Giriş
(4)

notebook ram yükseltme

lemmiwinks
şimdi benim tarih öncesi yani 3.5 yıllık bir fujitsu-siemens amilo m7405 notebook'um var. iki tane 256mb lık ram takılı. ben buna iki adet 512mb 333mhz ram takmak istiyorum. performansta gözle görülür bir değişiklik olur mu? takması kolay olur mu? içini açmaktan çekinmem. daha önce açmıştım fanı tem
şimdi benim tarih öncesi yani 3.5 yıllık bir fujitsu-siemens amilo m7405 notebook'um var. iki tane 256mb lık ram takılı. ben buna iki adet 512mb 333mhz ram takmak istiyorum. performansta gözle görülür bir değişiklik olur mu? takması kolay olur mu? içini açmaktan çekinmem. daha önce açmıştım fanı temizlemek için. fm 2009 u zor oynuyorum. 3d seçeneğini de işaretleyemiyorum ama o ekran kartıyla ilgili sanırım ha ne dersiniz?
0
lemmiwinks
(03.11.08)
bende de amilo 1424 vardı, 256 mb ramli. geçen cumartesi 1 gblık ram eklettim, şahane oldu, daha önce açılırken ya da birkaç program çalışırken laptopun karşısında oturup çekirdek çitleyip bekliyordum resmen.
bir de şöyle bir şey aldım, hakikaten uzun süre çalışınca ısınmasını engelliyor, tavsiye ederim (benim aldığım bunun biraz daha uygun fiyatlısıydı): www.gold.com.tr
0
zen spider
(03.11.08)
ilk olarak 333mhz'lik bir ramin diğerlerine oranla daha pahalı olabileceğini belirtim. yani iki adet 512mb 333 mhz ram sana 100'den pahalıya patlayabilir. yamuluyor da olabilirim.

performans farkını elbet hissedersin ama sonuçta olay işlemcide biter. çok da fazla bel bağlama sadece ramlere.

evet ekran kartından ötürü 3d maç motorunu açamıyorsundur.
0
teritori
(03.11.08)
benimkinin de fanı hiç susmuyor ama hem ram hem soğutucu almaya da param yetmez. ama ram cidden etkili oluyorsa onu alırım büyük ihtimal. bir de iki adet ram slotu var 1024mb da kapasite. buna tek 1024mb ram takılabilir mi? yoksa iki adet 512mb ram daha mı etkili olur?
0
🌸lemmiwinks
(03.11.08)
@teritori: hepsiburada'da 40tl oem 512mb 333mhz ram. 3d oynayamacağım yani fm'yi ne yapalım.
0
🌸lemmiwinks
(03.11.08)
(13)

erkek ismi???

f1
biriyle tanıstım,tanıstıgım gibi de ismini unuttum.adıyla hitap etmem gereken durumlar oluyo ve malesef o benim adımı unutmuyor ki aaa bn de unuttum geyigi yapayım.isimler sözlüklerine de baktım cagrısım yapmadı hiçbişey.içinde i,y,f harfleri olan erkek isimleri nelerdir sözlük sakinleri??bi bulduru
biriyle tanıstım,tanıstıgım gibi de ismini unuttum.adıyla hitap etmem gereken durumlar oluyo ve malesef o benim adımı unutmuyor ki aaa bn de unuttum geyigi yapayım.isimler sözlüklerine de baktım cagrısım yapmadı hiçbişey.
içinde i,y,f harfleri olan erkek isimleri nelerdir sözlük sakinleri??bi buldurun yav.
f olmayadabilr emin deilim ama i ve y vardı ve sanırım i'yle başlıyodu.
0
f1
(02.11.08)
inay
ismail (y varmis gibi icinde)
ilkay (unisex gibi sanki)
0
osuruklu
(02.11.08)
surdan bakabilirsiniz.
www.bebek-isimleri.gen.tr
0
pyro clustic flow
(02.11.08)
oyle 3 yil adini bilmeden muhabbet ettigim insan oldu. isin tersi her gordugunde ismimle sesleniyor, muhabbet esnasinda 40 kere adimi telaffuz ediyordu. simdi adini ogrendim ama yillardir gormuyorum adami.

ismi suna benziyodu muhabbetleri pek ise yaramaz. ben olsam bir sekilde isminin yazdigi bir belgeye bakmayaa calisirdim.
"pason var mi? versene bi... ya bu yaldizli dalga her yil yenileniyo mu bendeki eski galiba"
ya da
"kaclisin sen? hadi lan o kadar yasli/genc olamazsin. kimligini gostermezsen inanmam"
gibi.
0
lykos
(02.11.08)
durumu bir arkadasina anlat, sonra ayni ortama girin. bi sekilde muhabbet edin beraber, sonra arkadasiniz "bu arada tanismadik, ben x" diye elini uzatsin adama. adam da adini soyler hayat ne guzel
bu arada 2-3 kez denemisimdir biraz kastirmakla beraber yuzde yuz basarili yontemdir

bir de ortak bi arkadasiniz varsa facebooktan arkadas listesine bakilabilir, gorunce tanidik gelir elbet.
0
fuchuki
(02.11.08)
ya o sana seslendiginde sen de oo hacı naber nassın fln de caktırma.
0
bryan fury
(02.11.08)
ilyas?
0
la traviata
(02.11.08)
"adini unutmusum soyler misin bir daha?" demek bu kadar zor olmamali...
0
lejant
(02.11.08)
ehliyet kimlik benzeri şeylerini iste bir dahaki görüşmede. öğrenci kimliği nasıl ya sizin okulun gibi saçma bir bahane olabilir. ya da bankamatik kartı arkasından banka müşteri hizmetleri numarasını öğrenmek iste. benimkini kaybettim de. işbankası vardır kesin onda.
0
rpmcmurphy
(02.11.08)
adını sormasına sorarım da adımı bilen bi insana kalkıp da pardon unuttum adın neydi dersem ayıp olur gibime geliyo.neyse taktikleri deneyelim.
ilyas,inay,ismail,ilkay değil bu arada=)
0
🌸f1
(02.11.08)
nüfus cüzdanındaki fotoğrafın ne kadar komik çıktığı ile ilgili bir sohbete gir. sonrasında onunkine bak :)
0
jeanluc
(02.11.08)
ben kendi adımı bile zor aklımda tutuyorum. bir de yüzsüzce insanları da unuturum. bir kişiyle binlerce kez tanışma faslına girebiliyorum hatta. merhaba ben random blonde - daha once tanışmıştık ben ahmet - ahmeti unutur hemen. merhaba ben de çok memnun oldum isim neydi - ahmet merhaba ben de şey ee random blonde sizin neydi? böyle gider bu yani bu kadar kasmayın yahu. bir daha görünce arkadaşı benim gibi bende balık hafızası var adın neydi ya diyiverin gitsin. hayır hatırlayacaksınız galba ilyastı galiba ihsandı diye naber ihsan diceksin ne ihsanı ya ben tarik! dicek daha da beter olucak. sorun gitsin. bin kez sorun. sizi seven böyle sevsin, kabullensin değil mi ama.
0
random blonde
(02.11.08)
bir daha karşılaştığınızda, üşütmüşüm ilaç aldım serseme döndüm ya da tansiyonum düştü konuşmakta bile güçlük çekiyorum, bak kaç yıllık arkadaşız adın bile aklıma gelmiyor şu an falan bahanesiyle ismini öğrenmeye çalışın bence.
0
zen spider
(03.11.08)
ben tanıştığım adamların ismini değil yüzünü de unutuyorum, ismini unuttuğum zaman genellikle ortak bir arkadaşımıza çaktırmadan soruyorum, başka türlü gelmiyor aklıma, isim hafızam zaten çok zayıftır ama bu ortak arkadaş konusu epey işe yarar.
birde bu isim unutma mevzusu açıldığında hep aklıma babamın bir arkadaşı gelir, adama babamın aşağı yukarı 15 senelik arkadaşı ama babama hep hakkı diyor.
0
vincenzo
(03.11.08)
(12)

özür dilemek?

passion rules the game
bana über bir özür dileme taktiği lazım. her türlü kabul. ama olayı sormayın, genel bir şeyler de olur. :)
bana über bir özür dileme taktiği lazım. her türlü kabul. ama olayı sormayın, genel bir şeyler de olur. :)
0
passion rules the game
(31.10.08)
kız ama çiçek olayına kancağını sanmıyorum. öyle ki daha önce kötü giden bir arkadaşlığı da düzeltecek bir şey arıyorum, kız istemese bile öyle süper bir şey olsun ki hayır diyemesin manasında. çok önemli benim için. ona değer verdiğime ve yanında olmak istediğime inanmalı ama doğuştan odunum bu konularda.
0
🌸passion rules the game
(31.10.08)
''allah beni kahretsin intihar ediyorum'' de kesin affeder
0
papaz efendi
(31.10.08)
çiçekti böcekti değil de kendisine özel yapılmış bişey olmalı bence.
adına şiir yazmaktır vb. şeyler. kişiye özel yani. yoksa herkes çiçek almayı bilir. etkisiz değildir belki çiçek ama şahsa özel olması daha etkili bir çözüm bence
0
ymerdiveni
(31.10.08)
gozlerinin icine bakarak ozur dilemek ve atesli bir gece
0
ermanen
(31.10.08)
arkadaş kardeşim, arkadaş..:)


@ymerdiveni şiir biraz abartı olabilir. daha doğrusu bir kıza şiir yazsam utancımdan evden çıkamam
0
🌸passion rules the game
(31.10.08)
hımmm, ben bir süre ilişkimi kopardığım bir arkadaşımdan "görüşmediğimiz süre boyunca hep hissettim eksikliğini, senin yerini doldurmam çok zor, seni bilerek kırmayı hiç istemedim, yaptığım her türlü eşşeklik için özür dilerim" diyerek özür dilemiştim. gerçekten her kelimesine inanarak söylemiştim ama, bence anahtar da bu, samimiyet :) çok güzel özür kartları var eğer yüzyüze söylemekten çekiniyorsan, bir adet al ve içinden geldiği gibi özür dile. bence yeterli olur.
ps: ben kadınım, arkadaşım erkekti. sadece arkadaştık bu arada, evet.
0
opucuk baligi
(31.10.08)
çok büyük şeyler olmadığı sürece, hayatımda kolay kolay reddedemeyeceğim tek özür dileme şekli, herhalde ilgili şahsın karşıma geçip yüzüme bakarak kısaca durumun bir özetini geçip üzgün olduğunu ve özür dilediğini içtenlik ile söylemesi (rüşvetsiz bir şeysiz) olur sanıyorum.
0
kurukafa
(31.10.08)
aslında ateşli bi' gece çok iyi çözüm ama madem ki arkadaş, "bugün bacım yarın ihtiyacım" olayına girme sen, "özrü kabahatinden büyük"(gerçekten büyük mü? ehehe ) derler sonra..
sen bi çiçek filan olayına gircen mecbur ve eski anılardan derlenmiş güzel bi konuşma hazırla; tamamdır ;)
0
t joe
(31.10.08)
hediye, rüşvet olmaz, samimiyetle pişmanlığı dile getirmek lazım.
"özür dilerim, çok büyük hayvanlık yaptım. bunlar hiç yaşanmamış olsun isterdim ama belki de bu sayede seninle olan arkadaşlığımın benim için ne kadar değerli olduğu kafama dank etti. seni üzgün görmeye dayanamıyorum/bana kırgın-kızgın olduğunu bilmek beni kahrediyor. lütfen beni affet" gibi bir şeyler işe yarayabilir.
işin özünde yaptığınızdan pişman olduğunuzu, onunla olan arkadaşlığınızın sizin için çok değerli olduğunu ve onu kaybetmek istemediğinizi vurgulamanız lazım. çok abartmayın, üzgün ve pişman olduğunuzu hissettirmeniz yeterli. gerisi gelecektir. ama affetmesi için biraz zaman tanıyın. kızgınsa biraz zaman alabilir. bu arada yakınlarında olun, yavru köpek bakışları atın, eninde sonunda affeder.
0
zen spider
(31.10.08)
Çiçek gardını düşürür aklını karıştırır, samimi bir itiraf da duygularını yumuşatır. Sinsi plan gibi oldu gerçi, idare ediver. Çok karmaşık şeylere gerek yok bence.
0
hellguard
(31.10.08)
güzel bir yemek yap kendin yap ama
mücver felan pişir
kadın budu köfte pişir
pilav tereyağıyla
kuzu incik
mezelerdende haydari amerikan salatası vesaire
öyle bir sofra donat ki yani kız görünce aga bu nedir deyip kalsın.
yada boşver belkide ben acıktım ondan saçmaliyorum.
0
crystalsoul
(31.10.08)
passion rules the game: demek istediğim tam anlamıyla şiir değil zaten. kişiye özel yapılmış olmalı yani.
kurukafa nın verdiği örnek de çok etkili olur bence.
0
ymerdiveni
(31.10.08)
(8)

Sokak kedisi - Kuduz ihtimali -2

kutuyusuk
daha önce bir sokak kedisi tarafından tırmalandığımı belirtmiştim. bir infeksiyon uzmanıyla konusştum. bana kediyi 10 gün boyunca gözlememi önerdi. ben de dışarı çıkıp kediyi aramaya başladım kediyi ararken aynı kedinin birkaç kişiyi ısırdığını öğrendim. nihayetinde kediyi buldum ve bir kutuya koyup
daha önce bir sokak kedisi tarafından tırmalandığımı belirtmiştim. bir infeksiyon uzmanıyla konusştum. bana kediyi 10 gün boyunca gözlememi önerdi. ben de dışarı çıkıp kediyi aramaya başladım kediyi ararken aynı kedinin birkaç kişiyi ısırdığını öğrendim. nihayetinde kediyi buldum ve bir kutuya koyup gözlem altına almaları için belediye ekiplerine teslim ettim. bu arada kediyi yakalamaya çalışırken elimi ısırdı (daha önce sadece tırmalamıştı) bu ısırık çok sert olmadı. ısırdeğı yer kanamadı. kedinin kuduz olma ihtimali üzerinde duruluyor. benim yine sözlükteki değerli kedi uzmanlarına sormak istediklerim var.

kedi kuduzsa diş geçirmediği yerden kuduz bulaşma ihtimali var mıdır? (ısırdı ama kanatmadı)

hayvan yanına yaklaşanlardan kaçmıyor. ayağının biri hafif sakat zira. insanlardan kaçmaması kuduz olma ihtimali açısından nasıl bir gösterge olabilir?

hayvan kuduz olsa da olmasa da kuduz aşısı olmalı mıyım?

not: kedi eskişehir şehir merkezinde yaşamakta.
0
kutuyusuk
(31.10.08)
kuduz aşısı olmalısın zira olmamakla yüklendiğin risk aşının sana bir zararı olması riskinden fazla.
0
kara kadife
(31.10.08)
lütfen olun ve eğer bu kadar tedirgin oluyorsanız lütfen sokakta tanımadığınız hayvanlarla haşır neşir olmayın.
0
zen spider
(31.10.08)
Kuduz kanla veya zedelenmiş deriden bulaşıyor.
Kaçmamasının da kuduzla alakası olduğunu sanmıyorum.
0
inugard
(31.10.08)
kuduz aşıları artık öyle göbekten yapılmıyor hem aşı olmaktan korkuyorsanız bir devlet hastanesine gidip kuduz aşısı olmak istediğinizi söylüyorsunuz normal grip aşısı gibi koldan yapılıyor size bir kart veriyolar sanırım ilk başta 2 gün arayla daha sonra 3 gün arayla toplamda 5 yada 7 aşı oluyorsunuz.(kuzenimi kedi ısırdı)
0
buffy de vampir sayilir
(31.10.08)
yazdıklarını okuyunca çok üzüldüm.

durup dururken bir kedinin hayatı ile oynamışsın. zaten sokaklarda zor durumda yaşayan kediyi almış rezil etmişsin. hem de sakatmış.

kedinin tek suçu insanlara sokulmasıymış. cana yakınmış ki onu yakalayabilmişsin. sokak kedisini tutup kutuya filan sokmaya çalışırsan ısırmasın da ne yapsın zavallı?

ona yaptığın eziyetle yetinmeyip bir de belediye işcilerine teslim etmişsin. iki gün sonra o kedinin başına neler gelir kimbilir. ölüsünü atarlar bir yere.

sakat ve insanlara dostça yaklaşan bir hayvanı belediyeye teslim ederken vicdanın sızlamadıysa birşey diyemiyorum.

kedilerden de böylesine nefret ediyor ve kuduz olmaktan korkuyorsan ne diye sokaktaki hayvanla oynuyorsun.

hayvanın hayatına maloldun. tebrikler yani.

niye bunları yazdın dersen belediyenin o yetkili dediğin kişilerinin ne kadar çok kedi ve köpek öldürdüklerini okuyorum ben her gün onlarca mailde.

ek olarak hayvanlarla haşır neşir olan bizlerin yazdıklarını da kaale almamışsın, bugün tekrar yazıyorsun. kaale almayacaksan niye yazıyorsun?

sakat hayvan insanlardan kaçmıyor diye kuduz mu olması lazım yani???

öncelikle bir veterinere git mahallende ve sor eskişehirin merkezinde sokak kedileri arasında kuduz var mı diye ondan sonra gidip kediyi belediyeye teslim et.

ben hergün hayvanlarla ilgili bir sürü mail okuyorum mail gruplarında hiçbir kuduz vakası yok? sen nerden kafandan kuduz diye uyduruyorsun anlamadım ki?

ya ne kadar kolaymış bir canı harcamak.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
şu duyuruda kendi adıma kuduzla ilgili hiç yoksa iki üç uzuuun cevap yazmışımdır "kedi ısırdı kuduz olur muyum" tarzı sorulara.
soru sormadan önce, bi arama yapsanız , aklınızdaki "her" soruya cevap bulacaksınız.ama sorup sorup cevap alıp , yazılanları uygulamamak size zevk veriyorsa onu bilemicem tabii.

ayrıca kediyi belediyeye teslim ettiğiniz için tebrik ederim sizi.
hayalinizde ,kedilerin geniş otlak alanlarda koşup oynadığı öpe koklaya bakıldığı güzel barınaklar varsa, ve belediyenin kediyi buralara götürdüğü gibi bir hayal dünyasında yaşıyorsanız,sizi gerçeğe davet etmek isterim. kuvvetle muhtemel , size kendisini sevdirmekten ve tehlike anında kendisini koruma maksatlı tırnaklarını kullanmış olmaktan başka hiç bir günahı olmayan bir hayvanı itlafa gönderdiniz.

iki kere kuduz aşısı oldum. biri , tellere takılmış bir kediyi kurtarmaya çalışırken oldu. hayvan can havliyle ısırdı. gittim paşa paşa oldum aşımı.
diğeri de aç kedileri beslerken olmuştu. mama kapma yarışına girmiş kedilerden biri yanlışlıkla tırmalamıştı elimi. gayet sağlıklı hayvanlardı ama aklımda soru işareti kalmasın diye gidip yine olmuştum aşılarımı.
belediye çağırmadan , hayvanları yakalayıp kutulara tıkmadan , itlaf ekiplerine teslim etmeden.

siz de madem bu kadar pipiriklisiniz , "kuduz ihtimali 18" gibi bir başlık açmadan gidin olun aşılarınızı. bir daha da hiç bir sokak hayvanını "sevmeyin" lütfen. allah aşkına sevmeyin.
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(31.10.08)
değerli kedi uzmanları diyorsunuz ama bu uzmanlardan ya da kedi hayvanını tanıyan hiçkimse sizin yapmış olduğunuz hareketi önermedi neden acaba? olun kuduz aşısı da cümle alem rahatlasın bence. o kadar da uzun uzun hepimiz yazdık ben dedim 10 gün gözleyin falan diye enfeksiyon uzmanını bırakın yani. o ısırılan insanları ne zaman ısırmış mesela o insanlar hala yaşıyor mu o insanları neden ısırmış? sizi neden ısırmış? bunları hiç düşünmeden belediyeye teslim etmek inanılmaz. bir de belediyeye yani. bi hayvan barınağına en azından ya da birsürü hasta sokak kedisine gonullu bakan veteriner var, goturmeden direk belediyeye. ne anlıcak acaba belediye. sakatmış diyorsunuz belki de hayvanın biyeri acıyordu siz ilk hayvanı severken de o yüzden tırmalamış olabilir. ısırdığına da inanmıyorum benim iki tane azınca çok daha vahşi olabilen kedim var ısırınca kedi kanrevan içinde kalırsınız oyle dişleme gibi kanatmadan bişey yapıyorsa o ısırmış denemez ki! bence hemen hayvanı götürdüğünüz yere gidip ilgilenin. kuduzsa hemen kan orneği alıp kuduz mu diye öğrenmek çok basit bişey ilk iki günde anlaşılması zor sadece ki o günlerde geçmiş. hayvan eğer! hala yaşıyorsa ve kuduz değilse de hayvanı tekrar ait oldugu ortama salın. birçok hayvan barınağında bedavaya aşısını ve tedavisini yaptırabilirsiniz. veterinerlik fakultelerine vs gidip. madem bu yolu seçtiniz artık borcunuzdur bu bence...
0
random blonde
(31.10.08)
ayrıca kuduz bir hayvan eğer hastalığın son aşamasına gelmiş ve artık tedavi edilemezse (ki tedavisi artık mümkün hayvanda da!) o hayvan yine de öldürülmez, ne yazıkki ölmesi beklenir kapalı bir ortamda. ama gidin belediyelere diin her hangi bi hayvanı götürüp ay bu kuduz gaaalba diye ilk işleri öldürmektir. test bile yapmadan. zaten onlara hayvanı getiren kişinin de onlardan genelde farklı bir düşüncesi olmaz. hayvan düşmanları ve belediye iletişim içinde bugunlere kadar geldik. hemde öyle ilaçla falan uyutarak da öldürmüyorlar. bunu aşınızı olurken uzun uzun düşünün böyle. hangi yöntemi uygulayacaklar acaba diye...
0
random blonde
(31.10.08)
(14)

öksürük geçirme?

inkey
yaklaşık bir buçuk iki hafta önce nezle olmuştum. ilaç kullanmayı sevmeyen bi insan olduğumdan doktora gitmeyip, vitamin takviyesi, greyfurt suyu, nane limon derken nezleden kurtuldum. ancak öksürüğüm hala geçmedi bazen böyle boğulucak gibi oluyorum geçmiyor meret. vizelerde yaklaştı sınavlarda öksü
yaklaşık bir buçuk iki hafta önce nezle olmuştum. ilaç kullanmayı sevmeyen bi insan olduğumdan doktora gitmeyip, vitamin takviyesi, greyfurt suyu, nane limon derken nezleden kurtuldum. ancak öksürüğüm hala geçmedi bazen böyle boğulucak gibi oluyorum geçmiyor meret. vizelerde yaklaştı sınavlarda öksüren uyuz insan modunda olup kendimin ve milletin konsantrasyonunu bozmak istemiyorum.

ne yapmam gerekir bu öksürükten kurtulmak için doktora gitmeden, yadımcı olabilecek varsa çok sevinirim.
0
inkey
(30.10.08)
bol bol su iç
0
mutlu muyuz vincent
(30.10.08)
geçmiş olsun öncelikle. boğazlarınızda kızarıklık varsa ve tahriş olmuş gibi hissediyorsanız farenjit olmuş olabilirsiniz. bu durumda antibiyotik yardımcı olabilir ancak nezle tam olarak geçmediyse antibiyotik sakıncalı olabilir. bunun dışında sinecod iyi bir öksürük şurubudur. bunun yanı sıra zencefil + bal + limon karışımı çok etkilidir. kan inceltici bir ilaç kullanıyorsanız bu söylediğim karışımı kullanmayın çünkü zencefilin kan inceltici etkisi vardır. sabah akşam 1 yemek kaşığı keçi boynuzu pekmezi de işe yarayacaktır. birşeylere alerjiniz varsa o da öküsürük yapabilir. bu durumda kafanıza göre tedavi olamazsınız, bir doktora gitmelisiniz. umarım yakında iyileşirsiniz, sağlıklı günler.
0
slevinkelevra
(30.10.08)
koca kari ilaci gibi ama ise yariyor: aktardan cekilmis cörek otu al, balla karistir ac karnina bir tatli kasigi ye. gecer oksurugun.
0
dreamfactory
(30.10.08)
bir çay kaşığı zencefil
bir çay kaşığı zerdeçal
yaklaşık bir çay kaşığı karabiber
varsa kaşığın ucuyla az miktar tarçın ve sahlep
1 tatlı kaşığı çörek otu
balın içinde karıştırılır. sabah öğle akşam... kaşıntı kızarıklık yaparsa doz azaltılır.
0
hepatus
(30.10.08)
karabiberli çorba ve karabiberli çay öksürüğe birebir. gece yatarken ve sabah kalkınca ılık tuzlu suyla gargara yapmak da iyi geliyor.
0
zen spider
(30.10.08)
elma kabuklari ve ayva cekirdeklerini kaynatarak mucizevi bir cay elde edebiliyorsun. bende işe yaramisti. kaynatamam diyorsan ayva dilim dilim yapip yemek de bir cozüm olabiliyor.
0
atmacaged
(30.10.08)
umarım öksürürken ciğerlerinden doğru öksürmüyorsundur. boğulacak gibi oluyorum demişsin eğer nefes darlığı hırıltı vs gibi şeyler varsa kesinlikle doktora görünmeli çünkü ciğerlere bi hastalık yerleşmiş olabilir. ha benimki kuru öksürük boğazımdan sadece diyorsan keydrops ballı limonlu pastil var tamamen doğal hem içindekiler bağışıklığı da güçlendiriyor. kocakarı ilaçları bana iyi gelmiyor mesela hatta ballı karabiberli şeyler boğazıma yapışıp alerjik öksürüğe de neden olabiliyor. bir de kaynatarak içmek ılık, yumuşak birşeyler içildiği için boğaza iyi gelmesi dışında çok da yarar sağlamaz aslında kaynatılınca birçok şey içindeki yararlı maddeleri kaybediyor. b,c ve d vitaminlerine odaklan diyorum. geçmiş olsun.
0
random blonde
(30.10.08)
maasallah herkez bir aktar herkez bir herbalist tebrik ederim vallahi.
0
hellcaraxe
(30.10.08)
yukarida yazilmis mi tam bilmiyorum ama, annem balin uzerine limon sikip yedirirdi gayet iyi gelirdi, daha sonralari pekmez uzerine karabiber yontemini uygulamaya basladi ve oksurugu cok daha hizli gecirdigine defalarca sahit oldum, hatta kendim yasadim, ve ileriki zamanlarda arkadaslarin uzerinde uygulayip olumlu sonuclar aldim.
0
thunderroad
(30.10.08)
bu öksürük göğüsten geliyor. derin nefes alıken hırıltı varsa vakit geçirmeden doktora gitmen gerekir. en iyimseri antibiyotik başlatacak sana.
0
trocero
(30.10.08)
@trocero

ciğerlerimden öksürüyorum ama hırıltı vb şeyler yok yani o kadar da ilaç içicek kadar ciddi bi durumda değilim sanırım sadece öksürüğüm geçmiyor bi türlü, burdaki doğal yolları deneyip geçmezse gitmeyi düşünüyorum doktora. teşekkürler yinede.

@hellcaraxe

tavsiye isteyen benim, arkadaşlarda yazıyor işte onlara niye kızıyorsunuz ki? =)
0
🌸inkey
(30.10.08)
Selam. NE oldu durum, işe yaradı mı hiç biri tavsiyelerden? Kaç gündür bende de öksürük var kuru kesik kesik, balgamsız. Ateşim yok grip değilşim sigara içmiyorum. Cİğerle ilgili sanrıım benim.
0
Cursed Chico
(10.12.11)
cursed chico 3 sene önceki ilan bu yahu =) o zamanlar bol bol su içip, karabiber bal kombosunu denemiştim iyi gelmişti. ama benimki öyle çok ağır bi öksürük değildi, çok rahatsız ediyorsa bi dokttora görünün bence.. geçmiş olsun..
0
🌸inkey
(11.12.11)
Bir üç sene daha geçmiş, olaya bak. Yeni gördüm :) benim de geçti karabiber ıhlamurla balgamları attım. Daha da olmadım. Umarım sende de olmamıştır :)
0
Cursed Chico
(27.10.14)
(6)

Sokak kedisi - Kuduz ihtimali

kutuyusuk
bu soruyu sorduktan tam 48 saat önce sokakta gördüğüm bir kediyi mıncıklayıp sevme dürtüsüyle tahmin edebiledceğiniz gibi kediyi mıncıkladım. sevdim okşadım hatta tırnaklarımla sokak kedisini kaşıdım... neredeyse ısırıcaktım kediyi. hatta severken içime sokasım geldi. neden yaptım bilmiyorum. ama ya
bu soruyu sorduktan tam 48 saat önce sokakta gördüğüm bir kediyi mıncıklayıp sevme dürtüsüyle tahmin edebiledceğiniz gibi kediyi mıncıkladım. sevdim okşadım hatta tırnaklarımla sokak kedisini kaşıdım... neredeyse ısırıcaktım kediyi. hatta severken içime sokasım geldi. neden yaptım bilmiyorum. ama yaptım işte.

şimdi ben bu kediyi severken kedi çok garip hareketler yapmaya başladı. özellikel ellerime odaklandı. patileriyle ellerimi yakalayı ısırmaya çalıştı. ısırdı mı hatırlamıyorum. ama patileriyle ellerimi tırmaladı. tırmalarken kan falan göremedim. ama acıttı diyebilirim.

kediyi sevdikten sonra ellerimi sabunladım. tırnakarımı kesmekse 24 saat sonra aklıma geldi. kedinin hareketlerinin garip olması kedini kuduz olma ihtimalini aklıma getirdi. (kedi hareketlerinden hiç anlamam) acaba kedi kuduz olabilir mi? eğer kuduzsa bana bulaştırmış mıdır? kuduz kesin öldürür mü?

tüm bunlar 2 gündür kafamı inanılmaz meşgul etmekte. birkaç saat önce çıktım dışarı kediyi aradım oralarda mı diye bulamadım. bulsam da aynısından sokaklarda yüzlerce olma ihtimali var. şu paranoyak acize bi yardım edin. ne yapayım şimdi ben?
0
kutuyusuk
(30.10.08)
kanamadıysa bulaşmaz yüksek ihtimal. kuduz değil fiv vardır belki kedide.
0
mortifera
(30.10.08)
beni de gecen gun cirmaladi kedi. kanatti, boyle tirnaklarini gecirdi elime, kendimi zor kurtardim hayvandan :)

bi sey olmadi yani, bak hala burdayim ehehe
0
osuruklu
(30.10.08)
ormanlık arazide falan yaşamıyorsanız, mıncıkladığınız yaban kedisi falan değilse kedinin kuduz olma olasılığı çok düşüktür. bazı kediler fazla mıncıklanmayı sevmiyor, önceleri hoşlarına gitse de sonradan sinirlenip tırmalayabiliyorlar, ilk hedefleri de eller oluyor. bazen bunu oyun amacıyla da yapabiliyorlar.
ellerinizi sabunlayıp yıkadıysanız bir sorun yok.
0
zen spider
(30.10.08)
ne gibi garip hareketler? sadece bu saydıklarınız ise normal kedi hareketleri çünkü.
0
leylak sarabi
(30.10.08)
@leylak şarabına katılıyorum. normal hareketler onlar.

siz onu çok sevince o da oyun oynamaya başlamış sizinle. aha bakın benim elim de tırmık ve diş izi dolu. küçük yavru kedim yaptı az önce.

