Giriş
(12)

istanbul üniversitesi sosyoloji

uzaklara cizittirsak di mi
merhaba. istanbul üniversitesi sosyoloji bölümünü tercih etmeyi düşünüyorum. ileride sinema sosyolojisi ya da göç sosyolojisinde araştırma yapma hedefim var. tercih için istanbul üniversitesi'nin ismi bile beni cezbetmeye yetse de, bölümün başarı sıralamasının kötü olması beni düşündürüyor. yks sıra
merhaba. istanbul üniversitesi sosyoloji bölümünü tercih etmeyi düşünüyorum. ileride sinema sosyolojisi ya da göç sosyolojisinde araştırma yapma hedefim var. tercih için istanbul üniversitesi'nin ismi bile beni cezbetmeye yetse de, bölümün başarı sıralamasının kötü olması beni düşündürüyor. yks sıralamam 32 bin, iü sosyoloji sıralaması ise 130 bin bandında. sıralamam ve bölüm sıralamasındaki bu fark beni hayal kırıklığına uğratır mı? öğrenci profili açısından, akademik kadro vs.
0
uzaklara cizittirsak di mi
(31.07.21)
Türkiye’de herkes mühendis, doktor olmaya çalıştığı için bu alanlara “başarısız” kişiler girmek zorunda kalıyor. Öyle güzel bölümler var ki sıralamar yerlerde. Eğer içinizde böyle bir aşk varsa o bölümde çok başarılı olup güzel bir kariyer yapabilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(31.07.21)
İÜ sosyoloji'nin muazzam bir Twitter hesabı var. Eger mesaj gönderimi açıksa mutlaka cevaplarlar diye düşünüyorum. akademik kadronun nasıl olduğunu görmek için Google scholar da hocaları aratıp ne kadar aktif çalışma yaptıklarına ve aldıkları atıf sayılarına bakılabilir. fakat kesinlikle akademide ilerleme hedefi varken Türkiye şartlarındaki akademiyi bir düşünürüm çünkü İÜ'den yurtdışına gidebilme oranlarının çok yüksek olduğunu düşünmüyorum.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(31.07.21)
Ben kendi sıralamamdan neredeyse 30k düşük bir okulda okuyorum. Evet maalesef ortam fark ediyor :( Ama İÜ Hukuk'ta okuyup oradaki ortamdan da memnun olmayan arkadaşlarım var, İÜ gayet iyi bir puanla kapatmasına rağmen. Bu biraz sizinle, çevrenizle, yaşadığınız ortamla da alakalı. Boğaziçi Sosyoloji de okuyup öğrencilerden memnun olmama ihtimaliniz var sonuçta. Yine de benzer bir tecrübeyi yaşayan ve yaşamaya devam edecek bir insan olarak önemli olanın bölüm azmi olduğunu düşünüyorum. Bölümdeki en azimli ve çalışkan arkadaşlarımdan bazılarının YKS sıralaması çok çok iyi değil ama bölümü gerçekten seviyorlar. YKS puanı iyi olup dersi sulandırmaya çalışanlar da yok değil. Tek ölçüt bu değil.

Başarılar diliyorum.
0
black holes in the sky
(31.07.21)
Sosyolojide akademik alanda ilerlemek istiyorsanız İngilizce bir sosyoloji bölümü okumanızı tavsiye ederim. Türkçe okuduğunuz metinlerin çoğu zaman çevirisi bile güzel olmayacak ve siz metinlerden tam verimi alamayacaksınız bile. Aynı zamanda yurtdışı doktora ve yl programları söylediğiniz alanlarda çok çeşitli konularda çalışıyor, belki de siz hocalarınızı vizyonu, dil ve aldığınız dersler sebebiyle bu programları inceleyemeyeceksiniz bile. Bir de İst Sosyoloji’nin verdiği ders yöntemi ve Boğaziçi, Bilgi, ODTÜ, Bilkent farklı mesela, ben İstanbul Üni’nin bi kaç dersinden hiç zevk almamıştım, öğretilen yöntem bi garip ama nasıl anlatacağımı bilemiyorum.

Akademik kadrosu iyi olan ve yurtdışı bağlantılı olan özel okulları da düşünün derim ben. Bilgi, Kadir Has vs olabilir belki, Mef Üni hocaları da güzel olabilir sosyoloji varsa eğer. Hem özel ünilerde disiplinlerarası dersler almak da kolay olabilir, devlette böyle şeyler çok da mümkün olmuyor diye biliyorum.


Sıralama konusunda da, evet fark olacaktır. Sizin gibi isteyerek bu bölümü seçen kaç tane insan olacak? Bu sizi ne kadar tatmin edecek? Ben Boğaziçi Sosyoloji mezunuyum, orada bile insanlar psikoloji tutmadığı için ya da sırf Boğaziçi olsun diye gelenler vardı, ama öğrencilerin akademik başarısı yüksek olduğu için derslerden yüksek alma pahasına bile olsa çalışıyorlardı ve bu derslerin verimliliğini arttırıyordu. Ama sosyolojiye ilgili ve isteyerek gelen arkadaşlarımdan daha çok beslendiğimi, entelektüel anlamda, söyleyebilirim.

Tüm bunların yanında İstanbul Sosyoloji’den çıkıp Boğaziçi, ODTÜ gibi yerlerde yüksek yapabilir misiniz? Elbette yapabiliriz ve yapanlar da var. İlgili olmanız, sahada neler yaptığınız, çalışmalarınız önemli. Ama dediğim gibi İstanbul Sosyoloji ortamı sizi ne kadar geliştirir, geliştirirse bu Türkiye’yeyle mi sınırlı kalır orasından şüpheliyim.

Bir de İstanbul Sosyoloji hocalarının görüşlerini de araştıemanızı tavsiye ederim, size yakın olmaz mesela referans alamazsınız, ya da yüksek lisansa kabul alamazsınız. Böyle şeyler maalesef akademide oluyor. Hı, Boğaziçi’nde oluyor mu? Evet, orada da oluyor.

Özetle, bir sürü değişken var ve bunların hepsi size ve ortama bağlı değişkenler. Ne derece yararlanırsınız size kalmış. Sosyoloji akademide güzel yurtdışı imkanları oluyor kovalarsanız, ben yurtdışına çıkmanın çok cazip geldiği bu günlerde İngilizce eğitim veren bir yerleri seçmenizi tavsiye ediyorum.

Not: söylediğim gibi Boğaziçi Sosyoloji mezunuyum, ve İstanbul Sosyoloji’den bazı hocalardan ders aldım oradaki öğrencilerle birlikte.

-galiba sosyoloji küçük yazılmalı, emin değilim :)

Sorunuz olursa cevaplayabilirim.

Başarılar diliyorum.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(31.07.21)
Baktım da puanlara, sizin sıralamada iyi bir İngilizce sosyoloji bölümü görünmüyor :( aklınızı daha fazla karıştırmak gibi olacak belki ama, Odtü Felsefe seçip Sosyoloji’yle çap yapabiliriz belki? Sosyoloji çapı için yanıp tutuşan var mıdır ODTÜ’de bilmiyorum ama bu lisans eğitiminin sizi akademik anlamda geliştireceğini düşünüyorum. Sosyolojide farklı alanlardan ders almak çok güzel oluyor, farklı disiplinlerden beslenmek sizi sosyolojik bakış açısından geliştiriyor illa ki. Tabii ki de ilk söylediğim felsefe olmazdı belki, tarih olurdu, politika olurdu vs ODTÜ Felsefe’de çap yapamazsanız bile bu okulda göç sosyolojisi dersleri alıp; yine göç alanında farklı disiplinlerden ders alıp, batı dillerinden sinema dersleri alıp sonrasında niyet mektubunuzda ben şu şu dersleri bu alanda çalışmak için aldım derseniz yüksek lisansta çok etkili bir durum olur. Ama bunun Türkiye’de şöyle bi dezavantajı var, lisans felsefe diyelim siz sosyoloji yl yapıyorsunuz, bazı okullar sizi Araştırma görevlisi olarak almıyor ve parasız kalıyorsunuz. He derseniz ki ben direkt Amerika’ya doktora bütünleşik programa gideceğim, bu da güzel bi seçenek ve olur da :) ODTÜ’de Erasmus ve Exchange imkanları yine size yurtdışı sosyoloji akademisinde farklı kapılar açar. Felsefe okurken yurtdışında gittiğiniz okulda sosyoloji bölümünden dersler alıp; oradaki hocalarla tanışıp aranızı iyi tutup network yapabilir, gitme ihtimalinizi arttırabilirsiniz mesela. Ama felsefe sevmiyorsanız giymeyin, okumak hiç de kolay değil İngilizce sanki. Felsefi düşünmenin sosyolojik düşünmek için yararlı bir şey olduğunu da düşünüyorum ayrıca ama okumak isterseniz.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(31.07.21)
İÜ sanıldığı kadar kaliteli bir okul değil. Başka bir okulda lisans eğitimi alıp buraya master için gelmiş biri olarak gözlemim bu. Sadece bunu söylemek için geldim.
0
Mossy
(31.07.21)
Hangi bölümde yüksek lisans yapıyorsunuz?
0
🌸uzaklara cizittirsak di mi
(31.07.21)
Maalesef istanbul dışı tercih yapma imkanım yok.
0
🌸uzaklara cizittirsak di mi
(31.07.21)
kırmızıayakkabılıgargamel'i bolecegim.

odtüde sosyoloji hem cap hem de yandal için yanıp tutusulan bir alan. iki yıl önce cap için 3 kişi aldılar en düşük ortalama 3.90 idi. 3.90 gibi çılgın bir ortalamayı yapmak için çalışmak yetmez şans da lazım. Buna güvenerek odtuye gelme.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(31.07.21)
Puan yetiyorsa tam bursla; güzel vakıf ünivleri tercih edin. (Boğaziçi ve gs olmuyorsa)
Sosyolojiyle ilgili başka bölümler de bakabilirsiniz.
İü birkaç istisnası dışında her anlamda çok konservatif bir bölüm. Sosyoloji gibi bir alan için bu açıdan çok yanlış.
Herşeyden öte iü size ingilizce öğretmez. İngilizce “akademik” okuma yazma yapamazsınız.
0
rewlack
(31.07.21)
Sifir bilgim var ama sunu demeye geldim;
İzmir'de vakif üniversitesi mezunuyum, okul full İngilizce ve cok ama cok ciddi İngilizce egitimi var (hazırlığı 3-4 sene gecemeyen arkadaslarim var öyle sallamasyon gecilmiyor)
Sosyoloji mezunu arkadaslarimin cogu(hepsi degil) fena olmayan yerlere geldi. Yurtdisina giden de var baya.

Eğer akademik kariyer düşünürseniz kesinlikle İngilizce okumanizi tavsiye ederim. Kendi cabanizla İngilizce öğrenmek ile okulda full İngilizce okumanin farki oluyor.
0
logisticsmanager
(31.07.21)
iü yazma boşver. tadilat, tamirat okul leş gibi, kolay düzelmez.
odtüde felsefe falan oluyorsa zaten hiç durma, daha usturuplu bir eğitim almış olursun.
çok meşhur bir twitter hesapları var, evet; ülke yanıyor her anlamda, bunlar mühim şahsiyetlerin hayatlarıyla ilgili kıymetli! bilgiler veriyorlar boyuna.
0
bumbum
(01.08.21)
(6)

Manikür pediküre başladınız mı kuaförde

regina phalange
Coronadan beri manikür pedikür yaptırmadım kuaförde ama yarın yaptrımam lazım kendim uğrşamam. Tel kullanımlık set kullanan yerler var mı yoksa eski usül nasılsa öyle mi devam ediyor kuaförler?
Coronadan beri manikür pedikür yaptırmadım kuaförde ama yarın yaptrımam lazım kendim uğrşamam. Tel kullanımlık set kullanan yerler var mı yoksa eski usül nasılsa öyle mi devam ediyor kuaförler?
0
regina phalange
(30.07.21)
Geçen ay başladım. Aslında niyetim her şey düzelince gitmekti ama bekle bekle nereye kadar, yıldım ve gittim.
0
ruhen hastayim ben
(30.07.21)
eski usuldu benim gördüklerim.
0
ala09
(30.07.21)
başlamadım. manikür pedikürü geçtim, son aylarda saçımı bile kendim kesiyorum neme lazım
0
Mossy
(31.07.21)
benim manikür pedikürcüm kuaförde değil, kendine ait küçük bir dükkanda olduğu için sadece o saatte randevusu olan gidiyor.

bir de, pandemi öncesinde de ben kendi manikür pedikür setimi götürüp onunla yaptırdığım için hijyen açısından da bir sorunum yok.
son birkaç aydır eskisi kadar düzenli olmasa da yaptırmaya devam ediyorum.
0
blatta hiberna
(31.07.21)
Ben kuaföre gitmemek için geçen sene haziranda saçımı kazıdım hala da kuaföre gitmedim. Annem manikür pediküre kendi setini götürüyor. Hiç aksatmadan gitti.
0
suicides underground
(31.07.21)
Ben de cesaret edip gidemiyorum. Kendi setini al bence
0
photo85
(31.07.21)
(15)

Kavga kıyamet ayrıldığınız hatunun babasının hastalandığını öğrenseniz..

norules
covid olmuş.1. ne ararım ne mesaj yazarım. artık birbirimizin hayatında olmadığımız için gerek yok bu tür aksiyonlara.2. "babanın covid'e yakalandığını öğrendim, geçmiş olsun. durumu nasıl?" tarzında kuru ve mesafeli bir mesaj yazarım sadece.3. ayrılmış olsak bile, geçmişteki beraber güzel günlerimi
covid olmuş.

1. ne ararım ne mesaj yazarım. artık birbirimizin hayatında olmadığımız için gerek yok bu tür aksiyonlara.

2. "babanın covid'e yakalandığını öğrendim, geçmiş olsun. durumu nasıl?" tarzında kuru ve mesafeli bir mesaj yazarım sadece.

3. ayrılmış olsak bile, geçmişteki beraber güzel günlerimizin hatırına, ilgili ve duygusal bir yaklaşım tarzıyla zor gününde ona desteğimi hissettiririm.

siz olsanız hangi şıkkı seçerdiniz?

ilave 1: ayrılığın süresi henüz sıcak, 15 gün.
ilave 2: "kavga kıyamet" kısmının biraz ucu açık kaldığını fark ettim. şöyle söyleyeyim; küfür hakaret olmadan, sert bir tartışma yaşandı aramızda, ikimiz de çok yükseldik ve nihayetinde ilişki bitti. ama bir daha yüz yüze bakamayacak bir durumda falan da değiliz yani, o seviye bir hal yok. yolda karşılaşsak, selamlaşır konuşuruz.
0
norules
(25.07.21)
Şu an bir dostluğunuz yok
Yardıma da ihtiyacı yok

Bu durumda neden arıyorsunuz ki? Her güzel gün geçirdiğiniz kişiyi arıyor musunuz?
0
kisa
(25.07.21)
kavga kıyamet ayrılma söz konusuysa 1 tabii ki. diğer iki şık bir şekilde baş ağrıtır istesen de istemesen de.
0
mermize
(25.07.21)
1
0
grimavi
(25.07.21)
1.
Ne sıfatla ne alaka? Msj atılsa sinir olurum hatta karşı taraf olarak.

Kavga kıyamet ayrılmasaydık belki 3. Yani covid değil de ölmüş olsa vs aranır tabi de. Kendisinin bile değil babasının hasta olmasından haberinizin bile olmaması gerek şu an.
0
rewlack
(25.07.21)
1
0
in vino veritas
(25.07.21)
2. sonuçta bir yaşanmışlık var + hastalık söz konusu. düşmanım dahi olsa geçmiş olsun derim. maksat insanlık.
0
rose parks
(25.07.21)
Arayınca da yanlış anlar diye aramazdim
0
olaylar olaylar
(25.07.21)
geri dönmek istiyorsan ara, ne alaka diyorsan 1. olması gereken 1.
0
anais
(25.07.21)
Eğer sevgim halâ bitmediyse kalbim korkunç kırık değilse 3, aksi ise 2. Hayatımın bir zamanını geçirdiğim insan ve en değerlisi hasta olmuşsa elbette sorarım. Bana sorarsa da iyi gelir. Ki, aynını yaşadım. Gerçekten o kötü zamanında güç oluyor.
0
mslny
(25.07.21)
Sadece pozitif mi yoksa yatak döşek hasta mı? Ikinci durum olduğunu varsayarsak;

Insan olan 2'yi yapar.
Ben 1.
0
ryhmer
(25.07.21)
barismak istiyosam tamamen bahane maksatli ararim 2,3
bittiyse 1
0
ala09
(25.07.21)
2. cunku arada ne yasanmis olursa olsun insaniz. hastalik, kayip gibi durumlarda iletisime gecilmeli diye dusunuyorum. ben su ana kadar hep boyle yaptim hicbir sakincasini gormedim, kendimden de bir sey kaybetmedim.
0
e mice
(25.07.21)
1 ama muhabbeti yeniden canlandırmak istiyorsan başka
0
Mossy
(25.07.21)
1
Durumu ağırlaşırsa, vefat durumu olursa ararım sadece.
0
jazzabel
(25.07.21)
love and trust +1

beni de annem vefat ettiğinde eski sevgililerimin çoğu aramıştı, cenazeye gelen olmuştu.
gerçi hiçbiriyle kavgalı değildim ama yine de 2 ya da 3'ü seçerdim.
insanlık başka, sevgililik başka.

illa "durumu nasıl?" diye sormaya veya duygusal bir tarza gerek yok.
geçmiş olsun demek de yeter.
0
blatta hiberna
(26.07.21)
(16)

35 yaşındaki eşek kadar herif sinema tv okur mu?

yuyu
Halim vaktim yerinde. Üni sınavına girdim. Bölüme puanım tutuyor. Kariyer is sahibi olmak için değil, hayatıma renk katsın diye okumayı düşünüyorum. Böyle girgirina Okurken de bi öğrencinin hakkini yemek istemiyorum. Boşver hic bulaşma bisey öğrenmezsin ustelik çoluk çocukla kafan götürmez mi diyors
Halim vaktim yerinde. Üni sınavına girdim. Bölüme puanım tutuyor. Kariyer is sahibi olmak için değil, hayatıma renk katsın diye okumayı düşünüyorum. Böyle girgirina Okurken de bi öğrencinin hakkini yemek istemiyorum. Boşver hic bulaşma bisey öğrenmezsin ustelik çoluk çocukla kafan götürmez mi diyorsunuz yoksa harika bi is mi yapmis olurum?

Iyi film eleştirisi yapabiliyorum. Senaryo yazmisligim var. Epey meraklıyımdır.

Cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.
0
yuyu
(25.07.21)
Gir oku, bir öğrencinin hakkını ye ki rtvf okuyup hayatı kararmasin. Cunku sektörde mektepli orani %30 falan...
0
duster
(25.07.21)
Çok güzel ve keyifli olur ama çoğu 17-18 yaşında çocukların arasında yapamazsın. Kat kat önlerinde olacağın için manası olmaz pek çok şeyin. Bunun yerine güzel bir yüksek lisans daha mantıklı olabilir
0
avatar is back
(25.07.21)
Duster +1 Bi gencin hayatının kararmasına mani ol ve oku, sektörde kimse diplomaya bakmıyor.
0
euteamo
(25.07.21)
Kanka 30 yaşındayım. Hayatımda bir sürü saçma sapan hatam oldu. Ama sinema TV okumak gibi 4 yıl süren bir hatam olmadı. Allah aşkına işine gücüne bak. Yazıktır günahtır. 4 yıl california solucanı yetiştirme okusan daha iyi
0
allah yazdiysa bozsun
(25.07.21)
Emin ol seninle okuyan öğrenciler bile bu işsizin ne işi var burada diyecek. ona göre. Bizde de vardı yaşça büyükler
0
olaylar olaylar
(25.07.21)
amacın ne yapmak? film çekmekse sinema okumana gerek yok.
0
black mamba
(25.07.21)
Okur okumasına, yaşında da asla bişey yok. Gider uzun süren tıp gibi bölümler bile okur. Ancak sinema tv (pek çok başka bölümde de olduğu gibi) tr de okunmaz. Hele şimdi hiiç okunmaz.
Akademiden bildiriyorum.
Düzenli şekilde güzel kurslara gidin veya yurt dışında okuyun çoğu yerde bedava.
0
rewlack
(25.07.21)
Okunur tabi neden okunmasın.
Mesela ben üniversiteye başladığımda epey yaşlıca ,ünlü bir öğrenci arkadaşımız rts den mezun oluyordu. İsmi Kemal Sunal'dı.
0
arenas
(25.07.21)
eğer teknik ve meslek öğreneceksen yüksek lisans olmaz. film kritiği yapacağım, işin sosyolojisiyle daha ilgiliyim filan dersen ancak. bunun dışında 35 yaşında lisans okumakla ilgili tüm olumsuz yorum ve ihtimalleri çöpe atabilirsin, halin vaktin de yerindeymiş. diğer yandan halin vaktin de yerindeyse iyi bi yer olması için araştırmaya zaman harcamanı öneririm... yurt dışındaki film okullarına da bakabilirsin. belki yüksek lisans düzeyinde teknik, iş öğretecek yerler de çıkar hatta. yine yurt dışında üniversite derecesi vermese bile eğitim veren kurumlara bakabilirsin. bir de okulunu okusan da okumasan da dışarıdaki atölyeler (film, fotoğraf) okuldan daha çok katkı sağlayabilir her anlamda.
0
snape i başından beri tanırım
(25.07.21)
eğer bitiremeyip cayarsan milletin hakkını yemiş olursun

o elemanda senden daha çok çalışsaydı
0
duyurukullanıcısı
(25.07.21)
halin vaktin yerindeyse okul okumak sıkıntı değil. Ama niye okuduğun önemli. Meslek için değil diyorsan anladığım kadarıyla tamamen işi sanatsal kaygılarla okuyacaksın. yani film kritiği sosyolojisi falan.

O zaman biraz sıkıcı gelebilir sadece. Çünkü bu bölümün amacı sinema sektörüne çalışan yetiştirmek olduğu için çok fazla teknik ders de olacak. Bu kısımlar ilgini çekmiyorsa sıkar.

Onun yerine online yabancı okullara bakın derim.
0
anten
(25.07.21)
Ben 34 yaşında Fransızca öğretmenliğine başladım böyle. Dil öğrenmek istedim, şehrimde de adam akıllı dil kursu yoktu, neden olmasın dedim girdim. Sınıfta 50 yaşında bir abla da var :) sınıf arkadaşlarımızda bize bayılıyor.
Yaşla ilgili sorun yaşamazsın, renk katsın diyorsan gayet okunur.
0
somethinginthewayshemoves
(25.07.21)
Sacma, cunku zaten ders icerikleri zaten cok rahat bos zamaninda makale, kitap okuyup ogrenebilecegin seyler. Universitenin amaci sosyal iliskiler kurmak, diger ogrencilerle ve hocalarla vakit gecirerek onlardan bir sey ogrenmek, etkinlikler vs.
Sen bunu yapmayacaksan, butun derslere gitmeyeceksen, fakultenin tozunu yutmayacaksan falan ne anlami var?
0
hot potato
(25.07.21)
oku zevkine. fuları da taktın mı.....üf.
0
Techsavvy
(25.07.21)
bekarsan ve yakışıklı isen epey eğlenceli olur çoluk çocuk gözüyle bakma kızlar hayran olur kesin :)
sinema tv okuyup iş bulabilen sayısı zaten az olduğu için kimsenin hakkını da yememiş olursun bence. okusa da işsiz kalacağı yüksek ihtimal. kaldı ki sen de zaten sınavı hak ederek kazanacaksın. (özelde okuyacağını düşünmedim. para vermeye değmez zaten.)
keyifle okuyunuz. hayırlı olsun mutlu olunuz
ülkede diploma enflasyonu var. şahsen benim duvarımda çerçeve asacak yer kalmadı ama iş manasında gram katkısı yok artık.. zevk alarak okuyan bir öğrenci olursa akademisyen de keyif alır diye düşünüyorum
0
photo85
(25.07.21)
Süper olur, istediğini yap
0
Mossy
(25.07.21)
(16)

Bugün benim doğum günüm

Mossy
İyi dilekler kabul edilir ^-^
İyi dilekler kabul edilir ^-^
0
Mossy
(17.07.21)
Dgko <3
0
coca cola
(17.07.21)
Dgko
0
2027
(17.07.21)
kutlu olsun, nice mutlu yıllara.
0
blatta hiberna
(17.07.21)
Güzel yaşlar olsun o zaman
0
kisa
(17.07.21)
Doğum günün kutlu olsun.
0
himmet dayi
(17.07.21)
@gabe 26 bitti
0
🌸Mossy
(17.07.21)
doğum günün kutlu olsun ^^
0
black mamba
(17.07.21)
27'ler kulübüne hoş geldin:D Sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşların olsun.
0
Amaranta ursula
(17.07.21)
Dgko.
0
j r r tolkien hayrani
(17.07.21)
Allah sağlıklı ve mutlu yaşlar nasip etsin, doğum günün kutlu olsun.
0
John Bloor
(17.07.21)
Ya bu sıcakta doğulur mu hiç :)

Kutlu olsun, seneye unutma yine yaz kutlayalım. Bu süre zarfında da mükemmel bir senen olsun.
0
infernalcadre
(17.07.21)
@Amaranta ay alıştıra alıştıra söyleyin daha pek kabullenemedim 25ten sonrasını :D ama hoşbuldum diyelim kulüptenim artık ne de olsa

@infernalcadre yaz çocuğu olmak harika bence, her yıl yazıyorum bu arada :)
0
🌸Mossy
(17.07.21)
Doğum günün kutlu olsun Mossyyyyyy
youtu.be
0
Hallegadola
(17.07.21)
Bugün benim de doğum günüm :) güzel, mutlu, sağlıklı yıllar dilerim.
0
ziya özdevrimsel
(17.07.21)
mutlu yıllar!!
0
yatakdosek
(17.07.21)
Çoook mutluuu bir yaş diliyorum
Etrafında hep seni seven bi çok iyi niyetli güzel insan olsun
0
photo85
(19.07.21)
(13)

50 k paran olsa ne yaparsın ?

denizmaniaherif
s.b
s.b
0
denizmaniaherif
(14.07.21)
Harcarım.
0
himmet dayi
(14.07.21)
Kriptoda trade ederim
0
anladespina
(14.07.21)
50 bin, hiçbir şey yapılmayacak bir para. Herhalde bir iki estetik operasyon olurum, vizyonsuza bak parayı neye harcamış denmesine asla aldırmadan. Biraz eşime dostuma ve kişisel zevklerime harcarım. Gerisini de borsaya yatırırım.
0
Mossy
(14.07.21)
Ekstradan elime geçse bir kaç merak ettiğim yer var Portofino mesela konaklama biraz pahalı olduğu için erteliyorum direk oraya giderdim. Kendi birikimimse genelde hesabımda duruyor ekstra harcamalar vs için. Yani bişey yapmıyorum. Ekstra kıyafet, kozmetik, ne biliyim yeni telefon, laptop vs. alışverişlerim, tatillerim vs. olursa o bütçeden harcıyorum.
0
carmenta
(14.07.21)
2. el motor alırım
0
lcha
(14.07.21)
yani oyle havadan geldi ve gidecegi bi yer de yoksa 2-3 fona dagitirim, uzun vade dursun nolacak.
0
hjarteblod
(14.07.21)
turkiye'yi rahat, insan gibi terketme fonuma direk. Tabii TL olarak degil, risksiz yatirimlar seklinde.
0
robokot
(14.07.21)
elime fazladan 10 lira bile gecse uce bolup altin dolar euro yapiyorum. 50bini de aynen boler doviz altin yaparim.
0
in vino veritas
(14.07.21)
borclarimi oderim, laptopimi tamir ettiririm ve bir de telefon alirim. boylece para biter.
0
batlegolas
(14.07.21)
Estetik olurum tatile giderim zaten biter.
0
jazzabel
(14.07.21)
Ev alirim
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.07.21)
faiz
0
gelmeistemem
(14.07.21)
siz yazınca ben de farkettim.. abi hakkaten 50 binliranın hiç bir değeri yok ya lan!..
kalkıp bi laptop alsam iki kredi kartı borcuma versem zaten yarısı bitti.. 50 bin tl değil de 50 bin euro olsaydı elimde ( isviçrede falan yaşadığımı farzetmişimdir )
2020 Bmw 2 Series M235i xDrive 45.068 EUR alabiliyorum şaka gibi :D :D

bkz. www.ooyyo.com
0
🌸denizmaniaherif
(16.07.21)
(13)

taciz şüphelilerinin linç edilmesi

gelmeistemem
Erkek olmak çok tehlikeli olmaya başlamadı mı? Haberlerde izliyorum, 10 yaşındaki çocuğa gözlerin güzel demiş, mahalleliden dayak yemiş. Çağır polisi. Gözlerin güzel demek taciz mi? Daha önce de diş hekimi linç edilmişti, ondan önce de emekli hakim. Bir de Afrikalının dediğini anlamadığı halde, taci
Erkek olmak çok tehlikeli olmaya başlamadı mı? Haberlerde izliyorum, 10 yaşındaki çocuğa gözlerin güzel demiş, mahalleliden dayak yemiş. Çağır polisi. Gözlerin güzel demek taciz mi? Daha önce de diş hekimi linç edilmişti, ondan önce de emekli hakim. Bir de Afrikalının dediğini anlamadığı halde, taciz ediyor, bana bakıp gülüyor diye ortalığı birbirine katan bir kadın vardı.

Olan gerçekten mağdur edilenlere olmuyor mu?

Kadınım bu arada.
0
gelmeistemem
(12.07.21)
amerika'da bir cok yerde bu egilimin oldugunu duydum. babalar cocuklariyla disarida yalnizken millet tip tip bakiyor, supheli diye ihbar ediyor vs. Turkiye'ye de geliyor demek ki yavas yavas.
0
robokot
(12.07.21)
bu duyuruyu görünce artık dışarıda çocuktan makas alma vs gibi işlere eskisi kadar girmediğimi fark ettim. doğru tespit.
0
makarnavodka
(12.07.21)
buna bir de karşı cinse en ufak bir yaklaşma ya da adım atma çabasına taciz deme olayı eklendi.
millet hoşlandığı kıza çiçek göndermekten çekinir oldu.

olan mağdur edilene ve uzun vadede aslında kadınlara oluyor.
çünkü erkekler bu nedenle ilişkileri bile ucundan ucundan yaşamaya başladılar.
sahiplenmeyi başa iş almak olarak gören çok ve haklılar da işin kötüsü.

bunun tabii ki cinsler arası diyalog eksikliği gibi sebepleri de var ama artık birinden hoşlanıp baksan dayak yeme ihtimalin varken kim kimle ilişki kurar ki?
0
blatta hiberna
(12.07.21)
konu çok hassas olduğu için insanlar çok gergin. bir erkek olarak ben böyle bir durumla karşılaşmaktan çok korkuyorum.

geçenlerde komşumuzun 4 yaşındaki kızı 3 yaşındaki oğlumla oynamak için bize geldi. kızın hal ve tavırlarından bana karşı özel bir hissi var ki çok normal. 4-5 yaşlarındaki çocuklar yaşça büyük erkeklere özel ilgi besleyebilir, hayranlık duyabilir, aşık olabilir.

neyse annesi ile telefonda konuşmak istediğini söyledi. aradık annesini verdik telefonu konuşmaya başladı. konuşma aynen şu şekilde: "anne ben burda kalmak istiyorum, burty amcam benimle uyumak istiyormuş, ben bu gece onunla yatacakmışım."

o an vücudumdaki tüm damarlarda akan kanı hissettim. ne yapacağımı bilemedim. eşim hemen yanına gitti, telefonu kapatmasını bekledi. kapatınca yan odaya geçip tekrar aradı. böyle bir şey olmadığını söyledi. allah'tan anlayışlı bir aile ve bizi iyi tanıyan bize güvenen bir aile. "sorun değil, kızımız bu aralar çok yalan söylüyor, hayal ettiklerini yaşamış gibi anlatıyor. dert etmeyin." deyip geçiştirdiler.

bahsettiğiniz düşüncelere kısmen katılıyorum. kurunun yanında yaş da yanar gibi bir durum oluşuyor. ya kızlarına inansalardı? ne olurdu ne yapardım, nasıl bir ikna çabam olurdu? çok zor bir durum.
0
burty
(12.07.21)
Kötüye kullanıma çok açık bir durum var. Benim gördüğüm bu.

