Giriş
(3)

Fiyat/performans canavarı süpürge tavsiyesi…

msb
Var mıdır?Bildiğimiz düz elektrikli süpürge…Kedili ev için.
Var mıdır?

Bildiğimiz düz elektrikli süpürge…

Kedili ev için.
0
msb
(24.02.23)
Dyson herhangi bir modeli. Çok sayıda kedi.l. F/P için, Dyson V8 veya sonrası, yeni modellerin pratik bir getirisi yok bence.
0
alfired
(24.02.23)
Dyson V8 +1
0
hobarey
(24.02.23)
rowenta silence force mi neydi. efsane çekiyor.
0
gurur
(24.02.23)
(2)

Şöyle bir iş ilanı açan yer için ne yapmalı?

patos64
Fabrika kendi çapında büyük bir fabrika aslında. Böyle bir saçmalık hangi kafayla yazılıyor? ilan şu: 30 yaşını aşmamış kadın, x şehrinde ikamet eden, tercihen x şehirli eleman alınacaktır. Bu nedir lan? O şehirli de olacaksın bak. Erkek olsan kaybettin, kadın olsan 31 yaşında olsan çok yaşlısın ele
Fabrika kendi çapında büyük bir fabrika aslında. Böyle bir saçmalık hangi kafayla yazılıyor?
ilan şu: 30 yaşını aşmamış kadın, x şehrinde ikamet eden, tercihen x şehirli eleman alınacaktır.

Bu nedir lan? O şehirli de olacaksın bak. Erkek olsan kaybettin, kadın olsan 31 yaşında olsan çok yaşlısın elendin, o şehirde ikamet etmezsen elendin, hepsi olmadı bu şehirli değilsen gittin:)
0
patos64
(23.02.23)
Adrese teslim :) Kimin işe alınacağı şimdiden bellidir. Hele ki kamuya ait firma ise, kesin bellidir.
0
alfired
(23.02.23)
Aklıma tek mantıklı sebep geliyor, yerli birisi olursa ilgili şehre daha hakim olur, lokasyonlarla alakalı daha az sıkıntı çeker. Kamuyla alakalı durumlarda utanmasalar isim verecek kadar detaya indikleri için bu ilanda çok art niyet aramadım.
0
kimlanbu
(23.02.23)
(8)

Sokaktan sahiplenilen kediye eziyet mi ediyoruz?

gallienus
5-6 aydır dükkanda baktığımız bir sokak kedisi vardı, kendiliğinden gelip sahiplenmişti mekanı hatta geceleri dükkanda kalıyordu. Hastalandıkça veterinere falan götürüp getirdiğimiz, kısırlaştırdığımız bir arkadaş bu. Neyse en son dışarıda ayağını sakatlayıp geldi, veterinere götürdük yine ve "bu ya
5-6 aydır dükkanda baktığımız bir sokak kedisi vardı, kendiliğinden gelip sahiplenmişti mekanı hatta geceleri dükkanda kalıyordu. Hastalandıkça veterinere falan götürüp getirdiğimiz, kısırlaştırdığımız bir arkadaş bu. Neyse en son dışarıda ayağını sakatlayıp geldi, veterinere götürdük yine ve "bu yara iyileşene kadar dışarı çıkamaz çünkü yakalık takılacak ve ilaç kullanması gerek" dedi. Biz de mecburen eve getirdik kendisini, sonra da dışarı bırakmaya kıyamadık ve komple sahiplenmiş olduk. Kendisi aşağı yukarı 1 yaş civarında.

Sorun şu ki bizim ev bahçe katında, balkon direkt arka bahçeye bakıyor ve arka bahçede de yoğun bir kedi trafiği var. Burda insanlar sağolsunlar sokak hayvanlarıyla ilgilenip besliyorlar.
Bizim oğlan da sonuçta hayatının en az 1 yılını sokakta geçirmiş olduğu için sürekli dışarı çıkmak istiyor. Sürekli pencerelerin, kapının önünde bağırıp duruyor. Gel gelelim biraz saf bir arkadaş kendisi, dışarıdayken habire dayak yiyor. Zaten insanlara da çok yakın, hiç kaçma huyu vs yok.
Ben bu noktada arada kaldım artık. Bu hayvanı evde tutmak sanki ona işkence ediyormuş hissi vermeye başladı, çünkü sürekli çıkmak istiyor. Dışarıda bir kedi görse aklı çıkıyor, evin içinde dört dönüyor. Ama dışarı salmak da istemiyorum çünkü dışarıya çok da uyum sağlayabilecekmiş gibi gelmiyor.
Onu da geçtim evdeki hayvanı tutup sokağa salmak vicdanen hiç iyi hissettirmiyor.

Kapıyı açalım, çıkıp dolaşıp gelsin seçeneği malesef mümkün değil, çünkü evdeki herkes çalışıyor. Evde kimse yokken ya da kapı kapalıyken dönerse istediği gibi içeri giremeyebilir.
İkinci kediyi sahiplenmek de şimdilik yine pek mümkün değil.
Bu arada dükkanda bakarken de genelde dükkanda takılırdı. Akşama kadar minderinin üstünde yatardı, arada bir kısa süreliğine gidip dolaşıp gelirdi (nadir de olsa uzun süre gidip 2-3 gün gelmemişliği de var tabi).

Bu durumda ne yapmalı? Hayvana eziyet mi ediyoruz bu şekilde, yoksa iyilik mi etmiş oluyoruz? Bir yerden sonra bağırıp bağırıp umudu keser mi, ya da umudu kesmeyip bağırmaya devam etse bile umursamamalı mıyız?

Bu arada dışarıya çıkmak istemesi dışında tam bir ev kedisi diyebilirim, fazlasıyla insan canlısı. Gelir sürekli yanımızda yatar, sevdirir vs.

Bu durumda ve mevcut yapılabilecek şeyler ışığında, en doğru hareket ne olur, ne yapmalı?
0
gallienus
(23.02.23)
büyük iyilik yapmışsınız, bağırmaya devam edecektir, yapacak bir şey yok, bir kedi daha alsanız daha iyi olur tabi, biraz oynarlar biraz da atışırlar, oyalanırlar.
0
tiny penny
(23.02.23)
Hayvana eziyet etmiyorsunuz hocam sokakta 2 yıl yaşayıp öleceğine evinizde ona güzel bir ömür sağlamış olacaksınız. Benim biri sokaktan olmak üzere 3 kedim var ev müstakil ve dışarıda bahçede baktığım kediler var. Bizim haydutlar 9-10-4 yaşlarında olmasına rağmen görünce hala evde dört dönüyorlar kapı-pencere. Halbuki dışarıyı görmediler hiç 4 yaşında olanı 4 aylıkken sokaktan kurtardık.

Dolayısıyla dışarıya alışkın olduğu için yapmıyor, iç güdüsel olarak yapıyor. İkinci kedinin maddi külfet dışında hiçbir zorlugu yok bu arada, aksine daha kolaylık oluyor. Ama olmuyorsa olamayacaksa da evde kalmaya devam etsin, çünkü ne yaparsanız yapın o huyu isteği değişmeyecek.
0
FAtE
(23.02.23)
Ben tam tersi eziyet olduğunu düşünüyorum. Hepimiz hayat şartları altında mücadele ediyoruz bizi de yemeğin suyun olduğu, tehlikenin olmadığı hücrelere kapatsınlar madem.
0
ruhen hastayim ben
(23.02.23)
"Hayvana eziyet etmiyorsunuz hocam sokakta 2 yıl yaşayıp öleceğine evinizde ona güzel bir ömür sağlamış olacaksınız."

Normalde bunu ben de düşünüyorum ama geçen gün internette bir video gördüm. Bir kedi petshopta camın önünde habire gidip gelerek bağırıyordu, belli ki hayvan psikolojik anlamda çökmüş durumdaydı, kafayı yemiş sıkıntıdan. Tabi o kedide korku durumu falan da vardır mutlaka. Ama bizimkine bakınca acaba psikolojik olarak hayvan sıkıntıya giriyor mu diye endişelenmiyor değilim. Camdan habire dışarıdaki kedileri izliyor, evin içinde o camdan o cama koşuyor, bağırıyor falan. Kendimi onun yerine koyunca kafayı yerdim heralde diyorum.

Bu arada yıllardır kedi sahibiyim ben de normalde. 2 kedimi evlendikten sonra eski evde bıraktım düzenleri bozulmasın diye, annemle takılıyorlar. Normalde almak istiyordum ama sırf korkmasınlar vs diye almadım. Onların dışında 2 ayrı kediyi daha sokaktan sahiplenmiştim ama ikisi de genetik sağlık sorularından dolayı hayatını kaybetti. Yani 2 kedi olmasının çok iyi olacağını biliyorum ama mevcut durumda, bu evde 2 kedi şimdilik çok mümkün değil. Kedi sahibi olma konusunda tecrübeli olduğum için "ya bu hayvan dışarıda daha mutlu olur, o zaman salalım gitsin" diyemiyorum direkt. Tam tersi evde kalırsa daha sağlıklı ve uzun bir hayatı olacak biliyorum, ama hayvanın durumunu görünce de ilk defa "acaba sokakta daha mı mutlu olurdu gerçekten?" diye sormadan edemiyorum.
0
🌸gallienus
(23.02.23)
ruhen hasta kardeşim; kedilerle insanları mukayese etmek yanlış olur; örneğin kısırlaştırmayayım çiftleşsin diyen de var ama çok yanlış, kedinin sağlığı için kısırlaştırmak lazım. kediler evcil hayvanlardır, domesticus ve yerleri kalabalık, trafikli yollar değil. Ya fip'den ölüyorlar ya da ezilip ölüyorlar, bazısı işkence görüyor, bazısı çok korkak dayak yiyor, karakterleri de çeşit çeşit. maalesef belediyelerin verdiği veterinerlik hizmeti her hayvana ulaşmıyor ve sürekli türüyorlar, yavruların çoğu zaten çok dayanamıyor. iyi ki genel olarak kedi sever bir milletiz de sahiplenenler oluyor, tedavi ettirip bakıyorlar.
0
tiny penny
(23.02.23)
Tuvaleti temiz ise, yaklaşık 6 hafta içinde alışır genelde.

Sokak kedisi olduğu için, ve gündüz yanında kimse yoksa korkması normal, tek çözümü ikinci bir kedi olması.

Kötülük yapmıyorsunuz. 2 yıl olan ömrünü 14 yıla çıkartıp, konforlu bir yaşam ve dostluk veriyorsunuz. Devam :)
0
alfired
(23.02.23)
Ben eziyet ettiğinizi düşünüyorum.
Dışarıda eziyet görebileceğinin, aç kalabileceğinin o da farkında. Zaten evde kalmayı tercih eden kedi eve girmek için bi yol buluyo, içeri kaçıyor hayvan. Ama bazısı da ne olursa olsun dışarıyı tercih ediyor. Yemeğini suyunu veriyorsanız bırakın hayvanı. Hapise kapatmaktan farkı yok. Önünde sonunda illaki alışacak evet. Ama sizi de hapise kapatsak siz de alışırsınız zaten. Alışacak olması ve daha uzun yaşayacak olması bunu istediği anlamına gelmiyor hayvanın.

Eskiden sizin dükkanda takıldığı hali çok iyiymiş mesela.

Benim bi arkadaşın kedisi de gidip geliyordu. Sabah çıkıyordu evden evde yaşayanlarla beraber, akşam herkes eve gelince kapıda olursa tekrar eve alıyorlardı.
0
zimbirik
(23.02.23)
bizim de bahcede baktigimiz bir kedi vardi, kedi bizim eve gire cika ev kedisi oldu, her sabah disari cikmak istiyor birakiyoruz, ogleden sonra geri geliyor, aliyoruz. ozgurlugun tadini bildikleri icin arada bir disaari cikmalarina izin vermek lazim bence
0
monicapp
(24.02.23)
(10)

insanın önemsizliği ve anlamsızlığı temalı/dokunuşlu roman önerisi

mark greg sputnik
konu doğrudan böyle olmak zorunda değil ama okuduğunuzda "ulan milyarlarca yıllık gezegene öylesine gelmiş, kendi küçük dünyası dışında hiçbir manası olmayan tırto adamlarız" düşüncesi uyandıran; felsefi yönü olan (ama fazla olmasın) ama herkesin anlayabileceği bir dille yazılmış romanlar önerir mis
konu doğrudan böyle olmak zorunda değil ama okuduğunuzda "ulan milyarlarca yıllık gezegene öylesine gelmiş, kendi küçük dünyası dışında hiçbir manası olmayan tırto adamlarız" düşüncesi uyandıran; felsefi yönü olan (ama fazla olmasın) ama herkesin anlayabileceği bir dille yazılmış romanlar önerir misiniz? camus ve sartre okudum, onların anlayışı biraz öyle hissettirmişti. benzer şekilde babalar ve oğullar da oraya dokunuyor ama tam olarak konu bu değil. en azından bana öyle geldi.

bu arada hikayenin dramatik olmasına gerek yok, yani önemsizlik ve hiçlik pozitif bir şey de olabilir yerine göre. böyle bi şeyler arıyorum. doğrudan roman olur, yazar veya tür önerisi olur vs... aslında bu konularda felsefi okuma yapmak da fena fikir değil ama benim altyapım yok. bir sayfalık cümlelerin içinde kayboluyorum, hiçbir şey anlamıyorum. o yüzden öyle bir öneriniz varsa temel seviye olsun lütfen, yani "alman istiyorsan faust hocam" durumu olmasın plz tşk
0
mark greg sputnik
(22.02.23)
Kuyruklu yıldız altında bir izdivaç
0
baba553
(22.02.23)
Sorunuzun başını okuduğumda direkt aklıma Dino Buzzati'nin Tatar Çölü romanı geldi. Aslında çok bağlantılı değil ama bir göz atabilirsiniz.
0
hayalhayal
(22.02.23)
O zaman Camus' ya Kafka'ya ilham veren bir kitap önereyim: Herman Melville - Katip Bartleby
0
Amaranta ursula
(22.02.23)
@hayalhayal,

tatar çölü en sevdiğim romanlardan biri. aslında tam olarak öyle bir şey aradığım. tatar çölü'nü okumak kolaydı ama kamyon gibi çarpıyordu. ekşi tabiriyle cidden tam olarak "ufku iki katına çıkaran kısa kitaplar"dan biri :)
0
🌸mark greg sputnik
(22.02.23)
Tatar Çölünü beğendiyseniz Kobo Abe- Kumların Kadınını tavsiye ediyorum. Birde Yukio Mishima'nın "Denizi Yitiren Denizci" kitabı var ben bunuda beğenmiştim.
0
hayalhayal
(22.02.23)
Viktor E. Frankl - İnsanın Anlam Arayışı
0
gallienus
(22.02.23)
Georges Perec - Uyuyan Adam

İlle de roman olsun demiyorsanız, Eski Ahit'in "Vaiz" isimli bölümünü de ilginç bulabilirsiniz.
0
huçi kuçi
(23.02.23)
Açlık - knut hamsun
0
ruhen hastayim ben
(23.02.23)
Sanırım böyle birşey aradığınız:

Roman değil, film. Ancak arayışınıza uygun: White Tiger (YouTube üzerinde ucretsiz yayınlı).
0
alfired
(23.02.23)
Erlend Loe - Doppler.
0
charbiel
(23.02.23)
(7)

Hayatta Kalma İle İlgili Bir Soru

t3hn0
Selam millet, Geçen bir yerde deprem çantası hazırlamakla ilgili bir şeyler okurken, adamın biri şunu da araştırın demişti ama kelimeyi unuttum. Kelime hayatta kalmakla ilgili, survivalizm, kıyametçilik vb. gibi bir şeydi ama bir türlü hatırlayamadım. g harfi ile başlıyor olması muhtemel. Bi bulduru
Selam millet,
Geçen bir yerde deprem çantası hazırlamakla ilgili bir şeyler okurken, adamın biri şunu da araştırın demişti ama kelimeyi unuttum. Kelime hayatta kalmakla ilgili, survivalizm, kıyametçilik vb. gibi bir şeydi ama bir türlü hatırlayamadım. g harfi ile başlıyor olması muhtemel. Bi buldurun be.
0
t3hn0
(21.02.23)
doomsday mi
0
freebird5406_2
(21.02.23)
Maalesef ikisi de değil.
0
🌸t3hn0
(21.02.23)
bug out bag?
0
alfired
(21.02.23)
Maalesef değil. :(
0
🌸t3hn0
(21.02.23)
prepper ?
0
inheritance
(21.02.23)
G ile başlamıyor ama Prepper olabilir +1
Homesteading, Emergency preparedness, self-sufficiency, disaster preparedness
0
wct3 org
(21.02.23)
Oh ya evet prepper. Çok teşekkür ederim.
0
🌸t3hn0
(21.02.23)
(1)

Köpeklerde baskın gen tüylü olan mıdır yoksa tüysüz olan mı

ananiyimioguz
Aynı ırk ama uzun tüylü dişi ile kısa tüylü erkek çiftleşir ise,kısa tüylü yavru olma ihtimali yüksek midir?
Aynı ırk ama uzun tüylü dişi ile kısa tüylü erkek çiftleşir ise,

kısa tüylü yavru olma ihtimali yüksek midir?
0
ananiyimioguz
(20.02.23)
Birden fazla gen var etkileyen.
Gen test yaptırmanız gerekir.
0
alfired
(20.02.23)
(6)

Windows silinemeyen dosyayı silmek

507
APznzaYvpv7rv3R6Z3vomwyuq_-xrhI2B-d7EqN9xEXj9J7i6P7HDZMIuALdmcmAh_Ire_3WtDhnC4dIIscxhNsrDQcM0B0wkfr7cccRiiNdeYLJPj2NDs5Pz6fW0PKy3_L8YelbGqu79oSgIuY9OvaCGgzSa3VuwZG-MFG83m4pZOeNZEmM_neIgbSjswXfBjQGhhvV7J-6nPcUrDm5IYmcPswLQebb1A9NqavzwgFTOMs5Zzj8xVCxfdD.pdfbu dosya masaüstünde duruyor. uzun olması seb
APznzaYvpv7rv3R6Z3vomwyuq_-xrhI2B-d7EqN9xEXj9J7i6P7HDZMIuALdmcmAh_Ire_3WtDhnC4dIIscxhNsrDQcM0B0wkfr7cccRiiNdeYLJPj2NDs5Pz6fW0PKy3_L8YelbGqu79oSgIuY9OvaCGgzSa3VuwZG-MFG83m4pZOeNZEmM_neIgbSjswXfBjQGhhvV7J-6nPcUrDm5IYmcPswLQebb1A9NqavzwgFTOMs5Zzj8xVCxfdD.pdf

bu dosya masaüstünde duruyor. uzun olması sebebiyle sanırım;
1. adını değiştiremiyorum
2. silemiyorum (sağ tuşla veya sürükle bırak ile)

MS-DOS modunda da denedim olmadı. nasıl silerim?
0
507
(20.02.23)
WinRar ile zipleyin, seçenekler arasında zipledikten sonra "sil" seçin, WinRar silsin

(sil yerine move da olabilir, net hatırlamıyorum).
0
alfired
(20.02.23)
"unlocker" diye basit, küçük boyutlu bir program kullanıyorum ben bu tip durumlar için. sağ tıklayıp "bağlantıyı kopar" dedikten sonra silebiliyorsunuz genelde ya da restart yaptıktan sonra kendi siliyor.
0
dark-tower
(20.02.23)
ben de çok eski zamanlardan unlocker ı hatırlıyorum hala duruyorsa onunda silinebilir +1

bir de sağ tık özellikler deyince güvenlik mi ne vardı orada kullanıcı ayarlarını değiştirebilir, kendi kullanıcınızı ekleyip yetki verebilirsiniz belki şu an win kullanmadığım için tam bakamıyorum.

okuma yazma yetkisini kendinize verirseniz silinebilir belki.
0
ananiyimioguz
(20.02.23)
son 2 cevabın alakası yok, unlocker ile ya da yetkilendirme değiştirmekle olacak şey değil. ilk cevapta söylenen denenebilir ama çalışmaz diye düşünüyorum, ben sanki denemiştim ama çalışmamıştı.

şurada yazan cevaplardan biri işime yaramıştı benim, tam hangisiydi hatırlamıyorum ama en çok upvote alanları deneyiver: stackoverflow.com
0
kim bilir
(21.02.23)
kim bilir,

oradaki soru "uzun path adında duran dosyalardan" bahasediyor. Adamın dosyasının path adı uzun değil ki. C:/Users/abuzer/Desktop/sdfsfsd.pdf

dosya bu zaten.
0
alperz
(21.02.23)
bilgi notu: WinRar halletti, unlocker'a fırsat veremedim :)
0
🌸507
(21.02.23)
(5)

monitör tavsiyesi - macbook pro

biseysorcaktim
iş için macbook pro kullanıyorum, ikinci monitöre ihtiyacım var. daha önce viewsonic'in standart bir modelini severek kullanıyordum önceki bilgisayarım ile. ancak macbook'a geçtikten sonra o monitörü kullanmak gözlerimi çok yordu.macbook'un ekran yapısı ile monitörün ekranı farklı olduğu için gözler
iş için macbook pro kullanıyorum, ikinci monitöre ihtiyacım var. daha önce viewsonic'in standart bir modelini severek kullanıyordum önceki bilgisayarım ile. ancak macbook'a geçtikten sonra o monitörü kullanmak gözlerimi çok yordu.

macbook'un ekran yapısı ile monitörün ekranı farklı olduğu için gözlerimin ağrıdığını düşündüm. bu mümkün mü yoksa bir şekilde rastlantı mı oldu?

apple'in ürettiği monitörler 30 - 40bin tl civarında. yanlış mı baktım ben yoksa cidden öyle mi? basit, sıradan, ama gözlerimi yormayacak ikinci monitör almak istiyorum. öneriniz var mı?
0
biseysorcaktim
(15.02.23)
Ben olsam Samsung'dan şaşmam :)
27" olanı (32" olanı da vardı yakın zamanda): www.amazon.com.tr
0
alfired
(15.02.23)
dell'in ips monitörlerinden al. gerçek mac monitörlerine en yakın monitörleri üretiyorlar.
0
alperz
(15.02.23)
4k almayın retina scaling için ters 2k scale derken tam integer scale olmuyor.
Retina 1080 ölçekle çalışabiliyor deli saçması 4k monitörü 1080 ölçekle kullanmak 4k 1:1 oranda kullanayım diyosun hiçbişey okunmuyor çok saçma bi durum.

