[]

Kim bu insanlar

Aşağıda take a minute'ın veda yazısından sonra sorayım dedim. Bu hafta Duyuru'yu tanıdığım ve sevdiğim 3 kişi terk etti. Hepsinde de "Ne söylesem, mesajla aşağılamalar geliyor", "Ne biçim şeyler yazdığımı söylüyorlar", "Her şeyden şikayet ediyorlar", "Benden ne istediklerini anlamadım. Hevesim kırıldı, soğudum, yazasım yok" gibi benzer nedenler söylediler.

Bir troll grubu var da, her gün başka birini hedefleyip onun üstüne mi geliyor? Genel olarak mıymıntı bir kitle miyiz? Güzel insanları neden kaçırıyoruz? Siz soğudunuz mu?

Ben 1 senedir buradayım, o yüzden bu değişim kısa zamanda mı oldu, uzun zamanda mı oldu, bilmiyorum. Açıkçası bazı yazılan şeyleri saldırganca bulduğumu da söyleyebilirim. Gerçi geçen seneden beri de bir miktar değişim söz konusu benim açımdan da, en tatlı zamanlarını biliyor muyum diye merak ettim.

 
Evet sürekli yermeye odaklı bir kitle var ben onlara bok sinekleri diyorum afedersin, biri geldi mi diğerleri de üşüşüyor falan çünkü tek başlarına fikir beyanı yapamıyorlar pek ödlekliklerinden. Böyle onları takıp meydanı onlara bırakırsanız duyuru daha kötü bir hal alacak. Çare umursamamak. Keşke gitmeseler gidenler.


  • emirkulu2  (17.01.15 10:22:50 ~ 10:24:31) 
genel olarak mıymıntı bir kitle var, her şeye laf sokmayı ve her şeyi aşağılamayı karakteristik birer alışkanlık haline getirmiş bir kitle... ben zaten pek duyuru açmıyorum da başkalarının duyurusuna bakarken altında yazılan cevaplara bakarken bile geriliyorum. soruyu soran kişiyi kendisinden daha iyi tanıyormuş gibi "en doğrusunu ben bilirim" havasında bir yargılayıcılığa bürünmek moda herhalde. sözlükte de aynı sebepten takılmıyorum zaten. herkes birbirini hakir görüyor anca.


  • neseranni  (17.01.15 10:23:26) 
@comptrol Aynı kitle herhalde trollük yaparak bana da "Yaz! Yaz!" diye gazı veriyor. Manipülatörler işte!

Lağım çukurunun içinden bir ton sevdiğim insan ile tanıştım, dışarıda da zamanım oldukça görüştüğüm. Görüşmeyip buradan birbirimize el attığımız kişiler de var; o kadar kötü de görünmüyor durum buradan ama saldırgan ve mıymıntı tavrı da izlemek, buna maruz kalmak üzücü.
  • aychovsky  (17.01.15 10:29:28 ~ 10:31:27) 
- Bir sene icinde ne kadar degisti bilmiyorum ama esas itibariyle soru cevap kalitesinde feci dusus var. Dinamigi uzun uzun anlatmayayim, sistem iyi cevabi takdir etmiyor. Sonucta sen de ya kalitesiz ortama uyum saglayip kalitesizlesmeye katkida bulunuyorsun ya da ayriliyorsun.
- Depresif insanlar cok can sikici. Her sorunun altina gelip hiccilik oynuyorlar.
- Son zamanlarda niteliksiz insanlar da cok turedi. Oyle ki bazen ortama uyum saglayabilecegin kadar bile olmuyor, bunlar ne kafasi diyorsun.

ek: yanlis yorumlanmasin, soruya cevaben negatifleri siraladim. genel itibariyle kisisel olarak hala faydasini goruyorum ki zaman harciyorum. ustelik ortamda bozulma olsa da hala hem insan hem bilgi olarak bircok cevher oldugunu biliyorum. ancak ne yazik ki genel trend fazlasiyla kotuye gidiyor.
  • f_d  (17.01.15 10:31:11 ~ 10:46:39) 
bundan 5-6 sene önceki duyuru ile simdiki arasinda daglar kadar fark var. şu anki hali ile duyuru bok gibi.


  • jaygatsby  (17.01.15 10:34:17) 
ne tatlı zaman vardır burda ne kötü. türlü türlü insan, huy, karakter var. normal yani. bu arkadaş kalkıp da "yaaa ne güzel şeyler söylüyorsunuz benim için" diye duyuru açtı mı hiç? (arkadaş dememdeki sebep kendisini tanımamam, hiç de mesajlaşmadık).
açmadı. çünkü insan hep kötü lafları/eleştirileri muhatap alır. iyi yorumlar unutulur.

hepsini geçtim, rica ediyorum şu duyuruyu, sözlüğü vs. çok da hayatınızın "önemli" bişeyi haline getirmeyin. buradan sosyal bir hayat edinme çabasına girmeyin.
bakmayın şu site öyle böyle yararlı bir site değil. hani faydalananın faydalanabildiğiniz kadar. bak dün çocuğun biri intihar ediyordu, duyuruya yazmasa şu an toprak altında olacaktı. yani "ben bırakıyorum, gidiyorum buralardan...." triplerine girmek yerine, ortalama bir vakit geçir burada. ne hayatına sok ne hayatından çıkar duyuruyu, ve yazarlarını. hatta bana kalsa şu ifşalardan da uzak durun, kişisel sohbetlerden de.
  • brotha b  (17.01.15 10:40:31) 
kaç senedir buradayım, arada kalite düştü diyerek koptuğum sonra geri geldiğim zamanlar da oldu.
ama hiçbir dönem kalite bu kadar düşmemişti.

öte yandan şu da var, bunca zamandır buradayım, ne moderatörlerle problemim oldu ne de nefret mesajı aldım. tam tersine gelen mesajlar hep teşekkür mahiyetinde oluyor ve güzel muhabbetler ediyorum arada.

yani kalite düştü, milletin 3'er 5'er hesabı falan var sanırım, habire sağlı sollu trollük yapanlar var, ama dramatik vedalarla ayrılan arkadaşlar biraz da kendilerine de dönüp bakmalı. girmesinler tartışmaya? ne gerek var. soruya cevap ver ve devam et yani di mi?
hele şuradan ifşa, arkadaş, sevgili yapmaya çalışanları hiç anlamıyorum.
çok muhabbet tez ayrılık getiriyor cidden.
  • lily briscoe  (17.01.15 10:42:16 ~ 10:43:12) 
Ben de zaman zaman açıyorum duyuru, cevap da yazıyorum hemen her gün, öyle bir sıkıntım olmadı. Olsa da rahatsız olmam ben, biri mesajla beni aşağıladıysa ben de küfreder ve bloklarım bu kadar basit. Pire için yorgan yakmaya gerek yok.


  • i was made for you  (17.01.15 10:45:13) 
eskiden her ilginc duyuruyu acardim. ihtiyacim olmasa bile. her birinden bir sey ögrenirdim. birinden ögrendigimle daha sonra telefon hatti cektim. birinden ögrendigimle lezzetli yemek yaptim. birinden ögrendigim yeri ziyaret edip güzel vaki gecirdim. burdan ögrendiklerimi tasinirken kullandim, hesap actim, burasi sagolsun, isimi gördü hep. her birinden ögrendigimle yeni bir sey kattim kendime. random bilgi dagarcigi olustu.

eksi de öyleydi, sürekli ama sürekli acar, yeni basliklar okur, vay be böyle miymis derdim. bir yil geldi, sonra her sey bozdu yavas yavas. @2ciler ve bu tarz benim, spor yorumlari mi debeler oldu? sonra yavas yavas cekiyorsun, sadece ne olmus ne bitmis diye giriyorsun arada.

duyuruda ilginc bir yönde gidiyor, atismalar, bilip bilmeden cevap vermeler, asagilamalar, özelden tartismalar. adam diyor ki mail adresiyle alakali sorun var. cevap yaziyorum google products forumlarindan bildiklerimle. benzer dert yasamisim 1 hafta kadar önce. özelden yanit dönmüs. "sana mi sorduk dallama". atopic cilt yapisina sahibim, trasla alakali bir ürün soruyorum. yanit: "tras olayini da ne abarttiniz cart curt oluyorsun bitiyor" yazan da 19 yasinda tüyü bitmemis bir velet. nice örnekler var, cinsellikle alakali bir sey soruyorsun, yalancisin. niye? cünkü kimsenin cinsel hayati yok, masa basinda eli s.kinde yanit atmaktan ibaret. soru soruyorsun, özelden sen beni gerzek mi sandin, niye öyle yaziyorsun. ciddi soru soruyorsun, sacma yanitlar yazip dolduruyorlar, cevabi olan adam cekiniyor tartismaya girmekten. ben de bazen yanit yazmiyorum bilsem de, cünkü altta tartisma baslamis. yok canimlar cicimler, birkac duyuru "fenomeni" yaratmalar, acik acik troller... icerik nerde?

yani hala degerli, kiymetli buluyorum bu ortami. ama o da zamanla degisiyor. umarim daha fazla insan sogu(tul)maz.
  • wiillii  (17.01.15 10:52:28) 
bunların hepsi beklentiyle alakalı bana kalırsa. "bu siteden beklediğin nedir?" sorusunun cevabı bu kalıp gitmeleri belirliyor. "şu siteden asgari de olsa fayda sağlayayım, belki birilerine de ufak da olsa bir faydam olur" gözüyle bakıldığında, buradan gitmeyi gerektirecek bir sebep de olmaz.

eskiden 5 birim fayda sağladığına inanan şu an 3 birim fayda sağladığını görüyorsa da, burada geçirdiği süreyi azaltır, yine gitmesi gerekmez.

gerektiğinden fazla anlam yüklemenin böyle sonuçları doğurduğu kanaatindeyim. diğer arkadaşlar da söylemiş zaten, dünyanın hangi topluluğunda sadece iyi/kaliteli/karakterli/olgun insan kitlesi var da burada onun yansımasını arayalım? gerçekçi olup, fazla beklenti içinde olmadan yüklesek anlamlarımızı, iyiyi de kötüyü de bu kadar büyütmesek, bu kopuşlar asgari düzeyde olur bence.
  • treamorg  (17.01.15 10:57:17) 
insanlari bilgilendirmek amaciyla duyuru actigimda bile (soru degil duyuru) ozel mesajla agza alinmayacak kufurler eden insanlar mevcut burada,oyle az sayida da degiller. bir kismini gormemeye calisiyorsun ama bir kismi surekli olarak kendini sana gosterme ihtiyaci hissediyor, ne kadar depresif oldugunu illa gozune sokmak istiyorlar. bir de hicbir seyi begenmeme, her seye muhalefet olma timi var ki evlerden irak.

yaklasik 3 yildir buralardayim, gozlemledigim eski yazarlarin hicbirinin kalmadigi. benim de zaman zaman uzaklastigim olmustur, bu ara yavas yavas o moduma donmek uzereyim. hepsinden sogudum desem yeridir.

bunlar haricinde cok sevdigim insanlarla da tanistim burada; guzel aktiviteler de yapiliyor. disarida gorustugum, yemek tarifleri aldigim, bazi konularda danistigim hatta is gorusmesine gittigim insanlar bile oldu. bu durumda kolayca da birakamiyorsun.

ha bu kadar ciddiye almali mi dersen, bence gerek yok. iyinin de kotunun de oldugu bir yer burasi. bes parmagin besi de bir degil iste. sadece o kotuler citayi yukselttikce iyiler azaliyor.
  • fraise  (17.01.15 10:57:23 ~ 10:58:38) 
İnternet kullanımının çok yaygın olduğu bu dönemde, binlerce insanın takip ettiği bir sürü site var. Bu sitelerde gayet makul insanların olduğu gibi günümüzde kullanılan "troll" insanlar da var.

Bu yüzden fazla takılmamak lazım bunlara, kalite artar, bozulur, insanlar değişir, yeni insanlar gelir, yeniler eskileri benzemez, eskiler yenileri vs...

Fazla dert etmemek gerekiyor böyle şeyleri yoksa sonu yok yıpranan kendiniz olursunuz. İnsanlar artık bu sanal alemden evleniyor, mutlu oluyor, güzel arkadaşlıklar kuruyor. Tabi ki bunun zıttı da oluyor. Eğer çok rahatsız oluyorsan bazı şeylerden yani o siteden uzaklaşırsın, görmezden gelirsin.
  • arockm  (17.01.15 11:04:00) 
senelerdir buradayım. rahat iki senedir olmuştur, belki daha da fazla. ben burada olduğum süre içerisinde en azından 3 dönüşüm geçirdi duyuru ve bu değişimler resmilikten samimiliğe doğru gitti ve sanırım şu anda o iş cıvıklığa döndü. açıkçası çok dikkat etmedim, zaten saçmalayanları da fazla ciddiye almadım. o anda tartıştım ve bitti. böyle yaptığım için belki şimdiye kadar durumu farketmedim ama bir süredir duyuruda ki şikayetlerin arttığı bir gerçek. başlarda üzerinde durmadım aynı şekilde ancak bu kadar şikayet olduğuna göre bir şeylerin ters gittiği belli ancak duruma doğrudan ''troller bunlar'' diyerek yaklaşmak ne kadar doğru, ondan da emin değilim.
hali hazırda toplumumuzda ruh hastası ve sorunlu insanlar bolca mevcut, bu artık herkes tarafından kabul edilebilir sanırım. sonuçta burası da o insanların da içinde bulunduğu toplumlardan meydana geliyor. o yüzden troll olduğunu düşündüğümüz insanların bir kısmımının aslında psikolojik anlamda bir takım sorunlara sahip olduğunu düşünüyorum. bu kanıya da bir arkadaşımın karşılaştığı bazı olaylar sonucunda vardım. hani öyle absürt tepkiler ve yazılar okudum ki, bunları yazan birinin troll olmasının imkanı yoktu, adam doğrudan ben ruh hastasıyım diyordu.
millet normal hayatında ki sorunlarını gelip burada kusuyor. patronuna, eşine, amirine vs söyleyemediklerini burada ilk karşısına çıkana sayıyor, sövüyor.

onlar tamamen troll değil demiyorum, arada elbet trollük yapa(maya)nlar da var ancak, işin birde bu tarafının olduğunu düşünüyorum.
  • air  (17.01.15 11:17:10) 
Bu kadar duygusal da davranmamak gerek bence.


  • dessy  (17.01.15 11:32:44) 
Mesajlaşma bölümü açılıp da insanlar birbiriyle yiyişmeye başlayınca olay koptu bence. Önceden insanlarla çok zor iletişim kurulurdu cevaplamak dışında.


  • ufukcel  (17.01.15 11:39:14) 
troll meselesi hep vardı aslında.
hâlâ da var muhtemelen.
son birkaç aydır uzak kalmayı tercih ettim biraz, o yüzden pek bilemiyorum.

ama bu değişim süreçleri hızlı yaşanıyor burada.
yıllardır girip çıkıyorum duyuruya.
bazen birkaç ay çok iyi, seviyeli, kaliteli giderken, birden bozabiliyor.

belirli bir çizgide ilerlediğini sanmıyorum.

benim soğumam kişisel nedenler dolayısıylaydı.
duyurunun kendisiyle ilgisi yoktu.
ama saçmalayanlar her zaman olacaktır.

bazen bazı şeyleri sorma ihtiyacı hissediyor insan.
ama iş geyiğe döndüğünde, saçma cevaplar almaya açık oluyorsunuz.

yani işe yaradığı noktada kullanıp, arada akıl dağıtıp, fazla kaptırmamak en iyisi bence.
  • blatta hiberna  (17.01.15 11:41:18 ~ 11:42:14) 
duyuru camiası fazla kırılgan sanki. zamanında bana demediğini bırakmazdı millet, hala konuşuyorlar da şimdi biraz daha büyüdüm diye ses etmiyorlar herhalde. eskiden ne ergenliğim ne asosyalliğim ne mallığım kalırdı, mesaj atıp küfreden olurdu. 3-5 yavşak yüzünden duyuruyu sözlüğü bırakacak olsaydım ohoo.

ha "bu ne biçim ortam, burda kalmak istemiyorum" deyip gidiyorlarsa bir şey diyemem kendi tercihleri. sözlük zaten saçmasapan bir ortam, duyuru yine fena değil eskisi gibi olmasa da. ben duyuruyu sadece çok fazla zaman geçirdiğimi ve bunu kesmem gerektiğini düşünürsem terk ederim açıkçası, insanlar niye geliyor ya da başkalarının tavırlarına göre duyurudan gidiyor onu bilmiyorum/anlamıyorum.

mesela emirkulu'nun bok sineği dediklerinden biri benim. ona efsane sataşıyodum. başka insanlar da var sataştığım. ben şahsen bunu troll olduğum ya da biriyle kişisel derdim olduğu için yapmıyorum. troll de değilim zaten. ama bu insanlar ben sataşıyorum diye duyuruyu bırakmıyo veya ben de bırakmıyorum. bi duyuruda küfürleştiğim kişi gelip diğer duyuruda bana güzel cevap veriyo vesaire. bu kadar abartılacak, büyütülecek, "gidiorm duyurudan :((" demeyi gerektirecek hiçbir şey yok bence.

gidiyorum diye bildirim yapanlara ayrı kılım. gidiyosan git amk çok sevdiklerin varsa onlara mesaj atıp söylersin, bana ne. arkandan ağlayalım mı onu mu bekliyosun. millete "kendinizi ne zannediyosunuz" diyolar, kendileri giderken çok önemliymiş özelmiş gibi duyuru açıyolar.
  • der meister  (17.01.15 11:47:23) 
acilin ben geldim,

ilk duyurumu 2006'da atmisim ve o gunden beri aktif olarak (kendimce) duyuruyu kullaniyorum.

ilk baslarda sanirim internet kullanicilarina acik degildi burasi (oyle hatirliyorum) ve cidden ortam bambaskaydi.

uzatmadan gunumuze gelirsem,

- her onune gelenin kayit olabildigi bir platform haline geldi,
- Sahte niklerle kendilerince eglence arayan ergenler turedi
- Kendi arasinda komun kurmus garip bi grup var. Birbirlerine canim cicim diye hitap ediyorlar falan (kotu diye etiketlemiyorum ama o yone evrildi duyuru, bu da ilginc bir sey.)
- Ifsa denen birsey var ki bu da artik buranin tanisma platformu haline geldigini gosteriyor bi nevi. (Insanlar bilgi paylasilan bir ortamda artik fotograflarini gosterme ihtiyaci hissediyorlar bu sebeple)

Duyuru, salt bilginin paylasildigi bi yer olmadi hicbir zaman evet ama bu kadar da civimamisti hic. Di mi cinimcim yaaa.
  • brkylmz  (17.01.15 12:00:15) 
işte bunlar hep insanların kendini fazla önemsemesinden.
duyuruya ara ara veda edip, bunu belirtip, dayanamayıp tekrar döndüklerinde yine 'ısrarlara dayanamadım ben geldiim' diye duyuru açan adamlar direk gözümde özgüvensiz insanlar olarak canlanıyor.

mesajdan rahatsızsan mallara eklersin, cevaptan rahatsızsan şikayet edersin. sorun çözme becerileri yok. bi de yine kendilerini çok önemseyip 'falanca bana böyle mesaj attı, nasıl oluuuğğr' diye duyuruyu ayağa kaldıranlar var.

yoldan geçen adam laf atsa adama bişey demek yerine gelip burda duyuru açanlar var. ne bileyim sosyal konularda bi duyuru açtığımda ben nicklere takılmak yerine bakış açımı değiştirecek cevaplara bakıyorum. amacı sadece yermek olan cevapları önemsemeyip diğer cevaplara odaklanıyorum. yoksa kendimce haklıyım zaten neden destek arayayım? bu insanların günlük hayatta insanları bu kadar önemsemediğini zannetmiyorum. burda da tavır aynı olmalı.

ama asıl sorun modların adaletsiz tavırları bence. keyiflerine göre cevap-profil silince insanlar doğal olarak isyan ediyor. haklı çıkma güdüsü hepimizde var ama kurallar herkes için olursa seve seve uymak zorunda kalırız.
  • seksen9  (17.01.15 12:32:39) 
Bu arada blgisayari tamirciye birakiyorum. Bundan sonraki tik ve aciklamalar sonra gelecek.


  • aychovsky  (17.01.15 12:42:40) 
7-8 senedir duyuruya düzensiz aralıklarla giren, bir sorum veya merak ettiğim bir şey olduğunda iyi kötü cevabını alan biriyim. denk geldiğimde de yardımcı olduğum insanlar olmuştur. 2008'de yaz stajımı bulmama vesile bile olmuştur burası. amacına uygun kullanıldığında gayet faydalı bir yer. ama internette büyük bir kitlenin girişine-katkısına açık her yer gibi "bozulmaya" mahkum. burada belirli 1-2 kişi dışında kimsenin nickini bilmem, tanımam. insanlar sitenin amacına uygun olarak sorularını-duyurularını paylaşmak veya paylaşanlara yardım etmek için girseler hiçbir sıkıntı yok. ama meşhur oldukça buraya dadanıp ego tatmin etmek isteyenler, kadın-erkek kaldırmaya çalışanlar dadandı buraya. ekşi sözlükle paralel bir gelişim seyri gösterdi. kankacılığın olduğu yerde huzur kalmaz. ama terkedip gidecek kadar ciddiye alanlara da şaşıyorum doğrusu. rahatsız oluyorsan zaman geçirmezsin, sorun sorunun olduğunda gelir cevabını alır gidersin. beyin bedava!


  • temasettin  (17.01.15 12:53:35) 
benim başıma hiç gelmedi, gelmiyor böyle olaylar. alla alla...


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (17.01.15 13:25:59) 
Hiç tanımadığım bir kişi sanki kan davamız varmış gibi bana mesajlarına cevap vermediğim için bin türlü hakaret sıralamıştı. Paragraflarca yazı düzmüştü. Üstelik bunu duyuruda engelli olduğu için Facebook'tan fake hesabıyla bana ulaşıp da yapmıştı. Facebok'tan beni nasıl bulduğuna gelirsek, o sırada görme engelli ve dişsiz bir kediye yuva arıyordum ve burada Facebook'taki ilan da vardı.

Bu kişi bana güya hukuki bir şey danıştı duyurudan. Ben cevap verdim. Sonra büronuza geleyim dedi. Bürom olmadığını söyledim ama normalde karşılaşmadığım ısrarcı, agresif bir tarzı vardı ve benim kimliğimi filan bildiğini de işte daha sonraki Facebook üzerinden mesaj atması sayesinde anladım.

Kim bilir kafasında neler kurdu da beni duyurunun tehlikeli olduğuna ikna edip buradan soğuttu.

Bu olayı yaşayınca kendimi burada kendine eğlence arayan, ciddi psikolojik sorunları olduğuna inandığım kişilere karşı da gereğinden fazla ifşa ettiğimi (fotoğraf koyarak filan değil bu ifşa) fark ettiğim için uzaklaşmak istedim buradan ve de herkes aramızda böyle insanlar olduğunu görsün diye bana gelen saçma sapan, hakaret dolu mesajı da paylaşarak duyuruyu bırakma sebebimi paylaşmak istediğimde insanların nefret kusmak için bahane aradıklarını anladım gelen tepkilerden.

3 ay duyuruya girmedim. Sonra hukuk sorularına cevap vererek yine kullanmaya başladım.

Kimseyi fazla ciddiye almıyorum artık ve sakince cevap veriyorum bana edilen hakarete, yapılan kötü bir yakıştırmaya. O yüzden kafam rahat.

Burası ego tatmin yeri değil, yardımlaşma platformu.

Anonimliğin suyunu çıkarıyorlar bazıları halen. Her fırsatta laf sokup, saldırıyorlar etrafına. Artık onları ciddiye almayıp, kendimi onların çirkin egolarına hedef yapmamayı öğrendim.

Normal yaşantımızda çevremizi hepimiz kendimiz seçiyoruz, internette muhatap olduğumuz kişiyi seçmek gibi bir lüksümüz ise yok ve bu yüzden her türlü sorunla karşılaşabiliriz. Nasıl başa çıktığımız önemli.

Kendi yaşantımda ne benden 10 yaş küçük ne benden 20 yaş büyük kişilerle görüşüyorum. Burada ise her yaştan, her meslekten, her ilden, her gelir düzeyinden insan var ve bu yüzden biz kendi çevremizdeyken olduğumuz rahatlıkta, samimiyette davrandığımız vakit herkes bizim almaya alışık olduğumuz şekilde tepki vermeyebiliyor. Bunu fark etmek önemli bence.

Artık duyuruya zaten soğuk bakıyorum ve o yüzden de soğunacak bir durum yok benim için ortada. Biri benimle tekrar kişisel olarak uğraşmadıkça, ben buna izin vermedikçe burda olucam. :)

Edit: İmla
  • m e l t e m  (17.01.15 13:33:10 ~ 14:24:45) 
burdaki en rezil şey insanların birden fazla hesap alıp kendilerini başka insanlarmış gibi tanıtmaları bence. adam/kadın aslında tam bi gerizekalı, burdakiler bunu ayıklıyo ama bu sefer bi iki ay daha diğer nickiyle takılıyo burda. ben bunu gördükten sonra daha az girmeye, girsemde daha az cevap vermeye, yardımcı olmaya çalıştığımı farkettim. bilinçli bi hareket değil belki ama karşısındaki insanı gerizekalı yerine koyar gibi, ki bence hiç farkı yok, 55 tane nickle üye olup burda yazmak bence hoş değil. belki bende yazmam bi süre sonra ama "arkadaşlar sizi çok seviyorum ama ben yokum" diye de başlık açmam muhtemelen. burdada toplam 5 kişi farklı nicklerle birbirlerini eğlerler artık.


  • bruceandwayne  (17.01.15 13:39:32 ~ 13:50:36) 
açıkçası ben de uğramamaya başladım buraya. devorgilla zaten kendini uçurdu lanet olsun diyerekten.

düzgün cevap veriyorsun birine subjektif soru sormuş zaten, yanlış anlar diye baştan buranın mimiksiz ortam olduğunu hatırlatıyor, fikrini yazıyorsun özelden gelip sana etmediği lafı bırakmıyor. cevap verirken bile kırıcı olmamaya çalışıyorsun, hakaret filan asla söz konusu değil sen "yanlış anlama ne olur
üzülürüm." demiş hakaretlere küfürlere
"terbiyesizlesiyorsun, kal sağlıcakla." diyorsun, burası bitiyor sözlükten dadaniyor. okudugun cümle "bebeğin ölü doğar umarım, en büyük acıyı yaşarsın."

demeye çalıştığım iyi niyeti sömüren, hakaret etmeyi kendinde hak gören leş insanlar da var burada ki başkalarıyla konuşmasını duysan bir melek sanırsın, bir terbiye abidesi.

özür dilemesi gerekirken üste çıkan, hadsiz ve görgüsüz kitle mevcut ne yazık ki. ve bıktırıcı oluyorlar .
  • kaymaktutmayansicaksut  (17.01.15 14:57:47) 
eski nickler gitti biraz daha cıvık sorular çoğaldı bence
ama ben seviyorum buradakileri
ha herkes herkesi sevecek diye bir gaye yok
herkes kendi açısından haklı olduğunu iddaa ediyor ama tabi yanlış birşey
hakaret vb şeyler oluyor ama böyle insanların olduğunu bilip giriyorum ben buraya sıkıntı yaşamıyorum.
  • basond  (17.01.15 15:39:02) 
Çok emin olmamakla birlikte kankamsı kemikleşmiş bir oluşum olduğunu düşünüyorum. Birbirlerinin yanlış hareketlerinde bile kolluyorlar hatta paslaşıyorlar gibi.

Dokunulmazlar/dokunulmaz olduğunu düşünenler/ dokunulmazların olduğunu düşünenlerin olması rahatsız edici.

Duyuruya ilk verilen cevaplar ayağını sürüme etkisi yaratabiliyor. Ardından gelen cevaplar aynı minvalde olabiliyor. İlk cevap esip yağmışsa bakıyorsun herkes esip yağmaya başlıyor. İlk cevap olumluysa gerisi de öyle gelebiliyor. Cevapları okumadan cevaplamak bunun önüne geçebilir bence.

Troller beslenmezse trollük yapamazlar.

Bana göre duyurunun sıkıntıları bunlar.

Mesajlarla gelen aşağılamalar hakkında bir bilgim, deneyimim yok. Sürekli olması rahatsız edici olmalı. Huzursuzsam neden o ortamda kalayım ki diyorlar sanırım. Böyle bakınca haklılar. Sitenin yararı zararından azsa, gitmeyi seçer adam. Herkesten birilerine bir faydam dokunur belki diye kalmasını bekleyemeyiz.
Troller veya dalaşanlar olduğu gibi samimi sorular sorup samimi cevaplar veren çok fazla kullanıcı var burada. Diğerlerinden çok daha fazla. Girip cevap vermeyenler, okuyanlar da var sanıyorum epeyce.
Duyuruda daha çok olan kesimin ağırlığını koymasına bağlı olarak sorma ve cevaplama oranının artacağını gitmelerin azalacağını düşünüyorum.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (17.01.15 15:47:00) 
benim öyle çok benimsediğim bir yer değil burası.ara ara girer bakarım.amacına uygun biçimde kullanmaya çalışıyorum.bahsi geçen kitle benim de gözüme çarpıyor ama isimlerini say deseniz sayamam çünkü cevap vermeye tenezzül etmediğim için kim olduklarını hiçbir zaman kafamın bir köşesine not edemiyorum.ben böyle saldırgan,troll tiplerin cevaplarını gördüğümde sanki onlar yazmamış da ben ilk cevap veren kişiymişim gibi davranıyorum.bu sayede böyle tiplerden uzak durabiliyorsunuz.tabi yine de böyle davrandığınız durumda özelden laf sokmaya çalışanlar/küfür edenler olabiliyor.böyle kişiler ortaya çıktığında da mallara ekle düğmesi faydasını gösteriyor.


  • rakicandir  (17.01.15 15:48:10 ~ 15:51:00) 
1.si kalite feci düştü. Bunu zaman zaman cevaplarımda saçmalayan trollükler yapan biri olarak söylüyorum. İlk hesabım "agnahie" banlanmadan önce(ki çok saçma bi sebep yüzünden banlanmıştır, trollere kurban gitti daha doğrusu) cevaplarım uzun uzun iken bir baktım millet artık en ciddi şeyin altına bile link atıp geçmeye, geyik çevirmeye başlıyor. Yani ortamın genel algısını değiştirdi millet. Herkes de buna uyum sağladı nedense. Nedenini ben de gerçekten bilmiyorum.
2.si ifşalar arttı. Bu ifşalar artınca tabi otomatik olarak bir çoğumuzun dahil oldugu yürüşmeler yaşandı fakat bu olay arasındaki ince çizgiyi fark edemeyen bir gerizekalı kitle mevcut. OLayı bundan ibaret sanıyorlar.
3.sü kötü yönetim. Hollow'a hepimiz kıl oluyoruz hatta bbenim baya baya sövmüşlüğüm de var. Solem2 olmasının sebebi bu zaten :D Ama adam şöyle bir durup bakınca yine yapıyor bişeyler. Neyse fazla övmeyeceğim onu :)
4.sü Arkadaş paranoyak oluyor insan. Burdan birileriyle biraz samimi olmaya başlayınnca anında fake hesaplarını fark edebiliyorsun. Abi bu kadar olmaz ya neden çifter çifter hesap alıyorsunuz? Gerçekten artık biri ciddi bişey sorduğunda altına yazacağım cevabı mesaj ile gönderiyorum. Daha iyi oluyor hiç değilse yardımcı bile olamasak birbirimize o konu üzerinden bir muhabbet dönüyor. Eskiden bunlar duyuruların altında seviyeli bir şekilde olurdu.
5.si aslında burada herkes birer troll. Duyuru çok fazla sorunlu insanı bünyesinde barındırıyor. BUnlar da sorunlarını buraya taşıyıp çözüm bulmak yerine sorunlarının acısını acınası bir şekilde buradan çıkarmaya çalışıyorlar. Bi ikisiyle reelde denk gelip sonlarını kötü bitirmişliğim var.
6.sı Herkes çok mükemmel havalarında. Misal biri buraya "otobüste tanıştım şöyle oldu böyle oldu diyip hava atıyosun" demişti bana. Arkadaş ben düzenli olarak reddedilen biriyim zaten bunu da yazıyorum ama loser içerikli duyurular gördüğünüzde kim yazmış diye bakmaktansa hemen eziklemeye başlıyorsunuz herhalde. Ne diyeyim? Objektif de olamıyor kimse.
7. İşi sürekli fuck buddy aramaya çevirmek. Bunu yapan kadın tanıdıklarım da var ve kendilerini kesinlikle burada bir soruya cevap verirken göremezsin. Avcıdır onlar, hedeflerini seçer, takip eder ve sonunda pat diye yeşillendirirler.
8. Arama butonunun kullanılmaması. Bu çok ciddi bir problem. Ben artık sayısını unuttum "neden hayvanları kısırlaştırıyoruzkieee" diye açılan duyuruların. Arkadaş bir arayın ya neymiş niyeymiş önce bi bakın. E haftada 3 gün benzer duyurular açılınca insan ister istemez dur sunun bi ağzına sıçayım bu ne salak bişeymiş ya diyor. Bir beyin var ve kullanmayı bilmiyor bir çok kişi. Neyse

Not: Yukarıda yazdıgım tüm maddelerin benim için de geçerli oldugunu hatırlatır, espri kaldırmayacak bir kafada oldugumu bilgilerinize arz ederim sayın pikicanlar.
  • Solem2  (17.01.15 15:50:58 ~ 22:12:05) 
ben de 2007'den beri aktif olarak kullanıyordum. duyuru kaçırmazdım yani. gece bıraktığım yerden devam ederdim sabah kalkınca. akşam eve geldiysem en son bıraktığım yere geri dönerdim ki kaçırdığım duyuru olmasın cevaplayayım diye.

son 1 senedir biraz soğudum, son 6 ayda daha da soğudum. son 3 aydır duyuruları bile takip etmiyorum. günde bi kaç kere giriyorum. bi kaç dk bakınıp çıkıyorum.

brkylmz'ın yazdıkları doğru. önce ifşa duyuruları, şimdi de zirve duyuruları falan bozdu burayı. sitenin amacı soru cevaplamaktan çıktı sosyalleşme, tanışma oldu sadece.
  • xenophobe  (18.01.15 08:35:54) 
Herkese çok teşekkürler, kafamda bir sesler "Haaa, vay anasını" dedi.

