel.

Satılsa aynı paraya daha iyisini alma şansımız yok. En az üzerine 20-30 bin eklenmeli ki ortalama bir güncel araç alınabilsin. Üzerine para eklenecek bir dönemde de değiliz. Ülke şartları malum. Yüzüne bakılmayan araçlar ateş pahası olmuş. Benim aracımdan 10-15 bin tl daha pahalı araçlar bile (Linea vs. oluyor o paralara çünkü) benim aracım kadar kaliteli değil. Daha fazlasını vermeyecek. Daha yüksek fiyat fark gerektirecek araçlara da gücümüz yetmez. En güzel aracın elinde tutabildiğin araç olduğu bir dönemde olduğumuzu düşünüyorum. Bildiğin ve sahibi olduğun araç en iyi araç şu ortamda bence.

Aracın silkeleme sorunu var, günlük kullanıma mani değil; hatta usatmız da "yaptırmaya kalksan para benim cebime girecek ama görmezden gelerek en az 100-200 bin binebileceğin bir durumda aracın, masrafa girmene değmez" diyor. Subaplardan kaynaklı bir silkeleme olabilir, motorunun genel sağlığı iyi, bir sarsıntıyı tesbit için motor açtırmana, motor yaptırmana değmez diyor.

Bir de şanzıman indirilip, revize edilmeli; uğultu başladı. 700-800 civarı masrafı var.

Özetle, bu arabaya totalde 5-10 bin tl harcansa, çok yüksek modelli araçlarla aynı sorunsuzlukta ve daha fazla konforda olacak. Zira bunun dışında yaşından kaynaklı arıza çıkarabilecek tüm mekanik parçalar orijinalle değiştirilmişti ve japonluğunu gösterecek düzeyde uzun yıllar "eski araba olmasından" kaynaklı herhangi bir başka arıza açmayacak büyük ihtimalle.

Bu halde de binilse birkaç sene binilir ama biraz keyif kaçırıyor.

Özetle; bu araca bu masrafı yapıp, şu ekonomik ortamda yeni bir araç için çekilecek kredinin faizinden daha düşük bir masrafla güzelce binmek mi? Yoksa nerede tırak, orada bırak diyene kadar 5 kuruş bile harcamamak mı? Yoksa yakın fiyatlarda başka bir araçla takas etmek mi (ki yeni alınacak arabanın da ne çıkacağı spru işareti)? Ne dersiniz?
0
alfist
(29.07.19)
2012 model opel corsa ile eşim kaza yaptı ve hava yastıkları açılmasaydı, eşim allah korusun vefat edebilirdi. artık o araçta metal yorgunluğu olabilir. japon araçları genelde yere yakın ve kazalarda dezavantajlı. bence biraz ekonomini sıkıp daha yeni bir araç almanı öneririm. hiç bir şey sağlıktan önemli değil bence.
0
mikahakkinen
(29.07.19)
japon olmasa değiştir derdim. bakımları yaptırın, bırakın masraf olsun ama buna değer. para verip yepyeni alacağınız arabanın kalitesi de fiyatına göre uygun olmayacak çünkü her şey dehşet pahalılaştı.
yaptırıp tepe tepe kullanın
0
MtKrt
(29.07.19)
@mikahakinen, çok geçmiş olsun öncelikle. Bu araçta da 2 adet hava yastığı ve abs mevcut. Sizle aynı fikirdeyim, ancak tüm şartları zorlasam bile yine düşük model ve benzer sorunları olabilecek araçlara yetiyor ekonomimiz. Hiç arabaya binmeyelim desek, ufak çocuk da olduğu için gerçekten ihtiyacımız var. Merkeze uzak yaşıyoruz artık.
0
🌸alfist
(29.07.19)
Japon olmasa bas geç derdim. Honda mı? Eğer öyleyse yaptır geç. Bir 10 yıl daha rahat binersin. Sonrasına sonra bakarsın. Şu an borçlanmaya değmez.
0
baldan kaymak
(29.07.19)
abi sen o corolla'yı satacaksın. satmadıkça beynini kemirecek. sat, rahat et.

olmadı tekrar benzerini alırsın.
0
babilbaligi
(29.07.19)
daha çok şehir içi kullanıyorsan bence idare eder, hatta masraf bile yapma bu şekilde gitsin gittiği yere kadar.

ama uzun yola çok çıkıyorsan güvenli değil, aile çoluk çocuk falan girince işin içine daha güvenli bir araca binmek gerek diye düşünüyorum. ne kadar sakin kullanırsan kullan bin bir türlü manyak var.
0
reanarchy
(29.07.19)
elbette yaptır.
hele mazda ise kesin yaptır..
0
2 tostos turan
(29.07.19)
(6)

Honda, Toyota gibi araçlar gerçekten zor mu bozuluyor?

gezegen olan pluton
Bunların mesela 100 binden sonra arızaları, değişen motor bakım parçaları olmuyor mu? Ya da diğer araçlara göre daha çok kullanımdan sonra mı oluyor, mesela Hyundai ile karşılaştırsak, 100 bin, 150 bin ve 200 bindehangisinin daha çok parçası değişir, aynı mı kalır, yoksa farklı mı?
Bunların mesela 100 binden sonra arızaları, değişen motor bakım parçaları olmuyor mu?


Ya da diğer araçlara göre daha çok kullanımdan sonra mı oluyor, mesela Hyundai ile karşılaştırsak, 100 bin, 150 bin ve 200 binde
hangisinin daha çok parçası değişir, aynı mı kalır, yoksa farklı mı?
0
gezegen olan pluton
(05.07.19)
mekanik aksamlari daha uzun dayaniyor evet. ama elektronik aksamlari konusunda bilgim yok.
0
tanaka
(05.07.19)
mekanik japon'un duzenli bakimini yaparsan ve dikkatli kullanirsan 100bin hicbirsey, major birsey degistirmen (mesela sanzuman gibi) 400-500u bulur.

arkadasa 2 sene once 400binde lexus (luks toyota) aldik, arac 94 model, $500 verdik araca. cok da temiz bakilmis oldugunu soylemek zor. ama motor sanzuman orjinal. on frenleri yenilerken tamirci on takim da orjinal demis. yani buyuk ihtimal aracin yuruyeni de orjinal. 2 senede 25bin daha ekledi, tik yok diyor. aracta far yikama fonksiyonuna kadar hersey faal, bir tek radyonun ekraninin pikselleri gitmis.

tabii isin icine elektronik girince sikintilar basliyor. yeni nesil japonlar 90lardaki japonlar gibi 1 milyon km'yi gorebilir mi, bence artik zor. artik zaten bilincli olarak da oyle arabalar uretilmiyor ki araba satabilsinler. kia/hyundai ayni seviyede olmasa bile gordugum kadariyla almanlara gore daha problemsiz araclar.

ha alir misin dersen, yok. cok bakindim ama surus dinamiginin olmamasi, CVT belasi, ucuz pilastik parcalarin coklugu, takirtilar gibi seyler beni asiri rahatsiz ettigi icin benim elim gitmiyor bu araclara. gecen 2019 model bir tane kucuk toyota suv'yu surdum, ana yolda yan aynalar ruzgardan o kadar titriyor ki serit degistirirken arkayi goremiyorsun. ama japonun ayna motoru bozulmuyor, pbur taraftan bmw alsan ayna titremez ama 5 senelik aracta ayna motorunu eline alabiliyorsun.
0
cooperr
(05.07.19)
Evet zor bozuluyor. Hyundai de belli modellerde zor bozuluyor.

Bütün taksiciler yanılıyor olamaz.
0
babilbaligi
(05.07.19)
Evet zor bozuluyor. Yani şöyle; arabayı bir yerden bir yere ulaşım aracı olarak görüyorsak, bu hizmeti yerine getirtmeyecek arızalar neredeyse hiç olmuyor. Japon arabalarında iç trim dediğimiz aksamlar çabuk gidiyor sadece. Cam butonu, kapı kolu, kalorifer menfezi vb. Bunun yanında eski model Japon araçlarında arka cam fitillerinin altından kaportalar çürüyor. Ön cam da hakeza öyle. Tabanda, şaselerde, kapı eşiklerinde olmuyor. Cam kenarları çürüyor.

Onun haricinde motor, mekanik, yürüyen aksam bozulmuyor.

335 binde Corolla var bende. Daha hiç ön takım değişmemiş, fabrika parçaları duruyor halen.

Motora anahtar değmedi. Benim aracımda trigger kayışı yok, zincir var. 335 binde halen zincir öylece duruyor. Ne bir bakım ihtiyacı, ne bir arıza.
0
alfist
(05.07.19)
6 sene honda kullandım.
far bile patlamadı arabada. en ufak bir tamir görmedi. 100binde sattım.

üniversitede (2003) bir arkadaşımda 91 model bir civic tek kapı vardı.
bütün aksam orijinal halen diyordu.

evet japonların mekanikleri çok iyi. ama son yıllarda hondada sıkıntı çıkıyor sanki bazı konularda.
0
teritori
(05.07.19)
2004 corolla vardı bizde. 130000 km kullandık. 10. Senesinde arabanın tek bozulan aksamı bagaj lambasıydı. O da 2.5 liralık ampüldü.

Konforsuzlar, kabalar, malzeme kaliteleri düşük. Fakat eşek niyetine bin gık çıkarmıyorlar. Elektroniğin de cıvkını çıkarmıyorlar.

Şimdi bir alman arabası var bende, arabadaki bir soket gevşemiş o soket gevşedi diye aylarca farklı farklı arızalar verdi. En son gaz pedalı acil durum moduna geçti, araba gaza saçma sapan tepki vermeye başladı. Sonunda anlayan bir adama denk geldim soketi temizledi yerine taktı sırf soket yerine oturdu diye araba normal bir şekilde çalışmaya başladı. Japonlarda böyle bir saçmalık olacağını düşünmüyorum.
0
denizgonen
(05.07.19)
(7)

Şu saat klasik kıyafetle nasıl olur?

alfist
Merhaba, saat şu:https://www.decathlon.com.tr/w900-m-swip-dijital-saat-id_8360801.htmlKravatsız takım elbise yahut sadece gömlek-kumaş pantolon vs. ile giyildiğinde.
Merhaba, saat şu:

www.decathlon.com.tr


Kravatsız takım elbise yahut sadece gömlek-kumaş pantolon vs. ile giyildiğinde.
0
alfist
(18.06.19)
yakışmaz bence
0
re noreno
(18.06.19)
Olmaz
0
elorelia
(18.06.19)
tüh ya, belki içindeki metalik kısımlardan kurtarırız demiştim.

Neyse, peki bana maks 250 tl'ye kadar bir saat önerir misiniz? Gidip bir avm'den alabileceğim marka olursa iyi olur. Bütçe de düşük ama umarım vardır öyle bir saat :)
0
🌸alfist
(18.06.19)
gömlekle olmaz. polo tşörtle olur bence
0
kitik
(18.06.19)
polo tişörtle olur +1
0
evandro roncatto
(18.06.19)
Gömlekle olmaz +1
0
westblack
(18.06.19)
avm'de bulunsun dedin diye

www2.hm.com
0
hot potato
(18.06.19)
(2)

levent civarlarında çalışmalık cafe?

pgup
bilgisayarlarımızı alıp gideceğimiz çok fazla gürültülü olmayan cafe öneriniz var mıdır?
bilgisayarlarımızı alıp gideceğimiz çok fazla gürültülü olmayan cafe öneriniz var mıdır?
0
pgup
(14.06.19)
kanyon'daki kafelere bakabilirsin. otoparka indiginde katta bir tane var.
0
duyurunun bug'ı
(15.06.19)
Akatlar club sporium starbucks.
0
alfist
(15.06.19)
(3)

Ssd alacağım yardım eder misiniz?

alfist
https://www.asus.com/tr/Laptops/X555YI/specifications/Şu bilgisayara sahibim. 2.5" 9,5 mm SATA diyor. Ben şimdi buna sadece SATA ssd mi alabiliyorum? Yoksa uyumlu diğer versiyonlar da var mı?2.5 SATA yazanlardan mı alacağım, SATA yazanlardan mı, SATA3 mü?edit: Şimdi anladığım kadarıyla bu sata portu
www.asus.com

Şu bilgisayara sahibim. 2.5" 9,5 mm SATA diyor. Ben şimdi buna sadece SATA ssd mi alabiliyorum? Yoksa uyumlu diğer versiyonlar da var mı?

2.5 SATA yazanlardan mı alacağım, SATA yazanlardan mı, SATA3 mü?


edit: Şimdi anladığım kadarıyla bu sata portuna SATA3 takılır ama okuma yazma hızı yarı yarıya düşer. Ancak normal sata ssd'ler daha pahalı ve hemen hemen okuma yazma hızları zaten sata3'ün yarı yarıya düşmüş hızlarıyla aynı. Sata3 alıp takmak daha mı mantıklı? Daha ucuza bulunuyor çünkü.
0
alfist
(11.06.19)
IDE bağlantılı SSD mi varmış?

SATA bir bağlantı türü. SATA 1.0 - 2.0 - 3.0 tipleri de bilgisayarınızın anakartı ile alakalı bağlantı hızlarını gösterir tiplerdir. Siz standart bir SSD alın (Samsung EVO'yu öneririm) bilgisayarınızın SATA girişine bağlayın. Bilgisayarınız çok eski olmadığı için zaten SATA 3.0 desteği vardır. Olmasa bile çok büyük dert değil. SATA 2.0 da yüksek sayılabilecek hızları (300 MB/sn) destekler. Buradaki can alıcı nokta SATA 2.0 kullanan birinin 450 MB/sn ya da 580 MB/sn hızda SSD alması arasında fark olmayacaktır. Çünkü anakart en fazla 300 MB/sn okumaya elverişlidir.

Detaylı bilgi: kb-tr.sandisk.com

edit: SATA 1.0 - 2.0 - 3.0 bağlantıları standart girişlidir. bunların arasında uyumsuzluk problemi olmaz. Tek problem anakartınızda sata 3.0 girişi yoksa donanım belli bir hızı geçemez. bu hız da sata 2.0 için 300 MB/sn, sata 1.0 için 150 MB/sn. Bunlar eski olduğu için sizin için dert de değildir. SATA 3.0 desteği vardır sizde.
0
himmet dayi
(11.06.19)
@himmet dayi umarim bardir sata3.0 desteği. 2016'da aldigim bir laptop bu. Web sayfasindaki özelliklerinde sata yazıyor ama sata kac destegi var yazmiyor.
0
🌸alfist
(11.06.19)
Vardır. SATA 3.0 artık eski bir teknoloji sayılır.
0
himmet dayi
(11.06.19)
(7)

Aracın camını açık mı unuttum yoksa dışarıdan mı açıldı?

sahipsiz
3 gün önce park ettiğim aracın sağ ön camının sonuna kadar açık olduğnu farkettim az önce gittim baktım. Fiesta ( ön camlar elektronik).Cam sonuna kadar açılmıl, aracın kapı içi plastiği hafif bombe yapmış, elimle bastırıp oturttum yerine. Araca bindikten sonra, kapatma tuşuna basınca cam sonuna kad
3 gün önce park ettiğim aracın sağ ön camının sonuna kadar açık olduğnu farkettim az önce gittim baktım. Fiesta ( ön camlar elektronik).

Cam sonuna kadar açılmıl, aracın kapı içi plastiği hafif bombe yapmış, elimle bastırıp oturttum yerine. Araca bindikten sonra, kapatma tuşuna basınca cam sonuna kadar hemen kapandı ama içinden hafif katır kutur sesler geliyor.

Sizce ben bu camı açık mı unuttum? Yoksa dışarıdan müdahale ile sonuna kadar açıldı mı?
0
sahipsiz
(07.01.19)
En muhtemel senaryo, siz inmeden önce aracın camını kapadınız. Fakat fitiller içine giren taş vb. parçalar (katur kutur sesler bundan dolayıdır) el sıkışma önleyicisini (fiestada var bu) aktive etti ve yukarı kalkan cam sizin farkedemeyeceğiniz bir hızla karar değiştirerek aşağı indi.

Siz camı kapamıştım diyerek araçtan çıkıp gittiniz.
0
alfist
(07.01.19)
Peki elektronik cam dışarıdan zarar vermeden sonuna kadar açılabilir mi? Eğer öyle olursa, tuştan açmaya hiç basmadan direk kapamaya basarak cam sonuna kadar kapanmaya devam eder mi?
0
🌸sahipsiz
(07.01.19)
zorlamayla açılabilir. sonuçta tahrik elektrikli ama orada bir cam krikosu var. o kuvveti ister elektrikle, ister el yordamıyla uygulayın, açılır. ama iyi bir kuvvete ihtiyacı olur.
0
alfist
(07.01.19)
tüm açıksa ya sizdendir ya da cam otomatiği takılıp açmıştır. açmak isteyen kişi genelde o kadar uğraşmaz kırar. bir diğer durumda tam olarak açması zor. illa ki otomatik zarar görür.
0
helenart
(07.01.19)
kapı içi plastiği hafif bombe yapmıs diyorsun ve kapatirken katir kutur sesler geliyor. bence cami tam kapatmadin, bir parmak falan aralik kaldi. biri oradan zorladi indirdi cami, araca girdi. alacak birsey bulamadi ve uzadi.
0
cooperr
(07.01.19)
bazı otomobil anahtarları bir tuşuna uzun basınca camları otomatik açabiliyor. benim kuzende olmuştu. çantasında tuşa basılı kalmış. bütün camları açmış. böyle bir fonksiyonu olabilir mi?
0
hononu
(07.01.19)
Ya açık unuttunuz ya da bir engele takılıp geri açıldı.

