[]

ebeveyn olmaktan mutlu olan ebeveyn gördünüz mü hiç?

lafta değil, gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum. eylemlerinde ve sözlerinde o mutluluğu hissettirenlerden.

ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar. illa ki seviyorlardır da (ki zaten sanki başka şansları mı var? mecburen sevecek, sevmese ya da sevmiyorum dese ne değişecek ki, tabii ki "seviyorum, özünde süper bi şey" falan diyecek), iş sosyal hayata ve diyaloglarına yansımalara gelince ağızlarından bi tane olumlu laf duymuyorum çocuklarına ilişkin. çocuklardan kaynaklı yapmak zorunda oldukları işlerden bıkkın bi havayla bahsediyorlar hep. sanki gizli gizli "çocuğunuz olduğunu veya bu kararınızı hatırlamayacaksınız, çocuğunuz da acı çekmeyecek, çocuğunuz olmadan önceki hayatınıza geri dönmek ister misiniz?" bu soruyu sorsak hepsi evet dermiş gibi geliyor. evet demeseler bile bi düşünürler kesin.

acaba ebeveynlik çok kötü bi şey mi?

 
Çok kötü bir şey değil ama çok zor bir şey.
(5.5 senelik anneyim)
İlk 3 sene sorsan çocuktan önceki hayatıma geri dönmek isterdim ama şu anda o kadar çok istemiyorum. Büyüdükçe olay zevkli olmaya başladı ama hala çok zor
  • sta  (09.11.21 22:03:02 ~ 22:06:04) 
Annem. Annelerde değil de babalarda hep bir şikayet, nazlanma oluyor bence. Herkes baba olmasın.


  • Josephine.  (09.11.21 22:03:10) 
Valla boyle surekli olarak mutlu ya da mutsuz olacaklar diye bir olay yok ki. Mutlulugu da yasamislardir, mutsuzlugu da. Mesela ben universiteye ilk yerlestigimde deli gibi sevinmistim cunku benim icin bir hedefti. Ama universite acildiginda ve sabahin korunde kalkmak zorunda kaldigimda surekli sovdum. Derslere calisirken mutsuz oldum ancak sabahlara kadar batak attigimda mutluydum. Ayni sekilde sinavlardan dusuk not aldigimda mutsuz oldum ancak iyi not aldigimda mutlu oldum.

Yani demem o ki ebeveynlik de bunun gibi bisey. Oyle dogrusal ve sabit bir cizgide ilerlemez olay. Mutlu olduklari zaman da olur mutsuz olduklari zaman da cunku zorlugu da var bisekilde sana getirecegi faydasi da var. Misal benimkiler su an mutlu ancak benim kucuklugumde yani surekli benle ugrasmak zorunda olduklari zaman diliminde bu kadar mutlu olduklarini da sanmiyorum. Bu da oldukca normal.
  • j r r tolkien hayrani  (09.11.21 22:13:50 ~ 22:14:51) 
www.youtube.com


gördüm, üç dünya güzeli evlatları var. sanki "profesyonel" ebeveynler :) öyle mutlular yani ebeveyn olmaktan, insan yetiştirmekten. tüma aile hep musmutlu var olsunlar.

sorunuzun cevabı çok kültürel bişe bence. insanlar ayıp olmasın diye yani mecbur hissettiklerinden evleniyor veya meslek seçiyor veya çocuk yapıyor buralarda.

bir de dizi tavsiyesi: workin' moms
  • rewlack  (09.11.21 22:20:29) 
Genç yaşta anne olan birilerinden çocuklarıyla birlikte olgunlaştıklarını ve iyi ki dediklerini duyuyorum sık sık. Tabii ki geceleri uykusuz kalmak, her yerin bebek boku ve kusmuğu olması, büyürken masrafların artıp o bok kokusuna bile hasret bırakması, ergenliğiydi falan derken ebeveyn şikayet edebilir. Ama anne baba birbirini seviyosa o zaman çocukla da mutluluk artıyodur gibi. Böyle sevgi pıtırcığı bi çift var tanıdığım, çocuğa baya “aşkımızın meyvesi” bakışı atıp birbirlerine sırıtıyolar.

Kısacası babayı bilmem de anne için sevgi fiks, şikayetler filan da öyle muhabbet konusu gibi.
  • kulaktan dolma biber  (09.11.21 22:33:29) 
Kendi ailem ve akrabalarım çok mutlu. Çocukları olarak öyle müthiş insanlar değiliz belki ama hep karşılıklı sevgi ve saygı içinde büyüdük, böyle gidiyoruz.


