bee o markasını kullanıyorum ben memnunum, internetten alıyorum kendi sitesinden veya trendyoldan

olric, eczanede ben de o markayı buldum, nasıl tüketiyorsunuz acaba?

Markadan ziyade üreticiden almayı tercih edin. Bildiğim güvenilir bir üretici var, çok memnunum. Dilerseniz iletişim için mesaj atın bana, yardımcı olurum.

Kafein bağımlılık yapar evet. Benim kahve içmediğim zaman başım ağırır mesela. O an kahve bulamasam, kafein içeren başka bir içecek içerim. Ama uykuma bir etkisi yok, sert bir kahve de içsem, enerji içeceği de içsem uyurum.

Sigara vb. bağımlılığının yanına bile yaklaşamaz, bağımlılık demek bile fazla olur. Ben de khve içmediğim zaman başım ağrır bir süre ama kafein de kafein diye elim ayağım titremez. O an kahveye ulaşamıyorsam da birkaç saat içinde geçer gider kahve isteği.
Abi ben kafein bağımlısıyım yeeaa mevzusu tamamen show.
Dipnot: 12 yıldır kahve sektöründe olan ve günde minimum 3-4 fincan kahve içen biriyim.

Kahve bağımlılık yapar evet ve sürekli içtiğinizde uykuyu açma özelliği giderek azalır. Benim de başım ağrıdığında iyi geliyor. Kahve bağımlılığımı kan değerlerimi düşürdüğü için mecburen 1,5 büyük kupaya düşürdüm. Tavsiyem giderek miktarı azaltıp bir kupaya düşürüp bunu da ayılmaya en çok ihtiyacınız olduğu zamanda içmek

Akşam decaf için.
Her gün 5 10 kupa filtre kahve içiyorum ben, uykumu pek açmıyor artık ama çalışırken iyi gidiyor.

Evet var. Ama daha çok aliskanlik gibi bu sanki. ben de normalde her gün en az 1-2 büyük fincan tuketirdim. Ramazan ayı münasebetiyle oruc tutuyorum. Bu surecte ilk 3 gün yokluğunu Cok hissettirdi. Ardından azalarak ihtiyaç duygum minimize oldu. Şu an hiç aramıyorum.

Ramazan sonrası da tüketimi sınırlamayı planlıyorum. Çünkü artık güne başlayabilmek için kahve tüketmesi gereken bir bireye dönüştürmüştü neredeyse, bu da güzel bir his değil

Ideal olarak uyandiginizdan 60-90 dk kadar sonra ilk kahvenizi icmeniz iyi olur. Vucudunuzdaki adenosine o zamanlarda azalmis oluyormus.
Sonra da uyku saatinizi dusunup en az sekiz saat oncesinde kahve icmeyi birakmaniz gerekiyor. Yani bircok yetiskin icin saat ikiden sonra kahveyi kesmek en iyisi.

Ben de her gun 2-4 kupa arasi icerim, bagimlilik demem ama icmezsem ariyorum tabii. Ama icmeyince de olmuyorum veya kontrolumu kaybetmiyorum. Haliyle saat ikiden sonra icmiyorum. Kendimle savasmama gerek olmuyor.

Kahve içmeyince başım ağrıyor +1 bazen migreni tetikliyor. Ama sıkıldım ve kahve içmekten keyif almamaya başladım bir süredir. Günde bir küçük americanoya kadar azalttım. Sigarayı bırakmış insanım, kahveyi mi bırakamayacağım!

Edit: Bırakamadı.

bağımlılık değil de alışkanlık oluşuyor bence de ama kötü bir şey değil. abartmadıkça kahve sağlıklı bir içecek. yani bırakmak yerine belli sınırlar içinde tüketmek mantıklı.

bağımlılık yapıyor. ben de günde 2 fincana düşürdüm. akşam 6 dan sonra ne çay ne kahve içerim çünkü içersem kesinlikle uyuyamıyorum. rahatsızlık duyuyorsanız kendinize böyle saatle sınırlama koyarsanız işe yarar diye düşünüyorum

Kesin çözüm sanıyorum kahve aletlerini evden yok etmek. French press, espresso makinesi artık evde ne varsa ya kırın ya da bir yakınınıza verin. Yoksa durdurmanız mümkün değil, bir anda kesin bir karar alıp bu aletleri uzaklaştırmanız lazım.

bence bagimlilik, resmi bir veri varsa bilmiyorum. ben kendimi bagimli hissetmiyordum aslinda ama yaklasik iki sene once biraktim hic yoksunlugunu da hissetmedim belki de bagimlisi bile degildim lol :) cat diye biraktim hic de canim istemedi.

Bence fıstıklı daha güzel. Ceviz ucuz olduğundan değil de yaygın olduğundan ikinci planda kalıyor. Birçok köyde ceviz bulunur. Bizim bahçemizde bile neredeyse 20 yıllık ceviz ağacı var.

Fıstıklı baklava yiyemiyorum, 1 lokma alıyorum agzımda aşırı bir ağır tat oluyor. Sizi saygıyla selamlıyorum. Cevizli baklava daha iyi benim için de.

baklava dedigimiz sey fistikli olandir.

evde yapilan cevizli baklavayi (ustu citir olmayan, koy usulu) severim.

Baklava fıstıklı olur. Ceviz nedir?

Koy bahcesinde ceviz olur genelde, bu yuzden cevizin pek bir kiymeti yoktur.
Fiyati artsa da evin onundeki agac sonucta.

Bence ikisi de guzel ikisinin de yeri ayri, ama parayla aliyorsam fistikli alirim.
Sanki cevizli alinca evde yemedigin sebze yemegine disarda para vermisim gibi geliyor.
Bi kaziklanmislil hissi geliyor.

Baklava fıstıklı olur +1
İçinde ceviz olan baklava bir yan çeşittir, sarmanın içine pirinç değil de bulgur koymak gibi bişi esasen.

Bak mesela fındıklı baklavayı anlıyorum çünkü güzel kavrulmuş bir fındığın verdiği isli aroma hafif şerbet ve kıtır hamurla güzel olabiliyor. Ev baklavası modunda fındıklısını yerim.
Ama cevizin hiç işi yok, yakışmıyor da zaten. Bir de teorisi haricinde pratikte de çok zor, kullanılan cevizler hep dandik, acı oluyor. En iyi cevizi hiçbir zaman baklavaya koymazlar ama fıstığın kalitelisi olmak zorunda iyi baklavada. Segmentasyon açısından da talihsiz bir seçim yani.

Köylü işi denir çünkü baklava alamaya parası yetmeyen cevizli baklava alır, çıkış noktası budur. Köylülük denilen şey de fakirliğin kanıksanması ve hatta "fakirlik daha iyi" diye savunulması olduğu için yapılan bağdaştırma pek yanlış değil.

Daha bugün tam olarak böyle bir ikilemin ortasında bırakıldım, manidar oldu :v Öncelikle kesin yargıları garipsemekle birlikte ev baklavasında cevizliyi tercih ederim. Rakı adabı geyiğinden çok farklı bulmuyorum fıstıklı olur netliğini; zevk meselesi en nihayetinde.

fıstık tadı gelmiyor baklavada. ceviz şekeri dengeliyor.

Yediğimiz şeyleri tadı için yemiyor muyuz? Ben hem cevizli hem fıstıklı baklava seviyorum.

Çoğu insan yemekler konusunda sanki dini bir metinmişcesine katı. Baklava denilen şey ince yufkayla kat kat yapılan şireli bir tatlı. İçine ceviz koyarsanız cevizli olur, fıstık koyarsanız fıstıklı olur.

Eğer yemekler konusunda bu kadar dindar olacaksak hala mö 2000'de ne yeniyorsa onları yiyor olmamız gerekirdi, bence de çok anlamsız bu.

Gerekirse cevizli baklavaya baclava diyelim, ama bu muhabbetleri çekmeyelim. Gerçekten anlamsız bir şey.

Ben cevizciydim. Hala da öyleyim. Ama taa ki bi müsteriniz Antep kocak baklavadan bi tepsi fistikli baklava gönderene kadar. O neymis ya… meger iyi fistikli baklava yememisim o yyüzden cevizli seviyormusum.

Bu sebeple diyorum ki yapan yer cok kaliteli ise fistikli, normal bi yerse cevizli.

baklava fıstıklı olur. her yerde fıstık olmadığından her köyde ceviz yetişebildiğinden her köylünün yapabileceği baklava cevizli baklavadır.

ev yapımı cevizli de güzel yapılırsa çok lezzetli oluyor. köylü işi derken bence de haklılar ama lezzetli.

kadayıf cevizli, baklava fıstıklı olur

Ben de cevizli severim hatta yukarıdakilerin dediği gibi ılık cevizli ev baklavası bir numaradır bence.

baklavanın iyisi güzeli cevizli olur.
Antep fıstığı lobisi yıllarca bize baklavanın default hali fıstıklı imiş gibi lanse etti.
fiyat önemli değil, ama : 2022 itibari ile ceviz içi, kabuksuz antep fıstığından daha pahalı.

fistikli tercih ederim

disardansa fistikli
ev yapimi ise cevizli

Baklava çok sevmem ama yiyeceğimde cevizliyi tercih ederim. Canım ülkemde neyi nasıl sevdiğimiz için de onay almamız lazım, ne hoş. Bir köyüm de yok, olaydı gidip organik tarım filan yapardım.

