Giriş
(7)

kedi almak istemek

triangle
üniversiteyi kazanmamla birlikte, başka bir şehire yerleştim, tek başıma hem de, ve içimdeki yıllardır beslediğim kedi hayalimi gerçeğe dönüştürmek istiyorum. fakat çok büyük bir sorunum var. hala istanbulda birçok arkadaşım ve ailem olduğu için, sene içinde birkaç ayda bir, yani tatillerde genel ol
üniversiteyi kazanmamla birlikte, başka bir şehire yerleştim, tek başıma hem de, ve içimdeki yıllardır beslediğim kedi hayalimi gerçeğe dönüştürmek istiyorum. fakat çok büyük bir sorunum var.

hala istanbulda birçok arkadaşım ve ailem olduğu için, sene içinde birkaç ayda bir, yani tatillerde genel olarak, sürekli 1-2 haftalığına istanbula gidiyorum. bu yolculuklarda kediyi yanımda getirip götürmemin imkanı yok bunu biliyorum. zaten istanbulda sokabileceğim bir ev de yok kediyi.e evde bıraksam, kedi çıldırır o kadar süre tek başına evde.

hayallerim suya mı düşsün? kedi aşkımı içime gömüp toprak mı atayım yine üstüne? imkansız mı bu iş? :(
0
triangle
(20.11.09)
Kendi egolarınızı hayvanlar üzerinde tatmin etmek yerine başka uğraşlar bulunuz.
0
ataturkiye
(21.11.09)
para karsiligi kedinizi misafir edebilecek veterinerler bulabilirsiniz. yapan arkadaslarim var.

bu bir ego tatmini midir? komik olmayin. kedi beslemek yerine her sabah kosmak gibi bir "ugras" bulsun de mi? lol herkes de ayarci olmus.
0
nalca
(21.11.09)
evinizden uzun sürelerle ayrı kalacaksınız sürekli kedi bakmanız uygun olmaz. bir ev arkadaşınız ya da güvenilir bir komşunuz varsa ve siz yokken kediyle ilgilenebilecekse sorun yok tabii.
eve kedi alamayacaksanız ama kedi sevgisinden mahrum kalmak istemiyorsanız sokağınızdaki kedileri besleyip eve alıştırmadan da ilgilenebilirsiniz.
hangi şehirde okuduğunuzu belirtirseniz geçici olarak kedi bakacak gönüllülere ihtiyaç duyan hayvansever gruplar ve derneklerle bağlantı kurmanızı sağlayabilirim.
0
zen spider
(21.11.09)
Vallahı kedı beslemek buyuk bır sorunluluk once bunu bıl. Yemek ve sağlık masrafları var egerkı aşı yaptırırsan öğrencısın senin ıcın zorlayıcı olabılır. Ve küçük alırsan hele sürekli ilgilenmen gerekir oyun oynaman gerekir birde bunların buyudukce kızgınlık donemleri oluyor. Üniversiteyi bitirdin diyelim kediyi ne yapacan aılen ısteyecekmi dışarı salamazsın cünki içeri alıştımı asla yaşayamaz ya araba ezer yada diğer hayvanların saldırısına uğrayabilir.
0
ninonino
(21.11.09)
www.eksiduyuru.com bu duyuruma insanlar güzel cevaplar vermişti, okumanı öneririm.
0
hocam fazla egon var mi
(21.11.09)
Hayalleriniz suya düşmesin. Sokaktan bir yavru alın. Aşılarını, ücretsiz veya uygun fiyata nerede yaptırabileceğinizi öğrenin. Genellikle veterinerlik fakülteleri ve yerel yönetimler uygun olacaktır. 1-2 hafta için eve uğrayacak birini bulabilirsiniz sanırım. Her gün gelmesi gerekmez, 2-3 günde bir uğrasa yeter. Büyürse daha kolay yalnız kalabilir. (Tecrübeyle sabittir, psikolojik sorun falan olmamıştır.)

Kedi sizi değiştirecek, kendinizi tanımanızı sağlayacak, sorumluluk verecek, arkadaşlık edecek, ve daha neler neler. Bir sorumluluk alın, hem sizin için, hem kedi için iyi olacak.
0
uyuklayankedi
(21.11.09)
çok teşekkürler cevaplarınız için.

genel olarak söylemem gerekirse, uzun süredir kedilerle ilgilendiğimden, zaten bütün başlıkları okuyordum. aşı, mama vs masraflarının olduğunu biliyorum, öğrenciyim ama durumum çok da kötü sayılmaz, o yüzden zaten böyle bir işe kalkıştım. Çok büyük bir sorumluluk olduğunu da biliyorum, hele benim gibi tek yaşayan bir insansanız, başka biriyle de paylaşılamıyor bu sorumluluk.

yardımlarınız doğrultusunda, şimdilik erteledim. oturduğum sitede birkaç sıkı arkadaş edinmeyi planlıyorum, ileride lazım olacaklar gibi. :)

Tekrar teşekkürler :)
0
🌸triangle
(21.11.09)
(15)

Beynimi yiyen şarkı

spinoza
Bomfunk mc's'in freestyler'ı çıkardığı ya da freestyler'ın ülkemizde çok çaldığı yıldı. O dönemde başka bir parça da çok çalardı freestyler kadar olmasa da. Parçayı anlamadan dinlerdim hatta o dönemde çok da hoşuma gitmezdi bile. Ama yıllardır bu şarkı beynimin içinde zaman zaman dönüyor ve bugün sa
Bomfunk mc's'in freestyler'ı çıkardığı ya da freestyler'ın ülkemizde çok çaldığı yıldı. O dönemde başka bir parça da çok çalardı freestyler kadar olmasa da. Parçayı anlamadan dinlerdim hatta o dönemde çok da hoşuma gitmezdi bile. Ama yıllardır bu şarkı beynimin içinde zaman zaman dönüyor ve bugün sahah uyandığımda yine beynimde çalıyordu, benim bundan kurtulabilmem için bu şarkıyı bulmam lazım. İşin acı tarafı bu parça hakkında aklımda kalan ipuçları yok, sadece vokal ya kadındı ya da çok ince erkek sesiydi diye hatırlıyorum. Bir de dans şarkısı tadındaydı öyle pop ya da slow değildi. Bunu buldurabilir misiniz acaba
0
spinoza
(20.11.09)
bu mu ki??
www.youtube.com
0
crucio
(20.11.09)
@crucio: evet bu da çok çalardı o zamanlar, haklısınız ama bu değil.
0
🌸spinoza
(20.11.09)
bomfunck'in baska sarkisini bilmiom zaten :))
0
crucio
(20.11.09)
biraz mirildanip kaydini web'e koyarsaniz belki bulunabilir. boyle cok zor.
0
wpi
(20.11.09)
o zaman bu:

www.youtube.com

tabi niye illa ki bomfunk mc's cevapları veriyoruz o da var. üstelik kadın veya ince sesli erkek de değil, gayet kartaloz.
0
kibritsuyu
(20.11.09)
@crucio: bomfunk şarkısı değildi muhtemelen.
@wpi: haklısınız böyle bulmak çok zor. mırıldanınca bulduran ne var, onu söyleyebilir misiniz?
0
🌸spinoza
(20.11.09)
mırıldanınca bulduran yine ekşiduyuru var. mırıldanın, kaydedin, sorna dosyayı bir yere upload edip linkini buraya yazın, cevap en geç 2 saat içinde gelir.
0
kibritsuyu
(20.11.09)
@kibritsuyu: maalesef bu da değil.
0
🌸spinoza
(20.11.09)
www.youtube.com
Afrika Bambaataa - Planet Rock ?
0
wanksta
(20.11.09)
@wanksta: ilginiz için teşekkür ederim, maalesef bu da değil.

şöyle söyleyeyim biraz yaz ayları şarkısı gibi bir şarkıydı.

fırsat bulur bulmaz da mırıldanacağım beynimi kemiren fareyi.
0
🌸spinoza
(20.11.09)
@wanksta: ilginiz için teşekkür ederim, maalesef bu da değil.

şöyle söyleyeyim biraz yaz ayları şarkısı gibi bir şarkıydı.

fırsat bulur bulmaz da mırıldanacağım beynimi kemiren fareyi.
0
🌸spinoza
(20.11.09)
bomfunk twister ?
super electric war birde ama o değildir sanırım.
0
dieselsingle2
(20.11.09)
uprocking beats ?
0
fatih eskitas
(20.11.09)
atb - the summer olabilir mi?
www.youtube.com
0
zen spider
(20.11.09)
spiller - grovejet ?
www.youtube.com
0
zen spider
(20.11.09)
(11)

kahve makinesi

sw
merhaba sözlük ahalisişimdi bi sorum var. ucuz bi kahve makinesi buldum. zaman ayarlı falan. ektede resmi var. şimdi bu kahve makinesinin olayı nedir anlamış değilim. filmlerde gördüm hep. istediğim olay şu: sabah 7 de kendisi otomatik kahveyi hazırlasın, bende kahve kokusuyla uyaniim. ama bu arkada
merhaba sözlük ahalisi
şimdi bi sorum var. ucuz bi kahve makinesi buldum. zaman ayarlı falan. ektede resmi var. şimdi bu kahve makinesinin olayı nedir anlamış değilim. filmlerde gördüm hep. istediğim olay şu: sabah 7 de kendisi otomatik kahveyi hazırlasın, bende kahve kokusuyla uyaniim. ama bu arkadaşın özelliklerinde 15 gincan kahve yapar falan diyor. bu makinelerin olayı nedir? normal çözülebilen nescafe mi kullanıyor. 15 fincan yapıp bunu sürekli sıcak tutarak hazırda kahvemi olmuş oluyor. zira günde 2 fincan kahve içiyorum, çok gereksiz olurmu. kısacası bu maknenin özelliği sağladığı kolaylıklar neler?
0
sw
(20.11.09)
ne kadar aş o kadar iş, az kahve koyarsın az kahve çıkarır,
ayrıca filtre kahve kullanır bunlar genelde.
0
angelofdeath
(20.11.09)
bu alet filtre kahve yapıyor, yani gerçek kahve. tepesindeki aparata çekilmiş kahveyi koyuyorsun, böyle özel bir süzgeç görevi gören kağıdı falan var, oradan kahvenin suyunu süzüp altta biriktiriyor.
0
holybullshit
(20.11.09)
yani bu makineyle yapılan kahve nescafe gibi kahvelwerden daha güzel oluyo diyebilirmiyiz?
0
🌸sw
(20.11.09)
filtre kahveyi seviyorsan neskafeden daha çok doğrudur.

doğruyu söylemek gerekirse, bende var bu alet ve evde nescafe bitmediği sürece kullanmıyorum. o daha pratik bundan.

ama mesela gün boyu elimin altında kahve olsun diyorsan o zaman mantıklı, gün boyu çoks ayıda insanın yararlanabileceği kahve makinesi. ama yok bir sabah bir akşam içiyorsan benim gibi, gereksiz.
0
cedric
(20.11.09)
lezzeti öyle ahım şahım değişmiyor. olayıda kahveyi çekip termostatlı ısıtıcılık yapmak. normal kaaveden daha sağlıklı olduğu söyleniyor(söyleniyor). bi zamazingo vardı elle kendi kahveni kendin çekip bişeyler bişeyler yapıyorsun. cam daracık kavanoz gibi. birileri söyler heralde neydi adı ne diye geçiyor. sen ondan al.
0
bore
(20.11.09)
bence günde 2 fincan kahve için masrafa girme. ben french press tercih ediorum. bore onu mu demek istedi emin diilim ama filtre kahveyi french pressle de içebilirsin ööle çok içmiosan. koy o parayı kenara, daha lazım bişi alırsın yahu :)
0
mahnita
(20.11.09)
bu cafelerdeki makinelerdeki kahve gibi olmuyor mu bunun kahvesi? eğer öyleyse arada çok fark var bence. keskinlik acılık ekşilik hiç yok bunda.
0
yoldaki isaretler
(20.11.09)
o makneyle ilgil olduğunu sanmıyorum, tamamiyle kullanılan kahveyle ilgili. ama o starbaksta neroda falan da filtre kahve istediniz mi bunda yapıp veriyolar.
0
cedric
(20.11.09)
bende senini gibi özendim aldım...

keşke almıyaydım...
onun yerine french press al aynı şey...
0
neoyazin
(20.11.09)
arkadaslar sikma portakal suyuyla tangin iliskisi neyse, cekirdek kahveden yapilan kahve ile nescafe'nin iliskisi de asagi yukari odur (biraz abarti oldu ama neyse). kahve seven, kahveye merakli insan gercek kahve icmek ister, kuru dondurma isleminden gecmis kahve (nescafe) icmek istemez. turk kahvesi gercek kahveden yapilir mesela.

sw,
senin aldigin makina guzele benziyor. dedigin gibi filmlerdeki o sabah uyaninca hazir kahve olayini gerceklestirmeye yarar. birkac kisiye yetecek kadar kahveyi az zahmet ile yapar. yaptiktan sonra sicak tutar ki birkac saat daha icebilesin vs. ama tek basinaysan ve bir oturusta sadece 1 fincan iciyorsan sana cok gelecektir. iade etmeyi ya da baskasina satmayi dusunebilirsin.

diger cevaplarda onerilen french press cesitli yerlerde satilan basit bir kahve yapma aleti. tek kisi icin uygundur. iyi kahve yapar. kullanimi, bakimi kolaydir. hatta kahve yapmadigin zamanlarda ihlamur, ada cayi vs gibi bitki caylari yapmak icin de kullanabilirsin.
0
wpi
(20.11.09)
otomatik kısmına takıldım ben biraz: bazılarının su haznesi içinde uzun süre bekletmeye dayanıklı değil, sızdırıyor. ama bu otomatik ayarlı dendiğine göre su haznesi sağlam yapılmıştır sanırım. yine de denemeden önce gündüz içine su koyup akşama kadar sızdırmadan tutabiliyor mu kontrol etmekte fayda var. sabah kahve keyfi rezil olmasın sonra...
0
zen spider
(20.11.09)
(6)

ayak üşümesi

artikbenimdebirvolvomvar
ey dostlar. bugün okuldan bir geldim ki ayağım bir türlü ısınmıyor. donuyor ayaklarım. biraz baktım, kansızlıkla alakası varmış sanırım, fakat bir de bunun üstüne ayak üstünde durduğum zaman ayağımın altındaki bin bir çeşit noktaya iğne batırlıyormuş gibi hissediyor olmam var. neden olur bu acaba, b
ey dostlar.

bugün okuldan bir geldim ki ayağım bir türlü ısınmıyor. donuyor ayaklarım. biraz baktım, kansızlıkla alakası varmış sanırım, fakat bir de bunun üstüne ayak üstünde durduğum zaman ayağımın altındaki bin bir çeşit noktaya iğne batırlıyormuş gibi hissediyor olmam var. neden olur bu acaba, bi' fikri olan var mı? yürüyemiyorum anasını satayım.
0
artikbenimdebirvolvomvar
(19.11.09)
ayaklara yeterli kan gitmediğinden olabilir o da. bir doktora görün, başka bir problem yoksa kan yapıcı bir ilaç yazar en azından.
0
jangara
(19.11.09)
kanın dışında,

ısınan hava yükselir, bu nedenle ayaklar nispeten soğuk havayla muhatap olur.(alt komşunuz da yakıt olayında biraz tutumluysa yerler de soğuk demektir ki yüzeye temas eden hava iyice soğuyacaktır.) karıncalanma bence şöyle: ayak soğuyunca damarlar daralıyor fizik kanunları gereği ve kan oradan çekilmiş oluyor. şişen moraran yere buz koymanın mantığı da budur zaten. tekrar kan gelince karıncalanma hissi oluşuyor.

çorap, patik, demir takviyesi... önemli icatlar bunlar.
0
cashkopat
(19.11.09)
dolaşım sisteminle alakalıymış. ben de ellerim için aynını doktora sordum, bir sıkıntı olmaz dedi.
0
BloodGroove
(19.11.09)
dolaşım sistemi ile ilgili. herkesin ayakları (hatta bacakları) vücudunun diğer kısımlarına göre daha soğuk olur ama bazılarınınki daha bir aşırı üşür (kendimden biliyorum). zayıf sirkülasyonun var ise yapabileceğin fazla birşey yok, başkasının ince çorap giydiği yerlerde sen kalın giyeceksin..yada iki kat giyeceksin.
0
kuja
(19.11.09)
daha önce bakılmadıysa bir açlık kan şekeri baktır derim.
0
hebelehubu
(19.11.09)
benim de ayaklarım zor ısınıyordu, ayak tabanıma kına yaktım, işe yarıyor.
ayakta durunca batma hissi falan dolaşım bozukluğuyla ilgili olabilir, özellikle soğukta uzun süre hareketsiz kalmayın, ayaklarınızı biraz yüksekte tutmayı deneyin. dışarıdan eve gelince ayaklarınız hemen ısınmıyorsa ılık suyla yıkayıp iyice kurulayıp hemen çorap giymek iyi gelebilir.
0
zen spider
(20.11.09)
(9)

ameliyat olması gereken kedi

sly cooper
Merhabalar,11 yaşında bir van kedimiz var adı bıdık. Kendisi son 1hafta 10 gündür halsizleşmeye mamasını yememeye başlamıştı. Mamasını beğenmedi heralde diye sevdiği mamadan aldım ama yine yemeyince dün veterinere götürdük. Röntgen vs. çekildi ve karnında büyükçe bir ur olduğu, mesanenin de bir kısm
Merhabalar,
11 yaşında bir van kedimiz var adı bıdık. Kendisi son 1hafta 10 gündür halsizleşmeye mamasını yememeye başlamıştı. Mamasını beğenmedi heralde diye sevdiği mamadan aldım ama yine yemeyince dün veterinere götürdük. Röntgen vs. çekildi ve karnında büyükçe bir ur olduğu, mesanenin de bir kısmını kapladığını öğrendik. Ameliyat da yapılamıyor çünkü kan değerleri çok düşükmüş, bu yaşta bu kan değerleriyle narkozu bile kaldıramaz dedi veteriner. Hatta 10-15 gün gibi bir ömür biçti :( bişey yapılamaz mı deyince dalak yedirin dedi. Bıdık masamın altında bir köşede yatıyor, ancak aşırı bitkin ve tepkisiz genelde yere bakıyor, yüzümüze baktığı çok nadir. Yalnızca kumuna gitmek için kalkıyor ama çişini de çok az yapabiliyor, sanıyorum mesanedeki urla alakalı. Dün gece her yeri dolaşıp açık bir sakatatçı buldum dalak aldım. küçük parçaları ellerimle ağzına tıkıyorum. 2-3 saatte bir 3-4 parça kuşbaşından da küçük parça yedirebiliyorum sadece. Ayrıca b vitamini ve antibiyotik veriyoruz(enjektörle ağzına sıkıyoruz) Bu kan değerlerini yükseltmek için başka ne yapılabilir. ayrıca istanbulda en iyi en teşekküllü, bu tarz bir operasyon yapabilecek veteriner kliniği neresidir? 2 gündür bütün aile perişan olduk, vizeleri her şeyi bıraktım zaten... Önceliğimiz şu kanı çoğaltmak, ardından da en iyi veterinerde oğlumuzu ameliyat ettirip iyileşmesini istiyoruz. Lütfen bilginiz varsa yardım edin, minettar olurum.

Moderasyona Not:Duyuru bir süre yukarıda kalırsa çok sevinirim.
0
sly cooper
(19.11.09)
Anadolu Hisarında

Veterineria (Poliklinik)
Begonya Cad. B246A Göksu evleri Sitesi Anadolu Hisarı
Beykoz / İstanbul
(216) 465 01 52

Bizim köpeğimiz kanser olmuştu, önce ameliyat, sonra da ciddi/zahmetli bir kemoterapi sürecinden geçti, daha sonra komşunun köpeğine de aynısını yaptılar (evet, hayvanlarda bulaşıcı olan bir kanser türüydü). Çok ilgili/bilgili ve kaliteli hekimler. Ziyaretlerim sırasında, çok sayıda ameliyatlı kedi de gördüm.

Şimdi başlarına birşey gelse, başka hiçbir yeri düşünmem bile. Arzu ederseniz bir görüşün (yönlendiren kişi olarak, Çıtır ve Eddie'nin annesi diyebilirsiniz isterseniz).


Öte yandan, eğer Bahçeşehir'e yakınsanız,
Asya Veteriner Sağlık Merkezi
Badem 08 - Villa 02
Bahçeşehir / İstanbul
Telefon:
212 669 62 87
212 669 62 88

Animalia vs. gibi para tuzaklarından bahsetmiyorum dahi.

Geçmiş olsun.
0
cedilla
(19.11.09)
Çok geçmiş olsun. Bilgi sahibi değilim ve veterineriniz de herhalde olsa önerirdi ama insanlarda olduğu gibi kan yapıcı ilaç veya iğne kullanılamaz mı? (Kediler de bizim kullandığımız ilaçlardan kullanabildiği için aklıma geldi.)
0
uyuklayankedi
(19.11.09)
kedim 13 yaşındayken meme tümörü oldu, birkaç ayım ameliyat için uygun veteriner aramakla geçti. yeşilköy'de doğuş veteriner kliniği'nde fakülteden prof. dr. kürşat özer ameliyat etti. kedim şimdi 16 yaşında.
kürşat bey ameliyat için zeytinburnu veteriner kliniği'ne de gidiyor, iletişim bilgileri aşağıda.
cedilla'nın öenrdiği asya veteriner de çok iyidir.
aslında en iyisi hem ameliyatı yapabilecek hem de evinize uzak olmayacak bir yer bulmak.
ameliyat sonrasındaki kontroller için gidip gelmek de eziyet olmaz böylece kediciğe.
eğer ameliyat için uygun bir yer bulursanız bence narkozun etkisi geçince veterinerde kalmasın, eve getirin. kediler alıştıkları ortamda daha çabuk iyileşiyorlar.

kan değerlerini toparlamak için aslında serum verilse iyi olur gibi geliyor ama tabii ki kendisinin de yemesi lazım. ben et suyu ve haşlayıp püre haline getirdiğim bir miktar eti karıştırıp 50lik büyük enjektörde zorla veriyordum kedime. günde en az 2-3 kez bunu yaptım. gün içinde su içmemişse suyu da aynı şekilde verdim. ama ameliyat öncesinde kan değerlerini düzeltmek için bir kaç gün ve sonrasında da kendisi yemek yemeye başlayana kadar 1 hafta serum da bağlandı.

doğuş veteriner kliniği
0212 573 86 01 - 574 04 00
sarı yakup sok. no: 2/1 yeşilköy

zeytinburnu veteriner kliniği
0212 546 81 51
58. bulvar sok. no: 3/1 zeytinburnu

kedinize acil şifalar dilerim.
0
zen spider
(19.11.09)
istanbul ataköyde yaşadığımız için sanırım en uygunu yeşilköydeki doğuş veteriner kliniği. bizim götürdüğümüz veteriner umut yok benzeri konuştuğu için zaten çok sinirliyim. buradakilerin serum vb. birşeyler konusunda ilgili, istekli olacağını ümit ediyorum. hepinize çok teşekkürler, hala her türlü tavsiyeyi beliyorum...
0
🌸sly cooper
(19.11.09)
nasıl bir dert olduğunu en iyi ben bilirim. vizeyi mizeyi bırak bütün gün başka bir şey düşünemiyor insan 11 yıldır birlikte yaşadığı arkadaşı böyle olunca.

istanbul için net bir adres veremem belki ancak veterinerlik fakültesi ile bir görüşün durumu anlatın. ama öğrencilerin eline bırakmayın tabii, cerrahi profları falan vardır illa ki. ameliyat için olmasa bile ne yapabileceğiniz hakkında bilgi verebilirler diye umuyorum.

büyük geçmiş olsun.
0
robin crusoe
(19.11.09)
cok gecmis olsun belki istanbul universitesi veteriner fakultesi klinigi size yardimci olabilir.iletisim bilgileri asagidaki linkte mevcut.
veteriner.istanbul.edu.tr
0
solara
(19.11.09)
kürşat bey bizim köpeğin de cerrahı. uzak olduğu için aşı vs. için götürmüyorum ama ciddi sorunu olduğunda ona götürürüm, arkadaşlarımı da yönlendirmişliğim çok.
randevu alırken onun olduğu saatleri sorun, çoğu zaman zeytinburnu'nda bazen de yeşilköy'de oluyordu eskiden.
not: erken saatlerde fakültede oluyor ama siz kliniğe gidin isterseniz, daha rahat olur, beklemezsiniz vs.
0
pyro clustic flow
(19.11.09)
önce yeşilköy doğuş veteriner kliniğini aradık ama kürşat bey artık oraya gitmiyormuş. zeytinburnunu aradık orada da kürşa beyin muayne yapmadığını sadece operasyona girdiğini söylediler. sonra bir kere daha arayıp konuştuk, saat 5ten sonra getirin dediler şu an bıdık ablam ve babam orada, ben sınavım oldğu için gidemedim, umarım kürşat bey ilgileniyordur.
diğer tavsiyeler için de çok ama çok teşekkür ederim, bu zor durumumda emin olun daha iyi hissetmemi sağladınız. yeni tavsiyeler isteyebilir/gelişmeleri buradan bildiririm...
0
🌸sly cooper
(19.11.09)
merhaba arkadaşlar. bıdık 19 kasım günü ameliyata alındı ve aşağı yukarı ceviz büyüklüğünde bir kist alındı bu ameliyatta. ancak doktorumuz kistin başka yerlere de yayıldığını, 90% ihtmalle lenf kanseri olduğunu söyledi. farklı yerlerden bir kaç parça alıp veterinerlik fakültesi patolojiye yolladılar. tahlil sonuçları da bizi şaşırtmadı ve lenf kanseri olduğunu öğrendik. bayramdan sonra kemoterapiye başlayacağız. doktor bu şekilde 2-3 yıl daha uzayabileceğini söyledi bıdık'ın ömrünün. ben daha fazla da yaşayabileceğini umuyorum. ben burada gelişmeleri yazmakta geç kalınca bana bıdık'ın durumunu soran arkadaşlara -kendilerine çok teşekkür ediyorum- da dediğim gibi; her ne kadar kanser ilk başta kulağa kötü bir haber gibi gelse de; biz bu ameliyattan önce bıdık'ın her an, her an olmasa bile 1 hafta içinde öleceğini ve hiç bir şey yapamayacağımızı düşünüyorduk. oysa şimdi önümüzde bir tedavi süreci, yapılacak işler vs. var. bu bile çok olumlu ve önemli bir gelişme. umuyorum ve inanıyoeum ki bıdık da hastalıkla savaşacak ve yenecek.
yardım eden, ilgilenen herkese çok teşekkürler. ayrıca tüm ekşiduyuru camiasına iyi bayramlar (:
0
🌸sly cooper
(29.11.09)
(5)

Cilt ve Gözaltı Çizgileri!

ataturkiye
İyi nöbetler arkadaşlar.Önce müsadenizle kendimi anlatayım. Efendim bendeniz gecesi gündüzü olmayan, otobüs-araba koltuklarında uyuklayan, daha 3 gün önce izmir kordon venezia'da 2 süper hatunla bira içerken ertesi sabah afyonkarahisar'da olan, kaç oldu oldu hatırlamadığım itibariyle de istanbul'da
İyi nöbetler arkadaşlar.

Önce müsadenizle kendimi anlatayım. Efendim bendeniz gecesi gündüzü olmayan, otobüs-araba koltuklarında uyuklayan, daha 3 gün önce izmir kordon venezia'da 2 süper hatunla bira içerken ertesi sabah afyonkarahisar'da olan, kaç oldu oldu hatırlamadığım itibariyle de istanbul'da mobil olarak ikamet etmekte olan biriyim.

Uyku düzenim yok, çünkü düzenlenebilecek bir uykum bile yok. Düzenli yaşantım sırasında bile 3,5-4 saat zor uyuyabiliyorum.

"Stres sarmış dört bir yanımı, baktığım her yerde stres duruyor" durumlarındayım, sanırım anksiyetem var.

Beslenme düzenim yok, genelde yemek yemeğe çalışıyorum ama düzgün beslendiğim söyleyenemez. Meyve kültürüm hiç olmadı, en son ne zaman meyve yedim hatırlamıyorum.

Cilde iyi geliyor diye bol bol su içiyorum.

İçkim sigaram yok. Yani ortam olursa ancak.

Şimdi "bunlardan bize ne, yediğin içtiğin senin olsun, gördüğünü anlat" diyeceksiniz elbette. Bu faktörlerin cilde ne derecede zararı olduğunu bilen biriyim, o yüzden yazdım.

Şikayetim şu hakim bey; göz altlarım mosmor. "Ee hadi bu normal, buna alıştık zaten" diyordum, ancak bugün itibariyle farkettim ki morlukların içinden şerit şerit çizgiler geçmekte.

Zaten altımın ortasında duble yol gibi çizgiler var ve bu beni üzüyor, bir de bu gözaltları iyice canımı sıkmaya başladı.