@burty'nin yaşadığı olay düşük bütçeli korku filmi olmuş.
0
dissendium
(12.07.21)
Bir film vardı jagten miydi neydi adı. Bu konuyu işliyor. Bir hocamız üniversitedeyken sürekli bu konuda dikkatli olmanımizi söylerdi. Kız öğrenci vs sizinle görüşmek isterse odanızda biri daha olsun, şahit olur size vs derdi. Sıkıntılı durumlar kısacası. Yakın zamanda bir arkadaşım da davalık oldu tacizden. Kendisine çok güveniyorum, olaya şahit olmadım ama kuvvetle muhtemel iftira atıldı. Çamur at izi kalsın. Korkunç şeyler ya. Kendini ifade edememek de acayip lanet
0
mezarkabul
(12.07.21)
Konuya ilgi duyanlara şu filmi seyretmelerini öneririm.

www.imdb.com

Bu arada erkekseniz ve yorulduysanız Moskova'da bir çocuk parkında bir banka oturmayın. Metroda veya yolda, annesinin kucağında ya da pusette dahi olsa bir çocuğa gülümseyerek bakmayın. Kendinizi karakolda bulursunuz.
0
Mirket
(12.07.21)
Bu bahsettiğiniz kişilere çok üzülüyorum, iftiraların en ağırı sayılır bence bu. Ama insanların iyice hassas bir hale gelmesini de anlıyorum. Sürekli çocuk tecavüzü, kadın cinayeti vb haberler duyuyoruz ve adalet işlemiyor. Suçlular ceza alacakları yerde destekleniyorlar. Devlet eliyle adalet sağlanmayınca insanlar kendi adaletlerini kendileri sağlama yoluna gidiyor. Sonuçta böyle üzücü bir tablo çıkıyor ortaya. Olan gerçekten madur edilenlere olmuyor mu sorunuza cevaben, hayır olan sadece onlara olmuyor. Hem toplumun birbirine ve adalete duyduğu güvene oluyor hem taciz iftirası ile şiddet görenlere oluyor hem de tacize uğrarken kendisine yardım edecek birilerini arayan ya da devlet yeterince koruyucu önlem almadığı için cinayetlere, tecavüzlere, tacizlere kurban giden insanlara oluyor. Bunları birbirinin doğal sonucu olarak görüyorum.
0
Mossy
(12.07.21)
Benzer bir durumla üniversitede asistanken karşılaşmıştım. Proje gösterimleri için öğrenciler kendilerine uygun zaman aralığını seçip odaya projeyi anlatmaya geliyordu.

Bir kız öğrencinin ödevini incelerken durduk yere "hocam ben zamanında bir asistanı tacizden okuldan attırdım" dedi, nabzım anlık 150 olmuştur. Odada kamera yok, bir de o kadar kötü hazırlamış ki ödevi, 20 vermiştim sadasdasd. Bağırsa, kendimi savunsam bile o an okulda adımı tacizciye çıkartabilirdi.

Benzer taktiği başkalarına da denemiş bu arkadaş. Dolayısıyla artık iletişimi geçtim, iş yerinde yazışmalarda bile iki defa okuyorum göndermeden. Sıkıntılı tip çok.
0
nehara
(12.07.21)
bu duyuruyu okuyunca ben de şeyi fark ettim, uzun süredir herhangi bir yakınımın, akrabamın, iş arkadaşımın vs. çocuğuna belli bir mesafeden daha yakın olmuyorum. eskiden yaptığım yanak sıkma, mıncırma, saç karıştırma tarzı şeyleri de yapmıyorum. buna sebep benim için haberler değil de izlediğim belgesel ve diziler oldu. o yüzden dediğinize katılıyorum. üstelik benzer ruh hali bende de var. anne babası dışında 3. bir kişinin çocukla (yakın aile dostu akrabası olsa bile) çok fazla fiziksel temas kurması beni de "noluyoruz" yapıyor, maalesef. bilinçaltına yerleşti bu.
0
ilgeru
(12.07.21)
İş hayatı, ast-üst ilişkileri gibi istismara açık durumları hariç tutuyorum. Yetişkin-çocuk arasındaki diyalog olması gereken noktaya geldi bence. Biz zaten fazla sırnaş bi milletiz çocuk sevgisi konusunda. Çocuk seviyor diye makas almak öpmek zorunda değil kimse. Anne babasının hoşuna gitmeyebilir, çocuğun ebeveynleri dışında yabancılarla koruması gereken mesafe konusunda kafası karışabilir.. olmayıversin o abartı sevgi gösterisi. Çok da lazım değil.

Yetişkinler arası durum belki biraz kötü anlamda değişti. Bir avrupa değildik hiçbir zaman. Taksici örneği belki kendi elleriyle aşıladıkları antipati yüzünden kötü bir örnek olacak ama, yolcusuyla eskiden girebildiği diyalog artık yok. İki muhabbet etse tedirgin olur kadın haklı olarak. Halbuki bütün gün direksiyon başında, sıkılmış olabilir, konuşkan biridir, gevezedir, şudur budur.. artık bu da kolay değil.
0
IncredibleMau
(12.07.21)
Ah be bacım gel alnından öpücem seni dicem ama şimdi oda tacize girer diye diyemiyorum. Yemin billah korkunç bir durum oldu, hoşlandığım kişiye 2 hafta boyunca açılamadım '' aman yanlış anlar mı, taciz anlar mı, dur yazmayayım, açık açık istemiyorum diyemeyebilir benim anlamam lazım mı gibi, geçende bi duyuru vardı bu şekilde fermuarı açık olan kadına söyler misiniz açık olgunu vs gibi bişeydi, valla afedersiniz donu götünden düşçek noktaya gelip farketmese bile umrumda olmaz, manyağın teki çıkar avazı çıktığı kadar bağırır linç olurum.

Keza geçen hafta başıma geldi, metroda bi kadın oturuyor bende ayaktayım hemen önünde, baktım yanımdaki adam kadının göğüslerine bakıyor sonra kadına baktım yakasında çalıştığı yere ait yaka kartı var isim soy isim ıd no vs yazıyor. Adam hemen girdi instagrama yazı adını soyadını ekledim ne yaptı orasını tam göremedim, diğer sosyal medya hesaplarına bakındı vs vs . Neyse kadınla aynı yerde indik, kalabalıktan dolayı seslendim hanımefendi bakar mısınız diye duymadı, sonra adıyla seslendim baktı, siz kimsiniz nerden biliyorsunuz adımı vs vs diyor, ya diyorum yaka kartınızdan bi adam sizi arattı ekledi sanırım dikkat edin yakanıza asmayın vs yok dinlemiyor manyak. Aman be dedim allah ne belan varsa versin, çok bağırırsın yeri gelince kurtarın beni diye gittim.

Bu își acayip kullanmaya başladı kadınlar.
0
paramolacak
(12.07.21)
çok büyük sıkıntı, ilgi göremedi diye ya da başka bir çıkarı için taciz edildiğini iddia eden kadınlar var. sadece cazgırlıktan karşısındaki insana ne kadar zarar vereceğini hiç düşünmeden bunu iddia eden, hayatta biriktirdiği öfkeyi erkeklerden bu şekilde çıkaran kadınlar var.

the life of david gale benzer bir konuyu anlatıyor.
www.imdb.com
0
orpheus
(13.07.21)
(3)

son zamanlarda kimleri izliyorsunuz/dinliyorsunuz?

hsktr
dinlemekten ya da izlemekten keyif aldığınız sohbet programları/podcastler hangileri? size ne katıyorlar? ilham veriyorlar mı?
dinlemekten ya da izlemekten keyif aldığınız sohbet programları/podcastler hangileri? size ne katıyorlar? ilham veriyorlar mı?
0
hsktr
(11.07.21)
spotify'da olanlar.
* fularsız entellik - immanuel tolstoyevski /genel kültüre ciddi katkısı var.
* emre alkin -emre alkin /piyasa hakkında konuşmaları iyi. kısa ve günlük
* ulus baker -ulus baker /birileri youtube konuşmalarını atmış. ulus hoca iyidir.
* zihnimin kıvrımları -serdar kuzuloğlu /bitti. genel kültüre katkısı var.
* cenk ve erdem atasözleri atölyesi -storytel / bitti. geyikleri her daim taze.
* barış özcan 111mhz -podbee /tek kayıt var. devam eder mi bilmem. ilk kaydı beğendim.
* tedx istanbul - Uucaroglu /tedx istanbul konuşmaları burada. takip edilebilir.
* evrim ağacı ile bilime dair herşey -evrim ağacı /evrim ağacı konuları ilgi çekici
* ted talks daily -ted /ted konuşmaları ingilizce

----ingilizce dinleme & öğrenme üzerine
* easy stories in english
* speak better english with harry
* 6 minute english -bbc radio
* english learning for cruious minds
0
phonex
(11.07.21)
Yukaridakilarin çoğunu ben de takip ediyorum. Ek olarak Nevzat Kaya izlemeye başladım, hastası oldum adamın. Bunu yazmaya geldim sırf.
0
Mossy
(11.07.21)
42 dakika podcast.müthiş bir tarih podcasti. Son bölüm de çok iyiydi.

Socrates dergi youtube kanalı.
Nebuch youtube felsefe kanalı.
Coşkun aralın youtube kanalı eğer izlemediyseniz iyidir.
0
potsdamer
(11.07.21)
(3)

Bu bi isirik mi alerji mi acaba?

e mice
Fikri olan?
Fikri olan?
0
e mice
(10.07.21)
(uzman değilim) allerjide aynı bölgeye yayılmış kızarıklık yoğunluğu oluyor bildiğim kadarıyla.
Ona benziyor. Yine de görüntüye bakılırsa geçeceği umulur çoğu zaman. Kaşımazsan daha iyi olur.
0
Erva
(10.07.21)
haberlerde ibb uyardi tarzi bir haber var onunla ilgili olabilir
0
buenosdias
(10.07.21)
alerji gibi duruyor
0
Mossy
(10.07.21)
(6)

Gelen hediyeler ve elden çıkarma mevzusu?

Amaranta ursula
Selam gençlerSize vakti zamanında gelen hediyeleri elinizden çıkarıyor musunuz? Hayatınızdan çıkmış gitmiş insanların hediye ettiği kitaplar, defterler, tablolar biblolar vs sıkılınca atıyor musunuz? Ya da sizin için neler kalıcı neler gidici? Var mı bı eşiğiniz? Hediyenizin elden çıkarıldığını öğre
Selam gençler

Size vakti zamanında gelen hediyeleri elinizden çıkarıyor musunuz? Hayatınızdan çıkmış gitmiş insanların hediye ettiği kitaplar, defterler, tablolar biblolar vs sıkılınca atıyor musunuz? Ya da sizin için neler kalıcı neler gidici? Var mı bı eşiğiniz? Hediyenizin elden çıkarıldığını öğrenseniz üzülür müsünüz? Ben üzülmem ama acaba fazla mi duygusuz bir tavır bu diye kafam karıştı.

Son birkaç seneden beri eşyalara aidiyet hissetmiyorum. Bir zamanlar kitaplarım benim için çok değerliyken şimdilerde okuduklarımı yük olarak görüyorum. Sanırım biraz pragmatist oldum:/ Sadece geri dönüp bakma ihtimalim olduğu kurama dair kitapları tutuyorum. Şimdi yine bi ayıklama işine girdim. Hediye gelen kitapları elden çıkarmamıştım ama acaba çıkarsam mı diye tereddütteyim. Mevzu sadece kitap da değil bu arada. Sizce doğru mu bu? Ne düşünüyorsunuz?

Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkürler.
0
Amaranta ursula
(10.07.21)
kadinlar bu konuda daha duyarli. ben bir erkek olarak aklima ve kalbime gore hareket ederim.

akil: o esyayi tutmak mevcut sartlar(evin durumu, esya fazlaligi, ihtiyac durumu vs..) icinde mantikli mi?
kalp: esya yada veren kisi benim icin degerliyse mantigi bosver.
0
buenosdias
(10.07.21)
Valla ben birine hediye aldıysam o hediyenin karşıdakini bişekil mutlu etmesi için alırım. Alsın sonsuza kadar saklasın diye değil. Bu yüzden elden çıkarması pek etkilemez beni. Haa bazen moduma ve karşıdaki kişinin pişmanlık duyan biri olmasına bağlı onu uyuz etmek için "ayıp ayıp hediye aldık hemen sattın bu mu bize verdiğin değer" falan diye takılabilirim de amacım direkt karşıya vicdan yaptırıp eğlenme olur. Evet, böyle de cins insanım.

Neyse, ben de eğer gelen hediye pek işime yaramıyorsa alip da istiflemem. Hani direkt gidip elden çıkarmam ancak bir zamandan sonra gözüme çarparsa alıp işine yarayacak birine veririm.

Bunun da doğrusu yanlışı yok bence. Kişiye bağlı, nasıl istiyorsan öyle takil. Hediyenin esas amacı başta da dediğim gibi mutlu etmekse ve bazen de o eşyayı elden çıkarma mutlu edecekse çıkar gitsin takılma bu kadar.
0
j r r tolkien hayrani
(10.07.21)
Şu durumlarda hediyeyi çöpe atabilirim ya da başkasına hediye edebilirim:
-hediyeyi veren kişi benim için artık değerli değildir ve hediye halihazırda işime yaramıyordur.
-hediyeyi veren ile zamanla kopmuşumdur ve hediye bana artık manevi değer ifade etmiyordur.
-hediyeyi veren ile herhangi bir biçimde ayrılmışımdır ve o kadar uzun zaman geçmiştir ki hediye benim için artık hediye duygusunu yitirmiştir, sadece bir eşyaya dönüşmüştür ve evde fazlalık durumundadır.

Hangi durumlarda atmam:
-hediyeyi veren kişi benim için artık değerli değildir ama hediyenin verilişi ya da o gün bende manevi iz bırakmıştır. Herhalde ölene kadar saklarım.
-hediyeyi, veren kişiden bağımsız olarak çok sevmişimdir.
-hediye kullanışlı ve işime yarayan bir hediyedir.

edit: hediye ettiğim bir şeyin elden çıkarıldığını öğrensem eğer özene bezene aldığım bir şeyse ve o kişiye hâlâ değer veriyorsam üzülürdüm hediyemin atılmasına. Görüştüğüm biri değilse ve duygular ölmüşse o zaman zaten önemi yok. Gerçi onda da yine büyük emek sarf edip aldığım bir şeyse ve manevi değeri varsa üzülürdüm.

Hasılı kelam kişiye ve hediyeye göre değişir.
0
Mossy
(10.07.21)
Ya ben hediye beğenmiyorum hiç. Samimi olduğum insanlara ailem/sevgilim gibi direkt sipariş veririm ya da hediye çeki isterim. İşime yarayan şeyi alırım sonrasında elimden çıkarmam. Sürpriz hediye gibi beklentim yok zaten.

Bunun dışında beğenmediğim her şeyi elimden çıkarırım hiç acımam. Duygusal bağım da yok. Boşa yer kaplıyor evde. Vefat eden bir arkadaşım var onun hediyesini saklıyorum sadece.
0
jazzabel
(10.07.21)
bunun doğrusu yanlışı olmaz diye düşünüyorum, çok kişisel bir konu.

hediye konusunda ben biraz anneanne gibiyim, işime yarayacak bir şeyse elden çıkarmayı pek tercih etmiyorum. eski sevgilim tıraş makinesi ve ördekli don almıştı mesela, onu hatırlattıkları için çok hoşuma gittiklerini söyleyemeyeceğim ama "ooo beleş makine" ve "dondur, giyilir" deyip geçiyorum, kız düşünüp almış zamanında şimdi biz ayrıldık diye işe yarar şeyleri niye çöpe atayım?

kitaplarımı da elden çıkarmayı sevmem. bazı romanları yıllar sonra dönüp tekrar okuyabiliyorum. onun dışında zaten küçük bir kütüphanem olduğu için korumaya meyilliyim biraz. atıyorum komşunun 14 yaşındaki çocuğu gelip "abi ben dostoyevski okumak istiyom, sende varmış, versene kitap" dese onunla seve seve paylaşırım kütüphanemi elbette ama zaten çok kitabım olmadığı için bi' nevi "evimde dursun, ben okudum annem-kardeşim-kuzenim okur" diyorum. ha benim için anlamı olmayan, okumaya niyetli olmadığım veya okusam da kıymetli bulmadığım bir kitapsa eğer onu elden çıkarabilirim tabii.

eşyalara aidiyet hissetmemek güzel bir şey bence. ben de biraz senin gibiyim bu konuda, kitaplar dışında sahipliği konusunda öyle çok gaza geleceğim bir şey yok ama gerekirse kitap da elden çıkarılır nedir yani, içinde yazanı almışsan artık kağıt parçasından ibaret bir şey sonuçta. rafta durmasındansa başka ellerde olması daha faydalı olacaksa ayıkla gitsin. çöpe atma ama.
0
der meister
(10.07.21)
Eskiden her şeyi kutsal bir emanet gibi saklardım, sonra yavaş yavaş bazılarını kullanıp yıpratarak, bazılarını başkalarına vererek vs bir şekilde kutsallıktan azat etmeye başladım. Verdikleri duyguya bakıyorum artık, amaan bunu görmek istemiyorum, ya da şurda işe yarar dursun şimdilik eskiyince atarım veya negatif hissediyorum at/sat/ver bir şekilde yoket gibi.

Yazarken düşündüm de ayıp olur diye çok beğenmesem de kenarda duran bir iki şey var ama hediye eden kişilerle yakın mesafe ilişki nedeniyle tutuyorum.

Benim hediye ettiklerimden akıbetini bildiklerim var. İnsan ilk anda hediye hatırına birazcık saygı bekliyor ama sonra boşver deyip geçiyorum. Yani birine verdiğiniz küçük bir hediyeyi haftasında attığını görmek gibi şeyleri kastediyorum yoksa diğer türlü illa sürekli değer versin durumunu beklemiyorum artık.
Zevkler çok çeşitli artık, zorlamak gereksiz. Jest oldu bitti anı yaşadık sonrasını sal gitsin.

Of yine çok uzatmışım, atabilirsin bence yani kısacası.
0
epitaf
(10.07.21)
(15)

Hâlâ aşı olmayanlar

dissendium
Aşı hakkı olup hâlâ aşı olmayan var mı? Aşı hakkı geleli bayağı oldu ama aşı olmaya daha karar vermedim. Aile hekimliği 50 metre uzakta ama erteliyorum sürekli. Aşı karşıtı da değilim. Sadece kalp iltihabı riski korkutuyor biraz. Siz ne zaman yaptırmayı düşünüyorsunuz? "Gençleştim resmen, bu kadar m
Aşı hakkı olup hâlâ aşı olmayan var mı? Aşı hakkı geleli bayağı oldu ama aşı olmaya daha karar vermedim. Aile hekimliği 50 metre uzakta ama erteliyorum sürekli. Aşı karşıtı da değilim. Sadece kalp iltihabı riski korkutuyor biraz. Siz ne zaman yaptırmayı düşünüyorsunuz? "Gençleştim resmen, bu kadar mı fark eder" diyen var mı? Kol ağrısı gibi etkiler hemen geçiyor mu?
0
dissendium
(09.07.21)
kalp iltihabı olayı 26 yaşından küçük erkeklerde görülmüş, onun da bir oranı vardı.

Ben yarın sabah ikinci dozu yaptıracağım. İlk aşının etkisi iki günde geçmişti, ikinci dozu göreceğiz. Öyle gençleştim diyecek bir şey yok ki :D vücudumun virüse karşı bişeyler geliştirebildiğini tahmin ediyorum sadece, o biraz rahatlatıyor.

Bu arada covid geçirenlerde de uzun vadeli nefes problemleri, bilinç bulanıklıkları vs. var, bizzat 33 yaşında bir arkadaştan duydum kendisi covidi nefes sıkıntısı çekerek atlattı, sonrasında da işime odaklanamıyorum diyordu. 3 ay falan geçti şu an daha iyi ama hastalığın da fena etkileri olabiliyor yani.
0
nhk ni youkosu
(09.07.21)
Kol ağrısı gibi etkiler kişiden kişiye değişiyor. Ben aşıdan birkaç saat sonra aşılı kolumun üstüne yatıp uyudum sabaha kadar, koluma biraz şiddetli bastırmadıkça ağrı falan yoktu.

Etrafımda en az 6-7 kişi öldü, hepsi de yaşlı ve/veya hasta değillerdi. Arkadaşımın arkadaşı, sağlık sorunu olmayan 30'lu yaşlarında biri öldü. Ben bilime güveniyorum ama onu geçelim, 38 yaşımda koronadan ölmek mi, 50-60 yaşımda bugünkü aşının uzun vadeli yan etkilerini görmek mi diye tartınca aşıyı tercih ederim :)
0
kobuzchu kiz
(09.07.21)
kalp iltihabı riski milyonda 12 gibi bi orandaydı. Hastalığı asemptomatik geçirenlerdeki kalp hastalığı ya da ileride yaşanan nefes darlığı gibi sorunların oluşma ihtimali bile çok daha fazla. Aşı yine daha kârlı yani bu durumda.

Ayrıca faz 3 çalışmaları bitmedi diye sağa sola yazanlar var, buraya da gelirler belki birazdan. Aşıların faz 3 çalışmaları geçen sene yapıldı ve sonuçları yayınlandı. Girip bakabilirsiniz. Denek falan olmuyorsunuz aşı olunca.

Yan etkisi olarak da bende sadece kol ağrısı oldu ama benim birkaç arkadaşımda bi iki günlük hafif ateş, halsizlik falan oldu. Ama bu dediklerim hep doktor ve birkaç ay önce iki doz sinovac olmuşlardı, 3. doz aşısında oldu yani. Benim de 3. doz aşısıydı ama işte kol ağrısı dışında olmadı. Çok da şiddetli değil tabi yan etkileri ama bi iki gün halsizlik, hafif kas ağrısı falan olabilir aklınızda olsun.
0
nundu
(09.07.21)
Hala sinovac var alman olmak zorunda degilsin.

Asi benim icin de asiri gereksiz, bulasacak bir ortamim yok. Hatta normal nezleden,alerjiden de kurtuldum maske ve kolonya sayesinde.
0
divit
(09.07.21)
Annemle babam olmadi, ben oldum ilk doz biontech. Seeettiiiimin kol agrisi haric tum yan etkileri gosterdim. Ilk gun ates max 37C ye yukseldi ve ilk 3 gun grip olmus gibiydim. Sonra gecti. Ama kalp ritminde bi bozukluk var gibi hissediyorum, dinlenme durumunda bile bi carpinti oluyor ara sira ve bazen ani bi saplanma oluyor geciyor. 2. doz hakkim temmuz sonunda ama oncesi ekg cektirsem mi bilemedim.
0
e mice
(09.07.21)
ben acayip sagliksiz biri olarak aynen senin gibi kalp iltihabi veya hik diye dusup olme korkusu yasadim. sonucta asi olmanin olmamaktan daha iyi olacagini dusunup oldum.

ilk gun belli belirsiz kol agrisi, sorun yok. ikinci ve ucuncu gun kas agrilarindan belimi oynatamiyordum, hasta sayilmaz ama keyifsizdim ve enerjim dusuktu. kademeli olarak duzeldi.

saka yapmiyorum, anksiyetemin de etkisiyle ben "birazdan kalbim durabilir ve olebilirim" korkusuyla gecirdim ilk gunleri. anneme demistim sabah ise gitmeden falan kontrol et nefes aliyor muyum diye, o da ciddi ciddi etmis fjdkdod.

simdi asi oldugumu bile unutmus durumdayim yani hicbir sey olmadi. haaa uzun vadede yan etkisi cikarsa da bilim sehidi sayarim kendimi, asi olup olsek kimse bahsetmez bile asi karsitlarina koz vermemek icin, oyle sessiz sedasiz gideriz.

bence bir sey olmaz ama ya baksana İsrail butun ulkeyi asilayali aylar oldu, bir sey cikmadi. kalp kasi iltihabi da cogu kisi icin zaten tedavi edilen bir sey sanirim.
0
der meister
(09.07.21)
Aşı olmanın faydaları aşı olmayıp covid geçirmekten daha iyi. Fayda zarar oranı böyle. Aşınızı olun, amerika tüm herkesi biontech’le aşıladı bir b*k çıksa orada çıkar olay olurdu infial yaratırdı zaten. 3 doz aşı oldum ben, zımba gibiyim yani, yan etki falan yaşamadım :D
0
helena
(09.07.21)
Ben de aynı kaygılarla erteledim de erteledim. Tam da az önce "artık alayım şu randevuyu, ne olacaksa olsun!" derken duyuruya denk geldim. Güvendiğim tek şey Amerika'da ve Avrupa'da insanların biontech ile aşılanmış olması. Kendi devletime güvenmiyorum ama herhalde onlar kâr-zarar, yan etki hesabını iyi yapıp öyle vurmuşlardır aşıyı diye kendimi ferahlatıyorum.
0
Mossy
(09.07.21)
neden gençleşeyim aşı bir virüs için sonuçta.
yan etki olmadı.

doğru dürüst dışarı çıkabiliyorum. biraz daha kapalı ve endişeli kalsaydım ruh sağlığımı tamamen kaybedecektim. hareketsizlikten zaten akciğerler küçüldü, yağlandık, eklemler güçsüzleşti vs.bu saatten sonra salgına tahammül edebilmek ve ölmemek için başka seçenek göremiyorum.
0
jimjim
(09.07.21)
yalnızca 2 gün kol ağrısı oldu. yumruk yemişim gibiydi.

Kalp iltihabı riski kovid sonrası daha yüksek. Yani aşı olduğunda bu riski düşürmüş oluyorsun.
0
zimbirik
(09.07.21)
kol ağrısı olayına millet neden bu kadar takılıyor? tetanoz aşısı da sağlam ağrı yapar. yapılan çalışmalarda aşının doğrudan kalple alakalı sıkıntı yarattığı tespit edilemedi. aşı öncesi-sonrası kalp hastalıklarında anlamlı bir fark yok.
0
silah taciri
(09.07.21)
2.5 ay önce Corona gecirmis biri olarak 19 temmuzda asilanabiliyordum en erken; 19 temmuz sabahına randevu aldım. Aynı şekilde Avrupa ülkelerinden birinde vatandaşlığım var; burada henüz covid gecirenlere üç ayda bir aşılama gelmemisken diğer ülkede bu sistem başlamıştı, orda da 23 temmuza moderna için randevu almıştım.

Ben hastalığı çok hafif atlattım; koku ve tat duyularım gitti, 5. gunde tat duyum geri gelmişti, iki hafta sonunda hiç Corona olmamış gibiydim. Buna rağmen en hafif hali bile emin olun ki çok hem psikolojik hem de fiziksel olarak insani çok yoruyor. İkinci defa geçirmiş olma fikri bile beni ürkütüyor.

Dolayısıyla hastalığa karşı elimizdeki tek silah asiyken, aşının yayınlanan sonuçları çok büyük oranda guvenilirken (evdeki herhangi bir ilacın prospektusunu okuyun, çok daha ağır yan etki ihtimallerini orda da goreceksiniz) ben aşı olmamayı düşünemiyorum.
0
fraise
(09.07.21)
ortopedi ameliyatı olduğum için şu an ekstradan eklem ağrısı çekmek istemediğim için olmuyorum ben.
0
jepa
(09.07.21)
Zatürree aşısı ile kıyaslarsak onun 4te 1i kadar yorgunluk yaptı. Ailecek çürük dnalı olmamıza rağmen çook hafif sıkıntılar verdi. Bence mutlaka olun
0
photo85
(09.07.21)
olmak istemeyen iş arkadaşlarım var. kendisine 6 metre yaklaştığımda maskesini yüzüne çeken iş arkadaşım da var. ben uzun uzun okuduktan sonra mrna aşısı olmaya karar verdim, öncesinde kararsızdım. normal enerji seviyelerime gelmem birkaç günden fazla sürdü, yalnız. aşıyla böyle oluyorsam, dedim... bana aşılanmamak biraz sorumsuzca geliyor. benim fikrim sadece, tabii...
0
e haliyle
(09.07.21)
(21)

doğum günleriniz nasıl geçer?

Mossy
Herkesin cevabını merak ediyorum ama özellikle o günü yalnız başına geçirmeyi sevenler varsa aranızda, onların cevaplarını daha çok merak ediyorum. (Öncelikle yalnız geçirenler neden yalnız geçirmek istiyor?) Bugüne kadar doğum günleriniz genelde nasıl geçti ve o gün neler yaparsınız?Bonus: En güzel
Herkesin cevabını merak ediyorum ama özellikle o günü yalnız başına geçirmeyi sevenler varsa aranızda, onların cevaplarını daha çok merak ediyorum. (Öncelikle yalnız geçirenler neden yalnız geçirmek istiyor?) Bugüne kadar doğum günleriniz genelde nasıl geçti ve o gün neler yaparsınız?

Bonus: En güzel doğum günü anınızı paylaşır mısınız?
0
Mossy
(07.07.21)
genelde tektim. ilk tek olmayi huznu anaokulunda yasadim herkesinkini kutladik, benimkine sira gelecek diye beklerken okul tatil oldu... dumur olmustum ahahaha

sonralari zaten onemsemez oldum, ben kutlamiyorum diye kiz kardeslerimin kendi aralarinda.pasta alip benim dogumgunumu kutladiklarini biliyorum.
ulan bu nasil is ben yokum dogumgunumu kutluyorlar.
erkekler zaten umursamiyor dogumgunumu bilen kizlar da mesaj atiyor o kadar. zaten genelde calisiyor oluyorum kendim bile unutuyorum dogumgunumu.
en guzel dogumgunu de 99 depremi sonrasi koydeki dogumgunumdu herhalde bi 50/60 kisi vardik. hollandadan rusyadan almanyadan mektup arkadaslarim gelmisti.
0
turbo sadık
(07.07.21)
Ne yalnız geçirmeyi, ne de abartılı eğlence biçimini beğeniyorum. Ama son birkaç yıldır sadece whatsapp üzerinden, hatırlayabilenler kutluyo. Farklı bi doğum günü geçireli epey bi yıl olmuştur.