Antepli ustalar fıstıktan baklava olmayacağını bilir ve yıllardır söyler, fıstık çok ucuz olduğu için zamanla popüler olup fıstık hakimiyetine girmiş piyasa yeni nesilde bir tek bunu biliyor ama aslında iyi baklava cevizli olur ve sarı yağdan yapılır ayrıca odun fırınında pişmesi gerekir ve tabi artık fıstık cevizden kat be kat daha pahalı.

birinden olur, öbüründen olmaz demek bence yanlış. iki türlü de olur, neden olmasın? belki eskiden kim neye ulaşabiliyorsa onunla yapıyordu ama artık günümüzde herkes hem cevize hem de fıstığa ulaşabiliyor. canınız neyi çekiyorsa onu yiyin geçin :)
ben ikisini de severim, tatlıcıya gittiğimde de hep farklı cins baklavalardan bir porsiyon yapar öyle yerim.

antep fıstıklı dışında bir baklavaya baklava gözüyle bakamıyorum.

Acı çekmeden olmuyor çok klasik olacak ama ben de yaşayarak öğreniyorum bu durumu kesinlikle zamana bırakmalısın

Oldum. Çok yanlış bir deneyimdi, keşke olmasaydı. Geleceği olmadığı için ve çok zarar gördüğüm için yara bandı gibi çekip attım.

Sürekli gün boyu aynı havayı teneffüs ederken nasıl başedeceğim. Kendimi derslere verdiğim zaman bir nebze unutuyorum. Ama sağ tarafımda aklım hep onda ne yapıyor diye? hiç konuşmasam bundan da kötü etkileniyorum. Selam vermeden yerime oturuyorum moralim bozuluyor. Normal davransam geçmişi düşünüp yaptıklarıma sinirleniyorum. Doğum günü geldiğinde kutlamak istemiyorum mesela sonra beni silip atmasından da korkuyorum. O izinliyken kafam çok rahat.

senin sıkıntıdan birine vurulup acı çekesin gelmiş onu yaşıyorsun sadece. kendi kendini üzesin var yani.

kesin tırt biridir.

Benden biri hoşlanmıştı. İşten ayrıldıktan sonra söyledi. Görüştük ama yürümedi. Bazı şeylerin olmamasında bir hayır vardır. Kendisi çok mutlu, sen de öyle olacaksın.

1-evde durma, en olursa olsun arkadaş eş dost birilerini bul ve vakit geçir, sosyalleş, dating uygulamalarını kullan gerekirse.
2-zamana bırak, zaman çözecek, yeterince vakit geçmesi için sabret.

Hocam sen kendi kendine niye triplere giriyorsun. Takipten cik.alar, gunaydin dememeler falan. Tavsan daga kusmus hesabi.

Bu sekilde olacagi varsa da olmaz. Biraz cool ol yav, yine muhabbet et canin istiyorsa ama fedakarlik yapma. Gunaydin de gec ama devamini bekleme. Ha getirirse devamini konus.

Asil su an sekilden sekile giriyorsun. Oncekileri salla, unut gitsin artik.

Hocam sen kendi kendine rollenmişsin. Bu bildiğin platonik aşk. Belki kız, senin ona olan ilginden bile bihaber. Şimdiye kadar bir elektrik olsa karşılık bulurdu zaten.

siradaki gelsin diyeceksin.

@duyurukullanıcısı gerçekten beni yakından tanımış gibi doğru bir tespit yapmışsın. Bunu son zamanlarda bende farkettim. En mutlu olmam gereken zamanda bile ne düşünüpte mutsuz olayım diye düşünüyorum. Gerçekten sizin tabirinizle tırt biri.

@brkylmz hocam onunda farkındayım. İlk zamanlar stajyerimdi. sürekli bana kimse senin gibi ilgilenmedi falan gibi bolca cümleler kurunca benim dengem yavaş yavaş bozuldu.

@arthur benim ilgimi hiç bilmesin hocam zaten gerçekten istemiyorum. Diyorum ya bundan düşünce olarak kurtulmak istiyorum.

@geçerkenugradım teşekkür ederim yorumunuz için inanın böyle birşey karşılık bulsa oluru zaten olmaz. kafa yapılarımız farklı. Ben sadece kendimi sevmiyorum galiba ki veya egoma mı yeniliyorum anlamadım.

@herkese teşekkür ediyorum derdimi dert edenlere... umarım geçer. insanın burnunun dibindeyken zor gibi ama sizlerin tecrübesi bu yönde gibi.

Kusura bakmazsan yokluktan kendini aşık etmişsin gibi duruyor.

sen iflah olmazsın. düşüncelerinden karakterin belli.

tek soru..

sence seni beğeniyor mu? çıkma teklif etsen kabul eder mi? çıkma teklif et. yemeğe falan gideli gibi bir şey de. devamı gelir.

Araba kiralanırsa çok daha rahat olur. Bebek arabasını da götürebilirseniz yanınızda şu anki hayatınızdan pek farklı olacağını düşünmüyorum.

konaklama ve mekan oneriniz olursa memnuniyetle kabul ederim :)

Konaklama için kotoru seçmenizi önermem, tivat daha uygun. Araba ile kotor-tivat arası 45 dakika. Tivat'ın denizi çok güzel ve daha sakin. Eğer tivat'da kalacaksanız birinin telefonunu verebilirim ev için.

Link yok ama sen haklısın.

Hocam istersen Papua Yeni Gine Kina'sından geç. Sisteme yatırdığınız para Türk parası. Ne bozup gireceğiniz size kalmış.

sen haklisin ikisinden de denedim, dolarin varsa bozdulup tl'ye donuyor.
Tl varsa zaten tl durmaya devam ediyor.

Amac zaten seninle 3 ay dolar alma diye anlasmak.

Sen haklısın. Enpara'ya bakın.

1. Kur korumalı mevduat
2. Dönüşen kur korumalı mevduat

Olarak iki tür var. İlkine direkt tl yatırılıyor ikincisinde döviz bozuluyor.

oranlar tutara ve vadeye göre değişiyor. Bir de bazen müşteri bazında değişiklik oluyor.
ben hesapkurdundan bakıyorum enpara şu an benim gördüğüm.

O reklamların bir yerinde (her ne kadar biz görmesek de) muhakkak oranların tutara ve vadeye göre değiştiğini belirten bir ibare, yazı vs vardır. Maaş alınan banka genel olarak diğer bankalardan daha uygun faizli kredi verir.

sitelerine girince öyle, şubeye gidince de farklı olur. şubeye gidip şartlarını göstermen gerekiyor, riskine göre sana farklı bir faiz oranı verirler her zaman.

Kredi skoru da etkiliyor.

siirtten.com

instagram.com

Bu eleman Siirt'te. İki kere aldım kullandım sabunu falan gayet iyi ama anlamsız derecede pahalı geliyor bana artık.

otomatik rapor veriyorlar, bir şekilde iptal ettir yoksa maaşından kesilir. sgk'dan ayrıca almak zorunda kalırsın, tam maaşını alamazsın vs.

nasıl iptal ettiriyorum ki?

rapor otomatik verilmiyor. kendin istiyorsun. en son öyleydi yani ben iki kere karantinaya girdim, ikisinde de raporu kendim istedim, yoksa yazmıyolardı. kaldı ki sen çalışan mısın, emekli misin, boş musun nereden bilsinler ki.

işverenle konuş, maaştan kesmiyorsa rapora gerek yok. eğer maaştan keseceklerse rapor il ya da ilçe sağlık müdürlüğünü arayıp rapor talep edeceksin, sonra e devlete girip sgk ödemeleri için iban kaydedeceksin, raporun bittikten sonra hesaplanan tutar hesabına yazacak.

kimi iş yeri (mesela benimki) maaşını tam yatırıyor, sen de sgk'dan yatan parayı iş yerine gönderiyorsun.

yani şu durumda senin iş yerin ile konuşman lazım.

Rapor için; filyasyon ekibi aradığında soruyor çalışıyor musun, rapor istiyor musun diye. İstersen yazıyorlar, e-devlete düşüyor 3-4 saat içinde. Aramazlarsa eğer, kendiniz il veya ilçe sağlık müdürlüğünü arayıp söylersiniz. Maaşın çalışmadığın gün kadar eksik yatar, bazı işverenler kesmeyebiliyor. Tamamen işverenle alakalı bir durum. 7 günlük rapor için 5 günlük ödeme yapıyor sgk. 2 günü ödemiyor. Maaşında kesintili yapılırsa da, sgk nın ödemediği 2 günü ödeyip ya da ödememek yine işverenin inisiyatifinde. Geçmiş olsun.

sebebini bilmiyorum ama pahali olan daha iyi

Her şey için birlikte ürün önerisi oluyor ama bu anlamsız olmuş. Kafanıza göre alın ikisi de aynı işi görüyor. Üstteki 150mps, alttaki 300 mps iş görüyor.

ilkini tak çıkar yapmazsınız çantaya vs. koyarken boyutu küçük, ikincinin kapsamı bi tık geniş ama boyutu da büyük mobilseniz ilkini alın derim, cihazın üstünde sabit dursun.

www.hepsiburada.com

Bu çok daha iyi. 5GHZ desteği var. Çekim kalitesi mükemmel.

Hesaptan ziyade, Antalya'daki Leman Kültür rezervasyon soruyordu. 5-6 tipi, kılık kıyafeti bozuk erkek grubu olarak giderseniz almıyorlardı bu sebeple. Ama bu mekanın bir askeri gazino olmasını engellemek ve belli bir kaliteyi korumak için yapılan bir hareket.

Hesap ödeme olayını pek sanmıyorum. Ne at hırsızı adamlar var, tipine baksan elli kuruş verirsin ama cebinde tomarla para var.

16:30. Kulüp açıkladı. Yoğunluktan dolayı bu saatte açılacakmış.

Adidas ozwego

Tabandaki parlak detayları kötü.

Nike React Vision

bitdefender

90 veya 180 günlük hediye keyler bulunuyor.

www.bitdefender.com

Kaspersky 30 gunluk deneme surumu

Windows Defender gayet iyi. Başka programa gerek duymuyorum ben advanced bir kullanıcı olarak.

modelin en son aldığı güncellemeden önceki 3-4 güncellemeye düşürebilirsin. eski bir macbook var. en son aldığı güncellemeyi yükleyince hantallaşmıştı. eski işletim sistemlerinden birini yükleyince hızlandı.