2k retina ölçek ile çalışsın isterseniz 5k ekran alacaksınız (ki dediğiniz gibi anne gözü fiyatlar) ya da ya direkt 2k monitör alın 1:1 piksel kullanmak için.

Ya da 32" ya da daha üzeri devasa bi 4k alın 1:1 belki çalışır.

Ya da yav nolcak 2k tam integer scale olmasın nolur ki diyebilirsiniz o da hoş bi seçenek tabi.


Samsung almayın bu arada senem dolmadan ölü piksel ve salak saçma problemler çıkardı bu hafta arayacağım bakalım neler yumurtlucaklar 5 ölü piksele kadar garanti olmaz vs vs.
0
hedep
(15.02.23)
dell SE2216H var bende, macbook air ile kullanıyorum. gayet memnunum.
0
sir gawain
(16.02.23)
ips alman lazım. 2 sene şirketin verdiği lenova kullandım şimdi de asus aldım 110 euro ips ekran işimi görüyor. macbook ekranı ile kullanıyorum.
0
abi bi dizi buldum on numara
(16.02.23)
(3)

Araba koltuğundaki leke nasıl temizlenir?

Wolfware
SelamlarArabanın arka koltuğunda fotodaki gibi bir leke var. Annem poşet içinde meyveyi bırakmıştı onun suyu bu hale getirdi. Birkaç farklı yöntemle temizlemeye çalıştım ama çıkmıyor. Bildiğiniz geçerli bir yöntem var mıdır?https://www.hizliresim.com/fvi9hck
Selamlar

Arabanın arka koltuğunda fotodaki gibi bir leke var. Annem poşet içinde meyveyi bırakmıştı onun suyu bu hale getirdi. Birkaç farklı yöntemle temizlemeye çalıştım ama çıkmıyor. Bildiğiniz geçerli bir yöntem var mıdır?


www.hizliresim.com
0
Wolfware
(11.02.23)
sonax'a falan ver temizlesinler.
0
alperz
(11.02.23)
Alternatif olarak, Sonax marka oto koltuk / mobilya temizleyici köpüklü sprey satın alın. Klasik mobilya temizleyicinin kalitelisidir. Veya Sonax'da buharlı temizlik.
0
alfired
(11.02.23)
ditu
(11.02.23)
(8)

deprem bölgesine yardıma gitmemiz mümkün mü?

alt4y
yok mu böyle kurumlar falan yardım etmek isteyenleri götürsün?
yok mu böyle kurumlar falan yardım etmek isteyenleri götürsün?
0
alt4y
(06.02.23)
gitmemek daha iyi olabilir hocam. iyi niyetli oldugunuza eminim ama herhangi bir eğitimi olmayanların sivil şekilde bölgeye akın etmesi çalışmalara engel olabilir diyenler de var. kızılay'a gidip kan verebilirsiniz, battaniye mont kuru gıda verebilirsiniz imkanınız varsa diyorlar.
0
fatihkkk
(06.02.23)
AFAD gönüllüsü olabilirsiniz, ancak önceden eğitim almak gerekiyor. AKUT eskiden dağcılardan üye alırdı.

Eğitimsiz olarak giderseniz, yarardan çok zararınız olabilir. Kalacak yer bile bulamazsınız vs.

Malzeme ihtiyacı çoktur.
Malzeme yardımı yapın.
0
alfired
(06.02.23)
bu şekilde gidilmemesi daha iyi.
gidenler örgütlü, planlı, koordineli şekilde giden kurum/partiler. belediyeler mesela şimdiden destek toplamaya başladı. onlara birkaç parça giysi, battaniye hatta ped falan götürmek çok daha faydalı olur dışarıdan.
0
patronaj1
(06.02.23)
alfired +1

gonullu.afad.gov.tr
0
2027
(06.02.23)
Osmanlı'da yangına itfaiye ekiplerinin dışında müdahale ve yardım edilmesi yasakmış. Yardım deyip yağma olayları oluyormuş.

Gölcük depreminde de görüldü yardım deyip yağma olayları.

Yabancılar yaklaştırılmaz. Gönüllü kuruluşlara katılmak için de önceden eğitim istenebilir ama yine de belediyelerin ve yardım kuruluşlarının internet sitelerini takip etmek lazım.
0
Mirket
(06.02.23)
Ben de ilk anda gitmemek için zor tuttum kendimi ama yukarıdaki arkadaşlar haklı. Ahbap üzerinden yardım vb yaparak içimi soğutmaya çalışıyorum. Yarın da ihtiyaç malzemesi vb toplayacağım sanırım. Muhtarlıklara bırakılıyormuş.

Bu hava şartlarında malzeme yardımı çok çok önemli.
0
msb
(06.02.23)
Iyi niyetli oldugunuza eminim ama depremden once neredeydiniz hocam.
Sivil toplum kuruluslari basbas gonullu ariyordu, bedava egitim veriyordu Bir cok dernek var calisan insanlarin takvimine uygun sekilde uye alan ve egitim veren. Bunlardan egitim almaniz gerekirdi.

Suanda yapabileceginiz tek sey maddi yardim.
0
zimbirik
(06.02.23)
Her belediyenin (ilçeler dahil) arama kurtarma ekipleri ve yardım toplama merkezleri var (ısıtıcı, battaniye vs).

Bulunduğunuz ilçedeki yardım toplama merkezine malzeme temin edebilirsiniz. İşyerinizdeki atkadaşlarınızla birlikte toplu yardım da olabilir. Yakın çevrenizle iletişime geçin.

Korkarım bu deprem, göründüğünden daha büyük.
0
alfired
(06.02.23)
(10)

İstanbul'a yakın yaşam şartlarının ucuz olduğu yerler

marowak
Birkaç aya öğretmen olarak atanma durumum var kısmetse. Kendim İstanbul'da yaşıyorum ama kendi evimden de ayrılmak istiyorum , o yüzden böyle bir arayıştayım. Hem kiranın hem de yeme içmenin ve diğer her şeyin mümkün olduğu kadar ucuz olduğu neresi var? Mümkün mertebe İstanbul'a yakın olmalı. Çok da
Birkaç aya öğretmen olarak atanma durumum var kısmetse. Kendim İstanbul'da yaşıyorum ama kendi evimden de ayrılmak istiyorum , o yüzden böyle bir arayıştayım. Hem kiranın hem de yeme içmenin ve diğer her şeyin mümkün olduğu kadar ucuz olduğu neresi var? Mümkün mertebe İstanbul'a yakın olmalı. Çok da yakın olmasına gerek yok, yakın dediğim 4-5 saat mesafe falan olabilir.
0
marowak
(06.02.23)
kocaeli? aynı kiraya kocaeli’de kocaman evler bulabiliyorsun ve istanbul’a da çok yakın. gayet yaşanılası bir şehir bence
0
roket adam
(06.02.23)
Balıkesir olabilir. Özellikle denize yakın tarafları.
Hatta halam orada öğretmen, ailem de yılın uzun dönemi oralarda yaşıyor.

Kira ucuz mu kısmına bakmak lazım, bu remote sonrası ev fiyatları ve kira fiyatları uçtu diye duymuştum ama hayat ucuz tabi.
0
logisticsmanager
(06.02.23)
Çanakkale olabilir.
0
romario
(06.02.23)
Mudanya
0
alfired
(06.02.23)
Balıkesir.

Ama deprem? Konya. Uçak ve hızlı tren ile ulaşım.

Ama deniz? Antalya. Uçak ile ulaşım.
0
baldan kaymak
(06.02.23)
Sakarya <3
0
Corpsebridee
(06.02.23)
Canakkale ve Balikesir ucuz sehirler degil, buralara ilk atamada atanma ihtimali de oldukca dusuk. Dilerim gonlunuze gore olur o ayri.

Sizi en zorlayan şey kira olur sanirim. Sahibindende kiralari arastirabilirsiniz.

Siz Istanbul'dan gideceksiniz, bir arkadas Konya demis, zorlanirsiniz orada, hem de cok. Ucuz olarak yine Antalya demis, tovbe estagfurullah diyorum. Antalya uygun olsa ben yarin gidicem ki Antalya ve Konya'da ilk atamada gitme ihtimalinizin neredeyse olmadigi yerlerden. Antalya'da, kecilerin tirmandigi, Allah'in unuttugu bir yerine gitmiyorsaniz tabi. Bu iki şehrin yakinligini yorumlamiyorum bile.
0
balpolen
(06.02.23)
hayatin kendisi pahali. heryerde bim, a101 falan var hepsinde fiyatlar ayni. ayrica dogalgaz, elektrik fiyatlari da heryerde ayni. yani temel ihtiyaclar icin kira disinda cebinden cikacak para pek degismez. bence asil kriterin kira olsun. sahibinden de marmara bolgesi kiralarina bakip sana uygun olanini hedef belirle.
0
buenosdias
(06.02.23)
kırklareli.
0
since1907
(06.02.23)
eskişehir epey ucuz gibi hem de kent olarak tüm olanaklar mevcut
0
sipsiyah
(06.02.23)
(6)

Isitici onerisi

saclarimdaki papatyalar
Evim cok soguk maalesef. Kalorifer merkezi sistem ve cok az yakıyorlar. Faili isiticilardan mi yoksa kızılötesi olanları mi önerirsiniz? Bir de gece uyurken kapamali miyim ikisini de? Gece cok soguk oluyor maalesef.
Evim cok soguk maalesef. Kalorifer merkezi sistem ve cok az yakıyorlar. Faili isiticilardan mi yoksa kızılötesi olanları mi önerirsiniz? Bir de gece uyurken kapamali miyim ikisini de? Gece cok soguk oluyor maalesef.
0
saclarimdaki papatyalar
(03.02.23)
fan al fena ısıtıyor.
0
mikahakkinen
(03.02.23)
Kızılötesi olanlar sadece açıkken ışığının vurduğu yeri ısıtır, odayı ısıtamazsınız.

Fan'lı ve Yağ'lı radyatör tavsiye ederim. Fan, ısının odaya yayılmasını sağlar. Yağ ise, ısındıktan sonra az elektrik kullanmanıza yardımcı olur. Elektrik kullanımı bir oda için 24 saat açarsanız, aylık 3bin civarına gelebilir. Önceden hesaplamanızda yarar olur.
0
alfired
(03.02.23)
@2 fanli ve yağlı olanlara baktim ama o kadar pahalı bir şey düşünmüyorum acikcasi. Kendisi ve kullanımı ile oldukça pahali duruyor.
0
🌸saclarimdaki papatyalar
(03.02.23)
www.vigo.gen.tr

Yorumlarını okuyun. Yıllardır kullanıyorum. Enerji tüketimi makul, baş ağrısı yapmaz, havayı kurutmaz, o ufolardaki saçma parlak kırmızı ışık vb yok.
0
Phoebe
(03.02.23)
Yakın zamanda evinde yangın tehlikesi atlatmış biri olarak bu ısıtıcılar yüzünden aman diyeyim:)

Ev soğuksa yalıtım için çözümler bakın mutlaka dün de birileri yazdı onlara da aynı cevabı verdim.

Zemini kalın halılarla kaplayın,
termostatlı kalorifer vanaları,
evde kapı altlarına yalıtım süngerleri,
Pencerelere kalın ısı yalıtımlı perdeler takmak
kaloriferlerin önünü etrafını açmak falan gibi önlemler en azından ısı kaybını azaltır.

o soruya paylaştığım linkleri de koyayım:

onedio.com
www.mapfre.com.tr
akillibutce.com
energysavingtrust.org.uk
www.youtube.com

Gece soğuk oluyorsa yatağın içine sıcak su torbası bırakmak iyi bir çözüm oluyor.

Isıtıcı alma niyetiniz var diye anladım. Fan, infrared fark etmez tesisatı kontrol ettirin. Gözünüzün önünde çalıştırın. Odada değilken, uyurken kapatın ve fişten çekin. Eşyalara yaklaştırmayın, nemli ortamlarda çalıştırmayın vs vs.
0
anten
(03.02.23)
fan alırsan öyle bir fatura gelir ki ocağına incir ağacı dikerler.
yağlı radyatör alacaksın (git: www.hepsiburada.com
yatmadan 1 saat önce odada çalıştır yatınca da kapat. yağ sayesinde 1 saat civarı sıcaklığı korur.
0
jamswety
(03.02.23)
(2)

Dyson supurge hangi model?

fearisthemindkiller
Alerji icin ve fps acisindan hangi modeli onerirsiniz?
Alerji icin ve fps acisindan hangi modeli onerirsiniz?
0
fearisthemindkiller
(03.02.23)
Bende Dyson Cinetic Big Ball Animal Pro 2 modeli var, aşırı memnunum ama fiyatları acayip uçmuş.
m.n11.com
0
uvcray
(03.02.23)
Dyson v8 veya sonrası alın. Absolute modeli olmasına bence gerek yok. Lazerli filan yeni modellerine hiç gerek yok, gereksiz para harcamayın. Kablolu olarak ise Big Ball da olabilir.

Kesinlikle parasının karşılığını veriyor. Yaklaşık 5 yıldır v8 kullanıyorum. Yoğun olarak günaşırı kullanmama rağmen süper, köpek ve kedim olmasına rağmen çok büyük kolaylık. Pil sorunu filan da yok. Çok kolaylaştırıyor.
0
alfired
(03.02.23)
(3)

Oyun bağımlılığı çözüm

optimistbakunin
Yeni 18lerinde genç kız çocuğu için oyun bağımlılığina karşi nasil bir yaklaşım ve çözüm olmalı. Son 2 yıldır günde en az 6 saat pubg, geri kalan saatler de sosyal medya internet vs vs. Okudugum belirtilerin hepsi olduğu için bağimlilik dedim. Ofke, dusuk akademik basari, sosyal yasamdan izole vs vs
Yeni 18lerinde genç kız çocuğu için oyun bağımlılığina karşi nasil bir yaklaşım ve çözüm olmalı. Son 2 yıldır günde en az 6 saat pubg, geri kalan saatler de sosyal medya internet vs vs. Okudugum belirtilerin hepsi olduğu için bağimlilik dedim. Ofke, dusuk akademik basari, sosyal yasamdan izole vs vs zaten dedigim gibi en az 5 6 saati vardir gunde
0
optimistbakunin
(03.02.23)
spora başlatmak belki. bende uzaklaştırmıştı
0
ShadowOfMoon
(03.02.23)
Bunu ancak bir doktorla çözebilirsiniz.

Oyun bağımlılığı psikolojik gibi görünüyor ama fiziksel bir tarafı olduğunu düşünen araştırmalar da var.

Oyunlar beynin ödül mekanizmasını aktive ediyor. Hatta canına okuyor, çünkü oyunda bir şey başarmak kolay. Başarı geldikçe dopamin salgılatıyor beyne.
Beyin bu kadar kolay dopamin salgılamaya alışınca bırakamıyor.

Çünkü bu tarz hormonlar aslında bizi hayatta tutmak için beynin kullandığı ödül mekanizmaları. Yani ilkel olarak düşününce, yemek bulduğunda beyin hormon salgılatıyor ki sen mutlu hisset, sürekli yemek kovala. O yüzden yemek arıyorsun. Modern dünyada bunların içinde bir iş başarmak, akademik başarı vs de dahil edilebilir. Ama işte beyin bakıyor, bir yanda pubg oynayarak dopamin salgılatmak var, bir yanda sınava çalışıp dopamin salgılatmak var. Haliyle daha kolay yolu seçmeye başlıyor. Bu da bağımlılığa dönüşüyor.

Aynısı sosyal medya için de geçerli. Paylaşımlarına gelen likelar vs... Zaten sosyal medya uygulamaları da özellikle bu şekilde tasarlanıyor.

O yüzden telkinle, "tableti bilgisayarı elinden almakla" o kadar kolay adım atamayabilirsiniz. Mutlaka bir uzmanla ilerleyin.

Kısa vadede yapılabilecek en iyi hamle, spor gibi bir sosyal aktiviteye yönlendirmek. Ama o kadar kolay olmayacaktır muhtemelen direnecektir gitmemek için. Çünkü spor da endorfin, dopamin vb mutluluk veren hormonların salgılanmasını kolaylaştırıyor diyorlar.


Zorlamak ters teper. Çünkü bağımlılık öyle bir şey ki, bir konudan kurtulurken beyin yerine başka bir şey koyuyor. Atıyorum oyunu bıraktığında bu sefer fast food bağımlılığı başlıyor çünkü beyin sürekli kolay dopamin, endorfin vb salgılayacağı bir çözüm arıyor.

Dediğim gibi en iyi bir uzmanla çözersiniz. Ben kendi bildiklerimi ve okuduklarımı derledim ama elbette tıbbi bir bilgi değil bunlar. En iyisini doktor bilir.
0
anten
(03.02.23)
Anten + 1.

YouTube'da Simon Sinek videosu vardır, mutlaka seyredin. Cep telefonu veya oyun bağımlılığı, çağ hastalığı. Belirtileri alkol veya uyuşturucu bağımlığı ile aynı, dopamin vs.

Bırakmak için ne yapmalı bilemiyorum. Bağımlılık ile ilgili tıbbi destek almak en doğrusu.
0
alfired
(03.02.23)
(8)

2ghz 5ghz sinyaller

karayel
2gzh yi kapatıyor musunuz?benim evde 2ghz ye bağlanan hiçbir cihaz yok. hepsi 5ghz, açık kapalı kalmasının bir faydası olur mu?
2gzh yi kapatıyor musunuz?

benim evde 2ghz ye bağlanan hiçbir cihaz yok. hepsi 5ghz, açık kapalı kalmasının bir faydası olur mu?
0
karayel
(30.01.23)
Hayır hiç bir faydası olmaz. 2ghz uzun menzilli sinyallerdir. Uzak mesafeden baglamanız gerektiği zaman 5ghz ile baglantı bile kuramazken 2ghz ile çayır çayır baglanırsınız. Onun dışında bir faydası olmaz
0
limonlu eksi
(30.01.23)
5ghz'yi kapatıyorum.
0
sert siyah krom
(30.01.23)
2ghz'in menzili daha yüksek diye biliyorum. 5ghz bazen uzak odalara, balkona erişmeyebiliyor. 2ghz'e bağlanmak durumunda kalabilirsiniz.
0
mungojerry
(30.01.23)
kapatmıyorum.
0
jelly bear
(30.01.23)
Genel ve pratik bir bilgi olarak, 2ghz yaklaşık 2 duvar geçebilen sinyallerdir. Fakat 5ghz genelde 1 duvar geçemez veya sorunlu olur.

Test edin, deneyin. 2ghz kapatınca sorunsuz kullabiliyorsanız, hiç düşünmenize gerek yok ve kapatın gitsin.
0
alfired
(30.01.23)
Akıllı ev ürünlerinin neredeyse tamamı 2.4 ghz kullanır. Bu tarz cihazlarım yok ve olmayacak diyorsanız kapatabilirsiniz benim örneğimde imkansız.
0
ned flanders
(30.01.23)
robot süpürgem 2.4’ten çalışıyor sadece. öyle olmasa ve 5 her yerden çekiyor ise 2.4’ü kapatırım evet.
0
roket adam
(30.01.23)
5ghz kullanıyorum. evin içinde her yerde çekiyor. akıllı tv falan da hep 5ghz. evden kapıdan dışarı çıksam bile 5ghz bağlantısı anında kopuyor. ki modem dış kapıya çok yakın. 2ghz apartmanın içinde bile hala çekiyor inerken falan. 2ghz hiç kullanmıyorum ama kapatmadım da. ikisi de aktif durumda gözüküyor wifi aramasında. 5ghz kullanıyoruz biz. çünkü en az 2-3 kat daha hızlı internet veriyor benim altyapımda.
0
debian
(30.01.23)
(6)

sales ile revenue arasındaki fark nedir?

Trafalgar
örnek de verebilir misiniz?
örnek de verebilir misiniz?
0
Trafalgar
(30.01.23)
revenue kar degil. gelir demek. ne kadar para kazandigin.

sales de satis demek. dogrudan bir financial statement terimi degildir. revenue yapmanin yollarindan biridir. revenue tamamen sales'ten gelebilir ama baska revenue kaynaklari da olabilir. ama satisin tamami revenue'ye gider.
0
antikadimag
(30.01.23)
revenue her seyi kapsar. sales sadece esas operasyonundan elde ettigin gelir. mesela tesla'nin revenue'su bitcoin alip satmasindan elde edilen geliri de kapsayabilir, ama sales sadece araba satisi, software satisi, vs onlardan elde edilen gelirin toplami olur.
0
hot potato
(30.01.23)
sales = quantity
Revenue = quantity x selling price
0
onkiloversemtamamım
(30.01.23)
Buna ek olarak her satış revenue aynı anda olmaz, incoterm'e göre revenue olabilmesi başka aya aktarılabilir. Yani bu ay 100 satmak incoterm'e göre 20 bu ay revenu, 80 gelecek ay revenue olabilir.
0
logisticsmanager
(30.01.23)
Sales (satış):
Fatura kesip, fatura karşılığı elde ettiğiniz para.

Revenue (gelir):
Sales artı, fatura kesmeden elde ettiğiniz toplam para.

Örnek: Revenue = Sales + menkul gelirleri + bankadaki mevduattan elde edilen faiz vs.

