Giriş
(10)

Saç beyazlamasının stresle direkt ilişkisi var mı?

rojhat
Ben 30 yaşındayım. İşsizim çok uzun zamandır. Öğrenciliğimde de pesimist bir mizacım vardı ve maalesef çok istememe karşın değiştiremiyorum. Son yıllarda stres yapacak çok fazla şey yaşadım, zaten çocukluktan depresif biriydim. Annemle babamın yaşı yüksek ama halen saçları tam beyaz değil, babamın 4
Ben 30 yaşındayım. İşsizim çok uzun zamandır. Öğrenciliğimde de pesimist bir mizacım vardı ve maalesef çok istememe karşın değiştiremiyorum. Son yıllarda stres yapacak çok fazla şey yaşadım, zaten çocukluktan depresif biriydim. Annemle babamın yaşı yüksek ama halen saçları tam beyaz değil, babamın 40'lı yaşlardaki fotoğraflarına bakıyorum onda da saçları simsiyah. Benim yanlardaki beyazlama çoğalmaya başladı bile, bu stresten mi?
0
rojhat
(10.05.21)
Var.
0
j r r tolkien hayrani
(10.05.21)
Var. 26 yaşımdayım ve aynı anlattığın gibi biriyim. Çocukluğumdan beri depresyondayım sanki. Saçlarımda beyazlar çıkmaya başladı son 1 2 yılda. Ki en mutsuz olduğum dönem hayatım boyu. Azıcıklar ama varlar :(
0
Mossy
(10.05.21)
bence evet. bi dönem çok stresli bi işte çalışırken aniden beyazlar doldu yanlarda. işten ayrıldım, üzerinden 10 sene geçti. hala aynı beyazlar duruyor. artmadı.
0
sttc
(10.05.21)
Bence var. Babam hastaneye yatmadan bir gün önce çekilmiş fotoğrafım var saçlarım simsiyah, babam yatıştan 13 gün sonra vefat ettiğinde saçlarım nine gibi beyazdı. Hala da öyle.

Büyük amcam gençken trafik kazasında vefat ettiğinde babaannemin saçları bir gecede beyazlamış. Bu gerçek.
0
suicides underground
(10.05.21)
Var.
0
hayirsiz
(10.05.21)
Var. Bilimsel bir kitapta okumustum, asiri ve ani stres bilmem ne hormonunu etkileyerek pigmentleri olduruyormus. "Saclari bir gecede beyazladi" efsanesi gercek olabiliyormus yani.

Ne hormonu oldugunu simdi hatirlayamayacagim, zaten lise biyolojide de cok zor ezberlemistim bu hormon isimleri ve gorevlerini :(
0
invictae
(10.05.21)
Arabesk diye film vardı bilenler bilir, Şener Şen ile Müjde Ar başrollerdeydi. Leyla ile Mecnun'un fena halde sulandırılmış haliydi konu olarak. Orada da mesela Şener Şen'in saçları 1 gecede bembeyaz olmuştu ki bunun çok örnekleri de var. Doğan Cüceloğlu'nun saçları 6 ayda bembeyaz olmuş mesela üzüntüden. Var yani.
0
1bir1bir1
(10.05.21)
Maalesef var. Beraber çalıştığımız bir arkadaşım, babasının kanser olduğunu öğrenince bir hafta geçmeden saçında hiç olmayan beyazlar çıktı.

Aklıma bir örnek daha geldi, geçmişte Tacikistan'dan gelmiş biriyle çalışmıştım. Adam gençlik fotoğraflarını göstermiş arkasından da iç savaşın ardından çekilen pasaport fotoğrafını göstermişti, arada sadece birkaç yıl geçmiş olmasına rağmen saçları bembeyaz hale gelmiş. İç savaş sırasında bayağı bir yakınını kaybetmiş.

Yani çok sıkmayın kendinizi stres bayağı kötü etkiliyor insanı.
0
Anthony McCarten
(11.05.21)
Venim yaşım 36 %70 beyaz. 24 yaşımdan sonra hızla beyazladı. Bence hem hemde stres etkili. Ayrıca saç boyaları bilhassa saç rengini açma işlemi süreci hızlandırıyor. Sadece beyazlarım var diye 15-20 tane beyaz için boyatmayın. Yaşadığımız üzücü olaylar neticesinde vücudumuz tepki veriyor bu kişiden kişiye değişebilir kimisi egzama, saç kıran, saç beyazlaması, kanser, bel ağrısı aklınıza gelebilecek bütün hastalıkların anası üzüntü diyebilirim
0
rapisa
(13.05.21)
Hem stres hemde genetik etkili yazacaktım yanlış olmuş
0
rapisa
(13.05.21)
(6)

sac rengi sorusu

Kittie
saclarim platin uzun yillardir.bayadir kuafore gitmedigimden artik sarilar falan kalmadi, iyice asagi indiler.kuaforler acilacak herhalde bu ay ama gidip asagida kalan sarilari hizlica kestirsem mi yoksa evde kendi kendime acici falan uygulayabilir miyim? evde sac acaniniz var mi, nasil, kolay bir i
saclarim platin uzun yillardir.

bayadir kuafore gitmedigimden artik sarilar falan kalmadi, iyice asagi indiler.

kuaforler acilacak herhalde bu ay ama gidip asagida kalan sarilari hizlica kestirsem mi yoksa evde kendi kendime acici falan uygulayabilir miyim? evde sac acaniniz var mi, nasil, kolay bir islem mi? evde normal duz boyadan ne gibi farklari var?

not: kuafor acilsa da sari icin saatlerce vakit gecirmek istemiyorum, yikama falan yaptirmak istemiyorum, sadece kesime giderim gidersem.
0
Kittie
(10.05.21)
Geçenlerde bir arkadaşımın saçını açalım dedik bu sekilde evde. Gerçi ben kendisini uyardım bu iş evde yapılacak şey değil dedim bin kez ama dinlemedi. Sonuç inanılmaz derecede kötü oldu zaten. Bence büyük cesaret. Kızın saçları yandı.

Evde boya yapmaktan çok farkı var bence. Ben yıllardır kendi saçımı kendim boyarım hiçbir zaman sorun yaşamadım. Çünkü her yere eşit dağıttığın sürece bir şekilde aynı renk oluyor. Ama açıcı öyle değil. Ne kadar beklettin, önce nereye sürdün falan bence acemi birine bırakılmayacak bir şey. Belki biz beceremedik yapmayı bilmiyorum.
0
Mossy
(10.05.21)
Orjinal saç rengin ne kadar koyu bilmiyorum ama en kolay yolu mavi oryal kullanarak açmak sonra da palette'in platin sarısı gibi bir boyayla tüm saçı boyamak. İki işlem arasında bir gün bırakırsan saçın daha az yıpranabilir.
0
ashleybon
(10.05.21)
Platin sarısı için saçın rengini epeyi açmak lazım. kuaföre gitmek mantıklı olan. Evde anca birkaç ton açılır. Daha çok da açarsın da yanabilir. Saçın rengini açmak zor iş. Saçlar püskül gibi olabilir. Açıcı her şartta yıpratıyor. Kuaför daha iyi yapar bence. Evde volümünü ve süresini ayarlamak zor.
0
oyokbuyoknevar
(10.05.21)
Saç rengin ne kadar koyuysa o kadar zor açılır. Benim sacımı kuaför bile zor açıyordu. Evde deneme derim. Güzelim saçlarına yazık olmasın. Senin yerinde olsam saçımı kendi rengine boyarım. Bir iki boyamada akar ama sonra oturur renk. Böylece sarı olan kısımlarla da bütünlük sağlar iki renk gibi görünmez saçın. Hem ne güzel uzamışlar kestirmene de gerek kalmaz. :)
0
Corpsebridee
(11.05.21)
En az zararla açmak için market boyalarından en açık rengi alıp 10 gün arayla boyamanızı öneririm. Boyanın içine bir tatlı kaşığı Hindistan cevizi yağı eklemek daha az zarar verir ama açılması daha geç olur. Uğraşmak istemiyorsanız mavi renk toz açıcılarla açıp üzerine küllü bir boya ile boyamalısınız. Boyarken kullandığınız kap kaşık vs plastik olmalı
0
rapisa
(13.05.21)
Sarı yerine bal rengi deneyebilirsiniz
0
rapisa
(13.05.21)
(8)

Istanblue kotu bir votka mi?

my leave requests
Biraz ucuz muadillerine gore ondan merak ettim
Biraz ucuz muadillerine gore ondan merak ettim
0
my leave requests
(08.05.21)
Lise dönemi 35liği hayatımı karartmıştı. Kötü evet
0
Deathrow
(08.05.21)
valla vişne suyuyla falan karıştırıp kafayı bulmak içiyorsan en ucuz votka en iyi votka.

edit: ne kadar pirensesim diye sor kendine. 1-10 arasında. çıkan değeri yaşına böl yüzde 10 üstünde kalıyorsan seve seve içersin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.05.21)
çok kötü.
0
brakgn
(08.05.21)
Bazooka'dan iyidir ama onu almışken biraz koyup absolut ya da smirnoff almaya değer.
0
Jux
(08.05.21)
oo fiyatlarda f/p oranı en iyi votka gilbeys'dir. bir barmen olarak söylüyorum.
0
congratulations
(08.05.21)
Kötü
0
Mossy
(08.05.21)
Votka dedigin salt alkol zaten, iyisi de kotusu de ayni.
0
divit
(08.05.21)
Skol bira,istanblue bilimum türler icerisinde parası boşa giden gereksizlerden.Uygun ve iyi birsey istiyosan puschkin,absolut alabilirsin.Memleketten iyilerden bunlar var
0
smokee
(08.05.21)
(7)

İstediğin zaman konuşabiliriz cümlesi

kljgslsdkjsd
İstediğin zaman yazabilirsin/konuşabiliriz cümlesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Geçen arka arkaya 2 kişiden duydum bunu. İkisine de ben mesaj atmıştım ikisi de tahmin edebileceğiniz üzere yakın olmayan arkadaşım.Bana sanki ben sana hiçbir zaman yazmayacağım aslında senle konuşmak da istemiyorum ama n
İstediğin zaman yazabilirsin/konuşabiliriz cümlesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Geçen arka arkaya 2 kişiden duydum bunu. İkisine de ben mesaj atmıştım ikisi de tahmin edebileceğiniz üzere yakın olmayan arkadaşım.

Bana sanki ben sana hiçbir zaman yazmayacağım aslında senle konuşmak da istemiyorum ama naif bir insanım, yazarsan konuşurum demek gibi geliyor.
0
kljgslsdkjsd
(07.05.21)
Bence çok tatlı bir söz. Bana söylenildiğinde mutlu oluyorum.
0
kaptan maydanoz
(07.05.21)
Karşıdaki kişinin seni önemsediği gösteriyor bence. Aranızdaki ilişkiye de bağlı tabi biraz anlamı.
0
jjimyl
(07.05.21)
Bence samimiyetsiz bir söz. Sen kimsin (buraya küfür gelecek) derdim. Boyle şeyler lütuf olamaz.
0
olaylar olaylar
(07.05.21)
Ilişkinin tipini bilmiyorum ancak misal iş arkadaşlığı ise çok çekingen biri olduğunu düşünüp, seni cesaretlendirmek istemiş olabilirler.

Yani "sor tabii lan, çekinme. Bu işler böyle öğrenilir" manası da olabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(07.05.21)
Yakın olmayan bir arkadaştan duymuşsam lutfen böyle söylüyor sanki der biraz gıcık olurum. Ben konuşmaya muhtacım sanki de imkan sağlıyor bana. Hoşuma gitmez. Ama bağlama göre de değişir.

Flört etmek isteyen biri söylüyorsa bu cümleyi ve ilk arama/mesaj da kendisinden gelmişse topu bana atıyor bir sonraki konuşma için derim.
0
Mossy
(07.05.21)
1-Yakın olmadığım birinin benimle iletişime geçerken çekindiğini hissedersem ( mesela kusura bakma rahatsız ediyorum, aradım ama müsait miydin vs vs cümleler fazlaca varsa). mutlaka bu tarz cümleler kuruyorum. Amacım yakın olmadığımız için beni rahatsız edeceği düşüncesini kafasından atması ve rahatlıkla iletişime geçmesi.
2- Sadece belli bir konuda bana ihtiyacı olan kişiye; benim onunla iletişime geçmeyeceğim ama onun istediğinde arayabileceğini bildirmek. Dr- hasta, akademik- öğrenci ilişkisi gibi...
0
sumuklu asilzade
(08.05.21)
hic kotu anlasilabilecegini dusunmemistim bu cumlenin. ben her zaman tam soylemeye calistigi gibi karsimdakinin sorusu olursa cekinmeden istedigi zaman sorabilecegibi anlatmak icin kullanirim bu lafi. yasadigim bir tecrube hakkinda olur, isle ilgili bir konu olur. ya simdi sormiyim ayip olur diye dusunmemesini temin etmek icin soylerim hep.
0
in vino veritas
(08.05.21)
(11)

Bir Acı Rüzgar Esince - Gitar ile

ananiyimioguz
Ben türkücü oldum çıktım iyice :DBu sefer bunu seveceğinize inanıyorum, çok severek söyledim.https://soundcloud.com/user-256716375/biraciruzgaresince-aac
Ben türkücü oldum çıktım iyice :D

Bu sefer bunu seveceğinize inanıyorum, çok severek söyledim.

soundcloud.com
0
ananiyimioguz
(07.05.21)
Vasssat 1 ses bayık bir şarkı ağzına sağlık
0
Mossy
(07.05.21)
sdfsdhfd gün intikam günüdür Mossy <3
0
🌸ananiyimioguz
(07.05.21)
Hahahah yok valla çok tatlı yorum yaptım ben hevesin kırılmasın diye ama mesela ev arkadaşıma da dilettim iğrenç be hiç sevmedim dedi. Madem samimi yorumumun kıymeti bilinmedi gerçekleri yazalım biraz...

Sana da kalp :D
0
Mossy
(07.05.21)
Benim sevdiğim bir türküdür. Fena değil bence, bir tık yorum katmışsın şarkıya.
0
biravekahve
(07.05.21)
@Mossy, normalde de türkü dinlemiyor veya sevmiyor olabilir misiniz..

Benim de çevremde pek yok çünkü öyle şiirmiş türküymüş.. o ne öyle köylü gibi diyen mi dersin, entel dantel diyen mi dersin, bayık diyen mi.. ne yapalım ben de burada bir iki seven vardır diye atıyorum :')

@biravekahve, oo bilen çıkacağını düşünmemiştim, teşekkür ederim ^^
0
🌸ananiyimioguz
(07.05.21)
Türkü dinlerim. Kardeşim halk müziği icra eder hatta, istek parçalarımla darlarım. sen at yine de kendini geliştirmeye çalıştığın bir hobin var ne güzel *-* önemli olan senin keyif alman
0
Mossy
(07.05.21)
ben gayet beğendim. tebrik ederim.
0
brakgn
(07.05.21)
Türkü dinlemeyi çok severim <3 Bence siz de güzel söylemişsiniz.

Sadece dikkatimi çeken bir şey oldu onu yazayım. de/da bağlaçlarını bence keskin bir şekilde vurgulamışsınız, nasıl ifade edebilirim bilmiyorum ama de/da'lardan sonra bir kesilme olmuş. Bahsettiğim şey "Minnet eylersem o yare, minnet eylersem o yare / Olur mu bu derdime çare / Leyli de leyli, leyli de leyli, leyli de leyli" kısmında yok mesela. O kısmı çok daha iyi söylemişsiniz bence. Daha akışta kalmışsınız gibi. Bu söylediğim şey acaba sonlarda daha hislenerek söylemekle ilgili olabilir mi? Bende öyle oluyor çünkü.
0
dediysem dedim
(08.05.21)
Hiim güzel detay ^^ evet ben de şimdi fark ettim dikkatli dinleyince. İlk kıtada daha keskin, sonlara doğru yumuşamış :) Bir yerden sonra kaptırıp gidince oturmuş herhalde evet sarkinin icine girmekle ilgili olabilir. Dikkat etmeye calisicam bundan sonra o ince his detaylarina, tesekkurler
0
🌸ananiyimioguz
(08.05.21)
şarkı güzel ama gitarın sesini daha çok sevdim ben. kim çalıyor?
0
izole
(13.05.21)
Aa bilmem kendim çalıp söyledim arpej ile. Gitar da normal klasik gitar ama güzel tınıladı demekki :)
0
🌸ananiyimioguz
(13.05.21)
(18)

evliliğin beni hiç çekmemesi

nothing in my way
nasıl anlatsam bilmiyorum. 28 yaşına gelmiş bir adamım, şimdiye kadar evlenmeyi hiç düşünmedim. açıkçası bundan sonra da hiç düşünmüyorum. etrafıma bakıyorum, yaşıtlarımın çoğu evlendi. ilkokul,lise arkadaşlarımdan çocuğu olanlar da var. ama bunların hiçbiri beni etkilemiyor. millet yaşı geçecek diy
nasıl anlatsam bilmiyorum. 28 yaşına gelmiş bir adamım, şimdiye kadar evlenmeyi hiç düşünmedim. açıkçası bundan sonra da hiç düşünmüyorum. etrafıma bakıyorum, yaşıtlarımın çoğu evlendi. ilkokul,lise arkadaşlarımdan çocuğu olanlar da var. ama bunların hiçbiri beni etkilemiyor. millet yaşı geçecek diye alelacele evleniyor. çocuk yapmak desen bana göre olacak son şey sanırım. ona rağmen çocukları severim ama çabuk sıkılırım. evlilik dünyanın en sıradan şeyi gibi geliyor. zamanla da bu düşüncelerim değişmez gibi geliyor bana. sizce normal miyim ben? benim gibi olan var mı merak ettim.
0
nothing in my way
(05.05.21)
normalsin, gunumuzde cogu insan senin gibi dusunuyor. kafana uygun bir insan bulursan evlenmeden de cok mutlu olabilirsin ayrica.
0
in vino veritas
(05.05.21)
Yalnız değilsin. Sanki ben yazmışım gibi hissettim duyuruyu.

20 yaşında da aynısını hissediyorum, 27'de de. "Zamanla değişir fikirlerin" diyorlardı, değişmedi.

Mevzu ekonomik şartlar falan da değil, hiçbir yönüyle cazip gelmiyor yani.
0
deveyidiken
(05.05.21)
Yalnız değilsin +1

Bazı insanların evlenmek istemesi ne kadar normalse bazılarının istememesi de o kadar normal aslında ama ne yazık ki toplumda herkes belli bir yaştan önce evlenmeli gibi saçma bir düşünce var.

Aynı yaştayız ve evlilik bana da hep çok gereksiz ve uzak geldi şimdiye kadar. Zaten çocukları da sevmiyorum ve hayatta yapmayacağımdan emin olduğum tek şey varsa o da çocuk doğurmak. Bu durumda evlilik için zaten bir sebep bulamazken çocuk da istemeyince daha da anlamsız geliyor.

Yalnız şöyle bir şey var. Erkek arkadaşımla bazı planlarımız var ve aileler işin içine girince evlenmek durumunda kalabiliriz gibi görünüyor. Bazen bunu düşündükçe içim daralıyor böyle tarifsiz bir şekilde. İstemediğim ve hiçbir anlam yükleyemediğim bir şeyi sırf başkalarının içi rahat etsin ve “elalem ne der” düşüncesi yüzünden yapmak zorunda kalacakmışım gibi geliyor.

Sevdiğin kişiyle resmiyette bir bağının olması bir avantaj olabilir belki ama bunun dışında evliliğe dair her şey anlamsız ve gereksiz bence. Keşke bizim gibiler çoğunlukta olsa da bu anlamsız şeyler azalarak bitse.
0
ms brownstone
(05.05.21)
değişebilir, değişmeyebilir, bunların hepsi normal. kafana takma bence. karşındaki kişiyle ilgili bir şey evlilik zaten, mantıklı bir tarafı yok, duygusal bir karar. o duygu yükü altında değilsen anlamaman da çok normal diye düşünüyorum. ben 25'e kadar hiç düşünmüyordum, 30 yaşında evlendim, hayat bu noktaya getirdi yani. kendini kasma yani, hayatını yaşa. doğru ya da yanlışı yok bunun, kendin için nasıl uygunsa o senin için iyidir.
0
roket adam
(05.05.21)
Normal. Ben 20 yasinda da boyle dusunuyordum, sizin yasinizda da, simdi de... Ancak farkli bir duygu durumu icine girince degisir sanirim, o da degisirse artik :)

Evlenmek istemeyi de istememeyi de ben normal karsiliyorum.
0
invictae
(05.05.21)
Çocuk sahibi olmak istemiyorsan evlenmek mantıksız (yurt dışına gidiş vs ozeL durumlar hariç). tşkler.
0
abuzer
(05.05.21)
26 bitiyor ben de böyle hissediyorum bir kadın olarak. Çocuk çok büyük sorumluluk, aşırı derecede korkuyorum. Evlensem de yapmam diye düşünüyorum. Hayatımı ona vakfedemem.

Evlilik de çok büyük sorumluluk ve erkeklerin ev içi sorumlulukları eşit derecede yüklenmediğini görüyorum en modern ailede bile. Kendim hariç birinin ufacık işini bile sorumluluk adı altında yapmam. Ev temizlemek, yemek yapmaktan tutup her yere vekilebilir bu. İçimden gelip de yapacak olduğum şeyler başka, ev arkadaşımla bile birbirimize çok nazımız geçer ama sorumluluk olarak %50 eşitiz her konuda. Evliliğin bana bunu getireceğine inanmıyorum.

Bir de sadece seninle evledigin kişiyi kapsamayan bir kurum. Ailelerin ilişkisi, ikimizin birbirinizin ailesi ile olan ilişkisi falan bana çok yük geliyor.

Bu konularda benimle aynı düşünen ve yaşayan biri karşıma çıkar da evlenmeye değer bu adam dersem, seversem gerçekten evlenirim. Tabu değil benim için, iki imzadır atılır. Ama bunlarda anlaşma olmazsa gerek yok.
0
Mossy
(05.05.21)
evlilikten ne anladığına bağlı aslında
ortak zevklerinin olduğu biriyle full time zaman geçirme işlemi olarak görüyorum ben evliliği
e tabi devlet ve ailelere de nikah ile bunu onaylatmak gerekebiliyor, ama istemediğin düğün vs prosedürlerini geçebilirsin tabii
0
megacracker
(05.05.21)
Değişebilir, değişmeyebilir, bunların hepsi normal. +1
Evlenmek için evlenmediğiniz sürece kimseye zararınız yok, vakti geldi diye evlenilmez.
0
kobuzchu kiz
(05.05.21)
Evlenmek istemek de normal, istememek de +1.

Böyle konulardaki ruh ikizim "herkesin hayatına kimse karışamaz" diyen amca. Evlenenleri "evlenmek de çok saçma yeaaa'" diye elestirenleri de anlamıyorum, yaşı geçti korkusuyla olmayacak evlilik yapanları da.

Zaman içinde sizinle uyusacak biriyle denk gelince evlenebilirsiniz, birlikte yaşayabilirsiniz. Hiç evlenmeyip bireysel hayat da sürebilirsiniz. Bunların hepsi normal.
0
fraise
(05.05.21)
ben 29 yaşındayım ve ilkokul ve lise arkadaşlarımın %90'ı bekar. evlenenlerden de boşananlar oldu. artık eskisi gibi değil 35'ten öncesi geç kabul edilmiyor bence.
0
bohr atom modeli
(06.05.21)
Ben de 27 olcam kadınım, çevremdeki yaşıtların veya yaşı yakınların %90ı bekar.

Bir de ben de isterdim Norveçli olmak, sevgilimle yaşamak, evlenmeden çocuk doğurmak, gerizekalı mıyım Orta Doğulu olmak istiyim? Türkiye’de mecbur evlencez. Sevgilim en iyi arkadaşım, onla birlikte eğlenmek ve yaşamak isterim. Ama çocuk ve artan sorumluluklar beni korkutuyor.
0
Hallegadola
(06.05.21)
ben de böyleyim. hele hamile kalıp çocuk doğurmak ve ona bakmak imkansız ötesi benim için. asla yapabileceğim bir şey değil.
0
rose parks
(06.05.21)
beni çekiyordu, iki kez evlendim :) keşke hiç evlenmeseydim.
0
antihero
(06.05.21)
Hayat okula git, üniversiteyi kazan, iş bul, evlen, çocuk yap, ev al, emekli ol demek değil. Bunlardan birini ya da birkaçını yapmak istemeyebilirsiniz. Toplum sizi hamur gibi şekillendirmeye çalışır. Bu şekillenme de tüketim üzerine kuruludur. Bu zincirden kurtulabilirsiniz.
0
howfaristhesky
(06.05.21)
Normal miyim diye soruyorsanız ya siz normal olmadığını düşünüyorsunuz ya da aslında evlenmek istiyorsunuz da bir türlü olacağına inanmıyorsunuz. Kafanızda bu ihtimaller belirmemişse niye anormal olma ihtimalini kurcalayasınız ki? Tabii ki normal. Evlilik mecburi bir iş değil sonuçta. Evlenen de normal evlenmeyen de.
0
conanmaverick
(06.05.21)
valla ben de 38 yasindayim su insanla evlenirim diyebilecegim bir durum dahi olmadi ve kendimi hic evlenmis biri olarak dusunemiyorum. lakin tamamen de karsi degilim sonucta hayatta her sey olabilir. beni rahatsiz eden evliligin toplumda bir odev gibi gorulmesi ev evlenme asamasinda yapilan aptalca olaylar, hicbirini cekemem gibime geliyor hele ki karsimdaki insan ailesine asiri duskunse.

ote yandan gun gectikce iliskilerin de iyice garip bir hal aldigini gorup zaten istesem de evlenemezmisim gibi geliyor. garip halden kastim iste sosyal medyanin buyusu, insanlarin cok fazla sey istemesi beklemesi vs. herkesin kendince sebepleri vardir. o yuzden de bazen keske gec olmadan evlenseymisim bundan sonra istesem de imkansiz galiba diye dusunuyorum :D
0
bay b
(06.05.21)
uzun süreli ciddi bir ilişkin varsa ailelerin görüşüne bağlı olarak evlenirsin ya da evlenmezsin...
0
humat
(07.05.21)
(11)

Sevgilinin eski sevgilileriyle fotoğrafları

şarkı güzel ama ingilicce
Sevgilinizin eski sevgilileriyle olan fotoğraflarını saklıyor olmasını nasıl karşılarsınız?5—6 senedir kullandığı bilgisayarda, telefonda yıllar içinde birikmiş, tahminen 2-3 farklı kız arkadaşıyla olan fotoğraflar.Fotoğraflar arkadaş grubuyla çekilmiş olduğu için silmediğini söylüyor açıklama olara
Sevgilinizin eski sevgilileriyle olan fotoğraflarını saklıyor olmasını nasıl karşılarsınız?

5—6 senedir kullandığı bilgisayarda, telefonda yıllar içinde birikmiş, tahminen 2-3 farklı kız arkadaşıyla olan fotoğraflar.
Fotoğraflar arkadaş grubuyla çekilmiş olduğu için silmediğini söylüyor açıklama olarak. Açıp açıp bakmıyormuş ki, duruyorlarmış öyle. Beni rahatsız etti ama adama da bütün anılarını sil diye baskı yapacak halim yok.

Gereksiz yere kendi huzurumu mu kaçırıyorum? Normal şeyler mi bunlar? Fikirlerinizi merak ettim.
0
şarkı güzel ama ingilicce
(05.05.21)
gereksiz yere kendi huzurunu kaçırıyorsun, normal şeyler bunlar. hele ki arkada grubu fotosuysa çok normal.

şöyle düşünürsen bakışın netleşebilir. erkek arkadaşının ara ara o eski fotoları açıp "ahhh ne güzel kızdı be, keşke bırakmasaydım şimdiki sümüklüye kaldık" diyeceğine ihtimal veriyor musun? cevap hayırsa bu sorun olmamalı. cevap evetse asıl sorun fotolar değildir, o fotoyu silse bile senin bu düşüncen değişmez; emin ol farklı durumlarda yine hortlar bu düşünce.
0
Jux
(05.05.21)
Gerkesiz bence de.
Yani sadece bu fotoğraflar varsa düşünmek lazım ama 1000 tane fotoğraf içinde yer alıyorsa da lafını etmek olmaz
0
kisa
(05.05.21)
4-5 tane saklanabilir, sen de aklına biri gelince sosyal medyadan bakmayacak kadar her şeyi geride bıraktıysan biraz dert edebilirsin

saklanması elbette hoş değil ama o insandan çok, güzel geçirilen vakitlerin anısı içindir iyi niyetle bakarsak
0
bir soru sorcam
(05.05.21)
birisiyle birlikte olduğunuzda ona sahip olmuyorsunuz. karşınızda bir insan var ve bu insanın da bir geçmişi var. bu insan siz kıskandınız diye geçmişini silmek zorunda olmamalı. arada bakıyorsa bile, o insanı özlediği için bakmıyor olabilir. belki sadece o zamanları özlüyordur.

herkes yaşlanacak ilerde. kimse gençliğine ait bazı fotoğrafların sırf bir sevgili dedi diye yok olmuş olmasını istemez diye düşünüyorum. insanların bu kadar özgürlüğü olmalı. rahatsız olduğunuzu belirtirseniz bence o da bu durumdan rahatsız olur.
0
isabella was a ginger
(05.05.21)
Benim sevgilim öncekileri sildirtmişti. Ulan 5 yılda yüzlerce fotoğraf var. E bak bu kalmış, şunu niye silmedin vs diye kafamın etini yemişti. Hangi birini sileyim?