(bkz: planlı eskitme)

ios güncellemelerinin son 4-5 tanesini yapmayacaktınız. Ama onda da bir süre sonra appler ios sürümünü güncellemenizi isteyecekti. Bunu yaşayana kadar telefonunuzu güncellemeyi artık. Tren geçmiş gerçi ama yapacak pek birşey yok bundan sonrası için. Ios olur, android olur aklınızda bulunsun; yeni bir telefon aldınız. güncellemeyin telefonu, gidebildiğiniz kadar gidin. Uygulama desteği kesilene kadar devam. Ben uygulamayı kullanmaktan bile vazgeçmiştim güncellememek için.

Format ve batarya değişimi bi nebze faydalı olacaktır. Annem 5s kullanıyor hala :) 7, hala gideri olan bir telefon.

Ps: downgrade olayı ios da yok malesef. İmzalar kapandıktan sonra eski ios sürümüne geri dönemezsiniz.

Aylık 150 tl TTNet'e ödeyeceğime, 140 verir 100 mbit vdsl TürkNet'e geçerdim ben olsam.

Ben TTNet'ten 35 mb aldığım fiyatın 40 TL altına aynı altyapı ile Türknetten 70 mb alıyorum. Haziran'da TTNET zam yapmazsa aynı fiyata gelecek ve en az 1 sene daha en kötü ihtimal aynı fiyata 2 kat hız almış olacağım. Bu durumda TTNET kullanmak enayilik olur gibi geliyor bana.

bu piyasaya göre 1 adet sıfırı eksik yazmışlar gibi duruyor.

Bu piyasaya göre bile 2.1 milyon etmez. Bi dümeni vardır muhakkak. "o dairemiz satıldı ancak size uygun başka dairelerimiz var" ayağı çekiyorlardır kesin.

tabii ki değil.

aradığınız zaman o dairenin satıldığını söylüyorlar ellerindeki muadil dairelerden bahsediyorlar. Fiyatları yazdıklarının 3-4 katı civarında tabii.

değil. adam bütün ilanlarını ucuza yazmış. ayrıca atatürk mah. çok rahat bir yer değildir. yaşanacak yer değil.

Reklam yapmış, gerçekte böyle bir daire yok.

Emlak alım satım piyasasında ilginç bir dolandırıcılık yöntemi var. Bu daire öyledir diye asla demiyorum ama olay şöyle oluyor.

Çok cazip bir ilan veriyorlar. Telefon ediyorsun. Abi isteyen 4 kişi daha oldu gelmek üzereler diyor. Aman daire kaçmasın diye hemen kapora yollayayım diyorsun. Adamlar kaporayı aldıkları anda buharlaşıyorlar.

Yaygın bir yöntemdir. Aklınızda olsun.

Ben 2012 de orada oturmustum ataturk mahallesi icinde ismini hatirlamadim simdi bir site vardı 4 blokluk, daire oraya cok benziyor muhtemelen fotolar ordan, o zaman 1600 liraya oturuyordum, uzun lafın kısası gerçek değil.

Sadece içindeki eşyaların toplamı o kadar eder zaten tabiki değil, yukarıda bir sürü yazan olmuş ben de yazayım yüksek ihtimalle dolandırıcı ya da denildiği gibi satıldı abi o sana şunu verelim diyecekler.

Not : İlanda eşyalı yazıyor o yüzden eşyaların ederinden bahsettim.

Ben de yıllardır kullanmıyorum zaten. Ama şu sıralar bi tarama yapmak lazım gibi geliyor. O yüzden bilgisayarın anasını ağlatmadan, efendi gibi taramasını yapıp gidecek bir antivirüs arıyorum. Dediğim gibi birkaç güne zaten tekrar sileceğim kendisini.

defender yeterli. macosta zaten gerek yok.

Defender fazlasıyla yeterli.

AV pazarı birkaç milyar dolarlık bir pazar ve büyük bir pazar olmasının bir sebebi var. Kullanmayanlar pc'lerinde ne olduklarının genellikle farkında olmuyorlar, tek başına defender da oldukça yetersiz bir ürün.

Ürün olarak da Kaspersky kullanmanı öneririm.

Eset nod32.kasmaz, iş görür.

kesinlikle yükleyin. en azından bir web sitesine girdiğinizde, browserınızdan bilgisayarınıza neler yükleniyor bir bakın. (uMatrix eklentisiyle görebilirsiniz)

antivirus'ler sizi cok guvenli kilmaz fakat oldukca bilinen zararlilara karsi iyi bir koruma saglar.

ayrica macos da dahil linux ve dagitimlari icin de antivirus hatta antimalware tarzi urunler kullanmak gereklidir. her isletim sistemi hedef olabilir ve oluyor. ozellikle mac malware'leri cok revacta.

Cevap verenler ikiye ayrılmış, Yükleme gerek yok diyenler ve Yükleme diyenlere kulak asma Defender yetersiz diyenler, kendimi işin uzmanı olarak gördüğümden ben de iki kelam edeyim.

Yükleme diyenler Windows Defender zaten yeterli gerek yok diyen bir kitle haklılar da ama nereye kadar haklılar? ;

Geçen zamanda bilgisayar kullanım alışkanlıklarımız değişti, bundan 10 yıl önce forumlarda, torrent sitelerinde, film izleme sitelerinde vs cirit atardık artık sadece sosyal medya, ekşi sözlük, youtube ve netflix tarzı siteleri ziyaret ediyoruz sadece, dolayısı ile böyle bir kullanıcı iseniz gerçekten Defender işinizi fazlasıyla görür 3. parti bir antivirüs yüklemenize gerek yok.

Ancak bilgisayarınızı sizin dışınızda yaşı ufak bir afacan kullanıyorsa, mutlaka steem'den oyun indiriyor, oyun içinde insanlarla iletişim kuruyor onların verdiği linkleri tıklıyordur ki çoğunluğu büyük ihtimalle trojan yuvasına dönmüş siteler o yüzden mutlaka Defender harici bir antivirüs yazılımı hatta İnternet Security paketi yüklemenizde fayda var.

Kaspersky piyasadaki en makul ve başarılı güvenlik yazılımlarından birisi onu kullanabilirsiniz.

Şimdi bir kaç soruyla yüklemeli misiniz yüklememeli misiniz karar verelim.

1. Kullandığınız işletim sistemi Windows mu? (E/H)
2. Bilgisayarı standart bir kullanıcının alışkanlıklarının dışında torrent, patch, crack vs için de kullanıyor musunuz? (E/H)
3. Kullandığınız bilgisayara sağdan soldan gelen akrabanız, arkadaşınız vs usb bellek takıyor mu? (E/H)
4. Bilgisayarınızı kendini dışında, eşiniz, çocuğunuz, kardeşiniz kullanıyor mu?

Bu 4 sorudan 1.si Evet ve diğer sorularından en az birisi de Evet ise kullanmanızda fayda var.

Pandemi zamanı kıstılar açmadılar bildiğim kadarıyla. saçmalık bence

4k içerikleri de gerçek 4k değil ki zaten. Bence full hd den upscale ediyorlar. Geçen bir 4k hdr film açtım, karanlık sahnelerde karlanma oluyor. Sanki vcd de film izliyoruz. 4k hdr destekli bir cihazda youtube dan bir içerik açın(4k hdr will smith yazın) bakın bakalım netflix de hangi filmi bu şekilde izlediniz bi düşünün.

1.0 manuel Polo alınabilecek en iyi araba.

Yaris ya da rio. Az tuketim dusuk tamir ucreti

hyundai bayon bakabilirsiniz.

@teritori

sarı sitede bayon'un 2. elleri 415 civarı ?

Sıfır demişsiniz ama yine de önereyim: 400bin altında 2020 ve 2021 model 15bin kilometre altında az yıpranmış Corolla bulmak çok mümkün.

Yerli üretim olması bir avantaj ve yağını suyunu koyduğunuz sürece yıllarca sıkıntısız giden bir araç. Üstelik almayı düşündüğünüz araçlardan bir üst sınıf. Clio ya da Polo gibi araçlar Corolla kadar sorunsuz olmazlar.

Kafanı iyice karıştırmaya geldim.

2020 hatta 2021 Astra'lar var 400 civarına tabi manuel vites.

Otomatik istiyorsan da 1.5 Yaris'leri tavsiye ederim.

Corolla sedan güzel fikir cidden. Clio'ya 400 vereceğime 100 daha koyar evladiyelik Corolla alırım.

Öneriler için teşekkürler.

Bildiğim kadarıyla iş yerlerinde 10 yıl dolmadan kafasına göre çıkın deme hakkı yok. 10 yıl dolunca direkt atabiliyor.

Kira tespit davası açıp çevredeki emsal yerlerin kira seviyesine çekebilir kirayı.

Çıkartması için sizi ya 10 yıl geçmesi lazım, ya da kendinin kullanacağını beyan etmesi lazım. Çıktıktan sonra başkasına kiraya verdiğini tespit ederseniz karşı dava açabiliyorsunuz.

Ev sahibinin elinde iki koz var şuan;

Kendi kullanacak olması.
Sizin 5 yılı doldurmanız.

Ya çıkıp dükkanı başkasına kiraya veriyor mu diye takip edeceksiniz. Ya da çevredeki iş yerleri gibi kiranız üç katına çıkacak.

İmkanı varken kirayı artırmayı kabul etmiyorsa ve hala çıkın diyorsa; harbiden kendi ve oğlu kızı falan birinci derece yakını kullanacaktır. Bence başka bir yer bakmaya başlayın siz.