Not: Eğer zararına işler yaparsanız (menkul zararları, zararına satışlar, iadeler, kayıplar vs), bu işleri düşmeniz gerekir. Bu durumda Revenue daha düşük olacaktır.
0
alfired
(30.01.23)
this year's sales number is exactly the same with last year but somehow we got more revenue from it.
0
duyurukullanıcısı
(30.01.23)
(9)

İngilizce Haber Siteleri BBC ve CNN gibi (Dünya'yı takip etmek)

put it in your appropriate place
BBC ve CNN'den hangi Haber sitelerini takip ediyorsunuz? Amaç sadece İngilizce'yi takip etmek değil, ayrıca Dünya'da ne olup bittiğini öğrenmek için.
BBC ve CNN'den hangi Haber sitelerini takip ediyorsunuz? Amaç sadece İngilizce'yi takip etmek değil, ayrıca Dünya'da ne olup bittiğini öğrenmek için.
0
put it in your appropriate place
(30.01.23)
Bild okuyorum her gün. İngilizce için de Washington Post yazıları biraz daha iyi.
0
dissendium
(30.01.23)
guardian'ın dili daha sade ana dili ingilizce olmayanlar için mantıklı.

yabancı basını takip ederken salt tek bir yere bağlı kalmıyorum ben. sonuçta meda hiçbir yerde bağımsız değil. sahiplerinin sesi hepsi günün sonunda.

le monde(fr)
guardian(ing)
aljazeere(ing)
takip ediyorum genelde.

yeni başlayan biriysen wsj ve nyt önermem ağır bir dil kullanılıyor moralini bozabilir anlamayınca.
0
pardus
(30.01.23)
site takip etmiyorum. twitter'da bu saydığın sitelerin hesaplarını takip ediyorum. reddit'te de belli subredditleri takip ediyorum. çoğu şeyden haberim oluyor.
0
false pretension
(30.01.23)
CNBC'den bakiyorum ben genelde ama tabii ki oradaki anlati finans odakli oluyor. Onun haricinde genel gundem olarak facebook'ta guardian'in sayfasi dusuyor feed'ime, oradan bakiyorum.
0
hot potato
(30.01.23)
Bloomberg (TR olan değil).
0
alfired
(30.01.23)
Twitter’da çok kaynak var.
0
but that was just a dream
(31.01.23)
O medya da kendi patronunun atvsi halktvsi. Gerçeği yazmıyorlar. Bu yüzden Amerikalı seni kürtlere toplama kamplarında soykırım yapan ışidci bir selefi zannediyor. Çok merak eden için dendiği gibi twitter paylaşımları var. Kendi devletinde ne döndüğünü çözmüş kişilerin tvitlerini okursun en fazla. ben şahsen kendi ülkemde ne döndüğünü anlamış değilim. anlamaya da çalışmıyorum it izinin it izine karıştığı ortamda at aramaya çalışmıyorum. Boşver en güzeli sen haram yemeden şerefinle yaşamaya bak bence. Gerisi zaten sen bilsen de bilmesen de bir şey değişmiyor.
0
Batuhanolabilir
(31.01.23)
moon of alabama
fisted by foucault (substack)
unz.com
takimag
vdare
steve sailer'ın yazdığı her şey
0
sert siyah krom
(31.01.23)
BBC ve CNN aracılığıyla dünyayı takip etmek A Haber'le TR gündemini takip etmek gibi bişey. Hiç okumasan en azından yanlış bilmezsin.

En güzeli Twitter'da belli bi konuyla ilgilenen "bağımsız" kişileri bulup onları takip etmek. Bi de haber değil de "köşe yazısı" kıvamında yazılar için substack önemli, fisted by foucault çok güzel @sert siyah krom'un da dediği gibi. Steve sailer da twitter'cı, kendisini değil de onu RT edenlere bi göz atabilirsin. Kendisi çok bayık yazıyor.

Bonus: Twitter hesaplarına örnek:

twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
0
plutongezegendegilmi
(31.01.23)
(6)

Elektrikli Şofben ve Tremosifon | İkilemde Kaldım

Etanglement
Evdeki 80L elektrikli termosifonun yerine yeni termosifon alacakken, aklıma daha ekonomik olan elektrikli şofben geldi. Zayıf basınç gibi endişelerim var. Yetersiz olur mu? İklim: İstanbul
Evdeki 80L elektrikli termosifonun yerine yeni termosifon alacakken, aklıma daha ekonomik olan elektrikli şofben geldi.
Zayıf basınç gibi endişelerim var. Yetersiz olur mu?
İklim: İstanbul
0
Etanglement
(30.01.23)
elektrikli şofben dediğiniz banyoya takılan ani su ısıtıcı ise hiç düşünmeyin bile. termosifonu alın geçin.
0
inheritance
(30.01.23)
Ani ısıtıcılar zaruri değilse çok saçma, düşük basınçla çalışıyor yıkanmak zulüm.

Termosifon al düşünmeden.
0
John Bloor
(30.01.23)
şöyle bir ürün alacaksanız alın gerisi paranıza yazık
www.trendyol.com
0
jamswety
(30.01.23)
Düzgün bir elektrikli şofben en az 8kw (yukarıdaki ilanda 24kw) elektrik yakar. Az açarsanız suyu ısıtmaz, bir tık daha açarsanız kaynar su gelir. Üstelik muazzam elektrik faturası gelecektir.

Termosifon alın, tercihan 80L.
0
alfired
(30.01.23)
İmkan varsa termosifon
0
epitaf
(30.01.23)
Doğalgaz varsa hermetik şofben en iyisi. Tesisata bağlanır bütün eve sıcak su sağlar. Termosifonun isitmasini beklemzsiniz
0
mekaniker
(31.01.23)
(4)

Kredi kartı borcunu kredi kartıyla kapatmak kredi notunu

melancholia
Düşürür mü acaba
Düşürür mü acaba
0
melancholia
(29.01.23)
bunu yapmaktaki amac ne? buradaki asil sorun odeyecek nakdinizin olmadigi kredi karti borcunu kapatmak icin baska karttan nakit avans cekeceksiniz, sonuc olarak o borc hicbir yere gitmeyecek ve faizle cig gibi buyuyecek. kredi notunun dusmesinden daha buyuk sorun bu. ve evet, nakit avans cektiginiz kartin da borcunu ekstre zamani tumden odeyemeyecekseniz kredi notu da duser haliyle.

o ilk kredi karti borcunu odeme kosullari daha kolay ve faizi daha dusuk bir yontemle kapatabiliyor musunuz, onu arastirin.
0
hot potato
(29.01.23)
Şöyle:

Kredi kartı limitinin %60'ı kullanılınca not düşüyor.

Buna dikkat ederseniz sorun yok.
0
alfired
(30.01.23)
@hot potato ekstre son ödeme tarihi genelde ay sonu olurdu. Bu ay bi gun öncesi. Yani yapılma amacı maaş henüz yatmadığı için.
0
🌸melancholia
(30.01.23)
Kredi notu toplam borçla hesaplanır. teoride bir kartın borcunu diğeriyle kapatmak kredi notunu etkilemez. Fakat nakit çekim ücreti ve nakite farklı faiz uygulaması varsa pratikte borcunuz arttığından notunuz etkilenir
0
teoberk
(30.01.23)
(3)

Monitör Arıyorum

tchuck
2 adet 25inç monitörümü satıp yerlerine 1 adet 27 inç veya 32 inç monitör alacağım.çok oyun oynamıyorum, oynasam da fps tarzı şeyler oynamıyorum. (civ, dota auto chess, age of gibi daha sabit oyunlar oynuyorum ve iddiam da yok) o yüzden hz değeriyle pek bir işim yok.%90 sadece yazılım işleri yapacğa
2 adet 25inç monitörümü satıp yerlerine 1 adet 27 inç veya 32 inç monitör alacağım.

çok oyun oynamıyorum, oynasam da fps tarzı şeyler oynamıyorum. (civ, dota auto chess, age of gibi daha sabit oyunlar oynuyorum ve iddiam da yok) o yüzden hz değeriyle pek bir işim yok.

%90 sadece yazılım işleri yapacğaım.

type-c giriş olması önemli. macbookumu bağladığımda, macbooka başka bir şarj aleti vs. bağlamama gerek kalmasın. bunu mutlaka istiyorum.

4k olması önemli. ekranı 2ye 3e bölmeye çok yardımcı oluyor. (bi tarafa kodu, diğer tarafa proje çıktısını veririm vs)

açıkçası bunun haricindeki özelliklere pek hakim değilim. o yüzden çok yorum yapamıyorum ama düşük çerçeveye sahip olması falan iyi olurdu.

bir de galiba studio display dışında hiçbirinde yok bu özellik ama: teknik olarak mümkünse, macbookun kendi parlaklık değeriyle oynadığımda, monitör de o değere gelse iyi olur. ama studio display dışında mümkün değil böyle bir entegrasyon sanırım. illa ki monitör üzerinden ayarlamak lazım herhalde.

www.hepsiburada.com

şunu görmüştüm, ama çok da ortada cevaplar aldım. akıllı monitör olması da iyi favor aslında.

www.amazon.com.tr

sonra bir ara buna falan da baktım. sonra kafam komple dağıldı. ne önerirsiniz?
0
tchuck
(29.01.23)
Samsung veya Viewsonic size uygun. Ancak 27" ve 4K verimli olmaz, yazılar çok ufak olur. Aynı markaların 32" olanlarına bakın.

Amazon'da bulabilirsiniz. Dell fiyatının yarısına idi (Aralık ayında).
0
alfired
(29.01.23)
bir küsur yıldır 27" 4k kullanıyorum, ben sorun yaşamadım. Windows'ta %150 yaptım scalingi. Tabii bazı uyumsuz programlarda menülerin vs. bulanık olduğu olmuştu ama kendi kullandığım klasik Adobe Suite, MS Office vb. için sıkıntı yok. Chrome'da çoğu şey %100 ama bazen gerekirse %110-120 yaptığım olmuştu.

Mac'te zaten ekran kısmında belli hazır şablonlar var uygun olanı seçersin ona göre scaling yapar. 32 alacaksan gidip bir gör bence, çözünürlük olarak mantıklı olsa da masada bana fazla büyük gelirdi mesela.

Ekran tavsiyesi veremeyeceğim ben type-c'siz ekran kullanıyorum :/
0
nhk ni youkosu
(29.01.23)
Özellikle ergo stand olarak adlandırılan stand yapısı çok hoş: www.amazon.com.tr
0
melancholia
(29.01.23)
(9)

Evde biri rahatsızlanırsa ambulans gelene kadar neler yapmalı?

burnley
İnşallah olmaz da evde eşiniz/sevgiliniz/anneniz/babanız/kardeşiniz rahatsızlandı diyelim. Ambulans çağırdınız. O an kendisi bilinç kaybı yaşıyor olabilir, kalp krizi vs. geçiriyor olabilir.Bu tip durumlarda ambulans gelene kadar ne tür şeyler yapılabilir?
İnşallah olmaz da evde eşiniz/sevgiliniz/anneniz/babanız/kardeşiniz rahatsızlandı diyelim. Ambulans çağırdınız. O an kendisi bilinç kaybı yaşıyor olabilir, kalp krizi vs. geçiriyor olabilir.

Bu tip durumlarda ambulans gelene kadar ne tür şeyler yapılabilir?
0
burnley
(26.01.23)
Bilinci yerinde değil nefes alıyor kalbi atıyorsa, koma pozisyonu

Bilinci yok, nefes almıyorsa temel yaşam desteği( suni teneffüs, kalp masajı)

Tabii bunları yapmanız için ilk yardım eğitimi almış olmanız gerekir
0
rodeocu
(26.01.23)
rahat nefes alması için elbisesinin boynunu gevşetmek, dili boğazına kaçmasın diye başını yan çevirmek (boynuyla ilgili bir zedelenme, travma yaşıyorsa bunu yapmasanız daha iyi olur), yatar vaziyette ise ayaklarının altına yastık koyup ayaklarını yükseltebilirsiniz.

bunun dışında uzmanı değilseniz kalp masajı, suni teneffüs gibi işlere girmemeniz daha iyi.
0
kibritsuyu
(26.01.23)
İlkyardım pozisyonuna alın, başını hafif yan çevirin. Solunumuna bakın, solunum yolunu tıkayan bir şey varsa (dil vs...) çıkarmaya çalışın. Nabzına bakın. Nabız yoksa ve eğer biliyorsanız, suni solunum ve kalp masajına başlayın. Beyin, 3-5 dakika oksijensiz kaldığında, geri dönülmez hasarlar oluşuyor, ambulans geldiğinde geri dönebilir ama beyin hasarı çoktan oluşmuş olabilir.

Bu arada, bilinç kaybına neyin yol açtığını araştırın ( zehirlenme mi? başka bir şey mi?) İnme/beyin kanaması gibi durumdan şüpheleniyorsanız, hastadan iki kolunu kaldırmasını, dilini çıkarmasını isteyin ve basit bir soru sorun (kaç yılında doğdun? gibi) eğer kolunu kaldıramıyorsa, dili başka bir yöne kayıyorsa veya konuşamıyorsa not edin.

Eğer ambulans5 dakika içinde gelmemişse, tekrar arayıp, adres teyidi yapın. Ben ambulans çağırdığımda, adresi bulamayıp, ağır ağır numaralara bakmaya başlamışlardı mesela. Böyle şeyler oluyor. Yetkililer geldiğinde, panik yapmadan, hızlıca hastanın durumunu, hastalık geçmişini vs sıralayın. Hangi hastaneye gittiklerini sorun. Sizi ambulansa almayabilirler. Hemen bir taksi veya araba ayarlayıp, arkalarından takip edin.
0
PhoenixRising
(26.01.23)
Ambulans çağırmak için aradığımız telefon hattındaki kişi bize bu konuda yönlendirmeler yapar diye umuyorum.
Yapar mı?
0
michael_knight
(26.01.23)
Biri çok acil bir durum olmak üzere, 4 kere ambulans çağırdım, hiçbirinde yönlendirme yapılmadı maalesef.
0
PhoenixRising
(26.01.23)
Kalp krizinde hastayı oturur vaziyette tutmak ve aspirin çiğneyip yutturmak hayatı derece önemli. İç kanama veya mide kanaması geçmişi yoksa aspirin hayat kurtarır. Çiğnenmiş yutulması bütün yutulmasindan daha etkili o an icin
0
deer hunter
(26.01.23)
"İlk Yardım" eğitimleri olarak arayın, katılın, doğrusunu öğrenin. Genellikle ücretsizdir. AFAD ve Belediye'ler zaman zaman eğitim düzenler.

En kötü ihtimalde Internet'den de eğitim bulabilirsiniz.
0
alfired
(26.01.23)
ilkyardım yapılabilir. nasıl yapılacağı öyle bir cümle değil, baya eğitimi var. alın derim.
0
babilfish
(27.01.23)
Herkes neler yapılacağından bahsetmiş ama ne zaman yapılacağı konusu muğlak kalmış herkeste. İlk yardım eğitimi alın. Hatta isterseniz T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından sertifikalı ilkyardımcı olun, isterseniz sadece eğitim alın.

1512521521 çeşit hastalık yaralanma durumu var. Bilincin açık olması, kapalı olması, müdahale gerektiren durumlar, gerektirmeyen durumlar vs. var. Ben bir keresinde otobüste epilepsi krizi geçiren birini "açılan ben ilkyardım biliyorum" diyerek gelip koma pozisyonuna sokup elinden kolundan bastırarak orada tutmaya çalışanı gördüm. Yanlış müdahaleyi engellemeye çalıştım diye çevreden laf yedim hatta.
0
nawar
(27.01.23)
(2)

Kedi İçin Yardım

colde cay
7 yaşında bir Van kedim var. Kedimin kan değerleri;GOT-Ps 100 U/IGGT -Ps 14 U/IGPT -Ps 222 U/IBUN-Ps 33,8 U/ITBIL - Ps 0,7 U/IBunlar haricindeki değerleri normal aralıklarda. Kedimin iştahında en ufak bir azalma yok, hatta 8,4 kg, obeze yakın. Halsizlik, kilo kaybı yok. Ayda 2 - 3 defa kusma problem
7 yaşında bir Van kedim var. Kedimin kan değerleri;
GOT-Ps 100 U/I
GGT -Ps 14 U/I
GPT -Ps 222 U/I
BUN-Ps 33,8 U/I
TBIL - Ps 0,7 U/I
Bunlar haricindeki değerleri normal aralıklarda.
Kedimin iştahında en ufak bir azalma yok, hatta 8,4 kg, obeze yakın. Halsizlik, kilo kaybı yok. Ayda 2 - 3 defa kusma problemi var. Tüylü bir kedi olduğu için tüy kusma dışında bir kusma olduğunu fark edebiliyorum. Pro Plan Kısırlastirilmis mama kullanıyorum.
Daha önce büyük bir ilde yaşıyordum ancak şimdi küçük bir ildeyim ve burada evcil hayvan ile ilgilenen sadece 1 tane klinik var. Veterinerin tavsiyesi doğrultusunda hareket edeceğim. Bu nedenle bu hususu bir kenara ayıriyorum. ama ikinci bir gözün görmesi / fikir vermesinde fayda olduğunu düşünüyorum. Sorularım şunlar;
-Bu değerler neyi ifade eder? Hangi hastalıktan şüphelenilmeli?
-Nasıl bir tedavi uygulanmalı?
-Nasıl bir beslenme uygulanmalı?
- Nelere dikkat etmeliyim?
0
colde cay
(01.01.23)
Bu iki linkteki bilgileri kullanarak yorumlayabilirsiniz. Ancak yorum ve teşhis olsa bile, tedavi için klinik destek gerekecektir. Umarım işe yarar ve sağlığı toparlar. Şimdiden geçmiş olsun.

www.sirinvet.com
www.hasvet.com.tr

edit: hasvet linki düzeltildi.
0
alfired
(01.01.23)
@alfired teşekkür ederim
0
🌸colde cay
(02.01.23)
(10)

Kedi sahiplendikten sonra düşen hayat kalitesi

akatreil
Eşimin 5 yıllık ısrarları sonucu 1 yaşında bi kedi sahiplendik. Ama sahiplendigimiz gunden beri uyku başta olmak uzere hayat kalitem inanılmaz düştü. Her şeye ayak uydurmaya çalışıyorum, bakım için eşime de yardımcı oluyorum ama benim bu hayatta en önem verdiğim şey, uyku. Kedi eve geldiğinden beri
Eşimin 5 yıllık ısrarları sonucu 1 yaşında bi kedi sahiplendik. Ama sahiplendigimiz gunden beri uyku başta olmak uzere hayat kalitem inanılmaz düştü. Her şeye ayak uydurmaya çalışıyorum, bakım için eşime de yardımcı oluyorum ama benim bu hayatta en önem verdiğim şey, uyku. Kedi eve geldiğinden beri aralıksız 3 saat uyuyamadım.

En önemli sebep ve bu soruyu sorma sebebim şu, bu hayvanın kapılara vurma huyunu nasıl engelleyebiliriz?

Yatak odasına girmesini istemiyodum, her gün yatak odasının kapısına tak tak vurmaya tırmalamaya başladı diye "tamam girsin" dedim. İçeri girince bu defa da dolap kapaklarını her gece tırmalamaya başladı. Koridordaki dolaplara vuruyor,yatak odasının dolaplarina vuruyor. Gece 1den sonra evden duyulan tek ses "tak tak tak" sesleri. Dayanılacak gibi değil artık. Her güne uykusuzluktan mutsuz uyanmaya başladım.

Kulak tıkacı aldım, rahatım dedim artik, bu defa uyurken ayaklarimi tırmalıyor. Uyandirmanin yolunu buluyor.

Gündüz yoralım dedik, degisen bi sey yok. 1 tam gün takip ettim, gündüz her uyumak istediginde uyandırdım ki gece uyusun ama yok.

"Gece uyusun" seklinde bi istegim yok bu arada. Tek istegim gece kapilara dolaplara vurmasin. Bunu nasil engelleyecegim ben? Tum kapilara dolaplara peluş kılıf kaplatmak tek çözüm mü?
0
akatreil
(29.12.22)
Vurmasını engelleyemezsiniz, laftan ya da kızmaktan anlayıp yapmaması gereken şeyi kolayca öğrenen hayvanlar değilller malesef. Ama gece yatarken yatak odasından en uzak odaya mamasını, kumunu yanına koyup kapatabilirsiniz. Sabaha kadar orda takılır, bir süre sonra canı sıkılır uyur zaten. Birileri "ama yazık hayvana, odaya kapatılmaz" diyecektir tabi ama ben tam olarak öyle düşünmüyorum bu noktada. İşkence olacak bir durum burda hayvana, sabaha kadar 5-6 saat maması ve kumuyla gayet de bir odada takılabilir.
Tabi oda mümkünse ufacık da olmasın, o zaman sıkılabilir.
0
gallienus
(29.12.22)
kedi kısır mı bilmiyorum ama benim oğlan belli kızgınlık dönemlerinde pencere camını tırmalıyor aklınca dışarıya koku gönderiyor. kısır değilse kızgınlık sebebiyle yapıyor olabilir.
0
9kuyruklukedi
(29.12.22)
- dün mamasinin suyunun kumunun olduğu odaya kapattik ilk defa, son çare diye. Bu defa o odanin kapisina vurup durdu 1 saat boyunca, o da care olmadi malesef.

- evet kisir bi kedi.
0
🌸akatreil
(29.12.22)
Bebek olduktan sonra biz de yatak odasına almamakta başlayınca gelip kapıyı tırmalıyordu ısrarla. Kapıya ve çerçevesine onun erişebileceği noktaya kadar vicks sürdük. Siz de kapattığınız odanın kapısına aynısını yapabilirsiniz ama kediyi her gün akşamları o odaya kapatamazsınız, yazıktır zaten bir süre sonra miyavlar yine ses yapar.
0
elorelia
(29.12.22)
O zaman belli ki hayvanın canı sıkılıyor. Sakn huylu olduğundan emin olduğunuz bir kedi daha alarak çözüm bulabilirsiniz belki. Birbirleriyle oynarlar, enerjilerini öyle atarlar. Ama yeni kedi de şımarık ve enerjisi yüksek bir kedi olursa eski günleri aratabilir tabi. Ama bu tarz durumlarda ikinci kedi genelde kesin çözüme en yakın seçenek oluyor.
0
gallienus
(29.12.22)
Kediler düzene isterler, ve düzen kurmaya çalışırlar. Düzenli alışkanlık oluşturmak için insanlarda en az 21 gün gerekiyor. Kedilerde de benzeri olduğunu gözlemledim.

Geceleri mama ve kumun olduğu odaya koyup, 21 gün dayanın. Başka bir çözüm var mı bilemiyorum. Büyük ihtimalle çözüm olacaktır.