O zamanlar "tabii aşkım haklı" diyordum. Ama şimdi geçmişimi niye sildirttim diye kendime kızıyorum. Şu da var; onun da eski sevgilileriyle olan fotoğraflarını silmesini isterdim. Veya görmeyeceğim şekilde kaybetmesini.
0
Amory Lorch
(05.05.21)
Kendi huzurunu kaçıyorsun. Senin tarafından bakınca evet kısmanman doğal, ben de kıskanırdım. Ama gerçekçi bakınca benim de telefonumda eski sevgilimle olan fotoğraflarım duruyor. Sarmaş dolaş olanları sildim evet ama sadece ikimizin olduğu bir sürü fotoğraf var öyle arkadaş grubu falan da değil. Silmeme sebebim çok olması falan da değil, 15 dakikada silinir hepsi ama silmek istemiyorum. O da benim hayatımın bir dönemi, onu da ben yaşadım ve güzel günler geçirdik beraber. Sonra beni aldattığını öğrendim geçdn hafta, yani ayrıldıktan 3 sene sonra. Yine de silmedim. Çünkü fotoğraf ile o kişinin bir bağı bile yok benim için. Duruyor. Ara ara bakıyorum da hatta diğer fotoğraflara bakarken. Ama o kişiyi özlemiyorum, ona karşı bir şey hissetmiyorum zaten seneler olmuş biteli. Ama dursun, anıdır, bana aittir o da.
0
Mossy
(05.05.21)
Eski erkek arkadaşım bana gezegenler kadar uzak geliyor. Ama resimleri vardır albümlerde şurada burada. Grup içi resimler. Niye atayım. Utanacak bir şey yapmadım ki. O da hayatımın bir parçası. Açıp açıp iç geçirseydim o zaman atardım da yani bu hali ile geçmişten bir hatıra.
0
SiyamkedisiZorro
(05.05.21)
Ben silerdim, silmesini isterdim, ortak fotoğrafımın olduğu doluca arkadaşım vardı şimdi yoklar, fotoğraflar her şey değil. İnstagramlarda ekliler zaten arkadaşlar çok özlediğinde girsin profiline baksın. Ben fotoğraflarına baktığımda sevgilimin kolunu başka bir kızın beline doladığını görmeyi kaldırmam.
0
Hallegadola
(05.05.21)
"yaşanmışlıklar" adı altında romantize etmeye gerek yok, zihnen ileriye odaklanabilmek adına silinmesi doğru bence ama seni rahatsız ettiğini bile bile madem silmiyor, konuyu uzatmak gereksiz. bir gün sen de eski ilişkisi olacaksın, bir de böyle bak.
0
deartheodosia
(05.05.21)
hocam ben bosandım
karımla olan tüm fotoları bosandıktan 6 ay sonra sildim facebooktan
ama icinde cocuk olanları silemedim icim el vermedi sonucta cocugumun resmi her anısı kıymetli
cok da sıkıntı degil silmesin bosver
erkek saklamaz genelde durur ugrasmaz
0
kingcyrax
(05.05.21)
ben ilişkide kıskanc olailen biriyim. şahsen benim de fotoğraf arşivlrimin içinde eski sevgilimle fotograflarım var ama açıp açıp bakmıyorum. yani orda duruyorlar ve silmek için bile aklıma gelmiyor. sevgilimin de bilgisayarında ya da belleginde olsa kızmazdım. ama bakıp dursa mesela, (bunu da bilemeyiz gerçi) üzücü tabii.

sosyal medyada olması daha sıkıntı bence. o biraz daha insanlara açık alan ve bir nevi hayatını insanlara göstrdigin bir yer. 'ne gereği var' olurdum.
0
nadirendeolsa
(05.05.21)
(17)

Fuckbuddy'si olan biriyle flört eder misiniz?

Jux
Biriyle flört ediyorsunuz, fb'si olduğunu öğrendiniz(o söyledi ya da sen sordun, fark etmez). Flörtü keser misiniz? Ne anlamda etkiler sizi?
Biriyle flört ediyorsunuz, fb'si olduğunu öğrendiniz(o söyledi ya da sen sordun, fark etmez). Flörtü keser misiniz? Ne anlamda etkiler sizi?
0
Jux
(05.05.21)
fuckbuddysi olan biriyle anca fuckbuddy olunur o yüzden etmezdim.
0
jelly bear
(05.05.21)
@Synapselicindy, seninle flört ederse fb'sini bıracak, çok eşlilik yok. Bu dile getirilmedi ama normal olan da bu değil midir zaten? biriyle fb'sindir, sonra başkasından hoşlanır onunla flört edersin sevgili olursun, o durumda da fb ile görüşmezsin. işin usulü budur diye düşünüp sordum ben soruyu aslında. iki tarafın da buna ikna olması lazım sanırım, o halde üzerine konuşulması gerekir herhalde.
0
🌸Jux
(05.05.21)
Fb sinin sevgilisi ile flört ederim.
0
infernalcadre
(05.05.21)
İkiyüzlülüğe gerek yok, kendi için fb müessesesini normal görüp partnerinin geçmişini bu çerçevede sorgulamak ikiyüzlülüktür. çok eşlilik olmadığı sürece (her iki taraf için de elbette) bir sorun görmüyorum. flörte başladığım biri fb'siyle hala birlikte oluyorsa flörtü keserdim.
0
himmet dayi
(05.05.21)
Bırak flörtü sohbet etmez arkadaşı olmazdım.
0
Hallegadola
(05.05.21)
Flörtü keserim. Duygu, his vs olmadan başka bir vücuda kolayca dokunabilen birisi ile sevgili olamam. Basit biri der geçerim.
0
Amory Lorch
(05.05.21)
himmet +1

önemli olan aynı anda olmaması.
geçmişte cinsel olarak kimin ne yaptığıyla ilgilenmem.
ilişkileriyle de ilgilenmem.
ben de düşününce geçmişte yaptığım birçok şeyi artık tercih etmeyebiliyorum.
bunlar yargılanacak şeyler değil.
insan ilişkileri karışık, o yüzden çok ahkâm kesmemek lazım.
0
blatta hiberna
(05.05.21)
Flört ediyorken fbsi olduğunu öğrenmişsem soğurum. Geçmişinde varsa çok sorgulamam ama o an benimle konuşuyor ve halihazırda biriyle cinsel paylaşım olarak bile olsa ilişkisi olduğunu öğrenmek uzaklaştırır. Benimle olması halinde onu bırakacak olması da bana itici gelir. Seçenek olmaktır bu bence. Önce kimle ne ilişkisi varsa bitirmesini sonra benimle flörte başlamasını yeğlerdim. Pazarlık gibi bu biraz, sen gelirsen onu yollarım gibi... çirkin
0
Mossy
(05.05.21)
benimle görüştüğü süreçte fb'siyle takılmadığı sürece etkilemez. "senden önce bir kız arkadaşım vardı" demesiyle aynı şey. birinde birisiyle takılmış ve sevgili olmuş, diğeriyle ise takılmış ve sevgili olamayacaklarını görmüş, fb olmuş.

ayrıca, önceden fuckbuddy ilişkisi ya da toplumca fazla onaylanmayan başka bir ilişki yaşadı diye tüm flörtleriyle bu tarz ilişkiler kuracak değil. insan bir sürü şey deneyimliyor hayatta. o yüzden geçmişte yaşadığı ilişkilere değil, bana nasıl davrandığına göre değerlendiririm flörtümü.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.05.21)
@Mossy, biriyle flört ediyorsan onu henüz tanımamışsın demektir. Mesela ilk buluşmadan belki etkilenmeyeceksin, bu sebeple fb ilişkisini bitirmek ne kadar mantıklı?

Kaldı ki ikisi aynı amaca hizmet eden şeyler değil, o yüzden direkt pazarlık malzemesi olarak mı bakmak lazım bilmiyorum. Birinde hoşlantı var gönül ilişkisi, öbüründe bu yok. Yani fb sevgilinin alternatifi değil bu anlamda.
0
🌸Jux
(05.05.21)
Flort ediyosak (kesin bilgiye) kesmeli iliskisini. Duysam sogurum. K

Ama bazı kadınlara bu çekici bile gelebilir, soylim ;) çünkü; diğer kadına tercih edildigini düşünmek...
0
abuzer
(05.05.21)
Etmem , FB si olan biri ile arkadaşlıkta etmem
0
paramolacak
(05.05.21)
hocam
fb si oldugunu soyledi ya da ogrendin
bir erkegin bunu kaldırması cok zor
gercekci olalım

bir erkek de soylemez fb var diye
arkadasım der bir şey der
0
kingcyrax
(05.05.21)
o an var olduğunu öğrendiysem ben de o eğilimde yürürdüm. önceden varmışsa sıkıntı olmazdı. çok açık bir soru olmamış.
0
bohr atom modeli
(06.05.21)
öğrendim ve flörtü kestim. asla bu şekilde flört edemem. birden fazla flörtü de kabul edemem. bu ne rahatlık genişlik arkadaş :P
0
batlegolas
(06.05.21)
Flörtün de fb'sine karışılaşacaksa yani... Burada tek yanlış flört kişisinin fb'si olduğunu söylemesi. Ne gerek var bunu söylemeye. Flört daha sevgili havasına bürünürse zaten fb bırakılırdı ve geçmişte kalırdı. Böyle kime ne faydası var anlamadım. Herkes herkesle flört değil mi zaten? Bu iş çok sıradanlaşmadı mı? 2 gün konuşulan insan için neden seks hayatını değiştirsin? Sevgiliden farkı ne o zaman? Tuhaf. Kimisi de arkadaş bile edinmem demiş gsjsg Neyse. Edilir yani sonuçta, sadece bunları konuşmaya gerek yok.
0
conanmaverick
(06.05.21)
Niye flört edilmesin ki ? O başka bu başka. FB'nin mantığı zaten senin veya onun gönül işlerine bulaşmıyor oluşu.
0
Avoiding The Puddle
(16.05.21)
(16)

kollarda damarların belli olması

nick bulamadim
ergenlikten beri kollarımdaki damarlar çok belli oluyor. dikkat ettiğim kadarıyla ergenliğinde zayıf olmuş insanlarda oluyor. spora başladıktan sonra daha da arttı. gerçi 2. fotoğraftaki gibi kolun içindeki ve bicepstekini seviyorum. ama ellerimdekiler rahatsız ediyor. sürekli ellerii saklıyorum ya
ergenlikten beri kollarımdaki damarlar çok belli oluyor. dikkat ettiğim kadarıyla ergenliğinde zayıf olmuş insanlarda oluyor. spora başladıktan sonra daha da arttı. gerçi 2. fotoğraftaki gibi kolun içindeki ve bicepstekini seviyorum. ama ellerimdekiler rahatsız ediyor. sürekli ellerii saklıyorum yazları. kız aradaşım yok. olsa elimi saklarım ve tutmasını istemem.

eksiup.com
eksiup.com

skleroterapi diye bir tedavi varmış. köpük gibi bir şey enjekte edip kurutuyorlarmış. tedavi olayım mı? damarları kurutacakları için endişeleniyorum tehlikelidir diye. bir de bicepstekinin yok olmasıın istemiyorum. :D ama bu şekilde sürekli ellerimi saklamaktan da sıkıldım. özgüvenimi etkiliyor. siz rahatsız olur muydunuz? tedavi olur muydunuz yoksa takmaz mıydınız?tedavi olunca şöyle bir değişim oluyormuş.

www.hekim.net
0
nick bulamadim
(04.05.21)
Böyle damarlı ele, kola düşen bir sürü kız var bence boşuna saklıyorsun
0
sta
(04.05.21)
Bir sorun göremedim ben. Kadınların daha çok hoşuna gidiyor +1. Saklamayın kollarınızı.
0
Hallegadola
(04.05.21)
umarım ters psikoloji yapıyorsundur kardeş, yunan tanrısı gibisin maşalla, ekmeğin bol olsun.
0
Jux
(04.05.21)
benim de bu kadar olmasa da boyle.

karizma oglum bu, sen cok yanlis gelmissin.
0
baldur2
(04.05.21)
uff nası güzel serum bağlanır bu damarlara, resmen hemşire rüyası gibi kolların varmış maşalla..

Kadınlar çok da sallamaz bu damar meselesini ve hatta evet çekici bulanı da var.
0
lcha
(04.05.21)
Bence gayet hoş. Ellerde bu kadar belirgin olanı ilk defa görüyorum ama sadece farklı ben hiç garipsemedim. Kollardaki aksine çekici duruyor saklamanıza hiç gerek yok
0
ddenizz
(04.05.21)
Bence gayet hoş görünüyor. Bir çok hemcinsimin de böyle düşüneceğine eminim.
0
Benyinegulerim
(04.05.21)
Uzaktan olan fotoğraflarda özellikle çok güzel duruyor. Çekici bir şey ki bu, sen buna neden tutuldun acaba.
0
turkce konusan uzayli
(04.05.21)
Herkes yazmis zaten ama ben de yazayim, eksik kalmayayim :D cogu kadinin buna dibi dusuyor zaten, yunan tanrisi masallah +1 :)

Takmayin kafaniza, dusundugunuzun aksine guzel bir sey :)
0
invictae
(04.05.21)
yağ oranı düşük erkeklerde böyle damarlar gözüküyor. yani çok zayıf değilsen muhtemelen vücudun orantılı, sağlıklı ve çekici durumdadır. diğer insanlar da bunun farkındadır. gereksiz bir endişe.
0
isabella was a ginger
(04.05.21)
Üniversite yıllarında ellerimdeki damarları gören bi kız başka yerlerimin de damarlı olup olmadığını sormuştu lapss diye, tabii ben şok :) Sonra damarlardan vb sohbet ettik bi süre. Genel olarak hoşlarına gidiyor, senin el kol yapısı da gaayet iyi. O damarları belirgin kılmak için nice yiğitler salonlarda telef oluyor bunu unutma :)
0
msb
(04.05.21)
Sakın skleroterapi yaptırmayın.
Ölümden dönmüş ve hastanede çok zor damar yolu bulunan biri olarak, tavsiyem estetik için damarlarınızı feda etmemenizdir. İnsanın başına her şey gelebilir.
Ayrıca hiç de rahatsız edici görünümü yok.
0
pro9it9is9
(04.05.21)
Tanıdığım 10 kadından 8i damarlı kol hastası
0
suicides underground
(04.05.21)
açıkcası bu kadar olumlu bir yorum beklemiyordum. teşekkürler olumlu yorumlar için. ben de severim özellikle bicepste falan hoş duruyor ama bende çok fazla gibi. son 5 yılda daha da arttı. özellikle ellerimin üzerindekilerden rahatsız oluyorum. yaşlı eli gibi oluyor :d
0
🌸nick bulamadim
(04.05.21)
El fetişçisi kadınları ayıklamak için açılmış bir duyuru bile olabilir diye düşünüyorum. Eğer öyle değilse, ellerin çok güzel 10/10 verdim, insanlarda ilk ele bakan biri olarak sonnnn derece çekici buldum.
0
Mossy
(04.05.21)
Duyurunun açılma sebebiyle ilgili olarak: Mossy +1

Kız arkadaşının olmadığı detayını belirtmen faydalı olmuş.

i.ibb.co

soruya da cevap vereyim de silinmesin: Hayır.
0
himmet dayi
(04.05.21)
(16)

Saçlarınızı neyle yıkıyorsunuz

eksi sozlugun tatli insani
Şampuanımı değiştirmeyi düşünüyorum. Ogx dolgunlaştıran kullanıyordum ama sevemedim bir türlü. Öncesinde de dökülmeyi önleyen bir şampuan kullanıyordum kupkuru yaptı saçımı öyle olmasa seviyordum onu ama saç nemini kaybetti gibi kuaför dökülmeyi önleyenler öyle yapıyor dedi. Hem dökmeyen hem kurutma
Şampuanımı değiştirmeyi düşünüyorum. Ogx dolgunlaştıran kullanıyordum ama sevemedim bir türlü. Öncesinde de dökülmeyi önleyen bir şampuan kullanıyordum kupkuru yaptı saçımı öyle olmasa seviyordum onu ama saç nemini kaybetti gibi kuaför dökülmeyi önleyenler öyle yapıyor dedi.
Hem dökmeyen hem kurutmayan şampuan var mıdır :)
0
eksi sozlugun tatli insani
(04.05.21)
Başlığa cevap olarak, zeytinyağlı sabun ile yıkıyorum
0
paramolacak
(04.05.21)
klasik dove sabun
0
turbo sadık
(04.05.21)
Beyler için bu soru pas geçilebilir :D
0
🌸eksi sozlugun tatli insani
(04.05.21)
Ben dalin bebek şampuanıyla yıkıyorum kendimi bildim bileli. Çok memnunum:)
0
suicides underground
(04.05.21)
kaldığım evde hangi şampuan varsa onla. kuru saçın bakımı için destekleyici yağlar kremler öneririm eğer şampuandan vazgeçemiyorsan bir de krem/yağ kombinasyonuyla dene.
0
olutaklidi
(04.05.21)
ne demek istediğini anlıyorum
kesinlikle : prozinc
0
rewlack
(04.05.21)
sirkeyle.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(04.05.21)
Ben Avon'un dökülmeyi önleyici sarımsak ve kekikli şampuan, saç maskesi ve bakım yağını aldım set olarak, saçım çok dökülüyordu, epey toparladı şimdi, dökülme fark edilir derecede azaldı.
0
opucuk baligi
(04.05.21)
Otacı argan yağlı şampuan, ogx ile dönüşümlü kullanıyorum
0
Mossy
(04.05.21)
Dökülmeye şampuanların bir etkisi olduğunu düşünmemekle beraber senelerdir Otacı kullanıyorum. Argan yağlı, dökülme karşıtı ve 10 bitki özlü olanlarını dönüşümlü olarak kullandım hep şimdiye kadar. Hem cruelty free bir marka hem de içerikleri birçok markaya göre daha temiz.

Argan yağlı olan güzel nemlendiriyor bu arada.
0
ms brownstone
(04.05.21)
Katı saç şampuanı ile, yaklaşık 7 yıldır. Şimdi Türkiye'de de var. Kurutmuyorlar. jardinnaturel.net
0
buf-e kür
(04.05.21)
@buf-e kür

merhaba,

ilk defa duydum böyle bir şeyi, ufaktan bir göz attım. ince telli, hacimsiz, sönük ve son günlerde nemini kaybetmiş saçlarım var. bir erkek olarak da saçlarım biraz uzadığında bile baya sıkıntı çekiyorum. dökülmem de oluyor biraz. bu bahsettiğiniz şampuan nasıl acaba, bana tavsiye eder misiniz?
0
lazylibra
(04.05.21)
lazylibra, tüm dertlerinizin çaresi midir, bilmiyorum ama kurutmuyor da ağırlaştırmıyor da. çevremdeki herkese önerdim, uzun zamandır kullanıyorum.

silikonlu şampuanlardan sonra, iki haftalık bir kullanımdan sonra, saç ve saç derisi ürüne alışıyor, siz de nasıl ve ne kadar kullanacağınızı öğrenmiş oluyorsunuz. bence güzel nemlendiriyor, ama saç yağı da kullanıyorum saç uçlarına. özellikle de bu dönemde düzenli kestiremediğim için, uçlara kendi başına çare değil iyi şampuan.

kullandığınız su eğer çok sert ise, katı şampuan kullandıktan sonra inceltilmiş sirkeli su ile son suyunuzu yapın. bu da yumuşatıyor.
0
buf-e kür
(04.05.21)
Geçen şampuanım şuydu memnundum www.migros.com.tr

Sonra şunu kullanmaya başladım, iyi geldi ama zaten saçım kuru hepten kuruttu: www.revox.com.tr

Eski şampuanımı yeniden aldım revox bitince başlayacağım: bioblas.com

Saç kremi olarak: www.kozmela.com
Aslında şampuanını da alacaktım ama fırsat olmadı bir ara kullanmıştım memnundum.

Serum olarak da ogx Hindistan cevizi serumunu kullanıyorum.

Saçlarım kıvırcık ve kuru. Düzleştirici kullandım, saçlarım çok kırıldı. Halen daha kullanıyorum maalesef ama şimdi saçlarımı anneme ördürüyorum o şekilde uyuyorum, uçları dalgalı bırakıyorum, dibini yine düzleştiriyorum.
0
Hallegadola
(04.05.21)
@buf-e kür

çok teşekkür ederim cevabınız için, sanırım alıp deneyeceğim yakın zamanda size feedback veririm. yağ olarak ne kullanıyorsunuz acaba? bir de saç kremi ya da duştan sonra başka şeyler de kullanıyor musunuz?

bahsettiğiniz sirkeli su için uğraşır mıyım bilmiyorum, vakit alacak bir şey biraz. bir de bizim su sert mi ya da bu dediğiniz inceltilmişi nasıl bulurum vs bilmiyorum.
0
lazylibra
(05.05.21)
dalin kullanıyorum, gayet iyi. eğer genetik saç dökülmeniz varsa şampuanın tedavi olacağını sanmam yıllardır bu sorunla uğraşan biri olarak. "loreal serixoly denser hair" gibi bir serum hem kalınlaştırma hem de saç dökülmesini önleme açısından faydalı olabilir.
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(05.05.21)
(19)

Akıl sağlığınızı nasıl koruyorsunuz?

Sakinolmamlazim
Soru başlıktaBen çok yorulduğumu, motivasyonumun çok düştüğünü hissediyorum. En azından çıkıp yürüyüş yapıp evden kurtuluyordum ama o da bitti malum.Siz neler yapıyorsunuz? Çok bunaldığınız zaman sizi motive eden şey ne oluyor?Not: Beni artık bu sürecin geçici olduğunu düşünmek falan da kesmiyor
Soru başlıkta

Ben çok yorulduğumu, motivasyonumun çok düştüğünü hissediyorum. En azından çıkıp yürüyüş yapıp evden kurtuluyordum ama o da bitti malum.

Siz neler yapıyorsunuz? Çok bunaldığınız zaman sizi motive eden şey ne oluyor?

Not: Beni artık bu sürecin geçici olduğunu düşünmek falan da kesmiyor
0
Sakinolmamlazim
(04.05.21)
korumuyoruz.
0
fff02561
(04.05.21)
koruyamadım ve paikolojik problemlerimin olduğunu düşünüyorum artık. yakın zamanda psikiyatriste gidip ilaç kullanmayı planlıyorum.
0
rose parks
(04.05.21)
2020'yi çok iyi atlattım ama 2021'de benim de pilim bitti gerçekten. Yürüyüş yapmaya devam ediyorum açıkçası başka türlü gece uyuyamamaya falan başladım.
0
roket adam
(04.05.21)
Koruyamadım. Psikiyatriste başlayacağım.
0
sta
(04.05.21)
Green carda başvurmuştum. Son 3 aydır canımı sıkan her şeyi 8 Mayıs sonrasına erteliyodum. O vakit de geldi çattı. Bu olmadı diyelim, beklemem gereken ve sonu heyecanlı biten biten başka bir şey icat edip onunla oyalanıcam. Çok da gidip bir başka yere yerleşeyim heveslisi değilim aslında ama bir şeyleri beklemek beni güzel oyalıyor.
0
IncredibleMau
(04.05.21)
Koruyamıyorum, psikolojik destek alıyorum.
0
Mossy
(04.05.21)
Ben de yürüyüş yapmayı çok severdim iyi gelirdi şimdi yerine yoga yapmaya başladım yerini doldurdu gibi sanki.

Ana sorunun cevabı nasıl koruyorum ben de bilmiyorum ama koruyorum.
0
turkce konusan uzayli
(04.05.21)
Merak güdüsü fazla sanırım bende, devamlı araştıracak konu vs. arıyorum ,buluyorum. Bir yerde doydum gibi olunca, dizi-film izliyorum.
0
evimin paspasi
(04.05.21)
Korumuyorum, kimsenin de koruduğunu görmedim. Pilatese başlamak istiyordum rahatlamak için ama annemle babam corona var diye izin vermiyor. Sevgilim iş yüzünden çıldırıyor onun hasta olmaması için sürekli dua ediyorum.
0
Hallegadola
(04.05.21)
Psikiyatriste başladım yeniden (hep gitmesem de 7 yıllık bir geçmişim var). Kendisi de aslında normal zamanda olmasaydı ilk aşamada terapi ile devam edip ilaca gerek olup olmadığını görebilirdik ama şimdi iyi hissettirecek şeyleri yapamayacak durumda olduğun için ilaç vereyim de bir toparlan dedi. İlaçlara başladım bir değişiklik yok ama göreceğiz.
0
peki madem
(04.05.21)
saldım gidiyor. hayatımda hiç bu kadar mutsuz hissetmemiştim genel olarak.
0
rain when i die
(04.05.21)
Koruyup koruyamamak arasında ince bir çizgideyim. Anlık geleceği düşünüp bir şeyler yapmam gerektiğini hatırlayınca toparlanabilirsem toparlanıyorum.
0
jjimyl
(04.05.21)
Analog not defterine yapmam gerekenleri ve yaptıklarımı yazarak.

Motivasyonum tabii ki her zaman çok yüksek değil, ama yapılması gerekenler aradan çıkıyor bu şekilde. Yapılacaklar birikince ben şahsen ruh sağlığımı koruyamıyorum. Erteleme hastalığı olan biri olarak, bundan çok çektim.

Öz bakımınızı yapmaya üşenir hale geldiyseniz, uzun süre kötü hissediyorsanız, prof. yardım almaktan çekinmeyin ve bunu ertelemeyin.
0
buf-e kür
(04.05.21)
Twitter açtım sabah akşam beyninden geçen her düşünceyi yazıyorum sağolsun arkadaşlarım da okuyor.
0
lata
(04.05.21)
düzenli spor ve meditasyonla
0
superb
(04.05.21)
fırın, nöbetçi eczane falan, çıkıp yürüyün hocam yine .. :(
0
WithWorth
(04.05.21)
yaklaşık 5 senedir koruyamıyorum. Korumaya çalışıyorum fakat iki adım ileri üç geri hep. artık ilerisini düşünmemeye gayret ediyorum, yeni hayal kırıklıkları edinmemek için.
0
lüzumsuz adam
(04.05.21)
Lan duyuruda herkes delirmiş resmen.

Valla benim sülalem raad. Pandemi yokken de evde zaman geçirmeyi seven biriydim. O yüzden pek de zorlanmıyorum. Canım sıkılıyor tabii ama Friends açıp ona odaklanıyorum, olmadı Playstation oynuyorum, kedileri kovalıyorum, yakalarsam tarıyorum vs. vs. Kafayı sıyırmadım.
0
himmet dayi
(04.05.21)
Bisiklet.

Geçtiğimiz yıl Mart ayından beri evden çalışıyorum. Sabah 8 de tükkanı açıp akşam 6'ya kadar çok yoğun çalışıyorum. Bilgisayar başından kalkmadan ve bu kadar konsantre çalıştıktan sonra herhangi bir kitaba, filme odaklanmak anlayıp algılamak ekstra zor oluyor.

Normalde bisikleti dışarda sürerdim ama malum yasaklar. Kendime bir trainer aldım. Bisikleti üzerine taktığın ve evde sürebildiğin bir edevat. Hatta bu alet akıllı bişey olduğu için zwift isimli program vasıtasıyla televizyon ekranından sürdüğün yolu görebildiğin gibi bu programı kullanan başkalarıyla da yarışabiliyorsun. Yokuşları falan da simüle ediyor. İşte benim pandemi ilacım bu. Akşamları bazen 60-90 kilometre hafta sonları 100-150-200 allah ne verdiyse. Bazen 10-12 saat non stop pedallıyorum. Kan ter içinde, nefes nefese ekranda beni geçen gerçek kişilerin avatarlarını yakalamaya çalışıyorum.

Şarkı vardı böyle, uykusuz her gece, yorgun ölesiye...
0
thracia
(04.05.21)
(5)

"sevmek" kavramı

yuvarlanantencereninkapagi
dinlediğim bir podcastte kendini sevmekten bahsediyordu. aslında sevmek kavramını bildiğimizde kendimizi ya da bir başkasını sevmenin aynı oldugunu, bir baskasının ya da kendimizin sadece nesne oldugunu söylüyordu. sizce de böyle mi?bir de aynı podcastten sorular size:1- sevmek hayatınızda şu anki h
dinlediğim bir podcastte kendini sevmekten bahsediyordu. aslında sevmek kavramını bildiğimizde kendimizi ya da bir başkasını sevmenin aynı oldugunu, bir baskasının ya da kendimizin sadece nesne oldugunu söylüyordu. sizce de böyle mi?

bir de aynı podcastten sorular size:

1- sevmek hayatınızda şu anki haliyle nasıl var, sizin dünyanızda neye tekabül ediyor?
2- nasıl seviyor, nasıl seviliyorsunuz? sevilmek sizin için ne demek?
3- " iyi sevgi" sizin için ne demek?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(03.05.21)
alfred
(03.05.21)
sevmek tabiki özne ile nesne arasındaki ilişki, karşılıklı olursa sevişmek oluyor. karşılıklı birbirini sevmek yani.

1- onun için iyi olanı yapmak + onunla beraber olmaktan zevk almak. bu ikisinin bir arada olduğu hal benim için. kendini sevmek için de aynı şey geçerli. kendini seviyorsan kendine sanki bakmakla yükümlü birine davranır gibi davranırsın. ama bunu tatlılıkla yaparsın. kendine zaman geçirmekten de hoşlanırsın.
2- tutkulu seviyorum. oyle sevilmeyi bekliyorum. hayranlıkla izlenmek twelfth'e bak ne kadar tatlı ne kadar karizmatik diye aşık olan kadınlarla tatlı ilişkilerim oluyor. ne yaparsam yapayım vazgeçilmezim hissi coşturuyor beni. tabiki gerçekçi bir beklenti değil ama doğam bu.
3- kendine zarar vermeyi onaylamayan sevgi iyi sevgidir. seviyorum ondan bırak mutlu olsun hali ise kötü sevgidir.
0
twelfth
(03.05.21)
Valla açıkçası bana şu klasik kişisel gelişim zirvalamalasi gibi geldi. Bence başkasini sevmek ile kendini sevmek arasında çok büyük fark var. Hani tamam, en temelde zaten hep kendini düşündüğün, kendini iyi hissettiğin için yapıyorsun ancak yapılan şeyler arasında dağlar kadar fark var.

Mesela başkasını seven kişi sırf onu kaybetmemek için türlü türlü saçmalıklara katlanabilir. Dediğim gibi en temelde o kişiyi kaybetmemek için yani dolayısıyla kaybetme hissini kendine yaşatmamak ve kendini sevdiğin için yapıyorsun bu şeyleri ancak işte kendine bişekilde iyi davranmama olayı da var. Yani bişekilde kendini yok sayarak/kendinden taviz vererek kendini seviyorsun.

Salt kendini sevme ise adı üstünde kendini sevmektir. Kendini hiçbir şekilde yok saymadan, kendini her türlü en temelde oturtmakla ilgilidir bence. Gördüğün gibi ikisi arasında fark var.

Onun dışında "gerçek X" ya da "aslında X" tarzı şeyler de her zaman için bizim saçma sapan beklentilerimizin ürünüdür. Sana göre "gerçek/aslında X" başka bişey olabilir, bana göre "gerçek X" başka bişey olabilir. Hal böyleyken, yani tanım kişiye göre değişkenlik gösteriyorken "gerçek" kavramınından nasıl bahsedebiliriz ki. Gerçek dediğin kişiye göre değişmeyen, sabit, katı bişey olmalı. Bak gerçekliği tanımlarken bile aynı şeyi yaptım. Ilginç.
0
j r r tolkien hayrani
(03.05.21)
Kendiyle Dost Olmak diye bir kitap var bu soruların cevabını burada bulabilirsin belki. Youtube'da Ceren Sungur da bu kitabı incelemişti oradan da izleyebilirsin gayet tatmin edici yanıtlar veriyor.
0
Mossy
(03.05.21)
Doğan Cüceloğlu'nun sevme anlayışı var, çok beğenirim ve gerçekten de doğrudur, o anlayış da senin dinlediğin şeydeki anlayışa uyar, kendine de başkasına da uygulayabilirsin.

Sevmek Doğan Cüceloğlu'na göre, onun kendi olmasını, kendi olarak var olmasını desteklemek, ona o istediği sürece onun iyiliği yönünde yardımcı olmak, onun kendi alanına ve varlığına saygılı davranmaktır. Yani "senin iyiliğin için" deyip deyip onun adına karar vermek onun adına hareket etmek sevgi filan değil. Videolarını izle istersen...
0
1bir1bir1
(03.05.21)
(8)

covid-19 hastasının ağrı kesici alması sorun olur mu?