Yönetim derslerimiz şununla başlıyordu: "Bir kişinin yanına, ikinci bir kişiyi koyarsanız, burada sosyalleşme ve yönetim başlar. Gerek ve yeter koşul ikinci kişinin varlığıdır. Bu varlık platformdan bağımsızdır. Mektup arkadaşlığında veya teftişlerde bile sosyalleşme ve yönetimden söz ederiz. Belli bir kişi sayısına kadar bu ilişkiler sezgilerle yönetilebilir. Güç kimde ise yetkiler de onda toplanır az kişi varsa. Çok kişi varsa güç ve yetkiler birbirinden ayrı olabilir, güçlü olanın yetkisi olmayabilir. Bu şekilde yapılandırılmış bir yönetimden söz edebiliriz."

Buranın ilk amacının sosyalleşme olmadığını biliyorum. Aynı işimize gitmemizin amacının sosyalleşme olmaması, çalışmaya gitmemiz gibi. Yine de "iş arkadaşı" diye bir kavram var ve bunlar çok yakın arkadaşlar bile olabiliyorlar. Ya da İspanyolca kursuna İspanyolca öğrenmek için gittim. Ders dinlerken milletle muhabbet etmedim ama yine de dil kursundan görüştüğüm insanlar var. Keza ehliyet kursundan da. Buralara "Ooo, kimlerle tanışılır" diye gitmedim ama insanlarla tanıştım. Ana amaç o olmasa da ister istemez sosyalleşiliyor. Teoriler bunun platform bağımsız olduğunu ifade ediyor; yani "Burası bir site" ile "Burası bir işyeri" arasındaki tek fark işe gitmek zorunda olmamız. Ama "Burası bir kurs" ile çok da farkı yok. Sonuçta bir kişi ile herhangi bir şey için mesajlaşıldığında, artık o kişi hayatına giriyor iyi veya kötü bir şekilde; ya da bir duyuru veya cevabını okuduğunda da. Çünkü Yönetim Bilimleri bunun için yeter ve gerek koşulun o insanın varlığından haberdar olmak, öyle bir kişinin var olduğunu bilmek olduğunu söylüyor. Bir kişiden haberdar olduğunda, ona olan bir şey sende etki bırakıyor. Etkinin büyüklüğü kişiye bağlı olarak değişiyor. Oturup dövünebiliyorsun da, görmezden de gelebiliyorsun. Örneğin, Zetahead emirkulu'na çok yardım etti. Ana amacı gerçekleştirdi, bu ana amaçla birlikte ikisi sosyalleştiler. Varlıkları birbirine güven verdi ama Zetahead'in gidişi emirkulu'nu oldukça üzdü. Sonu.ta hayatının en büyük yardımlarını yapan biri ile ne kadar yüzyüze görüşmese bile, onun varlığı bir güven yaratıyordu. Ama başka birinde "Hmm, gitmiş mi, peki" tepkisi verdirtti.

Buradan çektiğim ana sıkıntı, bir anlamda sosyalleşmenin birincil amaç haline gelişi. Bu beklenti-gerçek farklılığı kişide hayal kırıklığı oluşturuyor olabilir.
Gidenlerden tanıdığım birkaç kişiyi de bu şablona oturtamıyorum açıkçası. Onların başına gelenler benim başıma bir iki kere geldi ve sallamadım, güldüm geçtim. Konudan bağımsız olarak bir noktaya geleyim, dün buradan bir kişi ile konuşurken "Ya ben 3-4 günden fazla kaldığım yeri evimmiş gibi belliyorum. Bir yere giderken evden ayrılasım gelmiyor, oraya gittikten sonra da orayı evim belliyorum, oradan dönesim gelmiyor. Ama sonra 3-4 güne de unutuyorum" demiştim. Şimdi buraya geri döneyim. Bu bağlamda burası da ev gibi benim için. Her akşam Candy Crush oynasam, o da başka bir ev olur. Amacından bağımsız olarak. Yani "Evim, güzel evim" gibi değil de her zaman gittiğim markette ne kadar rahatsam, spor salonunda zaman geçirmeyi ne kadar seviyorsam, 3-4 kere gittiğim yeri ne kadar benimsiyorsam; bu da öyle. Amacım sosyalleşmek olsa da, katkı yapıp yardım etmek olsa da ya da hiçbir şey yapmayıp sadece bakıp çıksam bile; birkaç kere heves kırıcı bir şey olsa üzülürüm be. Yani, yıkılmam, birkaç güne unuturum; neler bırakılmıyor ama dokunur yani. "Vay be, ne günlerim oldu. Hakkınızı helal edin" derim. Ki bazılarında merak ettim, "Neymiş o beğenilmeyen cevaplar" diye. Cevaplarda bir şey de yok, hatta yardım edildiği için heyecanlı bir cevap olmuş biri ikisi. Sonra elemanın teki gelmiş, şevkini kırmış, gitmiş. Buna "Müdahale edelim" de diyemem tabii ki, saçma ve temelsiz olur. Başka birinin de şevki kırılmaz, o da öyledir. Ama yazık bence yine de, iyi insanlardı gözümde. Ne bileyim, iyi niyeti ile cevap vermiş, niyetinin tam tersi yanıt almış. Neyse, umarım herkes kendine göre ister gerçek hayatta ister sanal hayatta akacak birkaç mecra bulur.

Edit: Yanlış anlama olmasın. Doğrudan "take a minute süper insandı, o niye gitti" değil derdim. Sadece tanıdığım bir kısım insanlar gitti, tanımadığım da bir kısım insanlar gitti. Masum olmayabilir gidenler, masum olabilir de. Sadece davranışı anlamaya çalışıyorum. Sezen Aksu'nun "Ben Allah'ın terazisi miyim de, kim neye layık onun kararını vereyim" diye; sonuç olarak Allah'ın terazisi ben de değilim. Neyine niye karar vereyim.
  • aychovsky  (18.01.15 11:28:13 ~ 13:56:06) 
[]

Fotoğraflarda olduğu gibi çıkmama neden oluyor?

Özellikle manzara resmi çekerken ufukta görünen deniz, vb. şeyler olduğundan küçük çıkıyor. Daha da açayım, diyelim bir yerdesiniz ve ufukta şöyle 2-3 parmak kalınlığında bir deniz manzarası var. Fotoğrafını çekince o 2-3 parmak değil de, bir parmakmış gibi çıkıyor. Yani, aşağıdaki gibi resimlerde gözün gördüğü ile fotoğrafın çektiği deniz miktarı arasında fark oluyor. Yukarıya kaldırıp çekince bile daha az deniz oluyor. Niye oluyor bu?
footage.framepool.com



 
biz 3 boyutlu görüyoruz. fotoğraf 2 boyutlu çekiyor.


  • deadline  (08.01.15 13:17:36) 
göz 3 boyutlu fotoğraf iki boyutlu görür bu birincisi. ikincisi lenslerin odak uzaklığı değiştikçe perspektif de değişiyor. geniş açılı bir lens ile tele lens aynı görüntüyü vermiyor. gözün de odak uzaklığı olarak bir karşılığı var ki yaklaşık 50mm deniliyor. 50mm kamerayla çekerseniz belki daha yakın görüntü çekersiniz. iphone 6'ya kadar lenslerin denk odak uzaklıkları 35mm iphone 6'da ise 24 veya 28mm olması lazım yani daha geniş gözüküyor ufuk daha da ufalıyor.


  • argent dawn  (08.01.15 13:48:21) 
[]

Şair ne demek istemiş?

Facebook'ta az önce bir paylaşım gördüm de, anlayamadım. Sorayım dedim. Söz şu:

5 senelik arkadaşında var, 1 senelik kardeşinde.

Altındaki yorumlar:
-Ben anladım.
-Bende anladım. (de bilinçli bitişik yazılmış)
-Ben buldum ama söylemem.
-Ben anlayamadım.
-Valla anladım. Kips :)
(Bu ve türevi 30 küsur yorum)

Sorum da şu: Burada aslında de'ler, da'lar ayrı yazılmalı ve demek istediği "Uzun zamandır tanıyıp sınırlı derece yakın olanlar var. Bir de kısa zamandır tanıyıp can ciğer kuzu sarması oldukların var" gibi özlü söz olmaya çalışıp da güdük kalan bir şey mi; yoksa bu bir bulmaca da hem 5 yıllık arkadaşımda hem de yeni doğan kardeşimde olan bir şeyi mi soruyor?

Kips ne? Lol gibi bir şey mi?

Derdimle istediğiniz pozisyona girebilirsiniz, ama anlamadım ve merak ettim.

 
Ilk dedigin gibi oldugunu ve kips'in goz kirpma sesi oldugunu tahmin ediyorum.


  • f_d  (01.01.15 23:06:20 ~ 23:07:38) 
yani bazısı vardır ki 5 sene geçer tanıdığın anca arkadaşlık kadar ilerler ilişkiniz, bazısı da vardır 1 senede canın ciğerin kardeşin kankan olur gibi.
galiba 1. yorum
2. saçma gibi
  • isadora  (01.01.15 23:07:45) 
"Uzun zamandır tanıyıp sınırlı derece yakın olanlar var. Bir de kısa zamandır tanıyıp canciğer kuzu sarması oldukların var"

benim de anladığım bu oldu. yenmiş bir kazık sonucu söylenmiş olabilir, diğerleri de destek olmak için "ben anladım" tarzı yorumlar yapmış olabilirler. ya da herkes kendini kardeş konumuna koymuştur, o yüzden "beni kardeşin olarak gördüğünü biliyorum" tarzı bir "ben anladım" furyası olmuştur.
  • devilred  (01.01.15 23:07:47 ~ 23:08:36) 
Beni de o bir ton yorum yanılttı zaten. Vay be, ne kadar çok kardeşi varmış ya da olay ne kadar büyükmüş.


  • aychovsky  (01.01.15 23:09:27) 
[]

Telefon hafızası sorunu

Telefonun hafızasında kullanılabilir 12 mb'lık yer var, 3 mb'lık program yüklenmiyor. Daha önce de böyle yaptığında fabrika ayarlarına döndüğünde kendine gelmişti. Başka yolu var mıdır, neden yapar bunu bir telefon?




 
Çünkü herhangi bir programdan yaklaşık 13 MB daha fazla boş alana ihtiyacınız var.


  • hiko seijuro  (30.12.14 18:15:15) 
Bir programı sildim, geri yükleyemiyorum. Sanırım bu da bununla ilgili.


  • aychovsky  (30.12.14 18:22:31) 
birkaç program, fotoğraf vs. sil ki yer açılsın, sonra clean master tarzı bir program yükleyip bir taratmayı dene, gereksiz programları ve hafızayı şişiren geçici dosyaları siler.


  • lily briscoe  (30.12.14 18:26:00) 
var olan programlarınızdan bazılarını (hatta bana kalırsa tamamını) bellek kartına aktarın.


  • m e b  (30.12.14 18:27:05) 
Toplamda 3 uygulamam var zaten. 4.yü sıkıştırmaya çalışıyorum. Fotoğrafların hepsini sildim. Bir tane bile kalmadı. Mesajları silmem gerek sanırım. Tüm program verilerini de sildim. 3 uygulamayı SD karta taşıdım.


  • aychovsky  (30.12.14 18:27:40 ~ 18:28:01) 
Android mi? Hafızadak ibazı şeyleri sd card taşımak iyi olabilir. Sd carttan biraz hafızayha aktaran programlar var, genişliyor böylece.

Onun dışında, rehberi kaydetip silip sonra tekrar yüklemek de azaltabiliyor çünkü kabaıyor bazen.

uygulamara gidip hepsinin cache'ini silmek en iyilerden biri, tabi hafızada olanların.
  • Cursed Chico  (30.12.14 18:31:10) 
Android. Aktarılabilecek tüm şeyleri SD'ye taşıdım. Artık sistem dosyaları kaldı. Cache'ler silindi. Rehber işini deneyeyim.


  • aychovsky  (30.12.14 18:35:53) 
Fotoğrafları sd ye karydet diye bir seçenek olması lazım. Hafıza 120 mb civarı en az, 120 mb 3 programla dolması zor. Bir program sürekli bir şeyler kaydediyoro lması lazım. Uygulamara gidip sadece cache değil data da silmek lazım. Sonra tekrar gmaile giriş yaparsın.


  • Cursed Chico  (30.12.14 18:50:47) 
Datalar da silindi. FOtoları zaten bilgisayara alıp sildim. İlk günden beri bu sorun var zaten. Uygulamaların kemiği dışında hiçbir şey kalmadı.


  • aychovsky  (30.12.14 18:55:03 ~ 18:55:26) 
[]

Garantisi geçmiş laptop nerede tamir edilir?

Laptop'ımın sol alt köşesi sıcaktan gevremiş gibi bir şey olmuş. Ekranı geriye hafiften iterken klavyeyi suratıma fırlattı, bir de ekran ile olan bağlantıları koptu, ekran gitti. Aşağıdan biraz zorlasam ana kartı tükürüverecek. Klavyeyi yerine taktım ama şu anda monitöre bağlı, masaüstü gibi oldu. Bir süredir öyle kullanıyorum da taşımak gerekiyor arada. Bunu nereye götüreyim tamire? İçi hala iyi çünkü, "Tamir edeceğine, yenisini al" durumu pek yok, tamirin iki-üç katı eder aynı özellikteki bir şey sanırım.




 
anladığım kadarıyla biraz fazla hasar görmüş. mahalledeki hüseyin abiye de yaptırılabilir tabii de, madem makinenin içi de iyi, biraz daha fazla paraya kıyıp işinin ehli birine yaptırmakta fayda var.

notebook kullanmadığım için bizzat kendi cihazımı tamir ettirme şansım olmadı fakat burayı çok övüyorlar:
www.easyservis.com

sonradan aklıma geldi edit'i:
bu arkadaşların ismini ilk olarak aşağıdaki link ile duymuştum. sahibi ile bir röportaj yapmışlar, abinin bozuk anlatımı ve türkçesine rağmen, ne dediğini bilir hali bana güven vermişti;
shiftdelete.net

edit-2:
hüseyin abileri tanıyalım, tanıtalım. hilmi abileri de unutmayalım (www.eksiduyuru.com). sevgiler.
  • cevap botu  (29.12.14 18:41:29 ~ 18:50:44) 
Açıkçası bana da güvenilir geldi. 1 yıl garanti de veriyorlarmış sonrasında aynı arıza ile ilgili. En azından küfrederek "Ne biçim yapmışlar" demem gibi geliyor. Oldukça hasarlı, pek mahalledeki Hüseyin Abi'ye verilecek gibi değil. Gerçi mahalledeki Hüseyin Abi'yi bile tanımıyorum.


  • aychovsky  (29.12.14 18:47:44) 
[]

Yılbaşı ağaçları mı yasaklandı?

Dün Beşiktaş Akaretler'deki dev yılbaşı ağacını skömeye gelmişler. Bugün kurumumuzdaki yılbaşı kutlaması ağaç nedeniyle (ya da bahane edilerek) iptal edildi. Bir arkadaşımdan da başka bir ağaç sökme olayı duydum. Bir durum var da mağarada mı kaldım? Yoksa, insanların histerisi mi bulaştı bana?




 
Bugün cumaya gitme gibi bir hata yaptım (uzun hikaye) ve cuma hutbesinde yılbaşının günah olduğunu vs vs bir sürü şeyler anlattılar. Onun gazı olabilir.


  • safepassage  (26.12.14 15:27:57) 
bizim semtte de muhtelif yerlere pankart asmışlar.pankartta 'sen hristiyan değilsin onlar gibi yılbaşı kutlama' gibilerinden bi şeyler yazıyodu.


  • cukkalambo  (26.12.14 17:06:23) 
birinin bu müslümanlara isa'yı da allah'ın seçtiğini iyice anlatması lazım. adama resmen yusufun piçi muamelesi yapıyorlar.

edit: ayıptır.
  • m murphy  (26.12.14 17:26:11 ~ 17:26:27) 
[]

Bu zımbırtıdan nasıl 4 damla çıkacak?

Elimde şöyle bir şey var. Bu nemlendiriciden gecede 4 damla kullanmam gerekiyor ama görünen hiçbir yerinde bir delik yok. Damlanın geleceği yeri bulamadım. Ben de "Nasıl bir şey ki bu" diye içini açtım, içi de böyle.
i.hizliresim.com
Ne varsa ucunda toplanıyor da, damla nedir, 4 damla kaç tane oluyor, bilemedim. Bu ucundaki şeyi değdire değdire mi damla hesabı yapacağım? Daha önce böyle bir şey kullanan var mı?


 
işte ucundan her akan pıt bir damla oluyor. nereye süreceksen oraya 4 pıt pıtlatacaksın :) ne saçma anlattım


  • domates yiyom  (21.12.14 21:09:19) 
damlalık o yea, sok şişeye, üstteki kauçuk kısmı sık, pipetin içine dolsun sıvı, sonra da sıkacaksın yine yukardaki kauçuk yeri, sıktıkça damla çıkacak, öyle tek tek uğraşma yani.


  • in vino veritas  (21.12.14 21:09:31 ~ 21:09:54) 
pastör pipet benzeri bir şey mi o acaba?

encrypted-tbn1.gstatic.com

böyle üst kısmı yumuşak plastikse o çubuğun içine doluyor olabilir sıvı. oradan da damla damla damlatılıyor olabilir.

buradan çok çözemedim gerçi üstteki malzemeyi, çok alakasız da olabilir.
  • devilred  (21.12.14 21:10:33) 
Normal dmlalık gibi göründü. beyaz yere yandan bastırıp şişeye sokacaksınız, serbest bırakınca damlaları içine almış olacak. Sonra damlatacaksınız.


  • whoosie  (21.12.14 21:11:20 ~ 21:11:50) 
damlalık değil mi o? şişenin dışında kalan kısmı parmakla sıktığında damlatacak gibi duruyor.


  • innerbliss  (21.12.14 21:14:56) 
İçinden çıkan şeye damlalık deniyor. Damlalığın üstteki bölümü lastiktir. Damlalık şişenin içindeyken lastik yeri sıkınca içine sıvıyı alır, damlatmak istediğin yere getirip lastiği dört kez sıkacaksın. Her sıkışta bir damla çıkar.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (21.12.14 21:15:03 ~ 21:16:02) 
Tam olarak öyleymiş, pastör pipetmiş ya da damlalıkmış. Ben de benzer niyet ile almıştım elime ama ucu kremin katı kısmına boğulduğu için tıkanır gibi yapmış. Ben de "Ucu tıkalı bunun nasıl, nereden damlayacak" diyordum. Çalkaladım kendine geldi. Yüzüm nemlendi sayenizde. Teşekkürler herkese.


  • aychovsky  (21.12.14 21:15:47 ~ 21:16:35) 
Tepesindeki seyi sikarak icine cekiyorsun, sonra damlatiyorsun 4 tane.


  • delifaruk  (21.12.14 21:15:56) 
markası ne bunun? merak ettim :) medikal bi şeye banziyor


  • eskiden sizofrendim simdi iyiyiz  (21.12.14 22:08:30) 
Yok, tamamen kozmetik. Gece nemlendiricisi, nem dengesi tutturmaya çalışıyoruz da. Germaine de Capuccini markası.


  • aychovsky  (21.12.14 22:48:36) 
[]

Spor ayakkabı numarası

Ayağı 37 olan bir insan olarak spor ayakkabıyı internetten alırken 37 mi almam gerekir, yoksa 1-2 numara büyük mü oluyor spor ayakkabılar? Markaya göre değişiyor mu?




 
Genelde 1 numara büyük almak gerekiyor.


  • nereye bu gidis  (20.12.14 11:54:08) 
markaya göre değişiyor


  • sta  (20.12.14 11:56:11) 
markaya göre değişiyor ama numara kısmında cm birimi olarak değer yazar.ben ona bakarak alıyorum.


  • yekzeq  (20.12.14 11:58:01) 
daha yeni 37 olan ayağıma, yurtdışında 36 numara ayakkabı aldım. nike.
bence şansınız varsa bi mağazada deneyin o modeli ya da yakın bi modeli, öyle sipariş verin internetten.

  • hushhush  (20.12.14 12:02:57 ~ 12:03:32) 
Oyy, 36'dan başlamam gerekiyor demek ki şüphelenmeye. Sağolsun site cm ile numaraları ilişkilendirmiş. Şimdi evde metre, mezura, cetvel, vb. arıyorum.


  • aychovsky  (20.12.14 12:05:36) 
Sadece ayağın boyu değil taraklı olup olmaması da önemli. Denemeden alma.


  • arnold schwarzeneger  (20.12.14 12:09:44) 
@cosmicstring Oda arkadaşım markafoni'den yaptığı alışverişte yapmıştı onu, 3 numarayı birden satın aldı. Olan ayakkabıyı aldı, olmayanları da geri gönderdi. Geri ödeme için sadece 5 TL bir kargo ücreti ödedi. İki ayakkabının parasını iade ettiler. Böylece ayakkabı 100 Tl ise, 105 TL'ye 3 tane ayakkabı getirip, hepsini denedikten sonra beğenmediklerini göndermiş oluyorsun. Ama baktığım sitede iade koşulları ile ilgili bir şey bulamadım.

Ölçtüm 37'nin sınırlarına girdi. Kısmet artık gerisi de herhalde.

@arnold En iyisi ben mağazaya gideyim bir zaman.
  • aychovsky  (20.12.14 12:13:05 ~ 12:13:40) 
[]

30+ Zirvesi - 27 Aralık

Anketlere göre 27 Aralık akşamı ve Kadıköy çıktı. Bu durumda iki şey lazım.

1) Gelebilenler kimler? (Ona göre rezervasyon, vb. yapılır belki)
2) Rezervasyon yapmak için öncelikle yer lazım. Bu konuda yardımcı olabilecek biri var mı? Bana bırakırsanız, Simit Sarayı türevi bir yere oturturum sizi.

Mod arkadaşlar, bunu yukarıya tutturabilir misiniz?

Bir de öneri. Buna gelemeyen de çok olacak. Bir sonraki olursa, onu Taksim'de yapalım ki gelemeyenler de gelebilsin.

YER VE SAAT EDİTİ: Tarantula Pub'ın üst katı için yaptırdım. 18:00'den itibaren açık. İsteyen istediği saatte gidebilir. "Kalabalık masaymış, Ayça ayırtmış" derseniz anlayacaklarmış. Böylece yeni bir mekanı da denemiş olacağız. Haydi, gazamız mübarek olsun.

Beni bir konudfa uyardılar yalnız, hesap masa başı oluyormuş. Kasada çıkarken ödeniyormuş ama oradan ödemeden çıkınca hesap masada kalan son kişiye patlıyormuş. O kişiyi düşünelim, hesapları ödemeden gitmeyelim.

HARİTA Editi: Harita ektedir
www.bing.com

 
Ben eşimle gelmek istiyorum ama ailemin istanbula gelme durumu var tarihleri kesin değil duruma göre katılacağız


  • basond  (19.12.14 07:55:30) 
ben de en azından uğrar 2 bira içerim diye düşünüyorum.


  • aeroflot  (19.12.14 08:29:51) 
kaç kişi olacağı ile de alakalı olarak isis ve liman kahvesinin iç mekan hacmi zirveyi taşır, masa birleştirme imkanı olur diyorum ben. sigara da icilmiyor.

biz gelmek istiyoruz ama 29 olmasın diyorlar. :(
  • kaymaktutmayansicaksut  (19.12.14 08:52:12) 
@kaymaktutmayansicaksut Sensiz olmaz, ben seni himayeme alırım. Velin olurum :)


  • aychovsky  (19.12.14 08:59:21) 
Ben de gelirim. :)


  • damdanakan  (19.12.14 09:02:34) 
Ben zaten geliyorum.

Barlar sokağında bir mekan uygun olur gibi görünüyor, evet. Rezervasyon konularını hiç beceremem, bulasmayayim. :)
  • nereye bu gidis  (19.12.14 09:21:12) 
yüksek ihtimalle geliyorum ben de.


  • icemint  (19.12.14 09:25:07) 
Geliyorum :)


  • innerbliss  (19.12.14 10:06:02) 
baya baya 30 -+ mı yani. ben gelip ortalamanızı düşüremez miyim. kimlik bakcanız mı :)


  • fucking machine in my head  (19.12.14 10:22:13) 
ben gelemiyorum :(

edit: yasim da tutmuyordu zaten. hih.
  • shi aila  (19.12.14 10:22:43 ~ 19:45:03) 
Yine klasik bar ortamı, gürültülü ortamda yapmaya niyetlendiniz

Bir sonraki zirveyi söylediklerimizi kulaklarımızın duyabileceği bir kafe ortamında yapabilirseniz sevinirim. Başta Karaköy olmak üzere çok afilli kafeler açıldı biliyorsunuz.
  • mea maxima culpa  (19.12.14 10:39:23 ~ 13:29:19) 
ben gelicem uğrıcam daha doğrusu iceminte borcum var onu öderim cıkısta da bedelli icin para toplarım herkes 100 lira verse 50 kişi gelse


  • bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler  (19.12.14 11:20:16) 
bir gün önce şirket yemeği var, büyük ihtimalle kafam sebebiyle 27'si bütün günü evde geçireceğim. olmasaydı belki +1 olarak da kısa süreliğine uğrayabilirdim, kötü denk gelmiş :\


  • loveinaflipbook  (19.12.14 11:39:51) 
-2 ile katılmak istediğim fakat katılamiciim.
mea maxima +1 karaköy'deki zirvede görüşmek üzere.

  • mor puantiyeli zebra  (19.12.14 12:05:14) 
Geliyorum. :)


  • n3tw0rk3r  (19.12.14 12:09:47) 
@fucking machine in my head Olmadı şimdi bıraksan kirli sakalı, o zamana kadar bir 5 yaş büyük gösterir. Arada kaynarsın :)

Ben yer konusunu hiç bilmiyorum. Beylikdüzü için önermiştim, ötesinde ben de çok şey bilmiyorum. Cafe olur, bar olur; yeter ki yanımızdakinin konuştuğunu duyalım. Önerilen yerler arasından araştırıp seçeriz.
  • aychovsky  (19.12.14 12:35:52) 
@bhelv
ne borcu?

  • icemint  (19.12.14 12:49:26) 
İsis'in alt katında bahçe gibi büyük, ferah bi alan vardı. Gürültülü değildi galiba, bi de ısıtma tertibatı var mıdır bilmiyorum. Ayrıca sigara icmeyenler rahatsız olabilir belki. Bu konuları netlestirebilecek biri olabilir düşüncesiyle paylaşmak istedim.


  • nereye bu gidis  (19.12.14 13:22:14) 
geliyoruz. ben + çok sevgili karıcığım.


  • pisiklet  (19.12.14 13:27:46) 
bende geliyorum.


  • yaramazkediyim  (19.12.14 15:13:00) 
geliyorum.(hera barlar sokağında önerim).


  • jamswety  (19.12.14 16:15:54) 
+1'imle geliyorum.


  • avifa  (19.12.14 16:26:12) 
bende geleceğim.


  • bruceandwayne  (19.12.14 18:45:03) 
erkek arkadasin yas kontenjanindan beni de kabul eder misiniz? benim 30uma baya zaman var cunku :)


  • fraise  (19.12.14 20:13:05) 
kaç tane bekar abla geliyo


  • bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler  (19.12.14 20:30:23) 
geleyorum.


  • anonymice  (19.12.14 21:21:39) 
Hurşit geliyorsa çıkışta birkaç arkadaş bekleyip ellerimizde meşe odunu ile kendisi ve diğer trollerle tanışmak istiyoruz.


  • mea maxima culpa  (19.12.14 21:23:13) 
Viktor Levi?


  • pisiklet  (19.12.14 21:49:35) 
olmadık bir şey çıkmazsa geleceğim.
alkollü gürültülü bara da varım, papatyalı melisalı dingin ortama da... sigaradan dumanaltı olmayalım yeter.

edit: olmadık bir şey çıktı... ben başıma geleceği biliyordum.
  • late viper  (20.12.14 01:06:47 ~ 25.12.14 13:39:50) 
O haftasonu full çalışıyorum ama gelmeye çalışacağım, ortalamayı yükseltçem :) Belki eşim de gelir.
Gürültüsüz ve sigara dumansız ortam tercihimdir, not düşülsün :)
İyice emekliler gibi oldum :)
  • charlesbukowskiineksi  (20.12.14 09:09:19) 
Zürih Bar güzel olur diyolla. :)


  • old possum  (20.12.14 09:31:13) 
modlar göreve tehdit ediliyorum nerde bu devletin polisi savcısı


  • bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler  (20.12.14 18:22:03) 
fosilde yapak mı abiler ablalar hem param yok hesap ödemem ben tanıdık orası valla diyorum 10 a akdar kafe 10dan sonra ver coskuyu


karaköy güllüoğlunu orda merkezi hem
  • bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler  (20.12.14 18:39:24) 
Gelesim var ama kimseyle burdan bile muhabbetim yok.
edit: @aychovsky yazın madem beni de

  • lucky dog  (21.12.14 01:17:47 ~ 22:10:24) 
Bir yığın moruk n'apcaz bir arada yav? Erkekler briç ekibi kurmaya çalışır, kadınlar nişan evlilik muhabbetiyle ayrı masaya geçer; kadınlar kulübüne döner orası. Yaş sınırı düşsün biraz : ) (+30'um, bana her yer Trabzon)


  • stratejisizsiniz  (21.12.14 14:02:35) 
@lucky dog Bağımsız ve daha önceden muhabbetsiz gelen çok insan var. Orada kaynaşmayı planlıyoruz kendileri ile. Çekinceler ayrı konu ama bekleriz. :)

@stratejisizsiniz Arada birkaç yaşı tutmayan kişiye Arizona eyaletinden sahte kimlikler hazırladım. Onlar taze kan olacaklar. Bana bakma, ben elişimi alıp en yakındaki televizyona bakıp ilgisiz bir diziyi gösterip "Ooo, neler oldu bilmiyorsun. Şimdi bak, bu Yeşim, bunun sevgilisi vardı Sarp ama aralarına Esra girdi. Yeşim çok iyi kız, melek gibi, pek de güzel ama Esra da zengin olmak için her türlü kötülüğü yapıyor" diye anlatacağım sana. Kaçabilirsin ama saklanamazsın :)
  • aychovsky  (21.12.14 14:35:22 ~ 14:38:22) 
mekan olarak size tarantula pub'ı önerebilirim. kadıköy'de taptaze açılmış, çok şık bir mekandır. asma katı nispeten sessiz konuşmaya müsait ve gruplar için uygun. fiyatlarda normal kadife sokak fiyatları gibi.

kendi barımmış gibi anlattım. lakin gerçekten çok sevdiğim için yazmak istedim.

tr.foursquare.com
  • gregory  (21.12.14 19:55:47) 
ben gelemem.


  • brotha b  (21.12.14 19:59:26) 
Eşimle gleliyorum. Çocukları kayınvaldeye kitleyebilirsek tabi o akşam :)


  • old possum  (22.12.14 11:56:06) 
Kadıköy beni de zorlar sanırım ya. Bir dahaki sefere artık :(


  • vejeteryanvampir  (22.12.14 15:32:26) 
nerde yapıyoz söyleyin fosilde yapalım valla on numara saray manzaralı


  • bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler  (22.12.14 20:53:31) 
30+ değilim ama kadıköy'de mekan arıyorsanız rexx'ten aşağı yürürken solunuzda kalan bomonti çok güzel bir yer, öneririm.


  • reavelyn  (22.12.14 20:56:06) 
Ben de gelmek istiyorum. 28 şubat'ta 30 olacağım ama :) şimdilik 29 da olur derseniz gelmeyi çok isterim.


  • dgr  (23.12.14 00:58:13) 
@dgr Gel tabii ki, aramızda birkaç ayın lafı olmaz. Olmadı benden alır, sana veririz.


  • aychovsky  (23.12.14 07:15:12) 
sigara içenler yüzünden hem dumanaltı olup hem de soğuktan donarak paltoyla oturmak istemiyorum.
benim gibi düşünen başka kimse var mı?

  • innerbliss  (23.12.14 14:41:26) 
@innerbliss Açıkçası biz de old possum ile onu tartışıyorduk. Ben de senin gibiyim. Ama "Ben oturduğum yerde sigara içmek isterim, onun için ikide bir çıkamam" diyenler de olacaktır. Açıkçası o büyük dert herkes için şu anda ve her zaman.


  • aychovsky  (23.12.14 15:01:09) 
@benim sigara alerjim var. nefesim tıkanıyor.

kusura bakmayın ama sigara içilen ortamları sevmiyorum, gitmiyorum. birileri sigara içmek istiyor diye de soğukta, açıkta oturmak istemiyorum zemheri ayında.

ister yabani deyin, ister ne derseniz deyin. bu sigara konusuna ne zaman ılımlı yaklaşırsam sigara içen insanlar da tepeme çıktılar. kendi evimde ne zaman bir tane pencere kenarında iç bari diye izin versem izin verdiğim insan bunu kendine hak bilerek 20 tane içip suratıma üfledi. nezaketimin ceremesini çektim.

sigara içilen ortamlarda buluşuluyorsa beni yok sayın. sen olmasan da önemi yok, sen kimsin ki dersiniz. bunda da haklısınız.

ancak bence temiz, sağlıklı nefes alabilmek insanın dünya üzerindeki en önemli ve en birinci hakkıdır.

çok doluyum bu sigara hakkında çoook.
  • mea maxima culpa  (23.12.14 15:07:54 ~ 15:08:47) 
Sigara içiyorum fakat duman altı olmaktansa sigarasiz mekan tercih ederim.