özellikle şehir merkezlerin kedi ve köpeklerde kuduz hemen hemen hiç yok. o yüzden veteriner kedilerime her yıl yapılması gereken kuduz aşısını yapmaya bile gerek görmüyor.

endişe etmeyin. zaten ısırmamış bile.
0
mea maxima culpa
(30.10.08)
kanamadıysa hiçbirşey olmaz. fiv de kediden insana bulaşan bir virüs değildir. 7 yıl boyunca fiv hastası bir kediye baktım. kedi büyük ihtimalle oyun olarak o hareketleri yapmıştır gibi geliyor bana 2 kedim var daha vahşiler. sokakta 20 ye yakın kedi bakıyoruz artık bakmadığım ellemediğim değişik hastalıklı kedi kalmamıştır. kuduz olan hayvanlar oyle hikayelerdeki gibi bianda delirip ısırıp çılgın gibi saldırmazlar ilk başta yanına yaklaşmanız bile mümkün olmazdı zaten. o saldırgan aşamada olunca hastayken zaten fiziksel olarak çok kolay ayırt edilir salya, gözlerin bugulanmış olması, düzgün yürüyememek vs. Bir ihtimal hani o da var kedi kuduz olmustur daha belirtileri başlamamıştır o zaman sizi ısırırsa olabilir. kediyi 10 gün gözlemlemek tavsiye edilir o zaman. ama tırmıkla bulaşması oldukça zor kuduzun. bir de nerede oturduğunuzu bilmiyorum ama büyük şehirlerde kuduz vakasına artık çok nadir rastlanıyor hatta uzun zamandır duymadım. anca ısırarak ve kanatarak olur zaten. en kötü boyle derisine inecek şekilde sevdiyseniz mantar kapılabilir bir sokak hayvanından o da zaten ertesi gune kabartı şeklinde ellerinizde vs hemen görülürdü olsaydı. korkulacak birşey de değildir bir ilaçla 24 saatte geçer. buraya aklıma gelen her detayı yazdım ki içinizde birşey kalmasın diye. paranoya yapmaya gerek yok, kedileri mıncırmaya devam ama dikkatli dikkatli =)
0
random blonde
(30.10.08)
(3)

israil'den alınası şeyler

redlinetheturk
nelerdir? peder bey gitti de, hani şu israilden alınır, ucuzdur gibi?
nelerdir? peder bey gitti de, hani şu israilden alınır, ucuzdur gibi?
0
redlinetheturk
(29.10.08)
tallit
mezuzah
tefillin
shofar
0
ermanen
(29.10.08)
elmas
kakuleli kahve
ölü deniz çamuru/minerali içeren kozmetikler (sanırım en bilineni ahava marka olanlar)
bilumum dini obje (gerçi çoğu çin malı falandır)
0
zen spider
(30.10.08)
maccabi tel aviv forması (basketbol)
ve diger merchandise urunleri..

tefilin ve shofar onerirdim lakin kendileri oldukca tuzlular, yapimlari ozel oldugundan oturu fiyatlari da boyle dogal olarak.
kaldi ki cok istersen onlari turkiye'de de bulabilirsin.
evet israel'de ilginc kipa tasarimlari var, ha ayrica gene baya ilginc t-shirtler satiliyor.. bence kap bi tane mossad ya da idf tshirtü, sokakta mistik bir havan olur.
0
knipeos
(08.11.08)
(28)

cafe ismi önerileriniz

leon
merhaba arkadaşlarmoda'da şirin bir cafe açmayı düşünüyoruz dükkan hazır.-mütevazi bi cafe olacak,-raflarda eski kitaplar olacak,-kahve ağırlıklı ve ev yapımı tarzı pastalar vb. olacakşimdilik düşündüğümüz özellikler böyle, buna göre biz bu özelliklere uyacak şirin, sakin, samimi, tatlı bir isim arı
merhaba arkadaşlar

moda'da şirin bir cafe açmayı düşünüyoruz dükkan hazır.

-mütevazi bi cafe olacak,
-raflarda eski kitaplar olacak,
-kahve ağırlıklı ve ev yapımı tarzı pastalar vb. olacak
şimdilik düşündüğümüz özellikler böyle, buna göre biz bu özelliklere uyacak şirin, sakin, samimi, tatlı bir isim arıyoruz.

önerileriniz bizim için çok değerli.
0
leon
(29.10.08)
aklımda ilk olarak ''esinti'' diye bir isim oluştu.
0
joehigashi
(29.10.08)
şirince
0
crimson king
(29.10.08)
"gazel" veya "gazelle" =)
0
deadstar
(29.10.08)
benim de aklıma yazdıklarınızı ilk okuduğumda mütevaziden çağrışımla "moda'vazi" geldi. :)
0
saryade
(29.10.08)
"eski kafe" olabilir.
"kafe 1967" vs. eski bir tarih olabilir.
0
sefapezevengi
(29.10.08)
sırça
uygun olur mu bilemedim ama :)
0
rastgele bir gun
(29.10.08)
"Manes"

edit: ı ıh vazgeçtim. karanlık geldi tekrar okuyunca. tapınak ismi gibi.
0
pwnedf myself
(29.10.08)
"kategorik imperatif" olsun. şaka şaka. yahu bu tarz cafeler, samimi olucam, içimdeki samimiyeti müşteriye yayıcam derken türlü şebekliklere düştükleri gibi samimi de olamıyorlar. eski kitap koyucaksanız örneğin, koyduğunuz kitapların da hangi kitaplar olduğu çok önemli. kitapsever şöyle bir baktığında, kitapların arasında tırışkadan bir şeyle karşılaşırsa içten içe t.şak geçeceği gibi bir daha uğramaz da cafeye. sonra "tarz" olsun diye acayip acayip tuzluklara, dev salata tabaklarına, türlü şirinliklere de gerek yok, renk patlamasından insanın gözü yoruluyor, başı ağırıyor, pastel pastel... ayrıca gelen adama yalandan güler yüzlü olmaya da gerek yok, kendiniz gibi olun öyle hizmet verin. ben kendi adıma "ağzı kulaklarında" hizmetten hiç hoşlanmıyorum, çünkü bir o gülen surata bir de fiyat listedindeki 4 ytl'lik karbonatlı çaya bakınca kendimi güler yüzlü bir şekilde kazıklanmış hissediyorum. sonra acayip acayip makarna türleri, kahve çeşitleri sunucam diye insanın miğdesini kaldırıyosunuz, gerek yok. son olarak bir kız nesli tv'de gördüğü samimi kafe ortamı arkadaşlıklarını izleyerek büyüdüğünden nice koç yiğitler cafe köşelerinde harap olup gidiyor.

kısacası samimi olunmaz, samimiyet kurulur. hayırlı olsun, kolay gelsin.
0
arif
(29.10.08)
makara kukara.

olur da bu ismi koyarsan, bir sene boyunca istediğim zaman gelip beleş kahve içip pasta yerim yalnız. bi nevi telif hakkı. eheh...
0
mavikedi
(29.10.08)
hoşlantı :) mantı gibi oldu ama
0
horror
(29.10.08)
muz
0
chrome
(29.10.08)
defne olabilir.
0
susannah
(29.10.08)
küçük oda
0
insensitive
(29.10.08)
'kahvesi güzel' pastaları da harika diye devam edebilir hatta... 'Neşeli günler' de olabilir, hatta filmin fotoğraflarını da kullanırsınız içeride, sıcak ve samimi bir ortamı doğal olarak yaratmış olursunuz.Bol şanslar...
0
sarah woodruff
(29.10.08)
limon
bahane
miskin
0
flyalone
(29.10.08)
"keyif"
0
naithan
(29.10.08)
''istasyon'' çok hoş olurdu bence..
0
isott
(29.10.08)
kamuran olsun.
0
ferixxxx
(29.10.08)
sağolun arkadaşlar süpersiniz :)

ilgiyle takip ediyorum, isim bulalım söz beleş kahve içebilirsiniz.

daha fikir aşamasında tabi, samimiyet ile ilgili tavsiyelerinizi de dikkate alıcam.
0
🌸leon
(29.10.08)
bahçesi olacak mı bahçesi? olacaksa "moda bahçe" diyebilirsin. hem mekan fenerbahçe semtine yakın hem sıcak bir isme benziyor (ben de emin olamadım tam).
0
deckard
(29.10.08)
belki garip gelecek ama ben sizin nickinizi beğendim.
yani leon çok güzel bir kafe ismi olur bence

"hadi leon'a gidip bi kaffe içelim" filan. sanki insan arkadaşına gidiyormuş gibi...
0
kahvegibi
(29.10.08)
mod
0
chaud
(29.10.08)
"cafè fait maison" geldi aklıma fransızcadan zerre çakmam sizin için google.translate e girip home-made die arattım. ev yapımı pastalar direk onu çağrıştırdı bende...kolay gelsin istanbula gelirsem uğrarım hatıra fotoğrafı çektiririz:)
0
gelen gecer mdmx
(29.10.08)
ev hali
evcimen
mestan
demlik
cezve
0
zen spider
(30.10.08)
karpuz olsun sıcak yaz günlerinin hatrına serin serin oh şahane...
0
winniethepooh
(30.10.08)
benden de fransizca bir isim, önerisi "à la maison" (okunusu = alamezon) yani "evde" demek.
0
lena
(07.11.08)
hocam ne oldu bu cafe işi?geçmişte yazdıklarımı okuyorken gördüm merak ettim açabildiniz umarım...
0
gelen gecer mdmx
(18.11.08)
daha fikir aşamasında, maddi destek sağlanınca girişimlere başlayacağız.

dükkan tanıdığın o yüzden boşta şuanda. beklemede yani.

ilginiz için teşekkürler...
0
🌸leon
(10.12.08)
(26)

en hüzünlü şarkı hangisidir?

24 saat uyuyan adam
hüzünden gebermek istediği zaman dilimleri olur insanın, hüznü özlediği... ama bir türlü beceremez, parçalar kendini.. işte bu zamanlarda hüzünlendirecek bir şey arar kendine.. işte ben de o parçayı o şeyi arıyorum harıl harıl.bulduğum en iyisi: `Salif Keita` - `Folon`; http://www.youtube.com/watch?
hüzünden gebermek istediği zaman dilimleri olur insanın, hüznü özlediği... ama bir türlü beceremez, parçalar kendini.. işte bu zamanlarda hüzünlendirecek bir şey arar kendine.. işte ben de o parçayı o şeyi arıyorum harıl harıl.
bulduğum en iyisi: Salif Keita - Folon; www.youtube.com

daha fazla hüzün ne olur, daha fazla hüzün...
0
24 saat uyuyan adam
(29.10.08)
(bkz: farid farjad )
0
quinza
(29.10.08)
hüzün mü? şöyle buyrun isterseniz: www.crunchyroll.com

ps: snow flower'ı kim söylerse söylesin dinleyebilirsiniz..

(bkz: mianhada saranghanda)
0
se7enbullet
(29.10.08)
yeni türkü - olmasa mektubun diyorum ben.
0
rectoa
(29.10.08)
natacha atlas - gafsa

gereksiz diyebileceğimiz kadar fazla hüzünlü
0
co2s2
(29.10.08)
joehigashi
(29.10.08)
(bkz: ederlezi)
0
sui
(29.10.08)
öneriler için teşekkür.. lakin, hüzün ve daha çok hüzün, burun direği sızlayacak, büyük bir sıkıntı tüm bedeni kaplayacak kadar.. bugün hüznümün sınırlarını denemek istiyorum
0
🌸24 saat uyuyan adam
(29.10.08)
Songs: Ohia - Lioness
0
pwnedf myself
(29.10.08)
0
arnold schwarzeneger
(29.10.08)
horror
(29.10.08)
www.youtube.com
cok damar etkisi altinda geberebilirsin ona göre :))
0
horror
(29.10.08)
anathema - lost control
anathema - one last goodbye
0
reeper redeemer
(29.10.08)
apollo 440 pain in any language

huzunlenmezsen yapcak daha fazla bişey yok.
0
likeinme
(29.10.08)
sanki olacak, likeinmenin önerisinden sonra daha hüzünlüyüm, ve beni hüzne boğmadan giderseniz alacağınız olsun...
0
🌸24 saat uyuyan adam
(29.10.08)
youtube linklerine bakmadan neverending nightmare diyorum.
0
ainothia
(29.10.08)
(bkz: beni köy kuyularda merdivensiz biraktin)
bak yazarken bile huzunlendim. heyt
0
la traviata
(29.10.08)
(bkz: naci en alamo)
0
crayze horse
(29.10.08)
light beam
(29.10.08)
Metin - Kemal Kahraman'dan Ferfecir. enstrumentaldir.

tek geçerim.
0
marzevi
(29.10.08)
hüzün de ne hüznü? ayrılık? hasret? evlat acısı? hayata karşı genel? birkaç tane önereyim sana;

king crimson - epitaph
thy light - Suici.De.pression
clint mansell - together we will live forever
msg - neverending nightmare
aerosmith - i don't want to miss a thing
eric clapton - tears in heaven
chris isaak - wicked game
0
deckard
(29.10.08)
elvis costello-i want you
0
cereal killer
(29.10.08)
bright eyes- its cool we can still be friends
0
likeinme
(30.10.08)
cure - apart
jacques brel - ne me quitte pas (natacha atlas yorumu da gayet süründürücü)
woven hand - chest of drawers
nick cave & the bad seeds - love letter
nick cave & the bad seeds - right out of your hand
0
zen spider
(30.10.08)
hole-northern star
isyan gibi ama hüznün dibi.
ısrarla dinleyinizz..
0
neolakibu
(31.10.08)
farid farjad-keman ağlıyor.kesinlikle tavsiye ederim..
0
dreamer
(10.11.08)
vassilis saleas - improvisation
mariza-ha uma
dulce pontes-fado mae
0
rengahenk
(29.11.08)
(22)

Mustakbel erkek yegene isim lazim.

pyro clustic flow
(git: 32997) buradaki onerileri okudum ama ...1. erkek ismi bulmak daha zor sanki, cesit az.2. cok duyulmamis, az bilinen ama sacma da olmayan bir isim ariyoruz mustakbel yegenime. listeleri kurcaladik ama hala sonuc yok. sizin oneriniz var mi?alakasiz not: benim hamile oldugumu zanneden sozlukcu ar
(git: 32997) buradaki onerileri okudum ama ...
1. erkek ismi bulmak daha zor sanki, cesit az.
2. cok duyulmamis, az bilinen ama sacma da olmayan bir isim ariyoruz mustakbel yegenime. listeleri kurcaladik ama hala sonuc yok. sizin oneriniz var mi?

alakasiz not: benim hamile oldugumu zanneden sozlukcu arkadaslarima genc yasta, yeni evlendigimi hatirlatir, hayirli gunler dilerim :P
0
pyro clustic flow
(29.10.08)
taylan,orçun vb. isimler olmasın mümkünse. (bkz: taylan olanlarin esmer ve yavsak olmasi)
önerilerde var mıydı bilmiyorum ama isimde türkçe karakter bulunması ileride -her ne kadar büyük olmasa da- internet minternet ortamında yabancı işlerde zorluk cekmesine neden olabilir.
0
ymerdiveni
(29.10.08)
payrocum kardeşimin eşi hamile, ilk anlar erkek olursa diye "rüzgar" ismine karar vermiştik ama kız olacakmış. bence çok şık bir isim öneririm.
0
saryade
(29.10.08)
Batu
Bilgehan
0
paramedic
(29.10.08)
şahsım doğmadan önce dayım yanımızda değilmiş ve ismimin ''yağız'' olmasını çok istemiş. Sonradan bana anlatıldığında çok hoşuma gitmişti, ne güzel ismi kaçırmışız demiştim. Tamam şimdiki ismimde güzel annem ismimi abuzer falan koymamış ama bu isim çok hoşuma gitmişti. güzel isim derim.
0
joehigashi
(29.10.08)
çağan.
0
rastgele bir gun
(29.10.08)
dora :)
doruk anlamına geliyor. uniseks ve universal bi isim. 50 li yaşlarında türk erkek fotoğrafçı da var, fransız adam da italyan kadın da.
benim erkek yeğenimin adı aynı zamanda. dora bey deyince pek havalı oluyor:)
0
oceano
(29.10.08)
Aksel. Neden bir isim? İki isim daha kullanışlı, birini beğenmezse diğerini kullanır.
0
gulden kale
(29.10.08)
gökay.
gök ve ay kadar güzel bir isim bence.
0
girl in a coma
(29.10.08)
ateş
hava
su
toprak
tahta
0
axijazz
(29.10.08)
Kesinlikle unisex olmasın...
Çok duyulmamış kısmı için şuradan kontrol edersiniz:
www.ismididikle.com
0
late viper
(29.10.08)
oğuzkaan aplerhan
bartu timuçin kutatkubilig :P

BARTU derim
0
horror
(29.10.08)
muhittin
0
goodbyecruelworld
(29.10.08)
gökberk
0
agk
(29.10.08)
yujin
0
desdinova
(29.10.08)
poyraz, rüzgar yeni çıktı pek yoktu.

benim favorilerim arda ve tunca :)
0
zkurmus
(29.10.08)
uygar
serhat
başar
emre
0
enter saltman
(29.10.08)
akhun (ehehe ismimi seviyorum). bugüne kadar nereye gitsem ismimle ön plana çıktım ve herkesten bir adım önde oldum. sanırım türkiye'de tek akhun var o da benim. bir de 8-9 sene önce icq zamanında endonezya'da bi akhun bulmuştum. benden başka akhun isminde biri olmasın gibi takıntılarım da yoktur.

edit: www.ismididikle.com hakkaten unique bir isim olduğunun ispatı
0
deckard
(29.10.08)
timur
cenk
emir
olgu
sümer
yakut
0
zen spider
(30.10.08)
Tuna çok güzel bir isim gibi gelir bana hep. Aras da olabilir.
0
prodeq
(05.11.08)
yankı
doğa
manas
tibet
bulut
ekin
tunç
0
zen spider
(05.11.08)
mümkünse müslüman kökenli isimler koymayın. biliyorsunuz artık böyle bi durum oluştu.
yani; hasan, ali, abdullah v.s. gavur illerinde duyulunca "anasının oynaşını görmüş piç" etkisi yapıyor:) durum o kadar vahim olmasa da türk kökenli isimler koyun. tolga, apleren bilge filan. naçiz fikrim efendim.
0
hollowlife
(10.11.08)
kuzey oldu ismi. ciks firlama ismi gibi duruyor ama begendik iste.
0
🌸pyro clustic flow
(02.06.09)
(4)

Idrarin renksiz olmasi (su gibisin...)

ermanen
idranin renksiz olmasinda bir anormallik olabilir mi yoksa aslinda en normal ve saglikli durum mudur?Zaten cok su icince oluyor genelde ama mesela idrari hep renksiz olan insanlar var mi, ya da gun icinde az sivi alindigi halde idrar renksiz cikabilir mi falan...
idranin renksiz olmasinda bir anormallik olabilir mi yoksa aslinda en normal ve saglikli durum mudur?

Zaten cok su icince oluyor genelde ama mesela idrari hep renksiz olan insanlar var mi, ya da gun icinde az sivi alindigi halde idrar renksiz cikabilir mi falan...
0
ermanen
(20.10.08)
idrarın berrak ve açık sarı olanı makbul diye biliyorum. rengi koyulaştıkça ve bulanıklaştıkça kötü, hastalık belirtisi hatta. her gün mutlaka 1-1,5 litre su içmek lazım. çok çay ve kahve tüketiliyorsa içilmesi gereken su miktarı da arttırılmalı çünkü bu içecekler diüretik yani daha çok işetiyor ve su kaybına neden oluyor. mesela 1 bardak çay ya da kahve içiliyorsa mutlaka üstüne 1 bardak da su içmek lazım. az sıvı alınca genellikle idrar da koyu renk oluyor. mümkün olduğunca susuz kalmamak ve çişi tutmayıp ilk fırsatta tuvalete gitmek sağlık açısından önemli.
0
zen spider
(20.10.08)
İdrarın çok renkli ve/veyahut çok renksiz olması(biraz ana-baba tespiti gibi duracak ama) kişinin kendine iyi bakmadığına, çorapsız terliksiz soğuk taşa bastığına işarettir.

Yani tavsiye;

Çorap giyinin, sıcak/soğuk taşa yalınayak basmayın,
Çok gerekli görürseniz, yatmadan önce temiz bir çift çorap giyinin.

Kısacası;

Giyinin.
0
the bourgeois
(20.10.08)
benimki dengesiz çıkıyor. bazen su gibi, bazen sarı.
0
insanimsi
(20.10.08)
yavrım yaşa başa taşa oturma demiş atalarımız. açık renk olması kötü değil. koyulaştıkça ya ilaç kullanıosundur ya da enfeksiyon vardır hastalık vs. idrarı çok tutarsan da koyulaşır. koyu olması sağlık açısından istenmeyen bişeydir. açık renk olması iyidir yani. ama komple renksiz diyosan o da çok iyi deildir sanırım. hem az sıvı alıp hem çok tutup da renksiz çıkmaması lazım sanki.
0
cha
(21.10.08)
(5)

milano ya köpek nasıl gönderilir?

beni birak saraba bak dayi
bir maltese yavrusunu italya milano ya göndermem gerekiyor? yol yordan gösterebilecek var mı? yanımda uçakda götürmek zorundaysam neler gerekli?
bir maltese yavrusunu italya milano ya göndermem gerekiyor? yol yordan gösterebilecek var mı? yanımda uçakda götürmek zorundaysam neler gerekli?
0
beni birak saraba bak dayi
(20.10.08)
yurtdışına evcil hayvan götürme prosedürü biraz zahmetli. hemen yarın olmuyor mesela, en az 1 aylık bir süreç. çünkü aşıları tam olsa da bunun kanıtlanması için veterinerinizin kan örneğini ankara'ya tarım köyişlerine göndermesi ve buradan onay alınması vs vs gerekiyor. ayrıca yavrunun en az 3 aylık olması lazım, yasalar bir yana eğer daha küçükse yaptığınız doğru değil, bir köpeği 3 aydan önce annesinden ayırmamak lazım.
veterineriniz size prosedür konusunda yol gösterebilir. şu sitelerde de bilgi bulabilirsiniz:
www.juen.com.tr
golden-labrador-retriever.blogspot.com
0
zen spider
(20.10.08)
thy 6 kiloya kadar olan kopekleri yaninizda tasimaniza izin verio, ama bilet alirken/hatta rezervasyon sirasinda yaninizda kopek olacagini ve kilosunu belirtmeniz gerekiyor, onlar bunu not alıp uygunluk durumunu araştırıp size geri dönüyorlar - çoğu zaman da uygun olarak-.
taşıma kutusunda olması gerekiyor ve de kimliğinin yanınızda olması gerekiyor.

6kilo üstü köpekler de bavul modunda bırakılıyor ve uçağın ayrı bir bölümünde seyahat ediyorlar.
yine tabi taşıma kutusu ve kimlik olmak zorunda.
0
fiore
(20.10.08)
bir de 1 ay surmemisti bana geri donme sureleri, 2 gunde arayip uygunlugunu bildirmislerdi.
0
fiore
(20.10.08)
bir de deri altina cip taktiriyorsun. veterinerde boyle bir yazi gormustum: 'yurtdisina cikis icin kopeklere cip takilir'
0
pyro clustic flow
(20.10.08)
uçak bileti ve rezervasyon için tabii ki önceden görüşmek gerekiyor, çünkü her uçak şirketiyle ve her uçuşta köpek taşınamıyor. ama yurtdışına çıkış için ayrıca gerekli belgeler var, sırf uçak biletini alıp gidemiyorsunuz. bunun için önce aşılarının tam olması ve aşılamadan 1 ay kadar sonra ankara'ya test için köpekten alınan kan örneği gönderilmesi, bunun sonucuna göre gerekli aşılarının tam olduğunu ve yurtdışına çıkışını engelleyecek bir hastalığı olmadığını belgeleyen uluslararası aşı karnesinin çıkarılması gerekiyor. çip ekstra bir uygulama, zorunlu değil, yaban elde kaybolursa sahibinin bulunabilmesi kolaylaşıyor.
0
zen spider
(20.10.08)
(5)

dövme

eskimo
merak ediyorum, dövme yapılan yer kabuk tutuyor mu? sanırsam kanlı bir operasyon.
merak ediyorum, dövme yapılan yer kabuk tutuyor mu? sanırsam kanlı bir operasyon.
0
eskimo
(20.10.08)
hafiften tutuyor, bi kaç hafta krem/merhem sürmek gerekebiliyor.. fazla uzun sürmüyor ama bu durum..
0
thefalloftekin
(20.10.08)
sanırım dövmenin derinliğine, diğer bir deyişle dövmecinin maharetine bağlı olarak tutan kabuğun süresi azaltılabiliyor. ama her halükarda kabuk oluyor. hatta o kabuğun soyulmasının dövmenin bütünlüğüne zarar verdiği ve özellikle kaşınmaması gerektiği söylenir hep.
kanaması da yine dövmecinin hünerine bağlı, her seferinde kanamayabilir.
0
ahandanick
(20.10.08)
kabuk tutuyor ama o kabuk, dövme yapıldıktan sonra kanın pıhtılaşmasıyla oluşan bir kabuk değil boya kabuğu. dövme sırasında çok kanamıyor zaten, hafif hafif sızabiliyor, o da pıhtılaşıp sertleşmeye zaman kalmadan silinip temizleniyor dövme bitince. boyanın fazlası zaman içinde deriden atılıp kabuk oluşturuyor ve yavaş yavaş soyuluyor. bunu özellikle soymamak, gidişata bırakmak ve en azından 1 hafta-10 gün gerekli dövme sonrası bakımı uygulamak gerekli. yoksa dövme çok çabuk soluyor, iyi tutmuyor vs vs
0
zen spider
(20.10.08)
kan az. dövmenin yerine, insanın derisine, dövmenin büyüklüğüne bakar da azıcık kanar tabi.

soymamak lazım o kabukları. aman diyim.
0
mortifera
(20.10.08)
dövme sonrası bakım ne ola ki?
0
🌸eskimo
(20.10.08)
(2)

şampuan boya ve hande yener

patricia teyze
sayın duyuru ahalisi, bu aralar sevdiceği biraz ihmal ettim gibime geliyor. ona bir hediye almak istiyorum, kendisi hande yener'in saçlarına takmıştı en son. hande yener şampuan boya kullanıyormuş, yıkayıp çıkıyomuş saçlarının rengi değişiyormuş. şimdi ben olayın ayrıntılarına vakıf değilim doğal ol
sayın duyuru ahalisi, bu aralar sevdiceği biraz ihmal ettim gibime geliyor. ona bir hediye almak istiyorum, kendisi hande yener'in saçlarına takmıştı en son. hande yener şampuan boya kullanıyormuş, yıkayıp çıkıyomuş saçlarının rengi değişiyormuş. şimdi ben olayın ayrıntılarına vakıf değilim doğal olarak ama bilmek istediklerim şunlar;
-böyle bir boya var mı?
-türkiye'de nerede bulabilirim?

not:google da şöyle bir dolandım ama pek bir şey çıkmadı. teşekkürler şimdiden.
0
patricia teyze
(19.10.08)
phytolumiere diye bir şey var ama istediği bu mudur bilemem:
www.dermokozmetiktr.com
0
zen spider
(19.10.08)
jöle versiyonunu sanki sevil parfümeri de gördüm.
0
chaud
(20.10.08)
(4)

[ taşınabilir evler ] ben burda yaşarım hacı

demoniclewinsky
efenim bi okul projesi kapsamında tasınabilir barınma üzerine arastırma yapmam gerekiyor.tasınabilir derken illaa karavan olması gerekmiyor tabii,misal living box denen olay da olur.prefabrike yaşam üniteleri seklinde gecen,daha ufak boyutlara indirilip tırlarla vslerle tasınabilen birimler. (resiml
efenim bi okul projesi kapsamında tasınabilir barınma üzerine arastırma yapmam gerekiyor.
tasınabilir derken illaa karavan olması gerekmiyor tabii,misal living box denen olay da olur.prefabrike yaşam üniteleri seklinde gecen,daha ufak boyutlara indirilip tırlarla vslerle tasınabilen birimler. (resimlere bakınız)
şimdi böyle bi yaşam sekli ne kadar cekici sizin için? tercih eder misinizi? ederseniz neden? etmezseniz neden? bi profil olusturmam gerekiyor kullanıcılarla ilgili.

not: para mühim değil,abi ben nasıl tasıcam bunu demeye gerek yok,gemi olur tır olur bi şekilde tasırız.tanıdık nakliyeci var diye düşünün misal:P

tsk pls.
0
demoniclewinsky
(19.10.08)
şimdi düşündümde ben burda yaşarım hacı.ama tabi senin de belirttiğin gibi para sorunu olmaması lazım yoksa zaten uzun zamandır düşünürüm düşelim yollara yollara diye ama para işi gözümü korkutur hep ki zaten parasızlığı da göze alıp kendimi gezginliğe versem bu tarz koca tırlarla taşınabilen şeylere bile gerek yok bi karavan yada bi enduro motor+çadır iş görür.kısaca ben bunlarda yaşarım fazla bi sosyal olayım merakım yoktur kışları ara tatilde memlekete gider(divriği)(ortalama ısı -15 civarı) 2hafta takılırım yazları çadır işini severim bi de böyle bir şey olsa daha da mobilize hale gelinebilir ama bir çok şeyden de vaz geçmek lazım ki o da bunu yaşam tarzı olarak seçen kişileri epey azaltır.neyse çok dağıttım mali durum uygun olursa ben bunda yaşarım hacım
0
elanesse
(19.10.08)
www.livingbox.it 'dan şu Zenkov Oleg'in tırlı projesinin iç fotolarına da ulaştım.