Bir de önemli kurallar: Odanın sıcak olmasına dikkat edin. Mama ve suyu yanyana olmasın, en az 2-3 metre birbirinden uzak koyun. Akşam bir saat kadar oyun oynayıp, yorulmasını sağlayın. Yemeğini oyun oynadıktan sonra verin, yedikten sonra uyusun :)
0
alfired
(29.12.22)
benim kedi de ilk geldiğinde ortalığı ayağa kaldırıyordu kapıyı açayım diye. şimdi geliyor 2 kez miyavlıyor açmayınca gidip uyuyor.
0
Erestor
(29.12.22)
eger eve yeni geldiyse, (yavru da degil, belki oncesinde bir duzeni vardi) evi tanimaya calistigini dusunuyorum. birazcik zaman verin, size de eve de alisacaktir.
0
65 derece
(29.12.22)
bizim de kedimiz vardı, eşim ve ailesi kedilere inanılmaz düşkünlerdi. ben çocuk istiyordum, eşim istemiyordu bu nedenle kediye dört elle sarıldım sanırım. kedi yemiyordu, hastaydı ve veteriner yönlendirmesiyle şırıngayla besliyordum. devamlı etrafa çiş ve kaka yapıyordu (yıllarca devam etti bu ve eğer çocuk olsaydı wc eğitimi almıştı çoktan) hem temizledim, hijyenini hep ben takip ettim vesaire. çok yorucu birkaç yıldı benim için. evcil hayvanın bakımı çok zor (çocukla kıyaslanamaz tabii). taraflardan biri istemiyorsa zorlamamak gerek.
0
deartheodosia
(29.12.22)
bu yasadiginiz biraz normal aslinda. kediler tipki insanlar gibi bir surec geciriyor ve bir donem gecmesi gerekiyor hem eve alismalari icin, hem de sizin yasaminiza alismasi icin.

onu boş bir tahta olarak görün. şimdi üzerine notlar almaya başlıyor. işi kolay değil. size en büyük tavsiyem, şiddetle kızmak veya hafif bile olsa şiddet uygulamak gibi şeylere yönelmeyin. her şeyi mahvedersiniz ve düzeltmek çok zorlaşır. sizden korkmasın. sadece anlaması gerekiyor.

yapmasını istemediğiniz bir şeyi yaptığında "şşşş" sesi çıkarın. bu ses onun dur sesi olsun. miyavlarken bu sesle susturun. her miyavlamayı tekrar deneyişinde devam edin. sonunda ayak uydurduğunu göreceksiniz. ödüllendirmeyi unutmayın. severek de olur. "aferin" kelimesini de öğrensin hem. benim kedim temel fiilleri ve kelimeleri biliyor sayılır. "hayır" dediğim anda üzgün ses çıkarıp "uslu ol" pozisyonuna geçer mesela, kıyamam kalkıp hemen oynarım onunla. çok zekiler ve hemen her şeyi anlamaya başlayacaklar kısa süre sonra. o yüzden hafife almayın.

bir süre sonra göreceksiniz ki sizinle aynı anda yatıp kalkmasa bile sizin uyku saatinize saygı gösteriyor. benim kedim sabahları 10'dan önce miyavlamaz bile. kendi başına takılır. saat 11 olduğu anda, eğer uyuyorsam, vakit geldi der kısık kısık miyavlar. genelde kalkıp oynar, ilgilenirim hatta teşekkr ederim geç saate bırakmadığı için beni. ancak bazen uyuma ihtiyacım oluyor. o zaman da "şşşş" yapıyorum. "aaww....." yapıp gidiyor. bunu şiddet vs zerre uygulamadan başardım çünkü zeki hayvanlar, anlıyorlar. bazı insanlar orasına burasına vurun diyorlar. sakın yapmayın. bunu tolere edemeyeceklerinden demiyorum, dengelerini bozarsınız.

bir de daha kısa vadeli ve gerçekçi bir tavsiye vereyim. öğlen çok uyutmayın. yani ara ara uyandırıp oynatabilirseniz bunu yapın. biraz mamasını eksik verin. yani son mama saati siz uyumadan 30 dk öncesine gelsin. en azından birkaç günlüğüne denemek için. geceyi bir kapanış olarak sunun ona. geceye çok enerjisi kalmasın. kesinlikle gün içinde oynatın. o da bir canlı. bizim gibi durduğu yerde bile düşünerek vakit geçirebilen yaratıklar değil onlar. biraz daha fiiliyata bağlı yaşıyorlar.

gece enerjisi kalmayınca, üstüne bir de siz rahatsızlığınızı "şşş" sesiyle belli edince, bir süre sonra o saatte miyavlamaması gerektiğini de, siz yataktayken genelde şş sesini duyduğundan siz yatağa girdiğinde susması gerektiğini de öğreniyor. hatta şöyle diyeyim. kedime "olmaz.. olmaz.." yapınca, "şş" yapınca, saat gece 00:00 civarıysa kendisi yatağına gidiyor. bu onun "denedim ama şımarmama müsaade edilmedi, rutine döneyim" yaklaşımı mesela. sizinle beraber yatmayı delice ister bu arada. çünkü hem sizi koruma içgüdüsü var, hem de kendi korunmak istiyor. aynı davranışı tuvalet sırasında da yapar. siz tuvaletteyken yanınıza gelmek ister, aynı şekilde kendi tuvalet kabına giderken miyavlayarak çağrı yapabilir.


yukarıdakileri okumasanız bile çözülebilen problemler olduğunu bilin ve çözmenin yollarını bulun. biraz düşünmek ve biraz denemek, 1-2 hafta da sabretmek kafi. gece sizle uyusa bile 3-4 gibi tekrar uyanır, birkaç saat sessizce kendi başına oyalanır. eğer çim alabilirseniz (tohumuyla toprağıyla 50 lira gibi bir şeye 2-3 ay yetecek çim alabilirsiniz, trendyol'da falan da var) kendisi gidip arada onu çiğner, sakinleşir, sindirimine iyi gelir. birkaç oyuncağı olursa kendi başına gider oynar. gürültüden rahatsız olduğunuzu ona öğretin yukarıda anlattım şekilde. sonra bir yerlere vurmak dahil hiçbir şeyi yapmamaya başlayacak. yapsa bile (bazen kızılsa bile bilerek yaptıkları oluyor) siz sakince uyarıp peşini bırakmadığınızda 30 saniye içinde çözülür iş.

biraz karışık oldu ama tecrübelerimi aktarmaya çalıştım.
kısırlaştırılmış olmasına rağmen böyle olmasını alışma süreci olarak görüyorum hem size hem de eve.
0
nasil olur iste boyle
(29.12.22)
(15)

kedileri ne yapmalı?

cockiness
merhabalar, evde 2 kedimiz var. bi tanesi(dişi) yaklaşık 5, diğeri (erkek) de 2,5 yaşlarında. ikisi de kısır.ikisini de sokaktan bulan kişilerden sahiplendik. daha önceleri evi pislettiğine dair eşimin söylenmeleri oluyordu ama çok da üstelemiyordu. bu arada ilk kediyi kendisi istediği için sahiplen
merhabalar, evde 2 kedimiz var. bi tanesi(dişi) yaklaşık 5, diğeri (erkek) de 2,5 yaşlarında. ikisi de kısır.

ikisini de sokaktan bulan kişilerden sahiplendik. daha önceleri evi pislettiğine dair eşimin söylenmeleri oluyordu ama çok da üstelemiyordu. bu arada ilk kediyi kendisi istediği için sahiplendik. ikinci kediyi ben bulmuştum, o çok istemiyordu ama sonradan kabul etti. ikisi de yavruydu, biz büyüttük, alıştırdık birbirlerine.

ama ne olduysa eşim doğum yaptıktan sonra oldu.
kedilerin tüyleri, kumları, mama kırıntıları, yere döktükleri sular vs. iyice kendisine batmaya başladı. devamlı bana bu kedileri göndereceksin deyip duruyor.

bu aralar nerdeyse iki güne bir bu sebepten tartışma çıkıyor. kendisi çalışmıyor ve evde bebeğe bakıyor, bende evden çalışıyorum. her gün bu konu açılıyor temizlik yaparken. bende madem bu kadar titizdin niye aldın eve diyorum. işte tek kedi varken böyle değildi falan diyor.
bebek emeklerken üstü başı tüy oluyor falan diyor. bazen kediler evde oynarken falan çocuğu uyandırabiliyor nadir de olsa, bu zaman iyice deliriyor kendisi.

sabahları kalktığımda o uyanmadan koltuklardaki tüyleri falan alıyorum. öğle aramda evi süpürmeye çalışıyorum, kedilerin kumunu temizliyorum, dökülen kumları süpürüyorum. sırf bu sebepten robot süpürge, dyson falan da aldık. ama ona göre ev her türlü pis, çünkü kediler batırıyor. kedisiz arkadaşlarının evleri 2 gün süpürülmese de temiz, bizim ev her gün süpürsek bile pis oluyor.

ben kedileri göndermek istemiyorum ama artık bu muhabbetten de sıkıldım açıkçası. ne yapabilirim? bana bir yol gösteren olur mu? dedemlerin köyü var oraya mı götürsem diyorum. mama falan da yollarım zaten hep, aç kalmazlar. ama dışarda yapabilirler mi tam da emin olamıyorum. önümüz de kış zaten.

kediler de cins kedi değil, bildiğiniz tekir. sahibinden'de ilan vereyim dedim ama bi sürü ilan var. kimse de gelip bizim kedileri almaz diye düşündüm açıkçası. yavru falan olsa belki o zaman belki bulabilirdim.

açıkçası işin içinden çıkamıyorum :( vicdanım el vermiyor ama evimizin içinde de huzur kalmadı bu yüzden.
0
cockiness
(27.12.22)
eşin kedilere takmış bence bir kere, artık ağzınla kuş tutsan o kediler gitmediği sürece evin temiz olduğuna inanmayacak. annelik içgüdüsü ile belki daha önce umursamadığı tüydür kumdur bunların bebeğe zararlı olabileceğini düşünüyordur.

kediler eve sokaktan geldiyse de artık alışmışlar, geri sokakta yaşayamazlar. köy ortamında evde takılıp istediklerinde dışarı çıkabileceklerse bu olabilir tabii.

bana şu anda en mantıklı çözüm sahiplendirmek gibi göründü.
0
knight of cydonia
(27.12.22)
eşiniz manevi yönü kuvvetli biriyse (dini inançlı vb. demiyorum, o ayrı bir şey), bebek yüzünden kış gelirken iki ev kedisini sokağa atmayı gerçekten isteyip istemediğini, bu vicdani yükü yüklenmeye hazır olup olmadığını sorun.
bebek geldi diye kediler giderse ve bir de mağdur olurlarsa, çocuğun aile sisteminde durup dururken dengesizlik yaratılmış olur çünkü şu anda bebek olsa da çocuk bu durumu hisseder.
karma gibi bir şeyden bahsetmiyorum, o ayrı bir konu, benim bahsettiğim aile dinamiklerinin dâhil olduğu sistemik yapı.

belki bunu söylediğinizde biraz düşünür veya bir tokat etkisi olur çünkü bence mantıklı düşünemiyor ve bunun altında başka bir şey var.

psikolojik olarak ele alırsak da çocukça davranıyor.
olgun ve üstelik artık ebeveyn olan bir yetişkin olarak aynı çatı altında yaşamanın ortak yolunu bulması veya bir şekilde ayak uydurması gerekirdi.
sonuçta hamile kaldığında da kediler vardı, kediler "evlat edinilirken" de bir gün çocuk yapabileceğinizi biliyordu.

bu yüzden psikolojik olarak ucu başka yere bağlanıyor olabilir diye düşünüyorum çünkü normal şartlarda belli ki aklı başında bir insan ve kendisiyle çeliştiği bir süreçte.
temizlik konusuna neden bu kadar saplandığını bulmakla başlamak işe yarayabilir.
mesela o çocukken ailesinde hayvandan veya hijyen eksikliğinden kaynaklı bir hastalık, ölüm vb. olmuş mu?
ya da kendisinin başına böyle bir şey gelmiş mi?
veya çocuğu koruyamayacağına dair sahip olduğu başka temellere dayanan korkuları mı var?
kendi annesiyle arası nasıl?
hastalık korkusu, koruyamama korkusu, yetersizlik hissi vb. olabilir.
bence oturup bunları da konuşabilir, düğümü bulabilirsiniz.
bu saplantı çok normal değil, belli ki bir nedeni var ve bu bebeğin gelmesiyle birlikte eşiniz bir şekilde tetiklenip regrese olarak başka bir yere gidiyor zihinsel olarak.
konu kediler değil muhtemelen.
0
blatta hiberna
(27.12.22)
Bence bir süre idare edin alttan alın muhtemelen psikolojik bir sorun yaşıyor kendisi. Emekleme sürecinden sonra bence normalleşir diye inanıyorum. Yoksa yaptığı şey çok çirkin küçük kediyi eve alıp alıştırıp göndermek istemek. Ne yazık ki düz tekir olduklarından sahiplendirmek de zor ki kediler evine sahibine bağlıdır yani.
0
denizgonen
(27.12.22)
Zor durum. Ancak eş olmak böyle durumlarda uğraş gerektirir. Konu kedi değil diye düşünüyorum. Eşinizin evdeki yükünü hafifletmeniz gerekiyor. Kediler gitse bile, başka problemler çıkabilir (doğum ve hormonlar ve ek işler vs).

Vicdan açısından, kışın sokakta ölürler. Bu kesindir, sizin iyi veya kötü niyetinize bağlı değil. Dışarıda zatürre olurlar en iyi ihtimalde, çünki saklanacak yer bulmayı bile bilmezler. Kar yağarsa, ömürleri yaklaşık 3 gündür malesef (susuzluktan böbrekleri iflas eder).

Eşinize, onu anladığınızı ve yaklaşık 2 ay daha sabretmesini rica edin.

Evin temizlenmesine bizzat katılın, süpürgeyi elinize alın :)

Kış boyunca kedilerin evin bir veya iki odasında (mümkün olduğunca) kalmasını sağlayın. Bu arada sahiplendirmek için elinizden geleni yapın (şikayet etmeniz yarar sağlamaz). Özellikle kedi besleyen yakınlarınıza sorun.
0
alfired
(27.12.22)
tavrı sadece kediler konusunda mı değişti yoksa genel ruh halinde bir depresiflik-tükenmişlik mi var ?

insanlar ruhen yorgun olduğunda ufak şeyler batmaya başlar. bebek de onu çok yoruyordur.
0
orpheus
(27.12.22)
eğer kedileri yollarsanız kediler gittikten sonra sıra size gelebilir. ondan sonra sizin her yaptığınız göze batacak.

acaba bebek içinde aynı şeyi yapacak mı? biraz büyünce oda etrafı kirletecek, atacak dökecek. bıktım bundan deyip çocuğu da mı sahiplendireceksiniz.
0
astronom bey
(27.12.22)
Bu kedileri göndereceksin çok sert olmuş ya.

Yavrudan eve alıştılarsa sokak gerçekten çok zor hatta azcık imkansız artık o hayvanlara, çok yazık olur.
0
hedep
(27.12.22)
Çok istiyorsan kendin götür at deyin. Yapar mı öyle bi şey?
0
elorelia
(27.12.22)
"ama ne olduysa eşim doğum yaptıktan sonra oldu." evladınız oldu yani?
kediler yalnızların oyalangaçı. şimdi hanımınızın başında insan evladı gibi bir meşguliyet var. kedilere merhametle bakıp ardlarını toplamaya lüzum kalmamış
0
comp
(27.12.22)
@orpheus yok davranışı sadece kediler konusunda değişti diyemem aslında. ama konu çok uzayacak diye başta yazmamıştım. genel olarak davranışları değiştiğini gözlemleyebiliyorum. daha çabuk sinirlenen, daha tahammülsüz, daha fazla yakınan biri oldu malesef.

bebekle uğraşmak gerçekten zor. farkındayım, kolay şeyler yaşamadı. bende her ara verdiğimde bebekle ilgilenmeye çalışıyorum, ev işlerine yardım etmeye çalışıyorum. ama inanın elimden bu kadarı geliyor. evden de çalışsam gündüzleri bitirmem gereken işler oluyor.

psikolojik destek alma konusunda ikna ettim son günlerde, bulduğum bi psikologla görüşmeye başlayacak inş.
0
🌸cockiness
(27.12.22)
Cevaplara şöyle bir baktım da gözümden kaçmış olabilir, postpartum depresyon olabilir mi? Genel olarak davranışları değişti dediğiniz için özellikle. Psikologla görüşecek de diyorsanız umarım toparlanır. Kedilere de hiç olmazsa bahara kadar sabretmesini isteseniz o arada belki başka birine sahiplendirirsiniz, belki eşiniz yumuşar vazgeçer.
0
kobuzchu kiz
(27.12.22)
Sizin için çok zor süreç. Kedileri dışarı atma düşüncesi fikri bir ömür sizin vicdanınızı kemirecek. Ben doğanın bir gücü ve dengesi olduğuna inanıyorum. Böyle bir durum olduğunda da bence o miniklerin ahı sizin üzerinizde olacak. Ben bilimsel açıklama yapabilecek yetkinlikte değilim ama eşiniz bu konuda maalesef çok vicdansız düşünüyor.
0
Weeze3r
(28.12.22)
Bizimde 1 yaşında kızımız var. Eşim sürekli evden çalışıyor ve evimizde anneanne de var. Aynı katta 2 kedi, bir köpeğimiz bulunuyor. Eşimin annesi tüy ve temizlik konusunda acayip hassas ve biz sürekli dalga geçerdik tüyden ne olacak çocuğun bağışıklığı güçlenir işte vs diye. Ama eşim bile bahsettiğiniz gibi özellikle çocuk emeklemeye başladıktan sonra kedilere ve köpeğe taktı. Tüylerinden, çocuk uyurken bazen gereksiz miyavlamalardan yaramazlıklardan çocuğun uyanmasından epey bir gerildi yer yer atacam hepinizi diyip de durdu. Ancak hiç temelli gönderelim vs demedi.

Ne yapıyoruz peki, sabah daha çocuk emekleme işine girmeden çocuğun dolaştığı her yer baştan aşağı süpürülüyor. Köpek eskiden koltukta yanımızda üstümüzde uyurdu, anne anne izin vermediği için artık köpeğe koltuk yasak, köpek çıkarken kediler koltuğa çıkmıyordu şimdi onlar rahat rahat koltuklarda takılıyorlar. Uyurken ses konusunda miyavlama yaramazlık olunca hemen geçici olarak (özellikle gecenin 3-4 ünde olunca) yan odaya kapatıyorum kedinin birini, köpek zaten aşağıda salonda takılıyor.

Siz zaten temizlik olayında epey bir çaba gösteriyorsunuz gördüğüm kadarıyla. Belki ev müsait ise ideal olmasa da sizde geçici olarak bir odaya kapatma yoluna gidebilirsiniz.

Ama bu durumun herşeyden önce eşinizin şuanki durumundan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Çocukla, sürekli evde birincil ilgilenen kişi olmak psikolojilerini çok etkiliyor. Ya size ya evdeki başka birşeylere sarıyor. Dolayısıyla sabır edip, onu rahatlatmaya çalışın ve bu sürecin de geçici olduğunu düşünüp ona da bunu hatırlatmaya çalışıın.

Evdeki hayvanın çocugun gelişimi üzerinde de çok olumlu etkileri var. Bu süre geçecek ve o hayvanlarla çok mutlu bir çocucukluk geçiriyor olacak. Bunları da belirtebilirsiniz.
0
FAtE
(28.12.22)
Kedileri tiras ettirmeyi onerebilirsiniz. Evet kedicikler icin hos degil ama bu psikolojik durumda evde durmalarini saglayacaksa :(
0
ThomasJefferson
(28.12.22)
doğum sonrası depresyonu diye birşey var, belki eşiniz ona tutulmuştur.
normalde dert etmeyeceği şeyleri dert ediyordur.
bunu bir araştırın çaktırmadan bence.
kediler konusunda, evinizde bir odayı, kedi odası yapsanız, kedilerin o odanın dışına çıkmasına engel olsanız nasıl olur? kediler elbette bu işten hoşlanmaz ama eninde sonunda alışırlar diye düşünüyorum, hele de çift kedi olunca. bir kaç gün/hafta kafa şişirirler ama alışırlar, sokağa düşmelerinden her halde iyidir. zaten bebeğiniz biraz büyüyünce kedilerin gönderilmesini istemeyecektir.
0
vizivozo
(28.12.22)
(4)

Sokak kedileri için mama önerileri

tulumba
Selamlar,Sokak kedileri için mamayı petshoptan kilo ile alıyordum. Zamlardan min etkilenmek için internetten 15 kgluk alayım dedim. Hangi marlayı önerirsiniz? Neye dikkat etmem gerekiyor? Amazonda Goody, trendline marka görüyorum. İyi midir, nasıl bilirsinizŞimdiden tışıkkırlırrr
Selamlar,

Sokak kedileri için mamayı petshoptan kilo ile alıyordum. Zamlardan min etkilenmek için internetten 15 kgluk alayım dedim. Hangi marlayı önerirsiniz? Neye dikkat etmem gerekiyor? Amazonda Goody, trendline marka görüyorum. İyi midir, nasıl bilirsiniz


Şimdiden tışıkkırlırrr
0
tulumba
(25.12.22)
enjoy, bonnie, paw paw alıyorum o ayki fiyatlarına göre.
0
pide
(25.12.22)
www.temizmama.com hala ucuz ve kalitelidir.

Alternatif olarak, tavuk haşlayıp verebilirsiniz, ek malzeme koymanıza gerek yok (1kg tavuk 40 TL, 1kg mama daha pahalı malesef).
0
alfired
(25.12.22)
Temizmama'dan Mito alıyoruz. Hem evin ordaki kediler hem iş yerindeki kediler severek yiyor. Daha önce Enjoy almıştık pek sevmemişlerdi ama Mito'yu yiyorlar, fiyatı da fena değil.
0
gallienus
(25.12.22)
yazdıklarınızdan trendline hakkında bilgim yok ancak diğeri kalitesiz. üstte bir sitenin m ile başlayan mamaları önerilmiş, bunlarda tuz oranı çok yüksek ve zararlı mamalar. çoğu veterinerde de ekonomik mama olarak econature kedi mamasını kedilere verdiklerini gördüm. ya da kötünün iyisi enjoy alabilirsiniz.
0
surprise
(25.12.22)
(6)

sessiz ortamda çalışamamak

ilgeru
işim gereği bilgisayar başından ve evden çalışıyorum, tek yaşıyorum da aynı zamanda. ancak sessiz bir ortamda çalışamadığımdan sürekli bir video, müzik, dizi film açık oluyor bilgisayarımda. böyle çalışınca da hiç verimli olmuyor ve hiçbir şey aklımda kalmıyor. yani bir problem çözüyorum diyelim onu
işim gereği bilgisayar başından ve evden çalışıyorum, tek yaşıyorum da aynı zamanda. ancak sessiz bir ortamda çalışamadığımdan sürekli bir video, müzik, dizi film açık oluyor bilgisayarımda. böyle çalışınca da hiç verimli olmuyor ve hiçbir şey aklımda kalmıyor. yani bir problem çözüyorum diyelim onu yarım saatte çözeceğim yerde 5 saatte çözüyorum çünkü sesler düşünme hızımı çok yavaşlatıyor. üstelik de çözdüğüm şeyi anlayarak çözmediğimden kalıcı olmuyor. böylece kariyerimde istediğim ilerlemeyi sağlayamadığımı düşünüyorum.

açtığım dizilerin müziklerin olduğu sesli ortamın bana verimli olmadığını da şurdan anlıyorum; bazen acil yetişmesi gereken bir iş oluyor. o durumda bütün sesleri kapatıp full odak çalışınca pat pat hallediyorum işleri. günde 9 saat'in 30 dakikası böyle olmak yerine 4 saat bile böyle olsam çok çok hızlı öğrenir ve gelişirim. herhangi bir ses olmayınca da bu sefer çok sıkılıyorum ve bilgisayar başına oturasım gelmiyor.

bu duyuruyu da neden açtım bir fikrim yok ama belki bu sorunla karşılaşmış ve çözmüş insanlar vardır ya da tavsiye verebilecek. yapmam gereken şey çok açık ama onu da yapasım gelmiyor. saçma sapan bir durum.
0
ilgeru
(24.12.22)
youtubeda atmosfer sesleri var, kütüphane, ofis, cafe bide böyle şeyleri dene istersen
0
freebird5406_2
(24.12.22)
aynı sorun bende de var :( bazen kütüphane gibi insanların haldır haldır çalıştığı ortamlara gidip orada çalışıyorum. hem video izlemek zor oluyor o ortamda hem de milletin çalıştığını görmek şevk veriyor.
0
kurbanlik koyun
(24.12.22)
coffitivity.com
mynoise.net
bunları kullanıyorum ben ara sıra
0
kobuzchu kiz
(24.12.22)
Tek başına olduğunuz için, sosyallik ihtiyacı nedeniyle tv, müzik, vs. bir şekilde ses veya hareket olmasına ihtiyaç duyarsınız. Doğanızda var.