  • nereye bu gidis  (23.12.14 15:27:09) 
innerbliss +1

---

@mea
zaten sana uymuyordu sanırım tarih ve mekan.
  • icemint  (23.12.14 15:44:55) 
Bu soğukta açıkta oturup bi tarafımı dondurmayı ben de istemiyorum. İsteyen iki dakka ayrılır kapının önünde içip geri döner olmaz mı?


  • old possum  (23.12.14 16:01:30) 
@icemint ben gelemiyorum evet, ama sigara konusu açılınca dayanamadım.

bağzı saygısızlar yüzünden böyle olduk netekim.
  • mea maxima culpa  (23.12.14 16:04:40) 
ooo sigara tartışması nerde olacak abi bu organizasyon

beyler bi organize olalım.doc
  • bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler  (23.12.14 17:58:21) 
Ben yarın 25 kişilik yer ayırtıyorum; gelen gelir, başımız üstünedir. Gelmeyenlerle de umarım daha sonra görüşürüz. Sadece gelmeyen haber versin, ona göre yer ayırtayım.


  • aychovsky  (23.12.14 18:55:31) 
Kadıköy'ü bilen sevgili arkadaşlar. Bana bir soru geldi, cevabını bilmiyorum. Cevaplayabilirseniz, sevinirim.

Zirveye araba ile gelecek arkadaşlar için, 24 saat araba bırakılabilecek bir otopark var mı?
  • aychovsky  (23.12.14 22:32:37) 
şifanın karşısında 24 saat açık caferağa katlı otopark ve kadife sokağın başlangıcında(rexxin üst çaprazında) 24 saat açık moda otopark var. 30 olmadığım için de gelemiyorum :I


  • disardayim  (24.12.14 00:33:27) 
erken bir saatte olursa eşimle katılmayı istediğim zirve malum 30+ lar çoluk çocuk sahibi oluyor çocukları geç saate kadar bırakamayabiliriz.
saat ve mekan bilgisi bekleriz.
barlar sokağında bir mekan uygun olur iki bira içeriz artık.
  • bezdarniy  (24.12.14 11:37:26) 
Birkaç kişi daha "Erken olsun" demişti. Ben uzaklardan geleceğim için en erken 19:00-19:30 olur gelişim diye düşünüyorum ama 18:00 gibi gelenler olacakmış. 22:00'den sonra da gelecek başkaları var. 18:00 gibi başlar, sonra onlar gidince nöbeti devralanlar olur. Bir devr-i daim oluşur.

Yeri bir iki saate halledeceğim.
  • aychovsky  (24.12.14 11:46:51 ~ 11:50:04) 
Yer ve saat editini yukarıya, duyurunun başına yaptım. Oradan bulabilirsiniz.


  • aychovsky  (24.12.14 12:29:49 ~ 12:32:08) 
evet 18 :00 gibi başlasa yine bir kaç saat kalabiliriz, sonraki muhabbetleri artık buradan takip ederiz. :)
birde kapalı yer olsun malum hava soğuk bir tarafımız donmasın lütfen.

  • bezdarniy  (24.12.14 12:53:22) 
Ben, animal, emirkulu, madeline elster gelirse varım.


  • camfrog sonmez  (24.12.14 20:23:36) 
Animal Zurih'te normalde.


  • delifaruk  (24.12.14 20:24:55) 
ben de +1'imle geliyoore.


  • bi bipolarin guncesi  (24.12.14 20:56:59) 
bence kesin gelirim, ama yani söz vermekten de çekiniyorum ama elbet gelirim.


  • michael_knight  (24.12.14 21:48:45) 
yeni gördüm zirveyi, gelesim var; ama hayırlısı bakalım.


  • gochebe  (24.12.14 21:56:06) 
ikitelli tarafından gelecek olan varsa yardımcı olabilirim..
a

  • anonymice  (24.12.14 22:06:02) 
ben varım batışehirden gelicem


  • bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler  (24.12.14 23:49:41) 
@Hurşit zirvelerde herkes nikini yazan bir etiket takar yakasına :) haberin olsun şimdiden.


  • mea maxima culpa  (25.12.14 00:28:55) 
adam toplayıp beni mi dövceniz gelirsem ki büyük ihtimal gelicem yarım saat 1 saat ben öyle bi insan değilim zaten arkamdan dedikomu yaparsınız


  • bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler  (25.12.14 00:48:33) 
hangi nikini yazacaksın yakana onu soracaktım.


  • mea maxima culpa  (25.12.14 00:56:16) 
gelebilirim ama söz vermiyim


  • limoncello  (25.12.14 00:58:25) 
yav şunu 25+ yapaydınız. ölecem sıkıntıdan evde. 40 yaşındaki insanla bile güzel muhabbet edebilirim.:)


  • justinho26  (25.12.14 01:52:29) 
bende geliyorum


  • hebanon  (25.12.14 05:51:24) 
bende gelirim


  • hebanon  (25.12.14 06:04:31) 
Yakaya nick olayını sevdim ben, yazalım bence :)


  • old possum  (25.12.14 08:31:50) 
Dünkü Beylikdüzü mini zirvesinde bile o yakadakiler olmadan kafa karıştırıcı durumlar olabilirdi, işe yaradı o etiketler. Bence biz kesinlikle yapalım, 30 küsur kişi var. Sağlam karışır.


  • aychovsky  (25.12.14 08:33:22 ~ 08:34:43) 
@aycho ben saat 6 gibi gideyim, gelenleri karşılayayım bari. yanımda bir kutu toplu iğne getireyim, herkesin nickini yazıp göğsüne iliştiririz. :) Bir aksilik çıkmaz inşallah da o saatte orada olabilirim.


  • old possum  (25.12.14 08:37:14) 
Toplu iğnedense yabışkanlı etiket daha pratik olmaz mı? Hem zamanla yabışkanı gidince sökülür, böylece uzun süre etiketli etiketli durmaktan kurtulmuş oluruz "kendi söküldü" ayağına.


  • nereye bu gidis  (25.12.14 08:41:53) 
Yok, hiç toplu iğne ile delmeyelim insanları. Bazılarının kıyafetleri hassas oluyor. Etiketler çok kolay hallediyor bu işi. Ne süper yapışıp giysi bozuyor ne de oraya buraya düşüyor, çok temiz iş.


  • aychovsky  (25.12.14 08:44:14) 
@nereye bu gidis, Aaa evet post it var evde dolu. Onları getireyim :)


  • old possum  (25.12.14 08:44:38) 
@old possum, post-it'ler çok çabuk düşüyor bir de yukarı yukarı kıvrılıyor.


  • aychovsky  (25.12.14 08:46:09) 
Şu etiketlerden var çalıştığım yerde bol bol, şunlardan getiririm ben.
www.urunetiketi.com

  • aychovsky  (25.12.14 08:49:31) 
Hah, bunlar iş görür.


  • nereye bu gidis  (25.12.14 09:14:30) 
bozuk para ve kumbara. sigara içebilmek istiyorsan dışarı çıkarsın paşa paşa. sevdiğim kadın astım hastası, senin keyfin için ona zarar veremem, bencilliğin mide bulandırıcı.


  • devorgilla the gunslinger  (25.12.14 09:22:22) 
Arabadan dolayı bira içemicez, mekandan dolayı sigara içemicez. ne içicez ulan biz? limon sıkarım oyle mekana ben.


bonus track:
www.youtube.com
  • anonymice  (25.12.14 17:14:24 ~ 17:53:44) 
@devorgilla the gunslinger
o cevap verdiğin insan "ille de sigara içilebilen bir yer olsun" mu dedi?
sadece kendi fikrini söyledi. bi üslup vardır di mi? "benim sevgilim astım sigara içilmezse iyi olur bizim için, isteyenler dışarıda içsinler" gibi birşey söyleyeceğine neden kusuyorsun sen?
  • dgr  (25.12.14 19:00:46 ~ 19:01:27) 
Araya dalayım.
@brotha b, pek bir şey kaçırmazsın. Millet de ancak o vakitler gelir zaten. 22:00'de gelecek olan bile var.

Dün Beylikdüzü'nde mini zirve yaptık, sigara içilmeyen kısımda. Hemen yanımız sigara içilen kısımdı. (Evet, Beylikdüzü ortadan bu şekilde ikiye ayrılıyor :P ) İsteyen içti geldi, arada bir 10 dakikalık molalar oldu. Orada da kendi çapında ayrı, mini mini bir grup sosyalleşti. Hatta camların arkasından el bile salladım bir ara onlara. Ya da kızlar zirvesinde de karışık karışıktık, hiç sorun olmadığı gibi nefis oldu.

Ama daha önce dediğim gibi Kadıköy'ü bilmiyorum, gideceğimiz yeri de bilmiyorum. Başka ve herkesi memnun edebilecek bir yer bilen ve ayarlayabilecek olan biri de varsa, yarın iptal ettireyim. Telefondaki adam dosta güven düşmana korku veren bir sesle "Çok rahat edersiniz, inanın bana. Öyle böyle değil. Dibiniz düşecek" tarzı şeyler söyledi ama ben de göreceğim. Daha önce büyük sıkıntı olmayan şey burada da "Bizim oranın adetleri, meşhurdur cinayetleri*" moduna girilmediği sürece sıkıntı olmaz diye düşünüyorum. Yarın adamla tekrar konuşacağım. Sormamı istediğiniz veya "Şusu busu var mıymış", "Şu şöyle miymiş" dediğiniz şeyleri bana iletin. Mesajla birçok şey soran oldu, onları da ilettim ama belki aklımıza gelmemiş şeyler vardır. Birama tükürülme tehlikesini göze alıp gitmeden önce adama ahiret sorularımla kabir azabı yaşatmayı çok isterim.

*Bu şarkıyı ve klibi bilen 30+'dır veya yakındır diye düşünüyorum.
  • aychovsky  (25.12.14 19:47:55 ~ 20:05:33) 
bu sigara konusu sıkıntı. içmeyenin halinden de anlarım ama burada bile böyle bi üslup oluşuyosa oradayken dışarı çıkıp sigaramızı içip geri gelsek bile şartlanmış bünyelerden dolayı o memnuniyetsiz manidar bakışlar garanti gibi geldi bana. ki şahsen kahvemi ya da biramı sigarayla içmekten zevk alıyorum.


  • wrench  (25.12.14 20:11:28) 
gelme ihtimalim var...

yalnız, konuşulmuştur aynı notu düşeceğim; masa başı hesap ve çıkışta ödeme işi sakat. bence istisnai bir çözüm olarak anında ödeme yapılırsa daha iyi.
  • yirmibirellidokuz  (25.12.14 22:24:20) 
arkadaş ne sigaraymış bu. alerji deniliyor, astım deniliyor. kavgalar çıkıyor, hala daha biramı, kahvemi sigara ile içmeyi severim deniliyor.

lütfen bir daha sigara içenler ve içmeyenler ayrı toplanılsın. neyin kavgası bu anlamadım.

sigara içmek isteyenler ayrı toplansın içmeyenler ayrı. hayır neyin kavgası bu, niye laf sokuluyor, ne kanıtlanmaya çalışılıyor bilemiyorum.

içen içsin kendi aralarında, içmeyenler de kendi aralarında otursunlar.
  • mea maxima culpa  (25.12.14 22:40:58) 
arkadaşlar bence ekşi sözlük yazarları başka yerde otursun. ben çarıklı duyurucularla oturmam aynı yerde. cümle kuramaz bunlar. oturup onlarla karadayı muhabbeti mi yapıcam lümpenler gibi :(


  • camfrog sonmez  (25.12.14 23:29:06) 
ben gelirim hesabı ödemeden kaççarım masadakiler düşünsün


  • bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler  (25.12.14 23:36:15) 
geliyorum!


  • justinho26  (25.12.14 23:37:55) 
kadıköy istanbul değil ki..


  • hebanon  (26.12.14 05:03:44 ~ 05:04:47) 
27 yaşında bekar bi delikanlıyım.. gelebiliyo muyum?


  • someone of god  (26.12.14 05:06:08) 
alerjinin hası sende galiba mea maxima culpa. benim neyi nerede nasıl konuşacağımı sana danışacak halim yok herhalde. ve evet ben kahvemi de biramı da sigarayla içmeyi severim. katılmayı düşündüğüm bi zirve için fikrimi belirtmemde sanırım hiçbir sakınca yok. yalnız senin katılmayacağını söylediğin bi zirve için bu kadar dik çıkışlar yapmanın sebebini anlayamadım. alerji olarak kabul ediyorum.

yani diyeceğim şu ki karşınızda azarlayabileceğiniz bi çocuk yok, dolayısıyla üslubunuza dikkat edin biraz.
  • wrench  (26.12.14 10:03:52) 
Biri birini öldürmeden su zirveyi yapabilseydik hayirlisiyla.


  • damdanakan  (26.12.14 10:16:43) 
evet sigara alerjim var, evet alerjik astımım var.

ama evet, en büyük alerjim internetten durmadan laf sokmaya.

neyin tartışması anlamıyorum? alerjim var sigara içilmeyen ortamlarda nefes alamıyorum yazıldıktan sonra bira ve kahvemi sigarayla severim yazmanın ne mantığı, ne bağlantısı var? iç sigara sana ne karışan var. istersen gel benim suratıma da üfle ama o da hayat boyu tek görüşmemiz olur, ben kalkar giderim ortamdan. sen keyfine devam edersin.

sigara içenler ayrı toplansınlar. ben o ortama girmek istemiyorum.

ayrı toplanılsın diyorum. o kadar.

neden katılmayacağım bir toplantı ile ilgili yazıyorum? çünkü başka toplantılar olursa tekrardan böyle tartışmalar olmasın diyorum.
  • mea maxima culpa  (26.12.14 11:34:46 ~ 11:37:11) 
ortada senin tetiklemeye çalıştığın tartışma hariç herhangi bi gerilim yok aslında. önce klasik bar ortamı, gürültülü mekan, sonra olası trollere laf sokma çabası, ardından da duman avcılığı. memnuniyetsizliğini bu kadar saçmana gerek yok bence, yine de sen bilirsin.
iç sigara sana ne karışan var diyosun da, daha sigarayı içmeden yeteri kadar karıştın zaten. "katılmayı düşünenlerin içinden" içenler ve içmeyenler baskın katılıma göre zaten gerekeni yaparlar. nöbetçi öğrenci edalarına gerek yok.

  • wrench  (26.12.14 12:04:23) 
Altı üstü buluşma organize edilecek, sadece yer ve saat verilecek bundan bile millet kavga çıkarmaya, laf sokmaya konu buluyor, ne alem adamlarsınız 30+ insanlarsınız yapmayın böyle.


  • basond  (26.12.14 12:16:02) 
Kimse kimseyi çok tanimiyor zaten @titiraprap, rahat ol o konuda.


  • damdanakan  (26.12.14 12:55:38) 
amaç tanışmak zaten.


  • mea maxima culpa  (26.12.14 14:05:57) 
Yarin istanbula gelirsem ugramak istiyorum, yarin oglen belli olur yazarim ben de.


  • coney island  (26.12.14 17:40:21) 
yakalığımı hazırladım, cokta guzel bir font verdim :) uww cok heyecanlıyım :=)


  • anonymice  (26.12.14 22:33:20) 
Yeri tarif edebilecek var mı ? nette de bulamadım.


  • charlesbukowskiineksi  (27.12.14 08:24:00) 
Saat 6 demiştim ama 7 den önce gelemeyeceğim.


  • old possum  (27.12.14 09:58:27) 
kadikoy çarşıda burger king'in yanından sola, ardından da ilk sağa dönüyorsunuz. sokağın sonlarına doğru sağ sırada kalıyor.


  • gregory  (27.12.14 10:09:21) 
30+ zirvesi icin istanbula geleyim derken kendimi canakkalede buldum bu sabah ozel nedenlerden dolayi. Malesef katilamiyorum.


  • coney island  (27.12.14 11:01:13) 
Haritasını buldum. Yukarıya ekledim.


  • aychovsky  (27.12.14 11:28:52) 
yaa 3 saate para gelmezse benim gibi birini tanıma fırsatını kacıraksınız üzgünüm


  • bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler  (27.12.14 12:06:12) 
ahanda bulamadım nakit gelemeiyom başka sefere ölmezsek


  • bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler  (27.12.14 16:00:33) 
ya o kadar hazırlandım ama otopark-içki-sigara üçgeni gelmemi engelliyor...


  • anonymice  (27.12.14 16:43:33) 
Ben geldim mkana ama kimse yok cikiyorum. Cariklilarin arasina katilmak hata idi zaten


  • camfrog sonmez  (27.12.14 16:55:49) 
Hurşit yapma Hurşit, etme Hurşit, bizi yalnız bırakma :P


  • mea maxima culpa  (27.12.14 16:56:18) 
Yoldayim beylerbeyindeyim


  • old possum  (27.12.14 17:17:00) 
  • nereye bu gidis  (27.12.14 17:19:50) 
Biz geldik oturuyoruz 5 kişiyiz şu an :)


  • icemint  (27.12.14 17:23:08) 
136 kişilik event e 4 tane kurabiyeyle gelen ve yaşı tutmadığı için kapıda evebeynlik yaptığım, bana amca diyen baba yarısı olduğum 89 gelmeyeydi eyiydi ;))


  • erty_ksk  (27.12.14 17:56:33) 
Bu arada kurabiyeler bir harika


  • erty_ksk  (27.12.14 17:57:50) 
Yarim saate oradayim


  • aychovsky  (27.12.14 18:16:25) 
15+ :)


  • icemint  (27.12.14 18:48:12) 
Bi saate oradayim.


  • damdanakan  (27.12.14 18:49:56) 
Quality değil quantity.
Yanlış anlaşılmış bi önceki mesajım :)

  • icemint  (27.12.14 18:59:25) 
Oralarda misiniz hala?


  • delifaruk  (27.12.14 19:06:07) 
Charlesbukowskiineksi oralardaysa bi yere kipirdamasin, hediyesini getiriyorum. :)


  • damdanakan  (27.12.14 19:09:54) 
kimse bir yere ayrilmasin!


  • ne desem bilemedim  (27.12.14 20:45:15) 
yarım saat sonra falan ben de oradayım


  • atesikus  (27.12.14 20:47:53) 
sizden de foto bekliyoruz :)


  • hain kostokk  (27.12.14 20:49:52) 
20 civarı kisiyle devam


  • icemint  (27.12.14 21:08:45) 
iyi eğlenceler arkadaşlar.

20 kişi çok fazla bile. insanların yarısı diğer yarısı ile tanışamamış olabilir. :)
  • mea maxima culpa  (27.12.14 21:18:00) 
süper tatlı bir ortam vardı. Gelen herkesi çok sevdim. Normalde 35 gösterip aslında 27 yaşında bir insan olarak beni dışlamadıkları için de ayrıyetten teşekkür ederim..

Gelmeyenler süper bir zirve kaçırıyorlar haberleri olsun!
  • dusunuyorumoyleysevurun  (27.12.14 21:32:10) 
Saat 23:00 de başka zirvem olduğu için ayrılmak zorunda kaldım. İçim elvermeyerek ayrıldım bu da biline


  • dusunuyorumoyleysevurun  (27.12.14 21:33:34) 
gittik gördük donuyoruz.

herkes pek bir tatlı pek bir şeker. <3 <3

mekan da on numara. gelenlere ayrı organizasyonda emeği gecenlere ayrı teşekkür etmeli.
  • kaymaktutmayansicaksut  (27.12.14 22:08:31) 
Herkese teşekkürler. Çok kalamadık ama olduğu kadar artik . bir daha ki sefere daha çok kalırız inşallah.


  • bezdarniy  (27.12.14 22:22:32) 
30+ katılımcıyla şenlikli bi zirveydi teşekür ayçovski :D


  • k4l3m  (27.12.14 23:20:47) 
  • m e l t e m  (28.12.14 00:19:55) 
İlk zirvemdi, guzel gecti. Ortam guzeldi, insanlar da guzeldi. Tanistigim herkesi sevdim, tesekkurler. 30+ lar cok tatli insanlar:)


  • delifaruk  (28.12.14 00:47:27) 
gözümün önünde eylendiler :/


  • gregory  (28.12.14 01:20:39 ~ 29.12.14 21:20:49) 
emeği geçenlere ve tüm katılan arkadaşlara teşekkürler & selamlar ^^


  • icemint  (28.12.14 01:57:31) 
Birisi fötr şapkasını unutmuş. Kimse çıksın ortaya, şapka bende.

Bir de hesabı takan arkadaşlara selam olsun.;)
  • suicides underground  (28.12.14 08:56:54) 
Ayça'ya, old possum'a ve diğer emeği geçenlere teşekkürler. Ortam da muhabbet de iyi insanlarla tanışmak da güzeldi.


  • nereye bu gidis  (28.12.14 09:18:22) 
Fötr şapka benim. Kaybettigime çok uzulmustum. :/


  • damdanakan  (28.12.14 09:24:02) 
O sapkayi ben haric herkes takip denedi:) Hatta fotografi bile var:)


  • delifaruk  (28.12.14 09:39:58) 
Ben foturaf cekinmistim o sapkayla.


  • nereye bu gidis  (28.12.14 09:45:55) 
Fotolari isterim :)


  • damdanakan  (28.12.14 09:56:29) 
güzel bir akşamdı kendini genç hissedip +30 olan herkese burdan selam ederim.


  • bruceandwayne  (28.12.14 10:06:27) 
Şapkayı bir ara veriyim sana haberleşelim de. Ya da kargoya verebilirim


  • suicides underground  (28.12.14 10:07:48) 
suicides kim yaptı onu acaba? tahminin var mı?


  • devorgilla the gunslinger  (28.12.14 10:29:01) 
Emeği geçen, sohbetlerde katkısı olan herkese çok çok çok teşekkürler! Çok eğlenceli bir akşamdı gerçekten. Mekan seçimi de çok güzel olmuş ayrıca.

Tekrar görüşmek üzere :)

Not: takılan hesapta yabancı marka bira falan vardı, zirvede yabancı bira içerken gördüğünüz biri varsa şüpheli listesine ekleyebiliriz :)
  • loveinaflipbook  (28.12.14 11:23:23) 
@suicides Ne kadar hesap takıldı ise kırışalım en azından ya da ben ödeyeyim organizasyon olaraktan :)

İtiraf eden olursa, o da ayrı bir konu.
  • aychovsky  (28.12.14 11:33:23) 
Uzuldum katilamafigima, oldukca eglenceli gecmis anlasilan :)
Yeni yilda yeniden 30+ zirvesi olursa bu sefer kacirmam insallah.

  • coney island  (28.12.14 11:36:26) 
Bu arada gelen herkese teşekkürler. Pek bir eğlenceli oldu. Ben şimdiden "Bir dahaki ne zaman olsun" diye düşünüyorum. Gelemeyenlerle de orada görüşmek üzere :)


  • aychovsky  (28.12.14 11:56:01) 
Bu da caps
imgur.com

  • aychovsky  (28.12.14 11:56:34) 
vaoov yine ağızlı arkadaşı gördüm ben burda diğerlerini tanımıyorum :)


  • isadora  (28.12.14 12:00:58) 
gülen arkadaş gene başrolde güzel ekip olmuşsunuz


  • basond  (28.12.14 12:09:29) 
@suicides underground, üzüldüm hesabın sana kitlenmesine. Bir dahaki zirvede senin hesabı topluca biz ödeyelim, ne dersiniz ahali?


  • old possum  (28.12.14 12:16:57) 
Hesap bana kitlenmedi ortak ödendi:) @old possum


  • suicides underground  (28.12.14 12:18:56) 
Aycho ve icemint'i çıkarabildim ama herkes çok tatlı duruyor :) Keşke 30 olsaymışım dedim hayatımda ilk kez :)


  • pandispanya  (28.12.14 12:20:33) 
Çok tatlı bir ortamdı. Herkese teşekkür ederim katılımları için. :)


  • n3tw0rk3r  (28.12.14 12:27:58) 
fotoğraf çekmek için gitmemi mi beklediniz:/


  • dgr  (28.12.14 12:33:58) 
Kimin kim olduğunu yazsanıza gençler, soldan sağ gibi belirtip. Merak ediyoruz biz gelemeyenler olarak.

Gerçi fotoğrafı flaşsız çektiğiniz için yüzler çok belli olmuyor ama...
  • m e l t e m  (28.12.14 12:38:04 ~ 12:40:17) 
delifaruk'un makinada "deli" fotoğraflar var :) onları bekleyin bence :) bi ara suratımızda rastgele flaşlar patladı :D
ama kimse de sol baştan saymasın elbette ^^

@love
takılan hesap dökümünün fotosunu çeksek iyiydi. :D
vallahi benim merhabalaşamadığım 2 kişi oldu. dolayısıyla onlardan şüpheleniyorum :D
  • icemint  (28.12.14 13:03:24) 
fotografı çeken arkadaşı hiç sevmedim, böyle yüzünde sanki bi "alper" ifadesi var gibi...

önceden tanıştığım 3-4 kişi gördüm yanlış görmediysem. herkes mutlu belli ki. umarım eğlenmişsinizdir :(

gerçi istanbul'da olsam da 30 yaş kotasına takılıyorum ne yazık ki :)
  • c1b2k3  (28.12.14 13:08:31) 
bu 30 yaş muhabbeti o kadar yapıldı ki, 30 yaşı aşalı çok olmuş olan beni bile etkiledi. resmi ciddi ciddi inceledim. nasıl insanlarmış bunlar diye :P


  • mea maxima culpa  (28.12.14 13:10:54) 
@c1b2k3 gelseydin +1 kontenjanından girerdin problem değildi yaşa o kadar takılmadı.Alırdık seni içeriye. Bu arada senin zirveden tanıdık insanları görmek hoştu hatta bir ara ne güzeldi o da diye sohbeti oldu.

@take a minute - sana epey bir seslendiler geldiğinde ama direk sol yandan muhabbete girince isim etiketin de kaldı haliyle :)

Yapımda emeği geçen önce @aychovsky ve mekanı bize tavsiye eden gözünün önünde hunharca eğlendiğimiz @gregory 'ye teşekkürler.

Dip not: İzmirli arkadaşlarıma selam olsun. @erty_ksk birinci zirvede görüşemedik, 2. zirvede ben gelmeden yine erken kalkmışsın yine göremedik :)

Gelemeyen arkadaşlara: sigara ile ilgili bir sıkıntı yaşamadık, ben içmiyorum ve hiç problemim olmadı. Gayet medeni şekilde sigara dışarıda içildi ve geri gelindi. Sigara içen arkadaşların tek sıkıntısı yerlerinin kapılması olmuş olabilir. Onun dışında yüzlerine niye sigara içiyorsun şeklinde bakış atılmadı :))

Bazı arkadaşlarımız gece gelmeyi pek istememişler, onlar için pazar sohbetleri tadında öğlen kahveli yada kahvaltılı bir ayrı organizasyon yapalım derim.
  • masterofdeath  (28.12.14 13:49:09 ~ 13:55:01) 
Takilan hesabi kirismaya beni de yazin. Bir kisiye yuklenmesin en azindan.
Ama itiraf edilse daha iyi olur:)

  • delifaruk  (28.12.14 14:06:50) 
@damdanakan
i.imgur.com

:))

Kadin sandigimiz erkekler, erkek sandigimiz kadinlar, genc sandigimiz yaslilar, yasli sandigimiz gencler vardi:D Ortak nokta ise hos insanlardi herkes.

aychosky ile tanistim, olsem de gam yemem:) Bayagi sen sakrak biri:)seksen9'la tanismak da guzel surpriz oldu, gelecegini bilmiyordum:)
  • delifaruk  (28.12.14 14:07:37 ~ 14:15:02) 
Kalan hesap kirisilinca çok bi zararı olmadı zaten. Bitti, gitti.


  • nereye bu gidis  (28.12.14 14:17:03) 
yahu hakkaten yasa takilmayin bu kadar, ben bizzat 30-1 olarak katildim ki bildigim kadariyla 30- baskalari da vardi.
guzel kadroydu, keyifli bir gece oldu:)
(hesap durumu can sikici olmus ben beklemezdim aciksasi)
bir dahakine ictikce ode sistemi bir mekan ayarlamak kafalarin rahat olmasi acisindan iyi okul sanki.
  • nwnd  (28.12.14 14:19:14) 
@take a minute - Seslendiler cidden :) Sohbet biraz iyiydi ve koyuydu gerçi doğru ama


  • masterofdeath  (28.12.14 14:20:18) 
ayrica sigara konusuna da fazla takilmamak lazim, her sigara molasi sonrasi masanin farkli bur yerine konup asagi yukari herkes ile 2 cift laf edebilme firsati olustu. oturdugumuz yere cakilmadik.


  • nwnd  (28.12.14 14:22:11) 
Geç geldiğim ve sans eseri eski bir arkadaşa rastgeldigim için, sigara molalarinda gördüğüm arkadaşlar dişinda çok kimseyle tanisma firsati bulamadim. Sapkam benden çok sosyallesmis :)

Bi sonraki zirvede daha aktif olmaya calisicam. :)
  • damdanakan  (28.12.14 14:26:00) 
ilk zirvemdi çok keyif aldım, duyuru insanları pek pek tatlıymış. hesap olayı gıcık olmuş. nwnd ya jesti için de çoook teşekkürler.


  • lucky dog  (28.12.14 14:29:52 ~ 14:33:56) 
@take a minute
seslendik evet :)
kimyon deme ayrıca şşş :P


sigara konusunda en ufak bir sorun dahi olmadı +1
  • icemint  (28.12.14 14:38:47) 
dedikodu yapmışsınız hepp :o


  • disardayim  (28.12.14 14:39:55) 
her şeye rağmen klasik sözlük-duyuru zirvesi olarak erkeklerin ezici çokluğu varmış gibi geldi bana. yoksa yanılıyor muyum :)


  • mea maxima culpa  (28.12.14 14:40:16) 
@lucky dog, ne demek efenim sayenizde radyo tekrar calismaya karari verdi:)


  • nwnd  (28.12.14 14:41:32) 
Çok büyük gadinlar vardi mea, öyle deme. Allah şahidimolsun ki hepsi gadin gibi gadindi.


  • damdanakan  (28.12.14 14:42:12) 
@mea, bence yaniliyorsunuz.


  • nwnd  (28.12.14 14:43:02) 
hesap konusunda bir şey söylemek istiyorum ki kimse zan altıda kalsın da istemem tabi ama bi fikir olarak şeedebilirsiniz.

konuştuğum bir yazarın söylediği miktar gerçekten fazla. öyle bi-iki kişinin unutup gitmesiyle oluşacak bir meblağ değil.

bazen mekanlar bunu bahşiş altında(!) hesaplara küçük eklemeler yapabiliyor, sonuçta ispat da edilebilecek bir şey değil.

özellikle böyle bir ortamda kimsenin hesap bırakıp gideceğini düşünmüyorum çünkü hatta bu tip toplanmalarda insanlar fazla bile ödeyip çıkabiliyor.

yada hesaptan düşmeyi unutmuş olabilir mekan.

tabi mekanı da hedef göstermek istemiyorum ama olabiliyor bazen böyle.
  • c1b2k3  (28.12.14 14:44:44 ~ 14:46:37) 
her zirveden sonra yapılan kadınlar yine yokmuş, ooo erkekler bekarlığa veda partisi yapmış, kırathane de iyiymiş king oynamayı bilen muhabbeti de rica ederim bitsin artık.

hem diğer zirveler için bir ön yargı oluşturuyor, hem de itici geliyor.
  • c1b2k3  (28.12.14 14:49:36) 
Sigara konusunda zirveden once yapilan tantanalarin bos oldugunu gorduk. Esek kadar insanlariz zaten problem cikmayacagi belliydi. Hazir burdayken nwnd'ye bende tesekkur edeyim. Guzel bir jest yapti kendisi :)
Ben biraz fazla icmisim bu arada sabah farkettim. Hatirlamiyor degilim ama agzim yuzum kaymis olabilir. Kusura kalmasin kimse.
Bahara dogru yeni bir +30 zirvesi klas olur. Tabi ki yine sizler gibi tatlis insanlarin katilimiyla.
  • bruceandwayne  (28.12.14 14:53:42) 
lan iyi ki gelmemisim para yok diye kacan hesabın bir numaralı zanlısı olurdum bknz hababm sınıfındaki çakma olanda sefaletin sefası


  • bekçi hurşit'in eline lüverver vermişler  (28.12.14 14:56:47) 
Sigara konusunda en ufak bir sorun yasanmadi +1


  • delifaruk  (28.12.14 14:57:42) 
Hesap için asıl benim orada olmam gerekirdi. Ben de o güzelim kafa ile cüzdanı dolmuşta bile unutmuşum gerçi (öğleden sonra bulabildik). O yüzden, hesap girenlerden özür diler ve katkıda bulunacağımı, hepsine katılabileceğimi veya bir şeyler ısmarlayabileceğimi, en kötü yılbaşı hediyesi alabileceğimi belirtirim.

@take a minute Sen geldiğinde el kol yaptım bayağı bir. Baktım fark etmiyorsun ve ben maymundan hallice hareketler yapıyorum. "Nasıl olsa birazdan denk gelinir" diye kestim. "Hi" diyemedimse bu nedenlerledir.
  • aychovsky  (28.12.14 15:05:00 ~ 15:08:02) 
olaya dahil olmadığım halde hesap konusu beni de işkillendirdi.

mekanın eklemesi olabilir gerçekten :)
  • mea maxima culpa  (28.12.14 15:12:51) 
Halen hesap hesap muhabbetidir gidiyor :)

Hallettik kapandı bitti
  • masterofdeath  (28.12.14 15:12:57) 
@masterofdeath
Baska bi organizasyonum vardi fazla kalamadim. Birdahakine gorusuruz. Ya da zirve yapcaz diye kasmadan da toplaniriz..
89lularin bizi bulamayacagi yerleri secelim mumkunse :p
  • erty_ksk  (28.12.14 15:14:58) 
Hesap ustune kalan arkadaslar ulasabilir mi? aychovsky'nin dedigi gibi, bir guzellik yapalim en azindan.


