[]

Neden Türkçe bilmiyoruz?

Kendim gibi sosyal bilimciler veyahut anadiline önem veren okumuş kesim disinda istisnasiz kimse Türkçe konusmayi ve yazmayi bilmiyor.

Dahi anlamina gelen -de ve -ki disinda, genel olarak kimse hicbir seyi duzgun yazamiyor. Anlatim bozukluğu desen, zaten adam anadilini derdini anlatacak kadar dahi bilmiyor. Bugun lisans mezunu biri "ilk markete girdigim esnada" dedi mesela. Tamam konusma dilinde anlatim bozukluğu aranmaz ama cok mu zor "Markete girdigim esnada" diyebilmek?

Gencler desen toplam 50 kelime ile yasamlarini surduruyor. Universitede odama gelip derdini anlatmak isteyen ogrencilerimde "yani, hani, sey, falan" havada ucusuyor. Çünkü cümle kuramiyorlar.

Bir de su "fotoğraf cekinmek", "felan", "morel" vb. hatalar karsimdaki insandan sogutuyor beni. Ciddiye alamiyorum.

Bunun yaninda bizler hocalarimiza bir seyler yazarken ciddi bir katibin elinden cikmkscasina yazardik yazacaklarimizi. Sahsi olarak benim icin onemli degil ana çoğu devlet memuru olacak ogrencilerimden gelen mailleri görünce bunlar nasil evrak hazirlayacak diyorum. Benzerlerinden binlerce olan maillerden birini aynen kopyaliyorum"

"hocam. slm. Ben X. Not itirazlarimiza ne zmn degerlendirirsiniz..? Sevgiler."

Yahu yemin ederim kendime saygısizlik olarak gordugumden değil. Ama sonucta resmi bir yazisma sayilir bu. Selamlama, kendini tanitma, uslup, bitiris, hicbir sey yok. "Kankanla" whatsapptan yazisiyorsun sanki.

Neden Türkçe ogretememisiz biz bu insanlara?


Ekleme:

Bir de kurumsal dille yazmak için çabalayıp cümleyi başladığı gibi bitiremeyen, cümlenin siyak ve sibakına dikkat edemeyen kesim var. Sıradan bir sosyal medya paylaşımında bile kurumsal dille yazmaya çalışıyorlar. "Kandil gecenizi en içten dileklerimle tebrik eder, ailenizle mutlu kandiller geçirmeniz dileğiyle..." yazıyor. Daha gerçekten kurumsal dille yazmanız gerekenleri şöyle yazan insanlarsınız: "Talep etmiş olduğunuz evrak, tarafımızca hazırlanıyor olup, farklı konularda talebiniz olduğu taktirde yardımcı olabiliriz". Sizin neyinize uzun cümleler?

Ekleme 2:
Tabii ki ben de bir sürü hata yapıyorum yazarken. Ancak fahiş hatalardan kaçınıyorum. Ancak konuşurken aşırı hassasiyet gösteririm. Güzel Türkçe konuşmak insana nitelik katar diye düşünüyorum.

 
Daha iki gün önce sokak ropörtajında "Osmanlı Devleti'nin kurucusu kimdir?" sorusuna verilen cevapları görmediniz sanırım. Deveye sormuşlar boynun neden eğri hesabı...

www.youtube.com
  • birsürüsorumvar  (24.12.18 17:06:21) 
Şimdi kızacaksın ama sen bile sesli harflerin noktalarına dikkat etmiyorsun. Benim böyle takıntılarım yok ancak gerçekten Türkçeye tecavüz ediliyor.


  • mikahakkinen  (24.12.18 17:12:18) 
Çünkü gençlerim hayatı sosyal medyada geçiyor. Geçen birisi Cimer'e yazdığı dilekçeyi paylamıştı hitap olarak da şunu kullanmış:"Slm":))


  • gelmeistemem  (24.12.18 17:14:18) 
@mikahakinen, haklısınız, ne kızması? Telefonumda Türkçe klavye kapalı. Dolma parmaklarla yazamıyorum yoksa.Otomatik düzeltme düzeltirse ne ala.


  • alfist  (24.12.18 17:17:18) 
2007 yılında Şanlıurfa'da bir GSM bayiinde çalışıyordum. Akçakale ilçesindeki bir ilkokulun müdürü geldi. Derdini anlattı, dilekçe yazması gerektiğini söyledim. Önüne bir a4 ve kalem koydum. Ben söyledim o yazdı. Dilekçeyi elime aldığımda Ğ (Yumuşak g harfi) ile başlayan kelime gördüm.

