Giriş
(34)

evlilik-ev vs ile ilgili bir soru

sedat peker in yegeni
Selamlar, Eylül sonunda evleniyorum ve bugün itibariyle evime taşındım. Düğünden sonra eşim de gelecek, ben erkenden taşınmış oldum yani. 2 aya yakın evde tekim.Üniversiteden eski ev arkadaşımın da kendi eşiyle sorunları var, boşanmayı düşünüyor, psikologları bi süre birbirinizden uzak kalın demiş,
Selamlar,

Eylül sonunda evleniyorum ve bugün itibariyle evime taşındım. Düğünden sonra eşim de gelecek, ben erkenden taşınmış oldum yani. 2 aya yakın evde tekim.

Üniversiteden eski ev arkadaşımın da kendi eşiyle sorunları var, boşanmayı düşünüyor, psikologları bi süre birbirinizden uzak kalın demiş, o da zaten bundan sonrası için düşünüp karar almak istiyorum dedi. ben de bende kalabilirsin demiş bulundum. o da 5 ağustos gibi gelsem olur mu dedi. 1-2 hafta kalmayı düşünüyor.

Müstakbel eşim diyor ki, daha biz oturmaya başlamadık, eşyalar yeni yeni geliyor, evde bir düzen yok bişi yok, neden arkadaşını çağırdın, ben de eve yerleştikten sonra misafir kabul etmelisin.

Şimdi ben bunu kıza nasıl izah edicem? Çok ayıp etmiş olurum diye çekiniyorum; çünkü sevdiğim saydığım bir arkadaşım. Yalan mı söylemeliyim yoksa gerçeği uygun bi dille mi açıklamalıyım? Görüşlerinize talibim.

cinsiyetim : kadın, gelecek arkadaşım da kadın.

edit : yazdım arkadaşıma, durumu anlattım. çok şükür anlayışla karşıladı. çok utanıyom :(
0
sedat peker in yegeni
(01.08.17)
Uygun bir dille açıkla. Yalana hiç gerek yok. Gönlünü alırsın bir şekilde. Ama cidden eşin haklı.
0
yaren
(01.08.17)
Cinsiyet?

Siz erkekseniz ve arkadasiniz da kadinsa böyle demesi normal.
0
chitosan
(01.08.17)
evleneceğin kişi haklı.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(01.08.17)
@chitosan kadınım, arkadaşım da kadın.
0
🌸sedat peker in yegeni
(01.08.17)
adam haklı. sıfır eşya geliyor adamdan önce başka biri oturacak.
0
cedex
(01.08.17)
ben seni erkek sandım. Afedersin ama biraz klasik, kaba bir erkek düşüncesizliği olmuş. şaşırdım. O birlikte daha hiç oturmadığınız evinize erkek arkadaşını getirip 2 ay kalsa hoşlanır mıydın ? çok sorun edilecek bir şey olmayabilir ama ondan müsaade istemeliydin arkadaşını çağırmadan önce. Bence arkadaşın da düşünebilirdi. Eviniz daha yeni sen bi eşinle otur önce tadını çıkar, gerek yok derdim ben olsam.
0
aquarium
(01.08.17)
bencilce bir karar olmuş sormadan teklif etmeniz. adam haklı.
0
prodeq
(01.08.17)
bencede düşüncesizce davranmıssın keske once esıne sorsaydın. bi empati yap anlarsın.
0
sizofren06
(01.08.17)
bence boşanmak üzere olan arkadaşın yalnız yaşayan ya da boşanmış başka bir arkadaşının yanına gitmeli .
sen henüz yeni evleneceksin , onun yerinde ben olsam gelmek istemezdim . sana evlilikle ilgili sıkıntılarını anlatıp duracak kafanı karıştıracak . hoş olmaz .
bir bahane bul ona söyle gelmesin .
0
devilone
(01.08.17)
eşe sormamak ayıp ve düşüncesizce olmuş ama ucunda ölüm yok, yeni eşya diye üzerine çıkıp tepinecek de değil sonuçta. sırf sormadığın için trip yapıyor olabilir, gönlünü al güzel bi şekilde, büyüyecek bir şey değil normal şartlarda. arkadaşın yakın mı sana, belki arkadaşı değil de elalemi getiriyor diye düşünüyor da olabilir bi yandan.
0
Bruce
(01.08.17)
Arkadaşı kıracaksın, mecbur.
0
arnold schwarzeneger
(01.08.17)
bence eşin haklı ve gayet haklı. sonuna kadar haklı,

bu yüzden eşini değil, arkadaşına uygun bir dille açıklayıp kabul edemeyeceğini bildir, sonuçta artık bir aile kuruyorsun. o evin öncelikleri sen ve eşin. arkadaşın dış kapının mandalı kusura bakmasın.

arkadaşının hiç ailesi, akrabası kardeşi filan yok mu? umarım özel durumları sizi de etkilemez.
0
füt
(01.08.17)
Yeni eşyayı ilk ben kullanmalıyım muhabbeti olduğu için ben de eşini kadın tarafı zannettim. Erkek çıkınca şaşırdım.

Bence sen haklısın. Tamam eşine de sorsan iyi olurdu ama eski ev arkadaşım diyorsun. O insanla birlikte yaşamışsın, mobilyalara sıçacak işeyecek hali yok ya? Zor durumda kalan bir arkadaşına yardım etmek istemişsin sonuçta. Onun yerinde sen olsan ve arkadaşın "eşyalar daha yeni" diye seni kabul etmese ne hissederdin.
Eşinin yeni gelin muhabbeti yapmasını saçma buldum. Eşyalara gereğinden fazla değer veriyoruz.
0
peggy
(01.08.17)
Bence sıkıntı olmamalı böyle şeyler. Nolur, 2 ay kullanılmış koltuğa otursa götü mü incinir...

Nişanlınıza "kız zor durumda. söz verdim ayıp olur" diye biraz bastırın. İlle de istemem derse, arkadaşınıza "Nişanlım karşı çıktı, kusura bakma" diye hemen haber verin ki zaman varken başka bir yer ayarlasın.


.
0
kartallar yuksek ucar
(01.08.17)
ben sıkıntı etmezdim. açıkçası hatta bi erkeğin bunu dert etmesi biraz tuhaf geldi. bende evlilik arifesindeyim erkek arkadaşıma git evde arkadaşlarınla takıl diyorum. haklı haksız bilemem. ama uzun süreli kalacak bi kadın arkadaşınıza ben evdeyken çağır demesi daha tuhaf geldi.

bence arkadaşa güzel bi dille anlatıp sende kalamayacağını söylemelisin. gerçekten yakın bi arkadaşsa bunu anlayabilir diye düşünüyorum.
0
ferrarimizolaydisatardik
(01.08.17)
Eger ikiniz birden kadinsaniz evde kalmasinda bir problem olmamasi lazim. arkadasiniza yardim etmek istemeniz normal.
0
chitosan
(01.08.17)
Ben de erkeğim ve evime eşyalarıma çok düşkünümdür. asla ben daha oturmadan birinin gelip evimde oturmasını istemezdim. eşiniz haklı
0
oscar
(01.08.17)
henüz partnerinizle birlikte yaşama ve bir olma fikrine adapte olamamışsınız. bu fikre adapte olmalısınız; zira artık tek başınıza yaşamıyorsunuz. eve dair her şeyi, kendinize dair de pek çok şeyi onunla paylaşmalısınız. orası onun da evi ve bunu bilmeye hakkı var.
0
fragile lady
(01.08.17)
@fragile lady galiba haklısın, yıllardır yalnız yaşıyorum :(
0
🌸sedat peker in yegeni
(01.08.17)
@blue serenity arkadaşım karşıda oturuyor, sık sık görüşemiyoruz, genelde yazışarak iletişim kuruyoruz. mecburen yazarak anlattım :/
0
🌸sedat peker in yegeni
(01.08.17)
öncelikle "evim" değil "evimiz". "evime taşındım" değil "evimize taşındım". bence bu çok şeyi açıklıyor zaten.
0
halanne
(01.08.17)
@halanne gerçekten sen yazdıktan sonra farkettim :/ haklısın.
0
🌸sedat peker in yegeni
(01.08.17)
peggy + 1

Sizin yerinizde değil de, eşinizin yerinde olduğunu düşündüm. Eşya aldığım evime nişanlımın bir arkadaşı gelecek ve kalacak diye. Evimizin eşyası neden zor durumdaki arkadaşlarımızdan önemli olsun ki? Hani, evi hallaç pamuğuna çevirecekse, orayı burayı lekeleyecekse, kötü bakacaksa ayrı konu, evi leş gibi kulkanan biriyse ben de bir garip olurum ama bınların dışında zor durumda kalan bir dostun, evliliği bitmek üzere olan arkadaşın köpeği olsun eşyalar. Birine kucak açmayacaksa, birini mutlu etmeyecekse ben o eşyayı n'eyleyim.

Diyelim ki siz ayrıldınız bir gün, arkadaşa sığındınız. O da "Eşyalar yeni, olmaz" dedi. Anlayışla karşılamasına kariılardım, kimseye evinde rahatsızlık vermek istemem ama bir yandan çok da kırılırdım.

Burada eşinizin yerinde olsam benim için sorun olan şey bana haber verilmeden karar verilmesi olurdu, ona bozulabilirdim belki ama sonuçta hayır diyeceğim bir şey değil.

Aynı eve geçeceksiniz de, o evin "evimiz" olması ve o algının yerleşmesi aynı evde olanlarda bile zaman alıyor. Daha taşınmadan "evimiz", "yuvamız" olmaması normal.
0
aychovsky
(01.08.17)
peggy & aychovsky +1

eşya nedir ki? hangi taraftan düşünürsem düşüneyim anlamsız geliyor. arkadaşın kulu köpeği olsun o eşyalar. hem zaten arkadaşına arka çıkamayacak bir kişinin de benim eşim olabileceğini sanmıyorum.

Zaten bu evlilik/düğün ile ilgili bir sürü olaya ifrit oluyorum. insanlar anlamsız eşyalar alıyor, garip tavırlar takınıyorlar.

Ev yeni olsun, kadın yeni olsun, eşya yeni olsun. hepsinin yenisini yine bulurlar da, arkadaşın yenisi biraz zor bulunur. Eşiniz ile birlikte yeni bir hayat kurmayın, hayatınızı paylaşmayı ama kendi hayatınızı ve kişiliğinizi korumayı öğrenin.
0
cursor
(01.08.17)
Arkadaşının başka alternatifi yoksa ayıp olmuş.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.08.17)
Herkesin bu olaya yaklaşımı farklı olacaktır yukarıda görüldüğü üzere, önemli olan ise o evi paylaşacağın insanın ne düşündüğü. Ortada ortak mallar varken tek başına karar vermek doğru olmaz, dolayısıyla ona sormadan davet etmekle yanlış yapmışsın belli ki.

Ayrıca yukarıda birinin de dediği gibi evlilik öncesi, en iyi ihtimalle keyifsiz, muhtemelen de depresyondaki birinin sana iyi geleceğini düşünmüyorum. Eski üniversite arkadaşından daha yakın bi aile ferdi falan vardır muhakkak bu süreçte ona destek olacak. Seni seçmesi zamanlama olarak doğru değil, o da hatalı.
0
manuel mandalina
(01.08.17)
evleneceğin kişi tamamen haksız. bu kadar mülkiyetçi olup halden anlamamak bana çok saçma geliyor eşya lan bu.
0
guitarissimo
(01.08.17)
Müstakbel eşin haklı. Doğru yaptın bence.
0
twelfth
(01.08.17)
bence esin kesinlikle hakli, kararini dogru vermissin sonuc itibariyle
0
my pink
(01.08.17)
yahu yakın arkadaşsa eşya daha mı önemli? varsın eşya olmasın. kadın kafa dağıtmaya geliyor. boş bulunmuşsun eşine danışmadan davet etmişsin ama büyük bir sorun değil bu da. kalması bence kötü bir şey değil.
0
black mamba
(01.08.17)
müstakbel eşin haklı.

ayrıca olayın eşyaları başka birinin kullanması/kullanmaması olduğunu sanmıyorum. sıfır ev, sıfır eşyalar ve sen onunla birlikte orada sıfırdan yaşam kuracaksın. oysa sen eşinin o evde bazı şeyleri ilk senle yaşama hakkını elinden alıyorsun.

editini şimdi gördüm. hayırlı olsun.
0
you are my lethe
(01.08.17)
fikrimce arkadasiniza zor anında yardımcı olmalısınız.
0
foradream
(01.08.17)
Bence de adam haklı. Basit gibi gözükse de Yeni evlenecek ve Yeni kurulan bir evin masumiyeti vardır. Böyle deyince pıtırcık tepkisi oluyor gibi gözükse de aslında değil psikolojik altyapısı var. Ayrıca arkadaşınız boşanma gibi bi durum yaşıyormuş yani yukarıda da çok güzel ifade etmişler biraz düşüncesizlik etmiş. Eşiniz haklı
0
iwillsee
(10.08.17)
cevabları okumadım, söyleyen olduysa bilmiyorum ama bence bu hikayede senin hatan eşine danışmadan iş yapmak. ben olsam evimizin mobilyalarını başkasının kullanmasından değil, bundan çok rahatsız olurdum. kimisi "mobilya arkadaşımdan kıymetli mi" der, kimisi "her gün mü ev döşüyoruz, ilk biz oturalım" der vs. bence bunun doğrusu yanlışı yoktur ama eşine sorup etmeden birlikte yaşayacağınız eve birini davet etmen hoş değil. bu konuda düşünceli davranman gerekirdi.

yoksa vay efendim mobilyayı o ısırmış da arkadaş daha kıymetliymiş falan bu mesele değil bence. sorun senin hala yalnız yaşıyormuş gibi davranıp eşini devre dışı bırakman.
0
der meister
(10.08.17)
(11)

bircok seyi yarim yamalak bilmek vs bir şeyi tam bilmek

lucky strike
goethe olsun nietzsche olsun bir takım filozoflar bir şeyi tam bilmenin birçok şeyi yarım bilmekten evla olduğunda iddia ediyor malumunuz. elestirmeden kabullenmek bizim çağın vebası.bence 21. yüzyılı tahmin edecek vizyonları yoktu bu adamların. 20. yy belki ama 21. yy da bu önerme geçerli değil. "A
goethe olsun nietzsche olsun bir takım filozoflar bir şeyi tam bilmenin birçok şeyi yarım bilmekten evla olduğunda iddia ediyor malumunuz. elestirmeden kabullenmek bizim çağın vebası.
bence 21. yüzyılı tahmin edecek vizyonları yoktu bu adamların. 20. yy belki ama 21. yy da bu önerme geçerli değil. "Az az ama sık sık yemek" saglikli oldugu gibi, az az ama cok fazla konuda bilmek daha evladır gibime geliyor benim. niçe abartmayı seviyor işleri neticede. sizin fikriniz nedir?
0
lucky strike
(01.08.17)
tama yakın bildiğin bi iki konu olsun, kalan her konuyu az az bil. bu benim felsefem. bu devirde konular o kadar daralıyor ki alt başlıklar altında, herhangi bi konuyu tam bilmen imkansız.
0
nundu
(01.08.17)
felsefi açıdan bakarsak herhangi bir şeyi tam olarak bilmek mümkün değil. o halde yüzde kaçını bilmemiz lazım?
bilmek eylemini komple bir bilme işi olarak görürsek bilinebilecek her şeyi bilemezsek bahsedilen tam bilmeyi gerçekleştirmiş olamayız. var olan her şeyi bilmemiz de mümkün değilse bu kıllı almanlara bok yemek düşmez mi?

az ama sık sık yemenin düşünüldüğü kadar sağlıklı olmadığı gittikçe yüksek sesle dillendirilmeye başlandı, daha da artacak(bu da benim vizyonumu belli etsin, not al). bak senin bildiğin bu bilgi 10 yıl bile yaşayamayacak neredeyse, bırak da o zamankilerin bildikleri 100 seneye kadar yaşayabilmiş olsun...
0
Bruce
(01.08.17)
@nundu, bu devirde bir konuyu tama yakın bilebilmek imkansız bence ya. dünya inanılmaz bir hızda gelişiyor. yakalamak imkansız. sen uyuyorsun, çin 7 saat ileride, geliştiriyor bir şeyler, üstüne koyuyor veya yanlışlıyor seni, tüm varoluşunu. çin'de geçiyor olay. 7 saat ileride.
0
🌸lucky strike
(01.08.17)
bir çok şeyi yarım bilirsen çok güzel sohbet edersin, herkesle arkadaş olursun. bir şeyi çok bilirsen ukala olursun. (sosyal açıdan değerlendirdim)
0
dirildimde geldim
(01.08.17)
bence 21. yüzyılın problemi bu iki seçenekten hangisi daha evladır değil. şu anki problem artık bir veya iki şeyde uzmanlaşmanın yetmiyor olması. eskiden bir konuda uzmanlaşan kişi ömrünün sonuna kadar oradan yürüyebilirdi (çok genellemeyeyim ama alanına bağlı olarak mümkündü). şu an bilgi üreten insanların üzerindeki baskı çok daha fazla, bir şeyi derinlemesine bilmek yetmiyor, başka bir çok şeyle uzmanlığını desteklemek gerekiyor. hayatın her alanında disiplinlerarası bilginin ön plana çıktığı bir çağdayız.
0
lily briscoe
(01.08.17)
iki tane yarım bir bütün etmez. İyi geceler.
0
AWD
(01.08.17)
Abim vaktiyle Bhavahbutti adli Hintli bir dusunurun bir sozunu soylemisti bana:
”Her seyin bir seyini, bir seyin her seyini bil"
Yani her konuda edecek iki kelamin olsun ama bir konunun da uzmani ol. Bence sorun yok bunda. İs ki o bir seyini bildigin konuda ukalalik taslama. Bu kadar biliyorum de gec. Ogrenmeye de acik ol derim ben.
0
ombutosman
(01.08.17)
herkesin biliyorum demesi ayni degil.
0
kurnaz
(01.08.17)
Bununla ilgili çok tartışma var ama geçen sene şöyle bir şey okumuştum. Şimdi çağımızda bilg ğstel artıyor ve bir yandan da sosyal medya, ıvır ve zıvır ile kendi zamanımızı baltalıyoruz. Üstüne de "millenial mindset" dedkleri, zorlaşınca bırakma ve yelkenleri suya indirme de çok yaygın. Bunları birleştirince uzmanlaşma imkansıza yakın oluyor. Çalışmanın displinler arası olması değil de, insanın kendini "jack of all trades, master of none" haline getirmesi durumunda, insanlar kafalarını eskisi kadar zorlayacak fırsatı bulamıyor ve insanlar aptallaşıyor. Bir konuyu derinlemesine keşfedecek insan az kalıyor. Zaten 1000 kişi derinlemesine incelemeye gönüllü olur, bir tanesi becerir. Bir kişi gönüllü kaldığında ortalıkta binlerce şaklaban dolaşıyor ama yüzeysellik dışında bir şey üretebilen kalmıyor diyordu. Bunun dışında disiplinler arası çalışmanın da benzer şekilde insanlrın ne ürettiklerini tamamen anlamadıkları ve üretim bilgisine hakim olamadıklrı için amaç bilgisini de tam ortaya koyamayacakları, düşünemeyeceklerini ve bunun da itaat eden bir toplum yapısına neden olduğunu tezleriyle bir 40-50 sayfa açıklıyordu.

Bazıları ise sadece muhabbet yönünden bakıyor "Ne kadar çok şey bilirsen, o kadar çok kişiyle laflayabilirsin" duor ama bi yandan da "Hakkaten bir şey bilen insanların arasına girersen, öyle suspus kalırsın" diyor.

Disiplinler arası çalışma şart olmasına rağmen, en az bir uzmanlık şart diye düşünüyorum.
0
aychovsky
(01.08.17)
Esas soru su, o seyi bildigine ne zaman kanaat getireceksin?
0
dunal
(01.08.17)
İş hayatını soruyorsan orada gelinen nokta az az ama çok konuda bilgilenmek değil bir konuda yetkin olup onu diğer dallarla desteklemek, ilgili alanlarda da bilgilenmek yönünde.
Batı üretim ilişkilerinde bilgi çağına gireli epeyce oldu. 2. dünya savaşını milat sayabiliriz. Biz her zamanki gibi geriden takip ettik bizde de başladı artık. Ceo'luk kavramı bilgi çağı ürünü mesela. Bilginin bilgiye uygulanması ve performansından sorumlu olmak ceo'nun iş tanımıdır. Boş yere o kadar kazanmıyorlar, sermaye sahibinin söz hakkı olmuyor onların oluyor.

Özel hayatta benim algoritmam şöyle:
İlgilendiğin bir veya birkaç konuda ilerlemek, diğer konularda ilerleyenlere kulak kesilmek, ilgilenmediğin konuları es geçmek. Çünkü terabaytlarca bilgi var bir insanın ne ömrü ne hafıza kapasitesi yetişir. Anca küçük bi bölümüne yetebiliriz o da bırakmaz devam edersek.
İlgilendiğin konuda ilerledikçe yan dallarda da araştırma yapman gerekiyor, kendiliğinden çeşitleniyorsun. Hakkında söz söyleyebileceğin alan kendi alanın oluyor, sohpet ortamında çeşitlendiğin konularda konuşup soru sorabiliyor, daha ileri gidebiliyorsun.. Soru sorabilmek de bilgiyle ilişkili, hiç ilgilenmediğin konuda soru da soramıyorsun.

Alanında söz söylerken de öğrenmenin bitmeyecek bir süreç olduğunun farkında olarak söylemek en güzeli. Bilginin zekatı paylaşmak ama konuşurken sürecin bitmeyeceğini bilerek konuşmak lazım.
Çeşitlendiğin konularda konuşurken de ultra temkinli olmak gerekiyor. Mesela ya ben bir filin bacağındaki karıncaysam tırmandığım şeyi sütün sanıyorsam... Epeyce de tırmanmışım halbuki.

Değişik konularda bütüne bakabilenlerimiz bol olsun, hem biz gelişelim hem memleket gelişsin alalım başımızı yürüyelim.Her nekadar gidişat o yönde değilse de istemekten vazgeçtiğimiz an kaybettiğimiz andır demi :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.08.17)
(4)

subliminal yerleştirmeleri kim nasıl planlıyor

Bruce
şu duyuruyu görünce geldi aklıma: http://eksiduyu.ru/1212239diyelim ki burada bahsedilen imgelerin, atıfların, subliminal mesajların hepsi gerçek. peki bu mesajların kim tarafından, ne şekilde servis edileceğine kim karar veriyor? amerika mı, illuminati mi, mason locası mı? her ay bi toplantı yapılı
şu duyuruyu görünce geldi aklıma: eksiduyu.ru

diyelim ki burada bahsedilen imgelerin, atıfların, subliminal mesajların hepsi gerçek. peki bu mesajların kim tarafından, ne şekilde servis edileceğine kim karar veriyor? amerika mı, illuminati mi, mason locası mı? her ay bi toplantı yapılıp "hmm şu aralar popüler olmuş mervehan var, onun klibine çökelim" mi diyorlar?

tamam, ayakları biraz daha yere basalım. yönetmen kimin inisiyatifiyle bu imgeleri yerleştirmiş olabilir? bu devirde kimse bedavaya babasını bile oynatmaz klipte, yönetmene para mı verilmiş olabilir?

diyelim ki bu klibin subliminal mesaj içermediğini düşünüyorsunuz, içerdiğini düşündüğünüz herhangi bir film, müzik, klip, kitap gibi eserin ne şekilde subliminal olacak şekilde planladığını kendinizce açıklar mısınız? arkasındaki motivasyonu merak ediyorum, dünyanın en güçlü insanlarına bunları yaptırmak için çok büyük motivasyonlara ihtiyacınız yok mudur?
grazie...
0
Bruce
(01.08.17)
Bu simgelerin de kurandaki mucizeler gibi oldugunu dusunuyorum. Kurandaki mucize, bilim omu kesfedince ortaya cikiyorn bu simgeler de ancak biri kendini kesfedince ortaya cikiyor. Bilincli olarak yerlestirildigini dusunmuyotum.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.08.17)
gerçek olduğunu varsayalım dediğin için:
mervenin klibine çökelim diye yuvarlak masa toplantısı şeklinde değil de belli bir hiyerarşi içinde olmasını beklerdim herhalde. yani direkt ceo'dan ofisboya emir gelmesi gibi değil de müdürler ve şefler aracılığıyla herkesin kendine biçilen görevi yerine getirmesi gibi diyebiliriz.

müzisyenler, klip yönetmenleri, hele kitap yazarlarının kendi işlerine kattıkları göndermelere sembollere her zaman güven olmaz :) oraya yem olarak da atabilirsin o sembolleri. kreatif ekipler ilgi çekmek için, konuşulsun diye yapabilirler veya bilinçli olarak atıfta bulunabilirler. sonuçta illüminati sembolleri de artık popüler kültür oldu.
0
lily briscoe
(01.08.17)
Psikolojinin pazarlamada kullanılması ile ilgili biraz araştırma yaparsanız birçok şeyin kasıtlı olduğunu görürsünüz. Fakat buradaki örnekte öyle olmadığını düşünüyorum, %50si ancak kasıtlıdır.
0
kullanıcıadımbuolsun
(01.08.17)
@lily briscoe ben de böyle düşünüyorum zaten, o semboller ya da verilmek istenen mesajlar bahsedilen manada bir "üst aklın" ürünü olmasa gerek. baktılar subliminal encoding popi getiren bir iş, sırf bu amaçla kullanıyorlardır, çok normal.

@kullanıcıadımbuolsun evet evet, sadece adından bahsettirmek için değil, ürünün satışını arttırmak ya da marka algısını yükseltmek için de yapılıyordur. ama bunları yorumlayan insanlar bu mesajların genelde daha büyük bir amaca hizmet ettiğinden, organizasyonel yapılanmaların işi olduğunda bahsediyor ya; ona istinaden sordum, belki de gerçekten göremediğim bir amaç olabilir diye. gerçi çok inandığımdan değil ama dinlemek isterdim.
0
🌸Bruce
(01.08.17)
(7)

Cane corso/rottweiler besleyen

Vse budet horosho
Var mı acaba aranızda? Tek yaşayan biri evde besleyebilir mi? Fikir verebilir misiniz. Fiyat 1500-1700
Var mı acaba aranızda? Tek yaşayan biri evde besleyebilir mi? Fikir verebilir misiniz.

