[]

Aşırı mutsuzluğuma çare

Bir buçuk haftadır yataktan sadece yoga, pilates ve ehliyet dersleri ve yemek/tuvalet/banyo için çıkıyorum. Bu derslerin hiç birinden zevk almıyorum ama gidiyorum yine de. Hali hazırda depresyon ilacı alıyorum, psikologumu görüyorum. İnanılmaz bir mutsuzluk var üstümde, doğru düzgün ağlayamıyorum bile. Yemek yemeye bayılırdım o bile zevk vermiyor.

Baktığımızda son bir buçuk haftada önemli bir şey olmadı beni buraya sürükleyen. Hava kötü biraz o modumu etkiliyor olabilir. Sporuma da gidiyorum. İlacımı da içiyorum. Ben daha ne yapayım?


 
Zevk almama olayı ilaçtan kaynaklı olmuştu bende. 1 seneden fazla kullandım, iyi veya kötü tüm duyguları düşünceleri bastırıyordu. Nikah öncesi ben hissetmek istiyorum o duyguları dedim ve bıraktım. Şiddetsiz iletişim eğitimleri alıyorum bir senedir, kendimi bulmamda çok faydası oldu. Benim ihtiyacım iletişim ve ifadeydi, bunları nasıl yapacağımı öğrenince, yalnızlık hissi, değersizlik hissi, kabul hissi hepsi normale döndü. Mutlu olmak için beni mutlu edecek şeyler yapmak yeterli oluyor. Depresyon içe çekilip anlatmama hali bence basit tabirle. İçinde ne saklıyorsan(utanç, suçluluk, kızgınlık vb) paylaşıp yükü hafifletmek yardımcı olur muydu sana? İlgini çekerse empati verebilirim, can kulağı ile dinleyebilirim seni. Duyulmak rahatlatır sizi.


  • hasmetizm 2046  (13.04.23 10:25:14) 
Mutsuzluğunuzun sebebi bir kayıp değilse "geçecek" diye düşünün. Bir de "belki böyle olması hayatımı daha iyi etkileyebilir" diye düşünün. Kayıp ve ağır hastalıklar için ben ne yapardım bilemiyorum ama son bir sene deyim yerindeyse ruh gibi gezdikten sonra benimki geçti. Geçiyor valla.


  • SiyamkedisiZorro  (13.04.23 12:46:54) 
[]

bu aşkın sonu nereye gidecek...

iç dökeceğim yoksa olduğum yerde patlayacağım artık.

aynı bölümde olduğumuz bir kız var. bir arkadaşıma benden hoşlandığını söylüyor. işin iyisi ben de bu kızdan uzun zamandır hoşlanıyorum. daha önce hiç muhabbetimiz olmadı. geçen sabah da ben çay alırken konuşmaya çalıştı. ben de karşılık verdim ama ders vakti yaklaştığı için çat diye gittim görüşürüz diyip. daha önce de benzer bir diyalogda böyle basıp gitmiştim. bilerek değil valla, acelem vardı. o diyalogdan sonraki ilk konuşmamız bu oldu. o günden beri benim için kıpır kıpır. duramıyorum yani yerimde. ortak dersimiz yok ama girdiğini bildiğim bir ders için bugün sınıfın kapısında bir saat bekledim abartısız. gelmeyeceği tuttu. başka da hangi dersi alıyor bilmiyorum. koca bölüm. ortak arkadaşımız da yok. karşılaşmış olma süsü vermek istiyorum. gidip çat diye instagram'dan da yazmak bir seçenek ama oha.. hayır. belki yazar diye bugün bir sürü story attım, bir tanesine bile yazmadı. zaten niye yazsın? haftayaki dersten önce benim bir şeyler yapmam lazım. cidden olduğum yerde duramıyorum. ne yapayım? bir bahane mi bulsam? ne bahanesi?


 
Sen onun storyisine yaz, direkt mesaj da atabilirsin ilk adımı atmakta bir sorun yok. Sonraki tavırlarına göre yazıp yazmayacağına karar verirsin.


  • olaylar olaylar  (11.04.23 23:36:34) 
Girdiği bi dersi bulursan git o dersi dinle, çıkışta da muhabbet et. Bu dersi almıyorum ama merak ettim şu şu nedir şunu anlamadım vs
Bu arada kantinde çay içelim mi
Hoop al sana muhabbet, sonra cebini iste


Buna imkan yoksa instadan yürü gitsin bee ya
Gençlik güzel şey
  • photo85  (11.04.23 23:37:07) 
ne güzel be ben heyecanlandım vallaha. Gençlik çok iyi lan kıymetini bilin bir daha o günlerin ve o hislerin gelmeyeceğini bilmekten daha acı hiçbir şey yok. Dostum şartlar olgunlaşmış işte kahveye davet et olsun bitsin. Süs müs verme abi içinden geldiği gibi ol neden çekiniyorsun ki istihbarat tamam, kızın çabası da cabası.


  • guitarissimo  (12.04.23 01:59:24 ~ 02:01:56) 
karsilasmis olma mesaji falan verme. ezikce bir hareket. filmlerde olur oyle seyler. gercek hayat oyle degil.

git onunla ilgilendigin icin orada oldugunu goster. sen erkeksin yahu. almak istedigin seyi gidip alacaksin. cok basit.
  • alperz  (12.04.23 09:06:18) 
Kizi iki kere ayakustu birakmissin, kiz senin storyne cevap yazar mi? Instagramdam eklemenin nesi oha? Boyle boyle yordunuz kendinizi?
Oglum sen erkek tarafisin farkinda misin? Kizi baskasinin yaninda gorunce uzulme sonra.
Yani ozetle seviyosan git konus bence.

Ya da hadi bunu yazmayacaktim ama yazayim, senin yapabilecegin maximum hareket storysine falan cevap yazmak sanirim. Sen oyle bi basla bakalim.
  • balpolen  (12.04.23 09:17:30) 
Cevabınız soruda gizli değil mi ki zaten? Kız doğrusunu yapmış, sizi gördüğü yerde sohbete başlamış, ayaküstü çay alıyormuşsunuz mesela, ne güzel işte. Siz de gördüğünüz yerde sohbete başlayın neden bu kadar dert ettiniz ki?

Konuya da "iki seferdir düzgün konuşamadık" temasında girerseniz yarıda kesilen sohbetleri önemsemediğinizi düşünmez daha rahat olur.
  • akhenaten  (12.04.23 09:22:05) 
karşılaşmış gibi yapma direkt konuş. kızlar bu konularda cesur ve ne istediğini bilen erkekleri severler.


  • Hallegadola  (12.04.23 09:32:08) 
İkidir oturup sohbet edemedik diyip çek kızı bir kafeye sohbet et. Karşılaştık ayağı yapma bence de hiç. Direkt yekten git konuş madem karşılıklı etkileşim var taktiğe gerek yok bile.


  • bigcaptain  (12.04.23 10:23:15) 
[]

Takı vs takmayan sevgilinin yüzük ölçüsü çaktırmadan nasıl alınır?

Annem bana hamileyken rahmetli babaannem kaynanasının ona taktığı yüzüğü anneme vermiş, eşime onun adına takması için. Annem bir an evvel bana bu yüzüğü verip sevgilimin ölçüsüne göre ayartlatmak istiyor. Sorun şu ki sevgili kişisi asla takı takmıyor yani mevcuttaki yüzüklerden ölçerim gibi durum yok. Kuyumcuya götürsem olmaz. Önerilere ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler.




 
cikolata kabindan yapilan yuzukten almisligim oldu. teyit icin de baska bir zaman cam ignesiyle almistim.


  • sparkle kiddle  (09.04.23 22:20:35) 
Çikolata kabından yüzük nasıl oluyor ki hocam? Cam iğnesi nasıl bir şey? @sparkle kiddle


  • ulukayin  (09.04.23 22:38:15) 
Klasik yolu uyurken bir parça iplik kurdele bir şeyle ölçüp onun kaç cm olduğuna bakmaktır ama bazılarının parmakları kemikli olduğu için bu ölçüye göre yapıldığında takıp çıkarmak mümkün olmayabilir. Ben olsam eski ve manevi değeri olan yüzüğü iki kez ayarlamak yerine baya adam gibi ölçüsünü aldırırdım. Ayarlanmamış haliyle hediye edip daha sonra ayarlayın ne olacak ki?


  • bitanisanseversin  (09.04.23 23:31:48) 
en makul olanı birlikte gidip ölçü aldırtmak. diğer türlüsü çok riskli.

not: böyle kıymetli şeyler nişan, nikah olmadan verilmez. kız tarafı olsam garipserdim.
  • Gradient_tabanlı_mor  (10.04.23 01:20:31) 
@bitanisanseversin o son dediğinizi bende düşündüm fakat işte anneler. Bir şeyi kafaya taktılar mı takıyorlar bir de zaten birkaç ay içerisinde evlenme teklifi edeceğim annemin acelesi de ondan.


  • ulukayin  (10.04.23 04:51:05) 
@Gradient_tabanlı_mor böyle koymetli bir şeyi zaten kıymeti olmayan birisine ben vermem, vermek istesem bile annem müsade etmez. Hem manevi hem de maddi değerinden dolayı.:) evlilik yolunda olduğumuz için verilecek. Yani kısmetse birkaç ay içinde evlenme teklifi edeceğim zaten.


  • ulukayin  (10.04.23 04:54:50) 
creepy bulmazsaniz uyurken iple olcun.

ya da verin yuzugu sonra ayarlatirsiniz napalim
  • aguen  (10.04.23 07:57:53) 
birlikte motosiklet ekipman mağazasının önünden geçerken spontane gelişmiş gibi içeri girin, ileride motorla seyahat edersek full ekipman giyinmeni istiyorum o yüzden şimdiden en kolay deneyebileceğimiz eldivenle başlayalım diyerek eldiven denetin. motor ekipmanları normal giysilere göre neredeyse 1 beden küçük olur, kaza anında dönmeyip uzuvları maksimum korumaları için. hangi eldiven parmağını tam sardıysa ondan habersiz alıp yüzükçüye götürün o ayarlar.


  • onemoremile  (10.04.23 09:17:50) 
bi tane hac yüzüğü bulup geyiğine denetceksin
ne kadar bol/dar geldiğine göre tahmin

  • bir soru sorcam  (10.04.23 19:07:20) 
hocam ülker sürpriz/ece çikolatasının kabını tırnağınızı ile düzeltip katladıktan sonra halka haline getirip parmağınıza hiç takmamış olabilir misiniz gerçekten?

Çam iğnesini de yhalka haline getirebiliyorsunuz. şaka mahiyetinde takıyorsunuz sonra cebe atıyorsunuz.
  • sparkle kiddle  (11.04.23 20:12:50) 
Kekoca gelmez ise el ele heykel yapabilirsiniz.

Tam bilmiyorum malzemesini kil midir nedir insanlar bebeklerinin ayaklarını, anne babalarının ellerini veye sevgilileriyle el ele tutuşup sıvı bir bidona basıp donmasını bekliyorlar. Sonra kalıbın içine başka bir şey döküp o kalıba göre heykel çıkartıyorlar.

O heykeli de kuyumcuya götürüp ölçtürebilirsin. 2 el tutuşurken ölçülmez dersen tek tek sokun sanatsal durur yukarı uzanıyormuş gibi. Daha rahat ölçü alınır. Heykeller de birbirinizde durur.

El ele heykel yazınca çıkıyor bir şeyler.
  • ananiyimioguz  (11.04.23 20:53:04) 
Bunlara gerek kalmadı. Herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. En garantili yol kuyumcuya götürüp ölçtürmekmiş. Direkt ölçtürdük içim rahat etti. :)


  • ulukayin  (18.04.23 00:23:23) 
[]

sosyal medya kullanmamak çevreyle iletişimin kopmasına mı yol açıyor?

instagram, facebook, tiktok vs kullanmıyorum. aslında bu durumdan genel olarak memnundum ancak görüyorum ki örneğin instagram kullananlar arkadaşlıklarını daha kolay sürdürebiliyorlar. ben yeni birileriyle tanıştığımda çoğu zaman bağlantı bir süre sonra kopuyor, ama sosyal medya kullanıcılarında en azından o kanallar üzerinden iletişim bir şekilde sürüyor. bir de, bazen insan arkadaşlarının bir yakınının vefat haberini vs bile çok geç duyuyor ya da hiç duymuyor benim durumumda, bu da yine bağları kopartan bir şey gibi geliyor bana.

özetle, önceleri sosyal medya sosyalliği zedeler diye düşünürken şimdi tam tersini düşünmeye başladım, sizin görüşleriniz ne bu konuda?


 
Benim yasadigim tek sikinti bazen whatsapptan link atiyorlar bazi uygulama uyeligin yoksa acamiyorsun ee haliyle karsilikli gulemiyorsun.

Ben hesap actim kimseyide eklemedim sirf link acayim diye ama arada diger videolara bakarken gene uygulama bagimlisi oldum. Simdi herkes kullaniyor insan mecbur kaliyor bilemiyorum zor is
  • Slynmaster  (09.04.23 12:43:52) 
Ben de bu saydıklarınızın hiçbirisini kullanmıyorum, eşim kullanıyor. Sosyallik ya da ilişkileri sürdürme açısından aramızda bir fark yok. Sadece arada bir aa bak x nereye gitmiş tarzı şeyler duyuyorum. X ile görüşmüyor ama nerede olduğu bilgisine sahip. Buna sosyallik denemez bence?


  • but that was just a dream  (09.04.23 12:51:25) 
Sosyal medyaya dayalı arkadaşlık kuranlar, bir süre sonra like attın mı atmadın mı buna takabiliyor. Herkesi takip etmek mümkün değil. Sadece yeni tanıştığın biriyle iletişimde kalmak istiyorsan, telefon istemeye çekiniyorsan faydalı. Bir de birinden hoşlanıyorsan, sosyal medyasına bakıp fikir almak açısından faydalı.


  • Kahvedesu  (09.04.23 12:51:41 ~ 12:52:25) 
maalesef dogru.

uzak kaliyorsun hakikaten.
  • baldur2  (09.04.23 14:30:30) 
sanırım biraz evet, 4-5 sene ara verdikten sonra bir anda dönünce farketmiştim. insanlar için kırk yılda bir de paylaşım yapsan seni hatırlamış oluyorlar, bu kişi burada/yaşıyor/istediğim zaman bir şekilde iletişime geçebilirim durumu oluyor. orada farklı bir hayat var gibi ve sadece ekstra bir bağlantı şekli. sonuçta iletişime ne kadar çok açık olursan o kadar çok çevren oluyor, sosyal medyanın olması da bir artı bence.


  • william morris  (12.04.23 21:07:09) 
[]

Kardeşler arasında kıskançlık var mı?

soru başlıkta.




 
kendi adima konusursam cocuklukta evet, yetiskinlikte hayir. benden iyi yasasin isteyecegim tek insandir canim kardesim.


  • antikadimag  (09.04.23 01:54:40) 
yok king.


  • baldur2  (09.04.23 02:16:01) 
Bizde yok. Bir iş arkadaşım var. Kızın ikizi var. Aralarında acayip bir kıskançlık var. Yani bir insan kardeşinin kendisinden kötü durumda olmasından, daha az maaş almasından vs mutlu olur anlamıyorum. Sevgilisini bile kardeşininkiyle kıyaslıyor mesela çok garip.


  • asap raki  (09.04.23 02:24:45) 
Yeni bir ev aldım. Dıdısının dadısı bile hayırlı olsun dedi, kardeşim hariç. Yaş farkı azsa oluyor bence.


  • marla is in my head  (09.04.23 02:52:42) 
@marla is in my head

hayırlısı olsun hocam
  • sassot  (09.04.23 04:03:25) 
Kardeş kardeşi niye kıskanır anlamış değilim. Anne-baba kardeşleri birbiriyle çok fazla kıyaslayarak büyütmüşse belki onun etkisi olabilir diye düşünüyorum ama diğer gibi insan kardeşini kıskanmazmış gibi geliyor. Kardeşlerime bu aralar aşırı kılım, hatta çok kızgın ve kırgınım bazı nedenlerden dolayı ama kötü olsunlar vs istemem asla.


  • yazdonumu  (09.04.23 04:24:10) 
3 kardeşiz küçükken olurdu ancak şimdi olmuyor benden iyi yaşasınlar +1


  • mirty  (09.04.23 08:17:24) 
bi abim var, hayat görüşlerimiz, karakterlerimiz çok çok farklı ama başarılı ve mutlu olmasını, onun adına hep iyisini isterim. yakın çevremde de kardeş kıskançlığı yok.


  • deartheodosia  (09.04.23 10:08:58) 
Hiç yok. Hepsini canımdan çok severim.


  • gabe h coud  (09.04.23 14:29:33) 
Kardeşimle aramda 2.5 yaş var. Küçükken yapmadığım kıskançlık kalmamış haliyle ama şu anda canımdan çok severim cümlesini bir tek onun için kurabilirim sanırım. İsterim ki hep çok mutlu, başarılı, sağlıklı bir hayatı olsun; hiçbir kötü şey başına gelmesin. Dolayısıyla kıskançlık ona karşı hissedeceğim en son duygu.

Kendisi de bir insanın sahip olabileceği en iyi kardeştir ama, belki de onun etkisidir bu. Başka bir kardeşim olsa farklı olabilirdi durum.
  • fraise  (09.04.23 16:09:31) 
Bizde var. Abim nedense çocukluğumdan bu yana hep beni kıskanıyor. Hatta ben bebekken annemin son anda fark etmesi ile ölümden dönmüşüm. Adam resmen beni kucaklar gibi yapıp boğazımı sıkmış. Canı sağ olsun. Hiçbir zaman klasik abi erkek kardeş ilişkimiz olmadı. Birden çok o ilişki olsun aramızda diyerek adım attım fakat kendisi istemedi. Sorarsak çok sever beni. Umurumda mı? Değil. Yalnız doğdum, yalnız yaşayarak bugünlere geldim. Bundan sonra yalnız ölmeyeceksem eşim olacak kişiden ötürü olur. Aile vb kavramlar o yüzden bana hem uzak hem de özlemini duyduğum bir şey.


  • ulukayin  (09.04.23 20:15:06) 
Bizde olmadı çok şükür, ama ailelerin kardeşleri yetiştirmesiyle ilgili bir şey. Var öyle bir tanıdık, abla ve erkek kardeş, aile doğulu ve oğullarını cidden daha çok seviyorlar. Mal paylaşımında adil olmuşlar ama olay sadece mal değil ki. Kızının yaptığını beğenmez ama oğlu hakkında konuşurken gözlerinden kalpler çıkıyor annenin. Şimdi o abla nasıl kıskanmasın...


  • SiyamkedisiZorro  (10.04.23 11:57:58) 
hayatımın hiçbir döneminde olmadı. onun bir mutluluğundan ben on mutlu olurum.


  • Hallegadola  (10.04.23 12:30:37) 
ilk doğduğunda olmuş ama sonra aklım erecek yaşa geldiğinden beri kardeşimin küçük annesiyim. her şeyin en iyisi, en güzeli, en çoğu onun olsun isterim. canımdır, kanımdır, ilk evladım gibidir. canını yakanın canını alırım derim hep.


  • kakamelsokoban  (10.04.23 14:01:49) 
kıskançlık değil de çekişme oluyor.


  • bana bir nick verin  (11.04.23 16:08:45) 
[]

Bugüne kadar başardığınız en büyük şey ?

Okul ya da iş anlamında ya da başka bir anlamda farketmez. size göre hayattaki en büyük başarınız nedir ?




 
Hayatta kalmak. İnsanlar hep bunu gözden kaçırıyor ama doğmuş olmak ve hala her şeye rağmen hayatta olmak en büyük başarıdır.


  • ruhen hastayim ben  (08.04.23 21:38:35) 
devlet kurumu a torpilsiz girmek olabilir


  • ala09  (08.04.23 21:44:24) 
Kendi ağırlığımın 3 katıyla deadlift yaptım.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (08.04.23 21:47:44) 
Kendi başıma yapabilmek.

Şimdilik sadece Avrupa şehirlerine tek başıma gittim. Yarın, öbür gün diğer kıtalara da gideceğim.
  • put it in your appropriate place  (08.04.23 22:00:45) 
Birkaç kişiye hayatlarının kötü bir noktasında destek oldum. Sanırım buydu. Diğer seyker pek başarı gibi gelmiyor kendimle ilgili


  • kisa  (08.04.23 22:06:35 ~ 09.04.23 08:33:39) 
ben de hayatta kalmak diyeceğim. şaka da yapmıyorum. major depresyonla cebelleşen biri olarak en büyük başarım bu. bunun dışında maddi dünyamıza özgü tek bir başarım bile bulunmamakta.


  • anna sun  (08.04.23 22:24:02) 
fakir bir ailede dogup sifir maddi destekle;
bir osym sinavinda tek haneli turkiye derecesi yapmak.
amerika'daki iyi bir okuldan tam bursla kabul almak, sonrasinda da iyi bir yonetim danismanligi firmasina girerek dunyanin en buyuk teknoloji firmalarindan birine danismanlik vermek.
aileye hem maddi, hem manevi destek saglamak. bunlar toplumsal acidan deger gorenler.

kendi acimdan ise, okuyup ogrenmek. dunyayi, kainati anlamaya yaklasmak. nihayete ermeyecek bir yolculuk olsa bile durmadan yurumek. burada bir basari yok gibi gorulebilir ama kendime ihanet etmemek olarak ozetleyebilirim. yukarida yazdiklarimdan cok daha buyuk bir kisisel tatmin veriyor bu ikinci grup.
  • antikadimag  (08.04.23 22:37:18 ~ 22:41:51) 
öyle büyük bir başarı hatırlamıyorum malesef. çalışıp kazandıklarımla yaptığım yardımlar olabilir. birebir tanıdığım kişilerin ru-ua savaş bölgesinden tahliyesi için destek olabildim, kan verdim, deprem için yardım ulaştırdım, böyle lojistik şeyler işte. doğru zamanda doğru yerde olup kendim için insanlar canlılar ve gezegen için büyük bir şey yapmak isterdim, belki bir gün bu da olur. ama iyi amaçlarla bir şeyler yapmak, azar azar bir şeyleri iyileştirerek veya ileride büyük değişimler yaratacak insanlara ilham olarak hiç bilemeyeceğimiz büyük başarımlara ön ayak olabilir. o anlamda yaşıyor olmayı ben de bir başarım sayıyorum, şalteri kapatıp bu ihtimalleri yok etmemek. evrende yaşam çok nadir bir şey.


  • engelbert humperdinck  (08.04.23 22:55:53) 
17 boş şarap bardağını iki elle taşıyabiliyorum. bi kere de lisede rabona vuruşu ile çok güzel bir gol atmıştım.


  • bohr atom modeli  (09.04.23 00:10:37 ~ 00:11:45) 
Lisedeki edebiyat öğretmenim sınav kağıdına yazdığım kompozisyonu çok beğenmişti de kendi internet sayfasına düzenli olarak makale yazmamı teklif etmişti. O gün bugün, bir daha öylesine koltuklarımı kabartan bir övünce erişemedim. Hep yokuş aşağı.


  • huçi kuçi  (09.04.23 00:55:57) 
Müzik bölümünü kazanmak ve bitirmek.
İÜ Devlet Konservatuvarı sınavında Erdem Sökmen tarafından övülmek.
Üniversite zamanında dönem içinde çalışırken “La Maja de Goya” çalışıma Ricardo Moyano’ nun hayatımda dinlediğim en ama en iyi yorum demesi. Hatta baya Goya’ nın tablosunu açmış onu izleyerek beni dinlemiş.
Hayatıma iyisiyle kötüsüyle hep benim yön vermiş olmam.
  • guitarissimo  (09.04.23 06:18:59) 
Ankara ulus'ta ingilizce bilmeyen italyan cifte ispanyolca yol tarif ettim.

Egitimdi kariyerdi, spordu akademiydi tum basarilarimi bir kenara atiyorum. Bu olay benim icin peak aguen moment.
  • aguen  (09.04.23 07:12:21) 
22 senedir yurtdisinda sikimsonik bir ulkede hayatta kalabilmek
10 senedir bosanmadan evlilik yurutebilmek

  • cooperr  (09.04.23 07:51:33) 
@cooper arti 1

10 senedir baska bir ulkede hayatta kalabilmek, her seyi tek basina basarmis olmanin kivanci var, bakiyorum 21 yasindan beri kimseden 1 kurus para almamisim, son 10 senedir de dunyanin baska bir ucunda tek basima yasiyorum.

gocmen olanlar bilir, istediginiz kadar ingilizce'niz olsun, isiniz beyaz yaka olsun, gocmenlik demek survival mode'un hep acik olmasi demektir. bu basari da bana yeter.
  • baldur2  (09.04.23 08:06:33) 
Özerkliğime ve ifade özgürlüğüme kavuşmak.
Bisiklet ile dağ zirvesini görmek.
Tek nefeste beş tekrar halter çalışmak.
  • hasmetizm 2046  (09.04.23 10:22:13) 
Galiba benimki de yaptığım uzun süreli sırtçantalı Asya seyahatiydi.


  • d max  (11.04.23 16:05:04) 
camus der ki "bazen günün sonunda bir insanın başardığı en büyük şey intihar etmemiş olmasıdır." ben de vazgecmemek diyorum.


  • banach  (11.04.23 19:49:06) 
-Lise öğrencisiyken okuldan hiçbir yardım almadan sadece öğrenciler içerisinde bir kampanya düzenleyip dezavantajlı bölgedeki ihtiyaç sahibi bir ilkokula 10 koli giyim-kırtasiye malzemesi yollamak.

-5 ayda goethe b1 belgesi almak.

-üniversite sınavından 445 puan almak.

benim için hayatımdaki küçük başarılardı.
  • biravekahve  (11.04.23 22:17:51) 
[]

Buluşma bitiminde numara paylaşmayan kız

Bu bir anlamda; "bir sonraki buluşma olmayacağı için iletişime de gerek yok" mu demek olur ?




 
Evet malesef


  • Kaptanmemo  (07.04.23 19:21:06) 
Numarasını istediniz de geçiştirdi mi? Eğer öyle bir şey olmadıysa, numara paylaşma talebini sizden beklemiş olabilir. Kadınlar karşı taraftan beklemeyi pek seviyor bazı şeyleri, malum.


  • norules  (07.04.23 19:30:18) 
Muhtemelen hesabı çaktı sana ve kafası ağrısın istemiyor.


  • OrangeYellow  (07.04.23 19:40:22) 
Evet, maalesef. Yani sormana ya da onun söylemesine gerek kalmadan iletişim kanalları artırılıyor aslında. Numara olmasa bile eklenilebilir başka yerlerden buluşma sonunda. Bu arada direkt "başka buluşma olmayacak" demenin dışında "elektrik alamayıp" şimdilik bu seviyede cepte tutmak da istiyor olabilir.

Bu arada @OrangeYellow'un söylediğini de çok fazla duymaya başladım. Özellikle uygulamalar üzerinden buluşmalarda arkadaş ya da sevgili değil sponsor arayan kızlar artmaya başlamış. Yediklerini içtiklerini ödetip kayboluyorlar. Başka mecrada ekledilerse de engelliyorlar. Bir tanesi Twitter'da (Çocuğa yarısını sonra yollayacağını söylemiş ve yollamamış) "yüzsüz gibi yemek parasının yarısını istiyor" deyip konuşma paylaşmıştı.
  • nawar  (07.04.23 20:22:36) 
numara olmadan nasıl buluştunuz?


  • Kahvedesu  (07.04.23 23:29:05) 
Numarayı istediniz mi?


  • Amaranta ursula  (07.04.23 23:36:19) 
Buluşma öncesinde nerden iletiştiyseniz ordan devam et işte; niyet okumaya gerek yok.


  • vedatchilipeppers  (08.04.23 11:10:39) 
Mekanlarda fiyatlar çoşunca dolandırıcılık tavan yaptı. Para dışında onun yanında yer kaplama işlevin de oluyor. Hem beleş yeme içme hem de muhabbet. Buna yedir içir dobr vecir diyoruz.


  • OrangeYellow  (08.04.23 11:26:48) 
[]

davete gideyim mi

bi arkadasim aradi iftara cagirdi ama baskasinin evine :)
dedi ki x'lere gidelim mi iftara. dedim ki seni cagirmislar ben ne alaka, sen git. yok seni de cagirdilar dedi ama dogru oldugundan supheliyim. gidilecek kisi kari koca, ikisini de taniyorum. yakinligim da var ama oyle catkapi gidilecek yakinligim yok. beni cagiran arkadas onlarla daha samimi.

bence arkadas (bekar) tek gitmek istemediginden beni de ilave yapti davete.
ama bi davetin, davet olmasi icin bana direkt gelmesi gerekmez miydi?
gitmesem ve gercekten cagrilmissam da ayip olacak gibi.
napsam?

 
Git yahu nolacak.

Biz tanimadigimiz insanlarla bile ayni sofraya oturuyoruz, senin samimiyetin de varmis üstelik.
  • Yourcousinmarvinberry  (07.04.23 13:08:34) 
Ben de direkt davet almamışsam gitmem.

"gitmesem ve gercekten cagrilmissam da ayip olacak gibi."

Bununla birlikte bence davet sana yapılmayıp başkası aracılığıyla çağrıldıysan o daha büyük ayıp.
  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (07.04.23 13:17:57) 
X'ler ile çok samimi değilsem gitmem. Muhtemelen +1 seçeneğini açık bırakıp davet etmişlerdir onu da. Gidersen sorun olmaz herhalde. Kahve içmeye değil eve iftara çağırıyor, yemeğin porsiyonu konusu var önemli olarak tabii ki ama büyük sorun değil.


  • nawar  (07.04.23 13:51:26) 
Sizi davet etmemişler. Bir incelik olsaydı davet eden taraf sizi de davet ederdi. Gitmenin anlamı yok.


  • beraesad  (07.04.23 14:04:20) 
davet sahibinin direkt kendisinin çağırması gerekir ya, öyle şey olur mu :) kendileri iletişime geçip çağırmamışlarsa alınmaları gibi bi şey zaten olamaz, iki dk bi şey arayıp davet etmeleri ki burada aramayıp arkadaş üzerinden iletişime geçilmesi tuhaf -eğer gerçekse. ben çağrılmadıkça gitmem.


  • deartheodosia  (07.04.23 14:05:37) 
gitmek istiyorsun gibi
onlara telefon aç gerçekten davet etmişseler bahseder zaten

  • bir soru sorcam  (07.04.23 14:47:14) 
bi soru sorucam: oyle bi vibe mi verdim. yok hic istemiyorum aslinda. genel olarak iftara gitmeyi sevmiyorum. garip geliyor, mesela bu dortlude bi tek koca tutar her sene o yuzden iftar fikri bana yapmacik geliyor su an zaten:D


  • Kittie  (07.04.23 14:51:08) 
seni çağırmadılarsa gitme


  • Hallegadola  (07.04.23 15:47:53) 
kim cagirdi onemsemem ama burdaki hikayede gitmezdim cunku sıkıcı


  • ala09  (08.04.23 00:33:49) 
gittnmi?


  • abelardo  (09.04.23 16:33:10) 
abelardo: beni de aradilar :Dfjf


  • Kittie  (09.04.23 21:07:50) 
bir laf vardır.
çağırıldığın yere erinme, çağırılmadığın yere görünme :')

  • since1907  (09.04.23 21:40:10) 
aradılar ve gittin mi?


  • basond  (09.04.23 21:43:32) 
gördüğün snein olsun yemekte ne vardı sdfsd


  • bir soru sorcam  (09.04.23 21:49:16) 
evet aradilar ve gittim. hayir diyemedim, ama oruc tutmayip iftara gitmek cok sacma :) ezanla girelim bari diye ayarlayip gec gittik fjf neyse, sade ve guzel bi menu vardi bi soru sorcam


  • Kittie  (09.04.23 22:44:45) 
afiyet olsun :)


  • bir soru sorcam  (09.04.23 22:49:53) 
[]

Düğünümüze gelmeyecek olan kuzen

Kardeşim yurtdışında yaşıyor. Önümüzdeki ay orada evlenecek, Temmuz'da da İstanbul'da düğünü olacak.

