[]

Badminton Oynamak İstiyorum

Merhabalar,

Bendeniz Deniz. 28 yasinda, İstanbul'da ikamet eden, film-reklam sektöründe freelance calisan bir kimseyim.

Lisedeyken kisa sureli badminton oynamıştım. Cok keyifliydi simdi tekrar oynamak istiyorum fakat bunun icin bir partnere, oyun arkadaşına ihtiyacim var. Kurallarını kaidelerini hatırlamıyorum. Pratiğim de yok henüz. Fakat biraz arastirma ve oynamayla halledebiliriz, kisa surede alisabiliriz diye düşünüyorum.

Çok profesyonel olmayan iki tane raketim ve bir kac tane topum mevcut.

Tenis ya da voleybol kortlarinda ya da genis park acik alanlarda benimle oynayabilecek, badminton oynamak isteyen bir arkadas arıyorum.


İstanbul Avrupa yakasinda oturuyorum. Anadolu yakasi olmasi da hiç önemli değil. Karşıyi bu yakadan daha cok severim zaten. Moda sahil falan bile olur mesela oylesine aklima geldi ama daha iyi bir oneriye de her zaman acigim.


İlgilenen birileri var mıdır? Ya da konuyla ilgili alternatif bir onerisi olan (soyle bir dernek var orada oynayabilirsiniz, partner bulabilirsiniz gibi) varsa oaylasabilir mi? Tembellikten de danismiyorum ben kendimce bir araştırma yaptim ama cocuklara yönelik kurslar ve belli tarihlerde basvuruya acik belediye etkinlikleri buldum daha cok.

Teşekkür ederim simdiden.

 
Ben buna benzer bir girişimde geçen yıllarda bulunmuştum. Tek bir spor üzerine değildi. Sonuç olarak sıfır aksiyon alınmıştı. Bu tür etkinlikleri çok seviyorum. Fakat badmintonda başarılı değilim, grupça alternatif şeyler olursa seve seve gelirim.


  • ruhen hastayim ben  (04.02.23 15:10:37) 
istanbulda olsam gelirdim, bunun için rüzgarsız kapalı bir alan da bulmak gerek


  • freebird5406_2  (04.02.23 15:34:21) 
Ben badminton cok severim ama nerede oynayacagiz?


  • balpolen  (04.02.23 15:53:16) 
@ruhen hastayım ben

Merhaba. Ben voleybolu seviyordum badminton dışında. Onun icin ucretli bir maca katıldım fakat liseden beri oynamadım icin cok paslanmisim hic keyif alamadim, iyi bilenler atladi zipladi onume sayi yapalim sayi yapalim diye hem kendimi acmaya firsatim olmadi hem de hic tanımadığım gruplara adapte olamadim. O yüzden dedim daha baslangic derecesinde birileriyle oynamak gerek mactan ziyade. Bu maclar icin de surekli gide gele acilir adapte olurdum fakat o zaman da cok pahali olacakti. İyi olup olmamaniz onemli değil aslinda ben de su anki durumumu bilmiyorum muhtemelen ben de muhtesem oynamiyorum. Yeter ki isteginiz ilginiz olsun, icinizden geliyorsa seve seve deneyebiliriz bence.

@freebird
Evet evet yani hava soguk ama ruzgarsiz bence.

@balpolen
Bilmem arastiralim mi beraber? Aslinda voleybol ya da tenis sahasi olan bir yer olur. İsterseniz mesajlasalim.
  • çaykovski  (04.02.23 16:34:18) 
[]

hastane doğum kağıdı saat bilgisi hk.

merhabalar,
94 yılında devlet hastanesinde düzenlenmiş bir doğum kağıdında geçen saat sizce doğru mudur? bu belgenin doldurulmasında bir gecikme-hata payı mevcut mudur? yoksa tam doğum saati mi yazılmıştır?
babam doğum saatimin 5-5:10 olduğunu söylüyor fakat doğum kağıdında 7:10 yazılı. muhtemelen mesai değişikliği olmuştur belgen geç doldurulmuştur diyor bana. fakat gerçekten de böyle bir durum oluşuyor mu? böyle bir durum olma ihtimali var mı bundan emin olamadim. aslında bunu hastanelerde bu dönemde çalışmış konu ile ilgili bilgisi olan insanlara danışmak gerek. bildiğiniz, sorulabilecek birileri var mı acaba?


 
O saatte vardiya ya da nöbet değişikliği olacağını sanmam. Bu değişiklikler genelde 08.00'de olur. İçeri girme saati 5 olabilir, doğum 2 saat sürmüş olabilir.


  • dissendium  (27.03.22 19:51:16) 
Yükseleni mi hesaplayacaksınız.

Her şey olmuş olabilir.
  • ceketimi alip cikcam  (27.03.22 20:04:45) 
belge doğumdan bir süre sonra düzenlenmiş ve memur da bu sırada saat kaçsa onu yazmış olabilir. bana babanızın söylediği daha doğrudur gibi geliyor.

çünkü anne doğumhaneden ayrılmadan önce bebek çıkıyor çoğu durumda ve baba/akrabalar görüyor.
  • kaptankedi  (27.03.22 20:08:05) 
dissendium

Sabah oglen civarı yatis yapıldığı biliniyor 12 gibi. Beste doğum haberinin verildiğini söylüyor fakat 17-7 karistirmasi olabilir mi diye düşündük. Bir de hava aydinlikti aralik ayiydi gunes batmadan once olmasi gerek diyor fakat annem de yatis sabah olduğu icin gun isigi hatırlayabilir memurlar bu is icin tahsis edilmemis mi dogru yazmislardir herhalde diyor. İnanin neye guvenecegimi bilemedim. Yani o donemlerde hastanelerde dogumhanelerde calisma seklini bilen birilerine danismadan bir neticeye kavusamayacak bu durum galiba. Belge dogum aninda sicagi sicagina mi duzenlenmis yoksa ertelenip bir iki saat sonra düzenlenme ihtimali var mi... Bunu bir tek o ortamlarda calismis kimseler bilir sanki. Belki buralarda bir tanıdığı calismis olan bilen eden vardır diye yazayim dedim ben de. :/

@ceketimi alip cikcam evet :)

@kaptankedi bana da babamin soyledigi daha dogru geliyor nedense ama hastane belgesi gibi cok resmi bir belge de soz konusu oldugu için emin olamıyorum yine de. :(
  • çaykovski  (27.03.22 20:49:06) 
sallamasyon yazabiliyorlar. çokça rastladım. güvenmeyin yani.

yükselen de 2 saatte bir değişiyor zaten. İki seçeneğiniz var, hangisi size daha uygunsa odur.
  • rose parks  (27.03.22 22:04:04 ~ 22:05:11) 
Kaçıncı çocuk olduğu doğum süresi açısından anlamlı


  • baba553  (28.03.22 07:34:31) 
[]

Bu neyin sembolü?

Selamlar arkadaşlar
bir arkadaşımız bizim için ziyaret dediğimiz (hacı bektaş) özel bir yerden bir takım bezler getirmiş. cüzdan şeklinde olan bezin üzerinde fotoğraftaki sembol var. merak ettim bu neyin sembolü? eski Türklerde ya da anadolu halkları arasında kullanılan bir sembol mü? Google görsellerde arattım ama bir sonuç çıkmadı maalesef.



 
arkeoloji dünyası diye bir fb grubu var. orada sorabilirsin.


  • sttc  (04.02.18 18:10:45) 
cin mitolojisindeki bir tanrinin sembolu.bu tur urunler cin ve guneydogu asyadan geliyor.


  • tiarwain  (04.02.18 18:41:24) 
[]

sülük tedavisi

internette kemik iliği ödemi ile ilgili kaynakları ingilizce araştırırken çok güvendiğim kadim bir ilim olan ayurveda'yla beraber arattım. hintli bir grup doktor bu kemik iliği ödeminin ayurvedic tedavilerde sülük tedavisiyle çözüldüğüne dair bir makale yazmış www.scopemed.org

öncelikli sorum bu makaleyi bu site üzerinden nasıl açabilirim acaba bir fikriniz var mı? çözemedim ben nereye tıklamam, ne yapmam gerektiğini.


ikinci sorum sülük tedavisi yapan bir tanıdığınız, bir merkez var mı?

 
Ben de bütün bunları düşündüğüm, dahil ettiğim için önerilen bir merkez bulma arayışına girdim zaten. Gidip görüşecektim insanlarla, hemen sülüğü alıp yapıştırmayacaktım ki bacağıma? :) Zaten öncelikli sorum şu makaleyi nasıl okurum bir çözebilen var mı siteyi? üzerine. Anlamak istiyorum tezlerini zira.

Ayurveda, vedic hint tıbbının batı ilminin bulamadığı dertlere çaresi var. Uzun süredir araştırdığım, şarlatanı çok olan fakat ilmini bilenin de çok şey bildiği bir birikimdir. Sadece bu rahatsızlığım için değil, senelerden beridir göz rahatsızlığımla da ilgili araştırırım. Yurt dışından hastalar tedavi olurlar görme kaybı olanlar görmeye, kalıtsal kemik hastalıkları olanlar yürümeye başlarlar. Her şey bu ilme gerçekten vakıf ve uzman insanları bulmayla alakalı. Dilerseniz sadece “retinal detachment” la ilgili avustralyalı yaşlı bir adamın deneyimini paylaştığı bir blog vardı onu okuyunuz.
Her şey öyle “tü kaka az gelişmiş asya” “ yaşasın beyaz tıp” değil.
Batı tıbbı bir din formu almış ne yazık ki. İçine dahil olmayana tahammül dahi edilemiyor.
  • çaykovski  (30.01.18 15:13:31) 
Sülük tedavisinin bilinen hiçbir yararı yok ki enfeksiyon vs çok riski var.

Ayurveda da modern bilimle alakasi olmayan bi inanış, onun da herhangi bi işe yarama olasılığı yok.

Sağlığınız değerli, batil inançlarla uğraşmayin, modern tıbbin olanaklarindan şaşmayın diyorum.
  • nundu  (30.01.18 16:42:59) 
bir yakınım hemoroitte denedi hatta herkes dalga geçti bunla hadi içine kaçarsa diye. neyse içine kaçacak bir durum olmamış zaten, memelelerin üzerine koymuşlar sülükleri şimdi iyi ki ameliyat olmadım diye seviniyor..


  • for day to break  (30.01.18 17:03:36) 
[]

eski lisansın dersleri yeni lisansın derslerine saydırılabilir mi?

merhabalar, çok fazla lisans üzerine lisans okuyan olmadığı için bu konunun muhattabını, cevabını bulamadım.

bir lisans okudunuz bitti, bir tane daha okumak istediniz. ortak dersler var, atıyorum inkılap tarihi, türkçe, akademik ingilizce, sosyal bilimler seçmelisinde şu anda okuduğunuz okulda da olan bir ders almışsınız içerikler veya ders adı uyumlu. böyle dersler saydırılabilir mi?

bunun genel bir açıklaması, kuralı var mı? kurumdan kuruma değişir mi?

***
tek bildiğim dereceler yani ön lisans/lisans/yüksek lisans arası ders saydırılması söz konusu olmuyor zira dereceler denk değil.
bu bilgiden yola çıkarak düşününce aslında lisans'ta denkliği bulunan verilmiş bir ders her koşulda saydırılabilir. zaten çap yapan öğrenciler de diğer lisansta yer alan ortak derslerden muaf oluyorlardı. tüm seçmeliler ve zorunlu tk, inkılap, ingilizce dersleri gibi. aynı kurum içi olduğu için bu sorunsuz böyleydi tabi.

 
mezun olmadıysan saydırılabilir. okulun kendi şartları falan devreye girer o durumda. mezun olduysan saydıramazsın.


  • nrmnm  (22.01.18 18:43:35) 
nrmnm'in cevabi dogru.


  • hot potato  (22.01.18 18:45:02) 
ben 2007 de mezun olmuştum lisanstan. tekrar bu sene farklı bir fakülte bölüm kazandım aynı okulun (gazi). 5 seneyi geçtiği için mezuniyet saymadılar yoksa sayılıyordu.


  • tolgan  (22.01.18 19:03:50) 
Ders ismi aynıysa saydırıyorsun. yaptım. yine yaparım.
ama mesela inklap tarihi dersinin isminde bi değişiklik vardı, onu saymadılar.
eski okuluna gidip mezun olduğun derslerin listesini istiyorsun. transcript gibi. belki de odur, tam hatırlayamadım. sonra öğrenci işlerine gidip "bak ben bunu bitirdim, notlarım da yazıyor" diyorsun. danışmanına ya da hocalara hiç sorma derim. bulaştırmak istemiyorlar. öğrenci sayısı az olmaması gereken dersler mi oluyor ne, ya da uğraşmak istemiyorlar.

böyle bir imkanın varsa hiç üşenme. bir dersten üşenmiştim, muafiyet işlemleri ile uğraşmamıştım. vize, final derken sonradan kızdım kendime epey. sen neden kızasın?
hadi bağy.
  • lovemyself  (22.01.18 20:12:41) 
saydırabilirsin tabiki de. normal yatay geçişten farkı ne? yok. alırsın eski okulundan transkript, içerik verirsin yeni okula kredi ve içerik tutan aynı isimli dersler sayılır.

www.anadolu.edu.tr

rastgele bir aöf seçtim. tarih, türkçe ve ingilizce 3 kredi. eminim çoğu okulda 2 kredidir hatta bildiğim bir okulda sıfır krediydi. ama saydırıyor otomatik olarak.
  • blue eyes white dragon  (22.01.18 20:17:13) 
@lovemyself

merhabalar,
allah allah, bu şekilde saydırıyorlarsa aslında içerik aynıysa saydırmaları gerek yahu. mesela inkılap tarihi bütün okullarda var fakat farklı isimlerde olabiliyor. sizinki hangi okuldu acaba?
  • çaykovski  (22.01.18 20:51:37) 
Ben yaptım. Eski okuldan transkript ve ders içeriği alıp onaylatıp yeni okula verdim. Ders içeriğinin denk olup olmadığına kurul karar verdi. Muaf olunan derslerin yeni ders ortalamama etki etmeyeceği m notu ile görüneceği söylense de ikinci lisans bitmek üzereyken, "yeni yök kararıyla değiştirdik sistemi" diyip dersi aldığımdaki not neyse onu da işlediler. Sonradan öğrendim ki okula göre değişiyormuş bu kısım.


  • buraya yalniz uyanmak icin geldim  (22.01.18 23:28:08) 
ikinci okuduğunu açıköğretim fakültelerinden biriyse tarih, türkçe ve yabancı dilden muaf oluyorsun.
mantıken örgün öğretimde de olunması gerekir.

ben açıkta okumaya başlayınca yabancı dilden kasıtlı olarak muaf olmayıp aa almıştım. not ortalamanı yükselteceğine emin olduğun ders varsa boşuna muaf olma.
  • d e j i n  (22.01.18 23:51:23 ~ 23:53:09) 
çaykovski, direkt söyledikleri şey buydu. ismin aynı olması. misal, edebiyat dersinden türk edebiyatı bilmemnesi dersi ile muaf olamazsın. öyle demişlerdi. devlet üniversitesi.

fazla dallanıp budaklandırırsan, ders içeriklerini falan isterler, içerikler uyuyor mu falan, iş uzar.
  • lovemyself  (23.01.18 14:43:04) 
[]

ne yapabilirim? çalışmak/rahatsızlık

selamlar,

kasım ayında işte düşüp ayağımı kırdım. bir buçuk ay kadar alçıda kaldı ayağım. şimdi kemik iliği ödemi ve ganglion kisti var. doktor tam istirahat ilaç ve hiperbarik oksijen tedavisi önerdi.

bir yandan uzun süredir çalışmıyorum. maddi sıkıntılar çekiyorum. babamın yaşı çok geçkin ve takside çalışıyor. iyi bir insan olduğu için pek kazanamıyor, 12 saat çalıştığı için çok yoruluyor ve yollarda yaşadığı stresin haddi hesabı yok. bir kaç sene içerisinde bir sürü sağlık problemi yaşadı ve gözle görülür bir şekilde çöktü, yaşlandı.