Bu tırlı proje için konuşursak: Bir tatil köyünde veya bir yazlıkta bu tarz bir evde 1 ya da 2 kişi -belli bir süre- kalmak keyifli olabilir.

Ama sürekli yaşanan bir yer için, bu ilgili tırlı model biraz fazla "dar" gözüküyor. Hoş büyük camlar/aydınlatma azıcık bunu çözebilir ama bir süre sonra "dar"al gelebilir... Artı, herhalde tır-projesi çocuklu bir aile için önerilen bir şey değil sanırım.

Ayrıca, bu tırlıda yaşıyor olsaydım dahi; büyük ihtimalle bir kez kurar sonra da toplanıp gitmeye üşenirdim :) Ama afet gelebilecek bir yerdeyimdir (sel vs) ve o durumda evimi "kaplumbağa gibi" toplayıp gitmek süper olabilirdi...

Ek olarak, dediğim gibi tır güzel ama yanına koyduğunuz vosvoslu proje bana fazla futuristik geldi.

Ve son olarak; günlük yaşamda ihtiyaç duyulan temel konforu sağladıktan sonra ve de görece sağlamsa, afet sonrası kullanım alanı da bulabilir bu tarz projeler. Prefabrik konut yapaılacağına (ne kadar sürüyor bilmiyorum), hazır evi oraya taşımak da hızlı bir çözüm olabilir.

~
Bu tırlı projeye de sanırım prefabrik deniyormuş? Cehalet :)
Öyleyse benim kastım; daha uzun süren bir kurulum/montaj gerektirenden daha iyi bu hızlı(?) kurulabilen ve mobil olan tırımsı...
0
silhouette
(19.10.08)
bahsettiğiniz proje benim en büyük hayalimdir. aidiyet duygusu yoksunluğundan hep böyle yaşamak istemişimdir. şöyle sağlamından bir motokaravanım olsa. ölene kadar gezsem dünyayı. parasızlığın ta...
0
insanimsi
(19.10.08)
farklı bir kullanıcı profili oluşturması açısından bunu özellikle sürekli değil geçici yaşamam gereken bir alan için düşündüğümü belirtmek isterim. daha açık ve net belirtmem gerekirse, bir arkeolojik kazı ekibinin üyesiyim ve kazı evine ihtiyacımız var. her yaz iki ayımız şehir dışında dağ başında bir yerde geçiyor. kazı evi için uygun arsamız var fakat arkeolojik sit alanı olması nedeniyle temel kazmak istemediğimiz bir yerde ve burası için bu tarz prefabrik çalışma ve barınma üniteleri çok uygun. depo, çalışma odası, yatakhane, mutfak ve banyo gibi ayrı prefabrik ünitelere ihtiyacımız var. kazı projesi bittiğinde kolaylıkla başka yere taşınabilmesi ya da ekip genişlediğinde ek ünitelerin kolaylıkla eklenebilmesi bizim için tercih nedeni.
0
zen spider
(19.10.08)
(6)

elektrikli cezve

leylak sarabi
elektrikli cezve ile nasıl kahve yapabileceğimi anlatabilir mi biri?
elektrikli cezve ile nasıl kahve yapabileceğimi anlatabilir mi biri?
0
leylak sarabi
(19.10.08)
leylak sarabi; elektrikli cezve dediğin hani şu carsi pazarda satılan kıytırık plastikten zımbırtılardan mi? yoksa daha dogru düzgün türk kahvesi makinalarindan mi?
0
palyacopapi
(19.10.08)
o 1 ytl falan olanlardan değil :) ama türk kahvesi makinası olduğunu da sanmıyorum. şöyle bir şey işte: www.enucuzkaca.com
0
🌸leylak sarabi
(19.10.08)
canim klasik cezvenin suyu mu cikti kullanmayin sunlari te allam ya :) neyse. hiç yapmadim ama tahminimce klasik cezve mantigi ile yürüyor bunda da işler. kahvesini, suyunu, sekerini koy ve bence fişini takmadan önce iyice karıstır. fişini tak calistir köpüğü kabarana kadar bekle. fişte iken karistirma karistiracaksan tahta veya plastik kasik kullan. afiyet olsun. hadi bakalim kazasiz belasiz :)
0
palyacopapi
(19.10.08)
klasik cezvenin başında bekleyecek vaktim ve sabrım yoktu :) ama tadı aynı değil tabi.
0
🌸leylak sarabi
(19.10.08)
cezvede yapmaktan bir farkı yok aslında. fincan ile ölçerek soğuk (kaynama sürecini uzatmak için) su koy, üzerine fincan başına 2 full dolu çay kaşığı kahve (marketten değil de aktar vb tipi bir yerden alırsan daha iyi olur, mesela damla sakızlı türk kahvesi nefistir) fincan başına orta için bir, şekerli için iki küp şeker, sonra güzelce karıştırıp makineyi çalıştır. bir kere taşırdıktan sonra köpükleri paylaştırıp fincanlara dök.

Yalnız o alet suyu çok hızlı kaynatıyor, en iyi kahve ağır ağır pişendir, öyle 40 saniyede kahve suda tam olarak çözülmüyor. belki kaynamaya başlamadan kısa aralar vererek pişme süresini uzatabilirsin.
0
blackdog
(19.10.08)
tarifini bilmiyorum ama bunlar yasaklandı diye biliyorum ben.
www.haberler.com
ama sizdeki nasıl acaba? suyla ısıtıcı kısım arası yalıtımlıysa sorun yok...
0
zen spider
(19.10.08)
(8)

terlik arıyorum.

kantelem
ayak üşümesine iyi geldiğinden, sağda solda gördüğüm, hatta hediye olarak arkadaşlarıma dahi aldığım polar/pofuduk terliklerden kendime almak istiyorum. ancak hepsi çocuk/kadınlar için bu terliklerin, erkek için olanlarından bulamadım. şöyle tazmanya canavarlı modellerden veya feminen olmayan modell
ayak üşümesine iyi geldiğinden, sağda solda gördüğüm, hatta hediye olarak arkadaşlarıma dahi aldığım polar/pofuduk terliklerden kendime almak istiyorum. ancak hepsi çocuk/kadınlar için bu terliklerin, erkek için olanlarından bulamadım. şöyle tazmanya canavarlı modellerden veya feminen olmayan modellerden bulabileceğim (anlatım bozukluğu var burada), internet üzerinden veya istanbul il sınırları içerisinde satın alabileceğim - tercihen avrupa yakası- bir mağaza bilen varsa ve yardımcı olursa sevinirim, ısınırım.
0
kantelem
(19.10.08)
twigy'nin var böyle modelleri
hepsiburada, ayakkabı dünyası, boyner, ykm gibi yerlere bakmanı tavsiye ederim.
0
oceano
(19.10.08)
kantelem; twigy nin güzel terlikleri var. wwww.twigy.com adresinde magazalarin oldugu bir bölüm var bir bak istersen. ayagini sicak, basini serin tutman dilegiyle :)
0
palyacopapi
(19.10.08)
twigy'nin internet sitesinde sadece bir model var, diğer tekliflere de aç/ığ/ım (:
0
🌸kantelem
(19.10.08)
git bir 3m migrosa, veya büyük bir süpermarkete, hepsinde oluyor
0
mortifera
(19.10.08)
boyner'de falan oluyor twigy'nin terlikleri. geçen yıl 46 numara almıstım kendime köpekli olanlardan. büyük numara bulunuyor yani.
0
patricia teyze
(19.10.08)
polarlı terlikler kokabiliyor, ben gezerin plastiklerinden aldım, ısıtmasa da üşütmüyor en azından
0
efruz
(19.10.08)
pofuduk terliklerin modası geçti, şimdi babet terlikler var.
sanırım erkekler için de uygun renkte ve modelde olanı bulunuyor.
marks and spencer'da görmüştüm ama internete yalnız kadın modelini koymuş:
www.marksandspencer.com.tr
ben metro market'ten almıştım.

ayrıca, ayak tabanına kına yakmanın ayağı gayet sıcak tuttuğunu hatırlatayım.
bir zamanlar özenip denemiştim, ayağı üşüyen biri olarak bütün kış rahat etmiştim.
0
zen spider
(19.10.08)
deichmann da süper seyler var :) www.deichmann.com.tr
0
the man who hears deepest inquisitions
(19.10.08)
(12)

sevgili eksi guzin duyuru abla

rzs
ben 26 yasinda bir bagyanim. derdim su ki, bugune kadar hic erkek arkadasim olmadi. artik bundan sonra da olacakmis gibi gelmiyor bana. bu durum normal olmadigindan ve artik beni rahatsiz etmeye basladigindan oturu size akil danismaya karar verdim. aslinda yakin arkadaslarimla da bu konuyu tartismis
ben 26 yasinda bir bagyanim. derdim su ki, bugune kadar hic erkek arkadasim olmadi. artik bundan sonra da olacakmis gibi gelmiyor bana. bu durum normal olmadigindan ve artik beni rahatsiz etmeye basladigindan oturu size akil danismaya karar verdim. aslinda yakin arkadaslarimla da bu konuyu tartismisligim var ama bu yakin arkadaslardan biri benimle ayni durumda, digeri 21 yasinda ve ayni durumda (hala umut var herhalde onun icin), bir baskasi da erkek ve iliskiler konusunda uzman degil diyelim (kim oyle ki, o da ayri).

az onceki cumleden baglamak gerekirse, erkeklerle arkadas olmak konusunda bir problemim yok. "ayh erkekler soyle/boyle" gibi pesin hukumlerle hareket eden biri de degilim. genel olarak boyle sosyalligin dibine vuran, her turlu ortamin kusu olan biri degilim ama oyle milletten kacan, hicbir aktiviteye katilmayan biri de degilim. hatta biraz acildim mi cenem gereginden fazla dusuyor bile diyebilirim. yani nasil tarif edeyim bilemedim ama sosyallik durumum asagi yukari budur.

fiziki gorunum bir engel olabilir, ki burada sismanlik devreye giriyor. kisaca 1.70 boyunda ve 99 kiloyum diyelim (gercekten 99, 3 basamakli olmasin diye dusurmeye calismiyorum. ayrica izmirli degilim, adim elif hic degil). cocuklugumdan beri de hic zayif narin bir insan olmadim zaten. cevremden hic "pis igrenc sisko" muamalesi gormedim ama internet sagolsun beni cok aydinlatti bu konuda. ne kadar itici olabilecegim konusunda fazlasiyla yorum okudum. hani ben de fiziksel cazibe onemsiz, herkes ruhumun guzelligini gorsun demiyorum ama... neyse iste. diyecegim, eger tek oneri olarak "zayifla" derseniz muhtemelen fazla yardimci olmus olmayacaksiniz ama bu da durumu etkiledigini dusundugum bir faktor. son bir detay, muzmin ogrenci oldugum icin beni duzgun giyinmeye zorlayan bir durumum yok. kot & tisort takiliyorum ve makyaj yapmiyorum. yuzune bakilmayacak kadar cirkin filan da degilim.

bir baska faktorse su ki, su an abd'de yasiyorum. 24 yasima kadar ailemle yasadim. son iki senedir de abd'de doktora ogrencisiyim. zaten bu durumun beni iyice rahatsiz etmeye baslamasinin nedeni burada fazlasiyla kendimi dinleme firsati (laneti) bulmus olmam. genel olarak depresif bir halet-i ruhiye icerisindeyim, insanlarin yorumu da "sevgili bul." oldu canim, kapida sirada bekleyenler arasindan seceyim birini. geyik bir yana, buradaki turk nufusu oldukca az ve mevcut topluluktan ilgimi ceken kimse yok. yani uluslararasi takilmaya acigim.

aklima gelen son sey: sanirim flort etmeyi bilmiyorum. komik geliyor. aslinda biraz su sebepten sanirim, birine ilgi gosterip sonra terslenmekten korkuyorum. gururuma yediremiyorum.

durum budur. onerilerinizi/yorumlarinizi bekliyorum.
0
rzs
(19.10.08)
durumun şişmanlıkla ilgili olmadığına eminim, senden daha şişman, kısa boylu insanların ilişki yaşadığına tanık oluyorum. bi kere onu geçiniz. bence nedeni diğer kız arkadaşlarınızın da sizin gibi olması. yani, nasıl desem tam birbirinizi bulmuşsunuz. herkes kendi tanıştığı insanlarla çıkmıyor, arkadaş vasıtasıyla insanlarla tanışmak da bir yolu sevgili sahibi olmanın. arkadaşlarınızla bu konunun çok muhabbetini yapıp kafanıza takmayın. "takmamak lazım, takılmak lazım."
bir de kendinizi o kadar güzel gözlemlemiş ve esprili bir şekilde ifade etmişsiniz ki söylemeden geçemedim.
0
pwnedf myself
(19.10.08)
yani belli ki bir özgüven problemi var.
şunu söyliyim ki, "şişman insanlarla kimse birlikte olmak istemez" diye bir şey yok kesinlikle. pek çok insan şişmanlığı fiziksel olarak çekici bulmasa da, sizi beğenecek(iç güzellikten falan bahsetmiyorum. fiziksel olarak çekici bulacak) hatırı sayılır miktarda erkek de var dışarda.

yalnız kendinize biraz özen gösterseniz, bir de çevrenizdeki erkeklerle ufak ufak flört etseniz bir şeyler olacaktır. illa gidip birinin peşine yapışmak yerine çevrenizde beğendiğiniz kişilerle hafif muhabbetler mesela. baktınız karşınızdaki de olumlu tepki veriyor, biraz daha belirgin sinyaller yollarsınız. utanılacak veya küçümsenecek bir şey değil bence flört gayet sağlıklı bir yöntem.

ayrıca reddedilmek de hayatın bir gerçeği. bunda gurur meselesi yapacak bir şey yok. herkes yaşıyor.
0
chavezding
(19.10.08)
bende iki seneyi askin bir suredir abd de yasiyorum. dedigin gibi burda kendini dinlemek bir lanet.kendi kendine kaldigi zamanlarda insan cok garip seyler dusunuyor. aslinda bu dusundukleri mantiksiz seyler degil. ama gercekler biraz can yakiyor sanirim. birde insan kendini daha fazla tanima sansi buluyor bende ne kadar iyi bir arkadas ortami olsa da kendini cok acayip yalniz hissediyorsun. bu benimde geldigimin ilk sokunu altattiktan sonra sahip oldugum halet i ruhiyeydi. hala da oyle. ne yaptiysam gecmedi. buraya gelme sebebim olan problemlerin cozulmesi bile beni bu durumdan cikaramadi henuz. bi suredir bir iliski yasiyorum bu bile yetmedi. hala da kafamda bir cozum yok ama cok rahatsiz ediyor bu beni. bazen seytan diyor amerikasinida egitimini de kariyerini de herseyi birak don turkyieye ama turkiyede yasam pek mantikli gelmiyor. iste bu konuda mantigim ve duygularim arasinda kalmam da ayri bir rahatsizlik verici durum. simdilik kafamdaki en makul cozum okul bittikten sonra avrupaya filan yerlesmek turkiyeye yakin olmasi sebebi ile. orda ne olur bilinmez.

dedigin gibi fiziksel gorunum senin icin bir eksi. senin icin birinin arkadas ortaminda ustun koru gormus hoslanmis olmasi zor gibi geliyor bana. cunku gorunus ilk intiba acisindan onemli. biraz oyle yada boyle vakit gectikten sonra tanisilip kaynasilip sonra bir iliskiye baslama fikri daha olasi geliyor gozume. yani arkadas cevren. bide flort konusunda senin gibi dusunen birini bulman daha mantikli sanki. yani isin icinde ask olmasi lazim biraz. insan asik olduktan sonra cidden karsisindakinin dis gorunusu hic onemli olmuyor. bu konuda standartlarin disina cikip karsisindakinin cok degisik seyleri gozune cok guzel gorunebiliyor. ama asik etmek yada olmak cok kolay olmasa gerek.

senin icin diger bir eksi de burda okuyor olman. erkekler iliskilerinde karsi taraftakinden daha ustun bir konumda olmak isterler. ortak bir hayat yasamak yerine karsi taraftakine biraz kendi hayatini yasatmak isterler sanirim.bu yuzden egitimli kariyerli kadinlar erkekleri biraz korkutur.

aslinda burda okuyor olmanin bir artisi. pek fazla okuyan turk kiz olmadigi icin burda erkekler icin mucevher degerinde gibi bise.

sunuda unutmamak lazim ki bir erkegin bir bagyana hayir demesi cok zor bir durum. kadinlar bu konuda daha secici ve erkekler daha ac.

bide erkek arkadasi sahibi olam yada olmamak senin umrunda degilse bunu kendine dert etme. hic olmaz diye dusunme. oluyor. sen bunun olmasina karsi degilsen karsina birisi cikacaktir. sanirim boylesi senin icin daha kolay guzel ve ozel olur.

yanlis bise soylediysem ozur dilerim fakat elimden geldigince yapici olmaya calistim.
0
recursion
(19.10.08)
Şimdi dürüst olmanın gerekli olduğunu düşünerek yazıyorum aşağıdakileri bu bilinsin.

Acı gerçekler ;

- Erkekler,ilk görüşlerinde , kadınları dış görünüşleriyle sınıflar, yargılar ve "çekici ya da değil " olduklarına karar verir. Bu onların ne yazık ki genlerinde var. Kilo vermeni , özenli giyinmeni ve makyaj yapmanı öneriyorum.
Şimdi tabii , o kadar yüzeysel olmadığını , kadınların kişiliklerine değer verdiklerini söyleyenler çıkacakdır. Yeak yea ! demek istiyorum kendilerine. Haa, tabii belli bir süreyi beraber geçirirsiniz, size "o" gözle bakmayı aklına getirir, hem kişiliğinizdne hoşlanır hem de arkadaş yerine sevgili olmak ister şu, bu bilemem. Ama kadınlar -erkekler dünyasında işler böyle yürüyor. Cinsel olarak ilgi çektikten sonra duygusal olarak ilgi de çekebilmek daha kolay olabilir.

Çok da önemsememeni öneriyorum son olarak da, komplike yaratıklar değiller, ya da sen şanssız veya lanetli değilsin. Daha ilgi çekici bir dış görünüş olayı halledecektir.Biraz azimle, ve kendine güvenini kaybetmeden, onuda 1-2 ayda halledersin. Biliyorum kilo ver diyip geçmeyin demişsin ama, sorun buymuş gibi geldi bana..
0
sayinseyirciler
(19.10.08)
kiloyu teşvik etmek için yazmıyorum asla yanlış anlaşılmazsın ben de sağlıksız buluyorum elbette ama bu tamamen kişisel tercihtir vee kilolu insanları çekici bulan kaç yüzbinmilyon adam/kadın var dünyada bunu biliyor muydun :)
bi de aşk varsa zaten onlar ayrıntı olarak kalıyor sadece :)
0
betty puf puf
(19.10.08)
insanoğlu olarak seviye atladığımız, evrimin bir sonraki basamağına geçtiğimiz, düşüncelerle anlaştığımız filan yok.

sorun tabi ki bir miktar kilonla da alakalı. alakasız demek abesle iştigal kaçar. insanın kendine güvenini etkiler bir çok konuda.

napacağın senin seçimin. ama yaşın öyle çok geçkin değil zaten. kendine biraz bak, azıcık uğraş. açıkçası ver fazla ağırlığını. fiziksel bir bahanen yoksa vermemen için bir sorun da yok.

bu kadar basit yani. olayda çok karmaşıklaştırılacak bir taraf yok bence.
0
mortifera
(19.10.08)
duymak istediklerini söylerdim ama ne senin işine yarar, ne de benim içime siner.
bir dişinin olayının %99 dış görünüş olduğunu üzülerek söylemeliyim. ama dış görünüşten kastım, dışsal formun değil yalnızca, o forma nasıl bir özen gösterdiğin (halihazırdaki vücut şeklinin üzerine koyduğun makyaj vs, ve kıyafetler) ve vücut dilin de aynı zamanda.
sağlıklı bir ilişki için bunların hiçbir anlamı olmasa da, bir ilişkiye sebebiyet vermek için "seksi" değer taşıman şart.
zaman olarak da ne yazık ki çıkmış kemiklerin moda olduğu bir dönemde dünyaya gelmişsin. viktorya dönemi olsaydı etli butluluğunda seksapelin doruklarında olabilirdin gayet. haliyle kilo vermen gerek.
ama büyük ihtimalle bu konuda da kendini engelleyen sensin. kiloyu verdiğin zaman, bu zamana dek zaten vermen gerektiğini kabullenmiş olacaksın, ve bu kadar süre kendini kilolu olmanın engellediği zevklerden mahrum bıraktığın için büyük bir suçluluk duyacaksın, ve bundan korkuyorsun.
öte yandan zayıf olmadan da seksi değer yaratmanın yolları var. inan bana tepeden tırnağa 10/10 luk bir bakım ile neredeyse eş derecede çekici olabilirsin. bunun için de nasıl giyinmen gerektiğini bulman gerekiyor. giyinmeyi bilmiyorsun demek istemiyorum, yalnızca halihazırdaki vücut formuna uygun aklına gelmeyecek tonla kıyafet seçimi hilesiyle muazzam farklar yaratabileceğini belirtmek istiyorum.
totalde bu zamana kadar olmadığın birşeyden (erkeklerle flört 'edemeyen' senden) başka birşeye (flört edebilen ve erkek arkadaşı olan sen) transforme olmak istiyorsun. kolay bir yol değil, zor da bir yol değil, yalnızca ne yapılması gerektiğine dair tonla pitfall var, ve bunlara kapılıp hevesi yitirmek çok olası. dolayısıyla bu süreçte psikolojik yardım alabilirsin. bu son kurduğum cümle dünyanın farklı yerlerinde farklı anlamlara geliyor biliyorum, ama yaşadığın çevre itibariyle türkiye'dekinin aksine "yav sen delisin bi doktora git yav" anlamına gelmediğini idrak edebileceğine güvendiğim için söylüyorum.
bir hedefin var ve buna ulaşmak konusunda kullanabileceğin bir sürü de araç var. neden hala kendini engelleyesin.
daha sonrasında ilişki dinamiklerine dair ufak detaylar kalıyor. evet, gayet ufak detaylar. üstelik çok şanslısın ki, karşı cins dizayn olarak işini çoook kolaylaştırıyor, doğası itibariyle . sana da tek kalan da naz yapmak, kendini ulaşılmaz kılmak (ama dozunda) oluyor.
özetleyecek olursak:
1 - psikolojik danışmanlık
2 - stil danışmanlığı
3 - fiziksel danışmanlık (form, kilo vs) alıyorsun. kendini olmak istediğin hale büründürüyorsun ve hayatını dilediğin gibi yaşıyorsun.
0
lhun
(19.10.08)
dış görünüş önemli değil demeyeceğim elbette önemli ama soylediğin kadarı ile oyle obezite gibi bir durumun yok, en azından boyun uzun. kendimden ornek vererek başlayayım, 13 yaşımdan 18 yaşıma kadar tek kelime bile etmediğim bir cocuktan hoşlanıyordum. çok havalı bi tipti boyle. arkadaşlarımın zilyon tane sevgilisi olurken o yaşlarda ben sırf o cocuktan hoslandıgım icin kendime hic bakmazdım boyle önüme geleni yerdim, sağlıksız ne varsa yapardım. kimsenin de yüzüne bakmazdım. ve mutsuz değildim! ilk zamanlar biraz hayal kırıklığı yaratıyordu ama sonra duruma alışıp oyle yaşadım. yani birinden hoşlanıyorsan eğer bu seni hayata bağlayıp kimseyle flort etme ihtiyacı hissetmemeni sağlayacaktır bence. ki çok da gerekli olduğunu düşünmüyorum. birinden gercekten hoslanıyorsan, gercekten seviyorsan birlikte olmalısın. kimse ilgimi cekmiyor demişsin, eger gercekten kimse ilgini cekmiyorsa bosver. ama ilgini ceken birileri varsa reddedilirim diye sakın korkma.

ikinci kısım; yine kendimden ornek vericem. hiç bir zaman çok zayıf bi kadın olmadım. işte bu bahsettiğim ergenlik dönemleri dışında. o zamanlar da düzenli spor yapıyordum o yüzden zayıftım. bırakınca hoop balık etli olma yolunda emin adımlarla ilerledim. hala da aynıyım. boyum da senin kadar uzun değil. ama inan etrafımdakilerin ilgisi hiçbir zaman eksik olmadı. oyle aman aman ahım şahım güzel bi tip de değilim yani onu soyleyeyim. tamamen senin tavrın, bakışın, gülüşünle ilgili bişey. ha bunları bilerek isteyerek kur yapmak anlamında soylemiyorum elbette, aksine ters mizaçlı biriyim mesela ben. herkesle asla merhabalaşmam, yeni tanıştığım insanlarla zor kaynaşırım. yani diyeceğim o ki, sen kendini çok fazla geri çekmedikçe seni beğenen, sırılsıklam aşık olan mutlaka olacaktır. seni baştan aşağı "sen" oldugun için sevecek birileri mutlaka vardır. kesin yani. ama ayırmayı bil, erkeklerin bazıları çok iyi rol yaparlar. sen de sırf ay benim hiç sevgilim olmadı diye, ilk hoslandıgın adama kalbini açma. çok kötü bi hata. ha yüzeysel ilişki yaşayabilirim diyorsan olabilir, hiç ilişkin olmadıgını goz onune alarak yüzeysel bir ilişki yaşayabilecek durumda olmadıgını düşünerek, hiç girme bu işe derim. gercekten seni sevdiğine, senin de sevdiğine inandığın biri olursa başla.

aksi takdirde çok kalbin kırılacak, hiç yapmasaymışım diyeceksin. eğer olayın boyutu cinsellik ise, soylediklerim aynen geçerli.

daha da tavsiye istersen msnden falan konusabiliriz :) bozma moralini.
0
likeinme
(19.10.08)
öncelikle fazla kilo kötü bir şeydir, sadece estetik açıdan değil ruh ve beden sağlığınız açısından da çok kötü. bu konuda acilen ama acilen önlem almanız gerek. tabi ki kilolu kadınlardan hoşlanan erkekler var. her türlü kadın özelliğini spesifik olarak beğenen adam vardır. ararsanız bulursunuz. amma ve lakin her günün sonunda kendiyle başbaşa olacak olan kendinizsiniz. kendinizi kilolu seven erkekler var diyerek avutmanızla, kilolu olduğum için sevgilim yok diyerek üzmeniz aşağı yukarı aynı şey olur. insanın öncelikle kendini ve beklentilerine karşılık ne sunduğunu bilmesi, bunlarla yaşamayı öğrenmesi lazım.

öte yandan hangi koşulda olursanız olun özgüveninizi inşa edecek olacak sizsiniz. herşeyden önce sizden daha çekici görünen kadınların sizden daha mutlu olduğu yanılgısına düşmeyin.

şu bir hakikat ki sizin orda burda gördüğünüz ve erkeklerin ilgisini çektiğini düşündüğünüz, güzel bulduğunuz kadınların pek çoğu; erkeklere ilgi gösterdikleri için mevzubahis ilgiyi görüyorlar.

bu dünyaya gelirken size aralarında seçim yapmanız için 5 ayrı beden sunmadılar, ileride de sunmayacaklar. yani sizin elinizdeki budur ve farklı olsaydı nasıl olurdu diye düşünmektense bununla yapabileceğinizin en iyisini yapmayı düşünmelisiniz. bu anlattıklarımı salt ilişkiler düzeyinde algılamayın. bu dünyaya sadece aşık olup, sevişip, üremek için gelmiyoruz.

benim zıplayıp dokunamadığım potaya benden 15cm daha kısa ve 10kg daha fazla olan arkadaşım smaç basabiliyorsa bu benim şanssız, bahtsız vesaire olduğumu değil, bunun için onun kadar çok çabalamadığımı gösterir.

