[]

dikkat eksikliği teşhisi - concerta kabusu

Az önce psikiyatriste gittim bazı şikayetlerimi anlattım. Hiç test mest bir şey yapmadan bam diye dikkat eksikliği tanısı koydu 10 dakika dinleyerek. Concerta yazdı 27 mg. Bu böyle anlaşılacak bir şey mi sevgili Romalılar? Bana biraz baştan savmak gibi geldi.

Şikayetlerimden de bahsedeyim, belki aşırı derecede bariz, tanı koyması normal dersiniz.
-akla gelecek her şeyi ertelemek (çocukluğumdan beri böyle)
-her yere geç kalmak (çocukluğumdan beri...)
-özdisiplin sağlayamamak (hiçbir konuda ki bu da çocukluğumdan...)
-kitapları alıp alıp yığmak, okumak istesem de başlayamamak
-hobileri devam ettirememek (hep böyleydi)
-telefon ıvır zıvır bağımlılıkları
-dürtüsellik
-bir şeylere başlayıp başlayıp bırakma ya da hiçç başlayamama şeklinde gidiyor.

Bu arada yaşım da 26, devlet baba vermiyormuş bu ilacı 25 yaş üstüne. 125 lira vereceğim buna her ay -hangi bütçeyle bilmem- ve bu tarz ilaçlardan çok korkuyorum. Doktora sordum herhangi bir nörolojik sorun yaratmasın ileride dedim, yok yok bişicik olmaz sen al bunu hatta yetmezse 2 tane at 54 mg denemiş olursun dedi. Biraz sinirli hissediyorum her şeye canım duyurucular :/

Şu anki halimle de güzelim hayatımı mahvediyorum :/

edit: Bugüne kadar kendimi hep tembelim disiplinsizim bilmem ne diye suçladım suçladım. Sonunda çarpıntı sahibi bile oldum. Bu sorunların içinde bile süper okullarda okudum mesela bu nasıl olmuş olabilir? Dikkat eksikliğim varsa son dakikalara bıraktığım o şeyleri bile nasıl halletmiş ve içinden çıkmış olabilirim? İnanmak mı istemiyorum acaba? Terapi falan alıyorum ama 6 seans oldu ne kadar ilerleme kaydettin derseniz neredeyse hiç. Bu ilacı alıp yoluma mı bakmalıyım ki :( Çünkü geldiğim şu noktada artık zorlamayla son dakikalarla falan da halledemiyorum. Elimdeki her şeyi kaybetmek üzereyim ve çok mutsuzum. Biraz dertleşme gibi oldu LÜTFEN DERTLEŞİN BENİMLE BİRAZ çünkü ağladım ağlayacağım öyle bir durumdayım...

 
Üniversite dönemimde ben de kullandım. Ritalin içerikli bir ilaç. Sürekli sinir sistemini uyarıyor diye biliyorum ve neye odaklanıyorsa yoğunlaşman artıyor.

Öyle ki bir gün kütüphanede soru çözerken kızın suyu tüm masaya dökülmüş, herkesin defteri kitabı ıslanmış hepsi ayağa kalkmış silmeye çalışıyorlar. Bana kadar gelmemiş ama yuvarlak masanın çoğu ayaklanmış. Ben nasıl daldıysam herşey bitip tekrar otururlarken fark ettim. Demişlerdir ne duyarsız çocuk :(

Sınava da içip girdim, az soru çözmüştüm çok zordu matematik, mantık ağırlıklıydı. İmkanı yok diyordum mühendislik falan. 0 yanlış gelmesi lazım. Ulan 0 yanlış yapmışım gerçekten sdfjsg bende baya bir işe yaradı anlayacağın. Masa başı çalışırken veya bir dersi dinlerken. Kullanmadığım zamanar aklıma bin türlü şey geliyordu olaydan olaya, kelimeden kelimeye atlıyordum. Kullandığım zamanlar geçti. Yolda yürürken bile sürekli hareket etme, durmama hissi oluşturuyordu.

Arada kafamda flaş çakar gibi oluyordu kullanmadığım zamanlar ama geçti sonra.