Asıl soru: Yok mudur şöyle gözümüzün altına sürüp çizgileri yokedebileceğimiz kremler vs...? Ya da illa şu kadar saat uyumalısın gibi bir formül? Kocakarı ilacı da olur. Ama yarım kilo anzer balını sür demeyin bana. Onu ekmeğe sürer yerim daha iyi.

Not: Evlen, düzenli hayata geç vs... diye gelmeyin bana. Onu ben de biliyorum şekerparelerim.
0
ataturkiye
(18.11.09)
ya bir şey diyecem de; 6 saatin altında uyku kanser riskini arttırıyor. tamam göz altı torbaları falan da kötü de, ama yani ilerde ciddi sağlık problemleri ile karşılaşabilirsin. elinde olmayabilir tabi 6 saat uyumak ama mümkün mertebe şu anki mevcut düzenini değiştirmelisin.
0
cedric
(18.11.09)
Uyku ve yemek düzeni önemli tabi, bunu biliyormuşsunuz zaten. Ciltte eğer böyle bir durum sözkonusuysa dışardan bir müdahaleden önce bu ikisine dikkat etmekte fayda var.

Ayrıca..

İhtiyarlamaya başlamışsınız. Ben de...
0
pass
(18.11.09)
- karanlıkta uyuyun, aydınlıkta uyumaya mecbursanız uyku maskesi kullanın.
www.medikalhersey.com

- buzdolabında soğutulup göze konan içi jelli maskeler var, gözaltı morlukları arttığında gözleri rahatlatmak için işe yarayabilir.
www.binbirmarka.com

- gözaltı morlukları ve kırışıklar için binbir çeşit krem var. fakat bunlar genellikle pahalı ürünlerdir. en iyisi cilt bakım ürünleri satan bir yere gidip oradaki uzmanın önerdiği ürünü kullanmak. yves rocher ürünlerini tavsiye ederim, sitede anti-age başlığı altındaki inositol végétal serisi size uygun olabilir, diğerleri daha ileri yaşlar için: www.yvesrocher.com.tr
0
zen spider
(19.11.09)
medobalm diye bi krem varmış iyiymiş. bi de kan tahlili yaptır kansızlık varsa ilaç kullan
0
clementine
(19.11.09)
şimdi hem uyumam hem meyve yemem olmasın.
eğer uyku düzeniniz zorunlu olarak bu şekildeyse, zorla da olsa düzenli beslenmeye çalışın.ben hayatında 3 mevye yememiş, sütü tatlıdan alan bir insan olarak, günde 3 meyve, 2 kase yoğurt, 1 yumurta, portakal suyu içmeye başladım bir kaç aydır.
inanılmaz zor geliyor ama yapmam lazım, yoğurdu hap gibi lüp lüp yutuyorum.
yani hem gözümün altı güzel olsun hem de düzenli yemeğim diyemezsiniz.çünkü öyle sürelim kremi hoop düzeldi, yutalım hapı hop süperim gibi bir imkan yok.

içki sigara yokmuş ne güzel.gece 23.00-03.00 arası uyumak iyidir derler.illa az uyuyucam diyorsanız, ama ne kadar doğru bilemem.

bir de dermalogica total eye care.bu dediğiniz konularda iddalı olan bir krem.ben nemlendirici olarak anti aging olamayanını kullanıyorum, çok büyük bir sorunum yok, çok faydasını gördüm o sebeple diyemem.
böyle sorunu olan biri kullanmaya başladı, "o da bilmiyorum işe yarıyordur işallah" dedi.

neidü belirsiz, abidik gubidik yüzdeyüz doğal olduğunu idda eden ürünleri denemeyin.gözaltı şakaya gelmez.ciddi bir ürün kullanın.

bir de son olarak gözünüze morluğu geçiriyor diye buz sürmeyin, iyi bir hareket değil o.
0
urasil
(19.11.09)
(8)

Kedi

hocam fazla egon var mi
selamlar, az önce işten geldiğimde apartmanın önünde bir yavru kedi buldum ve sırnaştı kendisi,havada epey soğuk ankara'dayım aldım onu içeriye miyav miyav ötsün diye değil karnını doyurmak için bunu önceden de buralarda görmüştüm bi tane de kardeşi var, şimdi ben bunu salsam tekrar dışarı bulabili
selamlar, az önce işten geldiğimde apartmanın önünde bir yavru kedi buldum ve sırnaştı kendisi,havada epey soğuk ankara'dayım aldım onu içeriye miyav miyav ötsün diye değil karnını doyurmak için bunu önceden de buralarda görmüştüm bi tane de kardeşi var, şimdi ben bunu salsam tekrar dışarı bulabilir mi kardeşini, kedileri severim ama önceden beslemedim, ne yapmamı önerirsiniz? pek de sevimli eşşek sıpası.
0
hocam fazla egon var mi
(17.11.09)
bulduğunuz yere bırakırsanız sorun yaşamaz, her zaman takıldığı çevreye geri döner. süt filan vermeyin yalnız, dokunur.
0
cereal killer
(17.11.09)
sözüm meclisten dışarı, sahiplenmeyeceği kediyi evine alan insan tipinden hiç haz etmem.

neden bu sizin için bir milat olmasın? onu arkadaş edinin o da size önümüzdeki en az 10-12 yıl sizin yanınızdan ayrılmayacağına dair garanti versin. şimdiden alıştırırsanız sadece yemeklerden arttırdıklarınızla bile yaşamını rahatça sürdürebilir. bir kutu da kum koyarsınız evin tenha bir yerine, etliye sütlüye dokunmadan yaşar gider o.
0
robin crusoe
(17.11.09)
robin crusoe'ya katılyor ve artırıyorum. bizim bir akadaşın kedisi canı istediğinde (yani her gün :)) sokaklarda geziyor. akşam olunca da evine geliyor. arkadaş 5. katta oturuyor :p kedi bunu nasıl başarıyor bilmem ama, bütün kedi hikayelerinden çıkardığım, bu heyvanlar birçok koşula büyük başarıyla uyum sağlıyorlar. dolayısıyla tam zamanlı veya yarı zamanlı edinebilirsiniz :)
0
no avalon
(17.11.09)
kediyi dışarı salmayınız ve besleyiniz bence. ama 3 gün sonra vazgeçip sokağa bırakırsanız kedi ne olduğunu şaşırabilir. iyi düşünün. kedi evin neşesidir, bütün yorgunluğunuzu ve sinirinizi alır üstünüzden. hem de yavrucak aç bilaç kalmaz sokaklarda.

alabilirseniz kardeşini de alın derim.

süt veriyorsanız sulandırın ya da laktozsuz süt alın..
0
clementine
(17.11.09)
kedisi tarafından devamlı dayak yiyen, şiddet gören ama anne olarak da görülen (oğlum değil mi hem sever hem döver) bir birey olarak 10-15 yıllık bir anlaşma yapmadan önce düşünmenizi öneririm. Kedi beslemek bahsedildiği gibi çok zahmetsiz bir iş değildir, her şeyden önce bir canlı olduğu için büyük sorumluluk ister. Bununla birlikte hiç büyümeyen bir çocuk gibidir kedi. 3-4 günden fazla yalnız bırakamazsınız. Şöyle bir hafta, 10 gün tatile gideyim dersiniz, ama çocuğunuza bakacak kimseyi pek bulamazsınız. Her gün kakasını toplamak, kristal de olsa kumdaki çok çişli bölgeyi atmak, suyunu tazelemek mamasını koymak gerekir. Kalitesiz mama yediremezsiniz- yoksa aynı insan gibi bağırsak sorunuydu, mide sorunuydu, zırtıydı pırtıydı veteriner veteriner dolaşmanız gerekir- maddi ve manevi anlamda çökertir bu da insanı. Duruma göre 15-20 günde bir de kumunu (kristal de olsa) (ki aslında 30 güne kadar yazar üstlerinde ama küllüyen yalandır) tamamen döküp yenisini koymanız lazımdır. Aşıları vardır, özellikle kaliteli mamalarla beraber toplandığında ilk yıl bütçeyi bayağı bir açmanız gerekir. kedinin huyuna göre (ki ben asla öğretemedim) koltuk-yatak gibi döşemelerin de yırtılması cabasıdır. Cinsine göre çok tüy de dökebilir, çok az da.

Bunlara rağmen bir tutkudur kedi. Seveni için (ben dahil) hayatın olmazsa olmazlarındandır. Bambaşka bir iletişim kurar sizinle. Umursamaz görünür ama aslında siz onun herşeyisinizdir. Apartmanın dış kapısını açıp apartmana girmenizle sevinç miyavlamalarını duyarsınız. Devamlı kucağınızı istemez ama sizi görebileceği bir yerde oturması, kestirmesi onun için mutluluk kaynağıdır. Tontiştir, yumuşaktır, akıllıdır, candır.

Sözün özü, henüz eve adaptasyon sağlamamış bir kedi var elinizde. Kaderi ellerinizde. Eğer tüm sorumluluklarıyla birlikte hazırım diyorsanız, lütfen sokağa bırakmayın. Çünkü sokakta yaşayan kedilerin ölüm oranları ev kedilerin ölüm oranlarına nazaran dört kat daha fazladır. Ama yine de şu an sokakta yaşamaya alıkşkın ve hazır durumdadır, yaşayabilme ihtimali yüksektir.

Asla yapmamanız gereken tek şey, şimdi sahiplenip 1-2 ay sonra sokağa geri bırakmaktır. İşte o zaman, affedilemeyecek bir şey yapıp, zavallının ömrünü 1-2 ayla sınırlamış olursunuz. eve adapte olduktan sonra dışarıdaki yaşam koşuluna ayak uydurabilmesi neredeyse imkansızdır çünkü.. Aman diyeyim..
0
vejeteryan vampir
(17.11.09)
cevaplarınız için teşekkür ederim; şöyle açıklayayım durumumu
şu an yaptığım iş ücretli öğretmenlik bu hem maddi anlamda hem de burada sürekli kalmayacağım konusunda sizlere bir ipucu verebilir "e tabi kediyi de götürebilirsin ne var bunda" diyeceksiniz fakat ağustos'ta da askere gideceğim bu da benim için ayrı dert ama hayvanları seviyorum onun için ilgilenmek istedim bu öğleden sonra daha sonra da buraya yazıyım istedim çünkü hem mantıklı tavsiyeler dinlerim hem belki de bir alıcı bulurum diye zaten ankara'da olduğumu ve çalıştığımı mesajda belirtmemin nedeni de bunlar, apartmanın veletleri yerini gösterdi apartmanın girişinde kocaman bir eski testi var orda kalıyorlar en azından biraz ilgi görüyorlar buna sevindim kısacası "sistem bana kedi bile besletmiyor ulan" diye haykırasım var ama pek köfti anarşist kaçacak fakat siz yine de bir de bu açıdan düşünün.
0
🌸hocam fazla egon var mi
(17.11.09)
bir de belediyeler ücretsiz yapıyorlar gerekli aşıları. aklınızda bulunsun.
0
jeanne hebuterne
(17.11.09)
bence kediyi sahiplenmeyin. anladığım kadarıyla yaşadığı yerde bir sorunu yok (hayvan düşmanı komşular, vızır vızır işleyen trafik, hayvan sevmeyi bilmeyen canavar çocuklar gibi). kalacak kuytu bir yeri de var. bu durumda içeri almadan sokakta sevip beslemeniz daha uygun. yattığı yerin yakınına bir su kabı koymayı unutmayın, her zaman içecek temiz su bulamıyorlar. sokakta yaşayan kedileri hazır mamalara alıştırmak da pek iyi değil. sonra kendileri yemek bulma alışkanlığını kaybedebiliyor. arada bir ciğer-tavuk pişirip verir, balık alırken onları da düşünürseniz çok sevinirler (aman yemek kaplarını ve artıklarını ortada bırakıp hayvan sevmeyen çevre sakinlerinin hedefi yapmayın yavrucakları). 2-3 aylık olmuşlarsa kuduz ve karma aşılarıyla parazit tedavilerini de sevabına yaptırırsanız en büyük iyiliği yapmış olursunuz. ama lütfen sürekli bakamayacaksanız eve alıştırmayın.
0
zen spider
(19.11.09)
(3)

tasarimci tisortleri

traktor
selam arkadaslar, internette g.te girmeyecek fiyatlari olacak sekilde tasarimcilarin elinden cikmis tisortler ariyorum. misal:http://shop.ottomanempiretshirts.com/Urun/4405/726/Nuri-Alco-%28Gri-Mavi%29.aspxbaska dillerde veya resimlerde de olabilir. tavsiyelerinizi bekliyorum
selam arkadaslar, internette g.te girmeyecek fiyatlari olacak sekilde tasarimcilarin elinden cikmis tisortler ariyorum. misal:

shop.ottomanempiretshirts.com

baska dillerde veya resimlerde de olabilir. tavsiyelerinizi bekliyorum
0
traktor
(17.11.09)
www.kasette.com
0
karapolisnas
(17.11.09)
www.ateliercreart.com
Sitenin tamamı tasarımlardan oluşuyor.
0
girisimci ruh
(17.11.09)
zen spider
(19.11.09)
(7)

dolmakalem

yuksekkas
böyle çeşit çeşit, efendim pelikan olsun montblanc olsun dolmkalem cenneti yer istanbul'da nere var? dolmakalem hastalığına yeni tutulmuş bir insan için.teşekkür şimdiden
böyle çeşit çeşit, efendim pelikan olsun montblanc olsun dolmkalem cenneti yer istanbul'da nere var? dolmakalem hastalığına yeni tutulmuş bir insan için.teşekkür şimdiden
0
yuksekkas
(13.11.09)
cağaloğlu yokuşu'nda var bir-iki dükkan. bir de istiklâl caddesi'nde, odakule'nin karşı sırasında olacaktı bir yer.
0
nerede o eski bayramlar
(13.11.09)
(bkz: cağaloğlu) kırtasiye/matbaa merkeziydi istanbul un bir kaç sene önce. değişmiş olacağını da sanmıyorum.

yazılmış. öyle bir bağlantım var ki, telefon açıp söylesem daha hızlı olurdu.
0
cashkopat
(13.11.09)
istiklalde kaplan kırtasiye var retro51 bile getirmişler.
0
sipsi
(13.11.09)
www.kalemkutusu.com u deneyebilirsiniz.
0
Şahin
(13.11.09)
kalemkutusu.com un asil dukkani sirkeci tramvay duragindan yukari cikarken sagdakaliyor. caminda kalemkutu yaziyor zaten. bu is internetten olmaz. gider eller koklar dokunur yazarsin... sirkeci'ye bir git sen.
0
terp
(13.11.09)
istiklal'de mektup kırtasiye (galatasaray lisesi'nin sokağı'nda) ve nişantaşı'nda karum'a (akkavak sokak) da bakılabilir ama cağaloğlu'nda daha hesaplıdır sanırım fiyatlar. eğer dolmakaleminize isim yazdırmak/kazıttırmak isterseniz cağaloğlu'ndakiler yapıyor/yaptırıyor. özellikle hediye olacaksa isim yazdırtmak şık duruyor.
0
zen spider
(14.11.09)
Sirkeci Yeni Zaman Kırtasiye (Cağaloğluna çıkan yokuşta)
Kadıköy Güven Sanat Kırtasiye (Nezih'in karşısında)
(Bu ikisine beni "Bana Sıkça Yaz" gönderdi derseniz indirim alırsınız)

Bir de netten www.markakalem.com fiyatları kalemkutusu'na göre daha ucuzdur.
0
kahvegibi
(02.08.13)
(23)

kedi beslesem mi ne yapsam kediseverler/sevmeyenler ?

bullet-toothh
***yeni cevapları hala beklemekteyim, aynı şeyler olsa bile yazın, karasız kaldım:)selam,hemen belirteyim hayatımda hiç kedi beslemedim, hatta eskiden kedileri de pek sevmezdim ancak sözlükteki entry'ler, burdaki duyurular derken, bi kedi sevgisi oluştu bende.şimdii kedi beslemek istememin nedenleri
***yeni cevapları hala beklemekteyim, aynı şeyler olsa bile yazın, karasız kaldım:)

selam,

hemen belirteyim hayatımda hiç kedi beslemedim, hatta eskiden kedileri de pek sevmezdim ancak sözlükteki entry'ler, burdaki duyurular derken, bi kedi sevgisi oluştu bende.

şimdii kedi beslemek istememin nedenlerine geleyim:

hayvanları çok severim. hayatım boyunca evde mutlaka kuş oldu. yetmedi balkona düşen, ölmek üzere olan bilumum karga yavrusuna, güvercin yavrusuna bakmışlığımız var ailecek. yine geçici olarak bize bırakılan 2 köpeğe, 2 ay boyunca evde baktım. gerçi köpekleri ne kadar çok sevsem de, köpekle köpek olup her türlü oyunlarına ortak olsam da, hem köpeğin kendine has kokusu hem de ablamın köpek tüyüne olan alerjisi, beni köpek almaktan vazgeçirdi. muhabbet kuşlarını da çok severim ancak onlar çok hassas oluyor hem de fazla uzun yaşamıyor. ben de temizliğini ve oyunculuğunu dikate alarak en son kedide karar kıldım.

tabi karar kıldım ancak kafama bi kaç şey takılıyor ve burda sizin yardımınıza ihtiyacım var:

şu anda evde, bi bacağı tamamen sakat olup, ölmekten kurtardığımız bir adet kanarya var, yani 4-5 yıldır bizimle. tabi o, fazlasıyla ürkek ve de kuş olduğu için, ele alınıp sevilip, oynanamıyor :) işte her neyse eve yavru bi kedi gelirse acaba bunlar anlaşır mı? yoksa kedi çok mu rahatsız eder?

aklıma takılan diğer şey ise, normalde evde çok fazla olan biri değilim. üniversite, arkadaşlar derken, kediye çok vakit ayıramasam sorun olur mu? tabi yemek, su, tuvalet gibi ihtiyaçlarını kastetmiyorum. ki zaten evde annem ve babam da var ve emekliler. gerçi annem kedilerden biraz korksa da, babam da hayvanları çok sever.

son olarak kedi, sürekli, evde kalabilir mi? hani eğer karar verirsek, kesinlikle bazı geceler dışarıya bırakalım fln gibi şeyler söz konusu değil.

bu uzuun duyuruyu okuyup, bu garip ailenin kedi sahibi olup olamayacağı konusunda yardımcı olabilecekler için şimdiden teşekkürler...

not: şimdi hatırladım, evde balık da bakmıştım. itiraf ediyorum balıklara bakarken biraz sorumsuz davranmış olabilirim, ama çocuktum o zamanlar:) bi de balıkları alırken, sevilemeyeceğini göz ardı etmişim.
0
bullet-toothh
(13.11.09)
sizin ilacınız şu anda 2 aylık filan olan (tercihen annesini kaybetmiş) iki minik kız almanız. bu ufaklıklar 6 aylık kadar olduklarında ameliyat edilirse evde pekte dışarı çıkmadan yaşarlar.yavruluklarında da (biraz zorda olsa) kuşa alıştırırsanız onunla da iyi geçinirler. iki tane dişi olması birbirleri ile geçinebilmek açısından önemli. kedi mekancıdır. eve alacağınız erkek kediyi ameliyat ettirmeniz gerekmez ama bu ufaklık 7-8 aylık olduğunda dışarı çıkmak için kendini (ya da sizin ellerinizi; ki bendeki eşşek benim elimi tercih ediyor) paralar. bu nedenle dişi almak evin sukuneti açısından çok daha tercih edilmeli. iki tane olması da başlarında olmasanız bile vakit geçirmeleri için iyi olur. doğum yaptırtmadığınız ve kuşa alıştırdığınız taktirde hiç bir sorun yaşamazsınız.
0
felagund
(13.11.09)
10-15 yıl bakmayı göze alın her şeyden önce. sıkılıp, bakamadığınızı hissedip ya da tamamen hevesinizin geçmesine bağlı olarak hayvanı sokağa atarsanız beddualarım sizinle olur.

hayvanı yavruyken (annesinin yanında 2 ay falan geçirmiş olmak şartıyla) alın, bir deneyin kanaryaya karşı nasıl davranıyor. daha ufak olduğu için zaten avlayamaz erişkin bir kanaryayı. ama si terbiye verebilirsiniz, arkadaşlıklarını pekiştirebilirsiniz. yine de son noktada hayvanın karakterine bağlıdır. denemeniz lazım.

anneniz kediden kokuyorsa pek sıcak bakmayın bu kedi işine. sürekli o kadın bakacak hayvana (sizin de evde pek durmamanız sebeiyle tabii), korktuğu değil, bilakis çok sevdiği bir hayvan olması lazım. yazık yani kadına sıkıntı çektirmeyin kendi keyfiniz için.

kedi bakımı zor değildir, ayrıca evde yalnız da kalabilir ama uzun bir süre yapa yalnız kalırsa eve döndüğünüzde tepki verebilir. küser, kızar, tırmalar, ısırır vs. bir süre sonra geçiyor tabi ama azarlıyor önce "niye bıraktın lan beni?" diye. anne-babanız evde olacaksa sorun değil gerçi bunlar. yalnız dediğim gibi uzun süre evden ayrılacaksanız hayvanı çok güvendiğiniz birine bırakmaktan başka çareniz yok. ayak bağı olacak kısacası; hem size hem bıraktığınız kişiye..

sözün özü bu ciddi bir sorumluluktur. ben çok uzun zaman tek başıma yaşadığım ve kedilere bayıldığım halde sırf bu sorumluluk yüzünden almadım. "hayvana yemeğini suyunu verince, arada bir de tuvaletini (kumunu) temizleyince o kendine bakıyor" diye düşünmeyin. o kadar basit değil yani.
0
oddity
(13.11.09)
@felagund

şimdi annemim biraz korkması ve de hiç kedi beslememiş olmamızın üstüne 2 tane birden almak radikal bi geçiş olmaz mı? hiç anlamadığım halde, önce bi tane yavru almayı planlamıştım. dediğim gibi ev tamamen boş kalmaz, annemler yoksa ben olurum, ablam olur.

onun dışında, cinsiyet konusunda da çok kararsızım tabi. dişi mi daha deli olur erkek mi? hani olur ya bi şekilde dışarı çıkar, hamile olur diye, erkek almayı düşünüyordum. gerçi dişi de olsa, erkek de olsa kısırlaştırmamız gerekir diye düşünüyorum, yanlış mı düşünüyorum?
0
🌸bullet-toothh
(13.11.09)
selamlar :)
ansızın kedi sahibi olmuş 2.5 yıl içerisinde ilk kediyi ne yazık ki kaybetmis :( simdi yavrusu ile beraber olan biriyim. bu süreç zarfında ben de kediler hakkında hiç bişi bilmezken ord. prof. gibi oldum. abarttım tamam. ama epiy tecrübe yaşadım. yazdıklarınızdan yola çıkarak ilk tavsiyem dişi bir kedi sahibi olmanız. daha sakin yaradılışlı oluyorlar. benim şu anki kedim kısırlaştırılmış bir erkek ve tam bir canavar. çok oyuncu. aniden atlıyor hopluyor zıplıyor. oyun için yapıyor ama bilmeyen ürken biri için o gerçek bir canavara dönüşüyor. :)) bence annenin korkusundan cok kedinin tüyü sorun olur. gözardı etmeyin. evde kedi olması demek tüy olması demektir. daha fazla temizlik demektir. anneler bundan pek hoşlanmıyabiliyolar. özellikle mevsim geçişlerinde bolca tüy döker kedi hayvanı.

köpek gibi her an yanımda biri olsun modunda bir hayvan değildir kedi. yalnız kalabilir. abartmadıkca tabii.. bakımı kolaydır. taze mama, taze su, kum. 3 önemli madde.

kuş eğer kafesinde ise çok sorun çıkacağını sanmam. ama yinede kollamak lazım. kedi avcı ve etçil bir hayvan neticede.

son tavsiyem. eger dişi bir kedi almış olsaniz bile yada erkek neyse.. 1 yaşını doldurmadan kısırlaştırmamanız. lütfen bunu dikkate alın. eger dişi ise bir kez doğum yapsın buna izin verin. ilk dogumda 1-2 yavru geliyor zaten. bakabilirseniz siz bakarsiniz yada yuva bulursunuz. ama kedinin cinsel olgunluga erişmeden ve bunu yasamadan kısırlastirilmasina izin vermeyin. bu sadece benim değil gözlerinde dolar işareti olmayan vicdan sahibi veterinerlerin de tavsiyesidir. mutlu kedili seneler diliyorum size.
0
papitheclown
(13.11.09)
bence bi tane alın. kedi bakımı zor değil. sürekli onunla olmak zorunda değilsiniz.sizi özler ama kendine de bakar, hayata küsmez yani. ama gene de tabii ki ilgi ister, pohpohlanmak ister, ama zaten bunlar kendiliğinden olur. sonuçta köpek gibi uğraşmayacaksınız onu demek istiyorum.
baştan tuvaletini (ki zaten kendi öğreniyo) ve mutlaka koltukları değil, ona vereceğiniz bi tırtıklama zımbırtısına tırnaklarını sürtmeyi alıştırmanız lazım, yem, su filan, biraz aşı masrafı..çim, kedi kumu, bu gibi masraflar olur.
bence cinsiyeti değil, sevdiğiniz bir kediyi almanız önemli. ameliyat olursa nasılsa doğum yapmaz dişi de olsa. erkekler biraz daha efe modunda, dişiler daha kibar oluyolar ama ameliyat erkekleri de yumuşatıyo haliyle. bi sağlık engeli olmazsa ameliyat mutlaka yaptırın..erkek kedilerin çoğunun idrar kanalları sıkıntılı olur, bu nedenle bazılarına ameliyat iyi gelmiyor.
yani çok kolay olmasa da abartı bir zorluğu yok.
kedi sürekli evde kalır. köpek gibi dolaştırmanız gerekmez. ama bazıları evde kalmayı tercih ederken bazıları çıkıp dolaşmak ister. bu biraz hayvanın karakterine ve sizin tutumunuza bağlı. bahçe katındaysanız kedi için iyi ama beşinci kattaysanız da otursun yani, napalım. bizimki mesela balkon haricinde hiç dışarı çıkmıyo ve açıkçası psikolojisi bundan kötü etkileniyo. ama zorla da olmuyo ki ne yapayım çıkmıyo, ödü patlıyo dışardan.
kedi kuşla uğraşır yalnız onu söyliyim. balkona gelenlere bile salça olurlar ki evin içindeki haydi haydi cezbedecektir. bebeklikten itibaren alışır mı bilmiyorum, sanmıyorum. biz gerçi hem kuş hem kediyle yaşadık bi dönem ama ayrı tutuyoduk, kazara bi araya gelince hemen kafesin başına dikiliyodu bizimki. gerçi bi kaza olmadı.
son olarak şu an yazarlardan ıslakkedisudankorkmaz'da bir tane yavru var verilik. aşıları da tamam galiba, haberiniz olsun :)
0
magdalena
(13.11.09)
ev giriş katında, oldukça yeşil bi bahçesi olan, büyük bir sitede. hatta o kadar cezbedici bi bahçesi var ki, sürekli komşularımızın kedilerinin kaçtığını duyuyorum:) o yüzden kediyi dışarıya kesinliklle bırakmayız diye düşünüyorum.

onun dışında gelen cavaplardan sonra, kedi tüyünün bizim için çok büyük bi problem olacağını düşünüyorum. türü ne olursa olsun, illa her kedi, mevsimsel değişikliğe göre çok tüy döker mi? hani tekir tüy dökmez, .. döker gibi. aksi gibi benim odam halı kaplı.

tabi bi de burda da tartışılmıştı sanırım. "aşısı tam olan kedinin tüyünü yuttu, kist oldu" gibi şeyler sadece rivayettir değil mi? kedi tüyü yutmak, hastalığa neden olur mu?
0
🌸bullet-toothh
(13.11.09)
eğer aşağıda yazmış olduğum 'rica'ları okuyup hepsine evet diyebilecek, kabul edebilecekseniz kediyi alabilirsiniz derim.
onları dili ile;
- benim hayatım 10 ile 15 yıl sürer. senden her ayrılışım bana acı verir. beni almadan önce bunu düşün.
- beni terk etmen ile duyacağım acı; bir çocuğun annesi tarafından sokağa terk edilmesi ile aynıdır.
- bana, senin benden istediklerini anlayacağım bir süre ver ve benim içimde güven duygusu uyandır. çünkü ben bununla yaşarım.
- beni asla dar, karanlık,kapalı yerlerde ve yazın sıcakta bir araba/oda vs. içinde bırakma; ölebilirim.
- bana hiç bir zaman uzun süreli darılma ve beni cezalandırmak için bir yere kapatma. senin hayatında iş, eğlence ve arkadaşların var. benin hayatımda ise sadece sen varsın.
- arada sırada benimle konuş. sözlerini anlamasam bile -ki anlarım!- bana yönelttiğin sesinin tonunu anlarım, ben asla unutmam.
- beni dövmeden önce, aslında dişlerimle kemiklerini un ufak edebileceğimi,yüzünü çizikler içerisinde bırakabileceğimi ancak asla böyle bir yola başvurmayacağımı düşün. bana nasıl davranılması gerektiğini öğren ve bil.
- beni "isteksiz, tembel ve inatçı" diye azarlamadan önce düşün;
belki yediğim yemek dokunmuştur, belki hastayımdır ya da güneşin altında uzun zaman kalmışımdır veya halim yoktur.
- her zor anımda yanımda ol, " benim içim kaldırmaz" veya " ben görmeden olsun" deme, çünkü benim için her şey seninle birlikte daha kolay.
- yaşlandığımda benimle ilgilen, bir gün sen de yaşlanacaksın.

