Giriş
(17)

Sitcom tavsiyesi?

coder85
FriendsSeinfeldHIMYMTwo man half ManCouplingBunlar dışında tavsiye edebilceğiniz komi sitcom dizileri önerir misiniz?
Friends
Seinfeld
HIMYM
Two man half Man
Coupling

Bunlar dışında tavsiye edebilceğiniz komi sitcom dizileri önerir misiniz?
0
coder85
(18.12.21)
Onlar gibi değil ama daha kaliteli; Fleabag.
0
Bruce
(18.12.21)
Modern family. En sevdiğim, canım dizim.
0
fraise
(18.12.21)
the office
0
ala09
(18.12.21)
Peep Show.
0
Amaranta ursula
(18.12.21)
spaced
0
erenderk
(18.12.21)
black books
0
erenderk
(18.12.21)
black books, the it crowd, the office.

şu an office'i izliyorum ve genel olarak çok keyifsiz olmama rağmen bu diziyi izlerken çıldırıyorum resmen. bu zamana kadar izlemediğim için kızıyorum.

kendine bir iyilik yap ve michael scott'la tanış, onun deyişiyle bir ignorant slut olma dmkdkld
0
der meister
(18.12.21)
the it crowd.
0
false pretension
(18.12.21)
Black Books +1
How not to live your life
0
Tam1Hi0n3
(18.12.21)
adettendir curb your enthusiasmi da yazmış olayım
bir de veep
0
erenderk
(18.12.21)
louie
after life
horace and pete
0
erenderk
(18.12.21)
brooklyn 9-9
0
hot potato
(18.12.21)
bu listenin standardinda bir de the big bang theory olur baktim yok, onu ekleyebilirim sanirim. bir de married with children var ama nereden bulunur bilmiyorum
0
in vino veritas
(18.12.21)
MOdern family güzeel
0
izmitcan
(18.12.21)
Modern family çok iyi
Big bang theory de baya iyi
Bigbang den sonra young sheldon olur
Brooklyn 99 eh işte.
0
zimbirik
(19.12.21)
community
freaks and geeks
you're the worst
silicon valley
new girl
marvelous mrs. maisel
fleabag
the good place
catastrophe
0
vacigok
(19.12.21)
will & grace
schitt's creek
fleabag
modern family
0
blatta hiberna
(19.12.21)
(1)

Nurofen agumentin

tamam sakinim
Birlikte içilmez değil mi? Grip oldum boğazım aşırı ağrıyor, doktora gidecek vaktim yok, bir an önce toparlanmak zorundayım. En hızlı toparlayacak hangi ilaçları alabilirim. Belirtilerim burun akıntısı, boğaz ağrısı, bademcik şişmesi, hafif öksürük ve hafif ateş. Corona olmadığıma eminim soğukta dur
Birlikte içilmez değil mi? Grip oldum boğazım aşırı ağrıyor, doktora gidecek vaktim yok, bir an önce toparlanmak zorundayım. En hızlı toparlayacak hangi ilaçları alabilirim. Belirtilerim burun akıntısı, boğaz ağrısı, bademcik şişmesi, hafif öksürük ve hafif ateş. Corona olmadığıma eminim soğukta durup üşüttüm.
0
tamam sakinim
(18.12.21)
Antibiyotik almak niye istiyorsun ki, bakteriyel sorunlar için kullanılıyor o. Virütik sorunlar için kullanmak anlamsız. Nurofen yeterlidir.
0
Bruce
(18.12.21)
(21)

Kaprisli miyim, abartıyor muyum

Mirabel
Bugun 21.00 gibi bulusacaginiz flort var. Dunden kararlastirmissiniz. Bu arada anadolu yakasinda yasiyorsunuz onunla bulusmak icin avrupa yakasinda arkadasinizda kaliyorsunuz (onunla bulusacagiz diye kaldigimi biliyor) aranizda bisey gecmemis ve 4.bulusmaniz olacak. Az once icime bi sey dogdu mesaj
Bugun 21.00 gibi bulusacaginiz flort var. Dunden kararlastirmissiniz. Bu arada anadolu yakasinda yasiyorsunuz onunla bulusmak icin avrupa yakasinda arkadasinizda kaliyorsunuz (onunla bulusacagiz diye kaldigimi biliyor) aranizda bisey gecmemis ve 4.bulusmaniz olacak.

Az once icime bi sey dogdu mesaj attim kacta buluscaz diye. Isleri uzamis, baska is gelmis 12ye kadar ancak bitermis (kendisi muzisyen) ben de asiri gicik oldum bu saate kadar beklettigi hatta ben sormasam boyle biseyi soylemeyecegi icin. Saygisizlik resmen.

Yazmis dondun mu karsiya. Dedim boyle yapacagini bilseydim donerdim ama ben vazgectim zaten hevesim kacti bi daha gorusmek isteyecegimi zannetmiyorum dedim. Planli islere gelemiyormus beyefendi, boyle yapmam icin sebep yokmus.
Ben mi abartiyorum? Bu kapris mi? Kac saatimi aldi. Bi bulusmayi ertelemek icin mesaj atmak cok mu zor? Bu isin geri donusu var mi sizce.
0
Mirabel
(16.12.21)
Bence abartmıyorsun, benzer durumda kaldım ve benzer tepkiyi verdim. Gerçi bende haber verilmemişti ama sen yazmasan sana da vermeyecekti ya da verdiğinde yeterince geç olmuş olacaktı.

Bunun doğrusu yanlışı yok, benim için de önemli bu tarz durumlar. O hayatı planlı yaşamayı sevmeyebilir ama bu senin de o tarz yaşayacağın anlamına gelmez.
Özrü kabahatinden beter ayrıca, özgünüm xxx oldu yazamadım dese neyse; geçerli mazereti varsa sorun edilmeyebilir ama üslup da sıkıntılı.
0
Bruce
(16.12.21)
Şimdiden bunda bile anlaşamıyorsanız, gelecek parlak:)
0
dreamnesiac
(16.12.21)
"Planli islere gelemiyormus beyefendi"
cdn.suslusozluk.com

Beyefendi 16 yaşında atarlı ergen değilse, siz de o yaşlarda isyankâr ve kötü çocuklara hayran bir genç kız değilseniz çekilecek dert değil. Ha insanın işi uzar, acil bir şey olur ama makul bir insan durum belli olduğu anda haber verip özür diler, siz sorana kadar beklemez.
0
kobuzchu kiz
(16.12.21)
Asgari nezaket kurallarına bile riayet etmiyor arkadaş siz haklısınız.
0
anon1m
(16.12.21)
"Planlı işlere gelemiyorum" ne kadar cool lafmış, asi delikanlı. Breh breh. Kaprisli miyim demeniz bana bu laf üzerine çok tuhaf geldi. Gönlünüzü kaptırdıysanız bir şans daha verebilirsiniz elbette, ama nihayetinde tepenize çıkılacak gibi duruyor. Bizim burada edeceğimiz laf ön yargımızdan ve tecrübemizden ibaret. Siz bilirsiniz.
0
tey tey
(16.12.21)
Elbette iş çıkabilir, uzayabilir, aksilik olabilir vesaire vesaire.

Ama haber vermeyip, bunun üstüne de "çok özür dilerim, başım sıkışık akıl edip de sana haber veremedim" yerine, kalkıp da "ay ben planlı şeylere gelemiyorum, şiirsel tesadüfler gak guk" —geçiniz bunları. Dev saygısızlık.

Liseli değilseniz koşarak uzaklaşınız, @kobuzchu kız +1
0
kaptankedi
(16.12.21)
Siz haklısınız. Kapris de değil abartı da. Standart bir nezaketi bile göstermemiş üstüne planlı işlere gelemiyomuş bilmem ne. Ben karşıdan kalkıp senin için geliyorum cevaba bak. Yol verin derim üzer bu adam.
0
buzbebek
(16.12.21)
böyle insanlarla vaktinizi değersizleştirmeyin. ben direkt silerdim.
0
erenderk
(16.12.21)
Dondun mu karsiya diye sordugunda bile cevap yazmazdim ben. Saygisizmis cok. Planli isle ne alakasi var. Madem oyle uzayan isini yarida biraksin. Bence direkten donmussunuz.
0
congratulationsyouwon
(16.12.21)
Özrü kabahatinden büyük.
Nezaket kurallarından bihaber birine vakit ayırdığınıza değmez.
0
juliette
(16.12.21)
Abartmak için yeterli sebep var. Planlı işlere gelemiyor olabilir, ancak siz sırf bu buluşma için bir plan yapıp yer değiştirmişsiniz ve o da bunu biliyormuş. Buna rağmen haber bile vermeden sizin kendi kendinize "heralde bugün buluşmayacağız" noktasına varıp kaderinizi kabullenip "kısmet ya, yarın olur artık" falan demenizi beklemiş.

Diyecek söz bulamadım ben. İnsanlar bu kadar gamsız olmamalı ya. Bana yapılsa ciddi anlamda sinirlenirdim. Böyle şeyler cidden sinirimi bozuyor benim. Bahaneye gel, planlı işlere gelemiyormuş.

Bu pişkinliğin üstüne ben olsam çok da hoşlanmayacağı bir yerde başka bir buluşma ayarlayıp saati geldiğinde "kusura bakma canım ya, koltuktan kalkamadım bir türlü diziye dalmışım, sonra yapalım mı?" yazar gitmezdim. Zaten yüzünü bir daha görmeyeceğim. ajsdkad
0
akhenaten
(16.12.21)
sizi bilmem ama bence asıl onun tarafında geri dönüşü yok zaten.

bulusmayı iptal edip, arayıp söylemiyorsa ve "planlı işlere gelemiyorum" gibi çocukça bir cevap veriyorsa bu buluşmayı hiç istemediğini düşünürüm ben.
0
dafuq
(16.12.21)
Yaşı 15-16 değilse normal değil yaptığı. Abartmak ya da kapris değil yaptığınız.
0
himmet dayi
(16.12.21)
yol yakından bazı şeylerin farkına varmissiniz böyle biri için hiçbir fedakarlığa değmez. gene bütün duyuru tek yürek oldu
0
all girls dream
(16.12.21)
Planlı işlere gelemiyormuş. Uzun saçlı dövmeli anarşist 15 yaşındaki abimiz.

Abartmıyorsunuz kesinlikle. Olgunluk kırıntısı yok.

Ayrıl coco
0
oekuklu
(16.12.21)
sal çocuğu. memur birini bul.
0
marul hirsizi
(16.12.21)
en başında konulan nefis bir tavır. her türlü haklısınız ne kaprisi tamamen akıllıca, tebrikler.
0
sinematikcrop
(16.12.21)
İşi son anda uzamışsa ve bu zaten 4. buluşmaysa gıcık olunacak bir durum yokmuş ortada.

Anlamadığım noktaysa 3 kez buluşulan bir adamdan tek bir şey ters gitti diye neden aniden soğunulur. Empati yap, aynı şey senin başına gelse ne yapardın ?
0
Avoiding The Puddle
(17.12.21)
@Avoiding The Puddle

farklı bir cevap vermiş olmak için yazmışsın sanki.

Bu soruna ben cevap vermek istiyorum. Empati yaptım, aynı şey başıma gelse mesaj atarım "çok üzgünüm işim uzadı, yarın görüşelim mi?"

Bunun yerine bu arkadaş "ben planlı işlere gelemiyorum" diyor. Bunun 4. ya da 24. buluşma ile ilgisi yok. Çocuk değilse planlı işlere dahil olamadığında karşı tarafa bilgi vermesi gerekir. Genel görgü kuralı bu.
0
himmet dayi
(17.12.21)
" ben planlı işlere gelemiyorum." mesajından sonra af buyrun " seni plansız skerim." diye mesaj atmıyorsanız - gerçekten çok afedersiniz ama layık cevap bu - gayet medeni bir şekilde bunun sizi rahatsız ettiğini belirtip bir daha görüşmek istemediğiniz söylemek gayet doğal.
0
kumandanim
(17.12.21)
Abi öptürmemişsin 3 buluşmada daha iyi bi plan yapmış, bu gece de kanca diyeişte :/
0
Deathrow
(17.12.21)
(17)

Sevgiliniz bu şekilde davransa ne yaparsınız?

monnie
Sevgilinize onunla (onun davranışlarıyla, kararlarıyla vs.) ilgili rahatsız olduğunuz bir durumu söylüyorsunuz ve onu yapmamasını rica ediyorsunuz. Bunu normal bir şekilde dile getiriyorsunuz yani ortada herhangi bir tartışma veya bağırma yok. O siz ne zaman bu tarz bir şey söyleseniz sinirleniyor v
Sevgilinize onunla (onun davranışlarıyla, kararlarıyla vs.) ilgili rahatsız olduğunuz bir durumu söylüyorsunuz ve onu yapmamasını rica ediyorsunuz. Bunu normal bir şekilde dile getiriyorsunuz yani ortada herhangi bir tartışma veya bağırma yok. O siz ne zaman bu tarz bir şey söyleseniz sinirleniyor ve ''seninle ilgili yapmak istediğim çok şey vardı, çok planım vardı ama sen böyle davrandığın için onları ya ileri bir tarihe atıyorum ya da tamamen gerçekleştirmekten vazgeçiyorum'' diyor. Onun bu davranışını nasıl yorumlardınız ve ona nasıl karşılık verirdiniz?
0
monnie
(15.12.21)
"onunla (onun davranışlarıyla, kararlarıyla vs.) ilgili rahatsız olduğunuz" şeye göre değişir. kişiliğine dair bir şeye karışıp yapma demişseniz az bile demiş olabilir.
0
erenderk
(15.12.21)
Yakın arkadaşı olan (onun öyle olduğunu söylediği) bir kadınla gün içerisinde çok sık telefonla konuşuyor ve bundan rahatsız olduğumu söylüyorum mesela. @erenderk
0
🌸monnie
(15.12.21)
Sen kendini ne sanıyorsun da bana bir şeyler lütfediyorsun derim. Gerçekleştirirsen şerefsizsin diye de eklerim. İlişkiye böyle üstten bakma haddini gören biriyle ne işim var diye kendime kızarım.
0
Bruce
(15.12.21)
Yakın arkadaşı siz onun hayatında yokken varsa sizin yaptığınız ayıptır.

Eren +1
0
momento
(15.12.21)
Valla cok sacma bir tepkiymis. O ne oyle ebeveynlerin 'uslu cocuk olursan sana sunu aliriz' lafi gibi tehditvari soylemler. Yani diyor ki 'beni elestirmezsen bak sana guzel haberlerim olacak, ancak beni elestirirsen o seyleri kaybedeceksin'. Elestiriye kapali birinin soylemleri bunlar ki elestiriye kapali insanla da anca dalga gecerim ben. Iliski falan olmaz oyle biriyle.
0
j r r tolkien hayrani
(15.12.21)
Bu örnek üzerinden gideceksek ben ona o arkadaşıyla tüm ilişkisini kesmesini söylemedim zaten. Ben sırf onunla kalabilmek için programımı düzenleyip onun evine geliyorum ve o günde yaklaşık 4 saat yakın arkadaşı olan karşı cins biriyle sohbet ediyor. Ben duvar saati miyim evde? Mutfak tezgahındaki sarı bez miyim ben? Bunu normal bulmanızı çok garipsedim doğrusu. @momento
0
🌸monnie
(15.12.21)
onunla konuşma demek ile bana daha fazla zaman ayırmanı istiyorum demek farklı şeyler, ilki kontrol ikincisi makul bir istek
0
freebird5406_2
(15.12.21)
@monnie

bu tarz bilgileri vermezseniz nerden bilebiliriz?
Sadece Telefonla konuşuyor dediniz. sizin yanınızdayken yapıyorsa tabi ki işler değişir, o bambaşka bir konu. Bende rahatsız olurum ondan.
0
momento
(15.12.21)
Bu sözleri sarf eden kişi erkek bu arada, cinsiyetçilik yapılmasın diye açıkça belirtmek istememiştim. @megacracker
0
🌸monnie
(15.12.21)
pardon, erkek ise bunu yapmasına izin vermeyin, erkek hiç çekilmiyor bu davranışta.
0
megacracker
(15.12.21)
@freebird5406_2 ''konuşma'' demedim, sadece bu davranışının beni rahatsız ettiğini ve kırıldığımı söyledim.
0
🌸monnie
(16.12.21)
kendince cezalandırıyor ve çok itici bence de.
0
deartheodosia
(16.12.21)
Birbirinize acik olmaniz cok guzel.

Hayatimdaki insan benim de davranislarimi kisitlar nitelikte elestirse, ki evlilik dusunuyordum diyelim..

Bi uzaklara dalar, gelecekte yasanacak kisitlama ve dirdirlardan olusan senaryolar bir film seridi gibi gözümün önünden geçerdi.

Guvensizlik veya ozguvensizlikten yapiyorsunuzdur. Onlari çözersiniz, o tarz davranislarini degistirmeye calismazsiniz.

Veya sizin gibi dusunen birini bulacaksiniz. Yani hayatina birisi girdiginde yakin olan karsi cins arkadaslarla siki muhabbeti azaltan, sürekli haber vermeyi seven, hayatinin merkezine sizi koyan, basina buyruk yasamayan, kendi arkadaslariyla fazla takilmayan vs. vs..

Veya yine size uygun olan insanin soyle demesi gerekirdi "tamam hayatim rahatsiz oluyorsan kiz arkadaslarimla sohbeti azaltabilirim". Yani sizin beklentiniz bu yondeydi herhalde. Buradan bakinca bile farklilik var.

Ama gelin gorun ki bence yanlis. Ona tamam derse siz baska biseyi de yaptirtacaksiniz. Ona da tamam derse iş tasma takmaya kadar gidebilir.

Bazi seylerde erkek de kadin da taviz vermemeli.

Aksi olursa, kısıtlamalar cemberinden cikamazsiniz. Oyle iliski olmaz. Guvenin biraz. Bir halt yiyecekse, gidecekse de iyi oldu tanidim erkenden, defolsun dersiniz. Bu kadar korkak olmayin.
0
ananiyimioguz
(16.12.21)
Genel olarak butun iliskilerde ultimatom vermek sadece bir kez yapilabilir bence. Ciddi bir sorun varsa 'bak x y olursa z yaparim!' dersiniz ve x y olursa z yaparsiniz ve konu biter. Bu birden fazla dile getirilen bir seye donerse olayin suyu cikmistir ve taraflar bu durumu manipulasyon icin kullaniyordur.

Ayrica Bruce+1
0
sopiro
(16.12.21)
ikinci cevabiniza istinaden, sadece o kisi degil ozellikle birlikte olmak icin ayarlanan bi gunde kiminle olursa olsun 4 saat konusulmaz, acil durumlari istisna tutuyorum, misal arkadasi ani kotu bir haber aldi, ki bu bile 4 saat surmez.
bence bu size saygisizlik, ve kendinizi bu yonde ifade etmeniz daha dogru olur, o kisi uzeinden degil ama birbirinize ayrilan zman acisindan. bir de bu arkadasi da ne kotu arkadasmis, dememis mi sen beni birak sevgilinle ilgilen o ordayken niyebiz boyle saatlerce konsuyoruz manyak miyiz diye.
0
mavicorap
(16.12.21)
"Ben sırf onunla kalabilmek için programımı düzenleyip onun evine geliyorum ve o günde yaklaşık 4 saat yakın arkadaşı olan karşı cins biriyle sohbet ediyor."

Bu kabul edilebilecek bir şey değil. Karşı cins olması ya da annesi olması fark etmez. Makul değil, uygun değil. Ben olsam -erkek arkadaşınızın tepkilerini de düşününce- ayrılırdım.
0
pispinti
(16.12.21)
Böyle bir şeyi kabullenmem. İki kez uyarırım, üçüncüde yol veririm. Hayat bu insanları değiştirmeye çalışmak için fazla kısa. Sizi ihtiyacınız olan şekilde seven insanlar bulmanızı da engelliyor bu.
0
inawen
(16.12.21)
(5)

İş görüşmesinde kar ediyor musunuz sorusu sorulur mu

regina phalange
Finans departmanı görüşmesi bu arada
Finans departmanı görüşmesi bu arada
0
regina phalange
(15.12.21)
Amacınız şirketin sağlam olup olmadığını anlamaksa kar edip etmediklerini sormaktansa nasıl fonlandıklarını, gelecek planlarını vb. sormak daha mantıklı. Ne tür bir şirketten bahsediyorsunuz bilmiyorum ama mesela yazılım startupları kar konusunda hassas olabiliyorlar, çok büyük bir kısmı uzun yıllar kar etmediği için bu tür soruları da pek sevmiyorlar. Zaten bu anlamda karlılıktan çok ne kadar fon toplayabildikleri önemli oluyor.
0
salihdt
(16.12.21)
Sormak saçma çünkü kar etmeyen bir işletme ayakta duramaz. Ekibe yeni birini katacak durumu varsa elbet kar ediyordur, aksi oldukça istisnadır.

Şirkete ortak olmuyorsan sorman abes kaçar. Kaldı ki bu gizli bir bilgidir, sorsan bile cevap vermek istemezler.
0
Bruce
(16.12.21)
sormak saçma değil bence sorulabilir.

@Bruce , benim eski işyerim 7 yıldır full zarar yazıyordu ama kapanmadı, çok uluslu bir şirket, sürekli yurtdışında para alarak döndürüyorlardı, patronlar tr yi sevdikleri için ülkeden çıkmadılar.
0
benaslinda
(16.12.21)
+ peki 10 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
- müdür olurum. firma olarak siz?

gibi bi etki bırakır :D
0
onemoremile
(16.12.21)
maaşları ödeyebilecek misiniz anlamında sormadım hiç.

ama onun haricinde özellikle startup ise sorarım, çünkü yaptığım işi baltalayacak şekilde nakit akışında patladık, şu projeyi yapacağız şeklinde bir şey gelsin istemiyorum.

hatta süre vs.. her şeyi konuşabiliyorsunuz.

tabii bu firmalar avrupa merkezliydi, Türkiye için farklı olabilir.
0
safak efendisi
(16.12.21)
(10)

Aşk olmadan sevgililik

magni
Biriyle düzenli sevgililik ilişkisi yürütmek için kafaca iyi anlaşmanız, uyumlu olmanız, cinsel çekim hissedebilmeniz gibi durumlar yeterli midir, yoksa aşık olmadan olmaz mı?Yorumlarda tercihen cinsiyet de belirtebilirseniz çok daha iyi olur.
Biriyle düzenli sevgililik ilişkisi yürütmek için kafaca iyi anlaşmanız, uyumlu olmanız, cinsel çekim hissedebilmeniz gibi durumlar yeterli midir, yoksa aşık olmadan olmaz mı?

Yorumlarda tercihen cinsiyet de belirtebilirseniz çok daha iyi olur.
0
magni
(15.12.21)
güzel soru. yaş 37, e. bir daha aşık olacağımı düşünmüyorum. aramıyorum da. yani yeterli diyorum.

i.pinimg.com
0
gabe h coud
(15.12.21)
Bi yaştan sonra aşk istesen de olmuyor zaten. 36e
0
antihero
(15.12.21)
Gözardı ettiğiniz nokta, aşk subjektif bir tanımlama. Böyle söyleyince klişe oluyor ama mesela siz "yoksa aşık olmadan olmaz mı?" yazana kadar ben zaten aşktan bahsettiğinizi düşünüyordum.

Şaka bir tarafa, aşk cidden subjektif bir tanımlama. Hayattan ne beklediğiniz önemli, eğer bu saydıklarınızı yetersiz görüyorsanız sizin aşk dediğiniz şeye ben tahammül edemezdim muhtemelen.

Aşık olmadan bir ilişkiye başlayamam, bu aşk da daha ziyade sizin saydığınız uyum ve cinsel çekimin bir arada olması gibi şeyleri içeriyor.

29e
0
akhenaten
(15.12.21)
" iyi anlaşmanız, uyumlu olmanız, cinsel çekim hissedebilmeniz gibi durumlar "

zaten bunları arıyor insanlar

kafana sürekli takılacak bir kusur bulmamak önemli bana göre
0
bir soru sorcam
(15.12.21)
Aşka bakış herkes için aynı değil. Hoşlantı, beraber olunca iyi hissetme, o sevgiyi ve aidiyeti hissetmek mesela benim için aşk denen sağlıksız bağlanma halinden daha önemli.

Cinsel, mantıksal ve etkinliksel uyum her zaman yetmez, eğer sorduğun buysa. Bir insana hayat arkadaşı olarak "katlanmak" için bundan fazlası lazım.
0
Bruce
(15.12.21)
Benim için aşk zaten cinsel çekim, beraber mutlu olma, yanındayken güvende hissetme, iyi anlaşma, ortada buluşma vs.

Ve bunlar ilişki için yeterli.
0
zimbirik
(15.12.21)
yeterlidir. sevgili olmak için aşık olmaya gerek yok. saydıklarınız başlı başına aşık olmak demek değil bence. aşkın içinde bunlar da olabilir tabii ama aşık olmadan da bunlar olabilir. ki genelde öyle olur sanırım. aşk meşk çok nadir olaylar, şans işi. milyonda bir oluyordur. 28 k
0
erenderk
(15.12.21)
sesini duyunca gülümseyeceksiniz, konuşmak rahatlatacak, cinsel çekim yüksek olacak.
"yeterli mi?" diye sorduğunuz şeyleri bu saydıklarım karşılıyor zaten.

önemli olan bunlar.
gerisi yükselerk ve artarak gelirse aşık da olursunuz.
gelmezse de gayet güzel sever, mis gibi ilişki yaşarsınız.

bir yaştan sonra aşkın olmadığı fikrine asla katılmıyorum bu arada.
aksine, ileriki yaşlarda yaşadığınız aşkta gençlikteki gibi kör ve aptal aşık olmazsınız, çok daha nitelikli ve gerçek bir aşk yaşarsınız.