şimdi babama yük olmak istemiyorum. annemden zaten para almıyorum. ben evde ne yapabilirim? uzun zamandır böyleyim, artık bir şekilde kazanmam gerek. iyileştikten sonra iş arama faslı zaten beni yeterince düşündürüyor. fakat o aşamaya geçmeden şu anda az buz kendimi karşılayabilmem lazım.


bilgi sinema tv mezunuyum, son dönemimi amerika'da burslu okudum. ingilizcem çok iyi, yayın evi ve dergi tecrübem de mevcut. metin çevirisi yapabilirim. photoshop'tan çok iyi derecede anlıyorum. yine kurgudan, adobe premiere'den de iyi derecede anlıyorum.

alçım çıktıktan sonra çalışırım diye normal işler arıyordum fakat şu an ne yazık ki yine eve dönmüş durumdayım ve kayıbım... ne yapacağımı bilemiyorum artık. neler yapabilirim bu donanımdaki bir insan olarak sizce? önerilerinizi bekliyorum.
şimdiden teşekkürler.

 
Kendine bu kadar yüklenme bence. Iş bulunur ama giden akıl sağlığı yerine gelmiyor. Moralini yüksek tut, bol bol film izle mesela. Kendini geliştirmek için.


  • femme vitale  (18.01.18 19:39:55) 
@ femme vitale teşekkür ederim moral için :) fakat uzun süredir sinema mezunu olarak izlemediğim bütün filmler, diziler, avrupa yakası da dahil her şeyi tükettim. giriş düzeyde fransızca bile öğrendim hatta :) durun size linkini vereyim çok güzel anlatıyor, bir gün öğrenmeyi düşünürseniz; www.youtube.com

alçım çıkmaya yakın iş aramaya başladım. her şey normale dönecek ve akışa devam edeceğim diye düşündüğüm için hemen araştırmalara, haber salmalara koyuldum. nitekim elim çok boş döndüm. bırakın iş bulmayı, başvuracak ilan bulmak bile çok zor. bu yüzden çok endişeliyim. bir an evvel maddi açıdan toparlanmam kimseye yük olmamam lazım. ve düzeldiğimde bile imkanlarımın kısıtlı olduğunu bilmek beni çok düşündürüyor. o yüzden şimdiden bir şeyler kovalamak istiyorum.

çeviri ve photoshop işlerinde bir şeyler yapabileceğime inanıyorum aslında. belki buradan bu işlerle ilgilenen arkadaşlar görür de yönlendirebilir diye düşündüm.
  • çaykovski  (18.01.18 20:02:08) 
bionluk.com

şu siteye bir baksanız
  • oscar  (18.01.18 20:04:15) 
Çaykovski Facebook çevirmenler, çevirmen dayanışma gruplarına uye ol, bir de proz var. Yurtdışındaki çeviri bürolarına da gönder. Hatta en çok onlara gönder.


  • geçerkenugradım  (18.01.18 20:13:41) 
[]

kemik iliği ödemi ve ganglion kisti (ortopedi&travmatoloji hekimi olan) ?

Merhabalar,
Kasım ayının başında geçirmiş olduğum bir düşme sonucu ayağım/ayak bileğimdeki ağrı/basamama nedeniyle Şişli Etfal hastanesinin acilinde muayene oldum. Doktorlar bir kırığın olmadığını söyleyerek gönderdiler. Daha sonra emin olmak için Baltalimanı Kemik Hastanesi'nde başka bir hekime daha muayene olduğumda kendisi kırığın ve ödemin olduğunu söyleyerek yumuşak açlıya aldı ve istirahat etmemi söyledi.

Alçıyı çıkarıp MR sonucunu aldığımızda rapor sonucunda problemin söz konusu olduğu bilgi şu şekilde. ''Talus başı plantar tarafta kemik iliği ödemi mevcuttur. Tibiotalar, talokalkaneal eklem mesafelerinde az miktarda sıvı artışları gözlenmiştir. Ayak bileği anterior kesimde navikuler kemik alt yüz komşuluğunda fleksör tendonlara komşu 10x5 mmm boyutlu ganglion kisti izlenmektedir.''

Ne yazık ki başvurduğum iki hastanesinde de hekimlerin hastanın sağlığına karşı vicdanı bir sorumluluk, özveri hissetmediğini düşünüyorum ve hatta en başından beri yanlış tedavi uyguladığına inanıyorum. Ayak bileğimdeki ödemle ilişkili durum MR ve röntgen tahlillerince önceden öngörülebilecek ve zamanında müdahale edilebilecek bir haldeyken şu anda tedavisi meşakkatli ve edilmediği veya sonuç alınamadığı takdirde ileriki zamanlarda ayak kemiğimin sağlığını tehdit edebilecek bir vaziyete geldiğini düşünüyorum. Maddi nedenlerden ötürü özel bir muayeneyi tercih edemedim fakat uzun süredir ayağıma bağlı yaşadığım sıkıntı nedeniyle çalışamadığım ve bu ekonomik durumumu çok olumsuz etkilediği için artık buna mecbur olduğumu düşünüyorum. Zira aileme bağımlı yaşıyorum ve babam 60 küsür yaşında bir şoför annem 52 yaşında bir depo elemanı. Üniversiteden yeni mezun oldum ve evde yatıyorum. Ofis, kurumsal bir iş de bulamıyorum ve bu durum beni çok ama çok olumsuz etkiliyor.

Üniversiteden henüz mezun oldum dediğim gibi. Sinema televizyon mezunuyum ve kısa bir reklam projesinde çalışırken düştüm. Düştüğümden bu yana ne yazık ki çalışamıyorum. Önceleri ayağımın alçıda olması nedeniyle çalışamıyordum fakat şimdi set çalışma ortamları saatlerce ayakta kalmayı gerektiren ortamlar olduğu için çalıştığım takdirde ayağımda kalıcı bir hasar oluşmasından korkuyorum. Bu durum hem ekonomik vaziyetimi, hem psikolojimi, hem de geleceğe dair eğitim planlarımı olumsuz yönde etkiliyor. Yurtdışında kısa süreli garsonluk yapıp para biriktirip buradaki borçlarımı ödeme, yüksek lisans için para biriktirme gibi bir planım vardı mesela. Gitmek için para biriktirecektim. Bütün planlarım, zaten çok da büyük olmayan hayallerim tuz buz oldu ayak meselem yüzünden.

Aramızda ortopedi&travmatoloji, kemik hastalıkları, ayak/ayakbileği üzerinde çalışan hekim, ya da hekim tanıdığı olan var mı?
Varsa durumla ilgili genel yorumunuz nedir, uygulanan bir tedavi sonucunda ayağım eski sağlığına kavuşabilir mi? Bu durum kalıcı bir deformeye neden olur mu?

 
o kist alındıktan sonra tekrar oluşabiliyormuş. ama çok rahatsız ediyorsa ameliyat lazımmış. aynı kiste sahip birinden duyduklarım bu. aynı kişide romatizma da var. belki onunla ilgili olabilir. sendeki gibi travma sonucu oluşan birşey değil yani.


  • sutlu nescafe  (11.01.18 20:57:09) 
sutlu nescafe:

güvenilir bir hekim önerisi var mı acaba bu kişinin? yer istanbul. gerçekten gördüğüm doktorların umursamazlığından, hassasiyetsizliğinden artık hiçbir hekime kolay kolay güvenemiyorum.
  • çaykovski  (11.01.18 21:08:59) 
www.acibadem.com.tr

çok iyi doktordur ma acıbadem pahalı hastanedir. ancak testleri dışarıda yaptırıp hocaya göstermeye gidebilirsiniz
  • oscar  (11.01.18 21:29:30) 
geçmiş olsun, benim gibi düşmüşsün muhtemelen. Benim de bileğim dönmüştü. İlk anda hastaneye gittik, ama MR çekmediler röntgen çektiler. ve akut dönemde MRda çok fazla birşey göremeyeceklerini söylediler. Röntgende de kırık olmadığı rahat anlaşılırmış ve kırık olmadığı için mutlak istirahat ve atel önerisiyle yolladılar. Muhtemelen sizde de kırık yoktur, olsa ayırt edebilirlerdi ama bazı burkulmalar kırıktan beter olabiliyor. Ki benimki öyleymiş, kırsan daha kolay iyileşirdi dediler. benim burkulmamda ayağın yan tarafındaki perineal tendon yerinden çıkmıştı, ayağımda başka sorunlarım da olduğu için doktor kesinlikle topuklu ayakkabı giyme, bundan sonra ayağın burkulmaya ve tendonun çıkmaya çok müsait dedi. zaten giymezdim, her yere spor ayakkabı giymek için bahane oldu bana. Doktor bana 1.5 ay sonra mr çekelim demişti, dokudaki ödemin azalması için. mr'da nerdeyse tüm kemiklerde kemik iliği ödemi vardı ve 3 ay kadar belki daha uzun süre aktiviteden kaçındım ve endol adlı antienflamatuar ilacı hirudoid adlı kremi kullandım. üstünden 1 sene geçti, halen diğer sağlam ayağım kadar iyi olduğunu söyleyemem. bazen kemiklerin arasında bastıkça ağrı hissediyorum. Bu sırada bol bol kelle paça, boza, manda yoğurdu, yoğurt, kefir gibi fermente gıdalara abandım. Fermente gıdaların iyi geldiği yazıyor birçok yerde.

Yani özet olarak, muhtemelen sizinki de kırık değildir ama ciddi bir burkulma olabilir. Hangi doktora giderseniz gidin (ki eşimde doktor olduğu için etrafımızda soran, birşeyler öneren bolca doktor vardı) önereceği şeyler aynı zaten, istirahat, yüksekte tutma, buz vs. bir süre de antienflamatuar kullanmanız gerek. Bana iyileşince fizik tedavi önermişleri, gitmeye üşendim, kendim evde yaptım. siz de biraz daha düzelince fizik tedaviye gidin. Kist için de birşey diyemeyeceğim, benim de el bileğimde var, biraz uzun süre bilgisayar kullansam ağrımaya başlıyor, aldırmıyorum çünkü tekrar oluşuyormuş.
  • curukturpkokusu  (11.01.18 21:48:08) 
doktor önerim var ama emekli olmuş. şimdi özelde çalışıyor olablir. veya muayenehanede.
diz üzerine uzman.

  • sutlu nescafe  (11.01.18 22:06:17) 
[]

ispanyolca bir cümle

my friend who is never exhausted to give love.

mi amigo que nunca está agotado para dar amor.

'''sevgisi hiç bitmeyen arkadaşım''' demek istedim ama sonra ''sevgi vermekten hiç yorulmayan arkadaşım'' olarak çevirmeye karar verdim.

ispanyolca çeviri doğru mu? değilse bu iki cümleyi nasıl çevirebiliriz?

 
está yerine es daha uygun. Bir de agostado biraz “öyle bir bitkin düşmek ki, dermanı kalmamak” derecesinde yorgunluk için daha uygun.
Ben olsam “mi amigo que nunca es cansado de ofrecerme su amistad” derdim. Bir de amor daha çok aşıklar için uygun, seni romantik seviyormuş gibi bir hava olabilir. Yine, anne sevgisi gibi şeyler de girer ama arkadaşlık için biraz zor olabilir.

Aradaki farkı şöyle özetleyim. “Seni seviyorum” için iki çeviri var. Biri “Te quiero”, diğeri “Te amo”. İspanya’da ikisi de sevgili için kullanılıyor. Bir de anne babaya te amo denilebiliyor. Bazı yerlerde anne babaya bile amor kullanılmıyor, çok ensestçe oluyor. Orta Amerika’dakiler de diyor ki, biz “Te quiero”yu arkadaşa “Te quiero como un hermonao” diye sölersek kardeş gibi sevdiğimiz ortaya çıkar. Oysaki querer’in çok cinsel bir anlamı var. Dolayısıyla, coğrafyasına çok bağlı. Şatin Amerika’da İspanya’nın tam terai kullanım var. Bir yerde masum olan şey, diğer tarafta “Asılıyor galiba” olabiliyor. Özetle, bunları, özellikle amor kelimesini tek başına kullanmamaya gayret ediyorum genellikle, çünkü anlam yanlış yere çekilenilir arkadaşken. Çekilsim diyorsan, o ayrı. Genellikle, unun İngilizcedeki like karşılığı olan simpatía çok kullanılan bir şey, özellikle arkadaşça sevgi in. Ben olsam “mi amigo que nunca es cansada de ofrecerme todo su simpatía” derim. Bu “sevgisini vermekten yorulmayan” olur. “Mi amigo que nunca me deja sin su simpatía” da “beni hiç sevgisiz bırakmayan” olur. “Mi amigo que nunca se queda sin simpatía” aslında “sevgisi bitmeyen” ama çevirisi biraz garabet. Bu çeviri pek kullanılanilecek bir şey değil.
  • aychovsky  (31.12.17 08:58:20 ~ 09:01:12) 
Benim bildiğim "Estar cansado/a" olarak kullanılır her zaman. Ben olsam "mi amigo cuyo amor nunca se acaba", mi amigo nunca está cansado de darme/ofrecerme su amor/amistad derdim.

Edit: Araştırdım, bir native ile konuştum. Ser ile kullanılmıyor.
  • geçerkenugradım  (31.12.17 12:23:21 ~ 20.01.18 20:51:15) 
Normalde “Spor yaptım, yoruldum” gbi durumlarda estar kullabılır ama burada bir kişilik özelliği olarak hiç yorulmamaktan bahsediyoruz. O yüzden es ile kullanılıyor. Örneğin, “Tükendim, depresyondayım ve hayt beni çok yordu” anlamında da estar değil, ser ile kullanılıyor. Aynı şekilde, o anlık bir mutluluğu belirtmek için “estar contento” ama genel olarkak mutlu bir insandan bahsediyorsak “ser contento” olması gibi.


  • aychovsky  (31.12.17 19:35:40 ~ 19:41:16) 
[]

başka bir bölümden mezun olunsa dahi klinik psikoloji master'ı ile psikolog

olmak mümkün mü? ben iletişim fakültesi mezunuyum. çift anadal yapmak için okulumda 3 ve 4cü psikoloji dersleri aldım ama aldığım dersleri çok verimsiz buldum ve koca bir bölümü bitirecek kadar akademik kısmını sevmediğime karar verdim. bu arada ticari bir arzuyla, aman ondan da diplomam olsun gibi bir havayla değil de baya baya okumak istediğim, düşündüğüm bir bölüm olduğu için okumuştum.

şimdi mezun oldum. seneler içerisinde asıl alanım olan sinemaya biraz uzaklaştım gibi hissediyorum. bir yandan kişilik özelliklerim ve iletişim, soru sorma, düşünme yeteneğim, kişisel deneyimlerim neticesinde terapistliği kendime çok ama çok uygun görüyorum. yani ne bileyim bir insan benden terapi alsa ben o insana fayda sağlayabilirim diye düşünüyorum. bu düşünceler kabarınca master'da klinik pikoloji arasam mı diye düşündüm ama sorusunu sorduğum bu sorudan çok emin değilim. x bölümden mezun olup klinik psikoloji m.a. yapıldığı takdirde psikolog olmak mümkün mü?


 
"Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programına sadece Psikoloji lisans mezunları başvuruları kabul edilmektedir."

Genelde basvuru kosullarinda sadece psikoloji lisans mezunlarinin basvurabilecegi belirtilmistir.

Soruya cevap: hayir, x bölümden mezun olup klinik psikoloji m.a. yapıldığı takdirde psikolog olmak mümkün degil.

Duzeltme: hobareyy'in dedigi meslek yasasina baktim. "Ek Madde 13 – a) Klinik psikolog; psikoloji veya psikolojik danışma ve rehberlik lisans eğitimi üzerine klinik ortamlarda gerekli pratik uygulamaları içeren klinik psikoloji yüksek lisansı veya diğer lisans eğitimleri üzerine psikoloji veya klinik psikoloji yüksek lisansına ilaveten klinik psikoloji doktorası yapan sağlık meslek mensubudur." varmis yasada. Buna gore yasal engel yok, olabilirsiniz ^^
  • lamira  (27.12.17 16:25:21 ~ 16:53:59) 
Böyle birşey mümkün değil. Psikoloji lisansı almamış birinin herhangi bir şekilde Psikoloji'nin herhangi bir alt alanında yüksek lisans yaparak kendine "psikolog" demesi sahtekarlıktır.