Fiyat 1500-1700
0
Vse budet horosho
(31.07.17)
özellikle bu iki türün hayvanları parayla satın almak isteyenleri çüklerinden kukularından ısırmak gibi kötü alışkanlıkları oluyormuş diye okumuştum.
0
Bruce
(31.07.17)
Sahiplendirmek görüntüsüyle parayla satıyorlar. Bunu da bilmek lazım. Kimse ücretsiz sahiplenme yerine durduk yere para ödemek istemez.
0
🌸Vse budet horosho
(31.07.17)
kimse parayla satın almazsa birileri de parayla satmaz diye bir beyin fırtınası yapasım geldi şimdi de...
kimse hayvan almak zorunda değil, para ödenerek almaktan başka bir şans yoksa(baka köpek türü kalmadığını varsayalım) hiç almamak daha iyi.
0
Bruce
(31.07.17)
Cane corsa gormedim de karsimda bi rott var. Evde beslenecek gibi degil. Bunlar buyuk kopek bahce daha uygun olur.
0
allah yazdiysa bozsun
(31.07.17)
fiyatı niye yazdınız merak ettim. bütçe mi bu, o civarda marka köpek mi bakıyorsunuz?
yapmayın, ortak olmayın şu işe ya...
0
not dark yet
(31.07.17)
Rottweiler asla evde beslenmez deli misiniz? Çok güçlü ve enerjik hayvanlar evde sinir hastası olur.
0
pastörizesüt
(31.07.17)
cane corso sahiplenmek istiyosanız şu yavrucağa kucak açın lütfen: www.facebook.com
0
reso aga
(01.08.17)
(15)

ekşi sözlük hiçbir zaman "kutsal bilgi kaynağı" olabildi mi?

lucky strike
evet bu klişe soruyla karşınızdayım: "sözlük bilgi kaynağı mıdır?". ama soruyu "ne zaman oldu ki?" ile geliştiriyorum. tamam hemen her konu hakkında ekşi sözlük'te illa bir başlık ve yüzeysel de olsa bir tanım oluyor ama doyurucu bilgi alabileceğiniz kaç başlık var mesela? başka kaynağa ihtiyaç duym
evet bu klişe soruyla karşınızdayım: "sözlük bilgi kaynağı mıdır?". ama soruyu "ne zaman oldu ki?" ile geliştiriyorum. tamam hemen her konu hakkında ekşi sözlük'te illa bir başlık ve yüzeysel de olsa bir tanım oluyor ama doyurucu bilgi alabileceğiniz kaç başlık var mesela? başka kaynağa ihtiyaç duymadığınız? ben böyle 5 başlık sayamam gibime geliyor.

şu an bir çöp yığını olduğu için tarihte bugün sekmesinde geziniyorum ve hala eski bir alışkanlıkla merak ettiğim bir konuda önce sözlüğe başvuruyorum ve sonuç hep hüsran. cumartesi gecesi düşünecek daha önemli konularım olmasına rağmen bunu düşündüm. ekşi sözlük çöptür. topluca terketmeliyiz bence.

daha önce "erkin koray, cem karaca ve barış manço çok matah değillerdi, kendi dönemlerindeki adam eksikliğinden kaynaklı büyük sanatçı sanıyoruz" dedim diye çok kızmıştınız bana. ekşi sözlük için de aynısı geçerli, ikamesi olmadığı için "oooo ne günlerdi ya sözlüğün 2005 zamanları" diyorsunuz bence.
0
lucky strike
(30.07.17)
Şu an için de kutsal bilgi kaynağı, yani spesifik olarak bir şey arayıp da bulamama ihtimalin yok, o zaman sorun da yok.
0
angelus
(30.07.17)
2002 - 2006 arasi superdi. gelisme donemindeydi
2006 - 2008 eh iste yine de okunur durumdaydi.

2008 den sonra 2012 ye kadar bocaladi.

2012 den sonra afedersiniz ama sicti.
0
bindokuzyuzkusur
(30.07.17)
Ben author lagrima ve dengizik için okuyordum
0
kargn
(30.07.17)
o kadar uzun süredir kullanıyorum ki sözlüğü hangi zaman diliminde kutsal bilgi kaynağıydı söyleyemem.

Teknik terminoloji, bilim, tarih ve aklına gelebilecek her alanda türkçe olarak efsane bir kaynaktır sözlük.

Son birkaç seneyi saymazsak cidden önemli entryler vardır.

Hala açar bakarım bir isim veya kişi ya da kent için ve ta 2002 de yazılan entry işimi görür 15 sene olmuş.
0
bos gezenin bos ustasi
(30.07.17)
Ekşi Sözlük'ü farklı kılan şey ansikopedik bilgi kaynağı olmasından ziyade olaylara farklı yerlerden bakan, toplum ortalamasının çok üstünde gözlem yeteneği olan, aykırı fikirler/hipotezler öne sürebilen insanların sözlükteki varlığı idi. Bu insanlar zamanla kaybolunca şu anki ortalamaya hitap eden sözlük ortaya çıktı.
0
fengari
(30.07.17)
ben yl tezi yazarken konumla uzaktan alakalı olmakla birlikte aşina olmam gereken sanal gerçekliğin teori ve pratiği üzerine bi çok şey hakkında kısa yoldan fikir sahibi olmamamı (edit: olmamı) sağlamıştı mesela.

çöp başlıklar tonla ama diğer bi çok şey gibi sözlük de nasıl kullandığınızla alakalı nihayetinde.
0
manuel mandalina
(30.07.17)
Olmuştur, hala oluyordur.

Sosyal medya bu kadar patlamadan önce, İnstagram o şu bundan önce orası vardı.

Hava cıva veya boş içerik girmeye çalışıp prim yapılacak tabiki. Şimdiki devir ve sosyal medyalar zaten böyle.

İnternet değişiyor orası da değişiyor
0
MaNOfTheYear
(30.07.17)
Eskiden; 140 karakter sınırından, storylerden, fotoğraf paylaşımlı sitelerden, liste sitelerinden önce, güzel zamanlarda, internet başka bir yerdi. Hem ona ulaşabilen kitlenin demografik özelliklerinden dolayı, hem o yeni teknoloji ile eski insanın tanışma, alışma sürecinden dolayı. Biçok şey daha değerli, daha samimiydi.

Bilgi kaynaklığı da o minvalde konu hakkında bilgili bi abiyle oturup iki dakika muhabbet etmek şeklinde oluyordu. Bazı temel isimler, kavramlar, bazı ilginç detaylar, temel tartışmalar. Tartışmalar önemli, kafa açıyordu, çünkü tartışmayı kısmen bilen bir kitleydi. İlgini çekerse yazara ulaşır, devamını sorarsın, yazdıklarından yola çıkarak okumaya başlarsın vs.

Yılını falan hatırlamıyorum, artık söylemesi bile komik geliyor zaten. Yine de verimli kullanmak isteyen kullanır heralde. Birini blokla, ötekini favorile falan. Ben uğraşamıyorum.

O isimlerin üzerinden kaç dönem geçti. Hala arkaplanda Cem Karaca çalıyordu benim. Bu konular çok subjektif ama bkz. Lindy Effect ve yine belki fularsizentellik.com
0
Zeth
(30.07.17)
birçok şeye hala vikipedi yerine ekşiye bakarım ama ilk entryler arka sayfalara bulaşmam
0
docrivers
(30.07.17)
ekşi sözlük hiç bi zaman öyle efsane elit bi ortam olmadı. böyle bi amacı da yoktu. zaten öyle bi site popüler olamazdı. olan şey şu:önceden internete erişimi olan kesimle şuan internete erişimi olan kesim arasında fark var. internet erişimi geneli kapsayınca ekşi sözlük de tabi ki türkiyenin aynası oldu.
0
ghilleinthemist
(30.07.17)
fengari +1, sözlüğün alemeti farikasını oluşturan kesim ne zaman çoğunluk olmaktan çıktı o zaman sözlük o kutsiyetini(bence kutsal değildi hiçbir zaman ama bağlam dahilinde kullanayım) kaybetti bence. çünkü sadece sol frame'de rastgele gezinerek bile bir şeyler öğrenebiliyordun bir zamanlar; şimdi ise önce başlığı arayıp bulman, sonra onca yazılanın içinden nitelikli olanı tek tek okuyarak seçmen lazım. eh, bunu yapana kadar makale okurum daha iyi diyor insan bir yerden sonra, aptal saptal şeyler okuyup sinirini de bozmamış oluyorsun.

sözlüğün amacı bilgiyi sistematik bir biçimde yaymak olmadığı için her aradığın şeyle ilgili nitelikli bilgi bulamayabiliyorsun, geçmişte de böyleydi ama bu durum " ekşi sözlük" teması içinde değildi zaten; onun için normal sözlükler var zaten.
0
Bruce
(30.07.17)
ekşi sözlük bozdu derken burada ifade edilen geyik kısmıdır. Yoksa ekşi sözlük hâlâ bilgi kaynağı. Hangi başlıklarla değerlendirdiğinize bağlı. Sol frame'e bakarsanız laçka bir ortam. Merak ettiğiniz konularda bakarsanız yine en güzel bilgiler mevcuttur. Ben bir konuyu merak ettiğimde daima ilk olarak sözlüğe bakarım. Benim için bilgi kaynağı özelliğini koruyor.
0
oziloz
(30.07.17)
Ah anılarım canlandı gece gece. Sözlük para kazanmaya başlamadan çok önce, ssg ile kler beraberlerken, develer tellal iken, kanzuk henüz piyasada yokken, arama sonuçlarında "ve clairvoyant ssg'yi seviyor" çıkardı, o kadar samimi ve küçük bir topluluktu sözlük. Hey gidi.
0
fengari
(30.07.17)
Bu mantikla Michael Jordan bok gibi bir basketbolcu. Senin kafana yatiyorsa bu daha fazla parmaklarimizi yormaya gerek yok.
0
baldur2
(30.07.17)
Sözlükle ikl zamanlarında tanıştım. Yazmaktan çok okuyucuyum, 471 badim varmış geçende android uygulaması indirince gördüm.

17 yılsonra bugun hâlâ ekşiyi okuyorum. Sürekli takılıp her yazılanı okumak değil benimki. Merak ettiğim, ilgimi çeken veya günlük yaşamımla ilgili bilgilenmek istediğim konuları değişik görüşlerin, tecrübelerin olduğu mecrada okumak, kısa yoldan geniş yelpazeye ulaşmak. Sözlük benim için budur. Kutsallığı başlık altındaki derinlikten ziyade çeşitlilikten gelir.

Yazarları defalarca kırdı, küstürdü, önemli derecede değer kaybetti. Yine de yazmaya devam eden, deneyimlerini paylaşan değerli yazarlar az değil. Evet internet ulaşımı yaygınlaşınca yazar profili değişti ivme aşağı kaydı katılıyorum. Yalnız internetin geneline bakarsanız durum o kadar da kötü görünmüyor, sözlük hala okunabilirliği olan, alanında alternatifi olmayan (uludağ yakınsıyor) bir mecra.

Esas bozan internet oldu eski halinden eser kalmadı. O kadar güzeldi ki eskiden. Kalite vardı, herkes bi hevesle bildiği ne varsa ortaya koymuştu. Sonra hoax, trolleme, manipule, yalan, yanlış.. aldı başını gitti.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(30.07.17)
(15)

Sevgili yapmayan güzel kadınlar sorusu

Bruce
Olay aynı ortamda tanıştığım 3 efsane güzel kadının ortak özellikleri olarak manitasızlıktan yakınmasıyla başladı. Sonra üzerine başkasından tespit geldi, biraz üzerine düşünülünce(tanılınan güzel kadınlar üzerine) kendi içinde ispatlı bi hipotez ortaya çıktı: çok güzel kadınlar neden ısrarla sevgi
Olay aynı ortamda tanıştığım 3 efsane güzel kadının ortak özellikleri olarak manitasızlıktan yakınmasıyla başladı. Sonra üzerine başkasından tespit geldi, biraz üzerine düşünülünce(tanılınan güzel kadınlar üzerine) kendi içinde ispatlı bi hipotez ortaya çıktı: çok güzel kadınlar neden ısrarla sevgilisiz kalıyor?

Bu noktada "istediği gibi birini bulamıyor" bahanesi şu açıdan değerlendirmek istiyorum. Bu kadınlar öyle güzeller ki isteyebilecekleri erkekler rüyaya yatarlar bunlarla beraber olmak için. Hadi iyimser olalım biraz, bu kadınlar istediği gibi erkek bulma yüzdesi en yüksek %5'lik dilimde diyelim.

O halde, bu kadınlar gerçekten ne istediklerini bilmiyorlar mı? Güzel olmanın getirdiği "çok yüksek isteklere sahip olmak" durumu nihayetinde var olmayan, ütopik bir erkek arayışına mı itiyor?

Ya da art niyetli düşünelim biraz, sevgili edinince etraftan gelecek güzellik poh pohları azalır diye alttan alttan düşünerek, "sevgililik düşünmüyorum" mu diyorlar.

Dikkat etmenizi istediğim nokta herhangi bir insanın neden sevgili istemeyeceğine dair 136 sebep tarzı 3 milisaniyede aklına gelebilecek şeyleri bu soru için devredışı bırakmanız. Pek tabii ki herhangi bir insan, isterse çok güzel olsun, güzelliğinden bağımsız olarak, gönül ilişkilerinde başarısız olabilir ya da kafa rahatlığı isteyebilir. Ben biraz daha genelleme yapıp cevap vermenizi rica edeceğim: normal şartlar altında her insan gönül ilişkisi yaşayacak birini bulmak ister.
0
Bruce
(29.07.17)
Bir kadın olarak cevaplıyorum. Hayatımda aşık olduğum bir adam olsun istiyorum. Herhangi bir kriterim yok. Evet hayalimde bir tip var ama öyle olmasını beklemiyorum. Hayatımda 1 kere aşık oldum. O da 3 yıl sevgilim oldu. Onun sorunları yüzünden ayrıldık. Sonra aşık olmadığım biriyle denedim ama olmadı. Bir süre sonra soğuyorum ve yaptığı her şey gözüme batıyor. Sonuç olarak aşık olmayı bekliyorum.
0
beyaztenlikiz
(29.07.17)
Beyaz atlı prenslerini bekliyorlar sanırım.

Uzun zaman sonra bir duyuruyu favladım cevapları takip :)
0
goodz
(29.07.17)
Çok metasal yaklaşmışsınız. Her şey güzel kadın güzel erkek denklemiyle bitmiyorki?
İnsanlar anlaşılmak, birlikte güzel şeyler paylaşabilmek, kendini rahat ifade edebilmek, huzur, sevgi, ilgi vs. başka şeyler de bekliyor. Karşınızdakinin sizi sadece çok sevmesi (üstelik sizi henüz tanımıyorsa sadece görünüşünüze göre karar vermiş yani görüntünüzü sevmiş olacak) çoğu zaman yetmiyor.
Bir de bunlara ek olarak bu kadınların önceliği, hayatlarına birini almak olmayabilir. Yani doğru demişsiniz kim istemez birimi ama "önceliği" olmayabilir. İş, akademi, hayat stamdartları.. derken başka şeylere odaklanmaktan, bir an önce birini bulma olayını es geçmiş olabilirler.
Bahsettiğiniz ölçütlerde, dünyalar güzeli değilim. Fakat erkek açısından şansı bol, tatlı, eğlenceli biriyim bence yine de hayatımda biri yok. Bu bana ilgi duyup reddettiğim insanları kötü, yetersiz yapmıyor. Beni de egoist hayalperest yapmıyor. Sadece kadınlar da tüm herkes gibi mutlu olmak istiyor hepsi bu.
0
jimjim
(29.07.17)
Öncelikle bkz. pussyconomics.

Dediğinizden ziyade, fazla talep varsa/ tek eşlilik benimsenmişse=> daha titiz bir seçim süreci olacaktır.

Yine güzellik seviyelerinde üstlere çıkıldıkça, kişi kendisinin "gerçekten" sevildiğinden daha emin olmak isteyebilir. Zira o kadar güzeli benim babaannem de sever. Bu sefer bu "gerçeklik" arayışı da diğerlerine nazaran daha çok zaman alır.

Bu zaman da onları endişeye sevk etmiyor, zira her türlü piyasada değerleri var, her türlü ilgi, sevgi ihtiyaçları gideriliyor. İyi bir adayı bekletebilme lüksleri de var.

Pohpohunun azalmasına şöyle ya da böyle üzülmeyen kadın görmedim. Hani deli gibi ağlamazlar tabi de, derler yani ey gidi günler. Yine de pohpohun geçerli bir kriter olduğunu zannetmiyorum. Ortalama insan ne kadar pohpoh meraklısı ise güzel insanların ortalaması da odur.

Ütopik bir erkek aradıklarını zannetmiyorum. Sonuçlar ortada çünkü.

Benim teklifim, güzeller de bildiğimiz insan, ekonomik ve psikolojik sebeplerle eş seçimlerinde daha uzun süre bekliyorlar, beklemek de onlar için sıkıntı yaratmıyor.

Bence tezimin en çığır açan noktası güzellerin de insan olduğunu tespit etmiş olmam.

İyi akşamlar.
0
Zeth
(29.07.17)
"Erkek milletinin kadınlar hakkında o kadar hiçbir şey bilmiyor olmaları ki aman yarabbi" konulu bir çalışma olmuş bu yazılanlar daha çok.

Arkadaş o kadar sığ bakıyorsunuz ki olaya "Aa bu kadınlar çok güzel, neden bu kadar güzel olmalarına rağmen sevgilileri yok??" diye çalışıyor sizin kafalar. Et pazarı mı arkadaş burası, kim daha güzelse hemen sevgili bulsun? Gerçek hayatta Tinder'ı mı yaşıyorsunuz siz?

50 bin tane nedeni olabilir; o dediğiniz güzel kadınların kariyerleri de iyiyse, bununla "deal edebilecek" erkek bulamıyor olabilirler, biraz kafaları çalışıyorsa entelektüel tatmin de arıyor olabilirler, daha önceki ilişkilerinden kaynaklı güven sorunu yaşıyor olabilirler, aşk arıyorlarsa aşık olabilecekleri bir adam karşılarına çıkmamış olabilir, sadece güzelliğinden etkilenen adamlar ile beraber olmak istemiyor olabilir, olabilir oğlu olabilir yani.
0
fengari
(29.07.17)
güzel bir kadın, güzel olduğunun farkındadır.
sevgililik olgusu, "bir sevgiliye sahip olma" durumunun artısını bir tarafa ayırırsak, sıkıntıları da beraberinde getirir; kendini anlatma derdi, karşılıklı kıskançlıklar, öz/güven sorunları, uyumsuzluklarla mücadele, geçmişten gelen yüklerle mücadele vs vs...
dolayısıyla, sorunuzda bahsi geçen bu 3 efsane kadın, "manitasızlıktan yakınma"yı, "bir manitaya sahip olma"ya yeğliyor olabilir. bilinçli ya da bilinçsiz olarak...
isteseler zaten bir sevgilileri olurdu... amaç bir sevgili edinmekse yani... bunun da farkındalar gayet.

--

bir başka alternatif ise şu olabilir:
zamanında bunu bana çok efsane güzel bir kadın söylemişti...
"güzelmişim vs... ne önemi var ki; birini sevdim, o beni sevmedi, end of story"
0
iz
(29.07.17)
cevaplardan anladığım kadarıyla bütün insanlar biriyle sevgili olmak için milyonlarca kritere sahipler. evlenmekten bahsetmiyorum yav, alt tarafı sevgili olunacak; herkes mi bu kadar seçici, bu kadar ciddi, bu kadar detaycı? birini görür beğenirsin, o da seni beğendiyse tanışırsın birlikte vakit geçirirsin ve tüm bu süreç hoşuna gidiyorsa devam edersin; sevgililik deyince aklınıza ne geliyor anlamadım. herkes mi the one'ın peşinde?

bahsettiğim kadınlar bundan bile muzdarip gibiler. standart güzellikte bir insan minimum seviyede bile olsa uyuştuğu birileriyle birlikte olmak için çaba harcamak zorundayken ve ekstra şanssız değilse gayet normal bir sevgililik hayatı yaşıyorken bu çabayı harcamak zorunda olmayanların standart insana göre nasıl oluyor da daha az sevgilisi oluyor onu soruyorum. en son yazdığım cümlede de bunu belirttim ama anlaşılmadı galiba. kriter hesabına takılmayın, genelleyin dedim; bütün insanların ilişkiye "beyaz atlı prens/prensesimi buldum" diye başladığını mı sanıyorsunuz ki...
0
🌸Bruce
(30.07.17)
@kurcalamabozarsin, dışarıda sevgilisi olan o kadar çok standart insan olduğuna göre şu çıkarımları yapabiliriz sanırım:

1-demek ki the one arayanların çoğu nispeten bahsettiğimiz güzel kadınlar. bunun kabullenmekle ilgisi olabilir mi, standart güzeller konumunu biliyor ve the one aramıyorlar diyebilir miyiz?
ya da;
2-demek ki the one arayışında standartların kriterleri daha karşılanabilir ki bulabiliyorlar. bu durumda güzel kadınların bahsettiğim ütopik arayışı mı söz konusu hale geliyor?
0
🌸Bruce
(30.07.17)
benim şahsi gözlemim erkeklerin güzelliğe o kadar bakmadıkları. yok daha neler diyeceksiniz ama öyle. erkek elde edebildiğine bakar.

iki kadın düşünelim, biri çok güzel olsun ama çok hızlı samimi olamayan biri olsun. öbürü o kadar güzel olmasın ama sevimli ve flörtöz olsun. ikincisine hemen talip çıkar çünkü erkeğin bakış açısına göre daha ulaşılabilirdir ve erkekte özgüven sorunu ve kıskançlık oluşturmaz. erkek buna hemen yanaşır, çabucak samimi olurlar ve iş tamam. hele tinder gibi dating piyasası yaratan uygulamalarla bu eğilim iyice arttı bence.

'efsane' olmamakla beraber güzel olup ilk gruba dahil olan biri olarak bunu çok kere gözlemledim o yüzden eminim. karşısındakini tanımaya vakit ayırmak isteyen birini bulana kadar bekliyorum şahsen.
0
lily briscoe
(30.07.17)
game theory senin aradigin cevap.
0
eriksatie
(30.07.17)
kucukluklerinden itibaren uzerilerinde cok fazla ilgi var; basinc olusturuyor.

ilaveten, gecerkenugradim hakli.

gorunus karsisinda insanlarin alabildigi sefil haller iclerini kaldiriyor olabilir; arzuladigin insanlar kumesiyle karsinda maymun olmayan insanlar kumesi oyle cok kesismeyebiliyor.
0
e haliyle
(30.07.17)
Öncelikle @Zeth ve @lily briscoe ile aynı düşünüyorum.
Aranan şey güzel olduğu için özellikle amacı sadece yatıp kalkmak olan ve her gördüğüne bulaşık tip erkeklerin ilgisi, beğenisi, aşkı(!) değil gerçeklik oluyor, zaten herkes beğeniyor, onun istediği bu değil. Sırf bişeyler yaşamak için, bişeyleri kaçırmak korkusuyla ilişkiye başlamaz, evlenmez, ya hep ya hiç der. Ona sadece güzel olduğu için aşık olmayan ve tutkusu cezbeden, vazgeçmeyen, onda merak uyandıran adamı seçer. ve o adam da onu en üzen olur genelde, çünkü çoğunlukla erkeğin kıskançlığı aşkının önüne geçer. O yüzden her güzel kadının ruhsal bir katili vardır üzerine hikâyeler yazılan, filmler çekilen. Şanssızdır genel itibariyle.
0
mslny
(30.07.17)
Güzel değilim ama güzel kızın yanındaki çirkin kankası olarak güzel kızların omzunda ağladığı bir kişi olarak yazayım.

Bir kısmı 'güzel olduğu kadar küstah' olmaları nedeniyle sevgilisizdi. Asla kimseyle konuşmazlardı. Birisi merhaba dese, ters ters bakardı. Arkadaş sayıları da azdı. Bir kısmı, 'Beni sadece yanındaki çanta gibi görüyor, nasıl anlayacağım beni ne için sevdiğini' der ve güvenemezdi. Bir arkadaşım 16 yaşında sinir krizi geçirerek yüzünü çizmişti mesela, çok uzun süre geçmeyecek bir façaydı. 'Hadi bakalım, şimdi benimle birlikte olacak mı' diye. Üniversiteye gidince koptuk, şu an ne yapıyor bilmiyorum.

Bir kısmına çok güzel olduğu için erkekler yanaşmaya çekinirdi 'Nasıl olsa reddeder', 'Kesin sevgilisi vardır' ya da 'Beni mi kabul edecek' gibi nedenlerle, hiç şansını denemezdi; ki çoğunluğun sevgilisiz kalma nedeni buydu. Çok güzel bir arkadaşım 'Ne olur biri teklif etsin, vallahi kabul edeceğim ama millet vitrindeki süs bebeği gibi bakıyor, geçiyor' gibi bir şey söylemişti zamanında. Kız birine yürüyünce bile tırsıyordu erkekler.

Bir tanesinin hedefi çok yüksekti, 'E bu kadar güzelim. Ali Ağaoğlu zenginliğinde, Brad Pitt yakışıklılığında olsun. Olmazsa da olmasın' diye bekledi. Sonra hakkaten buna yakın biriyle evlendi ve kocası iflas etti ve onu aldattı, çok mutsuz oldu. Şu anda güzelliğini hayatındaki en büyük laneti sayıyor. Bir tanesi ilgiyi seviyordu ve sevgilisi olursa o ilgi azalacak diye kimseyle birlikte değildi.

Herkesin kendine göre nedeni var. Bir de iki sevgili arasında olanlar var. Haliyle sevgilisinin olması için, sevgilisiz de bir dönemden geçmesi gerek. Güzel diye o ilişki ömür boyu sürmüyor.