Düğüne davet edilen kuzenim, içimize sinmeyen türde gayet bahane olduğunu düşündüğümüz bir gerekçe sunarak düğüne gelemeyeceğini (gelemeyeceklerini) bildirdi. Kendisi kardeş gözüyle baktığımız, bu hisleri beslediğimiz türde bir kuzendir. Zamanında biz kardeşimle onun nikahına da düğününe de gittik ve iki elimiz kanda da olsa gitmemezlik etmezdik. Bu kategoride gördüğümüz bir insan kendisi yani. Ama onun kardeşimin düğününde olmayacak olması açıkçası şaşırtıcı oldu. Sosyal olmayan, insan ilişkileri hayli zayıf olan kocasından kaynaklı olarak böyle bir durum oluştuğunu düşünüyoruz.

Siz de bahsettiğim kategoride gördüğünüz, konumlandırdığınız bir kuzeninizden bu tür bir durumda içinize sinmeyen bir geri dönüş alsanız ne yapardınız? Ne olursa olsun makul mu karşılarsınız? Yoksa bu durum geleceğe yönelik ilişkilerinizi etkiler mi?

 
Gerçekten de, dediğiniz gibi kocasından kaynaklanıyor olabilir.
Siz sosyal olmayan bir koca görüyorsunuzdur ancak daha derin problemler vardır belki. Dışarıdan bilinmez bazı şeyler.
Eğer öyleyse, onları olduğu gibi kabul ederdim.
  • pro9it9is9  (06.04.23 17:34:57) 
@aman üstüme geliyorlar Düğün İstanbul'da, yazmıştım onu en başta. Maddi durumları da yerinde.


  • jonas  (06.04.23 17:38:42) 
O kadar değer verdiğim biriyse aşırı kirilirim. Ama samimi şekilde konuşup, gerçek nedeni öğrenmeye de calisabilriim galiba çok değer veriyorsam


  • abuzer  (06.04.23 17:51:30) 
Düğün sevmiyordur. Şimdiye kadar 3 düğüne gittim. DÜğün için kırılan biri ile konuşmam. Pek çok nedeni olabilir.


  • Kahvedesu  (06.04.23 17:55:46) 
@Kahvedesu Düğün seviyor. Kesin bilgi.


  • jonas  (06.04.23 18:00:28) 
Temmuz'daki düğüne katılmamak için bugünden nasıl bir gerekçe gösterilebileceğini ciddi şekilde merak ettim.


  • Mirket  (06.04.23 18:12:04) 
Benim de düğünüme bir kuzenim gelmedi. Üstelik geleceğini söylemişti ve maddi durumları gayet yerinde.

Yapacak birşey yok gelmedi diye oturup ağlayacak halim yok. Konuştukça iyiydik ama o günden beri ne ben onu aradım ne o beni. Kendisi bekar, yarın evlenirse bizi davet eder mi meçhul. Küskünlük gibi değil de akrabalar kuzenler birbirinin düğününe cenazesine de gelmeyecekse neden akrabayız ki? Senin senaryoda kendisi beni aramadığı sürece aramazdım, görüşmezdim.
  • Lethe  (06.04.23 18:17:31) 
doktora jürisi falan mı var? yani "o gün fenerin maçı var" gibi bir şeyse çok saçma.

ben olsam telefonla arayıp samimi bir şekilde sorardım "bak başka bir şey varsa darılmam gücenmem. ben seni kardeşim bildim. niye gelmiyorsun sebebi nedir?" gibi öğrenmeye çalışırdım.
  • alperz  (06.04.23 18:18:02) 
ben düğüne katılamamanın neden bu kadar feci bir şey olduğunu hiç anlamadım. kişi sayısına göre yemek ödemesi yapılsa ve gelmese problem edilmesini anlarım ama önceden belirtiyor işte. altın takmayacak diye mi? bi arkadaşımın düğününe katılmamıştım, görüştüğümüzde altın takmıştım ama yıllarca düğünüme gelmedin diye konuştu ve artık kafayı yiyecektim, görüşmemeyi düşünürken azalarak bitti sonunda. altı üstü düğün işte. benim düğünüme de geleceklerini belirtmelerine rağmen birkaç kişi gelmedi (yukarıda bahsettiğim türden kişi bazlı ödeme de yapılmıştı ve uzun uzun oturma planları ayarlanmıştı) umurumda olmadı açıkçası.


  • deartheodosia  (06.04.23 18:40:29) 
@deartheodosia Mesele elbette ki maddiyat (altın) değil, maneviyat. Bir de sizin örnekteki arkadaş örneği ile bizimki farklı şeyler. Kardeş bildiğimiz kuzen, bir "arkadaştan" farklı bir seviye. Üstte @Lethe güzel demiş, en mutlu ve en üzgün günlerimiz olan düğün ve cenaze gibi olaylarda en yakın bildiklerini yanında görebilmeyi istiyor insan. Gayet insani duygular.


  • jonas  (06.04.23 18:49:53) 
Ben sebebi neden yazmadiginizi merak ettim.

Bu yüzden küsülür ya da mesafe konur mu? Bence önceki ilişkinize bağlı. Bu olana kadarki ilişki samimi ve sağlamsa sadece bunun çok etkilememesi lazım. Değilse de gevşer.

Sebebi neden yazmadiginizi da şu yüzden sordum. Birkaç yıl önce pandemi zamanları kuzenimin düğününe gitmedim. Çünkü kendi işimi yapıyorum ve covid kapatsam iki hafta çalışmamak ve bir sürü maddi zarar demek benim için riskliydi. Onlar da inatla düğünü ertelemediler. Onlara da bunu söyledim. Düğünden önce ne kadar faaliyet varsa hepsinde oradaydım. Ama işte "bahane etti gelmedi" oldu. Çok sıkı fıkı da değildik de kötü demezdim sorsanız. Ama bana sorarsanız onlar bunu "bahane" edip birdenbire kestiler iletişimlerini.

Özetle sizin bahane olarak değerlendirdiğiniz şey o kişi için öyle olmayabilir. Onu da buraya yazmadginiz için buradaki cevaplar benimki de dahil işinize muhtemelen yaramayacak. Yine de eğer güzel bir ilişkiniz varsa sırf bu yüzden bozmayın derim ben yine de.
  • encokbenisevinnolur  (06.04.23 19:40:31) 
Sebebini yazmadan nasıl isabetli bir cevap verebiliriz ki burada? Size göre bahane gibi ama belki bir çok insana göre geçerli bir bahanedir. O yüzden sebebini bilmeden kuzeninizi burada linçlemek bence yanlış olur.


  • roket adam  (06.04.23 23:04:54) 
@roket adam Aslında duyurunun sonunda ben şunu sormuştum, temel merak noktam da tamamen bu:

"Siz de bahsettiğim kategoride gördüğünüz, konumlandırdığınız bir kuzeninizden bu tür bir durumda içinize sinmeyen bir geri dönüş alsanız ne yapardınız? Ne olursa olsun makul mu karşılarsınız? Yoksa bu durum geleceğe yönelik ilişkilerinizi etkiler mi?"

Yani kardeşimle beraber bahane olarak gördüğümüz gerekçeyi burada tartışmaya açma gereği görmüyorum çünkü bizim açımızdan durum net. Burada esas konu o değil. Ben şayet siz de kardeş gibi gördüğünüz bir kuzeninizden düğün davetinize "kendinizce içinize sinmeyen türde bir geri dönüş alsanız" sonrasında o kişiye karşı tavrınız ne şekilde olurdu kısmındayım tamamen. Soru gelin kuzenimi linçleyin sorusu değil yani, eğer siz böyle hissederseniz o kuzeninizle ilişkiniz nasıl devam eder sorusu.
  • jonas  (06.04.23 23:34:45) 
Kardeşim gibi gördüğüm bir tek kardeşim var o nedenle onu düşündüm ama onu da kardeşim olduğu için makul karşılardım o nedenle soru kilit benim için :) Sizin onu gördüğünüz kadar o sizi yakın görmüyor olabilir, yapacak bir şey yok. Ya da başka bir neden vardır ama onu söyleyememiştir size, ki aynı kapıya çıkıyor. Ben ne yapardım diye soruyorsanız benim için önemli olmazdı çünkü zaten ilgisiz biriyim.


  • peki madem  (07.04.23 11:45:28 ~ 11:45:51) 
Düğünlere sizin yüklediğiniz kadar anlam yüklemiyordur. Herkesin sizinle her şeye aynı yönden bakmasını, aynı tepkiyi vermesini beklemek adil değil. Bir de yurtdışı diyorsunuz, işini iznini ayarlayamıyor olabilir. Ayarlamak istemiyor da olabilir. Yakın arkadaşım birleştirilebilecek bir bayram tatilinin ortasında düğün yapmıştı. İzin günü olmayan ben, yaz sıcağında tatil yerine Konya’ya gitmek zorunda kalmıştım ve o yaz tatile gidememiştim. Hala iyi anmam:)


  • boyalı kuş  (08.04.23 21:47:47) 
[]

Arkadaşın anneannesinin cenazesine gitmek

Bunun için şehir değiştirir miydiniz ya da en yakın arkadaşınızın şehir değiştirerek yanında olmasını bekler miydiniz?

Bana biraz fazla geliyor. Arkadaşım gelmek istese dahi gereği olmadığını belirtirdim. Siz ne düşünüyorsunuz?


 
en yakın arkadaşımsa şehir de değiştiririm, destek olmak önemli.
o kadar da yakın değilsek sadece uzaktan baş sağlığı yeterli bence

  • alaimisema  (05.04.23 09:46:50) 
Gitmem. Hayatımda amcamınki hariç hiç cenazeye katılmadım. Erkeklerin ön planda olduğu kadının defin yerine yaklaştırılmadığı, kıyma kokulu bir ortam.


  • ruhen hastayim ben  (05.04.23 09:50:19 ~ 09:50:50) 
dusundum de ben sehir degistirmezdim, kimseden de beklemezdim. anneanne olumu sirali olum dedigimiz bir sey. daha yakindan yakin aileden birini kaybederse o zaman giderim.


  • antikadimag  (05.04.23 09:52:42) 
benzer soru var kafamda.

arkadaşın anneannesi durumu kritik. allah korusun eğer bi şey olursa gider miyim diye.
kendisini babamın cenazesine gelmişti. ikimizin de memleketi. bilemedim.

başka yakın arkadaşımın babaannesi öldüğünde gitmemiştim. gitmem heralde. anne-babaya-kardeşe giderim.
  • jelly bear  (05.04.23 10:41:13) 
Tamamen arkadaşımla iletişimim ve anneannesinin arkadaşımın hayatındaki yeriyle ilgili bu.

Kimileri anneannesiyle anlaşamaz, kimilerinin anneannesi ikinci bir annesi gibidir. Sadece arkadaş-anneanne kapsamıyla bakamayız ki olaya. Çok yanlış olur bu.

Eminim anne babasının cenazesine gitmesen hiç umursamayacak ama kedisi falan öldüğünde gitmezsen büyük sorun edecek insanlar bile vardır. Demeye çalıştığım şey, bu akrabalık kavramları üzerinden cevaplanacak bir soru değil.
  • akhenaten  (05.04.23 11:37:46 ~ 11:39:00) 
gitme ihtimali icin gereken durumlar varsa giderim ama dumduz crnazeeye gitmem. mesela arkadasim cok yalnizdir, o acidan yardima, destege ihtiyaci olursa giderim. musait bi zamanda bas sagligi. bazen bas sagligina bile gitmem :/


  • ala09  (05.04.23 13:55:48 ~ 14:06:47) 
uğruna map üzerindeki 80 ili geçip gideceğim tek bir kişi var şu alemde. Kendi de biliyor. Cebine koydu bu bilgiyi, hayatına devam ediyor. Bilmeye devam, tabi ki görmek istediğinde orada olucam.

Bu arada Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.
  • baldan kaymak  (05.04.23 19:53:45 ~ 19:54:48) 
Anneannem ölse 'Gelme' diyeceğim ama yine de gelecek ve hepsi Türkiye'nin bi köşesinde 10-12 arkadaşım var ve gelmeleri beni mutlu eder.

Herhangi birinin Anneannesi ölse duyar duymaz yola çıkarım, Cenazeye yetişemesem bile giderim, görürüm. başsağlığı dilerim, mezar ziyaretinde bulunurum.

Geleceklerini bilirim, geleceğimi bilirler.

Arkadaşlık böyle bişey.

İyi ki varlar.
  • Mirket  (05.04.23 20:29:40) 
[]

Neden?

Niye tüm arkadaşlarım çat diye bırakıp gidiyor?
Benle dertleşmek vakit geçirmek için can atan, saatin kaç olduğuna bakmadan arayacak yardım isteyedek samimiyette olan, yanımda hep gülen bütün arkadaşlarım eninde sonunda çat diye bırakıyor. Bıktım. Ben neyi yanlış yapıyorum? Eninde sonunda tüm dostluklarim o ghostingi yemekle bitiyor. Bende de gurur var gidip sormuyorum hayırdır ne oldu diye.

Ama merak etmeden de edemiyorum ve de sıkıldım. Zira aylar yıllar boyunca gecenin bilmem kaclarinda dertlerine çözüm olduğunuz arkadaşlarınız sizi terk ettigi için çareyi ekşi duyuru ile dertlesmekte bulunca insanın canı sıkılıyor biraz.

 
Birkaç farklı durum söz konusu olabilir

1 - Son yılların ilişkileri genel olarak yüzeysel. Artık sosyal medya temelli sosyal hayat mı dersiniz, sosyolojik trendler mi dersiniz; insanlar kendi ihtiyaçları konusunda daha talepkarlar, ancak konu karşılık vermeye geldiği zaman kimse eskisi kadar vefalı değil.

2 - Belki insanların sizin düşündüğünüz kadar yardıma ihtiyacı yok; siz kendinizi deli divane ediyorsunuz, onlar da bunu severek kabul ediyorlar ancak ilk başta o kadar da ihtiyaç duymadıkları için sizinle aralarında çok özel bir şey olduğunu düşünmüyorlar.

3 - Farkında olmadığınız bir karakter özelliğiniz var. İnsanlar her ne kadar zor zamanlarında sizi yanlarında istiyorlarsa da normalde sizinle vakit geçirmek istemiyorlar.

4 - Hep yanlış, özünde vefasız, çıkarcı insanlara denk geliyorsunuz.
  • salihdt  (05.04.23 05:24:15) 
Sadece hayatının imtihan sorularından biri bile olabilir. Enteresan bir şekilde astrolojik doğum haritasında böyle işaretler olur böyle insanların, biri de benim ve gerçekten haritadaki işaretleri aynen yaşıyorum, elimde de değil. Dikkat ediyorum bu olay bendeki hangi yanlışlığı gösteriyor diye, görüyorum ki bende insanlara aşırı, kendime sıfır değer verme alışkanlığı var. Tam da bunu yeneyim diye güneşimi aslan burcuna vermiş Allah, hatta beni desteklemek için mesela merkürümü başak burcuna koymuş, 7. evime ve terazi burcuma denk gelecek şekilde satürn (zorlayıcı, engelleyici, problem çıkararak iyice öğrenmemi sağlayıcı gezegen) yerleştirmiş vs vs. Bakıp düşünüp hak verdiğim çok konu oldu doğum haritamda, bu anlamda rehber olarak kullanıyorum. Ama bakış açısını ve edinilen bilgileri çok sağlam tutmak lazım. Herkesin yorumu doğru olmaz, sağlam astrologlar bulmak lazım, ünlü olanları da dahil.

Sen de kendine bak bakalım, arkadaş ilişkilerinde acaba kendini öncelemek yerine başkalarını gereksizce önceleyen ve bu sebeple hem senin hem de onların kıymet bilmemeniz durumunu oluşturan bir halin var mı.
  • muhayyer divan  (05.04.23 06:24:01) 
Friends'de Joey herkesin hayatına devam edip ilerlemesine (moving on) kırılıyordu. Herşey eskisi gibi kalsın istiyordu. Aynı şekilde HIMYM'da da Ted benzer hislere kapılıyordu. İkisi de kalbimi kırmıştı ilgili bölümlerde. Yapacak bir şey yok. Zaman içinde dokunduklarımız azalacak, dokunduklarımıza dokunduğumuz anlar azalacak. Yağmurlar altında ağlarken akan gözyaşların nasıl kaybolup gidiyorsa sen de hepimiz de öyle kaybolup gideceğiz.

tiny.cc
  • twelfth  (05.04.23 10:09:22 ~ 22.04.23 20:56:29) 
Çat diye gidiyorlar derken, evlendikten sonra mı aramıyorlar? Sorsanız ne olacak ki? Ne diyecekler? Sizinle kalmak isteyenlerle devam edin, gitmek isteyenler de gitsin. İyi bir arkadaş çevresi şans işi.

Yenileri belki eskilerinden de daha iyi olacak.
  • Kahvedesu  (05.04.23 10:22:07) 
Yardıma ihtiyacım var, ya da nolur bugün şuraya gidelim şunu yapalım vs yapanlar onlar. farkında olmadığım bir özelliğim varsa da bulmak isteyecek enerjim kalmadı diyebilirim. belki de gerçekten başkalarına gereksiz öncelik verip duruyorumdur ve insanlar istedikleri eğlenceyi alınca kalma gereği duymuyordur.

evlendikten sonra gitme gibi bir durum görmedim. genel olarak insanlar ben hiç varolmamışım gibi hayatlarına devam ediyorlar. major bir değişiklik sonrası falan olsa anlayacağım. manita yapar veya evlenir anlarım. işi gücü değişir taşınır vs anlarım. daha bir sürü sebep var. ama evet, sorsam ne olacak ki diye düşündüğüm için hiçbir zaman sormadım.

ama kalmak isteyen de yok. hep bir gram arkadaşım oldu. öyle çok popüler değilim. olmamayı mı tercih ettim emin değilim. ama az ama öz insanlarla olmak hep daha hoşuma giden bir şey oldu. belki bu yüzden canım bu duruma çok sıkılıyordur.

tek sıkıntı yenisi eskisinden belki daha iyi olur diye diye yaş 30 oldu. gellmişim burada ergenler gibi hüüü arkadaşlarım beni sevmiyor diye dert yanıyorum...
  • nolmus yani  (05.04.23 11:38:53) 
neden sormuyorsunuz, sorsanıza? belki bir problem bile yoktur.


  • deartheodosia  (05.04.23 16:49:38) 
Bir seyi yanlis yaptigin falan yok.

ilk kisimda bahsettigin sey pek çok kisinin basina gelebiliyor.
  • Yourcousinmarvinberry  (05.04.23 17:04:00) 
[]

kız almaya gelindiği zaman...

gelinin abisi neden kırmızı kuşağı bi kaç defa gelinin belinde dolayıp sonradan bağlıyor. nedir bu ritüelin anlamı?




 
bakire kız veriyor :/


  • gabe h coud  (04.04.23 15:43:20) 
Kemer bakirelik temsiliyle cikmis bi sey ama su anki mevzu o degil sadece rituel, gelenek. sorulan sey bekaret degil bagliyormus gibi yapip baglamamak. anlami yuk?


  • ala09  (04.04.23 16:20:23) 
kırmızı renk bizde kötü ruhları kovar. bekaretle ilgisi yok.

hatta eski gelinliklerimiz de kırmızıdır. türkmenlerin bazıları hala kırmızı gelinlik giyer.

evlerin bahçe iç duvarları, çiçek saksıları falan da maviye boyanır. börtü böcek, akrepler falan o rengi sevmez. ciddiyim. köylü çocuğuyuz biliriz biraz :))
  • alperz  (04.04.23 16:23:06) 
Alperz +1


Bunu bir ara biri uydurdu. Olayın bekaretle alakası yok. Orta Asya geleneği.

Alkarisi denen kötü ruhu kovmak için takılır.
  • westblack  (04.04.23 17:48:04) 
Şamanizm adetlerinden.


  • komando kani var bende  (04.04.23 18:07:51) 
eski türklere ait bir şaman ritüeli ancak bekaret hikayesi dinci kesimde alıcı bulduğu için genel olarak böyle pazarlanıyor.


  • makarnavodka  (04.04.23 20:12:24) 
şu anda toplumdaki görüş tamamen bakirelik ile ilgili, yapan aileler bunu o yüzden yapıyor hani kızımızı temiz bir şekilde paketledik gönderiyoruz babında. kim ne derse desin sakallı amcalar babalar abiler şaman ritüeli diye takmıyor yani o kurdeleyi.


  • roket adam  (05.04.23 00:08:37) 
askere gidenin omzuna da kirmizi havlu koyarlar mesela.


  • alperz  (05.04.23 04:06:35) 
birisi uydurdu +1 ve popüler sosyoloji+psikolojiyle dünyayı açıklama kolaylığını seven çeyrek entelektüeller bunu çok sevdi


  • stirlingshire  (05.04.23 05:01:16) 
Üç kez bağlamayı ilk kez birisi uydurdu ve görenler tekrarladı +1

Kuşak bağlamayı da mutlaka yakın tarihte birisi uydurdu, çünkü beyaz gelinlik tarihi bizde çok eski değil.

Hemen aklıma gelen "Düğün" filmine baktım, kırmızı kuşak yok, sene 1973. Oradan dan "Kumru" filmine atladım orada da yok, sene 1998.

70-80'li yıllardaki filmlere baksak belki de sadece bazı yörelerde çekilen filmlerde rastlarız kırmızı kuşağa.

Salak milyoner filmine baktım şimdi de, onda da yok, sene 1974. Gelinlikli sahne aklıma geldikçe bakacağım :)
  • John Bloor  (05.04.23 11:10:10) 
hangi yörelerde olduğuna bakmak lazım. Annemde böyle bir şey olmamış(1989), eşimde de olmadı(2022).


  • nhk ni youkosu  (05.04.23 11:15:11) 
@John Bloor

Duvara Karşı 2004, baktım orda var :)
  • beraesad  (05.04.23 15:31:54) 
:) duvara karşı 2004te heralde olacak ya. senarist o an nasıl türk kültürünü karikatürize ederim demiş tutmuş çorbaya çevirmiş

kemer dediğimiz şeyi daha dün* millet takmaya başladı, düne kadar herkes beline kuşak bağlıyordu, ip bağlıyordu, o elbisenin kültüründen miras kalmış olmasın sakın? hani bütün yöresel kıyafetlerde de var kuşak bildin mi

saman adamın hası. tarihin muğlaklığına sığınarak gerçekte olmayan bir düşman yarat, sonra da onu tokatlayarak türk kültürüne eleştiri getiriyorum hissiyle kabarıp dur
  • stirlingshire  (07.04.23 20:46:09) 
[]

Eşinizin siz öldükten sonra...

Merhabalar. Çok yakın bir zaman önce rahmetli ve ünlü bir şarkıcının doğum günüymüş. Eşi olan hanımefendi kendisini anmayı ihmal etmemiş. Eşi kendisinin ölümünden sonra başkasıyla evlenmiş. Yeni eşi bu anmadan rahatsız olmamış gördüğüm kadarıyla. Siz öldükten sonra eşinizin başkasıyla evlenmesini ister miydiniz? Ya da eşiniz öldükten sonra evlenir miydiniz? Ya da birinin yeni eşi olsanız ve eşiniz rahmetli eşini ansa bu sizi rahatsız eder miydi?

Şarkıcı eşine belki bir sürü şarkı yazdı. Zamanına göre anlamlıydı ama şu an çok boş geliyor bana. Ölenle ölünmez, kimse tek yaşamak zorunda değil gibi bir sürü şey sıralanabilir. Bunlar zaten bilinen şeyler. Ama bir tarafta kulağa çok sağlıklı gelmese de bir ihanet, bir değersizlik duygusu oluşmuyor mu? Kimsenin mutluluğunda gözüm yok bu arada. Umarım mutlu yaşarlar. Hatta eşinize ve size sağlıklı ve uzun ömürler. Ben burada çok temel bir kıskançlık duygusundan bahsediyorum.


 
Ben mutlu olmasini isterdim. Sonucta ben canliyken birakip gitmis degil, olmusum yapacak bi sey yok. Sonsuza dek aci icinde takilip kalmasi, devam edememesi uzerdi beni.


  • aguen  (03.04.23 03:57:04) 
Eşimin ölümümden sonra başkasıyla evlenmesi hakkında konuşacak olursam, yani kimse şen şakrak, hevesli bir şekilde aman da eşim ben ölünce gitsin başkasıyla evlensin diyor olsun sanmıyorum. Sonuçta burada bir mecburi ayrılık söz konusu. Önce bunu kavramak gerekiyor. Ben ölüyorken tutup da eşimin önünde artık ne kadar hayat varsa oturup benim yadımı tut, hayat da senin için burda bitsin artık demeye ya da bunu hissettirmeye utanırım şahsen. Bence bu ayıp bir şey. Ha tabi başka biriyle mutlu olacağını düşünüp sevinmem de. Sadece en azından hayatına devam edebileceğini düşünüp içim rahatlar. Bunlar birbiriyle iç içe ama birbirinden ayrı konular.

Diğer konuysa tamamen insanlar ve onların amaçlarıyla ilgili. Herkes aynı şeyi aynı amaçla veya aynı şekilde yapmıyor ki, normalde temiz kalple eski eşini andığına inanıyorsam rahatsız olmam, aksine güvenim artar. Ama başka hesaplar peşinde olduğunu hissetssem rahatsız olurdum. Her iki durumda da ihanet duygusu hissetmem.
  • akhenaten  (03.04.23 07:56:17) 
kayahan'ı anlatıyorsun sandım açıkçası :) evet ben ölürsem eşimin hayatına olması gerektiği gibi devam etmesini isterim. kimse ben erken ölürsem, kendisi ölene kadar benim yasımı tutmasın, aksi bir düşünce çok bencilce olur. keza evlilik de hayatın içinde, gerekirse evlenebilir.


  • roket adam  (03.04.23 09:55:28) 
sevdiceğimi her şeyden çok seviyorum. sıklıkla derim ben erken ölürsem mutlaka evlen ama çocuklarımın hakkını ihmal etme diye ahahahhaha.

bence bir insan ölünce bitiyor işte her şey. geride kalanın ise hayatı devam ediyor. eğer hissedilecek bir şey olursa onun mutluluğunu hissetmek isterim.

büyük konuşmiyim ama ben evlenmem bu arada.
  • Hallegadola  (03.04.23 09:59:14 ~ 09:59:57) 
ben öldükten sonra eşimin, sabah akşam yas tutması, yemeden içmeden kesilmesi, sersefil ortada gezmesi ahirette kemiklerimi nurla dolduracaksa isterim tabi. ama sanmam öyle olacağını. o yüzden eşim dahil tüm insanlar için huzurlu bir hayat dilerim.


  • sanemz  (03.04.23 10:30:25) 
Ben eşimin evlenmesini isterim yaa, tek kalmasını hiç istemem, üzülmesini karalar bağlamasını hiç istemem :( zaten benim minnoşum daha karabiberle kimyonu ayırt edemiyor, yalnız kalamaz :(


  • turuncu tonlarda  (03.04.23 10:57:42) 
Ölüm geride kalanlar için büyük bir olay, yani biz erkekler için o kadar travmatik oluyor mu bilmiyorum, aranızda hiç babası ölen oldu mu annenizin durumunu gözlemleyebildiniz mi onu da bilmiyorum ama babam ölmemiş olmasa muhtemelen ben de "evlenmesin ya" bencilliği yapardım ama babam öldükten sonra gördüm ki o psikolojiyi atlatabilmesi biraz daha mutlu olabilmesi için keşke annem evlenseydi diyorum, yani tabii üstünden yıllar geçti hayata küsmedi şu anda da gayet sağlıklı ama ne gereği var yani "ölüm onları ayırana dek" mutlu yaşamışlar işte, sonradan neden mutsuzluğa mahkum olsunlar ki? Ben öldükten sonra da aynı şekilde eşimin evlenmesini mutlu olmasını hayatına kaldığı yerden devam etmesini isterim, normal olan bu.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (03.04.23 11:14:23) 
gercek sevginin, biriyle birlikte olsaniz da olmasaniz da karsinizdaki kisinin gercekten mutlu olmasini istemekle epey ic ice oldugunu dusunuyorum. bunu karsimdaki icin gercekten isteyemiyorsam da gercekten sevdigimi degil, ego kaynakli bir bencillik ve sahiplenme hissi oldugunu ve esasen kendi kendimi degersiz gormem ve karsimdaki evlenmesin de ne kadar degerli oldugumu kanitlasin gibi bir yerden geldigini dusunurdum sanirim. yani olumumden sonra bile, degerimi 3. kisilerin insiyatifine biraktigimi fark eder, yasarken bunun uzerine kafa yorardim sanirim. dolayisiyla, hele de ben oldukten sonra cok cok cok mutlu olmasini isterdim.

ayrica, o dediginiz ihanet duygusu ve gecmise aniya deger vermeme duygusu zaten, yasanmislik ne kadar guzel ve biricikse siz isteseniz de istemeseniz de olusuyor. yasamayan bilmez. yasayan biri olarak, sevdigim hic kimsenin de boyle bir aci cekmesini istemem. basiniza gelmeyen hakkinda atip tutmak hakkaten kolay.
  • kassiopeia  (03.04.23 12:47:47 ~ 12:49:21) 
Ben öldükten sonra kim ne yapıyorsa yapsın. Ben öldüm diye eşim de yaşarken mi ölsün? Eşimin, eski eşini düzenli olarak anmasından rahatsız olurum ama bir yerden sonra. İlişkide sessiz 3. kişi var ve eşim asla tamamen benimle/bende değil gibi hissettirir.

Ünlü bir eski eş başka tabii. Onu çok fazla kişi anıyor. Michael Jackson öldüğünde eski eşi falan yoktu ama ölüm gününde 1412512 milyar kişi anıyor kendisini. Orada biraz farklı.
  • nawar  (03.04.23 13:34:00) 
ben evlenmezdim. benden sonra herkes canı ne isterse yapsın.


  • gabe h coud  (03.04.23 15:19:00) 
bu tamamen olayin nasil gelistigine gore degisir.

kayahan uzerinden gidersek, ipek zaten kayahan'in asik oldugu milyonuncu hatundu buyuk ihtimal, ergenler hatirlamaz ama ben "sari sekerim" ile savanora'da yaptigi dugunu net hatirliyorum. gider ayak taze bir ceviz daha kiralim dedi, hatun da gelecegini dusundu peki dedi. Kayahan'in benden sonra evlenmez diye dusundugunu sanmiyorum, evlenecegi belliydi.

Obur taraftan, diyelimki 20li yaslarda birisiyle evlenmisim. 40 sene evli kalmisiz, coluk cocuga karismisiz. Ikimiz de 60li yaslara gelmisiz. Ben geberdikten sonra hatun gidip biriyle evlenirse, obur tarafta yanima geldiginde soyleyecek iki cift lafim olur.

Bir tanidigimiz 40 sene evli kaldiktan sonra kocasini kaybetti, birakin baskasini bulmayi 1 sene yas tuttu hatun, surekli siyah giydi, makyaj yok vs..saygi duyulacak bir hareket bu, olmasi gereken budur..
  • cooperr  (03.04.23 18:18:02) 
ahiret inancı olan birisi değilim, öldükten sonrasının tıpkı doğmadan önceki gibi olacağına inanıyorum. o açıdan eşimin ben öldükten sonra yapacaklarıyla ilgili hiçbir kaygım/düşüncem yok. kaldı ki öteki taraf inancım da olsa sanırım önemsemezdim - ben iyi anması, kalbinin bir köşesinde hayatına dokunmuş önemli birisi olarak görmesi güzel geliyor kulağa ama onun dışında benimle ölsün istemem. gönlüne göre birini bulacaksa, hayatının geri kalanını mutlu ve iyi geçirecekse evlensin. ölmüşüm yav aklı bende kalsa kime ne faydası olacak. güzel hatırlasın, hatırama sahip çıksın yeter. onu yapmasa bile bana ne, ölüyüm çünkü.

ben şu yaşta eşim ölse muhtemelen 5-6 yıl filan toparlayamam ama gerçek şu ki insan özellikle yaşlandıkça yol arkadaşına ihtiyaç duyuyor. belki tekrar aşık olurum, belki sadece kendim gibi birisiyle bir hayat paylaşmak için o yola girerim... bilemiyorum. karşıma çıkacak kişiye bağlı. eşim ölünce "aaa ne güzel karım vardı lan, olmadı böyle. iyisi mi yine evlenem" diye düşünmem ama bir noktadan sonra önüne bakmalı insan. önünde başka bir evlilik mi, aşk mı, asla bitmeyen bir acı ve yalnızlık mı olur orasını bilemem elbet.

birlikte olduğum kişinin eski eşini anması konusu da beni rahatsız etmezdi. ben 28 yaşındayım, şu an olsa üzer belki evet çünkü genciz, eşimin "hayatının aşkı" olmak, ilişki anlamında onun hayatına girmiş en özel insan olmak isterim. olamamak biraz burukluk yaratır sanırım. ama 35-40'tan sonra öyle olmaz diye düşünüyorum. hatta aksine hoşuma bile gidebilir eşimin eski kocasına vefa duyması, onu iyi anması. neticede adam ölmüş yani kalkıp ona kaçacak hali yok ki, kıskanacağım biri değil. "ne iyi kadın lan ben ölünce beni de özler herhalde" derim herhalde.