  • ozgurlukarayan  (27.12.17 16:30:01) 
Yüksek + doktora gerekir. Yüksekte hazırlık okuturlar. En az 7 sene okuyarak olabilirsin. Hiçbir devlet okulu almaz ama


  • Cruyff  (27.12.17 17:48:26) 
ozgurlukarayan

vallahi sahtekarlık ve etik olmayan ne diye sorarsanız, bir alana hak ettiği kadar ilgi ve alakayı göstermeden, vakıfından köşesinden kös kös not ezberleyip okuyup bir takım title'lara sahip olan insanların yaptığına derim ben. ben bir title peşinde koşmuyorum, baya bir iş olarak terapistlik yapabilir miyim gerekli eğitimleri aldığımda diye araştırıyorum. benim durumumdaki biri ne yaparsa bunu yapabilme hakkına sahip olur diye soruyorum. kimseyi kazıklamak gibi bir niyetim de yok.

ben türkiye'nin en iyi psikoloji bölümlerinden sayısız derse katılım sağladım. kendini beğenmişlik gibi olmasın ama yaptığım okumalar, kendi kendime yaptığım araştırmalarla orada fiziki bir şekilde okuyan pek çok öğrenciden daha ileride olduğumu düşünüyorum. hocalarda bunu farkındaydı, 7 kredilik derslerden a ile geçerdim. onların derslerde kendilerini ite kaka okudukları bir takım basic kaynakları ben kendim keyfi bir şekilde okumuştum zaten. ben asıl bunu sahtekarlık olarak görüyorum. sade ve sadece ''psikoloji okumuş olmak'' title'ına sahip olmak adına zaten reçetesi belli bir şekilde okuyup bitirmek ve bu alanda verimsiz bir şekilde hizmet vermek.

ha, master başvurularında psikoloji okumamışsanız lisansınızda aldığınız başarılı psikoloji derslerini göstermeniz, yazmış olduğunuz akademik makalelerin araştırmaların olup olmaması, akademik olarak bir psikoloji geçmişiniz yoksa bile ne sunabilrsiniz diye bakıyorlar. çok düşük bir oranda da olsa bu tarz öğrenci kabulleri gerçekleşiyor.

ben sorumun cevabını aldım yüksek + doktora ile oluyormuş. ben yurt dışında araştıracağım eğitimi zaten. teşekkürler herkese.
  • çaykovski  (27.12.17 18:21:26) 
Yasalar konusuna gelecek olursak da psikologların en mağdur olduğu konu bu zaten. Yasadaki açıklar ve dolayısıyla herkesin "psikolog" kesilmesi. Hepiniz kendinizi aynı şeylerle savunuyorsunuz.


  • ozgurlukarayan  (27.12.17 19:28:58) 
" Klinik psikolog; psikoloji veya psikolojik danışma ve rehberlik lisans eğitimi üzerine..."


  • ozgurlukarayan  (27.12.17 19:38:50) 
ozgurlukarayan boş konuşuyorsun, dünyanın en iyi okullarında dahi psikoloji doktorası yapmak için psikoloji lisans bölümünden mezun olmak gerekmiyor. Türkiye'deki yasayla masayla ilgisi yok bunun.

psychology.stanford.edu

Bir örnek. Psikoloji lisans bölümünden mezun biri psikolog olmuyor zaten, seve seve doktora yapmak zorunda.
  • i was made for you  (27.12.17 19:57:56 ~ 20:01:34) 
doktora yapılmadan psikolog olunmuyoru kim nerden çıkardı gerçekten anlamıyorum. Tüm bunlar hep meslek yasamız olmamasından kaynaklanıyor. Herkes kafasına göre konuşuyor. Psikoloji lisans eğitimi almış biri "psikolog" ünvanını kazanır. Lisans eğitimi yeterli midir? Tabi ki hayır. Psikoloji lisans eğitiminde birçok alt dalı bulunan bir bilimin genel teorik ve pratik bilgisi edinilir. Sonrasında yüksek lisans ve doktora ile ilgi duyulan alan hakkında bilginin mutlaka genişletilmesi gerekir. Kaldı ki bunla birlikte özellikle klinik alanda çalışıyorsanız güncel literatürü takip etmek akademisyen olmasanız da büyük bir önem taşır.

Boş konuşmuyorum, akademik ve pratik deneyimlerime dayanarak insanlara doğru bilgi vermeye çalışıyorum. Son günlerde ortaya çıkan yaşam koçları, kendine psikolog diyen türlü türlü bölümlerden mezun kişilerden sıkılmış olan tüm psikologlar adına konuşuyorum. Ben lisans ve lisanüstü eğitimimi hakkıyla aldım, okullarımı birincilikle bitirdim. Ardından aldığım türlü türlü eğitimler, gittiğim kongereler, yazdığım makaleler varken mesleğime sahip çıkmalıyım diye düşünüyorum.
  • ozgurlukarayan  (28.12.17 14:20:35) 
psikoloji lisans + klinik psikoloji yüksek lisans
ya da
lisans+ klinik psikoloji yüksek lisans (bu milyonda bir şans, aşırı iyi olman lazım, çok iyi psikoloji lisans derecesine sahip kişiler bile devleti bırak vakıf klinik psikolojiye giremiyor.) + klinik doktora

tavsiyem ikinci lisans okuman. sinema da çok güzel bölümmüş. ama sinema mezunu biri olarak klinik psikoloji yüksek lisansa girebilme olasılığın inanılmaz düşük.

psikoloji, fazla hırslı insanlar barındıran ve rekabetin çok fazla olduğun bir alan ne yazık ki.
  • pinkpeony  (28.12.17 16:43:58 ~ 16:46:13) 
yazarken ellerini birakan herif +1


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (12.01.18 17:47:35) 
[]

bu hangi sahne/bölüm (avrupa yakası, burhan)?

ekteki sahne hangi bölümden acaba bilen var mı?




 
126. bölüm.


  • ms brownstone  (24.12.17 11:57:47) 
[]

Ucuz uçak bileti nereden bulabilirim?

Bildiğiniz bir tur şirketi ne bileyim aracı bir yer varmıdır uçak biletlerini daha ucuza bulabileceğim?




 
  • masa penisi  (12.12.16 13:16:42) 
aerobilete bak. arada güzel kampanyalar çıkıyor.


  • canercuxy  (12.12.16 15:45:20) 
[]

Şu adrese nasıl giderim ( yenibosna, nish istanbul )

ölümüne yabancıyım bu coğrafyaya, haritadan da hiç çözemedim. bana bir yol tarif edenin kırk yıl kölesi olurum :/ leventi harmantepe kağıthaneyi merkez alıp anlatabilirsiniz.

maps.google.com.tr


Nish İstanbul Residence Çobançeşme Mah. Sanayi Cad. No:44 D Blok K:17 D: 201 Yenibosna , Bahçelievler İstanbul

 
Özel araç, toplu taşıma?


  • slayerrr  (22.11.16 00:10:55) 
Toplu taşıma :)


  • çaykovski  (22.11.16 00:14:37) 
Metrobusle yenibosna koctasin orda in koctasin arka tarafina gec yan yoldan yuru sola don o yolu duuumduz yuru 10 dk falan yol catal olcak 2ye ayrilcak soldan in asagiya sag tarafinda kalcak


  • England  (22.11.16 00:15:00) 
Aynen yukarıdaki gibi. Zaten yenibosnada indikten sonra sorarak da bulabilirsin.


  • slayerrr  (22.11.16 00:19:36) 
çok ters saçma bir yer. yenibosnadan taksi 5 liraya gider o yüzden gitmek istemez. yürümek de yabancısı için ters gelebilir. erkekseniz yürüyün kadınsanız şirinevlerde inip taksi tutun diyorum.


  • bohr atom modeli  (22.11.16 00:21:10) 
[]

babama telefon

selam selam herkese! iyi hafta sonlari :)

babama bir telefon almak istiyorum fakat butcem kisitli sizce nasil bir telefon alayim, ozellikleri siraliyorum:

= babam buyuk telefon sevmez hic cebine sigsin ister
= pil sorunu yasanacak bir telefon olmamasina dikkat edecegim. pil sorunu dedigim batarya uzun soluklu olsun elbette ama pilde arizasiyla meshur telefonlar vardir mesela samsung s4 gibi onlari da kastediyorum
= kamera kullansin whatsapp kullansin internete girebilsin istiyorum kullandigi telefonlarin hicbirinde bunlari kullanamiyordu


butcem max 500 ikinci el de alabilirim sirkeci den kovalayabilirim yeter ki su ozelliklere uygun bir model onerin bana
mesela nokia nin kucuk sari bir telefonu vardi ama emin olamadim almaya trden cekildigi icin

asus ve lenevo dan onerdiginiz bir model var mi ikinci eline bakayim ya da sifiri zoralyayaim butceyle

 
Dolar artınca hepsinin fiyatı arttı. O fiyata olan telefonlar 700e doğru fırladı. Alınabilecek en iyi telefonlar gm 4g, lenovo k5 falan. 2. El telefonlara bakmayın bence.


  • glamdr1ng  (19.11.16 13:09:11) 
huawei p8 lite

suan evropada 160 euro civari. ben kullaniyorum memnunum. pili birgun goturuyor. tr de bulabilir misin bilmiyorum. ben italyadan aldim, imeisinide kendim hallettim.
  • bak bi  (19.11.16 13:19:19) 
Asus un powerbank özellikli bi telefonu vardi adini unuttum ona bak.


  • westblack  (19.11.16 14:16:36) 
xiaomi redmi 3


  • icim urperiyor  (19.11.16 16:48:02) 
[]

bir kitabın pdf'ine ulaşmam lazım, nolur yardım ahali!

merhabalar, Gunfighter Nation adlı kitaba ulaşmam gerek online'dan her yolu denedim, google'ı çökerttim yine de bulamadım acaba bu kitabın pdf'ine ulaşabilecek birileri var mıdır? google ın verdiği sonuçlar kitap yorumları hakkında kitap yok hiç :/ belki ben aramasını bilmiyorum, belki aranızda biri kitap arşivi bilyiordur neyim diye size danışayım dedim. bulandan allah razı gelsin gerçekten ne büyük bir iyilik yaptığını bilemez.




 
ezurl.co
bu mu yeğenim? o değil google'ı nasıl çökerttin 10 saniyede buldum ben :/

  • cekilmis gayfe  (15.11.16 09:23:24) 
o site baya fake, indirebildiniz mi ki? :/


  • çaykovski  (15.11.16 11:23:59) 
opentrackers.org suradan sirayla bir taramani tavsiye ederim, ben undernet'e baktim, yoktu, geri kalanlara ihtimal vermiyorum


  • friede17  (15.11.16 15:53:13) 
[]

türkçe olarak yazdığım kısa paragrafları ingilizceye çevirebilir misiniz?

merhabalar,
niyet mektubu yazıyorum da. kendimi ingilizce ifade edemiyorum galiba. ben kısa kısa partlar halinde türkçe bir şeyler yazdım. acaba çevirmeye yardımcı olabilecek ingilizcesi iyi kimseler var mı? biraz aciliyeti var maalesef :/ yardımcı olursanız çok memnun olurum...



 
çok fazla teknik şeyler içermiyorsa yardımcı olmaya çalışabilirm.


  • m e b  (26.10.16 18:02:42) 
[]

en hızlı yurtdışı kargo?

merhabalar,

en hızlı yurtdışına gönderim yapan kargo hangisidir acaba? göndereniniz oldu mu hiç?
istanbul'dan, avusturya linz'e kaç günde gönderim yapılabilir ortalama olarak, tahminen?

 
uçak kargo. aynı gün veya ertesi gün gider.


  • cekilmis gayfe  (12.10.16 02:02:38) 
tnt ile almanyanin ortalama bi sehrine ertesi gun sabah ulasmisligi var. ekstra bi secenekte secmemistim/


  • jedilance  (12.10.16 02:06:13) 
Dhl polonyaya 1 gun sonrasina kargoyu teslim etti.


  • veritaslibertas  (12.10.16 03:02:08) 
Dhl


  • tali fahima  (12.10.16 03:14:36) 
UPS ile akşam saat 16:00'da teslim ettiğim kargo, ertesi gün sabah 09:30'da londra'daki adrese teslim edildi. evrak göndermiştim, 52 usd ödedim. seçenekleri var, sana söylüyorlar zaten hangi seçeneğin ne kadar sürede teslim gerçekleştirdiğini.


  • lordoz  (12.10.16 08:40:47) 
UPS, DHL, TNT ile bir günde ulaşır ama sabah erken saatlerde teslimat olsun diyorsanız çok daha tuzluya mal olur.


  • Tutkun  (12.10.16 08:42:57) 
daha bugun sorgulattım. istanbuldan budapeşte'ye gidecek, dhl yarın ulaşır dedi.


  • dedimmidemedimmi  (12.10.16 11:36:45) 
[]

film hatırlamaca (nazi almanyası, hapishane, deney vs. içermekte)

selamlar, şu filmi bir türlü bulamadım:
nazi almanyasında, bir hoca asker kılığına girip suçlu olmayan birilerini sorguya çekiyor ve sürekli olarak aynı soruları soruyor bu süreci ses kaydına alıyor ve derste öğrencilerine dinletiyor. filmden geriye hatırladığım, açılış sahnesi olarak bildiğim bir tek bu sahne var. film nedir acaba bilen var mı :/



 
Die welle?


  • aynadakiyabanci  (15.02.16 20:53:20) 
@aynadakiyabanci değil maalesef :(


  • çaykovski  (15.02.16 20:55:24) 
das experiment ?


  • qazaqwsx  (15.02.16 20:56:25 ~ 20:57:42) 
@qazaqwsx o da değil ://


  • çaykovski  (15.02.16 20:57:43) 
Des leben der anderen?


  • siradisi00  (15.02.16 21:02:14) 
başkalarının hayatı


  • nuka cola  (15.02.16 21:04:16) 
@siradisi00 allah razı olsun senden kardeş ayyy çok mesudum :)))


  • çaykovski  (15.02.16 21:04:36) 
ben de das leben der anderen diyeceğim, gerçi tam olarak senin dediğin gibi değildi orada ama bir ihtimal. şu amca var mıydı şu amca: www.tagesspiegel.de

buysa, das leben der anderen.
  • der meister  (15.02.16 21:06:16) 
[]

geçmişte b c alınan dersler hakkında bir soru

selamlar,
şimdi geçmişte d, c- falan aldığın dersi tekrar edebiliyorsun gpanı yükseltmek için. peki b-, c+ vs. alıp da memnun olmadığıni yükseltmeki istediğin dersler var diyelim. bunu bir yaz okulunda, başka bir okulda vs. alıp, bu derslerin yerine saydırmak mümkün mü? böyle bir şey olabilir mi?



 
yani herhangi bir dersi uygunluğu olduğu sürece kabul ediyorlar, yerine saydırıyorlar zaten. fakat mesela benim 10 kredilik bir dersim var mal gibi c+ mı ne almışım, yani resmen ne kadar iyi alırsam alayım kara leke gibi gpa mı düşürüyor kredisi yüzünden. ben buna denk bir ders alsam başka bir kurumdan ordan aldığım dersi buna sayarlar mı acaba ?


  • çaykovski  (02.02.16 01:05:34) 
[]

istanbulda bowling Nerede var?

avm dışında var mı bir yerler? merkezi yerler sisli besiktas kadikoy gibi?




 
Korukent'te var. Ama su an tadilattaymis, sadece Besiktas subeleri acik:

www.korukentbowling.com
  • crown  (30.01.16 15:13:08 ~ 15:13:25) 
istiklal caddesinden asagi yururken sagda afisini hep goruyourm. yesilcam sokagin orada mi neydi.


  • bohr atom modeli  (30.01.16 16:42:46 ~ 16:42:55) 
çok merkezi olmasa da, göztepe soyak sitesi'nin orada bab bowling diye bir yer var. migros'un üst katı.


  • fuel oil  (30.01.16 17:49:21) 
Kadıköy çarşısı girişinin bikaç metre ilerisinde var bi tane. Otoparkın girişinin hemen yanında.


  • naberabi  (30.01.16 19:51:47) 
[]

büyüyünce ne olacaksın?

çocukken sorulan bu soruyu şimdi işitince ne dersiniz?

yaş ve cinsiyet belirtirseniz sevinirim, ya da sadece yaş, cinsiyet niye istedim ki :)


 
valla iletişim ve medya sektöründe tutunmaya çalışıcam gibi.


  • rajaz  (30.01.16 01:03:06) 
bi sik olmayacağım evlat derim şuan sorana.


  • e a p  (30.01.16 01:07:58) 
pilot. isin ilginci kucukken muhendis derdim ve su an muhendisim. 24


  • bohr atom modeli  (30.01.16 01:19:23 ~ 01:20:30) 
Hayattan muaf olucam derim.