@Arthur Dayne Kendisinin ya da 1. derece yakını birisinin kullanma ihtimali bizce yok ama tabi %100 emin olamıyoruz. Bir kere çıktıktan sonra diyelim ki gördük başkasına kiraya vermiş dava açtık bu durumda mahkeme bizi haklı bulursa ne oluyor, yeniden kiracı olarak bizi almak zorunda mı?

Başka bir yere taşınmamız da bizi çok zorlayacak. Kendi dükkanımıza bitişik bir yer burası, kendi yerimize sığamadığımız için burayı kiralamıştık aradaki duvarları yıktık, malzeme taşıyabilmek için vinç sistemleri kuruldu vs.

Kendi kullanacaksa bilr ihtar çekmesi yetmez. Tahliye davası da açması lazım. Bu şekilde ola ki sizi çıkardı. 3 yıl kiraya veremez. Ya da size 12 aylık kiranızı öder.

@10032007

Kendi kullanacaksa bu nedenle tahliye istediğine dair ihtar çekmesi gerekiyor. Eğer bu süre içinde evi boşaltmazsanız bu sefer tahliye davası açabilir.

Başkasına verdiyse de minimum 12 aylık kira bedeli tazminat öder. 3 sene de kimseye kiraya veremez.

Sizin yapmanız gereken güzel bir dille durumu anlatmak. Atıyorum 2500 a oturuyorsunuz, etrafta kiralar 7500 ise önce 5000 teklif edip, karşı tarafın tavrına göre hareket etmek, gerekirse bir tık daha artırarak etraftaki mülkerin kira bedeline olabildiğince ufak ufak adımlarla teklifi artırmak. Hala anlaşma yoluna gitmez de yokuş yaparsa da. Açsın tahliye veya kira tespiti davasını. Yokuşa yokuş. Derdi paraysa zaten kira tespiti ile ya da karşılıklı görüşme ile iş çözülür. Tahliye davası açarsa da takip edeceksiniz. Yapacak bir şey yok, mal ihtiyarın sonuçta.

ses motordan geliyor gibi. motordan böyle bir ses gelse değil kullanmak marşa bile basmam. bir usta çağırsın bence acilen.

Araba işinden anlamam ama her gün 150 km araç kullanıyorum. Freni az tutan, lastikleri çok kayan arabaları kısa mesafe kullanmaktan çekinmedim. Ancak bu ses motordan en azından motora yakın bir yerden geliyor. Belli ki bir şeyler yolunda gitmemiş ve çalışmaya devam ettiği sürece bir şeyler daha çok yolunda gitmeyebilir. Böyle bir riski muhtemelen almazdım ve usta çağırır en azından ondan "bir şey olmaz" teyitini alırdım hareket ettirmeden önce.

Asla kullanılmamalı. Bu durumla karşılaşsam bırakın kullanmayı, çekici çağırırdım. Sesin ne olduğunu kestirmek buradan zor.

V kayışın bir kısmı kopmuş da döndükçe bir yerlere vuruyor gibi.

V kayış motordan dönme hareketini alıp devirdaim pompası, klima kompresörü, şarj dinamosu, direksiyon pompası vs. ekipmnaların çalışmasını sağlar. Bu kayış tamamen koparsa (direksiyon sertleşeceği için hemen anlaşılır) en faza 4-5 dakika araç çalışır durumda kalmalı. Bu süreyi geçerseniz devirdaim pompası çalışmayacağı için motor soğumaz ve muhtemelen conta yakar.

Kaputu açıp çalışır durumda bu sesin tam olarak nereden geldiğine bakın. Böyle kaput üstünden bakınca anlaşılmaz. Her durumda çekici ile servise gitmesinde fayda var. Geri dönülemez sorunlara yol açabilir.

v kayışını koparmış ve dönerken bir yerlere vuruyor +1

motor sesi bana normal geldi. yani motorun kendisinde bir problem yok, normal çalışıyor. kopan kayış takılı olduğu kasnakla birlikte döne döne bir yerlere vuruyor bence.

bu şekilde kullanmayın, himmet'in dediği gibi devirdaim çalışmadığı için soğutma yapmaz, şarj dinamosu çalışmadığı için aküyü şarj etmez. çekiciyle servise gitsin.

muhtemelen sökmüşken tüm triger setini de değiştirmek isteyeceklerdir.

@kibritsuyu

hocam v kayış trigere bağlı değil normalde ama 'V kayış koptuysa trigerin de değişme vakti gelmiştir' diyorsan katılıyorum. Her ne kadar V kayış trigere göre kopması çok daha kolay olan bir kayış olsa da trigerin de en azından gözden geçirilmesi gerekir.

v kayışı koptuysa trigerin de vakti gelmiştir anlamında söylemedim.

bağlı değil ama çoğu zaman v kayışına ulaşmak için de motorun aynı yerlerinin sökülmesi gerekiyor. yani hazır buraya kadar sökmüşken trigeri de değiştirelim, trigerin değişeceği zaman tekrar işçilik ödemeyesin diyorlar. zira işçiliği pahalı bir iş.

hatta triger değişsin demeseler bile devirdaim pompasını kesin değiştirirler. çünkü devirdaim pompasını değiştirmek için v kayışını sökmek gerekiyor. şimdi bugün v kayışını değiştirdi, üç gün sonra devirdaim bozulursa bu sefer sırf devirdaim için yeniden v kayışı sök tak işçiliği yazacaklar. o yüzden genellikle derler ki hazır sökmüşken bozuk olmadığı halde devirdaimi de değiştirip yenileyelim ki tekrar işçilik verme. ama tabi yerine durduk yere parça satmış olurlar.

değiştirip değiştirmemek tercihinize kalmış.

Mhz hızı daha önemlidir. Mhz arttıkça cl hızı da da artar.

Bundan daha önemlisi sistemde kaç gb ram kullanılacaksa bölünmeli.

Tek slot 16 gb ram yerine.

8+8 16 gb ram kullanılmalı. Mhz kadar bu da ciddi bir performans farkı yaratıyor.

En güzeli bloke çek.

Tapu takas sistemi var ama kredi harici nakiti gayriresmi ödeyecekseniz olmaz.

Satıcılarla birlikte şubeye gidip çeki hazırlatın, çek sizde kalsın. İmza atılırken teslim edersiniz.

Aslında çok para değil, ticaret bilen gözü açık bir arkadaşınızla birlikte tapuda imza odasında 4 kişiye teslim edersiniz herkes kendi payını sayar 5 dk sürer.

Defter açılır, memur okur işlemleri, ödemeyi sormaz kredili satışta genelde, çünkü işin içinde banka avukatı vs de var.

İmzalar atılır para teslim edilir anında.

3 kişi, aralarında seçeceği bir kişiye vekalet veriyor. Siz de satış işlemine o vekalet verilen kişiyle devam ediyorsunuz. Parayı bankadan o kişiye gönderiyorsunuz. Onlar sonra isterse birbirine düşsün sizi bağlamaz.

En kötü ev 1 milyon tl. O kadar nakiti bankadan çekmek ayrı dert, taşımak, saymak da ayrı dert. Banka üzerinden resmi yollarla halledin işinizi.

Kredi çekerken devlet bankaları satıcıya verilecek peşinatın bankaya yatırılmasını istiyordu en son sorduğumda.

Hatta kredi talebi çıkmadan önce parayı bankaya taşıman gerekiyor. Sonrasında işlemleri bankadan devam ettiriyorsun.

Bloke çek

Biz de kardeşlerimle aynı şekilde satış yaptık, alıcı kredi harici tutarı da bankaya aktarmış, satış anında hesaplarımıza eft yapıldı, tapu memuru hesaplarımıza düşmesini bekledi ve satışı verdik.

Çok teşekkürler cevaplar için. Anladığım kadarıyla en güvenlisi bloke çek. Banka ile de görüşüp detaylarını öğreneceğim.

Satış bedelinin altında tapuda miktar göstermeyin. +1

Çünkü 5 yıl içinde daha kelepir, güzel bir ev bulduğunuz da mevcut evi satmak isteyeceksiniz. Hâliyle tapuda miktarı düşük gösterilen evin satışında da miktar yüksek olacak. Aradaki farkı devlet kâr olarak görecek ve ödenecek vergi bayağı bir yükselecek.

Bence açık oynamışken yine açık oynayın, şimdi bir zam yaparsanız askerlik dönüşü devam etmek için düşünebilirim deyin. Askerlik sonrası için herhangi bir taahhüt vermeyin ama kesinlikle. Tazminatınızı alıp gidin. Dönüşteki tekliflerini uygun bulursanız girersiniz.

Senin üstünü çizmişler gibi geldi. Ne de olsa ayrılıcam dersen git konuş bi kaybedecek bi şeyin yok.

kardeş askere giderken zaten tazminat alacaksın. sanan bir de zam mı yapsınlar. askere git gel zamlı işe başlarsın

Kimse 4 ay sonra tüm haklarını alıp çıkacak adama zam yapmaz. Siz de patron olsanız siz de yapmazsınız şimdi kendimizi kandırmayalım.

İster şirketle konuş şimdi kabul ederlerse çıkışını al, askere kadar takıl biraz kafa dinle. Ya da 3 ay daha çalış, askerden geldikten sonra kim daha iyi teklifle gelirse siz de onu değerlendirirsiniz.

Zam işi olmaz bence . Konuşsan da olmaz. Denemesi bedava.

@perferil ben de öyle yapmak istiyorum ama o tren kaçmış gibi hissediyorum sanki başta demediğim için.