  • hadi ya la  (09.11.21 23:06:04) 
Kötü değil kesinlikle ama zor. Ve zor olanı daha da zorlaştıran bir kültürümüz var. İsteyerek çocuk sahibi oldum ama çocuk doğurmak için yaşamadım ve evlenmedim. Yani kişi istemiyorsa çocuksuz da olur. Çocuk olunca hayatın ona ait oluyor, onun müsade ettiği ölçüde diğer rollerini oynayabiliyorsun hayatta. Yani benim için böyle, çocuğuna güvenilir bir bakımveren bulup diğer rollerini de eksiksiz yerine getiren vardır mutlaka. Bir ebeveyne çocuğu belli yaşa gelene kadar ne yapıyorsun diye sorsalar alacakları cevap hep çocuk etrafında döner. Tabii ki yakınma da işin içine giriyor, çünkü çocuk büyütürken zorlanmayan yok.

Ama tüm bunların yanında saksıdaki çiçeğe su verip açtığını görmek bile mutlulukken bir canlının büyümesini, kendine ait bir kişiliğe sahip olmasını, öğrenmesini, konuşmasını, dünyaya karşı çektiği yabancılığı ve alışmasını görmek bir mucize gibi. Bazen eski hayatımı çok özlüyorum, hatta depresyonda olduğum için normal anne babalardan daha çok özlüyor bile olabilirim ama çocuksuz zamanlarıma dönmeyi istemem. Anne olmak elzem değil, ama imkan ve sorumluluk bilinci varsa yaşanmasını tavsiye edebileceğim bir hayat deneyimi.
  • curukturpkokusu  (10.11.21 00:02:36) 
uyku düzenleri olsa çok zor değil. onlarla iletişim kurmak onları eğitmek öğretmek çok zevkli. ama geceleri uyanmasınlar ne olur :)


  • xrated  (10.11.21 00:54:11) 
ben mutluyum. çok isteyerek anne oldum. büyüdükçe daha bir çok seviyorum. ama tek başıma bakıyorum ve çok zorlanıyorum. gece 7-8 kez uyanıyor (1.5 yaşında), tüm gün aşırı enerjik ve devamlı ilgi gerektiriyor ve kendime ait 5 dk bile bulamayabiliyorum gün içinde. büyüdükçe kolaylaşacak diye umut ediyorum.


  • deartheodosia  (10.11.21 01:00:06) 
Ben asıl ana baba olup bundan mutsuz olduğunu kendine itiraf eden görmedim. Konya'nın bir köyünde yaşayan homoseksüel olan bir amcanın asla bunu kabul etmemesi gibi bişey bu, sadece kendi başına kaldığında zaman zaman aklına gelen ama bununla yüzleşmeyip "yok yaa olur mu öyle şey heteroyum tabii ki, yok ya olur mu öyle şey mutluyum evladım olduğu için tabii ki" demesi gibi bişey. Artık çocuk var ve mutsuz olmak bişeyi değiştirmiyor, haliyle mutlu kısımlara odaklanmak zorundasın. Çünkü çok büyük "günah/kabahat" ikisi de.


  • Bruce  (10.11.21 01:56:58) 
ebeveynlik insanı geliştiren birşey. ben de anneliğimin ilk 2,5-3 yılında şikayet ediyordum herşeyden. şuursuzmuşum. attachment parenting ekolünden kitaplar okumaya başladıktan sonra çocuklarıma saygı duymaya başladım. zaten hep seviyordum ama bir tık boyut atladık, artık onlarla iletişim kurmak keyifli hale geldi. ne düşündüklerini öğrenmek için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyorum, çocukları geçiştirmiyorum. bazen çileden çıktığım oluyor ama onlara büyük tepkiler vermemeye çalışıyorum. çünkü ben daha relax olunca sorunlar daha kolay çözülüyor, tekrar mutlu moda daha kolay geçiliyor. bunları zamanla kendim öğrendim, çünkü büyüdüğüm aile hiç böyle değildi.

