Giriş
(2)

İstanbul'da sevgiliyle bir pazar günü en verimli şekilde asıl geçirilebilir

northern eagle
Orijinal önerileri olan var mı?
Orijinal önerileri olan var mı?
0
northern eagle
(06.11.21)
six senses kocataş'ta 2 gecelik konaklama esnasında güzel manzarada güzel yemek, güzel manzarada güzel seks, güzel spada güzel bir masaj ve rahatlama...
otelden çıkmadan gayet sakin ve baş başa bir hafta sonu oldukça verimli bence. illa bir sürü şey yapmaya gerek yok.
0
Bruce
(06.11.21)
@bruce gecelik 4300 tl???
0
oekuklu
(06.11.21)
(2)

"On the Job Training"- İşyerinde Eğitilip Geliştiniz mi? :)

dreamnesiac
İşyerinizde aldığınız eğitimlerden memnun musunuz? Memnunsanız özellikle şirket dışı eğitim veriliyorsa hangi kaynakları kullanıyorlar? Hangi alanlarda eğitim aldınız?Yakın zamanda iş değiştirdim, yeni kurulan bir yapı var ve sürekli yeni insanlar alınıyor farklı deneyimlerle. Her şey yeni olduğu i
İşyerinizde aldığınız eğitimlerden memnun musunuz? Memnunsanız özellikle şirket dışı eğitim veriliyorsa hangi kaynakları kullanıyorlar? Hangi alanlarda eğitim aldınız?

Yakın zamanda iş değiştirdim, yeni kurulan bir yapı var ve sürekli yeni insanlar alınıyor farklı deneyimlerle. Her şey yeni olduğu için süreçler net değil, en ideal halde de değil. Aksayan yanları da görebiliyorum, benim işime de yansıyor ama daha hızlı ilerleyebilmek için mevcutta bir eğitim yok gibi, çok jenerik olanlar dışında. Mesela dijital pazarlama eğitimi arıyorum, kendi çabamla online eğitimler bulabiliyorum. Daha önce kullanmadığım tool'lar için de işte bilinen online kaynakları takip etmeye çalışıyorum tamamen kendi çabamla ve bütçemle. Ama bir yandan eğitimleri tamamlamaya zaman da kalmıyor yoğunluk nedeniyle.

Uzun süredir de iş hayatındayım, geri dönüp baktığımda ne öğrendiysem kendi çabamla olmuş sanki. İlk işim dışında çalışanı geliştirelim düşüncesiyle bütçe ayrıldığına ya da eğitime yatırım ya da özel vakit ayrıldığına pek rastlamadım. Bahsettiğim şirketlerin hepsi karlılıkta sektör lideri, koca koca global şirketler.

Arkadaşlarımla konuştuğumda onlarda da durum benzer. Genelde şirketin eğitim portalı dışında eğitim yok.

Var mıdır benim şirketim/ yöneticim bana muhteşem gelişim imkanları sundu, eğitildim, geliştirildim diyen aramızda? Ya da siz de kendikendinigeliştirengillerden misiniz? :)

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(05.11.21)
ben şirket değiştirmedim ama şirket el değiştirdi ve yeni şirketteki l&d imkanları çok güzel görünüyor. kendi udemy'si var gibi bişi ve ek eğitimlerin bir kısmına başvurmak için o portaldaki eğitimleri başarıyla tamamlamak gerekiyor. keza kendi departmanımın eğitim bütçelerini hazırlarken entegrasyon sürecinde olduğumuz için ek bütçe şansı verildi, kendime seçtim güzel bişiler. tl'nin değer kaybetmesinin tek avantajını burada gördüm diyebilirim, eskiden olsa çok para denilecek eğitimleri 10'a bölünce bütçeye çok şey sığıyor.
0
Bruce
(05.11.21)
Şirketin kendi eğitim portali var. Yoneticilikten excele (5-6 farklı dilde), sap/oracle, iletişim, tedarikci yönetimi vs bir sürü alan için. Burada hem şirket tarafindan yapilmis hem de external eğitimler var.
Misal yeni yönetici olanlar için hem ülkede belirlenen şehirde toplu egitim ya da online eğitim var.
Buna ek yoneticiler için haftalik egitim kitapciklar geliyor, farkli konularda.
Buna ek her ay zorunlu eğitim oluyor bu portal üzerinden.

Buna ek Fransa'da sirketin sizin eğitiminiz için kenara yatirmasi gereken para var. Bazilari dil, bazilari excel vs baska şeyler icin kullaniyor. Bende su an 2bin 500 euro var 4 sene sonunda.

Benim kendi açımdan şirket beni lider gelistirme programina aldi. Cok farkli egitimler, workshoplar falan baya şey ogrendim.

Kısacası evet, şirket öğretiyor. Buna ek öğrenmek isteyen icin cok firsat var.
0
logisticsmanager
(06.11.21)
(6)

profesyonel futbolcular halısahada oynass kalite farkı çok belli olur mu?

buenosdias
atıyorum. herhafta halısahada maç yapan öğrenci, esnaf karışımı 2 takım var. kadroya 1 tane süper lig futbolcusu girse diğerleri ‘bu ne abi’ adam başka dünyadan gibi bir durum olur mu?
atıyorum. herhafta halısahada maç yapan öğrenci, esnaf karışımı 2 takım var. kadroya 1 tane süper lig futbolcusu girse diğerleri ‘bu ne abi’ adam başka dünyadan gibi bir durum olur mu?
0
buenosdias
(04.11.21)
Oluyor olmaz mı. Süperlige bile gerek yok, benim kuzenim Beşiktaş altyapısında oynarken bile sırıtıyordu bizimle oynadığında.

En büyük fark kondüsyon ve fizik üstünlüğünde oluyor. İkili mücadeleye gireyim diyorsun, tık yapıyor yerdesin. Ayakları yere sağlam basıyor, topu sürerken durdurmak zor oluyor.
0
Bruce
(04.11.21)
Gol atip geri kosup kaleye top kurtariyorlar, sonra bunu 10 kere yapiyor agzin acik izliyorsun.

Bu dedigim de alt lig oyuncusu pro olsa tsubasa gibi hareketler gorursun.
Lisede bizi madara eden bir takim vardi 2 tane boyle oyuncu koydum, karsi tarafi dagitti :)

Tipleri de gorsen 40kg falan bi tanesi kot pantolonla ayakkabisiz geldi oynadi.
Bir daha bizle mac yapan olmadi.
0
divit
(04.11.21)
abi ne süper ligi, amatör küme topçusu bile herhangi bir halı saha takımını sırtında götürüp 10 dakikada 5-6 tane sallar, bezdirir. en başta bruce'un dediği gibi aradaki fizik farkı inanılmaz. sen şimdi düzenli spor yapan, fiziği düzgün, ciğeri sağlam, iyi top oynayan adamın belki o dar alanda fazla zorlanmayacağını düşünüyorsun ama diyorum ya amatör topçusu bile rüzgarıyla yere düşürüyor o adamları. yetişemezsin, ikili mücadeleye giremezsin. bir şekilde canına susayıp daldın diyelim, ayağından topu alamıyorsun. şutlarını misal yine kendisi gibi amatör olarak da olsa kalecilik yapmış biri belki tutabilir, yoksa öylesine kaleye geçirdiğin göbekli abinin eli kırılır, o da zaten topu görüp tepki verebilirse.

ben çocukken çok futbol oynardım. iyi de oynardım. ne zaman kulüpte oynayan bir bebe girse aramıza halı sahanın halısı oluverirdik, hayatımızı karartırdı herifler. süper lig topçusunu düşünemiyorum bile. futbolu iş olarak oynayan adamların seviyesi çok başka oluyor, sen mahallede istersen her gün 10 saat top oyna, düzenli idman ve program olmadan yanlarına bile yaklaşamazsın.
0
der meister
(04.11.21)
Olur tabii ki. Tazı gibi koşan adamı kim tutacak.
0
dissendium
(04.11.21)
üniversitede iken 3. lig futbolcusu arkadaşı tek başına defansta bırakıyorduk. öyle fazla koşmuyordu bile. her seferinde doğru pozisyon alarak rakibin ayağındaki topu kapıyordu. zaten sakatlanma riskine karşı çok fazla mücadeleye girmezdi.
0
lazpalle
(04.11.21)
hayır madem bu kadar fark ediyor, neden bizim millet haftanın 3 günü futbolcu eleştiriyor?
0
malheiros
(04.11.21)
(2)

arçelik black friday indirimi yapar mı?

erenderk
sb. geçen senelerde böyle bi şeye şahit oldunuz mu?
sb.

geçen senelerde böyle bi şeye şahit oldunuz mu?
0
erenderk
(02.11.21)
blackfriday'de herkes bir indirim etiketi koyuyor ama gerçek bir indirim mi, öyleyse bile sıra dışı bir şey mi emin olmak zor. acelesi yoksa alacağın şeyin bekleyip görmek lazım tabii.
0
Bruce
(02.11.21)
Black Friday'i bilmiyorum ama Arçelik sitesinde bu hafta indirimler, kampanyalar vb vardı.
750tl'lik ürünü 500tl indirimli aldık başka bir ürünle sepet. Bir bakın isterseniz.
0
dreamnesiac
(03.11.21)
(1)

Eski sektore geri donmek

austenn
Merhaba. Yaklasik 1 sene once 5 yil calistigim sektoru biraktim farkli bir sektore gectim. Simdi biraktigim sektorde cazip bir is teklifi var ve isi istiyorum. is gorusmesinde neden biraktiniz, simdi neden geri donmek istiyorsunuz diyeceklerdir eminim. Birakma nedenim ekibin toksik olmasi,farkli sek
Merhaba. Yaklasik 1 sene once 5 yil calistigim sektoru biraktim farkli bir sektore gectim. Simdi biraktigim sektorde cazip bir is teklifi var ve isi istiyorum. is gorusmesinde neden biraktiniz, simdi neden geri donmek istiyorsunuz diyeceklerdir eminim. Birakma nedenim ekibin toksik olmasi,farkli sektorleri gormek ve biraz da cok yoruldugum icin birakmistim. Bunlar cok profesyonel cevaplarmis gibi gelmiyor haliyle. Ne dersem IK ve ekiptekiler ikna olur?
0
austenn
(02.11.21)
o iş özelinde kendini geliştirebileceğin, asıl sektörüne katkıda bulunabilecek bir detay bulmaya çalış. bunu katarak kendimi sektördekilerden farklı bir yeteneğe sahip olmak istedim diyebilirsin.
0
Bruce
(02.11.21)
(7)

Toplantı Yorgunluğu?

dreamnesiac
Günde n tane toplantısı olan bir işte çalışıyorum, çoğunlukla yurtdışı.İşim çok keyifli ama temiz kafayla çalışmaya, bir şeyler yaratmaya, yeni şeyler öğrenmeye vakit kalmıyor. Akşamlara sarkıyor, o zaman da yorgun oluyorum.Bir türlü alışamadım bu duruma. İşin ilginç yanı yöneticiler dahil herkes ay
Günde n tane toplantısı olan bir işte çalışıyorum, çoğunlukla yurtdışı.
İşim çok keyifli ama temiz kafayla çalışmaya, bir şeyler yaratmaya, yeni şeyler öğrenmeye vakit kalmıyor. Akşamlara sarkıyor, o zaman da yorgun oluyorum.
Bir türlü alışamadım bu duruma. İşin ilginç yanı yöneticiler dahil herkes aynı şeyden şikayetçi. Ama böyle de gidiyor.

Sizde de benzer mi? Ne yapıyorsunuz nefes almak için?
Her türlü öneri makbul :)

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(02.11.21)
Kendime toplantılar koyuyorum, ajandamı her gün min 4 saat bloke ediyorum ve o saatlere hiç bir şekilde toplantı kabul etmiyorum. Yapılacak işler ve toplantılar hiç bitmez, senin sınırlarını çizmen ve dik durman lazım.
0
zikardo
(02.11.21)
Ha bir de ek olarak, gelen toplantı davetlerinin nerdeyse yarısı boş beleş toplantılar oluyor, önüne geleni toplantıya eklemeyi çok seviyor insanlar. Toplantının içeriğine göre benlik bir durum yoksa direkt reddedip “müsait değilim gelemem, bana ihtiyaç duyarsanız teams ten yazın 5dk gelirim diyorum, şimdiye kadar hiç kimse mesaj yazıp gel sana ihtiyacımız var demedi bu tarz toplantılarda.
0
zikardo
(02.11.21)
Bazı günler toplantı soluyup toplantı tüketiyorum.
Şu sıralar güzel. Ama misal n+2 müdürüm toplantidan kafayi yiyecek bazen. Biz 2 saat öğle yemeği yerken kadın toplantida dinlerken yemek yiyor bazen.
0
logisticsmanager
(02.11.21)
Cogunu reddediyorum, geri kalanlara da cevap vermiyorum.

Gercekten bana ihtiyac olursa evden helikopterle falan almaya geliyorlar zaten.

Bir de girdigim her toplantida su an acil bir ise bakiyorum, beni diger toplantiya cagiriyorlar falan diyorum, iyi hadi git diyorlar.

Zaten toplanti insanlari gizli issizdir, girmedigin toplantidan bir kaybin olmaz.
0
divit
(02.11.21)
1 aydır aynı durumdayım ama benimki olağanüstü bir durum, neredeyse tüm işimi bırakıp günün 4-5 saatini toplantılarda geçiriyorum. 2 ay daha böyle sürecek, o yüzden bununla mücadele etmemeye çalışıyorum; kaçışım yok çünkü. toplatıdan kalan saatlerde notları düzenliyor, sonraki toplantılara hazırlanıyorum. hepsi ingilizce, ekstra yoruyor. guatemalısı, filipinlisi, irlandalısı olunca anlamak için dikkat kesilmek gerekiyor falan...

çalışmayan yöneticilerin çalışmış görünmek için "set ettiği" toplantılardansa birinin ses çıkartması lazım. eski iş yerimde olmasa da olur toplantılara süre kısıtlaması getirtmişti direktör, herkes söyleyeceği konuları önceden drive'da özetleyip diğerlerinin çalışıp gelmesini sağlamıştı. sonra baktılar ki bir araya gelmeden de oluyormuş bazı şeyler, gözle görülür derecede azalmıştı.
0
Bruce
(02.11.21)
@zikardo

Teams iyi fikir ama ben öyle dememişken bile çat diye arayabiliyorlar, gerekirse ararsınız dersem eminim yaka paça çağırabilirler :) Hazırlık gerektiren toplantılara hazırlanma şansım olmaz o durumda.

Takvim kapatma önerisi doğru, tam yapamadım şuana dek ama deneyeceğim
0
🌸dreamnesiac
(02.11.21)
@Bruce

Ajanda işini bir proje yönetim tool'unda oluşturmaya başladılar ama değişen pek bir şey olmadı :) Yine de güzel öneri, teşekkürler.

İngilizce toplantı ayrıca yoruyor kesinlikle, dediğin gibi herkesin aksanı vb farklıysa da.
0
🌸dreamnesiac
(02.11.21)
(1)

Avrasya maratonu 8k halk koşusu

zero times infinity
Halk koşusu için kayıt tarihini kaçırdım. Kayıt yaptırmadan koşabilir miyim? Var mı daha önce yapan?
Halk koşusu için kayıt tarihini kaçırdım. Kayıt yaptırmadan koşabilir miyim? Var mı daha önce yapan?
0
zero times infinity
(01.11.21)
hiç kayıt yaptırmadan katıldım 3-4 kere ama bu sefer kayıtsız almıyorlar, göğüs numaran yoksa alana giremezsin.
0
Bruce
(02.11.21)
(6)

Kahve çekirdeklerinin taze kalması için

sevenay
Ne yapıyorsunuz? 500 gramlık paketi açtım şimdi kara kara düşünüyorum. Çabuk tüketilmeyecek epey bekleyecekler. Elbette taze kalamazlar ama süreci nasıl yavaşlatabiliriz?Aklıma sadece vakumlu kavanoza koymak geliyor fakat ona da yatırım yapılır mı bilmiyorum. Yine de verdiğim paraya değdi dediğiniz
Ne yapıyorsunuz? 500 gramlık paketi açtım şimdi kara kara düşünüyorum. Çabuk tüketilmeyecek epey bekleyecekler. Elbette taze kalamazlar ama süreci nasıl yavaşlatabiliriz?
Aklıma sadece vakumlu kavanoza koymak geliyor fakat ona da yatırım yapılır mı bilmiyorum. Yine de verdiğim paraya değdi dediğiniz bir marka falan varsa bir deyiverin.
Teşekkürler.
0
sevenay
(01.11.21)
benim ev sahibim buzdolabina koyuyordu.
0
Coma
(01.11.21)
Kaliteli çekirdek aldıysan içinde geldiği tek yön valfli paket işini 1 aya kadar görür. Aynı zamanda çıtçıtlı kapanabilir oluyor iyileri.

Bu yoksa normal kavanoza streç gerip kapatabilirsin ama degassing önemli, dışarı hava vermemesi ideal saklama koşulu değil.

6 aydan uzun süre için vakumlu poşet+buzluk.
0
Bruce
(01.11.21)
Mirket
(01.11.21)
Nem, ışık ve hava temasından korumak gerekiyor kahveyi. Vakumlu kapların tam olarak yaptığı da bu. ben bir süre şu tipte bir ürün kullandım; tinyurl.com kullandım ama muntazam bir fark oldu mu diye sorarsanız hayır olmadı. Hatta fark edilir hiçbir şey olmadı. Sadece kahve içmek daha eğlenceli bir hale geldi, böyle ne bileyim, daha törensel bir havası oluyor bunu açıp sonra değirmende öğütmenin.

Bundan önce muhafazası güzel kahvelerden alıp paketinden çıkarmadan, ağzı büzülen keten bir torbanın içinde muhafaza ediyordum.
0
akhenaten
(01.11.21)
Vakumlu kahve kutusu. Benimki su: www.coffeecircle.com
Bir yila yakin oldu kullanali. Ben bir kilolugunu kullaniyorum. Bir ayda bir kilo bitiyor. Uzun süre derken, 4-5 aydan mi bahsediyorsunuz? O zaman vakumlu almak mantikli olabilir.

Her gün kahve iciyorsaniz normal, hic sizdirmayan iyi bir metal kutu da gayet iyi bir cozum bence.


Vakumlu kutular pahali. Ama sürekli degistirip, yilda 2-3 tane alacaginiz seyler de degiller.
0
buf-e kür
(01.11.21)
öğütülmemiş-kavrulmuş çekirdek kolay bayatlamıyor ama havadan nem alıyor asıl sorun bu. contalı kapaklı bir kavanozda 2 ay kadar aromasını kaybetmeden kalabilir.
0
orpheus
(01.11.21)
(5)

istanbul'da yemeksepeti'nin en başarılı olduğu ilçe/mahalle hangisi?

Transa
ilçeleri az çok kestirebiliyorum da mahalle konusunda yorumları bekliyorum
ilçeleri az çok kestirebiliyorum da mahalle konusunda yorumları bekliyorum
0
Transa
(30.10.21)
Yemeksepetinin başarı kıstası nedir? Yemeği veren de o değil getiren de. Vale hizmetinden mi bahsediyorsun?
0
Bruce
(30.10.21)
gönderim yapan restorant sayısı
restorantların kalitesi
saat olarak erişebilirlik vs.
0
🌸Transa
(30.10.21)
Böyle bir istatistik yemeksepeti tarafından yayımlanmadan kim nasıl bilebilir ki bunu?
0
himmet dayi
(31.10.21)
istanbul'un farklı ilçelerinde yaşamış olan kişiler
0
🌸Transa
(31.10.21)
Anektod üzerinden istatistik yapılmaz, o yüzden yorumlar yanıltıcı olacaktır.
0
hayirsiz
(31.10.21)
(14)

Herkes kriptodan zengin mi oldu?

mg3929
Var mı çevrenizde milyonlar kazanan? Yoksa 1k 2k gibi paralarla mı giriyor insanlar? 2 senedir ha aldım ha alıcam dedim ve bi türlü cesaret edemedim. Aklıma geldikçe üzülüyorum.
Var mı çevrenizde milyonlar kazanan? Yoksa 1k 2k gibi paralarla mı giriyor insanlar? 2 senedir ha aldım ha alıcam dedim ve bi türlü cesaret edemedim. Aklıma geldikçe üzülüyorum.
0
mg3929
(29.10.21)
Geçtiğimiz kıştan bahara geçtiğimiz dönem girip içeri giren zarar eden de çok var
0
freebird5406_2
(29.10.21)
millette çok para yok zaten. sözlükte bazı yazarlara mesaj attım. öyle çok para yatıran yok sanırım fazla. 5000 bin falan yatırmış toplamda belirli aralıklarla.

bir de şu var. 3 bin lira yatırıyor. bir miktar para kazanınca sürekli reklamını yapıyor insanlar. ama yüklü miktarda kaybedince pek dillendirmiyor. o yüzden herkes kazanıyormuş ve büyük bir fırsat kaçıyormuş bir algı olabiliyor.
0
black mamba
(29.10.21)
büyük kazananları duyamazsın. Çevremde multi milyon dolar kazanan var (cüzdanlarını bildiğim için görebiliyorum) fakat çok sessizleşip hayatlarına bakmaya başladılar artık internette takılmıyorlar :) Biri ülke dışında falan.

ama çok kazananların ortak özelliği 2018-19'da piyasa %80 düşmüşken evdeki her şeyini satıp kriptoya basması, o kadar güvenmesi. Ben memur kafalı davranıp ortalama bir yatırım yaptım, bahsettiğiniz paraların çok daha fazla katını kazanmış olsam da yetersiz buluyorum mesela atıyorum hiçbir şey bilmeden köpekli coin alıp daha çok kazanan da oldu :D çok irrasyonel bir ortam. Ben nft işine geç girdim hala pek bişey almadım, ama şanşa yarım ethere bi projeye girip 30-40 ethere satan tiplerle dolu ortalık. Zengin gerçekten zengin oluyor.
i.ibb.co

Yani tavsiyem seneye falan bitcoin battı gitti patladı %60 düştü haberlerini duyarsan o zaman gir bir bak ne alınabilir diye. Esas para o dönemde alıp 3-4 yıl bekleyerek kazanılır.

edit: ek olarak, Türkiye'de çoğu kişi ortamı cüzdan mantığını, ağları, decentralized exchange'leri vs. anlamadan sadece borsalarda alıp satıyor. Hiç bilmeden margine giriyorlar. Bunlar kumar gibi şeyler. Zamanında "forex ile battı" haberlerini duymuşsundur, oradaki kaldıraç işlemlerini kriptoda da yapıyorlar ve çoğu bir noktada patlıyor çünkü çok patlamaya elverişli ortam.
0
nhk ni youkosu
(29.10.21)
Arkadaşım 36 yaşında emekli oldu ,mühendisti. Çok hikaye var. Kayıplarda bir o kadar fazladır bir çok insanda. Çok çok kazananları duymaman normal.
0
basubadelmevt
(29.10.21)
kripto paradan falan hiç anlamam hiç de alakam yoktur.

benim bi arkadaş, 3 4 bin lira para kazandı, ondan sonra herkese anlatmaya başladı ben şöyle kazandım böyle kazandım. sonra çevresinde gören diğer arkadaşları da başladı bu işe, sonra bu 3 4 bin kazanan arkadaş 50bin zarar yaptı çıktı, ötekiler ne yaptılar bilmiyorum.

yukarıdaki arkadaşın dediği gibi ufak tefek kazananlar heryerde söylüyor ama kaybedilenler hiç konuşulmuyor.
0
killerbee
(29.10.21)
abi %2000 yaptım diyen çok var da genelde koyulan para 20 dolar, 59 dolar olduğu için kimse milyoner olmadı.
0
roket adam
(29.10.21)
Valla biz müstakil bir yazlık aldık işte geçen yaz ama kar %100 falan.

O zaman yazlık almasaydık şuan 2m para olacaktı halbuki ama insan 2 kat kar gördükten sonra çıkmaması için müneccim olması lazım.

Güzel getirisi oldu bize ama bi bok bildiğimizden de değil sadece deli cesareti yüklü giriyoruz.

Mesela 150k shib e bastım geçen. Çıkarsa araba alıcam. Batarsa geçmiş olsun zaten son kalan paramız bu.

4 sene önce bastığımızda da tüm paramız oydu.

Bizim gibi yatırmayın, insanlar intihar ediyorlar bazı düşüş zamanlarında. Cidden ettirebilir, gerek yok.

Keşke milyoner olsaydık da bu yatırdığımız paralar çerez parası gibi olsaydı. O zaman çok riskli gelmezdi.

Bize hep aşırı riskli geliyor. Ama büyük yatırmadan da kazanamıyorsun.

Hiç öyle 100-200k yatırıp da 10x kazandırana denk gelmedim. Öyle olsa milyon kazanmış olurduk ama nerde bizde o şans :/
0
ananiyimioguz
(29.10.21)
üç ay önce 400k tl yatırdım (btc değil)
şu an değeri 1 milyon tl'nin az üstünde.
15 ocak'ta karımı alıp çekileceğim.
0
parcaliham
(29.10.21)
16 bin lira birikmiş paramla 2019da piyasaya giriş yaptım. Başlarda sürekli 1 kazandıysam 3 kaybettim. İnatla mantığını öğrenmeye çalıştım. 2 araba parası kadar paraya çıkarttım. Sonra 1 araba aldım. Bu arada çok sayıda lüks harcama yaptım. Sonra yeniden paramı ciddi şekilde arttırdım. Neredeyse milyoner olacakken mayıstaki büyük çöküşte param %75-80 oranında eridi. Neyseki bedelli paramı da kurtardım. O günden bu yana yeni stratejiler ürettim. Çok şükür kaybettiğim paralara çok yaklaştım. Hedefim bir araba daha alıp sonrasında evimi alabilmek. Artık sadece trade veya hodl yapmıyorum. Kriptodan pasif gelirleri de kovalıyorum. Günde 3-5 dolarlık karlar birikince aylık 1 maaş etkisi yaratıyor. Mininge de başladım. Hayalim 30 yaşından önce hayatımı kurtarabilmek.
0
birmilyonunvarmi
(30.10.21)
Üzülmeyin hocam, herkes 1 yıl önce alsam şöyleydi, 3 yıl önce alsam şöyleydi vs diyor. Atıyorum zamanında 10000$ bassaydınız, emin olun 12-13 bin, en iyimser 15.000 dolar olunca çıkardınız. Kazançlı bir pozisyonu uzun süre taşımak o yatırımı yapmaktan emin olun daha zor. Zaten hodl edeyim dediğinizde piyasa elinizden öyle bir çekiyor ki parayı, sonrakilerde eliniz titriyor.

Mesela bugün bi cüzdan gördüm, 400 gün önce 8000$ lık Shiba almış, bozdurmamış ve şu an 4.3 MİLYAR dolar. Bence cüzdan sahibi ölmüş ya da seed keyleri unutmuş. Kendimi düşünüyorum, hadi mucize oldu 80.000$ a kadar taşıdım. Bozmadığım ve azıcık düştüğü her gün kafayı yerdim. Çok ama çok zor iş bence kripto zengini olmak, olan da şans ve cesaretle oluyor ama bence çok az sayıdalar.
0
fatihdr
(30.10.21)
Valla kazanan da oldu kaybeden de oldu bayagi ancak cogu da oyle cok da bisey bildiginden kazanmadi. Sansa denk geldi. Uzulmenin de geregi yok bence, bilmedigin bir seye herkes giriyor diye girmek zaten akil kari degil.

Onu gec sen daha girmedigin hayali paraya uzuluyorken yillar once 10 bin bitcoine bir pizza alan adamin yerinde olsaydin ne yapardin?

Edit: Rejiden uyardilar iki pizzaymis.
0
j r r tolkien hayrani
(30.10.21)
Şubatta "bu neymiş yaa bakalım hem uğraş olur" diye 500 TL ile girip toplamda 9 bin tl kar ile devam ediyorum. Yazın biraz nakit lazım olunca çektim, onun haricinde bu paraya hiç dokunmayıp yukarıda dendiği gibi absürt karlara ulaşmayı bekliyorum. Sadece, tek bir coin'de kalmadım. Btc ile girip şu anda 6 farklı coin'e böldüm. Sıfıra inse bile bana koymayacak. Al sat ile 3-5 kar edip arttırmaya çalışıyorum. Orada öyle bir param varmış gibi düşünmeden, oyun oynar gibi arada girip müdahale ediyorum.

