loveinaflipbook
selamlar, arada depreşiyor, duyurusunu açıyorum. dün de depreşti yine (git:457518). sizce kolay öğrenilebilir bir dil mi bu? kendimi versem ne kadar zamanda anlamlı bir şeyler çıkarmaya başlayabilirim?bir de C#'da gelecek var mı? yani gün gelip de herkes terketmesin bu dili? (hoş microsof tekeli old
selamlar,
arada depreşiyor, duyurusunu açıyorum. dün de depreşti yine (git: 457518). sizce kolay öğrenilebilir bir dil mi bu? kendimi versem ne kadar zamanda anlamlı bir şeyler çıkarmaya başlayabilirim?
bir de C#'da gelecek var mı? yani gün gelip de herkes terketmesin bu dili? (hoş microsof tekeli oldukça zor gibi geliyor ama) ya da, atıyorum, o kadar çok kişi vardır ki bunu bilen, artık bilmek bana bir şey katmaz, amerika'da çok iyi ingilizce konuşmak gibi yani...
ne dersiniz?
arada depreşiyor, duyurusunu açıyorum. dün de depreşti yine (git: 457518). sizce kolay öğrenilebilir bir dil mi bu? kendimi versem ne kadar zamanda anlamlı bir şeyler çıkarmaya başlayabilirim?
bir de C#'da gelecek var mı? yani gün gelip de herkes terketmesin bu dili? (hoş microsof tekeli oldukça zor gibi geliyor ama) ya da, atıyorum, o kadar çok kişi vardır ki bunu bilen, artık bilmek bana bir şey katmaz, amerika'da çok iyi ingilizce konuşmak gibi yani...
ne dersiniz?
0
e zaten kendim icin birseyler yapmak istiyorum demişsin obur duyuruda da. oyuzden kac kişinin bildiği cok onemli olmamalı bence. eğer istiyorsan direk giriş yapabilirsin. valla oyle cok cok zor da degil. eğer bilgisayar okuyan/okumuş arkadaşların varsa onların lab uygulamalarını alıp yazmayı deneyebilirsin. bir de eğer web uygulaması yapmak istersen w3schools.com da kucuk pratik bilgiler var. buradan ya da mesaj yoluyla da yardımcı olabilirim elimden geldiği kadar. bir yerden başlayınca gerisi geliyor zaten.
0
@eofor bu dil web sitesi yapmaya ne kadar elverişli? bir php kadar esnek mi ya da hafif mi mesela? bu dille de sağlam altyapılı web siteleri dizayn etmek mümkün mü? işin o kısmını hiç bilmiyorum...
bir de hangisini daha ön planda tutmalıyım? önce masaüstü sonra web mi gelmeli, tersi mi? yoksa ikisi bir arada mı yürüyor?
allahım bukonuda çok cahilim!
bir de hangisini daha ön planda tutmalıyım? önce masaüstü sonra web mi gelmeli, tersi mi? yoksa ikisi bir arada mı yürüyor?
allahım bukonuda çok cahilim!
0
0
şöyle oluyor aslında; diyelim bi tane masaüstü projen var bunu web e taşımak istiyorsun. ozaman tabiki phpten ziyade asp projesine cevirmek arayuzu bozmamak acısından daha iyi. php, flash falan bildiğim kadarıyla daha esnek ama asp'de de yapamayacagın cok fazla sey yok. veritabanını falan ben daha rahat kullanıyorum mesela asp'de. raporlama bilmemne...
hangisini on planda tutacagın da direk senin kararın. ne tarz yazılım yapmak istedigine bağlı. zaten hemen hemen aynı kodlaması. biraz konuya dahil olduktan sonra da seçimini yapabilirsin. yani masaüstü başladım illa masaüstü gideyim diye birşey yok. keyfine gore. asp ile yapılmış cok web sitesi var aslında biraz araştırırsan neler yapabildiğini de görmüş olursun, beğenirsen başlarsın.
hangisini on planda tutacagın da direk senin kararın. ne tarz yazılım yapmak istedigine bağlı. zaten hemen hemen aynı kodlaması. biraz konuya dahil olduktan sonra da seçimini yapabilirsin. yani masaüstü başladım illa masaüstü gideyim diye birşey yok. keyfine gore. asp ile yapılmış cok web sitesi var aslında biraz araştırırsan neler yapabildiğini de görmüş olursun, beğenirsen başlarsın.
0
ohooo ne php'si c#-asp.net ikilisi ile harikalar yaratırsın, ms her ne kadar taklitçi olsa da özellikle asp.net gayet güzel teknolojidir, php onun yanında assembly gibi kalır.
50 sene sonra ms belki batarsa c# da o zaman biter. php yakında kalkacak asıl, son kalesi facebook zaten.
50 sene sonra ms belki batarsa c# da o zaman biter. php yakında kalkacak asıl, son kalesi facebook zaten.
0
oncelikle php yakinda kalkacak derseniz "cabuk kalkti dikkat edersen" derim, hic kimse kusura bakmasin.
php ve benzeri dillerin milyon cesit kullanimi var. her teknolojinin farkli avantajlari ve bu avantajlara gore farkli kullanim alanlari var. o kalkacak bu inecek sekilde dil fanboylugu yapmaya gerek yok; kullanima gore tercih edilir her dil. muhim olan dillerin fanboylugunu yapmaktansa her dilin avantajlarindan faydalanabilecek sekilde kullanabilmeyi becerebilmek.
c# ogrenmek derken burada acikliga kavusturulmasi gereken bir sey var; c# basli basina bir dil olarak ayri, c#.net ayri. .net ortami olmadan saf c# ile yazilmis seyleri linux ortaminda da c# derleyicisiyle derleyebiliyorsunuz mesela. burada mevzubahis c#.net ise c#'tan ziyade .net hiyerarsisini, kutuphanelerini, methodlari ve diger nanelerini cok iyi bilmek arti saglayacaktir. ben mesela c/c++/php bilgimden oturu c#'ta acip yazabiliyorum hicbir yere bakmadan ama .net bilgim kit oldugu icin ileri seviye uygulamalarda .net referanslarina bakmam gerekiyor acip. yoksa c# dediginde de temel konseptler ayni, sadece syntax farkli. c#'a guc katan .net platformunun icerisindeki kutuphaneler, incikler, boncuklar.
php ve benzeri dillerin milyon cesit kullanimi var. her teknolojinin farkli avantajlari ve bu avantajlara gore farkli kullanim alanlari var. o kalkacak bu inecek sekilde dil fanboylugu yapmaya gerek yok; kullanima gore tercih edilir her dil. muhim olan dillerin fanboylugunu yapmaktansa her dilin avantajlarindan faydalanabilecek sekilde kullanabilmeyi becerebilmek.
c# ogrenmek derken burada acikliga kavusturulmasi gereken bir sey var; c# basli basina bir dil olarak ayri, c#.net ayri. .net ortami olmadan saf c# ile yazilmis seyleri linux ortaminda da c# derleyicisiyle derleyebiliyorsunuz mesela. burada mevzubahis c#.net ise c#'tan ziyade .net hiyerarsisini, kutuphanelerini, methodlari ve diger nanelerini cok iyi bilmek arti saglayacaktir. ben mesela c/c++/php bilgimden oturu c#'ta acip yazabiliyorum hicbir yere bakmadan ama .net bilgim kit oldugu icin ileri seviye uygulamalarda .net referanslarina bakmam gerekiyor acip. yoksa c# dediginde de temel konseptler ayni, sadece syntax farkli. c#'a guc katan .net platformunun icerisindeki kutuphaneler, incikler, boncuklar.
0
google da bulamadim
soru baslikta.saatlerdir isim gücüm yok tvden izliyorum, kemal kilicdaroglu ici dolu tek cümle kurmadan, tek basina aday oldugu kongreyi kazaniyor, olayi ne bu adamin ve chp kongresindeki diger konusanlarin, gercekten bu kadar capsizmi yoksa benim tv mi bozuk. iktidar olabilmemiz icin herkesin oyunu
soru baslikta.
saatlerdir isim gücüm yok tvden izliyorum, kemal kilicdaroglu ici dolu tek cümle kurmadan, tek basina aday oldugu kongreyi kazaniyor, olayi ne bu adamin ve chp kongresindeki diger konusanlarin, gercekten bu kadar capsizmi yoksa benim tv mi bozuk. iktidar olabilmemiz icin herkesin oyunu almamiz lazim gibisinden bi seyler dedi ama nasil oy alabilecegini söylemedi, issizlik en buyuk sorun dedi ama caresiyle ilgili tek kelime agzindan cikmadi.
akp'li falan degilim bunu da söyliyeyim ama akp bu adamin karsisinda 896 secim üstüste kazanir.
saatlerdir isim gücüm yok tvden izliyorum, kemal kilicdaroglu ici dolu tek cümle kurmadan, tek basina aday oldugu kongreyi kazaniyor, olayi ne bu adamin ve chp kongresindeki diger konusanlarin, gercekten bu kadar capsizmi yoksa benim tv mi bozuk. iktidar olabilmemiz icin herkesin oyunu almamiz lazim gibisinden bi seyler dedi ama nasil oy alabilecegini söylemedi, issizlik en buyuk sorun dedi ama caresiyle ilgili tek kelime agzindan cikmadi.
akp'li falan degilim bunu da söyliyeyim ama akp bu adamin karsisinda 896 secim üstüste kazanir.
0
akp damarı buldu kazdıkça kazıyor. diğer partiler de öyle kendileri çalıp oynuyor işte. akp içinde bir bölünme olmadıkça akp 2023ü görür cidden.
bir de adam zaten nasıl oy alabileceğini bilse alır. ne diyecek orda_? iktidar olamayız panpalar mı diyecek.
bir de adam zaten nasıl oy alabileceğini bilse alır. ne diyecek orda_? iktidar olamayız panpalar mı diyecek.
0
böyle bir ana muhalefet olması akp nin de işine geliyor bence. hiç uyandırmadna he gülüm he canım diye diye geçiniyor. :D
0
lider özelliği yok ama lider napalım. şahsen chpli değilim ama kılıçdaroğlunun yerinde olsam siyasette erdoğanının verdiği malzemelerle ve şu gündemle alaşağı ederim. bugün ırak posta koymuş geçen filistin koymuştu. bu ne yaw. bide uçak mevzu var. o ayrı.
0
kongre için değil genel anlamda konuşuorum ama, herifin konuşmalarını 2 dakka gösterip tüm haber bültenlerini tayyiple geçiren haberler ve haber kanalları var. artık gündemden bahsetse bile yayınlanıyomu sanki? ayrıca kimse konuşmaları falan dinlemiyo,dilenci mantığını yerleştirdi herif ne söylese ne yapsa küfür etse alkışlanıyo. asıl hala konuşmalarla gündemdeki açıklarla bişey yapılabileceğini düşünenler siz neyin kafasını yaşıyosunuz.
0
geçenlerde suriye ile ilgili konuşmuştu tarafsız bölge'de, orada da 1 saat bir şey demeden geçiştirmişti.
anlayacağınız kendisinin veya kadrosunun ciddi anlamda iktidar olma ve çözüm üretme derdi yok.
anlayacağınız kendisinin veya kadrosunun ciddi anlamda iktidar olma ve çözüm üretme derdi yok.
0
valla ben de izledim yamuk bir durum göremedim. hemen hemen diğer siyasi parti liderlerinden bir farkı yok söylediklerinin. başbakan bu konularda daha yemiş yutmuş halka nasıl ineceğini iyi biliyor özellikle kılıçdaroğlu ve bahçeli de sırıtıyormuş gibi görünüyor bu yüzden.
yalnız akp'nin iktidar olmasının chp ile bir ilgisi yok. sözlükte de sıkça yazdığım bir herkesin doğru bildiği yanlışlar vakasına dönüştü bu iş.
akp'nin bu kadar güçlü bir şekilde iktidar olmasının tek sebebi alternatif güçlü sağ partiler olmayışıdır.
yalnız akp'nin iktidar olmasının chp ile bir ilgisi yok. sözlükte de sıkça yazdığım bir herkesin doğru bildiği yanlışlar vakasına dönüştü bu iş.
akp'nin bu kadar güçlü bir şekilde iktidar olmasının tek sebebi alternatif güçlü sağ partiler olmayışıdır.
0
Siz televizyonda gördüğünüzü gerçek siyaset mi sanıyorsunuz.
Chp kötümsü polisi bdp çok kötü polisi akp de iyi polisi oynuyor.
Akp'nin sevmediği birşey olursa televizyonlarda bdp'yi bunu destekleyecek şekilde gösteriyorlar düşünme yetisini kaybetmiş milletimiz de bdp diyorsa kötüdür diyip aslında iyi olan şeyi reddediyor düşünmeden.
Bdp iyi demiyorum sadece devletin aslında iyi ve kendi aleyhine olan şeyleri insanlara aşılamak için kullanıyor. Chp en çok destekçisi olan ikinci parti. Atatürk ilkelerini saptırarak milletin sevmiyeceği şekilde lanse ediyor. Örnekse laikliği din düşmanlığı olarak göstermek gibi. Böylece hem millete Atatürk nefreti aşılanıyor hem en büyük tehditlerden biri gücünü kaybediyor.
Oldukça iyi tasarlanmış bir strateji. Türkiye'yi yüzüncü yılına bırakmadan bölerler bu gidişle. Ama halk Türkiye'nin bölünmesini istiyorsa bölünmemesini isteyen azınlık ne yapsın. Bizim suçumuz ne?
Chp kötümsü polisi bdp çok kötü polisi akp de iyi polisi oynuyor.
Akp'nin sevmediği birşey olursa televizyonlarda bdp'yi bunu destekleyecek şekilde gösteriyorlar düşünme yetisini kaybetmiş milletimiz de bdp diyorsa kötüdür diyip aslında iyi olan şeyi reddediyor düşünmeden.
Bdp iyi demiyorum sadece devletin aslında iyi ve kendi aleyhine olan şeyleri insanlara aşılamak için kullanıyor. Chp en çok destekçisi olan ikinci parti. Atatürk ilkelerini saptırarak milletin sevmiyeceği şekilde lanse ediyor. Örnekse laikliği din düşmanlığı olarak göstermek gibi. Böylece hem millete Atatürk nefreti aşılanıyor hem en büyük tehditlerden biri gücünü kaybediyor.
Oldukça iyi tasarlanmış bir strateji. Türkiye'yi yüzüncü yılına bırakmadan bölerler bu gidişle. Ama halk Türkiye'nin bölünmesini istiyorsa bölünmemesini isteyen azınlık ne yapsın. Bizim suçumuz ne?
0
Ben de bu arkadaşlar gibi arkada dönen dolapları hemencecik anlayıverim ne güzel olur ama.
Yönetmenmiş gerçek siyasetmiş falan bu tür şeylere kafanızı yormayın cidden. Akp yüzde 50 oy alıyorsa bunu uzaydan almıyor, bizden alıyor, e dolayısıyla bu tür soruların cevabını uzaklarda değil, çevrenizde arayın.
Ayrıca atatürk ilkelerini uygulamadığımız zaman bölünüyor muyuz otomatik olarak. Ben istemiyorum kimsenin ilkesini anayasada, yoksa bu avrupa ülkeleri de kurucularının ilkelerini mi takip ediyorlar itina ile, bölünmemek için?
Kimse de bölünsün istemiyor arkadaşım, ama vatanı bölünmekten kurtarma işi de baskıyla olacak iş değil, eğer baskıya tamam diyorsanız yarın birgün şiddet gördüğünüzde normal olarak karşılarsınız.
Yönetmenmiş gerçek siyasetmiş falan bu tür şeylere kafanızı yormayın cidden. Akp yüzde 50 oy alıyorsa bunu uzaydan almıyor, bizden alıyor, e dolayısıyla bu tür soruların cevabını uzaklarda değil, çevrenizde arayın.
Ayrıca atatürk ilkelerini uygulamadığımız zaman bölünüyor muyuz otomatik olarak. Ben istemiyorum kimsenin ilkesini anayasada, yoksa bu avrupa ülkeleri de kurucularının ilkelerini mi takip ediyorlar itina ile, bölünmemek için?
Kimse de bölünsün istemiyor arkadaşım, ama vatanı bölünmekten kurtarma işi de baskıyla olacak iş değil, eğer baskıya tamam diyorsanız yarın birgün şiddet gördüğünüzde normal olarak karşılarsınız.
0
dereotu
soru başlıkta.
soru başlıkta.
0
Neden acıyalım ki ? Spor sağlıktır.Ayrıca kas yapıyoz hatunlar bize veriyor. yaaa
0
hayır acımıyorum çünkü sağlığıma ve vücuduma yatırım yapıyorum, sen evde oturarak dünyayı kurtardığını mı zannediyorsun ben de onu düşündüm şimdi.
0
Böyle sorular sormak için harcadığın vakte ne kadar acıyorsan, biz de o kadar acıyoruzdur en fazla.
Düdüt: Yeter artık vurmayın adam öldü.
Düdüt: Yeter artık vurmayın adam öldü.
0
itiraf et, sivilceli ve gözlüklüsün değil mi. bir de fazladan 5 kilon var en az.
0
arkadaslar doru cevap veriyor spor yapmak salikli ve insanin ömrünü uzatabilir, ve hobby olarak geciyor 45 daka bisey degilki, evde bos bos oturcamaspor yaparim daha iyi
0
ben acımıyorum ama üşeniyorum hep, o yüzden evde spor kısmına geçiş yaptım, üşengeçlik baki tabii hala yine de aklıma esince yapıyorum hiç acımadan :)
spor sağlık vs dışında hobi aynı zamanda, zindelik veriyor, takıyorsun gaz müzikleri mp3 player'a zevkli vakit geçiriyorsun. emin ol yaptığımız onlarca gereksiz işe göre spor yapmak her anlamda daha anlamlı.
spor sağlık vs dışında hobi aynı zamanda, zindelik veriyor, takıyorsun gaz müzikleri mp3 player'a zevkli vakit geçiriyorsun. emin ol yaptığımız onlarca gereksiz işe göre spor yapmak her anlamda daha anlamlı.
0
Spor mutluluktur :)
Her antremanımdan sonra vücudumun dahada güzelleştiğini düşünerek, mutlu oluyorum.
Vücut yapıpta, lan niye yaptım, ne güzel televizyon izlerdim demez.
Her antremanımdan sonra vücudumun dahada güzelleştiğini düşünerek, mutlu oluyorum.
Vücut yapıpta, lan niye yaptım, ne güzel televizyon izlerdim demez.
0
öyle felaket bir vakit harcanmıyor, haftada 5 saat filan.
gitmesen ne, evde kıç büyüteceksin.
gitmesen ne, evde kıç büyüteceksin.
0
Arkadaslarımla gidiyorum set aralarında konusuyoruz. Eglenceli geçiyor.
Vucut şekle giriyor. Dişaridan insanlardan gelen olumlu sozler mutlu ediyor.
Özellikle kardiyo egzersizlerle acayip kafam rahatlıyor.
Saglık kısmına deginmiyorum bile.
Kısaca kat be kat degiyor.
Vucut şekle giriyor. Dişaridan insanlardan gelen olumlu sozler mutlu ediyor.
Özellikle kardiyo egzersizlerle acayip kafam rahatlıyor.
Saglık kısmına deginmiyorum bile.
Kısaca kat be kat degiyor.
0
Allah'ım seviye yerlerde resmen, he amk adam kesin şişko sizi kıskanıyor. Ekşici profili her yerde lan.
Acıyorum ben panpa, keşke o vakti harcamadan sağlıklı kalmanın bir yolu olsa.
Acıyorum ben panpa, keşke o vakti harcamadan sağlıklı kalmanın bir yolu olsa.
0
all i want is you
Bilgisayar mühendisliği ve işletme okumuş birisini ele alalım.1 senedir finans sektöründe çalışıyor. Php, Javascript ile web uygulamaları geliştirmiş ağırlıklı olarak. Java ve Objective-C bilgisi, Android iPhone uygulamaları yayınlamışlığı var. İngilizcesi iyi. Sevdiği diller Java,Python.Bu kişi, kı
Bilgisayar mühendisliği ve işletme okumuş birisini ele alalım.
1 senedir finans sektöründe çalışıyor. Php, Javascript ile web uygulamaları geliştirmiş ağırlıklı olarak. Java ve Objective-C bilgisi, Android iPhone uygulamaları yayınlamışlığı var. İngilizcesi iyi. Sevdiği diller Java,Python.
Bu kişi, kılık kıyafet zorunluluğunun olmadığı, sigorta,banka gibi kurumlar dışında nerelerde güzel işler bulabilir? Amaç alanında ilerlerken, daha rahat ortamlarda çalışmak. Neler tavsiye edersiniz?
Konum İstanbul. Teşekkürler.
1 senedir finans sektöründe çalışıyor. Php, Javascript ile web uygulamaları geliştirmiş ağırlıklı olarak. Java ve Objective-C bilgisi, Android iPhone uygulamaları yayınlamışlığı var. İngilizcesi iyi. Sevdiği diller Java,Python.
Bu kişi, kılık kıyafet zorunluluğunun olmadığı, sigorta,banka gibi kurumlar dışında nerelerde güzel işler bulabilir? Amaç alanında ilerlerken, daha rahat ortamlarda çalışmak. Neler tavsiye edersiniz?
Konum İstanbul. Teşekkürler.
0
yazilim isi yapan ufak buyuk bir suru firma var, ozellikle teknokentlerde. kilik kiyafet zorunlulugu yok cogunlukla, sortla git, sakal biyik birak, terlik giyin. ama mesai saatleri genellikle kurumsal firmalardan daha fazla oluyor, daha fazla calistiriyorlar ve fazla mesai ucreti odeyen de yok gibi bisey.
0
telekom , kılık kıyafet olayı rahat ama öttürürler adamı
bankada 3 senede yaptıgım işi burda 3 ayda yaptım
bankada 3 senede yaptıgım işi burda 3 ayda yaptım
0
yazilim islerinde genelde kilik kiyafet sarti olmaz. bir kisminda giris cikis saatleri de cok siki degildir. Anladigim kadariyla daha da yayginlasiyor Turkiye'de bu. Yani secenek bol gibi.
Ama sömuren de cok tabi @nawres'in dedigi gibi.
Ama sömuren de cok tabi @nawres'in dedigi gibi.
0
markafoni
python ve django altyapısını kullanıyor oraya başvurabilir.
yine bu tür projelerin ofis ortamları rahat ve eğlencelidir.
python ve django altyapısını kullanıyor oraya başvurabilir.
yine bu tür projelerin ofis ortamları rahat ve eğlencelidir.
0
imfhh
duyuru ahalisinde yaz geldi diye gönül bağları gevşemiş bence. farkettiniz mi bilmiyorum ama farketmişsiniz gibi de gelmiyor değil; stajyerinden tut işverenine, herkes geçici bir personelle arasında bağ kurmaya hazır. bunda bir sakınca görmemekle beraber pek tabii olan bu davranışa saygı duyuyorum.
duyuru ahalisinde yaz geldi diye gönül bağları gevşemiş bence. farkettiniz mi bilmiyorum ama farketmişsiniz gibi de gelmiyor değil; stajyerinden tut işverenine, herkes geçici bir personelle arasında bağ kurmaya hazır. bunda bir sakınca görmemekle beraber pek tabii olan bu davranışa saygı duyuyorum.
bukadardı. okuduğunuz için teşkürler.
bukadardı. okuduğunuz için teşkürler.
0
eskiden gönül işleri kategorisi yok iken soru diye açtığım duyurular da 30 cevap olurdu , ben gene aynı ben duyurular gene aynı duyuru sadece kız farklı ama cevaplar 3'ü geçmiyor ya benden bıktılar ya da duyuru formdan düştü ama natalzdan da bıkılmaz ki :).
0
michael jackson
Anlayacağınız gibi yalnızlıktan 10 saati pc başında deviren;artık asosyal mi dersiniz ne derseniz deyin öyle bi herifim işte.eylülde üni var tabi orayı karıştırmayın.3 günde 1 falan evden çıkarım.o da markete gitmek maksadıyla vs.dışarı çıkınca daha fazla moral bozuluyo bende aq,sevgilileri görünce,
Anlayacağınız gibi yalnızlıktan 10 saati pc başında deviren;artık asosyal mi dersiniz ne derseniz deyin öyle bi herifim işte.eylülde üni var tabi orayı karıştırmayın.3 günde 1 falan evden çıkarım.o da markete gitmek maksadıyla vs.dışarı çıkınca daha fazla moral bozuluyo bende aq,sevgilileri görünce,kızları görünce.bir an önce kendimi eve atayim diyorum.sizde de var mı bu merak ettim ?
edit:tikler sonra gelicek.
edit:tikler sonra gelicek.
0
Panpa aynı durumdayız.Bende öğlen 1 de kalkıyorum sonra pc başındayım bazen uyuyorum öğlenleri.Markete sigara almaya çıkıyorum arada bir tür atıp geliyorum.Arkadaş yok yalnız gezilmiyor tatile gitsem para yok.Eylül gelsin üni başlasın diye 4 gözle bekliyorum.Seni çok iyi anlıyorum harbiden sıkıcı.Ama arada çık bir çay iç gel şimdi oradada sevgililer göreceksin takma salla gitsin
0
benim de öyle malesef ama benim fakirlikten hocam. yapacak bişey yok, bişe alamıyorsun falan dolaylı olarak özgüvenin de olmuyo. bizimkilerden de isteyemiyorum bu yaşta. okul yeni bitti işe girsem de rahatlasam ilk defa çalışma hayatına girecem iş bulursak tabi
0
@me gusta arkadaş var,hatta hep ben onları aramışımdır,ve hep söylerim çağırın beni barbekü yaparız vs,,,yok geri arayan çağıran vs...
0
beyler herkeste biraz yalnızlık var.illa sevgili olacak değil,arkadaş durumlarına abanın.veya iş bulun,bende geçen sene aynı durumdaydım yazın bi dükkana girdim takıldım.en azından para kazanıyosun vs.
0
bu aralar spor harici dışarı çıkmıyorum, spor salonuna gidene kadar ızdırap oluyor bana. sanki oyun oynuyorum da, bir karakteri yönlendiriyormuşum gibi hissediyorum. hissettiğim duygu aynen böyle.
0
aynısı ben. kalabalık yerleri sevmiyorum. sıkılıyor insan. terlemeye başlıyorum. onun dışında evde yemek yaparım. film izle falan. öğrenilmiş çaresizlik diye bir şey var. artık alıştım. hiç koymuyor.
kimseyi arayıp sormuyorum. kimse de beni. evet kızlar güzel. memeleri var. ^_^
kimseyi arayıp sormuyorum. kimse de beni. evet kızlar güzel. memeleri var. ^_^
0
Tatil yapin. tatile gidecek maddi durumunuz yoksa girin part time bile olsa calisin. Amac para degil, insan tanimak, vakit gecirmek, hayati duzene sokmak.
0
Arkadaşlara asıl derim. Gönüllü işlere filan gir. İlla ki ortam yaparsın. Çok insan tanırsan sevgili yapma olasılığın da artar.
0
olmami lan, sirf bu yuzden ulkeyi terk ettim ben amk. allaan sktir ettigi yerde santiye kampinda inzivada yasiyom amk. gormeyince cani da sikilmiyo insanin, oyle bilgisayar, film, muzik falan kendi kendine yuvarlanip gidiyon.