  • Amiral Bristol  (30.01.16 01:29:47) 
jigolo olmak isterdim. 26.


  • bedbed  (30.01.16 01:30:25) 
insanlik uyurken sacini oksayan kisi olmak isterim.

bu da bugun icin tarihe notumdur.
  • e haliyle  (30.01.16 02:18:42) 
"Kafasi rahat"


  • letheavendangered  (30.01.16 03:44:34) 
çocukken polis olmak istiodum. su anda lan keske polis olaymısım diorum hala:)


  • all girls dream  (30.01.16 08:45:00) 
millet vekülü


  • benim adim kerim hepinizi severim  (30.01.16 08:50:13) 
Kucukken pilot diyodum.suan muhensim.buyuyunce deniz kiyisinda bir ege kasabasinda tarim ve hayvancilikla ugrasan ciftci olnak istiyorum.


  • delicevat  (30.01.16 10:57:07) 
Heykeltras idi, ama bu cevabi ilkögretim baslarinda verdigimde ama para kazanamam, o yüzden mühendis olcam diye ekliyordum.
Özetle realist cocukmusum ama cekilmez öyle cocuk. Simdi sorsan para derdini kaldirip, dag evine cikip, odun kesip, ormanda yasamak, arada sehre inip gereklilikleri almak haricinde insan görmemek, sebze ekip yetistirmek, köpegimle ava cikmak vs derim. Meslek degil tabi ama ne yapmak, ne olmak isterdin sorusunun cevabi bu. 22, e.

  • aynadakiyabanci  (30.01.16 11:05:30 ~ 11:08:16) 
25 yaşındayım, kadınım, bilgisayar mühendisiyim.

mesleğimi çok seviyorum ama kafama göre uyuyup uyanmayı, keyfime göre çalışıp çalışmamayı daha da çok seviyorum. Mesleklerimiz sayesinde yakın zamanda Avustralya'ya göçmen olarak gidiyoruz eşimle ama orada okumak ve yapmak istediğimiz iş ikimizin de diş hekimliği.

Ben mesela, ÖSS'de aldığım puan birçok üniversitenin diş hekimliğine yetmesine rağmen Türkiye'de hasta profili cahil, pis ve kavgacı diye tercih listeme yazmamıştım -şimdiki aklımla da yazmam- ama Avustralya'da bu iş rüya gibi olur diye düşünüyorum. Aylık bana yeteceğini düşündüğüm kadar parayı kazandıktan sonra kafama göre kapatır muayenehaneyi gezerim kafama göre oturur çalışırım diye hayal ediyorum (ne kadar realistik bilmiyorum tabi) Hiçbir artısı yoksa bile kendi muayenehanem olacağı için kimseye 10'dan önce 5'ten sonra randevu vermemem gibi bir artısı vardır herhalde en azından - o bile birşey yani 8-5'ten baymış biri olarak benim için.
  • zombiedeveloper  (30.01.16 11:31:24 ~ 11:32:43) 
[]

makyajın uykumu getirmesi

neden ötürüdür? eskiden böyle değildi, kalem çekince bir saate gözüm akıyor, uykum geliyor. acaba kimyasaldan ötürü mü, alerjim mi var, bu durum bir tek benim başıma mı geliyor?




 
Acaba marka değiştirdiniz mi? Eski kullandığınız markaya ve kaleme geri dönün, aynı şey olmuyorsa alerjidir muhtemelen.


  • afush  (10.01.16 02:32:02) 
@ afush neredeyse tüm markalarda başıma geldi :/


  • çaykovski  (10.01.16 02:33:02) 
Eğer bir değişim olmamışsa hayatınızın genel gidişatına bakın isterseniz.
Bundan 5 sene kadar önce üniversite son sınıf tezi yazarken benzer bir durum benim de başıma gelmişti. Normalde gayet rahat kullandığım makyaj malzemeleri gözlerimi akıtıp şişirip aynı sizin gibi uykumu getirmeye başlamıştı.
O zaman 3-4 ay kadar sadece maskara sürüp çıkıyordum, kalem ve bazı farlarımı kullanamıyordum. Mezun oldum, eve döndüm, aylar sonra aynı makyaj malzemelerini tıkıştırdığım yerden bulup çıkardım, kullandım, sorun olmadı.
Belki sizde de benzer bir durum vardır.
  • afush  (10.01.16 02:39:53) 
Benim de oyle. Rimelden oluyodur diye rimelimi degistirdim bi sure iyiydi bu siralar ayni rimele devam etmeme ragmen yine oluyor. Lensten olabilir diye dusunuyordum lens takmadan makyaj yapinca da oluyor. 1 yildir ayni markayi kullanıyorum eye linerda bazen gun boyu gozlerimi kapatmak istiyorum bazen de bir sey olmuyor. Makyaji sildikten sonra da devam ediyor eger uzun sure makyajli kalmissam. Goz kurulugundan da olabilir. Cok etken var hangisinden kaynaklandigini bulmak zor.


  • passive aggressive  (10.01.16 08:19:13) 
[]

hamam önerisi

istanbulda önerebileceğiniz kadınlar hamamlar var mıdır? çok turistik olmaması, yani pahalı olmaması taraftarıyım. tarihi olup bizi kazıklamayacak olan varsa da seve seve giderim :)

ölü hücrelerden paklanmanın vakti gelmişti şöyle bi hamam taşında kendimi dövdüreyim istiyorum. bu da nasıl bi laf oldu mk. neyse, sevgiler.


 
www.avrupahamami.com

ben erkek bölümüne gittim haliyle ama süper hamam...45TL verdim ama yeter artar...yüzme, hamam, kese, masaj, finhamamı herşey var.
  • seindfeld  (08.01.16 19:53:12) 
valide atik hamami, uskudarda


  • kuehles blondes  (08.01.16 19:59:56) 
kocamustafapaşa'da tarihi kocamustafapaşa hamamı var. erkek bölümüne gidiyorum ayda bir kez. kadın bölümü de eğer aynıysa tavsiye ederim. üstelik oldukça uygun, geçen ay gittiğimde 15 liraydı giriş yanılmıyorsam. internet siteleri de var hatta: www.kocamustafapasahamami.com


  • emfuzi  (08.01.16 20:54:02) 
[]

saree seçiminde yardım

selamlar. öncelikle çoğunuza ıyk kıyk gelecek, yadırgayacaksınız belki. ama ben seviyorum o yüzden benim gözümden bakıp bana yardımcı olmaya çalışın.

şu dört parça saree den ikisini alacağım hangi iki?

1 www.rmkv.com
2 www.rmkv.com
3 www.rmkv.com
4 www.rmkv.com

ilk ikisine yakınlaştırınca kırmızı çıkıyor, cart renkler çıkıyor ama yakınlaştırmadanki rengi geçerli. kestane rengi yani öyle cart değil.

 
2>1

diğerleri toptan çirkin.
  • devilred  (28.11.15 05:56:44) 
Ben de ilkini beğendim.


  • aychovsky  (28.11.15 06:59:26) 
1. disindakilerin hic sansi yok


  • mula  (28.11.15 07:23:59) 
bence 4


  • manuel mandalina  (28.11.15 08:51:06) 
ben 3te neredeyse kararliydum kimae yazmamis :/


  • çaykovski  (28.11.15 11:18:36) 
mobilde duzeltemedim ve yanlislikla gönderdim, pardon :/


  • çaykovski  (28.11.15 11:19:24) 
3 klasik, o da hoş.


  • manuel mandalina  (28.11.15 11:45:36) 
Iym mıyk değil, kıyafetler şahane. Kadınlar dahil, 1-2 ve 4 güzel. Sadeliği tercih ediyorsan 1 ya da 2, biraz gösterişli olsun diyorsan 4 diyorum.


  • harvey  (28.11.15 12:10:12) 
1 olmadı da diyelim ki 2 oldu. O da olumlu.


  • nawar  (28.11.15 12:13:48) 
çok desenli olmasına rağmen yakınlaştırınca en hoş duranı 4 gibi geldi bana. 2nin kenarındaki işlemeyi beğenmedim çok, 1in kenarındaki daha sade ve hoş duruyor. 3e nedense tam ısınamadım, tam bir neden veremeyeceğim.
Sonuç olarak bence 1 ve 4.

  • nimberjack  (28.11.15 12:53:06) 
[]

çok cahilim. seçim sürecini özetleyebilir mi bi babayiğit?

şimdi öncelikle oy verilirken neden sürekli baraj için hdpye vericem cart curtu edildi?

baraj için, millet vekili için cart için curt için olsa dahi neden herkes hdpye veriyor?

koalisyon ney? böyle bir şey neden var?

olmazsa erken seçim mi oluyo? neden?

erken seçim olursa nolur?

hepsinin cevabını az çok biliyorum tabiki ama yine de ben iyi biliyorum durun açıkliyim diyen bi insandan teyit ettirmek istediğim için epey bi salağa yattım.

let me enlighten.

 
baraj muhabbeti icin su tabloya bakmakta fayda var:

www.secim-sonuclari.com

Arkadas, adam %34 oy aliyor, meclisin %65'ini kapatiyor. yani neredeyse aldigi oy oraninin iki kati bir temsile ulasiyor. akla mantiga sigacak is degil.

2007'de is soyle bir tablo var: www.secim-sonuclari.com

tamam, akp'nin oyu artmis ama yine de aldigi oya oranla cok daha fazla bir temsil sayisina ulasmasi soz konusu. bu isin sirri da tabii ki baraj sistemi. akp'nin 2002 secimlerinden once kaldiracagini iddia ettigi, 82 anayasasi urunu bu sistem, her daim bir cok oyun cope gitmesini saglayarak akp'nin ekmegine yag surdu. akp-mhp ve chp'nin baraji asacagina dair suphe yoktu zaten. herhangi baska bir partinin baraji asmasi, mukemmel olmasa da daha adil bir temsiliyetin meclise yansimasi demek. hani "halkin iradesi" diye bagirip duruyordu ya akp hani? hah iste, sen %34 oy oraniyla meclisin %65'ini idare ediyorsun, neyin iradesi?

hdp'ye %100 guveniyorum diyemem sahsen ama bence meclise girmeleri pek cok acidan guzel bir olay.
  • fortisvita  (08.06.15 04:23:29) 
koasliyon iktidarı bir partinin mecliste tek başına iktidar olacak sayıda koltuk kazanamaması, daha genel itibariyle meclisin 1/2'si sayıda milletvekilinin kendilerine güven oyu vermemesi durumunda birden fazla parti ile ortaklık kurarak güven oyu alabilecek yeter sayıya ulaşmasıdır. böyle bir şey parlamenter sistemin gerekliliğidir.

10 kişilik sınıfta 3-3-3-1 oy alınırsa. Minimum 6 güven oyunu sağlayacak (çoğunluk) koalisyon hükümeti kurulur. Ha şu da teorik olarak mümkün 1 oy alan adam -Ben hükümet kuruyorum derse ve diğerleri minimum 6 olacak şekilde bu hükümete destek olursa bu da tek başına iktidar için mümkündür .

tabiki günümüz türkiyesinde bu imkansız.
  • losev bagiscisi  (08.06.15 04:23:40 ~ 04:24:24) 
akp kesinlikle kendini baraj altında bıraktı istediği rakam 400'dü 330'u bile alamayınca şu sonuçlarla en karlı çıkan bence akp oldu erken seçime kadar neler olucak iyi izleyin.


  • 05  (08.06.15 05:02:16) 
[]

kedinin asi masraflari

uc asi varmis galiba biri losemi biri karma biri kuduz icin. öncelikli sorum pire ve bit icin bi asi bi onlem yok mu. sonralikli sorum bu uc asilar toplamda kac dozaj yani kac kere yapılacak bir yil icerisinde ve her dozajin fiyati ne sekildedir. aslinda en cok merak ettiğim bu asilarin toplam fiyati ve pire bit vs parazitler icin de kalici bi onlem var mi,




 
Lösemi yaptırma test yaptırmadan. Kedi bir yaşından büyükse zaten yaptırma cunku artık bağışıklik kazanmış oluyorlar.

Karma aşıdaki panlökopeni önemli. O da tek dozda yeterli bağışıklık sağlıyor. 2-3 doz yapıyorlar sanırım ilk asilamada. Aşı programını veteriner çıkartır. Tanesi 45 liradan 300 liraya kadar yaptırdığınız yere göre değişir.

Aşı olarak ne yapacaklarını mutlaka öğrenin. Adjuvansiz olanları tercih edin, gerekirse basın parayı. Asla boyun, sırt gibi yerlere aşı yaptırmayın. Kol-bacak gibi gerekirse kesilip atılabilecek yerlere yapılmasında ısrar edin.

en.m.wikipedia.org

Karma aşının böbrek hastalıklarına yol açabildiğini unutmayın. Her sene sürekli yaptırmayın.
  • Lim5  (01.05.15 13:06:24) 
İç parazit için preziquantel veya albendazol tablet kullanacaksınız üç dört ayda bir.

Dış parazit bit pire için kediyi dışarı salmayin, korumak için tiksindiren ilaçlar var frontline vb. ama kedi kendini yalarken ilacı da yalıyor. Özellikle permetrin içeren spreyleri, damlalari kullanmayın. Köpekler için olanlarin dozu daha yüksek, onları da kullanmayın. Veterinerin kullandığına dikkat edin. Geçen sene duyuruda birinin zavallı kedisi veteriner okumadan permetrinli köpek ilacı verdiği için titreye titreye ölmüştü.
  • Lim5  (01.05.15 13:17:07) 
KEdi bebekse (1 yaşından küçük) bir ay aralıkla toplam 2 kez tekrarlanıyor bu 3 aşı. sonra senede bir aşı yenileniyor. Karne verirler zaten, ona tarihle yazarlar, kaşelerler. Bu aşılar genelde 40 lira tanesi. Ben 40a yaptırıorum yani, sürekli gittiğimiz veteriner.
dış paraziti kediyi dışarıya çıkarmana göre sen ayarlıyorsun, benimkiler yazın 2 ayda bir kışın 3 ayda bir dış parazit damlası oluyorlar. Pire ve kene için bu. Dışarı çıkmıyor dış parazite gerek yok diye düşünebilirsin fakat beton binaların arasında bile pire kediye geliyor. sonra kedi kırmızı kırmızı ısırık oluyor, hastalanabiliyor.

iç paraziti genelde iki ayda bir, izim veteriner 45 günde bir mesaj atar çağırır misal.

en önemlisi iç parazit, bir hafta bile geçirmemeye çalışıyorum ben. 35 lira gibi bir fiyatı vardı en son.

Ama misal, memlekete gittiğimizde iş dış paraziti yeniliyorum çünkü orada bahçe var. orada aşı yaptırdığımızda da mesela kuduz aşısı çok ucuzdu vs.

Kalıcı önlem yok :)

Hap yuttaran da var iç parazit için.

Pire tozu, kediler tüylerini yaladıkları için zararlı dior veteriner.

Bir de son zamanlarda iç parazitin damlası ki çok ağır bir damla, tüylere yapışıyor beyaz beyaz ve kediler için pire tasması vs. reklamları da gördüm ama ucuz olmayacaktır bunlar.
  • aithra  (01.05.15 13:18:48) 
o zaman bakamayacağım ya maalesef. köşeye o kadar ayırabilecek param olsa alacaktım yanıma ama öğrenciyim kendim için bile o kadar masraf çıkmıyor ne yazık ki.

belki mezun olup adam gibi gelir sahibi olunca diyelim..
  • çaykovski  (01.05.15 14:35:54) 
malesef maliyetli işler bunlar. bunun hastalığı da var.
kendin olsan birşey olmaz ama kedin hastayken doktora götüremezsen kötü koyar adama.
aldığın kediyi sokağa da bırakamazsın.
düşünmek lazım bunları.
  • titiraprap  (01.05.15 14:40:21) 
@titiraprap

aynen öyle. ben çok kedi baktım aslında. bakımından iyi anlarım ama benim kedilerim değildiler ve müstakil evlerde dışarda yaşayıp eve girip çıkan tekir kedilerdi. aşı maşı görmemiş kedilerdi yani. o yüzden şimdi alırsam apartmanda bakacağım, masraflarını karşılayabilir miyim, yetebilir miyim diye bir sorayım ona göre düşüneyim edinip edinmemeyi dedim.
  • çaykovski  (01.05.15 14:46:58) 
[]

city's Nişantaşı cinemaximum bilet fiyati

Nedir öğrenciye?




 
city life sinemaları olarak geçiyor orası, cinemaximum değil diye biliyorum ben.