Bu adam okul müdürü. Kendisi Türkçe bilmiyor, çocuklara nasıl öğretsin.
  • amortisman  (24.12.18 17:23:02) 
Okumak okumak okumak..
Okuma alışkanlığı kazanmamış insanlar sadece hayatlarını sürdürebilecek kadar konuşuyor (hem nicelik,hem nitelik bakımından).. Bu yetersiz dil,internet diliyle harmanlandığında ortaya böyle kötü bir netice çıkıyor.. Duygularını ve fikirlerini derinlemesine kavrayamamış,tanımlayamamış ve dolayısıyla doğru ifade etme hevesinde de olmayan insanlar yaratıyor okumamak..
Bir de bizim nesil (30 yaş üstü) okula,öğretmene pek kıymet verirdi:) Anlaşılan şimdi durum pek öyle değil..
  • chatrefhill  (24.12.18 17:27:33) 
eskiden vatandaslik dersi vardi, hala var mi bilmiyorum. tarih hocalari girerdi derslere, ben sahsen nefret ederek okudum diyebilirim ki zevkli bir derstir. dersler sonuk, sacma sapan sinav sorulari falan. neyse, senenin bitmesine yakin derse giren hatun ben aslinda doctor olmak istedim, ogretmenlik son seceneklerimden biriydi dedi sikintinin sebebini anlamis olduk.


obur taraftan benim turkce/edebiyat derslerime ortaokul/lise doneminde hep bu isi severek yapan ogretmenler girdi, sansliydim. bunlarin icinden bir tanesi babasi asker olmasini isterken babasiyla kavga edip edebiyat fakultesine yazilmis bir adamdi. 2'si sairdi zaten siir kitaplari falan vardi bu adamlarin, bize sadece edebiyatla ilgili degil hayat ile alakali guzel seyler ogrettiler.

ezcumle, sikinti hocalarda ogrencilerde degil.
  • cooperr  (24.12.18 17:33:00) 
Ben de çok takılıyorum bu konuya. Hele ünlülere bakıyorum instagram'da. O kadar güzel şarkılar yazmış sanatçılar bile Türkçe bilmiyor. Örneğin her cümlenin sonuna üç nokta koyanlara sinir oluyorum. Geçen gün İlber Ortaylı'yı takip ettim, bir onun cümle sonlarına nokta koyduğunu gördüm.


  • nothing in my way  (24.12.18 17:37:51) 
Kimsede okuma alışkanlığı ve özen yok. Doktora bitiren ve zekasından çok emin olduğum arkadaşım dahi "de"leri yanlış yazıyor. Bilmediğinden olduğunu sanmıyorum, bence kesinlikle özenmiyor.


  • lcha  (24.12.18 17:38:35) 
Birkaç sebebi var:
1. Eğitimin kalitesi bozuk. Kızım Türkiye'nin LGS başarısı çok yüksek bir okulunda okuyor. Okulun devamlılığı çocukların liseye girişte yüksek puan almasına bağlı. Bazen okuldan velilere yazı gönderiyorlar, resmen ağlamak istiyorum. Bu yazıyı yazan birinin o okulda hademe bile olmaması lazım.
2. O çok güldüğümüz diziler var ya, kaliteli olanları hem de, "bir demet tiyatro"lar "Avrupa Yakası" burada sevilen tiplerin konuşmaları nasıldı bir hatırlayın. Kelimeyi bozarak güldürüyorlardı. Felan, fotoğraf çekinmek hep oralardan kalma
3. Yeni neslin yazışma platformu Whatsup, doğaldır ki orada nasıl yazıyorsa dilekçesinde de bu şekilde yazacak. Çare için 1 numaralı sorunu çözmemiz lazım. Rhetorik 101; konuşma dili, yazma dili ve applikasyon dili arasındaki farklar nelerdir. Bir insan diğerine yazıyla bağırabilir mi?
4. Yine eğitimle alakalı olacak ama ilkokul 1. sınıf milli eğitimin önerdiği kitapları bir görmeniz lazım. Editör kullanmamışlar sanırım. Yazım yanlışları dolu. O sınıfta öğrenci yeni yeni okumayı öğrenecek, ses ayarlamalarını düzenli cümleye göre öğrenmesi lazım, kitap baştan aşağı devrik cümle dolu. Hırrr.