0
bluewhale
Evet sikayetvar.com un sikayet basligi gibi oldu ama olan tam olarak bu..bir kac haftadir laptobimin ekraninda kablo temassizligindan kaynaklandigini dusundugum kismi bir goruntu kaybi vardi..yani ekranin ortasinda 5-10 cm lik bir kisim gozukmuyordu..kablo temassizligindan kaynaklandigini dusunme ne
Evet sikayetvar.com un sikayet basligi gibi oldu ama olan tam olarak bu..bir kac haftadir laptobimin ekraninda kablo temassizligindan kaynaklandigini dusundugum kismi bir goruntu kaybi vardi..yani ekranin ortasinda 5-10 cm lik bir kisim gozukmuyordu..kablo temassizligindan kaynaklandigini dusunme nedenim ise ekranla klavye arasina bir cisim( ornegin kalem yada cakmak) sikistirdigim zaman ekran normale donuyordu..neyse bende bir esseklik edip bunu bilgisayarciya gotureyimde bir baksin belki temassizlik oldugundan is uzamaz cata pat duzeltir diyerekten dusuncelerimi besiktasta uyguladim..elemana durumu anlattim klavye ekran arasindaki bosluga birsey sokunca ekranin duzeldigini temassizlik oldugunu dusundugumu falan filan.. Neyse eleman israrla abi bunun ekran degisecek,acip bakmamiz bikac gun kalmasi lazim falan derken bi yandanda ekrani saga sola cekistiriyordu, hocam dur yavas oyle olmaz derken herif ekrani caat ortadan ikiye ayirdi..dedim birader naaptin dediki zaten ekran degisecekti ben yaptiysam senden para almam ( artistik bisekilde soyluyor)ee nasi olacak falan derken Bilgisayar kalsin bakacaz ekranlar 300 den basliyoya falan geldi mevzu..
Aldim laptobi ciktim disari doktora saglam gidip hasta cikan adam misali..
Agalar,beyler ben simdi napam Nereye sikayet edem bunu zabita falan mi..?
Aldim laptobi ciktim disari doktora saglam gidip hasta cikan adam misali..
Agalar,beyler ben simdi napam Nereye sikayet edem bunu zabita falan mi..?
0
git konuş.bunu sen yaptın,tamir ediceksin de.artislik yaparsa patronuyla konuş.kendisi patronsa savcılığa giderim başımız ağrımasın kardeşim de,hala artislik yapıyorsa yakındaki sert bi cisimle başına vurmak sureti ile hasar ver.kaç.
0
Valla nerden ifsa edilir pek bilmem etmem bari burdan yazayim besiktasta casper bilgisayar..
0
me gusta'nın dediği gibi yap. sert bi cisimle vurma kısmı hariç. haklıyken haksız duruma düşme.
0
leadri + 1
sonra da gittigidiyor'a bak ekran için, hiç öyle 300 lira falan değil. hiç olmadı yan sanayii alırsın, kendin bile takabilirsin.
sonra da gittigidiyor'a bak ekran için, hiç öyle 300 lira falan değil. hiç olmadı yan sanayii alırsın, kendin bile takabilirsin.
0
sarper361
okumayı öğrendiği anda disney'i disnep diye okuyan, hala da okurken doğrusunu bir an düşünen bir tek ben mi varım? disnep yazıyor lan orda.http://freedisneyclipartsite.com/images/disney.jpg
okumayı öğrendiği anda disney'i disnep diye okuyan, hala da okurken doğrusunu bir an düşünen bir tek ben mi varım? disnep yazıyor lan orda.
freedisneyclipartsite.com
freedisneyclipartsite.com
0
oha disney miymiş lan o? gisnep diye okurdum küçükken hep. onu nasıl g yapmışım bilmiyorum açıkçası.
0
subliminal olarak 666 yazıyor aman dikkat! O yüzden zorla "p" gibi yazmışlar
1.bp.blogspot.com
Bu arada evet ben de hep merak etmişimdir "herkes y olarak mı görüyo lan onu!" diye..
1.bp.blogspot.com
Bu arada evet ben de hep merak etmişimdir "herkes y olarak mı görüyo lan onu!" diye..
0
ben disney derdimde okuma bilir mi abi 4-5 yasindaki usak, o zaman duyduk duyduk disney diye ondan bence disney diye biliyorum ben, yoksa disnep gibi dogru yani.
0
ermanen
ne?
ne?
0
genel oturmus bir tanım yok , kamil tam karsılamıor ; meriçlik bambaşka bir müessese murtaza diyorum ben
0
aslında kezban'ın birebir erkek versiyonu da yok ama işte özlü söz zevki, müzik stayla filan en çok apaçilerle örtüşüyor gibi
o yüzden meriç'i geri alıp apaçi diyorum.
o yüzden meriç'i geri alıp apaçi diyorum.
0
new way of life
dün bir düğünde klasik ordovr tabağı, tavuk pilav yedim ve 3 duble rakı içtim. eve geldim normaldim. gece bir titreme geldi ve uykumdan uyanarak bulduğum ne varsa sarındım tekrar yattım. bi süre sonra da sıcak basması oldu. kalktım baktım ateşim 38. minoset aldım.sonra tekrar yattım kalktığımda herş
dün bir düğünde klasik ordovr tabağı, tavuk pilav yedim ve 3 duble rakı içtim. eve geldim normaldim. gece bir titreme geldi ve uykumdan uyanarak bulduğum ne varsa sarındım tekrar yattım. bi süre sonra da sıcak basması oldu. kalktım baktım ateşim 38. minoset aldım.sonra tekrar yattım kalktığımda herşey normaldi. kusma filan olmadı. sadece biraz bağırsaklarım bozuldu.
0
düğünlerde en ucuz mamuller kullanılır tavuk belki kalmış olabilir. rakıyla da ateş basma etkisi göstermiş olabilir. tahmin ama bunlar
0
tavuk döner vasıtasıyla tavuk tüketiminin zirve yaptığı şu günlerde beklemiş ya da bozulmuş tavuk yeme ihtimalin zayıf.
mideni üşütmüşsün.
mideni üşütmüşsün.
0
amusan
Merhaba Sakarya Bilgisayar Müh. 2.sınıfı bitirdim.Kendimi geliştirme konusuna girmek istiyorum ama mümkün olmuyor.şöyle ki:2. dönem C dersi aldım kaldım alttan alıp verdim.3.dönem java aldım ve kaldım.4.döenm C# aldım ve kaldım(diceksiniz ki neyden geçtin hiçbiri kendi mallığımdan değil sakaryada ok
Merhaba Sakarya Bilgisayar Müh. 2.sınıfı bitirdim.Kendimi geliştirme konusuna girmek istiyorum ama mümkün olmuyor.şöyle ki:
2. dönem C dersi aldım kaldım alttan alıp verdim.3.dönem java aldım ve kaldım.4.döenm C# aldım ve kaldım(diceksiniz ki neyden geçtin hiçbiri kendi mallığımdan değil sakaryada okuyan bilir yazokulu sektörü yüzünden büyük oranda).o ders 5.döneme atıldı yani tekrar alıcam.şimdi yazokuluna gidicem ve javayı orda alıcam.döenm başlayınca tekrar c#.5. dönemde aynı zamanda sistem programlama dersi var onda da muhtemelen gene c görücem.aynı anda c ve c# görücem.java alanıyla uğraşmak istiyorum.ama resmen okul engellio beni.hep başa sarıyorum.java veya c her neyse anladığını hissedip dersinden kalınca insanın hevesi kaçıo.yazılım işinden para kazanan adam polimorfizm ile uğraşmazken sınavda sorular "polimorfizm soyut sınıf kullanarak yapın" tarzı çıkıo.tam java öğrencekken önüme c dersi c# dersi çıkıo.temelde hepsinde kodlar yakın olsa da tam ilerlemek isterken dönem bitio ve başka bir ders alıorum.syntax ı farklı kuralları farklı.Aynı anda ikisi programlama diline çalışmak kafa karıştırıyor sanki.
Sizce ne yapmam gerek javada kendimi geliştirmek için?
2. dönem C dersi aldım kaldım alttan alıp verdim.3.dönem java aldım ve kaldım.4.döenm C# aldım ve kaldım(diceksiniz ki neyden geçtin hiçbiri kendi mallığımdan değil sakaryada okuyan bilir yazokulu sektörü yüzünden büyük oranda).o ders 5.döneme atıldı yani tekrar alıcam.şimdi yazokuluna gidicem ve javayı orda alıcam.döenm başlayınca tekrar c#.5. dönemde aynı zamanda sistem programlama dersi var onda da muhtemelen gene c görücem.aynı anda c ve c# görücem.java alanıyla uğraşmak istiyorum.ama resmen okul engellio beni.hep başa sarıyorum.java veya c her neyse anladığını hissedip dersinden kalınca insanın hevesi kaçıo.yazılım işinden para kazanan adam polimorfizm ile uğraşmazken sınavda sorular "polimorfizm soyut sınıf kullanarak yapın" tarzı çıkıo.tam java öğrencekken önüme c dersi c# dersi çıkıo.temelde hepsinde kodlar yakın olsa da tam ilerlemek isterken dönem bitio ve başka bir ders alıorum.syntax ı farklı kuralları farklı.Aynı anda ikisi programlama diline çalışmak kafa karıştırıyor sanki.
Sizce ne yapmam gerek javada kendimi geliştirmek için?
0
iş bulmak değil java zor. c# kolay bence önce c# a yoğunlaş iyice öğren, sonra javaya geçmen çok kolay olur zaten.
0
Dostum önce şunu öğrenmekle işe başla genel olarak c, c++, c#, java, python, haskell, php vs. öğrenmek diye birşey yoktur. Örneğin web programlama veya masaüstü programlama öğrenmek vardır. Bu konseptte örneğin web programlamanın içinde c# ya da javanın yazım kurallarını öğrenebilirsin o ayrı. Yani şöyle düşün sen zaten ne konuşacağını biliyorsun ama bunu Türkçe söylemek var İngizce söylemek var. Neyse lafı daha fazla uzatmak istemiyorum. O sınavda soruyorlar dediğin polimorfizmi öğrenmen gerekir öncelikle. Bu seni kodcu olmaktan ziyade mühendis olmaya getirecek.. Dediğim gibi önce konsept sonra syntax.. Ha tam olarak nereden başlarım ne yaparım diyorsan onu da konuşabiliriz. Ama öyle zannediyorum ki bu dediklerimin saçma olduğunu düşüneceksin :)
0
midheaven +1,
dediği gibi dil öğrenmek diye bir olay yok. O java dersinden geçenler java bilmiyo, sadece java'nın syntax'ını biliyorlar kaldı ki java'nın milyon tane farklı kütüphanesi var. Bi dili bilmenin ötesinde algoritma kurabilme yeteneği önemlidir, dil 2. sırada yer alır, hangi dilin kullanılcağını projenin/yazılımın gereklilikleri belirler.
dediği gibi dil öğrenmek diye bir olay yok. O java dersinden geçenler java bilmiyo, sadece java'nın syntax'ını biliyorlar kaldı ki java'nın milyon tane farklı kütüphanesi var. Bi dili bilmenin ötesinde algoritma kurabilme yeteneği önemlidir, dil 2. sırada yer alır, hangi dilin kullanılcağını projenin/yazılımın gereklilikleri belirler.
0
sakarya üniversitesi'nde öğrenciyim ve bahsettiğin derslerde(C#, java) yaz okuluna gelsinler falan filan gibi nedenlerle kasten bırakılma gibi bir durum yok. şeker gibi hoca giriyor dersinize, şimdiki gençler eski hocaları bilmez tabi...
"wide" arkadaşımızın bahsettiği gibi derslerden kaldıysan problem sende.
yazılım sektöründe zaten nesne yönelimli programlamanın esaslarına dikkat edilmediği için projeler genellikle patlıyor. o yüzden önemsiz dediğin şeyler aslında önemli.
kendimi java'da geliştirmek istiyorum diyorsan ona kasacaksın, derslerde öğrendiklerin asla yeterli değil. elinde internet gibi bir kaynak var, değerlendir derim...
"wide" arkadaşımızın bahsettiği gibi derslerden kaldıysan problem sende.
yazılım sektöründe zaten nesne yönelimli programlamanın esaslarına dikkat edilmediği için projeler genellikle patlıyor. o yüzden önemsiz dediğin şeyler aslında önemli.
kendimi java'da geliştirmek istiyorum diyorsan ona kasacaksın, derslerde öğrendiklerin asla yeterli değil. elinde internet gibi bir kaynak var, değerlendir derim...
0
wide ve bl0ck
açıklayıcı olmamış başlık belki benim hatam.Teknoloji fakültesi bilgisayar mühendisliğinde okuyorum ve ümit dediğiniz hoca muhtemelen müh. fakültesindedir.teknoloji fakültesindeki java hocası soru tam doğru değilse genelde soruya 5 puan veren bi adam.hoca şeker gibi bile olsa "ahaha kalıosan malsın javadan kalınır mı aq" tarzı bi cvp ne anlama gelio anlamadım.konu o deil ben nasıl öğrenirim ne yapıyım diye yol sormak için açtım konuyu.aman şimdi de "teknolojide mühendis mi olur teknik eğitim la o zuahahah" yorumu gelmesin.teknoloji gözünüze çok enteresan gözüküyorsa bu seneki diff sorularına bi göz atın derim.sınıfta 5 kişi geçti diyince wow bu sınıf iyiymiş diyen hocalar var.müh fak okuyan arkadaşlarım var.burda o kadar iyi niyetli değiller.araba yenilemek için bırakan var.kendi de söyler bunu dalgasını geçer.
açıklayıcı olmamış başlık belki benim hatam.Teknoloji fakültesi bilgisayar mühendisliğinde okuyorum ve ümit dediğiniz hoca muhtemelen müh. fakültesindedir.teknoloji fakültesindeki java hocası soru tam doğru değilse genelde soruya 5 puan veren bi adam.hoca şeker gibi bile olsa "ahaha kalıosan malsın javadan kalınır mı aq" tarzı bi cvp ne anlama gelio anlamadım.konu o deil ben nasıl öğrenirim ne yapıyım diye yol sormak için açtım konuyu.aman şimdi de "teknolojide mühendis mi olur teknik eğitim la o zuahahah" yorumu gelmesin.teknoloji gözünüze çok enteresan gözüküyorsa bu seneki diff sorularına bi göz atın derim.sınıfta 5 kişi geçti diyince wow bu sınıf iyiymiş diyen hocalar var.müh fak okuyan arkadaşlarım var.burda o kadar iyi niyetli değiller.araba yenilemek için bırakan var.kendi de söyler bunu dalgasını geçer.
0
"yazılım işinden para kazanan adam polimorfizm ile uğraşmazken..."
Bilgisayar mühendisi ve yazılımcıyım, ömrümde böyle şey duymadım. Polimorfizm öğrenmezsen ne öğreneceksin sorması ayıp, konsola yazı yazdırmayı mı?
aslında "dil" öğreten okuldaymış asıl dangalaklık da, benim tavsiyem bir dönem c#'ı bırak javayı geç, diğer dönem c#'ı geçersin madem. aslında dedikleri gibi dil öğrenmek diye bir şey olmamalı üniversitede.
Bilgisayar mühendisi ve yazılımcıyım, ömrümde böyle şey duymadım. Polimorfizm öğrenmezsen ne öğreneceksin sorması ayıp, konsola yazı yazdırmayı mı?
aslında "dil" öğreten okuldaymış asıl dangalaklık da, benim tavsiyem bir dönem c#'ı bırak javayı geç, diğer dönem c#'ı geçersin madem. aslında dedikleri gibi dil öğrenmek diye bir şey olmamalı üniversitede.
0
denizaya
Biraz önce BDP'li Demirtaş'ın beyanatini okudum, aklım karıştı;;Demirtaş; anadil, özerklik falan olmayacağa benziyor o zaman iç savaş olacak gelecekte gibi şeyler söylüyor.Şimdi bunlar iç savaş başlatırsa bu savaşın tarafları kimler olacak ve bu savaş nasıl başlayacak?Kürtler, aniden Türk komşuların
Biraz önce BDP'li Demirtaş'ın beyanatini okudum, aklım karıştı;;Demirtaş; anadil, özerklik falan olmayacağa benziyor o zaman iç savaş olacak gelecekte gibi şeyler söylüyor.
Şimdi bunlar iç savaş başlatırsa bu savaşın tarafları kimler olacak ve bu savaş nasıl başlayacak?
Kürtler, aniden Türk komşularını öldürmeye başlayıp, doğu illerinden Türkleri atmaya mı başlayacak yoksa ne bileyim BDP lilerin komutanlığında PKK lılar ülkeye girip Türkleri mi öldürmeye başlayacak?
Aklım karıştı ama Demirtaş falan ayrıntı vermemiş...
E doğuda Kürtler Türkleri öldürmeye başlarlarsa batıdaki Kürtler ne olacak? onlarda gazi mahallessi, küçükçekmece, ortaköyde yaptıkları gibi örgütlenip, ayaklanacaklar mı?
Şimdi ben kürt yemeklerini çok severim, liseden kürt arkadaaşımın evinde annesinin yemeklerini çok severim, kürt lokantasına giderim. iç savaş çıkınca bunlar durup duruken bana düşman mı olacak? sebep içsavaş öyle mi?
Şimdi bunlar iç savaş başlatırsa bu savaşın tarafları kimler olacak ve bu savaş nasıl başlayacak?
Kürtler, aniden Türk komşularını öldürmeye başlayıp, doğu illerinden Türkleri atmaya mı başlayacak yoksa ne bileyim BDP lilerin komutanlığında PKK lılar ülkeye girip Türkleri mi öldürmeye başlayacak?
Aklım karıştı ama Demirtaş falan ayrıntı vermemiş...
E doğuda Kürtler Türkleri öldürmeye başlarlarsa batıdaki Kürtler ne olacak? onlarda gazi mahallessi, küçükçekmece, ortaköyde yaptıkları gibi örgütlenip, ayaklanacaklar mı?
Şimdi ben kürt yemeklerini çok severim, liseden kürt arkadaaşımın evinde annesinin yemeklerini çok severim, kürt lokantasına giderim. iç savaş çıkınca bunlar durup duruken bana düşman mı olacak? sebep içsavaş öyle mi?
0
kürtlerle bdp+pkk bir tutulamaz. bütün kürtler bdp li değil sonuçta ve çoğu ülkesini seviyor.
0
Heee iç savaş çıkarsa bahane olur Faşist Türkler tüm kürtleri keser, hatta kürtleri kesmişken araya birkaç da ermeni serpiştirir, yok ama ya ermenileri öldürünce çok ses çıkıyor çok gürültü kopuyor Ermenilere dokunmayalım hem sonra soykırım filan yıllarca uğraş dur her yıl aynı stresi yaşı...
0
türkiyede iç savaşı çıkartanlar ile devlet arasında olucak. savaş nasıl başlar bilemiyorum. başlamaz ama. etnik kimliğinden önce ekonomik çıkarların ağır basar çünkü.
suriyeyle savaş çıkınca birdenbire suriyeli arkadaşlarının boğazına sarılmıyorsan kürtlerde doğudaki türk komşularını öldürmeyecek. ayrıca pkk nın gidip aval aval sivil öldürmesi sıkar biraz.
demirtaş konuşur o da politikacı. politikacılardan milletlere asla ve asla hayır gelmemiştir.
ahhahhahah git civilazation oyna.
suriyeyle savaş çıkınca birdenbire suriyeli arkadaşlarının boğazına sarılmıyorsan kürtlerde doğudaki türk komşularını öldürmeyecek. ayrıca pkk nın gidip aval aval sivil öldürmesi sıkar biraz.
demirtaş konuşur o da politikacı. politikacılardan milletlere asla ve asla hayır gelmemiştir.
ahhahhahah git civilazation oyna.
0
etnik kimlikten çıkmaz çıkarsa yine sağ-sol dan çıkar bu sefer daha farklısı ama şeriat yanlısı-cumhuriyet yanlısı sürüklenilen durum o
0
öyle bir iç savaş çıkarsa, ilk gün kürtlerle türkler birbirini öldürür belki, ama ikinci gün iki tarafta birleşip şu siyasetçileri ortadan kaldırır kesinlikle.
0
ermanen
Data warehouse dediğimiz konsept bütün veritabanı tool'larıyla yapılabilir mi?bi de evde kendi bilgisayarımda nasıl pratik yapabilirim bu konsept üzerinde? ne önerirsiniz? tool, tutorial vs.
Data warehouse dediğimiz konsept bütün veritabanı tool'larıyla yapılabilir mi?
bi de evde kendi bilgisayarımda nasıl pratik yapabilirim bu konsept üzerinde? ne önerirsiniz? tool, tutorial vs.
bi de evde kendi bilgisayarımda nasıl pratik yapabilirim bu konsept üzerinde? ne önerirsiniz? tool, tutorial vs.
0
nasıl spesifik sorabilirim ki bilemedim. şimdi bunun hakkında kitap okuyorum da, pratik nasıl yaparım bilemedim. koskoca data warehouse yaratamam sonuçta.. data mart mı yaratsam, nasıl olacak?
0
saksel
...
...
0
100
edit: demekki herkes atletizmden dolayı 100 diye biliyormuş, atletizm şaşırtmış aga. 60'mış demek vay be.
edit: demekki herkes atletizmden dolayı 100 diye biliyormuş, atletizm şaşırtmış aga. 60'mış demek vay be.
0
benim casio f-91w saatim 100 salise gösteriyordu. yıllarca kullandım o saati.
bana göre 100 kim ne derse desin.
bana göre 100 kim ne derse desin.
0
60 salise = 1 saniye. salise, saniyenin 1/60'ıdır. yani teknik olarak salisenin anlamı budur.
atletizmde, kronometrelerde kullanılan ölçü bambaşka bir şeydir. ama saniyenin 1/60'ı olan ve adı salise olan birim hiçbir yerde kullanılmadığı için, "salise" kelimesini kullanmaktayız. saniyenin 1/100'ü olan kronometrelerde gördüğümüz o birime halk arasında "salise" deniliyor bu yüzden.
atletizmde, kronometrelerde kullanılan ölçü bambaşka bir şeydir. ama saniyenin 1/60'ı olan ve adı salise olan birim hiçbir yerde kullanılmadığı için, "salise" kelimesini kullanmaktayız. saniyenin 1/100'ü olan kronometrelerde gördüğümüz o birime halk arasında "salise" deniliyor bu yüzden.
0
@thracian 100 gösterir mi hiç :) yıllarca boşuna takmışsınız saati. (bkz: casio saat kronometre oyunu) 99 en son. ama teorik olarak 60 mış.
0
bilimsel olarak salise diye bir birim yok aslında.
saniye 1
milisaniye 1/1000 sn
mikrosaniye 1/1000000 sn
nanosaniye 1/1000000000 sn
pikosaniye 1/1000000000000 sn
var
saniye 1
milisaniye 1/1000 sn
mikrosaniye 1/1000000 sn
nanosaniye 1/1000000000 sn
pikosaniye 1/1000000000000 sn
var
0
ekşimo
sevgili insanlar, her dakika evlilik muhabbetine maruz bırakılıyorum.bıktım artık.aile büyüklerine saygıdan kötü konuşmuyorum bak şimdi ama o totoş arkadaşlara ne demeli.eski zamanlarda sevgili yapanın,sevgilisi olmayana birini ayarlama çabası şu an evli yahut nişanlı arkadaşlarca bekar olana koca b
sevgili insanlar,
her dakika evlilik muhabbetine maruz bırakılıyorum.bıktım artık.aile büyüklerine saygıdan kötü konuşmuyorum bak şimdi ama o totoş arkadaşlara ne demeli.eski zamanlarda sevgili yapanın,sevgilisi olmayana birini ayarlama çabası şu an evli yahut nişanlı arkadaşlarca bekar olana koca bulma çabası şeklini aldı.yaşım daha 24.aileyle beraber yaşarken bile kendimi zor geçindiriyorum.hayatımda henüz bir şeyler yerli yerine oturmuş değil.derdi ne bu insanların.düğünlerde darısı bekarların başına diyerek gözümün içine bakan teyzelere,kızzzz benimkinin bi arkadaşı var tanışın illa bak bi kere oturup konuşun en azından diye direten arkadaşlara verilecek cevaplar hazırlayın bana.uysal insanım ben yok,hık,mıktan öte bok mu var da evlenicem ulan diyemiyorum.evlilik konusu açıldığında nefesimi tutup görünmez olsam keşke paul gibi.
her dakika evlilik muhabbetine maruz bırakılıyorum.bıktım artık.aile büyüklerine saygıdan kötü konuşmuyorum bak şimdi ama o totoş arkadaşlara ne demeli.eski zamanlarda sevgili yapanın,sevgilisi olmayana birini ayarlama çabası şu an evli yahut nişanlı arkadaşlarca bekar olana koca bulma çabası şeklini aldı.yaşım daha 24.aileyle beraber yaşarken bile kendimi zor geçindiriyorum.hayatımda henüz bir şeyler yerli yerine oturmuş değil.derdi ne bu insanların.düğünlerde darısı bekarların başına diyerek gözümün içine bakan teyzelere,kızzzz benimkinin bi arkadaşı var tanışın illa bak bi kere oturup konuşun en azından diye direten arkadaşlara verilecek cevaplar hazırlayın bana.uysal insanım ben yok,hık,mıktan öte bok mu var da evlenicem ulan diyemiyorum.evlilik konusu açıldığında nefesimi tutup görünmez olsam keşke paul gibi.
0
bkaç sene sonra dememeye başlıyorlar. durumu kabulleniyorlar. ha tabi arada bi yokluyorlar ama olsun. şuanki kadar baskı altında kalmazsın. sabır.
0
evlenince de çocuk çocuk diyecekler. hiç takmayın onları. onlar istedi diye evlenilmez, istiyor diye de çocuk yapılmaz. kısmet inşallah deyin, geçin. fazla kafanıza taktığınızdan öyle oluyor.
0
duymak ve dinlemek fiili farklı şeyleri kapsar.
onları duyuyorsun diye dinlemek zorunda değilsin.takma rahatla, savunmanıda onları örnek vererek yap. onların mutluluk tablolarını gözler önüne ser. emin ol geçimsizlik yaşıyorlarsa arada bir bu akıllarına gelir ve seninde böyle bir duruma ve ortama maruz kalmanı istemezler. ya yaa...
onları duyuyorsun diye dinlemek zorunda değilsin.takma rahatla, savunmanıda onları örnek vererek yap. onların mutluluk tablolarını gözler önüne ser. emin ol geçimsizlik yaşıyorlarsa arada bir bu akıllarına gelir ve seninde böyle bir duruma ve ortama maruz kalmanı istemezler. ya yaa...
0
24 yaşımda evlendim gayet memnunum.. eğer evliliğin beni böyle değiştireceğini bilsem 20 yaşımda evlenirdim.