  • hashus 1099  (22.03.15 14:33:02) 
karistirmis olabilirim ya haklısın suser.


  • çaykovski  (22.03.15 14:36:36) 
  • cokponcik  (22.03.15 14:38:09) 
şimdi baktım cinemaximum imis


  • çaykovski  (22.03.15 14:38:17) 
evet cinemaximum'a geçmiş, internet sitesi de citylifecinema.com idi, uçmuş.


  • hashus 1099  (22.03.15 14:42:44) 
[]

ielts'e nasıl çalıştınız?

nasıl hazırlandınız? gramer dışında ne yapabilirim ek olarak?




 
writing tabi ki. hangi paragraf tipleri isteniyor, hangi bağlaçlar kullanılıyor bunları öğrenmeniz gerekiyor


  • argent dawn  (10.03.15 07:42:38) 
Bol kelime kas derim. Bütün bölümlerde yardımcı olur kelime bilmek. Kullanınlarına ve telaffuzlarlarına da bak ki listeningde faydası dokunsun. Cambiridge denemelerini kesin çöz.


  • unsuz bir turk dusunuru  (10.03.15 08:51:46) 
Kitap oku. Bbc oku. Ted videolari izle.


  • baldur2  (10.03.15 09:40:45) 
writing 1. bölüm için grafik tiplerine çalışabilirsin.


  • 26 11  (10.03.15 10:10:23) 
[]

huzursuzluk, dünya başıma yıkılmış hissi

gelecekle ilgili senelerdir yaptığım planlarda kuşku duyuyorum. düşünün ki 4-5 sene boyunca sadece allahın varlığına inanıyorsunuz (planlarıma bağlılığım inançla misilleme yapılabilecek kadar kuvvetliydi) ve her hareketinizde ona olan inancınızla destek alıyorsunuz, hayatınız onun varlığı üzerine kurulu adeta. fakat gün geliyor birden bire kusurlar buluyorsunuz, fikirleriniz değişiyor, bir şeyler değişiyor işte. ve birden bire bir boşluğa düşüyorsunuz. bir isteksizlik, eskisi kadar arzulamama bunun sonucunda da ne yaparım ben, bundan başka bir şey düşünmedim hem de senelerimi verdim bu plana falan diye kalıyorsunuz ortada.

bir yandan da günlük endişeler, yakın dönem problemlerim var. düzenli yapmam gereken bir şey var yapamıyorum o canımı sıkıyor. param yok, iş lazım. az önce cvimi doldururken bile içim sıkıldı bıraktım bir kenara. haftalardır durum böyle, cvnin bir köşesine 'sektöre dair, beklentilerime ve gelecek planlarıma dair' bir şey yazmam lazım. başlıyorum ve silip huzursuzlukla bırakıyorum. ve yani yine bir dönem geçecek ve ben iş bulamayacağım.. sağlığım çok iyi değil, yakın zamanda sağlıksız beslenmeyle çok kilo aldım. stresten sürekli kafamı kaşıyıp yara yapıyorum falan. okul istediğim gibi gitmiyor hiç, aldığım dersler bok gibi, gitmek istemiyorum vs.

böyle öyle huzursuz öyle can sıkıntısı doluyum gibi. içimden can sıkıntısı diye bi kütle vücut bulup çıkacak, benden ayrılacak sanki. çok problemli, başlı başına travma zamanlarım oldu ama yine bu kadar huzursuz hissetmedim kendimi. ne yapmalı acaba. yani şu an için böyle pratik bir öneri bile yeter. git bi süt kaynat iç için ısınır deseniz bile yapıcam. biraz rahatlamak istiyorum sadece.

 
bu gece ne kadar depresif soru var lan ne oluyo. hepsini de farkli kisiler sormus. biri uyuyamiyo, biri uyanamiyo, digeri mutsuzluktan geberiyo.


duzenli beslen. beslenme onemli. dedigin durumlarin benzerini su anda ben de yasiyorum. bi yerden sonra hicbir sey yapmak istemiyorsun her seyden elini etegini cekmek istiyorsun ama zaman inan dunyadaki en onemli sey. liste miste yap o listeyi bitirmeye bak. o listeyi bitirince de kendini odullendir. ne zamandir izlemek istedigin bir film izle mesela. zaman geciyo kir zincirlerini ve ufacik bir seyle de olsa basla bi yerden.
  • baldur2  (09.03.15 01:42:13) 
@baldur2 ben de onu düşünüyordum, ne çok huzursuz, mutsuz yada kafası karışık insan var..


  • çaykovski  (09.03.15 02:12:15) 
[]

duyuru açarken bir şeye sataşacaklar korkusu

sizde de oluyor mu? bir lafını, bir mevzuyu çekip sataşacak, saldıracak bir yer buluyorlar. başıma çok gelmedi açıkçası ama görüyorum. bu korkuyla ya yazmaktan vazeçiyorum ya da buna buna laf etmeye yer arayanlar olacaktır böyle böyle böyle diye açıklıyorum.

mesela korkuyla demişim. şimdi 'neden insanların ne düşündüklerinden korkuyorsun kie??' diye kişilik analizine girip bir şekilde seni x fobili, y kompleksli ilan edebilirler. herkes kadar çevremdeki insanların bir durumuma verdiği tepkiyi önemsiyorum, öz farkındalığım sağlıklı bir insanda olması gereken düzeyde gelişmiş. ayrıca korktuğum şey de insanların şiddeti, birbirini hor görmeye yer araması, linç aşkı. bu şiddetten ürküyorum ben, kişinin ne düşündüğünden değil.

sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz? özellikle sosyal platformlarda insanların birbirine sataşması, bir konuda hakir görme ihtiyacı, fikirlerini eleştirellik kisvesi altında eksiğini arayan bir bakışla analiz etmesi vs. artmıyor mu? ben hep sebepsiz bir rakiplik hissiyatı seziyorum insanların arasında. adı konmamış bir savaş ortamı gibi.

 
Açıkçası olmuyor. Çünkü karakter ve kişilik olarak oturmamış insanlar anonimlikten faydalanarak tabiri caizse yazıp çiziyorlar. Sen cevap vermeyince giderler :)

Burada düzgün insanlar da var. Sohbetleri hoş yada gerçekten yardımcı olabilen insanlar. İşte o yüzden burayı her gün takip ediyorum.
  • Northern Mariner  (28.02.15 21:05:46) 
eskiden oluyordu bana, 12 yaşımdan beri bu ortamlarda sürttüğüm için çok karşılaştım. hiçbir şey demiyorlarsa ergen diyorlardı. sonra alıştım ama. normalde çok uslu bi tiptim geçen sözlükte mesajla birine küfrettim falan kasfhnjk. gelişine vuruyorum artık bi şey diyen olursa da ya iplemiyorum ya kavga ediyorum.


  • der meister  (28.02.15 21:07:53) 
@Northern Mariner

ya şöyle, kesinlikle düzgün insanlar var. ben ise dediğim gibi insanların içindeki şiddetten, sataşma dürtüsünden korkuyorum. çok duyarlıyım bu konuda. bir insanda şiddet hisseder hissetmez geriliyorum. o gerginliği çekmek istemiyorum üzerime. aksi gibi insanlarda da bu git gide artıyor gibi hissediyorum.
  • çaykovski  (28.02.15 21:08:28) 
Hayır, veririz cevabını nedir ki?

Ancak kişisel bilgilerimi ortaya dökmemeye, hakkımda gereğinden fazla veri vermemeye dikkat ediyorum. Tutup hayatımın herhangi bir mahrem alanını, ilişkimi, ailemi vs elin adamının ağzına sakız etmem elbette.
  • rygard  (28.02.15 21:11:48) 
oluyor :/ bunlar hep ezilmişlik, bastırılmış, pasif agrasyon.


  • damdanakan  (28.02.15 21:12:10) 
@çaykovski

Dediğim gibi önemseme, cevap yazınca habire yazma isteği geliyor ve tartışma büyüyor. Her yerde sataşma ve şiddet prim yapıyor ülkemizde. Trafikte, sokakta, markette kasa sırasında bile böyle insanlarla karşılaşman muhtemel.
  • Northern Mariner  (28.02.15 21:12:54) 
Haters gonna hate. Çok var bunlardan, adama "şu konu hakkında fikirlerinizi bekliyorum" diyorsun, bambaşka yerden eleştirmeye çalışıyorlar. Ben alıştım.

Beni kızdırıp canımı sıkan şey de genellikle ben (saçma veya değil, saçmaysa cevap vermezsin olur biter) x hakkında soru sorarken bana "x olmaz, y olsa neyse, yanlış, çogayıp, püh kahretmesin, böbrekleri gasteye sar, inanak mı panpa" türünden yaklaşım sergileyen, sanki y hakkında fikrini sormuşum gibi bana akıl vermeye çalışan kılçıklar. Onlara fitil oluyorum.

Açtığım duyurudan ötürü veya bir duyuruya verdiğim cevaptan ötürü tepki gösterecekler hiç umrumda değil, çekinmiyorum.
  • yirmisantim  (28.02.15 21:15:16) 
Hiç endişelenmemiştim o konuda. Dalga geçen birkaç kişi olacaktır illa ki, o kadarı sorun olmaz da, linç edilsem üzülürdüm sanırım. Kavgalı başlıklara ya kendi düşüncemi/bilgimi yazıp çıkıyorum ya da girmiyorum bile. Israr ettiğim birkaç kere olmuştur. Yine de birkaç trollük müessesesi dışında, ortalık hiç fena değil buralarda.

Bir şey de itiraf edeyim mi: Bazen sen bir duyuru yazdığında ya da cevap verdiğinde, "Ben ne zaman bunu yazmışım" diyorum nick'lerin yakınlığından :)
  • aychovsky  (28.02.15 21:15:38) 
@rygard

evet bu enerjiyi üstünüze çekip çekmeme üzerine sordum ama benim tanımını koyduğum mevzu hakkında ne düşündüğünüzü de sordum? yani cevap verebilirsiniz, ama danıştığım/merak ettiğim daha çok böyle bir kitle yok mu sizce de ? ya da insanların içinde artan bu tarz bir yarış. bana yazdıklarında ben de cevap veriyorum, fakat bu olmalarını değiştirmiyor.
ve de işte en çok ikinci paragraftaki olaya takılıyorum. kendin hakkında bir detay vermediğin halde, kişiliğin hakkında bir yafta analiz görüyorsun çoğu zaman. yani bu kanım tamamen takip ettiğim yazılarda gördüğüm, benim pek başıma gelmedi açıkçası. ama adam düzgün düzgün yazmış/sormuş x y z ilan edilmiş falan. mesela bir satış vardı. adamı şark kurnazından ilanın detaylarında belirttiği özelliklerine kadar tefeye koydular. hiçbir şahsi/özel vaziyeti söz konusu olmadığı halde. nasıl bir linç, hor görme dürtüsü şaşırdım kaldım açıkçası.
  • çaykovski  (28.02.15 21:17:02) 
Burada sataşan yorum sahiplerinin dışarıda pısırık olduğunu düşünüyorum. Orada veremediği tepkiyi bilgisayar başına saklıyor, geliyor buraya kusuyor falan.. Tartışmayı da beceremiyor. Okuduğunu anlamıyor nefretten. Alakasız cevap veriyor, vs..

Açıkçası çok da ciddiye alınacak bir ortam değil. Ürkmen yersiz, salla bosver.
  • mandalina kokusu  (28.02.15 21:18:40) 
@mandalina kokusu işte ben de cevap verenin ne kadar kıymetlı / kıymetsiz bir kişilik olmasından önemsiz, içindeki o şiddetten ürküyorum. yani mesela aşırı dindar bir adamın, giyindiğin şey hakkında yorum yapmasını onun ideolojisinde olmadığın için konuşssun dursun en fazla bir sanane derim diye algılayabilirsin, ama onun bunun hakkında sesli bir şekilde yorum yapma arzusunda yatan şiddet ve nefretten canın sıkılır. onun gibi bir şey.


  • çaykovski  (28.02.15 21:21:57) 
olmuyor. sikimde değil çünkü o tipler.


  • sckxyss  (28.02.15 21:24:52) 
Zaten toplasan 7-8 duyuru açmışımdır herhalde (hep mobil olduğumdan bakamıyorum istatistiklere). Ona rağmen her duyuruya gelip tip tip cevap veren biri vardı. Cevap vermesem de nickini öğrendim. Sonradan açtığı duyurularla 100 kilo, odasından dışarı çıkmaya korkan, kimseyle iletişim kuramadığından yakınan, sokakta gördüğü bi kız için yaa sizce peşinden gitse miydim' diye soran bir tip çıktı. Hepsi öyle emin ol.

Dediğin çekinmeyi ben de yaşıyorum bazen duyurularda. Cevaplarda daha rahatım, istediğimi yazıyorum. Ama duyuru açacaksam mümkün olduğunca azalta azalta yazmaya çalışıyorum, millet bi yerine takılıp asıl soruyu takmayacak diye. Yalnızca dikkat çekmemek için yapıyorum. Ama takılmamak lazım aslında. Kendi ezikliklerini senden çıkarıyorlar sadece. Sen bildiğini oku, hiç takma bile.
  • equine  (28.02.15 21:28:23) 
Yalniz çok hoş tespit ve çok iyi ifade etmissin. Ellerine saglik demeden gecemiycem :)


  • damdanakan  (28.02.15 21:30:04) 
E var elbette, hatta daha tehlikelileri de var. Son 10 yıldır haftada 3 ila 4 ölüm tehdidi alırım ben misal, e daha ölmedim. Bu tip durumlarda da daha gri alanlara geçerek mücadele ediyorum. Kişisel verilere ulaşıyorum, araştırma yapıyorum, kimlik deşifre ediyorum, kişinin gerçek hayatına dokunabiliyorum ve bunu yaparken motivasyonum olan adalet duygusu da beni mutlu ediyor.

Yani bir bakıma senin rahatsız olduğun o şiddeti, motivasyonumlka meşrulaştırarak karşıdakine uyguluyorum.

Öncelikle internet biraz öyle bir yer. Doğuşunda da böyleydi, gelişirken de böyleydi, sonucunda da çok farklı olmadı. Ki anonimliğin getirdiği özgürlüğü ucu bana dokunsa bile korumak adına hayli bedel öderim ben. Bir takım güvenlik önlemlerini aldığın takdirde herhangi bir insan yapımı yasanın işlemediği alanda rahatlıkla varolabilmeyi ben seviyorum genel olarak.

Benim önemli motivasyonlarımdan biri de, nefret edenimde yarattığım öfke aslında. Hemen her yazdığım entryden sonra yarım sayfa küfür geliyor ama karşıdaki faşist güruh ne online ne de gerçek hayattaki hareketlerim üzerinde etki edemiyor misal.

Tüm bu örneklerin getirdiği pozitif duygular, beraberinde gelen negatiflerden hayli üstün durumda. İnterneti içerdiği pislikle seviyorum ben. Hani kötü bir koku gelir burnuna, rahatsız eder ama aynı zamanda koklamadan da duramazsın, rahatsız ettiği ve edeceğini bildiğin halde kendi isteğinle onu koklamaya devam edersin, öyle biraz.

Trolsüz, faşistsiz, itsiz, serserisiz elit ve temiz bir internet istemiyorum ben. Kaotik olandan ve baş edebildiğim pislikten rahatsız değilim.
  • rygard  (28.02.15 21:32:07) 
Olmuyor. Zaten kimin ne diyeceği, nasıl sataşacağı belli, keyfimi bozmuyorum.


  • [silinmiş]  (28.02.15 21:33:15) 
hiç tanımadığın insanlar benle dalga geçecek ya da sataşacak diye niye endişeleneyim ki? elinden geldiğince cevap verenlere teşekkür ederim dalga geçenleri de duruma göre ya takmam ya da hakettiği gibi konuşurum. takma.


