Ekşi Duyuru

Merhaba,
Her nasıl olduysa ben EKPSS'yi E-YDS gibi yapılması konuşulan (ve hatta belki artık yapılan E-ALES) sandım, göreve başvurdum. Görev çıkmış. Okuma, işaretleme görevi. Şimdi düşünüyorum engelli arkadaşlarımız için böyle bir görevde olmak güzel bir şey. Ama bir yandan da önemli bir sorumluluk. İlk sınav görevim olacak. Tam olarak EKPSS için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Altından kalkamayacağım bir sorumluluk olacaksa arkadaşlarımıza da ayakbağı olmak istemem, daha iyi yapacak birilerine verilsin düşüncesiye görevi iade etmeyi düşünüyorum.

Daha önce bu görevde bulunan, kendisi ya da yakını EKPSS'ye girip yardım almış arkadaşlar var mı burada?

 

Merhaba. Bir devlet kurumundan burs alıyordum. Bir yerde işe başlarsak bildirip bursun kesilmesini sağlamamız gerekiyordu.

Şubat ayında işe başlar başlamaz bildirdim dilekçeyle. hemen cevap geldi, burs kesildi. Martta yatmadı. Nisan'da öylesine hesabımı kontrol ettiğimde tekrar burs yatmış, hatta otomatik olarak kredi ödemelerim falan yapılmış.

Belli ki bu para benden bir gün geri alınacak. Şimdi isteseler geri verme şansım da yok.

Ayrıca hemen bu durumu da bildirdim. Bakacağız dediler.

Sizce ne olacak? Hemen geri isterler mi parayı? Yoksa biraz sürer mi? Ya da yanlışlıkla yatmış, neden harcadınız geri çekilecekti falan mı derler? Hukuki bir sorun olmasın da, parayı tabii ki iade ederim.

 

Sevmek nasil icten bir duyguysa sevmemek de oyle degil mi? Sevmediginiz icin zarar vermiyor, ayrima maruz birakmiyorsaniz bu neden suc ya da ayip bir sey olsun ki?

Guney Asyali insanlari sevemiyorum ben mesela. Yapmacik ve abartili mimikleri, yeme icme kulturleri, baska baska bircok seylerinden hoslanmiyorum. Ayip mi simdi bu? İrkcilik mi?


 

Bundan muzdarip olan var mi?

Heryerde ama her yerde artik wc'ler alafranga. Biz kicini baskasinin kicinjn degdigi yere degdirmek istemeyenleri neden dusunmuyorlar? Nereden cikti bu alafranga meraki?


 

Kabul eden yer var mı?

Arkadaşım 54 aldı. 55 isteniyor normalde. Başvuramayacak bu dönem. 50 ile alan üniversiteler olduğunu duymuştum.

Ben hep 70 üstü aldığım için böyle mağduriyetlerden habersizim. :)

 

Merhaba,

Bir vakıf üniversitesine okutman olarak atandım. Birkaç ay oldu. Sgk hizmet dökümünü kontrol ettiğimde meslek kodunu yanlış girmişler. İnkılap Tarihi okutmanıyım, Türk Dili okutmanı yazıyor.

İnsan kaynaklarına gittim. Onu özlük işlerindeki bilmemne bey giriyordu. Ona söyleyin düzeltsin, önemli dediler. Sgk ile şaka olmaz, kurum için de çok önemli dediler.

Gittim yanına. Bilmemne Bey böyle böyle olmuş dedim. Tam düzeltelim diyecektim. Vay efendim ben ne geldiyse onu girdim, şunun bunu hatası. Dedim ki, önemli değil. Hesap sormaya gelmedim. Hata düzeltilsin yeterli.

Bu sefer başladı. Okutman okutmandır o sistemde. Öyle bir ayrım olsa zaten doğru girilirdi demeye. Haydaa. Bilmemne Bey, Türk Dili yazıyorsa İnkılap Okutmanı da vardır diyorum. Ya önemli bir şey değil o hata, bir şey olmaz diyor. Lan arkadaş, olur işte. Meslek tecrübe belgesi diye sgk'dan alıyor başka kurumlar. Adam bana sen Türk Dili okutmanıymışsın diyince sen mi çözeceksin sanki işi.

Dedim ki bizim için önemli. Diyor ki neden önemliymiş? Ya dedim sen bunu ne tartışıyorsun? Önemli önemsiz sanane. Yanlış var ortada, düzelecek. Neyi tartışıyoruz. Ne anlayacaksın akademik işlerden. Sen işini yap. Önemli işte bizler için. Tabi bu kelimelerle söylemedim de, anlattım şu şu sebepten bizimiçin önemli.

Bu sefer diyor ki, mail atın öyle bir meslek ibaresi ayrımı varsa düzeltirim. Pazartesi mail attım, hala dönüş yok. Dün odasına gittim, yerinde yoktu. Yardımcısına söyledim fırsatı oldu mu, ilgilenebildi mi? Bana dönüş yapsın dedim. Tamam dedi. Hala dönüş yok.

Şimdi doğrudan rektöre bağlı olduğumuz için sorunlarımızı rektöre iletiyoruz biz. Şeytan diyor git tüm ayrıntısına kadar anlat. Maliye bir inceleme yapsa kurum sıkıntı yaşar, benim kendimle alakalı yaşayacağım sıkıntılar olur, iş yapmaktan niye eriniyorlar, hemen niye savunmaya geçiyorlar, işi dıoğrusunu girmek, hadi hesap sormadık bari düzeltmekten erinmesin, ki yanlış yapmak insan içindir ama böyle olmaz hocam falan de.