şahsi görüşümce hayat ne yazık ki romantik komedi tadında değil, öyle rüya gibi ilişki yaşayan insan sayısı yüzde 1-2 filandır. o açıdan ben vefalı, dürüst, sevgili, saygılı kadına tavım. eski kocasını özlesin, ben ölünce evlensin vs. bunlar zaten ilişkiyi ilgilendiren şeyler değil pek; denklemden en az bir kişi çıkınca oluşan ihtimaller. o yüzden o açıdan kafam rahat.
  • mark greg sputnik  (03.04.23 18:46:15) 
Evlenmezdim, onun da evlenmesini istemezdim. Anlaşamama vs gibi bir durumdan ilişkimiz bitmemiş ki, öyle olsa hayatına devam etme kafasını anlıyorum. Ama hayat arkadaşım ölmüş, yani nasıl evlenebilirim ki.


  • kafasizbiri  (13.04.23 15:10:16) 
[]

arkadaşsızlık

son birkaç aydır bu konu en büyük derdim haline geldi. şöyle bir alo dedikten sonra hemen akşam için plan yapabileceğim kimse yok etrafımda. ilginçtir, eskiden insanların sürekli birileriyle vakit geçirme isteğinde olmalarını tuhaf bulurdum, hatta güçsüzlük göstergesi sayardım. şimdi bakıyorum insanlarla mesafe koya koya etrafımda kimse kalmamış. kimseleri aramaya aramaya aranmaz hale gelmişim. bir de sosyal medya kullanıcısı olmamak da sanırım katmerlendiriyor bu durumu, iletişim tümden kopuyor. bunun bende bu kadar rahatsızlık yaratacağı hiç aklıma gelmezdi. ne yapayım sizce, eski arkadaşları bir listeleyip ara ara mesaj mı atayım? arayayım mı? bendeki bu yoksunluk hissi geçici bir şey midir yoksa gayet olağan mı?




 
yani sorunu belirlemişsin, sebebini de biliyorsun, çözmek için ne yapman gerektiğini de yazmışsın. bence gayet haklısın yani yazdıklarında. ben yalnız kalmaktan keyif alabilen biriyim ama buna rağmen paylaşmadıkça hayatın da hiç bir anlamı yok bence. modern dünyada sosyal medya kullanmayan, insanlarla arasına hep mesafe koyan, kimseyi arayıp sormayan birinin yalnız kalması normal, bunları düzeltmekle ve arkadaşlıklara yatırım yapmakla başlaman lazım. bu yatırım da çabayla oluyor.


  • roket adam  (02.04.23 19:39:56) 
Aynı şeyleri düşünüyorum bende. Olağan bir şey bence ama boşverip bir şey yapmamak iyi olmaz bence.
Biraz daha insanların halini hattını sormak lazım, derdini dinlemek lazım, paylaşımda bulunmak lazım.
Gerçi bende hala bunları pek yapmıyorum da yapmaya çalışıyorum diyelim.
Okul hayatı bitince özellikle sosyal çevre ister istemez daralıyor.
İnsanlarla ortak alan yaratmak gerekiyor hobi edinerek , beraber konuşacak bir şeyler okuyarak, izleyerek filan.
Sokakta atölye var 20kişi toplanıp kilden objeler yapıyorlar örneğin.
Bir de sevgili varken arkadaşları da ihmal etmemek lazım.
  • kararsızataletfilozofu  (02.04.23 20:02:46) 
Muhtemelen bu insanları arayıp birkaç kez görüştükten sonra yine sıkılıp arayıp sormamaya başlicaksın. Öyle oluyor genelde.


  • kafasizbiri  (13.04.23 15:11:03) 
[]

24-28 yaş grubu arasındaki bunalım, gelecek kaygısı, buhran?

Kendimde ve çevremde gözlemlediğim kadarıyla, bu yaş grubundakiler ne yapacaklarını hangi işte çalışacaklarını bilmiyorlar. Karakterin oturmaya başladığı yaşlar genel olarak bu yaşlar oluyor. Okul okuyanlar belki de okumayanlardan daha kötü durumda. 2 yıl boyunca kendini geliştirmek için html/CSS/JavaScript öğrenen arkadaşım şu an 9.500 liraya çalışıyor.

Liseyi bitirip, üniversiteye gitmemiş arkadaşım özel güvenlik kursuna gidiyor. Belki bir güvenlik işi çıkar da mesleğim olur mantığı ile. Bir diğerinin işi var ama işi bırakıp e ticarete atılma derdinde çünkü aldığı maaş ile ne evlenebilir ne ev alabilir kendine.

Bir de motivasyoncu tayfa var tabi. Bunlar da bütün gününü Instagram motivasyon sayfalarını takip ederek geçiren, spor yapalım abi vücut yapalım abi kadınlara değer vermeyelim abi diye geçiren beyni yanmış tipler. İş meslek falan yok tabi. Babalarından aldıkları para ile hayatlarını sürdürüyor. Tuzu kuru tipler.

Ben de spora yazıldım ama ilk günden bırakacağım gibi, çünkü doğru düzgün bir iş olmadıktan sonra geri kalan her şey boş. Zamanımı kendi değerimi yükseltmeye ayırmak, yani iş konusunda kendimi geliştirmeye ayırmak daha mantıklı geliyor. Benim de bir farkım yok aslında 25 yaşındayım elimde bir tane üniversite diploması var o kadar.

Bu konu hakkinda ne düşünüyorsunuz?

 
Bir dönem kpss olayı vardı. O kurtarıyordu milleti. Şimdi o gidince millet ne yapacağını şaşırdı. Şu ortamda yine iyi seçenek. Ha özel sektöre düşmüşsün ha pavyona düşmüşsşün bazı mesleklerde fark etmiyor.


  • OrangeYellow  (02.04.23 01:38:01) 
Ben de aynı durumdayım.

Yaş 28. Gerek yurt içinde gerekse de yurt dışı için remote olarak “İşsiz kalmayayım, elime para geçsin” diye yaptığım tüm işler elimde patladı. Yani evet para kazanıyorsun ama bu işleri yaparken kendi alanına dair bildiğin şeyleri unutuyorsun zamanla ve işler daha da çıkılmaz bir hale geliyor.

“Yeni bir şeyler öğreneyim, o olana yoğunlaşayım” diyorsun, bu sefer de iş arayışı sürecinde 3-5 yıllık deneyime sahip adam arayan şirketler insanın canını sıkıyor. Kaldı ki alacağın maaş da pek matah olmayacak muhtemelen.

En son çare yüksek lisans ile yurt dışına kapak atma derdindeyim ama ona da sadece 2 yıllık okul param yetiyor sadece, devamı yok.
  • deveyidiken  (02.04.23 03:27:23) 
z kuzagi 96'dan basliyor. 94-98'i soruyorsunuz. 24-26 ekrana gomuldugu icin oyle.

26-28 ise biz 92lilerin de muzdarip oldugu cocuklugunun ulkesinin ve insanlarinin hizli degisiminden mutsuz
  • tantavizisyon  (02.04.23 08:47:07) 
Nacizane tavsiyem network yaratın ki iş ihtiyacınız olduğunda sizinle çalışmak isteyecek insanlar olsun.


  • havadakarada  (02.04.23 08:49:52) 
[]

Bugüne kadar en boşa harcadığınız para ?

Neye ve ne kadar harcadınız ?




 
Memurluk için gerekli olur deyip online bilgisayar işletmenliği sertifikası almıştım. Tam hatırlamıyorum ama 400 500 TL seviyesindeydi.


  • dissendium  (01.04.23 22:57:12) 
Kumara
6 haneyi çoktan geçti

  • etna  (01.04.23 23:02:08) 
İzlemediğim udemy eğitimleri - bikaç yüz lita
Randımansız geçen 1 yıllık amerika macesrasi - yaklaşık 50bin $

  • gadlemler  (01.04.23 23:02:49) 
Eski karıma yaptığım bütün masraflar.

Mesela öğrenciydi evlendiğimizde. Tüm okul masrafları der başlarım.
  • Mirket  (01.04.23 23:16:03) 
Öğrencilerime harcadığım paralar.


  • ruhen hastayim ben  (01.04.23 23:24:33) 
Bunalim, moral bozuklugu vs olunca kafa dagitmak icin gittigim yurt disi tatilleri. Nereye gidersen git sorunlarin da seninle birlikte geliyor. Benim 1 milyon tane sorunum var, benim burada ne isim var tuzukuru insanlarin yaninda diye sorgularken gecen zaman, bosluk, para, anlamsizlik vs. Tatil tuzukuru insan isi kisaca, kafa dagitma diye opsiyon yok bende bunu anlayana kadar bosa gecen 3-4 tane tatil, 3-4 bin eurolar gitti.


  • freedonia  (01.04.23 23:41:19 ~ 23:43:18) 
benim de bi yere gitmek herhalde freedonia gibi. zorla geziyorum, yapmaya da devam :d bi de geçen sene hisse alma olayına girdim acayip zarar ziyan bişi ama totalde 12bin tl oldugu icin üzülmeyeceğim


  • ala09  (02.04.23 00:34:07) 
Maviden 500 liraya pantolon aldım bi kaç kez giyip çöpe attım


  • olaylar olaylar  (02.04.23 02:01:12) 
askerliği erteleme amaçlı yaptığım ve bıraktığım iki yüksek lisans. bu askerlik erteleme olayına rahat 6-7 bin dolar harcamışmdır, üstelik bir de bedelli ücreti, askere gidince keşke zamanında kısa dönem gitseydim dedim çok büyütmüşüm


  • roket adam  (02.04.23 02:08:36) 
belki 150 tane gomlegim vardir, 40 tane pantolonum, 30 tane ayakkabim vardir su anda, onlari alacagima bir tane rolex alsam daha fazla havam olurdu uasduausda.


  • baldur2  (02.04.23 03:15:12) 
Ipod classic. Almakta gec kaldim. Bir sene icinde stream muzik patladi


  • bir ileti paylastim  (02.04.23 08:45:34) 
Saten gömlek. 260 tl.


  • Kahvedesu  (02.04.23 09:18:15) 
ufo almıştım işe yaramadı sadece kendini ısıtıyordu. birde portakal sıkacağı, birde arçelik buharika, birde elektrikli doğal gaz bunlar işime yaramayanlar. ha dönen mop. sapı elimde kaldı.


  • sanemz  (02.04.23 10:08:42) 
ingilizcem çok iyi olmasına rağmen kötüyüm ben ya diyip bilmem kaç kurs ingilizce eğitimi almıştım. sonra baktım ben hocadan da iyi biliyorum bir kaç yabancı hoca da senin gelmene gerek yok falan dedi özelden. çok garip mesela yabancı hoca senin gelmene gerek yok diyordu türk hocalar ise böyle spesifik gramer sorusu soruyordu bak bunları bilmiyorsun diye.

neyse dedim ben işte paramı geri istiyorum ben gelmiycem falan dedim. onlarda belli bir kesinti yapıp paramı geri yatırmışlardı.

hala üzülürüm o paraya.
  • duyurukullanıcısı  (02.04.23 10:46:57) 
bir ay önce almanya'da ehliyet sınavından kaldım. o ufacık hata yüzünden 350 eurom çöpe gitti. ikinci sınavda bu üzerimde aşırı baskı oluşturdu ve çok gergindim ama neyse ki geçtim.


  • bohr atom modeli  (02.04.23 12:20:58) 
Apple watch


  • kafasizbiri  (13.04.23 15:11:44) 
kaybettiğimi sandığım kimlik bedeli 166 tl


  • bir soru sorcam  (13.04.23 16:12:58) 
[]

Çocukluğumdaki hayatımı özlüyorum

İlkokulda sınıfın en çalışkanı bendim sınıf öğretmenimiz beni hiçbir zaman tahtaya sözlüye kaldiramazdi daha 7-8-9 yaşındayken kafayı yiyordum neden parmak kaldırıyorum da bana söz hakkı vermiyor diye. Abim her gün bana hikayeler okuyup deftere yazdırırdı, sınıfın en güzel yazanı bendim yaptığım her şeyi zamanında ve full disiplinle yapardım.

Ortaokulda sınıfın en iyi okuyanı bendim. Hocalar her şeyi bana okuttururdu. Çok güzel okurdum, çünkü her gün evde sayfalarca kitap okurdum. Tiyatro oynayacaktık hoca direkt beni çağırırdı mesela, basketbol futbol kurslarına giderdim her takımda kaptan olurdum.

Ne olduysa liseye geçtik ondan sonra oldu. Belki hepinizin hikayesi aynıdır ama ben 13-14 yaşına kadar inanilmaz güzel bir hayat sürüyordum. Girdiğim her ortamda en iyisiydim, kızlar bana hastaydı, herkes beni takdir ederdi. Ne oldu da böyle olduk sizce ?

Ben internet, mastürbasyon ve fast Food 'a bağlıyorum bunun sebebini.

 
son cümledeki üçlü'de evet aşırı tüketimde beyne çok zarar veren şeyler. hazza çok hızlı ve kolay yoldan ulaşıldığı için çaba göstermek, uğraşmak olmuyor.

ilk 2 paragrafta yazdıklarının da büyük oranla yanılsama olduğunu düşünüyorum. ülkede neredeyse milyonlarca insan "ilkokulda sınıfın en çalışkanı bendim" edasıyla dolaşıyor ama böyle bir şey yok maalesef. benim ilkokuldaki arkadaşlarımdan da bunu söyleyen var ama 3 yılda falan bir kaç defa kimsenin çözemediği soruyu çözdüğü için aklında bi o kalmış ve tüm çocukluğunu öyle hatırlıyor.

dediğin çeşit bir mutluluğu yaşamak istiyorsan senin yerin iyi işleyen bir sistemde bulunmak. anlattıkların hep onu gösteriyor. iyi bir şirkette x görevinde sadece o alanda çalışan biri olabilirsen ve başarılı olursan mutlu olacağını düşünüyorum.
  • avatar is back  (31.03.23 04:24:20) 
Büyüdün?

Büyümek tam olarak bu değil mi? Çocukluk dediğin her şeyin gelecekte olduğu, hayatın basit sorumluluuklarının farkında olmadığın, zorluklarla yüzleşmediğin; haliyle de her şeyin gerçekte olandan daha kolay, olası ve güzel gözüktüğü bir dönem işte.

Çocukken hatalarının sonuçlarını daha az yaşıyorsun, zira insanlar üstüne çocuk olduğun için daha az geliyorlar... Bir şeyleri görece iyi yaptığında da fazladan ödüllendiriliyorsun... Büyüdüğünde bunlar da dengeleniyor; haliyle daha çok bedel ödeyip daha az ödül alıyorsun... Ve daha bir sürü şey işte. Bence fast food ile falan alakası yok direkt olarak.
  • salihdt  (31.03.23 06:09:29) 
Çocukken çok iltifat, sevgi alırız. Büyüdüğümüzde ise ortam kin, nefret, şüphe, kıskançlıklarla dolu bir hal alır.
Çevreden de bize zamanla olumsuz bazı huy ve alışkanlıklar bulaşır.
Bu süreçte iç dünyamızda kendimizle konuşmalarımız, daha derin bir hal alır.
Büyüdükten sonra da çevremizdeki daha çocukken bildiğimiz tanıdığımız bazı büyüklerin de gereksiz, anlamsız, yanlış davranışlarına sabah akşam parayı düşünmelerine daha yakından şahit oluruz.
Bazı yönlerden istediğimize göre bir hayat yaşayamadığımız ve beklentilerimiz karşılanmadığı zaman da kendi kişisel ütopyamızdaki tema çocukluğumuz olur.
Senaryo,yapımcı, oynayan vs. hep bizizdir orada.

Arada bu kadar etken varken bütün sorunu yazdığın son satırdaki üç şeye bağlamamak gerekir.

Ama şuna inanırım çevremizdekiler güzel kafa dengi insanlar ise bulunduğumuz yer ister afrika ister kutuplar olsun bir sorun yoktur.
  • diyecevaplandı  (31.03.23 09:36:32) 
Aslında cevap basit. Liseye kadar seviyenin altında bir yerde okumuşsun ve ortamda sıyrılan kişi olmuşsun. Lise ve üniversite benzer zekada, çalışma alışkanlığında olan kişilerin toplandığı yer. Orada da doğal olarak ortalamada kalmışsın. Kötü alışkanlıkların da seni ortalamadan aşağı çekmiş. Ek olarak gelişimini tek başınadan ziyade çevre desteği üzerinden yapmaya alıştığın için de bireysel sorumluluk alıp kendini bu durumdan kurtaramamışsın.

Benzer bir durum benim de başıma geldi. Ortaokula kadar mahallemizin devlet okulunda okuyunca okulun zekisiydim. Lisede Ankaranın en iyi 3 okulundan birine geldim ve yatılı kalmaya başladım. Ortalama üstünde kalmak için daha çok çalışmam gerektiğini fark ettim çünkü burada herkes belirli bir zekanın üstündeydi. Amatör ligden--Süper lige çıkmıştım.
Sonra üniversitede türkiyenin en iyi 3 üniversitesinden birine gittim. Bölüm itibari ile inanılmaz rekabetçi bir bölümdü. Herkes hem çalışkan hem zekiydi. Hayatı kaçırmamak için daha çok çalışmadım çünkü burası artık Şampiyonlar ligiydi benim de amacım sadece gruptan çıkmaktı. Çoğu zaman kendimi aptal gibi hissettim, aynı senin gibi lan önceki hayatım ne güzeldi derdim.
Sonra iş hayatına atıldım, iyiler hep akademide kaldı. 6 ay içinde yine herkesten övgü almaya başladım, inanılmaz hızlı yükseldim. O gazla akademiye döndüm ve yine maymun gibi hissetmeye başladım :D

Sonuç olarak hocam, yine bazı yerlerde takım kaptanı olursun, bazı yerlerde ortamın en iyisisin ve kızlar sana hasta. Şu an bulunduğun ortam senin ortalamanın üzerinde. Önünde 2 yol var ya daha fazla çalışacaksın ya da ortam değiştireceksin.
  • Omelas'ı Terk Eden Köylü  (31.03.23 09:43:34) 
[]

Ankaradakiler napiyosunuz?

Bu sezon tiyatroya sardim. Gelecek sezon napcam hic bilmiyorum..




 
Başıma bir iş gelmeyecekse bu sezonun oyunlarını pek sevemedim. Haliyle tiyatro hevesim kaçtı benim. Kendimi yürüyüşe vurdum ben.


  • Amaranta ursula  (29.03.23 20:52:47) 
Gelecek sezon da operaya sararsiniz.
Arada, spor, trekking gruplarina bakar, bisiklet surersiniz.

En fazla iki, üc yilda bitiyor ama. Cok canli ve doyurucu bir sosyal ortam yoksa, en azindan oyle.
  • buf-e kür  (29.03.23 21:32:19) 
araya konuyla ilgili soru sıkıştırayım ozaman :) bildiğiniz tavsiye edebileceğiniz gençlerin de olduğu yürüyüş grupları var mı


  • jorah the andal  (30.03.23 00:11:09) 
Cok sıkıldım ben. Toxic insanlardan kurtuldum son sezon o yuzden bu sezon yalniz kaldim. Ankara Tenis Kulubu'nu yikmasalar iyiydi :( Umitkoy'e falan tenise gidecegim herhalde.


  • aguen  (30.03.23 00:16:52) 
tiyatro stand up konser sinema vb etkinlikler
havalar ısınınca yeşillikler göller vs
havalar kapalıyken indoor etkinlikler
  • jelly bear  (30.03.23 09:46:59) 
yaşıyoruz


  • tantavizisyon  (30.03.23 09:49:22) 
[]

Flört ama arkadaşça?

Seni "arkadaş olarak" tanımak isteyen flörtün aklındaki nedir? Birkaç ay boyunca arkadaş olarak tanımak istemek, araya soğuk bir mesafe koyarak konuşmak değil midir? Bu şekilde ne ilerleme kaydedilebilir ki zaten? Sadece tanımak istemek desek o her zamanki ilk evredir de arkadaş olarak tanımayı anlayamadım.




 
Oyalamadır. Öyle olmasa tanımak isteyen böyle mesafe hissettirecek ve karşısındakinde şüphe güvensizlik uyandıracak şeyler söylemez. Tanımak derken kastettiği neyse dümdüz onu yapar.


  • encokbenisevinnolur  (28.03.23 20:13:30) 
  • gule gule  (28.03.23 20:17:19) 
Flort olmuyor ki o.


  • stavro  (28.03.23 22:40:16) 
Şöyle bi kenarda dur. Şu an arayıştayım, senden daha öncelikli adaylar var. Senin de ihtimalin var ama onlardan birini daha çok istiyorum. Onlarla durumlar olumsuz olursa sıra sana gelince seni deneyip seçip seçmeyeceğime karar vereceğim.


  • asap raki  (28.03.23 23:11:49) 
usttekiler +1

ya da

seni begendim ama daha iyisi gelirse kacirmak istemiyorum, arayisima devam edicem, sen de yedekte dur bisey cikmazsa seninle olur belki.
  • taurina  (28.03.23 23:23:32) 
Daha önceki ilişkilerinde duygusal olarak yara almış veya ilişkinin daha doğalında gelişmesi gerektiğine inanıyor olabilir. Yedeğe alma olsa arkadaşı karıştırmaz ne olduğu belli olmayan bir ilişki sürdürür diye düşünüyorum.


  • elvan abeyiylegezse  (29.03.23 00:09:49) 
“oldu canim ben sana donucem”

demis. sen de “aramani dort gozle bekleyecegim” ya da “he ok” diyebilirsin. kendine verdigin degere gore cevabini sec.
  • alperz  (29.03.23 07:56:09) 
sana (bkz: rez) yapmış kısaca


  • lazpalle  (29.03.23 10:16:40) 
3-4 buluşma çay çorba zart zurt adı flörtse...ok.
Konu burdan hayvan gibi sevişmeye falan dönmüyorsa, söyleyin yemeksepetinden kendi çorbanızı daha çok takılmayı sevdiğiniz arkadaşlarınızla zaman geçirin.

*Kültürel, dini, x,y,z sebeplerle bu kafada olmayanlara bir şey diyemem. birbirlerinden hoşlanan insanların birlikte en çok ne yapmak isteyecekleri aşikar diye düşünüyorum.
  • noisnot  (17.04.23 16:38:04 ~ 16:40:26) 
[]

insanlar neden şarkıya bu kadar anlam yüklüyor?

geçen bir kızla tanışmıştım. sevdiğim parçalardan diyip müslümden unutamadım şarkısını gönderdim kimi unutamadın diyor. şarkıyı seviyorum dedim.

başka gün Justin Bieber & benny blanco - Lonely şu şarkısını gönderdim kendini yalnız mı hissediyorsun diyor. alla alla bir şarkının fonetiğini sevemez miyim yaaa illa bir duygu mu barındırması gerekiyor.

uzinin makina parçasını atsam makine mi olacam yani :)

 
Ben de sözlere hemen hiç dikkat etmiyorum, genel ahenk, prozodi benim için daha önemli. Vokali de bir enstrüman gibi düşünüyorum. Sözler ‘elmalar kırmızı’ dese de bende uyandırdığı his melankoli ya da neşe olabiliyor mesela. Ama herkes bir değil, çok da kafaya takmamak lazım.


  • orient blue  (27.03.23 22:49:48) 
kız sohbet açmaya çalışıyor yoksa hangi şarkı olduğu çok önemli değil


  • freebird5406_2  (27.03.23 22:51:22) 
şarkılara dair görüşüm orient blue +1. Vokalin ne dediğini hiç umursamam, sözlerin müziğe uyumu benim için önemli. Bu yüzden aşırı salak sözlere sahip şarkıları dinlemişliğim var müziğini beğeniyorsam. Utanarak söylüyorum, gece gölgenin rahatına bak isimli şarkıyı bi iki gün loopta dinlemiştim mesela dsdsj

Ama freebird de +1 kız muhabbet açıyor. Bana biri şarkı atsa ve o biriyle konuşmak istesem ben de şarkının temasıyla ilgili yorum yaparım. Böyle yürüyor bu işler.
  • nundu  (27.03.23 22:55:05) 
Tanimaya calisiyo. belki sen "mesaj" gonderiyosundur bilmiyor. flortum bana muslumden unutamadim yollasana sormayacagim varsa da sorarim sen hayirdirjajajaja


  • ala09  (27.03.23 23:02:25) 
hiç dikkat etmem +1

ama iyiymiş
  • momento  (27.03.23 23:10:12) 
Cevaplara şaşırdım ya, ben de bayağı takarım böyle şeylere. Hatta çocukken babam “şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler”i söyledi diye çok üzülmüştüm bizi beğenmiyor mu acaba diye :(

Birisine bir şarkı atarken de anlamına bakıp atıyorum mesela. Bana gelen şarkıdan da bir anlam arıyorum. Sohbet etmekle ilgisi yok bence. Aksine kimsenin sözlere odaklanmaması garibime gitti.
  • ruhen hastayim ben  (28.03.23 00:34:02) 
bu memlekette senelerce sarki hediye edildi. bu sarki benden sana gelsin.

siradaki sarki da etimesgut zirlhli birliklerden tum tertiplerime gelsin.
  • alperz  (28.03.23 10:26:50) 
Flört döneminde böyle şeylere bakılır, yani karşınızdaki insan sizi tanımıyor sonuçta. Halinizden, tavrınızdan, dediklerinizden sevdiklerinizden, sevmediklerinizden bir şeyler çıkara çıkara tanıyacak.

Yeni tanıştığım biri bana da unutamadımlı damar şarkılar atsa ben de bir kontrol etme ihtiyacı hissederdim unutamadığı biri var mı diye.

"Neden bu kadar anlam yüklüyor" biraz abartılı olmuş bence. Sonuçta sen bunu dinliyorsan kesin vardır bir sebebi, bu iş olmaz dememiş. Bu çok anlam yüklemek olurdu. Siz bir şarkı atmışsınız, o da konu hakkında bir şeyler sormuş. Neblim, normal bence.
  • akhenaten  (28.03.23 14:36:48) 
Hayat, ölüm aşk, merhamet ve özlem.. müzikle duyulabilir.
Cengiz Aytmatov

  • sanemz  (28.03.23 16:13:27) 
sözlerini anlamadığım şarkıları dinlemem büyük oranda. sözlerini sevdiğim şarkıların da tarzına takılmayabilirim. dolayısıyla biri bana bir şarkı gönderirse tek önemsediğim kısım sözleri olur.


  • abuzer  (28.03.23 19:35:11) 
[]

karsi cinste yas sınırınız kac?

gerci burada dikkate aldigim kim varsa evli falan ama yine de gorusleri merak ediyorum. bana gore 18 yas alti yasal degil ama durtusel olarak ergenlige girmis sevisme yetisi olan belki de sevisen insanlarla iliski yasamak dogal geliyor. bunun ahlaki siniri ya da sizin siniriniz ne? kucukten ornek verdim ama kendimden 20 yas buyuk birine de babam gibi bakiyorum o daha ahlaksiz geliyo sjsjj yasal olan hepsi ahlakli geçer tabii de kendime gore olani belirttim.
not: yasal sinirlar disinda bir sey yasanmadi. gecen bir youtuber farketmeden liseli biriyle cikmis bundan bahsedince hepimizin basina gelebilir(!) diye dusundum de

anlatim bozukluklari icin sorry

 
Güzel soru.
18 aslında sadece yasal bir sınır. Tam olarak neden 18 olduğunu bilmiyorum. Eskiden 15 yaşındaki birinin sorumluluğu şimdiki 18 den büyüktü. Hayatıyla ilgili aldığı kararlar da öyle.
Daha doğru cevap için 18 sınırının olmadığını düşünelim.

Doğrusu bana 25 26 ki yaşlar bile çok çocuk geliyor. Hayal dünyamda ideal Aralık 29-41 sanırım.

Ama işin ahlaksızlık boyutu ise yaşla değil de kendi iradesini kullanmayacak birisi olmasıyla ilgili.
35 yaşında zihinsel engelli birini kandirirsan ahlaksız derim ama iki tarafta raziysa mutluluklar.
16 17 yaşında birirnin ise günümüzde bilinçli bir karar verebileceğini sanmıyorum ama fiziksel olarak gelişmeleri nedeniyle de bir insanın farknetmwden liseli biriyle çıkmış olması mümkün. Bunu fark etmediyse ahlaksız demem
  • kisa  (27.03.23 16:43:46) 
Yaş küçüldükçe dönemler arasındaki algılama/olgunluk farkı da büyüyor. 1 yaşındaki bebekle 2 yaşındaki bebek arasındaki bariz fark gibi. Bu yüzden 18 hatta 20 yaş bana hassas geliyor. Olgun ve sağlıklı insanların bu yaş grubu ile kurmaya çalıştığı şey iletişimden çok istismar gibi geliyor bana. Örneğin 20k-35e gibi. Ya da 35k-20e. Fakat 17 - 18 yaşındaki gençlerin kendi aralarında ilişkiler yaşaması da doğal hatta gerekli bir şey bence. Çünkü bu sayede gelecek ile ilgili tecrübeler kazanıyorlar.

Ha benim sınırım neydi peki ben bunlara çok mu uydum, hayır. İçimde her zaman olduğunu bildiğim bir dürtü yüzünden karşıma her yerde çıkan 30 yaş üstü adamlar diyorum :d Gerçi artık bu sınır 40’a dayandı.
  • ruhen hastayim ben  (27.03.23 16:51:28 ~ 16:53:34) 
yasimin hep ilerisinde fikirlere sahip olmama, icimin cogu zaman 65 yasinda olmasina rağmen kendimde bile 25-26 yaştan sonra büyük farkliliklar gozlemledim. sayiya takilmiyorum. 24 yasinda bir insan ile konusabilirken 29 yasinda bir insandan kaçmak icin bahane arayabiliyorum. yine de universite bitip birkac yil calisip para kazanmaya kadar olan donemin yeterli olmadığını boyle iliskilerin de inkar edilse de istismara dayali yahut cesitli fantezi ya da eksikliklerden kaynakli olduğunu düşünüyorum.
sayiya takilmanin anlamsizligini soyle de anlatabilirim. bizde sinir 18 (neden bilen yok) kuzey ulkelerinde 15 hatta 14. ben 18 iken de 18 cok cocuktu.
Örneğin basiniza bir iş gelmemesi icin serh dustugunuz halde bence sizin icin resit olmayanlarla da iliski mümkün. Resit olmayan bir insandan etkilenmek ve bunun sonucunda kendi etik, vicdan hesabinizi yapmak ayri bir konu iken siz genel olarak bunun olabilecegi imajini ciziyorsunuz. o yaslardaki halinizi dusunurseniz seksi kafanizda konumlandirisiniz, boyle bir duruma olumlu ya da olumsuz yaklasiminiz, bu karari alirken dusuneceginiz, oncelleyeceginiz olgularin guvenilirligi ve sonrasinda size olacak etkilerinin çok sağlıklı olmayacagini onaylayacaginizi düşünüyorum. İsbu halde yeterli olgunluğa erismeme ihtimali yüksek bir yas grubu icin bu durumu uygun gormek istismar ve basit bir fantezi ya da arzunun bencilce tatmin edilmesinden baska bir sey değil.
bir anlam ifade edecekse 33e.
  • sparkle kiddle  (27.03.23 18:17:09) 
Kendimden küçük biri ile düşünmüyorum. Eskiden +10 yaşa tamamdım ama benden 10 yaş büyük de yaşlı geliyor artık. +4-5-6-7-8 ideal geliyor.


