Giriş
(1)

Köpek için Geyik Boynuzlu kukulata :)

loveinaflipbook
bunun gibi bişeyi İstanbul'da veya online nereden bulabilirim? ya da deseni bulsam ördürebileceğim bir yer var mıdır? :)
bunun gibi bişeyi İstanbul'da veya online nereden bulabilirim? ya da deseni bulsam ördürebileceğim bir yer var mıdır? :)
0
loveinaflipbook
(12.11.14)
sahibinden de var, mesela www.sahibinden.com

orgupazari.com ben buradan hazırda yapılmış olan bebek hırkalarından almıştım, istek üzerine model yapıyorlar mı bilmiyorum.

www.senyapsensat.com burada da evde el işi yapanların ürünleri var, yine bir sorarsınız istek üzerine model yapıp yapmadıklarını.
0
vesna
(12.11.14)
(6)

Bi tavşanımız eksikti!

vesna
evet, çok sevgisiz bir başlık oldu ama işin aslı öyle değil. anlatayım.ev nuhun gemisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. kendini nuh peygamber zanneden de sevgilim olacak adam! evde 2 köpek, 1 kedi, 2 kaplumbağa ve bir akvaryum balık var. Pratikte yaşadığım zorluklar şurada yazıyor, ( http://ww
evet, çok sevgisiz bir başlık oldu ama işin aslı öyle değil. anlatayım.

ev nuhun gemisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. kendini nuh peygamber zanneden de sevgilim olacak adam! evde 2 köpek, 1 kedi, 2 kaplumbağa ve bir akvaryum balık var. Pratikte yaşadığım zorluklar şurada yazıyor, ( www.eksiduyuru.com uzun biraz üşenmeyen okusun ama okumasanız da olur) şimdi bir de tavşan çıktı başıma.

Bugün akşam bir tavşanla çıktı geldi eve. kedileri tanıştırmak için ayrı odalara koyup birkaç gün geçmesini sağlıyorlar ya, tavşanı da ayrı odaya koysam birkaç gün alışırlar mı yoksa yerler mi? evim zor ısınan bir ev. hayvan üşümesin diye ben de tavşanın olduğu odaya geçtim, aldım kucağıma da hangi bir gün böyle geçecek? tavşancık ya hasta olacak ya mevta.

kedim ve köpeklerim alışır mı yoksa yer mi bu tavşanı?(bunu yüreğim kaldırmaz)
adamla kavga edip göndersem mi tavşanı?
0
vesna
(05.11.14)
demek onu da yaptı sonunda!

bence geri gönderin :(
0
magdurum ben magdur
(05.11.14)
ayrıl.
0
anonymice
(05.11.14)
ayrıl derken? @anonymice
0
🌸vesna
(05.11.14)
tavşana geniş bir kafes alın, kedinin patisini uzatamayacağı kadar kaçabileceği bir kenarı olsun. bir de zaten tavşan evde dolaşsa da en nihayetinde bir kafes gerekiyor diye biliyorum, tuvalet eğitimi vermesi çok zor, hemstır gibi talaş koyabileceğiniz tepsi zeminli kafes lazım.
0
alice practice
(05.11.14)
@ alice practice ; ben bilmiyorum tavşan bakmayı, daha kötüsü kendisi de bilmiyor. pet shoptan tavşan yemi almış, kucaklamış gelmiş. okur öğreniriz dedi. ne sağlığını biliyoruz, ne hastalığını. aşı yapılır mı en basitinden, onu bile bilmiyoruz. kedilerin uzanamayacağı büyüklükte kafes alsak bile, sürekli etrafta kedi köpek varken, bu hayvancağız korkmayacak mı, tedirgin yaşamayacak mı?
0
🌸vesna
(05.11.14)
earthlings'e ulaşabilirseniz aslında sözlükten filan. mesaj alımına kapalı ama dilerseniz nickaltına duyurunun linkini yapıştırayım.

bana kedi ile tavşanın aynı evde olması mantıklı gelmedi, belki birlikte büyüselerdi tamam ama kedi büyük ise avlanma içgüdüsü ile hayvancağızın ödünü koparır sanki. tavşan da onu tanımadığından oyun yapsa da anlamaz gibime geldi içgüdüsel olarak.
0
kaymaktutmayansicaksut
(06.11.14)
(3)

MEB tayin hakkı

03.10
10.09.13 tarihinde göreve baslamış bir ilköğretim matematik öğretmeniğim.Stajerliğim 2014 eylül ayında kalktı.ilk atamam doğu görevi olan bir okul,şuan orada görev yapıyıorum.tayin haklarımı araştırdım ama net bir bilgiye ulaşamadım.isteğe baglı olarak tayin istemek istiyorum.Araştrdığım kadarıyla 2
10.09.13 tarihinde göreve baslamış bir ilköğretim matematik öğretmeniğim.Stajerliğim 2014 eylül ayında kalktı.ilk atamam doğu görevi olan bir okul,şuan orada görev yapıyıorum.tayin haklarımı araştırdım ama net bir bilgiye ulaşamadım.isteğe baglı olarak tayin istemek istiyorum.Araştrdığım kadarıyla 2 yılım dolmadan böyle bir hakkım ne il içinde ne il dışında var.doğru mu biliyorum.KESİN BİLGİ sahibi olan varsa açıklarsa sevinirim.lütfen kulaktan dolma olmasın.
0
03.10
(04.11.14)
Gittigin yer dogu hizmeti ise, orada en az 3 yil kalmak zorundasin, degilse adayligin kalktigi andan itibaren zorunlu hizmet bolgelerine tayin isteyebilirsin, senin bilgin kesin uzgunum
0
balpolen
(04.11.14)
personel.meb.gov.tr buradan okulunuzu bulun, zorunlu hizmetinizin kaç yıl olduğunu öğrenirsiniz.

il içi tayin isteme koşulları personel.meb.gov.tr

il dışı tayin isteme koşulları. ikgm.meb.gov.tr
0
vesna
(04.11.14)
Hocam adayligin kalktıktan sonra zorunlu hizmet bölgelerine, zorunlu hizmet bolgesindeysen de bulunduğun yerden daha düşük bir yere tayin isteyebilirsin. Yani D sinifi bir yerde calisiyorsan E sinifi bölgeye tayin istemek gibi.
0
saklisecilmemis
(05.11.14)
(5)

İddaa tutan kupon ve bayide neredeyse dayak yemek

klorlu su boregi
Selamlar dostlar. Başlık biraz abartılı oldu farkındayım.Her hafta maksat eğlence kupon yapıyorum 2 liralık. Maçları takip etmek oyalıyor beni yani fanatik değilim öyle. Kupon tutarsa da kahve bira parası çıktı diye seviniyorum. Her ne zaman kuponun parasını almaya gittiğimde surat bir karış düşüyo
Selamlar dostlar. Başlık biraz abartılı oldu farkındayım.
Her hafta maksat eğlence kupon yapıyorum 2 liralık. Maçları takip etmek oyalıyor beni yani fanatik değilim öyle. Kupon tutarsa da kahve bira parası çıktı diye seviniyorum. Her ne zaman kuponun parasını almaya gittiğimde surat bir karış düşüyo bayilerde. Üstelik kuponun küsüratını da vermiyorlar nedense.
Hadi dedik bu sefer başka birine gideyim. Adam yine aynı surat. Tutan miktar 15,96 lira. Adam 15 lira uzattı:) Ben de iyi niyetli 5 kuruş çıkardım dedim sen bana 16 lira verirsin. Bozukluk aramasın vs. diye. Adam çıkardı sonradan 1 lirayı masaya küt vurdu.
Tabi bende heves gitti. Zevk alalım diye yapıyoruz ama sonu pek öyle bitmiyo. Bayiyle ikramiyeyi paylaşmak raconu var mı böyle? Ben mi bilmiyorum bilemedim. Şu kuponu 3 misli yap desek yapmazlar gerçi.
Dostlar bu işi internetten oynuyor herkes. Bari bende surat çekmeyim napayım. Elimde ING Bank hesabım ve kredi kartım var. Kimsenin yüzünü görmeden şu meseleyi internetten yapmam mümkün mü?
0
klorlu su boregi
(03.11.14)
10 kuruş olsa bile vermek zorundalar , ben şuana kadar artist bayicilere denk gelmedim ama 1 lirayı müsait bi yerine sokardım öyle bi terso yapan olsaydı.

internetten oynanan bir sürü site var. benim oynadığım site illagel orada nasıl işler yürür onu biliyorum. adını vermiyorum reklam olmasın mesaj atarsan yardımcı olurum.
0
zlatanibrahimovic11
(03.11.14)
aynı bayiye gidiyorsan, gittiğin bayideki tipler arızadır derim. farklı bayilere gidiyorsan, tipini hiç beğenmiyorlar ya da gerçekten çok şanssızsın derim. ben lisede 3-4 sene önce falan gittiğimde bizim efsanevi vedat abimiz küsüratı yukarı yuvarlayarak verirdi. yani 15,76 tutturduğum zaman 16 verirdi, kendi cebinden mi çıkıyor yoksa bilmediğim başka bir mevzusu mu var bilemiyorum o kısmını ama hiçbir zaman tam para vermedi, hep 1-2 kuruş da olsa fazlasını verdi. tutturduğum kuponun parasını yatırmaya gittiğimde "katlamaya mı çalışıyosun canavar" falan derdi. ne güzel bayimizdin sen vedat abi.

internetten iddaa'nın sanal bayileri üzerinden oynayabilirsin. oley, nesine, bilyoner, tuttur gibi tonla site var. ama ben hiçbirini önermiyorum. çünkü iddaa kan emici, rezil, müşterisini aptal yerine koyan bir firmadır. marathonbet ve tempobet'te oynuyorum ben, çok memnunum.

illegal bahis torrent gibidir bu arada. çocuk pornosu gibi iğrençliklere bulaşmadığınız ya da milyon dolarlık bahisler yapmadığınız sürece kimse skine takmaz. ben 20 yaşımdayım, ilk kuponumu 12'yken yapmıştım net hatırlıyorum. o günden beri içli dışlıyım. bu sitelerden oynadığı için sorun yaşayan tek bir adam görmedim.

ha yine de bunu övmek direkt suç oluyor, o yüzden "gidin orda oynayın" falan demiyorum ben. hehe
0
pescador
(03.11.14)
bende 1,5 tl kazanmıştım tee ilk çıktığında en az 50 kuruştu oynamak.
"vereyim mi hıh" dedi. aldım parayı bi daha da oynamadım benim için de iyi oldu.
0
divit
(03.11.14)
Yatırdığınız her kupondan ve ayrıca kazandığınız her kupondan %2 alır bayi.

Bayi ile iddaa paylaşma raconu diye bir racon yok. milli piyango yılbaşı özel çekilişi büyük ikramiyesi mi bu? altı üstü 15-20 lira. yukarıda yazdığım gibi, onlar %2 alıyorlar zaten iddaadan.
0
vesna
(03.11.14)
hazır bahane bulmuşken hiç bulaşma, hayatta daha keyifli şeyler var(mış).
0
g7mor
(03.11.14)
(17)

ben de herkes gibi hızlı öğrenmek istiyorum

vesna
12 yıllık öğretmenim, ilk defa ne yapacağımı bilemedim.bugün bir öğrencim (hafif öğrenme güçlüğü var) başlıktaki cümleyi söyleyerek ağladı. böyle baya içini çeke çeke, hıçkıra hıçkıra ağladı. anladığınız üzere diğerleri hızlı öğrenmiyor aslında, öğrencimin öğrenme güçlüğü olduğu için o çok geriden y
12 yıllık öğretmenim, ilk defa ne yapacağımı bilemedim.

bugün bir öğrencim (hafif öğrenme güçlüğü var) başlıktaki cümleyi söyleyerek ağladı. böyle baya içini çeke çeke, hıçkıra hıçkıra ağladı. anladığınız üzere diğerleri hızlı öğrenmiyor aslında, öğrencimin öğrenme güçlüğü olduğu için o çok geriden yetişmeye çalışıyor ama olmuyor. 26 kişilik sınıf, 25 kişiyi onun seviyesinden götürmeye kalksam, diğerleri dersten soğuyacak, normal ilerleyince de bu çocuk böyle derin üzüntüler yaşıyor.

ders ingilizce, her konu bireysel çalışmayı kaldırmıyor. ne yapsam ki bu çocuk için? basiretim bağlandı.

Tüm cevapları tek tek okumak istemeyenler için edit:

ben şöyle düşündüm;

açıklarını kapatana kadar haftada 2 gün 1 saat erken çağırayım okula. aradaki açık kapandıktan sonra da haftada 1 gün 1 saat erken gelsin, o hafta sınıfta öğrenilecekleri önceden göstereyim, sınıfta da pekiştirmiş olur.

kendine güveni böyle gelir mi sizce yoksa daha mı çok gururuna dokunur? (ilkokul 2. sınıf öğrencisi)

bugün farklı zeka türleri olduğundan bahsettim biraz ama pek ikna olmadı. daha kendi zekasını çözümleyememişken, farklı zeka türlerinden bahsederek iyi mi yaptım bilmiyorum.

yazılı-sözlü yapılmıyor. çocuğun derdi not değil. öğrenme güçlüğünün farkında ve bu durum gururuna dokunuyor.

yaş:7-8
0
vesna
(03.11.14)
çocugun ailesinin maddi durumu iyiyse sikret. özel dersi kaldıramayacak kadar kötüyse haftada 1 saat ders ver sevabına.
0
nun
(03.11.14)
çocuğu ailesinin maddi durumu iyiyse söyle özel ders alsınlar birinden.özel dersi kaldıramayacak kadar kötüyse haftada 1 saat ders ver sevabına.
0
zlatanibrahimovic11
(03.11.14)
çocuğun ailesiyle bir konuşsanız? belki özel ders aldırıp açıklarını kapatmasına yardımcı olabilirler. diyelim workbook'tan ödev verdiniz, o kısmı hocasıyla evde yaptığından haberiniz olursa sınıfta ona bildiği yerden sorup özgüvenini arttırabilirsiniz. aileyle iletişim halinde bunu çözmeniz daha iyi olur. umarım bilinçli bir ailesi vardır.
0
lily briscoe
(03.11.14)
yine bence bir şeyler kapması için çabalayın.
ayrıca onun olaya biraz daha pozitif yaklaşması için farklı zeka türlerinin varlığından bahsetseniz? mesela kiminde dilsel zekanın, kiminde görsel zekanın daha baskın olduğunu ve bund akendisinin bir suçu olmadığını söyleseniz?
0
m e b
(03.11.14)
balık yağı içse ceviz yese , böyle zeka geliştirici egzersizler var ya , hani hafıza şampiyonu bi adam vardı onn setleri var matematik vs için. ondan alıp hediye falan etseniz belki gelişir daha hızlı öğrenir mi acaba? üzüldüm ya canım yazık
0
waterhardeningsteel
(03.11.14)
evet herkesin aynı şekilde ve aynı yöntemle öğrenmediğini, farklı farklı öğrenme şekilleri olduğunu söyleyebilirsiniz, yani sen 'geri' değilsin sadece diğerlerinden değişik bir öğrenme şeklin var ve bu kötü bir şey değil şeklinde.
0
lily briscoe
(03.11.14)
ben şöyle düşündüm;

açıklarını kapatana kadar haftada 2 gün 1 saat erken çağırayım okula. aradaki açık kapandıktan sonra da haftada 1 gün 1 saat erken gelsin, o hafta sınıfta öğrenilecekleri önceden göstereyim, sınıfta da pekiştirmiş olur.