Düzgün konuşup yazmayan insanları hayatımdan atamam (çoklar çünkü) ama mesafemi korumaya çalışıyorum.
  • SiyamkedisiZorro  (24.12.18 17:40:19 ~ 17:41:49) 
kötü hocalar sebebi bence. benim de türkçem berbat olmasa da iyi de değildi liseye kadar, sonra bi hocamız oldu lisede kadın idealist öğretmen konseptinin vücut bulmus haliydi resmen. bizim kafamıza vura vura türkçe öğretti resmen. normal müfredatı 3 saniyede işler bitirir sonra türkçe dil bilgisi kurallarını işlerdi sürekli. 3 yıl boyunca sürekli aynı kuralların üzerinden geçe geçe, detaylara ine ine öğretti valla. derste artık tartışmalar yapıyorduk bu şöyle mi olur böyle mi diye, akşam eve gidip araştırıp ertesi gün gelip anlatıyordu falan. böyle uğraşan hocalar olmadığı sürece sadece okuyarak falan da olmaz.

edit: yapmaya geldiğim edit'i bos gezen usta yazmis aslında. dünyanın her yerinde eğitimsiz kesim böyle bozuk konuşur ana dillerini yani bize has bi şey değil.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (24.12.18 17:43:31 ~ 17:53:15) 
Abd'de çok mu iyi İngilizce konuşuluyor? Köylü Almanlar veya İskandinavlar çok mu iyi kullanıyor dili sanıyorsun. Dil böyledir. Bir aşağı tabaka konuşması vardır bir de burjuva dili vardır bunlar ayrıdır birbirinden. Sen karşındakini anlıyor musun, onlar seni anlıyor mu mesele bu, gerisi teferruat


  • bos gezenin bos ustasi  (24.12.18 17:45:31) 
olasiliklar; ilk aklima gelen gerizekalilik. ama bu her zaman tutmuyor. cunku zekasindan suphemin olmadigi kiside de goruyorum cok basit hatalari.

okuma aliskanligi duzgun yazma becerisini gelistirse de cok okuyan ama kotu yazan var gene.

bence esas sebep ogretilmemesinde. duzgun yazma, kendi dogru ifade edebilme becerilerini verecek bir egitim sistemimiz ve o bilgi ve donanima sahip ogretmenlerimiz yok.

kizlarimiz ev kizi olmamak icin ogretmen oluyor.

erkeklerimiz de keza idealist yaklasimdan uzaklar.

bir de Turkcenin kurallari, dilbilgisi gibi kavramlar yeni bizde. Osmanlicadan cat diye gecmisiz. kafa basmiyor. sehirlilik, entellektuellik gelenegi yok.

ben unversiteye hazirlanirken dershanedeki Turkce hocasi sayesinde ogrendim. egitim hayatim boyunca da oyle bir hocaya bir daha denk gelmedim. muhtemelen onun ogrencisi olanlar genele gore daha dogru kullaniyordur dili. yavuz cerik hocamiz sag olsun.
  • jimicik  (24.12.18 17:50:58) 
Dilin kullanımındaki yetkinlik, derinlik ve üslup zihinsel dünyanın zenginliğiyle doğru orantılı. Bahsettiğiniz eleştirilerin tamamına katılıyorum. Bununla birlikte, sadece anadilini doğru şekilde okuma, yazma ve konuşma yeteneğini değil, bu ve benzeri birçok yeteneği peşinen kazandıracak ufku ve vizyonu aşılamadan böyle bir beklenti içinde olmak gerçekçi değil.

Bahsettiğiniz durum şu an birincil sorun değil. Daha büyük ve başat sorunların çözülmesiyle kendiliğinden kolayca çözülebilecek bir süreç.
  • levent bilgen  (24.12.18 17:52:08) 
Çok hak veriyorum size Zeki Bey. Cümle devrik oldu, özür dilerim


  • Delay Fuze  (24.12.18 18:49:07 ~ 18:50:20) 
Peki neden hemen Ingilizlerle bilmem ne karsilastiriyorsunuz? Bir seyde de onlari gecsek olmaz mi? Her seyimiz taklit olmak zorunda mi?


  • Traveller  (24.12.18 19:49:09) 
Eskiden ben de olumsuz düşünsem de artık Türkçe'nin biliniyor olmasıyla da olmamasıyla da ilgilenmiyorum. "Türkçe'yi bilmek" nasıl bir şey, eğer karşındaki sana göre hatalı da olsa yazıyor ve konuşuyor, ve sen de bunu anlıyorsan Türkçe bilinmiş oluyor sanki. Osmanlı zamanından kalan kitapları inceleyince de çok hata görüyoruz, imla hataları, tutarsızlıklar vs. Belki arap harflerinin bunda etkisi vardı ama latin alfabesi de şu haliyle pek yeterli sayılmaz. Basit bir örnek, hemen önceki cümledeki "hal" kelimesini muhtemelen çoğumuz a'yı uzatarak okuduk, sanki şapka varmış gibi, ama şapka yok. Çocuklukta duyarak öğrenmeseydik sesli bir şekilde metinleri okurken şimdi birbirimize güldüğümüzden daha fazla gülerdik.
Mesela, ayrı yazılması gereken -de'yi ayıramamak çok büyük bir ayıp olarak görülüyor, ama neden ki? Bunu ayırmamızı gerektiren şey ne? O kadar çok zaafı var ki yazı dilimizin, bu bence çok gereksiz bir tartışma ve zaman israfı.