Konu 'the one'a gelince, 'the one'a inanmayan bir kişi olarak bile şunu söyleyebilirim. Sevgili olacağım kişi evlenmek isteyeceğim ya da birlikte yaşamak isteyeceğim kişi olmayabilir, zaman ilerledikçe fikrim değişebilir ama en basitinden 'ileride ayrılırım ben bununla nasıl olsa' diyeceğim bir kişi ile, ufukta ayrılığı görebildiğim biri ile sevgili olmam ya da ayrılığın ilişkinin başında opsiyon olduğu ilişkiyi istemem. Kader, kısmet, ayrılınır, bunlar ayrı da; baştan bu şartlarla sevgili olmam. Evlilik için sevgililik kriterinden öte kriterim yok mesela. Bunu her kadın için genelleyemem, devir değişti sonuçta ama güzeli olsun, çirkini olsun; çok kadından duyduğum bir şey bu. Yani, şöyle söyleyeyim. Sevgili olmak 'Hadi, ben duvağımı hazırlıyorum' demek değil kesinlikle ama atıyorum, garsona kötü davranan biri ile sevgili olmam imkansız ya da hoşgörüsüz biri ile sevgili olmam imkansız. Ya da 'Ben sinirli bir insanım' diyen birinin insanın yanında gerilirim, sevgili olayım. İlişki içindeyken birini tanımaksa ayrı konu.
0
aychovsky
(30.07.17)
Ergenliğinden itibaren egosu sürekli şişirilen bir cinsiyetten bahsediyorsun. Normal.
0
arnold schwarzeneger
(01.08.17)
soru eksik ama cevabi da basit.

eksik, cunku erkeklerin onlarla ne siklikla birlikte olmak istedigini yazmamissin. erkekler tarafindan boyle bir talep yoksa, guzel olmalarina ragmen baska bir sorunlari vardir.

erkeklerin boyle bir talebi varsa da, daha iyi bir aday bekliyorlardir. o vasat/siradan kizlarin birlikte oldugu erkekleri yeterli bulmuyorlardir.


evin, sana gore 1milyon tl etse, onu 100.000tl verenlere mi satardin, yoksa 1milyona yakin bedel veren birilerinin gelmesini mi beklerdin?
0
scars dont fade
(01.08.17)
(6)

sağlıklı kahvaltılık gevrek ?

fakyoras
Selam,Kahvaltılarımı şu aralar yulaf ezmesi+kuru üzümü kaynar suda biraz bekletip süzdükten sonra içine süt ekleme suretiyle yapıyorum. Dün ekipten bir arkadaşım tatile giderken kahvaltılık gevreğini bana verdi , nestle nesfit ballı bademli tam tahıllı gevrek. Direk süte atıp yiyorsun. çok güzel ya,
Selam,

Kahvaltılarımı şu aralar yulaf ezmesi+kuru üzümü kaynar suda biraz bekletip süzdükten sonra içine süt ekleme suretiyle yapıyorum. Dün ekipten bir arkadaşım tatile giderken kahvaltılık gevreğini bana verdi , nestle nesfit ballı bademli tam tahıllı gevrek. Direk süte atıp yiyorsun. çok güzel ya, uğraşmıyorsun. Tadını da beğendim :(

en sağlıklı kahvaltılık gevrek hangisi? Yulaf ezmesi + kuru üzümden sıkıldığımda arada ona geçerim, güzel olur.

Şu ana kadar denediğim kahvaltılar:
-evden altın çörek + peynir domates zeytin getirmek
-tost
-poğaça
-simit-peynir
-yulaf ezmesi
-evden sandviç
0
fakyoras
(27.07.17)
granola diye bir şey var, denemelisin bence.
0
jihat
(27.07.17)
granola +1 ama ucuza satılanları çok şekerli, sağlıklı olsun diye şeker gömüyorsun. özellikle ithal ürün satan yerlerde bulabileceğin yabancı menşeili ürünlerde şeker daha az oluyor.
0
Bruce
(27.07.17)
Yumurta peynir zeytin domates salatalık kuruyemiş yeşil bitkiler, sağlıklı olan bunlar diğerleri çöp. Bahsettiğin ballı bademli tahıl gevreğini yiyeceğine direkt çikolata ye, aynı şey.
0
angelus
(27.07.17)
Tadını beğendin çünkü yediğin şeyin tatlıdan farkı yok.
0
arnold schwarzeneger
(27.07.17)
sütün içine akşamdan yulafı ve herhangi bir meyveyi (şeftali, muz, ananas en çok yakışanlar) koymak suretiyle de yapabilirsiniz. içine yemeden isterseniz biraz ceviz fındık da ekleyebilirsiniz, çok güzel olur. tarçın da yakışır.

granolaların en sağlılıklarından biri (şeker yerine elma konsantresi kullanıyorlar, elma konsantresinde şeker kullanmıyorlarmış bizzat iletişime geçip sormuştum): www.momsnaturalfoods.com.tr

muz ve kakaosu favorimdi bir aralar. şimdi kendi granolamı kendim yapıyorum, elma püresini de ben hazırlayıp, elma püresi ile tatlandırıyorum, muhteşem lezzetli oluyor. isterseniz onun da tarifini yazabilirim.
0
vejeteryanvampir
(27.07.17)
yulaf ezmesi + chia tohumu + az bal (ya da kuru meyve) + süt.

nesfittir granoladır falan bunlar çok şekerli. kalorilerine baktığın zaman zaten fitlikle falan bir alakaları olmadıklarını göreceksin.
0
pitjantjatjara
(27.07.17)
(7)

ingilizceye cevirince anlamsiz hale gelen atasozlerimiz

darkknight
selam arkadaslar ingilizceye cevirince anlamsiz hale gelen atasozleri ve deyimlerimiz hakkinda ufak bir arastirma yapiyorum , ornegin " elime mi yapiscak " gibi , orneklendirirseniz sevinirim
selam arkadaslar ingilizceye cevirince anlamsiz hale gelen atasozleri ve deyimlerimiz hakkinda ufak bir arastirma yapiyorum , ornegin " elime mi yapiscak " gibi , orneklendirirseniz sevinirim
0
darkknight
(26.07.17)
İngilizceye cevirdiginizde gayet anlamli olan kac tane atasozu deyim var ki zaten. Bir arasozu ve deyimler sozlugu alir siradan baslardim. Maksat yardimci olmak olsun

- odu patlamak
- gozu kalmak
- etekleri zil calmak

- Kambersiz dugun olmaz
- aci patlicani kiragi calmaz
- kimse yogurdum eksi demez
0
nickfury
(26.07.17)
Chicken translate yapmadan ve anlamını bozmadan/kaydırmadan doğru şekilde çevrilirse hepsi anlamlı hale gelir. O deyim ve atasözleri genel bir mantık ve bağlam içinde bulunduklarından, ancak belki o kültüre özgü bir şeyin içinde kelime olarak bulunduğu deyim/ atasözlerini anlamak zor olabilir yabancı bir insana.
0
fengari
(26.07.17)
güzel, güzel eğlenmenin
acı, acı osurması olur.
0
pangea
(26.07.17)
@fengari, chicken translate olsa da olmasa da bir sürü deyim/atasözü başka dilde anlaşılmıyor.

Ayı yavrusunu severken öldürürmüş.

Aklıma direkt bu geldi, çünkü bir sefer söylemeye çalışma gafletinde bulundum ve "niye öldürüyor ki, nasıl yani?? :S" soruları geldi.
Seslisözlük'te şöyle çevirmişler mesela,

Bear loves her Cub dies when

yok, bizdeki anlam yok yani bunda. Sizin varsa anlamını bozmadan aktaracak bir çeviriniz duymayı çok isterim.
0
senolll
(26.07.17)
Niye çevrilmesin ki? Ayının yavrusunu severken öldürmesi hali/ihtimali sadece Türkiye'ye özgü/Türkiye^de mevcut ayılara özgü bir durum mu? Bu ömründe ayı görmüş herkes tarafından anlaşılabilir bir şey.

Bir yere yetişiyorum, çevirisi sonraya kaldı ama bu dediğiniz zor bir çeviri değil, ben gelene kadar yapan çıkar. O koyduğunuz sesli sözlük çevirisi ise tamamiyle yanlış bir çeviri, kelimelerin sıraları yanlış vs.
0
fengari
(26.07.17)
fengari +1.

ayı yavrusunu severken öldürürmüş lafını durup dururken, bağlamdan habersiz söyleyince anlamsız gelmesi normal. türkçe için de anlamsız olur normalde ama biz onun atasözü olduğunu bildiğimiz için yadırgamıyoruz.

yabancı kız arkadaşınızla oynaşırken el şakası yaparken yanlışlıkla sert vurdunuz, canı yandı, üzüldü. bear kills its cub when making love; come here my cute cub diyip sarılırsanız ne demek istediğiniz anlaşılır.

kanbersiz düğün olmazı anlatamazsın mesela. gerçi kanber kimdir ben de bilmiyorum ama...
0
Bruce
(26.07.17)
@Bruce Tam da benzer bir durum içindeydik ama dediğim gibi oldu, anlaşılmadı. Yani durup dururken bizde şöyle bir deyim var diye söylemedim.
0
senolll
(26.07.17)
(8)

Stres atmalık, keyifli film

hümanist tabutçu
Önerileriniz nelerdir dostlar?
Önerileriniz nelerdir dostlar?
0
hümanist tabutçu
(25.07.17)
le tout nouveau testament
mary and max
limonata
0
fragile lady
(25.07.17)
pardon

izlemediysen izle, izlediysen yine izle
0
gintare
(25.07.17)
le tout nouveau testament +1. izlemesi keyifli ama düşündürücü de, dini hassasiyetlerin yoksa üzerine kafa yorarken de keyif alırsın.
0
Bruce
(25.07.17)
Benny & Joon
0
ms brownstone
(25.07.17)
scott pilgrim vs the world .
0
ravenclaw
(25.07.17)
get him to the greek
0
japon askeri
(25.07.17)
50/50

yalnız orange is the new black izlesen daha uzun süre götürür.
0
baal
(26.07.17)
www.turkcealtyazi.org

son dönemde çok var böyle düşük bütçeli bilimkurgular. izlemesi çok keyifli oluyor.
0
hasmetizm 2046
(26.07.17)
(23)

zıbın kelimesi çok komik değil mi

kosun lan mevzu var
zıbın ne abi? başka kelime mi bulamamışlar?başka neler vardı bu tarz? bir beyin fırtınası yapalım mıbıngıldak.
zıbın ne abi? başka kelime mi bulamamışlar?

başka neler vardı bu tarz?

bir beyin fırtınası yapalım mı


bıngıldak.
0
kosun lan mevzu var
(25.07.17)
tarator
0
basond
(25.07.17)
bindallı ?
0
secrex
(25.07.17)
börkenek, döş, hurç

edit: ümük
0
celeron 300a
(25.07.17)
dübür ve bızıra gülüyorum ben çogafedersin. ikisini de 20 yaşından sonra öğrendim diye herhalde, tuhaf ve eğlenceli geliyor söylemesi.
0
Bruce
(25.07.17)
Bidon.
Bazen üzerinde çalıştığım şeylerde denk geliyor, gizli gizli kıkırdıyorum.
0
pike
(25.07.17)
gıllıgış, komik mi bilmiyorum ama baya tuhaf geliyor bana.
0
ravenclaw
(25.07.17)
Komik bence de :D
i.hizliresim.com

Fingirdek
0
Lim5
(25.07.17)
Korniş
0
aquarium
(25.07.17)
Bicibici (bir tatlıymış)
Cibinlik
0
pastörizesüt
(25.07.17)
Kolordu, batirik, musamba, kolbasti.

Cumle icinde kullanalim:

Kolordunun mutfagina musamba doserken batirik hazirlayacak askerler kolbasti oynuyordu.
0
lamira
(25.07.17)
firkete
0
ol dedim olmadı
(25.07.17)
bıngıldak ile yarışır bence
0
bugraok
(25.07.17)
Yalapsap.
0
lamira
(25.07.17)
Bazlama.
0
angelus
(25.07.17)
Godoşşşş komik bence
0
fasulyek
(25.07.17)
Zübük ve gavat
0
sytemofadownmanyagi
(26.07.17)
yıllar önce aynı şeyi düşünmüş ve şu görseli yapmıştım.

scontent-lht6-1.xx.fbcdn.net

bir adam dövme efektidir.
0
baal
(26.07.17)
Maşrapa
İbrik
Çılbır
Çömçe
Züğürt
Dallama
Tornistan
0
esmeralda
(26.07.17)
Banada bu kelimeler hem tuhaf hem de komik gelir; Ombudsman, ornitorenk, brülör (yabancı kökenli oldukları için belki ne biliyim)

Ha bir de "billur" şu kasapta satılan. :)
0
old possum
(26.07.17)
zıbın deyince aklıma taştan seken merminin çıkardığı ses geliyor.
basur
mıymıntı
civelek
kursak
meymenet
haydar
hıdır
0
AWD
(26.07.17)
Bir "gocuk" degil.
0
qazaqwsx
(26.07.17)
fdflshjdfl çok komik bir duyuru olmuş ya, çok güldüm. ben de hurç ve hörgüç diyorum o zaman.
0
dedimmidemedimmi
(26.07.17)
imbik
0
🌸kosun lan mevzu var
(31.12.17)
(28)

Sahip olduğunuz lüksler?

fragile lady
Sahip olduğunuz lüksler, kendinize armağan ettiğiniz özel şımarıklıklar nelerdir? Maddi ya da manevi her şey olabilir.Mesela ben kendimi düzenli olarak kahve ve çikolatayla şımartıyorum. Spotify da beni şımartıyor. İki ayda bir çıkan bir sanat dergisiyle estetik yanımı mutlu ediyorum. vs. vs.
Sahip olduğunuz lüksler, kendinize armağan ettiğiniz özel şımarıklıklar nelerdir? Maddi ya da manevi her şey olabilir.

Mesela ben kendimi düzenli olarak kahve ve çikolatayla şımartıyorum. Spotify da beni şımartıyor. İki ayda bir çıkan bir sanat dergisiyle estetik yanımı mutlu ediyorum. vs. vs.
0
fragile lady
(25.07.17)
ayda 1 2 kere avrasya tünelini kullanmak olacak sanırım.
0
sutlu nescafe
(25.07.17)
güzel yemeğe iyi para vermek sanırım en büyük lüksüm. maaşımın en büyük kısmı kaliteli yiyeceğe gidiyor. onun haricinde teknolojik aletlerimi alırken alabileceğimin en iyisini almayı tercih ediyorum, hem evladiyelik hem de hoşuma gidiyor; ego tatmini işte...
0
Bruce
(25.07.17)
Kitap okuyup duruyorum. Kendime kindle aldım. Artık her kitap sonu internete girip kitap almak benim lüksüm.
0
iddaaci
(25.07.17)
seks
0
chillbabe
(25.07.17)
bahçeli bir evde oturuyorum, lüks denilebilecek bir arabam var.
istediğim an tatile gidebiliyorum.
çıkar çıkmaz iphone ve macbook alıyorum.

hoşuma giden bir şeyler aldıkça şımarıyorum. bok herifin tekiyim.
0
kosun lan mevzu var
(25.07.17)
leman, uykusuz falan arasıra...

max. iki bira, yanında fıstık :)
0
runagain
(25.07.17)
etin en yağsızını alıyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.07.17)
Çok çalıştığım zaman kendime seyahat armağan ediyorum. Tatil olarak değil de gezi olarak daha çok.
0
Erensq06
(25.07.17)
küveti sıcak suyla doldurup içinde uzun süre vakit geçirmek, düzenli nefes egzersizine vakit ayırmak, sıcak su tüketmek, bira çeşitleri denemek, bisikletle doğaya çıkmak.
0
chachachablues
(25.07.17)
kendime buzlu kahve yapıyorum ^^
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.07.17)
Duyuru'da üyeliğim var. Bu bi lüks. asfasfas
0
MaNOfTheYear
(25.07.17)
hayatımda hiç yemek yapmadım. çünkü hiç ihtiyaç duymadım
işyerinde istersem uyuyabiliyorum. kimse karışmıyor.
mesai saatlerinde iş yerini terk edip çarşıda gezebiliyorum.
kafam çok atarsa 10 gün içinde ülkeyi temelli terk edebilirm
0
bana her yer cehennem
(25.07.17)
Evim metrobüse yakın. Evet beklentilerim biraz düşük sanırım.
0
doxanikee
(25.07.17)
sabah yataktan ne zaman istersem o zaman kalkıyorum.
0
ron dennis
(25.07.17)
Digiturkte spor extra var.
0
brad pitt
(25.07.17)
arada pasta almak
0
faik abi
(25.07.17)
evde nudist takılmak.
0
austra
(25.07.17)
Duyuru'da zaman harcıyorum. Şu aralar hakkaten lüks, ben de lüksü sömürdüm ama biraz da böyle rahatlıyorum. Ciddi ciddi lüks.
Organik şeyler alıyorum ama organik olmayanlar da kaçıyor.
Cilt bakımı yapıyorum.
0
aychovsky
(25.07.17)
Tütüne geçtim geçeli metrobüse yürümek yerine taksiyle gidiyorum. Ama gene metrobüse biniyorum :/
0
klar
(26.07.17)
yemek,bulaşık,çamaşır,ütü vb işlerle meşgul olmamak
kindle çok güzel
kaliteli restoranlar keşfetmek
işim sayesinde yurtdışına gidebilmem
ödül olarak internet alışverişleri, arkadaşlarıma hediyeler almak
...
0
yüzyıllık yalnızlık
(26.07.17)
Kavurmalı kaşarlı pide. Yuvarlak olacak ama.
Tatlıya da çok para veriyorum.

Bir de motosiklet işte.
0
yirmisantim
(26.07.17)
motosiklet, yılda bir yurtdışı genelde bir hafta, antika arabam var toplamaya çalışıyorum halen, yılda 3-4 kere turne yaptığımız bi toplulugumuz var şimdilik ülke içerisinde
0
mirty
(26.07.17)
günde 2 adet sade soda. yılda 700 tane içsem 50 kuruştan 350tl tutar, bence gayet lüks.
0
nuisance
(26.07.17)
Ev işlerini anneme yıkıp uyumak.
Ev işlerini anneme yıkıp kendin-yap şeysiyle kafa dağıtmak.
Market alışverişi ayağına gidip oralarda acık dolaşmak kafama göre bakınmak.
0
yaren
(26.07.17)
yalnız yaşamak
kendi damak tadıma göre yemek, pasta, börek yapıp bunları birine beğendirmek zorunda olmamak
tatil zamanlarında istediğim saatte istediğim şeyi yapabilmek
0
dedim ben sana
(26.07.17)
Kendime gtx 1080li oyun bilgisayarı topladım. Bol bol şımartıyorum kendimi.
0
oddyseus
(26.07.17)
Huzur.
Parayla asla satın alınamayacak ve bu zamanda her insanın sahip olmadığı bir lüks. Yüzlerce hatta dolaylı olarak binlerce insanın sorumluluğunu taşıdığım çok stresli bir işim olmasına rağmen son 1 senedir inanılmaz huzurluyum. Huzurumu bozacak kişileri anında kendimden uzaklaştırıyorum ve olaylardan kendimi soyutluyorum. Huzurlu olmamda İst'da yaşamamamın da etkisi oldukça büyük tabi :)
0
iwasbornonamountainside
(27.07.17)
Smule Sing,
macbook pro,
1 koli milka lila pause,
gitar.
0
kingsley
(21.08.17)
(5)

Territories vs region

kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
aralarında ne fark var? ikiside bölge diye geçiyor
aralarında ne fark var? ikiside bölge diye geçiyor
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(25.07.17)
territory daha spesifik bir alanı temsil eder, muhtemelen kesin çizili sınırları vardır; türkçe'ye daha yakını alandır diyebiliriz.

region biraz daha soyut bir alanı temsil eder. fiziki olarak ayrılmış değil de daha çok o alanı oluşturan ortak şeylerin(kültür, dil, coğrafi özellikler vs.) bir arada tasvir edilmesi için kullanılır. türkçe'ye daha yakını bölgedir diyebiliriz.

bir ince nüans da şöyledir diyebiliriz; bir territory'yi insan belirler, sınırlarını insan çizer. ama region doğal olarak oluşmuştur, ortak paydaları olan o alanı genelleştirmek için kullanırız.
0
Bruce
(25.07.17)
daha çok sipariş üzerine gidilen bir çeviri bu. o yüzden region bölge, territories mahalle diye yaptım. yanlış mı?
0
🌸kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(25.07.17)
region bölge olur ancak territories'e mahalle demek çok doğru değil.

geçtiği yere göre uygunsa "toprakları" denebilir.
0
eindaclub
(25.07.17)
Bruce'un da dediği gibi territory bir sahiplik göstergesidir. Duruma göre mıntıka, toprak, alan falan olabilir. Territory olan bir yere ya sahipsindir ya bu alandan sorunlusundur. Örneğin, "jandarma mıntıkası" bir territory'dir, çünkü sınırları belli ve jandarma o alandan sorumludur. Evinin bahöesi bir territory'dir, çünkü sahibisindir. Ya da devlete bağlı bir roptak parçası, o devletin aorumluluğunda olduğundan o devletin territory'sidir.

Her tereitory bir region'dır denilebilir, ama her region territory değildir. İçeriğe bağlı ama mahalle büyük olasılıkla uygun kaçmayabilir.

Sevgiliyi fazla sahiplenirsen "Ben senin territory'n değilim" derler mesela ya da Shakira şarkısında sevgilisine "Here is the man I chose, here is my territory" der. "Ben fethettim, bu vücut yekpare benimdir. Bütünlüğü benden sorulur" anlamında.

Mahalle yerine kelime uygunsa mıntıka daha uygun olabilir.
0
aychovsky
(25.07.17)
english.stackexchange.com

senin sordugun alana dayali cevaplar burada.
0
baldur2
(25.07.17)
(1)

commodity ne demek

oscar
sb. sözlük anlamı değil de, satın alma departmanı için ne demek commodity ?
sb. sözlük anlamı değil de, satın alma departmanı için ne demek commodity ?
0
oscar
(25.07.17)
tam satınalmacası emtia.
0
Bruce
(25.07.17)
(4)

GOT S7E2 1080P çıktı mı?

iddaaci
Malum sitelerde yayında mı 1080lik? Eğer yayındaysa şikayet ediciğim.
Malum sitelerde yayında mı 1080lik? Eğer yayındaysa şikayet ediciğim.
0
iddaaci
(24.07.17)
kınamak için girdim baktım, malum sitelerde var.
kınıyorum kendilerini.
0
rhan
(24.07.17)
www.rarbg.to

Sunu şikayet ettim ben mesela
0
leontocephaline
(24.07.17)
got hbo ile beraber online stream servislerinde de yayınlandığı için en geç 2-3 saat içinde 3-4 gb'lık 1080p rip'leri düşüyor. bize göre sabah saatlerinden itibaren bulabilirsin yani, ben mesaiye başlar başlamaz tib'e iletiyorum.
0
Bruce
(24.07.17)
Sabah 7.30'da sikayet etmistim. 1080p amzn webrip. Hem de 8,5k bitrateli.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(25.07.17)
(7)

en çok vakit geçirdiğimiz siteleri sıralayalım

kosun lan mevzu var
facebook, twitter, instagram, sözlük ve duyuru hariç.en çok vakit geçirdiğiniz siteler hangileri?bu anketle birlikte çoğumuzun faydalanabileceği bir şeyler ortaya çıkabilir belki.aydınlanırız.gözlerimizden ateş saçarız.
facebook, twitter, instagram, sözlük ve duyuru hariç.

en çok vakit geçirdiğiniz siteler hangileri?

bu anketle birlikte çoğumuzun faydalanabileceği bir şeyler ortaya çıkabilir belki.

aydınlanırız.

gözlerimizden ateş saçarız.
0
kosun lan mevzu var
(24.07.17)
pornhub.
0
zirrealist
(24.07.17)
xu
(24.07.17)
ifls, teknoseyir, zomato, rar.bg, thechive, sportbible diye gidiyor sanırım, genelde düzensiz takılırım oradan oraya.
0
Bruce
(24.07.17)
Amazon.com
Amazon.de
Slickdeals
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(24.07.17)
1. reddit
2. hfboards
3. canlı skor
4. russianfootballnews
5. futbolgrad
6. conwayshockeyblog
7. goalunited
8. tureng
9. forum.bettingdvice
10. betshoot

ilk 8'e neredeyse istisnasız her gün girerim, son ikiye bazı günler bakmadığım oluyor. bazılarında çok vakit geçirmiyorum, bir kısmı blog falan çünkü, yeni bir şey var mı diye bakıp çıkıyorum. reddit ve hfboards'ta bayağı takılıyorum kendim de yazdığım için.
0
der meister
(24.07.17)
Bu aralar amazon aliexpres. Her zaman facebook eksi sozluk gozatmaca ve duyuru sik sik. Soru takip etmek hobim. Facebook tan değişik milletlerden insanlarin profillerini incelemekte keyifli. Bunlari yapacak daha cok vaktim olsa keske. pinterest mükemmel.
0
for day to break
(24.07.17)
kimse de demiyor; youtube...
0
late viper
(25.07.17)
(9)

Yolda yürümeli indie müzik klipleri

uyusam iyi olur
Spoon-the way we get by https://youtu.be/BWa7w3Sd_RIThe verve- bittersweet symphony https://youtu.be/1lyu1KKwC74Yukarıdaki kliplere benzer klipli, müzik türü olarak indie rock tarzı aklınıza gelen başka klipler var mıdır? Cevaplar için teşekkürler şimdiden.
Spoon-the way we get by youtu.be
The verve- bittersweet symphony youtu.be
Yukarıdaki kliplere benzer klipli, müzik türü olarak indie rock tarzı aklınıza gelen başka klipler var mıdır? Cevaplar için teşekkürler şimdiden.
0
uyusam iyi olur
(24.07.17)
çok kişinin aklına geleni ben paylaşayım
www.youtube.com
0
Bruce
(24.07.17)
söylemeyi unuttum travis, coldplay bu grupların çoğu kliplerini biliyorum.
0
🌸uyusam iyi olur
(24.07.17)
Bruce
(24.07.17)
pek rock değil ama...
www.youtube.com
0
Bruce
(24.07.17)
duptıs
(24.07.17)
indie rock değil ve 1.45 ten sonra sokakta yürümeye başlasa da şurada dursun:

www.youtube.com
0
111111
(24.07.17)
zorlarsak indie

www.youtube.com
0
celeron 300a
(25.07.17)
bruceandwayne
(25.07.17)
morrissey - tomorrow
www.youtube.com

morrissey - i have forgiven jesus
www.youtube.com

kasabian - cutt off
www.youtube.com

brainstorm - thunder without rain
www.youtube.com

oasis - little by little
www.youtube.com

bruce springsteen - streets of philadelphia
www.youtube.com

müzik tarzını daha geniş tutup aklıma gelenleri yazdım.
0
misterturist
(25.07.17)
(26)

Sıkıcı mısınız?

arockm
Merhaba sıkıcı biri misiniz? Kendinizi tek bir kelimeyle nasıl tanımlarsınız?
Merhaba sıkıcı biri misiniz? Kendinizi tek bir kelimeyle nasıl tanımlarsınız?
0
arockm
(24.07.17)
Evet.

Kendimi tek kelimeyle tanımlamam, haddim değil.
0
mete kudur
(24.07.17)
tek kelimeyle sıkıcı, iki kelimeyle drama queen...
0
rahip janick
(24.07.17)
moralim yerindeyse çok tatlıyım, uzun bir dönemdir işle ilgili sıkıntılarım o yüzden çok sıkıcıyım.
0
geçerkenugradım
(24.07.17)
ya sıkıcı mıyım bilmem de, bu aralar pek gelenim gidenim yok
beklerim..
eksisozluk.com
0
sameidiot
(24.07.17)
Evet.