Dışarıdan açılması, hele ki sonuna kadar aşağı indirilmesi, ve de bundan sonra sistemin sağlıklı çalışması mümkün değil.
0
John Bloor
(08.01.19)
(5)

sigarayı bıraktım

datnet
selam, cumartesi gününden beri sigara içmiyorum ama sabrımın sonundayım ulen. 2 fırt içsem kaldığım yerden devam etsem orucum bozulur mu? ayrıca ek tavsiyeleriniz varsa alırım. "içen öldü de içmeyen ölmedi mi?" insanları cevap yazmasanız da olur.çok zor be!
selam, cumartesi gününden beri sigara içmiyorum ama sabrımın sonundayım ulen. 2 fırt içsem kaldığım yerden devam etsem orucum bozulur mu? ayrıca ek tavsiyeleriniz varsa alırım. "içen öldü de içmeyen ölmedi mi?" insanları cevap yazmasanız da olur.

çok zor be!
0
datnet
(07.01.19)
Ya sen üç gündür içmemişsin, bugün de içmemeyi başarırsın! (İki fırt içme, onu her yaptığında başa dönüyorsun.) (İmza: 2015'ten beri sigara içmeyen kişi.)

Su iç, varsa soğuk/serin su iç hatta, yudum yudum böyle, şarap içer gibi.
0
kobuzchu kiz
(07.01.19)
içersen tekrar başlamayı geçtim, "yok abi, ben bırakamıyorum, üç gün bile zor dayandım" psikolojisine gireceğin için bırakman tamamen imkansızlaşacak.

Tek bir fırt bile alma. Ben değil 3 gün, değil 1 gün, 30 dk sigara içmesem mahvoluyorum. 3 gün içmemeyi başarmış biri o iki fırtı da almadan devam edebilir.
0
alfist
(07.01.19)
Üç gün büyük süre bence tiryaki için yazık etme.
Alkol kullanıyorsan akşam bir bara falan git ve gene sigara içme. Olay biter o zaman.
0
ketcapli dondurma
(07.01.19)
8-10 ay boyunca bir fırt bile çekmezsen bırakabilirsin.
öncesindeki bir fırtlar direkt başlatır.
0
japon askeri
(07.01.19)
bir fırt çekersen devamı gelir düşüncesi genel itibarıyla doğru. başarısız olur başlarsan tekrar üzülme bu tecrübeyi sonraki bırakma denemene başarılı bir şekilde aktarmaya çalış, daha bilinçli olmaya çalış. 3. gün yediğin ataktan belki de daha şiddetlisini ileriki günlerde yaşayacaksın (bende 7 ve 10. günlerde çok sertti) sonrasında bünye kabullense de yer yer atağa çıkacak yine, aşırı sevinme ya da üzüntülerine eşlik etmek için sınayacak seni, ya da sigaraya eşlik eden özel bir tecrübeni tekrarladığında....başarılar.
0
candanag
(07.01.19)
(14)

100 bin liraya ne iş yapabilirim istanbul'da

xxxo
ne iş kurabilirim hiç bi işten de anlamıyorum. çevrem yok ama bir iş kurmam lazım
ne iş kurabilirim hiç bi işten de anlamıyorum. çevrem yok ama bir iş kurmam lazım
0
xxxo
(04.01.19)
Arac alim satimi yalabilirsiniz ama kadin basiniza kurtlar sofrasi o alan.

Eskiden uzun seneler galericilik yaptim. Destek olabilirim size bu konuda buradan.
0
alfist
(04.01.19)
Ayrica en azindan yarisi tutariyla giyim uzerine butik acip internetten satis yapabilirsiniz. Hem bildiginiz is olmus olur, hem de o butceyle girilince tutar da. Guzel reklam faaliyeti falan. Iyi butce bence.
0
alfist
(04.01.19)
giyim her zaman tutan bir şey ama işi bilen birine yaptırın ya da birine ortak falan olun. kendiniz yapmaya çalışırsanız batma ihtimaliniz yüksek olur, profesyonel birileri şart yani.
0
candide
(04.01.19)
Ben şunu gördüm, ticaret tecrübesi olmayan insanlar belli bir miktar parayla birden ticarete gidince genelde zararlı çıkıyor. Ben olsam döviz/altın/arsa alırdım, siz bilirsiniz tabii.
0
sys coyg
(04.01.19)
duruma gore degisir. eger bu para ile cok acil kaznc elde etmek gerekmiyor ise bir startup kurup simdilik kulucka merkezinde cok ufak bir giderle isin ilerleyip ilermeyecegine bakardim.

aslina bakarsan konvansiyonel bir is yapmayi dusunuyor olsam bile bunu startup kulturunde gerceklestirirdim.

cevre cok cok onemli is bilmekten daha onemli diyebilirim. konu ne olursa olsun once cevre edinmek sart. ecnebiler buna da network diyorlar.
0
orpheus
(04.01.19)
Arastir incele, sana mantıklı gelen bir iş bul. Ama sakin para yatirma. O alanda maasli bir ise gir, isi öğren. Muhtemelen öğrendikten sonra davulun sesinin uzaktan hoş geldigini anlayacaksın. Bu arada parani dolar-altina cevirip bankaya yatır.
0
herhaltibiliyoring
(05.01.19)
güzel bi yerden simit tezgahı kapatın.
0
zetina dikis makinesi
(05.01.19)
Uslaya ya da msaya gidip bi workshoptan ders alın ve onla ilgili dükkan açın

Mesela b blok sadece cheescake yaparak para kırıyor
0
hakyememyemekyerim
(05.01.19)
Sürdürülebilirliği sağlayacağınızı düşünmüyorum. Macera aramayın. Banka faizleri yüksek, sermayenizi mevduatta değerlendirirken ne yapmak istediğinize karar verip o işte ustalaşmaya çalışın. El tavsiyesiyle iş tutulmaz.
0
hepbiarayisicinde
(05.01.19)
1- ne is yaparsan yap bilmedigin isi yaparsan batarsin. bildigin isi yaparsan ne yaparsan yap kazanirsin.

2- ticaretten anlamiyorsaniz yada yatkinliginiz yoksa bildigin isi yaparsan da batarsin.

bu iki madde altinda ve verdiginiz bilgilere dayanarak o paraya dokunmamaniz sizin icin en hayirlisi olacaktir.
0
crucio
(05.01.19)
ekonomik olarak darlık dönemindeyiz. neredeyse tüm firmalar küçülmeye gidiyo ve az çok krizin patlaması için seçim beklendiğinin hesabını herkes yapıyo. yapabileceğin en faydalı iş ticaretten uzak durmak olur çünkü istanbul zaten kurtlar sofrası ve en güçlülerin bile ayakta kalmakta zorlanacağı bi ekonomide bence kendini yıpratma.

he ille ben bi iş yapmak istiyorum diyosan da düşük bütçeli kesime hitap eden bi işe girişmeyi dene çünkü lüks tüketime dayalı ekonomi yakında hayal olacak.

bi tavsiye verebilirim ancak bu benim kendi fikrim olduğu için özelden yazman durumunda belki bi miktar bilgi alışverişinde bulunabiliriz.
0
johnnie w lker
(05.01.19)
Nisantasinda Solarium Merkezi ac.
0
perfectum
(05.01.19)
Cebindeki para kadar bir butce dusunme. Yani 100bin liran varsa 100bin liralik ne is kurabilirim diye dusunme. Tamamini butcen olarak dusunme, tum parayi gomme.
0
stavro
(05.01.19)
Öncelikle elinizdeki para TL cinsinde ise vadeli mevduata da bağlamak istemiyorsanız hemen döviz alın.

İkinci olarak Kosgeb'in grişimci destekleri var. 50 bin TL geri ödemesiz hibe, 100 bin TL de geri ödemeli destek alabiliyorsunuz. Kadın girişimciler bu destekler için daha öncelikli ve avantajlı.

Kosgeb kaydınızı yapınca sizi birkaç ay süren bir eğitim programına kaydediyorlar. O eğitimde iş planı yapmak, şirket kurmak, pazar araştırması, temel muhasebe vs. gibi temel bilgileri öğreniyorsunuz. Ayrıca eğtitim sonrasında yapacağınız işe karar verip iş planınızı oluşurup başvuruyorsunuz. Bu sayede hem daha bilgili şekilde, hem de daha düşük bir mali riskle girişimcilik kariyerinize başlayabilirsiniz.

www.kosgeb.gov.tr

Buradan bilgi alabilirsiniz.

Ama dediğim gibi acele etmeyin. Şu an tecrübeli girişimciler bile yeni yatırım yapmıyor. Faiz yüksek, nakit para az vs. Piyasa çok riskli. Paranızın döviz veya faiz geliri ile muhtemelen kuracağınız işten daha çok kazanırsınız şu an. Bu süreçte bol araştırma yapıp bilginizi arttırmmanızı öneririm.
0
otonomo
(05.01.19)
(7)

29 yaşınızı nasıl hatırlarsınız / 29 yaşında nerede olmayı hedefliyorsunuz

roket adam
Selamlar, soru başlıkta. Birkaç gün önce 29'a bastım. İnsanların 29'da neler yaşadıklarını, 29'un neler getirdiğini, 29'un ne olacağını bekleyip de olmadığını falan merak ediyorum. Haydin rastgele.
Selamlar, soru başlıkta. Birkaç gün önce 29'a bastım. İnsanların 29'da neler yaşadıklarını, 29'un neler getirdiğini, 29'un ne olacağını bekleyip de olmadığını falan merak ediyorum. Haydin rastgele.
0
roket adam
(03.01.19)
enerjili zamanlarin son yiliydi. Keyifli son yilimi gecirdim diyebilirim.
0
stavro
(03.01.19)
Çok az kaldı 29'a . Her şey güzel olacak inş.
0
opitseri
(04.01.19)
Allah belasını versin o yasimin. Hayatımdaki en buyuk krizleri kendime yasattigim bir yas oldugu icin hic hatirlamak istemiyorum. Bir sene gecti uzerinden. 30'um ben.
0
alfist
(04.01.19)
Amma abarttın 29 yaşını. Öyle geçiyor zaman işte. Sonra hayat senin içinden geçiyor fark etmiyorsun.
0
üşüyen bira bardağı
(04.01.19)
Ucuncu istifami vermistim.
0
acemi
(04.01.19)
dün 29dum, bugün 30 oldum.2 yaşımda da olmak istemediğim yerdem ve ağır bir ölüm atlatmam bunun en büyük sebebi oldu
0
gadlemler
(04.01.19)
29 benim hayatımın dönüm senelerinden biriydi. O sene expat olarak yurtdışına gittim. Hayatımın deneyimiydi.
0
SiyamkedisiZorro
(04.01.19)
(9)

buğulanan araba camı hakkında

steve rogers
1 saat sonra araba sürmem gerek ve yağmur çok fazla. camlar buğulanacak. bir tuşa basarak arka camın buğusunu çözüyoruz onu biliyorum ama ön camı nasıl yapıyorduk? kaloriferi açıp, biraz ön camımı mı indirmem gerek?
1 saat sonra araba sürmem gerek ve yağmur çok fazla. camlar buğulanacak. bir tuşa basarak arka camın buğusunu çözüyoruz onu biliyorum ama ön camı nasıl yapıyorduk? kaloriferi açıp, biraz ön camımı mı indirmem gerek?
0
steve rogers
(03.01.19)
kaloriferi sıcağa alıp ön cama verirsen buğu gider. cam da indirebilirsin azcık yan camlar için.
0
killerbee
(03.01.19)
klimayı aç, soğuk sıcak çok farketmiyor. tam arada tut yeter. camlara ver. anında kurutur. kuruyunca klimayı kapatırsın. bi de havayı dışarıdan alsın, içeride sirküle etmesin.
0
sttc
(03.01.19)
arabanın kalorifer sisteminde u dönüşü şeklinde bir ok olur.
veya dışarıdan içeriye giren ok olur.

onu u dönüşü gibi olana getirirsen içerdeki hava döner ve durup dururken buğu oluşur.

dışarıdan içeriye giren oka getirirsen buğular kendiliğinden yok olur.
0
işimdeyim gücümdeyim
(03.01.19)
ben de klimayla çözüyorum
0
yuto
(03.01.19)
Ic sirkulasyon kesin kapalı olsun. Klimayi on cama. Ver. Yanal petekler de acik olsun. Cozdukten sonra 1. Kademede hep acik tut.

Ciddi bugu skrunu varsa muhtemelen eski ve yalitim soruni olan bir arac. Yalitim sebep oluyor buna. O yuzden klima yoksa diye dusuniyorum. Bas sicak kaloriferi gec. Ama ic sirkulasyon kesin kapalı olsun.

Bir tavsiye: traj jeli, köpük degil jel, jeli al cama sur bulasik sungeri ike. Bir iki dk bekle. mikrofiber bez ile sil. Lekesi cikana kadar sil. 3-4 gun asla bugu yapmaz.
0
alfist
(04.01.19)
Yukarıdakilere ilave olarak DH forumda çorabın içine silica kedi kumu koyarak buğulanma sorununu aştığını söyleyen kullanıcılar vardı.Denemedim henüz.Ancak benim araç yalıtım yönünden çok zayıf,klima vs mevcut.ancak kış aylarında buğu sorunu aıkıntısı mevcut.
0
arenas
(04.01.19)
buğu dediğimiz şey su buharı. yani bildiğimiz suyun buharlaşıp camın üstünde yoğuşmasından oluyor. yani neden olan şey su. araba camının buğulanmasının en önemli nedeni yalıtım falan değil, arabanın içinde buharlaşacak bir su bulunması. yağmur yağarken yürüyüp gelip arabaya biniyoruz. üstümüz başımız saçımız ıslak. e ufacık kapalı yere oturunca, hele bi de içeriyi ısıtınca ne oluyor o ıslaklık? buharlaşıp camda buğu yapıyor. yani istersen en löküs arabayı al, üst baş ıslak gelip binersen o cam buğulanır. iç sirkülasyon açıkken o nem bir türlü arabadan çıkamadığı için buhar oluyor zaten.

en hızlı çözme yolu klimayı soğuk olarak cama vermek. anında çözer. ama kapatınca yine buğulanır. üst baş kururuyana kadar yolu yok. sıcak hava vermenin pek faydasını görmedim. olsa olsa içerinin nemini bir an önce kurutmak için hızlı bir yöntem olabilir.
0
kibritsuyu
(04.01.19)
@kibritsuyu, dediğiniz doğru ama işte dolaylı yoldan yalıtımla çok alakalı. şöyle ki, vücut ısınız arabanın ısısından yüksek oluyor, verdiğiniz nefes de öyle. yalıtımı iyi bir araba dışarıdan soğuk havayı içeriye o kadar geçiremeyince sıcak soğuk farkı da oluşmuyor çok fazla ve buğu sorunu yeni ve yalıtımı iyi araçlarda pek olmuyor.

Japon arabaları veyahut eski Tofaş, R9 vb. araçlara bakın camlarından içeriyi göremezsiniz. Kaloriferleri de yeterli olmayınca iyice buğu oluyor.
0
alfist
(04.01.19)
Kalorifer yönünü cama ver (ya da çevir)

Son kademeye kadar aç, soğuk sıcak farketmez ama sıcak daha etkilidir.

Buğu giderilince fanı yeteri kadar kısıp kalorifer yönünü ön cam ve ayak konumuna al. Camı ısıttın ayağın da ısınsın.

Isı yeterlşyse 1 kademeye al ama asla kapatma, sıcaktan rahatsız olursan ısı ayarını ortaya al ılık yap.

Cama elini veya herhangi bir nesneyi sürme, camdaki buğuya dokunursan işler daha da zorlaşır.
0
John Bloor
(04.01.19)
(10)

Sosyal medyadan kolay ulasilabilecek ünlü

alfist
Kimler var sizce? Dm'lerine bakacak, dm'lere bogulmamis biri olarak?
Kimler var sizce? Dm'lerine bakacak, dm'lere bogulmamis biri olarak?
0
alfist
(31.12.18)
haluk levent?
0
kibritsuyu
(31.12.18)
Ona cok mesaj gidiyordur ya. Gormez bence @kibritsuyu
0
🌸alfist
(31.12.18)
su aralar cok cok revacta olmayan ama aslinda eskilerin guvenilir ve kaliteli isimlerini tercih ederdim ben olsam, sebnem ferah, kirac gibi isimlere bakardim, tek bir unlu yerine gruplarla da sansini deneyebilirsin, yuksek sadakat, manga, duman gibi.

bir de tabi kanatsiz melek mujdat gezen var ama yazik su aralar kafasi cok doludur.
0
mavicorap
(31.12.18)
Sinan Çalışkanoğlu iphone isteyen, Aslıhan Gürbüz de tatil isteyen takipçisini ifşa etmişti. Demek ki dm'lere bakıyolar :)
0
petekpare
(31.12.18)
@petekpare. Oyle bir sey istenmeyecek aslinda.
0
🌸alfist
(31.12.18)
belki makul bir isteği geri çevirmezler.
0
petekpare
(31.12.18)
Demet Akalın
0
rakidabalikolsa
(31.12.18)
Berdan Mardini. Kesin gorur.
0
stavro
(31.12.18)
Selena gomez
0
Delay Fuze
(31.12.18)
arnold schwarzenegger.
ve evet, soyadını tek seferde yazdım!
plaketimi hazırlayın.
0
pangea
(31.12.18)
(6)

Eski Klasik İkonik Otomobiller

bos gezenin bos ustasi
Ben yeni arabaların hiçbirini sevmiyorum. Çocukluğumda sağda solda gördüğüm arabalar daha hoşuma gidiyor. Son manuel Ferrari F355 meselaW124 Mercedes EE36 BmwKlasik Mini Cooper ve sonradan yenilenen hali 2009 civarı Works olanları ama günümüz Mini Cooper değil.67 Mustang ama öyle badass değil, klasi
Ben yeni arabaların hiçbirini sevmiyorum. Çocukluğumda sağda solda gördüğüm arabalar daha hoşuma gidiyor.