Demesine derim, derim de, benle aynı görevi yapmış olan diğer arkadaşlar idari personelle vs. çok sorunlar yaşamış. Adam ben göreve başlarken bak diğer arkadaşalr pek iyi ilişkiler kuramamıştı. Sizin idare personelle ilişkileriniz iyi olursa sevinirim demişti. Daha 2. ayı dolmadan onla bunla atışıyor, şikayetlerle geliyor inibaı bırakmak da istemiyorum. Biraz daha bekleyeyim, attığım maili alıntılayıp cc'ye rektörü ekleyeyim diyorum. Ama o geçen sürede giren bana girecek yine. Beklemek de istemiyorum.

Herif sırf benim için önemli bu husus dedim diye gıcıklık yapıyor. Bir de akademik personel karşısında hep bir eziklikleri var.

Herneyse, ben herifi o gün gemileri yakıp odasında zaten dövecek noktaya geldim de sabrediyorum. Gidip ağzını burnunu kırmadan şu işi halletmezse ben ne yapayım sizce?

Bir de, sadece bu adam özelinde değil, saçma sapan kuralsızlığı kural şiar edinmiş burada herkes. Ucu bana da dokunuyor. Şikayet etsem, ki etmem muhakkak gerekirken (zira rektör hoca buradaki personelin lakayıtlığından bezmiş, herkee gerekirse soruşturma başlatırım işini yapmayanın göz<ünün yaşına bakmayın diyor. Rektörümüz cidden çok pratik, çok zeki ve klas bir adam. Adamın derdi şu personele rağmen adam akıllı kurumsallaştırmak kurumu. Her türlü yeniliğe açık, teknolojik olsun, kurumsal şeyler olsun herşeyi takip eden, çağı takip eden bir adam. ama bu tiplerle adamın emekleri de heba oluyor. kovsaq başkasını alsa onlar da böyle olacak. Çalışmayı sevmeyen bir milletiz vallahi.) ama işte benden önceki okutman arkadaşlarla aynı kefeye koyulurum endişesinden hiçbir şey yapamıyorum. Yani rektör hoca sanki biz hariç herkese tembihlemiş gibi bir durum var. Herkes işini yapmayanı şikayet etsin ama siz okutmanalr beni bezdirdiniz, siz gelmeyin anasını satayım gibi bir hava var ortamda. Sırf bu yüzden işlerin düzeltilmesini sağlayamıyorum. Ne yapayım sizce? Ben kuralsız gördüğüm herşeyi kayda geçireyim mi, resmiyete dökeyim mi? Alışkın değilim bu Türk Modeli çalışma şekline.

 

Siz de gıcık oluyor musunuz?

orijinal=orjinel
falan=felan
moral=morel

Ayrıca yaptıydım, ettiydim, gittimdi, geldimdi gibi konuşanlar ve ayrıca yapmış mıydı yerine yapmışmıdı gibi konuşanlar var.

Tahammül edemiyorum. Cidden tahammül edemiyorum.

 

Sizce de ilginç değil mi?

Benim prensesim 2016 aralıkta doğdu. 2017'yi yaşadı bitirdi. Şu an 2018'de ve halen 1 yaşında (15 aylık).
:)

 

2008'den beri süregelen sirt agrilarim vardi. Kimi fubromiyalji dedi, kimi kas spazmı. Cesit cesit seyler. Gormedigim tedavi kalmadi ona rağmen gecmemisti. Sirtim kaskatiydi. Duzenli masaja giderdim. Masajdan cikarken daha agrilarim başlıyordu. Hatta terapistler ben hayatimda hic bu kadar zor masaj yapılan sirt girmedim derdi.

Neyse bir kurumda ucretsiz akupunktur teshis/tedavi etkinligi vardi. Gittim. Oradaki hoca sende miofassial agrilar var dedi. Boynuma 4 adet, bacagima birer adet igne batirdi. Dusuk akim elektrik verildi. Daha montumu giyip salondan cikarken sok oldum. Sirtimdan 500 kg yuk alinmisti sanki. 1 ay oldu, sirtimin ici sondu, sanki fazlaliklar varmis da bosaltilmis gibi.

Ruya gibi bir sey bu agrilari cekmemek. Hala inanamiyorum. Boyle bir tecrubesi olan oldu mu hic daha once?

Giderken ve uygulama sirasinda da yav he he iki igne ile dermansiz derdime derman olacaklarmis kafasindaydim. Saka gibi.

 

i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

Çok tesekkurler simdiden.

 

İstanbul'da antikacı adı altında soygun yapan yerler değil de, haftaiçi de gidilebilecek, arabayla park sorunu olmayacak, gidip eski püskü şeyler alınabilecek yer arıyorum. Bitpazarları sadece haftasonu var galiba.

Var mı bildiğiniz yer?


 

Okutman, çevirici, uzman vb. öğretim elemanları tek başlıkta, "Öğretim Görevlisi" adı altında birleşti. Şimdi yardımcı doçentler de Öğr. Gör. Dr. oldu. Biz okutmanlar bunların doktora mezunu olmayanı mı olduk bir nevi? Doktorasız yardımcı doçent gibi. Gerçi onlar öğretim üyesi oluyor. Acaba artık doç. ve prof. mu öğretim üyesi olacak sadece? Onlar (yard. doç.) için tenzil-i rütbe oluyor, bizim için ise ref-i rütbe eğer benim anladığım gibiyse.