0
ben yurtdısında yasıyorum/okuyorum. yaşım da sana yakın. her türkiyeye gidip aile ziyaretleri yapışımda aynı muhabbeti dinliyorum. özellikle bütün kuzunlerin sapır sapır evlenip, tek sap benim kalmamla beraber. sırayla anane, babanne, teyze,meyze diye hergün baska biri aynı muhabbeti yapıyor bir haftada...
milletin işi yok canı sıkılıyor etrafa sarıyor bence, salla :)
milletin işi yok canı sıkılıyor etrafa sarıyor bence, salla :)
0
burada "kısmet" sihirli kelime. hele bir de kısmetten ötesine bişey yapılmaz dedin miydi, tamadır o iş.
edit: bu yukarıda dediğim aile için tabi ki.
arkadaş içinse bi siktir git'i önerebilirim.
edit: bu yukarıda dediğim aile için tabi ki.
arkadaş içinse bi siktir git'i önerebilirim.
0
gerard
Dikkatimi cekti de merak ettim. nasil oluyor da rte o kadar calismasina, o kadar acilislara, konusmalara, seyahatlere vs. gitmesine ragmen hala ayakta durabiliyor. Ne zaman tv acsam bi seyler yapiyor. Uyumuyor mu bu adam? Benzer sekilde uni'deki bi hoca da oyle. Adamin sabahin 6'sinda falan mail ati
Dikkatimi cekti de merak ettim. nasil oluyor da rte o kadar calismasina, o kadar acilislara, konusmalara, seyahatlere vs. gitmesine ragmen hala ayakta durabiliyor. Ne zaman tv acsam bi seyler yapiyor. Uyumuyor mu bu adam?
Benzer sekilde uni'deki bi hoca da oyle. Adamin sabahin 6'sinda falan mail atiyor, gece gec saatlere kadar odasinin isigi yaniyor, cumartesileri calisiyor..
Nasil yapiyorlar bu kadar seyi?
edit: simdi bunu sorduk diye akp propagandasi falan yapiyor diye de dusunmeyin. alakam yok.
Benzer sekilde uni'deki bi hoca da oyle. Adamin sabahin 6'sinda falan mail atiyor, gece gec saatlere kadar odasinin isigi yaniyor, cumartesileri calisiyor..
Nasil yapiyorlar bu kadar seyi?
edit: simdi bunu sorduk diye akp propagandasi falan yapiyor diye de dusunmeyin. alakam yok.
0
valla tayibi bilmiyorumda.ben lisedeyken edebiyat hocamiz soyle derdi; ben ibrahim tatlisesi hic sevmem ama calismasina hayranim
0
afedersin arabasının kapısını bile açmıyor ki. her yere uçakla rahat arabalarla gidip geliyor. zaten buna rağmen de adam aslında çökmüş bir vaziyette. bir baykal'a bak bir de erdoğan'a. aralarında epey de yaş farkı var.biz akşam sadece tv yi açıp saatlerce şunu yapmış bunu demiş diye dinliyoruz. konuşmaları bile kendi hazırlamıyor çoğu zaman da prompter den okuyor. bir de yıllarca bu tempoya alışmışlar. burada yorgunluktan çok, bu sterese nasıl dayanıyorlar diye sormak lazım. ne olursa olsun her adamın altından kalkamayacağı bir stres yükü vardır.
0
adamlar öyle. mustafa sarıgül de 4 saat uyuyormuş. ama rte hasta filan da oldu birkaç defa, bayılmıştı hatta arabasında.
0
ayni yaslarda firinda, insaatta calisan, kalaycilik yapan, ciftcilik yapan insanlarda var. maden iscileri, denizciler vs.
0
@oharro haklı. gözünüzde bu kadar büyütmeye gerek yok. bünye alışıyor bir zamandan sonra.
0
öncelikle başbakanın çok sağlıklı olmadığı bilinen bir gerçek. ameliyat olduktan sonra bir röportajı olmuştu, normalde 6'da kalkıyordum, 2'de yatıyordum şimdi yine 6'da kalkıp 12'de yatıyorum diye (saatler buna benzerdi tam hatırlamıyorum). bu temponun götürüleri ne yazık ki vatandaşa çok fazla yansıtılmıyor. ama en basitinden 2002 fotoğrafları ile 2012 fotoğraflarını karşılaştırabilirsiniz. farkı göreceksiniz.
0
kisa
Şimdi konunun büyük ve karışık olduğuna eminim, "bu da sorumu nasıl anlatalım" diye gelmeyin lütfen. Beklediğim şey genel bir bilgi tabi ve bunun yanında yapılan işleri basit gördüğüm düşünülmesin.1. Oyun - grafik vb. programlamaları konu dışında tutarak. SAP - Raporlama programları - muhasebe progr
Şimdi konunun büyük ve karışık olduğuna eminim, "bu da sorumu nasıl anlatalım" diye gelmeyin lütfen. Beklediğim şey genel bir bilgi tabi ve bunun yanında yapılan işleri basit gördüğüm düşünülmesin.
1. Oyun - grafik vb. programlamaları konu dışında tutarak. SAP - Raporlama programları - muhasebe programları gibi konular için konuşursak;
ilgili konu ile ilgili doğru bir database yapısı oluşturulur, sql kullanarak doğru sorgularla istediğimiz bilgiye erişiriz. Buradaki programcılık bilgisi doğru database yapısını oluşturmak ve doğru sorguları yazabilecek kadar olması yeterlidir. sql server doğru sorguyu gönderdiğimizde tüm işi yapar ve bize düşen sadece dönen veriyi ekrana yazdırmaktır.
Bu söylediğimde yanlış düşündüğüm, atladığım ne var?
2. Önce şunu belirtmek isterim ki konu ile ilgili bir eğitimim yok, sadece lise zamanında pascal sonra delphi ile uğraştım ancak yaptığım işler basit şeylerdi. algoritmayı oluşturup bunu sözlüğe bakıp çeviri yapar gibi uygun dile çevirip yazmaktan farkı yoktu.
benim anlayabileceğim şekilde databasei anlatan, farklarını söyleyen, bir yapı oluşturulurken dikkat etmem gereken noktaları gösteren, peşine süper sorgular yazabilecek seviyeye çıkartabilecek kitap önerilerine ihtiyacım var.
Mevzu tamamen merak ve kişisel tatminle ilgilidir. akademik yayınları şu anda anlayabileceğimi sanmıyorum. neler tavsiye edersiniz.?
son not: "kolay mı o yapıyı oluşturmak, sorguyu yazmak, daha ne olsun" ile gelmeyin, dediğim gibi niyetim "kolay lan bu" demek değil, "böyle görünüyor ama böyle olacağını sanmıyorum, neyi göremiyorum" demek istiyorum.
1. Oyun - grafik vb. programlamaları konu dışında tutarak. SAP - Raporlama programları - muhasebe programları gibi konular için konuşursak;
ilgili konu ile ilgili doğru bir database yapısı oluşturulur, sql kullanarak doğru sorgularla istediğimiz bilgiye erişiriz. Buradaki programcılık bilgisi doğru database yapısını oluşturmak ve doğru sorguları yazabilecek kadar olması yeterlidir. sql server doğru sorguyu gönderdiğimizde tüm işi yapar ve bize düşen sadece dönen veriyi ekrana yazdırmaktır.
Bu söylediğimde yanlış düşündüğüm, atladığım ne var?
2. Önce şunu belirtmek isterim ki konu ile ilgili bir eğitimim yok, sadece lise zamanında pascal sonra delphi ile uğraştım ancak yaptığım işler basit şeylerdi. algoritmayı oluşturup bunu sözlüğe bakıp çeviri yapar gibi uygun dile çevirip yazmaktan farkı yoktu.
benim anlayabileceğim şekilde databasei anlatan, farklarını söyleyen, bir yapı oluşturulurken dikkat etmem gereken noktaları gösteren, peşine süper sorgular yazabilecek seviyeye çıkartabilecek kitap önerilerine ihtiyacım var.
Mevzu tamamen merak ve kişisel tatminle ilgilidir. akademik yayınları şu anda anlayabileceğimi sanmıyorum. neler tavsiye edersiniz.?
son not: "kolay mı o yapıyı oluşturmak, sorguyu yazmak, daha ne olsun" ile gelmeyin, dediğim gibi niyetim "kolay lan bu" demek değil, "böyle görünüyor ama böyle olacağını sanmıyorum, neyi göremiyorum" demek istiyorum.
0
1- evet veritabanını oluşturmak en önemlisi. tabi sadece sorgu yapmak yeterli değil. veriler üzerinde işlem yapmak veritabanına yeni veriler eklemek, silmek, veritabanından veri silmek falan da var. tabi ayrıca programın genelini yazmak. bunun için iyi derecede nesne yönelimli programla bilgisi, algoritma kurma yeteneği ve iyi derecede syntax bilmek gerekiyor. nesne yönelimli programlama mecbur değildir belki ama gerekli bir şey bence. neler yapabileceğinizi biliyorsanız bir program yazarken syntax da o kadar önemli olmaz, yapmak istediğiniz şeyi araştırarak gerekli syntax'ı öğrenebilirsiniz.
not: benim de tecrübem yok da staj yaparken falan gördüğüm şeyler.
not: benim de tecrübem yok da staj yaparken falan gördüğüm şeyler.
0
merhaba,
aslında hani temel olarak görünen odur. herkesin yaptığı database'deki görece anlamsız verileri anlamlandırıp son kullanıcıya iletmektir. fakat gerçek dünyada kullanıcı istekleri hiçbir zaman bitmediği için gelen veriyi direkt ekrana bastırayım, ekrandan aldığım veriyi direkt db'ye yazayım maalesef olmuyor.
Hani okullarda yapılan projelerde dediğin gibi yapılabilir.
bir de program tasarımı vardır. bunun için kabul görmüş tasarım kalıpları vardır. o kalıplar ve prensipleri kullanarak daha esnek programlar geliştirilmeye çalışılıyor. ve genelde de veritabanı işlemleri için yapılıyor bu. büyük yazılım firmalarında programların bir alt yapıları vardır, kurumsal framework'ler yazılır ve o framework'ler çoğu database işlemlerini otomatize eder. Personeller.GetAll() deyip tüm personelleri çeker misal.
alt yapıyı yapan adamlar haricinde müşteri ile ilgilenip müşteri isteklerini yapan developer arkadaşlar ise hangi veritabanı ile çalışılıyor, veriler webservice'den mi gidiyor, kullanıcı nereden login oldu vs bunlarla ilgilenmez. bu da hız ve genişleyebilirlik sağlar.
Aslında çok uzun bir konu. Yani sen sql sorgusu yazmayı biliyorsun, programdan da sql'e sorgu göndermeyi ve sonucunu almayı biliyorsun program yazarsın ama veritabanı değişirse senin programın komple değişir. ya da bir alan daha eklendiği zaman gidip o tabloyu kullandığın tüm yerlerde değişiklik yapman gerekir vs. ama eğer ki sistem hiç değişmeyecek, en baştan neyin nasıl olacağı kesin olarak belli ise dediğin gibi yapılabilir.
kitap önermeden önce hangi dili öğrenmek istediğine de karar vermen gerek. bence bir dil öğreneceksen java veya c# öğrenmeni öneririm.
aslında hani temel olarak görünen odur. herkesin yaptığı database'deki görece anlamsız verileri anlamlandırıp son kullanıcıya iletmektir. fakat gerçek dünyada kullanıcı istekleri hiçbir zaman bitmediği için gelen veriyi direkt ekrana bastırayım, ekrandan aldığım veriyi direkt db'ye yazayım maalesef olmuyor.
Hani okullarda yapılan projelerde dediğin gibi yapılabilir.
bir de program tasarımı vardır. bunun için kabul görmüş tasarım kalıpları vardır. o kalıplar ve prensipleri kullanarak daha esnek programlar geliştirilmeye çalışılıyor. ve genelde de veritabanı işlemleri için yapılıyor bu. büyük yazılım firmalarında programların bir alt yapıları vardır, kurumsal framework'ler yazılır ve o framework'ler çoğu database işlemlerini otomatize eder. Personeller.GetAll() deyip tüm personelleri çeker misal.
alt yapıyı yapan adamlar haricinde müşteri ile ilgilenip müşteri isteklerini yapan developer arkadaşlar ise hangi veritabanı ile çalışılıyor, veriler webservice'den mi gidiyor, kullanıcı nereden login oldu vs bunlarla ilgilenmez. bu da hız ve genişleyebilirlik sağlar.
Aslında çok uzun bir konu. Yani sen sql sorgusu yazmayı biliyorsun, programdan da sql'e sorgu göndermeyi ve sonucunu almayı biliyorsun program yazarsın ama veritabanı değişirse senin programın komple değişir. ya da bir alan daha eklendiği zaman gidip o tabloyu kullandığın tüm yerlerde değişiklik yapman gerekir vs. ama eğer ki sistem hiç değişmeyecek, en baştan neyin nasıl olacağı kesin olarak belli ise dediğin gibi yapılabilir.
kitap önermeden önce hangi dili öğrenmek istediğine de karar vermen gerek. bence bir dil öğreneceksen java veya c# öğrenmeni öneririm.
0
@lemmiwinks, teşekkürler. Aslında sorgudan kast ettiğim, bir sql cümleciğinin servera gönderilmesiydi. dolayısı ile silmek-değiştirmek-eklemek de bunun içinde. söylediğinizde kafa takılan bir nokta var, databasei oluşturmak için OOP bilmeye gerek var mı? database için değil, programın arayüzü için gerekli diyorsanız gene benim düşündüğüm sorguyu gönderip sonuçların gösterileceği bir ekran. iş ancak şurada karışıp daha çok programlama becerisi isteyebilir; sonuçlar yorumlanacaksa, grafikte gösterilip etkileşimli bir hal alacaksa vs. ama sadece veri gösterilecekse büyük bir beceri istemeyecektir işin programlama kısmı (doğrumu?)
0
@barix, teşekkürler. dediklerinize göre işin sıkıntılı olduğu nokta yapının değiştiği zaman ortaya çıkıyor, değişmeyecek bir yapıysa çok da yanlış şeyler yazmamışım sanırım.
Niyetim dil öğrenmek değil, daha genel olarak database yapısı hakkında bilgi sahibi olmak
örneğin: mysql mi mssql mi, oracle nedir. bir yapı oluşturulrken nelere dikkat edilir. çok table oluşturup bunları bağlamak mı yoksa bir table da bir çok veriyi tutmak mı? sorguyu tek satırda yazmak mı yoksa 3-4 ayrı sorgu yapıp bunların sonuçlarını ayrı ayrı göstermek mi? vs.
Niyetim dil öğrenmek değil, daha genel olarak database yapısı hakkında bilgi sahibi olmak
örneğin: mysql mi mssql mi, oracle nedir. bir yapı oluşturulrken nelere dikkat edilir. çok table oluşturup bunları bağlamak mı yoksa bir table da bir çok veriyi tutmak mı? sorguyu tek satırda yazmak mı yoksa 3-4 ayrı sorgu yapıp bunların sonuçlarını ayrı ayrı göstermek mi? vs.
0
veritabanları arasındaki farkı bilmiyorum ama dediğin gibi ya ilişkisel veritabanı yöntemi kullanılıyor ya da ilişkisel olmayan NoSql dediğimiz şu sıralar oldukça popüler olan veritabanı yöntemi kullanılıyor.
ama sql,mysql ya da oracle gibi veritabanları ilişkisel verileri tutmak için daha iyidirler. yani müşteriler ve müşterilerine bağlı petleri kaydettiğinde genelde iki farklı tablo yapıp bunları Id'leri üzerinden ilişkilendiririz.
NoSql yaklaşımında Müşteri'yi bir klasör gibi düşünüp içine petlerini de atıyoruz, diğer müşteriye bağlı her şey orada oluyor. sen müşteriyi çekince de uğraşmıyorsun joinlerle falan.
internette nosql ile ilgili de birçok döküman var.
normal sql'de de bazen tablo tasarımında ilişki eğer sistemi çok zorlayacaksa denormalizasyona gidip bazı alanları dediğin şekilde yapabiliriz.
Şu anda gerçek hayatta hybrit sistemler kullanılıyor daha çok. hem ilişkisel hem de döküman tipli veritabanları bir arada kullanılıyor. belki ilerde büyük firmaların da (Oracle,Sun,Microsoft) NoSql çözümleri çıkınca o zaman piyasa ne olur bilmiyorum. ama gelecek nosql'de görünüyor. çok daha hızlı ilişkisel veritabanına göre. google ve facebook da şu anda nosql kullanıyor.
ama sql,mysql ya da oracle gibi veritabanları ilişkisel verileri tutmak için daha iyidirler. yani müşteriler ve müşterilerine bağlı petleri kaydettiğinde genelde iki farklı tablo yapıp bunları Id'leri üzerinden ilişkilendiririz.
NoSql yaklaşımında Müşteri'yi bir klasör gibi düşünüp içine petlerini de atıyoruz, diğer müşteriye bağlı her şey orada oluyor. sen müşteriyi çekince de uğraşmıyorsun joinlerle falan.
internette nosql ile ilgili de birçok döküman var.
normal sql'de de bazen tablo tasarımında ilişki eğer sistemi çok zorlayacaksa denormalizasyona gidip bazı alanları dediğin şekilde yapabiliriz.
Şu anda gerçek hayatta hybrit sistemler kullanılıyor daha çok. hem ilişkisel hem de döküman tipli veritabanları bir arada kullanılıyor. belki ilerde büyük firmaların da (Oracle,Sun,Microsoft) NoSql çözümleri çıkınca o zaman piyasa ne olur bilmiyorum. ama gelecek nosql'de görünüyor. çok daha hızlı ilişkisel veritabanına göre. google ve facebook da şu anda nosql kullanıyor.
0
selam,
-sorguyu tek satırda yazmak mı yoksa 3-4 ayrı sorgu yapıp bunların sonuçlarını ayrı ayrı göstermek mi?
*işine işlemine kullanıcı sayısına göre vs gibi parametrelere bağlı olarak değişir.
-çok table oluşturup bunları bağlamak mı yoksa bir table da bir çok veriyi tutmak mı?
*verinin miktarına, database' e sonradan eklenecek kayıtlara göre değişir.
ayrıca bir önceki cevap da geçerlidir.
bence en basit programda bile ilişkili db (relational database) yapısı kullanılmasından yanayım.
-bir yapı oluşturulurken nelere dikkat edilir
*programın ne yapacagına baglıdır cogu zaman. atıyorum: bir şirketin muhasebe programı. burada para hareketleri, ödeme sekilleri, cariler, vs vs bir cok parametre vardır. parametre demiyelim de ne diyelim su anda bilemedim:)
bu kısmı su sekilde özetleyim: ne kadar cok detay varsa o kadar kompleks veri yapısı olur (genelde).
-databasei oluşturmak için OOP bilmeye gerek var mı?
*bu göreceli bir durum, tercihlere bağlı. cok büyük bir firmanın fabrikalarından, satış ağında, muhasebesinde vs gibi bir cok yerinde bu program kullanılıcaksa, program üzerinde birden cok kişi calısıyorsa oop dil yapılarını bilmek zarar getirmez ama kesinlikle fayda getirir.
sorunun basit cevabı ise, db olustururken oop bilmeye gerek yok.
-mysql mi mssql mi, oracle nedir.
*projene göre ve tecrübene göre degişir. artık bircok dil ile bu db sistemlerini kullanabiliyoruz. c# ile mysql i oracle ı, php ile mssql i gibi.
ben mesela php ile mysql, c# ile mssql tercih ediyorum.
mesela bir firmada mssql e para ödemek istemeyen bir patron elemanlarını c# ile çalıstırırken mysql db yi kullandırtabilir.
-oop, database için değil, programın arayüzü için gerekli diyorsanız
*arayüz demek, programların kullanıldıgı kısımdır, butonlar, tablolar, textboxlar, renkler, çizgiler vs.
bunlar web kısmında html css gibi yardımcılarla halledilir. burada oop diye bir varlıktan bahsedilmez.
oop demek en basit deyişle classlar methodlar yardımıyla program yazmaktır(c#, php, java vs. ile).
kafanızın karıstıgını dusundugum yer burası diye tahmin ediyorum.
dilim döndüğünce birşeyler katmaya çalıştım. yanlışlarım varsa affola, düzeltile..
ayrıyetten barix'in son cevabı +1
-sorguyu tek satırda yazmak mı yoksa 3-4 ayrı sorgu yapıp bunların sonuçlarını ayrı ayrı göstermek mi?
*işine işlemine kullanıcı sayısına göre vs gibi parametrelere bağlı olarak değişir.
-çok table oluşturup bunları bağlamak mı yoksa bir table da bir çok veriyi tutmak mı?
*verinin miktarına, database' e sonradan eklenecek kayıtlara göre değişir.
ayrıca bir önceki cevap da geçerlidir.
bence en basit programda bile ilişkili db (relational database) yapısı kullanılmasından yanayım.
-bir yapı oluşturulurken nelere dikkat edilir
*programın ne yapacagına baglıdır cogu zaman. atıyorum: bir şirketin muhasebe programı. burada para hareketleri, ödeme sekilleri, cariler, vs vs bir cok parametre vardır. parametre demiyelim de ne diyelim su anda bilemedim:)
bu kısmı su sekilde özetleyim: ne kadar cok detay varsa o kadar kompleks veri yapısı olur (genelde).
-databasei oluşturmak için OOP bilmeye gerek var mı?
*bu göreceli bir durum, tercihlere bağlı. cok büyük bir firmanın fabrikalarından, satış ağında, muhasebesinde vs gibi bir cok yerinde bu program kullanılıcaksa, program üzerinde birden cok kişi calısıyorsa oop dil yapılarını bilmek zarar getirmez ama kesinlikle fayda getirir.
sorunun basit cevabı ise, db olustururken oop bilmeye gerek yok.
-mysql mi mssql mi, oracle nedir.
*projene göre ve tecrübene göre degişir. artık bircok dil ile bu db sistemlerini kullanabiliyoruz. c# ile mysql i oracle ı, php ile mssql i gibi.
ben mesela php ile mysql, c# ile mssql tercih ediyorum.
mesela bir firmada mssql e para ödemek istemeyen bir patron elemanlarını c# ile çalıstırırken mysql db yi kullandırtabilir.
-oop, database için değil, programın arayüzü için gerekli diyorsanız
*arayüz demek, programların kullanıldıgı kısımdır, butonlar, tablolar, textboxlar, renkler, çizgiler vs.
bunlar web kısmında html css gibi yardımcılarla halledilir. burada oop diye bir varlıktan bahsedilmez.
oop demek en basit deyişle classlar methodlar yardımıyla program yazmaktır(c#, php, java vs. ile).
kafanızın karıstıgını dusundugum yer burası diye tahmin ediyorum.
dilim döndüğünce birşeyler katmaya çalıştım. yanlışlarım varsa affola, düzeltile..
ayrıyetten barix'in son cevabı +1
0
bilmiyorum sorunuza cevap olurmu ama bende az buçuk bahsedeyim..
- büyük yazılımlar genel olarak katman mimarisi kullanılarak oluşturulur.3 katmanlı bir mimari neler içerir
1-database layer
2-business layer
3-presentation layer
database elbette çok önemli bir katmandır, ama diğer katmanlarıda atlayamayız.. programların genel olarak başlangıcı database tasarlamakla baslar ve gider..
presentation denilen katman kullanıcının karşısına çıkacak katmandır.GUI diye aratırsanız her programlama diline ait araçları bulabilirsiniz.
gelelim business katmanına işte burada nesne tabanlı programlamanın önemi/güzellikleri devreye girer.çok basit bir örnek verelim database ile programınızı bağlamak için connection stringler kullanırız eğer siz business katmanında bir kez tanımlarsanız bunu programınızda herhangi bir yerde bunu çağırıp çağırıp kullanırsınız. ama siz kodunuzun aktif kısmını presentation katmanına yazarsanız ne olur? programda 1000 tane sql sorgusu kullandınız e bi o kadarda conn string kullanmanız gerekebilir. peki yazılımı alan adam ben MsSQL değil Oracle database i kullanmak istiyorum dedi.işte en basit şekliyle business katmanında bir ufak değişiklikle bütün programın conn stringlerini değiştirebiliriz. öbür türlü mantık dışı zaten.
bu aklıma gelen en saçma örnekti, mesela biz kodu nerde kullanırız programın ne kadarı database e ne kadarı derleyiciye yüklenmeli? okul projeleri basittir yapılacaklar önceden bellidir birbirine bağlı 8-10 tane tabloyla işin içinden çıkılır normal yazılımlarda ise alakası bile yoktur.en basit stok takip programlarında bile business katmanına önem verilmeyip formların altına kodları gömüp gömüp yapılan programların geişme şansları neredeyse yok hele ki ERP programlarında vs bu katmanın tasarımı dll lerin önemi o kadar fazladır ki database tasarımından çok daha fazla zaman alabilir.
mesela daha mantıklı bir örnek verelim.satış yapan bir firmayım bir çok elemanım var database e ham veri girişi yapıyorlar fakat benim için güvenlik çok önemli, hata kabul etmeyecek hata yapılsa bile sorumlusunun ortaya çıkacağı bir sistem istiyorum. bir kullanıcı A kaydını girdiğinde başka bir kullanıcı A kaydını okuyabilsin ama üzerinde işlem yapamasın istiyorum.isterseniz siz bir düşünün bunu database ile nasıl yaparım? yoksa business katmanını kullanarak mı kişilere bu hakkı vermeliyim? ikisi de mümkün aslında ama siz database e ne kadar yük bindirmek istersiniz? veya bu yazdığınız program farklı bir firmaya uyarlandığında aynı katmanda ufak değişiklikler yaparak bunları kullanabilirimiyim gibi gibi?
sorularınıza cevap oldumu bilmiyorum ama 3 katmanda çok önemli
1-database- önemli çünkü başlangıç noktanız daha sonra kullanacağınız esnek yapısı olmalı vs vs
2-business- önemli çünkü yeteneğiniz burda ortaya çıkıyor programın kalıcılığı güncellenmesi esnekliği vs gibi katmanlar hep burada
3-presentation- çok çok önemli.. en kolay katman gibi gözüksede hatta öyle olsa bile eğer müşteriye hitap edememişseniz istediğiniz database dizaynını yapın acayip oop mucizeleri yaratın müşteri olmamış der ısınamaz programa artık o program yavaşmı çalışmaz sormu olmaz neler neler..