Kaybetmekten üzülmeyeceğin bir tutarla gir bence, ekstrem bir durum olmadıkça artıyor, artacak.

En kötü paran dolarda kalmış olur, erimemiş olur.
0
Bruce
(30.10.21)
Epey iyi sermaye yapanlar oldu. Zengin oldu diyemem de kenarda güvenceleri oldu derim
0
photo85
(30.10.21)
Çok değil daha geçen ay 0,0050'den 5000 dolarlık $blok aldım, etrafımdaki herkese de aldırdım, şu an 0,090 civarında daha da gidecek gibi, böyle böyle 10 tane yatırım yapıp zengin olabiliyor insanlar ama öyle Binance'a girip olamıyorsun. Misal gate.io ile Binance'ın TOP coinlerine bak biri %70 yapmış diğeri %1500. Bunları keşfedince olmayacak bir şey değil.

Edit: Cevabı yazarken bi sıfır atıp 0,11 olmuş fgljgdlghlgjf
0
Zaman Tamircisi
(30.10.21)
(2)

iş bunalımları

Ofbilmiyorum
başlığın açılmasının tek nedeni kendi kendimi dolduruşa mı getirip getirmediğimi öğrenmek.yaklaşık üç senedir bir firmada çalışıyorum. işe girişimin 6. ayında birim koordinatörlüğü, işe girişimden 1 yıl sonra da müdürlük seviyesine yükseldim. şu an 3 farklı birimin müdürlüüğü/yöneticiliği bende. top
başlığın açılmasının tek nedeni kendi kendimi dolduruşa mı getirip getirmediğimi öğrenmek.

yaklaşık üç senedir bir firmada çalışıyorum. işe girişimin 6. ayında birim koordinatörlüğü, işe girişimden 1 yıl sonra da müdürlük seviyesine yükseldim. şu an 3 farklı birimin müdürlüüğü/yöneticiliği bende. toplamda 5 personelim bulunmakta.

bu birimler planlama, proje/teklif verme ve SAP anaveri olarak geçmekte.

önceleri koşarak geldiğim iş yerine, sabah 5 te başlayan mesailerim yıllar içerisinde yerini geri geri ayakların gitmesine, mesailer de bile duvara boş boş bakmaya bıraktı. tüm hissiyatımı dökebilmek için 3 yıllık iş hayatımı anlatmam gerekir fakat daha o cümleleri kuracak enerjim bile yok. ben sadece son zamanlarda yaşadıklarım üzerinden konuşmak istiyorum.

-şirkette bi anda şefler, koordinatörler, yöneticiler türedi 26 beyaz yakayız 8 tane yönetici var. bunlardan sadece 3 tanesinin isminde müdür sıfatı yer almakta. kalanlar yukarıda bahsettiğim gibi.

-şirkette sadece genel müdürün şirket aracı var kalan herkes servis veya şahsi araçları ile gelip gitmekte. bir gün aniden müdürlerden birine şirket arabası tahsis edildi. bu konu üzeri kapalı bir şekilde "bana niye yok" diye sorulduğunda cevap "2022 sonu planlarımda var düşüncem oldu"

-geçen ay iyileştirme zamları yapıldı. bu yeni zamlarla beraber şirkette 5 senelik çalışan, henüz herhangi bir personeli olmayan, yeni şef ilan edilen kişi ile maaşım aynı hale geldi. iyileştirme yüzdelerinde en düşük yüzde bana kaldı.

-benle ilgili konular bana iletilmeden direkt personelim üzerinden yürütülmeye başlandı. (henüz bu konularda karar verecek/aksiyon alacak kapasitede değiller)

-şirkete ilk girdiiğim günden beri benle ilgili olmayan konularda da birimlere destek verdim, muhasebeden lojistiğe idari işlerden çaycını alacağı filtre kahve markasına kadar çoğunlukla saçma sapan sorular ve işler yüklendi. bunun getirdiği alışkanlıktan olsa gerek ki geçen gün bir personel bilgisayarım açılmıyor düzeltebilir misiniz diye beni aradı.

-müşterinin malzemesi gecikir müşteri beni arar, müşteri ziyareti planlanacaktır detayları ben çıkartırım, devlete beyan verilecektir hiç anlamadığım konuların detayları bana sorulur bunun gibi bir sürü örnek.

hiçbir zaman bir kişiyi memnun etmek için çalışmadım, tüm kıstasım ve sınırlarım kendi belirlediğim şekildeydi. fakat kendi kariyer planımdan ve en önemlisi de kendi mutluluk/motivasyonumdan gitgide uzaklaşıyorum. son günlerde iş aramaya başladım. tabii hala aklım burada, burada yükselme ve şirketin 5 sene içerisindeki potansiyeli düşününce kendimi telkin etmeye çalışıyorum bazen. fakat artık bu yeterli değil .

dediğim gibi "yöneticinle bunları konuştun mu hiç" gibi öğütlerden ziyade işletme körlüğümden dolayı olayları abartmakta mıyım sadece bunu öğrenmek istiyorum
0
Ofbilmiyorum
(28.10.21)
Bence abartmıyorsunuz. Sömürülüyor gibi gözüküyorsunuz. Ya da sesiniz çok çıkmadığı için herkes her işi size yaptırabileceğini düşünüyor. Buna karşın 5'te başlayan mesai, maaşın artmaması facia.
0
dissendium
(28.10.21)
abartıp abartmadığını bilemeyiz çünkü sen kendi açından doğal olarak başarılı olduğun konular tarafından değerlendiriyor ve haksızlığa uğradığını düşünüyorsun. bir de yöneticilerinin senin performansın hakkında ne düşündüğü önemli.

anlattığın bazı şeyler ne olsun hoş değil ama çalışma hayatı bu tarz durumları yönetebilmeyi de içeriyor. mesela sana sormadan altındakilere gidildiğinde sessiz kalırsan olmaz, gördüğün durumlara müdahale edebiliyor olman gerekir.

"hiçbir zaman bir kişiyi memnun etmek için çalışmadım"
buna takıldım ben, iş hayatında böyle bir şey yok ne yazık ki. yöneticini memnun etmezsen, azıcık kurumsallıktan uzak bir yer bile olsa, önün kapanır.

abartmıyor dahi olsan olaylara biraz daha farklı yaklaşıp insanlarla iletişimini açarak bu sorunlara dalman lazım. pasif agresif bir yapın varmış izlenimine kapılıp bunları söylüyorum tabii, yanlışsa çözüm şekli de değişir.
0
Bruce
(28.10.21)
(6)

Annemin, kendisinden izin almamı beklemesi.

put it in your appropriate place
Ön bigli; Yaş 32. Erkek kişisi.Az önce konuşurken dedim Kasım ayında yurtdışına gidebilirim. Yok covid var, yok şöyle filan. Sıkıldım deyince neden bana soruyorsun dedi. Dedim sormuyorum, bilgi veriyorum.Daha önce, defalarca tek başıma yurtdışına çıkmışlığım var. Direkt ben gidiyorum dedim ve kalktı
Ön bigli; Yaş 32. Erkek kişisi.

Az önce konuşurken dedim Kasım ayında yurtdışına gidebilirim. Yok covid var, yok şöyle filan. Sıkıldım deyince neden bana soruyorsun dedi. Dedim sormuyorum, bilgi veriyorum.

Daha önce, defalarca tek başıma yurtdışına çıkmışlığım var. Direkt ben gidiyorum dedim ve kalktım gittim.

Annemin bu tür beklentisi var sanırım. Sizde var mı bu durumlar?
0
put it in your appropriate place
(28.10.21)
neden bana soruyorsun demiş, izin almanı beklediğini sanmıyorum.

yok ben de haber veririm sadece.
0
jelly bear
(28.10.21)
15 yıl önce vardı.

33 yaşındayım.
0
himmet dayi
(28.10.21)
Üniversiteden ilk döndüğüm zaman alışkanlıktan kimseye bir şey demeden gidiyordum. O zamanlar bununla ilgili laf sokuyordu.
Alıştı.
Hala birlikte yaşadığımız için haber veriyorum tabii ki (çoğu zaman unutuyorum ama ya mesaj atar ya da arar o zaman söylerim) ama izin alma gibi bir durum olmadı hiç.
Ne tatil planı için ne başka bir şey için.

"Neden bana soruyorsun" sorusundan böyle bir anlam çıkarmadım ben açıkçası.
Bunu beklese daha farklı ifade ederdi bence.
0
mutekebbir
(28.10.21)
15-16'dan sonra bir yere gitmek için izin alma meselesini bıraktım. bağımsız bir çocuktum onları böyle olmaya ben zorladım diye düşünüyorum ama neticede bir yerden sonra izin istemek saçma.

ama standart türk ailesi korumacı, buna beklemesi şaşırtıcı bir şey değil. çok umursamana gerek yok bence.
0
Bruce
(28.10.21)
Bana cok garip gelmedi covid var demesi, cunku var ve bi risk var ortada, bu izin alma izin verme meselesi degil ki, yasla da ilgisi yok bence ama 32 yasinda izin almanizi bekliyorsa, o biraz garip dogrusu.
0
(28.10.21)
neden bana soruyorsun dediyse seni yanlış anlamış şaşırmış bence öyle bir beklentisi yok. neden bana sormuyorsun deseydi bir beklentisi olduğunu anlardık.
0
guitarissimo
(28.10.21)
(14)

yeni evlenene hediye

taha1907
selamlar, çok samimi olmadığım bir arkadaşımın düğününe gidememiştim pandemi sebeplerinden dolayı, cuma günü evine misafir olarak gideceğim. bi hediye almam gerekmiş gibi hissediyorum ama bütçem de çok yok. max. 200 tl lik ne alabilirim sizce
selamlar, çok samimi olmadığım bir arkadaşımın düğününe gidememiştim pandemi sebeplerinden dolayı, cuma günü evine misafir olarak gideceğim. bi hediye almam gerekmiş gibi hissediyorum ama bütçem de çok yok. max. 200 tl lik ne alabilirim sizce
0
taha1907
(28.10.21)
çok samimi olmadığın arkadaşlara genelde borcam alınır.

ikinci seçenek arzum el tipi blender veya rondo.
0
killerbee
(28.10.21)
kahveyle ilgili ise ikeadan mokapot veya french press alabilirsin evlerine. yine paşabahçeden hediye alabilirsin.
0
xrated
(28.10.21)
Paşabahçe +1
güzel bir karaf ya da sürahi, nude serisi olabilir.
0
Bruce
(28.10.21)
Nevresim takımı
0
sirisum
(28.10.21)
Nevresim takımı demeye gelmiştim.
0
boyalı kuş
(28.10.21)
Iciyorsa rakı
0
logic
(28.10.21)
Paşabahçe demeye geldim. Ancak bana gelen hediyeler hep nevresim takımı, pikeler geldi.
0
esinikaybetmiscorap.
(28.10.21)
Ben olsam bütçeyi biraz daha artırıp takı niyetine takardım.
0
etna
(28.10.21)
duvar asabilecekleri tablolukta bin parça bir puzzle.
duvara baktıkça bu evdeki ilk haftalarımızdı diye hatırlarlar, birleştirirken yaşananlar, içilen kahveler, dinlenen müzikler, edilen sohbetler unutulmaz.
0
onemoremile
(28.10.21)
Nevresim takımı almayın ne olur.

Bize her gelen nevresim takımı almış gelmiş ev depoya döndü bir kısmını kız evinde bıraktık o kadar çoklar yani.

Battaniye veya pike alsanız bile olur ama nevresim almayın lütfen ^^
0
chicha_v2
(28.10.21)
yarım gram altın al
0
bir soru sorcam
(28.10.21)
böyle durumlarda, "her eve lazım" ürünlerden uzak durmak lazım. siz almasanız da arkadaşınızın zaten alacağı ürünlerden bahsediyorum. çünkü arkadaşınız başka renk-şekil alacak olabilir. daha kalitelisini alacak olabilir. bu yüzden de hafif "lüks" ürünler almak bana daha mantıklı geliyor. yani normalde almayacağı ürünler. ama lüks derken pahalı olmasından bahsetmiyorum. illa gerekli olmayan ama olursa da iyi olabilecek ürünler. mesela mokapot ya da güzel bir puzzle. burada nevresim ve rondo denmiş, bunlar için arkadaşınızın başka tercihleri vardır. sizin tercihiniz ona uymazsa boş yere hediye almış olursunuz. bir evde de büyük ihtimalle rondo vardır zaten.
0
co2s2
(28.10.21)
@co2s2 +1

hiç karar veremezseniz hediye kartı da verebilirsiniz, "ben bu işleri pek beceremiyorum, gönlünüze göre alın istedim" diye de eklersiniz. zaten paşabahçe'den filan bişeyler alacaksanız da mutlaka değişim kartı ekletin.
0
gmzo
(28.10.21)
çok güzel battaniyeler var.

bambu ev eşyaları oluyor kap kaçak.

içiyorlarsa güzel bir içki de olabilir +1

mokapot da güzelmiş.

bunlar beni mutlu ederdi.
0
Hallegadola
(28.10.21)
(13)

Sevgiliye dair hissedilen "Bu kadın bana fazla" hissi...

norules
Bir süredir beraber olduğum biri var. Daha onu en başta gördüğümde "Bana düşmez ya" diye içimden geçirmiştim. Ama tanıştık, görüştük. Sevgili olduk.Kendisi dış görünüş olarak oldukça alımlı, dikkat çeken bir kadın. Bir mekana girdiğimizde hemcinslerinin bile baştan aşağı süzdüğünü defalarca yakaladı
Bir süredir beraber olduğum biri var. Daha onu en başta gördüğümde "Bana düşmez ya" diye içimden geçirmiştim. Ama tanıştık, görüştük. Sevgili olduk.

Kendisi dış görünüş olarak oldukça alımlı, dikkat çeken bir kadın. Bir mekana girdiğimizde hemcinslerinin bile baştan aşağı süzdüğünü defalarca yakaladım. Kadınlar birbirlerine bu süzme eylemini genelde yapabiliyorlar ama bu defakinin farklılık düzeyini ayırt edebiliyorum, tecrübe. İyi bir iş kariyeri var. Önemli bir şirkette, iyi bir pozisyonda. Benden bayağı bayağı fazla kazancı olduğunu tahmin etmek zor değil. Çok sosyal, gezmeyi dolaşmayı çok seviyor.

Ben ise daha sakin bir hayat yaşayan biriyim. Öyle aşırı bir sosyal hayatım yok. Bana yeten ve ortalama bir işim var.

Fiziksel olarak elim yüzüm düzgündür, bir kadına nasıl davranılması gerektiğini bilen nazik biriyimdir. İletişim yönüm güçlüdür. Frekansımın tuttuğu kişiyle iyi eğlenirim, onu da eğlendiririm. Sanırım kendisini de bunlar çekti.

Sorun şu ki beraber dışarıda toplum içerisinde zaman geçireceğimizde ben kendimi "gergin" hissediyorum. Bu gerginlik hissi de daha buluşma hazırlığımda başlıyor. Belki çok saçma gelecek ama sanki dışarıdayken bizi gören insanlar, bizi yakıştırmıyorlar falan gibi hissediyorum. Oysa nereden bilecekler ki neyin ne olduğunu. Ev ortamına girip başbaşa kaldığımızda ise rahatlıyorum.

Gözlerinin içi gülen, "Yanında kendimi huzurlu hissediyorum" diyen bir sevgilim var ama ben bu kafadan kurtulamazsam bir çuval inciri berbat edeceğim diye endişeleniyorum.

Bir el atın dostlar... Duruma ne diyorsunuz?
0
norules
(27.10.21)
yeni ilişki herhalde, zamanla alışacaksın sen de, normalleşecek şu an gözündeki yüceliği, o zaman rahatlarsın sanırım. yarı tanrı falan değil sonuçta, kendini baltalama.
0
veritaslibertas
(27.10.21)
iyi zaman gecirirsiniz, iki sene sonra ayrilirsiniz. her yasadiginiz da yasamaya deger. el atmadim ama eyyorlamak istedim
0
ala09
(27.10.21)
İki gönül bir olduktan sonra kimin ne düşündüğünü ne umrunda ki ? İlişkilerde bu tip statü bildiren unsurların düşünülmesi bile bana üzücü geliyor, aklıma bir aralar kız arkadaşım işsiz kaldığında kasiyer olarak çalışmıştı bir dönem "benden utanıyorsundur" belki vs tarzında birşeyler söylemişti, tam aksine ben onla gurur duyuyordum, yalnız kadınlarda bu olay erkekteki kadar anlayışla karşılanmıyor tecrübem bu yönde (bkz hipergami) dikkatli olmak lazım.
0
wiekannich
(27.10.21)
Onun güzelliğine de, hayat standartlarına da bi zaman sonra mutlaka alışacaksın. Alıştıktan sonra cool hareketler sergileyip sevgisini, sadakatini tırt sebeplerle sınamaya kalkarsan eğer büyük tekme yersin. Aranızdaki uçurumun o da farkında. Sen bunu unutursan eğer "vay g.tü kalkmış bunun" der sana mutlaka bi ders verir.

imzayı atana kadar alttan al bence :)
0
IncredibleMau
(27.10.21)
eğer üstünlük sadece fiziksel güzellikse

huzurlu hissetmekle, aşık olmak çok farklı şeyler
yani geçmişte üzüldüğü için seni kullanmıyorsa

birbirinizden üstün olduğunuz, merak duyduğunuz konular varsa
1-2 aya adapte olursun, dert etcek bi şey yok

ayrıca akıllı kadınlar fiziksel güzelliğin geçici olduğunun farkında olarak tercihler yapar
0
bir soru sorcam
(27.10.21)
Dışarıdan sizi gören insanların ne düşündüğünün ne önemi var?

Yanlış anlama ama bu aşağılık kompleksinden kurtulman lazım. Gerisi önemli değil.
0
himmet dayi
(27.10.21)
Çok net olan bir şey var bence. Bu hisler karşı tarafa iyi hissettiren şeyler değil. Bu güvensizliğiniz nihayetinde başka davranışlarınızı da etkiler ve karşınızdaki kişiyle iletişiminiz donuklaşır. Tuhaf bir ortam oluşur yani ister istemez...

Bu kişi bir nedenle sizi beğenmiş. Siz kendinizi ondan daha iyi görseniz de kendi adına, gidip kalmak üzerine karar onundu zaten.

Kendinizi eksik görmeyin, ama kendinizi üstün görün de demiyorum. Bunların hepsinin tuhaf yansımaları olur. Bunun sizin meseleniz olmadığını kendinize anlatıp tüm bu meseleyi bir tarafa bırakmalısınız. Siz kendiniz bu kişiyle ilgili beğenip beğenmediğiniz yönlere odaklanın.
0
akhenaten
(27.10.21)
akhenaten +1
Bunun dezavantajı çıkıyor ortaya zamanla o yüzden bu histen kurtulman lazım.

Şunu kabul etmek lazım, bazen insanların kendinde olumlu görmediği bazı özellikler başkalarının başka eksiklerini tamamlıyor. Klişe ama geçerli bir bakış açısı; kendine sen değer vermezsen başkası vermez. Onu yukarıda gördüğün sürece bunun gerçeğe yansıması da kolaylaşır.

Kimseyi bişeye zorlamıyorsun neticede, bunu sorun etse seninle olmazdı. Olduğuna göre şimdilik etmiyor demektir ama sen buna devam edersen etmeye başlayabilir.
0
Bruce
(27.10.21)
insanın sevgilisine karşı böyle hissetmesi tabii ki saçma ve ben bu tarz uyumsuzlukların çözülebilecek şeyler olduğunu düşünmüyorum. fazla diye düşünüyorsanız fazladır. bugün yarın ona göre şekil alır o ilişki zaten ve biter büyük ihtimalle. benim anlamadığım böylesi bir hisle boğuşup nasıl sevgili olabildiniz? ya ben böyle işlerin cahiliyim ya da siz biraz hızlı davranmışsınız gibi geldi. bana sevgili olmak için bazı temel konularda (uyum gibi) biraz daha rahatlamış/belli konularda anlaşılmış olmak gerekiyor gibi geliyor.
0
erenderk
(27.10.21)
ya kaybetme korkusu sarmış seni. dostum kaybetme diye bir şey yok ilişkilerde. istediğin kadar mükemmel ol güzel bir ilişkiden ayrılınca mükemmel olan da çok üzülüyor kötü olan da. ilşki içinde iken üstün taraf her zaman olacak bunda da sne olmayıver. senden üstün birisi senin yanında olmaktan mutlu iken sen ayrıldığınızda tek kaybedenin kendin olacağını düşünerek kendini germe boş yere. sen kendin ol frekansı yakalamışsın işte. dik dur yanında. her şey olacağına varıyor.

başkalarını da salla yani mesele beraberken başkalarına değil sana bakması seni dinlemesi. başkalarının ona bakması değil. bu ülkede kızlara başkaları hep bakıyor hem de ayı gibi.

aranızdaki uyumu da dengelersiniz zamanlar bazen sosyal bazen durgun güzel güzel gider.
0
andlee
(27.10.21)
Bu kafadan kurtulmazsan sıkıntı yaşayacağın konusuna katılıyorum. İster istemez kısıtlayıcı veya özgüvensiz davranmak karşı tarafı zamanla rahatsız edebilir. Yapman gereken şey insanların birbirine denk bile olsa herkesi eleştirdiğini ve yargıladığını ve ilişkinin devam etmesini sağlayanın statü, dış görünüş vb. gibi şeylerden çok iki kişinin arasındaki dinamikler olduğunu kabullenmek.
Bu kadar harika bir kadının seçimlerine de güvenmek lazım :) İlişkiden aradığı şey huzur, güvenlik vs. olabilir dışarıya karşı nasıl görünürüzden çok (öyleleri de var ama belli ki sizin sevgiliniz değil)

Örnek verirsek ben hayatım boyunca hep kitap okumayı seven entelektüel seviyesi bana yakın ve cool bir sevgili hayal ettim. Kendim de insanlarla çok içli dışlı değilim. Kendimce akademik ve kariyer olarak başarılıyım ve güzel bir kadındım (kilo almama ve mutsuz görünmeme sebep olan olaylardan önce) O zamana kadar bu saydığım özelliklerde çok erkekle tanıştım ancak hiç huzurlu hissettiğimi hatırlamıyorum.

Şimdiki nişanlım kitap okumaktan nefret ediyor ve en tahammül edemediğim şeylerden olduğunu sandığım bozuk bir Türkçesi var. Giyimine falan da dikkat etmez ve akademik açıdan başarı kovalayacak biri de değil. Ama ben de huzurlu hissediyorum ve inanın bu hissi dört dörtlük bir erkeğin yaşatacağı tutkulu bir aşka da değişmem. Bazı insanlar stabillik ve belirlilik sever.
Beni mutsuzken de sinirliyken de kiloluyken de kendimden nefret ederken de gerçekten sevdiğini gördüğüm biri benim için başarılı zengin iyi giyimli arkamızdan "vay be ne cool çift" dedirtecek bir erkekten daha değerli.
0
eatpraylaw
(28.10.21)
bu modla devam edersen elindekinin kaçırırsın, sonuçta olanlar olmuş kendini sana eş hissetmiş artık "o bana fazla" diye düşünmenin bir mantığı yok.
0
lcha
(28.10.21)
Kimler kimlerle beraber. Nice güzel kızlar maganda cahil tiplerle arkadaşlık yaptı, sonunda da ezildi. Anlattığınıza bakılırsa siz gayet uygun görünüyorsunuz birbirinize. Mutluluklar.
0
firez
(28.10.21)
(41)

Türk olmaktan gurur duyuyor musunuz?

but that was just a dream
Evet/hayırNeden?Yaşınız?
Evet/hayır
Neden?
Yaşınız?
0
but that was just a dream
(27.10.21)
Hayır 21
0
owaki
(27.10.21)
evet, 28
0
wishmaythşngs
(27.10.21)
Hayır çünkü bir insanın kendisinin seçmediği milliyet, doğum yeri vs. şeylerle gurur duyabilmek bana göre dünyanın en saçma şeylerinden biri.
28 yaşındayım.
0
ms brownstone
(27.10.21)
Ms brownstone +1

Benim kendim cabalayip yaptığım ya da secimlerim sonrasında olan bir olay değil.
0
logisticsmanager
(27.10.21)
Yoo.
37.
0
kobuzchu kiz
(27.10.21)
Hayır, 32
0
matilda
(27.10.21)
hayır.
neden duyayım ki her ulus kendince özeldir.
33
0
sizofren06
(27.10.21)
Evet
Çünkü kimliğinin bir parçası ve kendimle barışık bir insanım. Kürt olsam Kürtlüğümle, Ermeni olsam ermeniliğimle gurur duyardım.
28
0
sckxyss
(27.10.21)
Hayır, 23.
0
izza
(27.10.21)
Evet,
sonuçta benim karakterimi, davranıslarımı sekillendiren birsey.
farklı milliyetten de olsam gurur duymama gibi bir düsüncem olmazdı, sadece önemsiz oldugunu düsünüyorsam gurur duymuyorum önemsiz vs. derdim, herseyi dört dörtlük bir millet oldugunu düsünmüyorum.
30
0
durgunfoton
(27.10.21)
evet, duyuyorum.

geçmişinden ve coğrafyasından dolayı (son 100 yıllık tarihten bahsetmiyorum bu arada)

36 yaşındayım/sanat tarihçisiyim
0
love and trust
(27.10.21)
Hayır.
Seçemediğimiz, random gelen şeyler için gurur duymak mantıklı değil de ondan.
24
0
candide
(27.10.21)
George Carlin'in bununla ilgili çok güzel bir konuşması vardı gösterisinin birinde. Linkini aşağıya bırakıyorum. 5:10'dan sonra başlıyor.

www.youtube.com

Cevaplarım;

- Hayır
- Tesadüflerle gurur duyulmaz, mutlu olunur. Mutluluğa değinmeyeceğim.
- 30
0
desdenova34
(27.10.21)
bazı arkadaşlar kişisel bir tarafı olmadığına değinmiş. ona ek bir de, kesinlik de yok. türk olmak. nedir türk olmak? öyle çat diye herkesin aynı şeyi söylediği bir tanımı yok ki. kimi diyecek 5000 yıldır var olan köklü blah blah, öbürü islamla harmanlayacak vs. aynı şey diğer milliyetler için de geçerli. ingiliz olmak. nedir ingiliz olmak? İngilizce konuşmak mı, anne babanın ingiliz olması mı, ingiltere'de doğmak veya yaşamak mı? hepsi mi? ya da kendini ingiliz hisseden herkes ingiliz mi? ne var yani bu türk olmanın içinde? tam da içini doldururken çok şey değiştiği için hayali topluluklar olmaktan öte gitmiyor ve övünecek veya gurur duyulacak bi şey kalmıyor bence. türklük deyince aklıma hep olumsuz şeyler geliyor mesela şu an benim. sorumsuzluk, din simsarlığı, ahlaksızlık vs geliyor valla, çünkü hep böyleleri bu tanımları kullanıyorlar işlerine göre. ama cumhuriyet kurulurken verilen bağımsızlık mücadelesini, kimseye boyun eğmemiş insanlar topluluğunu düşününce güzel bir his de doğuyor. zamana göre de çok değişiyor yani. kendimi böyle açıklama ihtiyacı duymadan evet gurur duyuyorum diyebileceğim çok nadir şey var. örneğin, ailem. onları da kendim seçmedim ama oldukları insan olmaları bile gurur veriyor bana. ne güzel, iyi kalpli, masum insanların çocuğuyum diyorum mesela. yani daha çok şanslı hissetmek gibi. aynı şeyi bu "milletin" üyeleri için söylemiyorum, söyleyemiyorum. neyse çok uzattım ama eğer içini kesin bir şekilde güzel şeylerle doldurabilseydik gurur duyuyorum diyebilirdim sanırım ailem gibi görebilseydim. yine de bu milliyetçilikten değil de ya ne güzel, akıllı, ahlaklı insanlarla bu hayatı/vatanı paylaşıyoruz diyebildiğim için olurdu. yine şanslı hissetmek gibi bir hisle işte. /28
0
erenderk
(27.10.21)
gurur duymak değil ama türk olmaktan memnunum. türk halkının yaptığı yanlış politik tercihlere, ülkenin geldiği duruma öfkelensem de türk olmayı seviyorum. milliyetçi biri de asla değilim.
0
epleindebisous
(27.10.21)
Hayır,31, çünkü herhangi bir milliyete sahip olmak seçim hakkına bağlı olmadığı için gurur duyulacak bir şey değildir.
0
mimetorg
(27.10.21)
31 yaşındayım. evet gurur duyuyorum, uzun ve ihtişamlı bir tarihin parçası olmak hoşuma gidiyor. yunan, iranlı, rus ya da çinli falan olsaydım da muhtemelen yine gurur duyardım.
0
roket adam
(27.10.21)
Hayır ama mesela Fransızların İngilizlerin milletleriyle gurur duymalarını anlayabiliyorum. Felsefeyi, yönetim biçimlerini, makineleşmeyi falan geliştirip dünyaya yön vermişler gurur duyabilirler biz şu an bir şey üreten konumda değiliz. 31
0
nhk ni youkosu
(27.10.21)
Evet. Çünkü atam yunan'ı denize dökmüş. Hehe

bu arada;

sckxyss +1

erenderk +1

29
0
ceketimi alip cikcam
(27.10.21)
bana göre doğuştan gelen şeyler için yani kendimizin seçme şansı olmayan şeyler için gurur duyulmaz. ancak şükür edilebilir.
0
gameofannen
(27.10.21)
Evet.