26 çok büyük bir yaş değil. zamanı geldiğinde bugün kafanıza taktığınız bu şeyler için kendinize kızacaksınız. insan olmanın kuralı bu.

eklemeden edemeyeceğim; burada bu kadar ilgi görmeyi başardıysanız eminim ki bunu başka ortamlarda da başarma şansınız var. biraz sabır, biraz çaba... herşey süper olacak.
0
blackdog
(19.10.08)
ilişki kurabileceğiniz sosyal ortamlara takılın, ne bileyim söz ettiğiniz diğer kız arkadaşınız ve mümkünse bu konularda deneyimli bir arkadaşınızla birlikte dışarı çıkıp yeni insanlarla tanışın, bekarlar gecesi aktivitelerine katılın falan. tanışma konusunda deneyimsizseniz tanışma faslını internet üzerindeki arkadaşlık siteleri vasıtasıyla kolaylaştırabilirsiniz. niyetinizin biriyle tanışmak ve çıkmak olduğunu gizlemeyin ve reddedilmekten çekinmeyin. düşmeden bisiklete binmeyi öğrenmek mümkün değil, tabii ki bunu küçükken öğrenmek ve düşmek daha kolayken yaş ilerleyince insan düşmekten korkuyor ama deneye deneye bisiklete binmeyi de doğru düzgün düşmeyi de öğrenmek mümkün :)
0
zen spider
(19.10.08)
arkadaslar, hepinize cok tesekkur ederim kiymet verip ve zaman ayirip cevap yazdiginiz icin. yanlis anlasilma kaygisi olan arkadaslar: soylediklerinize kirilmadim kesinlikle, bir kisminin farkindayim zaten. ayrica buraya boyle bir sey yaziyorsa insan zaten acik ve durust tepki istedigi icin yaziyordur. yoksa "avutma"yi yakin arkadaslar fazlasiyla yapiyor :)

durumu anlatis seklimden oturu kilo olayi ana mevzu gibi oldu sanirim. aslinda tek derdimin o olmadiginin farkindayim, ama ayni zamanda en azindan sagligim icin zayiflamam gerektiginin de farkindayim. acikcasi, ozguvenimi de etkiledigini de biliyorum. bu konuda bugune kadar ciddi bir girisimde bulunmadim hic, "kafaya koydum, yapacagim" diyip de siki rejimlere, egzersiz programlarina filan girmedim. bu aralar bunu yapabilir miyim onu da bilmiyorum. bir yandan da okulla ilgili islerim cok yolunda gitmiyor, onlari toparlamaya calisiyorum. gecen bahar psikolojik destek alma tesebbusunde bulundum ama sanirim derdimi yeterince anlatamadim. iki gorusme sonrasinda kadinin ozetle "aman kendine cok yukleniyorsun" dedigi hissine kapildim. hani "allah daha buyuk dert vermesin, halledersin iste bir sekilde" gibi. sonrasinda bir ay burada olmadigim icin devami gelmedi. zaten kadin da bir daha aramadi. ben de beni arayan soran olmayinca cok da onemli olmayan bir vaka olduguma karar verdim. aslinda en azindan bir kere daha gorusmeye gitmek istiyorum ama iste 4 ay oldu, hala arayip da randevu almadim...

bu arada bahsettigim yakin arkadas cevresi an itibari ile dunyanin uc bir yanina dagilmis durumda. burada yalnizim. dolayisiyla yepyeni (ve buyuk olcude daracik) bir sosyal cevrem var. burada arkadaslik muhabbetleri farkli yuruyor. milletin "arkadas"i degil, "spor arkadasi," "ofis arkadasi," vs. var genelde. sanirsin spor arkadasinla kahve icmek, ofis arkadasini komsunla tanistirmak yasak. dolayisiyla arkadaslik miktarin bulundugun aktivite sayisiyla dogru orantili. henuz bu konuyu da cozup fazla yol alabilmis degilim.

yorumlarinizda en cok icimi rahatlatan sey sandigim kadar "acayip" olmadigimi gormek oldu. oncelikle su bakim ve isve-cilve-flort olaylarini cozersem sanirim bu konuda bayagi bir yol kat edecegim. bu sirada ya da sonrasinda da sanirim daha fazla yasim ilerleyip bu kilolar uzerime kalici olarak yerlesmeden zayiflasam her bakimdan en iyisi olacak...

hepinize tekrardan cok cok tesekkur ediyorum!
0
🌸rzs
(20.10.08)
Sevgiliniz olmamış olmasını, kendi tercihinizden çok, karşı cinsten ilgi görmemiş olmaya bağlıyorsanız; evet, kilo yüzündendir. Cyrano De Bergerac sadece bir hikayedir. Şöyle bir durum var. Diyelim ki kilo verdiniz (her ne sebeple olursa olsun)ve bir sevgili edindiniz. Düşünebilen bir insan olarak, sürekli; "zayıflamasaydım, bu insan şu an benimle olmazdı"yı taşıyacaksınız kafanızda ve bunu kabullenemeyecek biriyseniz yine kimseyle olamayacaksınız. Bence, sevgilim olsun diye kendinize sevgili bakınmayın. Kilo vermeyi de öncelikli tutmayın. Tabi zayıflayabilirseniz zayıflayın ama zayıfladıktan sonra hayatınıza girecek olan kişi; "eskiden de olsa, beni seçerdi" diyebileceğiniz biriyse ilişki yaşayın.
0
cereal killer
(20.10.08)
(10)

olmem yakin midir?

twodimensionprism
sayin tipcilar ve de benim kaynimda da vardi insanlari,son zamanlarda durup dururken beynim yerinden ziplayip, gozlerim bir an odagini kaybedip aptalliyorum ve gozlerimin kararmasi da bonus olabiliyor. agzimdan kopukler sacarak olmem yakin midir? yoksa yogun stres (bok pusur degil ciddi ve de yukl
sayin tipcilar ve de benim kaynimda da vardi insanlari,

son zamanlarda durup dururken beynim yerinden ziplayip, gozlerim bir an odagini kaybedip aptalliyorum ve gozlerimin kararmasi da bonus olabiliyor. agzimdan kopukler sacarak olmem yakin midir? yoksa yogun stres (bok pusur degil ciddi ve de yuklu stres) bunun sebebi olabilir mi? olabilirse nasil kurtulunabilir?
0
twodimensionprism
(18.10.08)
stres ve yorgunluk bir suru garip durum yaratabiliyor ama yine de gidin doktora bir tomografi cektirin iciniz rahatlasin
0
ermanen
(18.10.08)
tez zamanda bir beyin mr'i çektir.
0
goodbyecruelworld
(18.10.08)
an itibariyle saglik karnem olmadigini belirtmeyi unuttum
0
🌸twodimensionprism
(18.10.08)
stresten oluyor sanırım. vitaminmiş neymiş ihmal etme, yürüyüş yap beyin okşijen alsın.

türk flminde yaşıyor olsaydın ölümün yakın olduğu için güzel bir kız, yakışıklı bir genç seni teselli etmek için evlenirdi, ne güzel olurdu.
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
mea haklı. oksijen çok önemli. sigara kullanıyorsan kullanma ve içilen yerde de kesinlikle durma.. sabah yürüyüşlerine çık. bol bol su iç. taze meyve sebze tüket.

ama beyin mr'ini mutlaka cektir.
0
goodbyecruelworld
(18.10.08)
strese biraz ara ver. tatile filan çık
0
2day2die
(19.10.08)
uykusuz kalma, beslenmene ve uykuna dikkat et, sigara alkol vs püsür varsa minumuma indir. para bulduğun ilk dakikada doktora git. geçmiş olsun.
0
betty puf puf
(19.10.08)
agzindan kopukler sacarak olebilirsin, doktora gorun.
0
lejant
(19.10.08)
beyin şakaya gelmez hocam, doktor en iyisi.
0
robin crusoe
(19.10.08)
aşırı stres, aniden gelen kriz ve ölmekten söz etmenizi göz önünde bulundurursak derdiniz panik atak olabilir. ama bundan önce fiziksel bir hastalık olup olmadığı anlamak için bazı kan ve tiroid testleri yaptırmanız lazım. bunlar temiz çıkarsa psikolojik bir sorun olduğu düşünülebilir. mutlaka bir doktora görünmelisiniz. önce bir dahiliyeciye gitmek ve onun isteyeceği testleri yaptırmak iyi olacaktır. sağlık karneniz yoksa da bir sağlık ocağına ya da eğer kadınsanız ücretsiz sağlık hizmeti verilen kadın ve aile sağlığı merkezlerine ((bkz: kadin ve aile sagligi merkezi )* gidebilirsiniz.

*bu merkezlerin ücretsiz olduğunu duydum ama prosedürü bilmiyorum, tedavi değil yalnız teşhis konusunda hizmet veriyor sanırım.
0
zen spider
(20.10.08)
(2)

taksimde geç sayılabilecek saatlere kadar açık tuhafiyeci

mortifera
var mıdır?
var mıdır?
0
mortifera
(18.10.08)
inci pastahanesinin yanında çorapçı gibi bişi var, bu saatlerde açık olur ama kaça kadar olur bi fikrim yok. bir de 1.leventte melodi çarşı var, levent'ten nispetiye caddesine geçerken orası, orda da olabilir belki ama o da en geç 1 saate kadar kapanır.
0
light beam
(18.10.08)
artık geç oldu, belki onlar da kapanmıştır ama galatasaray'da danışman geçidinde bu tür yerler var
0
zen spider
(18.10.08)
(11)

ne yiyebilirim? - acil

kibritsuyu
sevgili arkadaşlar.işyerindeyim. etrafımda sipariş verebileceğim onlarda yemekçi var. çok şükür yemeğe yetecek kadar param da var ama sorun şu ki kilo problemim aldı yürüdü. şimdi dürüm söylesem, sandviç söylesem, döner, tost, pide neyin söylesem yiyip vicdan azabı çekecem. salata yesem, yıkandı mı
sevgili arkadaşlar.

işyerindeyim. etrafımda sipariş verebileceğim onlarda yemekçi var. çok şükür yemeğe yetecek kadar param da var ama sorun şu ki kilo problemim aldı yürüdü. şimdi dürüm söylesem, sandviç söylesem, döner, tost, pide neyin söylesem yiyip vicdan azabı çekecem. salata yesem, yıkandı mı pis mi kurtlu mu şüpheye düşecem.

ne yiyim lan ben? kalorisi az olan, kilo alıcam ühühü diye vidan azabu çekmeden yiyebileceğim ne önerirsiniz? porsiyonu 10 ytl'den fazla da olmasın ama o kadar sosyetik değilim.

tekrar ediyorum her çeşit dükkanın ortasındayım. dışarıda yenebilecek bir şey olmalı, marketten matlıcan alıp musakka pişirecek vaktim yok.
0
kibritsuyu
(18.10.08)
haşlanmış sebze, tavuk gibi şeyler yiyebilirsiniz mesela.
0
chavezding
(18.10.08)
et al. et. katıksız et.
0
mortifera
(18.10.08)
salatalar niye pis onu anlamadım.

söğüş salatalık, domates isteyin. yoğurt, çorba. bunlar az zararlı.

garnitür sebzelerinden isteyin. biraz haslanmış et, biraz kepek ekmek filan.
0
mea maxima culpa
(18.10.08)
çorba
0
zen spider
(18.10.08)
ızgara gibi bişiler olabilir yanında da içecek olarak kola olmasın onun yerine meyve suyu ya da ayran olsun. ızgaralar da iyi pişsin. sipariş veriyom sanki allam ya :)

@mea maxima culpa; dışarda salata yerken insan tam emin olamıyor iyi yıkandı mı yıkanmadı mı marulu bilmemnesi diye. diğer yemeklerde de geçerli tabi bu da onlar en azından pişiyor diye insan teselli ediyor kendini.
0
light beam
(18.10.08)
ben de aynı kaygıdan mustaribim. kendiniz ton balığı alıp (seviyorsanız tabi) çeşitli varyasyonlar yapabilirsiniz. ya da balık + salata gibi şeyler sipariş edebilirsiniz. bir de bazı öğünleri corn flakes + süt kombosuyla geçiştirme şansınız var, baya tok tutuyor şerefsizler ve bence sağlıksız değil.
0
boshi
(18.10.08)
cesitli sandevicler (kepek ekmekli)
0
ermanen
(18.10.08)
ızgara tavuk yenmiştir. bilginize. ama yanında patates kızartması da gelmiş. dayanamadım ühühü.
0
🌸kibritsuyu
(19.10.08)
yav aynı dertten muzdaripiz. diceksin ki pattiz koymayın yanına. domates salatalık biraz fazla koyun. ühüüh.

ya bi de onun yanında gelen patatesler normal patates değil. iyice yağlanmış, beklemiş kötü patatesler. daha zararlı.
yuh yani yazarken canım çekti iyi mi.
0
mea maxima culpa
(19.10.08)
duyuruya haftada bir kez falan baktığımdan biraz geç gördüm sorunu. değirmen pastanesi var mı yakınlarında? çok güzel salata çeşitleri oluyor kızarmış tavuklu, jambonlu vs. içinde göbek, domates, mantar vs. de oluyor ve gayet doyurucu. bunlardan denemeni tavsiye ederim, hem de yıkandı mı korkusu duymazsın, ne de olsa değirmen neredeyse marka oldu.
0
kahlan amnell
(20.10.08)
tavuk eti. hem de lezzetlidir.
0
ymerdiveni
(27.10.08)
(11)

kedi aşı vs.

forumtrak
Merhabalar, önceki duyurumda kedimin 3 ay süre başka kişilerin baktığını söylemiştim,Kedimi vermeden önce parazit aşılarını yaptırmıştım ve sanırım o süreden beri herhangi bir aşı olmadı,dahası aşı yapmaya ben götürmediğim için hangi tür parazit aşılarını yapıldığı hakkında hiç bilgim yok(Kedim 9 ay
Merhabalar, önceki duyurumda kedimin 3 ay süre başka kişilerin baktığını söylemiştim,

Kedimi vermeden önce parazit aşılarını yaptırmıştım ve sanırım o süreden beri herhangi bir aşı olmadı,dahası aşı yapmaya ben götürmediğim için hangi tür parazit aşılarını yapıldığı hakkında hiç bilgim yok(Kedim 9 aylık)

1)Şimdi ben kedimi alsam veterine götürsem aşılarını en baştan başlamak istiyorum desem önceden yapılan parazit aşılarının tekrar yapılması sorun yaratır mı?
2)Kedime daha önce bakan şahıslar aşı yaptırmış ise bu aşılardan tekrar yaptırmamın bir sakıncası olur mu?(onlarla tekrar görüşme olanağım yok)
3)Aşı olayına bu kadar geç başlamam ki bildiğim kadarıyla normalde 2 aylıkken başlıyor, kedimin sağlığını etkiler mi?
0
forumtrak
(15.10.08)
parazit aşısı için kedinin sağına soluna (hahaha ne demekse artık bu) bakıyor veterinerler. ev kedileri için ultra sıkı takibe gerek yok. 2-3 ayda bir yenilemek lazım.

aşılarını yaptırdık filan diye size söylememişlerse çok büyük ihtimal yaptırmamışlardır aşılarını. yinelemek zararlı olmaz, aksine faydalı olur. zaten 1. yaşa kadar kedilere aşılar 2 kere yapılıyor ki tam tutsun aşılar.

kedinin sağlığını çok etkileyeceğini sanmıyorum aşıları geç yaptırmanın.

aşılarını bitirin bir an önce. sonra kısırlaştırma olayına girin. çünkü zamanı gelmiş. sonra üzülecek şeyler olmasın.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
ya stephen king'in hayvan mezarlığı kitabında, kedi kısırlaştırlınca, tembelleşeceğini kilo alacağını gözündeki kurnaz bakışın kaybolacağını yani eskisi gibi olmayacağını söylüyordu, gerçekten karakteri değişiyor mu kedi ksırlaştırıldıktan sonra? yoksa sadece kızışma dönemi mi olmuyor?
0
🌸forumtrak
(15.10.08)
@forumtrak, bak şu yazdığın var ya, referans olarak da stephen king göstermişsin. şöyle cevap veriyorum:"la havle, vela kuvvete..."

o anlattıklarından olmuyor. hayvanda değişiklik olmuyor. iştahı açılabilir ama sen de az yemek ver, geçsin iştahı.

kısırlaştırmak hem hayvanın sağlığı için yararlı, hem de doğurursa kim bakacak o yavrulara? sokaklar sahipsiz yavru kedi doluyken. üstüne ev kedileri 2-3 ayda bir kızgınlığa giriyor. bu çok rahatsız edici bir şey. katlanabilecek misin? vey kızgınlıkta evden kaçarsa, pencereden düşerse başına bişiler gelirse bunun vicdan azabına dayanabilecek misin?
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
Arkadaşlar birisi bana bir açıklasın durumu çok müşgül durumdayım, 8 aylık dişi bir kedim var buna göre;

Vet1: Kedini hemen kısırlaştırmak gerek, bunun ona bir zararı olmaz. operasyon öncesi ve sonrası toplam 1 hafta klinikte gözetimde kalması gerekir toplam 300 - 400 'e mal olur.

Vet2: Kedi en az 1 yaşını doldurmuş olmalı ki operasyon yapalbilelim.

Vet3: Kedinin en az 1 yaşını doldurması lazım ayrıca doğum yaparsa süt kanalları açılır bu yüzden meme kanseri riski epey azalmış olur.

Diyorlar ne yapacağım bilemedim. Para pul önemli değil yeterki kedimle en az 13 - 14 yıl daha birlikte olalım.

@forumtrak; kusura bakma hazır senin duyurun varken buraya yazıyim dedim.
0
thefin
(15.10.08)
1 hafta gözetim olayını anlamadım? niye yapıyor bunu? kedinin kızgınlıkta olmadığına, normal dönemde olduğuna emin olmak için mi? saçmalık bence. bir de senden 1 hafta bakım parası mı alacak? kedinin 1 haftada kafeste kutuda psikolojisi bozulur ya. yapma öyle bişi. 300-400 de pahalı bir rakam gibi geldi bana.

ben 1 yaşına kadar bekledim ama beklemek gerekir mi bilemiyorum. sonuçta 1 yaşına kadar bekledikçe kızgınlığa giriyor ve sıkıntı çekiyor. ve bu kızgınlık döneminde bazı alışkanlıkla kazanıyor.

kedi doğum yapsın süt kanalları açılsın önerisine XXXXXX yazıyorum. töbe töbe. kafayı mı yemiş o adam. birincisi yavrulara kim bakcak. el insaf ikincisi kedinin sağlıklı doğum yapacağı ne malum???

nerdesin? istersen benim veterinere de danışalım.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
@mea maxime culpa, tuzlada oturuyorum, uzaklık sorun değil. veterinerinin adresini öğrenebilir miyim? birde kısırlaştırma ücreti ne kadar tutuyor ortalama?(kedim erkek)
0
🌸forumtrak
(15.10.08)
ben ortaköyde oturuyorum. burda güvenilir bir veterinerim var. kazıkçı değil, ortalamadır fiyatları. hem de hayvansever birisi.

ben ona sorayım fiyatları. buraya getirmen imkan dahilinde olmasa bile bir fikir edinirsin. sorduktan sonra buraya yazıcam.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
@thefin: dişi kediler, 6 aylıktan itibaren kısırlaştırılabiliyor. erken olması, bilakis, meme kanseri riskini azaltıyor. fakat aklınızda bulunsun, çoğu hayvan sahibinin ihmal ettiği, veterinerlerin de maliyeti arttırmamak için bu konuda bilgilendirmediği bir şey var: ameliyat öncesinde, ki bu basit bir kısırlaştırma ameliyatı bile olsa, mutlaka bir kan testi gerekiyor. biz bunun ihmali yüzünden bir kedimizi kaybettik :( ev kedisidir, sağlıklı görünüyor dememek lazım, ameliyattan önce bu testi yaptırın, değerlerine bakılsın. ameliyat sonrasında da kedinizin huyuna suyuna göre 1 hafta değil ama 2-3 gün gözetimde kalması yerinde olur. ama size çok bağlı, asosyal bir kediyse ve eğer evde bakma imkanınız varsa bence ayılır ayılmaz eve getirip veterinerin direktifleri doğrultusunda kendiniz bakın. sizin gözetiminizde olması daha iyi. gündüz evde olamıyorsanız ama gece de veterinerde nöbetçi doktor, bakıcı kalmıyorsa en azından gündüz orada kalsın, gece için eve alın derim.
0
zen spider
(15.10.08)
ben ameliyattan önce de veterinerde 1 hafta kalıcak diye anladım. bir anlam veremedim. erkek kedi için önemi yok çok fazla da, dişi kedi ameliyattan sonra yalnız kalmasın, evde yanında birisi bulunmayacaksa tehlikeli.
benimki yememiş içmemiş 2. gün dikişlerini açmıştı, sonra 15 gün filan her gün veterinere gittik, her gün ilaç sürüldü dikiş yerlerine. :)
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
durun bir ekleme daha yapayım. boyunluk taktırın kediye benim başıma gelenler gelmesin diye. bizim vet niye yapmamıştı? hatırlar kızarım.

bu hatayı yapan vet, şimdiki veterinerim değil onu ekleyeyim.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
veterinerimle konuştum. veterinerler odasının fiyat listesi var, burda belirlenen en düşük fiyatlar var. oradan bakarak söyledi fiyatları.

1) erkek kediler için 9 aylıktan erken kısırlaştırma yapılması durumunda böbrek taşı oluştuğu yönünde bilimsel araştırmalar var diyor. o yüzden erken kısırlaştırmayın diyor.

2) dişi kediler içinse böyle bir durum söz konusu değil. 6-7 aylıktan itibaren kısırlaştırmak uygundur, hatta çok uzamasın diyor

3) fiyatlara gelince listeden baktığı ve kendisinin uyguladığı fiyatlar erkek kediler için 125 ytl, dişi kediler için 240 ytl. bunun içine belki muayene parası ve artı ameliyattan sonra olması gerekli antibiyotik iğneler için 30-40 lira eklenebilir. ama ben tanıdıklarıma eklemiyorum. söylediğim fiyatlardan yapıyorum dedi. yani söylediği fiyatlara muayenesi iğnesi de dahil.

dediğim gibi burası uyduruk bir yer değil, yeri ortaköyde. kendisi tecrübeli bir veteriner. fiyatlarını ortalama tutuyor ama. iki kedimi birden götürüyorum ben kendisine.
0
mea maxima culpa
(15.10.08)
(9)

sivilce ve ötesi.

ahandanick
değerli tıp alimleri, lokman hekimler, derdime bir çare!meselemiz sivilceler, yalnızca yüzümde ortaya çıkan, dönem dönem coşan,gem vurulamayan sivilceler...efenim yaşım 22, 19 yaşıma kadar (yani hemen hemen ergenlikten çıkana kadar) sivilce neyim bilmez idim. 3 senedir ise istilaya uğramış durumdayı
değerli tıp alimleri, lokman hekimler, derdime bir çare!
meselemiz sivilceler, yalnızca yüzümde ortaya çıkan, dönem dönem coşan,gem vurulamayan sivilceler...
efenim yaşım 22, 19 yaşıma kadar (yani hemen hemen ergenlikten çıkana kadar) sivilce neyim bilmez idim. 3 senedir ise istilaya uğramış durumdayım. ilk başta ufak kızarıklıklar ve arada şişlikler şeklinde başladı. umursamadım. sonra estetik kaygı oluşturacak düzeye geldi ve derhal doktora göründüm. (tam olarak bir sene 5 ay kadar önce)
adama o kadar para döktüm, kendisi de piyasadaki bütün ilaçları denedi sağolsun, topikal jeller olsun, antibiyotikler olsun, roaccutane olsun hepsini denedik. sonuncusunda karaciğer değerlerim tedaviye devam edemeyecek kadar bozulduğu için yarıda bıraktık gerçi. sonrasında ise artık bütçem doktor amcanın vizitesini karşılamaya yetişmediğinden ve umut ışığı görmediğimden bıraktım toptan.
zaman zaman (gördüğüm hepi topu bir hafta aslında) bir bebek poposu kadar şaahane olabilen suratım ise şu günlerde iyice çığrından çıkmış durumda. hatta sağ tarafıma yatamıyorum lan. acıyo resmen. pms falan da değilim ki coşsunlar böyle. stresle alakalı olabileceğine dair teorilerim de mevcut ama yok mudur bir çaresi ? şimdi ben ne yapayım ? bildiğiniz iyi ve mümkünse sosyal güvenceyle görünebileceğim bir dermatolog var mıdır? (ankarada yaşıyorum) farmakolojiden ümidi kesip bitkisel karışımlara mı yönelsem?

peşinen not1 : yağlı, şekerli,abur cubur vs yemiyorum.
not2: internette bu konuda yazılmış deryalar var, biliyorum ama o kadar uç şeylerden bahsediliyor ki güvenilir gelmedi bilemedim.
0
ahandanick
(14.10.08)
Kullandigin ilaclari duzenli bir sekilde kullandiysan duzelmesi gerekirdi bir anormallik var bu durumda, bir de hep ayni doktora mi gittin, farkli bir doktor dene istersen.. Yuzunu de dogal temizleyicilerle temizle, yuz sabunlari veya temizleyicileri oluyor..Ayrica tukuruk surmenin de ise yaradigini gordum ufaktan bir dene istersen herkeste ayni sonucu verir mi bilemedim.. Tukurugun icindeki enzimler sivilcenin ustesinden gelebiliyor bazen...
0
ermanen
(14.10.08)
soyun dedi.. evet evet aynen öyle..
ama doktor hanım sivilceler suratımda dedim.. yok dinlemedi..
açtım öyle bir gösterdim her yanımı..
aknelerin birkaç sebebi var kuşkusuz dedi..
git buna işe, testsinler öyle getir dedi..
o zamana kadar onca hekime görünmüşüm senin gibi..
bi çaresini bulamamışım.. şaşırdım tabi..
artık suratımdaki sivilceler içeri içeri çıkmaya başlamış ama.. öyle bir acı yani.. bir de iz bırakıyor üstüne üstlük...
kuzenimin sivilcesini iyileştiren doktor bile bende yetersiz kalmış..
ya da 2 hafta için iyileştirebilmiş en fazla..
bu sonn dedim.. ama peki dedim..
neyse testi götürdüm.. seninki işte bu dedi.. .nasıl dedim..
böyle böyle et , böyle böyle yap dedi..
yaptım.. hemde sadece iki hafta..ister inan ister inanma..
son bir yıldır suratımda ne bir sivilce nede akne ....şaka gibi...
bu kadarmış.. bidaha kontrole bile gitmedim..
sağlık sigortasıyla nerdeyse beleşe geldi...
uzatmayayım...

senin gibi 3 senede değil nerdeyse 10 yıl çektim aynı işkenceyi..
bu kadarmış..

doktor mu kim?

akademik hospital..
Prof. Dr. Tülin Ergun

geçmiş olsun şimdiden
0
ciayco
(14.10.08)
öncelikle dermatologtan öğrendiğim kadarıyla aknelerin yeme içmeyle hiç bir ilgisi yokmuş.

ve benim size teklifim başka bir dermatologa görünüp bu dertleriniz anlatmanız ve eğer kan değerleriniz normale döndüyse roaccutane tedavinize yeniden başlamanız.düşük doz uzun süreyle istediğiniz cilde ulaşabilirsiniz diye düşünüyorum ben şahsen kendim.
0
szqnn
(14.10.08)
yumurtalik kisti ya da polikistik over sendromu bu dediginiz duruma sebep olabilir. ozellikle de 19 yasinda cart diye ortaya cikan sivilce altinda baska birseyler yattigini gosterir. ultrason ile bu durum kontrol edilebilir. ama normal bir ergen 20 yasindan sonra hormonlar oturmaya basladigi icin bu problemden kurtulmalidir. kesinlikle baska bir doktora gorunun. eger sivilcelerin basladigi tarihte yasam tarzinizda belirgin bir deisiklik oldu ve stresli bir hayata basladiysaniz belki o da arttiriyor olabilir ama genelde bu var olan sivilceleri costurur sizinki daha somut bir sey gibi duruyor.
0
endoplazmikbirkulum
(14.10.08)
Dişi bir insansanız polikistik overi düşünün bence de, evet. Özellikle de eşlik eden kilo, tüylenme vb. falan varsa.
0
sui
(14.10.08)
Böyle durumlarda doğum kontrol hapları da önerebiliyor doktorlar. Hormonları düzene sokmak amacıyla. Kullandınız mı bilmiyorum ama bu ihtimali de gözden geçirin derim.
0
trista
(14.10.08)
@tribal enfeksiyon: İnsanlar 30 yaşında da daha önce hiç bir problem yokken PCO olabiliyorlar da, o açıdan. Siz doktorsunuz tabii daha iyi bilirsiniz ama, doğa bir enteresan işte, her zaman kuralı olmayabiliyor.
0
sui
(14.10.08)
akne sorununun tabii ki yeme içmeyle ilgisi var ama hep zannedildiği gibi yağlı, baharatlı yemek değil hayvansal proteini bırakmak en iyi çözüm. benim de uzun süre akne sorunum oldu, hatta bir dönem yüzümde kist halini aldığında 6 ay roaccutane kullandım, uzun süre etkisi sürdüğünden işe yaramış göründü ama sonra yine sorun yaşadım. roaccutane zaten ağır ve uzun vadede de vücudu yıpratan bir ilaç olduğundan yeniden kullanmadım, antibiyotik, lokal kurutucu losyonlar vs ile idare etmeye çalıştım.
şimdi (akne sorunu yüzünden değil, tamamen etik nedenlerle) vegan yaşam tarzını benimsedim. yani hayvansal hiç bir ürün yemiyorum ve kullanmamaya çalışıyorum. bu arada akne problemim de kalmadı...
size önerim, hayvansal gıdaları tamamen kesmeseniz de sınırlamanız, azaltmanız. ayrıca cildinizi çok kurutan temizleyicileri tercih etmeyin. cilt, kuruluğu bertaraf etmek için daha çok yağ salgılıyor. mümkünse cildiniz için jel tipi temizleyiciler ve hafif nemlendiriciler kullanın.
geçmiş olsun...
0
zen spider
(14.10.08)
@ermanen : hayatta nefret ettiğim iki şey varsa; biri kesinlikle tükürük. ayrıca doğal-alkollü,alkolsüz hemen hemen bütün markaların yüz temizleme setlerini denedim.

@endoplazmikbirkulum; @sui : haklısınız, doktor da bu ihtimali düşünerek kallavi bir kan testi, ultrason vs ile kendisi kontrol etmekle kalmadı,jinekoloğa yönlendirdi ve böyle bir sorun olmadığı ortaya çıktı.

@ciayco: belirttiğim üzre ankarada yaşıyorum, malesef bu mucizevi tedaviden mahrum kalıcam galiba.
@zen spider: oh may gad! her şeyi isteyin ama kebabı hayatımdan çıkarmamı istemeyin :)

@szqnn : evet bu öneriyi elbette değerlendireceğim, ancak karaciğerde emilen başka ilaçlar da kullandığım için (ve onları kullanmam hayat kalitem açısından sivilcelerden daha öncelikli malesef) değerlerin öyle gözle görülür oranda düzeleceğini zannetmiyorum, yine de denemekte fayda var, doktor daha iyi bilir,evet.
acaba bu ilaçlar mı sivilce yapıyor yoksa ?!?