(bkz: merdümgiriz)
0
Ufuk
(24.07.17)
Evet.
0
l arrache coeur
(24.07.17)
Sıkıcı değilim. Sıkılan taraftayım.
0
Lim5
(24.07.17)
kendimden sıkılıyorum ama başkaları sıkılmıyor benden bu beni ne yapar?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(24.07.17)
genelde öyle kafam rahat değilse sıkıcıyım. "sıkıcı ama iyi"
0
klar
(24.07.17)
can sıkıntısı açısından bakarsak hayır. öyle 2 kişi yan yana geldik sohbet etmedim, muhabbeti baltaladım, eğlenmek isteyene ket vurdum, ortama ayak uydurmadım, negatif enerji saçtım gibi davranışlarım yok; şu yaşıma kadar kimseden duymamışımdır "öff çok sıkıcısın" lafını.

uyuz edip can sıkmak konusunda ise bazen hey heylerim gelince olabiliyorum ama o da genelde benim canım sıkıldığında oluyor.
0
Bruce
(24.07.17)
ilk 2-3 saat hayır sonra sıkılırım, enerjim uzun vadeli değil ama varken de çok eğlenceliyimdir. tabii daha çok yanımdakine bağlı, ortamda güzel bir kız varsa ve henüz benim değilse sıkılma ihtimalim umudumu kesene kadar yok.
0
hayati cozemeyen adam
(24.07.17)
Soğukkanlı insanlarla soğukkanlı, samimi insanlarla samimi olduğum için yarı yarıya.
0
filipis
(24.07.17)
egoistçe bir yanıt olsun istemem ama hayır. en azından çevremdeki her insan ayrı ayrı olarak "seninle vakit geçirmeyi çok seviyorum." der. bir allah'ın kulunun da önceliği değilim, orası da ayrı mesele. tek kelime ile ifade edecek olursam da : yapayalnızım.
0
m e b
(24.07.17)
evet, bayağı sıkıcıyım. hiç unutmuyorum lisede bi' kız gece 4'te uyanıp buz hokeyi maçı izlememden çok etkilendiğini söylemişti. nasıl bir tırtlıksa artık, insanları etkilediğim şey bu kadar yani, gece maç izlemek.
0
der meister
(24.07.17)
Fazlasıyla.
0
mutekebbir
(24.07.17)
sıkıcı insanlarla benim de modum düşüyor, sıkıcılaşıyormuşum gibi hissediyorum. ama sevdiğim muhabbetinden hoşlandığım insanların yanında benim de neşem yerine geliyor, esprilere sohbetlere doyum olmuyor. çevremden çok etkileniyorum yani anlık.
0
nıç
(24.07.17)
Sıkıcıyım.
Aslında ondan da emin değilim. Tek bildiğim sıkılmamam. En son ne zaman canımın sıkıldığını hatırlamıyorum.
Tek kelime bulamadım ama çok kelime de bulamadım
0
aychovsky
(24.07.17)
Değilim. Aile icinde, arkadaslar arasında falan en neşeli genelde ben olurum. Sevdigim insanların modunu yükseltiyormuşum öyle diyorlar. Üşengeç degilim ,hareketli bir yapım var. Kendimden sıkılmıyorum. insanların da pek sıkıldığını sanmıyorum, genelde sevilirim. Ama bu yeni tanistigim insanlarin yaninda hemen ortaya cikmaz. Başta soğuk görünürüm hatta.
0
aquarium
(24.07.17)
sıkıyımdır
aynı zamanda bomboş bir insanım.
0
basond
(24.07.17)
evet
0
freebird5406_2
(24.07.17)
Cok degisken, bazen cok sikici olurum bazen de eglenceli. Sikilma konusunda da en son ne zaman canim sikiliyor dedim hatirlamiyorum +1

aychovsky yalan soyluyor:) Sikici falan degil, 7/24 kesintisiz muhabbet edilebilitesi var:)
0
stavro
(24.07.17)
Bazı insanlara göre bazen sikiciymisim.
0
for day to break
(24.07.17)
Yanımda yöremde asabımı bozan biri yoksa çenem düşer, karşımdakini de kıvama getiririm.
0
mslny
(24.07.17)
hayır
0
marul hirsizi
(24.07.17)
Kendi halime bırakıldığımda monoton bir insanım, dolayısıyla da sıkıcıyımdır muhtemelen. Aktif iletişim halinde olduğum kişiler varsa, arar sorar, sohbetimi severler(miş). Biraz girizgahı zor bir insanım sanırım.

Ha, tek kelime kısmını unutuyordum; üşengeçpezemenk.
0
skooma
(25.07.17)
Sevmediğim ya da yakın olmadığım kişilerin yanında suratım beton gibi. Tek kelime konuşmam. Sıkıcı ya da eğlenceli olmam yakınlığıma bağlı.

Tanımlayamam.
0
jazzabel
(25.07.17)
(5)

Beklenen istanbul depremi

meyve parcacikli kadin
İstanbul'da yaşamıyorum. Orda yaşayan akrabam arkadaşım bile yok. Ama bu beklenen deprem beni çok çok korkutuyor. Illa tanıdığım birisi olmasi gerekmez tabi ki korkmak icin. Onlarca şey okuyorum her makaleden her kafadan farklı ses çıkıyor. Bir de size sormak istedim belki aranizda bu konuda çok bil
İstanbul'da yaşamıyorum. Orda yaşayan akrabam arkadaşım bile yok. Ama bu beklenen deprem beni çok çok korkutuyor. Illa tanıdığım birisi olmasi gerekmez tabi ki korkmak icin. Onlarca şey okuyorum her makaleden her kafadan farklı ses çıkıyor. Bir de size sormak istedim belki aranizda bu konuda çok bilimsel şey okumuş kişiler vardır. Ne biliyorsunuz hakkinda?
0
meyve parcacikli kadin
(24.07.17)
istanbulda yaşıyorum 15 senedir deprem bekleniyor diyorlar bişey olduguda yok. geri dönüşüm yapılıyor zaten bence korkulacak bisey yok. oturduğumuz bina 10 yaşında herhalde depreme karşı dayanıklıdır diye düşünüyorum
0
atcapar
(24.07.17)
Bruce
(24.07.17)
İnsanın hesap yaparken en büyük hatası kendi ömründen süre biçerek tarihe yakın ve uzak diye bakması. 4,5+ milyar yıl yaşında dünya için bir insan ömrü süresi, sizin için salisenin değeri kadar. Yani beklenen İstanbul depreminin beklenmesinin bir sebebi var fakat 3 sene sonra, 5 sene sonra demek keseden sallamak olur. Sadece fay hatlarındaki gerilimin artması, bağlı (Kuzey Anadolu Fay Hattı, Arabistan ve Avrasya levhaları vb.) etmenlerin hareketleri gibi şeylerden yaklaştığını ve nerede olacağını anlayabiliyoruz.

Jeoloji mühendisi was here
0
nawar
(24.07.17)
deprem uzmani muhendisim.
tarihsel surec goz onune alindiginda istanbul'da yikici depremler olmustur. 1894'de kapalicarsi'nin bazi kisimlarinda dam cokmus, enkaz altindan oluler cikmis. (kucuk bir cocuk enkazdan kurtarilmis).
tarihi yarimada'da yapilarda hasar olmus, yikimlar olmus.
kucukcekmece'de yikim rapor edilmis, avcilar'da toprakta yarilma rapor edilmis.
bunlar son gordugumuz 1999 depremlerinde olmadi, yasanmadi.

yapilarin durumunda, kalitesinde 99'a gore duzelme oldugu muhakkak. ancak yag lekesi gibi kontrolsuz buyumus, karman corman ustuste yigilmis bu kentin depremde nasil davranacagi kestirilemiyor. milyonlarca insan afet durumunda nasil yardim arayacak, nasil hastaneye, postaneye, eczaneye ulasacak? epey calisma var, ciddi emek var, ama soru isareti de cok var.

onerebilecegimiz, evinizi uzmanlara kontrol ettirip, gereken onarim, guclendirme vs. onlemleri almaniz. deprem cantasi, acil durum plani gibi konularda hazir olmaniz.
ancak bireysel olarak depreme tam hazir olmak mumkun degil, misafirlikte, iste, yolda, gezmede vb. yikici bir depremde basiniza gelebilecekleri birey olarak cozemezsiniz. burada ancak gerekli idari mekanizmalara baski yaparak, kamuoyu olusturarak cozum bulunmasina yardimci olabilirsiniz.
not: 99'da arkadaslarimi yitirdim, kendi adima nacizane birseyler yapmaya calistim, ama yetmedi. umutsuzluga kapilip yurt disina gittim. ama sevdiklerim hala orada. bu da boyle.
0
viva paulista
(24.07.17)
lebenlius
(24.07.17)
(6)

Bu nerenin parası (kiril içerir)

Bruce
Harflerden çıkarmaya çalıştım ama intermetim yetmedi, muhtmelen türki cumhuriyetlerden gibi duruyor.
Harflerden çıkarmaya çalıştım ama intermetim yetmedi, muhtmelen türki cumhuriyetlerden gibi duruyor.
0
Bruce
(24.07.17)
hizliresim'e yükleyip link atabilirsin daha hızlı olur
0
burya
(24.07.17)
rus parası bu, eskilerdendir muhtemelen. sağ üstte "rusya bankası'nın banknotu" deyor
0
der meister
(24.07.17)
@der meister, değeri var mı peki, antika ya da reel olarak?
0
🌸Bruce
(24.07.17)
o konuda bilgim yok ama antika değeri olduğunu hiç zannetmiyorum, çünkü sovyet parası bile değil. 91'den sonra basılmış olduğu için rusya'da halihazırda çok fazla insanın elinde vardır diye düşünüyorum, antika olarak değeri yoktur. şu an bu para tedavülde değil, öyle bir şey oluyorsa en iyi ihtimalle bunu verip şu an geçerli 50 rublelerden alabilirsin sanırım, o da 3 lira falan yapıyor. koleksiyonda tutmak için güzel bir parça olabilir ama antika ya da reel değeri yok denebilir.

ha yine de ben sadece fikir yürüttüm, kesin bilgim yok, yanlış yönlendirmeyeyim.
0
der meister
(24.07.17)
50 ruble

1997-2010 arasındanmış.

media2.allnumis.com
0
jugador
(24.07.17)
Bende 1200lerden kalma bizans parası vardı o para etmiyordu kanks boşver
0
glamdr1ng
(24.07.17)
(27)

kuaföre çemkirme? sorusu (capsli)

manuel mandalina
Kızlar, cuma günü saçımı perma yaptırdım. 24 saat yıkama, sonrasında istediğin gibi yıkayıp kurutabilirsin dedi kuaför. Ben yine de kıvırcık saç için olan bakım ürünlerinden aldım. İlk yaptırdığım gün saçta bi kaç düz yer kaldığını gördüm ama fazla takılmadım, kuaför şekillendirirken düzleşti herald
Kızlar, cuma günü saçımı perma yaptırdım. 24 saat yıkama, sonrasında istediğin gibi yıkayıp kurutabilirsin dedi kuaför. Ben yine de kıvırcık saç için olan bakım ürünlerinden aldım. İlk yaptırdığım gün saçta bi kaç düz yer kaldığını gördüm ama fazla takılmadım, kuaför şekillendirirken düzleşti heralde diye düşündüm.

Dün akşam ilk kez yıkadığımda, saç bi kaç tutam dışında bayaa eski haline döndü (ilk halinin fotosu yok ama bildiğiniz bonus gibi olmuştu ve sevmiştim). İlk kez böyle uzun vadeli ve maliyetli bi işlem yaptırdım, sorum: kuaföre ne şekilde döneyim? Arada saç kestirmek için gittiğim bi yer burası, fazla samimiyetim yok. Arayıp tepkisine mi bakayım, yoksa çıkıp gidip, gösterip, düzeltmesini mi talep edeyim? Hemen tekrar yapacak olsa da saç zarar görür herhalde di mi? Yardım pls :/
0
manuel mandalina
(23.07.17)
Kalk git direkt göster. Bu perma değil ki evde ormussun de acmissin gibi duruyor. İnkar edecek bisey yok ortada.
0
elorelia
(23.07.17)
Kalk git göster +1

Kıvırcık saçlı biri olarak şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Kullandığınız şekillendiriiclere göre saçınızın dalgası çok değişir. Jöle ile başka köpük ile başka briyantin ile başkadır. Saçınızı görmek istediğiniz halinde gösteren şekillendiriciyi bulmak doğal kıvırcıklar için bile zordur. Henüz yeni olduğunuz için belki de saçı nasıl şekillendireceğinizi size uygun ürünü bilemediniz. Bunu da göz önünde bulundurun lütfen. Çünkü kuaförlerde gerçekten güzel bonus dalga yapan ürünler var. Vigo ile köpükle vs. yapıyorlar. Biraz da zaman tanıyın derim ben. Çünkü saçınız doğru ürün ve taramayla yapılmamış göründü bana.

Kişisel önerim saçlar ıslakken duşta taranmalı sonra bir daha hiç taranmadan şekillendirmeli ve öylece kurutmalısınız. Kıvırcık saç bile yıka çık kadar kolay değilken röfle daha da zordur diye düşünüyorum. Yine de süreci giidp kuaförle görüşün.
0
medre
(23.07.17)
Bence gidip göster ama tekrar bir işlem yaparsa o saçlar yanık yanık yoluk yoluk olmaz mı :( Belli bir süre sonra yeniden perma yapsın, ama o nasıl garantiye alınır onu bilemedim.

Kuaförün beceriksizliği bir yana ben bu halini de beğendim. Vigo ile falan kurutulursa daha da dalgalı, hoş olur.
0
hair freak
(23.07.17)
@elo, aynı öyle görünüyor gerçekten.

@medre, yıkama, bakım ve kurutma işini kuaförün gösterdiği ve tarif ettiği biçimde yaptım. Hatta o özel bir ürün kullanmana gerek yok demişti, ben onun kullandığı ürünlerden de aldım. Vigoyla kurutmayı gösterirken, kullanma amacının havayı dağıtarak vermek olduğunu, kıvırcık yapar gibi çevirerek değil, yalnızca kurutma amaçlı sabit tutmam gerektiğini söyledi mesela.
0
🌸manuel mandalina
(23.07.17)
zirrealist
(23.07.17)
bunu yapan adamın düzeltmesine de çok güvenmem ben olsam. arayıp telefonla bi görüşün yine de, gitmeseniz bile haberi olsun.
0
aşksız prens
(23.07.17)
@hair, bu halindeki sorun şu; saçımı kendi halinde kurumaya bıraktığımda da bu kadar dalgası var zaten, benim amacım homojen ve daha kıvırcık bir görünüm elde etmekti ama bu sefer arkalar eskisi gibi, yalnızca tepesinde bir tutam ise ince kıvırcık oldu.
0
🌸manuel mandalina
(23.07.17)
Yani bildiğin tutmamış bir perma bu o zaman, mutlaka göstermelisin ama aşksız prens de çok haklı, tekrar yaptığından nasıl medet umacaksın? Kuaför yanaşmayacaktır ama iade alabilmek en hayırlısı olacak gibi duruyor. Kendi maliyetini alsın en fazlası, kalanı iade etsin.
0
hair freak
(23.07.17)
1.Sacinizda boya gibi islem var miydi perma oncesi? Islem gormus saclarda perma tutmuyor.
2.sac sarilirken ince ince mi sarildi kalin kalin mi? Kalinsa su dalgasi gibi duruyor inceyse zenci kivircigi. Sizinkisi kalin sarilmis galiba. Ama yine de tutmamis.
3.kokulu bir kimyasal mi kullandilar yaparken? Kokusuz/organik artik ismi her neyse o pek iyi tutmuyor. Belki kullanilan malzeme sikintilidir.
4.keske saci yikamak icin acele etmeseydiniz.
5.islemden sonraki gunlerde saca toka vs taktiysaniz o da etkiliyor. Toplanmadan durmasi gerekiyor sacin.
6.gecmis olsun.
7.islemi tekrarlatmayin perme deli gibi dokuyor ve yakiyor saci.
0
nax
(23.07.17)
Perma çok zararlı saça yeniden yaptirma yakabilir saçını kuaför. Medrenin dediği gibi bir süre özel ürünlerle idare et. Bir kaç ay sonra iyi bir kuaföre yaptır.
0
old possum
(23.07.17)
@nax,
1. Hiçbir işlem yoktu.
2. Başta ben su dalgası gibi bişey istemiştim. Kısa saça olmaz, istersen klasik ince perma yapabiliriz dedi, ben de kabul ettim. En incenin bir kalını ile sardı, arkanın alt kısımları kısa diye en ince ile sardı. İlk sonuç bayaa da hoşuma gitmişti.
3. Çürük yumurta gibi kokan çok keskin buharı olan bi kimyasal kullandı.
4. Saçı 24 saat sonra yıkayabilirsin dedi. Yıkadığımda 30 saati geçmişti ama dediğim gibi düzlüklerin bir kısmı yıkamadan önce de mevcuttu.
5. Toka gibi bişey takmadım hiç.
6. Teşekkür ederim.
7. Peki. Ama tepede çok kıvırcık ve gerisi dalgalı tuhaf bi saçım oldu :/

Tanıdığım ve gördüğüm kadarıyla kuaför yetkin ve becerikli birisi. Bana kalırsa ilaçla ilgili bi noktada bi sorun oldu. Benim fikrim; bu işlem eski moda ve artık pek yaptırılmayan bişey ya, ilaç bozulmuş falan olabilir belki.
0
🌸manuel mandalina
(23.07.17)
büyük ihtimalle olay kimsasal yüzünden 5 yıl once yaptırmıştım. alerjik biriyim saç derim çok kaşındı diye daha o aksam yıkadım saçlarımı. buna rağmen bozulmadı 1 yıl sonra bile su dalgasi gibi kullandım saçlarımı.
0
kuzey li
(23.07.17)
ya çok alakasız olacak ama bence çok güzel olmuş saçın kullan böyle işte ne güzel?
0
evde liyakat kalmamis
(23.07.17)
@e bana, ben de tam senin gibi düşünüyorum. Kıvırcık ya da homojen dalgalı bişey beklerken tepesi kıvırcık koyun gibi oldum :D özellikle arkası bayaa düz oldu.

Ben saç uzatmaya dayanamayan birisiyim. Saçım iri dalgalı olduğundan ara boylarda çok tuhaf sağa sola meylediyor, öyle olunca fön gerekiyor, ben de düz saç sevmediğimden az uzayınca hemen kestiriyorum. Dedim ki bi permayı deneyeyim, beğenirsem uzatmama da yardımcı olur belki. Kuaför, sana perma olmaz, keselim deseydi de çok takılmazdım, saçıma acımam yani. Ama bu işlem+bakım malzemelerine 300 küsür lira para verdim, dolayısıyla şu an parama daha çok acıyorum :p
0
🌸manuel mandalina
(23.07.17)
@liyakat, fotodan çok anlaşılmıyor sanırım ama tepesi çok komik xD
0
🌸manuel mandalina
(23.07.17)
Sevgili kızlar, fikirleriniz için çok teşekkür ederim. Genel görüşe göre tekrar yaptırmaya girişmiyorum öyleyse. Kuaföre gidip gösteriyorum, ısmarlarsa bi bardak soğuk su içip çıkıyorum, okey midir?
0
🌸manuel mandalina
(23.07.17)
Adama git göster + 1, En azından ne yapamadığını bilsin. Yendien perma yapılırsa saçı ele alma ihtimalin var, o yüzden en az bir süre beklemesi gerek. O sürede saçına ne iyi geliyorsa onunla bakım yapabilirsin. Örneğin, argan yağı gibi şeyler bazı insanlara iyi geliyor, beni hatır hutur kaşındırtıyor. Belki de bir saç bakım merkezine gidip orada bir bakım yaptırabilirsin, olmadı internetten ya da buradan güzel tarifleri olan birileri vardır kesin.

Zamanında su dalgası yaptırmıştım. Saçın gerçekten su dalgası için kısa duruyor, suyun dalgası gelemeden saç biter zaten. Ben omuzdaki saçla gittiğimde 'Oooo, dalgalık yer yok, uzat gel' demişlerdi; sutyen hizasına kadar uzatıp gitmiştim. Kıvırcıklaşınca, kalın kıvırcık, su dalgası olmasına rağmen omuz hizama çekti saç. Yıkayınca 10 santime yakın uzuyordu, kuruyunca o 10 santim geri çekiliyordu. Düze yakın bir saçım olduğu için de 48 saat yıkama demişlerdi, ben 3 gün beklemiştim. Yine de ön kısmında bir parça düz kalmıştı. Orayı kendim akşamları bigudi ile kıvırıyordum. Eğer saç yapımız benzerse, saçın perma için de kısa duruyor biraz. Kıvırcıklaştıkça yuvarlaklar saçı iyice kısaltıyor. Muhtemelen bu saçın yapısına da bağlı bir şeydir ama benim gibi bir saçın varsa sıkı perma yapılırsa bu sefer de Afro gibi olabilir. Arada derede bir şey yapılması lazım. Bu yüzden, bunu şu açıdan fırsat olarak da görebilirsin aslında: Adama gidip çemkirebilirsin '1 ton para verdim, hiçbir halt olmadı' diye. Ya parasını geri isteyebilirsin ya da bir zaman sonra yeniden yapmasını isteyebilirsin. İkinci sefer yaptıracağında biraz daha uzar ve istediğin kalınlıkta yaptırabilirsin ama başka birine yaptırsan daha iyi. Bu adam ikinci kez tutturamazsa bir de onunla uğraşma, saça yazık ama paran da gitmesin istiyorsan, adamdan daha sonra randevu da alabilirsin.

Edit: Uzun istemiyormuşsun saçı. O zaman şu bir seçenek olabilir. Adam gidip çemkir, en azından senden sonra gidene '48 saate kadar' desin. Hani, hiç olmazsa o kurtulsun. Belki adam sana bakım yapar bir sonraki su dalgası için ya da bedavaya keser.

Edit2: Benim de daha öncesinden hiçbir işlemim yoktu, sadece saçım kıvırcık olsun diye gitmiştim.
0
aychovsky
(23.07.17)
Çaki saçı gelmiştir diye kapıya asmasın bari :/
0
Bruce
(23.07.17)
@ayço, saçıma daha önce hiç işlem yaptırmadım, sanırım bu yüzden permadan sonra da fena durmuyo, yıpranmış gibi değil. ben de su dalgası istiyordum aslında, hatta bu boydaki saça olur mu diye duyuru da açmıştım. kuaför de olmaz dedi ve ben de perma yapmasını istedim. hatta ilk o tepemde toplanmış görüntüsü de gayet hoşuma gittiydi. ama daha o aşamada bile bazı yerleri ve uçları düzdü zaten, hiç çok kıvırcık olmadı.

verilen öneriler sonucunda ben de senin dediğin gibi yapmayı düşündüm. adamın beceriksiz olduğunu düşünmüyorum aslında, muhtemelen ilaç bozuk olduğundan falan tutmadı. ama sonuçta uzman olan o ve ben ödediğimin karşılığını alamadım bu tabloda. saça takıntılı biri olsa oturur ağlardı belki ama ben şu an verdiğim paraya acıyorum daha çok.

özetle gidip sonucu göstericem ve ileride ücretsiz bi işlem yapmasını talep edicem öyleyse.
0
🌸manuel mandalina
(23.07.17)
Krdş perma demişsin ama bu Yıldız Tilbe'nin uyandıktan sonraki saçı.

Eğer kuaförün vadettiği şey saçlarının dalgalı olmasıysa bence kuaföre dava bile açabilirsin.
0
dissendium
(23.07.17)
Bence adama gidin, paranızı geri isteyin. Bağırın çağırın. Sizi her yerde ifşa ederim diyin. Adam resmen yüzsüz gibi 300TL'nizi alıp, saçınıza hiçbir şey yapmamış. Bu resmen adam kandırmaya girer. "Paranın üstüne soğuk su içerim." gibi tavırlara girmeyin. Biraz hakkınızı arayın. Böyle yaklaşımlardan ötürü, kuaförlerin hepsi tepemize çıkıyor.
0
agluna
(23.07.17)
@diss, dün gece yıkadıktan sonra bakım kremi sürüp, kurutup yattım.
fotodaki de yataktan kalktığım hali zaten, üzerine tekrardan şekillendirme falan yapmadım. derdim dağınıklığıyla değil de yeteri kadar kıvırcık olmamasıyla ilgili aslında. bu nedenle ekstra bi işlem uygulamadan çektim fotoyu.
0
🌸manuel mandalina
(23.07.17)
@agluna, aslında tam dediğin tipte hakkını arayan biriyim ben de. fakat bu adamın kesiminden ve genel tavrından memnunum aslında. sanırım bu işlemde talihsiz bişeyler oldu. bu nedenle işin raconunu öğrenmek istiyorum, duyuruyu açma sebebim de bu aslında. röfle, gölge gibi maliyetli işlem yaptırıp beğenmeyen bi ton insan oluyor. bunların hepsi, üstüne bi kere daha yaptırdığında saça zarar veriyor duyduğum kadarıyla. özetle çözüm için ne yapmak gerekir bilemedim.

parayı istesem tuhaf bi durum olacak ve bi daha gitmemem gerekecek sanırım. yine en uygunu, gidip konuşup ileride ücretsiz işlem talep etmek gibi görünüyor sanki.
0
🌸manuel mandalina
(23.07.17)
Nasıl gelişmeler?
0
hair freak
(26.07.17)
bilemedim ama güzel olmuş bence..
0
secrex
(26.07.17)
Dalgalı saça sahip olarak 2-3 kez perma yaptırmışlığım var ve 1 aya kadar çok Kıvırcık olur hiç sevmem. 1 ay sonrası çok tatlı Kıvırcığa dönerek neredeyse 2 yıla kadar kıvraklığı sürer. Su dalgası yapmış resmen! Perma pahalı bi işlem ve mutlaka zaman geçirmeden git 20 gün sonra telafisini yapsın, o kadar zararlı olmaz. Bu arada saçının normalde yapısı nasıl? hiçbi şey kâr etmeyen düz saça sahipsen ancak öyle bu sonuç olur.
0
mslny
(27.07.17)
@mslyn, saçım iri dalgalı. Daha şekilli dursun diye bu işlemi yaptırdım sözde. Bugün kuaförle konuştum, sonuca dair yeni duyuru açtım.

www.eksiduyuru.com
0
🌸manuel mandalina
(05.08.17)
(6)

Avrupa'da Ucuz Tatil Mekanları

bos gezenin bos ustasi
Hafta sonu kaçmalık ülke ve şehirler arıyoruz eşimle.İsveç'te yaşıyorum, vize dert değil, polonya, çekya, Bulgaristan, romanya vs. Gidip görmüş arkadaşlar varsa önerileri bekliyorum.Stockholm, Göteborg vb bir yerlerden uçacağımızı hesaba katarak maksimum 2-3saatlik uçuş yapabiliriz çok fazla uzaklar
Hafta sonu kaçmalık ülke ve şehirler arıyoruz eşimle.