En güzel doğum günüm lisedeyken yakın arkadaşımın "kuzenime bi şeyler alcam, boyu falan senle aynı sayılır, akşam bi alışverişe gidelim beraber" deyip 'kuzenine' aldığı hediyeleri aslında bana alıyor olması ve benim bunu hediyelerin bana verildiği ana kadar fark etmemem ve akşam bi cafede sürpriz doğum günü etkinliğine sürüklenmem.

Evet. Jeton kare.

Bu arada doğum günün şimdiden kutlu olsun.
0
himmet dayi
(07.07.21)
@himmet dayı heheh teşekkür ederim. Her yıl burada "bugün benim doğum günüm" başlığı açarım zaten, klasiğimdir :D o zaman tebriklerinizi alırım, 10 gün kaldı ^^
0
🌸Mossy
(07.07.21)
Çocukluğumda hep mini partiyle kutlandı aile arasinda.

Doğum günüm belirli günler ve haftalara dahil xd o yüzden kolay unutulmuyor. Varligimdan gerçekten mutlu olduğunu bildiğim arkadaslarimin mesajları cokkk mutlu ediyor. Ancak iş yeri gibi ortamlarda pasta alinip kutlanacak olmasini bilmek aşırı geriyor beni... Hiç hoslanmiyorum.

Eğer hayatımda biri varsa onunla güzel bir yemek yemek isterim. Onun dışında kimsenin yapmacık kutlamalarini görmek istemiyorum (ancak maalesef görüyorum). Hl

Hatta son doğum günümü anlatayim. Arkadaslarima ısrarla "kutlanmasini hiç sevmiyprum.sakin kutlamayin" dedim. Sonra yine de suprizimsi yapmaya çalıştılar. Bir suratim düştü, bir moralim bozuldu... Dedim sevmiyorum demistim. Sonradan çok üzüldüm onların da keyfini kaçırdım diye

En güzel doğum günüm yok galiba
0
abuzer
(07.07.21)
kendime Bremen'e 2 günlük seyahat armağan etmiştim 2015'teki doğum günümde. çouchsurfinğ'de anlaştığım arkadaş da nehir kenarında bir köşkte oturuyormuş, gitmeden anlamamıştım. terasını komple benim için ayarlamıştı. hem o 2 gün hem nehir yanı teras keyfi baya iyiydi. ryanair kampanyalarına denk getirmiştim gidiş dönüş uçak 18 euro idi. bir de festivale denk gelmişti ki her şey dahil maks 70-80 Euro'ya süper bi 2 gün geçirmiştim. en janti doğum günüm odur. ama genelde sade geçer.
0
dnzbrs
(07.07.21)
En güzel mi bilmiyorum ama lisede sınıf arkadaşlarım aralarında para toplayıp doğum günümü kutlamıştı. Pasta almışlardı. Hatta o günkü harçlıklarını harcadıkları için biraz aç bile kalmışlar. Hoşuma gitmişti düşünmeleri, fedakâr olmaları. Kız arkadaşım da pasta yapmıştı bir kez. O da güzeldi. Ailem de pasta almıştı birkaç kez. Birkaç iyi geçen doğum günüm oldu. Ama yaş ilerledikçe eskisi gibi olmuyor. Ben o günü sakin geçirmek istiyorum. Hatta olaysız bitsin istiyorum. Biraz çekingen davranıyorum. Bunun yaşla ilgili olduğunu düşünüyorum.
0
dissendium
(07.07.21)
ben bu konuda cok uzun yazabilirim. dogum gunu ve dogum gunu kutlamasina farkli gozle bakiyorum. burclarla filan hic isim yok mesela.

bundan 10 sene oncesine kadar herkesin dogum gununu caba gostermeksizin ezbere bilirdim. rastgele insanlar da olabiliyor bunlar. bir gun eski bir tanidigi gordum barda. sen dogum gunlerini hatirlardin benimkini hatirliyor musun dedi. bir dakka dedim ve onu bir arkadasimin yanina goturdum. arkadasima "dogum gununu soyler misin lutfen" dedim. (ikinci arkadasimin dogum gunu tanidik olan ile ayni gundu - 16 subat)

facebook cikana kadar insanlar cok deger veriyordu hatirlanmaya. sonra duvardan duvara yazmalar basladi ve herkes herkesinkini zaten biliyor oldugu icin cok onemsenmemeye baslandi. ben de biraktim bir yerden sonra.

su anda sadece cok yakinlariminkini kutlarim. o da oyle gece 12'den sonra filan degil gayet ertesi gun gun icinde (yegenlerim haric onlar benimkini 12'de kutluyor)

yeni tanidiklarimin dogum gunu ne zamandir hic bilmiyorum. onumde parti yapmadiklari surece kutlu olsun bile demem. cunku bunun onemsendigini dusunmuyorum. onemseyecek kisilerinkini kutluyorum.

bir gun bir "yakin" arkadasim dogum gunumu kutlamayi unuttu. "yani sen kutlamiyorum dedin ondan cok sey yapmadim" dedi. yahu kutlamadan kastim toplanma idi (kendisi her dogum gununde yemek organiza eden bir sahis)

ortalama 20-25 kisi kutluyor. kim kutlamadi diye aklima bile gelmiyor. ama yakinlarim bi zahmet kutlasin istiyorum :)

nasil geciyor? cok alelade geciyor. 12'de sevgili kutluyor ilk. sonra yegenler ve 20 yillik arkadas. aksamina da iciliyor (opsiyonel) pasta masta yasini zaten gectik (gene de arada aliniyor, olsun. pasta severim :D)

son birkac senedir toplu hicbir dogum gunu etkinligim olmadi (kendimin)

bu sene patronum (yunan) eve turkce mesajli cicek gonderdi hic ama hic beklemiyordum (birkac gun once gelmesi daha da surpriz yapti olayi) yani mutlu oldum tabi (birkac hafta once tatsiz olaylar yasamistik)

unutamadigim dogum gunum sanirim suydu: sene 2004 yurtta kaliyoruz. ben aksamlari calisiyorum part time. oda arkadaslarim hic kutlamadi ya da yarim yamalak kutladi hatirlamiyorum. dogum gunm ama 12'yi gecti saat yurda dondugumde.

kapiyi actim mumlar, karanlik, iyi ki dogdun...

dedim ki: bi dakka, ama benim dogum gunum gecti

arkadasim dedi: ulan demedim mi size bu kesin buna laf edecek diye sfdlsjfsldf

oyle tatlis bir andi. oyle...
0
supergirl
(07.07.21)
dogum gunlerim sene gectikce berbatlasiyor hele bu yili hatirlamak bile istemiyorum. cocukken ailecek kutlardik teyzeler dayilar vs okulda da arkadaslarimizla kutluyorduk onlardan genel olarak memnundum ne abarti ne bir sey sadece toplanmak icin bahaneydi ve hediyeler mutlu ediyordu. artik olmuyor

tarihim kotu hava genelde yagmurlu ruzgarli vs oluyor cok ic acici degil
0
ala09
(07.07.21)
Tam doğum günümün olduğu gün, son senelerde yalnız odamda içip film izleyerek geçirmeye başladım. Çünkü canım kendim. Öncesinde de kendime hep hediyeler alırım.

Doğum günüm öncesi/sonrası eski şirket, lise, üniversite arkadaşlarımla basit bi yemek yeriz.

En güzeli de, üniversitedeyken arkadaşım bir sürü kişiyi bir partide toplamıştı. Partinin amacı başkaydı ama bir anda benim partim haline gelmişti.
0
jazzabel
(07.07.21)
Valla ben de ne ozellikle yalniz gecirmeyi ne de ozellikle gidip birileriyle olmayi istiyorum. Nasil denk gelirse artik oyle giriyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(07.07.21)
29 yaş havuza atlamalı içip gebermeli parti
30 yaş evde tek başıma uyuyarak geçmişti
31 yaş arkadaşlarla rakı
32 yaş bekarlığa veda gecemi doğum günüme denk getirdim
33 yaş eşim tüm arkadaşlarımı toplayıp sürpriz yapmış kalamış parkında goygoy
34 yaş pandemiye denk geldi evde oturduk
35 yaş pandemiye denk geldi evde oturduk

En sevdiğim doğum günüm evde uyuyarak geçirdiğim.
0
suicides underground
(07.07.21)
Ağustos ayında olduğu için okul arkadaşlarımla hiçbir etkinliğim olmadı zaten sosyal bi tip değildim ama belki okul olsa en azından bir hareket olabilirdi.

Hayatımda bir kez evde doğum günü partisi yapıldı akrabalar birkaç arkadaş vs geldi hatırladığım tek anı; gelen en güzel hediyenin tam verilecekken veren kişinin elinden kayması sonucu kırıldığı an :/
gecesi 17 Ağustos depremi yaşandı yabancı ve kendi evimden çok daha yüksek ve desteksiz bir evdeydim çok korkmuştum. Çocuk kafası kıyamet kopuyor sanmıştım :):):) bir de o günlere dair güneş tutulmasını izlemeye çalıştığım bir an kalmış zihnimde.

Bu travmayla ilgili değil ama sonra hiç doğum günü kutlamadım.
Facebook kullandığım zamanlarda gün yaklaşınca profilimden doğum tarihi bilgisini gizlerdim kimse görmesin sayfam gerekesiz kutlama mesajlarıyla dolmasın diye.

99 dan sonra ilk kez bu yıl tam gününde olmasa da hemen bitişiğindeki hafta sonu minik tatilli bir etkinliğimiz var umarım güzel geçer.

Nice yıllara :)
0
mutekebbir
(07.07.21)
Ben etrafımdaki insanların doğum günü için bir ay önceden hediye bakmaya başlarım. Pastayı kendim yapacaksam nasıl yapacağıma, hazır alacaksam nerden nasıl alacağıma, kutlamayı nasıl yapacağımıza karar veririm. Özenirim yani.

Ama benim doğum günüm gelir, doğaçlama, öyle baştan savma kutlamalar, bir gün kala sana ne hediye alalım diye sormalar. Tamamen soğuyorum. Bir gün kala hala ne yapacağını bilmiyorsan, ne hediye al bana öyle alel acele sırf almış olmak için, ne de laf olsun diye doğum günü kutla.

Kastettiğim abartılı şeyler değil, ama en azından düşünme kısmında özenilmeli. 1. derece yakınlardan bahsediyorum bu arada.
0
hrvl
(07.07.21)
Ben kendiminkini pek önemsemiyorum. Etrafımdaki sevdiğim insanlar için bir farklılık yapmaya çalışıyorum ama o zamanki şartlara göre.
0
nucleon
(07.07.21)
Hayatım boyunca doğum günleri kutlanan bir insan olmadım. Önem de vermedim açıkçası. Çocukken kutlansaydı belki önermserdim.

Bugün ailem doğum günümü kutladı mesela. Ama benim doğum günüm 10 Haziran. Sürpriz oldu bana da. :)

Peki gerçek doğum günümde ne yaptım? Hiç. Ama bu beni kötü hissettirmiyor. Sadece bir - iki arkadaşım var. Muhakkak kutluyorlar doğum günümü. Belki onlardan biri kutlamazsa biraz burulurum.
0
rahip janick
(07.07.21)
Birazdan yeni yaşıma gireceğim ailem memlekette, manitam uyudu, yalnızım. :( yarın bir şeyler yaparız herhalde. Doğum günlerini de çok severim bu arada.
0
Hallegadola
(07.07.21)
genelde mesaj atmaktan fazlasını yapan olmadığı için yalnız geçirmeyi tercih ediyormuş, umursamıyormuş gibi yapıyorum. heheh.
0
olsa da yesek
(07.07.21)
dogum gunu kutlamayi cooook severim.

universiteye kadar ailemle kutladim. universiteden beri arkadaslarimla kutluyorum. sevgilimin oldugu donem onunla da kutlamistim.

eski sevgilim evime gelmis ve her yere kalpli mum koymus ve bana balon almis. cok tatliydi. onceki dogum gunumde de yarisi sonmus balonlarla kapima gelmisti ahahahhaha.

arkadaslarimla olanlar da cok eglenceli. bir tanesinde best friendimle ictik ictik uyuduk. video cektik bol bol. yilda 1 icen tipler oldugumuz icin baya sacmalamistik. cikolatalar bir yerde, biz bir yerdeydik. asik oldugum kisiyi aramamam icin beni tutmustu ki arayacak halim de yoktu ahahah. video cekmek onemli. sonradan cok guluyoruz.

benim degil ama bu bestimin dogum gunu de superdi. bu sefer bir yakin arkadasimiz daha vardi. sozde beni tutacaklardi o kisiyi aramamam icin ama onlar da kafayi bulunca ara ulan dediler. ben aradiiim, ses kaydi attiiiim, mesaj gonderdiiim... kendimi cok guzel rezil ettim. her yerde balon vardi. ben hepsini patlattim. bundan manyak gibi zevk aldim. sonra agladim agladim agladim. ilk defa viski denemistik. o bizi bozdu. ozellikle beni bozdu. kahve ictim olmadi, su ictim olmadi. midemin icine etmisim bir kere. bolca da pasta cikolata falan yemistim. ertesi gun acilden cikamadim :)) yine de guzeldi.
0
batlegolas
(08.07.21)
Başlasınında kendi doğum gümü de kutlamayı sevmem. O nedenle şimdiye kadar hiç kutlamadım yaş 30.
0
paramolacak
(08.07.21)
Doğum günlerini önemsemiyormuş gibi yapıp 1 yıl daha geçti diye içimden hüzünlenirdim. Gelen mesajlara cevap ver, pasta ye. O ruh halini dağıtmaya karar verdim. 1 ay önceden aileme doğum günümü nasıl kutlayacaksınız, bana ne alıcaksınız diye geyik yapmaya başladım. Artık doğum günümde ortalarda zıp zıp zıplıyorum. Ailem de bana uydu bir ay şamata yapıyoruz. Şakadan daha çok hediye istiyorum. Yalnız bir doğum günü geçirirsem de samimi olarak kendime hediyeler almayı, şımartmayı düşünüyorum. Belki hayır hasenat yapabilirim.
0
birbuket
(08.07.21)
doğum günümü yalnız geçirmeye özellikle bir düşkünlüğüm yok.
tam aksine, eğlenceli geçenler insana daha çok yaşam enerjisi veriyor bence.
özellikle çocukluğumda hep çok güzel partiler yapardı annemler.
palyaçolar hediyeler mi getirmedi, barbie bebekli pastalar mı yapılmadı...
akla gelebilecek her şekilde kutlandı doğum günüm.
o yüzden bana hep eğlenceyi ve neşeli olması gereken bir günü çağrıştırır doğum günü.

35 yaşındayım, bugüne kadar sabahlara kadar eğlendiğim doğum günlerim de oldu, sabahlara kadar çalışarak geçirdiklerim de.
belli bir ritüelim ya da düzenim yok bu konuda ama yalnız geçirmek bence biraz morali aşağı çekebiliyor.
doğum günü kutlanması gereken bir şey çünkü.

çocukluğumdakiler dışında bugüne kadar en çok eğlendiğim doğum günüm, birinci ve en fazla ikinci dereceden yakın olduğum arkadaşlarımın olduğu kalabalık bir grupla asmalı'da yemek yedikten sonra sabaha kadar meyhane, nargileci, sahil falan dolaşıp eğlenip sabaha karşı bir arkadaşımın evine gidip kaldığımız doğum günümdü.
sabah yine hep birlikte kahvaltı yapmıştık.
grupta yeni tanışanlar olmasına rağmen gece boyu ve sabah tek bir kişi bile erken ayrılmadı, başladığımız kadroyla süreci tamamladık.
asmalı'da yemek yediğimiz yerde yan masadakiler doğum gününü duyunca kalan yarım şişe rakılarını bana hediye etmişlerdi, şişeyi hâlâ saklarım.

bir de, lisedeyken arkadaşlarımın harçlıklarını birleştirerek bana radyolu, çok güzel bir pikap aldıkları doğum günüm vardı.
kendilerince prodüksiyon yapmışlar.
annemle işbirliği yapıp benden gizli odama taşımışlar, paketlemişler falan.
ben eve gitmek isterken sürekli birileri oyaladı.
meğerse okulda neredeyse herkesin haberi varmış, bilerek lafa tutulmuşum.
ben de doğum günüm diye insanlar benle ilgileniyor sanmıştım, hiç uyanmadım o yüzden :)

sonra o kocaman paket açıldı, bütün gün boncuk strafor topladık odada.
ama çok eğlenmiştik, pikap da hâlâ çalışıyor.
0
blatta hiberna
(08.07.21)
(9)

30 yaş civari hanımlar-olgunluk sorusu

abuzer
Arkaslar s.a 29 yasindayim. Yasitlarimin 3 cocuu var. Ben hala annemin kucağına yatip saatlerce sırtımı ovduruyorum. Babama ,su getir, karpuz kes gibi simarikliklar yapıyorum. Tabii yılın 2-3 ayı birlikte oldugumuz dönemde oluyor bunlar. Normalde tek yaşıyorum. Yine de çok olgunsuz geliyorum kendime
Arkaslar s.a 29 yasindayim. Yasitlarimin 3 cocuu var. Ben hala annemin kucağına yatip saatlerce sırtımı ovduruyorum. Babama ,su getir, karpuz kes gibi simarikliklar yapıyorum. Tabii yılın 2-3 ayı birlikte oldugumuz dönemde oluyor bunlar. Normalde tek yaşıyorum. Yine de çok olgunsuz geliyorum kendime xd hiç öyle evlenmiş, ev idare ederken, çocuk bakarken hayal edemiyorum kendimi(öğretmenim). Tabii başa gelince hepsi yapılır da, anladıniz işte... siz ne durumdasiniz?
0
abuzer
(07.07.21)
27 olacağım önümüzdeki hafta, 30 civarı şartını karşılıyor muyum bilmem ama ben de böyleyim. aileyle olan muhabbet başka bence, o ailenizin kendi dinamikleridir. benim ailem de ben de çok sevecen ve birbirine bağlı insanlarız. o yüzden dediğiniz türde şeyler sıkça yaşanıyor. ama kendini evlenmiş, çocuk bakarken, evli insan sorumluluğu almış halde ben de hayal edemiyorum. öyle bir şeye hazır hissetmiyorum kendimi. muhtemelen hiçbir zaman da hazır hissetmem. evlilik belki ev arkadaşlığı tarzında iki tarafın birbirini yorup darlamadığı bir şekilde yürütebilirim, fedakarlık yapmadan ve beklemeden. ama çocuk... çocuk sahibi olmak tam bir korkulu rüya benim için. beni hayata küstürecek bir şey.
0
Mossy
(07.07.21)
37 yaşındayım 1 oğlum var ama bu şımarıklıkları ben de hala yapıyorum hiç olgunlaşmadım :) çocukla çocuk gibi kavga ediyorum falan eşim müdahale ediyor :)
Geçmeyince geçmiyor.
0
sta
(07.07.21)
kadını erkeği yok bence :) yaşım 32 ama ben de kendimi hicbir zaman klasik baba rolünde göremiyorum.

arkadaş olur benden en fazla.
0
boyle buyurdum
(07.07.21)
eşim de ben de 35 yaşındayız, geçende ikimiz de kediyle kavga ettik (kedinin yaşını bilmiyorum, sokaktan geldi eve çöktü aşsljkdşajda ama o da var bir 2-3, hala topla oynuyor) tabi kendisi bizi iplemedi, döndü kıçını topuyla oynamaya devam etti :D bence olgunluk böyle 3 çocuk sahibi, evli vs olmayla olmuyor, bazen ufacık çocuktan çok bilge bir söz duyabiliyorsun. olgunluk öyle bir şey işte bence.
0
pasp
(07.07.21)
ayni durumdayim :) babama su getir, karpuz kes muhabbeti haric. oyle desem bulundugu yerden bana ucar herhalde :D ama bence bu olgunsuzlukla alakali degil ya pek cunku hayatta aldigim cok agir sorumluluklar var ama anne-baba yeri, bi tek onlara karsi simarma luksu baska bi sey :D
0
e mice
(07.07.21)
29 yaşında kimin 3 çocuğu var yahu?
0
suicides underground
(07.07.21)
27 bitecek birazdan nişanlıyım. Ama halen daha ben de sizinle aynı moddayım napcam bilmiyorum. :)
0
Hallegadola
(07.07.21)
Aynı, ben evlendim ama olgun değilim. E
0
izmitcan
(08.07.21)
29 yaşında kimin 3 çocuğu var :D benim yalnızca bi kaç tanıdığım 1 çocuk doğurdu o kadar :D
0
zimbirik
(08.07.21)
(6)

dondurulmuş karides

dafuq
marketten dondurulmuş karides alıp deneyen var mı? evde tava yapmak için gideri var mı sizce?
marketten dondurulmuş karides alıp deneyen var mı? evde tava yapmak için gideri var mı sizce?
0
dafuq
(07.07.21)
Evet ben sık sık yapıyorum. Metro marketten alıyorum genelde. Hiç yerli almadım, beyaz veya büyük boy almanı tavsiye ederim. Biraz soğuk suyun içinde çözdürüp kullanabilirsin.

Afiyet olsun.
0
giovanne
(07.07.21)
Lezzetinde sorun yok da aspiratör çalıştığı halde kokusu çıkmıyor evden iki gün.
0
ultranil07
(07.07.21)
Hep o sekilde yaptim, saniyorum ki cogu mekan da zaten oyle yapiyor. Metroda ithal buyuk karidesler gayet leziz bence. Market karidesi derken kocaman marka ufacik cim cimler pek lezzetli olmayabilir
0
gibicibicis
(07.07.21)
Carrefour'da dondurulmuş karides satıyorlar açıktan. Paketli jumbo boylardan bile daha büyük... Onlara bayılıyorum, gerçekten çok lezzetli.
0
Mossy
(07.07.21)
ben tereyagi ve sarimsakla soteliyorum (victor levi'de kesfettim bu lezzeti) sonra ekmek banip yiyorum.

kokusu biraz zor cikar evet ama arada bir neden olmasin.
0
supergirl
(07.07.21)
Güzel oluyor ama buzu açılmadan attığımda tavaya inanılmaz suyunu bıraktı o tereyağıyla karıştı felan kötü oldu, o yüzden ilk buzunu çözdürüyorum, temizlenmemişse temizliyorum sonra tereyağ pul biberle soteliyorum aynı mezecilerdr yenilen gibi oluyor
0
esinikaybetmiscorap.
(07.07.21)
(9)

Kiracıdan nasıl kira alacağım :)

paramolacak
Selamlar,Çok denyo bir soru ile karşınızdayım, 1 yıldır evimde oturan, yani fiziki olarak okullar açıldığı için oturmayan ama kirasını ödeyen bir kiracım var. Kendisi öğrenci, pandemiden dolayı okullar kapalı olduğu için kirasında 150 liralık bir indirim yapmıştım hem öğrenci hemde zaten oturmuyor d
Selamlar,

Çok denyo bir soru ile karşınızdayım, 1 yıldır evimde oturan, yani fiziki olarak okullar açıldığı için oturmayan ama kirasını ödeyen bir kiracım var. Kendisi öğrenci, pandemiden dolayı okullar kapalı olduğu için kirasında 150 liralık bir indirim yapmıştım hem öğrenci hemde zaten oturmuyor diye.

Hiç kira sorunu yaşamadım kendisi ile ilgili, bir geçen ay 2 gün geç yatırdı unuttuğunu söyledi, bende insanlık hali olur böyle şeyler sorun değil dedim, bu ayda dün yatırması gerekiyordu ancak hala yatırmadı, ben hala insalık hali gibi takılmaya devam edeyim mi yoksa bekleyelim mi bi kaç gün daha ? Veya arayayım mı ? Birde ararsam nasıl isticem ne dicem ? biliyorum çok komik ama bu konularca çok denyo olduğum için bilemedim sizden fikir almak istedim.
0
paramolacak
(07.07.21)
Nasıl alırsınız bilmiyorum ama geçen aydan örnek alıp iki günden bir şey olmaz dedi nasılsa diye düşünüyor olabilir.
0
heathen
(07.07.21)
Şey diyebilirsin:

Benimde otomatik ödemem var, senden gelen kirayı otomatik aktarıyorum ödememe. Bu nedenle sen geciktiğinde benim de işim aksıyor. Bu tip gecikmelerin önüne geçebilir miyiz de.

Bu arada bende 3 sene kirada oturdum. Otomatik ödemenin bittiği dönemde tekrar otomatik ödeme yapmadım. O dönem bi iki ay gecikti kira ödemem. Sonra utanıp tekrar otomatik ödemeye aldım.
0
zimbirik
(07.07.21)
Bence de biraz bekleyin, duzenli yatirip bikac gun gec yatirdiginda hemen istemek bana cok itici geliyor
0
balpolen
(07.07.21)
len dur :D daha iki gün geçmiş.
1 hafta geçince arayıp, ödeme yapmam gerekiyordu buradan gelecek parayı bekliyordum dersin.
akbank falan çöktü dün. yani her şey olabiliyor. bi kaç gün iyi kiracı için tolere edilir.
0
rewlack
(07.07.21)
Konuştuk hallettik, konu kilit :) Fikir verdiğiniz için teşekkür ederim :)
0
🌸paramolacak
(07.07.21)
1-2 günün lafı olmaz gibi düşünüyorum. Düzenli ödeyen biriyse.
1 hafta vs gecikirse sorarsın, ben hep günü gününe öderim ama 1 kez banka havuzuna alıp kendi hesabına göndermemiş ev sahibim 1 hafta sonunda aramıştı.
0
lcha
(07.07.21)
direkt araman lazım sonra alışkanlık haline geliyor. iyilikten Maraz doğar
0
all girls dream
(07.07.21)
1 hafta bile gecikse bişey deme. ama yatırdıktan sonra, "kiradan gelen parayla otomatik ödemeler var, aksarsa bende aksıyorum" dersen sonraki ayları garantiye alırsın.
0
etna
(07.07.21)
başlığı okuyunca kiracı 1 aylık kirayı yatırmadı falan sandım. 1-2 günün bence de lafı olmaz
0
Mossy
(07.07.21)
(13)

Nasılsınız? Tatil planlarınız neler?

mezarkabul
Ve son olarak çevrenizde aşı karşıtı var mı?
Ve son olarak çevrenizde aşı karşıtı var mı?
0
mezarkabul
(04.07.21)
Ne olsun valla oyle takiliyorum. Tatil planim yok simdilik. Cevremde de asi karsiti yok.
0
j r r tolkien hayrani
(04.07.21)
Doğu Karadeniz e gideceğiz hanımla.
Hanım aşı oldu. Ben olmadım.
0
allah yazdiysa bozsun
(04.07.21)
iyiyim teşekkür ederim, siz?

31 temmuz'da evleniyorum, sonrasında 8-15 ağustos kaş tatili yapacağız.

çevremdeki herkes hemen hemen aşı oldular.
0
hooiken
(04.07.21)
Hayatım iyi mi kötü mü bilmiyorum, çok ciddi bir ilişkim bitti yok etti beni ama ilk kez casual bir şeylerin içinde buldum kendimi tuhaf. Kariyer olarak da korkumu aşıp yurtdışı yapacağım dedim ve bir yer olmazsa bir başkası çok net olacakmış gibi duruyor kendime güvenim gelkdi mutluyum.

2 senedir tatile gidemediğim için para da harcayamadım, yıllık iznim de birikti. 14'ünde 2. doz aşımı olup 24'ünde antikor testimi olup 3-4 gün denize gideceğim sanırım.

Ağustosta da sadece tarihi yerleri görmek için Yunanistan'a gideceğim. Arkadaştır flörttür falan davet bile etmedim. Akropolis'e Parthenon'a girip tüm gün kaybolacağım içlerinde çok heyecanlıyım.



Çevremde ara sıra aşı karşıtları çıkıyor ama çevremde kalamıyorlar :) şutluyorum.
0
aguen
(04.07.21)
Nasılsınız?
- İyiyim. Keyifler normal

Tatil planlarınız neler?
- Niyet var sadece. Bu ay gidemem. Ağustos düşük ihtimal. Eylül ayında bir deniz tatili olabilir.

Ve son olarak çevrenizde aşı karşıtı var mı?
- Sanırım var. Bir akrabam hiç niyeti yoktu olmaya ama türk aşısı olacağına dair söylemlar var.
0
put it in your appropriate place
(04.07.21)
Fena değil,planım yok, çevremde aşı karşıtı yok ama aşıya tamamen güvenmeyin insanlar var.
0
Mossy
(04.07.21)
İyiyim gayet. Hayatımda ilk kez arkadaşlarımla tatil planı yaptım, hem de iki ayrı arkadaşla iki ayrı yerde. O yüzden çok heyecanlıyım. İki plan da düşük bütçeli olarak ayarlansa da maddi olarak beni aşırı zorlayacak ama dikkatli harcayarak maksimum keyfi almaya çalışacağım, bakalım.
İlk plan çanakkale, assos, izmir olarak çadırlı kamplı
İkinci plan avşa’da sessiz sakin kendi halinde motel tatili olcak.

Tam olarak karşıt değil ama ne gerek var diyerek aşı olmayan yakın bir arkadaşım var, üzülüyorum. Akraba falan da var da onları pek önemsemiyorum.
0
i think therefore i am
(05.07.21)
hayatim berbat ama moralim fena degil. :D siz?

tatil planim yok cunku param yok :)

bir adet var. hollandali arkadasim asi karsiti.

siz de yazin bakalimlimlim.
0
batlegolas
(05.07.21)
Valla ben bir iyiyim bir kötüyüm, pandemiyle vs alakası yok durumun.

tatile birkaç gün güneydoğu turu birkaç hafta da istanbul düşünüyoruz. Bizim için en iyi seçenek istanbul oluyor hep. Benim çocukluğum, ergenliğim istanbulda geçti, karımın da öğrenciliği orada geçtiği için istanbulda tatil yapıyoruz çoğunlukla. Yavru kedilerimizle seyahat meselesini halledebilirsek istanbula gideceğiz işte. kara kara düşünüyorum o konuyu.


Karım genel olarak aşı karşıtı olmasa da, mrna aşılarına karşı hatta tüm corona aşılarına karşı diyebilirim. bense birkaç hafta önce aşı oldum :D
0
🌸mezarkabul
(05.07.21)
tatil arkadaşı bulursam gideceğim, tek gitmek istemiyorum.
0
jelly bear
(05.07.21)
iyiyim yaz ayı çok iyi geldi. her gün mutlu uyanıyorum. riva'ya gideceğiz 3 günlüğüne. sonra yaz okulu başlıyor. bittikten sonra eylül gibi izmir'e gideriz ikinci bir tatil için.
0
xrated
(05.07.21)
birkaç gün İzmir'de takılıp hemen Antalya'ya gidecem. Hem çalışıp hem de biraz tatil yapcam. İnş günde max 8 saatlik bir iş bulurum. İngilizce&Rusçama güvenerek gidiyorum ama Rusça hocam, orda çaycının bile Rusçası var demişti. Ekmek artık aslanın midesinde :/
0
karahan01
(07.07.21)
Cok keyifliyim. Siz?