Maaş vb. konularda farklılık olacak mı sizce? Doktoram bitince ben de Öğr. Gör. Dr. olacağım, o zaman kolayca yardımcı doçent mi olmuş oluyorum? Akademinin içinden biri olarak benim bile kafam allak bullak.


 

Selamlar.

Evet, ben de her gün askerlerimiz çarpışıp, kimi zaman da şehit düşerken bir uçak kazasının çok daha fazla gündem olmasından rahatsızım. Ama şunu anlayamıyorum. Bekarlığa veda partisinden dönüyorlarmış, çok iyi olmuş vs.

Bir şey senin kültüründe olmayabilir (ki benim de yok), bir şey sana ters gelebilir, ama bu durum insanların feci şekilde ölmesine sevinme duygusunu nasıl doğurabiliyor?

Ben bu tip insanların içten içe kıskançlıklarını, onlar gibi zengin bir hayat sürememenin acısını dışavurduklarını düşünüyorum. İçten içe onlar gibi olma arzusu, şimdi onlar gibi şunu şunu kafaya takmamayı arzulamak, onlar kadar para sahibi olsalar o uğruna ölürüm dedikleri değerlerden tek çırpıda vazgeçebilme dürtüsü. Hep kaynağı bu bence bu tavırların.

Tıpkı, belli bir seviyenin ötesine geçtiğinde beni de rahatsız eden, fakat makul seviyede yakın oturan çiftleri görünce deliye dönen insanlar gibi. Onların da gençliği boyunca el ele tutuşamamış, kimse tarafından sevilmemiş, sevemememiş insanlar olduklarını düşünüyorum. Bırakın gençler mutlu olsun yahu. Sonra gergin bir toplum olup çıkıyoruz.

Siz ne dersiniz?

 

Maaslar her ayin 10'u.

14 Şubat'ta ise giren biri ayin 10'unda maasini aliyor. 1669 tl.

Şimdi bu tutar 14 subat - 1 mart arasinin maasi midir? Maaslar 1-31 arasi hesaplanip gecikmeli olarak 10'unda mi yatiyor acaba? Yoksa bu 1669 tl 14 subat-10 mart arasinin maasi midir?

Her iki durumda da aylik maas ne olur peki?

 

Profili kilitli olmayan, fakat sizi takip etmeyen birine dm veya storysine cevap yazdiginizda direkt gelen kutusuna dusuyor mu yoksa istekler kismina mi dusuyor?

Bir unlu var. Profili herkese acik. Storysine cevap yazdim. Beni takip etmiyor. Gorecek mi direkt olarak gelen kutusunda?


 

Hayatın, kaderin ya da insanların sizi bu noktaya getirdiği oldu mu hiç? Neler sebep oldu buna?

Artık iyi biri olma çabasını bırakacağım, artık şu şu değerlerden vazgeçiyorum, artık şunu umursarsam ne olayım dediğiniz meseleler için soruyorum.


 

Deyince aklınıza kim geliyor? Sağ olmalı. Bir hayır işi için maddi yardım teklifini kabul etme potansiyeli olan birileri... Ve mail yoluyla iletişim kurabileceğimiz birileri olmalı.




 

Tamami olacak sekilde nerrden bulabilirim?

www.instagram.com


 

Neyi yanlış yapıyordur? İnsanın her gün başka bir yeri tutulur mu ya?

Yatak kaliteli, yastık kaliteli, soğuktan da korunuyor. Stres çok.


 

Sorum bir arkadaşım için. Kendisi okuyacak. Nasıl olacak bilmiyorum ama ümitvar cevaplarınız motive edici olabilir.

Bir insanın çok borcu varsa, gelirini daha fazla artırma, giderini daha fazla kısma imkanı kalmadıysa, borç, harç kredi çekip toparlama durumu yoksa ve bu durum artık psikolojisini de bozduysa ne yapmalı, ne etmeli de bu durumdan kurtulabilmeli? Düşünün yeni kaynak yok, satabileceği bir şey yok, azaltabileceği gereksiz bir gideri vs. yok. Kendi başına ödeyebileceği noktayı aşmış durumda.

Ne yapmalıyız bu arkadaşım için? Benim artık hayırsever işadamlarına (varsa) vs. mail atıp yardım istemek, karşılığında onlar için iş yapmak veyahut kabul edebilecekleri bir meblağda taksitle geri ödeme teklif etmekten başka bir şey gelmiyor. Ki bunu da kabul eden kimse çıkmayacaktır tabii.

edit: borcunun kaynağı kendisi değil, ailesinin sorumsuzluklarını toparlama çabası, birkaç talihsizlik vs.

 

Sosyal medya hesapları, banka uygulamaları, eposta adresleri, pin kodları, üniversite paneli, iş güç panel şifreleri, şu bu derken onlarca şifre var.

Bunların hepsini aynı yapsak, biri patladı mı bütün hesaplar gider. Hepsini farklı yapsak akılda kalmıyor. Hepsini benzer yapıp bir iki karakteri farklı yapsak tahmin edilebilir şeyler.

Bir kağıda yazıp saklasak birinin eline düşse daha da fena.

Nasıl olacak bu iş?

edit: 3. parti uygulamalara şifreleri vermek de ne kadar güvenli ki? ben gmailimde notlar kısmına falan yazıp saklamayı düşünüyorum artık.

 

Fotosunu yollasam?