  • Amaranta ursula  (27.03.23 18:47:19) 
Herhangi bir yas araligim yok neticede kadinlar her yasta baska bir dertle geliyorlar.

Ama seçme sansim olsaydi elbette 45+ isterdim hep.
  • Yourcousinmarvinberry  (27.03.23 18:49:55) 
ben 33'üm. sadece seks olarak düşünüyorsan, insanın kimden hoşlanacağı belli olmuyor. 18-20 çok küçük yaşlar ama çok çekici gelebilir yine de, erken olgunlaşan tipler var. o yüzden legal sınırlar dışında bir çizgi çekmiyorum.
ilişki olarak düşünüyorsam sanırım 27-28'den genç biriyle hayatta yapamam artık. hayat görüşü ve bakış açısı olarak çok farklı gelebiliyorlar.

  • roket adam  (27.03.23 18:54:15) 
18 yas altina bulasmayi tavsiye etmem, ne kadar buyuk gosteriyor olursa olsun. "farketmeden" diye birsey olmaz, o biraz minareyi calan kilifini hazirlar durumu. En ufak suphen varsa ID sorman lazim.

20'li yaslar kaotik, deneyim icin kendinden buyuk birisi ile de takilinabilir. Yas farki cok onemli degil bu yaslarda bence.

30 yasindan sonra erkek/kasin arasinda min. 5 yas olmali. Kadin kesinlikle daha yasli olmamali. Evlilik icin ise ideali 7-8 yas farki.
  • cooperr  (27.03.23 18:54:57) 
dış görünüş uyumu daha belirleyici
ama mantıklı düşününce sağlık vs. devreye giriyor 10 yaşlık bir fark olabilir
kadınlar genç gösterse de erkeğin yaşça daha büyük olmasına alışığız
  • bir soru sorcam  (27.03.23 19:16:19) 
[]

Bu Hayata Nasıl Tahammül Ediyorsunuz?

Bana her şey o kadar rutin o kadar anlamsız geliyor ki. Bir bunun üzerine ayrılıklar anlaşmazlıklar yaşıyorsun. Harbi bu hayatı niye yaşıyoruz. 5 ay önce bir ayrılık yaşadım. Hala atlatamadım. Bir ucundan tutunmaya çalışıyorum ama hiç bir şey istediğim gibi gitmiyor. Zaten kolayca arkadaşlık kurabilen birisi değilim. Zaman geçirecek saçma ilişkiler ağında bile değilim. Çok yalnız kaldım lan. Ailem var bir tek. Eşim olmuş kişiyle tekrar olmak istedim. Aradım konuştum. Hatalarımı düzeltebileceğimi söyledim. Ancak onun böyle bir niyeti yoktu. Sarıldım ona. Ağladı bana isyan etti. Ancak hiç kendi hatalarını görmek istemedi. Daha sonra biz boşandık ayrıldık artık. Yalnız daha mutluyum dedi. Ben dayanamayıp devam edince o cevap vermedikçe isyan edip gözlemlerimi yüzüne vurdum. Bunların farkındayım diye. O da her seferinde yaptığı gibi beni engelledi her yerden. Böyle engellenince daha böyle kötü hissediyorum.
Kaldıramıyorum bunu. Bir zamanlar bana sözler vermiş olan beraber gelecek düşündüğümüz insan bir yabancı olmak istiyor artık.
Onun dışında bakıyorum ilişkilere tekrar bi umutsuzluğa kapılıyorum. Tek istediğim bir aile olmak belki bir oğlum olsundu. Neden böyle biri benim sınavım oldu neden en baştan başlamak zorundayım diye öyle üzülüyorum ki. Tek olmayı her zaman sevdim. Bir de eşim varken başka birilerinin olmaması beni hiç üzmüyordu. Aklıma bile gelmiyordu. O vardı çünkü beni seven biri var. Yetip de artıyordu. Ama şimdi derin bir yalnızlık. Bakıyorum herkesin bir koşturması var. Bana o kadar anlamsız geliyor ki. Yok olmak da o kadar kolay değil. Beslediğin hayvanı düşünüyorsun. Anneni düşünüyorsun. Siz nasıl baş ediyorsunuz bu hayatla
Nor işim var. Spor yapıyorum hava almaya çıkıyorum denizi seyrediyorum. Ama yeni insanlarla tanışmak çok zor benim için. Hayatıma birini katmak zor

 
Biraz daha zamana ihtiyacın var kardeşim. Çare zaman. Yeniden birini seveceksin merak etme..


  • antihero  (23.03.23 22:28:02) 
zaman kesinlikle ama bu zamana geçene kadar da karamsarlıkla kendini besleme mümkünse.


  • kisa  (23.03.23 22:37:28) 
Ediyoruz iste hocam, kalbimiz atiyor, beyin calisiyor yani durana dek devam napalim, cok da dusunmeye gerek yok. Ask mesk de iyi guzel hos ama onsuz da oluyor yani ekmek su degil ki bu. Esinizden once de vardiniz, onsuz da yasadiniz, varliginizi ona borclu degilsiniz ki bu kadar temel bi yere koyuyorsunuz. Yine yasarsiniz, gun gelir akliniza da gelmez, kimse kimseye muhtac degil, yeter ki fark edin. kafayi oradan uzaklastirin ha zorla ha severek, baska careniz yok.


  • unidentified floating object  (23.03.23 23:14:45) 
gune cymbalta ile baslayarak..


  • cooperr  (24.03.23 00:14:44) 
işkoliğim, çalışıyorum, harcıyorum, loop devam ediyor.

annem babam sağ olmasa yaşamam ama.

yeni insanlarla tanışsam da, derdime çare - baytarım yok.
  • rain when i die  (24.03.23 00:30:25 ~ 00:30:56) 
[]

İki ay uzak kalınan eş/sevgiliyi görünce yabancılık hissetme normal midir?

İki ay süren ciddi hayati tehlikenin de olduğu bir yoğun bakım süreci sonrasında taburcu ile bir araya geliniyor.

Fiziken bir araya gelindiğinde sevinilse mutlu olunsa dahi iki taraf da böyle bir yabancılık hissediyor. Hiç böyle bir duruma şahit oldunuz mu?

Acaba neyle ilgili olabilir? Travma/ kayıp ihtimali, yas sonrası normal bir durum mudur yoksa?

Şimdiden çok teşekkürler.

 
Bro ben zamanında 6 ay askerlik yaptım, benim zamanımda askerlik 18 aydı, yani dediğin şey normal olsa bu süreçte evli olan sevgilisi olan falan herkesin ilişkisi biterdi, askerlik de travmatik bir süreç üstelik.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (22.03.23 11:19:33) 
Bu tamamen karsi durumun tavriyla alakali.

Bahsettigin sey basima geldi ve evet maalesef var boyle durumlar.
  • Yourcousinmarvinberry  (22.03.23 15:32:49) 
Valla başlığa cevabım; hiç olmadı böyle bir şey, görmedim, duymadım.

Yani bir sevgisizlik, iletişimsizlik, aldatma, gönül kayması falan olacak ki bu dediğiniz olsun.

Ama içeriği okuyunca yakın zamanda şunu deneyimledim, onu söyleyim dedim; 7.8lik depremi dibinden deneyimleyince bizde bir süre libido yok olması oldu 2 hafta kadar.

Normalde her gün veya max 3-4 günde bir olan coşmalarımız 2 hafta tık demedi.

Bu tarz bir arzu düşüklüğü benzeri bir şey yaşanmış olabilir geçici olarak.
  • ananiyimioguz  (22.03.23 16:17:29 ~ 16:17:53) 
bazen 2 hafta eşimden ayrı kalıyorum o nasıl bir özlem anlatamam sana.


  • sanemz  (22.03.23 16:32:00) 
Ne kadar suredir birlikte oldugunuza ve ne yasadiginiza bagli. Ne yazik ki bir cok insan hayati siyah beyaz, kendi deneyimlerinden ibaret yasiyorlar. Es ile 4 aydir birlikte oldugunuz insanin 2 aylik ayriligi bir olur mu?

Bir arkadasim 3-4 aydir birlikte oldugu erkek arkadasi ile 7 hafta ayri kaldi, onceden planlanmis bir tatildi, kiz tatile gitti geldi. bir araya geldiklerinde bana gayet icten sekilde 'bu ayri gecen sureden sonra iliskimizi toparladik, konustuk, bu sureci ve simdi bir araya geldigimiz zamani guzel yonettik, tekrar yakinlasma pratigu yaptik ve birlikte devam etmeye karar verdik' gibi paylasti. Duygusal olgunluk ve yetiskinlik dizilerde gorduklerinizden epey farkli bir sey, iyi ki!
  • kassiopeia  (22.03.23 22:59:29) 
[]

Siz olsanız ne tepki verirsiniz?

Önce kısa bir bilgi vereyim. Kız arkadaşımın bazı dişlerinde yamukluk var ve bununla ilgili tedaviye devam ediyor.

tv izlerken reklamlar çıktı. diş macunu reklamı, bir kadın vardı. ben de boş bulunup negzel dişleri var ya demiş bulundum. Sen misin bunu diyen? ne dediysem ikna olmadı verdi veriştirdi.

Bana biraz abartı geldi siz olsanız ne tepki verirdiniz?

 
Daha hayatimda dis macunu reklami izleyip tepki veren insan hic gormedim, ki kiz arkadasinizin bu konuda ozguvensizlikleri de varmis. o yuzden haksizsiniz.

bu gibi durumlarda yapilacak en iyi sey sucunuzu kabul edip ozur dilemek. aciklamaya calismayin yok soyle dusundumdu de oyle kastetmedim de vs. bunlari kimse algilamaz :)
ben sinirliyken (erkek) ben de bahane duymak istemiyorum ama karsimdaki haksiz oldugunun farkindaysa aninda yumusuyorum.
  • aguen  (22.03.23 02:42:44) 
ikinizde ergenseniz sorun yok. geç ergenlikte de olabilir. ama yetişkin bir bireyin böyle tepkiler vermesi çok normal değil. sonuçta diş yapısı kişinin elinde olan bir şey değil. doğuştan gelen bir yapı dizimi bu. ne güzel tedavi de görüyormuş demekki imkanı ve farkındalığı var. bunu bir kompleks haline getirmediyse kendisinde yapılan tipik bir kezbanlık sendromu gibi gözüküyor. abartılı tepki vermesinin başka bir alt sebebi de olabilir ama. başka tetikleyici unsurlar söz konusu olabilir.


  • debian  (22.03.23 02:51:51) 
Valla bende arada bir böyle espriler yapıyorum hanıma, artık kadınların aklı nasıl çalışıyorsa, hemen hemen aynı tepkileri alıyorum.
Kafaya takma, özür dile geç

  • etna  (22.03.23 04:04:53) 
Şoktan tepki veremezdim sanırım.


  • Amaranta ursula  (22.03.23 06:15:22) 
Böyle bir insanla hayat zor.


  • burfak  (22.03.23 08:31:46) 
Geçmişte dişleri ile yargı etiket verildiyse kendisine ki çok olası kabul ihtiyacını olumsuz etkilemiştir. Negatif bir yorumu icsellestirip tek gerçek olduğunu düşünme yanılgısı olabiliyor Can acıtan yargılar duyduğunda insan. Olduğu haliyle güzel olduğunu, bu haliyle sevdiğini hatırlatman lazım.


  • hasmetizm 2046  (22.03.23 09:42:37) 
bence sen kasitli yapmissin ama farkinda degilsin. dis macunu reklamina bakip da negzel disler demek kimsenin aklina gelmez kolay kolay bir de sesli dile getirmek:/ partnerini manipule etmeye calisiyo olabilirsin. belki daha once de imada bulunmussundur. butun soylediklerimin ekstrem oldugunun farkindayim ama bana hic masum bi agizdan kacma gibi gelmedi


  • ala09  (22.03.23 12:06:02) 
kadın haklı, gönlünü al.


  • duyurukullanıcısı  (22.03.23 12:11:01) 
takma özür dile geç +1


  • Hallegadola  (22.03.23 12:13:39) 
Özgüven eksikliği yaşadığı, onda olmayan şeyi yüzüne vurmuşsunuz. Sevgilisi kendisinden uzun olan bir kadının, sevgilise başka bir adam için ne güzel uzun boyu var denmesi gibi bir şey.
Sevgilinizin uzatması hoş değil ama özür dileyip hata yaptığınızı söylemeniz işe yarar.

  • boyalı kuş  (22.03.23 16:46:14) 
Kel olsaniz, kiz arkadasiniz sampuan reklami gorunce ne guzel saclari var dese? Bu tepki sizinle ilgili degil, onun yumusak karni, duygularini ve reddettigi bu yanini nasil yonetecegini bilememis, ancak sizin de anlamakta zorlanmayacaginiz bir sey olsa gerek. O kadar acik ki tepkisinin nereden kaynaklandigi. Ozur dileyebilirsiniz ancak verdigi tepki ve sonraki adimlar icin daha yapici ve olgun adimlari birlikte atmaniz lazim.


  • kassiopeia  (22.03.23 23:04:06) 
[]

Üzgün olduğunuzu insanlara belli eder misiniz?

Bir derdiniz olduğunda ya da üzgün olduğunuzda ya da bir sıkıntınız olduğunda belli eder misiniz? yoksa yaşamınıza devam mı edersiniz? hani derler ya üzgün ve sıkkın görünmeyin bu insanlar tarafından zayıf görünmenize yol açar gibi.




 
Eskiden etmezdi; şimdi inanına göre değişiyor...
Yaşla da insan değişiyor. Zorlamıyorum kendimi.
Dertleşebildiğimle de dertleşiyorum içime atmaktansa...
Çok değer verdiğim bi insan 'gerçekler her zaman daha iyi ' derdi. Kendisi de yüzlerce hayat hikayesine şahitti..
  • gadlemler  (21.03.23 19:30:29) 
Ben duygularimi çok yaşayan belli eden biri olduğum için insanlar anlıyor genelde bir şey olduğunu. O noktada söyleyip söylememek bana kaliyor.


  • Amaranta ursula  (21.03.23 20:16:14) 
Evet. Froş'a (godless frog ama sonuçta insan) belli ederim, o da yettim bidıl (ben de insağnım) diyip hırpalanmışlığımı, örselenmişliğimi alır çöpe atar.


  • beetlejuice  (21.03.23 20:17:04) 
Canım istediğinde belli ediyorum. Yoksa bir insanın hareketlerime bakarak üzüldüğümü anlaması mümkün değil.


  • sanguine  (21.03.23 21:01:29) 
nope, işkence görsem dillendirmem o derece.


  • gule gule  (21.03.23 21:09:24 ~ 21:09:54) 
Çevremdekilere hayatı zindan ederim. Ben mutsuzken çevremdekilerin mutlu olma şansı yok


  • godless frog  (21.03.23 21:25:19) 
insanina gore degisir. empati, sempati gorebilecegim insana belli ederim. prim yapiyorsa yani.


  • hot potato  (21.03.23 22:10:18) 
Ederim, niye içime atatım


  • cccbehzatccc  (21.03.23 22:33:13) 
Yani değişiyor. Bazen öyle bir şey oluyor ki ister istemez yansıtıyorum ama anlatmak istemezsem anlatmıyorum. Bazen sırf bu ruh halinden kurtulmak için neşeli, iyi davranmaya çalışıyorum o zaman fark edilmiyor genelde. Zayıf görünme değil ama insanlar üzgün görünce birini sürekli kurcalamaya yer arıyor o açıdan istemiyorum belli etmeyi.


  • black holes in the sky  (22.03.23 00:07:20) 
Şiddetsiz iletişim duyguların ifade edilmesini destekler. Neden üzgün olduğumuzu ifade ederken de kişileri değil, kişilerin eylemleri veya sözlerinin sebep olduğunu belirtiriz.
Peki bu ne işe yarıyor. Duygularımızı ve düşüncelerimizi karşı tarafın tahmin etmesini beklemiyoruz.
Üzgünken ne ihtiyacımız varsa ve canımız ne isterse bunu karşılamayı beklemek yerine olayı yargı ve yorum icermeden ifade ediyor ve ricada bulunuyoruz. Şeffaf ve net olmak iletişimden siddetti çıkartıp yerine sevgi koyuyor. Biz eşimle sürekli bu dilde konuşuyoruz tartışırken bile, kişisel algılamak yerine eylemlerimizi karşı tarafı gözeterek düzenliyoruz sonuca göre.
  • hasmetizm 2046  (22.03.23 09:52:18) 
[]

Kaç kez reddedildiniz ?

Karşı cins tarafından hislerinizden dolayı ya da direkt yürüyüp kaç kez red ya da istemediğine dair davranış gördünüz. Çetelesini tutan var mı ? :)




 
iliski arayisinda oldugumda 40% olumsuzlukla karsilastigimi söyleyebilirim.


  • Yourcousinmarvinberry  (19.03.23 23:18:28) 
@Yourcousinmarvinberry

hocam don juan falan mısınız ya da zengin misiniz. 100 de 40 müthiş bir oran. sallamadığınızı varsayarak söylüyorum bunu ama açıkçası pek gerçekçi gelmedi bu. hele türkiyede.
  • sassot  (19.03.23 23:39:07) 
sıfır. az öz ilişki. olmayacağını biliyosam yürümem olmasını çok istiyorsam zorlarım


  • ala09  (19.03.23 23:48:21) 
@ala09 kaç ilişkiniz oldu hocam o önemli.


  • sassot  (20.03.23 00:21:12) 
@sassot 3 gercek iliski liseyi saymazsak. flortlerde ustun basari belgem vr. burda sayi nitelik degil de cinsiyet kazaniyo sanirim


  • ala09  (20.03.23 00:44:29) 
pii çok. 23 yaşına kadar hiç sevgilim olmadı. Liseyi ve üniversitenin büyük kısmını sevgilisiz geçirmek ergen ve post ergen bünyede biraz salaklık yaratıyor. O yüzden çok saçma sapan kişilere açılmışlığım ve reddedilmişliğim var :d bi ara dayak arsızı gibi bağımlılık yapmıştı bu durum dsjdsj

neyse sonra şimdiki kız arkadaşımla tanıştım, 4 senedir böyle bir derdim yok :)

Yani başarılı girişim 1. Total girişim çok fazla. %1 değildir tabii de %2-3 arası bir oranım vardır tüm girişimlerin sayısını tahminen hesaplayınca :d
  • nundu  (20.03.23 00:46:13) 
Kisali uzunlu 8-9 ilişki, reddedilme yok, zira öyle insanlara ben senden hoşlandım diye gitmedim hiç, hoşlandıysam da ya o ilişki doğal bir biçimde başladı (ortak sosyal alan, yahut ortak sosyal alan yaratarak)...

Teklif yok reddedilme de yok... Olmayacaksa zaten ilişki kısa kalıyor haftalar içinde bitiyor, yahut bazen kısa süreceği belli ilişkilere başlanabiliyor...

Diğer yandan, benim de lisede filan hiç kız arkadaşım olmadı, öyle gidip insanlara soracak özgüvenim yoktu sanırım o konularda(her konuda vardı da onda yoktu demek) lise sonrası hayata da bakınca hiç Türkiye'den sevgilim olmamış, artık bu ne kadar iyi ne kadar kotu bilmem, belki Türkiye'de kalsam teklif-reddedilme sarmalında girerdim...
  • hewit  (20.03.23 11:04:44) 
[]

Aile içindeki homurdanlamaların / vesveselerin ağırlığı ile nasıl yaşanır?

Bayadır mücadele ediyorum ama artık pek gücüm kalmamış gibi hissediyorum. Sanki normal yürüyeceğim ama her yerime taş bağlanmış gibi.

Benim veya eşimin yaptığı her hareket o kadar yanlış anlaşılıyor o kadar farklı yerlere çekiliyor ki, açıklamak için çabalasam da olmuyor, saldım artık. Salınca iyice coşuyorlar.

Anne tarafımla zaten sıkıntılar yaşamıştık. Tüm yaşananlara rağmen eşime gururunu hiçe say gel gidelim davet edelim anne tarafımı da demiştim, gelmemişlerdi istemeye falan.

Neyse baba tarafımla falan bir şekilde hallettik evlendik eve çıktık geçinip gidiyoruz. Kimseye bir zararımız yok.

Mesela ney canımı sıkıyor; ben anne tarafıma hiç bir şeyde yanımda olmadıkları için biraz mesafeli davranıyorum. Çok az konuşuyorum. Bir ara üvey babam "o" mu bişey diyor da arayıp sormuyorsun dedi.

Yani o kadar alakası yok ki hani dolaylı yoda bişey dese de beni etkilese yine gam yemeyeceğim ama dediği bişey de yok hanımın, mesela babamlarla arası çok iyi ben pek aramam etmem o her önemli günde arayalım görüntülü konuşalım der. Bu tarz adetlere dikkat ediyor ben pek sevmem büyük aramayı veya ziyaret etmeyi.

Neyse işte öyle demişti ben de yoo ne alakası var düşünün acaba niye böyle davranıyorum diyorum, yav biz ne yaptık falan diyor. İnanmıyor yani.

Son olaydan sonra ben dayanamaz oldum. Depremden sonra babam çağırıp duruyor, hanım da eve giremiyor zaten köye falan gidiyoruz, zor oluyor diye memlekete gittik babamların yanına. 20 yaşında öğrenci kız bir kardeşi var hanımın. Antepten pek çıkmamış kendi halinde birisi. Pek erkek arkadaşı da olmamış. Biraz muhafazakar bir ortamda yetişmişler ama hanım dışarıda okuduğu için hep, biraz daha açık görüşlü.

Gittik işte babam da sağ olsun güzel ağırladı bir kaç gün geçti derken.. babaannem var evde 70 yaşlarında ve 10 senedir alzheimer. Baya ileri seviyede altına bez falan bağlıyorlar. Babam da son 5 senedir artık kendisi bakamadığı için bakıcı ayarlamıştık. Birisi 2 sene durdu sonra ülkesine döndü. 3 senedir bir özbek bakıcı var. 2 çocuğu var boşanmış para biriktirmeye gelmiş. Yatılı kalıyorlar. Bazen köyde bazen şehirdeler. Bir süre sonra sevgili gibi olmuşlar babam 26 senedir bekar zaten evlenmedi de bu şekilde takılıyor sanırım. Neyse kendi hayatları bir şey diyemem. Evlenmeyi falan da düşünmüyor.

Babaannem dışında evi ve babamı da çekip çevirdiği için istemeye babam onla birlikte gelmişti hatta.

Neyse bu hanımefendi biraz tribe girmiş evin hakimi benim der gibi davranıyor. Evde misafir falan da istemiyor. Senin ne haddine köpek deyip kovamıyoruz da çünkü bu bakıcıyı çok zor buldular başlarda babaanneme şiddet uyguladığını düşünsek bile gönderemediler çünkü başka yatılı seçenek bulamıyoruz. büyük şehirde değiller ve bazen köydeler köy çok küçük ve sıkıcı, herkes kabul etmiyor. biraz mecburlar açıkçası. bakım evine de veremiyorlar en azından gözümüzün önünde diyorlar.

Biz gittik işte hanım mutfağa falan yardım edeyim diyor istemiyor. Mutfakta bir şey hazırlayayım diyor, kendi başka bir işe kalkışıyor alan kaplıyor. Bazen hanım bişey hazırladıysa onu yiyorsak surat yapıyor onu yemiyor falan. Bi tuhaf yani.

Bi ara herkes dışarı gitmişti babamlar hanım kardeşi falan ben evde çalışıyordum. Bakıcı da vardı. Mutfakta biriyle konuşuyor. Büyük ihtimalle köyden bir komşu. "yaa diyor benim kolum ağlıyor gelmesinler dedim yok ille de gelsinler dedi çağırdı kolum çok kötü" diyor.

Hayır koyucan kapının önüne o olacak ama işte kim bakacak babaanneme.

Neyse hanım zaten bu niye böyle davranıyor dedi. Ben de idare et aşkım tuhaf o biraz dedim. Bi ara babama sordum, ya manyağın teki işte idare ediyoruz siz onun kusuruna bakmayın dedi. Ben de ilettim yine hanıma.

Aradan bir kaç gün geçti biz yatak odasında yatıyoruz. Babamla bakıcı salonda yatıyor. İki odanın arasında da oturma odası var baldız da orada yaıyor.

Gece saat 12 mi 1 mi ne, ev bir yankılanıyor var ya anlatamam ah ah uh oh falan ulan utancımdan ne yapacağımı şaşırdım. Şak şak şak ah ah ah ah bırakın evi apartman inliyor. Dedim koş çağır kardeşini yanımıza gelsin.

Gitti getirdi kız ağlıyor abla uyuyamıyorum bu ne böyle psikolojim bozuldu diyor. Geçen gün de yaptılar ben bişey demedim pek ses yoktu o zaman diyor.

Ben çıldırdım kapıya vursam babam utanç duyacak. Kırıp içeri girsem kötü şeyler olacak. Babam afedersiniz sağır sayılır cihaz kullanıyor. Büyük ihtimalle çıkardığı sesin farkında değil. Ama kadın nispet yatar ki sanki bir yerini deşiyormuşuz gibi bağırıyor. Belli yani yapay oldu o kadar porno geçmişim var ben böyle bağıran görmedim. Güya buralar benim mi demek istiyor napıyor manyak kadın anlamadım.

Biz de sinirlendik ulan dedim 1 hafta uckurunuza sahip çıkamadınız mı 1-2 hafta kalıp gidicez, dibinizde misafir kalıyor. Hiç mi düşünceniz yok.

Hızlıca toparlanız çıktık gece yarısı kalktık antep e geri geldik hiç bir şey söylemeden.

Babam 1 saat sonra fark etti beni aradı 50 kere açmadım çok sinirleyim ne diyeceğimi bilemedim. Sonra hanımı da ısrarla aradı en son açtı hanım. Kızım ne oldu ne yaptık size bu ne böyle kafayı mı yedirtceksiniz bana niye cıktınız gittiniz diyor. Hanım da baba oralar normale dönmüş gidelim dedik diyor. E böyle mi gidilir diyor babam, ya baba işte öyle gerekti diyor. Ne oldu ne yaptık diyor, baba işte sesten uyuyamadık yani ne diyeyim ki şimdi diyor. Ne sesi yahu alt komşu mu gürültü yapıyor diyor, yok baba işte sonra yine konuşuruz şimdi yoldayız diyor kapatıyor.

Şimdi düşünüyorum, o gece uyumak çok zor olacaktı o psikoloji ile ama hadi diyelim uyuduk ve sabah biz gidiyoruz dedik, babam imkanı yok bırakmazdı. Daha geleli çok olmadı çünkü.

Neyse öbürsü gün amcam falan aradı ona anlattım valla çok ayıp olmuş ya ama gülsem mi ağlasam mı bilemedim abim da maaşallah yaş 70 iş bitmemiş diyor. Ya amca dedim o ayrı konu da ben hanımı annemin yanına götürüyorum annem köpek çekiyor, babamın yanına götürüyorum, böyle bir şey yaşıyoruz. Benim normal bir ailem yok mu diyorum, yok ya öyle düşünme denk gelmiş diyor. Yahu ben hanımın hangi akrabasına gitsem kendi akrabam gibi davranıyorlar kimseden bir kusur veya ayıp görmedim.

Neyse bu olayda babamın duymamasından ötürü diyelim ki pek bir sıkıntı yok ama yaşadığımız olaydan ötürü bir çıkıp geldik işte.

Babam, 2 amcam halam falan konuşmuş, beni diğer amcam aradı bir kaç gün sonra, amcam diyor ki oğlum siz de niye çıkıp geliyosunuz şimdi şöyle düşünüyorlar "gelin babasıyla arasını bozmak için böyle bir plan yaptı". Beynimden vurulmuşa döndüm ya eşim babamı çok sever hatta ailedeki tek mantıklı insan demişti yani tanıyınca. E orada da gayet sohbet ettiler falan hiç bir sorun yok.

Annem ilk buluşmalarında da surat falan yapmıştı sonra biz arayı açınca "benimle aranı açmaya çalışıyor" demişti. bunu halama falan da anlatmış herhalde. Şimdi benzer düşünce diğer tarafa sıçradı.

Ben artık kafama falan sıkıcam yani ne yapıcam bilmiyorum bir insan bu kadar yanlış anlaşılamaz ya.

Bu arada dun fark ettim babam teknolojiden anlamaz ama onlarin tv ye netfliximi girmistim. Bakici aciyordu biseyler. Kayitli kullanicilari soruyor ya basta. Orada hanımın ismini silmis kendi adini koymus. Boyle de cocukca hareketler yani..

 
bakıcının evdeki rolünü biraz küçümsemişsiniz, bence bakıcı gerçekten de o evin hakimi olmuş :) bir dahakine gitmeden önce ona da sorun derim...


  • roket adam  (19.03.23 21:21:43) 
üzüldüm ya aynı şehirde yaşamamanız büyük nimet. sizin efendiliğinizden faydalanmışlar gibi görünüyo. az görüşünce işte en ufak olaylarda geline yıkılması doğal zira çok az tanıyolardır eşinizi ve kötü yorumlandıysa bi kere o üzerine yapışmış. görüşmemeye çalışın işt4e bayramdan bayrama. yapacak bi şey yok gibi


  • ala09  (19.03.23 22:14:17) 
Hocam hepsini okudum, bakıcının plan şu: babanızla nikahı öyle ya da böyle yapacak, mirasa konacak. Bu miras bir ev bile olsa, bir malı mülkü olmayan insan için başını sokacak bir ev demek.

Babanız her şeyin farkında olayın mantıksızlığı hakkında siz konuşmayın diye keyfine bakıyor ama size size bu bakıcı da bi garip ayağı çekiyor, diyemiyor ki ben bu kadını sevdim evlenicem.

Bu kadın yakında benim ahlakımı bozdun, ben seninle evlenicez diye seninle sevişmiştim der, nikahı basar.

Bu eşinize karşı ön yargıda bakıcıdan çıkmış belli. Allah kolaylık versin. Böyle cinlik bilmeyen insanlar böyle cin fikirlilerle karşılaşınca mağdur olup çıkıyor. Diyecek bir şey de bulamadım.

Şu yaşlıların uçkur sevdası da aile dağıtır yani. Çok klasik.
  • zimbirik  (20.03.23 00:16:26) 
babanızda kötü bir niyet olduğunu düşünmüyorum ancak sekreterini s.ken çayını kendi koyar diye de bir laf var malesef bakıcıyla olan durum ona dönmüş.
kadın oraların sahibi ilan etmiş kendini.
mümkün oldukça az görüşeceksiniz, eşinizin de ailenizle olan ilişkisinde en ufak müdahalede yönlendirme bulunmayacaksanız kararına saygı duyacaksınız.
  • oz suser  (20.03.23 00:22:05) 
Babadan kalacak bir miras varsa mecbur uğraşacaksın yoksa sadece telefonla iletişim, benim tavsiyem.
Müge anlı da çok hikaye var böyle.
Bakıcı bulmak zor, bu kadın daha paralı, şehirde vs. iş bulmak varken niye sizde kalıyor? Vardır bir düşüncesi.
  • Coma  (20.03.23 00:44:29) 
Aileden ilgi/şefkat görme derdini bir yana bırakın; mümkün olduğunca minimum iletişimde kalın; eşinizle ağzınızın tadını bozmayın.


  • lil siztah  (20.03.23 08:16:25) 
hocam valla aşırı güldüm kusura bakma. pazartesi sendromum bir nebze hafifledi. hakkını helal et.