  • delifaruk  (28.12.14 15:25:04) 
@erty_ksk İzmir'in zaten önemli olaylar olmadıkça bir araya gelemeyen rakip kıyılarının çocuklarıyız birde zirvelerde denk gelemiyoruz :)

Bir sonraki buluşmaya 89'lular gelecek, tepsi tepsi kurabiye sözü alındı ;)
  • masterofdeath  (28.12.14 15:40:59) 
Buyrun, "haters gonna hate" capsi:)

i.imgur.com

Grup kalabalik oldugu icin diger taraftakileri objektife alamadik :(
  • delifaruk  (28.12.14 15:41:34 ~ 15:46:04) 
faruk bu toplantıya katılanların kendi arasında yaptığı şakalarla mı alakalı?


  • mea maxima culpa  (28.12.14 15:47:47) 
ayıboluyo faruk.


  • m e l t e m  (28.12.14 15:51:59) 
asjahjha son fotoğraf süper olmuş. seksen9, icemint, aycho yanyana, kızlarımı saçlarından da tanırım :p sonraaa bi de kaymak var sanırım :) ama sıralamayı söylemiyorum. süper olmuşsunuz! :D


  • pandispanya  (28.12.14 15:52:28) 
Kabanım iktidarda ama ben fotoda yokum, cigarayi mi çıkmıştım acep?


  • nereye bu gidis  (28.12.14 15:59:31) 
@delifaruk valla ben de bilmiyodum :D hem kitap takası olayına katılmak isteyen daha çok kişi olduğunu da gördük. viral reklam yaptık.

@ertuğrul gelmesini istemediğin insanları kendi zirvende eleyebilirsin. 2 dk oturduğun zirveye de müdahil olmasan.

yalnız sigarasız zirve ne güzel şeymiş! hem pis pis kokmadık hem de dışarıda ayrı sigara muhabbeti döndü. masada yan yana gelemeyen insanlar orda tanıştı.

yine de gecenin sonunda 2 hatun kaldırarak günün karlısı ben oldum :p nwnd'de de gözüm vardı ama yemedi :/ ben <3 kızlar.

teşekkürler old possum teşekkürler ayçovski teşekkürler duyuru!

not: @faruk 600d mi o?
  • seksen9  (28.12.14 16:01:47) 
@mea, demek istedigini anlamadim ki:) Kacirdigim bir muhabbet mi var?


  • delifaruk  (28.12.14 16:04:17) 
@nereye bu gidis senin ozel fotografin var ayrica. Merak etme, damdanakan'in sapkasini takip poz verdigini soylemem, aramizda kalir:)


  • delifaruk  (28.12.14 16:07:03 ~ 16:07:24) 
Delifaruk, özelden alayım kardeşim onu :)


  • nereye bu gidis  (28.12.14 16:08:42) 
Bu arada keşke keş çalıssaydınız, ilk başta mekana belirtip.


  • yatagants  (28.12.14 16:12:31) 
çocuk şakası gibi insanların suratını kapatmışsın.

bu fotoğrafı bu şekilde paylaşmasaydın keşke.
  • mea maxima culpa  (28.12.14 16:12:34) 
Insanlari izinsiz ifsa edemem, bu yuzden kapattim.


  • delifaruk  (28.12.14 16:30:09) 
e zaten daha önce resim paylaşıldı ki.

büyüksün.
  • mea maxima culpa  (28.12.14 16:31:50) 
Sigaradır hesaptır derken uzatmak gereksiz bence. Zirve gayet güzeldi, Aychovsky'den tekrarını bekliyoruz.


  • virgul  (28.12.14 17:36:40) 
tekrari olacaksa bi zahmet benim istanbul'da oldugum tarihe denk gelsin lütfen :(


  • shi aila  (28.12.14 17:49:22) 
@virgul ben de diyorum nereden tanıyorum, şimdi nicki görünce hatırladım :)

çook eskiden tanışmıştık :)
  • c1b2k3  (28.12.14 17:56:55 ~ 17:57:22) 
comptrol bu zirve ile ilgili "ilginç" duyurular açtığı için tanınmak istemiyor haklı olarak.


  • mea maxima culpa  (28.12.14 17:56:57) 
Çok eğlendim zirvede, süper muhabbetşinas insanlar vardı ama umarım asıl eğlence ben gittikten sonra başlamamıştır. Hep birşeyleri kaçıyor muyum hissiyle yaşayan biri olmak nedir bilir misiniz?

Çok yakın zamanda tekrarını yapın yine geleyim.

Teşekkürler
  • dusunuyorumoyleysevurun  (28.12.14 18:04:09) 
@delifaruk o nasıl sansür dostum başka ülkeye salinacak ajanların son toplasmasi gibi olmuş. :))

şaka bir yana fotoğraflar için ellerine sağlık, sansürsüz halini ozelden atarsan sevinirim.
  • kaymaktutmayansicaksut  (28.12.14 18:15:18) 
Gelenlerden fotograflari isteyipte yollamadigim kimse kaldiysa ulassin, atlamis olabilirim.


  • delifaruk  (29.12.14 15:07:40) 
Bugün mekandan aradılar. "Memnun musunuz" diye sordular, "Biz size bayıldık" dediler. Ben de her şeyin güzel olduğunu ama hesabın olayı bozduğunu söyledim. Onlar da "Daha yeni açıldığımız için hesap alacak personel bulamadık ilk hafta ama bir daha geldiğinizde paraları masada toplayıp pos dolaştırabiliriz. Size bir şeyler de ısmarlarız" dediler ve özür dilediler.


  • aychovsky  (29.12.14 15:26:51) 
eksisozluk.com

hep osman'ı övün tabii. bar personeli ufuk ve ismail cem kim ki? üstelik ikimiz de ekşi sözlük yazarıyız :/
  • gregory  (29.12.14 21:20:02) 
bu arada 5 gün sonra ilk kez bilgisayarı açabildim.

işe girdikten 1 gün sonra ayça'ya "ben de tarantula'da işe başladım. muhtemelen yanınıza gelmeye fırsatım olmaz ama barda olacağım, bir sıkıntınız olursa bana söyleyebilirsin" minvalinde bir mesaj attığımı sanıyordum. telefondan beceremişim sanırım.

aranızda bilenler vardır, sözlük geçmişimde yüzlerce zirveye imza atmış adamım gördüğüm en keyifli gruplardan biriydiniz. keşke iş için bi hafta bekleseydim de zirveye katılsaydım dedim o derece. gelen herkesin ayağına sağlık, tüm personel(özellikle osman) "nasıl memnun kalmışlar mı?" diye soruyor halen (:
  • gregory  (29.12.14 21:26:33) 
@gregory Ben de buradan öğrendim, durumdna ilk elden benim de haberim olmadı. Bir de bana "Oraya da böyle böyle oldu" diye yazmışlar dedi. Öyle deyince de "Hayır, yazmadılar" demedim.

Bu da iade-i itibar için olsun efem.
eksisozluk.com

Bir dahaki seferine izin günün olsun. Hem sen de olursun, hem de "İsmail Cem, bana bir Bomonti" diyebilirsin.
  • aychovsky  (29.12.14 22:00:42 ~ 22:02:04) 
haha oley \o/


  • gregory  (29.12.14 22:08:42) 
biraları da taktım size, bi dahaki zirvede görüşmek üzre. öpüyooreee


  • camfrog sonmez  (30.12.14 01:55:48) 
[]

İnternet üzerinden ödeme - Teknolojiye hem hayranlık hem tiksinti

Geçen gün öyle bir şey sormuştum
eksiduyu.ru

Bir kısmını hallettim. Olay şu anda şu durumda. Amerikan menşeli bir firmadan bir şeyler almak istiyorum. 11 Dolarlık bir şey. Siteye üye oldum, kartımı ekledim. Mutlu mutlu alışverişime başladım. Ancak kartım sürekli reddedildi. Sonra bankayı aradım, "Hayırdır, bir sorun mu var" dedim. "Geçen ay siber saldırıya uğradık, güvenlik önlemlerimizi arttırdık. Artık alışveriş yaptığınız sitenin, kart bilgileri yanında CVC numarasını da bize göndermesi gerekiyor doğrulamayı yapıp onay verebilmemiz için. Site ile konuşun" dediler. Ben de sitenin chat aracılığıyla yardım eden birimi ile iletişime geçtim. Kartı kaldırıp yeniden ekledik. Onu kaldır, bunu ekle derken arada da birçok sıkıntı oldu. Onları hallettik ama bu site benim CVC numaramı istemiyor, ellerinde tutmuyorlarmış o bilgiyi. O olmayınca da işlemin doğrulaması da olmuyor. Paypal ile ödeme kabul etmiyorlarmış. Banka kartı ekleyeyim dedim, Visa Electron kabul etmiyorlarmış. Sonuçta önerisi olan veya "Bu ödeme yapılamaz böyle" diyenlerin fikirlerini dinlemek isterim.

 
havale de mi kabul etmiyo site?


  • seksen9  (26.11.14 13:35:19) 
Yok, öyle bir seçenek yok ortada.


  • aychovsky  (26.11.14 13:36:07) 
Sanal kartta da aynı durum mu var? Başka bir bankanın kredi kartını kullanan arkaşınızın kartını kullanın bence.


  • atom karincanin torunu  (26.11.14 13:39:18) 
Sanal kart çıkaramıyorum. Çünkü banka şifrenin yanında annemin kızlık soyadının birtakım harflerini soruyor. O harflerden biri de Ö olduğu için ve banka Türkçe karakterleri veya O'yu kabul etmediği için internet bankacılığını kullanamıyorum. O nedenle sanal kart çıkartamıyorum.

Muhtemelen arkadaşa para verip ondan isteyeceğim.
  • aychovsky  (26.11.14 13:41:07) 
sitelerin cvv2/cvc2 bilgisini tutmaları pci/dss'e aykırı. fakat bu bilgiyi ellerinde tutmaksızın alıp kullanabilirler, buna mani bi durum yok. anladığım kadarıyla, söz konusu web sitesi, ancak sisteme kart eklemek ve sistemlerine eklenmiş kart bilgilerini kullanmak suretiyle alışveriş yapılan bir yer. bu durumda sitenin sistemini değiştirmesini beklemek çok gerçekçi olmaz. banka da bu güvenlik önleminden feragat etmez. son tahlilde, bu siteden, bu bankanın kartıyla alışveriş yapılamaz diyorum.


  • nereye bu gidis  (26.11.14 14:04:04) 
[]

İnternetten kredi kartı ile hesap yenileme

Bir adet kredi kartım var ve birkaç tane de internet üzerinden yıllık ücret ödediğim ve abone olduğum şeyler. Aynı hizmet için geçen sene kullandığım kredi kartı için bu sene "Kartınız kabul edilmedi" mesajı alıyorum. Limiti var. Diğer kullandığım hizmetlerim için de biri için kullanabildim, diğeri için yine kabul etmedi. Üstüne de zaten geçen sene onu kullandım. Derdi ne olabilir? Ne yapmalıyım?

"Anlamadım" diye mesaj geldi, açıklayıcı olsun, örnek de vereyim. Örneğin, Spotify için yıllık üyelik olsun. Bunu geçen sene bir kredi kartı ile ödedim. Aynı kredi kartı bu sene çalışmıyor. Ama kartın limiti var, onda bir sorun yok. Diyelim ki Mpotify ve Zpotify diye iki tane daha hizmet kullanıyorum, daha doğrusu kullanmak istiyorum. Mpotify için kredi kartı kabul ediliyor ama Zpotify için yine kabul edilmiyor. Bu arada Mpotify ve Zpotify'ı da ilk kez kullanıyor olayım.


 
hesabına sanal kart tanımla?


  • hippokondriyak  (19.11.14 21:00:57) 
Annemin kızlık soyadında Ö harfi olması ve internet bankacılığının annenin kızlık soyadını isteyip ne O'yu ne de Ö'yü kabul etmesi nedeniyle kullanamıyorum.


  • aychovsky  (19.11.14 21:15:21) 
Mesela visa ya da master'i kabul etmiyor olabilir mi artik?
Salladim.

  • delifaruk  (24.11.14 23:05:51) 
Bankayı arayıp sordum. Geçen ay bir siber saldırıya maruz kaldıkları için güvenlikleri arttırmışlar. Normalde bu sitelerden isim, kart numarası ve SKT bilgileri gidiyormuş ama CVC kodunu görmeden onaylıyorlarmış işlemi. Artık, o kod olmadan işlem yapılamıyormuş. Ödemelerimden biri Dropbox'aydı. Dropbox CVC kodunu bankaya doğrulama için göndermediğinden banka işlemi doğrulayamıyormuş. Dolayısıyla da işlemlerim yapılamıyormuş. Dropbox'a CVC kodunu göndermelerimi istediklerini söylememi belirttiler ama bu sefer de ilgili sitede konuşacak kimseyi bulamadım. E-postayı birkaç gün önce attım ama cevap veren olmadı. Hesabım "downgrade" durumda şu an. Ne Paypal ile ne de kredi kartımla ödeyebiliyorum. Aynı şekilde normal banka kartımla da kabul etmiyor.


  • aychovsky  (26.11.14 12:14:49) 
[]

TÜYAP'ta kitap bulma

Aradığım iki kitap var ama ikisinin de yayınevinin adı katılımcılar listesinde yok. Bazen bazı kitapların yayınevi dışında da satıldığını görüyorum. Gerçi sitesinde bulamadım ama bakan körlüğüm de tutmuş olabilir. Hangi kitapalrın olduğunu sorgulayabileceğimiz bir sistem var mı? Ya da bu kitapları başka hangi kitapçıların sattığını nereden bulabilirim?




 
Orada cihaz oluyordu, ekrandan yazip aratiliyordu o zimbirtidan. Oyle hatirliyorum.


  • delifaruk  (13.11.14 20:53:03) 
[]

Çocuğa altın takma

İki arkadaşımın çocuğu oldu ve yakın olabilecek arkadaşlarım olduğu için teamül gereği çocuklarına altın takam bekleniyor. Amcak evlerin gidecek zamanım olmasını, onların da misafir kabul edecek zamanlarının olmasını beklersek 3 yıl takamam ben o altını Arkadaşa gidip "Al, bu çocuğun" demek de biraz kaba geldi, eline para tutuşturur gibi; belki de değildir. Bu durumda ne yapabilirim? Altınlar elimde.




 
Gidip takmak gerekir. Ayrıca iki tarafında uzun süre zaman yaratamayacak durumda olması pek yakın arkadaşlık gibi gelmedi bana. Takmayabilirsin.


  • Lola90  (06.11.14 11:46:26) 
Yok, gerçekten çok yakın arkadaşım. Hatta en yakın, işteki 9 yıllık oda arkadaşım. Hani, "her şeyimi bilen" dedikleri cinsten. Pek birbirimize gitme huyumuz yok, zaten hafta içi ve bazı hafta sonları sürekli görüştüğümüz için. İkimiz de yoğun çalışıyoruz ve açıkçası bu yoğun tempoda herhangi bir eve gitmeye zaman ayıramıyorum İstanbul'un diğer ucundaki, o da misafir istemiyor ve sevmiyor pek. Genelde öküzlük diye tabir edilen şeyleri birbirimize yapıyoruz sürekli zaten, adam yanımda osuruyor örneğin. Ama burada işin içinde eşi de var, o yüzden kararsız kaldım. Sürekli "Üff, eve insanlar geldi" diyor. O insanlardan biri olmak istemiyorum. Zaten iş dışı en yakın arkadaşlarımızla da 3-5 ayda bir görüşüyoruz.

Bir diğeri bu kadar yakın arkadaşım değil. Ona altın takmasam da olurdu ama para toplama döneminde ben uzaktaydım, dolayısıyla gram altın alarak şimdi o eksiği tamamlamak istedim. Onunla da her gün görüşüyoruz da, can ciğer kuzu sarması değiliz.
  • aychovsky  (06.11.14 11:50:54 ~ 11:55:16) 
-sizin oradan geçiyorum. 15 dk uğrayacağım. çocuğu göremedim daha diyip gideceksin. yengeye de söyle bir şey hazırlamasın. planım var 15 dk durup kaçıcam dersin. altını takar, biraz çocuğu sever kalkarsın.


  • ykyt  (06.11.14 11:57:31) 
Doğumunda yanındaydım. Ameliyat oldu, onda da yanındaydım ama altınlık ortam yoktu. Bir de o semtten hayatım boyunca hiç geçmedim ben. Evden gidişim 3 saat ama bir gün gideceğiz artık; yapacak bir şey yok.

Şimdi 3. oda arkadaşımızı aradım, hepimiz çok yakınız sonuçta, "Bakalım, o ne yapıyor" dedim, "Ta oraya gitmeye zaman ayıramayacağım şimdi, herhalde bir 4-5 ay içinde bir gün takarım ben de" dedi.
  • aychovsky  (06.11.14 12:01:57 ~ 12:04:22) 
yakin zamanda bir haftasonu veya bir cuma gunu disarida bir yerde yemege davet edersiniz esi ve cocuguyla birlikte.
yenir icilir soylesilir vs. bebegi severken kundaginin icine ya da iste battaniyesine falan paketiyle koyarsiniz. bu da hediyesi olsun vs dersiniz.
4 5ay beklenmez.
  • nax  (06.11.14 12:32:04) 
benim çok yakın arkadaşlarımdan biri üst üste doğum yaptı, ilk bebekte, birkaç ay sonra ancak onun iş çıkışında bi akşam yemeği kadarlık süre için evine gittim, altını taktım. ikinci bebekte, o birkaç ay yine geçti, bu sefer evinde de gidemedim, altın da alamadım, aldığım çok şirin bebek elbisesini bir gün buluştuğumuzda verebildim ancak. şartlar ne gerektiriyorsa onu yapmak lazım geliyor :)


  • devilred  (06.11.14 12:36:10) 
Bir bebek tulumu alıp yakasına iliştirin, paket yapıp verin.


  • johan sebastian  (06.11.14 12:46:16) 
johan sebastian +1
Ben de bunu önermeye gelmiştim. 3-5 ay geç olur. En güzeli bebek giysisi alıp, ona iliştirip vermek.

  • m e l t e m  (06.11.14 13:00:18 ~ 13:02:36) 
ben de şey demeye geldim. kuyumcudan alınan altının kurdelesi kırmızı olur siz pembe/mavi/yeşil renklerden birini seçip kurdele alıp bi de iğneye nazar boncuğu iliştirerek takın alacağınız kıyafete. bi de havalar soğuk şimdi bebekler için patik şeklinde yumuşak papuçlar var onlardan da yanına alabilirsiniz.


  • kakao  (07.11.14 22:23:42) 
[]

90'lardan bir yabancı şarkı

Niyeyse bir şekilde aklıma gelip kafama takıldı. Şarkı İngilizce ama herhangi bir sözünü hatırlamıyorum. Söyleyenin sesi Levent Yüksel'e benziyordu ve şarkıda Tarzan'la aynı notalarda olmasa da uzun süre Aaaaaa diye nağmeli nağmeli bağırıyordu. Sesi Levent Yüksel'e de benzediği için biraz yanık yanık bağırıyordu. Sabahtan beri kafamda bağırıyor adam, susturamıyorum; bulunursa susacağını hissediyorum.




 
  • neferkitty  (02.11.14 22:53:31) 
Phil Collins gibi değil, daha kalın ama yanık bir ses. Gipsy Kings de değil; grup ya da kişi pop'tan bir tık öte, rock'tan bir tık beri ya da alternative rock gibi. Yavaş bir şarkı zaten.


  • aychovsky  (02.11.14 23:00:20) 
Bu değilse hiçbiri değildir :)
www.youtube.com

  • foxmulder  (02.11.14 23:12:27) 
Yok, bu da değil. Bu şarkıyı biliyorum, parti müziği diye kullanırdık arada :)


  • aychovsky  (02.11.14 23:13:45) 
O tonlamayı verecek kulak yok bende. Islık çalmayı da 3 saniyeden fazla beceremiyorum, hava çıkıyor ses yerine.

Neyse, kafamda bağıran adam sustu en azından. Onun yerine Tarzan Boy'un Ooooo'ları çalıyor. En azından bildiğim bir şey.
  • aychovsky  (02.11.14 23:26:40) 
jungle boogie?


  • bildigin emre  (04.11.14 16:57:54) 
sting - desert rose diyesim geldi ama pek değil galiba.


  • gibicibicis  (04.11.14 17:16:09) 
Yok, değil. Hatta Youtube'da 90s Songs/Hits gibi bir şeyde birkaç yıl önce dinlemiştim. Weezer - Island in the Sun'ın yakınlarında bir yerde çalıyordu ama kimbilir neydi.


  • aychovsky  (04.11.14 18:21:59) 
Şarkıyı buldum en sonunda. Enigma - Return to Innocence imiş.
Levent Yüksel'e benzettiğim kısım da şuradaki çığlığı imiş.
www.youtube.com
  • aychovsky  (20.12.14 11:55:08) 
[]

Nane ile ne yapılır?

Evde nane yaptık da, şimdi bu nanelerle ne yapacağımızı bilemiyoruz. Salataya ve mojitoya koymak dışında ne işe yarar? En kötü kurutacağız da kurutunca da yarım santim ancak ediyor kavanozda. Belki güzel başka şeyler yapılıyordur naneyle. Neler onlar?




 
limon dilimli ve taze naneli su? yazın dolabın vazgeçilmezidir bizde.


  • kaymaktutmayansicaksut  (01.11.14 23:11:45) 
yayla çorbası


  • silver apple  (01.11.14 23:14:22) 
limonata yap, bizi çağır. nane limon için kullanırsın hazır kış kapıda.

kaymaktutmayansicaksut'un önerisini dikkate al, ben çok sevmiştim içince onu, su için alternatif bir tat sağlıyor.
  • devorgilla the gunslinger  (01.11.14 23:16:38) 
nane ile ilgili favori üçlüm: naneli limonata, naneli yoğurtlu semizotu ve ezme. bool bol koyuyorum hepsine naneyi.


  • mayaa  (01.11.14 23:17:36) 
benim mide bulantımı pek çok ilaçtan daha hızlı çözer nane. bi kavanoz her zaman ilaç dolabımda saklarım...


  • magdurum ben magdur  (01.11.14 23:18:19) 
@kaymaktutmayansicaksut ve @devorgilla the gunslinger Yaz geçtikten sonra bunu öğrenmem çok acı oldu benim için. Bunun ılığını yapayım bari şimdilik.


  • aychovsky  (01.11.14 23:20:51) 
nokta atışı yapacağım: taze nane maskesi :)
1-''20 gr taze nane yaprağını 1 çay fincanı suyla kaynatın. Ilınınca süzün. Bir elmayı soyup rendeleyin. Nane suyuna ilave edip karıştırın. Daha önceden temizlediğiniz yüz ve boynunuza masajla yedirerek sürün. 20 dakika bekleyip cildinizi yıkayın ve havlu ile kurulayın.''

2-''Serinletici ve canlandırıcıdır, yorgun cildi kendine getirir ve rahatlatıp serinletir. Karma ciltlerle yorgun ciltlere uygun bir maskedir. Büyükçe bir tutam naneyi bir cezvede demleyip soğumaya bırakın. Sonra 1 çorba kaşığı demlenmiş naneyi 2 kahve kaşığı nemlendirici kremle karıştırın ve cilt üzerinde 10 dakika bekletin. İyi sonuç almak için haftada üç kez uygulamalısınız.''
  • kaymaktutmayansicaksut  (01.11.14 23:28:23) 
tabi ki cacık, ama mümkünse yoğurdu sulandırarak değil aksine süzme yoğurtla. bol sarmısak, salatalık, bi damla zeytinyağı ve bol nane.

nane ve limonlu su +1

ben köfte yaparken de kullanıyorum nane açıkçası. seviyorum.
  • nwnd  (01.11.14 23:46:53) 
haydari tabi ki........


  • cokponcik  (02.11.14 00:20:17) 
yogurdun icine karistir, ister yemegin yanında ye, ister yemek sonrasi atistirmalik yap.


  • atmaca.ged  (02.11.14 00:20:32) 
En basiti.

Yapraklari avucunun icine al. Saglam bir saplak atip patlat naneleri. Sonra sicak suya at, limon kat. Oldu bitti.
  • ibomiu  (02.11.14 00:46:29) 
Nane lomon karanfil ile cayi, hazir hepimizin bogazi acirken.

once karanfili kir kaynat, sonra limonlari dogra kaynat. Nane yapraklarini koy, 1 dk sonra kapat. 3 4 dk demlensin.
Bardaga koy, ustune cay kasiginin ucuyla karabiber serp.
Sogutmadan ic.
  • cecilia  (02.11.14 08:38:30) 
Herkese teşekkürler! Bugün mahsulleri topladım ve naneli limonlu su ile başladım. Çok güzel oldu. Tariflerle devam edeceğim. Ama arada sizi "Şu kadar gram, kaç kaşık ediyor?", "Şimdi içine ne kadar şundan, ne kadar da nane ekliyoruz" diye sorabilirim. Şunu da hatırlatmak isterim ki her "Aldığı kadar" veya "Göz kararı" cevabında bir eşkiya ölür.


  • aychovsky  (02.11.14 14:48:40) 
unutmuşum aklıma geldi, kısıra şahane olur nane. hele tazeyse.


  • nwnd  (02.11.14 19:27:23) 
[]

Acil! Evde bir adam var.

Bu akşam işten gelip asansörü beklerken apartmana biri girdi. Bir zile bastılar ve açtılar. Asansör 14. kattaydı, birlikte inmesini beklemeye başladık. Adam hem sağır-dilsizdi, hem de hareketleri de normal değildi. Asansöre binerken sabırsızlıktan dayanamadı, duvarlara vurdu. Asansöre binecekti ki kibarlık yapması gerektiğini düşündü ve durup kolunu çok sert bir hareketle kaldırarak yol verdi. Ben çıkacağım kata bastım. O da tuşları inceledi ve benim olduğum katın doğru kat olduğuna karar verir gibi kafasını salladı. İndik birlikte, o yan tarafa gitti ben eve girdim. Yan kapıyı kimse açmayınca, abime "Abi, yanlış yere gelmiş olmasın. Böyle bir durumda yakınını bırakanlar evde bekliyor olurdu" dedim. O sırada adam asansöre geri girdi ama 5-10 dakika bir tuşa basmadı. Biz de kapıcıya haber verdik, o geldi ve adamla anlaşmaya çalıştık. Öğrenebildiğimiz tek şey adamın adının Mehmet olduğu ve İsmail'i aradığı. İsmail de tesadüf ki bizim evimizin eski sahibi. Karşı komşu falan da çıktı, "İki saat önce de bruadaydı, çocukları korkutur diye gönderdim" dedi. Ben de "Arayanı soranı vardır kesin, merak etmişlerdir. Arayanları bulmak gerek" dedim ve adamı eve aldık, şu anda kapıcı, komşu, abi herkes bizde ve adam kibar ve tehlikesiz görünüyor ama anlaşamıyoruz. Anlaşamadıkça sinirleniyor ve evin içinde tur atıyor. Kulağında duyma cihazı var ama sanırım yeterince duymuyor buna rağmen. Polise haber verelim diyoruz ama ne yapalım?

Sinirlenmesin diye televizyonu açtık, televizyondakiler dikkatini çekti. Bizi duymuyor, ekrana bakıyor. Tanıdığımız İsmail'İ aradık, o da telefonunu açmıyor.

Edit: Aşağıya da yazdığım gibi polise haber verdik. Tüm olaylar 10-15 dakika içinde oldu. İLk aklıma gelen şey polise haber vermekti ama belki o an düşünemiyorumdur diye buraya da sorayım dedim. Aşağıya da yazdığım gibi birazdan çıkacağız. Bu yüzden ben biraz yemek ısıttım, polis gelene kadar apartmanın toplantı odasında misafir edeceğiz. Orada da koltuk, televizyon var. Kapıcı onunla duracak.

 
Polise haber ver.arayan varsa onu onlarinda yapacagi o.


  • cizgilipijama  (24.10.14 19:59:23) 
tabii ki polisi arayın, şu kadar beklediğiniz kabahat, onu kaybetmiş ve aramakta olan insanlar ilk iş karakola haber vermiştir, ondan haber alamadıkça endişeleniyorlardır. üstelik adam sizin evinizdeyken başına bir şey gelse(atıyorum kayıp düşse) ya da sonradan ailesi kendi imkanlarıyla size ulaşsa, size dava bile açabilirler. polise haber vermeyerek belki de fiil ehliyeti olmayan birini alıkoymuş oluyorsunuz.


  • alice practice  (24.10.14 20:09:08) 
Şimdilik polise haber verdik. Aşağıda apartmanın bir toplantı odası var, koltuklu masalı. Biraz yemek ısıtacağım. Polis gelene kadar orada beklemesi gerekecek çünkü biz de yarım saate evden çıkacağız. Çok fazla misafir edemeyeceğim.

İsmail Bey telefonunu açmadı, adamın kendisinin telefonu veya cüzdanı yok. Cebine baktı biraz önce kapıcı, belki bir not vardır "Kayıp durumunda şuraya haber verin" yazıyordur diye ama bir şey yok. (pantolonu cepsiz, üstündeki t-shirt'ün cebi var)
  • aychovsky  (24.10.14 20:10:05) 
@alice practice
Mesajı yazdığımda eve yeni girmiştik. Bir yandan abimle komşu "Göndersek mi göndermesek mi" tartışması içindeydi. Çok beklemişsiniz dediğin, her şey 10-15 dakikanın içinde oldu zaten.

Polise haber vermek ilk aklıma gelendi ama belki yapılacak başka bir şeyler de vardır da şu an düşünemiyorumdur diye sordum
  • aychovsky  (24.10.14 20:11:20 ~ 20:13:19) 
kusura bakmayın işten gelirken diyince, ben saat 6-7 gibidir eve almanız diye düşündüm. en iyisini yapmışsınız.


  • alice practice  (24.10.14 20:13:21) 
Rica ederim. TEM'de kaza vardı, yeni gelebildim. Haklısın, ben de olsam öyle düşünürdüm.


  • aychovsky  (24.10.14 20:14:13) 
yazarak anlaşm ihtimaliniz yok sanırım dimi :/

ismail'e biraz daha ulaşamazsanız polise haber verin. yada ismail'in etrafından kimse yok mudur? eşi falan gibi. bu tip durumdaki bir insanı hemen hatırlarlar çünkü.
  • c1b2k3  (24.10.14 20:18:03) 
Şimdi ben okudum ama çok anlam veremedim. Kağıt kalemle anlaşmayı denemek aklınıza gelmiştir herhalde ama heyecan halinde çok basit şeyler akla gelmeyebiliyor, bir hatırlatayım dedim kağıt kalemle anlaşma yolunu.

Ortada suç yok bir şey yok, polis ne yapsın? Siz kendi rızanızla evinize almışsınız adamı. Binaya da zorla girmemiş, zile basmış açmışlar. Artık durmasını gerektiren bir durum yok İsmail'e de ulaşamadığına göre. Gitsin yoluna. Polisin yapacağı bir şey yok. Tabi adamın gözünü korkutur eğer amaç oysa. Adam polisi görünce hepten sinirlenebilir de ayrıca.

Edit: Hukukçu olduğum için aklıma direkt suç şikayeti durumu geldi, daha düşünceli davranamadığım için özür diliyorum.
  • m e l t e m  (24.10.14 20:19:05 ~ 20:35:29) 
Okuma-yazmayı çok iyi bilmiyor. Televizyonda bir ton yazıdan Ahmet'i görünce Ahmet diye bağırmaya başladı. Sonra kendisini göstererek Mehmet dedi. Kağıt kalemi verdik ama kullanamıyor. Karalıyor kağıdı, anlaşılır bir yazı değil.

İsmail 4.5 sene önce taşındı. Sadece onun telefonu kapıcıda var. Bursa'ya taşındılar.

Polise şikayet için aranmadı, "Kayıp biri var mı, böyle böyle birini bulduk. Böyle birini arayan var mı" diye arandı.
  • aychovsky  (24.10.14 20:22:29 ~ 20:28:56) 
İsmail ismini rastgele söylemiş olmasın?
4.5 sene önce Bursa'ya giden adamdan hiç haber almadıysa neden onu arama gereği duysun? Haber aldıysa da neden ta 4.5 sene önce oturduğu adrese gelsin?

Belki akli dengesi yerinde değildir? Kaybolmuştur? Bilemedim. :/

Adam evden, binadan ayrılmak istemezse o zaman polise haber verebilirsiniz. Şimdi de belki bir arayanı vardır, kayıptır diye bildirim yapabilirsiniz. *Edit: Yapmışsınız zaten.

*Buraya da ilave edeyim: Hukukçu olduğum için aklıma direkt suç şikayeti durumu geldi, daha düşünceli davranamadığım için özür diliyorum.
  • m e l t e m  (24.10.14 20:29:06 ~ 20:37:38) 
Biz de bir yandan polis gelene kadar İsmail gerçekten tanıyor mu, atıyor mu; onu çözmeye çalışıyoruz. Herhalde tesadüfen tutuyor İsmail. Belki de uzak geçmişi hatırlıyor adam. Biz çıkacağız şimdi, adamı kapıcı ve komşumuz toplantı odasında misafir edecekler. Biz olmayacağamız için polisi de onlara arattık.


  • aychovsky  (24.10.14 20:34:02) 
Olayın sonunu da anlatayım. Gece geç döndük. Toplantı odasında kimse yoktu, kapıcı da yatmıştı. Şimdi kapıcı ile konuştuk. Adam gerçekten kaybolmuş ve aslında birkaç blok ötedeki abisine gitmeye çalışıyormuş. Burada apartmanlar 3-4 apartmanda bir aynı renk olunca karıştırmış olabilir diye düşünüyorum. İsmail de abisinin adıymış. Ona ulaşmaya çalışıyormuş. Polis de biraz geç gelmiş ama kayıp olarak belirtilmiş zaten adam.


  • aychovsky  (25.10.14 10:03:42) 
Ben de sonucu soracaktim:) Iyi, mutlu sonla bitmis.


  • delifaruk  (25.10.14 11:13:13) 
[]

Duş kepi nereden bulunur?

Genelde bu naneyi otellerden almışlığım var ama toplu toplu, 20-30 tane nereden bulabilirim?