 

Asla boyle seylere inanmam. Bugum birisi falima bakti. Hayatima dair mevcut hersey hakkinda dogru seyler soyledi. İnanamiyorum. Asla prim verdigim seyler degil. Bakan kisi falci değil. Beni tanimiyor. Hicbir fikri yok. Ortak tanidigimiz da yok. Hatta fena sallarim diye aldi eline fincanimi. Genel gecer seyler de soylemedi. Nokta atisi. Olgu degil olaylar soyledi. Mesela sabah bir araba yolda kolima carpti aynasiyla. Bu sabah bir araba aynasiyla sana zarar vermis dedi. Soktayim ya. Nasol olabilir?

Buyu, cin, fal su bu isi olmayan, ilgilenmeyen insanim. İnancim geregi sadece cinlerin varligina inanirim. Otesine karismam. Bize bulasacaklarina bile inanmam. Sadece varlar der gecerim.


 

Su durum sorun teskil ediyor mu:

- Ornegin Osmanli hanedanindan bir Sultanin (padisah kizi) yasam oykusunu senaryolastiriyorsunuz. Malum Osmanoglu ailesinin devami hayatta. Bunlar kalkip dedelerimizi, ailemizi konu edinmissiniz, bize telif verin derler mi?

Yoksa bu bir kurgu, senaryo, tarihe mal olmus kisi, tarihten ilham alma olayi ise kimse karisamaz mi?

Yani icinde gercek kisiler gecen senaryolarin telif problemi var mi?

Rts'ci arkadaslar yanitlarsa sevinirim.

 

Yakin arkadasim ve ben doktora duzeyinde iki tarihciyiz.

Benim baya bir medya tecrubem, hatta tv programciligi gecmisim de var. Akademik degil de populer uslupta, populer tarih anlayisiyla podcast yayinlamak istiyoruz. Bu is icin youtube mu en uygunu sizce? Canli yayin, ya da goruntulu yayin icin ekipmanimiz yok. Bu nedenle podcaste yoneldik.

Eminiz ki hem birikimimiz, hem de bakis acimiz sayesinde çok eglenceli yayinlar yapabilecegiz. Ayrica ufak da olsa gelir saglar miyiz dersiniz? Gelir icin illa ki goruntu de sart mi?

Kanal ismimiz bile cok ilgi cekici olacak.

 

Bunlarin atm'sinden para yatirirken parayi geri vermisti. Hesabima yine de +bakiye olarak yansımış. Bunlar farknedene kadar otomatik olarak kredi tahsilatim da yapilmis.

Ben de bilmiyordum iade olunan paranin hesabima gectigini. Aradilar boyle boyle birsey var. Geri oder misiniz paramizi dedilee. Hayhay dedim. Hesabima para yatiriyorim oradsn tahsil edin. Olmaz dediler. Subeye gelin, dilekce verin, izin verin, elden verin. Bakin dedim ufak cocugum var, esim calisiyor. Ben gündüz cocuga bakip aksam calisiyorum. Gelemem. Ne gerekliyse islak imza ile yazip gondereyim faks cekeyim, taratip mail atayim. Yok illa gelecen.

Sonra inatlasma basladi. Gelmiyorum amk ben neden sizin hataniz ixin ayaginiza geldyim. Elli tane alternatif sunuyorum. Hesabimdan cekebilmeniz icin gerekli izin dilekcesini de yazip yollayayim diyorum ben neden ugrasayim bu kadar? Siz bana alri ustu 10 dk isinizi birakip gelin diyorsunuz. Siz bi eleman gonderin imzalayayim dedim. Bizim bu isi yapacak elemanimiz yok kimse de ayaginiza gelemeze getirdiler. Benim de isim banka hatalarini telafi etmek icin ayaginiza gelmwk degil. Sizin isiniz onemli de benim isim neden onemsiz olsun minvalinde konustum.

O zaman size genis bir vakit araligi sunailm musait olunca getirin dediler. İnada bindik ya. Benim musait olma sansim yok. Ya dedigim sekilde hesabimdan cekin ya da sz gelin ayağıma ben gelmiyorum. Bu sartlarda geri iade edemiyorum kusura bakmayin. İnkar da etmiyorum almak isterseniz hesap irda, para da hakkiniz dedim.

Noterden ihtarname cekeriz dediler. Yaw naparsaniz yapin dedim kapadim telefonu. Bu surec 1 ay surdu tabii.

Simdi yaklasik 3-4 ay gecti. Hic aramadilar. Ben de unuttum cunku bir sueu badire atlattim. O hic aklimda kalacak degildi.

Bunlar paradan mi vazgectiler? Ne oldu ne amaclamakta nereye varmak istemektedirler?

 

Nasil takilir?

Orijinal 4 var tane. Ekran cami catlak 4s'e sokup takilabilir mi? Nasil yapilir?


 

Bunlarin resmi olarak yayinlandigi guvenilir bir kaynak ariyorum.

Soyle acayim mevzuyu; bizde Osmanli'dan kalma kadi sicilleri vardie. Bir nevi mahkeme kayitlari. Suc, suclular ve cezalari vs yazar. Bunlar eski alfabeden yenisine de cevirildikten sonra ceviren kurum tarafindan internete de acildi. Cok ilginc seyler var ozetle.

Simdi ozellikle amerikan, fransiz ve ingilizler de cok eskiden beri kayit tutarlar falan. Bizdeki ornegi gibi birseyler var mi Amerika'da. İstiyorum ki gireyim sitelerine bana, 1800'lerde islenmis suclari, suclulari falan göstersin. Bir ara idam mahkumlarinin suclarinin ve infaza kac gün kaldiginim yazili oldugu resmi bir websitesi vardi. Bunun gibi seyler lazim.

Ya da gercek olaylarin anlatıldığı, cadi avi vb. toplumsal manyaklik iceren hikayeler. Ama gercek olmalilar.