Son manuel Ferrari F355 mesela
W124 Mercedes E
E36 Bmw
Klasik Mini Cooper ve sonradan yenilenen hali 2009 civarı Works olanları ama günümüz Mini Cooper değil.
67 Mustang ama öyle badass değil, klasik görünenlerden.
2004 Saab 93 Cabrio, son kasası değil bu kasası.
66 Eldorado
Vw Type 2
Golf 4
Vs.

Mesela Focus 1 ve Escort Rs çok daha gözüme hoş geliyor yeni Focus'a nazaran. Bilemiyorum Altan.

Sizde var mı böyle?
0
bos gezenin bos ustasi
(27.12.18)
Bende de var bu. Alfa romeo gtv, honda crx, fiat brava ve tempra hoşuma gidiyo benim de. Yeni arabalar cidden kütük gibi. İçleri klostrofobik. Görüş açıları berbat.
0
Delay Fuze
(27.12.18)
66,5 mustang (kırmızı yada siyah). her gördüğümde tarifsiz duygular yaşıyorum. şimdilik anca modelini alabildim umarım bir gün gerçeğini de alabilirim :) gerçi türkiye'de param olsa da almam. abd'de 20k usd satılan araba burda min. 250k tl. saçmalık.
0
scudman1
(27.12.18)
Coshworth kalp ben.

Ayrica focus 1,taunus, broadway, doğan, uno, tempra, corsa b, golf 4, corolla ae101 ve e11, mondeo mk2, vectra, astra g, bana daha sicak ve keyifli arabalar geliyor. Yenilerde estetik yok. Ancak hormonu bastilar.

Ama malesef bir linea bile bu saydiklarimizdan cok cok daha güvenli. Devirleri geçti. Klasik de degiller. Sadece eski olduklarindan dolayı guzeller.
0
alfist
(27.12.18)
var. şu ara temiz w123 ya da w124 arıyorum. bulursam alıp haftada 1-2 bineceğim.

yeni arabalar bok gibi geliyor afedersin.
0
babilbaligi
(27.12.18)
Bana da aksine bir otomobilin yeni kasası ilk çıktığında hiç beğenmiyorum sonra bir kaç ay içerisinde yollarda görmeye başlayınca en son güncel kasa çok hoşuma gitmeye başlıyor.
örnek tüm yeni çıkan civicler.
yeni bmw 3 ve 5 serisi
yeni megane gibi
0
graywolf
(27.12.18)
klasik hastasıyım. 90 model altı ne getirsen alır seve seve binerim. şimdiye kadar sahip olduklarım : 81 golf mk1, 81 jetta mk1, 88 golf mk2, 89 jetta mk2, 81 scirocco mk2, 81-82-88-89 t3 (transporter)

yeni arabalardan nefret ediyorum. ama el mahkum, hanım artık eski aldırtmıyor, yeniye biniyoruz :)
0
lostys
(28.12.18)
(4)

Türkiye Turing Kurumu

qui gon
Arkadaşlar Turing ve Otomobil Kurumu'ndan uluslararası sürücü belgesi almam lazım, acaba nasıl giderim toplu taşıma ile? Bilen varsa şimdiden çok teşekkürler.https://www.google.com/maps/place/T%C3%BCrkiye+Turing+ve+Otomobil+Kurumu/@41.0993469,29.0033031,17z/data=!3m1!4b1!4m5!3m4!1s0x14cab5d60e72f0fb
Arkadaşlar Turing ve Otomobil Kurumu'ndan uluslararası sürücü belgesi almam lazım, acaba nasıl giderim toplu taşıma ile? Bilen varsa şimdiden çok teşekkürler.

www.google.com!3m1!4b1!4m5!3m4!1s0x14cab5d60e72f0fb:0xff34dffeeac090fe!8m2!3d41.0993469!4d29.0054918

Edit: Özür dilerim unutmuşum, Kartal tarafından gidiyorum. Metrobüsten aktarma yapabilirsem süper olur.
0
qui gon
(25.12.18)
soruya cevap değil ama genelde yurtdışına gidenler bir süre tr ehliyeti ile araç kullanıp, daha sonra gittikleri ülkenin ehliyetini alıyor.

örneğin abd’de 6 ay mı ne geçerli türk ehliyeti. uluslararası ehliyete gerçekten ihtiyacınız var mı?
0
cedex
(25.12.18)
nereden gideceksiniz ki?
0
alfist
(25.12.18)
Yeni ehliyet alınca gerek yok diye biliyorum
0
insomnia
(25.12.18)
500t'ye binin. Seyrantepe üstgeçit durağında inin. sanayi üstgeçit değil ama. Orada durmuyorsa sanayi üst geçit durağında inin.

Seyrantepe üstgeçitten karşıya geçin, 50 metre ileride turing.
0
alfist
(25.12.18)
(6)

"fotoğraf çekinmek"

kibritsuyu
şimdi aşağıda "neden türkçe bilmiyoruz" başlıklı duyuruyu okuyunca yazmak istedim.o duyuruyı açan arkadaş çok güzel yazmış, çok güzel eleştiriler yapmış. fakat ben bu "fotoğraf çekinmek" kavramını bir türlü anlamıyorum. bu kullanımın yanlış olduğunu arkadaş da yazmış, sözlükte de epey eleştirilmiş.f
şimdi aşağıda "neden türkçe bilmiyoruz" başlıklı duyuruyu okuyunca yazmak istedim.

o duyuruyı açan arkadaş çok güzel yazmış, çok güzel eleştiriler yapmış. fakat ben bu "fotoğraf çekinmek" kavramını bir türlü anlamıyorum. bu kullanımın yanlış olduğunu arkadaş da yazmış, sözlükte de epey eleştirilmiş.

fakat düşünüyorum düşünüyorum, bu kavramı, yani "fotoğraf çekinmek" kavramını tam olarak karşılayabilecek başka bir ifade bulamıyorum. türkçe dilbilgisi kurallarına da uygun. "dönüşlü fiil" denir buna. niye bu kadar çok takılıyor, niye bu kadar eleştiriliyor?

en doğru soru; madem yanlış, doğrusu nedir?

dönüşlü fiilin tanımında olduğu gibi eylemi yapan da etkilenen de aynı kişi ise, yani bahsettiğimiz şey fotoğraf olduğuna göre kendi kendimizi fotoğrafını çekiyorken ne diyelim?

fotoğraf çekmek? olmadı, başkasını çekerken de öyle deriz.
fotoğraf çektirmek? bu da olmadı, burada da eylemi başkası yapıyor.
selfi çekmek? özçekim yapmak? bunlar da olmadı, zira yanımızda başkası da varken özçekim doğru karşılık değil.

sokakta tarkan'ı gördüm, yanına gittim ve omuz omuza verip kendi cep telefonumla ikimizin fotoğrafını çektim.

boşlukları dolduralım. ben bugün tarkan'la .............
0
kibritsuyu
(24.12.18)
amortisman
(24.12.18)
- fotoğraf çektirdim.
- kime çektirdin?
- kendime çektirdim ehe ehe.

oldu mu? bence olmadı. fotoğraf çektirmek başkasına DA yaptırılmış olabilir. benim ifade etmek istediğim kendi kendime çekmiş olmak. türkçe'de "dönüşlü fiil" diye bir kavram varken niye kullanmayayım da işi zorlaştırayım?

"taradım": kendi saçımı veya başkasının saçını taramış olabilirim.
"tarattım": başkasına yaptırdım.
"tarandım": yapan da benim, yapılan da benim. kendi saçımı kendim taradım. mis gibi ifade işte.

fotoğraf çekme hususunda da pekala kullanılabilir bence. niye kullanılmasın ki?
0
🌸kibritsuyu
(24.12.18)
açık söyleyin. "ben bugün tarkan'la fotoğrafımızı çektim" ifadesi sizi tatmin ediyor mu? yani "ben tarkan'la fotoğraf çekindim" kadar eylemi karşılıyor mu? beni çok tatmin etmedi.

hayır zorlarsam "biz bugün tarkan'la kendi kendimizin fotoğrafını çektik" de derim. ama yine zorlama oluyor.

türkçe dinamik bir dil değil mi, demek ki bu kullanıma ihtiyaç var. taranmayı beğenmediyseniz yıkanmak diyelim. sevgilimle duşa girip birlikte duş alıyorsak;

sevgilimi yıkadım mı diyeyim, sevgilime kendimi yıkattım mı diyeyim, sevgilimle kendimizi/birbirimizi yıkadık mı diyelim (bu sizin kendimizin fotoğrafını çektik, kendi fotoğrafımızı çektik örneğinin muadili. hamam tellağı gibi birbirine kese atan bir çift gelmiyor mu aklınıza?)

"sevgilimle yıkandık" ifadesini hangisi tam ve güzel şekilde karşılıyor?

zamanında kendi kendinin fotoğrafını çekmek, veya birisiyle birlikteyken fotoğrafı kendi kendine çekmek gibi bir kavram yokmuş, bunun dönüşlüsünü düşünmemişler. e ama günümüzde varböyle bir şey. biz düşünüp eklesek niye bu kadar yanlış oluyor?
0
🌸kibritsuyu
(24.12.18)
dediğiniz yapıda olsa bile çekinmek değil çekilmek daha doğru olur bence

tdk. çekilmek
(nsz) 1. Çekme işi yapılmak

çekinmek kelimesinin kökü daha çok utanma, sıkılma ile alakalı
0
asbe
(24.12.18)
Bu kelime yanlis falan degil zaten. Ben 30 senedir boyle duyuyorsam tdk kendini duzeltmeli..

Ayrica herkez konusunda da direnmemeli, toplumun %90'i boyle yaziyor artik alsinlar sozluge :)
0
acemi
(24.12.18)
Geldim, buradayım. :)

Fotoğraf aslında çekilmez, alınır. Ama o başka mevzu. Bunun doğrusunun fotoğraf çekilmek, çektirmek vs. olduğunu düşünüyorum. Çekinmek diyenler de zaten çekilmek kelimesini çekinmek gibi duyup, öylece kullanmaya devam edenler.
0
alfist
(24.12.18)
(18)

Neden Türkçe bilmiyoruz?

alfist
Kendim gibi sosyal bilimciler veyahut anadiline önem veren okumuş kesim disinda istisnasiz kimse Türkçe konusmayi ve yazmayi bilmiyor.Dahi anlamina gelen -de ve -ki disinda, genel olarak kimse hicbir seyi duzgun yazamiyor. Anlatim bozukluğu desen, zaten adam anadilini derdini anlatacak kadar dahi bi
Kendim gibi sosyal bilimciler veyahut anadiline önem veren okumuş kesim disinda istisnasiz kimse Türkçe konusmayi ve yazmayi bilmiyor.

Dahi anlamina gelen -de ve -ki disinda, genel olarak kimse hicbir seyi duzgun yazamiyor. Anlatim bozukluğu desen, zaten adam anadilini derdini anlatacak kadar dahi bilmiyor. Bugun lisans mezunu biri "ilk markete girdigim esnada" dedi mesela. Tamam konusma dilinde anlatim bozukluğu aranmaz ama cok mu zor "Markete girdigim esnada" diyebilmek?

Gencler desen toplam 50 kelime ile yasamlarini surduruyor. Universitede odama gelip derdini anlatmak isteyen ogrencilerimde "yani, hani, sey, falan" havada ucusuyor. Çünkü cümle kuramiyorlar.

Bir de su "fotoğraf cekinmek", "felan", "morel" vb. hatalar karsimdaki insandan sogutuyor beni. Ciddiye alamiyorum.

Bunun yaninda bizler hocalarimiza bir seyler yazarken ciddi bir katibin elinden cikmkscasina yazardik yazacaklarimizi. Sahsi olarak benim icin onemli degil ana çoğu devlet memuru olacak ogrencilerimden gelen mailleri görünce bunlar nasil evrak hazirlayacak diyorum. Benzerlerinden binlerce olan maillerden birini aynen kopyaliyorum"

"hocam. slm. Ben X. Not itirazlarimiza ne zmn degerlendirirsiniz..? Sevgiler."

Yahu yemin ederim kendime saygısizlik olarak gordugumden değil. Ama sonucta resmi bir yazisma sayilir bu. Selamlama, kendini tanitma, uslup, bitiris, hicbir sey yok. "Kankanla" whatsapptan yazisiyorsun sanki.

Neden Türkçe ogretememisiz biz bu insanlara?


Ekleme:

Bir de kurumsal dille yazmak için çabalayıp cümleyi başladığı gibi bitiremeyen, cümlenin siyak ve sibakına dikkat edemeyen kesim var. Sıradan bir sosyal medya paylaşımında bile kurumsal dille yazmaya çalışıyorlar. "Kandil gecenizi en içten dileklerimle tebrik eder, ailenizle mutlu kandiller geçirmeniz dileğiyle..." yazıyor. Daha gerçekten kurumsal dille yazmanız gerekenleri şöyle yazan insanlarsınız: "Talep etmiş olduğunuz evrak, tarafımızca hazırlanıyor olup, farklı konularda talebiniz olduğu taktirde yardımcı olabiliriz". Sizin neyinize uzun cümleler?

Ekleme 2:
Tabii ki ben de bir sürü hata yapıyorum yazarken. Ancak fahiş hatalardan kaçınıyorum. Ancak konuşurken aşırı hassasiyet gösteririm. Güzel Türkçe konuşmak insana nitelik katar diye düşünüyorum.
0
alfist
(24.12.18)
Daha iki gün önce sokak ropörtajında "Osmanlı Devleti'nin kurucusu kimdir?" sorusuna verilen cevapları görmediniz sanırım. Deveye sormuşlar boynun neden eğri hesabı...

www.youtube.com
0
birsürüsorumvar
(24.12.18)
Şimdi kızacaksın ama sen bile sesli harflerin noktalarına dikkat etmiyorsun. Benim böyle takıntılarım yok ancak gerçekten Türkçeye tecavüz ediliyor.
0
mikahakkinen
(24.12.18)
Çünkü gençlerim hayatı sosyal medyada geçiyor. Geçen birisi Cimer'e yazdığı dilekçeyi paylamıştı hitap olarak da şunu kullanmış:"Slm":))
0
gelmeistemem
(24.12.18)
@mikahakinen, haklısınız, ne kızması? Telefonumda Türkçe klavye kapalı. Dolma parmaklarla yazamıyorum yoksa.Otomatik düzeltme düzeltirse ne ala.
0
🌸alfist
(24.12.18)
2007 yılında Şanlıurfa'da bir GSM bayiinde çalışıyordum. Akçakale ilçesindeki bir ilkokulun müdürü geldi. Derdini anlattı, dilekçe yazması gerektiğini söyledim. Önüne bir a4 ve kalem koydum. Ben söyledim o yazdı. Dilekçeyi elime aldığımda Ğ (Yumuşak g harfi) ile başlayan kelime gördüm.