Not: Yerine bone kullanılmadığını varsayıyoruz.


 
duş bonesi farklı bir şey yalnız. daha geniş oluyor.

tabi aradığınız şöyle bir şey değilse;

isfikirleri.co
  • c1b2k3  (24.10.14 00:58:50) 
metroda var.


  • Lim5  (24.10.14 01:33:06) 
[]

Makyajla ilgili "Bu nasıl kullanılıyor şimdi" sorusu

Geçen gün the Balm'ın How 'Bout Them Apples ruj paletini aldım. Bunlar hem ruj hem de allık olarak kullanılıyormuş. Üstünde de yazıyor, kullananlar da öyle diyor. Çok şirin bir şey.
www.makeupandbeautyblog.com

Ben bunun rujunu ruj fırçası ile sürüyorum, burada sorun yok. Mac'in açılı fırçalarından kullanıyorum allık için. Bir tane de fırça sabunu var, onunla temizliyorum da paketinin içinde tozlanıyor bu fırça. Ben bunu alıp palete sürsem, güzelim palet toz içinde kalır ve ruj kısmı murdar olur. Parmaklasam, bu sefer o şekilde dağılacak gibi yapısı yok gibi. Nasıl kullanılabilir bu?

 
benim bildiğim krem allıklar için stippling brush kullanılıyor, tabii elini hafif tutman lazım.


  • lily briscoe  (17.10.14 18:27:39) 
[]

Beylikdüzü'nden Kandilli'ye

Adile Sultan Kasrı'na nasıl gidebilirim? Metrobüsle köprüyü geçsem, devamında oraya otobüs var mı? Yoksa Zimcirlikuyu --> Beşiktaş --> Üsküdar --> Kandilli mi yapayım?




 
Bana Beşiktaş->Üsküdar daha makul geliyor. Bir de taşın sen o lanet muhitten.


  • arnold schwarzeneger  (16.10.14 12:27:46) 
Olduğum yerden memnunum, yola alıştım da, taşınmam çok zor, ev sahibiyiz. Bugünlük konferansa gidiyorum oralara.


  • aychovsky  (16.10.14 12:30:22) 
Alışırsın da, uzun vadede yolda geçirdiğin zaman çok ağır bir israfa dönüşüyor. Benzer durumdayız da ondan diyorum.


  • arnold schwarzeneger  (16.10.14 12:33:06) 
Normalde yolda uyuyorum ben serviste ama haklısın.


  • aychovsky  (16.10.14 12:38:11) 
adile sultan kasri kandillide degil ki? kosuyolunda. ona da altunizadeden metrobusten kolayca gidebilirsin. yuruyerek, minubusle vs.

edit: sanirim siz adile sultan sarayina gideceksiniz. orasi kandillide. yukarida yazilan hatlar gecmez. bogazici koprusunde inin beylerbeyinden otobuse binin. 15H gecer
  • hmpf  (16.10.14 13:02:12 ~ 13:11:02) 
Yook, bu o degil. Kasr degil de saray veya yali olabilir. Hababam Sinifi'nin cekildigi yer degil. Baska bir Adile Sultan oldugunu birkac gun once ogrendim ben de.


  • aychovsky  (16.10.14 13:10:45) 
daha yakini. beylerbeyi degil de, merdivenlerden indiginiz yerden 14M, 15F e binin(yalniz o yonde durak ne tarafta bilmiyorum, ben hep diger yondeki duragi kullandim), kandilli kiz lisesinde inin.


  • hmpf  (16.10.14 13:24:35 ~ 13:28:44) 
[]

Lensteki bc ve dia numaraları

Gerekli-gereksiz uzun oldu, okumayan veya küfreden olursa anlarım. Dert değil.

1 ay önce lens takmaya başladım. Buradan da nasıl takılacağını falan sormuştum, hatta 2 saat 10 dakikada takmayı başarmıştım. Şu anda 5 dakikaya indirdim. Öncelikle buradan yardım eden herkese çok teşekkür ederim. Lensi o kadar sevdim ki lenssiz geçen günlere düşman oldum.

Şu bir ay Bousch + Lomb'un günlük lenslerinden kullandım ama elimdeki reçete lens reçetesi değil ve üstünde base curve ve diameter numaraları yok. Herhalde götürdüğüm optikteki kadın o reçeteyi aldı ve vermedi ya da bana kafasına göre bir günlük lens verdi.

Şimdi aylık lenslere geçeceğim ve lensmarket.com'dan alayım dedim. Günlük lenslerime baktım bc'si 8.6, dia'sı 14.2. İnsanlar Avecue'yu tavsiye ediyorlar diye ona baktım. Dia'sı 14, bc'si 8.4 veya 8.8. "Tüh" nidaları ile Bousch + Lomb'a baktım, onun bc'si 8.6 ama aylık lenslerin dia'sı yine 14.

Bu arada elimde lens numaraları olmadığından da "Acaba bunlar gerçekten benim değerlerim mi" diye de merak edip, bugün bir doktora gittim. Normalde randevulu olduğundan ve ben çat kapı gittiğimden pek bakmadı, bana "İyi lensler bunlar"ın ötesinde bir şey söylemedi. Yarın başka bir doktora gidip "Bana numaralarımı verin, yoksa... Yoksa, yapacak çok da şeyim yok" demeyi düşünüyorum.

Sorularımdan ilki şu, markadan markaya değişiyorsa bu nalet şeyler ve benim numaralarım sadece dandik bir markada varsa ne yapayım? İkinci olarak da siz böyle bir şey yaşadınız mı, minimum sapma ile farklı değerli şeyler takınca ne olur?

Durumu doktora soracağım tabii ki. Ama marka işini ne yapayım, bilemedim. Avecue için "Çok rahat, öyle böyle değil" diye yorumlar var; benim numaralarıma uyan marka için "Daha iyileri de var" diyorlar. Diyelim ki doktor bana yarın 300 kişinin kullanıp memnun kalmadığı 10 kişinin memnun kaldığı bir markayı önerdi. Nasıl oluyor bu iş?

Not: Şimdilik uyuyorum. Tikler, vb. kalkınca olabilir.

 
BC, base curve demek. Lensin ne kadar kavisli olduğunun bir ölçüsü.
Dia da diameter demek, lensin çapını gösteriyor.

Gözününe uygun olan ölçüdeki lenslerle daha rahat edersiniz, ama ufak tefek farklılıklar çok sorun çıkarmaz herhalde. Yine de doktorunuza bir danışın.
  • metalik  (16.10.14 01:15:55) 
airoptix kullanıyorum.ilk lensimi optikten aldım.sadece miyop derecemi söyledim kadın vermişti.
geçen de lens marketten aynısından 1 yıllık aldım, değerler 14,20 ye 8.60 yanında da purevison istedim denemek için onunki de 14 e 8.60 hiç bi fark yoktu rahatlık açısından

  • mr.brown  (16.10.14 01:17:11) 
acuvue oasys kullanıyorum, bc değerim 8.6 ama oasys'in 8.4 olanını kullanıyorum. çünkü 8.6'yı tolere edebiliyor 8.4 olan, kullanım bilgilerinde de yazıyor bu. ayrıca tavsiye ederim oasys'i, sahiden pek rahat. unutuyorum çoğu zaman gözümde olduğunu.


  • devilred  (16.10.14 02:10:42) 
Piii, bir lens markasının adını doğru yazamamışım. Elimi eşek arısı soksun :) Acuvue, işte ondan.


  • aychovsky  (16.10.14 02:30:48) 
benim 8.9du. sadece 3-4 tane marka vardi. tolere eder miydi baska markalar hic denemedm ama focus visitint monthly kullanmistim uzunca bi sure. daha sonra o uretimden kaldirilinca zeissin contact day 30unu kullandim. bakman gereken bc degeri burada aslinda dia onemli degil. doktora olctur bc degerini. bc degerini uygun lensleri listele, sonra icinden en iyi oldugunu sec.


  • baldur2  (16.10.14 02:35:54) 
[]

Kışın spor olayı nasıl oluyor?

Açık havada spor yapabilen, kapalı yere geçtiği anda ruhu daralan, 10 dakika sonra fenalık basan biriyim. Bahar ve yaz döneminde dışarıda rahat ve bol yürüyüş yapabiliyorum ya da fırsat olunca yüzebiliyorum ama kışın farenjit nedeni ile bunları yapamıyorum. Spor salonları seçenek değil, çok bunalıyorum. Eskiden işyerinde haftada 3 gün öğle arasında zumba ve pilates geliyordu. Pilateste sağlam sıkılmıştım, çoğu harekette çevreme bakınıyordum sıkıntıdan. Zumbayı çok sevdim ama bu sene kaldırıldı. Zumbalı, danslı şeyler olabilir. Zor bir şey aramıyorum. Amaç popo hareket görsün, üstüme ölü toprağı serpilmesin ve aynı anda darlanmayayım. İşten çıkış saatlerim değişiyor. Pazartesileri 22:00'de, diğer günler 17:30-21:30 arasında herhangi bir saatte çıkıyorum. Şimdiden donmaya başladım, ne yapayım ben kışın?




 
termal koşu içlikleriyle çok güzel koşuluyor ya dışarda. yağmur çamur yoksa tabii. en kötü internetten zumba videoları falan bulup ekran başında kendin yparsın. ya da benim meşhur entry'deki antrenmanları yapabilirsin (bkz: göbek eritme teknikleri/@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu)


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (12.10.14 15:45:52) 
@straight gigolo
Ben Beylikdüzü'nde oturuyorum, Beşiktaş'ta çalışıyorum. :)
Ama North Face fikri olabilir. Ama en büyük olay yüzümde. Yüzüm donuyor, eve geldiğimde yarım saat çözemiyorum. Dışarıya gülerek çıkmışsam o mal gülüş öyle kalıyor. Bazen ağzımdan kelimeler çıkmıyor.

@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Ne sevimli hareketler bunlar, hareketli hareketli. Ben bunları uyarlarım kendime. Olmadı internetten zumba indireyim.
  • aychovsky  (12.10.14 15:46:23 ~ 15:49:51) 
aychovsky az önce bir duyuruya yazdım sana da yazıyorum hemen biraz paraya kıyıp nike'ın drifit koşu için olan tayt ve eşofman üstünden alırsan emin ol hiç üşümezsin.
ben aldım hiçbir şekilde ısı kaybı gbi bir şey söz konusu değil mont giymene bile gerek kalmaz onlarla. hatta duyuru sahibi mesaj attı ''o kumaştan bir ürün kullanıp çok memnun kaldığı'' ile ilgili.
üstüne yapışmıyor ama kaymıyor da ve kesinlikle üşütmüyor ama vıcık vıcık terletmiyor da.
o yüzden dışarıda koşup yürümeye devam edebilirsin.
  • neferkitty  (12.10.14 15:49:18) 
@neferkitty Çok merak ettim. Alacağım onlardan, olmadı termal içlik niyetine giyerim.


  • aychovsky  (12.10.14 15:51:08) 
poponu hareket ettirmek ve baş döndürücü bi hale getirmek istiyorsan pilateste sıkılmamayı çözmelisin öncelikle. Bir erkek olarak söyleyebilirim ki pilates yapan kadın vücudu > diğer kadın vücutları.

soruna cevap kısmı;
salona gitmeyecek kadar kısa mesafe koşacağım için ben bugün şu şekilde koştum mesela. içime uzun kollu ince bi sweatshirt giydim üzerine tshirt giydim altıma da şort giyip çıktım. hiç üşümedim. ama daha soğuk günler için Nike'a gidip uzun bir tayt(bunu bende alacağım mesela(bkz: son duyurum)) ve üstüne giyebileceğin running bölümünde satılan bi mont alabilirsin. hem renkleri güzel hem de performansları inanılmaz drifit kumaşların. Performans kısmını da sadece tshirtten yola çıkarak yapıyorum, gerçekten 'oha iyi ki almışım' dedirtti çünkü.

Yüzün içinde 'boyunluk' edinebilirsin. Bufftan bahsetmiyorum. www.fenerium.com.tr şöyle bir şey. bende var bundan ama malzemesi aynı mı bilmiyorum bu polar diyor bende ki yün gibi ve 10 üzerinden 4 veriyorum koşarken rahatsız etsede üşütmüyor. Taktığında varlığını daha az hissettirebilecek bi malzemeden olanını bulursan onu almalısın.

bir de hikayenin en öneml kısmı eğlence. Koşarken sıkılmamak ve kendi performansını takip etmek için Nike Running applicationını kullanmanı öneririm. hem indoor hem de outdoor olarak koşunu takip ediyor ve sana performans analizi yapıyor. hatta coach bölümünde kendine uygun kısmı aktive ettiğinde sana günlük koşu & yürüyüş & aktivite programını otomatik olarak hazırlıyor. Koşarkende anlık olarak mesafe & pace ve süreyi görebiliyorsun.

Bir de kendine güzel bi müzik listesi hazırlaman en önemlisi.

koşu olarak yazdım ama yürüyüş olarakta okuyabilrisin sen.
  • Sskywalkeremre  (12.10.14 15:51:30 ~ 15:54:16) 
kesinlikle tavsiye ediyorum monta bile gerek kalmayacak öyle bir teknolojisi var cidden kumaşın.
eline alsan ''bu ne incecik'' dersin amma velakin öyle değil işte.
hatta kollarında elin üşürse diye elini kapatacağın yerler bile var, ya da kolunun içine sokuyorsun lastikli. üşüyeceğini hiç zannetmiyorum.
  • neferkitty  (12.10.14 15:53:09 ~ 15:54:10) 
Amaç popo taş olsun veya vücut güzel olsun değil, öyle bir iddiam veya hedefim yok; derdim oturduğu yere yapışıp kalmasın, ölü toprağı çökmesin, hımbıl olmasın; sağlık, esenlik versin. Madem yakaladığım bir momentum var, oradan bir şekilde devam etsin, öyle kalakalmasın. Bütün kış yatalak gibi kalmayayım. Güzel olmak için spor yapmak istemiyorum.

Bir de benim motivasyonum sporun kendisinden gelmiyor; çevrede gördüklerimden geliyor. Ne bileyim, çiçek, deniz, böcek, kuş ya da insan görünce, bir doğa parçası görünce seviniyorum, heyecanlanıyorum. Hareketimin ama amacı onları görmek haline geliyor. Ya da suda kulacımın bıraktığı izi görünce heyecanlanıyorum. Ne bileyim ya, mucize gibi değil mi? Elini bir sıvıya daldırıyorsun ve o sıvıda dalgalar oluşuyor ve fışır fışır huzur veren de sesi var. Bir de danslı şeylerde bol bol eğlenebiliyorum.

Zaten aslen yaptığım şeye de spor demiyorum, sporumsu diyorum.
  • aychovsky  (12.10.14 15:58:49 ~ 16:03:47) 
Şimdi bu spor olayı için 3 seçeneğiniz var: Spor salonu, sokak ve ev. Bunlardan birini tercih edin. Spor salonunda bunalıyorum, sokakta da üşüyorum dediğinize göre geriye bir tek ev kalıyor. Onun için de benim önerim Insanity tipi programlara bakmanız yönünde olacak; birkaç defa bitirdiğim için rahatlıkla söyleyebilirim ki vücut ağırlığıyla yapabileceğiniz güzel bir program. Gerçi zor bir şey aramadığınızı söylemişsiniz ama programı kendinize göre uyarlarsanız eğer güzel sonuçlar alabilirsiniz. Bunun dışında bir de www.youtube.com tipi uygulamalar var, ona da bir göz atmanızı öneririm. Şimdiden başarılar dilerim.


  • angelus  (12.10.14 16:01:53 ~ 16:04:45) 
Ben de sanırım evde kendi kendime tepinebilirim. Alt komşu da yok zaten, mis.

Zamanında hip hop ile jimnastik tarzı bir şeyler yaptıran bir abi vardı. "Push it, push it bitch" diye diye spor yaptırıyordu. Adamın her hareketini ezberledikten sonra bıraktıydım. Şimdi ona benzer bir şey bulabilirim.
  • aychovsky  (12.10.14 16:03:23 ~ 16:06:30) 
ev için en güzeli:
www.blogilates.com

bir de tracy anderson math method

ancak blogilateste beginnerdan başla çünkü hayvani zor videolarla motivasyonunu kaybetme başta basit gelsin önemli olan istikrarlı olmak, problem değil.

ayrıca

v30dayfitnesschallenges.com

burdan programa plank,lunge ve squat ekledin mi tamamdır cardion eksik kalır o da kas kütlen biraz geliştikçe bilogilateste cidden zor cardiolar var onu yapabilecek aşamaya gelirsin.
  • neferkitty  (12.10.14 16:07:35 ~ 16:08:57) 
beginner planı şu şekilde bak:

blogilates.zippykid.netdna-cdn.com
  • neferkitty  (12.10.14 16:09:49) 
Kış mevsimi dışarıda koşmamak için bahane değil.

En çok ısı kaybını ellerden ve kafadan yaşarsınız. Ellere eldiven, başa da iyi koruyan bir şapka takıldığı müddetçe vücut ısınız fazla düşmez.

Teri vücuttan uzaklaştıran DriFit tarzı kumaşlar iyidir ancak bir tane yetmez; atmosfer sıcaklığına göre en az 2 taneyi iç içe giymeniz lazım ve daha soğuk havada 3'e çıkartabilirsiniz. Ama DriFit üzgara karşı korumaz, yukarıda verilen bu bilgi yanlış. Bunun için yağmurlu günlerde waterproof, rüzgarlı ve yağmurlu günlerde ise stormproof bir dış katman giyebilirsiniz.

Elbette bunların hepsi yatırım demek.

Eğer koşacaksanız termalden uzak durun, aşırı ısınırsınız.

Edit: Runner's world'ün şu modülünü kullanabilirsiniz www.runnersworld.com
  • hiko seijuro  (12.10.14 16:38:31 ~ 16:47:26) 
Beylikdüzü civarında koşu parkurları olması lazım. Sürekli koşan bir kız vardı benim arkadaşın manitası. Decathlon'da kışlık koşu ekipmanları var. Bir bak.


  • arnold schwarzeneger  (12.10.14 17:33:57) 
Hah, ben o parkurlarda yürüyorum yazın. Hep ağaçlar içinde, pek güzel. Bakalım, doğukta koruyan bir şeyler, olmadı evde hoplama zıplama ile devam edeceğim.


  • aychovsky  (12.10.14 17:49:50) 
Çıkamadığında da sabah kalkınca şu tarz bir şey yaparsın;

lifehacker.com
  • arnold schwarzeneger  (12.10.14 17:51:10) 
Jillian Michaels diye bi ablanın videoları var youtubeda. ben evde yapmıştım bi aralar, yarım saatliğine yoğun bi şekilde cardio ve strength egzersizleri yaptırıyor. hareketli olduğu için hoşuma gitmişti benim, tavsiye ederim.


  • reptillia  (12.10.14 22:30:51) 
Sabah biraz imkansız, 6:15'te evden çıkıyorum. Zaten ezandan önce kalkıyorum ve kalkmakta çok zorlanıyorum. Genelde de 6:05 gibi kalkıp "Anam anam, geç kaldım" diye koştura koştura hazırlanıyorum. Ama haftasonları olabilir.

reptillia, bu fikri çok sevdim. Teşekkürler.
  • aychovsky  (12.10.14 22:57:19 ~ 22:57:36) 
Linkini verdiğim antrenman 4 dakika sürüyor. Ama sonrasında duş ister.


  • arnold schwarzeneger  (13.10.14 08:39:29) 
[]

Bu şarkı ne ki?

Dün kaş aldırırken Kral Tv açıktı. Bol trompetli Türkçe bir şarkı çaldı, utanmasam smooth jazz falan diyebilirim ama tam da değil. Yeni mi bilmiyorum ama arkasından Hayko Cepkin birtakım Barış Manço şarkıları söylüyordu. Dolayısıyla en fazla birkaç seneliktir diye düşünüyorum. Bir adam söylüyordu. Kaşçı abla susmadan erkek arkadaşını anlattığı için sözlerini anlamadım, onun insafına kalmış bir durumda olduğum için "Bir sus da şarkıyı az anlayayım" da diyemedim; o sıra göz çevremle uğraşıldığı için ekranı da kesemedim ama klip bol bol beyazlıydı. Galiba beyaz bir şeyler giyen esmer bir adam vardı. Ne olabilir bu şarkı?




 
  • bxgx  (03.10.14 11:32:06) 
Kesinlikle bu şarkı, çok teşekkür ederim bxgx.


  • aychovsky  (03.10.14 11:34:41 ~ 11:36:21) 
[]

Lensi gözümde kaybettim

İki haftadır aralıklı olarak lense alışmaya çalışıyorum da bu sefer sol gözümdekini çıkarırken kaybettim. Çıkarmaya çalıştığım yeri inceledim, oraya düşmemiş. Üstüme de düşmemiş; demek ki hala gözümde bir yerlerde ama gözümde de bulamıyorum. Çok parmakladım gözü "Buralarda ise elime gelsin" mantığı ile ama yakında gözü oyacağım sanırım, acımaya başladı. Altı üstü açıp baktım, bulamıyorum. Ne yapayım?

*Gideyim bol suda gözümü mü kırpıştırayım?
*Suni gözyaşı mı dökeyim?
*Oturup ağlamaya mı çalışayım?
*İyice bekleyim kurusun da batarken yerini belli etsin, ben de oradan mı çıkarayım?

 
Yerimde durabiliyorum gibi, daha önce de zaten gözümün üstündeki ve altındaki ceplere kaçırıp, oralardan topladım. Hele ki gözüm ıslanınca varlığını hissetmiyorum.


  • aychovsky  (30.09.14 22:53:25) 
yerinde duramazsın diye bir şey yok. benimki göz kapağımın içine gitti, hem de iki üç kere. göz kapağını iyice ayır bak. benim çok başıma geldi, arıyorum yok yok. meğersem gözüme kaçmış iyice. solüsyon damlatabilirsin gözüne bir zararı olmaz.


  • who cares wins  (30.09.14 22:53:51) 
saçmalama, bir yere düşmüştür, gözünde olsa batma falan yapar, hissedersin gözünü oymana gerek yok.


  • grimer  (30.09.14 22:55:29) 
Sakinim ama başına ne geldi o lensin çok merak ediyorum.

Tek bir yerde çıkarıyorum. Orayı ve çevresini güçlü bir lamba ile el gezdirerek kontrol ettim. Gözün ceplerine iyice baktım, orada parıldayan bir şeyler yok. İyice arkaya kaçamaz, değil mi? Kaçabilir mi? Göremediğime göre, orta yerde de değil.

Ağlamaya kasayım bari, en kötü gözüm temizlensin azıcık.
  • aychovsky  (30.09.14 23:00:31) 
mutlaka bir yere düşmüştür. gözünü oymana gerek yok.


  • kivanc1  (30.09.14 23:06:11) 
Gözümün içine iyice baktım, yok oralarda. "Bir yerlere düştü kesin" deyip rahatlıyorum.


  • aychovsky  (30.09.14 23:11:12) 
Hala gozunde oldugunu hic mi hic sanmiyorum. Bol suyla yika bana sorarsan.
Istedigin zaman aglayabiliyor musun?

  • delifaruk  (30.09.14 23:13:01) 
gözünde olsa kesin anlardın, yerinde duramazdın gibi şeyler söyleyenlere bakma. ben beş yıldan fazla kullandım, o batma hissi gözünle uğraştığın için mi oluyor yoksa lens olduğu için mi anlayamıyor insan.

hatta şöyle söyleyeyim, bir keresinde ben de sabah lenslerimi takıp odaya geçtim. baktım tv bir net bir bulanık, lan noluyo diye kontrole etmeye gittim ve bingo! bir gözümde lens yok. ara tara bulamadım. diğerini de çıkardım bıraktım. o gece bayağı içmiştik. sabah kalktığımda lens göz kapağımın hemen üstündeydi.
  • john lee hooker  (30.09.14 23:18:31) 
Abim geldi, gözüme baktık, bulamadık. Demek ki çıkmış. Ama kanıtı bulamadık, salladım gitti.

@delifaruk İstediğim zaman ağlayamıyorum, hatta genelde de ağlayamıyorum ama çok sıkarsam iki damla çıkarabiliyorum. Gözüme suni gözyaşı döktüm biraz şimdi.
  • aychovsky  (30.09.14 23:18:55 ~ 23:19:35) 
İşin kötüsü o, biraz batıyor bir yer. Ama orası parmakladığım için batıyor sanırım, lens yok çünkü o civarda. Oraları aradık, taradık.

Kesin düştü o.
  • aychovsky  (30.09.14 23:22:58 ~ 23:24:25) 
bi keresinde biz de sevgilim lensini düşürdü sandık baya bi aradık, ertesi gün gözünün içinden çıktı.
gözün anatomisini incele biraz. korkacak bişey yok. arkalara kaçmıştır gelir yerine. sağa-sola bakma hareketleri belki yardımcı olabilir(salladım).

  • seksen9  (30.09.14 23:27:26 ~ 23:28:40) 
Gözün içindedir, hissetmiyor olabilirsin.

Değilse iki ihtimal kalıyor. Ya düşmüştür ya da beynine gitmiştir...

Şaka şaka beyne falan gitmez göz doktorum söylemişti gözden içeri gitmez diye...
  • pass  (30.09.14 23:54:46) 
@pass Okuyunca "Laaaaa" diye sessiz bir çığlık attım. "Göz yetmedi, beyin de gitti artık kesin" dedim.

Bulamadım hala, özleyeceğim kendisini, çöpe atamadığım için kafamda kapatamadım konuyu.
  • aychovsky  (01.10.14 00:00:16) 
İnanmayacaksın ama bazen ovaladığın zaman pıt diye fırlayıp gidiyor lens. Çok kaybettim öyle.


  • pass  (01.10.14 00:22:33) 
[]

Hem yağmurluk hem çalışmalık şarkı

Hafif kış havası geldi, ben de çalışıyorum bir yandan. Bir yandan arkadan ikisine de gidecek şeyler arıyorum. Şöyle şöyle yavaş olsun, arkadan huzur versin ama ben de çalışabileyim.

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

Yavaş yavaş şeyler çalan radyoları açtım, onlar da düğünlerin ilk dans müzikleri gibi ruhu teslim ettirici şeyler çalıyorlar. Yukarıdaki ayarda bir şeyler arıyorum.

İster bana balık veriniz ve şarkı gönderiniz.
İster balık tutmayı öğretip, listeler veya yöntemler gönderiniz.
İster bana balık pişiriniz, her şeyi hazırlayıp veriniz.

 
nick cave'den the ship song. pek severim.


  • atmaca.ged  (28.09.14 19:31:46) 
@cosmicstring Chet Baker'ı unutmuştum, ne iyi oldu da hatırlattın :)
rainymood'a girdim, bu sadece application olarak mobilden mi çalışıyor? Bir süredir yağmur sesi duymaktan tuvalete gidesim geldi de artık.

@atmaca.ged Nick Cave severim ben de. Teşekkürler.
  • aychovsky  (28.09.14 19:38:56) 
Somewhere over the Rainbow - www.youtube.com


  • exlibris  (28.09.14 20:15:01) 
Ego tragoudaga


  • grid  (28.09.14 20:15:46) 
Radyo 3'e baktın mı? Nick Cave gecesi gibi bi şey vardı biraz evvel.


  • buff  (28.09.14 20:30:01 ~ 20:30:49) 
@buff Yok bakmadım da, şu anda güzel bir dlaga tutturdum, gidiyorum. Teşekkürler.


  • aychovsky  (28.09.14 20:31:41) 
hayırsııııııız.

hahaha yarın pazartesi, karikatür yap sen biraz. ahahahahaha.


al hadi al:
www.youtube.com
  • papillon7  (28.09.14 22:22:27) 
@papillon7 Uuu, Tom Baba gelmiş, onu nasıl atlamışım ben.

Keşke karikatürleri hazırlayabilsem, ortalığı kreşe çevirebilsem de onu ancak geceyarısından sonra yapacağım galiba. "Uykusuz her gece"yi kendime armağan ediyorum. Gece boyu uyandırıcı şarkılarını beklerim. :)
  • aychovsky  (28.09.14 22:26:27) 
koşudan geldim birdenem ya, ölüyorum. zıbaracağım şimdi. ben eski mesajları açamıyorum denyoluğumdan ötürü. sen aç da seç bir şeyler. :))

elbet telafi ederük.
  • papillon7  (28.09.14 22:32:09) 
şöyle noktayı koyayım:
www.youtube.com

hadi iyi geceler, kolay gelsin.
  • papillon7  (28.09.14 22:46:27) 
[]

Lensle ilgili kafamı kurcalayanlar

Bugün 20 yıllık gözlüklü hayatımı lensli hayata çevirmek üzere bir adım attım ve doktordan aldığım reçete ile birtakım kullan-at da denilen günlük lenslerden aldım. Ancak kafamda şöyle şöyle sorular var:

1. Gözlükçüdeki kadın ile iki gözümün lensini yarım saati aşkın bir sürede taktık. Bazı insanlar uzaktan kumandalı gıdıklanır ya, ta kaç metre öteden el hareket edince gıdıklanır. İşte, ben hem o uzaktan kumandalı gıdıklananlardanım, hem de gözüme 5 metre öteden bir şey yaklaşsa gözümü kapamaya ve kırpıştırmaya başlarım. Kadın göz kapaklarımı ayırsa da istemsizce kırptım ya da kapattım her seferinde. Kan çanağına döndü gözüm içine içine lens, kadının parmağı ve benim parmağım girdikçe. Gözüm tahriş oldukça burnum da aktı. Buna alışabilir miyim? Aranızda böyle tecrübesi olan var mı?

2. Sabahları işe giderken zaten 10 dakikada hazırlanıp çıkıyorum, lens takmak için ne kadar erken kalkmam gerek?

3. Duş yaparken çıkarılıyor mu bu? Çıkarırsam takabilir miyim? ("Çıkar, temiz olsun" diyen var, "Dursun, bir şey olmuyor" diyenler var)

4. Makyaj yapmadan önce mi, sonra mı takıyorum? Makyaj çıkarırken önce lens mi çıkıyor, makyaj mı?

5. Bütün gün gözümü kaşımak istedim, kaşıyamadığım için çevresini ovuşturdum ve masaj yaptım. Gözümde bir şeyin varlığını hissettim. Gerçi şimdi, taktıktan kaç saat sonra biraz biraz geçer gibi oldu ama böyle zamanlarda ne yapmak gerek?

Edit: (Bunu biraz da meraktan soruyorum)
6. Pek ağlayan bir insan değilim ama ağlarken lensler ne oluyor? Islanıp pıt diye düşüyorlar mı? Ağlarken lensin derdine de düşmek gerekiyor mu?

 
1- elbette alışıyorsun. Göz akınca burun akması da normal, salya sümük ağlamak da o yüzden oluyor. Birinin gözünün içinde oynaması garip bir his.
2- birkaç gün sonra 10 sn falan olacak. İlk gün bi 15 dk ayır istersen.
3- çıkart. çıkarırsan tabii ki takabilirsin. Kullan at dediklerin günlük olan mı? Yine de takılır, problem değil. (edit: ben çıkarıyordum, buharla suyla gözüm rahatsız oluyordu lensle. Bir de tabii şampuan kaçınca rahat rahat ovalayıp su vurmaca var.)
4- Makyajdan önce ki sonra takarken gözünden yaş gelirse makyaj dağılmasın. Çıkarırken de önce lens.
5- Yapacak bişi yok, birkaç güne geçer. Gözünün içinde bişi var sonuçta, öyle hissetmen normal.

Ben 10 yıl lens kullandım. Lens iyidir ama tabii lazer daha da iyi.
  • whoosie  (16.09.14 21:15:45 ~ 21:18:07) 
12 yildir lens kullaniyorum. tum sorularina tek yanit vereyim. zamanla oyle bir hale geliyorsun ki deyim yerindeyse gozunu corba kasesi gibi kullanmaya basliyorsun. o yuzden yukaridaki endiseli sorularinin cevabini zamanla bulacaksin.


  • mayeskuel  (16.09.14 21:19:48) 
1. alışırsın. ilk seferinde ben de yarım saatte takmıştım.

2. lens takmak maksimum 1 dakikalık iş. 1 dk erken kalksan olur :)

3. çıkarmasan da olur ama lensin kaybolma ihtimali var çıkarmayınca. çıkarmak daha mantıklı.

4. makyajdan önce takıyorsun, makyaj silmeden önce çıkarıyorsun.

5. makyajlıyken ve lens varken sakın ovuşturma gözünü. bir kere gün içinde uyuyup kalmışım o halde, sonra da uyanınca unutmuşum gözümde olanları, ovuşturduğum için mikrop kapmıştı gözüm. gözün içine merhem sürüyordum :( gözünü kapatıp göz kapağına hafif hafif bastırarak halledebilirsin o kaşıma işini.

ek:

6. ağlarken gözünü ovuşturmazsan yerinde kalır lens. dert etme.
  • devilred  (16.09.14 21:26:56 ~ 21:28:28) 
1. Dayım, aynen senin bahsettiğin reflekse sahipti. Hatta bizzat doktoru ona "lens sana göre değil, göz bilmemnelerin gereğinden fazla hassas çalışıyor, hiçbi zaman takamayacaksın" tarzı bişeyler söyleyip adamı tamamen vazgeçirmişti. Benim aşırı ısrarlarım sonucunda adam 40 yaşında tekrar denedi, lensleri aldı ve ilk 10 gün 1'er saat harcadı lens takma işine. Sonra iki hafta dolmadan bi baktık, gayet güzel idare etmeye başladı. Şimdi 6-7 senedir lens kullanıyor ve her gün bana dua ediyor :)

2. İlk etapta garanti olması için bi yarım saat müddet ver kendisine. Bir-iki ay sonra bu süre 30 saniyeye düşecek :)

3. Ben 8. sınıftan beri lens kullanıyorum. Kaç sene olmuş du bakayım, 11 sene. Bu sürenin 9 senesi boyunca duşa girerken lenslerimi çıkardım. Son 2 senedir çıkarmıyorum. Gözüne su kaçırmadığın sürece bişey olmuyor. Kaçınca da olmaz gerçi de dışarıdan bir suyun mümkün olduğunca değmemesi daha iyi.