Mossy
favimol adlı bir ilaç kullanıyor. evde arveles var. sorun olur mu?
favimol adlı bir ilaç kullanıyor. evde arveles var. sorun olur mu?
0
Mossy
(23.04.21)
Parasetamol içeren agrikesiciler öneriliyor. Dolarex gibi.parol gibi.
0
alimcgraw
(23.04.21)
arveles olmaz mı
0
🌸Mossy
(23.04.21)
Şimdi baktım arveles olumsuz etki yapıyormuş.
0
alimcgraw
(23.04.21)
İbuprofen önerilmiyor. Arveles de gruptan. Parasetamol bulmaya çalışın.
0
pro9it9is9
(23.04.21)
Arveles de aynı gruptan.
0
pro9it9is9
(23.04.21)
parol kullanmıştım.. herhangi bir sorun olmadı..

ama alınmaması gereken ağrı kesiciler de var..
0
synche
(23.04.21)
Hastanede tedavi görmüştüm. Taburcu olurken, ağrı ateş olduğunda paroldan başka birşey alma demişlerdi. İşin garibi parolda baya etkili covit ağrısını geçirmede ya da ateşini dusurmede
0
primetime
(23.04.21)
Siz yine de parol alin
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(24.04.21)
(16)

Çocuk yapmak için ideal yaş kaçtır sizce?

isabella was a ginger
7 aylık evliyim (toplam 3 yıllık ilişki), 25 yaşındayım. Bir süre önce kayınvalidemle aramda çocuk yapma meselesiyle ilgili bir konuşma geçmişti. Biz bir süre çocuk yapmayı düşünmüyoruz demiştim kendisine, o da biraz ters tepki vermişti. Tekrar konuyu gündeme getirmedi ama arada ben 23 yaşında anne
7 aylık evliyim (toplam 3 yıllık ilişki), 25 yaşındayım. Bir süre önce kayınvalidemle aramda çocuk yapma meselesiyle ilgili bir konuşma geçmişti. Biz bir süre çocuk yapmayı düşünmüyoruz demiştim kendisine, o da biraz ters tepki vermişti. Tekrar konuyu gündeme getirmedi ama arada ben 23 yaşında anne oldum, ben 22 yaşında evlendim, ben çocuk yaptığımda senden küçüktüm gibi laflar ediyor sanki erken evlenmek marifetmiş gibi. Ki günümüz koşullarında yine de erken evlendiğimi düşünüyorum ben. Eğitimsiz bir kadın değil bu arada, doktor. Benim annem mesela beni 36 yaşında doğurmuş, o örneği verdim, "annen geç çocuk yaptı diye sen de mi geç yapacaksın" dedi, geç çocuk yapmanın dezavantajlarını sıralayıp durdu.

Maddi açıdan kötü durumda değiliz, muhtemelen çocuk yapsak bir şekilde geçiniriz, yardım edeceğini de söylüyor ama yine de yeterli gelmiyor bana bu. Ben daha kendime bakamıyorum, çocuğa nasıl bakayım? Kendim niye yaşadığımı bilmiyorum, nasıl yeni bir insan dünyaya getireyim? Eşim zaten kendisi hala çocuk gibi benden birkaç yaş büyük olmasına rağmen. Onu da hiç baba olarak hayal edemiyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
isabella was a ginger
(21.04.21)
Bu tamamen hazır olmakla ilgili. Birkaç arkadaşım ve kuzenim evlendi, çocukları oldu benimle yaşıtlar. Ben daha evlenmedim, seneye yazın evleniriz diye düşünüyoruz sevgilimle. Temmuzda 27 olcam. 30umdan önce çocuk düşünmüyorum, belki 32'yi de bulur. Annem ve babam hemen evlen de çocuk yap diyorlar, amaç "torununu görmek bir an önce". Görünce ne oluyor anlamıyorum. Annem hastalık hastası zaten, torunumu göremeden ölcem derdinde. Ben bu dert biçimini algılayamıyorum. Gör ya da görme ne olacak. Bir şey mi artacak hayatında. Ölünce zaten pamuğu tıkıyorlar gidiyorsun, orada torunumu gördüm diye hava mı atacaksın olay nedir. Bir de ben bakacağım o çocuğa hazır hissetmeden, evliliğim oturmadan, kocama doyamadan, birlikte eğlenemeden hemen çocuk gelecek. Her zaman bir çocuğum olsun çok istiyorum ama kendim halen daha işten gelip üstünü değiştirip yatağa zıplayan ve gün boyu oyun oynayan, anneden yemek bekleyen, kardeşine sataşmaya odasına giden bir kızım.

Bence anneler ve babalar dünyanın değiştiğini ve çocuklarının hayatına karışmamayı öğrenmeli. Kendisi doğursun çok istiyorsa, ben anneme öyle diyorum. :)
0
Hallegadola
(21.04.21)
Kayınvalidenle fazla konuşuyorsun demek ki. Bu kadar derinlemesine bir muhabbetiniz olmasına gerek yok. Teşekkür ederim bunu düşüneceğiz deyip geçmen gerekiyor. Bu karar sana kalmış, bunun ideal bir yaşı yok, olmak zorunda bile değilsin.
0
roket adam
(21.04.21)
Bence bu oyunlara gelmeyin. Çocuk yaptıktan sonra çocuk ilkokula başlayana kadar hayatınız kilitlenecek. Bu da en az 6, 7 yıl demek. Önemli olan çocuk yapmak değil, o çocuğa bakmak. 25 yaşında çocuk yapsanız en güzel yaşlarınız çocuk peşinde geçecek. Bana göre ideal yaş 30, 35 arası olabilir.
0
dissendium
(21.04.21)
çoook erken daha. benim anneme de kalsam şimdi çocuk yapmam lazım. dinleme bile.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(21.04.21)
35den sonra doğurganlık azalıyor onu da hesaba katın:)
0
suicides underground
(21.04.21)
30'dan önce yapma diyenlere katılıyorum. Fakat kayınvalidemle samimi değilim, çok konuşmuyorum kesinlikle. Sadece aynı mahallede oturuyoruz, bu yüzden kendisi arada gelip (yiyecek bir şeyler getirme bahanesiyle) biraz oturuyor. Eşim çalıştığı veya yorgun olduğu için çoğunlukla ben ilgilenmek zorunda kalıyorum. Genelde kendisi konuşup bir şeyler soruyor. Niye aynı mahallede ev tuttunuz diyecek olursanız; Ankara'da oturulabilecek en düzgün semt olduğunu düşündüğüm için burayı tercih ettim. Okulum bu sene bitiyor, ondan sonrasında İstanbul (kendi memleketim) veyahut yurtdışına gidebiliriz diye düşünüyoruz.
0
🌸isabella was a ginger
(21.04.21)
Çocuk için karar vermesi, kendini hazır hissetmesi gereken yalnız ve ancak karı kocadır. Hatta kadının daha fazla ağırlığı vardır.
Evlendiğimde 30'umu geçmiştim. Aslında hemen çocuk yapma yanlısıydım. Özellikle çocuk istediğim için değil aman yaşım geçmesin diye. Şükür ki eşim 3 sene beklemeye ikna etti beni. 3 yıllık ilişki ile 3 yıllık evlilik ilişkisi aynı şeyler değil. Bu 3 sene içerisinde oturtacaksınız evliliğinizi. Bu arada daha ufak stres testleri geçireceksiniz ki asıl büyük teste (çocuğa) hazır hale gelin.Annem ve ablam bana yardım ederken bile ben ilk çocuğum 7-8 aylıkken hamilelik bunalımına girdim ki Allah korusun. 25 evlilik için güzel bir yaş ilk çocuğunuzu 30 yaşında doğursanız, (ikinciyi isterseniz) ikinciye 35'e kadar da gayet güzel zamanınız var. Ben 40 yaşıma az kala doğurdum ikinciyi mesela. Gençlik aşısı gibi oluyor. Kimsenin lafına bakmayın.
0
SiyamkedisiZorro
(21.04.21)
Kayınvalideniz 1980'lerdeki yaşam biçimini 2020'lere taşımaya calismis. Bir de başkalarını ne kadar dinlerseniz hayatınız onlarınki gibi olur. Örneğin, ABD'ye gelip doktoraya başlamadan önce annemin arkadaşı kızlarının benimle evlenmesini istemiş, annemin de hoşuna gitmiş. Bir küçük ev kiralarmisiz, onun maaşıyla kira odermisiz, benim maaşımı da harcarmisiz...insanların en yakınınız da olsa sizin için uygun gördüğü hayat bu kadar basit olabiliyor. Dinlemeyin. 35'ten sonra çocuk yapın. Mutlu olmaya hakkıniz var, erkek olarak diyorum, kadinlarin tüm hayat amacı çocuk bakmak olmamalı. Gençliğinizde mutlu da olun.
0
howfaristhesky
(21.04.21)
erken yaparsaniz cocugu annelerinize/babalariniza kilitleme sansiniz daha fazla, hele zaten yaslilarsa (sizi gec yaptiklarina gore) bir yastan sonra torunla ugrasmak istemiyorlar ya da sikayet ediyorlar. yani gec yapmak erken yapmaktan daha zor, yardim edeniniz daha az oluyor.
0
disq
(21.04.21)
Benim 34’te anne oldum, oğlum su an 2 yaşa yakın, dönüp baktığımda keşke eşimle daha erken tanışsaydık da 27-28 gibi çocuk yapsaydık diyorum. Çünkü enerjim yetmiyor, eski canlılığım yok, kilom o yaşımla aynı, tipim çok değişmedi vs ama bir şeyler oluyor ve yaşlandığını anlıyorsun işte...
sizin durumunuzda olsam 27-28 gibi ilk çocuğu, istiyorsanız 32-33 gibi de ikinciyi yapar bırakırdım asffshhs üçü düşünemedim bi an :)
0
somethinginthewayshemoves
(22.04.21)
Benim fikrim:

Bir tane olsun yeter kafasindaysan 34-35 (35'i gectikten sonra risk ozellikle ilk hamilelik ise risk yukseliyor)

2 cocuk kafasindaysan: Ilki 30, ikici max. 35 gibi .

3+ cocuk: 20li yaslarin ortasinda baslamak lazim.
0
cooperr
(22.04.21)
çocuk yapmak istiyorsanız 30'ları geçirmeyin. çocukların enerjisine yetişemezsiniz. 30'dan sonra çocuk yapıp bakmak ciddi manada yıpratıcı.
0
tantunisultansuleyman
(22.04.21)
Edmond honda+1 ne eksik ne fazla. Kayınvalide ile bu kadar içli dışlı olman iyi değil ve bu senin hayatın. Onu ilgilendirmiyor. Sizin cinsel hayatınız olmayabilirdi bile her evliliğin dinamiği farklı. Böyle küstah küstah insanların yatak odası ile ilgili yorum yapan aile bireylerine çok sinir oluyorum.
0
Mossy
(22.04.21)
bence kayınvalideniz haddini aşmış bana da aynı şekilde baskı yapan oldu ama ben ve eşim çok sert konuştuk artık laf söylemiyorlar. sallamıyorum da zaten 8 yıldır evliyiz 35 yaşındayız hala çocuk istemiyoruz.

bana göre biz insanları hayvanlardan ayıran en güzel şey dürtülerimizle değil aklımız ve mantığımızla hareket ediyor oluşumuzdur. doğal olarak aklı mantığı olan insanın da "çocuk yapma hevesi" olmaz. doğru zamanda, geleceği için plan yapmış, korkularını az çok yenmiş, ebeveyn olmanın bilincinde iken çocuk sahibi olmalısınız. bugün modern tıbbın nimetlerinden biri de kadınların çok daha ileri yaşlarda sağlıklı hamilelik ve doğum şansıdır. bence türkiye'de hem hekimler hem de insanlar bazen çok geri kafalı oluyor. bu konuda size baskı uygulamalarına aldırmayın çünkü yanlış zamanda çocuğunuz olursa pişman olduğunuzda artık asla geri dönüşü olmayan bir yola girmiş olursunuz ama ileride hiç çocuk yapmamışsanız yine pişman olsanız da en azından kimsenin hayatını mahvetmemiş olursunuz.
bu konuda yalnızca siz ve eşiniz karar vermeli. sadece maddi olarak değil mental olarak da her şeye hazır olmalısınız çünkü çocuğunuz engelli doğabilir ya da Allah korusun eşinizi kaydebelirsiniz bu durumda tek başınıza çocuk büyütecek geliriniz vs. planlarınız olmalı. içinizi karartmak istemem ama bunların hepsi çok yakınlarımın başına geldi ve maalesef bu ülkede tek ebeveynseniz her şey on kat daha zor oluyor.
0
windymimas
(22.04.21)
dünyanın geldiği noktada daha geç evlenip daha geç çocuk sahibi oluyoruz; ama bedenimiz buna uyum sağlayamıyor. senenin 2021 olmasının bir önemi yok. çocuk aşırı emek ve enerji istiyor büyürken. ben zorlandığımızı hissediyorum. sabah mesai öncesi 1 saat parka götürüyorum bazen. yürümek istemiyor bazen, kucakta 1 saat taşıyınca kollarım ağrıyor. evde de bu cocuğun bir dolu ihtiyacı var.

bu arada genellemek gibi olmasin ama iş hayatında orta burda gördüğüm gec cocuk sahibi olan insanlar cocuklara enerjileri yetmediği için tablet telefon tv ile cocugu oyalıyor. erken cocugu olup 3-4 cocuk yapanlar için de durum benzer.

ideal yaş yoktur. kişiye ekonomiye ilişkiye vs... bir tane şeye bağlı.
0
safak efendisi
(22.04.21)
Evliliğinizden emin olun, 2-3 sene geçsin bi hele. Çok gençsiniz ayrıca, acelesi yok.
0
John Bloor
(22.04.21)
(14)

İnsanlar biraz değişik mi?

ofelia
Sabah kardeşimle asangöre bindik, maskeler takılı. İnerken asansör durdu bir kadın bindi maskesi takılı, binerken en ufak bir çekince göstermedi, bize de sormadı. (Ben genelde soruyorum içeride biri varsa. Zaten binanın en büyük asansörünü kullanıyorum, neyse.) Sonra asansör bir daha durdu bir kız b
Sabah kardeşimle asangöre bindik, maskeler takılı. İnerken asansör durdu bir kadın bindi maskesi takılı, binerken en ufak bir çekince göstermedi, bize de sormadı. (Ben genelde soruyorum içeride biri varsa. Zaten binanın en büyük asansörünü kullanıyorum, neyse.) Sonra asansör bir daha durdu bir kız binmeye niyetlendi maskesi var, kadın "dolu" dedi.

LOL, öyle sert söyledi ki sanki tuvaletteyken biri kapıyı zorluyor gibi. Sonra kardeşimle bana döndü "hayret bir şey ya, görmüyor mu işte asansör dolu" falan bir şeyler söyledi. 2 saniye durdum, dayanamadım, "ee siz binerken de bu asansör doluydu" dedim.

Bir bozuldu, bir anda buz kesti, eheheheh. Asansörden inerken de arkasına bakmadan uzaklaştı. (Binerken "günaydın" demişti nşa'da inerken de "iyi günler" derdi, demedi :))

Şimdi ben hödük müyüm? Yoksa kadın biraz gıcık mıymış? Sizce hangisi?
0
ofelia
(21.04.21)
sizin için hödük demeyelim, medeni cesareti yüksek diyelim.
ama kadın tertemiz gıcıkmış.
0
co2s2
(21.04.21)
İyi demişsin, helal olsun.
0
epistemic_regress
(21.04.21)
"Zaten binanın en büyük asansörünü kullanıyorum.."

Asansör üç kişi ve onların birkaç parça eşyasıyla uygun mesafeli bir şekilde doluyor ama dördüncü kişi bu mesafeyi bozuyorsa kadın haklı olabilir. Arkadan mıy mıy konuştuğu için yine de gıcık. Hönk diye kadını bozduğun için sen de pek şey sayılmazsın.
0
IncredibleMau
(21.04.21)
Kadının size ne sorması gerekiyordu ben onu anlamadım?

Hastanedeki asansörlere covid sebebiyle 4 kişi binebiliyor. asansör 3 kişilikse ve kadın 3. Kişiyse problem nedir?

Asansörde 1 kişi var diye boşalana kadar beklemesi gerekiyorsa bence çok saçmaymış.

Aynı şekilde minibüs ve metrobüsüde bekleyin o zaman. Hatta bakkal Marketide beklersiniz. iyiymiş
0
respect
(21.04.21)
Ya geçen markete gittim bir teyze market arabasıyla geçti yanımızdan, sonra bir kere daha denk geldik başka bir koridorda, sonra bir daha geçerken kadın bir anda bağırdı "ya yeter durmadan geçiyorsunuz burdan çekilin ben geçicem" dksjdnaldkma

şok olduk. yani iki kişinin rahatlıkla geçebileceği genişlikte bir koridor, kendisi de en az bizim kadar dolanıyor ki denk geliyoruz. zaten orası market keyfine dolanmıyorum almam gereken şeyi arıyorum, kadın bize kızdı.

garip insanlar.
0
wild honey suckle
(21.04.21)
Ben de sizin gibi sorarım ve rahatsız olurum. Bir de denyoymuş kadın. Çok iyi demişsiniz, içimin yağları eridi, ben de aynısını yapardım ahahahah.
0
Hallegadola
(21.04.21)
ben de sizin gibiyim, insanlar işte... işlerine geldiği gibi her zaman.
0
evimin paspasi
(21.04.21)
Valla helal olsun ağzına sağlık. Hödük olan kadın, hem de böyle katmerli hali
0
Mossy
(21.04.21)
@respect ben kadın bize sorsun demedim, kendisi başkası binmeye kalkınca geri çevirdi ya, madem o kadar pimpirikli kendisi de binerken sormalıydı diye düşündüm. yoksa bana fark etmez. ben sadece kendim binerken içeride birini görünce bi ufak müsade alıyorum. bu dönemde insanlar asansörde tek olmayı tercih edebilirler. ama iki kişinin olduğu asansöre binip, 4. kişiye gelme demesi garip.
0
🌸ofelia
(21.04.21)
@IncredibleMau :):) asansör 8 kişilik ama tabi hiçbir asansör üzerinde yazan kişi sayısı kadar kapasiteye sahip olmuyor. farklı bir bakış açısı, aslında mantıklı, bir kişi bir kişidir sonuçta. kadın kendisiyle bütün kapasitenin tamam olduğunu düşünmüş olabilir. burada kilit nokta arkadan konuşması diyebiliriz.
0
🌸ofelia
(21.04.21)
Zamanında İngiltere'de, "Polonyalılar geldi ülke çok bozuldu her yerde bunlar var" diyen kebapçı bi Türkle tanışmıştım. Kendi orada n'apıyor orayı bozmuş mu hiç düşünmüyordu. Bunu hatırladım :D

Yani üç kişi mesafeli durur gibi geldiyse binmiş ve dördüncüyü istememiş olabilir aslında. Ama sen de haklısın millet bencil. Mesela otobüslerde de binerken "arkada yer var gidin biraz" diyen sonra "aaaa yeter kimseyi almayın arkası sıkışık" diyenler aynı tipler :D
0
nhk ni youkosu
(21.04.21)
sanirim ben de ayni senin yaptigini yapardim ve takildigin noktaya takilirdim. ve evet insanlar biraz sey -_-
0
in vino veritas
(21.04.21)
ofelia 90a takmışsın öyle diyeyim, tebrik ediyorum, senin yerinde olsam ayynısını yapardım.
0
olutaklidi
(21.04.21)
Valla iyi yapmışsınız.
0
SiyamkedisiZorro
(21.04.21)
(1)

Bu sokak röportajını bulalım

Mossy
Adamın birine iktidarla ya da ekonomiyle ilgili soru soruyorlardı. Adam da gayet güzel eleştiri yaptıktan sonra valla abi en güzeli seks gibi bir cümle kuruyordu. Bu videoyu bilen bulabilecek olan var mı
Adamın birine iktidarla ya da ekonomiyle ilgili soru soruyorlardı. Adam da gayet güzel eleştiri yaptıktan sonra valla abi en güzeli seks gibi bir cümle kuruyordu.

Bu videoyu bilen bulabilecek olan var mı
0
Mossy
(20.03.21)
Buldum videoyu. Eleştiri ekonomi ile ilgili değilmiş :(

mobile.twitter.com
0
🌸Mossy
(02.04.21)
(5)

Yüksek lisans

dissendium
Yüksek lisans yapmayı düşünüyorum bazen. Bazı arkadaşlarımın yaptığını görüyorum. Geride kalmak istemiyorum biraz.Yüksek lisans için düşüncelerim şunlar.1. Lisans eğitiminin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Makine mühendisiyim. Kendimi geliştirmeye devam edebilirim diye düşünüyorum. Zaten bilimi, araş
Yüksek lisans yapmayı düşünüyorum bazen. Bazı arkadaşlarımın yaptığını görüyorum. Geride kalmak istemiyorum biraz.

Yüksek lisans için düşüncelerim şunlar.

1. Lisans eğitiminin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Makine mühendisiyim. Kendimi geliştirmeye devam edebilirim diye düşünüyorum. Zaten bilimi, araştırmayı seven biriyim. İlkokulda, 5. sınıfta elektromıknatıs yapmıştım kendim araştırıp. Lisans bana yeterli gelmiyor. NASA'da çalışan bilim insanlarını gördükçe motivasyonum artıyor.

2. Yüksek lisansın CV'mde iyi duracağını düşünüyorum.

Sorularım şunlar.

Yüksek lisans CV'mde gerçekten iyi durur mu? İleride büyük şirketlerde çalışma şansımı artırır mı? Akademisyen olma odaklı düşünmüyorum ama şansım olursa neden olmasın diye düşünürüm. Özel sektör için düşünüyorum daha çok.

Yüksek lisans yapmış olmaktan pişman olur muyum diye de düşünüyorum. Yüksek lisansın olumsuz etkilerinden bahsedebilirseniz güzel olur. Teşekkür ederim.
0
dissendium
(17.03.21)
Sıkıntılı bir danışmanın olursa ya çok uzar ya bitmez. Bu süreç seni yıpratır.

Ders aşamasında da çok kasarlarsa iş ile beraber yürümez.

Eğer akademik düşünmüyorsan tezsiz yap.
0
Gabriel
(17.03.21)
Cv dışında saydığın hiçbir şey yüksek lisans yapmak için sebep olamaz bence. Özellikle arkadaşların yapmış olması ve bilimi ve araştırmayı "sevmek". İnsan master sürecine girmeden tam olarak ne olduğunu anlamıyor. Ben sosyal bilimciyim, mühendislik alanını bilemiyorum tabii ki ama bu işin bir tez yazma süreci var ki cidden çok yıpratıcı bir şey. Yüksek lisansın mental yükü bambaşka. Ama diyorsan ki benim başarıyla ilgili bir kaygım olmaz, kafam rahat yapar geçerim onu bilemem. Lisansa benzemedigini söyleyeyim ama şimdiden.

Onun dışında cv'ni güçlendirir tabii ki.
0
Mossy
(17.03.21)
Nasa'daki bilimadamlarını görüp gaza geliyorsan pişman olmaman daha olası. Diğer taraftan tamamen cvde nasıl gözükür diye odaklanmışsın o yüzden pişman da olabilirsin. Kariyerin ilerleyen dönemlerinde yöneticilik için uğraşırsın çabalarsın diye tahmin ediyorum. MBA yap gözün arkada kalmasın. Hem yüksek lisans yapmamış oluyorsun hem de pişman olma ihtimali çok düşmüş oluyor.
0
nickimin hakkini veremedim
(17.03.21)
Bence teknik masterin en buyuk avantaji kartvizitte guzel durmasi, bana maas olarak bir artisi olmadi, tersine ilk isimi bulmami zorlastirdi (yurtdisi icin).

Simdiki aklim olsa teknik master yapmam. Hemen ise girerim, bir yandan calisirken bir yandan part time MBA cakarim eger cok cok okumak istiyorsam ki bence o bile sart degil.
0
cooperr
(17.03.21)
Aynı senin bahsettiğin şekilde arkadaşlarımın alayının -yani yapmayanı hatırlayamıyorum-
yapmış olmasından kaynaklı ben de yapmak istiyorum çok çok uzun zamandır. 10 yıldır ha yaptım ha yapıcam kaldı gitti. İnsan bir taraftan benim başım kel mi diyor diğer taraftan çok da bir faydası esprisi yok neden yapayım ki diyor. sonuçta bu mantıklı bir gerekçe değil. Yüksek lisanstansa MBA daha mantıklı gelmeye başladı benim de son zamanlarda.

Ama şunu söyleyebilirim ki şu zamandan sonra tekrar ders kasmalı bir yüksek lisans bana mantıklı gelmiyor (bu benim için geçerli tabi). Özellikle artık bir sektörde yolunu kariyerini çizmişsen çok da etkileyeceğini düşünmüyorum yüksek lisansın.
0
va
(17.03.21)
(6)

Bir dil öğrenmeye çalışırken

Mossy
Beynimin zorlandigini hissediyorum. Sanki depoda benzin bitmiş tekliyor gibi oluyorum özellikle o dilde bir şeyler dinlemeye çalışırkın. Sizde de oluyor mu? Bu zihin yorgunluğu için ne önerirsiniz 26 yaşımdayım :(
Beynimin zorlandigini hissediyorum. Sanki depoda benzin bitmiş tekliyor gibi oluyorum özellikle o dilde bir şeyler dinlemeye çalışırkın. Sizde de oluyor mu? Bu zihin yorgunluğu için ne önerirsiniz 26 yaşımdayım :(
0
Mossy
(08.03.21)
Dinlerken ben de zorlanıyorum, aşırı multitasking dönüyor, fazla geliyor beynime. Okurken su gibi gidiyor. Yani takviye için bir şey tavsiye etmek anlamlı değil bence, zorladıkça iyileşir beyin, bence dinlemeye devam etmek, dikte yapmak falan lazım hatta.

Edit: Bir de ben Türkçe de sesli kitap falan ya da podcast neredeyse hiç dinlemiyorum, belki o alışkanlığı edinince başka dilde de işe yarar.
0
whoosie
(08.03.21)
Aslında spor yapmak gibi düşünün. Önce kısa kısa şeyler dinleyin zamanla zaten daha uzun dinlemeye başlayacaksınız. Dinlemekten yorulunca okumaya geçin veya yazmaya. Ben çok çalışınca bi bira içip biraz kestiriyorum çok iyi geliyor :)
0
ayakkokususeveninsan
(08.03.21)
Bende olmuyor. Tam tersi İngilizce dizi, film izlerken alt yazıya çok bakmadan dinlemeye çalışıyorum. İlgi alanlarınıza uygun içerikleri tercih ederseniz konuşmalara ilginiz artabilir.
0
dissendium
(08.03.21)
Önce kısa kısa şeyler dinlemekle başlayın. +1

Bir de şey var, illaki biliyorsunuzdur gerçi ama özellikle ''anlamalıyım, mutlaka anlamalıyım'' diye dinleyince insan anlayabileceğini de anlayamıyor. Kendimizi serbest bırakmaya ve dinlenilenin su gibi akıp gitmesine izin vermemize ihtiyaç var. Anlamak için fazla odaklanınca benim beynim kelime analizine giriyor, dil bilgisi kurallarına bağlıyor ve haliyle iki dakika içinde yoruluyorum. Dinlemeye kısa şeylerle başlayıp anlayabileceğinize olan inancınızla kendinizi rahat bırakıp dinlerseniz zamanla bu sorun ortadan kalkar düşüncesindeyim.
0
kedimedi
(08.03.21)
@kedimedi aynen söylediğiniz gibi oluyor. Bir de o dildeki altyazı ile beraber dinliyorum. Duyduklarımı altyazıdan takip ederek kelimeleri ve yapıları hatırlamaya çalışıyorum. İşte o zaman hemen yoruluyorum.

Bir de seviyemin çok üstündeki şeyler dinliyorum şu an, daha çabuk gelişmeme yardım eder diye ama herkesin söylediğinden anladığım önce basit şeylere yönelmeliyim sanırım.
0
🌸Mossy
(08.03.21)
Dinlemeyi geliştirmek için farklı, kelimelere ve cümle yapılara aşinalık kazanmak için farklı pratikler yapmak gerekiyor. Aynı anda hepsini geliştirmeye çalışınca sonuç hüsran genellikle. :) Sizin yerinizde olsam kısa olan basit seviye içerikleri alt yazı ile dinlerdim bir süre, zamanla önce alt yazıyı kaldırır ve sonra da içeriğin seviyesiyle süresinin uzunluğunu artırırdım. Alt yazı da yüksek oranda kulak dolgunluğu katıyor insana, tek tek yoğunlaşıp çeviri yapmadan zihinde kelimelerin yan yana birleşip anlam verebilmesini sağlayarak kelimeleri algılama becerisini yükseltiyor.
0
kedimedi
(08.03.21)
(21)

İnsan eşine bunu der mi

kiriko
Arkadaşlar şahısla karısı devamlı tartışıyorlar iyi bi evlilikleri yok adam devamlı dertlerini karısına anlatıyor yine bi gün çok üzgünken adam karısına açılıyor.Kadın da benim enerjimi de alıyorsun buna ne hakkın var iyi ol diyor.Adam da şok oluyor tabi diyor ki artık ısınamıyorum ona biz neden evl
Arkadaşlar şahısla karısı devamlı tartışıyorlar iyi bi evlilikleri yok adam devamlı dertlerini karısına anlatıyor yine bi gün çok üzgünken adam karısına açılıyor.Kadın da benim enerjimi de alıyorsun buna ne hakkın var iyi ol diyor.Adam da şok oluyor tabi diyor ki artık ısınamıyorum ona biz neden evliyiz ki kötü günde birlikte olmayacaksak.Sizin düşünceniz ne bu konuda
0
kiriko
(03.03.21)
adam hakli.
0
the end of time
(03.03.21)
kadına üzüldüm. dert anlatılır da hep ve sadeec dert anlatmak dert dinlemek cok yıpratıcı
0
blacksky
(03.03.21)
Kadın haklı. Sürekli dırdır yapan kadın erkek boğuyor. İnsanın derdi olur tabi eşine anlatacak. Ama bazı adam cidden dırdır yapıyor. Kafa utuluyor.
0
allah yazdiysa bozsun
(03.03.21)
Bu kadar bilgiyle bir şey diyemiyorum. Adam neye üzülmüş, üzüldüğünde içini dökmek istediğinde bu ilk aldığı tepki mi olmuş yoksa küçük şeylere tahammül edemeyip mutsuz olan bir insan mı? Her hikayenin iki tarafı vardır.
0
turkce konusan uzayli
(03.03.21)
Bu kadarcık bilgiyle bir yargı oluşturmak doğru değil. Kadını tanımıyoruz erkeği tanımıyoruz, aralarındaki dinamikleri bilmiyoruz. İkisi de haklı mı değil mi biz karar veremeyiz.
0
1bir1bir1
(03.03.21)
adamın derdi bitmiyorsa kadın haklı
bik bik bik bik bik zırlayan erkek hiç çekilir dert değil.

iyi gün kötü gün denir evlilikte.
adam hep kötü günündeyse, çekilmez.
0
summatinyourteeth
(03.03.21)
evlisiniz diye kadın adamın tüm derdini çekmek zorunda mı? ortada zaten sağlıklı bir ilişki yokmuş, devamlı kavga varmış. adam sürekli dert yanıyorsa kadın az bile söylemiş.
0
rose parks
(03.03.21)
Ayril coco.
0
hot potato
(03.03.21)
kadın haklı.
erkeğin kadına dert anlatma hakkı yoktur.
0
dafuq
(03.03.21)
sürekli dert anlatarak evde 7/24 asık surat gezip sizin de moralinizi bozan bi eş varsa zor zaten. yeri geldi mi sizi düşünüp mutsuzluğunu belli etmeyecek, siz anlayacaksınız o anlatmadan falan. sürekli karşı tarafı da germek kötü. varsa sorunun çözümü elbet konuşulur. kadın haklı olabilir yani.

erkek arkadaşım mesai yaptığı haftalarda ne zaman telde konuşsak bana surat asıyordu. ben de en sonunda benim suçum ne o kadar yoğunluğun arasında 5 dk konuşuyoruz bari güzel şeylerden konuşalım enerjimiz artsın diyorum ama suratsızlığı yüzünden varolan enerjim çekiliyordu. mesaiye kaldıysan yöneticine çat, sürekli bir kişiye gerginlik yaratılmaz. gibi.
0
rayde
(03.03.21)
Çözümlü dertler vardır, oturur çözersin. Çözümsüz dertler vardır, kabullenip hayatına devam edersin. Devamlı dert, üzüntü, çözümsüzlük insanı bayar. Belli bir süre katlanır insan, sonra ya dinlemez ya da böyle tepki verir.
0
inawen
(03.03.21)
Demeseymiş daha iyiymiş ya da bu şekilde ifade etmeseymiş ama kendimden biliyorum ev arkadaşımla o kadar içli dışlıyız ki karı kocadan farkımız yok gibi. Bazen birbirimizi o kadar çok darlıyoruz ki kendi sorunlarımızla dertlerimizle, sonrasında bir süre iletişim kurmama kararı alıyoruz ve birkaç gün hiç konuşmuyoruz. Yani insan gerçekten karşıdaki kişinin negatifliğinden etkilenebilir ve bunu dile getirebilir. Daha kibar dile getirmek makbuldür ama sürekli kavga ediyorlar demişsiniz kibarlık sınırını aşmış olabilirler.