Bu adam okul müdürü. Kendisi Türkçe bilmiyor, çocuklara nasıl öğretsin.
0
amortisman
(24.12.18)
Okumak okumak okumak..
Okuma alışkanlığı kazanmamış insanlar sadece hayatlarını sürdürebilecek kadar konuşuyor (hem nicelik,hem nitelik bakımından).. Bu yetersiz dil,internet diliyle harmanlandığında ortaya böyle kötü bir netice çıkıyor.. Duygularını ve fikirlerini derinlemesine kavrayamamış,tanımlayamamış ve dolayısıyla doğru ifade etme hevesinde de olmayan insanlar yaratıyor okumamak..
Bir de bizim nesil (30 yaş üstü) okula,öğretmene pek kıymet verirdi:) Anlaşılan şimdi durum pek öyle değil..
0
chatrefhill
(24.12.18)
eskiden vatandaslik dersi vardi, hala var mi bilmiyorum. tarih hocalari girerdi derslere, ben sahsen nefret ederek okudum diyebilirim ki zevkli bir derstir. dersler sonuk, sacma sapan sinav sorulari falan. neyse, senenin bitmesine yakin derse giren hatun ben aslinda doctor olmak istedim, ogretmenlik son seceneklerimden biriydi dedi sikintinin sebebini anlamis olduk.


obur taraftan benim turkce/edebiyat derslerime ortaokul/lise doneminde hep bu isi severek yapan ogretmenler girdi, sansliydim. bunlarin icinden bir tanesi babasi asker olmasini isterken babasiyla kavga edip edebiyat fakultesine yazilmis bir adamdi. 2'si sairdi zaten siir kitaplari falan vardi bu adamlarin, bize sadece edebiyatla ilgili degil hayat ile alakali guzel seyler ogrettiler.

ezcumle, sikinti hocalarda ogrencilerde degil.
0
cooperr
(24.12.18)
Ben de çok takılıyorum bu konuya. Hele ünlülere bakıyorum instagram'da. O kadar güzel şarkılar yazmış sanatçılar bile Türkçe bilmiyor. Örneğin her cümlenin sonuna üç nokta koyanlara sinir oluyorum. Geçen gün İlber Ortaylı'yı takip ettim, bir onun cümle sonlarına nokta koyduğunu gördüm.
0
nothing in my way
(24.12.18)
Kimsede okuma alışkanlığı ve özen yok. Doktora bitiren ve zekasından çok emin olduğum arkadaşım dahi "de"leri yanlış yazıyor. Bilmediğinden olduğunu sanmıyorum, bence kesinlikle özenmiyor.
0
lcha
(24.12.18)
Birkaç sebebi var:
1. Eğitimin kalitesi bozuk. Kızım Türkiye'nin LGS başarısı çok yüksek bir okulunda okuyor. Okulun devamlılığı çocukların liseye girişte yüksek puan almasına bağlı. Bazen okuldan velilere yazı gönderiyorlar, resmen ağlamak istiyorum. Bu yazıyı yazan birinin o okulda hademe bile olmaması lazım.
2. O çok güldüğümüz diziler var ya, kaliteli olanları hem de, "bir demet tiyatro"lar "Avrupa Yakası" burada sevilen tiplerin konuşmaları nasıldı bir hatırlayın. Kelimeyi bozarak güldürüyorlardı. Felan, fotoğraf çekinmek hep oralardan kalma
3. Yeni neslin yazışma platformu Whatsup, doğaldır ki orada nasıl yazıyorsa dilekçesinde de bu şekilde yazacak. Çare için 1 numaralı sorunu çözmemiz lazım. Rhetorik 101; konuşma dili, yazma dili ve applikasyon dili arasındaki farklar nelerdir. Bir insan diğerine yazıyla bağırabilir mi?
4. Yine eğitimle alakalı olacak ama ilkokul 1. sınıf milli eğitimin önerdiği kitapları bir görmeniz lazım. Editör kullanmamışlar sanırım. Yazım yanlışları dolu. O sınıfta öğrenci yeni yeni okumayı öğrenecek, ses ayarlamalarını düzenli cümleye göre öğrenmesi lazım, kitap baştan aşağı devrik cümle dolu. Hırrr.

Düzgün konuşup yazmayan insanları hayatımdan atamam (çoklar çünkü) ama mesafemi korumaya çalışıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(24.12.18)
kötü hocalar sebebi bence. benim de türkçem berbat olmasa da iyi de değildi liseye kadar, sonra bi hocamız oldu lisede kadın idealist öğretmen konseptinin vücut bulmus haliydi resmen. bizim kafamıza vura vura türkçe öğretti resmen. normal müfredatı 3 saniyede işler bitirir sonra türkçe dil bilgisi kurallarını işlerdi sürekli. 3 yıl boyunca sürekli aynı kuralların üzerinden geçe geçe, detaylara ine ine öğretti valla. derste artık tartışmalar yapıyorduk bu şöyle mi olur böyle mi diye, akşam eve gidip araştırıp ertesi gün gelip anlatıyordu falan. böyle uğraşan hocalar olmadığı sürece sadece okuyarak falan da olmaz.

edit: yapmaya geldiğim edit'i bos gezen usta yazmis aslında. dünyanın her yerinde eğitimsiz kesim böyle bozuk konuşur ana dillerini yani bize has bi şey değil.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(24.12.18)
Abd'de çok mu iyi İngilizce konuşuluyor? Köylü Almanlar veya İskandinavlar çok mu iyi kullanıyor dili sanıyorsun. Dil böyledir. Bir aşağı tabaka konuşması vardır bir de burjuva dili vardır bunlar ayrıdır birbirinden. Sen karşındakini anlıyor musun, onlar seni anlıyor mu mesele bu, gerisi teferruat
0
bos gezenin bos ustasi
(24.12.18)
olasiliklar; ilk aklima gelen gerizekalilik. ama bu her zaman tutmuyor. cunku zekasindan suphemin olmadigi kiside de goruyorum cok basit hatalari.

okuma aliskanligi duzgun yazma becerisini gelistirse de cok okuyan ama kotu yazan var gene.

bence esas sebep ogretilmemesinde. duzgun yazma, kendi dogru ifade edebilme becerilerini verecek bir egitim sistemimiz ve o bilgi ve donanima sahip ogretmenlerimiz yok.

kizlarimiz ev kizi olmamak icin ogretmen oluyor.

erkeklerimiz de keza idealist yaklasimdan uzaklar.

bir de Turkcenin kurallari, dilbilgisi gibi kavramlar yeni bizde. Osmanlicadan cat diye gecmisiz. kafa basmiyor. sehirlilik, entellektuellik gelenegi yok.

ben unversiteye hazirlanirken dershanedeki Turkce hocasi sayesinde ogrendim. egitim hayatim boyunca da oyle bir hocaya bir daha denk gelmedim. muhtemelen onun ogrencisi olanlar genele gore daha dogru kullaniyordur dili. yavuz cerik hocamiz sag olsun.
0
jimicik
(24.12.18)
Dilin kullanımındaki yetkinlik, derinlik ve üslup zihinsel dünyanın zenginliğiyle doğru orantılı. Bahsettiğiniz eleştirilerin tamamına katılıyorum. Bununla birlikte, sadece anadilini doğru şekilde okuma, yazma ve konuşma yeteneğini değil, bu ve benzeri birçok yeteneği peşinen kazandıracak ufku ve vizyonu aşılamadan böyle bir beklenti içinde olmak gerçekçi değil.

Bahsettiğiniz durum şu an birincil sorun değil. Daha büyük ve başat sorunların çözülmesiyle kendiliğinden kolayca çözülebilecek bir süreç.
0
levent bilgen
(24.12.18)
Çok hak veriyorum size Zeki Bey. Cümle devrik oldu, özür dilerim
0
Delay Fuze
(24.12.18)
Peki neden hemen Ingilizlerle bilmem ne karsilastiriyorsunuz? Bir seyde de onlari gecsek olmaz mi? Her seyimiz taklit olmak zorunda mi?
0
Traveller
(24.12.18)
Eskiden ben de olumsuz düşünsem de artık Türkçe'nin biliniyor olmasıyla da olmamasıyla da ilgilenmiyorum. "Türkçe'yi bilmek" nasıl bir şey, eğer karşındaki sana göre hatalı da olsa yazıyor ve konuşuyor, ve sen de bunu anlıyorsan Türkçe bilinmiş oluyor sanki. Osmanlı zamanından kalan kitapları inceleyince de çok hata görüyoruz, imla hataları, tutarsızlıklar vs. Belki arap harflerinin bunda etkisi vardı ama latin alfabesi de şu haliyle pek yeterli sayılmaz. Basit bir örnek, hemen önceki cümledeki "hal" kelimesini muhtemelen çoğumuz a'yı uzatarak okuduk, sanki şapka varmış gibi, ama şapka yok. Çocuklukta duyarak öğrenmeseydik sesli bir şekilde metinleri okurken şimdi birbirimize güldüğümüzden daha fazla gülerdik.
Mesela, ayrı yazılması gereken -de'yi ayıramamak çok büyük bir ayıp olarak görülüyor, ama neden ki? Bunu ayırmamızı gerektiren şey ne? O kadar çok zaafı var ki yazı dilimizin, bu bence çok gereksiz bir tartışma ve zaman israfı.

Gençlerin abuk sabuk kelimeler kullanmaları, eminim ki bu yeni bir tartışma değil. Öncekiler/mütekaddimin, sonrakileri/müteahhirini pek beğenmezler; kadim olan, eski olan iyidir anlayışının bu topraklarda kökleşmiş olmasından belki de.
Eskilerin galat dedikleri olay da çok hoş, Zuhal Kültüral'ın Galatat Sözlükleri diye bir derleme çalışması var. Osmanlı zamanında yanlış kullanılan kelimelerle ilgili, meraklıları sevecektir.

Bugünden örnek vereyim (24 aralık 2018), İstanbul'da büyük bir üniversitenin bugün yapmış olduğu Türk dili sınavından bahsedeyim. Sorular o kadar hatalıydı ki, imla, noktalama, anlatım bozukluğu... O sınav kağıdını basıp öğrencilere sınav yaptığını zanneden kişiye ne demeli... Bakın, o yaşlı başlı kadın, dilci hanımefendi Türkçe'yi biliyor.

Başka bir örnek, edebiyat fakültesinin önceki dekanlarından bir dilci hocamız bir davetiye bastırıyor ve arapça kökenli bir sözcüğü hiç kullanılmayan bir şekle sokuyor, ama tabii ki kimse dekanın hatasını yüzüne söyleyemiyor. İşin garibi dekan söylediği için o kullanımın doğru olduğunu iddia eden arkadaşlar olmuştu, sonuçta herkes Türkçe biliyor.

Günümüzde dili işleyen, bir şeyler katmaya çalışan az sayıda insan var. Normali de budur herhalde. Şimdi Aziz Yardımlı diyeceğim, bazıları onun yüzünden felsefe metinlerini yazıldıkları dillerden okumaya başladık diyecekler :)
Kaan Ökten ve Aziz Yardımlı'nın aynı kitabı çevirmişlikleri var. Kaan hoca geçenlerde, on yıl aradan sonra yeni bir tercüme yapmış, eskisinin hükmü kalmamışmış artık, peh peh. Reklamlar, reklamlar, ama Aziz Bey yıllar yıllar öncesinde bu konuyla ilgili -yani ki Kaan Bey'le- bir şeyler kaleme almıştı. Neden mi; Kaan Bey'in Newsweek Turkey mecmuasına tercümesi üzerine verdiği mülakattan dolayı. Kaan Bey o zamanlar diyor, şöyle evirdim, böyle çevirdim, sanki ibadetler ettim felan. Aradan on yıl geçsin, "pardon" de, ve ekle "yeni kitabımı lütfen alınız." Eski yayınevi sahibi bile atarlandı, "sen bizimle maytap mı geçtiydin ulen" kıvamında, ama Kaan Bey iyidir, Türkçe'yi bilir...
0
bumbum
(24.12.18)
Turkce bana gore cok olgun bir dil degil. Anlamda muglaklik yuksek. Yazim kurallari tutarsiz ve degisken. Cok degil, bir iki nesil eski kitaplari okuyunca donemin Turkcesinde farkliliklar goruluyor. Bir 10 yil oncesine kiyasla bile insanlar ayni dilbilgisi kural seti ile egitim gormuyor. Dolayisiyla ufak farkliliklara takilmamak ve kendine ogretilen kurallari mutlak dogru saymamak lazim. Dil ile ozellikle ilgili olmayan, kurallari bilmeyen ya da unutmus, yazim diline asina olmayan insanlara da bir sey diyecek halimiz yok.

Geri kalanlari ise saygisizlar ve boslar olarak ayiriyorum. Ilk grup toplumsal yasamin her alaninda her aklina geleni yapabildigi her sekilde yapmayi surdurecek ve sadece ceza yoluyla davranislari degistirilebilir topluluk. Ikinci grup kendini ifade edememekten daha cok ifade edecek anlamli dusunceler kuramamaktan muzdarip. Bu iki grup toplumumuzun ezici cogunlugunu olustuyor maalesef.
0
dunal
(25.12.18)
(12)

Aranızda Dişe Dokunur Piyango Loto Kazanan Var mı?

bos gezenin bos ustasi
Veya çok yakın bir eşine dostuna arkadaşına Loto/piyango vuran?Ne zaman ne kadar kazandılar? Merak ettim.%50 amorti şanslı kazı kazan kartlarında bile hiçbir şey amorti dahil kazanamadım şimdiye kadar.
Veya çok yakın bir eşine dostuna arkadaşına Loto/piyango vuran?

Ne zaman ne kadar kazandılar? Merak ettim.

%50 amorti şanslı kazı kazan kartlarında bile hiçbir şey amorti dahil kazanamadım şimdiye kadar.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.12.18)
Dayıma piyango çıkmış ama çok eski tarih 90'lar herhalde. Büyük ikramiye değil de onun bir-iki mi ne altıymış. Ev almışlar içini sıfır eşyalarla dayayıp döşemişler para bitmiş öyle anlatayım.
0
nrn
(24.12.18)
bu evrenden sana bir mesaj olabilir mi?
"alma evladım bunları" gibi. :))
0
ebabil curnatasi
(24.12.18)
Ebabil
İlle de kazanayım diye almıyorum yahu heyecan benimkisi, kazımak hoşuma gidiyor o kartları. Anlayamazsınız.
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(24.12.18)
bize de çıkmıştı ama çok uzun yıllar önce. evin kömürdü vs. kışlık ihtiyaçlarını görmüştük. şu anda malum şüphelerden hiç içimden gelmiyor bilet falan almak.
0
lazpalle
(24.12.18)
Arkadaşımın annesine lotoda 5 mi ne çıkmıştı laptop almışlardı.
Bi gün sahildeyken yan tarafta bir gruba kazı kazandan 10bin çıktı. Sonra deli gibi kazımaya başladılar, bulmuşsun zaten bulacağını...

Bana kazı kazandan çok amorti çıkardı, 30 40 kart oynayıp 5 10 lira vererek ayrıldığım çok oldu. Bir iki sefer de ben 10 20 alarak ayrıldım.
0
senolll
(24.12.18)
kazıkazandan 20 tl çıkmıştı :D
0
theseachange
(24.12.18)
19 Mayıs Sayısal Loto'dan arkadaşım 5 tutturarak 55.748,45 TL kazandı.
0
arockm
(24.12.18)
Bir arkadaşıma avm çekilişinden lüks araç çıkmıştı.
0
battal gemalmaz
(24.12.18)
kazi kazandan da mi bir sey cikmiyor??? orda bir sikinti var. illa ki 2tl cikiyor bir noktada. bana ust uste 4-5 kere cikmisligi coktur. artik cikmayana kadar kazirim.
0
jimicik
(24.12.18)
2 hafta önce süper loto kuponu doldurdum. İş çıkışı yatıracaktım. Yatırmayı unuttum. 6 bildim. Kağıtlar hala duruyor. 7 milyon tl uçtu gitti salaklığımdan.

Geçen ay da 10 numaradan 9 bildim.
0
alfist
(24.12.18)
lisede bir hocaya sayısal çıktı istifa etti, ne oldu bilmiyorum sonra
0
mirty
(24.12.18)
Piyangodan en fazla kazandığım son 2 rakam, lotodan da 3 rakam bilmişliğim dışında bir numara yok.
0
livaneli kadir
(24.12.18)
(16)

55 bin tlye kadar araba

pegi
Gerekli bilgiler: kullancak kişi acemi şoför ilk arabası, şehir içinde kullanılcak nispeten küçük ve otomatik araç istiyorlar. Düşünülen seçenekler ise sıcaktan soğuğa:YarisFiestaİ20ClioCorsaKabataslak düşünceleriniz neler olurdu, biz pek anlamıyoruz da ^_^
Gerekli bilgiler: kullancak kişi acemi şoför ilk arabası, şehir içinde kullanılcak nispeten küçük ve otomatik araç istiyorlar. Düşünülen seçenekler ise sıcaktan soğuğa:
Yaris
Fiesta
İ20
Clio
Corsa
Kabataslak düşünceleriniz neler olurdu, biz pek anlamıyoruz da ^_^
0
pegi
(23.12.18)
En guvenlisi: fiesta. Acemi icin onemli unsur güvenlik. Zimba gibi yol tutuşu var. 1.4 tam otomatigi denk getirilmeli.

En sorunsuz: yaris. Sanzimanini pek bilmiyorum ama tork konvertorlu otomatigi (yani tam otomatik) varsa alinir.

En yakisiklisi i20 ama bu paralara bulunmaz otm. Alinacaksa cam tavanli alinmali cunku.

Clio'yu geciniz.

En hizli satılan: Corsa D. 1.4 tam otomatik olmak sartiyla. Easytronic asla almayin. Yari otomatik olan yani.

Size tam bir f/p araci soyleyeyim, yari otomatigi bile alınabilir sorun potansiyeline ragmen. Peugeot 208. Bir arastirin. Kullandim. Tavsiye edrrim.

Ancak benim onceligim fiesta, sonra da corsa olurdu.
0
alfist
(23.12.18)
İ10 gayet güzel bir araç.aon dönemin en çok satan a sınıfı aracı.
0
sapkasiz cikmam abi
(23.12.18)
@alfist @menten

2013 MODEL OTOMATİK FORD FİESTA
İlan No: 638557727
www.sahibinden.com

Bu nasıl? Bu fiyata kacmaz gibi mi?
0
🌸pegi
(23.12.18)
hocam o aradbadan kosarak uzaklas. tavan haric komple boyali ve neden boyali oldugu belli degil. aracin sasisi hasar gormus olabilir, hava yastigi acmis olabilir vs vs. kisacasi o arac alinmaz.
0
1917
(23.12.18)
bu grupta en sıkıntısız yaristir. clio en az yakanıdır. fiesta kalastır, manevrası azdır. sıkıntısız bir corsa mutlu eder.
0
mikahakkinen
(23.12.18)
@pegi, galerilerden uzak durun. Oz babanız bike galericilik yapsa babanızdan bile almayin.