@tavish11 & @Arthur Dayne açıkçası normalde ben de böyle düşünüyorum ama maaşım gerçekten yıllardır çok standart altı, şu an çıksam yarın %50 yukarısına iş bulurum ama işte hem tazminatımı bırakmak istemiyorum hem de askerliğin dezavantajı mevcut. firma da her yıl ek zam yapıyor ama ilk işyerim olduğu ve ilk girişte asgari ücret ile başladığım için halen düşük. şu temmuzda asgari ücrete %40 falan zam yapılsa kafa kafaya gelicez asgari ücretle. ve öyle bir şey olsa bile beni o 1 veya 2 ay asgari ücretle çalıştıracak olma ihtimalleri zoruma gidiyor.

Ben de işverene bu tarz zam konularında sinir olurum ama zaten 4 ay sonra tüm haklarınızı alıp gideceksiniz. İstifa etseniz zaten 2 ay ihbarınız var.

Gitmenize bir şey kalmamış, o yüzden de uğraşmamaları normal.

Öncelikle --> Mac Mini (ama hiçbir şeyini değiştiremezsin)

işlemci değiştirme işi AMD'de daha rahat sanırım, Intel sürekli soket değiştiriyordu anakarta uymuyordu hala öyle mi bilmiyorum ama öyledir herhalde.

Olay sadece müzikse ben masaüstü istiyorsam Mac mini m1, taşınabilir istersem Macbook Air 16gb, param varsa Macbook Pro 14", gerçekten yüksek ekran kartı gerektirecek renderlar vs işin içine giriyorsa PC alırdım. (çünkü o noktada MacStudio'ya çıkmak gerekecek, o daha pahalı olabilir)

Önce bütçe belirleyim derim.

İşlemci yükseltme olayı biraz karışık. Mesela Intel her nesilde işlemci soketini değiştiriyor o yüzden kullanabileceğin işlemciler o nesille sınırlı kalıyor. Diğer yandan AMD son bir kaç nesildir aynı soketi kullanıyor ama anakartın yazılım güncellemesiyle yeni nesile uyup uymadığına bakman gerekiyor.

laptop + monitör en temizi.

Kasa çok yer kaplar. Taşınabilir değil. Bir sürü zahmeti var. laptopu monitörle kullanmak her zaman avantajlı. 14 ya da 13 inç bir laptop al.

Her türlü notebook.

masaüstü, dizüstüne göre çok daha iyidir. dediğinizde de haklısınız arızalar daha kolay çözülür. ısınmasıdır, performansıdır, yükseltilebilir olmasıdır daha iyidir masaüstü. işte taşınmıyor bir o var. öyle çok bilgisayar gezdirmem diyorsanız masaüstü alın geçin derim.

eğer pc yi dışarı götürmeyeceksen tabi ki masaüstü. bir kere masaüstü uzun ömürlü olur upgrade edilir, ısınma problemi olmaz. iki tane monitörü yan yana koyarsın mis gibi çalışırsın.
ayrıca çoğu laptopun fan sesi kafa şişiyor, pcde böyle bir sorunun olmaz.

ve bence en önemlisi çalışma rahatlığı, laptop klavyesi ile çalışılmıyor, ayrıca klavye bağlıyorsun bu sefer laptop ekranı uzakta kalıyor zaten ufacık ekranı var.

hocam yaptığınız şey önemli. yani işiniz önemli. bu kıtlıkta bi dünya para verip sadece müzik programında kullanmazsınız herhalde. kullanabilirsiniz de bilemedim.

ihtiyaç duymadığınız için dışarı da çıkarmıyormuşsunuz zaten. önemli olan bu. ben inşaat işiyle uğraşırken sizin gibi arada kaldım. sonra dedim ki yazılımla uğraşacağım gittim masaüstü aldım. aldığıma da pişman oldum. şantiye şantiye dolaştıramadım. sadece masaüstü alacak kadar param vardı zaten. diğer eski bilgisayara da beton dökülünce bozuldu. şimdi inşaatı bıraktım yazılıma yöneldim işimi görüyor. başka yere götürmeye çalışsam götüremem.
ha noldu masaüstü aldım da
1 ekranım kocaman
2 aynı özellikteki laptoptan çok daha ucuz 7000 tl falan
3 bilgisayar ısınmıyor
4 modifiye edebiliyorsun yükseltebiliyorsun vs anakartım 128 gb'a kadar ram destekliyor. ram işi ortadan kalkmadığı sürece en az 7-8 yıl üst seviye cihazlara kafa tutar. aynı şekilde ekran kartım da öyle.

evdeysen evde olacaksan dışarıdaki işleri telefondan hallediyorsan masaüstü al. ha dışarıda da laptopla işim oluyor proje çiziyorum kod kasıyorum zart yapıyorum zurt yapıyorum demiyorsan ki demiyorsun. masaüstü bas geç. toplama işinden de korkma herkes yardımcı olur.

Herkese cevapları için teşekkürler. Dışarıda bilgisayara hiç ihtiyacım olmuyor, iş bilgisayarı da ayrı. Yani gerçekten bilgisayardan beklediğim iki şey var; internete girebileyim, ableton live kullanabileyim, takılmadan masaüstü işleri yapabileyim. Oyun oynamıyorum, render mender aldığım şahsi işlerim de yok.

Çok fazla crackli program/vst kullanıyorum, apple için bunlar sıkıntı oluyor ve ayrıca sevmiyorum. O yüzden mac bir seçenek değil.

Hem piyasayı bilmediğim hem fiyat algım altüst olduğu için bütçe belirleyemiyorum şu an için ama 20K'ya kadar çıkarım gerekirse, sanırım ihtiyacıma göre bulunabilir bir şeyler.

Çift möniter ve kasa olayı sıcak görünmeye başladı bana.

Bir sorum daha olacak: Anakart fiyatları diğer birimlere göre ucuz görünüyor. Atıyorum 5 yıl sonra işlemciyi yükselteyim dedim ama anakarta uymadı ve onu da değiştirmeye karar verdim. Bu sefer diğerleri ile uyumsuzluk yaşanır mı? Mesela bugünün üst seviye bir anakartı 7 8 yıl öncesinin ekran kartını, ramini, güç kaynağını falan çalıştırıyor mu?

kesinlikle masaustu, ayni mimariye sahip islemcilerin masaustu ve dizustu chipleri ayni frekansta calismiyor, bunun bir kac sebebi var, guc tuketimi ve isi. bunlari kontrol altinda tutmak icin ciplerin frekanslarini dusuruyorlar. hicbir dizustu islemcisinin performansi masaustu performansi ile bir degildir, birebir ayni model olsalar dahi.

bunun disinda, islemci onemli oldugu kadar ses isleme yukunun de altindan kalkabilecek bir ses kartina ihtiyaciniz var. islemciniz ne kadar iyi olursa olsun, ses kartiniz kotu ise sesler patlayacak, catlayacak, ableton'da sag usteki load meter zip zip ziplayacaktir.

9900k ile kac ay boyunca, lan bu sesler niye patliyor, niye temiz ses alamiyorum diyordum. sag ust kosedeki load meter'a bakip, donemin en guclu islemcisine sahip oldugum halde islemci yetmiyor saniyordum, mevzu ses kartindaymis. sag usteki gosterge de islemci kullaniminin degil, ses kartina binen yukun bir gostergesiymis bunu da goz onunde bulundurun. kolay gelsin.

20000 lira butceyle, ekran karti ile de isiniz yoksa cok saglam bir bilgisayar toplarsiniz.

buyuk boyutlu sample'lar cagiriyorsaniz ssd ve ram de cok onemli, ssd'nin yavas kaldigi olabiliyor zaman zaman, bu durumda sample'lari ram'e atip oradan cagirabiliyorsunuz ableton'da. bunun icin de min 64 gb ram alin derim. ama 20k tum bunlar icin yeter de artar bile.

gunumuz anakartlari 7 sene once cikmis ekran kartini calistirir, nvidia'da paskal mimarisine denk geliyor. sorun olmayacaktir. ancak yine de pcie slot uyumluluklarina bakmak lazim. amd'de durum ne bilmiyorum. ram konusu icin de destekledikleri jenerasyonlara bakmaniz lazim. su an guncel olan 4 ve 5. jenerasyon ramler ddr4 ve ddr5 diye gecer. ddr5 cok yeni bir teknoloji oldugu icin biraz pahalidir, onumuzdeki yillarda daha ucuzlayacagini dusunuyorum.


amd'ye yonelecekseniz 5000 serisi ve uzerine bakin, intel'e yonelecekseniz ise 9900k ve uzeri tercihiniz olsun. amd'de termal isleri ne durumda bir fikrim yok ancak 10. jenerasyon ve uzeri intel islemcilerde su sogutma sart sart sart.

@bollocks44 Uzun değerlendirmen ve verdiğin bilgiler için teşekkürler. Bu aleti küçültmenin muhakkak ekstra bir maliyeti oluyordur diye düşünürken böyle donanım farkları olduğunu öğrenmek benim için daha net kıldı bu kıyası.

Gitar kaydı aldığım için zaten ses kartı kullanıyorum, steinberg ur12 var bende.

Acelem yok, yavaş yavaş araştırmaya başlayayım donanımları.

firmalar açıklıyor zaten işlemci kaç nesil daha destekleyecek diye. intel bu konuda kötüydü amd iyiydi. şimdi amd de yeni tip geldi ondan alırsınız sizi çok uzun süreler götürür. iyi anakartların sesleri de çok iyi olur. benim anakartların ses yongaları efsanedir. b550 pro ac. gelecek nesil işlemcileri kaldırmaz ancak. şu gün şartlarındaki en iyi işlemciyi takarsam zaten o bana 10 yıl yeter. gerçi üzerinde ryzen 7 3700x var o da iyidir her işimi görüyor. siz birer tık üstüne bakarsınız. vakit geçmeden alın. ben geçen sene bu zamanlarda 13.000 liraya falan kurmuştum. şimdi aynı makineyi 24.000'e kuruyorum. doların duracağı yok.