4. Makyaj yapmadan önce takmalısın. Yoksa gözün yaşarınca filan makyajın dağılır. Makyaj çıkarırken, mendille çıkaracaksan lensi çıkarmana gerek yok. Yüzünü yıkayacaksan yine 3. maddede söylediklerim geçerli.

5. Gözüne dışarıdan bir madde sokuyorsun, alışık olmadığın bir his ama emin ol bir hafta içinde alışacaksın. Daha sonraki alışverişlerinde daha rahat, gözüne daha uygun lens markaları arasında deneme yanılma yoluyla birkaç ay içinde en süper kararı verip rahat edersin. Gözün bu ovuşturmalar esnasında kuruyorsa, dışarıdan bi göz damlası takviyesi yapabilirsin bi süre. Ayrıca göz kapağını tükürüklemek de işe yarıyor :)

Bonuslar:

6. Kendine en uygun lens takma taktiğini de bulduğun zaman her şey daha kolay olacak. Ben mesela lensi sağ elimin orta parmağına oturtuyorum. Sonra sağ elimin yüzük parmağıyla gözümü alttan çekip, sol elimin de orta parmağıyla göz kapağımı yukarı çekerken, lensi tuttuğum orta parmakla da gözüme yerleştiriyorum. Tavsiye ederim.

7. Hayırlı olsun, bence en doğru kararı vermişsin. Bunu da özellikle kış aylarında yağmurda gözlerin buğulanmadığı zaman farkedeceksin :)
  • pandispanya  (16.09.14 21:27:53) 
2. sabahtayım; 45 dakikadır uğraşıyorum ve daha tekini gözüme geçirebilmiş değilim. Oturup ağlayasım var sinirden. Gözüm parmaklanmaktan acıyor, kan çanağına döndü. Lens ya parmağıma çıkartma gibi yapışıyor, ya parmağımda iki üç kat oluyor ya da parmağımda yer değiştiriyor.

Youtube'da 7-8 tane "Lens nasıl takılır" temalı video izledim ama tık yok.

Ne yapsam, bıraksam mı bu işi? Tavsiyesi olan?
  • aychovsky  (17.09.14 07:46:58 ~ 07:58:46) 
Bugünlük bırak artık. Ben akşam sana video çekip gönderirim istersen :d yakınlarımda oturuyorsan bizzat öğretmeye de gelebilirim :D Pes etmek yok. Ya olacak ya olacak.


  • pandispanya  (17.09.14 08:56:26) 
1 saatte birini taktım. Şu an 2 saati geçtik. İkinciyi takabilmiş değilim. Birinciyi çıkaramadığıma göre ikinciyi takacağım.

Edit: 2 saat 10 dakika tuttu ama başardım, taktım. Woohoo!
  • aychovsky  (17.09.14 09:02:42 ~ 09:10:33) 
ya bi dokundursan göz kapacak zaten lensi. hop yap ablası hopp


  • shiranai  (17.09.14 09:21:32) 
@shiranai :)) Bir şekilde göz yerine parmağım kaptı, komple parmağıma yapışıp durdu.

Youtube'daki videolarda bir de gözüne lens takan kadınlar Çinli falan. Onların zaten minicik gözlerine lens şıp diye yapışıyor, ben kendi gözüme yapıştıramadım :)

Yarın bu süreyi 1.5 saate indirmeyi hedefliyorum. Akşam da yarım saatte çıkarırsam iyi. Dün öyle çıkardım.
  • aychovsky  (17.09.14 09:24:43) 
iki saniyeni bile almayacak bir tuttursan tekniği. sen gözüne zarar vermekten korkuyosun muhtemelen, bişi olmaz. gözünü iyice açıp dokunduruverceksin. rastgele :))

yukarda biri 12 senedir kullanıyorum demiş. benim 15 sene olcak nerdeyse peheee. eskiden sert lensler vardı ne eziyetti onlar var yaaa. şimdikiler çok rahat varlığını unutuyosun.
  • shiranai  (17.09.14 10:30:08) 
[]

Eczacılar ve konu hakkında bilgisi olanlara

Uçak korkum için Passiflora Kapsül alıyordum, birini evden çıkarken, ikincisini uçağa binmeden yarım saat önce. İki tane ancak kesiyordu. Şimdi yanımda Passiflora Mood diye bir şey var, biraz daha konsantreymiş. Prospektüsünü hatırlamıyorum ama günde bir tane miydi, öğünde bir tane miydi, öyle bir şeydi. Sorum şu, konsantre veya değil, bunun bir tanesi kesmiyor; korkmaya devam ediyorum. Ben bunu normal Passiflora Kapsül gibi 1-1.5 saat arayla iki tane alsam, uçaktayken ağzım köpüre köpüre ölür müyüm? Ya da en etkin kullanım için ne yapmam lazım? (Şu kadar zaman önce al, aç karnına al, vb.)




 
eczacı adayıyım.
mood günde bir kapsül alınır normalde. ancak iki tane içtikten sonra neden ölesiniz? bitkisel ekstre nihayetinde. ciddi bir etkileşimi, yan etkisi de görünmüyor.

iki tane aynı ilaçtansa, bir solgar valeriana officinalis ya da hypericum perforatum içeren kapsülleri var tamamen bitkisel onlardan alırım. bi passiflora bir de bunlardan biri.
kullanabilirsiniz bence böyle. ya da alın iki tane passiflora zararı olmaz.
  • amuda kalkan solucan  (07.09.14 02:26:42) 
[]

MHRS randevu iptali

Daha önce aldığım randevulardan birini iptal etmişim. Şimdi ikincisini iptal etmek üzereyim.

Daha önce iptal sayısı hakkında "Yılda en fazla şu kadar randevu iptal edilebiliyor, yoksa randevu alamıyorsun bir yıl süre ile" diye bir dedikodu duymuştum. Aslı astarı var mı? Varsa, "şu kadar" yerine gelmesi gereken sayı nedir?


 
Iptal etmeyip gitmezsen 1 ay randevu vermiyor diye hatırlıyorum. Alıp iptal edince mesele olmaması lazım.


  • sutlu nescafe  (02.09.14 13:45:32) 
yüzlerce kez randevu alıp iptal etmişimdir sanırım. ataletin bir numaralı sevgilisi olduğum dönemlerde sıkça randevu alır, sabah uyanıp "kim gidecek amk" diyerek kalkıp iptal ederdim. hiç sorunla karşılaşmadım.

yalnız şöyle bir şey var, aldığınız her randevu için ücret ödüyorsunuz. ya da iptal etmediğiniz randevular... emin değilim. ben sevgilimle tartışıp nihayet hastaneye gittiğimde 45 lira ödemek zorunda kalmıştım. ama genelde randevularımı iptal etmeye dikkat ediyordum hani ben geleceğim diye beni beklemesinler falan diye düşünerek. yine de geçirdilerdi.

ayrıca sen çok bilgili, kültürlü insansın. biz seviyoruz seni. YAVRUM BU NE DİYO ŞİMDİ diyen amcalarla, teyzelerle devlet hastanesi sırasında beklemeyi hak etmiyorsun bence. özele git. tamam o amcalar da, teyzeler de, hastaneler de bizim insanımızın şeysi ama olsun sen özele git.

ikinci paragrafta sizle girip üçte sene geçmişim. skfjsfk
  • pescador  (02.09.14 13:49:49 ~ 13:53:12) 
Anneme sordum şimdi,
Randevuyu iptal edersen sorun yokmuş ama iptal etmeyip randevuna gitmemezlik yaparsan sorun oluyormuş.

  • innerbliss  (02.09.14 13:50:22) 
randevuya gitmezsen belli bi miktar muayene ücreti kesiyorlar; bunu da eczanede, sigortan ile ilaç almaya çalıştığında ödetiyorlar.


  • arkadakiadam  (02.09.14 13:52:05) 
Şu an bir ilçedeyim. Buralı olan vergi rekortmeni bir iş adamı hastane yaptırtmış. Bir 40 yıl önce buradalarken, babası hastaneye yetiştirilemediği için vefat etmiş. O yüzden de zengin olunca buraya bayağı düzgün, tam teşekküllü bir hastane yaptırmış. Yazlık yer olduğu ve Eylül ayı gelip de millet gittiği için ortalık bomboş. Teyzeler, amcalar ve kalabalık pek olmuyor. Hatta İzmir'in şehir merkezindeki buraya yakın yerlerden hastaneye gelenler var. Bir nevi İstanbul için Kumburgaz gibi diyelim. Bilcümle senelik kontrolleri burada yaptırıyorum.

"Lense mi geçsem gözlükten" diye düşünürken bir göz randevusu aldım. Ben de gitmek istiyorum da bir arkadaşım burada, onu Otogar'a geri götürmek durumunda kalabilirim, ucundan kaçırabilirim randevuyu. Ya da babam arkadaşı götürebilir, o arada ben hastaneye gidebilirim. Eğer bir kısıt varsa, kesinlikle gideyim diye düşünmüştüm.

Bir de şöyle bir sorunum var. Maaş aldığım bankanın ATM'sinden bir tane var ve o da sıcaktan bozulmuş. Atıyorum, 50 TL çekmek isteyince, "Lütfen 10 TL ve katlarını giriniz" uyarısı veriyor. "Ben mi yanlış biliyorum" diye cep telefonunda 50'yi 10'a böldüm ama sorun ondaymış. O yüzden nakit paramın da sonuna geldim, dönüş yolunda düzgün bir ATM bulana kadar dayanayım diyorum. Muayeneden ne kadar ücret alırlar, orada ücret alırlar mı ki? Lense geçersem, onu İstanbul'dan alacağım.

Çok teşekkür ederim herkese.
@pescador Aramızda siz-biz olmaz, sen'den yardır :)
  • aychovsky  (02.09.14 14:07:17 ~ 14:20:23) 
sigortanız varsa yani ücretli muayene olmuyorsanız hastanede (devlet hastanesi) para istemezler.

hangi bankanın atmsi o, merak ettim.
  • inheritance  (02.09.14 14:21:46) 
İş Bankası. Ondan sonra en yakını 20 km ötede. Oraya da ulaşım biraz ters.


  • aychovsky  (02.09.14 14:23:11) 
[]

Giysi bağışlama veya çöpleme

Aldığım ayakkabı ve giysileri yıllarca ve eskitinceye kadar giyerim, alıp giymediğim şey sayısı çok azdır. Bu alıp giymediklerimi bağışladım birkaç yere. Eskiyen ama hala sağlam giysilerimi ne yapabilirim? Giysiler sağlam ama renkleri solmuş, örneğin işe giydiğim şeyin rengi gitmiş durumda 6-7 yıldan sonra ama hala evde, vb. giyilebilir, artık işe giyilmez ama evde de giydiğim eski püsküler yeterince var, ihtiyaç duymuyorum daha fazlasına.

Onları bağışlayamıyorum, bağış alanlar "Kullanılmış bunlar" diye kabul etmiyorlar ama onlara benden daha çok ihtiyacı olanlar da vardır. En kötü bir şeylere geri dönüştürülse, giysi neye dönüştürülür bilmiyorum. Beylikdüzü'nde oturuyorum, Beşiktaş'ta çalışıyorum. Bu bölgelerde veya yolum düşerse başka yerlerde verebileceğim ya da ben atsam birilerinin toplayabileceği yerler var mı?


 
  • fearisthemindkiller  (29.08.14 11:19:54) 
bazı belediyeler ve hatta muhtarlıklar böyle ihtiyaç sahibi insanları tespit edip onlar için kıyafet, eşya vb topluyorlar. kendi belediyene ve mahalle muhtarına bir danış istersen, en yakın ve kolay öyle olabilir.

giysiler geri olarak en fazla toz bezine dönüşebiliyorlar, o da bence hala giyilebilir giysilere yazık. ya böyle bağışla, ya da freecycle istanbul'a falan ilan ver birileri gelip alsın.
  • loveinaflipbook  (29.08.14 11:20:34) 
biz muhtara vermiştik. ya da en kötü belediye alır zaten ama muhtara bi sor bence. o yönlendirir.


  • tepedeki psychedelic adam  (29.08.14 11:40:52) 
eski ama hala giyilebilir durumdaki elbiseler boyacıların, inşaat işçilerinin, evlere temizliğe giden ablaların vs. çok işine yarıyor, çalışırken giyiyorlar. onlara durumu anlatıp verebileceğinizi söyleyebilirsiniz.

veya ayrı bir poşetin içine koyup çöp konteynırının yanına koyabilirsiniz. çöpten kağıt-plastik toplayanlar işlerine yarayanları alabiliyorlar ama beğenmediklerini çöpe atarlar.
  • yemrem  (29.08.14 12:23:34) 
ben varım bana ver daha geçen açtım duyurusunu:
www.eksiduyuru.com
kalıbıma cinsiyetime uyan malın varsa gelir alırım.
  • namus ninjası  (29.08.14 12:26:38) 
@namus ninjası Boy, cinsiyet ve kilodan kaybediyorum ama çevrende varsa onlara verebilirim.

@yemrem Ben de öyle düşünmüştüm. Çalıştığım yerin temizlikçisi taşeron ve asgari ücretli. Ona doğrudan sormadım da "Eski kıyafetlerim var, faydalanmak isteyenleri tanıyorsan vereyim" dedim. O da ilk başta sevindi, getirdiğimde yeniye yakın olanları kızı için seçti, gerisine burun kıvırdı. "Ben de alıp giymediklerini vereceksin sanmıştım. Eski derken giyilmemiş, öyle dolapta duruyor sanmıştım" dedi. "Bizimkileriin temizlik sırasında ihtiyacı olur mu" dedim, "5 TL'ye t-shirt alıyoruz zaten, gerek yok" dedi.
  • aychovsky  (29.08.14 12:34:11) 
tamam madem, şu var, bizim mahallenin camisi önünde bir sepet koymuşlar, oraya geçen bırakır. beğenen alır. ben anneme söylemiştim bakarak ol uygun şey bulursan getir dedim, bazı giysilerimi oradan temin ettim hatta. eski kıyafetler daha güzel oluyor. çorap don atlet hariç her şey farklı kişiler tarafından tekrar tekrar kullanılmalı bence.


  • namus ninjası  (29.08.14 12:41:18) 
haa bi de, itü maslak kampüsünde giysi odası vardı bak. ihtiyacı olan ücretsiz alıyor, bağış karşılığı verip burs olarak da dağıtıyorlar.

www.radikal.com.tr
  • namus ninjası  (29.08.14 12:42:21 ~ 12:43:17) 
İTÜ giysi odası, bu kadar eskiyenleri almıyor. Hatta, ikinci elleri pek sevmiyor. Burada doğrudan sen bağış yapıyorsun. Atıyorum Zara'dan bir şey alıp hiç giymeden "Ben bunu buraya bağışlıyorum" diyorsun.


  • aychovsky  (29.08.14 12:47:23) 
[]

IMEI kaydı

Abimin telefonu bozuldu ve garanti kapsamında yaptırdı. Yapılan işlemlerde ana kartı değiştirmişler ve bunun sonucu olarak da IMEI numarası değişmiş. Dün de mesaj gelmiş "IMEI numaranız kayıtlı değildir, telefonunuz 60 gün içinde kapanacaktır" diye. Bu durumda nerelere gitsin ve ne yapsın?




 
bana da aynısı oldu. servisi arayıp onlara kaydettirdim..


  • calzoncillos  (24.08.14 10:33:19) 
[]

Facebook'la ilgili film gibi

Aslında Facebook değildi de, sosyal medya ile ilgili kısa bir filmdi youtube'da. Adamın biri Facebook'ta milletin eğlendiğini görüyor, canı sıkılmasına rağmen "Kız arkadaşlımla süper gece" tarzı bir şey yazıyordu. Kovulduğunda, "Oh, şu rezil işten de çıktım" tarzı bir şey yazıyordu. Bulabilecek olan var mı, sabahtan beri bulamadım da.




 
takip


  • benfakirdegilim  (15.08.14 09:48:29) 
şuydu galiba?

www.youtube.com
  • sir gawain  (15.08.14 09:49:00) 
www.hlntv.com

tüh, yazılmış :)
  • devilred  (15.08.14 09:51:34 ~ 09:52:38) 
Sir gawain'inkini ariyordum. Devilred'inki de olabilir ama mobilden acamadim. Herkese cok teskkur


  • aychovsky  (15.08.14 11:13:43) 
[]

Şu aksesuarın adı neydi?

Aslında birkaç aydır aklımda da, rolandmicrocube'ün sorusundan sonra yeniden aklıma düştü. Genelde bu şey ortaokul, lise formalarında ve kız öğrencilerinin kullandığı bir takı. Yine ip gibi, ama tasma kolye kadar kalın değil. Genelde öğrencilerin üniformalarında olan kravat yerine kullanılan bir şey. İzciler de kullanıyor bazı bazı, o fular gibi şeyi değil de o ip gibi şeyi takıyorlar. Ortada bir metal var, oradan iki ip geçiyor; o da boyna asılıyor.

Şunun yakasındaki şeyin ipli olanı.
www.t212.org

 
Arma

İpli arma yazıp görsellere bakarsan, "Ortada bir metal var, oradan iki ip geçiyor" tanımına karşılık görebilirsin.
  • MandMs  (07.08.14 09:53:37 ~ 09:59:33) 
Kokart? (aslında kokart çok daha farklı bişey de aradığın bu kelime olabilir mi diye söylüyorum).

İzcilerinki fular direkt. Du bakiym bi kelime daha vardı sanki ya.

EDIT: heh asıl adı, Amerikan Kravatı :)
  • pandispanya  (07.08.14 09:54:54 ~ 10:05:15) 
urun.turkbusinesscenter.com

şundan bahsediyorsun di mi? Lisede bizde takıyorduk. :D İpli fular ya da ipli kravat deniliyordu. :)

ek: brove ya da amerikan kravati da denilebiliyormuş.
  • barbara herhalde barbara manken olan  (07.08.14 09:58:42 ~ 10:03:39) 
ipli rozet de deniyor.


  • icemint  (07.08.14 10:01:00) 
boyun bağı


  • abd  (07.08.14 10:05:53) 
@ barbara herhalde barbara manken olan Hah, tam olarak o.

Aslında hem hepsi hem hiçbiri. En yakın arma geldi, ama "ipli arma"ya karşılık gelen bir cins isim vardı. Belki de İzmir'de büyüdüğüm için İzmirce bir kelime hatırlamaya çalışıyorumdur ve haberim yoktur. Ama yaklaştıkça el çırpma oynasaydım, arma'da alkışlıyor olurdum.

Amerikan kravatı deyince Google'da şak diye çıkıyor, vay anasını. Bir şey daha öğrendim :)
  • aychovsky  (07.08.14 10:06:24 ~ 10:08:58) 
amerikan kravat da deniyor yanılmıyorsam


  • lllllllllllllllllll  (07.08.14 10:07:56) 
izci fuları


  • abd  (07.08.14 10:07:57) 
Vay canina biz ona kokart derdik lisede, biz degil hocalar da oyle derdi. Megersem kokart bambaska biseymis.


  • mukrime  (07.08.14 11:53:40) 
abi heryerde bir isim kastırmışlar. kokart diyen varmış ya. :D

biz düz "madalyon" diyorduk. biz derken tüm okul ahalisi. müdüründen hizmetlisine.
  • Skey295  (07.08.14 12:27:03) 
[]

Dizi önerisi

Hayalimde bir dizi var, cep telefonlarının, internetlerin olmadığı. Elektrik belki olabilir. Orta çağlı, şatolu, büyülü, müyülü olsa ne güzel olur. Kılıç-kalkanla savaşılsın, aksiyondan çok hikayesi olsun. Çerezlik kıvamda olması özellikle tercih sebebi. Kitaplar, saklı hazineler, cevapları aranan birtakım bulmacalar, kayıp parçalar, akıl hocaları falan olsun. Stratejiler, metaforlar havada uçuşsun. Fantastik de olabilir. Dekorun, kastın ve senaryonun çok profesyonel olmasına gerek yok.

Sevilenler:
Legend of the Seeker (Bunu çok seviyorum)
Merlin
Da Vinci's Demons
Game of Thrones
Bayılmadım ama Atlantis

 
Vikings, Revolution, Black Sails


  • crown  (05.08.14 17:05:14) 
suna bayılırsın o zaman: www.imdb.com


  • ufukcel  (05.08.14 17:05:28) 
Rome'u eklemeyi unutmuşum. Bayılmıştım gerçekten.


  • aychovsky  (05.08.14 17:09:07) 
bu eksik kalmıs o zaman: www.imdb.com


  • ufukcel  (05.08.14 17:12:35) 
Bir göz atın. Dediğiniz özellikler var gibi :) Once Upon a Time


  • Godless  (05.08.14 17:12:42) 
elektrik var, cep telefonu/internet yok demişsin, o zaman: mad men


  • rare  (05.08.14 17:14:41) 
Yaşasın Don Draper!


  • aychovsky  (05.08.14 17:15:56) 
Tudors'ı ilk başta sevmiştim ama sonradan baydı niyeyse. Teşekkürler.


  • aychovsky  (05.08.14 17:41:56) 
abi tam olarak revolution'dan bahsediyorsun. tam bi çerezlik dizi ama aksiyondan çok hikayesi olsun demişsin, bunda biraz aksiyon fazla. yani öyle kalite bekleme fazla ama kriterlerinin büyük kısmına uyuyor. cep telefonu yok, internet yok ama nano-tek var.


  • lionel andres  (05.08.14 21:37:37) 
resmen rome istiyorsun kardeş.


  • baykus kusu  (09.08.14 00:18:38) 
Carnivale'i izledim ve çok severdim. Buraya eklerken aklıma gelmemiş. Zaten diziyi geçtim, nörotik rollerdeki Clea Duvall'ı çok severim.


  • aychovsky  (31.08.14 15:17:46 ~ 15:18:12) 
once upon a time +1


  • merena  (31.08.14 15:21:55) 
[]

Android'in bir uygulaması vardı, adı neydi?

Uygulamaların sd karta aktarılmasını, böylelikle ferah ferah bellek olmasını sağlıyordu. Geçen gün buralarda birileri yazmıştı, fav'a almamışım, şimdi de bulamadım. l2p60 gibi harfli, rakamlı bir şeydi.




 
zaten var androidde bu olay. belki kitkat ile gelmiştir emin değilim


  • dafuq  (05.08.14 14:56:16 ~ 14:56:22) 
Eski Android benimki. Onda geliyor bu olay ama teoride. Pratikte bu çalışacak mı, deneyip göreceğim. Adı da karmaşık değişmiş oysa, link to sd işte.


  • aychovsky  (05.08.14 15:18:54 ~ 15:19:23) 
clean master.


  • labanon  (05.08.14 18:54:21) 
[]

Ekranımdaki kum tanesi gibi pikseller

Yaklaşık bir saat önce laptop ekranında bir görüntü gitmesi oldu. Sonra görüntü geldi ama ilk anda rastgele pikseller ölür gibi yaptı, daha doğrusu kendilerini gösterdiler. Bazı pikseller beyaz, bazıları siyah, bazıları duyuru yeşili renginde; sanki birileri ekranıma kum dökmüş gibi görünüyordu. Sonra geçti ama diyelim ki Firefox'ta sekme değiştirdim veya o başka bir program kullanmaya başladım. Yine aynı şey oluyor. Ya da aynı ekran uzun süre açıksa ilk önce geçiyor, sonra tekrar rastgele pikseller beliriyor.

Ne kadar ekranıma verdiği sahil kumu dökülmüş etkisi hoş olsa da, ölüyor mu bu ekran kartı veya bilgisayar; ne yapayım?


 
Belki konu hakkında bilgili bir kişi çıkar diye tekrar yazayım dedim. Ekrandaki pikseller bir Sunshine Reggae tadı, deniz havası yaşatsa da, artık normal ekran istiyorum.


  • aychovsky  (04.08.14 16:54:01) 
[]

Yassı Şeftali

Yassı şeftaliyi İstanbul'da nereden bulabilirim. Pazar ve birtakım hipermarketlerde bulamadım. Gören, bilen var mı?
www.hobifidancim.com



 
sen seftali demissin ama bu bildigin tarla domatesi :D ne icinmis ki bu


  • camiroquay  (26.07.14 21:21:42) 
Yok, bu şeftali. Resim biraz öyle görünmüş olabilir. Memlekette evin bahçesinde yetişiyor ve tadı nektarin ile şeftali arasında, kendine has bir aroması da var. Zaten tüyü de şeftaliden az, nektarinden çok. İstanbul'da canım çekiyor arada da, hiç bulamıyorum.
www.burntridgenursery.com

  • aychovsky  (26.07.14 21:22:51 ~ 21:25:57) 
koç üniversitesi migrosta oluyor, en azından yaz okulu bitmeden önce oluyordu, şimdi kampüs boş diye getirdiklerini pek sanmıyorum. cevahirdeki migrosta da görmüştüm bir kere, ki orasının büyük ve talebin çok olduğunu düşünürsek şansınızı denemeye değebilir.


  • malmazel  (26.07.14 21:25:26) 
Beylikdüzü'nde 5M Migros'ta bulamamıştım. Cevahir'de varsa, oraya giderim de Koç Üni. biraz aşabilir beni. Umarım oralardan çıkar.


  • aychovsky  (26.07.14 21:27:54) 
beylikdüzünden cevahire gidecekseniz belki de telefon edip sorarak garantiye almanız daha iyi olur. yoktur, bitmiştir, uzun zamandır gelmemiştir filan şimdi vicdan yaparım ben.


  • malmazel  (26.07.14 21:32:55) 
İşim Maçka'da, bir gün geç çıktığım bir akşam Cevahir'e uğrayabilirim. O kadardan çekinmem. Cevahir'de varsa o sevinçle size de gönderirim bir iki kilo. Hatta tüm Duyuru'ya benden yassı şeftali!


  • aychovsky  (26.07.14 21:34:09 ~ 21:36:03) 
yassı şeftali aşkına bak sen arkadaş ya o.0


  • malmazel  (26.07.14 21:43:43) 
kurtköyde 3m'li migrosta vardı geçen.


  • mattiadestro  (26.07.14 21:46:24) 
@malmazel O kadar büyük bir aşk değil de, olmayınca kıymete bindi işte. Psikolojik.

@mattiadestro Kurtköy iyice uzak. Ben şu Beylikdüzü 5M'yi tekrar bir dolanayım dönünce.
  • aychovsky  (26.07.14 21:48:38 ~ 21:48:49) 
[]

Dizilerdeki canlı seyircili çekimler

Friends ya da benzeri dizilerde kahkahalar doğal olsun diye canlı seyirci eşliğinde çekiyorlar. Bu durumda

1. Sezon finalini hatta birçok durumda sonraki sezonun başını biliyor oluyor seyirciler. Spoiler yayılmasını nasıl engelliyorlar?

2. Diyelim ki çekim hatası oldu. Aynı espriye 3-4 kere mi güldürüyorlar milleti?

3. Çekim hatasını geçtim, herhangi bir sahne için kaç açıdan çekim gerekiyor. Bu seyirciler orada oturuyor mu, ne yapıyorlar?

 
The Big Bang Theory çekimlerini canlı izledim.

1. Taahhüt falan imzalamıyorsun paylaşmayacağım diye, isteyen yapar yani. Ama izleyen kitle max 200 kişi oluyor. Görece olarak yayılması zor diye düşünebilirsin.

2. Çekim hatası da oluyor, seyircinin espriye beklenmeyen anda gülmesi de. O sahne bittikten sonra izleyip karar veriyorlar yeniden çekelim mi diye. Gerekirse aynı espriye 3-4 kere gülüyorsun ve senden espriyi ilk kez duymuş gibi gülmeni istiyorlar.

3. Birkaç açıdan aynı anda çekiyorlar zaten. Seyirciler stadyumdaki gibi tribün kısmında oturuyor, sahneler de sahanın içinde gibi düşün.
  • cakabo  (23.07.14 08:07:20) 
1- Her bolum/sahne seyircili cekilmiyor. Final bolumleri mesela seyircisiz cekilip gulme efekti sonradan eklenebiliyor.

2- Gulme seslerini sonradan editliyorlar. Sahne 20. cekimde tamamlandiysa mesela ilk hatali cekimdeki gulme seslerini koyuyorlar.

3- Dizi setlerinde genelde birkac metre yukseklikte (dekorlar seyircilerin goruslerini kapatmasin diye) tribunvari yerlerde oturup izliyorlar.

(git: www.google.com.tr
  • mileyboard  (23.07.14 08:11:17) 
Tribünde oturuyorlar da, "Değişik açıdan çekimler aynı anda mı yapılıyor, yoksa 5-10 kere çekiliyor da seyirciler onu o kadar kere izlemek zorunda mı kalıyor" anlamında sormuştum. Ama anladım. Teşekkür ederim.


  • aychovsky  (23.07.14 08:19:41) 
www.huffingtonpost.com

ingilizce varsa süper bir röportaj olmuş, seyircili çekimde seinfeld'in ne yaptığını anlatıyo george :)
  • la noix  (23.07.14 08:31:21) 
2- ben friends'in nasıl çekildiğini gösteren videoalardan birini izlemiştim. yönetmenler falan çekim hatası, seyircinin esprilere yeterince gülmemesi gibi durumlarda çekimi durdurup yeni espriler yazdıklarını söylemişlerdi.


  • dessy  (23.07.14 08:42:21) 
Direkt Friends'in nasıl yapıldığını görmek istiyorsan özel bir bölüm var. Friends: The Stuff You've Never Seen ismi. Tavsiye ederim, canlı canlı görürsün nasıl çektiklerini.


  • i was made for you  (23.07.14 08:45:11) 
Doğrudan Friends için sormamıştım da, ilk onda duymuştum dizide canlı seyirci kavramını. Yine de öğretici olabilir.


  • aychovsky  (23.07.14 08:52:29) 
[]

Uçak korkusu ve benzer bir şeyler

Bende bazen uçak korkusu var, bazen yok ve ne zaman ortaya çıkacağını da bilmiyorum. Korktuğum zaman da bayağı bayağı "Ne olur şurada bayılayım da, indiğimde ölü veya diri inmiş olayım" diye yalvarasım geliyor, başım dönüyor korkudan, zangır zungur titremeye başlıyorum. Anu'dan başlayarak tüm tanrı ve dinlere açıyorum kendimi. O yüzden de binmeden önce Passiflora alıyorum, bazen o da kesmiyor diye 2 tane alıyorum. Geçen gün eczaneden Passiflora Mood diye bir şey verdiler, günde 1 tane almak gerekiyormuş. Bundan bir tane keser mi ki, deneyen ve bilen var mı? "Onun yerine şunu kullan" diyecek olan var mı? İçeyim de her türbülansta göbek mi atayım onun yerine?


Beyaz adamın biri hasbelkader kızılderililerin arasına karışmış. Onlarla birlikte yürümeye başlamış. Kızılderililier yolsa 3 adımda bir kamp yapıyorlar, oturup bekliyorlarmış; enerjileri daha yerindeyken sürekli dinleniyorlarmış. Beyaz adam da sormuş "Neden sürekli bekliyorsunuz" diye, kızılderililer de "Ruhlarımız geride kaldı, onları bekliyoruz" demişler.Her uçağa bindiğimde, hele ki kalkış sırasında ruhum geride kalıyor; uçak bekleyemiyor da ruhum yetişsin. Uçağın indiği yerin neresi olduğunu algılayana kadar bir sersemliyorum. Sizde de oluyor mu ruhun geride kalması durumu?

 
cok sık ucak ile sehat etmedim gidis gelis toplam 6 kere bindim ucaga. kisa ucuslarda gerci ama hafif kulak tikanikligi disinda bir problem yasamadim. korkan insanlarinda neden korktugu anlamiyorum acikcasi.

pasiflora kullanan arkadasim var ama babasi eczaci. kafasina gore kullanmiyor.

pskolog ile gorusseniz daha saglikli olmaz mi.
  • kutsalbok  (22.07.14 04:37:18 ~ 04:38:29) 
Binişim 70'i geçmiştir, 100'e varıyordur, hepsinde korkmuyorum. Bazen korkasım tutuyor. Ne zaman olacağını tahmin edemiyorum.


  • aychovsky  (22.07.14 04:43:47) 
stresli olabilir misiniz?

ben 300'den fazla binmisimdir ucaga. son 6 ayda ben de ayni seyleri yasiyorum. halbuki cok severdim ucakla yolculuk etmeyi. strese bagladim ben.
  • she was my baby  (22.07.14 04:52:04) 
psikoterapi ama dinamik psikoterapi ile hallolur. derinlerde başka bişiy ve belki de bi suçluluk var. bu şekilde tezahür ediyo.

bende de bi ara oldu ve sonra telkinle yendim kendi kendime. hatta türbülans sırasında en çok eğlenen iki kişiden biriydim.

kırmızı şarap da iyi gelir.
  • compadrito  (22.07.14 05:08:25 ~ 05:09:09) 
Belki de guncel ucak kazasi haberleri ile ilgilidir. Binmeden once yakin zamanda boyle haberlere denk geliyorsaniz etkiliyor olabilir.

Depremde oluyo bana onun gibi bir sey. Kucuk deprem olunca (deprem olayi guncellik kazaninca) olur olmaz sallanti hissediyorum.
  • f_d  (22.07.14 10:17:28 ~ 10:18:38) 
çare iki bira.


  • ursa major  (22.07.14 13:27:52) 
uçak yolculuğunun en tehlikeli yanı, havaalanına gitmek ve havaalanından dönmek için bindiğin taksidir yazacam, küfredecen şindi bana. ''ööle olduğunu sanki biz bilmiyoz mu dallama?'' diyecen.


  • compadrito  (22.07.14 15:43:45 ~ 15:44:31) 
@f_d Bu yeni olan bir şey değil, en az 8-10 yıllık bir şey. Tabii kaza haberlerinin ve Uçak Kazası Raporu belgesellerinin iyi etkilediğini söyleyemem

@ursa major İçki biraz olamaz gibi, indikten sonra arabaya geçeceğim. Tehlikeli hale gelmeyeyim.

