[]

Kedi

selamlar, az önce işten geldiğimde apartmanın önünde bir yavru kedi buldum ve sırnaştı kendisi,havada epey soğuk ankara'dayım aldım onu içeriye miyav miyav ötsün diye değil karnını doyurmak için bunu önceden de buralarda görmüştüm bi tane de kardeşi var, şimdi ben bunu salsam tekrar dışarı bulabilir mi kardeşini, kedileri severim ama önceden beslemedim, ne yapmamı önerirsiniz? pek de sevimli eşşek sıpası.




 
bulduğunuz yere bırakırsanız sorun yaşamaz, her zaman takıldığı çevreye geri döner. süt filan vermeyin yalnız, dokunur.


  • cereal killer  (17.11.09 14:11:59) 
sözüm meclisten dışarı, sahiplenmeyeceği kediyi evine alan insan tipinden hiç haz etmem.

neden bu sizin için bir milat olmasın? onu arkadaş edinin o da size önümüzdeki en az 10-12 yıl sizin yanınızdan ayrılmayacağına dair garanti versin. şimdiden alıştırırsanız sadece yemeklerden arttırdıklarınızla bile yaşamını rahatça sürdürebilir. bir kutu da kum koyarsınız evin tenha bir yerine, etliye sütlüye dokunmadan yaşar gider o.
  • robin crusoe  (17.11.09 14:14:09) 
robin crusoe'ya katılyor ve artırıyorum. bizim bir akadaşın kedisi canı istediğinde (yani her gün :)) sokaklarda geziyor. akşam olunca da evine geliyor. arkadaş 5. katta oturuyor :p kedi bunu nasıl başarıyor bilmem ama, bütün kedi hikayelerinden çıkardığım, bu heyvanlar birçok koşula büyük başarıyla uyum sağlıyorlar. dolayısıyla tam zamanlı veya yarı zamanlı edinebilirsiniz :)


  • no avalon  (17.11.09 15:20:15) 
kediyi dışarı salmayınız ve besleyiniz bence. ama 3 gün sonra vazgeçip sokağa bırakırsanız kedi ne olduğunu şaşırabilir. iyi düşünün. kedi evin neşesidir, bütün yorgunluğunuzu ve sinirinizi alır üstünüzden. hem de yavrucak aç bilaç kalmaz sokaklarda.

alabilirseniz kardeşini de alın derim.

süt veriyorsanız sulandırın ya da laktozsuz süt alın..
  • clementine  (17.11.09 15:54:08 ~ 16:04:33) 
kedisi tarafından devamlı dayak yiyen, şiddet gören ama anne olarak da görülen (oğlum değil mi hem sever hem döver) bir birey olarak 10-15 yıllık bir anlaşma yapmadan önce düşünmenizi öneririm. Kedi beslemek bahsedildiği gibi çok zahmetsiz bir iş değildir, her şeyden önce bir canlı olduğu için büyük sorumluluk ister. Bununla birlikte hiç büyümeyen bir çocuk gibidir kedi. 3-4 günden fazla yalnız bırakamazsınız. Şöyle bir hafta, 10 gün tatile gideyim dersiniz, ama çocuğunuza bakacak kimseyi pek bulamazsınız. Her gün kakasını toplamak, kristal de olsa kumdaki çok çişli bölgeyi atmak, suyunu tazelemek mamasını koymak gerekir. Kalitesiz mama yediremezsiniz- yoksa aynı insan gibi bağırsak sorunuydu, mide sorunuydu, zırtıydı pırtıydı veteriner veteriner dolaşmanız gerekir- maddi ve manevi anlamda çökertir bu da insanı. Duruma göre 15-20 günde bir de kumunu (kristal de olsa) (ki aslında 30 güne kadar yazar üstlerinde ama küllüyen yalandır) tamamen döküp yenisini koymanız lazımdır. Aşıları vardır, özellikle kaliteli mamalarla beraber toplandığında ilk yıl bütçeyi bayağı bir açmanız gerekir. kedinin huyuna göre (ki ben asla öğretemedim) koltuk-yatak gibi döşemelerin de yırtılması cabasıdır. Cinsine göre çok tüy de dökebilir, çok az da.