Sonuç olarak kadın gerçekten yorulmuş olabilir yukarıdakiler +1
0
Mossy
(04.03.21)
bu durum bir kereye mahsussa adam hakli. he yok adam surekli negatif kasiyorsa, hep bir dertliyse, hep bayiyor bi turlu agzindan olumlu bi sey cikmiyorsa kadin hakli. hem de baya hakli. surekli olumsuzluk bayiyor insani. depresyonunuzu bulastirmaya ya da kendinize esinizden doktor yaratmaya kalkmayiniz.
0
phoenixbucklesby
(04.03.21)
Bana siz çok narin ve mızmız yapılısınız gibi geldi önceki soruları da hatırlıyorum. Ben ve erkek arkadaşım da zor günler geçiriyoruz mesela, iş yeri yüzünden, özellikle erkek arkadaşım çok mutsuz ve mutsuz olunca hiç çekilmiyor. 7/24 iş konuşmak ve sürekli olumsuz konuşmak bana bazen fazla geliyor. Onun derdi benim derdim, onun mutsuzluğu için dünyayı yakarım, ama bazen çok bunalıyorum. Ona da söylüyorum, bazen ben de enerjimi falan emdin diyorum. Ama ne o bana darılıyor ne de ben ona. Bazen ilişkilerde gerginlik olur. Yani bence net ifade etmiş durumunu, annenize küfretmemiş ortada bir saygısızlık yok, bunalma var. Böyle bir laf için anlık bir şey olduğu için darılmazdım ben.
0
Hallegadola
(04.03.21)
consume responsibly diyorum.
ne karsidakini tuket, ne kendini. bir denge bulmak lazim
0
camussar
(04.03.21)
Kadın kocasını elinden tutup terapiye götürsün. Belli ki adam bunu çok düşünmüyor.

Böyle hayat geçmez, bunun kötü günle alakası yok. Bazıları her andan bir olumsuzluk çıkarmayı biliyor.
0
lcha
(04.03.21)
Oha.. Allah korusun. Bosanma yolları görünmüş. Tanımadan da evlenmemek lazım.
0
twelfth
(04.03.21)
Dert anlatılır aşılır beraber ama hergün hergün olursa o iş olmaz
0
basond
(04.03.21)
ya bu dünyada herkes herkesten sıkılabilir tamam da, bu tarz üslupları ben anlamlandıramıyorum.
yani şu diyalogu birbirini seven ya da en azından bir şekilde birbirinin varlığına katlanan iki insan arasında gözümde canlandıramıyorum.

bir insan çok karamsar olabilir ama bunu bir şekilde idare de edebilmek lazım.
ya da ne bileyim, "aman benim kocam/karım da karamsardır" diyerek hayata devam edebilmek lazım gibi sanki.
idare edilemeyecek durumdaysa da, artık profesyonel yardıma falan başvurulmalı zaten.

insan belli bir noktada eşine bunu diyebilir ama bence bu şekilde diyemez.
bu şekilde dile getirilen duygular bana sevgisizliği çağrıştırıyor.
0
blatta hiberna
(04.03.21)
Insan eşine bunu diyemeyecek de kime diyebilecek. "Olm bi sus, beni de yaktin kendini de, gel iki nefeslen, iki yürüyelim, temiz hava alalım" diyemedikten sonra ben ne yapayım? Karşımdaki de bana dese vallahi içim şişti ben de alınmam.
0
velvetmorning
(05.03.21)
Sürekli yakınıyorsan normal. Sen onun derdini ne kadar dinliyorsun?
0
arnold schwarzeneger
(05.03.21)
(18)

Gitmek mi kalmak mı =?? ben ne yapsam...

bialo czerwoni
Arkadaşlar özet geçiyorum.ben 29-eşim 26 yaşında polonyalı. 4 yıldır birlikteyiz yeni evlendik.yaklaşık 3 yıldır Türkiyede yaşıyorduk.Ama eşimin ailesinin çok yaşlı olması sebebiyle kendisi artık onların yanında yaşamak istediğini söyledi ve Krakow'a yerleşmemiz konusunda rest çekti.gidersek araba
Arkadaşlar özet geçiyorum.
ben 29-eşim 26 yaşında polonyalı. 4 yıldır birlikteyiz yeni evlendik.
yaklaşık 3 yıldır Türkiyede yaşıyorduk.Ama eşimin ailesinin çok yaşlı olması sebebiyle kendisi artık onların yanında yaşamak istediğini söyledi ve Krakow'a yerleşmemiz konusunda rest çekti.
gidersek araba alınacak ve ev kirası ilk 1 sene onlar tarafından karşılanacak (onlar köyde ve de cocuk olunca ev de alırız yeter ki gelin demişler)

Ben orada öğrenciyken 6-7 sene yaşadım ve dillerini kültürlerini biliyorum.
ancak Polonya bir almanya-hollanda ,ingiltere -amerika ,kanada değil...
iş konusunda kendi işimi kurmazsam bir firmada 4000 zloty (7800 tl ) civarına çalışıcam,pek fazla seçenek yok. Diğer yandan eşimin maddi problemi pek yok o keyfekeder çalışacak.

Ama ailem her şeyi yapacak yeter ki gel diyor.
Ben turizm ve gayrimenkul satış işi yapıyorum.
türkiyenin başka yerinde olsam büyük ihtimal koşarak giderdim ama... Marmariste yaşadığım için pek gidesim yok. çok arada kaldım...

not: 2mizde tek cocuğuz.
0
bialo czerwoni
(01.03.21)
Zor bir durum. Bilemedim şimdi. Onlar gelse nasıl olur?
0
olaylar olaylar
(01.03.21)
polonya bir almanya, hollanda vs değil ama sen de bu saydığın ülkelerden birinde değilsin zaten. ingiltere'den kalk gel dememişler sonuçta.

söyledikleri maddi destekler net sağlanacaksa bence gidilebilir.
0
elorelia
(01.03.21)
Ben olsam giderdim. TR’de yabancılara gayrimenkul satmaya oradan da devam edebilirsiniz. Aylık programlar oluşturup randevulaşıp gayrimenkul turizmi gibi her ay birkaç gün TR’de geçirebilirsiniz. İmkansız değil. Eğer 4.000zloty dediğiniz maaşlı işler garantiyse gidin, çocuk düşünürseniz o da orada doğmuş olur. Sonrasına bakarsınız. Mecvut işiniz akademik ya da kariyer basamaklarını hırsla tırmanmanız gereken bir iş değil, her an her yerde yapabilirsiniz gibi.
0
pandispanya
(01.03.21)
Marmaris gibi bir cennet köşesinden krakow gibi bir kış köyüne taşınmak biraz yoracaktır muhtemelen seni ama yapacak pek bir şey yok gibi görünüyor. Eğer maddi imkanın varsa onları getirtmek gerçekten iki taraf için de daha keyifli olabilir.

Bi de ileride sizinkiler de yaşlanınca benzer bir derde sen de düşme, bence bunu da düşünmek lazım. Bi de bu rest olayı biraz sıkıntılı bence.
0
roket adam
(01.03.21)
onların gelmesi gibi bir durum yok. annesi istiyor ama peder bey köylü bir para babası olduğu için geniş perspektifde düşünemiyor maalesef. cennet gibi yerler varken köyümüze yakın olun diyorlar.
0
🌸bialo czerwoni
(01.03.21)
eşinin ailesi marmariste ev alsın, yazın marmaris kışın polonya takılın.
0
kveldulv
(01.03.21)
bir turk erkeginin kendisini batili bir ailenin karsisinda bu duruma sokmasi buyuk hata olur bence. bu durumdan kastim, ipleri onlarin eline vermek. yarin obur gun en ufak bir tartismada baba, anne vs.. kira-arabanin lafini yapabilir. turkiye gibi -aman damata ayip olmasin demezler. pattadanak yapistirirlar yuzune karsim.
0
dokunmakalbime
(01.03.21)
4 yildir birliktesiniz, ama resti evlenir evlenmez mi cekti?
ben daha cok rest konusuna takildim. boyle hayati bir karar icin rest cekilmez. beraber karar verilir.
0
camussar
(01.03.21)
Onlara bağlı olmak sıkıntı. Marmaristen gitmek de üzebilir. İstanbuldan wroclawa giden kız arkadaşıyla yaşayan arkadaşım var, o mutlu ve 5 yıldır orada mesela, ki wroclaw küçücük yer krakow eminim çok daha gelişmiştir. Ama soğuk, doğu Avrupanın az gelişmiş (bazen ırkçı) insanları var falan. Zor bir karar ama eşinin istediği şey de makul bir yandan, ama rest çekmesi problem.
0
nhk ni youkosu
(01.03.21)
san diego'ya gitme resti cekse de gule gule denir, opsiyonel olarak hayatta basarilar dilenir. biraz onur, biraz gurur kafi. aksi takdirde yarin bir gun varsova'daki ninesinin yanina gitme resti cekmeyecegini nereden bileceksin?
0
ateistanbul
(01.03.21)
reste rest

oraya gidip onlardan maddi destek aldığında bunun etkilerinin olma ihtimali az değil. ( hele köylü kafa bir kayınpeder varken)
yanlış anlamayın ama burada ayaklarınız üstünde dururken orada iç güveysi-sığıntı olma ihtimalininiz var.

ama asıl sıkıntı eşinizin resti evlendikten sonra birden bire çekmesi, bana iyi niyetli gelmedi.
0
nuisance
(01.03.21)
Eğer ailenin kendi kendilerine yaşamlarının artık mümkün olmayacağı ani bir gelişme (kalp krizi, kaza, yaşamı zorlaştıran herhangi bir şey) yaşanmadıysa bu süreçte, eşinizin yaptığı pek de hoş değil. Bunlar ani karar gerektiren bir ortam yaratabilir ama ortada bu gibi bir şey yoksa aklında bir gün onların yanına taşınma fikri olduğunu size rest çekmek yerine çok önceden paylaşmış olmalıydı.

Taşınmayı şahsen ben istemezdim. Onların yanında o kadar maddi destek alarak nasıl bir muamele göreceğiniz belli değil. Ayrıca şu an sanırım sizin ailenizin de müdahil olmadığı bir evlilik yaşıyorsunuz. Ama oraya taşınırsanız aileyle fazla içli dışlı olmak zorunda kalabilirsiniz. Ben eşimin ailesine bu kadar fazla maruz kalmak istemezdim, hele ki köy ağası gibi bir babayla. Ayrıca Krakow'a yerleşeceksiniz şimdi tamam ama ya ilerde yok böyle de olmuyor ailemin olduğu yerde yaşayalım gibi bir rest daha gelirse? Özellikle de çocuklar olunca ev alırız denmiş, bu ev nereden alınacak. Hiçbir şey belli değil. Çocuk varken ayrılmanız da zor boyun eğmek zorunda kalacaksınız belki de.

Biraz fazla gelecek kaygısı içeren bir cevap oldu ama eşinizi siz daha iyi tanıyorsunuz, ileride böyle şeyler için sizi baskılayıp baskılamayacağını düşünün derim.
0
Mossy
(01.03.21)
bence bunun cevabini yalniz siz verebilirsiniz zira biz sizin esinizle olan iliskinizi, onun ailesi olan iliskinizi bilemeyiz. Nasil bir gelecek istiyorsunuz, nasil bir ortamda yasamak istiyorsunuz, ne kadar fedakarlik yapabilirsiniz esiniz icin? bunlarin hepsi cevabi sizde olan sorular!
0
coney island
(01.03.21)
hayat ne kadar garip, bu sorunun cevabını verecek olan ben olsaydım koşarak giderdim sırtımda taşırdım evimi de. ama seçim yapıp gitmek istememeyi düşünenler de var burada olup da. gönlüne göre olsun en önemlisi o bence, gidip pişman olmak veya kalıp pişman olmak da var.

ama benim sana önerim burada durmak için seni çok ama çok bağlayan bir şey yoksa neden duracaksın ki? ne farklı senin için iki ülke arasında? sonuçta yaşadığın yer ailenle birlikte olduktan sonra ne fark eder ki?
0
sahadaki adam
(01.03.21)
Boşanacaksanız eşinizin desti izdivacına talibim. Şaka bir yana Polonyalı eş, köy hayatı teklif edecek ve ben bunu 1 sn düşünmem. Cehennemden Cennette bilet almışsınız. Arkadaşım bana sorsa şımarıklık yapma derim.
0
boray eris
(01.03.21)
marmaris'ten polonya'nın muhtemelen ırkçılarının yaşadığı bir köyüne gitmeyi cehennemden cennete bilet olarak yorumlanması. ::facepalm:: )
0
nuisance
(01.03.21)
Marmaris'ten Ingiltere, ALmanya,Hollanda vb. saydiginiz ulkelere bile tasinsaniz tasinacaginiz yerle ilgili memnun olma ihtimaliniz dusuk.Esinizin ailesini buraya getirmeye calisin.Bunun nedeni Marmaris :)
0
turkuaz
(01.03.21)
Rest çekme olayı sıkıntı, ileride devamı gelir.

Atalarımız olayı tek bir cümle ile özetlemişler zamanında; "Parayı veren düdüğü çalar"

Ama biz burda ne söylesek boş, "sen karını ne kadar seviyorsun?" sonucu belirleyecek olan tamamen bu.
0
zikardo
(02.03.21)
(19)

Aşşşırı güzin ablalık konu

my pink
Şimdi benim bir kuzenim var (kadın). Yaklaşık 5 ay önce biriyle tanıştı dating app’ten. Adam boşanmış çocuğu var. Haftasonları alıyor çocuğu ama ailesiyle yaşıyor. Kuzenimle başlarda çok samimilerdi. Adam evlilik konusunu falan birkaç kere açıp niyetini belli etmiş. Kuzenimin evinde görüşülüyor. Ber
Şimdi benim bir kuzenim var (kadın). Yaklaşık 5 ay önce biriyle tanıştı dating app’ten. Adam boşanmış çocuğu var. Haftasonları alıyor çocuğu ama ailesiyle yaşıyor. Kuzenimle başlarda çok samimilerdi. Adam evlilik konusunu falan birkaç kere açıp niyetini belli etmiş.

Kuzenimin evinde görüşülüyor. Beraber eve çıkma konuşmaları yapılmış. Kuzenim adamın evine gitmek istiyor ve bu kabul edilmiyor. Ailemle yaşıyorum, ailem geleneksel, zaten oğluma senden bahsetmedim vs diyor.

Bu arada adam manipülatif biri ve tartışmalarda bir yolunu bulup su yüzüne çıkıyor. Veya kendi hatalarını kuzenim yapmış gibi gösteriyor. Yaptığı şeyleri “böyle yaptığımı düşünmedin herhalde!” diyerek oksitliyor.

Arada da çok etkileyici, göz boyayan jestler yapıyor.

Haftasonları görüşmüyorlar şu aralar. İlk zamanlar görüşülüyordu.

Bir de ilk tanıştıklarında adamın Instagram’da eski sevgilisi ile takipleştiğini öğrenince bozuluyor ve sonuç olarak adam o kadını siliyor. Fakat birkaç hafta sonra tekrar takip ettiğini farkediyor kuzenim.

Boşanmış olduğu kesin gibi. Kuzenim evinin önüne gitmiş ama içeri girmemiş.

Bu ilişki ile ilgili yorumlarınız nedir?
0
my pink
(28.02.21)
ayrıl coco.

hayır gelmez o adamdan.
0
kljgslsdkjsd
(28.02.21)
Adam dümdüz yalancı.
0
suicides underground
(28.02.21)
Kesin narsist. En yakın zamanda kuetulmasını dilerim. Korkunç.
0
jalapeno
(28.02.21)
Benzer karakterde bir erkek arkadaşım olmuştu paçayı zor kurtarmıştım, yazdıklarınız çok olumsuz hissiyat verdi bana.
0
Mizantropistt
(28.02.21)
bir yol olmaz
0
all girls dream
(28.02.21)
Okurken bile nasıl rahatsız edici.
Bu kadar güven vermeyen hareketlerde bulunan insanlardan uzak durulmalı bence de.
0
elma
(28.02.21)
Adam evli kanka.
0
allah yazdiysa bozsun
(28.02.21)
adam evli +1

evli değilse bile en iyi ihtimalle samimiyetsiz ve yalancı.
0
blatta hiberna
(01.03.21)
Öyle bir anlatmışsın ki, Bir çocuk babası bekar bir erkek olarak kesin bir kanıya varamadım.

İki seçenek arasında gittim geldim.

1. Adam evli barklı
2. Kuzen yedek klubesinde
0
Mirket
(01.03.21)
daha en başında bu kadar sıkıntı varken o ilişkiden hayır gelmez
0
fragile lady
(01.03.21)
Ayrılsın böyle ömür geçmez + adam evli olabilir
0
Mossy
(01.03.21)
Senin kuzene güvenip boşayacak eşini gibi geldi bana.
Cicim aylarında tavırları böyle ise ilerde fena çeker. Bıraksın ne halt olduğu belli değil.
0
Aydan Dustum
(01.03.21)
Arkasina bakmadan kaçsın
0
matilda
(01.03.21)
Fazla soru işareti var, kuzene yazık ayrılsın gitsin. İnsan böyle şüpheden kafayı yer. Bu arada bana da adam evli gibi geldi hala
0
gazozailacatmauzmani
(01.03.21)
ayril +1. Baska adam mi yok yahu bu ne.
0
hot potato
(01.03.21)
İki jest için değer mi arkadaş? Diyelim ki adam yalan söylemiyor, ki zerre kadar inanmıyorum buna, bu durumda bile tartışmalarda bahsettiğiniz tavırlara sahip biri ile ilişki yürümez. "Ailem çok geleneksel" durumu bile benim için baştan falso, bu karşı tarafa "senin gibi geniş değiliz" demek aynı zamanda. Bu tehlike işaretlerini görüp de ilişkiye devam etmek bile bile lades. Adam mı kalmadı...
0
SiyamkedisiZorro
(01.03.21)
eğer adam kuzeninize dolmabahçe sarayı'nı gezdirip orada ailesiyle yaşadığını söyleseydi siz buraya gelip "ama adam dolmabahçe sarayı'nda yaşıyor" yazarmışsınız gibi geldi.

ne olduğu şato gibi meydanda...
0
sanzelize canavari
(01.03.21)
Kuzeninin derdi evlilikse evet adam evlenir ama çatır çatır da aldatır.
0
rldofiui
(01.03.21)
ayrılmak en doğru karar aslında. karşı taraf samimi değil, yaptıkları doğru değil.
kendini iyi hissetmediği bir ilişkinin içinde olmasın kimse.
gerekirse atlatmak için psikolojik destek alsın ama ayrılsın.
0
ananotherlife
(02.03.21)
(2)

Bana fantastik dizi/film önerelim

Mossy
Senede 1 kez Harry Potter serisini baştan izlerim. Onun dışında sevdiklerimLove, Death and RobotsDarkLocke and KeyStranger Things sadece ilk sezonuBu tarz dizi ya da film önerilerinizi bekliyorum
Senede 1 kez Harry Potter serisini baştan izlerim. Onun dışında sevdiklerim

Love, Death and Robots
Dark
Locke and Key
Stranger Things sadece ilk sezonu



Bu tarz dizi ya da film önerilerinizi bekliyorum
0
Mossy
(27.02.21)
+Del Toro ve Tim Burton'a ait çoğu filmi izledim
0
🌸Mossy
(27.02.21)
Merlin

Narnia Günlükleri
0
dissendium
(27.02.21)
(13)

Tencereleri makinada yıkıyor musunuz

condom kurşunu
Yoksa hala elde mi yıkıyorsunuz daha temiz oluyor diye?
Yoksa hala elde mi yıkıyorsunuz daha temiz oluyor diye?
0
condom kurşunu
(27.02.21)
Makinada
0
Mossy
(27.02.21)
Elde hiçbir şey yıkamıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(27.02.21)
makinede yıkıyorum, temiz olduklarını düşünüyorum
0
noxell
(27.02.21)
Çok yağ varsa bulaşık teliyle biraz ovduktan sonra makineye koyuyorum. Daha temiz bir tencere ise direkt makineye atıyorum.
0
ırene adler
(27.02.21)
Elde sadece tepsileri yıkıyorum. diğer her şey makinede yıkanır bizim evde.
0
naksidil
(27.02.21)
elde yıkamak daha temiz yapmaz, daha çok su harcamanıza sebep olur.
makinede yıkıyorum.
0
yetkili birine benzeyen abi
(27.02.21)
makinede yıkıyorum,
makinede yıkamak çok daha temiz, elde yıkanmış şeylere kendim de yıkasam güvenemiyorum,
Kim elde 70 derecede yıkıyor ki
0
michael_knight
(27.02.21)
Ahşap saplı bıçaklar dışında her şey makineye
0
westblack
(27.02.21)
çelik şeyler makinede, teflon granit kaplama vb. ise elde. Sıcak illa ki etkilidir ama Fairy tarzı deterjanlar elde de etki ediyordur bence. Yıllardır bi sıkıntı yaşamadım.
0
nhk ni youkosu
(27.02.21)
işte aradığım cevaplar, izninizle cevapların ekran görüntüsünü alıp hala inatla daha temiz olduğunu düşünerek elde tencere tava yıkayan anneme gönderiyorum.
0
🌸condom kurşunu
(27.02.21)
Genelde elde yıkıyorum. Çünkü makine o gün çalışmayacaksa tencere lazım oluyor, az tencerem var. Ya da bulaşık çok oluyor, makinede yer kaplamasın diye elde yıkıyorum.
0
curukturpkokusu
(27.02.21)
döküm tava-tencere gibi elde yıkanması gerekenleri elde, diğerlerini bulaşık makinesinde yıkıyorum.

yani elde yıkama nedenim daha temiz olması değil, bazı tava-tencerelerin makineye girememesi.
yoksa gözünün yaşına bakmadan atarım hepsini makineye.
0
blatta hiberna
(27.02.21)
makine
0
basond
(27.02.21)
(9)

espri mi değil mi anlayamamak

Tochinoshin
27, erkek, 185 cm, spor yapıyorum, kaslar belli oluyor. Tip olarak ortalamanın üzerinde olduğumu samimi tanıdıkların düşüncelerinden dolayı biliyorum.Sürekli karşılaşıyorum bununla. Bir ortamda veya karşılıklı ilişkilerimde kızlar sürekli bir yerime takıyor, şunu değiştir, saçını kısalt, sakalını şö
27, erkek, 185 cm, spor yapıyorum, kaslar belli oluyor. Tip olarak ortalamanın üzerinde olduğumu samimi tanıdıkların düşüncelerinden dolayı biliyorum.

Sürekli karşılaşıyorum bununla. Bir ortamda veya karşılıklı ilişkilerimde kızlar sürekli bir yerime takıyor, şunu değiştir, saçını kısalt, sakalını şöyle yap, ayakkabıyı olmamış, pantolonun yakışmamış, şöyle poz ver diyorlar, beni bozuyorlar yani.

Ben bunların ciddi olup olmadığını anlayamıyorum. Diğer insanları geçtim, sevgilimin bile dış görünüşle alakalı hiçbir şeyine karışmayan bir insanım. En yakınım bile ne giyiyor, nasıl poz veriyor hiç umrumda olmaz gerçekten görmem bile.

Kızlar bana böyle deyince ben şaka yaptıklarını düşünmek istiyorum ve gülüp geçiyorum ama sıkmaya başladı artık. Ben bunların çirkinliklerine, giyimlerine laf etsem aynaya bakamazlar bir daha, çirkinlikten kırılıyorlar. Ortamı fena bozarım yani ciddiye alıp konuşursam.

Ne yapsam da sustursam bunları?
0
Tochinoshin
(25.02.21)
Bi potansiyel gormusler sende ve en iyisini ortaya cikarmaya calisiyorlar. Kadinlar yapar bunu. Sakin bozayim deme kendin kucuk duruma dusersin.
0
msb
(25.02.21)
bi sebebi yok ya klasik yurdum boş insanı. sana çok denk gelmiş sadece.
0
Anjelik
(25.02.21)
Hacı etrafını daha çok bir şeyler başarmış insanlarla doldur. Böyle gitmez.
0
m3mphis
(25.02.21)
Aynaya bakmayan insanlar başkalarına haddinden fazla bakıyor. Yurdum insanı +1
0
ruhen hastayim ben
(25.02.21)
Yorum yapmalarına müsade etmeyeceksiniz. Eğer kendiniz hakkında yorum yapılmasından hoşnut değilseniz, müsade etmeyin. Karşınızdaki kişi ağzını açtı baktınız yorum gelecek, haddini aştığını hissettirin ya da yorum yaptığında konuyu kapatın. Belliki çevrenizdeki insanlar sizden çekinmiyorlar, diledikleri gibi konuşuyorlar.

Benim anladığım bu yorumları pek kibarca yapmıyorlar yani size "Ya X saçlarını şöyle tarasan, şöyle kestirsen çok yakışır" demiyorlar. Böyle demiş olsalar, karşınızdaki belki haklı olabilir diye düşünürsünüz. Ama siz rahatsız olmuşsunuz. Rahatsız olduysanız ağızlarının payını verin yoksa bu hep böyle devam eder.
0
GoodMorningTeacher
(26.02.21)
@msb'ye katılıyorum kızlar bunu çok samimi kız kankalarına da yapar ve yapıyorlar da. Bana da sürekli yapardı 1 2 arkadaşım (ve beni fiziksel anlamda beğenen insanlardı). Biri bin türlü ısrarla saçımı kızıla boyamam için beni ikna etmişti mesela (halbuki ona ne dersiniz ama kız takmıştı benim bu saç renginde olmam gerektiğine) ve boyadım, hayatımda yaptığım en iyi şeylerden biri oldu :D giydiğim giysiden gittiğim yere kadar neden öyle yaptın neden bunu giydin diye sorular sorardı.

Haaa bu kişiler gerçekten işsiz insanlar, o da bir gerçek. Zaten iletişimim de yok artık. Ama size karşı bir kötü niyet olduğunu sanmıyorum. Hakikaten daja iyi olmanız için birer öneri olma ihtimali yüksek. Moral bozmayın, laf da sokmayın kimseye bence.
0
Mossy
(26.02.21)
Kızlar kızlara da bunu çok yapıyor diğerlerinin de söylediği gibi. Yalnız bana anlattıklarınızdan şöyle geldi: Ortamda dış görünüşü iyi olan biri olunca, bu kişi ulaşılmaz ise onu beğenmiyormuş gibi görünmek için de bazen insanlar aynı davranışta bulunabiliyorlar. Yani dış görünüşün iyi, yakışıklısın, ama bak ben seni beğenmiyorum ve eleştiriyorum demek için yapıyor olabilirler sırf. Hareketlerinden zaten salladıklarını anlayabilirsiniz. İkileme düşmeniz bundan kaynaklanıyor bence. Biraz ergenlik emaresi kısacası. Bence kafanıza çok takmayın. He diyip geçmek de güzel bir seçenek. Ortada ciddi bir şey olduğunu düşünmüyorum, ego savaşına yenik düşüyor da olabilirler.
0
sivilceli ergen
(26.02.21)
İnsanlar ne iyi niyeyli cevaplamışlar.

Genelde insanlar çevrelerinde kendilerinden iyi görünümlü biri varsa onu kendi seviyelerinde hissetmek için karşı tarafta bir sıkıntı varmış gibi şeyler söylemeyi sever.

Benim bedenim benim kararım de. Kadınların kendilerinde kullanmayı sevdiği bir cümle. Üzerine bir şey diyebileceklerini hiç sanmam.


Daha poxitif insanlar bulmaya çalışın. Siz de hep böyle pasif agresif ya da sürekli eleştirel kişileri buluyor olabilirsiniz.
0
tessera
(26.02.21)
Aşağılık kompleksinden kaynaklanan yansıtma. Takma kafaya, bu tipler eğitilmezdir.
0
rldofiui
(27.02.21)
(9)

Çizimde umut vadediyor muyum?