- büyük yazılımlar genel olarak katman mimarisi kullanılarak oluşturulur.3 katmanlı bir mimari neler içerir
1-database layer
2-business layer
3-presentation layer
database elbette çok önemli bir katmandır, ama diğer katmanlarıda atlayamayız.. programların genel olarak başlangıcı database tasarlamakla baslar ve gider..
presentation denilen katman kullanıcının karşısına çıkacak katmandır.GUI diye aratırsanız her programlama diline ait araçları bulabilirsiniz.
gelelim business katmanına işte burada nesne tabanlı programlamanın önemi/güzellikleri devreye girer.çok basit bir örnek verelim database ile programınızı bağlamak için connection stringler kullanırız eğer siz business katmanında bir kez tanımlarsanız bunu programınızda herhangi bir yerde bunu çağırıp çağırıp kullanırsınız. ama siz kodunuzun aktif kısmını presentation katmanına yazarsanız ne olur? programda 1000 tane sql sorgusu kullandınız e bi o kadarda conn string kullanmanız gerekebilir. peki yazılımı alan adam ben MsSQL değil Oracle database i kullanmak istiyorum dedi.işte en basit şekliyle business katmanında bir ufak değişiklikle bütün programın conn stringlerini değiştirebiliriz. öbür türlü mantık dışı zaten.
bu aklıma gelen en saçma örnekti, mesela biz kodu nerde kullanırız programın ne kadarı database e ne kadarı derleyiciye yüklenmeli? okul projeleri basittir yapılacaklar önceden bellidir birbirine bağlı 8-10 tane tabloyla işin içinden çıkılır normal yazılımlarda ise alakası bile yoktur.en basit stok takip programlarında bile business katmanına önem verilmeyip formların altına kodları gömüp gömüp yapılan programların geişme şansları neredeyse yok hele ki ERP programlarında vs bu katmanın tasarımı dll lerin önemi o kadar fazladır ki database tasarımından çok daha fazla zaman alabilir.
mesela daha mantıklı bir örnek verelim.satış yapan bir firmayım bir çok elemanım var database e ham veri girişi yapıyorlar fakat benim için güvenlik çok önemli, hata kabul etmeyecek hata yapılsa bile sorumlusunun ortaya çıkacağı bir sistem istiyorum. bir kullanıcı A kaydını girdiğinde başka bir kullanıcı A kaydını okuyabilsin ama üzerinde işlem yapamasın istiyorum.isterseniz siz bir düşünün bunu database ile nasıl yaparım? yoksa business katmanını kullanarak mı kişilere bu hakkı vermeliyim? ikisi de mümkün aslında ama siz database e ne kadar yük bindirmek istersiniz? veya bu yazdığınız program farklı bir firmaya uyarlandığında aynı katmanda ufak değişiklikler yaparak bunları kullanabilirimiyim gibi gibi?
sorularınıza cevap oldumu bilmiyorum ama 3 katmanda çok önemli
1-database- önemli çünkü başlangıç noktanız daha sonra kullanacağınız esnek yapısı olmalı vs vs
2-business- önemli çünkü yeteneğiniz burda ortaya çıkıyor programın kalıcılığı güncellenmesi esnekliği vs gibi katmanlar hep burada
3-presentation- çok çok önemli.. en kolay katman gibi gözüksede hatta öyle olsa bile eğer müşteriye hitap edememişseniz istediğiniz database dizaynını yapın acayip oop mucizeleri yaratın müşteri olmamış der ısınamaz programa artık o program yavaşmı çalışmaz sormu olmaz neler neler..
0
arkadaşlar cevapları okudum hızlıca, daha sakin bir zamanda bir kaç kez daha okuyacağım üzerinde düşünerek, şu anda hemen birşeyler yazamıyorum diye dikkate almadığım sanılmasın :) tekrar teşekkürler. daha sonra soracağım birşey olursa altına eklerim.
0
veritabanlarını iyi anlamak için ilişkisel modeli anlamanız lazım(anahtarlar, ilişkiler vs). veritabanı tasarımı ve normalizasyon konularından başlarsanız daha faydalı olacaktır, "verileri tek tabloda tutmak mı çok tabloda tutmak mı iyi" sorusunun cevabı orada.
bahsettiğiniz veritabanı sağlayıcılarına gelince; bunlar kullanıcı yönetimi, güvenlik, sorgu performansı, ek sistem fonksiyonları gibi faydalar sunuyorlar, hepsinin kendine ait avantaj-dezavantajları var.
teorik kısmı öğrendikten sonra iyi bir sql bilgisi kazanıp, onun üzerine veritabanı yazılımlarından biri üzerinde uzmanlaşmak iyidir.
bahsettiğiniz veritabanı sağlayıcılarına gelince; bunlar kullanıcı yönetimi, güvenlik, sorgu performansı, ek sistem fonksiyonları gibi faydalar sunuyorlar, hepsinin kendine ait avantaj-dezavantajları var.
teorik kısmı öğrendikten sonra iyi bir sql bilgisi kazanıp, onun üzerine veritabanı yazılımlarından biri üzerinde uzmanlaşmak iyidir.
0
Cok büyük veritabanları icin konuşmuyorum ama ufak veya orta boydakileri doğru modellemek cok zor degil. Acid kuralları ve normalizasyon seviyeleri var, bunları öğrenmen iyi olur. En basitinden ornegin veri tekrarından olabildiğince kaçınıyoruz (OLTP sistemler icin konuşuyorum), bunun gibi kurallar iste. Sonra bire bir - coka çok gibi iliskiler var. Index kavramı var. User ve semaları ve işlevlerini öğrenmen iyi olur. Bir de adını hatirlamamakla beraber transactionlarda olusan hata durumlarına (aynı anda yapılan iki işlemin yarattığı problemler gibi) göre güvenlik seviyeleri oldugunu hatırlıyorum.
Bunlarla bir veritabanını modelleyebilirsin. Daha sonra ileri gitmek istersen isin programlanabilir kısmına girersin, trigger, procedure vs. Sonra da data warehouse olayını kurcalarsin.
Gecmis olsun, database bitti (yok lan şaka). Mevzu genel hatlariyla (benim anladigim) bu.
Bunlarla bir veritabanını modelleyebilirsin. Daha sonra ileri gitmek istersen isin programlanabilir kısmına girersin, trigger, procedure vs. Sonra da data warehouse olayını kurcalarsin.
Gecmis olsun, database bitti (yok lan şaka). Mevzu genel hatlariyla (benim anladigim) bu.
0
@zawisza & @samfisher, çok teşekkürler. Bu konular için tavsiye edebileceğiniz bir kitap var mı?
Baya faydası oldu arkadaşlar anlattıklarınızın, tekrar teşekkürler.
Baya faydası oldu arkadaşlar anlattıklarınızın, tekrar teşekkürler.
0
kisa, bizim ders kitabını bulup adını versem ağır kaçar. şu rarladığım site iyiydi:
www.2shared.com
www.2shared.com
0
55poseidon55
yeni yükledim ilk defa oynuyorum. ana bina sürekli köylü üretiyor. askere yer kalmıyor. yok mu bunu durdurmanın yolu? yer gök köylü doluyor.
yeni yükledim ilk defa oynuyorum. ana bina sürekli köylü üretiyor. askere yer kalmıyor. yok mu bunu durdurmanın yolu? yer gök köylü doluyor.
0
klavyende Ç tuşu takılımı kaldı, sen köylü basıyorsan ana binadan dogaldır. köylünün üstüne tıkla asker binası yap sonra o binadan asker basacaksın
Edit: hun ırkını seçersen, populasyon sınırın olmaz ev yapmak zorunda kalmazsın.
Diğer ırklarda ev yapman gerekecek, her ev sana 5 populasyon için yer açacak.
Edit: hun ırkını seçersen, populasyon sınırın olmaz ev yapmak zorunda kalmazsın.
Diğer ırklarda ev yapman gerekecek, her ev sana 5 populasyon için yer açacak.
0
200 populasyon sınırı var. hepsine koylu mu basıyosun anlamadım kı ? napacan o kadar koyluyu .. he yok sadece lımıt doluyo dıyosan ev yap 5 kısı artar populasyonun. hun ırkında ev yapma ıhtıyacın yok 200 pop ust sınırında baslarsın. bu ısın hakkı castle kadar 25-30 işci imperialla birlikte 50-60 iscidir gerisi askeri birliklere ayrılır. ıscıler bır sure yuksek sayıda durabılır ama madenler tukendıkce işçileri delete tusuna basarak katledebilirsin.
ana binanın icine biri girmiş de olabilir dikkat et skp skp cogaltmasın koyluyu :D
ana binanın icine biri girmiş de olabilir dikkat et skp skp cogaltmasın koyluyu :D
0
stayout
kedi sevmiyorum kedi sevmiyorum dediğimde bir garipsenmeler hallenmeler falan hayır sevmiyorum dedisem onun yaşama hakkına saygı duymuyorum anlamına gelmiyor ki bu aksine hayvana zarar veren canını acıtan insandan ölümüne nefret eder kin beslerim ama ben kediyi bu kadar sevilmesinin sebebini anlamı
kedi sevmiyorum kedi sevmiyorum dediğimde bir garipsenmeler hallenmeler falan hayır sevmiyorum dedisem onun yaşama hakkına saygı duymuyorum anlamına gelmiyor ki bu aksine hayvana zarar veren canını acıtan insandan ölümüne nefret eder kin beslerim ama ben kediyi bu kadar sevilmesinin sebebini anlamıyorum kedi de fare gibi bir şey en nihayetinde bence nedir kedinin ayrıcalığı
0
mısırlılar tarafından bile tanrı kabul edilmişler, muhammed'in bile kedileri varmış galiba.
davranışları insanlara şaşırtıcı ve gizemli geliyor, tortorlaması tansiyonu düzeliyor insana huzur veriyor.
benim teyzem entel değil ama bayılıyor kedilere, entellikle alakası yok.
güzel hayvanlar.
da vinci'ye göre tanrının baş yapıtlarıymış.
davranışları insanlara şaşırtıcı ve gizemli geliyor, tortorlaması tansiyonu düzeliyor insana huzur veriyor.
benim teyzem entel değil ama bayılıyor kedilere, entellikle alakası yok.
güzel hayvanlar.
da vinci'ye göre tanrının baş yapıtlarıymış.
0
hayvan yahu bu.
sadece senden biraz ilgi bir parça da ekmek istiyor.
sevmiyorum ne yahu?
sen sevmiyorum derken insanlar "uyuz oluyorum" diye anlar.
sadece senden biraz ilgi bir parça da ekmek istiyor.
sevmiyorum ne yahu?
sen sevmiyorum derken insanlar "uyuz oluyorum" diye anlar.
0
ayrıca bir hayvanı köle olarak kullanma kriterine göre hayvan sevenlere göre kedi genellikle sevilmiyor. işte, lafını dinlemiyormuş, ama köpek öylemiymiş falan filan.
halbuki ne var, insan hem kedileri hem köpekleri sevebilir. köpekleri laf dinlerliğinden, kedileri de keyif severliğinden insan sevebilir.
tıpkı kertenkelelere terlik getirtemesek bile hızlı koşmalarından ve koca gözlerinden ötürü sevebileceğimiz gibi.
halbuki ne var, insan hem kedileri hem köpekleri sevebilir. köpekleri laf dinlerliğinden, kedileri de keyif severliğinden insan sevebilir.
tıpkı kertenkelelere terlik getirtemesek bile hızlı koşmalarından ve koca gözlerinden ötürü sevebileceğimiz gibi.
0
normalde kedi seven insanlar kedileri çok severler.
ben çılgınlar gibi köpek seven biriydim, köpeğim olduktan sonra genel hayvan sevgisi durumum arttı ve kedileri de sevmeye başladım.
kedilerle yaşadıkça çok kendilerine has hareketleri olan, estetik ve sanılanın aksine iletişim kurulabilen hayvanlar olduğunu anlıyorsun.
üstelik gerçekten insanı sakinleştirme etkileri var.
çok güzel (her anlamda) ve farklı hayvanlar.
köpekle karşılaştırmak bence yanlış olur.
elma ve armut örneğine benzer.
ben çılgınlar gibi köpek seven biriydim, köpeğim olduktan sonra genel hayvan sevgisi durumum arttı ve kedileri de sevmeye başladım.
kedilerle yaşadıkça çok kendilerine has hareketleri olan, estetik ve sanılanın aksine iletişim kurulabilen hayvanlar olduğunu anlıyorsun.
üstelik gerçekten insanı sakinleştirme etkileri var.
çok güzel (her anlamda) ve farklı hayvanlar.
köpekle karşılaştırmak bence yanlış olur.
elma ve armut örneğine benzer.
0
kafana takma kötü kalpliler sevemiyor işte, sonra bir de uyduruyorlar yok enteller sever, yok portekizliler severmiş.
Allah herkese kedi sevgisi kısmet etmemiş, kalplerini kapatmış, mühürlemiş bu kadar basit.
sen sağ ben selamet.
bir ricam olacaktı yalnız. bizden uzak dur ve mümkünse azalarak yok ol lütfen.
Allah herkese kedi sevgisi kısmet etmemiş, kalplerini kapatmış, mühürlemiş bu kadar basit.
sen sağ ben selamet.
bir ricam olacaktı yalnız. bizden uzak dur ve mümkünse azalarak yok ol lütfen.
0
@mea maxima culpa işte senin gibi hasta ruhlu insanlardan bahsetmiştim güzel kardeşim :) evet bu akşam ki kedi ayinimize gelmek istersen beklerim mönü de kedi tava kedi haşlama mmh
0
@stayout nazik davetin için çok teşekkürler. çok istememe rağmen ne yazık ki gelemeyeceğim.
bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde kendime ait özel odadayım şu an, yüzyıl sonuna kadar da bırakma ümitleri yok beni doktorların. naparsın delilik bu. topluma çok zararlı bir türü bu hem de.
dostlar sağolsun @stayout. size afiyet olsun. Allah neşenizi daim etsin.
bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde kendime ait özel odadayım şu an, yüzyıl sonuna kadar da bırakma ümitleri yok beni doktorların. naparsın delilik bu. topluma çok zararlı bir türü bu hem de.
dostlar sağolsun @stayout. size afiyet olsun. Allah neşenizi daim etsin.
0
in vino veritas
tam olarak soru başlıkta.
tam olarak soru başlıkta.
0
okan bayülgenin herkese garezi var bence, kendisini bulunmaz hint kumaşımı sanıyo merak etmiyo değilim, ayrıca karısınada acıyorum ona nasıl katlanıyo acaba özel hayatındada böyleyse
0
bildiğim kadarıyla tarkan'ın programına katılmaması. ama yalnızca kendi programı için mi bu tepki bilmiyorum. malumunuz, tarkan kendini dünya starı zanneden bir ukala olduğu için burnundan kıl aldırmıyor. belki de o tavrına uyuz oluyordur.
0
tarkan'ın programına katılmaması değil, programlara katılmaması, aynı gıcıklık beyazda da var mesela. hatta şu bilmemne gecesinde beyazla sarışın kadın (ayşe bilmemne köşe yazarı) sunuculuk yapıyordu, ödül vermek için mi, şarkı söylemek için mi sahneye çıkmıştı tarkan, hatta ''hiç okul yaptırmadınız'' diyen bi kadına ayar vermişti. neyse uzattım. işte o gece beyaz tarkana ufaktan laf sokmuştu programıma bekliyorum gelmiyorsun tarzında.
özet: tarkan'ın burnundan kıl aldırmaması. herkes için geçerli.
ne kadar gereksiz bi insanım aq
özet: tarkan'ın burnundan kıl aldırmaması. herkes için geçerli.
ne kadar gereksiz bi insanım aq
0
spesifikasyon
18 yaşındaki halinizle 22 yaşındaki haliniz arasında,1) fiziksel(fizikselden kasıt yüzünüz)2) mental(hayata bakış açısı, siyasi görüş vs vs)özetle komple evrim geçirdiniz mi?ne gibi değişiklikler oldu?edit: illa 18 ve 22 yaş aralığının olmasına gerek yok.30 yaşında olan biriside görüşlerini paylaşır
18 yaşındaki halinizle 22 yaşındaki haliniz arasında,
1) fiziksel(fizikselden kasıt yüzünüz)
2) mental(hayata bakış açısı, siyasi görüş vs vs)
özetle komple evrim geçirdiniz mi?
ne gibi değişiklikler oldu?
edit: illa 18 ve 22 yaş aralığının olmasına gerek yok.30 yaşında olan biriside görüşlerini paylaşırsa sevinirim.
1) fiziksel(fizikselden kasıt yüzünüz)
2) mental(hayata bakış açısı, siyasi görüş vs vs)
özetle komple evrim geçirdiniz mi?
ne gibi değişiklikler oldu?
edit: illa 18 ve 22 yaş aralığının olmasına gerek yok.30 yaşında olan biriside görüşlerini paylaşırsa sevinirim.
0
1) sakallarım daha çok çıktı. daha çok bi şeye benzedim. daha az sivilce çıkıyor. ve genel anlamda o aptal ifadem yok.
2) genel anlamda çok farklı değilim. siyasi olarak değişiklikler oldu; daha ulusalcı, kemalist bi insanken şimdi kıçımla gülüyorum hepsine. dini inancım vardı, şimdi hristiyanlık, müslümanlık saçmasapan şeyler benim için.
not: 22 yaşındayım.
2) genel anlamda çok farklı değilim. siyasi olarak değişiklikler oldu; daha ulusalcı, kemalist bi insanken şimdi kıçımla gülüyorum hepsine. dini inancım vardı, şimdi hristiyanlık, müslümanlık saçmasapan şeyler benim için.
not: 22 yaşındayım.
0
Şuan 21 yaşındayım. Dünya görüşüm, hayata bakış açım, insanlara bakışım, iş hayatına, üniversiteye yaklaşımım tamamen değişti. Bunun nedeni okuduğum kitaplar bendeki farkındalığımı arttırdı. 18 yaşında afedersin bilinçsiz birisiydim.
0
tam 22 yaşındayım cevaplayabilirim :)
1. fiziksel olarak saçlarımda önlerden doğru açılma başladı. spordan dolayı kaslı ve daha yapılı bir vücudum var artık.
2. 18 yaşındaki ben için imkansız olacak şekilde 2011 seçimlerinde mhp'ye oy verdim. 18 yaşında "aman kimse incinmesin gücenmesin" bakış açım varken şimdidaha gerçekçi bir insan oldum.
1. fiziksel olarak saçlarımda önlerden doğru açılma başladı. spordan dolayı kaslı ve daha yapılı bir vücudum var artık.
2. 18 yaşındaki ben için imkansız olacak şekilde 2011 seçimlerinde mhp'ye oy verdim. 18 yaşında "aman kimse incinmesin gücenmesin" bakış açım varken şimdidaha gerçekçi bir insan oldum.
0
saçlarım azaldı, sakal yoktu hala yok. 2) 18 yaşında ergen cesaretine cehaletine sahiptim. 22 yaşında bunlarda azaldı.
0
1) değişmedi. hatta liseden bir arkadaşımla karşılaşmıştım da "ayy hiç değişmemişsiiiğn" demişti. ama o bayağı değişmişti. saç boyama, makyaj falan yoktu kızda ama çok değişmişti. halbuki; tipim falan değişmiştir herhalde diye düşünüyordum, çok bozulmuştum lafına.
2) değişti. üniversitenin etkisi belki de. bilemiyorum.
2) değişti. üniversitenin etkisi belki de. bilemiyorum.
0
1. -sivilcelerim vardı, roaccutane kullandım geçti.
-10 kg verdim.
-onun dışında saçım, kaşım, yüzüm aynı. evrim geçirmedim.
2. özümde aynıydım o zaman da. tecrübesizlikten kaynaklanan mallıklarım vardı, ama attım üzerimden.
şimdi 23 yaşındayım.
-10 kg verdim.
-onun dışında saçım, kaşım, yüzüm aynı. evrim geçirmedim.
2. özümde aynıydım o zaman da. tecrübesizlikten kaynaklanan mallıklarım vardı, ama attım üzerimden.
şimdi 23 yaşındayım.
0
1-Çocuksu ifade, saflık gitti. Yaşlandım.
2-Ülkenin bir gün kalkınacağını gibi bir umudum varken artık böyle boş bir hayalim yok. Siyaset denen şeyin yalandan, ikiyüzlülükten, cep doldurmaktan ibaret olduğunu gördüm. Dinsiz oldum.
Not: 23 yaşındayım
2-Ülkenin bir gün kalkınacağını gibi bir umudum varken artık böyle boş bir hayalim yok. Siyaset denen şeyin yalandan, ikiyüzlülükten, cep doldurmaktan ibaret olduğunu gördüm. Dinsiz oldum.
Not: 23 yaşındayım
0
1) kilo aldım, yüzüme de yansıdı
2) bazen geri dönüp bakınca "ulan bunu ben mi yapmışım, helal" diyorum, bazen de "oha ne kadar salakmışım". iki yönlü bi değişimim var sanırım. arada geçen genel seçimlerin ikisinde de oy kullanmadığımı belirteyim.
2) bazen geri dönüp bakınca "ulan bunu ben mi yapmışım, helal" diyorum, bazen de "oha ne kadar salakmışım". iki yönlü bi değişimim var sanırım. arada geçen genel seçimlerin ikisinde de oy kullanmadığımı belirteyim.
0
21 yaşımdayım
fiziksel olarak,
-yüzüm hiç değişmedi
-göz altı çizgilerim ve morluklarım arttı. (mimarlık öğrencisi olmamdan dolayı.)
-2 kilo aldım. (51 den 53 e.) (gerçi verip verip geri alıyorum.)
mental olarak
-evlilik fikri bana tamamen uzakken (asla evlenmem, evlenmeden çocuk yaparım gibi fikirlerim vardı.) şimdi evliliğe ısındım gibi birşey oldu.
-siyasetle ilgilenmezdim, hala da ilgilenmiyorum, beni geriyor.
fiziksel olarak,
-yüzüm hiç değişmedi
-göz altı çizgilerim ve morluklarım arttı. (mimarlık öğrencisi olmamdan dolayı.)
-2 kilo aldım. (51 den 53 e.) (gerçi verip verip geri alıyorum.)
mental olarak
-evlilik fikri bana tamamen uzakken (asla evlenmem, evlenmeden çocuk yaparım gibi fikirlerim vardı.) şimdi evliliğe ısındım gibi birşey oldu.
-siyasetle ilgilenmezdim, hala da ilgilenmiyorum, beni geriyor.
0
maalesef reflü sahibi oldum.
saçlarım biraz seyreldi.
spor yaptığımdan vücut biraz daha iyi.
depresyondaydım artık değilim,
umutsuzdum şimdi biraz umut var.
sevgilim yoktu hala yok.
kemalisttim şimdi daha liberal ve sosyal demokratım.
müslümanın önde gideniydim, şimdi ateistim.
valla müzmin saplık dışında her şey değişti.
saçlarım biraz seyreldi.
spor yaptığımdan vücut biraz daha iyi.
depresyondaydım artık değilim,
umutsuzdum şimdi biraz umut var.
sevgilim yoktu hala yok.
kemalisttim şimdi daha liberal ve sosyal demokratım.
müslümanın önde gideniydim, şimdi ateistim.
valla müzmin saplık dışında her şey değişti.
0
22 yaşındayım.
1) yüzümde çok bir değişiklik yok, minyon olduğumdan hala 18 yaşında gibi görünüyorum. tek değişiklik saçlarımın boya olması, kaşlarımın ince alınmış olması.
2) 18 yaşımdan farklıyım ama tam zıddı da değilim. bazı düşüncelerim çok sabitleşti. deizmden agnostikliğe geçiş yaptım. bazı konularda daha gerçekçiyim, bazılarında da daha hayalciyim.
1) yüzümde çok bir değişiklik yok, minyon olduğumdan hala 18 yaşında gibi görünüyorum. tek değişiklik saçlarımın boya olması, kaşlarımın ince alınmış olması.
2) 18 yaşımdan farklıyım ama tam zıddı da değilim. bazı düşüncelerim çok sabitleşti. deizmden agnostikliğe geçiş yaptım. bazı konularda daha gerçekçiyim, bazılarında da daha hayalciyim.
0
akal
arkadaşlar ağzı iyi laf yapanlar zeki midir sizce? yoksa bi yetenek midir bu? kimi adam var ağzı iki çift laf edemiyor ama acayip matematik problemi çözüyor
arkadaşlar ağzı iyi laf yapanlar zeki midir sizce? yoksa bi yetenek midir bu? kimi adam var ağzı iki çift laf edemiyor ama acayip matematik problemi çözüyor
0
Çözdüğü matematik problemi ne halta yarıyor sevdiceğine onu ne kadar sevdiğini anlatamadıktan sonra. O adamları ben mal sıfatına sokuyorum. Ağzı laf yapmak zeka gerektirir, evet. Matematiği hemen herkes öğrenebilir ama konuşmayı, edebiyatı kafasına sıksan beceremeyecek insanlar var. Hitabet yeteneği ve zeka doğru orantılıdır, iyi konuşan bir gerizekalı görmedim.
0
birbirinden bağımsızdır diye düşünüyorum.
Not: hitabet yeteneğim sıfırın altında
Edit:kendimi ifade etme konusunda hiçbir sıkıntım yoktur.işim gereği ikna kabiliyieti iyidir,manipüle etme insanları yönlendirme konusunda kötüyümdür.
Not: hitabet yeteneğim sıfırın altında
Edit:kendimi ifade etme konusunda hiçbir sıkıntım yoktur.işim gereği ikna kabiliyieti iyidir,manipüle etme insanları yönlendirme konusunda kötüyümdür.
0
sözel ve sayısal zeka faktörü var. her zeki olanın hitabeti iyi olacak diye br şey yok bence..
0
sözlü iletişimi iyidir bu ucundan azıcık yeteneğe girer. zekidir her söylenene hemen mantıklı cevap verir..
0
Beyindeki Hayalet isimli kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Konuşma yeteneği ayrı, matematiksel zeka ayrıdır. Ama birbirlerine çok yakın konumludurlar beyinde. Nörolog değilim evet.
0
Agz iyi laf yapan hazir cevap olur bu da bence hizli dusunmeyive ortalamanin ustunde zekayi gerektirir. Hitabet ki hele kimleri. Nelere inandiracak gucte bir sanattir bunun icin matematik falan hikaye. Ayrica matematik bilenin zeki oldugu sonucu nerden cikti anlayabilmis degilim.
0
bir defa şunu kafana koy; ağzı iyi laf yapana hemen, zekidir, diyemezsin. bir kimse "acayip matametik problemi" çözemeyebilir; aptaldır diyemezsin.
hitabet yeteneğinden kastın ağzı laf yapmaksa sosyal ilişkilerini sıkı tutan karakterde insanların ağzı iyi laf yapar. zamanla kazanılan bir yetenek. özgüvenle büyük oranda alakalı. yani bir adam zihninden müthiş fikirler, düşünceler geçiriyor olabilir. özgüven sorunu varsa bunları toparlayıp toplum içinde dillendirmesi zor. stres, kaygı ve benzeri pek çok problem hasıl olur anında. dolayısı ile başarısız olur; ama bu onu aptal yapmaz. ağzı laf yapanı zeki yapmadığı gibi. çok takılmamalısın zeka konusuna. zeka karakteristiktir ve ciddi bir zihinsel problem yoksa herkeste yeterince bulunur. iş geliştirmeye bakar.
hitabete gelince... düzenli kitap okuma alışkanlığı, münazara, tartışma, sosyal ortamlarda düşündüğünü aksak da olsa dile getirmeye çabalama, zamanla hitabet yeteneğini artırır. sayısal ve sözel zeka elbette işin içine girer ama bunlar yalnızca hitabet yeteneğini geliştırmende sana farklı oranlarda yardımcı olur. hepsi bu. hatta sayısal zeka dilin analitiğini kapmakta sözel zekaya göre daha çok yardımcı olur.