Türk milleti bağımsızlık için, vatan için canını çokça kez feda etmiş. Bu bana göre çok karakterli ve saygı duyulacak bir hareket. Bunu yapan başka milletleri de takdir ederim.

28 yaşındayım.
0
dissendium
(27.10.21)
Gencken buradaki pek coklari gibi secmedigim seyle gurur duyamam derdim. Fakat baska bir kulturle hasir nesir olunca gurur duyulabilecegini anladim. Yani ben yari Turk yari Zazayim, Turkiye'li olmaktan gurur duyuyorum tum cografyasiyla. Bu bos politik bir inanc degil. Aksine Turkiye insaninin kalitesini karsilastirma yaparak bulmakla alakali. En basta caliskan bir milletiz bu bile bir gurur kaynagi. Caliskanlik da illa super ekonomi ile issizlik, calisan profili ile alakali degil. Annenizin esinizin her kis basi 3-5 kilo salca, bir kac kavanoz tursu yapmaya calismasi, o gida saklama kulturu de giriyor bunun icine, temizlik kulturumuzde.

Evet, 40.
0
2oda1salon
(27.10.21)
Evet,
Yurtdisina gelmeden once boyle bir farkindaligim yoktu, hiçbir seyi olmayan milletler burnundan kil aldirmiyor ya da alman arkadaslarim ikinci dunya savasi ile ilgili birsey sorunca triplere giriyor sanki hakaret ediyormusum gibi. Oysa yunan, sirp arkadaslarimla konusabiliyorum.
Bazi arkadaslarimin kolyeleri var, mesela ulke haritasi degil de atiyorum, ege bolgesi seklinde italyanlarda gordum daha cok.
Bizim problemlerimiz var o ayri.
Milliyetle gurur duymak bos is ama boyle birsey var ve biz bu konuda ezilecek, gurur duymayacak bir millet degiliz.
32
0
spherical
(27.10.21)
Hayir zira bunun icin bir caba gostermedim. Gurur duyulacak bi olay degil

38
0
thesomberlain
(27.10.21)
hayır
25
0
kornisch
(27.10.21)
32.

evetle hayır arasında gidiyorum. başımızdaki islamistler olmasaydı iç rahatlığıyla evet diyebilirdim.
0
false pretension
(27.10.21)
gurur da duymuyorum mutlu da değilim buna karşılık yerinmiyorum ve mutsuz da değilim.

ms brownstone +1

28
0
rahip janick
(27.10.21)
Hayır,

Türk kısmını değiştir yine sonuç değişmez. olayın Türk olmakla ilgisi yok. Sadece milliyet gurur duyulacak bişey değil. Çünkü senin yaptığın bişey yok. Doğuyorsun ve doğduğun toplumun bir parçası oluyorsun. bitti. gurur duymalık durum nerede? yok. Farklı milletlerden insanların olduğu bir ortamda Türk olduğumu söylemekten utanır mıyım? utanmam. Çünkü utanılacak bir durumda yok.

38
0
draconas
(27.10.21)
Valla @brownstone u goruyor ve arttiriyorum. Secim imkanin olsa bile sacma. Mesela simdi sorsalar cogu kisi en zengin ya da refah seviyesi en yuksek ulkeleri secer, bu secimden sonra niye 'X ulkesindenim' diye gurur duyar ki insan? Hani isin kisisel ozellik olayini falan gectim direkt bisekilde hazira konmak oluyor bu. Yani atiyorum X ulkesi binlerce yil suren tarihi/kulturu sonucunda 'X gibi olma' tarzinda bir stereotipi kazanmissa sadece secim yaptin diye sen niye direkt gururlanasin ki? Senin o olaya bir katkin olmamis.

Kisaca basta dedigim gibi secim olsa bile sacma. Dolayisiyla cevabim hayir.
30.
0
j r r tolkien hayrani
(27.10.21)
bir insanın gurur duyacağı bir hüneri yoksa milliyetiyle gurur duyar. ülkenin geçmişine, tarihsel insanlarına saygı duyuyorum tabi ama ülkeden dolayı gurur duyması komik.

35
0
kanasla intihar eden adam
(27.10.21)
Evet
Gurur duyacağım bir çok hunerim var ama buna rağmen ülkemi seviyorum. Çünkü benim ülkem tüm ülkelerden daha güzel, tarihim daha şanlı, insanım daha sıcak.
40E
0
etna
(27.10.21)
Hayır.
Eskiden savaşçılık işe yarıyormuş bu yüzden başarılarımız olsa da sağlam bir medeniyet kuramamışız. Savaş işi teknolojiye dayanınca gümlemişiz zaten.
0
vizivozo
(27.10.21)
Evet, 23
0
Josephine.
(27.10.21)
Evet çünkü sckxyss nedenini söylemiş.

30.
0
amateur
(27.10.21)
Tamamen tesaduf eseri olan bir seyden gurur duymak ya da utanc duymak bana sacma geliyor. Sans eseri turk doğmuşum. Dolayısıyla duymuyordum.
33
0
stavro
(28.10.21)
hayir
kendim secmedigim bir sey icin neden gurur duyayim. sadece ataturk atam oldugu icin gurur duyuyorum
29
0
nibba
(28.10.21)
evet çünkü kimliğimin ve geçmişimin bir parçası.
dissendium'a katılıyorum.
burada doğmak tesadüf olabilir ama dedelerimiz bu ülke için savaşmış.
kendi adıma konuşmam gerekirse, iki tane dedem var savaşmış olan.
bazı şeyleri kendimiz kazanmış, (son yıllarda olduğu gibi de) kendimiz kaybetmişiz.

gavur okulu diye tabir edilen okullardan birini bitirdim.
o zaman da aynı şeyi düşünürdüm, sonradan bütün dünyadan insanlarla çalıştığım bir işim oldu, yine aynı şeyi düşünüyorum.
özendiğimiz ülkeler toplumsal olarak bilim, medeniyet vb. konularında çok ileride olsalar da, halklarının bireysel anlamda kendi toplumlarıyla aynı düzeyde olmadığını düşünüyorum.

bunun sebepleri elbette tartışılır ve ülkeye göre bakış açıları elbette değişebilir ama en azından mücadele etmiş ve özgürlüğünü kazanmış birilerinin evladı olmak bana gurur veriyor.

üstelik, tarihte iyi ya da kötü, mücadelesi olan ya da olmayan her millet/ulus/ülke, sadece göçmenlerden oluşsa bile kendi ülkesiyle ve o ülkenin vatandaşı olmakla gurur duyarken, bizim bunu bu kadar hafife almamızın talihsiz bir durum olduğunu düşünüyorum.

36
0
blatta hiberna
(28.10.21)
hayır, gururluk bir durum yok bence de. sadece mutluyum ve kimliğimle barışığım diyebilirim.

yurtdışında kimliğimi aşağılamaya çalışanlara da ayarı veririm, elinde tesbih, ayağında babet çorabı takılan bi tane bile ziya gökalp eseri okumamış ama türkçü geçinen tiplere de.

27
0
makarnavodka
(28.10.21)
hayır ama bundan utanmam tabi. milliyetim üzerinden bana sataşacak insana karşı kullanacağım malzememin olmasından memnunum.

benim seçmediğim, doğuştan gelen bir özellik benim için gurur vesilesi değil. çalışıp çabalayarak elde ettiğim bir ünvan, eser veya kazançtan gurur duyarım ancak.

31.
0
zgrydn
(28.10.21)
neden gurur duyayım ki?

kendi seçimim olsa gurur duyarım ya da millet olarak acayip işler yapmış/yapıyor olsak yine gurur duyarım.
0
co2s2
(28.10.21)
hayır
çünkü burada doğup büyüsem bile türk değilim; ne etnik, ne kültürel ne de toplumun bir parçası olarak.

dolu dolu türk hissetseydim de gurur duymazdım. içinde bulunduğun kültür, millet, toplum için mutlu ya da mutsuz olmak ayrı, gurur duymak ayrı bir şey bence. mesela ingiliz olsaydım mutlu olurdum ama yine gurur duymazdım.

başka milletleri gördüm bizimki iyiymiş diyenleri anlayabilmekle beraber milliyetle gurur duyma meselesinin milliyetin kendinden gelen bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. bu arkadaşların tacik olsaydı, sırf milliyetinden gurur duyma fikrinden ötürü tacik olmaktan gurur duymasından bahsediyorum. bu bağlamda bakıp da objektif olmanın mümkün olmadığını, konseptin kendi kendini beslediğini düşünüyorum.
0
Bruce
(28.10.21)
(15)

Huawei tablet

invictae
Şu an 7-8 yıllık ilk nesil ipad air'i kullanıyorum ve açıkçası hala taş gibi maşallah şerefsiz... Ama artık kalem ve kılıfa dönüşen klavye ile kullanabileceğim (zoom'da ders için) bir ipad modeli bakarken gözüm şu 2 modele takıldı:Huawei matepad 11 ve pro... Yine klavye/kalem set alınacak. İpad Air
Şu an 7-8 yıllık ilk nesil ipad air'i kullanıyorum ve açıkçası hala taş gibi maşallah şerefsiz... Ama artık kalem ve kılıfa dönüşen klavye ile kullanabileceğim (zoom'da ders için) bir ipad modeli bakarken gözüm şu 2 modele takıldı:

Huawei matepad 11 ve pro... Yine klavye/kalem set alınacak.

İpad Air 4 ile arada çok fiyat farkı var (4'ü alamayacak gibiyim.). Ama ipad 8 ile o kdar da aşırı bi fark yok.

Huawei alsam üzülür müyüm? Üzülürsün derseniz yukarıda yazdığım 2 huawei modelinden hangisi için?
0
invictae
(26.10.21)
7-8 i bırak 3 sene duzgun calisan bir android tablet gormedim.
0
duptıs
(26.10.21)
Matepad 11 aldık. şuan yoğun çalışıyorum soru sormaya girdim detay girerim yarın ama çok memnunuz. akıcılık çok iyi huawei os'da. 4k ya kalem + klavyeli kılıf ve öyle bir donanımlı tablet bulamazsınız. Hatta 1 tane de kız arkadaşın kardeşine hediye aldık o kadar fiyat / performansına bayıldık yani.

Youtube ve diğer uygulamaları yüklemek falan çok kolay anlatırım hepsini.
0
ananiyimioguz
(26.10.21)
Huawei Matepad Pro seni rahat 3-4 sene götürür, performansi yeterli, birtek Google uygulamalara ihtiacin varsa, bilemicem nasil cözülecek bu sorun.

Xiaomi Pad 5 geldi ise Türkiye ye almanya ya yeni geldi.
Ipad 8 gibi fiyat, ama Ekran ve Haparlöler daha kaliteli ve islemcesi de seni rahat 4 sene götürür.
0
samiabi19
(26.10.21)
Şu anki performansları eminim iyidir. Kaldı ki alacağım tablette yapacağım en büyük atraksiyon zoomda tahta kullanmak olacak :D

Benim derdim 3 sene sonra çöpe dönmesin. İpad air'i 7 yıldır kullanıyorum, valla yeni almış gibiyim, androidde bundan korkuyorum :(
0
🌸invictae
(26.10.21)
Samsung galaxy tab s3 ü hala aktif olarak kullanıyorum. Şimdi 7-8 falan çıktı.

Biraz hantallaştı ama etkilemiyor.

Huawei os daha akıcı..
0
ananiyimioguz
(26.10.21)
Huawei Matepad 11 Snapdragon 865+ ve Xiaomi Pad 5 snapdragon 860 ile geliyor, bunlar Androidin gecen senenin Amiral gemi Soc leri. Seni rahat 4 sene idare eder 7-8 sene götürmez.

Ipad OS bagilmisi degilsen bu iki tablet fiyat performans cok kral tabletler.

(Ben Galaxy Tab S6 Lite kulaniyorum 2 sene anca götürür beni)
0
samiabi19
(26.10.21)
maksat tabletse çözüm ipad bence.
0
sutlu nescafe
(26.10.21)
tablette ipad al heyecan arama. En düz 8.nesil veya geldiyse bulabilirsen 9.nesil ipad + kalem en az 5-6 yıl işini görür.

Çizim vs. özel işler olacaksa yeni kalem ve 120hz ekran için Pro modellere bakılabilir ama dümdüz şeyler için en ucuz ipad diyorum. Air'e ne eklediler neyi eksik neyi fazla bakmadım.

edit: bu arada ilk nesil Air'in ekranı şimdiki 8-9'dan iyi olabilir şu açıdan, Apple bu düz seriye geri döndüğünde ekranı eski teknolojiye geçirmişti ekranla cam arasında hafif boşluk var ve camın kaplaması da daha plastik bi his veriyor. Bu garip gelebilir belki sana. Bende 5.nesil var Anker cam takınca orijinalinden daha iyi hissettirmişti. Söyleyeyim dedim.
0
nhk ni youkosu
(26.10.21)
7-8 sene sonra hala aynı tableti kullanmak istemeyeceksin, tıpkı şimdiki gibi. O yüzden böyle bir beklenti ile alıp fazla para vermene gerek yok. Bahsedilen Android tabletler işini görür sen onlardan sıkılana ya da piyasada farklı açıdan başka ihtiyaçlar doğana dek.

Teknoloji bi cihaz alayım 7-8 sene götürsün noktasını aştı mobil cihazlarda; gerçekçi bir beklenti değil bu.
0
Bruce
(26.10.21)
Air almayın düz ipad alın onun da kalem klavye desteği var.
0
hedep
(27.10.21)
bazıları android demişler ama HarmonyOS var arkadaşlar bu cihazlarda bilginiz olsun.
0
zalbarath
(27.10.21)
Android ile harmony OS farkını nasıl hissederim?
0
🌸invictae
(27.10.21)
androidde çok kullandığın bir yazılım harmony os'ta olmayabilir. eğer değişmediyse youtube ve netflixin resmi yazılımı yok harmony'de.
geçen gün netflix için denediğimde apkpure sitesine git dedi mesela.
0
sutlu nescafe
(27.10.21)
harmonyos'un çok daha hızlı olduğu söyleniyor android'ten. linux tabanlı bile değil tamamen farklı bir işletim sistemi
0
zalbarath
(29.10.21)
Heh geldim hocam iş yüküm bitti, tablet ile ilgili detay verebilirim.

Huawei App Gallery ile indiremediklerimizi, "Aptoide" diye bir uygulama ile hallediyoruz.
O da bir market ama 3. parti bir market. İçerisinde hemen hemen çoğu marketteki uygulamaların kurulum dosyaları var. Huwawei tablet HarmonyOS kullansa da android uygulamalar açabiliyor o yüzden gönül rahatlığıyla alabilirsin.

Mail olarak google mail ekleyebildim, sorun çıkmadı.
Youtube olarak vanced youtube yükleyebilirsiniz. Hem de reklamsız olur.
Google translate uygulaması falan da çalışıyor. Bu dediklerim üstte belirttiğim market uygulamasında yok ise adını yazıp sonuna androd veya apk ekleyerek google aratırsanız çıkar zaten indirme linki. O şekilde yükleyebilirsiniz. Gerekirse youtube'dan destek alırsınız.

Çizim veya not için indirip denediğim, kalem ile keyifle kullandığımız uygulamalar da şunlar;

PENUP, Squid, Nebo for Huawei, Autodesk Sketchbook, Concept, Colorfy, Bamboo Paper, İbis Paint X, ArtFlow

Bazıları reklamlı falansa satın alabilir veya google a full diye aratarak crackli hallerini bulabilirsiniz ama hem pek yasal sayılmaz hem de güvenlik açığı olabilir. Yine de ben tablette önemli işler yapmadığımdan yükleyebiliyorum ^^
0
ananiyimioguz
(03.11.21)
(3)

Dune nasıl izlenmeli?

prole
2D, imax 3D, 4XD? Bir de bu 3S gözlüğü satın mı aldırıyorlar? Kaç para veriyoruz?
2D, imax 3D, 4XD? Bir de bu 3S gözlüğü satın mı aldırıyorlar? Kaç para veriyoruz?
0
prole
(26.10.21)
imax 3d izleyin.

imaxte gözlüğe ekstra para ödenmiyor.
0
jelly bear
(26.10.21)
Varsa 2d imax. Yoksa 3d imax mecbur.
0
floydian
(26.10.21)
Gözlüğü sevmiyorum ama 3d olmayan imax yok sanırım bu filmde. Şansıma benim seansta 3d bozukmuş o yüzden 2d imax izledim, süperdi. Ama sırf 3d'den kaçmak için imax fırsatını tepmezdim. Geniş plan ya da yakın planlar, geniş ekranda daha filmin içinde hissettiriyor.
0
Bruce
(26.10.21)
(3)

Yarın dune izleyeceğim, kitabı okumadım.

1837837
Bilmem gereken bir şey var mı?
Bilmem gereken bir şey var mı?
0
1837837
(25.10.21)
yok aslında film ilk kitabın 22. bölümüne kadarki kısımdı kitap 37 bölüm, sıradan bir film gibi izle filmde gördüğün şeyleri anlamamazlık hissetmezsin, kitapta olup da filmde görmediğin şeyler de olacak bunları da kitabı okursan filme güzel flashbackler ile zihninde berraklaşır detaylanır
0
freebird5406_2
(25.10.21)
Bilmen gereken şeyler filmden sonra aklında soru işareti kalacak şeyler. Azıcık dikkatli izleyince bu niye böyle dedirten ve açıklanmayan durumlar var. Fark edersen sorarsın buraya, benim beraber izlediğim kişi kitapları okumamıştı, belli şeyler sorunca fark ettim "aa bunları açıklamamışlar" diye.
0
Bruce
(25.10.21)
allah kabul etsin. hayır yok.
0
erenderk
(25.10.21)
(15)

savaşın acımasızlığı/anlamsızlığı üzerine film-dizi-kitap-tiyatro

estranged
savaşın acımasızlığı/anlamsızlığı üzerine insanın suratına tokat gibi çarpacak her türlü öneri bekliyorum. benim favorilerim aşağıda:film: schindler's listkitap: garp cephesinde yeni bir şey yoktiyatro: karıncalar - bir savaş vardı
savaşın acımasızlığı/anlamsızlığı üzerine insanın suratına tokat gibi çarpacak her türlü öneri bekliyorum. benim favorilerim aşağıda:

film: schindler's list
kitap: garp cephesinde yeni bir şey yok
tiyatro: karıncalar - bir savaş vardı
0
estranged
(25.10.21)
film: persian lessons
kitap: la condition humaine - andre malraux
0
mr.green
(25.10.21)
1993 yapımı stalingrad.
Unsere muttet unsere vater.
0
elitoangelito
(25.10.21)
Film: ince kırmızı hat
0
olaylar olaylar
(25.10.21)
Idi i smotri (1985)
0
gibicibicis
(25.10.21)
Film: İncendies
0
glavina
(25.10.21)
garp cephesinde yeni bir şey yok'un devam kitabı "dönüş yolu"nu da okuyabilirsin bu arada. eve dönen kahramanlarımızın şehir yaşamına alışmaya çalışmasını anlatıyor.

orwell'den "katalonya'ya selam" var. anlamsızlığı üzerinde pek durmuyor aslında ama.
0
ahm1
(25.10.21)
Paths of glory

Dandik bir filme benzer, ama bence en temiz en gercekci anlatan bu. Digerleri hep efekt duygu somurusu falan.
0
divit
(25.10.21)
Tiyatro - Sandalım Kıyıya Bağlı
Kitap - Amin Maalouf Afrikalı Leo
0
ofelia
(25.10.21)
apocalypse now
0
erenderk
(25.10.21)
doğrudan cephede olmasa da savaşın etkileri konusunda jean paul sartre'ın özgürlüğün yolları üçlemesi çok iyidir. (bkz: les chemins de la liberte)

ayrıca yine benzer şekilde, daha yakın zamanda okuduğum bir avuç delikanlı isimli iki kitaptan oluşan romanı da epey beğenmiştim. bunun baskısı yok sanırım ama sahaflarda filan bulunabiliyor.
0
tepedeki psychedelic adam
(25.10.21)
apocalypse now +1
İzledikten sonra biraz okuma yapınca daha net belli oluyor
0
Bruce
(25.10.21)
Kimse mandariinid dememiş. Hayret ettim. Ekşi sözlükte başlığını bir oku iştersen.
0
Mirket
(25.10.21)
Sarsıcı gerçekliği olan bir film : come and see .

‘paths of glory’ de izlenebilir.
0
hepbiarayisicinde
(26.10.21)
Johnny's got gun. Filmini izledim, kitaptan uyarlamaymis.

Travmayla ilgili ise kitaptan uyarlanmis bir filmi de olan Birdy.

Full metal jacket yazilmamis, bence sayilabilir.
0
EasyTiger
(26.10.21)
Grave of the Fireflies izlemelisin.
0
sealth
(26.10.21)
(6)

artan konut fiyatları hayatınızı nasıl etkiledi

dafuq
satılık ve kiralık daire fiyatları çok yükseldi. nasıl etkilendiniz? kiranız arttı mı? tek yaşamak zor mu? belki de çok olumlu etkilenmişsinizdir, ev sahibisinizdir.
satılık ve kiralık daire fiyatları çok yükseldi. nasıl etkilendiniz? kiranız arttı mı? tek yaşamak zor mu? belki de çok olumlu etkilenmişsinizdir, ev sahibisinizdir.
0
dafuq
(24.10.21)
kiram artmadı ama taşınma planımı mecburen erteledim veya bazı semtleri listeden çıkarmak zorunda kaldım.
0
orpheus
(24.10.21)
Ev sahibi olsan da içeride kiracı var, anlık etkisini görmüyorsun.

Aynı zamanda kiracı olarak evime daha sıkı sarılmamı sağladı, aynı mahallede, yakın yaşta ve aynı büyüklükte evler 2 katından fazlaya kiralanıyor şu anda. En az 5 sene bu kiranın tadını çıkaracağım lol.
0
Bruce
(24.10.21)
bu sebeple ev sahibi evi satışa çıkardı, normalde satıldıktan sonra 5-6 ayımız var ama sürekli ev göstermek ve ev sahibiyle muhatap olmak sıkıntı. Hatta bizim satışı engellediğimizi falan düşünüyor. (tabii kiracılı evi almak isteyen daha az oluyor, 6 ay sonra anca taşınabilir alan kişi hatta dava vs. olursa daha da uzun) Bu sebeple çok başka bir yerden ev kiraladık. Kira bu evin artacağı haliyle aynı ve daha yeni bina ama yine de tek başıma asla kalamazdım, kardeşimle kalıyorum.
0
nhk ni youkosu
(24.10.21)
ayrı eve çıkamıyorum gözüm yemiyor.
0
jelly bear
(24.10.21)
Yilbasinda alsam x tlye alacagim evi x+x/8 e aldim. Almasaydim. Yilbasinda kiram artacakti.

Bu artislardsn ne evsahipleri ne de kiracilar olumlu olarak etkilenir kirayi tl de yuksek yuzdeylenarttirsa bile dolar karsisinda eriyor. Tl kazanip dolar har adigimiz icin her turlu zarardayiz.
0
kuzey li
(24.10.21)
2020'de kendimi çok ciddi zorlayıp oturmak için ev almıştım 10 yıllık kredi + 3 yıllık ihtiyaç kredisi ile. ev yılda %3 değer kazanır, ödediğim faizi de 2026 gibi amorti eder gibi düşünüyordum. tam tersine sadece 18 ayda tüm faizini ve kredinin tamamını çıkaracak kadar değerlendi. açıkçası ben çok olumlu etkilendim yani standart bir vatandaş olarak. bir sonraki oturmayı planladığım muhit şu anki kadar merkezi olmadığı için oradaki fiyatlar bu kadar artmadı, dolayısıyla resmen bankanın parasını kullanarak x4-5 yaptırdım ödediğim rakama.
0
roket adam
(24.10.21)
(10)

Rahatlıktan mı uyuyamıyorum?

jacque
Bir aylık evliyim. Evlenmeden önce haftanın bazı günleri salonda kanepede bazı günleri de ergenlikten kalma tek kişilik yatağımda yatıyordum (Eşim de aynı şekilde, dönüşümlü yatıyorduk.)Çok rahatsızlık çektiğimiz için evlenince yatak odamız çok iyi olsun, iyi uyuyalım istedik. Karartma stor perdeler
Bir aylık evliyim. Evlenmeden önce haftanın bazı günleri salonda kanepede bazı günleri de ergenlikten kalma tek kişilik yatağımda yatıyordum (Eşim de aynı şekilde, dönüşümlü yatıyorduk.)

Çok rahatsızlık çektiğimiz için evlenince yatak odamız çok iyi olsun, iyi uyuyalım istedik. Karartma stor perdeler aldık, odaya hiç ışık girmiyor. 180 x 200 cm Yataş'tan 6.000 TL civarı çok rahat bir yatak aldık. Nevresimleri bile özenle seçtim kaşındırmasın, batmasın da rahat uyuyalım diye.

Gelin görün ki son bir aydır her sabah sanki 1 saat uyumuşum gibi hem uykusuz hem de ağrılar içinde uyanıyorum. Aslında yıllardır ilk kez erken yatabiliyorum ve 8-9 saat uyuyabiliyorum ama hiç uyumamışım gibi gözümü zor açıyorum. Bir de bel ağrısı var ki anlatamam hatta bu sabah fark ettim resmen ayaklarım bile ağrıyordu yataktan kalkarken..

Yatağa çok para verdiğimiz için bu durum karartma perdelerinden kaynaklanıyordur diye umuyorum ama siz ne dersiniz? :(

Not: Eşimde zaten önceden de kronik bel ağrısı olduğu için yatakla ilgisi var mı çözemedik ama ağrılar onda da mevcut.
0
jacque
(24.10.21)
ağrılar garip ama biriyle uyuyamıyor olabilir misiniz?
0
jelly bear
(24.10.21)
@jelly bear
Yatak büyük olduğu ve ikimizde de sırt dönüp uyuma huyu olduğu için aslında hiç hissetmiyorum bile yatakta eşimin varlığını. Annem de bu ihtimali söyledi ama dediğim gibi yatakta biri var mı yok mu anlamıyorum bile uyku sırasında.
0
🌸jacque
(24.10.21)
rahatlıktan uyuyamıyorsunuz. hafta sonu yedigöller'e veya başka bir yere kampa gidin. çadırda uyuyun. sonra dönünce yatağınızı tekrar deneyin.
0
perloneth
(24.10.21)
1 ay içinde alışacaksınız.
0
vurursagololur
(24.10.21)
Herkesin rahat edebildiği yatak aynı değil mesela benim süper rahat bulduğum yatağım kardeşimde bel ağrısına sebep oluyor ama bana da biriyle beraber uyumanın zorluğu olabilir gibi geldi, horlama, yüksek sesle nefes alma ya da çok hareketli olma gibi bir durumu var mı eşinizin?