Unde bach canim
Karikatürstlik yapmak istiyorum ama şu çizimlerimi geliştirsem umut vadeder miyim? Yoksa akıl sağlığım için uzak mı durayım? Atış serbest:)https://i.hizliresim.com/yBPKMn.jpghttps://i.hizliresim.com/T9SJpY.jpghttps://i.hizliresim.com/UKaoNw.jpghttps://i.hizliresim.com/4O9uBp.jpgNot: arka plandaki ii
Karikatürstlik yapmak istiyorum ama şu çizimlerimi geliştirsem umut vadeder miyim? Yoksa akıl sağlığım için uzak mı durayım? Atış serbest:)
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

Not: arka plandaki iikv’ye takılmayın:) alakam yok.
0
Unde bach canim
(25.02.21)
Gerçek mi trol mü emin olamadım ama şu an hangi seviyede olduğunun önemi yok bence her şeyin belli yöntemleri var ve bir öğrenme süreci var. Gerekirse kursları gidersiniz, her gün saatlerinizi buna verirsiniz, pratik yaparsınız vé br tarz geliştirirsiniz. Çalışmak ile her şey elde edilebilir diye düşünüyorum.
0
Mossy
(25.02.21)
Karikatürler bu kadar gerçekçi olmuyor ki. Bunlar daha sanatsal.
Karikatürde böyle giderseniz bir yüzü çizmek için saatler harcarsınız. Çiziktirme şeklinde bir tarzınız olması lazım. Bakınız: Tim Burton - Istiridye Kız.
0
ryhmer
(25.02.21)
karikatürde çizimin muntazamlığı aranmıyor malum. daha çok kendi üslubunu oturtmak önemli. tabi en başat unsur espiri...
çizimlerinize gelince yolun epey başında gibisiniz. kolay gelsin.
0
Ufuk
(25.02.21)
uzak durun.
0
uuth
(25.02.21)
güzel sanatlar mezunu olup bunu meslek olarak sürdüren birisi olarak yazıyorum, eğer gerçekten hevesin ve isteğin, azmin varsa bence umut vadediyorsun lütfen hevesini kıracak şekilde konuşanları ciddiye alma. instagram ve pinterest'te zibilyon tane hesap var, takip edip, taklit edip zamanla kendini geliştirebilirsin. tabii ki yolun başında görünüyorsun ama bir sürü video var eğitim amaçlı, vakit ayırırsan gayet ilerleyebilirsin.
0
dedi ayca
(25.02.21)
Karikatur icin cizimden daha onemli olan hikaye anlatimi, o yetenek varsa cizimlerin gelisir. Instagram da cok buyuk comic sayfalarini takip ediyorum. Hepsinin bir gelisim sureci var. Basladiklari andaki yetenekleri ile su anki nokta cok farkli.

Hikaye varsa gerisi gelir.
0
2oda1salon
(25.02.21)
resim/çizim konusunda tanıdığım en yeteneksiz insan olan benden daha iyisin. ama tanıdığım ya da gördüğüm hiçbir orta/iyi çizer kadar iyi değil ne yazık ki. bu belki çalışmayla kazanılacak bir şeydir.

ama karikatür bu değil. karakalem yapmaya çalışmış ve tam da becerememiş gibi duruyor daha çok. karikatürize etme konusuna eğilmen lazım bence.
0
reanarchy
(25.02.21)
espri olmadan çizim ne işe yarayacak ki? espri iyiyse , çizim bir şekilde akar bence.
0
co2s2
(25.02.21)
american splendor'u bi izleyin. adam esprileri yapıyordu çizimi başkası yapıyordu. bu gerçek bir hikaye ayrıca.

önemli olan balonların içine ne yazacağınız. :)
0
das ende der welt
(25.02.21)
(29)

ilk kez öpüştüğünüz kişi

neverguesser
ama not edeyim, öyle yanaktan ya da naif şekilde değil, gayet tutkulu bir şekilde ilk kez dudağından öptüğünüz kişi şu an nerede, ne yapıyor? evlendi mi? stalk'luyor musunuz? buyrun sohbete
ama not edeyim, öyle yanaktan ya da naif şekilde değil, gayet tutkulu bir şekilde ilk kez dudağından öptüğünüz kişi şu an nerede, ne yapıyor? evlendi mi? stalk'luyor musunuz? buyrun sohbete
0
neverguesser
(21.02.21)
belçika'da yaşarken hollandalı bir kızla evlenmişti, singapur'da yaşıyorlardı, en son konuştuğumuzda (bir sene önce) amerika'ya taşınma planları vardı. herhalde amerika'da yaşıyorlardır şimdi. stalklamıyorum, zaten sosyal medya kullanmıyoruz. çok sevdiğim bir dostumdur hala, araya o kadar mesafe fln girince iletişimimiz koptu bayağı ama şimdi arasa/arasam araya hiç mesafe ve zaman girmemiş gibi yine dostça uzun uzun konuşuruz.
0
pati
(21.02.21)
hatırlamıyorum bile.
0
roket adam
(21.02.21)
Bu duyuruyu okuyunca “haa öyle biri de vardı evet” dedim.
0
ruhen hastayim ben
(21.02.21)
Yurt disinda. Evlenmedi ama stalklamiyorum.
0
kenarortay
(21.02.21)
Hala beraberiz ama arada uzun süreli bir ayrılık oldu. Sonra bir yerde denk geldik tekrar barıştık.
0
jazzabel
(21.02.21)
hafızamı baya bi zorladım ama kim olduğunu hatırlamıyorum. hatırlasaydım stalklamazdım da. ama şu an bu yazıyı okuyunca aklıma gelir instadan tivitırdan bakabilirdim.
0
golgi aygıtı
(21.02.21)
Bi daha hiç görmedim. Hiçbir fikrim yok. Zaten normalde beğenmeyeceğim biriydi,, sarhoşken öpülmüştüm:(
0
i ve been mistreated
(21.02.21)
Instagram'da ekli ama aktif bir iletişimimiz yok. Arada paylaştığım fotoğrafları beğeniyor diye çıkarmıyorum heheh
0
Jux
(21.02.21)
@i ve been mistreated +1
0
peki madem
(21.02.21)
Hala dost kaldığımız için bir dostumu stalklıyor gibi arada stalklıyorum tabii ki ;)
Evlenmedi ama tutkulu şekilde başkasını öpüyor.
0
eksi sozlugun tatli insani
(21.02.21)
facebook listemde.
ilk eklediğimde (ya da o mu eklemişti, hatırlayamadım) arada bir haberleşiyorduk ama aktif iletişimimiz yok şu anda.
herhangi bir flört falan gibi değil, eski arkadaş gibi bir sohbetimiz vardı zaten.
zamanında çok yakın arkadaştık, 1-2 ay çıkmıştık ama olmayınca ayrılıp arkadaşlığa devam etmiştik.
işin içinde seks olmayınca, o yaşlarda oluyordu öyle şeyler tabii.

çok da sevdiğim bir insandır.
profesyonel fotoğrafçı, evli değil, stalklamıyorum.
0
blatta hiberna
(21.02.21)
evli, iki çocuğu var.

ben stalklamıyorum çünkü umurumda bile değil nerede olup ne yaptığı.
ama iki yıl kadar önce abim wp'dan ablalarıyla birlikte birkaç fotoğrafını attı. (nereden, niye bulmuş bilmiyorum allah'ın işsizi) başta tanıyamadım, o hatırlatınca şok oldum.

sonra dikkatle bakınca fark ettim ki neredeyse hiç değişmemiş. yani bizim türk kadınında tipik olan iki çocuğu yapınca godzilla'ya dönme sendromundan mustarip değil. çökmemiş, iyi görünüyordu.

zaten daha 16 yaşında bile fiziği muhteşemdi. o anlamda onun gibi birini daha "öpmedim".
0
filteria
(21.02.21)
en son hangi üniversitede ve hangi bölümde okuduğunu öğrenmiştim. benimkiyle çok benzerdi. ama iletişim kurmadım. şimdi mezun olmuş olmalı. ne yaptığına dair hiçbir fikrim yok.
0
isabella was a ginger
(21.02.21)
adını hatırlayamıyorum
hatırlasam stalklamak isterdim
0
superb
(21.02.21)
sosyal medya kullanmıyor. belki evlenmiştir bilmiyorum. sosyal medyası olsa bakardım ama.
0
jelly bear
(21.02.21)
Kendisi şu an brezilya'da zaten brezilyalı yüksek lisansını bitirmiştir varsayıyorum. Belki doktora yapıyordur arada sırada paylaştığı sunum fotoğraflarını görüyorum :)
0
anarsika
(21.02.21)
Baska bir sehire tasindi. En son tutkuyla optugu kisi kiskandigi icin beni facebook'tan silmisti gecen sene :D beni neden kiskandigina dair hicbir fikrim yok. İnstagramda duruyor, orda gormedi herhalde yeni maniti :D aktif bir iletisimimiz yok. Ayrildiktan sonraki ilk yillarda vardi. Pek stalklamiyorum.
0
invictae
(21.02.21)
kendisiyle evlendim, eşim olurlar.
0
pccopath
(21.02.21)
hiçbir fikrim yok, stalklamak adetim değil :D
0
superfluid
(21.02.21)
Korkunc tipsiz ve ne alaka dediğim bir kızla nişanlanmıştı en son, belki evlenmiştir ama çok da önemli biri değildi 1 2 ay flört ettiğim biriydi o yüzden stalklamıyorum, arkadaşlardan duyup bakmıştım o zamanlar
0
Mossy
(22.02.21)
Uyuşturucudan beyni akmış şekilde sağda solda dolanıyor. Belki uüksek dozdan ölmüştür. Stalklama adetim yok insanları. Olsa da bakmazdım. Haline üzülüyorum.
0
tessera
(22.02.21)
Stalklamıyorum ama bir iki denk gelmiştim, tıp okuyor hala. İkimiz de yetişkin bireyler olarak arkadaş devam edecektik ama sevgilim çok sıcak bakmadı bu fikre, isteklerine saygı duydum ben de. Yarım senedir falan konuşmadım kendisiyle.

Çok ekstra biri olacağını düşünmüyorum, uzmanlığını alır; hobi olarak müzik yapmaya devam eder vs. öyle yaşar. Çok heyecan aramıyordu zaten. Umarım mutludur ¯\_(ツ)_/¯
0
aguen
(22.02.21)
bilmiyorum. stalklamıyorum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.02.21)
açık konuşayım yıllar önce belki 5-6 sene olmuştur aklıma gelmişti, sosyal medyada aradım stalk için ama bulamamıştım. 2019 da fake hesabından beni eklemiş. belli belirsiz bir profil fotosu koymuş. başta anlamadım sonra whatsapp verdi, biraz muhabbet ettik. 2. evliliğini yapmış, türkiye'ye gelince haber ver buluşalım dedi, biliyorum buluşursak takılırız da ama evli olduğu için içimden gelmedi. arada estikçe 2-3 ayda bir bakıyorum instadan, hatta şuan aklıma gelince bile açıp baktım :D
0
ada meltemi
(22.02.21)
benimle birlikteyken "öyle şey olur mu yahu o benim ilkokul arkadaşım!11!!!!!111!!!" dediği kişiyle evli şu an. :))))))))))))))))

çok umrumda değil de, sağlam travmalarımdan biri olduğu için arada açıp bakıyorum ne durumda diye.
0
piremses
(22.02.21)
Kendisi minor sozluk celebritysi idi, birakti. Simdi bir Avrupa ulkesinde calisiyor.

Stalk ata sporum.
0
cleric
(24.02.21)
kendisi benim arkadaşım hatta beni bir arkadaşıyla bile tanıştırmaya çalıştı. zaten geçmiş 18 sene. Baya ünlü bir ressam.
0
guitarissimo
(26.02.21)
amerikanın bir eyaletinde doktora yapıyor en son 1000 dolardan az bir paraya aldığı 20 senelik arabayı satıyordu.

40 yılda bir stalklıyorum.

öpüşeli 9 sene geçmiştir.

kesin sevgilisi vardır şu an.
0
rain when i die
(26.02.21)
ilk öpüştüğüm bir escorttu, çinliydi, malezyada kuala lumpurda otel odasında öpmüştüm.
sevgili olarak ilk öptüğüm kız, biz beraberken zayıfladı, baya zayıfladı, daş oldu.
Beni bıraktı baya kıro bir herifle evlendi.
7 8 sene önce instagramda denk gelmişti, kocası buna butik açmış (kız bilg. mühendisiydi)
0
summatinyourteeth
(26.02.21)
(7)

Salgın sürecinde enerji seviyeniz?

msb
Salgından önce 8/10 civarındaydı.Şu anda 4/10 falan.Sizde durum nedir?
Salgından önce 8/10 civarındaydı.

Şu anda 4/10 falan.

Sizde durum nedir?
0
msb
(20.02.21)
Önce 8-9, şimdi 2-3.
0
jalapeno
(20.02.21)
Valla salgın öncesinde de çok parlak değildi durumum ama şu son 1 aydır 1/10, bittim resmen.
0
plutongezegendegilmi
(20.02.21)
genellikle 1 ara ara 2 ye çkıartmaya çalışıyorum. Ama pek olmuyor
0
spacevan
(20.02.21)
Hem enerji seviyem düştü, hem de sürekli kendimi dinler oldum.
0
aslil
(20.02.21)
önce de şimdi de 6-7/10. salgından etkilenmedi.
0
pati
(20.02.21)
Önceden 2-3 şimdi 6-7
0
Mossy
(20.02.21)
salgın öncesi 8 civarı
şu an 1 ile 4 arası gidip geliyor.

şu an evden çalışıyorum, ailemle yaşadığım için onları riske atmamak için neredeyse hiç çıkmıyorum.

salgın öncesi 08-18 ofisteydim. kendi evimdeydim, evi çekip çeviriyor, haftanın 3 günü spora gidiyordum. her gün 2-3 saat trafikteydim.
spora gitmediğim diğer günler mesaiye kalmamışsam mutlaka bir programım oluyordu. ayda 2-3 kez iş seyahatim oluyordu.

şu an bunları yapacak enerjinin çeyreği yok, bazen duşa girmek zor geliyor.
0
la lykia
(20.02.21)
(8)

el kremi

megasalexandros
merhaba,kolonya ve dezanfektan kullanmaktan artık derisi dökülmeye başlayan kuru bir eli nasıl nemlendirebilirim?Önerebileceğiniz içerisinde çok fazla zararlı içerik olmayan kaliteli bir krem var mı? Neutrogena kullanıyorum hali hazırda.Teşekkürler.ps:erkek
merhaba,
kolonya ve dezanfektan kullanmaktan artık derisi dökülmeye başlayan kuru bir eli nasıl nemlendirebilirim?

Önerebileceğiniz içerisinde çok fazla zararlı içerik olmayan kaliteli bir krem var mı? Neutrogena kullanıyorum hali hazırda.

Teşekkürler.

ps:erkek
0
megasalexandros
(19.02.21)
Aynı dertten muzdarip biri olarak Rossmann'ın kendi kremlerini kullanıyorum, Isana marka. İçerik olarak piyasadaki yaygın diğer ürünlerden bir farkı yok sanırım. Hızlı etki ediyor, yumuşacık oluyor. Özellikle SOS olan harika.
0
south park in kapusonlu uyesi
(19.02.21)
Arko nem klasik
0
ryhmer
(19.02.21)
Bephantol sensidaily en iyisi.
0
physcos physcos
(19.02.21)
ben nivea men krem kullanıyorum hem traş sonrası yüzüme hemde kış aylarında elime sürüyorum çok kuru cildiniz yoksa yeterli gelebilir.
0
astronom bey
(19.02.21)
Bepanthol ve hametanın yara kremlerini kullanıyorum gece yatmadan. Ya da vasalin
0
Mossy
(19.02.21)
Bodshopun kenevirli kremini şiddetle tavsiye ederim
0
suicides underground
(19.02.21)
www.google.com
Şöyle eldiven maskeler var, başka bir markanın ürününü denedim geçen hafta, baya fark etti ve çok iyi geldi.

Böyle bir yoğun nem bombardımanı üstüne düzenli krem kullanınca iyi oluyor.
0
kobuzchu kiz
(19.02.21)
Kisin havanin baya soguk oldugu bi yerde yasiyorum, ellerim benim de baya bir kuruydu o kadar cok krem denedim ki sonunda en iyi gelen Jowae’ nin el kremi oldu. Turkiye’de var midir bilmiyorum ama bulabilirseniz mutlaka deneyin.
0
carmenta
(19.02.21)
(11)

Abur cubur

imnotsureabout
Baya uzun zamandır oturup cips kola maç yapmıyorum.Hazır akşam maç verken bişeyler alacağım çıkıp.Şöyle pringles falan sevdiğiniz spesifik bir şeyler önerir misiniz?
Baya uzun zamandır oturup cips kola maç yapmıyorum.
Hazır akşam maç verken bişeyler alacağım çıkıp.
Şöyle pringles falan sevdiğiniz spesifik bir şeyler önerir misiniz?
0
imnotsureabout
(19.02.21)
pringles
0
groove
(19.02.21)
İşte hangisi :)
0
🌸imnotsureabout
(19.02.21)
Ay yukarıdaki cevap ve verdiğiniz tepki çok güldürdü beni hahahaha

Cevaba gelirsek sour cream (açık yeşil olan) ve paprika (turuncu) benim en sevdiklerim
0
Mossy
(19.02.21)
Ben texas barbekü olanı seviyorum (mor) ama biraz tuzlu.
0
red morning
(19.02.21)
çok kişisel bir şey sormuşsunuz. ben de kendi tercihimi yazayım.
sade pringles ya da açık yeşil olan. güzeldir hoştur.
patos acı baharatlı. içinden az çıkıyor iki üç paket al.
lay's mevsim yeşillikleri ve lay's baharatlı. bunların yanına yoğurt sosu yapabilirsin. (bir kaseye yoğurt koy, içine istediğin baharatı yığ karıştır) bana bana yersin.

hepsinin yanına kola dememe gerek yok sanırım. afiyet olsun :)
0
salvadordali
(19.02.21)
Yoğurtlu Fırından cips favorim.
0
wish i could find a way to disappear
(19.02.21)
Sirkeli pringles akmıştı bir kere yediğimde, ama kafam güzeldi. Ayık olarak yesem nasıl gider bilemedim.
0
rahibeler terasa
(19.02.21)
Mor pringles veya tirtikli sade ruffles.
0
fakyoras
(19.02.21)
Eatreal’ın quinoa cipsi (domatesli olan), bir de hummus cipsi (dereotlu olan)
0
irene
(19.02.21)
Market kapandı ama bir dahakine A101'deki Samba pesto soslu cipsi alın derim, efsane.
0
ryhmer
(19.02.21)
carrefourlarda pringles+cola paketi var. tam bu duyuru için yapmışlar, ısrarla isteyin.
0
barabas
(19.02.21)
(5)

Cabuk yapilacak, karbonhidratsiz misafir yemegi

kuehles blondes
Soru aslinda baslikta. Hazirlamasi 1 saati gecmeyecek, karbonhidrat icermeyen (yani patatesli kofte olmaz mesela) yemek tarifi lazim. Ynina ekstra pilav yapilabilir ama yemegin kendisinde az ya da hic karbonhidrat olmasi lazim. Fikirler icin tesekkurler :)
Soru aslinda baslikta. Hazirlamasi 1 saati gecmeyecek, karbonhidrat icermeyen (yani patatesli kofte olmaz mesela) yemek tarifi lazim.

Ynina ekstra pilav yapilabilir ama yemegin kendisinde az ya da hic karbonhidrat olmasi lazim.

Fikirler icin tesekkurler :)
0
kuehles blondes
(19.02.21)
Fırında tavuk, pilav veya tavuk sote pilav veya antrikot, pilav, yanına salata ve ayran
0
Mirket
(19.02.21)
pilav dedin diye onu kremalı makarnayla değiştiriyorum. fırında somon + salata.

daha sağlıklısı: haslanmış kara buğday salatası (yeşillikli, domatesli falan. kısır gibi) + fırında somon. veya herhangi bir balık. ben yemesi kolay ve yağlı diye somonu seviyorum.
0
piremses
(19.02.21)
Geçen gün bunu yaptım. Hazırlaması 10dk, pişmesi 40dk sürdü. Tadı da acayip bir şey. www.instrupix.com
0
jazzabel
(19.02.21)
sebze olarak pırasa, protein olarak antrikot olabilir. fırında çeşitli sebzeler ve yoğurt olabilir.
0
a7x
(19.02.21)
Fırında cipura ve bolca salata tercihen yanına karides tava
0
Mossy
(19.02.21)
(12)

dünyada herkes mutlu olmak zorunda değil

Techsavvy
Bu lafı biri size söyleseydi, söyleyen hakkında ne düşünürdünüz?
Bu lafı biri size söyleseydi, söyleyen hakkında ne düşünürdünüz?
0
Techsavvy
(18.02.21)
tespit mi yapıyor yoksa umurunda değil mi,ne amaçla söyledi? 2ne takmayanı gönder.
0
hap var ot var
(18.02.21)
Bildiğim bir gerçek zaten, doğru yani. Hayat adil değil diye eklerim üstüne.
0
roket adam
(18.02.21)
Behzat Ç. izlediğini düşünürüm.
youtu.be
0
her seye atarlanan adam
(19.02.21)
mantıklı ve dürüst bir insan olduğunu düşünürdüm.
0
fyodor fyodorovic
(19.02.21)
Söylendiği bağlamı bilmeden yorum yapmak zor. Sırf edilen sözden hareket etmem gerekiyorsa iç sesim şöyle konuşurdu herhalde:

"Herkes mutlu olmak zorunda değilmiş. Peh. Amma laf. Ben de evreni tüm insanlık adına azami mutluluk üretmeye programlanmış devasa bir haz makinesi sanıyordum zati. Aydınlattığın için teşekkürler."
0
huçi kuçi
(19.02.21)
youtu.be bu videoyu mu izledin ?
0
olaylar olaylar
(19.02.21)
büyük laf ettiğini zannedip boş konusuyor diye düşünürdüm.

"hayat herkese eşit davranmıyor" veya "dünya adil bir yer değil" dese anlarım ama

dünyada herkes mutlu olmak zorunda değil gerçekten çok kıro laf. o zaman kendisi de mutlu olmak zorunda değil, siklemeyelim kendisini madem.
0
dafuq
(19.02.21)
çapsız, hayat vizyonu dar ve mutsuzluğa mahkûm biri olduğunu düşünürdüm.
mutsuz olanla, "dünyada herkes mutlu olmak zorunda değil" diyen insan aynı kefede değil bence.

mutluluk hayatın adil olmasıyla ve çevresel etkenlerle erişilen bir şey değil.
iç huzurla, insanın kendisiyle barışabilmesiyle, seçimleri ne olmuş olursa olsun kabullenebilmesiyle, anasıyla/babasıyla manevi anlamda alacağı vereceği kalmamış olmakla ilgili bir şey.
o yüzden mutlu olmak zor zaten, çünkü emek ve yüzleşme isteyen bir süreç.
yani mutlu olmak için çaba harcamak lazım, böyle arkaya yaslanıp boş konuşmakla, boş felsefeler yapmakla ulaşılacak bir şey değil.

elbette dünyada herkes mutlu değil ve olmayabilir ama "zorunda değil" diyerek kendi mutsuzluğuna kılıf uyduran ve bu konuyu böyle kabullenip hiçbir çaba gösterme gereği görmeyen, denemeden pes etmiş insanları yakın çevremde bulundurmayı tercih etmiyorum.

çünkü böyle mottolarla yaşayanlar, mutluluğun overrated olduğunu düşünenler, genelde kendisiyle ve duygularıyla yüzleşmekten kaçan, daimi mutsuzluğu kabullenmiş, pişmanlıklarla dolu olan insanlar oluyorlar ve manevi anlamda ne uzuyorlar, ne kısalıyorlar.
her şeye rağmen mutlu olan insanlar gerçekten var ve onların çevresinde olmak önemli çünkü mutluluk, mutsuzluk, umutsuzluk, neşe vb. gibi şeyler de her zaman bulaşıcıdır.

insan mutlu olmayabilir, mutsuz da olabilir, bu cümledeki sorun bakış açısında.
0
blatta hiberna
(19.02.21)
blatta hiberna+1
0
Phoebe
(19.02.21)
Bazı insanlar ufak tefek şeyleri dert edip başkalarını darlayabilir. Ya da senin kendince büyük derdin ona o kadar da büyük gelmeyebilir. Bunun üzerine söylenmişse bu söz hoş olmamış ve etkili değil bence.
Müslüm baba bu konuya yumuşak ama sarsıcı bir şekilde değinmiş:
"Hayatta sürekli mutluluğu yakalamaya çalışmak insana saadet getirmez."
0
oyokbuyoknevar
(19.02.21)
Blatta hiberna +1 kendiyle sorunları olduğu için insanlardan nefret eden zavallı biri diye düşünürüm ayrıca
0
Mossy
(19.02.21)
dafuq
(22.02.21)
(2)

Anayurt Oteli hakkında

Mossy
Neden gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının otelde unuttuğu havluyu almaya geldiler? Bu neyi sembolize ediyor ya da bir şeyi sembolize ediyor mu? Edit: film/dizi kategorisine alınmasın lütfen, kitap hakkında soruyorum.
Neden gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının otelde unuttuğu havluyu almaya geldiler? Bu neyi sembolize ediyor ya da bir şeyi sembolize ediyor mu?

Edit: film/dizi kategorisine alınmasın lütfen, kitap hakkında soruyorum.
0
Mossy
(18.02.21)
@Corpsebridee Romanı okudum zaten ben, filmi izlemedim. Havlunun çok önemli olduğu açık zaten, bütün roman boyunca Zebercet havluyla bütün bastırılmış duygularını açığa çıkardı.

Ben neden iki tane adamın gelip havluyu aldığını soruyorum. İlk okuduğumda bunun Zebercet'in kendi kafasında kuruduğu bir şey olduğunu bile düşündüm korkuları sebebiyle -daha önce berberden olmayan bir bıyığı kesmesini istediği için, sonrasında kendinden emin kalmayıp emekli subaya bıyığım var mıydı diye sorduğu için Zebercet'in zihninin berraklığından şüpheli olmam dolayisiyla- ama okudukça farkettim ki gerçek bir sahne bu ve bana hiç organik gelmedi. Hayatın normal akışında unutulmuş bir havluyu almak için iki tane fedai tipli adam gelip otel sahibini sıkıştırmaz, sonuçta Zebercet'in havluyla neler yaptığını sadece Zebercet biliyor.

Sorumu tekrar etmeme gerek yok sanıyorum, aklımdakiler bunlar.
0
🌸Mossy
(18.02.21)
Telefondan yazdığım için önceki yorumu yanlışlıkla silmişim. Kusura bakmayın.

Otelde birçok havlu var ama kadının havlusunun özel olma sebebi onun çıplak bedenine temas etmiş olması. Romanda da filmde de havlu gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının bedeni yerine geçiyor. Bedeni temsil ettiği için erkek egemen söyleme göre kadının bedeninden erkek sorumludur. Bu nedenle ağanın iki adamı gönderilerek havlu geri isteniyor. Zebercet'in havluyu istediği gibi kullanması da - tıpkı ortalıkçı kadına yaptıkları gibi- kadın bedeni hakkında söz sahibinin erkek olduğu yönünde bir inşa söz konusu olduğunu yineliyor. Bu nedenle kadın, kendi unutmuş olduğu havluyu geri dönüp almıyor.
Bir diğer önemi ise kadının bir ara orada var olduğunun kanıtı. Zebercet'in kutsal saydığı doğduğu ve aynı zamanda kadının kaldığı odanın bozulmasını istememesi. Oradan bir eşyanın eksilmesi odanın büyüsünün bozulması anlamına geliyor. Otele tek başına kalmaya gelen tek kadın gecikmeli Ankara treniyle gelen kadın ve ondan kalan tek eşya da en kişisel olan, onun teniyle temas etmiş olan havlu. Kaybetmek istemiyor. Ağa gelip kendisi istemiyor çünkü kendi beden gücü aslında altında çalıştırdıkları bu iki genç. Güçlü olan erkeğin istediği kadının bedenine sahip olacağı söylemden yıla çıkarak da havlunun kadın bedenini temsil ettiğini söylemek mümkün. Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Yorumbilim söz konusu olduğunda farklı yaklaşımlar da ortaya çıkabiliyor tabii. Ben bu şekilde yorumladım havlu sorunsalını. Bu arada bahsettiğiniz rüya da filmde olmasa da kitapta var.
0
Corpsebridee
(18.02.21)
(4)

Makrame

JohnOakley
Makrame duvar süsü yapıp satan birileri var mı acaba? Kendisi yapıp satan kimleri onerebilirsiniz?
Makrame duvar süsü yapıp satan birileri var mı acaba? Kendisi yapıp satan kimleri onerebilirsiniz?
0
JohnOakley
(17.02.21)
Nasıl bir şey istiyorsunuz?
0
suicides underground
(17.02.21)
Annem yapıyor hobi olarak, isteyen olursa siparis de alıyor
0
Mossy
(17.02.21)
Suicides büyük bir duvar süsü arıyorum aslında

Mossy acaba resim yollasak öyle bir şey yapabilir mi bize?
0
🌸JohnOakley
(17.02.21)
Yapımı kolay bir şey. İnsanlar iki üç katı fiyat çekip satıyorlar. Sizin yapmanızı öneririm. Hem soran olursa “ben yapmıştım” der caka satarsınız.
0
ruhen hastayim ben
(17.02.21)
(25)

İş mi beğenmiyorsunuz siz?

işimdeyim gücümdeyim
Bir öğretmen arkadaşımla bu konuyu tartıştık.Ben işsizlik var dedim ama haksız çıktım.Tanıdığı bir sürü işveren çalıştıracak işçi bulamıyormuş. Karadeniz'e fındık toplamaya hep gürcüler geliyormuş. Çok da iyi para veriyorlarmış. Öyle diyor bu arkadaş.Siz iş mi beğenmiyorsunuz?
Bir öğretmen arkadaşımla bu konuyu tartıştık.
Ben işsizlik var dedim ama haksız çıktım.

Tanıdığı bir sürü işveren çalıştıracak işçi bulamıyormuş. Karadeniz'e fındık toplamaya hep gürcüler geliyormuş. Çok da iyi para veriyorlarmış.

Öyle diyor bu arkadaş.
Siz iş mi beğenmiyorsunuz?
0
işimdeyim gücümdeyim
(16.02.21)
evet halkımızda var maalesef böyle bir şey.
0
neverguesser
(16.02.21)
gurcistanin parasi bizden degerli neden gelsin ki?
0
turbo sadık
(16.02.21)
Yav insanı sinirlendirmeyin. İnsanlar üniversitesini okuyup yüksek lisansını yapıp işsiz kalıyor siz karadenizde neden fındık toplamıyorlar diyorsunuz. Oldu ya okuyup okuyup amelelik yapalım iş beğenmiyor olmamak için. İşsizlik var hemde aşırı derecede işsizlik var. İşveren çalıştıracak işçi bulamıyor çünkü rezalet şartlar sağlıyor. Karadenizde fındık toplamaya iyi para verilse karadenizliler salak mı onlar kendisi toplar zaten.
0
alaimisema
(16.02.21)
harbi beğenmiyorum ben. ama kabul de ediyorum işi sonra öf pöf yaparak yapıyorum. herkes de beni bundan dolayı suratsız bilir.
0
alperz
(16.02.21)
Evet iş beğenmiyorum. Ben 10 yıldır otomotiv sektöründen mühendis olacak çalışıyorum. Ekip yönetmişliğim var. Bana bu saatten sonra 2-3 yıl tecrübe istenen pozisyonlar için gelen teklifleri düşünmüyorum bile. Her önüme gelen işi beğenme gibi biz zorunluluğum mu var?

Bir de fındık toplama işi denmiş. Oldu, çıkıp fabrikanın tuvaletlerini de ben temizleyeyim iş yok piyasada diye.
0
himmet dayi
(16.02.21)
Asiri bir universite ve hatta yuksek lisans mezunlugu enflasyonu soz konusu. Herkes beyaz yaka olmak istiyor ve issizlikten kastimiz buysa evet herkese yetecek kadar beyaz yaka is yok.