Ameliyatla lazeri kast ediyorsunuz herhalde. Artık yeni bir tedavi yöntemi degil; Türkiye'de bile 25 senedir falan uygulanıyor.

Sevgilimin gözünün içine lens koyacaklar öyle bir ameliyattan mı bahsediyorsunuz?(ICL diye geçiyor) Henüz sipariş verildi bir aya gelecek sırayla iki göze de takacaklar, internette %99 başarı oranı diyor doktor da güven verdi. Tabii daha az yapılan bir şey bu ama kısa sürede hallediyoruz diyor doktor.

benim gördüğüm tek problem bazı insanlarda ekstra ışık hassasiyeti yapması, benim eski şirkette bi eleman bilgisayarı güneş gözlüğü ile kullanıyordu o yüzden. benim gibi ekmeğini pc'den çıkaran birisi için kabus senaryosu olduğu için ben yaptırmayı düşünmüyorum. ama buna karşılık binlerce mutlu hasta vardır mutlaka.

Göz yapınızın , olacağınız ameliyat türüne uygun olduğunu mutlaka birkaç doktordan teyit ettirin.Ve alanında gerçekten iyi doktorları seçin,3-5e bakmayın.Çünkü giden geri gelmiyor.
Benim göz yapım ,doğuştan gelen bazı sıkıntılardan dolayı, ameliyatların riskini yükseltiyordu ve maalesef kötü senaryolar gerçekleşti. Ama ameliyat ta olmak zorundaydım.

20 yıllık gözlük kullanıcısıyım. Olmayın. Hiçbir zaman gözlükle gördüğünüzden daha net göremeyeceksiniz. Numara büyüme riski var. Ameliyat komplikasyonlarından bahsetmiyorum bile.

3 sene oldu. Bir şikayetim yok. Hassasiyet eskiden de vardı ışığa karşı. Bir tık arttı diyebiliriz. Ama lens olmadan görmenin konforunun yanında benim için bir hiç diyebilirim. Bu hassasiyet ilk 6 ay çok fazla oluyor. Sonra geçti mi yoksa alıştım mı tam bilemiyorum.

18 yıl önce yaptırdım. Hiçbir sıkıntı yok.

Cuma istifanı ver, 22 Nisan son günün olsun.

22 nisan değil hatta 24 nisan son günüm olsun de. ctesi pazar maaşını da yatırsınlar

İhbar süresinde 2 saat günlük iş arama hakkın var. Bunu da göz önünde bulundurun.

mihci.av.tr

Suya ilk girince bir üşürsün sonra alışırsın ya ben alıştım valla, malum kişi hayatını kaybetmeden malum parti seçim falan kaybetmez. Olan oldu artık, bir takım çoğunluk bir takım kararlar verdi ve bu kişileri seçti kader diyorum geçiyorum.

bu kadar büyük bir beklenti içerisinde olmayı gerektirecek bir durum yok ve artı olarak bu kadar büyük bi beklenti büyük hayal kırıklıklarını da beraberinde getirme riskini taşıyor. ben chp'ye yakın bir seçmen olarak chp'nin de en az akp kadar yozlaşmış bir siyasi oluşum olduğunu gördüğüm için olası bir değişimde tr'nin kaderinin inanılmaz derecede değişeceğine inanmıyorum açıkçası, hatta kısa vadede o geçiş sürecinde daha kötüye bile gidecektir buna eminim. o yüzden yine oyumu verip tarafımı belli edeceğim ama öyle inanılmaz anlamlar yükleyip abi birden norveç olacağız gibi bi beklentim yok. her ülke gibi tr'nin belli yapısal sorunları var (meksika'da suç oranının yüksek olması gibi tr'de de enflasyon var gibi düşünün yani), bunları aşmak isteyen birinin demokratik olarak seçilmesi imkansız çünkü toplumun geneli için acı reçeteler içeriyor, ve tr'de kimse popülist politikalar olmadan, acı reçeteler olmadan seçilemez. hadi diyelim seçildi, 4 senede bu reformları zaten bitiremez. hatta bi tık daha artırıyorum, şu anki tek adam sistemi vatansever bir revizyonist parti için bulunmaz nimet, ama öyle biri yok ortada.

mesela imamoğlu'nun seçilmesinde öğrenci akbili 40 tl, annelere ücretsiz ulaşım tarzı popülist vaatler çok rol oynamıştı. bana sorarsan külliyen yanlış, bütçenin canına okudu bu gereksiz vaatler, ne kadar yanlış olduğunu şu an daha da iyi görüyoruz, ama bunlar olmasaydı da seçilemeyecekti.

Ben biraz umutluyum, biraz korkuyorum. Ülke şartlarında iyi kazanıyorum, iyi bir işim, arabam var, şehrin merkezinde oldukça iyi bir evde oturuyorum vs. ama huzursuzum.

Karamsarlığa daha yakınım ama doğru adımları atarsak (düzgün tarım ve eğitim politikaları vs.) en azından bugünlerden daha kötülerini görmeyiz. He bu adamlar gitmezse yandık zaten, en kısa yoldan kendimi yurtdışına atmaya bakarım o zaman da.

Global bir kriz var, covid herseyi ters duz etti ortalik toz duman. Ustune bir de savas.

Turkiye'de isi gucu, evi arabasi olan kimseye su ortamda maceraya atilmayi tavsiye etmem.Devir masraflari kisip kabuga cekilme devri su anda, fazla oyna$mamak lazim.

Ben olsam bir ic savas cikmadigi surece TR'den ayrilmam. Turkiye sonucta krizle yasamaya aliskin bir ulke, bu ilk degil ve kafa degismedikce son da olmayacak.

İç savaş hiç de uzak değil bence. Artık bıçak kemiğe dayandı. İnsanlar nefes alamıyor. Seçimi iktidar partiai kazansa da kaybetse de bir takım olayların yaşanacağını düşünüyorum. Ama büyür, ama öyle kalır orasını bilemem.

Hiç iyimser değilim ben. Her geçen gün, dünü arar olduk. Geçen sene tatile gidebilmiştim, şanslıydım. Bu sene arabama yakıt alamaz hale geldim. Tünelin sonu karanlık. Zor, hatta imkansız ama; umarım sihirli bir el gelir ve şu karanlık bulutları kaldırır. Bi güven ortamına ihtiyacı var artık ülkenin. Tükendik...

bence sorun malum partinin de ötesinde. bizim halkımız okumuş kesim de okumamış kesim de birbirine saygı ve birbirinin yaşam hakkı meselesinden çok uzak. buna örnek verilebilecek çok konu var ama polemik yaratmamak için yazmıyorum. sonuç olarak partiler değişse de bu zihniyet değişmez ve medeni birülke olamayız aradan çok uzun yıllar geçmesi lazım. madem göç edemiyoruz bu ülkeden bu durumu kabul edip çekirdek hayatlarımıza odaklanıp günübirlik mutluluklara ve aile saadetimize bakmak lazım. adaleti güvenliği sağlamak ise çoğu zaman kişilere düşecek devletten bir şey beklenmeyecek. bu süreçte dua edelim de ülke işgale uğramasın. nedense garip bir his var buna ilişkin.

Aynı durumdayım, tam anlamıyla standby moduna geçtim, eşime sürekli mümkün olduğunca harcamaları kısmasını en kötüye hazırlanmasını söylüyorum. Ticaretle uğraşıyorum ve 7 aydır mal alımını bıraktım sadece stokları eritiyorum, Olası bir durumda ülkeyi terk etmek için birikim yapmaya çalışıyorum.

Maddi olarak sıkıntım yok ama onun dışında ülke tamamen karanlığa doğru son gaz ilerliyor, iktidar değişirse ekonomik olarak düzelme büyük ihtimalle yıllar sürecek ama sosyal hayatın hızla normalleşeceği ve insanların daha huzurlu olacağını düşünüyorum.

Seçim olmazsa bir yılda daha kötüye gideriz sonra belki düzelme emareleri başlar. Falat genel gidişat açısından Roket adam çok haklı bence.

Ek olarak, bence modern kavimler göçü yaşıyoruz fakat bunu yıllar sonra tarihçiler isimlendirip yazacak. Ekonomi açısından kımıldamamak mantıklı ama geride kalmamak açısından bence acil hareket edilmeli. Ancak çok kötü durumlarda (iç/dış savaş vs) hamle yaparız diyenler sıkışıp kalabilirler bence. Önce gidip düzenini oturtan daha şanslı.

Herkes haklı bu arada. Mesela ben Kanada’ya gitmek için adımlar attım ama Cooper gidilmemesinden yana. Kanadalı gençlerin ülkeyi terk edip Abd İngiltere vb yerlere gittiğini biliyorum ama herkes kendinden daha iyisini istiyor işte. Bence birkaç yıla Türkiye, bir on yıla da dünya yolunu belirlemiş olacak.

Ev sahibi haklı.

Artışın olduğu ay, bir hafta bekleyip rakamlar belli olduktan sonra kira ödemesi yapmanız gerekirdi bu durumda.

Veya artışın olduğu ay, zamsız olarak ödeme yapıp, Mayıs ayında zamlı kira+geçen ay vermeniz gereken zam miktarı olarak ödeyebilirdiniz.

İlk seçenek kaçtığına göre ikinci seçenekteki gibi yapın bu sene. Seneye zaten düzene girer.

bugün açıklanana göre, zaten salla tüik kiracıya çalışıyor belki bir paket sigara parası fark eder kiran o kadar

Ben en çok düzgün bilinen kurumsal şirkette çalışmasına dikkat ederim.

Kariyeri olacak. Net. Ne olduğu belli bir şirkette ya da kurumda kayıtlı maaşlı sigortalı çalışan olduğunu belgeleyecek. Ya da memur olacak mesela. Böyle insanın yeri yurdu bellidir, kurulmuş düzeni vardır, kaybetmeyi göze alamaz, öyle evi boşaltıp kayıplara karışamaz.