Ben 4-5 sene yaptim bu isi. Midem kaldirmadi.
0
alfist
(23.12.18)
En az yakanı clio olur. Yaris sıkıntısız olur. Fiesta bütün dünyada sürüş keyfiyle bilinen bir araçtır. İlk defa kalas diyeni duyuyorum valla. Çok pis yol tutar. Bu sınıfta da Polo'yla kapışabilecek tek araç odur. Ben olsam Fiesta alırdım. Bakım masrafları ve yakıt tüketimi Clio'dan fazladır ama daha tok bi arabadır.
0
thewhitewolf
(23.12.18)
sana ne almayacağını ve nedenlerini söyleyeyim. ona göre seçim yap. bu yüksek kilometreli otomobillerde sorun yaşamamanı sağlar.

otomatik alma
-----------------

easytronic dediğimiz sistem aslında manuel şanzımandır (f17 5 vites veya m20 6 vites şanzıman) ama bir robot senin yerine pıt pıt debriyaja basar. soruna açıktır. dikkatli kullanman gerekir (mesela d'yen r'ye alırken, mutlaka 1 saniye civarı boşa takman lazım). üstüne bir daha parça bulamazsın (inanmıyorsan sor bir yetkili bayiye sıfır parça var mı elinizde diye).

klasik otomatik şanzıman alma. alacağın arabanın şanzımanı düşük tork kaldıran bir sistem olacaktır. bu husus arabanın zaten b sınıfı dandik bir otomobil olduğu ile birleşince yokuş aşağı giderken titreme gibi sikko problemleri olacağı ve üreticinin bu problemi bilmesine rağmen çözmeyeceği anlamına gelir. çünkü o araba ucuzdur ve çözmeye de gerek yoktur.

şanzıman yağ boruları yıpranır, bir gün kopar, şanzıman yağ seviyesi de yanlış kontrol edilirse (aslında şanzıman sıcaklığı yüksekken kontrol edilmeli) şanzıman yağsız kalacağından içindeki her parçayı yakarsın. bu sefer de ülkeye 0 kilometre şanzıman sokmak her yiğidin harcı değil. şanzıman rektifiyecilerde yapılması gerek.

bak henüz edc, dsg gibi çift kavramalı şanzımanlara girmedim.


dizel partikül filtreli araç alma

--------------------------

dizel partikül filtresi genelde euro 5 ve üstü emisyon normlarına sahip otomobillerde oluyor. filtre tıkanır, basınç fark sensörü arızalanır, nox sensörlerinde yamukluk çıkar, araç kontak çevirdiği an mutlaka uzun yol gitmesi gerekir.

eğer euro 4 motorlu bir araba alırsan bu parçalarla uğraşmazsın. en kötü ihtimal turbo değiştirirsin.

aklıma geldi, devam ediyorum.

lpg'li otomobil alma, alacaksan da aşırı beslemeli motora sahip olmasın (turboya veya kompresöre), aşırı beslemeli olmayacaksa (yani atmosferik) hiç bir zaman euro 6 normuna sahip olmasın.

---------------

aşırı besleme ile lpg birleşince pistonlara yazık oluyor. motoru açıp rektifiye yaptırmak zorundasın. bunun dışında euro 6 atmosferik araçlar yakıt kalitesine ve mekanik ayar değişikliğine karşıçok hassaslar. zamanlama ayarları yakıt - emisyon - güç dengesini sağlamakla görevli. motorda minik bir şey değişince başta zamanlama kayış veya zinciri kasnakları olmak üzere, kam mili ayarlayıcısı gibi sistemler hasar görüyor.

start stoplu araba alma

-------------

alıyorsan da start stop özelliğini hiç kullanma. çünkü sistemin çalışmama şartları epey çok. üstüne bayiler start stop çalışmaması şikayetini onarabilecek kapasitede olmayabiliyorlar. "lan neden çalışmıyor?" diye kendine dert edersin, çözemezler, daha dert olur.
0
rain when i die
(23.12.18)
Tork konvertorlu klasik otomatik sanzimani alma diyen ilk kisiyle duyuruda karsilastim. Asil cift kavrama vs alinacak urun degil hala (zf disinda) . Hala en temizi kkasik otm sanzimandir.

Sorun cikarmasi icin tecavüz etmek lazim o sanzimana.
0
alfist
(23.12.18)
@rain onu alma, bunu alma iyi güzel de ne alacağız. Direkt marka model yıl şeklinde birkaç örnek paylaşabilir misin? Söylediklerini eleyince aklıma araba gelmiyor.
0
chicha
(23.12.18)
iyisi mi sen hiç araba filan alma.
0
belirsizlik
(23.12.18)
@alfist işim gereği problemli arabalar ile ilgileniyorum.

@chicha bence alınabilecek en iyi otomobiller 2000 başlarında tasarlanmış ve 2000 ortasında makyaj görmüş c sınıfı araçlar. golf 5, astra h, focus 2 ve benzerleri. bunlar boyut olarak anormal değiller, parçaları da bulunuyor, sorun çkartma potansiyeli olan elektronik oyuncaklara sahip değiller.
0
rain when i die
(24.12.18)
fiesta net kalaştır, neyine şaşırıyorsunuz. arabanın manevrası sıkıntılı vs.
yol tutuşunda da polonun yanına yanaşamaz bile. herkes araçların sıkıntılarını söylüyor, onu alma bunu alma diye ancak her aracın kronik sıkıntıları mevcut.
eaystronic çok kötü bir şanzıman ancak tam otomatik özelliği olmadığı için arızası da çok pahalıya mal olmaz. f/p bakarsan burada temiz yaris 2. elde önde.

lpgli araç alma diyorsunuz benzin 6.50 dizel 6.20 nere almıyor ya? opel corsa 1.2 tüpte 18 kuruş yakıyor. adam f/p arıyor. gitsin o zaman sıfır b sınıf araca 100bin tl versin hiç sorun yaşamasın bu mu öneri? @rain ?
0
mikahakkinen
(24.12.18)
www.youtube.com

Polo'nun yol tutuşu bu işte.

Konfor derseniz tamam da, Polo Fiesta'dan daha iyi yol tutuyor demek, hele hele Fiesta Polo'nun yanına yaklaşamaz demek çok acayipmiş.

Ford'un ticari araçları bile herhangi bir markanın en iyi modellerinden iyi yol tutar.

Her markanın bir kimliği var. Ford=yol tutuş. Vw=Konfor. Toyota=Sorunsuzluk vs. vs.
0
alfist
(24.12.18)
hepinize çok teşekkür ederim cevap verdiğiniz için.ama bugün 38binde 2014 bi micrayla anlastık yarın satışı gerceklestircez muhtemelen, insalla doğru bi secim olmustur ^_^
0
🌸pegi
(24.12.18)
@alfist istediğin kadar fordu övebilirsin ki bunu avrupa fordlar için söylüyorum, ford vwin yanına yanaşamaz bile. sen çok seviyor olabilirsin ancak iki araç arasında fiyat farkı varsa marka değeri ve kalite anlamında fark vardır. ki vw forda göre her anlamda üstün bir markadır. aynı grubun aynı segment aracı leonla golf bile yol tutuşu anlamında farklıdır. fordun yol tutuşu senin kriterlerine göre iyidir. bana göre iyi değildir. bunu savunmanın gereği yok.

ayrıca yolladığın videoda sürücü hatası var, ayrıca bu adam 150yle viraja giriyorda arabamı atıyor. valla kimse kendi malına kötü demiyor sen fordunla mutlu ol kardeşim :)
0
mikahakkinen
(26.12.18)
(8)

50-75 bin arasında nasıl bir araba önerirsiniz?

theodor
Alan kişinin ilk arabası olacak. Yaşlı ve yüksek km'li olsun istemiyor.
Alan kişinin ilk arabası olacak. Yaşlı ve yüksek km'li olsun istemiyor.
0
theodor
(22.12.18)
toyota, honda bakın.
0
baldan kaymak
(22.12.18)
fluence
0
Techsavvy
(22.12.18)
@Baldan Kaymak model var mı?
0
🌸theodor
(22.12.18)
50 bin civarına dizel fiesta
0
himmet dayi
(22.12.18)
Linea al gec. İkinci araba iyisi olsun. Linea ceyrek altindir. Ha bak benzin&lpg de olur derseniz corolla, civic, 1.6 ti-vct focus, 1.6 astra sedan, 1.6 megane 3. Secenek cok.
0
alfist
(22.12.18)
İlk araba için hb bakmak daha iyi. polo fiesta olabilir. 70e sıfır egea falan var sanırım. 65e micra otomatik satıldı geçen ay ama stoklar bitmiş. Sıfıra yakın araç bulabilirsiniz piyasa baya durgun iyi pazarlık yapabilirsiniz ikinci elde.
0
bahoho
(22.12.18)
Fiat falan almayin.

Toyota temiz bulursan muptelasi olursun. Civic var kardesimde arada aliyirum ondan memnunum. Fluence icin gereksiz kaba bence.

Egea falan almayin bosa para onlar.
0
baldan kaymak
(22.12.18)
Fabia 1.0 yada 1.2 2016-2017 model bulunabilir.
0
deks
(22.12.18)
(7)

Renault clio 1,4 alize lpg yakıt tüketimi

sack jparrow
100km de kaç lt yakar. Hesaplamış olan var mı daha önce?
100km de kaç lt yakar. Hesaplamış olan var mı daha önce?
0
sack jparrow
(21.12.18)
Hesaplamadım, aracı kullanmadım da fakat benim tahminim 10.5 yakar yüz km'de.
0
mezarkabul
(21.12.18)
12-13 lt lpg yakar. 3,19 tl x 12= 100 km lpg sarfiyatı.

lpg lt fiyatı 3.19 tl çoğu yerde.
0
alfist
(21.12.18)
Aslında hangi şehirde kullanıldığı çok önemli. Onu yazın da ona göre cevap/tahmin gelsin
0
mezarkabul
(22.12.18)
@mezarkabul şehirlerarası tüketim
0
🌸sack jparrow
(22.12.18)
Otomatik mi manuel mi hocam ?
0
mezarkabul
(22.12.18)
Manuel
0
🌸sack jparrow
(22.12.18)
6 lt sakin kullanımda uzun yolda benzin, lpg, 8 lt/100 km
0
insomnia
(24.12.18)
(4)

Odenemeyen kredi

alfist
Merhaba. Enparaya olan kredi taksidimi 3 tanesini odeyemedim. (10.10.18, 10.11.18 ve 10.12.18 tarihli).Bugune bir alacagimi bekliyordum odeme sozu vermistim. Bu sefer de odennezse tek seferde borcun tamami talep edilecek, avukat masraflari vs de binecek ustune dendi.Alacagim gelmeyecek gibi. Odeyebi
Merhaba.

Enparaya olan kredi taksidimi 3 tanesini odeyemedim. (10.10.18, 10.11.18 ve 10.12.18 tarihli).

Bugune bir alacagimi bekliyordum odeme sozu vermistim. Bu sefer de odennezse tek seferde borcun tamami talep edilecek, avukat masraflari vs de binecek ustune dendi.

Alacagim gelmeyecek gibi. Odeyebilecegimi sanmiyorum. Her yolu denedim, olmuyor.

İs o noktalara gelirse avukatla anlaşıp tekrar taksit taksit ödeme ihtimali olur mu?
0
alfist
(20.12.18)
Tabii. Her aşamada, taksitle ödemeyi teklif ediyorlar. Ancak, alacağınız geç gelecekse, bir kez daha bankayla konuşup, avukata vermelerine engel olabilirsiniz. Böylece, bir de ekstra avukat parası ödememiş olursunuz. Bankalar, borç konusunda, her şey otomatik ilerliyor gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar ama iş öyle değil. Pazarlık yapın, takside böldürün, gelecek paranız varsa, işin avukata kalmasına izin vermeyin.
0
PhoenixRising
(20.12.18)
borç 90 gün ödenmezse faiziyle beraber takip borcu olur. 90 günün hemen sonunda avukatlık olmazsın. bankayla anlaşıp yeni bir taksitlendirme isteyebilirsin
0
silah taciri
(20.12.18)
Daha once iki kere yapilandirma yapildigi icin kabul etmiyorlar.
0
🌸alfist
(20.12.18)
konuyu sanki bankayla değil de size borçlu olan kişiyle çözmeniz gerekiyor gibi. sizi bu kadar zor duruma düşürüyorsa ve elinizde size borçlu olduğuna dair bir belge varsa siz de alacağınız ile ilgili işlem başlatın.
0
lordoz
(20.12.18)
(9)

Evcil hayvanlarınız için takviye olarak kullandığınız şeyler var mı

Fusha
Yaş mama, kuru mama ve malt harici bir şey kullanmıyorum ben kedin için. Maltı da pek sevmiyor gerçi. sizde durum nedir?
Yaş mama, kuru mama ve malt harici bir şey kullanmıyorum ben kedin için. Maltı da pek sevmiyor gerçi. sizde durum nedir?
0
Fusha
(20.12.18)
It besliyorum ben de. Sizin bahsettiginize ek olarak artik kalan ev yemekleri, yumurta, yogurt, salata allah ne verdiyse artik.
0
allah yazdiysa bozsun
(20.12.18)
hiç bir şey kullanmıyorum. yaş mama bile çok nadir veriyorum, malt hiç kullanmadım.
kendi yediklerimden veriyorum arada, durmuyorlar çünkü yemeğin içine giriyorlar.
0
veritaslibertas
(20.12.18)
Ben de yaş mama yazdım ama onu da çok nadir veriyorum. Ayda bir gün fakat biraz büyüsün iki haftada bir vereyim diyorum.
0
🌸Fusha
(20.12.18)
ne kadar takviye kullanırsanız o kadar arsızlaşıyorlar :) kedilere ve köpeğe normal kuru mama veriyordum. temizmama, tazemama gibi yerlerden ekstra fiytlarla günlük üretimler vermeye başladım. mama seçmeye başladılar. yaş mama verdim kuru mama yemez oldular. tavuk, et vs alıp haşlayıp vermeye başladım yaş mama yemez oldular. şimdi akıllandım arada ödül olarak veriyorum bunları. bazen çiğ yumurta ılık süt karıştırıp veriyorum.
0
elestirman
(20.12.18)
Yaş mama midesine dokunduğu için vermiyorum. Kuru mama ve maltlı ödül yiyor. Haftada 1 yağsız ton balığı yiyor. Ağız ve diş sağlığı için de ödül veriyordum. Kendisi çok seçici. Denemediğim marka kalmadı, sadece Reflex'inkini yiyordu. Bir gün veterinere götürmek için taşıma çantasının içine koydum ödülü. O günden beri yemiyor zilli. Trixie marka misvak veriyorum, onu ısırmıyor pek; ama güzelce oynuyor. Bir de her daim çimi oluyor.
0
siyah noktali film
(20.12.18)
Haftada 2-3 kere malt, haftada bir de ıslak mama veriyoruz biz ama verdiğim ıslak mamanın sahiden kaliteli olmasına dikkat ediyorum. Cok seviyor islak mamayi,heyecanla kuyrugu sallayarak mama kabına gelmesi bile mutlu ediyor beni. Onun dışında başka ev yemekleri vs yemiyor zaten.

Vitamin sorduğumda 'zaten sağlıklı bir kedi, ekstra bir şeye gerek yok ama ara ara balkabagi püresi ya da kefir verebilirsin' demişti veterinerimiz. Balkabagini sevmedi; aklıma geldikçe 1-2 tatlı kaşığı kadar kefir veriyorum.

Ha bir de küçükken bazı şeyleri öğretmek için gerçek et parcalarindan olan ödül maması alıp veriyorduk. Büyüyünce bıraktık.
0
fraise
(20.12.18)
Var. Bitkisel D3, L-Carnitin, Taurin ve b12. Bunlarin hepsi bir takviye tozunda mevcut zaten. (Bu saydiklarim kuru mamada da ek olarak varlar hep.) Ev yemegi verdigimde ekliyorum, eksik olan hicbir sey kalmasin diye.

Bunlar disinda kuru mamaya "golden paste" (kediler icin yapilabilir mi bilemiyorum.) ekliyorum ara sira. Taze baharatlari ya da berryleri saymiyorum takviye olarak.

Evcil hayvan sagligi, insan sagligina gore cok az bilgiye sahip oldugumuz bir alan. Dun Taurinin Golden Retriverlerde sagliksiz oldugunu destekleyen bir calisma gordum. D vitamini desen, olcumu tam olarak yapilamiyor bunun. Cok dert etmemek lazim o nedenle.
0
buf-e kür
(20.12.18)
ben köpeğime sarımsaklı, ev yapımı yoğrut, haşlanmış kırılamayacak boyutta dana kaval kemiği, sarımsaklı pirinç lapası.
0
alfist
(20.12.18)
etli tüm yediklerimizden nasibini alıyor sıpa.
0
ninotevtidze
(20.12.18)
(18)

30 yasindayim al satci degilim

lion de la Turquie
https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-mercedes-benz-2oo3-model-mercedes-benz-e32o-avantgarde-e2-paket-bayii-518621043/detayBu arabayi alayim mi? Sakin sakin suzuluruz. Cok uzer mi?Parcasi bakimi pahalidir elbet lakin kullanim omru de yuksektir uzmez diye dusunmekteyim :)
www.sahibinden.com

Bu arabayi alayim mi? Sakin sakin suzuluruz. Cok uzer mi?