Söz olmayan enstrumental müzikler dinlerseniz, hem konsantre olur ve verimli çalışırsınız hem de sosyallik ihtiyacı karşılanır. Fakat bu müziklerin kaliteli ve yatıştırıcı olması da lazım, ki verimli olun. İnsan beyni otonom hareketler dışında, aynı anda sadece bir duyuya öncelik verir.

Örneğin hard rock serttir ve sizi agresifleştirir ama verimli yapmaz.

Klasik müzik veya new age müzik tavsiye ederim. Mesela Vivaldi'den 4 Mevsim veya Vangelis'ten bir şeyler.
0
alfired
(24.12.22)
Ben şirketin toplantı, mesajlaşma uygulamasından iş arkadaşlarımı arıyorum. Hem konuşmuş oluyoruz hem de aklımıza takılan birkaç şey varsa danışmış oluyoruz.
0
sevilen progressive türkücü
(24.12.22)
Ana lisaninizdan farkli bir Lisanda muzik veya dizi izlemeyi deneyin. En azindan kelimeler ybanci olacagi icin bir sure sonra dikkat dagitmiyor ama yine de Geri planda gurultu sagliyor.
0
parcxerox
(24.12.22)
(1)

İstanbul Pendik taraflarında en iyi market?

Piukh
Hem şarküterisi iyi hem içinde ne bileyim taze balık, kuşkonmaz, pellegrino ya da klozet kokusu gibi şeyler de bulabileceğin en iyi market hangisidir?Viaport'un oradaki 5m migros geliyor benim aklıma, hem yolun karşısında da köylüce şarküteri vardı. Güzelyalı'daki Metro epey büyük ama toptancı gibi
Hem şarküterisi iyi hem içinde ne bileyim taze balık, kuşkonmaz, pellegrino ya da klozet kokusu gibi şeyler de bulabileceğin en iyi market hangisidir?

Viaport'un oradaki 5m migros geliyor benim aklıma, hem yolun karşısında da köylüce şarküteri vardı. Güzelyalı'daki Metro epey büyük ama toptancı gibi emin olamıyorum. Tuzla marina'daki carrefour da olabilir belki.

Uzun bir aradan sonra eve dönüyorum, sevgilim ve 2 arkadaşım için akşam yemeği hazırlayacağım. Evde hiçbir şey yok şu an ve tek seferde alabildiğimi almak istiyorujm, zamanım kısıtlı.

Sizin aklınıza neresi geliyor?
0
Piukh
(22.12.22)
Et ve balık için Metro/Pendik.

Diğerleri için Kartal Migros (genelde Viaport Migros'da daha az çeşit oluyor).
0
alfired
(22.12.22)
(1)

bilgisayarda durduk yere bozulan medya dosyalarını kurtarabilir miyim?

mark greg sputnik
bilgisayarımdaki bazı video ve fotoğrafların zaman içerisinde çalınamaz hale geldiğini görüyorum. küçük simgeler oynatma işaretlerine dönüşüyor. oynatmak istediğimde hata veriyor. streamable'a filan bile yükleyemiyorum, "dosya video değil!" uyarısı veriyor.yani durduk yere değil muhtemelen sebebi va
bilgisayarımdaki bazı video ve fotoğrafların zaman içerisinde çalınamaz hale geldiğini görüyorum. küçük simgeler oynatma işaretlerine dönüşüyor. oynatmak istediğimde hata veriyor. streamable'a filan bile yükleyemiyorum, "dosya video değil!" uyarısı veriyor.

yani durduk yere değil muhtemelen sebebi var ama yıllardır aynı cihazı kullanıyorum, bunları bir yere taşımış da değilim. ne zaman o klasörlere işim düşse görüyorum ki bazı fotoğraflar, videolar vs. gitmiş...

bu codec veya başka bir şeyle ilgili olabilir mi, ne bileyim farklı bir oynatıcıyla çalıştırma şansım olabilir mi? veya başka bir yöntem? bissürü çok güzel şey vardı, üzülüyorum böyle teker teker kaybolunca. cloud mloud da kullanasım gelmiyo pek kafam almıyo öyle şeyleri.
0
mark greg sputnik
(16.12.22)
DVD ömrü yaklaşık 3 yıl, kaliteli DVD için bilemedin 6 yıldır. Plastik olduğu için zaman içinde esner vs. Disklerde ise 10 yıl civarı diye biliyorum.

Yedeklerinizi bu bakışla, yeniden düzenlemnizde yarar olabilir.

Bulut üzerinde yedek tutarsanız doğru olur. Disk yenileme işini bulut tarafında sizin için yaparlar, uğraşmazsınız. Google Drive veya Microsoft Onedrive tavsiye ederim.
0
alfired
(16.12.22)
(18)

Yeni bir isim edinmek

chihirovekohaku
Bir süredir yurtdisinda yasiyorum, ismi bolca Türkce karakter iceren arkadasinizim. Ayrica ismimi cok seviyorum. Fakat burada adimin telaffuz edilemedigini farkettim. Her seferinde düzeltmek de zor geliyor. Bir de nereye kadar düzeltecegim... Acaba hazir e-devletten degisiklik yapabiliyorken, yurtdi
Bir süredir yurtdisinda yasiyorum, ismi bolca Türkce karakter iceren arkadasinizim. Ayrica ismimi cok seviyorum.

Fakat burada adimin telaffuz edilemedigini farkettim. Her seferinde düzeltmek de zor geliyor. Bir de nereye kadar düzeltecegim...

Acaba hazir e-devletten degisiklik yapabiliyorken, yurtdisinda kullanmalik ikinci bir ad mi alsam diye düsünmeye basladim.

Ne dersiniz?
Önerebileceginiz telaffuzu kolay Türkce kadin isimleri var mi?
0
chihirovekohaku
(15.12.22)
Ece, elif, Meryem
0
neymis
(15.12.22)
sende zeyneb tipi var

ada
maya da olur
0
freebird5406_2
(15.12.22)
yurtdisinda resmi evraklar disinda profesyonel ve sosyal hayatta istediginiz ismi kullanabilirsiniz, resmi olarak ekletmeye gerek yok. benim gordugum bircok asyali bunu yapiyor.

ancak olur da ekletirseniz en basa ekletin, ikinci isimmis gibi degil. cunku ilkini soyluyorlar bana, ikincisini middle name gibi algiliyorlar.
0
antikadimag
(15.12.22)
Şima güzel isim. bir iki kişiden duydum şu ana kadar. Sima diye kaydeder şima diye söyletirsin yabancıya. beğenir kullanırsan eğer kulağına üflerim yalnız.
0
IncredibleMau
(15.12.22)
Ben de lisansımı yurtdışında okudum ve master için yine yurtdışına gideceğim. Benim de ismimde Türkçe karakter var ve telaffuz edilmeye çalışıldığı zaman canım sıkılıyordu o yüzden bu konuyu adıma yabancı kökenli bir isim eklettirerek çözdüm. ilk isim olarak eklettim mahkeme kararıyla böylece yurtdışında onu kullanmaya başladım. bence ekletecekseniz doğrudan yabancı bir isim ekletin.
ps 1: ab çifte vatandaşlığım var & yurtdışında okuduğum için mahkemede geçerli sebeplerim olduğundan kolay oldu.
ps 2: isim ekleme, değiştirme vb işlemleri e-devletten yapılamıyor. o işlem sadece örneğin tugce olan ismin tuğçe olarak düzeltilmesi şeklinde yapılıyor. yani sadece harf/anlam hatalarına sebep olan isimlerde yapılıyor. isim ekletmek ya da değiştirmek için asliye hukuk mahkemesine dava açmak gerek.
0
fireball
(15.12.22)
@IncredibleMau, onu da Zima diye telaffuz eder muhtemelen. Ben düzeltme yapmami gerektirmeyecek bir isim ariyorum :)

@neymis, @freebird5406_2 Zeynep ve Elif isimlerini cok severim ama kendimde düsünemedim.

@ntikadimag, dedigin yöntemi de düsünebilirim. Ayrica ilk isim olarak degistirme uyarisi icin de tesekkür ederim. Haklisin...
0
🌸chihirovekohaku
(15.12.22)
Ben adımı degistirseydim Asya koyardım. Keşke adım Asya olsa:'(
Önerim de Asya.
0
Amaranta ursula
(15.12.22)
deniz, leyla, defne, melisa, eva, yasemin (jasmin?), nil ilk aklıma gelenler.

işin resmi kısmını hiç bilmiyorum ama değiştirirseniz sanki yarın bi gün dert de olabilir gibi geldi? sallıyorum hazırdaki diplomalarınızda yeni isminiz yazmıyor olacak, pasaportunuzu - ehliyetinizi yenilemeniz gerekecek mi? gibi... iyi araştırmak lazım olumsuz etkisi olur mu kısmını.
0
asisamus
(15.12.22)
e devletten değişiklik ya da ekleme yapılmıyor. Yazım hataları yahut küçük düşürücü anlama sahip isimler değiştiriliyor.

sırf telaffuzu kolay diye yazıyorum: su -> sue
0
sparkle kiddle
(15.12.22)
Ada, Anna, Nehir,
hatta Elizabeth/Liz
0
alfired
(15.12.22)
@asisamus +1
Diploma için okulun öğrenci işlerine gidip diplomanın arkasına yeni adı budur/aynı kişidir şeklinde şerh düşürttürmek gerek. Çünkü diploma sadece bir kere basılır. Ayrıca kimlik, pasaport ve ehliyet de yenilemek gerekiyor tabi. Bankalara ve telefon operatörüne mahkeme kararını götürüp bilgileri güncelletmek gerekiyor. Ama günün sonunda tüm bunlara değiyor :)
0
fireball
(15.12.22)
Genel prensip su olmali: "merhaba ben x" dediginde insanlarin "hadi canim senin ismin neden x olsun ki" demiyecegi bir isim olmali. tutup "benim adim gwyneth" desen sacma olur ama ismin sarah (zehra), mary/maria (meryem), eva (havva) falan olabilir zira bu cografyadan cikmis evrensel isimler. turkiye'den gelmis birinde emanet durmayacak bir sey sec yani (ornek: elizabeth olmaz, ne alaka)

bazi yorumlarim:
ece? en kotu onerilerden biri. yazilisyla soylenisi arasinda bir baglanti yok, c turkce karakter. yabanci is ortaminda okuyamaz, okumayinca da aklinda kalmaz. her seferinde iskence olur.
nehir? bu da felaket. kendi ismin bundan daha kolay telaffuz ediliyordur.
zeynep? degistirmisken direkt daha batili bir isim al bence ki degistirdigine degsin.
maya? striptizci ismi bana gore
0
hot potato
(16.12.22)
suzan - susan

yahsi batiya selam gonderelim boylece heueheu
0
aferin cok iyi dusunmussun
(16.12.22)
Bu hizmet, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun Geçici 11. maddesi uyarınca, 2525 sayılı Soyadı Kanununun 3. maddesine aykırı soyadları ile yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan, toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen ad ve soyadlarının il veya ilçe idare kurulu tarafından verilecek kararla değiştirilmesine yönelik başvuruyu kapsamaktadır. Yukarıda belirtilen gerekçeler dışında kalan ad ve soyadı değişikliği talepleri için mahkeme kararı alınması gerekmektedir.

sorunuza tam cevap degil ama bu nedenle e-devlet uzerinden basvuru yapip isminizi degistiremezsiniz. yine mahkemeye gitmeniz gerekir.
0
fraise
(16.12.22)
demre
0
bir soru sorcam
(16.12.22)
resmi olarak ismi taşıyo olmanız şart değil bence. kimse pasaportunuzu açıp göstermenizi istemeyecek. ben olsam resmi şeylerle hiç uğraşmayıp (üstelik bir de yurtdışındaysam) direkt seçtiğim bir ismi kullanırdım.
0
deartheodosia
(16.12.22)
Olivia. Acelya gibi, Turkce soylemesi kolay, yabancilar da anliyor. Cok da guzel isim.
Turkce olsun diyorsaniz Miray, Neva dilan fena degil.

Benim cevremde ismi karma karisik olan insanlar genelde ya isimlerinin kisaltmasini kulaniyor (Vijayaraghavan --> Vij, ya da VJ gibi), ya da benzer bir baska on ad kullaniyorlar (Victor gibi). Sirket mailleri sistemleri fln dogrudan boyle isleniyor, evrak vs istemiyorlar genelde (loaksyon Kanada, formlarda legal isim ve tercih edilen isim seklinde iki bosluk oluyor)
0
taurina
(16.12.22)
Arkadaslar hem önerileriniz hem de yasal süreciyle ilgili bilgilendirdiginiz icin cok tesekkür ederim. Bir süre daha düsünecegim sanirim ama isimler arasinda Asya en cok hosuma gidendi. Yabanci isim olasiligini da ayrica düsünecegim.
0
🌸chihirovekohaku
(16.12.22)
(2)

uçak biletlerini uyguna getirdiğiniz bir yöntem var mı?

cosmicgadin
sb
sb
0
cosmicgadin
(14.12.22)
kampanya kovalamak
0
lcha
(14.12.22)
www.lastminute.com
0
alfired
(14.12.22)
(10)

Ne götürülür?

bana da mi lolo
Merhaba. Staj denetimlerine giden bir meslek öğretmeniyim. Bi esnafla çok samimi muhabbetimiz vardı, okulumuza hediye ettiği çok malzeme oldu. Ne zaman gitsem de yemek vaktiyse yemek, yoksa çay ikram etti. Bu sene o işletmeye öğrenci vermedik, bundan ötürü benim de ayağım oradan kesildi. Şimdi ziyar
Merhaba. Staj denetimlerine giden bir meslek öğretmeniyim. Bi esnafla çok samimi muhabbetimiz vardı, okulumuza hediye ettiği çok malzeme oldu. Ne zaman gitsem de yemek vaktiyse yemek, yoksa çay ikram etti. Bu sene o işletmeye öğrenci vermedik, bundan ötürü benim de ayağım oradan kesildi. Şimdi ziyaret etmek istiyorum ama boş gitmek istemiyorum.

Kola alsam hava soğuk. Baklava alsam iki kişiyiz biraz abartı olacak.

Giderken ne götüreyim yanımda? :)
0
bana da mi lolo
(13.12.22)
1 kilo fıstıklı baklava bence gayet ideal. Hepsini bitirmek zorunda değilsiniz ki.
0
Amaranta ursula
(13.12.22)
Hocam işte dükkanda yalnız takılıyo adam bi kilo biraz abartı olur. Baklava hariç ne olabilir diye düşünüyorum aklıma bi şey gelmiyor.
0
🌸bana da mi lolo
(13.12.22)
Baklava iyidir+1
Baklava asla fazla olmaz. eve götürür ailesiyle yer, ertesi gün yer, arkadaşlarıyla yer, ama mutlaka yer.
0
veritaslibertas
(13.12.22)
Türk kahvesi ve cezvesi
0
alfired
(13.12.22)
Onu garipserler ya hoş bi hediye de :>
0
🌸bana da mi lolo
(13.12.22)
Baklava iyidir +1
Komşu esnafa da ikram eder, yenir o.
0
kobuzchu kiz
(13.12.22)
lokum olabilir, ya da taze çekilmiş kahve ve çikolata ikilisi.
0
Nerdian
(13.12.22)
baklava götürülür götürülmez bilemem ama geçende yarım kilo fıstıklı baklavayı tek başıma zorlanmadan yedim demeye geldim. pahalı diye 1 kilodan vazgeçmesem yandık.
0
onemoremile
(13.12.22)
Çevre esnaf ve aileye de verilebilmesi açısından baklava veya benzeri başka bir tatlı (şöbiyet, kemalpaşa, tulumba, kadayıf, vs) sorun olmaz. Olayı yemek formatına taşımak gibi bir düşünce varsa börek de olur. Çay yanında su böreği.
0
d max
(13.12.22)
pastaneden ekler alin, cayi da o soylesin. cay partisi yapmis olun.
0
serseri marti
(13.12.22)
(3)

Cok tirmalayan kedi

balpolen
Bahcede bir kedi var, mama veriyorum duzenli. Arada kapi acik olunca eve geliyor cikiyor. Bahcede yasiyor gibi. Ama cok tirmaliyor. Neredeyse 2 mama verisimden birinde tirmaliyor, tirnaklari cok keskin artik korkuyorum. Zaten kulaginin birisi yarim, kavgada gitmis gibi duruyor. Agresif bir yapisi va
Bahcede bir kedi var, mama veriyorum duzenli. Arada kapi acik olunca eve geliyor cikiyor. Bahcede yasiyor gibi. Ama cok tirmaliyor. Neredeyse 2 mama verisimden birinde tirmaliyor, tirnaklari cok keskin artik korkuyorum. Zaten kulaginin birisi yarim, kavgada gitmis gibi duruyor. Agresif bir yapisi var. Ben bu kediye tirmalamasin diye ne yaptirayim, veterinere goturup tirnaklarini kestirsem ise yarar mi?
Korkuyorum cunku
0
balpolen
(11.12.22)
Tırnak kesilirse sokakta ölür bence. Kendini savunamaz.
Nalburdan bir iş eldiveni alıp mamayı onunla vermek ise yarayabilir.
0
kisa
(11.12.22)
Eldiven ve doğrudan yaklaşmayın o yokmuş gibi davranın. Mamayı bırakın çekilin. Sokak kedisinin tırnağı kesilmez.
0
sibertenik
(11.12.22)
Tırnak kesilirse zıplayamaz ve koşamaz. Ölür gider.

Yemek verin, ama yaklaşmayın.
0
alfired
(11.12.22)
(2)

Yurtdışında yazılımcılara sunulan kavramların tam olarak anlamı nedir?

winston insani
Merhabalar"Base salary""Stock (/yr)""Equity""Vesting""Bonus": 15% targetMeselaStock bonus: $200k USD over 4 years with 33/33/17/17 vestingTotal comp (Salary + Bonus + Stock): 1.12cr INR for first year + signon bonusdenilmiş. Bir çok kavram var burada, tam olarak anlamları nedir bunların acaba? Yurtd
Merhabalar

"Base salary"
"Stock (/yr)"
"Equity"
"Vesting"
"Bonus": 15% target

Mesela

Stock bonus: $200k USD over 4 years with 33/33/17/17 vesting
Total comp (Salary + Bonus + Stock): 1.12cr INR for first year + signon bonus

denilmiş. Bir çok kavram var burada, tam olarak anlamları nedir bunların acaba? Yurtdışında iş anlaşmasında bu tarz maddeler olan biri var mı?

Türkçe olarak tam karşılıklarını anlayamadım da.
0
winston insani
(10.12.22)
hint sirketi...

1) stock / equity / share hepsi ayni hisse demek.
2) vesting sana verdigi hisseleri yuzde olarak yil basina dagilmasi demek.
senin ornekte ilk yil sonunda 33% , ikinci yil 33%, ucuncu yil ve dorduncu yil 17%
3) bonus: bildigimiz bonus, kesin degil performansa bagli vs
4) sign on bonus: kesin bonus. genelde ilk yil , bazilari iki yil veriyor.
0
camussar
(10.12.22)
Size verilen hisseleri hemen bozduramazsınız, satıp paraya çeviremezsiniz.

"Vest" eden miktarı, tarihi gelince anlaştığınız kadar adedini o tarihten sonra satıp paraya çevirebilirsiniz. Daha erken tarihte istifa ederseniz, vest etmemiş olan hisseleri alamazsınız.
0
alfired
(10.12.22)
(4)

spotify

rakicandir
dinlediğim bir listedeki şarkı biter bitmez o listede olmayan başka şarkılara atlıyor. bunu nasıl çözeriz?
dinlediğim bir listedeki şarkı biter bitmez o listede olmayan başka şarkılara atlıyor. bunu nasıl çözeriz?
0
rakicandir
(06.12.22)
Ayarlardan autoplayı kapatmak çözüm olabilir
0
kojonotsuki
(06.12.22)
autoplay'i kapatabilirsiniz. herhangi bir şarkı aratıp çalarsanız (listenizden seçmezseniz şarkıyı) o şarkının radyosunda/listesinde devam ediyor.
0
sparkle kiddle
(06.12.22)
Ücretli abone olmanız gerekiyor.
0
alfired
(07.12.22)
sorun ücretli abonelik ya da autoplay'de değilmiş. Bir ihtiyacı olan çıkar diye eklemiş olalım: Türk taktiği ile çözüldü, kaldırıp tekrar yüklemek.

cevaplar için teşekkürler.
0
🌸rakicandir
(10.12.22)
(1)

Kedinin çipini telefona okuttum okumadı

chicha_v2
Bu çipler aslında ufak NFC tag değil miydi?Çipi takan eleman bi cihazla denemiş ve bilgileri görebilmişti. Ben bi nfc okuyucu uygulama yükleyip telefonu sırtında gezdirdim hiçbir şey olmadı.
Bu çipler aslında ufak NFC tag değil miydi?