kendine güveni böyle gelir mi sizce yoksa daha mı çok gururuna dokunur? (ilkokul 2. sınıf öğrencisi)

@m e b ; (sanırım siz de öğretmensiniz.) bugün bahsettim biraz ama pek ikna olmadı. daha kendi zekasını çözümleyememişken, farklı zeka türlerinden bahsederek iyi mi yaptım bilmiyorum.
0
🌸vesna
(03.11.14)
sözlüden yüksek verin... yapacağınız başka bir şey yok... çocuğa da sen elinden geleni yapıyorsun o bana yeter deyin... yazılıları kafana takma diyin.
0
inanmazsan inanma
(03.11.14)
@inanmazsan inanma ; ilkokul 2. sınıfta yazılı-sözlü yapılmaz. kaldı ki çocuğun derdi not değil. çocuk öğrenme güçlüğünün farkında ve bu durum gururuna dokunuyor.
0
🌸vesna
(03.11.14)
ilkokul ise ona daha çok görsel şeyler hazırlaman lazım... kağıtlar ve oyunlar... yukarıda dediğin gibi ekstra saatlerde çalıştırman lazım...
0
inanmazsan inanma
(03.11.14)
ideal bir dunyada bu cocuga ozel hoca verilirdi, ozel olarak calistirilirdi. ama boyle bir sey bu ulkede tabi ki olmaz. ne yaparsan yine sen yaparsin. elinden geleni yap, okula erken cagir, okuldan sonra calistir. ailesiyle de konus mutlaka bu durumu.

devlet okulunda mi geciyor bu olay? eger bir cozum bulamazsan bana mesaj at, yerimiz falan uyuyorsa ben cocugu ekstradan calistirmaya gonullu olurum. uzuldum cok.
0
gerard
(03.11.14)
@ gerard ; çok teşekkür derim. devlet okulunda geçiyor evet. şimdilik zaman sorunum yok ama olursa, yardım teklifinizi seve seve kabul ederim. :)
0
🌸vesna
(03.11.14)
benim ortaokul 1.sınıfta ingilizcem berbattı, karneye 2 gelse sevinecek durumdaydık neredeyse. komşumuz ingilizce öğretmeni vardı, en sonunda ondan birkaç ay ders aldım. şöyle söyleyeyim, o derslerden sonraki tüm eğitim hayatım boyunca sınıfta ingilizcesi en iyi olan hep ben oldum, şu an bile çevremde yabancı dili en iyi olan benim. tam hatırlamıyorum ama defter kitap kullanarak değil de evdeki eşyaları örnek göstererek anlatmıştı bana grameri. atıyorum vazo verb oluyordu, biblo noun oluyordu işte bunları masanın üzerinde dizip dizip öyle öğretiyordu bana. hiç doğru düzgün not aldırdığını ya da bir şey yazdırdığını hatırlamıyorum ama dediğim gibi öyle canlandırmalar yaparak öyle bir yerleştirdi ki kafama temeli, sonradan çok büyük rahatlığını gördüm bunun.

siz de arkadaşların dediği gibi ders saati haricindeki zamanlarda onun yatkın olduğu bir yöntemle öğretmeye çalışırsanız başarılı olursunuz diye düşünüyorum.
0
dust in the wind
(04.11.14)
siz kendi dersiniz için çok güzel çözüm üretmişsiniz ama uzun vadede problemi çözmeyecek bu. diğer derslerde hala aynı problemi yaşamaya devam edecek. öğrenme güçlüğü olan çocuklarla çalışan özel eğitim öğretmenleri, yine bu alanda çalışan pedagoglar var. onlardan yardım alarak uzun vadede problemi çözülebilir. bulunduğunuz şehirde ilgili uzmanları araştırabilirsiniz. şehir istanbulsa tavsiyede bulunabilirim.
0
avonkatalogu
(04.11.14)
ne seviyosa, o konuyla ilgili şeyler çalışsanız?
YouTube'dan filmler bulup beraber seyretseniz?
gözleri iyi görüyo mu? göz muayenesi olmuş mu? bazen görme bozukluğu olan çocuklar farkedilemiyo ve öğrenme güçlüğü var zannediliyo.
gözleri bozuk değil de gerçekten öğrenme güçlüğü varsa, önemli olan şeyin, hızlı öğrenmek değil, çalışkanlık olduğunu öğretin ona. sen çalışkan ol, herşeyi yapabilirsin diyin.
bu konudaki en kardinal eser, tavşanla kaplumbağa masalıdır. sonunda kaplumbağa kazanır yarışı. neden? tavşan kendine çok güvenmektedir ama kaplumbağanın kararlılığı ve çalışkanlığı, tavşanın hızını bile alt eder. bu masalı örnek gösterebilirsiniz. hatta belki beraberce, masalın İngilizcesini okursunuz biraz daha ileride.
kendini dışlanmış, lanetli, şanssız hissetmesin, ona şans ve destek verin lütfen. en ufak başarısında dahi, alıp bağrınıza basın.
bu konuda, çocuk psikologları, pedagoglar, çocuk psikiyatrları ile görüşmeniz gerekiyosa da görüşün ve onların desteğini isteyin.
anne babayı okula davet edip onlarla da işbirliğine girmeyi zaten düşünmüşsünüzdür herhalde. kardeşleri var ve kardeşleriyle arasında öğrenme açısından fark varsa, bir kat duygusal yük de evden getiriyordur. o konuyu da araştırmanız gerekir.
rehberlik eğitim merkezleri, özel eğitim merkezlerinin tecrübeli hocalarıyla temasa geçebilirsiniz.
ona minik ve resimli hikâye kitapları, minik ve resimli sözlükler hediye edebilirsiniz.
yazılı şeyleri algılayamıyor olabilir ama görsel şeylerle çok daha iyi öğrenecek olabilir. görsel ve işitsel öğrenme tekniklerine ağırlık verebilirsiniz. misal, müzik kulağı gelişkindir, işitsel olarak çalıştırmanız, açığı telafi etmesine yarayabilir.
gerçi öğrenme güçlüğü yoktu ama, benim tanıdığım bir çocuk, İngilizceden bütünlemeye kalmıştı ortaokulda. Sonra büyüyünce, felsefî metinler tercüme eden bir çevirmen oldu. Çünkü bir başka öğretmen, ona İngilizceyi sevdirmişti.

Ah yavrum, ah canım, çok ağlattı beni! Bana adresinizi yazarsanız, öğrencinize burdan bişeyler yollamak istiyorum. Bana İngiizceyi sevdiren şey, ben tam o yaşlardayken hediye gelen resimli bir sözlüktü. Ama teklifimi kabul ederseniz, bişeyler yollayacak olursam, başka çocuklara çaktırmadan verin. Kıskançlık filan olur, çocuğa bi de kötü davranmasınlar sonra.

ekleme: Gugıla, English for slow learners yazdım, bissürü kaynak geldi. Madem İngilizce öğretmenisiniz, tekerleği yeniden icat etmeyelim. Amerika'da ve İngiltere'de böyle binlerce vaka olmuştur. Nasıl vaka? Çocuk 7-8 yaşındayken, ailesi Amerika'ya veya İngiltere'ye göç etmiştir ve aynı zamanda çocukta öğrenme güçlüğü vardır. Tamam, bu ülkelerde Special Education sınıfları var ama, gene de bu ülkelerin elinde son derece önemli miktarda tecrübe vardır ve bu tecrübelerini de mutlaka yayımlamışlardır. Onları arayıp bulsak ve onları okuya okuya gitseniz? El yordamıyla gitmekten çok daha akılcı olur böylesi.
0
compadrito
(04.11.14)
herkese teşekkür ederim.

derslerde tahtayı yazı yazma amaçlı kullanmıyorum. ingilizcenin yazılı haliyle henüz karşılaşmadılar. sadece dinleme ve konuşma var şu an. yazıyı bu sene boyunca da vermeyi düşünmüyorum açıkçası. 3. sınıfta başlarız yazıya. anadil öğrenme prensibi üzerinden gidiyorum. bizler önce dinledik konuştuk, sonra okuma yazma devreye girdi. bu da madem yeni bir dil, aynı mantıktan yürümeli diye düşünüyorum. (zaten birçok bilimsel araştırma da bunu destekliyor.)

derslerimde poster, flash card, şarkı, oyun, animasyonlar ve kinestetik çalışma üzerinden gidiyorum. yaşları çok küçük, 40 dakikada bir sırada oturmak için çok çok küçük. o yüzden bedensel hareket imkanı tanıyan oyunlar mutlaka ekliyorum. ayda 1 dersi (haftada 2 saat ders var) bahçede yapıyorum, havalar soğuyunca kantin ya da spor salonuna geçeceğiz boş bulursak.

15 tane sınıfım var. 400 civarı öğrenci demek bu. bu 15 sınıfın 8 tanesi 2. sınıf, diğerleri de 3. sınıf. daha önce sadece lise gruplarına derse girmiş öğretmene ortaokul grupları vermek yerine ilkokul 2-3 verenleri her gün anıyorum. bütün materyallerim, her şeyim üst seviye konulara göre benim. 12 senede birikmişlerdi. yurt dışına senede 2-3 kere çıkıyorum ve her çıkışımda bol bol materyal topluyordum. bu sene çok fena kilitlendim tecrübesiz olduğum bir yaş grubunun dersine girince.

neyse ki istanbuldayım da kaynak sıkıntısı çekmiyorum.

aile maalesef ilgisiz. ben çocuğun sorununun önüne geçmesin diye söylememiştim ama anne-baba "olduğu kadar hocaaanım, büyütmeyin" deyip işin içinden çıktılar. annesi "profesör mü olacak sanki" dedi!

ben bu çocukla yalnızım. çocuk üzerinde bir tasarruf hakkım yok. aile alıp rehberlik araştırma merkezine götürmediği sürece ben alıp zorla götüremem. okulun rehberlik öğretmeni yok. doğum izninde (1500 kişilik okulda 1 rehberlik uzmanı var ve doğum izninde). el elde baş başta kaldım yani. sınıf öğretmeni ile soğuk savaş yaşıyoruz. 26 taneler, hangisinin derdine dertleneyim dedi. bende 400 tane var dedim sadece. "sende koca yok çocuk yok, sana kafa yoracak mesele lazım, benim sıkıntım bana yeter" dedi, şimdi de beni görmezden geliyor. bırakın çocuğa yardım etmeyi, bir de bana saldırdı yani.

tavsiyelerinizi ve yardım önerilerinizi büyük bir dikkatle okudum. elimden geleni yapacağım. yardıma ihtiyaç duyduğumda da yardım teklifinde bulunan arkadaşlara(arkadaş diyebilirim, değil mi?) ulaşacağım. yeniden çok teşekkür ederim hepinize. bu kadar saçma insanların arasında umut oldunuz.
0
🌸vesna
(04.11.14)
zeka seviyelerinden bahsetme. birak onu pedagoglar falan yapsin. kas yapayim derken goz cikarmaya gerek yok. o yastaki birisinin belli olgunluga erismedigini biliyoruz sonucta. anlayamaz yani garibim.

ozellikle ingilizce de benim farkettigim su, alinan egitimden cok ogrencinin kendi caba sarfetmesi lazim. ozellikle dilde bi zeka gerekmiyor, cünkü kurallar belli. aklında kalmiyorsa az calisiyor demektir, ya da "calisamiyor" demektir. bu da aslında bizim hatamız, biz ogrenmeyi ogretmeliyiz. ama onun yerine i am sage diyoruz bu sage demektir diyoruz mesela.

kendi cabalamali cocuk. o zmn ogrenir. matematik degil sonucta.
calismali. baska bi sey yok yani cok normal.
0
sage
(04.11.14)
(10)

Zor bi eldiven lazım

kamera motor
iç astarı; yün, polar, pamuk, kadife vb. yünlü şeylerden oluşmayan. mümkünse bildiğimiz gömlek kumaşı, çarşaf kumaşı, ipek vb. malzemelerden oluşan bir eldiven lazım bana.dış kısmı o kadar önemli değil, deri olmasını tercih etsem de.ben yüne müne dokunamıyorum, hadi üstüme belki giyerim ama parmakla
iç astarı; yün, polar, pamuk, kadife vb. yünlü şeylerden oluşmayan. mümkünse bildiğimiz gömlek kumaşı, çarşaf kumaşı, ipek vb. malzemelerden oluşan bir eldiven lazım bana.

dış kısmı o kadar önemli değil, deri olmasını tercih etsem de.
ben yüne müne dokunamıyorum, hadi üstüme belki giyerim ama parmaklarımı yününi çinde tutamam kısaca. o yüzden lazım.

nerde bulurum, var mı böyle bir şey almışlığınız link falan atar mısınız? online olur, yurtdışı olur farketmez benim için. çünkü bulamıyorum, hepsinin içi ya polar ya yün.

not: erkeğim.
0
kamera motor
(31.10.14)
deri eldiven de mi olmaz?
0
safepassage
(31.10.14)
deri olur ya, ama deri eldivenlerin de içi pamuklu falan oluyor.

ya kısaca; pamuk, yün, polar vb. materyaller yoksa içinde her türlü olru.
0
🌸kamera motor
(31.10.14)
Beğendiğiniz bir eldiven alıp terziye götürün, içini kaplasın. Daha rahat değil mi?
0
whoosie
(31.10.14)
3m'in deri iş eldivenler vardı, içi thermoshield diye bir malzeme idi. ama olur mu bilmiyorum. isg malzemeleri satan yerlere bir bakın isterseniz. hem oralarda saf deri eldiven de oluyor (bizon derisi)
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(31.10.14)
Decathlon'da vardı öyle eldiven, sanırım şuydu: www.decathlon.com.tr Bu olmasa bile vardı yani, Decathlon'a bakın bi.