36 k.
0
blatta hiberna
(15.12.21)
Bir sure sonra ask falan filan kalmiyor zaten, normal bir sekilde sevgili olmaya devam ediyorsun. ozellikle cinsel cekim varsa gerisini kurcalamaya hic gerek yok.
0
hot potato
(15.12.21)
Biriyle sadece iyi anlaşmak, cinsel çekim hissetmek ile aşık olmak başka seviyeler bence.

Cinsel çekim hissedip iyi anlaştığın biriyle tamamen seks odaklı bir şey de yaşayabiliyorsun neticede... "Aşık olmak" başka bir şey.
0
norules
(16.12.21)
(10)

gümrükte takılan hediye - şarap

nonik
Merhaba,Yöneticim Christmas hediyesi olarak şarap göndermiş şirket adresime, içeriğini de "gift-wine" belirtmiş. UPS'ten şirketin tedarik zinciri bölümüne mail göndermişler gümrükte takıldığına dair. onlar da gümrüğe bırakmaktan başka şansımız yok "numune" olarak belirtilseydi bir şekilde belki alır
Merhaba,

Yöneticim Christmas hediyesi olarak şarap göndermiş şirket adresime, içeriğini de "gift-wine" belirtmiş. UPS'ten şirketin tedarik zinciri bölümüne mail göndermişler gümrükte takıldığına dair. onlar da gümrüğe bırakmaktan başka şansımız yok "numune" olarak belirtilseydi bir şekilde belki alırdık ama şimdi tarım bakanlığından içerik analizi vs bir sürü döküman çıkarılması gerekir çok da pahalıya patlar sen onu unut dedi. Yöneticim de nasıl alabilirsin diyor.

Bu işi çözmenin bir yolu yok mu gümrük vergisi neyse ödesem ya da en azından adama geri gönderme şansım yok mu?

Bir bilen varsa medet lütfen.

Teşekkürler.
0
nonik
(15.12.21)
Söylenenler dogru hocam ne yazik ki.

Ayrica her türlü evragi hazirlasaniz bile size en az 20 dolar gümrük haraci kitlerler(gift olmasi bir sey degistirmez) bosa masraf...
0
Avoiding The Puddle
(15.12.21)
Ağzın laf yapıyorsa gider konuşur, memurun cebine bişeyler sıkıştırmaya çalışırsın. Ben bu masrafı yapayım ama uzun sürecek, gel ben yine o masrafa gireyim ama kısa sürede halledelim şu işi, bana yardımcı ol gibilerinden yokla bakalım. Eskisi gibi değil bu işler ama denemekten zarar gelmez, gümrük memurları severler böyle şeyleri.
0
Bruce
(15.12.21)
şarap gıda ürünü olduğu için işler belki başka yürüyordur ama göndericiden ürünün numune olduğunu gösteren bir invoice isteyebilirsiniz, mal bedeli de gümrüğe sunulmak üzere sembolik olarak atıyorum 10 dolar olabilir. bunun üzerine UPS ile iletişime geçip malın ETGB kapsamında değerlendirilmesini istediğinizi söyleyebilirsiniz. bu durumda onlardan basit bir form geliyor sizin doldurmanız gereken, o formu doldurup geri gönderiyorsunuz, üç iş günü içinde sonuçlanıyor genelde ve geliyor.

bu dediklerim gıda olmayan ürünler için geçerli, tarım bakanlığından izin gerekip gerekmeyeceğini bilemiyorum, bir şansınızı deneyebilirsiniz yine de.

bahsettiğim işlemler için ups'in mail adresleri;

[email protected]
[email protected]
0
rahip janick
(15.12.21)
@rahip janick,

gönderiye numune yazmamış, bottle of wine -gift demiş, bir de üstüne bedelini 50CHF diye belirtmiş :(
0
🌸nonik
(15.12.21)
@nonik, Kaç para ulan bir frank! :(

ya ama dediğim gibi bir invoice daha düzenlemesini isteyip öyle de şansınızı deneyebilirsiniz. gümrük emsal bedel olarak yüksek bir meblağı belirlerse vergisi de çok olur sanıyorum. gerçi oranını bilmiyorum, atmayayım. Gümrük memurları biraz değişik çünkü. Malın bedeli gerçekte 5 dolar bile olsa, "bu kesin daha fazladır" deyip invoicetaki bedeli kabul etmeyebiliyorlar. :)

ama gümrük memuru analiz için kimyahaneye falan gönderirse hem para hem de vakit kaybı olur sizin için. eğer yapabilirseniz gümrükçünüz ile görüşün ve Bruce'un dediği şekilde halletmeye çalışsın. :)

bence siz yine de bir benim ilk dediğim yolu deneyin, olursa olur, olmazsa gümrük memuru yılbaşında güzel bir şarap içmiş olur. :)
0
rahip janick
(15.12.21)
Bruce'un dediği ile alakalı bir yorumum var; çalıştığım bir yerin gümrüklü antreposu vardı. Oradaki gümrük memuru haftada/ayda bir tutanak tutardi resmen. Oralarda çalışan kac kisiye tutanak tuttugunu biliyorum.
Yani isini ciddiye alan adama denk gelirseniz sıkıntı çıkabilir. Şahsen biri bana böyle gelse ben kişiye ders verirdim.
0
logisticsmanager
(15.12.21)
Maalesef şarap böyle bir sürece tabii. Bizim HQ bazı yöneticilere şarap göndereceği zaman uyarmıştık. Hediyeyi biz buradan alıp gönderilecek kişilere gönderiyorduk.
0
SiyamkedisiZorro
(15.12.21)
Hocam ne yaptın şarabı? :B
0
rahip janick
(17.12.21)
@rahip janick,

UPS'e geri göndermelerini istedim :( iade için tekrar gönderim ücreti + navlun ödeyeceğim, başka türlü işin içinden çıkamayacaktım.

ama eğer ben özellikle geri gönderim demeseymişim 20 küsur gün sonra devletin oluyormuş satılıyormuş dedi bizim şirketteki lojistik bölümünden arkadaşlar.
0
🌸nonik
(17.12.21)
Hahaha küllüm zarar oldu. Olsun, kısfmet değilmiş. :)
0
rahip janick
(17.12.21)
(4)

garageband logic x veya diğerleri

bebekbebesi
garageband logicx çok sarmadı başka ne var?Akai ProMPK Mini mkIIvar bende
garageband logicx çok sarmadı başka ne var?

Akai Pro
MPK Mini mkII

var bende
0
bebekbebesi
(14.12.21)
Çok sarmadı derken aşağı yukarı kullanacağınız bütün daw'lar benzer işleri yapar

enstruman kanalı aç bişey çal, audio kanal aç bişey kaydet yeni başladıysanız studio one ile logic ile cubase ile reaper arasında uçurumlar yok aslında.

Yine de temel olarak çok daha farklı çalışan ableton live ve reason'a da bakmak isteyebilirsiniz logic sarmadıysa.

Yine de logic sarmadı tam olarak ne demek ne beklentiniz vardı tam anlayamadan yazdığımı belirteyim.
0
hedep
(14.12.21)
kompozisyonla mı uğraşıyorsun yoksa arkaya bişiler koyup onun üzerine canlı mı takılıyorsun?
hangisini yapmıyorsan öbürünü deneyebilirsin.
ben kompozisyondan sıkılıyorum, incik cincik uğraşmak zor geliyor. o yüzden canlı performans gibi arkaya bi beat bi sample koyup üzerine kafama göre bişiler yapıp kendimce eğleniyorum. bun ableton live'da yapıyorum.
internette güzel samplelar looplar oluyor, onları indirip temeli sıfırdan hazırlamakla uğraşmazsan zevkli bence.
0
Bruce
(14.12.21)
sadece logic kullanmak için macbook aldım. ne arayıp bulamadığını bilmiyorum ama bunlar hariç ableton, fruit loops ve reason var benzer daw. Öbürlerinde (reason denemedim) sadece projenin kurulumunu yapana kadar logicte ben 8 kanallı şarkı tamamlamış oluyorum, tercih ve alışkanlık meselesi.
0
mirafiori
(14.12.21)
Reaper kur bomboş ekrana bakarsın :D (bu arada cidden seviyorum windows için gayet iyi bence, ama hep dışarıdan bağladığın enstrümanları kaydetmen veya bir sürü sanal enstrüman paketine sahip olman lazım)

Logic ve Garageband sanal enstrüman deposu aslında, baya dolu daw'lar. Bunları sevmediysen başka bişeyi sevme ihtimalin yok gibi, bir ihtimal Ableton tarzı canlı çalım şeylerini seversin. Üst üste looplar yapıp elektronik müzik üretiyorlar genelde onunla.
0
nhk ni youkosu
(14.12.21)
(8)

Neden İngilizce konuşamıyorum?

arıkuşu
İngilizce konuşma pratiğim hiç yok. 30 yaşına geldim hala öğrenemedim. Bazen konuşmayı deniyorum mülakat vs olunca sürekli ııı eee filan diyorum, tekliyorum ve hiç bir şey gelmiyor aklıma. En basit cümleleri bile unutuyorum. Ama kendi kendime içimden sessizce konuşurken akıcı şekilde konuşabiliyorum
İngilizce konuşma pratiğim hiç yok. 30 yaşına geldim hala öğrenemedim.

Bazen konuşmayı deniyorum mülakat vs olunca sürekli ııı eee filan diyorum, tekliyorum ve hiç bir şey gelmiyor aklıma. En basit cümleleri bile unutuyorum.

Ama kendi kendime içimden sessizce konuşurken akıcı şekilde konuşabiliyorum aklıma geliyor hemen kelimeler.

Neden böyle sizce?
0
arıkuşu
(14.12.21)
Çünkü içinizde aşmanız gereken bir bariyer var, henüz aşamamışsınız. Pratik yaptıkça olacak.
0
pispinti
(14.12.21)
cevabı kendin vermişsin işte, pratiğin olmadığı için konuşamıyorsun. pratik yaptıkça konuşursun.
0
Bruce
(14.12.21)
icinden degil, sesli konus. kendini duydukca alisacaksin. youtube'daki interview gibi videolari izlerken, cevap asamasinda durdurup kendi cevabini sesli vereblilrsin.

diger bir yontemde, 15-20 tane cok sorulan soruyu yaziyip, sonra bunlara cevap yazmak ve bunlari sesli okumak.

tabi en guzeli, imkan varsa baskalari ile diyalog kurmak.
0
helenart
(14.12.21)
Arkadaşlarınızla ya da sevgilinizle/eşinizle her gün belli bir süre boyunca sadece İngilizce konuşun. Çok faydasını göreceksiniz.
0
ultranil07
(14.12.21)
Pratik yapabileceğiniz online uygulamalar var, orada karşınıza çıkan ingilizce konuşan kişiler zaten sizin gibi insanlarla konuşmaya hazır ve alışık, sizi de rahatlatırlar ve korkunuzu yenmeniz daha kolay olur
0
kent sakini
(14.12.21)
Discordda büyük bir İngilizce sesli sohbet kanalı var. Tipler genelde kuzey Afrikalı, Arap, Rus çok az da Avrupalı var ama çok iyi sohbet edenler çıkıyor aralarında. Sen konuşmayınca seni de konuşturmak için gaz verenler oluyor don't be shy bro diye :) O tarz sesli kanallarda insanlarla konuşmak bir nebze faydalı olabilir.
0
uvbray
(14.12.21)
çünkü ülkemizde dil öğretilmiyor bir dil sınavından nasıl yüksek not alınacağı öğretiliyor. senin bir suçun yok. bugüne dek öğrendiklerinin dışında dil nasıl konuşulur konusu üzerine yoğunlaşman gerek. aynı durumdayım. bir de hata yapmaktan korkmamak lazım. içimizden konuşurken genelde bildiğimiz konular üzerine bildiğimiz kelimelerle konuşuruz ama karşımızda biri varken vereceğimiz cevap bazen bilmediğimiz kelimelerin de kullanılmasını gerektiriyor ve bunun paniğini yaşıyoruz.
0
photo85
(14.12.21)
Verilen tavsiyelerin çoğuna katılıyorum ama birkaç ekleme yapmak istiyorum:

- Okuyup yazabiliyor musunuz? Eğer rahatlıkla okuyup yazamıyorsanız bu konularda da kendinizi geliştirmeniz lazım. Seviyenize göre okuma kitapları (stage kitapları) ile başlayabilirsiniz okuma için. Ben ingilizce iki gazete takip ederek, ilgimi çeken konuları ingilizce kaynaklardan okuyarak ve bazı kitapları ingilizce okuyarak geliştirmiştim okumamı. Yazma için ise derslerde gereklilik oluyordu. Siz de kendi kendinize fikirlerinizi, anılarınızı vs yazmayı deneyebilirsiniz.

-Listening de gerekli yine. Ben ingilizce filmleri-dizileri izleyebildiğimde konuşmamın da düzeldiğini fark etmiştim. Bahsettiğim telaffuz değil, gramer, cümle yapısı, kalıplar vs. Listening konuşurken ingilizce düşünebilme yetisini ve kastırarak ve düşünerek değil refleks olarak cümlecikleri, kalıpları, kelimeleri kullanabilme yetisini artırıyor. Ben önce belgeselleri ingilizce alt yazı ile izleyerek başlamıştım. Sonra altyazısıza geçtim. Sonra da dizi filmleri aynı şekilde ingilizce alt yazılı ve altyazısız izledim.

-İngilizce-ingilizce sözlük kullandım ve kelimelerin tanımlarını okumaya özen gösterdim. Aynı şekilde durup dururken bildiğim kelimeleri kendi kendime konuşarak tanımlamaya çalışıyordum. Mesela door'un tanımını yapmaya çalışıyordum. Bu hem alakalı diğer kelimeleri öğrenmemi sağladı hem de cümle kurma yetimi geliştirdi.

-Bundan sonrası direkt pratikle alakalı. Bu yukarıdakilerle en azından iletişim kurabilecek kadar konuşabiliyordum. Okulda filan da kullanınca biraz daha gelişti konuşmam ama iş hayatına başlayınca mesela bir Hintli ile, bir Fransız ile vs telefonda konuşmam gerektiğinde zorlanmıştım çok. Türkçe bile zor anlıyorum telefonda. Bu tip şeyleri de ingilizce telekonferanslar, toplantılar yapmam gerektikçe geliştirdim.

-Tüm bunların sonunda telaffuzum iyi değil mesela. Telaffuzu iyileştirin ama mükemmel yapmak için mutlaka yabancı ülkede yaşamak gerekiyor çoğu kişiye. Ben telaffuzun aşırı önemli olmadığını düşünüyorum. Düzgün cümle kuruyorsanız anlıyor karşı taraf genel olarak. Sizin için telaffuz önemli olsa da telaffuzu temel seviyede yapıyorsanız bence önce yukarıdakileri halledin sonra telaffuza dönün.
0
perferil
(14.12.21)
(7)

çok değer verdiğiniz biri kalbinizi kırarsa ne yapıyorsunuz?

la lykia
çok değer verdiğiniz, hayatınızda önemli bir yeri olan, iletişiminizi bitirmek istemediğiniz biri diyelim ki.saçmaladı (hem %99 haksız hem uslup yakışıksız) ve kalbiniz kırıldı, ağırınıza gitti, gururunuza dokundu, incindiniz...o an yani konuşma esnasında anlatmaya ve uyarmaya çalıştınız "bak böyle
çok değer verdiğiniz, hayatınızda önemli bir yeri olan, iletişiminizi bitirmek istemediğiniz biri diyelim ki.

saçmaladı (hem %99 haksız hem uslup yakışıksız) ve kalbiniz kırıldı, ağırınıza gitti, gururunuza dokundu, incindiniz...

o an yani konuşma esnasında anlatmaya ve uyarmaya çalıştınız "bak böyle söyleme, bu dediklerin çok kırıcı vs." diye.

anlamadı, devam etti, çok kırıldığınızı söylediniz, üste çıkmaya çalıştı, konuyu kapatıp olay mahalinden sessizce ayrıldınız.

böyle durumlarda ne yapıyorsunuz? sessiz kalıp sizinle iletişime geçmesini mi beklersiniz? veya çok ağırınıza gitmiş olsa bile kendiniz gider konuşur musunuz? veya ne yaparsınız?

başınızdan geçen benzer durumları anlatsanız ne güzel olur hatta fikir vermesi için:)
0
la lykia
(14.12.21)
Kırıldığımı net anlattığımdan emin olmam lazım. Böyle söyleme devam etme'den öte, diyecekleri bitip konuşma sırası bana geldiğinde açıkça söylerim. O an ne söylediği önemli değildir ama benim hislerimi paylaşmış olmam gerekir, eğer ortada kavga gürültü yoksa.

Kırıldığını açıkça anlattığına eminsen beklemede kal. O anın heyecanıyla anlamamış olabilir diyorsan sakin kafayla anlat.

İş arkadaşımı çok severim, düşüncesizlik etti geçenlerde, zor durumda bıraktı beni, yüz yüze olmadığımız için bişi demedim. Ertesi gün ofisten çalışıyorduk, Molaya indik beraber, dün yaptığın hareket çok kırıcıydı haberin olsun, böyle böyle demen beni üzdü, diyip olayın detaylarını anlattım. Sonradan benim de aklıma geldi ama mahcup oldum özür dilerim dedi sarıldık ettik.
0
Bruce
(14.12.21)
kalbimi kırdığı için ve bana böyle davranışta bulunduğu için hiç bir şekilde artık iyi davranamazdım. Sessizce beklerdim ama çok sevdiğim insanın bana bunu yapması daha sonra özür dilemesi bile artık bişey değiştirmez. Geçmiş olsun der o defteri kapatır yolumuza bakarız artık yoldan geçip selam verdiğim insandan başka bişey olamaz.
0
Efespilsen
(14.12.21)
Her insanın hataları, kötü zamanları ve saçma çıkışları olabilir. Bruce'un dediği gibi net bir şekilde kırıldığınızı ifade edin. O kişinin sizin nasıl hissettiğinizi bildiğinden emin olun.

Sonrasında top artık onda. Onun konuyu ele alışı ve yaklaşımı sizi ne kadar önemsediğine göre şekillenecek. Umarım tatlıya bağlanır.
0
pispinti
(14.12.21)
Yapacağın en son sey karsi taraftan bir hamle gelmeden gidip kendin konusmak durumu duzeltmeye calismak olsun. En fazla verecegin deger sana verilen kadar olsun. En fazla o da.
0
stavro
(14.12.21)
İlk seferde uzaklaşacak kadar prensipli olamıyorum ben, keşke olsam. Sabırla neye üzüldüğümü önce anlamasını beklerim, anlamazsa veya benim için önemli olan şeyi açıkça görmezden gelirse de açık açık bilale anlatır gibi anlatır sessiz kalırım artık düşünüp anlamasını ve özür dilemesini filan beklerim. Yine gelmezse demek ki kırılmışım/ üzülmüşüm önemli değil’i anlarım (bak nası geç anlıyorum işte böyle olma) ve artık anlatmaya da çalışmam.
İnsan vazgeçmek istemeyince anlaşıldığından emin olmak için daha çok açıklamak, gitmek, adım atmak istiyo biliyorum, halbuki böyle oldukça en yapmam diyenler bile bi şekilde sizi değersiz görmeye hırpalamaya başlıyo, o sınır bi kere aşılınca da insan hem kendine saygısızlık edilmesini kabul etmiş hem de kendine saygısız davranmış oluyo.

Kısacası elimden geleni yaptım dediğinizde bile karşıdan hamle/ düzeltme çabası yoksa bırakın sakın gitmeyin yani stavro+1
0
kulaktan dolma biber
(14.12.21)
farazi konuşunca başka düşünüyorum, başa gelince insanına göre muamele. bir de mecburiyetler var.

örneğin, benim çok değer verdiğim bir kız vardı. eski iş yerinde birlikte çalışmıştık ve yeni iş yerine sınavsız mülakatsız aldım. orada 3 bin alıyordu, 9 bin verdim. 4'e bile ok'di. ne isterse yaptım. 10 bin dolarlık eğitime yazdırdım, şirket 1 sene geçmeden alamaz demesine rağmen. eğitime, yemeğine, gezmesine, eğlencesine gitti ama sınavına girmedi, para çöp oldu. her sabah iş yerine giderken aracımla onu da aldım. akşamları yine benim eve kadar benimle gelip 2 durak sonra evine vardı. evlendi, altın taktım. hiç kuşkusuz çok rahat ettirdim.

bunları yapmamın sebebi de zeki olması, başka bir şey değil. eski şirkette harcanmasını istemedim ve vefa göstermek istedim.

işte önemli bir deadline vardı. yapılacak işin çoğunu ben aldım, %10'unu ona verdim. ara ara sordum, yaptığını söyledi. başkası olsa hani ne yaptın bakayım derdim, ona demedim. son 2 gün varken yapmadığını ve bunu beni zor durumda bırakmak için, başarısız olduğumu görmek için yaptığını söyledi. sana zarar vermek istiyorum, dedi, net duydum bunu :))

ben o 2 günde işi kendim yaptım. sonra da sen mi istifa edersin, ben mi göndereyim dedim. işi devrederken trip atmadım, hiç olayları gündeme getirmedim, neden demedim. işleri %100 devraldım (yeni birini almadan kendi üzerime aldım işleri) sonra da bıçak gibi kestim iletişimi. ayrılırken pasta kestiler, beni çağırdı, gelicem dedim gitmedim. diğer arkadaşlar çağırdı, gittim. yanıma geldi toplantı odasında yüzüne bakmadım. sonra da çıktı gitti. linkedin instagram vs çıkarttım.

üzerinden 1-2 sene geçti, düzgün iş bulamamıştı. sinirimin geçtiğini herhangi bir duygumun kalmadığını farkettim. tekrar ulaştım kendisine. isterse referans olabileceğimi söyledim.

böyle yani. bu olaydan önce sorsan, asıp keserim derdim aynı durumda. şimdi zaten öyle bir şey yapmam, bana ne, neden milletin derdi beni geriyor. neden iyilik yapayım diyorum. onun için güvenebileceğim insan yok işyerinde, aynı şekilde sırtımdan hançerleyecek insan da yok. varsın, olmasın.

senin durumunda, ona bir konuda mecburiyetim varsa, o konu aşılana kadar hiç bu konuya girmem, tartışmam. sonra da duvarı çekerim araya.
0
gabe h coud
(14.12.21)
"hem %99 haksız hem üslup yakışıksız" kalbimi kırmış ve anlamıyor da üstelik hmm.. durum bu ise hayatımdan çıkarırım valla. böyle şeyler çok yaşamadığım için daha kesin konuşuyor olabilirim ama ben en küçük saygısızlıkta/kalp kırgınlığında falan kolay insan silerim. üstüne de çok düşünmem. nasıl ki ben durumum ne olursa olsun saçma sapan hareketler yapmıyorum karşımdakine karşı, karşımdaki de bana yapmayacak. gideyim sorayım, o görmüyorsa ben yanlışını göstereyim falan uğraşamam. iletişimi de ne olursa olsun bitirmek istemediğim bir insan da yok haliyle. iletişimi bitirmek onun umrunda değilmiş gibi hareket ediyorsa bitiririz, bence çok dert değil.
0
erenderk
(14.12.21)
(19)

"en kötü kurumsal firma, en iyi patron firmasından evladır"

estranged
bu "genelleme"ye yüzde kaç oranında katılırsınız?
bu "genelleme"ye yüzde kaç oranında katılırsınız?
0
estranged
(14.12.21)
0
0
PoscheN
(14.12.21)
Ne yapmak istediğine, nasıl çalışmak istediğine bağlı. Kurumsal şirkette prosedür ve bürokrasiye takılan bir çok süreci patron şirketi ile 5 dk'da çözebilirsin. Bu süreç yıllık zam oranı da olabilir, ekibi büyütme kararı da olabilir, ofise kahve makinesi almak da.

Patron iyiyse %0 katılırım. Patron normalse %40 katılırım. Patron kötüyse %80 katılırım.
0
Bruce
(14.12.21)
Ben de katılmam. Evet prensip olarak kurumsal firmada çalışmak daha derli toplu bir iş hayatı sunar size. Maaşınız asla aksamaz örneğin. Ama iş hayatındaki mutluluğun temel belirleyici noktası ilk amirinizdir. Muhteşem bir düzgünlükte işleyen bir sistemi olan harika bir kurumsal şirkette dahi ilk amiriniz sizi canınızdan bezdirebilir.
0
pispinti
(14.12.21)
80
0
rewlack
(14.12.21)
"...iş hayatındaki mutluluğun temel belirleyici noktası ilk amirinizdir." Çok doğru bir tespit.
Genellemeye ben de katılmıyorum.
0
ganbatte
(14.12.21)
Ben de çok katılmıyorum. Yerine göre patron firması çok daha iyi ve esnek olabiliyor. Kurumsallar ise çok hantal olabiliyor bazen. Bence bu genelleme yanlıştır.
0
roket adam
(14.12.21)
ikisinde de calistim, kendine gore avantajlari ve dezavantajlari var ikisinin de. ilk amirin iyi olup olmamasi kurumsal ya da patron sirketi olmasindan daha onemli cumlesine katiliyorum. sizin genellemenize katilmiyorum.
0
in vino veritas
(14.12.21)
Tamamen senin beklentilerin ve patron'un kişiliğiyle alakalı bir şey.
Kurumsal firmaların belirli bir standardı vardır. Her firma üç aşağı beş yukarı aynıdır.
Patron firması mükemmelle rezil arası bir yerdedir. İçine girmeden nerede olduğunu bilemezsin.
0
Mirket
(14.12.21)
%90 katilmam.

ilk amir cok onemli +1

iş hayatindaki huzurunuz buyuk olcude ilk yoneticinize bagli. ne kadar duzgun bir iletisim tarzi var, ne kadar adil ve etik vs.

iki senaryo dusunelim:

1. patron firmasi, patron etik degerleri olan adil olmaya calisan iyi bir insan. calistiniz alanda bilgisi ve deneneyimi cok iyi. elinden geldigince size bilgi ve deneyim katiyor ve etik is yapmaya calisiyor.