  • justinho26  (28.02.15 21:38:43) 
Bende de oluyor. Ne kadar güzel ifade edersem edeyim kendimi, eleştirel ve çok bilmiş bi edayla takılıyor insanlar ana fikrin kıytırık bi köşesine.
Çok açıklamaya gerek yok çünkü siz zaten mükemmel anlatmışsınız durumu. Teşekkürler:)

  • innatedesire  (28.02.15 21:39:54) 
@rygard

şimdi çok daha yakınlık kurdum, empati yapıp anlayabiliyorum bahsettiğinizi :)
yok ben de tertemiz bir ortamdan bahsetmiyorum zaten, trollerin içerisinde nice sui generis, ne yaptığını farkında olan insanlar var. sözlükte bile en çok takip ettiğim iki kişi troll listelerinin başını çekenlerden. protest bir tavırları oluyor, dikkatimi de çekiyor. fakat troll olmayıp da bu yarış hissiyatıyla hareket edip beni hayretlere sokan insanlar var gerçekten. mesela o ilan duyurusunda adamın üzerine gidenleri hiç unutmuyorum. epik bir olaydı yani. hiçbir şey yok, adam kendini böyle böyle düşündüm ve böyle bir fiyat koydum kimseyi kazıklama gibi bir derdim yok diyip açıklıyor. fakat ısrarla adamın ilan detaylarıyla dalga geçiliyor, yarısı aptal muamelesi yapıyor yarısı şark kurnazı diye saldırmaya devam ediyor falan. artık aklıma yemin ediyorum bu sahne geldi :D www.youtube.com



overall comment:
yav bir de anlatamıyorum ya da okunmuyor galiba. birinin benimle/onunla neden dalga geçiyor olmasından, kötü bir şey yazmasından, yazdığı şeye takıyor olmaktan, içeriğini dikkate almaktan, kişinin ne kadar önemli olup olmadığından bahsetmiyorum. ŞİDDET VE NEFRET CÜRRETTİNDEN, YARIŞ HİSSİYATINDAN BAHSEDİYORUM. dört reply'de belirttim bunu, tekrar açıklamayayım diye büyük puntoylan yazıyorum, sevgiler :)
  • çaykovski  (28.02.15 21:41:50 ~ 21:46:21) 
Bir de aklıma geldi söylemeden edemiycem. Biri daha var. Neredeyse her duyuruda görüyorum. Birine bile mi adam gibi cevap vermez bi insan ya? Her duyuruda ayrı saçmalıyor. Okudukça, duyuru sahiplerinden çok ben sinir oluyordum belki. Dayanamıyorum resmen o tiplere. Ve tam senin tarifine uyuyor. Dalga geçme değil gibi ama, böyle alakasız alakasız cevaplar. Benim duyurum olmadığı için bir şey de diyemiyordum.
Ama geçen gün biri (duyuru sahibiydi) en sonunda 'bi siktir git ya' dedi. Içimin yağladı eridi resmen. Ay sonunda biri bir şey dedi yaşasın' dedim. Daha çok kişi bunlara bi siktir git dese, belki azalırlar.

  • equine  (28.02.15 21:46:07) 
hiç acımam hemen silerim pislik yaparlarsa. eskiden böyle değildi burası, sonra bozdu.


  • Lorik Cana  (28.02.15 22:00:22) 
[]

ingilizce konuşurken nefessiz kalma

başına gelen var mı? nefes almayı unutuyorum sanki? aksanım var, türk aksanıyla konuşmuyorum. acaba diyorum hem ses kontrolü, hem aksan, hem cümleyi kurmayı düşündüğüm için fizyolojik ihtiyaclarımı, beynimin diğer işleri yapmasını bloke mi ediyorum? çünkü gerçekten çok nefessiz kalıyorum konuşurken hatta az önce konuşurken kendimi durdurdum ve senelerdir nefes almamış gibi kocaman bir nefes çektim içime bir anda kanımın hareket ettiğini falan hissettim.
bu hep oluyor. kendi kendime ingilizce pratiği yaptığımda her defasında nefessiz kalıyorum.

bu arada aksan meselesini eleştirmeye arananlar olacaktır: valla ben yapmıyorum, kendiliğinden çıkıyor. yani konuşmaya başladığımda, refleksive olarak ağzımdan türk aksanı çıkmıyor. taklit ederek öğrendim ben ingilizceyi, yani duyduğumu söylemeye çalışarak, sonra ne anlama geldiklerini araştırarak. bu yüzden diye düşünüyorum. türk aksanıyla konuşmaya çalışınca ingilizce düşünemiyorum. çünkü seslerini taklit ettiğim adamlar yabancıydı.

 
heyecan yapıyorsun işte. heyecan yapmasan niye nefessiz kalasın?


  • danica maupoissant  (28.02.15 21:13:34) 
uzun süre kalmak üzere yurtdışına çıktığımda ilk zamanlarda yaşamıştım böyle bir şeyi, hata yapmamak adına hızlı bir şekilde cümleyi kurup "oh be top benden çıktı" hissiyatına kavuşmak için yapıyordum bunu. zamanla rahatlayıp kendime güvenim gelince geçmişti kendi kendine.


  • diabolus79  (28.02.15 21:14:19) 
@danica maupoissant hocam kendi kendime konuşuyorum yalnız :D


  • çaykovski  (28.02.15 21:20:07) 
e tamam işte. kimle konuştuğunun önemi yok ki. farklı bir dile geçip uzun cümlelerle derdini anlatma konumuna girdiğinde otomatik olarak kalp atışları yükseliyor demek ki. olaya hakim olunca geçer


  • danica maupoissant  (28.02.15 21:22:44) 
@danica maupoissant evet şu an mantıklı geldi :) lakin kendi kendime konuşurken bile heyecan yapıyorsam nasıl dindirmeliyim kendimi şimdi de bu kurcaladı kafamı :)


  • çaykovski  (28.02.15 21:28:41) 
tane tane konusmayi dene. Internetten ingilizce bir seyler oku oldukca yuksek sesle ve yavas bir sekilde. Mumkun oldugunca telafuzza ozen goster vede kelimeleri yutmamayi dene. Ben o sekilde asmistim.


  • latios  (28.02.15 22:34:21) 
[]

bir video vardı ?

tanrıya telesekreter mesajı gibi bir şey. siyah bir ekran telefon sesinden insanların dilekleri, korkuları, ağlayanlar vesaire. böyle bir video vardı bulmamız mümkün mü? her şeyi arattım bulamadım.




 
bruce almighty'de bir sahne bence ama. bruce allah olunca ne yapsam da toplasam şunları diyordu sanki.


  • arphenion  (28.02.15 00:20:35) 
maalesef film değil :/


  • çaykovski  (28.02.15 00:23:24) 
sarkı değil mi bu? vocari dei.

www.youtube.com
  • ufukcel  (28.02.15 00:31:54) 
@ufukcel evet bu!!! çok teşekkür ederim :)


  • çaykovski  (28.02.15 00:42:21) 
baslığında da yazmıstım gerçi ama dinlediğim en etkileyici seylerdendir.


  • ufukcel  (28.02.15 00:44:49) 
@ufukcel
benim için de öyle... bulamasaydım çok üzülürdüm, tekrar teşekkürler. :)

  • çaykovski  (28.02.15 00:49:13) 
[]

şöyle yaşayacağınız on gün kalsa

-sevdiğiniz eski filmleri mi izlersiniz, yeni filmler mi izlersiniz?
-sevdiğiniz eski filmlerse neden?
-yeni filmlerse neden?

ps: not allowed 'on günüm kalsa film mi izlerim amk' trollness


hocam tek seçeneğiniz film izlemek. ''izlemezdim ki'' demenize gerek yok, ben sadece bu ihtimali soruyorum ki size.

 
kısa filmler izlerdim heralde. ille de izleyeceğim madem.


  • fucking machine in my head  (27.02.15 22:52:28 ~ 22:53:00) 
Neden film? Film ise izlemek isteğim izleyemediklerimi izlerdim


  • indescribable  (27.02.15 22:53:08) 
Film izlemezdim. 10 günüm kalsa. Daha iz bırakacak şeyler yapardım.


  • bedbed  (27.02.15 22:53:40) 
Gorky park izlerim bi tek, belki bi kaç bölüm doctor who. Onun dışında 10 gunum kalsa anamin babamin yanindan ayrilmazdim herhalde


  • zikardo  (27.02.15 22:53:44) 
Donnie darko izlerim


  • damdanakan  (27.02.15 22:58:19) 
Sevdiğim eski filmleri izlerim. Nedenini açıklamak kolay değil, hep geçmişe dönük bir ruh, kişisel bir yatkınlık diyelim. İzlediğim filmleri tekrar izlemek, okuduğum kitapları tekrar okumak, hep aynı şarkıları dinlemek, hayatım hep böyle geçti/geçiyor. Ölecekken de değiştirmek istemezdim hiçbir şeyi. Anısı olan filmleri izleyip güzel/kötü anıları, yaşanan şeyleri anmak isterdim. Bir nevi saygı duruşu belki de.


  • buff  (27.02.15 23:15:10 ~ 23:16:51) 
Sevdigim eski filmleri izlerim.
Zaten 10 gunum kalmis, bilmedigim filmlerle neden riske gireyim ki? Film kotu cikarsa 10 gunun 1,5 saati bosa gider yazik. Acarim Neseli Gunler'i, limon mu sirke mi bunu dusunurum...

  • asisamus  (27.02.15 23:16:41) 
Eski filmleri izlerim. İzlediğimde beni gaza getiren, dumur eden, yüreğimi burkan vs. sahneleri tekrar izlemek, o duyguları bir kez daha yaşamak isterdim. Yeni film izleyecek olsam beğenip beğenmeyeceğim ne malum? böyle bir risk almazdım.


  • wish i could find a way to disappear  (28.02.15 00:28:58) 
9 gun yeni acayip acayip felsefik, psikolojik filmler izlerdim. Onuncu gun eskiden izlemis oldugum, beni gulumsettirmis, iyi hissettirmis bir veya birkac film izlerdim. Big fish veya fried green tomatoes buna guzel bir ornek olabilir.


  • delirium  (28.02.15 15:31:06) 
[]

Bilgisayarim kafayi yedi yardim eyleyin lütfen

sony vaio, windows 8 bilgisayarim.

"Otomatik onarma hazirlaniyor" ve ardindan
'kullanici bilgilerinize ulasiliyor:
Yazisi beliriyor ve bu dongu surekli tekrar ediliyor. Kendine gelmiyor bi türlü bilgisayar: surekli otomatik onarim, kullanici bilgisi. Ne olmus olabilir buna? Ne yapmam gerekir tek basima bir seyler yapabilir miyim?
Bilgisayarin garantisi bitti ve maalesef bilgisayardan anlayan birine goturecek param yok.

 
NNoktalamalar icin kusura bakmayın telefonum da cok normal degil, buradan yazmak da cok zor :/


  • çaykovski  (24.02.15 21:33:35) 
Bilgisayarı kapatın. Kapalı iken assist butonuna basın. Oradan bilgisayar onarmayı seçin (dosyaları kaybetmeden) Ya da bilgisayarı sıfırlayın. (dosyalar & uygulamalar gider)


  • diyanet takvimi  (24.02.15 22:23:32) 
İçeriğin önemine göre yapılacak işlemler var, eğer önemli dosyalarınız varsa birinci olarak cd'den-bellekten çalışan ubuntu veya pardus ile dosyalarını kurtarabilirsiniz, bu aklınızda bulunsun.
Şu anda bilgisayarla baş başa yapabilecekleriniz; güvenli modda açmaya çalışabilirsiniz, açılışta F8 veya Shift+F8 sanırım, eğer güvenli modda açmayı başarabilirseniz şüphelendiğiniz bir program varsa onu kaldırabilir veya sistem geri yükleme ile çalışan bir güne dönebilirsiniz.
Bu onarma meselesini sonuna kadar beklemeniz de tavsiye edilmiş, kısa sürmüyormuş, bir de elinizde windows 8 dvd'si varsa iyi olurmuş.
Cihazınızın Onarma Modu olması gerekiyor bir de genelde bilgisayar açılırken F'li tuşlardan birine basarak veya f8 ile geçtiğimiz menüde bilgisayarınızı onarına girdiğimzde açılır, burada bir kaç araç vardır ve pek işe yaradığını görmedim ama bu şekildeki halini kurtaramadığınız takdir de buradan cihazınızı fabrika ayarlarına alabilirsiniz. (Onarma Modu ile ilgili kullanım kılavuzunda Onarma-Recovery başlığına bakın)
  • atom karincanin torunu  (24.02.15 22:27:44) 
[]

ieltse başvurmuş olanlar bana bi yardım edebilir mi?

merhaba ya iki saattir kitliyorum burayı ieltsle ilgili. yanlış yapmaktan korkan bir yapım var kusura bakmayın.. şimdi ben kimliğimi taradım yükleyeceğim fakat not olarak şunların olduğuna emin olun diyor:
your ID number
your signature
your date of birth
your photograph
your ID expiry date

id ok. date of birth ok.

-doğal olarak id'de benim imzam yok, ayrıca imzamı atıp taratmalı mıyım?
-expiry date dediği bizi bağlamıyor değil mi biz de öyle kimliğin son kullanma tarihi falan yok?
-kimlikteki fotoğrafım yeterli mi?

 
- ben imza atmamıştım
- t.c. kimliklerinde son kullanma tarihi yok
- kimlikteki foto yeterli
  • protector  (23.02.15 23:30:05) 
@protector teşekkür ederim soruların seviye ilkokul ama korku işte :)

şu imzadan emin olamıyorum ama bir türlü. bir kaç onay daha alsam rahatlicim.
  • çaykovski  (23.02.15 23:33:30) 
Bu istedikleri kimliğe ilişkin olarak not düşüldüyse, kimliklerde imza da yok. Bir sorun olmaz.


  • protector  (23.02.15 23:35:13) 
Id number tc no olacak ımzayada gerek yok


  • steward  (24.02.15 00:10:25) 
[]

bir cümle ingilizce çeviri?

yalnızlık bir ilaç mıdır yoksa hastalığın ta kendisi mi?

cümlesini nasıl çevirsem en doğru olur sizce?

is loneliness remedy or disease itself? doğru mu mesela?

 
cümle doğru, sadece "a remedy" ve "a disease/the disease" demek lazım.


  • kül  (23.02.15 02:49:07) 
the veya a demeye gerek yok burada.


  • baldur2  (23.02.15 02:53:48) 
peki ama neden? :)


  • kül  (23.02.15 04:02:31) 
anlam butunlugu acısından kanımca the veya a koymaya gerek var

kül +1
  • cokponcik  (23.02.15 05:00:43) 
"a" gerek bence de


  • kaputt  (23.02.15 09:04:52) 
[]

uniq'e nasıl gidilir?

Hic bilmediğim bir yer annem gidecekmis yarım saat haritaya baktim bir sey çıkaramadım. Bilen var mi burayı ya da bu taraflari?




 
Metroyla itü maslak a git, orada plazar çıkışından 15dk da bir sevis kalkıyor. Ya da uniq in ve mef üni.nin sayfasından hangi otobüslerin geçtiğini öğrenebilirsin, karşı çaprazında kolordu dursğı vardı yanılmıyorsam


  • cupid of hatred  (13.02.15 23:06:03) 
vw arena'nin oldugu yer burasi. vw arena'nin sitesinde su hatlar yazili:

41C: Ayazağa Köyü - Sarıyer Hattı
41E: Ayazağa Köyü - Kabataş Hattı
41M: Ayazağa Köyü - Mecidiyeköy Hattı
48L: Göktürk Köyü - 4. Levent Metro Hattı
41AT: Ayazağa Köyü - Davutpaşa YTÜ Hattı

diger hatlar icin bir sey diyemem, ama besiktas'tan 41e'yle ulasilabiliyor. tugla fabrikasi duraginda inilmesi gerekiyor. metro icin de soyle bir sey yazili:

"M2 Yenikapı - Hacıosman hattı – İTÜ Ayazağa Durağı 'Plazalar' çıkışından 10 dakikalık bir yürüyüşle Volkswagen Arena'ya ulaşabilirsiniz."

sitede besiktas'tan minibus de geciyor demisler, ama gecmiyor artik.
  • John Finn  (14.02.15 04:27:29) 
[]

boyun çizgileri/ kırışıklığı

şundan bahsediyorum:
i.bollywoodmantra.com
media.newindianexpress.com
img.biscoot.com

daha çok gencim ama çok korkuyorum bundan. tenim yağlı ama bir iki tane çizgi var. ben bundan nasıl korurum kendimi? nemlendirici, butter, losyon ne örerirsiniz. günlük temizliğimi uygularken kullanayım?

 
annende var mı bu çizgilerden? çünkü genetik yapıyla alakalı olduğunu düşünüyorum. eğer öyleyse engel olmak çok zor.