Bir başka alternatif de polar molar dinlemeden alın ve iç eldiven kullanın, şöyle bir şey: www.decathlon.com.tr Hem daha sıcak tutar.
0
vesna
(31.10.14)
dediğin kriterlerde şık bir şey istiyorsan: www.massimodutti.com
0
m e l t e m
(31.10.14)
eğer ısınmak amacıyla kullanacaksan malzemeler bellidir, yüzyıllardır aynı malzemeler kullanılıyor. yün, pamuk hem organik hem en başarılıları. onlara dokunamıyorsan sentetik kumaş kullanman gerekir. polar en başarılısı ısınma açısından. ipek zaten yazlık bir kumaş, o ve diğer bahsettiğin kumaşlar yapısı ve amacı gereği eldivende kullanılmazlar. kendin özel bişey yapar ve yaptırabilirsin belki ama anlamsız olur. yalnızca deri olan ince eldivenler var, iç kaplaması yok, arkası derinin sırtı. onlar da ısınma amaçlı değil daha çok estetik amaçlılar. bir de senin isteğine uygun bildiğim tek eldiven masaj eldiveni ama onlar da beyaz ve dışarıda kullanılacak tipte değiller.
0
ytse jam
(31.10.14)
ipek eldivenler var. dağcılık malzemeleri satılan herhangi bir mağaza'da kolaylıkla bulabilirsin. baya ince oluyor bunlar. amacı soğuktan korumak değil ama bunların. üstüne de daha kalın bir eldiven giyiliyor genelde. ama bu ipek eldivenlerin kaliteli olanları da var. rüzgar geçirmez, su geçirmez vs ama biraz pahalıdır o versiyonları.
0
barix
(31.10.14)
içi polyester astarlı deri eldivenler var. onlardan olabilir. ama yün kadar ısıtmıyor.
0
battal gemalmaz
(31.10.14)
Columbia'ya bak bence
0
dusunuyorumoyleysevurun
(31.10.14)
(10)

Bugün geçer mi?

loveinaflipbook
selamlar, dün o kadar yoğun ve bitkindim ki, "bugün ve yarın geçer mi?" şeklinde duyuru açamadım. dün bir şekilde topal aksak geçti, bugün kaldı. haftasounda kafamı biraz daha dağıtabilirim ama haftaya da ayrı bir problem öbeği beni bekliyor, sonraki haftada düzeliyor sanırsam. sabah sabah da pek se
selamlar,

dün o kadar yoğun ve bitkindim ki, "bugün ve yarın geçer mi?" şeklinde duyuru açamadım. dün bir şekilde topal aksak geçti, bugün kaldı. haftasounda kafamı biraz daha dağıtabilirim ama haftaya da ayrı bir problem öbeği beni bekliyor, sonraki haftada düzeliyor sanırsam. sabah sabah da pek sevdiğim botumu mavi boyalı merdivene sürtmüşüm, mavi çizik oluştu siyah deri üzerinde :(

soruyorum sizlere a gençler, bugün geçer mi?
0
loveinaflipbook
(31.10.14)
sen neden bu kadar kırılgan bir adamsın? bence bunu sor kendine.
0
devorgilla the gunslinger
(31.10.14)
geçer
0
nuka cola
(31.10.14)
Geçer hem de çok güzel geçer. Bugün cuma yahu
0
innerbliss
(31.10.14)
thank god it's friday :)

Pazartesi Salı Çarşamba çalışmadım, dün bu üç günün işini yaptım, su gibi geçti.

Geçer kanka, işine dal, saati kovalama, bir bakmışsın akşam olmuş.

Ayrıca, senin sorunun; sleep deprivation, look it up. Belki bir nebze "burn out" sendromu.

en.m.wikipedia.org(psychology)
0
[silinmiş]
(31.10.14)
Neler geçmedi ki? Geçer.

:)
0
vesna
(31.10.14)
@devorgilla the gunslinger, bence de sen benden daha kırılgan olabilirsin, başımdaki dertleri bilmeden o konulara hiç girmeyelim.

@douchebag, yok abi direkt burn out'a koşuyorum zaten, tanı belli. uykuluk bir durum değil bence bu artık, yatağı da değiştirdim vs vs.

4 aydır görünürde 2 kişinin, iç yapıda 4-5 kişinin yapabileceği kadar iş yapıyorum. ilerimi güzel görmesem (yurtdışı imkanı, leadership'e oynama falan) istifayı çoktan basmıştım. hayır haftaiçi 2 gün tatil yaptım, yaptığıma da pişman ediyolar. 1 tane daha projeye başlıyoruz önümüzdeki hafta, o da geçsin, rahatlarım artık diye umuyorum...
0
🌸loveinaflipbook
(31.10.14)
Tam aynı soruyu sorcaktım. Ya saat daha 9:13 amk. Bence bugün geçmiycek. Sonsuza kadar bugünde kalıcaz. Öyle duruyor.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(31.10.14)
Ben gecmesin diye tutmaya calisacagim. Ya da en azindan yavaslatmaya. Basarili olursam editlerim.
0
delifaruk
(31.10.14)
bugun geçer de çok uykum var.
0
fallthepieces
(31.10.14)
neler neler geçmedi ki...

yarın okuyacaksın bu duyurunu ve diyeceksin ki "vay be"
bunu gözünün önüne getir şu an :) gelecekten anı yakala.
0
icemint
(31.10.14)
(3)

kazaktan rimel izi çıkarmak

kırmızıkaşekaban
yaklaşık bir sene önce aynı kazağımdan sizin sayenizde yağ lekesi çıkarmıştım, şimdi de rimele çare bulalım ne olur. en en sevdiğim kazağım. nadir giyiyorum ama hep bir şey geliyor başına. şimdi de rimel fırçasını düşürdüm üzerine. 2 kez makinada yıkadım. biri 40 biri 60 derecede. elimde de çitiledi
yaklaşık bir sene önce aynı kazağımdan sizin sayenizde yağ lekesi çıkarmıştım, şimdi de rimele çare bulalım ne olur. en en sevdiğim kazağım. nadir giyiyorum ama hep bir şey geliyor başına. şimdi de rimel fırçasını düşürdüm üzerine. 2 kez makinada yıkadım. biri 40 biri 60 derecede. elimde de çitiledim çıkmadı.

çok küçük bir iz ama bildiğin siyah :(
nasıl yapalım?

şimdiden çok teşekkür ederim, kahramanım olacaksınız.
0
kırmızıkaşekaban
(29.10.14)
Rimel yağlı şeylerle çıkarıldığına göre belki de yağla çözebilirsin. Sonra da buradan öğrendiğin yağ çıkarma yöntemiyle yağ lekesini çıkartırsın. Ayrıca kazak da kazakmış yani 60 derecede yıkamana rağmen hala yaşıyorsa, uğraşmana değer. aşsdkşald
0
ay nov kung fu
(29.10.14)
lekenin üzerine vazelin ya da gliserin sürerek yumuşatın sonra da yıkayın. google öyle diyor...
0
inanmazsan inanma
(29.10.14)
bundan sonraki olası kazalar için tavsiyede bulunayım ben; böyle durumlarda hiç müdahale etmeden arayın çözümü, müdahaleyi ona göre yapın. bazen leke çıkartmak için yapılan şeyler lekenin daha çok yerleşmesine sebep oluyor. sonra rahatça çıkacak bir leke, sırf bu yüzden iz bırakıyor ya da giysi çok yıpranıyor.
0
vesna
(29.10.14)
(5)

köpeğe mama eğitimi

vesna
dün bir duyuruda "eğitimli köpekler sahibinden başkasının verdiği yemeği yemez." dendi. zehirleme olaylarına karşı önlem olarak öyle eğitiliyormuş. araştırdım biraz, yemiyorlarmış evet. benim arsızlar eve gelen kim ne verse yiyor. kendi evlerinde olduklarından mı acaba? iki tane köpeğimiz var, karde
dün bir duyuruda "eğitimli köpekler sahibinden başkasının verdiği yemeği yemez." dendi. zehirleme olaylarına karşı önlem olarak öyle eğitiliyormuş. araştırdım biraz, yemiyorlarmış evet. benim arsızlar eve gelen kim ne verse yiyor. kendi evlerinde olduklarından mı acaba?

iki tane köpeğimiz var, kardeşler, barınaktan beraber çıkardık ikisini de. ilk köpeklerimiz, yaklaşık 4 senedir bizimleler. açıkçası iki bebek köpekle boğuşurken, kemirilen mobilyaların sağlam yerinde oturmaya çalışırken bunları araştırma fırsatımız olmadı zamanında, sonra da ihtiyaç duymadık kitapla köpek yetiştirmeye, bir şekilde su aktı yolunu buldu.

hiç öyle eğitim falan vermedik biz, evde çocuk büyütür gibi yetiştirdik. bir de erkek arkadaşım sağ olsun sosyallikten ölecek, eve giren çıkanın haddi hesabı yok. annesine gittiği zamanlar sadece sakin kalabiliyor ev mesela. böyle olunca köpeklerimiz de insan canlısı oldu hep. gözümüzün önünden ayırmadığımız için kötü bir şey yaşamadık, gezmeye çıktığımızda falan da verdiğimiz uzun uğraşlar sonucunda sokak köpeklerine bırakılan mamaları yemiyorlar ama tedirgin oldum yine de. 4 yaşındalar. bu yaştan sonra kazanabilirler mi o eğitimi? yoksa sokak köpeklerine bırakılan mamalara dokunmamalarını referans alarak sorun yok diyebilir miyiz?
0
vesna
(29.10.14)
eğer eve gelen insanların köpeklerinizi zehirleyeceklerinden endişe ediyorsanız tabi ki eğitime gönderebilirsiniz.
sokakta da başıboş bırakmıyorsunuzdur diye tahmin ediyorum.
Benim köpeğim de herkesin verdiği mamayı yer çünkü yememesi gerektiğini söyleme gereği duymadım.
açıkçası sizin dediğiniz daha çok köşklerin villaların bekçi köpekleri için geçerli, yani hırsızık durumlarında önce köpeği zehirlerlermiş ki eve girebilsinler. o yüzden de hayvanları eğitiyorlar güvenlik açısından.
0
innerbliss
(29.10.14)
yine bir gün sokağınızın bir yerine ufak bir kemik bırakın. sonrasında alın köpeklerinizi gezintiye çıkartıp bu kemiğin yanında geçin. tepkisi ne olacak görün.

sokak köpekleri için bırakılan mamayı burada baz almak doğru olmaz sanırım. çünkü bizim köpek başka mamayı hemen kabullenmez.

kemiği yedi mi? başka bir zaman yine ufak bir kemiğe acı sosu sürüp yine bir yere bırakın. (aynı yer olmadın).

bir de böyle deneyin.
0
teknikekip
(29.10.14)
acı sosu anlamadım @teknikekip, ne için acı sos? hem acı zarar vermez mi midesine? normal bizim yediğimiz yemeklerden vermedik hiç, baharat falan bilmezler yani, hiç girmedi midelerine.
0
🌸vesna
(29.10.14)
bir kere yerse yine başka yere acı soslu kemik bırakın. bir daha dışarıda bir şey yememesi için yapıyorsunuz bunu. zehir yemesinden iyi değil mi sizce?
0
teknikekip
(29.10.14)
ha anladım, kemiği yerse yapacağız. ben yemezse de koyacağız zannettim, ondan sormuştum. teşekkürler.

edit: gerçi kemiği yedi mi? yazmışsınız, ben onu gözden kaçırmışım.
0
🌸vesna
(29.10.14)
(11)

bu köpeğin adı ne olsun? ve kaç yaşlarındadır? [capsliii]

ibomiu
dün gece buldum. husky ya da kırması. dişihttp://i.hizliresim.com/78JlXL.jpghttp://i.hizliresim.com/EELkpz.jpghttp://i.hizliresim.com/jYMmjL.jpg
dün gece buldum. husky ya da kırması. dişi

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com
0
ibomiu
(29.10.14)
google, yahoo tarzi cok kullandigin bir site olsun derim :)

baska fotograflarini da bekliyoruz
0
fakyoras
(29.10.14)
Bir köpeğim var, ama bir daha olursa adını Foks koyacağım.
0
teknikekip
(29.10.14)
sibel koy.
0
yapma volkan
(29.10.14)
kaçmış ya da kaçırılmış olabilir. önce sahibini arasanız? bulamazsanız öyle isim arayışına girseniz? sahibi deli divane onu arıyor olabilir. köpeklerimden biri kaybolsa bulana kadar uyku uyuyamazdım ben.

benim kızımın ismi perla, ispanyolcada inci demek.
0
vesna
(29.10.14)
dişi falan ama çok mükremin tipi var ya mükremin olsun.
0
ack3000
(29.10.14)
Sahibini ariyoruz. Sitelere koydum fotorafini. Ama sss psss demeyelim biririmize
0
🌸ibomiu
(29.10.14)
Sitelere fotolarını koyduğunuz yerlerin linkerlerini paylaşır mısınız burada? Bir iki yerle ben de paylaşayım.
0
dessy
(29.10.14)
Hayir facebook uzerinden gruplarda paylastigimdan link koyamam.

Ozel sorular soramam kimligim belli olunca.

Ama dur birine rica edicem. Benim yerime kayip ilanlarini o koysun. Oyle link atayim.

Kusura bakma. Taniyan cikmasa bile yarin oburgun gotumde bagsur cikti gibi ozel sorular soramam. Yeni hesap almam gerekir.
0
🌸ibomiu
(29.10.14)
ne demek istediğini anlamadım ama tamamdır, linkleri bekliyorum :)
0
dessy
(29.10.14)
istanbul mu? hangi semtte buldunuz? ilan linklerini paylaşana kadar en azından bu bilgileri verin de, köpeği kaybolanların verdiği ilan sahiplerini de haberdar edelim. fotoğrafları var nasıl olsa köpeğin. ilan linklerini verince de onu da paylaşırız.
0
vesna
(29.10.14)
@vesna: eskisehir
0
🌸ibomiu
(29.10.14)
(10)

Ders çalışmaktan gına geldi

lawist
Yaş 24 hala oturup ders çalısıyorumBıktım ben. Bana azıcık gaz verin motive edin.Zira ders çalısamıyorum
Yaş 24 hala oturup ders çalısıyorum
Bıktım ben. Bana azıcık gaz verin motive edin.Zira ders çalısamıyorum
0
lawist
(29.10.14)
ders çalışmazsan 25 yaşında da çalışmak zorunda kalıcan.

not: 25 yaşındayım. signal processing çalışıyorum.
0
golan trevize
(29.10.14)
sanayiye gidip orada çalışmak daha güzel geliyorsa oraya gitmeli. ayrıca "çalışmakdan" değil de "çalışmaktan"
0
metalika
(29.10.14)
Napmak istiyorsun atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun deyip itlik kumarbazlık ve ahlaksızlık mesleğini mi icra edeceksin.