Parcasi bakimi pahalidir elbet lakin kullanim omru de yuksektir uzmez diye dusunmekteyim :)
0
lion de la Turquie
(19.12.18)
90 bine guncel bir araba öneririm.
0
kirmizi baslikli mario
(20.12.18)
Mercedes 2018 Volkswagen lerden daha iyi konfor verir o kesin. Kilometred üzmez fakat bilen birine danışarak alman lazım aracı. Yakıtı da dikkate alman gerek. Ciddi manada yakıt tüketimi olacak alacağin aracın.


Ben olsam ama az daha koyar 2010 sonrası c180 alırım. Hem km düşük olur hem de daha uzun süre binersin. Senin makam aracı üzmez ama ne de olsa eski model. 15 yıllık araçtan bahsediyoruz.
0
westblack
(20.12.18)
hocam markakolik olmayınız. 15-16 senelik araba her anlamda sizi üzer. o paraya kampanyalarla ve ötv indirimleriyle gayet güzel 0 arabalar vardı ama millet kapış kapış kaptığı için bitmeye yüz tuttu ama hala yılbaşından önce alabilirsiniz.
0
hocam
(20.12.18)
"Old but gold"

yeni ama orta sınıf bir araba alacağıma, eski ama üst sınıf alırım. Ama başımı ağrıtmamalı. Bu yüzden sağlam araştırma lazım.
0
ssiradanbirigibi
(20.12.18)
s320 al derim. kuzene de bu öneriyi yaptım (jaguar alacaktı) şimdi bana dua ediyor. 90k ya çok tatlış 2003 2004 kasa s320'ler var. çok net 1m km görüyor bu meretler.
0
Tears of Devil
(20.12.18)
S320 yi bi kere kullansam yetecek sanki. Aklimda :)
0
🌸lion de la Turquie
(20.12.18)
Alinir. Net alinir. Bir gun g.tu toplarsam da alacagim ilk araba.

Bu arada tahmin edemeyecegini kadar iyi piyasasi var bunlarin. Beyazi cok nadirdir. Denk getirebilirseniz beyaz bulun. Cillop gibidir.

Not: eski alim-satimci.
0
alfist
(20.12.18)
size bağlı, bu aracın işletme(bakım, onarım, yakıt) giderleri yüksek olacak. bu giderler size dokunmazsa alabilirsiniz.
0
late viper
(20.12.18)
çöpe atacak paran varsa hiç durma.

arkadaşım 266 bin km'den bahsediyoruz. o km'de bi arabaya bu para kesinlikle verilmez. kaldı ki bu araba lpgli, yani motor artık uzatmaları oynuyodur. sadece motor değil diğer tüm parçaların elden geçmesi gerekecektir. otomatiği sorun çıkarsa dünya kadar masraf açar ki açmaması için hiçbir neden göremiyorum. aracın metal yorgunluğu da üzerine cabası.

bu kmde birisi arabayı hibe etmezse kesinlikle ve kesinlikle başıma bela almazdım. hayırlısı olsun diycem ama bu model ve kmde bi araçtan sanmıyorum kimseye hayır gelsin.
0
laragofret
(20.12.18)
12-13 litre tüketim sana koymazsa al. lpg'de dahi 40 kuruşun altında yakmaz bu abi, ortalamada 50 kuruşu bulur.

araba güzel. kilometre de normal.

edit: jpg değil, lig olacak tabi.

edit2: ya arkadaş tamam bu arabayı beğenmemek en doğal hakkınız da, karşısına honda jazz koymak nedir? yağacağınız karşılaştırmaya sıçayım afedersiniz.
0
babilbaligi
(20.12.18)
bu tip arabaları tecrübe etmeyen kişilerin dediklerini ciddiye almamanı öneririm. Bir önceki kasası var bizde yaklaşık 17 senedir. Rutin bakımları dışında, yaşadığımız sorunlar. Cd çalarının bozulması, arka camı tutan plastik tırnaklarının kırılması. Farların içini temizletme gibi küçük işler. Araç şu an 280 bin km'de. Şehir içi 11 şehir dışı 8 lt civarı yakıyor ve bu sınıf araçların konforunu çoğu arabada yok
0
mirty
(20.12.18)
benim 98 model 2000 cc otomatik honda crv lpgdeyken 14 lt/100 km yakıyor. 3200 cc motordan bahsediyoruz sağlam yakacak. 20 lt/100 km. lere hazır ol
0
hybrid427
(20.12.18)
daha once mercedes sahibi oldun mu?
saglam ustan var mi?
arabadan anlar misin, ufak tefek seyleri kendim halledebilirim diyebilir misin?
bu aracin gecmisi hakkinda bilgi var mi? bakimlari zamaninda ve eksizsiz yapildigina dair kayit var mi?
90bin tl'yi kaybetsem cok koymaz dermisin?

bu 5 sorudan 4'une evet diyemiyorsan bmw/mercedes/audi bunlara bulasma derim. guzel araclar ama genelde bu araclarda ilk deneyimde sen araca degil arac sana biniyor, buna hazirlikli olmak lazim.
0
cooperr
(20.12.18)
Yakıt harici üzeceğini sanmam, @mirty'nin bahsettiği gibi ufak sorunların çıkma ihtimali de önceki kullanıcıyla alakalı.

Km hiç önemi yok, 5 yaşında arabalar bu km'lerde piyasada. Bu arabaya su kaynattırmayın, kayış koparttırmayın motor 1 milyon km gitmezse ben de hiç bir şey bilmiyorum.

Almadan önce yakından inceleyip küçük ayrıntılara dikkat edin.

Edit:

Bu araba 311 bin mil, yani 500 bini devirmiş mesela ;

www.youtube.com

Yurt dışında 500 bin üstü bu tarz çok araç örnekleri görürsünüz, bizde olmaz çünkü çok ahlaklı bir toplum olduğumuz için aracı satmadan önce yeni alıcı üzülmesin diye km düşürüyoruz.
0
John Bloor
(20.12.18)
1-sürprizlere (her an ortalama 5k) hazır mısın?
2- yakıt ş.içi 1 tl yi görür
3- prestij getektiren bir işin varsa (örn:avukat, müteahhit vs) uygun bir araç.
0
insomnia
(20.12.18)
mercedes tutkusu olan biriysen sorun yok. eski çalıştığım yerde böyle bir abi vardı. 1994 model otomatik vitesli mercedes'e biniyordu, gayet memnundu. sattı, 1995 modelini aldı. bu araba onunkilere göre genç bile :)

ama o bir araç uzmanı. anladığım kadarıyla sen değilsin. aldığın aracın güvenilir bir araç olması lazım, satıcının güvenilir olması lazım. yoksa feci göçertir seni.

ben olsam, 97.000 liraya 2018 model honda jazz veya 108.000 liraya 2018 model opel astra otomatik alırdım. sıfır kilometre, mis.
0
tabudeviren
(20.12.18)
O kasadan bizde vardı. E270 cdi olanindan. Şıfır km almistik ve airmaticten tut navigasyona kadar hersey vardi. Ancak araçta cok sayida elektrik arizasi meydana geldi. Fren sistemi bile fabrika tarafından geri çağırılarak ücretsiz komple değişti. O zaman haberlere cikmisti bu fren meselesi Almanya'da. Bunlarin disinda sinyal arızası(ismi basit ama cok masraflı bir tamiratti), airmatic arizasi vs. En sonunda satmistik.
0
nhtzmc
(20.12.18)
ben o paraya bu arabaya girmezdim.
yaşı küçük bir araç öneririm
0
basond
(20.12.18)
(2)

Marmara Üni. Göztepe kampüsü

archery
Kampüse araçla girmek için araç stickerı gerekiyor mu? Öğrenci kartı vs gösterip girilebilir mi?
Kampüse araçla girmek için araç stickerı gerekiyor mu? Öğrenci kartı vs gösterip girilebilir mi?
0
archery
(17.12.18)
Kartla giriliyo
0
lorne malvo
(17.12.18)
Parayi bastiran herkes giriyor valla :) ogrenci kimlik kartini göster yeter. Giris ucretli.
0
alfist
(17.12.18)
(8)

Mucizelere inanır mısınız?

noeldayın
Hiç beklemediğiniz bir anda sizi şaşkınlığa uğratan şeyler oldu mu?
Hiç beklemediğiniz bir anda sizi şaşkınlığa uğratan şeyler oldu mu?
0
noeldayın
(16.12.18)
Bu seneye kadar mucizeye yorardım bazı şeyleri. Oldu mu dersen, olduğu esnada mucizeye yorduğum şeyler vardı. Şimdiki kafa yapımla bakıyorum ki mucize falan değil. İçinde bulunduğum koşullar o anı hazırlamış zaten.

Mucize yok, sadece ve sadece olması gereken ne ise o oluyor. Şans var ama. Kaynağı nedir, neden herkes şanslı değildir bilemem.

Mucize, tesadüf, şu bu yok. Oluyor sadece olacak olan.
0
alfist
(16.12.18)
Inanmam ama manyak olaylar oluyor. Bu hafta zaten gec kaldigimiz bir sinavin kapisinda kimligi unuttugumuzu gorup eve donduk kimligi alip sinava yetistik.

Sinav basladiginda gaza ve debriyaja basmaktan iki ayagim da kasili kalmisti.
Ayni seyi yine yap deseler yapamam.
Baby driver gibi hissettim kendimi.
0
acemi
(16.12.18)
@acemi sizinki hani işe geç kalırsın ya telaştan, o kadar hızlı giyinip,üstüne diğer işlerini de yapıp istenilen vakitte işte olursun ya, normalde olsa ne giysem diyip düşünüp ardından kıyafetini giyip üstüne de kahvaltını yaparsın usul usul. O telaş insana ne kadar hızlı olduğunu gösterir. Arada bu tür heyecanlara ihtiyaç var ;) Bu arada sınavınız nasıl geçti? Ne sınavı bilmiyorum ama. ;)
0
🌸noeldayın
(16.12.18)
hayir. mucize kelimesi sadece 3 sesli 3 sessiz harften olusan bir kelimeden ibaret. altini dileyen istedigi gibi doldurur bu kelimenin. ben bos birakanlardanim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(16.12.18)
Oldu ama mucizelere inanmam
0
Delay Fuze
(16.12.18)
@noeldayin benim rutin ise gidisim o zaten, elde gomlekle disari firlamak.

Tipla alakali bir sinavdi doktor birini goturdum, iyi gecti dedi :)
0
acemi
(16.12.18)
inanmam.
mucize dediğin şey birden fazla olasılığın aynı anda denk gelmesinden başka bir şey değil.
onun dışında ayı yarmalarmış, uçmaymış filan bunlara girmiyorum bile :)
0
teritori
(17.12.18)
Çok inanmam ama başıma bazen inanılmaz olaylar geldi. Kendimce çok çok sıkıştığımda “Kul sıkışmazsa Hızır gelmezmiş.” derim. Gerçekten inanılmaz zor durumda kaldığımda derim bunu ve hep bir şans açıldığını düşünürdüm bunu derken. Zamanından anneannemden öğrenmiştim
Bir gün üniversite hazırlıkta iken 23 Nisan tatilinde memleketime,izmire döneceğim, sabah uçağım var ve kampüsten merkeze günde 3 sefer var. Resmî tatil dolayısla ilk sefer iptal olmuş ikinci sefer ise uçak saatimden bile sonra. Kocaman valizimle toprak/çamur bir yola girdim amacım kampüse 20 dk uzaklıktaki küçük ilçe merkezine ulaşmak oradan da taksi dolmuş ne varsa binmekti. Ama yol o kadar kötü ki valiz sürülmüyor sadece toprağa çamura batıp sürükleniyordu. Yine kul sıkışmadıkça Hızır yetişmezmiş dedim valizi sürüklüyorum. Lanet olsun valiz de çok ağır. En sonunda bir tane saçma sapan restaurantımsı bir yeri gördüm. 7 ay boyunca kapalıydı orası dedim gideyim bir taksi çağırmalarını isteyeyim çünkü artık süremiyorum valizi. Cep telefonlarda 2g nin olduğu dönemler. İnternet falan yok. İçeri girdim bir sürü işçi abi var anlattım meramımı. Biri gel ben seni atayım merkeze dedi. Recep İvedik’in arabası gibi bir arabaya bindik valizi arka koltuğa fırlattık. Araç o kadar yıkık dökük ki gidebileceğine bile umudum yok. Sonra adam beni bıraktı merkeze para teklif ettim almadı. Sonra uçağa yetiştim. 1 hafta sonra kampüse döndüm ertesi sabaha yine gideyim bir teşekkür edeyim diye yürüdüm oraya doğru. Kapısı kilitli ve kimse yok. Hiçbir zaman da açılmadı ben hazırlıktayken.
Pozitif bilimciyim, dini mucizelere hayatta inanmam ama bu yaşadığım olay çok farklıydı.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(19.02.23)
(7)

hukuki bir terim sorusu

blue eyes white dragon
hukuk sorusu değil, hukuki bir terim. daha çok hakimlerin, gerekçeli kararlarında kullandığı bir terim gibi aklıma geliyor. sokak diliyle söylemek gerekirse tanımı şuna benziyordu;''bunu da böyle nasıl düşünmezsiniz'', "bunu boyle dusunmemen abestle iştigal'' güveniyorum sizlere, bunu hatırlarsınız.
hukuk sorusu değil, hukuki bir terim.

daha çok hakimlerin, gerekçeli kararlarında kullandığı bir terim gibi aklıma geliyor.

sokak diliyle söylemek gerekirse tanımı şuna benziyordu;

''bunu da böyle nasıl düşünmezsiniz'', "bunu boyle dusunmemen abestle iştigal''


güveniyorum sizlere, bunu hatırlarsınız.
0
blue eyes white dragon
(16.12.18)
"falanca filan olduğu izahtan varestedir" deriz biz. yani izah etmeye bile gerek yok o kadar bariz bir şey. bu olabilir belki?
0
loser blueser
(16.12.18)
Malumun ilami?
0
alfist
(16.12.18)
her gün mahkeme ilami okuyorum ancak aklimda hiçbir şey canlanmadı. Soruyu takipteyim.
0
damla sakızlı dondurma
(16.12.18)
hayatın doğal akışına aykırı
0
espandon
(16.12.18)
"hayatın doğal akışı" +1

veya "basiretli bir tüccar gibi davranma".
0
kibritsuyu
(16.12.18)
izahtan vareste?
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(16.12.18)
izahtan varestedir

işte bunu arıyordum.

@loser blueser ve @kitap arasında kalmış silgi tozu teşekkür ediyorum.

diğer arkadaşlar sizler de sağ olun.
0
🌸blue eyes white dragon
(16.12.18)
(15)

Son 24 saatte ağzınızdan içeri gıda anlamında ne girdi?

zunkatsar
Besin değeri olan her şeyi soruyorum. Çay-kahve (şekerli şekersiz?), kola, su, yemek, atıştırma, alkol vs vs vs. MİKTARLARIYLA yazarsanız sevinirim.
Besin değeri olan her şeyi soruyorum.

Çay-kahve (şekerli şekersiz?), kola, su, yemek, atıştırma, alkol vs vs vs.

MİKTARLARIYLA yazarsanız sevinirim.
0
zunkatsar
(16.12.18)
Karnabahar yemeği 3 tabak
3 litreden biraz az su
Kıymalı yumurta
1 tabak yeşil mercimek yemeği
1 bardak çay şekersiz
1 kupa filtre kahve

sanırım bu kadar
0
fırt
(16.12.18)
4-5 bardak ısırgan ve kantaron çayı
2x600ml kahve
1 tavuk hamburger
herbalife
eski kaşar (yarım tekerlek dermişim)
ilaçlarım
anamın yaptığı güzel börek (ufak bir parça)
3 litre civarı su
0
Techsavvy
(16.12.18)
Hamsi tava (1 porsiyon)
Kola-Şekerli (2 bardak)
3-3.5 litre su
Üç dilim süzme beyaz peynir (Kibrit kutusu büyüklüğünde)
Bir porsiyon tavuk dünyasından kremalı mantarlı tavuk
Çay bardağında Türk kahvesi (4 bardak)
İki buçuk paket sigara (50 adet)
İki bardak çay
0
ulukayin
(16.12.18)
2 tabak sırganımsı, sade kara lahana yemeği. Somun ekmek dilimiyle 3 büyük dilim mısır ekmeği. 2 revani dilimli bisküvili muhallebi veya puding. öyle bir şey. 2 adet etsiz kara lahana sarması. Hiç sıvı yok.
0
apdulera
(16.12.18)
kuzu tandır
1 lahmacun
ezme-salata
irmik helvası-çay

akşam sigara içtim
biskrem ve albeni yedim birer paket
2 de bira içtim

sabah kahvaltı açık büfe davar gibi yedim
uçakta da sandviç yedim
şu an açım ama bir şey yemesem iyi olur
0
prasinos
(16.12.18)
2 bardak şekerli çay
1 fincan şekerli türk kahvesi
Çok ufak bir miktar ekmek, avuç kadar.
Yarım tabak makarna
3 tane halley.