Tamamen alışamamaktan kaynaklı da olabilir. (eşinize değil yeni yatağa:))
0
(24.10.21)
Alışırsın kesinlikle. Benim 1 sene sürdü, az kalsın yatağı değiştiyordum, o derece bel ağrılarım oluyordu. Sonradan kayboldu gitti.
0
Arthur Dayne
(24.10.21)
Bence aldığınız yatak yumuşak. Bel ağrısı çektiren yatak desteği az olan yumuşak yataklar oluyor genelde. O yüzden orta üstü sert bir yatakla değiştirin derim.
0
Bruce
(24.10.21)
yatak-yastik kisiden kisiye gore cok degisiyor. yumusak yataklarda yada icine gomuldugun yastiklarda asla rahat edemiyorum. Cok yumusak bir yataktansa sert bir kanepe daha rahat geliyor. belkide yanlis yatak secimi yaptiniz.
0
srjkvon
(24.10.21)
pahalı yatak eşit değildir uygun yatak.
bence yataktan ve yatakta sürekli olarak birisiyle yatmanın verdiği bilinçsiz tedirginliktendir.
0
d e j i n
(24.10.21)
Yatağın uygun olmamasi bir sebep olabilir ama biz de esimle yatak aldik (ama yatak testi, nasıl yatak almali falan arastirdik önceden). Esim bir iki ay cok rahatsizdi ama sonra cok rahatim simdi diyor. O yataga alisma dönemi olabiliyor.
0
logisticsmanager
(24.10.21)
(3)

ukrayna'da alisverisi

ala09
cok az vakit gecirecegim kiev ve lvivde. bu yuzden nokta atisi yerlere gidip fazla zaman kaybetmek istemiyorum. bilhassa kislik alisveris bi de linkteki gibi sapka(ozel adini unuttum)https://twitter.com/gerekyoktuama1/status/1451149903032426498?s=21duz avm mi çarsilarda daha kolay bulur muyum? bunun
cok az vakit gecirecegim kiev ve lvivde. bu yuzden nokta atisi yerlere gidip fazla zaman kaybetmek istemiyorum. bilhassa kislik alisveris bi de linkteki gibi sapka(ozel adini unuttum)

twitter.com

duz avm mi çarsilarda daha kolay bulur muyum? bunun disinda alinacak baska seyler icin onerilerde bulunabilirsiniz. tesekkurler
0
ala09
(24.10.21)
Heryerde satılıyor. Sentetikleri olduğu gibi gerçek kürkleri de var. Bulamaman imkansız.

Roshen çikolata mağazasına git çok uygun fiyatlara tenkli şeyşer var. Kreshcyatik caddeisnde
0
imansiz peynir
(24.10.21)
Şapkanın adı ushanka. tavşan tüyü olanı makbul ama bence hiç hoş değil, o yüzden sentetik al.
0
Bruce
(24.10.21)
@bruce umarim tavsan tuyu olanini gormem de sentetik alirim :') zaten full kurk degil de deri, içi tuylu falan istiyorum
0
🌸ala09
(24.10.21)
(14)

Ikinci görüsmeye ilerlemeyen ilk görüsmeler

polopan
Bunu cok yasiyorum: Internetten tanistigim birisiyle görüsüyoruz. Görüsme iyi gectiyse, muhabbet aktiysa, karsimdaki insan yeterince cekiciyse, herhangi bir uyumsuzluk görmediysem benim icin bu kadinla görüsmeye devam etmek icin yeterli oluyor. Illa ki deli gibi birseyler hissetmem gerekmiyor yani,
Bunu cok yasiyorum: Internetten tanistigim birisiyle görüsüyoruz. Görüsme iyi gectiyse, muhabbet aktiysa, karsimdaki insan yeterince cekiciyse, herhangi bir uyumsuzluk görmediysem benim icin bu kadinla görüsmeye devam etmek icin yeterli oluyor. Illa ki deli gibi birseyler hissetmem gerekmiyor yani, hafif bir hoslanti ve görüsme sirasinda kendimi iyi hissetmem yeterli. Benim böyle hissettigim her 10 kadindan 8 veya 9'u ilk görüsmede "cok iyi birisin ama ben bir heyecan hissetmedim" diyerek tekrar görüsmek istemiyorlar, ya da "sadece arkadas" olarak görüselim tarzi seyler söylüyorlar.

Simdi burada iki farkli görüs var:

1- Ilk görüsmede flört seviyesini yükseltmen, aranizdaki iliskiyi fazla vakit kaybetmeden baska bir seviye cekmen, tensel temas kurman, onu arzuladigini belli edecek seyler yapman ve sexual tension denen seyi yaratman gerekiyor, bunlari yapmayinca kadinlar heyecan duymuyorlar ve ilgilerini yitiriyorlar diyen grup.

2- Senin ilk görüsmede ne yaptigin cok önemli degil, kadinlar zaten ilk 5 dakikada seninle olmak isteyip istemeyecegine karar veriyorlar. Dolayisiyla sacmasapan hareketler yapmadigin ve donuk bir tip olmadigin sürece olay daha cok tipte, karizmada bitiyor diyen grup.

Siz hangi gruptasiniz?
0
polopan
(24.10.21)
Valla ben ucuncu gruptayim. Yani tipinin/dis gorunusunun oldukca onemli oldugunu ancak bunun tek basina yeterli olmadigini, ne yaptiginin ve ne konustugunun da karar verme surecine etkisi oldugunu savunan gruptan.
0
j r r tolkien hayrani
(24.10.21)
"cok iyi birisin ama ben bir heyecan hissetmedim"

bütün anahtar kelime burada aslında, kadınlar bu konuda çok açık sözlüdürler sadece şifreli konuşurlar.

her iki grupta doğru söylüyor ancak tek bir farkla, sağda solda hayatın içinde tanıştığın kadınlar ilk bir kaç saniyede bir puan veriyorlar bu puanı verirken tipin, duruşun, konuşman, davranışların etkili, ilk bir kaç saniyede tipini beğenmese bile diğer unsurlar o tip konusunu kapatıyor, kadınlar erkek hakkında kafasında bir hayal kuruyorlar ve o hayale kapılıyorlar. özellikle gençler bu "oyun" dediğimiz hayal gücü konusunda daha hızlılar, orta yaşı geçmiş kadınlarda çalışmıyor, sen bu noktada onların hayal güçlerini her zaman beslemeye devam etmelisin. detay vermemelisin.


dating app'larda ise seni 5 fotoğrafın üzerinden sahip olduğun ve yaşadığın hayatı analiz ediyorlar (neşeli mi? yeterince parası var mı, kendine güveniyor mu, ilk tartışmada sinecek mi) ve bu konuda çok başarılılar üstelik daha fazla zamanları var incelemek için.

daha ilk mesajlaşmadan itibaren flört'ü hiç bırakmamalısın (ya dating app'lerde yada diğer şekilllerde) dating app'lerde tanıştıktan sonra mesajlaşma içerisinde de cinsel gerilimi vermelisin, üstü kapalı olmalı kadın kinayeler ile konuyu anlamalı ve hayal kurmalı. date sırasında ise fiziksel temas önemli, giydiği taktığı bir takıdan yola çıkarak el, dirsek altı kol, mide/göbek, vb. yerlere dokunmalısın bu heyecanı arttırır öz güvenini gösterir.

bunları yapmadığın sürece "iyi çocuk"sun. ne kadar tipin olsa da, fiziğin ile ne kadar ilgi çeksende bir işe yaramaz. en fazla çok sarhoş ve libidosu tavan yapmış bir hanım efendi üzerine çıkarsa o zaman bişiyler olur.


"arkadaş olarak görüşelim" etrafımda dur seninle eğleneceğim ama mekandan ayrıldıktan sonra başkasının yanına gidip onunla sevişeceğim demek. o nedenle bu lafı duyduktan sonra benim arkadaşlarım var zaten de ve uzak dur.

date'lerini bir etkinlik olarak planla, go-cart'a mı gidersiniz, şarap tadımına mı, lünaparka mı orası sana kalmış. date'i planlarken kendi keyif aldığın şeyler olmalı. böylece en azından heyecan kısmını halletmiş olursun.

not: biraz hızlı davranmalısın ama saldıray abi gibi ikizz yatak var dememen lazım, dediğim gibi üstü kapalı olmalı, ilk date'de yatak da olabilir bu da mümkün ama dediğim gibi mesajlarda falan sürekli cinsel gerilimi vermelisin.
0
selam
(24.10.21)
karizma,tip,donanım tamam da karşıdaki insandan da öğrenebileceğim bir şeyler olmalı. bana da pek bir şey katmadıktan sonra gördüğüm üzere olanlardan hep toksiklik veya sığ muhabbetler. benim de dinlerken ağzım açık kalsın, saatlerce dinleyeyim.

çok iyisin, sadece arkadas kalıpları da yüze söylenmeye cesaret edilemeyen lafların tatlı versiyonları.
0
evimin paspasi
(24.10.21)
Cevap 1

Yalniz internetten tanisiyorum demissin ama kaynak nedir.
Gidip tinder,ockupid falan takiliyorsan oradaki kizlari ayri genellemek lazim.
Orasi alt lig gibi bir yer.

Eksiden falan dusuruyorsan o baska
0
divit
(24.10.21)
bence iyi birisin. ondan kaybediyorsun.
0
dafuq
(24.10.21)
Selam +1

Çoğu kadın için geçerli olan şeyleri söylemiş, yazdıklarında ders almayı bilenler için nice öğütler var. Şu kısımlar oldukça doğru

"daha ilk mesajlaşmadan itibaren flört'ü hiç bırakmamalısın (ya dating app'lerde yada diğer şekilllerde) dating app'lerde tanıştıktan sonra mesajlaşma içerisinde de cinsel gerilimi vermelisin, üstü kapalı olmalı kadın kinayeler ile konuyu anlamalı ve hayal kurmalı. date sırasında ise fiziksel temas önemli, giydiği taktığı bir takıdan yola çıkarak el, dirsek altı kol, mide/göbek, vb. yerlere dokunmalısın bu heyecanı arttırır öz güvenini gösterir.

bunları yapmadığın sürece "iyi çocuk"sun. ne kadar tipin olsa da, fiziğin ile ne kadar ilgi çeksende bir işe yaramaz. en fazla çok sarhoş ve libidosu tavan yapmış bir hanım efendi üzerine çıkarsa o zaman bişiyler olur.


"arkadaş olarak görüşelim" etrafımda dur seninle eğleneceğim ama mekandan ayrıldıktan sonra başkasının yanına gidip onunla sevişeceğim demek. o nedenle bu lafı duyduktan sonra benim arkadaşlarım var zaten de ve uzak dur.

date'lerini bir etkinlik olarak planla, go-cart'a mı gidersiniz, şarap tadımına mı, lünaparka mı orası sana kalmış. date'i planlarken kendi keyif aldığın şeyler olmalı. böylece en azından heyecan kısmını halletmiş olursun.

not: biraz hızlı davranmalısın ama saldıray abi gibi ikizz yatak var dememen lazım, dediğim gibi üstü kapalı olmalı, ilk date'de yatak da olabilir bu da mümkün ama dediğim gibi mesajlarda falan sürekli cinsel gerilimi vermelisin. "


Burada asıl hüner isteyen mevzu, kime, hangi dozda bunları yapabileceğini anlamak. Bunları okuyup "bu erkekler salak herkesi tek tip sanıyor" diyen kadınlar var şimdi duyuruda, azıcık daha triggerlanmayı bekliyorlar, aksi şeyler yazabilirler. Onlara inanma, onlara güvenme...

Latifesi bir yana, selam'ın söyledikleri çoğu durum için geçerli. Normal bir flört, cinsel birliktelik veya herhangi bir heyecan arıyorsan bunları yaptığın 10 senaryonun birkaçında başarılı olursun. Yüzde kaç olacağı tipine ve kendini ifade edebilme becerine bağlı.

Ama ben sıra dışı bişi istiyorum, standart bir flört olmasın, birbirimize cuk oturduğumuz, samimi ve gerçek paylaşım yaptığımız, farklı hissettiren bişey olsun diyorsan bu tarz "taktik" oyunlarının işin "ruhunu" kaçırdığını düşünüyorum. Ya da şöyle söyleyeyim, bunların hepsini bir hedef uğruna hayata geçirdiğinde bir noktada sen sen olmuyorsan, kendinden ödün vermiş ya da bir nebze olmadığın biri gibi davranıyorsan; birkaç kadından sonra başka bir şey aramaya başlıyorsun.

O yüzden genel anlamda ne istediğine karar verip uygula bu taktikleri.
0
Bruce
(24.10.21)
Belki de gerçekten devamlılığı olan bir şey arayışında değildir karşıdaki. Canı sıkılmış ve dışarıda takılacak birini arıyor olabilir, network için kasıyor olabilir, gold digger olabilir vb.

İnternet tanışmasında kadınlara genelde çok yalan söylüyorlar. Gece geçirildikten sonra numarasını siliyorlar. Sen dürüstsen olduğun halinle yalanların yarattığı heyecanı yaratamıyor olabilirsin. Mesela adam asgari ücretli diyelim. Şuraya gittim, bunu yaptım, bunu yapacağım diye ortalama heyecan pompalıyor. Kesinlikle gerçek kimliğini ortaya koymuyor. Tamamen duygulara yönelik hamleler.

Soruna cevap olarak da 1 derim
0
roe
(24.10.21)
nedeni neden önemli ki. sonuçta ilişki istiyorsan (öyle anladım) başka biri gibi davranmaya çalışmak ya da yukarıda anlatılanlar gibi 'taktik' kullanmak sürdürülebilir bir şey değil. ve ancak başka biri gibi davranırsan seninle olmak isteyen birini sen niye isteyesin.

ilişki değil de kadınlar seni çekici bulsun istiyorsan yüzeysel bi seviyede, enstrüman çalmak spor yapmak ya da sevdiğin herhangi bi konuda çok çalışmak, yani kendine yatırım yapmak en mantıklısı. pek çok insan bunları çekici bulur.

zaten sen de yoğun duygular hissetmiyormuşsun. belki burda senin hislerinin bilinçsiz dışa vurumu bile bazı insanların hislerini etkiliyordur. belki hepsi aynı şeyi söylüyor ama tamamen farklı nedenlerle söylüyor da olabilirler.

sonuç olarak nedenin hiç önemi yok. ilişki arıyorsan bunun için iki kişi lazım. senin yapman gereken pek bir şey yok bence aramaya devam etmek dışında. ya da tam tersi aramayı bırakmak dışında.
0
curious mind
(24.10.21)
Ben bir kadın olarak kendi deneyimimi söyleyeyim. Bir erkekle bir saat geçirdikten sonra onunla daha fazlasını isteyip istemediğime karar vermiş oluyorum. Bunun efendilikle, yok efendim cinsel gerginlik yaratmakla filan bir ilgisi yok. Tanıştığımız insanların çok azıyla anlaşabilmemiz ya da çok azına çekim hissedebilmemiz zaten normal bir şey. Size "düşecek" kadın ne yaparsanız yapın "düşer".
0
inawen
(24.10.21)
yorumları okuduktan sonra ekleyeyim; ilk yorumumda dediklerim "olması gereken" yani zaten böyle olmalısın. o duruma gelinceye kadar ise evet taktik bir anlamda doğru ancak belli bir amaç için (seks, ilişki vs.) için yaparsan taktik. Bu gerçekten de bruce'un dediği gibi yorucudur, çok yorucudur ve bir yerde bir kelimeyi yanlış kullandığın için olacağı varsa da olmaz. ardından da düşünürsün böyle demişlerdi yaptım ama ne oldu da bu iş yalan oldu diye.

içinden gelen çiçekler alıp yollarına dökmek ama yapman gereken kadını "normal" olarak görebilmen, bu kısım çok yorucu zira "kadınlnar çiçektir", "kadınlar narindir", "kadınlar korunmaya muhtaçtır", "kibar olmalısın", "nazik olmalısın" vb gibi şeylerle büyüdük, kadınlar erkeklerden çok daha güçlüler, ayrılırsam ölürüm diyen kadın en fazla 1 ay içinde yeni biriyle bir ilişkiye başlayabiliyorken bir erkek yıllarını biten ilişkisine verebiliyor. kadın eski ilişkisinin hayatını bu gün etkilemesine izin vermezken erkek yıllar sonra bile etkilemesine izin veriyor. "o"nun gibi birini arıyor. kadınlar şehirde/köyde erkeklerden on kat daha güçlü, buna göre davran.


bu nedenle zihinlerimizin en dibine kadar işlemiş bu fikirleri silmek ve davranışlarımızı değiştirmek çok zor olabiliyor işte taktik kısmı buradan geliyor. bir amaç için yaptığımız sürece taktik oluyor. taktik yapabilirsin, kadınlarda çok fazla yapıyor istediği biri varsa. burada konuyu taktik olmaktan çıkartıp doğal hale gelmesi bir süreç. şu an bu yazıyı okuyan herkes bir durumda, kimi kilolu, kimi zayıf, kimi zengin kimi değil, her ne halde olurlarsa olsunlar o noktaya bir sn. de gelmediler. şu anda ki halleri de doğal halleri. kiloluysa doğal kilolu taktik değil, zayıfsa doğal zayıf bir sn de zayıflamadı ve tam olarak şu an o kişiinn en doğal hali. herkes bir süreçten geçti, geçiyor, geçecek. davranışlarımız duygularımız ve onları ele alma şeklimiz sürekli değişecek.

buluşmaların bir etkinlik etrafında kurarsan heyecanı tamamlarsın demiştim. kadınlar eve geldiklerinde dedikodusunu yapacakları bir şey isterler. arkadaşı sorduğunda "kahve içtik oturduk sohbet ettik" demek istemezler. oraya gittik buraya gittik şunu yaptık, belimi tuttu çok heyecanlandım birden" demek isterler bununla hava atarlar diğer kadınlara.

örn: bir arkadaşımda kalmıştım pandemi zamanında, pazar günü dışarı çıktık yürüyoruz (sokaya çıkma yasağı var), çıkmadan önce de polis çevirirse seni öne atarım falan demiştim. polis çevirdi gerçekten de ve hanım arkadaşım (maskülen bir hanım) direk atlayarak ya işte benim kabahatim falan diyip savuşturdu, ardından polis memuru beni yabanci biri sanıp 5 dakika ingilizce bişiyler anlattı ( yasak var cart curt) have nice day diyip devam ettim hiç bozuntuya vermeden, aylar geçti hala anlatıyor gülüyor eğleniyor. iyi çocuk olsa idim evde oturur evden çıkmazdık (kanunlara niazmlara saygılı biri) o gün bu yaşanmazdı ve hikaye anlatılmazdı.


birde not: asla ve asla kadınlardan ilişki tavsiyesi alma, aldığında da ne diyorlarsa tersini yap. kadınlar ideal dünyayı anlatıp bu ideal dünyayı istemiyorlar. öyle olsa idi cennetten kovulmazdık, 40 huri/nuri ile günümüü gün ederdik.
0
selam
(24.10.21)
@selam

Cok tesekkür ederim, baya bir analiz yapmissin. Genel hatlariyla anliyorum demek istedigini. Ilk görüsmede heyecanli seyler yapma fikri benim de aklimdan geciyor ama böyle birsey teklif ettigim birkac kisiden "tekrar görüstügümüzde yapariz, ilk sefer icin kahve/sarap icelim" seklinde yanitlar aldim. Sanirim kadinlar ilk görüsmeyi daha basit tutma egiliminde oluyorlar (muhtemelen daha güvende hissediyorlar ve görüsme istedigi gibi gitmezse kahveyi/sarabi icip hemen kalkabilme opsiyonlari acik oluyor). Ayrica heyecanli etkinlikler uzun zaman ayirmayi gerektirebiliyor ve masrafli olabiliyor. Henüz tanimadigi, nasil anlasacagini bilmedigi birisiyle nispeten uzun süren ve masrafli birsey yapmak istemiyor olabilirler. Fakat istisnasiz tüm ikinci görüsmeler icin daha etkinlik tarzi heyecani yükseltebilecek ve ilk görüsme sirasinda kesfettigimiz ortak zevklerimizle alakali bir sey teklif ediyorum ama iste o asamaya gecemiyoruz :)

Aslina bakarsan ben de genellikle ilk görüsmeleri fazla beklentiye girmeden nispeten kisa tutma taraftariyim. Internetten tanistigim insan reelde de ayni kisi mi, ekranda ve mesajlasma sirasinda begendigim kadar gercek hayatta da begeniyor muyum gibi seylerin yaniti evetse benim icin ilk görüsme gayet iyi gecmis demektir. Ama iste yeterli olmuyor demek ki.
0
🌸polopan
(24.10.21)
hocam peki bu online mecralara koyduğunuz fotolarda vb. normalde olduğunuzdan çok daha iyi fotolar kullanıyor olabilir misiniz? mesela ben erkek olarak bu dating applerde artık gördüğüm kızlardan minimum 2 puan düşüyorum fiziksel görünüş olarak. yani kızın fotolara baktığında 8/10 diyorsam demek ki bu kız reelde 6-6.5/10 falan diyorum. insanlar bu foto işini çözmüş gerçekten, nasıl güzel çıkıyorlar o fotolarda öyle.

sizde de benzer bir durum olabilir mi acaba, bir heves buluşmaya gelip de hayal kırıklığı yaratma durumu
0
bobinhoo
(25.10.21)
@polopan bu durumda ise yani kahve şarap ise zaten aslında bir noktaya gelinmiş (özellikle alkol için geçerli) mümkünse ilk buluşmada öyle bir yer seç ki başka mekanlar olsun yakında. ilk kahve/şarap sonrası başka bir mekana geçin, orada bir süre geçirip tekrar başka mekana geçin her bir mekan değişikliği kadının algısı tarafında farklı bir buluşma gibi gelecektir 20/30 dakika yeni bir mekana geçiş için iyi bir zamanlama. mekanları önceden sen belirle ve karşı tarafa söyleme, spontane gibi gelişmeli, "kalkalım mı" diye sorma, "kalkalım buradan başka yere gidiyoruz" de. bu yine kadında heyecanı (bilinmezlik) arttıracaktır. kadının yapmasını istediğin her hangi bir şeyi soru olarak iletme. "gelir misin" değil, "gel" kısa, öz, net, özgüveni yüksek dil.

kadınlar genelde kendi evlerine yakın yerleri tercih ederler, geri dönmesi kolay olmalı.

senin için iyi olan kadın için iyi olmayabilir. buluşmalarda kendinden bahsetme, cümlelere ben diye başlama. buluşmaları kendi zevklerine göre belirle ortak zevklere göre değil. kadın seni beğenirse senin sevdiğin şeyleri de beğenir. zevklerinden vaz geçmemelisin. sorulara üstü kapalı cevap vermelisin, ailenden, kendinle ilgili (geçmiş, gelecek) hiç bir şeyi paylaşmamalısın. özellikle mesajlaşırken düşünecek vaktin var ne diyeyim diye. ana fikir şu: bu kadınla beraber olmamamın XXXX ile ne alakası var? örneğin işin ile bir alakası var mı? bence yok. eski sevgilin ile bir alakası var mı? bence yok. ailen ile alakası var mı? bence yok, inanışın ile alakası var mı? bence yok.

örnek:
s: ne iş yapıyorsun?
c: hali kilim import export,
c: çek senet tahsilat,
c: boş zamanlarımda clark kent/bruce wayne olarak çalışıyorum vs. gibi

karşı tarafa da bu tür sorular sormamalısın. bırak kendisi anlatsın. konuşmalarını cümle uzunluğu ile ölç. az kelime kullan ve az konuş, kadın daha çok konuşmalı, ideal oran (araştırmalara göre) %30 erkek %70 kadın konuşmalı. bu tür buluşmalar daha ideal geliyor kadınlara.

cinsel gerilim yada cinsel göndermeli espriler iyidir. kadın seninle niye buluşuyor ki? kara kaşın kara gözün için değil, banka hesabındaki milyonlar için değil, araban için değil, sevişme ihtimali için buluşuyor, buluşmaya da bu ön fikir ile geliyor. buluşmaya geldiğine göre de seni bir şekilde beğenmiş, mesajlaşma da fena geçmemiş. bunlar senin avantajına şeyler.

hiç kimse hiç bir ortamda aynı değil. babanın yanında başka birisin, okulda başka, iş yerinde başka, mahalle arkadaşınla başka, markette başka birisin. internette de başka birisin aslında. kadınlar da öyle. senin yanında başka başkasının yanında başka. internette ise bambaşka. önüne gelen kişi ile nette tanıştığın kişi bambaşka kişiler olacaktır. dert etme bunu. fiziksel beğeniye ve eğlenmeye odaklan. eğlenmelisin. eğlenmelisin eğlenmelisin, karşı taraf sana morali bozuk gelebilir seni ilgilendirmez kendisi çözmeli sen değil sorma umursama eğlenmene bak. sen eğleniyorsan o da eğlenecektir.


not: ilk buluşmayı zirvedeyken bitir. kadın aa ne güzel eğleniyorduk niye gidiyorsun ki şimdi demeli.

not 2: buluşmalara özel hazırlanıp gitme, normalin neyse öyle git.
0
selam
(25.10.21)
bence gerçekten iyi insanlara denk gelmişsin bu duruma şükretmen lazım
buluştuğun kişiler senin vaktini boş yere harcamıyor, umut vermiyor

buluştuğun kişilerle dış görünüş olarak yakın mısın

kadınlarda zaman ve evlilik erkeklere göre daha kritik
bu durum da onları daha seçici olmaya itiyor
0
bir soru sorcam
(25.10.21)
(11)

istanbul'da iyi donerci?

cooperr
Genjler uzundur istanbul'da degildim, en son 5 sene once geldim. Eskiden bildigim bircok mekan da ya kapanmis, ya da zincir olmus tadi boktanlamis, vs.. Araba var, ulasim sikintisi cok yok ama trafik fena o yuzden "avrupa yakasi" olursa daha iyi olur. Ama inanilmaz lezzet ise anadolu'da olur. Soyle
Genjler uzundur istanbul'da degildim, en son 5 sene once geldim. Eskiden bildigim bircok mekan da ya kapanmis, ya da zincir olmus tadi boktanlamis, vs..

Araba var, ulasim sikintisi cok yok ama trafik fena o yuzden "avrupa yakasi" olursa daha iyi olur. Ama inanilmaz lezzet ise anadolu'da olur.

Soyle "bursa uludag kebapcisi (cemal&cemil usta)" tadinda bir yer var mi, kiyma kullanmayan, eti bol koyan. Fiyat onemli degil. 2. sinif esnaf lokantalari falan da olur luks pesinde degilim, lezzet ariyorum.