Bi şehir efsanesi var öğrenciler arasında. İstek gelecekmiş. Ders çalışma isteği. Ders çalışma isteği gelsin de çalışalım diye bekliyorlar. Bildiğin şehir efsanesi. Çalışan o istek teşrif ettiği için çalışmıyor. Öyle bir istek kanepede otururken gelmez zaten. Ders çalışmak gerekli mi ? Gerekli. O halde ders çalışılacak. Bitti. Olay bu. Bunu yap bitir. Yapmama tercihin de var. Öyle ders çalışmak zorunlu değil yani. Çalışmayana kırbaç vurmuyoruz. Ders çalışmak istemiyosan kendine meslek beğen onu yap. Yada hiç bişey yapma sadece yat yuvarlan ne bir meslek sahibi ol ne de bir öğrenci ol sadece yat. bu da bir tercih. Hangisi hoşuna gittiyse onu yap. Yani kimse seni itelemez otur evladım çalış şunlara diye. Hayat senin hayatın. Berbat edecek olan da sensin zirveye çıkaracak olan da sensin. Berbat edersen bizim işimize gelir. Önümüz açılır. Sen bilirsin.
0
maxhoper
(29.10.14)
Ben 26 ysindayim, ben de hala ders calisiyorum sikinti yok. Ha ben de gule oynaya calismadim her zaman ama ogrenmek omurluk bir surec. Sirketteki 50-60 yasinda insanlarin ne kadar capsiz oldugunu gorunce daha bir asiliyorum, daha bir hevesle bir seyler ogrenmeye calisiyorum.
0
fortisvita
(29.10.14)
@maxhoper harikulade anlatmışsın baba tebrikler
0
metalika
(29.10.14)
yaş 30 hala ders çalışıyorum. adam gibi çalış, tadında bırak :)
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(29.10.14)
Çok çalışmam gerekiyor, istiyorum, insanların işini yapmaktan vakit bulamıyorum. Vaktin varken çalış.
0
fallopian
(29.10.14)
şimdi çalışmazsan sonra çalışıyorsun :/

yaş 27, akşama kadar ders çalışıcam, işyerindeykende bulduğum boş vakitlerde çalışıyorum :(
0
mirty
(29.10.14)
ben 55 yaşımdayım hala çalışıyorum. benim yaşımda çalışmak istemiyorsan otur şimdi çalış.
0
icim urperiyor
(29.10.14)
ders çalışmak zevkli bir şey değildir. ilgisini çeken konular hariç kimsenin zevkten ölerek ders çalıştığını zannetmiyorum. bu geleceğine dönük bir yatırım olarak yerine getirmen gereken bir sorumluluk ve 24 yaşında bir adam olarak sorumluluklarından kaçma lüksün yok. ders çalışırken mutlu olmayı bekleme, sadece yapman gerekeni yap.
0
vesna
(29.10.14)
(22)

Yeni şeyler istememek

aguilas negras
Selamlar herkese. Yaşadığım genel bir sorun var. Nesnelere bağlanıyorum. Aslında ben bunu bir sorun olarak görmyorum ama ileride sıkıntısını çekebilirim.Mesela size bugün yaşadığım bir olaydan bahsedeyim. Bilenleriniz var, 2 ay önce taşındık. Babam geçen gün "ablana alıyoruz. sen de gel hemen sana d
Selamlar herkese. Yaşadığım genel bir sorun var. Nesnelere bağlanıyorum. Aslında ben bunu bir sorun olarak görmyorum ama ileride sıkıntısını çekebilirim.

Mesela size bugün yaşadığım bir olaydan bahsedeyim. Bilenleriniz var, 2 ay önce taşındık. Babam geçen gün "ablana alıyoruz. sen de gel hemen sana da alalım" dedi. "Benim halımı çok seviyorum" dedim. Üstüme güldüler "O halı mı ya o paçavra" falan diye, haksız da değiller. Annem 1-2 sene önce almıştı, 50 lira bile değildi fiyatı. Ama ben çok seviyorum. Onlara göre kilim bile sayılmayan şey, benim için İran halısıyla yarışacak seviyede güzel. Çünkü ona bağlandım ben. Odamdan atacağım zamanı düşünüyorum, kabul edemiyorum. Aklıma üzerine oturup düşündüğüm zamanlar geliyor.

Neyse sınav var falan diyerek gitmedim ama korktum kendileri bir şey getirecek diye. Ama çok kaçamadım tabi, bugün gittik halıcıya. Önüme 20'den fazla halı açtılar. Ama hiçbiri içime sinmedi. Güzel olanlar vardıysa da odamdaki kilim hepsinden güzel benim için. Onunla hatıralarım var çünkü.

Bununla bağlantılı olarak da odamdaki eşyalardan hiçbirini değiştirmedim. Yatak değişti zorunlu olarak. Eski evdeki masam, kitaplığım, dolabım, komodinim falan her şey eski evdekiyle bire bir aynı yerde duruyor odanın içinde. Eski kilimi de sererek (geldiğimizden beri sermemiştim) o evdeki havayı tam olarak yakalayabileceğimi düşünüyorum. Bu da beni mutlu ediyor, kendimi avutuyorum sanki eski evdeymişiz gibi.

Bunun dışında bir sürü nesneye bağlanabiliyorum. Yastık kılıfı, battaniye, kahve kupası (bu ciddi derecede bağımlılık), çakmak, kalem, silgi, defter, kulaklık... Uzar da gider bu liste. Eskidiği halde atamadığım bir sürü şey var. Zorunda kalırsam atıyorum ama varlığı beni mutlu ediyorsa diğer eskilerin arasında yer buluyorum.

Şimdi içimde o halıyı almamaya ikna etmenin mutluluğu var. Alma ihtimalimiz bile çok germişti beni, mesele beğenmemek değil yani.

Biraz uzun oldu ama... Siz ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında? Var mı sizin de bağlandığınız nesneler? Bu bir hastalık mı?

Okuyan herkese teşekkür.
0
aguilas negras
(29.10.14)
Aynen ben de öyleyim.

Ben nesnelerin ve mekanların ruhu olduğuna inanıyorum. Bazısıyla çok iyisindir, her şey güzel gider, bazıları ise hep kötü şeyler getirir insanın hayatına, senden nefret ediyor gibidirler. Ama iyi olsun kötü olsun hayatıma giren bir şeyi, nesneyi, mekanı terk etmekte hep zorlanmışımdır. Senin dediğin gibi bağlanıp da bırakamadığım çok şey var benim de. Bilmem. Bunda romantik bir güzellik buluyorum ben. Her şey bana bağlı ve ben de her şeye bağlıymışım gibi. Yaşamımın bir noktasında denk gelip aldığım bir şeyi atmaya, elden çıkarmaya kıyamam çoklukla. Yaparsam da şimdi kimde acaba diye merak ederim, düşünürüm.

Evet, ben bir animistim.
0
buff
(29.10.14)
bir arkadasimi eşi bu yüzden terk etti. bence hakli da.
0
atmaca.ged
(29.10.14)
Buff+1
Etrafta başka animistler gördüm, mutluyum.
0
namus ninjası
(29.10.14)
Valla ben bağlanmam hiçbir nesneye, yeniyi de eskiye her zaman tercih ederim senin yerinde ben olsam, bu halıyı at diyen ilk ben olurdum heralde. Evin çöp ev olmasa da çok gereksiz şeyler dolu olan bir ev olabilir bu gidişle, eskileri atmak iyidir ya böyle bi ferahlık gelir, bi de bu tip huylar yaşlandıkça artıyor büyük dayım böyle mesela, yengem çok eskidi diye bi halısını atmış temizlik yapılırken, ooo kıyametler koptu neymiş efenim o halı oraya tam uyuyormuş genişliği ne 1 cm fazla ne 1 cm azmış böyle mükemmel bir halı atılır mıymış, 1 ay sürdü bu muhabbet, sürekli aynı şeyi söylüyordu. kendisi şu an 80 yaşında, eskiden daha azdı işte yaşlandıkça doğrusal bir şekilde arttı gitti o yüzden bir an önce kırmaya bak bu alışkanlığını, hatta profesyonel bir yardım bile alınabilinir.
0
ekaterina
(29.10.14)
Bende de var sanırım ancak sikko nesnelerden ziyade hatırası olan nesneler. yani bazı nesneleri araç olarak görürsün, bazılarını da amaç. kupa, halı, çatal, bıçak falan benim için araç klasmanına giriyor yani. Gerçi halı'yı da zorlarsan aynı klasmana sokabilirsin. Lebowski amcamın "It (rug) really tied the room together" durumu varsa hele.
0
iron
(29.10.14)
Üzerinde kaçan ve dönmeyen kedimin tırnaklayıp deldiği izler dolu yırtık bisiklet yaka tişört valizi toplarken ilk elimin gittiği giysi oluyor.
bir nal parçası bulduyduk 100 yıllık madende, kaaybedince canım sıkıldı çok.

bu mobilde niye yok edit yaa
0
namus ninjası
(29.10.14)
Ben bunun sağlıksız bir şey olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar insanın eğilimi bu yönde olsa da elimden geldiğince hiçbir maddi cisme anlam yüklememeye çalışıyorum. O yüklenecek anlamı kendi içimde taşımaya çalışıyorum. Bundan 3-5 sene öncesine kadar gittiğim sinema biletlerini, ziyaret ettiğim şehirden aldığım uyduruk turist broşürlerini, uçak biletlerimi bile saklardım. Sonra baktım ki aslında güzel şeyleri hatırlamak için bunlara ihtiyacım yok. Saldım gitti.
0
ay nov kung fu
(29.10.14)
@buff mutlu oldum :)

@iron bu yazdıklarım, bu huyumun çok ufak bir kısmı. Kupa hariç, kahve kupası önemli. Ama silgiyi atsam birkaç saniye içinde unuturum. Ama halı, kupa, masa, radyo falan önemli benim için.
0
🌸aguilas negras
(29.10.14)
Dünyanın bütün animistleri, birleşin!

Hepinizi seviyorum.
0
buff
(29.10.14)
şöyle düşünsen; şimdi eski olan o şeyler de sana geldiklerinde yeniydi. yaşanmışlıklar biriktikçe eski oldu. alacağın yeni şeyler de zamanla öyle olacak.

halıyı alsan, kilimini halının üzerine sersen, bir yandan kilimin varlığını korusa ama diğer yandan yeni halıya da yavaş yavaş gözün alışsa, hem onunla da yaşanmışlığın birikse bir yandan? olabilir bence.

bu şekilde bir geçiş süreci sağlayabilirsin.
0
vesna
(29.10.14)
nesnelere bağlanmıyorum, çok saçma buluyorum. bağlansaydım gereksiz şeylere çok üzüleceğimi de biliyorum. atmak, hayatından çıkarabilmek en güzeli. benim için fazla duygusal.

hastalık değil de seni yoracağı aşikar.
0
sayns
(29.10.14)
south park bölümü:
spoylerli:
en.wikipedia.org

it'a always sunny in philadelphia da da vardı frank ve charlie bazı şahsiyetli eşyalara bağlanırken abartıp spoyler spoyler spoyler işte.
0
namus ninjası
(29.10.14)
Ne kadar az eşya o kadar çok huzur aslında. Genel olarak minimal hayat güzel olsa da uç bir örnek olarak:
www.minimalstudent.com
0
ay nov kung fu
(29.10.14)
Aslında yazdığın uzun yazıda şurası önemli "Onunla hatıralarım var çünkü.". Pek çok insan için oldukça normal bu şekilde düşünmek. Ancak halı gibi eskiyen ve bir süre sonra değiştirilmesi gerekebilecek bir eşya için hastalıklı bir hale dönüşebilir. Bir yerden sonra ayrılmak gerekebilir bu tip nesnelerden.

Ancak nesne rahatsızlık vermeyecek türden bir şeyse misal kupa, istenildiği sürece saklanabilir.

Bende de var sanırım aynısı. Hatta fazlası var, gün gelir işime yarar diye de bir sürü şeyi saklarım ben. Hani özel bir duygusal bağım falan olduğu için değil. Çok zaman dalga geçerlerdi hatta o nesnelerin bir gün işe yaramadıkları gün gelip çattığında. Çöpçüye çıkmıştı hatta adım.

Onun da şöyle bir faydası var, antin kuntin bir durumda alakasız bir nesneye ihtiyaç duyulduğunda çıkarıp o ihtiyacı giderebiliyorum. Ancak insanlar detaylarla çok ilgilenmedikleri için işin bu pozitif yanını görmüyorlar.

Pek tabii sürekli toplar, sürekli de gözünün önüne yığarsan o işin sonu çöp eve kadar gider :)
0
iron
(29.10.14)
@vesna Gayet mantıklı bir çözüm önerisi :)

@sayns Yani hayatından çıkarabilmenin güzel olduğuna eminim. Ama dolabımda bir yerlerde bana geçmişi hatırlatan nesnelerin olması da iyi hissettiriyor. Aynı şekilde fotoğraflar da öyle. Veya eski parfümler. Geçmişi hatırlatıyor hep, değerli.
0
🌸aguilas negras
(29.10.14)
+1 de benden gelsin. külüstür elektronik cihazlarımı(çekmeyen telefon, mavi ekran veren bilgisayar) bile değiştiremiyorum. kıyafetlerime, takı-tokalarıma karşı da çok hassasım. 10 yıllık tişörtümü bile hala giyiyorum. sol kulağımda 7 yıldır hiç çıkarmadığım 2 adet küpem var.

ödünç alınıp da verilmeyen eşyalarımı çok özlüyorum :/ sevmişim ki almışım sonuçta. laf olsun diye almıyorum ki..

geçen gün evimde kalan biri ceketimi alıp gitmiş mesela, fiyatı önemli değil de severek almıştım içimde kaldı.
0
seksen9
(29.10.14)
@iron Ayrılırız, çok sorun değil. Çok içime sinen bir şeye rastlarsam ayrılırım yani. Zaten "yarın öbür gün bu halımdan sıkılırsam oradaki halıyı alırım" dedim. Eheh aynen bazen bir şey yıllarca lazım olmuyor ama saklıyorsun, sonra çok acil bir zamanda ortaya çıkarabiliyorsun.
0
🌸aguilas negras
(29.10.14)
aguilas,

sen eski maaleden taşınacaanız zaman da karalar bağladıydın. nooldu son durum? hâlâ o kadar üzgün müsün?
bunun fıskolocik bi sebebi olmalı. biz bilemezik de, fıskoterapistler bilirler.

buff,

aminist ne qı? bana da görsetsene aminist olmayı. ben de istiyom ondan olmak.
0
compadrito
(29.10.14)
liseyi dışarda okuduğumdan mütevellit annemin giderken valizime koyduğu bir yastık kılıfı vardı. kullanmasam da hala saklarım o kılıfı. 13 yıl oldu. tarak desen bir dişi kırık ama onu da 12 yıldır kullanıyorum. bir ara kaybettim gibi oldu aklım çıktı. cüzdanım; onun da bi 8-9 yılı var. sağı solu sökülüyor ufaktan. hediye olarak cüzdan geldi geçen doğum günümde öylece duruyor.

hatırası olmasına gerek yok. bir şekilde duygusal bağ kuruluyor zaman geçtikçe. şuan çalıştığım yerde ilk tuttuğum evde arkadaştan aldığım sarı bir kanepe vardı. imkanım olsa onu da götürürdüm gittiğim yere.

abartmamak lazım elbette ama güzel de bişey bir yandan. yastık kılıfına, tarağa, cüzdana bakınca mutlu oluyorum. garip bir his.
0
dolaysiz tumlec
(29.10.14)
@dolaysiz tumlec Aynen ben de mutlu oluyorum.