sevgiler.
0
brc
(13.11.09)
bence 2 kedi alın, siz evde yokken tek başına sıkılmamış olur. baştan birbirlerine alışırlarsa daha kolay, sonradan alıştırmak zor olur.

kedi tüyü kist yapmaz, bu konuda şu sitelere bakabilirsiniz:
www.minikpati.com
www.kedimveben.com

ama lütfen gidip petshoplardan parayla almayın, hem de bunca yuva arayan kedi varken.

sahiplenmeye karar verdiğinizde şuralara bakmanızı öneririm, ayrıca ekşi duyuruda da bu konuda birçok ilan var:
www.yuvaariyoruz.org
www.minikpati.com
www.bahcesehirmelekleri.com
www.miyavlar.com

bir önerim daha olacak: sağlam bir kediyi eve kapatmak yerine engelli bir kediye bakmayı düşünür müydünüz? sürekli ilgilenmenizi gerektirecek bir hastalığı olan değil gözü/gözleri görmeyen, ayağı aksayan vs gibi sizi uğraştırmayacak ama onun sokakta yaşamasını zorlaştıracak bir engeli kastediyorum.

yeni dostunuzla mutluluklar dilerim.
0
zen spider
(13.11.09)
@zen spider

aslında en mantıklısı sakat, kör vs. gibi yardıma daha çok bi kediye bakmak bunun farkındayım. ama en başta da belirttiğim gibi yıllardır sakat hayvanlara (genellikle kuşlara) baktık hep, hatta dediğim gibi şu an evdeki kanaryanın bi bacağı tamamen sakat. o yüzden bu sefer biraz bencil olucam sanırım.
0
🌸bullet-toothh
(13.11.09)
bir kediniz olsun evet.

ancak iyi düşünün, aradan 8-9 sene geçince kendisiyle sohbet ederken sizi gören arkadaşlarınız size ilginç bakışlar atabilir. :)

not: kesinlikle petshop'tan almayın. önümüz kış, sokaklar minik yavrularla dolu.
0
robin crusoe
(13.11.09)
korku olayını şöyle diyim. bizim bi kedi vardı dişiydi. bikere çok miyavlıyodu azgınlık döneminde. bi de şöyle bi özelliği vardı, korkan adamı anlıyodu peşine düşüyodu. resmen eğleniyodu kendinden korkan adamla. kuzeni çok kovaladı evde.
0
sanio
(13.11.09)
(git: 106943)
bu duyuruda bahsi gecen yavru fıtık degilmis, sanırım biri tekme atmis yavruya. su anda iyilesti ve bizim balkon-bahce arasinda yasamakta. eve alamiyotum, daha fazla da evin civarında bakamayacagim. kopegimiz intihar etmek uzere cunku. ic dıs parazit tedavisi yapıldı. bir kac gun icerisinde kim ister duyurusu acacagım ama eger kedi almaya karar verirsen, buyur bizde hazırı var. hemi de pek oyuncu pek akıllı.
0
islakkedisudankorkmaz
(13.11.09)
duyuruda bi şey gözükmüyor.
0
🌸bullet-toothh
(13.11.09)
eger dedigim gibi kedi almaya karar verirseniz, ki bence bir hayvanla beraber yasamak gercekten yasamak demek, bir de bizdekine bakmak, elektrik alıp almayacagınızı anlamak isterseniz:)), ryuunonamida at gmail a bir mail yollayınız. esenlikler.
edit olaraktan: duyuru artık gozukuyor.
0
islakkedisudankorkmaz
(13.11.09)
kedi iyidir kedi. şahanedir hatta. düşünmeden al derim. can katar insanın canına.
0
bika
(13.11.09)
@bullet-toothh
iki kedi almak radikal bir durum gibi gözükebilir. ama annenizin bir kedi fobisi yoksa o ufaklıklar kendilerini sevdirirler (kedi fobisi varsa başka bir hayvan düşünün). alınacak ufaklık 5-6 aylık olduğunda deliliklere başlayacaktır. iki yavru olması siz-ev halkı gündüz evde olmasa da vakit geçirmelerini sağlar. bu önemli çünkü yalnız büyüyen kediler çok yabani oluyor. teyzemin kedisi böyle büyüdü ve ameliyatlı bir dişi olmasına rağmen son derece vahşi bir kedi. bir kardeşi olması böyle sorunları azaltır.

erkeklerin en öenmli problemleri kulağına ses geldikten sonra ortaya çıkıyor. bazıları evi otel olarak kullanabilir. gelir yemeğini yer, uykusunu uyur ve yine dışarı çıkar. bir de mart aylarında çok pis kokar. dişilerde bu koku problemi olmaz. ameliyat edildiği taktirde dışarı bıraktığınızda da bir sorun yaşamazsınız. çıkar dolaşır evine gelir. ancak ameliyat tam kısırlaştırma olmalı. cinsel arzusunu öldürmeyip sadece yavru doğurmasını engellerseniz bir kedi değil de minyatur bir puma sahibi olursunuz. o nedenle ameliyat tam kısırlaştırma olmalı.

ama yine önceliği kör ya da sakat olan yavrulara vermek daha iyidir. örneğin bendeki ufaklık bir karganın gagasından alındı. 1 ay kadar bir süt anne baktı. şimdi besili toraman bir oğlan. o nedenle alacağınız sakat ya da kör v.b. bir yavru olursa hayatta kalmasını sağlarsınız.
0
felagund
(13.11.09)
açık söyliyim bence bakamazsınız. şu anki kedi isteğiniz yüzelsel bir ilgi gibi gözüküyor.
0
cereal killer
(13.11.09)
kedi iyi hoş hayvandır ama şu dünyada kedi boku kadar kötü kokan başka bir şey daha yoktur. kedinin sıçtığı ev bi hafta kullanım dışı kalır bence
0
posteriti
(13.11.09)
kuş ile yaşama konusunda bişey diyemicem lakin hayatında hiç evcil hayvan beslememiş ve evcil hayvana hiç de sıcak bakmayan bi aileden gelen biri olarak evlilikle beraber eşimin işyerinde öksüz-yetim kalmış el kadar bir kediyi hayatımıza sokmasıyla kedi olayına fena alışmış durumdayım..kesinlikle alınız geçmişte kısa süre de olsa kuş beslemiştim ama kedi bambaşkaymış..şu an 5. ayında evin efendisi biz de kölesi olduk :) ama yerim o efendiyi ben..o derece..
0
straybullet
(13.11.09)
yorumlar için teşekkürler,

bugün bi ara, evdeki kanaryayı tedavi eden veterinere uğradım, kısaca kuş-kedi nasıl olur ona sordum. bi süre beklememi önerdi. çünkü kanaryanın bacağını da bi saksağan yaralamıştı, zaten "yabanimsi" olan kanarya şimdi her şeyden korktuğu için, kediye alışamayacağını, kafeste kendine zarar verebileceğini söyledi.

kısacası, açık açık "kanarya yaşı ve sakat, daha çok yaşayamaz. o yüzden bi kaç ay daha bekle, kanaryayı da rahatsız etmemiş olursun" dedi. neyse zaten 5-6 aydır kedi alıp almamayı düşünüyordum, şimdi alma kararım sayenizde kesinleşti:) kuşun durumuna göre önümüzdeki 1-2 ay içinde ilgilenicem bu konuyla, zaten o zaman tekrar yardımlarınızı, önerilerinizi isterim.

tabi yine de lazım olursa:

bullet-tooth et windowslive com
0
🌸bullet-toothh
(14.11.09)
güzel bi karar, hayırlı olsun.
bugün balkona bi kuş düştü, bizim kedinin kuşa nasıl atladığını görseydiniz kararınızda haklı olduğunuza daha bi emin olurdunuz.
yalnız şunu da söyleme ihtiyacı duydum, pet shoptaki hayvanlar da aynı ölçüde şanssız dışardakilerle, kafeste yaşıyorlar. hani adamlara para kazandırmamak adına alınmayabilir belki ama bi şekilde onların da eve ihtiyaçları var, üstelik çoğu cins olduğundan daha nazik ve sokakta hiç yaşayamazlar. yani o da şiddetle karşı çıkıldığı halde aslında güçlü bir alternatif.
0
magdalena
(14.11.09)
evet, pet shop'taki hayvanların gerçekten her ne kadar yeme-içme gibi problemleri olmasa da, ciddi anlamda barınma sorunu var, tabi yine de petshop'tan almayı düşünmüyorum. ama zaten dediğim gibi, 1-2 ay sonra(umarım daha fazla sürer) da tekrar yardım isterim.
0
🌸bullet-toothh
(14.11.09)
@magdalena
petshop'tan hayvan alınmasına karşı olmamız oradakilerin iyi durumda olması değil (bence bilakis sokaktakilerden bile daha kötü durumdalar) hayvanın mal olarak görülüp alınıp satılması zihniyetine karşı çıkmamız yüzünden. hayvan satan petshoplar kapanmalı, bu sektörü beslememeliyiz. siz aldıkça talep var diye yine bir sürü hayvan getirecekler (tamamen kaçak yollarla getiriyorlar ve çoğu yolda ölüyor). bunu engellemenin tek yolu oradan hayvan almamak.
0
zen spider
(15.11.09)
(11)

istiklal'de tek başına 5 saat nasıl geçer

casimado
yarın akşam yaklaşık 5 saat taksimde tek başıma oyalanmam gerekiyor otobüs saatine kadar. ne yapabilirim sizce? tek başıma içmek pek istemediğimden gidip starbucks'a oturmayı düşünüyorum ama 5 saat de orda geçmez ki.. bayan olduğumu da göz önüne alarak önerilerinizi bekliyorum...
yarın akşam yaklaşık 5 saat taksimde tek başıma oyalanmam gerekiyor otobüs saatine kadar. ne yapabilirim sizce? tek başıma içmek pek istemediğimden gidip starbucks'a oturmayı düşünüyorum ama 5 saat de orda geçmez ki.. bayan olduğumu da göz önüne alarak önerilerinizi bekliyorum...
0
casimado
(12.11.09)
Sinema..hemide 2 dene. miss..olmadı biri tiyatro olabilir.
0
metraj04
(12.11.09)
pera müzesi'nde chagall sergisi var, oraya gidilebilir mesela.
0
diabolus79
(12.11.09)
sıraselviler caddesinde beykent üniversitesinin karşısındaydı sanırım çok şirin bi cafe var. orada oturup çay veya kahvenizi yudumlayabilirsiniz. kaliteli olup da istiklalde olmayan burası geldi aklıma.
0
hikaye mesture
(12.11.09)
yanına dergi, kitap filan al. o zaman 5 saat starbucks ta geçer.
0
quanta
(12.11.09)
yarın akşam taksim civarında sözlükten ben diyim 400 sen de 500 kişi taksim semalarında olur.onlara takılırsın en son otobüsün arkasından bi maşrapa su dökerler.

saat 7 ye kadar takılmayı düşünürsen git bizim ofiste camın önüne otur sana bi bilgisayarda versinler.caddeyi seyret çay kahve iç takıl.
0
cizgilipijama
(13.11.09)
sinema güzel fikir, sergilerle pek bi aram yoktur hem erken kapanıyordur muhtemelen sergi. dergi alcam yanıma kesin. alkol pek almak istemiyorum tek başımayken.. teşekkür ederim mesajlarınız için:)
0
🌸casimado
(13.11.09)
sinemaya gidin.
0
kyha
(13.11.09)
yuru yuru yuru.
pasaj gez pasaj gez pasaj gez.
insanlara bak insanlara bak insanlara bak.
otobusu kacır otobusu kacır otobusu kacır.
0
hubble
(13.11.09)
- mağaza mağaza gezip giysi deneyebilirsiniz. dayanamam alırım ama fazla para harcamak istemiyorum derseniz terkos pasajına bakın, oradaki fiyatlar gayet uygun.
- hazır terkos pasajına gitmişken paşabahçe'ye de bir uğrayın.
- aynı şekilde kitapçı, cdcileri gezebilirsiniz. o civarda ada muzik ve robinson crusoe var mesela. bir kitap alıp sakin bir kafeye gidip okuyabilirsiniz.
0
zen spider
(13.11.09)
gregory
(13.11.09)
bir zirvemiz var akşama bekleriz :)
hatta linkide te yukarda:)
0
icemanr
(13.11.09)
(7)

kocakarı ilacı

cosmicgadin
oksurugu cok hızlı bi sekilde kesmek ve travesti gibi cıkan sesi yumusatmak için acil olarak ne yapılabilir?
oksurugu cok hızlı bi sekilde kesmek ve travesti gibi cıkan sesi yumusatmak için acil olarak ne yapılabilir?
0
cosmicgadin
(11.11.09)
ses için pastil öksürük için kızdırılmış tereyağda karabiber. yalnız sıcakken yutulacak (çok sıcakken yakarsınız her tarafınızı dikkatli olun yağ su gibi 3-5 saniye ağızda durunca soğumuyor malesef)
0
BloodGroove
(11.11.09)
tereyağı + karabiberi ben de tavsiye ederim.

bir yemek kaşığına biraz tereyağı alın, ocağın üzerine tutup eritin. sonra başka bir yemek kaşığına döküp, ısısının biraz düşmesini sağlayın. tereyağı çok sıcak olacağı için, bu iki kaşık arasındaki transferi 2-3 defa yapabilirsiniz. ancak çok da soğumasına izin vermeyin; yaksın biraz boğazınızı. içmeden önce üzerine karabiber döküp hemen yutun. arkasından sakın su içmeyin.

anne ilacıdır. deneyip de yararını görmediğimi bilmiyorum.
0
skybreak
(11.11.09)
toz zencefil alına. bir tatlı kaşığı toz zencefile, iyisinden tepeleme bir kaşık bal karıştırıla. yutula!
tadı çok şahane değil. ama çatadanak keser. çok iyidir. bi de ılık süt falan iç ara sıra miğden kaldırırsa yumurta kır içine. o da iyidir.
0
bika
(11.11.09)
bal ve zencefil karışımı da iyi geliyordu galiba ama ne kadar hızlı etki eder bilemem :)
0
pposeidon1
(11.11.09)
havlıcan kökü kaynatıp içebilirsin.
ya da karabiberli bal yiyebilrsin.geçmiş olsun.
0
iloushka
(11.11.09)
hah tam elimde tutuyordum şimdi şansına;

büyükçe bir çay fincanının yarısına kadar bal, üstüne 1 tatlı kaşığı kadar karabiber bu 2 si karıştırıla.. karışımın üstüne taze limon suyu ( 1 tane yeter) eklene..

üstüne sıcak su kona.. karıştıra karıştıra içe.. yardıra yardıra boğazdan böle mikropları söküp ala

soğutmadan içile..

geçmiş ola..
0
medre
(11.11.09)
şunları yiyip-içmek öksürüğü şıp diye kesmez ama kurtulmaya yardım eder:
-bol karabiberli çorba
-zencefilli, tarçınlı, ballı elma püresi
-ıhlamur çayı

boğaz ağrısı da varsa sık sık ılık tuzlu suyla gargara yapmak işe yarar.

ayrıca çok konuşup boğazınızı yormayın, susuz kalmayın, bol bol ılık su için.

geçmiş olsun.
0
zen spider
(11.11.09)
(10)

Kedim Düştü ve Topallıyor

serafettinn
Dün gece 1 yaşındaki erkek sarman kedim 3. kattan pencereden düştü. beton zemine dört ayak üzerine çakıldı. aşağıya koştuğumda hareketsiz duruyordu. ve hemen eve çıkardım. hafif topallayarak yürüdüğünü farkettim. moda caddesindeki süperkazık friends diye bir veterinere götürdük google aramaları sonu
Dün gece 1 yaşındaki erkek sarman kedim 3. kattan pencereden düştü. beton zemine dört ayak üzerine çakıldı. aşağıya koştuğumda hareketsiz duruyordu. ve hemen eve çıkardım. hafif topallayarak yürüdüğünü farkettim. moda caddesindeki süperkazık friends diye bir veterinere götürdük google aramaları sonucu. veteriner iyice muayne etti ve kırıktan şüphelenmediğini belirtti.(kedinin bütün ayaklarıyla oynadı. kedimiz tepki vermedi) ve enjeksiyon tedavisi uyguladı.

sabah uyandığımda ise kedinin o ayağına hiç basamamaya başladığını farkettim. yürümek istemiyor. şu an öylece yatıyor. ne yapmalıyım. öğrenci işine uygun iyi bir veteriner önerir misiniz?not: kadıköydeyim.
0
serafettinn
(11.11.09)
benim kedim balkondan düştü 1,5 ay önce. hemen veterinere götürdüm, röntgen çekildi ve kırık olduğu tespit edildi. ameliyata aldılar ertesi gün ve platin takıldı. 1,5 ay hastanede yattıktan sonra dün eve getirdim. pazar günü platini çıkacak ama tam olarak iyileşmesine 20gün var daha..
diyeceğim o ki veterinerden röntgen çekmesini isteyebilirsiniz. ama veterinere güveniyorsanız ve siz de kırık olmadığını düşünüyorsanız, biraz daha sabredeceksiniz.. bu arada ankara'da yaşıyorum, maalesef veteriner öneremiyorum..
0
votkalimon
(11.11.09)
şimdi bir şey olmaz diyip hayvanın sakat kalmasına neden olmayalım da... veterinerin iyice muayene ettiğine inanıyorsanız muhtemelen bir şeyi yoktur. genelde travma sonucunda oluşan yaralanmalar, darbe nedeniyle oluşan inflamasyon nedeniyle yaralanmanın ertesi günü ağrı yapmaya başlar, bir kaç gün içinde de geçer.
ama içiniz rahat etmediyse röntgen çektirmekte fayda vardır her zaman...
0
brainfour
(11.11.09)
parmak kırığı olabilir. parmak kırıkları genelde röntgende görünmüyor. ama zaten görünse de çok enteresan bir şey yapılmayacaktı. çünkü bu tip minik kırıklar ne herhangi bir sargıya alınabiliyor, ne de ameliyat edilebiliyor. parmak kırıksa kediniz bir süre üzerine basmayacak ve zamanla kaynayacak. benim kedimin parmağı kırılmıştı, sadece zaman verdiler, herhangi bir şey yapılamadı. şimdi çok sağlıklı.
ama başka bir kırık varsa ve görülmemişse tehlikeli olur tabi.

edit: ben röntgen çektirdiniz sanmıştım, sanırım çektirmemişsiniz. kesinlikle çektirmelisiniz. sadece muayeneyle hiçbişey yok dedikleri kedinin kalçasının kırık çıktığına şahit oldum. röntgensiz asla olmaz.
0
cereal killer
(11.11.09)
kırık olmadığından emin olmak için röntgen çektirmeniz gerekecek. sırf muayene ile tespit edilemez. teşhisi konulmayan şeyin tedavisi de olmaz.

öğrenci bütçesini çok sarsmamak için belki veterinerlik fakültesini deneyebilirsiniz.
0
no avalon
(11.11.09)
eğer kedinin dayanılmaz ağrıları yoksa yani bağırmıyor ya ad yemekten kesilmiyorsa, tekrar tekrar hayvanı veterinerlere sürüklemeyin derim. zaten oraya gittiklerinde akılları çıkıyor korkudan. bir de hayvan 3. kattan düşmüş zaten aklını kaybedecek kadar korkmuştur ve bedensel olarak da sarsılmıştır haliyle. ayağının üstüne basamaması normal. ne kadar kırılmasa da ağrıyordur. azıcık bekleyin derim...
geçmiş olsun...
0
bika
(11.11.09)
veteriner röntgen çekmeden kırık yok dediyse,mutlaka bi röntgen çektirin derim.eğer kırık yoksa psikolojiktir,benm kedim de düşmştü kırığı yoktu ama adım atmaya korkuyordu,yemek yemiyodu,sürekli yatıyodu.Kısacası hayata küsmüştü..İhtiyacı olan sevgi ve güvende olduğunu hissedebilmek olabilir :) kırık yoksa olabildigince sevgi aşılamaya çalışın,işe yarıyo...
0
crosswind
(11.11.09)
valla moda caddesimidir bilmiorum ama nautilusun ordan yukarıya devam edince ışıklardan sola dönüp bi 100m falan gidince sağ tarafta bahçe katı bi yer vardı.ben bikaç kez götüdüm.memnun kaldım.geçmiş olsun.röntgeni ihmal etmeyin ama.
0
iloushka
(11.11.09)
gitmedim ama friends iyi bir veteriner diye biliyorum. kırık çok ağrı,sızı ve şişlik yapar, veteriner bunları görmediği için kırıktan şüphelenmemiş olabilir ama yine de güvenmiyorsanız röntgen çektirmekte fayda var.
enjeksiyon tedavisi uyguladı demişsiniz. ne enjekte etti acaba veteriner? ağrı kesici falandır sanırım. kırık olmasa bile herhalde ağrısı vardır, ağrı kesicinin etkisi geçtiği ve ayağı ağrıdığı için de pek hareket etmek istemiyordur. yeme-içme durumu nasıl? yemek ya da tuvalet için yerinden kalkabiliyor mu?
geçmiş olsun.
0
zen spider
(11.11.09)
cevap için teşekkürler. bugün itibariyle topallıyor. parmaklarına dokunduğumda dört ayağından da acı alıyorum. bundan da kırık olmadığını, sonucun psikolojik olduğuna varıyorum -aynı doktor gibi- aslanlar gibi yiyor, içiyor. hatta bugün mutfak dolabının üzerine zıpladı üç ayakla. ama genel olarak yatıyor yatıyor ve yatıyor
0
🌸serafettinn
(12.11.09)
@serafettin,

yeme içmeye başlaması çok iyi işaret :)) korkmuş demek hayvan
0
no avalon
(13.11.09)
(10)

yurtta manyak var !

elmalili hamdi yazar
arkadaşlar odada 4 kişi kalıyoruz. arkadaşın biri sürekli dişini gıcırdatıyordu ama olaylar değişti. geçen hafta duvarı yumruklamaya ve tekmelemeye başladı. ranzanın alt katında ben olduğum rahatsız edici oluyor haliyle. 2 gün önce odayı bölmek için kullanılan perdeyi söktü attı.tüm bunlar uykusunda
arkadaşlar odada 4 kişi kalıyoruz. arkadaşın biri sürekli dişini gıcırdatıyordu ama olaylar değişti. geçen hafta duvarı yumruklamaya ve tekmelemeye başladı. ranzanın alt katında ben olduğum rahatsız edici oluyor haliyle. 2 gün önce odayı bölmek için kullanılan perdeyi söktü attı.

tüm bunlar uykusunda oluyor tabi. dün de farkettik ki depremde devrilmesin diye duvara çelik dubelle sabitlenen ranzanın o sabitlenen kısmı sökülmüş. duvardan tamamen bağımsız biçimde şu anda. evet bu satırları yazarken yine perdeyi çıkardı ve şuanda duvarı tekmeliyor.

bir de sürekli yorganını aşağı atıyordu, artık ne çarşaf, ne yastık kalıfı var..ahahauhahuaha inanmıycaksınız ama şuanda sigorta panosunun o dış plastiği yan taraftan benim yatağa düştü. ahuahaha.

hiç böyle birine rastladınız mı? gece kalkıp odadakileri boğazlamasın?
0
elmalili hamdi yazar
(11.11.09)
şu anda sigorta panosundaki düğmelerle oynuyor :D bi insan uykusunda nasıl bu kadar hareketli olabilir yahu ! kabloyu koparıp elektriğe yakalanacak bu gidişle :D
0
🌸elmalili hamdi yazar
(11.11.09)
bizden istediğin nedir? çözüm mü? yurdu bile yakabilir, sonucta istem dışı yapıyor bu hareketleri. psikolojik sorunlarıda olabilir. bu anlattıklarından mütevellir, ruh saglıgı ve psikolojisi yerinde olmadıgı aleni bir sekilde ortada. önce kendisiyle adam akıllı, daha sonra yurdun amiri/müdürü kimse, yardım istemeniz gayet saglıklı olacaktır.
0
claimer
(11.11.09)
deli gömleği hediye edin bence.
0
stephen dedalus
(11.11.09)
doğrudan yurt müdürüne gidin, gerekirse müdürün de yardımıyla ailesi ile irtibata geçin. kendisine hiçbir şekilde bu durumu çaktırmayın tabi, güvenemezsiniz, size de zarar verebilir.
0
oddity
(11.11.09)
sorunları olabilir. Psikolojik sorunları da olabilir. Yurt yetkilileriyle irtibata geçin
0
squeeze
(11.11.09)
911'i arayın.
0
kobretti
(11.11.09)
kendisiyle konuştunuz mu? mesela ertesi gün yaptıklarını aynen bırakıp "bak hoca gece perdeyi söktün, yatağı duvardan ayırdın, sigortalarla oynadın, kapağını kırdın, duvarı tekmeledin. iyisin di mi bi problem varsa birlikte çözelim" falan diyebilirsiniz. belki de adam durumunun farkında değil, belki de "hakkaten mi lan, ben mi yaptım hepsini" diye bir uyanış yaşayıp psikoloğa falan gidecek. çaktırmadan arkasından yurt müdürü falan karıştırmayın. oda arkadaşı sonuçta, bile isteye yapıp bir de niye size bilerek zarar versin? kendisi umursamıyorsa o zaman müdürle falan irtibata geçersiniz.
0
kibritsuyu
(11.11.09)
arkadaşınızın bir uyku merkezine gitmesi ve teşhis koyulup tedavi olması gerek. başkalarına da kendine de zarar verebilir. camı açıp atlamayacağını bilemezsiniz. ha benim derdim onun tedavisi, durumu değil, ben sadece rahatsızlığımdan kurtulmak istiyorum derseniz de, yurt yetkililerine; bu insan böyle böyle, geceleri tehlike oluşturuyor, can güvenliğimiz yok filan dersin, seni onunla aynı odada kalmak zorunda bırakamazlar.
0
cereal killer
(11.11.09)
sanırım oda arkadaşınız bir uyurgezer. hem kendisiyle hem de yurt yetkilileriyle bu durumu konuşmalısınız. kendisi bu durumdan haberdar olmayabilir. aslında gece yalnız kalması kendisi için daha tehlikeli ama uyurgezer moddayken ne yapacağını bilemeyeceğiniz için sizin de durumunuz pek içaçıcı değil. belki uykusundan kalktığını farkettiğinizde uyandırıp kendine gelmesini sağlamak geçici bir çözüm olabilir.
0
zen spider
(11.11.09)
enistemde vardi aynisi. en son halami bogmaya kalkinca ve kizlari zar zor kadini elinden alip enistmi ayiltinca, odalari ayirdilar ve ilac tedavisine basladilar. bence derhal yardim almasini saglayin ama yukarida da soylendigi gibi once kendisiyle konusmayin. size zarar verebilir uykusunda. ayrica komik de degil bence gulmussunuz ama herhalde orda durunca komik oluyor. sahsen ben dehsete kapildim.
0
islakkedisudankorkmaz
(12.11.09)
(6)

alarm şeysi

andorei
bugun bir magazadan gömlek aldım eve geldigimde farkettimki içinde bir tane o artık heryerde herşeyde olan kilitten var. hani kapıdan çıkarken öten şeylerden. umarım kastettigim şeyi anlatabilmişimdir.işte o lanet çivili alet gömlegin üzerinde şu anda ne yaparak çıkartabilirim? tekrar magazaya gitme
bugun bir magazadan gömlek aldım eve geldigimde farkettimki içinde bir tane o artık heryerde herşeyde olan kilitten var. hani kapıdan çıkarken öten şeylerden. umarım kastettigim şeyi anlatabilmişimdir.
işte o lanet çivili alet gömlegin üzerinde şu anda ne yaparak çıkartabilirim? tekrar magazaya gitmek istemiyorum
0
andorei
(08.11.09)
çok güçlü mıknatıs lazım diye biliyorum. mıknatıs tutunca içerideki kilit kendini salıcak ve tutan raptiye düşecek.
0
carnicero
(08.11.09)
kirarak cikartabilirsiniz. cekiciniz, penseniz ya da ceviz kiracaginiz yoksa, o zimbirtiyi, koltugunuzun ayaginin altina koyup, koltugun uzerine atlayin. kucuk parcayi tutan muhtemelen bir yay vardir. o yayi cikarttiginiz zaman kolayca cikartabilirsiniz alarmi de.
0
dahicocuk
(08.11.09)
benim de aldığım bir giyside çıkarmayı unutmuşlardı (demek ki kapıdaki alarm yalanmış), dükkana geri gitmeye üşenip evde penseyle tutup tornavidayla kanırtıp çıkardım ama ufak bir delik kaldı :( ufak deliğe aldırmazsanız deneyin, kıyamazsanız en temizi satış fişinizle mağazaya gidip çıkarttırın.
0
zen spider
(08.11.09)
bence evde uğraşmayın geri götürün ve çıkarmalarını isteyin. çünkü bir tanıdığım da çıkarmaya çalışmıştı o zımbırtıyı, sonuç olarak yepyeni kazağında kocaman bir delik yarattı(resmen yırttı), riske girmeye değmez.
0
beyimsiz
(08.11.09)
bence herhangi bir mağazada da çıkarttırabilirsiniz. benim de başıma geldi gittim bulduğum ilk mağazaya girdim çıkartılar sağolsunlar. hem o alarm kapıdaki zımbırtıların arasından geçince ötmeye başladı. çalışanların surat ifadesi için bile gidebilirsiniz. ha üzerinize çullanmaları da bi olasılık.
0
raikkonen
(08.11.09)
donut şeklinde mıknatısınız varsa olur.
0
kediebesi
(08.11.09)
(3)

kediye sivi ilac icirmek

no avalon
kedimin idrar yollari enfeksiyonu var, 10 gundur antibiyotik tedavisiyle belli bir yere gelince veteriner tedavinin devaminda idrar yollari antiseptigi verdi. simdi bunu minik bir enjektore dedigi miktarda cekip agzina vermemiz lazim (oha, ne dedim ben simdi). fakat kediyi zaptedip agzina sikmasi hi
kedimin idrar yollari enfeksiyonu var, 10 gundur antibiyotik tedavisiyle belli bir yere gelince veteriner tedavinin devaminda idrar yollari antiseptigi verdi.