2. kurumsal firma, hicbir etik deger yok, hatta sirket kulturu birbirinin ayagini kaydirip yukselme uzerine kurulu. yalanlar, iftiralar, arkadan is cevirmeler. profesyonel gelisiminiz baltalandigi gibi surekli kendinizi korumaya calismaktan anksiyete bozuklugu yasiyorsunuz.

boyle iki alternatif arasindan kesinlikle patron firmasini tercih ederdim.

is hayatinda hicbir yerde, hicbir zaman %100 etik ve %100 adalet yok, olmayacak. ama en azindan bu degerlere inanan biriyle calismak daha iyi olur.

ornegin bazi buyuk sirketlerin kulturu tamamen bireysel rekabet uzerine kuruludur. ayaginizi kaydirmaya calisan ilk yoneticiniz bile olabilir. size verilmeyen bir is sanki verilmis ve siz yapmamissiniz gibi oyunlar oynarlar. veya ilk yoneticinize %100 itaat etmediginiz icin kendinizi bir anda kapi onunde bulursunuz.

hepsi sahit oldugum olaylar maalesef :(
0
la lykia
(14.12.21)
Sektörüne göre değişiyordur herhalde ama işim gereği en büyüklerden onlarca kurumsal firmada danışman olarak bulundum. Kötü kurumsal firma kadar enerji emen yer az bulunur. İçerideki insanlara sabır diliyorum öyle yerlerde.

Patron şirketleri de doğası gereği sektörüne, patronuna ve çalışanlara göre çok değişiyor. İlk çalıştığım yerlerden biri patron şirketiydi ama 5 ortaklardı. 4'ü ile aram iyiydi ama biri ile kötüydü. Onla kavga edip ayrılmıştım. O patron olmasa o şirketi çoğu kurumsal firmaya değişmezdim herhalde.
0
perferil
(14.12.21)
firmaya yöneticinize pozisyonunuza ve en önemlisi tecrübenize göre çok değişir.
0
patiska
(14.12.21)
%1 falan katilirim.
Nihayetinde benim rahatim ve bana olan getirisi onemli firmanin. Cok kral takilabilecegin patron firmasi var, surekli baski altinda ve mutsuz calisacagin kurumsal firma var.
Sahsen kurumsaldan patron firmasina gectim, eskisinden fazla kazaniyirum ve cok daha rahat takılıyorum.
0
stavro
(14.12.21)
hiç patron firmasında çalışmadım ama %99 katılıyorum.
0
gabe h coud
(14.12.21)
İlk amir çok önemli +1

Ama benim için kurumsal firma her zaman için tercih sebebi oldu. Maaşın aksamaz demişler, doğrudur. Başına biri gelip "sana ekmek veriyoruz" muhabbeti yapamaz. Benim çalıştığım kurumsal şirketlerde yeri geldi müdürü de şikayet edebildik. Bunu patron şirketinde yapamazsın.
0
SiyamkedisiZorro
(14.12.21)
Kurumsal firma dedigimiz firmalar ozunde zaten patron firmasi.
Patron sabah kalkip satislari begenmeyip ceo'yu kovabiliyor. Kimseye hesap vermek zorunda da degil.

Primin,maasin,zammin her sey patronun o sene verdigi hedefe bagli.

Girdigin yerdeki calisanlara bakmak lazim, kurumsal kafaya gecemedilerse firmanin ne oldugu cok da onemli degil.
Bazi yerlerde patron bile kendi yalakalari ile bas edemiyor.
0
divit
(14.12.21)
asla ve kat'a. kurumsal adi altinda turkiyede kac tane firma var acaba. adi kurumsal da olsa zaten haklarin cok az bu yuzden trde kurumsalligin bir sey ifade ettigini dusunmuyorum. ben de iyi gibi gorunen bir yerde calisiyorum ne bayramim var ne seyranim. isin kosullarina bakmak lazim sektor seni gece de calistirabilir, izinde de. diger ornek thy icin dusunursek maas indirimi yapildi pandemi zamani %30 kesinti! kim bir sey diyebildi? buyur sana kurumsal.
0
ala09
(14.12.21)
Cok net katilirim diyemem.
Yani misal koç şirketi patron firmasiysa denmez. Ama patronun sürekli başında olduğu bir işten bahsediyorsan yüzde 95 katilirim.
Örnek verirsem; bir tanıdığın forwarder şirketi var ve herkes mutlu. Zamaninda piyasanin en iyi maaslarini veriyordu, herkesi senede iki kere aileleri ile tatile cikarirdi falan. Çoğu çalışan da kurumsal forwarderdan gelenler.

Yani bu çok net söylenemez ama genellersek genelde kurumsal daha iyi. Denildiği gibi bugün patron firmasinda patrona geribildirim vermek zorken çoğu kurumsal firmada müdürüne geri bildirim verirsin yönetim tarzi vs ile alakalı.

Ben patron firmasinda calismam ama iyi patronun olduğu firma yok da diyemem. Çok rezil kurumsallar olduğunu da bilirim, mobbingin, asagilamanin normalleştigi.
0
logisticsmanager
(14.12.21)
Kolektif seyler deneyen tek tuk istisnalar disinda her firma patron firmasi. Once bunu anlamak lazim.
0
dunal
(14.12.21)
beklentilerine, kariyer hedefine göre de değişir bu ama genel anlamda katılmam. çok iyi patron firmaları da var, kurumsal görünen dandik şirketler de.
0
soft
(14.12.21)
(5)

Sarıyer Beşiktaş hattında en iyi börekçi

trgydl
Yarın sabah için erken saatler 6:30 gibi
Yarın sabah için erken saatler 6:30 gibi
0
trgydl
(14.12.21)
Tarihi bilice börekçisi

maps.app.goo.gl
0
Bruce
(14.12.21)
Sariyer hunkar borekcisi. Tam Sarıyer merkezde.
0
goklerdengelenkarar
(14.12.21)
Tarihi bilice börekçisi +1
ben şahsen yeniköy börekçisini de severim onu da değerlendireiblirsin
0
the coolest dude
(14.12.21)
tarihi bilice börekçisi, çayırbaşı'nda caminin yanındadır. tavuklu böreği denemenizi şiddetle öneririm.
0
asabi
(14.12.21)
besiktas - durak borekcisi (eger hala aciksa, uzundur gidemedim)
0
cooperr
(14.12.21)
(29)

İlişki tavsiyesi

bbb_1
Herkese selam,Yaklaşık 3 ay önce bir kızla tanıştım, çok kafa dengim saatlerce keyifle sohbet ediyoruz.Dış görüntüsü de çok hoş. Birlikte aktivite yapıyoruz ; dizi,film izliyoruz, tiyatroya gidiyoruz , parklarda geziyoruz.Ancak hayata bakış açımız çok farklı.Geçen bir arkadaşımın çocuğu oldu dedim k
Herkese selam,

Yaklaşık 3 ay önce bir kızla tanıştım, çok kafa dengim saatlerce keyifle sohbet ediyoruz.Dış görüntüsü de çok hoş. Birlikte aktivite yapıyoruz ; dizi,film izliyoruz, tiyatroya gidiyoruz , parklarda geziyoruz.Ancak hayata bakış açımız çok farklı.Geçen bir arkadaşımın çocuğu oldu dedim ki hediye alıp gidelim . Almak istediğim hediyeyi pahalı buldu aldırmadı uyduruk bir hediye ile misafirliğe gittik ama aynı gün boynerde üç katı paraya makyaj malzemesi aldı. Başka bir olay da ;Geçenlerde bir yerde arabayı valeye verdik adam arabayı saçma bir yere park etmiş baya bir bekledik. Vale özür diledi ben de sorun olmadığını bekleyebileceğimzi söyledim, ancak kız arkadaşım adama çok sert çıktı. Ben böyle yapma dediğimde hemen sakinleşti ama ben ömrüm boyunca böyle sakinleştirecek miyim ?Ayrıca Farklı aile yapılarından geliyoruz. Benim daha muhafazakar bir ailem var ancak muhafazakarlığı burada din bağlamında kullanmıyorum sadece geleneksellikten bahsediyorum. Ancak o çok rahat bir aileden geliyor. Anne baba ayrı her ikisinin de sevgilileri var gibi. Bir de çok sinir bozucu bir kardeşi var maalesef durmadan kızdan para isteyen. Abla, kız arkadaşımla gezeceğim para yolla , konsere gidecğim para yolla gibi. Kız arkadaşım da telefonda kızıyor ,söyleniyor ama parayı da yollamak zorunda kalıyor.Bu arada kardeşi üniden mezun,işe soktular ama zora gelmedi ,işten çıktı.Sabahtan akşama kadar arkadaşlarıyla kafede oturuyor.
Ben çok ciddi düşünüyorum çünkü gerçekten aşığım bu kıza ancak bu tip farklılıklar ileride bizi yıpratır mı ? Yoksa zıt kutuplar mı birbirini çekiyor. Ne dersiniz bu iş daha ciddileşmeden bitsin mi?
Tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
bbb_1
(14.12.21)
1- hediye konusu: zamanla çözülür
2- vale konusu: biraz hayvanlık ama zamanla çözülebilir diye düşünüyorum
3- muhafazakarlık konusu: ileride bu kız çok rahat, ailesi şöyle böyle diye kafaya takmayacaksan problem yok. ama kafaya takacakmışsın gibi geliyor bana, bence en önemlisi bu. yok anam seni böyle beğenmez, yok ben seni şöyleyken aldım falan filan muhabbetlerine gireceksen problem. genelde muho aileden gelen erkekler böyle bi deli yürek triplerine giriyorlar bi süre sonra öyle olursan çok üzülürsün.
4- kız kardeş konusu: seni ilgilendiren bir şey yok.
0
roket adam
(14.12.21)
roketadam , Kardeşi ile konuyu söyleme nedenim şu ki ; geçenlerde kız arkadaşımdan yine para istedi o da kızdı ve vermedi sonrasında kardeşi beni aradı. Ablam duymasın ,bana para gönderir misin dedi ve ben de yolladım.

sadece vale konusu da değil , geçenlerde bununla ortak bir arkadaşımız bizi bir yere çağırdı biz de buluşmaya gittik , aradı arkadaşımız gecikeceğim biraz özür dilerim ,işten çıkarken son anda bir sorun oldu dedi. Yarım saat bekledikten sonra tutturdu kalkalım diye. Bekle falan dedim ama sonunda Kalktık gittik, sonrasında arkadaşı arayıp acil bir işimiz çıktı bekleyemedik demek zorunda kaldım :(
0
🌸bbb_1
(14.12.21)
Kızın rahat olması, aile ilişkileri, salça olan işe yaramaz erkek kardeş, kızın tavırları vs hepsi sıkıntı bunların. Aşık olabilirsin ama ileride üzülürsün. Güzel bir ilişki olarak kalabilir ama evlilik bence olmaz. O saçma aile ilişkileri sana da yansır bundan kaçamazsın ki yansımış bile seni arayıp para istemesi çok ayıp. Evlenince bu tarz şeyler katlanarak artar. Anne baba ayrı ve sevgilileri var, kimseyi yargılamak istemem ama verdiğin tüm bilgileri birleştirince senin için olumsuz bir sonuç çıkıyor. Kendini çok kaptırma bence.
0
bayc
(14.12.21)
@bayc hocam kızın hareketleri , tavırları beni çok etkiledi. Çok düzenli yaşayan bir adamım , işinde gücünde. Kız arkadaşım beni aslında bu düzenin içinden çıkardı ve belki de bu durum başta bana güzel geldi.Ama uzun vade için çok karamsarım ben de. Keşke hiç tanışmamış olsaydım diyorum.
0
🌸bbb_1
(14.12.21)
Kızın tavırları çok sıkıntı,yıpratır. Ufaktan uzaklasmakta fayda var diye dusunuyorum
0
matilda
(14.12.21)
3 ayda çok ciddi düşünmeye başlaman üzerine düşünmen lazım. Biraz fazla hızlı geldi. Ayrıca kızın her davranışı sana batmaya başlamış, o değişse de sen ona rahat vermezsin bence artık. Hem kendi iyiliğin hem de onun iyiliği için acil demokrasi, halk arenası, karşılıklı iletişim ve gerekirse bir daha iletişmeyin.
0
her giriste sifresini unutan adam
(14.12.21)
İlk heyecanla devam ediyosun ama bu bahsettiğin sorunlar bi kaç aya seni soğutacak.

Arkadaşını beklemene izin vermemesi, hediye alırken karışması vs. Bak bunlar senin inisiyatif alman gereken konulardı. Çünkü senin tanıdıkların . O fikrini söyleyebilir ama kararını değiştirecek kadar seni manipüle etmiş. Ucuz hediyeyle bebek görmeye gitmişsin, arkadaşının samimiyetine inandığın halde sen kalkmışsın ve mahcup duruma düşmüşsün vs.
Ayrıca kardeşinin senden para isteyebilmesi büyük saçmalık. Daha 3 ay olmuş. Yüzsüz bir tip belli ki.

Bitecek bir ilişki anlatmışsın
0
zimbirik
(14.12.21)
1. "Almak istediğim hediyeyi pahalı buldu aldırmadı" - Garip. Evli falan degilsiniz ki harcamalara ortak karar veresiniz. Diretip almaliydiniz, sizin arkadasiniz neticede.
2. "Anne baba ayrı her ikisinin de sevgilileri var gibi." Burada sen bahane ariyor gibisin. Zaten ayrilarsa sevgililerinin olmasinin ne gibi bir sikintisi var?
3. "Ben çok ciddi düşünüyorum çünkü gerçekten aşığım bu kıza ancak bu tip farklılıklar ileride bizi yıpratır mı" - sinirlarini net cizmen lazim. Ote yandan senin ailen de muhtemelen mukemmel degildir ve onlarda da kizi rahatsiz eden seyler vardir. Orta yolu bulacaksiniz.
0
hot potato
(14.12.21)
sıkıntılı konu, düzelmez.
0
prodeq
(14.12.21)
Gunaydin, malesef cok farkli deger yargilarina sahipsiniz. Anladigim kadariyla sevgiyle buyutulmus bir aileden geliyorsunuz. Onun icin ayni seyi soyleyemeyecegim. Siz insanlara insan oldugu icin deger verirken, o ise kisileri konum, pozisyon belki de ekonomik durumlarina gore siniflandiriyor. Zamanla degisebilir mi? Zor ama belki. Cok yipranir, yorulursunuz zamanla. Kaygilarinizda haklisiniz. Iyi dusunun.
0
balpolen
(14.12.21)
" Ablam duymasın ,bana para gönderir misin dedi ve ben de yolladım."

bu asla yapmaman gereken bir hareket
net olarak sömürülmektir
0
bir soru sorcam
(14.12.21)
hediyeyi pahalı buldu aldırmadı derken naptı cüzdanı mı kaptı elinizden? ağzınıza kürekle mi vurdu? ben bile eşimin başkasına alacağı hediyeye karışmam yahu banane.

ayrıca 3 aylık ilişkide kardeşin sizden para istemesi, sizin göndermeniz filan aşırı aşırı aşırı tuhaf şeyler.

bence çok saçma bir ilişki içindesin ve baskın biri değilsin. eziliyosun, ipleri karşı tarafa vermişsin, bu saatten sonra da alabileceğini sanmam.
0
elorelia
(14.12.21)
Hediye konusu: Arkadaş sizin arkadaşınız, para sizin paranız. Neden kız arkadaşınızın istediği hediyeyi alıp gidiyorsunuz? Çok saçma. Sonrasında üç katı paraya makyaj malzemesi aldı demişsiniz. Alır size ne ki?

Vale konusu: Beklemeniz makul bir süreyi aşmışsa valeye çıkışmak doğal bence. Tabii burada üslup önemli. Üstten bakan ve karşıdakini ezen bir üslupla söylenmişse problem.

Kızın ailesi: Anne baba ayrı ve sevgilileri var demişsiniz. Sanki bu bir kusur gibi. Size ne? Bunu bir kusur gibi görüyorsanız sizde büyük problem var demektir.

Kızın kardeşi: Sürekli kızı darlaması para istemesi vs. yine sizinle alakalı bir durum yok. Çocuğun sizden para istemesi ve sizin o parayı gizlice vermeniz ise çok saçma. Hayır demeyi bilmeniz lazım.

Arkadaşınızı beklemek: Yine sizin arkadaşınız ve yine kararı kız veriyor siz de peşinden gidiyorsunuz. Neden biraz daha bekleyemediniz?


İsteklerinizi, hayat görüşünüzü kız arkadaşınıza aktaramadığınızı ve o ne isterse onu yaptığınızı düşünüyorum. O haklı siz haksızsınız demiyorum ama şu anda ben sizin davranışlarınızı problemli görüyorum. Kusura bakmayın kırıcı olmak istemem ama benim yazdıklarınızdan çıkarttıklarım bunlar.
0
pispinti
(14.12.21)
pispinti +1

kızın belli ki saçma sapan halleri var, belki biraz fazla "karışan" biri olabilir ama siz sadece size söyleneni yapıyorsunuz.
ilişki içinde bir duruşunuz yok gibi.

diğer yandan, yaşam tarzı ve ailesi konularında kızı yargılıyorsunuz.
bu da muhtemelen aile yapıları arasındaki fark yüzünden çünkü sadece aileniz değil, belli ki siz de muhafazakarsınız ve yaşam tarzında onaylamadığınız şeyler var.
en büyük sorun bu.
farklı olmak başka, yargılamak başka.

diğer yandan, üç aylık ilişki için fazla yüzgöz olmuşsunuz.
kız kardeşine para göndermeyi bırakın, kız kardeşinde sizin telefonunuzun işi ne zaten?
sınır çizmekte problem yaşıyorsunuz bence.

ilişkileri olaylar değil, tutumlar bitirir.
ne olacağı tamamen size ve karşınızdakinin size karşı olan tutumuna bağlı.
0
blatta hiberna
(14.12.21)
Benim telefon numaramın Kardeşinde neden olduğu çok yazılmış , nedeni şu ki bir gün üçümüz yemek yemiştik ve sonrasında havaalanına götürmüştüm . Gece geç saatti bir sıkıntı olursa ararsın diye numaramı vermiştim.
Neden ayrılmadın diyenler için de : Beni en çok üzen gelgitleri, bazen yanında o kadar mutlu olduğumu hissediyorum ki . Ama kimi zaman da bambaşka biri gibi oluyor.İnsanları küçümseyen , ötekileştiren…
0
🌸bbb_1
(14.12.21)
ben karsi tarafta sorun gormedim de sizin bu olanlara karsi seyirci gibi sus pus kalmanizin sebebini merak ettim. belki karsi taraf "ya pahaliymis bu" dedi agzinin icine de siz hemen PAHALI DEDI ALMAYAYIM mi dediniz yoksa kasaya giderken kolunuzdan cekistirip BIRAK ONU SAKIN ALMAA falan mi dedi. biraz fazla ciddiye aliyorsunuz agzindan cikan her seyi. bence karsi taraf sizi asar.
pispinti+1
0
ala09
(14.12.21)
aynı senin gibi bir kuzenim var, kendisi sana manitası seninkine benziyor. 2 senede 4 kere falan ayrılıp barıştılar, her seferinde bu kapısına gidiyor kızın. çünkü çok aşık...

köpeği oldu köpeği. kızı takdir ediyorum, ciddi ruh hastası ama tam bir alfa gibi yönetiyor kuzenimi. bizimkinin de hoşuna gidiyor demek ki bunlar. sorsan gelir şikayet eder dert anlatır, 10 dk sonra kız arar, açar gider konuşur gelir, kız bişeylerden şikayet etti diye onun gönlünü almak zorunda hisseder ve bi etkinlik bişi planlar. çünkü çok aşık...

senin geleceğin de tam benim kuzen gibi görünüyor haberin olsun.
0
Bruce
(14.12.21)
zor bence bu iş. hele ki durumun farkındalığına sahipseniz. yol yakınken daha kolay bitirilir; bitirmek istemiyorsanız da güçlü bi sabır ve hoşgörü diliyorum size.
0
barankovan
(14.12.21)
@Bruce hocam kuzenini çok iyi anlıyorum , bazen istediğini yapmıyorum ancak sonrasında onu üzgün görünce hiç dayanamıyorum, ne olacaktı dediğini yapsaydım da kalbini kırmasaydım keşke diyorum
0
🌸bbb_1
(14.12.21)
@barankovan hocam pişman olmaktan korkuyorum , bitirmek kolay ama , nasıl etkilendiysem işyerinde bile tek motivasyonum işi bitirip onunla sohbet etmek :(
0
🌸bbb_1
(14.12.21)
@ala09 yok tabiki kolumdan zorla tutup alma demedi ,ben yakın arkadaşım sevdiğim bir insan dememe rağmen ne gerek var bu kadar pahalı bir şeye. Paramızı biriktirelim yarın bir gün ev kurmak , evlenmek kolay mı dedi. Ben de evlilik falan deyince peki o zaman dedim.
0
🌸bbb_1
(14.12.21)
o<da senin için senin kadar çırpınmıyorsa
kendini bu kadar yormanın hiçbir anlamı yok
0
bir soru sorcam
(14.12.21)
@bir soru sorcam , Hocam beni sevdiğini hissediyorum ,bunu hissettiriyor. Ancak bunları farkında olmadan yaptığını düşüğnüyorum.
0
🌸bbb_1
(14.12.21)
Ayrıl, karşısındakinin aile bireylerini bu kadar umursadığına göre yapamazsın zaten. Kızın davranışları konusunda belki orta yol bulunabilir ama karşındakinin ailesi senin için bu kadar önemliyse sonunda zaten ayrılacaksınız şimdi veya daha sonra.
0
bartholomew87
(14.12.21)
bunlar seni iyi sömürür. Kardeşinin senden para istediğinden ablanın haberi olabilir. Kadın daha 3 aylık ama kimbilir ne zamandan beri tanıdığın arkadaşına hediye almana bile karışmış ve sen onun dediğini yapmışsın. Kendini müge anlı’da bulma dikkat
0
anais
(14.12.21)
Uygun değilsiniz birbirinize. Belli. Üzülecek taraf da sensin maalesef.
0
antihero
(15.12.21)
kendine şu soruyu sor

bizim bu başlığa ilgi gösterdiğimiz kadar
sevgilin seni düşündü mü, ilgilendi mi

şu an herkes kötü hatıraları üzerinden aşık olduğun kişiyi gömüyor

herkes bir gün akıllanır ama akıllandığında isteyeceği kişi sen olmayabilirsin
ve akıllanmasını sağlayan şey senin emeklerin olmaz çünkü zaten bunlara ihtiyacı yok

devam etmek istiyorsan senin de önce kendini düşünmen gerekiyor

bu arada ikizler burcu mu sfdfd
0
bir soru sorcam
(15.12.21)
derhal muhabbeti bitirip kaç kurtar kendini

evlenirken sadece eşinle evlenmiyorsun, ailesi de buna dahil.

ayrıca şimdi böyle dengesizse evlenince senin ağzına s.
0
killerbee
(15.12.21)
Okurken anksiyetem azdı. Bazı şeyler düzelmez. Kendine daha uygun birisini bulabilirsin.

Benim her ilişkim bir öncekinden güzel oldu ama eksiklikler vardı. En sonunda duruldum aradığımı bulunca. 4/4 lük mü şuan? Hayır kimse öyle olmayacak. Ama benim önemsediğim noktalar için evet 4/4lük.
0
ananiyimioguz
(15.12.21)
(6)

Bir spor salonundan beklentiniz nedir?

vatanperver
Ve bu beklentilerinizin karşılanıp karşılanmayacağını üye olmadan önce anlayabilir misiniz? Bir diğer sorum ise şu: banyoyu kullanmayacaksanız bütün spor salonları az-çok aynı mıdır? "En ucuzuna üye ol" mu dersiniz?
Ve bu beklentilerinizin karşılanıp karşılanmayacağını üye olmadan önce anlayabilir misiniz?

Bir diğer sorum ise şu: banyoyu kullanmayacaksanız bütün spor salonları az-çok aynı mıdır? "En ucuzuna üye ol" mu dersiniz?
0
vatanperver
(13.12.21)
Anlık danışabileceğim, bilgili birinin etrafta olması, salon içi temizliğe dikkat edilip gelenlerin de kişisel temizliklerine uymak konusunda teşvik edilmesi ve tabi ki ihtiyacım olan ekipmanın mevcut olması.

Danışma seçenekleri ve temizlik şöyle bir bakıp sorular sorarak anlaşılır, ama eğer acemiyseniz ekipman konusunu sonradan fark edebilirsiniz.

En ucuzunun ucuz olması için sebepleri vardır. Onun için ayırabileceğiniz maksimum bütçeyi belirleyip bu doğrultuda bakarsanız faydanıza olur. Atıyorum 200 lira verebilecekken 100 liralık salona bence gitmeyin.
0
akhenaten
(13.12.21)
Öncelikle eve yakın olması çok önemli iş çıkışı veya haftasonu üşenmeden gidebilmek için ee yakınsa duşu da evde alabiliyorsun pandemi sebebiyle çekinirsen eğer.

Diğer dikkat ettiğim konu ise grup derslerinin olması pilates, boks, zumba gibi dersler oraya gitmem için inanılmaz etkili oluyor ve eğlenceli geçiyor.

Diğer nokta ise hijyenik olması, her aletleri kullandıktan sonra temizliyorlar, havuzdan günlük test için örnek alıyorlar gibi…

Başka nokta da şu mesela üye oldun 1 yıllık ödedin ama gidemedin 2-3 yıl için o üyelikten faydalanma şansın olabiliyor.
0
esinikaybetmiscorap.
(13.12.21)
Eve yakın olması ve erkek yoğunluğunun az olması.
0
ruhen hastayim ben
(13.12.21)
Eve yakın olması ve erkek yoğunluğunun az olması +1
0
Bruce
(14.12.21)
Etrafta sürekli dolaşıp konuşan kendine hoca diyen ama çoğu spor okulu mezunu ve pek de bilgisi olan kisilerin olmaması (asagiladigimdan değil ama yüzde 90'ina verecegim cevap;
youtu.be )

Eve yakin olmasi
En az bir, ideali birden fazla squat racki olması.
Soyunma odasinin büyük olmasi (bos kabin bulamamak kadar saçma olay yok)
Sporda duş almadığımdan sorun yok.
Yeteri kadar ağırlık olması (şu anki salonda tahminen 1-2 ton var. Önceki salonda tahminen 300-400 kg anca vardi. Haliyle sandalye kapmaca oluyordu.