@compadrito Yukarılarda iken "Evden daha güvenli, evden daha güvenli, evden daha güvenli" diye sayıkladığım doğru. Bu yüzden küfretmeyeceğim, ama dediğimi (dediğini) bir de algılayabilsem.
  • aychovsky  (22.07.14 19:06:16) 
bu korkunun başka bir ''şey''in tezahürü, su yüzüne çıkması olduğu önkabulüyle işe başlayabilirsin. o ''şey''in ne olabileceğini bulmanda, dinamik psikoterapi yol gösterir. bu şey, derinlerde kalmış bir suçluluk duygusu olabilir mesela. çünkü üst beyin ve alt beyin çatışmasını açık olarak görebiliyoruz. üst beyin diyo kine, evden daha güvenli, evden daha güvenli ama alt beyin onu dinlememekte direniyo.

alt beyin ne zaman ihtilal yapar, işler o zaman boka sarar.
üst beyin ne kadar iktidarda kalır, işler hep düzgün gider.

okumadıysan, Duygusal Zekâ - Daniel Goleman'ı listeye yaz.

eğer psikoterapi için, zaman, para, istek yoksa, bu işin üstesinden gelecek merci cerebrum dominant hemisfer prefrontal cortex'tir. hürmetlerimi sunuyorum kendilerine.
  • compadrito  (23.07.14 10:28:13 ~ 10:28:54) 
@blossom Geride pek kimseyi bırakmıyorum. Daha doğrusu geride koca koca insanlar bırakıyorum, onlar da özleniyor, ediliyor ama kendine bakacak insanlar, öyle bir "Boyunlarını bükük bıraktım" gibi bir durum yok, öyle bir suçluluk yok. O duyguyu başka bir zamanda sadece bir kere hissettim, tanımadığım bir şey değil ama o konuda tanıdığım en rahat insanlardan biriyim. Ama şu var, adrenalin sevmiyorum; adrenalinli şeyler zevk aldığım şeyler değil. Örneğin, biri dese ki "Sen şu köşeden çıkınca aniden önüne fırlayıp seni korkutacağım", onu bilsem bile korkarım. Aniden bir şey olması yeter, uzun uzun süreli gerilimden ve gerginlikten çok etkilenmem ama ani şeyler basit bile olsa etkilenirim.

@compadrito Daniel Goleman'ı okudum maalesef. Şurada da durumu anlatmıştım.
www.eksiduyuru.com
Kişisel olarak zaman zaman abarttığını düşünsem ve ara ara "Yok, artık" desem bile Nusret Kaya ekolüne daha yakınım. O da bir "Alt beynine kulak ver, üst beynini at gitsin. Sonra da o alt beyni eğit" insanı.
  • aychovsky  (23.07.14 12:17:08) 
üst beyni at gitsin olur mu bea? hem de senin üst beynini?!?
orda bi yannış annama var.
onun adı alt beynine kulak ver diil, içindeki sese, sezgilerine, içgüdülerine, önsezilerine kulak ver olabilir.
  • compadrito  (23.07.14 12:21:26) 
Ben anlatamamışımdır adamın dediğini. Üst beyni komple atmıyorsun da, beyni haşlanmış yumurta gibi ele alıyor işte. "Üstün düzgün olabilmesi için önce içeriden, alttan başlayacaksın. Yoksa, içi cıvık şey dışı katı olsa ne olur" gibilerinden şeyler söylüyor. O daha düzgün anlatıyor tabii.


  • aychovsky  (23.07.14 12:25:46) 
[]

Bir arkadaşın ruh hali

Bu akşam bir arkadaşım bende kalıyor. Kızcağızın bir durumu var ki, ne yapsam, bir şey yapsam mı, karar veremiyorum. Duyuru'ya danışayım dedim.

Bu kişi 30 yaşına yakın ve hastalığı nedeni ile de obez. Hayatında hiç erkek arkadaşı olmamış ve şuradaki özellikleri aynen sağlıyor.
eksisozluk.com

Çocuk gibi saf. İnsanlar çocuk gibi kandırıyorlar kızı. Bilcümle saadet zincirlerine üye. Ayrıca Amway'le de uğraşıyor. 2 haftada bir kişisel gelişim toplantıları yapıyorlar. Bu toplantılarda da zincirin başındaki başarılı olanlar "Evliliğim yıkılyordu, mutsuzdum, ruhumda bir olmamışlık vardı, param yoktu. Amway'e girdim, şu anda uçak alıyorum güzel karımla beraber" gibi "Verdim gazı" temalı toplantılar yapılıyor. Ama sorun şu ki arkadaşım birini kandıracak veya birilerine ürünü beğendirecek kapasitede değil. Dolayısıyla sisteme insan kazandıramadığı ve satışları çok az olduğu için sürekli para kaybediyor. Kendi çalıştığı bir işi de var bir yandan. Buna rağmen, işini bırakmayı hayal ediyor, "20 yıl sonra çok gelişip Amway zincirinde elmas üye, platin üye ve altın başkan olacağım. Ben o konuşmaları yapacağım kişisel gelişim toplantılarında" diye kendini kaptırdı son birkaç yıldır. Kızcağızı ciddi ciddi sömürüyorlar ama o da buna inanmıyor. Tekrar tekrar söylememize rağmen inanmıyor. O yüzden üzülüyorum onun adına.


Bu akşam film izliyorduk, romantikçe gibi bir filmdi. Filmdeki 15 yaşındaki kızla kendini özdeşleştirdi. Biz İstanbul'dayız, arkadaşımın İzmir'de hoşlandığı biri var ama hoşlanmak az gelir, arkadaşım ölüyor ona. Ve ona ölmesinin sebebi de şu, ona iyi davranan tek erkek. O da sevdiği için öyle davranmıyor, sadece gerçekten iyi bir insan. Arkadaşımın ilgisini fark ettiği zamandan beri de kaçmaya çalışıyor kalp kırmadan. Zaten bir süredir başka biri ile birlikte ama arkadaşım hayatına devam edemiyor. Bu akşamki filmde de kızı kendi yerine, oğlanı da İzmir'deki adam yerine koydu. "Şimdi o da buradaki oğlan gibi kaçıyor ama filmdeki gibi olursak seneye falan birleşiriz. Bu kış geldiğinde bana çiçek getirir. Eninde sonunda içimdeki güzelliği görecek, sonsuza kadar kaçamaz ya" diye hesaplar yapıyor.

Kaç kere gerçek durumu anlatmaya çalıştım ama rüyasından kalkmak istemiyor. Dolaylı yoldan anlatmayı denedim sonra. Daha gerçekçi filmler izlettim ama onları da romantik olmadığı için gerçeğe benzememesi ile suçladı, gerçek hayatın çok romantik olması gerektiğinde diretti. Sadece romantik komedi ve animasyon izliyor, gerçekçi hiç bir şeye gelemiyor. Çok üzülüyorum, bilmiyorum üzülmekte haksız mıyım. O kendi dünyasında rüyaları ve hayalleri ile çok mutlu, o mutluluğu bozmak gerekir mi? Nasıl yaklaşmam gerekir? Bırakayım o da özgürlüğünün yolunu böyle mi bulsun?

 
borç batağına saplanmadığı sürece kendi haline bırakın. ne kadar mudahele ederseniz sizden de o kadar uzaklaşır. başkalarının yardımı ile böyle bi psikolojiden çıkabilen insan görmedim ben. insan ne yaparsa kendi yapar yani. eğer böyle mutluysa bırakın mutlu olsun. hayal kursun.


  • elorelia  (13.07.14 01:40:43 ~ 01:40:52) 
bence profesyonel yardım gerekiyor. arkadaşının durum hafife alınacak bir durum değil. üzüldüm kendisi adına.


  • brkwashere  (13.07.14 01:43:44) 
bence birakin ya ne guzel hayalleri var, ya onlar da olmasa ne etcek kızcağız. amway olayinda da para kaptirma durumu olmuyo bildigim kadariyla, bi girerken oduyosun o kadar


  • fatihdr  (13.07.14 01:44:50) 
Acımasız olacaksın başka yolu yok.Mutluluğu bozacaksın. İleride daha çok sıkıntı çıkarır bu durum. Öncelikle her hastalığın tedavisi var, obezite problemini halledebilir.Bunun için yönlendirebilirsin. Zaten bu hayallerin çoğu bu fazla şişman olma durumundan kaynaklanıyor, gerçek hayatta bu tip ilişkilerde başarılı olamıyor bir çok insan, ondan sonra sürekli hayal dünyasında yaşamaya başlıyorlar. Yaşı baya ilerlemiş, gerçek dünya ile tanışması lazım. Kendine zırh yapmış kilolarını. Profesyonel yardım lazım.


  • Lola90  (13.07.14 01:45:16) 
Belki para kaybettiği başka bir saadet zinciridir de, Amway satmak için çok uğraşıyor, yırtınıyor. Bazı insanlar "Üff yine mi" diye konuşmak istemiyorlar.


  • aychovsky  (13.07.14 01:50:45) 
böyle insanların ayakları yere asla basmıyor benim gördüğüm kadarıyla. Nasıl yaklaşırsan yaklaş uyarmaya çalıştığında ya onun kadar ileri görüşlü olamadığın için anlamıyor oluyorsun ya da kıskandığın için baltalamaya çalışıyor. Ve ne yazık ki musibetle falan giden bir şey de değil bu. Asla akıllanmıyorlar. 20 yaşında da var böyle tanıdığım 60a yaklaşan da. Profesyonel yardıma ikna edebilmekten başka bir şey yok yapabileceğin bence, üzgünüm.


  • mayaa  (13.07.14 01:51:09) 
hatta yardım vs konusunu açtığında da dediğim tepkileri alırsın muhtemelen ve ikna edemezsin. Bazı insanlar hakikaten mantıktan yoksun doğuyorlar sanırım, çok üzücü..


  • mayaa  (13.07.14 01:55:59) 
söyle o arkadaşına hep böyle saf ve temiz kalsın. yerim lan onu gece gece duygulandırdın şu öküzü bak.

kafa taksın ama takmasın. yani olayı düzeltmek için yapıcağı şeylere kafayı taksın. günümüz dünyasında iç güzellik palavraları yalan bunu artık biliyorz , herkes vücuda bakıyor maalesefki . beyin ve kalp sonradan geliyor kriterlerde. obezitede allah korusun tedavisiz hadtalıklardan biri değil. geçsin aynanın karşına ben bunu yenicen desin ve çbalasın. geçmişe değil geleceğe baksın .
  • cekingen fil  (13.07.14 02:21:08) 
sanki tüm duyuru arkadaşının zavallılığının vurgusu üzerine kurgulanmış, linklediğin entry de buna dahil. "kendi dünyasında rüyaları ve hayalleri ile çok mutlu" olsaydı gerçekten, herhalde bu kadar üzülmezdin ona, değil mi? kelimelerinin ifade ettiği his bir acıma.
asıl niyetini anlayamadım o yüzden. aynı şekilde: "ne yapsam, bir şeyler yapsam mı" dedikten sonra halihazırda bir şeyler yapmış olduğunu ifade etmiş, yaptığın ve sonuç alamadığın şeyleri sıralamışsın. daha ne soruyorsun o zaman? duyuru "evet bir şeyler yap" dese ne yapmayı düşünüyorsun, onu sorayım.

böyle bir insan için, senin tabirinle özgürlüğünün yolunu bulma ise hakikaten çok boktan bir olay. özgürlüğünün onu götürdüğü yol psikoza, gerçeklik algısının yitişine de çıkabilir. o noktadan itibaren böyle şirin sorular sormak için zaten fazla geç kalınmış olur, herkes ondan kopacağı gibi sen de kopar, uzaklaşırsın ondan.

bu kadar şey yazdım, tavsiyem de olsun o halde... bence öncelikli olarak rahatlama getirilmesi gereken şey, obezite durumu. gerçekten yardım etmek istiyorsan, buyur, buna ikna et önce.
  • inscrutable  (13.07.14 02:38:45) 
@inscrutable Haklısın, asıl niyetimi ben de bilmiyorum. Bir yandan "Ya ne güzel işte, mutlu" diyorum, bir yandan "Ama yazık" diyorum. Evet, bir acıma duygum var. Çünkü o geldiğinde insanlar "Yine mi bu geldi" bakışı atıyorlar, öfleyip püflüyorlar ve o bu insanları da çok seviyor. Sadece acıma da değil; şaşkınlık, eli ayağına dolaşma, belki kıskançlık da vardır. Duyuru "Bir şey yap" dese yapacağım bir şey zaten yok, ama "şunu yap" dese "Acaba yapabilir miyim, ne olur ki sonu, yapsam nasıl yaparım ki" diye düşünebilirim. Bir şey yapsam mı, yapmasam mı, gerek var mı, yok mu; hadi yapılmasına gerek varsa benim öyle bir hakkım var mı, yok mu; ben dış kapının mandalı mıyım kısmında da gidip geliyorum ki normalde "Arkadaşsan bırak istediğini yapsın, senin görevin o üzgünken veya beladayken yanında olmak" insanıyımdır. Burada da kendimle çelişiyorum deli gibi, ve belki de bu yüzden bu kadar takıldı kafama. Asıl demek istediğim "Böyle bir durum var, bu nedir, üzüldüm ama neden ve ne yapmalıyım". Bir yandan, aslında çoğumuzun hayalleri var, çoğumuz bu hayallerle motive oluyoruz. Bunun sınırını da sorguluyorum; gerçeğe sarılma boyutumuz ne olmalı, bunun bir ideali var mı, bunu da öğrenmeye çalışıyorum. İçimden bu sorulara da somut bir yanıt bulmaya çalışıyorum. Aslında bir nevi benim de ruh halim, arkadaşım kadar.

Obezlik konusunda yardım edemiyorum, çünkü hastalık kaynaklı bir obezite ve uzun süredir tedavi görmesine rağmen bu konuda bir ilerleme yok. Yoksa, spor yapmıyor ve yediklerine dikkat etmiyor değil.
  • aychovsky  (13.07.14 02:51:50 ~ 03:14:45) 
bir akrabam var naiftir, parasını yerler falan, akıllanmadı hiç, akıllanmazda artık 45 olcak neredeyse. ben bu herifin halini görüp (bir yumurta kırayım çay demleyeyim yok, evine çay çay ocağından söyleyecek o derecede beceriksiz) babama ayrı eve çıkıcam dediğimde baya bir dırdır etti, dedim ki bana bişi olsa sen varsın, sen öldüğünde ben ne bok yiyeceğim, başıma bişi gelse nasıl çözeceğim, benim bunları öğrenmem lazım dedim hıı mıı etti razı geldi.

demem o ki, yanında ol ama müdahil olma, başına bişi geldiğinde destek ol vs. ama kendi öğrenecek bazı şeyleri, keşke öğrenmek zorunda kalmasa tabii o ayrı bir mesele.
  • selam  (13.07.14 09:11:28) 
[]

Coursera

Coursera'dan ilk dersimi almaya başlayacağım da, nasıl alıyorum bu dersleri? Kayıt oldum ama derste "attendance" falan diyor. Tamam, derse katılacağım da derse nasıl katılıyorum? Her hafta bir video mu yükleniyor? Belli bir saat başında online mı oluyorum? Ne yapıyorum?




 
her hafta quiz vs yapiliyor, ya da tartisma grubuna bir fikir ve ya yorum yazman gerekiyor. attendence oyle olculuyor.

onlari yapabilmen icin de videolari izlemen ve okuma listesindekileri okuman gerekiyor.

video ve pdfler en bastan da yuklenebilir hafta hafta da.
  • goldentitan  (09.07.14 10:05:12) 
Video lectures ve pdf'ler olarak ayrılıyor. her ünite sonunda ya da bazen 3 ünite de bir quiz oluyorsun.

quiz'lerin belli deadline'ları var. O deadline'ı geçince belli bir süre daha hard deadline var o da bitince o quiz den hiç puan alamıyorsun başarılı olsan bile.

Katılım sana kalmış istersen her gün takip et istersen 3 günde bir. Önemli olan deadline'ları kaçırmamak

En sonunda da final exam oluyor toplam puan üzerinden başarılı olursan geçmiş oluyorsun.
  • croswell  (09.07.14 10:27:25) 
[]

Buluşulup çalışılacak yer

Yarın üç öğrencimle buluşacağım ve birlikte çalışmamız gerek. Okulda birtakım ÖSYM sınavları olduğu için oraya giriş yasak. Öğrencilerimden biri o kadar gürültüye hassas ki bulunduğu yere biri girdiği anda konsantrasyonu bozuluyor, kitleniyor; toparlaması zaman alıyor. O yüzden cafe, çay bahçesi tarzı insanların konuşacakları bir yere gidemiyoruz. İroni o ki bizim de konuşa konuşa çalışmamız gerek. Ayrıca bilgisayarı prize de bağlamamız gerek. Bu durumda İstanbul-Avrupa tarafında nereye gidebiliriz?




 
boğaziçi üniversitesi kütüphanesinin çalışma salonları var. kütüphanenin girişinin yan tarafında. giriş serbest. kapıda kontrol yok.

yüksek sesle çalışabilirsiniz orada. çalışma salonu olduğu için sizin gibi gruplar vardır sadece.
  • mea maxima culpa  (13.06.14 19:53:45 ~ 19:54:12) 
Keşke alışabilse ama 4 küsur yıldır çeşitli ısınmalara rağmen alışabilmiş değil. Fenalık geliyor; yerinde kıvranmaya, gözlerini ovuşturmaya ve bomboş bakmaya başlıyor. Herhangi bir gürültüde öfke patlaması yaşıyor. "Nerd" diyebileceğimiz tipten, herhangi bir onu dersinden ayıran etkene patlıyor. Halihazırda yarın çalışacağımız konu da onu zorlayacak, bu yüzden kısıtlı zamanda değişmesini bekleyemem.


  • aychovsky  (13.06.14 20:04:08) 
[]

Kos-Bodrum

Gelecek haftaya iş için Kos'a gideceğim. İşim Cumartesi öğlen bitecek ama tatil de olsun az diye Pazar'ın da ben ekledim. Pazar akşamı Bodrum'dan uçağım var 18:00'de. Kos'taki feribotların saatlerine baktım, akşamkilerle gidersem uçağa gecikiyorum; sabahkine binersem bu sefer orada geçirebileceğim tüm günü yemiş ve Bodrum'da elimde bavulla kalmış oluyorum. İnternet üzerinden feribot tarifeleri bu şekilde iken bilet almadan gitsem, orada internette görünmeyen birtakım feribot hizmetleri var mı? Yoksa en iyisi internetten alıp ortada kalmamak mı? Garanti olacaksa, erkenden Bodrum'a gelsem elimde bavulla ne yapabilirim?

(Bu son soruyu daha önce açmışlardı ama belki cevap arttıran olur diye tekrar sordum)


 
2 kere kos'a gittim deniz yoluyla ve bildiğim kadarıyla yok.

bodrum'da ise otogar'da emanetçiler var, bavulu bırakıp marina'da takılırsın.
  • costa blanca  (28.05.14 23:27:06) 
[]

Anket yapmaca - Size en son söylenecek / sorulacak şey ne olur?

Soru başlıkta ama açıklayayım da. Örneğin, sıcak hava seversiniz de buz gibi havada biri gelir, "Hava ne güzel. Dışarı çıkalım mı" der ya da sakin sessizsinizdir, biri gelir "Amma da gevezesin" der.

Bu da olmazsa size ne söylenirse pot kırmış olur karşıdaki, ne söylenmez size?


 
sen anlamıyorsun sanırım bu yemek yapma işlerinden.
ne kadar tembelsin.
çok güzel bir savaş filmi var sinemada gidelim mi?
bilmem nereye çok iyi bir dj geliyormuş, dinleyelim mi?
batak oynayalım mı?
işkembe çorbası içelim mi?


not: aychovsky, soru zor valla. zor anladım daha doğrusu. umarım olmuştur cevaplar.
  • kırmızıkaşekaban  (11.05.14 16:35:57) 
"Hadi" sevmiyorum sik bogaz edilmekten. Bir sey icin "hadi" denmesinden. Yapacagim dedigim bir seye "hadi" denmesinden..


  • ibomiu  (11.05.14 16:37:58) 
@kırmızıkaşekaban E ne güzel anlamışsın işte, tam da demek istediğimdi.

@ibomiu Ben de nefret ediyorum "hadi"den. Hangi inancın cehennemi olursa olsun, cehennemin kapısını açan kelime herhalde.
  • aychovsky  (11.05.14 16:42:35) 
etli bir şeyler yiyelim mi denmesi benim için hoş bir teklif değil mesela.
''üff beyonce mi dinliyosun :///''->kırarım ağzını.
nasıl modellemişsin bunu, patlak kalmış her yeri->yok artık, hayatta söylenmez, kabul etmem böyle bir şeyi.
yemeğin/tatlın/hamur işin ehh işte olmuş-> diyen olmadı, ne tepki veririm bilmiyorum.
ne kadar enerjik/sessiz/sakin/neşeli/mutsuz/agresif/çirkef/hanım hanımcık vs bir insansın da bana en son söylenecek cümlelerden sanırım. daha iki gün görüp bunu söyleyip biraz zaman geçtikten sonra oha ne kadar dengesizmişsin sen diyenlere ifrit oluyorum. ben mi dedim sana ben böyleyim diye gerizekalı? daha tanımadığın insan hakkında niye çıkarım yapıyorsun?
  • mayaa  (11.05.14 16:49:52) 
"uyuşuksun"
"geyik yapma"
"çok düzensizsin"
"çok plansızsın"
denirse,
ve sigara uzatılırsa...
  • neyleyim  (11.05.14 17:17:06 ~ 17:17:33) 
-bunlar bu sene çok moda yalnız (ee banane)
-aman sen de hiçbir şeyi beğenmiyorsun (asıl sen her şeyi beğeniyorsun)
-aa x yenmez/yapılmaz mi hiç (sevmiyorum kardeşim zorunda mıyım)
  • oraletarya  (11.05.14 17:25:51) 
dun gece uyumadin mi? (belli ki yine olu gibiyim)
ne yiyelim? (varolussal bir soru kadar zorlar beni)
turk'e benzetilmemek boynumu buker, karsimdakine olan umudumu yitirmeme neden olur.
bir ara sacimi toplardim tepeden, kurklu bir seyler filan giyince arkadan "hanimefendi musaade eder misiniz?" derlerdi, bir garip olurdum.
ama en kotusu yaptigim esprinin anlasilmadigini belli eden bir soz sonrasi duydugum o ruzgar sesi
  • John Finn  (11.05.14 17:28:16) 
  • [silinmiş]  (11.05.14 17:39:51) 
sorgulanmak.

-neredesin? (sana ne)
alternatifi: okula gittin mi/okulda mısın?
-kaç paraya aldın? (sana ne)
-sakin olur musun? (değilken sakinlikle ilgili bir şey söylenmesi daha da öfkelendiriyor beni)
  • sayns  (11.05.14 18:37:09) 
"ayy bizim mahalledeki kadini, kocasi birakti yeni koltuk takimi almiyomus diye adamin kafasini yemis ondan" vs. tarzi muhabbet cumleleri

"ne kadar sessiz/sakin/ukala/duygusuz/acimasiz birisin"

"yaptigin pasta/pogaca ne kadar kotu olmus"

Sorulmayacak soru: "Neden bu kadar bencil bi insansin? Niye bu kadar art niyetlisin?"

Hic soylenmedi ve sorulmadi bana. Soylenmesin ve sorulmasin da. :)
  • barbara herhalde barbara manken olan  (11.05.14 18:43:07) 
Hobaaa, hayatımda bu kadar çok insanda kendimi görebileceğimi bilmezdim. Okudukça ifrit olduğum ne kadar çok şey olduğunu anladım.

@mayaa Benim meslekte de modelleme var (muhtemelen aynı modelleme değil) ama hassas noktama gelmiş. Modellemeyi en iyi biz biliriz :)

@neyleyim Sigara kullanan tanıdığım hiç yok galiba. Hiç aklıma gelmemişti bunu düşünmek, düşününce evet dedim ancak.

@oraleterya Bir gün metrobüste bilgelik bulacağım aklıma gelmezdi. Metrobüste giderken yanımda oturan kadınlardan biri "Modayı 3-5 sene geriden takip ediyorum. O eciş bücüş şeyler ancak gözüme düzgün görünmeye başlıyor" demişti. Düşüncelerimi bu kadar güzel söyleyen başka birini görmemiştim. "Bunlar bu sene çok moda yalnız" kısmında kendimi gördüm resmen.

@John Finn ve "Ne yiyelim". Bu soru da beni "Alacakaranlık Kuşağı"na gönderen sorulardan biri. Başka bir boyut, paralel bir evren açıyor. "Yemek nedir, uzayda yer kaplarsa yemek var mıdır, yemek varsa nedir, yemeğin sınırları nerede başlar ve biter, bu yenilecek yemek midir" diye sayıklamaya başlıyorum.

@douchebag Zaten 8 Mayıs'ta palto giyerek kişisel kış rekorumu kırdım. Biri daha yağmur derse, şemsiye ile kovalarım.

@sayns Geçen gün işyeri servisinden bir diyalog
Yanımdaki kadın: Yarın sabah sana bir uğramam gerek.
Ben: Yarın sabah izinliyim, sonra görüşsek.
Yanımdaki kadın: Aaa, neden izinlisin?
Ben: Bir işim var da.
Yanımdaki kadın: Ne işin var?
Ben: Bir yere uğramam lazım da.
Yanımdaki kadın: Nereye uğrayacaksın ki?
Ben: (Eşşeğin şeyine, yeter be)


@barbara herhalde barbara manken olan
Yine geçen gün asansörde bir monolog
Bir adet teyze: Kapıcı da karısından ayrılmış biliyor musun? E tabii, sizin karşı dairedekinin kızıyla fingirdedi adam. Sizin o karşıdaki de Mehmet Bey'lerle iyi arkadaştı daha önceden ama Mehmet Bey onlardan borç almış sonra onun kaynı borcu kumarda yemiş .......
(Bana ne be kadın)
  • aychovsky  (11.05.14 19:23:08) 
[]

yahoo mail

Yahoo mail'dan ta 15 yaşındayken bir e-posta adresi almıştım ve sanırım nick kısmı, vb. vardı. 15 yaşında bir kız olarak seçtiğim nick'i şu anda söylemeye utanıyorum ama varsayın ki crazy_ıvır_sweet_zıvır. Sonuç olarak, e-posta adresini kullanıyorum hala ama üç aydır ismim yerine nick'imle e-posta gidiyor. Zaten ilk gördüğümde de hatırlayamadım, sonradan kaynar sular başıma döküldü. Postaları yavaş yavaş diğer adreslere kaydırdım ama hala onu kullananlar var ve e-posta adresim onlarda nick ile görüntüleniyormuş. Proje yazışmalarında bilmemkimoglu@bilmemne.com'ların yanında bir de crazy_ıvır_sweet_zıvır dolanıyor ortalıkta, rezillik.

Sabah yakınlarımdan bir konsey oluşturdum ve her yeri aradık taradık, nick'in yazdığı ve gönderildiği yeri bulamadık, gidenlerde seçili isim kısmında e-posta adresim var gibi görünüyor. Birkaç deneme yaptıktan sonra, nick'in gittiğine iyice emin olduk ama akşamına bir e-postada daha görünmüş o nick. Bilgisayarı yakacağım yakında (işe yaramayacağımı biliyorum), nerededir bunun ayarları?

Şimdilik yatıyorum, sabah okuyacağım.

 
muhtemelen yapmışsınızdır ama:
Settings > Accounts > sağda Yahoo account - Edit > "Sending Name"i değiştir.
i.hizliresim.com
bunu değiştirince çözülmesi lazım.
aklıma bir ihtimal daha geliyor ki o da karşı tarafın sizi adres defterine kaydederken nickle beraber kaydetmiş olması. yani öyle bir ayar varsa, bilmiyorum. o zaman siz değiştirseniz de yine de o nick görünüyor olabilir.
  • neyleyim  (08.05.14 12:00:37) 
Çok teşekkür ederim, denedim. Ama yine de kolay şeylere bile ihtiyacım olabilir, belki çok küçük bir şeyi unutuyorumdur.


  • aychovsky  (08.05.14 13:07:12) 
[]

Metrobüs habitatında sürünün güçsüz antilobu olmak

Genelde işe servisle gidiyorum ama haftada 5-6 kere de metrobüse biniyorum. Sıkışma, itişme, yapışma gibi işlerde herkes kadar profesyonelleştim ama kimseyi itip kakmıyorum. Bir "küçük hanımefendi" kibarlığı olmasa da kendi çağımda kibar insanım, çirkefleşemiyorum.

Şu ana kadar metrobüse binme sırasında 3 kere düşmüştüm. Birinde yola uçtum, diğerinde belime yatay yumruk gibi bir şey yedim, birinde hem ön hem arkadan sıkıştırılırken arkadakinin birden itmeyi bırakması ile arkaya doğru geri düşme yaşadım.

Bu akşam, işten de biraz geç çıktım. Sırtımda 12-15 kilo arası olduğunu düşündüğüm bir çanta, elimde de salkım saçak gitmesi gereken bir sürü eşya vardı. O yüzden arkadan kuyruğa usul usul gittim. Öne doğru yavaş yavaş gittiğimde, arkadakiler "Çantandan yerleşemiyoruz, indir" dediler. Çantayı tek omzuma geçirdim daha az yer kaplayabilmek için. O arada 7-8. metrobüste ön sıraya geldim. Bu arada da susamıştım, dilim damağıma yapışmıştı ve çantamda su da vardı ama ellerimdekiler nedeniyle alamadım, "Oturunca doya doya içerim" diye düşündüm. O sırada metrobüs geldi. Elimdekiler ve sırtımdakilerle birlikte kapıya atlayamayacağım için yola indim. Güç alıp kapıya çıkacaktım ki çantamın yükünü verdiğim omzuma daha ağır ve ani bir yük bindi. Bir baktım, orta yaşlı adamın biri bir eliyle kapı koluna bir eli ile de bana abanmış, birdirbir oynar gibi üstümden atladı. Omzumu çok fazla tutamadım, fena acıdı. Bir şekilde metrobüse bindim ve oturacak yer kalmadığından geri çıktım. Adama bağırmak istedim ama nasıl dilim damağıma yapışmışsa ağzımı açamadım. Onun yapamayınca adamın fotoğrafını çekmek istedim, şarjım azalmış, flaş patlamayınca bir halt çekemedim. Adam pişmiş kelle gibi bana bakıp gülüyordu. Adam fotoğrafını çektiğimi fark edip bozuldu, bunu fırsat bilip adama "Gözüm üzerinde" hareketi yaptım. Tedirgin olsun, korksun biraz pislik.

Olay indiğimde de bitmedi, bu sefer arkamda biriken kalabalık "Arkadan gelip ayakta gidecekmiş gibi yapıp biniyorsunuz. Sonra geri çıkıp herkesin önüne geçiyorsunuz" diye azarladı. Adamın biri "Ben onu gördüm, öndeydi" dedi de orada bir tartışma yaşamaktan kurtuldum. Sonuçta omzum sağlam acıdı ve yere çöküp biraz dinlendikten sonra gelen metrobüse binebildim.

Sonuçta sorularım:
1. Ben bu omuza ne yapayım? Muscoril sürdüm şimdi, omuzla boynun bağlandığı yer acıyor, geçer diye umuyorum.
2. Ben bu metrobüse ne yapayım? Metrobüste herkesin ağzından bin laf çıktığı için kimse kimseyi ciddiye almıyor. Ben A4'leri birleştirip bir pankart yapsam ve her durağa geldiğimde "Hayvan değilseniz, itmeyiniz" gibi bir şey yazsam dinleyen olur mu?
3. Ben kendime ne yapayım? Çantam olduğunda onu mu savurayım, üstümden geçenlerin elini mi ısırayım?

Buraya kadar okuyabildiyseniz teşekkürler.

Ek: Normalde çok büyük sorun yaşamıyorum, ortalama piçlik düzeyinin altından kalsam da kendime göre stratejilerim var ve hayatta kalacak kadar binebiliyorum. Hatta, genelde ilk durağa gidip oturuyorum uzun yol gittiğim için ama böyle yük taşıdığım zamanlarda sorun oluyor genelde. Düşüşlerden birini yere düşen bir kadına ulaşmaya ve onu kaldırmaya çalışırken yaşadım.

 
bence siz vahşi doğada doğal seleksiyon sonucu elenenlerden birisiniz :)metrobüse binerken malesef ama malesef kendinizi korumak için güç harcamak zorundasınız. lütfen çok medeni olun moduna bürünürseniz, böyle zararlı siz çıkıyorsunuz.
kalabalığın olduğu her yerde, kendini koruma amaçlı biraz güç harcamak mecburidir. yoksa ezilir, ölürsünüz.

izdiham tehlikelidir, bu durumda metrobüs de tehlikelidir.
  • ykyt  (28.04.14 23:11:57) 
Normalde elimde bu kadar yük olmasa, o kadar sıkıntı da olmuyor. Bazen denk gelirse arkadaki itilmeyi akıntı gibi kullanıp sörf yapar gibi doğrudan koltuğa gittiğim de oluyor. Ama bazen böyle yüklerim oluyor eve gelirken ve o zaman çok sıkıntı yaşıyorum. Ağıla sokulan davarlar gibi araca girmekten bıktım.


  • aychovsky  (28.04.14 23:16:46) 
insanlık onurunun bittiği yerde metrobüs başlar.

omza yapacak bişey yok. bir kaç gün ağrıyabilir.
metrobüse de yapacak bişey yok. çakal olman lazım.
kendine de yapacak fazla bişey yok. kilo alman, yer kaplaman lazım.
  • fayfim  (28.04.14 23:18:20) 
tamamını okuyamadım, durumum yoktu o yüzden 1. soruya cevap veremeyeceğim.

2-) metrobüs bir toplu taşıma aracıdır doğru fakat insanlar için değil. metrobüs kullanıp da kendini insan gibi halletmek için herhalde çok ama çok ağır işlerde, çok ama çok uzun mesai ile çok ama çok az maaş alıp, gün boyu hakaret işiten biri olmanız gerekiyor en azından. medeniyet teğet bile geçmiyor bizi toplu taşıma konusunda. yapabileceğin bireysel bir şey yok.