42 kiloyum :(
0
candide
(16.12.18)
Bir kase çorba, bir tabak kısır, bir dilim tatlı, iki porsiyon börek, iki bardak kola, iki bardak su, 20 bardak kadar çay, bir muz, iki adet mandalina, bir bardak votka.
0
runagain
(16.12.18)
Cheeseburger, patates, kola, sigara, simit, peynir, sekerli cay, recel, beyaz leblebi, white chocolate mocha.

Allah belamı verecek sanirim.
0
alfist
(16.12.18)
dun aksam ki mangal davetinden bir parca sis, sis'in tamami yani 6-7 parca kusbasi

biraz yogurtlu meze , soda

kahvalti yok, oglen biraz havuclu yesillik salatasi, bolca sade ve az sutlu kahve.
0
cairo
(16.12.18)
dün ve bugün toplam 3 adet avokado
peynir
iki kupa sütsüz-şekersiz kahve
anason-kimyon-rezene çayı
kendi yaptığımız ev yapımı enginarlı kuru domatesli pizzadan üç dilim
salata
2 kadeh kırmızı şarap
3 adet kivi
biraz önce de yine ev yapımı humusu az biraz ekmeğe sürüp yedim atıştırma olarak.
eh su da baya içerim, bilemiyorum tam miktarını..
0
soso
(16.12.18)
dün akşam 2,5 dilim pizza, bir kase supangle

bugün 1 bardak çay, 1 bardak kahve
0
theseachange
(16.12.18)
3 adet lahmacun
2 paket maydanoz (paket servislerdeki plastik içindeki kadar)
300 ml ayran
8 adet eti cici bebe.
25-30 gram patates cips
200 ml maden suyu
yarım bardak coca cola zero (250 ml bardak)
2 fincan çay- (250 ml falan heralde. 2-3 şekerli)
125 gram sucuk
1,25 ekmek (200 gramlık ekmek)
2 adet yumurta sarısı
1 silme tatlı kaşığı tereyağı
1 silme tatlı kaşığı yağsız tuzsuz lor peyniri
13 adet zeytin
2 adet çeri domates
5 fincan çay (2-3 şekerli)

dün akşam ve bu sabah yediklerim
0
Delay Fuze
(16.12.18)
bu öğlen: 1 tabak makarna, 1 bardak gazoz, 1 kaşık yoğurt. bu sabah: 1 bardak süt, 5 dilim sucuk, 2 adet haşlanmış yumurta, 3 yeşil zeytin, yarım kibrit kutusu peynir, yarım dilim ekmeğin üstünü doldurucak kadar bal. dün akşam: 1 porsiyon ayva tatlısı, yaklaşık 1 avuç doldurucak kadar krem şanti (sek yedim kaşıklayarak), 1 tabak yoğurtlu karnıbahar kızartması, 5 adet ev yapımı çiğ köfte, toplam 4 dilim ekmek tüketmişimdir yanlarında, 1 litre falan da su.
0
semaforo de medianoche
(16.12.18)
Dün akşamdan beri yediklerimi yazayım. Allah belasını versin demir ilacının.
Bir kase kısır
Bir dilim kek
Bir tabak tavuklu sırın
Bir tabak brokoli
2mandalin
Bir kase kuru dut
Sabah: Kavurmalı yumurta iki dilim ekmekle. Çay.
Öğlen: Yarım kase kısır, Bir tabak makarna, İki dilim baklava, bir kase domatesli sos, iki dilim ekmek. 2 bardak çay.

Akşam hamsi var, yemeyecem.
0
coca cola
(16.12.18)
nescafe
çay
filtre kahve
sahlep
nane-limon
pharmaton hap
külbastı 1 porsiyon
bulgur pilavı 1 porsiyon
redbull
su 2 bardak
antep fıstığı
yerfıstığı
0
bardakigüneşgözlüğü
(16.12.18)
(4)

kağıthane ilçe nüfus müdürlüğü'ne nasıl giderim?

nathanieltroy
anadolu yakasından geleceğim. metrobüsle mesela nasıl gidilir? gayrettepe veya mecidiyeköy'den otobüsle gidebilir miyim mesela?
anadolu yakasından geleceğim. metrobüsle mesela nasıl gidilir? gayrettepe veya mecidiyeköy'den otobüsle gidebilir miyim mesela?
0
nathanieltroy
(16.12.18)
metrobüs mecidiyeköy durağında in, cevahir avm karşı çaprazı - cumhuriyet gazetesinin sokağından kağıthane minibüsleri kalkıyor.
0
loser blueser
(16.12.18)
Mecidiyeköy metrobüs durağında inip trump’ın önündeki duraktan Kağıthane otobüslerine binerek gidebilirsin.
0
lalu
(16.12.18)
Zincirlikuyuda in, 4. Levente giden herhangi bir otobus ya da minibuse bin, oradan Seyrantepe topkapi minibuslerine bin. Onunden geciyor.

Ama yukaridakilerin dedigi daha mantikli.
0
alfist
(16.12.18)
mecidiyeköy cevahir avm önü,mecidiyeköy ışklar veya gayrettepe/esentepe lokasyonundan 62 - 65g otobüsüne bin. ilçe nufus müdürlüğü duragina kadar gidersin. tam onunde otobüs bırakıyor.
0
montiera
(16.12.18)
(5)

Lastik tamir spreyi

veilofsin
Yedek lastik taşımak istemiyorum. Bu köpüklerden alsam lastik patladığında falan iş yapar mı? Kullanan bilen eden varsa bi yorum eylesin
Yedek lastik taşımak istemiyorum. Bu köpüklerden alsam lastik patladığında falan iş yapar mı?
Kullanan bilen eden varsa bi yorum eylesin
0
veilofsin
(16.12.18)
patlağa göre değişiyor. Eğer çivi vida girip de hava kaçırıyorsa onda işe yarıyor ama lastik yarılırsa bir işe yaramaz.
0
goodman
(16.12.18)
Ayrıca bunu kullanırsanız sonra lastikciye gittiğinizde içini iyice temizletmeyi unutmayın.
Yukarıda dendiği gibi, yarilmadiysa ise yarıyor.
0
kisa
(16.12.18)
Lastik patladı, bunu sıkayım yoluma devam edeyim olayı değil o spreyin amacı. En yakın tamirciye gitmeni sağlamak, bunu unutma. Sadece çivi, vida girmesi sonucu oluşan küçük patlamalarda işe yarıyor. Stepne ve kriko en kesin çözüm bence. Ama o bisiklet lastiği gibi olan stepnelerden değil, aracın üzerindeki jant ve lastik ebatlarıyla aynı bir stepne taşımanı öneririm.
0
Arthur Dayne
(16.12.18)
Sehirici lastikciye kadar götürsün amacli ürünler bunlar.
0
alfist
(16.12.18)
Bikere işe yaramamıştı, siboptan geçmedi sprey
0
insomnia
(17.12.18)
(8)

0'dan 100'e 16 sn'de çıkan araba?

gezegen olan pluton
Yokuş çıkamaz mi, 69 beygir, 95 tork? Araba yaris 1.0.Bir de mevcut arabam 11 sn'de çıkıyor 100'e, bu yeni araçta attan inip eşeğe binmiş gibi his olur mu, atiklik performans açısından?
Yokuş çıkamaz mi, 69 beygir, 95 tork? Araba yaris 1.0.

Bir de mevcut arabam 11 sn'de çıkıyor 100'e, bu yeni araçta attan inip eşeğe binmiş gibi his olur mu, atiklik performans açısından?
0
gezegen olan pluton
(14.12.18)
Doğru bir veri ve karşılaştırma olmaz böyle, 0-100 30 saniyede çıkan kamyonlar var, yokuş çıkamıyorlar mı peki?

Doğru soru tork olmalı, 1.0 arabanın üreteceği tork ile yokuş çıkarken illa ki gıcık olursunuz ama yokuş çıkmaz demek değil bu.
0
John Bloor
(14.12.18)
1.4 tdci fiesta 15 saniye. Dizel olduğundan dolayı çıkıyor ama hızlanması baya üzüyor :( ama her şey hızlanma değil sonuçta.
0
bahoho
(14.12.18)
Cikar. 1. viteste cikilmayacak yokus yok hele hele 95 beygir hap kadar arabayla.

Arkadan itisli, daha agir, daha eski teknoloji olan 90 beygir Sahin ile millet neler yapiyor.

At esek muhabbeti de son derece sacma cunku trafikte yapabilecegin hizlar zaten yasada belirtilmis, disina cikmadigin muddetce insan gibi araba kullandigin muddetce performans sorunu yasamazsin. At esek muhabbeti tamamen konforla alakali bir durum.
0
bos gezenin bos ustasi
(14.12.18)
1.6dan iner gider 1 motora binersen o his olur. 1.4tsiden gidip 1.6ya binersen olmaz ancak 1.2 altına bu hissi yaşarsın.
0
mikahakkinen
(14.12.18)
0-100'ü 16 saniye olan araba seni bir yerden bir yere götürür. 11 saniye ile 16 saniye arasındaki farkı hissedersin ama yokuş çıkamama gibi bir sorun olmaz, yavaş yavaş çıkarsın :). Atiklik ve performans sorduğun için bunları önemsediğini düşünerek cevap verdim. Amaç sadece ulaşımsa rahatsız etmez.
0
Abdurrahman
(14.12.18)
Soruyu yanlis sormussun, yous cikarken kac litre yakar diye sormaliydin.

1.0 arabalar inleye inleye cikiyor, cikarken de depoyu emikliyor.

Yoksa 50cc motorla 2 kisi bin yine cikarsin.
0
acemi
(14.12.18)
0-100 sadece motor performansıyla alakalı bir şey değil. 0-100'de motordan daha etkili şey şanzımandır. İstediğin kadar güçlü motorun olsun, saçma bir şanzımanla verim alamazsın. Fındık kurdu kadar motora, şahane bir şanzıman koyulmuştur, yürür de yürür.

0-100 değerine bakılarak yokuş performansı değerlendirilmez.
0
alfist
(14.12.18)
1.0 motorlu Yaris yokuşu çıkar. ama siz zaten yürüyerek de çıkarsınız. 70 beygir araba yokuş çıkarken gaza basıp basmadığınızı hissettirmez.
0
babilbaligi
(14.12.18)
(23)

Bu Hayatta Mutlu Olmanın Formülü Ne?

aradaki uzaklik
Selam dostlar,Sizce bu hayatta mutlu olmanın formülü ne? Tek kelime lütfen.Bence:Umursamazlık.Sizin de fikirlerinizi bekliyorum.
Selam dostlar,

Sizce bu hayatta mutlu olmanın formülü ne? Tek kelime lütfen.

Bence:

Umursamazlık.

Sizin de fikirlerinizi bekliyorum.
0
aradaki uzaklik
(12.12.18)
spor ve mindfulness her seferinde buna verdiğim cevap
0
seyyar satıcı
(12.12.18)
iç huzuru korumak.

çok zor yakalanan bişey, ben 35 senedir ancak 5 6 ay önce yakaladım.

bu parayla pulla, maddiyatla sevgiyle, ıvırla zıvırla alakalı değil.

kendim bir formül keşfettim ve acayip huzurluyum, bütün olumsuzluklara rağmen acayip de mutluyum. parayı bulu nabayım kardeşim keyfim yerinde olduktan sonra.
0
killerbee
(12.12.18)
anlam.

anlamı olduğunu düşündüğünüz bir yolda ilerlemek ya da ona ulaşmaya çalışmak bence.
0
kljgslsdkjsd
(12.12.18)
Huni.
0
candanag
(12.12.18)
parra.
0
datnet
(12.12.18)
bilinc. (consciousness)
0
Leonardo~Da~Vinci
(12.12.18)
Hedef belirlemek. Geldiğin noktayı görmek. ve şükretmek.
0
westblack
(12.12.18)
Para. Çünkü parayla mutluluğu satın alırsın.

Parayla belki saadet olmaz ama olduğu, olmadığından kahir ekseriyetle çoktur. Parasız ise saadet kesinlikle olmaz.
0
alfist
(12.12.18)
not give a fuck + her hangi bir sportif faaliyet + yemek + meme
0
hasmetizm 2046
(12.12.18)
inanmak. ezanın Türkçe okuduğuna inanırsan mutlusundur.
0
mikahakkinen
(12.12.18)
Bu aralar cevabını çokça arıyorum bu sorunun. Para, pul olmadığını düşünüyorum. Çünkü para ile satın alınabileceklerin sınırı yok. Her zaman satın alınabilecek daha iyi bir ürün mevcut.

İç huzur düşüncesine katılıyorum. Fakat bu nasıl sağlanabilir, işte onu bilmiyorum. Siz istemeseniz de bir şekilde çevre etkisiyle hırslanmak durumunda kalıyorsunuz. Hırslandığınız an mutluluğu yaşamak imkansız hale geliyor. Çünkü hırs da para gibi: Her zaman ulaşılacak daha büyük bir hedef var ve günün birinde ulaşılamayacak hedeflerle karşılaşmak olası.

Mutluluk belki de şükretmekte. Büyüklerim "buna da şükür" dediklerinde çok kızardım. Daha iyisine ulaşmak varken niye şükrediyorlardı? Ama belki de onlar haklıdır.

Spor görüşüne de katılıyorum. İnsan vücudu hareket etme üzerine kurulu. Fakat spor salonlarındaki yapay hareketler yerine doğa sporları belki daha çok mutluluk getirir, bilmiyorum.
0
throw down the sword
(12.12.18)
çevre değişikliği
0
silver apple
(12.12.18)
Yaşamak
0
lcha
(12.12.18)
1. mutlu olmayı hedef haline getirmemek.
2. "şu kadar para kazanmalıyım, şu arabayı almalıyım, şuradan giyinmeliyim" tarzı hep daha fazlasını isteme ya da "onda şu var bende neden yok" gibi sürekli birileri ile kıyas halinde olmamak, şu an bulunduğun durumun, eldekilerin kıymetini bilmek.
0
candide
(12.12.18)
sadelik.
0
babilbaligi
(12.12.18)
beklentisizlik +1

budizm der ki acının sebebi beklentilerimizdir. beklentimiz yoksa acı da duymayız.
0
japon askeri
(12.12.18)
tekrar cocuk olmak...
0
dalekcaan
(12.12.18)
kabullenmek
0
bikimoyoz
(12.12.18)
sex! gerisi yalan dolan.
0
scudman1
(12.12.18)
1- kendini sevmek ve saglikli olmak
2- kimseyi ve hicbir seyi takmamak

bundan sonra da para gelir herhalde :))
0
in vino veritas
(12.12.18)
Once cuku aldiracaksin. O hep sikinti.

Sonra ufak ufak spor. Oyle aman aman biseye gerek yok 2 dambil yeter. 1 tane bile.yeter.
Vucut agirliyiyla yapilan milyon tane sey var. Birine basla.

Sonra kendini kandirmaya baslayacaksin.
Burada iq dusurmek onemli.
Zekiysen mutlu olamazsin.
Mesela ben isyerine kosarak gidiyorum. Cunku diyorum ki gidiyim de muhabbet edeyim. Evde otursam canim sikilir diyorum.

Is veriyorlar mesela, olum kalim meselesi proje.
Diyorum ki ben isi su an biraksam da bu proje biter. Hepimizi kovsalar da biter.
Sonucta milyon tane is bu dunyada bitti. Ve ben iclerinde yoktum.

Konu ben degilsem niye takiyorum ki diyorum. Takmiyorum, ufak ufak yapiyorum. Bitmedi diyorum.
Bitmemesi benim degil mudurun derdi. Benden alip baskasina veriyor. Isim azaliyor, kahve iciyorum. Cayciyla goygoy yapiyorum.
En fazla kovulurum.
En cok calistigim sene kovuldum.
Demekki calismakla alakasi yokmus.

Sonra mesela kiz var bana yavsiyo. Ciksam hep mutsuzluk, cikarmis gibi yapiyorum. Isyerinde goygoy yavsama.
Isten cikiyorum kiz yok, kafam hep rahat.

Bazen sagligim bozuluyor, diyorum zaten maksimum 30-40 sene daha yasarim. Kassam 5-10 sene fark eder. Bu yuzden kafaya takmaya gerek yok.
0
acemi
(12.12.18)
Mutluluk denen şeyi bu kadar abartmanın manası yok

Sevgi, mutluluk falan hayatımda gördüğüm en overrated şeyler. İnsanların neden mutlu olmak, sevilmek-sevmek istediğini anlayamıyorum. Hislerin bu kadar köpeği olmamalı insan. Dik durarak yaşa geç işte.
0
Delay Fuze
(12.12.18)
kabulleniş. kabulleniş derken olumsuz ve mutsuz bir şekilde değil


yapamıyoruz, yapıcaz
0
yuvarlanantencereninkapagi
(12.12.18)
(21)

Borç batağından nasıl kurtulunur?

alfist
Banka borcu bir şekilde ödeniyor. El borcu çok ama alacaklıları uzun zamandır da müsaade etmiş zaten, daha fazla vakit talep etmek istemiyor.Maaş ve ek kazançları hayatını idame ettiriyor ama borçlarını ödemiyor. Zira 25 bin borç aldığı adama ayda 2 bin vermek hakaret gibi olur.Kredi çıkmıyor. Borç
Banka borcu bir şekilde ödeniyor. El borcu çok ama alacaklıları uzun zamandır da müsaade etmiş zaten, daha fazla vakit talep etmek istemiyor.