Eğitim ve kariyer önemli. Kültür uyumu açısından memleket de önemli.

Tipinden ve konuşmasından %70'i anlaşılır. Hakkında gerekli info toplandıktan sonra karar verilir.

imkan varsa tek odada da olsa bireysel takılın

Üst limit 200 bin Türk lirasına kadar çıkabiliyorsa Blancpain markasını tavsiye ederim hocam. Hatta 200 bine bile gerek yok, 150-160 bin bandında da modeller var.

apple watch 7

Cartier alırdım.

rolex.....bu fiyata rolex var ama senin tercihin yoktur :D omega,patek ve tag hauer de olabilir

100.000 TL saat için bütçe mi anlamadım?
eğer öyleyse tag hauer muhtemelen, yeter.

Air force 1 alin

Nike Court Vision Low

senin resmi karantinan bugün başlamış oldu bu durumda. tekrar test yaptırsan bile 5. günü beklemen gerekiyor diye biliyorum. direkt hastanede test yaptırmak daha doğru olurdu bu durumda.

Filyasyon ekibi aradığında rapor yazalım mı diye soruyorlar. Alın raporunuzu bir hafta daha yatın. İş yerine de testim hala pozitif, bu da raporum diyeceksiniz mecburen. Resmiyet için hastanede test yaptırmanız gerek. Evde yaptırdığınız testin hiçbir hükmü ve geçerliliği yok.

Mavi

Avva

4 lira kopuk, 4 lira su bozuk parayla yikiyorum.

Aracımı kendim yıkar parlatırım. Parasal değil de yıkarken kafam boşalıyor, bir nevi terapi gibi. Sonax cilalı şampuanla yıkıyorum. Deri bakımını, plastik bakımını vb genel olarak sonax ürünleriyle yapıyorum.

Güneş görmeyen bir yerde aracınızı bir güzel ıslatın, kiri pası aksın.

Sonrasında güzelce şampuanlayıp durulayın. Su üzerinde fazla kalmasın, uygun bir çekçekle fazla suyu akıtıp yine uygun, yumuşak dokulu bir bezle kurulayın. Şampuan cilalı da olsa ayda 1 yine sonax'ın cilasını uygulayın derim. iç plastik ve deri aksamlar ihmale gelmez, düzenli olarak bakımlarını yapın. Bu işlemler oto kuaförlerde yüzlerce liraya yapılıyor. Yıkama işleminden sonra lastikleri Michelin lastik kremiyle ovuyorum, parlatmadan siyahlatıyor, yeni gibi oluyor.

Sonax reklamı gibi oldu ama Sonax iyi ya.

EK: Benzin istasyonlarındaki hiper köpüren deterjanlar araç boyası için fena halde zararlı bu arada. Bir de bununla birlikte fırça kullanıyorsanız daha fena. Sünger iyidir.

Hiçbir şeye gerek yok. Bildiğiniz fairy, pril falan olan tüm yağı kiri söküp atıyor. Yıkadıktan sonra da aracın suyu süzülürken ve hala ıslakken www.hepsiburada.com bu ürünü alıp sıkıp kuruluyorsunuz. Hepsi bu kadar. Şampuana ıvıra zıvıra para vermeye hiç gerek yok. Tek ürün yeterli. Ha bir de çok görsele önem veriyorsanız lastik parlatıcı alın. Bana sorarsanız hiç gerek yok.

wise

wise +1 eski adıyla transferwise
kod yollayayım istersen sen de kazan ben de kazanayım :)

Kripto para.

birkenstock

tarzını bilmiyorum ama adidas ve new balance ın çok güzel yumuşak tabanlı terlikleri var. plastik olduğu için fazla spor kaçıyor ama en azından evde bile tercih edilebilir ben çok seviyorum

New Balance SMF200 bakabilirsiniz

Polaris'in 5 Nokta ürünleri.
Deichmann'da Easy Street ve Medicus markalarının ürünlerine bakabilirsiniz.

Crocs.

Ceyonun ortopedik tabanları var. Onlardan öneririm

Birken+1

under armour

Büyük resme (!) aydan aya bakıyordur.

Yoksa bir anlam ifade etmez.

destek/direnç olarak görülüyor. market maker'ın belirlediğine inanılıyor.

Bazı yükselişler veya düşüşler fake olabiliyor. O yüzden sağlıklı fiyat hareketini yakalayıp alım yapmak için ya da işleme girmek için günlük, haftalık, aylık kapanışlar büyük önem taşıyor. Karışık işler biraz temel ve teknik analiz bilmek gerekiyor tam olarak anlamak için. Kripto dünyası çooook büyük bir derya.

Zoom in out yaparak fal bakiyorlar, insan beyni hep sablon aramaya programlidir.
Beyinde bunu yoneten bir kisim var, olayi cozmek icin sablona oturtmaya calisiyorlar.

Tabi sablon falan olmadigi icin patliyorlar.

her saat, 4 saat, gün, hafta ya da ay sonu, bakılan zaman aralığında mum grafiğindeki bir mumu oluşturuyor. aradaki değerler ihmal edilebilir olsa bile bunlar tüm grafiklerde kazık gibi orada durdukları için çeşitli analizlerde referans alınma şerefine mazhar oluyorlar.

o hisseyi ya da coini alanların büyük çoğunluğu bu kapanışlara göre hareket ettiği için, pozisyonları ona göre şekillendiriyorlar.o yüzden çok saçma olmasına rağmen grafikteki hareketler hissenin/coinin fiyatını büyük oranda belirliyor.

Skechers öneririm ben de. Çok rahatlar.

nike air max

skechers+1

Skechers önerilmiş ama türlü türlü farklı fonksiyonlarda ürünü var, hangisi?

Ben size Columbia'nın hafif trekking ayakkabılarını önereceğim. Biraz pahalılar ama en az 4-5 yıl kullanırsınız ve rahat edersiniz.

Teknik 7k dan daha az alır. Otomotiv sektörü çalışanıydım mavi yaka olarak. 8.5 yıl çalıştığım işten istifa ettiğimde 5.3k net maaşım vardı. Performans primi, vs derken anca 6k yı buluyordu maaş. Ford skala olarak biraz daha üst seviyede orada teknik 7k dan fazla bile alıyor olabilir Koç grubunda olduğu için. Çalışan hakları vs de çok iyi Ford da ama diğer firmalar sömürme odaklı çalışıyorlar. Özellikle Doğuş grubu. Başvurdum Ford a, alsalar yarın iş başı yaparım yani. Orda çalışılır.

Maaş tecrübeye göre verilir. 10 yıllık teknikerle yeni mezun mühendis maaşı aynı olmaz. Zaten böyle yerlerde maaş bilgisi paylaşmak yasak. Tekniker mühendisten daha çok da alabilir. Yine de ortalama fark 2 bin lira olabilir. Mühendisin de düz mühendis olduğunu kabul ediyorum. Üretim müdürü, kalite müdürü falansa o fark 10 bin liraya da çıkabilir.

Şirket ne kadar büyük, ne kadar spesifik bir iş yaparsa yapsın her zaman işin pratiğinde iş yapabilen insana daha çok para verir. Bu sadece ülkemizde değil, dünya genelinde böyledir.

@dissendium'un da dediği gibi tekniker her zaman daha az alır diye klasik bir cümle kurulamaz.

Babam yıllar yıllar evvel Ford Otosan'ın personel müdür yardımcılığını yapmış mesela, bize çocukken hep derdi ki ünvan değil bir şirketin sorununa ne gibi katkı sunarak çözüm bulabiliyorsunuz? Sizi o şirkette yükseltecek yegâne temel kriter bu. Tabii bu söyledikleri salt olarak belki eskiden geçerlidir, şimdi işin başka boyutları da var. Yine de ne olursa olsun babamın söylemine temel olarak baktığımızda hâlen geçerli olduğunu düşünüyorum


Kısaca özetlemek gerekirse, sırf birisinin isminin önünde xxx mühendisi ünvanı var diye, şirketinize gerek çalışmalarıyla gerekse üretim/pazarlama/satış hattında yaptığı önerilerle problemleri çözen teknikerden daha fazla maaş mı vereceğiz?

Öncelikle kavramları iyi bilmek gerekiyor. Bir çok fabrikada teknikerler beyaz yaka olarak çalıştırılabiliyor. O yüzden iki profil arasında yaka ayrımı yapmak zor olabilir. Mavi yaka (teknisyenler) ise sendikaya bağlı olarak çalışırlar ve onların da ekstra yan hakları vardır. Sen özellikle mühendis ve tekniker arasındaki farkı soruyorsun diye düşünerek;

Rakamlar deneyime göre değişir. 10 yıllık tekniker yeni mezun mühendisten daha fazla maaş alır. İki yeni mezun profili kıyas edersek günümüz şartlarında mühendis 8K alıyorsa tekniker ortalama 6K alır.

herkese teşekkür ederim amacım bir unvanı ötekinden üstün kılmak değildi ve verdiğiniz bilgiler kafamda konunun şekillenmesine vesile oldu. fabrika ölçeğinde bir işletme değiliz, özel sektörde fabrikalara hizmet veren bir firmayız. ekipte bir kişi tecrübeli tekniker, diğeri de az tecrübeli mühendis. aralarındaki maaşı makul mantıklı bir tabana oturtmak için bu bilgi gerekliydi.

Bro kabul etmeyeceksin biliyorum ama bu işin tek yolu aldığın kaloriyi düşürmek, herhangi bir supp. senin yağ oranını düşürmez boşa para verme; diyet yap, kalori açığı ver 120 gram civarı protein al yağ oranın düşer. Onun dışında kreatin zaten bilinen en etkili supp. whey;'le birlikte ama dediğim gibi yağ oranının düşmesine neden olmaz antrenman performansını artırır sadece, bcaa olsun pre olsun bunlar anlamsız.