Evet; salona giriyorum. Squat racki var mi diye bakiyorum. Kaç kg plaka var bakıyorum. Soyunma odasi bakıyorum, bitti gitti. Ne tvli yürüme bandi, ne aletleri umrumda değil.
0
logisticsmanager
(14.12.21)
en ucuz=ergenlerin mekani hele bir de merkezi bir yerdeyse.
0
Coma
(14.12.21)
(6)

Hediye gelen kıyafetleri değiştiriyor musunuz?

Kediyi üzdün
Ayıp mı değil mi karar veremiyorum. Beğenmezsen hediye kartı içinde denildi verilirken ama emin olamadım.
Ayıp mı değil mi karar veremiyorum. Beğenmezsen hediye kartı içinde denildi verilirken ama emin olamadım.
0
Kediyi üzdün
(12.12.21)
Değiştirme kartı olan her şeyi değiştiriyorum.
0
ruhen hastayim ben
(12.12.21)
Değişim kartı bunun için var. Ayıp olacak bir durum yok. Ben beğenmezsem değiştiririm. Ama bugüne kadar çok fazla kıyafet hediyesi almadığım için değiştirme durumu da olmadı. Yine de değiştirmekte bir beis görmüyorum. Birine aldığım hediyeyi değiştirirse de en ufak bir alınganlık göstermem. Herkes her şeyi beğenecek diye bir şey yok. Zevkler tartışılmaz.
0
himmet dayi
(12.12.21)
Alan kişinin fark etmeme ihtimali varsa değiştiririm.
0
Bruce
(12.12.21)
ayıp değil ki. ben kendimi bildim bileli ve etraftan göreli değişim fişiyle falan beraber hediye ediliyor. daha geçen hafta bir hediye kazağı götürüp iade edip yerine çok daha güzel sweat aldım. benim hediyemi biri böyle yapsa üzülmem.
0
avatar is back
(12.12.21)
neden ayıp olsun? değiştirin gitsin. ben beğenmemişsem ve üşenmezsem kesin değiştiririm.
0
erenderk
(12.12.21)
beğenmediğim her şeyi değiştiririm. zaten değişim kartının amacı bu.
0
trajikomix
(13.12.21)
(2)

kolay istanbul sorusu

ronartest
burası neresi,https://youtu.be/zx2QqWRhi3g?list=PLSmDhZEqbQq082POxQ9ihPkcjWw-XUnFr&t=112
burası neresi,

youtu.be
0
ronartest
(12.12.21)
Beyoğlu belediyesi ile vergi dairesinin önü. Muhit olarak Pera diyebiliriz.

maps.app.goo.gl
0
Bruce
(12.12.21)
Oranın iki adım ötesi İstiklal Caddesi. İstiklal Caddesi'nin başlangıcı da denebilir bence.
0
dissendium
(12.12.21)
(1)

Android telefon kapandı açılamıyor. Erase app data nedir?

GoodMorningTeacher
Samsung A50 telefon, dün gece bozuldu. Şarjı bitince, kapandı, şarja takıldı, şarjda pil yüzde 25 dolunca telefonum güç tuşuna basılıp açılmaya kalkıldı ama ekrandaki logo sabit kalıyor. Güç tuşuna basılınca ekrana logo geliyor ama ilerisi yok. Ses tuşu güç tuşuna basınca gelen ekranda "erase app da
Samsung A50 telefon, dün gece bozuldu. Şarjı bitince, kapandı, şarja takıldı, şarjda pil yüzde 25 dolunca telefonum güç tuşuna basılıp açılmaya kalkıldı ama ekrandaki logo sabit kalıyor. Güç tuşuna basılınca ekrana logo geliyor ama ilerisi yok.

Ses tuşu güç tuşuna basınca gelen ekranda "erase app data" var. Buraya basarsam güvenli modda açıyormuş telefonu ama mesela fotoğrafları kurtarmala mi?
0
GoodMorningTeacher
(12.12.21)
androidforums.com
Buradaki gibiyse anlatılan yöntemler işe yarayabilir.
0
Bruce
(12.12.21)
(7)

Şu Erkek Saatlerinden Hangisini Almalıyım?

depresif çocuk
4 saat belirledim, farklı açıdan resimleri mevcut.Günlük kullanım için alacağım.Hangisini tavsiye edersiniz?1) 17300 TLhttps://acewatch.vn/wp-content/uploads/2020/03/9.-Fc-303MLG5B4-175-tr4-e1583297694612.jpghttps://bizweb.dktcdn.net/100/095/511/products/2-8666539c-2d40-4247-9ceb-be72c6f7204b.jpg?v=
0
depresif çocuk
(12.12.21)
Şöyle 20 25binlik yok mu hiç?

Gösterdiklerin içinde 17.300 TL olanı al.
0
Bruce
(12.12.21)
2 ya da 3.

Saatin fiyatı arttıkça bakım masrafı da artıyor. Bir de ağırlığı da dikkate almanı öneririm. Hafif saat = kullanışlı saattir.
0
OrangeYellow
(12.12.21)
4.yü beğendim
0
do you remember me
(12.12.21)
1 ve 4
0
bigcaptain
(12.12.21)
2.
0
j r r tolkien hayrani
(12.12.21)
2.
0
since1907
(12.12.21)
2.
0
hair freak
(12.12.21)
(4)

Brazzaville gibi Gruplar?

dreamnesiac
SB.Böyle kafa ütülemeyen, her şey iyiymiş hissi veren benzerleri? :) Ne olabilir? Çok teşekkürler
SB.

Böyle kafa ütülemeyen, her şey iyiymiş hissi veren benzerleri? :) Ne olabilir?

Çok teşekkürler
0
dreamnesiac
(12.12.21)
Oi va voi
The talking bugs
Tindersticks
0
Bruce
(12.12.21)
Kings of convenience var tabii, nasıl unutmuşum.
0
Bruce
(12.12.21)
Brazzaville'in eski albümleri iyidir ama benim için en iyi albümleri Jetlag poetry. Albümü dinlediğiniz varsayıyorum ama yine de dinlemediyseniz mutlaka öneririm.

Albüm olarak gidersem:

İron and Wine- The Shepher's Dog
İron and Wine- Our Endless Numbered Days Bu albümde Cinder and Smoke favorim.
İron and Wine- Years to Burn. Bu albüm Calexico ile işbirliklerinden çıkan çok tatlı bir albüm. Father and mountain favorim.
Yine Calexico ve İron and Wine yapımı- İn the Reins

Calexico demişken de;
Calexico- Algiers
Direkt Calexico da önerirdim çünkü misyonerliğini yapıyorum:D Ama özellikle dediğiniz kategoriye giren şarkılarını albümleri arasından seçmek gerek.

Villagers- Darling Arithmetic

Roo Panes- Little Giant
Roo Panes- Paperweights
Roo Panes- Quiet Man

@Bruce Tindersticks demiş ama Tindersticks insanı depresyonun dibine sürükleyecek kalibrede bir grup. Bu kategori için dikkatli seçmek gerek.

Keyifle dinlersiniz umarım.

Edit: Nasıl unuturum, DeVotchka var tabii. Komple albümlerini öneriyorum. Ama arada Dearly Departed, undone, The Last Beat Of My Heart(Gerçi bu Siouxsie & The Banshees cover'ı) gibi kanser etkisi olan parçaları da var:/
0
Amaranta ursula
(12.12.21)
Beirut
0
kaset
(12.12.21)
(7)

Eglenceli bir film soyler misiniz?

stavro
Komedi olmak zorunda değil, hatta komedi olmasa daha iyi.Genel olarak eglenceli akici mümkünse bol diyaloglu film onerir misiniz?
Komedi olmak zorunda değil, hatta komedi olmasa daha iyi.
Genel olarak eglenceli akici mümkünse bol diyaloglu film onerir misiniz?
0
stavro
(11.12.21)
green book
0
kanlakarisikyagmur
(11.12.21)
the game
0
erenderk
(11.12.21)
cruella, microhabitat(orta halli ama akıcı, easy)
0
ala09
(11.12.21)
eğer izlemediyseniz hateful eight. ayırca green book da güzeldi.
0
rahip janick
(11.12.21)
(bkz: Le tout nouveau testament) bu çok underrated kalmış bir film. Tanrının Brüksel'de yaşayan huysuz ve kötü bir baba olduğu bir senaryo. Diyalog bol ve üzerine düşündürücü.

Daha soft bişey için Hugo.
Hollywood ve aksiyon da olsun diyorsan baby driver
hayali arkadaşı Hitler olan çocuk için jojo rabbit
Müzik soslu bir şeyler için scott pilgrim vs the world
0
Bruce
(11.12.21)
Le tout nouveau testament +1

Geçen sene karlı bir kış gününde çok keyifle izlediğimi hatırladim şimdi okuyunca.
0
fraise
(11.12.21)
Little miss sunshine
0
congratulationsyouwon
(14.12.21)
(2)

instagram’da takip edilen kişileri elemek hk.

bez çanta
Bin kişiye yakın takip ettiğim ve takipçim var. Uzun yıllardır tek bir hesabı kullandığım için sayı çok yüksek. ilk okul arkadaşlarım ve hatta bazılarının anneleriyle bile takipleşiyorum. Az ve öz kişilerin olduğu bir hesap olsun istiyorum, nasıl eleme yapacağımı bulamadım. Önerisi olan var mıdır?No
Bin kişiye yakın takip ettiğim ve takipçim var. Uzun yıllardır tek bir hesabı kullandığım için sayı çok yüksek. ilk okul arkadaşlarım ve hatta bazılarının anneleriyle bile takipleşiyorum. Az ve öz kişilerin olduğu bir hesap olsun istiyorum, nasıl eleme yapacağımı bulamadım. Önerisi olan var mıdır?
Not: yeni hesap açmak istemiyorum, bu hesabı düzenlemek istiyorum.
0
bez çanta
(11.12.21)
Takip ettiklerine girince en az etkileşime girdiklerin diye bir liste var, oradan başlayabilirsin.
0
Bruce
(11.12.21)
illa takipten çıkmak zorunda değilsin. sessize alabilirsin gönderi ve hikayeleri.
takip ettiğim insanlar arasında paylaştıklarından rahatsız olduğum olursa sessize alıyorum. sürekli araba, spor salonu, maç paylaşan tipler mesela.
0
tabudeviren
(11.12.21)
(2)

samsung hizli sarj

camussar
merhaba,hizli sarj adaptorden mi kablodan mi dolayi? ikisi de mi? kablo yirtilmak uzere, herhangi bir kablo ile degistirsem yine hizli sarj olur mu? tesekkurler
merhaba,
hizli sarj adaptorden mi kablodan mi dolayi? ikisi de mi? kablo yirtilmak uzere, herhangi bir kablo ile degistirsem yine hizli sarj olur mu? tesekkurler
0
camussar
(11.12.21)
Herhangi bir kabloyla hızlı şarj olmamıştı benim denediğimde. Hangisinden hızlı şarj oluyor bilmiyorum ama.
0
meraklitursucu
(11.12.21)
İkisi de. Alternatif kablo çok dandik değilse ihtimal var ama denemen lazım.
0
Bruce
(11.12.21)
(8)

radyo programı dinliyor musunuz?

erenderk
her ne kadar olumsuz haberlerden kendimi kesecek raddede bunalmış olsam da sabahları nihat'ı dinliyorum ben iş için hazırlanırken. zam mam haberi alınca (yani 2 saniyede 1) hemen eşe dosta haber veriyorum benzin alın diye. denk gelirse mete güçlü mete. bazen de akşamları sivrisinekle nihat. siz?
her ne kadar olumsuz haberlerden kendimi kesecek raddede bunalmış olsam da sabahları nihat'ı dinliyorum ben iş için hazırlanırken. zam mam haberi alınca (yani 2 saniyede 1) hemen eşe dosta haber veriyorum benzin alın diye. denk gelirse mete güçlü mete. bazen de akşamları sivrisinekle nihat. siz?
0
erenderk
(10.12.21)
çalışırken bazen radio.garden'ı açıyorum.

enstrumental, dinlendirici müzik dinliyorum.

bazen rastgele bir konum seçip orayı dinliyorum.

radyoda kişi, sohbet vs dinlemiyorum. bbc radyoları hariç. ingilizce geliştirmek için dinliyorum onları.

türkiye'den sadece ankara üniversitesi radyosu dinliyorum. (radyo ilef)
nadiren radyo eksen ve trt turku.
0
tabudeviren
(11.12.21)
nihat'la sivrisinek dinliyorum sadece.
0
do you remember me
(11.12.21)
Radyo dinleyeceğime müzik ya da podcast dinliyorum. Reklam tahammül edebildiğim bişi değil.
0
Bruce
(11.12.21)
Nihat'ı dinlemeye ortaokulda başlamıştım (ciddiyim). Şu an dinlemiyorum. Zeki Kayahan Coşkun'u öğrendim sevgilimden. Onu dinlediğim olmuştu. Akla Kara programını da dinliyordum. Bir de adını hatırlayamadığım bir program daha var. Konuşurken "evet" dememe yarışması oluyor. Bilen varsa yazar belki. Ben müzik için dinliyorum yüzde 95.
0
dissendium
(11.12.21)
Düşündüm de bayağı uzun süredir dinlemiyorum herhalde. Genelde radyo yerine podcast tercih ediyorum.
0
fraise
(11.12.21)
Eskiden sabah ve aksamlari nihati dinlerdim bi ara pascal ile kadir copdemir vardı dinlemesi keyifli tabi ise giderken dinlerdim simdi home office olunca artık dinlemiyorum
0
all girls dream
(11.12.21)
19 yıldır Nihat :)

Liseye başladığımda dinlemeye başlamıştım. Mp3 bile yoktu ama dandik cep radyoları vardı, onunla dinlerdim.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(11.12.21)
Sabahları işe giderken Nihat'ı, akşamları eve dönerken de Rabarba'yı dinliyorum. Salı akşamları TRT Radyo 3'te Cenk Durmazel ile oğlunun birlikte hazırlayıp sundukları Jenerasyon X+z'yi kaçırmamaya çalışıyorum.
0
ultranil07
(11.12.21)
(7)

Karşılaştırma

dissendium
Kendinizi mesleki açıdan arkadaşlarınızla karşılaştırıyor musunuz? Bu sadece mesleki bilgi açısından olabilir, pozisyon ve maaş açısından olabilir. Karşılaştırma sonucunda kıskanma yaşıyor musunuz?
Kendinizi mesleki açıdan arkadaşlarınızla karşılaştırıyor musunuz? Bu sadece mesleki bilgi açısından olabilir, pozisyon ve maaş açısından olabilir. Karşılaştırma sonucunda kıskanma yaşıyor musunuz?
0
dissendium
(10.12.21)
Her anlamda karşılaştırıyorum. Çok çok seyrek bazen kıskanma yaşıyorum yalan değil ama hasetlik değil, özenme diyelim.
0
roket adam
(10.12.21)
bu soruyu görünce karşılaştırdım. kıskanma falan olmadı valla.
0
erenderk
(10.12.21)
Kiskanmam ama maas kiyasi yapiyorum ve cok dertliyim bu konuda
0
ala09
(10.12.21)
benden çok çalışıyorsa kıskanmıyorum

ne yapsam değişmeyecek ya da hayvan gibi efor sarfetmem gerekn özellikler yerine daha verim alabileceğim konuların üstüne gitmeye çalışıyorum
0
bir soru sorcam
(11.12.21)
çok yapıyordum ulan bu adam nasıl bu noktaya geldi diye.
0
high hopes of the sozluk
(11.12.21)
Bitane var böyle, uyuz oluyorum. Çocukluk arkadaşım olduğu için çok rahat bir şekilde konu iş-maaştan açılınca sövüyorum. Şimdi mesleğini söylemiyim burada çok var, afedersiniz klavyede 3-5 tuşa basıp 15-20 bin lira kazanan tiplerden. İşi zor değil, mesaisini %30'unda çalışıyor.

Bendeydi 3 gündür, ikimiz de evden çalışıyoruz. Benim boğazım patlıyor sabahtan akşama kadar konuş ona buna bişey anlat, herif ne zaman odadan çıksam video izliyor. Ulan sana gıcık oluyordum boşuna değilmiş baksana cidden çalışmıyorsun diyorum, pişmiş kelle gibi gülüyor.

Sözün özü kıskanmıyorum, haset doluyum. Milleti keriz yerine koymuşlar nasıl veriyorlar bu paraları ben anlamıyorum valla.
0
Bruce
(11.12.21)
mesela biri cok basarili, ornek aliyorum hep olumlu acidan.
digeri var, 1 tane uyduruk is yapar, sanki dünyalari yaratti, kizin ses tonu bile bana batiyor. sakin dursa bu kadar abartmam ama bir de gelip bana satasiyor.
firsatini buldugumda yerin dibine sokmaktan asla geri durmuyorum.
0
Ley
(11.12.21)
(12)

Yüzde kaç zam için iş değiştirirsiniz?

meraklitursucu
Yüzde kaç zam oranına konfor alanımın dışına çıkarım diyorsunuz?
Yüzde kaç zam oranına konfor alanımın dışına çıkarım diyorsunuz?
0
meraklitursucu
(10.12.21)
Şu ortamda minimum %100.
0
orient blue
(10.12.21)
Kıdem alma döneminde değilsem o zaman yüzde 40 + enflasyon farkı. Kasımda aralıkta iş değiştiriyorsam o zaman enflasyon zammı alıp üzerine yüzde 40 alacak şekilde hesap ediyorum.
0
zimbirik
(10.12.21)
Sadece zam mı olucak fark? Kariyer gelişim, yeni şeyler öğrenme falan?
Hepsi aynıysa(ki aynı olmaz o yüzden sadece orana bakıp karar verilmez) %30.
0
Bruce
(10.12.21)
aynı koşullarda ise %35 min
0
jelly bear
(10.12.21)
min 50.

20-30 zaten yapıyorlar.
0
ananiyimioguz
(10.12.21)
%35
0
gabe h coud
(10.12.21)
iş türkiye'deyse şu anki maaşımın 10 katına ancak iş değiştiririm. iş yurt dışındaysa 2-3k euroya basar giderim.
0
erenderk
(10.12.21)
en az %80 civari.
0
la lykia
(10.12.21)
şu anki işimi düşündüğümde yüzde 60 falan zam olması lazım
yurtdışına 2500 dolara direkt giderim firma düzgünsse
0
megacracker
(10.12.21)
Bu işime %100e geçtim, %30 civarı zam alırım, geçmem için %50-60 olmalı.
0
anneboleyn
(10.12.21)
turkiye'deki kriz ortamindan bagimsiz yorum yapmak gerekirse %25 altina bence degmez, ama %10 icin degistireni de gordum. Hizli maasini arttirmak icin her sene ziplayanlar var. Bulundugum ulkede senelik maas artisi %2-3 arasi.
0
cooperr
(11.12.21)
Bizim şirket 30 yaptı, ancak 50 ye kesin değiştirirdim
0
bbb_1
(14.12.21)
(20)

Memleketin gidişatı hakkında

les yeux blanches
Sinirle yazıyorum bu yazıyı.Millet aç deniyor ama şimdi az önce placebo konserine baktım biletler tükenmiş.Basketbol, futbol maçlarına bakıyorsun biletler çıktığı gibi tükeniyor. En ucuz bilette 500 TL bu arada.Arctic monkeys konseri desen çıktığı gibi bitti.Cem yılmaz ve Tolga çevik'in gösterileri
Sinirle yazıyorum bu yazıyı.
Millet aç deniyor ama şimdi az önce placebo konserine baktım biletler tükenmiş.
Basketbol, futbol maçlarına bakıyorsun biletler çıktığı gibi tükeniyor. En ucuz bilette 500 TL bu arada.
Arctic monkeys konseri desen çıktığı gibi bitti.
Cem yılmaz ve Tolga çevik'in gösterileri kapalı gişe.
Bu ne arkadaş ya millet keyif için bu paraları harcayabiliyorsa sıkıntı yok o zaman.
Dün hafta içi olmasına rağmen bebek tarafında gittim, araba park edecek yer, oturacak Cafe bulamadım kalabalıktan. Ücretli otoparkı bırak valeler bile dolmuş araba almıyorlar.
Kimse bana demesin 80 milyonda o insanlar azınlık diye.
Her zaman bu ülkede fakir bir kesim vardı ama zengin kesim bu kadar yoktu sanki. Herşeye rahat rahat bilet, yer bulabiliyorduk.
Ehli keyif, zengin kesimde bayağı bir artış var sanki.
Fox TV izlesen milletin hepsi duvarları kemiriyor.

Sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Acaba yanlış mı düşünüyorum yorumlarınızı merak ettim.
0
les yeux blanches
(10.12.21)
Yanlış düşünüyorsun, 80 milyonda azınlık o insanlar.
0
Bruce
(10.12.21)
@Bruce
Ama bu zamana özel birşey değil bu. Ben kendimi bildim bileli 80 milyonda o fakir insanlar hep var. Şimdi niye bu kadar yaygara yapılıyor anlamıyorum.
0
🌸les yeux blanches
(10.12.21)
Sosyal medyanın gösteriş etkisi de var bence. Ortalama maaş alan insanlar bile keyfi harcamalarda bulunuyor sıklıkla. Ama zor durumda olan insan sayısı da oldukça fazla. Pandemi de işsiz kalan çok insan oldu en basitinden. Çoğu isyeri açılmadı bile. Ve henüz zamlar yapılmadı. Daha kötü günler geliyor yani.
0
meraklitursucu
(10.12.21)
E çünkü şu anda temel sorunumuz gelir dağılımı adaletsizliği. Fakir giderek daha da fakirlesiyor, bunun dışında zengin dednilen gruplar da zenginleşmeye devam ediyor. Orta sınıf denilen grup giderek fakir denilen gruba yaklaşıyor. 1 litre süt 16 lira olmuş; bu durumda ortada sorun olmadığından bahsetmek mümkün mü? Çevremizdeki çoğu insanın standarti düşüyor; bu duvar kemirmesi gerektiği anlamına gelmiyor ama eskiden yılda iki kere yurtdışı tatiline rahatça gidebiliyorsam şimdi zorlanıyorum. Bana göre sorun var. İlla açlıktan ölmek mi gerekiyor sorun var demek için? He bir grup da standartinin düştüğünün farkında olmadan hala eski aliskinlarina devam ediyor, sonuç kredi kartı borcu yığını.

Derin fakirlik dediğimiz şey de giderek artıyor.
0
fraise
(10.12.21)
Türkiye'yi geçiyorum, gel sadece Istanbul'a bakalım.

Istanbul'da 16 milyon insan var. Bunun sadece en zengin %2sini alsak: 320bin insan yapıyor!

Böyle bakarsan, Istanbul'da 320bin insanı ağırlayacak nitelikli, kalburüstü mekan yok. E bir de dışardan (Istanbul dışı, Türkiye dışı) gelenler var. Mekanların ağzına kadar dolup taşması çok normal.

Bahsettiğin sanatçı, grup, ve gösterilerin toplam arzı nedir? her biri ayrı ayrı 10biner bilet arzedebiliyor mu? Dolup taşması çok normal değil mi?

Özet: Yanlış düşünüyorsun.
0
kaptankedi
(10.12.21)
Ben de A Haber izledim geçen. Anladığıma göre Mars'ta koloni kuracakmışız. Durum çok iyi. Ben haklı buldum sizi. Var ki yiyorlar.
0
dissendium
(10.12.21)
Bakınız doğruluğu tartışmalı da olsa TUIK verisi, en zengin %20, toplam gelirin %50'sine çökmekte.

En alttaki %20'ye bakınız, toplam gelirin yalnızca %5.9'unu alabiliyor. Bu dilim içinde 16milyon insan var. Evet, bu 16 milyon insan duvarları kemiriyor. Ciddiyim.

data.tuik.gov.tr
0
kaptankedi
(10.12.21)
Dolar 30 lira da olsa o mekanları dolduracak kadar nüfus hala olacak, bunun üzerinden çıkarım yapılamaz
0
freebird5406_2
(10.12.21)
ülke istanbul'dan ibaret değil.
0
ya ben lan neyse
(10.12.21)
Zenginler daha zengin, fakirler daha fakir. O gördüğün zenginler yüzde 20 bile değildir. Biz fakirler oturacak ev bulsak şükrediyoruz, değil dışarı çıkmak.
0
photo85
(10.12.21)
Orta sınıfın alışkanlıklarından vazgeçmeme isteği + corona ile gelen "şimdi yapamazsam ileride belki hiç fırsat olmaz" kafası ile herkes her şeyi yapıyor artık.

Ben de normalde gitmeyeceğim metal grubunun konserine 200 lira verdim mesela. Arkadaşlarla gidelim bir etkinlik olsun diye.

İstanbul'da artık daha çok insan var ve çoğu aynı yerlere sıkışmış durumda(mesela taksim bitti diye herkes beşiktaş veya kadıköye gidiyor. Eskiden Floryaya giden bir kesim vardı artık Suriyeliler bastı diye gitmiyorlar), ayrıca sosyal medya sayesinde/nedeniyle insanlar aynılaştı. Herkes o etkinliği görüp ona gitmek istiyor. Eskiden sadece ilgisi olan görürdü.

Ekonomik veriler açık. Fakir daha fakirleşti, orta sınıf fakirleştiği için alışverişe ve bu tür etkinliklere saldırdı (çevremdeki birçok kişi bir sürü elektronik eşya aldı, zamlanmadan alalım diye. Bence websiteleri bu dönemde satış rekorları kırmıştır), zengin kesim zaten pek etkilenmiyor veya eskiden yılda 3 kere tatile giderken artık 2 kere gidiyor.