Bunlara rağmen bir tutkudur kedi. Seveni için (ben dahil) hayatın olmazsa olmazlarındandır. Bambaşka bir iletişim kurar sizinle. Umursamaz görünür ama aslında siz onun herşeyisinizdir. Apartmanın dış kapısını açıp apartmana girmenizle sevinç miyavlamalarını duyarsınız. Devamlı kucağınızı istemez ama sizi görebileceği bir yerde oturması, kestirmesi onun için mutluluk kaynağıdır. Tontiştir, yumuşaktır, akıllıdır, candır.

Sözün özü, henüz eve adaptasyon sağlamamış bir kedi var elinizde. Kaderi ellerinizde. Eğer tüm sorumluluklarıyla birlikte hazırım diyorsanız, lütfen sokağa bırakmayın. Çünkü sokakta yaşayan kedilerin ölüm oranları ev kedilerin ölüm oranlarına nazaran dört kat daha fazladır. Ama yine de şu an sokakta yaşamaya alıkşkın ve hazır durumdadır, yaşayabilme ihtimali yüksektir.

Asla yapmamanız gereken tek şey, şimdi sahiplenip 1-2 ay sonra sokağa geri bırakmaktır. İşte o zaman, affedilemeyecek bir şey yapıp, zavallının ömrünü 1-2 ayla sınırlamış olursunuz. eve adapte olduktan sonra dışarıdaki yaşam koşuluna ayak uydurabilmesi neredeyse imkansızdır çünkü.. Aman diyeyim..
  • vejeteryan vampir  (17.11.09 16:43:30 ~ 16:45:38) 
cevaplarınız için teşekkür ederim; şöyle açıklayayım durumumu
şu an yaptığım iş ücretli öğretmenlik bu hem maddi anlamda hem de burada sürekli kalmayacağım konusunda sizlere bir ipucu verebilir "e tabi kediyi de götürebilirsin ne var bunda" diyeceksiniz fakat ağustos'ta da askere gideceğim bu da benim için ayrı dert ama hayvanları seviyorum onun için ilgilenmek istedim bu öğleden sonra daha sonra da buraya yazıyım istedim çünkü hem mantıklı tavsiyeler dinlerim hem belki de bir alıcı bulurum diye zaten ankara'da olduğumu ve çalıştığımı mesajda belirtmemin nedeni de bunlar, apartmanın veletleri yerini gösterdi apartmanın girişinde kocaman bir eski testi var orda kalıyorlar en azından biraz ilgi görüyorlar buna sevindim kısacası "sistem bana kedi bile besletmiyor ulan" diye haykırasım var ama pek köfti anarşist kaçacak fakat siz yine de bir de bu açıdan düşünün.

  • hocam fazla egon var mi  (17.11.09 17:40:45) 
bir de belediyeler ücretsiz yapıyorlar gerekli aşıları. aklınızda bulunsun.


  • jeanne hebuterne  (17.11.09 17:41:02) 
bence kediyi sahiplenmeyin. anladığım kadarıyla yaşadığı yerde bir sorunu yok (hayvan düşmanı komşular, vızır vızır işleyen trafik, hayvan sevmeyi bilmeyen canavar çocuklar gibi). kalacak kuytu bir yeri de var. bu durumda içeri almadan sokakta sevip beslemeniz daha uygun. yattığı yerin yakınına bir su kabı koymayı unutmayın, her zaman içecek temiz su bulamıyorlar. sokakta yaşayan kedileri hazır mamalara alıştırmak da pek iyi değil. sonra kendileri yemek bulma alışkanlığını kaybedebiliyor. arada bir ciğer-tavuk pişirip verir, balık alırken onları da düşünürseniz çok sevinirler (aman yemek kaplarını ve artıklarını ortada bırakıp hayvan sevmeyen çevre sakinlerinin hedefi yapmayın yavrucakları). 2-3 aylık olmuşlarsa kuduz ve karma aşılarıyla parazit tedavilerini de sevabına yaptırırsanız en büyük iyiliği yapmış olursunuz. ama lütfen sürekli bakamayacaksanız eve alıştırmayın.


  • zen spider  (18.11.09 22:36:23) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.