össye hazırlananlara bak. genellikle sayısalcılar kolayca sözel sorularını çözebilirler. dil matamatiksel bir şekilde şifrelenir. bir araştırma vardı. sayısal zeka yabancı bşr dil öğrenirken daha çabuk kavrıyor, diye de bir sonucu vardı. yani takılma zekaya. geliştirmeye bak.
hitabet yeteneğinden kastın ağzı laf yapmaksa sosyal ilişkilerini sıkı tutan karakterde insanların ağzı iyi laf yapar. zamanla kazanılan bir yetenek. özgüvenle büyük oranda alakalı. yani bir adam zihninden müthiş fikirler, düşünceler geçiriyor olabilir. özgüven sorunu varsa bunları toparlayıp toplum içinde dillendirmesi zor. stres, kaygı ve benzeri pek çok problem hasıl olur anında. dolayısı ile başarısız olur; ama bu onu aptal yapmaz. ağzı laf yapanı zeki yapmadığı gibi. çok takılmamalısın zeka konusuna. zeka karakteristiktir ve ciddi bir zihinsel problem yoksa herkeste yeterince bulunur. iş geliştirmeye bakar.
hitabete gelince... düzenli kitap okuma alışkanlığı, münazara, tartışma, sosyal ortamlarda düşündüğünü aksak da olsa dile getirmeye çabalama, zamanla hitabet yeteneğini artırır. sayısal ve sözel zeka elbette işin içine girer ama bunlar yalnızca hitabet yeteneğini geliştırmende sana farklı oranlarda yardımcı olur. hepsi bu. hatta sayısal zeka dilin analitiğini kapmakta sözel zekaya göre daha çok yardımcı olur.
össye hazırlananlara bak. genellikle sayısalcılar kolayca sözel sorularını çözebilirler. dil matamatiksel bir şekilde şifrelenir. bir araştırma vardı. sayısal zeka yabancı bşr dil öğrenirken daha çabuk kavrıyor, diye de bir sonucu vardı. yani takılma zekaya. geliştirmeye bak.
0
çoğu zaman ikisi birlikte gelir aslında.. matematik yeteneği ile zeka arasında bir korelasyon görüyorum ama yine de.. götünden konuşup saatte alti yüz elli iki matematik sorusu çözen adamdan hiç haz etmem, o ayrı.
0
zeki olanlar matematiği de çözer, ama sadece matematiği yapana zeki demek yanlıs bu da kesin matematikçilerin işi ben söyleyeyim.
0
arkadaşlar ben ne kadar ağzı iyi laf yapan hazır cevap adam gördüysem çoğu matematiği beceremiyor neden acaba ? ? çoğu tıp öğrencisine bakıyorum adam konuşmayı unutmuş durumda bi terslik var bu işte galiba
0
zeka sadece bir çeşit değildir. farklı formları mevcuttur.
örn, matematk zekası çok yüksek, aşmış olan birinin hitabet kabiliyeti yeterli olmayabilir. yada tam tersi.
örn, matematk zekası çok yüksek, aşmış olan birinin hitabet kabiliyeti yeterli olmayabilir. yada tam tersi.
0
nofidel
arkadaşlar selam, potansiyel bir sevgilim var ama şöyle bir durumu var:yurtdışında yaşamış ve çokça fırsatı olmuş olmasına rağmen 3 yıldır kimseyle birlikte olmamış, biz yakınlaştığımızda ise hemen birlikte olma gibi bi arzusu olmadı, nedenini sorduğumda bana çok değer verdiğini ve hemen tüketmemek
arkadaşlar selam,
potansiyel bir sevgilim var ama şöyle bir durumu var:
yurtdışında yaşamış ve çokça fırsatı olmuş olmasına rağmen 3 yıldır kimseyle birlikte olmamış, biz yakınlaştığımızda ise hemen birlikte olma gibi bi arzusu olmadı, nedenini sorduğumda bana çok değer verdiğini ve hemen tüketmemek için ağırdan almak istediğini söyledi.
sorum şudur:
3 yıl bir erkeğin bunu yaşamaması normal mi, 3 yıldan sonra kendine bu kadar hükmetmesi normal mi? etik değerlerinden ötürü bir erkeğin 3 yıl boyunca bir birliktelik yaşamaması normal mi?
potansiyel bir sevgilim var ama şöyle bir durumu var:
yurtdışında yaşamış ve çokça fırsatı olmuş olmasına rağmen 3 yıldır kimseyle birlikte olmamış, biz yakınlaştığımızda ise hemen birlikte olma gibi bi arzusu olmadı, nedenini sorduğumda bana çok değer verdiğini ve hemen tüketmemek için ağırdan almak istediğini söyledi.
sorum şudur:
3 yıl bir erkeğin bunu yaşamaması normal mi, 3 yıldan sonra kendine bu kadar hükmetmesi normal mi? etik değerlerinden ötürü bir erkeğin 3 yıl boyunca bir birliktelik yaşamaması normal mi?
0
Hemen gay deme bence. Senden hoşlanmamış olma ihtimalini göz önünde bulundurdun mu ? 3 yıllık yurtdışı deneyimini sırasınca seks partilerinde olmadığından emin misin ?
0
hayatınıza giren örnekler üzerinden genelleme yaptığınız için çocuğu gay zannetmeniz normal ve bu söyledikleriniz üzerinden çocuğun cinsel tercihini tartışmaktan ziyade, potansiyel sevgilinizi hangi kıstaslara göre değerlendirdiğiniz ortaya çıkıyor.
... and justice for all
... and justice for all
0
normal. mastürbasyon diye bir olay var. seks yapacak kadar arzuladığı biri olmamıştır ya da mekanik ilişkiden hoşlanmıyordur.
0
şimdi birincisi;
'çokça fırsatı olmuş olmasına rağmen 3 yıldır kimseyle birlikte olmamış', bu yalan. taktik bu, emin ol yalan yani. gerçekten fırsatı olmamıştır kısacası.sanada hemen yapışmıyor çünkü yalanı ortaya çıkmasın diye. amacı senin aklında; vay be erkeğime bak, bu gibi şeyleri aşmış cool birisi' imajı yaratmaya çalışıyor.
sonuç olarak bunların hiçbirisi normal değil, zira hepsi düzmece. bizde denedik bu yolları bu taktikleri, kimse inkar etmesin amk..
'çokça fırsatı olmuş olmasına rağmen 3 yıldır kimseyle birlikte olmamış', bu yalan. taktik bu, emin ol yalan yani. gerçekten fırsatı olmamıştır kısacası.sanada hemen yapışmıyor çünkü yalanı ortaya çıkmasın diye. amacı senin aklında; vay be erkeğime bak, bu gibi şeyleri aşmış cool birisi' imajı yaratmaya çalışıyor.
sonuç olarak bunların hiçbirisi normal değil, zira hepsi düzmece. bizde denedik bu yolları bu taktikleri, kimse inkar etmesin amk..
0
(bkz: aaa bu benim lan). 3.5 senedir bi ilişkim yok ama tek gecelikler tabi ki oldu. sadece düzgün bi kız bulamamakla ilgisi var. ben de ağırdan almayı tercih ederdim. zaten düzgün olmasa iş böyle uzamaz. ya umursamaz ya da tek gecelik olarak kalır. kasıt aramaya gerek yok. normal bir durum.
0
bariz gay. gay değil diye cevap verenler de aslında gay ancak durumu rasyonalize etmeye çalışıyorlar.
hadi bakalım.
hadi bakalım.
0
blackmail gibi düşünengillerdenim ben de. olayı, taktiği, hesabı kitabı bu adamın. iki geri, bir ileri. dümeni rotaya oturttuktan sonra all ahead full.
0
herkes de abazan gezmiyor yani, 3 yıl kimseyle birlikte olmamış diye... gökten başımıza yağmıyor neticede :)
0
tanıdığım gaylerin libidosu çok daha yüksek heteroseksüellerden, genelleme yapmak istemesem de. aseksüel olması daha muhtemel olabilir, ya da kendine güveni yoktur cinsel anlamda?
0
Üst kattaki loud sex olayını nasıl çözdün? Bende aynı nedenle duyuru açmıştım sorun devam ediyor da (git: #324137)
0
gideon muhteşem yazmış ahahahah, anlayana :)
Bence de değildir ya, saçmalamayın.
Bence de değildir ya, saçmalamayın.
0
bence gay olmasından ziyade 3 senenin acısını sizden çıkarması ihtimaline yoğunlaşın. hadi kaçtım...
0
Yahu bazen aynı dünyada mı yaşıyoruz diye düşünüyorum bu tip şeyleri okurken.
El-Cevap: Bir erkek için seks yapamamak her zaman sıkıntılı bir durumdur, ama irade gösterirse 3 yıl da dayanır 30 yıl da.
El-Cevap: Bir erkek için seks yapamamak her zaman sıkıntılı bir durumdur, ama irade gösterirse 3 yıl da dayanır 30 yıl da.
0
biz burada 23 yıldır kimseyle birlikte olmuyoruz, götümüz başımız gayet yerinde?
0
bence huylan, öyle değilse bile pısırığın tekidir muhtemelen ya da şakirt... bilemedim çok karışık, ama her durum biraz kötü sanki...
0
contavolta
Nedir bu fframework olayi? Java icin hangisini kullanmak lazim? Kaynak verirseniz sevinirim...
Nedir bu fframework olayi? Java icin hangisini kullanmak lazim? Kaynak verirseniz sevinirim...
0
Çuvaldızı
abartısız 4-5 yıldır aralıksız takip ediyorum duyuruyu.çok da sevdigim bir yer elimden gelen bir yardım olursa neden şifa vermeyeyim insanlara.sorum şu :bunca yıllık duyurucuyum.kardeşim hep erkekler restoran,otel,hediye,guzel soz,akıl,tavsiye ariyor.hep yani sırf kız arkadaş ,sevgiliyi memnun etmek
abartısız 4-5 yıldır aralıksız takip ediyorum duyuruyu.
çok da sevdigim bir yer elimden gelen bir yardım olursa neden şifa vermeyeyim insanlara.
sorum şu :
bunca yıllık duyurucuyum.
kardeşim hep erkekler restoran,otel,hediye,guzel soz,akıl,tavsiye ariyor.
hep yani sırf kız arkadaş ,sevgiliyi memnun etmek icin.
bayanlar da yazıyor ama tek tuk erkekler 1000 se kadınlar 1 gibi sacma bir oran vermek istemiyorum ama boyle.
neden erkekler kadınlara bu kadar deger verirken kadınlar aslinda o kadar da erkekleri iplemiyor ,kendi ilişkilerimde de hep gul ot bok alip giden ben oldum bir kiz da bir allahın gunu bir hediye alip gelmemistir bir dogum gunu filan haricinde.
neden boyledir bilen bir anlatsın benim kafa basmiyor.
sevgi dolu guzel gunler diliyorum :)
çok da sevdigim bir yer elimden gelen bir yardım olursa neden şifa vermeyeyim insanlara.
sorum şu :
bunca yıllık duyurucuyum.
kardeşim hep erkekler restoran,otel,hediye,guzel soz,akıl,tavsiye ariyor.
hep yani sırf kız arkadaş ,sevgiliyi memnun etmek icin.
bayanlar da yazıyor ama tek tuk erkekler 1000 se kadınlar 1 gibi sacma bir oran vermek istemiyorum ama boyle.
neden erkekler kadınlara bu kadar deger verirken kadınlar aslinda o kadar da erkekleri iplemiyor ,kendi ilişkilerimde de hep gul ot bok alip giden ben oldum bir kiz da bir allahın gunu bir hediye alip gelmemistir bir dogum gunu filan haricinde.
neden boyledir bilen bir anlatsın benim kafa basmiyor.
sevgi dolu guzel gunler diliyorum :)
0
böyle gelmiş böyle gidiyor. ben de zamanında çok yırttım bir sürü kişi için bir tarafımı neler neler ne jestler yaptım ama karşımdaki sevgilim olmasına rağmen beni sevdiğini söylemesine rağmen somut bir şekilde karşılığını alamadım ve ayrıldım :)
edit: para olayına da değineyim dedim. lisede bile hep hesap bana kitlenirdi bir iki sevgilim hariç. ulan nasıl soğurdum var ya anlatamam. ne o ben erkeğim ben ödicem ha öyle mi? annem babam da ben erkeğim diye fazladan 200-300 veriyorlardı ya sanki. sen de öğrencisin ben de. sinirlendim yine bak
edit: para olayına da değineyim dedim. lisede bile hep hesap bana kitlenirdi bir iki sevgilim hariç. ulan nasıl soğurdum var ya anlatamam. ne o ben erkeğim ben ödicem ha öyle mi? annem babam da ben erkeğim diye fazladan 200-300 veriyorlardı ya sanki. sen de öğrencisin ben de. sinirlendim yine bak
0
@Çuvaldızı sen geç kalmışsın bence ben burda takılalı 1 sene olmadı ama olayı kaptım yani :P şaka bi yana tv ler de fln hep erkeğin hediye fln alması gösterildi subliminal mesaj yani illuminati insanların beyinlerini çok güzel yıkıyolar.
0
çünkü kadınlar kendi arasında o kadar çok muhabbetini çeviriyor ki. oldukça rahat bir şekilde. ama bir erkek bazen kendi yakın erkek çevresinden çekinebiliyor. onun dışında toplumumuzda yerleşmiş bir erkek yapar eder algısı var. bu da erkek egemen zihniyetten kaynaklanıyor. bunu aşmış kadınlarda var elbette.hayatında ki insana özel günler dışında da farklı süprizler yapabilen. ben son ilişkimde yaşadığımız güzel her anıdan sonra cebine bişeyler yazıp koyuyordum vs. ha ama neydi o öküzdü orası ayrı.nerden nereye geldim. her neyse sonuç olarak bunun gibi bişeyler.
0
Hafız, erkekler ikiyüzlü çünkü. Erkekler bahsettikleri kızları elde etmek için taktik istiyor. Bak şimdi yapılan duyuruları bi gözden geçir devam eden ama aksayan ilişkisini kurtarmak için "taktik" isteyenler de kadınlar çoğunlukla.
Elde ettiği kadın için taktik isteyen, nereden hediye alırım, gönlünü nasıl daha hoş ederim diyen bir duyuruya rastlandın mı hiç, zor.
E şimdi Fazıl Say'ı bende sevmem (türk halkının arabesk yaw...) ama yani, ayıptır.
Elde ettiği kadın için taktik isteyen, nereden hediye alırım, gönlünü nasıl daha hoş ederim diyen bir duyuruya rastlandın mı hiç, zor.
E şimdi Fazıl Say'ı bende sevmem (türk halkının arabesk yaw...) ama yani, ayıptır.
0
ciddi soyluyorum sevisirken kendim degil hatun zevk alsın diye gotumu yirtiyorum aynı sekilde biraz geriye at kendini soyle yap boyle yap deyince ama cok sey istiyorsun demiyor mu yuh artık diyorum.
o degil bir iki kız haric nereye girsek hep hesabi odemek zorunda kalmak mi
devamli ve bitmek bilmeyen talepleri mi
hep elestirilmek ama hic elestiriye yargıya tahammul edememek mi
mesela pantolon yakısmamıs diyor iyi diyorsun o dakika magazaya girip hanımefendi pantol seciyor giyiyoruz.
elinde bir yuzuk var nah kafam kadar yakismamis dedim diye bir gunu rezil etti.
o degil bir iki kız haric nereye girsek hep hesabi odemek zorunda kalmak mi
devamli ve bitmek bilmeyen talepleri mi
hep elestirilmek ama hic elestiriye yargıya tahammul edememek mi
mesela pantolon yakısmamıs diyor iyi diyorsun o dakika magazaya girip hanımefendi pantol seciyor giyiyoruz.
elinde bir yuzuk var nah kafam kadar yakismamis dedim diye bir gunu rezil etti.
0
Herkesin zaten farkında olduğu bir şeyi burada da gözlemlemişsiniz. Kadın erkek eşittir diye kendini yırtan kadınlar maalesef bu konularda kendilerini eşit görmüyor. Sırf bu yüzden kadınlara karşı bi nefretim var diyebilirim. Çiçek bekler, sürpriz bekler, hediye bekler, güzel söz bekler, ilgi bekler onu bekler bunu bekler bunlar. Sürekli sen düşünmek zorundasın. Yeni tanışırsınız, ne konuşsam da benden sıkılmasa diye düşünüp duran sen olursun. Daha yeni tanıştığınızdan dolayı muhabbet bir yerde tıkanır, sonra sıkıcı olan yine sen olursun; ama o olmaz. Madem o kadar harikasın sen de bir şeyler yapmaya çalış.
Valla ben içimden gelirse onun için bir şeyler yapmaya çalışırım. Bazı şeyleri sırf o istiyor diye yapıp da kendimi siktiremem hiç.
yaptığımız güzel şeyleri karşılık beklemeden yapmak iyi bir şey sayılır ya, işte o burda tamamen geçersiz kalıyor. ben kendim bir şeyler yapmak için uğraşırken aynı şekilde karşılık alamazsam ve bunun yanında benden sürekli ilgili olmam bekleniyorsa çok net söylüyorum kafam rahat bir şekilde ayrılırım o insandan.
Valla ben içimden gelirse onun için bir şeyler yapmaya çalışırım. Bazı şeyleri sırf o istiyor diye yapıp da kendimi siktiremem hiç.
yaptığımız güzel şeyleri karşılık beklemeden yapmak iyi bir şey sayılır ya, işte o burda tamamen geçersiz kalıyor. ben kendim bir şeyler yapmak için uğraşırken aynı şekilde karşılık alamazsam ve bunun yanında benden sürekli ilgili olmam bekleniyorsa çok net söylüyorum kafam rahat bir şekilde ayrılırım o insandan.
0
pelinn. biraz acarmisin lutfen ilk cumlelerini netleyemedim.
andrey bolkonski ayip ettin simdi bugun yazılan cizilenlere bir bak hep kizin gonlunu nasil alirim diye duyuru acilmis ,yataga atayim filan diye degil tamam o niyetle gelen de var ama niyet baska gerceklestirmek baska erkekler konusur ama yapmaz bunu da biliyoruz degil mi.
ne biliyim anlamiyorum salagim ben sanirim
andrey bolkonski ayip ettin simdi bugun yazılan cizilenlere bir bak hep kizin gonlunu nasil alirim diye duyuru acilmis ,yataga atayim filan diye degil tamam o niyetle gelen de var ama niyet baska gerceklestirmek baska erkekler konusur ama yapmaz bunu da biliyoruz degil mi.
ne biliyim anlamiyorum salagim ben sanirim
0
kadınları memnun etmek için bazı mantıksız hareketler gerekiyor.
bunlar hakkında yardım isteniyor olması normal.
kadınların genel olarak seçen taraf olması, türk kızı götü kalkıklığı, buralarda takılan erkeklerin sosyal hayatta biraz pasif olması vb sebepler sayılabilir.
bunlar hakkında yardım isteniyor olması normal.
kadınların genel olarak seçen taraf olması, türk kızı götü kalkıklığı, buralarda takılan erkeklerin sosyal hayatta biraz pasif olması vb sebepler sayılabilir.
0
burda sorarlarsa kadin olduklari ortaya cikar, bi kac kisi mesaj atar asilir, degerli kukulari zarar görür diye sormuyorlar.
0
ilişkinin devamında erkek hele de evlenmişlerse kadını aldatıyor evet.
evli arkadaşlarımın hemen hepsi karısını aldatıyor yada onurlu ise bosanıyor kadın kaybediyor sonucta 30 yasindan sonra bir erkek evlenir tekrar da dul kadını otuzundan sonra kim ne yapsin fikri egemen toplumda...
ben kadın ve erkegin esit olduguna inanıyorum neden soyluyorum bunu bilmiyorum
ama kadınlar kizlarımız yanlıs yoldalar.
evli arkadaşlarımın hemen hepsi karısını aldatıyor yada onurlu ise bosanıyor kadın kaybediyor sonucta 30 yasindan sonra bir erkek evlenir tekrar da dul kadını otuzundan sonra kim ne yapsin fikri egemen toplumda...
ben kadın ve erkegin esit olduguna inanıyorum neden soyluyorum bunu bilmiyorum
ama kadınlar kizlarımız yanlıs yoldalar.
0
kadının ağzından çıkana değil de yaptıklarına baktığınızda onlar kendi bile inanmıyor kadın-erkek eşitliğine. insanlar işine geldikleri yerde üstün, işine geldikleri yerde eşit, işine geldikleri yerde geri planda olmayı tercih ediyorlar. kadın erkek hak, hukuk haricinde eşit falan değildir ve olamaz. eşitlikten söz etmek insanların kendini kandırmasından başka bir şey değil.
0
soruyu okur okumaz aklıma gelen en net cevabı @artificial zapata vermiş.
kızlar niye hediye sorsun ki, envai çeşidini bilir ve de alırlar. Yani hediye, restoran, otel ... bunlar burada sorulacak kadar zor şeyler değil.
Bu kıyaslama şuna benzemiş, diyelim ki bir matematik forumunda "matematik profesörleri niye hiç forumdan yardım istemiyor, bu konulara ilgisi mi yok" demek gibi bir şey. adam profesör yahu, niye sorsun burada.
kızlar niye hediye sorsun ki, envai çeşidini bilir ve de alırlar. Yani hediye, restoran, otel ... bunlar burada sorulacak kadar zor şeyler değil.
Bu kıyaslama şuna benzemiş, diyelim ki bir matematik forumunda "matematik profesörleri niye hiç forumdan yardım istemiyor, bu konulara ilgisi mi yok" demek gibi bir şey. adam profesör yahu, niye sorsun burada.
0
huysuzrumi
genellikle gece yattığımda oluyordu fakat şu anda da olmaya başladığı için dayanamayıp soracağım. ayak parmaklarımdan başlayıp kasığıma kadar bir çekilme hissediyorum yani ağrı değil acı yok falan sadece çekilme şeklinde fakat beni huzursuz etmeye yetiyor. bazı geceler uykuya dalmakta güçlük çektiği
genellikle gece yattığımda oluyordu fakat şu anda da olmaya başladığı için dayanamayıp soracağım. ayak parmaklarımdan başlayıp kasığıma kadar bir çekilme hissediyorum yani ağrı değil acı yok falan sadece çekilme şeklinde fakat beni huzursuz etmeye yetiyor. bazı geceler uykuya dalmakta güçlük çektiğim oluyor. doktora gitmem gerekir mi? bir de tarif konusunda hiç iyi değilim buna benzer şeyler yaşayanınız oldu mu? çok mu kuruntuluyum?
0
kan tahlili yaptırıp demirinizi ölçtürün. demir eksikliğiniz olabilir. demir hapı kullanırsanız düzelebilir.
0
aynısını yaşadım, bilirim çok pis bir huzursuzluk verir. doktora gittiğimde bana mineral vermiş (sanırım demirdi ama emin değilim), belimi zorlamamam gerektiğini söylemişti.
açıkçası nasıl geçtiğinden emin değilim ama gün içinde uzun süreler oturuyordum, sonra düzenli yürüyüşe başladım ve uzun süre sonra geçti.
eğer sorun belde ve sinirlerdeyse yüzmek, özellikle sırt üstü yüzmek çok iyi gelir. (doktor öyle söylemişti.)
açıkçası nasıl geçtiğinden emin değilim ama gün içinde uzun süreler oturuyordum, sonra düzenli yürüyüşe başladım ve uzun süre sonra geçti.
eğer sorun belde ve sinirlerdeyse yüzmek, özellikle sırt üstü yüzmek çok iyi gelir. (doktor öyle söylemişti.)
0
enedwaith
Başlıkta tam olarak ifade edememiş olabilirim, şimdi açıklamaya çalışayım:Misal gece girdim yatağıma uyuyayım dedim, çoğu zaman 1 saatten önce uyumaya dalamıyorum ama bu sorun değil, zira ömür boyu hep böyleydi, işim gücüm varken gündüz yoruluyordum bayağı hemen uyuyordum yatınca.Öyle pek derdim de
Başlıkta tam olarak ifade edememiş olabilirim, şimdi açıklamaya çalışayım:
Misal gece girdim yatağıma uyuyayım dedim, çoğu zaman 1 saatten önce uyumaya dalamıyorum ama bu sorun değil, zira ömür boyu hep böyleydi, işim gücüm varken gündüz yoruluyordum bayağı hemen uyuyordum yatınca.
Öyle pek derdim de yok kafaya takacak, sıkıntı falan yok yani psikolojik. Evden çalışıyorum şimdi, ofis işim varken çok daha sıkıntılıydım.
Bu uykuya dalana kadar 1 saatlik sürede, neredeyse her gün kafamdan başlayıp çok hızlı şekilde ayaklarıma ulaşıp kaybolan elektrik akımı gibi bir şey hissediyorum vücudumda. Toplamda 1 sn belki alıyor belki almıyor. Yatağımın yakınlarda herhangi bir akım oluşturacak priz alet vs mevcut değil.
Hızlıca oluyor, vücudumu da çarpılmışım gibi titretiyor, bazen ayağım falan atıyor böyle tak diye.
Aşağı yukarı neler olabilir, doktora gitmem lazım mı, beynim errör mü veriyor yoksa ben mi saçmalıyorum fikirleriniz nelerdir :)
Misal gece girdim yatağıma uyuyayım dedim, çoğu zaman 1 saatten önce uyumaya dalamıyorum ama bu sorun değil, zira ömür boyu hep böyleydi, işim gücüm varken gündüz yoruluyordum bayağı hemen uyuyordum yatınca.
Öyle pek derdim de yok kafaya takacak, sıkıntı falan yok yani psikolojik. Evden çalışıyorum şimdi, ofis işim varken çok daha sıkıntılıydım.
Bu uykuya dalana kadar 1 saatlik sürede, neredeyse her gün kafamdan başlayıp çok hızlı şekilde ayaklarıma ulaşıp kaybolan elektrik akımı gibi bir şey hissediyorum vücudumda. Toplamda 1 sn belki alıyor belki almıyor. Yatağımın yakınlarda herhangi bir akım oluşturacak priz alet vs mevcut değil.
Hızlıca oluyor, vücudumu da çarpılmışım gibi titretiyor, bazen ayağım falan atıyor böyle tak diye.
Aşağı yukarı neler olabilir, doktora gitmem lazım mı, beynim errör mü veriyor yoksa ben mi saçmalıyorum fikirleriniz nelerdir :)
0
bendede çok sık oluyor hacı birden bi tırsıyosun sonra siktiret deyip tekrar yatıyosun dimi,manyak degiliz kanımca
0
uykuya dalmadan önce ayak atması, vücudun akım varmış gibi titremesi az bulunsa da olan şeyler. sizin düzenli oluyorsa, yine de alarm verecek bir durum değildir düye düşünüyorum. doktor değilim, sadece benzer semptompları ergenlik civarı ve sonrası bir süre yaşadım. sonradan hiç kalmadı. kendi kendine geçmezse bir nörologa görünün diycem, ama siz bilirsiniz.
0
o titreme çarpılma gibi hareketin nedeni tamamen doğal,beyin vucudun uzun süre hareket etmemesinden dolayı beyin vucudun öldüğünü zannedip, nöronlarına akım gönderip kasılmalara neden oluyor.
0
sürekli ise ve bundan rahatsız oluyorsan git doktora... bende yorgun ve gergin bir şekilde uyuyacaksam 2-3 kez sıçrarım.. sürekli olmadığı için şikayetçi değilim hatta güzel oluyor.
0
atalemo
sölemesi ayıp midem ve bağırsaklarımdaki herşeyi boşaltmak istiyorum. ev şartlarında hangi besinler bana en çok yardımcı olur.
sölemesi ayıp midem ve bağırsaklarımdaki herşeyi boşaltmak istiyorum. ev şartlarında hangi besinler bana en çok yardımcı olur.
0
duphalac.
şöyle söyleyeyim, bir haftalık kabızı bir tatlı kaşığıyla 15 dakika içinde... neyse, duphalac. hem tek kullanımda canını da sıkmaz, tek seferlik cırcır olursun. sürekli kullanırsan fena olur ama.