Örneğin bir noktada araba alabilmiş insanlar onu satıp 350 bin lirayı Clio'ya verebiliyor. Ben sıfırdan veremiyorum. Ama bu arabalar satılıyor, tükeniyor, sıraya girmen gerekiyor. Evler aynı şekilde...
0
nhk ni youkosu
(10.12.21)
A+ 200000 KİŞİ
A 3 Milyon kişi
B 10 milyon kişi
C 65 milyon kişi
sen A ya da B den söz ediyorsun.
0
ankarakecisi
(10.12.21)
placebo, arctic monkeys bangladeşe gitsin orda da biletler tükenir.

bebekte park edecek yer konusu ise istanbulun aşırı kalabalık olması sebebiyle.

kısacası ülkede zengin var elbette ama azınlıktalar. gelir dağılımı eşitsizliği var. ve istanbul fazla kalabalık.
0
dafuq
(10.12.21)
Ben anladim seni.
Eskiden keyif islerine bu kadar para harcanmiyordu, bu tarz etkinliklere daha kolay yer bulunuyordu.
Mekanlar da bu kadar full cekmiyordu.

Mesela vapur iskelesinden mac ya da konser bileti alip gitmisligim coktu.
Siraya falan girmem gerekmiyordu rock n coke bileti falan aylarca bulabiliyordun.
Mac gunu stad kapisinda kuyruga girsem yetiyordu.
Sadece devlet tiyatrosu bileti zordu, bir de sinema festivalleri. Onlar da az kisi aliyordu cok reklam yapiyorlardi.

Simdi sosyal medya var, hem giderek hava atiyorsun, hem de aha bitiyor alayim havasi olusuyor.
En son bi sertab konserine boyle zor gittim bir de esek kadar para verdik.
Sertab dedigin 2005te ayni konseri verse eminim haftalarca bilet satmaya ugrasirdi.
Bedava alirdik sonra gitmeyi unuturduk.

Simdi rockncoke olsa 10 milyon bilet satar herhalde.

Milletin kafa yapisi degisti parayla pek alakali degil.
0
divit
(11.12.21)
@divit

Aynen merak ettiğim buydu.
Bu arada Sertab erener'in eurovision'da şampiyon olduğu sene, yanılmıyorsam 2004 baharında harbiye açık havada konser vermişti. Gidip son gün 2 tane bilet almıştım rahat rahat.
Düşün o pohpohlamaya rağmen bilet bulunabiliyordu.
0
🌸les yeux blanches
(11.12.21)
Çıkar telefonunu göster mantığının aynısı bu
Millet aç ssdece sen zengin kısmın yaptıklarını görüyorsun
0
basond
(11.12.21)
Ben de anladım demek istediğinizi. Bazen bu his bana da oluyor. Türkiye şartlarında iyi bir gelirim var ancak telefon değiştirirken bile çok düşünüyorum. Bakıyorum asgari ücret alan arkadaşımda en yeni iphone modeli var. Bence tüm bunlar tamamen zenginin daha zenginleşmesinden kaynaklanmıyor. Keza bir kafede oturmak için zengin olmak gerekmiyor. Etkisi muhakkak var. Ama bence sebebi gösteriş merakı. O kafeye gitmezse nereden story atacak? O telefonu almazsa pahalı telefon kullanan arkadaşlarının yanında statüsü düşük hissedecek. Herkes placebo konserinden bahsediyor. Bizim gencimiz ben de gittim diye hava atamayacak mı yani?

Yani herkesin bunlara hatta en iyisine hakkı var tabi ki. Ama içten gelerek yapılan şeyler olduğunu düşünmüyorum.
0
mysticriver
(11.12.21)
@playing star again

Hocam sadece etiler örnek değil. Varoş semtinede gitsen otopark bulamıyorsun artık araba bolluğundan.
Bağcılar, şirinevler vs hayatta otopark bulamazsın.
0
🌸les yeux blanches
(11.12.21)
demek istediğinizi hem anladım hem de yanlış baktığınızı düşünüyorum.
bu göreceli bir şey.
dediğiniz şekilde bazı konserlere hâlâ son gün bilet bulunabiliyor ama 2001'deki depeche mode konseri için biletix önünde yatan olmuştu, internet sitesi çökmüştü.
divit'in dediği gibi rock'n'coke'a gününde bile bilet bulunabiliyordu ama.

placebo zaten normal şartlarda bileti hemen tükenecek bir grup.
cem yılmaz'a bir tat bir doku'dan beri çıktığı anda bilet bulunamıyor.
ben bu yüzden bilet bulamayıp izleyememiştim mesela.

yani bunlar biraz gruba, kişiye, etkinliğe göre de değişiyor.
ne olursa olsun, her zaman sold out olacak gruplar, kişiler ve etkinlikler var.
bunlar ölçek olamaz.

bir de sosyal medyayla, gündemle, corona'dan sonra insanların sosyalleşmek için delirmesiyle falan da ilgili olan durumlar var.

mesela artık çalışanlar sürekli dışarıda ya da eve siparişle yemek yiyor.
eskiden bu kadar değildi.
dönemle birlikte yaşam tarzları da değişiyor.
eskiden hafta sonu akşamları dışarı çıkılıp yemek yenirdi ve bu bir sosyal aktiviteydi.
artık "dışarıda yemek" veya "dışarıdan yemek" lüks değil, normal günlük hayatın parçası oldu çünkü zaman içinde seçenekler, restoranlar, cafeler, bistrolar, barlar, publar, bir sürü seçenek türedi ve hayat hızlandığı için insanların bakış açısı da değişti.

eskiden araba almak "araba almak"tı, artık araba ihtiyaç oldu.
ister etiler'de olsun, ister fikirtepe'de.
millet yemeyip içmeyip araba alıyor gerekirse.
hayat tarzları, hayatın akışı sosyal medyayla, teknolojiyle, gündemle, ortamla vb. değişiyor sürekli.

eskiden derken son 10 yıllık bir süreçten bahsediyorum bu arada.

bahsettiğiniz kitlenin azınlığa dahil olması da ayrı bir durum tabii.
yani tutarsız bir tespit.
0
blatta hiberna
(11.12.21)
80 milyonluk ülkede 1 milyon insanın durumu iyi güzel kardeşim niye şaşırıyorsun.
0
komando kani var bende
(11.12.21)
(6)

mülakat - maaş

newsman
ilk mülakatta maaş beklentisine dair bir şey söylüyorsunuz. ama fakir bir türko olarak maaşı kendi dünyanız ölçeğinde söylüyorsunuz. aslında karşınızdaki global firmanın maaş skalası daha farklı. böyle bir durumda sonraki mülakatlarda maaş tekrar konuşulabilir mi ve firma/kuruluş sizin ağzınızdan çı
ilk mülakatta maaş beklentisine dair bir şey söylüyorsunuz. ama fakir bir türko olarak maaşı kendi dünyanız ölçeğinde söylüyorsunuz. aslında karşınızdaki global firmanın maaş skalası daha farklı. böyle bir durumda sonraki mülakatlarda maaş tekrar konuşulabilir mi ve firma/kuruluş sizin ağzınızdan çıkanı mı baz alır yoksa kendi maaş politikasını mı?
0
newsman
(10.12.21)
çok rekabetçi sektörlerde, şirketlerde maaş kişiye göre değişebiliyor; global ve "kurumsal" bir şirket olsa da. bu bir politika meselesi, dışarıdan bakarak yorumlayamayız.
ilk görüşmede 10 bin diyip son görüşmede 15 dersen tuhaf durur, bunu diyorsan da temellendirmelisin. "ben görevim şu çerçevede olur diye düşünüyordum ama bunları bunları da yapacaksam fazla bir maaş beklerim" bunun olabilecek en makul açıklamasıdır, ki bunu bile olumsuz karşılayanlar olur.

sen seni mutlu edicek maaşı söyle, firma skalası yüksekse çalışıp ilk zam döneminde bundan bahsedip iyileştirme istersin.
0
Bruce
(10.12.21)
Böyle durumlarda olabildiğince yüksekten söylemekte fayda var bence. Skalalarının üstündeyse zaten söylüyorlar daha düşük maaşla teklif yapabilir miyiz vs diye.

Bir Türk firmasında İK müdürü olan arkadaşım da adayın maaş beklentisi kendi skalalarının altında ise adayın beklentisi değil kendi skalalarına göre, daha yüksek maaşla teklif çıktıklarını söylemişti.
0
perferil
(10.12.21)
kendi maaş politikasını baz alır ama büyük ihtimal en düşük banttan.
0
theseachange
(10.12.21)
işe ne kadar ihtiyacın var, firmanın sana ne kadar ihtiyacı var ona bağlı. ***eğer uzaktan çalışıyorsan*** bir çok firma artık "tamam biz sana lokal para birimi yerine burada bir elemana ayırdığımız bütçenin bir tık altını verelim, senin de işin görülsün bizim de" kafasına girebiliyorlar it sektöründe. ama ofisi olan, oturmuş büyük şirketler doğal olarak genelde buna yanaşmıyor.

eğer işin varsa ve o işe çok ihtiyacın yoksa sen kafandaki rakamı söyle tabii ki, olursa olur olmazsa olmaz. ama o işe girmek istiyorsan uçuk bir rakam söylemen direkt diskalifiye olmana yol açabilir.
0
roket adam
(10.12.21)
Daha yüksek teklif yaptığını söyleyen Türk firmasını gerçekten merak ettim :)

Bu pazarlığın en baştan yapılması gerekli bence. Son aşamalarda counter offer vb alıp söylenirse "Biz bu konudaki iç onay süreçlerimizi tamamladık" gibi cevaplar alınabiliyor İK'lardan.
0
dreamnesiac
(10.12.21)
Kendi maaş politikasını baz alır ama en düşük banttan +1

Mesela başlangıç maaşı 8 - 10 ise 8 verir geçer.
0
zimbirik
(10.12.21)
(13)

İstanbulda araba kullanmak

pudra
Yaklaşık 1,5 aydır araba kullanmaya çalışıyorum ve bazen kendimi savaştaymış gibi hissediyorum. Dün akşam kadıköyde de yine aynı şeyi hissettim ve kendi kendime ne oluyo yahu diye şaşkın şaşkın bakarken buldum. Sağ, sol, yayalar bilmem neler. Düzen yok her yerden birileri atlıyor resmen ki yavaş yav
Yaklaşık 1,5 aydır araba kullanmaya çalışıyorum ve bazen kendimi savaştaymış gibi hissediyorum. Dün akşam kadıköyde de yine aynı şeyi hissettim ve kendi kendime ne oluyo yahu diye şaşkın şaşkın bakarken buldum. Sağ, sol, yayalar bilmem neler. Düzen yok her yerden birileri atlıyor resmen ki yavaş yavaş ya da düzensiz sürmüyorum. Yanımda kaç yıllık kullanıcı var şimdi ne yapsam durumu saniyelik salaklıklar falan olmuyor. İstanbula yeni gelmedim ama daha önce böyle hissetmemiştim. Sürekli bir sinir, stres, oradan geçer miyim bu önüme atlar mı(genelde atlıyorlar) korkusu beni çok yordu. İstiyorlar ki uçayım. Gerçekten uçmamı isteyen bir grup var. Önüme geçince önündekinin de uçmasını istiyor ama olmuyor tabii. Sonra tin tin devam ediyoruz. Yanımda araba sürmeyi bilen biri yokken trafiğe çıkmıyorum. Özel ders de aldım ama ne olacak bu durum. Araba kullanma zorunluluğum olmasa arabanın parasıyla taksiden inmezdim zaten ama gerçekten kullanmak zorundayım. Zorunluluk durumu var ortada.
Gerçekten feci mutsuzum. Biriyle şehir falan değiştiriyorum ama birisi yokken yan sokağa çıkamıyorum. Ne yapayım ben?
0
pudra
(10.12.21)
İstanbul trafiği yaklaşım olarak bir akış trafiği. Evet pek aktığı söylenemez ama ayak uydurabilmek ve nispeten daha az stresli hale getirmek için "gitmeye" çalışmak lazım. Yani aman yaya geldi, aman araba çıktı, hop sola kırdı, dur fren yaptı demeden ilerlemeyi bilmek lazım. Bakınca magandalık gibi duruyor ki öyle ama başka türlü ilerleyemezsin, kızdığınla kalırsın.

Alışmak lazım, biraz takmamak lazım. Dikkat lazım ama bi yandan da kılı kırk yararsan gereksiz stres olursun. Orman kanunları geçerli, uyum sağlayan hayatta kalıyor.
0
Bruce
(10.12.21)
İstanbul trafiği tam bir orman maalesef, zamanla alışacaksınız korkmayın. Kornaya bassınlar umursamayın, selektör yapsınlar boş verin.

Siz kurallara riayet ederek dikkatli kullanın, arkanızda yanınızda ne olursa olsun.

En fazla gideceğiniz yere 5-10 dk geç gidersiniz, önünüze atlayanlar yüzünden, onlar gibi kullanmadığınız için.

Zamanla siz de alışacak ve takip mesafesini biraz yoğun trafikte biraz düşüreceksiniz.

Maalesef şoförlerimiz ne hesap biliyor ne fizik ne matematik, önünüzde yarım araba boşluk olsa basıyorlar kornaya.

Terke edemeyeceği kavşağa giren mi dersin, ada içindeki araca yol vermeyen mi dersin.

Halbuki yol verse 10 saniye sonra yol verdiği için kendi yolu da açılacak, ama yok sokacak o arabayı o araya illa ki.

Ülkemizdeki en önemli trafik kuralı ihlali bu aslında, sadece bunu öğretsek trafik ciddi rahatlar.

1 - Terk edemeyeceğin kavşağa girme!
2 - Dönel ada içindeki araca yol ver!
0
John Bloor
(10.12.21)
dün akşam kadıköy'de maç vardı, maç günleri kadıköy ve çevresinde trafiğe çıkmamanı önerebilirim öncelikli olarak. trafikte ekstra bir gerginlik ve her yerden insan çıkma durumu oluyor gerçekten de. yaya yoğunluğu olan yerde gaza basıp adam mı ezeceksin? yol vermeyip kırmızı ışıkta mı geçeceksin? trafikte insanların beklentileri ne makul ne de doğru olma eğiliminde genelde, sen dikkat ediyorsun diye en fazla kornaya basıp el kol yaparlar, o da kendi problemleri. sen düzgün ilerlediğinden eminsen kimseyi kafana takma, müziğini aç önüne bak.
0
evde liyakat kalmamis
(10.12.21)
Ben de uzun yıllar sonra araba kullanmaya başlayınca çok zorlanmış ve çok zor alışmıştım. Alıştıktan sonra İtalya'ya iş seyahatleri için gittim bir süre. Hem İtalya hem İstanbul'da araba kullanıyordum aynı ay içerisinde. Aradaki farkı görmek acayip rahatsız etmişti. Şimdi evden çalıştığım için çok nadir araba kullanıyorum ama deliriyorum her çıktığımda. Allah hepimize kolaylık versin:(
0
perferil
(10.12.21)
sürekli kullanarak alışkanlık kazanacaksın. ilk trafiğe çıktığımda ne işim var burada diyordum. sonra alışılıyor. sen de düzensizliğe alışacaksın.
0
sutlu nescafe
(10.12.21)
dün çağlayan'dan mecidiyeköy'e doğru e-5'ten gidiyorum, daha doğrusu gidemiyorum. berbat trafik var. en sağ şeritteyim, önümdeki araba hareketlendi, ben de hareketlendim, ama solumdaki yarım otobüs zart diye şeridime dalmaya yeltendi, ne sinyal var ne bir şey. silme geçtim, neredeyse kaza olacak, az ilerledim, el frenini çektim, indim arabadan, söför kazağındaki amblemi gösteriyor, polismiş, araba da polis servisi ama ne çakar var, ne bir şey, normal yarım otobüs. 1 ton polisin olduğu, kurallara en uyması gereken gruptaki adamlara laf anlatmaya çalıştım.

demem o ki, istanbul trafiği efendi adama göre değil, efendi adamı da bir süre sonra değiştiriyor zaten.
0
altinci nesil caylak
(10.12.21)
sürekli sinir ve stres olmanıza gerek yok. sakin ve yavaşça sağ şeritten adım adım gideceksiniz. yaya geçecek gibiyse de yol vereceksiniz, kesinlikle aceleniz olmayacak ve gideceğiniz yere 1-2 saat önce çıkacaksınız strese girmeden gideceksiniz bu bir.

ikincisi de kadıköy, karaköy ve benzeri aşırı kalabalık yerlere özellikle akşam, haftasonu gibi saatlerde araba ile zaten gitmeyin. metroya bir iki durak kala aracı bırakın, metroya binin gidin. benim de aracım var, gerçekten öyle yapıyorum çünkü o saatlerde o hengameye girmek gerçekten çok manasız.

üçüncüsü, trafikte sizi sinir eden davranışlar gerçekleştiren 1 hanzoya karşılık 10000 tane sizin gibi normal kendi yolunda şöför var. o hanzoya odaklanıp sürekli delirme tribine girerseniz büyük şehirlerde yaşayamazsınız.
0
roket adam
(10.12.21)
Yanında birine niye ihtiyaç duyuyorsun o kısmı anlamadım? O kişinin sana faydası oluyor mu? Şoförlük tek kişinin yapması gereken bir şey bence, ben yanımda biri olunca daha çok geriliyorum hele ki karışıyorsa falan iyice geriliyorum.

Senin gibi zorunluluğum olmadığı için ben arabayı haftada bir ancak çıkarıyorum ama senin yerinde olsam daha az takmaya, canını sıkan şeyleri daha az görmeye ve maalesef diğer arkadaşların söylediği gibi ayak uydurmaya çalışırdım. Ben de ışıklarda dönüş için beklerken bir anda sıranın en önüne girmeye çalışan taksiye minibüse yol vermiyorum, şerit değiştirecekken önüme kırana korna çalıyorum bağırıp çağırıyorum ama bu şekilde ben yıpranıyorum o yüzden bazen gülümseyerek küfrediyorum yoluma devam ediyorum. Aşağı inip birbirimize girsek ne olacağı belli değil o yüzden ilerlemek en iyisi.
0
chicha_v2
(10.12.21)
@chicha kesinlikle oluyor. Şöyle ki bazen şerit değiştirmeye cesaret edemiyorum, şerit kontrolü konusunda ilk hafta kötüydüm, otobüs vb. gibi büyük araçlar beni inanılmaz geriyordu, arada suv ve sağ taraf konusunda sıkıntı yaşıyorum. Bir sürü konu var bunun gibi ve dışarıdan bakan biri en fazla değişik araba kullanıyor falan der. Acemi gibi görünmüyorum çünkü yanımda sürekli eksiklerimi kapatan biri var.
Tek başıma olduğumda sağ ve sol tarafta araçlar park edilmişse ve yol neredeyse tek arabalık olacak kadar daralmışsa oturup ağlayacağım o durumdayım. Çözemediğim tek konu bu. Arkamda elli araba, önümde geçmeme izin vermeyip o geçti ben de arkasından geçeyim diyen elli araba ve ben. Arkadaki adam beklemek istemiyor. Ben beklemek istemiyorum. Karşıdan gelen beklemek istemiyor. Sonuç kornalar kornalar ve panik.
Önüme kırmalar, makaslar, ışıklardaki anlamsız etkileşimler. Bunlara alışığım zaten. Hiçbirinde problem yok. Problem yukarıdaki sıkışık durumlar ve bazen gerçekten de anlamsız bir hareketlilik. Kimin ne yaptığı belli değil. E-5de belli mesela. Ama kalabalık caddeler bağlantılar vs. yoruyor.
Teşekkür ederim herkese. Bir süre daha tek başıma çıkmayacağım sanırım.
0
🌸pudra
(10.12.21)
İstanbul trafiği bu şekilde evet stresli. Ama yanında biri ile araç sürmek ne olursa olsun stres seviyesini 1 tık arttırıyor. Yanınızdaki kişi istersen dünyanın en sakim ve iyi insanı olsun yine de arabada birinin sizi izlemesi, stres kaynağı.
0
zimbirik
(10.12.21)
1.5 ay istanbul keşmekeşine alışmak için az. yaşadıklarınız normal. daha çok kilometre yapacaksınız gördükleriniz size tecrübe olacak pişeceksiniz yavaş yavaş.
0
argent dawn
(10.12.21)
10 yıldır falan ehliyetim var. Kendi aracım yoktu, aile arabasını kullanıyordum ara sıra. Ama yılda birkaç kez öyle diyeyim. Asla tek başıma çıkamıyordum, yanımda kardeşim oluyordu hep. Dediğin gibi şerit değiştiremiyordum mesela. Geçeyim mi diye kardeşime soruyordum hep, park konusunda sıkıntılıydım (bu hala düzeldi denemez). Sonra evlendim ve bir araç aldık. İlk başlarda birkaç kez eşimle kullandım. Sonra baktım ki bu böyle olmayacak, her zaman yanıma birini bulamam. Acil bir şey olabilir, eşimi doktora götürmem gerekebilir örneğin, bana yol gösteremeyecek durumda olabilir. Bir kez cesaret ettim ve 25 km’lik bir yolu gittim tek başıma. Gerçekten bir kere çıkmaya bakıyormuş. Yanımda biri olmayınca mecbur aynaları daha dikkatli kontrol ettim. Özgüvenim geldi resmen. Sıkışık trafikte dakikalarca da kaldım, 100 km hızla gittiğim de oldu. Park konusunu da çok dar olmayan bir yer de olsa halledebildim, 3 manevra değil 10 manevrayla yaptım belki ama olsun.

Kendinize güvenin ve yalnız başınıza çıkmayı deneyin. Gerçekten zor bir şey olmadığını göreceksiniz.
0
hrvl
(10.12.21)
Size komik gelecek ama anadoluda çok daha kötü araç kullanıyorlar

istanbulun sorunu sıkışıklık alışmak imkansıza yakın boşa trafikte geçen bir hayat

merhaba diyen birisi bile size küfür ediyor gibi geliyor tahamülsüzlük yapıyor trafik
0
basond
(11.12.21)
(2)

Americano'nun dibi neden ekşi olabilir?

vatanperver
Geçen gün içtim, sanki limon sıkmışlar gibi, o derece. Barista makinasıyla değil de, tam otomatik makinayla yapmışlar, o besbelli. Ama neden dibi ekşiyor onu çözemedim. Son yudumu aldığıma pişman oldum.
Geçen gün içtim, sanki limon sıkmışlar gibi, o derece. Barista makinasıyla değil de, tam otomatik makinayla yapmışlar, o besbelli. Ama neden dibi ekşiyor onu çözemedim. Son yudumu aldığıma pişman oldum.
0
vatanperver
(09.12.21)
yeterince demlenmeyen kahve ekşi olur. ya olması gerekenden kalın öğütülmüştür -ki muhtemelen sebep budur- ya da az su kullanılmıştır. demleme süresi daha büyük etken ama otomatik makinede bu çok sorun olmaz diye düşünüyorum. keza su sıcaklığı da etkiler ama makinede bunlar standarttır. makine bozuksa bunlardan biri de sebep olmuş olabilir.
0
Bruce
(09.12.21)
Üstteki yoruma katılmakla birlikte, espresso zaten soğudukça ekşir. Normal aslında. Tabi ki çekirdeğin kavrulmasının, demlenmesinin vs. çok fazla etkisi var ama en güzel espresso/americano bile soğuyunca ilk haline göre ekşi tat vermeye başlar. Bu da kahvenin kendi kimyasıyla ilgili.
0
anatomik
(09.12.21)
(2)

cv-resume duzenleme sitesi

baldur2
soyle kullanisli ve ucretsiz olan cv duzenleme sitesi biliyor musunuz? mumkunse modern tasarimlara sahip olan.
soyle kullanisli ve ucretsiz olan cv duzenleme sitesi biliyor musunuz? mumkunse modern tasarimlara sahip olan.
0
baldur2
(09.12.21)
resumeworded.com

1 sayfalık CV ücretsiz. Zaten CV dediğin tek sayfa olmalı bana göre.

edit: pardon. ben cv puanlayan siteyi yollamışım. novaresume'yi önerecektim ben de.
0
himmet dayi
(09.12.21)
novoresume ücretsiz üyeliği bir cv hazırlama hakkı veriyor, hem kullanışlı hem de sadde-şık-özelleştirilebilir.
novoresume.com

son zamanlarda çok karşılaştım buradan hazırlanan cv'lerle, tercih ediliyor çok.
0
Bruce
(09.12.21)
(17)

Hayatınız boyunca sizce size kaç kere aşık oldular?

osssy
Ve yaşınız kaç?
Ve yaşınız kaç?
0
osssy
(06.12.21)
Sıfır.

30.
0
amateur
(06.12.21)
bir veya iki sanırım. yaşım 27. bazılarında kendi aptallığımdan dolayı da olsa her ilişkimde terk edildim ama, o açıdan ha hiç olmamış ha 20 olmuş çok umrumda değil, sonuç olarak hep enkaz hehe.
0
der meister
(06.12.21)
35 E.

iki diyorum.
0
chezidek
(06.12.21)
yakında 25 olacağım, zıffır :)
0
rose parks
(06.12.21)
3 diye biliyorum.
0
Bruce
(06.12.21)
İnsan böyle bi şeyden nasıl emin olur ki çok sanarsın hiçtir hiç sanarsın beştir falan.
0
kulaktan dolma biber
(06.12.21)
@kulaktan dolma biber: hocam insan anlar, öyle deme.
0
chezidek
(06.12.21)
Bildiğim 4.
3’ü karşılıklıydı.
Platonikleri ya da güzel arabayı görünce aşık olduğunu sananları saymadım :)

Yaş 37
0
gabe h coud
(07.12.21)
Böyle bir şeyi nasıl bilebiliriz ki? Kaç kişi aşkını itiraf etti dersek abidik gubidik tanışır tanışmaz aşık oldum diyen veya anonim yazan tipleri hiç hatırlamıyorum. Kadınların başına çok fazla bu tarz olay geliyor.
Ama zaten hayatımda olanlardan 13 tanesi söyledi bu zamana kadar, 7 tanesi sevgilimdi. Kendisi gelip söylemeyen ama benim tahmin ettiğim kişileri hesaba katmadım çünkü sağlıklı veri değil. Yaşım 26
0
eatpraylaw
(07.12.21)
19 yaşında iken biri aşık oldu onu da trafik kazasında kaybettim.
0
cilekli pasta
(07.12.21)
benim bildiğim 4.
yaş 27
0
epleindebisous
(07.12.21)
soru sizden hoşlandı, size açıldı, sizi beğendi, sizi çok çekici buldu, sizle sevişti değil arkadaşlar. hata payı olur muhakkak ama genel olarak anlaşılan bir şey bu bana kalırsa.
0
🌸osssy
(07.12.21)
2. 30 kıymetleri bilinemedi tabi aşık olduklarında da 20 lerdeydim
0
vasilias
(07.12.21)
0 yazıyla sıfır.