Yunanistan, Fransa ve Isvicre var bu yaz.

Asi "karsiti" yok. Ezoterik meselelere bence fazla dalmis ve asiya mesafeli duran, sürekli asi olmayi erteleyen birkac kisi var.
0
buf-e kür
(07.07.21)
(17)

Lohusa depresyonu şımarıklık mıdır?

neil manke
evetse neden, hayırsa neden açıklarsak sevinirim.
evetse neden, hayırsa neden açıklarsak sevinirim.
0
neil manke
(03.07.21)
neden şımarıklık olsun, bunu doğuran kadınlar cevaplasın ama empati kurduğumda belki dünyada en mutlu şeylerden biri diğer tarafta bilinmezlik değişim kaygılar, bunun yanında fizyolojik değişimler, hem zihinsel hem hormonlar sebepli duygular çatışması, insan breakdownlar yaşamayıp depresyona girmesin de napsın
0
freebird5406_2
(03.07.21)
Bence değil. Yakınen ablamdan biliyorum. Etrafta bulunan yakın uzak herkesin her şeye müdahale etmesi, çok biliyormuş gibi çocuk her ağladığında, aç bu yedir, acaba sütün mü yetmiyor tarzında konuşması, kadının altına girmiş olduğu sorumluluk, dinlenmeden uyumadan geçen günler, acaba doyuyor mu gazı mı var gerçekten yetemiyor muyum gibi düşünceler, emzirirken göğsü yara olduysa çektiği acılar vs. derken gerçekten zor bir süreç. Eğer bu süreci depresyonsuz atlatan varsa gerçekten helal olsun. He şımarıklığa çevirip bu durumu kullanan var mıdır? Olabilir, bir şey diyemem.
0
hrvl
(03.07.21)
Çok hassas bir canlıya bakmak onu iyi bir insan olarak yetiştirme sorumlulugunda olmalısın
Ben erkek olarak bile lohusa depresyonuna girerdim baba olsam
0
howfaristhesky
(03.07.21)
değildir ama lohusa depresyonunun şımarıklık olup olmadığını düşünmek şımarıklıktır bence. neden değil olduğu konusu freebird+1
0
Mossy
(03.07.21)
Mossy +1
Ayrıca depresyonun herhangi bir türü şımarıklık değildir.
0
amugochi
(03.07.21)
ben hormonlardan kaynaklı olduğunu ve insanın elinde olmadığını düşünüyorum
0
iwillsee
(03.07.21)
Hayır değil. Çocuğum 2 yaşına girecek, anlam veremediğim değersizlik, kaygı, endişe, hüzün halinden yeni yeni çıkabiliyorum. Şımarık bir insan değilim, bu süreçte de şımarıklık yapmadım, ama depresifim. Değişen hormonlar, yaşam tarzı ve sorumluluklara karşılık psikolojik bir denge arayış hali bence. Kimisi 40 günde buluyor dengeyi, kimisi 2 senede.
0
curukturpkokusu
(03.07.21)
Degildir.
Bir daha asla degistiremeyecegin, geri veremeyecegin, iptal edemeyecegin bir varlik hayatina giriyor. Artik hicbir sey eskisi gibi olmayacak. Buyuk bir sorumluluk. Agir bir degisim.
0
brkylmz
(03.07.21)
Içinden bir canlı çıkıyor. Böyle kollu, ayaklı bir canlı. Bu bile başlı başına travmatik. Bu travmayı atlatamayanlar zaten direkt psikoz haline giriyor. Bebegini kabul etmeme, halüsinasyon vs. Bence hamilelik, doğum, sonrası hassas ruhlar için bütünüyle atlatması çok zor süreçler.
0
velvetmorning
(03.07.21)
Hayır, değil.
Yukarıda yeteri kadar nedenleri anlatılmış.
Hele de destek yerine köstek olan yakınları ve kılını bile kıpırdatmayan, şımarıklık olarak gören bir kocası varsa, vay o lohusanın haline.
0
pro9it9is9
(03.07.21)
mossy +1
0
candide
(03.07.21)
Gebeyken kadının vücudundaki vitamin mineral doku vs reservinin bir kısmı bebeği beslemek için, bir kısmı da bebeğe ait dokuları oluşturmak için kullanılır. Yani kadın doğum yaptığında birçok eksiklikle başbaşa kalır. Önce gebelikle sonra doğumla birlikte birçok hormonal değişiklik yaşayan kadın bir de o eksikliklerle birlikte depresyona girebilir, çok doğaldır. Bunu bilip de bunun ardına sığınabilen kadın çok yüksek ihtimalle beceremeyecektir, doğuran kadınlar depresyona girebilirler ama şeytanlaşamazlar, herkesi kendiniz gibi bellemeyin.
0
1bir1bir1
(03.07.21)
doğum yapmış biri olarak yanıtlayayım, değil. duygular hormanlar nedeniyle öyle bir boyuta ulaşıyor ki kontrol edilemiyor, ben edemedim. zamanla geçti ama korkunçtu. ben o sıra eşimle ayrılık ve başka zorluklar da yaşamıştım, onların da etkisi olabilir tabii, prenses gibi yatıp şımarmak isterdim, o da tüm doğum yapmış kadınların hakkı bence (şu an bunları da klavyeye uzanmaya çalışan 11 aylık bir bebekle mücadele ederek yazıyorum)
0
deartheodosia
(03.07.21)
iki-üç ay boyunca saat kur ve her üç saatte bir uyan. Başka bir şey yapma, sadece uyan, sonra tekrar uyu. Yalnızca bu sebepten bile depresyona girersin.
Bir de bu üçer saatlik aralarda başka işler yapmaya çalışmayı dene, arada hiç uyumadan diğer üç saate geç filan. Hakikaten zor.
0
burfak
(05.07.21)
hayır
cevap basit: hormonlar

hormonlar duygu durumunu değiştiren en önemli (hatta tek) şey olmasaydı bile doğum yapmak başlı başına depresyona elverişli bir olay. içinden insan çıkıyor. olmayan bir varlık önce oluyor sonra içinden çıkıyor.
0
rewlack
(05.07.21)
Ben bunu ilk çocuğumu doğurduktan 5 ay sonra yaşadım. İlk 3 ay manyak pompalanmış hormonlar sayesinde ilnsan bir şekilde ayakta kalıp atlatıyor ama ondan sonra sistem bir anda çöküyor. Sebep uykusuzluk, stres; sütüm yetti / yetmedi, çevreden , akrabalardan gelen binbir türlü yorum ve karşılaştırma, bazen ebeveynler arası iş paylaşımının getirdiği hem bedeni yorgunluk hem de insanın haksızlığa isyanı vs. vs. Bir de bunu "şımarıklık" olarak tanımlamak üzerine tüy dikmek valla.
Dediğim gibi ilk çocuğumdu, neyi nasıl yapacağımı tam bilmiyordum (ilkler hep öyle olur zaten), kesintisiz 6 saat uyku uyuyamamak beni çok yormuştu, üstelik annem çok yardımcıydı bana ama mesela kvalide bu yardım konusunda çok laf söylüyordu. Ben de dolduruşa gelip örneğin hafta sonları annemi mümkün olduğunca karıştırmamaya çalıştım, sonuçta sinirli, bağırıp çağıran biri haline dönüştüm. Buna halden anlamaz bir işyeri yöneticisini de ekleyin. Huniyi geçiriyordum kafama. Hala daha o dönemi ürpertiyle hatırlarım.
Şükür buna uyanıp kendimi tekrar anneciğimin ellerine bıraktım, eşim eve gelince zaten yardım ediyordu ama bunun dışında annesini dizginlemeyi de başardı, öyle öyle atlattım.
0
SiyamkedisiZorro
(05.07.21)
lohusa depresyonu dediğiniz şey hormonların anormal derecede dalgalanmasından ortaya çıkıyor bu nasıl şımarıklık olabilir? ayrıca bebeğin doğumundan sonra yaşanan şeyler her ama her anne için çok zor bir süreç insanın depresyona girmesi an meselesi
0
iwillsee
(05.04.22)
(2)

tipten kaybetmek

duyurukullanıcısı
yeni tanıştığım hatunlar sen çok iyi birisin falan deryeni tanıştığım iş dünyasındaki abiler sürekli nasihat vermeye çalışır veya sen bu işlere bulaşma falan deryeni tanışılan erkek bireyler iki selamdan sonra ezmeye çalışır tersleyince köşesine kaçaryeni tanışılan akraba falan 6 yaşındaki yeğen mua
yeni tanıştığım hatunlar sen çok iyi birisin falan der

yeni tanıştığım iş dünyasındaki abiler sürekli nasihat vermeye çalışır veya sen bu işlere bulaşma falan der

yeni tanışılan erkek bireyler iki selamdan sonra ezmeye çalışır tersleyince köşesine kaçar

yeni tanışılan akraba falan 6 yaşındaki yeğen muamelesi yapar

lisede özel günlerde tüm konuşmaları falan ben yaptım sayısalcı olmama rağmen, askerde yemin töreninde hani bir asker bölüğü temsil etmek için komutana herkesin önünde birini çıkartıyor ya genelde ilk gelene veriyorlarmış bizde tüm bölüğü çömeltti hepsini inceledi aradan beni seçti.

peder bey asker dedim nasıl, neye göre karar verdi ki nefret ederim askerlikten ben. dedi tipten anlamıştır.

behzat ç'deki cevdet'in durumu aslında.

bu durum ile savaşmalı ve kendimizi değiştirmeli miyiz? yoksa kabullenip o şekilde mi yaşamalıyız?
0
duyurukullanıcısı
(03.07.21)
Tiple ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Yani yakışıklı-çirkin olmakla... Yazdıklarınızdan anladığım ciddi, ne yaptığını bilen, rotası belli, kendine güvenen bir yetişkin imajı çizmemeniz ve sınırlarınızın belli olmaması. Hatta duyuruyu da "tipten kaybetmek" şeklinde açmanız da bu düşüncemi kuvvetlendirdi. Herkesin böyle davranmasının sebebi, böyle davranılacak biri imajı çiziyor olmanız olabilir yani.

Mesela Behzat Ç. Cevdet demişsiniz. Açtım görsellerden baktım. Bazı fotoğraflar ezik ve pısırık, vur ensesine al ekmeğini duygusu veriyor. Adeta bir küçük Emrah... Bir fotoğrafta da adam gayet ciddi, saygın, cool bir imaj çizmiş. Yakışıklı bir adam aslında ama bakış, duruş, mimikler, saç şekli, seçtiği giysiler vb hepsi bir fikir veriyor o kişiyle ilgili. Mesela kambur yürüyen, elleri iki yanda sallanmış, saçları yağdan yapışmış, kısık sesle konuşan bir insanı dinlerken ilk izlenim olarak ciddiye almazsınız. Çünkü kendine güvenmediği izlenimi verir. Bunun gibi bence.

Ammaa ilk izlenimi de geçip insanların size bu şekilde davranmayı devam da ettirmelerinden anladığım şey bunun süreklilik kazanmasına izin vermeniz. İnsanlara fazla mı tavizkar davranıyorsunuz? Özgüvensiz bir imaj mı çiziyorsunuz? Bunun birçok sebebi olabilir ve düzeltmesi de sizin elinizde.

Bence düzeltilmeli bu çünkü gördüğüm kadarıyla durumdan rahatsızsınız. Önemli olan da bu zaten. İstemediğiniz bir şeyi neden devam ettiresiniz? Hem de düzeltmek kendi elinizdeyken...

Nasıl düzelir diye sorarsanız da özgüven, özsaygı, insan ilişkilerinde sınır çizmek ile ilgili birçok psikolog youtubeda uzun uzun programlar yapıyor. İnsanlarla aramıza mesafe koymayı bilmek böyle tatsız şeyleri önleyebiliyor. Bu konularda yazılmış kitaplar var, gerçekten yardımcı oluyorlar. Onun dışında belki imaj değişikliğine gidersiniz. Kısacası benlik algınızı geliştirmeniz ve saygıdeğer biri gibi hissetmeniz, insanlara da bu mesajı vermeniz gerekiyor hal hareketlerinizle bence.
0
Mossy
(03.07.21)
duzelmez abicim.

Ben su anki sirkete uzaktan basladim. Hic kamera da acmadim, ac dediklerinde de bozuk dedim.
Gunde 3 saat falan konustugumuz oluyor. Gayet samimi sulu konusmalar da yapiyorum.
Enseye saplak haldeyiz ama bana mesafeleri iyi.

Sirkette bey deme kulturu yok ama bazilari bey diyor.
Yasca hepsinden buyugum, tecrube olarak da 10 kat falan deneyimliyim.

Gecenlerde birkac tanesiyle bulustuk.
O gunden beri bana cocuk muamelesi cekiyorlar.
Cunku benim tipim de gayriciddi insan tipi.
Ertesi gun sana bey diyorlar yaa falan dedi kizin biri.
Hani sen kimsin de sana bey diyorlar demek istiyor.

Gorene kadar sorun yoktu.
Gidip estetik olacak halim de yok, boyle gelmis boyle gider.
0
divit
(03.07.21)
(11)

kendi kendinize

absel
ne yapıyorsunuz? ev dışı önerileri alayım.arkadaşlara göre planlar uydurmaktan, son dakika iptallerden yoruldum.
ne yapıyorsunuz? ev dışı önerileri alayım.

arkadaşlara göre planlar uydurmaktan, son dakika iptallerden yoruldum.
0
absel
(03.07.21)
Geçen tam hazırlanırken planım iptal oldu. O gün de nasıl evde durmak istemiyorum sana anlatamam. Bu ara çizgi roman kitaplarına sardım (marvel, anime tarzı değil ) ve dedim ki İzmir’deki kitapçıları gezeyim ben yaaaa diyerekten Karşıyaka’dan başladım Konak ve Balçova’ya kadar yol aldım. İki tane kitap da aldım ama güzel bir doyumdu benim için. Sanırım ilerleyen zamanlarda bir planım daha iptal olsa bu kez halk kütüphanesine gidip kitap okumayı düşünüyorum bu da yurtdışında yaşarken cok sevdiğim bir aktiviteydi.
0
fıytfıyt
(03.07.21)
Sinemaya gidiyorum, yürüyüş playlistimi açıp yürüyorum, fotoğraf çekiyorum, güzel yeme içme noktaları varsa gözüme kestirdiğim, oralara gidiyorum
Bunları özellikle yalnız yapmaya çalışıyorum.

Denk gelince yalnız yaptığım şeyler bara gidip içmek, alışveriş yapmak.
0
Jux
(03.07.21)
mahallede yürüyorum. merdiven çok, oralarda oturuyorum. o sırada bir şeyler okumaca, içmece. kitapçıları dolaşıyorum. antikacılara girip çıkıyorum. kendime iş çıkarıp ya markete gidiyorum ya kargo şubelerine ya nalbura ya kırtasiyeye falan gidiyorum gerekli gereksiz :p sergidir kütüphanedir müzedir vb. yerler görünce girip birkaç saat dolanıyorum. cafelere yalnız gitmiyorum, belki çok sakinse girip otururum ama genelde girmem. genelde boş boş yürüyorum. önceden sürekli tiyatroya giderdim de pandemi sonrası henüz kısmet olmadı. bu döngüye bir de o eklenecek yakında.
0
dnzbrs
(03.07.21)
Amaçsızca yürüyorum bazen. Eskiden sevgilimle çok yapardık. O kadar yürürdük ki; saçmalık derecesinde. Şimdilerde salacaktan iniyorum sahile merdivenlerden, kuzguncuğa kadar yürüyorum sonra geri dönüyorum.tabi bunu aktivite olarak yapmıyorum. Sadece yapıyorum.
0
lüzumsuz adam
(03.07.21)
Normalda 1 saat spor yapardım. sabah erkenden yüzmeye giderdim. Onun dışında market gezmesi falan. Bazen yürüyüş. Son zamanlarda aşırı sıcak olduğundan hiç bir şey yapasım yok
0
grid
(03.07.21)
Benim pek arkadaşım yok canım sıkıldıkça bilgisayarımı alıp dışarı çıkıyorum. Kadıköy bazen Bağdat caddesinde geziyorum çalışıyorum dizi izliyorum vs
0
hakyememyemekyerim
(03.07.21)
Çok klasik olacak ama son zamanlarda Starbucks'ta kitap okuyorum :D Hayatımda bir kafeye gidip kitap okumuşluğum yoktu, bu hafta birkaç kez yaptım bunu ve sardı. Bayaa kaptırıp gidiyorum, not alıyorum. Evde bunları yapamıyordum hep aynı ortamdan bıktığım için. Diğer sevdiğim şey de sergi gezmek kendi başıma. Bazen de bisiklet sürmeye gidiyorum Moda ya da Bostancı. Dün tek başıma Ada'ya gittim, sadece yürüdüm. Yürürken biri seslendi, kahveye davet etti, yaşlı bir amca. Kabul ettim, bahçesinde kahve içtik sohbet ettik. Kendi kendime bir şeyler yapmaya alıştıktan sonra başka insanlar var ya da yok fark etmemeye başladı her şeyden keyif alıyorum.
0
Mossy
(03.07.21)
Birazdan çok güzel bir yerde yürüyüşe çıkıp, en sevdiğim foodtrucktan bir sandviç alıp nehir kıyısında yiyeceğim. Bu planı güya 3 kişi yapacaktık, acil işleri çıktı. Dışarıdaki her etkinliğe tek başıma gidebilirim, pek de keyifli geçer.
0
buf-e kür
(03.07.21)
küçük bir tatil beldesinde yaşıyorum. uzaktan çalıştığım için bazen böyle halkın hala kabul edemediği üçüncü nesil kahveciye gidip sokaktan gelen geçeni izleyip çalışıyorum. eğer işim yoksa ve hava durumu müsaitse bisiklete binip 30- 40 km pedal çeviriyorum. eğer enerjim yerindeyse çıkıp koşuyorum. bu ikisini yapamazsam sandalyemi alıp denize gidiyorum, kitabımı okuyorum güneşin batışını izliyorum. biraz monotonlaşıyor bir süre sonra ama hiç yoktan iyidir. evde oturmanın kime ne faydası olmuş.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(03.07.21)
Sahilde yürüyüş yapmak, bara gidip bira içmek, sinemaya gitmek tek başımayken en sık yaptığım aktiviteler.
0
astrid
(03.07.21)
gezebileceğim sergiler varsa onlara gidiyorum, sahilde yürüyüş yapıyorum, kitabevlerini geziyorum, kedilere mama vermek için evin civarında turluyorum, bir kafede oturup çay kahve içiyorum, tatlı yiyorum :)
0
elma
(03.07.21)
(10)

ezan sesi

biseysorcaktim
bir-iki haftadır yakındaki cami ezan sesini bi kaç kat yükseltti. kışın dahi pencerem açıktı, yani yaz geldi diye farkettiğim bir şey değil.aşırı rahatsız edici. zamansız ve metalik okunuyor. son ses olduğu için de bi şey anlaşılmıyor. normalde ezan ya da selayı seven biri olmama karşın ezan sesini
bir-iki haftadır yakındaki cami ezan sesini bi kaç kat yükseltti.
kışın dahi pencerem açıktı, yani yaz geldi diye farkettiğim bir şey değil.

aşırı rahatsız edici. zamansız ve metalik okunuyor. son ses olduğu için de bi şey anlaşılmıyor. normalde ezan ya da selayı seven biri olmama karşın ezan sesini duyunca sinirle pencereyi kapatır oldum artık.

sizin orada da son haftalarda ezan sesini yükseltmek konusunda ayar çekildi mi?
diyanetten falan baskı kurup tüm camilerde ezanı son ses yapıyorlar sanırım propaganda amaçlı, başka bir açıklaması olamaz bunun.
0
biseysorcaktim
(02.07.21)
evde dizi film izlerken durduruyorum ezan bitince devam ediyorum o kadar çok çıkıyor sesi artık. linç yemeyeceğimi bilsem gidip hocayla kavga ederdim.
0
reanarchy
(02.07.21)
Biz de aynı sıkıntıyı yaşıyoruz. Eşim camiye gidip konuştu çocuk var uykusundan uyanıyor diye, onlar da biraz kısarız dediler ama hiç bir değişiklik yok. Belki siz de bu tarz bir bahaneyle gidip konuşabilirsiniz, bakarsınız işe yarar.
0
fotrsapka
(02.07.21)
Keşke sadece ezan okunsa. Haftanın her günü ezan dışında da bir şeyler okuyorlar sürekli bizim buradakiler rastgele zamanlarda. Ses sonda, bir de üç dört farklı cami var civarda.
0
nehara
(02.07.21)
Telefonla konuşurken dışarıdaysam falan karşı tarafın söylediğini anlamıyorum.
0
integrative
(02.07.21)
aynen son ses açtılar, linç yemeyeceğimi bilsem şikayet ederim +1
0
trajikomix
(02.07.21)
evet biz de rahatsız oluyoruz. hatta ev arkadaşım işteki arkadaşlarıyla bile aynı şeyi konuşmuş. ezan mezan sela sömürebilecekleri her şeye daha bir dört elle sarılıp b*kunu çıkartmak istiyorlar şeklinde yorumladım.
0
Mossy
(02.07.21)
Aynı duyguları 1500 yıldır paylaşıyoruz. İnternetin icat edildiği yıllardan bir flash animasyon ile derdimizi anlatmışlardı. Bekleyin yükleniyor...
www.youtube.com
0
rastinon
(02.07.21)
isterse fısıltıyla okusunlar, ezan denen şeye hepten sinir oluyorum. günde 5 kez, kelimenin tam anlamıyla *her yerde* birilerinin yabancı bir dilde uzun uzun bağırmasının nesi nasıl normal olmuş anlamıyorum zaten. dinde zorlama yok derler bir de. bu zorlamayan hali yani. bi de bunun selası bilmem nesi var. tamamen gürültü kirliliği bence.
0
dnzbrs
(02.07.21)
Ben geçenlerde ezan kötü okunduğu için ilçe müftülüğünü aradım, derdimi kibarca anlattım, şaşırtıcı derecede anlayışlı çıktılar ve bir sonraki ezanı başkası okudu asıl müezzin izinde miymiş neymiş onun yerine bakan kötü okuyormuş.

Siz de şansınızı deneyebilirsiniz bence.
0
chicha_v2
(02.07.21)
Cimer'e yazmanızı tavsiye ederim. Ezanda ki kelimeler artık anlaşılmıyor sadece e ve a harfleri uzatılıyor. Aradım ilçe müftülüğü bana hak verdiler ama nedense yine aynı şeyler devam ediyor. Her vakit bir camii okusa aslında daha mantıklı tüm sesler birbirine giriyor ve hepsi son ses kafayı yemiş bu diyanet. Akp propagandası başka birşey değil
0
yamuhu
(03.07.21)
(15)

Olumsuzun olumludan güçlü olması

mezarkabul
Harika giden bir ilişki düşünelim, bunun kötü ihtimali vardır değil mi?Çok kötü giden bir ilişkinin harikaya dönüşmesi neden yukarıdaki ihtimalden daha düşük? İstatistiksel olarak düşünüp ikisinin de aynı ihtimal seviyesinde olduğunu söyleyebilirsiniz ama biliyoruz ki pratikte hiç de öyle değil.Bunu
Harika giden bir ilişki düşünelim, bunun kötü ihtimali vardır değil mi?

Çok kötü giden bir ilişkinin harikaya dönüşmesi neden yukarıdaki ihtimalden daha düşük? İstatistiksel olarak düşünüp ikisinin de aynı ihtimal seviyesinde olduğunu söyleyebilirsiniz ama biliyoruz ki pratikte hiç de öyle değil.

Bunu, çürük bir domatesin, bir kasa sağlam domatesi çürütmesine ama tam tersi durumun (sağlam domateslerin bir çürük domatesi düzeltmemesine) mümkün olmamasına mı bağlayabiliriz?
0
mezarkabul
(25.06.21)
Entropiye bağlayabiliriz
0
Mossy
(25.06.21)
Bir kasa domatesin çürümesi orada yaşayan bakteriler için çok olumlu bi durum, nereden baktığına göre değişiyor bence.
0
plutongezegendegilmi
(25.06.21)
Sorunun daha net olması için verdiğim örneğe cevap verirken esas soruya neden cevap vermiyorsunuz hocam? Esas soru o değil
0
🌸mezarkabul
(25.06.21)
Oha bu iki cevabı da hayranlıkla okudum. Bir anda kendimi felsefe çukuru içinde buldum. Gerçekten iki cevabı da ayakta alkışlıyorum (ironi değil).

Benim de aklıma ilk gelen şey kaos teorisi oldu. Entropi ile ilintili zaten.
plutongezegendegilmi'nin cevabını ekstra güzel yapan şey, bizim için düzensizlik gibi görünen bir şey aslında kaotik sayıda düzenin bir araya gelişinin bir sonucu. Bir de tabii 'referans çerçevesi' durumu var. Bize göre olumlu olan bir şey başka bir referans çerçevesinde olumsuz olabiliyor. Buradan izafiyete de bağlayıp oradan devam edilebilir. Biraz daha zorlarsak Her şeyin teorisini bile burada aradan çıkartırız gibime geldi. Pardon gaza geldim biraz.
0
himmet dayi
(25.06.21)
Bahçe gibi işte kendi haline bırakırsan kötü hale gelir, bakımını yapmak uğraşmak zaman enerji ister
0
freebird5406_2
(25.06.21)
İyi de hocam ortada esas soru olarak nitelendirdiğin bişey yok ki. Daha çok retorik bir soru gibi duruyor o. Yani demişsin ki "istatiksel olarak eşittir diyebilirsiniz ancak pratikte öyle değil". Şimdi bu açıklama sonrası insan nasıl cevap versin, nasıl aciklasin ki. Karşıt görüş olarak hayır böyle böyle deyip paragraflarca yazsa "pratikte böyle değil" deyip geçebileceksin ve direkt o duruma kendini kapatmış olacaksın. "Evet öyle çünkü şu şu yüzden" desek bu sefer de direkt senin dediğini doğru kabul etmekle hata yapmış olacağız. Dolayısıyla olay @pluton un dediği gibi bakış açısına ve farklı youmlara açık olmayı gerektiriyor. Bu yüzden de net bir şekilde çünkü bu bu yüzden demek zorlaşıyor.
0
j r r tolkien hayrani
(25.06.21)
Esas soruya ben cevap veriyim o zaman. Kötü giden bir iliskinin harikaya dönüsmesi icin cok sayida farkli durumun bir arada gerceklesmesi ve bunlarin sonucunda iliskiyi harika hale getirmek icin gerekli olan güven ve sadakatin olusmasi gerekir. Bunlar da genelde efor ve zaman isteyen seylerdir. Harika giden bir iliskinin kötüye dönüsmesi ise bazen tek bir olaya, söze, harekete, davranisa bakabilir. Olusmasi icin aylar yillar gerektiren güven bazen bir saniyede yok olabilir. Dolayisiyla böyle bir durumun yasanmasi istatistiki olarak daha yüksek ihtimallidir.
0
karanlik yanim
(25.06.21)
j r r tolkien hayrani, hocam, domates örneğini yazmadığımı düşünün, cevap olarak "ilişkinin bozulması başkaları için çok olumlu bi durum, nereden baktığına göre değişiyor bence" benzeri bir cevap gelir miydi sizce?

atar yapıyor gibi anlaşılmamıştır umarım pluton hocama sorduğum soru. sadece konunun esasından kayıyoruz gibi geldi domates örneğine odaklanınca.
0
🌸mezarkabul
(25.06.21)
@mezar
Ben işte domates örneğinde değilim, ilişki örneğindeki sorun esas soru gibi değil, onu demeye çalışıyorum. Hem yönlendirmeli soru sormuşsun hem de diğer cevaba "biliyoruz ki pratikte böyle değil" şeklinde bir yorumla direkt kapatmışsin kendini. Dolayısıyla söylediğin şeyin kesin doğru olduğunu varsayip cevap vermemizi bekliyorsun ki yanlış olan bu.

Yani demişsin ki "Xin olma ihtimali Y nin olma ihtimalinden neden düşük?". Boyle bir soru çok garip bir soru. O ihtimalleri nasıl ölçüp X<Y sonucuna vardın? Onu geçtim neden karşıt cevabı kabul etmiyorsun belki senin ölçümlerin yanlıştır? Hal böyleyken bu tip bir soruya cevap vermek cidden zorlaşıyor çünkü senin dediğini direkt doğru kabul edip ona göre açıklama yapmaya çalışma oluyor sadece bu.
0
j r r tolkien hayrani
(25.06.21)
hocam, istatiksel olarak eşit olabilirler ama her şey teorik değil, işin pratiği var bir de. bu düşünceme rağmen siz veya pluton hocam deseydi ki, hayır katılmıyorum, bir itirazım olamaz. sadece domates, soru değil sorumu daha iyi ifade edebilmek için verdiğim bir örnekti.
0
🌸mezarkabul
(25.06.21)
Çünkü kadınlar unutmaz :)
0
respect
(25.06.21)
@mezar
Hocam işte zaten katılmadığımızı söylüyoruz :D Bunun da ötesinde bu şekil bir sorunun en baştan bir varsayıma dayandığı için seni gerçek cevaba ulaştıramama ihtimalinin yüksekliğine de vurgu yapıyorum çünkü böyle bir soruyu okuyan kişi sadece olaya tek yönden bakabilir. İstatistiksel olarak eşitlik olayından ziyade diğer olasılık Y>X de olabilir. Hatta pratik dediğin kişilere onların ilişki anlayışına, neyi olumlu neyi olumsuz gördüğüne göre vs de değişir.

Onun da ötesinde olay beklentilere, harika tanımına vs bağlı oluyor. Yani bence direkt şu yüzden demek biraz zorlama olur. Yanlış anlaşılmasın bu arada benim tepkim de atar şeklinde falan değil, hani arada yaparım ancak burda direkt bir cevaba ulaşma çabanı görüyorum ancak bu ulaşma çabası da sadece tek taraflı o sıkıntı olabilir diye belirteyim dedim. Yani tek yönden kendini kısıtlaman ulaştığın cevabın gerçek cevap olmamasına sebep olabilir o kotu.
0
j r r tolkien hayrani
(25.06.21)
Domateslerin (özellikle kokulu, kekikli, zeytinyağlı olanlarının) genel olarak ilişkilerden daha ilgi çekici şeyler olduğunu not edip cevaba geçeyim:

Kötü giden ilişkiyi düzeltmenin en kolay yolu beklentini düşürmektir. İlişkiye beklentiyle başlarsın, gerçekler bunu karşılamaz, karnındaki kelebekler uçar gider. Vücudumuzdaki kelebek rezervleri de oldukça sınırlı olduğu için hesabını karşıdan sorarız, halbuki adamın ne suçu var.