Bir de egitim kalitesi cok tirt ve cogu okunan universitenin, alinan yuksek lisans diplomasinin bir degeri yok. Dolayisiyla birisi "benim yuksek lisansim var findik toplamam" dediginde (herkes icin gecerli degil ama azinsanamaz sayisi) aslinda layigi findik toplamaya daha yakin cunku daha komplike bir is icin kalifiye degil.
0
hot potato
(16.02.21)
genellemek yanlış ama ne yazık ki bence de doğru bir durum.
bir mühendislik firmasında yöneticiyim. mülakata gelenlerin %90'ında müthiş bir özgüven var (bu kötü birşey değil) ama CV'ler bomboş. hadi diyorum CV boştur da belki kendisini sözlü ifade ediyordur, konuşuyorum adayın içi de boş. konuşmadan çok net algılıyorum ki adam işi de beğenmiyor ki çok net söyleyebilirim: piyasanın üstünde maaş ve çalışma şartlarına sahibiz. "yok ben seyahat etmem, yok ben ofiste oturmayı sevmem, halamın bıyıkları var ona amca derim"... iş beğenmiyorlar. kimsede kariyerime bir noktadan başlayayım da yükseleyim düşüncesi yok. herkes CEO'dan başlamak istiyor halbuki tecrübe etmek için önce CEYO'dan başlamak gerekir.
0
KidLazer
(16.02.21)
Yalan dolan.
Üç kuruş paraya köle olmayi kabul etmeyince is begenmiyor oluyoruz.
Zamaninda daha 1 ay olmuş olmamis, is bulamayinca daha alt kademe bir ise bakmistim, bir forwarderda calismak.
Ise gomlek kravat geliyorsun, asgari ücret, her gün mesai var ama mesai parasi yok, haftasonu cumartesileri calisiliyor. O an belki dedim sirf is olsun, sonra benim mentor gibi olan birini aradim, piyasanın sağlam adamlarindan, güldü telefonda, bir de s.kslermis bu ne saçma sey dedi, kabul etme sen bulursun dedi. Sonrasinda iki hafta sonra normal calisma, haftasonu yok iki is buldum 2500liradan o donem asgari 1200 falandi, birine girdim.
Kısacası ben köle gibi çalıştırilmadim diye is begenmedim oluyor.

Türkiye'de is hayati kalitesi cok düşük. Ben Avrupa'dayim ornek veriyorum (hep de bunu diyorum) carrefourda çalışan adamin sartlari;
Asgari ucret
Alisverisinde %10 indirim
Bir maas ek para
Kar payi
35 saat calisma
35 gun tatil ki daha yükseğe çıkıyor bazı eklerle
Zorunlu ek sağlık sigortasi

Bu sebepten carrefourda calisan adam mutlu, bimde çalışan kişi malesef mutsuz haliyle yüzüne gülemiyor bile.

O yüzden hayatimda duyduğum en boş şeyler bunlar. Herkesi üniversite mezunu yapip, bunla övünen ülkelerde anca olur.
0
logisticsmanager
(16.02.21)
dogru. is yaptiracak adam bulamiyorum, dijital sektordeyiz. herkesin beklentisi milyon dolarlar. ceplerinde 5 tl yok, babalari bakiyor, ama calismiyorlar. is yapmak istemiyorlar, surekli ulkeye lanet ediyorlar. 5 dakika calisayim 500 bin dolar kazanayim kafasinda gorustugumuz herkes. dizilerdeki hayati istiyorlar.
0
müptezel dostoyevski
(16.02.21)
Boşa çalışıyoruz hissi, iş beğenmemeye yol açıyor. Verilen 3,5-4 bin tl maaşlar da bi nebzeye kadar tamam ama ( başlangıç için ) istenen şartlar insanlık dışı. Bazı yerlerde ayak işlerini yaptırıyorlar, bazı yerlerde fazla fazla çalıştırıp sızlanmamalısın diye mobbing uyguluyorlar, üniversite mezunu adam bu durumda tabii ki iş beğenmez. Aldığın 4 bin tl’nin de değeri olmayınca haliyle absürt bi durum oluşuyor. Alım gücü olan bi ülkede gayet alınabilen standart bir maaş olan 1800-2000 kazansa millet mesela başlangıçta şikayet edecek bir allahın kulu var mı ? Paranla dünyaları alabiliyorsun çünkü çalışmaya şevkin oluyor, ay sonunda belki paran birikiyor ya da hobilerine harcıyorsun. 2000 euronun getirdiği motivasyonu ve hayat standardını tr’de 13-14 bin anca getirir. Bunu verebilecek kaç işveren var ? 2000 euro gelişmiş bir ülke için halkın %80 inin alabileceği bir ücretken trde 13-14 bini halkın %5-10 u anca alıyordur ( belki almıyordur ). Ya gayet iyi olan 8 bin tl maaş alsan gram yemesen içmeden 1 yilda 96 bin tl yapar, bak hiç yemedin içmedin diyorum, 2007 model peugeot falan alabiliyorsun böyle ülke mi olur allahını seversen ?

O yüzden insanlar, yeni mezunlar türkiyede beyaz yaka olmak yerine almanya’da kasiyer olayım abi diyor. Taksicilik yaparım diyor, tr’de asla yapmayacağı mesleği yapıyor. Çünkü motivasyon var, alım gücü var. Tr’de yok, boşa çalışıyoruz hissi var.
0
garavel
(16.02.21)
Ben beğenmiyorum açıkçası. TR "kurumsal" yazılım sektörü leş gibi.

Devlet ihaleleri, kişisel bağlantılar vs. sayesinde patronculuk oynayan 5-10 tane aptal boomer güzel iş yaptıklarını zannedip boş zamanlarında kendilerini elliyorlar. Başka bir şey yaptıkları yok.

Altlarında gerçekten iş yapan (ama onu da kötü yapan) ölücüler var bi de. Onlar da karaktersiz oldukları için "fazla para almayalım ama kimse bizi ellemesin, aman başımız ağrımasın" diye hem piyasayı düşürüyorlar, hem de güzel iş yapılmasını engelliyorlar.

Sonuçta daha az paraya daha güzel iş yapabilmek mümkünken hem hayvan gibi paralar harcanıyor, hem de eldeki ürün çöp.

Kaçtım kurtuldum. Kalanları da allah kurtarsın.
0
plutongezegendegilmi
(16.02.21)
İşler beğenilecek gibi değil. O işverenler Türkiye'nin en iyi üniversiteleri olan İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi gibi yerlerden mezun, tecrübeli mühendis alıp haftada 45+ saate, mesai ödemesiz 4000₺'ye çalıştırmaya çalışıyorlar. bu kölelik şartlarını kabul eden olmayınca da "iş var, beğenmiyor kimse" diyorlar.

bir de "her diploma sahibi, iş bulacak, mezun olduğu alanda çalışacak değil ya" diye saçma bir bakış var. üniversite diplomasını duvara asılacak tablo sanıyorlar. aynı şekilde bunlar için iş bulamadığı için taksicilik yapan ya da tezgahtar olarak çalışan makine mühendisi "işsiz" değil mesela. aksine gidip giresun'da fındık toplamazsa "iş çok yiğenim, iş beğenmiyonuz siz" oluyor.
0
nawar
(16.02.21)
iş beğenmeme olayı var, şöyle var: mesela burada da arkadaşlar yazmışlar ben 5 sene ekip yönettim, şimdi jr işe girecek halim yok. adam aslında haklı, doğru söylüyor yani. ama türkiyede kalifiye insan gerektirecek yeterince iş açığı yok. yani kalifiye işçi fazlamız var, iş az adam çok. dolayısıyla kalifiye bir çok insan, aslında olmasından daha jr pozisyonlarda çalışmak zorunda kalıyor, dolayısıyla işi beğenmiyor, mutsuz oluyor. bu tamamen o diplomaları bol keseden dağıtmamızdan kaynaklanıyor maalesef. ben o yüzden bu arkadaşlara aslında olmamaları gereken bir pozisyonda olduklarını belirtmeye çalışıyorum ama bu onların suçu değil, devlet bir sürü vasıfsız gence o kadar diploma ve başarı pompaladı ki adamlar acayip bir şey olduklarını düşünüyorlar. hasbelkader 2 sene bi işte çalışınca birden ben acayipim abi ya triplerine giriliyor. yani ciddi birkaç üniversite ve bölüm dışında "ben ayak işi yapmam abi üniversite mezunuyum" denecek bi durum yok çünkü ayak işi yapmak için sırada bekleyen milyonlar bekliyor arkada. şu anda üniversite mezunu "çoğunluk" gerçekten o kadar hiç bir şey bilmiyor hiç bir şey öğrenmiyor ki, hakikaten bu adamlar fındık toplamayı öğrense memlekete daha faydalı bir iş yapmış oluruz.

mavi yaka perspektifinden bakınca da başka bir sosyolojik durum var. vasıfsız işçiler, özellikle gençler iş beğenmiyorlar, umursamıyorlar, zaten o işe girseler de, işi kaybetseler de hayatlarında çok bir şey değişmeyecek. çoğu kredi kartı borçlusu, yükselme yırtma umutları yok yani. öyle olunca sallayabildiği kadar sallıyor herkes. nolucak zengin mi olucam kafasında çoğu kişi.

sonuç olarak ben gençleri suçlamıyorum yanlış anlaşılmasın. ama herkesin ne olduğunu nerede olduğunu da net bilmesi lazım. aksi takdirde beklentiler gerçeklerle uyuşmuyor, üstüne sosyal medya etkisini de ekleyince mutsuz oluyorsunuz. burası avrupa değil yani bunu bilmek lazım, aldığınız üniversite avrupa üniversitesi eğitimi değil, iş olanakları da avrupadaki uluslararası şirketler gibi değil. burada karabük üniversitesi var, kardeşler holding var. onların sunduğu olanaklar da belli.
0
roket adam
(16.02.21)
iş beğenmiyorum evet, konu para da değil bu arada. bak @garavel 13-14 iyi para halkın
%5-10 u alır demiş. ben o parayı hatta fazlasını alıyorum ama gene de mutsuzum. Çalışma motivasyonum sıfır çünkü insan gibi davranmıyolar, gecenin bir yarısı whatsappdan mesaj atıp maile cevap yaz demeler, pazar günü sabahın köründe arayıp hesap sormalar insanın bütün motivasyonunu yok ediyor. Üstüne de giderek fakirleşiyorum alım gücüm her geçen gün düşüyor. 2017 de aldığım para 3 bin euro ya denk geliyordu, şimdi onun yarısı bile etmiyor. Gayri resmi min %40-50 enflasyon var, devlet dalga geçer gibi %14,6 açıklıyor, patron %5 zam yapıyor. Nesini beğeneyim ben bu işin?
0
zikardo
(16.02.21)
bütün ülkeyi üniversite mezunu yaparsan kimse iş beğenmez.
iş beğenilmeyen ortamda da kimse güvenip yein iş kolları açmaz.

bayburt üniversitesinde mühendislik okuyan adam kendini mühendis görüp, iş bğeenmiyor.
normal bir ülkede bu arkadaş meslek yüksekokulu okuyup sanayide iyi bir usta başı falan olacak halbuki.

haliyle noluyor? usta başına çırak arayan adam çırak bulamıyor, dükkan açmıyor.
kendini mühendis gören adam da, iş bulamıyor. çünk üaslında mühendis değil.
0
tchuck
(16.02.21)
adam normalde 17 yaşında sanayide çırak olarak çalışmalıyken,
25 yaşında bayburt üniversitesinden mezun oluyor.

17 yaşında 1500 liraya çalışmak koymazken,
25 yaşında kendini mühendis sandığı için 2500 lirayı bğeenmiyor. halbuki dünyaya bundan fazlasını da katmıyor.

ülkedeki üniveersitelerin %90'ı kapatılıp çalışma yaşı düşürülmeli artık.
0
tchuck
(16.02.21)
Beğenmem ve seçerim tabii. Kendimi iyi hissetmediğim bir alanda çalışıyordum, başka bir alana geçtim. Yine şartlardan rahatsız olsam, yine değiştiririm. Bu değişim sürecinde de bir süre işsiz kalmayı göze alabilirim.


Eğitim ve donanınımına güvenen ve minimum finansal standartı zaten olan insanlar (birikmiş paranız olur, devlet desteği olur, aileden gelir vs...) niye nefret edecekleri işlerde çalışsınlar?
0
buf-e kür
(16.02.21)
bu işverenler o kadar boş konuşuyor ki. 4 yıllık mühendislik programını bitiren her genç senin işini en fazla 2 ayda öğrenir çatır çatır yapar. hangi okul olduğu da çok önemli değil. ben avrupa'da yüksek lisans yapıyorum kimse uçup kaçmıyor. herkes işi işte öğreniyor.

bunlarınki kezban tribi. aday çok diye sömürülmeye en yatkın olanı seçmeye çalışıyorlar hepsi bu. üniversite mezunu çok diye üniversite mezununun kalitesiz olması gerekmiyor. hayır yaptığın iş ne ki? ülkede kaç tane şirket kaç tane gerçek anlamda ar-ge yapacak mühendis arıyor? gerisi boş boş işler. mühendislik pozisyonundaki işlerin çok büyük kısmını 2 yıllık makine teknikerleri bile yapabilir. mühendise kendini gösterecek bir alan yaratılmamış. mühendis adam okulda termodinamik, mukavemet dersleri alıyor senin bu adamdan en büyük beklentin excel bilmesi.

bu avam insanlar patron oluyor sonra otorite gibi çıkıp iş beğenmiyorlar diyorlar. la bi gidin allah rızası için.
0
bohr atom modeli
(16.02.21)
mesleki anlamda iş bulmak zorlaştı bence , bulunsa bile işveren asgari ödeyince insanın çalışası gelmiyor
0
nivoandmira
(16.02.21)
@bohr atom modeli +1 demeye geldim. kalbur üstü ortalama bir üniversite olduğu sürece iş kesinlikle işte öğrenilir. 5 yıl deneyimli gerçekten işini seven herkesin mezun olduğu üniden bağımsız yakın seviyelerde olacağını düşünüyorum. en azından belli bir tatmin edici standarda kadar bu böyle. müdürlük, şeflik, hatta belki ceolukta falan ise maalesef okul bir tık etiket olduğu için orada iş değişebilir ama normal çalışan için bir fark yok.
0
garavel
(16.02.21)
Evet insanların asgari ücretle günde 10 saat eşek gibi çalıştırılıp üstüne mobinge uğradığı ve asla saygı görmediği, kendini mutlu hissedemedigi, kendine ayıracak enerjisinin kalmadığı, hobiler edinemediği, ayda bir kitap almak için bir kez tiyatroya sinemaya gitmek için bile bütçe ayıramadığı işleri beğenmiyorum.

İnsan en alt kademede başladığı en dandik işte bile bu kadar sömürülmeyi haketmez. İnsanlar hemen cebim dolsun aman da hemen ceo olayım derdinde değil, gencecik yaşlardayız bir işe girdiğimizde bu gençliğimizde enerjimiz varken biraz hayatın tadına bakabilecek imkan istiyoruz. Kırk yılda bir tiyatroya gidince bile insan ne kadar iyi hissediyor. Bunlar ihtiyaçtır. Kitap alışverisi ihtiyaçtır.

Ama bunlara gelene kadar yeni işe girmiş asgari ücret alan bir insan bir ayda alması gereken protein miktarını bile karşılayamıyor. Haftada bir et yemek balık yemek, düzenli bir şekilde kandaki besin denğerlerini koruyabilecek kadar kuru yemiş tuketebilmek lüks değildir. Kimse bunları konuşmuyor. Bunlara lüks değil demek bile abes geliyor kulağa artık. Bu ülkede lüks anlayışı değişti insanların. İnsanlar iş beğenmiyor diyen biri o parayla ve o eforla kendisi nasıl yaşardı biraz empati yapsın.
0
Mossy
(16.02.21)
Arkadaşın bayağı cahilmiş. Gebze'de, Tuzla'da ortalama bir fabrikada işçilere sigortasından tatiline, servisinden yemeğine kadar hak veriliyor. Adam fındık için Karadeniz'e mi gitsin yol, yemek, tatil, belki sigorta bile olmadan? Ülkede işsizlik yüksek. Çevrenizde insanlar iş beğenmiyor diyen biri varsa hayatınızdan çıkarın.
0
dissendium
(16.02.21)
yazılanları görünce insanın içi sıkılıyor hakkaten. biz şu an teknikere 7 8k TL maaş veriyoruz ona rağmen gelip tehdit ediyor gidicem diye. biz de yolun açık olsun diyoruz. insanoğlu hep ister de serde biraz arsızlık var malum..
0
KidLazer
(16.02.21)
mavi yakadaki haklar beyaz yakada yok. bu ülkeyi sırtlanan okumuş beyaz yaka kesimdir. kimden bu kadar vergi alabiliyorlar başka? mavi yaka işi bırakırım diyince fabrikaların götü atıyor, beyaz yaka sigara molasını 2 dakika uzatsa kapının önünde.
tamamiyle sömürü üzerine konulmuş yalan titlelar varken kim neyi beğensin allah aşkına?
0
wild honey suckle
(16.02.21)
bu kavram çok yanlış anlaşılıyor bence.

beğenilmeyecek işi beğenyemeyeceğiz elbette. o zaman hiç iş görüşmesi olmasın vs. iş verenler artık karşı tarafın seçme şansı hiç yokmuş gibi düşünmeye başladı. siz iyi misiniz ya?
biri beğenmez öteki beğenir. nasıl ki siz kötü (?) çalışanı beğenmiyorsunuz, çalışanlar da bazı işleri beğenmiyor bazılarını beğeniyor bundan doğal ne var?

tabiiki beğenmeme hakkı var herkesin.
beğenen insanı bulup çalıştırsınlar o zaman.
0
rewlack
(16.02.21)
(7)

Biraz İç Dökmece

birsorunumvar
Bu biraz iç dökmek olacak dostlar. Öyle boktan bir döngüde sıkışıp kaldım ki. Yakın bir dönemde kız arkadaşımdan ayrıldım. Konular farklı olsa da bu ayrılıkta da yine sebep aynı. Güvenim kırıldı, yalan söylendi. Aldatma yok sonuçta diye kimisi için basit gelecek belki ama karşınızdaki insana çok değ
Bu biraz iç dökmek olacak dostlar. Öyle boktan bir döngüde sıkışıp kaldım ki. Yakın bir dönemde kız arkadaşımdan ayrıldım. Konular farklı olsa da bu ayrılıkta da yine sebep aynı. Güvenim kırıldı, yalan söylendi. Aldatma yok sonuçta diye kimisi için basit gelecek belki ama karşınızdaki insana çok değer verince bunun yıkımı da ağırlaşıyor. Ağlama duvarına çevirmek değil niyetim ama öylesine bıktım ki karşımdaki insanlardan ilişki sonrası aynı sözleri duymaktan. “-Hayatımda tanıdığım en iyi insansın. -Benim için şanstın ama ben içine ettim.” Utanıyorum bu cümleleri alıntı yapmaya ancak anonim olduğumuz bir yerde yazabiliyorum, nolur önyargıyla yaklaşmayın lütfen. Bu cümleleri duymaktan da, ben ilişkiyi sonra erdirdikten sonra karşımdakilerin ısrarlı aramalarından, mesaj atmalarından da iğreniyorum. Defalarca tekrar eden hataların ardından ayrılma kararlılığıma ve arkama bakmayışımdan yakınmalarından tiksiniyorum.
İlişki devam ederken defalarca gerçekleşen kayıtsızlıklar neden sonradan farkındalık yaratıyor? Kaldı ki yarattığını da düşünmüyorum ya neyse. Hiçbir zaman tek bir sıkıntıda da ilişkiyi bitirmedim. Diyorum ya ben daha çok emek verip karşımdaki insana çok değer verdiğimde sanırım hiç bırakmayacağımı düşünerek yine benzer olayların arkasından bitirmekten başka çarem kalmıyor. Buraya yazdıklarım benim ağzımdan ifadeler olduğundan objektif olamaz elbette fakat karşımdaki insanların ilişki bitimindeki söylemleri ve hatalarını fark etmelerinden, pişmanlıklarından dolayı çok yanlı bir tutum sergilediğimi düşünmüyorum.
Benim ilişkisel bağlamda pek çok kavrama inancım kalmadı. İnsanlara zaten kolay güvenen biri değilken, artık bu öyle had safhada ki anlatamam. Peki bu kadar şey yazdın derdin ne senin diyor olabilirsiniz. Geçen gün bir duyuruda görmüştüm. İnsanlar eşlerinden, hayatlarındaki kişilerden öyle güzel bahsediyorlardı ki, yemin ederim kıskanmadım, şanssız oluşuma yakınmadım. Sadece soruyorum gerçekten var mı sizi de kendisi kadar düşünebilen insanlar? Ben 30 yaşına geldim, gerçekten çok güzel kız arkadaşlarım oldu ama hiç bunları bana söyletecek birini tanımadım, tanıyacağıma dair de umudum yok.
Merak ediyorum dediğiniz gibi gerçekten varlar mı? Siz evet var dediğinizde de hemen önüme bakamayacağım belki ama bu boktanlığı aşamıyorum, olmuyor.
0
birsorunumvar
(15.02.21)
Aynı durumdayız aşağı yukarı. Ben saldım artık. Pek bir arayışım yok. Sosyal medyaya girmeye korkar oldum insanlar ne güzel ilişkiler yaşıyor diye. Keşke herkesin kafasına göre insanların bulunduğu bir havuz olsa ordan bulsak birbirimizi.
0
olaylar olaylar
(15.02.21)
Biraz seçici olmakla ve şansla ilgili bir şey uyumlu olacağın insanlara rastlamak bence. Biraz da kişilerin inşaa ettiği bir şey o imrenilen ilişkiler. Ne demiş Bülent Ortaçgil; büyük aşk yoktur, aşklarını büyütebilen insanlar var. Belki siz uyuşacağınız kişiye denk gelemediniz ya da o kişi/kişiler ile iletişimi doğru kuramadınız bilinmez. Böyle insanlara ve ilişkilere küsmeyin hemen. Hangi konuda sorun yaşıyorsanız ilişkilerinizde o konularda daha dikkatli olun, mesela en başta tavrınızı net bir şekilde ortaya koyun yalan konusunda hasassım bir daha dönüşü olmuyor gibi.
0
Mossy
(15.02.21)
www.youtube.com
bu abiyi dinleyin
0
bir soru sorcam
(15.02.21)
Yok. Bu ego dünyasında çok zor gibi.
0
jalapeno
(15.02.21)
Dostun geçmiş olsun. Zor ama imkansız değil. Ben de bir gün boşansam daha da hayatta ilişki kuramam diye düşünüyorum bazen. @Mossy’nin söylediklerine katılıyorum. İlişkiyi beslemek için çok emek gerekiyor. Verilen emeğin karşılıklı olması gerekiyor vs ama etrafta bunu arayıp bulamayan yüz binlerce kadın ve erkek olduğuna göre aslında bunların birbirini bulma şansı da var yani. Yok değil. İlişkilere küsme, kendine zaman tanı, önceki hata olarak gördüğün şeyleri yapmamaya çalış. 30 yaş dediğin nedir, daha yeni başlıyoruz aşkolsun :)
0
pandispanya
(15.02.21)
aa bunu ben mi yazdım dedim :(

özel hayat, arkadaşlıklar, akrabalar, iş hayatı, apartman hayatı...

içinde insan olan her şeyden o kadar bunaldım ki, güvenim o kadar yok oldu ki...
bir tek çekirdek ailemi alıp dağlara kaçasım var, mağarada yaşayasım var. ama onlarla da ayrı mağaralara, yakın olsun da aynı mağara olmasın mümkünse.

geçenlerde çağımızda narsisizmin arttığına dair bir yazı okumuştum. yani narsisistik kişilik bozukluğu olmasa bile insanların narsisistik davranışlarının arttığına dair bir yazıydı.

insan ilişkilerindeki değerler sanırım sosyal medyanın da etkisiyle iyice değişti maalesef. artık her şey "ego" üzerinden dönüyor gibi geliyor.
0
la lykia
(16.02.21)
hep aynı senaryoyu yaşıyorsanız sizin dışarıya verdiğiniz/vermediğiniz/veremediğiniz mesajlarda sıkıntı olabilir. hayatı yeniden keşfedin kitabını okumanızı çok öneririm.
0
Phoebe
(16.02.21)
(6)

türkçe sorusu

Tochinoshin
Güzel koktuğu için arada ağzıma aromatik yağ damlatırım. Bunu gündelik dilde nasıl ifade ederim? Gül yağı içerim, yerim, damlatırım, kullanırım? Hiçbiri de doğal durmuyor sanki.
Güzel koktuğu için arada ağzıma aromatik yağ damlatırım. Bunu gündelik dilde nasıl ifade ederim?


Gül yağı içerim, yerim, damlatırım, kullanırım? Hiçbiri de doğal durmuyor sanki.
0
Tochinoshin
(15.02.21)
Birkaç damla Gül yağı alırım
0
yarey
(15.02.21)
gargara?
0
co2s2
(15.02.21)
Bu zaten gundelik dil degil mi? Daha gundeligi yok bence. Gul yagi tadimlarim de istersen
0
Anjelik
(15.02.21)
Birkaç damla Gül yağı tüketirim/yutarım
0
yarey
(16.02.21)
Zaten en gündelik haliyle kullanmışsınız anjenik +1
0
Mossy
(16.02.21)
Yalarım :p

Bence gayet kendi ilk cümlende kullandığın gibi. Yani zaten gül yağı yerim/içerim denmez. Hoş kokusu sebebiyle gül yağı kullanırım/damlatırım diyebilirsin bence.
0
pandispanya
(16.02.21)
(7)

bu çanta nasıl?

veri
sırt çantası kullanmak istemiyorum ve şık dursun istiyorum. çapraz şekilde duran çantalar için pek alternatif bulamadım. daha önce kullandığım bir marka olduğu için buna yöneldim, alternatiflere açığım.mbp 16"ipad pro 13"harici ssd ve ıvır zıvır taşınacak o yüzden çapraz olanları için fazla alternat
sırt çantası kullanmak istemiyorum ve şık dursun istiyorum. çapraz şekilde duran çantalar için pek alternatif bulamadım. daha önce kullandığım bir marka olduğu için buna yöneldim, alternatiflere açığım.

mbp 16"

ipad pro 13"

harici ssd ve ıvır zıvır taşınacak o yüzden çapraz olanları için fazla alternatifim yok.

www.sfbags.com

özellikle kadınlar nasıl gözüktüğü konusunda fikir verirse sevinirim. (erkeğim)
0
veri
(15.02.21)
6/10 veriyorum bu çantaya. Fena değil ama bu tarz çantalarda pek de bir seçenek yok dediğiniz gibi. Bunu göz önünde bulundurursam puanım 7 olur
0
Mossy
(15.02.21)
Ozpack'ın modellerine bakmanı öneririm. Ben Ozpack kullanıyorum, çok şık duruyor ve deri bir de
0
roket adam
(15.02.21)
Ben beğendim.
0
westblack
(15.02.21)
@Mossy, hem çapraz hem 16 inch laptop alabilen pek çanta yok zaten. bu mantıkla 10/10 diyebilir miyiz? :)

@roket adam, maalesef benim aradığım crossbody çantalar burada yok

@westblack, eyv. dostum
0
🌸veri
(15.02.21)
Bence güzel duruyor gayet fakat aynı tarzda ve farklı çeşitler kaft’ın sitesinde de vardı sanki. Oraya da bakabilirsiniz.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(15.02.21)
@bir fincan kahve ile film izlemek, maalesef kaft'ın crossbody çantaları 16 inch laptopları almıyor.
0
🌸veri
(15.02.21)
@veri 10/10 veriyorum o zaman :) önemli olan işlevsellik
0
Mossy
(16.02.21)
(6)

yasağa sizce uyuluyormu istanbulda

ShadowOfMoon
5e kadar yasak yok mantığında herkes benim gördüğüm. aşağıda bir duyuruda bekçiler çevirip ceza yazmışı görünce şaşırdım. şişli tarafında bu kar yağışa rağmen çoluk çocuk yaşlı dolaşıyorlarben de dışarı çıktım evet hem hava soğuk diye mama bırakim dedim ama çok kişi bırakmıştı zaten hem de fırına
5e kadar yasak yok mantığında herkes benim gördüğüm. aşağıda bir duyuruda bekçiler çevirip ceza yazmışı görünce şaşırdım. şişli tarafında bu kar yağışa rağmen çoluk çocuk yaşlı dolaşıyorlar
ben de dışarı çıktım evet hem hava soğuk diye mama bırakim dedim ama çok kişi bırakmıştı zaten hem de fırına
0
ShadowOfMoon
(14.02.21)
Ben bu hafta sonu kısıtlamalarında ilk kez bugün dışarı çıktım hayvanlara temiz su bırakmak için. Çıkmışken mama almak için evin karşısındaki Migros’a da girdim. Bizim burdaki Migros sakin oluyor genellikle ve bugün gördüğüm hali şimdiye kadar gördüğüm en kalabalık haliydi. Evim de tam cadde üzerinde ve hafta sonları balkona her çıkışımda caddede en az 15-20 insan görüyordum.
0
ms brownstone
(14.02.21)
Akşam 21 sonrası dahil olmak üzere yasaklarda çok kez çıktım. Sadece bir kere jandarma durdurdu onda da şansa gerçekten işe gidiyordum hemen saldı. Yasağın her türlüsünü saçma buluyorum, keyfi çıkanların %100 destekçisiyim.
0
zoghurt
(14.02.21)
zerre uyulmuyor, maske bile takılmıyor, sokağa çıkma yasaklarında araçla çıkmıyor millet tabi ama herkes çoluk çocuk dibdibe dışarda maske takan bile yok

bişey deyince çocuk onlar deyip kendilerini katmıyolar bile. oysa 50 tane çocuk göt içi kadar çocuk parkında birbirine bulalştırdıktan sonra ailelerine taşıyor.
0
killerbee
(14.02.21)
yavas yavas deniyorum. once 5'de uzak markete gittim. sonra metroya bindim. sonra otobuse. daha sonra 6 da ciktim yurudum. izin kagidi olup da dolasanlara ne kadar kontrole takildiklsrini sordum. nerdeyse hic takilmiyorlar. onumuzdeki hafta hava guzel olursa yasak masak dinlemeyip cikicam. ceza yazarlarlarsa da 1 kereligine yazsinlar.
0
buenosdias
(14.02.21)
dün şile'den ataşehir'e geldim arabayla. yaklaşık 1 saat 10 dk sürdü yok. bir kere bile çevrilmedim.
0
roket adam
(14.02.21)
Uyulmuyor, insanlar inadına yapar gibi daha da fazla sokaklara çıkıyor bence. Camdan her baktığımda bir sürü insan ve normal ticari olmayan araçlar görüyorum.
0
Mossy
(15.02.21)
(10)

Kızartma yağını nasıl imha ediyorsunuz?