Gençlerin abuk sabuk kelimeler kullanmaları, eminim ki bu yeni bir tartışma değil. Öncekiler/mütekaddimin, sonrakileri/müteahhirini pek beğenmezler; kadim olan, eski olan iyidir anlayışının bu topraklarda kökleşmiş olmasından belki de.
Eskilerin galat dedikleri olay da çok hoş, Zuhal Kültüral'ın Galatat Sözlükleri diye bir derleme çalışması var. Osmanlı zamanında yanlış kullanılan kelimelerle ilgili, meraklıları sevecektir.

Bugünden örnek vereyim (24 aralık 2018), İstanbul'da büyük bir üniversitenin bugün yapmış olduğu Türk dili sınavından bahsedeyim. Sorular o kadar hatalıydı ki, imla, noktalama, anlatım bozukluğu... O sınav kağıdını basıp öğrencilere sınav yaptığını zanneden kişiye ne demeli... Bakın, o yaşlı başlı kadın, dilci hanımefendi Türkçe'yi biliyor.

Başka bir örnek, edebiyat fakültesinin önceki dekanlarından bir dilci hocamız bir davetiye bastırıyor ve arapça kökenli bir sözcüğü hiç kullanılmayan bir şekle sokuyor, ama tabii ki kimse dekanın hatasını yüzüne söyleyemiyor. İşin garibi dekan söylediği için o kullanımın doğru olduğunu iddia eden arkadaşlar olmuştu, sonuçta herkes Türkçe biliyor.

Günümüzde dili işleyen, bir şeyler katmaya çalışan az sayıda insan var. Normali de budur herhalde. Şimdi Aziz Yardımlı diyeceğim, bazıları onun yüzünden felsefe metinlerini yazıldıkları dillerden okumaya başladık diyecekler :)
Kaan Ökten ve Aziz Yardımlı'nın aynı kitabı çevirmişlikleri var. Kaan hoca geçenlerde, on yıl aradan sonra yeni bir tercüme yapmış, eskisinin hükmü kalmamışmış artık, peh peh. Reklamlar, reklamlar, ama Aziz Bey yıllar yıllar öncesinde bu konuyla ilgili -yani ki Kaan Bey'le- bir şeyler kaleme almıştı. Neden mi; Kaan Bey'in Newsweek Turkey mecmuasına tercümesi üzerine verdiği mülakattan dolayı. Kaan Bey o zamanlar diyor, şöyle evirdim, böyle çevirdim, sanki ibadetler ettim felan. Aradan on yıl geçsin, "pardon" de, ve ekle "yeni kitabımı lütfen alınız." Eski yayınevi sahibi bile atarlandı, "sen bizimle maytap mı geçtiydin ulen" kıvamında, ama Kaan Bey iyidir, Türkçe'yi bilir...
  • bumbum  (24.12.18 21:04:39) 
Turkce bana gore cok olgun bir dil degil. Anlamda muglaklik yuksek. Yazim kurallari tutarsiz ve degisken. Cok degil, bir iki nesil eski kitaplari okuyunca donemin Turkcesinde farkliliklar goruluyor. Bir 10 yil oncesine kiyasla bile insanlar ayni dilbilgisi kural seti ile egitim gormuyor. Dolayisiyla ufak farkliliklara takilmamak ve kendine ogretilen kurallari mutlak dogru saymamak lazim. Dil ile ozellikle ilgili olmayan, kurallari bilmeyen ya da unutmus, yazim diline asina olmayan insanlara da bir sey diyecek halimiz yok.

Geri kalanlari ise saygisizlar ve boslar olarak ayiriyorum. Ilk grup toplumsal yasamin her alaninda her aklina geleni yapabildigi her sekilde yapmayi surdurecek ve sadece ceza yoluyla davranislari degistirilebilir topluluk. Ikinci grup kendini ifade edememekten daha cok ifade edecek anlamli dusunceler kuramamaktan muzdarip. Bu iki grup toplumumuzun ezici cogunlugunu olustuyor maalesef.
  • dunal  (25.12.18 00:59:13 ~ 01:05:47) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.