  • burakdonmez95  (20.03.23 08:52:28) 
başlıktan senin duyurun olduğunu anladım.

tek diyeceğim şey boş ver. anne baba olmasa da olur yanında. böyle bir bakıcı hikayesi ben de biliyorum. sonu böyle kötü oluyor. sen de eşin de kimseye muhtaç değilsiniz. çok umursama
  • Hallegadola  (20.03.23 09:30:17) 
ben olsam dönmezdim. bağırsınlar ne var sevişsin insanlar kulaklıklar var alın onlardan. baldıza da ablası anlatsın durumu. ilerde senin de olacak sen de çıkaracan böyle sesler demese de, insanlar çiftleşir normaldir gibi falan bilimsel bir dil kullansın işte. ben şahsen arsızlara karşı arsızlaşırım yani. babamı da kimseye bırakmam. yok canım elin bakıcısı gelsin babamın evinden sürsün beni manyak karı. ama şu da var; babanne alzaymır muhtemelen babanız da olur. kadın gençse bırakın evlensinler ilerde bakıcı derdi olmaz. ama mirasa konar babaya da tepik atarsa bilemem. uyanık ol oğuz.


  • sanemz  (20.03.23 10:26:50 ~ 10:27:37) 
Valla ben silip atmaya yatkınım zaten y ve z kuşağında giderek artan bir bireyselcilik var. vefa borcudur ailedir falan diye beynimiz fazla yıkanıyor bizim toplumda.

Fakat ben belli kararlar aldıkça, mesela dozajı biraz daha artırayım ne var ne yok sileyim kimseyle konuşmayayım tek başıma bir hayat veya aile kurayım,

İnsanlar demeyecek ki bizim yaptıklarımızdan ötürü bu oğlan böyle davranıyor. Bu böyle değildi kesin eşi aklına giriyor ailesini uzaklaştırdı diyecek. Bu sefer o arkada konuşan 50 kişinin varlığı beni rahatsız ediyor.

Öte yandan ben o kadar ilişki yaşadım, o kadar arkadaşlarım geldi gitti.. Hepsi ailemi çok severlerdi. Ailem de gayet sıcak karşılardı.

Bu durumlar benim ön görebileceğim durumlar değildi. Hani desem ki zaten iğrenç bir ailem vardı da şimdi de şikayet etmeye hakkım yok zaten uzak tutmam gerekiyordu.. ama öyle bir şey yok yani. Belki teyzeler falan burnunu sokardı eleştiri manyaklarıydı ama mesela annemden beklemezdim yani.

Bazen bu taraftan düşününce kavgalarda hanıma çıkışıyorum, tamam onlar da kötü düşünüyor olabilir, onlar da yanlık yaklaşmış, yanlış davranmış olabilirler ama bizim hiç mi suçumuz yok, senin hiç mi bir suçun yok, bu olanlar nasıl oluyor da sen hayatıma girdikten sonra yaşanıyor diyorum orada ipler kopar gibi oluyor demek ki sen de onlar gibi düşünüyorsun diyor.

Yani hayır benim tarafım belli ama anlamlandıramıyorum.

Mesela eşim burada iş kurmasına rağmen her fırsatta devlet başvurularını değerlendiriyor, yabancı ülkelerdeki işe alım süreçlerini araştırıyor, turistik yerlere geçersek ki maliyetleri hesaplıyor, fırsatını bulursak gidicez yani.

Ama kimse eldeki imkanlarla kalabalık bir ailenin olduğu yere, ve kiraların uygun olduğu, iş gücünün kolay karşılanabileceği (baldızlar burada bizle çalışıyor) bir yere gelmek zorunda olduğumuzu görmüyor da,

Büyük ihtimalle şey diyorlar hanım hem çocugu kaptı evlendi hem ailesinden kopardı antep e götürdü, ailesinin yanına gitti, çocuk da yapar şimdi orada oh ne ala memleket falan diye düşünüyorlar eminim yani.

Halbuki mesela çocuğu da hiç düşünmüyoruz.

Yanlış anlaşılmaya zaten tahammül edemezdim. Şimdi kitlesel bir yanlış anlaşılmayla karşı karşıyayım. Allahtan ünlü falan değilim de linçlenmiyorum kafayı yerdim valla :D
  • ananiyimioguz  (20.03.23 10:32:57 ~ 10:38:12) 
bence sen aileni seviyorsun, ailen de seni seviyor bir sorun yok. sadece şu ne dere fazla takıyorsun. takıntılarının üstüne git. kimin ne dediğinin önemi yok boşver.

keşke gece yarısı gitmeseydiniz ama olsun takılmayın fazla o anda öyle olmuş.

keşke amcana o gece neler olduğunu anlatmasaydın millete de eğlence düşmüştür. koskoca babana ayıp etmişsin, adamın size hiç yamuğu olmamış. ama anlatmışsın yalan da değil onu da boşver.

babanın teline cevap ver evham kötü şeydir. evladın olursa anlarsın. babanında anneyin de gönüllerini et, gerisinin ne dediği umrunda olmasın. zaten kimseye bağımlı da değilsin e daha ne. bence ortada sorun yok.
  • sanemz  (20.03.23 10:49:27) 
İçinde kaldığınız duruma üzüldüm. Daha önceki konularınızı biliyorum, bu konuda bence eşinizin gerçekten bir suçu yok ama daha önceki olaylarınızdan dolayı eşinize böyle bir önyargı olmasına şaşırmıyorum. Biraz eşiniz tarafından manipüle ediliyor gibisiniz. İyi niyetiniz eşiniz ve ailesi tarafından suistimal ediliyor. Sizde de bunun birikimi olmuş bunalmanız çok normal. İki tarafın ilişkilerinin bu kadar şeyden sonra düzelmesi zor.


  • chanandler bong  (20.03.23 18:44:16) 
Arkadaşım şaka mı bu? Babanızın aklı başında anladığım kadarı ile. Sağır bile olsa bir hafta dişini sıkamadı mı? Siz babanızla muhatap olmamak için uyarmıyorsunuz, konuşmadan çıkıyorsunuz, telefonunu açmıyorsunuz, telefonu gelini açmak zorunda kalıyor. Bile bile kızı suçlu / huysuz durumuna düşürüyorsunuz.
O bakıcı babaya nikahı bastırır +1, zaten bakıcı siz daha fazla kalmayın diye babayı gece gece kaldırmıştır.
Öte yandan, kimse annesine laf söyletmez ama geline suratı yapan anne, oğlu konuşmayınca arayı bozan gelin. Siz de ne annenizle ne de babanızla kötü olmamak için karınızı feda etmişsiniz bile. Bunca yılın tecrübesiyle şunu rahatlıkla söyleyebilirim, eğer erkek eşine sahip çıkıyorsa on anne-babalar gelini bir anda sever oluyorlar, oğullarına da saygı duyuyorlar. Tersi durumda sadece gelin kötü gelin olmuyor, oğulları da aptal, gelinin elinde oyuncak olmuş oluyor. Kendiniz nereye ait olmak istiyorsunuz ona karar verin.
Bir de demişsiniz ki, öncesinde böyle değillerdi, gelin geldikten sonra böyle oldu. Elbette öyle olacak; malum Türk aile yapısı, kız oğlumuzu kaptı tripleri.
  • SiyamkedisiZorro  (20.03.23 19:06:37) 
@SiyamkedisiZorro, sahip çıkmıyorsun ne demek yahu anlamak istemeyenlere ben ne yapayım yeterince anlattım, e hanımın yanında duruyorum zaten. Çizgi çekmek gerekiyorsa da aile bireylerine karşı çekiyorum daha ne yapayım.


  • ananiyimioguz  (20.03.23 19:23:54) 
@chanandler bong, başlarda eşimin beni veya benim onu manipüle ettiğimiz durumlar oldu evet ama şu son durumda -veya son zamanlarda diyeyim- eşim veya ailesi bir şey yapmıyor ki nasıl suistimal edebilirler o kısmı anlayamadım.


  • ananiyimioguz  (20.03.23 20:20:51) 
hocam şu duyuruda az insanı tanıyorum. salak bir ergen var "kiloluyum, bilgisayar oyunu oynuyorum ve her duyuruya cevap yazıyorum" şeklinde takılan bir tek onun yazılarını görünce taıyorum bir de başlığı görür görmez nick'iniz aklıma geldi. Okumadım.

vesvese adamı içten yer. vesveselenmeyin inşaallah.
  • sparkle kiddle  (20.03.23 21:18:48) 
Hani cevap olsun diye yazmıyorum ama babanızın gelen telefonunu açmamak, onunla konuşmamak ama eşinizi konuşmasını engellememek de sahip çıkmamak oluyor. Diyorum ki, keşke siz konuşsaydınız babanızla. Hanım tabii ki babaya yaptığı şeyi söyleyemez, onun yerine anlamsız bir sebep uydurmuş, bu da karşı tarafın eline "gelin oğlumuzu bize karşı dolduruyor" gerekçesini vermiş. Gecenin bir yarısı "oralar normale döndü" diye habersiz çıkılmaz çünkü. Yol yakınken ve de siniriniz yatışmışken arayıp konuşun babanızla. Kadını da şikayet filan etmeyin, ama durumu bildiğinizi bilsin babanız. Kadınla muhatap olmaya gerek yok ama o bile karınızı kendine gelin bellemiş de kullanıcı ismi filan gibi manasız işler yapıyor.
Yeni bir aile kurunca ilk 7 sene çok önemlidir. Dikkat edin ilk 7 yıl testini geçen evliliklerde boşanma gitgide azalır. O 7 yıllık stres testi iki tarafın da ailesinin kadını ve erkeği kendi tarafına çekme mücadelesidir. Siz hanımın ailesinin yaşadığı yere giderek sizin tarafa (onların gözünde) bir gol atmışsınız, bilenmişler. O yüzden daha da fazla konuşuyorlar. Bu stres testini birbirinize dayanarak geçebilirsiniz ancak. O sebeple " senden önce yoktu böyle olaylar" lafını kim duysa incinir, onu diyorum.

  • SiyamkedisiZorro  (22.03.23 13:49:57) 
Anladım, teşekkürler. Babama zaten beni ilk arayan amcam söylemiş, haberi var aslında sonra biraz mahcup olmuş olabilir ulaşmaya çalışmadı. Amcam da zaten bişey olmamış gibi davran şimdi yüzüne bişey deme tatsızlık olmuş istemeden demişti.

Sonra bir kaç gün sonra diğer amcam aradı, oğlum zaten babanda şüphecilik teşhisi var şimdi bu olayları senle aranı bozmak için biri yaptırdı zannediyor artık hanım mı teşkilat mı bilmiyorum kurup duruyor dedi.

Yani güya her şey planlıymış bakıcının o gece onu ayartması falan :D

Yani babamın kafa ayrı dünya o yüzden oradan da işimiz zor da neyse geçer diye umuyorum. Babam ara ara kendini mit takip ediyor zannediyor çünkü gençliğinde az yürüyüş yapıp dayak yememişler orada biraz oynatmış kafayı maalesef.

Fakat geçen hanımla da uzun uzadıya konuştuk, ben şu çıkarımı yaptım, bence tüm sorunların temelinde hanımın otoritesini kendi ailesi içinde kurduğu gibi, ben kendi ailem içinde sağlayamamışım ona çıkıyor.

Yani benim bir fikrim, tam olarak benim değildir. Benim bir kararım, kendi irademle verilmemiştir. Çünkü hala aile evindeki savunmasız iyi niyetli bir çocuğum onların gözünde. Kendi başıma bir şehirde yaşamamışım uzun süre, kendi başıma bir iş kurmamışım, bir konuda rüştümü ispatlamamışım.

Ailemin "oguz seciyorsa / yapıyorsa doğrudur, arkasındayız" demesi lazım. Ama kesin aklına giriyorlardır diye bir yorum geliyor. Bu beni çok üzüyor ama bunu da ben yaptım sanırım o yüzden şıp diye düzeleceğini de sanmıyorum. Hatta belki hiç düzelmeyecek bilmiyorum.
  • ananiyimioguz  (22.03.23 15:43:48 ~ 15:50:42) 
[]

Evlenmeyen erkeklerin büyüyemediği Hk.

Böyle bir şey var mı? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?




 
40 yaşındayım, bekarım. Büyümekten kasıt nedir bilmiyorum ama erkek her zaman az veya çok çocuktur bence.


  • thesomberlain  (18.03.23 12:45:00) 
İrrelevant. Büyümek daha çok çocukluk hayallerinden vazgeçmekle, kendinle kurduğun masum ve dürüst ilişkiyi kaybetmekle, paranın ve gücün köpeği olmak ile alakalı der kaçarım.


  • baba553  (18.03.23 12:52:34) 
bazı ilişkilerde tam tersi, erkek sürekli eşinden yemekti, temizlikti, ütüydü vs. bekledikçe daha çok çocuklaşıyor ve muhtaç hale kendini sokuyor.


  • knight of cydonia  (18.03.23 12:54:29) 
Evlenmiş ve büyüyememiş birçok erkek tanıyorum, çocuk gibiler eşleri sanki iki çocuk büyütüyor üzücü.


  • freebird5406_2  (18.03.23 13:06:51) 
Evlenenler de büyümüyor ki, bence bu kavramı maskulen feminen erkek diye ayırmak lazım.


  • olaylar olaylar  (18.03.23 13:13:04) 
bu ancak şımarık kadınların yorumu olabilir.


  • kondansator  (18.03.23 13:18:42) 
büyüyemeyen erkek zaten evlenmesi zor, doğru kişiyi bulması Allah'ın lutfu olur
hadi evlendi büyük ihtimal boşanma ya da mutsuz bir evlilik sürer olgunlaşana kadar
daha sonra kaybettiği saygıyı geri kazanma süreci, eş tarafının geçmişteki hayal kırıklıklarından dolayı öfkesine maruz kalma

erkekler kapatılsın sdfsd
  • bir soru sorcam  (18.03.23 13:20:49) 
evlenme değil de sorumluluk almayan, belli bi yaşa geldiği halde aileyle yaşayan, faturalarını ailesi ödeyen vs erkeklerin büyüyememesiyle alakalı bir yorum var, erkek olarak katılıyorum bu yoruma.


  • roket adam  (18.03.23 13:21:48) 
büyüyemeyen yani olgunlaşmayan erkek/kadın varsa bunun asıl sebebi kendinde midir yoksa ona sorumlulukları yerine getirme hakkı verilmediğinden mi sorumluluk almaz bunu tartışırım. ataerkil toplumumuzda kız çocuklarına küçük yaşta sorumluluk aşılanırken erkeklerin bi kirli çamaşırını bile temizlemeye yeltenmeyip başkalarından beklemesi yaratılıştan değildir herhalde. aileyle yaşayınca çoğu standart sorumluluklar anne babada oluyor eğer evi geçindiren çocuk değilse. kendi evine çıkmadan direkt evlendiyse fatura ödedi, üç beş sorumluluk fln diye büyüdü imajı çiziliyor. gerçekte büyümese de evlilik müessesi bi yerde statü ve beceri gösteriyor. bu yüzden hemen saygınlık yükleniyor olgunlaşılmış gibi gösterip bekarları eziklemeye çalışıyorlar. fakat gerçek öyle dewğil. kendi temel bireysel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayan kimse olgun veya büyümüş değildir. evlilik burda kriter olamıyor. diyelim adam evlendi ama bütün eşyalarını evini cart curtu ailesi karşıladı. ee nasıl büyüyo bu? naptı da büyüdü karısıyla uyuyor diye mi? peh


  • ala09  (18.03.23 16:58:59) 
ekstra her tur sorumluluk, daha dogrusu zorluk insani 'buyutur'. sanirim buyumekten kastimiz bu.

mesela burada bi kizla tanistim turk. 30 yasini gecmis ama mental olarak 18 yasindan gun almamis. cunku cok rahat bir hayati olmus. veya turkiye'deyken abd ile is yapan bi eleman tanimistim. 40 yasinin ustunde olmasina ragmen benimle yasit zannetmistim adami ki o donemde 25 yasinda falandim. fiziken genc gostermekten bahsetmiyorum hal ve hareketlerdeki olgunluktan bahsediyorum.

ama kimi insan vardir 15 yasinda 30 yasin olgunluguna ulasir.

bu minvalde evet evlilik biraz daha buyutur ama en cok cocuk buyutur diye dusunuyorum. ama her sey de buna bagli degil. bircok parametre var baska yollardan buyuyebileceginiz.

not: evlenmedim ve cocugum yok.
  • antikadimag  (18.03.23 17:29:04) 
Anlamsız bir yorum
Şımarıkça +1

  • basond  (19.03.23 10:57:51) 
evlenen erkekler büyüyemez bu mantıkla çünkü eşleri annelerinin görevlerini üstlenmeye devam eder?

bunun evlilikle alakası yok. bazı insanlar kendi başlarının çaresine bakmayı öğrenirler bazıları 55 yaşında olsalar da öğrenemezler, hep başkalarına muhtaç kalmayı tercih ederek yaşarlar.
  • deartheodosia  (19.03.23 13:41:39) 
ala09 +

kimse evlenince bir şey başarmış olmuyor. kadınlar için de aynı şekilde, cinsiyet ayırmıyorum. evli bi arkadaşım var (çalışmıyor), hala annesi yardımcısıyla gelip yapıyor çamaşırları, ütüyü, yemek falan (ki bunlar da ne kadar kişinin "büyüdüğünü" gösterir, tartışılır); evlilikle ne değişiyor bilmiyorum.
  • deartheodosia  (19.03.23 13:50:14) 
[]

Instagram şart mı?

arkadaş çevresi geniş olan biri değilim Instagram kullanmıyorum. karşı cinsle tanışmak için ya da iletişim kurmak için Instagram şart mı.

numara istemenin yerini Instagram istemek mi aldı yoksa gerek yok mu. 20-30 yaş aralığı için soruyorum.


 
becerikli adam tuşlu polifonik telefondan mesajlaşarak da hedefe ulaşır. beceriksiz adam instagramın sahibi olsa yine boş.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (16.03.23 21:28:49) 
@kahvedesu

kendi yaş grubumu, ilgilendiğim kişilerin yaş grubunu belirttim.

hayırdır niye sinirlendiniz ki siz ?
  • sassot  (16.03.23 22:12:15) 
değil ama instagram senin hakkında karşıya biraz olsun bilgi verdiği için tercih ediliyor. özellikle applerden tanışma için bu geçerli, instagram olmasına gerek yok ama herhangi bir sosyal medya uygulamasında hesabın yoksa biraz temkinli yaklaşıyorlar sana karşı. buralarda insanlarla iletişime geçmiş olman, arkadaşlarınla fotoğraflarının olması karşı tarafa güven veriyor vs.


  • knight of cydonia  (16.03.23 22:24:10) 
[]

love bombing vs. gerçekten sevilmek/beğenilmek

bunun tam ayrımı nasıl oluyor /maruz kalan açısından
takıntılı aşıklar da aşırı ilgili oluyor mesela



 
sürekliliğine bakarak, lovebombing şöyle bir şey, ilk 3 ay aşırı dozda ilgi gösterip güven sağladıktan sonra davranışların 180° değişmesi

sahici ilgi ise daha stabil sürekliliği kendi içinde bir ritmi olan şekilde
  • freebird5406_2  (16.03.23 17:00:47) 
gerçek sevgi+ love.b. iç içe olabilir mi?


  • bir soru sorcam  (16.03.23 17:17:16) 
Gerçek sevgi ve bunun samimi ifadesi zamanla gelişen bir şey. Bir süreç gerekiyor. Karşınızdaki kişiye karşı daha ziyade minnet ve güven duygusu ağır basıyor sizin tarafınızda.

Love Bombing hazır paket gelen bir şey. Özellikle sizi yeteri kadar tanımayan insanlardan fazlaca samimiyet içeren övgüler alıyorsanız bu muhtemelen love bombing'i işaret eder. Sizin tarafınızda duygu olarak piyangoyu tutturduğunuzda hissedeceğiniz tarzda bir şaşkınlık ve heyecan uyandırır. Tabiri caizse bir "hype" yaratır.
  • akhenaten  (16.03.23 17:26:21) 
[]

Bir kıza dm den yürüme hk kadın duyurucuların tavsiyesi ne olur?

Sb.

Ne desem :) ilk kez böyle birşey yapacağım.


 
"Merhaba
Uygun bir zamanda kahve içelim mi?"
Çok düz oldu ama çok da uzatmaya şekilden şekile girmeye de gerek yok bence.
  • Amaranta ursula  (15.03.23 12:45:54) 
aynı ortamda karşısına çıkıp rahat bir konuşma ortamı daha etkili, heyecan-özgüven faktörleri olumlu izlenim bırakır
karşı tarafın ilgisi varsa insta işe yarar herhalde
erkek olarak 1.sini yakalamak zor, 2.ciye de şans verin kızlar sdf
  • bir soru sorcam  (15.03.23 12:46:21) 
Hic dolandirmadan ret yemek icin direkt kahve teklifi iyi bi yontem ama kahve icmek istiyorsaniz once biraz sohbet edin derim. Belli ki kisiden kisiye degisiyor ama cogunlugun once bir sekilde konusmak isteyecegini dusunuyorum. Paylastigi seylerle ilgili komik bir seyler yazin veya soru sorun.


  • unidentified floating object  (15.03.23 12:54:20) 
var mısın yok musun ? yazın...


  • piotr  (15.03.23 12:58:58) 
Storylerine yaz önce muhabbet kur. Sonra teklif edersin


  • jackyr  (15.03.23 13:10:46) 
yürüme. ortak düşündüğünüz bir konu aç. düzgünce yaz. ilerlerse ne güzel.

bir şey beklemezsen daha rahat olur. daha rahat olursan daha fazla şansın olur.
  • gabe h coud  (15.03.23 13:41:30) 
Reel hayatta tanımıyorsan işin çok zor, hatta reelde tanıyorsan bile zor çünkü mesajlar spam gibi bir mantıkla bekliyor.

Çünkü bir kadına bin mesaj atılıyor memlekette.
  • John Bloor  (15.03.23 14:21:20) 
Yakisikli ve zeki ol yeter :)


  • ala09  (15.03.23 15:22:18) 
Storylerden biraz muhabbet kurup ilgisini ölçmek gerek. Daha önce tanışmışlığınız yoksa birdenbire kahveye davet etmek irite edici olabilir. Önce storysine yazın bi şeyler. Laf lafı açar. O da muhabbeti sürdürmeye hevesli gibiyse biraz zaman geçince kahveye davet edersiniz müsaitliğine göre


  • bahçedekisandal  (15.03.23 15:48:48) 
[]

Hiç iyi değilim

Ülkede yaşanan her şeyden (deprem, sel, yangın, ekonomi, siyaset) dolayı ben artık toparlanamıyorum. Özellikle bu depremden sonra iyice çöktüm bakın gerçekten pandemide vs asla böyle olmadım. Her gün mutsuz uyanıyor, mutsuz işe gidip geliyor, evde de mutsuzluk saçıyorum. Çevremdeki herkesi de rahatsız etmeye başladım bunun da farkındayım ama düzelemiyorum arkadaşlar. Evlilil arifesindeyim bi yatak olmuş 7-8 bin lira, insanlar yurtdışında bu fiyata 2.el araba alıyor biz burada ne yaşıyoruz ya, gerçekten mutsuzluk ve umutsuzluktan ölmek üzereyim.

Sevdiceğime dedim ki gel gidelim buralardan, araştırdık ettik, kanada, amerika vs neresi varsa. Tabii ki para ve zaman gerektiren şeyler bunlar ama bu süreçte ben nasıl ayakta kalacağım, nasıl iyileşeceğim, nasıl mutlu olup etrafımı eşimi dostumu da rahatsız etmeyeceğim? Gerçekten kendimi toparlamak istiyorum ama olmuyor. Mutsuzum işte. Tavsiyesi olan?


 
ülkede yaşanan ve somut olarak sana dokunmayan her şeyden bu kadar etkilenen biriysen bence psikolojik destek almanda ve kendini psikolojik olarak güçlendirmende fayda var. tv izlemeyerek, sosyal medyayı azaltarak, kendine ve ailene vakit ayırarak, farklı aktiviteler yaparak yani gerçek bir hayat sahibi olmaya ve kendi hayatını yönetmeye çalışarak başlaman lazım. yoksa sosyal medya ve tv'lerdeki felaket senaryolarını, olumsuz haberleri, gece gündüz yapılan anlamsız propagandayı sürekli takip edersen insanın psikolojisini bozmaması mümkün değil.

böyle hassas bir bünye kanada, abd gibi ülkelerde yaşanan olaylara da göçmenliğin verdiği zorluk da eklenirse daha da çok tepki verecektir.
  • roket adam  (13.03.23 15:00:54) 
spor yap. ciddi bir cevap. aynı şekilde depremden sonra artık insanlıktan çıkmak üzereydim. her konuda çok empati yapan biriyim, iş olsun aile, aşk vs olsun beni çok etkiliyor. iş stresim zaten uyutmuyordu bir de depremde sabahlara kadar ayaktaydım. kardeşim deprem bölgesindeydi. haftalarca zombie gibi gezdim. çok ağır spor yaparak çözüm bulduğumu düşünüyorum. hem spor hem de recovery sırasında vücut resetliyor kendini.

kimyasallar iyi bir çözüm değil. terapi ve duyguları yazmak, üzerine ağır spor. aileyle, sevgi dolu insanlarla vakit geçirmek vs.
  • gabe h coud  (13.03.23 15:04:52) 
Kanada'ya Amerika'ya gidince orada da mutlu olmayacaksın ki orada da farklı bir nedenle bu psikolojiyi yaşayacaksın, ya yanlış anlaşılmak istemem ama benim çevremde bi şekilde Kanada'ya giden çok kişi oldu mutlu olan bir kişi olmadı çoğu geri döndü, ABD zaten daha bok gidebiliyorsan bi Avrupa ülkesine falan gitmeye çalış en azından.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (13.03.23 15:09:25) 
ingiltere'de yaşıyorum geçen bi kafede 3-4 arkadaş oturduk saadet binası önünde yapılan cb adaylık açıklamasını izledik. fiziksel olarak uzaklaşmakla olmaz, olmuyor. ekonomik olarak sıkışıp kaldık zaten hepimiz. geçen sene 14k£ civarına mercedes e aldım hep hayalimdi. yarın tr'ye dönmek istesem napacam bilmiyorum. satsam gelsem tr'de 300'e verdikleri araçlara bakıyorum, değil almak binmek, kapımın önünde komşumun park etmesini istemeyeceğim araçlar. neyse konumuz bu değil. eğer geleceksen özellikle avrupa'da refah var ama burda bir süre çalışayım döneyim tr'de yaşam standardımı yükseltmiş olarak devam edeyim diyemezsin.

ben avrupadan memnunum sakin güzel ama abd'de çevrem ve güvendiğim kişiler olmasını ve oraya gitmeyi çok isterdim, öyle bir keşkem var. lisansta bölümümdeki bir kız öyle gitti, 3*4 akrabası da vardı çok samimi olduğu arkadaşları da, hepsi elinden tuttu yol yordam gösterdi şimdi çok güzel paralar kazanıyor. avrupa'da esnaflık - ticaret harici bu çok zor, onu yapabilmek için de çok ciddi tecrübe açısından birikiminin olması gerekiyor.

"yav dayı ne uzattın, ne diyorsun özet geç, ne yapalım dersen?" eğer; şu an kk'yı başkan yapıp onun ve 6'lı masanın çok iyi bir kadro ve hükümet kurmasını ummaktan başka yapacak bişey yok. tr potansiyeli olan ama asırlardır bunu kullanmaya beceremeyen bir ülke
  • avatar is back  (13.03.23 15:22:48 ~ 15:24:05) 
Bu ortamda evlenmek çok yanlış.
Evlenmeyi düşünen birinin yurtdışı hedeflemesi ayrı bir yanlış.

yanlış*yanlış = yanlış^2
  • scholar  (13.03.23 15:27:44) 
Spor yap gece uykusunu kaliteli ve yeterli uyu güneşe maruz kal ve magnezyumunu ve d vitaminini takviye et. Yetmezse antidepresan gerekebilir.


  • muhayyer divan  (13.03.23 15:48:17) 
Meditasyon deneyimi varsa yas çemberleri çok iyileştirici oluyor.

yasveolumbilgeligi.org

Bir kez katılmıştım. Yas çemberi yaptıran burcu ertunç çok iyiydi açıkçası.
  • hasmetizm 2046  (13.03.23 16:28:37) 
spor yapacak iradeniz varsa kişisel deneyimime dayanarak antidepresan kadar etkili olduğunu söyleyebilirim. yoksa psikolojik destek alın. gerçekten karmaşık canlılarız, şimdi sizi alıp da bütün bu sıkıntıların olmadığı bi türkiyeye koyma imkanımız yok ama, belki başka sebepleri de vardır. o yüzden bi oturup düşünmek ve yazmak da lazım.

bi de çok sevdiğim bi söz var "if you're going through hell, keep going." (cehennemden geçiyorsan, geçmeye devam et.) bi şeyleri bastırmadan yaşayıp tüketmeye çalışıyorum artık ben her şeyi.
  • curious mind  (13.03.23 16:41:22) 
Ben de aynı durumdayım. Paralize olmuş gibi hissettiğim için psikiyatriste gittim. Antidepresan verdi, kullanmaya başladım. Daha iyiyim sanki:/


  • boyalı kuş  (13.03.23 18:38:14) 
koca ülkenin ve dünyanın derdini sırtınıza yüklüyorsunuz. modern insanın en büyük problemi bu bence - her şeye erişim fazlasıyla rahat olduğu için kırılgan beynimizin kaldırabileceğinden çok daha fazlasına maruz kalıyoruz. klasik tavsiye olacak ama lütfen sosyal medyayı azaltmaya çalışın. haberler için işe yaramaz sansasyonları değil de daha bilgilendirici ve bilimsel/politik yönü olan, rapor/röportaj tarzı işleri okumaya çalışın illaki geride kalmamak niyetindeyseniz.

yaşanan acı şüphesiz çok büyük, üstüne üstlük ülkenin gidişatı da ortada ama her şeyi bilmek insanın üstünde inanılmaz yük oluşturuyor. don külot hayvan peşinde koşalım, ağaçlardan sallanalım demiyorum ama bence insanlık olarak biraz fren yapmamız lazım. "mutlu" dediğimiz kitleler kendi dünyalarında yaşayan insanlar hep. cahillik mutluluktur demiyorum. öğrenmek, bilmek bence her zaman iyi ama bu kadar derine dalmak iyi değil çünkü bireysel olarak hiçbirine müdahale edecek kapasitemiz yok.

kulağa tırt gelecek ama mutluluk gerçekten akşam eve gelip bulgur pilavı yedikten sonra diriliş ertuğrul filan izlemekle oluyor sıradan insan için. onu yapmaz kitap okursun, eylem değişir ama kilit nokta DÜNYANIN/ÜLKENİN SORUMLULUĞUNU YÜKLENMEMEK. karşılaştırmalardan uzak durmaya çalışmak.

yalan değil bugün ben de avrupa'da yaşayanlara bakınca motivasyonumu kaybediyorum, "bizim yaşadığımız hayat mı?" diyorum ama 18. yüzyılda rus toprak işçisi/kölesi de olabilirdim. o adam muhtemelen bizden mutlu yaşadı çünkü kendisinden daha iyi yaşayanları görmüyordu bile.

eyyorlamam bu şekilde. hayat anlamlı veya kompleks bir şey olmak zorunda değil. hepimiz ölüp gidiyoruz, 10 sene sonra yüzümüzü bile hatırlamıyorlar. kendiniz için uğraşın elbette ama mükemmeli, kusursuzu, şahaneyi arayarak canınızı sıkmayın. sırf keder. hiçbir karşılığı, getirisi yok.
  • mark greg sputnik  (13.03.23 19:22:42) 
hocam mesele ülke mi yoksa ekonomik durumun mu? gördüğüme göre ekonomik. asıl nokta ihtiyaçlarınızı karşılamanız. değilse abd'de de yaşasınız isviçre ya da norveş'teki insanın refahı size dokunur. ekonomi karşılaştırmasında sınır yok o yüzden siz kendi ihiyaçlarınıza bakın kıyasa girmeyin.