  • iyiaksamlarbayan  (11.02.15 18:26:08) 
annem de yok ama genetik olarak pek de anneme çekmedim galiba. bu örnek verdiğim oyuncunun annesinin de bu şekilde aynen. çok çok belirgin bir şekilde ortaya çıkacağını zannetmiyorum ama ben yine de boynuma nemlendirici bir bakım uygulamak istiyorum. çocukken izlediğim bir programda da uzman bir adam şey demişti. yani yüzünüze o kadar sürüyorsunuz birazcık aşağıda kalan boyunla ilgilenmiyorsunuz. en çok boyundan eleveriyor kadınlar demişti. o zamandan beri aklıma takılmıştır. yaşlanmaya okeyim de çok deforme olmayı istemiyorum haliye. ya da mümkün olduğunca geciktirmek istiyorum diyeyim.


  • çaykovski  (11.02.15 18:31:12 ~ 18:32:12) 
kilo ile alakalı olabilir. bi dermatoloğa git.


  • aat bh  (11.02.15 18:36:51) 
eğer capslerdeki hatun gibi bir yüzün varsa çok önemli değil aslında.
yatakta kitap okuma. ben yatakta kitap okumaya başlayınca çizgiler belirdi. büyük ölçüde genetiktir. boynu böyle olanların kol eklemlerinin kenarlarında da böyle boğumlar olur.

  • namus ninjası  (11.02.15 19:26:13) 
Annemde bende ve kizimda var. Kizim senden genctir . Bunun yasla alakasi yok o cizgi varsa oyle dogmussun demektir


  • waterhardeningsteel  (11.02.15 19:28:17) 
ya tabiki oluşuyor, ve bende normal her insanda olduğu kadar var. ben ilerde oluşmasından korktuğumu ve bunu geciktirmek istediğimi söylüyorum. bununla ilgili bi tavsiye verebilecek olan yok mu? doktor sitelerindeki doktorlar gibisiniz yani. adam derdini anlatıyor anlatıyor cevabı görmek için üye olman lazım diyor site. üşenmiyon oluyon. 'bir hekime görünmelisiniz' çıkıyor cevap. hay amk...


  • çaykovski  (11.02.15 19:46:22) 
her nevi çizgi kırışık engellemek için yapman gereken şey güneşten uzak durmak. tabii d vitamini eksikliği çekmeyecek kadar uzak kal.


  • namus ninjası  (11.02.15 19:53:32) 
yahu işte genetik bu ilerlemez gerilemez yaşla alakası yok diyoruz . daha ne diyelim. krem sürsen de sürmesen de olan çizgi kalacak , ama ilerlemeyecek veya gerilemeyecek . uğraşmana gerek yok . o çizgi yaşla oluşan ve ilerleyen bişey değil


  • waterhardeningsteel  (12.02.15 11:40:19) 
Hocam ben size ithafen yazmadım ki? ayrıca öyle olduğunu düşünmüyorum ki, başka öneri beklemisim.


  • çaykovski  (13.02.15 22:28:05) 
[]

ingiltere ve avustralya üniversitelerindeki 'araştırma' bursları

research neden bu kadar önemli bu adamlar için? yani tamam anlıyorum, dahil olduğu alanı genişletmek, ilerletmek, bilimsel verilerle katkı sağlamak önemli ama. bir öğrenci bachelor'unu alıp gitmek isteyen alabilir mi bu burslardan? ayrıca başvururken ne referans oluyor ki bu burslara? yani bi 76/100 notum var liseden bununla başvurmayacağım herhalde?




 
arastirma bursları yüksek lisans ogrencilerine veriliyor sanıyorum. 76 / 100 "lise" notunun alakasını anlayamadım.

bi de lisans ogreniminde tez yazmis olabilirsin, genel ortalamaya bakmıyor cogu, mesela son 2 yil ortalamasına bakan okullar var. bölüm dersleri ortalamasina. ya da sen elektromanyetik alanında uzmanlasmak istersin ornegin; tüm mtaematik fizik ve elektromanyetik derslerin aa dir. senin ortalaman kotu diye sana cırlamazlar atıyorum.
  • sage  (11.02.15 12:53:45) 
Hayır lisans başvurusu icin lise diplomasına dikkat ediyorlar neticede, ben de bachelorda bu kadar araştırma bursu gördüğüm için şaşırdım zaten.


  • çaykovski  (13.02.15 11:17:57) 
[]

anksiyete ve okb hastası olup ilaç kullananlar

ilaçlarını ve o ilaçların psikolojik etkilerini, yani veriliş amaçlarını yazabilirler mi?




 
anksiyete bozukluğu
paxera 20 mg ile başladım. sonra paxil 20 mg ile devam ettim.

aşırı kaygı sorunum var. şuan olan bir olayın 30 sene sonraki sonuçlarını düşünüp çıldıracak duruma geliyorum.
  • sheridans  (30.01.15 23:17:21) 
öss'ye hazırlandığım dönemde anksiyete bozukluğu başlamıştı bende, prozac vermişti doktor. hayatım daha da rezil bir hâl almaya başlayınca(sürekli kafa bi' milyon dolaşıp, saat akşam 8'de yatağa girmeye, okulda uyuklamaya başlayınca) doktora gidip bırakıyorum ben bu ilacı, kişi kendinin doktorudur deyip bırakmıştım. öss'den sonra da düzelmiştim.


  • mesglsn sanirm bn yatiyrm  (30.01.15 23:21:59 ~ 23:22:08) 
dediğin iki hastalık içinde ilaç kullanıyorum yaklaşık 7-8 yıldır. anksiyete için kullandığım ilaçların sayısını bile unuttum. neyse ki onu biraz atlattım çok şükür.

okb ise pek atlatılacak gibi bişey değil. onun için bana en iyi gelen ilaç paxil oldu diyebilirim. kafamın içinde dönüp duran düşünce girdaplarını bir nebze azaltıyor yada azaltmasa da onlara pek odaklanmamamı sağlıyor.
  • vonflatline  (31.01.15 11:12:05) 
[]

devletteki psikiyatr'lar ilgilenmiyor mu hiç?

çapa, cerrahpaşa beniim bildiğim kadarıyla iyi hastaneler buralardakiler de mi dinlemiyor hastaları? ilgilenen, iyi doktorlar yok mudur hiç?




 
günde kaç tane hastaya bakıyor bir tahmin edin ve dünyanın sizin etrafınızda dönmediğine kabullendirin bi önce kendinizi :)) düzenli olarak giderseniz bi nebze sizin hakkınızda bilgi sahibi olabilirler ben de her ay düzenli gittiğim bi doktorum var az çok konuya hakim oldu artık bazen baştan sarıyorum ama idare ediyoruz.


  • masa penisi  (22.01.15 17:19:37) 
kendimi elbette dünyanın merkezinde görmüyorum. fazlaca kişiden hiç ilgili olmadıklarına dair yorum aldım, bilmediğim için soruyorum. :)
ama çok hastaya bakıyor olması hala hastasına yeterince ilgi göstermemesini doğrulamaz. en azından bizim gibi ülkelerin sosyal devlet anlayışında hak istendiği zaman alınıyor. hasta hakkını istemezse, yani ilgsizliği protesto etmezse hakkını ve gereken ilgiyi de alamaz.

  • çaykovski  (22.01.15 17:24:05 ~ 17:25:33) 
özelde de ilgilendiklerini sanmıyorum.
ceplerini doldurmakla ilgilenirler genelde.

  • titiraprap  (22.01.15 17:27:48) 
Şöyle bi durum var, doktorun kendi ilgilenmek de istemiyor olabilir yoğunluktan dolayı, bunun dışında sistem de izin vermiyor zaten ilgilenmesine. 7 dakika mı ne komik bi hastaya ayırması gereken süre var sistemler o şekilde randevu atıyor. 7 dakika içerisinde ise psikyatrik muayene zor bir durum o yüzden kafalarındaki şablona göre ilaç yazıp gönderiyolar genelde


  • tannis  (22.01.15 17:28:25) 
bir de anladığım kadarıyla psikiyatristlerin pek "ilgilenme" durumu yok.
psikoterapi yada psikanaliz yapmıyor ki bu adamlar.
"hastalığına" kendilerince bir teşhis koyup, ilac yazıyorlar.
sonra seni üstünkörü dinleyip dozaj ayarlıyorlar.
  • titiraprap  (22.01.15 17:34:39 ~ 17:35:24) 
devlet veya üniversite hastanelerindeki bu problem doktorlardan ziyade sistem kaynaklı. çoğu yerde 7 dakika veya 10 dakika gibi sürelerde hasta bakmaları buyuruluyor psikiyatrinin (diğer bölümlerde bu süre daha kısa. hatta izmir tepecik eah'de 3-4 dakikalık kadın doğum muayeneleri var, şaka gibi) . başvuracağınız doktor ne kadar ilgili olursa olsun bu sınırlamanın dışına çıkamıyor yoğunluktan dolayı.


  • gibicibicis  (22.01.15 17:44:16) 
Kendi kliniği olan doktorlar bu konuda en iyisi.


  • oddyseus  (22.01.15 17:46:13) 
gittiğim 1-2 devlet hastanesinde adam beni dinlemeden 2 ilaç yazdı.kullanmaya başladım ama faydasını göremedim.

sonra özel bir psikaytra gittim.o ise bu ilaçların yaşıma uygun olmadığını günlük hayatımı aksatacak kadar ağır olduğunu söyledi.

velhasıl kelam paran varsa özele git derim.ha bana kalsa hiç gitme.gel ben de dinlerim seni ücretsiz hem de :)
  • drako  (22.01.15 17:46:24) 
@çaykovski

5 dk'da bi hasta bakacaksın diyen başhekim/kamu hastaneler birliği ve sağlık bakanı varken "hakkını istediğin zaman" alacağını sanıyorsan yanılıyorsun çünkü yanlış kişiye celallenirsin, sinirlendiğinle de kalırsın
  • la noix  (22.01.15 18:08:41) 
@la noix allah allah ben doktora celallenmekten bahsetmiyorum ki? böyle bir durum varsa bundan yakınmak haksızlık değildir ve doktorun çok hastası olması da bunun bahanesi olamaz diyorum. sorun sürelerde ise de, doktorda ise de iş yetkili merciide çözülür yani. söylemeğim ima ya da iddia etmediğim şeyler eleştiriliyor anlayamadım yani.


  • çaykovski  (22.01.15 18:25:53) 
ilgi için iki önemli noktaya dikkat etmek lazım.biri özel muayenehaneye gitmek diğeri piskiyatris yerine piskolog tercihi.


  • somali carsi alayina karsi  (22.01.15 19:55:36) 
cerrahpaşa'da 15 dakika filan dinliyorlar. ben memnun kaldım. bakırköyden erenköyden daha iyi bence bir milyon tane hasta beklemiyor kapıda.


  • kedi yavrusu  (22.01.15 22:05:51) 
Caykovskicim, izmir'de çocuk ortopedisti bir doktor mhrs'yi takmadigi için soruşturma geçirdi. Adam dedi süre çok kısa oluyor, ilgilenemiyorum, randevuları kendim vereceğim. Bayağı uğraşmış sağlık bakanlığı bu adamla. En son doktor belalı bir tip deyip bırakmışlardı. Sonra ne oldu bilmiyorum. Çözülsün isteyen yok ki, bir günde yarım yamalak da olsa daha çok hasta görülsün isteniyor. Yoksa tavsiye edilen hasta başı süre 30 dk. Bize ogretilenle yapılan çok farklı.

Soruya cevap: İlgilenen doktor vardır bir yerlerde ama olsa olsa 10 dakika ayırır. Üniversite hastaneerindeki doçent ve profesorlere muayene ücretinin bilmem kaç katı kadar para verince hastane bünyesinde muayene olabiliyorsunuz. Dışarıdan yine daha düşük oluyor ucreti. Belki onlar daha çok ayiriyordur.
  • Lim5  (22.01.15 22:16:05 ~ 22:17:15) 
[]

en sevdiğiniz yönetmenler?

kimlerdir?




 
wes anderson
alexander payne
spike jonze

daha çok var ama en çok bu üçü.

edit: bilmediğiniz yoktur aralarında bence ama: fincher, kubrick, hitchcock, nolan, scorsese, allen, eastwood, tarantino, soderbergh
  • m e l t e m  (13.01.15 03:17:40 ~ 03:29:54) 
@m e l t e m modunuz olursa çok olanları da yazın, merak ediyorum bilmediğim tanımadığım bir yönetmen keşfetmek isterim. :)


  • çaykovski  (13.01.15 03:19:58) 
İbrahim Tatlıses ve özellikle son yıllarda mahsun kırmızıgül'e bayılıyorum.


  • amarikanya fitbolcusu  (13.01.15 03:20:54) 
brian de palma
christopher nolan
frank darabont
steven spielberg
robert zemeckis
  • pozzecco  (13.01.15 03:26:01) 
Tarantino ile Scorsese.


  • i was made for you  (13.01.15 03:26:59) 
Biriniz de alfonso cuaron yazmamış. Yok arkadaş, yaranamazsın bunlara.

Varsa yoksa tarantino, kubrick, nolan...

Hadi onu geçtim bizim semih kaplanoğlumuz, zeki demirkubuzumuz, nuri bilgemiz öksüz... Yetim...

Cık cık cık....
  • amarikanya fitbolcusu  (13.01.15 03:46:19) 
sam peckinpah - hastasıyım. dehşet filmleri var
orson welles - jinyıs amk
wim wenders - paris-texas, der himmel über berlin der geçerim
terrence malick - görüntüleri çok iyi. bkz. badlands, days of heaven
coen bros.
clint eastwood

daha çok var da aklıma gelmedi.

en uyuz olduğum, balon olduğunu düşündüğüm ise woody allen. overrated'ın kralı
  • efreet sultan  (13.01.15 04:03:42) 
David Fincher


  • cunupkral  (13.01.15 04:38:02) 
david lynch
ingmar bergman
andrei tarkovsky
  • protector  (13.01.15 06:13:38) 
Akira kurosava, kim ki-duk.


  • aeroflot  (13.01.15 06:47:08) 
Coen biladerler.


  • nereye bu gidis  (13.01.15 07:25:21) 
milos forman
oliver stone
reha erdem
  • delarue  (13.01.15 08:24:13) 
almodavor


  • imbat  (13.01.15 08:35:56) 
park-chan wook
david lynch

  • bradshaw  (13.01.15 08:37:10) 
woody allen
ingmar bergman
jean-luc godard
françois truffaut
federico fellini

nezih, elegant ve sofistike bir kişiliğim. bravo bana.
  • mermize  (13.01.15 09:04:34) 
Tinto Brass, Erwin C. Dietrich ve Jesus Franco


şaka la şaka..


Kubrick, Godard, Malle, Annaud, Tarkovsky, Teshigahara, Jodorowsky
  • battal gemalmaz  (13.01.15 09:25:20) 
tarkovsky ve akira kurosava


  • docrivers  (13.01.15 09:32:58) 
bazı isimleri tekrar etmemek adına sadece Jim jarmusch diyorum.


  • candanag  (13.01.15 09:38:19) 
michael haneke
gregg araki
jane campion
  • gokyuzu gibi  (13.01.15 09:59:38) 
carlos sorin


  • nick konusunda kararsizim  (13.01.15 10:11:02) 
Jodorowski diyen cikmis sonunda +111 :)


  • çaykovski  (13.01.15 10:47:01) 
Bi kişi de çıkıp Tim Burton dememishksghskghsk.

Tarantino açık ara önde valla.
  • amelie poulain  (13.01.15 11:26:33) 
richard linklater
david fincher
alejandro gonzalez inarritu
alfonso cuaron
  • blue_heart  (13.01.15 21:34:17) 
ken loach
(söylenen bazılarını tekrar yazmak istemedim)

  • gis  (13.01.15 23:44:26 ~ 23:53:42) 
Yonetmenleri hic tanimam ama cok sevdigim birkac filmin yonetmeninin "Christopher Nolan" oldugunu gecenlerde ogrendim.