 

Kazandiginiz ilan edildikten sonra ne kadar surede basladiniz? Guvenlik sorustirmasi icin gecen sureyi saymayalim. O da geldikten sonra diyelim.

Universite sonuçları Yök'e falan gönderip oradan onay vs. bekliyor mu baslatmak icin?


 

Elimde motorola'nin catir catir calisan, 5000 mah pillik harika bir fiyat/performans telefonu var.

Senelerdir akilli telefon kullanmaktan ve yari muptelasi olan biri olmaktan fena halde yorulmus biriyim. Tek bir bildirime dshi tahammulum kalmadi. Akilli telefon kullanmak istemiyorum.

Ama bazen cok hayati anlarda google, mail, fotoğraf ve bazen de whatsapp lazim oluyor. Sirf bu yüzden eski nesil telefonlara gecmeye cesaretim yok.

İnamilmaz temiz, 32 gb'lik bir 4s buldum. 300 tl fiyati var. Diyorum ki, tasarimjna asik oldugum bu telefonu alayim, akilsiz telefon gibi kullanayim. Gorisme ve sms icin yeter.

Bahsettigim hayati durumlarda da en azindan "keske" dedirtmeyecek, o an kasarak da olsa, yavas da olsa isimi görecek bir telefon olmus olur.

Biliyorum 4s artik yaşayan bir olu. Ben de bu yavasligi sayesinde bezip, sosyal medya vs kullanmamayı basaracagim. Acil durumlarda da iyi kotu o anki isimi de göreceğim.

Sorum aslinda su: 4s alinir mi alinmaz midan ziyade, cizdigim yol dogru mu? Yoksa olu yatirim mi? Bir süreliğine mevcut telefonumu da satmayi dusunmuyorum ki, pisman olursam geri döneyim.

 

Dedelerimden beri oturduğumuz sokagin suyu çıktı. Ana cadde esnafi getirip arabasini buraya cekiyor. Caddeye yakin sokaklae buraya cekiyor. Kendi aracimiza yer bulamiyoruz. Bazen karsi komsunun garaj kapisina birakiyorum. Musaade ediyorlar bana. Yer bosalinca cikariyorim oradan arabayi Yine oraya almistim.

Baktım 2 araclik yer bosalmis. Merdivenlerden inene kadar 4-5 sokak otenin adami gelmis almis benden once.

Sap gibi kaldim yine sokakta. Sinirlendim. Ya arkadas gelip 10 sokak oteden aliyorsunuz biz ugrasip duruyoruz falan dedim. E kardesom benim de ofisim yukarida millet de oraya aliyor.

Dedim ki kardesom sen ofisinde para kazaniyorsin, biz buraya para harciyoruz icab ederse. Git otoparka al o zaman.

Buraya kadar aslında ben sacmalamisim sayilir. Adam da hakli olarak evim ofisim var diye sokagi mi parselleyecegim. Millete cekme buraya mi diyeyim dedi. De o zaman arkadas gelip beni mağdur etme. Sen cekip gece evine gidiyorsin ama benim gidecegim yer bura. Zirt pırt evden inemem sizin yuzinuzden dedim.

Git sen otoparka al o zaman deyince ben hakli veya haksiz geçiyorum, iyice sinirlendim. Napayim simdi arabayi mi alayim dedi. Yav Allahin sokağı ben al diyemem. Alma tabii. Ama burada oturanlari da dusun bundan sonra en azindan dedim.

Hafif hafif karsilikli tonumuz yükselmeye basladi. Çünkü cok gereksiz bir muhabbet gereksiz uzuyor çoğu benden kaynakli olarak.

Ben hafif atarliyken bu sakindi. Baktim komsular, elinde büyüdüğüm insanlar tamam oglum hadi gerek yok bunlara falan diyince dank etti, dedom simdi kavfa falab edecem. Esim, ailem, komsularim aksam aksam gerilecek.

Neyse kardesim ben sana arabani al, gotur falan demedim sen zahmete girme ben girerim senin yerine bak komsularim falan sokakta ayip olmasin millete dedim, alttan aldim. Ayrica sen de haklisin, sana patlamis oldum biraz diyip alttan alınca bu bi anda aşırı atara burundu.

Kardesim, komsum diye konusan adam bi anda Beni mi buldun oglumlu, lan beni ayar etmeli, lan bidi bidi yapma gece gece, sana bir sey demiyorim diyorsun gece gece beni ayar etmeye mi indin lanli konusmaya basladi. Ustume hafif hafif yuruyor.

Simdi cocugum olana kadar değil hakli, haksizken bile bok pusur mevzulardan binlerce kavgaya girmis, sacma sapan bir adamken bu islere tovbe etmis biriyim. Ulkenin, insanlarin hali ortada. Bir park kavgasına cocugumi babasiz birakacak biri degilim diye alttan almalara baslamis biriyim. Allah yukarıda gram tirsmis falan degilim, ama kendimi ispat cabasinda da değilim. Kavga edip ispat edip aksam aksam huzursuz olacağıma, alttan alip evime kazasiz belasiz girmek daha akillica.

Simdi ben huyumu degistiren bir insan olarak tek eksigim alttan almalardan sonra "lan iki tane cakmadim diye boyle yapti. Simdi beni tirstim sandi. Simdi ikinci bir olayda bana laf etmeye cesaret edemeyecek adam sirf gecsnki mdvzudan beni tirsak sanip atarlanacak. Lan gidip arkadaslarina anlatacak manyak beni buldu iki hot dedim hemen geri vites yapti" falab diyecek diye kafamdan atamiyorum. Bu huyumdan da kurtulmak istiyorim.