Bir yan etkisi olduğunu zannetmiyorum. Kritik dönemlerimi geçtikten sonra bıraktım ama. İşte çalışırken filtre kahvelerle yine dinç durup ilerletme çalışıyorum, daha sağlıklıdır diye umuyorum ama belki de bir farkı yoktur.

A bu arada bariz yan etkisi iştahsızlık. Kilo da vermek istiyorsanız çok işe yarıyor. Zaman zaman da çarpıntı yapıyor ama kronik bir rahatsızlığınız yoksa öldürmez bence.

Ben de doktora ilk gittiğimde sıkıntılarımı anlattığımda şunu bir deneyelim bakalım işe yarar gibi olursa devam eder, dozajını artırırız dedi. Ama hiç etkisi olmaza başka bir şey düşünürüz dedi. 24mg ile mi ne başlamıştım sonra 36 ile devam ettim sanırım tam hatırlamıyorum. İlk başladığımda etkisini 1 hafta sonra hissetmeye başlamıştım. Sonrasında ara verip kullansam da anlık etki etmeye başlamıştım. Sabahtan 1 kere içiyorsun 12 saat etki ediyor.
  • ananiyimioguz  (20.05.21 14:36:19 ~ 14:41:19) 
valla bana da ortaokulda ritalin verdiler, üniden itibaren aralıklı olarak doktora bitene kadar concerta kullandım. artık kullanmıyorum.

ben de her şeyi sond dakika yapıyorum, o kişilik özelliği bence, ilaç çare olmaz yani :D bu tip şeyler bende de var artık bunlarla barışığım :D
  • passion rules the game  (20.05.21 14:45:03) 
Bu arada ben de bir kitabı bitiremez, tekrarlı olan şeylerin devamını getiremez, bir şeye uzun bir süre odaklı kalamazdım. Bunlar öyle az rastlanır bir şey değil. Çoğumuzda var kendini rahatsız gibi hissetmene gerek yok.

İlacı bir dene. Benimkini de 25e kadar devlet karşılamıştı evet geçenlerde alayım dedim yeni eğitimlere çalışırken ama maaşlı bir işte çalışmama rağmen bi an çok geldi 125. Hani başta bedava alıştırmasalar rahat verirdim de :D Neyse aldım yine de duruyor 1 senedir acil durumlar için.

Eğer sende de işe yarıyorsa, şu dönemleri atlattıktan sonra dönüp baktığında kesin değdi diyeceksin. Tabi bu arada biraz istemek ve azim de önemli. İlacın tek başına kurtarıcı olduğunu da düşünmüyorum.
  • ananiyimioguz  (20.05.21 14:50:53 ~ 14:51:43) 
Hocam doktor verdiyse üzerine yorum yapmak çok doğru olur mu bilmiyorum, tavsiye değil ama kendi fikrimi söyleyeyim. Bu şikayet ettiğiniz şeylerin içsel motivasyonunu analiz edin ve nasıl davranmanız gerektiğini yazın kağıda. Ya artık iyi performans sergileyeceğim ya da bu hapı kullanmak zorunda kalacağım deyin kendinize. Belki de size gereken o hapı kullanmak değil, kullanacak duruma gelmiş olmaktır. Kendi kendinize halledersiniz.


  • havadakarada  (20.05.21 15:01:19) 
tabii ki doktor reçete ettiği için üzerinde yorum yapmak ne kadar doğru bilmiyorum.
ama bunu verme süresi, karar verme süreci falan düşünüldüğünde yoruma açık buluyorum.

bu saydıklarınızın hepsi bende de var.
sürekli olmasa da, bazıları arada bir oluyor, bazıları eş zamanlı oluyor, bazen de hiç olmuyor.