şöyle söyleyeyim, bir haftalık kabızı bir tatlı kaşığıyla 15 dakika içinde... neyse, duphalac. hem tek kullanımda canını da sıkmaz, tek seferlik cırcır olursun. sürekli kullanırsan fena olur ama.
0
kesin cozum sabun kat icecegin sivinin icine hacisakir i rendele abartmadan..cırcırın kıralı olursun ..
0
kuru kayısı, incir, haşlanmış mısır ye üstüne yarım litre buz gibi su iç, daha sonra fayansın üstüne buz torbası koy çıplak götle üstüne otur.
0
terp
atış serbest!
atış serbest!
0
net
Nlp kişisel gelişimboyle karanlık umutsuz yada bir noktada bir şekildekilere terapi almak isteyen insanlara yardımcı olmak istiyorum nasıl kendimi geliştirim ?yaşam koçu olmak istiyorum yani
Nlp kişisel gelişim
boyle karanlık umutsuz yada bir noktada bir şekildekilere terapi almak isteyen insanlara yardımcı olmak istiyorum nasıl kendimi geliştirim ?yaşam koçu olmak istiyorum yani
boyle karanlık umutsuz yada bir noktada bir şekildekilere terapi almak isteyen insanlara yardımcı olmak istiyorum nasıl kendimi geliştirim ?yaşam koçu olmak istiyorum yani
0
bu işlerde saadet zincirimsi bir olay olabiliyor. yani eğitimler vs çok pahalı ve o nedenle danışmanlar da çok para istiyor, kazanıyor. www.kuraldisi.com
şurayı bi inceleyebilirsin çeşitli workshoplar vs var. başlangıç olur en azından.
şurayı bi inceleyebilirsin çeşitli workshoplar vs var. başlangıç olur en azından.
0
zawisza
merhaba cefakar duyuru dostları,kaldığım öğrenci evinin ısıtması olmadığından duvarının bir kısmında küf oluşuyor; duvarların birleştiği çizgi ve etrafında tavana kadar yeşil siyahımsı noktalar var. yağmur yağdığında duvarın rengi de koyulaşıyor gibi eh biraz da koku yapıyor.evde zaten bir kaç aylığ
merhaba cefakar duyuru dostları,
kaldığım öğrenci evinin ısıtması olmadığından duvarının bir kısmında küf oluşuyor; duvarların birleştiği çizgi ve etrafında tavana kadar yeşil siyahımsı noktalar var. yağmur yağdığında duvarın rengi de koyulaşıyor gibi eh biraz da koku yapıyor.
evde zaten bir kaç aylığına duruyorum, o zamana kadar kokuyu önlemek ve küf oluşumunu durdurmak için neler yapabilirim? bauhaus'ta küf önleyici bir ürün varmış, kullanan var mı?
kaldığım öğrenci evinin ısıtması olmadığından duvarının bir kısmında küf oluşuyor; duvarların birleştiği çizgi ve etrafında tavana kadar yeşil siyahımsı noktalar var. yağmur yağdığında duvarın rengi de koyulaşıyor gibi eh biraz da koku yapıyor.
evde zaten bir kaç aylığına duruyorum, o zamana kadar kokuyu önlemek ve küf oluşumunu durdurmak için neler yapabilirim? bauhaus'ta küf önleyici bir ürün varmış, kullanan var mı?
0
deterjanlı veya çamaşır sulu bezle bastıra bastıra sil. küf yenilendikçe aynı işlemi uygula. kısa vadede en ucuz ve pratik çözüm budur.
0
sanirim badana ya da kirec kullaniliyordu ama bir an önce cözüm bulmaya bak cünkü küf oldukca tehlikeli cok sik gözardi edilir genelde.
mahallea arasindaki hirdavatcilara sorabilirsin.
mahallea arasindaki hirdavatcilara sorabilirsin.
0
bildiğin rutubet, nem.. sil peçete ile. başka çözüm yok.
evin içine çamaşır asmayın. ve o evden çıkın.
evin içine çamaşır asmayın. ve o evden çıkın.
0
bunun adı nem. neyle ısınıyorsun, yani ısıtma yok dedin ama herhalde kışın birşey kullanacaksın? neme en iyi çare sürekli soba yakmaktır ama bilemiyorum tabii senin soba kullanıp kullanamayacağını. bir de nalburlarda su-tut diye birşey var. onun nem için olanı varsa onu alıp duvarına sürebilrisin. yoksa da su-tut alıp sür, bir nebze rahatlatır (duvarı).
0
çamaşır suyu ile duvarı silip küfü temizledim, sonra duvarı kuruttum, şimdilik sorun kalmadı gibi. evde geçici olduğumdan badana kireç gibi çözümlere başvurmak istemiyorum.
@african rain kışın elektrikli fanlı ısıtıcı ile ısınacağım, o da odayı kurutan bir şey değil maalesef, zaten kurutması da iyi bir şey değil ya...
@secil bana küf için "depozitodan düşelim" denirse katil olabilirim... her hafta temizlik de zor yahu...
cevaplar için teşekkürler şimdilik temizledik galiba.
@african rain kışın elektrikli fanlı ısıtıcı ile ısınacağım, o da odayı kurutan bir şey değil maalesef, zaten kurutması da iyi bir şey değil ya...
@secil bana küf için "depozitodan düşelim" denirse katil olabilirim... her hafta temizlik de zor yahu...
cevaplar için teşekkürler şimdilik temizledik galiba.
0
hikaye mesture
Bu sefer de ben anlamadım.http://9gag.com/gag/374905
0
ağacın kökü = karekök
ama aslında ağacın kökü küp şeklini aldığı için küp kök olması lazımdı.
ama aslında ağacın kökü küp şeklini aldığı için küp kök olması lazımdı.
0
emin degilim türkçe mantıkla düşününce onun kök degil 3.dereceden anca kök olabilecegi gibi birşey olabilir şahsen ben öyle düşünerek güldüm.
0
adam kare kök demiş resimdeki küp şeklinde köke. o da mühendis olsaydın matematik bilirdin küp kök aslında demiş. çok da komik diil bence
0
zawisza
izmir'de birkaç ay kış geçireceğim, bu yüzden ısıtıcı almak istiyorum.ufo tarzı şeyler pahalı ve taşıması zor, bu yüzden fanlı ısıtıcı almak istiyorum fakat bu tür ısıtıcıları da tüm gece açık tutmak sakat. zaten derece ayarı ve termostatları olmuyor genelde.hem taşınabilecek, hem gece açık tutulabi
izmir'de birkaç ay kış geçireceğim, bu yüzden ısıtıcı almak istiyorum.
ufo tarzı şeyler pahalı ve taşıması zor, bu yüzden fanlı ısıtıcı almak istiyorum fakat bu tür ısıtıcıları da tüm gece açık tutmak sakat. zaten derece ayarı ve termostatları olmuyor genelde.
hem taşınabilecek, hem gece açık tutulabilecek, bir araç olması gerekiyor yani. daha önce bu tür araçlardan alan var mı, ne önerirsiniz?
ufo tarzı şeyler pahalı ve taşıması zor, bu yüzden fanlı ısıtıcı almak istiyorum fakat bu tür ısıtıcıları da tüm gece açık tutmak sakat. zaten derece ayarı ve termostatları olmuyor genelde.
hem taşınabilecek, hem gece açık tutulabilecek, bir araç olması gerekiyor yani. daha önce bu tür araçlardan alan var mı, ne önerirsiniz?
0
klima denesen? maliyetli gerçi ama gece açık bırakabileceğin yegane çözüm.
0
klima iyidir de taşınmayı düşünüyorum kış bitince, ısıtıcı sadece bu kış için lazım.
0
bildiğim kadarıyla çoğu ısıtıcı şöyle çalışıyor. mesela 3 dakika açık, 5 dakika mola. gibi. siz bunu üzerinden ayarlayabiliyorsunuz. bu yüzden ayarı azaltıp gece de açık bırakabilirsin.
0
o tarz aletlerin bir çogu sadece kendisini ısıtmakta. o ufak gözüken bazı sobalarda hayvan gibi elektrik yakanları var. bu durumda senin için en iyi çözüm ufo tarzı olanlar ufak modelleri var öyle kocaman olmayan bir kaç yere sorarsa elbet birinde vardır. hemde daha güvenli olur en azından devrilmeye karşı koruması falan var. gece acık bırakacaksın yerde duracak birşey alma ayagın falan çarpar yakarsın ayagını(bunu yapmış bahtsızlar tanıyorum)
0
werdes
merak ettimde kaç yaşındasınız ne mezunusunsz ne iş yapıyorsunuz memnunmusnz hayatınızdan ?
merak ettimde kaç yaşındasınız ne mezunusunsz ne iş yapıyorsunuz memnunmusnz hayatınızdan ?
0
22- öğrenci - bilgisayar mühendisi - memnun değilim.
3 ay sonra mezun olacağım, param olunca memnun olmayı umuyorum.
3 ay sonra mezun olacağım, param olunca memnun olmayı umuyorum.
0
23 yaşımdayım kimya okudum memnun değildim 4de bıraktım biyomühendis oldum. çook memnunum mutluyum
0
badak alıp badak satıyorum.badagı nerde olsa gozunden tanırım.badak uzmanıyım badak basına tam 100.000 lira kazanıyorum.
0
kimyagerim. 25 yaşındayım. işsizim memnun degilim.işimden memnunum da hayatımın şu anından memnun degilim.
0
dogum: 1984. mezuniyet: cevre muhendisligi. mesgale: an itibariyle 341. ksd jnd er, donunce issiz. memnun muyum sence...
0
44..Kendime ait bir multimedia tasarım şirketim var.Afedersin Hayvan gibi para kazanıyorum,tabi ki çok mutluyum,yeşil benjaminlerimi çok seviyorum...
0
28, işletme+mba mezunu, eski satınalma müdürü, 1 haftadır falan işsiz. Haliyle mutsuz.
0
ermanen
kız ve erkek ilişkileri hakkında duyurular oluyor mesela, burda her zaman "yok fakbadimle kamasutra yaptık", "yok bu kız çok güzel ve masumdu sonra çatır çatır koydum" tarzı yazan tipler geliyor. sözlük yazarlarında da benzer durumlar görüyorum ama onlar daha usturuplu yazıyorlar ve duyuru için daha
kız ve erkek ilişkileri hakkında duyurular oluyor mesela, burda her zaman "yok fakbadimle kamasutra yaptık", "yok bu kız çok güzel ve masumdu sonra çatır çatır koydum" tarzı yazan tipler geliyor. sözlük yazarlarında da benzer durumlar görüyorum ama onlar daha usturuplu yazıyorlar ve duyuru için daha anlamlı bir cevap oluyor genelde. ne düşünüyorsunuz bu kişiler hakkında?
bu duyurudan sonra sevişmeye gidiyorum. görüşürüz.
bu duyurudan sonra sevişmeye gidiyorum. görüşürüz.
0
"En çok umursamaz göründüğümüz, aslında en çok odaklandığımızdır."
0
sirf suna yanit vermek icin atesli bir sevismeye ara verdim.
genelde anlatimlarda benim yukarida yazdigima benzer buyuk gedikler oldugundan kale almiyorum. cool story bro deyip geciyorum cogu vakit.
genelde anlatimlarda benim yukarida yazdigima benzer buyuk gedikler oldugundan kale almiyorum. cool story bro deyip geciyorum cogu vakit.
0
valla neredeyse bi senedir kimseyle yatmadım ben onu bilirim. ne mutlu o arkadaşa.
0
yalansa da kendine amına koyim. beni mi sikiyorlar sanki? 30 yıldır elime kadın eli değmemiş buna mı takacam?
0
gelip nette yazıyorsa bunları %99.999999 sallıyor. %0.000000001 ihtimalle ise kaptan amerika'dır.
0
RuledBySecrecy
Önyargılı, saçma, aptalca bir soru gibi görülebilir ama bence doğru bir önerme. Sizce ?
Önyargılı, saçma, aptalca bir soru gibi görülebilir ama bence doğru bir önerme. Sizce ?
0
şu haliyle dinlemezdi; çünkü black metal özünde çok kıymetli bir tür iken, corpsepaint, çivili bileklik, scream vokal, ormanlı klip gibi tekdüzelikler yüzünden gerçek manada hakettiği yerlere ulaşamadı. halbusi müzikal olarak dissection, tiyatral olarak king diamond, efendilik olarak darkthrone'u örnek alan onlarca grup barındırsaydı david lynch, tim burton gibi adamlar da dinlerdi.
0
hnoss
Ey duyuru guruları, nasılsınız inşallah. Sağolun canlarım, iyiyim ben de.Şimdi hepinizden kaçta uyuyup kaçta uyandığınıza dair beni bilgilendirmenizi rica ediyorum.(e.g. 23.00 - 08.00 gibi)KissesEdit: @Kamyonsans: 01.00/02.00 - 07.40, durumum vahim kısacası :)
Ey duyuru guruları, nasılsınız inşallah. Sağolun canlarım, iyiyim ben de.
Şimdi hepinizden kaçta uyuyup kaçta uyandığınıza dair beni bilgilendirmenizi rica ediyorum.
(e.g. 23.00 - 08.00 gibi)
Kisses
Edit: @Kamyonsans: 01.00/02.00 - 07.40, durumum vahim kısacası :)
Şimdi hepinizden kaçta uyuyup kaçta uyandığınıza dair beni bilgilendirmenizi rica ediyorum.
(e.g. 23.00 - 08.00 gibi)
Kisses
Edit: @Kamyonsans: 01.00/02.00 - 07.40, durumum vahim kısacası :)
0
01.30 - 06.40
tabi uykumu alamıyorum, okulda uyku dolu gözlerle dinliyorum dersi. uykumu almam için 9 saat 40 dakika civarı uyumam gerekiyor.
tabi uykumu alamıyorum, okulda uyku dolu gözlerle dinliyorum dersi. uykumu almam için 9 saat 40 dakika civarı uyumam gerekiyor.
0
son 2 gün..
1. gün: sabah 06 yatış 10 kalkış.. 4 saat uyku
2. gün: sabah 07 yatış 09 kalkış.. 2 saat uyku
2. gün devam: akşam 20 yatış 12 kalkış.. 16 saat uyku
1. gün: sabah 06 yatış 10 kalkış.. 4 saat uyku
2. gün: sabah 07 yatış 09 kalkış.. 2 saat uyku
2. gün devam: akşam 20 yatış 12 kalkış.. 16 saat uyku
0
Haftaiçi 02:00 - 08:36 - (09:00 da mesai başlıyor)
Haftasonu 10 saat falan uyur, toparlarım.
Haftasonu 10 saat falan uyur, toparlarım.
0
tesekkurler bilgilendirme icin:)) durum vahimmis gercekten, 1 de benim gibi uyku delisiysen ve yataktan cikamiyorsan kolay kolay :D
0
00:00-00:30 ile 7:18 arasi. 7:38 de evden çıkınca tam zamanında yetişiyorum servise.
0
inancsiz deve
hala yuri's revenge, zero hour, witch king oynayan bu kardeşinize bu ayarda eğlenceli ve bağımlılık yapacak strateji oyunu tavsiye eder misiniz?rise of nations, age of, stronghold, star craft, settlers, civilization, c&c nin yeni oyunları ve company of heroes tarzı olanlar dışında.hepsini saydım her
hala yuri's revenge, zero hour, witch king oynayan bu kardeşinize bu ayarda eğlenceli ve bağımlılık yapacak strateji oyunu tavsiye eder misiniz?
rise of nations, age of, stronghold, star craft, settlers, civilization, c&c nin yeni oyunları ve company of heroes tarzı olanlar dışında.
hepsini saydım heralde :)
rise of nations, age of, stronghold, star craft, settlers, civilization, c&c nin yeni oyunları ve company of heroes tarzı olanlar dışında.
hepsini saydım heralde :)
0
empire earth 1,2,3 hangisi en iyisi. hepsini sırayla oyniyim mi yoksa 1 galiba en yüksek puan alanı? görüntüler inanılmaz berbat :) total warlar ı oynasam daha mı iyi ne ?
0
total war'ların hepsi çok güzeldir ama saydığınız tarzlardan farklılar biraz. ben medieval II'yi çok severim, ama empire ve shogun II de çok güzeldir. artık hangi dönemi severseniz ona göre bakarsınız:)
0
Bu kadar oyunu oynayıpta warcraft serilerini oynamadığın için seni esefle kınıyorum.
(bkz: the frozen throne)
(bkz: the frozen throne)
0
keseci
yahu bu memleketin en zengin 100 insanindan en az 30 tanesi vergisini veren kürt.pkk yi benimsemeyen ve de terör örgütü olarak gören milyonlarca kürt var.bu liste uzar gider tabi ama,bu kürt vatandaslar neden pkk ya teröre karsi ayaklanmiyorlar, neden bir olusum icine girip seslerini cikartmiyorlar?
yahu bu memleketin en zengin 100 insanindan en az 30 tanesi vergisini veren kürt.
pkk yi benimsemeyen ve de terör örgütü olarak gören milyonlarca kürt var.
bu liste uzar gider tabi ama,
bu kürt vatandaslar neden pkk ya teröre karsi ayaklanmiyorlar, neden bir olusum icine girip seslerini cikartmiyorlar?
not; cevremdeki kürtlerin yüzde 70 i türk insaniyla barisik.
pkk yi benimsemeyen ve de terör örgütü olarak gören milyonlarca kürt var.
bu liste uzar gider tabi ama,
bu kürt vatandaslar neden pkk ya teröre karsi ayaklanmiyorlar, neden bir olusum icine girip seslerini cikartmiyorlar?
not; cevremdeki kürtlerin yüzde 70 i türk insaniyla barisik.
0
çevremdeki kürtlerin %100 ü barışık değil, sen türksün diyince sinirleniyorlar hayır ben türkiyelim diyorlar.
0
türkiye'den başka yaşayacak yerleri yok. suriye-ırak ve iran'da mı yaşasınlar? o yüzden bağımsız bir kürdistan kurulsa burada pkk sempatizanı olan, devamlı pkk ve kürtçü propoganda yapanların çoğu yaşamak için kürdistana gitmezler. çünkü yaşam kaliteleri epey düşer.
0
şiddet çoktan her kesim tarafından kanıksandığı için ayaklanmıyorlar, kendilerini bizzat şiddetin taraflarından biri olarak görüyorlar. yarın tsk operasyon yapsın sokaklarda görürsün ayaklanmayı.
herkesi öyle sağduyulu hümanist vs sanmayın efendim.
herkesi öyle sağduyulu hümanist vs sanmayın efendim.
0
pkk ''kürtlerin haklarını alması için kurulan'' bir örgüt gibi görünse de aslında kendi içinde çıkan her farklı sesi yokeden diktatöryanın alası bir örgüt. okuyup adam olup, halkını kurtarmak için yetişmesi gereken kürt gençlerini savaşın, pisliğin, ihanetin, kalleşliğin içine çekip, haklarını almak için savaşıyorumuş gibi göründüğü kürtleri yokeden bir örgüt.
kürteri temsil ettiği falan yok. devlet kürtleri silahlı direnişten farklı olarak demokratik bir çözüm üretemesinler, hep pkk'ya mahkum kalsınlar, bu sorun hiç çözülmesin, hep karmaşa olsun, kürtler asimile olsun, kendi içinde bir yıkıma sürüklensin diye pkk'yı yarattı. daha doğrusu pkk için zemin hazırdı devlet de bunu bir güzel kullandı. hatta ilk üç yılında bizzat devlet besledi, silah yardımı yaptı pkk'ya. devlet silahlı çatışmadan farklı bir kürt sorunu çözüm(süzlüğü)ü istemediği için kürtlerden doğru düzgün bir çözüm gelse de yükselemedi, kısa zamanda bastırıldı. aydın, sorunu çözmek için donanımlı, aklı başında, okumuş kürtler ve türkler bir bir öldürüldü ve kürtler karanlık bir geçmiş ve geleceğe mahkum edildi. on binlerce faili meçhul var. bu bir gerçek. utanılası, yüz karası bir tarih... bugün ise her ne kadar eskiye oranla daha rahat kürt sorunundan bahsedilse de, resmi olmayarak da olsa tanınsalar da artık kendi kendini hor gören, kendi kendini asimile eden bir kürt halkı söz konusu. içine ettiler bıraktılar. halbuki medeni medeni ayrılmalıydılar bundan 1 asır önce. yazık oldu.
kürteri temsil ettiği falan yok. devlet kürtleri silahlı direnişten farklı olarak demokratik bir çözüm üretemesinler, hep pkk'ya mahkum kalsınlar, bu sorun hiç çözülmesin, hep karmaşa olsun, kürtler asimile olsun, kendi içinde bir yıkıma sürüklensin diye pkk'yı yarattı. daha doğrusu pkk için zemin hazırdı devlet de bunu bir güzel kullandı. hatta ilk üç yılında bizzat devlet besledi, silah yardımı yaptı pkk'ya. devlet silahlı çatışmadan farklı bir kürt sorunu çözüm(süzlüğü)ü istemediği için kürtlerden doğru düzgün bir çözüm gelse de yükselemedi, kısa zamanda bastırıldı. aydın, sorunu çözmek için donanımlı, aklı başında, okumuş kürtler ve türkler bir bir öldürüldü ve kürtler karanlık bir geçmiş ve geleceğe mahkum edildi. on binlerce faili meçhul var. bu bir gerçek. utanılası, yüz karası bir tarih... bugün ise her ne kadar eskiye oranla daha rahat kürt sorunundan bahsedilse de, resmi olmayarak da olsa tanınsalar da artık kendi kendini hor gören, kendi kendini asimile eden bir kürt halkı söz konusu. içine ettiler bıraktılar. halbuki medeni medeni ayrılmalıydılar bundan 1 asır önce. yazık oldu.
0
öncelikle sivasın doğusundanım, leşker ağanın, zebur ağanın torunlarındanım ve kimliğimden gurur duyarken, bu etnik kimliğe ek olarak kendime türk demekten de asla gocunmadım, gocunmadık. ben köyde doğmasam da bir kere bile de kimsenin gelip "kürtçe yasah" dediğini de duymadık. sadece köye gereksiz yere (alevi ağırlıklıdır köy) cami yaptılar o kadar, onu da kimse dert etmedi. pkk'nın ne kadar şerefsiz olduğunu da "abey açız iş ver" diyen, iş verdikten sonra köye silah yığan pkk'lıların bizzat kendisinden öğrendik. şerefiz piçler. ayrıca benim dedelerim osmanlıya karşı silah sıkıp dağa çıkmasına rağmen, cumhuriyet döneminde tek bir problem, baskı bok yedirme cart curt yaşamadık ki korucu falan da değiliz. bizim gibi de milyonlarca adam var bu işlerle hiç alakası olmayan.
sorunun cevabı ise belli:korku. bakma sözlükte yazanlara sanki tüm kürtler devlet düşmanı, tüm kürtler "devlet bize şunu yaptı bunu yaptı ödeyecek bunları şunu isteriz bunu isteriz" tarzında da takılmıyor asla.
ama öyle bir korku ve baskı vardır ki doğunun bazı yerlerinde ağzını açamazsın. gözümün önünde bir berber dükkanın ertesi gün kapatıp kaçtı ilçeden sırf pkk'yı eleştirdi diye, anında akşama bir zarf ve vın. eğer hizbullahçıysan veya ciddi bir aşiretin mensubuysan istediğini söylersin, ama bunun dışındaki azınlıksan ancak susmak durumunda kalıyorsun. çünkü devlet seni koruyamıyor artık.
ha iran'da bu işler tam tersi, millet geçen günkü gibi çatır çatır ayaklanır çünkü piranşehr gibi çok ücra köşelerde değilsen devlet seni her daim korur, en ufak bir ihbarında teröristi yakalar (bizdeki gibi aman seçim öncesi olay olmasın diye pısmaz veya olaylar artmasın diye şehirdeki bilinen pkk'lıları tutuklamamazlık etmez). sonuçta iran'da çok daha az kürt olmasına ve aslında çok daha sıkıntılı durumda olmalarına rağmen pjak'a karşı ciddi bir tepki mitingi olur, ama bizde kimsenin ağzını bıçak açmaz, açamaz.
sorunun cevabı ise belli:korku. bakma sözlükte yazanlara sanki tüm kürtler devlet düşmanı, tüm kürtler "devlet bize şunu yaptı bunu yaptı ödeyecek bunları şunu isteriz bunu isteriz" tarzında da takılmıyor asla.
ama öyle bir korku ve baskı vardır ki doğunun bazı yerlerinde ağzını açamazsın. gözümün önünde bir berber dükkanın ertesi gün kapatıp kaçtı ilçeden sırf pkk'yı eleştirdi diye, anında akşama bir zarf ve vın. eğer hizbullahçıysan veya ciddi bir aşiretin mensubuysan istediğini söylersin, ama bunun dışındaki azınlıksan ancak susmak durumunda kalıyorsun. çünkü devlet seni koruyamıyor artık.
ha iran'da bu işler tam tersi, millet geçen günkü gibi çatır çatır ayaklanır çünkü piranşehr gibi çok ücra köşelerde değilsen devlet seni her daim korur, en ufak bir ihbarında teröristi yakalar (bizdeki gibi aman seçim öncesi olay olmasın diye pısmaz veya olaylar artmasın diye şehirdeki bilinen pkk'lıları tutuklamamazlık etmez). sonuçta iran'da çok daha az kürt olmasına ve aslında çok daha sıkıntılı durumda olmalarına rağmen pjak'a karşı ciddi bir tepki mitingi olur, ama bizde kimsenin ağzını bıçak açmaz, açamaz.
0
sivasın ötesine geçmeye gerek yok aslında. önemli olan bağımsız kürdistan kurulduğunda istanbul taksimde pkk lehine gösteri yapanların ne kadarının şırnak'ta yaşamaya gideceği. önce içinizdeki bu tutarsızlığı çözün.
0
pardonnez
Sözlüğe kalite getirecegim adamların haberi yok. Nasıl hızlandıracagız bu proseduru?
Sözlüğe kalite getirecegim adamların haberi yok. Nasıl hızlandıracagız bu proseduru?
0
ben 2 yil önce üyelik aldım. 10 entrimi daha geçtiğimiz ay yazdım. boşver ek$i boş. eski bir yazarı olarak söyleyebilirim, çok gerzek bir muhabbet dönüyor içeride. yazdıkların falanda pek okunmuyor.
dipnot: niye 10 entry tamamladın dersen, ek$ibition geyiklerini özledim..
dipnot: niye 10 entry tamamladın dersen, ek$ibition geyiklerini özledim..
0
online olma sürene göre kondüktör müdahale edecektir. dün burada bir arkadaş 50000. olmasına rağmen yazar olmuştu bi arat istersen.
0
selim pusat
Selamlar arkadaşlar. Çocukluğumda elime kaset olarak geçen bir Mario oyunu vardı. Bölüm aralarında aynı Flintstones'un oyununda olduğu gibi oyun dünyasının haritası çıkıyordu. Ama asıl olay Mario'nun bindiği dinozorlardaydı. Sanırım Yoshi deniyodu bu arkadaşlara ama bu oyunda 6-7 tane vardı bunlarda
Selamlar arkadaşlar. Çocukluğumda elime kaset olarak geçen bir Mario oyunu vardı. Bölüm aralarında aynı Flintstones'un oyununda olduğu gibi oyun dünyasının haritası çıkıyordu. Ama asıl olay Mario'nun bindiği dinozorlardaydı. Sanırım Yoshi deniyodu bu arkadaşlara ama bu oyunda 6-7 tane vardı bunlardan ve bölümün başında seçildiği gibi bölüm içinde de edinilebiliyordu. Hepsinin farklı özellikleri vardı, uçanı, yüzeni, kumda gideni falan. Bu oyunun adını hatırlayan ya da elinde rom'u falan olan varsa bi zahmet ya, araya araya bihal oldum.