Bence benim tirsak imaj cizmis olmam esimdeb, ailemden, cocugumdan daha onemli degol. Bunun farkındayım. Ama icfen icte gurur yapma olayindan kurtilamiyorim.

Bakin o kavgaci, apaçi ruhum akademik hayata girince, eğitim seviyem yikseldikce, akademik hayatta meslek sahibi olunca, evlenince, cocuk sahibi olunca kalmadi. O senelerime acıyorum, o varosliguma üzülüyorum. Simdiki hayatimda eski hayatimdaki benle karsilasmak istemezdim. Muhattap olmak istemezsim.

Simdi de oyle insanlar yuzunden harcanacak, bir bıçakla hayatini kaybedecek basitlikte biri olmamaliyim.

Simdi arkadasima anlattim mevzuyu. Yine de bu kadar alttan almasaydin diyor. İyi de adamin su sozu aslinda isin ozeti degil mi: "aksam aksam sokagina bin tane araba park etmis sen geldin beni buldun. Bin arabanin ceremesini bana mi cektiriyorsin. Gelip aksam aksam sorun yaşamak istiyorsan beni mi sectin amk?"

Aslinda adam hakli değil mi ya? İcimi rahatlatmak icin demiyorum. Cidden adam bu park kavgalarinin anlamsizligini atar gider yaparken gayet mantikli aciklamamis mi?

 

Daha önce bir arkadasimin borç batagindan bahsetmistik. Hesap kitap yapmadikca daha kotuye gidecegini soyledim. Simdi durumlar soyle:

6 bin tl gelir var. Aylik odemeler soyle:

1.400 kredi
200 kredi
200 cihaz taksidi internet telefon
200 kredi karti.
170 tl kredi
520 tl kredi
610 tl kredi
1000 kira.
300 diğer faturalar.

Ek olarak el borclari var ama kimse sikistirmiyor. Hatta geri odeme icin gittiginde once durumunu duzelt, 3-4 sene bana gelme diyorlar.
6000 el borcu
4000 el borcu
13 bin el borcu.
25 bin el borcu
6 bin el borcu.
1000 el borcu.

Bu borclar kendisinden bagimsiz, bir nevi atilmjs bir kazik yuzunden, borcu borcla kapama cabasindan büyüdü gitti.

Simdi bu kisiye artik kredi mredi cikmiyor ki herssyi ödeyip tek kredite falan baglasin.

Nasil bir yol cizsin. 2 iste calisiyor. Sosyal harcama falab yok.

Diyorim ki el borcunu bekletsin madem. Guzel bir yol haritasi cizip sapmasin. Birksc senede banka borclari bitince el borclRi icin bir kredi cdksin. Onlaei da kapasin. Yavas yavas odesin.

Belli ki 6-7 senesi yenu borca girmezse borc odeyerek geçecek.

Ama bu kadar ucu ucuna mali durumla nasil surdurecek bu süreci?


Sizce geri donulemez şekilde mi batmis bu adam? Ne yapsin ne etsin?

Benim gordugum piyango, miras, bagis, yardım olmadikca kurtulamaz.

Cok caliskan, iyi niyetinin enayilik boyutu yüzünden bu duruma dusmus biri. Cirpindikca batıyor.

Nasil kurtaralım? Ufak ufak ben de destek cikiyorim ama bir ise yaramiyor tabii.

Gelirini daha da artirma sansi yok. Gelir artmadan da maasla hallolacak is degil.

Beynim yandi. Napalim biz simdi?

 

Tecil bozdurmak gerekiyor mu?

Egitim dolayisiyla 2021'e kadar tecilliyim. Malesef, yapmayi cok istedigim askerlige engel olacak bir hastaligim cikti. Tecilliyken gidip hastaligimi ispatlayip muaf olabiliyor muyum yoksa askere gidis islemleri sirasinda mi bu islemler yapiliyor illa ki?


 

baslatmak istediğim kampanyadir. Mantikli mi sizce? İdare mahkemesi mi bakar bu ise?




oncelikle (bkz: ales sorularının 8 yıl boyunca çalınması) .

devletimiz istihdam edeceği kadrolara yogun talep nedeniyle adil bir sistem amaciyla sinav yoluyla yerlestirme esasini benimsemistir.

adaylarin adil ve esit bir sekilde yarismasi maksadiyla yapilacak sinavlarin icrasini da osym'ye vermistir.

ilgili yillarda goruluyor ki osym, karsiliginda bizden para aldigi esit, adil ve guvenli bir sinav icra etme gorevini yerine getirmemis/getirememistir.

ilgili soruşturmada olayin sadece ales ile sinirli kalmadigindan da suphe edilmistir. bu da demek oluyor ki o yillarda yapilan ales, kpss, kpds, uds vb sinavlarin hepsi saibeli durumdadir.

kopya cekildigi iddia edilen sinavlara giren adaylarin odedigi paranin bir anlami kalmamistir. o nedenle en azindan sahsim adina 2008-2013 yillari arasinda girdigim tum ales (simdilik sadece ales) giris ucretlerini yasal yollar kanaliyla osym'den talep edeceğim. zira osym benden para alırken vadettigi esit, adil, guvenli bir sinav vadini yerine getirmemistir. bizden topladigi paralar sayesinde yaptigi sozde sınavin sonuclari ile fetocu vatan hainlerinin devlet kademelerine sizmasina ortam hazirlamistir. sonucunda bir sey elde edemeyecegimiz, amaci kalmamis bir sinav icin ucret odemek, hatta baskalari bir kadroya yerlessin diye yapilacak bir sinavi finanse etmis olmak insanda enayilik hissi olusturmaktadir. sinavlara girerken potansiyel kopyaci muamelesi gorup derilerimizin altina kadar aranmak da paranla rezil olmanin alasidir.

buradan iade alacagim parayi da ufak meblaglar da olsa egitim kurumlarina bagislayacagim

 

Sakallarimi kestigim anda ucube gibi bir sey oluyorum. Fakat sakalliyken tepkiler kendimi bildim bileli cok iyi (cok yakisikliyim demiyorum, kiyaslama imkani olmaksizin nispeten begenilen biriyim iste).