şikayet bizim toplumda bir kültür haline gelmiş, insanlar birbirinden görüp muhabbete dahil olabilmek için şikayet ediyorlar bence. sorunlarıyla gerçekten baş edemedikleri için değil. okul kapısında beklerken ailelerin çocukları hakkında şikayetlerini dinlerken üzülüyorum gerçekten, ya bu çocukların hiç mi iyi özellikleri yok diyesim geliyor, ki bazı eleştirileri çocuklar da duyuyor. o ortamda susuyorum, aksi birşey söyleyip ukala veya aşırı kitabi (yapay) ebeveynlik yapan biri gibi anlaşılmamak için.. okul kapısıdaki muhabbete en basit örnek şu olabilir, diyelim ki çocuk o gün iyi birşey yapmış, öğretmen iltifat ediyor ve takdirini veliye söylüyor. velinin cevabı aman yok evde hiç öyle değildir bla bla şeklinde.. hiçbirşey yapamıyorsan teşekkür et geç yani.. neyse. ebeveynliğin öğrenilmesi gerektiğinin kendim biraz gecikmeyle farkına vardım, çabalıyorum, umarım herkes de farkına varır. insan hayatı çok kıymetli çünkü.
  • evanka  (10.11.21 01:59:03 ~ 02:46:25) 
www.instagram.com

faydalı bilgi
  • bir soru sorcam  (10.11.21 09:56:00) 
@evanka +1, şikayet kültür haline gelmiş. bunun yanı sıra, bunu bir markanın ekşi başlığına girip sadece olumsuz yorumsuz okumaya da benzetiyorum. insanlar olumsuzluklar üzerinden bağ kurup sosyalleşmeye meyilli. bir de hazır olmadan ezbere çocuk yapanlar var, kaynım ve eltim bebekleri olduğunda sürekli "ay gezin gezin, çocuk olduğunda hiçbir yere gidilmiyor" şeklinde konuşup, şikayet ediyorlardı. gezmeyi seven insanlar ama daha yaşadıkları yerin 3 saatlik araba mesafesinden çıkmadan çocuk yaptılar. bana bu şekilde sürekli şikayet edilmesi çok itici geliyor. iş yerindekilerin de kendilerine acındırıp işten kaytarmak için özellikle şikayet ettiklerini düşünüyorum :)

bunu çocuk bekleyen insanlara da çok yapıyorlar bu arada. "bol bol uyu birkaç ay sonra uyuyamayacaksın" gibi bir sürü laf. yani bunları düşünüp göze almadan çocuk yapmaya karar vermiyordur herhalde kimse? olgun insanların bu davranışın tam aksini gösteriyorlar mesela, olumlu deneyimlerinden bahsediyorlar hamilelik haberini aldıklarında.
  • gmzo  (10.11.21 10:46:17) 
tam olarak Bruce +1

çevremde aşırı isteyerek falan çocuk yapan tanıdığım tek bir kişi var, o da mutlu.
gerçi mutluluk da göreceli, çocuktan başka bir hayatı yok.
ama onun dışında herkes "evliyiz, işte çocuk yapmak lazım" falan kafasıyla çocuk yaptığı, hatta "evlenme yaşı geldi" falan diye evlenmiş olmak için evlendiği için hepsi mutsuzluktan dökülüyor.
işin kötüsü, bu "hâli" evli olmanın normu olarak görüyorlar.

çoğunun hayat düzeni, ekonomik durumu falan da bozuldu, pek kaldıramadılar çocuğu.
mutlu olmamalarının getirdiği vicdan azabını da çocuğa sınır koymayarak, anlamsızca üstüne düşerek falan kapatmaya çalışıyorlar.

ebeveynlik kötü değil, sadece herkes ebeveyn olmaya hazır olmayabiliyor.
hayatın akışında öylesine değil, "istiyorum bunu artık" diye yapılacak bir şey.
en azından bu devirde artık öyle oldu.
  • blatta hiberna  (10.11.21 10:57:58 ~ 10:59:21) 
gizli gizli degil, zamani geri dondurmek mumkun olsa evet son 6 seneyi geri alalim derim. hep diyorum. hatta sasirdim burada gorunce.

bu cocuguma en iyi anne olma cabami degistirmiyor. icimde bir canavar yok.
  • 2oda1salon  (10.11.21 23:07:06) 
çok gördüm.
annelliğin ne olduğunu bilsem anne olmak istemezdim diyeni de gördüm.
ama zamanı geri almak isterdim diyen az, yine de herşeye değer diyenin oranı daha çok.
hepsinin deneyimine sonsuz saygım var.
  • hopp  (12.11.21 22:53:24 ~ 22:54:12) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.