Gerçi bazı densizler durduk yere beklentiyi yükseltiyor. "Ay ben kruvasansız kahvaltı yapamam" diyen gotik kız, açık büfe kahvaltıda 3 tane haşlanmış yumurtayı, taze soğanla birlikte, masaya döktüğü tuza banarak yutunca çok kötü olmuştum. O an iç anadolulu olduğumu hatırlayabilseydim belki şimdi boy boy çocuklarım vardı. Nasip kısmet bu işler.
0
plutongezegendegilmi
(25.06.21)
Domates degil ama bina diye dusunebilirsin. Insa etmek yikmaktan daha zordur. Hemen her seyde bu boyle. Diger bir deyisle soylenildigi gibi entropi.
0
dunal
(25.06.21)
İlişki bir denklem. Sonucun olumlu olması için belirli şartlar gerekiyor. Buzun içine tohum atarsan yetişmez, toprağa, suya ve güneşe ihtiyaç var.

Kötü ilişki yanlış kurulmuş bir denklemdir, buzula tohum atmak gibi. Yetişmesini istiyorsan bir yerden toprak bulman gerekir.
0
Jux
(25.06.21)
(4)

Almanca A0 birine kaynak

Mossy
Anadolu lisesi mezunuyum ama okul bitince dille ilgilenmediğim için öğrendiğim her şey sadece kulak aşinalığı seviyesine indi. Şimdi en baştan başlamak istiyorum ama hiçbir fikrim yok kaynaklar konusunda. yardımcı olursanız sevinirim.
Anadolu lisesi mezunuyum ama okul bitince dille ilgilenmediğim için öğrendiğim her şey sadece kulak aşinalığı seviyesine indi. Şimdi en baştan başlamak istiyorum ama hiçbir fikrim yok kaynaklar konusunda. yardımcı olursanız sevinirim.
0
Mossy
(21.06.21)
Sıfırdan başlamak için Duolingo fena değil. Tabii Duolingo sizi belli bir seviyeye kadar getirebilir.
0
himmet dayi
(21.06.21)
uygulama tarzı değil kaynak kitap arıyorum eski usul oturup tek tek grammar vb çalışabileceğim.
0
🌸Mossy
(21.06.21)
Menschen A1.1 ve Menschen A1.2 ile başlangıç seviyesini öğrenebilirsiniz, bu kitaplar internette inanılmaz pahalı ama somalililer bedavaya pdf+ses cdslerini dağıtıyor.
0
nahtoderfahrung
(21.06.21)
Kitap için benzer soru sorduğumda şunu önermişlerdi:
Her Yönüyle Modern Almanca www.amazon.com.tr
0
himmet dayi
(22.06.21)
(8)

aşk meşk sohbet :)

batlegolas
selamlar :)soyleyin bakalim, ask konusunda sansli misiniz?kac kere reddedildiniz?kac kere reddettiniz?reddedilmenize ragmen askiniz ne kadar daha surdu? tekrar denediniz mi?platonik ask benim yasam bicimim oldu arkadaslar. rezalet derecede sanssizim. bakalim sizler ne durumdasiniz.ben k,24. yakinda
selamlar :)

soyleyin bakalim, ask konusunda sansli misiniz?

kac kere reddedildiniz?

kac kere reddettiniz?

reddedilmenize ragmen askiniz ne kadar daha surdu? tekrar denediniz mi?

platonik ask benim yasam bicimim oldu arkadaslar. rezalet derecede sanssizim. bakalim sizler ne durumdasiniz.

ben k,24. yakinda 25 olacagim.
0
batlegolas
(17.06.21)
Kurduğum iletişimlerin gidişatı ve şekli yüzünden "ret etmek ya da reddedilmek" gibi aksiyonlarım hiç olmadı. Ama hiçkimseyle de sevgili olayım, ilişkim olsun istemedim. Casual diyebiliriz buna daha çok. Platonik falan da yok hâliyle.

Hayatımda işi olan kişi zaten kalıyor bir şekilde, olmayan ise kendi kendini baştan eliyor, ben bir şey yapmıyorum.
0
Avoiding The Puddle
(17.06.21)
birine bir kere kaptırdım mı bir daha unutmuyorum. sonra gelene engel olmuyor bende, ancak önceki de gitmiyor. ilişki içinde sadakati bozmuyorum, asla bozmam.

o yüzden hep önceki ilişkilerimden ötürü, keşke bitmeseydi, diye düşünüyorum.

baya kötü durumdayım yani. e26
0
heeresgruppe
(17.06.21)
aşk merakım yok, 1-2 kere reddedildim çünkü max 1-2 kere birine yazmışımdır. bu da %100 şanssız biri olduğumu işaret ediyor sanırım :D
0
nahtoderfahrung
(17.06.21)
eskiden kimseleri beğenmezdim, sanki olan erkek arkadaşım en iyisiymiş gibi gelirdi hahah.

reddedilme noktasına getirmemeye çalışıyorum durumu. hiç yaşamadım o yüzden.

reddetme değil de arkadaş sohbetine döndürme veya çok az ilgilenme oluyor bende.

şanslı olduğumu söylerler , kısmet işi bu işler tabi.

K,24
0
bugun hava gunluk gureslik
(17.06.21)
15 kere çok rahat reddedilmişimdir bi 10 kere de reddetmişimdir herhalde çok takmaya gerek yok kişisel algılamamak lazım o kişinin istediği kişi o an sen olamayabiliyorsun kendi özelliklerini de kendin seçmiyorsun ben artık öyle bakıyorum ve uyuşabileceğim kişileri arıyorum
0
lata
(17.06.21)
Ben genelde platonikte kalamıyorum, beklemek veya uzaktan uzağa umut etmek hiç bana göre değil. Birinden hoşlandıysam kısa süre içinde gidip açık açık hislerimi söylüyorum, biraz arsız biriyimdir bu konularda. Söyleme dediğim ilanıaşk değil elbette, sadece açıkça onunla ilgilendiğimi belirtiyorum. Bu şekilde beş kişiye açıldım şu ana kadar, sadece biri reddetti beni. O reddeden de iyi ki reddetmiş, şu an düşününce oldukça saçma geliyor bana ondan hoşlanmam.

Birkaç seneyi bir hayli hızlı geçirdim ama açıkçası son yıllarda kimseye ilk adımı ben atmıyorum. Kadınların ilk adımı atmamasından şikayet eden erkeklerde bile cepte görme ve önem vermeme durumu oluşuyor ne yazık ki ilk adımı atınca, bunu bizzat deneyimledim ve artık gelenleri değerlendiriyorum sadece. Bu konularda şanslıyımdır biraz, hangi ortama girsem bir sürü talibim çıkar nedense. Artık şöyle yapıyorum: aralarında hoşlandığım varsa onunla arkadaş gibi görüşmeye başlıyoruz, iş yolda haliyle flörte dönüp en sonunda da sevgililik şeklinde sonuçlanıyor.

Çok uzattım cevabı ama şunu da diyeyim, açıkça reddettiğim bir kişi oldu sadece. Diğerleri soğuk tavrımdan durumu anlayıp hemen uzaklaştılar ama bu ruh hastası takıntı yapıp bir türlü ondan hoşlanmadığımı sindiremedi, beni uzun süre uğraştırdı.
0
kedimedi
(17.06.21)
ilişkiler üzerine bu kadar düşünme, platonik aşk diye bir şey yok özgüvensizlik ve obsesyon var. beğendiğin adama yürürsün, muhabbet ilerlemiyorsa salarsın gider. ben de 27 olacağım -kadınım-, eskiden aşırı kasardım öyle mi oldu böyle mi oldu diye, şimdilerde bu kadar kafa yormaya gerek olmadığını anlıyorum valla. Herkes birilerini reddediyor, birilerince reddediliyor, ghostluyor, ghostlanıyor. Beni beğeneni ben beğenmem, benim beğendiğim beni beğenmeyebilir ismail yk gibi yoksa ben zurna mıyım diye kederlenmenin manası yok :D şanssızım diye düşünüp üzülme bence, bir gün aynı frekansta olduğun biri ile karşılaşırsın illa ki.
0
Mossy
(17.06.21)
önceden reddettiğim sayı reddedildiğim sayıdan fazlaydı. sonra uzun ilişkiler yaşayıp piyasadan uzak kaldığım bir dönem oldu. o dönem bittikten sonra biraz daha atılgan olmak istedim çünkü eski seksapelim kalmamıştı alsjdk.
atılgan olduktan sonra çok ret yedim, hatta daha bu sabah yedim sonuncuyu. erkek arkadaşı varmış, vurucu bir ret sayılmaz ama red reddir tabii...
0
Jux
(17.06.21)
(4)

dırdır ömrü gerçekten azaltır mı

dafuq
karı dırdırı, koca dırdırıveya dırdırcı bir müdür, patronbu gibi insanlar gerçekten ömrü azaltır mı?bana öyle geliyor ki böyle dırdırcı insanların yanında yaşayan insanlar zamanla içe dönük hale geliyor. eğer vurdumduymaz birisi değilse bu dırdır psikolojilerini bozuyor, bazı hastalıklara sebebiyet
karı dırdırı, koca dırdırı
veya dırdırcı bir müdür, patron

bu gibi insanlar gerçekten ömrü azaltır mı?

bana öyle geliyor ki böyle dırdırcı insanların yanında yaşayan insanlar zamanla içe dönük hale geliyor. eğer vurdumduymaz birisi değilse bu dırdır psikolojilerini bozuyor, bazı hastalıklara sebebiyet veriyor ve gerçekten ömrü kısaltıyor.
0
dafuq
(03.06.21)
Kesinlikle azaltır. Dırdır dediğin sürekli negatiflik yani.
0
roket adam
(03.06.21)
Azaltir mi bilmem ama hayat kalitesini düşürür. Bu da hayattan zevk alma esigini düsürür, bu da boşa zaman gecirmeni saglar. Cunku enerjin düşer.

Misal ben az stresli ve az maasli ve cok kendine zaman ayirmali isleri, cok stresli ve cok maasli ama kendine zaman kalmayan islere hep tercih ettim.
0
Filinta61
(03.06.21)
evet
0
Hallegadola
(03.06.21)
Azaltır, nepnet
0
Mossy
(03.06.21)
(35)

Sizce Zeynep ismi nasıl?

sevimli yukarı norveç mahallesi
Ablam doğum yapacak yakında, kız bebek bekliyoruz. Bebeğinin ismini Zeynep koymak istiyor ama çevreden bu ismin çağ dışı olduğuna ilişkin yorumlar alıyoruz, ''Kızınıza bu ismi verdiğinizi duyan sizi dinci bir aile zanneder kesin.'' diyenler de mevcut. Ablam zarif bir isim olduğunu düşünüyordu ama ge
Ablam doğum yapacak yakında, kız bebek bekliyoruz. Bebeğinin ismini Zeynep koymak istiyor ama çevreden bu ismin çağ dışı olduğuna ilişkin yorumlar alıyoruz, ''Kızınıza bu ismi verdiğinizi duyan sizi dinci bir aile zanneder kesin.'' diyenler de mevcut. Ablam zarif bir isim olduğunu düşünüyordu ama geleneksellik ve dincilik üzerine çok fazla yorum alınca tereddütte kaldı. Siz ne düşünüyorsunuz?

Edit: Yeni isim tavsiyesi vermezseniz sevinirim, sadece bu isim özelinde soruyorum.
0
sevimli yukarı norveç mahallesi
(02.06.21)
Bence muhteşem bir isim.
0
messina123
(02.06.21)
Bence kötü isim de dinci olmak ile alakasını çözemedim ben.
0
j r r tolkien hayrani
(02.06.21)
bu sitede aşırı seveni var, her kız çocuk isim sorusuna baya bi kişi Zeynep yazıyor ama bence çok eski bi isim ve fonetiği güzel gelmiyor. Hayatta tanıdığım tüm Zeynepler de çok itici insanlardı (şans tabi bu). Bilmiyorum ben eski isimler sevmem zaten de, Zeynep iyice itici geliyor bana
0
nundu
(02.06.21)
zeynep biraz ayrılıyor geleneksel isimlerden sanki. bir sümeyye rabia değil :)

onun dışında çok fazla koyulan isim seçmek bana biraz tuhaf geliyor. çok anonim.
0
xrated
(02.06.21)
Bence klasik bir isim, tanıdığım tüm Zeynepler'i çok severim, dolayısıyla ismi de seviyorum, dincilikle hiç ilgisi olduğunu düşünmüyorum.
0
(02.06.21)
Harika bir isim.

Zeynepler hep akkı başında akıllı insanlar olmuştur. Her zaman olgun düzgün ve çalışkan. Yamuğuna daha denk gelmedım varsa bile o da ıstısna olsun.


Bazen bunun için bile kızım olursa zeynep ismini koyasım gelir.
0
mobydick
(02.06.21)
tatlı bi isim bence de ama muhafazakarlıkta merve seviyesinde falan, hafif yani:)
0
theseachange
(02.06.21)
Güzel isim hatta klas. Ne yeni nesil saçmalıklarından ne de ayşe, fatma, emine gibi köy çağrımışı yapan isimlerden değil. Ben seviyorum.
0
anarsika
(02.06.21)
peygamberin kızının adı. dolayısıyla dindar ailelerin tercih ettiği isimlerden ve böyle bir çağrışım yapması normal. elbette her aile bu sebeple koymuyordur ama 'dinle ne alakası var' denilecek kadar da alakasız değil bence.
0
asisamus
(02.06.21)
oyle bir soruki herkes birsey yazabilir, ben normalde yazmam ama nickinde Norvec gordugum icin geldim, zaafim var Norvece:)
gelelim soruya:
Zeynep nedir yaa, yapmayin etmeyin, dinden falan bagimsiz soyluyorum, zaten demode bir isim, 10 sene 40 sene sonra fulldemode olacak.. sahsi tavsiyem EYLULdur, incedir, naiftir, kibardir, naziktir, cicek gibi isimdir..
0
alttaraf
(02.06.21)
Zeynep bayağı kötü bence. Köylü kız imajı var.
0
Mossy
(02.06.21)
Herhangi bir din ile hiç bir alakam olmamasına rağmen ben çok severim tanıdığım bütün Zeynepler über güzeldi. Kızım olsa Zeynep koymayı isterdim.
0
mirty
(02.06.21)
Mis gibi çiçek gibi bi isim.
0
matilda
(02.06.21)
Hoş bir isim olduğunu düşünüyorum, özellikle köylü bulanlara pek anlam veremedim açıkçası.
0
kedimedi
(02.06.21)
Zeynep ismi birilerine göre dinci bir isim ise, bu çevre de herhalde çocuklarına dinden uzak isimler seçiyor olmalı.
Genel olarak bazı zenginlerin çocuklarına nasıl isimler verdiklerini ekşideki başlıkta ayrıca zaten görüyoruz.

Zeynep , "babasının süsü" demektir.
Demek ki bu isim aslen abd destekli olan işidçi ve sadece kafa kesmeyke meşgul bir örgütle bağlantısı yok.

Arapçaya dair her şeyi İslam'ı hatırlattığı için eleştirmekte ayrı bir zihniyet.
Akla şu İstiklal Marşı'nın arapça okunması meselesini hatırlattı geçen senelerde. Ortalık ayağa kalktı. Yok arapça okunmamış vs. bir sürü laf. Oysa istiklal marşında arapça kelimeler oldukça yoğun olarak bulunuyor.
0
Erva
(02.06.21)
Kötü bir isim değil aslında ama bu kadar çok sevilmesine anlam veremiyorum, fonetiği de anlamı da sıradan ayrıca Arapça isimdense Türkçe isimleri tercih ederdim çocuğum olsa. Normal bir isim bence.
0
Josephine.
(02.06.21)
sahane isim. bu aralar da moda herkes iki isim koyuyor zeynep-bilmem ne.
0
turbo sadık
(02.06.21)
Geleneksel ve muhafazakarların taktığı isimlerden olduğuna katılıyorum. Öyleyseniz uygundur tabii, ama değilseniz saçma durur.

Bu arada arapçada zeynep'in anlamı: babasının süsü. Hani modern duruyor falan diyorlar ya direkt arap feodalizminin temsilcisi aslında.
0
roket adam
(02.06.21)
İsmim zeynep ve çok memnunum. İsim değiştirme hakkım olsa bile yine de değiştirmem adımı, çok seviyorum. Bence müthiş bir isim :) dinle falan da alakası yok. Babam ateist ve bana zeynep adını koymuş.
0
sta
(02.06.21)
Hayatımda gördüğüm tüm Zeynep'ler çok tatlı ve güzeldi. Çoğu da gayet modern insanlardı. Belki bana öyle gelmiştir ama bu isme karşı aşırı olumluyum ve ilerde kızım olursa bu isme sahip olmasını çok isterim.
0
ilgeru
(02.06.21)
Zeynep ve Leyla'yı bi salmamız lazım artık. İlla klasik isteniyorsa Belgin koyulsun, ikisinden de güzel.
0
Jux
(02.06.21)
Zeynep ismine dinci diyen kafayı yemiştir, herhangi bir konuda fikirlerine itibar etmeyin.

Çok iyi isim.
0
mg3929
(02.06.21)
simdi ki cocuklari adi mia lia vs oldugu icin kendi yasitlarinda eski durabilir.
0
durgunfoton
(02.06.21)
burada duydum dinci isim oldugunu ilk kez.

guzel isim bence. ismin demodesi olduguna inanmiyorum.

bir de tum cevaplara baktim yazan olmus mu diye ve olmus :)
zeynepler caliskan oluyor evet
0
Kittie
(02.06.21)
Çok kötü asla koyma. Ne kadar Zeynep gördüysem hepsi kalitesiz insanlardı, bir de aşırı çok Zeynep var lütfen bunu yapmayın. Mia bile daha iyi bundan.
0
Hallegadola
(02.06.21)
Dümdüz bir isim. Aşırı çok insanın ismi olmasından başka bir şey çağrıştırmıyor bana.
0
buff
(02.06.21)
Klasik, güzel bir isim ama ben de çok duyuyorum.
0
kaset
(02.06.21)
klasik isimler arasında sempati beslediklerimden biri.

tercih edip etmemek size kalmış ama dincilikle veya toplumun herhangi bir kesimiyle ilişkilendirilemeyecek kadar yaygın ve eski bir isim.
biraz saçma bir yorum olmuş.
0
blatta hiberna
(02.06.21)
Kızıma koymayı düşündüğümü isimlerdendi. Dinle filan ne alakası var anlayamadım. Saçma bir düşünce empoze etmiş çevreniz.

Biz vazgeçtik çünkü 2010-2015 arası doğan 10 kızdan 3ünün adı zeynep :)
0
teritori
(02.06.21)
Zeynep iyidir, çağ dışı ne alaka çözemedim.
çağı yakalamak için Zeyno dersiniz o zaman.
0
neymis
(03.06.21)
Zeynep güzel isimdir çağdışı olmakla ne alakası var anlamadım
asıl çağdaş diye saçma sapan isim koyanlara uyuz oluyorum
0
basond
(03.06.21)
Klasik bir isim ama severim, guzel isim bence.
0
kuehles blondes
(03.06.21)
Belli bir kesime cekilecek bir isim degil cok sacma buldum o yorumu. Ama ayni merve gibi çok klışe bir isim ben koymazdim.
0
pofudukayi
(03.06.21)
Bu başlığa bakana kadar zeynep isminin bir anlamı olduğunu bile bilmiyordum, anlamını öğrenince çağ dışı yorumuna katılmadan edemedim. Ben olsam anlamı babasının süsü olan bir ismi kızıma koymazdım. Tıpkı oğlumun adını oral koymayacağım gibi. Ama ablanız seviyorsa, onun için Zeynep babasının süsü demek değil de ne bileyim benim zarif kızım demek ise koysun tabi ki.
0
evde liyakat kalmamis
(03.06.21)
isim güzel ama çok yaygınlaştı.
büşra, merve, kübra kadar çok duyuyorum artık.

ben bu nedenle seçmezdim.
dinci bir isim gibi gelmiyor bana.
0
noxell
(05.06.21)
(26)

Kiz cocuk ismi

goklerdengelenkarar
Arkadaslar selam. Ilk kizima benim icin ozel olan bir ismi koydum. Ismi Gülce. Esinlendigim siir olsun, esimle aramizdaki bu isimle alakali bag olsun, bu isim kizimiza cok guzel oldu. Simdi kiz cocuk delisi bir kiz babasi olarqk bir kizim daha olacak. Ona da boyle siirle, sarkiyla bir sekilde onu mu
Arkadaslar selam.

Ilk kizima benim icin ozel olan bir ismi koydum. Ismi Gülce. Esinlendigim siir olsun, esimle aramizdaki bu isimle alakali bag olsun, bu isim kizimiza cok guzel oldu.

Simdi kiz cocuk delisi bir kiz babasi olarqk bir kizim daha olacak. Ona da boyle siirle, sarkiyla bir sekilde onu mutlu edecek, kendimizce ozel olacagini disundugimiz bir isim ariyoruz. Ilk kizimiza ozen gostermis, bu kizimizin ismini onemsememisiz gibi olmasin. Bu sefer bulamadim. Benim gonlumden Leyla geciyordu ama esim cok istemedi. Ilk kizimizinki kadar nadir olsun istiyor.

Sizce Leyla guzel bir isim degil mi? Baska isim onerileriniz nedir?

Batici biri olarak bati degil de dogu esintili isim ariyorum. Arap haric.
0
goklerdengelenkarar
(01.06.21)
neva
0
turbo sadık
(01.06.21)
Leyla da farah da guzel

eli$eva :)bkz.shtisel ben de dizide bunu duymustum
elisa gibi bi seye donusebilir. yahudi ismi

inana, maya, lena, lina bu da arap arkadaslardan begendiklerim
rozerin de guzel kurtce olarak
0
ala09
(01.06.21)
Leyla cok guzel bir isim bence.
0
kuehles blondes
(01.06.21)
Valla Leyla çok da güzel bir isim değil bence de. O yüzden eşin begenmemekte haklı. İsim önerim de yağmur olur.
0
j r r tolkien hayrani
(01.06.21)
leyla güzel isim ama şiirle bağlantılı, nadir isim aradığınız için lavinya veya destina’yı da düşünün derim.
0
miranda
(01.06.21)
nadir isim ile basladiysan oyle gitmek lazim, bence hanim hakli.
Leyla guzel isim ama uymuyor gibi..

Isim vermeyi unuttum, "yazgülü".."ü" paterni devam ediyor ve nadir.
0
cooperr
(01.06.21)
Leyla iyi
0
prole
(01.06.21)
Kiziniz bir gun buyuyecek ve verdiginiz isim onda omur boyu kalacak. Anne ve babalar bunu hic dusunmuyor. Leyla guzel bir isim degil. Aslinda Gulce de degil, uzgunum. Isimler kisinin sosyoekonomik durumunu anlatir. Hatta ailesinin muhafazakarlik seviyesini. O nedenle 15 yasinda gelince de, 60 yasina gelince de insanlarin onun hakkinda ilk goruste iyi seyler dusununecegi isimler secin. Durustce yanit vermek istedim.
0
howfaristhesky
(01.06.21)
Leyla bence de iyi. Klasik bir isim. Nadir olan isim koyma telasindakiler aslinda tam tersine moda isimlere yoneliyor ki bu da acayip bir celiski.
0
hot potato
(01.06.21)
soruyu okur okumaz aklımda tek bir isim canlandı: nazende.

benim kendi kızıma koyacağım bir isim değil, fakat sizin anlattığınız kriterlere göre zihnimde canlanan bu oldu.
0
kibritsuyu
(01.06.21)
leyla bence de güzel isim ama bu çok göreceli bi şey ve eşiniz istemediyse bir anlamı kalmıyor :)
kardeşlerin uyumlu isimleri olmasını itici bulmuyorsanız aklıma gökçe geldi.
0
asisamus
(01.06.21)
isimle sosyoekonomik durumun alakası yok. ismi dolduran kişinin kendisidir. o zaman koç holding çocuklarına niye ömer, ali, mustafa gibi isimler koymuş?

gülce güzel isim ama leyla güzel değil bana göre.

beril, beren, suna, nevbahar, hanzade olabilir.
0
xrated
(01.06.21)
Son derece klasik bakisli ve antin kuntin isimlere sicak bakmasam da Onereyim

Simla

Bir dag adi birazda mistik bir tarZi var

He bana kalsa ayse koyarim ben
0
exlibris
(01.06.21)
güzel mi değil mi bilmiyorum da okuduğum kitapta geçiyor şu an. doğu esintili deyince yazayım dedim, belki siz beğenirsiniz: arha (arya'nın doğu muadili gibi geldi bana)

bir de, ilya.
0
levybroo
(01.06.21)
Gülce çok güzel bir isim aslında yanına türkçe olarak duru, derin çok hoş olur. Arap hariç demişsiniz ama nehir ve şiir geldi aklıma.
Birkaç isim daha yazmak istedim:rüya, öykü, gökçe, nil, defne, ekin, bilge
0
oyokbuyoknevar
(01.06.21)
Leyla demeye gelmiştim :)
0
bigbadabum
(01.06.21)
Leyla çok güzel ama kendi önerilerimi de diyeyim.

Nadide
Güzide
Gülru
Aysel
Jale
Jülide

Sağlıkla büyüsün bebeğiniz
0
Hallegadola
(01.06.21)
duyurunuzun sonunu okumadan aklıma Leyla gelmişti. bence Leylanın yaşı yok 5 yaşındakine 50 yaşındakine gidiyor. Gülce ismi de sizin sandığınız kadar nadir değil aslına bakarsanız :) Gülce'ye de uygun olarak duyup beğendiğim , çevrede çok da duymadığım tatlış mı tatlış öğrencimizin de ismi olan Gülfem'i öneriyorum size ben. sağlıkla kucağınıza alın inşallah.
0
dedim ben sana
(01.06.21)
hanzade :)
0
hooiken
(01.06.21)
bana bi hande cagristi sanirim hanzade onerilerinin coklugu sebebiyle. anlami da guzel gülce ile de uyumlu, ablasi gül-ce kendisi gülücük :)
0
in vino veritas
(01.06.21)
(bkz: yosma )

osmanlı döneminde güzel kadınlar için kullanılırmış.
0
yenibenyeniden
(01.06.21)
inci.

kısa ve net.

az ve öz.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(01.06.21)
adın kulağımda bir sır Burçe…
beklemediğim bir an beklemediğim bir şekilde çıkageldin
gülüşlerin âh sarıyor her yanımı gidemiyorum istesemde...
........

Burçe güzel isim, bence değerlendir.
0
krtkartal
(01.06.21)
Şiir olsun ismi. Olmaz mı? Benim kızım olsaydı ismi Şiir olacaktı. Ayrıca Müjgan da çok güzel bence. Hem de şiirde geçiyor.

Leyla ismini çok severim ancak bu ara nedense fazla popüler oldu.
0
suicides underground
(02.06.21)
Attilâ İlhan'ın pek sevdiğim Belma Sebil şiiri aklıma geldi okuyunca. Belma olabilir. Ferda belki...
0
Mossy
(02.06.21)
Duyuruyu dun okumustum. Gece ruyama girdi :)) ruyamda Misra koyuyordunuz kizin ismini :)

@in vino veritas +1 hande guzel isim, anlami da cok hos.
0
invictae
(02.06.21)
(12)

Ekmek süt vb olmadan kahvaltı

Mossy
Yapanlar varsa aranızda, bunlar olmayınca ne yiyorsunuz? Gluten tüketmeyi bırakmayı düşünüyorum. Ekmek olmayınca yulaf süt akla gelir ama inek sütünü de hayatımdan çıkarmış durumdayım. Alternatif bir kahvaltı menüsü oluşturmakta zorluk çekiyorum şu sıralar. Söz sizde.
Yapanlar varsa aranızda, bunlar olmayınca ne yiyorsunuz? Gluten tüketmeyi bırakmayı düşünüyorum. Ekmek olmayınca yulaf süt akla gelir ama inek sütünü de hayatımdan çıkarmış durumdayım. Alternatif bir kahvaltı menüsü oluşturmakta zorluk çekiyorum şu sıralar. Söz sizde.
0
Mossy
(01.06.21)
zeytin peynir yumurta domates maydanoz
sucuk, patates, menemen
0
jelly bear
(01.06.21)
kahvaltıda sadece kahve içiyorum. ekmek ve sütsüz kahvaltı istersen hindi fümeli soğanlı biberli yumurta yapabilirsin. çorba içebilirsin.
0
stewie
(01.06.21)
Her türlü çiğ sebze ve ot, yumurta, peynir, zeytin. Üstlerine çörek otu veya kekik ve zeytinyağı ekliyorum.
0
fotrsapka
(01.06.21)
Kahvaltıda hiç süt içmiyorum. Ekmek de neredeyse hiç tuketmiyorum. Bir de süt çok da faydalı değil diye biliyorum. Süt ve kahvaltı ikilisi çocukluğumdaki reklamlarda kaldı.

Ben genelde haşlanmış yumurta/yulaflı omlet+ 1 kase yoğurt+ peynir+zeytin+domates+salatalık ile yapiyorum.
0
Amaranta ursula
(01.06.21)
haftaiçi kahvaltı yapmıyorum. haftasonları bol sucuk üzerine yumurta kırıyorum 2 ya da 3 tane. yanına domates salatalık yeşillik
0
co2s2
(01.06.21)
Salam-sucuk-sosis, peynir ve yumurta akını çırpıp pişirince ekmek kıvamında olan adını bilmediğim o şey. Yumurta tadı kırılsın, biraz daha ekmeğe benzesin diye un da ekliyorum bazen.
0
IncredibleMau
(01.06.21)
alerjim olduğu için gluten ve süt içeren hiçbir ürün kullanamıyorum (laktozsuz versiyonları da dahil)
mönülerim şu şekilde oluyor genelde(her birini farklı bir gün gibi düşünebilirsin):
* karamelize soğan ve mantarlı omlet, yanına kuzu kulağı, maydonoz, nane gibi yeşil otlar
* viyana usulü patates salatası + haşlanmış yumurta
* menemen
* yeşil biber + yeşil zeytin + siyah zeytin + haşlanmış yumurta + ceviz ( bunların hepsini salata gibi bir kasede yiyorum. üzerine tuz, karabiber, pul biber, kimyon, toz kişniş, limon kekiği koyuyorum)
* avokado + haşlanmış yumurta + ceviz + hindi füme ( bunları da salata gibi kasede yiyorum. baharat olarak da karabiber, fesleğen ve tuz koyuyorum)
*glutensiz brownie (tarifini verebilirim, şekersiz aynı zamanda) + kahve

bir de yeni bir keşfim var, www.trendyol.com
şu paket içerisindeki her şey çok lezzetli. alıp buzluğa atmıştım, bayağı uzun süre idare etti beni. hafta sonu kahvaltılarında yukarıda saydıklarımın yanında ek olarak yiyebilirsin.

eğer karşıya geçersem zapata'dan karabuğday ekmeği alıyorum. onu da tavsiye ederim.

bazı sabahlar ise patatesli yumurta yapıyorum ama bence o biraz kalorili, o yüzden onu sık yapmıyorum.

edit: yukarıda verilen önerilerden paketli olanları satın alacaksan, içindekiler kısmına bakmanı öneririm. hiç aklına gelmeyen ürünlerde gluten olabiliyor. bir de yulaf içeriği, glutenin en büyük taklitçilerinden, onu da deneyerek yemeni öneririm.
0
irene
(01.06.21)
Harika önerileriniz için teşekkür ederim ^^

@irene glutensiz brownie harika olurdu, ne zamandır brownie yapsam diyorum sağlıklı beslenme çabalarımı baltalamak istemediğim için vazgeçiyorum her seferinde.
0
🌸Mossy
(01.06.21)
Sürdürülebilir olarak, yumurta süt ve ekmeksiz olarak, zeytin, yagsiz peynir, domates, salatalik ve maydanoz ile birlikte epeyce kilo vermisligim vardir.