simdi bunu minik bir enjektore dedigi miktarda cekip agzina vermemiz lazim (oha, ne dedim ben simdi). fakat kediyi zaptedip agzina sikmasi hic kolay degil. yok mu bir tuyo bu konuda? hani kafayi nasil sabit tutacaz agzina enjoktorun ucunu $eyettirken? enseden tutuyorum ama yine de yilan gibi kivriliyor namussuz...
0
no avalon
(01.11.09)
enseden iyi bir sekilde, "korkmadan" tutmaktir en iyisi. enjektoru de hizli bi sekilde sikin gitsin.
0
nawres
(01.11.09)
ensesinden havadayken degil de, yerde duruken sikica tutun. dort ayagi da yere bassin ve bu sekildeyken enseden asagiya bastirin biraz ki patiler yer tutusuyla ilgilensin, elinizle degil. veterinerde boyle yaptiklarini gordum hep.
agzini acmazsa' kopegimde ise yariyor, kedide noolur bilmem ama onlarda cene kilitleme yoktu galiba. neyse aagzini acmazsa da hafifce cikolatali bi seyler yalatiyorum, fistik ezmesi vs de olur. yalanirken hooop iceri :)
0
pyro clustic flow
(01.11.09)
kolay gelsin, veteriner için söylemesi kolay ama kedi sahibi için uygulaması zor bir görevle karşı karşıyasınız.
1- ilacı gereken dozda çekip enjektörü hazırlayın, yakında birkaç peçete bulundurursanız iyi olur.
2- iki kişiyseniz biri ayaklarını ve ellerini, siz de bir elinizle başını tutup diğer elinizle enjektörü sıkabilirsiniz. ama eğer tek başına bunu yapmanız gerekiyorsa en iyisi oturma pozisyonu. kedinin arka ayaklarını bacaklarınızın arasına sıkıştırın, bir elinizle ellerini tutun, kedinin başını göğsünüze dayayıp kollarınızın da yardımıyla fazla hareket edememesini sağlayın.
3- çenesini açmaya çalışmayın, ağzının ortasından değil yanından, dişlerinin aralığından enjektörün yalnızca ucunu sokup yavaşça boşaltın.
4- kediyi hemen bırakmayın, ağzını biraz kapalı tutmasını sağlayın ki ilacı tükürmesin.
uygulama sırasında sinirlenmeyin, sakin ve sabırlı olun, kediyi tüm gücünüzle sıkmayın, çok debeleniyorsa bırakın gitsin, uykulu falan olduğu bir zamanda yakalayıp yeniden denersiniz. bu sırada kediyle sakin bir ses tonunda konuşup rahatlatmak da iyi olur.
enseden tutma benim kedide işe yaramıyor, patilerini ağzına tutup elimi engelliyor ve tırmalıyor.
geçmiş olsun.
0
zen spider
(01.11.09)
(1)

Der himmel über Berlin

non person
Berlin'de kalınacak ucuz+güzel hotel/hostel var mıdır bildiğiniz ?
Berlin'de kalınacak ucuz+güzel hotel/hostel var mıdır bildiğiniz ?
0
non person
(04.10.09)
zamanında şurada kalmıştım, fena değildi: www.sunflower-hostel.de
0
zen spider
(04.10.09)
(12)

Boşalma sorusu...

leon
bir erkek günde -daha doğrusu sabahtan akşama kadar diyelim- kaç kere boşalabilir?mesela 6-7 kere boşaldı, bunun zararı var mıdır? varsa nelerdir?(gün içinde en fazla 3 kere boşalmış biri olarak(yaş 24) soruyorum, ayrıca çok boşalınca kan geldiği filan doğru mu? korkuyorum açıkçası.)cehaletimi mazur
bir erkek günde -daha doğrusu sabahtan akşama kadar diyelim- kaç kere boşalabilir?

mesela 6-7 kere boşaldı, bunun zararı var mıdır? varsa nelerdir?

(gün içinde en fazla 3 kere boşalmış biri olarak(yaş 24) soruyorum, ayrıca çok boşalınca kan geldiği filan doğru mu? korkuyorum açıkçası.)

cehaletimi mazur görün.
0
leon
(18.06.09)
kan gelme ve bu kadar çok boşalmanın sertleşme problemi yaratma ihtimali var diye biliyorum.
0
böhü
(18.06.09)
yorgunluk yapabilir.
0
aithra
(18.06.09)
doktor degilim sanki ben doktor muşum gibi cevap vereyim, bu tür olay yaşamadım ama yaşayan arkadaşlarım var. sizin anlaycagınız bir arkadaşım ekolü. :P

yorgunluk hissedersiniz en başta, sonrasında tuvaletinizi yaparken zorlanmalar meydana gelebilir, sertleşme sırasında çeşitli agrılar çekebilirsiniz. günlük hayatınızdaki çeşitli işlere gerekli konsantrasyonu vermenizi engeller. kan geldigi de olur.

kısacası yapmayın etmeyin.
0
sakabilmemneyi
(18.06.09)
bünyeye göre değişir herhalde, ben boşaldıktan sonra kan gelecek kadar abartmış birinin kaldırabileceğini dahi sanmam..+6-7 çok anormal rakamlar değil, gün uyku dışında 18 saat..
0
erostrada
(18.06.09)
sabahtan akşama kadar ne olur bilmiyorum da, gece yoğun geçtiyse ertesi sabah feci bir ağrı oluyor.
kan gelme olayı kişiye göre değişir. tam olarak emin değilim ama; aşırı zorlama nedeniyle kılcal damarların çatlaması sonucu kan geldiği doğrultusunda bir şeyler okumuştum.
0
deepfreeze
(18.06.09)
bir tane adam pipisine çivi sokup kanatmıştı vidyosu var

one man one jar gibi bişi
0
alokozay
(18.06.09)
salatalık ye, gerçekten etkisi oluyor.
0
alchemistt
(18.06.09)
karbonhidrata abanın. şeker, çikolata, pekmez, bilimum şeyler.

bu 6 saat de eğer 1 kereliğine mahsus özel birşey ise dayanabildiğin kadar git derim :) ama ertesi gün sertleşince oldukça fazla ağrı çekeceksin o garanti.
0
cro magnon
(18.06.09)
beslenmeyle doğrudan alakalı bir durum bu. bildiğim kadarıyla her boşalma 2000 civarında kalori yakmana sebep oluyor. bol kalorili şeyler yersen 6 da olur, 7 de.
ayrıca bir deyim var:
kivi, çivi gibi yapar çivi...
0
insanimsi
(18.06.09)
bir arkadaşım ekolünden anlatmak gerekirse :) lisedeyken deneysel olarak her 30 dk bir ve bunu 4 saatten fazla süre içerisinde denemiş bir arkadaşım vardı. bu eleman 8. de acayip yorgun düştüğünü ve ağrı çektiğini ama kanlanma olmadığını söylemişti.

cinsel ilişki de ise bu kadar uzun süre yapılabileceğini sanmam. yapan varsa mesir macunundandır kesin :)

@alokozay
bi de tornavidalı vardı (bkz: one guy one screwdriver)
0
roadrunner_merlin
(18.06.09)
eğer düzenli bir cinsel hayatın yoksa 3-4 saatte 6-7 kere boşalmak çok zor bir şey değil. zorlasan daha da gider. gerçi gün boyu sevişilmez, acıkırsın, sıkılırsın, yara olur olm.
0
serseri marti
(18.06.09)
bir de şunları deneyin derim: (bkz: taocu seks) (bkz: tantrik seks)
ne demişler, ne uzunu ne kısası en makbulu içeride uzun kalanı...
0
zen spider
(19.06.09)
(5)

ben niye böyleyim vol.2

ravioli
öncelikle (git: 34931)bunu yazalı neredeyse bir sene oluyor. o zamandan bugüne pek bi gelişme olmadı, tam tersi daha bok oldu her şey. yapmam gereken şeyleri yapamadığım gibi keyfi olarak yaptığım şeyleri de yapamıyorum artık. hiçbir şey tat vermiyor neredeyse, hiçbir şeyden hoşnut olamıyorum uzun
öncelikle (git: 34931)
bunu yazalı neredeyse bir sene oluyor. o zamandan bugüne pek bi gelişme olmadı, tam tersi daha bok oldu her şey. yapmam gereken şeyleri yapamadığım gibi keyfi olarak yaptığım şeyleri de yapamıyorum artık. hiçbir şey tat vermiyor neredeyse, hiçbir şeyden hoşnut olamıyorum uzun soluklu. evde oturuyorum haftalarca, kendimi işe yaramaz hissediyorum. iş buluyorum çalışmaya başlıyorum en fazla bir ay dayanabiliyorum. gene eve kapanıyorum bir süre, bu sefer yalnızlık hissi çöküyor, arkadaşlarla görüşüyorum, onlar da bayıyor bi süre sonra. yeni insanlar tanıyayım değişik çevrelere gireyim dedim, çok iyi çok kafadar arkadaşlar edindim ama onlarda da aynı şey oldu. arka arkaya 3 ilişki yaşadım, onlar da pek yolunda gitmedi. şu anda freelance modda bi işim var ama o da tatmin etmiyor. düzenli bir işte çalışma imkanım var ama düzenli bir hayata geçmeye cesaret edemiyorum. girmem gireken 2 önemli sınav var, onlara çalışmam lazım çalışamıyorum.
birkaç kişiye danıştım, 'dönemseldir geçer, bi tatile çık kendine gelirsin'den öteye geçen öneriler sunamadılar. sizce ne yapmalıyım da bu boktan moddan kurtulayım?
0
ravioli
(18.06.09)
Şuna bir bakın isterseniz (git: 75434).
0
loralynn
(18.06.09)
yaratılışınız tembel efenim. daha önceleri cabbar cevval bi insan değildiyseniz, depresyon diyemeyiz buna.
0
ne bok yedim ben
(18.06.09)
bir uzmandan mutlaka yardım alın
0
enter saltman benim
(18.06.09)
@nemtersis: temmuz başı gibi hindistan'a kadar olmasa bile daha yakın bir yerlere gidicem, gel harbiden beraber gidek.
@pinklips & enter saltman benim: uzun zamandır aklımda profesyonel birileriyle görüşmek, ama bu görüşmenin belli bir düzen çervesinde gerçekleşme fikri canımı sıkıyor.
0
🌸ravioli
(18.06.09)
isteyerek değil mecburen yaptığınız için zevk alamıyor ve yapmak istemiyorsunuz sanki. aslında bir işi bitirmenin verdiği haz gibisi yok. ama bunu daha iyi hissedebilmek için kendinizi ödüllendirme yoluna gidebilirsiniz. sıkıcı gördüğünüz bir işi bitirdiğinizde kendinize küçük bir hediye almak (bu bir eşya, sinemaya gitmek ya da eğer seviyorsanız piercing, dövme yaptırmak gibi bir şey de olabilir) motivasyon sağlayabilir. bunlar tabii ki küçük öneriler. bu ruh halinden kurtulmak için aslında bakış açınızı değiştirmeniz gerekiyor. uzun süredir bu haldeyseniz uzmanlardan yardım almanız iyi olacaktır.
0
zen spider
(19.06.09)
(4)

veteriner tavsiyesi

pinkburger
şişli/mecidiyeköy/fulya civarlarında 2 aylık kedimi kontrole götürebileceğim bir veteriner tavsiye edebilir misiniz?
şişli/mecidiyeköy/fulya civarlarında 2 aylık kedimi kontrole götürebileceğim bir veteriner tavsiye edebilir misiniz?
0
pinkburger
(04.05.09)
hangisi olsun, üç tarafta da veteriner biliyorum.
? :)
0
berhudar ol evladim
(04.05.09)
ortaklar caddesinde carrefour'un biraz ilerisinde bir veteriner var, kendi kedileri gibi bakarlar..
0
erostrada
(04.05.09)
kurtuluşta çizmeli kedi diye bi veteriner var, ben çok memnun kalmıştım.
0
hayali arkadaş
(04.05.09)
"pet corner" iyi diyorlar.
ortaklar cad. 47/3b mecidiyeköy
0212 356 02 55-56
0
zen spider
(05.05.09)
(5)

kedilerde açık yara tedavisi

helm hammerhand
kedimin bacağında küçük bir yara vardı, kabuk tuttukça o ısırıp kopartıyor, yara daha da büyüyor. internette adam gibi bi çözüm bulamadım, nasıl tedavi edebilirim şu garibanı?
kedimin bacağında küçük bir yara vardı, kabuk tuttukça o ısırıp kopartıyor, yara daha da büyüyor. internette adam gibi bi çözüm bulamadım, nasıl tedavi edebilirim şu garibanı?
0
helm hammerhand
(23.04.09)
bantla yara havasız kalmaz mı ya? yine de teşekkür ederim, deli efendiyi zaptedebilirsek son çare olarak bu yolu deneyeceğim :)
0
🌸helm hammerhand
(23.04.09)
huni kesin çözüm. ilk başlarda biraz ortalığı kırıp dökecek ama idare edeceksiniz artık
0
atrin
(23.04.09)
veteriner ne diyor bu duruma?

boyunluk kesin çözüm. biraz moralini bozuyor boyunluk takmak ama yarası iyileşir.
0
mea maxima culpa
(23.04.09)
aşağıdaki gibi bazı spreyler var, tadı kedinin damak tadına uygun olmadığından yalamayabilir:
www.ucuzu.com
ama yine de veteriner kontrolünde kullanmakta fayda var.
0
zen spider
(24.04.09)
benim kedim utanmadan o ilacı da yalamıştı büyük bir gayretkeşlik örneği göstererek. tecrübesizdim o zamanlar. şimdi olsa veterineri döver ve boyunluk taktırırım.
0
mea maxima culpa
(28.04.09)
(6)

istanbul'da tur rehberi modunda arkadaş

uçamayan haşere
şimdiii haftaya cuma çok sevdiğim 2 arkadaşım istanbul'a geliyor. ben bunları cuma-cumartesi-pazar şeklinde gezdireceğim.nerelere götürsem acaba?sultanahmet-eminönü vs civarında bir dolanacağız, mısır çarşısu vs. eski istanbul'u görmek istediler.hava güzel olursa çingene vapuru ile şööyle bir tur at
şimdiii haftaya cuma çok sevdiğim 2 arkadaşım istanbul'a geliyor. ben bunları cuma-cumartesi-pazar şeklinde gezdireceğim.
nerelere götürsem acaba?
sultanahmet-eminönü vs civarında bir dolanacağız, mısır çarşısu vs. eski istanbul'u görmek istediler.
hava güzel olursa çingene vapuru ile şööyle bir tur atmak fikrim var.
bebek-ortaköy civarına gidilebilir.
galata civarına da gidilebilir. (galatada tam ne yapılır aslında onu da bilmiyorum)
gezilecek şöyle güzel etkileyici yerler, yenilip içilecek çok pahalı olmayan (öğrenciyiz normalde ama bu sefer para yemeye-içeri girmeye hazırlıklıyız :)) cafe-bar restoranlar filan önerirseniz şahane olur.
hani geldilerse bunu görmeden/yapmadan gitmesinler hesabı.
0
uçamayan haşere
(08.03.09)
piyer loti de kahve için.
balık pazarında kokoreç midye yiyin. nevizade ve çiçek pasajına mutlaka gidin.
kapalıçarşı'yı gezin sultanahmet turu esnasında.

ortaköy de oturun ama bence caminin sağ değil sol yanında oturun. kumpir alıp kumpir yiyin köprüye bakarak.
galata nın dibinde bi çay bahçesi var orda çay için. kulenin tepesine çıkın hele de gün batarken.

ah ah çok özledim istanbul'u.
0
oceano
(08.03.09)
lalezar a bi gidin, gizli bahçesinde oturun.
lalezarda artık nargile içilmiyor sanırsam. benim yerime herhangi bir yerde nargile için :)
0
lovemyself
(08.03.09)
sağlam para varsa bi akşam 360istanbul'a gidilmelidir efenim. üstteki diğer iki cevap ve sizin halihazırdaki planınız ise gayet doyurucu..
0
vital
(08.03.09)
şimdi öncelikle eminönünde buluşacaksanız ilk yapacagınız şey balık ekmek yiyin. şu aralar 4 ytl yapıyorlar ama, ilk defa geldikleri için bunu gözden çıkartmanız lazım. ayrıca turşuculardan da bir bardaklık turşu almayı unutmayın. sonrasında gülhane parkı civarında dolanıp, sarayburnundan kadıköy-üsküdar kıyılarına bakın, beşiktaşın ardında yükselen gökdelenlerin şehri ne hale soktugunu farkedip aglayın. :P

sarayburnundaki turu bitirdikten sonra sultanahmete gidip bilimum tarihi yerleri gezin, söylemeden geçmeyeyim müze kart 10 ytl. 10 ytl ile topkapı sarayını harem dairesi dışında gezebilirsiniz, ayrıca ayasofya ve arkeoloji müzeside ilk günki gezinize dahil olsun. yemek yemek için o civarda, biraz yürümeyi göze alıp beyazıt meydanının çevresindeki işletmeleri ya da aksaray civarını gözünüze kestirin.

piye lotti tepesinde çay bahçelerinde gezmekte fena fikir degil. gerisin geriye eyüp sultan civarı da turunuza dahil edilebilir. galata kulesi dibinde çeşit çeşit restaurantlar var, istiklalde tur atmayı unutmayın. istiklalde hem lezzetli hemde keseye uygun yer olarak hayri usta, sofram pide ve bereket döner adlı işletmeler tercih edilebilir.

avrupa yakasında son olarak ugramanızı tavsiye edecegim yer emirgan. saglam bir yürüyüş ile emirgandan ortaköye dogru sallana sallana fotograf çeke çeke gezin. yaklaşık 2, 2 buçuk saat sürer. :) ortaköyde ise kumpirciler var bildiginiz gibi. benim tavsiyem lüks bir yerde yemektense açık, küçük kenarda kıyıda duran yerlerden alınması. daha lezzetli olur, ayrıca manzaranın keyfini çıkarmış olursunuz. ha birde kabataştaki caminin yanındaki cafede çay ya da salep falan için.

avrupa yakası için söylemek istediklerim bu kadar. iyi gezmeler.
0
sakabilmemneyi
(08.03.09)
cuma: tura eminönü'nden başlayıp mısır çarşısı'nı gezin, oradan yürüyerek ya da tramvayla gülhane'ye geçin, arkeoloji müzesini gezip bahçesinde bir çay içip mola verebilirsiniz. sonra sultanahmet'e yürüyün, ayasofya'yı gezin. öğlen sultanahmet'te köfte-piyaz yiyebilirsiniz. buradan yürüyerek nuruosmaniye kapısı'ndan kapalıçarşı'ya girip beyazıt tarafından çıkabilirsiniz. kapalıçarsı içinde çok turistik ama güzel kafeler var, oralarda çay-kahve-nargile molası verilebilir. nargile için bu bölgedeki en iyi yer çemberlitaş'taki çorlulu ali paşa medresesi'dir. istanbul üniversitesi'nin önünden geçip süleymaniye'ye geçebilir, haliniz varsa vefa'da boza içebilirsiniz.

cumartesi: kabataş'tan vapurla adalara gidebilirsiniz. vapurda çay/ayran simit olmazsa olmaz. dönüşte akşam ortaköy, bebek civarında çılgın atabilirsiniz.

pazar: yoğun geçen 2 günün yorgunluğunu da düşünürsek bugün geç kalkıp mümkünse evinize yakın bir yerlerde brunch yapabilir, van kahvaltı sofralarından birine gidebilir ya da evde tipik türk kahvaltısı (beyaz peynir, zeytin, reçel, bal, kaymak, çay, simit, poğaça, vs vs) hazırlayabilirsiniz. bugün yine vapur günü. kadıköy balıkpazarını ya da üsküdar'da kızkulesini gezebilir sonra karaköy'den tünele binip istiklal caddesine çıkabilir, balıkpazarını da gezerek nevizade'de akşamınızı sonlandırabilirsiniz.
0
zen spider
(09.03.09)
Panorama 1453 tarih müzesi , İstanbulun fethiyle ilgili olarak güzel görsellerle düzenlenmiş bir müze. Topkapı cevizlibağ tramvay durağından gidilebilir. İlginizi çekerse bunu da programa katabilirsin...
Öğrenci 3 tl(bütçe açısından)...
0
girisimci ruh
(09.03.09)
(10)

bu nasil kedi

chieko
selamlarev arkadasimla bir kac haftadir kedi alalim, kedi bakalim, kedi sevelim istedik. cok sey mi istedik anlamiyorum ki... nihayet dun bir kadinla internetten anlastik. kendisi sagolsun 7 kedi arasindan en haylazini getirdi biza teslim etti. kedicik ilk bir saat yatagin altindan cikmadi. sonra bi
selamlar
ev arkadasimla bir kac haftadir kedi alalim, kedi bakalim, kedi sevelim istedik. cok sey mi istedik anlamiyorum ki... nihayet dun bir kadinla internetten anlastik. kendisi sagolsun 7 kedi arasindan en haylazini getirdi biza teslim etti. kedicik ilk bir saat yatagin altindan cikmadi. sonra bir cikti pir cikti. tepemizden inmiyor. pazartesi gunune kadar 6 chapter okumam gerekiyor ev arkadasimin sali gunu sinavi var ama ikimiz de tek satir okuyamadik, yemek yiyemedik, sigara bile icemiyoruz. tamam uyuz olmasin, oynasin etsin de bu nedir yahu? bir dakika inmiyor kucaktan. kucakta oturup rahat olsa neyse, direk koynumuza dogru uzaniyor, kedinin sirtindan satirlari okumaya calisiyorum, ama garip bir huy edinmis, tirnaklarini surekli batirip cekiyor. her tarafimiz cizik icinde kaldi. tirnagini azcik kestik ama fayda etmedi. daha fazla dokunmak istemedik cani acir diye. evimiz 1+1 oldugu icin onu baska odaya koyup takilamiyoruz da... bu kedi neden boyle yapiyor bir fikri olan varsa bize yardim etsin. huysuzluk desem degil, resmen simariklik yapiyor. daha once de kedi besledik, ne bileyim arada bir gider kendi haline takilirdi, bazen gelip kucakta mirlardi falan ama bu felaket bir sey asla rahat birakmiyor. cok hareketli, cok yaramaz. banyoya koyup kapiyi kapatmak da istemiyoruz kesinlikle. edemedik eski sahibeyi aradik, onceki evinde de biraz boyleymis. ne yapalim da kedicik biraz sakin olsun, biraz kendi takilsin? ya da soyle diyeyim, bu kedi normal mi?
not: kisirlastirilmis 7 aylik erkek sarman. mart falan da degil yani sorunu.
0
chieko
(08.03.09)
mamalarına sakinleştirici falan koyanlar oluyordu nette görebilirsiniz bunun dışında bence sarhoş edin uyusun zıbarsın
0
pascha d
(08.03.09)
o tırnak batırıp çekme hareketi ve koynunuza koynunuza uzanması sizi emmeye çalıştığını gösteriyo yanılmıyorsam, özellikle bu esnada mütemadiyen mırlıyosa. 7 aylık kedi için garip gelebilir ama bizim bi kedimiz koca dana olduğunda bile bırakmamıştı bu huyunu, tişörtlerimizi filan cork cork emerdi bildiğin, sabahları özellikle.

sizinki sürekli yapıyor ise sorunlu tabe. annesinden erken ayrılmış olması dışında başka bi açıklama gelmiyor aklıma. kısa vadede çözüm bulamazsınız sanırım, bol bol oynatın. bi de tırnak filan kesmeyin lütfen.
0
uyuzcan
(08.03.09)
çok normal... benim kedim ofiste ve her sabah kapıda karşılıyor... odama kadar takip ediyor... koltuğa oturur oturmaz kucağıma atlıyor ve bıraksam bütün gün kucağımda takılacak... öyle böyle değil... bazen kendi kendine kovalamaca oynuyor... sürünerek masanın yanına kadar geliyor ve "buldum seniii" hareketiyle üzerime atlıyor... sonra kendi kaçıyor... ben kovalıyorum... kovalamazsam ağlıyor... bildiğin ağlıyor... deli yani!! :))

eski kedimden biliyorum... inan bunlar en güzel zamanları... büyüdükçe daha fazla uyumaya başlayacak... daha az oyun oynayacak... bence tadını çıkarmaya bak bu zamanların... ilaçla falan doğal dengesini bozma bence kedinin... sen bilirsin tabii ama, ne bileyim, oynamak istiyor sonuçta... düşünsene, yaramaz çocuk evresinde daha...

tırnaklarını sürekli batırıp çekme huyu benim kedide de var... ve bildiğim kadarıyla bir çok kedide var bu huy... ben de bilmiyorum neden yaptıklarını... umarım bu duyuru sayesinde öğrenirim...

edit: ben yazarken uyuzcan cevaplamış zaten tırnaklama olayını. benim de bütün kotlarım ve kazaklarım delik deşik. olsun. feda olsun küçük kızıma :)
0
si murg
(08.03.09)
kedilerden anlamam hiç beslemedim.ama o patiyi ittirme hadisesi şudur;

(bkz: annesinden erken ayrilmis kedi yavrusu modeli )
0
szqnn
(08.03.09)
yeni ev heyecanı stresi yaşıyor olabilir. yazık hayvana ilaç vermeyin, doğla şeyler bunlar. kucağınıza çıkması, sokulmaya çalışması filan bunlar hep size güvendiğini ve sizi sevdiğini gösterir, keyfini çıkarın bence.
0
turkuazz
(08.03.09)
gayet normal. kedicik sizi sevmiş, siz de onu sevin istiyor. biblo değil ki bu, kanlı canlı hayvan. ilaçla milaçla olmaz bu işler, ters teper, hastalanır falan, daha çok uğraşırsınız. en iyisi bol bol oynatın, koşturup yorun, sonra uyusun; önüne toplar, ipler, yumaklar atın, oyalansın. kedi tırmalama şeyleri oluyor: www.arkadaspet.net
böyle bir şeyler alın, el beceriniz varsa kendiniz yapın, tırmalayıp rahatlasın.
üstelik hayvan kalabalık, arkadaşlarıyla birlikte kaldığı ortama alışmış, yalnız kalınca size sarıyor. en iyisi bir kedi daha alın hatta varsa kardeşlerinden birini alın, birlikte takılıp oynasınlar, sizi rahat bıraksınlar.
0
zen spider
(09.03.09)
sevgi dolu kedi sendromu. enerji fazlası var belli ki. sizi fazla koşturmayacak ama onu yoracak oyunlar bulmalısınız. uzunca bir ipin ucuna bişey bağlayın. ipin ucunu parmağınıza bağlayın. fırlatın yakalasın, çeksin, oynasın. ucu sizde olacağı için gidip biyerden alıp tekrar atmanız gerekmeyecek. çeker çeker atarsınız. meşgulken kedi oyalamak için uygun bir icattır. o hayvanın yorulması lazım bi şekilde. yoksa size huzur vermez.
0
cereal killer
(10.03.09)
arkadaşlarında ayrılıp tek başına size gelmiş. canı sıkılıyor tabi. madem seviyorsunuz biraz ilgiden bir şey olmaz
0
grid
(13.12.15)
bir kedi daha alın oynasınlar, takılsınlar birlikte :)

hatta biz 2,5 aylık oğlumuza ev arıyoruz, onu da buraya sıkıştırayım laf arasında belki talibi çıkar. heheh.
0
piremses
(13.12.15)
geçen gün arkadaşım sarı kediler daha hiperaktif, yaramaz oluyor demişti. bilimsel bir şey değil tabii ki, ama sorunuzu okuyunca bu aklıma geldi.
0
reptillia
(13.12.15)
(6)