@tribal enfexion ; teşekkür ederim, derhal deneyeceğim.

ayrıca teşekkür ederim herkese.. yazmak isteyen olursa; hala geçmediler bu arada :)))
0
🌸ahandanick
(14.10.08)
(9)

kedinin derdi

neronas
7 aylık bir kedimiz var. şu aralar olmadık yerlere işemeye başladı. daha önce de çalışma masasının kağıt dolu çöpüne işemişti birkaç kere ama küçüktü o zaman. Geçen gün yatağın üzerine işemiş. Bugün de temiz çamaşır dolu sepetin içine işemiş. Birşey mi anlatmaya çalışıyor bu hayvan neden yapıyor bun
7 aylık bir kedimiz var. şu aralar olmadık yerlere işemeye başladı. daha önce de çalışma masasının kağıt dolu çöpüne işemişti birkaç kere ama küçüktü o zaman. Geçen gün yatağın üzerine işemiş. Bugün de temiz çamaşır dolu sepetin içine işemiş. Birşey mi anlatmaya çalışıyor bu hayvan neden yapıyor bunu? Sürekli yediği küçük paketlerdeki yaş mamadan teneke kutudaki mamalara geçtik. Bir de kuru mamaya alıştırmaya çalışıyoruz ondan mı acaba? Yiyor ama eskisi gibi iştahlı ve çok değil. Bir de tüyleri normalden fazla dökülmeye başladı.
Ergenlik bunalımı oluyor mu bunlarda?
Bir de yanlış bişey yaptığında (sağa sola işediğinde mesela) nasıl davranayım, nasıl anlatayım yaptığının yanlış olduğunu ki bi daha yapmasın?

kedimiz erkek.
0
neronas
(11.10.08)
işediği yeri silmeden önce kediye koklatıp kıçına hafifçe vurmalısınız.Tüylerinin dökülmeside kış mevsimine girmemizden dolayı olabilir.
0
buffy de vampir sayilir
(11.10.08)
kızgınlığa girmiş olabilir mi? çiftleşmek istiyor. o yüzden kendi kokusunu bırakmak için çiş yapıyor. eğer kısırlaştırmazsanız bunu sık aralıklarla yaşayacaksınız. eviniz kokacak.

huzursuzluğu devam ettikçe evden kaçabilir, başına bişiler gelebilir.

mama değiştirme konusuna pek ihtimal veremiyorum.
0
mea maxima culpa
(11.10.08)
o çiftleşme şeysini işemekten ziyade püskürtüyor. onun olmasına daha var dedi veteriner.
0
🌸neronas
(11.10.08)
o zaman gıcık bir kediniz var :)

mama dışında evde onun hayatını değiştirecek birşey oldu mu? kediler istemedikleri yemeği yemezler.

çiş yapıyorsa ceza verin mutlaka. ensesinden tutun burnunu çiş yaptığı yere sürtün orda tutun, koklasın. sonra burnuna vurun. burunları hassastır rahatsız olurlar. sonra mümkünse küçük tuvalet olur, kapalı balkon olur cezaya koyun. öyle bir yer yoksa kendi oturduğunuz odanın kapısını kapatın o dışarda kalsın. birkaç saat cezada kalsın. sonra içeri aldığınızda yüzüne bakmayın bir süre falan filan. anlasın hatalı bir şey yaptığını.
0
mea maxima culpa
(11.10.08)
koklatma, vurma hiçbir işe yaramaz. 7 aylıksa muhtemelen kızgınlığa giriyordur ve mea maxima culpa'nın da dediği gibi koku bırakmak için çiş yapıyordur. püskürtme ayrı. benim kedim, dişi olduğu halde çiş yapıyordu evin belli köşelerine kızgınlık döneminde. iştahsızlık da bunu gösteriyor, kerata şeyinin derdinden yemeyi içmeyi unutmuş ;)

aslında zamanı gelmiş, 7 aylıksa her iki cinsiyet için de uygun zaman kısırlaştırma için.
çiş yaptığı yeri sakın amonyak içeren temizleyicilerle silmeyin, bu daha çok tetikler, mümkünse alkol içeren temizlik malzemeleri kullanın. kokuyu bastırmak için oda parfümü vs kullanmayın, kendi kokusunu bırakmak için daha çok işeyebilir, evi havalandırmak daha iyi bir çözüm ama aman kaçmasın yavrucak açık pencereden.

koku bırakmanın yanı sıra gizliden gizliye, bana kızıp sokağa atsalar da hayatımı yaşasam karşı cinsle, tavrı seziyorum bu davranışta. bu dönemde koku bırakmak için bazı kediler yumuşak, bazıları da sert yere çiş yapmayı tercih ediyor. sanırım sizinki yumuşak yer seviyor. inatla üzerine işediği yerler varsa buralara sevmediği, korktuğu şeyleri koymak işe yarayabilir.

öte yandan kumunu beğenmiyor, temiz bulmuyor ya da kum kabının yerinden rahatsız olabilir. farklı bir marka kum kullanmayı deneyin.
0
zen spider
(11.10.08)
doktor kısırlaştırmaya daha var dedi. o zamana kadar bluğ triplerine katlanıcaz demek ki.
0
🌸neronas
(11.10.08)
sizlere tecrübe olsun diye yazıyorum:

bugün de temiz çamaşır dolu sepete işeyince veterineri aradık. idrar yolu enfeksiyonu veya omurgasında kayma (hoplayıp zıplarken darbe alması sonucu olabiliyormuş) olunca çişini tutamıyormuş o an tuvalete uzaksa bulunduğu yere salıveriyormuş bu kedi hayvanı. idrar tahlili yapılacak bakalım. nasıl alıcaksak idrarını.
0
🌸neronas
(14.10.08)
yavrum benim. çok geçmiş olsun. bir gelişme var mı acaba?
0
mea maxima culpa
(19.10.08)
idrar kesesi enfeksiyonuymuş. ilaç veriyoruz günlük. şu an gayet iyi. Normal hayatına döndü. selamı var.
0
🌸neronas
(23.10.08)
(2)

esenler otogar'dan güneşli'ye nasıl giderim? (SIMTEC)

merhaba ey mehteran
efendim başlıkta da belirttiğim gibi esenler otogar'dan güneşli "avea iletişim merkezi" mevkine gitmem gerekiyor. aslında gideceğim noktayı tam olarak buldum google earth'ten. birbirine paralel olan yalçın koreş ve mimar sinan caddelerini birleştiren osman paşa ve fidan caddesi ortasında kalıyor. ya
efendim başlıkta da belirttiğim gibi esenler otogar'dan güneşli "avea iletişim merkezi" mevkine gitmem gerekiyor. aslında gideceğim noktayı tam olarak buldum google earth'ten. birbirine paralel olan yalçın koreş ve mimar sinan caddelerini birleştiren osman paşa ve fidan caddesi ortasında kalıyor. yani bir dikdörgen olarak düşünürsek y.k. ve m.s. caddeleri en, o.p. ve fdn. caddeleri boy oluyor. kimi diyor ki yenibosna'ya kadar metroyla git kimi diyor esenler metro durağından otobüse bin. yok mudur bunun kolay bi yolu?
0
merhaba ey mehteran
(07.10.08)
taksi dışında en kolay yolu otogardan metroya binip esenler durağında inmek ve durağın hemen yanındaki otobüs durağından ht1 numaralı otobüse binmek. (doğrdudan güneşli'ye gidiyor)
0
ravioli
(07.10.08)
metroyla yenibosna, oradan da taksi (7-8 ytl tutar) ya da karşıya geçip güneşli minibüsü (sanırım 1,5 ytl)
0
zen spider
(07.10.08)
(12)

hangi kullanım doğru?

cruor
üzülünecek bişe yok.üzünülecek bişe yok.
üzülünecek bişe yok.

üzünülecek bişe yok.
0
cruor
(06.10.08)
"üzülecek bise yok" olmaz mi o yahu?
0
trimpot
(06.10.08)
üzülecek bir şey yok
0
radikalherif
(06.10.08)
trimpot'un yazdığı doğru. "üzülecek bir şey yok."
0
moroff
(06.10.08)
hmm. örnek cümleyi iyi seçememişim.

ben bunun tam pasif halini merak ediyorum. internette bu iki kullanıma da rastlıyorum.

üzülünecek bi haldeydi.

üzünülecek bi haldeydi.
0
🌸cruor
(06.10.08)
veya bu cümleleri değerlendirin:

Bunların hiçbiri ölümlerine üzünülecek insanlar değil.
Bunların hiçbiri ölümlerine üzülünecek insanlar değil.
0
🌸cruor
(06.10.08)
ya da
"İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzünülecek bir sistemdir"
0
ciayco
(06.10.08)
İlla o şekilde kullanılacaksa "üzülünecek" doğru olanı. Fiilin kökü üzülmek, üzünmek değil.
0
sui
(06.10.08)
yalnız

"İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzünülecek bir sistemdir"
atatürk'e ait bir söz sanırım
google da arattığımda
üzülünecek bir sistemdir 2600
üzünülecek bir sistemdir 166000 yaklaşık sonuç veriyor..
0
ciayco
(06.10.08)
şimdi fiilin kökü "üzül" ama o da üz'den geliyor sanırım "üz-gün" diye bişe var çünkü, "üzülgün" diye bişe yok.. bez-gin veya sık-kın gibi galiba.

tam bilemiyorum. o yüzden kesinlikle fiilin kökü "üzül" dür, "üzünülecek" yazımı yanlıştır diyemiyorum.
0
🌸cruor
(06.10.08)
"üzülecek" olmalı, diğer kullanımlar hatalı, Türkçe'de çift edilgenlik yoktur.
0
zen spider
(06.10.08)
@zen

"üzünülecek"in yanlış olduğunu kabul etmekle birlikte, "üzülünecek"in doğru olduğunu düşünüyorum. Ayrıca "üzülmek" edilgen mi ki, "üzülünecek" çift edilgen olsun?
0
desdinova
(06.10.08)
türkçe dilbilgisi olarak -ül eki aldığından üzülmek edilgen gibi görünüyor. edilgen olmasa da buna bir edilgenlik eki daha eklemek kulağa hoş gelmiyor.
nette şöyle bir açıklama buldum, belki işinize yarar:

1. "-l-" çatı eki, geçişli ve geçişsiz fiillere gelebilir. Geçişsiz fiillere- yani olma ifade eden fiillere- gelirse "meçhullük" bildirir. Yani, fiil özne istemez.

Örnek: "İkiden sonra yatıldı." gibi.

2. Eğer "-l-" eki geçişli bir fiile gelirse "pasif -yani edilgen-" fiil yapar.

Örnek: "Sular kesildi." örneğinde olduğu gibi.

3. Bu ekin nadiren "dönüşlülük eki" gibi kullanıldığı da görülür. Ancak bu durumda bile bu eke "dönüşlülük eki denmez. Çünkü burada bile bu ekler, eylemin özneye dönmesini değil kendi kendine olmasını ifade ederler. "üzülmek,dökülmek, sıkılmak..." gibi.

Bu ekin başka da bir görevi yok. Verdiğiniz kelimeler de bu eki aldığına göre söz söylemeye de gerek yok. Kısacası "Fırtınada ağacın dalı gövdesinden ayrıldı." "Kanaryanın tüyleri kafese dökülmüştü." cümlelerinde "-l-" çatı eki vardır. Bu ek geçişli fiillere gelerek "pasif- edilgen" fiil yapmıştır. Başka bir açıdan da geçişsiz fiil yapmıştır.

"Pasif fiiller, bir maruz kalma, bir uğrama, bir olma ifade ederler. Fakat bu olmada YA BAŞKASI TARAFINDAN yapılma ya da KENDİ KENDİSİNE OLMA vardır. Mesela başkası tarafından gör-ü-l, tu-l-, kes-i-l vardır, kendi kendisine tut-u-l, kes-i-l-, çek-i-l- vardır. Şüphesiz pasif fiillerin asıl manası, başkası tarafından yapılma ifade etmektedir. Kendi kendine olma ifade edenlerin böyle bir manayı sonradan kazandıkları anlaşılmakta, bunlarda başkası tarafından yapılmış farzedilmek şeklinde gizli bir mana da sezilmektedir. Bu kendi kendine olma ifade etmek, bazı fiillerde o kadar ileri gitmiştir ki pasiflik manası tamamıyla kaybolmuş ve PASİFLİK EKİ adeta bir DÖNÜŞLÜLÜK eki haline gelmiştir: üzülmek, sıkılmak misallerinde olduğu gibi. Hatta böyle fiillerin dayandığı asıl fiillerin dönüşlü, yani "n"li şekilleri de kullanılmaz. Fakat tabii yine de "-l-" eki bir DÖNÜŞLÜ EKİ SAYILMAZ. "-l-"li fiillerin bu kendi kendine olma ifade etmeleri DÖNÜŞLÜLÜK değil, GEÇİŞSİZLİKtir. Bu kendi kendine olma DÖNÜŞLÜ fiillerdeki gibi FAİLİN YAPTIĞI İŞİN KENDİSİNE DÖNMESİ DEĞİL, BİR KENDİLİĞİNDEN OLMADIR. Yani DÖNÜŞLÜ fiillerdeki AKTİFLİK bunlarda yoktur. aç-ın-, açıl-;tut-un-, tut-ul-; dök-ün-, dök-ül- arasında daima bir AKTİF- PASİFfarkı vardır."

"Pasiflik ve meçhul eki ile yapılan bütün fiiller OLMA ifade eder, yani GEÇİŞSİZDİRLER. Bu yüzden pasiflik ve meçhul ekine GEÇİŞSİZLİK eki de denir."

Prof. Dr. Muharrem ERGİN, Türk Dil Bilgisi, "Fiilden Fiil Yapma Ekleri '-l-'", p. 320, s. 195, Bayrak Yayınları, İst. 1993.
0
zen spider
(07.10.08)
(2)

kuş yuvası

sleepy99
karnı aç olanların aklına hemen tatlı olanı geldi :)her mevsim bahceme ku$lar yuva yapıyor. etraftan buldukları çalı çırpıyı toparlayıp kendi çaplarında yumurtalarına yuva yapıyorlar. bu sefer de ben böyle bir yuva yapayım istiyorum.dört beş tane tahtayı birle$tirip üstünü de kapatıp da pek ala yapı
karnı aç olanların aklına hemen tatlı olanı geldi :)

her mevsim bahceme ku$lar yuva yapıyor. etraftan buldukları çalı çırpıyı toparlayıp kendi çaplarında yumurtalarına yuva yapıyorlar. bu sefer de ben böyle bir yuva yapayım istiyorum.
dört beş tane tahtayı birle$tirip üstünü de kapatıp da pek ala yapılır gibi geliyor ama ku$ gelir mi bilmiyorum. neye dikkat etmek lazım?
0
sleepy99
(05.10.08)
o bülbül yuvası değil miydi :)?

Neyse;
Kendin yapmaktansa tavsiyem hazırlarından alman. onların için biraz daha iyi oluyor çünkü. Kuşların yuva yapmasını sağlamak için içerisine biraz yem ve biraz da yuvalarına taşıdıkları çalı çırpıdan koymalısın. Ya da yine kuşçularda satılan koyun ve türevi olan yuva tüylerinden almalısın.

Belki de şansına hiçbir şey yapmadan kendileri bile yuva yapabilirler :)
0
alkolik imam
(05.10.08)
süs kabağından kuş yuvası yapanlar var:
similing.blogspot.com
www.10marifet.org
web.mit.edu

karda üşümesinler diye kartondan yuva yapmayı denemiştim ama kuşlar korktu, içine girmedi :( kuşlara yabancı gelmeyecek malzeme ve renk kullanmak önemli sanırım.
0
zen spider
(05.10.08)
(9)

veteriner ve kedi ile ilgili akla takilanlar

coldbound
selam,2 gun kadar once bir minigi evlat edindik, ilk defa kedi bakiyoruz. bu yuzden aklimiza takilan yiginla soru var, cogunun cevaplarini daha once sorulmus sorulardan ya da googledan bulmaya calistik ama hala bir kismi kafamizda. mesela:1. veterineri neye gore secmeli, sagda solda doktor burosu ka
selam,

2 gun kadar once bir minigi evlat edindik, ilk defa kedi bakiyoruz. bu yuzden aklimiza takilan yiginla soru var, cogunun cevaplarini daha once sorulmus sorulardan ya da googledan bulmaya calistik ama hala bir kismi kafamizda. mesela:

1. veterineri neye gore secmeli, sagda solda doktor burosu kadar veteriner var, bu ne boyle? hepsini gezip hayvanlari sevip sevmediklerini mi gozleyecez?
2. pire tasmasi aldik bir tane, 2 aylik bizim minik. ne zaman takilir bu zimbirti, taksak mi simdi?
3. veterinerlik hizmetleri (asilar, koruyucu hekimlik, vs.) ne kadara patlar?
4. ankara kizilay, kolej civari, en olmadi ankaray hatti uzerinde bir veteriner tavsiyesi verebilecek olan var midir?
5. bu minik kakasini yaptiktan sonra kumla ustunu ortuyor, temizlemek icin ustune orttugu tum kumu cope atmam gerekiyor. nasil anlaticam oylece birakmasi gerektigini, benim temizleyecegimi? :)
6. kediye asla yedirilmemesi gereken bir sey var midir?
7. gozu sulaniyor bunun, veterinere goturene kadar nasil yardimci olabiliriz kendisine, pamukla mi silelim?
8. niye tuy dokmuyor?
9. herhangi tavsiyeniz, oneriniz, bilmemiz gereken onemli bir sey var mi?

cevap verecek herkese pesinen tesekkurler.
0
coldbound
(05.10.08)
1. tavsiye ile olur. gezerek bulmanız zor biraz.
2. bence hemen takılabilir, bir sakıncası olacağını zannetmiyorum.
4. tavsiye edebileceğim bir veteriner var ama gaziosmanpaşa'da. ancyra hayvan hastanesi, veteriner hekim gökhan oba. telefonunu hatırlamıyorum ama 118'den falan bulunabilir.
5. içgüdüsel bir davranış o. bizimki de ilk zamanlar örterdi, sonra üşendi kendi bıraktı. kedinin huyuna bağlı sanırım. ileride üşenip bırakabilir, ya da hep örtebilir. bence dokunmayın. süzgeçli bi küreği vardı. onunla alıp biraz sallayınca kakaya yapışmayan kumlar dökülüyordu. yapışan da gitsin varsın canım :)
6. çiğ et yedirmeyin.
8. biraz büyüsün, kafayı yedirtecek kadar döker. dikenli tarakları oluyor. onlarla tarayabilirsiniz.
9. saksıya yulaf ekin, çimenini yesin. gerçi şimdi hazır kedi otları falan var ama bizim zamanımızda yoktu. hatta belki onlar da yulaf olabilir. bir de dişiyse ve kısırlaştırmayı düşünürseniz önce bir kere doğum yapsın.
0
kibritsuyu
(05.10.08)
1. Veteriner seçimi tavsiye ile ya da mekan ve kişileri verdiği güveni ölçerek yapılabilir sanıyorum. Çakma yerler ve insanlar kendini hemen belli ediyor. Camdan düşen kedime "Antibiyotik yapalım." diyen zat gibi misal.
2. Pire tasmasından çok ense damlası öneriyorum. Hem tasma gibi hayvanı rahatsız etmiyor, hem de iğrenç kokmuyor. Takılması için bir yaş şartı olmasa gerek.
3. İlk aşıları ve parazit ilaçları sanıyorum 200-250lira civarına patlar. Sonra 1 yaş gibi kısırlaştırmaya yaklaşık 200lira gider, ilk aşılardan sonra yılda bir aşı yenilemek yeterli oluyor normal şartlarda.
4. Ankara'da Bahçelievler 7. Cadde'de Pet Veteriner Hastanesi var. 24 saat hizmet veriyorlar, hekimleri kaliteli ve bilgili, çalışanları güler yüzlü, fiyatları da ucuz olmasa da uçuk değil. Ben oldukça memnunum. www.petveterinerhastanesi.com
5. Temizleme. Kedi dışkısının üzerini örter, engel olamazsın. Özellikle silika kum kullanıyorsan ilk anda dışkıya yapışan kum dışkıda bulunan sıvıyı ve kokuyu emer. Daha sonra çoğu kuruyan dışkıdan dökülür. Kum temizlemek için olan elekli küreklerden kullanırsan minimal kum ziyanıyla güzel bir temizlik yapabilirsin. Tuvaletinin 2-3 gün temizlenmemesinde bir sakınca yok. Tabii parazit ilaçları yapıldı/yapılıyorsa.
6. Var. Çiğ et, özellikle tavuk, ve hatta tavuk ciğeri. Yediğimiz tavuklara yetiştirilirken ağır biçimde antibiyotik veriliyor ve büyük oranda ciğerde toplanıyor. Ayrıca çiğ ette parazit falan her bir halt bulunur. En güzeli kuru mama. Ben Goody kullnıyorum, ufaklık da hayatından oldukça memnun. Unutmadan, şekerli şeyler de kediler insülin salgılamadığı için uzak durulması gereken şeyler. Genelde kediler tatlı sevmez ama benimki gece masadaki burma kadayıfın paketini yırtıp yarısını mideye indirenlerden.
7. Gözleri mikrop kapmıştır. Pamukla silebilirsin ama en kısa zamanda veteriner görse iyi olur.
8. Yavru kediler çok az tüy döker. Yaklaşık 1 yaştan itibaren gör sen o dökülmeyen tüyleri.
9. İlk aylarda oynaken ve severken parmakları hafifçe ısırabilir ve emebilir. Buna, her ne kadar son derece şirin bir hareket de olsa, kesinlikle izin vermemelisin. Bu hareketi karşısında tepkisiz kalmak aslında onu bu harekete teşvik eder. Küçükken zararsız olan bu emmeler 6-7 ay sonra çok sert ısırmalara dönüşecektir. Eller kollar yara bere içinde kalır. Kedileri insan sesinideki tonlamayı ayırt edebilirler. Yani hafifçe konuşmakla sertçe azarlanmyı anlarlar. Isırma-emme sırasında yavaşça eli çekmek, devam ederse sertçe "hayır" diye bağırmak genelde işe yarar. Ayrıca ufaklığa hep adıyla seslenmeye, sıkça adını kullanmaya özen göster. Örneğin mama verirken "mama" kelimesinden kaçınarak adını kullanmak adını öğrenmesini oldukça hızlandırır. Su kabında taze su bulundur. Her gün değiştrimeye özen göster. Yaş mama veriyorsan fazla su içmeyebilir, telaşlanma. Kuru mamayı az az, kraker gibi sık sık yer, yaş mamayı tek seferde silip süpürür. Yuva gibi bir yer yaparsan tabana şal gibi yünlü bir şey serersen içine girip o yünü keyifle yoğurmasını saatlerce izleyebilirsin. Oyuncak olarak aluminyum folyodan yapılma top kullanma. Parçalarını yutup sindirimde ciddi problemler yaşayabilir. Kağıt buruşturup atabilir, ya da pingpong topu ile kafayı yemesine sebep olabilirsin. Sıkça oyun oynatarak spor yapmasını sağla, yatmaya alışmasın, sonra obez oluyorlar. Bir kapı üzerine iple yerden 10-15cm yüksekte kalacak şekilde seveceği bir oyuncak asarsan günlük sporunu fazlasıyla yapar.
0
carc
(05.10.08)
1) veteriner için muhakkak tavsiye alın. kazıkçı olmasın. hayvansever olsun. veterinerlerin bir kısmı ne yazık ki hayvansever değildir. para için çalışırlar. kedilere çok zarar verenler duyuyoruz.
2) bir an önce veterinere gidin aşılarına başlayın. pire tasmasından önce parazit aşılarını yaptırın. parazitler yavru kediler için çok zararlı olabiliyor. pire tasması işe yarar mı bilemiyorum, hiç kullanmadık. ancak boyuna takılan tasmalar tehlikeli olabiliyor. sağa sola takılıp kediyi boğma ihtimali var. kediyi iyi takip edin.
3) aşılar tanesi ortalama 20-30 liradır. senede bir sefer yapılması gereken 3-4 aşı vardır. yavru kedilerde bu ilk sene için tekrarlanabiliyor. 1. sene masraflı olabiliyor yani. ama bu aşılar sağlıklı olması için gerekli.
bunun dışında 2 ayda bir iç ve dış parazit ilaçları verilmesi lazım. bunlar da 20 lira civarı tutuyor.
veterinerin paragöz olmasına bağlı olarak kedinize her baktığında para alabilir, veya kendi ücretini aşıların vs içinde alabilir.
5) yaptığı tuvaletini kumla örtmesi içgüdüseldir. hem tuvaletinin üstünü kapatıyor. hem de kumlara sürterek patilerini temizliyor o. üstünü örtsün daha iyi. siz temizleyene kadar daha az kokar.
6) kediye şekerli şeyler vermeyin. zararlıdır.
market mamaları almayın. (whiskasmış filan bunlar çok zararlı.) market mamaları ileri yaşlarda sağlık sorunları yaratıyormuş, böbrek hastası oluyormuş kediler. onun yerine veteriner ve petshoplarda satılan kaliteli mamalar var. (royal canin, hill's, proplan gibi) bunlar pahalıdır ama açık olarak kilo ile satılanları da var, market mamasından biraz pahalıya geliyor kilo ile alınca. (mesela royal canin'in fit32 si, proplanın somonlusunu kilo ile alıyorum ben. kilosu 12 liraya mı ne geliyor.) istanbul'da olsanız alabileceğiniz yer tavsiye ederdim ama ankara'yı bilemiyorum.
yavru kedilere ilk sene kitten yani yavru kedi maması vermekte fayda var.

7) gözlerini ıslak pamukla silin. ayrıca eczaneden insanlar için olan göz merhemlerinden alabilirsiniz.
8) mevsim dönüşlerinde çok tüy dökebilir. ama bu da kedinin tüy uzunluğu ile değişir.
9) mutlaka kısırlaştırın. üremeleri zararlı biliyorsunuz. sokaklar sahipsiz yavru dolu iken.
kısırlaştırmazsanız kızgınlık döneminde hayvan eziyet çeker, ağlar, bağırır sizi rahatsız eder. ve bu ne yazık ki sadece mart ayında olmaz. ev kedilerinde her 2-3 ayda bir olur.
kısırlaştırılmayan kediler, özellikler erkek olanları, evden kaçabiliyor, sokağa alışık olmadıkları için başlarına her türlü kaza gelebilir. sonra siz üzülürsünüz.
eğer erkek ise kedi, kısırlaştırılmazsa çişini yapıyor, ev çok kötü kokar.

yazın açık olan pencerelerinize mutlaka tel takın. kedim pencereye gitmez demeyin. bir kuşun, sineğin arkasından çok kedi atlıyormuş. sonra ya bir yeri kırılcak ya da kaybolacak bulamayacaksınız.

tırnaklarını kesmeyi düşünebilirsiniz eşyalara zarar vermesin diye.
ona oyuncak ve tırnakları için tırmalama tahtası alabilirsiniz.
kedi her ne kadar terbiye edilmeyen bir hayvansa da bir yere kadar eğitilebilir. tepenize de çıkarmayın yani.
isterseniz bir sepet yatak yapın orada yatmaya alışsın.
evin içine tuvaletini filan yaparsa burnunun ucuna vurarak cezalandırabilirsiniz, sonra bir süre mesela kapalı balkonda filan cezaya bırakın. anlasın yanlış bişi yaptığını.
0
mea maxima culpa
(05.10.08)
6. sorunun cevaplarına takıldım. Çiğ et verme diyor herkes. Iki gün önce kedimizi kontrole veterinere götürdük. Dana eti alın ince şeritler halinde kesip çiğ olarak verin dedi. Hazır mama yemekten dişleri gelişemiyormuş, sağlığı bozuluyormuş. Çiğ et olunca bol bol çiğniyormuş onu.
0
neronas
(05.10.08)
Özellikle dana eti pişmediği takdirde parazit açısından çok zengindir. Kedinin bağırsaklarına oldukça iyi gelir.
Veterineri değiştirmekte fayda var sanırım. Yavru kedilerde dahili parazitler ölümcül olabiliyor. Ben askarit sebebiyle bir kedisini kaybetmiş biri olarak kesinlikle en çok önem verilmesi gereken konu olduğunu düşünüyorum parazitin. Bağırsak kanaması, vücut ısısında düşüş, toksikasyonun sinir sistemine saldırması sonucu körlük ve paraliz ardından uzun süren ve acılı bir ölüme sebep oluyor. Aman diyeyim.