32 E.
0
put it in your appropriate place
(07.12.21)
Karsı taraftan emin olamayız bence ama 3 olabilir.
27 E
Çünkü çoğu zaman kendimden bile emin olamıyorum.
0
ananiyimioguz
(07.12.21)
33, bildiğim kadarıyla 2. ben de 3 kere aşık oldum.
0
reanarchy
(09.12.21)
En doğru yorumu dolma biber yapmış ama tik atılmamış.

Ben de aynı şeyi söyleyecektim.
0
Avoiding The Puddle
(10.12.21)
(5)

Arkadaşlar Yeliz Konuşuyor'un esprisi nedir?

ananiyimioguz
İsmi Yeliz olan bir milletvekili başka zaman hiç konuşmazdı da şimdi bir hareket gördüler diye hemen habele hübele yaptıkları için mi laf attı yoksa başka bir espirisi mi var?
İsmi Yeliz olan bir milletvekili başka zaman hiç konuşmazdı da şimdi bir hareket gördüler diye hemen habele hübele yaptıkları için mi laf attı yoksa başka bir espirisi mi var?
0
ananiyimioguz
(06.12.21)
sanırım konuşan akp’li milletvekili zamanında twitter’da sahte bir hesapla kendini övmüştü (ismi yelizdi) sonra hesaptan çıkmayı unutup yine o hesaptan kendine teşekkür etmişti. ben öyle hatırladım ya da anladım en azından.
0
my name is ferdinand
(06.12.21)
(bkz: yeliz adeley)
0
j r r tolkien hayrani
(06.12.21)
Bruce
(06.12.21)
Kendini övmedi. Periscope dan canlı yayın açtı meclisteki oturumu göstermek için kullanıcı adı Yeliz'di.
0
baal
(06.12.21)
@baal, doğru öyle bir şeydi
0
my name is ferdinand
(06.12.21)
(9)

evde içtiğinizi suyu şişeden mi bardaktan mı içiyorsunuz?

ShadowOfMoon
ben plastik şişeyi doldurup içiyorum sürekli 1 litre. gece uyurken de yanımda duruyor . kırılma derdi vs yok.ama plastikten kurtulmak da istiyorum bir yandan. bardak sevmiyorum. metal termos belki olabilir ama temizliği zor olabilirdezavantajları var tabi. ağız kısmı sürekli kirlenebiliyor.siz nasıl
ben plastik şişeyi doldurup içiyorum sürekli 1 litre. gece uyurken de yanımda duruyor . kırılma derdi vs yok.

ama plastikten kurtulmak da istiyorum bir yandan. bardak sevmiyorum. metal termos belki olabilir ama temizliği zor olabilir

dezavantajları var tabi. ağız kısmı sürekli kirlenebiliyor.

siz nasıl içiyorsunuz? sürahi-bardak mı
0
ShadowOfMoon
(06.12.21)
her turlusunu iciyorum yatarken siseden icmek daha iyi tupperware suluk kullaniyorum veya bira bardagina hem genis oluyo hem devrilmiyo(kedi var)
0
ala09
(06.12.21)
bardaktan su icmeyi sevmem. musluktan ya da siseden.
0
camussar
(06.12.21)
75 cl'lik büyük bardakta içiyorum. bi cam bi de contigo suluğum var aslında ama temizliğiyle uğraşmak zor. bardak kirlenince makineye, yerine yenisi. şişeyi elle temizlemek işkence, hem sürekli kullandığın için 2-3 gün de bir temizlemen gerekiyor yoksa ağzı ayrı içi ayrı kirleniyor.
0
Bruce
(06.12.21)
Çalışırken masaya termos bardakla alıyorum, bir tane de başucumda duruyor. Diğer zamanlarda büyük cam bardak.
0
kobuzchu kiz
(06.12.21)
Cam siseden.
0
kaptankedi
(06.12.21)
Tıpasını kaybettiğim Starbucks'ın şu termosundan var: encrypted-tbn0.gstatic.com

Yaklaşık 4 seneden beri yaz kış evde suluk niyetine kullanıyorum. Evde bardaktan su içtiğim çok nadir. Metal termos iyidir özetle, temizliği de zor değil aslında.
0
Amaranta ursula
(06.12.21)
gece bardagin icinde ne var kontrol etmek mumkun degil (sinekler dusebiliyor maalesef) o yuzden sise.
0
yoggi
(07.12.21)
Cam bardaktan içiyorum. Bir bardaktan bir defa su içerim.

Paşabahçe'nin dev bardakları var, onlardan aldım.

www.hepsiburada.com

Bunun gibi.
0
hayirsiz
(07.12.21)
Şu setten var evde ama gold değil gümüş.

www.bernardo.com.tr
0
gabe h coud
(07.12.21)
(4)

Binance Global mi TR mi?

sos fistik olsun mu
şu olaylara girip unutmalık bir para koymak istiyorum. Binance globali mi TR'yi mi kullanmamı önerirsiniz?
şu olaylara girip unutmalık bir para koymak istiyorum. Binance globali mi TR'yi mi kullanmamı önerirsiniz?
0
sos fistik olsun mu
(06.12.21)
TR çok kısıtlı Golabal'de stake imkanı var, al-unut yapacaksan pasif gelir elde edersin.
0
Zaman Tamircisi
(06.12.21)
global'e para atmak için tr'ye uğraman gerekiyor zaten. hem ne kadar uğraştırıcı olursa parayı çekmen de o kadar zor olur, onunla mı uğraşıcam derken üşeniyor insan çekmeye. o yüzden global. ayrıca zaman tamircisi +1
0
Bruce
(06.12.21)
@Zaman Tamircisi

globale bildiğim kadarıyla tl gönderilmiyor. döviz gönderirken banka yüksek swift masrafı çıkarmıyor mu?
0
🌸sos fistik olsun mu
(06.12.21)
TR hesabı ile Global'i bağlayıp TR'ye TL atacaksın onunla USDT alıp Global'e göndereceksin, bu işlemler ücretsiz. Ya da istediğin bi coin TR'de varsa onu da gönderebilirsin. Gönderebilirsin derken kendi içinde transfer sistemi var o şekilde rahatlıkla gönderebiliyorsun. Bunlar toplamda 15 dakika sürmüyor. Bizim nerelerden nerelere transfer yaptığımızı görsen aklın çıkar bir keresinde sırf metamask'a coin göndermek için 3 ayrı borsa üzerinden gitmek zorunda kalmıştım.
0
Zaman Tamircisi
(06.12.21)
(7)

Yüzde kaç zam bekliyorsunuz?

meraklitursucu
Bize %20 yapacaklar ortalama sanırım. Sizin beklentileriniz nasıl?
Bize %20 yapacaklar ortalama sanırım. Sizin beklentileriniz nasıl?
0
meraklitursucu
(06.12.21)
enf + 2 ve 7 arası değişir

gerçekte ne olması gerekir dersen %50 min zam almamız gerekir.
0
prezarlatif
(06.12.21)
bizim patron normalde %20-30 arası yapardı ama bu sefer enflasyon civarı yapar çünkü dibine kadar ithalatçı firmayız. kur artışı satış ve tahsilat tarafında iyi tokatladı bizi. kur artışından fayda görüyor olsaydık banko %50-60 yapardı.
0
lazpalle
(06.12.21)
belki de kur artışından pozitif anlamda en çok etkilenen ihracatçıların başındayız fakat, yeni yılda %8-10 iyileştirme, nisan'da (zam dönemi) ise enflasyon +2 ile +5 arası bekliyorum.
0
a darkness coming
(06.12.21)
Bizde CEO "gerçek enflasyon ile açıklanan enflasyonun aynı olmadığının ve kur dalgalanmasının farkındayız. maaş artışlarında bu göz önünde bulundurulacak" diye açıklama yaptı. ~%40 civarı bir artış bekliyorum ortalama.
0
himmet dayi
(06.12.21)
Valla bir kardeş şirket %15 hesaplamış, bize de o kadar verecekler sanırım. Karalar bağladım...
0
SiyamkedisiZorro
(06.12.21)
Özelde mühendisliği bırakıp akademisyen oldum, zaten özelde alacağımın 1/3'ünü aldığım yetmezmiş gibi yüzde 5-10 gibi bir zam gelir diye düşünüyorum. Toplumsal görev bilinci darmaduman etti bizi :)
0
prole
(06.12.21)
bizde konuşuldu edildi çoktan; bi geçen ay %7 aldım iyileştirme amaçlı, ocakta %27 olucak.
beklentim ise onun da üstüne %13. türkiyede faaliyet gösterip geliri tamamen dolar ve euro olan bir şirket için hiç zorlayıcı oranlar değil. plan yapılırken kur bu kadar uçmamıştı, ocak'ta konuşacağım bir daha.
0
Bruce
(06.12.21)
(5)

tekerlekli TV standi

supergirl
gece gece aklima gelen seye bakin.televizyonum yok. cok aramiyorum da ama olsa izlerim gibime geliyor. fakat sorun su ki yatak keyfi yapmayi severiz. her gece yatmadan once bi seyler izleriz. dolayisiyla oturma odasinda duracak diye TV almam. mobil bir TV olmasi ondan maksimum fayda saglamamiza olan
gece gece aklima gelen seye bakin.

televizyonum yok. cok aramiyorum da ama olsa izlerim gibime geliyor. fakat sorun su ki yatak keyfi yapmayi severiz. her gece yatmadan once bi seyler izleriz. dolayisiyla oturma odasinda duracak diye TV almam. mobil bir TV olmasi ondan maksimum fayda saglamamiza olanak saglayacak.

tekerlekli standlara baktim. burda 100 euro civari. TR'de bakayim dedim, resmen daha pahali, inanamadim.

boyle demir, vidayla sabitlenen sekilde yapmislar. www.hepsiburada.com

- kullanan var mi, memnun mu?
- linkteki gibi olmasi ok ama mobilya turu olanlari var mi? suruklemesi zor olmamali tabi...
- herhangi bir oneriniz varsa alirim.

fikir istiyorum sadece, belki de almam ama alacaksam da neye dikkat edecegim bileyim.
0
supergirl
(06.12.21)
TV gibi en az 2 şeye kabloyla bağlanan, hantal bir şeyi her sürekli ite ite taşımak pek pratik fikir gibi gelmedi bana. Prize yakın yere sığacak mı o stand, sığmayacaksa sürekli çoklu prizi sök getir, kablo uzandı mı gibi ilk akla gelen dertler mevcut.

Zemin nasıl, kirişlerin altında yükselti var mı, tekerler oralarda kolay hareket edicek mi, edecek olanı da görseldekiler gibi bir insanın evinde görmek istemeyeceği kadar endüstriyel tasarımlı mı...

Bence yatak odasına koyun orada dursun.
0
Bruce
(06.12.21)
yatak odasinda surekli durmasi icin bir yerim yok acikcasi. surudugum zaman da gecici olarak orada duracak. bunu ne kadar yapariz bilmiyorum acikcasi, ama tasinabiliyor olmasi isime gelir.

priz dert degil. evin her yerinde priz var coklu prizi tasimaya gerek olmayacak.

kablo konusunda haklisiniz ama zaten anten filan olmayacak, smart tv olarak kullanilacak wifi uzerinden. yani hadi diyelim ki bunlari goze aldik nasil olur onu merak ettim.

kirislerin arasinda hicbir yukselti yok. eski bir ev. endustriyel tasarim konusunda da katiliyorum.


soyle bir seyin uzerine de sabitleyebiliriz belki. bbpcdn.pstatic.gr
0
🌸supergirl
(06.12.21)
sizin ilacınız taşınabilir projeksiyon cihazı. anker nebula ya da capsule gibi.
0
orient blue
(06.12.21)
bu dediğinizi neredeyse birebir yaptım seneler önce.
playstation oynamak için salondaki tv'yi çalışma odama götürdüm tekerlekli sehpa ile.
5. götürüşümden sonra "eeehhh uğraşamam" diyip playstationu salona kurdum.

gerçekten çekilecek çile değil.

ilacınız ise bir adet xioami mistick ve projeksiyon cihazı (tabi her iki odada da uygun bir duvar varsa). ha bunu da bir süre sonra taşımaktan bıkarsınız bence.
0
teritori
(06.12.21)
projektor yalan. cunku yatak odamda yatak ve tam karsisinda ayna var.

oturma odamda da koltuk var ve tv'yi koymayi dusundugum duvar projektore uygun ama projektoru koyacak yerin de uygun olmasi gerekir, degil

buyuk ekran istemiyorum bu arada ya. tv'yi ikinci el 32 inch filan bakiyorum.

belki ahsap olani alirim. yani en kotu tasimam icerde durur, orda yer var.

tesekkurler cevaplar icin.
0
🌸supergirl
(07.12.21)
(20)

duze cikacagimiza inanmak

in vino veritas
ya cok da uzun zaman surmeyecek ve ulkede isler yoluna girecek gibi geliyor bana. tabii bunu dusundurecek hicbir sey yok bildiginiz gibi, ulkede su an hicbir sey iyiye gitmiyor gibi gorunuyor ama nedense o iyimser inanc da gitmiyor icimden. bi noktada isler duzelmeye baslayacak cunku dibin dibi arti
ya cok da uzun zaman surmeyecek ve ulkede isler yoluna girecek gibi geliyor bana. tabii bunu dusundurecek hicbir sey yok bildiginiz gibi, ulkede su an hicbir sey iyiye gitmiyor gibi gorunuyor ama nedense o iyimser inanc da gitmiyor icimden. bi noktada isler duzelmeye baslayacak cunku dibin dibi artik buralar olmali sanki?

sizde durumlar nasil? ne dusunuyor/hissediyorsunuz?

bonus soru: oldu da gercekten refah seviyesi yukselmeye baslayan bir ulkeye donustuk, su an yapamadiginiz neyi yapmayi istersiniz?
0
in vino veritas
(05.12.21)
dibin dibine coook uzagiz. dunyadaki bazi ulkeleri hayal et. turkiye tarihinde dibin dibine yakiniz evet, ama genel resimde olabilecek diplere kiyasla dipte degiliz henuz.
0
robokot
(05.12.21)
youtu.be

bu bölüm iyiydi konuyla ilgili, girişteki geyik kısmını geçip 2.50 den başlayabilirsin
0
freebird5406_2
(05.12.21)
Ben kısa vadede karamsar, uzun vadede iyimser bi insanım.

Mesela yarın, haftaya ya da önümüzdeki ay herhangi bir şeyin düzeleceğini düşünmüyorum, ve hiçbir zaman "önümüzdeki ay daha iyi olacak" demeyecek olmama rağmen, 2-3 yıl sonrası için umutluyum :)

Mantık yürütürsem de ölürse biraz toparlarız, yoksa önümüz kavga dövüş gibi görünüyor diyorum.

Valla ortam düzelirse ev alıcam. Ara sıra bakıyorum, market saçma sapan bir noktada. Babamın X dolara aldığı evi şu an 3X dolara alamıyorum, akıl mantık alır gibi değil.
0
plutongezegendegilmi
(05.12.21)
94 ve 2001 krizlerini, eski özal-ecevit-çiller vs kötü yönetimleri hatırlamayanlar için eyvah bittik korkusu normal. türkiyenin ilk defa içinden geçtiği-yaşadığı bir durum değil bu. o günlerden bu günlere gelindiğine göre. şu noktadan da ileriye gidilir.

bizim toparlanmamız zateni suniydi. bilimde, teknolojide imalatta, eğitimde dev adımlar atmadık. dünyadaki parasal rahatlamanın bir de cepten yemenin tadını çıkardık diyelim.

sistemler kendi dengelerini bulur. dolar yükselir ithalat mecburen düşer ihracat bir miktar artar. zengin gene zengin olmaya devam eder. orta halli kesim her sene telefon değiştiremez, yeni çıkan playstationu alamaz ama hayatta kalır. ülkenin %30 belki 40'ını oluşturan dar gelirli kesim zaten yaşamıyordu onlara da nefes alacakları bir asgari ücret biçilir. eski kaldıkları yerden dost yoğurt ve yurt konserve ile hayatlarına devam ederler.
0
orpheus
(05.12.21)
@robokot, evet ama kendi sartlari icinde degerlendirmek lazim diye dusunuyorum ulkeleri ve milletleri. turkiye'nin (osmanli zamanini da hesaba katarsak) turk tarihi icinde her bakimdan bu kadar fakirlestirilmis ve sayginligini yitirmis oldugu donem herhalde kurtulus savasi zamaniydi ve o cirpinis ve mucadele yepyeni cagdas bir ulkeyi dogurdu kullerinden. afrikada bir kabilenin yillarca suregelmis fakirligi ve hayat standartlariyla kiyaslanamaz sanki bizim yasadigimiz durum. yoksa dunya uzerinde tabii ki cok kotu durumda ulkeler var ama sartlar farkli. ya da bana oyle geliyor ne bileyim. ben de size soruyorum iste :)
0
🌸in vino veritas
(05.12.21)
@orpheus, benim de sanirim o umutlu olma sebebim bilinc altimda duran 94 ve 2001 krizlerinin atlatildigi ve suni de olsa toparlanma yasadigimiz donemin varligi dusuncesi. ama aslinda dediginiz gibi suni bir toparlanmaydi o krizlerin sonrasi. dunyada da dolar boldu, kullanabilenler guney kore filan oldu, kullanamayan da iste muteahhit cenneti oldu beton denizine donustu. simdi piyasadan cekilen dolarlarin sancisini yasiyoruz malum. dolayisiyla o krizlerin sonrasinda olumlu, ise yarar adimlar atilmadigi icin suni iyilesme doneminin de gectigini dusunursek daha iyiye gidemeyecegizi mi dusunmek gerekiyor yoksa yine bir sekilde atlatiriz, hep atlattik dusuncesine mi siginmak gerekiyor? ya da bu iyimserlik mi oluyor onu kestiremiyorum.
0
🌸in vino veritas
(06.12.21)
Düzeleceğiz . sürekli zarar sorun dert üzerine hayat sürmez.
0
Erva
(06.12.21)
2005 - 2014 arası mb'de üst düzey çalışmış biri geçen gün "2013'te ki kişi başı gelire ulaşmamız yaklaşık 6 sene sürer. bugün seçim olsa işinin ehli bir kadro gelse 2028'e kadar anca toparlar" demişti. var oradan hesap et.

ben burada da uzun zamanlar en umutlulardandım ama artık benim de kalmadı umudum falan
0
avatar is back
(06.12.21)
2023’ten sonra uzun bir süre döviz yükselmeyecek, TL ve döviz bazında gelirimiz artacak. Borsa bir kaç sene sürecek ralli yapacak. O zamana kadar daha zor günler bizi bekliyor.
0
gabe h coud
(06.12.21)
@in vino veritas: kabilelerden bahsetmiyorum da, gorece ortadan / yuksekten / umut vadetmekten ne kadar dusulebileceginden bahsediyordum aslinda. Aklima gelen bazi ornek ulkeler: iran, lubnan, tunus, libya, arjantin, suriye, kore savasi sonrasi kuzey kore vs. beterin beteri var, dibin dusmesi her zaman mumkun.
0
robokot
(06.12.21)
@gabe h coud Bu hangi iktisadi teoriye ya da basitçe neye dayanıyor merak ettim?

Soruya cevaben zaman göreceli, uzun vadenin ve orta vadenin tanımı da değişen şeyler. Ben gerekli yapısal adımlar atılırsa uzun vadede olumluya dönebileceğini düşünenlerdenim.
0
dreamnesiac
(06.12.21)
Dün Habertürk kanalında 3:30 dakika uzunluğunda kaliteli bi ekonomi programı izledim ve ülkede işlerin daha kötüye gideceğini anladım. İzlerseniz siz de anlarsınız. Er ya da geç gerçeklerle yüzleşmek gerek. Bunlar güzel günlerimiz.
0
dakota
(06.12.21)
Türkiye bu insan topluluğuyla buradaki hiçbir kullanıcının ömrü boyunca düze çıkamaz. İçinde bulunduğumuz durum basit bir ekonomik kriz ya da denge şaşmasından çok daha öte, türk toplumunun ilerlemek adına yaşaması gereken bir "orta çağ". Ekonomik sıkıntılar bunun sadece mevcut yansıması.

Bu ülke dolar 2 lirayken de yaşanacak bir yer değildi. Bu insanlar tarımsal üretim yükselişteyken de ülkeye beşeri bir katkı sağlamıyordu.

Tabii biraz da bakış açısıyla alakalı, nereyi düzlük nereyi bataklık dışı kabul ediyoruz? Beklenti ne? Benim bahsettiğim düzlük "muasır medeniyetler seviyesi", ama yok biz yine kendi en düz halimizi arıyoruz dersen, buna çıkılabilir ama o da dönemsel olacaktır. Her 20-25 senede 1 kendini resetliyor bu ülke, böyle bir çıkışa güvenemiyorsun da.
0
Bruce
(06.12.21)
Peki bu iyimserligin ulke ve ekonomi hakkinda olduguna ve baska bir sey hakkinda olmadigina emin miyiz?
0
dunal
(06.12.21)
twitter.com
Su olaylar bı bitsin
0
abuzer
(06.12.21)
Almanya ile aramızda 10 sene varsa, bir pakistan ile aramızda 250 yıl fark var diyebilirim. En ölü halimiz bile gerçekten kötü değil, son dönemdeki bu öldük bittik muhabbetleri yurtdışına çıkmak gerçekten zorlaştığı için çok konuşuluyor, yoksa bir abd'deki gencin de yaşadığı çok büyük problemler var, y kuşağı babasından daha fakir olan tek kuşak, bütün dünya çok büyük krizlerden geçiyor, ama her şeyi 3-5 tane fonlu influencer'dan öğrenmeye çalıştığımız için bunları görmüyoruz.. Bu 10 yıllık fark maddi olarak belki kolay kapanmaz ama yönetim, idare, kültür vs olarak kapanabilir. Nufusumuz çok, yapacak da çok iş var. Ben de bir çok arkadaşla aynı şekilde düşünüyorum ve kötümser değilim, gerçekten memleketini seven birkaç iyi adama bakıyor bir noktada kalkınmamız.

Ama genel olarak toplumsal kalkınmadan ziyade bireysel kalkınmaya daha çok önem veriyorum ben, yani kendim ve çevremdekiler olarak biz kalkınırsak çemişligezek köyündeki amca beni pek ilgilendirmiyor. Bireysel / ailesel kalkınma durumuma bakılırsa da almanya standartlarından daha iyi durumda yaşıyoruz, o yüzden birkaç konu hariç (otomobil mesela) genel olarak kafaya takacak bir durum yok. Beni bu muasır medeniyet seviyesinde yaşatacak işi gücü bulduktan sonra gerisi beni çok ilgilendirmiyor.
0
roket adam
(06.12.21)
Ben 2015 seçimleri sonrası bu ülkeden bir şey olmaz diyip ayrılmaya karar vermiştim. O günden beri daha da dibe gidiyor ama dibi görmedi.

Ha bu ülke öyle iran/afganistan olmaz ama malesef çok garip tipleri yetistirdiler son 10-15 yılda. Yani o olmasa da bu ülke ne olur bilemiyorum.

Ha ama hayatta o istediğimiz seviyeye gelecegimizi düşünmüyorum. Çünkü olay tepede değil halkta. Halkın genelinin seviyesi beni darliyor. Ki halk böyle olmasa bu halde olmazdik.

Ekonomik olarak düzelir ama genel halk seviyesi olarak benim umudum yok. 21. Yuzyilda hala otobus beklerken sira olmayi, emniyet şeridi kullanmamayi, yere çöp atmamayi vs öğretmek ile uğraşıyoruz. Daha bunları öğrenecek toplumu daha modernlestirme var ve toplumun bunu istediginden de emin değilim zaten.
0
logisticsmanager
(06.12.21)
devlet, iktidar ve millet'i ayırman lazım türkiye konusu için.

şu an aslında krizde olan iktidar ve onun yönettiği kurumlar mesela merkez bankası. bu bizi etkiliyor mu? evet ama milleti ayrı bir keseye koyarsan o da kendince savunmasını geliştiriyor.

şu an insanların zaten %60'dan fazlası parasını tl'den çekmiş durumda. iktidar tl ile iş yaptığına göre milletin varlığının sadece %40'ını kullanıyor. o sebeple iktidar krizde.

yeni bir yönetim geldiğinde insanlar tekrar tl'ye dönerse işler değişebilir ama biz almanya olur muyuz? bence çok zor. 80 yıl belki ama çok çok zor.

çünkü almanya'nın 1940'larda yaşadığı şeyleri türkiye daha yeni yaşıyor. olgunlaşma dönemine girecekde oradan büyüyecek de para kazanıcak da vs.

uzun iş.
0
bebekbebesi
(06.12.21)
Aslında türkiye'deki temel sorun imparatorluk sendromu. Biz henüz 100 yıl önce bir imparatorlukken, şu an değiliz. Tabii ki bu büyüklük sendromu toplumsal bilinçaltında bir travma. AYnısı polonyalılar'da da var mesela.


O yüzden kendimizi hala Almanya, ABD ile falan kıyaslıyoruz. Esas mutsuzluğumuzun sebebi o. Yani aylık geliri 30000 tl olan bir ailenin, kendini sabancılarla kıyaslaması gibi bir durum var ortada.