İYİ O ZAMAN YA ANLAŞTIK, BENİM GİBİ BİR SÜRÜ İNSAN VARMIŞ.
0
🌸aguilas negras
(29.10.14)
buff ne güzel demiş. Sen de ne güzel şeyler demişsin. Herkes ne güzel şeyler demiş. Yalnız olmadığımı bilmek güzel.

Ev çöp ev değil ama uzun süre rahatlıkla kullandığım şeyleri atamıyorum. Gerekirse baştan yaptırıyorum. 2004'te bir ayakkabı almıştım. O da ucuzluk standında 10 TL'ye satılıyordu. Şimdinin olsun olsun, 30 TL'si olsun. "Kaybedeceğim ne var ki" diyerek almıştım, tipini beğenmiştim. Hala da giyiyorum bol bol. İçini değiştirdim, bağcıklarını değiştirttim, altını yapıştırttım ama hala giyiyorum. Atamıyorum, annem de son 5 senedir "At bunu" diyor. Ev o atamadıklarımla ve hala kullandığım eskilerle dolu ve biri atarsa çok sinirleniyorum.
0
aychovsky
(29.10.14)
@aychovsky Sizin bu soruya vereceğiniz cevabı çok merak ediyordum. Beklediğim bir cevap verdiniz :) ben de sinirleniyorum. Onlar için çöp olabilir ama benim için değil.
0
🌸aguilas negras
(29.10.14)
(10)

eğitimli bir köpek buldum yardım eder misiniz az.

ibomiu
-OKUMAYA ÜŞENİRSENİZ SORULAR KISMINA ATLAYINIZ-akşam üzeri bir husky ya da kırması köpek buldum. hiç anlamam ama 6-9 aylık arası bir şey diye tahmin ediyorum.gel, git, koş, otur, pati ver, yat, yerine git komutlarını biliyor. husky ler aptal olur derlerdi. tasma eğitimi de tam. ip bağlamıştım sağa s
-OKUMAYA ÜŞENİRSENİZ SORULAR KISMINA ATLAYINIZ-

akşam üzeri bir husky ya da kırması köpek buldum. hiç anlamam ama 6-9 aylık arası bir şey diye tahmin ediyorum.

gel, git, koş, otur, pati ver, yat, yerine git komutlarını biliyor. husky ler aptal olur derlerdi. tasma eğitimi de tam. ip bağlamıştım sağa sola gitmesin diye hiç çekmeden, bir elimde bisiklet diğer elimde köpek 9km yol yürüdük. bi kaç kez hatta tasmadan kaçtı sandım. o kadar tasma boşta yürüyor... bisikleti bağlarken tasmayı merrdiven korkuluğuna koydum. gelmeyi bile denemeden merdivenlerde bekledi boştaki tasmayla.

bir kaç siteye ilan verildi. sahibi bulunana kadar benle kalacak.. bulunmazsa da benle kalabilir.

şimdi
SORULAR
1-tüylerinin altında böcek var. bit midir? bana bulaşmış mıdır? kaşınıyor her yerim. psikolojik midir?

2-nasıl kurtulabilirim? malesef yeni yeni iş yapmaya başladım. henüz param yok barınakta filan aşı yaparlar mı ücretsiz? ya da ne yapmalıyım banyoda yıkasam sever mi?

3-Hayvandaki böceklerden kurtuldum diyelim.. Evin içinde biraz gezindi. şimdi koridora battaniye attım. orda yatıyor. o battaniyeyi atayım mı daha sonra? tekrar bulaşır mı?

4-mama aldım yarım kilo civarı. ucuz aldım.. ucuz diye sanırım hiç yemedi sevmedi heralde. eninde sonunda yer mi? eziyet mi olur?

5- adı ne olsun?

fotoğraf birazdan geliyor.

EDİT:
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
0
ibomiu
(29.10.14)
1- Bit değil pire onlar. Psikolojik o kaşınma.

2- Dış parazit yaptırman lazım, ücretsiz yapmazlar ama belediye kliniklerinde ucuza yapıyorlar.

3- Yani sana geçmez de eve yayılabilir pire. Atsan iyi olur.

4- Yemediyse sevmemiştir, başka bi mama al. İlla ucuz mama alıcaksan mesela etli aldıysan tavuklu al bi dahakine, belki aromasını sevmemiştir.

5- Hmmm, zor soru:) Balık olsun adı.
0
buff
(29.10.14)
1-) Veterinere götürün. O size uygun ilacı ve şampuanı gösterir.
2-) Köpeği yıkamak özellikle de özel köpek şampuanı ile yıkamak her zaman faydalıdır.
3-) Battaniyeyi de atın mümkünse.
4-) Eninde sonunda yer. Sokakta buldunuz köpeği, orada çöpten yiyordu. Kokusunu ve tadını garipsemiş olabilir. Ama ısrar ederseniz yer.
0
maxim gorki
(29.10.14)
parazit işini boşlama. ne yazık ki kimse bedava ilaç yapmaz bunun için.

maddi durumun neyse onun için mutlaka para ayır. parazit işi ihmale gelmez, hem senin sağlığın hem de köpeğin sağlığı açısından.

battaniyeyi ilaçlı suda bekletir yıkarsan bir sorun olmaz sanırım.

köpekler banyo yaptırılır benim bildiğim. bilenler anlatsın.
0
mea maxima culpa
(29.10.14)
birkaç gün yavru köpek baktım. çok bilmiyorum bu konuyu, kuru mamayı sütle biraz ıslatıp vereceksin, yarım yağlı süt olursa daha iyi. günde 4 kere veriyorsun. ama cinsten cinse değişir mi onu bilmiyorum. en iyisi veterinere sor.
0
rock n roll
(29.10.14)
Gelecekteki köpeğimin ismini söylüyorum, bu iyiliği herkese yapmam. Adı turşu olsun.
Bi' de aşıyı bir şekilde yaptırmanız gerekiyor. Uygun bir veteriner bulabilirsiniz bence.
0
ay nov kung fu
(29.10.14)
sana alışınca yer o mamayı merak etme.yıkayabilrsin aslında pire için de sirkeli su yapıp üzerine sürebilirsin şimdilik tabi bu.hastalık olabilr çünkü.

husk demişsin gözleri mavi mi?öyleyse mavi olabilir adı))
0
mewo
(29.10.14)
2-yıkamak parazitten kurtarmaz ama köpekler yıkanabilir evet, kedi gibi değiller. ancak fazla sık yıkayınca derilerinde tuhaf bir koku oluşuyor, fazla yıkamayın. ha ama huskylere özel bir durum varsa bilemem, benimkiler cins değil, sokak köpeği.

4-mamaya yoğurt koyup vermeyi deneyin bi. her zaman yapın diye söylemiyorum tabii bunu, maksat geceyi aç geçirmesin. doğru mamayı deneye yanıla bulacaksınız, başka yolu yok.

bir de sabah tuvalet için dışarı çıkarmayı unutmayın.

edit: fotoğraflarını şimdi gördüm, harika bir şey bu. sahibi çıkmazsa kimseye vermeyin. her sahibi benim diyene de kanmayın. köpeğin vücudunda mutlaka kendine özel bir şey vardır. iyice inceleyin ve direkt onunla ilgili soru sorun.
0
vesna
(29.10.14)
eğitimli köpekler sahibinden başkasının verdiği yemeği yemez. genelde ilk öğretilen şeylerdendir. size alışınca yer. yarım kilo mama köpeği ihya etmez bu arada bir kaç gün ya gider ya gitmez.
0
argent dawn
(29.10.14)
@ argent dawn

benim arsızlar eve gelen kim ne verse yiyor. kendi evlerinde olduklarından mı acaba? evden başka yerde kalmadı gerçi benimkiler hiç. başka evde ne yaparlar bilmiyorum.
0
vesna
(29.10.14)
@vesna düzgün bir şekilde eğitilmişse köpek sahibinden başka kimse yemek yediremez. bekçi köpeklerine öğretilen ilk şeydir bu zehirlenme olasılığına karşı. türkiyede hayvandan daha hayvan insanlar olduğu için aslında her köpeğe ilk öğretilmesi gereken şey bu.
0
argent dawn
(29.10.14)
(3)

KYK borcu

tellioglu
Şimdi gazetede bir haber gördüm kafama takıldı. KYK kredisi alanlara af gibi bişey diyor.borcun faizlerini indiriyolarmış sanırım. ama sorum şu ben 2012'de mezun oldum şimdi yurtdışındayım. çalışmaya başlayınca hallederim dedim. hiç de arkadasını aramadım. ben takibe mi düştüm, ne kadar ödemem gerek
Şimdi gazetede bir haber gördüm kafama takıldı. KYK kredisi alanlara af gibi bişey diyor.borcun faizlerini indiriyolarmış sanırım. ama sorum şu ben 2012'de mezun oldum şimdi yurtdışındayım. çalışmaya başlayınca hallederim dedim. hiç de arkadasını aramadım. ben takibe mi düştüm, ne kadar ödemem gerekiyor vs. bunları nereden öğreneceğim?
0
tellioglu
(28.10.14)
www.turkiye.gov.tr

e-devlete giriş yaparak öğrenebilirsin.
0
vesna
(28.10.14)
benim ödemem 1.10.2013 de başlamış. gecikme zammı koymaya başlamışlar. takip durumu falan bişey var mıdır acaba?
0
🌸tellioglu
(28.10.14)
öyle bir şey olursa ikametgah kaydınızın bulunduğu adrese tebligat yapılır herhalde. bir de e-devlette mahkeme dava dosyası sorgulama var, hakkında herhangi bir dava açılmış mı, icra takibi var mı falan, oradan görebiliyorsunuz.
0
vesna
(28.10.14)
(5)

"kabinlere iki kişi girmeyelim lütfeen!"

kırmızıkaşekaban
bugün bir mağazada görevli arkadaş sürekli bu şekilde dolaşıyordu kabin kısmında. kapıları tıklatıp "hanfendi içeride iki kişi misiniz?""hanfendi içeride iki kişisiniz!!" diyordu...kadın kabine ablasıyla girmiş. elbiseyi giymesine yardım etmek için. hemen: "ablayı dışarı alalım!!"iyi de, nedeen?kims
bugün bir mağazada görevli arkadaş sürekli bu şekilde dolaşıyordu kabin kısmında. kapıları tıklatıp
"hanfendi içeride iki kişi misiniz?"
"hanfendi içeride iki kişisiniz!!" diyordu...
kadın kabine ablasıyla girmiş. elbiseyi giymesine yardım etmek için. hemen: "ablayı dışarı alalım!!"

iyi de, nedeen?

kimse sevişmesin istiyorlar desem, ablam diyordu kadın. ona bile izin vermediler. neye karşı önlem alıyorlardı acaba?
0
kırmızıkaşekaban
(28.10.14)
kabinde kalma süresi uzuyor çünkü ikisi de birbirine 30 saat fikir danışıyor, kıyafet sayısının takibi ve kabinden çıkanların takibi zorlaşıyor.
haklılar.

gerçi zara ve stradivariusta girmiştik biz 2 kişi kimse bir şey demedi.
0
neferkitty
(28.10.14)
önceden sevişenler olmuş olabilir. kimin kiminle sevişeceğini bilemezsin :)
0
razvan rat
(28.10.14)
yakın zamanda kabinde sevişen bir çift basmışlardır. üst yönetim çalışanları uyarmıştır bu konuda. "neme lazım ablası değil de lezbiyense" diye şansa bırakmamıştır mağaza görevlisi.
0
vesna
(28.10.14)
belki iki kişi olunca hırsızlık neyim oluyorsa... önceden böyle haber görmüştüm.
0
biyik
(28.10.14)
hırsızlık olabilir.
0
yapma volkan
(28.10.14)
(9)

köpekler kediler balıklar kaplumbağalar sevgili ve ben

vesna
İki tane sokak iti cinsi köpeğim, bir tane de kendini kontes zanneden sokak kedisi cinsi zilli bir kedim var. bir de akvaryum. balık sayısı veremiyorum, net bir sayısı yok zira, değişiyor sürekli. iki tane de kaplumbağa var evde. şimdi utanmadan sıkılmadan "papağan istiyorum ben" diye tutturan bir s
İki tane sokak iti cinsi köpeğim, bir tane de kendini kontes zanneden sokak kedisi cinsi zilli bir kedim var. bir de akvaryum. balık sayısı veremiyorum, net bir sayısı yok zira, değişiyor sürekli. iki tane de kaplumbağa var evde. şimdi utanmadan sıkılmadan "papağan istiyorum ben" diye tutturan bir sevgili var. adam deli misin o papağan stresten ölür, kedi köpek beslenen evde papağan mı olur diyorum. o zaman tavşan alalım diyor sanki tavşanı kedi köpek rahat bırakırmış gibi. bıraksam ikisini birden alır. o yüzden ikisine de izin vermiyorum. hatta bıraksam evi Nuh'un gemisine çevirir. bir ara da iguana diye tutturmuştu, evde sürüngen istemiyorum diye kesip attım onu.