İsveç'te yaşıyorum, vize dert değil, polonya, çekya, Bulgaristan, romanya vs. Gidip görmüş arkadaşlar varsa önerileri bekliyorum.

Stockholm, Göteborg vb bir yerlerden uçacağımızı hesaba katarak maksimum 2-3saatlik uçuş yapabiliriz çok fazla uzaklara göndermeyin lütfen :) bir de iskandinavya olmaz arkadaşlar otel, yeme içme, toplu taşıma ağır pahalı.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.07.17)
polonya ve çekya iyidir,
krakow - prag
0
luchetti
(21.07.17)
Çernobil nasıldır? Gidip göresimiz var ama, bilgisi olan var mı?
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(21.07.17)
Belgrad. Markette 33lük biraların 1 liraya geldiğini hatırlıyorum. Toplu taşıma bedavaydı zaten.
0
Mcfly
(21.07.17)
İsveç'te yaşıyorsanız her ülkeye kaçamak yapabilirsiniz. Ama Çernobil aklıma en son gelirdi herhalde :) Avusturya Alpleri, Süd Tirol, Bayern eyaleti Almanya, ne bileyim yine Almanya Kuzeyi olabilir. Zevkinize kalmış
0
burya
(21.07.17)
ekonomik olarak cok rahat degiliz o nedenle 2000 kron alti bir seyler bakiyoruz acikcasi. cok bunaldik aslinda tatil bile yok ama hafta sonu belki cumadan pazartesiye esneterek bir seyler yapabilirim.
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(21.07.17)
(bkz: kotor)
0
Bruce
(21.07.17)
(49)

Çocuğunuz olsun istiyor musunuz?

arockm
Merhaba, çocuk yapmak istiyor musunuz?
Merhaba, çocuk yapmak istiyor musunuz?
0
arockm
(21.07.17)
evet
0
seyduna6687
(21.07.17)
prensipte evet ama bu şartlarda sağlıklı bir birey yetiştirmek gözümde büyüyor.
0
zgrydn
(21.07.17)
10 sene sonra olabilir ama ebeveyn olmaya uygun muyum, emin değilim.
0
fragile lady
(21.07.17)
Maddi durumum iyi olursa yapmak isterim.
Olmazsa yapmayı düşünmüyorum.
0
mutekebbir
(21.07.17)
Turkiyede dogup buyuyecekse hayir sanmiyorum ki umarim oyle olmaz. Aksi halde belki evet. Ama daha cok var.
0
qazaqwsx
(21.07.17)
yakin zamana kadar sicak baktigim bir fikirdi, evlenirsem isterim diye dusunuyordum ama artik pek emin degilim, bilmiyorum. millet gencken istemez, ben ergenken falan cok istiyordum buyuyunce istemez oldum.
0
der meister
(21.07.17)
istiyordum oldu 2 tane hem de :) ikiz değil yani. 2 sene arayla :)
0
burya
(21.07.17)
evet isterim
0
rayde
(21.07.17)
çok seviyor ve istiyordum 2 seneye kadar, 2-3 ay kedi baktıktan sonra çekilecek sorumluluk olmadığına karar verdim. Büyük konuşmuyorum ama bu ara istemiyorum.
0
piremses
(21.07.17)
hayır.
0
fosforlu cevriye
(21.07.17)
şu an için hayır.
0
elorelia
(21.07.17)
Dear gibi düşünüyorum sanırım. Evliliğe mesafeliyim ama kendi çocuğum olsun isterim.
0
sytemofadownmanyagi
(21.07.17)
Hiç istemiyorum.
0
sopiro
(21.07.17)
Bir kızım bir oğlum olsun, başka bir şey istemiyorum.
0
yirmisantim
(21.07.17)
evlilik istemiyorum ama çocuk isterim.
bir kızım olsa güzel olurdu. ama oğlum olur kesin.
0
cabiday
(21.07.17)
Bazen
0
Sandman
(21.07.17)
belki bir gün olur ama olmayabilir de. en azından şu an için kendimi bir baba olarak kuramıyorum kafamda. yani "babba" diyerek üzerime doğru yaklaşan bir şey... pff, gelme lütfen. git. geri git!

her neyse, olacaksa da bir kız bir erkek olsunlar.
büyük olan kız olsun, öbürüne ablalık etsin.
benim gibi erkek kardeşiyle gün aşırı hayvanlar gibi kafa göz yarmalı, vücut mosmor etmeli kavgalar edip büyümesinler.
0
filteria
(21.07.17)
açıkçası sıfırdan insan şekillendirme fikri hiç fena gelmiyor bana, büyük çaplı, ciddi ama ilginç bi deney gibi. deneyin kötü gitmesi halinde deneği ortadan kaldıramayacaksın tabii, hatta kontrolden çıkıp insanlara tehdit oluşturması filan... aslında bu açıdan da ayrı bi eğlenceli, frankenştayn misali aşsldas

neyse ki henüz o sosyopatlık seviyesine erişemedim heheh. ama bundan geri kalan kısımlar da hiç ilgi çekici değil, o yüzden istemiyorum diyebiliriz. ama yapıcam mı, %90 evet; el mecbur.
0
Bruce
(21.07.17)
çok istiyordum ama artık o kadar emin değilim.
0
pinkpeony
(21.07.17)
prensipte evet, ama sürekli aklıma okul masraflarını getirip iptal ediyorum.
0
prezarlatif
(21.07.17)
hayır. mecbur yapmak durumundayım ya da eşimi boşayacağım :')
0
pide
(21.07.17)
Evet. Cok cok cok istiyorum. Bebekleri cocuklari cok seviyorum. Bir yegenim ilkokulun ilk yillarina kadar nerdeyse benimle buyudu.

@dear god make me a bird, + 1

edit: @cabiday da + 1
0
runagain
(21.07.17)
Cok calisacagim bir isim olmazsa ve cocuguma zaman ayirabileceksem ve maddi olarak ona iyi bir egitim ve cevre sunabileceksem evet ama Turkiye'de bu sartlar cok zor. Egitime para versem bu kez cevreyi nasil kontrol edebilirim bilmiyorum.
0
Traveller
(21.07.17)
bilmiyorum. çocukları çok seviyorum, ilerde evlenirsem evlatlık da edinebilirim fakat çocuk doğurmak nasıl bir his merak ediyorum sanırım.
0
kismisolungac
(21.07.17)
Kesinlikle hayır.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(21.07.17)
istemiyorum. evliliğe de karşıyım ama milyonda bir ihtimal olup o "ruh eşi" dediğin insan çıkarsa evlenilebilir ama çocuk hayır. hoş, ruha da inanmam.

ölümden hepimiz korkuyoruz değil mi? ölümün dehşetli olmayanı da yok, can vermek her şekliyle çok zor. patlama vs. gibi şeylerde saniyenin yüzde biri sürede can veren insan çok çok az ve istisna.
bir insanı daha bu dehşete, ölüme mahkum etmek hakkın olan bir şey mi sence?

diğer yönden, hayat baya sıkıcı bir şey. klişelere girmiyorum. ayrıca sırf senin sikinden çıktı diye senden apayrı gelişecek bir insanın tüm sorumluluklarını üstleneceksin, hayatının en büyük sorumluluğu o olacak.

son olarak, bebek ağlamasından nefret ettiğim kadar çok az şeyden nefret ediyorum. hiç gerek yok, üremek ayak takımının tercihi bu yüzyılda.
0
neil manke
(21.07.17)
arkadaşlarımın çocuklarını gördükçe daha da uzaklaşıyorum çocuk fikrinden, normalde tam tersinin olmasını beklerdim.

hala keyfime fazlasıyla düşkünüm sanırım. terazide daha ağır basamadı.

bi de, her insanı bir gün yakalayan "bir proje olarak çocuk olayı" da daha yok bende. şimdilik büyük projem işim çünkü. yeteri kadar meşgul edip tatmin duygusu sağlıyor.
0
treamorg
(21.07.17)
Istiyorum. Korkuyorum ama isterken de. Bir seyi cok isteyince ya olmuyor ya da olunca sonu iyi olmuyor. Yavrum olacaksa saglikli olsun, buyudugunu gorebileyim.
0
lamira
(21.07.17)
@lamira, senin çocuğun vardı ama? duyuru hediyeleşmesinde konuşmuştuk, enteresan.

cevap: hayır.

edit: özelden mesaj attım lamira.
0
dedimmidemedimmi
(21.07.17)
çocukları sevmem. çok ses yaparlar, baş ağrıtırlar ve sabır zorlarlar.
0
sporty
(21.07.17)
genel olarak çocuk sevmeyen, çocuk gürültüsünden ve şımarıklığından rahatsız olan biri olmama rağmen, istiyorum.
0
blatta hiberna
(21.07.17)
istiyorum ama önce kendimi buyutmem lazım. yaş 30 oldu hala yakın ilişki ve evlilik korkum var.
0
river song
(21.07.17)
Istiyorum. Ama bu ulkede degil. Bencillik yapmaya gerek yok.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(21.07.17)
çocukları seviyorum ama kendi çocuğum olmasını pek istemiyorum.
0
nothing in my way
(21.07.17)
dedimmidemedimmi ve blue serenity, cocugumu kaybettim ben.
0
lamira
(21.07.17)
hem evet hem hayır. yani hayır basmasındaki en önemli sebep: kendinden vazgeçmek, artık sen, her alanda ön planda değilsin. Herkes nasıl kolay bu kadar kendinden vazgeçebiliyor bilmiyorum o yüzden. Çocuğun doğumundan büyümesine her anı mucizevi ve bunu far etmek bir yanı isyanla karşılamaktan çok korkuyorum. Ama dünyaya baba olmak için gelmiş bir adamla evlenme arefesinde oldukça fikrim değişiyor. O kadar çok omuzda çocuk taşımalık ki. Diğer yandan sadece çocuğun ilk 5 yaşına kadar hayal kurabiliyorum. Annem hep toprağa girinceye kadar der hep bu yolculuk. Bense onu öyle bir hale getirmek istiyorum ki her an ben yokmuşum gibi hazır olsun hayata. Öyleyken böyle işte.
0
pochina
(21.07.17)
40 yaş civarı hayatımı şöyle bir toparlayıp evlat edinmek isterim. bakalım.
kendi çocuğum olması konusunda hiç hevesli değilim. dünya yeterince kalabalık.
0
sibertenik
(21.07.17)
Evet çok istiyorum
0
beyaztenlikiz
(21.07.17)
1 tane yaptım ben. Belki ilerde 1 tane daha olabilir.
0
battal gemalmaz
(21.07.17)
bir iki seneye kadar asla istemediğimden o kadar emindim ki. son zamanlarda ulan çok istiyorum galibaya evrildi bu konuda fikrim çocuklarla haşır neşir oldukça. maddi olarak korkunç durumdayım, işim yok, evim yok, sırtımı yaslayabileceğim bir babam veyahut zengin bir kocam yok ama galiba orta karar bir stabilitede çocuğu koyarım. itiraf gibi itiraf, anne olmayı çok istiyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(21.07.17)
İlkel benliğim ve egom birlik olup isteyecekler bir gün ama şu an değil. Muhtemelen evleneceğim kişi çocuk isteyen bir profil olacak.
0
fallopian
(21.07.17)
Normalde istiyorum ama adeta birer küçük canavar kuzenlerimi gördükçe kararsız kalıyorum. Kendi hayatımdan vazgeçmek için henüz hazır değilim. En verimli yaşlarımda verimimi düşürmek istemiyorum. Çocuk büyük sorumluluk demek. Şimdiki nesil 30 yaşına kadar üniversite okuyor. Çocuklara bu süreçte maddi ve manevi olarak destek olmak zengin olunsa bile aslında çok zor. Çocuğun cebine para koyunca işler hallolmuyor. Ki o parayı verebilmek de büyük emek istiyor.
0
dissendium
(21.07.17)
Bismillah NO!
0
l arrache coeur
(21.07.17)
Kesinlikle istemiyorum. Çocukları zerre kadar sevmem zaten. Bütün hayatımı bana bağımlı bir insana adama fikri de korkunç geliyor.
0
ms brownstone
(22.07.17)
Cocuklari cok severim ama cocuk sahibi olma istegim yok. En azindan su an icin yok. Tr sartlari falan degil mesele, cocuk sahibi olmak istemiyorum.
0
stavro
(22.07.17)
Evet, istiyorum.
0
MiraTaurus
(24.07.17)
Arkadaşların çocuklarını ya da yolda şirin bi çocuk gördüğümde ben de yapıcam diye hevesleniyorum. ama bi tanesiyle bi saat vakit geçirince sıkılıyorum ve çıldırıyorum. belki kendim yaparsam öyle düşünmem.
bi de kendimden bi parça olma fikri güzel geliyor. sonuçta benden çıkacak o şey. bi taraftan da çocuk bu, atsan atılmaz satsan satılmaz. eşya değilki. sürekli bana muhtaç birinin varlığından rahatsızlık duyarım gibi geliyor.
0
moratoryumkisilik
(24.07.17)
istiyorum ama bazen de bir çocuk büyütmek için fazlasıyla yorgun olduğumu düşünüyorum.
0
for day to break
(24.07.17)
istemiyorum. sebep çocukla uğraşmak istemiyorum.
0
sckxyss
(24.07.17)
(5)

Anneye almalıl telefon

fosforlu cevriye
Merhabalar,Böyle duyurular sıkmış olabilir ama annem Bodrum'da telefonu bozulmuştu. İlk neyse bakalım falan demiştik ama deprem olunca hemen alalım dedik. F/p olarak kamerası çok iyi 2500-3000 civarı önerilerinizi alabilir miyim? Bozulan telefon Nokia idi. Kamerası iyi olduğu için çok seviyordu.
Merhabalar,

Böyle duyurular sıkmış olabilir ama annem Bodrum'da telefonu bozulmuştu. İlk neyse bakalım falan demiştik ama deprem olunca hemen alalım dedik. F/p olarak kamerası çok iyi 2500-3000 civarı önerilerinizi alabilir miyim?

Bozulan telefon Nokia idi. Kamerası iyi olduğu için çok seviyordu.
0
fosforlu cevriye
(21.07.17)
iphone 6s
0
himmet dayi
(21.07.17)
iPhone kamerası sanki çok iyi değil gibi mi diye tereddüt ediyoruz. Kendime olsa iPhone alıp geçicem ama annem kameraya çok önem veriyor. O yüzden iPhone dan başka iyi kameralı 2500 3000 arası telefon bulunur mu dedim
0
🌸fosforlu cevriye
(21.07.17)
galaxy s7 ya da s7 edge, kıvrıklık olayına göre tercih sizin. üzerine yeni bir nesil çıkmasına rağmen piyasadaki en iyi fotoğrafları çekenlerden biri. gerçi o fiyata alacağın her telefonun kamerası iyi, illa en ince detayına girmek istiyorsan telefon kamera incelemelerine bak. hepsinin kendine has özellikleri oluyor, kimi keskinleştiriyor detayları açığa çıkartıyor ama düşük ışıkta kötü görünüyor. kimi yumuşak çekiyor, detay kaçırıyor ama düşük ışıkta noise'lar göze batmıyor. ayrıca oyuncakları var çoğunun, kimi optik zum diyor kimi geniş açı diyor, kimi renk doğruluğu için ayrı sensör koymuş, kimi siyah beyazı çok iyi çekiyor.

overall performans açısından s7 ya da edge tatmin eder, kamera harici de iyi telefon.

aşağıda konusu açılmış, kendi fikrimi belirteyim: dxomark fotoğraf gibi estetik meselesi bir konuya tamamen dijital ve matematiksel yaklaşan bir site, o yüzden sadece oradaki sayılara bakmamak lazım. birebir karşılaştırmalı htc 10'un çektiği fotoğraflara bak bi de s8'e bak, dediğimi anlarsın.
www.youtube.com
0
Bruce
(21.07.17)
shenergy
(21.07.17)
kamera konusunda övünen marka-model huawei p9 ve p10.
0
8kobe8
(21.07.17)
(24)

Döneyim mi? (Depremle ilgili)

yalnizliktan devren kiralik
Günaydın. Marmaris'te tatildeyim. Odaya girmedim depremden beri. Annemle yalnızım. Korkuyoruz. Dönelim diyoruz burada herkes bize yeniden olmaz, korkmayın diyor. Ne yapalım biz? Yeniden o şekilde uyanmak istemiyoruz. Otele peşin ödedim, 2 günümüz kaldı 23'ünde dönüyoruz. 1040 TL boşa gitmiş olacak.
Günaydın. Marmaris'te tatildeyim. Odaya girmedim depremden beri. Annemle yalnızım. Korkuyoruz. Dönelim diyoruz burada herkes bize yeniden olmaz, korkmayın diyor. Ne yapalım biz? Yeniden o şekilde uyanmak istemiyoruz. Otele peşin ödedim, 2 günümüz kaldı 23'ünde dönüyoruz. 1040 TL boşa gitmiş olacak. Bugün çıkarsak otelden bu parayı geri alma şansımız var mı?
Ege'deki herkese geçmiş olsun.
0
yalnizliktan devren kiralik
(21.07.17)
Dönmeyin.
0
sutlu nescafe
(21.07.17)
dönmeyin +1
0
prodeq
(21.07.17)
yeniden böyle bir deprem olmaz mı diyorsunuz, biz daha hiç uyumadık o odada yeniden nasıl uyuruz korkmadan :(
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(21.07.17)
Deprem zaten şiddetli olunca tekrar aynı yerde hemen olmuyor.
dönmeyin bence de. geçmiş olsun.
0
innerbliss
(21.07.17)
daha büyüğü tekrar edeceğini ben de düşünmüyorum. ege'nin fayları kırıklıdır, o bölgede olabilecek en büyük depremlerden biri oldu zaten.
0
whatdreamsnevercome
(21.07.17)
bu akşama da bilet aldım 23 temmuzdaki biletlerimi de yeniden aldım otelin paramı geri vermesi durumuna göre plan yapacağım çok kötü durumdayım şu an
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(21.07.17)
ankara <3 :(
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(21.07.17)
Şöyle düşün; biz İzmir'de neredeyse her gün sallanıyorduk, ki tekrardan başladık sallanmaya, ama gitmedik bir yerlere..

Olacak her yerde olur. Mis gibi 2 gün daha tatiliniz varmış. Gidin sahile, girin denize rahatlayın biraz.
0
ondkz
(21.07.17)
ankaralı olduğum için depremle ilgili neredeyse hiç bilgim yok mesela denizdeyken deprem olsa ne olur deniz ikiye ayrılır falan diyorlar. psikolojim bozuldu.
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(21.07.17)
Ege bölgesi bir senedir zangır zangır zaten. Herkes alıştı bir şey olmuyor. Yıkılan bina falan da olmadı pek. Eski köy evleri anca...

Dönme manyak mısın napıcan allahın kuru ankarasında?
0
alperz
(21.07.17)
Orada yaşıyor olabilirdiniz. Eviniziterk edemeyecektiniz haliyle. Deprem her an her yerde olabiliyor. Bence de dönmeyin.
0
aquarium
(21.07.17)
egeliyim yıllardır sallanırız, her yaz her gün sallanırız. dönmene gerek yok belli fay hatları geçiyor ama çok ağır bir deprem olmadı yaşadığımız en ağır dinar depremiydi 93 yada 94 mü neydi. bir şey olmaz.
0
mikahakkinen
(21.07.17)
evet evim burada olsaydı dönmeyecektim ama evim burada değil. 23 yaşındayım ben ankarada bunun yarısını yaşamadım. burada yaşayanlara sabır, şans diliyorum. korkunç bir durum yaşadık. uykudan uyanmasak belki böyle korkmazdık ama o uyanma anı felaketti. otelde hasar yok ancak herkes otel binasının çok eski olduğunu söylüyor. bilen vardır belki bu binayı, içmelerde martı la perla. anlayan bilen biri söylese bu bina yıkılır mı, dün resmen öne arkaya eğildi çünkü. çok korktuk. odaya çıkıp hızlıca valizimizi topladık bekliyoruz ne yapsak diye. şöyle ikna edici bir akılla gelen olsa :(
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(21.07.17)
dönmeyin. döndüğünüzde yerde de deprem olabilir, bu işler belli olmaz.
0
eindaclub
(21.07.17)
www.hurriyet.com.tr

Jeofizik profesörünün açıklamalarını oku.
0
peggy
(21.07.17)
gece öyle uyanacaksak yeniden, yıkılma falan olmayacaksa bile gitmek isterim ya. kaç şiddetli bir deprem buna neden olur bilmiyorum ama o anlar asla gitmiyor aklımdan. teşekkürler desteğiniz ve ilginiz için :(
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(21.07.17)
Yolda ölme ihtimaliniz depremde ölme ihtimalinizden çok daha yüksek. Korkacak bir şey yok. Yapıda hasar yoksa depremin olması size hizmet eden bir doğa olayıdır.
0
tukenmez adam
(21.07.17)
İnsanlar deprem olunca neden paniğe kapılıyor o kadar uyarıya rağmen anlamakta zorluk çekiyorum. Aynı depremi yaşıyoruz. Daha önce yaşamadım ki ben bilmem filan yok. Yangın çıksa ben bilmem daha önce yangın görmedim mi diyeceksiniz?

Her hafta depremle uyandığım bir gün mutlaka olur. 99 depreminde İstanbul'daydım. Geçenki İzmir depreminde de 1950-60 yapımı bir binanın 6. katındaydım. Panik olup camdan atlamazsanız veya bina hemen yıkılmazsa bir şey olmuyor. Deprem değil bina öldürüyor. Zümrüt Apartmanı depremde yıkılmamıştı. Sizin eviniz de güvenli olmayabilir.

Dönmek isteyebilirsiniz, saf korkuyla karar vermeyin. Binada gözle görünür hasar varsa dönebilirsiniz. Elalem ne diyor boş verin. Salak salak konuşuyorlar. Deniz ikiye ayrılıyormuş. Musa gelip asasını yere mi vurmuş?
0
Lim5
(21.07.17)
Dönmeyin. Deprem olsa bile, otel yeni binaysa, sizin Ankara'daki evinizden daha güvenlidir zaten.
0
nawar
(21.07.17)
Binada gözle görülür bir aşınma, çatlaklık yoksa dönmeyin. Varsa da dönmeyin, otel değiştirin sadece. İzmir'de büyüdüm; senede bir zangır zangır sallanırdık. Ailem hala İzmir'de, zangır zangır sallana sallana yaşamaya alışıklar. Deprem öldürmez, bina öldürür. Ege Bölgesi'ndesiniz, normali bu. Arkadaşlar söylemişler zaten. Kırıklı fay, üretip üretebileceği deprem bu. Bundan sonra artçılar olup sallanabilir. 'Ay deprem oldu'nun ötesinde korkulacak bir şey yok.

Depremde binanın ne eğilmesi normal. Binaların esnek olup depremde kavak gibi sallanması beklenir. Binanın yapması gereken o.

Bu arada Cesario'nun dediği 'Elim kirişe girdi' derecesinde ise otelden çıkın tabii de, bu tarz depremler duvarlarda ince çatlak şeklinde çizgilere neden olur. Bunlar sıva çatlağıdır ve yapılan boyanın ve pürüssüzleştirme işleminin kalitesizliği ile ilgilidir, binanın iskeleti ile ilgili bilgi vermez.

Bu arada, 5 civarı depremler olabilir. 5 civarı depreme dayanmayacak ev de ancak civar köylerdeki kerpiç evlerdir. Betonarme binalar dayanır. Oteli bir gecede ve çamur, ot, vb.den yapmadılarsa sorun olmaz.

Deniz ikiye ayrılır falan, bunlar hikaye. Büyük depremle kıyı çizgisi cm kayabilir, deniz yine cm ölçüsünde derinleşebilir ama hem ana deprem zaten oldu, kayan kaymıştır çoktan, hem de öyle deniz ikiye yarılmış, vb. gibi bir şey olmaz o bıcık bıcık artçılarla. En fazla sallanınca korkutur, ötesi olmaz.