Esim sakalsiz halimi hic gormedi. Dugunumde bile sakalliydim. Cunku kesersem ergen bir tip oluyorum 30 yasindayken bile. Ustune bir de kirisikligi hic olmayan, gozenekleri olmayan, puruzu olmayan cocuksu bir cildim olunca 15 yasima donuyorum sanki. O bu halimi cok begeniyor. Madem kktu olduğunu dusunuyorsun zorunluluk olmadıkça kesme sen de iste diyor. Bir de bence goz aliskanligidir, insan neyse odur. Cirkin falan olmazsin ama pişman olacaksan kesme sakin diyor.

Fakaaat, ben sinekkaydi trasi seviyorum. Bence erkek adama mis gibi tras olup, guzel guzel yuzune bakim yapmak falan yakisir. Ayrica insanin kendiyle basbasa kaldigi guzel bir rituel bence.

Şimdi bu ikilem nasil asilir ki? Kesince de pisman oluyorum.

 

Aynı operatöre ait 2 hattım var. İkişer cihaz taahhütü var. Toplam 4 cihaz yani.

Cihaz taksitleriyle beraber ikisi de ayrı ayrı 200-300 tl fatura geliyor. ayda 400-500 tl fatura demek.

Not: Bu cihazlar bana ait değil aslında. Bir akraba kazığı yedim, uzun hikaye.

Bunları bu şekilde ödeyemiyorum. Ödüyorum da, tüketiyor beni. Tarife taahhüt bozup, hatta mümkünse numara taşıyıp, akabinde operatörle ile anlaşma yoluna giderek bir yapılandırma falan isteyip ufak taksitlerle ödemek istiyorum.

Mümkün müdür acaba? Bezdim artık.

 

Sizce de dunyanin gidisatini Trump, Putin, Merkel ve Erdogan mi belirliyor sizce se?

Politik durusumuzu bir kenara koyacak olursak, dogru ya da yanlis bu liderler arasinda bizden de birinin olmasi aslinda buyuk bir olay degil mi?

Not: apolitik

 

Gecmek icin finallerden kac almak lazim? Anadolu univ aof.

i.hizliresim.com


 

İnci'de okudum:

"Beyler, bildiğiniz gibi 1'den 80'e kadar rakamlar arasında 22 rakam çekiliyor ve biz bu 10 sihirli rakamı arıyoruz.
Ancak vereceğim tüyo şudur. eğer rakamları 1-80 arası değilde mesela 1-40 arası , 20-50 arası, 30-70 arası 40-80 arası gibi bölerek işaretlerseniz 10 rakamı, bulma şansınızı büyük ölçüde arttırmış oluyorsunuz.
şukularımı verin. berhüdar olun."

Bundan bir sey anlayan var mi? Bu sekilde 10 tane bilme sansi yok ki? İlla ki diger gruplardan sayi cikacak?

 

Bu sabah itibariyle sigarayi birakma karari aldim. Sabahtan beri icmiyorum. Paket de almadim zaten. Su an dislerim kamasiyor, basimin tam tepesinde bir agri var ama agri gibi degil. Boyle tatlo bir baski.

Cerez, meyve su bu denedim bu his gecmiyor. Delirmek uzereyim. Bu his sigara araligini uzattigimda olur icince gecerdi. Icmek istemiyorum. Allah askina bunun ilacsiz, bantsiz, sakizsiz bir yolu olsun. Delirmek uzereyim sanki.


 

Başka bir ülkeden getirip burada 1000-1500 ucuza satmak istesek macbook nasıl bir tercih olur? Pahalı bir ürün sonuçta. Cep telefonu gibi değil. Alıcısı o kadar oara vereceksem yerkili mağazadan alayım kafam rahat etsin mi der? Yoksa oha 1500 tl uygun kaçırmayayım mı der?

İnternetten satılamayacak ladar pahalı öı sizce? 4-7 bin tllik cihazlar bunlar sonuçta.


 

Bulgaristan'dan arladaşım var haftada bir Edirne'ye gelip dönüyor.

İstediğin telefon vs varsa getireyim sat Türkiye'de diyor. Ek gelir lazım. Telefon işiyle uğraşmak istemiyorum. Telefon alıcı kitlesi uğraştırıyor. Bir de oasaport falan olayı var.

Oradaki fiyatlarına baktıracağım, eğer kar ettirecekse macbook, ps4 falan getirteceğim. Sınırdan geçişinde sorın olmayan, orada ucuz olup burada satışı kolay ve alıcı için cazip olacak ne gelir aklınıza?

Müzik aletleri dahil, ne olursa.

 

Şöyle Organize İşler, Herşey Çok Güzel Olacak, Anlat İstanbul gibi Türk filmlerinden neler var? Akıp geçen zamanda İstanbul'da farkedemediğimiz şeyleri filmlerde görmek çok güzel oluyor. O zamanlar ben acaba neredeydim dedirten görüntüler...