Tesekkurler..
0
cooperr
(23.10.21)
Avrupa yakasında bildiğim yok maalesef.
Anadolu yakası;
Kadıköy - Tatar Salim
Ataşehir - Tatar Salim
Kavacık - Bayramoğlu
0
lappuntamento
(23.10.21)
renegade
(23.10.21)
Avrupa yakasında adamakilli donerci bulamadım ben.
Anadolu yakasında Bayramoğlu derim net. Biraz pahalidir ama hakedecek seviyededir. Baska yerde yedigimin doner olmadigini farkettirmisti ilk denediğimde.
0
stavro
(23.10.21)
Kuzguncuk metet istanbulda en iyi
0
mg3929
(23.10.21)
Dönerci sadık, aksaray da salaş mekan sözlükte yorumları iyi. Ben yolum düşerde ugruyorum.
0
zanutsas
(23.10.21)
www.aliusta.com.tr avrupa yakasında dediğin için. yoksa bayramoğlu döner baya iyi. ali ustada iyidir ama.
0
xrated
(23.10.21)
beşiktaş'ta karadeniz döner.
kapalı çarşı taraflarında da şahin usta var.
anadolu yakası'nda da tatar salim'i seviyorum ben.
0
contavolta
(23.10.21)
dönerci şahin usta demeye geldim ama yazılmış.
0
sir gawain
(24.10.21)
Beşiktaş Karadeniz döner'e +1
Yusufpaşa tramvay durağında ki Dönerci Sadık Ustaya da +1 (Gerçi eskisi kadar iyi değil son denediklerimde)

Ben ayrıca Günaydın restoranlarındaki döneri de oldukça başarılı buluyorum (Hatta favorim). Zorlu, İstinye Park, Buyaka ve Akasya şubelerinde denedim. Dönerlerinde belli bir standartları olsa da istinye parktaki şube sıcak ekmek, daha taze domates-biber kullanımıyla bir adım önde diğer şubelerinden.
0
diyanet takvimi
(24.10.21)
Güzel cevaplar gelmiş. Benim favorim bayramoğlu ancak objektif bir sıralama yapacak olursam:

1-Şahin usta
2-bayramoğlu
3-karadeniz
4-sadık usta

En önemli bilgi: dönerin en lezzetli hali ilk kesimidir, burada sayılan kaliteli dönercilerin çoğu da 10-11 gibi kesmeye başlar. Yani 12den sonra ne kadar geç gidersen yediğin kalite o kadar düşer. Hele 3-4ten sonra zaten ya bitmiş oluyor ya da yesen bile bu muymuş diyebilirsin. Nerede yediğin kadar önemli bir mevzu bu.
0
Bruce
(24.10.21)
Avrupa yakasında değil ama Kuzguncuk Metet Döner diyeceğim, yalnız çok uzun zamandır etle aram olmadığı için yemedim ama yediğim zamanlarda beğeniyordum, 2015 yılı olan olmalı son gidişim.
0
(24.10.21)
(15)

Kiza bira fotosu yollamak

Mirabel
Evli bir arkadasiniz kocasiyla arasi cinsel hayatinin rutinlestigini soylese, sevgili adayiniz olan bir erkek bunu ogrendiginin ertesi gunu kiza bira fotosu atsa o erkekle bir daha gorusur muydunuz? Sogur muydunuz? Tepkiniz ne olurdu? Kiz saf bir sekilde soyledi bana iste o da bira iciyormus sahilde
Evli bir arkadasiniz kocasiyla arasi cinsel hayatinin rutinlestigini soylese, sevgili adayiniz olan bir erkek bunu ogrendiginin ertesi gunu kiza bira fotosu atsa o erkekle bir daha gorusur muydunuz? Sogur muydunuz? Tepkiniz ne olurdu? Kiz saf bir sekilde soyledi bana iste o da bira iciyormus sahilde foto yolladi diye. Sasirdim tabii. Kiz ortak arkadasimizdi.

Erkek diyor ki "ben o fotoyu 3 kisiye attim ona da attim bunun neresi art niyet" yemedik tabii de uzaklasir miydiniz tamamen
0
Mirabel
(22.10.21)
"yemediysen" uzaklaşıcaksın, net. evli arkadaşına kocan seni tatmin edemiyor gel ben ediyim mesajını verdiğini düşündüğün biriyle görüşürsen kendine saygın kalacak mı?
0
Bruce
(22.10.21)
@bruce: tesekkur ederim. Evet boyle seyler duyayim ki iyice soguyayim diye actim duyuruyu bi noktada.
0
🌸Mirabel
(22.10.21)
erkek bunu nasil ogrendi onu anlamadim?

arkadasiniz mi anlatmis siz mi anlatmistiniz?
0
la lykia
(22.10.21)
kızla erkeğin yakınlığına bağlı. uzun süreli arkadaşlarsa mesela, bira fotoğrafı yollamakta hiçbir art niyet aramam ben. hepimizin bira içerken "ah o da şimdi burada olsaydı" diye aklına gelen arkadaşları vardır.

aksi halde, tabiki art niyet.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(22.10.21)
@lykia: bana daha detay verdi tabii ama ben erkege anlatmadim. Ona da ozel anlatmissa bilemem. Genelde erkegin de oldugu zaman soylediginde cocuklar yuzunden rahat olamiyoruz falan diyor.
0
🌸Mirabel
(22.10.21)
Burada en sucsuz olan bira fotosu atan erkek.

Kiz saf falan degil evli kadinda ne safligi olacak :) yem atmis bekliyor avini.
Ama elemani begenmemis o yuzden ifsa ediyor.
0
divit
(22.10.21)
erkek yerinde olsam ikinizden de uzaklaşırdım, net.
0
killerbee
(22.10.21)
söz konusu erkek ve kadın arasından bundan önce bir iletişim var mı, varsa yakınlık derecesi nedir mesela. ama evet, uzaktan bakınca evli kadınla yatma fantezisi olan bir erkek hissiyatı veriyor. aralarında süregelen bir muhabbbet varsa da şüphelenilebilir de kesin olarak bilinemez tabii.
0
yviene
(22.10.21)
Bruce +1
0
Improbable
(22.10.21)
Evli bir kadın niye cinsel hayatının rutinleştiğini başka bir erkeğe söyler ki? Ben burda art niyet ararım. Bira fotosunda değil.
0
diyanet takvimi
(22.10.21)
Yorum yapmak icin bilgi miktari yetersiz. Benzer muhabbeti cinsellik imasiz yapabilecegim cok sayida evli kadin arkadasim var bir erkek olarak.
0
cleric
(22.10.21)
Ya bende bir saflık var ya da ben olayı hiç anlamadım. "Başka bir kadına bira fotoğrafı attı, demek ki niyeti kötü." Bu mu? Bari sex on the beach içip onun fotoğrafını atsaymış.
0
kobuzchu kiz
(22.10.21)
Bence kadın artniyetli. Ne diye cinsel hayatı ile ilgili bir detayı davranışından şüphe duyacağı biri ile paylaşır ki. o erkek yerinde olsam o kadından uzaklaşırdım.
0
giovanne
(22.10.21)
divit +1
0
pispinti
(22.10.21)
Ben anlamadim anlatilani. Bira fotografinin baska anlami mi var ayrica? Bilmeden atmayayim.
0
stevie
(22.10.21)
(18)

Türkiye'ye kız arkadaş getirmek

altin yumurtlayan lavuk
Şu an yabancı kız arkadaşımla birlikte Kore'de yaşıyoruz. 1 seneden fazladır burada yaşıyorum ve buranın güvenliğine oldukça alışmış durumdayım. Amerika'ya geçmeden önce yaklaşık 1 seneliğine Türkiye'ye dönmek istiyorum. Bu sırada kız arkadaşım benimle birlikte İstanbul'a yerleşmek istiyor. Burası i
Şu an yabancı kız arkadaşımla birlikte Kore'de yaşıyoruz. 1 seneden fazladır burada yaşıyorum ve buranın güvenliğine oldukça alışmış durumdayım. Amerika'ya geçmeden önce yaklaşık 1 seneliğine Türkiye'ye dönmek istiyorum. Bu sırada kız arkadaşım benimle birlikte İstanbul'a yerleşmek istiyor. Burası inanılmaz güvenli ve neredeyse hiçbir suçla karşılaşmıyoruz. Hadi biz alıştık metrobüsteki mutsuz insanların agresyonuna ve trafiğe zamanında ama kızı bi anda bunların ortasına getirmeye çekiniyorum ve onun güvenliği için endişe ediyorum açıkçası. Lâkin bu kadar uzun süre ayrı kalmak da pek mümkün değil gibi duruyor. Sizin düşünceleriniz neler? Yurtdışından Türkiye'ye kız arkadaşını getiren oldu mu aranızda?
0
altin yumurtlayan lavuk
(22.10.21)
Şahsen abarttığınızı düşünüyorum. Evet, aşırı güvenli bi şehir olmadığı kesin ama her gün bomba patlıyor gibi anlatmışsınız. İlk etapta etiler, caddebostan, ataköy gibi nispeten nezih yerlerde zaman geçirirsiniz. bence bu bölgeler birçok Amerika şehrinden daha güvenli. Amerika'da cinayet oranı Türkiye'nin 2 katı neredeyse. Amerika Türkiye'den daha tehlikeli desek yanlış olmaz. Üstelik bireysel silahlanma konusunda da arada nasıl bir uçurum olduğu aşikar.

Bence Türkiye ile ilgili asıl tehlike ekonomik. Çok detayına girmeye gerek görmüyorum ama ekonomik anlamda bir probleminiz yoksa çok endişe edeceğiniz bir şey değil İstanbul'da yaşamak.
0
himmet dayi
(22.10.21)
himmet dayı+1, endişeniz mutsuz, sinirli ve kibarlıktan nasibini almamış insanlarla bir arada yaşamak olsaydı anlayabilirdim, elbette İstanbul için süper güvenli bir şehir denemez ama ben İstanbul'da yaşayıp yaşamamaya karar verecek olsam çekincelerim güvenliğimden yana olmazdı.

Kendisi de burada yaşamak istiyorsa, pamuklara sarıp sarmalamaya gerek yok bence. 1 yıllığına Istanbul'da yaşayan yabancı tanıdıklarım oldu (erkeklerdi fark yaratıyorsa), şikayet ettiklerine rastlamadım, her gün cinayet işlenmiyorsa her şehirde 1 yıllığına yaşanabileceğini düşünüyorum, üstelik her ne kadar sürekli farkına varamasak da İstanbul özünde çok güzel bir şehir, ben olsam yerleşir tadını çıkarırdım.
0
(22.10.21)
Şahsen abarttığınızı düşünmüyorum.
post pandemi sürecinde iyice çığrından çıktı herkes. her yer gergin insan ve psikolojik şiddet dolu. her gün bomba patlamıyor diye düşünmeyin nerdeyse her gün bir kadın öldürülüyor mesela, bi de bıçaklanarak, camlardan atılarak, boğazı kesilerek falan. (gönül ilişkilerinden, eski eşlerinden aile fertlerinden biri öldürdüğü için normal cinayet istatistiği gibi düşünmeyin) kız arkadaşınız ne düşünecek bu konuda?
trafik kaos olmuş. 30 yıldır istanbulun çok yerinde aktif olarak trafikte bulundum. bu yılki hali asla görmedim. seneye nasıl olacak?
deprem?
fenotipi yabancı olduğunu bağıracak, turist diye her yerde kazıklanacak.
sözlü, fiziksel cinsel tacizlerden bahsetmiyorum bile
vs vs vs


bi tweet vardı "çocukken biz de dayak yedik bize bişey olmadı diyenler onlara bişey olmadığını sanıyor" diye. heh aynen öyle, istanbulda yaşayanlar olarak biz, bu şehrin bize ne kadar kötülük ettiğini, nelere maruz kaldığımızı farkedemiyoruz.
0
rewlack
(22.10.21)
rewlack gerçekçi bir şekilde yaklaşmış ve haklı da.

benim düşüncelerim neler? amerika'ya geçmeden önce yaklaşık 1 sene neden türkiye'ye gelesin ya da neden koreli bir insanı buna maruz bırakasın diye düşünüyorum. gelme arkadaş yani, aklı mantığı yerinde olan insan burada gelip 1 sene niye kendini harap etsin?
0
yviene
(22.10.21)
Açıkcası istanbulun bi çok yeri güvenli olmasa bile görülmeye ve kısa bi süre yaşanmaya değer. Bazı semtlerinde aklınızdaki problemleri hiç yaşamazsınız.

Şu şekilde bi yol izleyebilirsiniz.
Güvenli bi semtte oturmanız lazım. Fenerbahçe ile bostancı arasında bi yerlerde oturursanız bu bahsettiğin problemleri yaşam alanı içinde ve çevresinde yaşamazsınız.

İşe gidiş geliş saatlerinde istanbuldaki gerginlik seviyesi biraz daha tırmanıyor. Ama gezmelerinizi vs haftaiçi mesai saatlerine kaydırırsanız bu agresyonla normal sınırlar içinde karşılaşırsınız. Tahammül edemeyecek ya da kişiyi huzursuz edecek bi seviyede değil bu saatlerde. Kalabalık bi avrupa şehrindeki kadar.

Mesela kahvaltıya mı gideceksiniz, o zaman haftaiçi gidersiniz, güzel bi akşam yemeğine haftaiçi çıkarsınız. Haftasonu ve rush hourlarda caddebostandan uzaklaşmazsınız.

Bu yöntemle ben herhangi bir nahoş durum yaşayacağınızı ya da huzursuz edecek bir ortama gireceğinizi sanmıyorum. Gittiğiniz yer de amerika neticede. Aynı problemleri endişeleri size yaşatacak bir yer.
0
zimbirik
(22.10.21)
evet, türkiye cehennem gibi bir yer. işçiler, kadınlar, çocuklar, hayvanlar en büyük zararı gören kesim diyebiliriz. ama bilhassa kadınların güvenliği konusuna değinildiği için oradan ilerleyeceğim. kadincinayetleri.org burada da göreceğiniz üzere (keşke görmeseniz, keşke olmasa bunlar), cinayetlerden sorumlu kişiler genel olarak kadınların yakınları. yani eğer kız arkadaşınızın yaşamına dair bi kaygınız varsa ve eğer Türkiye'ye girdiğinizde siz bir caniye dönüşmeyecekseniz veya sizin akrabalarınız birer cani değilse hayır çok büyük ihtimalle cinayete kurban gitmeyecek (abd vs diğer ülkelerde olduğu kadar risk var diyelim, silahlanmayı düşünürsek belki daha az). bu cümleleri kurmak bile bir tuhaf da neyse. taciz tecavüz de şayet burada hissettirildiği gibi olsaydı ne ben ne başka kadın yakınlarım dışarda gezebilirdik heralde. gecenin bir körü esenyurt'ta turistik geziye çıkmazsa başına bir şey gelmez diye düşünüyorum. ülke davar dolu, orası da doğru. ama onlar var diye ülkeye girmeyeceksek zaten salalım gitsin. onlar varsa biz de varız yani. soru da biraz "kız arkadaşımı getiriyorum yemezsiniz dimi" gibi olmuş. biz yemeyiz ama tabii davarların arasına 'getirirseniz' yiyebilirler. kız arkadaşınızın çocuk olmadığını düşünüyorum. heralde sizin aktarımlarınız, kendi okudukları, araştırdıkları vs düşünüp 'gelip gelmeyeceğini' kendisi karar verebilir. maddi sıkıntılarınız yoksa güzel bir semte yerleştiğiniz sürece neredeyse kaymak tabakadaki gibi keyifli bir yıl süreceğinizi düşünüyorum.
0
erenderk
(22.10.21)
himmet dayıya katılıyorum. eğer fanusta büyümüş, hayatında sokak görmemiş bir insansanız evet istanbul aşırı tehlikeli bir yer. istatistiklere göre ise bir çok bilinen şehirden daha güvenli bir şehir. fanusta büyümüş ve korede yetişmiş bir insan olarak esenyurta falan taşınacak haliniz zaten yoktur, o yüzden güzel bir semtte yaşayacağınızı varsayarak mutlaka kız arkadaşını da getir derim. bu harap olma, metrobüs, ölme bitme muhabbetleri aşırı fakir insanlar için, 3-4-5 bine kendini heba edecek tayfadansan zaten burada işin yok.
0
roket adam
(22.10.21)
himmet dayi, hocam içinde yaşarken biri söylese aynı tepkiyi verirdim kesinlikle. ama dışına çıktığım anda çok çok daha fazla absürt gelmeye başladı İstanbul'da sıradan bir günde yaşadığım olaylar. benim için gelmişken başına bir şey gelmesi ihtimalinden korkuyorum açıkçası.

yviene, Türkiye'de şirketim var işleri yoluna koymam gerekiyor Amerika'ya geçmeden önce. O yüzden gelmek zorundayım ve bu kadar uzun süre ayrı kalmak istemiyoruz.
0
🌸altin yumurtlayan lavuk
(22.10.21)
Sana bir sey olmasi kiza olmasindan daha olasi.
Erkekler 3 kat daha fazla cinayete kurban gidiyor.

Ben olsam getirmem squid game gibi sehir. Aynen boyle soyle kabul ederse gelsin.
Hatta alice in borderland izlediyse o daha cok benziyor.
0
divit
(22.10.21)
Şimdi ilk olarak ben zaten "İstnabul Seul'den daha güvenlidir." demiyorum. Ek olarak Türkiye'de ve özellikle İstanbul'da yaşanan absürt durumları da inkar edecek değilim.

Söylemek istediğim şey, Kore'de de yaşasa bir insan için "İstanbul'da yaşayamaz, aman getirme, burası cehennem." durumunun olmadığını düşünmem. Tabii ki tehlikeli olabilecek bir şehir. Ancak Türkiye genelinde yaşanan olayların tamamını tek kişi günlük hayatında yaşıyormuş gibi düşünmek bence mantıklı değil.

Güney Kore'de yaşamadım. Ancak ABD'de 6 ay kadar yaşamışlığım var. Üstelik yerli halkı birçok eyalete nispeten hoşgörülü bir yerdi. Ancak gelir dengesizliği olan her ülkede olabileceği gibi orada da gece belli bir saatten sonra başınıza bir iş gelmesi çok olasıydı.

Sözün özü; evet belki biraz garip gelebilir alışma sürecinde ama gelir seviyesi ortalama üstünde insanlar için İstanbul gayet normal bir şehir.

Bi de squid game denmiş. Yok daha neler.
0
himmet dayi
(22.10.21)
Yurt disina yerlestigimizde esim "erkekler surekli bana bakmiyor, istedigim kiyafeti giyebiliyorum, nasil bir dert cekiyormusuz Turkiyede arkadas" seklinde dert yanmisti.

Bundan 4-5 once Istanbul'un nispeten daha iyi yerlerinde yasayacaksaniz gelin sorun olmaz derdim ama son gelisimde gordum ki insanlar daha elit yerlere kactikca, kactiklari seyler de onlari oraya dogru kovalamis. Ulkenin sikinti degmemis yeri kalmamis.
0
cleric
(22.10.21)
Ekleme yapayim.

Orta ve ustu muhitlerde takilan, orta sinif bir insan icin kavga dovus siddet vs... riski Istanbul'da hala cok az. Ama bir sekilde denk gelirseniz kisa ve uzun vadede cok sikinti yasarsiniz. Polis bulmak, bulsaniz dert anlatmak, mahkemede adalet aramak vs... bunlar sizi hayattan tiksindirir.
0
cleric
(22.10.21)
buraya getirmemenin alternatifi 1 sene ayrı yaşamak mı?

kız arkadaşın türk olsa ve buraya gelip "sevgilim beni güvenlik sebebiyle türkiye'ye getirmek istemiyor, acaba benden uzak mı kalmak istiyor" diye sorsa herkes ayrıl coco derdi. başka da yorumum yok.
0
Bruce
(22.10.21)
bence buna kız arkadaşınız kendi karar vermeli. Beraber gelip İstanbul'da bir süre vakit geçirme imkanınız varsa o şekilde deneyin derim. Öyle bir bahsetmişsiniz ki sanki kız arkadaşınızın hiçbir iradesi yok, bütün sorumluluğu sizin üstünüzde.

bu coğrafyada güvenlik için endişe etmeyi bir yere kadar anlayabilirim ancak yetişkin bir kadın nerede yaşayacağına dair kendi kararını verebilir diye düşünüyorum.

belki bir süre burada yaşamayı düşünürseniz, o da tamamen yerleşip yerleşmeme konusunda bir karara verebilir. belki sizin içinizde daha rahat olur bu durumda?
0
patlamis misir
(22.10.21)
arkadaşlar evet ülkede bir çok şey çok iyiye gitmiyor, ancak her 3 taksiciden 2'si tacizci, 5 erkekten 4'ü tecavüz ediyor, sokağa çıkamıyoruz, öldük bittik tadında bir psikolojiniz varsa gerçek manada psikoloğa gitmenizi öneririm. bunlar psikolojik bir problemin belirtileri. bunun aksine istanbulda 20 milyon insan her gün işine evine sorunsuz bir şekilde varıyor. bunlar içerisinde 1-2 kişiye denk gelme ihtimaliniz özellikle büyük şehirde olduğunuzu baz alırsanız çok, ama çok zor. yaşam kalitesi demiyorum, ama güvenlik açısından bu duruma göre şu an çok iyi bile denebilir, bu kadar adamı rusya'da ufacık bu alana toplasan 3. dünya savaşı çıkardı.

yurtdışı ile karşılaştırırken neresiyle karşılaştırdığınız da çok önemli tabii arkadaşlar, 20-25 milyon insanın yaşadığı ny, moskova, bangkok gibi şehirlere göre istanbul çok daha güvenli bir şehir net olarak. ha gidip de avrupanın max 200-500 bin nufuslu köyleriyle karşılaştırırsanız tabii ki burası huzursuz gelir. dediğim gibi, eğer böyle düşünüyorsanız ağır anksiyete sahibisiniz, böyle yaşanmaz kesinlikle pro yardım alın derim. rakamlar da burada: www.numbeo.com
0
roket adam
(22.10.21)
baslik biraz fantastik olmus

sanki ithalat yapmak uzere olan biri soruyormus gibi

onun disinda roket adam +1
0
foster
(22.10.21)
İstanbul yaşam kalitesinin oldukça düşük olduğu bir yer. 250 şehir arasında 192. sırada. Yaşanılabilecek birkaç semt var. Bunlar dışındaki yerler ulaşım açısından sorunlu yerler.

Bütün bu dertlerden kurtulmanın yolu çok para kazanıyor olmak. Ama yine de trafik sorununu parayla çözemiyorsun mesela. Bu yüzden bence merkezi bir bölgede birkaç sene yaşayıp sonra da uzaklaşılması gereken bir şehir.

Şiddet konusuna gelirsek bir örnek vereyim.
Kaldırımda yürüyorum. Karşımdan motosiklet geliyor, 2 kişi binmişler. Burası kaldırım ne yapıyorsunuz dedim. Üstüme yürüdüler. Düşün 2 kişi tek adamın üstüne yürüyorlar. Bu olay üstelik caddebostan'da oluyor.

Hadi her şeyi geçtim. Evli olmadan birlikte yaşayacaksanız iyi semt ve apartman lazım. Diğer türlü sorun yaşarsınız. 5000 TL üstü kira ödeyebilmeniz gerekir. İşiniz nerede olacak, toplu taşıma kullanacak mısınız falan bütün bunlar önemli. Bence metrobüs kullanılacaksa bu şehre gelmek büyük bir çılgınlık.
0
roe
(22.10.21)
istanbul'un neresi? ve istanbul'da ne yapacak?

yani fenerbahce'de yasayip her yere taksiyle gidip luks mekanlarda takilmak da bi yasam bicimi.

esenyurtta yasayip minibusle metrobusle dandik bi yere calismaya gitmek de bi yasam bicimi.
0
icim urperiyor
(23.10.21)
(4)

topluluk karşısında konuşma

Wakatakakage
bunu çok iyi yapan üst düzey insanlar nasıl yapıyor? mesela kamera karşısında kağıda bakmadan uzun süre sakince, akıcı, hatasız konuşuyor. sonra soru soruyorlar. biri 3-4 soru soruyor mesela. tüm soruları tek seferde soruyor. sonra adam cevaplamaya başlıyor. birinci soruya cevap, ikinciye cevap diye
bunu çok iyi yapan üst düzey insanlar nasıl yapıyor? mesela kamera karşısında kağıda bakmadan uzun süre sakince, akıcı, hatasız konuşuyor. sonra soru soruyorlar. biri 3-4 soru soruyor mesela. tüm soruları tek seferde soruyor. sonra adam cevaplamaya başlıyor.

birinci soruya cevap, ikinciye cevap diye sırayla yine kusursuzca cevaplıyor soruları.

ben tek soruya cevabı düzgün veremem, acaba şunu eksik mi söyledim, şunu söylemese miydim diye düşünürüm. topluluk karşısında rahat ve akıcı konuşmayı geçiyorum zaten mümkün değil benim için. sorulan 5 soruyu ezberleyip, sırayla eksiksizce cevaplamak aşırı üst seviye bir olay değil mi? nasıl yapıyorlar?
0
Wakatakakage
(22.10.21)
Neredeyse ilkokuldan beri topluluk önünde konuşurum. Bu işin temelinde rahat olmak var. Ne söylemeliyim, neye dikkat etmeliyim diye takılınca akıcı olamıyorsun. Pratikle aşılabilen bir konu bu.

Bu rahatlığa kendinden emin olmayı eklersen o zaman script ya da sınır olmadan düşüncelerini ifade edebiliyorsun. Soruları duyarken cevabı o anda belirleyip kısa not alır gibi soruyla eşitliyorsun. Vereceğin cevaba odaklanıyorsun yani. Acaba bunu unutur muyum dur bunu hatırlamak için şöyle yapıyım diye takılırsan kaçar gider sorular da cevaplar da.
0
Bruce
(22.10.21)
Kamera karşısında bir konu hakkında tutarlı ve etkileyici bir şekilde konuşma birkaç şeyin birleşimi

1 - Uzmanlık: Konuştuğunuz konuya hakim olmanız, içini dışını biliyor olmanız lazım.
2 - Teknik: Özellikle bir grup insan önünde konuşurken uygulanan belli teknikler vardır. Örneğin seyircilerle göz teması kurulur, jestler ve mimiklerle anlatım desteklenir, belli yerlerde yavaşlayarak, susarak ya da hızlanarak tempo ayarlanır, seyirciye tepki vermesi ya da düşünmesi için fırsat verilir, vb.
3 - Pratik: Topluluk karşısında konuşmak stresli bir şey, hem öğrenilen teknikleri düzgün bir şekilde uygulayabilmek hem de bu stresi atabilmek için pratik önemli.

İyi konuşmacılarla kötüler arasında bu farkları görürsünüz. Mesela bazen konuşmacı profesyoneldir; teknik ya da pratik sorunu yoktur ama konuya hakim değildir, dolayısıyla prompter vb. kullanır, haliyle o doğallık hissi kaybolur. Ya da uzmandır ama teknikleri bilmiyordur, bazen kaotik bir şekilde konu etrafında daireler çizerek anlatır, vs.
0
salihdt
(22.10.21)
Zamanında minibüste "müsait bir yerde inecek var" demeden önce bile gerilen, içinden bir kaç kere tekrar eden biriydim.

Simdi topluluk önünde sıkıntı yaşamadan konuşabiliyorum(en fazla 70 80 kişi oldu sanırım).
Bu sayıya topluluk denmez diyen olabilir ama sayı 600 de olsa yarın çıkar konuşurum, kendime güvenim tam.

İşin sırrı ne peki?

1-Baskasi yapabiliyorsa ben de yapabilirim diye özgüveni pompalamak.
2-ne söyleyeceğini bilmek.
3-yanlis yapmaktan korkmamak.


Ucunda ölüm yok yahu diyerek kendini motive etmek :)
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(22.10.21)
özgüven,
kendini tanımak ve mutlaka deneyim.
+düzenli kitap okumak. kitap diyorum; haber, dergi vs değil.
örneğin bi konuda çok iyi fakat asosyal biri veya gündelik hayatta da çok insanla iletişim kurmayan birileri olmuyorlar genelde.
ayrıca o insanlar uzman oldukları konularda böyle konuşuyorlar bu da önemli.
0
rewlack
(22.10.21)
(6)

İstanbul'da öğrencilerin yoğun olarak yaşadığı yerler

idealist muallim
Merhaba Bursa'da Görükle, İzmir'de Bornova ve Buca gibi İstanbul'da da özellikle üniversite öğrencilerinin yoğunlukla yaşadıkları yerler ilçe/semt olarak nerelerdir acaba?Sorma sebebim öğrencilere yönelik bir yatırım yapacak olmamız.
Merhaba Bursa'da Görükle, İzmir'de Bornova ve Buca gibi İstanbul'da da özellikle üniversite öğrencilerinin yoğunlukla yaşadıkları yerler ilçe/semt olarak nerelerdir acaba?