Sorunlar şunlar;

kedi sürekli köpekleri maymun ediyor, hayvanlar gelip bana ağlıyor sonra. uyurken gidip köpeklerin koynunda uyuyor ama uyanıkken hayatı dar ediyor. sokağa koyacam seni diye tehdit ediyorum, gidip kapının önünde miyavlıyor "yemedim blöfünü" dercesine. üstüne kuma kedi getirsem köpekleri rahat bırakır mı diye düşünüyorum ama bir yandan da evde bir hayvana daha tahammülüm kalmamış gibi hissediyorum.

köpeklerim babacı. sabahın kör ayazında gezmeye çıkaran benim, okuldan gelip dışarı çıkarıp saatlerce oynayan benim. gün boyu evde onlarla sevgi yumağı olan benim. akşam sevgilim gelince dötü başı ayrı oynuyor ikisinin de. çıldırıyorlar baba diye. bir de ben sevgilime sarılınca eşofmanımı falan çekiyorlar dişleriyle. nasıl kurtulacağım bunların kıskançlık krizlerinden?

tekrar kediye geçiyoruz; akvaryumdaki balıklara rahat vermiyor. akvaryumun kapağına kilit vurmak hariç her yolu denedim. sadece akvaryumun üzerine ağır madde koyma seçeneği yok, üstlerine düşer bir yerleri kırılırsa ona dayanamam. tamam avlamıyor ama napıp edip akvaryumun kapağını açıp patisini akvaryumun içine sokup oynuyor. bir gün iç güdülerine yenilip balıkları avlayacak diye korkuyorum. kediyi akvaryumdan uzak tutmanın bir yolu var mı? (çok ümitsizim bu soruyu sorarken.)

yine kedi; kaplumbağa yeni geldi sayılır. garibime bir rahat vermedi. sürekli patisiyle yan yan vuruyor, üzerine basıyor. ne yapayım da huzur yüzü görsün gariban kaplumbağalar?

sevgili; eskiciye versem alır mı bu adamı? deli ediyor beni.
0
vesna
(28.10.14)
kaplumbağalarla balıkları bir odaya koyup kapısını kapalı tutmaktan başka aklıma bir çözüm gelmedi.

bu arada eşim izin verse ben de aynen sevgiliniz gibi olurdum onu da belirteyim :)
0
physcos physcos
(28.10.14)
iyi de kapalı kapıya hem kedinin hem köpeklerin tahammülü yok. o zaman ev iyice curcuna olur. o işe yaramaz yani. ben daha çok kediyi eğitme ütopyası üzerine yollar araştırıyorum. çaresizlik insanı hayalperest yapıyor.

bir de @physcos physcos yapmayın böyle şeyler, bakın sonra eskiciye vermeyi düşünüyoruz. :p
0
🌸vesna
(28.10.14)
allaah, ne güzel ev orası öyle. (: zor olsa gerek sorunlardan da anlaşıldığı üzere ama olsun, çözülemeyecek şeyler değil bunlar.

köpeklerin kıskançlık sorunu: öncelikle sevgilin eve geldiğinde bir rutininiz olsun. eve girdiğinde önce köpekleri sevmesin, size sarılıp öpsün; sonra köpekleri sevsin. bunu bir süre uygularsanız köpekler yavaş yavaş alışacaktır. bununla birlikte, siz birbirinizle ilgilendiğinizde yanınıza gelip salça olurlarsa, HER SEFERİNDE (bu gerçekten en önemlisi) onlara parmağınızı uzatıp oradan uzaklaşmalarını söyleyin. uzaklaşana kadar parmağınızı indirmeyin, gözlerine bakmaya devam edin. yeniden gelirlerse tekrarlayın. özellikle sevgilin için çıldırıyorlarsa onun da bu şekilde yapması önemli. her zaman böyle yaparsanız emin olun ki bir süre anlayacaklardır.

kedinin köpeklere yaptığı acayiplikler: belki köpekler çift oldukları için türdaşsız kalması sebebiyle yapıyor olabilir bu hareketleri. bir köpek bir kedi olsa olmayabilirdi belki, ama onları bir takım olarak görüp sataşıyor olabilir. gerçekten başka bir kedi sorunu çözebilir, ancak size fazla gelecekse ne diyebilirim bilemedim. (:

bu arada kediniz eve ne zaman geldi? yani kedi geldiğinde halihazırda köpekler var mıydı yoksa ilk o muydu bence bu da önemli olabilir. örneğin kaplumbağanın yeni gelmesi sebebiyle kıskançlık yapıyor olabilir..

son olarak akvaryumu yüksek bir yere konuşlandırsanız zıp zıp zıplar mı acaba, bir kaç gün deneseniz?
0
treamorg
(28.10.14)
kedi daha sonra geldi. sokakta yağmurun altında çamur pislik içinde bulduk. ölmesin diye aldık, içinden kontes çıktı. @treamorg

türlerin yalnız olmaması görüşüne katılıyorum, bu nedenle köpek iki tane. kediyi ise iyileşsin de sahiplendirelim diye almıştık, başıma kaldı sıpa. şimdi bir kedi daha alsam benim sinirlerim kaldırır mı emin değilim. çünkü yeni gelen de akvaryuma kaplumbağalara sataşacak. şimdi en azından ya sadece akvaryuma ya da sadece kaplumbağaya bulaşabiliyor, ben de takip edebiliyorum. iki tane olduklarında kontrol etmek de güçleşecek.

kedimiz tavanla arasında 20 cm boşluk olan gardrobun tepesine zıplayıp tırmanabilen(gardrobun kapaklarında tırnak izleri var hep) , kapıların üstlerinde gezen, kapı üstünde gezebiliyorsam tv'nin üstünde de gezebilirim deyip, led tv'yi yere deviren cinsten. akıllandık, duvara sabitledik tv'yi, hala üstünde gezmeye çalışıyor ama artık deviremiyor. akvaryumu yükseğe koymak sökmez o serseriye tüm bu sebeplerden.

kurşun falan döktüreyim bari balıklarla kaplumbağalara zeval gelmesin diye. :)
0
🌸vesna
(28.10.14)
kediniz evdeki ilk hayvan olmuş olsaydı belki bir iki kelam ederdim de, bir de sonradan gelmiş neden böyle yapıyor bilemedim /: harbiden kontes çıkmış içinden..

ben şu ana kadar yalnızca köpek beslediğimden kedilerin nasıl eğitilebileceğini bilmiyorum. ama aslında eğitilemeyeceğini duyup durdum besleyenlerden, ne yazık ki.

hayvanlar arasında ayrım yapılmaz ama bu kadar hayvanın içinde denklemi bozan sadece kedinizse (ki öyle gözüküyor) ve onu geçici ev sahipliği yapma, iyileştirme amacı ile almışsanız, iyi tanıdığınız, bildiğiniz bir arkadaşınıza/tanıdığa falan veremez misiniz acaba.. evdeki tek hayvan olsa buna rağmen "bakamıyorum" deseniz neyse de, bu kalabalıklıkta çok başınız ağrıyorsa üzülerek de olsa bu yolu düşünebilirsiniz.. iki taraf için de daha iyi olabilir. /:
0
treamorg
(28.10.14)
kediyi göndermeyi ben de düşündüm de, eve ilk geldiğinde "köpeklere hastalık bulaştırırsa sorarım ben sana, kliniğe bıraksan olmuyor muydu, ne işi var pislik içinde vs vs" kediye dünyanın lafını eden ve tam bir köpek adamı olan sevgilim şimdi kediye "aşkım kızım" diyor. teklif etsem beni gönderebilir yani evden, zira bana en son ne zaman aşkım dediğini hatırlamıyorum :d evet evet kedi kalsın, adamı eskiciye vereyim. düşündükçe daha da bileniyorum.

yok mu benim gibi nuhun gemisinden düşen koca duyuruda? tecrübelerinizi paylaşın da, çözüm bulamasak da en azından yalnız değilim diye teselli bulayım:)

yazık bana ya.
0
🌸vesna
(28.10.14)
4 kus,2 kaplumbaga ve sayisiz balik.Allah tan bizimkiler zararsiz :)
Yani ortada dolanan yok o da benim korkum yuzunden yoksa sizin evi aratmazdi bizim evde.

Bir sey sormak istiyorum.
Bizim kaplumbagalar cok koku yapiyor neden olabilir yada sizde boyle bir durum yasandimi?
0
brnbrs
(28.10.14)
@brnbrs kaplumbağa daha 10 gündür var. en tecrübesiz olduğum konu kaplumbağa bu yüzden. bizde henüz koku yok. kare şeklinde geniş cam bir akvaryumu var. içinde bir tarafında kum yığılı, sonra ahşap bir aksesuar var. güneşlenmeleri için cam basamak var suyun yüksekliğinin üzerinde kalan. ama kum yüzünden akvaryum güzel temizlenmeyecek, koku yapacak gibi geliyor bana da. sanırım içindeki kumu boşaltacağım. akvaryum.com var, oradan araştırıyorum ben de kaplumbağa beslemenin inceliklerini.
0
🌸vesna
(28.10.14)
hiç kimse yok mu duyuruda ben de benzer durumdayım, biz şunları yaptık falan diyebilecek?
0
🌸vesna
(28.10.14)
(7)

Saçımı boyatmak istiyorum ama

vesna
Daha önce hiç boyatmadım saçlarımı. açık kumral yaptırmak istiyorum. avrupa yakasında -özellikle beşiktaş civarı- önerebileceğiniz bir kuaför var mı? bir de sert bir geçiş mi olur? (saçlarımın şimdiki hali ekte)bir de açmak için çok yıpratırlar mı saçlarımı? hiç ellemesem mi? ince telli saçlarım, bo
Daha önce hiç boyatmadım saçlarımı. açık kumral yaptırmak istiyorum. avrupa yakasında -özellikle beşiktaş civarı- önerebileceğiniz bir kuaför var mı?


bir de sert bir geçiş mi olur? (saçlarımın şimdiki hali ekte)

bir de açmak için çok yıpratırlar mı saçlarımı?

hiç ellemesem mi? ince telli saçlarım, boyatayım derken saçlarımdan olmam değil mi?
0
vesna
(28.10.14)
Nişantaşı Makas. Ombre yaptırmanı tavsiye ederim. Çok başarılı işler yapıyorlar.
0
broken minded
(28.10.14)
çevremdeki herkes saçmalama saç rengin çok güzel diye itiraz ediyor. beyaz falan yok, sadece sıkıldım sanırım. ondan kafam karıştı benim de, bir de buraya sorayım dedim.

@broken minded; ombre görsellerine baktım da, tek renk istiyorum ben. uç farklı üst farklı istemiyorum.
0
🌸vesna
(28.10.14)
yazık
0
sperm mail
(28.10.14)
beyazlamadı falansa bence de boyatma çoğu kıza doğal saç rengi daha çok yakışıyor benim görüşüm.

bi de normal bi fotonu koysan daha iyi bi yorum yapılır sanırım ten rengine göre falan nedir bu ifşa olma korkusu yahu :)
0
high hopes of the sozluk
(28.10.14)
Beğeni, görüntü falan değil derdim. öyle bir kaygım yok. sadece sıkıldım. ama hem çevremdekiler hem de burada sizler böyle söyleyince iyice ikilemde kaldım.

neyse, ben biraz daha düşüneyim en iyisi.
0
🌸vesna
(28.10.14)
Ya bir boyaya bu kadar anlam yüklenmesin lütfen, bana sorarsan da saçlarını boyatanlar özgüvenli o zaman diyeyim ne alaası var tamamen bağımsız şeyler. Nolacak boyat gitsin beğenmedin mi, orjinal rengine de boyarlar geri. Saç rengin boyayla yakalanacak bir renk, küllü kumral falan olsaydın bi daha düşün derdim çünkü yapamıyorlar onu ama yapılacak bir renk saçın boyat biraz değişiklik olur. İnsanlar çok fena ya şimdi boyatınca aaa çok güzel olmuşsun diyecek o boyatma diyenler, koyu saç resmi gösteriyordu çok tatlı olmuşsun cnmmm olcak etrafın. Kimsenin fikrini ciddiye almayacaksın böyle işlerde canın boyatmak mı istiyor boyat, bu kadar net.

Not: Boyanın masumiyetle veya özgüvenle alakası var demeyin artık rica ediyorum.
0
ekaterina
(28.10.14)
istiyorsan boyat tabi de saçlarındaki eski canlılığı parlaklığı filan bekleme. açıcı kullanılan her boya saçı yıpratır, bu da şekillendirmeyle daha fazla zaman harcayacağın anlamına gelir.
0
physcos physcos
(28.10.14)
(9)

Yağ oranı

Lola90
Yağ oranınız kaç? Ölçtürdünüz mü hiç? Cinsiyet ve yaşla birlikte olursa sevinirim. Bir de bu konudan az çok anlıyorsanız yağ oranı ideali nedir sizce?
Yağ oranınız kaç? Ölçtürdünüz mü hiç? Cinsiyet ve yaşla birlikte olursa sevinirim. Bir de bu konudan az çok anlıyorsanız yağ oranı ideali nedir sizce?
0
Lola90
(28.10.14)
Kadinlarda %20 civari
Erkeklerde %12 civari (ama %10 alti cok sukela gözükür)

Erkek, %11
0
VIPCH
(28.10.14)
%8.4

İdeal yağ oranı: Erkekler için %10 ve altı; kadınlar için %19 ve altı. Tabii ideal kas oranıyla birlikte.
0
angelus
(28.10.14)
21 e 7%
ideal 6-8 derim ben erkekte...
0
ucan spagetticanavari
(28.10.14)
K 34 %16.7
0
vesna
(28.10.14)
hiç ölçtürtmedim ama tahminen söyleyebilirim.

bildiğim kadarıyla %10 ve altında karın kasları gözükmeye başlıyor. bende durum bunun gibi bir şey. o yüzden %11-13 civarı diyebilirim.

e-23 bu arada
0
c1b2k3
(28.10.14)
spora başlarken ölçtüler %7.2 çıkmıştı trunk denilen kollar ve bacaklar hariç vücut bölümünde ise %5 karın kası sevenlere selam çakalım buradan :P neyse simdi 3 aydır ölçtürmedim daha da azaldığını düşünüyorum. idealini bilmem pek ama kendi vücuduna bakıp da beğeniyorsan sıkıntı yok bence. e 23
0
joy stick
(28.10.14)
%9 falandır herhalde şu ara. E-33.
0
arnold schwarzeneger
(28.10.14)
Normal insan yok mu burda la. Herkes badici. Yazmaya utanıyorum.
0
emirkulu
(28.10.14)
geçen günlerde görüp boş zamanımda iki laf yazmayı istediğim başlıklardandı bu soru.

@emirkulu arkadaşımız her normal vatandaş gibi bir tepki vermiş. badiciden ziyade cevap veren arkadaşlar idealin (idealden kastım fit gibi muğlak bir kavram oluyor burada) bir tık üstü atlet kategorisine giriyor.

duyuruda arama yapmadım ama yağ oranı ölçümü ile zamanında bilgi alışverişi yapıldığını düşünüyorum. Yağ oranını veren arkadaşların çoğu zannımca biyoimpedans yöntemi denilen ve her orta-üst spor merkezlerinin diyetisyen bölümünde bulunan aletlerle ölçüm yaptırmıştır (bu konuda çok hassas ve meraklı arkadaşlardan kaliper yöntemini kullanan da olabilir bilemiyorum). Son yıllarda popüler olan elektronik tartıların yağ ölçümü ile ilgili çok çeşitli bilgiler bulunmakta, şahsen kullanmadım hiç, ama bu yöntemi kullananların yukarıda bahsettiğim diğer iki yönteme göre daha az belirleyici olduğu yönünde bilgiler mevcut. Daha tutarlı biyoimpedans ve kaliper yöntemlerinde de dikkat edilmesi gereken zebil gibi husus var aslında, daha doğrusu kriterler. Aşağıda vereceğim yağ oranıyla ilgili bir linkte bu konuyla ilgili ek bilgiye de bakabilirsiniz.