 

Bu aletin en son stabil çalıştığı ios 5 miydi? 6'da isyan ediyordu değil mi?

ios 6'nın çalıştırabildiği uygulamalar hangileridir şu anda peki?

mesela, ibb trafik, gmail, whatsapp, enpara, garanti cep şubesi, e-devlet ve hurriyet vb. gibi uygulamalardan hangisi çalışır?

 

1- Bir prezervatifin son kullanma ömrü kaç senedir standart olarak?
2- Özellikle HİV'e karşı kesin koruma sağlar mı? %1'lik ihtimalleri sormuyorum. Öyle veya böyle kesin midir işte?
3- Yırtılırsa anlamama gibi bir ihtimal var mı? Yırtılması gebelik için mi riskli, enfeksiyon için mi?


 

Anti-Hiv 1-2 Cimbo ile aynisinin yaninda p24 yazaninin arasinda ne fark var? P24 yazarsa 21 gunluk ikiski icin duruma bakiliyor, sadece antihiv 1-2 combo yapilirsa 6 aylik durumu gisteriyor, 6 aydan daha yeni iliski icin sinuc vermiyor gibi bir durum mu var?




 

Bir ise girdim gibi nihayet. Cok zengin bir patronum var. Is basi yapmadan once bir hafta karsilikli deneyelim birbirimizi dedi. Birlikte uzun yolculuk yaptik. Ayni gun yarin basla dedi. Istedigim maasin iki katina yakini verdi.

Yolda benle baya dertlesti. Ben de hayatimdaki sikintilari anlattim falan. Cok ortak yonuz var dedi. Mesela araba hastaligimdan falan bahsettim. Cok hosuna gitti. O da tam bir araba manyagiymis zamaninda. Artik mercedesle sakin surus keyfi yasiyorum konforlu dedi.

Cok sevdigim ford focusumu evlenmek icin sattim dedim. Simdiki araba idareten ve hic mutlu degilim. Benim dunyam arabamin sofor koltigudur, belki de hayattaki tek hobim arabam. Sevmedigim arabanin icinde hic mutlu degilim dedim.

Neyse iki hafta gecti bu olaydan.

Is arkadaslarimi gecen eve birakayim dedim. Araban cok guzel neden sevmiyorsun dediler. Anlattim focus sinifina ve parasina gore (2009-2011 kasa) ayri ve ozel bir araba falan dedim. Eski aracimin fotolarini gosterdim.

Uzerinden iki gun gecti, patron sehir disindan geldi. Bir iste bir ozveride bulundim, cok tesekkur etti. Birkac saat Sonra aksam beni aradi geceye yakin bir vakitte. Bu focuslardan cok bahsettin. Bunlarin iyi olan, senin begendigin kasasi ve donanim paketi hangisi dedi. Sunlar sunlar dedim. Bana en iyisi diyebileceklerinden birkac ikinci el ilani gonder bakalim dedi.
Yani ben alsam su rengi, su donanimi, su modeli alirdim diyebilecegin ilanlari istiyorum dedi.


Simdi bu adamin cevresinde araba alacak biri yok. Zaten tonla mercedes var altlarinda. Cevresinden biri araba istese focus bakmazlar. Kendine istese, bana lazim derdi. Araba alacagi surucu yasinda bir ogu vs de yok. E kime alacak o zaman? Birkac arkadasim sana bakiyor bence diyince heveslenmedim degil acikcasi :)

 

Özelde aşırı derecede köpeksever, genelde de iyi bir hayvansever olarak, kedilere de hastayım. Mahallemizde falan besliyorum.

Ama bu sıpaları nasıl sevmem gerektiğine dair bilgim yok. Çok dengesiz tepkileri var. Geçen bir cafede geldi yanıma bir tanesi. Yiyecek bekliyor. Verdim biraz. Sonra sevmeye başladım. Baya bir mayıştı. Sonra pat diye diş attı elime. Durduk yere ya. :)

Bir köpek asla bu hareketi yapmaz. Ben de köpeklerden alışkınım. Hiç beklemiyordum. Mesela bu hareketin anlamı neydi? Sebebi neydi ki?

Bir de nelerden hoşlanır, nelere gıcık olur bu kediler?

 

Rehberim, maillerim falan Google'da. Fotoğrafları da dropbox'ta yedekleyeyim istiyorum.

ASlında kafamda herseyi Drive'a yedeklemek var. Önemli pdf'leri falan.

Bunların hepsini tek bir yerde toplayayım istiyorum. Drive nasıl sizce? Bunların hangisinin kapasitesi tatmin edici?

Not: uzun zamandır Apple kullandığımdan bilemedim. Bir de Apple'dan sonra kağnı bu Zamzung. Rom yükleme haricinde nasıl hızlandırırız? Gereksiz şeylerden nasıl kurtuluruz?

 

Su baskigi gorunce uzun zamandir sorguladigim bir seyi sormak geldi aklima: eksisozluk.com

Ensest, cocuk pornosu, fordculuk ve bdsm'den de daha ote, bdsm sayilanayacak asirilikta fanteziler hep Japonlar'da.

Bu adamlari boyle yapan sey nedir? Tabu olan ne varsa bu adamlarda had safhada var. iyle bir imaj cizmisler ki benim gozumde, cinsellikten baska bir sey dusunemeyen, kafayi cinsellikten kaldirip da ne zaman teknoloji uretebiliyorlar dedigim bir millet bunlar.