Sivilce sorunu nasıl çözülür

tolgaist
Kısa ve özyaş 28*14 yıldır uğraşıyorum cilt problemiyle*klasik antibiyotik, merhem, losyon ve hatta roaccutane denedim. hepsinde sonradan yine çıktı. (alternatif tıp dahil)Acne'nin bir tedavisi var mı yoksa bu dermatologlar adam mı yiyorlar?
Kısa ve öz
yaş 28
*14 yıldır uğraşıyorum cilt problemiyle
*klasik antibiyotik, merhem, losyon ve hatta roaccutane denedim. hepsinde sonradan yine çıktı. (alternatif tıp dahil)

Acne'nin bir tedavisi var mı yoksa bu dermatologlar adam mı yiyorlar?
0
tolgaist
(25.02.09)
Endokrinolog'u ilk defa duyuyorum. Araştırıp gidebilirim.
Tabi doktorlar konusundaki önyargımı kırabilirsem.
Daha derdini sormadan anlaştığı ilaç firmasının antibiyotiğini dayıyorlar. Kardeşim bir işe yarasa 14 yılda yarardı. Bu mudur yani? (Bu arada kaç tane doktor'a gittiğimi siz düşünün,ilaçlarımı da dedikleri gibi kullandım ayrıca)
0
🌸tolgaist
(25.02.09)
www.eksiduyuru.com
(benim verdiğim yanıtı özellikle okumanızı öneririm :) )

sozluk.sourtimes.org
0
zen spider
(25.02.09)
@karokiz
Endokrinolog'a direkt gidebilir miyiz yoksa cildiyecimi göndermeli
@zen spider
Vegan hayatı zor zanaat, vejetaryan olsam?:)
0
🌸tolgaist
(25.02.09)
ya bu sivilce ne dert bi hastalık böyle yahu.roaccutane dahi iyileştiremiyosa bunu daha ne diyelim.tedaviyi tam anlamıyla uygulamama sözkonusu mu acaba?ilaçları aksatmak olabilir mi?zor bi süreç çünkü etrafta görüyorum ilacım kremim şuyum buyum dertli bi tedavi
0
zombikanı
(25.02.09)
madem işimiz alternatif tedavilere kaldı zeno isimli ısıyla tedavi ettiğini iddia eden device kullanılabilir. boynerde var sanırım.
0
batikanbatilioglu
(25.02.09)
roaccutane ın alinmasi gereken bir minimal dozu var bildigim kadariyla. ona ulasmadiysaniz tekrar cikabiliyormus.
0
fakakte
(25.02.09)
(4)

kedilerle ilgili - 2. kedi problemi

coldbound
merhaba,bugun biricik oglumuza arkadas ve es olsun diye disi bi kedi evlat edindik. ama oglumuz bu durumdan hic hosnut degil. yeni kediyi sevip kendisine yaklastigimizda bizden kaciyor, yeni kediye ise bakamiyor bile, mumkun mertebe uzak duruyor kendisinden. nedir bunun sikintisi? nasil hallederiz b
merhaba,

bugun biricik oglumuza arkadas ve es olsun diye disi bi kedi evlat edindik. ama oglumuz bu durumdan hic hosnut degil. yeni kediyi sevip kendisine yaklastigimizda bizden kaciyor, yeni kediye ise bakamiyor bile, mumkun mertebe uzak duruyor kendisinden. nedir bunun sikintisi? nasil hallederiz bu cekingenligi? ikisini ayni odaya kapatmak falan gibi fikirler dolasiyor kafamda, zararli olur mu pisiciklere bu hareketim?

bunun disinda bi de yeni kedinin pek tuvalet terbiyesi yok, tuvaletini kuma yapiyor fakat ustunu ortmuyor falan, bunlarin bir cozumu var mi? yoksa nasil alistiysa oyle gider mi(kendisi 1 yas civarinda)? bir de ayni kaba tuvaletlerini yaparlar mi, yoksa bu durum da problem olur mu iki kedi arasinda? oglumuz ben bu kaba bi daha sicmam diyip gicikligina ortaliga yapmasin tuvaletini.

bu kadar zannedersem, simdiden sagolun cevaplar icin.
0
coldbound
(29.01.09)
öncelikle ikinci kediniz hayırlı olsun:) en iyisini yapmışsınız , iki kedi bir kediden çok daha iyidir.

aslında keşke önce biraz araştırıp ona göre karşılaştırsaydınız ikisini.
ideal olan , yeni gelen kediyi evdekine hemen göstermemektir. yeni geleni önce ayrı bir odada tutup , ayrı tuvalet ve mama kabı ayarlayıp , birkaç gün birbirlerinin kokularına alışmaları için beklemek doğrusudur.
ama siz madem beklemeden ikisini karşılaştırmışsınız..
azcık ceremesini çekeceksiniz :)

öncelikle sakın ha ikisini bir odaya kapatmaya falan kalkmayın ! üzerlerine gitmiş ve durumu iyice karıştırmış olursunuz.
sürekli diplerinde de olmayın , onları kendi hallerine bırakın.
ufak tefek hırlaşmalar, pati atmalar normaldir. özellikle evdeki kediniz, iktidarı sarsıldığı için hırçınlaşacaktır. size de hırlayabilir. normal bunlar.

şu an sizin yapmanız gereken , ikisini olabildiğince kontrollü bir biçimde gözlemlemektir.
onlar birbirlerine çok kötü biçimde girmedikçe , ayırmaya kalkmayın. bir şekilde arayı bulurlar.
kimi kediler üç beş gün içinde , kimileri üç beş haftada, kimileri ise üç beş ayda alışırlar birbirine. bu biraz şans meselesi.
bizim ikinci kedi geldiğince evde kıyametler koptu.. birbirlerine alışmaları haftalar aldı. şu an da öyle çok samimi değiller, birbirlerini yalayan koyun koyuna uyuyan kediler olamadılar , mesafeli bir ilişkileri var.
anlayacağınız onlar da insanlar gibi , can ciğer de olabilirler , mesafeli de kalabilirler.
ama inanın , mutlaka alışacaklardır. azıcık sabırlı olun.

bu dönemde süreci kolaylaştırmak için yapabileceğiniz ne yazık ki bir şey yok.. birbirlerini yaralamamaları için tırnaklarını kısa tutmaktan başka alabileceğiniz bir önlem de yok.(tırnak kesmeyi bilmiyorsanız lütfen denemeyin,derin kesip kanatabilirsiniz)

ikisine de eşit ilgi göstermeye , birini kayırmamaya dikkat edin.. eski kedinizin sevdiği bir yemeği/ yaş mamayı falan verip memnun etmeye çalışabilirsiniz.

tuvalet meselesine gelince..
kimi kediler kakalarının üstünü örtmez. siz o yaptıktan sonra kürekle üstünü örtüp yapması gereken şeyi gösterebilirsiniz . ama malum, köpekler gibi eğitime çok yatkın hayvanlar olmadıklarından , işe yaramayabilir.
ama sonuçta, kum kabı dışında bir yere yapmıyor.. üstünü de örtmeyiversin :)

bir de benim tavsiyem, evde kedi sayısı kadar mama ve su kabı bulundurmanızdan yana.
tuvaleti iki kedi ortak kullanabilirler, o problem olmaz. büyük de "o oraya yaptı ben daha yapmam" diye trip atmaz yani :)
ama mesela ben , geceleri koridorun kapısını kapatıp , kedilerimin birini koridorun bir yanına , diğerini diğer tarafına kapatıyorum. geceleri koşturup gürültü çıkartıyorlar, alt komşuya ayıp olur diye çekiniyorum. geceleri ayırdığım için de mecburen koridorun diğer tarafındaki tuvalete de bir kum kabı koydum.
haliyle şu an iki kabımız var.
durumdan da memnunum valla... kafalarına göre kullanıyorlar, bir sorunumuz yok.

biz böyle bir sorun hiç yaşamadık , ama yaşayanları duydum , o yüzden size de söyleyeyim de hazırlıklı olun.. evdeki kedi , yeni kedi geldiğinde , kıskançlığından , protesto etmek maksatlı , tuvaletini kum kabı dışında bir yere yapabilirmiş..
böyle bir şey olursa da ; (ki umarım olmaz) aklı sıra durumu protesto ettiğini ve sizi paylaşmak istemediğini düşünerek , azıcık sabırlı davranak, bu durumu da bertaraf edebilirsiniz.

aklınıza takılan başka bir şey olursa sözlükten de mesajlaşabiliriz.

tekrar hayırlı olsun :)
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(29.01.09)
1 - ikisini de kısırlaştırın, gerginlik tedirginlik olmadan mutlu huzurlu yaşasınlar.
anlaştılar, çiftleştiler diyelim, hamile ve anne kedinin ne kadar sinirli olabileceği, özellikle de yavrularını koruma içgüdüsüyle etrafında erkek kedi istemeyeceğinden haberiniz yok sanırım.
2 - kumuna yaptıktan sonra üstünü örtmüş örtmemiş fark eder mi? benim kız eskiden kazıp örterdi, şimdi yapıp kaçıyor üstünü örtmeden, annesi de üstünü örteceğim diye abartıp her yana kum taşırırdı. böyle sessiz sakin takılması daha iyi, kakayı toplamak da kolay olur. belki de kumun cinsini ya da kokusunu beğenmemiştir, fazla muhatap olmak istemiyordur. genelde aynı evde yaşayan kediler aynı tuvalet kabını kullanma konusunda çok müşkülpesent değiller. kıdemli kedi yeni kediye bazen bozuk atsa da aynı kabı kullanırlar. fakat oğlunuz kendi bölgesini işaretlemek ve evin erkeği olduğunu göstermek amacıyla yakında kenara köşeye attırıp koku bırakmaya başlayabilir, kolay gelsin diyor size 1. maddede yazdığım öneriyi tekrarlıyorum.
0
zen spider
(29.01.09)
zen, kizimiz kisir zaten. :)
0
🌸coldbound
(29.01.09)
oğlan da kısırsa çok huysuzluk yapmaz sanırım, yakında alışırlar. aynı odaya kapatmayın bence, bırakın evde serbest takılsınlar, kız evi tanısın, oğlan kendi hakimiyet bölgesini ona göstersin. siz yeni diye kıza fazla ilgi göstermeyin, oğlan kıskanmasın ama oğlanı da eskisinden fazla şımartmayın, o da sizden güç alıp kıza yüklenmesin.
ben bir ara bir boş evde 4-5 sokak kedisine baktım, aralarında hasta ve huysuz olanlar da vardı, her birini ayrı odalarda tutuyordum birbirlerine bir şey yaparlar diye korkumdan. ben yokken bu deliler sıkılıp kapıları açmayı başarıp birlikte takılıyorlardı, sonunda ben de vazgeçtim kapıları kapatmaktan, ortalıkta biraz tüyler uçuşmuştu sanırım ama olacak o kadar :) kedi cinsi kapalı kapı sevmiyor, bunca yıl sonunda öğrendiğim budur ayrıca.
0
zen spider
(29.01.09)
(2)

sacred ink

tanriyi gomen cocuk
yerini, telini duyan bilen insaniyet namı için söylesin ki randevu alayım.
yerini, telini duyan bilen insaniyet namı için söylesin ki randevu alayım.
0
tanriyi gomen cocuk
(28.01.09)
head
(28.01.09)
0212 251 88 76
ogledensonra-aksamustu aramanizi oneririm.
abdullah sokak 2/1 beyoğlu
www.facebook.com
0
zen spider
(28.01.09)
(9)

saç elektriklenmesi

abtash
ölçmedim ama tahmini saçım tahmini 20 cm civarında. banyodan sonra acayip elektrik yapıyor, kirlenince falan geçiyor elektriği. pis pis saçla mı dolaşıcam yok mudur çözümü? elektrik çarpmış gibi dolaşmaktan bıktım. kesmeye niyetim yok. kendi çabamla çektiğim fön daha beter yapıyor, ya da fönlü görün
ölçmedim ama tahmini saçım tahmini 20 cm civarında. banyodan sonra acayip elektrik yapıyor, kirlenince falan geçiyor elektriği. pis pis saçla mı dolaşıcam yok mudur çözümü? elektrik çarpmış gibi dolaşmaktan bıktım. kesmeye niyetim yok. kendi çabamla çektiğim fön daha beter yapıyor, ya da fönlü görünümü veriyor. ben istiyorum ki kendi halinde dursun. kıvırcık sayılacak dalgalı saçlarım var. kısa iken düz sanıyodum biraz uzadı dalgalı oldu tam uzayınca kıvırcıkımsı.

not:erkeğim, ilk defa saç bu kadar uzadı.
0
abtash
(24.01.09)
şampuandan sonra saç kremi kullanın, saçınızı plastik değil tahta tarakla tarayın (body shop'ta var).
0
zen spider
(24.01.09)
köpük veya sprey de iyi gelir.
0
oceano
(24.01.09)
evet geçen sene bende aynı durumdan şikayetiydim saç kremi bir nebze olsun düzeltir,fönle fazla uzun süre kurutmayın havluyla yapın.
0
madrigal
(24.01.09)
elidor'un var 5 milyona falan kremleri. yağlanmaya yardımcı olsa da elektriklenmeyi azaltabiliyor.
0
sanal uyku
(24.01.09)
ben de erkeğim, saçlarım kahverengi ve belime kadar değil, popoma kadar uzun.. o aşamadan ben de geçtim ve çok sinir bozardı bilirim.. ve kıvırcığa yakın dalgalı..

banyodan sonra saçınızı havlu ile silerek, saça girişerek kurutmayın.. acayip elektriklendirir.. ve kolay kolay inmez elektriği..
saçınızı sarmayı öğrenin havluya.. 10 dakika sarılı kalsın.. sonra havluyu çözüp saç kurutma makinesi ile kabartmadan kurutmayı öğrenin..

elidor'un veya pantene'in 7/24 kremleri var banyodan sonra ayna karşısında nemli saça sürüyorsunuz, durulamıyorsunuz, saçı çok az ağırlaştırsa da doğal görünümünü bozmuyor..
0
fuck milk get beer2
(24.01.09)
biraz kozmetik tadında olacak ama, avon'un antistatik spreyleri var. aynı dertten muzdarip ve uzuuuuun ve dalgalı saçları olan biri olarak kullanıyorum ben uzun zamandır. fena değil. saçı havluyla bi süre kurutmaya katılıyorum, bu sprey de zaten kuru/nemli saça sıkılıyor. fiyatı da 10 lira civarı ve 150 ml.
0
yokoylebisevgili
(24.01.09)
peki ben de şunu sorayım madem; havlu saça nasıl sarılır?
0
nickini vermek istemeyen suser
(24.01.09)
bir de saçını her yıkayışta birden fazla şampuanlamamaya çalış. bu durumda tabi daha sık yıkamak lazım ama bu kuaförümün tavsiyesi ve kendi de öyle yıkıyor müşteri saçlarını. bir defa. ve tabi saç kremi kullanmalısın. kuruyken de tarama saçlarını.
0
Omayra
(24.01.09)
bütün dertlere derman tek bir sprey şeklinde saç kremi (one sprey to rule them all)
schwarzkopf / gliss, onarıcı bakım sıvı saç kremi.
6.90 tl 'lik fiyatı, banyodan sonra kullanılması ve saçı ağırlaştırmaması ile candır can. diyelim ki ertesi sabah kalktınız ve saçınız yastığa sürtmekten elektron manyağı olmuş. sıkın gliss'ten 2 fıs ve düzeltin saçları çekinmeyin. cillop gibi olacaklar zira.
şöyle bişi :images.hediyedenizi.com

not: saçlarınız hiç bu kadar güzel olmamıştı! :P
0
artful dodger
(24.01.09)
(4)

kumaş boyası

nickini vermek istemeyen suser
fiber dye denilen bir kumaş boyası var, bulabilir miyim istanbul'da?http://www.dharmatrading.com/procion.htmlbu olmazsa, toz kumaş boyaları nerede satılır?
fiber dye denilen bir kumaş boyası var, bulabilir miyim istanbul'da?
www.dharmatrading.com

bu olmazsa, toz kumaş boyaları nerede satılır?
0
nickini vermek istemeyen suser
(23.01.09)
bu reaktif boyalardan ben de arıyorum. google da arattım ama genelde firmalar büyük oranda kullanıyolar. bi bulduruverseler ben de sevinicem.
0
trista
(23.01.09)
bu boyaları bilmem de toz kumaş boyaları kadıkoy'de satılıyor.boga'yı sırtını dön rıhtıma dogru yururken sagdan ucuncu aradan don yokus var biraz.çıkarsın. böyle kaneviçe tarzı şeyler satanlar var. iplik, miplik oralarda var. bir kaç kere almıştım. 1-2 ytl bir şey.
bu boyayıda onlara sorarsanız illaki bilirler.
0
okocha
(24.01.09)
cağaloğlu'ndaki kırtasiyecilerde hobi amaçlı kullanılacak çeşitli kumaş boyaları bulunuyor.
0
zen spider
(24.01.09)
toz kumaş boyalarını tuhafiyelerde bulabilirsin. ne taraftasın bilmiyorum ama beşiktaş çarşı'da gürün pasajı var (eski kuyumcular çarşısı postane pasajının yanında). pasajın sonundaki dükkanda mevcut olduğunu biliyorum..
0
deli miyim neyim
(24.01.09)
(6)

kedimin içine cin kaçtı

no avalon
sevgili kedisever duyurucular,yaşını başını almış (8-9 yaş civarı), kısırlaştırılmış ve hanım hanımcık olması beklenen kedim birkaç gündür yavru kedi davranışları sergiliyor. etrafta deli koşturuyor, ben mutfağa falan giderken ayaklarıma saldırıyor, hep oyun istiyor; ezeli kabız idi, şimdi maşallah
sevgili kedisever duyurucular,

yaşını başını almış (8-9 yaş civarı), kısırlaştırılmış ve hanım hanımcık olması beklenen kedim birkaç gündür yavru kedi davranışları sergiliyor.

etrafta deli koşturuyor, ben mutfağa falan giderken ayaklarıma saldırıyor, hep oyun istiyor; ezeli kabız idi, şimdi maşallah günde iki kere kaka yapıyor (bir ay önce mama değiştirdim gerçi).

ama beni esas endişelendiren, saat başı çiş yapmaya gitmesi. iki damla işiyor, eşeleniyor... koşturuyor (veya yalanıyor), yine kumuna gidiyor. dün hatta bir gittim ki ne göreyim, kumun üstüne öööle oturmuş!!! hani çiş yapar pozisyonda değil, koltukta oturur gibi toplamış kuyruğu patiyi...

ama gece koynumda 7-8 saat kıpırdamadan uyuyor. sabah kalkma saatimizde hoop, başlıyor tuvalet seansları.

şimdi bununla bizim bir "çiş tarihçemiz" var. veteriner idrar tahlili için boş yere çiş yaptırmamızı istedi, birkaç gün uğraştık yaptıramadık. o zamanlardan kalma "ilgi çekmek için kedi kumu-çiş kullanma" alışkanlığı yok değil. ancak herhangi bir idrar yolları rahatsızlığı ihtimalini bertaraf etmek için soruyorum, böyle bir enfeksiyonun başkaca belirtisi var mıdır? ayrıca kızışması olmayan bu kedinin kızışmış/yavru kedi davranışı nedir?
0
no avalon
(23.01.09)
hayvancağız evin içinde sıkılmıştır. Salın dışarı özgür kalsın, arkadaşlar edinsin, aç kalsın, hor görülsün, tırmalansın, ağlasın, sevinsin, sevsin kendi hayatını yaşasın. Bir hayvanı alıp bir kafese kapatıp sevmek bana ters gelmiştir her zaman. Tabi bunlar benim tamamen kişisel görüşüm. Bilimsel bir açıklaması vardır hayvanın o hareketleri yapmasının ama dediğim gibi işin özü bence bu şekilde. Salın hayvanı bırakın gitsin, eğer geri gelirse sizi seviyordur. Ama yinede eve sokmayın kapının önünde besleyin, sonra gitsin yine oynasın mahallede.
0
daglien
(23.01.09)
çiş alışkanlığı değiştiyse böbreklerinde problem var mı diye kontrol ettirin derim.
0
kimlanbu
(23.01.09)
@daglien,

n'aptin sen :) evinin kedisi o!! salarsam gelmez zaten, olur kalir bir yerde icime dert olur. ah ah, sen bileydin bunun bize gelme hikayesini, neyse:)

evet, sikinti basmis olabilir, sadece neden simdi?

@kimlanbu,
ben de ondan korktum, ama yaz basi yapildi bobrek kontrolleri o zaman da az gidiyordu ci$e. yine de olabilir tabi.
0
🌸no avalon
(23.01.09)
veterine götürüp kedinizi uyutmasını isteyin, elbet birgün ölecek, o gün geldiğinde üzüleceğinize şu an ilişkinizde sıkıntılı bir aşamadayken bu seçeneği değerlendirebilirsiniz.
0
dengizik
(24.01.09)
@dengizik, exorcism deniyecez, zati bizim veteriner karsi uyutmaya.
0
🌸no avalon
(24.01.09)
- idrar yollarıyla ilgili bir sorun nedeniyle rahatsız ve kıpır kıpır olabilir, yaz başındaki değerleri değişmiş olabilir (belki de yeni mama nedeniyle). idrar ve kan tahlili yaptırmakta fayda var.
- kısırlaştırılmış da olsa mart yaklaşıyor, içgüdüsel olarak ya da sokaktaki diğer kedilerin bıraktığı kokular nedeniyle heyecanlanmış ve ikinci bahar yaşıyor olabilir. havaların sıcaklığına bakılırsa yalancı bahar yaşıyoruz hatta şu günlerde. lodos çarpmıştır belki, insanları etkilediği gibi hayvanları da etkileyebilir.
- belki yeni mamanın kalorisi (ya da başka bir şeyi) eskisine göre daha fazladır ve enerji vermiştir, biraz oynayın koşturun, enerjisini atsın yavrucak.
0
zen spider
(24.01.09)
(6)

İstanbul Üniversitesi'nde okuyan kişinin bölümünü öğrenmek

nickini vermek istemeyen suser
Benimle aynı fakültede okuyan x kişisinin bölümünü nasıl öğrenebilirim? öğrenci işlerine sorsam söylerler mi?@gossamer: okul numarasını bilmiyorum, tek bildiğim adı, soyadı ve görünüşü.@jfk: internet işe yaramıyor, okuldan öğrenmem lazım bi şekilde.@la traviata: okulda onu bulmak için öğrenmek istiy
Benimle aynı fakültede okuyan x kişisinin bölümünü nasıl öğrenebilirim? öğrenci işlerine sorsam söylerler mi?

@gossamer: okul numarasını bilmiyorum, tek bildiğim adı, soyadı ve görünüşü.
@jfk: internet işe yaramıyor, okuldan öğrenmem lazım bi şekilde.
@la traviata: okulda onu bulmak için öğrenmek istiyorum zaten, 4. seçenek olmaz bu sebeple.

sınav sonuçlarına bakmak güzel fikirmiş, teşekkürler :)
0
nickini vermek istemeyen suser
(21.01.09)
tabii ki okul numarasından :)
0
gossamer
(21.01.09)
isminin yanına 'istanbul üniversitesi' yaz, gugılda arat. hazırlık sınavına girdiyse bulabilirsin.
0
jfk
(21.01.09)
bende boyle bir durum olsa,

1- adi ve soyadi ila facebook'ta aratip bulup sonra hangi gruplara uye oldugundan veya fotolarindan anlasilabilir mi acaba diye dusunur arardim
2- sonra yonja'da bir bakardim, kucuk bir ihtimal
3- google'Da parantez icinde isim ve soyad aratip bolumuyle alakali bir seyler bulmaya calisirdim.
4- bunlar olmazsa, okulda onunla konusan insanlardan birilerini gozlemler, o kisiye sorardim "bu kiz/erkek hangi bolumde" diye

5- aslen, sakincasi yoksa, ilk olarak kendisine sorardim, ama tahminen bunu engelleyen durumunuz var.
0
la traviata
(21.01.09)
alkolik imam
(21.01.09)
şimdi final haftası, 1-2 haftaya kadar sınav sonuçları panolara asılır, üşenmezseniz gidip listelerde ismini arayın derim.
0
zen spider
(21.01.09)
kesinlikle sınav sonucu ve panolar. biraz zaman harcarsın ama kesine yakın bir sonuç. ben de aynı yöntemle bulmuştum birisini, aklıma geldi bak şimdi, yıllar öncesine gittim.
0
gioberg
(21.01.09)
(9)

restoran

montreal
Taksim beyoğlu civarında kız arkadaşla gidilebilecek bir restoran önerisi lazım. Doğum günü kutlaması olacağı için fiyat limitim -çok uçuk olmadığı sürece- yok. Aklımda leb i derya veya pucci plus var ama "orası olmaz çünkü yemeği bok gibi sen şuraya git" tarzı yorumlara da açığım.
Taksim beyoğlu civarında kız arkadaşla gidilebilecek bir restoran önerisi lazım. Doğum günü kutlaması olacağı için fiyat limitim -çok uçuk olmadığı sürece- yok. Aklımda leb i derya veya pucci plus var ama "orası olmaz çünkü yemeği bok gibi sen şuraya git" tarzı yorumlara da açığım.
0
montreal
(13.01.09)
asmali mescitte (bkz: tavanarasi)

cihangir'de ise (bkz: meyra)

meyra en son pahaliydi baya. mesela bizim en cok sevdigimiz (orgazmik bir lezzet bayilirsiniz) limonlu tavuk, 18 ytl idi, en ucuz yemeklerden biriydi.
0
la traviata
(13.01.09)
tavanarası'na gidecekseniz önceden arayp rezervasyon yaptırmakta fayda var, küçük bi yer olduğu için genelde dolu oluyor.
0
light beam
(13.01.09)
(bkz: beşinci kat) rezervasyon yaptırırken manzaralı bir masa istediğinizi belirtin. Ekonomik olması açısından fix mönüleri de var, adam başı 80 TL'ye falan çıkarsınız...
0
crown
(13.01.09)
pyro clustic flow
(13.01.09)
barcelona güzeldir. yemekleri şukeladır gözümde. fiyatlar da uçuk değil. serviste iyidir. odakulenin orda gloria jeanse gelmeden az önce.
0
ntfs
(13.01.09)
barcelona'nin caprazindaki "dilek pera"'nin yemekleri barcelona'dan daha iyidir. (ki ben yillarca barcelonada yedim)
ama tavanarasi bu ikisini de dover.
meyra ise ucunu birden dover, ama cebi de dover : ))
0
la traviata
(13.01.09)
tavanarası süperdir ama rezervasyon yapmıyor. en azından geçen seneye kadar yapmıyordu.
0
ibrahim kocyigit
(13.01.09)
rezarvasyon kesinlikle yok tavanarasinda. ama gidip beklemeye deger.
not : tabelasi falan pek gozukmemekteydi en son, ayrica merdiven yoktur sadece asansorle cikilir. aklinizda olsun.
0
la traviata
(14.01.09)
vejeteryan: zencefil (kurabiye sokak 6 beyoğlu)
geleneksel: hacı abdullah www.haciabdullah.com.tr
dünya mutfağı-değişik ortam: lokal (müeyyet sokak 9 tünel)
0
zen spider
(15.01.09)
(8)

Kedi Kısırlaştırmak

forumtrak
1 yaşında erkek kedim var. çok iyi anlaşıyoruz 10 aydır filan. artık kısırlaştırmakl gerektiğini düşünüyorum. yalnız başvurduğum veteriner kedi en az bir kez çiftlleşsin gibi bir şey söyledi (bebekleri olmasın diye kısır bir dişiyle). kısır dişi çiftleşmek ister mi ki? öte yandan kısırlaştırınca ked
1 yaşında erkek kedim var. çok iyi anlaşıyoruz 10 aydır filan. artık kısırlaştırmakl gerektiğini düşünüyorum. yalnız başvurduğum veteriner kedi en az bir kez çiftlleşsin gibi bir şey söyledi (bebekleri olmasın diye kısır bir dişiyle). kısır dişi çiftleşmek ister mi ki? öte yandan kısırlaştırınca kedinin karakteri değişir, tembelleşir derler. doğruluk payı var mı? zıpır kedimin odun olmasını istemiyorum :(( tecrübeli olanlar yazabilir mi?
0
forumtrak
(09.01.09)
ben dişi kedimi kısırlaştırdım 11 aylıkken. kesinlikle davranışlarında hiçbir değişiklik olmadı, sadece artık veterinere gitmeden önce daha çok parçalıyor beni..
bu "mutlaka bi kere çiftleşsin" olayını ilk kez duydum, tabi benim kedi dişi olduğu için böyle birşey söylenmemiş olabilir bilmiyorum. bir de eğer dişi kedinin sahibi bebek istiyorsa bence kısır kedi aramaya falan gerek yok.. kısır bir dişi kedinin çiftleşmek isteyeceğini hiç sanmıyorum çünkü
0
bulanti
(09.01.09)
böyle birşey ilk kez duyuyorum. veterinerler hemen kısırlaştırın diyorlar. çiftleştirin lafını ilk duydum.

kısırlaştırılmış dişi kedi çiftleşmek istemez. hatta kediniz ona o şekilde yaklaşınca kaçar.

kısırlaştırmadan sonra karakter değişmiyor. bazı kedilerde iştah açılıyor, ama ilk zamanlarda az yemek verirsiniz, bu da düzelir sanırım.

başka birkaç veterinere danışın derim ben.
0
mea maxima culpa
(09.01.09)
ben duymuştum daha önce de böyle bir şey.. kedi ilerde idrar yollarında problem yaşayabiliyormuş hiç çiftleşmeden kısırlaştırılırsa..
0
vercingetorix
(09.01.09)
kısır kedi gösterip vermiyor, tecrübeyle sabit.
0
kimlanbu
(09.01.09)
Ben erkek kedimi Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nde operasyona sokmuştum hiç de öyle bir kere ilişkiye girsin diye bir şey söylemediler. Operasyondan sonra zıpırlığı değişmedi hala oradan oraya atlayıp tepelere çıkıp beni deli ediyor ama daha sokulgan oldu, daha çok okşanmak ve ilgi istiyor...
0
crown
(09.01.09)
Erkek kedinizin yaşı, kısırlaştırılması için ideal. Ben de şimdiye kadar hiç bir veterinerden böyle bir şey duymadım. Bence başka bir veterinerde ameliyat ettirin. Cinsel ilişkiye girmesiyle ilgisi yok ama kısırlaştırılan erkek kedilerde ileri yaşlarda böbreklerde ve idrar yollarında sorun yaşanabiliyor. Beslenmesi kontrol edilemeyeceğinden sokakta yaşayan erkek kedilerin kısırlaştırılması önerilmiyor. Öte yandan zaten sokak kedileri çok uzun yaşamıyor :( Ev kedisi içinse düşük proteinli beslenme ve uygun mama seçimiyle bu sorunun üstesinden gelinebiliyor bildiğim kadarıyla. Kısırlaştırılması karakterini çok etkilemiyor.
0
zen spider
(09.01.09)
Bir kediyi kısırlaştırmak, veterinerler ne derse desin biyolojik olarak hayvanın yapısına ve yaşamsal içgüdülerine tamamen ters bir durumdur. Kedinizi, bir hayvan değil, size yakın bir dost olarak görüyorsanız gerçekten onun yaşamında çiftleşme ve bir dişiye ilgi duyma, karşılık alma evrelerinin çok önemli olduğunu kabul etmeniz gerekir.