öncelikle, herkes disiplinli olacak diye bir kural yok.
bazıları da disiplinli değildir, olamazlar.
hayatınızı sürdürmenizi zorlaştıracak kadar ileri seviyedeyse, müdahale etmek istemeniz normal.
ama ilk müdahaleniz bu mu olmalı ondan emin değilim.

ne bileyim, meditasyon yapmayı denediniz mi?
sosyal medya hesaplarınızı kapatmayı denediniz mi?
telefonu konuşma dışında elinizde bulundurma sürenizi azaltmayı denediniz mi?
fiziksel aktiviteyi azaltmayı denediniz mi?
alışkanlıkların yerini değiştirmek gibi mind tricklerle yeni alışkanlıklar yaratmayı denediniz mi?
şekeri kesmeyi denediniz mi?
fiziksel kontrollerinizi, tahlillerinizi yaptırdınız mı?
terapiye gittiniz mi?

bu söylediğiniz psikolojik bir nedene de dayanıyor olabilir, bağırsak geçirgenliğinden de olabilir.
yani neden olabileceğine dair araştırma yapmakla birlikte, size iyi gelen şeyleri ufak tefek keşfederek ilerleyip, bu saydıklarımı ve benzerlerini birkaç hafta ya da ay boyunca yaptıktan sonra hâlâ memnun değilseniz, gelişim gösteremediyseniz ilaca başlamayı deneyebilirsiniz.

evet bunlar için de özdisiplin lazım ama mesela ben de asla her sabah belli saatte kalkıp asker gibi bir şey yapmaktansa, o şeyi canım istediğinde yapmanın bana uzun vadede daha fazla başarı getirdiğini fark ettim.
yani yürüyüşünüzü illa sabah 7'de yapmanız şart değil.
gece 12'de de olur.

kendinizden fazla beklentiniz mi var, ailenizden bu yönde bir baskı mı geliyor?
bence bunlar biraz "kafayı dağıtmakla" ilgili şeyler.
mesela mükemmeliyetçilikle ilgisi olabilir.
"zaten devam ettiremeyeceğim, zaten yapsam da istediğim gibi olmayacak" gibi şeylerle ya da ilerleme korkusuyla, başarılı olma korkusuyla ilintili olabilir.

kendinizi biraz çözümlemeye çalışıp beklentinizi düşürün, peşinizden atlı kovalamıyor.
"strive for progress, not perfection" yani.

edit:
bu arada atlamışım.
6 seansta terapiyle hiçbir yol kat edilmez.
daha derdinizin ne olduğu ancak anlaşılır.
  • blatta hiberna  (20.05.21 15:30:41 ~ 15:39:51) 
@blatta hiberba ve @Acream öncelikle çok haklısınız mükemmelliyetçilik konusunda, terapistimin istediği testlerde de tam olarak bu çıktı. Yüksek standartlar %90. Bence feci bir oran. Ve evet tamamen ailemin çocukluktan beri baskıladığı bir şey. Kendime karşı da böyleyim insan ilişkilerimde bile böyleyim. Zaten sorunu ortaya çıkaran şey sanırım şu, özdisiplin sorunu ve yüksek beklentiler birbiriyle çatışıyor ortaya procrastination çıkıyor. Ama hedeflediğim şey önümdeki tezi iyi kötü sadece bitirmek. Bunu kabullendim. Bu sorunların hepsinin farkındayım, terapiye de farkında olarak başladım. Ama parmağımı bile kıpırdatmak gelmiyor içimden yine de. Bu isteksizliğimin nedenini anlayamıyorum ve içinden çıkamıyorum.

@blatta hiberna söylediğiniz şeylerin çoğuna başladım ama devamını getiremedim. bir yerlerde bırakıyorum, yeniden başlıyorum yeniden bırakıyorum... böyle bir sarmalda geçiyor zaman. Evet belki de "zaten..." önkabulüm vardır.

Ama bağırsak geçirgenliği konusunu ilk kez duyuyorum, bunu araştıracağım.

Teşekkür ederim hepinize. Çok iyi geldi cevaplarınız.
  • Mossy  (20.05.21 15:54:54) 
demek ki doğru yoldasınız, o zaman terapiye devam etmelisiniz.
bu kadar erken sonuç alamazsınız zaten.

başlayıp bırakmak sorun değil, tekrar başlayıp tekrar bırakın.

mesela ben eskiden başladığım her filmi muhakkak bitirirdim.
sonra bir gün dedim ki, "yahu sıkılıyorum! yani neden hayatımın 2 saatini sıkıldığım ve bence kötü olan bir filme harcayayım ki? kime neyi ispatlıyorum?"
artık beğenmediğim filmleri, sarmayan dizileri falan şak diye bırakıyorum.
eskiden sanki bağlılık yemini etmiş gibi sonunu getirirdim.