AB ya da ABD bugünlere kolay gelmedi. NEsiller boyu süren bir çalışma, sermaye birikimi, bilgi birikiminin eseri Western Block. Bugün almanya'da 2 maaşla mercedes alabiliyorsa bir alman, bu en az 3-4 nesilin eseri. Çünkü AB'nin ve ABD'nin temelinde girişimcilik kültürü var. Üretim var.

Kısa bir tarihi özete bakalım. Mesela Henry Ford, ford'u 28000 dolara kurmuş 12 oartakla. Bugünün parasıyla 800000 dolar ediyor. Yani adam başı 60bine kurulmuş ortalama. Amerika'da bir mühendisin bir senede kazanabileceği bir miktar. Yani ahım şahım bir miktar değil.

Batıda:
1. kuşak cebindeki ufak birikimle üretim tesisi kuruyor. Girişimcilik yapıyor.
2. kuşak arabaları yurt dışına satıyor. Başka ülkenin sermayesini kendi ülkesine ekliyor.
3. Kuşakta, o gelen para kredilere, hibelere dönüşüyor. Yeni işletmeler açılıyor. Daha önce kurulan ve büyüyen şirketler eğitime yatırım yapıyor.
4. Kuşak daha eğitimli, daha paralı geliyor. 2 maaşla araba alıyor.


Türkiye'de.
1. Kuşak cebindeki sermayeyi toprağa, konuta bağladı. Bu dönemde türkiye'de sermaye sahipleri genelde toprak ağalarıydı.
2. Kuşak alman'ın, amerikalının ürettiği arabayı alabilmek için tarlasını, evini sattı. Yani aslında sermayesini dışarıya vermiş oldu.
3. Kuşak elinde satacak bir şeyi kalmayınca, almanın ürettiği arabayı alabilmek için, almanın verdiği krediyi kullandı. Yani aslında bir kuşak önce kendi verdiği sermayeyi, şimdi kredi olarak alıyor.
4. Kuşak borçlu doğdu. Ne sermayesi var, ne satabilecek bir şeyi. Krediyle kredi ödüyor. Üstelik akıllanmıyor. Dedesi gibi hala üretim yerine taşa toprağa yatırım yapıyor.

Bugün hangi vatandaşa 2 milyon verseniz alacağı ilk şey ev / arsa olur. Sonra da araba! İş kurmak, üretmek çoğunun aklına bile gelmez.

Hadi risk almak istemiyor. Ya da ekonomiye güvenmiyor iş kurmuyor ama bak almanya'da kazanan adam da kazandığıyla almanya'da ya da türkiye'de bir yatırım yapayım demiyor. Gidiyor yine ev arsa kovalıyor. Yani mevzu zihniyet aslında.

Abd'de bugün de cebinde 60bin doları olan biri iş kurmayı, yeni kurulan bir işe ortak olmayı düşünebilir. Türkiye'de ise daha azdır bu sayı. Gider hemen araba alır onla:D İlla kendi iş kurmasına da gerek yok, yatırım fonlarında değerlendir başkasına sermaye olsun sen de kazan ama o da yok.

Mevcut sistemde serbest teşebbüsten bu kadar korkan bir ekonominin zaten büyümesi mucize.

Biz bazı gerçekleri kabul etmek zorundayız. Türkiye ekonomisi güçsüz bir ülke değil. Birçok kişi de yazmış yukarda, en bitik halimiz bile birçok ülkeden iyi diye. Ama ekonomisi çok güçlü bir ülke de değil. Olabilir mi? Olabilir ama çok çalışılması gerek.

Bizim son yıllarda yaşadığımız refah ve büyüme sürdürülebilir değildi zaten. Bugünlerin geleceği çok belliydi. KRedilerle, bize ait olmayan paralarla büyüdük sandık ama şiştik sadece. Ülkede bir "sıcak para" bolluğu yaşandı. Ama o para kalıcı bir yatırıma dönüşmedi. Sadece tüketildi. Haliyle para yıllar içinde kendi kaynağına geri dönünce bizim hacmimiz yine küçüldü.

Biz g20 ülkeleri içinde gelişen ülkeler sınıfındayız. Ama kendimizi gelişmiş olanlarla kıyaslıyoruz. Oysa g20 içinde bizim muadillerimiz Arjantin, Rusya, Endonezya, Hindistan, Çin, Meksika, Brezilya vb. Bu ülkelerin sorunları birbirine benzer. Kimisinin ekonomisi güçlü, sanayisi güçlü, insani yaşam endeksi zayıf. Kiminin sanayisi orta, ekonomisi güçlü, insai yaşam endeksi sıfır. Kiminin her şeyi ortalama. Biz her şeyi ortalama olan bir ülke gibiyiz bunlarla kıyaslayınca.

Tabii eğer kendimize hedef olarak Almanya, ABD, İtalya, Birleşik Krallık falan koyuyor ve o yüzden kıyaslıyorsak, aramızda öyle 10 yıl falan yok. Bu 300-400 yıllık bir hikaye.
0
anten
(06.12.21)
bi geyik var ya "make turkey eh iste again" diye bence turkiye ancak eh iste olur orta vadede. ama uzun vadede sinifin kafasi calisip haylazlik yapan ogrencisi gibi, resmen varlik icinde yokluk cekiyoruz. uzun vadede cok daha iyi hale gelebiliriz belki ama ben gorebilecegimi zannetmiyorum. turkiye bir cok konuda cok ustun ve cok potansiyelli bir ulke ama yillarca sacma sapan konulara enerjisini harcadi malesef. yani en basit ornegi ben cocukken 90'larin ilk yarisinda hatirliyorum surekli alevi-sunni konusu tartisilirdi saatlerce gunlerce aylarca. sonra baska seyler, ondan sonra yine baska seyler...

orta vadede ise boktan trendin sonunda oldugumuza adim gibi eminim, orta vadede tekrar eh iste durumuna gelecegiz hicbir suphem yok ve butun plan/programim bu yonde. tabi ki yanilabilirim.

bir de hala dipte degiliz diyen arkadaslara; icinde yasayinca insan anlamiyor, tarihi okuyunca yillarca suren seyleri sanki aksamdan sabaha olmus gibi dusunuyoruz ama icinde olunca o is oyle olmuyor malesef. biz de su anki boktan surecin icinde oldugumuz icin bize cok uzun geliyor ama tarihsel olarak olmasi gereken sureleri yasiyoruz; o yuzden olaylara cok daha genis cerceveden bakmak lazim diye dusunuyorum.
0
bay b
(06.12.21)
(5)

Şu üç özelliği taşıyan bir telefon var mı?

etna
1. Çift sim kart yuvası2. Daima açık ekran (always on display)3. Telefonun donanım özelliği olarak görüşme kaydı alması (uygulama ile değil)Diğer hiç bir özellik önemli değil
1. Çift sim kart yuvası
2. Daima açık ekran (always on display)
3. Telefonun donanım özelliği olarak görüşme kaydı alması (uygulama ile değil)
Diğer hiç bir özellik önemli değil
0
etna
(05.12.21)
görüşme kaydı donanımsal olarak yapılan bir şey değil, tahminimce siz "sonradan eklenerek değil, varsayılan olarak telefonun fabrikadan bu özellik ile gelmesi"ni istiyorsunuz.
kayıt almayı engelleyen şey de android'in belli bir sürümünden (sanırım 11) sonra getirilen önlemler. apple'larda durum nedir bilmiyorum da, eminim aynı sebepten imkan vermiyordur.
yeni bir telefon alacaksanız muhtemelen android'in yeni sayılabilecek bir sürümüyle gelecektir, bu da (%99 ihtimalle) yazılımını kurcalayıp kendiniz müdahale etmezeniz (root'lamak, lineageos kurmak, firmware değiştirmek vb.) görüşme kaydı alamazsınız demek.
0
gkhncnzdgn
(06.12.21)
Samsung S20+ da dediklerin mevcut
0
mirty
(06.12.21)
1. bu pek cok android cihaz da vardır.
2. bu muhtemelen hic bir cihaz da yoktur. cünkü ekran bir süre sonra yanacaktır. bunu hicbir üretici istemez.
3. kayıt apple da zaten yoktu. @ gkhncnzdgn'in mesajına göre artık androide de yok (app haric).
0
helenart
(06.12.21)
Huawei telefonlarda sorunsuz şekilde görüşme kaydı yapabiliyorsun.

Android 11 versiyonu için uygulama aşağıdaki gibi.

Ben suan bir önceki versiyonu kullanıyorum.

consumer.huawei.com


Always display özelliği olan bir modeli illaki vardır. Araştırmadim.
0
kaiserr76
(06.12.21)
2 senelik mi 9t telefonumda hepsi var.

1-dual stand by hemi de...
2-always on ekrana kendi çektiğin fotoyu bile koyabiliyorsun...
3-telefonu ilk eline aldığında google play oturumunu açmadan bile görüşmeyi kaydedebilirsin...

piyasadaki telefonların yarısında var bunlar, öyle zor denk gelen şeyler değil. bir tek 3. seçeneği spec sheet'te göremezsin, kalanlar google'da hemen bulunacak şeyler. (always on için oled ekran özelliğine bakman lazım) onu da niye uygulama ile değil dediğini anlamadım. gkhncnzdgn +1 çünkü, donanımda özelliği denilecek bir şey değil bu. mikrofonu varsa donanımsal olarak görüşme kaydı yapabilir her telefon zaten. dışarıdan yüklenen ile telefonun kendi arayüzünde olan arasında ne gibi bir fark olduğunu düşünüyorsun?
0
Bruce
(06.12.21)
(4)

Bacalı daclumbaza karbon filtre

cilekli krep
Yetkili servis bacalı davlumbaza karbon filtre takmak istedi dedim o bacasızda kullanılmıyor mu ne gerek var? Dedi ki bu mutfak büyük filtresiz çekmez bu dedi. İyi madem dedim 200 tl mi aldı. Şimdi bakıyorum filtre olduğundan da kötü performansa sebep oluyormuş. Bir kere kazıklandım yapacak bişey yo
Yetkili servis bacalı davlumbaza karbon filtre takmak istedi dedim o bacasızda kullanılmıyor mu ne gerek var? Dedi ki bu mutfak büyük filtresiz çekmez bu dedi. İyi madem dedim 200 tl mi aldı. Şimdi bakıyorum filtre olduğundan da kötü performansa sebep oluyormuş. Bir kere kazıklandım yapacak bişey yok da sizce o filtreyi sökmeli miyim?
0
cilekli krep
(05.12.21)
Söküp dene, duruma göre bakıp karar ver?
0
kisa
(05.12.21)
filtrenin amacı çekişi arttırmak değil ki... aksine çekişi düşürür. fena itelemiş;)
0
late viper
(06.12.21)
bu servislere satışçılık görevi de verildi anladığım kadarıyla. artık kendilerine mi kalıyor yoksa satış baskısı mı var bilemiyorum.
bana da geldi bir teknik servis bu hafta, parça satmaya çalışıyor. dedim ben onu bulurum araştırıp, farklı bir şekilde çözmeyi düşünüyorum o konuyu. yok abi piyasada bizdeki gibi ürün olmaz, alsan da memnun kalmazsın, biz herkese satıyoruz bunu, almayanlara tamire gidince keşke alsaydık diyorlar...
şu kadar anlatmasa itelemeye çalıştığını düşünmezdim belki, resmen pazarlamacı şaklabanlığı.

bence ara şikayet et, performansı düştü bunun, gelin ürününüzü alın paramı da geri verin de. ben işin resmi destekçisine güvenemeyeceksem kime güveneceğim de cırla.
0
Bruce
(06.12.21)
Bazen de utanmadan "bunu almazsan garantide sıkıntı olur" diye yalan söylüyorlar.

Aspiratörde taktik bu, çamaşır bulaşık makinesinde taktik kireç engelelyici filtre takmak musluk girişine, tv'de de akım korumalı priz satmak.

Buzdolabı için bir çakallık duymadım henüz, ama o da yakındır.
0
John Bloor
(06.12.21)
(24)

gardırobun kapağı açıkken uyur musunuz?

Bruce
yataktasınız, uykunuz var(ama uykusuzluktan ölüyorum gibi değil, normal bir gün normal uyku saati), uzanıp ışığı kapatıp uykuya dalacaksınız. fark ettiniz ki gardırobun kapağı(ya da kapısı mı denir?) açık. kalkıp kapatır mısınız yoksa dikkate almayıp uyumaya mı başlarsınız?
yataktasınız, uykunuz var(ama uykusuzluktan ölüyorum gibi değil, normal bir gün normal uyku saati), uzanıp ışığı kapatıp uykuya dalacaksınız. fark ettiniz ki gardırobun kapağı(ya da kapısı mı denir?) açık. kalkıp kapatır mısınız yoksa dikkate almayıp uyumaya mı başlarsınız?
0
Bruce
(05.12.21)
Umrumda olmaz, dewamke.. ama normalde de dağınık bir insanim
0
abuzer
(05.12.21)
Hiç dikkate almam. Hatta hep açık bırakıyorum kıyafetler hava alsın, dolap kokusu olmasın diye.
0
zimbirik
(05.12.21)
Kapatıp uyurum.
0
Amaranta ursula
(05.12.21)
hayır. hatta bir şeyleri açıp kapatamama hastalığım olduğu için evde bir çok dolabın kapakları hep açıktır..:D
0
theseachange
(05.12.21)
aşırı iyi soru. geçen açık kalmış bu ne lan diye bi uyuz oldum kalkıp kapatma refleksi oluştu ama sonra düşündüm "niye ki?" diye ve yattım uyudum. ama o kadar kolay olmadı kısa bi kafaya taktım. batıl inançlı biri bence daha fazla takardı.
0
floydian
(05.12.21)
kapağı açıkken ışığı yanıyor, zifiri karanlıkta uyuduğum için kapatırım.
0
gabe h coud
(05.12.21)
@gabe h coud, benimki de cereyan yapıyor Narnia'dan, o yüzden ben de mecbur kapatıyorum; bizim durumlar sayılmıyor.
0
🌸Bruce
(05.12.21)
aldığımdan beri kapaklardan birisini hiç kapatmadım daha.
0
reactionic
(05.12.21)
Yıllar önce bir şirketin çözmemi istediği, içinde bu sorunun da olduğu 50 tane yine bunun gibi sorular olan online test yapmıştım.

Eğer gece takılma ihtimalim varsa kapatırım yoksa kapatmam şeklinde düşünmüştüm. Ama o zamanlar kedim yoktu şimdi kedim olduğu için içine girmesin diye kapatırım.

Peki, bu bir soruya verilen cevap neyi gösterirmiş, bir bilgi var mı? Sempatik, sevimli olup olmadığımızı mı gösteriyor acaba?
0
sevilen progressive türkücü
(05.12.21)
Başak burcu olarak kapatırdım.
0
olaylar olaylar
(05.12.21)
@sevilen progressive türkücü aynen öyle, mülakatlarda adaylara uygulanan kişilik envanter testi sorularından bir tanesi bu.
cevap kendi başına pek bir anlam ifade etmez ama benzer soruların cevaplarına beraber bakınca genel bir fikir veriyor.
bu soru özelinde, bence asıl fikir verici cevap kapatıp kapatmamak değil neden kapatıp kapatmadığını temellendirme şekli. gördüğün gibi kimi bunu burcuyla ilişkilendiriyor, kimi anlam veremiyor, kimi de takıntısından dem vuruyor.
0
🌸Bruce
(05.12.21)
Valla birak isigi, gardirobu ciddi ciddi dis kapinin acik oldugunu gormeme ragmen kapatmaya usenip yatttigim oldu. O yuzden gardirobun acik olmasina hic aldirmam.
0
j r r tolkien hayrani
(05.12.21)
Hiç açıkken uyumadım sanırım.
0
megalomaniac
(05.12.21)
Kapatmadan önce içinde canavar olup olmadığını kontrol eder, sonra kapatır, sonra uyurum. Açık olması huzursuz edici.
0
dissendium
(05.12.21)
Önceden hiç açık bırakmaz, hep kapalı tutardım. Ama artık kapalıysa kedi gidip tırmalıyor, bazen içinde uyumak istiyor uyumasa bile açık görmek istiyor (:)) bundan sebeple bir kapak açık, bir kapak kapalı takılıyoruz :D
0
kucukne
(05.12.21)
tabi ki uyumam. ama zaten açık hatta aralık ya da tam kapanmamış (araya bişey sıkışmış mesela) bir kapak gördüğüm zaman kapatmadan rahat edemediğim için yatmadan evvel mutlaka açık olduğunu fark eder ve kapatırdım. ha ola ki fark etmedim ve yatınca gördüm belki kalkıp kapatmam ama kafaya taktığım için de sabaha kadar uyumam.

ayrıca elim ve ayağım yatak dışına taşarsa da uyuyamam.
0
halanne
(05.12.21)
yatmadan once kapatmis olurum muhtemelen o yuzden uyku moduna girerken fark etme durumum olmaz pek. ha ben yattiktan sonra biri gelip acti sonra da birakip gitti diyelim, kalkip kapatmam, isim olmaz. uyurum :)
0
in vino veritas
(05.12.21)
umrumda olmaz farketmem bile, ama esim uyuyamaz oyle.
0
robokot
(05.12.21)
Kapatırım hatta sürgülü kapak, bazen azıcık açık kalıyor kalkıp kapatıyorum. Eşim de ne gerek var sal diyor ama novv
Sadece, bebek yanımda yatarken deprem olur da gardrop üstümüze devrilirse diye kafamda kurar, rafların hizasını hesaplar, devrilirse de tam raf arasına gelsin diye bebeği oraya yerleştirirdim bir dönem :( öf nerden geldi aklıma
0
somethinginthewayshemoves
(06.12.21)
herhangi bir gardrobtan bahsediyorsak kalkıp kaparım, fark ettiğim anomalileri düzeltmeden rahat edemiyorum. bu eve ilk taşındığımızda zemindeki bir problem sebebiyle on santim kadar aralanıyordu gardrop kapısı, uykumun arasında kalkıp kapıyordum. bir süre öyle devam etti. sonra bizim gardrobun normali o oldu, artık kalkıp kapamıyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(06.12.21)
Kapatırım. Çünkü evde iki kedi var ve gardırop kapağı açık ise kesin olarak içine giriyorlar. Kıyafetler tüy oluyor. Onlar olmasa umurumda olmaz.
0
himmet dayi
(06.12.21)
Zannedersem ben aslında himmet dayı'yım. Evde iki kedi var, hem de biri özellikle yün giysileri kemirmeye bayılıyor, kapak açıkken bırakıp tuvalete bile gidemiyoruz.
0
kobuzchu kiz
(07.12.21)
kapatırım. açık kapak fobim var, açık olan her kapağı kapatırım.
0
erenderk
(10.12.21)
kedi girip her şeyi tüylüyor mecbur kapanacak o
0
argent dawn
(10.12.21)
(7)

Tişörte yazmak için hangi yazı sizce?

Amaranta ursula
Selamlar,Niyet ettim elimdeki düz beyaz tişörte nakışla bir şeyler yazmaya. Hazır mevsim kış, dizi- film izlerken uğraş olur. Şu 4 seçenekte kararsız kaldım. Sizce hangisi?1. https://imgyukle.com/i/klD2Bc2. https://imgyukle.com/i/klDxC63. https://imgyukle.com/i/klDhsA (Bunda renkler biraz zorlayabil
Selamlar,

Niyet ettim elimdeki düz beyaz tişörte nakışla bir şeyler yazmaya. Hazır mevsim kış, dizi- film izlerken uğraş olur. Şu 4 seçenekte kararsız kaldım. Sizce hangisi?

1. imgyukle.com
2. imgyukle.com
3. imgyukle.com (Bunda renkler biraz zorlayabilir.)
4. imgyukle.com

Cevaplar için şimdiden çok teşekkür ederim.
0
Amaranta ursula
(04.12.21)
1in neye atıfta bulunduğunu bilmemekle beraber 2 diyorum. Ben giyerdim o tişörtü.
0
Bruce
(04.12.21)
1i seviyorum ama renklerinden dolayi tercih edilmez gibi beyaz tisort zordur ozellikle erkekler icin (gobekliler)
3 guzel
0
ala09
(04.12.21)
@Bruce, The Office (Us) dizisinden. İzlesen seversin.
0
🌸Amaranta ursula
(04.12.21)
ben de 2 diyorum. 1-3 nakışla pek olmaz gibi geldi bana.
0
mtfbwy
(04.12.21)
4.
0
j r r tolkien hayrani
(05.12.21)
türkçe bir şeyler yazmayı düşündün mü?

lügat 365 tarzı bir şey demiyorum...
0
edgenabby
(05.12.21)
@edgenabby örnek var mı?
0
🌸Amaranta ursula
(05.12.21)
(4)

Hangi Kırmızı Şarap?

dreamnesiac
SB.Tercihen 200-350tl bandında, yumuşak içimli. Carrefour/ Macrocenter'da bulunan :)TeşekkürlerPS. Alkol sağlığa zararlıdır
SB.

Tercihen 200-350tl bandında, yumuşak içimli.
Carrefour/ Macrocenter'da bulunan :)

Teşekkürler

PS. Alkol sağlığa zararlıdır
0
dreamnesiac
(04.12.21)
Chamlija felix culpa'nın pinot noir'ı hafif içimli ve meyvemsi bir şarap(şirince şarabı gibi bişey değil tabii). Şarap çok seven biri değilim ama bunu beğeniyorum. Karfur macro'da bulamazsan metro'da kesin bulursun :)
0
Bruce
(04.12.21)
Teşekkürler @Bruce.

Metro'ya gidebilsem hiç mesele yok ztn ama bulunduğum yere çok uzak :)

Chamlija'yu çok duydum ama hiç denememiştim, bir şans verelim.
0
🌸dreamnesiac
(04.12.21)
LA Consensus ve Sevilen 900

Tam fiyatlarini hatirlamiyorum ama fiyati nisptene yuksek itibarli Turk saraplari ikisi de.
0
la lykia
(04.12.21)
terrazas malbec.
dolgun ve lezzeti bir saraptir. bana gore yumusak icimlidir:) icmeden 2-3 saat once acip havalandirin, daha da guzel olur.
0
65 derece
(04.12.21)
(6)

Kusmaktan nasıl kurtulurum?

burty
Rakı balık yaptık, 4 duble içtim. Bir de üstüne bira... Üzerinden iki saat geçti kusmak üzereyim, kendimi zor tutuyorum. Kusmaktan nasıl kurtulurum?
Rakı balık yaptık, 4 duble içtim. Bir de üstüne bira... Üzerinden iki saat geçti kusmak üzereyim, kendimi zor tutuyorum. Kusmaktan nasıl kurtulurum?
0
burty
(04.12.21)
Tuzlu şeyler yiyip dikkatini belli bir şeye verebilirsen ver.
0
Bruce
(04.12.21)
bırak kus, rahatlarsın ne güzel.
0
duma duma dum
(04.12.21)
uykunda yastığına kusmak istemiyorsan şimdi kus rahatla.
0
srjkvon
(04.12.21)
önce sakince otur. kafanı sağa sola eğme. şu dahil hiçbir şey yiyip içme. gerçekten kusacak kadar içtiysen illa ki kusacaksın. yarım saat idare edersen yavaş yavaş normal hayatına devam et.
0
endosperm
(04.12.21)
su iç, rahat bir yerde ne karanlık ne aydınlık bir yerde otur. ekmek ye.
0
1195
(04.12.21)
yarım paket çubuk kraker yedim, beşer onar dakika arayla yarım bardak ılık su içtim. sonra zaten sızmışım. çok şükür ki kusmadım.

25 senedir çok içtim, çok kustum. kusmamak için de hiç kasmam kendimi. kusunca ne kadar rahatladığımı biliyorum fakat bugün hiç kusacak psikolojim yoktu ve evde misafirlerimiz vardı. o sesi duysunlar istemezdim. tecrübelerinizden faydalanmak istedim. nitekim tecrübe ederek öğrendim.
0
🌸burty
(04.12.21)
(4)

defterler nerede basılıyor?

deartheodosia
kendi istediğim gibi defter yaptırmak istesem (kaliteli sayfalar vs) nerede bastırıp yaptırabilirim? Butik ya da ünlü defter markaları nerede yaptırıyor mesela bilen var mı?
kendi istediğim gibi defter yaptırmak istesem (kaliteli sayfalar vs) nerede bastırıp yaptırabilirim? Butik ya da ünlü defter markaları nerede yaptırıyor mesela bilen var mı?
0
deartheodosia
(03.12.21)
Deha ozalit var Beşiktaş'ta, şirket için, marketing amaçlı kullanım amaçlı farklı defterler bastırıyoruz. Maliyete göre kalite değişiyor tabii, çok kaliteli malzemeleri de var.