Ayrıca, çiftleşme bir kedinin senede 3 aylık zamanını meşgul edecek kadar ciddi bir içgüdüdür, bu içgüdüyü onun hayatından kesin olarak çıkarmaya karar verdiyseniz sonuçlarına katlanmanız, sağlığına daha fazla dikkat etmeniz gerekir. Genç kısır kedilerde sorunu tam olarak gözlemleyemeseniz de yaşlı kısır kedilerde kilo, miskinlik ve benzeri sağlık problemleri çok daha sık görülmektedir, normaldir, hayvanın doğasından bir parçayı koparmanın bedeli vardır. İyi düşünüp kararı kendiniz için değil onun için vermenizi öneriririm.
0
kabal
(09.01.09)
şu kedi kısırlaştırma olayını duyunca moralim bozuluyor. arkadaşımın kedisi manen çökmüştü. aptal gibi dolaşıyordu hayvan. lütfen yapmayın bunu.
0
atmosphere
(09.01.09)
(5)

50 karakterden uzun kitap ismi

areels
nasıl oluyor da oluyor? hiç başıma gelmemişti, bir kitap var ve adı 50 karakterden uzun, nasıl açılacak bunun başlığı?https://www.booksonboard.com/index.php?BODY=viewbook&BOOK=272816&v=synopsis
nasıl oluyor da oluyor? hiç başıma gelmemişti, bir kitap var ve adı 50 karakterden uzun, nasıl açılacak bunun başlığı?

www.booksonboard.com
0
areels
(04.01.09)
"What Strange Mystery Unites the Turkish Nations" böyle aç başlığı sonra da tam adı aslında böyle olan kitap da sığmadı filan dersin. hem bu dikkat çekici bi başlık olur.
0
tepedeki psychedelic adam
(04.01.09)
şu sözlük kuralı ne olacak peki;

10. ba$liklardaki harf sinirina sigmayan ba$liklari yarim acmaya veya acmak icin bo$luklardan gramerden odun vermeye cali$mayin. eger 50 harf yetmiyorsa o ba$ligi hicbir$ekilde acmayin zaten..
(neden: aksi derme catma gorundugu gibi okura eri$im imkani saglamamaktadir. kelime bazli arama sistemlerini de bozmaktadir)
0
🌸areels
(04.01.09)
böyle açılan başlıklar olduğunu gördüğüm içn öyle dedim. mesela burda bahsedilen arama sistemini bozma olayı noktalama işaretlerine uymayarak bir nevi sıkıştırlarak açılmış başlıklar için geçerlidir. ayrıca okura erişim imkanı sağlamama durumu gibi bi durum da söz konusu olmaz bu yüzden. yani sözcüklerin eklerini ayırmamak filan gibi imla hatası olmadığı için okuyucu bu kitabı ararsa bulabilecektir. bu 50 harf yetmiyorsa kesinlikle açmayın lafı böyle zorluklar oluşturabilecek ve genelde imla hatası içeren başlıklarla alakalı bence. ama daha yetkili bi kişiden cevap bekleyebilrsin tabi.
0
tepedeki psychedelic adam
(04.01.09)
"the assassination of jesse james by the coward robert ford" isimli efsane film de aynı dertten muzdarip idi, ilk kısmı ile açıldı başlığı.
0
sui
(04.01.09)
kitabın değil yazarın ismine başlık açıp şöyle de bir kitabı var diyebilirsiniz.
0
zen spider
(04.01.09)
(9)

sıradışı ev alet edevatı üreten dizayn firmaları

Zaphod
örneğin "budun" ama bunlarda çok yaratıcı şeyler yok. türkiyede satışı olsun olmasın bu tip sıradışı dizaynlar üreten firmalardan bildiklerinizi mümkünse linkle birlikte, üşeniyosanız yalnızca ismiyle verebilir misiniz ?
örneğin "budun" ama bunlarda çok yaratıcı şeyler yok. türkiyede satışı olsun olmasın bu tip sıradışı dizaynlar üreten firmalardan bildiklerinizi mümkünse linkle birlikte, üşeniyosanız yalnızca ismiyle verebilir misiniz ?
0
Zaphod
(04.01.09)
www.dealextreme.com da var, çin malı sonuçta a kalite aramamak lazım ama çok ilginç şeyler bulmak mümkün. kargo ücreti almıyorlar ama malların teslimi 3-4 haftayı bulabiliyor.
0
bombonera
(04.01.09)
0
zkurmus
(04.01.09)
kobuzchu kiz
(04.01.09)
direkt olarak ev aleti üretmese de her ne kadar;
www.thinkgeek.com
bir numaradır bence, zira ev ofis çözümleri de var başka hiçbiryerde bulamayacağınız...
0
jeanluc
(04.01.09)
skatheist
(04.01.09)
www.alessi.com
bunu da yeni buldum.
0
kobuzchu kiz
(04.01.09)
murat mc
(05.01.09)
www.notcot.org burada search ediniz, en son tasarımlardan haberdar olunuz.
0
random blonde
(05.01.09)
(7)

Selülit

kahvegibi
Bu selülit olayında işe yarayan bir tedavi/krem/hap vs var mı?var mı cidden, var mı?edit: kahve ayda 2 bardakkola ayda 4 bardakçay günde 2 bardak (acayip derecede açık)günde 20 dakika spinning su günde en az 1 litredemem o ki, bana onu kes, bunu azalt demeyin. tedavisi, hapı, kremi vs varsa onları s
Bu selülit olayında işe yarayan bir tedavi/krem/hap vs var mı?
var mı cidden, var mı?

edit:
kahve ayda 2 bardak
kola ayda 4 bardak
çay günde 2 bardak (acayip derecede açık)
günde 20 dakika spinning
su günde en az 1 litre


demem o ki, bana onu kes, bunu azalt demeyin. tedavisi, hapı, kremi vs varsa onları söyleyin.

tenk yuuu
0
kahvegibi
(31.12.08)
kahveyi azaltın !?
0
nicin ben
(31.12.08)
kola da selülit yapıyomuş.
0
ymerdiveni
(31.12.08)
yatakta bacakları duvara dikerek kuru kuru keselemek (nedenini ben de bilmiyorum)
banyoda sıcak su akabinde soğuk su şoklaması
normal masaj
daha az kahve
daha az kola
0
kabablanka
(31.12.08)
bunlar günah keçileri olabilir ama selülitin asıl nedeni rafine edilmiş gıdalar tüketilmesindendir. buna şeker de dahil. kafein çok sık tüketilmesi gereken bişey değildir. yani içinde hem şeker hem de kafein bulunan şeyler sağlığa kesinlikle zararlı olduğundan (şeker tatlı bir zehirdir!) selülit oluşumunu tetikleyebilir.

beslenme biçiminizi değiştirmeniz ve egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirmeniz gerekiyor. un, pirinç, beyaz undan yapılmış ekmek, patates gibi gıdaları hayatınızdan çıkarmanız lazım.

ülkemizde yetiştirilen pirinçler uzakdoğudaki gibi olmadığından sağlığa zararlı. patates, unlu yiyecekler, pirinç, beyaz un içeren ekmeklerin glisemik endeksi çok yüksek olduğundan vücutta istenmeyen etkiler yaratabilir. ben diyeyim şişmanlık, yağ dengesinin bozulumu, kolesterol, yüksek tansiyon, cilt bozuklukları vs...


hap ve krem hiçbir şekilde selülite etki etmez ayrıca. kaynağını yok etmediğiniz sürece!
0
trista
(31.12.08)
yeme, içme, krem, yağ vs.. negatif ya da pozitif etkilerde bulunsa da asıl sebep aileseldir. yani genel olarak anneniz/teyzeniz/halanızda selülite müsait bir yapı varsa sizde de olması çok normaldir. zaten selülite yatkın bir vücut tipiniz varsa ne yaparsanız yapın diğer insanlara göre şanssızsınız bu konuda maalesef. ancak yediklerinize içtiklerinize dikkat ederek ya da kremdir, yağdır, spordur destekleyerek bir nebze azaltıp kontrol altına alabilirsiniz.

mevcut selülit kremleri hakkında ayrıntılı bilgim yok, ancak lahana yağı ve anti selülit yağı kullanan arkadaşlarım ve annem var. işe yaradığını gördüm ve duydum.
0
triacilgliserol
(31.12.08)
selülit kremleri düzenli kullanıldığında işe yarıyor ama genelde pahalı oluyorlar.
ben hayvansal içerikli olmayan bir ürün peşinde olduğumdan (veganım), yves rocher'nin intervention anti–cellulite kremini kullandım ve işe yaradı, öneririm: www.yvesrocher.com.tr
yeşil kahve çekirdeği özü ve bir şeyler daha içeriyor, selülitli bölgelere sürünce ilginç bir serinlik hissi veriyor :)
serinin diğer ürünleriyle (peeling şeysi vs) birlikte kullanılırsa daha etkili olur sanırım.
krem vs yanı sıra düzenli egzersiz yapmak da önemli.
0
zen spider
(01.01.09)
kahve sürün banyodan sonra, türk kahvesinin telvesini. ilginc ama içince selülit yapan şey sürünce azaltıyor. bir de çok fazla su içmelisin bir litre yetmiyor. bende de var bazı donemler gunde 3litre su içiyorum ve azalıyor. bir de clarinsin kremini öneririm. lpg falan yaptıranlar da var ama onu bilemiyorum denemediğim için. sigara içiyorsan o da çoğaltıyor malesef.
0
likeinme
(03.01.09)
(11)

İnsan canının değeri

redlinetheturk
İnsan canı neden çok değerlidir? Aşağılarda japonların intihar etmesiyle ilgili bir duyuruda gördüm de, bi an aklıma geldi. Bizim etimiz altın, sütümüz gümüş mü? nedir yani?
İnsan canı neden çok değerlidir? Aşağılarda japonların intihar etmesiyle ilgili bir duyuruda gördüm de, bi an aklıma geldi. Bizim etimiz altın, sütümüz gümüş mü? nedir yani?
0
redlinetheturk
(22.12.08)
herkesin kendisi için cevaplayabileceği bir soru bu. değersiz bulanlar ya da daha fazla değer verdikleri bir şeyleri olanlar vazgeçiyorlar canlarından
0
trocero
(22.12.08)
hayatında tekrardan elde edemeyeceği tek şey olması?
0
arwear
(22.12.08)
@arwear: can olmadığında hayat olmuyor zaten, bir şey elde etmenin veya kaybetmenin önemli olduğunu sanmıyorum öyle bir durumda.

ayrıca (bkz: 1 kisinin olumu trajedi 1 milyonunki istatistiktir)
0
nickini vermek istemeyen suser
(22.12.08)
Kiminin canı tatlıdır, canı candır bir diğeri ise belki kendisine göre patlıcandır. Japonların intiharı onuru ve kişiliği kurtarmak içindir. Bazıları sadece bu dünya için yaşar, bir tövbenin bir af dilemenin yeterli olduğunu düşünür ve dünyevi zevklerin türlüsünü tadar. Bazıları iki tarafı da düşünür, dünyevi şeyleri fazla abartmaz, gerekenleri yapar diğer tarafı oluruna bırakır. Sorunuzun cevabı özetle şudur; altınlık gümüşlük olmak değildir bahsedilen, haddinden fazla uçarı kaçarı olmak ayakları yerden kesiyor sanırım. Değerli olmak insanı insan yapan değerleri ne kadar değerli kıldığımıza bağlı belki...
0
tubytube
(22.12.08)
intihar diyince kendi canımı kastettim gibi oldu galiba. o değil; neden insan canı çok kutsaldır?
0
🌸redlinetheturk
(22.12.08)
Cunku insan, manevi degeri en yuksek canlidir. (istisnalar kaideyi bozmaz)
0
ermanen
(22.12.08)
insanoğlunun kendini beğenmişliği, din, ego, yaşama içgüdüsü...
0
nickini vermek istemeyen suser
(22.12.08)
@ermanen biraz daha açabilir misin?
@herkeşcikler: değerlerin merkezi nedir peki? var olan en yüksek değer insan canı mıdır? dünya'ya (gezegen olarak)olan saygı mıdır? hayvan sevgisi midir? ya dünyanın ileride bu kadar milyar insana yetemeyecek olması gerçeği ne olacak? o zaman da insan canı bu kadar değerli olacak mı?
büyük resme bakacak olursak insanların yokluğu diğer her türlü canlı için faydalı olmaz mı? (bildiğimiz kadarıyla) evrene en çok zarar veren, dengesinin amına koyan canlı türü olarak neden evrendeki en yüce yaratık insandır? (bu konuyu sorgularken din tamamen kapsam dışında bırakılmıştır, değinmeyiniz)
0
🌸redlinetheturk
(22.12.08)
"the day the earth still stood" filmini oneriyorum o zaman, belki de izledin ve ondan sonra soruyorsun...

madem sormussun biraz daha acayim:
insanin degeri sadece varligindan gelmiyor, insanin amaclari dogrultusunda yaptigi hersey ve akil olarak en ustun canli olmasi onu en degerli canli yapiyor zaten. ama insan kendi ozelligini kotuye de kullaniyor dedigin gibi ama kotuye kullanmadigin surece en mukemmel canli insan.
0
ermanen
(22.12.08)
İnsan canının çok değerli olmasının nedeni değerleri insanların belirlemesidir. Kaplanlar ya da pırasalar belirliyor olsaydı inan bu denli değerli olmayacaktı özetle.
0
sui
(22.12.08)
yalnızca insan canı değil can önemli. zaten başka canlara önem vermeyen, insan canına da önem vermiyor (ya da yalnızca sözde veriyor).
tanrıya, canın tanrı tarafından verildiğine inanmasan bile (ki inanıyorsan değeri daha da artıyor) bir otun, bakterinin, en küçük yaşam belirtisinin ortaya çıkışı bile bir emek, zahmet istiyor ve insanın yapamayacağı bir şey. insanüstü bir şey olduğu için değerli can. (çocuk doğurmak, laboratuvar ortamında canlı oluşturmak insan eliyle can vermek değil çünkü orada yalnızca uygun koşullar yeniden oluşturuluyor).
ve her canın yaşam hakkı var. ama ne yazık ki güçlüler zayıfların yaşam hakkını elinden alıyor çoğunlukla.
0
zen spider
(23.12.08)
(7)

japonlar neden ota boka intihar ediyorlar?

pascha d
nası bir kültürdür inançlarıyla mı alakalı birşeydir bilen var mı?
nası bir kültürdür inançlarıyla mı alakalı birşeydir bilen var mı?
0
pascha d
(22.12.08)
inançla alakalı diye biliyorum.
mesela samuraylar falan da, savaşta yenilirlerse ve ölmezlerse harakiri yapıyorlar.
(bkz: son samuray)
(bkz: katsumoto)
0
ymerdiveni
(22.12.08)
intihar japonlarda erdemli bir hareket olarak kabul edilir.

yani bizim toplumdaki inançlara göre suç değil herkesin yapamayacağı cesur harekettir.

japon kültüründede rahatlıkla bu anlayışı görebilirsin. (harakiri, kamikaze vs.)
0
falas
(22.12.08)
cok emin değilim ama reenkarnasyona inanıyorlarsa, onunla da ilgili olabilir mi, onursuz bir hayatı sonlandırıp daha onurlu bir hayata geçmek falan
0
efruz
(22.12.08)
bunu gelenek görenek edinmişler maalesef. evet maalesef. insan hayatından daha önemli birşey yoktur sonuçta. ve halolmayacak sorun, telafi edilmeyecek hata yoktur inancındayım. sanırım insanların üzerinde baskı oluşuyor. tarihte hata yapan insanlar bu yolu seçtiği için, sonraki dönemlerde hata yapanların, kendini sorumlu tutanların üstünde -intihar etmelisin- gibi bir toplum baskısı oluşmuş olsa gerek :) töreler, beşik kertmesi gibi birşey olmuş orda. umut sarıkaya da güzel çizmiş paylaşayım. img211.imageshack.us maalesef toplum baskısıyla "çok pis" gaza geliyorlar sanırım.
0
philosophia
(22.12.08)
(bkz: gurur)
(bkz: şeref)
0
imparatorolmayikolaymisandin
(22.12.08)
japon kültürünü derinlemesine incelemedim ama intihar etmek japon kültüründe şerefli bir ölüm şekli. yakın zamanda tsunetomo yamamoto'nun "hagakure: saklı yapraklar" kitabını okudum. japonlar ve intihar konusunu merak ediyorsanız size de öneririm.
aslında bir japon savaşçı için en şereflisi savaşırken ölmek. intihar pek de tercih edilen bir şey değil, zorunluluk. hatası yüzünden ölüm cezası verilen kişi eğer sevilen, saygı duyulan bir biriyse kendi kendini öldürme hakkı (seppuku / harakiri) veriliyor. bu da törensel bir uygulama. çünkü etrafında şahitler var ve eğer cesaretini yitirip karnına kılıcı saplayamazsa diye arkasında kafasını kesmek üzere (seppuku tamamlama) birisi oluyor (bizdeki kirve gibi bir anlamda :p ).
[kitabı okurken mahvoldum, kan gövdeyi götürüyordu, amcam da bütün bunları gayet sıradan, şerefli bir savaşçının yapması gerekenler olarak yazmış. binbir tane seppuku ve savaşta ölen savaşçı hikayesi var.]
eski japonya'da katı bir sınıf sistemi var ve herkes belli efendilere bağlı. efendiye sadakat kişinin kendi yaşamından daha önemli. öte dünya inancıyla da pek ilgisi yok sanırım bunun. şerefli yaşamak ve ölmek, geride kalanlara da şerefli bir isim bırakmak çok önemli.
kitaptan bir alıntı yapayım:
"hepimiz yaşamayı severiz. sevdiğimiz şeylerde de anlamlar buluruz. ama ilkelerden ayrılarak yaşamak korkaklıktır. bunun ince bir sınırı vardır. ilkelerden uzaklaşarak ölene deli derler ve utanmasını gerektiren bir şey yoktur. bu Savaş Yolu'nun olması gereken şeklidir. kişi her sabah ve akşam tekrar tekrar zihnini öldürüp, kaybedecek bir şeyi yokmuş gibi yaşarsa, Savaş Yolu'nda özgür benliğini bulur ve görevini yaşamı boyunca lekesiz yerine getirir."
tabii bunlar hep eski japon kültürünün parçası ama etkisi bugün de sürüyor.
0
zen spider
(22.12.08)
canlı olarak düşmanın eline geçmek bir samuray için kabul edilemez. intihar eden birisinin hikayesi.

(bkz: kusunoki masashige)
0
eksi daglarinin aslani
(22.12.08)
(13)

Ayak Üşümesi

birberberbirberberebreberber
Ayaklarım mütemadiyen üşüyor. Çorap, terlik, çetik ne varsa denedim.. Ayaklarımı sıcak suya soktum ısındı, çıkarttıktan beş dakika sonra yine buz kesiyor. çözemedim ben bu işi.
Ayaklarım mütemadiyen üşüyor. Çorap, terlik, çetik ne varsa denedim.. Ayaklarımı sıcak suya soktum ısındı, çıkarttıktan beş dakika sonra yine buz kesiyor. çözemedim ben bu işi.
0
birberberbirberberebreberber
(21.12.08)
Kansızlık olabilir. Ama sadece ayak üşüyorsa, ayağınızın terlemesi ile ilgili olabilir.
0
ilkdefa
(21.12.08)
(bkz: pekmez iç)
0
onurct
(21.12.08)
ayaklarım ve el parmak uçlarım üşüyor. yoksa ölüyor muyum? ısıtma yöntemi hala aranmaktadır.
0
🌸birberberbirberberebreberber
(21.12.08)
kayakçılar için üretilen çoraplara bir bakayım. teşekkürler.
0
🌸birberberbirberberebreberber
(21.12.08)
tam olarak istedigin nedir anlamadim ?

gecici cozum istiyorsan sayet sunlari oneririm;

1- kalorifer petegine yasla ayaklari.
2- sicak su torbasina bas ayaklari.
3- cok eski bir taktiktir, bir tane dikdortgenler prizmasi seklinde olan (oluklulardan degil kaldirim tasi gibi) tugla alip onu tencereye koyuyorsun ardindan tencereyi suyla dolduruyorsun. ocakta su kaynar hale geldikten sonra tuglayi kalinca bir beze sar, ayaklarinin altina koy. sicak su torbasindan cok cok uzun sure sicakligini korur.

4- tabi ki doktora gorun, bir de ayaklarinizi usutmemeye bakin, oradan karniniz ve bobreklerinizde de sancilara neden olabilir.
0
lejant
(21.12.08)
genelde fazla c vitamini alınca başıma gelir bu. portakal olsun, elma olsun, ayva olsun iki tanenin üstünde yedim mi ellerim ayaklarım tirtir titremeye başlıyor. nedenini hiç bilmiyorum. seninde benim gibi sağlığa karşı alerjin olabilir belki.
0
jack of hearts
(21.12.08)
kızılderililer, kırmızı pul biber koyarmış çoraplarının içine.
0
cedilla
(21.12.08)
www.kolaytedarik.com

urun.gittigidiyor.com

www.superyaa.com

bunlar pahalı biraz daha ucuz olsun dersen de;

www.ereyon.com.tr

benim bulabildiklerim bu kadar ama özellikle süperyaa.com'daki gayet güzel bişeye benziyor
0
sprinter tosbaga
(21.12.08)
terlemeden dolayı olabilir benim terleme hastalığı ayaklarla alakalı eğer çorap olursa terlemiyor.çorabı çıkardığım anda karıncalanma ve ardından terleme sadece çorap çıkartmam butun vucudu terletiyor heleki eller sırılsıklam oluyor.böyle bir hastalık vs. olabilir mi?
0
cause
(21.12.08)
gg'daki ısıtıcı sobalardan almayı düşünüyorum ama sıvıya karşı hassasmışlar. terleme ile ilgili bir hastalığım bulunmamakta. ayrıca soğuğa dayanıklı bir bünyem var (grip, soğuk algınlığı ne lan?)
0
🌸birberberbirberberebreberber
(21.12.08)
yünlü çorap tavsiyesini yineleyeceğim. orada burada aldığımız çoraplar akrilik/naylon vs sentetik olduğundan gerçekten ısıtmazlar. size gereken %100 yünlü bir çift çorap..
0
süpermaninkızı
(21.12.08)
ben bir seferinde ayak tabanlarıma kına yakmıştım, gayet sıcak tutuyor, tavsiye ederim. yalnız ayak el kadar suya girmediğinden uzun süre kalıyor kına. şimdi yaksanız sanırım yaza ancak geçer.
0
zen spider
(22.12.08)
kıçıma yakmadım, bilemem :p
ben sıcak tutsun diye değil ayakta güzel durduğunu düşündüğüm için yakmıştım. özellikle kınalı ayak parmakları çok güzel görünmüştü gözüme. zevk ve renk meselesi tabii...
0
zen spider
(23.12.08)
(11)

mide bulantısına ne etkili (acil)

p shadow
kekik suyu mu nane limon mu? (ikisi de demeyelim, "daha" hangisi?)
kekik suyu mu nane limon mu? (ikisi de demeyelim, "daha" hangisi?)
0
p shadow
(21.12.08)
nane limon
0
bitterlemon
(21.12.08)
kekik suyunu denemedim ama nane limon etkili. ben olsam nane limon yapardım. daha kısmını istiyorsunuz biliyorum ama acil diye yazayım dedim. bu saatte benden başka duyuruya bakan yok sanırım. geçmiş olsun.

ediddürüt: varmış =)
0
inkey
(21.12.08)
bana kalırsa ikisini de içmeyin, mide bulantısına en iyi ilaç temiz havadır, balkon varsa ya da cam karşısında şöyle bir kaç dakika geçirin derim.
Geçmiş olsun.
Ayrıca kekik suyu korkunç bir hede dir.
0
betty puf puf
(21.12.08)
haşlanmış patates yiyebilirsiniz.
0
lejant
(21.12.08)
maden suyunu tek geçerim.
0
ales
(21.12.08)
herkes farklı şekilde kendine gelebilir muhtemelen ama, nane limon veya maden suyu derim.
ama nane limon daha iyidir. maden suyu geğirteceğinden dolayı geğirme zamanlarda kusuyor gibi olabilirsiniz.

nane limon.
0
ymerdiveni
(21.12.08)
Bulantı ağrıya doğru yol alıyorsa kekik.Hafif durumlarda nane limon
0
ilkdefa
(21.12.08)
öncelikle herkese teşekkürler.. tabi durumun şu noktada aciliyeti kalmadı, ama dilerim başka arkadaşlara yararlı olur bu duyuru..
nane limona yeltendik ama evde limon kalmamıştı =S kekik suyu yaptık içtik çok kötü değildi.. sanırım ilkdefa'nın dediği gibi ağrıya doğru gidiyordu.. içtikten bir süre sonra mışıl mışıl uyudu içen kişi..
tekrar saolun varolun..
0
🌸p shadow
(21.12.08)
kekik suyu kesin çözüm ama içmek zor zira tadı fena kötü oluyor. içebiliyorsanız kekik suyu içemezseniz nane limon...
0
alkolikfedai
(21.12.08)
şunu eklemek istiyorum, dışarda bir şeyler yedikten veya içtikten (alkol, her hangi bir sıvı olur.) sonra oluşan mide bulantılarında ise kişiyi kusturmak en isabetli ve sağlıklı yoldur.