Şu anda Ege masum bir yer; nazlı nazlı sallanarak ve arada korkutarak hayatına devam ediyor. Asıl İstanbul saati belli olmayan daha büyük bir bombanın üstünde oturuyor.
0
aychovsky
(21.07.17)
anlaşılan anksiyetik bi durum var ortada, ikna edin demiş olsan da biz ne desek için rahat etmeyecek. huzursuz bi şekilde devam edecek tatilin yararı olacağını sanmıyorum, o yüzden dön.
0
Bruce
(21.07.17)
kocaeli depreminden sonra hala aynı mahallede yaşıyorum sadece ev değiştirdim. bina sağlamsa gözle görülen bir şey yoksa (alt katlarda olur hasar ve sıva çatlağı yapısal hasar değildir bu arada) mışıl mışıl uyuyun.
0
argent dawn
(21.07.17)
editleyemedim. inşaat mühendisiyim.
0
argent dawn
(21.07.17)
Yeniden o büyüklükte deprem olmayacağına emin oldum ancak ne denize girebiliyoruz, ne havuza. Gözlerimizi kapatıp rahatça güneşlenmemiz de imkansız. Kısmet bu kadarmış deyip aldım biletleri. Dönmeye karar verdik. Annem benden de kötü çünkü. Hepinize ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederim. Herkese yeniden geçmiş olsun. Ege'de yaşayanlara gerçekten, gerçekten bol sabırlar dilerim.
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(21.07.17)
(5)

orta-üst sınıf insanın işçi sınıfıyla karşılaşması

proletarier aller lander vereinigt euch
orta-üst sınıf insanlar işçilerle karşılaştığı ve ikili diyaloğa girdikleri zaman konuşma tarzlarında inanılmaz eğreti bir değişiklik oluyor, bilinçli olarak yapıyorlar gibi geliyor bana. mesela; evet demek yerine hee demek, kapalı söylenmesi gereken sesli harfleri açık söylemek gibi falan anladınız
orta-üst sınıf insanlar işçilerle karşılaştığı ve ikili diyaloğa girdikleri zaman konuşma tarzlarında inanılmaz eğreti bir değişiklik oluyor, bilinçli olarak yapıyorlar gibi geliyor bana. mesela; evet demek yerine hee demek, kapalı söylenmesi gereken sesli harfleri açık söylemek gibi falan anladınız demek istediğimi. bunu neden yapıyorlar?

edit: ve işçiler bu konu hakkında ne düşünüyorlar acaba?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.07.17)
Nick-duyuru uyumu had safhada yalnız, tebrik ederim. Erkek-erkek karşılaşması durumlarında olabilir belki, ben ya da başka bir kadın arkadaşımın bir işçiye "hee" dediğimizi pek hatırlamıyorum.
0
fengari
(19.07.17)
Çok da anlamadım ama aklıma şu geliyor. Tolga Çandar Ege şivesi ile yetişmiş bir adam mesela, ODTÜ'de okumuş ve şivesini burada düzeltmiş. Dolayısıyla İstanbul ağzı ana ağzı değil adamın ama Egeli biri ile karşılaştığında anında ve istemsizce Ege şivesine dönüverdiğini anlatır.
www.youtube.com
Belki, üst sınıftaki kişi de aslında öyle büyümüştür de, beyaz yaka dili sonradan öğrendiği dildir ve aslında özüne dönüyordur.
Ya da ezik görünüp usta parasal olarak adamı yolmasın veya aralarında yakınlık olsun diye öyle konuşmaya dönüyordur.
Düşününce bizim hizmetli Emine Abla vardı, ben de ona 'Emine Ablaa, gel de bir çay içek' derdim. Oysa sülalemde 'içek' diyen bir kişi bile yok, ailemde de diyen yok ama Emine Abla öyle derdi. Ben de Emine Abla'yla hiç farkında olmadan öyle konuşuyordum. Ağzımdan öyle çıkıyordu. Büyükbaşlarla toplantıya girince 'Bu konjonktürde, bu çözümleri uygulayamayız. Bu skecıl fizibıl değil' falan diyordum ki, günlük hayatta konjonktürle, sekcılla, fizibılla falan işim olmaz ama orada konuşurken hiç düşünmüyorum bile. Eminim, hepsi de üstümde emanet gibi duruyordur. Çünkü ne içek'le ne skecıl'la büyüdüm. Eminim ki içek derken Nebahat Çehre'nin içek demesi gibi, skecıl derken de İlyas Salman'ın skecıl demesi gibi oluyordur ama kendimi o havanın içinde kaptırıyorum sanırım.
0
aychovsky
(19.07.17)
yok la ne alagası var, kuruntu yapma köylü köylü...

bence de aychovsky'nin dediği gibi bi öze dönüş var, samimiyet oluşsun diye yapıldığını düşünüyorum. rol kesildiği durumlarda itici olabilir, filmlerde oluyordu bu, jönümüz holding toplantısında plaza türkçsi konuşurken ona aşık köylü kızını görünce birden ağız değiştiriyordu; o durumlar itici geliyor bana. ama bunun gerçek hayatta yaşandığını görmedim hiç gözümle.
0
Bruce
(19.07.17)
iscinin dostu palve yoldasim yine guzel bir noktaya deginmis. temelde "ben senden ustunum" kafasi. komik olansa plazada calisip takim elbise giydi diye bu tiplerin kendini fabrika iscisinden ustun gormesi, "emekci kardesim" tribi yapip aklinca isciyi sahiplenmesi. sen kimsin amk yaa.
0
der meister
(19.07.17)
çok salakça ve apaçık kibir. yapmam, yapanı da sevmem.
0
doxanikee
(19.07.17)
(6)

İtalya'dan alınabilecek Kahve Peynir Şarap önerdiğiniz markalar var mı?

mikahakkinen
Haftasonun küçük bir İtalya gezisi yapıcam. Gidip beğendiğiniz kahve,şarap ve peynir markaları var mı? nerelerden alınmalı önerilerinizi bekliyorum.
Haftasonun küçük bir İtalya gezisi yapıcam. Gidip beğendiğiniz kahve,şarap ve peynir markaları var mı? nerelerden alınmalı önerilerinizi bekliyorum.
0
mikahakkinen
(19.07.17)
cureforlove +234234123

Alacaklarınızı duty free'den değilde lokal marketlerden almanız çok daha iyi olur. Ekstra tavsiyem eğer sevdiyseniz salam/jambon çeşitlerinden de azar azar alabilirsiniz, yolculuk için güzelce paketlenmişlerden tabiki.
0
Tam1Hi0n3
(19.07.17)
Hausbrandt kahvesi cok guzel oluyor. Ayrica ufak sarkuterilerde acik kahve de satiliyor.

Peynir de tadina bakip almali, pecorino, mozzarella di bufala, scamorza, burrata, grana padano ve parmesan <3

Etli sarkuteri olarak: salsiccia, bresaola, mortadella, salami vb deneyip ya da gorup alabilirsiniz. Her seyi seyahate uygun paketletin. Ben italyaya her gittigimde mozzarella di bufala mi kovayla yarim kg seklinde aliyorum misal.
0
kuehles blondes
(19.07.17)
Bu arada hausbrandt derken, trieste markasidir, bence cok guzel. Bir de lavazza nin gercekten baska yerde olmayan cesitleri var.

Bu arada kahve icin moka pot a ihtiyaciniz olacak (yoksa) bialetti baya pahali ama oradan alin, iciniz rahat olsun, benim eski kiytirik olanla simdiki bialetti arasinda cidden tat farki var.
0
kuehles blondes
(19.07.17)
butik şaraplar çok yaygın ve bizdeki gibi 5-10 çeşitle sınırlı olmadığı için her bölgede ayrı güzel butik markalar oluyor, benim söyleyeceğim bi markayı her yerde bulman zor olabilir. bulabildiğin herhangi bir 30 avro üstü rufina chianti'si büyük ihtimalle tatmin edecektir seni. illa marka diyorsan ben buna bayılmıştım:
marchesi de frescobaldi castello di nipozzano cecchie viti, 2011
0
Bruce
(19.07.17)
şarap için amarone ve barolo'yu da düşün.

şu şarabı 30-35eur arasına alırsın. harikadır.
www.upperwine.com
0
awlmi
(19.07.17)
Kahvede illy ve Lavazza öneririm.
0
mslny
(19.07.17)
(6)

Duyurudan birini rüyada görme bölüm 2

clones
https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1196023/duyurudan-biriniEvet bir devam filmi niteliğinde bir rüya oldu. İlkinde üniversite yemekhanesinde sıradayken yanıma gelmişti, şimdi derste ben ona pizza ısmarlıyordum. Ama tabi bu sefer kim olduğunu biliyorum. Şimdi bu bilinçaltı bana yine ne yapmaya çalışıy
www.eksiduyuru.com
Evet bir devam filmi niteliğinde bir rüya oldu. İlkinde üniversite yemekhanesinde sıradayken yanıma gelmişti, şimdi derste ben ona pizza ısmarlıyordum. Ama tabi bu sefer kim olduğunu biliyorum. Şimdi bu bilinçaltı bana yine ne yapmaya çalışıyor? Önceden başla şeylerden kendisiyle pek iyi anlaşamıyoruz gibi. Dün pizza almak isteyip de sonradan vazgeçtiğim için mi oldu? Pizza lobisinin bir işi var mı bunda?
0
clones
(19.07.17)
evet.
0
zgrydn
(19.07.17)
Bilinçaltın sana, sen de ufak ufak duyurudaki hanımefendiye yol yapıyorsun.

Buradan ilişki başlarsa bilinçaltın bize pizza ısmarlasın ^^
0
chicha
(19.07.17)
@chicha bence o pizza işini unutalım, olacak bir şey değil :)
0
🌸clones
(19.07.17)
Evet merakla bekliyoruz bir sonraki rüyayı.

Bilinçaltına buradan kahve içme sinyali göndereyim de bir hayrım dokunur belki :)
0
chicha
(19.07.17)
abi bunu buraya yazacağına direkt mesaj atsana, görmez falan, emeğine yazık. ya da söyle biz iletelim.
0
Bruce
(19.07.17)
Görse bile anlamaz zaten, ki zaten anlaması için yapmıyorum. Diyeceksin ne için yapıyorsun? Hiçbir fikrim yok. Bu yüzden gerek yok mesaj olayına.
0
🌸clones
(19.07.17)
(5)

Birine ihtiyaç duymak sizce sevgiyle beraber gelen bir şey mi?

river song
yoksa baska bazı eksiklerimizin doyurulması, teselli bulmamız mı sebep onu hayatımızda istememizde.ihtiyaç duymadan sevemez miyiz?hayatınızdaki insanlara, dostlarınıza bakıp onu şu sebepten seviyorum diyebiliyor musunuz ve dediğiniz anda o sevgiden çok bir ihtiyacın karsılık bulması anlamına gelmiyo
yoksa baska bazı eksiklerimizin doyurulması, teselli bulmamız mı sebep onu hayatımızda istememizde.
ihtiyaç duymadan sevemez miyiz?
hayatınızdaki insanlara, dostlarınıza bakıp onu şu sebepten seviyorum diyebiliyor musunuz ve dediğiniz anda o sevgiden çok bir ihtiyacın karsılık bulması anlamına gelmiyor mu?
anlatabildim mi gerçekten bilmiyorum.

not: gönül işleri sorusu değil sevgili modlar.
0
river song
(18.07.17)
ikinci dediğin.
0
manuel mandalina
(18.07.17)
Ben anladığım kadarıyla cevap vereyim: evet eskiden niyeyse bu gereksinim değildi yani ben öyle ihtiyaç gereksinim gibi bir duygusunu hatırlamıyorum fakat yaklasık 2senedir bu konularda bir verim alamadığım için ihtiyaç duyuyorum lan diye kendi kendime isyan ettiğim oluyor. Sanırım bu da akışına bırakmamak ile ilgili.
0
fıytfıyt
(18.07.17)
tam tersi, sevgi birine ihtiyaç duymakla gelen bir şey. insan sosyal açıdan bağımlı bir hayvan, kendi doğasında tek başına hayatta kalamaz. beyin geliştikçe bu tip zorunluluklara kolay adapte olmak için sevgi, aşk, beğenme gibi duyguları geliştirdi; tıpkı üremeye adapte olabilmek ve kolaylaştırabilmek için seksten zevk almayı geliştirmesi gibi.

aslında karşı tarafta beğendiğimiz şey ihtiyacımız olan şeyler. bir insanın beğenilerini neler belirler sorusu çok geniş ve kişiye göre çok öznel, o yüzden bu aşamada "uzun boylu kaslı erkek seven kadınlar içten içe fiziki koruma istiyor" dersem doğal olarak çok rahat yanlışlanabilirim. haklı olduğum örnekler vardır ama beğeniler o kadar girift sebeplerden oluşmuştur ki hepsini sayamam, bilemem.

sistem böyle işliyor, o yüzden sisteme adapte olmaya meyilliyiz. bahsettiğim şey bir insanı sevmeye engel değil, ya da sevdiğimiz insana yabancılaşmaya; makine böyle işliyor, bunu bozmaya ya da kötü bir şeymiş gibi düşünmeye gerek yok.

ihtiyaç duymadan sevemez miyiz? ikinci paragrafta savunduğum şey açısından bakarsak hayır. üçüncü paragraftan gidersek; insan bir şeyleri sevmeye alışınca sevme işinin kendine de alışıyor bence. dedim ya bu mekanizmayı benimsemeliyiz diye, ki benimsedik de aslında, bir şeyleri sevme işi bir noktadan sonra bilinçaltındaki ihtiyaçtan öte salt sevme ihtiyacına dönüşebilir. bunu da sevdiğimizi sandığımız şeylerle açıklayabilirim sanırım. bilinçaltımız, daha doğrusu daha derindeki dürtülerimiz, insan olmanın getirdiği gereklilikler yanılmaz(a priori gibi). ama sevme ihtiyacından ileri gelen, tecrübelerimizle, algılarımızla, kendi verdiğimiz kararlarla şekillendirdiğimiz sevme işi(a posteriori gibi) bizi yanlışa sevk edebilir. bu açıdan bakarsak sevdiğimiz şey aslında ihtiyaç duyduğumuz şey olmayabilir. aslında diyorum çünkü burada bi yanılsamadan bahsediyorum, yoksa bile isteye hiç ihtiyacımız olmayan bir şeyi sevebileceğimizi sanmıyorum.
0
Bruce
(18.07.17)
Bruce'ın dediklerinin bir kısmı doğru. Evrimle bağdaştırdığı taraflar yanlış ama genel olarak haklı.

Bu konuyu metafizikçiler bolca irdelemişler.

Neden severiz
Neyini severiz
bu şeyi nasıl severiz
Neden vazgeçeriz
Nasıl vazgeçeriz

diye açıklamışlar zaten.



ihtiyaç kelimesi ise zaten teknik anlam karşılığı olarak da; giderildiğinde haz ve mutluluk veren giderilmediğinde elem keder ve acıya dönüşen duygu ya da nesneler bütünüdür diye geçiyor. Yani bahsini ettiğin 2 kavram aslında birbirinin takipçisi değil, farklı ama genelde birlikte ortaya çıkıyorlar.

Yani ihtiyacı yukarıda tanımladık, sevginin tanımı uzun olduğu için onu anlatabilecek ne kabiliyetim ne de niyetim var eğer ona da bakarsan eğer sırf tanımlardan bile bu sorunun cevabını almış olacaksın.

Bir de sanırım akıl karışıklılığını gidermek adına şu kadarına dilim döner; birisini veya birşeyi zaten bi' ''sebep''ten ötürü seviyorsun, bu kesin. Ama bu ''sebep'' senin ihtiyacın olmayadabilir. bununla ilgilide ''kıyas'' kavramlara bakmak lazım.
0
mete kudur
(18.07.17)
Talebin arzı yaratması gibi, bazen arz da talebi yaratıyor. Diyelim ki tamamen yalnızsındır, 'Çok yalnızım' dersin. Arkadaş veya sevgili, ne olduğu önemli değil. 'Hayatımda birine ihtiyaç var' dersin. Bazen de ihtiyacın yokken biri ile tanışırsın ve arkadaş olursun. O ana kadar bilmediğin bir yeri doldurur. O boşluk daha önce yoktu oysa, sen öyle birinin eksikliğini hissetmiyordun. Çünkü öyle bir eksiğin veya ihtiyacın olabileceğini bile bilmiyordun. Şöyle, diyelim ki zopik diye bir alet icat edilmedi, bu yüzden zopik diye bir alete ihtiyaç duymuyorsun ama ileride zopikle tanıştığında ve zopik senin daha önce hayal etmediğin bir işi yaparak hayatını kolaylaştırdığında, artık o noktadan itibaren ihtiyaç halini alıyor. Çünkü artık biliyorsun zopiği ve kullanınca seni mutlu etti. Olmayınca, yokluğunu arama olasılığın var artık. Şu anda Abuzer Böcübörtügil'i tanımıyorsun ve böyle bir insanın eksikliğini hissetmiyorsun. Böyle bir insanın eksikliğini hissetsen zaten dünyadaki herkesle tanışana kadar bu eksiklik hissi bitmez. Sevgili ya da arkadaş özlemi olarak değil, bir tane Abuzer Böcübörtügil var ve bu insana ihtiyacın yok. Çünkü ben adını söyleyene kadar varlığını bile bilmiyordun. Ancak, Abuzer Böcübörtügil ile bir arkadaşlıktan sonra 'Aa, ne iyi insandı. Bir daha görüşsek ya' dedin. Kafandaki haritada Abuzer Bbg'nin yeri açıldı ve artık biliyorsun. Daha önce böyle bir talebin yoktu ama bu kişinin arzı talebi yarattı.

İki nedenin birbirinden ayrılacağını, daha doğrusu, uçlara taşınmadığı sürece birbirine ters olduğunu düşünmüyorum. Yani, birini atıyorum ki, çok babacan biri olduğu için seviyorsundur. Aynı zamanda, babacan olduğu için ihtiyaç da duyuyorsundur. Ya da etrafında çok babacan kişi vardır, bir tek o değildir ama bazen onun olmasını istiyorsundur. İstek tek başına sevgiyi veya ihtiyacı doğurmak zorunda değil, ikisini birlikte de doğurabilir. Üstelik, o ihtiyacı zaten karşıladığın halde. Birinin yokluğunda onu özlemek, onun eksikliğinden dolayı, varlığına ihtiyaç duymaktır bana göre. Aynı şekilde, ihtiyacın olması ona beslediğinin sevgi olmadığı anlamına gelmez. Ne bileyim, sevgiliyi gülüşü için seviyorsundur, arkadaşı esprileri için. Bu saf bir ihtiyaç olsa, arkadaşının espri yapmadığı kötü günde, ağladığında yanında olmak istemezdin. Çünkü ihtiyacını karşılamadığı gibi, senin ihtiyacından çalıyor.

Yani, birine bakıp 'Ben seni olduğun insan olduğun için seviyorum' diyebilirsin, o kişinin de olduğu insan hayatında öyle birine ihtiyaç yaratabilir.

Buradaki ihtiyaç sınırı bu anlamda kullanma-bağımlılığa çevrilebilir gibi düşünüyorum. Yani, Ali Ağaoğlu'nun sevgililerinin sevgi-ihtiyaç yüzdeleri ile, Acun-Şeyma Subaşı sevgi-ihtiyaç yüzdeleri farklı; onunkiyle de Meral Zeren-Selami Şahin sevgi-ihtiyaç yüzdesi farklı.

Bir de sevgiden bahsediyoruz, kim olursa olsun, tanım gereği 'gönül işi'. :)
0
aychovsky
(18.07.17)
(4)

Sevgilisi oldugu halde baskalarina meyleden erkekler

proletarier aller lander vereinigt euch
Erkeklere soruyorum bu soruyu; mukemmel anlasttiginiz cok iyi bir arkadasiniz diyelim ki hicbir falsosu yok ici disi bir zaten bu olayin olma sebebi sanirim biraz da o icinin disinin bir olmasi. Boyle sevgilisi olan iyi erkek arkadaslariniz size takintili oldugu baska hatunlari anlatiyorsa ama oyle
Erkeklere soruyorum bu soruyu; mukemmel anlasttiginiz cok iyi bir arkadasiniz diyelim ki hicbir falsosu yok ici disi bir zaten bu olayin olma sebebi sanirim biraz da o icinin disinin bir olmasi. Boyle sevgilisi olan iyi erkek arkadaslariniz size takintili oldugu baska hatunlari anlatiyorsa ama oyle off abi su hatuna bakin daha otesinde baya baya hafiften yurume cabalari falan yani boyle arkadaslarinizdan bir anda tiksiniyor musunuz siz de? Benim icin cok onemli bir olcut niyeyse baska kimsenin boyle bir seye taktigini gormedigim icin merak ettim benden baska boyle dusunen var mi diye.

edit: ayrıca şuna da bir yorum yapın, duyurum gönül işine çevrilmiş sizce bu gönül işi mi :(
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.07.17)
Tiksinmiyorum ama gözümdeki değeri anında sıfıra yakınsıyor. Kadın erkek fark etmez, karşımda saygısız ve duygusuz biri olduğunu gördüğüm için kıymetsizleşiyor bende.
0
yaren
(18.07.17)
ben zamaninda demistim sen cok cici cocuksun, diye.

allah belasini versin onlarin...
0
e haliyle
(18.07.17)
evet, ben nahoş buluyorum. tiksinmek değil de, yavşaklık, güvenilirsizlik, eziklik gibi düşünüyorum. lakin bir tek harbici yakın kuzenlerim arasında bu tarz pompacı alfa erkek muhabbetlerinin hoş karşılanmadığını gördüm. yoksa ortalama erkek sohbetlerinde böyle atıp tutanları kınasan sana layt gözüyle bakıyorlar; kaç tane mendeburla tartıştım, muhabbet sonunda "feminis misin amuğa" ile bitti. artık bıraktım ben de söylemeyi, ikili ortam değilse ses çıkarmıyorum konu geçene kadar.

toplumdaki "errkek", "adam gibi adam" zihniyetinin tezahürü olarak gerçekte sevgilisini aldatmayacak erkekler bile bu tip muhabbetlerden uzak kalmamaya çalışıyor.
0
Bruce
(18.07.17)
@yaren +1
0
erci
(18.07.17)
(1)

şişli - şişhane metro, karaköy vapuru çalışıyor mu şu an?

tepedeki psychedelic adam
iett'ye, şehir hatları'na baktım hiç bugünle alakalı bişey yok. bilen var mı?
iett'ye, şehir hatları'na baktım hiç bugünle alakalı bişey yok. bilen var mı?
0
tepedeki psychedelic adam
(18.07.17)
metro hacıosman-haliç arasında çalışıyormuş.
0
Bruce
(18.07.17)
(7)

agassi vs. sampras mı federer vs. nadal mı?

diffarentiationation
hangisini canlı olarak izlemek isterdiniz?
hangisini canlı olarak izlemek isterdiniz?
0
diffarentiationation
(18.07.17)
agassi-sampras. diğer ikisinin ne kendilerini ne de ifade ettiklerini severim. o maçı seçmem için monteiro-berlocq falan gibi bir maçla mukayese olması lazım.

edit: yok yav bir daha düşündüm de berlocq'la monteiro'nun sesleri federer hayranlarından daha çekilirdir.
0
misterturist
(18.07.17)
agassi vs. federer
0
ateistanbul
(18.07.17)
agassi-boris becker isterdim ben
0
rentts
(18.07.17)
şu an Agassi vs sampras ancak bir gösteri maçı olur dolayısıyla çok tercih etmem.
0
tiny penny
(18.07.17)
Federer-Nadal.
0
perferil
(18.07.17)
www.atpworldtour.com

www.atpworldtour.com

fedoş ve nadal erkek tenis sporunda aktif hallerinde rekabet geliştirmiş en iyi 2 sporcu, haliyle birbirleriyle oynadıkları maçlar izlemeye değerdir. ben hiç agassi-sampras maçı izlemedim ama 2008 wimbledon finali bile bu kararı vermek için yeterlidir.
0
Bruce
(18.07.17)
çimde en formda halleriyle bir sampras-federer maçı izlemek isterdim.
0
dostlarorkestrasi
(18.07.17)
(9)

brütten nete

nıç
internetteki toollar güvenilir mi? ya da hangisi?5300 brüt diyolar. net ne geçecek elime merak ediyorum tam olarak.
internetteki toollar güvenilir mi? ya da hangisi?

5300 brüt diyolar. net ne geçecek elime merak ediyorum tam olarak.
0
nıç
(17.07.17)
çok net olmamakla birlikte 5300 / 1,70 : 3117,65 net şeklinde hesaplayabilirsin. ben genelde böyle yaparım.

tabii bu bütün yıl alacağın net olmaz. yıl başında daha fazla ve maalesef yıl sonunda daha az para eline geçer. vergi diliminden dolayı.
0
kafa koparan manyak
(17.07.17)
bütün kalemleri doğru girersen evet, güvenilirdir.
şuradaki detaylı sorguya bas, verileri gir.
net-brut.com
0
Bruce
(17.07.17)
@kafa 3117 çok farklı ama toollardaki sonuçlardan ve benim belirttiğim net rakamdan :/
0
🌸nıç
(17.07.17)
ben o toollardan yıllık net geliri 12'ye bölüyorum aylık net ne kadara anlaştık onu hesaplamaya çalışıyorum
0
🌸nıç
(17.07.17)
tabii ki farklı çünkü ben tümünü hesapladım. yani benim hesap bizim şirkete uygun ama size değil. biz net maaş ödüyoruz. benim hatam..

sen onu /1,30 or 35 yap. (:
yine yaklaşmazsa beni dikkate alma :D
0
kafa koparan manyak
(17.07.17)
Verginet'in www.verginet.net sitesi güvenilir, hep oradan yıllık planımı çıkartırım.

ibb.co
ibb.co
0
zwiegesprach
(17.07.17)
Peli başlarken mi en yüksek rakamı alıyorum yoksa ocak'ta mı?
0
🌸nıç
(18.07.17)
Kümülatif vergi matrahına göre değişir. Aslında teoride işe yıl ortasında girdiğinde, önceden kümülatif vergi matrahın varsa bile sıfırlanması gerekiyor ancak pratikte bunu yapmıyor hiçbir firma. Yani teoride ikisinin de (işe başlarken/Ocak ayında) aynı olması gerekirken, işe başlarken daha önce birikmiş kümülatif matrah varsa daha düşük oluyor.
0
zwiegesprach
(19.07.17)
peki bunu nasıl öğreneceğim?
0
🌸nıç
(24.07.17)
(11)

Acil serviste nasıl anket yapılır ki?

aychovsky
Bir arkadaşım, acil servislerin kalitesini arttırabilmek ve cevap süresini hızlandırabilmek için büyük bir projeye girdi. Proje çok büyük kapsamlı.İşin zor kısmı şu. Acil servislerin hastalar açısından en memnun kalmadıkları, en zayıf noktaları belirlemesi gerekiyor. Bunun için de hastalarla anket y
Bir arkadaşım, acil servislerin kalitesini arttırabilmek ve cevap süresini hızlandırabilmek için büyük bir projeye girdi. Proje çok büyük kapsamlı.

İşin zor kısmı şu. Acil servislerin hastalar açısından en memnun kalmadıkları, en zayıf noktaları belirlemesi gerekiyor. Bunun için de hastalarla anket yapması gerekiyor ama bu açıdan biraz gergin. Acil servis zaten insanların çok ciddi durumlarda geldikleri yer olduğu için 'Orada ötekinin kalbi durmuş, beridekinin beyninde kanama var. Yanına gidip şu aşamada neyi beğenip neyi beğenmediğini soramıyorum' diyor. Şu yolu denemiş, insanlar çıkarken görece daha iyi görünenlere yaklaşmış ve kartını vererek, çalışmayı anlatarak 'Daha sonra sizi arayabilir miyim' diye sormuş. Şu ana kadar 5 kişiden telefon numarası alabilmiş. 'İnsanlar zaten hastaneden çıkmak için can atıyorlar, hatırlatacak bir şey görmek istemiyorlar. Daha ne olduğunu anlamadan tersliyorlar' diyor.

Aklımıza doktorlardan yardım istemek geldi ama onların da zaten işleri başından aşkın, koşturup duruyorlar.

Şu anda tek hastanenin Acil'inde onlardan izni varmış, normalde hastanede bunu yapabilmek için izin gerekiyormuş ama internet üzerinden anket yapsa daha fazla insana ulaşabilir diye düşünüyoruz. Anketi hastanın veya oradaki bir refakatçisinin yapması gerekiyor. Daha çok insana ulaşabilmek için aklınıza gelen bir şey var mı?