Diger seyler zamanla yapmaya usenilen seyler oldugu icin pek devamliligi olmuyordu. Yumurtayi da kolesterolden oturu birakmistim.

Ki ben agir kahvalticiyimdir, patatesinden sucuguna, yumurtasindan,simitine, boreginden menemenine kadardi, simdi ikisinin ortasinda bir hayat yasiyorum
0
Filinta61
(01.06.21)
-Ceviz
-keçi boynuzu unu ve greçka unu ile yaptığım şekersiz bademli kurabiye
-tatlı patates
0
spankenstein
(01.06.21)
Glutensiz yulaf. Yanina meyveler, kuru meyveler ve findik,fistik... Süt olarak da, bitkisel süt.
0
buf-e kür
(01.06.21)
sabah peynirli omlete yulaf atıp yedim
haslanmış yumurta+lor peyniri karıştırdığım da oluyor.
el blender i ile yulaf+ yogurt+ muz vb yapabilirsin. shake içine taze zencefil de atmaya başladım, çok yakışıyor bence. benim için en sürdürülebilir kahvaltı shake ile yapılanlar.
0
hasmetizm
(01.06.21)
(2)

sürekli huzursuzluk

nadirendeolsa
insanlarla iletişimimi bazen cok kafaya takıyorum. 'ben cok yazdım, o yazsın biraz' gibi kafalara giriyorum. ya da bir şey konuşup söyledikten sonra da keşke öyle demeseydimcilik cok oluyor. aslında eskiden daha da coktu azaldı cünkü pandemi yüzünden yazışma haline döndügü için her şey, bi tık daha
insanlarla iletişimimi bazen cok kafaya takıyorum. 'ben cok yazdım, o yazsın biraz' gibi kafalara giriyorum. ya da bir şey konuşup söyledikten sonra da keşke öyle demeseydimcilik cok oluyor. aslında eskiden daha da coktu azaldı cünkü pandemi yüzünden yazışma haline döndügü için her şey, bi tık daha kontrol edebiliyorum.

en cok da sevgiliyle olunca düşünüyorum. tüh keşke öyle demeseydim, bak tepki vermedi. bak cevap yazmadı gibi dertlenmeler.

bi salıp rahat edemiyorum =) insanın iç huzuru yokken hayatında güzel şeyler olsa da kötüye yorabiliyor.

siz de takar mısınız böyle şeyleri? daha cok arayan taraf mısınızdır aranan ve cevap vermeyen mi? neden
0
nadirendeolsa
(01.06.21)
Evet bende de var ve hayatımın her alanında kontrolcü biriyim. Karşımdaki kişiden beklenilenin dışında (ya da benim yaptığıma denk olmayan) bir davranış geldiği zaman kaygılanırım. Sanırım bunun farkına varmak iyi geliyor, şu an yersiz kuruntu mu yapıyorum diye bir değerlendiriyorum durumu artık. Ona göre davranıyorum.

Şu var ayrıca: Sonuçta siz sizsiniz ve nadirendeolsa karakteri "öyle demeyi" tercih ediyor. Karşıdaki insanın ne düşündüğünü neden bu kadar önemsiyor ki? İçinden öyle gelmiş ve öyle demiş. Cevap gelmiyorsa, karşıdaki kişi nadirendeolsa'nın üslubunu beğenmiyorsa, konuşulacak biri olarak görmüyorsa bu tamamen karşıdaki kişiyi ilgilendirir. Siz kendiniz gibi olmaya, konuşmaya, davranmaya devam etmeli ve bunu yaparken konforlu hissetmelisiniz. Bence...
0
Mossy
(01.06.21)
bunları düşündüğünüz zaman dilimleri için bol bol uğraş bulun kendinize. zaman fazla fazla olunca insan her şeyi takma eğiliminde oluyor ve denge bozuluyor. zihninizi başka şeylerle meşgul etmeniz gerekiyor.
0
Phoebe
(01.06.21)
(4)

Şaman Türkler var mı hala?

sckxyss
Bireysel olarak değil de topluluk olarak hala bu inancı sürdüren toplumlar var mı? atıyorum Kazakistan'da yaşayan x'ler, Rusya'da yaşayan y'ler samanizme iniyor gibi. Teşekkürler
Bireysel olarak değil de topluluk olarak hala bu inancı sürdüren toplumlar var mı? atıyorum Kazakistan'da yaşayan x'ler, Rusya'da yaşayan y'ler samanizme iniyor gibi.
Teşekkürler
0
sckxyss
(29.05.21)
Sahalar var.
0
Mirket
(29.05.21)
hristiyan türkler olmaz mı? gagavuzlar?
0
vizivozo
(29.05.21)
tuva turklerinde yaygin samanizm.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(29.05.21)
www.yapikrediyayinlari.com.tr

Kültürü yaşatan birçok toplum üzerinde yapılmış bir saha araştırması, Türkler de dahil olmak üzere.
0
Mossy
(29.05.21)
(7)

bunlar bir psikolojik problem midir yoksa kişilik özelliği midir

roket adam
1- yetinememe, hep daha fazlasını isteme2- her şeye sonu olan bir projeymiş gibi bakma, her şeyin sonunu düşünme, sonrasına hazırlık yapma3- hayatının kontrolü sende değilmiş gibi hissetme4- genel olarak tüm olumsuz duyguları içinde yaşamak (yani olumsuz bir şey varsa söylememek gibi)genel olarak ke
1- yetinememe, hep daha fazlasını isteme
2- her şeye sonu olan bir projeymiş gibi bakma, her şeyin sonunu düşünme, sonrasına hazırlık yapma
3- hayatının kontrolü sende değilmiş gibi hissetme
4- genel olarak tüm olumsuz duyguları içinde yaşamak (yani olumsuz bir şey varsa söylememek gibi)

genel olarak kendimi mutlu bir birey olarak addediyorum ancak bu saydığım 4 maddenin içten içe beni yiyip bitirdiğini hissediyorum. sizce bunlar kişilik özelliği midir (yani sen busun kardeşim kendini değiştirmene gerek yok, kabullen şeklinde), yoksa psikolojik bir çalışma gerektiren, üzerinde düşünmemi gerektirecek bozukluklar mıdır sizce? özellikle 4. duygu çok ilginç, yani hayatım bu şekilde devam etsin diye etrafıma yansıtmadığım çok fazla olumsuz duygu olduğunu hissediyorum, hani mesela arkadaşınla eşinle alakalı bir şey vardır da neyse üzülmesin diye söylemezsin ya onun gibi.
0
roket adam
(27.05.21)
psikolojik problem diye tanımlamamak gerek bence ama sizi rahatsız ediyorsa ve bunların değişmesi sizi rahatlatacak/hayat kalitenizi yükseltecekse üstüne düşünmek, terapi almak iyi gelir. Olumsuz duyguları içinde yaşamak maddesi belki başka şeylerin ortaya çıkmasında yardımcı olur.
0
Mossy
(27.05.21)
1 ve 2'yi bilemem ama 3 ve 4 bu ülke insanının genel problemi. gelecek kaygısı, yaşam alanımıza ve hayat tarzımıza sürekli müdahale edilmesi, kokuşmuş siyaset gündemi, ekonomik sebepler vs. yüzünden hepimiz aynı durumdayız. ülke düzelmedikçe (ki düzelecek gibi durmuyor) ve yerimizden kımıldamadıkça bu maddeler terapiyle falan düzelmez.
0
sir gawain
(27.05.21)
yukarıda yazılanlar arasında hepimiz böyleyiz fikrine katılmıyorum.
tamam hepimizin hissettiği belli şeyler, kaygılar endişeler var ama ben sizin anlattığınız gibi değilim, çevremdeki insanların çoğu da böyle değil mesela.
hepimiz böyle değiliz yani.
bir anlamda genel problem olduğuna katılıyorum ama zaten o yüzden ülkece terapiye ihtiyacımız var diyoruz.
ülkenin durumuyla bir yere kadar ilgisi olur, ondan sonrası sizin sorununuz.

bunun dışında, kişilik özelliklerinin de psikolojiyle ilgisi olabiliyor zaten.
özellikle üç ve dört psikolojik problem olmasa bile, psikolojik probleme yol açabilecek veya bilmediğiniz bir psikolojik probleme ait olabilecek sorunlar.

mesela hayatın kontrolü neden elde tutulmalı?
kontrol derken neyi kastediyorsunuz?
kontrol etmeniz gerektiğini ve edemediğinizi düşündüğünüz şeyler neler?
bahsettiğiniz olumsuz duyguların kökü nereye dayanıyor?
ailenizde bunları hisseden kim vardı?
bu duygular neler?
ve bunları neden içinizde yaşıyorsunuz?

özellikle dördüncü maddede duyguların dışavurumuyla ilgili bir kaygınız da var.
yani duygularınızı yansıtırsanız hayatınızın bu şekilde devam edemeyeceğini düşünmeniz zaten kontrol duygusuyla da ilgili.
daha çok uzatmak istemem ama bunların hepsi bağlantılı ve tamamen psikolojinizle ilgili sinyaller.
ileride kaygı bozukluğu, panik atak, anksiyete, okb gibi sorunlara yol açabilir.
destek almakta fayda var.
0
blatta hiberna
(27.05.21)
psikolojik değil ama 1.si en büyük problem

senin için değil genel olarak vardığım bir sonuç var
bence tüm bunların/kaygıların sebebi ölüm korkusu/ölüm sonrası
yardım faaliyetleri en etkili çözüm


başka bir örnek vereyim
açıkçası param varken daha dertliydim
çünkü hesabını verme kaygısı, yapcak, değerlendirecek bi şeyler bulamama derdi taşıyordum
değer kaybetmesin diye dert ediniyordum
çoğu evliliğe gitti, bu sefer yardım yapmaya para kalmıyor diye stres yapıyorum
--

2. olması gereken bi şey
3. zaten öyle, planlı olmaya çalışmak yeterli, gerisi tecrübe kazanmak

4. için daha çok dertleşebilirsin ya da prof. destek
0
bir soru sorcam
(27.05.21)
bence hepsi psikolojik. 4. maddenin herkeste olduguna inanmiyorum bazen paylasim yaptigimiz kisileri tavriyla da ilgili. 2.madde kaygili ruh hali bence bu cozulebilecek bi problem
1.si bana derin bi durum gibi geliyor. manevi bosluk
0
ala09
(27.05.21)
bunlar problem değil. ancak tanı kriteri olabilir. bu kriterler var diye de psikolojik problem olduğu tanısı konmaz. ben de ruh sağlığı çalışanıyım. bence günümüz insanının genel sorunları bunlar.
0
mikahakkinen
(27.05.21)
Mutluluk Tuzağı isimli kitabı tavsiye ederim.

Bu tarz konularda düşüncelerinizi, duygularınızı sorun olarak görür ve onlarla mücadele eder, kontrol etmek isterseniz büyürler.

Bunun yerine sizi kaygılandıran bu düşünce ile duyguların zihninize gelip gitmelerine izin verip, hayatınızı anlamlı ve zengin kılan değerler doğrultusunda adımlar atın.

Bu değerleri anlamak için de kendinize ‘hiç bir problemim kalmamış olsa idi hayatta neler yapardım, vaktimi zamanımı neye verirdim’ diye kendinize sorun.
Üstüne düşünün sonrasında bu değerlere doğru küçük adımlar atın.

İlaveten Act (kabul ve kararlılık) isimli terapiyi araştırmanızı tavsiye ederim.
0
psmstc
(27.05.21)
(2)

Sedat peker youtube bölümlerinin metin halini nereden bulabilirim

mrduck
Metin halinin full bir sekilde nereden bulabilirim? Adami dinleyemiyorum hızlı da dinlenmiyor.
Metin halinin full bir sekilde nereden bulabilirim? Adami dinleyemiyorum hızlı da dinlenmiyor.
0
mrduck
(26.05.21)
twitter.com bu hesap her bölümün özetini yayınlıyor maddeler halinde. biraz aşağılara inerseniz ilk videodan itibaren hepsini bulabilirsiniz.
0
Mossy
(26.05.21)
Northern Mariner
(27.05.21)
(5)

Seslendirmen olmak için nereye başvurmam lazım?

ananiyimioguz
Bir kitap okumak olabilir, şiir olabilir, dublaj, reklam veya hikaye anlatıcılığı olabilir..Diyeceksiniz ki ek bir eğitimin var mı? Hayır şan dışında bir ses eğitimim yok. Diksiyonum bazen gereksiz düzgün ama onun için de bir eğitimim yok kendiliğinden böyle oldu. Eksiklerim vardır herhalde.Belki bu
Bir kitap okumak olabilir, şiir olabilir, dublaj, reklam veya hikaye anlatıcılığı olabilir..

Diyeceksiniz ki ek bir eğitimin var mı? Hayır şan dışında bir ses eğitimim yok. Diksiyonum bazen gereksiz düzgün ama onun için de bir eğitimim yok kendiliğinden böyle oldu. Eksiklerim vardır herhalde.

Belki bu haliyle bile iş yapabilirim ama hem eğitimini verip hem de ilgili yerlere yönlendiren yerler varsa onlar bana daha uygun gibi?

Yoksa şuraya şuraya bir mail at, demo isterler, beğenirlerse başlarsın dediğiniz yerler var mı?

Her türlü yönlendirmeye açığım, şimdiden teşekkürler.
0
ananiyimioguz
(26.05.21)
seslendirme ajanslarına

önce bi dublaj kursuna giderseniz demonunz da olur hazırda, network de olur. ajanstan önce böyle bir kurssa gidin.

dublaj=şan/kulak + teknik + diksiyon + genel entelektüel vizyon demek.
kurslardan bir deneyin (diksiyon kursu değil SESLENDİRME KURSU) sonra bakarsınız.
0
rewlack
(26.05.21)
Harun Can'ın tavsiye verdiği videolar vardı bakmadıysan
0
Mossy
(26.05.21)
Federal film akademiyi takip ediyorum instagramdan. Kursları var, bilgi için aradığımda çok ilgilenmişlerdi.
0
Kıllanıcı adı:
(26.05.21)
imaj, melodika, duygu başara, seslendirme evi gibi ajanslarla görüşebilirsiniz.
0
anten
(26.05.21)
cok uzuuun seneler once sadece keyif aldigim icin diksiyon, spikerlik ve dublaj egitimi aldim. bir yerlerde ise girme derdim olmadigi icin kafam rahatti ama gozlemlerim sunlar:

-diksiyonunun ne kadar iyi oldugunu dusunursen dusun aslinda cok hata yapiyosun. o egitimden sonra TRT disindaki haberleri, programlari izlerken yapilan teleffuz hatalarina cildiriyodum. yani egitim sart.

-ses tonlamasini ve vurgularini ogreniyosun. dublajlarda, haberlerde, reklamlarda vs senden beklenenler farkli, ona gore sesini ayarlaman gerekiyor.

-bu islere talep cok fazla, arz ise talebe gore az. sesinin ve egitiminin iyi olmasi cok onemli ama bunlardan ziyade "tanidiklar" onemli.

-o zamanlar (bedava) is yapabilmek icin (yani kase olusturabilmek icin) tecrubesiz seslendirmeciler butun gun ortalikta dolaniyolarmis "biri hastalanir da gelemezse, onun yerine ben seslendiririm" diye. simdi nasildir bilmiyorum.

yani neticeye gelirsek, diksiyon egitimi olmadan yapilacak bir is degil. 'kapak atmasi' gercekten cok zor bir sektor ve 'gercek is' alabilmek icin (hele hele reklam gibi) senelerce surunmek gerekiyor. eger ses tonun gercekten anormal derecede kulaga hitap ediyorsa, bu surunme belki olmaz. zira "iyi" kurslarda, sektorle hali hazirda baglantisi olan / hala calisan insanlar var. onlar sana on ayak olabilir.
0
lamartin
(27.05.21)
(13)

24 saat yetmiyor

tuborg yesili
Aynı anda birçok şey yapma çabam sonucu bunaldım. Hem sağlıklı besleneyim, hem spor yapayım, hem işime hem yüksek lisansa odaklanayım, ama evi de temizleyeyim, e o arada gündemi de takip edeyim, aa kitap da okumadım ne zamandır derken bana resmen gün yetmiyor. Ve düşündüğüm yapamadığım şeyler kaldık
Aynı anda birçok şey yapma çabam sonucu bunaldım. Hem sağlıklı besleneyim, hem spor yapayım, hem işime hem yüksek lisansa odaklanayım, ama evi de temizleyeyim, e o arada gündemi de takip edeyim, aa kitap da okumadım ne zamandır derken bana resmen gün yetmiyor. Ve düşündüğüm yapamadığım şeyler kaldıkça kendime sinirlenip mini bir depresyon yaşıyorum. Akışına bırakıp rahat olamıyorum. Denge kuramıyorum. Ders çalışacaksam ama dışarı çıkmışsam mesela vcidan azabı çekiyorum. Ama eve gelince de yapmam gereken 15262727 tane şey olduğunu görüp seçim yapamıyorum.

Derdim ne olabilir benim? her şeye yetiştiğinizi düşünüyor musunuz ben mi abartıyorum?
0
tuborg yesili
(25.05.21)
Mükemmeliyetçilik olabilir mi?
0
EasyTiger
(25.05.21)
hayır, abartmıyorsun. ben de hem temiz hem bakımlı hem işinde iyi hem kültürlü hem sosyal hem hayatındaki kişiyle ilgilenebilen hem gündemi takip eden hem de geyik yapabilecek kadar boş muhabbetleri bilmek istiyorum. ama olmuyor hepsi aynı anda.

dönemsel olarak biri öne geçiyor bende de. mesela bu aralar beslenmeme süper dikkat ediyorum ama ev temiz değil gibi. büyük ihtimal 2 haftaya evimin sürekli temiz olduğu ama benim de yeterince okuyamadığım dönem gelecek. böyle böyle geçiyor ömür :)
0
noxell
(25.05.21)
O zaman soruma mükemmelliyetçilikten nasıl kurtulurum diye ekliyorum :(
0
🌸tuborg yesili
(25.05.21)
Ben de çok sık derim keşke gün 36 saat olsa diye.
0
Hallegadola
(25.05.21)
Valla bence ders calismamak icin bahane ariyor gibisin. Ders ve is disinda saydiklarinin hepsini yapmaya calissan max 4 saat falan gider zaten. Her gun git 20 dk temizlik yap, 1 saat kitap oku, 1 saat spor yap, 1 saat yemek yap, 20 dk gundemi takip et desen 3 saat 40 dk yapar.
0
j r r tolkien hayrani
(25.05.21)
Outsource edeceksin. Temizlikçi çağır, yemek de yapanından olsun. Benim bir arkadaş catering şirketiyle yıllık para verip anlaşmıştı, her gün 3 öğün yemeği sabahtan getiriyorlardı, mesela, böyle bir şeyler. Sana hoşlandığın şeyleri yapmak kalır.

Tavsiye istememişsin aslında, yukarıyı okuma o zaman.

Valla mükemmelliyetçilik değil, tabağında çok şey var. Mükemmelliyetçiler verimli değildir. Sen mükemmel yapayım değil de her şeye yetişeyim diyorsun. Neyse tamam oku yukarıyı.
0
stewie
(25.05.21)
Önemsiz şeyleri yapmayarak zaman yaratmak gerekiyor, başka hiçbir çözümü yok. Sadece çok önemli şeylere odaklanmaya çalış.
0
hayirsiz
(25.05.21)
Daha yeni DEHB teşhisi alan bende de aynı sorunlar var çok uzun zamandır. Bir araştırın derim. Mükemmelliyetçilik de var.
0
Mossy
(25.05.21)
Böyle giderse burnouta gidebiliyor, relax olup çok da umursamamak lazım.
0
JohnOakley
(26.05.21)
Önceliklendirme yapabilirsiniz.

Şu ikisi öncelikli, yetişirse 3.aksiyon da şu.

Yahut baktınız o gün sadece bir tanesini yapabileceksiniz. Sadece bir tanesini programlarsınız.

Bazılarını günde 2 tane 15'er dakikaya bölüp büyük parçalar olmaktan kurtulabilirsiniz. Örneğin spor temizlik.

Temizlik hsonu sabah, kitap akşam 9-10 (haftada 4) gibi bazı rutinler deneyip işe yarayıp yaramadığına bakabilirsin. Yani deney yapın.

Bir de irade için çok fazla karar alımca gün içinde irademiz azalıyor gibi bir şey dinledim. Beyhan budak youtube. İsterseniz bakın.
0
EasyTiger
(26.05.21)
marifet gün içinde 1000 tane şeyi yapmak değil, hakkıyla yapılacak 10 tane şeyi seçmek. sen 1000 şey yapmaya çalışıyorsun, hepsi de ucundan oluyor ancak.
0
roket adam
(26.05.21)
Ciddi zaman planlamasına ihtiyaç var gibi. Bence bir ajanda edinin. Yapacağınız işleri önceliklendirin ve sıraya koyun.

Tabi bir de gerçekçi olmak önemli. Yani bir gün içinde hem tez yazayım, hem evi temizleyeyim, hem sosyalleşeyim, hem spor yapayım, üstüne de işe gideyim gerçekçi değil.

Ben olsam şunu yapardım. Haftalık plan yaparım. Atıyorum bu hafta en az 10 saat teze oturmam lazım. 2 saat spor yapmam lazım. 3 saat temizlik yapmam lazım. Sonra bu saatleri günlere dağıtırım. Her gün 2 önemli konu olacak şekilde.

Atıyorum pazartesi çarşamba cuma cumartesi yarım saat spor. 2 saati doldurdun haftalık. Anterman programına göre sen ayarlarsın gün aralıklarını:)

Salı akşam yarım saat temizlik. cumartesi pazar 1 saat temizlik.

Salı perşembe 2'şer saat tez.
Cumartesi pazar 3'er saat tez gibi...
0
anten
(26.05.21)
Hem sağlıklı besleneyim,
-fazla yemeği buzluğa at
-gıda alışverişini haftalık planla
yemek işi stresi alır hoşuna giden bi şeyse, ister müzik aç ister gündemi takip et, ister bi şey dinle

hem spor yapayım,
yürüyüş de spordur, fazla iş yaparken zaten vucut enerji harcar sadece kas oluşmaz

hem işime hem yüksek lisansa odaklanayım,
-işde boş vakit yoksa y.lisans uzar normal

ama evi de temizleyeyim
-haftasonu yarım gün temizlik yeter

-e o arada gündemi de takip edeyim, aa kitap da okumadım ne zamandır derken ban resmen gün yetmiyor
bunlar da kolay yorulduğun zaman aç bir kitapp
0
bir soru sorcam
(26.05.21)
(12)

yüz için güneş kremi

aweamadeus
hangi marka önerirsiniz?
hangi marka önerirsiniz?
0
aweamadeus
(25.05.21)
merhaba,

avene
0
hooiken
(25.05.21)
Sosyal eczaci nin bu konuyla ilgili ayrintili postlari var instagramda.
0
kuehles blondes
(25.05.21)
Yağlı cilt için

uriage, la roche, babe
0
jazzabel
(25.05.21)
benim cilt tipim normal ne yağlı ne çok kuru, solante kullanıyorum. fazla yoğun ve yağlı bir yapısı var aslında o biraz rahatsız ediyor ama istedğim korumayı bu sağladı sadece şimdiye kadar. İlk kullandığım 1 ay içinde bile yüzümde renk eşitsizliğini epey azaltmıştı. hem cildi beyazlatıyor hem de yeni leke oluşumu, bronzlaşma vb şeyleri çok iyi engelliyor.

onun dışında biodermadan da memnundum o daha hafif bir yapıda.
0
Mossy
(25.05.21)
Luminis SPF50+
0
stewie
(25.05.21)
avene
0
ala09
(25.05.21)
cildiniz yagli degilse ve gunes lekelerine meyilliyse solante pigmenta.

yagli cilt ise la roche posay anthelios xl

ikisi de bereketli urunlerdir.

maddi acidan sorununuz yoksa ve yagli/hassas sorunlu bir cildiniz varsa dermalogica invisible defense veya prisma protect
0
nefertarii
(25.05.21)
Sosyaleczaci veya eczabakim instagram hesaplarından cilt tipinize göre önerilere bakabilirsiniz.
0
curukturpkokusu
(25.05.21)
yağlı ve lekeli bir cildim var bu yüzden leke oluşumuna engel olan ve hiç cildimi yağlandırmayan bir marka arıyordum. eczacı ducrayi önerdi çok memnunum epeydir kullanıyorum baya bereketli f/p oranı çok iyi bence.
daha önce la roche vs kullandım ama ducray'den daha çok memnun kaldım

edit. bereket derken kıvam demek istedim aslında. mesela la roche aşırı cıvık su gibi. çok ince kıvamlılarda daha fazla sürülürken ducray kıvamı bence ne çok ince ne çok sert o yüzden daha fazla sürme ihtiyacı hissetmiyorsunuz.
0
windymimas
(25.05.21)
hmmm bereketli falan diyenler yeterince gunes kremi kullanmiyor olabilir. zira o spf olcutu belli bir miktar (yani mililitre) urun kullanimi uzerinden hesaplaniyor. ayni buyuklukteki tum siselerin ayni sayida kullanim vermesi lazim.
0
hot potato
(25.05.21)
Kendimden ornek vereyim. Karma cildim var. Yazin biraz daha yagliya donuk. Bugun eczaci ile gorustum, eger ozel bir probleminiz yoksa (asiri lekelenme ve tedavi edici ozellikli urun ihtiyaci yoksa) bioderma, la roche posey ve avene olabilir, hepsi benzer ayardadir dedi.
Solente mesela benim cildim icin cok yagli bir urun. Yazin yaglanma olayim daha cok oldugu icin bioderma mineral koruyucu uygun ama kisin kurutur dedi. Normalde de bioderma photoderm lekeli cilt icin olani kullaniyorum ama yazin biraz agirlik yapiyor.

Dermokozmetik satan bir eczaneye gidip sorun bence. Cogu oldukca yardimci. Fiyatlar pahali bu nedenle bir bilene sormak lazim diye dusunuyorum.
0
65 derece
(25.05.21)
Yağlı ciltler için hamilton Every day face, missha apieu zinc oxide, missha pure block. Missha zinc olan hafif beyazlık bırakıyor ve kokuyor ilk başlarda biraz rahatsız olmuştum fakat koruması güçlü gibi geldi bana
0
rapisa
(26.05.21)
(12)

Sorunlu baba ilişkisi olan kadınların ilgisini çekmek

Jux
Şöyle bir bakınca geçmişe, benden çok etkilenmiş abayı yakmış kadınların babalarıyla ilgili problemi olduğunu fark ettim. Kimi şiddet görmüştü, kimi sıfır iletişimdi, kimi love-hate ilişkisi yaşıyordu.Öyle babacan bi tip değilim, sevgimi şefkatimi gösteririm ama sahiplenen erkek duruşum pek yoktur.
Şöyle bir bakınca geçmişe, benden çok etkilenmiş abayı yakmış kadınların babalarıyla ilgili problemi olduğunu fark ettim. Kimi şiddet görmüştü, kimi sıfır iletişimdi, kimi love-hate ilişkisi yaşıyordu.

Öyle babacan bi tip değilim, sevgimi şefkatimi gösteririm ama sahiplenen erkek duruşum pek yoktur. Benimle kurdukları bağın babalarıyla olan ilişkilerinden etkilendiğini düşünüyorum çünkü bana en çok bağlananların hepsinde baba sorunu vardı. Ama kafamda oturtamadım nedenini. Sizin fikriniz nedir?
0
Jux
(21.05.21)
İlişki meselesi her zaman bir eksikliği kapatmak üzerine olmuyor benim fark ettiğim. Bu durumda sizin babacan şefkatli olmanız gerekirdi öyle olmamanıza rağmen bu tip ilişkiler yaşamış olmanız tamamen tesadüf olabilir mi acaba
0
olaylar olaylar
(21.05.21)
Sorunlu baba iliskisi degil de maalasef cok erken yasta babami kaybettim, sizin bakis acinizdan bakinca benim de o eksikligi doldurmam icin genelde babacan kisileri secmem gerekiyor ama aksine nerede sorunlu bir tip var onlari buluyorum. Hep kisa sureli ya da problemli iliskiler yasiyorum.

Bu konuyu cok arastirmistim zamaninda, kaybetme korkusu ya da baglanma korkusu olunca aslinda bilincaltimiz ozellikle kaybedebilecegimiz kisilere ilgi duymamizi saglayabiliyor. Yoksa tabiki oturup dusununce ben de o saydiginiz ozelliklerde birisiyle olmak isterim ama secimlerimin alakasi yok.
@olaylar olaylar'in dedigi gibi tamamen tesaduf de olabilir tabi.
0
carmenta
(21.05.21)
Babamla ilişkim mükemmeldi en iyi arkadaşım babamdı ve hep çöp tiplere aşık oldum:) bence bu konunun babayla ilgisi yok tamamen tesadüf olabilir.
0
suicides underground
(21.05.21)
Herkesin az cok babasiyla sorunu vardir zaten.
0
brkylmz
(21.05.21)
tesadüftür, kimin ebeveynleriyle sorunu yok ki? istisnalar var sadece. onlar tatlış, güzel azınlıklar. aferin onlara :)
0
ofelia
(21.05.21)
Güven veren bir tipin varsa, özgüvenliysen, sahipleniciysen, biraz da hayatı boyunca hep değersiz hisseden kisilere kendini değerli hissettirmeyi biliyorsan daddy issues ile ugrasman çok normal. Bunun dışındakiler tecrübelerin ya da olası tecrübelerin çoğu sözlükteki daddy issues başlığında yazıyor zaten.

Cinsellik haricinde Dünya'nın en b*ktan iliski tipi kısaca. Geçmişler olsun.
0
westblack
(21.05.21)
Kızların yarısı şu how i met your mother'daki robin yüzünden daddy issues var ben de diye takılıp cool ve nasty görünmeye çalışıyor, çoğuna inanmayın.

Gerçekten babasıyla sorun yaşamış kadınlar var. Ama ben hepsinin daha olgun ve ağır başlı olduğunu gördüm.

Sizi görmeden bilemeyiz. Bazen tipten dolayı bazen de karakterden dolayı insan karşısındakine güven veriyor. foto atın.
0
Hallegadola
(21.05.21)
@westblack, kesinlikle öyle. ben bunu bir karakter özelliği olarak "bana aşık olanlardan soğumak" gibi değerlendiriyordum konuyu farklı yorumlayıp. çünkü başta her şey yolunda olsa da zaman içinde needy'likleri artıyor ve beni bunaltıyordu. ama ilişkinin özünde olan bir çarpıklık bu sanırım.

tesadüf olabilir bu arada, çünkü insan denen canlı tek bir parametre ile karar vermiyor. ama çok benzer detaylar var hepsinde. ben çok "sevilesi" bir insan değilimdir, yani öyle aşık olup körkütük bağlanılacak bir tarafım yok. bu istisnai durumdaki insanların da ortak özelliği benzer olunca acaba mı diye sorıyım dedim; teşekkürler cevaplar için.