bu düşünüldüğü kadar cool olan ya da en azından bir tür marifet değil.
kitap okuyamıyorsanız sesli kitap dinleyin, olmuyorsa kitap okumayın o dönem.
cahil kalmazsınız.
sosyal medyaya bir süre ara verin, arkadaşsız kalmasınız.

sabah kalktıktan sonra akşam yatana kadar tavana bakmadığınıza göre bir şey yapıyorsunuz demektir.
yani yaptığınız bir şeyler var elbet.
bunlara yönelin, yapabildiğiniz şeyleri güçlendirin, yapamadıklarınız için kendinizi zorlamayın.
bu sefer başarısızlık hissi biniyor insanın üzerine.

terapiye devam edin.
dediğim gibi, işlenmiş şeker falan gibi şeyleri mümkün mertebe hayatınızdan çıkartın.
şeker tüketmemek zihindeki berraklığı hissedilir şekilde arttırıyor.
arada cheat ederseniz de "olur öyle" deyin geçin.
sonuçta ömür boyu yemeyecek değilsiniz, arada yersiniz ama genel olarak en azından bir süre kesebildiğiniz kadar dahi olsa kesin.

ailenizle sorunlarınızı çözünce zaten bunlar düzelir.
aslında işin özü bu.
sadece bu süreçte kendinizi motive etmeye daha uygun ve daha yatkın olduğunuz şeylere yönelin, hırslı davranmayın.
  • blatta hiberna  (20.05.21 16:01:46 ~ 16:03:08) 
ben de dikkat eksikliği şikayetiyle gittiğimde doktorum ısrarla sizde yok
dikkat eksikliği çok daha farklı bi olay dedi

sizi tabii bilemem de dediğiniz şeyler bende de var
belki farklı bir hekime danışıp içinizi rahat ettirebilirsiniz*
  • superb  (20.05.21 16:15:28) 
Bana tablo dikkat eksikliği gibi gelmedi.

Borderline’da da benzeri olgular gelişiyor.
Depresyon tablosu da mevcut sanki.
  • Lir Psikoloji  (21.05.21 04:06:08) 
@Lir Psikoloji neden Borderline gibi geldi size? Neden dikkat eksikliği gibi gelmedi?


  • Mossy  (21.05.21 11:11:06 ~ 11:13:02) 
@Mossy

-akla gelecek her şeyi ertelemek (çocukluğumdan beri böyle)
-her yere geç kalmak (çocukluğumdan beri...)
-özdisiplin sağlayamamak (hiçbir konuda ki bu da çocukluğumdan...)
-kitapları alıp alıp yığmak, okumak istesem de başlayamamak
-hobileri devam ettirememek (hep böyleydi)
-telefon ıvır zıvır bağımlılıkları
-dürtüsellik
-bir şeylere başlayıp başlayıp bırakma ya da hiçç başlayamama şeklinde gidiyor.

Maddeler halinde irdeleyelim.

Dürtüsel davranmak çok bariz bir baş çekicidir tabloda.
Border tablosunda genellememek kuralını unutmadan çok faz geçişleri olur.
İşleri yarım bırakma, düşünsel ve dini uçlara inip çıkma (bir inanç, bir yadsıma) çok fazla risk alma gibi durumlar olabilir.
Genel sahip olduğu ideaya yönelik tutum olgunlaştırıp geliştirememe; örneğin hobiye yönelik kararlılık olamadığından bırakmak, farklı bir şeye geçiş yapmak gibi.

DEHB’de genellikle yaşam hızlıdır. Aksiyon ve adrenalin ön planda olur. Akademik gelişmelerde olgunlaşma zor olur.
Temeli genellikle biyolojiktir.
Eğer DEHB’de HB yok ise yine DB tek başına akademik zorluk yaratır.
Öykünüzü dinlemesi gerekiyordu psikyatristin.

Gerçi siz şu an tedaviden sonra tanının doğru ve yanlış olduğunu daha net söyleyebilirsiniz.
  • Lir Psikoloji  (21.05.21 13:39:33) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.