  • uyuya kalip kavimler gocunu kaciran adam  (13.03.23 19:49:20) 
ülkemizdeki enflasyon artışı özellikle ücretli çalışanlarımızın alım gücünü ciddi oranda düşürdü ve birçok kişinin umutsuzluğa kapılmasına sebep oldu bu bir gerçek ama insanlar arasındaki umutsuzluk muhabbetleriyle, herkesin birbirine avrupa, abd övmesiyle ekonomik anlamda 1 birim kötüye gittiysek psikolojiye etkisi 10 oldu maalesef bu psikolojiden çıkmak gerekiyor önce. mesela bir yemeğe atıyorum 200 lira veriyoruz masada biri diyor ki almanya'da buna 20 birim veriyorlar. e tamam da almanya'daki mühendisin, yazılımcının maaşı 3bin, 4bin birim onu söyleyen yok. burada 20bin birimler normal maaş oldu artık bu pozisyonlar için. yanlış anlaşılmasın tabi ki onların alım gücü bizden yüksek ve özellikle araba konusunda çok halk düşmanı bir piyasamız var ama geliri hesaba katmadan gider üstünden konuşunca 15 kat kötüyüz gibi etkisi oluyor psikolojiye. dolayısıyla insanlar avrupa'ya gidince tüm dertlerimden arınıcam gibi hissedip orayı idealleştirirken burayı cehennemleştirip iyice kötü hissetmeye başladı. öyle bir şey yok tabi ki. hem fiziksel olarak buradan çıkmayla burayı önemsemeyeceksin diye bir şey yok illaki sevdiklerin, değer verdiklerin olacak burada ve türkiye'deki kötü şeyler gene seni üzmeye devam edecek. bence önce bu ruh halinden çıkmak gerek. avrupa ülkelerinin yeryüzündeki cennet olmadığını her yerde insanların sıkıntı çektiğini kabul etmek gerek. tabii ki türkiye'nin fakiri avrupa'nın fakirinden daha fakir ama polyannacılık yaparsak türkiye'de zengin olmak da avrupa'da zengin olmaktan daha kolay çünkü bizdeki gelir eşitsizliği çok daha fazla. içinde bulunduğumuz ekonomik umutsuzluğa depremde yaşadıklarımız eklenince bazı kişilerde sizdeki gibi bunaltmalar normal ama burada benim dediklerim ve diğer arkadaşların dedikleri biraz sizin bakış açınızı değiştirmiyorsa gerekiyorsa kredi falan çekip bir psikoloğa gidin. çünkü tek başına bir yurtdışı çalışma izni çözüm olmayacak böyle bir bunalmaya.


  • semaforo de medianoche  (13.03.23 21:31:34) 
hayatta sorunlar bitmeyecek. gelen dalgaları atlatmaya bak işte, hepimiz öyle yaşıyoruz. muhteşem bi mutluluk yok, hiçbir şey de bunu garanti etmiyor.


  • deartheodosia  (13.03.23 22:02:18) 
Almanya'dan sevgiler, tavsiyem evlenmeyi erteleyip harcamalarınızı dil kursuna yapmanız olur gerçekten gitmek istiyorsanız. Bir de spor yap düz koşu 1 saat. Biraz iraden kuvvetlenir, kafan dağılır.


  • abi bi dizi buldum on numara  (14.03.23 00:50:59) 
kanada'nin kotu psikolojisi olani daha da kotulestirdigine defalarca sahit oldum, gocmeden once cok iyi dusunun derim.

7-8bin liraya araba alma isi de yalan, o araba ilk 3 ayda patlar paraniz da cope gider.
bunlar hep bizim dustugumuz kuyular :)
  • cooperr  (14.03.23 18:46:21) 
[]

Birine yürüdükten sonra zorluk çıkarttığında yapılacak şey nedir?

zorluktan kastım seninle konuşmak istemiyorum tarzında değil de soğuk davranmak diyebiliriz.

gerçi ben bugüne kadar hiçbir kızın ilk seferde olumlu davrandığını görmedim.

bu durumda ne yapılmalıdır yapacağımız şey ne olmalı, uzak mı durmalı yoksa rahatsız etmeden devam mı etmeliyiz ?

 
Ben böyle şeylere düz bakıyorum. İlginizden hoşlanıyor olsa soğuk davranmak yerine istekli ve özenli davranır. Sizi geçiştiriyor, geç dönüyor, iletişimi devam ettirmek için çaba sarf etmiyorsa uzak durun zorlamanın bir anlamı yok.


  • juliette  (12.03.23 22:49:02) 
uğraşma hocam. kafada kurmaya plan yapmaya değmiyor.


  • ohmho  (12.03.23 23:27:19) 
Bende eskiden ilk başta kadınlar soğuk davranıyor diyordum ama öyle olduğuna pek inanmıyorum artık.
İlk dakikada bile konuşmak isteyen belli ediyor kendini.
Rahatsız etmemeyi tercih ediyorum ben, eğer o adım atarsa yine devam ederim tabi.
  • kararsızataletfilozofu  (13.03.23 00:32:34) 
benim 30 yasina kadar 72 milletten kadin iliskilerinden anladigim konusacak kadin konusuyor, bahanesini bulur konusur. sen basvurunu yaparsin, ki buna flort deniyor. sonra fazla zorlamazsin. o isterse gelir seni bulur. bordo bereli hikayesi gibi.

surekli sen yaziyorsan falan zorlamaya gerek yok. baktin bir iki denedin mulakata bile cagrilmiyorsun hemen baska sirketlere basvuru yapmaya devam. bir de surekli zorlayinca bu sefer iyice soguyorlar.
  • antikadimag  (13.03.23 02:43:04) 
Simdi cevaplardan anladigim kadari ile yukaridakiler erkek.
Bir kadin olarak yaziyorum. Eger gercekten ilgi duyuyor ve bir seyler yasamak istiyorsaniz yoklayin onu, burada püf nokta duzenli yapilmasi. Gunaydin mesaji mesela, gun icinde hal hatir sorma ya da. Uygun bir zamanda da davet edin, cay kahve vs icin. Eger gercekten ilgisi yoksa nötr kalir, varsa anlarsiniz zaten.

  • balpolen  (13.03.23 10:43:39) 
biraz ozsaygin varsa konusmayi ugrasmayi birakirsin.


  • baldur2  (13.03.23 10:49:04) 
iki uzun ilişkimde de kadınlar yazdı. Biri Beyoğlu' nda takılalım mı diye, diğeri de kahvaltı edelim mi diye. İlkiyle 2,5 yıl 2. siyle 11 yıl sürdü. Uğraşa uğraşa hatunu ikna ettiğim ilişki ise 1,5 ay sürdü onda da eski sevgilisinin attığı kazıkları dinledim. Ben de üç aşağı beş yukarı seninle aynı durumda olduğum birisi var, hatta 2 duyuru açtım kendisiyle alakalı 3 kişi cevapladı ama olacak gibi değil keşke olsa. Artık ufak dokunuşlar yapıp zamana bırakıyorum olursa olur olmazsa çay içeriz işte.


  • guitarissimo  (14.03.23 01:41:30) 
baldur2 +

balpolen'in yazdığına asla katılmıyorum, kadınım. böyle yapan biri direkt "rahatsız eden kişi" konumuna yükselir ve engellerim.
  • deartheodosia  (15.03.23 12:09:58 ~ 12:11:37) 
[]

Ruh eşi var mı ? Eşiniz, sevgiliniz ruh eşiniz mi?

Ruh eşi diye bir şey var mı sizce eğer varsa denk geldiniz mi ?




 
Yok öyle bir şey. Sadece belli bir zamanda belirli bir kişi ile o zamandaki sen olarak daha iyi anlasiyorsun. Zamanla geçiyor, devam ettiren alışkanlıktan ediyor.


  • Amaranta ursula  (12.03.23 20:52:36) 
ruh eşi olayına inanmıyorum, çevremizde uyumlu olduğumuz ve daha da uyumlu olduğumuz insanlar var


  • freebird5406_2  (12.03.23 20:53:38) 
ben eski iki sevgilime karsi da boyle hissettigim olmustu ikisi de benzer karsiliklar vermisti. sonra zamanla degisebiliyo o ask gibi bir sey bence. bir de cok uyumlu hissedince oluyo ama insanlar degisiyo uyum bozulabiliyor


  • ala09  (12.03.23 20:54:32) 
Bence böyle bir şey var ama denk gelebilme ihtimali çok düşük.


  • mutekebbir  (12.03.23 21:44:20) 
Yok öyle bir şey


  • gabe h coud  (12.03.23 23:46:16) 
Bence var eski sevgilimle çok uyumluyduk her konuda neredeyse anlaşabiliyor ve konuşuyorduk.
Yani bundan sonra artık öyle samimiyeti almakta vermekte zor.
Çünkü belirli yaşlarda belirli zamanlarda yakalayabiliyor insan bence ruh eşi durumunu.
  • kararsızataletfilozofu  (13.03.23 00:28:07) 
ruh eşine inanmıyorum. hayatımdaki kişi ruh eşim değil. ama ben bu yapboz parçaları olayına inanıyorum bir elmanın iki yarısıyız birbirimizi tamamlıyoruz. ikimiz aynı olsak hayat çekilmezdi sorunları çözemezdik bence


  • Hallegadola  (13.03.23 09:17:13) 
Ruh eşi var mı ? Hanım ruh eşim mi bilemem , artık neredeyse telepati yoluyla anlaştığım kadınla evliyim yıllardır :)


  • synax  (14.03.23 11:10:04) 
ruh eşi doğulmaz, olunur.

ayrıca geçmiş bir dönemde çok iyi anlaştığınız kişi ile bugün hiç anlaşamayabilirsiniz de, insanlar değişiyor ve değişimleri paralel ilerlemeyebilir (daha olası olan bu).

inanmıyorum.
  • deartheodosia  (15.03.23 12:09:05) 
[]

Bugün öğleden sonra planlarınız neler?

Fikir verir belki planı olmayanlara.

Ben başlayayım: Golf oynayıp, date'im var. Akşamda halı sahada maçım var.

edit: date.

 
15.30 da galatasaray - darüşşafaka basket maçı var onu izlerim tv den


  • freebird5406_2  (12.03.23 15:06:08) 
Alışverişten geldim, yorgunum biraz. Otelde biraz dinlenip, arkadaşlarla akşam yemeği yiyip sonra başka arkadaşlarla kahve buluşması.


  • Amaranta ursula  (12.03.23 15:09:57) 
FM23'te SPAL'ı Seri B'ye çıkardım biraz önce. Ona devam edeceğim biraz daha, yeni sezon hazırlıkları vs. Bir yandan Vice'dan ABD'deki neo nazi grupların belgesellerini vs. izliyorum.

akşam da kuzenimin ve bir arkadaşımın nişanı var. ikisine de diğer nişana katılmam gerektiğini söyleyip çok kısa görünüp takıyı takıp erkenden eve gelmeyi düşünüyorum.
  • şeyh x  (12.03.23 15:23:26) 
cay icip belgesel izlemek planim. aksam annemlere ugramak olabilir biraz da evi toplarim ^.^


  • ala09  (12.03.23 16:38:28) 
Akşam üzeri oldu yine de yazayım.

- Spora gittim geldim. Biraz sonra yemek yiyeceğim.
- Streaming platformlarından dizi film izlerim.
  • put it in your appropriate place  (12.03.23 17:44:46) 
Belgrad Ormanı’nda ayak bileğimde ağırlıkla 3 tur koştum. Bol proteinli kahvaltı yaptım. Şimdi de arkadaşlarla buluştuk.


  • gabe h coud  (12.03.23 17:53:06) 
Sabahtan beri temizlik yapıyorum. Arada Fizik Tedavicinin verdiği hareketleri yaptım. Biraz da salıncakta kitap okudum.
Şimdi yemek yapacağım, sonra da dizi izlerim.
Sizi okuyunca çok boş hayatım varmış gibi geldi.
Depresyona mı girsem :/
  • Mirket  (12.03.23 18:08:33) 
akşama doğru tunalı da iş çıkısı italyan restoranı ve sonrası dinlenmelik bir pub da oturma...


  • smokee  (13.03.23 11:16:47 ~ 11:17:12) 
date ile bulusmaya gidecegim ne demek?


  • baldur2  (13.03.23 11:40:21) 
[]

"Peşinden koşturmak"

Artık bu tabir tarihe mi karıştı nedir ? Erkekler eskiden; "bu kızın peşinden az koşmadım" derlerdi. Keza kadınlar da; "bu çocuğu peşimden az koşturmadım" filan şeklinde.

N'oldu şimdi artık herkes 30dk'da birbirini kabul eder veya reddeder mi oldu da bu tarz bir ifadeyi duyamaz oldum ?


 
because of seçenek bolluğu...


  • candide  (10.03.23 16:37:04) 
İnsanlar medenileştiği için böyle oluyor. Ne o öyle birinin "peşinden koşmak"...

Bir kadın beni peşinden koşturuyorsa, bana yukarıdan bakıyor demektir. Ben bir süre uğraştıktan sonra beni kabul etmeyi planlıyorsa da "lütfetmiş" olacaktır... Bu kafadaki bir kadın için uğraşmaya devam edip kendimi küçültecek değilim elbette. Romantik ilişkiler denklik ilkesiyle çok daha düzgün oluyor.
  • long live rock n roll  (10.03.23 16:47:07) 
Modasi gecti


  • ala09  (10.03.23 17:28:40) 
eskiden kara sevdaya da tutulurmuş insanlar, o ne demekse artık.


  • deartheodosia  (10.03.23 19:13:44) 
Hala var, sadece öyle denmiyor. Hiçbir şey denmiyor aslında. Burada duyuruda da hemen hergün birinin peşinde koşan insanların dertlerini görebilirsiniz.

30dk'da peşinden koşulup koşulmayacağı netleşiyor. Ondan sonra koşu başlıyor. Ön onaylı koşu.
  • akhenaten  (10.03.23 22:04:32) 
yoo hala var. koşan erkeklerdi, yine onlar. seçenek bolluğu kadın için var (ki onların da hepsi için yok).

sadece günümüzde insanlar kendilerine daha fazla değer veriyor, o yüzden "peşinden koşturma" veya "naz yapma" gibi kekolukları daha az insan yapıyor. ben birini seviyorsam onunla mutlu olmak isterim. beni koşturacaksa, üzecekse, iletişim kurup sorunları çözmek yerine "burnu sürtsün" deyip aptal gibi davranacaksa o kişiyle olmanın bir manası yok.

birliktelik sevgi, saygı, hayatı paylaşma, bir arada mutlu olup huzur bulabilme işi. peşinden koşacaksam, kıskandırılacaksam filan bunun ne manası var ben rastgele birine tutulup onun için de üzerim kendimi? veya kendi perspektifimden bakayım olaya, ben sevdiğim insanı niye koşturmak ya da onu üzmek isteyeyim?

bunlar salak salak şeyler. eğitimsiz, cahil, kendini tanımayan insan tırtlığı.
  • mark greg sputnik  (10.03.23 22:18:59) 
[]

Aşk ilişkileri hakkındaki düşüncem yanlış mı dürüst olun lütfen?

Yaş 24, flört ettiğim çok kız oldu ama doğru düzgün sevgilim hiç olmadı. istesem olurdu tip boy olarak fena değilim yürüyen çok oldu ama ben best one diyebileceğim birini arıyorum.

birçok kişiyle yüzlerce şey yaşamaktansa tek bir kişiyle her şeyi yaşamak istiyorum. arkadaşlarım skor peşinde mesela ama ben sevebileceğim, beni sevecek ciddi ilişki yaşayacağım birini istiyorum. sahtelikten samimiyetsizlikten nefret ederim mesela, samimi ve dürüst olan birini arıyorum. etrafıma bakıyorum neredeyse bütün kızlar gösteriş peşinde, bad boy peşinde, ya da 2 bira nasıl fazla içerim onun peşinde.

muhafazakar değilim karakterli biri olsun yeter, yani önüne gelene yürüyen ya da her yürüyen erkeğe mavi boncuk dağıtan biri olmasın yeter benim için.

bu düşünce yanlış mı, objektif ve dürüst olun lütfen.

 
Yanlış değil, niye olsun? Bu sensin, ne mutlu..


  • gadlemler  (09.03.23 21:25:32) 
kimse the one değil. ve bütün sermayeni tek bi kişiye yatırman, o kişiyi idealize etmen seni çok dibe çekiyor. tıpkı senin gibiydim ve şu an çok pişmanım :) tecrübe iyi bi şey. bu demek değil ki önüne gelenle ilişki yaşa; o çok daha kötü bir seçenek. ama bu kadar anlam da yükleme kimseye bence.


  • deartheodosia  (09.03.23 21:29:13) 
yanlis bu. the one diye paket gelmiyor bunu bir kez bile olsa deneyimle daha iyi anliyosun. kimse tam olarak sana gore yaratilmamistir ama sen oyle gorursun, asik olursun evet bu iliski yasamaya deger. ama bakis acin buyuk hayal kirikligi yasatir. bu zorla sevgili yap demek degil ama yatkinligin ve potansiyelleri degerlendirme ihtimalini dusuruyor sendeki dusunce


  • ala09  (09.03.23 22:18:27) 
@deartheodosia
@ala09

hocam best one yazdım ama her şeyiyle 4x4 lük biri olsun ya da aynı benim kafada biri olsun düşüncem yok. tabikide kavgalar tartışmalar fikir ayrılıkları olur, olmazsa sıkıntı vardır zaten. best one'dan kastım şu ;

ben birine vaktimi enerjimi harcayacaksam buna değecek biri olsun, en azından boşu boşuna vakit kaybettim demiyim. Görüyorum şimdi millet çorap değiştirir gibi sevgili değiştiriyor. onun için şunu yaptım bunu yaptım diyor.
  • darth plix  (09.03.23 22:28:44) 
yeterince tecrüben yoksa o tek kişi geldiğinde seni tecrübesizliğinle sevecek biri olması lazım. şans meselesi bu tabii ama bence hazır olmak deneye deneye yanılmak daha iyi. her denemede ne istediğini ve ne istemediğini daha iyi anlıyorsun her anlamda. o yüzsen yanlış ya da doğru diyemem ama tavsiye de etmem.


  • roket adam  (09.03.23 22:33:23) 
böyle adamlar kalmadı. helal olsun :)


  • candide  (09.03.23 22:34:11) 
Bence yanlış çünkü 24 yaşındaki siz ile 30 yaşındaki siz aynı değil. Zamanla değişecek.

Bu mantıkla 30 yaşlarına kadar yalnız olmanız olası.
  • logisticsmanager  (09.03.23 23:24:05) 
Bu kafada olan biriydim aynı yaşlarda. İstediğim gibi birini buldum. Güzel seneler geçirdim ve ayrıldım. Best one sanıyordum bende. Sonra çok farklı noktalara doğru değişip ayrılmak zorunda kaldık.Bu düşünce yanlış ya da doğru değil. İnsanın içinden gelen bir şey. Nasıl yapmak istediğini en iyi sen bilirsin.


  • Depik  (09.03.23 23:40:01) 
@logisticsmanager

ne tavsiye edersiniz peki hocam ?
  • darth plix  (09.03.23 23:40:58) 
Bir iliskiye başlayıp beraber büyümenizi, buna göre de devam edip etmemeyi.
Kendimden örnek verirsem "çok iyiyiz ya çok seviyorum" dediğim, hani devam etse belki evlenirim dediğim 2 tane falan ilişkim oldu eşimden once. Iyi ki de olmuş çünkü ne istemedigimi anladım. Kacarak uzaklastim belli karakter özelliklerinden.

Sizin riskiniz zamanla değişeceginiz için bugün begendiginizi yarin begenmeme. Yani 24 yaşımdaki halim ile bugünkü halim ciddi farkli.

Buna ek olarak insan genelde iliskiler ile ne istediğini anlıyor. Çok seyrek yani "aha buldum onu". Ha ayrı konu böyle diyorum ama benim hanım beni arkadan görmüş, vurulmuş. Ilk sevgilisiyim. Oluyor yani de çevremde onun gibi ilk tanıştığı kişi ile evlenen kaç tanıdığım var desem çok sınırlı, şans işi biraz ama ben kendisinden önce başka iliskiler yasamaktan mutluyum çünkü daha olgun bir haldeydim.
  • logisticsmanager  (10.03.23 07:52:09) 
Doğru yanlış demek bana düşmez ama şöyle bir şey var benim gördüğüm.

Uzun bir süre doğru insanı bekleyen insanların bir yerden sonra ilişki algıları gerçeklikten kopup kutsal bir hale geliyor. Ama insanlar kutsal varlıklar değil, sorunlu ve mükemmel olmayan kişiler. Geçen yıllar kafanızdaki ilişkiyi kutsallaştırdıkça bu bir noktadan sonra hiçbir insanın kaldıramayacağı büyük bir olay haline geliyor.

Bir de ilişki yaşamak öğrenilen bir şey. Kimse sizinle kusursuz bir uyumla başlayamaz. İlişki süresince yıllar geçtikçe ortaklaşırsınız. Ya da bu olmaz ve ayrılırsınız. Bazı şeyler ergenlikte öğrenilmeli bence. 25-30 yaşında ilişkiler hakkında hiçbir şey bilmeyen bir insanın karakteri de çok oturmuş olduğu için bir ilişkiye adapte olma süreci haddinden fazla sancılı olabiliyor.

Yine de siz bilirsiniz tabi ki. Ancak böyle düşünüyorsanız bence yaşınız çok ilerlemeden bir yerden başkayın.
  • akhenaten  (10.03.23 10:50:57) 
duruşunu bozma ama kendini best one bulacağım diye zorlama.

emin ol biri olacak hayatında çok seveceksin ama best one olmayacak bu kişi.

önemli olan best one kişiyi bulmak değil birbirinizin eksik yönlerini tamamlayacak, uygun anahtarın uygun deliğe girmesi gibi bir ilişki yaşamak.
  • Hallegadola  (10.03.23 12:15:28) 
"karakterli biri olsun yeter" şu durumda şimdiye kadar tanıştığın herkes karaktersiz.

"önüne gelene yürüyen ya da her yürüyen erkeğe mavi boncuk dağıtan biri" şu durumda şimdiye kadar tanıştığın herkes hep başkalarına yürüyor, mavi boncuk dağıtıyor. zaten hepsi aynı.

"vaktimi enerjimi harcayacaksam buna değecek biri olsun, en azından boşu boşuna vakit kaybettim" nasıl anlayacaksın değip değmeyeceğini? insanlar seneler geçtikten sonra değdi diyebiliyorlar, sen kaç günde diyebiliyorsun bunu? eğer böyle bir yeteneğin varsa bizle de paylaş.

"birçok kişiyle yüzlerce şey yaşamaktansa tek bir kişiyle her şeyi yaşamak istiyorum" herşeyi tek biriyle yaşayamazsın. yaşasan bile hepsinden tad alamazsın, gerçekler hayaller ile aynı değil. kahvede tavla atmanın tadını, beraber olduğun kişi ile alamazsın. onunlaykende diğerleriyle oynamak gibi olmaz.

sen hayatını o özel kişiyle yaşamak istiyorsun, o özel kişi ancak sen hayatını yaşadığın zaman gelir.
  • selam  (10.03.23 13:55:52 ~ 14:26:08) 
@selam +1

bir şeylere şartlama bence kendini. 30uma yaklaştım, hep uzun ilişkilerim oldu. hepsi birbirinden farklıydı. isterdim ki hepsinin güzel özelliklerini tek bir kadında toplayabileyim. ama böyle bir şey yok.

ne zaman şöyle yapıcam, böyle çizgilerim var, şu şekilde bir tercih yapıcam dediysem karşıma tam tersi şekillerde insanlar çıktı.

ne zaman cozutucam alemlere akıcam dediysem, karşıma uzun ilişki yaşayabileceğim hatta evlenmek isteyebileceğim bir insan çıktı.

neyin nerede olduğunu bilemezsin sen normal hayatını yaşa, yanlışlar da yap. olur da içlerinden biri "hah bu" dedirtirse ondan devam edersin. O insan da hep doğru yerlerde olmayabilir. bakınca anlaşılmayabilir. kısa zamanda da anlaşılmayabilir.

Kaldı ki yine değinmişler, "hah bu" dediğin de 5-10 sene sonra aynı etkiyi yaratmayabilir.

En güzeli kasmadan farklı tecrübeler edinmek derim.
  • ananiyimioguz  (10.03.23 14:34:42 ~ 14:37:07) 
yaklasiminiz yanlis. insanlari yakindan tanimadan ne isteyip istemediginizi ogrenemezsiniz. insan iliskiyle buyuyen ve gelisen bir varlik. siz hic iliski yasamadan iyi bir iliski yasamak istiyorsunuz. farkli deneyimler yasamadan bunu bilmeniz imkansiza yakin, ne diger insanlarin ne de kendinizin iliski icinde nasil olacagini icinde olmadan goremezsiniz. kendinizi bu sekilde tamamen taniyamazsiniz. kendimizi hem kendi kendimize kalarak ama ayni zamanda iliski icinde taniriz. dolayisiyla, hem arkadaslarinizin yaklasimi (sadece skor pesinde olmak) hem sizinki yanlis.


  • kassiopeia  (10.03.23 15:06:58) 
[]

Bu kişiye gay diyebilir miyiz?

Merhabalar, umarım iyisinizdir.

Aşağıda kısaca detaylarını verdiğimiz ve her bir detayı da göz önünde bulundurduğumuz kişinin gay olduğuna kanaat getirebilir miyiz? Biseksüel midir ya da?

-Küçüklükten bu yana (masumane şekilde) hem kız hem erkeğe bakmış.

-Etrafından ve sevdiği kişilerden hep dolaylı ya da direkt çirkin olduğu geribildirimini almış.

-İlkokul, ortaokul, lise ve üniversitede kızlardan da hoşlanmış.

-13-14 yaşlarında, o dönem kendinden büyük tanıdık ve ergenliğin sonlarında bir hemcinsi tarafından çeşitli manipülasyonlarla kendisiyle cinsel faaliyete ikna edilmiş.

-Kızları aşk yönünden seviyor.

-Erkekleri de aşk yönünden seviyor.

-Kızlarla hiç cinsel ilişki kurmamış, istek duymamış ama erkeklerle kurmuş ve her türlü deneyimi olmuş.

-Çekici erkeklerin bedenine özellikle ortaokul zamanından beri ilgiyle ve imrenerek bakmış. Kendini bu erkeklere kıyaslayıp hep alt sınıf erkek gibi görmüş.

-Erkeklerle cinsel birleşimlerinde asla zevk almamış. Aldığı zevk sadece o beğendiği erkeğin çıplaklığını görene ve ona dokunana kadarmış.

 
“Etrafından ve sevdiği kişilerden hep dolaylı ya da direkt çirkin olduğu geribildirimini almış.”

Bunun cinsel yönelim ile ne ilgisi var onu anlamadım.

Ama yapılan araştırmalar heteroseksüel, biseksüel veya homoseksüel gibi ayrı gruplandırmaların doğru olmadığını, bunu bir skala olarak görmek gerektiğini söylemişti. Yani aslında sandığımız gibi kendimizi direkt x olarak göremeyiz. Arkadaşınız da muhtemelen skalada biseksüelliğe yakın bir yerde gibi. Bunu seviştiği için söylemedim, iki cinsiyete karşı da aşk duyduğunu söylediği için söyledim. Yoksa nice gayler var yıllarca sahte bir evliliğin içine hapsolmuş.
  • ruhen hastayim ben  (09.03.23 15:35:17) 
istismara maruz kaldığı için ilk önce savcılığa başvurmasını sonra da psiklogla görüşmesini öneriyorum.

gay diyemem ama sağlıklı bir zihin yapısına da sahip olduğunu düşünmüyorum.
  • Hallegadola  (09.03.23 16:08:57) 
''-Kızlarla hiç cinsel ilişki kurmamış, istek duymamış ama erkeklerle kurmuş ve her türlü deneyimi olmuş.''

Bu da gay değilse, kim gay?
  • Kahvedesu  (09.03.23 16:11:46) 
Neden biseksüel diyemiyor muyuz? Bu kişi biseksüel. Çok açık bir durum değil mi ki bu? Tam olarak neyi merak ediyorsunuz?


  • akhenaten  (09.03.23 16:20:28) 
sağlam gay hem de.


  • arveles gibiyim  (09.03.23 16:46:47) 
"gay vaaaaar" stickerı olsa onu atardım.


  • black holes in the sky  (09.03.23 17:48:51) 
Hayır asla gay değil. Bu kişi çocukken bir erkek tarafından cinsel istismara ugramış ve bu yüzden de travma da bir birey. Yönelim değil, yönlendirilme var. Acilen psikolojik yardım almasını öneririm.


  • limonlu eksi  (09.03.23 18:09:02) 
aseksuel


  • ala09  (09.03.23 19:12:03) 
Dümdüz gay bu. Gaylerin geçmişinde muhakkak böyle bir öğrenme süreci vardır. Çünkü biyolojik açıklaması yok. Homoluğu açıklayan bir biyolojik model yok. Olay davranışsal yani öğrenme ürünü.


  • romario  (09.03.23 19:16:51) 
bu kişi bariz şekilde biseksüel ama skalada gay kısmına çok daha yakın. %75-80 gay işte.


  • deartheodosia  (09.03.23 19:46:27 ~ 21:30:58) 
merhaba. iyiyim.

evet gay. onun adına çok üzüldüğümü lütfen iletin. hayat onun için çok zor geçecek.
  • Leonardo~Da~Vinci  (09.03.23 20:53:00) 
İstismar kısmı burada tahmin ettiğinizden çok daha önemli bir konu. 13-14 yaşında, cinselliği yeni keşfettiği bir dönemde böylesine bir travmanın tahmin ettiğinizden çok daha fazla etkisi olabilir. Yönelim ile yönlendirme arasında farklar vardır. Fakat bunu biz sadece bu verilere bakarak çözümleyemeyiz. Bir terapiye başlayıp süreci yönetmesi çok daha mantıklı olacaktır.


  • fraise  (09.03.23 20:57:41) 
psikolojik bir travma etkisiyle cinsel çekimleri yanlış yorumluyor da olabilir, biseksüel de olabilir. Düz gay ya da hetero denmesine gerek de yok ayrıca. İnsanların yönelimleri bir tanıma birebir uymak zorunda değil.


  • alaimisema  (10.03.23 10:18:54) 
erkek vücuduna olan beğenisi kendi hakkında çirkin olduğu geribildirimlerinden kaynaklanan bir imrenme dolayısıyla olabilir - cinsel birleşimlerinde zevk almadığı için söylüyorum. bence de biseksüel erkeklere ve kadınlara duygusal hisler olduğu için ama sırf erkeklerle cinsel birleşim yaşadı diye gay'e daha yakın diyemeyiz - çünkü manipule edilmiş ve travması var - kesinlikle istismar vakası.

bence kendi yönelimini daha iyi anlaması için sorulacak sorular (terapisiz yeterli olmamak suretiyle),
- erkek bedenine imrenerek bakıp kendini kıyaslamaktan ziyade, tahrik oluyor mu?
- kadın bedeninden tahrik oluyor mu?
- kadınlarla cinsel birleşim yaşamasa bile hiç romantik birlikteliği olmuş mu ve cinsel çekim hissetmiş mi? romantik duygulardan ziyade..
  • nonik  (10.03.23 11:24:37) 
@nonik:

- erkek bedenine imrenerek bakıp kendini kıyaslamaktan ziyade, tahrik oluyor mu? EVET.
- kadın bedeninden tahrik oluyor mu? NADİREN EVET.
- kadınlarla cinsel birleşim yaşamasa bile hiç romantik birlikteliği olmuş mu HAYIR ve cinsel çekim hissetmiş mi? romantik duygulardan ziyade. NADİREN EVET
  • Bu ne ya?  (10.03.23 11:42:36) 
o zaman gay'e daha yakın biseksüel bence de. bu durumda erkeklerle yasadıgı iliskilerde zevk almaması da ilk ilişkisinin travmasından dolayı olabilir. yine terapi.