Çipi takan eleman bi cihazla denemiş ve bilgileri görebilmişti. Ben bi nfc okuyucu uygulama yükleyip telefonu sırtında gezdirdim hiçbir şey olmadı.
0
chicha_v2
(06.12.22)
İkisi de RFiD olarak geçer, ama kullandıkları standartlar, sinyaller, frekanslar filan farklı. Cep tel ile okuyamazsınız.
0
alfired
(06.12.22)
(4)

Aracın rampada boğulmaması için hangi değerlere bakmak gerek, tork vs?

gezegen olan pluton
Hangi değerler önem arz eder rampada boğulmadan tıkır tıkır çıkmak için, motor gücü hp-kw, tork, motor hacmi, 0-100 hızlanma süre vb gibi? not: Otomatik vites olduğunu düşünsek aracın
Hangi değerler önem arz eder rampada boğulmadan tıkır tıkır çıkmak için, motor gücü hp-kw, tork, motor hacmi, 0-100 hızlanma süre vb gibi?

not: Otomatik vites olduğunu düşünsek aracın
0
gezegen olan pluton
(29.11.22)
devir-tork eğrisine bak. yüksek tork üretmek için ille devir çevirmek gerekmiyorsa o zaman düşük devirle de rampayı çıkarsın.

ama neden düşük devirle rampa çıkmak isteyesin? mesela ben bazı rampaları 4. vitesle bazılarını 3'le çıkıyorum. acil sollama yapmam gerektiğinde 2'ye çekip 5-6 bin devirlere bile fırlatıyorum arabayı.

benzinlide rapmada 3000-3500 devirin altına düşmedikçe isterse 89 model spring olsun her türlü çıkarsın.
0
alperz
(29.11.22)
Genel olarak 3000 devir civarında araba kullanılır. Dolayısıyla 3000 devir civarında maksimum tork önemlidir.

Bu değerin, yokuş çıkarken işinize yarayacak, mutlu huzurlu lay lay lom yokuş çıkmanızı sağlaması için 2000cc ve üstü, tercihan 6 silindir ile olur. Böyle bir araç, keyifle yokuş çıkarken gürül gürül yakıt içer, aklınızda olsun. Arabanın dolu ağırlığı da önemlidir. Keyfinize bağlı tabii ki.
0
alfired
(29.11.22)
yokuşlarda tork önemlidir. bir araç max torku ne kadar alt devirde verirse o kadar iyidir. dizeller benzinlilere göre genelde alt devirlerde daha rahat yokuş çıkarlar. şu devirde çıkmalısın diye birşey diyemem çünkü kullanılan araca göre değişiyor bu devirler.
0
false pretension
(29.11.22)
2000 cc yazana aldanmayın. 1600 motor otomatik vites Toyota Auris Touring Sports'um keçi gibi tırmanıyor. 1300 cc Kadjar 160 beygir, bayırda zıpkın gibi.

Araç benzinli mi dizel mi o da belli değil. Benzinli araçta tork daha yukarılarda etki ederken dizel araçlarda 2000 devir civarıdır.
0
boray eris
(29.11.22)
(3)

neden 4k 120 hz bir tv yerine 4k 120 hz bir monitör almalıyım?

a darkness coming
çalışma odası benzeri ufak bir odam var, 27 inc 1080p bir monitörüm hali hazırda var. playstation ve kişisel bilgisayarı da bu odaya taşıma niyetindeyim. bu sebeple kaliteli bir ekran almak şart oldu.ps5 ile kullanacağım için tutturdum illa 4K - 120HZ+ bir alet olsun diye, büyük alacağım zaten 32-34
çalışma odası benzeri ufak bir odam var, 27 inc 1080p bir monitörüm hali hazırda var. playstation ve kişisel bilgisayarı da bu odaya taşıma niyetindeyim. bu sebeple kaliteli bir ekran almak şart oldu.

ps5 ile kullanacağım için tutturdum illa 4K - 120HZ+ bir alet olsun diye, büyük alacağım zaten 32-34 düşünüyorum. resmen piyasadaki QHD monitörlere falan burun kıvırıyorum şu ara. hali hazırda ps salonumda 4K-100hz bir tv'ye bağlı zaten ve çalışma odasında daha kötü bir performans kesinlikle almak istemem.

baktığım monitörler 13-14k bandından başlıyor. O parayı verince de 55 inc samsung 120hz tv ya da tcl qled falan almak mümkün oluyor.

birinin beni doğruya bir şekilde yönlendirmesine ihtiyacım var.
0
a darkness coming
(29.11.22)
hocam şu soruyu youtube da arat üzerine konuşulmuş videolar var
0
freebird5406_2
(29.11.22)
TVler en iyi 8ms tepki suresine sahip. Fareyi hareket ettirdiğinizde ve görüntü kaydığında, sürekli zıplama görürsünüz. Çok rahatsız eder.

Samsung, sizin gibi düşünenler için M5, M7 vs yeni seri monitor (aslında TV, uzaktan kumandalı filan) çıkarttı. Onların tepki süresi 8ms. Bir bakın, istediğiniz sanırım bu seri.
0
alfired
(29.11.22)
aradığınız şey input lag. tvlerde lag fazla olduğundan özellikle aksiyon oyunlarında siz komutu verdiğiniz an konsol bunu işlese de tv aynı çabuklukla bunu görüntüye yansitamiyor. o yüzden gamer monitörler daha iyi. fiyatları da o yüzden yüksek.
0
orient blue
(29.11.22)
(15)

İstanbulun en güzel semti neresi?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(29.11.22)
Beylerbeyi.
Ferahlık, boğaz, yeşillik, ulaşım. Mis gibi.

Estetik güzellik olarak düşününce ilk aklıma gelense Bebek.
0
michael_knight
(29.11.22)
Avrupa'da Sarıyer, Anadolu'da Beykoz..
0
Cesario
(29.11.22)
ortaköy
0
mor oje
(29.11.22)
ben en çok kuzguncuk'u seviyorum ama sosyo-ekonomik seviye olarak zirve sarıyer diyebiliriz.
0
zgrydn
(29.11.22)
bundan 3-4 sene önce bana gör kadıköy idi. şimdi ne durumda bilemiyorum tabi ki.
0
drako
(29.11.22)
Sarıyer hem ormanlara hem de kentin sahil şeridindeki merkezi noktalara yakın. Arabanız da varsa Nişantaşı'ndan Belgrad Ormanlarına kadar yer yere kafanız estiğinde gidip gelebiliyorsunuz. Bence yaşamak için güzel bir yer.

Maltepe taraflarında da çok nezih, sakin, "emekli hayatına" uygun yerler var.

İstanbul'da merkezi olup da güzel kalabilen yer göremiyorum artık malesef. Şehir çok eskimiş, dökülmüş. Eskiden ünlü olup da kapatılmış harabe sinema binası gibi gibi geliyor. Yeni yapılan yerlerin de bir ruhu yok. Onun için yukardaki yerleri yazdım.
0
akhenaten
(29.11.22)
Ulus. Hem seviyesi yüksek, hem de dışarıdan gezmeye tozmaya gelen sayısı çok az. Huzurlu ve sakin.
0
ruhen hastayim ben
(29.11.22)
Yakacık.
0
since1907
(29.11.22)
fenerbahçe, kalamış.
0
sta
(29.11.22)
Avrupa yakası için Bebek.
Anadolu yakası için Vaniköy.
0
alfired
(29.11.22)
neye göre en güzel. gezmek için mi, alışveriş için mi, sosyalleşme için mi yoksa yaşamak için mi?
bence yaşamak için deniz kıyısı olan semtler. boğaz hattı çok kalabalık. insan ve taşıt trafiği fazla bu sebeple erenköy-atalar sahil şeridi en yaşanılacak semtlerdir. özellikle minibus yoluna kadar olan kısımda oturursan istediğin zaman 5-10 dakika yürümeyle kendini sahile atabilirsin. sahilde koşarsın,yürürsün, bisiklete binersin, çimlerde oturursun, belturda çay içersin karışan eden olmaz.
ayrıca trenin olması ulaşım açışından büyük bir nimet.

sosyalleşme için bakarsan artık öyle bir semt kalmadı. taksimi yıllar önce kaybettik keza kadıköyde son yıllarda iyice leş oldu, beşiktaşın durumuda hiç farklı değil.
0
astronom bey
(29.11.22)
istanbul'un her yerini bilmiyorum. fazla gezmedim ama ben de en çok kuzguncuk'u beğeniyorum.
0
naksidil
(29.11.22)
ataköy 5. kısım.net
0
Piyano piyano bacaksız
(29.11.22)
emirgan müthiş bence. hem denize yakın hem maslak vs o hatta. ister koruda ister sokaklarında dolaşın.
aynı zamanda erenköy caddebostan filan da öyle ama kentsel dönüşüm eşek gibi çirkin apartmanlarla üzücü hala getirdi biraz.
0
red g
(29.11.22)
ulus cidden çok güzel bir semt ama orada yaşamak için babadan değil dededen zengin olmak gerekiyprm
0
roket adam
(29.11.22)
(7)

Ayagi kirik yada yarali sokak kedisi kaca malolur?

stavro
Dun bizim orada gördüm tek ayağı havada geziyordu bir tanesi. Bunu veterinre gotursek ne tutar?
Dun bizim orada gördüm tek ayağı havada geziyordu bir tanesi. Bunu veterinre gotursek ne tutar?
0
stavro
(28.11.22)
anadolu yakasındaysanız adatepe petmosfer'i tavsiye ederim.
sokak kedisi olduğu için daha makul ücretler istiyor veterinerler genelde.
bir de belli olmaz, kırık değildir çatlaktır veya patisine bir şey batmış bile olabilir.
bir göstermek lazım.
0
blatta hiberna
(28.11.22)
Anadolu yakasindanysa maltepe bld. veteriner işleri var. Oraya götürün. Ücretsiz bakarlar. Ama bir veteriner kadar iyi olmaz tabi. Veterinerler de sokak hayvanları söz konusu olunca cüzi bir ücret alıyorlar genelde.
0
prole
(28.11.22)
kırık olmayabilir
0
paintov
(28.11.22)
Veterine götürün, önce gözle inceler.

1. Çatlak veya kırık yoksa belki ücret bile almayabilir, veya "muayene ücreti" alır.

2. Çatlak veya kırıktan şüphelenirse "röntgen" çeker ve ûcretini alır.

Ameliyat gerekiyor, ameliyatın niteliğine göre ücret çıkar, belli olmaz.

1 ve 2 nolu ücretler genelde Veterinerler Odası tarafından yayınlanan fiyatlardır. Internetten bakın, 2022 yılı için.

Eğer veteriner isterse, sokak hayvanı için indirim yapar. Ama her veteriner yapmaz açıkçası. Önceden sormanızda yarar var.
0
alfired
(28.11.22)
her topallayan kedide kırık olmayabilir. incinmiş veya birşey de batmış olabilir. bunlar için bir vet baksın. piyasa fiyatlarını tam bilmiyorum ancak hayvansever bir vet ise sokak hayvanı olduğu için sadece röntgen parası alır. o da 100 tl civarıdır. kırık varsa kırığın durumuna göre fiyatlar değişir, ancak bu durumda üsküdar belediyesinin minik dostlar kliniğini tavsiye ederim.
0
surprise
(28.11.22)
anadolu yakasindaysaniz minik dostlarda muayene ettirebilirsiniz bedavaya. ikametgahiniz yoksa bana yazin, ben yardimci olurum muayene konusunda.
0
aferin cok iyi dusunmussun
(28.11.22)
Avr yakasındayim. Anadolu yakasina gotursem zaten benzin masrafi vet ucreti kadar olur.
Bugun goremedim kediyi sokakta.
0
🌸stavro
(29.11.22)
(2)

Executive ünvanı yeni başlayan birine de verilebilir mi?

anarsika
Yoksa tecrübe mi gerektirir?
Yoksa tecrübe mi gerektirir?
0
anarsika
(27.11.22)
executive tek başına bir seviye belirtmiyor, executive board member da var sales executive de var. Nonexecutive ile karşılaştırdığımızda aktif olarak çalışan, yetkili kişi oluyor sadece.
0
archmage mahmut
(27.11.22)
Executive, genelde "tek başına karar verebilir" anlamında kullanılır.
0
alfired
(27.11.22)
(7)

Tıkalı pimaşı robotla açtıran var mı?

atom karincanin torunu
Merhaba herkese, mutfak lavabom tıkandı, küçük bir sitede yaşadığımdan yönetimin tavsiye ettiği tesisatçıya gösterdik, baya bir uğraşmasına rağmen yaklaşık 3 metre içeride tıkanıklık olduğunu muhtemelen ana gidere bağlanan yerde olduğunu kırmadan açılamayacağını söyledi. Kendisine sormadık ama illa
Merhaba herkese, mutfak lavabom tıkandı, küçük bir sitede yaşadığımdan yönetimin tavsiye ettiği tesisatçıya gösterdik, baya bir uğraşmasına rağmen yaklaşık 3 metre içeride tıkanıklık olduğunu muhtemelen ana gidere bağlanan yerde olduğunu kırmadan açılamayacağını söyledi.

Kendisine sormadık ama illa sizin de bir yerlerde gördüğünüz robotlu kameralı tıkanıklık açan tesisatçılardan medet umabilir miyiz acaba?

Yani bu duvar kırdırma işi sonrasında tekrar sıvanmasının gerekliliği falan büyük işler.

Eğer tuzla pendik civarı bu kırmadan tıkanıklık açan tesisatçı tavsiyeniz varsa alabilirim.
0
atom karincanin torunu
(26.11.22)
Pro Tesisat
www.protesisat.com

Ben bu adamları bir kere çağırmıştım. Gerçekten telefonda söyledikleri kadar para aldılar, temiz çalıştılar. Gelen iki kişilik ekip kibar, düzgün gençlerdi.

Fakat kamerayla borunun sonuna kadar gidince tesisatın ana borusunda tıkanıklık olduğunu ve açamayacaklarını söylediler.
Bir arayıp konuşmanızı öneririm.

Not: Kameralı sistem için klozeti söktüler, oradan girdi kameralı makinenin borusu. İşleri bitince düzgünce taktılar.
0
michael_knight
(26.11.22)
Bizim mutfak bildik bileli sıkıntılıydı. Hiç robotlu tesisatçı çağırdık mı hatırlamıyorum ama 3 - 4 tanesi açamadı. En sonunda binanın tesisatını bilen usta nokta atışı kırdı ve çözdü olayı. Yıllarca boşuna sıkıntı çekmişiz diyebilirim.
0
reactionic
(26.11.22)
Yıllar önce yaşadığım bir şehirdeki evde aynı problemi yaşamıştım. Gelen usta açamadı gitti. Sonra gelen başka usta ucu sontaj makinesi gibi bir aleti tesisattan deliğinden tıkanıklık olan yere salıp açıp gitmişti. Hiç kırma dökme olmamıştı
0
limonlu eksi
(26.11.22)
şunu kullan sonra dua edersin bana.aynı muhabet başımdaydı komple mutfağı kıracaktım tesisatçıyı dinlersem .bide bunu denedim jilet gibi oldu.
www.trendyol.com
0
jamswety
(26.11.22)
Çözüm: www.hepsiburada.com

Tesisatçılar bunu önermez kolay/ucuz olduğu için. Ama 5 dakikada halleder, çok da kolayca. Robota, kırmaya filan gerek yoktur.

Kullanırken yönüne dikkat edin, çevirme yönü önemlidir.
0
alfired
(27.11.22)
@jamswety birden fazla kullanıldı,
@alfired bununla da denemiş maalesef başarısız olunmuş, muhtemelen ilk cevaptaki ana boruda galiba tıkanıklık, deneyimlerinizden anladığım kırmak gerekecek gibi, teşekkürler cevaplar için.
0
🌸atom karincanin torunu
(27.11.22)
Kameralı sistem ile gidebildikleri kadar gidip sorunu görüntülüyorlar, eğer tıkalı yeri bulurlarsa başka bir makine ile uzun bir sustayı itiyorlar oraya doğru.

Bu uzun susta gidip de tıkanıklığı itebilirse açmaya çalışıyorlar, yani itip de pisliği rogara ulaştırırlarsa ne ala, yoksa kırılması şart.

Yani elinde hem görüntüleme makinesi, hem de bu susata tipi zımbırtıyı dödürerek ileri iten makine (küçük kaynak makinesi kadar) elinde olan adam deneyip açamazsa kırmak şart.

Arayıp ellerinde hem kamera hem de bu makineden olan bir ekip varsa öğrenin, ona göre anlaşın.

www.istanbultesisat.org

böyle bir alet olmalı ellerinde.
0
John Bloor
(28.11.22)
(15)

Türkiye'deki sokak hayvanına sizce çözüm nedir?

logisticsmanager
Ben kendi fikrimi söyleyeyim;Hayko, heyco, hakko, horco vs bütün dernekler kapatılacak. Yüzde 90'i para yiyen, bagisinin hesabini soramayan dernekler. Isini iyi yapanlara da golge dusuruyorlar.Bunların hepsi tek bir çatıda toplanacak, bu dernek defterleri vs çok ciddi denetlenecek. Devletten ciddi d
Ben kendi fikrimi söyleyeyim;
Hayko, heyco, hakko, horco vs bütün dernekler kapatılacak. Yüzde 90'i para yiyen, bagisinin hesabini soramayan dernekler. Isini iyi yapanlara da golge dusuruyorlar.

Bunların hepsi tek bir çatıda toplanacak, bu dernek defterleri vs çok ciddi denetlenecek. Devletten ciddi destek alacak aynı şekilde bagislarla devam edecek. Ileride başka dernekler de olabilir ama dediğim gibi iyi denetlenecekler. Her bağış makbuz ile ya da online olacak, takip edilecek.

Tek dernek ülkenin her şehrine barinak/lar kuracak devlet+bagis desteği ile.

Köpekler/kediler ilk 7-10 gün normal devlet barınağı, sonra bu yari özel barinaga yollanacak.

Sokaktaki köpekler sirayla toplanacak; karakter problemi olanlar (agresif, reaktif vs), ciddi hastaligi olanlar vs bulunulan durum sebebiyle uyutulacak. Uyutulmasina karşı olan varsa alıp kendi evinde bakabilecek.

Geri kalanlar sahiplendirilmeye çalışılacak ama bir noktada onlarda da yaşlı olanlar vs zamanla uyutulacak.

Barınaktan çıkan her köpek kisirlastirilacak, ciplenecek.
Cipli köpeklerini bırakıp sonra geri almayan kişilerin gelecek 10 sene köpek alması yasak olacak (para cezasi verirsek köpekleri öldürme ihtimalleri var)

Barınaklar ciddi denetlenecek, icindeki insanlarin kalifiye olmasina dikkat edilecek.

Saldırgan ya da tür olarak sıkıntılı olanlar agizliksiz gezmesi yasak olacak ve uygulanmayan para cezalari artık uygulanacak.

Ütopya tabi benim dediklerim. Olacaklar toplu zehirleme ile hayvanlar itlaf edilecek, barinaklarda birbirini kemirecek. Ya da sokaklar hayvan dolu olacak, köpeği olan rahatca gezemeyecek, köpekten korkan sokaga zor çıkacak, arada saldirilan vs insanlar olacak.
0
logisticsmanager
(26.11.22)
Evcil hayvan beslemek, satın almak, satışını yapmak, ve üretmek ... ruhsatlı olmalı. Ruhsat sahibi, kanunlar ile net sorumluluk ve ceza görmeli.

(1) Ruhsat: Ruhsatsız koyun beslemek yasak. Almak satmak da yasak vs. Ama köpek beslemek, almak, satmak serbest.

(2) Döğüş köpekleri: Unutmayalım, köpek döğüştürmek de serbest aslında. Agresif köpek yetiştirip, karşısındakini öldürmek üzere eğitim verip, sonra da sokağa atan çok insan var. Normal bir köpek insanı/çocuğu istese de öldürmez. Döğüşçü özel bir köpek ise öldürür. Köpek döğüşü yapanlar, maçı kaybeden köpeği sokağa atarlar. O köpek de ürer, ve herkese saldıran köpekler ortaya çıkar. Döğüş köpeği besleyen insanlar için kanunlar caydırıcı olmalı.
0
alfired
(26.11.22)
Maddi gücünü hayvanseverlerden alan, hayvanseverlerin gönüllülük esasıyla çalıştığı modern barınaklar yapılmasına Belediyeler önayak olmalı.

Ve bütün sokak hayvanları sokaklardan düzgün bir şekilde, hayvanseverlerin nezaretinde Belediye ekiplerince toplanmalı diye düşünüyorum.

Çöplüklerden yiyecek arar durumdaki sokak hayvanları modern Türkiye'ye hiç yakışmıyor.
0
Mirket
(26.11.22)
Zor vrutopik bir şey doğru. İş işten geçmeden doğru şekilde hareket edilmeliydi.
Soylenbir entry var, bunun doğruluğu yanlışlığı üzerine konuşulabilir

eksisozluk.com
0
kisa
(26.11.22)
İnsanların dernek kurmaları bir hak, hem de anayasal bir hak (bkz. Madde 33)

Bunları denetlenmesi doğru, ancak kafanıza göre dernek kapatıp birleştirmeye kalkarsanız bu sadece hayvansever derneklerini değil her konudaki, her politik çizgideki, her türlü dernek faaliyetini etkiler ve anayasal hak ve özgürlüklerin yeniden düzenlenmesini gerektirir. Bunlar basit konular değil.

Sokak hayvanları konusunda popülist değil bilimsel mücadele yöntemlerinin izlenmesi yeterli zaten. Ancak böyle olmuyor, içinde bulunulan zamanda kimin sesi yüksek çıkıyorsa onlar memnun edilmeye çalışılıyor. Haliyle uygulanan şeyler sürdürülebilir değil, "nerde patlarsa orda değiştiririz" düsturuyla ilerliyor. Devlet her konuşanın lafına göre hareket eden, yönlendirilmeye açık, gazla iş yapan insan tipine benzememeli. Bilirkişi heyetleri ve bilim kurulları toplanıp alanında yetkin danışman grupların önerilerine dayalı uzun vadeli bir politika üretilmeli ve sürdürülmeli.
0
akhenaten
(26.11.22)
Açıkçası bir çok yapıcı çözüm önerisi getirilebilir, bazıları da burada bahsedilmiş zaten... Ancak hemen her gerçek çözüm halkın ve devletin bugüne kadar hiç gösteremediği bir organizasyonel kararlılık gerektiriyor. Yani barınakların iyileştirilmesi, sokak hayvanlarının topluca kısırlaştırılması, hayvan satışının ve sokağa terkedilmesinin engellenmesi... Bunlar bu ülkede yapılabiliyor olsa zaten İsviçre falan olurduk, bırakın sokak hayvanlarını ülkede dişe dokunur sosyal ya da ekonomik dert kalmazdı.
0
salihdt
(26.11.22)
Hayvan besleme ruhsatindan emin değilim çünkü o tam tersi hayvan sahibi olmayi zorlastirir. Bugünkü durumda misal Fransa'da konuşuluyor da ama orada bile dediğim gibi insanlarin hayvan edinmesini azaltacagi riski söylenirken Türkiye'de daha var o noktaya.