Dana etini iyice pişirip vermekte bir sakınca yok. Yalnızca fazla yağılı olmamasına dikkat etmek gerek. İnsanların tükettiği çoğu besin kedilerin sindirim sistemi için fazla ağır. Pişmiş dana eti de bayağı bir çiğneme egzersizi yaptırır.
0
carc
(05.10.08)
1. tavsiye ile seçmek en uygunu, deneme yanılma yöntemini pek önermem...
2. pire tasmasi için henüz yaşı küçük. eğer pireleri varsa pire şampuanıyla yıkayın ya da veterinerde ensesine pire damlası yaptırın.
3. veterinerler odasının belirlediği fiyatlar var, bunun dışına pek çıkamıyorlar. bildiğim kadarıyla her enjeksiyon 30-40 ytl civarında. kediniz 3 aylık olduğunda 2 hafta arayla 2 karma aşı ve 1 kuduz aşısı olması gerekiyor. daha sonra yılda bir kez karma ve kuduz aşısı tekrarlanacak. ayrıca 6 ayda bir kist için iğne ya da hap veriliyor. hapın fiyatı daha uygundur, aklınızda bulunsun, aşı için veterinere gitmişken bunu da aradan çıkarabilirsiniz. karma ve kuduz dışında birkaç koruyucu aşı daha var, onlar hakkında veterinerinizden bilgi alabilirsiniz.
5. örtmesi gerekiyor, kedinin huyu böyle, aksini anlatamazsınız, bunu yapmayı denemeyin, kediler tuvalet konusunda çok hassas oluyor, bu sırada yapılacak bir müdahale sonradan ters sonuçlara ve davranış bozukluğuna neden olabilir. sizin yapacağınız tek şey kedicik kaka yaptıktan sonra delikli kürekle kumların bir kısmını eleyip kakayı toplayıp çöpe atmak.
6. şekerli, baharatlı ve soğanlı yiyecekler asla yedirilmemeli. hele soğan zehir etkisi yapıyor. aynı şekilde çok sevse de sucuk, salam, sosis de verilmemeli, bunların içindeki katkı maddeleri ileride ciddi böbrek rahatsızlıklarına yol açabilir. henüz küçük olduğundan fazla inek sütü vermeyin, ishal olabilir. kemik özellikle de dik kırıldığı ve boğaza kaçma riski olduğu için tavuk kemiği vermeyin. henüz iç parazitler için bir uygulama yapılmadığından şimdilik çiğ et vermenizi önermem ama aslında çiğ yemesi pişmiş yemesinden daha iyi. benim kedim 15 yaşında ve şimdiye kadar ağzına mama sürmedi, genelde de çiğ et yiyor. çiğ eti çiğneyip çiğnememesi de önemli değil, çiğnemeden yutsa da bizim aksimize doğal bir etçil olan kedinin mide salgıları eti rahatlıkla sindirebilir. eğer imkanınız varsa et, biraz pirinç ve havuç vs haşlayarak ona evde yemek hazırlamanız en uygunu. www.kedimveben.com, www.miyavlar.com, www.kedigen.com sitelerinde evde yapılacak kedi maması formülleri bulabilirsiniz. ara sıra yumurta ve kılçıklarını ayıklayıp balık vermeyi de unutmayın.yine de acil durumlar ya da ödül olarak kullanmak için evde hazır mama buludurmakta fayda var. her zaman bir kapta temiz suyu bulunsun ve her gün suyunu yenileyin. yavru olduğu ve oynarken kabını devireceğini hesaba katarak siz yokken susuz kalmaması için evin bir başka köşesine de yedek bir su kabı koymayı unutmayın.
7. nemli pamukla göz kenarında biriken çapak ya da akıntıyı hafifçe tamizleyebilirsiniz. akıntı fazlaysa geç kalmadan veterinere gösterin.
8. kısa tüylü kedilerin tüy döktüğü fazla belli olmaz. bazı dönemlerde (mevsim değişikliği vs) kediler daha fazla tüy dökebilir. bazı kediler sürekli yalanıp temizlenir ve ortalıkta fazla tüy bırakmazlar ama bu sırada çok tüy yutarlar. ara sıra kusarak yuttukları bu tüyleri çıkarırlar. kediniz tüy kusarsa ya da kusmaya çalışırsa telaşlanmayın. bu içgüdüsel bir davranıştır. bunu kolaylaştırmak için kedi çimeni alabilirsiniz. bunu yiyip daha rahat kusabilirler. kusmadan tüyleri yok etmelerini sağlayacak macunlar da satılıyor ama sanırım bunu kullanmak için henüz küçük.
9. kedinizle oynamayı ve konuşmayı unutmayın. sosyal ve insancıl olması için bu önemli. erkek kedilerin 1 yaşında dişiler için de gelişme durumuna göre 6-8 aylıkken kısırlaştırılmaları öneriliyor. bir kere doğursun sonra kısırlaştıralım zihniyetini bir kenara bırakın bence, kedinizin sağlığı için uygun zaman geldiğinde kısırlaştırmayı ihmal etmeyin. gecikmek, ameliyatı zorlaştırmak ve ömrünü kısaltmaktan başka bir işe yaramaz...
yeni dostunuzla mutlu günler :)
0
zen spider
(05.10.08)
@snowflake doğru söylüyor.bi dolu laf yazmışız da kedilerin yıkanmaması gerektiğini unutmuşuz. kediler zaten durmadan yalanarak temizleniyor. tükürüklerinde dezenfektan bir madde var diye duymuştum.

yani kedi pis diye endişe etmeyin. köpekler yıkanır, kediler yıkanmaz.

bu arada kedinizin cinsini yazmamışsınız. eğer iran kedisi gibi bişiyse onlar kendi tüylerini yalayıp temizleyemiyorlar. hem yıkanmaları gerekli hem de tüylerinin sık fırçalanması gerekli. senede 2-3 kez de traşlanmaları lazım.

eğer olur da kedi bir şekilde kirlenir veya siz huylanırsanız kuru şampuanlar var, ondan alın. pudra gibi toz. tüylerine döküp fırçalıyorsunuz, tertemiz oluyor.
0
mea maxima culpa
(06.10.08)
@carc bahçeli 7. caddedeki pet veteriner hastanesi demiş. ben buna katılmıyorum. devrettilerse bilmem ama eğer hala "dr. osman iç" ise biraz paragöz bir doktordur o. muayeneye başlamadan para mevzusunu falan açar. ben hayvanı severek yaptığına hiç inanmadım o adamın. bize çok faydalı olmamıştı. gerçi biz gittiğimizde ufak bir apartman dairesi iken şimdi koca 5 katlı bina olmuşlar. web sitesi tatmin edici gözüküyor ama bilemiyorum hala nasıldır.
0
kibritsuyu
(06.10.08)
@kibritsuyu: biraz zaman geçmiş ama evet, aynı yerden bahsediyoruz. El değiştirmiş değil. Fakat Osman bey cebine aşıları doldurup sokağa çıkan ve yakaladığı sokak hayvanını aşılayan falan böyle bir hayvansever. Hatta sokaktan alınan hayvanlar için bir yıl ücretsiz aşı, diğer işlemlerde indirim falan da sağlıyorlardı bir ara. Ben bir yamuklarını görmedim kısaca.
0
carc
(09.01.09)
(18)

Banyonun sürekli ıslak kalması problemi

onyetele
Ya şuna bir türlü çözüm bulamadım. Ne zamandırda aklımdaydı arkadaşlar.Şimdi şöyle izah ediyim. Banyoda, Lavabo' da sürekli elimi yüzümü yıkayan birisiyim. Haliyle akşam iş dönüşüde ayaklarımı bi güzel yıkarım. Fakat lavabonun önü sırılsıklam olur. kimi zaman ayağım kayar kafa tasımı kırmaya ramak k
Ya şuna bir türlü çözüm bulamadım. Ne zamandırda aklımdaydı arkadaşlar.
Şimdi şöyle izah ediyim. Banyoda, Lavabo' da sürekli elimi yüzümü yıkayan birisiyim. Haliyle akşam iş dönüşüde ayaklarımı bi güzel yıkarım. Fakat lavabonun önü sırılsıklam olur. kimi zaman ayağım kayar kafa tasımı kırmaya ramak kalır. Yere eski havluları seriyorum ama ne kadar doğru bu yaptığım. Hep ıslanıyor hep ıslanıyor.

Yani buranın kuru kalması, ve ayak basdığımda kayıp düşmemek için ne yapmalıyım. Bıktım artık havluyu ıslandıktan sonra kurutmaktan. En azından biraz ayak hizasından yukarda tutan bişey olsa, sonra ben ıslandığında onu kaldırıp vileda ile silsem. Ne biliyim. Nasıl kuru tutarım orayı? Yalnızca o lavabonun ön giriş kısmı kuru kalsa yeterli, ıslak durmasından nefret ediyorum. Aklınıza bu durumu çözmek için bir fikri olan varmı? Nasıl hallederiz bu işi. Bi yardım edin. Teşekkür ediyorum şimdiden.
0
onyetele
(04.10.08)
lavobo yanında bir adet güderi bulundur. Sildiğin an hiç iz bırakmadan kupkuru kalacaktır.
0
alkolik imam
(04.10.08)
Aha buda banyonun resmi :((

www.hizliresim.com
0
🌸onyetele
(04.10.08)
Banyoya, banyo halisi ser lavaboyu da sungerle silebilirsin
0
ermanen
(04.10.08)
ayagini kuvvette yikamayi denesen
0
trimpot
(04.10.08)
@want2die

He ya onu görmüştüm. Banyo penceresinin camına monteli böyle. Onu tualetede koyuyolar kötü kokuyu aynı pc nin fanı gibi dışarı emiyor. Yok ya onun öyle faydası olduğunu sanmıyorum.

Ben diyom ki böyle puzzle tarzı şeyler var, arasında delikler var o deliklerden sıçrayan su direkt yere akıyor o deliklerden. Banyoya seriyon onu, hatta birazcık ayağı yüksekte tutuyor. Baktın yer baya ıslanmış, sen sonra onu vileda ile siliyon. Nasıl buda etki edermi biraz?
0
🌸onyetele
(04.10.08)
@trimpot

Küvete kıyamam ya, ıslak bırakmak istemem onun içini bide :( ( :) )
0
🌸onyetele
(04.10.08)
halı en iyi çözüm. biraz da genişinden kaymayan bir paspas alacaksın.
0
likeinme
(04.10.08)
- elini ayağını yıkarken daha dikatli ol suyu etrafa sıçratma!
- iki adet havlu bulundur biri el yüz için diğeri ayaklar için.
- yerde ki havlu dursun dokanma!
şindi birinci ayağı bir güzel yıkadıktan sonra musluğu kapat ayağı lavabodan indirmeden ayak havlusuyla kurulayabildiğin kadar kurula daha sonra aynı işlemi diğer ayak için uygula. en son el ve yüzü yıkadınmıydı bitti gitti işte cillop gibi. :D
0
axijazz
(04.10.08)
benim banyoda tahta bir paspas var. (paspas dediysem bi isim bulamadım tahta çıtalar yanyana çakılmış) tahta yani. eskiden bulunurdu bunlardan. bulabilir misin ki?
0
mea maxima culpa
(04.10.08)
@mea maxima culpa:

Bilmem. tahtakale, mahmutpaşa artık bakıcam oralara. Resmini bi çek gönder bakıyım nası bişey? Veya link mink fink bişi atabilirmisin?
0
🌸onyetele
(04.10.08)
ben eve taşınırken marangoz yapmıştı. aslında böyle avrupaları varmış bana onu gösterip sonra eski marangoz işi getirdiler. bozuldu epey sonra

eskiden böyle devlet dairelerinde masa altında ayak altına konurdu. hatırlıyorum. ayaklar üşümesin filan diye.

bence bulunabilir.
0
mea maxima culpa
(05.10.08)
evet, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak resim çektim

www.facebook.com

baktıktan sonra söyleyin silicem. en saçma facebook resmi oldu bu : )) dur bi newsfeed den sileyim de millet deli demesin.

yakında çığır açıcaz. banyo paspaslarının resimlerini çeken deliler. bir ara buzdolaplarının resmini çekenlerin sitesi vardı.
0
mea maxima culpa
(05.10.08)
çekince sıkılan mob kullanabilirsin
0
mxm
(05.10.08)
ayak yıkamakla cebelleşmektense hızlıca bi duş alsanız daha iyi belki..
0
the rain baron
(05.10.08)
ben de tam mea maxima culpa'nın kullandığı şeyi önerecektim.
bu banyo için değil bahçe döşemesi olarak satılıyor bildiğim kadarıyla.
koçtaş, praktiker, ikea falan gibi yapı marketlerde bulabilirsiniz.
bunların internet sitelerinde göremedim ama şurada buldum:
www.ayapimarket.com

bunun plastik olanları da var, onlar da buzdolabı altlığı olarak falan satılıyor ama ahşap hem görüntü hem kaydırmazlık açısından daha iyi. ıslansa da kendi kendine kurur nasılsa, hem bunlar bahçeye uygun olduğundan neme dayanıklı.
0
zen spider
(05.10.08)
@zen spider süpermiş.

demek satılıyor bunlardan. benim banyoya uyanı varsa ben de alabilirim. benimki pek kaliteli değil, eskidi netekim.

@onyetele bunlardan al bence. üstüne tekrar paspas da serebilirsin bazen gerekirse.
0
mea maxima culpa
(05.10.08)
ahşap yer karosu diye arayınca koçtaş ve praktiker'de buldum, bauhaus'da da vardır herhalde.
www.koctas.com.tr
satis.praktiker.com.tr
0
zen spider
(06.10.08)
ben her yüzümü yıkadığımda yerler sırıldıklam olduğu için kendimde bi gariplik olduğuna inanmıştım uzun süre. sonra taşındım, artık hiç olmuyo. anladım ki, geniş lavabo herşeymiş.
0
cereal killer
(06.10.08)
(15)

antibiyotikle alkolü karıştırmak

cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
augmentin antibiyotik kullanıyorum. bir bira içsem şöyle, bünye kaldırır mı bunu? prospektüste alkolle ilgili bir şey söylenmemiş.
augmentin antibiyotik kullanıyorum. bir bira içsem şöyle, bünye kaldırır mı bunu? prospektüste alkolle ilgili bir şey söylenmemiş.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(04.10.08)
her ilaca alkolle ilgili sey yazamazlar heralde, alkol basli basina zararli zaten, bir de ilacla ictigini dusun.. soru mu yani, icme tabi ki, augmentin kuvvetli antibiyotik bir de...

edit:
bazilarinda yarim bardak icebilirsin diyor ama sonucta alkol, vucut direncini azalttigi icin ilacin etkisini yavaslatir ve riske girmemek lazim
bazilarinda kesinlikle almamak gerekiyormus:
www.nhsdirect.nhs.uk
0
ermanen
(04.10.08)
alkolle antibiyotiğin beraber kullanımının bir zararı yoktur. sadece alkol antibiyotiğin etkisini azaltır, bu yüzden tavsiye edilmez.

eğer alkolle alınması zararlı olsaydı misal kontrendikasyonlarında okuyabilirdin.

bir biranın da antibiyotiğin gücünde neredeyse hiçbir etkisi olmaz.
hem augmentin son derece konvensiyonel bir antibiyotik, bira da bildiğin bira.

iç yani. sorun yok.

ps: sigara da zararlı ona bakılırsa. ama "bir de ilaçla içtiğini düşün" tarzı bir çıkarım yapılacak gibi bir reaksiyona sebep olmadığı için onun hakkında da prospektüslerde bir şey okuyamazsın.
0
mortifera
(04.10.08)
mortifera saglik konusunda bu kadar kesin konusma lutfen...

editledim bu arada...
0
ermanen
(04.10.08)
eh "1 bira" demiş. "1 şişe votka" deseydi ben de ona göre cevap verirdim.
0
mortifera
(04.10.08)
evet haklisin ben de senin yazini gormeden once editledim zaten...
ama farkli insanlarda farkli reaksiyon olabilir yani...
yoksa sana karsi olan bi durum degil biliyorsun:)
0
ermanen
(04.10.08)
her gün bir avuç bira zaten iyi gelir
0
mortifera
(04.10.08)
İlaçların toksik etkisi alkollü içkilerle artmaktadır. Ayrıca herhangi bir ilacın karaciğer/böbrekten atılımı da azalmakta, etkisi daha yoğun olmakta ve kişinin sistemine zarar verebilmektedir.

Augmentin BID ile bira arasına en azından 10 saat fark koyun derim.
0
hlathguth
(04.10.08)
uzman konustu.. cekiliyorum
0
ermanen
(04.10.08)
hlathguth daha hipokrat yemini etmedin sen, "yeaaa bişey olmaz..." deme özgürlüğün hala var.

ki sen de bal gibi biliyorsun "1 bira" ile augmentin'den bir şey olmayacağını :)
0
mortifera
(04.10.08)
(git: 18599)

abi sen uçmamış mıydın bir de?:)
0
passion rules the game
(04.10.08)
@mortifera: ahah, abi haklısın. ben yine de "koruyucu sağlık hekimliğinin umumi hıfspjoaıodshg burayı okuyorsun sen de..

@passion rules the game: 9 ay oldu uçalı azizim, fake account da yoktu. 10. nesil çaylak bekliyorum.

@ermanen: işin içinde "alkol" varsa, ben uzmansam mortifera profesördür :) 30 shot tekila çakan bir adam kendisi.
0
hlathguth
(04.10.08)
sarhos olmakta zorlanma problemi ile bogusanlar acisindan idealdir..tibbi ve bilimsel bir dille ifade etmek gerekirse: antibiyotigin saati asla gecirilmemeli ve duzenli alinmali, bira ise ideal sicakligi olan 4-6 derecede icilmelidir..Kulaklar ugulduyor boyle..
0
porsgemsheniark
(04.10.08)
mortifera alkol ve sigara uzmani biliyorum:)
0
ermanen
(04.10.08)
ben takmazdım, biramı içerdim.
0
gxix
(04.10.08)
isteyerek içersen bir şey olmaz, içine endişe düştü mü yaklaşma bile :)
0
zen spider
(05.10.08)
(9)

köpek acil

05
selamlar arkada$lar, genelde sokakta ya$ayan bir arkada$in beraber beslediği köpeği sahiplendik(2,5 aylık pitt bull cinsi.). götürdüğümüz veteriner arkada$; karma, kuduz, kanli isal a$ilari hepsi birden yapti. ayritten parazit ilacı verildi ayni anda(!) köpek birden kendini kaybedip kusmaya ba$ladi.
selamlar arkada$lar, genelde sokakta ya$ayan bir arkada$in beraber beslediği köpeği sahiplendik(2,5 aylık pitt bull cinsi.). götürdüğümüz veteriner arkada$; karma, kuduz, kanli isal a$ilari hepsi birden yapti. ayritten parazit ilacı verildi ayni anda(!) köpek birden kendini kaybedip kusmaya ba$ladi. böyle olunca tekrar ayni yere götürüp durumu bildirdik. bize annesinden bir virüs kapmi$ olabileceğini ve kanser olabileceğini söyledi ve besin vitamin kari$imi kanser hastasi hayvanlara verildiğini söylediği sari bir toz verdi. köpek 2 gün devamlı bunları kustu ve son olarak bitkin halde bayıldı. bu veteriner arkada$ın uzmanlık dalı patalog(!) acilen ba$ka bir veterine(asya veteriner kliniği) götürdük, yanli$ tedavi yapildiğini, a$ilarin teker teker yapilicağini
hepsini birden kaldiramayacağini ve parazit a$isi ile karma a$inin beraber yapilamayacağini söyledi. tedaviye ba$ladik $uan orda, sirasiyla;

+ %5 Dervoz Lastatlı Ringer veya
905 Devroz Lastatlı Rinjer
(gibi bi$ey)
+ Triqrim
+ Epargriseovit
+ Serumunday(gibi bi$ey buda.)

ilaçlari yapilacakmi$ + muayene yapti..

$imdi seruma bağlı hayvan ya$ama $ansi %15 denildi, sorucağım soru $u tedavi doğrumu iyile$irmi!? bizden bu ilaçlar ve muayene kar$iliği 110ytl aldi, ilaçlarin bazilarini uygulamadi daha, sirasiyla uyguluycakmi$, ve orada kaldiği sürece boyunca hergün 50ytl alicakmi$? doğrumu bu ücret???
0
05
(27.07.08)
köpek otellerinin günlüğünü ortalama 20 lira olarak düşünürsek tedavi gördüğü bir yerde 50 lira normal gibi.
soruyla alakasız olacak ama 'sokakta yaşayan arkadaşı' merak ettim.
0
insanimsi
(27.07.08)
sokakta derken, 17-18 ya$larinda aileyle kavgali ergen çocuk önemi yok okadar 2,5 ay doğru düzgün bakmami$ ancak o a$ilari yaptirmadan önce bir sorun yoktu...
0
🌸05
(27.07.08)
bu veterinerlerin yanlış tedavi yapmasından nefret ediyorum. bazıları hayvanları hiç sevmeden bu işe giriyorlar. kediyi hiç bir şeyi yok diye yollayan bir tanesini mahkemeye vermeyi düşünmüştük biz çünkü hayvan ölmek üzereymiş idrar yolları tamamen tıkanmıştı. kızgınlıga girmiş deyip yolladı zaten hayvana dokunmaktan bile tiksinir gibiydi. sizinki bir de ilaç aşı vermiş bi ton. bence hayvan ölürse kesinlikle dava edin alsınlar elinden mesleğini. umarım yaşar. ücret konusunda ise birazcık fazla gibi sanki. pansiyon ucretini ogrenin sonra da hayvanın dosyasına yaptıgı her ilacın müdahalenin liste ücretini yazsın ordan hesaplayıp ödeyin. her gün 30 ytlik ilaç yapıyorsa verin 50 ytlyi.
0
likeinme
(27.07.08)
asya veteriner çok iyidir, ne yaptıklarını kesinlikle bilirler ve hayvan sevgisi ile hareket ederler, o yüzden, pahalı gelse bile, bence kıyın verin derim. biz, bebek'ten bahçeşehir'e gidiyorduk, köpeğimizi sırf onlara götürebilmek için.


Geçmiş olsun.
0
cedilla
(27.07.08)
veterinerin teki havyan barınağından aldığımız bir köpeğe yanlış ilaç içirmesi sonucu bünyesini zayıflatıp kanlı ishale dönüşüğ hayvanın ölmesine sebep oldu.allah onun belasını versin.1hafta daha dayansaydı kanlı ishal aşısı yapılıcaktı.
0
omer460
(27.07.08)
ilk goturdugunuz veteriner hakket kazmaymis. bu tedavilerin ayni anda yapilmayacagini bilmek icin ustune egitim almaya gerek yok. simdiki veterineriniz elinizden geleni yaparken, siz de bos durmayin bence. oncelikle adini buraya yazmanizi rica edecegim. bilelim biz de, ona gore goturmeyelim oraya. neyse diyecegim o degildi; kendisini lutfen sikayet edin, nette falan da yazin. aslinda en verimlisi de veterinerin bulundugu muhitteki kedi annelerine bu olayi anlatmaktir. sonra butun mahalle duyar otomatikman. yanlis tani, teshisi gectik, yaptigi inanilir gibi degil de o nedenle bilsin insanlar diyorum.
0
pyro clustic flow
(27.07.08)
şimdi büyük şehirlerde işler nasıl veterinerler nasıl onu bilmiyorum ama.ben artık yeni bir veterinere gidiyosam.açık açık söylüyorum.mesela kanlı ishal aşısı yapılacak iki üç marka aşı oluyo.yada iç parazit şurubu 2 marka var.birtanesi tüm köpeklere veriliyo ötekisi sadece yetişkin köpeklere veriliyo.gidiyorum diyorum bak doktor bey ben bu hayvana şunu yapıcam şu ilaç yapılıcak.başka bir marka model istemem.haa bak ilacın tarihi geçmişse yada bir hata yaparsan sonuçlarına katlanırsın çok fena yapışırım yakana diye diyorum.genelde şaşırıyolar kızan bile oluyo ben diyo bunun okulunu okudum falan.anlamam ben abi öyle böyle.adam akıllı baştan konuşmak ve internetten herşeyi araştırıp hangi ilaç neymiş ne işe yararmış raf ömrü neymiş kaç paraymış gibi,ondan sonra gitmek lazım.
bir insan kendinden mesuldür.allah korusun ölsede yaralansada aklı fikri olduğu için sonuçlarına katlanır yada doğru yolu bulabilir.ama bir köpeğe tamamen sahibi meshuldür.eski köpeğim araba çarpması yüzünden öldüğü için.böyle bir acıyı tarif edemem.çünkü göz kulak olamadık ondan oldu.o yüzden temkinli olmakta fayda var.
doktorlara güvenmediğim gibi veterinerlerede güvenmiyorum.tabiki kendi sürekli gittiğimiz veterinerimiz değil.
0
omer460
(27.07.08)
tedavi konusunda bilgim yok ama eğer bahçeşehir'deki asya veteriner kliniği'yse götürdüğünüz, gayet güvenilir bir yer olduğunu söyleyebilirim. en azından ilk veterinerin yaptığı gibi sonuç vermeyen tedaviye devam etmeyecekler ve virüs kapmış olabilir gibi bir teşhis koymadan önce gerekli tahlilleri yapacaklardır. istedikleri ücret de tedavi gören bir köpek için makul bir rakam.
ilk götürdüğünüz veterinerin 2,5 aylık köpeğe bunca aşıyı aynı anda yapıp üstüne de emin olmadan yalnızca olabilir diyerek tanı koyup virüs tedavisi için bir yığın ilaç vermesi resmen cinayet. umarım kurtulur yavrucak.
ilk götürdüğünüz veterinerin adını da verirseniz sevinirim. kara listeye ekleyelim. lütfen siz de bu kişiyi en azından veterinerler odasına şikayet edin.
www.ivho.org
0
zen spider
(28.07.08)
ismini çikartamiyorum istanbul/pendik te arkada$lar biraz sonra köpeciğe bakmaya cikicam bakarim isminede diğer adamin. te$ekkür ederim herkeze.
0
🌸05
(28.07.08)
(13)

duvar kağıdı

cold
bilgisayar a güzel bi duvar kağıdı arıyorum manzara resmi olmamalı.ne tavsiye edersiniz
bilgisayar a güzel bi duvar kağıdı arıyorum manzara resmi olmamalı.
ne tavsiye edersiniz
0
cold
(17.07.08)
benim ki bu, tabi buyuk boyu:

www.artdaily.com
0
egotm
(17.07.08)
isott
(17.07.08)
img524.imageshack.us

ben bunu kullaniyorum.
0
osuruklu
(17.07.08)
ben bunu kullanıyorum, motive oluyorum. Tavsiye ederim;

www.qualitynonsense.com
0
uz
(17.07.08)
www.vladstudip.com
bi bak derim...
0
terp
(17.07.08)
turkish tekila
(17.07.08)
şunun ötesini tanımam
img232.imageshack.us
0
yuto
(17.07.08)
burada her çeşit var:
interfacelift.com
0
zen spider
(17.07.08)
digitalblasphemy.com
0
cedilla
(18.07.08)
www.pixelgirlpresents.com

bunlar da iyidir
0
maersk
(18.07.08)
hlathguth
(18.07.08)
www.vladstudio.com

inanılmaz yaratıcı şeyler bulabilirsin.
0
dalamar
(18.07.08)
www.webshots.com vardı bi vakitler.
0
dare
(18.07.08)
(3)

kıyafet vermek istiyorum, nereye nasıl verebilirim?

myriamonde
evde kullanılmayan ama iyi durumda olan bir sürü kıyafet var, ben de bir ihtiyacı olan bulup vermek istiyorum ama hiç bilmiyorum nereye verilir ne yapılır. siz bilirsiniz aslan sözlükçüler! ben ankara'da olduğum için ankara içinde bir yerler daha iyi olabilir mesela...
evde kullanılmayan ama iyi durumda olan bir sürü kıyafet var, ben de bir ihtiyacı olan bulup vermek istiyorum ama hiç bilmiyorum nereye verilir ne yapılır. siz bilirsiniz aslan sözlükçüler! ben ankara'da olduğum için ankara içinde bir yerler daha iyi olabilir mesela...
0
myriamonde
(17.07.08)
(git: 33595)
0
shangrilla
(17.07.08)
desiree
(17.07.08)
zen spider
(17.07.08)
(6)

Kedi aşı fiyatları

chewy
şimdiii iki tane sokak kedisini eve almaya karar verdim. ama aşı fiyatları beni korkuttu açıkçası; tek aşı fiyatı 30 ytl imiş, 6 şar aşı oluyorlarmış bir takvim doğrultusunda sonracığıma 2x30x6: 360 ytl ediyor sevgili sözlükdaşlar. şimdi bu paralara aşıları tam cins kediler falan satılıyor nedir bu
şimdiii iki tane sokak kedisini eve almaya karar verdim. ama aşı fiyatları beni korkuttu açıkçası; tek aşı fiyatı 30 ytl imiş, 6 şar aşı oluyorlarmış bir takvim doğrultusunda sonracığıma 2x30x6: 360 ytl ediyor sevgili sözlükdaşlar.

şimdi bu paralara aşıları tam cins kediler falan satılıyor nedir bu sokak kedilerinin çektiği yahu, bakımı bu kadar masraflı mı oluyor? bu fiyatlar normal mi bu yoksa daha ucuza bulabilir miyim bakırköy civarı, bilgisi olanlara teşkür şimdiden.
0
chewy
(16.07.08)
Simdi ben kedi asilarindan pek anlamiyorum ancak gecen gun arkadasim da tipki sizin gibi bir sokak kedisini beslemeye karar verip evine aldi. Gittik veterinere, asilarini falan halledelim dedik.

Hatirladigim tek sey ilk olarak parazit asisi denilen bir sey yapmis olmasiydi ve ucret olarak da 15 lira aldi. Fakat bunun daha yemek kabi var, tuvalet kabi var, mamasi var (ki veteriner iyi (pahali) mama yemesini onermisti, sokak kedisi oldugundan dolayi)... Var da var.

Asilari cok pahali oluyor evet, fakat bizim gittigimiz veteriner hem iyi bir kadin hem de anladigim kadariyla sizin veterinerden daha az ucret aliyor asi icin falan. merkezi bir yerde degil, o yuzdendir belki. hani dukkan kirasi filan hesabi..

Tarif ediyorum: Haznedar Maxi Alisveris Merkezi'nin arka tarafinda kaliyor. Yani arka taraf dedigim de soyle: Bakirkoy tarafindan Bagcilar istikametine gidiyorsunuz diyelim. İste o istikamette maxiyi gectiginizde ilk saga sapiyorsunuz sanirim. O sokakta olmasi lazim. Zaten siz oralara gittiginizde bir esnafa "burda veteriner varmis nerde o" derseniz gosterirler.

Not: Tarif ettigim yerde ucube bir petshop var, aman orayla karistirmayin. Eminonundeki kuscu dukkanlarina benzeyen bir goruntusu var. O degil. Veteriner olani bulacaksiniz siz.

Yalniz yine de toplama vurunca asi ucretleri baya fazla oluyor. Mamasiyla falan da birlesince.. Simdi bu hayvan sokak hayvani oldugu icin normal bir kediden daha cok seye, daha kaliteli urunlere ihtiyac duyacak. O yuzden de biraz zorlanabilirsiniz ama yine de bir veterinere gosterip gorus almaniz daha mantikli tabi.