dikkatli olunuz.
0
lejant
(21.12.08)
kesinlikle nane limon. hatta sırf nane çayı da olur.
0
zen spider
(23.12.08)
(4)

acil veteriner sorusu

hayatacaylakkaldim
bir veteriner arkadasimiz cevaplarsa ck sevinecegim. ben uzaktayim ve kopegime ailem bakiyor. 9,5 yasinda. yaklasik 1 aydir cok zayiflamis, daha once sismandi. veterinere goturmusler ( biraz topluydu kopegim diet mama almistik zayiflasin diye yaklasik 1 yildir kullaniyirdu gerci, ama 1 ay once alina
bir veteriner arkadasimiz cevaplarsa ck sevinecegim. ben uzaktayim ve kopegime ailem bakiyor. 9,5 yasinda. yaklasik 1 aydir cok zayiflamis, daha once sismandi. veterinere goturmusler ( biraz topluydu kopegim diet mama almistik zayiflasin diye yaklasik 1 yildir kullaniyirdu gerci, ama 1 ay once alinan mamanin markasi degisikti) veteriner mamadan buyuk bir ihtimalle degistirelim demis. degistirmisler. ha bu arada 1,5 ay kadar once de kedinin pesine dusmus patisini parcalamis. buyuk ihtimalle tasa denk geldi o zaman da gitti dikise gerek yok demis merhem falan vermis bir de antibiyotik.

gecmisi bu daha once hic hastalanmadi yavrum ( bu kadar onemli olarak ) 2 hafta once agzindan kan gelmeye baslamis. gene gitmisler. veteriner bakmis agzinda ufak bir yara gormus bu yuzdendir demis, sulu gida verin. ama annem 2 haftadir yemek yemiyor diyor. sut yogurt ton baligi falan vermisler. agzindaki kan da ara ara devam etmis. dun cok kanama olmus agzinda. gene goturmusler, serum baglamis, igne yapmis. 3 gun devam edelim serum ve igneye demis. hayvan dogru durust disari bile cimiyormus 1 aydir. sadece cisini etmek icin zar zor gidiyormus bahceye. eski canliligindan eser yok

ben mide kanserinden supheleniyorum ama emin de degilim. neden olabilir baska?

veteriner anlamamis kafayi yiyecegim burada. yardim edin lutfen

tesekkurler
0
hayatacaylakkaldim
(18.12.08)
istanbuldaysanız, kadiköy moda'da friends pet var oraya götürün derim. orası bayağı iyi bir yer.
bu da sitesi bakın: www.friendsvet.com sitede Dr Online diye bir menü var ayrıca oraya da yazarsanız cevaplarlar ve doğru bir cevap olur, çünkü yanıtlayanlar zaten veterinerler.
0
ymerdiveni
(18.12.08)
ben yurtdisindayim ailem antalya'da. uzagim yani istanbul'dan
0
🌸hayatacaylakkaldim
(18.12.08)
dediğim gibi; yukardaki yazdıgım sitede dr online kısmına yazın bir isterseniz. orada cevap verirler, buradaki tahminlerden daha doğru olur muhtemelen.
0
ymerdiveni
(18.12.08)
geçmiş olsun. veterinerin ilaç yüklemesi yapmadan önce tahlil yapması ve sonucuna göre tedavi uygulaması daha uygun olurdu. 2 haftadır yemek yememesi pek iyi değil. mutlaka kan ve idrar tahlil yapılması lazım.
ne yazık ki veteriner ya da köpek sahibi değilim, bir tedavi önerisinde bulunamayacağım.
eğer şimdiki veterinerden memnun değilseniz antalya'da iyi olarak bilinen bir veteriner önerebilim yalnızca:
Doğa Veteriner Kliniği www.dogavet.com 0242 316 65 38

türkiye hayvanları koruma derneği antalya şubesi'ni ararsanız onlar da güvenilir bir veteriner önerebilirler: 0242 332 53 18
0
zen spider
(19.12.08)
(6)

dogumgunu hedayesi

chernowwa
bir arkadasima dogumgunu hediyesi alacam. bu arkadas, isikli ,kimil kimil seyleri cok seviyor. gece lambalarini , isiklandirmalini, morlu pembel falan. mantikli tavsiyeleri olan beri gelsin lutfen . simdilik disco topu almayi dusunuyorum, olur da baska birsey bulamassam hediye olarak, disco topunu n
bir arkadasima dogumgunu hediyesi alacam. bu arkadas, isikli ,kimil kimil seyleri cok seviyor. gece lambalarini , isiklandirmalini, morlu pembel falan. mantikli tavsiyeleri olan beri gelsin lutfen . simdilik disco topu almayi dusunuyorum, olur da baska birsey bulamassam hediye olarak, disco topunu nerden bulabilirim?
0
chernowwa
(29.11.08)
diski topunu sanırım atlas ya da aznavur pasajında girince biraz ilride sağda bi dükkanda vardı.
bir de gittigidiyor da bulabilirsin.

yine atlas a bak öyle kımıl kımıl renkli tüylü şeyler var.
0
oceano
(29.11.08)
Kadıköy'de Söğütlüçeşme'den boğa'ya çıkan yolda sol taraftaki bütün elektrikçilerde var. her boyunu bulabilirsin. Rıhtımdaki çarşıda da bütün elektrikçilerde var.
edit: disco topundan bahsediyorum.
0
delimine
(29.11.08)
disko topu, istanbul şişhane'de bulunuyor, zamanında ben de bakmıştım. hatta üreticileri de orada, istediğiniz boy sipariş verebilirsiniz. fakat gerçek bir disko ortamı yaratmak için topu döndürecek motor ve topun üzerine yansıtılacak spot lamba da almak gerekiyor. disko topu satan yerlerde bunlar da bulunuyor genellikle.

disko topu yerine yine şişhane'den ya da eminönü'nden yılbaşı ağacına, vitrinlere vs takılan yanıp sönen lambalardan da alabilirsiniz. lava lambası, mumlu fener (şunun gibi: www.sanaltedarik.com ) falan da güzel hediye olabilir.
0
zen spider
(29.11.08)
Benzer şeyler Sirkeci'de Doğubank'ın bulunduğu cadde üzerinde ve çaprazında bulunan, ismi Murad Elektrik -idi sanırım- olan küçük dükkanda da var.
0
mim
(29.11.08)
disko topu alma allahaşkına. gidip plazma tabağı ya da plazma küresi al alacaksan.
0
mortifera
(29.11.08)
lava lambası alabilirsin.
0
susannah
(29.11.08)
(5)

Tsihrtlerim yıkanınca neden çarşaf gibi oluyor ?

solo
Arkadaşlar benim başımı ağrıtan ama bir türlü çzöüm bulamadığım bir sorun bu, yeni bir tshirt ya da herhangi bir kıyafet annem tarafından makinayla yıkandıktan sonra çarşaf gibi oluyor sadece bir kez yıkansa kendini salıyor giymek istemiyorum en son yıkanıp çuvala dönen güzel bir hediye kıyafetten s
Arkadaşlar benim başımı ağrıtan ama bir türlü çzöüm bulamadığım bir sorun bu, yeni bir tshirt ya da herhangi bir kıyafet annem tarafından makinayla yıkandıktan sonra çarşaf gibi oluyor sadece bir kez yıkansa kendini salıyor giymek istemiyorum en son yıkanıp çuvala dönen güzel bir hediye kıyafetten sonra pes dedim annem nerede hata yapıyor ısı konusunda annemi uyardım ama en fazla 30 derecede yıkıyorum dedi sorun makinada mı ? deterjan mı yanlış suyumuz da mı sorun var yoksa bunu herkes yaşıyor mu ?

bilenler bir el atarsa sevinirim.
0
solo
(20.11.08)
yaninda yumusatici kullaniyor musunuz?
0
trimpot
(20.11.08)
kuruturken etek kısmından çok gererek asılınca da oyle laçka olabiliyor tshirtler dikkat etmek lazım. ya da utulerken cok gere gere utulememek lazım aynı şekilde.
0
random blonde
(20.11.08)
kuruturken koltuk altlarından asıyor ondan da şüphelendim hatta inanmadım belki belinden asıyordur diye ama baktım koltuk altlarına yakın yerlerde maşa izleri var gerçekten, ayrıca annem genellikle tshirtlerimi ütülemez. çok nadir ben istersem ütüler
0
🌸solo
(20.11.08)
kaliteli ve değerli giysileri makineye atmamak gerekiyor. ne yazık ki narin çamaşırlar, özellikle t-shirtler makinede yıkanmamalı.

ben sadece evde giyindiğim uyduruk t-shirleri makinede yıkıyorum, diğerlerini hep elde yıkıyorum.

1. makinenin kalitesi önemli. bazı makineler giysileri rezil eder. bu bir gerçek.
2. makinede kullanılan program önemli. bu çeşit giysileri makinede yıkayacaksanız narin çamaşırlar için hafif programlar var.
3. deterjan olarak narin çamaşırların yıpranmaması için çıkarılmış sıvı deterjanlar var. (örneğin lovela, perwoll gibi) bunların kullanılması çok faydalı oluyor.
4. çamaşırın yıkandığı sıcaklık derecesi önemli. yüksek ısılarda giysiler ya bollaşıyor, bozuluyor.

anlattığınız kadarıyla anneniz pek narinmiş, kaliteliymiş ayrımı yapmadan makinede yıkıyor, normal deterjan kullanıyor ve kıyafetler bozuluyor.

tavsiyem narin çamaşırlarınızı sıvı deterjan ile elde yıkamanız. gayet güzel tertemiz oluyor, yıpranma olmuyor. biraz zahmetli ama naparsınız. yoksa sonuç sizinkiler gibi oluyor. belki o giysileri anneniniz yormamak için siz yıkasanız daha iyi olur. yazık ona da çünkü.

elde yıkamak çok zor değil. ılık suya basıyorsunuz çamaşırı 20-30 dakika sonra biraz söyle çitiliyorsunuz abartmadan, eğer gerekirse yakasını ve koltuk altını fazla çitileyin veya beyaz sabunla ayrıca sabunlayın, sonra durulayın ve yumuşatıcıya koyun. burda yazarken uzun görünebilir ama 1-2 dakika sürmüyor bu. gözünüzü korkutmasın.

böylelikle çamaşırlara, giysilere birşey olmuyor.

böylelikle 15-20 senelik kıyafetlerim dolapta duruyor, artık sıkıldığım için giyinmiyorum. evet, başak burcuyum, bazı şeylere takarım böyle.:))

EK: Kendi yazdıklarımı okuyunca ben bile kendimden korktum. Yok valla temizlik manyaa filan değilim, hatta yazlık t-shirtlerim poşette henüz yıkayıp kaldırmadım bile. Aralık ayına gireceğiz ama hala duruyorlar.
Ama @solo oturup nasıl oluyor da oluyor diye düşünüp düşünüp duyuruya yazıyorsa, ihtiyacı varsa bu bilgilere ben de değer verip ayrıntılı açıklarım.
0
mea maxima culpa
(20.11.08)
düşük ısıda (30-40 derece uygun aslında sizin yaptığınız gibi) ve düşük devirde yıkamak lazım.
kuruturken de asla ipe mandalla asmayın, askıya asıp ipe takın, hatta mümkünse serin, mesela portatif çamaşırlıkların üstüne serebilirsiniz yani asmayın üzerine koyun iplerin.

aslında bu işleri anneye bırakmayıp kendiniz yapsanız, en azından hassas giysileriniz için, daha iyi olur. anne, bunca ev işi arasında bir de sizin giysinize özen göstermekle uğraşamayabilir.
0
zen spider
(21.11.08)
(7)

Deldik kulağı.. E sonra?

quaker
Şimdi, durum şu; 5 yıl kadar önce kulağımı deldirmiştim. 1-1.5 hafta kadar delinen küpeyle durup, sonra çıkartıp kendi küpemi takmıştım.Neyse, gel zaman git zaman sevgili sevgilime sürpriz niyetine bi tane daha delik deldirdim aynı kulağa bi poliklinikte bundan 2 ay evvel..Delindi iyi güzel acıdı bi
Şimdi, durum şu;
5 yıl kadar önce kulağımı deldirmiştim. 1-1.5 hafta kadar delinen küpeyle durup, sonra çıkartıp kendi küpemi takmıştım.
Neyse, gel zaman git zaman sevgili sevgilime sürpriz niyetine bi tane daha delik deldirdim aynı kulağa bi poliklinikte bundan 2 ay evvel..

Delindi iyi güzel acıdı bir iki gün.. Sonra bir arkadaştan duydum mu ya da öyle mi geldi bana ne ise 1 hafta sonra çıkardım ilk küpeyi ve kendi küpemi taktım tekrar..

Ama bok ettim olayı.. Geceler boyunca o kulağımın üstüne yatamadım. Hergün delik çevresinde garip pütür pütür parçalar birikir oldu. Aynı gariplikte bir nem.(Berbat kokuyor!)

Küpeyi takalı oldu 1 ay 3 hafta.. Hala aynı şeyler. Acıyor küpeyi hareket ettirince, yeri geliyo üstüne yattığımda hala keyfine göre acıtıyor. Hele düz bir küpe dışında eğimli bir küpe takmayı deneyince, resmen açık ete batıyor kulağımın içinden geçerken. Kıvrandırıyor. (Takamadım bile daha o derece)


E sayın kulağı delikler.. Ne dersiniz? Nasıl egçecek bununa cısı akıntısı kabuğu püsürü?
Çok mu hata ettim 1 haftada çıkartıp?
0
quaker
(19.11.08)
bende de olmuştu aynısı. tam on sene once iki kulağıma birden 2.ye deldirmiştim. uzun süre acıdı, kokulu birikintiler.. fakat 3-4 sene önce bir tane daha deldirdim o daha sağlam. mesela öncekilere bir ay kadar küpe takmazsam kapanacak duruma geliyorlar ama yenisi öyle değil.

ilk küpeyi tutma süresinden olduğunu sanmıyorum deldirdiğin kişinin tecrübesiyle alakalı bence. çünkü problem yaşamadığım deliği deldirdiğim yere bayağı güveniyorum. artık nasıl bir püf noktası varsa...
0
yellow brick road
(19.11.08)
Can yakma olayı olmasa razıyım aslında akıntıya şuna buna.. Kazaktır tshirttür giyip çıkartırken takılıyor ayak üstü kıvranıyorum.
0
🌸quaker
(19.11.08)
aynı deliğin üstüne 1mm piercing tak, ya da taktır. birkaç güne bir şeyin kalmaz. (bkz: acı yok)
0
mevta
(19.11.08)
bana da olmuştu geceleri cıkarıp küpeyi kulak memesini kolonyalı pamukla temizlerdim kızarırsa falan bepanten sürerdim. sabahları da acıya acıya steril bir küpeyi -ki ben biraz deliydim küpeyi takmadan önce kolonya da bekletirdim- takardım öyle öyle gecti gitti. bilmiyorum doğru mu yaptım yoksa bu acıyı daha da mı uzattm ama sonucta bende gecti az bi süre sonra
0
sleep may be the enemy
(19.11.08)
küpe takıp çıkarmayın sürekli. problemli deliğe kaliteli metalden (cerrahi çelik, titanyum, altın ya da hiç olmazsa gümüş) bir halka küpe takın, hep o kalsın. arkası kapalı küpeler yara yapabiliyor. ama küpeyi çıkarıp, önce delik iyileşsin sonra takarım, derseniz delik kapanır. siz takamıyorsanız bir arkadaşınızdan yardım isteyin. deliğin etrafını da temiz tutun, kolonyalı pamukla falan silin sabah akşam. acı ya da kaşıntı olsa da elinizi sürmeyin, mikrop kapmasın. sarı su ve bunun kuruyup birikmesi doşında kızarıklık ve şişme de olursa mutlaka deldirdiğini polikliniğe görünün. doktor denetiminde antibiyotikli bir merhem (mesela thiocilline) kullanmanız gerekebilir bir süre.
0
zen spider
(20.11.08)
halka küpe yerine düz küpelerle idare edilebilir bir süre. halka küpe geçerken zorluyorsa belki o sırada kulağa hasar veriyor olabilir. 5 gün küpeyi çıkarıp, düzgünce tedavi uygulayıp 1-2 gün tekrar küpeyi takıp, sonra yine 5 gün küpeyi çıkarıp... bu döngüde 1-2 hafta devam edebilirsin hem deliğin kapanmaması hem de tedavi uygulamak için.
0
sanal uyku
(20.11.08)
çözüm önerisi: küpenin kulağa giren ucunu törpüleyin ve yuvarlatın, hatta sivriltin bir miktar (ben pederin zımpara makinesinde yapmıştım :) uçlar pütürlü pütürlü oluyor normalde, kulağın içinden geçerken küçük küçük çizikler atıyor ve metal sürekli sürtündüğü için yara kapanmıyor, iltihap yapıyor (öf ne pis kokar o arkadaş, elini sürersin elin kokar, sevgilin öper sevgilin kokar)

bunun dışında bence 1-2 gün kulağı dinlendirdikten sonra ucu yuvarlatılmış küpeyi iyice temizleyin ve etrafına bi krem sürüp sokun kulağa. ben evde her zaman thiocilin bulundururum mesela antibiyotikli bi kremdir genel amaçlı, onu sürerim küpe takarken.
0
oddity
(20.11.08)
(3)

Aksaray, vatan caddesi, çapa civarında hamam

yuxel
Var mıdır, varsa adı nedir veya varsa telefonu var mıdır?
Var mıdır, varsa adı nedir veya varsa telefonu var mıdır?
0
yuxel
(16.11.08)
oralarda varsa da ne derece gidilebilir bilemiyorum.
o bölgeye en yakın ve hala kullanılan tarihi hamam çemberlitaş ve kadırga hamamları bildiğim kadarıyla.
0
zen spider
(16.11.08)
orada değil de veznecilerde otobüs duraklarının yanında var. girilebilir pek tabii.
0
deckard
(16.11.08)
lazor
(04.09.09)
(2)

blogger'da başka bir siteye nasıl link verilir?

noise
efendim sorum budur. "bağlantı ekle" seçeneğini seçtikten sonra bile yapamıyorum. iki şey istiyorum:1-bir link adresi koyabileyim. (bakınız burda gibisinden)2-tıpkı sözlükte olduğu gibi bir kelime renkli görünsün, üstüne tıklayınca seni başka bir sayfaya götürsün.bunlar nasıl yapılır? sağolunuz.
efendim sorum budur. "bağlantı ekle" seçeneğini seçtikten sonra bile yapamıyorum. iki şey istiyorum:
1-bir link adresi koyabileyim. (bakınız burda gibisinden)
2-tıpkı sözlükte olduğu gibi bir kelime renkli görünsün, üstüne tıklayınca seni başka bir sayfaya götürsün.

bunlar nasıl yapılır? sağolunuz.
0
noise
(16.11.08)
yazdığın bir yazı içinde link vereceksen kelimeyi seçip "bağla" diyorsun adresi yazıyorsun o kadar. ama kenarda sürekli duracak link falan yapacaksan kontrol paneli->yerleşim den gadget ekle de, bağlantı listesini ekle. ordan rahatça yaparsın.
0
rectoa
(16.11.08)
linki ayrı sayfada açmasını istiyorsanız şöyle yazmak lazım:
<a href="site adresi" target="_blank">bağlantı ismi</a>
0
zen spider
(16.11.08)
(25)

dahi anlamındaki de'ler

tranko buskas
yıllardır türkçe konuşuyorum, hatta bu dilde yazıyorum -yanlış anlaşılmasın efenim anadilim olduğundan- şu dahi anlamındaki de bağlacının önceki sözcüğe bitişik yazılmasındaki mantığı anlayamıyorum.hayır nedir bu ısrar? neden? özellikle mi yapılıyor? daha çok yeni (yakın) nesillerde (nesil derken sö
yıllardır türkçe konuşuyorum, hatta bu dilde yazıyorum -yanlış anlaşılmasın efenim anadilim olduğundan- şu dahi anlamındaki de bağlacının önceki sözcüğe bitişik yazılmasındaki mantığı anlayamıyorum.
hayır nedir bu ısrar? neden? özellikle mi yapılıyor? daha çok yeni (yakın) nesillerde (nesil derken sözlüğü kastetmiyorum) gözlemliyorum ama yetişkin, olgun insanlarda da var.
bizim zamanımızda lisede türk dili ve edebiyatı dersi vardı, sanırım şimdi edebiyat ayrı, türk dili ayrı ya da herneyse aynı görevi gören bir ders var sonuçta. ortaokulda da dil bilgisi vardı türkçe dersi içinde.
o dil bilgisi dersinde de sözlükte bu kadar çok takılan "fiillerde çatı" (burda ettirgen ekolünü kastediyorum) kurallarının yanı sıra "de" bağlaçları da görülüyordu, öğretiliyordu ama nedense sözlükte de'lerin doğru kullanımına ayrılığına bu denli özen gösterilmiyor.
hani herkes taşın altına elini soksa, "biraz daha özen göstersek nasıl olur?" diye soracaktım ben.
0
tranko buskas
(12.11.08)
bu dahi anlamındaki -de yazılımına dikkat etmeyi takıntı olarak görenler var. hatta başlığı görünce, yine biri dikkat edenlere laf mı etti ki, diye düşündüm. ama anlam değişiyor kardeşim. "kardeşim de" ile "kardeşimde" arasında dağlar kadar fark var.

yeni nesil diyoruz, sms mantığı diyoruz, ama olmuyor.

elcevap: süper olur, dünya barışına yaklaşırız bence.
0
lovemyself
(12.11.08)
öss'ye odaklı eğitilen ve okuma alışkanlığı olmayan nesillerin çok da şaşırtıcı olmayan bir problemi bu. (sayın agamemnon, sizin durumunuzu ayrı tutuyorum tabii burada)
yani, bana da uyar :)
0
kobuzchu kiz
(12.11.08)
dahi anlamındaki de'ler, bağlaç anlamındaki ki'ler falan hep yanlış yazılıyor sözlükte zati. o benim de gözümü rahatsız ediyor ama sonuçta bu işin de bir temeli var. adam okulda öğrenmediyse bu saatten sonra öğretemeyiz. hadi bir kişiye öğrettik, binlerce kişi var daha.

el alışkanlığı olmuş artık.
0
rectoa
(12.11.08)
bence asıl öss'ye hazırlanan bir nesilin bilmesi şart olan bir kural bu. eşek gibi bilmeleri gerekiyor zira öss'de en az 3 soru çıkardı bu kuraldan. ha benim dediğim sınavların üzerinden yıllar geçti. şimdi bilemem sistemi. ama şu da var ki bu kuralı uymayanlara tekmeyle dalasın geliyor ve evet takıntı düzeyinde bu bende.
0
teritori
(12.11.08)
@agamemnon

şimdi benim yazdığım "n'olucak" biraz farklı bir konumda. o da şöyle. "ne olacak" ifadesinin konuşma dilindeki karşılığı. hatta biraz da karikatür yazımı diyebiliriz. (o da apostrofla ayrılması kısmı tabii, yoksa öyle apostrofla ayrılan sözcük de yok türkçe'de...)

ama temelde türkçe'nin tam da yazıldığı gibi konuşulan bir dil olmadığını (öyle ama %100 değil) gösteren işaretlerden biri.

türkçe'de bazı sözcükleri yazıldığı gibi okuyabilirsin, sorun olmaz ama kulağa hoş gelmez. o yüzden de okunuşu biraz farklılaşabilir. n'olucak da bunlardan biri. "yapmayacağız" demek yerine "yapmiycaz" demek gibi. yoksa tansu çiller ağzıyla türkçe konuşursun. "olacak mı? olucak mı? "olmayacak-olmiycak" yapabilecek miyiz? yapabilicek miyiz?" gibi. örnekler çoğaltılabilir. ha benim yaptığım n'olucak da doğru bir yazım kullanımı değil tabii ki ama ben biraz da karikatürsel olsun istedim :)
0
🌸tranko buskas
(12.11.08)
yazım yanlışları yapılmış metinleri hatta arkadaşlarımdan gelen mesajları okuyamıyorum, sanki karşımda koyun kesiyorlarmış gibi gözümü kaçırıyorum, bakamıyorum bile :)

okulda zorla okutulan birkaç kitap dışında kitap okumamış çocuklar tanıyorum.
insanlar dilbilgisi gibi sıkıcı şeyler üstüne düşünmek bile istemiyor, yazıveriyor öylesine, o insanlar zaten öylesine yaşıyor. el sürçmesi bir yana, yanlış yazdığını bile farketmeden sürekli yazım yanlışı yapanları ciddiye alamıyorum açıkçası. takıntıysa takıntı!

@agamemnon
n'olucak yanlış, n'olacak doğru.
0
zen spider
(12.11.08)
0
zen spider
(12.11.08)
"Her neyse" de ayrı yazılıyor mesela. Lisede dilbilgisi de görmüşsünüz halbuki. Sonra "burda" değil "burada" falan... Oluyor böyle hatalar, fazla takmamak lazım.
0
leylak sarabi
(12.11.08)
"dede de" de; de, ayri yazilmalidir.
0
ermanen
(12.11.08)
"dilbilgisi" de ayrı yazılıyor örneğin. "dil bilgisi" diye, siz de ukalalık yapmışsınız hesapta...
konuşma dilinde "burada" sözcüğünü "burda" diye telaffuz edersin de, dil bilgisi'ni dilbilgisi diye telaffuz edemezsin. o bariz yazım hatasıdır. bir diğeri ise konuşma dili rahatlığıdır. ha yanlıştır o ayrı.

ayrıca herneyse, herhangi bir, hiçbir şey, birkaç gibi sözcüklerin ayrı ya da bitişikliği türk dil kurumu'nun başına geçen yönetimlerin geldiği ideolojilerine göre dönem dönem değişmekte. bilmem 1980 bir şey hatırlatıyor mu, tevellüt yeterse tabii. takıldığın noktayı iyi seçmek lazım...
0
🌸tranko buskas
(12.11.08)
süpersin valla, bence DE biraz daha hassasiyet göstersek harika olur:)
0
think martini
(12.11.08)
bu kadar kolay bir kurala yaygın olarak uyulmamasının sebebinin altında şu vardır:

"dahi anlamındaki" ifadesi günümüz insanı için pek bir şey ifade etmiyor. (yanlışım varsa düzeltin lütfen)

çünkü biz günümüzde "dahi" kelimesini "bile" anlamında kullanıyoruz. ve "bile anlamına gelen de eki" kimseye hiç bir şey ifade etmiyor.

bu hatayı "dahi anlamındaki de" durumuna indirgeyenler durumu nasıl açıklıyor, merak ediyorum.

zira zaten bu kural ayrı yazılacak -de, -da eklerini belirlemeye yeterli bile değil ki...

bakınız dahi anlamındaki de ayrı yazılır başlığına pascha c zamanında ne yazmış:

-----------------------
aslında eksik bir önermedir. doğrusu "bulunma durumu belirtmeyen bütün de'ler ayrı yazılır" olmalıydı.
örneğin,
ortam güzel bir restoran:
+ eh geldik işte! sen ne yiyeceksin?
- ben sadece kola alayım.
+ ama nasıl olur? bu restorana gelinir de iskender yenmez mi?

bu diyalogda gördüğümüz gibi "gelinir de"deki de bağlacı dahi anlamına gelmemektedir. bambaşka bir anlamı vardır. demek ki doğru önerme yukarıda da belirttiğim gibi "bulunma durumu belirtmeyen bütün de'ler ayrı yazılır" olmalıydı. aslında bu eksik önermede türk eğitim sistemin kolaycı, ezberci tutumunu görebiliriz.
--------------------

durum bu iken hala "bile" anlamında kullandığımız "dahi" anlamındaki de ekinin ayrılması gerektiğini insanların kafasına kakarak yol katedebileceğimizi sanımıyorum. En basit örnek:

kurukafa da gelecekmiş.
kurukafa bile gelecekmiş.
kurukafa dahi gelecekmiş.

bu üç cümle kimse için aynı anlama gelmiyor, bu yüzden kimseye hiç bir şey ifade etmiyor. bu yüzden "dahi anlamındaki de ayrı yazılır" diye insanların etrafında zıplayan kişilerin ne demek istediklerini anlamlandıramıyorum. ve neden bahsettiklerini bildikleri konusunda şüphelerim var. dahi kelimesinin herkesin bildiği ama benim bilmediğim güncel bir anlamı var ise biri bana açıklayabilir mi?