Maaş ve ek kazançları hayatını idame ettiriyor ama borçlarını ödemiyor. Zira 25 bin borç aldığı adama ayda 2 bin vermek hakaret gibi olur.

Kredi çıkmıyor. Borç alabileceği başka kimse yok.

Çalışarak, ek işler yaparak, tasarruf ederek ödenebilecek bir durum değil. Satacak bir şeyleri de yok.

Tablo şöyle:
15.000 / 550 taksit banka.
20.000 / 1500 taksit şahsa borç.
5.000 / 300 taksit banka.
15.000 kyk
7.000 devlete muhtelif borç.
25.000 el borcu
6.000 el borcu
4.000 el borcu
7.000 el borcu
3.500 el borcu
13.000 el borcu (alacaklısı yardım olarak verdiğini, geri talep etmediğini söylüyor)
20.000 / 630 taksitli başkasına çektirilmiş kredi (krediyi çeken şahıs yaptığı bir yamuk nedeniyle bu borca soktuğundan alacaktan vazgeçmiş, kendi ödüyor ama bu borç da kapatılmak isteniyor yine de)
1500 el borcu
1500 el borcu


Not: Çok uzun zamanda gelinmiş bir nokta bu. Anlık değil. El borçluları sıkıştırmıyor. Ödenemediğini biliyorlar. Ancak borçlu bir an önce ödemek istiyor.

Maaş + ek gelirlerle ödenemiyor bunlar. Olmuyor. Nasıl kurtulunur bundan? Bunların hepsi bir yere toplanmış olsa ayda 2000-2500 civarı ödenebilir ama hiçbir banka kredi vermiyor.
0
alfist
(12.12.18)
dostum iş çok zor öncelikle onu söyleyeyim. bir de borç borçla ödenmez o malesef insanı daha çok bataklığa sürükler.
0
better call me
(12.12.18)
Milli piyango
Şans topu
İddiaa
Kazı kazan
Hadi (mobil uygulama)
0
zxcd
(12.12.18)
banka borcunu kapat, bankadan topluca tek seferlik bir kredi cek elden olan borclarinin yarisi kadar, tum borclu oldugun kisilere borcunun yarisini ode. banka borcunu odeddigin sure boyunca tek kurus disari borc yapma. bu borc konsolidasyonunu bi tur daha yap, elden tum borclari kapat.
0
hybridus
(12.12.18)
Ben durumu tam anlamadım. 25Bin borç aldığınız adama ayda 2bin vermeyin diyelim ama 6bin aldığınız adama 2bin verseniz borcu 3 ayda biter ve siz kendinizi en azından biraz olsun rahatlamış hissedersiniz.
Banka borcu ve zorunlu hayatı idame ettirme masrafları hariç (siz söylediniz diye örnek veriyorum) 2 bin TL ayırabiliyorsanız küçükten başlayıp borçları birer birer kapatın. Ne güzel insanlar da sıkıştırmıyormuş. Hem siz durumunuzda ilerleme görürsünüz moraliniz düzelir, hem de arada geçen sürede banka borçları bile kolaylamış olur.
Allah yardımcınız olsun.
0
SiyamkedisiZorro
(12.12.18)
Aylik gelir nedir? o onemli
0
brkylmz
(12.12.18)
Şans oyunları +1
0
joker06
(12.12.18)
yani toplam 120.000 civarı bir borç görünüyor.

öncelikle kesinlikle tekrar borç almamalı. ne pahasına olursa olsun.

banka borçlarından başlayarak ödemeli. makul bir biçimde plan yapıp insanlara ödeme için tarih vermeli. önümüzdeki beş yıl içinde parça parça bitirmeli.

25.000 borç aldığı adama hiç para vermemek daha kötü. sakin olup plan yapmalı, 1500 civarı banka borcu görünüyor, gerisini de ayda 1000 lira ödeyip kapatırsa bu iş olur. bunu yapabilmek için tek yol bu 1000 liralık ödemeyi dağıtmak. sıkıştırmıyor olmaları avantaj.

kurtulmaz bir durum değil. disiplin sağlanırsa bu iş biter. anahtar başka borç almaması.
0
babilbaligi
(12.12.18)
Öncelikle borç aldığınız ve harcadığınız kanalı iyi analiz edin.

Aylık gelir gider dengesi bu şekilde sağlanamaz, borcu borçla kapatılmaya çalışılmış gibi.

Tek yöntem aile desteği yada gemileri yakıp bankaya olan borcu ödemeyip maaşın belli kısmına icra gelecek, kalan para ile elden borcu kapatacaksin. Tabi banka borçları katlanır ama ödediğin aylık ödeme miktarı düşer.
0
Fritz-X
(12.12.18)
> Çalışarak, ek işler yaparak, tasarruf ederek ödenebilecek bir durum değil.

Asıl tam olarak bunları yaparak ödenir. Bankalar çokuluslu şirketlere bile kredi vermiyor, bu arkadaşa vermemeleri normal.

Kira, fatura ve temel gıda giderleri haricinde her şeyi kesmeden (gerekirse interneti bile) ödemenin bir yolu yok bence. Eğer kira masrafı fazlaysa taşınma masrafını da hesaba katarak daha ucuz bir yere taşınabilir.

Ayrıca, 25 bin lira borç alınan adama ayda 2 bin lira ödemek hakaret falan olmaz. Enflasyon vs. nedeniyle o 25 bin lirayı şu an tek seferde ödese bile kuş kadar kalmış olacak zaten. Adam en azından ayda 2 bin lirayı faize koyup üç beş lira fazladan kazanır.

Listede en az dert edinilmesi gereken devlete olan borçlar bence. Nasıl olsa habire af çıkartıp duruyorlar. Devlete olan borcunu zamanında ödemek kerizlik gibi bir şey oldu.

Edit: Şans oyunlarına para dökeceğine o parayı bir kenara atsın. En azından ay sonunda internet faturasını öder.
0
bruce mclaren
(12.12.18)
hocam gelirinle banka borçlarını taksit aksatmadan ödeyeceksin. el borçları için de 10 kişiye borçlanacağına, 1 kişiye 100 bin borçlanıp her ay 2 bin ödemek, banka borçları bitince de 3-4-5 bine yükseltmek daha mantıklı.
0
hocam
(12.12.18)
zamanında kar edeceğim diye ticari bir işe girmiş ve toplamda 30.000 tl boşu boşuna kaybetmiş / sonra da ödemiş biri olarak yazıyorum;

özel harcamalar kısılmalı, telefon için en hesaplı şebeke tarifesi seçilmeli, evde faturalar için tasarruf yapılmalı, dışarıda yeme-içme kesilmeli, sigara varsa bırakılmalı, bırakılmıyorsa aza indirilmeli, akşamları dışarı çıkmalı sosyal hayat bir süre bırakılmalı, araba varsa zor zamanlarda çıkarıp toplu taşıma seçilmeli. şans oyunları, iddaa vb. daha çok kaybedip kazanma hırsı yapacaktır ondan da uzak durulmalı.

bankalara olan borç ödenmezse kredi notu düşer, ilk öncelik bankalar olmalı. daha sonra el borçlarına geçilir, bunlar elbet borçlu kişinin bileceği işler.

borçlu kişinin mesleği, geliri nedir ?

<borçlu kişinin profilini bilmeden yazıyorum.>

yapılacak işler, (ek gelir kazançları için freelance tabir edilen ek işler, bazen part time denen yarı zamanlı işler olarak) olmalı.

çalışmaktan utanılacak bir şey yok, özel bir üniversitede aile sponsorluğunda eğitim görürken, çok bilinen bir mağazalar zincirinin avm şubesinde destek elemanıydım, işim ürün katlamak, kabinde kalanları almak ve paspas yapmaktı. gerekiyorsa uykudan dinlenmeden de tasarruf yapılarak çalışılabilir.

bazen evde takı vb gibi bile iş bulunabilir, yetenek varsa fotoğraf çekilebilir, bebek, ürün vb.
0
insomniacelrohir
(12.12.18)
> Çalışarak, ek işler yaparak, tasarruf ederek ödenebilecek bir durum değil.

Beklentin tam olarak ne anlamadim? Gercekten loto toto tutturarak temize cikmayi mi dusunuyorsun? Gida, saglik ve barinma haric tum masraflarini hayatindan cikartip, cikartamadiklarini en az yariya yariya azaltacaksin. Devamliligi olan ikinci bi is bulamiyosan, hafasonlari pazar tezgahlarinda calisabilirsin.

Sizde akil olarak sans topu, loto falan demeyin
0
try again fail again fail better
(12.12.18)
kisiye olan uzun sure odenmemis borc en kotusu, insanin toplum icindeki kredisini bitirir..

borclarin tek yerde toplanmasi lazim. ben olsam toplam borc ne ise gider kredi cekerim, alayini kapatirim, tek yeri oderim. baska da borca girmem, elden kimseden para almam.
0
cooperr
(12.12.18)
sans oyunlari onerileri ulkemizin ne kadar geri kalmis oldugunun ozeti adeta. arkadasim eline gecen uc kurusu da loto'yla cope atma. az az kapat, oncelik sirasina gore. uzun vadeli dusun.
0
hot potato
(12.12.18)
KYK ve Devlete muhtelif borçlar banka borcu gibi taksitle ödenemiyorsa şuan toplamda 7000 - 15000 ödemek gerekiyorsa bırak maaşa haciz gelsin bankaları da ödeme sıraya girsinler % 25 ine el koyarlar kalan maaş ile de elden aldığın borçları ödersiniz.

Devlet borçları da taksitle ödenebiliyorsa önce banka ve devlet borçlarını ödeyiniz.
Elden alınan borçlar için hepsi ile tek tek görüşün durumu anlatın borcunuzu mutlaka ödeyeceğinizi söyleyip güven verin ve öncelik sırası yapın kim ne zaman istiyor bir zaman koyun.
Eğer hepsi istiyorsa aylık ödeyebileceğiniz miktarı ağırlıklı ortalama ile paylaştırın. 20000 borcu olan adama 400 TL, 1500 borcu olana 30-40 TL verin ama her ay verin. Bu şekilde kabul etmezseniz haciz ile ancak sıraya girerek alabilirsiniz deyin.
Gelirinizi arıttırabiliyorsanız küçük borcu olanları hemen kapatın.
Kredi kartı ve limitiniz var ise elden borcunuz olanların almak istediği şeyleri onlar için siz taksitle alın borcunuzu vade farkı olmadan taksitlendirin.
0
gonulcelen87
(12.12.18)
Düzenli olarak bu duyuruyu açıyorsunuz belki diğer kullanıcılar da fark etmiştir ve borç hiç azalmıyor. Siyam kedisi zorronun dediği gibi en azından şu en ufak meblağları ödeyin de psikolojik olarak rahatlayın. Bir de açıkçası ben tasarruf etmediğinizi düşünüyorum daha önce düzenli olarak masaja gittiğinizi söylemiştiniz mesela valla benim borcumu ödemeyen insan masaja gitse ben gerilirim söyliyim. Çocuğunuz olduğu halde eşinizi ikinci çocuk için sıkboğaz ettiğinizi de hatırlıyorum hal böyleyken çocuk yapmak ne kadar düşüncesizce. Bence siz borcu ödemeye çalışmıyor onun yerine sürekli nasıl ödeyeceğim diye yakınıp kendinizi yitip bitiriyorsunuz. Bence birazcık bu pencereden bakın bir kendinize.
0
pastörizesüt
(12.12.18)
@pastorizesut,
Senelerin sozluk ve duyuru okuyucusuyum. Alimlari hep kacirdim. İlk defa alimlari acik gordum ve uyelik aldim.

Bu benim ilk ve tek hesabim, bu duyurum da ilk ve tek duyurum.

Siz baskasiyla karistiriyorsunuz. Bahsettiğiniz duyuruyucuyu biliyorum. Ben de denk geldim. Okudukca neredeyse ayni durumdayiz deyip onu okudukca ben de uzuluyordum. O kisinin de o borca kendisi yuzunden girmedigini okumustum. Hatta belki yine sizdiniz, bu elestiriyi yaptığınızda borcum olmadigi zamanlarda yapiyordum bunlari diye cevap vermisti. Cocuk meselesini bilmiyorum, denk gelmemisim.
0
🌸alfist
(12.12.18)
@alfist:

Öncelikle allah kolaylık ve sabır versin gerçekten zor bir durum. Belki önyargılı ve sert bulacaksın ama benim görüşüm şu: Eğer işini bilen, hesabını doğru yapabilen biri olsaydın zaten bu duruma gelmezdin. Önce bunu düzeltmen lazım yoksa mümkün değil. Oturup aylık tüm masraflarını çıkart güzelce, sonrasında kendine karşı çok sert olarak (insan hep kendine acımak ve iltimas geçmek ister, aman ayda 2 kere dışarda yiyebileyim şeklinde) mümkün olan her şeyi ya keseceksin ya da azaltacaksın. Bu gerçekten en ama en önemli kısım. Maliyet kesebileceğin her açıyı dikkate alman lazım, daha ucuz eve taşınmak (vara aile yanına), hiç dışarıda yemek yememek, hiç tatile gitmememek, çok az ve en ucuz yerden kıyafet almak gibi. Üstüne de ek gelir koyacaksın (Akşamları taksiye çıkmak gibi)

Diyelim hesabını yaptın ve çıkan sonuç ayda kenara 3000 koyabilirsin oldu.

B) Ödeme yöntemi olarak kural 1: önce para harcanıp sonra kalan paraya tasarruf denmez, önce ay başında maaşı aldığın gibi bu belirlediğin miktarı kenara ayıracak ve borcuna yatıracaksın sonra kalan parayı çıkardığın bütçe ile harcayacaksın.

C) Peki nasıl dağıtmalı? Devlete olan borçlarını tamamen bırak şimdilik, hem faizi çok düşük hem de devlet çok sert peşinden gelmez ve itibarına da zarar vermez. Geri talep edilmeyen 13k ve başkasının ödediği 20k yı da kenara koy, acelesi yok zamanı gelince imkan olursa ödenir. Kalan aylık bankalara 850 tl taksit, şahsa 1500tl taksit ve yanında çeşitli büyüklüklerde toplam 48.5k borç. Elde 3000 lira vardı, taksitleri düşünce (1500 ve 850) 650 tl kaldı. Bu 650 tl ile en önce en ufak borcu ödeyeceksin, yani 1500 tl olandan başla. sırayla ufaktan büyüğe devam et. Her borç kapandıkça bir büyüğüne geç, bu sayede borçlarını otomatik konsolide etmiş olacaksın. Mümkünse şahsa verdiğin 1500tl taksiti tekrar konuş ve 1000tl seviyesine çek, böylece diğer borçları çok daha hızlı kapatabilirsin.

Önümüzdeki bir kaç yıl acayip disiplinli olman lazım yoksa sadece daha kötü duruma düşersin, işin zaten yeterince zor daha da zorlaştırma.
0
yakuza123
(12.12.18)
KYK ve devlet borcunu ötele +1, nasılsa bir af ya da yapılandırma çıkar.

Şimdilik aylık taksit ödemen 2350 (630 olanı saymadım).

Aldığın maaşı ve giderlerini yazmamışsın ki net bir plan çıkaralım. Ama öncelikle banka taksitlerini bitirip yakanı kurtarman gerekli, arada arttırırsan o iki tane 1500'ü kapat mesela.

Kesinlikle yeni borç alma, bankadan kredi filan da çekme.

Bi kere sigara ve alkol varsa hemen bırak, ölmezsin merak etme. Hatta daha uzun yaşarsın.

Sosyal hayat ve ekstra harcamayı tamamen bitir, aman aman gerekmedikçe kıyafete de para harcama.

Elden borç aldığın kişilerin ödemesini miktarlarına göre değil, borç sahiplerinin durumuna göre ayarla.

Mesela 25 bin alacağı olan adamın bu alacağa aman aman ihtiyacı yoktur belki, ama 3500 olan zor durumdadır ve o paraya ihtiyacı olabilir.

Kişileri sen tanıyorsun, buna göre sıralamayı ayarla.

Kendini bu konuda geliştir ve eğit, tekrar tekrar aynı durumlara düşme.

Allah yardımcın olsun.
0
John Bloor
(13.12.18)
önce banka borçlarını bitirin +1

yapacak başka bişey yok anladığım kadarıyla. maaş+ek gelirle ancak bankaya ödeme yapabiliyorsunuz. el borçları sıkıştırmıyor madem, canınızı sıkmayın, bankayı bitirmeye odaklanın. bitince zaten 1 yılda görece ufak el borçlarını bitirmiş olursunuz. geriye 25 bin + devlete borçlar kalmış olur. ona da bilir arkadaşlar af maf çıkar diyor, hallolur bir şekilde.

fakat birkaç sene minimumda yaşamanız gerek maalesef...
0
ninotevtidze
(13.12.18)
aşırı derecede tasarruf edilmeli, ekstra gelir yaratılmalı.

şans oyunlarından uzak durulmalı.

özelden bir video gönderdim seyrederseniz faydalı olur
0
dafuq
(13.12.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.