etna
Apartmanda yaşayanlar için soruyorum.
Apartmanda yaşayanlar için soruyorum.
0
etna
(14.02.21)
bi kavanoza, bitmiş süt kutusuna falan koyup çöpe atıyorum. kırk yılda bi azıcık kızartma yağı çıkarırım onun için de 1 ay belediyeye yalvarmak gerekiyor gelip almaları için gördüğüm kadarıyla etrafımdan.
0
Anjelik
(14.02.21)
şişe ya da kavanozlarda biriktirip belediye ya da marketlerdeki atık yap çöplerine atıyoruz.

lütfen ama lütfen lavabodan dökmeyin. 1 litre yağ, 1 ton temiz suyu kullanılmaz hale getirir.
0
halanne
(14.02.21)
Carrefourlarda atık yağ bidonları var kasaların arkasında.
0
kumulatifvergimatrahi
(14.02.21)
Bir şişede biriktirip atık yağ toplayan bir yere veriyorum. Genelde mahalle muhtarlığı bakıyor bu işe. Yaşadığınız yerdeki muhtarlığa bir sorun derim. Ya da belediyeyi arayarak nerede toplandığını öğrenebilirsiniz.
0
Mossy
(14.02.21)
Yağ şişesindr biriktirip muhtarlığa veya atık yağ toplayan yerlere verebilirsiniz
0
mor oje
(14.02.21)
Pet şişelerde biriktirip okula götürüyorum. Toplayan okullar var
0
epitaf
(14.02.21)
Eski 5 litrelik yağ şişelerinde biriktirip muhtara bırakıyorum.
0
panamera
(14.02.21)
Biriktirip belediyeyi arıyorum. Karşılığında bulaşık deterjanı da veriyorlar
0
housedaki topal doktor
(14.02.21)
Camilerde de oluyor atık yağ bidonları. Apartmanla alakasını çözemedim though.
0
habarbey
(14.02.21)
Bi şişeye koyup çöoe atıyorum atık yağ yeri yakınımda olmadığı için ama değişen bir şey var mı bilmiyorum
0
cilekli krep
(14.02.21)
(5)

Evde kestane tarifiniz var mı?

etna
Dışarıda pişmiş olarak satılan gibi lezzetli tarifiniz var mı?Fırın var, ocak var ama köz yok.
Dışarıda pişmiş olarak satılan gibi lezzetli tarifiniz var mı?
Fırın var, ocak var ama köz yok.
0
etna
(14.02.21)
yeani... yaracaksın, 30 dk kadar suda bekleteceksin, tercihen 1 saat. sonra fırın tepsisine dizeceksin. pişirme ayarı önemli. evde pek yapabileceğin bir şey yok. dışarıda lezzetli gelmesinin sebebi de köz kokusunu alman belki biraz kestaneye de siniyordur ama dışarıdan alsam bi de evde yapsam ikisini getirip önüne koysam farkı anlamama şansın yüksek.
0
Anjelik
(14.02.21)
Ortadan yarıp yarım saat kadar haşlıyorum sonra fırına veriyorum çok güzel oluyor.
0
Mossy
(14.02.21)
Bir saat suda beklettikten sonra şöyle çiziyorum, cidden çok güzel açılıyor
youtu.be

Süzdükten sonra teflon tavaya orta ateşte atıyorum

ilk 15-20 dk kapağını kapatıp buharıyla pişiriyorum, bu kabuklarının çok güzel açılmasını sağlıyor

15-20 dakika da kapağı açık şekilde pişirmeye devam ediyorum, bu da kebap gibi olmasını sağlıyor dışarıdaki gibi ( arada ter düz çevirmek gerek )

Fırın hiç kullanmadım böyle çok başarılı oluyor
0
freebird5406_2
(14.02.21)
+1 freebird
0
zidan
(14.02.21)
2 tarafını da kesip yarım saat pekmezli suda bekletiyorum, ardından sobanın üstünde pişiriyorum.
bu pekmez taktiğini aldığım arkadaş da tavada yapıyor, o da olur.
0
MtKrt
(14.02.21)
(13)

Sevgililer günü hediyesi tartışması

patos64
Arkadaşlar ben mi hatalı mıyım bilemedim ama, şimdi yarın sevgililer günü, uzak mesafe durumu var hatta yurtdışı:) ben hediye almak istedim kız kardeşiyle ulaştırmak için ya da kendim gideceğim 1 ay sonra vermek istedim, sonra da geç olur diye ulaştırayım dedim ama kız kardeşinin bir sorunundan dola
Arkadaşlar ben mi hatalı mıyım bilemedim ama, şimdi yarın sevgililer günü, uzak mesafe durumu var hatta yurtdışı:) ben hediye almak istedim kız kardeşiyle ulaştırmak için ya da kendim gideceğim 1 ay sonra vermek istedim, sonra da geç olur diye ulaştırayım dedim ama kız kardeşinin bir sorunundan dolayı bu haftaiçinde halledemedim, haftaya kaldı, ama biraz tezcanlı olduğu için hiçbir şey yapmasam hemen tepki verir, ama şurayı yanlış anlamayın çok ufak bile bir şey halletsem yeterli, hani çok hediye düşkünü anlamı da çıkmasın. Bu yüzden hediye aldığımı geldiğimde vereceğimi söyledim, maksat hiçbir şey yapmadığımı düşünmesin, hemde haftaiçi kardeşi verince sürpriz olsun, bir anda şöyle şeyler duydum, şimdi değilse ne anlamı var teknoloji gelişti, sipariş verebiliyor, bu bahane yapmadıysan şimdi açıklamanın anlamı yok boşuna konuşma yorulma gibi gibi... sonra sinirlendim dedim ki yahu en fazla dersin ki şimdi olsa daha güzel olurdu ama öyle planladıysan yapacak bir şey yok hatta içinden sinirlenebilirsin bile ama bunu böyle göstermenin ne anlamı var?
Bilmiyorum bana çok saçma geldi. Ne diyim. Ben de planım buydu ama heves falan bırakmadın bir şey yapmayacağım dedim.
0
patos64
(14.02.21)
sen haklısın. ben olsam o kızdan baya soğurdum açıkçası. hediye almazsan ortalığı yıkacak belli ki.
0
jelly bear
(14.02.21)
İyice saçmalamış.
Yani hediye onun için o kadar önemli ki sizin elinizden almayı bile bekleyemiyor. İşin maddi yönü önemli demek ki.
Kız kardeşi götürünce de mutlu olmayacak artık.
İyi ki kendini böyle erkenden belli etmiş.
İleride de sorun olur. Dikkatli olun.
0
pro9it9is9
(14.02.21)
Ya kadıncağız çok heveslenmiş. Sizde hediyeyi yüz yüze vermek için heveslenmiş, plan yapmışsınız. Belliki böyle günlere anlam yükleyen biri, sizde öylesiniz o kadar plan yapmışsınız, düşünmüşsünüz. Küçük çocuk gibi heveslenmiş işte. Üstelik uzaktaymışsınız. Galiba kapısına bi pasta bile gönderseniz hoşuna gidecektir. Sevgilimle yan yana değiliz, ama beni düşündü hediyesi geldi diye düşünmek istemiştir belki.

Bu kadar heveslendiği içinde hediye işinin hayal kırıklığını böyle tepki göstermiş. Keşke biriniz tepki gösterirken diğeriniz tepki göstermek yerine alttan alsaydı. İkinizde birbirinizin hevesini kırmışsınız. Çok küçük bir tartışma, yanlış anlaşılma aslında. İkinizde kendinizce haklısınız. O kadar plan yapmışsınız, bence konuşarak bu sorunu çözersiniz, 14 şubatı küs, bozuk geçirmeyi planlamıyordunuz sonuçta. Bence çiçek, hamburger, pizza gibi bir şeyler sipariş verin sevgilinizin evine, aranızı düzeltin.
0
GoodMorningTeacher
(14.02.21)
Böyle şeyler okuduğumda/duyduğumda hep şaşırmışımdır. İnsanlar çok cüretkar. Böyle çiğ bir insanla birlikte olmak size kalmış bir şey. Bu durumda yapana değil, kendisine yapılanı kabul edene laflar hazırlarım genelde.
0
ruhen hastayim ben
(14.02.21)
Benim için hediye inanılmaz önemli bir şey ve kendime alamayacağım kadar güzel şeyleri ince ince düşünüp başkalarına almışlığım çoktur. Hediye almayı daha da severim. Ama ben yerinizde olsam hediye almazdım. Almayacağım gibi de bu olayı kafamın bir yerinde böyle yanıp sönen yıldızlı yıldızlı ışıklarla not alırdım.
Bence hatalı değilsiniz. Ömrünüz boyunca her özel günde mi hediye alacaksınız? Alamadığınız zamanlarda ne olacağını biliyorsunuz artık.
0
pudra
(14.02.21)
Dostum seninde benimde problemimiz aynı, naif insanlariz, çok seviyoruz ve kullanılıyoruz.

Elbet birgün kendimize saygımız ağır basacak, hak ettikleri muamaleleri alacaklar.
0
kleider
(14.02.21)
O size ne aldı?

Şimdi şöyle olacak, hediye bugün gelmeyince zaten sinirlendi, bu kavganın üzerine sen de utanmış ve aceleyle kardeşinden yardım istemişsin, haftaiçi kardeşi bir şekilde halletmiş gibi saçma bir durum oluşacak:D
Madem böyle biraz fazla önemsiyor bu işleri, keşke önceden çiçeksepetinden gül söyleseydiniz. Kızın yaptığı şımarıklık buna katılıyorum. Ama onu tanıyorsunuz...
0
megalomaniac
(14.02.21)
peki aynı şekilde kendisi de sana hediye almış olmalı?
bu tepkiyi verdiğine göre.

aldıysa da haksız, almadıysa daha da haksız
0
megacracker
(14.02.21)
Haklıyken Trip, naz çekerek ilişki yürümez
Uzak mesafe ayrı öldürür

Sevgisinin samimiyetine bak
0
bir soru sorcam
(14.02.21)
Ön yargılı olmak istemiyorum, yanlışsa kusura bakmayın ama tam 14 şubatta instagrama foto atamayacağı için bu kadar sinirlenmiş olabilir mi? Öyleyse daha bunun evlilik teklifi var, nişanı kınası düğünü tatili. Bunun için yaşayan insanlarla ilişki sürdürmek çok zor.

Öyle değilse bile büyük kabalık. O size hediye gönderdi mi gününde? Bence bütün planı ve sizden bağımsız neden olmadığını anlatıp yerin dibine sokmalık bir durum.
0
pandispanya
(14.02.21)
bence ikiniz de kendinize göre haklısınız.
sonuçta siz çaba harcamışsınız ve tabii ki size göre bencilce bir davranışta bulunmuş.
ama özel güne önem veren insan için de hediyesini sürprizli ve/veya gününde almak çok mutlu eden bir şey.
bazı kadınlar bunu iple falan çekiyor, geceleri uyumadan "ayy ne aldı acaba?" diye düşünüyor.
hevesinin kırılması çok anormal değil ama dile getiriş biçimi ya da dile getirmesi saçma olmuş.

karşıdan sürekli olgunluk ve ağırlık bekleme hayatla örtüşmeyen bir şey.
hayatta bazı şeyler de heves üzerine kuruludur, üstelik yaşı gençse bu daha da öyledir, ki verdiği tepkiden öyle olduğunu tahmin ediyorum.
hediye düşkünü, açgözlü falan bir insan değilmiş zaten.
yani genel karakter olarak bu tarz biri değilse, büyütmeye gerek yok.

dediğim gibi, size yansıtması saçma, normalde bunlar kız arkadaşlar arasında konuşulan, üzerine yorum yapılan ve karşıya yansıtılmayan şeylerdir.
evet eksi puan ama o kadar da gömülecek bir durum da yok bence.

sevgililer gününde uzakta olan sevgilisinden gününde hediye alamadı diye canı sıkılmış, sizin de düşüncenizi bilmediği için ihmal ettiğinizi sanmış.
olur öyle şeyler.
üstelik arada mesafe olduğu için sizin ihmal ettiğinizi düşünüp buna tepki verme ihtimali normalden daha fazla çünkü uzak mesafe türü ilişkileri böyle şeyler ayakta tuttuğu için "önemsemiyor belki de" diye düşünür.
0
blatta hiberna
(14.02.21)
Ben @GoodMorningTeacher ve @blatta hiberna'ya katılıyorum. Söyleyiş biçimi hoş değil ama heveslenmiştir ve hâlâ kendisini önemsediğinizi görmek istemiştir. Keşke bu sekilde dile getirmeseymiş ama diğerlerinin yaptığı yorumlar bana çok ağır ve acımasızca geldi.
0
Mossy
(14.02.21)
ben olsam gerçekten seviyorsam hediyeyi verirdim kardeşi de durumu anlatırdı, hem vaziyeti anlardı hem de mahçup olurdu. ama genel bi davranışsa bu, o zaman daha derin düşünülebilir.

bir kadın olarak söylüyorum, insan kusursuzca düşünülmek istiyor. eğer karşıdaki yeterince önemsemezse sallamazsa kendini değer verilmemiş hissediyor. bu tarafını da görün. olay iki kuruşluk hediye değil, düşünülmek değer görmek ;)
0
durme
(14.02.21)
(20)

Çocuk yapma nedeni

instant crush
Merhabalar, gunun felsefe ve yaşam problemi olarak sorumuz: çocuk sahibi olmaya nasıl ve neden karar verdiniz? "Kendimi bildim bileli çocuğum olsun istiyorum" diyenlerden ve "bebekler cok tatli senin yetistirecegin bir küçük sen yapiyorsun" diyenlerden veya "dunyada kaynaklar tükeniyor cocuk mocuk y
Merhabalar, gunun felsefe ve yaşam problemi olarak sorumuz: çocuk sahibi olmaya nasıl ve neden karar verdiniz? "Kendimi bildim bileli çocuğum olsun istiyorum" diyenlerden ve "bebekler cok tatli senin yetistirecegin bir küçük sen yapiyorsun" diyenlerden veya "dunyada kaynaklar tükeniyor cocuk mocuk yapmayin"cilardan ziyade bu dünyaya çocuk getirmek isteyip istemediğini kisisel olarak bilmeyenlerin cevaplarini merak ediyorum.

Düşünüyorum düşünüyorum bir insan var edip basina durduk yere dert açmaya gerek var mi emin olamıyorum. 5 yasinda okula gitmeye baslayacak, yillarca ülkemiz insani ile mücadele ederek okulu bitirecek sonra is bulma derdi, yine sacma sapan insanlarla uğraşarak para kazanmaya calisacak vs. Veya bunlari yapmasa atıyorum sanatçı olsa yine baska baska sıkıntılar yaşanıyordur. Hayatın amaci mutlu olmak değil evet ama mutsuz olma ihtimali olan bir canlıyı var etmek için alınacak sorumluluğa dair motivasyon nereden geliyor? Olsa canla basla olabilecek en iyi şekilde yetistirmeye calisiriz o ayrı tabi ki ama sıfırdan var etme noktasındaki karar aşaması beni düşündüren kısım. Belki de karamsar bir insan olmayacak ve gayet sansli ve mutlu olacak bunu da bilmiyoruz tabi.

Siz ne diyorsunuz? Evli ve 30 yaş üstü cevap verebilirse sevinirim.
0
instant crush
(11.02.21)
bu kadar sorgulamadıkları için :)

çoğu evlilik zaten bireyi tüketen ve hayata devamlılığını zorlaştıran bir psikolojiye sokuyor. maalesef bunu çocuk yaparak 3-5 yıl daha geçiştirmeye çalışıyorlar.

o yüzden kişi öncelik "ben" diyip yaşarsa mantık çerçevesinde düşünününce bırak çocuğu evlilik bile yapmaz.
0
redeath
(11.02.21)
Üreme duygusu içgüdüseldir.
Söylediğin makul ve mantıklı gerekçeler gün olacak, an gelecek içgüdülerine yenik düşecektir.
0
Mirket
(11.02.21)
bir canlıyı var etmek için alınacak sorumluluğa dair motivasyon, bir primat olmaktan geliyor. primat özellikleri tüm bu sorgulamalardan daha baskın çıkıyor bir süre sonra.

baba olmayı, özellikle genç bir baba olmayı çok isterdim. yaşım 36, kanser hastasıyım (atlatıyorum, problem bu değil). artık baba olmak istemiyorum, sebebi genetik olarak bu rahatsızlığın sıkıntısını çocuğum/çocuğu/çocukları vs çekmesin diye.
0
uuth
(11.02.21)
30 yaşın üzerinde, 5 senelik evli ve 10 senedir aynı sevdiğim adamla birlikteyim. Gerçekten bu dünyaya ikimizden bir çocuk getirmeyi çok isterdim, çok da iyi ebeveynler olacağımıza inanıyorum ama her şeye rağmen g.tüm yemiyor, totalde istemiyorum. Bu ülkede yaşamasaydım ya da bu ülke bu kadar kaygı yaratacak bir ortam olmasaydı yapardım. Şu ortamda çocuk yapmak ya bencillik ya oyuncak arayışı ya da gerçekten iyi maddi imkanlarına güvenerek çocuğu koruyacak bir fanus yaratılabileceğine olan güvenin neticesindedir diye düşünüyorum. Fanustan kastım, kendine benzer ailelerin çocuklarıyla, en elit eğitimi verip, en donanımlı şekilde yetiştirebileceğin, kafana eserse tak diye yurtdışına gönderebileceğin bi fanus. Çocuk toplumla çok yüzleşmek zorunda kalmadan yani. Onda da gerçekten 20 sene sonra, 40 sene sonra neyse susuzluk başlarsa, nükleer bişey olursa dünyanın herhangi bir yerinde nasıl koruyacaksın diye düşünüyorum.

Hormonlarım ve aklım bir olup bana yapma diyor kısaca :D artık bi gün kafayı yersem yaparım, bakıcaz :) Çocuğu olan tüm ailelere de sabır, güç, sağlık, başarı, mutluluk diliyorum :))
0
pandispanya
(11.02.21)
Sınırlı kaynakların olduğu dünyaya bir çocuk getirme fikri şuan içime sinmiyor. Ama çok iyi bir anne olurum diye düşünüyorum, öğrenme ve gelişme aşamasında oyun kurmak, merak etmek, çocuğumla birlikte gelişmek, keşfetmek isterdim. Bir yanım eksik kalır gibi geliyor. Bir yandan da maddi yükümlülüğü istemiyorum, işe ara vermek istemiyorum, evimi değiştirmek durumunda kalmak istemiyorum. Eşim para olursa her şey hallolur diyor içten içe ona katılıyorum. Tam olarak ebeveyn olup olmayacağımıza karar vermiş değiliz. Yine de kendi ebeveynlerimiz yaşlandı ve destek gerekebiliyor, akrabalı büyük bir aile değiliz, bunu görünce bizim bir çocuğumuz olsa acaba destek olur mu ilerde diyorum içimden. Bakım vermek değil kastettiğim ama aramak sormak, görüşmek, danışmak, muhabbet etmek gibi şeyler. Belirsizlik hayatın her yerinde de olsa evrimin dürtmesi kendini anne babayken bulmak da var. Keşke bir taraf daha ağır bassa, ben bu meselede tam ortadayım.
0
kullanıcıadımbuolsun
(11.02.21)
koşullar iyi ise neden yapılmasın bence ok
ama 2021 türkiye'sinde bence anlamsız
0
duyurukullanıcısı
(11.02.21)
33 E / Bizde şu şekilde gelişti; Evlendikten sonra uzun zaman gezelim çocuk yapmayalım diye bol keseden konuştuk önce. Sonra etraftaki arkadaşlarımızın çocukları oldu, eşimin arkadaşları da birbiri ardına bebeklerini kucaklarına aldı. Sonra nasıl oldu anlamadık biz de çocuk istiyor olduk. Bebeğimiz henüz yolda, bizi neler bekliyor hala bilmiyoruz ancak daha gelmeden her muhabbet onun üzerinden dönüyor.
0
va
(11.02.21)
Kendimi bildim bileli çocuk düşkünü olmadım. 30'larıma gelene kadar çocuk mu / kedi mi deseler herhalde kedi derdim.
30 enteresan bir dönüm noktası kadınlarda. Hormonlar coşuyor mudur nedir? İki kızım var çok şükür, iyi ki varlar.
Mutlu olmanın tamamen olmasa da bir karar verme işi olduğunu düşünüyorum. Çocuklarımı öyle yetiştirmeye çalışıyorum. Kendimi karamsarlığa kaptırmadım, onları da kaptırtmamak için elimden geleni yaparım.
0
SiyamkedisiZorro
(11.02.21)
seviyorsan, seviliyorsan, güveniyorsan, bir ömür beraber geçer diyorsan: gaz maskesiyle gül koklanmaz deyip çocuk yapılıyor bence
0
bir soru sorcam
(11.02.21)
Belli bir sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik standardın altında kalan insanların bunu bir basamak olarak kabul ettiklerini düşünüyorum ve gözlemliyorum. Okul bitti, işe gir, evlen, çocuk yap. Üzerine çok fazla düşünmüyorlar ve romantik yaşıyorlar hayatı. Yapılması gerekiyor, çocuk aile kurumunun amacıdır gibi geliyor sanırım onlara. Kendileri henüz hazır hissetmeseler aile büyükleri istiyor diye yapıyorlar mesela. Ben ciddi anlamda planlayıp kendimi geri dönülmez şekilde hazır hissetmeden çocuk yapma kararı almam ama onlar için böyle bir süreç yok sanırım.
0
Mossy
(11.02.21)
Bu istek içgüdüden çok kültüren kodlar yüzünden baskın geliyor

Zorluğu var evet fakat yanında gelen statü ve tamamlanmışlık etiketi
0
freebird5406_2
(11.02.21)
toplumsal ve kültürel olduğunu düşünüyorum ben de. bir yerde herkes "ee çocuk?" diye düşünüyor. evli olmadığı ve mevcut şartlarda çocuk yapma ihtimali olmayan kişiler bile "ne zaman çocuk yapacağım" fikrine kapılıyor. ya da bir an önce evleneyim de çocuk yapayım falan. yaş geçmesi diye bir türkü var bir de, yaşım geçiyor diye bir telaşa giriliyor. bir de fazla abartılıyor. bizde abartılan iki şey herhalde çocuk yapmak ve annelik. isteyen yapsın tabii ki, allah mutlu mesut etsin, ama çocuk aşırı büyük sorumluluk. bir çok insan da bunu pek düşünmeden yapıyor geçiyor. neden, çünkü kültürel, çünkü herkes yapıyor, o niye yapmasın.
0
veritaslibertas
(11.02.21)
7 yıllık evliyim, şu an 5 aylık hamileyim. Tüp bebekle, anam ağlayarak yaptım bi de açıkçası. Hata kaza galan değil, gayet planlı bir bebek.Yorumları şoka girerek okudum açıkçası.

Kendimi de çok kötü hissettim. Bu dünyaya çocuk getirerekk sınırlı kaynakları kötü kullanan, çocuğunun geleceğini düşünmeyenn bencil insanlar olarak...

Gaz maskesiyle gül koklanmayacağı(!) için çocuk yapıldığını düşünen de varmış demek ki gerçekten. Ya da bireyselliğimizi yitirdiğimiz için evliliğimiz ite kaka gitsin diye çocuk yapmış da olabilirmişiz. Vay... vay ki ne vay...

Soru sahibi, biz mutlu insanlarız. Birbirimizi seviyoruz, dünyaya sevebileceğimiz bizden bir parça getirmek istedik. Hepsi bu kadar.
0
physcos physcos
(11.02.21)
6 yillik evliyim 1 cocuk var

Bir tane daha yapmazsam annem babam ve kayınpeder kaynana beni kesecek

Çok baskı yapıyorlar

Çocuk yapma nedenim: tam bir aile olmak ve eşimin anne olmayı istemesi
0
intern in the house
(11.02.21)
34 K tüp bebek tedavisi ile 1 aylık hamileyim. Eşim bu ülkeye çocuk mu yapılır kafasındaydı ama ben aile olmak bütün olmak istedim. Ayrıca bizim gibi insanlar çoğalmazsa ilerde yaşadığımız yer daha da boktan bir yere dönüşecek. Gümbür gümbür cahil nesil geliyor. Annelerinin kafasına çukur işareti kazıttığı çocuklar büyüyünce bu ülkeyi yönetecek.
0
suicides underground
(11.02.21)
35 yaşındayım 2 çocuğum var. çocuk konusunda hala gelgitli düşüncelerim var:

(1) geleceği distopya gibi görmediğim için (maksimum 2 çocuk şartıyla :)) çocuğa iyi bir gelecek sağlayarak topluma katkı sağlayacağımı düşünüyorum. kendi hayatımızdan büyük feragatle oluyor bu ama bizim gibi düşünenler olmasa suicides underground'ın dediği gibi olacak.

(2) anne olmayı ilk istediğim zamanlarda motivasyonum biraz farklıydı, çevreme baktığımda gördüğüm anneliğin verdiği o olgunluğa erişmeyi istiyordum, iyi bir insanın yetişmesine emek vermeyi istiyordum. o zamanlar gayretliydim yani. ama kazın ayağı öyle değilmiş, o olgunluk doğumla birlikte güncelleme gibi inmiyormuş, burnunu sürte sürte olgunlaşıldığını tecrübe ettim. hem 30 yaşından sonra zamanının yönetimini egosantrik bir varlığın eline vermek zorunda kalmak, hem de çocuk büyürken kendi travmalarımla yüzleşmek beni çok zorladı. böyle olacağını bilsem hiç bu işlere girmezdim diye düşünüyorum bazen. biraz depsesif biriyim, bu genlerin aktarılmaması lazımdı, doğal seleksiyonla yok olmalılardı :) (bunu çocuklarımın şahsından bağımsız olarak söylüyorum tabi ki)

evliliğin 5.yılında annelerimiz çocuk meselesini çıtlatmaya başlamıştı, onun da etkisi olmuştur mutlaka. kırk kere söylersen olur hesabı :)
0
starlightz
(11.02.21)
6 aylık evliyim, 31e. çocuk yapma konusunda ne düşünürsen düşün, şu denklemi asla unutma: kadınların çocuk yapabileceği sınır bir yaş var ve sonrasında sağlıklı bir çocuk dünyaya getirme ihtimalin oldukça düşüyor. ister çocuk iste, ister isteme, bir çok kadın "bu dünyaya bir kere geliyorum ve bunu yapamayacağım" düşüncesinin kurbanı oluyor. bunun üzerine toplumsal "anne" kodlarını da eklersen neden insanların önce aa çocuk mu asla çok banal dünya turu yapıcaz biz deyip sonra birden apar topar çocuk patlattıklarını anlayacaksın.
0
roket adam
(11.02.21)
Koşullar zerre umrumda değil, musmutlu bir hayat sürdüm diyemem ama ben yaşamayı seviyorum. Kötü şeylerden de saçma bir haz alıyorum, karamsarlığa düşünce ''keşke doğmasaydım'' dediğim zamanlar lise biterken sona erdi sanırım. Bunları yaşamamak, hiç doğmamış olmak istemezdim. Şu an her şey b.k gibi hayatımda:) ama olsun yaşamak güzel şey. Düzeltmeye çalışmak, çabalamak güzel sağlıklı olduğun sürece.

Yine de hiçbir zaman çocuk sahibi olmayı hayal etmedim. Kendi hayatımı noktalayıp başkası için yaşamak gibi geliyor çocuk meselesi. Çok zengin olsaydım, düzenli ve düzgün bir hayatım olsaydı yine de istemezdim bence, çünkü aynı kapıya çıkıyor.

30 K e
0
megalomaniac
(12.02.21)
giderek cidden bu yıllarda çocuk yapanların cesaretine hayran oluyorum
0
duyurukullanıcısı
(12.02.21)
evli ve 30 yaş üstü olarak cevap veriyorum: uzun yıllardan sonra gerçek hisler beslediğim bir sevgili kişisi olmuştu. türlü fedakarlıklar yaparak beraber olduk. sevgili kişisi deliler gibi çocuk istiyordu ben ise onu henüz yeni bulduğum için sevgililik müessesinin tadına varmak istiyordum hayatımda ilk defa. derken bir gün bazı şikayetler yüzünden jinekolog ziyaretim oldu ve bir rahatsızlığım olduğunu öğrendim doktor hemen çocuk yapmayı dene 1 ay bile ssenin için kayıp yoksa çok zorlanırsın falan dedi. sonra çocuğum olmadığını ve sevgili kişisinin çok üzüldüğünü hayal ettim. benim motivasyonum bu oldu ve korunmayı bırakınca hamile kaldım. bebiş gelince ilk 1 yıl çok zorlandım malum herkesin zorlandığı sebepler ama özellikle de sevgili kişsii ile benim zamanımdan çaldı diye düşündüm vs. ama bebe 1 yaşlına geçince bende bir şeyler oldu bebişle aramda muazzam bir bağ oluştu ve şu an bile hr geçen gün artıyor o bağ 3 yaşına gelmek üzere kendisi. çok klişe ama annelik hiç bir aşka benzemiyor bambaşka bi hisle seviyorsunuz bebeyi. ülkenin güvenlik ve ekonomi ile ilgili sorunları beni onun geleceği ileilgili çok kaygılandırıyor o yüzden 2. ye asla cesaret edemiyorum zaten ayrıca maddi ve manevi olarak kendimden yaptığım fedakarlıklar da 2. yi asla düşündürmüyor.. evet partner kişisi ile ilişkimizden kendimizden dev fedakarlıklar yapıyoruz ilk 2 yıl uyku uyumadığım için kronik migrenli olup ilaçlardan sağlığımı kaybettim ama şimdi dönüp bakınca her şeye değer. hayata bir deneyimler silsilesi olarak bakıyorsak her kadının anneliği bir kez deneyimlemesi gerektiğini düşünüyorum.
0
iwillsee
(21.02.21)
(8)

insanların ne kadar küçük şeyleri dert ettiğini fark ettiniz mi?

mezarkabul
birkaç gündür dert dinliyorum, fark ettim de insanlar çok ufak şeyleri dert ediyor ve çoğunlukla iletişimsizlikten kaynaklanıyor sorunlar. Bugün bir şeye canım sıkıldı, sonra kafamda birine anlattığımı hayal ettim ve o zaman anca fark edebildim zerre kadar bir sorun olduğunu. ben bu taktiği uyguları
birkaç gündür dert dinliyorum, fark ettim de insanlar çok ufak şeyleri dert ediyor ve çoğunlukla iletişimsizlikten kaynaklanıyor sorunlar.