Sorma sebebim öğrencilere yönelik bir yatırım yapacak olmamız.
0
idealist muallim
(21.10.21)
Büyük kampüslerin etrafında gözle görülür bir öğrenci popülasyonu vardır, onun haricinde daha dağınık diğer illere göre. Mesela mecidiyeköy-gülbağ kısmında öğrenci bi nebze daha çoktur. Kadıköyde marmara'nın civarı eğitim mahallesinde vardır. Keza iü sebepli avcıların kampüs yakınları.
0
Bruce
(21.10.21)
4.levent
Gültepe
0
ceketimi alip cikcam
(21.10.21)
dediğiniz illerde 1-2 üni olduğu için yerleri belli. istanbulda her yerde üniversite var. 20-30 tane yer sayılır. itü için m2 metro duraklarına yakın olan her yer diyebilirm mesela.
0
xrated
(21.10.21)
yeditepe üni için kayışdağı, bilgi üni için eyüp, istanbul üni için fatih… üsttekiler +1
0
anais
(22.10.21)
rumelihisarüstü
0
barankovan
(22.10.21)
teşekkür ederim cevaplar için.
0
🌸idealist muallim
(22.10.21)
(2)

Meyhane tavsiyesi

habarbey
Avrupa yakasında mezeleri lezzetli, salaş, özenti ergen barındırmayan, bildiğin dayıların takıldığı meyhane arıyorum. Şimdiden tavsiye için teşekkürler.
Avrupa yakasında mezeleri lezzetli, salaş, özenti ergen barındırmayan, bildiğin dayıların takıldığı meyhane arıyorum. Şimdiden tavsiye için teşekkürler.
0
habarbey
(21.10.21)
hep dayılar takılmıyor ama geri kalanları karşılıyor, balıkçı kemal'in yeri karaköy.
0
Bruce
(21.10.21)
Valla 5yıldır gitmedim ama taa mecidiyekoyde oturduğum zamanlarda giderdik arkadasla. Naifin yeri yada naifin rakıhanesi var. Cidden tam dediğin gibi biryer . Google yorumlara baktım da bozmamıs hala sanırım, ben de bi ara gidiyim .
0
solenkol
(21.10.21)
(13)

Sırtüstü uyuyunca kabus görmek

dakota
Kendi uyku deneyimim ile anlatmak istiyorum. Sırt üstü çok az uyuyorum. Uyuduğum zaman da muhteşem korkunç kabuslar görüyorum. Bunu birkaç arkadaşımla da paylaşınca onlar da aynı şeyi söylediler. Sırtüstü uyuyunca insanlar kabus mu görüyor? Evetse neden ?
Kendi uyku deneyimim ile anlatmak istiyorum. Sırt üstü çok az uyuyorum. Uyuduğum zaman da muhteşem korkunç kabuslar görüyorum. Bunu birkaç arkadaşımla da paylaşınca onlar da aynı şeyi söylediler. Sırtüstü uyuyunca insanlar kabus mu görüyor? Evetse neden ?
0
dakota
(21.10.21)
sırt üstü uyuyup uyumadığını nereden biliyorsun? uykuya daldıktan sonra dönüp durur insan, en iyi ihtimalle gözlerini açtığında da sırt üstü olabilirsin ama gece boyu sırt üstü sabit uyumak diye bir şey yok.
kaldı ki kabusu gördüğün süre kısa sürer, uykunun %80 sırt üstü geçse bile rüyayı gördüğün anda hangi pozisyonda olduğunu bilemezsin.
0
Bruce
(21.10.21)
Sırtüstü uyuyup sırtüstü uyanıyorum. Herkesin uyuma şekli farklıdır. Çok dönen de var mesela. Ama nasıl uyursam öyle uyanıyorum genelde. Dönüp durduğum da oluyor tabi ama az.
0
🌸dakota
(21.10.21)
Uzmanı değilim ancak olaya yanlış taraftan bakıyor olabilirsiniz. İnsan gece boyunca rüyalar görür, sırtüstü yatarken bir şeyden rahatsız olup uyanıyor, bu sırada da gördüğünüz kabusu hatırlıyor olabilirsiniz.
0
salihdt
(21.10.21)
Bunu son bir yıldır deneyimliyorum. Bilerek sırtüstü yatmaya bile başladım uyumak için. Ve sırtüstü uyuduğumda %90 kabus görüyorum.
0
🌸dakota
(21.10.21)
sebebini bilmiyorum ama karabasan dedikleri uyku felci de sırt üstü yatarken daha çok görülür.
evrimagaci.org
0
lazpalle
(21.10.21)
mümkün. ben de cenin pozisyonunda uykuya dalmışsam o gece kabus görme ihtimalim her zamankinden fazladır. kabustan uyandığımda da o pozisyonda oluyorum. kaldı ki yılda toplasanız 20 kere ancak o pozisyonda uyurum. yarısında kabus. normal veya alışkın olduğum pozisyonda uyuduğumda kabus görmediğim anlamı çıkmasın tabi.

bu kabusların sebebi normalde pek uyumadığımız, görece bize rahatsız gelen pozisyonlar olabilir. uykudaki fiziki durumların (rahatlık veya rahatsızlık) bilinçaltı üstündeki etkisi de diyebiliriz.
0
posthuman
(21.10.21)
birkaç kere bu şekilde uyuyunca karabasan gelmişti bana. ondan beri sırtüstü uyumaktan korkuyorum. aslında sırtüstü daha rahat uykuya dalıyorum ama yine öyle olmasından korkuyorum.
0
nothing in my way
(21.10.21)
sırt üstü uyurken daha çok kabus görüldüğümü duymuştum bende. Kan akışı ile alakalı, sinirler ile alakalı bir şeydir heralde. sırt üstü uyumak benim kollarımı uyuşturuyor mesela.

Kabus ise çok görmüyorum. Sırt üstü uyusam da görmüyorum. Ama görmek de olağan.
0
zimbirik
(21.10.21)
Aynı şeyi yaşıyorum. Spiritüel varlıklara karşı savunmasız olduğumuzu düşünüyorum o an, o yüzden böyle olabilir mi acaba diye düşünüyormuş. Sağa yatmakla alakalı hadis var mesela.
0
damba
(21.10.21)
Burundan nefes alma probleminiz varsa, sırtüstü yatarken rahatsız olacağınız için kabus görüyor olabilirsiniz. Yan yatmak nefes almayı kolaylaştırıyor, horlamayı azaltıyor.
0
(21.10.21)
Valla bende hic olmuyor. Sirt üstü yatsam da bir sey degismiyor. Ne sekil yatarsam yatayim kabus gormuyorum zaten.
0
stavro
(21.10.21)
Tespit gibi tespit.
Sırt üstü uyuyunca ya karabasan geliyor ya da kabus.
0
Yavuşuhlu
(21.10.21)
ben de tam tersi yüz üstü yatınca karabasan veya kabus görüyorum. ama yüzde 50 orandadır. her zaman değil. uyanınca çok da fifi modunda oluyorum ama :)
0
xrated
(21.10.21)
(15)

eğer kazancınız ciddi miktarda döviz üzerinden olsaydı ne düşünürdünüz?

Stoneface
a) herkes gibi endişelenirdimb) nötr kalırdımc) memnun olurdum
a) herkes gibi endişelenirdim

b) nötr kalırdım

c) memnun olurdum
0
Stoneface
(21.10.21)
C
0
stavro
(21.10.21)
a
0
freebird5406_2
(21.10.21)
merkez bankasi karari akp'yi iktidarda tutmak icin alinmis bir karar oldugu icin a sikki.
0
arkadakiadam
(21.10.21)
Endişelenirim çünkü ülkenin fakirleşmesinin bana bir katkısı yok.
Aksine benim durumum döviz kazandığım için stabil kalacak belki ama komşum arkadaşlarım yaşadığım mahallenin alım gücünün düşmesi orta uzun vadede sıkıntı.

Sen rahat rahat yiyip içebilirken çevrende birileri yiyip içememeye başlayacak.
Bu sana iyi hissettirir mi? hadi bencil bir insansın.

Güvenliğini düşün. Sen cebinde parayla gezerken parası azalan insanların gözüne batmaya başlamayacak mısın?
0
anten
(21.10.21)
Bu olaylardan kazancim cok dusmese de ulkenin genel gidisati beni etkiliyor.
Herkes sinir kupu devamli arabami ciziyorlar, devamli sokakta markette kavga ediyorum.

Param olsa bile duzgun yol, duzgun gida, duzgun otele erisemiyorum.
Param oldugu halde evde internet hizmeti alamiyorum mesela.

Gunlugu 2bin tl olan otelde bile kotu hizmet aliyorum.

Zaten maasi dolarla alsak bile bazi urunler dolardan daha cok zam yedi. Bizim mahallenin evleri dolar bazinda %25 degerlendi, sifir arabalar da oyle.
0
divit
(21.10.21)
Divit +1

Türkiye'de yaşıyorsan olumsuz gidişatın etkilerinden sıyrılamıyorsun. Lüks bir araban var diyelim. Trafik lambalarında camını silip para istiyorlar. Üstün başın düzgünse durdurup para istiyorlar. Pahalı bir mekana gittin diyelim, uzaktan sana bakıp abi açım diyen çocuklar oluyor. Eve yemek söylesen kurye küfür eder gibi bakıyor.

Bunlara ek olarak düzenbazlık tavan yapıyor. Artık avm içinde dileniyor dilenciler.

Kısaca stres ve sorunlardan kaçış yok.

B diyorum
0
roe
(21.10.21)
kazancım dolar üzerinden olmasa da b. kişisel ve sosyal endişelerim ekonomik temelli değil. sorumluluk sahibi, ahlaklı ve vicdanlı bir toplumda yaşıyor olsaydık ne ekonomi ne sosyopolitik bu halde olurdu.
0
erenderk
(21.10.21)
ben dolar kazanmazken de aynı çukura sürükleniyorum, en azından dolar kazanayım da daha sürükleneyim. o yüzden dolar kazandığıma memnun olurdum.
0
Bruce
(21.10.21)
çoğunlukla A bazen B.

Aynı mantıkla bankada dövizim var. Ama TL değer kaybettikçe içim burkuluyor. Aslında bankadaki param TL bazında arttığı, Euro bazında sabit kaldığı halde.

Ben çökmüyor bile olsam ülkenin çökmesine üzülürdüm.
0
zimbirik
(21.10.21)
c
0
mikahakkinen
(21.10.21)
tr de olsam divit gibi dusunurdum. su an ise ailem dahil akp destekcileri umrumda degil.
0
lion de la Turquie
(21.10.21)
ben yaklaşık 10 senedir döviz ile maaş alıyorum. dolar artınca ufak bir sırıtma olmuyor değil.

ama genel olarak hayat kalitemiz düşüyor. bu beni de etkiliyor.
0
co2s2
(21.10.21)
A ama kendi adıma en azından kazancım erimiyor diye memnun olurdum.
0
(21.10.21)
a. toplumdaki fakirleşmenin olumsuz etkilerinden kendini izole etmek, dolar milyarderi olmadıktan sonra, pek mümkün değil.
0
zgrydn
(21.10.21)
dolar 2.9tl oldugu seviyelerden beri butun gelirim dolar uzerinden. turkiye'de yasiyorum. elimde faizde kalan son yuklu tl'y 3.2 civarinda dolara cevirmistim (trump secildikten hemen sonra). butun birikimim de doviz uzerinde, sadece gerektikce bozuyorum.

usdtry 4 civarlarina kadar c şıkkındaydım. ondan sonrası a.

o zamanlardan beri evet, tl bazinda %300'den fazla getiri oldu. ama hayat da %200 civari pahalilasti, cok degisen bir sey yok yani. bir kazancim varmis gibi hissetmiyorum. ama birikimim tl olsaydi ve tl kazansaydim tabii cok kotu olurdu.
0
robokot
(22.10.21)
(9)

bana schengen verirler mi?

ahoy kaptan
selamlar durumu ozet geciyorum:- yas 29- us vizem var- pasaportta 10 civari ulke var, riskli olabilecek kolombiya falan da var- daha once schengen yok- universitede ogrenciyim (aof ve isik universitesi)- bankada her ay 3-4k usd giren bir hesabim var, biraz birikim de var- amerikada kendi sirketimde
selamlar durumu ozet geciyorum:
- yas 29
- us vizem var
- pasaportta 10 civari ulke var, riskli olabilecek kolombiya falan da var
- daha once schengen yok
- universitede ogrenciyim (aof ve isik universitesi)
- bankada her ay 3-4k usd giren bir hesabim var, biraz birikim de var
- amerikada kendi sirketimde ortak gozukuyorum

beraber gidecegim kiz arkadasimin durum:
- yas 26
- daha once schengen var
- trendyolda yazilimci
- maas hesabi var (aylik yuksek gelir), biraz birikim de var


biz simdi turistik olarak avrupaya gitmek istiyoruz. kiz arkadasim zaten rahatca aliyor vizeyi ama ben daha once almadim ve bir yerde bordrolu falan olmadigim icin biraz geriliyorum.

en kolay sekilde vize almak icin
1- hangi ulkeyi tercih edeyim?
2- ogrenci olarak mi basvurmam lazim napmam lazim?

(kiz arkadasimi yazma sebebim ogrenci yazarsam onu sponsor gosterebilirim.)
0
ahoy kaptan
(21.10.21)
sirket ortagi olduguna dair belgeyi de koy ogrenci olduguna dair belgeleri de, banka hesabina da duzenli giris var zaten, verirler sorun cikmaz
0
sweetoffice
(21.10.21)
@sweetoffice iste bunlari hep beraber koymak biraz soru isareti sanki? ayrica sirket sahibi/ortagi olunca bir suru extra belge koyman gerekiyor sanirim o yuzden emin degilim ne sekilde basvurmam gerektigine.
0
🌸ahoy kaptan
(21.10.21)
öğrenci ile başvurup başka şeyleri eklersen risktir. tabii öğrenci olarak başvurursan kendine bir sponsor göstermen lazım, ana baba ya da abla-kardeş. beraber gittiğin birini sponsor göstermeni önermem, türkiye'de bulunan ve resmi akrabalık ilişkinin olması lazım, ki derecesi de fark ediyor.

amerika'da kendi şirketinde ortaksan şirket sponsorlu gidiyor gibi gösterebilirsin ama onun da prosedürleri ayrı, ticaret sicil gazetesi vs. amerika'daki bir şirket için burada istenen belgelerin muadilini bulursun elbet ama karışıklığa yol açabilir başvuru sırasında.

öğrenci başvurusu ile vize alamamak mümkün değil gibi bişey, evrakları doğru hazırlarsan çok rahat alırsın. sponsor seç, onun gelirini ve varlıklarını kanıtla, noterden imza sirküsünü al ve mektubu hazırla. emekli maaşı ana baba varsa çok rahat alırsın, kendi hesabında yeterince para var zaten.
0
Bruce
(21.10.21)
Birden fazla ülke gezecekseniz en fazla geceleme ya da ilk giriş hangi ülkeye olacaksa oradan başvurun yoksa girişte neden vizeyi bizden aldınız sorusuna maruz kalma ihtimalin var. Bunun dışında pandemiden önce İtalya ve Yunanistan nispeten kolay vize veriyordu güncel haline dair bir fikrim yok.
0
lappuntamento
(21.10.21)
@Bruce sadece emekli maasi olan annemden baska gosterebilecegim bir akrabam yok. sponsor olarak kiz arkadasimi gosteremiyor muyum?

@lappuntamento abi ulke hic farketmiyor, hangisi nispeten kolaysa ordan basvurup ordan girecegim. ilkini kotarirsam devamini getiririm diye dusunuyorum
0
🌸ahoy kaptan
(21.10.21)
İspanya şuan çok kolay
0
kapitalist gerilla
(21.10.21)
Emekli maaşı olan anne + hesapta iyi para ile bence alırsın.
Sevgilini sponsor gösterirsin ama kabul edeceklerini sanmıyorum, aranızdaki bağı resmi kanıtlayacak bir şey yok. Beraber gidiyor olmanız da negatif çünkü vizenin amacı "bak geri dönücen dimi, kanıtla bunu". O gitsin parası bende, nasıl olsa dönecek demiş gibi olan sponsorunu yanında götürürsen mantıklı olmaz.
0
Bruce
(21.10.21)
@esther abi neresi daha kolay veriyorsa (nispeten) oradan bilet alip rezervasyon yapacagim. maksat schengen alip avrupaya giris yapmak. ilk seferde ulke secmicem acikcasi
0
🌸ahoy kaptan
(22.10.21)
Geri donme nedenine inanmalari lazim. Biliyorum kulaga sacma geliyor. Ogrenciligi, yasiniz sebebiyle bir geri donus sebebi olarak gormeyebilirler. Aktif geliriniz Türkiye´de de degilmis. Türkiyeye donmek icin bir sebebiniz kagit uzerinde var mi?

Bu Türkiye´de aldiginiz kira olur, arsaniz olur vs vs...

Bu sekilde yakin arkadasima vize verilmedi; annesi ayni basvuruda (emekli) vize aldi. Ayni vakitlerde gelmek istiyorlardi. Tüm ucak biletleri ve hotel odemeleri yandi. Bu sekilde basvuracaksaniz, en azindan degistirilebilir bilet alin ve hotel reservasyonlarini iptal secenegiyle ayarlayin.

Kiz arkadasiniz kesin alir diyorum.
0
buf-e kür
(22.10.21)
(6)

Beşiktaşta lezzet durağı

solenkol
Hamburgerdi sosisti vs nerde yiyorsunuz? Yada baska bi lezzet de olabilir. 3 arkadas bişiler atıştırıp, 2 bira içelim dedik. Herzaman biergartende sosis+bira yaparız. Farklı bi öneriye açığız. Pub da onerebilirsiniz.
Hamburgerdi sosisti vs nerde yiyorsunuz? Yada baska bi lezzet de olabilir. 3 arkadas bişiler atıştırıp, 2 bira içelim dedik. Herzaman biergartende sosis+bira yaparız. Farklı bi öneriye açığız. Pub da onerebilirsiniz.
0
solenkol
(21.10.21)
alkolsüz yemek seçeneklerine ok dersen:

taco del reyes (meksika)
just bbq (burger hot dog steak)
akali (hamburger)
0
barankovan
(21.10.21)
midyeci ahmet vardı. ahmet kısmından emin değilim de ünlü bir midyeci var. orası da düşünülebilir sanki. kokoreç falan da var.
0
sutlu nescafe
(21.10.21)
Beşiktaş'a gitmişken Karadeniz dönerde bi döner yenir bence. İstanbul'daki iyi döner yapan birkaç yerden biri.
0
thracia
(21.10.21)
Just bbq güzel kaburga ve brisket yapıyor, kendi yaptıkları sosları da başarılı.

Trc american diner'ın çeşidi çok çoğu lezzetli. Burger de var ama french tostlarını ve hashbrownlarını beğeniyorum ben en çok.

Edit: alkolü sonra gördüm, amaç alkol sohbet ise hem bira içip hem de yemek işini çok güzel yapan bir yer bilmiyorum Beşiktaşta. Craft beer lab belki.
0
Bruce
(21.10.21)
Güzel tavsiyeler teşekkürler ama tüm yazdıklarınıza gidip denedim maalesef. Boyle son 1 yılda açılmış güzel leziz noktaları merak etmiştim aslında biraz da.
0
🌸solenkol
(21.10.21)
Alkol olacaksa Biergarten fiyat performans canavarı diyeyim - yani bira için özellikle - kardeş dükkan the united pub var çarşıda.
Craft Beer Lab de gayet güzel.
Bence Kazan' ı da deneyebilirsiniz. Evet bunlar yeni yerler değil ama güzel yerler :)
Bu arada takip +1
0
kumandanim
(25.11.21)
(17)

3 ay iliskide kisa degil mi?

mhmtt
bazi seyler icin mesela? gelecek hakkinda birlikte planlar yapmak vsbilmiyorum bana erken geliyor ama kiz arkadasimdan surekli bir baski yiyorum ben agirdan almak istedikce.. belki ben cok iliski yasamadigim icin bilmiyorum.. gecen babam hakkinda kendisi "babam soyle soyle yapsa" falan dedi mesela k
bazi seyler icin mesela? gelecek hakkinda birlikte planlar yapmak vs
bilmiyorum bana erken geliyor ama kiz arkadasimdan surekli bir baski yiyorum ben agirdan almak istedikce.. belki ben cok iliski yasamadigim icin bilmiyorum..
gecen babam hakkinda kendisi "babam soyle soyle yapsa" falan dedi mesela kanim cekildi.. saka yollu bile olsa beni biraz geriyor bu durumlar. 3 ayda seni tanimiyorum henuz neden bahsediyorsun?!

Ne diyorsunuz dostlar?
0
mhmtt
(21.10.21)
Ne tür plan olduğu önemli.
Tatil planı vs normal, evlilik planı erken.

3 ayda daha tanımadan "elin adamından" böyle "babam" diye bahsetmek çok çok garip geldi bana.
Ama yaşlar da önemli hani bazı yaşlar vardır ya artık evlilik yaşı gelmiştir birini bulunca kaçırmak da istemezsin hemen o yola sokmaya çalışırsın öyle bir evrede olabilir mi?
Ya da çok küçük liseli falan mı acaba ikilemde kaldım.
Şu ikisinden biri değilse asla normal değil bu durum benim de kanım çekilir ve kaçardım ortamdan. (Diğer ikisinden de kaçardım ben de oralara çok girmek istemedim.)
0
mutekebbir
(21.10.21)
yani bazı kişiler direk evlilik odaklı oluyor. ama bana da çok itici gelir böyle şeyler.
0
xrated
(21.10.21)
Yaslar kac ?
0
westblack
(21.10.21)
kiz tarafi 28 yasinda bu arada
0
🌸mhmtt
(21.10.21)
Bir an önce evlenme niyetinde ama çok cringe. otur doğru düzgün konuşun bu konuları ya da kaç!
0
lcha
(21.10.21)
cringeeee
kaç
0
rewlack
(21.10.21)
Çok acele etmiş. Ama “baban” demiş olma ihtimali de var. Çünkü fonetik olarak çok benziyo. Belki yanlış duymuşsundur.

Yani uzun süreli tatil planı falan yapılır çok rahat. Hiç bi gariplik yok. Geleceğe yönelik planlarını o sırada yanındaki kişiyle yapmakta bir sıkıntı yok. Ama evlilik konusu falan açılıyosa, nişan konusu açılıyosa sıkıntı.
0
zimbirik
(21.10.21)
Bence kısa değil. 3.5 aylık ilişkide evlilik düşündüğümüzü birbirimize söylüyoruz. 30 yaşında hala unili ilişkisi olmaz ki zaten. Ciddi düşünmüyorsan hiç vakit kaybetme bu kızla ama ciddi olabilir dersen neden kötü bir şey olsun ki.

Ama babam denmesi birazcık cringe evet. Ve pek hoş değil.
0
Gradient_tabanlı_mor
(21.10.21)
birini bulayım da hemen evleneyim kafasında insan çok, ve böyle olanlar genelde bu kadar erken "hadi evlenelim" demenin tuhaf durduğunu bildikleri için bu gibi "ince" müdahalelerle insanı manipüle edebiliyorlar. ağzından kaçmış olma ihtimali olmakla birlikte, eldeki başka doneleri birleştirerek karşında bir adet gelin sevdalısı olup olmadığını anlayabilirsin.
0
Bruce
(21.10.21)
Bruce + 999 in 1

manipüle ediliyorsun.
0
gabe h coud
(21.10.21)
bence erken ama 28 yaşında olduğu için birini bulup evlenmem lazım kafasında belli ki. bizim toplumumuza göre birkaç sene sonra "evde kalmış" olacak çünkü.
0
rose parks
(21.10.21)
3 ay bence kısa değil, bu işlerin belli bir matematiği yok. bizim evlenme niyetimiz 3 aydan önce ortaya çıkmıştı hatta. ben normal karşılıyorum. ama 2 yıllık evliyim, hala eşimin ailesine anne-baba diyemiyorum. demem gereken durumlarda sesim içime kaçıyor :D daha sevgiliyken babam demesi sizin ilişkinizi ve senin tavrını göz önünde bulundurursak sıkıntılı bir durum bence. belki baban demiştir bilemiyorum. bir daha lafını aç, doğru duyduğundan emin ol ve bu konudaki sıkıntını dile getir. belki boşa kürek çekilen bi ilişkidir iki taraf için de.
0
elorelia
(21.10.21)
kiz istedigi seyi belli etmis, ya ayrilacaksin ya da dügün.
0
wishmaythşngs
(21.10.21)
3 ay ilişkide kısa ama daha da önemlisi aileyi 10. senede de karar vermede etken olarak kullandıran insandan koşarak kaçarım.

EDIT: Ben o babayı onun babası sandım senin babana babam demek ve bunu 3. ayda yapmak? Başıma gelse bize ayrılan sürenin sonuna geldik tatlım der ortamdan uzaklaşırım herhalde.
0
ozzpwnz
(21.10.21)
sen olmasan başka birini bulur, o kişinin babasına da babam der.
0
deartheodosia
(21.10.21)
3 aydir ciktigin kizin babana babam demesi gercekten tuhaf. ayril +1
0
hot potato
(21.10.21)
bazı insanlar aşık olup evlenip evli olarak yaşayacakları birini isterler onlar için ideal ilişki evliliğe giden ve evlilik içinde yaşanandır çünkü. bazı insanlar da aman zamanı gelince evlenirim ya da her ilişkiye evlenmek için başlanılmaz, flört ediyorum ve bu bana yetiyor diye düşünebilirler.
bu dünyaya bakışınıza ve kendiniz için ne istediğinize ilişkindir. dolayısıyla kız arkadaşını evlilik delisi vs diye etiketlemeden önce bir insanın evlilik istemesinin, evliliğe gitmesi muhtemel ilişkileri devam ettirmek isterken evliliğe kapalı ilişkilere devam etmek istememesinin de saygıyla karşılanması gerektiğini düşünüyorum.
dolayısıyla bunun 3 ayı da 3 yılı da yok.
bu ilişki için kesin olarak evliliğe kapalı mısınız, bu ilişkiden bağımsız olarak kendiniz için her ilişki için evlilik yolunu ihtimal olarak görmüyor musunuz, bi gün bu hanım kızla evlenmek isteyip istemeyeceğinize dair bir fikriniz oluştu mu, yoksa 8 sene çok mutlu sevgililikten sonra ona bir sabah seni seviyorum ama hepsi bu. ben asla evlenmek istemeyeceğim mi diyeceksiniz.

kız arkadaşınız işte bunların cevabını çok haklı olarak merak ediyor.
yanıt çok basit
evet senle evlenirim.
hayır senle evlenmem.
evet bi gün ben de evlenmek isterim ama ilişkimize zaman tanımalıyız, birbirimizi yeterince tanımadan bu kararı veremeyiz.
hayır ben asla adriana lima bile gelse evlenmem
veya şu anda bu konuda bir fikrim yok.

avrupalı bir kız şu soruyu sorsa belki de kınamazdık.
0
photo85
(21.10.21)
(2)

Ibb wifi haciosman metro

meraklitursucu
Nasıl bağlanıyor buna?
Nasıl bağlanıyor buna?
0
meraklitursucu
(20.10.21)
Eskiden beri bir çok meydanda, merkezi parklarda vs olan wi-fi yayınına tc no telefon ve sms kodu ile giriliyordu. Tabi ki hız ve kullanılabilirlik hak getireydi eskiden.
0
John Bloor
(21.10.21)
wifi'dan mı bağlanıyoruz? benim mobil çekiyor turkcell'de wifi aramadım.
0
Bruce
(21.10.21)
(14)

Aşırı cahil olduğumu fark ettim

işimdeyim gücümdeyim
33 yaşındayım, çevremdeki insanlara göre birçok yönden ortalamanın oldukça üzerindeyim fakat görece iyi olmanın bir yanılgı olduğunu fark ettim.ne doğru düzgün tarih biliyorum, ne bir alanda uzmanım, ne ingilizcem iyi (ingilizce biliyorum diye geçinip simple present / simple past / simple future ten
33 yaşındayım, çevremdeki insanlara göre birçok yönden ortalamanın oldukça üzerindeyim fakat görece iyi olmanın bir yanılgı olduğunu fark ettim.

ne doğru düzgün tarih biliyorum, ne bir alanda uzmanım, ne ingilizcem iyi (ingilizce biliyorum diye geçinip simple present / simple past / simple future tense ve 300/400 kelime ile mal gibi konuşup anlaşabiliyorum sadece). yazılımla ilgileniyorum hatta bu işten düzenli olarak para da kazanıyorum ama onda da bence çok ağırım, her işi çözüyorum ama bir saatlik problemi çözmem bazen 12 saat sürüyor mesela. felsefe konuşmayı severim ama hiçbir kitaptan/filozoftan referans veremem, ancak kendi yaşadıklarımdan çıkarımlar falan. ne yönetmen tanırım, ne bir yazarın tüm kitaplarını okudum. kitap da okuyamıyorum zaten canım sıkılıyor. ne mal bir adamım lan ben.

yaşım ilerledikçe kendimi daha da cahil hissetmeye başladım.
sizde de oluyor mu öyle?