Ama 3-5 tane yaparlar mı emin değilim.
0
Bruce
(03.12.21)
butik defterler için ozalitlerle mi anlaşıyorlar yani?
0
🌸deartheodosia
(03.12.21)
moleskine'in çin'de ürettiriyormuş, onlar dediğin böyle global üreticilerse.
moleskinesa.co.za

Yerelde olanlar ise evet, ozalitçilere yaptırıyordur. Kağıt hammadde sayılır çünkü, farklı şekilde üretilir, sonra ihtiyaca göre ciltlenir ya da işlenir diye düşünüyorum.
0
Bruce
(03.12.21)
buyuk matbaalara bastirabilirsin, fakat fiyat yuksek olur. orta olcekli matbaalar da sayiya gore evet ya da hayir diyebilir. ya da kol gibi fiyat cikartir. etsy'de siparisle yaptirabilirsin, custom notebook diye aratirsan yapanlari goreceksin, onlar daha cok deri ciltleme uzerine custom takiliyor ama belki full custom bir sey de yaptirabilirsin
0
samioferingozlukleri
(03.12.21)
(3)

Bir şarkı soracağım ama(ıslıklı link içerir)

megalomaniac
Sadece bu kısmın melodisi var elimizde.https://voca.ro/1d4EfpxWeo44
Sadece bu kısmın melodisi var elimizde.

voca.ro
0
megalomaniac
(02.12.21)
gelecegin yildizi
(02.12.21)
Bruce
(02.12.21)
Eski bir şarkı, türü pop-rock gibi
0
🌸megalomaniac
(02.12.21)
(1)

booking ödeme problemi

bass solo take one
rezervasyon için kredi kartı bilgilerimi girmeye çalıştığımda "Maalesef bu kredi/banka kartı tipi bu ödeme için kullanılamıyor" hatası alıyorum. 2 kredi kartım ikisini de kabul etmiyor. çözümü nedir acaba? bulamadım
rezervasyon için kredi kartı bilgilerimi girmeye çalıştığımda
"Maalesef bu kredi/banka kartı tipi bu ödeme için kullanılamıyor" hatası alıyorum. 2 kredi kartım ikisini de kabul etmiyor.
çözümü nedir acaba? bulamadım
0
bass solo take one
(02.12.21)
Direkt çözümüm yok ama sanal kart deneyebilirsin, belki işe yarar.
0
Bruce
(02.12.21)
(13)

hangisi?

nadirendeolsa
oldukca heyecanlı başlamış aşk/ tutku gibi duyguların yogun yaşandıgı fakat bunun yıkıcı getirilerinin olduğu bir ilişki / heyecansız, stabil başlayan ama bir şeylerin daha belirli olduğu, duyguların daha kontrol edilebilir olduğu ve yıpratmayan ilişkievet keşke hepsi bir arada olsa ama onu düşünmed
oldukca heyecanlı başlamış aşk/ tutku gibi duyguların yogun yaşandıgı fakat bunun yıkıcı getirilerinin olduğu bir ilişki / heyecansız, stabil başlayan ama bir şeylerin daha belirli olduğu, duyguların daha kontrol edilebilir olduğu ve yıpratmayan ilişki

evet keşke hepsi bir arada olsa ama onu düşünmeden,kendi ilişkilerinizden ve karakterinizden yola cıkarak hangisini seçersiniz.

özetle ne olursa olsun tutkudan yana mısınız huzurdan yana mı.

edit: yıkıcı derken bir dargın bir barışık, gelgitli ama kopulamayan ilişki demek istedim. şiddet hakaret vs gibi insanlık dışı şeyler degil.
0
nadirendeolsa
(01.12.21)
Kendi karakterimden yola çıkarak şimdiye dek (30 yaşıma); sakin huzurlu iliskiyi secerdim

Simdiki aklimla; ikisini de secmem, yalnız kalmayı secerim
0
abuzer
(01.12.21)
kesinlikle 1. ikincisi yerine yalnizlik tercih ederdim
0
gunes123
(01.12.21)
tartismasiz 1
2 benim midemi bulandiriyo hic bulasmam yalnizligi tercih ederim. huzur diye de adlandirmam
0
ala09
(01.12.21)
İkisine de ihtiyaç duyulan yaşlar dönemler var. 1i çok yaşayan huzuru 2de buluyor, 2yi yaşayan 1in heyecanını yaşayınca onu arayabiliyor.

Yıkıcı etkiyi hiç sevmem, onunla mücadele de edemem. 1in olumlu yönlerini özlediğim oluyor ama sürdüremem yani onu biliyorum. 2 oldu genelde ilişkilerim.
0
Bruce
(01.12.21)
ikisi bir arada. tutkuyla başlasın, sevgiye ve huzura evrilsin. arada tutku da yeniler kendini belki
0
gabe h coud
(01.12.21)
Yıkıcı derken? Dayak yemeyeceğimi varsayarak 1 diyorum.
0
ganbatte
(01.12.21)
düzgün bir ilişkinin yıkıcı getirileri olmaz. hem heyecanlı hem aşk tutku gibi duyguların yoğun yaşandığı hem de stabil olabilecek ilişkiler var ve yaşanıyor. o yüzden kendinizi öyle ıvır zıvır ilişkilere sokmanıza gerek yok derim.
0
roket adam
(01.12.21)
2.seçenekte karşılıklı beğeni varsa 1.yi geçer 1senede
0
bir soru sorcam
(01.12.21)
yıkıcı ilişkide karşılıklı sevgi veya saygı yoktur ondan yıkıcıdır. o yüzden bunlar varsa 2 diyorum.
0
curious mind
(02.12.21)
1den başlayıp savaşıp, didinip, sürüklenip 2ye çevirmek :(
0
lüzumsuz adam
(02.12.21)
2 seçiyorum. Ayrılıp barışmalı ilişkiler bana göre değil. Benden ayrılan insana ömür boyu tekrar güvenemem çünkü.
Sakin sakin sevelim sevilelim.
0
Gradient_tabanlı_mor
(02.12.21)
ikisi de olmaz, ya hep ya hiç
0
lcha
(02.12.21)
ilki obv.
0
emresh
(03.12.21)
(11)

İş arkadaşlarınız kazandığı parayı hak ediyor mu?

asaf
İş arkadaşlarınız işinin hakkını veriyor mu?Genel olarak Türk iş hayatındaki kanıyı bilirsiniz. Evde kahvaltı yapmayıp iş yerinde çay/poğaça/simit yapanlar, iş zamanında sosyal medyada sörf yapanlar, geç gelip erken çıkanlar vb. şeylerden şikayet hep vardır. Sizin kendi iş arkadaşlarınız için gözlem
İş arkadaşlarınız işinin hakkını veriyor mu?

Genel olarak Türk iş hayatındaki kanıyı bilirsiniz. Evde kahvaltı yapmayıp iş yerinde çay/poğaça/simit yapanlar, iş zamanında sosyal medyada sörf yapanlar, geç gelip erken çıkanlar vb. şeylerden şikayet hep vardır.

Sizin kendi iş arkadaşlarınız için gözlemleriniz neler? Sektörü de paylaşıp 10 üzerinden kaç verirsiniz iş yerindeki verimlerine?
0
asaf
(01.12.21)
çok karışık. 10k brüt verdiğimiz çocuk tek başına ordu gibi çalışıyor. 20-30 versek yadırgamam. 11k brüt verdiğimiz birine en ufak ek iş ver istifayı basıyor, göndermek de sıkıntı, onun için yıllar önceki iş yüküyle aynen devam ediyor.

bir tane şef ve altında başka biri var, bunlar hep arazi olma peşindeler ama çok yükleniyorum, çünkü yavaşlar ama istediğimi alıyorum. onlar %90 hak ediyorlar gibi.

başka biri var alt kademe de değil mesela, aldığı parayla kendisinden 2 gömlek daha kalifiye 2 kişi alırdık.

şöyle genelleyeyim; personelin 3'te 1'i emeğinin karşılığını alamıyor. 3'te 1'i tam karşılığına yakın çalışıyor. Kalanı da çok kötü perform ediyor.

Sektördeki diğer şirketlere kıyaslarsan şirketin tamamı %120 çalışıyor, orası ayrı :))
0
gabe h coud
(01.12.21)
genel olarak, 8 saat lik is gununun max 3-4 saati calisilabiliyor, bunye fazlasina izin vermiyor. ama bence calisanlarin kimi cografyalarda belki daha yogun olarak maksatli bicimde ne kadar kaytaririz, ustumuzdeki is yukunu nasil olur da baska birine paslariz mucadelesi veriliyor. Bu bir tur is olmus durumda. Ben de maalesef zamanla adapte oldum, onlar 5/10 sa ben 6/10 dur.
0
gunes123
(01.12.21)
türkiye, uzun çalışma saatlerine rağmen iş verimliliği çok düşük bir ülke maalesef.

bunu kendi iş arkadaşlarım arasında da çok gözlemliyorum. adam X lira maaş istiyor, X*1,5 teklif ediliyor. Sevinerek kabul ediyor, işe başlıyor. Bir süre sonra bakıyorsun kaytarıyor, yarı zamanlı personel kadar iş ancak çıkarıyor. Soruyorsun, niye böyle? Cevap: E işte aldığım paranın karşılığı bu. Daha fazla çalışmam için daha çok vermeleri lazım!

Yau iyi de zaten senin istediğinin birbuçuk katını vermediler mi? Cevap: O başka.

Özet: İş ahlakı yerlerde, verimlilik yerlerde. Yok yere uzun saatler kendi kendimizi iş yerine mahkum ediyoruz.
0
kaptankedi
(01.12.21)
insanlar calışma saatinde ful dikkat calışamaz. öyle gözüken biri bunu uzun süre sürdüremez. bir gün daha rahat calışırsınız, belki elinizdeki işi evire çevire, yetiştirmeye calışmadan. aralarda sosyalleşerek. bazen pür dikkat 8 saat yemek arası hariç kalkmadan iş yetiştirirsiniz. haliyle kişinin tavrı önemli o gün naaptıgı degil. sabah pogacayla gelip yarım saat kahvaltısını yapar bu rutin ona iyi gelir ama cok iyi çalışabilir. kimi 9da gelir direkt oturur ciddi gözükür ama boş boş ekrana akar iş bitiremez.

böyle yargılarla çalışma arkadaşlarınıa bakmayın bence.
0
nadirendeolsa
(01.12.21)
Sirkette herkes it gibi calisiyor.
Patron bilse herkese x3 zam yapar.
Ozelde yatan adam pek kalmadi.
0
divit
(01.12.21)
Is arkadaslarim hakkinin yarisini bile kazanmiyor. ben onlardan da az kazaniyorum (yabanci olduklari icin extralari odemeler aliyorlar)
0
ala09
(01.12.21)
Kendi departmanım için konuşursam fazlasını hak ediyorlar, ediyoruz. Herkesin amele gibi çalıştığı bir ekipteyim. Bazen bu kadar çalışmamalıyız diyorum aramızda konuşurken. Tabii aslında ben ve diğer yöneticiler böyle çalıştığımız için onlar da çalışıyor. Kendini besleyen bir döngü ama herkes yaptığı işten zevk alabildiği için böyle oluyor.
0
Bruce
(01.12.21)
Bruce +1
nadirendeolsa +1
divit +1

Burada bahsedilen iş hayatı özel sektör değil herhalde.
0
dreamnesiac
(01.12.21)
insanları iş yapma süresine göre değil iş yapma kalitesine ve genel iş yapış şekline göre değerlendiririm. adama 10 dakikalık iş verildiyse bunu 3 dkda bitirip kalan 7 dakikada sosyal medyada sörf yapması problem değil, öncelikle onu belirteyim.

devamına gelirsek iş arkadaşlarım harbiden hayvan gibi çalışıyor maalesef.
0
roket adam
(01.12.21)
hayir hak etmiyorlar.
hepsinin de aldigi parayi biliyorum. cogu hak etmiyor hem de.

ozel sektorde yatan adam pek kalmadi denmis... iste o ufak kisimla ayni yerde calisiyorum. yata yata aliyorlar paralarini hem de.
sektor belirtmek istemiyorum ama bilindik bir yer. cogu kisinin hayali bir yer hatta. yatan adam seviliyor.
ben buraya girmeden kesin beni begenmezler demistim. oyle bir yanilsama disariya verdigi izlenim. bir baktim ipini koparan girip goz boyayip yatabilirmis patronla arani iyi tut yagla balla yetermis.

roket adamin dedigi dogru ama ben ondan bahsetmiyorum. tam bir yatis var burada.
0
Kittie
(01.12.21)
eksisözlük hit sayısından beyaz yakanın çalışma yüzdesi orantılı olarak hesaplanabilir

iş oldu mu çaışıyoruz olmadığı zaman sektörle ilgili kendini geliştirme motivasyonu yok

en yüksek oran proje bazlı çalışılan işler için boşluk daha azdır
it genelde en yoğun
0
bir soru sorcam
(01.12.21)
(20)

Hayattaki en güzel ve en kötü zamanlarınız

dissendium
Hayattaki en güzel ve en kötü zamanlarınız nasıldı?
Hayattaki en güzel ve en kötü zamanlarınız nasıldı?
0
dissendium
(01.12.21)
En güzel zamanlarım üniversitedeki zamanlarım.
En kötüleri ise lisenin ilk yılı, ortaokul falan
0
zimbirik
(01.12.21)
31 yaşındayım, genel olarak her senem bir öncekinden daha iyi oluyor gibi hissediyorum o yüzden çok geçmiş özlemi çekmiyorum.

ama 2016 (26-27 yaşlarındayım) tam young wild and free olduğum zamanlardı, o sene baya güzeldi. 4-5 kere tatile gitmiştim, çok geziyordum, tam bir single'dım, paso macera idi yani.

en kötü günüm de kız kardeşim bilinmeyen bir enfeksiyondan hastaneye düşmüştü 2017'de, onun yanında refakatçiydim. o geceki kadar kötü hissettiğim bir gün daha olmamıştı, hastalık işi çok zor (sonra iyileşti neyse ki) dönemsel olarak bakarsak lise son zamanlar - üni ilk zamanlar olabilir herhalde.
0
roket adam
(01.12.21)
En kotu: Ailemle senelerdir kus kaldik + calistigim sirket batti, tazminatsiz issiz kaldim + Depresyon + Siddete meyilli bir sosyopat/manipulatorden ayrildim, kendisi mail ve sosyal medya hesaplarima sizip arkadaslarimin %50si ile arami bozdu, toparlamak yillar aldi + 1 sene boyunca kesintisiz her gece kabus gordum, fibromiyalji ile aylarca bogustum.

En iyi: Yuksek prestijli projelerde comez bir muhendis olarak all-star takimi gibi bir muhendis ekibi ile calistim + Muhtesem eglenceli iliskilerim oldu, kendimi ve hayattan ne istedigimi kesfettim + maasim yuzunden arkadas ortamimda fabrikator olarak anildim. Iyi kazandim, basarili yatirim yaptim, kendi evimi kendim aldim.
0
cleric
(01.12.21)
en guzel zamanlarim mezun olduktan sonraki calismadigim donemdi. vaktim coktu kendimle ugrasiyordum ve cok uzun seyahatler yapabiliyordum. is hayatina girince yaslandim gibi hissediyorum
0
ala09
(01.12.21)
En iyisi:üniversitede Erasmus dönemi ve mezun olduktan sonraki 2 3 seneydi. Çok kazanmıyordum ama çok da yorulmamıştım. Sabahlara kadar içip sabah işe gidebiliyordum. Çok eğlendim, gezdim, takıldım.

En kötüsü: yok heralde ya, en kötüsünde bile şükür seviyesindeyim şuan geri dönüp baktığımda.
0
kismisolungac
(01.12.21)
Üniversite 3. sınıf (2016) ile geçtiğimiz yıl arası çok kötüydü. Ailevi çok büyük sıkıntılarım oldu ve toksik ortamdan kurtulacak ekonomik ve psikolojik gücüm yoktu. Uzun süreler ilaç tedavisi görmek zorunda kaldım. 2020 yılında da o zor zamanlara dayanmamı sağlayan yegane canlı vefat etti. Ardından haftalarca yemek yemedim ve tekrar ilaç kullanmaya başladım. 8 ay toparlayamadım. Geçtiğimiz ocaktan beridir bir miktar daha iyi gidiyor her şey en azından altından kalkamayacağım zorluklarla karşı karşıya kalmıyorum diyebilirim.

En güzel zamanlar da lise 3-4'tü sanırım o zamanlar farkında değildim ama.. Güzel olmasının sebebi de dümdüz normal bir lise hayaatı olması dsngjsd klasik okula gidiyodum arada arkadaşlarla okey oynamaya falan giderdik, bu.
0
eatpraylaw
(01.12.21)
en kötü zamanım son 1,5 sene, 2020 haziran'dan itibaren devam ediyor.
en güzel zamanlarım 13-16 arasıydı. bol bol geziyordum, konfor alanımdan çıkmıştım, daha önce yapmadığım şeyleri denemiştim.
0
Bruce
(01.12.21)
En güzel zamanım hazırlığı bitirdiğim seneki yaz tatili idi. Sıfır stres, Londra’da yaşam, gezmeler, yemeler hey gidiii.
En kötü zamanlarım da 15 ay süre evliliğimin ikinci yarısı. Esir hayatı, hakaret, küfür… Allah belalarını versin eşim ve ailesi hayatımı mahvettiler.
0
cilekli pasta
(01.12.21)
En güzel; üniversite zamanları ve tatil zamanlarım.
En kötü; şu zamanlarım.
0
mutekebbir
(01.12.21)
en kötü zamanım; 1991-2000 yılları arası 9 yıl. dünya üzerinde cehennemi yaşadım. bilen vardır belki, babam boşanıyor, bize anneniz öldü diyor, üvey anne geliyor ve o 9 yılın büyük kısmı fiziksel ve psikolojik işkence. ondan sonraki en kötü zamanım da geçen sene eski kız arkadaşımdan ayrıldıktan sonraki aylar.

en güzel zamanlarım, 2000-2007 arası. lisenin bir kısmında özgürlüğün tadını ilk kez çıkaran bir genç, sonra da üniversite yılları. ve aralıksız devrimler, hehe. şimdi aklıma geldi, üniversitede sürekli yanımda oturan bir kız vardı, her yer boş da olsa yanıma gelirdi. inanılmaz güzel bir kız, yani nasıl anlatılır böyle bir güzellik ve benden hoşlanıyor. alala. ben buna inanamıyorum. benden neden hoşlansın diyorum. arkadaşlar araya giriyor, kafama kafama vuruyor da anca farkına varıyorum. keşke şimdiki aklım o zamanlar olsaydı. o kız zengin, ilişkiyi sürdüremem, istediği yerlere gidemem diye uzaklaşmıştım. ah be!

neyse devam edeyim. üniversiteyi burslu okudum, yurt olarak bize denize sıfır apart villa kiraladılar. 4 kişiye 1 villa. ben de şehirde yaşayan 3 burslu eleman bulup benim villaya kaydını yaptırdım ve tek başıma yaşadım orada. her odada birer gün yatardım. haftada 2 kere temizlik gelirdi hepsini değiştirirdi :)) villaların arasındaki boşluğa gece masaları çıkarıp lan'dan cs atardık max kişiyle 16 mi 32 mi neydi. subwoofer almıştım paraya kıyıp, 6'nın 1'i awp miydi, sniper, çaaaat diye yankılanırdı gecenin 3'ünde adamın kaşının ortasında açtığım delikte. o zaman da nickim douchebag'di cs'de. sonra ben arkadaş ağırlamayı çok severim, villamda tabii 4 kişilik mutfak var, balkona büyükçe masa kurar haftasonları arkadaşları kahvaltıya davet ederdim. mal bulmuş mağribi gibi gelirlerdi. e bu para nerden geliyor? onu da yine onların üzerinden kazanırdım :) limitsiz 100 mbit internetimiz var, film download edip cdlere yazardım ve arkadaşlara kiralardım. cd kiralama 500 bin tl, satın alırsan 1,5 milyondu hatırladığım kadarıyla. herkes satın alırdı, arşivciler, sonra birbirine verirdi, bana kazık attığını zannediyor :) olsun bana maliyeti 100 bin tl. (paradan sıfırlar atılmadığı zamanlar, tey tey) zaten cd 2 kere el değiştirse 3. kişide çiziklerden çalışmaz.

villa kat kaloriferiyle çalışıyor. her villaya aylık 250 lt motorin veriyorlar deposuna. kış aylarında 4 kişilikler yakıtı bitirip bana gelirdi. hortumla çekip taksim ederdim :) beni çok sevdiler, ben de onları çok sevdim, canım arkadaşlarım. çoğuyla hala görüşürüz. burası yalan. birazıyla hala görüşürüz :)
0
gabe h coud
(01.12.21)
üni iyidir
sonra kötü genelde
0
duyurukullanıcısı
(01.12.21)
en güzel zaman: bu yıl diğerlerinden farklı olarak müthişti diyebileceğim bir yıl yok.
en kötü: 2015(lise3) istemediğim bir sınıfta sevmediğim insanlarla beraber okumak zorundaydım ve o sene bitsin diye günleri saydım. Daha sonra, üniversitenin ikinci senesi olan 2018'in ilk yarısı. Çok sevdiğim bir ilişki bitmişti, sevdiğim bir şehirde yalnız başıma keyifsiz bir yaşam sürdüm.
0
biravekahve
(01.12.21)
2019'un son 3 ayı.

Hem planlı programlı hem spontane gelişen bir süreç geçmişti. Epey keyif aldığım bir dönem olmuştu.

En kötü zamanım sanırım ne kadar mal biriyim dediğim lise yılları.
0
put it in your appropriate place
(01.12.21)
En guzel yillar aslinda cok zor gecen ama umutlarimin oldugu yillar. Universitede son yilim.

En kotu işte o umutlarin bittigi, hayatin o kadar da guzel olmadigini anladigim 25 30 arasi. Yeni is, yeni ortam, evlilik.

Simdilerde yeni hayaller bulmaya calisiyorum.

Pekcoklarina gore ozenilecek bi hayatim var ama Hayat genel anlamda zor.
0
halk
(01.12.21)
en guzel zamanlarim lisenin son iki yili ve universiteye "gercekten" basladigim ilk iki sene, 2010-2012 ve 2017-2019 araliklari diyebilirim.

en kotu ikincisi 2013-14. major depresyon, fiziksel sakatlik, saglik sorunlari vs. tamamen bas asagi gittigim ve az kalsin kendimi oldurdugum bir donemdi.

su an yasadigim en kotu donemde oldugumu dusunuyorum. kendimi oldurmek niyetim yok bu sefer, nasil desem daha olgun ve yetiskin acisi hissediyorum, biraz daha fazla basa cikabiliyorum ama icten ice daha yikici bu. soyle soyleyeyim o zaman 100 uzerinden 10'dum ama o yasta bunu tolere edebiliyordum. o zaman bu kabul edilebilirdi. simdi 100 uzerinden 15'im ama 30 altindaki adamin ne esi, ne isi, ne dostu, ne duzgun yasantisi olabilir iste oyle dusun. "her sey kotu gidiyor oyleyse gebereyim" dedirtmeyen ama yasama sevincini alan, direncini kiran turden.
0
der meister
(01.12.21)
en güzel: orta son, lise 1, işe başlangıç ilk 3 sene

en kötü: ünv., işsizlik dönemi - iş başlangıç arası

güzel zamanlarda umut vardı, enerji vardı, planlar vardı. kötü zamanlarda tam tersi.
0
ya ben lan neyse
(01.12.21)
sanırım en guzel yıllarım ilkokul ve orta ikiye kadarki süre. sonra hayatım hiç güzel olmadı. geçen yıl babamı kaybettiğimden beri yokuş aşağı gidiyorum. ilaçlar kullanıyorum ama onu dusunmediğim bir an bile yok. ölmeyi o kadar istiyorum ki anlatmam mumkun değil. o an gelene kadar ölü gibi yasayacagım sanırım.
0
suyin
(02.12.21)
en kötü yıllarım üniversite
en güzel yıllarım son 3 senem
0
hopp
(02.12.21)
Son 2 sene sanırım hem en kötü hem de en güzel zamanımdı. Daha kötü günler yaşadım ama bu kadar ağır depresyonda olmadım hiç. En güzel aynı zamanda çünkü bana anne diyen biri oldu hayatımda ve o büyüyor, görüyorum. Her ne kadar kötü bir anne olsam da...
0
curukturpkokusu
(02.12.21)
Bir dönem çok disiplinli, zihinsel ve bedensel en üst seviyede güçlü olduğum bir dönemdi. Sabah koşu, sonra kütüphane sonra akşam yüzme. Müthişti müthiş. Temizlik, yemek, para işleri, insanlar, hiçbiri ile ilgilenmem gerekmiyordu. Eşyalarım da en iyisinden ve birkaç taneydi. Bilgisayar örneğin, ya da kış için koşu montu. Her şeyin az ve öz olduğu fakat kendim de dahil her şeyden üst düzey verimlilik aldığım bir dönemdi. Çok özlüyorum. Sonraki zamanlarım hep vasati.
0
velvetmorning
(02.12.21)
(5)

orijinal galxy s7 bataryası nereden bulabilirim ?

funl
Merhaba, telefonumun bataryası değiştiği için batarya arayışı içerisindeyim. İnternette sahte ürünler de çok fazla. Yetkili servise gidip ben batarya istiyorum desem verirler mi ? Teşekkürler.
Merhaba, telefonumun bataryası değiştiği için batarya arayışı içerisindeyim. İnternette sahte ürünler de çok fazla. Yetkili servise gidip ben batarya istiyorum desem verirler mi ? Teşekkürler.
0
funl
(01.12.21)
Yetkili serviste s7 bataryası olacağını sanmıyorum. Desi markası 3. parti bataryalar arasında en güvenilir olandır. orijinali aramaya devam et ama desi de aklında bulunsun, muhtemelen bulamazsın çünkü.
0
Bruce
(01.12.21)
desi denedim ısınma problemi yaptı. şarj olurken telefonum çok ısındı.
0
🌸funl
(01.12.21)
tek batarya satmayabillirler ama değiştirirler. Ben geçen yıl mecidiyeköydeki resmi servisine 290 liraya mı ne değiştirtmiştim. (ellerinde vardı yani) Sonra telefonu anneme verdim gayet güzel kullanıyor şimdi.
0
nhk ni youkosu
(01.12.21)
geçen hafta note 8 batarya için yetkili servisi aradım. 310 lira işçilik dahil fiyat verdiler. ben de gittim mekana, baya kurumsal devasa bi yerdi zaten, en azından benim gittiğim destech bilişim öyle. 1 saatten kısa sürede halloldu. internetten bakıyorum, abidik gubidik tamircilere soruyorum en az 250-300 diyorlar. bir de garanti yok bişiy yok. onu da geçtim nasıl bişi takıyorlar o da belli değil. en kötüsü note 8'lerin arka kapak açması sıkıntı, takması da öyleymiş. onu da çat diye yapmışlar, sevdim.

yaani note 8 için varsa s7 için de vardır, arayın sorun.
0
posthuman
(01.12.21)
riske girebiliyorsaniz n11'den cikma batarya satin alabilirsiniz. ben p2 icin aldim ilk gunku pil gibi cikti.
0
aokp
(01.12.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.