Edit: Anketi hem hastanın hem refakatçisinin yapması ve anketlerin eşleşmesi gerekiyormuş.
0
aychovsky
(17.07.17)
acile genelde travmatoloji hastaları gider diye düşündüm şimdi mesela. ve yine genelde, bu hastalar ilk müdahaleden sonra tedavi için polikliniklerden randevu alırlar. ortopedi ve travmatolojiye muayene olmaya gelenlere bi şekilde ulaşabilirse (randevu bekleme odası vs) oradan bir şey çıkabilir diye düşündüm; eğer sıcağı sıcağına cevap verme zorunluluğu yoksa.
0
Bruce
(17.07.17)
Eş zamanlı olarak hizmet alanlarla mı anket yapmak zorunda ? Acil servisi hemen herkes kullanmıştır, geçmiş tecrübelerden yola çıkamaz mı ? Son iki yılda şu illerdeki şu devlet hastanelerinin acil servislerini kullananlar gibi, anlık olarak anket yapmak zor iş.
0
elikası
(17.07.17)
kısa bir anketimiz var sonrasında da ufsk bir hediyemiz var desin :)
0
oscar
(17.07.17)
Zaman aşımı iki haftaymış. Şu anda hasta ve yakınlarını tutmak zor olduğu için iletişim bilgileri alıyorlarmış ve iki hafta içinde telefonla arayıp anketi yapıyorlarmış.

Bu arada hem hasta hem refakatçinin yapıp anketlerin eşleşmesi de lazımmış.
0
🌸aychovsky
(17.07.17)
hastane ile anlaşması varsa kayıtlar üzerinden telefon numarası vardır zaten. proje kapsamında arananabilir.

ayrıca bu tarz durumlarda akut cevaplar önemli değildir. hastaneye geldiği ilk 5 dk içinde bakılmadığı için kötü düşünebilir, o sırada anketi yaparsanız kötü değerlendirir pek tabii. ama sonra mükemmel bir ekiple karşılaşır, fikri değişir
0
la noix
(17.07.17)
Bunun icin ankete gerek yok diye dusunuyorum. Gecmis sikayet kayitlarina bakilarak sikayetler nelermis her sey ortaya dokulur. Ustelik iki gun gozlem yapilirsa anlasilir zaten her sey. (Devlet hastaneleri icin konusuyorsak goreceginiz sey donup dolasip liyakate gore atanmamis yetersiz yoneticilere dayanmazsa ben de bir sey bilmiyorum.)

Illa anket yapacagiz boyle konusuldu derseniz sikayet kutusu koyun en cok sikayeti olanlar gelir kendileri yazar. Yok illa konusacagiz derseniz hastasi muayene olurken iceride bekleyen hasta yakinlarina anket yapin. Onlar zaten vakit gecirecek bir seyler ariyor olacak. Kolay gelsin.
0
dunal
(17.07.17)
bashekimlikle gorusun.
0
fayfim
(17.07.17)
Sorun şuymuş. Ankette biraz daha detaylara inen sorular varmış. Ayrıca hastaanın görüşleri ayrı, refakatçinin görüşleri ayrı dwğerlendirilmeliymiş.
Bir de öncesinde hasta ve yakınının rızasını belirten imza gerekiyormuş. O rızalar da dosyalanıyormuş, bürokrasi öyleymiş. Bu nedenle kayıtları kullanamıyormuş.
0
🌸aychovsky
(17.07.17)
Ben yine soruya cevap vermeyip caninizi sikiyor olacagim kusura bakmayin ama bu biraz da anketin zorlugundan dolayi. Hastayi ve refakatcisini ayri ayri yakalamak cok zor ve yakalansa bile ciddi bir rastgele olmayan secilim yapmak zorunda kalinacak (ornegin agir hastalar secilemeyecek. Halbuki acil servislerin genel kalite degerlendirmesi icin bu cok ciddi bir kayip cunku acilin en onemli gorevlerinden biri agir hastalari kabul etmek.)

Diger yandan cevap suresinin hizlandirilmasi icin, hasta ve yakinini ayri ayri bulmaya harcanacak zamani baska bir seye ayirmak bana daha mantikli geliyor. Yani hizmet kalitesi hakkinda hasta ile yakinini arasindaki gorus farklarinin bize anlatacagi seylerden feragat edip atiyorum yanlis park ettigi icin acile ulasimi tikayan arac sayisini hesaplamak islem suresini kisaltmak acisindan daha mantikli olabilir. Ben hastanelerdeki sorunlarin daha direkt seyler olabilecegini saniyorum.
0
dunal
(17.07.17)
Ne olacak, ben arkadaşıma ileteyim de, arkadaşım projenin yöneticisi değil ve yönteme o karar veremiyor. Sadece anketin nasıl yapılacağına karar verebiliyor.
0
🌸aychovsky
(17.07.17)
O anket maalesef patlayacaga benziyor. Kayitlardan geriye donuk degerlendirme almalilar. Acilden cikista poliklinige gelinirse imza isi halledilebilir
0
la noix
(17.07.17)
(11)

¿Bir Tercih Sorusu Daha? - fotoğrafı güncelledim

legalize marijuana
Linkteki https://i.hizliresim.com/LnlQE1.jpg bölümler tutuyor. Aslında diyetisyenlik fena olmazdı ama 54000'de kaldım.Ekteki bölümlerden işe yarayanlar var mı dersiniz? Odtü'de her türlü yolunu bulursun diyenler var (biyoloji), kadınlar için en iyisi öğretmenlik; matematik öğretmenliğinde özel derst
Linkteki i.hizliresim.com bölümler tutuyor. Aslında diyetisyenlik fena olmazdı ama 54000'de kaldım.

Ekteki bölümlerden işe yarayanlar var mı dersiniz? Odtü'de her türlü yolunu bulursun diyenler var (biyoloji), kadınlar için en iyisi öğretmenlik; matematik öğretmenliğinde özel dersten karnını doyurursun diyenler var, bi sene bekle mimarlığa gir diyenler var. Siz ne dersiniz? Fazla bir idealim yok aslında iyi kazanayım yeter.
0
legalize marijuana
(17.07.17)
Fotograf net degil
0
yuzır
(17.07.17)
binbir meslek vara burada, aralarından sana daha yakın geleni en azından kafanda belirlemiş olman lazım değil mi?

fazla idealinin olmasından bağımsız bir şey bu; mezun olunca anında iş bulman mı lazım, kazanacağın parayla bakacağın bir ailen var mı, iş bulana kadar sana destek olacak bir ailen var mı, ilgili olduğun konular nelerdir, başarılı olduğun konular nelerdir, fiziki olarak yoğun çalışmaya uygun musun, teorik bilime yatkın mısın, sosyal bir insan mısın, büyükşehirden mi geliyorsun...

bu soruları düşünmüş olman gerekmez mi? ya da bunların hiçbiri önemli değil, meslek garantisi olsun ne iş olsa yaparım mı diyorsun? elbet birkaçına verecek cevabın vardır ya, bu kadar bilinçsiz olmaz ki bi insan geleceği hakkında.
0
Bruce
(17.07.17)
@Bruce haklısın. Ankara'dayım bu arada, odtü için bir sebep daha. Bakmam gereken bi ailem yok ama işsizler ordusuna katılmak istemiyorum. Beslenme ve diyet konusunda aslında sınavdan çıkana kadar hiç düşünmemiştim ama bu konularda asla okumaktan sıkılmadığımı fark ettim.

@chunksia kendimi yıllar sürecek öğrenciliğe maddi/manevi hazır hissetmiyorum akademi konusunda. Biyoloji aşkıyla yazmayacağım zaten bu bölümü, öte yandan özel bi hastanede dışkı analiz etmek de istemiyorum. Tamamen network'e bel bağlarım odtü yazarsam.
0
🌸legalize marijuana
(17.07.17)
havacılık hakkında düşünürsen bilgi veririm akşam işten döndüğümde.
0
basond
(17.07.17)
kısa ve hızlı yolda para için hemşirelik yaz. sabit mesai, düşük kpss ile atanma, ilk çıktığından atanamasan bile sözleşmeli olarak pek çok kuruma girebilme, maaşı da fena sayılmaz.
0
helenart
(17.07.17)
Teknoloji Fakültelerindeki mühendislik bölümlerini listeden çıkarmanı öneririm. Ayrıca hemşirelik çok da kebap bir meslek değil izinleri sıkıntılı ve nöbetleri çok oluyor. Öğretmenlik yazma +1, atanamazsan ne kadar mesleğinde iyi olursan ol kendi ispatlaman ve para kazanma şansın sıfır. Odtülü de olsan yurtdışı için biraz fazla çaba göstermen gerekecektir dolayısıyla hangi konuda fazla çabalayabileceğini düşünüyorsan onu yaz.
0
ecaeris
(17.07.17)
En üste makine mühendisliği yazdığın için bir yorum yapayım. Eğer bu bölümü istiyorsan en aşağılara yazdığın Anadolu Üniversitesinin ve Dokuz Eylül Üniversitesinin, Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden daha iyi olduğunu bilmen gerek. Bunları üste al. Tercih listen çok kötü. Bunun sonucunda büyük ihtimalle pişman olursun. Bir yıl az değil. Bazı şeyleri bu kadar kolay gözden çıkarma.
0
dissendium
(17.07.17)
@dissendium bunlar tercih listem değil, tutan bölümler - sırasız -
0
🌸legalize marijuana
(17.07.17)
O zaman genel olarak bir yorum yapayım. Matematik bölümünü bırakıp makine mühendisliği kazandım üç yıl önce. Matematik bölümü mezunları da öğretmen olabiliyor. İlköğretim matematik öğretmenliği bu açıdan bakıldığında matematik bölümünden farksız. Öğretmen olmak istiyorsan yolun KPSS'ye düşecek ve KPSS çok kötü bir sınav. Özel dersten karnını doyurursun ifadesi gerçekçi bir yorum değil. Daha 1. sınıftayken bir etüt merkezinde çalışıp özel ders verdim birçok öğrenciye ve özel ders, öğretmenin performansının her an yüksek olması gereken bir iş. En önemlisi düzenli bir gelir kaynağı değil, aynı zamanda ücretler çok fazla değişkenlik gösterebiliyor. Çok istiyorsan bilemem ama öğretmenlik sanıldığı kadar avantajlı bir meslek değil. Makine mühendisliği hakkında soruların varsa sorabilirsin. Sıralama yapmamış olmana rağmen hala kötü bir liste. Meslekleri kendin araştır ve bölüm sayısını ikiye üçe düşürmeye çalış.
0
dissendium
(17.07.17)
Şehir takıntın yoksa, illa şu bölümü okuyayım kafasında değilsen endüstri mühendisliği, biyomedikal mühendisliği ya da hemşirelik yaz. Kadın olduğun için bunları öneriyorum. Bu bölümlerden işsiz kalmazsın ama çok zengin de olmazsın.

Biyoloji, jeoloji, öğretmenlikler, kimya müh. uzak dur.

Ben erkek fatoyum her işi yaparım okurken bölümün zorluğu umrumda değil dersen elektrik elektronik ve makine de yazılabilir.

Ama sanki en rahat iş bulunan ve okuması kolay mühendislik endüstri mühendisliği.

Kimsenin gazına gelip de odtü'de dandik bölüme girme. Sonra 4 sene gece gündüz ortalama kasmak zorunda kalırsın. Çünkü herkes dandik bölümlerde master kovalıyor.
0
empedokles
(17.07.17)
Ukalalık etmek istemem ama "idealim yok, iyi kazanayım yeter" deyip de iyi kazanana çok rastlamadım.
Ne kadar kazanacağın biraz senin ilgi alakan ve becerinle alakalı.

Sosyoloji gibi kimsenin takmayacağı bir bölümü bitirip, ilgileri sayesinde reklam ajansına girip çok para kazanan insanlar da tanıyorum.
Sırf "iyi kazanıyor" diye sağlam bir okulda mühendislik bitirip, mesleğinden de kazancından da tiksinenler de biliyorum.

Puanım bunlara yetiyor diye paylaştığın listeden bir kısa liste yapsaydın en azıdan.
Gözün açık bir insansan öğretmenlik de bitirsen, mühendislik de bitirsen fark etmez. Bir şekilde fırsatları görüo yürürsün.
0
anten
(17.07.17)
(7)

kabataş lisesi - atatürk fen

la mort heureuse
selamlar, yeğenim teog'a girdi ve %0.16 yüzdelik diliminde. bu iki lise arasında kararsız kalmışlar. iki okulu da görmeye gitmişler ve atatürk fen'in yurt olayı biraz sorunluymuş. kızlar için yurt varmış ama erkek yurdu şu an için yokmuş. okulun üst katında iki sınıf yatakhaneye çevrilmiş. kabataşın
selamlar, yeğenim teog'a girdi ve %0.16 yüzdelik diliminde. bu iki lise arasında kararsız kalmışlar. iki okulu da görmeye gitmişler ve atatürk fen'in yurt olayı biraz sorunluymuş. kızlar için yurt varmış ama erkek yurdu şu an için yokmuş. okulun üst katında iki sınıf yatakhaneye çevrilmiş. kabataşın da herkesin bildiği gibi öğretmen kadrosu değiştirildiği için anne babanın kafasında soru işaretleri var. iki okul hakkında da bilgisi olan varsa yardımcı olabilirse çok sevinirim. sizce hangisi daha mantıklıdır?
0
la mort heureuse
(17.07.17)
Öğrenci bu iki okul arasında kaldıysa belli bir seviyeyi yakalamış gözüküyor. Aynı seviyeyi devam ettirdiği takdirde hayatında bundan sonra ona başarısının yanında "network" lazım olacak. Bunu da Kabataş Lisesi'nde bulabilir.

Ek bilgi olarak şunu da belirteyim. genelde bilinir ama bilmeyenler için yazayım, Atatürk Fen Lisesi cemaatin tamamen yuvalandığı kurumlardan biriydi. Okulu neredeyse cemaat yönetiyordu diyebiliriz.Yurt olayının sıkıntılı olma sebebi de zamanında okula iki sokak mesafedeki cemaat yurduna teşvik için erkek yurdunun bitmeyen tadilata alınmasıydı. O zamanın müdürleri müdür yardımcıları demokrasi nöbetlerinde şimdi tabi :)
Not: Fen Lisesi mezunuyum.
0
helmet
(17.07.17)
Bu iki okul arasindaysa sanki istanbul lisesi de tutuyor olmali, neden ki orayi dusunmuyorlar?

Ben olsam gozum kapali istanbul lisesine giderim
0
kuehles blondes
(17.07.17)
@kuehles blondes istanbul erkek tutmuyormuş maalesef :(
0
🌸la mort heureuse
(17.07.17)
@ la mort heureuse
O zaman burslu sekilde alman/avusturyaya bakarim, yabanci okuldan cikmak baska oluyor, diyecegim ama yurt lazimsa sikinti tabi.

Sanki kabatas networking acisindan daha iyi, fen lisesinde sayisal olmak zorunda filan, kabatasta cocuk tm de olabilir fm de...
0
kuehles blondes
(17.07.17)
network kısmına katılıyorum.Bu puan seviyelerinde seçeceğiniz okullar birbirine yakın olacaktır kalite olarak.Geleneği,kültürü olan okulları seçin her zaman.
0
turkuaz
(17.07.17)
Çocuk ne olmak istiyor? Çok sayısalcı, mühendislik ise her iki okul da olabilir ama belki TM derse Kabataş.
Binası konumu derse Kabataş.
Hey gidi, bizim zamanımızda Atatürk Fen Lisesi efsaneydi, ama Fetö'den sonra kırıldı caanım okul.
Not: Galatasaray ve İstanbul Erkek full yapanlar içinde doğum tarihine göre alıyorlar bu sene. İhtimal çok az zaten.
0
SiyamkedisiZorro
(17.07.17)
ben de burslu özel yazsın demeye geldim. istanbul erkek'in başlığına baktım şimdi sözlükten, oraya da bi tane muhafazakar gestapo subayı atamışlar. devlet okullarını, hele ki bunlar gibi kaliteli olanları ele geçirmek çalşıyorlar, daha da çalışacaklar. protestolar olsa da tamamen karşı konulabileceğini sanmıyorum, konformist veliler bir yerden sonra tadımız kaçmasın diye ayak diremeyi bırakacaklardır.

network özel okullarda daha sağlam olur hem, yurt vs. imkanlarına dair bi çözüm önerim olmasa da bu açıdan da fikir belirtmek istedim.
0
Bruce
(17.07.17)
(4)

okey sorusu

Sandman
Bill Clinton, George Bush, Barrack Obama ellerinde ıskataları ile parkta çimlerin üzerinde okey oynayacağız dördüncü olur musun diye sorsalar ne yapardınız
Bill Clinton, George Bush, Barrack Obama ellerinde ıskataları ile parkta çimlerin üzerinde okey oynayacağız dördüncü olur musun diye sorsalar ne yapardınız
0
Sandman
(17.07.17)
galeri13.uludagsozluk.com

benimle ıskata mı geçiyorsunuz ulan diye kafalarına indiririm ıskatayı.
0
Bruce
(17.07.17)
dunden beri dimdik
(17.07.17)
"Çimlerin üzerinde okey mi oynanır saçmalamayın, bir masa ayarlayın" derim
0
clones
(17.07.17)
"monica lewinsky de olacak mı? keh keh keh" diye taşak geçerim
0
rahip janick
(17.07.17)
(6)

ilişkilerdeki ''takılmak'' lafı

binder dandet
Bir bana mı çok itici geliyor? o sevgilin mi? yok takılıyoruz, bu şeyin mi? yok takılıyoruz.çok itici.. di mi?
Bir bana mı çok itici geliyor? o sevgilin mi? yok takılıyoruz, bu şeyin mi? yok takılıyoruz.

çok itici.. di mi?
0
binder dandet
(16.07.17)
adını koymadan her şeyi yapabilmek için kullanılan bir fiil. kaç sevgilin oldu sorusuna "2" cevabını verebilmek için de söyleniyor olabilir.
0
funl
(16.07.17)
Yoo değil. Biz şimdi neyiz diye kafaya kakan, sevgilisi oldu diye kendini karşı tarafın sahibi gören, hesap soran, kendi istediklerini trip atma yoluyla yaptırmaya çalışan, kıskanıyorum ayağına karşı tarafı kısıtlayan, ne giyeceğine karışan ilişki dümbüklerine karşı alınmış bir tedbir olarak düşün.

İnsanlar sevgili olmayı yukarıdakiler olmadan olmaz şeklinde yaşayınca bundan muzdarip olanlar da takılıyoruz demeyi tercih ediyor.
0
Bruce
(16.07.17)
'casual'ın Türkçesi dilde öyle kalmış. 'Aslında yiyişiyoruz da, sevgili de değiliz'in Türkçesi gibi bir laf olmuş. Başka daha iyi bir çeviri, terim olabilirdi belki ama şu an aklıma gelmiyor.
0
aychovsky
(16.07.17)
İtici evet ama uygun başaka kelime bulamadığım için ben de çok sık kullanırım.
0
mutekebbir
(16.07.17)
aycho+1
yani itici, ama başka çare yok.
0
blatta hiberna
(16.07.17)
Çok çok itici. Sevgili sevmekle ilgili, buna hayır dedikten sonra takılıyoruz demek, onu sevmiyorum, sadece sevişiyorum demek ister. Nezaket bir insan ismi olarak kaldı sanırım.
0
SiyamkedisiZorro
(21.07.17)
(10)

Otellere nasil güveniyorsunuz?

maria puder
Selamlar, otellerde gizlilik konusunda ne düsünüyorsunuz?Özellikle baya action olacagı zamanlarda. 5 yıldızlı oteller daha mı güvenli?Yönetim tabiki boyle bir seye izin vermez de.Hadi isgüzar temizlikcinin biri koydu kamerayı.Nasıl güvenilir ki? Ne gibi önlemler alınabilir?Uygun fiyatlı oteller daha
Selamlar, otellerde gizlilik konusunda ne düsünüyorsunuz?Özellikle baya action olacagı zamanlarda. 5 yıldızlı oteller daha mı güvenli?Yönetim tabiki boyle bir seye izin vermez de.Hadi isgüzar temizlikcinin biri koydu kamerayı.Nasıl güvenilir ki? Ne gibi önlemler alınabilir?Uygun fiyatlı oteller daha cok korkutuyor beni bu konuda nedense.
0
maria puder
(15.07.17)
Bence ondan cok guvendiginiz ve seks yaptiginiz erkeklerin yerlestirdigi kameralardan korkun.
0
Traveller
(15.07.17)
"İşgüzar" temizlikçinin odaları şefleri tarafından kontrol ediliyor, kaldı ki bi odayı bigün temizleyenle ertesi gün temizleyenin aynı olma ihtimali çok yüksek değil. O kamera bulunursa büyük sıkıntı çıkar, o yüzden gariban temizlikçiler bununla uğraşmaz, göze almaz. Kazancı ne olacak ki, otuzbir malzemesi mi? Pornhub'la anlaşması olacağını da sanmıyorum.

Otellerde kamera olayı gereğinden fazla abartılıyor, kimse risk alıp bu işe bulaşmaz, getirisi yok çünkü. Ancak ve ancak merdivenaltı günlük ev kiralamacılarda olur, o da marka değeri vs. problemi olmayan.
0
Bruce
(15.07.17)
adı sanı duyulmuş otellerde hiç böyle bi korku yaşamadım. bi keresinde kuzenle leş bi otelde kalmıştık, onda da korkmamıştım.

yani bu paranoya ile yaşayacaksak umumi tuvaletlere de koyabilirler, s.çmayalım mı dsaşlkdlşsak

bi de daha önce tartışmıştık biz bunu
www.eksiduyuru.com
0
elorelia
(15.07.17)
Traveller +1

o kadar otelci tanıdığım oldu, otellerde zaman geçiren eşim dostum oldu ama kimseden böyle bir kamera vakası duymadım. ama şu şekilde olabilir tabi, taksimde saatlik kiralanan oteller var, bu saçma tesislerden birinde akıllı bir personel böyle bir dümene girebilir. ama 3-4-5 yıldızlı otellerden hiçbirisi bu işlere bulaşmaz
0
gazozailacatmauzmani
(15.07.17)
çok kıllanıyorsan aynanın üstüne örtü at öyle çiftleş. yani söylendiği gibi kimse uğraşmaz bunla. tabi paris hilton veya kim kardashian isen durum değişir ;)
0
cekilmis gayfe
(15.07.17)
İyi otelde hiç bir şey olmaz rahat ol.
0
gozu acik sevisen yahudi
(15.07.17)
Maria Puder Selam,

Etraftan duyduklarımız var sadece. Özellikle günlük kiralık evlerde kötü süprizler olabiliyormuş. Tabi haliyle kimi kime şikayet edeceksin.
0
i need dolar
(15.07.17)
Benim evli bir çift arkadaşımın başına geldi hem de sıkı durun. Dubai'de.

Bir tanıdıkları porno amatör kategorisinde bunları görüyor, haber veriyor. Bir yıl önce kinakladiklari otelde meğer gizli kamera varmış. Otel kaç yıldızlı hatırlamıyorum ama kötü yerde kalmazlar durumları iyi.
0
old possum
(15.07.17)
nl.aliexpress.com

şu alet sayesinde. sadece 8 dolar
0
goodman
(15.07.17)
aletin çalışma mantığını okuyun bir. otele fbi ajanları kamera yerleştirmiyor ya amk bb ofisinde niye kullanılsın
0
goodman
(15.07.17)
(6)

ömer halisdemir darbede neyin seyrini değiştirdi?

mehmed resad
Sb.
Sb.
0
mehmed resad
(15.07.17)
semih terziyi vurması. semih terzi, darbecilerin şimdiki ökk komutanı zekai aksakallı yerine geçirttikleri darbeciydi. semih terzi, ökk'ya hakim olsaydı işler değişirdi.
0
blue eyes white dragon
(15.07.17)
zekai aksakallı'nın emriyle semih terzi'yi öldürerek özel kuvvetler komutanlığı'nda komutanın alınmasını önledi. ancak iddialar arasında zekai aksakallı'nın önceden darbeci grupta yer aldığı, darbenin başarısız olacağı anlaşılınca taraf değiştirdiği, kalkışma grubunda yer almayan ve önlem almak amacıyla diyarbakır'dan yola çıkan semih terzi'yi, ömer halisdemir'i yanlış yönlendirerek, öldürtüp suçu semih terzi'ye atmak istediği de var. iki ihtimal de bana olası geliyor ancak ortada kesin olan tek şey ömer'in cesareti. yazık oldu.
0
zgrydn
(15.07.17)
mesela diyelim semih terzi orayı alsaydı, ne değişecekti? askerler her yerden çekiliyordu zaten bi şekilde sonra, ne olacaktı? darbenin seyri değişti diye abartı olmuyor mu, ben anlayamadım. kasıtlı bir efsane yaratma çabası gibi geliyor bu darbenin seyrini değiştirme sözleri..
0
🌸mehmed resad
(15.07.17)
arkasındaki dürtüye bakmaksızın görevi gereği yapması gerekeni, hatta belki de gerekenden daha fazlasını yaparak bu cesareti göstermiş biri olduğu için gördüğü saygıdan dolayı rahatsız değilim ama evet, ben de "semih terzi'yi vurmasaydı darbe tamamlanırdı, hükümet çökerdi, amaçlarına ulaşırlardı" düşüncesine katılmıyorum. zaten darbenin kendisi hakkında bu kadar soru işareti varken bu konunun da su götürmemesi mümkün değil.

değiştirdiği seyir açısından; cesareti insanları yüreklendirmiş ve insanların "vatanseverlik" duygularını arttırmış, onlara ilham olmuş ve darba karşısında daha dik durmalarını sağlamış diyebiliriz.
0
Bruce
(15.07.17)
semih terzi'nin darbe için kilit bir adam olduğu ve ölmeseydi darbenin çok daha kanlı olacağı iddiası var. ömer halisdemir, semih terzi'yi öldürdüğü için değil aldığı emri öleceğini bile bile yerine getirdiği için efsaneleştiriliyor.
0
ben demistim zaten
(15.07.17)
Benim gözümde Ömer Halisdemir vatanı için gözünü kırpmadan canını veren yiğit bir insandır ruhu şaad olsun huzur içinde yatsın öncelikle.