@kaleci saçlı forvet kesinlikle haklısın, ama ben almam gereken protein miktarını çok daha fazla diye biliyordum. şöyle söyleyeyim, sabah 150 gr civarı hellim peyniri tüketiyorum ( yumurta yiyemiyorum maalesef ) öğlen yine biraz et - carb ve kuruyemiş, akşam 300-400 gram tavuk yiyorum pilavlı veya makarnalı dersem kesinlikle abartı olmaz. subway 30 cm tavuk söyleyip double meat falan yapıyorum. fazla mı protein alıyorum acaba ? Hesaplarsam bi 170-180 i var sanki. Daha whey’i de var, arada da tatlı yiyorum tabi kaçarı yok.

Şaka maka 100 yine iyiymiş:))

Abi gerek yok o kadar proteine, yani açıkçası kas inşa ederken kilo başına 1,2 gram protein bile yetiyor ama buradaki "kilo" total kilo değil yağsız kas kütlesi üzerinden elde edilen kilo, o nedenle genelde fazla protein alınıyor. Bununla birlikte diyette kas kaybını aza indirmek için biraz daha yüksek almak iyi ama 170-180 gramlar çok fazla gerçekten. Yani yağsız kütle başına 1,5 gram civarı iyidir bence. Ha fazla proteinin bi zararı yok ama faydası da yok, faydası yoksa niye alasın o kadar proteini, öyle düşün. Maddi olarak külfet bu dönemde :)

Subway başka gün bu arada aynı değil tabii ki, 120 gr civarı protein iyi o zaman ya. kreatin alıyorum??

Kreatin al mükemmel bi supp. Günlük 5gr.

Kreatinden başka bişe kullanmaya gerek yok bence.

Kreatin al, whey kullanıyorsan ve et tüketiyorsan bcaa'ya çok gerek yok.
pre alabilirsin ama akşam antrenman yapıyorsan tavsiye etmem uyku işini aksatıyor hele gün içerisinde kahve tüketiyorsan hiç bulaşma.

benimki geçmeyince sağlık ocağına gittim. iyi ki gelmişsin, şu ilacı al çok etkili dedi erdostin yazdı 1 kutu. iyiyim artık.

merhaba,

normalde üsye sonrası öksürük 1 ayı bulabiliyor ama covidde astıma bir yatkınlık oluyor ki sizde de varmış.
profilaktik ilaç düzenlense rahat edersiniz bir göğüs hastalıkları uzmanına görünün. geçmiş olsun

10-15 gün sürüyor. Yani bende sürdü o kadar. Güvenilir bir yerden propolis ve kozalak şurubu alın kullanın. Müthiş faydası oldu bende.

oksuruk surubu ic geciyor.
Tonla tuhaf tavsiyeden sonra birisi bunu deyince aydinlanma yasamistim.

Çıkar merak etmeyin. Devlette en geç 4-6 saat arası sonuç aldım ben. Özelde biraz daha geç çıkıyordu.

Hiç önermiyorum. Bir süre sonra alıp bir kenara atacaksınız. İlla alıcam diyorsanız Oral-B Pro 750 fena değil o fiyat bandında.

ben devamli kullaniyorum valla kenara atmalik bir durum yok. oral b'nin orta bir modelini almistim 2 sene once. simdiki aklim olsa direkt en ucuzunu alirdim, ufak tefek gereksiz detaylar haricinde aralarinda bir fark yok diye dusunuyorum. telefona baglanmasinin falan hicbir faydasi yok mesela.

orta halli bir şey almanı öneririm. ekstra gereksiz özellikler için dünyanın parasını vermeye gerek yok bence. bana kalsa aslında hiç gerek yok.
2 sene önce hem bana hem eşime oral b giriş modeli (vitality 100 sanırım model adı) aldık birer tane. ben hiç sevmedim duruyor kenarda. eşim 2 yıldır aralıksız kullanıyor.

@teritori +1

En sonunda fiziki olarak hepsi aynı işi yapıyor, giriş seviyesi bir fırça alıp çok rahat kullanırsınız.

Oral b'nin giris modeli cok makul. Bende 4-5 yildir var, ilk kullandigimda dislerimi eskiden fircalamiyormusum yahu demistim ben de...

benim anladigim en ucuzlarin malzeme kalitesi cok dandik oldugu icin o kadar ucuz oluyor, ama ileri seviyelerde de yok su ozellik yok bu ozellik derken gereksiz pahali oluyor. yani bana gore bir seviyeden sonra hepsi ayni.

bu arada ben de cok on yargiliydim bu cihazlara ama cok buyuk rahatlik, kenara atilacak bir sey olsa ilk ben atardim.

bende en ucuz oral b'yi almistim. ben de severek kullaniyorum. basliklari digerleriyle uyumlu zaten o bir avantaj.

kardesime de aldim benden sonra, o pek sevmedi mesela. onunkinin benimkinden tek farki sarj olup olmadigini gostermesi. benimkinde bunu bilme sansi yok o yuzden gece takiyorum sabah aliyorum (bi hafta filan tekrar sarj gerekmiyor)

bir de pilli olanlar var, bir daha alirsam onlari alabilirim. dis fircalamanin ortasinda anidan durmasi uyuz ediyor. (gostergesi de olmadigi icin bilemiyorsun ne zaman duracak...)
sarjli pil evreninde yasadigim icin yeni pili takmak daha kolay olurdu. hem boylece daha uzun sure kullanabilirim pil bittiginde cope atmak zorunda kalmayacagim icin.

Dişin durumuna göre değişiyor ama bana pahalı geldi.

Biraz komplike bir diş çekimi sadece bu. 500 tl den fazla olmamalı.

eşim 3-4 ay önce 1000 tl civarında bir ödeme yapmıştı.

düz çekim için pahalı olabilir ama "ameliyat" demişsin gömülü diş mi? Birkaç yıl önce Acıbadem 1300 gibi bişey istemişti kardeşimden. Ben de bu yıl çektireceğim yeni fiyatları merak ediyorum açıkçası (benim gömülü 90 derece yatık falan)

200 röntgen 400 tomografi 1200 çekim

en pahalı otellerin (asıl kapadokyanın merkezi olduğu için) olduğu bir alan. ben olsam uçhisar tepelerinde kalırdım. orada manzara şahane. göreme vadi tabanı olduğu için manzara pek yok.

vintage cave housea bakabilirsiniz

Airbnb bu konuda çok uygun. En hoşunuza giden yeri tutun gitsin. Neredeyse hepsi birbirinin aynısı. Ürgüp veya Avanos'u falan eleyin. Olay Göreme'de zaten.

Roc of cappadocia

Önceden verileri indir diyordunuz, maile text olarak geliyordu ama şimdi baktım bulamadım o seçeneği.

ty.gl

Bundan kullanıyorum 2 yıldır. Aşırı memnunum.

Su arıtma cihazı tek su kaynağı olarak kullanılmaz, kullanılmamalı. Ben de aynı hatayı yaptım. Arıtma cihazından geçen suyun içinde normal damacana sudan aldığınız mineralleri alamazsınız. Ayrıca yılda iki kere filtreyi değiştirmek gerekir ki bu da damacana suya vereceğiniz paradan çok da tasarruf ettirmiyor. Eğer taktıracaksanız çay-kahve ve yemek için kullanmanız öneririm, onun dışında su içmek istiyorsanız yine damacana olarak almanız ya da her gün en az iki öğünde maden suyu tüketmeniz gerek.

Yani damacananın sonu gelmez. Sağlıklı değil.

Brita sürahi işinizi görebilir. Evden taşındığızda da uğraşmazsınız artıma ile.

Ay çok tehlikeli bir gömlek bu. Ancak taşıyana yakışabilir. Tarzın, boyun posun uygunsa al gitsin. Şu aralar bu tip etnik desenli urban kesimli parçalar moda. Sana hitap ediyorsa go. Ama çoğu kişi az sonra kötü diyecek. Çoğunluğa hitap edecek türde bir şey değil. O yüzden kendi fikrin önemli

Ben çok beğendim. Zaten öylece durduğu yerde herkes beğenmez böyle şeyleri, üstüne giyecek kadar bohem olursan üstünde görür beğenirler. :)

Nerede satılıyor bu link var mı?

Al al. Sokakta gorunce 'milletin de ne kotu zevkleri varmis' deyip sukredelim halimize.

@Drkayzer şurası hocam: www.instagram.com

Harika ya, direkt al

Bu yakışana yakışır yakışmayanı tam çöpe çevirir. Tehlikeli bi item.

Açık tenli, uzun boylu biriysen falan al. Esmer, zayıf, kısa boylu biriysen direkt yankesiciye çevirir adamı.

yakışıklı olanı daha da iyi gösterir ama azıcık tipsizsen alma sakın.

Başkasında güzel bu gömlek (vatka)

gömlek güzel, ama her şeyden önce kısa kollu gömlek geniş omuz, kaslı bir kol ister. Hafif bir göbek bile varsa iyi durmaz.

Renk ve desen olarak da "tarzın" buysa güzel durur. Yoksa eğreti olur üstünde. Yani giyeceğin pantolondan, takacağın aksesuara, ayakkabıya ve saç kesimine kadar zor bir gömlek:)

Ama zaten alsam mı diye düşündürtüyorsa tam senin tarzın değil demek ki. Öyle olsa kimseye sormadan giyerdin, herkes de aa ne güzelmiş derdi.

Mabel Matiz ve Tarlabasindaki yankesici goruntusu arasinda cok ince bir cizgi var. Goruntunuzdeki diger ozellikler spektrumun hangi tarafina daha cok yakinlastiriyorsa sizi ona gore giyin derim.