  • nonik  (10.03.23 13:04:03) 
[]

Sosyal çevre

Üniversite bittikten sonra ne zormuş yeni arkadaşlar edinmek.
İş ortamı harici yeni arkadaş nasıl ediniyorsunuz ?



 
Arkadaş ortamından = arkadaşlarımın arkadaşları ; onların iş arkadaşları... ama 30dan sonra o da bitiyor


  • gadlemler  (08.03.23 23:09:22) 
Yuksek lisansta ve is yerinde arkadas edindim universiteden sonra en son. Su an evden calisiyorum ve arkadas edinme umudum yok bu asamada. Spor ve sanat kurslari denenebilir.


  • instant crush  (08.03.23 23:20:26) 
Arkadaşların arkadaşları aracılığıyla oldu ama bunlarda pek devamlılık olmadı. yl ve doktoradan da pek kimse kalmadı. Ekşi sözlükten var bir grup arkadaş ama pek yakın değiliz fiziksel olarak da arkadaşlık olarak da. İş gezileri dışında uzaktan çalışıyorum. Fark ettim de ben zaten pek çok şeyi de yalnız yapıyorum.
Ben de edinemiyormuşum.

  • Amaranta ursula  (08.03.23 23:56:06) 
Stk, kurs ve kulüplerden ve bazen spor salonundan. Sonrasında arkadaş arkadaşları ve bir iki tane de devamlı gidilen mekanların sahipleri. Yaşadığımız şehirde hiç tanıdığım yokken dev bir arkadaş grubu var şu an. İşte ise tek çalışıyorum, sıfır iş arkadaşı.


  • kullanıcıadımbuolsun  (09.03.23 00:43:34) 
Ortak payda olmadan biriyleriyle tanismanin anlami yok. surdurulebilirlik gerekiyo benim cogu cevrem dagildi su an ablamin arklariyla takilmaya basladim arada akrabalarimla falan. surekli yeni is ortamina giriyorum onlar da ekleniyo ama pek takilmadim yenilerle. bi sirkulasyon var shjs


  • ala09  (09.03.23 01:05:38) 
üniversiteden sonra yeni arkadaş edinmedim. edineceğimi de düşünmüyorum. iş arkadaşı falan palavra.


  • jelly bear  (09.03.23 11:52:37) 
sürdürülebilirlik gerekiyor +1
arkadaş değil tanıdık olur onlar. ben de eski arkadaşlarımla devam.

  • deartheodosia  (09.03.23 12:40:00) 
[]

Yaşama motivasyonunu yitirmeye başlamak

Herkesin yaşadığı standart hayattaki çoğu şeyden mahrum yaşadım şimdiye kadar 30 yaşındayım.Ama kendimi kandıramıyorum artık şu güzel olacak güzel günler gelecek bende seveceğim sevileceğim düşünceleri fayda etmiyor artık malesef.Yaşamak için kendimi bir şeye adamak gerektiğini düşünüyorum.Yoksa bir neden bulamıyorum.Ne tavsiye edersiniz bu durumdaki bir insana.




 
Aynı yaştayız ve anlattığınıza göre aynı süreçleri yaşamışız.

Şu zamana kadarki hayatımın çok büyük bölümünü majör depresyonla geçirdim. Hep huzursuz, bölünen uykular, geçmişe, verilen hatalı kararlara takıklık, pişmanlıklar. İki yıldır da iyice kayış koptu. Temelli geçmişe saplantılı hale geldim

Mesela kitaplara ve sinemaya tutunurum hep ama bir noktadan sonra yakın çevremdeki arkadaşlarım bile fark ediyordu, bana şunu demişlerdi: çok sevdiğin bir kitaptan veya filmden bahsederken gözlerin ışıldardı, şimdi o heyecan yok sende

Çok klasik olacak ama maddi durum el veriyorsa kesinlikle terapi. Bir eşikten sonra insan kendine yetemiyor çünkü. Ne anlatacağım diye düşünmeyin, inanın başlayınca devamı geliyor. Kendinizi terapiste dökülürken buluyorsunuz, tecrübeyle sabit.

Tabii terapi sihirli bir değnek mı? Hayır fakat hayatımızla ilgili göremediğimiz noktaları başka bir göz bize söyleyebiliyor
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (07.03.23 01:46:41 ~ 01:49:10) 
@bir fincan kahve ile film izlemek
Aynı be hocam,beklediğim video oyunları için içim kıpır kıpır olurdu.Şimdi tık yok.
Geçen aylarda bir karşı cinse karşı bir şeyler hissettim ama 17 yaşında ilk vurulmuş gibiydi hislerim başlamadan bitti.Belki de hevesimizi kursağımızda bırakan insanlar yüzünden bu hale geldik.Neyse ben bir sigara yakayım.
  • E.R.W.  (07.03.23 01:52:34 ~ 01:53:59) 
Basit gelebilir ama çok faydasına şahit oldum.
Kendinle ilgili birnseyker değiştirmeye çalış.
Küçük şeyler.m
Mesela o an sigara yakma
Günlük tut
Aile ziyareti yap
Muze Gez
Spor
Odani toplamayi erteleyen biriysen hemen topla dağıldığinda. Mesela dağınık odada uyuma vs
  • kisa  (07.03.23 07:30:03) 
Her gün aynı boşlukta yaşıyorsanız o boşluğa ne koyabileceğinizi bulmanız lazım. Her gün bir diğerinin aynıysa gerçekten yaşam tat vermiyor ki ben de çok bıktım bunaldım maydanozdan farkım yok artık
Maddi durumunuz iyiyse turlarla gezin kurslara gidin
Malesef dünya parasız dönmüyor
Terapi için bile para lazım
En azından bi hobi edinip gönüllü olarak bi dernekte falan belki zaman geçirebilirsiniz
  • photo85  (07.03.23 10:02:48) 
Şiddetsiz iletişim eğitimi alarak kendini tanıyabilirsin. geleceğini kendini tanımış halinle isteklerine göre çizebilirsin. Ellerini kullandığın her hangi bir hobi ve günlük tutmak da kendinle bağlantı için çok verimli oluyor.


  • hasmetizm 2046  (07.03.23 10:49:52) 
Arama kurtarma takımına katıl. Şuan tüm stklar eğitimlere başladı. Önümüz yangın sezonu. Kesin bir yangın çıkar ve yangına giden stklar olur. Hem kendini faydalı hissedersin. Beni hayata bağlıyor arama kurtarmacı olmak.
Hem de ne kadar gerekli olduğunu daha yeni gördük. İstanbuldaysan sana öneri verebilirim.

  • zimbirik  (07.03.23 14:16:49) 
34üm, bende de ve çevremdekilerde de var


  • gadlemler  (07.03.23 14:40:21) 
yaşamla temas kuracağınız şeylere yönelin. öncelikle;
- çocuklarla vakit geçirin (dernek vs olur, yegen akraba olur),
- doğada vakit geçirin
- arkadaşla ve aileyle daha çok ve daha kaliyeli vakit geçirin
- alkol vb tüketimini kısıtlayın

bunlara ek olarak bunları da deneyebilirsiniz;
- rutininizi kırın, spontane şeyler deneyin
- yeni dil öğrenin
- yeni insanlarla tanışın.

pasif şeyler yapmayın. oturup film izlemek veya kitap yerine, egzersiz yapın (bunları tamamen yapmayın demiyorum tabi ki, sadece bu ara daha fazla aktif olmanız sizin faydanıza olacaktır).

@bir fincan kahve ile film izlemek, +1
6 aydan uzun süredir bu şekilde hissediyorsanız, ve durumunuz elveriyorsa terapi almanızın faydası olacaktır.

son olarak kan değerlerinize baktırın. demir eksikliği ve bağırsaklarınızda bir problem olabilir.
  • elvan abeyiylegezse  (07.03.23 21:50:25) 
[]

Arkadaşa borç verme hk

Merhabalar,
Arkadaşım diyemem aslında tanıdık gibi birşey, sadece iş yerinde görüşüyoruz yaklaşık 6 aydır ve iyi kötü bişeyler paylaşıldı aramızda ancak dışarıda bir samimiyetim henüz olmadı evi nerededir bilmem. Sadece kocasını çocuğunu arabasını bilirim o kadar. Her neyse.
Bunun babası bundan borç istiyor oda veriyor 5.5k kadar ama ödemiyor bu acizlik oluyor kocasına söyleyemiyor daha önce de uyarmış uyarısına rağmen vermiş ve şimdide icralık olmuş geçen gün iş yerine kağıt geldi. Sana maaşı alınca veririm sende kredi kartı var çeker misin bana filan dedi tabi hem az tanıdığım için hemde miktarın çokluğundan söz veremem veremeywbilirim bende bu ay sıkışığım dedim geçtim.
Profilin iki yaşında çocuğu var kadın.

 
+ olarak saçını boyattı 1.6k ya bu cumartesi, bugünde bu parayı istedi ve bu paranın bahsi yaklaşık bir ay önce geçti ben ona kenara at biröbir birikir demiştim.


  • madurumdamadurum  (06.03.23 20:27:16) 
üstünü çizebileceğin bir tutarsa senin için, geri almayacakmış gibi ver. olur da söz verdiği tarihte öderse ne ala.

diğer türlü borç gecikince üzüleceksen, iki de bir isteyeceksen hiç bulaşma.
  • brkylmz  (06.03.23 20:32:20) 
"açını boyattı 1.6k ya bu cumartesi"
kendine acımayana senin acımana gerek yok

bir de sen erkeksen extra uzak dur bu işten verdiğin parayı istemeyi düşünüyorsan
  • mantık  (06.03.23 21:25:16) 
Ben olsam iş arkadaşıyla girmem böyle bir muhabbete. Daha önce iş yerimde çalışan biri 10-15 kişiden az çok para alıp ödememişti. En son işten attılar.


  • boyalı kuş  (06.03.23 21:37:55) 
kocasindan utanir ama sizden utanmaz hayatta vermez veya 2 sene sonra verir


  • ala09  (06.03.23 22:00:11) 
cidden kocasına söyleyemiyor ama 6 aydır tanıdığı birinden mi istiyor?? üstelik lükslerinden de vazgeçmiyor? babasının borç aldığından bile şüphelendim şimdi, kendisi harcamış olabilir mi? mesela kocasına da der ki "madurumdamadurum" adında biri var iş yerinde, ona borç verdim ve geri ödemedi bana, eksiye düştüm. güvenmezdim.

kendine alışveriş yap, gez, ye, iç. borç verme sakın.
  • deartheodosia  (07.03.23 00:59:44 ~ 01:00:52) 
verme sakın pişman olursun. 5.5k için icralık olan çalışan biri sana borcunu ödeyemez. durumu varsa da ödemez uğraşmaz. 1.6kya saçını boyattı diyosun öyle düşün.

hayatında olmasa eksikliğini hissetmeyeceğin biri. verme.
  • jelly bear  (07.03.23 09:56:52) 
Sakın verme, baba-borç-koca filan hepsi dümen büyük ihtimal ile. Bu kadar parayı yakınlarından ve aileden kimseden isteyemeyip size kadar geldiyse;

tüm aileye ve sülaleye bu yöntemle borçlanmıştır zaten. Sakın acımayın, o para asla geri gelmez.

Bağış yapacak kadar önemsiz bir miktarsa sizin için, verin ve unutun.
  • John Bloor  (07.03.23 10:06:11) 
saç boyatmaya 1600 lira veren birisi 5500 liraya tamah etmez. Verme bence de.


  • roket adam  (07.03.23 10:59:02) 
Asla verme.


  • pro9it9is9  (07.03.23 12:58:30) 
O bulur birini merak etme


  • baba553  (07.03.23 13:31:28) 
Hepiniz haklıymışsınız dün x kişisine söylerim bende ondan isterim bari dedi ben o x kişsi ile görüştüğümde aynı sebepten almış ve geri ödemede sıkıntı yaşatmış vermedim bu sebeple ayrıca kuzenim vermez bana dedi yarına kadar lazım dedi bugünde diyor ki kuzenim haftaya verecek... yalancının mumu yatsıya kadar. Teşekkürler ilginize


  • madurumdamadurum  (07.03.23 16:25:24) 
[]

tesekkur etmemek

bu cok basit nezaket kurali neden bazilari icin zor bi sey?

burada da cok karsilasiyorum, disarida da.
kimseye iyi davranasim, yardimci olasim kalmiyor giderek.

birine yardimci oluyorsun ozelden burada, ustune iyi dilekte bulunuyorsun falan. tenezzul edip bi tesekkurler yazmiyor.
disarida da boyle bu. bi adres sorar bi sey yapar donup gider oylece.

sorum bunu yapanlara.
neden?
siz cok mu onemlisiniz.
vaktiniz cok kiymetli ve bu da bosa vakit harcamak mi oluyor.
bi daha gormeyecegim veya burada tanimadigim insandan bana ne mi.
nedir motivasyonunuz?

 
zamanında bu tür nezaket kurallarını oturtamayanlar sonrasında hödük oluyor işte.
bir de altta kalmamak gibi saçma salak bir anlayış var. yani teşekkür edince sanıyor ki ezik bir tip durumuna düşecek.
aynı trafikte sinyal vermeme davranışı gibi.
  • lazpalle  (06.03.23 12:26:15 ~ 12:26:34) 
bunu kisisel algilamamayi dusunebilirsiniz. birinin size tesekkur etmemesi, nazik ve saygi cercevesinde davrandiginiz surece, sizinle degil onunla ilgili daha cok bilgi verir. siz tesekkur almak icin cevap yazmiyorsunuz, yardim etmiyorsunuz. ya da soyle diyeyim, tesekkur almak, takdir edilmek gibi bir yerden hareket etmediginiz surece bu sizin icin cok da onemli olmamali sanki? hayir yine de onemli, bu benim kirmizi cizgim de diyebilirsiniz, ona da saygi duymak lazim. ama neden sizi rahatsiz ettigini de dusunun bir yandan.

tesekkur etmeyen insanlar nasil insanlar sizce?
tesekkur etmeyen birini nasil tanimlarsiniz?
mesela ozensizler, benciller vs. mi dersiniz?
bu ozellikler (tam olarak ayni konuda olmasa da) sizde var mi?
bu ozellikleri kendinizde reddediyor olabilir misiniz? mesela ben de ozensiz bir insan olabilir miyim zaman zaman? ve baskasinda bu yansimayi gormek beni rahatsiz ediyor olabilir mi?
bu ozellikleri zaman zaman kendiniz de sergilemek icin kendinize izin vermiyor olabilir misiniz? mesela bu insanlar bence ozensizdir ve ben kendime zaman zaman ozensiz olmak icin hic izin vermiyor olabilir miyim? cok mu 'overthinking' yapiyorum hep?
gibi gibi
  • kassiopeia  (06.03.23 12:33:21 ~ 12:34:52) 
Yani ben illa teşekkür ederim şeklinde bi diyalog kurulmasını beklemem ama hafif bi kafa selamı bile benim için oldukça olumlu bir hareket, yani bi şey yaparken teşekkür bekleyerek yapmam ama "böyle bir olay hiç yaşanmamış gibi" davranılması da hoş değil tabii.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (06.03.23 12:38:42) 
kaleci sacli: gercek dunyada o benim icin de oyle. bi goz kirpar, basini sallar benim icin de tamam. ama sanki ben bi otomat falanim gibi oluyor genelde :D cinsiyetci de olmak istemiyorum ama kadinlar donup gidenler oluyor hep.

sanal oyle degil ama bekliyorum evet. sanki zorunlu bi hizmet vermis gibi hissediyorum karsi tarafa yoksa
  • Kittie  (06.03.23 13:22:30) 
Ya bir de yanlış anlaşılmak istemem ama normalde eğitim seviyesi arttıkça medeni hareketlerin de aynı ivmede yükselişe geçmesini bekleriz ama ben bu teşekkür etme mevzusunu eğitim ve gelir seviyesi nispeten daha düşük bireylerde daha fazla görüyorum, yani hafif mahcubiyetle karışık bi teşekkür etme anlayışı görüyorum ama hiç boşan geçen görmedim bu anlamda ama eğitim ve gelir seviyesi daha yüksek insanlar senin yaptığın hareketi sanki senin görevinmiş gibi kabul edip sığır gibi geçebiliyor yanından, sosyolojik olarak böyle bir çıkarımım da var benim.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (06.03.23 13:28:16) 
Teşekkür etmek bence eğitim ile alakalı. Eğitim de ailede alınıyor, aileden almadıysa etmiyor. Okulda öğretim ile bir şeyler öğretilmeye çalışılıyor ama içselleştiren az. Sorunuza cevabım; kaba olduklarını ve görgüsüz olduklarını düşünüyorum ve etrafımda olmalarından hoşlanmıyorum.


  • boyalı kuş  (06.03.23 21:42:24) 
[]

ne yapmalı sizce?

Azıcık uzun, okuyup yanıt verenlere teşekkürler.

üç seçeneğiniz olsun, hangisinden ilerlerdiniz?

1.seçenek: 8 yıldır hayatınızda. Yaklaşık 3 sene sevgili kalmışsınız parçalı sürelerde. Zamanında denediniz ve soru işaretleri taşıdı. Size karşı çok iyi. Uyumlu çiftsiniz ama gerçekten mutlu olmadığınızı gördünüz, emin olamadınız. Bunları emare kabul ettiniz, ayrıldınız. Son 3 yıldır siz istemiyorsunuz ama o aşık ve her fırsatta sizi istiyor. Bunu da dile getiriyor. Bu baskı belki normale döner ve denersiniz yada sizde alışırsınız diye envai çeşit yol denediniz ve sonunda birşey değişmedi. Arkadaşlık hukukunuzun suistimale uğradığını düşündüğünüzden arkadaşlığınızı ve iletişiminizi de bu durumu paylaşarak sonlandırdınız. Kırılmışlık yok ama birşey de kalmadı elinizde.

2.seçenek: 6 aydır hayatınızda. İnanış, dünyaya bakış olarak uyuşuyorsunuz. Karşınızdaki kişide olmasını beklediğiniz kriterler onda var. Onunkiler de sizde var. Çok daha genç biri, jenerasyon farkınız var ama bir şekilde iletişim kurabiliyorsunuz ve bu iki taraf için de birbirinize karşı asla sorun olmuyor.

Her iki kadın kişisinin de yada sizin aile yapısı birbirine uygun değil. Kalpleri ruhları güzel insanlar, yukarıda allah var. Anneleri tarafından seviliyorsunuz. İkisi de evlenmeyi istiyor.

3.seçenek: kimseyi seçmemek, yola devam etmek. aklınızdaki ve geçici seçiminiz ise bu. Size göre bunlar net yanıtlar değil. Ama bulduğunuz yanıtlarda ayıklama yaptıkça doğru mu yaptığınızdan emin değilsiniz. Diğer tüm kararlarınız net idi hayata dair. Bir şekilde o net yanıtları arama kültürüne ve bulmadan seçmeme kültürüne aşinasınız.

Ne yapardınız?
Tecrübelerinize göre başka bir yol var mıdır?
Hiç sormamaktansa, bilgi birikimine önem veriyorum. Deneyim yaşayarak oluyor ve siz ne derdiniz?

Edit 1: ilk yanıta göre detaylandırma.
Edit 2: yanıtlara göre edit.
Edit 3: tüm yanıtlar için teşekkür ediyorum. Bu sorunun hiçbir doğru yanıtı yok, kişisel yanıtları var. Ve ben kişisel yanıt verdiğim yoldan yürüyeceğim. çoğunlukla da aynı düşünüyorum. Buradan yanıt yazmayıp, dm atanlara da teşekkürler.

 
tam olarak neyi sordun anlamadım ama
3ü de seni reddeder ya da seni beklediklerini nereden biliyorsun

evlenmek istiyorsan en çok ortak nokta olana git
tabi o da mantık evliliği istiyorsa

bence spor salonuna yazıl
  • bir soru sorcam  (03.03.23 20:31:55) 
İkisi de sizinle evlenmek istiyorsa ikisiyle de evlenin madem.


  • ruhen hastayim ben  (03.03.23 20:50:41) 
Biraz karışık geldi özellikle 3.yü hiç anlamadım
Ama cevap hiçbiri
Biri doğru olan olsaydı en ufak kuşkun olmazdı
  • photo85  (03.03.23 21:09:26) 
1 niye seveneklerde
2 gayet iyi bi sey gozukuyor
3 tercihtir ister iliskide olun ister yalnizligi secin ama yalnizligi sececek birinin sorusuna benzemiyor
  • ala09  (03.03.23 21:46:32) 
3


  • gule gule  (03.03.23 21:50:56) 
iki kişi arasında seçim yapmanı gerektirecek kadar ikisine de bağ hissetmiyorsan 3


  • orpheus  (03.03.23 21:53:56) 
2. seçeneği seçmekten başka çare bırakmamışsın ki jenerasyon farkı anlaşabildiğiniz sürece sorun değil bunu siz de kabul etmişsiniz dolayısıyla 2. seçeneği seçiyorum.


  • tabii lan manyak mısın  (03.03.23 21:55:23) 
3.
2’de de gönlün olsa bu kadar düşünmezdin bence. tikleri atmışsın ama yine de olmayan bi şeyler var gibi.

  • deartheodosia  (03.03.23 23:28:28) 
2 yi seç ama evlenme.


  • antihero  (04.03.23 01:06:20) 
2 tabiki


  • abelardo  (04.03.23 08:37:46) 
1 kesinlikle ve kesinlikle değil; evlenme pişman olursun.

2 ya da 3 ve bu da yaşa bağlı.
35 yaş üstüysen 2; 35ten genç isen ve pasif-asosyal birideğil insanlarla kolay iletişim kurabilen bir tipsen 3
  • cccbehzatccc  (04.03.23 10:52:04) 
[]

terapi aydınlanması ve sezen aksu 1945

arkadaşlar aranızda benim gibi olup da sıkıntılarını çözemeyince terapiste gidenler olmuştur. uzun yıllar annemle babama küsmemek için terpaistlere gitmeyi reddediyordum, çünkü öyle hissediyordum ki hangi ekolde terapi alırsnaız alın, mevzu çocukluğa gelip dayanıcak ve çaresizce o zamanları suçlamaya başlıyacaksınız. sonrasında bu konuda güvenebileceğim birisi çıktı terapiye başladık, ama yine mevzu geldi çocukluğa dayandı ve içimde bizimkilerle yüzleşmeye başladım biraz sancılı bir süreçti. sonuçta onların da kendi yetişme süreçleri ve kendi travmaları var, bunları da bilmek gerekiyor falan filan.. neyse bu süreci atlattım sayılır.. barıştım herkesle (bütün mevzu içimde olup bitiyor bu arada) neyse mevzuyu çok uzatmayacağım..

bugun bir şarkı dinledim, sezen aksu - 1945

bu şarkı resmen bizden önceki kayıp nesillerin de aslında çoook daha üzücü bir dönemde büyüdüklerini anlatıyor ya =(

o yüzden lütfen içsel mevzularınızda onlara da çok yüklenmeyin. böyle içimden geldi bugun..

Gel asırlardan uzan da tut ellerimi sımsıcak
Yoksa bendeki çocuk da böyle çaresiz kalacak
Öfke ile beslenen çocuklar yalnızdırlar

Ve ümitleri çiçeklerden, acıları tarihlerden
Senin gibi benim gibi onlar da hep insandılar
Ve sevgiye inandılar ve saygıya inandılar
Senin gibi benim gibi

Onlar biraz terkedilmiş biraz küskün çocuktular
Sanki biraz incitilmiş sanki yetersiz sevilmiş
Sanki utandılar kavgadan ve sustular

Öp incilenen gözyaşları kurusun inançlarımda
Sene bindokuzyüzkırkbeş, onlar da hep insandılar
Ve sevgiye inandılar ve saygıya inandılar
Senin gibi benim gibi
www.youtube.com

 
Ellerinize sağlık. Ama her ekol artık çocukluğa kanırtırcasına inmiyor, hatta bu ekolleri eleştiren ekoller var vs. Bknz. ACT


  • damba  (05.03.23 03:39:29) 
[]

İş yemeği / eve geç gelen partner

5 senelik bir ilişki içindeyim. Son 2 yıldır da birlikte yaşıyoruz. Evimizi, hayatımızı ikimiz de ailelerden destek almadan birlikte kurduk, okullarımızdan birlikte mezun olduk, iş aradık değiştirdik, birbirimizin tam anlamıyla iyi ve kötü gününde hep yanındaydık.

Sevgilim mezun olup kıdemli bir mimarla ortak olup bir mimarlık ofisinde çalışmaya başladı.
1-2 ayda bir müşterileri ile birlikte içkili akşam yemeğine çıkıyorlar. Bu akşamlarda eve gelme saati belli olmuyor. Birkaç kez gece 2-3 gibi, sabaha karşı geldiği bile oldu. Baskıcı, maço bir tip değilim ancak bu beni çok rahatsız ediyor. Hem benimle geçirebileceği zamanı bu şekilde dışarıda geçirmesi, hem bir dönüş saati olmaması, hem de yemekteki herkesin karşı cins olması, bundan mutsuz olduğumu belirtmeme rağmen çözülmemesi bende travma oldu. Defalarca kez kavga ettik, özür diledi vs. vs. Pek bir şey değişmedi.
Önceden haber ver gecikeceksen diyorum, bildirdiği tek şey "gecikeceği" ve bunun ona istediği saatte eve dönme hakkı verdiğini düşünüyor.

Bu da yetmezmiş gibi bir de iş günleri, saatleri dışında da birlikte çalıştığı mimarla yazışıyor whatsapp'tan.

Geldiğimiz noktada, "ben böyle mutluyum, o yemeklerde mutluyum çünkü saygın biriyim, mimar X hanımım" diyor. "Onlarla A, B, C gibi senin ilgilenmediğin konuları konuşup paylaşabiliyorum." diyor.
Ben onun ilgi alanlarını paylaşmıyormuşum, benim mutlu hatırladığım eski anılarımızda bile onun çok mutsuz olduğu zamanlar varmış (eski yazışmalardan, mektuplardan örnekler gösteriyor), sen bana şunu demiştin, bana bunu yapmıştın, vs. vs.
Onu boğuyormuşum, sıkıyormuşum, benim yüzümden eve gelmek dahi istemiyormuş, onunla onun ilgi alanlarını, müzik zevkini paylaşmıyormuşum, vs. vs.

Geçmişte tabii ki de hatalarım oldu ancak onları kabul edip düzeltmek için elimden geleni yaptım.

Tüm bunlara rağmen yakın zamanda dahi hem iyi günde mutluluğu hem de kötü günde üzüntülerimi paylaşmıştı.
Kafamı karıştıran nokta da bu.
Artıları eksileri tartmaya çalışıyorum.

Kağıt üstünde evli olmasak da, biz her şeyde birbirimizin diğer yarısıydık, ve geldiğimiz nokta bu.
Siz ne düşünürsünüz?

 
Partnerin sosyal sınıf atladığı için seni maddi manevi yetersiz görüyor olabilir. Ne demek bu? Artık daha çok kazanıyor. Daha çok kazandığı için daha seçkin insanlarla takılıyor.


  • elitoangelito  (03.03.23 00:10:03) 
"Onu boğuyormuşum, sıkıyormuşum, benim yüzümden eve gelmek dahi istemiyormuş, onunla onun ilgi alanlarını, müzik zevkini paylaşmıyormuşum, vs. vs."

yanlış anlama ama sal beni artık diyor sana. ancak bunu kendi yapmaya cesareti yok. bu yaptıkları da içgüdüsel olarak seni kışkırtarak ayrılık sebebinin sen olmasını sağlamak ve kendi vicdanını rahatlatmak.
  • orpheus  (03.03.23 00:19:31 ~ 00:19:38) 
bu ilişkiyi ters yüz etsek erkek iş toplantılarına kalsa, iş için yurtdışına seyahat etmesi gerekse bunlar kadının hep hoş görmesi gereken şeyler olacakken tersi olduğunda sıkıntı çıkıyor.
ben yazdıklarınızda sizin de alınganlık yaptığınız şeyler olduğunu düşündüm çünkü açık açık yukarıda yazdığınız şeyleri söyleyen biri ilişkide de kalmaz, ayrılırdı bence.

  • deartheodosia  (03.03.23 00:26:28) 
Karşı cinsle yemeğe göndermekten ve onlarla mesajlaşmasından korktuğunuz biriyle niye birliktesiniz? Bence özgüven probleminizi çözün.

Ne demek benimle geçireceği zamanı onlarla geçiriyor? 5 yıldır birliktesiniz zaten. Aynı evde yaşıyorsunuz. Bu insanın hiç kendi alanı olmasın mı? Okurken ben de boğuldum sıkıldım valla. En son böyle hissettiğimde işim olmadığı halde boş boş okulda oturup eve gitmeyi geciktiriyordum. Ne acı bir şey.
  • ruhen hastayim ben  (03.03.23 00:43:40) 
ruhen hastayım’ın yazdığını ben de yazıcaktım da üşendim sonra. birliktesiniz diye 7/24 birlikte vakit geçirmek istemek çok yorucu ve manasız.


  • deartheodosia  (03.03.23 00:48:42) 
O ilişki bitmiş kardeşim. Ortak noktamız yok olanlar da bitti demiş. Senin yüzünden eve gelmek istemiyormuş daha ne desin?


  • rodeocu  (03.03.23 01:08:34) 
ilişkinin vadesi dolmuş, ayrıl coco.


  • candide  (03.03.23 01:17:02) 
Bazen insanlar farkli yonlere dogru buyuyebilirler, bu cok dogal ve normal bir sey. Bu surecte yakinligi surdurmek caba gerektirir. Biriyle omur boyu birlikte olmak 40 cenazeye katilmaktir gibi bir laf vardi. Insanlar degisir, kendini yeniden dogurur hep. Siz degisime direniyor, degisimden korkuyor ve fark etmeden karsinizdakini boguyor olabilir misiniz?
Ayrica Iliskiniz kafanizdaki sinirli kadin erkek rollerine uymadigi icin alisma surecinde olabilirsiniz, bunyeniz gelisime direniyor olabilir.

Bana yazdiklarinizim bazilari pek inandirici gelmedi, ama dogruysa bile sikintili olan kisim 5 yillik bir iliskide ayda bir iki gidilen yemeklerde bile hala 'ihmal ediliyor' rolune giren biri, karsi taraf icin cok yorucu. Ayrica esimiz/sevgilimiz tum ihtiyaclarimizi karsilamaz, karsilamamali, herkesin nefes alacagi, farkli deneyimleri paylasabilecegi alanlara ihtiyaci var. Bu bizleri ve iliskiyi zengin ve saglikli tutan bir durumdur.
Iliskinizin durumunu bilemem ama kendinizle ilgili neden 5 yildir sizinle olan birinin zaman zaman yemege cikmasi, kendine bir alan yaratmaya calismasi, saglikli yetiskin deneyimleri sizi bu kadar rahatsiz ediyor, kadin erkek iliskisi ile ilgili sinirlayici gorusleriniz neler, neden ciddi bir ozguven problemi yasiyorsunuz bunlari dusunmek hem simdiki hem de gelecekteki iliskileriniz icin faydali olabilir.
  • kassiopeia  (03.03.23 04:29:46) 
Yazdiklarinizi okuyunca ben partnerinizi cok hakli buldum. Bu etkinlikler ona kendisini onemli ve saygin hissettiren, hayatinin sizinle paylasamadigi paylasmasina da gerek olmayan bir tarafini destekleyen ve kendisini iyi hissettiren bir firsat sunuyor. Size "o erkeklerin bana olan ilgisi hosuma gidiyor" demiyor ki, "flort etmekten besleniyorum" falan demiyor yani, "keyif aliyorum, iyi hissediyorum" diyor. Siz de diyorsunuz ki "benimle gecirebilirdi o zamani". Hayat "sevgilimizle gecirdigimiz zaman vs geri kalan her sey" degil ki yani, bir yandan hayatimizi surdurup bir yandan da sevgilimizi dahil edecegiz bu duruma. Ona bakarsaniz doktora gitmek de sizinle gecirebilecegi zaman, gitmesin mi doktora?