Yukarıdaki yorumlara katılıyorum o an fetö vs bilmeden darbeyi önlemek adına öleceğini bile bile görevini sorumluluğunu yaptı. Ha yapmasaydı darbe başarılı olur muydu? Hiç sanmıyorum gene aynı seyrinde devam ederdi tutuklanan paşaların sayısı bir fazla olurdu.
0
basond
(15.07.17)
(9)

Bariz troll başlıklara nasıl oluyor da sazan gibi atlıyor bunca insan?

chavezding
Kaldırımdan giden motorcu başlığını görünce aklıma takıldı. Belli ki canı sıkılmış adam ortalığı karıştırmak için sallamış bişi. Nasıl oluyor da 3-5 değil, 20 sayfa küfür dönüyor arkasından? herkes mi kafayı yedi, yoksa onların da eğlencesi bu mu? İlla bu başlık olmayabilir tabi. Yalan yanlış bir ha
Kaldırımdan giden motorcu başlığını görünce aklıma takıldı. Belli ki canı sıkılmış adam ortalığı karıştırmak için sallamış bişi. Nasıl oluyor da 3-5 değil, 20 sayfa küfür dönüyor arkasından? herkes mi kafayı yedi, yoksa onların da eğlencesi bu mu?
İlla bu başlık olmayabilir tabi. Yalan yanlış bir haber atar biri ortaya, yüzlerce kişi olmayan bir meseleyi tartışmaya başlar. Gerçekten anlamıyorlar mı uydurma bir şey görünce?
0
chavezding
(14.07.17)
katılıyorum. sözlüğün zeka seviyesini gösteriyor bence. daha birkaç cümle okur okumaz kasıtlı açıldığını anlamamak için ciddi mal olmak gerekiyor.
0
goodman
(14.07.17)
birisi dese ki, ya herkes farkında aslında ama onlar da deşarj olmak için saydırıyor, vallahi rahatlayacağım.
0
🌸chavezding
(14.07.17)
Bu kadar bariz trollemede laf sokacak bir dolu boşluk oluyor. Millet de onu değerlendirip kolay oy alma derdinde. Tabi önemli bir kısmı durumu anlamayan çift haneliler.
0
arnold schwarzeneger
(14.07.17)
sözlüğü aktif kullananlar sözlük kültüründen bihaber, doğru düzgün kontrolden geçmeden yazar yapılmış yeni güruh; haliyle kim troll kim değil anlayamıyorlar.

bi kısım da troll olduğunu bilen ama gaza gelip kendini kontrol edemeyenler. bunların çoğunluğu her şeye trigger'lanan duyar kasma ekibi. kalan kısım da deşarj olma amaçlı yazıyor.
0
Bruce
(14.07.17)
beğenilenlere girmeyle saydırma arasındaki bağı bilmiyordum mesela. ilginçmiş.
0
🌸chavezding
(14.07.17)
hele bir don't feed the troll tayfası var, acayip ayar oluyorum. başlık açılmış, sol framede kaybolmaya yüz tutmuşken sazan gibi damlıyor, don't feed the troll, engelle geç yazıyor. sus işte, yazma. bırak başlık soldan aksın gitsin, yok illaha bir şey yazacak. bu adamlar yüzünden sol frame bazen çok gereksiz başlıklarla doluyor.
0
blue eyes white dragon
(14.07.17)
Ben Sözlük'ü uzun zamandır kullanmıyorum. Kim troll, kim değil, bilmiyorum. Yorumlu başlıkları ayrı tutayım; ülkede de zaten her gün troll başlığı gibi, Zaytung haberi gibi şeyler gerçek oluyor. Kaç kere eskiden Zaytung'da haber olmuş şeyler gerçek oldu, bir değil, iki değil. Aynen olmasa da, bir yaklaşığıyla, iki yaklaşığıyla benzer şeyleri yaşıyoruz ve artık gerçek olanlara inanamıyoruz. Herhangi bir başlığın troll başlığı mı, gerçek haber mi olduğunu ayırt edemiyorum bile. Çoğu başlık 'Şu olduysa, bu neden olmasın' türünden. Ayrıca, flaş haberler kaldırılmış, ne gazeteler ne televizyonlar en önemli haberleri veriyor. Bir iki muhalif site olmasa ülkede ne olduğundan haberimiz olmayacak. Ha, milletin kendi kişisel düşüncelerinden haber veya bilgi alamadığım için sinirleniyorum, o ayrı. 10-20 sayfa yorumun içinde hızlıca haber aramak da zorlanıyorum.

Ekşi Sözlük artık içerik olarak çöpe dönse de, şu an ülkenin en hızlı haber kaynaklarından biri. Ayrıca Sözlük'ü çok kullanmayan ve dinamiklerinden haberi olmayan herhangi birinin gelip, sadece troll başlığını görerek 'Haa, ülke bu durumda demek ki, kimse de açıp bir şey dememiş. Ülke batmış' dememesi için sebep yok.
0
aychovsky
(14.07.17)
@trollziya

Bu başlık için anlayabilirim belki ama mesela uydurma bir haber veya hikaye için de aynı şey oluyor.
0
🌸chavezding
(14.07.17)
uydurma bir motorcu olayının altına motorcuların genellemeleri yapılabilir bence. ben bazen yapıyorum o tarz şeyler. başlığın gerçek olup olmamasından ziyade içeriğin konuyla alakalı eleştiri mahiyetinde olmasında bir problem yok gibi. tabii sazanlar da ayrı mesele. adam başlığın altına şunu yazıyor: "sen de öyle yapmasaydın rezalet puanım 1"

lan? diyorsun.
0
bohr atom modeli
(14.07.17)
(5)

Instagram Story

himmet dayi
1) Instagram Story'ye araba içinden çekilen yol videosu atıyor musunuz?2) Neden?
1) Instagram Story'ye araba içinden çekilen yol videosu atıyor musunuz?

2) Neden?
0
himmet dayi
(14.07.17)
1)hayır
2)because it's too mainstream
alakalı:
cf.chucklesnetwork.agj.co
0
Bruce
(14.07.17)
1. evet
2. s2.quickmeme.com
0
elorelia
(14.07.17)
bir kaç kere snapchat üzerinden attım.

ilk zamanlarda millet yapıyor diye. birde çok sevdiğim ama kimselerin bilmediği bir şarkıyı teypte ayarlayıp, tam nakaratı çıktığında attım ki herkes duysun bilsin...
0
cliquot
(14.07.17)
instagramım yok ama whatsapp duruma bunu atıyorlar. atanların sorunları olduğunu düşünüyorum.
0
diffarentiationation
(14.07.17)
1) Hayır

2) Gerek yok ve aptalca

3) Daha aptalca olanı bunu aptalca bulmak
0
hatcherman
(14.07.17)
(5)

Akademik referans vermek (citation styles)

maleficent
Türkiye'de üniversitelerde Chicago Manual of Style kullanan var mıdır, yoksa deneyimleriniz hep APA ya da MLA ile mi oldu? Enstitüden enstitüye, bölümden bölüme, hocadan hocaya değişiyor biliyorum ancak çevrenizde veya kendi aranızda kullanan var mı merak ettim. Teşekkürler cevaplar icin, gelirse şa
Türkiye'de üniversitelerde Chicago Manual of Style kullanan var mıdır, yoksa deneyimleriniz hep APA ya da MLA ile mi oldu? Enstitüden enstitüye, bölümden bölüme, hocadan hocaya değişiyor biliyorum ancak çevrenizde veya kendi aranızda kullanan var mı merak ettim. Teşekkürler cevaplar icin, gelirse şayet.
0
maleficent
(14.07.17)
Biz APA kullanıyorduk (odtü) .
0
archery
(14.07.17)
ege apa
0
westblack
(14.07.17)
mla kullandık, chicago (cms olsa gerek) duymadım hiç.
0
Bruce
(14.07.17)
Bundan on yıl önce yüksek lisansta hocalarımız bu yöntemi kullanarak akademik çalışma yapmamızı istiyorlardı. O yüzden öğrendim ve kullandım. Bu yöntemi kullanan hocalar daha Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinden mezunlardı fakat eğitim bilimleri bölümlerinin etkisiyle APA'ya dönüldü. YL ve doktora tezlerimde APA kullandım. Makalelerimi gönderdiğim dergiler de APA'ya yönlendiriyor.
Ama hâlâ İstanbul Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı gibi bölümlerde kullanıldığını düşünüyorum. Biraz daha gelenekçi bir yapı ya da mesela TDK Başkanı Mustafa Kaçalin'in kitapları sözlük çalışmaları olduğu için genellikle bu stildedir. Sözlük çalışanların ya da eski metinleri günümüze kazandıranların yine de başvurduğu bir kullanım.
0
duyond
(14.07.17)
anadolu apa, hatta hocalar chicagoyu sevmiyor, bizim enstitü müdür okunmuyor öyle dikkat dağıtıyor diyor. ben de katılıyoum.
0
sejlav
(14.07.17)
(6)

ing "damak tadı"

sabirstone
Merhabalar,İngilizce olarak "bu benim damak tadıma uymuyor" şeklinde bir cümleyi nasıl kurabilirim. Ya da "bu tarz şeyler yemeye alışkın değilim" şeklinde cümleler.Teşekkürler
Merhabalar,

İngilizce olarak "bu benim damak tadıma uymuyor" şeklinde bir cümleyi nasıl kurabilirim. Ya da "bu tarz şeyler yemeye alışkın değilim" şeklinde cümleler.

Teşekkürler
0
sabirstone
(13.07.17)
to suit sb's taste
0
alperz
(13.07.17)
meet sb's taste
0
iddaaci
(13.07.17)
"It doesn't awaken my palate" diye kullanıldığını duyuyorum come dine with me gibi yemek programlarında :)
0
postneo
(13.07.17)
It doesn't suit my taste.
0
dissendium
(13.07.17)
not my type of food da olur.
0
Bruce
(13.07.17)
not my cup of tea diyorum ben çok sıkışınca
0
aşksız prens
(14.07.17)
(7)

AdBlocker etik mi?

grv
Adblocker kullanirken vicdan yapan var mi? Yani insanlar emek verip icerik uretiyorlar, cok sefer de cok sey ogreniyorum insanlarin yazip urettiklerinden. Bunun karsiliginda benden para istenmiyor. Bi iki reklam goruyorum/bazen tikliyorum, boylece icerik ureticisi de emeginin karsiligini az cok aliy
Adblocker kullanirken vicdan yapan var mi? Yani insanlar emek verip icerik uretiyorlar, cok sefer de cok sey ogreniyorum insanlarin yazip urettiklerinden. Bunun karsiliginda benden para istenmiyor. Bi iki reklam goruyorum/bazen tikliyorum, boylece icerik ureticisi de emeginin karsiligini az cok aliyor. Adblocker kullanmayi tuketici simarikligi olarak gormekte haksiz miyim?

Ustelik bu isin surekliligi de yok. Reklam verenden para alamayan icerik ureticisi bu kez Youtube Red gibi uygulamalarda oldugu gibi tuketiciden para istemeye yonelecek. Internetten adam akilli bilgi sahibi olmak/eglenmek icin her servise para verir duruma mi gelelim reklam verenler bu servisleri ayakta tutarken?

Adblocker kullananlar, bunlara bir cevabiniz var mi?
0
grv
(13.07.17)
yerlesen internet anlayisinda temelden bir hata var. reklam gormektense ucret vermeyi tercih ederim. boylece girdigim sitelerin reklamveren korkusundan otosansur uygulamasina gerek kalmayacagini bilirim.

her neyse. bunun haricinde sana katiliyorum; icerik calip kar eden siteler haricinde. onedio, buzzfeed ivir zivir gibi sitelerde aciyorum zerre de umrumda olmuyor. eksi sozlukte de aciyorum.
0
redlinetheturk
(13.07.17)
kimse beni görmek istemediğim bir reklama maruz bırakamaz. asıl internetin her yerine reklam konulması etik değil bence.
0
i drive the hearse
(13.07.17)
mevcut olan reklamdan para kazanma yöntemleri etik değil ki bunu engellemek etik dışı olsun. bu konuda sadece pozitif ayrımcılık yaptığım, o reklamlardan gelecek 3 kuruşa ihtiyacı olanlar var; onun haricinde umrumda değil.
0
Bruce
(13.07.17)
haber sitesi aciyorum, cikan reklamlarin videolarin ardiarkasi kesilmiyor. film izliyorum youtube'da herifcioglu 20 tane reklam dosemis filmin icine..yuh amk. adblocker bu yuzden bence etik; cunku karsi taraf para icin seni, beni sagilacak inek gibi goruyor.
0
ubi dubium ibi libertas
(13.07.17)
penis büyütücü görmek hiç vicdanımı etkilemiyor. thisisnthappiness.com mesela burda 1 tane reklam var, her girdiğimde tıklıyorum.
0
rhan
(13.07.17)
internet reklamları insani bi vaziyette kalsaydı adblock gibi programları kullanma gereksinimi duymazdık ilk başta.

ilk 5 saniyeden önce geçilemeyen, veya hiç geçilemeyen youtube reklamları olsun, dizi sitelerinin her yerinden çıkan (1 değil 2 değil 5 değil adet) yarak kürek bahis sitesi reklamları olsun anasını siktiler internetin.

dolayısıyla gururla kullanıyorum. adblock'la almıyoruz kardeşim ayağı çeken sitelere de itina ile girmiyorum.
0
yuto
(14.07.17)
internet reklamları insani bi vaziyette kalsaydı adblock gibi programları kullanma gereksinimi duymazdık ilk başta.

ilk 5 saniyeden önce geçilemeyen, veya hiç geçilemeyen youtube reklamları olsun, dizi sitelerinin her yerinden çıkan (1 değil 2 değil 5 değil adet) yarak kürek bahis sitesi reklamları olsun anasını siktiler internetin.

dolayısıyla gururla kullanıyorum. adblock'la almıyoruz kardeşim ayağı çeken sitelere de itina ile girmiyorum.
0
yuto
(14.07.17)
(8)

Film (Korku - Gerilim)

mutekebbir
Korku filmi kültürüm pek yoktur birkaç tane izleyip beğendiğim film var.Gothica gibi, 1408 gibi..Yine bunlar gibi de olabilir farklı da olabilir ama hikayesi güzel olan, sürükleyen insanı sıkmayan filmler önerir misiniz?Teşekkürler.
Korku filmi kültürüm pek yoktur birkaç tane izleyip beğendiğim film var.
Gothica gibi, 1408 gibi..
Yine bunlar gibi de olabilir farklı da olabilir ama hikayesi güzel olan, sürükleyen insanı sıkmayan filmler önerir misiniz?


Teşekkürler.
0
mutekebbir
(13.07.17)
(bkz: oculus)
0
Bruce
(13.07.17)
bence rec

www.imdb.com
0
hic olmak isteyen adam
(13.07.17)
identity
0
nothing in my way
(13.07.17)
gerim gerim gerim gerilmek için sırasıyla;
rec
rec 2
La cara oculta
La piel que habito
it follows

korku ağırlıklı olsun istersen;
insidious serisi
the conjuring serisi
el orfanato
0
yazar yazmaz yazan yazar
(13.07.17)
türe göre baya kötü filmleri sevmişsin.

onlara benzer: trauma, stonehearst asylum, a cure for wellness
0
jacob
(13.07.17)
Rec i beğenmemiştim. 1408 i beğenmiş biri olarak, identity iyidir. A tale of two sisters ve orphan ı da gerilerek ve pişman olmayarak izlemiştim.
0
mslny
(13.07.17)
Psycho
The Shining
High Tension
0
fragile lady
(13.07.17)
Ich seh Ich seh
0
l arrache coeur
(13.07.17)
(5)

peyote cennet bahçesi'nden dönüş sorusu

Bruce
ortam güzele benziyor, duyduğum yorumlar da olumlu; güzel bir girişim gitmek lazım diyorum. peki dönüş işini nasıl yapıyoruz? bulabildiğim en geç vapur 22:45'te kalkıyor burgaz'dan. konser saatlerine bakıyorum, mesela sattas 21:15'te çıkıcakmış, 1 saati geçer diye düşünüyorum. anakaradan gelen izley
ortam güzele benziyor, duyduğum yorumlar da olumlu; güzel bir girişim gitmek lazım diyorum. peki dönüş işini nasıl yapıyoruz? bulabildiğim en geç vapur 22:45'te kalkıyor burgaz'dan. konser saatlerine bakıyorum, mesela sattas 21:15'te çıkıcakmış, 1 saati geçer diye düşünüyorum. anakaradan gelen izleyici sayısının çokluğuna bakarsak buna istinaden bir ulaşım çözümleri oluyor mu yoksa kaçırdığım bir nokta mı var? dönüş olmayacaksa kimse gitmez ki, bi de otel parası mı verecek insanlar?
0
Bruce
(12.07.17)
Muhtelif seçenekler var nereye gideceğinize bağlı olarak. Eminönü ve Bostancı'ya görece geç saate kadar vapur var (Sanırım Bostancı en son 00:20 ama kontrol edin). Ben Avrupa yakasında oturduğum için bir kere Taksim dolmuşuna bir kere de metrobüse bindim, uzun sürse de sorun olmadı.
0
fotrsapka
(12.07.17)
@fotrsapka, şehir hatlarından bakınca gördüğüm burgaz'dan kalkan en son 22:45 görünüyor, başka yerden mi baktınız ya da şehir hatları değil miydi? bulamadım mı ben yoksa :/
0
🌸Bruce
(12.07.17)
dentur ya da turyolun bostancıya var saat 12 sularında.

bu arada ben de durmadım facebook sayfalarına mesaj attım bu durumu. koysunlar gece 3'e bi tane motor parasını verip dönsün millet
0
klar
(12.07.17)
0
fotrsapka
(12.07.17)
@klar, iyi yaptın ben de söyleyeceğim. en azından etkinlik günlerinde olmalı, bilet satışına göre sayıyı da bilirler az çok, ona göre hesap yaparlar.
@fotrsapka teşekkür ederim.
0
🌸Bruce
(12.07.17)
(11)

Ölmeden önce yapılacaklar listeniz?

mutekebbir
Var mıdır böyle bir listeniz?Ölmeden önce mutlaka yapmalıyım dediğiniz neler var mesela?Bende liste yok bu konuyu pek düşünmüyorum ama dün gece büyük bir trafik kazasını atlatınca biraz düşündüm. Kahvemi içip sakinleşince aklıma ilk gelen "daha yüzüklerin efendisini okumadım" oldu. Hemen kitaba başl
Var mıdır böyle bir listeniz?
Ölmeden önce mutlaka yapmalıyım dediğiniz neler var mesela?
Bende liste yok bu konuyu pek düşünmüyorum ama dün gece büyük bir trafik kazasını atlatınca biraz düşündüm. Kahvemi içip sakinleşince aklıma ilk gelen "daha yüzüklerin efendisini okumadım" oldu.
Hemen kitaba başlayacağım. Kitabı var diye yıllardır filmini de izleyemiyorum kaldım böyle bi haber :)

Sizde durum nedir?

Teşekkürler.
0
mutekebbir
(11.07.17)
geçmiş olsun. uzun vadeli değil de kısa vadeli yapılacaklar listesi belirliyorum. gitmediğim yerlere gitmek ve tatmadığım lezzetleri tatmak gibi. uzun vadede denemek istediğim çılgınca şeyler var ama sanırım benden başka kimse bilmiyor bunları.
0
fragile lady
(11.07.17)
kimilerine saçma gelse de "25'ten önce 25" listem var, yetiştireceğim diye umuyorum.
0
yaraticinick
(11.07.17)
Böyle bir listem yok. Ne kadar dolu yaşarsan yaşa ölüm anında hep bir şeyler eksik olacak.
0
dissendium
(11.07.17)
dissendium kankitoya katılıyorum bu konuda, ne yaparsan yap her zaman eksik kalacaksın. daha doğrusu, bu bakış açısıyla ilgili. kimisi hayatını köyünde geçirip mutlu yaşar ve ölürken hiçbir şeyin eksikliğini hissetmez. kimisi ise çok şey yaşamış olmasına rağmen "daha fazlasını yapabilirdim" der.

o açıdan benim kesinlikle şunu yapmalıyım/yapayım listem yok. yaptıklarımın, yapabildiklerimin tadını çıkarmaya bakıyorum şahsen.
0
der meister
(11.07.17)
yok.
0
manuel mandalina
(11.07.17)
der meister ve dissendium aynı fikirde birleşir de ben itiraz edebilir miyim, her ikisine de koccaman bir +1.

listeye dökünce zorunluluk gibi, görev gibi oluyor; benim hevesim kaçıyor öyle olunca. hepsi aklımda ve anı kovalıyorum, hangisi için imkan oluşursa bam bam bam...
0
Bruce
(11.07.17)
abi geçmiş olsun.
0
güneyli çocuk
(11.07.17)
alaska'ya gitmek orada şöyle 1 ay falan vakit geçirmek isterdim. kış mevsiminde elbette
0
burya
(11.07.17)
geçmiş olsun.
bir listem yok ama yapmak istediğim şeyler oldu her daim hayatımda.
bunları gerçekleştirmeye bakıyorum. mesela paten kaymayı çok istiyordum eşim 30 yaşımdan sonra bana paten hediye etti.
şimdiki amacım tekrar davul çalmaya başlamak. altyapısını yapıyorum şimdiden. bir seneye kalmaz sahnelere dönerim sanırım.
0
teritori
(11.07.17)
Geçmiş olsun. Ölüme yaklaştığın trafik kazası gibi olaylarda bunlar geliyor aklına, ama bir kaç ay sonra normale dönüyorsun. Ben de yaşadım maalesef bu süreci.

Benim tek tek isteklerim oluyor. Mesela şu anki hayalim kuzey ışıklarını görmek. O gerçekleştikten sonra başka şeyler gelecek.
0
peggy
(11.07.17)
ludovico einaudi konserine gitmek, adamı canlı canlı dinlemek
0
shotgunwoman
(11.07.17)
(4)

Kariyer sorusu

cancan
Merhabalar,Uluslararasi bir firmada 8-10 kisilik bir ekibin yoneticisi pozisyonunda calisirken, baska bir uluslararasi firmadan %20 daha fazla kazanacaginiz yonetici pozisyonu olmayan bir teklif aldiniz. Kabul edermiydiniz, etmezmiydiniz? Neden?
Merhabalar,

Uluslararasi bir firmada 8-10 kisilik bir ekibin yoneticisi pozisyonunda calisirken, baska bir uluslararasi firmadan %20 daha fazla kazanacaginiz yonetici pozisyonu olmayan bir teklif aldiniz.

Kabul edermiydiniz, etmezmiydiniz? Neden?
0
cancan
(11.07.17)
anlaşılan daha fazla veren firma daha kaliteli ve daha uluslararası, oranın normali diğerinin yöneticisi kadarsa...
bu şartlarda oraya gidip hem daha fazla para kazanabilirsin hem de orada da yönetici olmaya çalışabilirsin; hem kariyer hem de para olarak mantıklı görünüyor.

ama iş seçerken dikkat edilmesi gereken yegane kriterler bunlar değil bence, kalacak yere uzaklık, yan haklar, çalışma ortamı vs. de önemli olsa gerek.
0
Bruce
(11.07.17)
%20 daha fazla olanı tercih ederdim sanırım. İş yerinde terfi almanın en büyük avantajı maaş artışıdır. Geri kalanı sinir stres. Daha fazla maaş aldıktan sonra neden stresli işi yapayım ki?
0
himmet dayi
(11.07.17)
Diğer taraftaki pozisyon yönetici pozisyonu değil ama belki daha üst seviye bir pozisyondur.Bunu iyi sordun mu?

Eğer downgrade ise uzak dururdum
0
turkuaz
(11.07.17)
Benim skalam soyle:

Sektorel degisiklik yoksa : %25-%30 arasi bir artis kabul edilebilir.

Sektorel degisiklik varsa %30-%50 artis kabul edilebilir.

*Diger tum degiskenler (yonetici, ise ulasim, ekip arkadaslari ilr uyum-
, ve is karakteriniz) degerlendirme disi tutuldugunda...
0
mkrk
(11.07.17)
(2)

Açık oturumda island/ada filminden bahsettiler organ yetiştirme vs?

zunkatsar
Açık oturumda (gündem özel) organ yetiştirmeden bahseden island/ada filminden bahsettiler. Google'ladım ama net bir bulamadım. Çünkü bir sürü islamd adında film var. Bu bahsedilen island filmi hangi island?
Açık oturumda (gündem özel) organ yetiştirmeden bahseden island/ada filminden bahsettiler. Google'ladım ama net bir bulamadım. Çünkü bir sürü islamd adında film var. Bu bahsedilen island filmi hangi island?
0
zunkatsar
(11.07.17)
Bruce
(11.07.17)
elorelia
(11.07.17)
(7)

Spor için kayışlı nabız ölçer kullananlar önerir misiniz?

Apocalypse
Ya da nabız ölçmek için başka bir öneriniz var mı?
Ya da nabız ölçmek için başka bir öneriniz var mı?
0
Apocalypse
(11.07.17)
Kayış işi zor. Onun yerine Fitbit charge hr öneririm. Bilekten nabız ölçer. İki yıldır kullanıyorum.
0
puc
(11.07.17)
bilekten nabız ölçenler, özellikle spor sırasında nabızda oldukça başarısızlar. Garmin veya Polar'ın nabız ölçerleri oldukça iyi. Garmin'in suda kullanılabilen bir nabız ölçer kayışı da var.
0
cursor
(11.07.17)
ben bunu kullanıyorum koşarken ve bisiklette, gayet başarılı ölçüyor.
www.decathlon.com.tr

zaten denildiği gibi bileğe takılanlar tam randımanlı ölçemiyor temas ettikleri alanın küçüklüğü ve salınım esnasında oluşan temassızlıktan ötürü. kulaktan ölçen spor kulaklıkları var, onlar da başarılı ama onlar daha pahalı. bu linktekinde kronometre ve normal saat de var; başka bir şeye ihtiyacın kalmıyor. bir de bu kayış benim salonumdaki spor aletleriyle de birlikte çalışıyor, aletteki nabız ölçme kısmına yansıtıyor nabzı. bilmiyorum her aletle uyumlu mudur ama öyle bir sürpriz yaşamıştım.
0
Bruce
(11.07.17)
Ben de şunu kullanıyorum Android telefonumla, gayet memnunum: www.banggood.com
0
chicha
(11.07.17)
bunu kullanıyorum, tavsiye ederim : www.decathlon.com.tr
0
inheritance
(11.07.17)
doğa yürüyüşlerinde garminin gpsi ile birlikte gelen nabız bandını kullanıyorum memnunum suya sokmadım hiç
0
argent dawn
(11.07.17)
Linkteki ürünü kullanıyorum herhangi bir sorununu görmedim nabızımı anlık olarak ölçüyor.

Garmin Fenix 3 kullanıyorum nabız bandım ile uyumlu çalışıyor anlık olarak nabızımı görebiliyorum.

3 yıldır spor ile uğraşıyorum nabız bandı vazgeçilmezim Fenix3 + Wahoo öncesi decathlondaki ONRHYTHM 310 ürününü kullandım. Onuda önerebilirim.

www.wahoofitness.com
www.decathlon.com.tr
0
sudo su
(11.07.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.