  • delifaruk  (13.01.15 23:46:00) 
haneke ve almodovar sevenlere sorum var o zaman: neden, niye, nesi? :)


  • çaykovski  (13.01.15 23:52:12 ~ 23:52:36) 
:)

jean pierre melville
  • dedim dedim de kime dedim  (14.01.15 00:17:03) 
yerli - yılmaz güney, natuk baykan, zeki ökten, zeki demirkubuz, nuri bilge ceylan.

yabancı - martin scorsese, christopher nolan.
  • take me rufee2  (14.01.15 00:53:46) 
Andrew Dominik


  • mountaincat  (14.01.15 00:57:10) 
almadovar seviyorum çünkü alternatif bir adam. filmlerinde her zaman gördüğün şeyleri görmüyorsun. artık fimler birbirine çok benziyor. sinema filan okumadım pek anlamam ama bence renkler filan sahneler çok iyi adamın filmlerinde. onların tabii bir adı vardır teknik olarak ama.

bir de kim ki duk yazmamış hiç kimse. ben onu da seviyorum. ama dediğim gibi alternatif olmaları önemli benim için.
  • iyiaksamlarbayan  (14.01.15 01:08:34) 
Yav peki kimse angelopoulos sevmez mi? :)


  • çaykovski  (14.01.15 19:02:47) 
  • emfuzi  (14.01.15 19:06:59) 
[]

hitchcock'un muhakkak izlenmesi gereken filmleri

sizce hangileridir?




 
rear window
vertigo
rebecca
notorious
spellbound
North by northwest
the man who knew too much
strangers on a train
rope
to catch a thief
the trouble with Harry benim seçeceklerim olurdu.

ayrıca birds ve psycho var ama ben onları fazla gerilim olduğu için seçmem.

bir de imdb puanına göre, aldıkları ödüllere göre seçimler olabilir tabii.
  • mea maxima culpa  (13.01.15 03:06:03) 
benim en sevdiğim filmi north by northwest. o yüzden o.

mmc zaten yazmış hepsini. :)
  • m e l t e m  (13.01.15 03:13:13) 
Psycho. Ya aslinda hepsi...


  • aeroflot  (13.01.15 06:49:20) 
Psycho, birds, sen birds'u boş ver, hayat, rear window.


  • nereye bu gidis  (13.01.15 07:27:18) 
[]

yemeksepeti ve bütçe

bu illete düşmüş olan var mı? yani o an da uygun gelse de alınan, uzun vaadede bütçenizi çok kasıyor. ben orta halli hele ki şu an çok sıkıntıda olan bir ailede yaşıyorum. ama bunu algılamam uzun sürüyor herhalde, zekasızım bilmiyorum. yemeksepetinden almayı alışkanlık haline getirmişim çalışırken ödüyordum ama yine maaşımın yarısını yiyordu. bu alışkanlıktan kurtulan var mı? nasıl telkin ettiniz kendinize nasıl bıraktınız?




 
ben de dışarıdan yersem ucunu tutamıyorum. onun için kendime sınır koydum. haftada max 1 kez dışarıdan yiyorum. markete gidince de ekmek alıp çıkıyorum. evde peynirle ya da tereyağı sürüp yiyorum. bazen yeşil doritos alıyorum, akşam yemeğim o oluyor. bim'e yetişebilirsem de 2 liralık salam ya da 6 liralık 2'li ton balığı alıyorum. netice itibarı ile bir öğün için ekmek hariç 2-3 liradan fazla harcama yapmıyorum.


  • nereye bu gidis  (12.01.15 18:25:05) 
@trumanshow benim o :D hay allah kahretmesin görüyor musun vaziyeti.
ben aslında çok güzel diyete girdim. ama bu arada final haftası. bir dersten kalışımı da garantiledim. aynı zamanda iş arıyorum. ve iki farklı konuda başvuru ayarlamaya çalışıyorum. böyle bok vaziyete düşünce 'giberim diyetini' oldum. istikrarımı kaybettim. diyet dediğim de temiz yemek yeme alışkanlığı kazanma. abur cubursuz. brokolı çorbası yaptım akşam buldum kendi cumhuriyetini ilan etmiş içmeyi bırak buzdolabına bile kaldırmadığım için.
öf çok zor olacak çok. o duyurudaki tek makul cevap bir festfud bağımlısından daha gelmişti. ortamını değiştir demişti. ama ortam değiştirecek lüksüm de yok maalesef.
  • çaykovski  (12.01.15 18:25:50) 
ben kurtulamadım, beceremiyorum.

trumanshow'un bahsettiği ben de olabilirim çünkü aynı şeyi yaptığımı yazmıştım daha önce farklı bir nikle.
  • der meister  (12.01.15 18:27:10) 
ilk ay oraya harcadigin para kadar, ikinci ay yarısı kadar para ile mutfaga malzeme al ailen ile yasasan da bunu yapabilirsin. Kendin Pisirmeyi bilmiyorsan da öğrenmeye çalış ugrasirken dışarıdan yemeyi unutursun zaten.


  • rubiks cube  (12.01.15 18:31:45) 
aha bu benim, daha doğrusu kendini yemeksepetinden kurtaran kafiledenim. (:

şimdi benim genel olarak izlediğim taktik şuydu: acıktığımda giriyordum malum siteye, "ne yesem ne yesem" diyerekten bakınıp duruyordum. hatta normalde sipariş vermeyeceğim restoranların menülerine falan da uzuun uzun bakıp, hesap vs. de yapıp bakma süresini olabildiğince uzatıyordum. hem sitede dolanıp durduğumdan -böylece vakit harcadığımdan- hem de menü inceleme ve can çekmesi sebebiyle daha çok acıkıyordum. böyle bi 15 dk geçirdikten sonra da, "oha açlıktan ölücem, şimdi sipariş versem 45 dk.dan da önce gelmez, hemen bir şeyler yemeliyim" diyerek hoop açtığım siteleri de kapatıp mutfaktan bir şeyler ayarlıyordum.

bunu biraz yaptıktan sonra zaten ister istemez buzdolabını kısa sürede yiyebileceğin sağlıklı şeylerle doldurmaya başlıyorsun.. biraz da irade tabi. onsuz olmuyor, ama ilk etapta beyni benim yaptığım gibi kandırmak süreci kolaylaştırdı.

deneyin ya fena taktik değil bence. (:
  • treamorg  (12.01.15 18:41:45) 
Hesabımı kapatıp,yeni hesap açmayarak kurtuldum.Beslenme düzenimi değiştirmeyi başarınca da gerek kalmadı zaten. Hesabını kapat bence.


  • Lola90  (12.01.15 18:46:48) 
öğrenciyim. kodumunun illetine ben de bulaştım. sigaradan uyuşturucudan daha tehlikeli. devletin bi el atması yasaklaması lazım bunu.

final dönemimde her akşam evden 30-40 tl para çıkıyordu. allahtan bitti gitti de şimdi baba ocağı bim'e dönebildik :)
  • canercuxy  (12.01.15 19:46:00) 
Saglikli beslenmeye calisirsan disaridan olabildigince az yersin.


  • sckxyss  (12.01.15 19:52:54) 
[]

moralim bozuldu

Eskiden ressam olmak isterdim. Yani kucukken. Iyi de cizerdim. Şimdi storyboarding kdevi yapıyorum ve felaket ciziyorum yani cok kotu. Ilkokuldan hallice. Adam sadece efora baksa da uzuldum böyle guzel bir sey çıkaramadıgima. Neden resim yapamiyorum ya. Inanilmaz moralim bozuldu sabah sabah. Ogrenilir mi ki "resim yapabilmek" yani kursuna gitsem artık bir objeyi veya insan halini lan??? Demeden cizebilir hayal edebilir miyim kagit uzerinde?




 
pratik yapman lazım.
işlemeyen demir pas tutar.

  • dessy  (09.01.15 07:51:39) 
çok çalışmak lazım, kısa sürelerde yapılmıyor çizimler. çok kısa sürede iyi eskiz çıkarabilmek için bile hakimiyet ve mesai birikimi gerekiyor.


  • ytse jam  (09.01.15 08:10:38) 
kursun faydası olabilir. en azından çizim tekniklerini, ne şekilde çizmek için neye dikkat etmen gerektiğini öğrenirsin.


  • ornitorenk  (09.01.15 08:16:25) 
resim öğrenelebilecek bişi. teknik vs. ama sanat dersen o iş başka.


  • selam  (09.01.15 08:22:28) 
resim yetenekten çok teknik ve çalışma işi. ben de çocukken güzel çizerdim falan yıllardır pek dokunmuyordum, 1-2 aydır başladım ciddi ciddi çizmeye, daha yeni yeni bir şeye benzemeye başladı çizimlerim.


  • r_u_h  (09.01.15 09:54:18) 
çok çalış, emek ver. bu tarz durumlarda aklıma her zaman samuel beckett gelir,

"Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil"
  • teritori  (09.01.15 11:20:38) 
[]

f ders varken erasmusa başvurma?

mümkün müdür? böyle başvurup alınan var mı?




 
6 kredi ff'im varken gittim. ab anlaşmasındaki maddelerde ff'i olan gidemez diye bir şey yok ama okul kendine kendine öyle bi kural koyarsa bilemem.


  • eskiden sizofrendim simdi iyiyiz  (09.01.15 02:06:09) 
okuluna göre değişiyor ama genelde gidilir misal ben gidiyorum.


  • patos64  (09.01.15 04:54:10) 
2.2'nin altındakiler başvuramıyor mu kesin mi?


  • accorbite  (09.01.15 09:20:04) 
Mumkun, ben yaptim, o anki genel ortalamanizin 2.0'in ustunde olmasi yeterli olmali.


  • vudin  (09.01.15 09:31:06) 
[]

''draws on his cigarette'' draw on ne olaki?

He draws on his cigarette. sigarasiyla napıyor abi?




 
nefes çekmek(miş)


  • absel  (08.01.15 22:20:38) 
[]

ketil mi daha cok elektrik yakiyor ocak mi?

Ketil cok mu yakiyor? Ketil yerine ocakta kaynatsak (dogalgaz) daha mi cok daha mi az yakar?
Hangisi daha hesapli? Elektrik faturamiz cok gelmis de ona göre aliskanligimizi degistirecegiz.

Kettle diye mi yazılıyor meret bilmiyorum googlelayamadim da kusura bakmayin :)

 
ani ısı çeken kettle gibi şeyler daha çok yakar denir hep ama son 10 yılda teknoloji buna el attı mı bilinmez.


  • whoosie  (07.01.15 21:39:41) 
Ocak daha hesaplı. Kettle diye yazılıyor evet.


  • buff  (07.01.15 21:39:43) 
kesinlikle kettle ve çay makineleri çok elektrik yakar.


  • alp9900  (07.01.15 21:45:16) 
2015 ocak faturalarının kol gibi olması

Bunu sozlukte aratin. Nedenini ogrenin faturanin.
  • thracian  (07.01.15 21:46:23) 
kettle cok yakar


  • delifaruk  (07.01.15 21:47:11) 
su ısıtıcıları çok yakıyor. acelen yoksa kullanma.


  • doxanikee  (07.01.15 21:54:44) 
hemen hemen aynı yakar. birinde kullanılan eleman pahalı, süre az; diğerinde süre uzun, kullanılan eleman ucuz. hemen hemen aynıya gelir.


  • devilred  (07.01.15 21:56:18) 
ocak doğal gaz ise ocak az yakar ama ısı kaybı olmasın yanan damarlar çok fazla çaydanlığın etrafında yayılmasın dibine değisn orta aç yani ateşi.


  • basond  (07.01.15 21:57:31) 
Doğalgaz daha ucuza geliyormuş.


  • strangerinhere  (07.01.15 22:21:48) 
bana su miktarina göre değişir gibi geliyor. bir bardak suyu ocakta kaynatmak daha hesaplı olurken sanki 1lt suyu kettleda ısıtmak daha hesaplı olabilir.


  • nwnd  (07.01.15 22:21:59) 
(git: 882923)


  • g7mor  (07.01.15 22:58:44) 
doğalgazlı ocak elektrik yakmaz. kıyaslarsan doğalgaz (muhtemelen su demek istedin) daha ucuza kaynatır. hatta elektrikle çalışan resistörlü her şey çok fazla elektrik tüketir. ufolar, elektrikli fırınlar, tost makinesi, ketıl vb.


  • icim urperiyor  (08.01.15 00:32:24) 
ketılı gece 10 dan sonra açarsan daha ucuza gelir.
arada çok fark yok. gece tarifesinde elektrik 17 kuruş, daoğalgaz 9,5 kuruş. ocak en az iki katı sürer, artı ısının çoğu suya geçmiyor, kayıp daha fazla ketıldan. o nedenle ketıl gece daha avantajlı olabilir. tabi çelik demlik falan değil de bakır kullanırsan daha çabuk kaynar, belki bir avantaj olabilir.
pik saatte elektrik 45 kuruş,o nedenle doğalgaz daha ucuza gelir bence.
*ketılın 1800 watt olup ocağın yarısı kadar süreceğini varsaydım.
  • sckxyss  (08.01.15 00:54:43 ~ 01:04:35) 
herkes 3 lü tarife kullanmıyor

1 lt suyu ocakta kettela göre yarı yarıya daha ucuza kaynatırsun.

Ama benim gibi unutkan biriysen ocakta çok çaydanlık yakabilirsin onun için hep kettal kullanırım.

Bundan sonra kettal diye yazıyoruz s.kmişim tdk yı.
  • mrthany  (01.03.15 19:06:43) 
mrthany
nasıl hesapladın yarı yarıya olayını anlat da biz de öğrenelim.

  • sckxyss  (01.03.15 19:31:26) 
bundan iki yıl önce elektrikle ve doğalgazla ısıtmayı karşılaştırmıştım aynı suyu elektrikle 4-5 kat pahalı ısıtıyorsun (ideal ısı kayıpsız) şimdiki elektrik ve doğalgaz tarifelerini ocaktaki ısı kaybı falan filan totomdan yarı yarıya verdim.


  • mrthany  (01.03.15 20:27:52) 
[]

12/24 taksit ne zaman gelecek?

Ya bir tane bilgisayar almak istiyorum gucum yok aylardır surunuyorum düşsün diye fiyati. Bu 12 24 taksit ne zaman geri gelecek acaba? Cok yolu var mı dersiniz?




 
ihtiyaç kredisi şeklinde 36 aya kadar taksitlendiriyorlar


  • efruz  (06.01.15 10:52:20) 
yakın zamanda gelmez, kriz var zira.


  • ytse jam  (06.01.15 10:54:04) 
kredi notum dusuk oldugu icin alamıyorum maalesef ben, kredi dunya kadar faiz zaten. Yani elektronikte hadi cep teletelefonlarini falan da dahil etmesek bir 12 taksit hakki olmalı. Her sey ithal, vergi yiyor o kadar, birken uce cikiyor guc oluyor satin almasi.
Ne istedin 12 taksidimizden allahsiz dovlet :/

  • çaykovski  (06.01.15 11:19:51) 
[]

kredi kartını kapatıp borcu taksitlendirme? (garanti)

merhabalar bonusgenç kullanıyorum. öğrenciyim. işten çıktığım için ödeme yapamadım ve çok yüklendim 600-650 lira gibi bir borcum birikti. bunu kapatıp taksitle ödeme şansım var mı? varsa nasıl ola ki?




 
bankayı ara, de ki "hacı ben bu borcu taksitlendirmek-yapılandırmak istiyorum." ok derler. bi ödeme planı çıkarırlar. kredi kartını iptal ederler. bi daha da biraz zor kredi kartı çıkarttırırsın ama borc birikmesi yüzünden kredi skorunu düşürmektense bu şekilde düşüşü önlemiş olursun.

kaynak: ben değil bi arkadaşım.
  • unholy crap  (01.01.15 16:27:54) 
ben 2 sene evvel akbank kredi kartını taksitlendirdim. akbank taksitlendirme için 2 ya da 3 ay borcun hiç ödenmemiş olmasını şart koşuyordu.


  • f atih  (01.01.15 17:01:26) 
[]

yaraizi tedavisi

skar revziyonu diyorlar ya, ben yanık/dikiş vs olmayan normal bir yaraizimle ilgili muayene olmak varsa tedavi yöntemini belirlemek için görüşmek istiyorum ama muayene ücretleri 200-300 lira arasında değişiyor ki çok pahalı benim için. devlette bununla ilgili en azından tedavimi belirleyecek bir kimse yok mudur veya ilk muayenede ücret almayan o da yoksa biraz daha düşük muayene ücreti alan bir kurum var mıdır bildiğiniz?




 
Belki plastik cerrahi bölümü sorularını yanıtlar. Oralardan bir randevu almaya bak, ya da bi aile hekimine danış


  • primetime  (15.12.14 15:33:42) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.