3-) boy-kilo vermen lazım ne yapman gerektiğini anlatmam için. eğer yeterince küçüksen aralardan sızarak yerine yerleş. eğer uzun boylu ve yapılıysan yara yara ilerle. ikisi de değilse metrobüs teyzelerini izle. onlar sana örnek olacaktır ne yapman konusnuda.


metrobüs ile ilgili 3 önemli kural.

- metrobüse binmeden önce nereye oturacağına, orası olmazsa 2. tercih nereye oturacağına karar ver
- metrobüse bindiğin anda asla tereddüt etme. önceden planladığın 2 yere binemeyecek gibiysen en yakın boş yere otur.
- (maalesef) metrobüste kendinden başka kimseyi düşünmezler. yaş-cinsiyet-ırk-boy fark etmez. o yüzden buna ayak uydurmaya çalış. (ki bu da toplu taşıma konusunda asla ilerleyemeyeceğiz demek oluyor)
  • nawar  (28.04.14 23:19:31) 
biraz oyalansanız , işten 1 saat geç çıkın, bir yerlerde dolaşın. başka yolu yok maalesef


  • spy of soul  (28.04.14 23:19:39) 
1. omzuna bilemedim geçmiş olsun. umarım morarma ezilme yoktur.
2.istediğini yaz hayvan hep hayvan birşey değişmez aynı sorunu sabahları bende yaşıyorum ama allahtan benim durak mesafem kısa 4 durak gidiyorum o yüzden hiç oturmak için çabalamıyorum kapının agzında bekliyorum (cantam olsada) ayaklarımın arasına alıyorum o şekilde bekliyorum ortalara ilerlesende inecegin zaman daha cok zor oluyor.

sonuç olarak metrobüs resmen yaşam savaşı haline geldi. mümkün oldugu kadar servisi kullanman en güzeli.
  • horizon  (28.04.14 23:20:22) 
İşten saat 20:30'da çıktım zaten. Bu iş çıkışı saati değil. 21:30-22:00 arası Cevizlibağ'dan giden. Servisi kaçırdığım için ona bindim.


  • aychovsky  (28.04.14 23:21:21 ~ 23:23:09) 
Ya neden duyuru'nun genel profili, şekil için söylemiyorum hakikaten böyle naif ve tutunamayan insanlardan oluşuyor arkadaş. Ki soruyu soran arkadaş gerçekten de tutunamamış ve birkaç kere yere kapaklanmış. O yüzden tanımımın edebi yanı bile yok.

cevaplara gelelim:
1. muscoril falan işte, yapacak bir şey yok.
2. orospu evladı olacaksınız, otoban faresi gibi süzülüp geçeceksiniz. "yok ben onu yapamam:(" diyorsanız böyle devam.
3. ikinci sorunun cevabındaki insan olarak bu sorunu çözebilirsiniz. insana, insan gibi davranılır, metrobüs kuyruğunda harp hukuku(aka martial law) geçerlidir. hiç acımayınız.

not: istanbullu olmayan ve toplamda en fazla 30 kere metrobüse binmiş birisiyim. hatta bir anımı da anlatayım. bir keresinde sıranın en önündeydim. vallahi de billahi de en önündeydim. metrobüs isa peygamber gibi kafasında hareyle geldi ve fıpssssssss diye kapısını önüme açtı. o esnada az önce belirttiğim gibi martial law geçerli olduğunu bildiğimden hemen bir yere oturmaya kalkıştım. fakat şöyle bir hata yapmıştım. bir metrobüste ilk defa bu kadar fazla boş yer gördüğümden ötürü büyülenmiştim ve zihnimi en uygununu seçmek gibi saçma bir şeye yöneltmiştim. bu bahsettiklerim bu ara 12 mikrosaniyede oluyor. tabii benim bu düşünce döngüm esnasında dayı hemen çöreklenip "aile var oturamazsın" dedi, karşı tarafta girdiğim mekanlar çoktan kapılmıştı bile. ve ben, beynimin o algoritma karmaşasında ayakta kaldım :(
  • sanal hayvan  (28.04.14 23:23:47 ~ 23:24:43) 
Metrobuse bir kac kez bindim hepsi oglen saatleriydi.super icat dedim.arabayi atakoye birakiyorum.hop zincirlikuyu.ordan taksi.islem tamam.gelgelelim bir gun saat 5 e gelirken caglayana gitmem gerekti.baktim trafik kipkirmizi.ayni sistem atladim metrobuse.o super.trafik dururken vardim 15 dakikada isimi hallettim.dedim kalabalik olur taksiye bineyim gene baktim kipkirmizi.gittim metrobuse.

Bndan sonrasini abartmayacagim.boyum 186 kilom 100 bildiginiz hayvanim. caglayan duraginda tecavuze ugradim,hirpalandim bi yerde tekmelenip uzerime tukurmediler.bir kac kez insan gibi binme gayretim oldu.mumkun degil.antreman yok.binemezsin.cangil kosullari bunyede yok.zar zor bir bankta yer buldum ve beklemeye basladim.ne de olsa bitecek dedim.bir kac sigara icip sakinledim.ha gayret diye kalkacam belimde bir agirlik hissettim.ananskym.kafami zor cevirdim.efes ficilari vardirya hani ahsaptan dekor.onun iki tanesi buyuklugunde bir got sirtimda.bank bildigin tek sira.yer ihtiyaci duymamis abla direk gelip sirtima oturdu.kimilda bile demedi..coktu karabasan gibi.altindan zor siyirdim kendimi.o kadar yil spor,kavga dovus bosa yeni dogmus kedi yavrusu gib kaldim orada.dedim skrm gideyim merdivene yoneldim.ilk basamakta dizim bosaldi.aglayacam acisindan.seneler sonra yeniden olacagi tuttu ve merdiveni cikamiyorum.tam 2 saat bekledim.sonunda durak bosaldi.bi sekilde bindim metrobuse.bir durak sonra bir adam geldi yanima parfum diye detan sikmis.ogurecem kokudan dedim sabret.gidiyorum bir tane duzayak cikilabilen durak ariyorum.yok.indim atakoyde gene asansoru soruyorum sakat degilsin diyor.oturdum gene birleri gelip beni alsin diye.

Su yasima geldim,bunca badire atlattim hayatimda boyle bir cima gormedim.ar namus kalmadi bende.gidip aldigim evragida dusurmusum.

Kisaca sen uzunesegin altta kalani olmusun ben bu halimle mountain gibi adamken tyrion lannister muamelesi gordum.

Bir agri kesici kas gevsetici al.
Yazi falan fayda etmez
Sok tabancasi al yanasana yapistir.
  • cizgilipijama  (28.04.14 23:37:18) 
azmettim okudum. tek derdin bu olsun dostum. tek sıkıntın bu olsun.

ben bağırıyorum. hayvanlar bok mu var gibilerinden ya da beni ittirip oturanları alkışlıyorum. bunu yapan kadınlar kendilerine dokunsan ayy taciz ediyo diyecek kendileri belimi omzumu tutup binmek için her türlü tacizi yapıyorlar.Beni ittiren koltuğu kapmaya çalışan çantasıyla blok koyanlara inat kalkıyorum gel otur "mutlu musun şimdi" diyip alkışlayıp yerin dibine sokuyorum zaten bir durak sonra iniyorlar. ben oturarak gidebilmek için 3-4 metrobüs bekliyorum vee karşıdan gelip önüme geçenlere küfür ediyorum. hayvanlara hayvanlıklarını yüzlerine vurarak hayvanca yaklaşıyorum. tavsiye edilir. az cazgır ol bacım
  • mr fusion  (28.04.14 23:38:19) 
Dark side'a geçeceksin.

Ben genelde oturmamayı tercih ediyorum. Birilerine omzu koyup dizi geçirip oturmak içimden gelmiyor. Burnumun dikine gidip pencere kenarındaki sırt dayama kısmına sırtımı yapıştırıyorum. Hem kapıya yakınsın, hem gerektiğinde ağırlığını dayayabileceğin bir yer oluyor.

Bir keresinde iş görüşmesinde bugün ne başardınız diye sordular. Hiç düşünmeden buraya metrobüste oturarak geldim dedim. Etkisi oldu mu bilmiyorum ama kabul ettiler, ben gitmedim.
  • ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar  (28.04.14 23:39:20) 
bir tvit okumuştum; metrobüste hayatta kalanları çiftleştirirsek süper bir nesil oluştururuz gibisinden bir şeydi. siz çiftleşemeyeceksiniz belli ki :p

ben bir yerden sonra vücudumu salıyorum. enerji kullanımını olabildiğince azaltıyorum çünkü sıkışıklıktan vücudum başkaları tarafından taşınıyor. bilincimi kaybediyorum nadiren. doğayla savaşamazsınız, doğaya uymaya bakmak gerek.

omzunuz da ağrıyacak birkaç gün muhtemelen.
  • empati kuramayan psikolog  (28.04.14 23:45:18) 
Metrobusle ovunuyolar bide deli oluyorum bu kadar berbat bi proje olamaz neyse bu farkli konuda baska caren yokmu otobusler dolassada daha rahat oluyo inan uskudardan mertere giderken metrobuse binmiyorum motorla besiktas irdan tramvay varsa otobus tramvay vapur kullan


  • topraam  (29.04.14 00:19:00) 
kamp cantami yükledim. esek gibi agir, 90 litre. biraksam kaplumbaga gibi düserim biri cevirmeden de kalkamam. oturdugum yer avcilar, gidecegim yer fatih eminönü. ve tek bir ulasim hatti var beni yetistirebilecek. metrobüs, tramvay.

hayal etmesi zor degil lise 2 falanim, cüsse saglam 70 üstü. 183 boy. cantayla zaten 2 metreyi tamamliyorum. bir de üstüne üstlük tepesinde mat bagli. önünden gectigim günes nereye gitti diyor. cantayla yardiriyorum, 2 km kadar mesafeyi yardirdim evden, 10 dk civarinda metrobüs duraklarindayim, bir nese, merdivenleri ikiser ikiser ciktim indim. elde de 30 litrelik baska sirt cantasi var. ama hava güzel. sonra metrobüs sirasina girdim. kapi önünde siralar olusmus, cenazede böyle saf tutmaz, omuz omuza durmaz hiyarlar. degersin ay terbiyesiz der, terli terli iyk der, der de der. ama orda isler baska. gerekirse seni terinde bogar gözler kararli.
bir geldi iki gitti ilk durak elbet ilk siraya dusucekti sira. ben yerimi biliyorum kapi önümde acilacak, kac senedir avcilarliyim elbet bilecegim. kapi acildi baktim adim atiyorum, ilerleyemiyorum, sagimdan solumdan biri de gecemiyor ben varim diye, e ben niye gidemiyorum? saga baktim, cantanin dönmesiyle turnikedeki bosluktan vijt diye kayan cocuklar gibi bir amca gecti aradan. soluma baktim kim tutuyo lan diye, pit türbanli bir kadin söylene söylene gecti. ulan en önce ben varim, ben gecmeden kimse gecemeyecek, herifler birakmiyor arkamdan. neyse bindim binmesine, ayakta kalmak bir yana dik duracak yer yok. cevizlibagdan sonra topkapi yaparken bir yerde trafikle birlestigi yer vardi, orda ani fren yapti tramvay. nefret ederim her frende saga sola savrulanlardan, tutunacaksan bütünleseceksin aracla. saglam durana yaslanip ondan faydalanmayacaksin. fren oldu, yukari tutunuyordum, nefes alirim en azindan diye, öne savrulmak üzereydim, uygun ayak pozisyonu aldim ve tadam, yerimdeyim, ama ayaklarim yere degmiyor. niye? solumdaki 4 tane 25 30 yaslarinda adam tren olmus en uctaki bana tutunuyor. biraksam ucucagiz. kollar öldü bu arada. iyi kötü incegim duraga geldim, inemedim, en az 3 kisi telef etmisimdir o yolda. inenler inmeden binilirse ben nasil inecegim?

o günden sonra insanca davranmadim yolda. asla vurmadim, asla itmedim, ama iten olursa ayakta giderim ama gecirmem, adilik yaparsa umrumda degil kacirip kacirmadigim, sabit tepismeden itismeden gecerse yanimdan iyi, gecmezse yol boyu ensesindeyim. bazen tutundugun yere sirtini dayayip keyif catanlar oluyor. elim var altinda eziyor herif, cat, boruyu kavrayip kemiklerimin ucunu geciriyorum bögrüne. nefes alacak yer birakmadi mi? tutundugum dirsek bögrüne saplanacaktir, kendi nefesimi soluyayim en azindan, hakkim.

cok mu vahsice geldi? günün birinde sen de 75 lik bir amcanin bastonuyla celme takmasina tanik olur ve düserken amcanin hihi diye kikirdedigini duyarsan sen de insanliktan cikarsin. bir defasinda metrobüste kizin birini elleyen herife (kiz rahatsiz ama ses cikartamiyor) napiyorsun sen diye cikisan herife bicak cekildigini ve metrobüsteki yolcularin tacizci ve bicak ceken herifi degil, olayi görüp cikismaya calisan adama vurmalari insani insanliktan cikariyor. en önemli yetismeniz gereken mevzulara binemeyecegi belli araclara girmeye calisip sonra kapilarin kapanmasina engel olan insanlar, duragi kacirdim diyip acil cikisi calistiran ve 30 dklik araci kitleyen elemanlar, ben yer tuttum arkadasima diyip ayni cazgirlikta kadinla sac basa girenler, eli mahrem yerinizde olan ve eli tutup cektiginizde siritip ne oldu rahatsiz mi oldun kardesss diyen amcalar (erkek kadin anlamadan)...

hicbir yerde bulamazsiniz bunlari. hicbir sekilde de oluru normali falan yok. metrobüs sucks. neyse iyi dert döktüm. devam etmek istemiyorum acikcasi. dirsek ve tutunla yerlerini sikica tutarak kendinize alan yaratin, cantami indiremem kirilacak esya var, yerler islak yagmurluysa, yerde bosluk mu var gibi yanitlarla cantayi indirmeyip arkayi da saglama alin, ineceginiz durak haricinde kapi civarlarinda takilmayin. erken gidin gec dönün ama birazcik havadar bir metrobüs bekleyin. kapilarin yerini bilin ama yandan giren dallamalari engellemek icin önce uzanip kapiyi tutun sonra binin ki aradan gecmesinler. uyanik olun, hayatta kalmaya calisin. welcome to the jungle.




1-ovala kaslar dogrultusunda. kas gevsetici vs alma. sicak ya da soguk kompres biri iyi gider ama hangisi bilemedim simdi.
2-pankart falan hikaye az sonra birkac animi anlatacagim.
3.o da hikayeden sen ne cikaracaksin ona bagli.
  • wiillii  (29.04.14 00:19:50 ~ 00:20:21) 
Neden delirmiyoruz, nasıl delirmiyoruz acaba? Ya da deliliklerin sınırları mı normal gelmeye başladı?

Yılda bir, bir düşme ile gerçekleştirdiğim senelik "Metrobüs çarpığı olma" şenliğinin, bu seneki en şok edici yanı koskocaman bir adamın üstümden birdirbir oynaması oldu. Dedelerin bastonla adam dövmesi, aralardan sığışan insanlar, insanlara tutunan insanlar. Birincilik ödülünü ise, kendim şahit olduğum ve geçen seneki çarpılmamın nedeni "Yağmurda metrobüsle kaldırım arasına düşerek sıkışan kadının üstünden atlayanlar" topluluğuna veriyorum.

Sıkı durun; metrobüs üzerinden felsefe yapacağım. Metrobüs üzerinden savaş, harp, vahşi doğa oluyorsa; pekala felsefe de olabilir.

Eğer bir şeyi değiştirmek istiyorsam, benimle başlamalı; umut olmasa bile benden başlamlı. Kendim bile yeterince iğrençleşmişim bence; stratejiler, kapı yeri belirlemeler, dalga ile birlikte hareket etmeler; bu ne ya? Okudukça başkalarını unutuyorum, kendi yaptıklarımdan utanç duyuyorum ben. Başkalarının ne yaptığı o kadar da önemli değil, sonuçta en fazla düşüyorum, yaralanıyorum, rezil oluyorum, vb. (ölmem herhalde) Başkalarını kontrol edemem ama kendi yaptığımdan sorumluyum; ben böyle olmamalıyım, yoksa kendime saygı duymam. İyi bir insan olmayabilirim ama tutarlı olmalıyım, yaptığım genel bir doğru olmayabilir ama benim için doğru buysa, bunu yapmalıyım. Bu bana güzel bir gerçek hayat sınavı oldu. "Yok artık, çıkara çıkara bu dersi mi çıkardın", "Salak, biz sana tam tersini anlatmaya çalışıyorduk" ya da "Oha, bu noktaya nasıl geldi" dediğinizi biliyorum; ciddi ciddi kendimden tiksindim, omzum üstünden atlayan adama, onun büyüyerek dönüştüğü kişiye ve hiç bir zaman sahip olamayacağı özfarkındalığa çok ama çok üzüldüm ve şu an tek aklımdaki bu oldu bir şekilde. Affetmedim ama çok üzüldüm.
  • aychovsky  (29.04.14 01:07:00 ~ 01:16:11) 
1. Muscoril krem + Kuilil hap
2,3. Metrobüse binme. Ben de senin tam aksi cephendeyim, sığmam mümkün değil. Metrobüse bir kaç kez binsem kesin birine dalacağımdan kullanmıyorum. Ne yap et, uzak dur.

  • arnold schwarzeneger  (29.04.14 09:02:52) 
aychovsky, anliyorum, bir noktada etik bir soruyla kalmak zaten olasi. ancak benim o noktayi gecmemis anlatayim. lisedeyim o dönem, bakirköy sadi konuga gittim sabahtan, bir derdim vardi kan tahlili gerektirmisti sadece öglene kadar alim yapiyorlardi. ancak öglene okulda olmam gerekiyordu, cok yakinda önemli bir sinav vardi, onun icin gitmem o derse girip sözlüye girmem gerekiyordu. neyse.

sabah 8,30 kapidaydim. girdim kanimi verdim ama sirada cok bekledigimden acilen okula yetismem gerekiyordu. 5 tüp kadar alip o ha neye kullanicaklar dedirttikten sonra ciktim bahcelievler duragi olsa gerek, üst gecite ciktim, sirtimda canta en az 10 kilo. sözlük var hayvan kadar. kostura kostura bindim. sansa da oturdum ama oturmamla kapidan +90 bir amca binmesi bir oldu. amcaya yazik da su icmemis kahvalti etmemis kan vermisim ama nerde biri cikip da yer versin. bir sürü insan söylendi falan, genclerde ahlak kalmamis (ne alaka) saygi kalmamis, dedim hastaneden geliyorum, baskasi versin bu sefer. neyse 2 durak falan sürekli cik ciklar biri de cikip yerini vermedi adama kalktim yerimi verdim. tutunamiyorum bir elde mont var, ben okul gömlegiyleyim, dirsegi kirmis pamugu tutmaya calisiyorum. elbette devlet hastanesinde yara bandi lüks. düsünüp de alamamisim yanima bir tane. söylenen kadin (oturuyordu bu arada) bir yandan pis pis bakis atiyor falan. ani fren yapti metrobüs, can havliyle tutundum igneli kolla, o kol aniden acilip kasinca yaklasim 1 metreye kadar kanin fistirdigini ve uctugunu gördüm, oturan kadini kanla boyamis oldum. hemen dengeyi saglayip, bola pamukla baski yapip dirsegi gene katladim, hala yer vermemeleri bir de iyyk falan demeleri, kadinin üstümü basimi mahvettin diye bagirip cagirmasi, üstüne el kol yapmasi. incegim durak geldi sansa, gecmis olsun dedim kadina inmeden, hastaneden mi geliyorsunuz?

agzini acti girdap gibi, böyle filmlerde falan adoket atmadan önce güc toplanir ya eller arasinda, öyle toparlandigini gördüm kelimelerin kadinin agzinda. kapi acildi, suratimda hayvani bir siritis, eyvallah der gibi ciktim indim. kadin bisiler diyordu ama dönüp bakmadim.

bu da böyle bir animdir. metrobüste varsa bir iki düzgün insan senin gibi, kalani hiyardir. yas 15 ise genctir yorulmaz sikilmaz. yer verdirtirler, elin kolun sakat bakmazlar. eger gücü kuvveti yerinde bir kadin cadalozluk yapip yer isterse buyrun teyze derim, egosuyla kicinin rahati arasinda secim yapamaz, yüksek sesle bir dahaki durakta incek misiniz, neyse o zaman derim o ikilemdeyken. sonra bagirip kaldiramaz. sürekli yerime göz diken olursa cama bakarim, incekmis gibi sanar yaklasirlar, o demorilize anini seyrederim zevkle. en son gördügüm bomba nete düsmüs metrobüsteki kadinin yanina "erkek" oturtmamak icin adami itip tartismasiydi. böyle bir ortam metrobüs.

ilk kuruldugu günden gecen seneye kadar sürekli bindim, her zaman yer verir, yardim eder, ayaktaki adamin esyasini bacaklarimin altina koymasina falan da izin verirdim. ne oldu ki kanli gömlekle okula gittim, o gün benim icin türkiyede metrobüs ve bilimum toplu tasima hatlarinda herkese nezaket etmeyecegime karar verdigim gün oldu. gene sempatik yasli teyzeler amcalar kirar bu inadimi, bazen bir bayana falan yer veririm, iyi günümdür. kalaninda gözünün yasina bakmam artik. cekerim kulakligi, itmem, vurmam, ama iteni görürsem acimam, düseni kaldirir düsürene basarim, o ayakta oldugu ben oturdugum icin rahatsiz etmeye calisan, omzumla ciftlasmeye calisana acimam, tutunmak yerine bana tutunana acimam, her defasinda binerken agir agir ilerlerim, ben öndeysem otururum, ama baska kapidan girenler coktan kaptigi icin arkadan ittiren itler oturmaz, keyifle seyrederim. efendi gibi olan duraklar var, siz de insan gibi davraniyorsunuz, avcilar bunlardan biri degil, insan insanligindan utaniyor, uyum sagliyor.

beni siz delirttiniz, evet evet siz, diyor bir yakarisimi daha burda sonlandiriyorum.
  • wiillii  (29.04.14 16:56:08 ~ 16:57:29) 
[]

Duyuruyu acamiyorum.

Su anda patatesten mesaji yaziyorum. Patatesin de a, p ve o harfleri zor basiyor ama sorun o degil.

Gecen hafta yogun bur hafta idi, bilgisayardan duyurudur, odur, budur sitelere girmeyeyim diye coldturkey programini yukledim. Programin olayi su: sitenin adini giriyorsunuz, belli bir saat ve tarih ayarliyorsunuz. O saate kadar o sitelere giremiyorsunuz. Sonra yukledigime ve denedigime pisman oldum zaten de, asil pismanligi Cuma gunu (ayarladigim bbitis zamani) yasadim. Sure bitmis olmasina ragmen giremeyince programi kaldirdim, artik dosyalar birakti. Onlari da sildim. Pesinden dos'tan girip ne kaldi, ne kalmadi kismina baktim ve bir sey bulamadim. Sonra 'madem firefox calismiyor, o halde chrome'dan deneyim' dedim ve calisti ama bugun oradan da acmakta zorlaniyorum. Nereden acabilirim bu siteleri ben?


 
sistem geri yükleme?


  • ron dennis  (22.04.14 22:48:57) 
Sistem geri yükleme yapsan, o programı yüklemeden önceki bi zamana falan alsan olmaz mı?


  • matilda  (22.04.14 22:49:28) 
Muhtemelen onu yaapcagim, baska yollar var mi, meraak ettiim


  • aychovsky  (22.04.14 22:50:34) 
sistemem yüklenen dosya ile çekmiyordur zaten o ayarı cold turkey. muhtemelen registry'e bişeyler yazıyordur ve onları silmemişsindir.

tekrar kurup, yine kaldırmayı dene bence.
  • loveinaflipbook  (22.04.14 22:52:36) 
[]

Banka işlemleri konusunda acil sayılabilecek yardım

Bir yakınım cüzdansızlık ve parasızlık yüzünden bir yerde mahsur kalmış, ayrıntısına girmeyeyim, onun özeli. Saat 16:30'da kendisine cep havale yaptım İş Bankası'ndan. Normalde cepten havale yapınca şifre gidiyor bir 5, bilemediniz 10 dakika içinde ve o şifre kullanılarak para çekilebiliyor. O şifre gitmemiş. Ben de çağrı merkezini arayarak şifreyi yeniden gönderttirdim. Yeniden gitmedi. 3. kez cepten aradığımda 15 dakika kadar telefonda bekledikten sonra birine ulaşabildim ve yeniden mesajı gönderebildim. Bu sefer mesaj gitti ama ilk seferkilerden birinin mesajı gidebilmiş ancak. Dolayısıyla güncel şifre olduğu için çalışmamış. Sonra 4. kez aradım, yaklaşık bir 20 dakika beklememe rağmen şifre gönderebilecek bir operatöre ulaşamadım. Peşinden bir saat kadar beklettik, belki arada gelir diye. Gelmedi 5. kez aradım ve "Ortalama bekleme süreniz 15 dakika" dedi. Bu arada yakınım hala olduğu yerden kurtulabilmiş değil, büyük olasılıkla açlıktan da ölüyor artık, ayrıca yanında hasta da var ve üstünden 5 saat geçti. Acil para ulaştırmam gerekiyor ama ne çağrı merkezinden birine ulaşabiliyorum, ne internet üzerinden tekrar onay kodu gönderme seçeneği var, ne de Bankamatik'te bu seçenek var. Çekilen para da yüksekçe bir miktardı, aynı miktarı başka şekilde gönderme şansım da yok. Ayrıca para benden çıktı. İşten yeni çıktım, eve gitmek üzereyim. Yolum en hızlı 1.5 saat, büyük olasılıkla da 2 saat. Bir meydanda internet buldum, laptop'tan yazıyorum. Telefonun şarjını idareli kullanmak zorundayım, 15 dakika operatör beklemeye veya burayı da sürekli kontrole yetmez. Bu yüzden yarım saatte bir kontrol edeceğim ve ara sıra aramayı planlıyorum. Bu durumda ne yapmalıyım? Siz olsanız ne yapardınız?




 
tamamını okumadım ama anladığım kadarıyla cebinize iş bankasından kod gelmiyor. başka telefonda deneyin veya operatörünüzden bankacılık smslerinin gelmesini engelleyip engellemediğinizi kontrol edin.


  • mr.goodcat  (15.04.14 21:59:45) 
kendinize cep havale yapın, size gelen numarayı ona yönlendirirsiniz. belki onun telefonuyla ilgili bir sorun vardır


  • shubulubapshubaptishaluva  (15.04.14 22:05:30) 
Kendime cep hvale yapamam cunku kendime cok az para birakip tum parayi oraya gonderdim. Aynisini ayni kisi ile cumartesi yaptik ve daha once de ayda 8-10 kere yapmisligimiz var. Bu arada en son operatorle konustugumda cepte havalede oglen sorun vardi ama halledilmis dedi.


  • aychovsky  (15.04.14 22:08:59) 
Evde geri cekebiliyorsam denerim


  • aychovsky  (15.04.14 22:09:41) 
Gönderdiğimi geri çekemiyormuşum. Elimde dekontu olduğundan geri alınamıyormuş. Yapmam gereken şifrenin gitmesi için zorlamakmış. Onda da şu an birçok kişi sorun yaşıyormuş sanırım. Bekleme süresi 15 dakikadan 20'li rakamlara çıktı. En azından şarj aletim var, oturur beklerim.


  • aychovsky  (15.04.14 23:15:57) 
Ulaştım, sistemde hala bozukluklar varmış. Şifrenin ulaşmasını garanti edemiyorlar. Parayı geri çekemiyormuşum, ancak 3 kere yanlış şifre girilirse işlem bloke oluyormuş. Her koşulda, bloke olsun veya olmasın, para çekilmezse ancak 72 saat sonra bana dönüyormuş. Benim geri çekme hakkım yokumş. Çağrı merkezinden "şifre çalışmıyorsa yapılabilecek hiçbir şey yok" dediler. Kombo oldu, hep beraber parasız kaldık.


  • aychovsky  (15.04.14 23:35:44) 
[]

Ne diyor?

Şurada 1:30 civarı adam "You know, yin yang, tai chi, * , ping pong" diyor ya burada *'ın yerine ne gelmeli?

www.youtube.com

Doğrudan link: www.youtube.com

 
Silk thai ?


  • reinder  (11.04.14 20:06:18) 
Gerçekten de öyle diyor galiba. Teşekkür


  • aychovsky  (11.04.14 21:12:00) 
[]

Deliren HTC v.2.

Daha önce zaten telefonumla ilgili çeşitli sorunlar olmuştu. Android'i eski, birçok uygulama yüklenemiyor. Bir araba kendini araba moduna almıştı, 10 gün sonra vazgeçip eski ayarına döndü.

İçine şeytan kaçmış telefonum bu sefer de aranan numaraları göstermiyor. Gösteriyor da seçici davranıyor. Belirtileri şöyle:

*Arayan kişi rehberde kayıtlı ise, kimin aradığını göstermiyor. Daha doğrusu karşı taraf ararken gösteriyor da, diyelim o an yanımda değildi telefonum ve cevapsız çağrı oldu. O zaman göstermiyor. Bir cevapsız çağrı olduğunu anlayabiliyorum ama kimden olduğunu anlayamıyorum. "Ya çalarken göreceksin ya da bir daha göremeyeceksin" gibi bir tavrı var. Numara rehberde kayıtlı değilse cevapsız çağrıyı gösteriyor sağolsun.
*Arama tuşuna bastığımda son aradığımı/arayanı, sadece rehberde kayıtlı olmama şartı ile gösteriyor. En son 23 Mart'ta 0212'li bir numara aramış, onu gösterip duruyor.
*Mesaj geldiğinde de rehberde kayıtlı olsa bile adını göstermiyor, sadece numarayı görüyorum.
*Normalde birini arayacağınız zaman adındaki harfleri girersiniz ya, o nane çalışmıyor. Menu->Kişiler yapıp kendim bulmalıyım arayacağım kişinin adını.
*Edit: Yeni belirti, artık yeni numara kaydedemiyorum rehbere.

Sonuç olarak kayıtlı numaralara ulaşamıyorum uğraşmazsam.

Bozulduğu süreçte herhangi bir uygulama yüklemesi falan yapmadım. Çantamda kendi kendine tuşlara basmış olma olasılığı olabilir. Ne yapabilirim buna atmaktan başka?

Edit: Tamir adına yaptıklarım şunlar: Kapatıp açtım, kapatıp pili skötüm tekrar takıp açtım. Ayarlardan ilgili menü aradım ama bulamadım.
Ek bilgi: whatsapp gibi telefon bilgileri gerektiren uygulamalar kullanmıyorum. Zaten toplamda 3 uygulama kullanıyorum. Dördüncüye hafızası şişiyor, kaldırmıyor.

 
telefon eskiyse garanti falan da yoktur. hiç uğraşmayın custom rom yükleyin mis gibi kullanın.
(bkz: cyonogenmod)

  • angelofdeath  (03.04.14 13:35:03) 
Telefonun garantisi 3 ay daha var aslında, bu 5. garantiye gönderişim olacak ve son iki tamirde sapık bir tamirci bana musallat oldu, bir aya yakın telefonu göremedim, adam telefonumu bir daha vermemekle tehdit etti, telefonumu evine kaçırdı, 1.5 saatlik bir yürüyüşle sapığın evine gittik, adamlarla oraya baskın yapıp birçok kadının telefonu ile benimkini bulduk, tamirden sonraki ay telefonumu kulağıma götürmekte temizlik kaygılı çokça tereddüt yaşadım falan. Şaka gibi şeyler oldu yani. Farklı sebeplerle tamire gittiğinden telefon da yenilenmedi. İlgili şikayetleri yaptım ama bir daha ekran görünmez hale gelmedikten sonra tamire vermek istemiyorum.

Daha da ek bilgi: Uygulamayı yükledim. Şu arada 5-6 kere Google Hizmetleri Çerçevesini beklenmeyen şekilde durdurup zorla kapatıyor. Tamam dedikten yarım dakika sonra da aynı yazıyı görüyorum. Kapatıp açtım, durum aynı.

Eklemeler: Hastalık ilerledi, artık yeni numara kaydedemiyorum rehbere. Gerçi bunu daha önce denememiştim, dolayısıyla eskji bir bulguyu şimdi ortaya çıkartmış olabilirim.
  • aychovsky  (03.04.14 13:42:34 ~ 13:52:26) 
[]

Kimdi bu ressam

Botero insanları şişman şişman yapıyor böyle.
www.google.com.tr

Bu da Botero'nun tam tersi, herkesi aşırı ince ve uzun çiziyor. Modigliani gibi sadece boyun gereksiz uzun değil, vücut deforme olacak şekilde ince. Kimdi bu ressam, hatırlayan, eden?

 
Alberto Giacometti?


  • sen git ben geliyorum  (29.03.14 19:53:52) 
Egon Schiele?


  • conrad moricand  (30.03.14 00:19:43) 
İKinize de teşekkür. Giacometti imiş cevap.


  • aychovsky  (30.03.14 09:33:36) 
[]

Kapadokya'da gezmelik yer.

İki arkadaşım (sevgili bunlar) Kapadokya'ya gidecekler. Bütçeleri dar diyebiliriz, öğrenci bütçesi gibi düşünebiliriz. Bunlar iki-üç gün oradalar? Nerelere gitsinler ve ucuz olması için nerelerde kalsınlar ve yesinler?

Aklıma Uçhisar, Açık Hava Müzesi, Ihlara Vadisi ve Derinkuyu geldi ama bunlar arası dolmuş, otobüs ya da o bütçe ile karşılanabilecek başka bir ulaşım aracı var mı?


 
en ucuz konaklama goreme de olur, keyifli de olur, peri bacasi icine oyulus pansiyon tarzi yerler var.

bolgeyi gezebilmek icin 1 ya da 2 gunluk araba kiralamak en mantiklisi, minibusle gercekten zor.
  • nicki martin  (29.03.14 14:01:44) 
12345   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.