(ekşi itiraf gibi oldu belki utanıp silerim ona göre cevap yazın ya da yazmayın sonra papaz olmayalım)
0
işimdeyim gücümdeyim
(20.10.21)
Ben de hissediyorum. 29 k :) sevgili günlük;

Hiçbir konuda "uzman" değilim. Yeteneğim var ama üzerinde durmadığım için enstrüman çalamıyorum ve resim yapamıyorum. hayatım boyunca hep spor yaptım ama bir spor alanında ilerlemedim. Çok kitap okurum ama hiçbirinden alıntı yapamam gerekse. Kendi alanımda bile "uzman" değilim. Daha iyi neler yapabilirim diye araştırıyorum ama asla tatmin olmuyorum. Yani her şeyden az az var bende.

Ama bunların hepsine gerek var mı ona da emin değilim. Yani hayatın olayı mutlu olmak ve çok mutluyum. Cahilliğimden ötürü kimseye salça da olmuyorum. E o zaman keyfime göre yaşamamda çok da sakınca yok gibi geliyor.
0
abuzer
(20.10.21)
off bende de var bu durum 35+ etrafimdakilere sorsan cok zeki oldugumu soyler her seyi bildigimi sanirlar. ama her seyden az bilgim var gibi hissediyorum. az seyden cok bilgim olmasi daha iyi olurdu gibime geliyor.

ayni sekilde tarih cografya politika konularinda cok yorum yapacak bilgim yok.

bir kursa veya kitaba baslayayim diyorum baslamiyorum sonra 2-3 yil sonra hy mk keske baslasaydim simdi ekstra bi sey biliyor olacaktim diyorum. milleti gorunce aklima geliyor bu. millet 2-3 sene icinde is degistiriyor hatta meslek... tabi mevzu sadece is veya meselek de degil ama ister istemez oraya geliyor konu
0
yoggi
(20.10.21)
49'luk olanı da var bu modellerin. aklına gelecek her konuda iyi kötü bilgim vardır ama hep bir yanı eksik. zaten çocukluktan bu yana çalışmadığım sektör yok. motor teknik lisesi mezunu olup boğaziçi pdr kazanmış (tabi ki yarıda bıraktım) kaç tane adam bulabilirsin? şu an için en ilgili olduğum konular bisiklet ve trader işleri ama onlarda bile bir ölçme değerlendirme yapsak %30 kapasitede çıkarım.
ama tv yarışmalarına çıksam şov yaparım. kelime oyunu bul beni.
0
lazpalle
(20.10.21)
Bu çok normal, çok büyük çoğunluğumuz böyleyiz zaten. Ben de bazen kafaya takmıyor değilim.

Antik Yunan'dan anlamam, modern batı felsefesinden anlamam, hukuktan anlamam, İslam'ın altın çağını bilmem, Budizm bilmem, Ortodoks Hristiyanlığı hiç bilmem. İkinci yabancı dilim yok, hiç komşu ülkelerin tarihlerini bilmem, hele Afrika ve uzakdoğu tarihim sıfır. Ne Ming bilirim, ne Khmer bilirim, ne Japonya'nın Daimyolarına ait en ufak bir fikrim var.

Enstrüman çalıyorum, nota bilmem; resim bilmem, heykelden anlamam, mimariden anlamam, ne Barok bilirim, ne Modernizm bilirim, ne Post-Modernizm.

Bir buğday başağı tanesini almadım, hayatımda hiç ekmek yapmadım, ormanda gördüğüm iki ağacı ayırt edemem, yön bilgim yok, hiçbir takım yıldızını gösteremem, bir eve tuğla eklemişliğim yok, hangi mantar yenebilir bilmem, hangi meyve ne zaman çıkar onu bile tam bilmiyorum. Biri yanımda bilincini kaybetse CPR bile düzgün yapamam.

Daha milyonlarca temel şey yazılır, uzman olunmasına gerek bile olunmayan. Ben cehaletime razı geldim. Kötü bir şey değil, ömrümüz çok kısa, aklımız yetersiz.
0
tey tey
(20.10.21)
bu cehalet değil kendini bilmek insan her konuda yetkin olamaz, hem ekonomi hem yazılım hem mimari hem tasarım hem kurgu vs her şeyi bilemezsin meraklı olduğun konularda araştırmalar okumalar yapabilirsin kendini kimseye kanıtlamak zorunda değilsin
0
freebird5406_2
(20.10.21)
O an ögrendigim kisisel olarak bana haz ve tatmin sagliyorsa, gecmis bilgilerimle kopru kurup yeni bir noktaya ulastiriyorsa 3. Kisilere bunu anlatacak kadar konuya hakim olamamaya takilmiyorum o kadar, kendi isime bakiyorum. Tek konuda cok anlatabilmektense hayatina yon verecek kadar farkindaliga ve kulak dolgunluguna sahip olup bircok seyi kendi icinde ozumsemek de fena degil nihayetinde.
0
passive aggressive
(20.10.21)
ne bilip ne bilmedigini bilen kisi cahil degildir. Bilgisizdir. herkes birseylerin bilgisizidir zaten. herseyi bilmek mumkun degil. cahil insan ne bilmedigini bilmeyen, bilmedigi icin de ogrenmek icin cabasi olmayan kisidir.
0
congratulationsyouwon
(20.10.21)
olmuyor. Uzmanı olduğum alanlar var. Görece iyi değilim, uzmanım.
0
velvetmorning
(20.10.21)
tarih ben de bilmiyorum. bir ara çok takardım kafama, sonra kendi kişisel tarihimle ilgilenince bıraktım o işleri. valla nefret ediyorum, o ne yapmış bu ne yapmış üzerine düşünmeye. aklımda da tutamıyorum madem niye o konuda bilgim olsun. o da olmayıversin aman dedim. sevdiğim şeylere yapışıp sevmediklerime bakmıyorum artık. her şeyi bilmek, entelektüel olmak için her konudan fikir sahibi olmak gerek gibi bir algı var. hayır ben entelektüel olmuyorum o zaman :) ha bir yerde havam olsun diye öğrenmek isteseydim sanırım mesele değişirdi ama bilmiyorum, bu konuda da çok cahilim demek kötü bir şey değil bence.

ama kitap okuyun bence, cahillik hissiniz artacak ama tatminiyetiniz de artacak :)
0
ruh i tibbiye
(20.10.21)
www.youtube.com

Şu linki de bırakayım çok faydalı
0
abuzer
(21.10.21)
olmak istediğiniz kişileri karşımda görünce ne diyor lan bu tirrek diyorum. bilginden, bildiğinden şüphe duymak iyidir. ancak aptallar emin olur. yetersizlik hissi sizi daha çok ileriye götürür. ben de yapmak istediğim her şeye hayranlık duyuyorum yapmayı başarınca -meh bu muymuş? diyorum. bu sebepten övgü kabul edemiyorum zaten de sevmiyorum övülmeyi. hep bir sonrasını hedefliyorum.
0
guitarissimo
(22.10.21)
bilme meselesi bir hedef değil yolculuğun kendisidir. şunları bildikten sonra cahil olmayacağım, şu kadar şu kadar şeyi öğrendim hah tamam şimdi bilgin oldum gibi bir süreç değil bu. yukarıda arkadaşlar bahsetmiş, bununla ilgili bir söz de var; bir şeyleri öğrendikçe ne kadar çok şey bilmediğimi fark ediyorum diye. bak mesela bu sözü kimin söylediğini bilmiyorum ama burada örnek verecek kadar aklımda kalmış, derdimi anlatmama yetti. kimin söylediğini bilsem ne değişecek? o zaman da bu sözün altmetnini bilmek gerektiğini düşünecektim.

insan meraktan öğrenir bu tip konuları, sen de demek ki merak ettiğin, ilgini çeken kadarını öğrenmişsin. fazlası ilgini çekseydi öğrenirdin bir şekilde. burada bir eksiklik yok, karşılaştırma yapmaya da gerek yok. bildiklerinden memnuniyetsizsen daha fazlasını bilmek için uğraş ama bunun sonu olmadığını bil.

ayrıca bilmediğin şeyleri kabul etmek yeni şeyler öğrenmenin ilk koşulu. en azından öğrenmeye açık olduğunu biliyorsun, bu da bir şey.
0
Bruce
(22.10.21)
eksisozluk etkisi diyorum ben bu duruma
0
gameofannen
(22.10.21)
(1)

instagram da paylaşılan fotoğrafın tam ekran olmaması

daglien
selam,örnek üzerinden anlatmaya çalışayım. aşağıdaki sayfada bazı paylaşımlarda, fotoğraf ekrana tam oturmuyor. yani sağ tarafında siyah boşluk kalıyor. bu nasıl çözülebilir?https://www.instagram.com/eksisesler/?hl=tr
selam,

örnek üzerinden anlatmaya çalışayım. aşağıdaki sayfada bazı paylaşımlarda, fotoğraf ekrana tam oturmuyor. yani sağ tarafında siyah boşluk kalıyor. bu nasıl çözülebilir?

www.instagram.com
0
daglien
(19.10.21)
aspect ratio 1:1 ya da 4:5 değilse uymuyor. bunlara uyması için ya üstten kesiyor ya yandan, ya kenara boşluk ekliyor ya da üste.

paylaşacağın fotoyu basit bir düzenleme uygulaması ile yukarıdaki oranlarda kırpar ya da genişletirsen sorun çözülür.
0
Bruce
(19.10.21)
(17)

Sizden başka kimsenin bilmediği bir sırrınızı var mi?

sonhakan
Benim yok.
Benim yok.
0
sonhakan
(17.10.21)
Yok
0
sta
(17.10.21)
Var.
0
la lykia
(17.10.21)
Var
0
freebird5406_2
(17.10.21)
Valla benim bile bilmedigim sirlarim vardir bence.
0
j r r tolkien hayrani
(17.10.21)
yok ya, bir kişi de olsa biliyordur sanırım. zaten bu tarz bir sır durumu yaşamadım. yani misal atıyorum birinin öldüğüne şahit olmuşsundur, bunu gizlersin. bu türde özel, sıra dışı bir tecrübem olmadı. kendimle ilgili şeyler de herkesten gizlemeye değecek ölçüde büyük şeyler değil, aileme veya sevgilime yahut yakın birkaç arkadaşıma söylemişimdir kesin.
0
alevli deniz sortu
(17.10.21)
Düşündüm de yok ya.
0
infernal majesty
(17.10.21)
Var
0
olaylar olaylar
(17.10.21)
var valla fena
0
floydian
(17.10.21)
çok.
0
spivak
(17.10.21)
çok.
0
rose parks
(17.10.21)
Çok.
Sır seviyesindeki şeyleri neredeyse hiç anlatmam kimseye.
0
Bruce
(18.10.21)
Yürüyen sır makinasıyım 6 yaşımdan beri.
0
duster
(18.10.21)
var tabii, herkesin vardir ya.
yok olmasinin imkani yok bence.
0
cooperr
(18.10.21)
Var, ketum bir insanım
0
south park in kapusonlu uyesi
(18.10.21)
var
0
nahtoderfahrung
(18.10.21)
benim bile bilmediğim vardır herhalde +1

kendimi %100 tanıdığımı söyleyemem.
0
naksidil
(18.10.21)
- Bazen yatakta osurduktan sonra üzerime battaniyeyi çekip kokluyorum.

Artık yok !
0
thracia
(18.10.21)
(12)

şampuan önerisi

passione
saçlarım neredeyse günaşırı yağlanıyor. sabah yıkıyorum akşam yağlı. bunda sık sık yıkamamın da etkisi var elbette fakat hep yağlı bir yapısı vardı. kalıcı bir çözüm hiçbir zaman bulamadım. bu duruma benzer bir durumda olup memnun kaldığınız bir şampuan var mı?
saçlarım neredeyse günaşırı yağlanıyor. sabah yıkıyorum akşam yağlı. bunda sık sık yıkamamın da etkisi var elbette fakat hep yağlı bir yapısı vardı. kalıcı bir çözüm hiçbir zaman bulamadım. bu duruma benzer bir durumda olup memnun kaldığınız bir şampuan var mı?
0
passione
(16.10.21)
clear men fena gelmedi bana, otacı 10 bitki özlüde güzel
0
Topalordek
(16.10.21)
keratresse klear
0
ycm
(16.10.21)
Valla varsa önerileri okumaya geldim ben de yıldım çünkü artık.
0
invictae
(17.10.21)
Yağlı ince telli ve sönük ise yağlı saçlar için olan şampuanları bırakıp yıpranmış saçlar için olanları kullanmanı öneririm.

Böyle saçı gıcır gıcır temizleyenlerden uzak dur.
Saçları güzel durula, sıcak su kullanma ılık olsun.
0
zimbirik
(17.10.21)
önerileri almaya geldim ben de.

bittim sabunundan tut pahalı ucuz market şampuanlarının çoğunu denedim. ikinci günün sabahı saçım yağ içinde uyanıyorum. sabah duş alma vakti de olmayınca yağlı saçla gezmek zorunda kalıyoz.
0
bigcaptain
(17.10.21)
www.hepsiburada.com

2 sene önce benim de saçlarım anormal yağlanıyordu, bundan aldım 2 hafta kullandım, sonrasında yağlanma da kesildi. Muhtemelen dönemsel olduğu için kesildi, illa bunun sayesinde diyemem ama kullandığım 2 hafta boyunca çok net fark gördüm.

Yağlanma kesilince bir daha kullanmadım. Çünkü zimbirik'in dediği gibi gıcır gıcır yapıyor saçı, sanki renkli toz alma püskülü gibi. Normal gelmediği için devam etmedim ama neticede dönemsel bir kullanım ile geçti.
0
Bruce
(17.10.21)
durulama suyuna elma sirkesi karıştırmayı denediniz mi?
0
janderzel zartanyan
(17.10.21)
5gunie basşla 3e 2ye indir duş sayını.. biliyorum zor ama oyle.. sampuan kullanma sabun kullan.. ellerinle kafanin derisini cok minciklama.. sicak degil iliktan hallice isi olmali..

Zor evet ama diger turlu kisir dongu
0
hunharca ben
(17.10.21)
(5gunde 1, 3gunde 1, -2gunde 1)
0
hunharca ben
(17.10.21)
Dove lotus Canlandırıcı ve
Blendax yasemin özlü olan şampuan

Kendimi bildim bileli saçlarım ve cildim yağlı. Saçlarımı 2. gün de idare etmemi sağlayan şampuanlar bunlar. Dönüşümlü kullanıyorum, denemenizi tavsiye ederim.
0
buzbebek
(17.10.21)
Vucut yagli kaliyorsa onun payi var. Vucudunuzu dus jeliyle yikamayin. Onlar ekstra nemlendiriyor.

Yuzunuzu otaci otalle yikayin.

Saclari sebamedin yagli saclar sampuaniyla.

Rayina girecegini umuyorum.

Benim toparladi.
0
EasyTiger
(17.10.21)
Ben bide temiz içeriklere yöneldim artık. İçinde paraben, tuz, sls olmayan, az köpüren, saçı gıcırdatmayan şampuanlara geçiş yaptım. Saçım kendi kendine canlandı. Ağırlaşmadığı için de daha zor yağlanıyor, yağlanda da kafa derime yapışmıyor idare ediyor.

Ebru şallı nın mor kutulu bi şampuanı var ona bakabilirsin
0
zimbirik
(17.10.21)
(9)

dışarıda kitap okuma

absel
1. nerede okuyorsunuz?2. dışarıda okumalık ayrıca kitabınız mı var, yoksa kalın da olsa farketmez deyip taşıyor musunuz?3. (özellikle erkekler) sırf kitap için çanta vs. mi taşıyorsunuz? Poşete mi koyuyorsunuz, ne yapıyorsunuz? :)
1. nerede okuyorsunuz?
2. dışarıda okumalık ayrıca kitabınız mı var, yoksa kalın da olsa farketmez deyip taşıyor musunuz?
3. (özellikle erkekler) sırf kitap için çanta vs. mi taşıyorsunuz? Poşete mi koyuyorsunuz, ne yapıyorsunuz? :)
0
absel
(15.10.21)
1-yazın park bahçe, kışın sakin kafe
2ve3- e kitap kullanıyorum, cebe giriyor.
0
Bruce
(15.10.21)
ankaraya taşınana kadar hergün paşabahçe sahilde, denize karşı okurdum. evime 5 dakika mesafedeydi.

ankaraya taşındıktan sonra otobüste, metroda ya da evde okuyorum. henüz evime yakın okuyabilecek bir yer keşfedemedim, ki öyle bir ortam da yok.

o an neyi okuyorsam onu okuyorum. dışarı çıkarmalık diye ayırmıyorum.

çanta taşır(d)ım. bu sene ikinci kez üniversiteye başladım. gidip-gelirken haliyle çantada oluyor.
0
lesmiserables
(15.10.21)
1) Sakin kafe tercihim oluyor genelde.
Yazın arada bir parkta termosta kahvemi alıp okuduğum da oluyor.

2) o an okuduğum hangi kitapsa onu okurum. Taşırım yanımda kalın da olsa.

3) çantada taşıyorum genelde. E-kitap okuyucudan da okuyor olsam yine de atıyorum çantama
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(15.10.21)
1. dışarıda şehirde pek imkan olmuyor. yazın köye gidince hamakta veya bahçedeki oturaklarda okuyorum.
2. elime ne geçerse okurum. dışarıda ince tercih ederim.
3. bilgisayar çantasına koyuyorum genellikle..
0
tabudeviren
(15.10.21)
1- Toplu taşıma, kafe…
2- Genellikle evde kalın dışarda ince okumaya çalışıyorum. Çok sürükleyici bir kitapsa ağır da olsa taşıyorum.
3- Çantalarım genelde büyüktür be sırt çantası kolaylık oluyor.
0
mutekebbir
(15.10.21)
Sırf kitap için çantalarim var. Kitap boyutunda olan cantalardan. Evden ziyade dışarıda daha iyi okurum. Elimde hangi kitap varsa onu yanıma alırım. Cafelerde veya parklarda okurum genelde. Eskiden öğretmen evine giderdim. 4-5 saat kalkmadan kitabıma gomulurdum. Bazen de uzun uzun yazardım. Cok özlüyorum o zamanları.
0
Kirmizibavul
(15.10.21)
1- sakin bir cafe olabilir. Bisikletime attığım katlanır sandalyemle birlikte güzel ve sakin bir sahil kenarı/park olabilir. Bisikletle çıkmışsam kahvem çantamda kesin vardır, süper oluyor.

2- o an ne okuyorsam o.

3- zaten genelde sırt çantasıyla olduğumdan, o da içinde oluyor.
0
invictae
(15.10.21)
merhaba.

1.her gün geldiğim bir bar var. kalemimle silgimle gündüz 3-4 gibi gelip satır altlarını çize çize okuyorum.
2. ayrıca bir kitabım yok
3.yaz vaktiydi ya, bodrumda yaşıyorum ben. bahsettiğim bar deniz kenarı. çanta taşıyorum zaten havlu mavlu ekstra tshirt, şort için kullandığım çantaya koyuyorum.

not:hava karardığında, akşam olduğu için müziğin sesini ekstra açıyolar. ben de zaten 4. 5. biradan sonra okuduğumu anlayamıyorum yalandan altını çizmişim ama ertesi gün ayraçta kaldïğım yerden bazen 20 sayfa geriden başladïğım oluyor.
0
libertine
(16.10.21)
1-2 Nadiren iş yerimde bazen de uzun seyahatlerde okuyorum. Kafe, ya da toplu taşıma esnasında kitap okuyamıyorum. Çoğu zaman evde okuyorum.
3 Kindle app kullanıyorum telefonda.
0
diyanet takvimi
(16.10.21)
(13)

Bunlar daha iyi günlerimiz mi?

msb
Yoksa en kötü günümüz böyle, daha ne kadar kötü olabilir mi?
Yoksa en kötü günümüz böyle, daha ne kadar kötü olabilir mi?
0
msb
(15.10.21)
Dibin dibi vardır
0
sta
(15.10.21)
Bundan daha kötüsü olamaz dediğimiz her olayda daha kötüsü oldu. Dolar için de aynısı geçerli, ekonomi için de, özgürlük için de, toplumsal eşitsizlik için de. Daima kötüye gitti hepsi.

O yüzden daha kötüye gideceğini öngörmek en mantıklı tahmin olacaktır.
0
Bruce
(15.10.21)
elbette hocam. Verilerin olumlu yönde değişmesi için hangi emareli görüyorsunuz? hiç. Peki ya olumsuz yönde.. onlarca sebep. Milli geliri her sene öncesine göre geriye giden bir ülkede yaşıyorsunuz.
0
biravekahve
(15.10.21)
cok net bunlar daha iyi gunler
0
Kittie
(15.10.21)
"dibe vurmadan ziplayamazsin"
0
cooperr
(15.10.21)
birkaç sene daha kötü geçecek, sonra ufak ufak düzelmeye başlayacağız.
0
rose parks
(15.10.21)
Bugün Abdullah Kiğılı'nın bir röportajını seyrettim, doların 14 tl olduğundan, üzerinden çok geçmeden /2021'de) 1 doların tam 680TL olduğu kriz döneminden bahsediyordu (repo dönemi). Şok olup bunun bize hiç uzak olmadığını dehşet içerisinde fark ettim.
0
silverleaf
(15.10.21)
@silverleaf videonun link'ini paylaşman mümkün mü?
0
🌸msb
(15.10.21)
Kigilinin anlattigi donem doviz bu kadar kotu degildi.

65 kuruslardan 1,3 lira oldu 6 sifir atilmis haliyle dusunursek.
Tabi bi anda her sey 2 katina cikti ama maaslar da 2 katina cikiyordu her sene.

2018'de dolar 3 liradan 8 liraya firladi. Benim maasa %3 zam aldim o sene.
0
divit
(15.10.21)
en son dörtlü süt 32 küsur tl'ye satılıyor haberini gördüm. bilemiyorum dibe mi yaklaştık yoksa dahası var mı? fena ama orası kesin.
0
evimin paspasi
(16.10.21)
Sorunun cevabını bilmiyorum ama dipteysek de daha iyi günler kötüsü gelecekse de öyle olduğumuzu hissetmememiz için medyada reklamlarda politikada her şey var. Ve durumu asıl berbat yapan şey de bu, bugünü ve bu ayı halledelim, halledebiliyorsak iyi diyebilme konforunun kucağında olmak genelde daha tercih edilen.

Demek istediğim, ölümü görüp sitmayla idare etmeye mecbur kalmak, hissetmek. Sıtmaya razı olmak o kadar yaygın olmasa bile sitmayla idare edelim de kanser olmayalım diyerek kendini kandırmak epey yaygın.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.21)
y kuşağının yaşadığı tek kriz 15 temmuzdu, daha bir sürü kriz yaşayacağız.
0
mikahakkinen
(16.10.21)
Ben de inanılmaz bir karamsarlık içindeyim ve maalesef bunlar iyi günlerimiz.

Bu adamlar gidici olsa bile bıraktıkları enkazın toparlanması yıllar alacak.

Su krizi, kıtlık kapıda. Demografik yapı falan gitti Suriyeliler ve Afganlarla beraber yaşamaya devam edersek 10-15 seneye bizden daha çok ve başımıza bela olacaklar.

Avrupa'da her şey daha güzel de olmayacak yani olası savaşlar, göçler falan derken ortalık karışacak bence ilerde. Biz o zaman belki daha dayanıklı oluruz pembe götlü Avrupalılar şok içinde bizim yıllardır çektiğimiz şeyleri yaşamaya başlayınca bilemiyorum.
0
chicha_v2
(16.10.21)
(4)

buradaki espri nedir?

tabudeviren
https://twitter.com/jimiuorio/status/1448764193138790403
0
tabudeviren
(15.10.21)
İtalyanların bir şeyin iyi olduğunu göstermek için kullandıkları harekete benziyor, ona atıf.

blog.busuu.com
0
Bruce
(15.10.21)
İtalyanlar bir şey izah ederken ellerini böyle yapıyorlar (sadece bir şeyin iyi olduğunu göstermek için değil).
O tabela keçiyi beslemeyin anlamında koyulmuş ama o italyan el hareketine benzemiş. Adam da bunun şakasını yapmış.
0
dannycarey
(15.10.21)
Şurada bol bol görebilirsin:
youtu.be
0
dannycarey
(15.10.21)
bu arada onu iyi bir şey anlatırken değil, aksine serzeniş esnasında kullanırlar.
bizdeki karşılığı tam olarak;
bir elin tersiyle diğer elin avuç içine şap şap şap bikaç kez vurmak.

bir italyan bir keçiye bişey anlatmaya çalışırsa hayvancağız elinde yem var sanır diyor.
0
onemoremile
(15.10.21)
(4)

İstanbul’da en iyi sushi?

hadi ya la
Kaen’i gözümüze kestirdik ama bize çok ters bir konumda.Ayrıca ramen, noodle veya herhangi bir Uzakdoğu mutfağı restoranı tavsiye edebilirsiniz.
Kaen’i gözümüze kestirdik ama bize çok ters bir konumda.
Ayrıca ramen, noodle veya herhangi bir Uzakdoğu mutfağı restoranı tavsiye edebilirsiniz.
0
hadi ya la
(14.10.21)
henüz yemedim ama nobu açıldı ritz'in üstüne, yaparsa en iyi orası yapar diyorum, isminin referansına göre.
onun haricinde itsumi'ye bakabilirsin.
0
Bruce
(14.10.21)
Ioki'yi beğenenler var, bence Sushico :P
0
dreamnesiac
(14.10.21)
mandarin'de novikov açıldı. suşileri muazzam
0
co2s2
(14.10.21)
Ioki, Inari Omakase, Udonya
0
fotrsapka
(15.10.21)
(12)

Ay’a neden şimdi gidilmiyor?

dakota
Biliyorsunuz 1969 yılı sonrasında Sovyetler hariç, araç gönderme dışında hiç ayak basılmadı. 1969 yılından bu tarafa neden hiç insanlı yolculuk yapılmadı?
Biliyorsunuz 1969 yılı sonrasında Sovyetler hariç, araç gönderme dışında hiç ayak basılmadı. 1969 yılından bu tarafa neden hiç insanlı yolculuk yapılmadı?
0
dakota
(14.10.21)
Ayda yapacak bir şey yok, gittiler, bayrak diktiler, örnek topladılar. Mars'a insan göndermeye çalışırken niye tekrar oraya gitmek için para ve enerji harcasınlar ki?
0
kobuzchu kiz
(14.10.21)
insanların ay görevinde yapabileceklerini robotlar yapabiliyor. bunun için sadece ay'a değil, başka gezegenlere de gidiyor robotlar.

ay'a insan gitmemesinin sebebi insanlı görevlerin hem çok daha pahalı olması, hem de bir kaza olasılığında insanların karşılaşacağı ölüm riski.
0
lesmiserables
(14.10.21)
aya gitme işi sadece yapabileceklerini göstermek içindi. o zamanlar milletler arasında adet uzaya çıkma savaşı vardı ve amerika bunun için gitti aya. gidebildiğin göstermek için. tamamen pr da denebilir. yıllardır konuşuluyor halen işte.

şu an aya gitmenin kimseye bi yararı yok, yaşanılacak bi yer de değil. boşa masraf, risk yani.
0
jelly bear
(14.10.21)
Yolculuk yapılmıştı olabilir. NASAnın her şeyi duyurduğunu sanmıyorum.
Ay için konu mülkiyetinin ne olduğu meselesi. İşin içine çin de katıldı. Ve bildiğim kadarıyla karanlık yüzeyine araç gönderdi çin.
0
Erva
(14.10.21)
Aya gitmeyi bilmiyorlar nasa'dan biri aciklamisti bunu.
Bilen herkes öldü. Yeniden ogrenmeleri lazim cok masrafli ve riskli.
0
divit
(14.10.21)
aya 2024'te gitmek için başlamış bir program var, artemis.
en.wikipedia.org
0
Bruce
(14.10.21)
çünkü gerek yok
0
co2s2
(14.10.21)
Oncelikle sovyetler Ay'a ayak basmadi onu bir duzeltelim. Ay'a ayak basam tek devlet ABD. Hatta uzay yarisinda ABD'yi Sovyetlerin onune geçiren donum noktasidir insanli Ay görevi.

