japon kültürünü derinlemesine incelemedim ama intihar etmek japon kültüründe şerefli bir ölüm şekli. yakın zamanda tsunetomo yamamoto'nun "hagakure: saklı yapraklar" kitabını okudum. japonlar ve intihar konusunu merak ediyorsanız size de öneririm.
aslında bir japon savaşçı için en şereflisi savaşırken ölmek. intihar pek de tercih edilen bir şey değil, zorunluluk. hatası yüzünden ölüm cezası verilen kişi eğer sevilen, saygı duyulan bir biriyse kendi kendini öldürme hakkı (seppuku / harakiri) veriliyor. bu da törensel bir uygulama. çünkü etrafında şahitler var ve eğer cesaretini yitirip karnına kılıcı saplayamazsa diye arkasında kafasını kesmek üzere (seppuku tamamlama) birisi oluyor (bizdeki kirve gibi bir anlamda :p ).
[kitabı okurken mahvoldum, kan gövdeyi götürüyordu, amcam da bütün bunları gayet sıradan, şerefli bir savaşçının yapması gerekenler olarak yazmış. binbir tane seppuku ve savaşta ölen savaşçı hikayesi var.]
eski japonya'da katı bir sınıf sistemi var ve herkes belli efendilere bağlı. efendiye sadakat kişinin kendi yaşamından daha önemli. öte dünya inancıyla da pek ilgisi yok sanırım bunun. şerefli yaşamak ve ölmek, geride kalanlara da şerefli bir isim bırakmak çok önemli.
kitaptan bir alıntı yapayım:
"hepimiz yaşamayı severiz. sevdiğimiz şeylerde de anlamlar buluruz. ama ilkelerden ayrılarak yaşamak korkaklıktır. bunun ince bir sınırı vardır. ilkelerden uzaklaşarak ölene deli derler ve utanmasını gerektiren bir şey yoktur. bu Savaş Yolu'nun olması gereken şeklidir. kişi her sabah ve akşam tekrar tekrar zihnini öldürüp, kaybedecek bir şeyi yokmuş gibi yaşarsa, Savaş Yolu'nda özgür benliğini bulur ve görevini yaşamı boyunca lekesiz yerine getirir."
tabii bunlar hep eski japon kültürünün parçası ama etkisi bugün de sürüyor.
0