Vücutta bulunan kas-kemik ve diğer küçük unsurları bir tarafa bırakıp sadece vücut yağına odaklandığımızda şu tablo kadın/erkek ve yaş aralıkları bakımından güzel bir ideal yağ oranını ortaya koymakta www.accufitness.com

Şahsen linkteki tablonun ortalama değerlerine çıkmamak kaydıyla -six pack gibi hedefleriniz yoksa, hayatınızı spordan falan kazanmıyorsanız- ideal aralık, yağsız diye kategroize edilen lean bölümünün üstünde yer alıyor ve cevap veren çoğu duyurucu arkadaşların belirgin adeleli oranlarından eccük yukarıda:)
0
candanag
(30.10.14)
(16)

İnsanlar kafayı mı yemiş?

tuborg yesili
Whatsapp durumuna meyve adı yazarak meme kanserine dikkat çekebileceklerini mi düşünüyorlar? Hemen her gün kadın cinayetlerinin işlendiği bir ülkede, kadınların değil meme kontrolü rahat rahat kadın hastalıklarına muayene olamadığı bir ülkede çok absürt değil mi bu durum? Yanlış bildiğim ya da bilm
Whatsapp durumuna meyve adı yazarak meme kanserine dikkat çekebileceklerini mi düşünüyorlar? Hemen her gün kadın cinayetlerinin işlendiği bir ülkede, kadınların değil meme kontrolü rahat rahat kadın hastalıklarına muayene olamadığı bir ülkede çok absürt değil mi bu durum? Yanlış bildiğim ya da bilmediğim bişey mi var?
0
tuborg yesili
(26.10.14)
Bunun bir sürü örneği sürekli çıktı karşımıza profil fotoğrafını çizgi kahraman karakteri yapmak durum guncellemesine iç çamaşırı rengi yazmak. Hepsi de saçma ve abest geldi yani katılıyorum sana
0
kablelvuku
(26.10.14)
bir yerden başlıyorlar işte. hiç olmamasından iyidir.
0
devilred
(26.10.14)
bir dügmeye tiklayarak, ya da status update yaparak dünya degismez. farkindalik da yaratilmaz. bir zamanlar, insanlar birbirine seninkisi kaç santim diye soruyordu. kim hatirliyor simdi o kampanyayi, hangi balik kurtuldu?

orta sınıf vicdan masturbasyonu, başka bir sey degil.
0
atmaca.ged
(26.10.14)
popolarını rahat koltuklarından kaldırmadan yapabilecekleri şeyler arıyorlar. bu defa da bunu bulmuşlar. ve evet, kafayı yemişler: bu fikri ortaya atan da, o akılküpü(!)ne uyan da.
0
vesna
(26.10.14)
bence bir zararı yok yani kötü bir şeyleri kıyaslayarak bir yere gelemeyiz, kötü kötüdür.
kadına şiddet de meme kanseri de hepsi kötü yani dolasıyla hiçbirine tepki vermemek ya da dikkat çekmemektense bu şekilde davranmak daha masum ve anlaşılabilir.
ben hiç bu tarz mesaj olaylarına girmedim ama absürt bulmuyorum şahsen.
0
neferkitty
(26.10.14)
saçma. bir de insanlar bunu yaparak konuyla ilgili 'birşey' yapmış gibi hissediyorlar ya kendilerini ona hiç tahammül edemiyorum.
0
sheridans
(26.10.14)
kesinlikle katılıyorum.
Bunu yapan insanlar dikkat ettiysen genelde ilgi çekmeye meraklı insanlardır genelde.
Sorsan ne bir yere bağış yaparlar ne de topluma bir katkıları vardır.
0
innerbliss
(26.10.14)
Onlar iyi bir adim atiyorlar ve amaclarina (dikkat cekmek) ulasma ihtimalleri var. Elestirenler ise iyi bir adim atmamakla birlikte baskalarinin kendince attigi iyi adimi da kendini kotu hissetmemek icin baltaliyor.

Ayrica her sosyal kesimin ulkedeki tum halki dusunme ve sorunlari temelden cozme gibi bir sorumlulugu yok. Herkes kendince onemli buldugu, soruna ait hissettigi, uygun gordugu tepkileri gosterir. Dogal olan budur ve bunun yeterli olmasi gerekir. Burada esas sorulmasi gereken, bir kesim insanin (belirli bir kesim oldugu spekulatif) meme kanseri sorununa niye dikkat cekilmeye calistigi degil, rahat muayene olamayan insanlarin bu soruna niye dikkat cekmeye calismadigi sorusudur.
0
f_d
(26.10.14)
meyve adı yazmak salakça.
az biraz niyeti olan 10 tl bağışlar ama isim yazmak daha kolaya geliyor zira beleş ve hiç bir değeri olmadığı gibi popüler bişi yaptığın için ay çok iyiyiym modunda geziyor ve iyi insanım mastürbasyonu yapmış oluyorsun.

işe yaradığını düşünseydim ben yaardım eleştirmemin sebebide ayh yardım edemedim çok kötüyüm o zaman baltalıyayımm
tarzı saçma bir düşüncem yok,
zaten eleştiriyide iyi bir şeyi baltalamak olan görende saftirik bir insandır.
0
efrasiyab87
(26.10.14)
değil. bak dikkatini çekmiş işte.
tamam sen belki meme kanserine zaten duyarlıydın belki ama hiç haberi olmayan birine de denk gelebilirdi.

bir de; naaspınlar yapmasınlar mı? yapmasalar daha mı iyi?
0
jimjim
(26.10.14)
anlasilmayan noktalar olmus, baltalamayi aciklayayim.
baltalama isinin kasten yapildigini soylemedim. bu, bir sonuc olarak sureci kotu etkiliyor.

ornegin biri saftirik bir sekilde meyve ismi yazmayi salakca bulsun. bu kisinin bunu soylemesi, aslinda ortada olan biri uzerinde sosyal baski (ya da mahalle baskisi diyin) olusturarak o kisinin ayni tepkiye katilmasini engelleyebilir, belki bu da onun katilmasiyla aslinda destek verecek birinin kampanyadan haberdar olmamasina neden olabilir. noldu? kampanyaya bir sonuc olarak kostek olmus bulundunuz. nicin? siz karsinizdakini iyi insan masturbasyonu yapmakla suclarken aslinda kendiniz sirf bu suclamayi yapabilmek icin.
0
f_d
(26.10.14)
bir sikime yarayacağı yok. gösteriş budalalığından başka bir şey değil. her zamanki gibi.
0
papillon7
(26.10.14)
@Jimjim, fd Benim dikkatimi çekse ne çekmese ne? Amaç sadece dikkat çekmekse tamam ama hani somut adım? Kaç kadın meme kontrolü yaptırabilecek koşullara sahip?
Kadın cinayetlerine tepki gösterip sokağa çıkınca bir elin parmağını zor geçen biz kadınlar, kadın dayanışmasının en gerektiği ülkelerden biri olan türkiyede öldürülen kadınların davalarına koşarken neden bulamıyoruz bu meyve yazanları?
Bu kadar kadın hemcinslerine karşı duyarlıysa devlet vajinamıza kadar laf ettiğinde de, öldürülen dayak yiyen kadınlara ses çıkarırken de yanımızda olsun. Ben buna şaşıyorum. Duyarlılık kasan kızlarımızı öldürülen kadın davalarını takip ederken de bekleriz, hatta beklemeyiz. Tuhaf tuhaf bakmasalar yeter.
0
🌸tuborg yesili
(26.10.14)
Bence çok saçma.
0
mutlusismankedi2015
(27.10.14)
bu kadar detaylı düşündüklerini bile sanmıyorum ben. bir yerden başlamak değil bu, hatta oturduğu yerden vicdanını rahatlatmak bile değil. sürü psikolojisi+gösteriş/ilgi meraklılığı.
0
mayaa
(27.10.14)
haberdar olmayan biri senin bu yazdıgın ile haberdar olmuş oldu meme kanseri ile ilgili bir şey yapılmasından.

reklamın iyisi kotusu olmaz.
0
sage
(27.10.14)
(4)

Sözlükte sağ tıklayamıyorum

vesna
Başka sitelerde sağ tıklayabiliyorum ama sözlükte olmuyor. önceden yapılabiliyordu. neden böyle oldu ki? sizde de böyle mi?
Başka sitelerde sağ tıklayabiliyorum ama sözlükte olmuyor. önceden yapılabiliyordu. neden böyle oldu ki? sizde de böyle mi?
0
vesna
(26.10.14)
yok çatır çatır tıklıyorum ben.
0
ufukcel
(26.10.14)
alla alla, bende niye böyle olmuş olabilir? nasıl düzeltilir ki?

başlıkta biri gelip entry linki veriyor, merak ediyorum entryde yazanları, başlığı okurken entry arada kaynamasın diye sağ tıklayıp yeni sekmede açmaya çalışıyorum, ama sağ tıklanmıyor.
0
🌸vesna
(26.10.14)
baska bir tarayıcıda denedin mi?
0
ufukcel
(26.10.14)
yok denememiştim, sayfayı kapatıp tekrar yeni bir sayfa açmıştım sadece öyle düzelmemişti. şimdi bilgisayarı kapatıp tekrar açtım, düzeldi. teşekkür ederim ilgilendiğiniz için.
0
🌸vesna
(26.10.14)
(5)

Çilingir olmak için

vesna
ne yapmak lazım? (sırf merak sorusudur) Yani düşünsenize, adamlar her kapıyı açabiliyor. Bi lisanslandırma kurumu falan, ne bileyim mesleğe başlarken ettikleri bir yemin, bir denetleme mekanizması falan var mı? Kötü niyetli olsa, tatile çıkanların evlerini istediği gibi boşaltabilirler. iyi niyetlis
ne yapmak lazım? (sırf merak sorusudur)

Yani düşünsenize, adamlar her kapıyı açabiliyor. Bi lisanslandırma kurumu falan, ne bileyim mesleğe başlarken ettikleri bir yemin, bir denetleme mekanizması falan var mı? Kötü niyetli olsa, tatile çıkanların evlerini istediği gibi boşaltabilirler. iyi niyetlisini kötü niyetlisini nasıl ayırt edip de başlatıyorlar mesleğe?
0
vesna
(26.10.14)
Yanlış hatırlamıyosam, bizim maalledeki çilingirlerden biri, eski bir kasa hırsızıydı. Cezasını çektikten sonra, hevesini ve becerisini, yasal yollardan, helâl paraya dönüştürme yolunu seçmişti.
0
compadrito
(26.10.14)
O nasıl iş ya? @compadrito

Mesleği yapabilmeleri için almaları gereken bir ruhsat falan yok mu? Eski hırsıza nasıl tamam çilingir olabilirsin deyip ruhsat veriyorlar? Adamın sabıkası hırsızlıktan :/
0
🌸vesna
(26.10.14)
Milli Eğitim Bakanlığı'nın konuyla ilgili okulları var, oraya gidip sertifika alma zorunluluğu var diye biliyorum ama tam da emin değilim açıkçası.
0
angelus
(26.10.14)
birde yoğun bir denetim var. herhangi bir hırsızlık olduğunda da kilit açılmış ya da kırılmışsa polis ilk çilingirlere gidiyor.
0
air
(26.10.14)
Eğer bu konuda bir sertifika alma mecburiyeti varsa, bu söylediğim şey, o sertifikalar mecbur olmadan önce tabii. Adam bir hapishaneye bakmış, bir dışarıdaki hayata bakmış ve 'Bu iş böyle olmayacak, ben daha az ama sürekli para kazanayım bu becerimden' diyerek tevbekâr olmuş olabilir.
0
compadrito
(26.10.14)
(14)

Öğretmenler hakkında görüşleriniz?

ya ben lan neyse
bir meslek olarak?daha da önemlisi sizce toplumun neresindeler? mesela bir avukat kadar saygı duyuluyor mu kendilerine?
bir meslek olarak?

daha da önemlisi sizce toplumun neresindeler? mesela bir avukat kadar saygı duyuluyor mu kendilerine?
0
ya ben lan neyse
(26.10.14)
sorun yanlış bir kere.

adam gibi bir ülkede saygı duyardım ama türkiye'de kesinlikle saygı duyulacak insanlar değiller. istisnalar tabii ki var, o ayrı.

ps: ailede 3 tane öğretmen var.
0
ozzpwnz
(26.10.14)
öğrencilerden daha bilgisizler.
0
divit
(26.10.14)
patavatsız olanlarını gebertinceye kadar döveceksin.Bazıları cidden iğrenç.Hele dersinde başarısız sevmediği öğrenciye hakaret edenleri var ki cidden..............sin.
0
WrAiTh
(26.10.14)
Coğunun amk.
0
keegan
(26.10.14)
bu ülkede hangi meslek grubunda saygın insan çok ki? bakıyosun adam doktorum diyo akademisyenim diyo bildiğin ergen. öğretmenler desen salla başı al maaşı. bazı branşlarda öğrenciyi dolar işareti gibi gören bi çok öğretmen var özel ders lazım filan diyor aileye bi halt da öğretemeden dünyanın parasını götürüyor.

bende öğrenci oldum tabi ki. şimdiki aklım olsa ilkokuldan sonra okumam. okuma öğreneyim 4 işlem öğreneyim yeter. en mantıklısı gidip meslek öğrenmek. şu an çocuğum olsa bunu yaptırırım. yarış atı gibi koşturacağına gitsin tiyatro yapsın fotoğraf çeksin stüdyoya girip kayıt yapsın h. içi de ne istiyorsa neye yeteneği varsa gitsin onu öğrensin. daha sonra başarılı olursa üniversite mezunu adamların %90 ından daha rahat ve daha iyi kazanacağına eminim.

işte bunların arkasında hep öğretmenler var bi bok öğretmiyorlar doğru yönlendirmiyorlar çünkü. tabi istisnalar hariç.
0
ergenpezeveng
(26.10.14)
Yaptığı işten para kazanan herhangi bir meslek erbabından farksızlar. Doktorlar da öyle. Neden ayrı bir kutsallık yükleniyor bu insanlara anlamak güç. Bir garson bir ceo bir futbolcu neyse, öğretmen de o. İşini iyi yapıyorsa insanların saygısını hak ediyordur o kadar.
0
angelus
(26.10.14)
sanırım meb'de çalışanları kastettin. sonuçta stüdyosunda plates öğreten öğretmen de var.
tr'de bugünün şartlarında (0-15 senelik öğretmenleri) düşünerek
ve yabancı uyruklu hocaları dışarıda tutarak cevap veriyorum;

alt sınıf bir grubu temsil ediyor benim için, sinemaya tiyatroya gitmeyen, sosyal medyayı pek takip etmeyen, ucuz süpermarketlerden sağlıksız besinler tüketen, tv'da evlilik programları, acun show, yerli yapım diziler seyreden, mizah ve estetik anlayışı zayıf bir grup canlanıyor.

elbette bütün bunlar bende uyanan ilk intiba ve bir genelleme. bu saydığım profilin çok dışında olanlar vardır elbette.
bir avukat kadar saygı duymam.
0
jimjim
(26.10.14)
Cidden kötü öğretmenlerle karşılaşmış olsam da, genellikle bir öğretmenle tanıştığımda şımarık olmayan, aslında ömrü boyunca çok artmayacak maaşına razı gelecek kadar mesleğini istemiş, elinden geleni yapan insanlar olduklarını düşünüyorum. Bir öğretmenle tanıştığımda "off ne sıkıntılar yaşıyordur" diyorum, aklıma "3 ay tatil yapıyor, oh kebap" gelmiyor. Annemin öğretmenlik yaparken kaybettiği sağlığının karşılığı benim uyduruk bir mühendis olarak daha ilk yıllarda kazandığımın 3'te 4'te biri olmamalı diye düşünüyorum. Öğretmen deyince aklıma okumayan, sinemaya konsere gitmeyen insanlar gelmiyor, tüm meslek gruplarını düşününce gitmek isteyip de gidemeyen insanlar geliyor, ve gitmek akıllarına gelmiyorsa bile bunu önemsememeleri olarak değil, artık yaşam biçimi olarak bunu kabul etmeleri olarak görüyorum. Bu düşük yaşam kalitesine razı bırakılmış, emeklerinin karşılığının bu olduğuna veya bu olmasa bile ellerinden bir şey gelmeyeceğine inandırılmış insanlar bence öğretmenler.