Sevgiler, saygilar, opucukler.
0
vita vinum est
(16.07.08)
butun asilari ayni anda (parazit, kist,karma, kuduz falan filan) + veteriner parasi = bir kedi 30 ytl civarina cikar. sanki kist asisi pahali olandi. 6 tane degil Yavru degilse, karma/kuduz/losemi asi oluyorlar, bir de parazit hapi yutturuyorup, kist asisi yaptiriyorlar. once parazit hapi yutturup, bir hafta bekliyorlar. sonra karma ve kuduz yapiliyor. o cok asili takvim ilk asilanacaklar icin zamana yayilmis takvim. arada min 3 hafta var setler arasi. janjanli vet'e goturmeyin yolar. veterinerlik fakultesine goturebilirsiniz, sanki onlar beles yapiyordu. ama kesinlikle daha ucuz.

edit: peki 40 olsun:) hatirladim hede hodo kisti asisi pahali olandi. her bir ziyaret kedi basi 40 diyelim.
0
no avalon
(16.07.08)
aslında aşının onlara geliş fiyatı çok daha düşük olsa da veterinerler, veterinerler odasının belirlediği fiyatların altına inemiyorlar ne yazık ki. belki bir tanıdık aracılığıyla falan veterinere giderseniz toplamda yuvarlak bir şeyler yapabilirler. ama sakın ucuza kaçayım diye işinin ehli olmayan bir yere gitmeyin, mesela eminönü'nde hepsi kaçak olarak gelen o zavallı hayvancıklara aşı diye boş enjeksiyon yapıldığını duymuştum.

ben yeşilköy'de doğuş veteriner kliniğine götürüyorum kedimi ve gayet memnunum.
doğuş veteriner kliniği - 0212 573 86 01

yavru kedi 2,5-3 aylık olduğunda iki karma ve bir kuduz aşısı yapılıyor. ondan sonra her yıl bir karma ve bir kuduz yapılması gerekiyor. birkaç aşı daha var ama en gerekli olanlar kuduz ve karma. ayrıca iç parazitler için de yılda bir iğne ya da 6 ayda bir hap olarak uygulama yapılıyor. hapı veterinerden edinip siz de yutturabilirsiniz, iğneden daha ucuza gelir.

bence hazır mamaya alıştırmayın. ciğer falan alıp pişirip verebilirsiniz. çiğ ciğer ishal yapabilir, pişirip vermeniz daha iyi ama pişmiş ciğerin fazlası da kabız yapabiliyor. ciğere az miktarda pirinç, baklagiller falan karıştırıp verebilirsiniz. sakın baharatlı, soğanlı veya tatlı yiyecekler vermeyin, bunlar kediler ve köpekler için zehir. süt de yavru kedilerde ishal yapabiliyor, ya hiç vermeyin ya da biraz sulandırıp verin. hergün suyunu değiştirmeyi unutmayın ve mümkünse evde 1-2 yerde su bulunsun (evde siz yokken bir şekilde dökülürse susuz kalmasınlar).

kum kapları o kadar pahalı değil, büyük marketlerde uygun fiyata bulabilirsiniz. cihangir'de efendiler pet-shop'ta çok ucuza satılıyor, evim uzak olduğu halde ben de taşıma kabı ve kum kabı gerektiğinde buradan alıyorum (yeniyuva sok.38 cihangir, 0212 251 64 88). kenarı çok yüksek olmayan bir plastik leğen de kum kabı işlevi görür aslında. ama veterinere gidip gelirken kolaylık olması açısından bir taşıma kabı edinmenizde fayda var.

evde kedi bakmak maddi ve manevi olarak o kadar da zor değil ama altından kalkamayacağınızı düşünüyorsanız lütfen onları eve hiç alıştırmayın, eve alıştırılıp sonra bakılamayıp sokağa bırakılan kedilerin yaşaması mümkün değil. evde bakamayacaksanız yapacağınız en büyük iyilik aşılarını yaptırıp sokakta bakmak olabilir.

yeni dostlarınızla mutluluklar :)
0
zen spider
(16.07.08)
şimdi gittiğim vet floryadaydı ondan fiyatları piyasaya göre pahalı olabilir diye düşündüm ondan sordum. barınaklarda ucuz oluyormuş dediler doğru mu bu?

kedi bakımıyla ilgili olarak da zaten bahçede falan çok kedi baktım da zaman kötü :) bu yavrular telef olur gibi geldi. bu arada taşıma kabı, pire damlası, sıçma kabı oyuncakları bile şu an tastamam eve alınmak için aşılarını bekliyorlar.

son olarak da konuyla alakasız olacak ama bu hayvanlar kap içinde arabalı feribotta(yenikapı yalova) araba içinde 1,5 saat durmalarının bi sakıncası var mı? çok ses oluyor ve sıcak olur deyü korktum.
0
🌸chewy
(16.07.08)
barınaklarda genellikle sahipli kedilere aşı hizmeti vermiyorlar, yine de birkaçına telefon edip sorabilirsiniz. fatih'te belediye'nin bir hayvan hastanesi var, bozdoğan kemerinin altında, itfaiye'nin ilerisinde, orada belki daha uygun fiyatlı olabilir.

feribotta sakin,sessiz bir köşe seçerseniz daha rahat edebilirler. yola çıkmadan yemek vermeyin, yolda kusabilirler, kalacağınız yere varınca su ve yemek verirsiniz. size alışıklarlarsa onlarla konuşun yolda, sesiniz sakinleştirebilir.
0
zen spider
(16.07.08)
öncelikle 6'şar aşı bilmiyorum, sadece evde yaşayacaksa 6 aşı birden olması gerektiğini sanmıyorum, 2-3 aşı ilk dönemde yapılıyor sonra her yıl yinelenenler yapılıyor diye biliyorum, en azından ben öyle yapıyorum, hiç de bir sorun yaşamadım sokaktan (aslında sokaktan bulmuş sahaftan) alınmış kedimde.

veterinere gelince, ilk aşılarını ve kontrollerini belediyenin (kadıköy) veterinerlik bürosu vardı yakında, orada yaptırmıştım, sadece aşıların parasını aldılar, baktılar, ilaç verdiler falan beleşe. belediyenin sitesinden araştır derim.

yemek olayında ise kesinlikle taraftarı olduğum olay ev yemeğine alıştırılması, her gün az miktarda kuru mama verilmesi ve bu kuru mamanın da premium olması. bu mamaları da veterinerden değil, karaköy altgeçit ve benzeri yerlerden almanızı tavsiye ederim. tabi iyi bi vet bulursanız başka. premium mamalar için bir ipucu: içindekiler kısmında ilk sırada et değil de tahıl, pirinç, mısır vb yazıyorsa geçin. et artıkları tadında bir tanım vardı, o yazıyosa onu da geçin, ilk sırada tavuk eti, sığır eti yazanlardan alın.

konunun aşı olduğunu son cümleyi yazarken tekrar hatırladım, özür dilerim:)
0
whoosie
(16.07.08)
(3)

istanbul'da kişiye özel hediyeler yapan bir yer ?

hickiran karasinek ve uyuyan karinca
Arkadaşlar haftaya annemin doğumgünü..hediyedenizi.com'Da , çok güzel bir ahşap çerçeve beğendim..Çerçevenin üstüne,istediğiniz notu lazer bilmemnesiyle yazıyorlar. Ama bu siteden alışveriş yapan bir arkadaşım çok pişman olduğu ve sevgilisine aldığı hediye,çocuğun doğumgününden on gün sonra eline ul
Arkadaşlar haftaya annemin doğumgünü..hediyedenizi.com'Da , çok güzel bir ahşap çerçeve beğendim..Çerçevenin üstüne,istediğiniz notu lazer bilmemnesiyle yazıyorlar.
Ama bu siteden alışveriş yapan bir arkadaşım çok pişman olduğu ve sevgilisine aldığı hediye,çocuğun doğumgününden on gün sonra eline ulaştığı için , şimdi oradan alışveriş yapmaya çekiniyorum..

istanbul'un herhangi bir yerinde , bu tip kişiye özel hediye yapabilen bir yer var mı bildiğiniz ?? Çerçeve falan bir örnek sadece, bu tip başka bir şey de olabilir..
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(16.07.08)
hediyeyi neden baska bir yerin yapmasini istiyorsunuz, siz yapmiyorsunuz?

bir kac ornek

1- cok sevdiginiz annenizle beraber oldugunuz bir fotografi cerceveletmek.
2- yine beraber oldugunuz ya da annenizin tek oldugu veya diger aile bireyleri ile oldugu fotolarin icinde slayt show seklinde gececegi bir dijital cerceve.
3- herhangi bir panaromik manzara resmi puzzle i. çok şık duruyor paspartu + cerceve ile pastel renklerde. (tabii 1 hafta icinde puzzle i yapmaniz zor olabilir)
4- kalpli falan bir kutu begenip icine annenizin sevdigi bir cok seyle doldurabilirsiniz. cikolatalar, çiçekler, vs.. tam ortada da minik bir kutu icerisinde gümüş-altin vs. bir hediye olabilir.

onlarca sey uretilebilir boyle.. daha anlamli gibi sanki
0
la traviata
(16.07.08)
daha önceki birkaç doğumgününde böyle şeyler yapmıştım , bu sefer de böyle olsun diye düşünüyordum..
insanın kendi elleriyle,emeğiyle yaptığı şey elbette çok daha kıymetli ama vakit de dar olunca tutuştum biraz..

çok teşekkür ederim önerileriniz için.
0
🌸hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(16.07.08)
annenizin ismi yazılı bir fincan yaptırabilirsiniz. ben nişantaşı'nda bir yerde yaptırmıştım vaktiyle ama şimdi kapanmış sanırım. beyoğlu'nda falan el yapımı seramik ürünler yapan bir sürü yer bulabilirsiniz.
0
zen spider
(16.07.08)
(7)

kablo yiyen kediye çare

neronas
Kedim laptopun elektrik kablosunu birkaç yerinden ısırmış. Sağlam da hasar vermiş. Bu afacan biraz büyüyünce koparır bu kabloları. Teknoloji insanı olduğumdan odanın her yeri kablo. Hem elektrik çarpılmasından, hem de vereceği hasardan korktuğumdan, bu işe bir çare düşündüm ama bulamıyorum. Ne yapsa
Kedim laptopun elektrik kablosunu birkaç yerinden ısırmış. Sağlam da hasar vermiş. Bu afacan biraz büyüyünce koparır bu kabloları. Teknoloji insanı olduğumdan odanın her yeri kablo. Hem elektrik çarpılmasından, hem de vereceği hasardan korktuğumdan, bu işe bir çare düşündüm ama bulamıyorum. Ne yapsam da bu kedi kablolarımı yemese?
0
neronas
(12.07.08)
büyüyünce yapmaz emin olun.. hemde hiç işi olmaz..
0
ayanux
(12.07.08)
@ayanux, ablamın kedisi telefon kablosunu 4e böldü, sonra benim philips kulaklığımın kablosunu yedi, kariyerinin zirvesinde de gece lambamın kalın elektrik kablosunu kopardı. fişte değildi allahtan.
0
🌸neronas
(12.07.08)
ogretin. ogrenir. valla.
her kabloya hallendiginde kizmadan bagirmadan alin ordan. bes saniye sonra yine giderse, yine alin kenara koyun. sabirla yapin ve sizi anlamasi icin sure verin. yasak koymayin cunku kedi oyle bi hayvan degil maalesef.
hem ertesi gun vereceginiz odevi parca pincik etmemis:) bi$i olmaz.
0
no avalon
(12.07.08)
bi kere çarpılsa bida yapmaz bence :)
0
sourlemonade
(12.07.08)
spreyler var. kedi köpeklerin nefret ettiği (insanlarda nefret ediyor aslında) kokular yayan. tavsiye ederim.
0
darknum
(12.07.08)
kablo koruyucu hortumlar var. kabloların bir kısmı bunların içine gizlenebilir, hem ortalık biraz toparlanır hem de ortalıkta sarkan bir sürü kablo olmayacağı için kedi oynamaktan vazgeçebilir. yine de evde kedi varken mümkünse özellikle evde olmadığınızda fişte bir şey bırakmamakta fayda var. önüne bir sürü top, başka oyuncaklar falan atın, onlara sarsın kabloları rahat bıraksın diyeceğim ama bir şeye takınca vazgeçirmek zor bu kedileri...
0
zen spider
(13.07.08)
hiç ellemeyin bi kere çarpılsın anlar neyin ne olduğunu.uzun ince herşeyden kıllanır duruma gelir hatta.
0
elcikpower
(16.07.08)
(3)

lonely planet- rough guide

sleepy99
lonely planet - greeceveyarough guide - greece(tercihen son edisyonlardan)'yı alabileceğim istanbul'da bir mekan arıyorum."robinson crusoe"da sadece "greek islands" vardı.
lonely planet - greece
veya
rough guide - greece
(tercihen son edisyonlardan)

'yı alabileceğim istanbul'da bir mekan arıyorum.
"robinson crusoe"da sadece "greek islands" vardı.
0
sleepy99
(01.07.08)
"remzi kitabevi" bu konuda iyidir. özellikle "akmerkez" ve "kanyon levent" $ubelerine bakınız. Rafta yoksa da ilgilierden bulup bulamayacakları konusunda yardım isteyin diğer $ubelerine sorarlar.

afedersiniz ama ta$aklı mü$teri tavrıyla gidiniz yoksa sizi bi'çüke saymazlar.
bir dost (sözlükten)
0
robinbook
(02.07.08)
beyoğlu'nda pandora, galatasaray'da homer kitabevi. ben ilkinden almıştım. geçici gerekliyse lp'ninkini ödünç verebilirim, sözlükten haberleşelim.
0
zen spider
(02.07.08)
kabalcı'da var. merdivenleri çıkın, sonra soldaki merdivenleri çıkın. sağa dönün en köşede lonely planet kitapları rafı var.
0
quasiromantic
(02.07.08)
(9)

Yüksek Lisans Mülakatı: Ne Giyilir?

boshi
Takım elbise mi giyilir? Kot & t-shirt gidilir mi? Gidilmezse nasil gidilir? Acil yanıt.
Takım elbise mi giyilir? Kot & t-shirt gidilir mi? Gidilmezse nasil gidilir? Acil yanıt.
0
boshi
(30.06.08)
İş yerinde her gün takım giydiğim için master mülakatına çok şık bir şekilde kot+kısa kollu gömlek+kravatla gittim, baktım bi de insanlar zevksiz zevksiz iğrenç takımlarla gitmiş. Mülakat öncesinde en önde olmama rağmen, mülakattan sıfırı yedim üstüne de 21.'liğe düştüm. Tahmin edersiniz ki 20 kişi alıyorlardı.
0
desdinova
(30.06.08)
t-shirt , kot, kirli sakal ve uzun saç kombinasyonuyla siyaset bilimi mülakatına girmiştim.benden başka herkes cillop gibiydi.erkekler takım elbise,bayanlar etek tayyörlü.hepsinin saçı yeni yapılmış vsvs.
les-mezuniyet-üds ortalamasıyla sıralıyorlardı mülakata girecekleri.
ortalamada 1. olmama rağmen mülakattan 10 almıştım.
sonuç:hocaları tanıyorsanız şortla bile gidebilirsiniz,hocaları tanımıyorsanız ne giydiğinizin bir önemi yok.
0
marcelorios
(30.06.08)
lisans eğitimini yaptığın yerde y.lisans'a başvurmuşsa çok da önemli değil aslında zaten senin ne olduğunu biliyorlardır. aksi bir durum ise de neresi olduğuna göre yine değişir.
0
kafa radyo
(30.06.08)
bölüme ve üniversiteye göre çok değişir. iü hukuk fakültesinde mülaata takım elbise giymezsen isterse allame-i cihan ol adam muamelesi görmezsin. boğaziçinde ise adama gülerler.
0
calendil
(30.06.08)
bir kaç üniversite görmüş birisi olarak takım giy derim. mülakatın bir amacı da öğrenciyi / katılanı gözlemektir.
0
fempusay
(01.07.08)
aman mutlaka takım giy.. ben gomlek kot giymiştim bilkent mba için kötü olmuştu.. :)
0
kokomichu
(01.07.08)
kot giyince kötü oluyor ama takım elbise-kravat giymiş insanlar da kötü duruyor.
kötü bir şey olduğunun farkındayım ama takım elbise ile tiril tiril gelmiş gençlerle biz dalga geçerdik. kötü şeydi yaptığımız.

gerçekçi olmak lazım. kot giyecek kadar da değil ama keten falan takıl. öyle bir tişört giyersin ki çok spor da durmaz, güzel olur. yeni alınınca izi oluyor ya hani kollarda, ona dikkat et sadece.
0
lovemyself
(01.07.08)
boğaziçi üniv. ing. dili ve edebiyatı master mülakatında kimse takım elbise giymemişti. herkes spor ayakkabı ve rahat kıyafetler giyiyordu. gideceğiniz üniv.nin hocalarının kıyafet tarzına bakıp bence mülakata öyle gidin.
0
aptallarin pin kodu
(01.07.08)
takım. yazın ceket çok zorluyorsa en azından kumaş pantolon-gömlek-kravat. öyle ağır bir takım değil, yaza uygun, keten, açık renk bir pantolon ceket takım gayet $ukela olur. düzgün, ütülü bir kıyafet mülakatı ciddiye aldığınızı gösterir, iyi bir izlenim yaratır hocalar üzerinde. alışık değilseniz bile katlanıverin, ne olacak ki, 1 saat bile sürmez nasılsa. bir de ne bileyim, yazın terli terli hocaların karşısına çıkmamakta fayda var. t-shirtle gidilip mülakat öncesi yakınlarda uygun bir yerde gömlek giyilebilir.
0
zen spider
(02.07.08)
(5)

1 lt dondurma + 2 kebap dürüm sonucu oluşan ağrı...

sirrikadem
özellikle nefes verirken, kaburgamın sol tarafının hemen altında ağrı oluşuyor. nefes dışında da ağrıyor aslında. dün saçma bir şey yapmıştım. sanırım ondan oldu. 1 lt dondurmanın üzerine 2 tane kebap dürüm yedim. midemi zorlamış olabilir miyim? bir de bu ağrıdan nasıl kurtulabilirim?
özellikle nefes verirken, kaburgamın sol tarafının hemen altında ağrı oluşuyor. nefes dışında da ağrıyor aslında. dün saçma bir şey yapmıştım. sanırım ondan oldu. 1 lt dondurmanın üzerine 2 tane kebap dürüm yedim. midemi zorlamış olabilir miyim? bir de bu ağrıdan nasıl kurtulabilirim?
0
sirrikadem
(30.06.08)
ilaçtan öne doğal yöntemleri öneririm. soda içmişsindir zaten. işe yaramadıysa da rezene çayı derim, başka da bir şey demem.
0
kibritsuyu
(30.06.08)
dün yediyseniz o çıkmıştır şimdiye kadar diye düşünüyorum. ters bir hareketten kaynaklanan kas ağrısı olabilir.. tabi fikir bunlar sadece..
0
metox
(30.06.08)
Böyle durumlarda ilaç kullanmayı denemeyin. En azından doktor tavsiyesi değilse söylenen ilaçlar.

Bence yaptığınızın cezasını çekiyorsunuz. Biraz sabredin ve o bölgeyi sıcak tutmaya özen gösterin.

Bu arada "1 lt dondurma" ne ki? Dondurma sıvı mı ki litre ile ölçülsün? Şaşırdım. Âlemsiniz. ehehe :)
0
nuage
(30.06.08)
sayın nuage, litre bir hacim ölçüsüdür. sadece sıvıların değil, katıların da hacim ölçüsü olarak kullanılır. aligida'nın falan "kiloluk" diye tabir edilen dondurmaları da genellikle 1 kilo değil 1 litredir. dondurmanın özkütlesi de sudan az olduğu için 600-700 gram falan gelir. kaplarında da öncelikli olarak litre ölçüsü yazar (1000 ml falan diye) bilgi olsun diye de yanına daha küçük fontla ağırlığı yazılır.
0
kibritsuyu
(30.06.08)
gazdır o gaz. çok ve hızlı yemekten olur, talcid iyi gelir
0
zen spider
(02.07.08)
(9)

kedinin gay olması

chewy
sevgili sözlükdaşlar,bir tane kedi var bahçede baktığım 1,5 -2 yaşlarında, erkek. şimdi bu kedinin normalde ergenliğe girmesi gerekirdi heralde bende şüphelendim bu gece bastım ne göreyim üstünde ufak tefek başka bi kedi. :) bunda da tık yok halbuki bizimki kocaman besili kedi öbürünü havada karad
sevgili sözlükdaşlar,

bir tane kedi var bahçede baktığım 1,5 -2 yaşlarında, erkek. şimdi bu kedinin normalde ergenliğe girmesi gerekirdi heralde bende şüphelendim bu gece bastım ne göreyim üstünde ufak tefek başka bi kedi. :) bunda da tık yok halbuki bizimki kocaman besili kedi öbürünü havada karada döver. anca beni görünce silkelendi. neyse şimdi kedinin eşcinsel olması, bundan hoşlanması mümkün mü?
0
chewy
(30.06.08)
e mümkündür.
gerçi hiç eşcinsel hayvanım olmadı daha önce de, hayvanlarda da oluyor diye biliyorum bu durum.
ha belki kafası karışıktır, ergenlikte olur öyle.. evet.
0
exexex
(30.06.08)
benim de bahcede baktigim kedilerden birini defalarca bastik tepesinde dunyanin en cirkin erkek kedileriyle. ama bi yandan da disi kedilerin tepesinde gordugumuz de oluyor, biseksuellik bile mumkun onu demeye getiriyorum aslinda :) (uykusuzum)
0
fuchuki
(30.06.08)
bizim burda mahalleli çocukların baktığı bir köpek vardı. üzerinde başka köpek görünce hayvanı kovalamışlardı mahalleden, mahallemize yakışmıyor diye.
0
kurukafa
(30.06.08)
Bildiğim kadarıyla yavru erkek kediler bu işin nasıl yapıldığını bu yoldan öğreniyor. Ya da arkadaş beni çok pis makaraya sardı hala farkında değilim.
0
pekmezzz
(30.06.08)
horoz ve tavuklarda da örneğine rastladım bunun. ama daha çok güç gösterisiyle alakalı gibime geldi,ya da altta kalan horoz gururuna yediremedi bi türlü ayağa kalkamamıştı çünkü üsttekini kovalamamıza rağmen...
0
margi kleinjan
(30.06.08)
Hayvanlarda da eşcinsellik oluyor, evet. Olabilir. Sizi görünce silkelendiyse, yaptığının yanlış olduğunu düşünüyordur. Nasıl bir ahlak dayattıysanız kediye artık, acıdım vallahi. Ehehehe. Kediniz de muhafazakâr olmuş anlaşılan. :)))
0
nuage
(30.06.08)
yok ya beni görünce silkelenmesi mama vereceğimi düşünmesiyle alakalı sanırım. tabii ben sırtımı dönüp gittim. :) homofobik değilim ama insanın evladının da ölee bölee olması üzüyormus yav.
0
🌸chewy
(30.06.08)
halvet halinde görürseniz taş atın, değnekle vurun.
tüm dünyada böyle tedavi ediliyor bu sinsi hastalık ahahahaha.
0
kaptan cuma
(30.06.08)
ergen kediler arasında görülebiliyor bu durum, öğrenme sürecinin bir parçası, birbirleri üzerinde de deneyebiliyorlar. ama sizinki ergenliği geçmiş, genç bir kedi. acaba kısırlaştırılmış olabilir mi sizin haberiniz olmadan? bazen de büyük kediler, küçüklerin bu tür oyunlarına pek takmıyor, kendilerine zarar gelmedikçe oynasın yavrucak havalarında takılabiliyor...
0
zen spider
(02.07.08)
(6)

yavru kedicik

palyacopapi
sevgili arkadaslar, canım kedimi gecen pazar günü kaybettiğimiz icin bize emanet bıraktığı yavrusuna gözümüz gibi bakıyoruz. yavru kediler icin özel yapilmis olan süttozlarindan aldık biberon aldık gayet iyi keyifle emiyor. beslenmesinde bir sorun yok. her süt verişimden sonra ıslak mendil ile ağzin
sevgili arkadaslar, canım kedimi gecen pazar günü kaybettiğimiz icin bize emanet bıraktığı yavrusuna gözümüz gibi bakıyoruz. yavru kediler icin özel yapilmis olan süttozlarindan aldık biberon aldık gayet iyi keyifle emiyor. beslenmesinde bir sorun yok. her süt verişimden sonra ıslak mendil ile ağzini tüylerini siliyorum sanki annesi yaliyormus gibi. bir de poposunu :) popoyu silince cis yapiyor. güzelce temizliyoruz. onda da bir sorun yok yani. merak ettiğim şu! bu ne zamana kadar böyle dewam edecek. mesela su anda hiç kaka yapmiyor. ne zaman kaka yapacak. ve ben kuma götürmeye ne zaman başlıyayım. kedisever arkadaslar yardımcı olurlarsa ben ve şerbet sevineceğiz.ha unutmadan şerbet şu anda 19 günlük. şimdiden tesekkürler.
0
palyacopapi
(25.04.08)
Kızım 5 haftalık olunca yaş mama vermeye başladım afiyetle zorlanmadan yedi 6. haftada kuru mama da verdim, 2 kere kuru 1 kere yaş mama olarak devam ettim. Şu anda 8. haftada kuru mamayı gayet güzel yiyiyor. Ancak vet lerde (35 ytl olması lazım( küçük granüllü mamalar var ilk başlarda onları vermek lazım. pembe bir paketi var. Şu anda çoğunlukla sıvı beslendiği için kaka yapmıyor olabilir veya cıvık olduğundan çiş gibi görüyor olabilirsin ama 4. 5. haftalarda artık etrafta kum da bulundurmaya başlamakta fayda var. Dışarıya yaparsa kakayı kuma koyun kolayca alışıyor.

Daha çok küçük olduğundan annesini de arıyordur ya yanınızda yatırın ya da (ben denedim işe yaradı gibi) yattığı yere bir saat saklayın tik takları dinlemek hoşuna gittiyor hemen uyuyor.
0
skipper
(25.04.08)
4 haftaliktan itibaren kendim evde yaş mama hazirlamayi düşünüyordum bende. 2 aylık filan oluncada yavas yavas kuru mamaya gecerim. annesine royal canin in yavru kediler icin olan mamasini veriyordum. iyi bir mamaydi. pembe dediğiniz o olsa gerek. kilosu 30 lira civari. annesini ariyor evet. ve benim yatagimdan baska bir yerde yatmiyor. ben yanında yatamiyorum ama. korkuyorum uyur kalır ezerim die. annesi ile birlikte yattıgı bir havlu vardı. annesinin ölümünden sonra yıkamadım. o havluyu örtüyorum üzerine uyuyor. sanırım kokusunu alıyor annesinin. tuvalet konusundaki tavsiyenize uyucam. tesekkürler.
0
🌸palyacopapi
(25.04.08)
alakalı değil ama belki ilginizi çeker.hastalanıp veterinerlere giden kedilerin yüzde 90 ı whiskıs kedi maması yiyormuş
0
omer460
(25.04.08)
biberonla beslenmeyi kabul ettiği için şanslısınız. bazı bebeler anne memesinden sonra biberonu kabullenmiyor. çişini yapması da güzel, çiş yaptımak genellikle daha kolay oluyor. fakat kaka da yapması lazım. karnına ve poposuna parmağınızla biraz masaj yapmayı deneyin. eğer işe yaramıyorsa veterinere göstermekte fayda var. bebelerde kabızlık ölümcül olabiliyor.
ayrıca yıkadınız mı bilmiyorum yıkamaktan korkmayın. vaktiyle epey araştırmıştım, gün aşırı yıkayabilirsiniz. bende annesiz beş bıcırık vardı ve sürekli birbirlerinin üstüne yapıyorlardı uyurken :) normalde annesi yalayıp temizliyor. çok az miktarda hafif bir şampuanla ılık suyla yıkanabilir. fakat mutlaka saç kurutma makinesiyle tamamen kurutmalısınız. tek olduğu için çok kirlenmiyor olmalı. bu durumda bebekler için kullanılan ıslak mendiller de temizlik için yeterli olabilir.
sıcak tutmaya özen göstermelisiniz. gece yattığı kutunun içine havluya sarılı sıcak su dolu bir cam şişe vs koymak işe yarar.
1 aydan sonra zaten ayaklanmaya başlayacaktır. yattığı yerin yakınına kenarı yüksek olmayan bir kap/tepsi vs içine kum koyarsanız gerisini kendisi halleder.
eminim ki tam lokum kıvamında yemelik bir şeydir şimdi fakat tüm sevimliliğine rağmen kendinizi tutup fazla mıncıklanmamasını sağlamalısınız. henüz aşısı vs olmadığı için dikkat etmek lazım. kolaylıkla hastalık kapabilir. dışarıda bir başka kedi/köpek sevmişseniz kıyafetlerinizi değiştirmeden ya da ellerinizi yıkamadan bebenin yanına gitmemelisiniz.
sözlükte "yavru kedi bakımı" başlığı altında yazılanlara ve şu sitelere de bakmanızı öneririm:
www.kittenrescue.org
www.kedimveben.com
kolay gelsin :)
0
zen spider
(25.04.08)
Eve gelip baktım evet Royal Canin miş. Vet ler ya onu ya da science plan diye bişi var onu tavsiye ediyorlar. Royal in taneleri daha küçük olduğundan minikler daha kolay yiyiyorlar.
0
skipper
(25.04.08)
1,5-2 aylık kadar olunca royal canin baby cat'e geçilebilir.kitten mamalar genelde 3-4 aydan öncesi için uygun değil.
www.royalcanin.com
hep hazır mama yemesin istiyorsanız evde de mama hazırlayabilir ya da kuru mamayla evde hazırlanacak mamayı karıştırıp verebilirsiniz.
bazı sitelerde evde hazırlanacak mama formülleri var.
www.kedimveben.com
www.arkasokak.net
0
zen spider
(26.04.08)
(4)

kedim acaip tüy döküyor!

erostrada
aziz romalılar, sorunum şudur ki dünya tatlısı ankara kedim inanılmaz tüy döküyor. vitamin vermeyi denedim, sadece kuru ve yaş mamayla besliyorum, çok seviorum falan fayda etmio. afacan hala daha acaip tüy döküo. ne yapabilirim, fikri önerisi bilgisi olan??
aziz romalılar, sorunum şudur ki dünya tatlısı ankara kedim inanılmaz tüy döküyor. vitamin vermeyi denedim, sadece kuru ve yaş mamayla besliyorum, çok seviorum falan fayda etmio. afacan hala daha acaip tüy döküo. ne yapabilirim, fikri önerisi bilgisi olan??
0
erostrada
(09.03.08)
aldığım ancak daha elime ulaşmamış olan bir kedi tarağı gerçekten güzel bir çözüm gibi gözüküyor.

(bkz: furminator)

linklerdeki videoları kesinlikle bir göz at.
0
rague
(09.03.08)
e mevsimidir şu anda bütün kediler tüy döküyor. panik olmayın. ha çok sorunsa alın bir koli bandı hayvanın üstüne sürün bir kaç kere. kısa süreli bir çözümdür.
0
atrin
(09.03.08)
traş ettirebilirsiniz, bi odaya kapatıp mevsimi gecene kadar orada hapsedebilirsiniz, ya da doganın dengesiyle mucadele etmekten vazgecip oluruna bırakabilrsiniz. bizde mesela 4 tane var 3ü iran. yemekten kedi tuyu cıktı mı kenara ayırıp devam edıyoruz ailecek. alıştık.
0
poisonblue
(10.03.08)
veteriner bizimkine ayçiçek yağı önermişti. tabii isteyerek içmiyor, ağzının kenarından damlalık ya da enjektörle vermeniz gerekiyor. düzenli olarak hergün bir miktar verince işe yarıyor. uzun tüylüyse hergün, kısa tüylüyse günaşaırı fırçalamak lazım ayrıca. stres ya da mevsim değişikliği nedeniyle tüy dökmede artış olabilir zaman zaman.
0
zen spider
(10.03.08)
(4)

köpiş istiyor bi arkadaşım ama nerde?

rentts1
şimdi olay şu: bi arkadaşım evinde bakabileceği cinsten yavru bi köpek istiyor, elinde olan (elinde olan ne demekse=) ya da bulabileceğimiz bir site, kurum kuruluş bilen eden varsa çok sevinecez. ps: yavruya çok iyi bakılacak, patisi sıcak sudan soğuk suya sokulmayacaktır.(ankara olması tercih sebeb
şimdi olay şu: bi arkadaşım evinde bakabileceği cinsten yavru bi köpek istiyor, elinde olan (elinde olan ne demekse=) ya da bulabileceğimiz bir site, kurum kuruluş bilen eden varsa çok sevinecez.
ps: yavruya çok iyi bakılacak, patisi sıcak sudan soğuk suya sokulmayacaktır.(ankara olması tercih sebebidir)
0
rentts1
(02.03.08)
burada arkadaşınızın karşısına iki seçenek çıkar, ben artılarını ve eksilerini yazayım, ona göre yol çizin ;

1 ) köpeği barınaktan almak. bu durum da köpek ücretsiz, maximum bir 15 kiloluk mama karşılığı verilir ki, bu çok cüzi bir şeydir. burada istediğinizi seçme şansı var, bir köpek ile aranızdaki bağı test edebilme veya kanınızın ısındığını alabilme şansı da. ancak barınaktan köpek almak aynı zamanda risklidir. pek hijyen olmayan bir ortamda yaşayan köpeğin ne gibi bir rahatsızlığı olup olmadığını bilemezsiniz. burada ayrıca önemli olan bir konu, köpeğin barınağa neden bırakıldığının bilinmemesidir. eğer arkadaşınız safkan köpek istiyor olsa bile, emin olun barınaklarda bolca safkan köpek vardır. ha yavru köpek? bilemem, gidilip bakılması lazım.