Ben bu kuralı ilkokulda öğretmenimin söylediği bir yöntem ile öğrendim, insanlara öğretmek istiyorsanız bence kolay ve akılda kalıcı bir yöntemdir:

bir -de -da ekini cümleden çıkarttığımızda cümle gramer açısından hatalı bir cümle haline dönüşmüyorsa ( anlam bozulabilir sorun değil) bu ek ayrı yazılır. bakalım:

kurukafa da gelecekmiş.

eki atıyoruz:

kurukafa gelecekmiş.

iki cümle de anlamları farklı ancak gayet makul cümleler. bitişik bir örnek:

baba ben bu akşam kurukafa'larda kalacağım.

eki atıyoruz:

baba ben bu akşam kurukafa'lar kalacağım.

gördüğümüz gibi ikinci cümlede hatalı bri gramer sözkonusu. bu yüzden eki bitişik yazıyoruz. bunu bir kaç kere yazarken sorgulayan ve kendini düzelten/onaylayan kişi içsel olarak durumu anlaıyor ve daha fazla "dahi anlamındaki de imiş" yok şuymuş buymuş diye düşünmesine gerek kalmıyor. ben bu kurala istisna bir durum olabileceğini düşünüyorum ama aklıma gelmiyor, biliyorsanız söyleyin ama en azından insanları netrafında "dahi anlamındaki de ekini ayrı yazacağını öğrenemedin mi??" diye dolaşmayın, rica edeceğim.

edit: okuduğuma göre söylediğim yöntem her şeyi kapsamasına rağmen gerçek dahi/bile anlamındaki eklerde çuvallıyormuş. o durumlarda ekstra olarak "bile anlamındaki de ayrı yazılır" kuralı da eklenebilir. ama bu "dahi anlamındaki de" durumu, diğer durumlara göre çok nadir gerçekleştiğinden, ek bir bilgi olarak verilmesinde yarar var derim, nacizane.
0
kurukafa
(12.11.08)
nedense türk dil kurumu sizin ısrarla birbirinden ayırmaya çalıştığınız dahi anlamındaki de ile bile anlamındaki de’yi aynı kefeye koyuyor. ikisini de dahi sözcüğünün karşılığı olarak vermiş sözlüğünde. bunun için güncel türkçe sözlüğe “dahi” yazmak yeterli oluyor.

yani dahi anlamındaki de dediğimizde o bile anlamındaki de’yi de kapsıyor. kendimizi zorlamamıza veya durumu başka bir duruma indirgememize gerek kalmıyor böylece.

ayrıca söz konusu ifadenin yaygın kullanımının dahi anlamı olması da “bulundurma anlamında olmayan” demeyişimizin basit bir gerekçesi olabilir pekala. bunu anlamamız da zor olmasa gerek. türk dili uzmanlarına bile sorduğunuzda –ki bu durum için özel olarak sordum- ayrı yazılan de bağlacının “dahi anlamındaki de” olduğu yanıtını alırsınız.

yani kuralı adlandırmanın yanlış olduğu ve bundan dolayı bu kurala uyulmuyor olmasının gerçekçi olması kadar da ironik bir yaklaşım da “bulunma belirtmeyen butun de ler ayri yazilir” başlığı kadar paylaşılır ve taraf bulur. bakmayan için o başlıkta tek entry olduğu görülebilir ama tek başımıza dilin kurallarını ve hatta bunların adlandırılmalarını değiştirmeye çalışıyoruzdur; o zaman başarılar.
0
🌸tranko buskas
(12.11.08)
insanların "biraz daha özen" göstermesini istiyorsun, bunu da o insanların ne anlama geldiğini bilmediği bir kelime "anlamındaki" eki ayrı yazmalarını isteyerek sağlamaya çalışıyorsun. ben de sana başarılar dilerim.

dahi kelimesini herkes "bile" anlamında kullanıyor, ve "dahi anlamındaki de ayrı yazılır" diye çırpınan kişilerin yarısından fazlasının dahi kelimesinin bu kuralın ismi türetilirken bilinen anlamından haberdar olmadığından eminim.

özetle "dahi anlamındaki de ayrı yazılır" isimli kural, doğru anlaşılsa bile, zaten senin ve benim gibilerin rahatsız olduğu eklerin(de, da ekleri) yanlış bir şekilde bitişik veya ayrı yazılması durumunun yarısını dahi kapsayacak bir kural değil. insanlar bu eklerin yanlış yazıldığını gördükleri anda "dahi anlamındaki de ayrı yazılır!" diye milletin kafasına kakıyorlar ama oradaki ek dahi anlamına gelmiyor bile... herkes ezberden okuyor. ve ben "dahi" ve "bile" anlamını ayırmıyorum. sadece günümüzde "dahi" kelimesi artık sadece "bile" anlamında kullanılıyor. o kadar türk dili uzmanı tarafından, ve ilkokuldan beri sınıf geçmek için diğer derslerden ayrı olarak kesinlikle geçilmesi gereken türkçe/türk dili dersinde 11 sene boyunca "dahi anlamındaki de" diye anlatılan ve her kompozisyon sınavı ertesinde tekrar tekrar kafaya kakıla kakıla bu şekilde anlatılan bu basit kural anlaşılmıyorsa, muhtemelen senin gibi "oo kuralın ismini mi değiştiriceksin şimdi" diyenler yüzünden anlaşılmıyordur.

örnek:
"o filme seninlede gitmek istiyorum ama sinemaya giripte beğenmezsin diye korkuyorum."

gibi bir cümle yazan kişiye yaptığı hata olarak sadece "dahi anlamındaki de eklerini ayırmalısın" diyorsan, korkarım boşa kürek çekiyorsundur. zira bahsettiğin kural burada yapılan hatayı kapsamadığı gibi, kapsadığı yerdeki anlamı bile dahi kelimesinin genel olarak bilinen anlamı ile beraber düşünüldüğünde hiçbir şey ifade etmiyor.

o gösterilmesini istediğin "biraz daha özen" içinde kendi tarafında durumu daha anlaşılır kılmak gibi bir kaygın olmadığı sürece ben insanların bu "dahi anlamındaki de ekini ayrı yaz" korosunu acı bir sırıtma ile izlemeye devam edeceğim.

ışık ve sevgiyle
0
kurukafa
(13.11.08)
sen muhtemelen onbinlerce insandan oluşan ve saf olduklarına kendilerini inandırmaya çalıştığın bir insan güruhuna yüzünde acı bir gülümsemeyle bakıyor olarak kalacaksın.

çünkü durumu kendi bakış açınla açıklamaya çalıştığın sırada bile -belki de isteyerek- anlaşılmaz olmaya çabalamışsın sanki.

yazdıklarını tekrar tekrar okudum ama gerçekten de derli toplu bir şey anlamadım. sadece ısrarla bu kuralın adının "dahi anlamına gelen de olmaması" ve öyle adlandıran insanların da sadece kendi pencerelerinden bakan hatta at gözlüğü takmış insanlarmış gibi adlandırılabilecekleri gibi imalar sezinledim.

ısrarla da dahi sözcüğünün ya da bu anlamdaki de'lerin bile anlamına gelmesi de var.
ben de ilave edeyim zarf olarak kullanıldığında üstelik gibi, pekiştirme gibi anlamları da vardır de ekinin ama bunlar bile anlamına da gelen dahi sözcüğünün türev anlamları.

yani bizim o at gözlüğüyle baktığımız ve 80 sonrası eğitim anlayışıyla yorumladığımız 11 yıl boyunca başımıza kakılan, senin ille de kural ismi dediğin "anımsama" şekli çok da değişmiyor.

benim senin yazdığın iki mesajın arasında yazdığım ve açık-anlaşılır olduğunu düşündüğüm mesaj mı anlaşılmıyordu anlayamadım gerçekten de. orda referans da vermiştim üstelik. sadece kendi düşüncelerim de değil ki bunları salt hezeyan olarak değerlendirelim.
tdk dedim, filolog görüşü dedim, "pascha c" adlı arkadaşın görüşünün yalnızlığı ve hatta tikelliği dedim.

ben de aydınlık günler dilerim...
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
@galadnikov

oradaki eskimiş nerede yazıyor dikkatini çekerim. dahi'nin yanında yazıyor. de da anlamının karşılığının verildiği satırda değil. ilk anlamının de da olduğu ikinci anlamının bile olduğu yazılı orada.

eskimiş olan "dahi" kullanımı. anlamları değil. nasıl sadece bile anlamına geldiğini anlamak da oldukça güç!..

ben de referans alacağım dilcilere sorduğumu söylemeliyim :) necmiye alpay da elbette iyidir işinde eminim ondan da...

edit: sözlükleri doğru okumakta fayda var sanırım. eskimiş dediği anlamı değil, sözcüğün kendisi. kullanımı eskimiş ve şu anlamlara geliyor diyor. tdk gayet açık ve en sağlam referans.
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
tdk sözlüğünde de -de -da anlamlarının karşılıklarında eskimiş ibaresi yok dikkatini çekerim. dahi sözcüğünde var eskimiş ibaresi. hangisinin türk dili açısından daha geçerli bir referans olduğu konusunda tartışmaya ben de gerek duymuyorum.
ayrıca evet ben dahi geleceğim eski bir kullanım elbette. kimse de yeni oldğunu iddia edemez ancak kullanıl(a)mayan olduğunu da kimse iddia edemez. bazı anlar geliyor ben dahi sözcüğünü de kullanıyorum.
cümle içindeki anlamı bile ya da -de -da'nın tam karşılayamadığı durumlar oluyor zira...
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
şimdi ordaki tireler karıştırılmaması içindi (bir de ekinden ve bir de de bağlacından sonra yazdığımdan dolayı). yukarıda yazdıklarıma bakarsan karıştırılmayacak olan yerlerde kullanmadığımı görürsün.

gelelim necmiye alpay'ın verdiği örneklere. ben örnekleri çoğaltabilirim de az bile vermiş. o örneklerin hiçbirinde dahi anlamında kullanılmıyor. ama kurukafa'nın da ve sanırım sizin de takıldığınız nokta bu kuralı adlandırma kısmı oluyor.

de bağlacı ayrı bir sözcük olmasına rağmen ilk çıkış noktası o eskimiş ve zamanla başka anlamlar da kazanmış olan dahi sözcüğü olduğundan "dahi anlamındaki de" olarak isimlendiriliyor. neden bu noktaya bu kadar takılındı anlamak güç.

yoksa "hem... hem de...", "ne... ne de", sürerlilik, azımsama, tehdit etme, hayret-şaşırma, inanmama, artma-yükselme, tariz sanatı örneklemesi gibi anlamlara da gelebiliyor...
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
bu da ayrdıldığımız bir nokta işte. sözlükte de çok yaygın olmakla birlikte de'nin kendinden önce gelen sözcüğe bitişik yazımı kadar benim gözümü alan ve antipati uyandıran çok az nokta oluyor. tahayyül diyemeyip de taayyül diyeni hatta muğlak yerine muallak diyeni bile anlayabiliyorum ama çok temel bir dil bilgisi kuralını ezen geçen insanı anlamakta güçlük çekiyorum.
kendini ifadesi de, yazdıklarını savunması da o denli güçleşiyor çünkü. kalemi de o denli zayıf kalıyor işte. o yüzden de'yi bitişik yazan adamı benim gibi ayar veren bir adamdan daha saygın bulman onların yararına değil, zararına oluyor.
bir moderatör olarak işiniz madem sözlüğü çok daha güzel bir yer haline getirmek, keşke dil bilgisi kurallarına uyan insanların yazmasını sağlamak da bunun (ağırlıklı) bir parçası olsa.
kolay gelsin ayrıca.
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
kısa bir türkçe dersi; eğer bir kelime kullanıyorsanız ve sonunda -de varsa, şöyle yapın;

örnek kelimemiz; "benimde böyle bir şikayetim var" (yazımı yanlış mı hep birlikte bakalım)

"de" gençen yerdeki ekin dahi anlamına geldiğini şu şekilde kontrol edebiliriz, -de yerine "dahi" kullanarak; "benim dahi böyle bir şikayetim var" ( a aa kelime cuk oturdu ) o zaman bu "dahi" anlamına geliyor. yani ne yapmalıyız ayrı yazmalıyız.

kusursuzlaşan örnek; "benim de böyle bir şikayetim var."

konuya ek olarak,

(bkz: yalnisi yanlis yazmak)
(bkz: bağlaç olan ki ayrı yazılır)
0
kendinikertenkelebek
(13.11.08)
anlıyorum. zaten sözlüğün benim anlayamadığım uygulamaları da var (birçoğu da formatın birer parçası olan). neyse, gönüllü yapılan bir iş için zaman gerektirmekte. kolay gelsin tekrar.
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
galadnikov, söylemeye çalıştığım şeyi benden daha iyi ifade etmişsin, teşekkür ederim.

tranko buskas, sormuşsun ya en başta "nedir bu ısrar, neden, özellikle mi yapılıyor?" diye. çok basit bir argümanla çıkılmış karşına: çünkü "dahi anlamındaki de ayrı yazılır" şeklinde yapılan bir başa kakma, veya bir ezber veya başka bir şey, bu ekleri bitişik yazıp seni gıcık eden insanlar için HİÇBİR ŞEY ifade etmiyor. çünkü dahi kelimesinin bu "eskimiş" veya "eskimemiş" anlamını bilmiyorlar. bu yüzden de öğrenemiyorlar. bu kadar basit.

yine de hadi herkes dahi kelimesinin bu artık pek de kullanılmayan anlamını biliyor olsun, böyle aşmış insanlar düşün, bunu bile biliyorlar ama tek sorunları eklerle. sözkonusu kural doğru şekilde anlaşıldığında bile, bu eklerin yerine göre nasıl yazılacağı ile ilgili durumların kısıtlı bir bölümüne açıklama getirebiliyor. yani aslında insanların yanlış yere ayrı veya bitişik yazılmasından şikayetçi oldukları ek "dahi" anlamında olmuyor çoğu zaman, ancak bu eklerin ne zaman nasıl yazılacağını bilen kişilerin büyük bir bölümü bile böyle bir durumla karşılaştıklarında "dahi anlamındaki de ayrı yazılır" diye çıkışıyorlar, yanlış yere. oradaki anlamı "dahi" kelimesinin eskimiş anlamına bile karşılık gelmiyor yani, ama herkes kurulmuş saat gibi bu cümleyi tekrarlayıp duruyor!

sen bunu insanlara daha düzgün bir şekilde anlatmaya gönüllü değilsen, bu durumun düzelmesi isteğindeki samimiyetine şüpheyle bakarım, samimiysen de yaptığın şeye anlam veremem. bu ekleri ayırmayı bilmeden bir kelimenin bu kadar nadir kullanılan ve eski bir anlamını bilmelerini beklemeni de gerçekçi bulmam.

...derim ve çekilirim, sana kolay gelsin.
0
kurukafa
(13.11.08)
hala daha aynı şeyi konuşur olup kalmışız kurukafa.

galadnikov'la konuştuğumuz ve ona da ifade ettiğim şey -ki tdk güncel sözlüğünün de söylediği gibi- dahi sözcüğünün "dahi" şeklindeki kullanımının eskimiş olduğu idi. ama sen hala eskimiş anlamı deyip duruyorsun. dahi sözcüğünün "dahi" anlamına gelen eskiyen bir karşılığı yok. o "de" sözcüğü ve o da çok kullanılıyor. hatta yukarıda -eğer baktıysan- necmiye alpay'ın vermediği örneklerle de "de" sözcüğünün hangi anlamlara da hizmet ettiğini anlatmaya çalıştım. ve o anlamların hepsinden daha fazla ve hala en çok kullanılan anlamı da dahi anlamı. bu sayfada yazdıklarımızdaki de da'ları bile saysan en çok dahi anlamına geldiklerini görürsün. deneyebilirsin...
yani senin savunduğunun maalesef aksine çoğu zaman da dahi anlamında kullanılıyor. o eskimiş dediğin anlamda.
sanırım sırf bu yüzden de dahi anlamındaki de diye adlandırılması çok garip değil.
zaten bu sayfaya yazan 10 küsur kişi ile okuyan yüzlerce kişi bunu anlamakta zorluk çekmiyor emin ol.
bir kaç kişinin farklı adlandırması da onları müstesna yapmaktan öteye gitmez kanımca...
0
🌸tranko buskas
(13.11.08)
evet aynı şey devam ediyor çünkü aynı bir şey ifade etmeyen karşılığı veriyorsun. o yüzden şöyle bir yöntem düşündüm, tek bir soruya cevap istiyorum:

"o filme seninlede gitmek istiyorum ama sinemaya giripte beğenmezsin diye korkuyorum."

gibi bir cümle yazan kişiyi nasıl uyarırsın? ve bu ekleri nasıl yazacağını bilen insanların nasıl uyardığını/yardımcı olmayaçalıştığını gözlemliyorsun?

iki bölümlü tek soru, 100 puan. gidiş yolundan puan yok.
süre başladı. :)
0
kurukafa
(14.11.08)
ben sana gidiş yolundan da puan alabileceğin bir yol göstermişken senin elindekileri hunharca harcaman pek iyi olmamış. senin zararına... artık sana bir şey öğretebileceğimi hiç sanmıyorum.
ama senin cevabını tahmin edebiliyorum. "de gördüğüm her yere bile koyarım"... :)
sen devam et...
olmadı sayfadakileri tekrar oku. temcit pilavı gibi tekrar açıklamayacağım...
0
🌸tranko buskas
(14.11.08)
(9)

kedi tüyü ve kist

forumtrak
annemin kediyi evinde istememe gerekçesi olarak gösterdiği kedi tüyünün kist yapma durumu diye bir şey gerçekten var mıdır? yoksa anneye böyle bir durumun olmadığı nasıl gösterilir? kanıtlanır?
annemin kediyi evinde istememe gerekçesi olarak gösterdiği kedi tüyünün kist yapma durumu diye bir şey gerçekten var mıdır? yoksa anneye böyle bir durumun olmadığı nasıl gösterilir? kanıtlanır?
0
forumtrak
(09.11.08)
vardır. ayrıca evde hayvan beslemeyen bir tanıdığım da bu olaya maruz kalmıştı. ama yüzde yüz olacak diye bir şey yok. ihtimal.
0
cha
(09.11.08)
veterinere gidin beraber, şu aşıyı yaparsak şöyle olur bu aşı paraziti öldürür dolayısıyla kist ihtimalini önler gibi iç rahatlatıcı bilgiler versin annenize..
0
sharpenter
(09.11.08)
hayvanın tüyü tek başına kist yapmaz. hayvanın dışkısı yoluyla atılan bir cins parazit, tüy yolu ile bir şekilde dolaşımınıza girerse o parazitin böyle bir risk oluşturma ihtimali var. bunun da aşısını yaptırdığın zaman riski ortadan kalkıyor.
0
kurukafa
(09.11.08)
tek başına kedi tüyü kist yapmaz:
www.veterinerhekim.net
www.derki.com
www.sokakkedisi.net

internetteki veteriner forumlarına yazıp cevabı annenize gösterip inandırabilirsiniz:
www.veterinerhekim.net
www.facebook.com
0
zen spider
(09.11.08)
comptrol
(09.11.08)
zorlamayın. muhtemelen anneniz kediden korkuyor ve bunu itiraf edemediği için kist mist bahane ediyor. böyle insan çok tanıdım. kedi geleli evime gelmeyen arkadaşlarım var.
bu arada kedi tüyü kist değil ama sinir yapıyor. evin her tarafı tüy, giysiler tüy. sabahtan akşama temizle o gene döküyor. kedi ile birlikte yaşamak için gerçekten sevmek gerek. aksi takdirde işkenceye dönüşüyor. anne ile oturuyorsanız ve istemiyorsa ısrar etmeyin. ayrı eviniz olduğunda edinirsiniz kedi.
0
synick
(09.11.08)
aşı oluyor bu hayvanlar, aşı olunca da tüyleri zarar bakımından insan saçından farksız diyor veterinerler.
0
kayranin kedisi
(09.11.08)
kedinin kist ve parazit aşılarını düzenli yaptırdığın sürece ortada hiç bir risk olmaz.yani şöyle söyliyim,bende parazit vardır,kedimde yoktur.
0
alexios
(09.11.08)
kist hidatik dediğiniz şey sizin, valla göğüs cerrahisinde de genel cerrahide de kaç tane hastanın operasyonuna girdim, bir tanesinin bile kedisi yoktu, evcil kedi dışında, parazit taşıyan kedi-köpek dışkısıyla kirlenmiş, böyle sularla sulanmış meyve sebze vb den kapılıyor o hastalık genel olarak.

hapını verirsiniz kedinin, çiğ etle de beslemezsiniz, hiç problem olmaz..
0
kara kadife
(09.11.08)
(7)

göbek-yürüyüş ilişkisi?

karamell
şimdi efendim bendeniz haftanın en az 4 günü 40-45 daika hızlı tempoda yürüyüş yapıyorum.hatta bazen hızı epey abartıyorum ki bacaklarıma kramp falan giriyor.neyse bu kısmı önemli değil zaten.boyuma göre kilom normal,amacım kilo vermek değil yani,göbeğimden kurtulmak.şimdi bu tempoda yürüyüşe devam
şimdi efendim bendeniz haftanın en az 4 günü 40-45 daika hızlı tempoda yürüyüş yapıyorum.hatta bazen hızı epey abartıyorum ki bacaklarıma kramp falan giriyor.neyse bu kısmı önemli değil zaten.boyuma göre kilom normal,amacım kilo vermek değil yani,göbeğimden kurtulmak.şimdi bu tempoda yürüyüşe devam etsem göbeğim erir mi?ekstra bişeyler de yapmak lazım mı?
0
karamell
(08.11.08)
düz yolda yürüyünce göbek erimiyor, yokuş yukarı yürümek işe yarıyor (denenmiştir)
0
zen spider
(08.11.08)
yürüyüşe ek olarak biraz da beden hareketleri yapın bence. dumble alın, çalışın falan filan. kas yaparsınız.
0
mea maxima culpa
(08.11.08)
mekik cekiniz evde.
0
chrome
(08.11.08)
koşu göbekten eser bırakmıyor. yürüyüş işe yaramaz. toprak bi pist veya yürüyüş yolu daha da işlevsel olur. tecrübeyle sabit.
0
beastangel
(08.11.08)
mekikle göbek erimez.

benim tavsiyem biraz mekik çekip sonra hızlı tempo yürü.

tabi diyet ve spor %50 %50'dir. birini yapmazsan diğeri hiç bir işe yaramaz.

dur şu yazdıklarımı not alayım...
0
desdinova
(08.11.08)
yuruyusun insan bunyesine neredeyse hicbir faydasi yok. tamam hic yoktan yine de iyidir ama gercekten gobegi eritecek bir spor degildir. sirf gobegi eritmek icin spor yapiyorsaniz da bastan yanlis. gobegi eritmek icin ilk basta duzenli bir hayatiniz olmali ki bu zamanda cok zor. beslenmenizi, uykunuzu ve sporunuzu duzenli bir hale getirmeniz lazim. doktora basvurup diyet yapmaniz da lazim.
size tavsiyem hizli tempoda yuruyus yerine jogging temposunda ve ilerleyen zamanda iyi bir tempoyla kosarsaniz daha iyi olur. suresi onemli degil. ilk ay 15 dakika kosarsaniz duzenli bir sekilde ilerleyen zamanda bu sureyi kendiniz daha da yukarilara tasiyabilirsiniz.
0
hollandabocegiilesevismek
(08.11.08)
zayıflamak ve sağlıklı yaşam için doktorlar ve diyetisyenler sadece yürüyüş ve yüzme öneriyor.

jogging ve koşu sağlığa zararlı.

zayıflamak için ilke sağlıklı yiyerek, metabolizmanızın yaktığından daha fazla kalori harcamak. o yüzden yürümek göbek eritmez filan demek komik yani.

ayrıca bana sorarsanız yüzme diyorum.
0
mea maxima culpa
(08.11.08)
(12)

Vesikalık fotoğrafta ceket olsun mu olmasın mı?

cha
vesikalık fotoğraf çektirecem de. yenileme zamanı geldi diye düşünüyorum. gömlek kravat olsun ama ceket olmalı mı olmamalı mı karar veremedim. daha önceki ceketsizdi. ne dersiniz bu konuda?
vesikalık fotoğraf çektirecem de. yenileme zamanı geldi diye düşünüyorum. gömlek kravat olsun ama ceket olmalı mı olmamalı mı karar veremedim. daha önceki ceketsizdi. ne dersiniz bu konuda?
0
cha
(08.11.08)
bence olmasın. ceket fazla resmiyet kaygısı güder. arkadaşların görünce laf ederler, "vay takım yapmışız" falan gerek yok.
0
lovemyself
(08.11.08)
olmasın.
0
insanimsi
(08.11.08)
gıravat varsa ceket olsun
0
axijazz
(08.11.08)
olmasın. sadece gömlekle daha esnek, her mevsime her duruma uyan dinamik adam izlenimi verirsin. ceket daha bi "şu pozisyondan aşağısı kesmez beni" tavrı içerir. bence.
0
geldiler
(08.11.08)
kesinlikle olsun, şiddetle söylüyorum bunu.
0
cisegu
(08.11.08)
ceket bence de olsun. çünkü ceket çıkarılıp asılabilir ama ceketsizseniz giyecek bir ceket bulamayabilirsiniz. (yani fotoğrafa bakan kişi şöyle düşünür diyorum, resmi gözükürsünüz evet. ama adamın istediği de onu görmektir. rahat giyim istiyorsa, öf aman, uzatmıycam ceket olsun)

--sonra okuyunca gördüm, kravat varmış; kravat varken ceket olmaması çok tuhaf duruyor fotoğraflarda, o yüzden bir kere daha ceketli olsun diyorum--

soru sahibinin izniyle soruyu görüyorum ve bir artırıyorum:

vesikalık fotoğrafta gülünür mü? gülünmeli mi? sırıtmalı mı? dişler gözükmeli mi? gözükmemeli mi? somurtmalı mı? çok mu az mı somurtmalı?
0
oldu görüşürüz
(08.11.08)
ceket olmaz mı? şart.

vesikalıkta gülünür mü?
acayip güzel bir gülüşünüz yoksa gülmeyin.
0
agk
(08.11.08)
bakınız ceketli adama ne kadar karizma
www.hudayim.com
0
agk
(08.11.08)
kıravat varsa ceketsiz olmaz. ama bence kıravat da ceket de olmasın, şık bir göynek edinin, üst düğmeyi açıverin. mis.
0
robin crusoe
(08.11.08)
ceketsiz kravat olmaz.
0
thefirstfbli
(08.11.08)
ceket+gülümseme
0
zen spider
(08.11.08)
bazı vize veya diger turlu resmi belgelerde ozellikle gulmeyen fotograf istenir. somurtmamak da lazım tabii. normal yuz ifadesi en guzeli.
0
sopiro
(09.11.08)
(3)

medikal derken, veterinary medicine en iyi ihtimalle - evet kedi sorusu.

myriamonde
efendim iyi akşamlar. yine bir derdimle sizleri darlıyorum:şimdi benim iki tane kedim var, altı aylık falanlar, bir erkek bir dişi. dişi iyi güzel de, erkek delirdi bu aralar. özellikle dışarı çıkıp geri geldiğinde böyle bir heyecan dalgası yaşıyoruz, normalde sakin sayılabilecek bir hayvanken delir
efendim iyi akşamlar. yine bir derdimle sizleri darlıyorum:

şimdi benim iki tane kedim var, altı aylık falanlar, bir erkek bir dişi. dişi iyi güzel de, erkek delirdi bu aralar. özellikle dışarı çıkıp geri geldiğinde böyle bir heyecan dalgası yaşıyoruz, normalde sakin sayılabilecek bir hayvanken deliriyor kıpır kıpır bööyle bir heyecan bir gaza geliş...ve beni yalamaya başlıyor. genelde yüzüme atak yapıyor ama yani boyun gerdan allah ne verdiyse hayvan yalıyor da yalıyor, durduramıyorum resmen.. arada da böyle kafasını sürüyo orama burama, yine boyun ve yüz cenahına, bildiğiniz gelip yüz sürüyor, böyle bir enteresan, ben anlamadım.

niye yapıyo bu hayvan bunu? hı? sorarım size.

edit: ya bu hayvan küçükken de böyle sapıktı. iki aylıktan biraz iriceyken aldım, zaten biraz hastaydı sürekli ilgilenmem gerekiyordu. böyle bir anne durumu oldu yani. neyse ben buna ilacını verip mutsuz ettikten sonra sevinsin tribe girmesin diye beş saat seviyodum, bu böyle göğsüme yerleşip patiyi memeye atıyodu sonra öbür memeyi yalamaya falan başlıyodu (evet farkındayım pis sapık yogartık daha neler)

yani garip bir huy tabi ama aslında normalmiş bu hayvan için. o zaman soruyu genişletip NİYE SAPIK LAN BU HAYVAN'a çeviriyorum. hehe.
0
myriamonde
(07.11.08)
valla aynen bizim de böle iki kedi var kardeşler dişi olan pek soğuk erkek olan çok özlerse üstüne atlıyo ablamın. daha duygusal sanırım erkekler. yalama falan da aynı. bi kedinin yalaması çok sevdiği anlamına gelirmiş diye duymuştum sanki. güzel bişi yani.
0
gholeman
(07.11.08)
ya dışarda gezip tozunca sizi özlemiştir, sevgi gösterisinde bulunuyordur diye düşünüyorum :)

erkek kediler genelde daha canayakın daha insancıl olurlar zaten.. özellikle de kadın insanlarına karşı..(kadın insanı ? afferim bana çok doğru düşündüm)

yalaması da gholeman'ın dediği gibi sizi sevdiği anlamına gelir.
kediler kendi vücutlarını temizlemek için yalarlar ya , sizi de yalayarak size bi güzellik yapıyor aklı sıra :)
"gel bakiym canım buraya , bendensin bu akşam , şöyle bi temizleyelim seni" gibi :)
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(08.11.08)
aynen hickiran karasinek ve uyuyan karinca'nın dediği gibi.
küçükken siz baktığınız için sizi de kendi gibi biliyor ve kendince sevgi gösterisi yapıyor.

en.wikipedia.org
0
zen spider
(08.11.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.