@Hallegadola, bu arkadaşlar daddy issue'm var diye ortalıkta dolanan tipler değillerdi. insan sevgili olunca geçmiş travmaları da konuşur ya hani, o anlatılardan vardığım bir çıkarımdı. zaten 1'i hariç hepsi olgun ağırbaşlı tiplerdi.
0
🌸Jux
(21.05.21)
daddy issues olan kadınlar sahiplenici erkek seçmiyorlar ki zaten. çıkış noktası hatalı

böyle kadınlar sorunlu tipleri seçerler.
0
dafuq
(21.05.21)
@dafuq +1 kendin de yazmışsın babacan bir tip değilim diye. Genelde çocukluğumuzda gördüğümüz muamele bizim normalimiz haline gelir. Babası şiddet eğilimli olan bir kadının ikili ilişkilerinde de buna yönelmesi, şiddet eğilimi olan erkeklerle birlikte olması muhtemeldir mesela. İlgisiz babayla büyüyen biri, sahiplenici olmayan bir babaya sahip bir kadın aynı özelliklerin olduğu bir erkek arayacaktır kendine. Buradaki mantık şu bildiğim kadarıyla (bilişsel davranışçı terapi, ben de alıyorum araştırdığım kadarı ile biliyorum) belli şemalarımız var tekrar ediyor. Biz bunların tekrar etmesi yönünde kararlar alıyoruz ve çocukluğumuzda yaşadığımız şeyleri tekrar edip bu sefer kötü sonuçlanmamasını bekliyoruz. Böylece geçmişte bizi yaralayan şeyi düzelteceğiz. Ama elbette bu mümkün değil, farkına varıp döngüyü kırmak gerekiyor. Neyse konuyu çok dağıtmadan, belki sen de bu kadınların döngülerini tekrar etmelerini sağlıyorsun babalarına olan benzerliklerinle.
0
Mossy
(21.05.21)
@dafuq, çok mantıklı. dışarıdan bakınca needy'liklerine karşılık vermeyen sonunda onlardan uzaklaşan bir insana bağlanmış oluyorlar; böylece döngü kendini tamamlıyor ve "niye böyle erkeklere aşık oluyorum" diye yakınıyorlar. Aydınlandım valla, sağol.
0
🌸Jux
(21.05.21)
www.youtube.com faydası olur kendini anlamana
0
Mossy
(21.05.21)
(7)

Lens

sumuklurakun
Lensi takınca ters taraf olup olmadığını nasıl anlarız?
Lensi takınca ters taraf olup olmadığını nasıl anlarız?
0
sumuklurakun
(20.05.21)
rahatsız eder zaten ama takmadan önce parmağının ucuna alıp bakarsan hemen anlarsın. düzken yarım daire gibi görünen lens ters döndüğü zaman kenarları dışa doğru açılmış görünüyor.
0
Mossy
(20.05.21)
Gozunde durmaz, surekli kayar.
0
e mice
(20.05.21)
taktıktan sonra kirpik kaçmış gibi batışıyorsa gözün, geçmiyorsa anlarsın. çıkarıp tekrar takma ihtiyacı hissedersin. google görsellerde bir sürü ters düz lensi var, bakabilirsin.
0
olutaklidi
(20.05.21)
Gözünüzü kırptıkça çıkma eğiliminde olur
0
filipis
(20.05.21)
Surekli batar ve net bir gorus elde edemezsin
0
thecoolkingandthequeen
(20.05.21)
Çıkıyor gözden. Batıyor. Anlıyorsun bir tuhaflık olduğunu.
0
Hallegadola
(20.05.21)
[bu sanırım bazı markalarda var (örn. dailies aqua comfort)] göze değen yüzü parmağa yapışır, diğer yüzü kaygandır.
0
vizdilva
(21.05.21)
(3)

çarşafın uzun tarafını nasıl anlarız?

günaha davet
etiketten anlama şansı var mı mesela, kenarlarda mı olmalı yoksa baş kısmında mı?
etiketten anlama şansı var mı mesela, kenarlarda mı olmalı yoksa baş kısmında mı?
0
günaha davet
(20.05.21)
kenarda olmalı, çapraz kenarları üst üste getir belli olur ne tarafın uzun olduğu
0
Mossy
(20.05.21)
Kulaç ile ölçmeye çalış. İki kulaç yapınca arta kalan ya da boş kalan kısma göre kıyasla. Bir kere ölçtükten sonra etikete göre bunu aklında tutarsın. Etiket genelde uzun kenarın sağ atlında olur.

i.ibb.co
0
himmet dayi
(20.05.21)
Kulaçlarım.
Eğer kulaçla farkdedilmeyecek bir fark varsa çapraz köşeleri üstüste getirip anlıyorum.
0
teritori
(20.05.21)
(11)

dikkat eksikliği teşhisi - concerta kabusu

Mossy
Az önce psikiyatriste gittim bazı şikayetlerimi anlattım. Hiç test mest bir şey yapmadan bam diye dikkat eksikliği tanısı koydu 10 dakika dinleyerek. Concerta yazdı 27 mg. Bu böyle anlaşılacak bir şey mi sevgili Romalılar? Bana biraz baştan savmak gibi geldi.Şikayetlerimden de bahsedeyim, belki aşır
Az önce psikiyatriste gittim bazı şikayetlerimi anlattım. Hiç test mest bir şey yapmadan bam diye dikkat eksikliği tanısı koydu 10 dakika dinleyerek. Concerta yazdı 27 mg. Bu böyle anlaşılacak bir şey mi sevgili Romalılar? Bana biraz baştan savmak gibi geldi.

Şikayetlerimden de bahsedeyim, belki aşırı derecede bariz, tanı koyması normal dersiniz.
-akla gelecek her şeyi ertelemek (çocukluğumdan beri böyle)
-her yere geç kalmak (çocukluğumdan beri...)
-özdisiplin sağlayamamak (hiçbir konuda ki bu da çocukluğumdan...)
-kitapları alıp alıp yığmak, okumak istesem de başlayamamak
-hobileri devam ettirememek (hep böyleydi)
-telefon ıvır zıvır bağımlılıkları
-dürtüsellik
-bir şeylere başlayıp başlayıp bırakma ya da hiçç başlayamama şeklinde gidiyor.

Bu arada yaşım da 26, devlet baba vermiyormuş bu ilacı 25 yaş üstüne. 125 lira vereceğim buna her ay -hangi bütçeyle bilmem- ve bu tarz ilaçlardan çok korkuyorum. Doktora sordum herhangi bir nörolojik sorun yaratmasın ileride dedim, yok yok bişicik olmaz sen al bunu hatta yetmezse 2 tane at 54 mg denemiş olursun dedi. Biraz sinirli hissediyorum her şeye canım duyurucular :/

Şu anki halimle de güzelim hayatımı mahvediyorum :/

edit: Bugüne kadar kendimi hep tembelim disiplinsizim bilmem ne diye suçladım suçladım. Sonunda çarpıntı sahibi bile oldum. Bu sorunların içinde bile süper okullarda okudum mesela bu nasıl olmuş olabilir? Dikkat eksikliğim varsa son dakikalara bıraktığım o şeyleri bile nasıl halletmiş ve içinden çıkmış olabilirim? İnanmak mı istemiyorum acaba? Terapi falan alıyorum ama 6 seans oldu ne kadar ilerleme kaydettin derseniz neredeyse hiç. Bu ilacı alıp yoluma mı bakmalıyım ki :( Çünkü geldiğim şu noktada artık zorlamayla son dakikalarla falan da halledemiyorum. Elimdeki her şeyi kaybetmek üzereyim ve çok mutsuzum. Biraz dertleşme gibi oldu LÜTFEN DERTLEŞİN BENİMLE BİRAZ çünkü ağladım ağlayacağım öyle bir durumdayım...
0
Mossy
(20.05.21)
Üniversite dönemimde ben de kullandım. Ritalin içerikli bir ilaç. Sürekli sinir sistemini uyarıyor diye biliyorum ve neye odaklanıyorsa yoğunlaşman artıyor.

Öyle ki bir gün kütüphanede soru çözerken kızın suyu tüm masaya dökülmüş, herkesin defteri kitabı ıslanmış hepsi ayağa kalkmış silmeye çalışıyorlar. Bana kadar gelmemiş ama yuvarlak masanın çoğu ayaklanmış. Ben nasıl daldıysam herşey bitip tekrar otururlarken fark ettim. Demişlerdir ne duyarsız çocuk :(

Sınava da içip girdim, az soru çözmüştüm çok zordu matematik, mantık ağırlıklıydı. İmkanı yok diyordum mühendislik falan. 0 yanlış gelmesi lazım. Ulan 0 yanlış yapmışım gerçekten sdfjsg bende baya bir işe yaradı anlayacağın. Masa başı çalışırken veya bir dersi dinlerken. Kullanmadığım zamanar aklıma bin türlü şey geliyordu olaydan olaya, kelimeden kelimeye atlıyordum. Kullandığım zamanlar geçti. Yolda yürürken bile sürekli hareket etme, durmama hissi oluşturuyordu.

Arada kafamda flaş çakar gibi oluyordu kullanmadığım zamanlar ama geçti sonra.

Bir yan etkisi olduğunu zannetmiyorum. Kritik dönemlerimi geçtikten sonra bıraktım ama. İşte çalışırken filtre kahvelerle yine dinç durup ilerletme çalışıyorum, daha sağlıklıdır diye umuyorum ama belki de bir farkı yoktur.

A bu arada bariz yan etkisi iştahsızlık. Kilo da vermek istiyorsanız çok işe yarıyor. Zaman zaman da çarpıntı yapıyor ama kronik bir rahatsızlığınız yoksa öldürmez bence.

Ben de doktora ilk gittiğimde sıkıntılarımı anlattığımda şunu bir deneyelim bakalım işe yarar gibi olursa devam eder, dozajını artırırız dedi. Ama hiç etkisi olmaza başka bir şey düşünürüz dedi. 24mg ile mi ne başlamıştım sonra 36 ile devam ettim sanırım tam hatırlamıyorum. İlk başladığımda etkisini 1 hafta sonra hissetmeye başlamıştım. Sonrasında ara verip kullansam da anlık etki etmeye başlamıştım. Sabahtan 1 kere içiyorsun 12 saat etki ediyor.
0
ananiyimioguz
(20.05.21)
valla bana da ortaokulda ritalin verdiler, üniden itibaren aralıklı olarak doktora bitene kadar concerta kullandım. artık kullanmıyorum.

ben de her şeyi sond dakika yapıyorum, o kişilik özelliği bence, ilaç çare olmaz yani :D bu tip şeyler bende de var artık bunlarla barışığım :D
0
passion rules the game
(20.05.21)
Bu arada ben de bir kitabı bitiremez, tekrarlı olan şeylerin devamını getiremez, bir şeye uzun bir süre odaklı kalamazdım. Bunlar öyle az rastlanır bir şey değil. Çoğumuzda var kendini rahatsız gibi hissetmene gerek yok.

İlacı bir dene. Benimkini de 25e kadar devlet karşılamıştı evet geçenlerde alayım dedim yeni eğitimlere çalışırken ama maaşlı bir işte çalışmama rağmen bi an çok geldi 125. Hani başta bedava alıştırmasalar rahat verirdim de :D Neyse aldım yine de duruyor 1 senedir acil durumlar için.

Eğer sende de işe yarıyorsa, şu dönemleri atlattıktan sonra dönüp baktığında kesin değdi diyeceksin. Tabi bu arada biraz istemek ve azim de önemli. İlacın tek başına kurtarıcı olduğunu da düşünmüyorum.
0
ananiyimioguz
(20.05.21)
Hocam doktor verdiyse üzerine yorum yapmak çok doğru olur mu bilmiyorum, tavsiye değil ama kendi fikrimi söyleyeyim. Bu şikayet ettiğiniz şeylerin içsel motivasyonunu analiz edin ve nasıl davranmanız gerektiğini yazın kağıda. Ya artık iyi performans sergileyeceğim ya da bu hapı kullanmak zorunda kalacağım deyin kendinize. Belki de size gereken o hapı kullanmak değil, kullanacak duruma gelmiş olmaktır. Kendi kendinize halledersiniz.
0
havadakarada
(20.05.21)
tabii ki doktor reçete ettiği için üzerinde yorum yapmak ne kadar doğru bilmiyorum.
ama bunu verme süresi, karar verme süreci falan düşünüldüğünde yoruma açık buluyorum.

bu saydıklarınızın hepsi bende de var.
sürekli olmasa da, bazıları arada bir oluyor, bazıları eş zamanlı oluyor, bazen de hiç olmuyor.

öncelikle, herkes disiplinli olacak diye bir kural yok.
bazıları da disiplinli değildir, olamazlar.
hayatınızı sürdürmenizi zorlaştıracak kadar ileri seviyedeyse, müdahale etmek istemeniz normal.
ama ilk müdahaleniz bu mu olmalı ondan emin değilim.

ne bileyim, meditasyon yapmayı denediniz mi?
sosyal medya hesaplarınızı kapatmayı denediniz mi?
telefonu konuşma dışında elinizde bulundurma sürenizi azaltmayı denediniz mi?
fiziksel aktiviteyi azaltmayı denediniz mi?
alışkanlıkların yerini değiştirmek gibi mind tricklerle yeni alışkanlıklar yaratmayı denediniz mi?
şekeri kesmeyi denediniz mi?
fiziksel kontrollerinizi, tahlillerinizi yaptırdınız mı?
terapiye gittiniz mi?

bu söylediğiniz psikolojik bir nedene de dayanıyor olabilir, bağırsak geçirgenliğinden de olabilir.
yani neden olabileceğine dair araştırma yapmakla birlikte, size iyi gelen şeyleri ufak tefek keşfederek ilerleyip, bu saydıklarımı ve benzerlerini birkaç hafta ya da ay boyunca yaptıktan sonra hâlâ memnun değilseniz, gelişim gösteremediyseniz ilaca başlamayı deneyebilirsiniz.

evet bunlar için de özdisiplin lazım ama mesela ben de asla her sabah belli saatte kalkıp asker gibi bir şey yapmaktansa, o şeyi canım istediğinde yapmanın bana uzun vadede daha fazla başarı getirdiğini fark ettim.
yani yürüyüşünüzü illa sabah 7'de yapmanız şart değil.
gece 12'de de olur.

kendinizden fazla beklentiniz mi var, ailenizden bu yönde bir baskı mı geliyor?
bence bunlar biraz "kafayı dağıtmakla" ilgili şeyler.
mesela mükemmeliyetçilikle ilgisi olabilir.
"zaten devam ettiremeyeceğim, zaten yapsam da istediğim gibi olmayacak" gibi şeylerle ya da ilerleme korkusuyla, başarılı olma korkusuyla ilintili olabilir.

kendinizi biraz çözümlemeye çalışıp beklentinizi düşürün, peşinizden atlı kovalamıyor.
"strive for progress, not perfection" yani.

edit:
bu arada atlamışım.
6 seansta terapiyle hiçbir yol kat edilmez.
daha derdinizin ne olduğu ancak anlaşılır.
0
blatta hiberna
(20.05.21)
@blatta hiberba ve @Acream öncelikle çok haklısınız mükemmelliyetçilik konusunda, terapistimin istediği testlerde de tam olarak bu çıktı. Yüksek standartlar %90. Bence feci bir oran. Ve evet tamamen ailemin çocukluktan beri baskıladığı bir şey. Kendime karşı da böyleyim insan ilişkilerimde bile böyleyim. Zaten sorunu ortaya çıkaran şey sanırım şu, özdisiplin sorunu ve yüksek beklentiler birbiriyle çatışıyor ortaya procrastination çıkıyor. Ama hedeflediğim şey önümdeki tezi iyi kötü sadece bitirmek. Bunu kabullendim. Bu sorunların hepsinin farkındayım, terapiye de farkında olarak başladım. Ama parmağımı bile kıpırdatmak gelmiyor içimden yine de. Bu isteksizliğimin nedenini anlayamıyorum ve içinden çıkamıyorum.

@blatta hiberna söylediğiniz şeylerin çoğuna başladım ama devamını getiremedim. bir yerlerde bırakıyorum, yeniden başlıyorum yeniden bırakıyorum... böyle bir sarmalda geçiyor zaman. Evet belki de "zaten..." önkabulüm vardır.

Ama bağırsak geçirgenliği konusunu ilk kez duyuyorum, bunu araştıracağım.

Teşekkür ederim hepinize. Çok iyi geldi cevaplarınız.
0
🌸Mossy
(20.05.21)
demek ki doğru yoldasınız, o zaman terapiye devam etmelisiniz.
bu kadar erken sonuç alamazsınız zaten.

başlayıp bırakmak sorun değil, tekrar başlayıp tekrar bırakın.

mesela ben eskiden başladığım her filmi muhakkak bitirirdim.
sonra bir gün dedim ki, "yahu sıkılıyorum! yani neden hayatımın 2 saatini sıkıldığım ve bence kötü olan bir filme harcayayım ki? kime neyi ispatlıyorum?"
artık beğenmediğim filmleri, sarmayan dizileri falan şak diye bırakıyorum.
eskiden sanki bağlılık yemini etmiş gibi sonunu getirirdim.

bu düşünüldüğü kadar cool olan ya da en azından bir tür marifet değil.
kitap okuyamıyorsanız sesli kitap dinleyin, olmuyorsa kitap okumayın o dönem.
cahil kalmazsınız.
sosyal medyaya bir süre ara verin, arkadaşsız kalmasınız.

sabah kalktıktan sonra akşam yatana kadar tavana bakmadığınıza göre bir şey yapıyorsunuz demektir.
yani yaptığınız bir şeyler var elbet.
bunlara yönelin, yapabildiğiniz şeyleri güçlendirin, yapamadıklarınız için kendinizi zorlamayın.
bu sefer başarısızlık hissi biniyor insanın üzerine.

terapiye devam edin.
dediğim gibi, işlenmiş şeker falan gibi şeyleri mümkün mertebe hayatınızdan çıkartın.
şeker tüketmemek zihindeki berraklığı hissedilir şekilde arttırıyor.
arada cheat ederseniz de "olur öyle" deyin geçin.
sonuçta ömür boyu yemeyecek değilsiniz, arada yersiniz ama genel olarak en azından bir süre kesebildiğiniz kadar dahi olsa kesin.

ailenizle sorunlarınızı çözünce zaten bunlar düzelir.
aslında işin özü bu.
sadece bu süreçte kendinizi motive etmeye daha uygun ve daha yatkın olduğunuz şeylere yönelin, hırslı davranmayın.
0
blatta hiberna
(20.05.21)
ben de dikkat eksikliği şikayetiyle gittiğimde doktorum ısrarla sizde yok
dikkat eksikliği çok daha farklı bi olay dedi

sizi tabii bilemem de dediğiniz şeyler bende de var
belki farklı bir hekime danışıp içinizi rahat ettirebilirsiniz*
0
superb
(20.05.21)
Bana tablo dikkat eksikliği gibi gelmedi.

Borderline’da da benzeri olgular gelişiyor.
Depresyon tablosu da mevcut sanki.
0
Lir Psikoloji
(21.05.21)
@Lir Psikoloji neden Borderline gibi geldi size? Neden dikkat eksikliği gibi gelmedi?
0
🌸Mossy
(21.05.21)
@Mossy

-akla gelecek her şeyi ertelemek (çocukluğumdan beri böyle)
-her yere geç kalmak (çocukluğumdan beri...)
-özdisiplin sağlayamamak (hiçbir konuda ki bu da çocukluğumdan...)
-kitapları alıp alıp yığmak, okumak istesem de başlayamamak
-hobileri devam ettirememek (hep böyleydi)
-telefon ıvır zıvır bağımlılıkları
-dürtüsellik
-bir şeylere başlayıp başlayıp bırakma ya da hiçç başlayamama şeklinde gidiyor.

Maddeler halinde irdeleyelim.

Dürtüsel davranmak çok bariz bir baş çekicidir tabloda.
Border tablosunda genellememek kuralını unutmadan çok faz geçişleri olur.
İşleri yarım bırakma, düşünsel ve dini uçlara inip çıkma (bir inanç, bir yadsıma) çok fazla risk alma gibi durumlar olabilir.
Genel sahip olduğu ideaya yönelik tutum olgunlaştırıp geliştirememe; örneğin hobiye yönelik kararlılık olamadığından bırakmak, farklı bir şeye geçiş yapmak gibi.

DEHB’de genellikle yaşam hızlıdır. Aksiyon ve adrenalin ön planda olur. Akademik gelişmelerde olgunlaşma zor olur.
Temeli genellikle biyolojiktir.
Eğer DEHB’de HB yok ise yine DB tek başına akademik zorluk yaratır.
Öykünüzü dinlemesi gerekiyordu psikyatristin.

Gerçi siz şu an tedaviden sonra tanının doğru ve yanlış olduğunu daha net söyleyebilirsiniz.
0
Lir Psikoloji
(21.05.21)
(2)

Sac boyamadan anlayanlara sorum var

nax
3 ay once sacimi Palette Deluxe UIL ULTRA YOĞUN RENK AÇICI kullanarak actim ve manic panicle boyadim. Yeni cikan saclarim yaklasik 5 6cm uzunluguna ulasti. Ikinci kez saclarimi boyayacagim ancak bu is nasil yapiliyor? Yine ayni sac aciciyi kullanarak sadece bu 5cmlik kisima mi islem yapayim?Su an bo
3 ay once sacimi Palette Deluxe UIL ULTRA YOĞUN RENK AÇICI kullanarak actim ve manic panicle boyadim. Yeni cikan saclarim yaklasik 5 6cm uzunluguna ulasti. Ikinci kez saclarimi boyayacagim ancak bu is nasil yapiliyor?
Yine ayni sac aciciyi kullanarak sadece bu 5cmlik kisima mi islem yapayim?
Su an boyali olan yerlere de acici uygularsam sacimi elime almis olur muyum?
0
nax
(19.05.21)
şu an bende seninle aynı durumdayım. ben kuaföre gideceğim ama kesim yaptırmak için hazır gitmişken boyatırım da diye düşündüm. youtube da çokça video var izleyebilirsin. dipten gelen kısımlara sadece açıcı uyguluyosun. sonrasında tekrar boyayabilirsin. öncesinde açılmış kısma tekrar açıcı uygulama saçların yanar.
0
dedim ben sana
(19.05.21)
dipleri açacaksın sadece. sonra dipleri boyayacaksın. dipler tamamlanınca saç boyunu. yarım saat bekleteceksin (5 6 cm olduysa 2 aydan fazla zamandır boyamamışsındır o yüzden yarım saat bekletilebilir bence)
0
Mossy
(19.05.21)
(6)

termosumdaki cappy canavarini gormek ister misiniz ?

charlotte blanc
sanirim 2 ay yada 4 ay once falan termosuma kahve doldurmustum satrbuckstan. bugun actim baktim icinde bu ciktihttps://i.hizliresim.com/e8vpuem.jpegsoru: termosumu temizledim, kullanabilir miyim yoksa kullanmamami mi tavsiye edersiniz. termosdaki canavar oksijen alabildigine gore belli ki iyi bir te
sanirim 2 ay yada 4 ay once falan termosuma kahve doldurmustum satrbuckstan. bugun actim baktim icinde bu cikti

i.hizliresim.com

soru: termosumu temizledim, kullanabilir miyim yoksa kullanmamami mi tavsiye edersiniz. termosdaki canavar oksijen alabildigine gore belli ki iyi bir termos degildi ama olsun
0
charlotte blanc
(18.05.21)
ben kullanmazdim
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(18.05.21)
Bunda bir şey yok kullanılır, bulaşık makinası ya da kaynar suyla elde yıka, ne iz kalır ne küf
0
freebird5406_2
(18.05.21)
Kaynar su + sirke bir şey kalmaz. Kullanılır ne var bunda küf altı üstü
0
eatpraylaw
(18.05.21)
küf +1
abartılacak bir şey yok.
kahve küflenir, normal.
iyice yıkayınca izi bile kalmaz zaten.

edit:
içinden yiyip içtiğiniz bir şeyi çamaşır suyuyla yıkamak küften çok daha fazla zararlı.
sağlığa zararı dışında termosun iç yapısına da muhtemelen zarar verir.
neticede bakteriden bahsediyoruz, organik bir şey yani.
0
blatta hiberna
(18.05.21)
Benim de başıma geldi çamaşır suyuyla temizleyip uzunnn uzun kaynar suda yıkadım. Hiçbir sorun olmadı.
0
Mossy
(18.05.21)
Benim hanimin kahve termoslari ayda bir kuflenir. Icini dokup bulasik makinasinda yikayinca halloluyor.
0
cleric
(18.05.21)
(16)

140journos cehape zihniyeti videosu ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Mossy
Sb
Sb
0
Mossy
(18.05.21)
Bu grup bir süredir tahminen ücret karşılığı bir nevi reklam videoları çekiyor. Ali Babacan reklamından beri izlemiyorum videolarını. O yüzden bunu da izlemek istemiyorum. Video ile ilgili düşüncem bu.
0
prole
(18.05.21)
bayağıdır boş videolar çekiyor pek izlemiyorum. bi bakayım diyorum bakıyorum yine boş herehörö videosu kapatıyorum. bu da öyleydi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.05.21)
bombos parti propagandasi izlemeye tenezzul etmedim. 140 journos un kurt milliyetcisi tavirlari da hosuma gitmiyor,
0
charlotte blanc
(18.05.21)
ben iyi buldum ama sipariş üzerine çekildiği belli.
0
noxell
(18.05.21)
başarılı buluyorum. kürt de olsa liberal de olsa söz veriyor ve dertleri ne dinleyip seyirciye aktarıyor.

biri ali babacan'ı çektiği için beğenmemiş, diğeri kürt propagandası diyor. bir kanalın/yayıncının başarılı olduğunun göstergesi budur zaten.

ayrıca para verip çektirilse daha güzel bir şey çıkabilirdi ortaya. bence bu çok iyi bir bölüm olmamış her ne kadar fikri başarılı bulsam da.
0
bohr atom modeli
(18.05.21)
Bunların videolarına 30 saniyeden daha uzun süre tahammül edemiyorum. Edenleri tebrik ederim.
0
zoghurt
(18.05.21)
tamamını izledim. Sözde parasız yapıyoruz diyorlar ama o partilerden almıyor olsalar bile başka bir kaynakları destekleri var herhalde. Araştırmadım.

Video konusuna gelince, beni korkuttu. Sanki Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığına aday olacak da onu parlatmaya çalışıyorlar gibi geldi. Tam propaganda videosu da değil ama son zamanlardaki söylentiler üzerine bu video gelince, bilemiyorum.
0
nhk ni youkosu
(18.05.21)
ilgili video sipariş videosu değil. reklam videoları var ama bu onlardan değil.

diğer siyasi videolara göre bi tık daha sönüktü. daha çok chp'nin dönüşümü anlatılmıştı. gelecek vizyonu ya anlatılmadı ya da komple gelecek vizyonu yok bilemiyorum
0
avatar is back
(18.05.21)
Sıkıcı olduğunu düşünüyorum
0
anladespina
(18.05.21)
İyi para kazandıklarını düşünüyorum, belki fonlanıyorlardır :) İlk başta gayet herkesin merak ettiği Basic konular ile çektiler müşteriyi şimdi pompalıyorlar para ile içerikleri bence . Bu arada bu iş gayet normal, sonuç olarak ajanslar, para kazancaklar tabi. Ama çok hızlı ve sert girdiler, eski popüleritesi kalmayacak kısa bir süre sonra.
0
paramolacak
(18.05.21)
Son birkaç videoları bana ilk kez oy kullanacak, muhafazakar ailesinden "siz bilmezsiniz. Zamanında neler çektik." Laflarını dinleyen gençlere yönelik gibi bir izlenim ediniyorum.
0
chavezding
(18.05.21)
@nhk ni youkosu Bana da KK başkanlığa adaylığını koyacağı için yavaş yavaş propaganda yapılmaya başlanıyor gibi geldi. Umarım böyle değildir.
0
🌸Mossy
(18.05.21)
İzlemedim. Bu kanalın son yaptığı videoların kalitesi yerlerde.
0
potsdamer
(18.05.21)
tamamını izledim. eğer bir parti sipariş edip çektirdiyse bu videoyu o parti kesinlikle AKP.
ben izleyince CHP'nin kötü özellikleri öne çıkarılmış gibi hissettim alttan altta
0
ishak77
(18.05.21)
CHP artik vakiflastirilmali ya kabak tadi verdi, klon degil sifirdan bir muhalefet kurulmasi lazim basina da insanlari surukleyebilecek alfa biri lazim. Yoksa bu duzen boyle devam eder.

Liderlik ogretilebilecek birsey degil, sende ya vardir ya da yoktur. Varsa iyilestirirsin, yoksa bosa kurek ceker durursun.
0
cooperr
(18.05.21)
Arap Emrah saçmalığından sonra izlemeyi bıraktım. Bu videoyla ilgili izlemediğim halde düşüncem "zaten tahmin ettiğim şeyleri göstermiştir" şeklinde.
0
Anthony McCarten
(19.05.21)
(9)

Çok güzel hareketler, güldür güldür falan...

redskull
Bu tip programlardaki skeçleri ve yapılan esprileri seven ve hatta bunlara katıla katıla gülen ciddi bir kesim var yakın çevremde.Bana nerd esprileri gibi geliyor ve çok yavan ve itici buluyorum. Bunu dile getirince de tepki alıyorum. Bende mi bir sorun var acaba?
Bu tip programlardaki skeçleri ve yapılan esprileri seven ve hatta bunlara katıla katıla gülen ciddi bir kesim var yakın çevremde.

Bana nerd esprileri gibi geliyor ve çok yavan ve itici buluyorum. Bunu dile getirince de tepki alıyorum. Bende mi bir sorun var acaba?
0
redskull
(18.05.21)
Ben nerd'den ziyade "cringe" buluyorum. Arada nadiren de olsa komik espriler var elbette ama sürekli bağırılan, şive şakası yapılan programlar bana da komik gelmiyor.
0
himmet dayi
(18.05.21)
nacizane mizah konusunda kendimi fena görmem.
damarlarımda 20-25 yıllık leman, lemanyak, vs... kültürü dolaşır.