O kadar yazmissiniz ama siz bu iliskide sevgilinize ne katiyorsunuz ondan bahsetmemissiniz. "Zor zamanda destek olduk" e guzel de gecti o zamanlar. O da size destek olmus, siz ona. Tamam bir donem destek olduk diye sonsuza dek kendini gelistirmese de, artik sevmesek de, mutlu olmasak da biriyle birlikte mi olalim sonsuza dek? Birlikte guzel zamanlariniz olmus, ama o degismis, ben bunu anliyorum. Degismek kotu bir sey olmak zorunda degil.

Size cok net beni boguyorsun, seninle bir sey paylasamiyorum demis. SIz sordunuz mu mesela, ne yaparsam iliskimizi resetleyebiliriz, benden beklentin ne, benimle su x aktiviteyi denemek ister misin, ben sunu yapmak istiyorum gel birlikte yapalim, bana herhangi bir websitesi, sosyal medya hesabi veya kitap falan onerebilir misin senin konularini biraz daha ogreneyim, vs.

Ayrica bazi beklentiler de yeniden gozden gecirilebilir. Mesela sevgiliniz is yemegine gittiginde gece ikide doner, diye bir fikir birligine varabilirsiniz. (keza siz de) BOylece her defasinda aksam sekizden sonra gec kaldi, niye gec kaldi diye dusuneceginize saat ikiden sonra gec kaldigini dusunmeye baslarsiniz, planlarinizi ona gore yaparsiniz. Sevgiliniz cerrah olsaydi ameliyattayken attiginiz mesaja cevap vermediginde "kimbilir ne yapiyor" diye dusunmezdiniz, farkli durumlar farkli dinamikler gerektirir.

Ha sorunuz "siz ne dusunurdunuz" - ben sevgilimin bana kibarca ben ayrilmak istiyorum dedigini dusunurdum.
  • sopiro  (03.03.23 04:54:44) 
Abicim,

OHAnnesburg! Artisi ekisisi falan kalmamis. Dusunmen gereken hicbir sey yok. Kendini daha kucuk duruma dusurmeden. Yollari ayir. Bir daha da arkana bakma. Kendine saygin olsun biraz. Sen ayirmazsan o ayiracak zaten. Birak takilsin bogmayanlarla. Sen kendine odaklan.

En az 30 ulkede binbir turlu is toplantisina katildim. Fidel Castro ile yemek yedim, Barzani'nin, Katar Emiri'nin evine gittim, magarada Yazidi prensiyle is toplantisinda elle pilav bile yedim. Petrol nerde ben ordaydim. Boyle sabaha kadar surecek ickili bir is toplati turu yok. En son is 45 milyon Euroluk'tu. Sabaha kadar is toplantisi mi olur?

Benim esim yabanci, cocuklar da var. Simdi gelip onu bogdugumu, benim yuzumden eve dahi gelmek istemedigini soylese direkt avukatlik burosuna gidip bosanma islemlerini baslatirim.

Benden sana abi tavsiyesi.
  • thetruenorthstrongandfree  (03.03.23 05:54:58) 
iliski bitmis, uzatmalari oynuyorsunuz.


  • banach  (03.03.23 07:50:20) 
Okurken sinirlendim. Kendine başka ev bulup çık. Açıklama bile yapma. Sana saygı duymayan birine saygı duyup açıklama yapmana gerek yok. Bunu en kısa sürede yap.


  • dissendium  (03.03.23 07:52:32) 
Bırak karşı cinsle yemeğe çıkmayı, iş yerinde doğru dürüst ortak paylaşımı olmayan insanlar bile whatsapp grupları maskesi altında deli gibi flörtleşiyor. Evli insanlar da buna dahil üstelik.

Şu “kişisel özgürlük alanı, karşı cinsle muhatabiyeti beni ilgilendirmez, özgürlük vs.” gibi zırvalarla dolu pembe dünyanızdan çıkın! Ya da çıkmayıp böyle sonuçlarıyla muhatap olun.

Partnerinizi şahsen itham etmiyorum. Ama karşı cinsle bir şekilde sürekli iletişim içinde olup “etkileşim” içinde olmamak İMKANSIZDIR! İNSAN DOĞASINA AYKIRIDIR! AKSİNİ SÖYLEYEN DE SAHTEKARDIR VE KENDİ HAYATINDA AYNI ŞEYLERİ GİZLİ GİZLİ DEFALARCA YAŞAMIŞTIR.

Elbette ilişki içerisinde insanlar özgür olmalı. Ama o özgürlük, bu özgürlük değil.

Adam/kadın duyuruda hiç görmediği insanla flörtleşiyor aylarca, çeşitli şekillerde; sen kalkmış sabaha karşı eve dönen, “iş yemeği” adı altında bunu maskeleyen insanı rasyonelize etmeye çalışıyorsun.

Hayallerle yaşayanı gerçekler ne yapar bilirsin!
  • duchess jessamine  (03.03.23 08:06:16) 
anlattığınız detaylarda çok net "gaslighting" de var. size alttan alta suçlu taraf olduğunuzu hissettirmiş çoktan. "düzeltmek için elden geleni yapmak" bu biraz zamanın da gerektirdiği bir şey. herkes bir şekilde değişiyor. kendinizde bir sorun aramayı bırakın, başarabilirseniz. ama artık durum hassaslaşmış. bu kadar sallamayayım deseniz de alttan alta aranızdakiler kafanızda mesele olmaya devam edecek. bence konuşmanın dahi anlamı yok. çünkü yine suçlanacaksınız. hele bir şeyleri anlatmayı asla denemeyin, anlaşılmayacaksınız. ya sallamayıp keyfinize bakacaksınız ya da ayrılacaksınız.


  • the man with no name  (03.03.23 08:58:51) 
eninde sonunda canın yanacak. olabilecekleri yazmıyorum. temiz temiz ayrıl. insanların bu yanını aslında ilişki başında bile görüyoruz ama görmezden geliyoruz.


  • gabe h coud  (03.03.23 09:32:54) 
hanım diyince kendini bir şey sanan eziğin teki. tekmeyi bas kendi yoluna git.


  • Hallegadola  (03.03.23 09:50:35) 
Sabaha kadar hangi toplantı sürüyormuş ya. Sal bu işi. Bitmiş bu olay


  • jackyr  (03.03.23 10:09:28) 
İş yemeği neden sabaha karşı bitiyor ki? Partneriniz X hanım olmaktan önce müşterileriyle arasındaki ilişkinin sınırlarını belirleyebilen pozisyonda olmayı öğrenmeli bence. iş yemeğine tabi ki çıkılır ama sabaha karşı nedir yani. Sizinle geçirebileceği zamanı onlarla geçiriyor gibi düşünmeyin, ayrı bir alanı olması güzel ve önemli. Ama müşterileriyle geçirdiği zaman size göre makul bir zaman değilse bu durumda tercih sizin. Siz aynı şeyi yapsanız ne tepki verecek, özel alan diyebilecek mi o önemli. Durum size uymuyorsa ayrılırsınız.

Onu boğduğunuz sıktığınız konusunu bilemeyiz. Orada hatanız varsa siz de bunu düzeltmeye çalışabilirsiniz. Diğer taraftan partneriniz sizinle sorunları çözmekten ziyade doğrudan sizi hatalarınızla suçlamaya girmiş gibi. Geçmişle suçlamak vs. biraz üste çıkma çabasıdır genelde. O yemekleri neden sevdiğini bile sizin ona hissettirmediklriniz üzerinden açıklamış. Karşılıklı düzeltilebilir bir şeyler ama iki tarafın da istemesi lazım. bence tadı kaçmış ve şimdi bitmese de yakında bitecek bir ilişki.
  • aquarium  (03.03.23 10:32:08 ~ 11:12:08) 
duchess jessamine, bu iddiana göre tüm çalışanlar aldatıyor :) ya öyle şeyler yazıyorsunuz ki tüm insanları töhmet altında bırakıyorsunuz. ne alaka cidden? o zaman bir partner/eşimiz olduktan sonra hiç karşı cinsle konuşmayalım, iş yapmayalım, bir arada bulunmayalım… bence anahtar şu: flört etmek isteyen fırsat oluşturup herkesle flört eder/aldatır, istemeyen de hangi durumda olursa olsun kendini korur/geride tutar, aldatmaz.


  • deartheodosia  (03.03.23 10:39:28 ~ 10:40:19) 
Para kazanmaya başlayınca insanların değişmesi çok komik gelmiştir bana hep. Bir de ünvan sahibi olunca statüsünün değiştiğini zannedenler. Sorunlarınız standart ve çok türk işi sadece roller değişmiş. Hikaye biraz serin geldi bana. Güvenin ve saygın sarsılmış gibi hikayenden anlaşılan bu. Kadın açıkça söylemiş bazı ihtiyaçlarımı karşılayamıyorsun, ben de başkalarından karşılıyorum diye. Elini taşın altına koy ortak bir çözüm bulun. Yoksa fazla sürmez bardağın taşması


  • hasmetizm 2046  (03.03.23 10:46:22) 
ben de iliskilerde kisisel alan birakilmasindan yanayim. birakmayanla devam edemiyorum. ama o ozgurluk, bu ozgurluk degil +1

insanlar "modern" veya "avrupai" neyse adi iste gozukmek icin abartili seylere goz yumar hale geldiler. oysa avrupali biri de sunu sacmalik gorur.

ustelik rahatsizligini belirtmissin ve ona ragmen devam ediyor kadin. ne oldum delisi olmus biraz da. cok itici geldi bana o acidan da. mimar x hanim falan lol

o sozleri soylediginde, o kavgalar ciktiginda zaten ayrilmaliydin. 5 sene nedir ki. hic beklenmedik insanlar 25 yil sonra hic yere ayriliyorlar. iste o ayriliklar disariya "hic" gozukuyor.
ayril daha neyi dusunuyorsun yani. kadin ayrilan taraf olmak da istemiyor gibi geldi bana. hem onu hem kendini rahat birakmis olursun ayrilinca.
  • Kittie  (03.03.23 13:11:22) 
bir yerde okumuştum, hayatınızdaki insanla çok badireler atlatmış, çok fedakarlıklar yapmış olabilirsiniz.

ancak biriniz diğerinden önce bir statü atladığında ve değiştiğinde, yanındaki kişi olarak siz ona hep o eski ezikliği, fakirliği, tecrübesizliği veya acizliği -artık yerine negatif ne koyarsanız fark etmez-, bunları hatırlatıyormuş. Yani sizin onu tüm o geçmişinizle bilip sevmeniz, kabul etmeniz bir anlam ifade etmiyor da onu sanki hep güçlü olarak tanıyıp bilenlerin olduğu ortam onu daha çok tatmin ediyor. bence çok suni bir mastürbasyon ama işte ne yaparsın..

neyse işte o yüzden de yeni girdiği ortamında kalmayı veya o ortamdaki kişilerle olmayı tercih ediyorlarmış. umarız bi aldatma falan olmasın o daha travmatik olur.

buradan tek kurtarış yolu sizin onun hipergamisini tekrar tetiklemeniz olabilir. onu merak etmeyin, darlamayın, başka bir şey ile meşgul olun, yeni arkadaşlar edinin, yeni bir uzmanlık edinin veya işinizde uzmanlaşın.

bir şekilde sizde hayranlık uyandıran bir şeyler yaratın. maddi olabilir, sosyal olabilir veya görünüşle ilgili de olabilir.

bu da bir şeyleri değiştirmez ise geçmişler olsun başta korkunc gelebilir ama ben de çok uzun yıllarımı bir insanla paylaşmış olsam da uzun birlikteliklerde insanlar değişiyor. siz de değişmiş olabilirdiniz. mevcut durumunuza uygun bir partner bulmak daha sağlıklı olacaktır.
  • ananiyimioguz  (03.03.23 13:43:11) 
Sevgilinizin bir iki ayda bir iş arkadaşları ile yemeğe çıkması, eğlenmeye gitmesi neden problem oluyor?
Benim partnerim bunu problem etse benim de gözüme tüm negatif konular batmaya başlardı.

O kadar normal bir şeye takılmışsınız ki itmişsiniz kızı kendinizden. Tahminime göre de bu baskıcılığı biraz fazla abarttığınız için karşı taraf artık negatif görmeye başlamış tavırlarınızı.

Yani o kadar abzürt ki düşünceniz diyecek söz bulamıyorum. 1-2 ayda bir olan gece eğlenmesi de problem yapılmaz be kardeşim.
Bir de mesela yazdıklarınız arasında bazı çok saçma şeyler var mesela “ benimle geçirebileceği zamanı bu şekilde dışarıda geçirmesi” demişsiniz. Ayda bir olan buluşma için böyle düşünmek çok hastalıklı bir durum.
Ayrıca mesajlaşıyor demişsiniz, a değil b kişisi de olabilir mesajlaştığı. Arkadaşı olmuş artık, arkadaşıyla muhabbet ediyor yani ne var. İnternette gezmesinden bir farkı yok.
  • zimbirik  (03.03.23 15:05:13) 
Ayrıl coco,
Öyle iş yemeği mi olurmuş gündüzün suyu mu çıkmış.
Herkesin kabul ettiği sınırlar farklıdır tabi ama ben ciddi ilişki içinde bunlara sorun çıkarırım.
sınır nerede olacak olmayacaksa niye ilişki var ortada sorumluluk niye var diye düşünürüm
  • kararsızataletfilozofu  (03.03.23 19:39:42) 
Cinsiyet farketmez, saat ikiye kadar iş yemeği olmaz.


  • Coma  (03.03.23 20:28:19) 
ben de genel kani itibariyle 'hobi ve zevklere dem vurma'(bahane uretimi), "mimar x hn" (hor gorme), ve iliskinin bittigi yonunde anladim. ozellikle 'seninle paylasamadiklarimi onlarla paylasabiliyorum' net bir kiskirtma.


  • kobretti  (08.03.23 00:52:24) 
[]

Duama amin deseniz ya da belki bol şans dilesiniz...

Merhaba,
Bu gece içten, içimden; ailem, kendim için bazı konularla ilgili yürekten dua edeceğim...
Bir haksızlık karşısında çok aciz kaldık; büyük bi emeğin olduğu bazı iş, maddi, aile ilişkileri vb. konularla ilgili...

Bana enerji, güç, 'amin' ya da ne ise; sizin için hangisi uygunsa bana içinizden gönderir misiniz?..

Mazlumun duasındayım, omzumda ağır yükler...

Okuyanlara selam olsun; teşekkürler...

 
Amin.


  • Amaranta ursula  (02.03.23 00:10:33) 
Adalet; kördür, topaldır ancak gideceği yere er geç varır. Herşey gönlünüzce olsun.


  • apocalipy  (02.03.23 00:27:32) 
kolaylıklar dilerim

amin
  • çınarım  (02.03.23 08:44:32) 
Allah sıkıntınızı gidersin inşaAllah, hakkınızda hayırlısı olsun. Amin.


  • John Bloor  (02.03.23 13:29:38) 
ben de zor bir süreçten geçtim geçiyorum, bir duanın ne kadar önemli olduğunu iyi bilirim. allah yardımcınız olsun amin.


  • Hallegadola  (02.03.23 14:02:06 ~ 14:02:42) 
Biz göndeririz göndermesine. Ama siz bu problemin çözüm yollarını iyi düşünün, çözüldüğünü hayal edin, çözüleceğine olan inancınız tam olsun.

Algılarınızı çözüme yönlendirirseniz öyle ya da böyle çözüme kavuşursunuz. Ama tasarlayın kafanızda nasıl çözüleceğini, inancınız da tam olsun.
  • zimbirik  (02.03.23 16:04:10) 
[]

Komşu sebepli psikoloji bozulması

Yan tarafta daire içi girişi kapatılmış dubleks bir dairede iki aile yaşıyor. Çocuklarda var. Daha önce duyuru açmıştım zaten.

Mesele çocuklar olmaktan çıkalı çok oldu. Anneleri de bağıra bağıra kavga ediyor, çocuklar hiçbir düzelme olmadan ses yapmaya devam ediyor. Özellikle alt kata gitmek için pat pat bam güm sesler çıkarıyorlar. Alt kattan üst kata, üst kattan alt kata bağırarak haberleşiyorlar. Düzelme ihtimallerinden umudu kestim. Çok konuştum ama yok zerre kadar anlayış, empati yok. Bitmiş. Hayvanlar. Burada bayağı sövüyorum.

Bir insan neden sürekli duvara vurmak zorunda kalır, neden bam güm koşmak zorundadır ki böyle yapar? Sebebi ne yani?

Neyse esas mevzu şu ki ben bu evi ucuza tuttum diye sevinen kerizim. Sebebi de bunlarmış işte anlamış oldum.
Önceleri ses yalıtımı için ev sahibiyle görüşmüştüm de adam onlar yüzünden ben neden masraf yapayım demişti. Falan filan.

Eve taşındım taşınalı sayelerinde sürekli ev bakmaya devam ettim ve pes etmek üzereyim. Tabii ki fiyatlar arttı.

Şu anda en aşağı senelik yaklaşık 16 kağat az ödüyorum bu evde olduğum için. 16 kağat benim için iyi para. Fakat dayanamıyorum bir yandan. Bir yandan da taşınırım yine başıma böyle bir şey gelir diye tereddüt ediyorum. Bu işin sonu yok.

Eve gelmek istemiyorum artık sürekli ansızın çıkan bam güm sesinden bunaldım.

Ne yapacağım? Çaresizlik duyurusudur.

 
Şimdi tekrar hesap ettim 20 kağatmış senelik az ödeme tutarım


  • pavlis  (28.02.23 22:57:14) 
oradan taşınabilirsiniz. hayat kısa. bu kısa zamanı da görgüsüz insanlara toplu yaşam görgüsü ve medeniyeti öğretmeye çalışarak harcamamak taraftarıyım.
ayrıca tartışıp katil veya kurban olabilirsiniz, buna da değmez.

başka yere taşınırken, evden önce komşuların nasıl olduğunu iyice öğrenin. düzgün ve anlayışlı insanlar hala var, umarım karşılaşırsınız. denemekte fayda var, taşının ama önce iyice bir sorun araştırın.
  • Leonardo~Da~Vinci  (28.02.23 23:04:39) 
Çok zor bi durum, geçmiş olsun demek geliyor içimden.
İstanbul'dasınız diye tahmin ettim.
Tasarruflu bir ev ve benim için maddiyat önemli diyorsunuz; o zaman ses etmeyeceksiniz...

Taşının demek kolay depil.
Komşuları araştırmak da öyle kolay değil önerildiği gibi.
İstanbulda ya da büyük şehirdeyseniz zaten emlakçı aracılığıyla gideceksiniz bir eve; ne kadar araştırabilirsiniz.

Bunlar hep ihtimal ve risk...
Bence bir kez daha konuşabilirsiniz komşunuzla. Tamamen mülayim değil bu kez; biraz hır gür belki ve hatta ve hatta birkaç kişiyle. Ciddiyim.

'Hayvan' yazmanıza da koptum. :) Haklısınız, medeniyetten uzak. Siz de biraz sertleşebilirsiniz belki ama sizi yormayacak ölçüde.

Bunun dışında dişinizi sıkmaktan başka çare yok. Duvara pat küt vuran çocuktur; müdahele etmeyen ise cahil ebeveynleridir...çözemediğiniz noktada başka şeylere odaklanan ve 'geçici' diye telkin ediniz kendinizi
  • gadlemler  (01.03.23 01:59:42) 
kaliteli ve konforlu bir noise cancelling kulaklık en azından arada kafa dinleme ihtiyacın olduğunda, iş yaparken vs. faydalı olur.


  • orpheus  (01.03.23 07:57:27) 
güçlü bir halatla kapıyı merdiven trabzanına bağlayın.

anahtarlıkla bir sürü eski anahtarı alın. anahtarlığa adamın telefonunu yazın. sağa sola bırakın. "ev" "dükkan" "depo" vb de yazın.
  • sert siyah krom  (01.03.23 12:33:36) 
hocam valla taşınmaktan başka çözümü yok bunun. biz neredeyse kanlı bıçaklı olduk üst kattaki kırolarla. 5 sene çektik, her şeyi denedik olmadı, taşındık. insanı katil eder bunlar. nasıl hissettirdiğini gayet iyi biliyorum.


  • nothing in my way  (01.03.23 12:59:31 ~ 12:59:59) 
[]

sizce en iyi 40 yaş altı aktrisler

güzellik vs. ayrı konu da ben direkt oyunculuk yetenekleri olarak çok beğendiniz 40 yaş altı aktrisleri soruyorum. en az 5 tane yazarsanız sevinirim daha fazla yazabiliyorsanız daha iyi.

benimkiler: kristen stewart, rooney mara, margot robbie, jessie buckley, jennifer lawrence, scarlett johansson ve belki florence pugh'u da alırım bu listeye. 41 yaşında ama hadi natalie portman'ı da ekleyeyim.

edit: lea seydoux'u unutmuşum oha

 
40 dahilse Emily Blunt.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (28.02.23 12:16:54) 
80 sonrası doğanlar diyelim:
Anne Hathaway
Phoebe Waller-Bridge
Eva Green
Emma Stone
Bryce Dallas Howard
Rebecca Ferguson
Victoria Pedretti
Keira Knightley
Gemma Arterton
Olivia Wilde
Ana de Armas
Sydney Sweeney
Kerry Condon
Alison Brie
Natasha Lyonne
Madelyn Cline
Sarah Wayne Callies
Sophie Turner
Riley Keough
Emma Watson
Chloë Grace Moretz
Alexandra Daddario (yeteneksiz ama çok güzel)
  • gabe h coud  (28.02.23 13:48:29) 
Anne Hathaway
Phoebe Waller-Bridge
Eva Green

üçlüsüne ben de katılıyorum.
  • rakicandir  (28.02.23 14:03:23) 
Merve Dizdar
Anna Taylor-Joy
Margot Robbie
Maisie Williams
Carly Chaikin
  • vedatchilipeppers  (28.02.23 15:08:28) 
florence pugh ve Saoirse Ronan oyuncudur diğerleri güzel kadın sadece.


  • Hallegadola  (28.02.23 19:39:24) 
scarlett johansson ve lea seydoux'un kölesi olsam dünyanın en mutlu insanı olurdum sanırım


  • mark greg sputnik  (28.02.23 19:45:08) 
ben bu yazilanlardan sadece florence pugh'u begeniyorum. bir de emma stone ve emily blunt, belki.

hos gerci gabe'in yazdigi herkesi tanimiyorum. ama mesela anne hathaway, emma watson falan bence felaket.
  • hot potato  (28.02.23 19:52:44 ~ 19:54:39) 
[]

karşı cins bu davranışı nedir?

Mesaj atıyor, yanıt yazmıyorum. Mesela bir mesaj attı farklı sosyal ortamdan, emoji bırakıp geçtim. like falan atmaya başladı sonra. Dışarı falan çıkmak istedi. Resim çekilme vs isteği. Cevap vermedim ama beğenilere devam ediyor. Acaba yürüdüğünü fazla hissettirdiği yerde iletişimi keseceğimi anlayıp ona göre mi hareket ediyor? En çok beni karıştıran konu da: yürüyor yürüyor sonunda tam tepki vereceğim orada benden önce davranıp abi diyor. Abi kelimesini görünce içimden "sorun yok" diyorum sonra yine yürüme adımına geçiyoruz. Ne yapmaya çalışıyor? Benim bildiğim biri sana abi diyorsa sana yürümemeli. Yürümüyorsa sıkıntı yok, aksi durumlar beni rahatsız eder diye soruyorum.

Normalde umrumda olmaz ama ailelerimizin ileri gelenlerinin tanışıklığı var. Hatta geçen hafta yemek yedik iki maaile. Dolayısıyla kırmak, üzmek istediğim biri değil. Zaten bu tanışıklık olmasa da bana yakıştıramam o sebeple nasıl davranmak doğru olacaktır, rica etsem tavsiyede bulunabilir misiniz?


 
Dengesizlik gibi geldi bana. Yürüyorsan -ki tavırlar yürüme emareleri- abi neden denir ki? İlginç. Bana normal gelmedi, ben ciddi düşünmüyorsam iletişimi keserdim. Hoş ciddi düşünseydim bile bunlardan sonra soğurdum.


  • Amaranta ursula  (26.02.23 22:28:37) 
[]

Kararsızım farklı görüşlere ihtiyacım var

Merhabalar herkese güzel ve sağlıklı günler dilerim.
Yaklaşık 2 seneye yakın süren bir ilişkim var. Bu sürecin başında da bazı sancılı durumlar yaşandı örneğin; eski sevgilisi gelip bununla birlikte olma saçma biri vs minvalinde konuşma dahi yaptı ancak ben eski defterlerin fikirleri ile hareket etmeyi değil karşımdakini tanımayı tercih ettiğim için pek fazla umursamadan devam etti.
Bu süreç içinde klasik fazla heyecanı olmayan bir ilişkiye sahip oldum.
Sonrasında aynı şehirlerde yaşamaya karar verdik( verdi. ) çünkü ben yanıma gelmesini desteklemedim bana maddi açıdan bir devrilme ile geleceğini biliyordum ve neyse olan oldu. Bu süreçte eylül ayında geldi ve halen iş bulamadı doğru düzgün ( fazla çabası yoktu görünürde max çabası kariyer.net-ilan-başvur butonuna tıklayıp tamam yaptım başvurdum başvuruyorum işşte çabalıyorum demesiydi) her neyse halen bulamadı ve bu süreçte gerekse kirası gerekse faturası gerekse diğer masraflarını benden talep etti ve ocak ayına kadar karşıladım ( bu arada kadınım ) sonrasında çevreminde baskısı ve bana da ağır gelmesi ile karşılamamayı tercih ettim ( 24 yaşımdayım 28 yaşında ) tabi hal böyle olunca ipin ucu kaçtı ilişki ilişkilikten çıktı aynı şehirdeyiz görüşürsek max haftada 1 kere görüşüyoruz onda da heyecan duymuyorum hemen bitsin gidelim derdine girip ruhum sıkılıyor bununla birlikte tabi yoruluyorum ancak bir yandan da vicdan yapıyorum benim için geldi şuan yüz üstü bırakmam hata olur diye sabrediyorum ( ki benim için gelmediğini söyleyen tanıdığımda var bu birazda önceden birkaç kişiyi dolandırdı bu sebeple kaçtığını söylüyor ve sadece tahmin). Durum bu olunca bende hem boşlukta hemde dertli kederli sürükleniyorum. Gün içinde aklıma gelmiyor bir yere alayım götüreyim muhabbetlerine hiç girmiyorum çünkü hep ben yönlendirdim ve yoruldum. Romantik durumları hiç sormayın bir romantik sofra kurmuşluğu bile yok 6 aydır aynı şehirdeyiz. Ne yapmalıyım? Vicdan yapmam normal mi fazla mı salağım açık olabilirsiniz.
Edit: Dün güzel bir konuşma yaptığımı düşünüyorum. Konuşma içinde bencillik yaptı ağırlıklı olarak ve bugünde sanki ben sorun yaratmışım gibi trip atıyor. :)

 
birkaç kişiyi dolandırmış ve bulunduğu şehirden kaçmış birini, herhangi bir duygusal veya fiziksel çekim duymadığınız ve haftada bir görüşüp hiç bir heyecan duymadığınız halde masraflarını karşılayacak şekilde besliyorsunuz yani. durumun saçmalığını daha fazla konuşmaya gerek var mı.


  • roket adam  (23.02.23 15:50:14) 
yol ver gitsin ya uğraşılır mı bununla. anlattığına göre bence de senin için gelmemiş. senin için gelse tutunmak için bişeyler yapar iş bulur vs..


  • hobarey  (23.02.23 15:52:40) 
Aileden biri olsa anca bu kadar yapılır. En kısa yoldan yol verin.


  • FAtE  (23.02.23 16:01:01) 
bu kişiye düşündüğün gibi borçlu değilsin, onu sen düze çıkaramazsın, temiz doğrudan bir ayrılık konuşması yapın


  • freebird5406_2  (23.02.23 16:06:56) 
Sorunuzun cevabini gayet iyi biliyorsunuz da, bence iliskinizden kendinizi siyirmayi becerdikten sonra neden diye sorun kendinize, neden bir insani asalak gibi beslerken ayrilmak istedigimde sucluluk duyuyorum, neden boyle bagimli bir iliskideyim, neden bir yetiskinin sorumlulugunu bu sekilde alma ihtiyaci hissediyorum, neden iliskide aslinda cevabi hayir olan her soruya/adima evet cevabi verip isi buraya getirdim, neden bu kisi, vs. Vs. Enteresan seylerle karsilasabilirsiniz.


  • kassiopeia  (23.02.23 16:23:31) 
Herkesin zor geçen bir dönemi olabilir bunun kadını erkeği yok. Fakat anladığım kadarıyla karşı taraf bundan rahatsızlık duymuyor ve işi düzeltmek için yeteri kadar çabalamıyor. Ben bu durumda fedakarlık yapmazdım. Başkalarına gösterdiğimiz fedakarlığı kendimize de göstermeliyiz.


  • ruhen hastayim ben  (23.02.23 16:43:22 ~ 16:43:43) 
Yahu siz kendinize düşman mısınız? Karşı tarafa sergilediğiniz merhametin, ince düşüncenin, fedakarlığın %10'unu kendinize sergileseniz zaten doğru cevaba ulaşacaksınız. Bakın, @ruhen hastayim ben gayet güzel tespit etmiş. Karşı taraf ne olup bittiğinin farkında, bundan herhangi bir rahatsızlık duymadığı için düzeltmek için de herhangi bir efor sarf etmiyor. Yani kendisine saygısı yok ki size saygı gösterebilsin. Bu yüzden (bence) bir an önce yollarınızı ayırmanız doğru olur. Tabii tedbirinizi de almanızı isterim, şöyle ki uzun zamandır bu rahatlığa alıştırdığınızdan herhangi bir planı yoktur. Siz onu hayatınızdan çıkaracağınızı söyleyeceğiniz zaman (tabii kararınız bu yönde olursa) kendi şehrinde dahi olmadığı aklına dank edeceğinden çaresizlik hissiyle saldırganlaşabilir.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (23.02.23 17:08:55) 
şok içinde okudum yazdıklarını. bu kadar şeye rağmen hala beraber olmanı kabullenemedim. insan bunu kendine neden yapar ki? bas tekmeyi geç.


  • amour fou  (23.02.23 17:15:23) 
ayrıl coco


  • vudin  (23.02.23 18:00:47) 
ayril coco+
aski icin isi gucu birakip sehir degistirmek ne ya. o kadar öluyosa ve yiyosa evlenseydi ne milleti oyalayip sömüruyor maddi manevi

  • ala09  (23.02.23 18:25:29) 
Bacım asla vicdan yapma herif seni kullanıyo
Ayrılmak yüzde binbeşyüz hakkın
Adamın da bi numarası yok zaten
Bas tekmeyi bacımmm basss
  • photo85  (23.02.23 19:48:23) 
daha önce sana hiç saf oldugunu söyleyen oldu mu?


  • abelardo  (23.02.23 21:37:10) 
Bu adam tam bir asalak, benim şu yaptiklarini okumam bile ondan koşarak uzaklaşmam icin yeterli. Siz hala neyi bekliyorsunuz?

Gercekten sizin icin mi geldigini dusunuyorsunuz? Adama sponsor olmussunuz.
  • balpolen  (24.02.23 08:55:30) 
cok pis manipule edilmissin. adam mi yapti yoksa sen kendi kendine mi tribe girdin bilmiyorum ama halin hal, yolun yol degil.

acilen kendine gelmen lazim. bizim koyde oyle adama “yuru hadi anan don giydirsin” derler.
  • alperz  (24.02.23 09:47:52) 
ayrıl coco


  • 1331c112  (24.02.23 09:50:24) 
öncelikle aynı evde yaşayacak olsanız sizin için gelmesi bir nebze mantıklı, ama hem sizin için geliyor hem öncesinde iş aramamış hem de kirasını ve masraflarını size yıkıyor bir de üzerine vicdan yapıyorsunuz. karşınızdaki profesyonel bir manipülatör ve aynı zamanda dolandırıcı gibi duruyor. sizle görüşmediği 6 gün de yeni birilerini arıyor muhtemelen.


  • bana bir nick verin  (26.02.23 13:21:48) 
1 ... •789101112131415• ... 160   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.