Devlet mama uretmesine katılmıyorum. Çünkü mama uretmek bu kadar kolay bir is değil aslinda. Ama bu noktada çok basit şekilde bu barinaklari birlestirince toplu alim gücü olacağından daha ucuza alınır. Ki düzgün olması lazim, her hayvan yiyemez. Misal benim köpeğimde çok hassas mide var, bu sebepten veteriner onayiyla alinan mama veriyoruz artık, o da bilmem kaç tane klinik çalışmalı sirketlerden geliyor. Devlet bunu yapamaz.

Sokakta hayvan kesinlikle olmamali. Ben birkaç kere Türkiye'deki barınaklarin videolarina baktım ama icler acisi durum. Barinakta bu halde olan hayvanlar sokakta ac, susuz, soğuk. Ya benim oğlan iki gün gaz sancisi cekti de kafalari yedim, sokaktakilere neler oluyor kim bilir.

Bu arada köpek yetiştirmek kesinlikle denetlenmeli. Öyle her önüne gelen yapamamali, yasak olmalı. Bir de barinaktan gelen hayvan kısırlastirilsa da satin alinan hayvan kisirlastirilamamali, kisi belki de yavrusunu istiyor vs. Buna karisamayiz.
0
🌸logisticsmanager
(26.11.22)
Valla ben acikcasi oyle tum hayvanlari barinaklara alalim, orda dursunlar olayina katilmiyorum. Sayi oldukca fazla oldugu icin tamamina bakim olayi da masrafli olacaktir.

Benim dusuncem, tum sokak kopekleri populasyonu belli bir esik degerinin altina gelene kadar hayvanlarin yakalanip uyutulmasi yonunde. Sayi idare edilebilir bir degere ulastiginda ise barinaklar devreye girebilir. Tabii bu cozumler zaten hep vardi sikinti ise @akhen in belirttigi gibi bu cozumleri kararlilikla uygulayacak bir sistemin olmamasi.
0
j r r tolkien hayrani
(26.11.22)
@tolkien; yok ben de zaten bu sebepten belli kisminin uyutulmasini soyledim.
Misal zamanında epilepsi husky buldum sokakta, veterinere götürdüm. Epilepsi var, sahibi tahminen atti hayvani sokaga dedi. Malesef barinaga da gitse uyutulur kimse ilgilenmez dedi. Bu noktada uyutulmasi mantıklı ki böyle bir sürü hayvan var.

Yani zaten çözümün kolay olmayacagi çok açık. Bu noktada sahiplenilecegi düşünülen köpekler tutulup sahiplendirilmeye calisilir. Yani yalan olmasin ama tipik türk sokak köpeğini kimse evine almaz, anca önüne bir kap mama koyar geçer çoğu kişi. Bu noktada bu karma irka dönmüş sokak köpeği türünün uyutulmasi en mantıklısı olacak. Dediğim gibi o noktada isteyen olursa da sahiplenebilecek.
0
🌸logisticsmanager
(26.11.22)
ben zamanında peta başkanının mı ne bir röportajını okumuştum. yanlış hatırlamıyorsam kısırlaştırma ve bir kısmının direkt uyutulması dışında bir çözüm yok demişti. vahşi belki ama cidden başka nasıl olabilir bilmiyorum özellikle köpekler gibi aç kalınca vahşileşebilen hayvanlar için.
0
roket adam
(26.11.22)
sahipli olanlar hariç, ben hepsinin uyutulmasından yanayım. sokaklarda hayvan olmaz. olmamalı. bunlar çeteleşip insanların can ve mal güvenliğine tehdit oluşturuyor. insanları öldürüyor veya sakat kalmalarına sebep oluyorlar. komşunun tavuklarını ve kazlarını yediklerini gördüm. telef olan bu kanatlı hayvanların hakkını niye kimse görmüyor?

ben türcüyüm ve kendi türümden yanayım. şu an yaşayabiliyorsam bu, insanlar sayesindedir, köpekler veya kediler sayesinde değil. hastalanında beni bir insan tedavi ediyor, bir köpek değil.

dileyen kedi köpek sahiplenebilir. pitbull vs. hariç. bu tehlikeli türler için caydırıcı cezalar getirilmeli.
insanlar hayvanları üstüne zimmet edip bakabilir. bunda sakınca yok. karşı olamam. ancak sokak köpeği kavramı oldukça yanlış bir şey ve toplumun işleyişine zarar veriyor.

belediyelerin barına ve mama için bütçe ayırması israftan ibaret. o köpekleri niçin besleyeceksiniz? inek beslersiniz anlarım, zira yanlış olduğunu bilsem de; insanlar inekleri yiyor. bir sonuç var burada. köpekleri besle besle nereye kadar? o bütçeyi daha verimli kullanabilirsiniz.

bazı insanların duygu tatmini için vergilerin harcanması durumuna katılmıyorum. uyutulmasının doğru olduğunu düşünenlerdenim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(26.11.22)
Başıboş köpek diye bir sey kesinlikle olmamali. Hayvanlara da kesinlikle eziyet edilmemelidir. Ideal olani modern ve temiz barinaklar kurulmasi ve tum hayvanlarin ciplenerek sahiplerine terk etmeleri durumunda caydirici cezalar verilmesidir. sahipsiz hayvanlar bu barinaklarda belirli bir sure bakilarak sahiplendirilmeli, aksi halde de uyutulmalidir. Bununla birlikte su an milyonlarca basibos kopek var. Bunlarin barinaklara alinip sahiplenmesi ici beklenilmesi uygulanabilir degil. Sayi cok fazla. Kopek basina 5m2 alan dusunulse 5 milyon metrekare alana ihtiyac var bunu kim sağlayabilir? 1 milyon köpeği beslemek için (ki 10 milyonu astigini soyleyenler de var) ne kadar kaynak ayirilmali? Bence mevcut durumda hayvanlari aci cektirmeden uyutarak devaminda bu problemin olusmamasi icin ilk basta soyledigim modern barinak cipleme ve caydirici cezalar uygulanmalidir.
0
kolaygelsin
(26.11.22)
ülkenin genel işleyişi düzelmeden hiçbir konuda kurulacak sistem işlemez. bu da genel ahlak ve düşünce yapısıyla alakalı.
0
orpheus
(26.11.22)
Ben yukarıda barınakların giderleri hayvanseverler tarafından karşılansın dedim. Bu düşüncemi biraz daha açmak için şöyle bir örnek vereyim.

İsmail saymazın şu twitinde bir şehit babasının evinin fotoğrafı var.
Bu baba, gerek Belediye'ye ve gerekse Devlete, çevre ve temizlik vergisi, KDV vs diye dünya kadar vergi ödüyordur. Ben bu babanın ödediği vergilerin modern barınak gideri olarak kullanılmasını kabul edemiyorum.

twitter.com

Sokaklara, kaldırımlara dökülen, yağmurda çamurda heba olan, gelen geçence çiğnenen yemlerin parası bu işe yeter diye düşünüyorum.
0
Mirket
(26.11.22)
Çözümün iki parçası var:

1- Sokaktaki mevcut hayvan popülasyonunun azaltılması
2- Sokaktaki hayvan sayısını artıran aktivitelerin azaltılması

Birinci için yapılacak belli. Yani yakala, sahiplendir, kalanı uyut. Bunu özel şirketlere ihale edersin, koşulların insancıl olması için denetleme yaparsın, mis gibi ilerler. Belediyelerin yeterince efektif olabileceğini sanmıyorum bu konuda. Özellikle oy kaygısı, imaj vs. gibi bir sürü çözümsüz sorunları var onların, hiç bu işe bulaştırmaya gerek yok.

İkincisi hiçbir zaman %100 çözüm bulunamayacak bi sorun. Çiplendirme, köpek sahiplerine ek vergi getirme, zorunlu kısırlaştırma, hayvan satışı / sahiplendirme işini sadece devletin yapması vs. gibi bir sürü yöntem var. Ama burada 2 büyük sorun var:

1- Devletin bireyin hayatına müdahale alanının genişlemesi
2- Kaş yaparken göz çıkarılması. Misal, çipi / kısırlaştırmayı zorunlu yaptın, adam para vermemek için köpeği öldürdü / sokağa saldı. E daha kötü. Yakalaması da zor bunu.

Onun yerine sokakta besleme yapanlara ceza verilmesi, aşı karnesi denetimi yapılması, aşı karnesi olmayan köpeklere el konulması, büyük ırk köpek sahiplerine düzenli denetim vs. gibi önlemler daha iyi.

Mesela TR'de şey çok yaygın, adamın dükkanı var ya da inşaatçı, şantiyesi var vs. Adam getirip dükkana koyuyor köpeği ki gece hırsız gelirse hayvan korusun. Sonra taşınıp gidiyor ya da inşaat bitiyor vs hayvan kalıyor orada başıboş. Bu olmaz yani, böyle bişey görürse "nerede kardeşim bunun aşı karnesi" diyip sormalı, cevap alamazsa da köpeğe el koymalı. Köpek isteyen bunun sorumluluğunu alıyor olmalı.
0
plutongezegendegilmi
(26.11.22)
aşılama, çipleme zorunluluğu ve kısırlaştırma. agresif köpek varsa ayrıca bunun bir protokolü olmalı.
0
yuto
(26.11.22)
(8)

Başıboş köpekler hakkında

kolaygelsin
Öncelikle herhangi bir canlının eziyet edilerek öldürülmesi kabul edilebilir bir şey değil, bu konunun savunulacak veya güzelleştirilecek en ufak bir yanı olmadığını ve mutlaka önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum.Konya'da yaşanan olaya gösterilen tepki ile kuduz olarak ölen çocuğa veya başıboş k
Öncelikle herhangi bir canlının eziyet edilerek öldürülmesi kabul edilebilir bir şey değil, bu konunun savunulacak veya güzelleştirilecek en ufak bir yanı olmadığını ve mutlaka önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Konya'da yaşanan olaya gösterilen tepki ile kuduz olarak ölen çocuğa veya başıboş köpek saldırılarında ölen, uzvunu kaybeden, yaralanan insanlara karşı gösterilen tepki ve oluşan kamuoyu sizce ne kadar farklı? Benim gördüğüm kadarıyla ilkine tepki gösteren sayısı ikincisinden çok daha fazla ve bunu anlayamıyorum, o nedenle sizlere de sormak istedim.
0
kolaygelsin
(26.11.22)
Çünkü birincisinde tepki gösterilecek şey köpek, ona da nasıl ne tepkisi gostereceksin nereden bulacaksın. Devlete tepki gostersen, aksiyon alın yaptiklari sey de Konya'daki olay iste çünkü kapasiteleri bu.

Ikincisinde devlet çünkü bu işi asla ama asla düzgün yönetemeyecekler. Bu adamlar öyle bir yetkinlik seviyesinde ki itlaf et desek hayvanlari zehirlerler, aci çekerek oldururler.

Bu arada ikincisinde insanlara olanları açık açık yazarken köpeklere olanlari "Konya'da yaşanan olay" diye gecmeniz biraz enteresan duruyor.
Şöyle diyelim; kopeklerin aci cektirilerek oldurulmesi, toplama kamplarinda ac susuz birakilmasina

Ülkedeki eksiklik belli kitle köpekler aci cekerek ölse umursamiyor, belli kitle köpekler yüzünden insanlar sokaga cikamasa umursamıyor.
0
logisticsmanager
(26.11.22)
@logisticsmanager enteresan olan nedir? Ben zaten eziyet edilerek öldürmenin kabul edilebilir bir şey olmadığını belirtmişim. Her satırda detaylı bir şekilde yazmamı mı bekliyorsunuz anlamadım?
0
🌸kolaygelsin
(26.11.22)
@kolaygelsin; yani okurken Konya'daki olayi kucumser bir anlam ortaya çıkıyor diger olaylari detayli yazarken. Bir yanlış anlaşılmadir, doğrudur. Sadece okurken garip durmuştu.

Misal ben Konya'daki olayın ne olduğunu bilmiyordum siz yazana kadar, gidip baktım ne oluyor diye.
0
logisticsmanager
(26.11.22)
Çocuğun kuduzdan ölmesi sonucu insanların galeyana gelip sokakta köpek avına çıkmasını mı bekliyorsunuz ki?

Hayvansever grupları bir kenara bırakmalısınız. Onlar özelleşmiş topluluklar, bunun politikasını güdüyorlar. Politik olarak hayvansever olmayan yani geri kalan çoğunluk insanların köpek nüfusunun kontrol altına alınmasıyla bir derdi yok ki zaten? Birçok insan her iki olaya da tepki verdi.

Sorun şu ki bu konuda politik bir tutumu olmayan insanlara hayvansever örgütlenmelerin önerileri ne kadar olağandışı geliyorsa, "köpeksiz sokaklar istiyoruz" grubunun önerileri de o kadar olağandışı geliyor.

Siz bireysel olarak köpeklere uugulanan vahşeti doğru görmüyor olabilirsiniz. Ancak şu anda köpek nüfusunu azaltmaya yönelik örgütlenen grupların genel eğilimi tamamen "köpek karşıtı" bir eğilim gösteriyor. Bu da kimseye hoş gelmiyor. Yukarda yaptığınız kıyas bile yanlış.

Evet köpek nüfusu kontrol altında olmalı, evet kimse kuduzdan ölmemeli ve köpekler de tamamen sokaklardan silinmemeli. Genel görüş benim gördüğüm kadarıyla bu ve bu genel görüşe sahip hiçbir ılımlı yaklaşım yok politik çevrelerde. Onun için kimse bu iki grubun da çok içinde görünmek istemiyor.
0
akhenaten
(26.11.22)
@logisticsmanager bu olay çok yeni ve gündemde olduğu için bu şekilde ifade kullandım küçümsenecek bir şey olduğunu düşünmüyorum.

@akhenaten böyle bir beklentim yok, bu minvalde bir şey söylemedim de. Benim burada bahsettiğim sosyal medya platformları üzerinde görmüş olduğum paylaşımlarla alakalıydı.
0
🌸kolaygelsin
(26.11.22)
Problem insanlarda. Köpek ithal eden (kaçak), sokağa köpek atan, öldüren, köpek üretimini evinde yapıp para kazanan, köpeği eğitip saldırgan hale getiren, vs. Hepsi insan. Bunların cezası filan yok. Yıllardır bu konuları devlet önemsemiyor (hükümet değil, devlet).

Bu konuları yıllardır bilen, yakından yaşayan kişiler "ey devlet paramızı alıyorsun, kanun yapmıyorsun, duy sesimizi" demeye çalışıyor.

Türk toplumunun yaklaşık %30u evcil hayvan besler. Bu sorunları az veya çok yaşıyorlar ve biliyorlar yıllardır. Ama muhatap bulamıyorlar. Yani en az 25 milyon kişi. Bu önemli.

Karşı kesim ise, hayvanların tümünü öldürelim diyor. Hiç kimse kanunları düzenleyelim, insanları kanunlarla cezalandıralım demiyor.

Köpekleri öldürelim, kuşları da öldürelim, seni de öldürelim, börtü böceği de öldürelim (mera ve orman), problemli herşeyi öldürüp yok edelim... gibi bir mantık var. Aslında tepki bu mantığa karşı.

Bence böyle :)
0
alfired
(26.11.22)
Bu karşılaştırma çok mantıksız. Daha köpekle insanın bilinç ve zeka seviyesini aynı olarak kabul ediyorsan ve de köpeklerin, insanlara öfkesini kusup yanlarına kar kalacağını düşünerek belirli bir canilik peşinde koştuğunu düşünüyorsan karşılaştıralım. Yoksa boş ve popülist bir önerme bu.

Küçük bir çocuğun kafasına kürekle vura vura öldürseler ya da küçük çocukları toplayıp aç bıraktıktan sonra öldürdükleri küçük çocukları kalanlara yedirseler bu vahşeti yapan insan da olsa, köpek de olsa karşılaştırma yapılmayacak kadar büyük tepki verirlerdi merak etme.

Kaldı ki tepkileri konuşacaksak, sokak köpekleri sonrasında bütün köpekleri katletmeyi konuşanlar, konya'daki vahşet sonrası bırak tüm insanları, bütün konya'yı uyutalım demiyor mesela. Ne kadar saçma bir karşılaştırma bu örnek, değil mi? Çünkü yukarıda verdiğin karşılaştırma da bu kadar saçma.

Sokak bu yaklaşım olduğu sürece insanlar sokak köpeği sorununun çözümünde hemfikir olamayacak.
0
nawar
(26.11.22)
@logistic
kedi köpek işin zabıtanın, zabıta da belediyenin
belediye de zaten 100 senedir mamalara zehir katıyor ara ara, bütün yetkinliğiyle
i.hizliresim.com
0
comp
(26.11.22)
(8)

İnsanlar nasıl güvenip de usta çağırıyorlar?

ananiyimioguz
Isleriniz icin ustayı buldunuz geldi olctu bicti dedi ki 50bin tl.Baska ustalara da sordunhz fiyat aldiniz asagi yukari ayni.. sonra birisinde karar kildiniz.Usta dedi ki birazini pesinat aliyorum 10 mu 20 mi 25 mi artik neyse, kalanini da bitince.Adam simdi parayi alip giderse ve zaman bulamiyorum
Isleriniz icin ustayı buldunuz geldi olctu bicti dedi ki 50bin tl.
Baska ustalara da sordunhz fiyat aldiniz asagi yukari ayni.. sonra birisinde karar kildiniz.

Usta dedi ki birazini pesinat aliyorum 10 mu 20 mi 25 mi artik neyse, kalanini da bitince.

Adam simdi parayi alip giderse ve zaman bulamiyorum diye isi hic yapmaz veya yarim birakirsa.. biz nasil hakkimizi arayacagiz?

Ustalarla basta bir sozlesme falan imzalanabiliniyor mu resmi bir sekilde?
0
ananiyimioguz
(25.11.22)
Bir tanıdığım bu şekilde sözleşmesi olduğu halde ortada kaldı. Usta işi yapmadı, eksik bitirdi daha doğrusu ve ortada kaldı. Mahkemeye verecekti ama ne olsu bilmiyorum.
0
damba
(25.11.22)
koçtaş'ın ustabilir uygulaması var. tavsiye ederim.
0
baldan kaymak
(25.11.22)
Bizim başımıza gelen :D

Biz bi usta bulduk. Eve taşınmadan önce baya bir yeri ona yaptırdık yüklü de para vermiştik o zamanlar. Adam asla istediğimiz gibi yapmadı. Gösterdiğimizle çıkan ürün başka. Hadi dedik abv bu olsun ama banyoda tezgah hafif eğimli oldu, mutfakta dondurucu ve buzdolabı alanları istenilen genişlikte değil, dolaplar duvarlara uygun olmamış vs. Adam bir daha gelmedi, telefonları açmadı. Sonra annem iki usta kankisiyle iş yerini basmaya gitti olay çıkardılar baya. Sonra geldi düzeltti ama taşınınca anladık ki düzelmemiş yine :D taşındığımız nakliye firmasındaki adamlar mutfağı tekrar düzeltti her şeyi yerleştirdi. Baştan ikeaya ya da başka hazır satan bi yere gitmediğimiz için pişmanız.
0
jazzabel
(26.11.22)
Sözleşme yapılır elbette ama çok da sallamıyorlar açıkçası. Sonuçta paranın peşinde koşturan siz oluyorsunuz.

Malzeme dahil anlaştıysanız en başta “malzemeyi kapıma getir, malzemenin tutarını sana hemen ödeyim” dersiniz. Fakat yapılmamış işçilikle ilgili baştan para ödenmez, hele ki günümüz ustaları gibi zanaatinden ziyade vurkaçla para çarpmayı meslek edinen %99.9’luk bir takıma önden ödeme yapmak akıl işi değil.

iş yarılanır, sonrasını başka ustalarla devam ettirebileceğiniz bir kıvama gelir, o vakit bir ara ödeme olabilir. Hatta iş bittiğinde bile bir miktar tutarı cebinizde tutmaya çalışın. Mesela çatı işçiliği yaptırdınız, bi 3-5 bini ilk yağmurda çatının vereceği sınava saklayın, ki yapılan sallapati işçilikleri düzeltme motivasyonları olsun ustaların. Yoksa alır parayı gider arkasına bakmaz :)
0
msb
(26.11.22)
Belli bir skalanın üstündeki tadilatlarda iç mimarla çalışmak faydalı oluyor. Evet ekstra masraf kalemi ama malzeme alım satımından ölçülere, ustaların kontrolünden ihtiyaçlarına her şeyle ilgilendikleri için baş ağrısı olmuyor. Sonuçta resmi iş bağlanıp sözleşme imzalamaya da daha uygun bi meslek olduğu için işi yarım bırakma riski daha düşük. Biz 2 sene önce aldığımız evin içini sıfırdan yaptırmıştık iç mimarla. Tabii ki ustalarla anlaşmaya göre biraz daha pahalıydı ama sonuç çok iyiydi, hala teşekkür ederiz kendisine :)
0
nundu
(26.11.22)
Bu işler genelde referanslı oluyor sözleşme yapılabilir tabii ki en iyisi taşeron şirketlerle çalışmak
0
beemaker
(26.11.22)
Mimar bulun. Maliyeti yüksek olur. Ancak onların daimi çalıştıkları belirli ustaları olur ve ustaları sizden daha iyi yönetirler. Size de fikir verirler vs.

Ustalar geçici çalışan kişiler, sizi üzerler umursamazlar bile. Sözleşme yapmanız da usta için pek fark etmez. Günü birlik yaşadıkları için. Ama mimarı üzmezler muhtemelen. Çünki onlardan sürekli iş alırlar.

Mimar da bulsanız, siz her gün işin başında durmalısınız (malesef).