0
"..gibi bölüm içinde de edinilebiliyordu. Hepsinin farklı özellikleri vardı, uçanı, yüzeni, kumda gideni falan.." diyene kadar super mario world tarif ediyorsun ama sonrasını bilemedim.
0
o oyuna bayılırdım ben(pterodaktil süperdi özellikle) ama adını ben de hatırlayamadım. island adventure tarzı bir oyundu.
en.wikipedia.org adresinden aradım ama bulamadım. super mario world değil, bunda birçok dinozor vardı seçilebilen.
en.wikipedia.org adresinden aradım ama bulamadım. super mario world değil, bunda birçok dinozor vardı seçilebilen.
0
ermanen
kucağında yavru labrador cinsi ve krem rengi bir enik vardı. kız, yüzü güzel, balık etli ve tam olmamış erik kıvamında genç alımlı biriydi. yavru köpek bana doğru uzandı ve elimi yaladı. sevdim keratayı biraz da. kız bana baktı ve gülümsedi o an. kıza adını sordum, bana "köpeğin var mı" diye sordu.
kucağında yavru labrador cinsi ve krem rengi bir enik vardı. kız, yüzü güzel, balık etli ve tam olmamış erik kıvamında genç alımlı biriydi. yavru köpek bana doğru uzandı ve elimi yaladı. sevdim keratayı biraz da. kız bana baktı ve gülümsedi o an. kıza adını sordum, bana "köpeğin var mı" diye sordu. "yok" dedim. tekrar bana bakıp gülümsedi ve indi otobüsten.
sonra düşündüm acaba bi anlamı var mı bu olayın diye, bulamadım (ki yoktur belki) ama size de sorayim dedim. ne anlama geliyor olabilir bu?
sonra düşündüm acaba bi anlamı var mı bu olayın diye, bulamadım (ki yoktur belki) ama size de sorayim dedim. ne anlama geliyor olabilir bu?
0
kız köpeğin olup olmadığını sormuş pampa, anlammı bu.
dipnot : karşınızdakinden nefret etmiyorsanız, "yok" diye kısa öz ve odun bir cevap vermeyin. En basiti, köpekleri sevdiğinizi, ama cinsler konusunda pek bilginiz olmadığını söyleyin. Hatta işi büyütüp bir iki köpekle ilgili konudan bahsedip (işte şöylelerdir şusunu severim vs.) muhabbeti devam ettirmeniz gerekir.
Nasıl birisi size nasılsın dediğinde iyi diyip kesip atmıyorsanız, aynı şekilde bu tip şeyleri de kesip atmayın
dipnot : karşınızdakinden nefret etmiyorsanız, "yok" diye kısa öz ve odun bir cevap vermeyin. En basiti, köpekleri sevdiğinizi, ama cinsler konusunda pek bilginiz olmadığını söyleyin. Hatta işi büyütüp bir iki köpekle ilgili konudan bahsedip (işte şöylelerdir şusunu severim vs.) muhabbeti devam ettirmeniz gerekir.
Nasıl birisi size nasılsın dediğinde iyi diyip kesip atmıyorsanız, aynı şekilde bu tip şeyleri de kesip atmayın
0
köpegim vardi ama yakin zamanda kaybettik kendisini, cok özlüyorum onu deseydin simdi cok yol almis olacaktin güzel kardesim. insan hayati işte böyle ufak ayrintilarla örülüyor, insanin karşisina her gün erik gibi kütür kütür bir hatun cikmiyor malum.
0
kıza adını sormanı, gereksiz bulup köpekten bahsederek konuyu değiştirmiş. zaten inceği için de evet demen ya da hayır demen bi muhabbeti de açmıcaktı.
0
işiniz var mı diye sormalıydınız. o kollardan hart hart ısırma şansını kaçırmışsın.
0
utanmistir, soruyu degistirmistir genc bir kiz ise.
diger turlu seni de nazik bir bay olarak gormus kirmak istememis eger adini bahsetmediyse.
diger turlu seni de nazik bir bay olarak gormus kirmak istememis eger adini bahsetmediyse.
0
kıza adını tam olarak nasıl sordun hacı?
sormak var sormak var..
**bu arada, jackofalltrades +1
sormak var sormak var..
**bu arada, jackofalltrades +1
0
yok ya. hayvana böyle yakın davranınca, köpeğin olduğunu, alışkın olduğunu düşünmüştür. başka bir anlamı yok. yani hayır yok ama istiyorum ya da şöyle böyle gibi uzatsan da orada kalırdı muhabbet. kız iner giderdi.
0
(bkz: abi seviyorsan git konuş bence)
bunu biri yapacaktı :))
şaka bi yana anlamı olsa artık ne faydası var ki? inmiş gitmiş. bulabilirsen amenna
bunu biri yapacaktı :))
şaka bi yana anlamı olsa artık ne faydası var ki? inmiş gitmiş. bulabilirsen amenna
0
benim köpeğim sana neden yakınlık gösterdi, acaba senin de köpeğin var ve kokusu üzerine sindiği için mi? diye düşünmüştür.
0
sen de benim gibi sorulan sorulara net ve kısa yanıt verenlerdensin herhalde.
konuyu devam ettirmek ve yol almak için "yok ama.." ile devam etmen gerekirdi..
konuyu devam ettirmek ve yol almak için "yok ama.." ile devam etmen gerekirdi..
0
hatayı en başta yapmışsın sen. kızın adını değil köpeğin adını sormalıydın önce.
0
var desen, "tokuşturalım mı? büyüyünce satarız parayı kırışırız" derdi.
şansına küs.
şansına küs.
0
köpegim var deseydin belki de ciftlestirmek icin bir köpek arıyodu keske bi köpeen olsaymıs ordan isi baglardın:)
0
kopekleri ciftlestirmek sembolunde, ciftlesmek istiyodu belki de, bak simdi bu sansi kacirdin.
0
o değil de sen o kızla birbirinize yazılsanız bence otobüs şoförü ikinizi de döverdi.
kız hem otobüse elinde köpekle binmiş, üstüne bide karşı cinsle yakınlaşma girişiminde bulunmuş. kaptan orta kapı'nın gözünden kaçmasa kötü olurdu.
kız hem otobüse elinde köpekle binmiş, üstüne bide karşı cinsle yakınlaşma girişiminde bulunmuş. kaptan orta kapı'nın gözünden kaçmasa kötü olurdu.
0
retarded
ya bu en ünlü en beğenilen porno yıldızları filan hep çok çirkin oluyo ya nedir bu.yok jennaymış oymuş buymuş bi sürü yapay ve mide bulandırıcı kadın var.kötü amakyajlar kötü saçlar estetik opreasyon geçirmişler bi sürü.filmler desem çok rezil,posizyonlar filan hepsi yapmacık.talepler mi bu yönde na
ya bu en ünlü en beğenilen porno yıldızları filan hep çok çirkin oluyo ya nedir bu.yok jennaymış oymuş buymuş bi sürü yapay ve mide bulandırıcı kadın var.kötü amakyajlar kötü saçlar estetik opreasyon geçirmişler bi sürü.filmler desem çok rezil,posizyonlar filan hepsi yapmacık.talepler mi bu yönde nasıl izleniyo bunlar ya ?
0
doğru lan porn çok iğrenç.insanlar bu kadar yamuk mu ya ?
ama vintage denilen eski pornolar gayet iyiymiş ?
ama vintage denilen eski pornolar gayet iyiymiş ?
0
sana mide bulandırıcı olanlar denk geliyor demek ki, bir x-art öyle mi mesela
0
x-art güzelmiş ona sözüm yok.mesela bi porno siteye girdiniz, %90 o saçma videolar var.veya o işten en para kazanan en ünlü olan oyuncular hep o kalitesiz filmlerde oynuyor.
0
ya da yanlış yerlere bakıyor olabilirsin. "bu ne mk" diyip korkudan sayfayı şakk diye kapattıklarım da oldu. genel olarak %70 (kaynak götüm) çoğu erkeğin arzulayacağı kadınlardır. kalanları salla.
0
jenna'yı seviyorum, rocco'da seviyor, sen sevmiyorsan kişisel tercihin. Sen konulu seviyorsun galiba, vintage'ların alayı konulu neredeyse.
0
kadınlar çok güzel olursa izleyen kişi o kadınla hiç bir zaman beraber olamayacağını düşünüyor bilinçaltında. beğeni düşüyor böylece. onun için hep çirkin kadınlar oynuyor.
ekleme: ha hocu yok sanma neler var neler. pornonun ilk zamanlarında bilinçaltı filan bilinmiyormuş. o yüzden buladildikleri en iyi hatunları oynatmışlar. sonra geliştikçe sektör daha fazla araştırma yapılmış ve çirkin kızların daha çok tutulduğunu farketmişler. niye? çünkü çirkin adam porno izlermiş. ama son zamanlarda pornoyu kadınlara bile yaymak için sanatsal porno yapımcıları çıktı. x-art ve met-art filan. hatunlar hep afet. belgeseli vardı bunun bi araştır izle.
ekleme: ha hocu yok sanma neler var neler. pornonun ilk zamanlarında bilinçaltı filan bilinmiyormuş. o yüzden buladildikleri en iyi hatunları oynatmışlar. sonra geliştikçe sektör daha fazla araştırma yapılmış ve çirkin kızların daha çok tutulduğunu farketmişler. niye? çünkü çirkin adam porno izlermiş. ama son zamanlarda pornoyu kadınlara bile yaymak için sanatsal porno yapımcıları çıktı. x-art ve met-art filan. hatunlar hep afet. belgeseli vardı bunun bi araştır izle.
0
bir siteden top 80'in 20'si. çoğuda güzel bence.
Lisa Ann
Eva Angelina
Alexis Texas
Shyla Stylez
Jayden James
Sasha Grey
Kagney Linn Karter
Ashlynn Brooke
Abbey Brooks
Aletta Ocean
Audrey Bitoni
Dylan Ryder
Alektra Blue
Gianna Michaels
Tori Black
Faye Reagan
Phoenix Marie
Amy Reid
Priya Rai
Catalina Cruz
Lisa Ann
Eva Angelina
Alexis Texas
Shyla Stylez
Jayden James
Sasha Grey
Kagney Linn Karter
Ashlynn Brooke
Abbey Brooks
Aletta Ocean
Audrey Bitoni
Dylan Ryder
Alektra Blue
Gianna Michaels
Tori Black
Faye Reagan
Phoenix Marie
Amy Reid
Priya Rai
Catalina Cruz
0
oha kadına bak ya, kimin hayallerini süslüyo bu ?
images.pictureshunt.com
bu top 80 de ilk 20 ye girenlerin bir kaçı
i2.listal.com
3.bp.blogspot.com
ngmodels.com
hadi kadınlar güzel olmayabilir.filmleri hiç anlayamıyorum o kadar sıradanlaştırıyolar ki tahrik etmekten çok uzak
images.pictureshunt.com
bu top 80 de ilk 20 ye girenlerin bir kaçı
i2.listal.com
3.bp.blogspot.com
ngmodels.com
hadi kadınlar güzel olmayabilir.filmleri hiç anlayamıyorum o kadar sıradanlaştırıyolar ki tahrik etmekten çok uzak
0
Sıradanlaşmayanı pornoya düşmez zaten :)
Helal süt emmiş kızlar pornoda oynamazlar bayım.
Helal süt emmiş kızlar pornoda oynamazlar bayım.
0
hocam resimlere baktım da sen hep yüze odaklanmışsın. alexis texas falan gibi az porno yıldızı var zaten. :) çoğu çirkin. memeye odaklanıyor erkekler. sanırım o yüzdendir porno yıldızlarının bunlardan çıkması.
0
zaten porno görsel bir olaydır o yüzden aktristler sürekli bakımlı olmak zorundadır. Bunun için cerrahi operasyonlarda gereklidir
0
Jenna gayet güzel kadındır.
Daisy Marie, Kayden Kross, Dakota Brookes, Stoya filan bir araştır.
Daisy Marie, Kayden Kross, Dakota Brookes, Stoya filan bir araştır.
0
cotillard
Her sene 50 milyon ödediğim istanbul üniversitesi eğitim fakultesi harcım, bu sene 900 lira olmuş. bu şartlar altında okula devam edemem, daha 2 3 senem var. kısaca dondurma işlemi nasıl oluyor?
Her sene 50 milyon ödediğim istanbul üniversitesi eğitim fakultesi harcım, bu sene 900 lira olmuş. bu şartlar altında okula devam edemem, daha 2 3 senem var.
kısaca dondurma işlemi nasıl oluyor?
kısaca dondurma işlemi nasıl oluyor?
0
edebiyat fakültesinde ara sınıfların son günü olan 19'una kadar olmasa da 15'ine kadar beklenmesi istendi bazı öğrencilerden bildiğim kadarıyla.
çünkü aynı durumda olan öğrencilerin birinden çok aşırı meblağ istenirken diğeri normal ödedi.
sıkıntı var bence bir sakin ol
çünkü aynı durumda olan öğrencilerin birinden çok aşırı meblağ istenirken diğeri normal ödedi.
sıkıntı var bence bir sakin ol
0
toplam 6 ders alıyorum, 18 kredi. böyle saçmalık olabilir mi? sikerler okulunu da harcını da.
0
850 lira için okul mu bırakılır la. git birinden iste. burs murs. saçmalama. katkı kredisi yok mu ki.
edit: akıl verme dersen haklısın. tutamadım kendimi.
edit: akıl verme dersen haklısın. tutamadım kendimi.
0
roket adam
iyi geceler sevgili mika hakkinenler,şimdi efenim 22 yaşına gelmek üzere bir öğrenciyim efenim. çok da kral bir babam var. hakkaten süper insandır, çalıştı çabaladı, hakkaten yemez içmez çocuklarına bir şeyler alır bir adam, ki hala da çalışıyor.fekat durum arabaya gelince iş değişiyor. bu adam arab
iyi geceler sevgili mika hakkinenler,
şimdi efenim 22 yaşına gelmek üzere bir öğrenciyim efenim. çok da kral bir babam var. hakkaten süper insandır, çalıştı çabaladı, hakkaten yemez içmez çocuklarına bir şeyler alır bir adam, ki hala da çalışıyor.
fekat durum arabaya gelince iş değişiyor. bu adam arabasını paylaşamıyor arkadaş. ne benimle ne annemle.
bir takım arkadaşların aksine ergenlikte falan araba kaçırma gibi mevzuulara hiç girmedim. efendi efendi takıldım, 18'e gelince ehliyet alayım artık şu kapının önünde yatan aleti kullanayım dedim, kavga kıyamet zar zor kursa falan gittim aldım ehliyeti. bi iki sefer falan trafiğe çıktık max 4 dk kullandım, sonra tık yok.
sebep sorduğumda kesinlikle hep olumlu olarak,
-zamanı gelmedi
-daha vakit var
-olm zamanımız yok görüyorsun hele şu yaz-ilkbahar-kış-sonbahar-arabanın borcu-okul dönemi-vesaire bir geçsin de çıkacağız tabii
ve benzeri garip bahaneler sunup geçiştiriyorlar.
bu seneye kadar, ben de "e tabii haklılar araba sonuçta çok tecrübeli de değiliz istanbulda kullanmak zor" diyordum ki, almanya'da geçirdiğim bu senede her istediğimde araba kullanma şansım oldu ((bkz: flinkster)), çok uzun mesafeler de kat ettim ani cesaretlerle, bir şey değilmiş yani kullanılıyormuş. hakkaten büyük kolaylık.
önceden araba eski diye (eski denilen araba 2006 model, 26 binde astra idi) alamıyordum, şimdi yeni ve benzeri yukarıda saydığım bi takım bahanelerle alamıyorum.
benzin parası diyorlar, diyorum ki ben doldurucam ne kadar varsa gerek yok para istemiyorum ben sizden diyorum. ki hakkaten dolduracak parayı da kazanıyorum çok şükür yani.
sen de para biriktir sana araba alalım diyorlar ama otomobile ihtiyacım yok, şahsen aileye ek bir otomobilin ek bir gider kaleminden başka bi işe yarayacağını düşünmüyorum.
yani kırk yılda bir eşya taşımak gerekince, ne bileyim özel bir yere, uzak bir yere vesaire gitmem gerekince kullanmak istiyorum, kalıcı olarak araba almama gerek yok yani ki istemiyorum da. ama yok.
yok yani. en son geçen dedim, babam çıkardı arabanın anahtarından akbili verdi. iyicene dellendim. çemkirdikçe alttan almaya devam ediyorlar sürekli.
kendisi de hakkaten böyle bi adam, 2006 model astrayı 26 binde sattı o derece kullanmıyor tatiller dışında. işe de metrobüsle gidiyor koskoca kaç yıllık mühendis (ha gitsin bişi demiyorum olabilir yani). yeni araba almışlar ben yokken (astra sedan), almasının sebebi de geçen sene tatilden dönerken arabanın bagajına bursa'dan alınacak kasa şeftalinin sığmaması.
sinir oluyorum arkadaş. araba bahçede yatarken ben amele gibi otobüslerde minibüslerde bavul taşıyorum, taksiye metrobüse bir dünya para domalıyorum.
şimdi sormak istediğim konu:
1) normal midir? yani belki de benim arkadaşlarım çok genç elde ettiler bazı şeyleri ve belki de ben kıskanıyorum olabilir yani, o yüzden soruyorum, benim yerime kendinizi koyduğunuzda ne düşünürdünüz? haksız mıyım sizce? tamamen objektif olabilirsiniz hiç sorun değil.
2) ne yapmam gerekiyor? böyle gelmiş böyle gider mi yani? yoksa hakkaten hayatımdan kısıp para biriktirip masrafından fazla masraf çıkaracak 10-15 bin lira bandında saçma sapan bi araba mı alayım illa ki?
3) başka bir çözümü olan var mı? mesela önümüzdeki hafta okuduğum şehir olan izmite gideceğim ve hakkaten yeni eve bavul taşıma fikri inanılmaz zor geliyor şu anda arabaya alıştıktan sonra. ne yapayım yani amele gibi araba mı kiralayayım bir dünya para verip. bilmiyorum.
4) bırak hacı, adamın bi zevki var zaten sürekli çalışıyor, o zevkini de bok etme bırak onda kalsın mı diyorsunuz?
böyle işte. bana yol gösterin. tek kompleksim bu lan resmen. araba kapıda paslanıyor, alalı 7-8 ay olmuş hala yeni kokuyor ya.
ek olarak, arabayı kaçırma gibi ergenliklere girmek istemiyorum hiç gereği yok. ve bir ek daha, bu kadar uğraştıktan sonra alsam bile de çok kasılacağımı hissediyorum açıkçası. bilemedim ne edeyim.
en büyük derdin bu olsun hacı diyenler çıkacaktır, onların da canı sağolsun.
şimdi efenim 22 yaşına gelmek üzere bir öğrenciyim efenim. çok da kral bir babam var. hakkaten süper insandır, çalıştı çabaladı, hakkaten yemez içmez çocuklarına bir şeyler alır bir adam, ki hala da çalışıyor.
fekat durum arabaya gelince iş değişiyor. bu adam arabasını paylaşamıyor arkadaş. ne benimle ne annemle.
bir takım arkadaşların aksine ergenlikte falan araba kaçırma gibi mevzuulara hiç girmedim. efendi efendi takıldım, 18'e gelince ehliyet alayım artık şu kapının önünde yatan aleti kullanayım dedim, kavga kıyamet zar zor kursa falan gittim aldım ehliyeti. bi iki sefer falan trafiğe çıktık max 4 dk kullandım, sonra tık yok.
sebep sorduğumda kesinlikle hep olumlu olarak,
-zamanı gelmedi
-daha vakit var
-olm zamanımız yok görüyorsun hele şu yaz-ilkbahar-kış-sonbahar-arabanın borcu-okul dönemi-vesaire bir geçsin de çıkacağız tabii
ve benzeri garip bahaneler sunup geçiştiriyorlar.
bu seneye kadar, ben de "e tabii haklılar araba sonuçta çok tecrübeli de değiliz istanbulda kullanmak zor" diyordum ki, almanya'da geçirdiğim bu senede her istediğimde araba kullanma şansım oldu ((bkz: flinkster)), çok uzun mesafeler de kat ettim ani cesaretlerle, bir şey değilmiş yani kullanılıyormuş. hakkaten büyük kolaylık.
önceden araba eski diye (eski denilen araba 2006 model, 26 binde astra idi) alamıyordum, şimdi yeni ve benzeri yukarıda saydığım bi takım bahanelerle alamıyorum.
benzin parası diyorlar, diyorum ki ben doldurucam ne kadar varsa gerek yok para istemiyorum ben sizden diyorum. ki hakkaten dolduracak parayı da kazanıyorum çok şükür yani.
sen de para biriktir sana araba alalım diyorlar ama otomobile ihtiyacım yok, şahsen aileye ek bir otomobilin ek bir gider kaleminden başka bi işe yarayacağını düşünmüyorum.
yani kırk yılda bir eşya taşımak gerekince, ne bileyim özel bir yere, uzak bir yere vesaire gitmem gerekince kullanmak istiyorum, kalıcı olarak araba almama gerek yok yani ki istemiyorum da. ama yok.
yok yani. en son geçen dedim, babam çıkardı arabanın anahtarından akbili verdi. iyicene dellendim. çemkirdikçe alttan almaya devam ediyorlar sürekli.
kendisi de hakkaten böyle bi adam, 2006 model astrayı 26 binde sattı o derece kullanmıyor tatiller dışında. işe de metrobüsle gidiyor koskoca kaç yıllık mühendis (ha gitsin bişi demiyorum olabilir yani). yeni araba almışlar ben yokken (astra sedan), almasının sebebi de geçen sene tatilden dönerken arabanın bagajına bursa'dan alınacak kasa şeftalinin sığmaması.
sinir oluyorum arkadaş. araba bahçede yatarken ben amele gibi otobüslerde minibüslerde bavul taşıyorum, taksiye metrobüse bir dünya para domalıyorum.
şimdi sormak istediğim konu:
1) normal midir? yani belki de benim arkadaşlarım çok genç elde ettiler bazı şeyleri ve belki de ben kıskanıyorum olabilir yani, o yüzden soruyorum, benim yerime kendinizi koyduğunuzda ne düşünürdünüz? haksız mıyım sizce? tamamen objektif olabilirsiniz hiç sorun değil.
2) ne yapmam gerekiyor? böyle gelmiş böyle gider mi yani? yoksa hakkaten hayatımdan kısıp para biriktirip masrafından fazla masraf çıkaracak 10-15 bin lira bandında saçma sapan bi araba mı alayım illa ki?
3) başka bir çözümü olan var mı? mesela önümüzdeki hafta okuduğum şehir olan izmite gideceğim ve hakkaten yeni eve bavul taşıma fikri inanılmaz zor geliyor şu anda arabaya alıştıktan sonra. ne yapayım yani amele gibi araba mı kiralayayım bir dünya para verip. bilmiyorum.
4) bırak hacı, adamın bi zevki var zaten sürekli çalışıyor, o zevkini de bok etme bırak onda kalsın mı diyorsunuz?
böyle işte. bana yol gösterin. tek kompleksim bu lan resmen. araba kapıda paslanıyor, alalı 7-8 ay olmuş hala yeni kokuyor ya.
ek olarak, arabayı kaçırma gibi ergenliklere girmek istemiyorum hiç gereği yok. ve bir ek daha, bu kadar uğraştıktan sonra alsam bile de çok kasılacağımı hissediyorum açıkçası. bilemedim ne edeyim.
en büyük derdin bu olsun hacı diyenler çıkacaktır, onların da canı sağolsun.
0
Hocam açıkcası erkeklerde oluyor bazen böyle orjinallikler. Baban size yememiş yedirmiş modundaysa, otomobilini sadece kendine özel görüyor ve paylaşmak istemiyor olabilir.
Bence fazla zorlama, onun yerine babandan destek alıp bir başka oto al kendine derim
Bence fazla zorlama, onun yerine babandan destek alıp bir başka oto al kendine derim
0
bende de var böyle bir baba, tamamen aynı,
- sana güvenmiyor olabilir, kaza yaparsın sana bir şey olur, başkasına bir şey olur, arabaya bir şey olabilir diye düşünüyordur.
- efrasiyab'ın dediği gibi arabasını kimseyle paylaşmak istemiyor olabilir.
- kendi babası ona öyle imkanlar sağlamadığı için senin de kendi kendine bir şeyler elde etmeni istiyor olabilir ki bunun temelinde seni kıskanıyor da olabilir.
sonuç olarak hiç şansını zorlama. sen üstüne gittikçe ters tepki yapar. babalar genelde dediğim dedik adamlardır. çok gerekmiyorsa araba da alma, ama gerçekten gerekiyorsa ve maddi olarak çok fazla zorlamayacaksa başlangıç için kötü bir şey al.
- sana güvenmiyor olabilir, kaza yaparsın sana bir şey olur, başkasına bir şey olur, arabaya bir şey olabilir diye düşünüyordur.
- efrasiyab'ın dediği gibi arabasını kimseyle paylaşmak istemiyor olabilir.
- kendi babası ona öyle imkanlar sağlamadığı için senin de kendi kendine bir şeyler elde etmeni istiyor olabilir ki bunun temelinde seni kıskanıyor da olabilir.
sonuç olarak hiç şansını zorlama. sen üstüne gittikçe ters tepki yapar. babalar genelde dediğim dedik adamlardır. çok gerekmiyorsa araba da alma, ama gerçekten gerekiyorsa ve maddi olarak çok fazla zorlamayacaksa başlangıç için kötü bir şey al.
0
ben de 22 yaşındayım, ehliyetim var fakat babamın arabasının daha direksiyonuna oturmadım. hem de biz küçük yerde oturuyoruz. buna tavrım "siktir et ne yüz göz olucam" şeklinde.
0
biraz benzerini ben yaşadım. ehliyeti aldıktan sonra babam kendisi yanda oturmadan direksiyonuna dokundurtmadı bana. ben de hentboldan kazandıklarımla 99 model bir palio aldım. o arabayı iki sene çatır çatır kullandıktan sonra bana güvenini kazandım. şimdi kendi arabasını bana verebiliyor ama hala evden çıkarken ve gelip park ederken camdan beni izliyor.
0
Ya aslında ben de veremiyordur, erkeğiz sonuçta baba psikolojisi vs diye düşünüyorum da, arkadaşlarım cidden alabiliyorlar yani ben bunu anlayamıyorum pek. Mesela bir arkadaşım var, çok benzer hayatlarımız var kardeşim gibi de severim kendisini, babası sıfır araba aldı geçen kendi kullanmadan ona verdi yani resmen. Durum birebir aynı ama babası şöför olarak oğlunu kullanıyor. Aramızdaki tek fark bu arkadaşın 16 yaşında falan arabayı kaçırıp pert etmiş olması. Bu yüzden diyorum acaba kaçırsa mıydım küçükken, pasif mi kalmışım normal davranmakla? Hani kaçıracağına alsın gezsin bari bilelim tarzı. Bilemedim.