Bugün bir şeye canım sıkıldı, sonra kafamda birine anlattığımı hayal ettim ve o zaman anca fark edebildim zerre kadar bir sorun olduğunu. ben bu taktiği uygularım bundan sonra :) siz de deneyin derim.
0
mezarkabul
(10.02.21)
Evet çoğu kişi o kadar denyimsiz ki hayata karşı... Ya da boşluktan saçma sapan şeyleri dert ediniyorlar sanırım. Kendi şu ana kadar yaşadığım sorun ve deneyimlerle kıyaslıyorum, devede kulak kalıyor diğer insanlarınki. Ben de dinlemiyorum bu sebeple :) Çoluk çocukla uğraşmamak adına :) Henüz psikolojik ve ruhsal olgunluğa ulaşmamış çoğu kişi maalesef.
0
superfluid
(10.02.21)
valla çok uzun zamandır bunun bilincindeyim. bu kimseler hayatta pek bi şey görmemişler ve her başlarına geleni önemli sanıyorlar. dertleri de böyle sevinçleri de. şaşırtıcı buldukları şeyler de, arkadaşlarıyla konuştukları da.

benim kafamdan geçirmeye dahi tenezzül etmeyeceğim şeyler için bazı insanların çıkardıkları yaygaraya bakıyorum ve gerçekten garipsiyorum.
0
bohr atom modeli
(10.02.21)
Evet, çevremdeki insanlar genelde hep aileden zengin, ailedeki herkesin ve kendilerinin sağlığı yerinde, 40 yaşında hala çalışmayıp ama anadan babadan parası akmaya devam eden kişiler :D Bazen onların günlük dertlerini dinleyince “vay aq derde bak :D” diyorum ama herkesin derdi kendine büyük sonuçta. Kafamı dağıtıyorum başka dertler dinleyerek, sorun olmuyor. Benim derdim de bi başkasına küçük gelebilir. Yargılamaktan kaçındığım konulardır.
0
pandispanya
(10.02.21)
Herkesin hayat yolu farklı, her olayın insanlar üzerindeki tesirleri de öyle. O yüzden insanların dertlerini kederlerini küçümsemeyi doğru bulmuyorum. Başka insanların yaşanmışıklarını kendilerininkiler üzerinden ölçen, ben bunlara dert bile demem gibi tutumlar sergileyen insanlar bana asıl olgunluğa erişememiş kişiler gibi geliyor. Sonuçta kimse yargı mercii, onay mercii falan değil bu hayatta. Böyle insanlar kendilerini fazla önemsiyor bence. Herkesin derdi tasası kendinedir.
0
Mossy
(10.02.21)
Alınganlık: medeniyetin en zayıf halkasıdır
Kimse edebiyatı sevmek zorunda değil. Estetik kaygı ile konuşmak, hareket etmek, giyinmek zorunda değil. İnsanlar alınır mı diye düşünmek zorunda değil. Topluluk olarak sıçmış bir toplum bu. İnsanları değiştirmeyi düşünmeden yaşa, kendini geliştir. Değiştiğini, daha iyi olduğunu göreceksin. bilinçli bir varlıksın. Buna uygun yaşa. Hayatını estetik yerine işlevselliğe ada. Minimalist hayat tarzı da bu demek. Sosyal medyasız internetsiz teknolojisiz, silahsız bir dünyayı kendimiz yaratmalıyız. Gelecekte şiddet yanlısı, savaş meraklısı askerlerin kurduğu bir ülkede mı yaşamak bu dünyanın ne kaderi ne de tek seçeneği. Teknoloji askeri bir taktik sadece. Askeriyenin Prototipini ürettiği her teknolojik cihaz topluma süslü bir şekilde entegre oldu. Askeriye hayatımızı insani şartlar sağlayarak yaşamamızı istemiyor. haritaları üzerinde çizdikleri hayalî sınır çizgileri arasında
Elimizi kolumuzu sallayarak dolasmamizi istemiyorlar. Cahil ve aptal köleler olmanızı istiyorlar. Bu yüzden boktan bir eğitim ile büyüyor ve açlık sınırı altinda yaşıyoruz çoğumuz. Tüm toplum bir kurtarıcı bekliyor. Kendisi kurtarmak istemiyor. Ona unutturulan en önemli gerçek yalnız olmadığı aslında, sadece hatırlaması gerekiyor insanların. İnternetteki televizyondaki gazetedeki tüm beyin yıkama propagandalarından uzaklaşın. Konsantre olun. Gerçekçiliğe odaklanın. Bu sizi alınganlıktan korur. Bu sizi mantıklı kılar. Konsantrasyon; meditasyonun ana etkisidir. Kendinizi kabul edin, gelen tüm düşünceleri kabul edin, aklınızda dolaşan tüm düşünceler boş yere orada değil. Kenara atılmış düşüncelerinizi irdeleyip, konsantrasyonunuzu bozan düşünceleri algınızdan çıkardığınızda daha hafif ve daha kontrollü hissedeceksiniz.

*Sarhoşken konu üzerine düşünürken yazmıştım daha geçen gün bunları. İnsanların bi kendini salıp rahatlaması lazım. Çok kasıyor herkes.
0
hasmetizm 2046
(10.02.21)
Kendim için düşünüyorum, ne eften püften şeylere bozuluyorsun diye :) Ben de bazen evde kendi kendime anlatıyorum, bazen zaten anlatırken sorunu çözüyorum, aydınlanma geliyor yani. Başkalarının derdi için düşünmem ama.
0
peki madem
(10.02.21)
Herkesin derdi kendine büyüktür.
0
heathen
(10.02.21)
Herkesin derdi kendine büyüktür tabii de, bu ufacık dertleri büyüttüğümüz gerçeğini değiştirmiyor.

- terfi aldım, hayırlı olsuna gelmedi.

- o, çok daha az iş yapıyor, işi bana kitliyorlar (bu şikayete, abi belki ona da başka bir iş vermişlerdir, senin haberin yoktur dedim, doğru çıktı tahminim)

Bir de, bir arkadaş, yan ofisteki arkadaşının gürültü yapmasından şikayetçi. Yapılacak birkaç şey var. Git uyar, kulaklık tak müzik dinle, tıkaç tak. İçinde büyütme işte.

Son olarak, bir arkadaş ortak yapmaları gereken işi diğer kişi hep buna kitliyormus, önce böyle dedi, sonra onu çağırana kadar ben hallediyorum dedi.

Sonra da şikayet ediyor, e çağır işte.

Bir de, trafikte herkes aptalmis gibi hareket et derler ya. Hayatın her alanında geçerli belki de bu. Normalde ofiste niye sürekli gürültü yapar ki insan? İşte onu, akıllı bir insan olarak kabul edersen, durduğun yerde kudurursun. Git uyar işte gerizekalıyı.
0
🌸mezarkabul
(10.02.21)
(14)

pavlov'un köpeği, schrodinger'in kedisi, platonun mağarası

tabudeviren
theseus'un gemisi gibi neler var başka bildiginiz?
theseus'un gemisi gibi neler var başka bildiginiz?
0
tabudeviren
(10.02.21)
ochamın usturası.
0
rose parks
(10.02.21)
Maxwell'in Cini
0
Sir Anthony Hopkins
(10.02.21)
pandora'nın kutusu.
0
sanat guresi
(10.02.21)
demokles'in kılıcı
0
kojonotsuki
(10.02.21)
Diyojenin fıçısı
Erosun oku
Musanın asası
Thorun çekici
Olcay şahanın müthiş sol ayağı
0
curukturpkokusu
(10.02.21)
tolstoy'un bisikleti
0
bohr atom modeli
(10.02.21)
Arşimet' in merceği
0
mucoaga
(10.02.21)
Tanrının eli
0
allah yazdiysa bozsun
(10.02.21)
"Foucault sarkacı" olur mu?
0
SiyamkedisiZorro
(10.02.21)
sokrates'in savunmasi.
0
baldur2
(10.02.21)
Laplace'ın şeytanı
0
kljgslsdkjsd
(10.02.21)
Gogol'un paltosu
0
Mossy
(10.02.21)
Raskol'un baltası.
0
iyi olmayan gececi
(10.02.21)
Russel’ın çaydanlığı
0
i think therefore i am
(10.02.21)
(4)

çillerimizden nasıl kurtuluruz?

hazen
eğer kurtulabiliyorsak...işinize yaramış tavsiyelere açığım.teşekkürler.
eğer kurtulabiliyorsak...

işinize yaramış tavsiyelere açığım.
teşekkürler.
0
hazen
(09.02.21)
Düzenli güneş kremi kullanarak (solante marka renk eşitleme ve lekleri azaltmada epey iyi) ve ipek yüz keseleriyle haftada 1 kese yaparak yüzümdeki yerleşmiş izleri epey azalttım. Bunlar çil miydi güneş lekesi miydi bilmiyorum hep varlardı ve özellikle yazın çok artıyorlardı.
0
Mossy
(09.02.21)
Bende işe yarayan iki ürün var: www.kozmela.com
www.hepsiburada.com
Bir de iyi bir dermokozmetik markasının 50+ faktör güneş kremini düzenli kullanmak.
0
feliss
(09.02.21)
Güneş kremleri çil ve güneş lekelerinin artmasını biraz olsun engeller. Cilte çiller, güneş yüzünden artabilir. Ama tam kurtulma durumu söz konusu değil.

Cilt aydınlatıcı, renk açıcı veya ciltte blur efekti bırakan ürünler kullanabilirsiniz. Lekeler için serumlar var ama çiller için işe yaramaz. Zaten lekeler içinde sadece kullanıldığı süre boyunca işe yararlar. Cilt soyucu kremler var sakın kullanmayın. Bioderma markasının renk açıcı ürünleri var ve çok popüler. Henüz kötü yorumuna denk gelmedim. Birde misshanın ürünleri ciltte blur efekti, etkisi bırakıyormuş, hep bu şekilde yorumlar okuyorum.

www.recete.com

missha.com.tr

missha.com.tr
0
GoodMorningTeacher
(09.02.21)
Kimyasal bir işlem yaptırmadığın sürece kurtulamazsın

Az olmasını istiyorsan da sürekli güneş kremi kullanmalısın, solante nin lekeler için olan güneş kremi iyiydi
0
purplee
(09.02.21)
(3)

Eski ben

docrivers
Ben bugün bir aydınlanma yaşadım, 4 aydır psikoloğa gidiyorum etkisi olmuştur. Kendim ile ilgili detayları yazmayım , ama artık günlük olarak ufak ve fazla haz aldığım şeyleri bulup uzmanlaşmaya uğraşacağım. Bu şekilde düşünürsem motive edersem olur ve ben artık değişmiş olurum, şuanki bu cümleleri
Ben bugün bir aydınlanma yaşadım, 4 aydır psikoloğa gidiyorum etkisi olmuştur. Kendim ile ilgili detayları yazmayım , ama artık günlük olarak ufak ve fazla haz aldığım şeyleri bulup uzmanlaşmaya uğraşacağım. Bu şekilde düşünürsem motive edersem olur ve ben artık değişmiş olurum, şuanki bu cümleleri yazan 27 yıllık bana ne olacak peki, özlemicek miyim o hayatı.
0
docrivers
(04.02.21)
Daha iyi bi hayat yaşarsan neden özleyesin? Insan unutuyor eski halini, hep böyle imişsin gibi geliyor. Ki zaten çok değişmiyorsun, bazı zincirleri atıyorsun sadece.
0
cilgin korsan ces
(04.02.21)
Eski ben, yeni ben, şimdiki ben vs. Hepsi de ben’mişim aslında. Her halimle barıştım aksi halde hayat yaşanır halde olmuyor. Asla öyle biri olmam dediğim bir benliğe doğru adım adım gidiyor olsam da kendime yüklenmiyorum. Demek sebebim var ki öyle oluyorum. Kafayı rahat tutmak en önceliğim. Bir de bu aydınlanma hali gelince ona sıkı sıkı sarıl bırakma. Moral motivasyon yükseldiği zaman onu düşürmemek için de çabalamak gerekir.
0
hepbiarayisicinde
(04.02.21)
bence özlemeyeceksiniz, hatta hatırlamak istemeyebilirsiniz bile. tamamen şu anki sizin kendisinden ne kadar memnun olduğu ve hayattan ne kadar lezzet aldığıdır mesele.

kişi zaman zaman geçmişi özlese de geçmiş geçmişte güzel, şu anda geçmiştekileri yaşamaya devam etseniz bundan memnun olmayacakken, geçmişte kalmış bir geçmiş tasviri içinizde özlem uyandırabilir elbette. bu da o duygunun kendi lezzeti. özlemek kötü bir şey değildir.
0
Mossy
(04.02.21)
(10)

Üzerimde inanılmaz bir halsizlik var

marowak
Arkadaşlar yedek subay olarak görev yapıyorum. Çok yorucu bir işim yok masabaşı çalışıyorum denebilir ancak inanılmaz halsizim bütün gün. Doktora gitmeye zamanımız yok zaten izin de vermiyorlar covid sebebi ile. Bu durumda ne yapmam lazım ne iyi gelir? Vitamin hapı falan mı alsam?
Arkadaşlar yedek subay olarak görev yapıyorum. Çok yorucu bir işim yok masabaşı çalışıyorum denebilir ancak inanılmaz halsizim bütün gün. Doktora gitmeye zamanımız yok zaten izin de vermiyorlar covid sebebi ile. Bu durumda ne yapmam lazım ne iyi gelir? Vitamin hapı falan mı alsam?
0
marowak
(03.02.21)
Demir eksikliği olabilir. Ölçtürmeniz gerekir.
0
aslil
(03.02.21)
@aslil

Maalesef ölçtürme şansım yok. Burada revirde ölçmüyorlar. Acil bir yaralanma gibi durum olmayınca hastaneye gitmek de yasak. Eczaneye gitsem verirler mi?
0
🌸marowak
(03.02.21)
Revirde doktor, hemşire olmuyor mu? Veya belli zamanlarda sağlık kontrolü yapılmıyor mu? Demir ilacını kafanıza göre kullanmayın. Şeker tüketmeyin bir süre. Karbonhidrata da dikkat edin. Ciddi halsizlik varsa bir yolunu bulup doktora görünün.
0
zihua
(03.02.21)
@zihua

Doktor var ancak kan testi yapmadıklarını söyledi.
0
🌸marowak
(03.02.21)
demir ilacı alabilirsiniz, kansızlık vardır muhtemelen. pekmez falan da için. imkanınız olan zamanda tam kan tahlili yaptırın ama. 5 dakikalık bir iş zaten.
0
candide
(03.02.21)
belki başka bir eksikliğiniz vardır bence hemen demir almayın. ben b12 ve d vitamini eksikliği yaşadığım bir dönemde çok halsizdim mesela. zihua +1
0
Mossy
(03.02.21)
d vitamini eksikliği de yorgunluk halsizlik yapar.
0
starlightz
(03.02.21)
multivitamin haplarından için. solgar falan. bedelli askerlikte bile çok yakın arkadaşım 2 günde bu hale gelince böyle çözmüştük.
0
westblack
(03.02.21)
Yapabilirseniz günlük kısa yürüyüş ve temiz hava iyi gelir, kan dolaşımı olmayınca vücut çökkünleşiyor, ayakta esneme hareketleri de yapabilirsiniz. Ayrıca vitamin hapı ya da taze meyvve ile (bulabiliyorsanız) destekleyin. (Koşullarınızı bilmiyorum).

D ve C vitaminleri olarak ayrı da alabilirsiniz.
0
kaset
(04.02.21)
tiroit de olabilir, erkeklerde pek gorulmez ama yine de ihtimaldir. kilo alma egiliminiz var mı bi gözleyin bakalım.

demirse de eksiklik, pekmez vs.den ziyade et ve bol yeşillik tuketmeye calısın. cayı yemegin hemen ustune icmeyin,
0
art vandaley
(04.02.21)
(11)

Kız arkadaşla izlemelik film

mg3929
Çok uzun olmayan çok kafa yormayan güzel bir film lazım tavsiye verebilir misiniz?
Çok uzun olmayan çok kafa yormayan güzel bir film lazım tavsiye verebilir misiniz?
0
mg3929
(24.01.21)
50 first dates.
0
himmet dayi
(24.01.21)
edit : Aşağıda yazılmış olan rose island +1

Geçen palm springs izledim prime video'da. Groundhog day konseptinde ama daha pop yapmışlar. Kafa yormayan ama değişik film.
0
mirafiori
(24.01.21)
Grand Budapest Hotel hem komik hem tatlı hem de Zweig'ın romanından uyarlanmış bir Wes Anderson filmi
0
Mossy
(24.01.21)
the little death
0
ateistanbul
(24.01.21)
Netflixte rose island. Geçen izledik baya keyifli idi.
0
solenkol
(24.01.21)
Ruby Sparks

Konusu tam erkek arkadaş kız arkadaş sevgili olma üzerine.
0
put it in your appropriate place
(24.01.21)
tropic thunder
0
zalbarath
(24.01.21)
fifty shades of gray. O aşk filmi abi bi kadınla erkek arasında geçiyor
0
kurmalifare
(25.01.21)
sakın dinleme
0
madurumdamadurum
(25.01.21)
Srpski film
0
yarey
(25.01.21)
Silver Linings Playbook
0
mya
(25.01.21)
(5)

covid19 arkadaş ortamınızı nasıl etkiledi?

duyurukullanıcısı
eridi gitti ya hepsi benim dışarı çıkmaya çıkmaya öyle çok sosyal medya hesabım da yoktu işte milleti arardım falan.şimdi ayda bir anca belki bir telefon a falan düştü.
eridi gitti ya hepsi benim dışarı çıkmaya çıkmaya öyle çok sosyal medya hesabım da yoktu işte milleti arardım falan.

şimdi ayda bir anca belki bir telefon a falan düştü.
0
duyurukullanıcısı
(24.01.21)
1 yıldır çoğuyla görüşmüyorum arada telefon
0
Mossy
(24.01.21)
Ben zaten pek görüşemiyordum. Nerdeyse hiçbir şey değişmedi.
0
1bir1bir1
(24.01.21)
dostlarımla olan iletişimimi etkilemedi. arkadaşlarımla baya etkiledi. neredeyse hiç görüşmüyoruz.
0
makarnavodka
(24.01.21)
dostlarımla aynı değişmedi ama diğer arkadaşlarla görüşmez olduk telefonla aramayı sevmediğimden.
0
juliette
(24.01.21)
bir kısmıyla muhabbet biraz azaldı, az samimi karma ortamları yok etti
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(24.01.21)
(22)

Evleneceğiniz kişinin maddi durumuna bakar mısınız?

top_secret
Ekşideki başlığı görünce aklıma geldi, mesela biriyle tanıştınız;1- Aldığı maaş, yaptığı iş onunla evlenmenizde pozitif yada negatif etki eder mi?2- Aldığı maaştan vs bağımsız olarak, ödemesi gereken yüklü bir miktar (mesela 300 bin TL) borcu olsa bu durum evlenmenize engel olur mu?(Borç kumar vs. g
Ekşideki başlığı görünce aklıma geldi, mesela biriyle tanıştınız;

1- Aldığı maaş, yaptığı iş onunla evlenmenizde pozitif yada negatif etki eder mi?

2- Aldığı maaştan vs bağımsız olarak, ödemesi gereken yüklü bir miktar (mesela 300 bin TL) borcu olsa bu durum evlenmenize engel olur mu?
(Borç kumar vs. gibi bir borç olmayıp, ev araba tarzı da değil. Misal bitirdiği özel üniversitenin ücreti yada hasta bir aile bireyinin yüklü hastane masrafı gibi)
0
top_secret
(23.01.21)
1) Hayır, etmez.
2) Hayır. Ancak borcun neyden kaynaklandığına göre değişir. Örneğin kumardan kaynaklanan borç karşımdaki kişiye olan düşüncelerimi etkiler.
0
Başkalaşım
(23.01.21)
1-çok zenginse istemem gibi.
2-kendi maaşıyla ödeyebilecekse sorun yok
0
sttc
(23.01.21)
1. Maaşı zaten eğitimi ve kariyeriyle direkt ilgilidir, bu sebeple evet eder.
2. Eğer hali hazırda sahip olduğu bir ev - arsa - iş sebebiyle bu borç olmuşsa sorun etmem. Ama birine iyilik için bu borç varsa koşarak uzaklaşırım
0
otopsicocugu
(23.01.21)
1 eder.
2 borcun ne olduğuna bağlı. getirisi olmayan borç engel olabilir.
0
andlee
(23.01.21)
Eğer sorumluluk sahibi biriyse fark etmez
0
rapisa
(23.01.21)
1- Evet..

2- Evet
0
Andrew
(23.01.21)
bir kisiyle evlenmeye karar vermissem, o kisiyle uzun suredir sevgiliyim demektir. biriyle uzun sure sevgiliysem, her seyini kabul etmisim demektir. herifle takilip takilip hmm bunun maasi az, borcu cok, evlenmem hadi bye mi diyecegim? sonra da kendime evlenmelik zengin koca mi bakacagim?

ben egitimsiz, kariyeri olmayan biriyle sevgili olmam. sogurum zaten. cunku ben egitimli ve kariyer sahibi biriyim. kendim gibi orta halli biriyle olurum. fazlasinda gozum yok ama aziyla da anlasamam.

kendim gibi birinin de maasi, borcu sorun olmaz. illa benden cok alsin demem. benden az aliyor da olabilir ama egitimli ve caliskan olmali. ben de iskolik biriyim zaten. ya zaten boyle birinin maasi dusuk olamaz ki. genelde kendimden 10 yas buyuklere asik oldugumu da dusunursek boyle bir sey mumkun degil.

hem biriyle sevgiliysem zaten seviyorumdur yani. insan sevdigini bu sebeplerle birakip evlenmekten vazgecer mi?

mesela su an "o" bana gelse, borcu da olsa, isten de atilsa evlenirim.
0
batlegolas
(23.01.21)
Valla bakmıyorum diyen bana uyduruyor gibi geliyor, bir arkadaş ama güzel açıklamış yukarıda. Maksat eğitim seviyesi denkliği. Eğitim seviyesi aşağı yukarı aynı olan biriyle birlikte olunur, o an sizden az kazanıyor olabilir ama gün gelir sizin maaşınızı ikiye katlar.

Maaş önemli çünkü bir aile kuruluyor, herkes hayattan bir beklenti içersinde. Ailenin birliği bir nevi ekonominin de birliği demek. Aşırı zengin birlikte birlikte olmazdım zaten ben. Şu an manitamla aynı seviyedeyiz, eğitim ve aile denkliği olarak, iyi gidiyor bence.
0
Hallegadola
(23.01.21)
İkinci soru konusunda da kendisine araba ev alır o borç ödenir o sorun değil. Ailesine ona buna başkasına saçmasapan krediler çekilmişse kabul etmem, söylerim zaten.
0
Hallegadola
(23.01.21)
1- Evet
2- Evet. 300 bin tl dediğin rakam ayda 5 bin tl ödesen 5 senede bitiyor. Ciddi bir rakam yani küçük bir para değil.

Hayır diyen insan hayatında yokluk görmemiştir ya da kendisi zengindir, diğer tarafı dengeler. Bence evlilikteki en önemli konulardan bir tanesi maddi uyum. Bir tarafın maddi seviyesi çok iyi değilse de diğer tarafın bunu dengeleyebilmesi lazım, aksi takdirde sürünmek zorunda kalıyorsun. Huzursuzluk oluyor.
0
roket adam
(23.01.21)
ben okul okurken eğitimim için (rakamlar 50-100K değişebilir) toplam 750K borca girdi ailem...

ona göre de kazançlı olacağını düşünülen bölüm..

karşı taraftan da aynı oykuyu bekliyor insan..

benim borcum benim borcum politikasından ilerledim..

sonucta ben okurken aileme cocuguma yararım olsun diye de okudum..

karşı tarafta elini taşın altına koyup bu anlattığım gibi yapması gerekir/di..

sağlık konusunda TR sosyalist sayılır.. o kadar borç çıkacağını düşünmüyorum..

özel okul borcuna ise okuduğu bölüme bakarım, çalıştığı kurumlara bakarım, maaşına bakarım, açıkcası herşeyine bakarım ve karar veririm..

ben dert aramıyorum, eş arıyorum fikrini savunurum.

asya ya da ilyas diye ölümler kaldı mı emin değilim
0
hunharca ben
(23.01.21)
ekonominin sosyal ve kültürel hatta psikolojik (hatta ve hatta dolaylı olarak fiziksel) etkileri var.
saedec flört değil arkadaşlıklarda da sosyal yapı önemli? ztaen başka ne önemli olacak.

1-e heralde. maaş veya genel ekonomik hayat standardının benden "aşırı farklı" olması/olacağı garantisi çok yüksek maaş da olsa çok düşük maaş da alsa olumsuz bir yargıya sebep olur.

2-hayır. yüklü derken kime göre yüklü? bu soruyu sorana yüklü galiba? 30k kazanan insana yüklü olmuyordur.

özetle hayatını ne düzeyde yaşamak istemesiyle ilgili. az para kazanıyım, kendimi de geliştirmeyeyim. orta altı bi hayat yaşayayım diyen biriyle -serveti olsa da- sosyokültürel bakışı nedeniyle birlikte olmam.
0
rewlack
(23.01.21)
1) hayır. maaşından ziyade çalışabilme, disiplin, sorumluluk alabilme gibi özelliklerine dikkat ederim. yani çok yetenekli, zaman zaman çok para kazanabilen ama devamlılığı olmayan birine kıyasla asgari ücretle çalışan ama devamlılığı olan, insana güven veren birini öne koyardım. sonuçta birlikte yuva kuracağız, belki 30-40 senemizi birlikte geçireceğiz. o aralıkta yaşam standardımız, kazandığımız para belki 50 kez değişecektir ama insanın karakteri kolay değişmiyor. asgari ücret alıp da çok sıkıştığımızda ek iş bakacak bir kadını ayda 10 bin lira kazanıp zora gelemeyen, kafasına göre işi bırakan birine tercih ederim. ikinci kişinin "kötü" olduğunu falan söylemiyorum, kişisel tercih elbette herkes istediği gibi yaşasın ama konu evlilikse eğer ben bir insana ne kadar güvenebileceğimi ön planda tutarım açıkçası. para sonra kazanılır. kaldı ki sevdiğim insanla "parası olduğu için" evlenmeyi düşünmüyorum, para kazanıp kendi hayatımı idame ettirmeyi şahsi sorumluluğum olarak görüyorum. eşimin çok para kazanması pastanın çileği olur, çok önemli bir şey değil.

2) kolay bir durum değil tabii ama evlenmemize engel olacağını zannetmiyorum. yine karakter ve bakış açısı meselesi bu esasen. atıyorum ben kendi maaşımla bir tanecik çikelata aldım diye "o kadar borcumuz var sen para harcıyosun" gibisinden laflar ederse ümüğünü sıkarım. onun dışında problem değil, elimden geldiğince ödemesine de yardımcı olurum. sevgi kolay bulunan bir şey değil, birlikte mutlu olduğum insana borcu var diye rest çekemem. varsa var nabalım, kimin borcu yok ki şu zamanda, canımızı mı alacaklar?
0
der meister
(23.01.21)
hayır diyenler yalan söylüyor. tr'deki boşanmaların %90'ı maddi kaynaklı şiddetli geçimsizlik kavga vs. kimse kimseye sen az para kazanıyorsun demiyor başka şeyleri bahane ediyor.

evleneceğin adam/kadın imza atmadan bir hafta önce sana geldi dedi ki benim 500k borcum var 15 yıl bunu kapatıcaz beraber

babayı evlenirsin.
0
duyurukullanıcısı
(23.01.21)
maaşına bakmam ama mesleği, mesleğinin geleceğine bakmak lazım karşılıklı.
Birimizin başına bir iş gelse diğeri tek başına evi döndürebilir mi?

borcu harcını kendi ödeyecekse sorun yok
yine de 20 bin borca ses etmem
300bin borç çok, sorumsuz biri demektir 300bin borcu olan kişi (mortgage veya araba kredisi hariç)
0
summatinyourteeth
(23.01.21)
Ben evlenmeyi düşünmüyorum ama Türkiye'deki evliliklerin çoğu mantık evliliğidir.
0
rldofiui
(23.01.21)
1- evet
2- hayır
0
silah taciri
(23.01.21)
ikisi de sevgili olmamda sorun yaratmaz. ikisi de evlilik kararımı etkiler. maasinin/parasinin miktarina bakmam, ama neyi nereye harcadığına bakarim. ev gecimini saglayamayacak gibiyse evlenmem. sacma sapan seylerle parasini carcur edip temel seyleri kısıyorsa askimdan olsem de ciddi dusunmem. tek basina yasasa ev gecindiremeyecek insanla evlenilmez. evlilik sadece ask/sevgi isi degil, olmamali.
0
hazen
(24.01.21)
Sorunun cevabı 2 türlü,
1)mantık evliliği durumunda iki sorunun cevabı da evet.
2)aşkın gözü kördür derler, böyle bu durumda hiç bir şey negatif etki etmez.

Ama çevremde gördüğüm kadarıyla o deli divane aşklar de bir müddet sonra bitiyor. Tanıdığım boşanmış olan çiftlerin hepsi zamanında aşık olarak evlenmişler, zamanla aşk bitince maddiyat dahil daha önce göze batmayan şeyler sorun oldu ve kaçınılmaz son.

Kimse kimseyi kandırmasın maddiyat önemli, aşk karın doyurmuyor. Belki az maaşla yaşamak bir derece tercih meselesi olabilir, ama borç meselesi sakat.
0
zikardo
(24.01.21)
1- eğitim durumu ve hayattan/kendinden/evlilikten beklentileri, kariyer hedefleri benimle uyumluysa aldığı maaş sorun olmaz (uçurum yaratmıyorsa eğer. yaratıyorsa da zamanla bir şey paylaşamadığım için soğuma olabilir direkt olarak maaşı az ya ds benden çok fazla diye bitmez benim için. paylaşımla ilgili biraz). geliri için durum buyken yaptığı meslek çok daha önemli çünkü insanın yaptığı iş yaşama bakışını etkiliyor. burada yine işin içine sosyo-kültürel paylaşımlar giriyor. o yüzden mesleğine en başta dikkat ederim zaten.

2. yüklü miktarda borcu varsa eğer bunu kendi başına ödeyip eve de benim kadar katkı sağlayabilecek durumdaysa önemsemem. ama o, borcunu öderken evi yıllarca ben geçindirmek zorunda kalacaksam ve bu benim kişisel gelişimimi, kendimi gerçekleştirmek için harcayacağım kaynakları fazlasıyla etkileyecekse böyle bir evliliği yapmam.

elbette evlilik uzun bir sürecin meyvesi. yıllarca sevgili olup bunları görmezden gelip işler ciddileşince terk etmem. en başından zaten mesleği ve gelir durumu belli herkesin. hayatta beraber yürümek istemeyeceğim biriyle birkaç aydan fazla ilişki kurmuyorum (birkaç ay da tanıma evresi)
0
Mossy
(24.01.21)
1-) Evet
2-) Evet
0
nawar
(24.01.21)
1. soru icin "tembellik" diye cevap vereyim. iki insandan nefret ederim kadin erkek fark etmeksizin. tembel ve cimri olan. ikisinin de kokusunu alirim tabir-i caizse. boyle tiplerle arkadas dahi olunmamali ama is sevgililikten evlenmeye filan gelmisse ola ki; tembellik zaten hepsine bir anlamda etki ediyor; bu da vizyonu etkiliyor bence. Valla ben biraz isin vizyon tarafina bakiyorum. Ben dunyayi gezmek isterim; adamin hic o taraklarda bezi yoksa, cocuklarin egitimine degil de arsaya parayi yatirmak istiyorsa filan beni cok etkiler ki etrafimda da bu sebeple iliskilerin bittigini cok gordum.

borcu filan beni ilgilendirmez. ama destek de olmam; benim borcuma da destek olmasini istemem veya beklemem.
0
nefertarii
(24.01.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.