Kolaylıklar dilerim.
0
alfired
(26.11.22)
kesinlikle mimar ya da pro bir şirketle çalışmak lazım. çok para versen bile ustanın kabiliyeti gerçekten yetmeyebiliyor. biz badana için bir ustayla anlaştık, direkt dediği rakamı kabul ettim, pazarlık yapmayacağımı ama çok iyi bir iş istediğimi söyledim. sonuç olarak bir çok yerde fırça izi vs var. adamın iyi niyetli olduğunu gördüm ama yetmedi işte.
0
roket adam
(26.11.22)
(10)

Çocuklarda kötülük var mıdır

kiriko
Çocuklara baktığımız zaman aşağılama alay etme zorbalık herşeyin olduğunu görüyoruz.Peki bu kötülükleri neden yaparlar? Kötülük doğuştan mı gelir.Görüşleriniz nelerdir
Çocuklara baktığımız zaman aşağılama alay etme zorbalık herşeyin olduğunu görüyoruz.Peki bu kötülükleri neden yaparlar? Kötülük doğuştan mı gelir.Görüşleriniz nelerdir
0
kiriko
(25.11.22)
bu tam olarak kötülük değil, daha çok filtresizlik.
etik ve ahlak kavramlarından haberdar olmadıkları için komik buldukları ya da düşündükleri herhangi bir şeyi kolayca ifade edebiliyorlar.

kötülük sınırına dahil olanlar da var elbet ama o nadir görülen bir şey.
genelde ailesinde kötü muamele gören çocuk, aynı şeyi çevresinde zayıf gördüğü kişiye uygulayabiliyor.
bu hem öğrenmekle hem güçle hem de kendi varlığını hissetmekle ilgili bir şey.
0
blatta hiberna
(25.11.22)
İnancınıza bağlı. Örneğin Habil ve Kabil iki kardeştir, ancak biri erdemli diğeriyse kardeşini öldürecek kadar kıskanç ve hırslıdır (Hristiyanlar için de aynı, Cane ve Abel). Yani insanda kötülük doğasında vardır, az veya çok.

Batı dinlerinde insan doğuştan kötülüğe sahiptir, günah işlemesine engel olması için kurallar vardır hayat boyu nefsini kontrol etmeyi öğrenir.

Doğu dinlerinde insan doğuştan iyidir saftır. Cinayet de işlese, tecavüz de etse tekrar saflığına (aslına) geri dönebilir.
0
alfired
(25.11.22)
"Çocuklara baktığımız zaman aşağılama alay etme zorbalık herşeyin olduğunu görüyoruz"

Sanki bu karakter özellikleri bazılarına doğuştan download ediliyor. Ben çocukken de kimseyi aşağılamazdım, alay etmezdim, zorbalık yapmazdım. Büyüyünce de bunları yapmadım, halen de yapmıyorum. Ama çocukken çevresindeki insanlara bunları yapıp şu anda da itin önde gideni kıvamında olan adamlar tanıyorum. Bazı şeyler çok da değişmiyor bence.
0
magni
(25.11.22)
Mahallede ortaokul var ve sayısız defa öğle arasında erkek öğrencilerin kedi yavrularına işkence ettiklerini, öldürüp kenara attıklarını ve zerre vicdan azabı duymadıklarına şahit oldum. Hop ne yapıyorsun diyince de çizerim arabanı diye dikleniyorlar. El de kaldıramıyorsun elin çocuğuna. Laftan da anlamıyorlar. Çaresiz kaldık. Birkaç seneye elleri bıçak da tutmaya başlar. Çok güzel bir nesil geliyor gümbür gümbür.
0
kurbanlik koyun
(25.11.22)
Valla iyilik de kotuluk de kendi kendimize uydurdugumuz seyler bence. Oyle dogal bir iyilik-kotuluk olayi yok aslinda dogada, bizler sadece hayatlarimizi daha stabil, yasanilir bir hale getirmek icin bu kavramlarin tutsagi haline geldik.

Bu iyilik-kotuluk kavramlari da deger yargilarina bagli olarak degisiyor. Misal nietzsche nin efendi ahlaki dedigi ahlaktaki iyi ve kotu ile su anki genel kole ahlakindaki iyi ve kotu de birbirinden oldukca farkli. Gunumuzde uysal olmak, ses cikarmamak, her seyi sineye cekmek iyilik olarak gozukuyor cunku gucsuzluge bahane olusturuyor. Toplumdaki farkli farkli kontrol mekanizmalariyla zincire vurulmus insanlarin o zincirleri gormesine engel olmanin yani sira yepyeni zincirler ekliyor insan hayatina. Su ya da bu sebeple sessiz olan, pasif olan kisi aktif olmaya calismak yerine 'ben iyiyim onlar kotu' diye dusunerek durumu donguye sokuyor.

Tersine kendini guclu olarak gostermeye calisan kisi de yine ayni sacmaligin icine dusuyor. Surekli guclu oldugunu gostermeye calismakla, kontrolu korumaya calismakla ugrasiyor. Onun icin biseyleri elde edebiliyorsa iyi, elde edemiyorsa da kotudur.

Cocuklardaki olay esasen yetistikleri cevrelerin daha az kontrollu bir yansimasi bana gore. Gorduklerini, yapmak istediklerini cevrenin kosullarina gore taklit ediyorlar. Daha az kontrollu cunku henuz toplumdaki o kontrol mekanizmalariyla icli disli olmadiklari icin kendilerini cok frenleyemiyorlar. Taklit ediyorlar cunku yasadiklarina ve sonuclarina gore olaylari yorumlayip ona gore hareket ediyorlar.

Misal @kurbanlik in orneginden gidelim, o iskence eden kesimdeki cocuklar buyuk ihtimal birilerine/biseylere zarar veren eylemlerin kisilere bisekil getirisi oldugunu gormuslerdir ve o getiriyi elde etmek istedikleri icin oyle davraniyorlardir. Bu getiri diger insanlarin onlardan korkmalari olabilir, ilgi cekme ihtiyaci olabilir, kendini birilerine kanitlama olayi olabilir vs.

Kisacasi, iyilik ve kotuluk yok bana gore. Sadece sonuclar, hedefler, farkindalik ve kendini konumlandirmak var.
0
j r r tolkien hayrani
(25.11.22)
İyilik ve kötülük toplum olarak yaşama için yaratılan kurallarıdır. Doğal ya da doğada bir karşılığı bulunmaz. O yüzden çocuklarda hem iyilik hem de kötülük vardır. Yapmaya devam etmesi istenen hareketlere iyi denir, teşvik edilir. Yapmayı bırakması istenen hareketlere ise kötü denir, cezalandırılır.

Yetişkinlerde iyi ve kötü ayrımı öğretildiği için onları iyi ve kötü diye ayırt ediyoruz. İyi ve kötü gibi sonradan öğrenilen sosyal kavramları bilmeyen ya da yanlış öğretilmiş olan çocuklara iyi ya da kötü diyemeyiz ama iyilik ve kötülük diye ayırt ettiğimiz şeylerin çocuklarda olduğuna emin olabiliriz.
0
nawar
(25.11.22)
Doğuştan öfke, nefret, haset gibi duygulara sahip olduğumuz için kötülük şeklinde tanımladığımız davranışları yapma potansiyeline de otomatikmen sahibiz. Çocukluk döneminde bu vahşi taraf terbiye ve eğitimle törpüleniyor. Veya bir bastırma sürecine giriliyor.

Yani özetle kötülük de iyilik de doğuştan geliyor.
0
psmstc
(25.11.22)
Türdeşlerimiz arasında üstün saydığımız özelliklerimizle sivrilmek, başkalarının beğenisini ve saygısını kazanmak bizim için büyük bir mutluluk kaynağı. Kendimizi, içinde bulunduğumuz topluluğun diğer üyelerinden daha akıllı, daha çekici, daha becerikli, daha varlıklı, daha güçlü vb. duyumsamayı ve övünç duyduğumuz niteliklerimizin diğer insanlarca tasdiklenmesini arzuluyoruz. Üstünlüğümüzü tasdik eden işaretlerle gururlanmak tabiatımızın derinlerine kök salmış bir eğilim. Doğamızdaki bu rekabetçi eğilimler, çocukluk döneminde en çiğ ve yontulmamış halleriyle açığa çıkıyor olmalı.
0
huçi kuçi
(25.11.22)
Kötülük çocukların içinde yaşadıkları evin ebeveyninde ve varsa diğer büyüklerindedir. Her çocuk ailesini yansıtan bir aynadır, hiçbir çocuk bile isteye kötülük yapmaz çünkü bunu bilmeye ve tercih etmeye yetecek bilişsel gelişimi gerçekleşmemiştir.

18 yaş altını değil 12-13 yaşa kadar olanını söylüyorum.

Zorbalık dediğin şey de çocuğun ailesinde gördüğü ve taklit ettiği şeydir. Ben, sırf güç gösterisinde bulunmak için arkadaşını döven çocuğunu tam da bu şekilde (güç gösterisinde bulunmak için dövmüş, bişey yok diyerek) savunan aile biliyorum!

Onun için kötülük ailelerdedir. Onda da yine bir cevaz vardır, ailelerin kötü olarak düşünmedikleri ve yapmaktan çekinmedikleri bir alay etme dalga geçme hareketi mesela, önemsizleştirme, yersiz cezalandırma, şiddetle karşılık verme, tutarsız davranma gibi farkında olmadan yaptıkları her şeyi çocuklar aynen taklit ederler ve buna akran zorbalığı deriz. Sorun bize aittir çocuklara değil, onlar doğaları gereği görerek ve taklit ederek öğrenirler.
0
muhayyer divan
(26.11.22)
boş sayfa, aile kalıplarla bunu dolduruyor. bir de güdü var çocukta, yaşa bağlı olarak anlamlandırmaya büyüdükçe başlıyor. meşhur alageyik videosunda ablasına şaplatan kardeş bunun değişik versiyonudur.
0
evimin paspasi
(26.11.22)
(3)

geçmişte su, göl olan sonra kurumuş yere yapı yapmak

avatar is back
bir bölge var 50-100 sene önce orada göl mü su mu ne varmış şimdi orası full şehirleşmiş merkezi bir yer. buranın geçmişinde su olmuş olması deprem açısından risk taşır mı? bana şehir efsanesi gibi geliyor ama yine de varsayıp olası etkilerini merak ediyorum
bir bölge var 50-100 sene önce orada göl mü su mu ne varmış şimdi orası full şehirleşmiş merkezi bir yer. buranın geçmişinde su olmuş olması deprem açısından risk taşır mı?

bana şehir efsanesi gibi geliyor ama yine de varsayıp olası etkilerini merak ediyorum
0
avatar is back
(25.11.22)
fay hattına mesafesine göre değişir.

Gölün ne miktarda alüvyon topladığı da önemli ama bunu kazık çakarak halledebiliyorlar. Çok miktarda alivyon tuttuysa ve daha aşağıda geçirimsiz bir tabaka varsa İzmir Bayraklıda olduğu gibi satıh kuru olsa bile dip balçık olabilir. O zaman sert zemine kadar kazık çakılmadığı taktirde deprem açısından risktir

Ama kurumuş göl yatağı sel alanıdır. Beslendiği suların yatakları değiştirilmediği sürece sel tehdidi altındadır. Depremden daha önemlidir bu husus.
0
Mirket
(25.11.22)
Evet deprem riski taşır. Türkiye'de lüks konut filan değilse kimsenin kazık çakarak filan maliyeti artıracağını sanmam.

Örneğin İstanbul Avcılar'da 1999 İzmit depremi olduğunda binden fazla ölü vardı (Avcılar ve İzmir arası 150 kilometre), ve Beylikdüzü tarafına doğru olan binlerce ev riskli olduğu için (depremden yıllar önce kendiliğinden temeli kaydığı için) imar yasaklıydı. Binalar, na-tamam ve duvarları olan, ama çatısı ve doğramaları olmayan halde atıl idi.

İzmit depreminden sonra o konutların hepsinin çatılarını yapıp süsleyip filan sattılar. Umarım deprem olmaz, ama orada şu anda binlerce kişi oturuyor. Temeli yok ve çamur gibi kayan bir toprak yapısı var. Evler multi milyon. Allah akıl fikir versin..
0
alfired
(25.11.22)
Taşır. Zeminindeki toprağın ne olduğuna bağlı olarak ayrı riskler taşır. Örneğin kireçtaşı ise karstik boşluk sebepli olan çökmeler ve buna bağlı depremler yaşanabilir. kil ise su çekildiyse bile yeraltında olabilir geçirimsiz olduğu için yüzeye çıkmamış ama yine oradadır. İkisinden biri değildir ve yine yer altı suları vardır.

Bunların dışında bir de göl dediğimiz yerde de durgun su olarak çökeltiler oluşmuş demek. Onun üzerine yapılıyor yapılar. Durgun olduğu için deniz ya da akarsu kadar kadar olmasa da daha az konsolide olmuştur ve olabilir oradaki toprak.

Hepsini geçtim işin mühendislik kısmı var. @alfired haklı. paran varsa bataklığı kurutur jetgrout ve forekazık çalışması yaparsın. Hatta çeşitli bakteriler ve başka kimyasal karışımlarla orayı 10 numara zemin yapar, Dünya'nın en güvenli evini yaparsın. Bunlar para ister ama
0
nawar
(25.11.22)
(6)

kış lastiği takılır mı şimdi? ankara-istanbul

ilgeru
ankara istanbul arasında gidip geliyorum. az önce otoparkta (ankara) baktım neredeyse herkes kışlık takmış. takılır mı şimdiden? önümüzdeki 2 haftada ankara ortalama sıcaklık 10 derece.
ankara istanbul arasında gidip geliyorum. az önce otoparkta (ankara) baktım neredeyse herkes kışlık takmış. takılır mı şimdiden? önümüzdeki 2 haftada ankara ortalama sıcaklık 10 derece.
0
ilgeru
(24.11.22)
bence takılmaz bekleyin 3-5 derecelere düşmeli sıcaklık. 1 aralık iyidir. 7 derece altında gerekli kış lastiği.
0
jelly bear
(24.11.22)
istanbul için bugün aşırı soğuk uyarısı verildi ve yüksek yerlere kar yağacak açıklaması yapıldı. hava durumuna göre önleminizi alın derim.
0
evimin paspasi
(24.11.22)
Kış lastiğini şimdi takın. Bu havada özellikle Bolu tüneli ve Ankara arasında risk olur.
0
alfired
(24.11.22)
şu an Ankara içinde imkani yok takilmaz ancak bolu'da 4 derecenin altini gorebilirsiniz. Takilabilir. Sicaklik dusmeden kiş lastiği takmamak lazim.
0
sparkle kiddle
(24.11.22)
Ha şimdi ha 2 hafta sonra, şimdi takmazsanız herkes takmak için lastikçilere saldırdığında sıra beklersiniz, büyük vakit kaybı.
0
John Bloor
(24.11.22)
takılır. kar düşer düşmez acayip sıra olur, o sıraya kalmamak için 15 gün erken takmak mantıklı oluyor genelde.
0
babilfish
(24.11.22)
(10)

Okuduğunuz En İyi Bilim Kurgu Serisi

oradaydik ve simdi buradayiz
Bilim Kurgu okumak istiyorum bu aralar ne önerirsiniz? Şu seri, şu kitap en iyisidir diyebileceğiniz ne var? Şöyle en azından bilimsel bir altyapısı olan eserler ilgimi çekiyor. Çok uçuk kaçık şeyler öneri dışı olsun
Bilim Kurgu okumak istiyorum bu aralar ne önerirsiniz? Şu seri, şu kitap en iyisidir diyebileceğiniz ne var? Şöyle en azından bilimsel bir altyapısı olan eserler ilgimi çekiyor. Çok uçuk kaçık şeyler öneri dışı olsun
0
oradaydik ve simdi buradayiz
(22.11.22)
ilk anda aklıma gelenler dune ve bir otostopçunun galaksi rehberi, okumadıysanız eğer.
0
orient blue
(22.11.22)
Asimov Vakıf Serisi (7 kitap, Star Wars gibi aslında kronolojik giden , ama herhangi bir kitabı tek başına da okuyabilirsiniz).

Asimov iRobot.

Asimov Bilimler ve Buluşlar tarihi (kitabın tam ismi bu olmayabilir, ama bulursunuz).
0
alfired
(22.11.22)
İngilizce olabilirse

Peter Watts - Blindsight
Hatta yazarın sitesinde bedava olarak mevcut: www.rifters.com

Adrian Tchaikovsky - Children of Time serisi. Hatta 3. kitabı birkaç gün sonra çıkacak.

Bilimsel altyapısı olsun dediğiniz için ilk aklıma gelenler bunlardı.

Büdüt: Bir de Arkadi ve Boris Strugatski - Uzayda Piknik. Bilimsel altyapı olarak değil de çok sevdiğim bir kitap olduğu için.
0
peki madem
(22.11.22)
the stars my destination, namı diğer tiger, tiger!

seri değil, tek kitap.
0
sir gawain
(22.11.22)
Vakıf +1
Rama serisi
0
kobuzchu kiz
(22.11.22)
Sırasıyla Isaac Asimov Robot Serisi, sonra Vakıf Serisi.
RAMA serisi.
Dune zaten cepte.

Asimov'u Robot ve Vakıf sıralamasıyla okursanız çok daha büyük keyif alırsınız. Aslında birbirlerinden bağımsız ama ufak ufak birbirlerine göndermeler olan seriler.
0
gallienus
(22.11.22)
Seri degil ama The Martian ve Project Hail Mary cok guzel kitaplardi.
0
salihdt
(22.11.22)
Dune
Vakıf
Sandman
Enderin Oyunları
0
kablelvuku
(22.11.22)
tılsım - stephen king
0
olutaklidi
(22.11.22)
otostopcunun galaksi rehberi +1
0
in vino veritas
(22.11.22)
(4)

Triplex evde merdivenleri kapatmak

catakutle
Evim triplex eski tip bir yazlık. ısıtmakta güçlük çekiyorum. Bulunduğum yerde doğalgaz da yok. kışın sadece tek katı kullanmak ve klima ile ısıtmak istiyorum. Ancak ısıtığım katın merdiven giriş bölgelerini bir şekilde kapatıp diğer kata ısı kaçmamasını sağlamam lazım. Bunu en kolay ve en verimli n
Evim triplex eski tip bir yazlık. ısıtmakta güçlük çekiyorum. Bulunduğum yerde doğalgaz da yok. kışın sadece tek katı kullanmak ve klima ile ısıtmak istiyorum. Ancak ısıtığım katın merdiven giriş bölgelerini bir şekilde kapatıp diğer kata ısı kaçmamasını sağlamam lazım. Bunu en kolay ve en verimli nasıl yaparım. Merdiven girişini perde ile mi kapatmalıyım veya buna uygun termal yalıtımlı bir malzeme var mı?
0
catakutle
(20.11.22)
Kalın perde kesinlikle ise yarıyor
0
kisa
(20.11.22)
Bir tanıdığım yazlık evinde tam olarak aynı nedenle merdiven girişine kapı yaptırmış. Baya sunta oda kapısı. Ama PVC kapı da olur, hatta daha iyi yalıtım sağlar sanki.
0
kobuzchu kiz
(20.11.22)
Merdivenin tasarımı uygun ise, kaliteli bir "akordiyon kapı" koyabilirsiniz.

Montajı kolaydır. Ancak kalitelisi (çerçevesi metal olan mesela) olmalı, yoksa kısa sürede esner, bozulur.
0
alfired
(20.11.22)
kisa +1. en kolay ve hızlı olarka kalın bir perde iyi bir metod. %100 yapmasa da gayet hissedilir bir şekilde ısı kaybı azalacaktır.
0
mirafiori
(20.11.22)
(7)

Beta Balığı Bakımı

tanterosa
Merhaba arkadaşlar,Şehir dışına giden bir arkadaşım balıklarını bakmam için bana bıraktı. Lepistes'lerin olduğu geniş bir akvaryum ve beta balığının tek başına durduğu ayrı bir fanus var. Beta balığı yaklaşık bir aydır hasta olduğu için ayrı tutuluyormuş, fotoğrafta görüldüğü gibi kuyruğunda ciddi b
Merhaba arkadaşlar,

Şehir dışına giden bir arkadaşım balıklarını bakmam için bana bıraktı. Lepistes'lerin olduğu geniş bir akvaryum ve beta balığının tek başına durduğu ayrı bir fanus var. Beta balığı yaklaşık bir aydır hasta olduğu için ayrı tutuluyormuş, fotoğrafta görüldüğü gibi kuyruğunda ciddi bir yıpranma var.

Bugün fanusun suyunu değiştireceğim. Daha önce kullanmadım ama su pompasıyla içinden su alıp eklemek gerekiyormuş. Öncelikle bu işlemi yaparken balığı ayrı bir kaba almalı mıyım?

Ayrıca içindeki suyun dengeli olduğunu nasıl anlayacağıma dair bir öneriniz varsa çok yardımcı olur.

Değiştirdikten sonra suyun içine "akvaryum balıkları için deri losyonu" olarak geçen Ichthyofix diye bir ilaç katılıyor.

Bu beta çocuğa iyi gelebilecek başka ne olabilir, önerilerinize açığım.

Teşekkürler!
0
tanterosa
(17.11.22)
Pek bildiğim bir konu değil ama balığın bulunduğu suyu birden değiştirip, balığı şok etmemek lazım diye biliyorum.
0
vizivozo
(17.11.22)
Hasta olduğu için değil de yamyam olduğu içindir onun ayrı tutulması
0
Mirket
(17.11.22)
Selamlar,

İçindeki suyu dip çekim yaparak yani hortumun ucunu dibe değdirerek dipten suyun yarısını çekin. Daha sonra üzerine dinlenmiş çeşme (En az 24 saat) veya hazır su ekleyin. Sıcaklığı da oda sıcaklığında olsun. Balığı ayrı bir kaba almanıza gerek yok. Dikkat edin bunu yaparken atlamasın.

Kullanılan yemi paylaşabilir misiniz?
0
kablelvuku
(17.11.22)
-Beta balıkları akvaryumda yeterli saklanma yeri olduğu müddetçe kendi cinsleri haricinde yaşayabilir ancak akvaryum çok büyükse strese girebiliyorlar.
-Akvaryum suyu aynı sıcaklıkta olmak koşulu ile %30 u değiştirilir eğer filtre varsa mevcut akvaryum suyu ile yıkanarak temizlenmelidir, musluk suyuna tutarsanız yararlı bakterileri öldürürsünüz.
-Yemleme çok az artmayacak şekilde yapılmalıdır, fazlası zararlıdır.
0
mirty
(17.11.22)
Pet's Family markasının Betta Fish yemini kullanıyorum.
İlaç olma özelliği yok, bildiğimiz normal süs balığı yemi.

Çok teşekkürler önerileriniz için.
0
🌸tanterosa
(17.11.22)
Musluk suyu klorludur (yani zehir), 24 saat bekletirseniz klor uçar gider. Bu yüzden kullanacağınız suyu ağzı açık bir kaba koyup 24 saat bekletin.

Ayrıca bekleyince suyun sıcaklığı oda sıcaklığı olacaktır. Su değiştirirken sıcaklık şoku olma (balığı öldürür) ihtimali azalır.

Genel bir kural olarak, akvaryum suyu sıcaklığının 23-26 derece olması beklenir.
0
alfired
(17.11.22)
Daha kaliteli mamalara geçmenizi öneririm. Sera gibi
0
kablelvuku
(17.11.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.