öncelikle söyleyeyim, bağışıklık sistemini ayrıntılarıyla buradan anlatmak mümkün değil. halen araştırılan, bilinmeyenleri olan, karmaşık bir sistem. bu tarz bilgi için guyton'ın fizyolojisini okuyabilir, veya wiki'den falan immune system diye aratarak fikir sahibi olabilirsiniz. dolayısıyla buradan yapılabilecek en fazla, bu sorulara kabaca bir cevap verebilmek olabilir.
bağışıklık sistemi genel hatlarıyla monosit-makrofaj sistemi, nötrofil-eozinofil-bazofil gibi parçalı akyuvarlar ve lenfositlerden (t ve b hücreleri) oluşur. bunların her biri farklı görevler üstlenir. örneğin viral enfeksiyonlarda lenfositler, bakteriyel enfeksiyonlarda nötrofiller, paraziter enfestasyonlarda eozinofiller baskın yok etme işlemini üstlenirler. bunlar arasında yabancı maddelerden salınan bazı maddeler ve bağışıklık sisteminin organizasyonunu üstlenen lenfositlerden salınan sitokin denen haberci moleküller aracılığıyla bir haberleşme sistemi mevcuttur. aynı sistem, yani bu haberleşme sistemi, vücudun enfeksiyonlara olan tepkisini, yani semptomları da oluşturur. (halsizlik-yorgunluk, ateş vb.) her bir bağışıklık sistemi elemanının farklı yaşam süreleri vardır, bu süre geçince vücutta parçalanır ve kemik iliğinde yenisi yapılarak dolaşıma katılır.
bu süreçte tüketim çok olursa (yani immun sistem elemanlarının yapıp-yıkımı, enfeksiyon halinde yani) bağışıklık sistemi doğal olarak zayıflar. veya yıkım olmasa da bu elemanların fonksiyonlarının kaybına sebep olan şeyler (aids, lösemi-lenfoma gibi durumlar) de bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açar.
güçlenme hem içeriden hem dışarıdan olabilir. içeriden dediğim, hastalıkların geçirilmesiyle oluşan olay. vücut, t lenfositler üzerinden bellek hücreleri üretir, söz konusu hastalıkla bir dahaki karşılaşmada bu bellek hücreleri sazı eline alır ve hastalık kolayca atlatılabilir. dışarıdan güçlenme ise immunglobin takviyesi, aşılama veya immuneks vs. gibi bağışıklık sistemini güçlendiren maddelerle olabilir. ayrıca tabii ki de bu hücrelerin düzenli fonksiyon görebilmesi için sağlıklı bir yaşam da gerekli. yeterli vitamin takviyesi, yeterli protein-karbonhidrat-yağ alımı, stressiz yaşam (stres = kortizoldür ve bu hormon bağışıklık sistemini baskılar), sigara vs.den uzak durma gibi faktörler de sistemin işlerliği açısından çok önemli.
güçlenmeden kasıt ise her şey olabilir. burada da bellek hücreleri çok önemli. yani hayatı boyunca sağlıklı yaşam sürmüş ancak herhangi bir enfeksiyonla karşılaşmamış birisi basit bir enfeksiyonda bile şiddetli tepki verebilir. dolayısıyla burada hem hastalık etkenleriyle karşılaşıp vücuda onları tanıtmak, hem de fonksiyonlarını düzgün sağlayabilmesi için yukarıda saydığım (spor, vitamin vs.) gerekleri yerine getirmek gerekli. bu konuda bir örnek daha vereyim. allerjik durumlar da bağışıklık sisteminin farklı yanıtlarından oluştuğu için küçük yaşlarda bağışıklık sistemine bunların tanıtılması da önem taşıyor. çocukluk yıllarını sokaklarda geçirmiş, kirin çamurun içinde büyümüş çocuklarda (sosyoekonomik düzeyi düşük olan aile çocuklarında) allerjik hastalıklara çok sık rastlanmaz. çevrenizde allerji, astım vs. gibi durumlara sahip olanlara bakın, demek istediğim daha iyi anlaşılır. (tabii ki bu işte ailesel faktörler, genetik de rol oynuyor ama genel konuşuyorum)
0