2) bir kaç internet sitesinden bulma şansı. böyle siteler var;
www.havhav.com
www.kopekistan.com
www.petarkadas.com

ancak burada karşınıza gene ücret isteme durumu çıkacaktır. üstelik burada olan pek çok insan, köpeğini arka bahçe yöntemi ile eşleştirdiği ve konuya tam hakim olmadığı için genetik yönden hastalıklı köpek alma şansınız yüksek, misal genetik sara, misal kalça çıkığı, misal ön kol çıkıkları. burada doğumlar gene hijyenik koşullarda olmadığı için gene problem yaşayabilirsiniz.
---0---

ben ne öneririm ? benim önerim köpeğin asla petshop lardan alınmamasıdır, köpek alınacak ise üretim çiftliklerinden alınmalıdır. arkadaşınız öncelikle ne için köpek alacağını ve hangi ırk köpeğe yatkın olduğunu karar vermeli. köpek ' ne olursa olsun alayım' tarzından alınmaz, her köpeğin karakteristik yapısı ve sahip ilişkisi farklıdır. arkadaşınız kararını verdikten sonra, ben buradayım :)
0
galahad
(02.03.08)
kedi istemio ille de köpek olsun dio. ama yine de teşekkürler ilginize. selamlarsaygılarsevgiler.
0
🌸rentts1
(02.03.08)
şu sitelerdeki ilanlara bakmanızı öneririm, mutlaka uygun bir dost bulacaktır arkadaşınız:
yuvaariyorum.blogspot.com
www.facebook.com
0
zen spider
(02.03.08)
bir duyurudan alıntı yapıyorum

Yavru Kangal/Labrador Kırmaları Sahip Arıyor!Edirne'de binbir güçlükle bakmaya çalıştığımız henüz birkaç aylık yavrulara sahip arıyoruz. Hiçbir maddi ricamız yok. Sadece onların sağlığı çok önemli.

ulasmak icin: [email protected] (hlathguth)
0
gimbal
(03.03.08)
(10)

Husky isim

ermanen
Erkek Husky yavrusu için isim önerir misiniz? Telaffuzu ve köpek için alışılması kolay olan bir isim tercihimizdir. Aslında birçok araştırma ve türetim yaptım ama sizden de iyi ve değişik isim önerileri geleceğini biliyorum.
Erkek Husky yavrusu için isim önerir misiniz? Telaffuzu ve köpek için alışılması kolay olan bir isim tercihimizdir. Aslında birçok araştırma ve türetim yaptım ama sizden de iyi ve değişik isim önerileri geleceğini biliyorum.
0
ermanen
(10.11.07)
kız mı erkek mi?

Bizim Çıtır var, kız rott-kurt.

Ama sonradan keşke "Hürrem" koysaydım demiştim.
0
cedilla
(10.11.07)
çakır
0
zen spider
(10.11.07)
Erkek ama dişi ismi de söyleyebilirsiniz, ilerde lazım olur belki. Unisex isim de olabilir.
0
🌸ermanen
(10.11.07)
Sibirya kurdumuz vardı adı Fixxxer idi. Yakışıyordu.
0
colonizer
(10.11.07)
tundra
0
ayanux
(10.11.07)
haski.
(yaratıcılık mı? yok.)
0
kurukafa
(10.11.07)
nojo
0
aikonowa
(10.11.07)
winsy
0
trimpot
(11.11.07)
panik. o olmassa manik de olabilir.
0
pispinti
(11.11.07)
hiro !
(hizli soyleyince -kopegi cagirir gibi- gayet karizmatik duruyor : )
0
la traviata
(11.11.07)
(8)

Etkili nescafe hazırlama usülleri nelerdir?!

demlikposet
kahve içmeyi pekçok pek çok severim..sütü kaynatıyorum, içine iki kaşık nescafe atıp içiyorum..ama hep aynı usuülde yapıyorum artık farklı olsa arasıra dedim mamafih bulamadımben şöle yaparım, içine bi pinçik karabiber atarım, çikolata atıorm içine süper oluorya da önce ıstıyorum sonra soğutup gene
kahve içmeyi pekçok pek çok severim..

sütü kaynatıyorum, içine iki kaşık nescafe atıp içiyorum..

ama hep aynı usuülde yapıyorum artık farklı olsa arasıra dedim mamafih bulamadım


ben şöle yaparım, içine bi pinçik karabiber atarım, çikolata atıorm içine süper oluor

ya da önce ıstıyorum sonra soğutup gene ısıtıyorum wundebah
bla bla diyen var mı
var sa paylaşın benle fikirlerinizi,
Görsel tatsal daah güzel kahveler içmek istiyorum
0
demlikposet
(09.11.07)
olay kahvede biter abi. bulgaristandan getittir yabancı kahvelerden. ben onların tadını yurdumdakilerde bulamadım.

bir de , brezilya kahvesi var. yine göçmenler bilir. ondan getir. nescafelere beş basar

bi de tabi ki kahve makinesi + expresso olayı var. o da süper.
0
nihilanth
(09.11.07)
kahve sevenin dostu french press derim ben.
0
chavezding
(09.11.07)
nescafe yaparken suyun kaynamaması, ılık olması evrensel bir kuraldır.
0
colg fusion
(09.11.07)
french press in içini kaynak süt doldurup kahveye mi batırayım yani

(illede süt illede süt)
0
🌸demlikposet
(09.11.07)
Yukarda soylenmis ama onemli oldugu icn tekrarlayacagim: kahve seven nescafe icmez. Gercek kahve icer. Nedir? En kotu ihtimalle filtre kahvedir. Ya da french presstir. Espressodur. Turk kahvesidir. Italyan percolator kahvesidir. Ama kesinkes, hicbir sekilde nescafe degildir.

Imkanlarin izin verdigi olculerde bu yontemlerle hazirlanmis kahveleri ic. Kendi kahveni kendin al, kendin ogut mesela. Icmeden once butun cekirdek halinde tut, tam icmeden once ogut. Ve saire.

Afiyet olsun.
0
wpi
(10.11.07)
nescafe ve türevleri için: boş fincana kafi miktarda kahveyi dök, akabinde şeker ve/veya süt tozu gibi şenlendiricileri de üzerine dök. bunun üzerine çok az -ama bak çok az olacak!-soğuk su damlat sonra bu güruhu karıştırmaya başla zaten suyu çok katarsan balçık olur öyle istemiyoruz.. 5 dakika boyunca durmadan karıştır taa ki karışım böyle fıstık ezmesi/nutella kıvamına gelene kadar. bunun üzerine tam kaynamak üzere olan suyu dök sahte kapiçino da derler güzel oluo..
0
pascha d
(10.11.07)
acı kahve sevenler için nescafeden yapılan yalancı mırra tarifi: #4269650
bir de nescafenin içine polo falan gibi naneli şeker atınca fena olmuyor, herkesin damak tadına uyugun olmayabilir ama...
0
zen spider
(10.11.07)
sütsüz nescafe mi olur ki
ya da krema
ya da aroma ya da limon

"BİŞEY"siz nescafe mi olur yahu

hadi french press de yaptık sonra mı içine süt katıcam,
krema katıcam

(gördüğünüz üzre bişey katmazsam ölebilirim)

sade koyu kahve istesem, mırra içerdim yauv
0
🌸demlikposet
(10.11.07)
(10)

öğretim üyesi - öğrenci sorunları

nihilanth
bir öğretim üyesi, öğrenciye derste hakaret ederse öğrenci yasal olarak ne yapabilir?
bir öğretim üyesi, öğrenciye derste hakaret ederse öğrenci yasal olarak ne yapabilir?
0
nihilanth
(08.11.07)
nedir baba senin bu hocalardan çektiğin :)
0
blackdog
(08.11.07)
sorma .) ilk defa girdiğim bir derste duymadıgım laflar duydum kadıncağızın ağzından. herneyse bişey yapabilir miyim yoksa yutacak mıyız o lafları.
0
🌸nihilanth
(08.11.07)
dilekceyle sikayet edilebilir ama bisey cikmaz. kabile olarak kendilerini korurlar.
dersi ve senelerini yakma bosuna bosuna. kopruyu gecene kadar ..
0
turkish tekila
(08.11.07)
herkes öyle diyor da, bu ülkede eğitimin durumu vahim abi. ellerinde güç olanların gönül eğlendirmesi şeklinde geçiyor. esas muhalefet edilmesi gereken yer üniversiteler ama kimse bir bok yapamıyor. bizim üniversitelerimiz o yüzden bu durumda. ah ülkem ah.
0
🌸nihilanth
(08.11.07)
aynı soruya aynı cevapları verecez mecbur. abi gel sen sineye çek. senin için en yararlısı bu biliyo musun. mezun olduktan sonra yap ne yapacaksan.

ben hayatım boyunca bütün öğretmenlerden nefret ettim ve hala da etmekteyim. gözümde beş paralık değerleri yoktur. iyileri için bir şey demiyorum arada çok az da olsa sevdiklerim var. ama onlar da çok az be kardeşim.
0
cha
(09.11.07)
kol kırılır yen içinde. dışarıya aksettirilmez ama siz şikayet eder ve takip ederseniz, görünürde bir şey olmasa da bir şekilde dosyasına işlenir, çünkü ister istemez fakülte yönetim kurulunda görüşülecektir. bölüm başkanı, anabilim dalı başkanı ve ondan daha üst düzeydeki hocalar tarafından da resmi olmasa da sözlü olarak uyarılacaktır. bence dilekçe işinden önce gidip bölüm başkanıyla konuşun, yani şikayet edin ama sanki şikayet ediyormuş gibi değil de rahatsızlığını, mağduriyetinizi belirtir tarzda bir konuşma olsun, herkesin içinde onurunuzun kırıldığını, bu nedenle dersten hatta bölümden soğuduğunuzu falan söyleyin. bölüm başkanları genellikle bu konularda çok hassastır, bölümün prestijine, öğrencilerin memnuniyetine önem verirler. emin olun size böyle davranan öğretim üyesi uyarılacak ve böyle bir şeye bir daha zor cesaret edecektir. dilekçe işi daha da kötüleştirebilir, olay resmileşirse aman be olan oldu moduna girip daha da abartabilir ama şikayet edilme korkusu daha etkilidir. özür mözür beklemeyin tabii. olan biteni bilemem ama insanlık hali, size denk gelmiş de olabilir, o hale gelmesine neden olan kimbilir nedir. yine de bu yaptığını haklı çıkarmıyor, sabırlı olmak onun işinin bir parçası.
0
zen spider
(09.11.07)
nasıl bir şey yapılamaz ?? yolda savcının eşine "karı" dedi diye adam mahkemeye çıktı ceza aldı.

okula dilekçe verirseniz bir şey olmaz sadece hoca size takar, direk "sınıfın önünde benden özür dileyeceksin ya da mahkemeye kadar yolu var" şeklinde bir konuşmadan sonra özür dilemezse tazminat davası açın. sınıfta bir sürü de şahit vardır. çatır çatır kazanırsınız. avukatlar ne kadarlık bir tazminat davası açacağınız hakkında yardımcı olurlar.

ayrıca benim başıma gelse hocayı uyarmadan direk avukata giderdim.
0
kimlanbu
(09.11.07)
aslında hakaret sayılıp sayılmayacağından tam emin değilim. "nah" lafı hakaret midir bilmiyorum. "nah geçersin" dedi ve "hadi gözüm görmesin seni çık dışarı" dedi. ve bu olay ders arasında oldu. ben hocaya bu yaptıgının yanlıs olduguna ve bir öğretim üyesine yakışmadığına dair mail attım. sınıfın ortasında küçük düşürülme söz konusu. henüz cevap gelmedi. bunları elbet sınıfta söylesem olay çok farklı boyuta varacaktı. çünkü kendi sordugu soruya cevap verdigim için bu lafları işittim. kalmaktan hiç korkum yok. seçmeli ders zaten.
0
🌸nihilanth
(09.11.07)
sonuç : hocayla mail yoluyla biraz tartışmıştık. sınavından 75 alıp geçmişim sonradan.
0
🌸nihilanth
(21.03.08)
bağlı bulunduğun rektörlüğe dilekçe verdiğin takdirde dilekçe kanunu uyarınca sana bir cevap vermek ya da bir işlem yapmak zorundalar. genelde bu tür evraklar dekanlığa ceza işlerine yollanmak üzere naklediliyor. yaklaşık olarak 1 ay boyunca bir cevap alamaman mümkün. ancak şikayet her halükarda değerlendirilecektir. daha hızlı bir işlem yapma talebinde bulunmak istersen gerekli işlemleri öğrenmek adına bilgi edinme hakkı kanunu kapsamında üniversitelerin soru-cevap sayfaları var oralardan da bir yanıt alabilirsin soruna.
0
lizzy
(20.01.09)
(10)

Turşu

boshi
Turşunun besin olarak herhangi bir yararı var mıdır?(besin olarak yalniz tirbüşon olarak değil)
Turşunun besin olarak herhangi bir yararı var mıdır?

(besin olarak yalniz tirbüşon olarak değil)
0
boshi
(08.11.07)
Oldugunu sanmiyorum, genelde fazla yenmesi tavsiye edilmez cunku. Ama somut bilgi yok elimde.
0
wpi
(08.11.07)
turşunun yapıldıgı malzemelerin (lahana,domates,acur,fasulye vs.) yararı vardır elbet. içinde sirke ve limon da var tabi.

karma bir lezzet elde ediliyor işte. turşu suyu insanı uyandırıyor, alkolden sonrası için vs.

ayrıca vücut hayvani şekilde tuz ihtiyacını karşılamış oluyor salamura sayesinde.



gastrit,ülseri olanlara tavsiye edilmez.
0
nihilanth
(08.11.07)
Sodyum ihtiyacını karşılar.
0
ermanen
(08.11.07)
lahananin, domatesin vs. yarari var ama tursu formuna girince bu sebzelerin besin degerleri tumden yok olmuyor mu? sadece sirke, tuz, sarimsak gibi seyler kazanmis olmuyor muyuz tursu yiyince? sundan soruyorum; tursu manyagiyim. zaman geliyor, ayni milletin atistirmaya gittigi gibi mutfaga tursu yemeye gidiyorum falan... domatesin likopeni b.ku pusuru o kavanozun icinde varligini koruyorsa en azindan, vicdan azabi cekmeyeyim yani, bir ise yariyor diyeyim eheh. yoksa felaket zararli bir aliskanlik gibi geliyor bana yani, "tuz show" sonucta...
0
🌸boshi
(08.11.07)
turşu içeriğindeki maddeler besin değerlerini kaybetse bile tamamen kaybetmez. bu arada eğer yaşınız turşu manyaklığınızla uyumlu mu değil mi, öncelikle bunu değerlendirmenizi tavsiye ederim.
0
gxix
(08.11.07)
şurada bazı turşuların besin değerleri var:
lahana - www.besinler.net
salatalık - www.besinler.net
patlıcan - www.besinler.net
var bir şeyler iyi kötü ama en çok sodyum (tuz) var, dikkat etmek lazım.
turşuyu yemeğin yanında (pilav üstü kuru, yanında lahana turşusu mesela, ah ah) yemek hazmı da kolaylaştırır.
0
zen spider
(08.11.07)
Turşu artık keyfi sebeplerle tüketiliyorsa da eskiden saklama ömrünü uzatmak için yapılıyordu. Ayrıca neden besin değerini kaybettiğini düşündüğünüzü bilemiyorum. Besin değerinin bir kısmını kaybeder derken besinle neyi kastettiğinizi de anlamıyorum.

Aşırıya kaçmadan tüketin, bol bol su için. Besin değeri dediğiniz şeyleri koruyor o hala. Sadece laktik asit fermantasyonu sonucu bir miktar şeker azalıyor.
0
paranormal
(08.11.07)
turşudan aldığımız sodyumu su içerek götüremiyoruz. hurriyette okudum.
0
sourlemonade
(08.11.07)
allah allah, uzerine su icip seyreltemiyoruz da yani. daha neler ogrenecegiz bakalim hehheh.
0
🌸boshi
(08.11.07)
bir nevi tursu denebilecek kimchi'nin sagliga yararlari anlatilir hep, anneanne modunda yapilan ev tursularinda ayni faydalar oluyor mudur bilmem. en ciddi zarari sodyum ve ilerde mide kanseri yapma riski.
0
leave
(11.11.07)
(6)

İstanbul'da patates püresi yenecek yer?

yersen
Gençler merhaba`: bi geybıraş triipvuud havası verdim nası`Bi arkadaşımla oturup patates püresi yemek istiyoruz. Daha doğrusu o istiyo benim de götürmem lazım. Götürmezsem kızar. Olmaz bizim iş yani yalan olur. Bozmayın şu işi hadi be...Mümkünse Beyoğlu'nda olsun. Nerde yiyebiliriz?
Gençler merhaba*

Bi arkadaşımla oturup patates püresi yemek istiyoruz. Daha doğrusu o istiyo benim de götürmem lazım. Götürmezsem kızar. Olmaz bizim iş yani yalan olur. Bozmayın şu işi hadi be...

Mümkünse Beyoğlu'nda olsun. Nerde yiyebiliriz?
0
yersen
(02.11.07)
Duyuru nick uyumun dikkat cekerek başlıyorum :)) beyoglu olmasa da tuzla da filizler diye bir köfteci var, köftesi ve patates püresi inanılmaz.
0
mikelarteta
(02.11.07)
ben de beyoglunu bilmem ama kuruceşme divanda dunyanın en guzel püresini yiyebilirsin
0
merope
(02.11.07)
hacı abdullah
www.haciabdullah.com.tr

afacan, pehlivan ve sıraselviler'in girişinde selvi'de de bulunur sanırım.
0
zen spider
(02.11.07)
borsa lokantasi beyoglu. (istiklalden girdikten sonra cok uzakta degil)
bi de "piknik" adli kofteci var, orda da. (gs lisesinden sonra sagdan ilerleyerek bulnabilir)
0
la traviata
(02.11.07)
senin durumunda dışarida bir yere goturmek gerekiyor sanırım ama gecenlerde bakkaldan toz halinde uzerinde patates püresi yazan bi sey aldım suyla (sut de olabilir) karıştırınca 2 dakka da kocaman pure oluveriyor sasirdim tadi da guzel :) Piyale'nin galiba...(normalde bu kadar dusuk cumle kurmam yorgunum idare edin)
0
thefin
(02.11.07)
Hacı Abdullah'a param yetmez dersen (ki haklısın) yine İstiklal Caddesi'nde Ağa Camii'nden sağa döner dönmez Ağa Lokantası vardır. Püreyi genelde iç pilavın ve kebabın yanına verirler ama porsiyon da alırsın. Kompostosu da nefistir afiyet olsun...
0
cucurbitula
(04.11.07)
(13)

poset cay

turkish tekila
en guzeli hangisidir? ben earl grey severim ama onun da hangi marka tarafindan en iyi sekilde uretildigini bilmiyorum, lipton poseti uzun sure kalinca agizda aci bir tat birakiyor. aromali cay onerilerine acigim, kahve olarak da jacobs monarch severim zaten, yani is aromada kanimca
en guzeli hangisidir? ben earl grey severim ama onun da hangi marka tarafindan en iyi sekilde uretildigini bilmiyorum, lipton poseti uzun sure kalinca agizda aci bir tat birakiyor. aromali cay onerilerine acigim, kahve olarak da jacobs monarch severim zaten, yani is aromada kanimca
0
turkish tekila
(01.11.07)
ah işte, dün gece iş yerinde earl grey imi yudumlarken aklıma gelen soru.madem geceleri çaycı olmadığından poşet çay tüketmem gerekiyor, bari bunların envai çeşitleri var, hangisini denememi tavsiye edersiniz?


(not: turkish tekila soruna ortak oldum ama inan bunu sormak için açtım ekşi duyuruyu)
0
gregory
(01.11.07)
Tüm markaları denememiş olsam da şunları söyleyebilirim;
- earl grey konusunda deren lipton'dan daha iyi.
- demleme çayda beğendiğim murpa tomurcuk modelini poşete koysa, düşünmeden alırım...
0
hgn
(01.11.07)
elbette herkesin damak tadi farklidir ancak bence:
normal poset/demlik cayda ofcay ve doguscay guzeldir, lipton tavsiye etmem. (hele hele poset cayda, cay gibi degil garip bir tadi var lipton un)
earl grey lerde ise ofcay cok keskin oluyor, sekerli gibi tadi var tavsiye etmem, ancak normal cay ile karistirdiginizda gayet guzel oluyor. lipton earl grey fena degil.
meyva/bitkisel caylarda en iyi dogadan derim.
0
islakkedicorbasi
(01.11.07)
migros ta ahmad cay var. seylan caylarini iran da paketleyen bir ingiliz sirketi. cok güzel digerlerine göre biraz daha pahalidir. bir de almanya dan tanidiklar kavunlu yesil cay getirmisler. farkli bir tad ariyorsan onu da tavsiye ederim.
0
atmacaged
(01.11.07)
lipton - english breakfast tea seviyorum ben. kahve için de jacobs'un kırmızı aroma'sı daha güzel sanki:)
0
pispinti
(01.11.07)
demlemek daha iyi.
obaçay'ın "bergami" modeli var, tesadüfen metroda bulmuştum.
en iyilerinden çıktı. Ahmad Tea güzel, Twinings güzel ama fiyatı daha yüksek.
hgn'nin de dediği gibi, murpa, hem ucuz hem güzel.
Deren pek renk vermiyor, hep, az demlenmiş gibi içiyorsunuz, her an çiğ çay kokusu bekleyerek, psikolojik olarak.
0
cedilla
(01.11.07)
deren derim. beta ve lipton un earl grey i hoşuma gitmedi. deren in normal çayı da çok güzel. normal demlenmiş çaya en yakın olan marka bence.
0
nihilanth
(02.11.07)
şu an piyasadaki poşet çaylar içinde en iyisi ahmad tea. aslında mahmoud tea ondan daha kaliteli (şaka değil, bu da var) ama türkiye'de dağıtımcısı yok, mısır çarşısında falan kaçak bulunabilir.
seylan çayı delikanlıyı bozar, halis mulis rize çayı olsun derseniz doğuş çay da fena değil. fakat bergamut aromasını biraz abartmışlar, bazılarına fazla gelebilir.
aslında poşet çay, çayseverin yanından bile geçmemesi gereken bir şey, poşetin içine çayın en kalitesiz, toz kısmını dolduruveriyorlar. en güzel tadı almak için üşenmeyin demleyin.
şöyle pratik birşey var: www.damakzevki.com
tabii içine de yine kaliteli bir çay koymak lazım bunun...
0
zen spider
(02.11.07)
sirasiyla deneyecegim, bir cogunu icmedim (riske girmemisim hic) ahmad cay konusunda beklenti ve merak duygusu uyandi, bakalim. akliniza geldikce yazmaya devam edin arkadaslar, cay keyfi apayridir.
0
🌸turkish tekila
(02.11.07)
ben de ahmad cay iciyorum, mutlu ve huzurluyum.
0
jupiterianvibe
(02.11.07)
twinnings earl grey ve lady grey olarak en iyisidir, yoğun bergamut aroması vardır.
0
147258
(02.11.07)
tivining'in prince of wales adlı çay olduğunu iddia eden masalsı tozu da tavsiye ediyoum.
0
jesters cap
(02.11.07)
yeni hatırladım bi ara champion cay diye bişey vardı. bildiğin acımsı tadı vardı ama hayatımda öyle çay içmedim. bulan gören bilen varsa hakkaten mesaj atsın.
0
nihilanth
(04.11.07)
(7)

soğuk algınlığı, soğuk algınlığı ilaçları, antibiyotikler

laugh
Gribe yakalanan insanların sarıldığı tylol, benical, corsal, vs... gibi kolay, heryerde bulunan, reklamları bol (grip olun, grip çok eğlenceli diyorlar sanki) ilaçların işlevi, faydası, zararı; kısacası gerçek yüzü nedir?Konu ile ilgili bilgi sahibi olan, tıbbi eğitim görmüş arkadaşlar var mı?Benim
Gribe yakalanan insanların sarıldığı tylol, benical, corsal, vs... gibi kolay, heryerde bulunan, reklamları bol (grip olun, grip çok eğlenceli diyorlar sanki) ilaçların işlevi, faydası, zararı; kısacası gerçek yüzü nedir?
Konu ile ilgili bilgi sahibi olan, tıbbi eğitim görmüş arkadaşlar var mı?

Benim sinüs tıkanması ile başlayan gribe bu ilaçları kullandıktan sonra öksürük ile devam eden, sonunda antibiyotikler sayesinde iyileşmeye başlayan kimseler olmasın diye. İçimden bir ses bu bol reklamlı, sıcak içecekli, oralet gibi ilaçların kolpa olduklarını söyleyip duruyor da. Dikkat etmemiz gerekenler nelerdir, neye güvenmeliyiz grip aşısı olmak da istememiş isek?
0
laugh
(31.10.07)
Bir insan ne kadar az ilaç kullanırsa o kadar iyidir diyorum ben. Baktın hastasın doktorun verdiği ilacı tam saatinde ve dozunda alırsın, iyileşince de bırakırsın. Ne de olsa antibiyotikler falan zamanında ve dozunda alınmadığında hiçbi işe yaramıyor. Bir de ilaçları bol kullanmak, yanlış kullanmak acı eşiğini düşürüyor, bağışıklığı patlatıyor, vücudun kabul etmesini zorlaştırıyor.
0
colonizer
(31.10.07)
yan cevap
tylol hot (tayla hat) ücretini artık sağlık sigortası karşılamıyor. cebinden parasıyla alan alabiliyor.
0
can see
(31.10.07)
(bkz: paracetamol)

Yan etkilerine bakarsınız. Ayrıca parasetamol denen nanenin normalde tadı hiç keyifli bir şey olmadığından, her bir paket tylolhotta 10 kesmeşeker düzeyinde şeker olduğunu da hatırlatmak lazım.

C vitamini alacaksınız bol bol. Portakal sıkıp içeceksiniz. Maydonoz falan yeyin, ne bileyim. Sebze meyve tüketin.
0
sui
(31.10.07)
onların tek özelliği vardır benim bildiğim, önce ağrıyı keserler sonra boğazı kurutup akınıtıyı durdururlar. uzun süre kullanırsan boğazın iyice kurur, tahriş bile olur. yani kısacası iyileştirme diye bi fonksiyonu yok sadece etkileri azaltıyor, hem gribin tedavisi yokki daha. antibiyotik dersen onlar doktor kontrolünde içiliyor zaten. genelde hep aynısı verildiğinden bi boka yaramıyor bende.
not: doktor fln değilim
0
sourlemonade
(31.10.07)
divit'in dediği gibi, bu ilaçlar iyileştirmiyor yalnızca hastalık belirtilerini azaltıyor. musluk gibi akan bir burunla çalışmak zor olduğundan hastalığı yatarak değil ayakta geçirmeyi kolaylaştırıyor. keşke modern hayat izin verse, ilaç almadan 1 hafta evde yatsak, sonra iyileşip bomba gibi kalksak. yine de ilaca fazla abanmadan, bünyeyi güçlendirici vitaminler alıp taze meyve-sebze tüketip bol su içerek vücudu toparlamak mümkün.
bu ilaçların aksine antibiyotikler iyileştiriyor ama onların da yan etkileri var ve doktora gitmeden basit bir grip için kullanmak doğru değil. zaten grip için antibiyotik verilmiyor, grip ilerleyip başka bir hastalığa yol açmışsa onun için antibiyotik kullanılıyor diye biliyorum. zaten grip bir virüs, yani sürekli kendini geliştiriyor, yenileri ürüyor falan. aşı bazı grip türlerine karşı bağışıklık sağlıyor ama yine de aşının kapsamadığı başka bir grip virüsüne yakalanmak her zaman mümkün.
çabuk bulaştığı için özellikle gribin arttığı mevsimlerde (sonbahar, kış, bahar) insanların toplu bulunduğu yerlerden uzak durmak ya da buralarda bulunmak gerektiğinde temizliğe dikkat etmek bir önlem olabilir (toplu taşıma araçlarını kullandıktan sonra elleri yıkamak, dezenfekte etmek gibi). ayrıca sabah-akşam, özellikle de dışarıdan eve dönünce burna su çekerek yıkamak basit ama gayet iyi bir yöntem. boğaz ağrısı için de her zaman geçerli en iyi yöntem sabah-akşam ılık tuzlu suyla gargara yapmaktır.
0
zen spider
(31.10.07)
colonizer ın dediğine tamemen katılırım. ne kadar az ilaç o kadar sağlıklı yaşam. benim tavsiyem her akşam keyfe göre bir ya da iki duble rakı içmek. rakı antibiyotiklerin şahıdır.
0
pain
(01.11.07)
bu soguk havalarda masallah diyeyim hep ucundan dondum soguk algınlıgı ve gribin. öksürme ve nezle başladıgı anda sıkı giyinip ballı papatya çayı içtim, bi kaç saat sonra sorun ortadan kalktı.
0
nihilanth
(02.11.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.