Ikinci olarak 1969'dan sonra da Ay'a insan gondermeye devam etti ABD, toplamda 12 ABD astronotu Ay'a ayak basti simdiye dek. Sadece bir kez gidilmedi Ay'a. Yani Neil Armstrong ve buzz aldrin degil sadece ve 1969 son değildi. Ay'a son ayak basan insan "Gene Cernan" da gectigimiz yillarda hayatini kaybetti. Rest in peace.

Neden şimdi gidilmiyor kısmına gelince korkunc, yani korkunc, yani bayagi korkunc maliyetler gerektiren bu operasyon icin ciddi bir sebebjn olmasi lazim. Zamanında bu gidislerde bir suru inceleme yapildi ve Aydan bir halt cikmayacagi (enerji kaynagi, degerli maden, dunya disi yasam belirtisi vs) anlasildoginda bu muazzam butceler yiyen aya gidis operasyonlari durduruldu haliyle.

Ama simdilerde Ay'a gitmek yine gündemde uzun yillar sonrasidna cunku yeni nesil bir enerji kaynagi uzerine calismalar var ve bu konuda bir takim umitler var. Birkac yil önce nasa duyurmustu aya gidisi yeniden gundemine aldigini ve ayrica Cin'in de benzer planlsro var.
0
stavro
(14.10.21)
Stavro'nun yazdıklarını diyecektim ben de. Doğru bilgi.
0
firez
(14.10.21)
Ay insanlık için bir eşikti. O eşik aşıldı. Şimdi de Mars eşiği aşılmak üzere. Daha farklı amaçlara öncelik verildiği için gidilmiyor.
0
dissendium
(14.10.21)
Çünkü aya gidilmedi... Şaka şaka.

Bu tamamen kamu kaynaklarını idareli kullanan bir devlet olmalarıyla alakalı.

Ay görevi misyonunu tamamladı. Orada en önemli misyon sovyetlere olan üstünlüğü kabul ettirmekti. Bu başarıldı ve birkaç kez daha aya inildi.

Ayda herhangi bir araştırmaya değer konu kalmayınca, sovyetler de ezilince bu görevlerin maliyeti göze batmaya başladı.

Nasa'nın bütçesi bitti.

72'deki son görevden sonra Nasa daha uzun soluklu hedefler için altyapı hazırlıklarına başladı. Adamların bütçesi sınırsız olmadığı için eldeki kaynaklarını her görevde çöpe atılan roketler yerine, tekrar tekrar kullanılabilecek araçlar geliştirmeye ve bunlarla daha uzun soluklu hedeflere odaklanmayı seçtiler.

Uzay mekikleri bu niyetle çıktı. Çünkü Apollo görevlerinde kullanılan Saturn Roketleri aşırı güçlü olmalarına rağmen çok maliyetli araçlar.

bugünün maliyetiyle hesaplanınca, her fırlatma 1 milyar dolara maloluyor. Bak proje maliyeti demiyorum sadece bir görevin maliyeti. Roketlerin geliştirilme maliyeti 50 milyar dolara yakın. Yanılmıyorsam bir düzine kadar üretildi. Toplamda 60-70 milyar dolarlık bir maliyeti var.

ABD gibi bir ülkede istersen mars'ı yemyeşil sulak bir gezegene dönüştür, senatoyu temsil eden bir komisyon seni çağırır, "bu harcamanın vergi mükelleflerine bir geri dönüşü var mı? Sen milletin rızkını boşa mı harcıyorsun" diye bi sorarlar. Zaten bu kadar iyi bir mali denetimleri olduğu için kaynaklarını çok verimli ve odaklı kullanıyorlar. Bu da başarı getiriyor.

Böyle bir denetim olmasa Nasa'ya sınırsız kaynak akıtılsa mesela, Uzay mekiği yapar mı adam daha ekonomik olsun diye?

Bir diğer konu bugün artık insanlı görevlere şu aşamada ihtiyaç kalmadı. Robotik araçlarla her türlü numune, ölçüm yapılabiliyor. Çin ve Hindistan da bu kervana katıldı.

ABD ise odağını marsa çevirdi. Marsa sık sık araç gönderiliyor farkındaysanız. İnsana ihtiyaç olmadan her türlü araştırmayı yapıyorlar.

İnsan gönderme hedefi biraz pr sebepli. Bir de tabii ki orada bir koloni kurulabilir mi bunu öğrenmek için. Gezegenin en azından bir bölümü insan yaşamına uygun hale döndürülebilir mi diye araştırma niyeti var.
0
anten
(15.10.21)
Cok guzel paylasimlar yapilmis, okurken kaliteyi gordukce kalp kalp kalp yaptim.

Bir ekleme daha yapmak istiyorum, su unlu aya gitmeyi "unuttular" meselesi uzerine.

Ay gorevi sirasinda Sovyetlerle yaris hali oldugu icin dokumantasyon NASA standartlarina gore zayif kaldi. Kagida dokulmesi, gelecege aktarilmasi gereken bilgilerin bir kismi emekli olan ve olen insanlarla kaybedildi.

Bugun tekrar aya gitmek icin ekip kursan bazi onceden yapilmis islerin deneyimini tekrar edinebilmek icin ciddi para ve zaman harcanmasi gerekecek.

Yine de Mars'a gidisin bir ayagi olarak Ay'a ve yorungesine bazi tesisler kurulacak sanirim.
0
cleric
(15.10.21)
(10)

Kadında ince ayak bileği neden sexi kabul ediliyor?

japon balığı
Özellikle erkeklerin düşüncesini merak ediyorum. Kadınlar da yazarsa memnun olurum.
Özellikle erkeklerin düşüncesini merak ediyorum.
Kadınlar da yazarsa memnun olurum.
0
japon balığı
(14.10.21)
ben hem erkek hem de ayak fetişistiyim, güzel ayak görünce beyni duran tayfadanım ama ben bile bilmiyorum valla niye daha seksi geldiğini. estetik görünüyor işte neblim, evrimsel bir şey bence, beynimize öyle kodlanmış bir şey. ayak bileği ince olsun diyorsun ama konu göğüs veya popo olduğunda tam tersi daha dolgun olanlar daha cazip bulunuyor. bilmem.
0
alevli deniz sortu
(14.10.21)
kadında bütün olay kıvrıma çıkıyor, bu da onun uzantısı. meme kısmı geniş bel ince kalça geniş bacaklar ince. bilek de ondan daha ince olmak zorunda ki kıvrım işi düzgün gitsin.

bi de doğuştan gelen bişey, sonradan eklenemediği için farklı kılıyor insanı. meme yaptır kalça yaptır ama ayak bileğini inceltebilen duymadım ben hiç.

kişisel düşüncem ise: abartılıyor. tanıyorum böyle bir erkek, kadında önce ayak bileğine bakarım ağbiii falan diyor. tuhaf.
0
Bruce
(14.10.21)
bedene ait her norm gibi elbette çok özcü ama
narin ve uzun bacak algısı yaratıyor.
bir de (daha çok solda) ayak bileğinde arzu çakrası var (akupunktur), belki onunla da ilgilidir, bilinçdışımızdan.
0
rewlack
(14.10.21)
Neden seksi kabul ediliyor? Çünkü "görsel açıdan" gerçekten çok hoş duruyor.

Hani şayet bir kadının genel havasında seksi bir durum varsa, ince ayak bileklerine sahip olmak detayı da seksiliğine çarpı 100 falan katıyor benim için. Kalın ayak bileği ile arasındaki fark çok bariz bence.
0
jonas
(14.10.21)
Google'da "thin ankle vs thick ankle" yazınca arada görsel olarak çok büyük farklar olduğunu fark ettim ben de. Ama bir kadında bakacağım en son yerdir benim için.

Şundan olabilir, yani geçmişten gelen algı şundan olabilir;

Eskiden kadınlar daha uzun ve kapalı giyindiği için (her toplumda) vucut hakkında ipucu alınabilecek nadir uzuvlardan biri çünkü.

Yani bileğe bakınca gerisi ahkkında az çok ip ucu verir sanki, bileği ince bir hanımın elbisesinin altından pehlivan fizikli biri çıkmaz genelde.

Şimdi aklıma geldi de yazdım, kendimden başka hiç bir dayanağı yok bu argümanın.
0
John Bloor
(14.10.21)
Kadın olarak diyorum ki benim bile ilgimi çekiyor.

Bilimsel olarak açıklayacak olursam eğer; kadınlarda sadece ayak bileği değil, küçük/narin uzuvların her biri çekicidir. Nasıl ki bebekler bizim tarafınızdan içgüdüsel olarak korunup kollanıyorsa, bebekleri anımsatacak narin uzuvlar da aynı şekilde korunup kollanmaya meyilli bir ortam hazırlıyor. Kadın vücudu da bu nedenle geçmişten günümüze şekillenmiş.
0
ruhen hastayim ben
(14.10.21)
Yani bunun bir açıklaması yok ki beynimiz bunu cekici buluyor iste. Nasıl ki ince bel genis kalca seklinde cay bardagi formlu vucut seksi geliyorsa bu da oyle.
Kalin ayak bilegi erkek gibi gosteriyor kadini.
0
stavro
(14.10.21)
Kıvrımla ilgili bence de. Mesela bel ince olduğunda kalça ve meme daha dolgun görünüyor. Ayak bileği ince olunca da baldırlar daha dolgun, bilek daha zarif görünüyor. Kadın vücudunda kıvrım ve yuvarlak hatlar genel anlamda beğeniliyor ancak zarif görünmek şartıyla, bu da zor bulunan bir şey. hem genetik açıdan şanslı hem de spor yapıyor olmayı gerektiriyor.
0
Josephine.
(14.10.21)
Ince ayak bilegi gormeseniz de diger uzuvlar hakkinda bilgi verdigi icin onemli.
Bilek ince ise buyuk ihtimal ayak tarakli degildir, buyuk ihtimal bacagi da guzeldir vs..
Butun bunlari goz onune getirince ortam guzellesiyor. Bir de kafanda o ayak+bilek+bacak combinasyonuna bir topuklu ayakkabi uydurursan tamamdir ahhaha.
0
cooperr
(14.10.21)
ince ayak bileği ekstradan bir seksilik katmıyor. ama kalın ayak bileği çirkin göründüğü için, incesi daha güzel geliyor otomatik olarak. aslında dolaylı bir seksilik gibi. ya da seksilik değil de, seksi olmayanın zıtı gibi.
0
reanarchy
(15.10.21)
(7)

Param yok ama isvicreye gideyim mi?

ala09
biraz sartlarimi zorlamis olacagim ama yilbasi biletleri fena gelmedi gidis donus 90€. kasim sonunda ukraynaya gidecegim. ruh halim genel olarak bir sey yapmak istemiyor bu yuzden cok kararsizim. normalde onumuzdeki sene kesin gitme planim vardi ama yilbasinda da gitsem mi seviyorum oranin yilbasi i
biraz sartlarimi zorlamis olacagim ama yilbasi biletleri fena gelmedi gidis donus 90€. kasim sonunda ukraynaya gidecegim. ruh halim genel olarak bir sey yapmak istemiyor bu yuzden cok kararsizim. normalde onumuzdeki sene kesin gitme planim vardi ama yilbasinda da gitsem mi seviyorum oranin yilbasi indirimlerini falandijdjs
0
ala09
(14.10.21)
uzun sureli bir memnuniyet saglayacaksa git. ama her zaman gidiyorum artik normal geliyor gibi birseyse bosver.
0
buenosdias
(14.10.21)
git tabii, iyi gelir. gerçi yılbaşına kadar çok zaman var ama bilet almış olursan zorla gitmek zorunda kalırsın, bişi yapasın olmadığında böyle zorlayıcılar işe yarar.
0
Bruce
(14.10.21)
eldeki iki veriye göre ben gitme diyorum. aslında eldeki tek veri 'paranın olmaması' da gitmemek için geçerli bir neden.
0
elorelia
(14.10.21)
isviçre gidebileceğiniz en pahalı yerlerden biri, soğukta banka oturup marketten aldığınız sandviçi kemirecekseniz gidin tabii :) yoksa migros, coop gibi marketlerin kafeteryalarında bile bir öğün için 15 frank vereceksiniz.
0
gmzo
(14.10.21)
İsviçre diğer Avrupa ülkelerine göre cidden çok pahalı. Kalacak yeri halletseniz bile günlük minimumda yemek harcaması yapsanız dahi 100 franka yakın para gidecektir ki gezeceginiz yerler için vereceğiniz yol parasını vs eklemedim. E insan tatilde de biraz rahat harcama yapmak, güzel yerlerde oturup yemek içmek ister.

Onun yerine daha uygun fiyatlı bir Avrupa ülkesi tercih edebilirsiniz. Bir de param yok notuyla İsviçre sizi bayağı zorlayacaktır.
0
fraise
(14.10.21)
Kalacak yere para vermeyecekseniz gidin. Aksi takdirde çok pahalıya gelir.
0
deveyidiken
(14.10.21)
Git tabi, gelmeyecek paralari beklemenin manasi yok.
0
euteamo
(14.10.21)
(8)

Rekabete giren kompleksli, ezik is arkadasi

speedy
Bununla ayni isi yapiyoruz, ayni zamanlarda ise girdik, ikimiz de yeniyiz 2,3 hafta oluyor. Ben hem okudugum okullar hem tecrube acisindan ustunum sektoru biliyorum, o farkli sektorden geliyor. Muhtemelen torpille, saglam referanslarla bir sekilde kapak atmis arkadas sirkete. Belli zaten ekstra sami
Bununla ayni isi yapiyoruz, ayni zamanlarda ise girdik, ikimiz de yeniyiz 2,3 hafta oluyor. Ben hem okudugum okullar hem tecrube acisindan ustunum sektoru biliyorum, o farkli sektorden geliyor. Muhtemelen torpille, saglam referanslarla bir sekilde kapak atmis arkadas sirkete. Belli zaten ekstra samimiyeti falan var kirk yildir oradaymis gibi rahat takiliyor yoneticilerle. Ise gelince aradaki fark daha da ortaya cikti, o sistemi ogrenmeye calisirken ben yenilikler, farkli calisma yontemi, kisa yollar falan one suruyorum yoneticiler takdir ediyor haliyle. Bu da bu sefer benle rekabete girmeye, yarisa girmeye basladi bir nevi. Toksik ortam, gereksiz stres, gerginlik olusturdu isyerinde. Kendini begendirmeye, ustunluk taslamaya, ekstra seyler yapmaya calisiyor, bir nevi yirtiniyor. Bir is soyleniyor sunu yaparsiniz arkadaslar diye bu oncelikli isleri ihmal ediyor hemen yoneticinin dedigi isi yapiyor ben yaptim diye one cikmaya calisiyor falan ogretmene kendini gostermek isteyen ilkokul ogrencisi gibi. Yoneticiler varken bana bilmedigim bir sey ogretiyormus gibi roller yapiyor, o oyle olmaz, onu sakin oyle yapma, o musteri ile en iyi ben anlasirim, sen onu bilmezsin, iyi ki ben irtibat kurmusum onla hemen hallettik falan boyle boyle aptal aptal seylerle sinir ediyor, ustume oynuyor bir nevi. Cok laf az is tayfasindan, yaptigi 1 dakikalik isi susleyip 3 saat anlatan bos tiplerden. Is zaten cok yogun, bir de bunun tribiyle, kiskancligiyla ugrasicaz, her gun suratini gorucem falan. Ben erkek, o kadin hemcins olsak daha kolay cozebilirdik belki de aradaki meseleyi. Entrika bilmeyen, isini yapan, rahat huzurlu ortam isteyen adamim. Nasil mucadele edeyim bununla?
0
speedy
(14.10.21)
onu ortaya atarak tabii ki. mesela müşteriyle iletişime geçmeyin sadece o geçsin, yöneticiler varken kritik bi iki soru sorun afallasın. benzer bir tiple çalışıyordum ben de eski iş yerimde. arkadaşı 2 kere yönetici ve müşteriyle baş başa toplantıya soktum(hastaydım), ondan sonra yöneticim yanıma gelip sen olmadığında bu toplantıları erteleyelim demişti.
0
golgi aygıtı
(14.10.21)
Mücadele etmeyi gerektiren bir durum yok bence.

Takılmayıp, ciddiye almayıp geçiniz.
0
armagan abanuz
(14.10.21)
Bu tarz çatışmalar asla tek taraflı olmaz, bahsediş şeklinden de yola çıkarsak karşı tarafın sana böyle davranıyor olmasının tetikleyicisi senin tutum ve davranışların bence. Kendince haklı sebeplerin dahi olsa, bile isteye yapmasan bile pasif agresif davranışların, üstten bakan tavrın onun için mevzuyu kişisel husumete dönüştürmüş olabilir.

Sebebi ne olursa olsun, bu tarz çatışmaların bir sonu olmaz. Yani mücadeleyi devam ettirmenin sana bir faydası olmaz. Kendince kazanmış olsan bile dışarıdan bakanlar için rahatsız edici görünebilecek durumlara düşebilirsin.

Bu tarz çatışmaları alttan altta destekleyen bazı yapılar haricinde(mesela big4 bayılır bu atmosfere), çoğu şirkette hoş karşılanmaz. Sana göre kendini savunuyor olsan bile içine çekilmiş olman negatif etki yaratır.

Karşına alıp etekteki taşlar döker, birbirinizi sevmek zorunda olmadığınızı ama patırtısız bir iş hayatı istediğinizi anlatıp mutabık kalırsanız daha faydalı olur. Yoksa ya o ya sen ayrılmadan çözüm olmaz.
0
Bruce
(14.10.21)
Bir şey yaparsan sen de onunla rekabete girmiş olacaksın. istediğin bu değilse, ve anlattığın kadarıyla zaten senin dengin değil ve bu bariz algilanabiliyor, bana kalırsa bir eylem söz gerektiren bir şey gibi durmuyor.

bir de, sadece tahmin ama yazdıklarının sosyal yani senden daha ön planda ve bu sana baskı hissettiriyor gibi bir alt metni var sanki konunun. eğer öyleyse de bu seninle ilgilidir ve yine doğrudan onunla etkileşim içinde olarak çözülecek bir şey değildir herhalde bu. laf sokma küçük düşürmeye çalışırsan da kendini küçük dusurmus olacaksın başkalarının gözünde.
0
encokbenisevinnolur
(14.10.21)
Uzak dur görmezden gel. O kendini yorar sadece.
Üst takım da iş odaklıysa farkınız anlaşılır.
Kıskançlık yapan kendi kendini yer bitirir.
Rakip olarak senin değil de ona yakın diğer çalışanların aranızdaki farkı, verimliliği ortaya koyan eleştirileri onu daha huzursuz yapar.
Gerilime dahil olma uzaktan izle.
0
Erva
(14.10.21)
Aklıma "niyeyse" Elif Can Yetim'i getirdi... Herneyse, sorunuza gelirsek:

Bu yüzeysiz davranışları savuşturmanın bir yolunu bulun ve onun sizi kendi oyununa dahil etmesine izin vermeyin. Pasif kalıp ezilin demiyorum ancak intikam almak, onun yaptıklarına benzer şekilde karşılık verip mücadeleye girmek sizi aşağı çekecektir. Old Boy filminin yönetmeninin bahsettiği gibi "İntikam ve kıskançlık onu elde etmek isteyen kişiyi de yokeder". Karşınızdaki kişiyi dövüşmeden yenmelisiniz :)

Kendi adıma geçenlerde şunu farketmiştim, şimdi kafam rahat. Şöyle ki; çalıştığım iş yerinde her yerde olduğu gibi eksik, üstünkörü yapılmış, geçiştirilmiş şeyler ile karşılaşıyorum. Önceden bunlara çok takılır ve canımı sıkardım çünkü haksızlık olarak görürdüm. Şimdi ise durumu inceleyip eksikleri belirliyorum, profesyonel şekilde raporlayıp tamamlayıp geçiyorum. Oradaki olumsuzluğa takılmanın bana hiçbir faydası yok. Bakış açımı değiştirdim, geçti gitti :)
0
burka
(14.10.21)
robert green - gucun 48 yasasi isimli kitabi okumanizi tavsiye ederim.
0
bay b
(14.10.21)
Normalde böyle insanlarla uğraşmayı çok severim. Ama bazen gerek yok diyorum. İş yerimde de oldu buna benzer şeyler. Hatta amirlerim de kandı bunlara ilk başta. O kadar saldırganca davrandılar ki amiri bir üst amire şikayet etme gafletinde bulundular hırslarından. İşleri ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Ben hep cool takıldım. Elimdeki işi güzle ve doğru yapmaya çalıştım. Sonradan kıymetimi anladılar zaten. Ben zaten diğerlerinden daha iyiyim neden bir yarışın içine gireyim ki diyorum.
0
Hallegadola
(14.10.21)
(12)

Bulgur pilavinin yanina yakistirdiginiz yemekler?

Pufpuf
Neyle birlikte bulgur pilavi yemeyi seviyorsunuz?Iyi geceler :)
Neyle birlikte bulgur pilavi yemeyi seviyorsunuz?

Iyi geceler :)
0
Pufpuf
(14.10.21)
et sote, tas kebabı, orman kebabı, tavuk sote ve böyle etli yemeklerle seviyorum.
0
killerbee
(14.10.21)
Yemek değil ama yoğurtla yemeyi seviyorum.
0
msb
(14.10.21)
beyti
yoğurt
turşu
0
la traviata
(14.10.21)
Süzme yoğurt, köz patlıcan ve birkaç damla sriracha. Gerçi bunu her şeyle yiyorum ama bulgur pilavı ile ayrı güzel oluyor.
0
Bruce
(14.10.21)
Hicbirsey. Sade pilavi yemeyi seviyorum. Illaki birseyle yiyeceksem, biber tursusu ve ekmek.
0
congratulationsyouwon
(14.10.21)
Mantar sote
0
ms brownstone
(14.10.21)
Tavuk gogus izgara
Kuzu sis vb sossuz izgara et yemeyi severim. Ya da sadece yogurt
0
kuehles blondes
(14.10.21)
Ayran. Bu ikiliyi sonsuza kadar yiyebilirim. Benim icin karsi konulamaz bir fastfood gibiler. Guzel salcali bir bulgur pilavindan aldigin bir kasik ile ayrandan aldigin yudumu agizda birlestirince olusan şolen...
0
onemoremile
(14.10.21)
Üstüne yoğurt ve acı pul biber, yanına tavuk sote ya da hazır schnitzel, nugget, çıtır tavuk gibi hızlı bir tavuk ürünü. Artı salatalık turşusu.
0
kobuzchu kiz
(14.10.21)
bazi sulu yemeklere cok guzel gidiyor bence.

tas kebabi, orman kebabi, guvec
0
buenosdias
(14.10.21)
barbunya,
közlenmiş patlıcan salatası
cacık
et sote,
güveç et
0
emfuzi
(14.10.21)
Sek de güzel, ama her şeyle de yakışıyor. En çok yeşil salatayla yakışıyor sanırım.
0
hair freak
(14.10.21)
(4)

Hoslandi mi hoslanmadi mi

sanguine
İnternetten tanıştık, buluştuk, öncesinde fotoğraflasmistik zaten. Neyse bir iki saat kadar kahve vs içtik. Sonra ayrıldık. Telefon numaramı istemedi, adı mi da sormadı. Ben de aynı şekilde. Giderken ben elimi uzattım o yanağımdan öptü (ergenler gibiyim vurmayın). Birkaç saat geçti programdan yazmad
İnternetten tanıştık, buluştuk, öncesinde fotoğraflasmistik zaten. Neyse bir iki saat kadar kahve vs içtik. Sonra ayrıldık. Telefon numaramı istemedi, adı mi da sormadı. Ben de aynı şekilde. Giderken ben elimi uzattım o yanağımdan öptü (ergenler gibiyim vurmayın).

Birkaç saat geçti programdan yazmadi etc.

Hoslanmadi olarak yorumluyorum bunca date tecrubemle. Çünkü kendine güveni vs tam biriydi yani direkt belli ederdi hoslansaydi. Muhtemelen kibarlık olsun diye öptü.
0
sanguine
(13.10.21)
Isminizi bilmeden sohbet etmeniz tuhafmış. O yüzden öpmesinden falan anlam çıkarmaya çalışmayın baştan acayip başlamış zaten. Muhtemelen ilgilenmemiş. Ilgilenen insan ismini sormaz mı ya ne acayip siz de sormamışsınız
0
ddenizz
(13.10.21)
belli olmaz öyle hemen ama anlaşılan cool bir abla ya da abi.
ilk buluşmada telefon istemek saçma zaten ama nezaketen isim sorabilirmiş.

yarın yaz bişiler ettiğiniz sohbet devam ediyormuş gibi, konuştuğunuz bir şey hakkında olsun. senin hevesin varsa bişeyler olsun diye yapman gereken tek şey konuşmayı devam ettirmeye çalışmak. bunu dene, duruma göre daha net anlaşılır.
0
Bruce
(13.10.21)
Valla kimse hoslanmadigi kisiyi hem de karsi taraf sadece elini uzatmisken opmez bence. Ben opmem sahsen oyle durumda. Bence senin olumsuz gibi oldugunu dusundugu icin isi agirdan aliyordur. Yakin zamanda yazar bence.
0
j r r tolkien hayrani
(13.10.21)
İsim bilmeden sohbet tuhafmış+1
Ben olumsuz diye algıladım, sohbette konu illa telefona gelirdi, ya da ayrılırken isterdi bence. Sen yine de kendini en kötüsüne hazırla bence.
0
Amaranta ursula
(13.10.21)
(5)

Spiritüel sci-fi dizi/film/kitap tavsiyesi

durme
İçinde spiritüel, metafizik unsurları olan bilim kurgu önerilerinize açığım. Sadece spiritüel şeyler olsa da olur.Sevdiğim yapım ve eserlerden bazıları:Dirk Gently's Holistic Detective Agency (dizisi)Asimov - Sonsuzluğun Sonu (kitabı)Arthur Clarke - Çocukluğun Sonu (hem kitap hem dizisi)Dr StrangeCa
İçinde spiritüel, metafizik unsurları olan bilim kurgu önerilerinize açığım. Sadece spiritüel şeyler olsa da olur.

Sevdiğim yapım ve eserlerden bazıları:
Dirk Gently's Holistic Detective Agency (dizisi)
Asimov - Sonsuzluğun Sonu (kitabı)
Arthur Clarke - Çocukluğun Sonu (hem kitap hem dizisi)
Dr Strange
Cafe De Flore
Tomorrowland
Interstellar

Aklıma bunlar geldi.
Teşekkürler.
0
durme
(13.10.21)
0
Bruce
(13.10.21)
Okumadıysanız Contact (Kitabı filminden daha güzel.)
Rama serisi
Ted Chiang'ın bazı öykülerini seversiniz. Geliş'i izlediyseniz aynı isimle bir öykü derlemesi var.
Dune serisini okumadıysanız zaten ayıp.
Yaban Diyarlarda Yabancı (Bence aşırı overrated ama spiritüel arıyorsanız seversiniz)
C.S. Lewis'in Kozmik Üçlemesi tam aradığınız seri olabilir ama sanırım baskısı yok.
Micromegas
Belki Solaris
0
kobuzchu kiz
(13.10.21)
Mary Doria Russel-Serçe
Fountain (film)
0
zihua
(13.10.21)
Listelediklerinizden biraz farklı ama Netflix dizisi olan Dark'ı tavsiye ederim.
0
peki madem
(13.10.21)
Listedeki filmler bu filmin yaninda oyuncak kalir. Gercek spiritüel bir film istiyorsanız; ‘Nosso Lar’ (ing.Our Home The astral City, tr. ‘bizim evimiz’) izleyin
0
hepbiarayisicinde
(14.10.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.