Kimseyi kıskanmıyorum aslında da özeniyorum yani bariz çok doğal bir duygu olduğunu düşünüyorum ve bizde niye yok diyorum :)
Kimseyi kıskanmıyorum aslında da özeniyorum yani bariz çok doğal bir duygu olduğunu düşünüyorum ve bizde niye yok diyorum :)
0
22 yaşındayım bende, kendime ait bir arabam var. sağolsunlar onlar aldı tabii ama ruhsatı falan adıma kayıtlı ve sendeki diyalogların hepsini yaşadım. 18'imde ehliyet aldım vs, tek fark bizde araba çalışıyor sizdekinin aksine. :)
maddi harcamalarını ailem karşılıyor. ama bu 2. bir araba istersen bahane olarak önüne gelir dediğin gibi ama bu gerçek sebebi değil.
annem zamanında bir söz vermişti, yüklü bir miktarda para geçmesini bekliyorduk elimize geçerse alıyorum sana araba dedi ve aldı. o zaman öğrendim tam anlamıyla trafikte kullanmayı, 9 aydır trafikteyim ve şöförlüğüm oldukça iyi.
bu yaz babamla onun okuluna gittik(kendisi öğretmen) onun arabasıyla, benim okuluma gidip almam gereken bir evrak çıktı. dedim ki ver arabanı gidip geleyim, ne de olsa okuldasın benimde gidip gelmem 30 dk maksimum. yok arkadaş. hala yok, vermiyor. sıcağı falan bahane ettim, dinlemedi. git taksiyle gel vereyim parasını dedi, vermedi arabayı..
babalar için araba çok değerli, herkesde var o muhabbet. senin yerinde olsam gider ders vs alır, tam anlamıyla kendimden emin olunca kaçırırım pederin arabayı. 2-3 kere kaçırdın mı zaten kendileri vermeye başlarlar. ;)
edit: kaçırmışım baya baya biliyorsun kullanmayı anlaşılan, ya pederin arabayı kaçır yada para biriktirdim ben araba bakıyorum 3 gün sonra gibi bir fake ver. bakalım tepkileri nolcak. :)
maddi harcamalarını ailem karşılıyor. ama bu 2. bir araba istersen bahane olarak önüne gelir dediğin gibi ama bu gerçek sebebi değil.
annem zamanında bir söz vermişti, yüklü bir miktarda para geçmesini bekliyorduk elimize geçerse alıyorum sana araba dedi ve aldı. o zaman öğrendim tam anlamıyla trafikte kullanmayı, 9 aydır trafikteyim ve şöförlüğüm oldukça iyi.
bu yaz babamla onun okuluna gittik(kendisi öğretmen) onun arabasıyla, benim okuluma gidip almam gereken bir evrak çıktı. dedim ki ver arabanı gidip geleyim, ne de olsa okuldasın benimde gidip gelmem 30 dk maksimum. yok arkadaş. hala yok, vermiyor. sıcağı falan bahane ettim, dinlemedi. git taksiyle gel vereyim parasını dedi, vermedi arabayı..
babalar için araba çok değerli, herkesde var o muhabbet. senin yerinde olsam gider ders vs alır, tam anlamıyla kendimden emin olunca kaçırırım pederin arabayı. 2-3 kere kaçırdın mı zaten kendileri vermeye başlarlar. ;)
edit: kaçırmışım baya baya biliyorsun kullanmayı anlaşılan, ya pederin arabayı kaçır yada para biriktirdim ben araba bakıyorum 3 gün sonra gibi bir fake ver. bakalım tepkileri nolcak. :)
0
ben de babama vermiyorum arabamı. 2 yıldır kullanıyorum, anca 2-3 kez valeye vermişimdir. benden başka kimseye kullandırtmıyorum yani. muhtemelen ilerde oğluma da vermem ne kadar iyi şöför olursa olsun. biraz kafa yapısıyla da ilgili bu, kendinde arama yani suçu. =)
0
babam bu konuda babasından çok çektiği için bana hiç yapmadı öyle şeyler.
15 yaşında arabanın yedek anahtarı bendeydi.pert edene kadar.
pert ettim.ölümden döndüm.araba kullanmaktan soğudum.o bunu aşmam için inadına nereye gitsek anahtarı bana verdi,hadi git kardeşini xden al,kuzenin y'ye gidicekmiş.hephaistos götürür dedim dedi vs.
15 yaşında arabanın yedek anahtarı bendeydi.pert edene kadar.
pert ettim.ölümden döndüm.araba kullanmaktan soğudum.o bunu aşmam için inadına nereye gitsek anahtarı bana verdi,hadi git kardeşini xden al,kuzenin y'ye gidicekmiş.hephaistos götürür dedim dedi vs.
0
arabayı eşi kadar kıskanmak ne ya? beyler mal bu mal, insan değil.
ben de kız evladı olarak aynılarını yaşadım ama dediğim gibi kız evlat olduğum için işi rahatlıkla çirkefliğe vurabilme potansiyeline sahiptim yaptım da. 26 yaşındayım daha bu nisanda ehliyet aldım, bu zamana kadar müsaade etmedi adam bi kere. ben adamakıllı para kazanamadığım için kendi paramla ehliyet alamıyodum, durumumuz iyi olduğu halde aldırmadı bana. "aa kızım niye ehliyet almıyosun, sizin araba da arka bahçede duruyo sen kullanırdın ya" diyen eş dost akrabaya "babam izin vermedi, aldırmadı ehliyeti" diye açık açık söylüyodum ahalinin yanında. babam kızardı morardı sonunda yolladı. şimdi aldım gene vermedi arabayı, özel ders al öğren öyle vercem diyo. ilk önce hiç dokundurtmadı ama ben gene böyle çirkefliğe vuruyorum, hafif hafif veriyo. ama verdiğinde de yanımda bas bas bağırıyo o öle yapılmaz bu böyle olmıcak hayıııııııııırr vs vs şimdilik susuyorum. ama geçen halamın yanında dedim "babam arabada bana çok bağırdı :((((" diye. canıma değsin. ama baktım halamın kocası da kendi kızına aynı şeyi yapıyo ki kız 3-4 yıllık şoför ve araba kızın kendi arabası. dedim en sonunda, allah bu türk erkeklerini ıslah etsin, arabalarını da alsın arka tarafına monte etsin. ama inadım inat, babamın arabayı kullanacam evet. verecek o arabayı bana. param olsa da araba almıcam kendime, onunkini pert edecem. adamın arabası evladından kıymetli mi olur yea? çay getir bilmemne getir derken bizi senelerce ayakta kullandılar araba niyetine, banane.
yani nasıl desem, siz de duygu sömürüsü çirkeflik falan yapsanız yemez mi? ama kız kadar yapabilmek zor yav.
ben de kız evladı olarak aynılarını yaşadım ama dediğim gibi kız evlat olduğum için işi rahatlıkla çirkefliğe vurabilme potansiyeline sahiptim yaptım da. 26 yaşındayım daha bu nisanda ehliyet aldım, bu zamana kadar müsaade etmedi adam bi kere. ben adamakıllı para kazanamadığım için kendi paramla ehliyet alamıyodum, durumumuz iyi olduğu halde aldırmadı bana. "aa kızım niye ehliyet almıyosun, sizin araba da arka bahçede duruyo sen kullanırdın ya" diyen eş dost akrabaya "babam izin vermedi, aldırmadı ehliyeti" diye açık açık söylüyodum ahalinin yanında. babam kızardı morardı sonunda yolladı. şimdi aldım gene vermedi arabayı, özel ders al öğren öyle vercem diyo. ilk önce hiç dokundurtmadı ama ben gene böyle çirkefliğe vuruyorum, hafif hafif veriyo. ama verdiğinde de yanımda bas bas bağırıyo o öle yapılmaz bu böyle olmıcak hayıııııııııırr vs vs şimdilik susuyorum. ama geçen halamın yanında dedim "babam arabada bana çok bağırdı :((((" diye. canıma değsin. ama baktım halamın kocası da kendi kızına aynı şeyi yapıyo ki kız 3-4 yıllık şoför ve araba kızın kendi arabası. dedim en sonunda, allah bu türk erkeklerini ıslah etsin, arabalarını da alsın arka tarafına monte etsin. ama inadım inat, babamın arabayı kullanacam evet. verecek o arabayı bana. param olsa da araba almıcam kendime, onunkini pert edecem. adamın arabası evladından kıymetli mi olur yea? çay getir bilmemne getir derken bizi senelerce ayakta kullandılar araba niyetine, banane.
yani nasıl desem, siz de duygu sömürüsü çirkeflik falan yapsanız yemez mi? ama kız kadar yapabilmek zor yav.
0
ben de tek benim babama mı özgü bu tip davranışlar diyordum ki yalnız değilmişim.
çocukluğumdan beri tam bir araba sevdalısıyım. ayaklarımın yetişmediği zamanlarda babamın kucağında kah direksiyonu tutarak, kah vitesi değiştirerek başladım, ayaklarım pedallara yetiştiğinden beri de araba kullanıyorum. bunda da hep babam desteklemiştir beni. her pazar boş arsalarda araba çalıştırırdı bana filan. ileri geri döner dururdum, taşlar dizerdi aralarından geçerdim filan.
ama ne zaman ki yaşım 18 oldu, ekonomik olarak da ona bağlı olduğum için tüm diretmelerime rağmen ehliyet aldırmadı bana. 20 yaşında ehliyet aldım.
babamda o zamanlar şirket arabası vardı. lazım olur diye de bir tane sıfır km de fiat almıştı benim ehliyetim varken. bir gün araba arkada otoparka yatıyorken benim de çok acil arabaya ihtiyacım olan bir zamanda arabayı istedim, vermedi. ondan sonra hiçbir şekilde muhabbetini yapmadım, istemedim bir daha. o fiat marka araba 2 sene sonunda satıldığında kilometresi 800'deydi. 1000 bile değil :) satın alan adam gözlerine inanamamıştı, aynı şekilde baktırmak için götürdükleri fiat servisi de inanamadı gözlerine.
@roket adam,
sonuç olarak, senin de benimki gibi kıl bi baban var, o zaman sen de gücün yetinceye kadar kendi arabanı alıncaya kadar bekliceksin, yapçak bişey yok.
çocukluğumdan beri tam bir araba sevdalısıyım. ayaklarımın yetişmediği zamanlarda babamın kucağında kah direksiyonu tutarak, kah vitesi değiştirerek başladım, ayaklarım pedallara yetiştiğinden beri de araba kullanıyorum. bunda da hep babam desteklemiştir beni. her pazar boş arsalarda araba çalıştırırdı bana filan. ileri geri döner dururdum, taşlar dizerdi aralarından geçerdim filan.
ama ne zaman ki yaşım 18 oldu, ekonomik olarak da ona bağlı olduğum için tüm diretmelerime rağmen ehliyet aldırmadı bana. 20 yaşında ehliyet aldım.
babamda o zamanlar şirket arabası vardı. lazım olur diye de bir tane sıfır km de fiat almıştı benim ehliyetim varken. bir gün araba arkada otoparka yatıyorken benim de çok acil arabaya ihtiyacım olan bir zamanda arabayı istedim, vermedi. ondan sonra hiçbir şekilde muhabbetini yapmadım, istemedim bir daha. o fiat marka araba 2 sene sonunda satıldığında kilometresi 800'deydi. 1000 bile değil :) satın alan adam gözlerine inanamamıştı, aynı şekilde baktırmak için götürdükleri fiat servisi de inanamadı gözlerine.
@roket adam,
sonuç olarak, senin de benimki gibi kıl bi baban var, o zaman sen de gücün yetinceye kadar kendi arabanı alıncaya kadar bekliceksin, yapçak bişey yok.
0
teğmen mono, ingilizcesini yazamıcam rumuzunun.
güzel kardeşim kendin demişsin ehliyeti aldım arabayı hemen kullanmayı başladım diye ama kız arkadaşım tecrübesiz diye vermem diyosun. bu nasıl çelişki? siz ananızın karnından araba sürmeyi bilerek mi doğuyorsunuz da sizden gayrılar tecrübesiz oluyor? kadınların şoförlüğüne laf edene kadar etraftaki trafik canavarı taksicileri ve minibüsçüleri gözlemlemeni rica ediyorum.
bir de söylemeyi unuttum. benim peder hoze dediğinden beri özel ders alıyorum ehliyetim olduğu halde. şimdiye kadar 25 saat falan olmuştur, hoca her yere götürüyo. gidiyorum da. babaların ki sırf kıllık. allahtan korkmasam çalacam da arabayı, giderim de, ama anamın yüreğine iner diye korkuyorum.
güzel kardeşim kendin demişsin ehliyeti aldım arabayı hemen kullanmayı başladım diye ama kız arkadaşım tecrübesiz diye vermem diyosun. bu nasıl çelişki? siz ananızın karnından araba sürmeyi bilerek mi doğuyorsunuz da sizden gayrılar tecrübesiz oluyor? kadınların şoförlüğüne laf edene kadar etraftaki trafik canavarı taksicileri ve minibüsçüleri gözlemlemeni rica ediyorum.
bir de söylemeyi unuttum. benim peder hoze dediğinden beri özel ders alıyorum ehliyetim olduğu halde. şimdiye kadar 25 saat falan olmuştur, hoca her yere götürüyo. gidiyorum da. babaların ki sırf kıllık. allahtan korkmasam çalacam da arabayı, giderim de, ama anamın yüreğine iner diye korkuyorum.
0
zgrydn
tahminen nedir? tatmin edici bir rakam teklif eden olursa satmayı düşünmekteyim de...
tahminen nedir? tatmin edici bir rakam teklif eden olursa satmayı düşünmekteyim de...
0
ya usta şaka mısınız ne değeri? görüyorum böyle arada 3 liraya satıyorum, 5 liraya bırakıyorum alan olduğunu mu düşünüyorsunuz?
0
100 tl civaro sattığını yazmıştı biri. 150 iste. altından değerli mübarek
0
reznov
çevremde sevilen birisiyim. ama fazla arkadasım aramaz beni. çok iyi muhabbet ederiz bir yerde karsılasırız ama beni aramaya çekiniyorlar gibi bi durum var.gördüklerinde niye hiç aramıyorsun bi ara görüşelim diolar ama hep ben arıyorum. artık aramak istemiyorum kimseyi. sizin de başınaza geliyor mu
çevremde sevilen birisiyim. ama fazla arkadasım aramaz beni. çok iyi muhabbet ederiz bir yerde karsılasırız ama beni aramaya çekiniyorlar gibi bi durum var.gördüklerinde niye hiç aramıyorsun bi ara görüşelim diolar ama hep ben arıyorum. artık aramak istemiyorum kimseyi. sizin de başınaza geliyor mu ?
0
benim de çok iyi arkadaşlıklarım var ama gel gör ki en yakın arkadaşım dediğim insanlar hal hatır sormak için aramazlar. illa sormak-söylemek gereken bir şey olacak. ben farklı mıyım? bazen içimden aramak geliyor benim de ama her seferinde benim aradığımı hatırlıyorum ben de. aynı yani.
0
sende aramayacaksın.
bu kadar basit.
sadece beni arayanları arıyorum.
düz mantık.
zaten aramayanlar hala aramadığı için hatırlanmıyor ve unutuluyor.
ohh miss
bu kadar basit.
sadece beni arayanları arıyorum.
düz mantık.
zaten aramayanlar hala aramadığı için hatırlanmıyor ve unutuluyor.
ohh miss
0
aramıyorum, karşılaştığımızda niye aramıyon? " diyenin tabir-i caizse amına koyuyorum paşam.
0
salla gitsin,,,herkes aynı dertten şikayet etmiş dostum internet başında olanların çoğu yalnızdır bence bende yalnızım dostum yalnız olmasam niye pc başında olayim niye buraya mesaj yazim,,,yaşıtlarım oyunlar oynuyolar muhabbet ediyolar sevişiyolar vs ben burdayım anlayana dostum,2 hafta sonra ilk defa üniversiteye başlicam inş yalnız olmam artık hadi kaçtım byeee kib iyi geceler.... :D:D:D
0
Demek ki senden yana bir çıkarları yok..ilk adımı atarsın baktın sana karşı adım atan yok sktr et gitsin.
0
kim kimi arıyor ki zaten öyle? arkadaş grubumda yaz tatiline girdiğimizden beri kimse birbirini aramadı, bir tek ben face veya msn yoluyla ne yaptıklarını sordum. okul zamanı birliktesin, başka zamanlarda yoksun öyle işte.
0
Yea kimse beni aramıyor olayını geçmek lazım. o soruyu sorduranın kendi öz egomuz olduğunu düşünmüşümdür hep, onca niye beeeeni kimse aramıyor diye ağladığım yıllardan sonra.
Sen aradıkça gtü kalkmayacak birkaç arkadaşın varsa, özgürce arayabilmelisin bence. arkadaşlıklar bazen böyledir. arayan/aranan sen olursun, her arandığında damlayan bir başkası olur/sen olursun.
Bir kısım arkadaşım var, benim onları toplamamı bekliyorlar misal. Keyfime göre arayıp toplayacağım. Bazen başkaları yapar. Genelde ben yaparım. İyi vakit geçiririz; iyi vakit geçireceksek arayan taraf olmaktan gocunmam, ego hep o gocunduran zaten, bence, bilemiyorum... ama iyi vakit geçirme şansınız varsa basit nedenlerden bu şansı harcamamak laaaazım diye düşünüyorum.
Sen aradıkça gtü kalkmayacak birkaç arkadaşın varsa, özgürce arayabilmelisin bence. arkadaşlıklar bazen böyledir. arayan/aranan sen olursun, her arandığında damlayan bir başkası olur/sen olursun.
Bir kısım arkadaşım var, benim onları toplamamı bekliyorlar misal. Keyfime göre arayıp toplayacağım. Bazen başkaları yapar. Genelde ben yaparım. İyi vakit geçiririz; iyi vakit geçireceksek arayan taraf olmaktan gocunmam, ego hep o gocunduran zaten, bence, bilemiyorum... ama iyi vakit geçirme şansınız varsa basit nedenlerden bu şansı harcamamak laaaazım diye düşünüyorum.
0
kivanc1
nasıl okuyorsunuz?
nasıl okuyorsunuz?
0
nayngag.
nayngeg diye okunması lazım galiba. ama gag derim ben öyle alışmış ağız.
nayngeg diye okunması lazım galiba. ama gag derim ben öyle alışmış ağız.
0
baris daima
gecenin bir vakti beni naza çekmiyorsun diye tartışmak neden bu kadar basit ?
gecenin bir vakti beni naza çekmiyorsun diye tartışmak neden bu kadar basit ?
0
kızlar diye genelleme, herkesin huyu farklı, sana garip olanından denk gelmiş
0
Aman diyim, o uzatsa bile sen uzatma. Hı hı diyip geç :) Kızlar anlaşılmaz değildir. Anlaşılır elbet. Bizden biraz farklı düşünürler sadece.
0
kıza "ergenlikten çıktıktan sonra devam edelim" de. ya hatasını anlar ya da ayrılırsınız panpa.
0
kesinlikle umursadığını kanıtlayan bi kaç kanıt sun, çiçeğim böceğim de. başka bir şeye gıcık olmuştur kesin. biz böyleyiz işte...
0
ilgilenme bırak. burada söyleyeceğina asabını bozduğunu ona söyle bence. senin psikolojini de düşünsün anlayışlı olsun, akıllı olsun.
0
dedim dedim ama hep sen kendini düşünüyorsun beni düşündüğün yok diyor. kanımca şu an ağlıyor.
0
numara yapıyordur. zor olmazsa bırak bu kızı. ben 2 gün dayanmazdım. niye çekesin ki milletin nazını.
0
bi kıza ne kadar yüz verirsen her seferinde daha fazla nazını çekmeni ister. sürekli tepene binmeye çalışır. ona öyle şeyler söylemelisin ki aynı msjın içinde hem onu ne kadar çok sevdiğini hem de vazgeçilmez olmadığını belli etmelisin bence:) zor ama bende aynı dertten müzdaribim şu an tam olarak ve durum lehime döndü özür bile diledi:)
0
kız diye kategorilendirdiğiniz için.
aslında insanları kız ya da erkekten soyutlayıp normal insan birey olarak bakarsanız çoğu şey kafanızda oturacaktır.
aslında insanları kız ya da erkekten soyutlayıp normal insan birey olarak bakarsanız çoğu şey kafanızda oturacaktır.
0
hani bi karikatur gezerdi e-mail'ler araciligiyla: kadin vucudu seklinde bir uzaktan kumanda; uzerinde bir suru dugme var ve dugmelerde sunlar yazili: ask, ihtiras, nefret, sevinc, kiskanclik, kizginlik, ofke, heyecan v.s.
erkek vucudu seklinde bir uzaktan kumanda ve uzerinde sadece iki dugme var: food, sex
senin sorunu asagi yukari cevapliyo bu karikatur. senin kafan 0 ve 1 diye calisiyor, onun kafasinin calisma mekanizmasini cozebilen yok.
bu iki cins, birbirini anlayamasin, birbiriyle anlasamasin diye yaratilmis. onun icin hic anlamaya calisma, hic yargilama. o oyle, sen de boylesin.
erkek vucudu seklinde bir uzaktan kumanda ve uzerinde sadece iki dugme var: food, sex
senin sorunu asagi yukari cevapliyo bu karikatur. senin kafan 0 ve 1 diye calisiyor, onun kafasinin calisma mekanizmasini cozebilen yok.
bu iki cins, birbirini anlayamasin, birbiriyle anlasamasin diye yaratilmis. onun icin hic anlamaya calisma, hic yargilama. o oyle, sen de boylesin.
0
calvero
merhaba arkadaşlar,ege üniversitesini kazanan kardeşim için öğrenci köyünün 2 kişilik odalarına başvuru yaptık kalacak yer için. orada yaşayan arkadaşlar varsa avantajları ve dezavantajlarını yazabilir misiniz? bir de çıkma ihtimali nedir? çok çok teşekkürler şimdiden!
merhaba arkadaşlar,
ege üniversitesini kazanan kardeşim için öğrenci köyünün 2 kişilik odalarına başvuru yaptık kalacak yer için. orada yaşayan arkadaşlar varsa avantajları ve dezavantajlarını yazabilir misiniz? bir de çıkma ihtimali nedir? çok çok teşekkürler şimdiden!
ege üniversitesini kazanan kardeşim için öğrenci köyünün 2 kişilik odalarına başvuru yaptık kalacak yer için. orada yaşayan arkadaşlar varsa avantajları ve dezavantajlarını yazabilir misiniz? bir de çıkma ihtimali nedir? çok çok teşekkürler şimdiden!
0
bölümü iyiyse (tıp, mühendislik vb) çıkar. orada fen edebiyat'ta okuyan adam görmemiştim.
yurt iyidir ama iki kişilik odalar biraz küçük, alan paylaşımı pek düzgün yapılmamış. benim tavsiyem yurtta fazla zaman geçirmemeye baksın yoksa sıkılır.
buzdolabı ve tuvalet odaların içerisinde bulunuyor, bu açıdan rahattı.
son senelerde çok fazla net-elektrik-su kesintisi oluyordu, belki bu sene düzelmiştir.
her şeye rağmen alternatifi olan kyk ve özel yurtlara fark atar kesinlikle.
yurt iyidir ama iki kişilik odalar biraz küçük, alan paylaşımı pek düzgün yapılmamış. benim tavsiyem yurtta fazla zaman geçirmemeye baksın yoksa sıkılır.
buzdolabı ve tuvalet odaların içerisinde bulunuyor, bu açıdan rahattı.
son senelerde çok fazla net-elektrik-su kesintisi oluyordu, belki bu sene düzelmiştir.
her şeye rağmen alternatifi olan kyk ve özel yurtlara fark atar kesinlikle.
0
Avantajlari; kampusun icinde, guvenlik var 7/24, giris cikis saatleri diger yurtlara gore daha makul, her zaman sicak su var, kaloriferler her daim yakiyor insani(kisin pencere aciyoruz), genelde temizligi fena yapmiyolar.
Dezavantaji ilk anda aklima gelen bisi yok. Tabi odalar cift kisi icin ufak bence, tek kisi icin daha rahat. O da pahali o ayri.
Oraya girebilmek icin kendi bolumune giris basarisi onemli oncelikle, fakultelere ayri kontenjan veriyolar. Torpil tabiki de var.
Dezavantaji ilk anda aklima gelen bisi yok. Tabi odalar cift kisi icin ufak bence, tek kisi icin daha rahat. O da pahali o ayri.
Oraya girebilmek icin kendi bolumune giris basarisi onemli oncelikle, fakultelere ayri kontenjan veriyolar. Torpil tabiki de var.
0
girebilmen için gereken tek şey torpil.. ben oraya adam gibi başvurup girebilen hiç görmedim diyebilirim.
öğrenci köyü mevki olarak güzel bir yerde ikea kipa falan gibi yerlerin arkasında 525 numaralı otobus onunden geçiyor. cıkar cıkmaz otobuse binip kampusun her yerine ulaşabilirsin.
orada tam analmıyla 4 5 yıl kalanı hiç tanımadım.normal yurtlara göre daha rahat bir sistem olsa da evde kalmayı tercih ediyorlar.
öğrenci köyü mevki olarak güzel bir yerde ikea kipa falan gibi yerlerin arkasında 525 numaralı otobus onunden geçiyor. cıkar cıkmaz otobuse binip kampusun her yerine ulaşabilirsin.
orada tam analmıyla 4 5 yıl kalanı hiç tanımadım.normal yurtlara göre daha rahat bir sistem olsa da evde kalmayı tercih ediyorlar.
0
Torpil ile giren bir kisi biliyorum onun disinda cevremde hic torpille giren yok endise etmeyin basari sirasi iyiyse girer. Giremez ve yedekte kalirsa da ozel yurta girerse yillik kontrat yuzunden cikamayabilir ona dikkat edin. Yedeklere yer cikiyor cok cok ama bi iki ay disarda kalabilir.
0
dün açıklandı 10 kişi almışlar ve tabii ki bize çıkmadı. bu nasıl iş anlamadım. 1766 öğrenci kapasitesi var ve yılda sadece 10 kişi mi alıyor? bu nasıl iş?
0
halihazırda kalmaya devam edenler olduğu için kapasite 1700 küsür olsa bile o kadar kişi almıyotlar.
buraya girebilmenin tek yolu iyi bir bölüm kazanmış olmak.
bölüm söyle hak kazanıp kazanamayacağını söyleyeyim hadisesi.
geçen sene bende burada kalmayı pek bi istemiştim ama ancak nisan aylarına doğru telefonla ulaşıp yer olduğunu ve kalabileceğimi belirttiler tam bir mağduriyet durumu.
bence başka alternatifleri değerlendirin.
buraya girebilmenin tek yolu iyi bir bölüm kazanmış olmak.
bölüm söyle hak kazanıp kazanamayacağını söyleyeyim hadisesi.
geçen sene bende burada kalmayı pek bi istemiştim ama ancak nisan aylarına doğru telefonla ulaşıp yer olduğunu ve kalabileceğimi belirttiler tam bir mağduriyet durumu.
bence başka alternatifleri değerlendirin.
0