çghb'ye katlanamıyorum, gülene de neden gülyosun demem.
ama güldür güldürde çok sevdiğim skeçler var.
güldür güldür gerek skeç yazarları gerekse de oyuncular açısından daha profesyonel bence.

gülüp gülmemek tabi ki bir yargı aracı değil. herkesin farklı bir mizah anlayışı var.
ama ben güldür güldüre gülüyorum.
0
teritori
(18.05.21)
@teritori +1

tv'deki saçma bişeye bakıp "çok gülüyorum bu zındıklara" diyen imam karikatürü vardı. çgh'ye gülenleri imama benzetiyorum biraz. güldür güldür nispeten iyi.

edit: i.pinimg.com
0
IncredibleMau
(18.05.21)
13-14 yaşımda hıyarlı baba esprileri yapardık. çghb'deki dolmuşta fordlayan keko tiplemelerine de baya komik gelirdi. O dönemki mizah anlayışı belki öyleydi veya popüler olduğu için gülüyoduk bilmiyorum ama şimdi çghb'nin eski bölümlerine gülmüyorum, yeni bölümlerineyse izlemeye bile katlanamam. Güldügüldürün bazı sahneleri komiğime gidiyor ama çoğu yapmacık geliyor onların da. politik mizah içerikli bazı sahnelerine gülebiliyorum. ama genel manada cringe
0
onkiloversemtamamım
(18.05.21)
Teritori+1
0
primetime
(18.05.21)
çok güzel hareketler = cringe

güldür güldür = gayet iyi
0
dafuq
(18.05.21)
Bu kadar seri üretim bir televizyon işinin çok kaliteli olmasını bekleyemezsin ya da amerikadaki gibi çok iyi bir senaryo ekibi kurmak gerek, conan obrien gibi talk şovcuların bile bir ekibi var, esprileri yazıyorlar

Türkiye standartlarında bakarsak güldür güldürde iyi skeçler de oluyor, önceden önyargılıydım ben de
0
freebird5406_2
(18.05.21)
valla çöp tiktok mizahına bile hayvan gibi gülebilen, mizah konusunda çıtası epey düşük bir insan olarak ben de sana kesinlikle katılıyorum. gülümseyemiyırum bile, o atmosferin içine giremiyorum yani.
0
roket adam
(18.05.21)
Çghb yeni bölümlerini hiç izlemedim, ergenlikte ilk çıktığı zamanlar izlerdim ve gülerdim ama şimdi eski bölümleri izlemek beni güldürmüyor. güldür güldür evde izlenirken denk geldim ve tahammül edemedim. Cringe ve gülene de kıl oluyorum özür dilerim herkest...
0
Mossy
(18.05.21)
(9)

Erken seçim şu an ülkede bir şeyleri değiştirir mi

condom kurşunu
Ben azıcık ümitliyim de bu sefer. Onu da yaşatmaya devam edeyim mi yoksa tümden ülkeden umudu keseyim mi bilemedim.
Ben azıcık ümitliyim de bu sefer. Onu da yaşatmaya devam edeyim mi yoksa tümden ülkeden umudu keseyim mi bilemedim.
0
condom kurşunu
(18.05.21)
erken seçim olursa çok rahat kaybederler bu sefer, yüzde 35'i geçeceklerini düşünmüyorum. ama ben ülkeden umudumu çoktan kestim o ayrı. medeniyet, refah, huzur vs. bunlara şu anki z kuşağının torunu falan anca ulaşır.
0
inancsiz deve
(18.05.21)
Hükumet değişir ama 20 yılın etkilerini silmek uzun sürer. Bütün kurumların içini boşalttılar neticede. Ama temel konularda atılacak adımların önemli bir etki yaratacağını düşünüyorum. Çok basit olacak ama örneğin Uber niye yasak? Bunun gibi, rantın değil halkın yararına olacak kararların alınması gerekiyor. Kurumlar işleri hantallaştırsa da temel şeyler düzelir. Benim umudum yoktu pek ama son dönemde işler akp adına iyi gitmiyor.
0
himmet dayi
(18.05.21)
erken seçim olursa ilk kez oy kullanması beklenen "z kuşağı" sayısı düşüyormuş. o yüzden bazı kişiler erken seçim yerine 2023 yılını bekleyip daha fazla gencin oy kullanması gerektiğini söylüyor. gelenin gideni aratacağını düşünmüyorum.

download bigpicture.jpeg
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(18.05.21)
Daha önce seçim yaklaşırken bombalar patladığını falan hatırlayınca gitmemek için yapabileceklerinin sınırını hayal edemiyorum ben. Bu kadar otoriterleşmelerinin sebebi zayıflıyor olmaları zaten o çok açık. Yani gidiciler aslında ama pandemi koşullarını çok güzel kullanıyorlar. Akp sever OHAL dönemi seçim, referandum yapmayı. O yüzden bu dönemde yasaklanan engellenen şeylere bakınca pandemi koşullarını seçim için sömüreceklerini düşünüyorum. Yani erken seçim akpye yarar gibi geliyor. Ama her şeye rağmen giderler mi gitmezler mi benim için öngörmesi zor.

Ama giderlerse hemen her şey düzelmeyecek zaten,çokk yavaş olacak iyileşme. Korktuğum şu, bu halk süreçleri ve soyut gelişmeleri algılayacak kapasitede değil. Örneğin eğitim kalitesini iyileştirmek için atılan bir adımın meyvesini belki 20-30 yıl sonra alırsın. Gelen iktidar bunları yaparken göz boyayacak elle tutulur şeyler de yapmazsa (yol yaptı köprü yaptı ayarında) çalışmıyor işte, akpden başka birini seçmeyecektik ülkeyi yönetemiyorlar hezeyanlarıyla bir sonraki seçimde yine başımıza siyasal İslamcı bir partiyi musallat ederler mi? Bu insanlara asla güvenmiyorum. Bu ülkenin aydınlık yarılarına da pek inancım kalmadı gibi
0
Mossy
(18.05.21)
Bunlar hırsızlığın ve hukuksuzluğun dozunu o kadar kaçırdılar ki bu konularda daha kötüsü olamayacağı için iyileşmeler olur. Bunun dışında bu siyaset sınıfından ve siyaset-medya-sermaye ilişki ağından daha köklü değişiklikler beklemek hayal bence.

@himmet dayi Uber'in yasaklanmasını CHP de destekledi. Taksici teröristlere destek için eylemlerine bile katıldılar.
0
bruce mclaren
(18.05.21)
bomba falan geçti o işler artık hikaye o işler. millet peynir yiyemiyor. süzme peynir diye bir şey çıktı ne idüğü belirsiz millet onu yiyor daha ben ne diyim.
0
inancsiz deve
(18.05.21)
@bruce mclaren

Evet, Akif Hamzaçebi ve Gürsel Tekin Taksicileri destekler nitelikte açıklamalarda bulundu ve G. Tekin eyleme katıldı ancak Kemal Kılıçdaroğlu da UBER'in yasaklanmasının doğru olmadığını, hem taksi şoförlerini hem de UBER sürücülerini mağdur etmeyecek yasal düzenleme yapılması gerektiğini söylemişti.

Gürsel Tekin'in İstanbul seçimleri öncesi ucuz siyaset peşinde olduğunu düşünüyorum.
0
himmet dayi
(18.05.21)
erken seçim gelecek tüm dertler bitecek diyen arkadaşlara şöyle bir hatırlatmada bulunalım: 60 ve 70'ler boyunca demirel önderliğindeki sağcı partilerin ülkeye attığı tüm kazıklar 70'lerin sonunda başa geçen ecevit hükümetine büyük ekonomik kriz olarak döndü ve o günden sonra uzun süre solcu partiler başa geçemedi. aynı şekilde 90'lar boyunca süregelen yolsuzluklar, darbe ayağına götürülen milyar dolarlar yine 99'da başa geçen ecevit'in başına patlayıp sonrasındaki 20 senelik muhteşem akp hükümetine yol açtı. şimdi yine senelerdir yenen hurmalar erken seçimde başa geçecek olan kişilerin bir tarafını tırmalayacak. böylece ne zamandır hasret kaldığımız sağcı, muhafazakar partilerin tekrar gelişini hızlandıracak. yehuu ülkeye bak.
0
del piero10
(18.05.21)
@del piero10 en büyük korkumu yazmış.

erken seçim olursa gidebilirler ama 2023 olursa daha iyi olur bence de. Hem gençler ve yaşlıların oranı, hem ekonominin gidişi vs. daha net ortaya çıkar. En dibe vurup tam düzelme her zaman daha iyidir bence. Şu an hala kıyısından kurtarmaya çalışıyor herkes.(biliyorum batan, intihar eden çok kişi var, çok üzücü ama halen insanların düşünceleri değişmiyor)

Fakat Piero'nun yazdığı gibi, tüm kriz gelen cumhurbaşkanı ve partilerin üstüne kalırsa sonraki seçim daha büyük kabus olabilir. Türk halkı düzgün sebep-sonuç ilişkisi kuramadığı için bu durumdayız. Bilemiyorum, ben seçimde iyi bir sonuç alınsa bile ümitli değilim sanırım. İnsanlara güvenmiyorum çünkü. Yazılı/görüntülü basın ve sosyal medya iyi kullanılırsa, geçmişteki yolsuzluklar vs. her şey göze sokulursa belki durum anlaşılır ama.
0
nhk ni youkosu
(18.05.21)
(4)

Hangi polikliniğe gitmem gerek

Mossy
Ciğerlerim düşecek gibi öksürüyorum ve boğazım acıyor :(
Ciğerlerim düşecek gibi öksürüyorum ve boğazım acıyor :(
0
Mossy
(18.05.21)
Öncelik aile hekimi. Hastane için Kulak Burun Boğaz uygun olabilir.
0
dissendium
(18.05.21)
bu aralar salgın varmış valla, aile hekimi yonlendirir.

saka bir yana, tabii ki covid testine gideceksin.

edit: postlarina baktim, covidmissin zaten. hastaneye yattin mi hic? cigerlerin kotu durumda demek ki, oksijen saturasyonunu olcuyor musun? cok oksuruyorsan covid klinigine gitmen gorulmen gerekir herhalde.
0
robokot
(18.05.21)
Robokot ben covid değilim ev arkadaşım covid oldu. Izole falan da olmadı öyle çok fazla ama ben bu süreçte (onun hastalığı geçtikten sonra da) 3 kez covid testi oldum ve hepsinde negatif sonuç aldım. Yani sanmıyorum bir şey olduğunu.

Son zamanlarda çok fazla üşüttüm dün de soğuk bir şeyler içtim, sigara falan derken iyice kötüleşti.

Aile hekimim burada değil başka bir şehirdeyim. Kulak burun boğaz mı uygun olur bilemedim çünkü boğazımdan ziyade ciģerleim kötü.
0
🌸Mossy
(18.05.21)
Yalanci negatiflik diye bir sey var. Ciger filmi ile pozitif olup olmadiginiz anlasilir. Covid suphesi ile gogus hastaliklarina gidin.
0
65 derece
(18.05.21)
(12)

mutlu musunuz?

0zlem
ve bu hayatı gerçekten yaşadığınızı düşünüyor musunuz?
ve bu hayatı gerçekten yaşadığınızı düşünüyor musunuz?
0
0zlem
(17.05.21)
Mutlu olmak için de sebeplerim var mutsuz olmak için de. Geçmişe takılmazsam mutluyum
0
okumakserbestbegenmeksart
(17.05.21)
Mutluyum, zekaliyim
0
abuzer
(17.05.21)
Para var ama huzur yok
0
stewie
(17.05.21)
iş yok, para yok, özgüven yok. geçmişe takılma var, dolandırılma var, yaş 30 saçlarım ağarıyor. mutlu olmayı başaramıyorum, değilim.
0
spartamed
(17.05.21)
sıfır. 10/0
0
ayseee
(17.05.21)
Evet, kısmen
0
etna
(17.05.21)
www.youtube.com

Hayır, harranliyam.

Bu güzel espriden sonra mutlu da değilim mutsuz da değilim diyorum. O değil de ben bunun aynısını başka başlıkta da yazmıştım bugün. Ilginç.
0
j r r tolkien hayrani
(17.05.21)
mutluluk genel bir ruh hali değil bence. en fazla olduğunda 1 gün süren bir şey. hadi çok leylasındır 1 hafta sürsün. mutlu eden şeye düzenli maruz kalmadıkça genel anlamda mutluyum demek zor bence. işin kötü yanı, bu şeye düzenli maruz kalmak ondan alınan mutluluğu da azaltıyor zamanla.

mutsuz da değilim ama. nötr. mutlu olup olmadığıma çok takılmıyorum, bunun üzerine düşünmek bile başlı başına insanı mutsuz eden bir şey çünkü.
0
Jux
(17.05.21)
değilim genel olarak
0
Mossy
(18.05.21)
Genel olarak mutluyum. İmkanlarım dahilinde hayatımı yaşadığımı düşünüyorum, yapmak istediğim şeylerin büyük kısmını yapabiliyorum. Ama kişilik olarak küçük şeylerden mutlu olan biriyim yani, hemen şu an norveçte somon yemek istiyorum gibi ütopik zevklerim yok.
0
roket adam
(18.05.21)
şu işteki sıkıntılarımız bitse manitamın da benim de, dünyanın en mutlu insanları olabiliriz.
0
Hallegadola
(18.05.21)
Bu hayatı gerçekten yaşadığımı düşünmüyorum.
Bu hayatı gerçekten yaşayan çok az insan olduğuna inanıyorum.
Sonuç: mutluyum
İyi günler
0
frontrow
(19.05.21)
(20)

Şükretmeyi sever misiniz?

matilda
Dinden bagimsiz olarak şükreder misiniz halinize hic? Ben hep sukrederim ve bu durumun ruhuma cok iyi geldigini ve mutlu olmama yardimci oldugunu fark ettim. Dindar degilim ama sukretmeyi bayagi seviyorum.Aslinda kotumser bi insanimdir ama bazen nispeten guzel bi hayatim oldugunu dusunnuyorum. Tabii
Dinden bagimsiz olarak şükreder misiniz halinize hic?
Ben hep sukrederim ve bu durumun ruhuma cok iyi geldigini ve mutlu olmama yardimci oldugunu fark ettim. Dindar degilim ama sukretmeyi bayagi seviyorum.
Aslinda kotumser bi insanimdir ama bazen nispeten guzel bi hayatim oldugunu dusunnuyorum. Tabii bu ekonomik sartlarla ne kadar iyi olabilirse..
0
matilda
(17.05.21)
Şükretmem ve minnet duymam. Daha iyi olabilirdi diye düşünürüm genelde.
0
Mossy
(17.05.21)
ben şükretmeyi sevmiyorum yarın başıma ne geleceği belli değil, bugün başıma birşey gelmediği için şükretmiyorum. şükretmek kendi yaşantınızı başkalarının kötü talihi ile avutmaktır ve bana göre hoş değil.
0
nahtoderfahrung
(17.05.21)
Sukretmem.daha iyisi isterim. Bu demek değil ki bulundugum konum beni mutsuz ediyor.
0
logisticsmanager
(17.05.21)
Kafamda oturtamadığım kavramlardan biri. İyi veya kötü içinde bulunduğum duruma hiçbir gücün etkisiyle değil tamamen hür irademle gelmişim. İyi olduğun için şükret, daha kötüsü olmadığı için şükret.. iyi ama niye?? Kaderimi bir güç tayin ediyorsa eğer, her şey iyi giderken şükretmem gerekiyorsa eğer kötü giderken de isyan etme hakkım olmalı o zaman. Bunu bi türlü anlayamıyorum.

Dolayısıyla şükretmiyorum. Hem anlayamadığım için hem de dindar olmayıp bunu yapmayı samimi bulmadığım için.
0
IncredibleMau
(17.05.21)
Dinden uzağım ve şükrediyorum.
Sağlıklı olduğum için, bir eksiğim olmadığı için.
0
yarey
(17.05.21)
İnançsızım ve şükrediyorum. Ben bana sahip olduğum için. Nolursa olsun mutlu hissettiriyor.
0
Corpsebridee
(17.05.21)
Alemin derdini gördükçe kendi derdime şükrediyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(17.05.21)
Şükretmem. Aksine başkalarının kötü haline bakarak kendi haline sevinmenin/şükretmenin hoş bir şey olmadığını düşünüyorum.

İnsanların, başkasının mutsuzluğuyla nasıl mutlu olduklarına şaşırıyorum hatta.
0
jacque
(17.05.21)
Şükür ediyorum fakat bir şey yanlışsa, eksikse ifade etmekten çekinmiyorum.
0
put it in your appropriate place
(17.05.21)
Sevmem.
0
j r r tolkien hayrani
(17.05.21)
Zaman zaman şükrederim, özellikle bazı konularda. İnançlı biri değilim, Allah'a etmiyorum bu şükrü. Şükür söz konusu olduğunda onu genelde tek tip yorumlama eğilimi gösteriyor toplumumuz ama herkesin şükürden anladığı elbette farklı olabilir. Ben bahsettiğim şükretme eylemini her anlamda kendi kazançlarıma ilişkin bir sevinç ifadesi ve kendime karşı duyduğum bir memnuniyet göstergesi olarak görüyorum mesela. Kendimi benden kötü durumda olanlarla asla karşılaştırmam ve bundan dolayı herhangi bir varlığa minnet duymam.
0
kedimedi
(17.05.21)
Bazen şükrederim.Ama genel olarak kendini kötüsüyle kıyaslayıp haline mutlu olmak saçma geliyor.
0
jjimyl
(17.05.21)
şükretmek ile sahip olduklarının kıymetini bilmek aynı şey değil. "buna da şükür" tabirinden nefret ediyorum, bizim gibi gelişmemiş toplumların gelişimi karşısındaki en büyük engellerden biridir bu. hiç şaşırtıcı değil ki dinlerle ilgili bir yaklaşım...

ben iyimser, elindekilerin kıymetini bilen, hatta sahip olduklarına kıymet verme konusunda biraz da safça bir bakışa sahip biri olarak şükür kavramına çok uzağım. çünkü sahip olduklarının kıymetini bilmek sadece sahip olduklarınla ilgili bir şey. şükür ise sahip olduklarının kıymetinin olamadıklarından daha fazla olduğu altmetnine sahip bir kavram.

sağlıklı insan psikolojisini temellerinden biri sahip olduklarının kıymetini bilmek bence. günümüzdeki diğerleriyle karşılaştırmalı özgüven problemlerinin temelinde insanların kapasitelerinin, sahip olduklarının farkında olmamalarıyla ilgisi var. kendinizi sevin goygoyunun altındaki de bu işte; neyi yapıp neyi yapamayacağının farkında olmak özgüvenli bir birey olmanın temel şartlarından biri. evet bende bunlar bunlar var, şunlar yok. olmasını sağlayabilir miyim? cevabı evetse onun için uğraşmaya devam ama bazı şeylerin olmasını sağlayamazsın. o durumda da elindekilere odaklanıp kendini onlar üzerinden motive edebiliyor olman lazım.
0
Jux
(17.05.21)
Bir çok şey için, günde bir çok kere şükrederim. Başta sağlık ve düşünme gücü oldu üzere sahip olduğum bir çok şey için. En güzeli de sabah uyanır uyanmaz bu güne de çıktığım için ve akşam yatarken sağ salim yatağa yatabildigim için şükrederim.
0
etna
(17.05.21)
şükretmek ya da şükran duymak çok sık kendime hatırlattığım bir şey.

bir sürü kadim gelenekte var ve bence insana çok iyi geliyor. şükür tam olarak ne bence oranın ayrımını tam yapamadığımız bize abes geliyor.
0
ruh i tibbiye
(17.05.21)
Sevmem, duyunca irrite olurum.
0
jazzabel
(17.05.21)
Hiç sevmem.
0
ms brownstone
(17.05.21)
Sevmem, neden sukrediyoruz?
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(17.05.21)
dinsizim, şükrediyorum. böyle söyleyince 'şükretmek' doğru kelime oluyor mu emin değilim ama.
'hayat güzel lan oh' durumunu hissediyorum yani. yaratıcıya inansam 'allaam çok şükür' derdim.
*hayatım süper falan değil bu arada.
0
asisamus
(17.05.21)
Şükrederim. Sağlıklı olduğum için, yeni bir güne uyandığım için. İç ferahlatan bir aktivite benim için. Ateistim. Bir yaratıcıya şükür gibi değil ama sabah vaktinin güzelliğin, deneyimlemeye, sağlıklı olma haline şükretmek benimki.
0
tül perde
(17.05.21)
(12)

Hiç dışarıda/sokakta yattığınız bir zaman oldu mu?

asaf
Bazen çok zengin, hiç beklemediğim insanlardan duyuyorum bu sözü. Sizin hiç böyle bir deneyiminiz oldu mu? Olduysa ne kadar sürdü? Ardında nasıl bir etki bıraktı?
Bazen çok zengin, hiç beklemediğim insanlardan duyuyorum bu sözü. Sizin hiç böyle bir deneyiminiz oldu mu? Olduysa ne kadar sürdü? Ardında nasıl bir etki bıraktı?
0
asaf
(17.05.21)
Ergenken macera olsun diye Akmar civarında sabahlayalım demiştik ailelerimize yalan söyleyip. Gece 2 gibi polis alıp karakola götürüp ailelerimizi arayınca maceramız suya düşmüştü:)
0
suicides underground
(17.05.21)
Oldu 1 2 hafta kampüste yatmıştım sağda solda. Kütüphanenin banyosunda duş almıştım falan. Bi etki bırakmadı. Arkadaş bulup ev tuttum sonrasında zaten.
0
Mossy
(17.05.21)
Yurtdisindayken olmustu. Airbnb rezervasyon bitisi ile donus ucagi arasinda bir gece fark vardi, valizle sokakta kaldik. Aslinda son gece icin daha insani bir planimiz vardi ama son dakika plan suya dusunce ortada kalmistik. Yine de Muthis bir deneyimdi, ozluyorum oyle gunlerimi :D keske yine yurtdisina tatile gidebilsek de sokakta kalsak :(
0
invictae
(17.05.21)
99 depreminde otoyol kenarında yattım bi kaç gün
0
nahtoderfahrung
(17.05.21)
Küçükken serkeşlik olsun diye bir kez banklarda yatmıştım. Sese karşı çok hassas olduğum için kuşların tık tık gaga sesi, köpeğin kaşınma sesinden çıldırıp koşa koşa baba ocağına döndüm.

Bütün gençliği sokaklarda geçen, parklarda, barakalarda, umumi tuvaletlerde yıllarca uyumuş şu an inşaat işleri yapan zengin bir tanıdığım var. Yazılsa kitap olur hayatı ama sormaya korkuyorum üç gün esir alıyor, bitmiyor hikayesi.
0
IncredibleMau
(17.05.21)
barcelona'da bir gece otogarda sabahladim.. ucak sabaha karsi idi, kalacak yerim yoktu. otogar 12.00 de kapandi. otogar disinda kuytu bir yerde yere uzandim, orada uyudum.
0
spivak
(17.05.21)
Farklı farklı yerlerde 3 gece dışarıda yattığım oldu. Uzun süreli etki bırakmadı tabii ancak sonraki gün falan bel ve sırt ağrısı olarak etkisi oldu.
0
j r r tolkien hayrani
(17.05.21)
New york'ta kalacak yer ayarlayamayıp iki valizle merkezi bir metro istasyonunda kalmıştık arkadaşımla bir gece. Merdivenin altına kıvrıldık, havluları yastık yaptık uyuduk. Saat 12 gibi polisler geldi hadi boşaltın istasyonu dediler gidiyormuş gibi yaptık gitmedik istasyonu üstümüze kilitlediler adgjsj

Sabah millet işe gitmeye başlayınca uyanıp gideceğimiz yere gitmiştik.

Birkaç kez de üniversitede sabahladık ama @incredible'ın dediği gibi pek uyunmuyor alışkın olmayınca sesten, tedirginlikten.
0
chicha_v2
(17.05.21)
14 yaşımda küpe taktım diye evde kıyamet kopmuştu. ben de gece kaçıp fabrikada yatmıştım. sabah erkenden diğer kulağımı da deldirmeye gitmiştim. bol sivrisinekli bir geceydi.
0
lesmiserables
(17.05.21)
Work and Travel sonunda tüm para suyunu çekince, valizleri bir emanete bırakıp, son 2-3 geceyi Times - Mcdonalds - Metro ve Havalimanında geçirmiştik. Aslında kendimizi zorlasak kalacak yer ayarlayabilirdik ama biraz da macera olsun istedik. Gayet eğlenceliydi.

Bir defa da İstanbul'da kuzenime ziyarete gitmiştim. Kaldığı yurt gece 01:00'den sonra almıyordu. Biz de 2-6 arasında 4-5 kez Söğütlüçeşme- Avcılar git gel yapmış, ve uyuyabildiğimiz kadar uyumuştuk. Her iki deneyim de herhangi bir olumsuz etki bırakmadı, gayet güzel anılar.

Bunların dışında aktarmalar esnasında havalimanlarında geçirdiğim geceler var ama onlar farklı tabi.
0
tss
(18.05.21)
Çocukken Erzurum’da köyde samanların üstünde yattım. Hayatımda aldığım en iyi uykuydu. Sabah erkenden zıpkın gibi kalktım.
0
stewie
(18.05.21)
washington dc'de bir otogarda yatmıştım. benim gibi çok insan vardı ama. gece otobüsü olanlar falan da olduğu için çok garip değildi.
0
bohr atom modeli
(18.05.21)
(5)

Film izlerken altyazı çevirisi yapan eklenti

lafalaf
Film izlerken altyazıların çevirisini yapan bir tarayıcı eklentisi var mı? Yani atyazıdaki kelimenin üzrine geleceğim anında çevirecek falan. Çok mu şey istiyorum, vardır bence böyle bir şey.
Film izlerken altyazıların çevirisini yapan bir tarayıcı eklentisi var mı? Yani atyazıdaki kelimenin üzrine geleceğim anında çevirecek falan. Çok mu şey istiyorum, vardır bence böyle bir şey.
0
lafalaf
(17.05.21)
Bir umut vardır diye düşünmüştüm. Tavsiyeniz için çok teşekkür ederim.
0
🌸lafalaf
(17.05.21)
Netflix için LLN var aynı dediğiniz şekilde çalışıyor
0
Mossy
(17.05.21)
Budurr LLN varsa başka da vardır, çok teşekkür ederim.
0
🌸lafalaf
(17.05.21)
Rica ederim *-* yanlış hatırlamıyorsam LLN'in youtube için de bir versiyonu vardı aynı isimle
0
Mossy
(17.05.21)
Evet Youtube versiyonu da varmış.

başka ihtiyaç duyan varsa eklentinin linki: chrome.google.com
0
🌸lafalaf
(17.05.21)
(13)

Loopa aldiginiz, en sevdiginiz parcalari paylasir misiniz?

camene87
Selam arkadaslar, dinlemekten bikmadiginiz, loopa alip tekrar tekrar dinlediginiz, en sevdiginiz sarkilari paylasir misiniz?Youtube veya spotify linki olabilir.Arabesk harici her tur muzik olabilir.Playlistim tikandi artik, yeni muzikler kesfetmede de pek basarili degilimdir.Eski, yeni, yerli yabanc
Selam arkadaslar, dinlemekten bikmadiginiz, loopa alip tekrar tekrar dinlediginiz, en sevdiginiz sarkilari paylasir misiniz?Youtube veya spotify linki olabilir.
Arabesk harici her tur muzik olabilir.Playlistim tikandi artik, yeni muzikler kesfetmede de pek basarili degilimdir.

Eski, yeni, yerli yabanci ve tür hic farketmez.Sadece arabesk dinlemiyorum.

Tesekkurler
0
camene87
(16.05.21)
Şu listedeki birçok şarkı güzel: open.spotify.com
0
himmet dayi
(16.05.21)
j r r tolkien hayrani
(16.05.21)
Son zamanlarda nispeten daha sakin ve duygusal şarkıları beğeniyorum, onlar için eski usül YouTube linki vereceğim ben.


www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

Hahahah, biraz fazla mı olmuş?
0
kedimedi
(16.05.21)
Paylaştım:
youtu.be
0
Amaranta ursula
(16.05.21)
Jux
(16.05.21)
0
it aint hard to tell
(16.05.21)
kramp - istanbul sokakları
www.youtube.com
nevermore - the heart collector
www.youtube.com
nevermore - the river dragon has come
www.youtube.com
0
komikolmakuzen
(16.05.21)
Son günlerde şunları sarıp sarıp dinliyorum (duygusal...):

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

genel olarak sevdiğim şarkılar karısık kaset

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
Mossy
(16.05.21)
baal
(17.05.21)
bu aralar charlie worsham love don't die easy. bu arkadaşın diğer parçalarına da bakabilirsin.

open.spotify.com
0
duyulmasi gerektigi kadar
(17.05.21)
(7)

eski sevgilinize iletisimi tumden kesmek istediginizi nasil soylersiniz?

la lykia
insan gibi konusup anlasarak bitirdiginiz bir iliski sonrasi aramaya devam ediyorsa ama hatrini sormak icin aradim deyip, konusmayi uzatip iliskideki defterleri aciyorsa ve konusma sizi suclamaya donuyorsailetisimde kalmak istemediginizi de soylediyseniz, aramalarini acmamanizdan, donmememizden de a
insan gibi konusup anlasarak bitirdiginiz bir iliski sonrasi aramaya devam ediyorsa ama hatrini sormak icin aradim deyip, konusmayi uzatip iliskideki defterleri aciyorsa ve konusma sizi suclamaya donuyorsa

iletisimde kalmak istemediginizi de soylediyseniz, aramalarini acmamanizdan, donmememizden de anlamiyorsa, ulasmaya calismaya devam ediyorsa

bir de bu kisiyle komsuysaniz, sık sık ev cevresinde karsilasiyorsaniz

artik anlasin, aramaktan vazgecsin diye kesin bir dil ile son kez ne dersiniz?
0
la lykia
(13.05.21)
Soğutmaya devam. Bu kadar ısrarcı birinin laftan anlayacağını sanmıyorum.
0
vizivozo
(13.05.21)
Kesin bir dille son kez istemediğinizi söylemek?
0
Mossy
(13.05.21)
Son bir kez açık ve sert bir şekilde istemediğimi tekrar söylerdim, rahatsız edici tavırlarına hala devam ediyorsa da her yerden engelleyip karşılaştığımda da görmemiş gibi yaparak elimden geldiğince kendimi ondan uzak tutmaya çalışırdım.
0
kedimedi
(13.05.21)
demek ki anlaşarak bitmiyormuş. anlaşmayarak, arayı bozarak, kötü bitirin. yüksek yüzdeyle işe yarayan bir yöntem bu. naçizane.
0
conanmaverick
(13.05.21)
Açık ve kısaca onunla artık iletişimde olmak istemediğimi, konuşmak istemediğimi söylerim. Sen de söylemişsin galiba bazıları anlamıyor. Anlamazsa her yerden engellerim sokakta görünce de yüzüne bakmam.

Bir eski sevgili bana baya çektirmişti. Bilmiyorum kadın mısın kadınlar için daha zor olabiliyor bazı şeyler. Laftan falan anlamıyordu yani kesin bir şekilde iletişime geçmediğimde daha iyi anladı. Olayı ne kadar büyütse de hiçbir şekilde iletişim kurmadım. Kesin bir dil diyorsun ya o bile iletişimi sürdürüyor. Yani benim için böyleydi seninki böyle mi bilemiyorum ama bence en iyisi bir kere artık seninle konuşmak istemiyorum diyip bir daha asla konuşmamak.
0
turkce konusan uzayli
(13.05.21)
"sevgilim rahatsiz oluyor artik arama ve karsima cikmaya calisma lutfen."
0
in vino veritas
(13.05.21)
Engelle geç
0
suicides underground
(13.05.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.