Sırf popüler olduğu için, sektörde açık olduğu için daha çok para kazandıran meslekler diğerlerinden, öğretmenlikten, emekçilikten daha değerli değil. Sırf pohpohlanıyor diye doktorların, sektör genişliyor diye mühendislerin, sebebi her neyse avukatların daha çok para kazanması bu mesleklerin öğretmenlikten daha değerli olduğunu göstermiyor. Bu en başta toplum denen şeyin temeline aykırı. Çöpleri toplayacak, çocukları eğitecek, bina inşa edecek, hasta tedavi edecek, hukuk sorununu çözecek insanlara ihtiyaç var bir toplum oluşturmak için. Şöyle düşünelim, benim iş yerimdeki yüzlerce "kaliteli" mühendis ortalığı öyle bir kirletiyor ki, temizlikçiler azıcık geç kalsa ortalık bok kokusundan geçilmiyor, herkes söylenmeye başlıyor. Demekki mühendislerin o "çok değerli", "çok para eden" işlerini yapması temizlikçinin asgari ücretle yaptığı, aslında diğerlerinin midesini bulandıran işe bağlı.
0
wecarealot
(26.10.14)
Açılın ben öğretmenim. :)

12 senedir MEB'e bağlı okullarda kadrolu olarak çalışıyorum. Aslında 11. Çünkü İngilizce öğretmeniyim ve asaletim onandıktan sonra 1 sene ücretsiz izin alıp yurt dışına gittim üniversitede aldığım dil eğitimini yeterli bulmadığım için. Hala da bulduğum her fırsatta yurt dışına kaçıyorum dil becerilerim gerilemesin diye. Ha gerek var mı? Öğretmek açısından yok. Ama sadece öğretmekle yetinemiyorum. O çocuklara bir dünya görüşü de vermek istiyorum. Zamanı kullanmayı öğrensinler istiyorum. Eve gidince televizyon ödev yemek uyku ekseninde boğulmasınlar, zamanı doğru kullanıp ellerine kitap alacak fırsat da yaratsınlar istiyorum. Düşünme araştırma becerilerini geliştirsinler istiyorum. Hayal kursunlar istiyorum en basitinden. Hayali olmayan bir çocuk benim içimi acıtıyor. İngilizceden nefret etmeden büyüsünler, İngilizceyi önlerinde aşılması gereken sarp bir engel gibi görmesinler istiyorum. Millet free shopları talan eder, ben dil eğitim setlerini, o ülkenin kültürel kodlarını yansıtan şey her ne ise onların bulunduğu yerleri talan ediyorum. 3 yazı yurt dışında geçirip farklı yaş gruplarıyla çalışma eğitimleri aldım.

Okulda "işin mi yok yea" diyenlere denk gelince yüzüne bir şey demeyip kafamı çeviriyorum sadece ama içimden geçenleri şuraya yazamam.

Benim imkanlarım var, yaptım. Yapamayana tabii ki bir şey diyemem ama gidip yerinde görmese bile alanında derinlemesine araştırma yapmayan, derse hazırlıksız gelen, kaç senelik öğretmenim deyip öğrenciye ezber bilgiyi satan, 1'in üzerine 1 daha koyma derdine düşmeyen meslektaşım maalesef çok.

En beteri ama şu grup; kendisi çaba sarf etmeyip, çaba sarf edene de çıtayı yükselttiği için tavır yapanlar. Bunlara zerre kadar bile saygı duymuyorum.

Evet, bir meslekten bıkacak yeterli süreyi çoktan tamamladım mesleğimde ama henüz bıkmadım. Hala yapabiliyorum. Bir gün eğer artık bunları yapmak istemediğimi fark eder, öğrenciye müfredatın dışında bir şeyler katamadığımı görürsem, emekliliği falan beklemez istifa ederim. Ne öğrenci eziyet çeksin ne de ben. Sırf para için yapılacak iş değil öğretmenlik. Öylesi karşılıklı kahır çekmeye girer. Ne ben kimsenin kahrını çekerim ne de kimse benim kahrımı çeksin.

Aileme göre ise "bunlar hep idealistlik ve idealist takılacak yaşları geçtim, artık el alemin çocuğu için kendimi paralamayı bırakıp, evlenip kendi çocuklarımın derdine düşmem gerekiyor." Bu da benim açmazım.
0
vesna
(26.10.14)
Türkiye'de öğretmenlik olmak istenen bir şey değil, olmak zorunda kalınan bir şey genelde. Sınavdan çok düşük puan alıp bari işsiz kalmayayım, maaşı da fena değil mantığıyla öğretmenlik seçiyorlar. Doğal olarak öğretmenler de kalitesiz oluyor. Bu mesleğin suçu değil tabii ki, Türkiye'deki durum böyle yalnızca.
0
i was made for you
(26.10.14)
Öğretmenliğin maaşı nasıl fena değil yahu? Asıl başka bölümler okuyup iki kat para kazanabilecekken o maaşa razı oldukları için tebrik etmek lazım öğretmenleri. Hatta atanamamak gibi çok büyük bir sorunları var.
0
wecarealot
(26.10.14)
turkiye'de kim hangi meslegi, ne sekilde seciyor? bu sistemde hasbelkader bir meslege intisap etmis bir kisiye yalnizca mesleginden oturu saygi duymak mantikli mi? burada takilan insanlarin ekseriyeti gozume carptigi kadariyla ulkeyi elestiren insanlardan olusuyor. bu ulkedeki ogretmenler turkiye'de yetisiyor da avukatlar fransa'dan mi ithal ediliyor? 'bu ulkede adalet yok' deyip avukatlara mi saygi duyacagim? etrafimdaki cirkinligi gorup bu ulkenin mimarlarina mi saygi duyacagim? muayenehanesinin kapisindan iceri adim atamayacagim doktorlara mi saygi duyacagim? siyasi nedenlerle universitelerden uzaklastirilip onlarin yerine parasutle inen akademisyenlere mi saygi duyacagim? miras yoluyla edindigi etiketlerinden oturu pelin batu'ya mi saygi duyacagim? ferhan sensoy'un kizina mi? yoksa kizi rahat okusun diye anasi evini ipotek ettirmis ogretmen kizi olan arkadasima mi?

sirf mesleginden oturu saygi duydugum adamlar da yok degil:
www.haberartibir.com.tr

en azindan ulkeye etkisi sandiga gidip attigi bir oy olan, metazori de olsa tuketimi minimum seviyede kalmis bir olu o. varsin recep ivedik'e gulmus, carkifelek'e katilip "yardimci olun mehmet ali bey" demis olsun.

bu ulke bu haldeyse bu ulkenin bir ferdi olarak sucun bir kismi da bendedir.

cevap: saygi etiketlerle indigi icin maalesef hayir. (edilgen "duyuluyor mu?" sorusuna verilen genellenmis bir cevap bu yoksa kendi cevabim ustteki)
0
John Finn
(26.10.14)
@wecarealot, aldığı puana göre alacağı maaş daha iyi. Adam atıyorum 300 puan almış, o puanla gittiği üniversitede mühendis olsa kaç para alacak? 1000-1500? O puanla herhangi bir üniversiteye gidip öğretmen olarak atanırsa 2500-3000'e kadar yolu var. Özel ders verirse daha da fazla. Abartıp hafta sonu dershanede falan çalışırsa daha da fazla. Sonradan müdür yardımcısı falan olup yattığı yerden de para alabilir.

Atanamamak da sorun falan değil ayrıca, devlet doktorlar hariç kimseye gel sana iş vereceğim demiyor, vermek zorunda değil. Atama sayısının sınırlı olduğunu bile bile öğretmenlik seçiyorsan katlanacaksın. Ben hiç atanamıyoruz diye ağlayan mühendis ya da işletmeci görmedim ki bu mesleklerden topu topu beş on kişi atanıyor senede, öğretmen yüzlerce. Atanamıyorsan gidip özelde çalışacaksın.
0
i was made for you
(26.10.14)
Hocam mühendislik ve işletmecilik özel sektörü çok geniş olan meslekler. Özel eğitim kurumlarının öğretmenlere yaptıklarından hiç haberiniz yok galiba. Para vermezler, sigorta yapmazlar, eşşek gibi de çalıştırırlar, sonra da canları isteyince, kur bitince tekmeyi basarlar. En terbiyesiz sektörlerden biri.
0
wecarealot
(26.10.14)
(4)

Kendi alanımda çalışamıyorum, geçici olarak ne tür işlerde çalışabilirim

sessia
Kendi alanımda(yazılım) çalışamıyorum, iş bulamıyorum çünkü uzun süre çalışmadığım için bilgilerim eskimiş ve ben bunu düzeltmek istiyorum. Bir yandan mesleğimle ilgili kendimi geliştirirken(kurs vs.) hayatımı da devam ettirebilmem için yetecek bir miktar kazanmak için ne tür işlerde çalışabilirim?
Kendi alanımda(yazılım) çalışamıyorum, iş bulamıyorum çünkü uzun süre çalışmadığım için bilgilerim eskimiş ve ben bunu düzeltmek istiyorum. Bir yandan mesleğimle ilgili kendimi geliştirirken(kurs vs.) hayatımı da devam ettirebilmem için yetecek bir miktar kazanmak için ne tür işlerde çalışabilirim? beni hayattan soğutmayacak bir iş istiyorum

Kendimi mesleğim konusunda kanıtlayamadığım için kimse beni işe alma riskini göze alamıyor. Yine de bir şekilde bir yerde iş buldum ama şirketin yazılımcılık anlayışı ile alakası yok, ilk defa yazılımcı almışlar (1 uzman ve 1 uzman yardımcısı var alınan sadece), bir yazılım uzmanı var hiç bir şey yapmayan ve ben varım yazılım uzmanı yardımcısı olarak bir şeyler yapabilmek için tek başına çırpınıp her defasında elinde sıfır olan. Ortam iyice gerilmeye başladı, bu gidişle ikimizi de postalayacaklar bu neredeyse kesin. Onlar kovmadan ben istifa etmek istiyorum.

Ama kendimi geliştirmem lazım, para lazım. BTAkademi'yi çok duydum ve kurslarına katılmaya karar verdim ama bu sırada bu kursun parasını ödeyebilmem için de bir iş bulmam lazım. Sizce nasıl bir iş hem eğitimimi sağlıklı bir şekilde devam ettirip hem de mevcut işimi sürdürmeyi mümkün kılabilir?
0
sessia
(26.10.14)
evet kurslara ben de para tuzağı olarak bakıyorum ama yazılım uzmanı olan bir arkadaşımın önermesi üzerine araştırıp hiç olumsuz bir yorum göremeyince bu kursa ısındım. Evde çalışmak için ortam müsait değil, ailemle yaşıyorum çoluk çocuk misafir vs derken tamamen farklı bir yaşantıya giriyorum, bir iş bulup ayrı eve çıkmayı istiyorum aslında öncelikli olarak.

yorum için teşekkürler @comptrol
0
🌸sessia
(26.10.14)
freelance çalış mesela web tasarım proglamlama üzerine işler yap sonra iş başvurusu yaparken referans olarak sunarsın hem de bu süreçte para kazanmaya devam edersin
0
bana da mi lolo
(26.10.14)
Eğer kursun sana gerçekten faydalı olacağını, sorunları çözeceğine inanıyorsan, kursu finanse edebilmek için garsonluktur, ne bileyim tezgahtarlıktır, ofisboyluktur falan bir işe gir, kurs bitene kadar birkaç ay dişini sık. kurs bitip aradığın işi bulursan da çıkarsın ayrı eve. ben olsam böyle yapardım.

Edit: Alttaki cevaba binaen; bu kursların maliyeti konusunda bir fikrim yok tabii ki. Normal insani standartlarda meblağlar olduğunu düşündüm. Mesela ayda 500-700 arası bir şey ki, yazdığım geçici işlerle karşılanabilecek rakamlar aile yanında yaşandığı sürece. Lakin böyle değilse, benim önerilerimin bir hükmü kalmıyor tabii. O durumda beni geçiniz.
0
vesna
(26.10.14)
Piyasadaki yazılımcıları düşününce eşşek yüküyle para isteyen kurslara para yetiştirmek için garsonluk filan yapmanız pek mantıklı gelmiyor (asıl hedefiniz garsonluk değil de yazılım ise). Milyonlarca tutorial filan var, biraz okusanız, biraz da göz boyama ve "kendini pazarlama" tekniklerini uygulasanız kursa ihtiyacınız kalmaz diye düşünüyorum. Ama malesef okul adı gibi saçma sapan ölçütlerle eleman alınıyor, belki böyle şeylere takılıyor olabilirsiniz.
0
wecarealot
(26.10.14)
(18)

bu kıza ayıp etmedim di mi

mhmtt
kızla aramızda bir şeyler olmaya yakın ben buna açık açık ilişki istemiyorum demiştim. her neyse buna bozuldu başta sonra eski erkek arkadaşı ile görüştü ben de ona kızdım. mesajlaşmayalım görüşünce her şeyi yerli yerine oturturuz dedim . sonra buluşalım diye mesaj attım, buluştuk romantik anlar ya
kızla aramızda bir şeyler olmaya yakın ben buna açık açık ilişki istemiyorum demiştim. her neyse buna bozuldu başta sonra eski erkek arkadaşı ile görüştü ben de ona kızdım. mesajlaşmayalım görüşünce her şeyi yerli yerine oturturuz dedim . sonra buluşalım diye mesaj attım, buluştuk romantik anlar yaşadık gecenin sonunda da birlikte olduk...ertesi gün mesaj atmadım ben, bu da akşamına neden böyle yaptın, dün gece yaşadıklarımızdan sonra hemde vsvs yardırdı biraz bana...bende ben sana başta söylemiştim ilişki aramıyorum biz sadece arkadaşız dedim. ona da ayrı bozuldu insan arkadaşıyla sevişmez de, buluşunca bakarız ne olur ne gider dediğimde de sevili olucaz sanmış da cart curt...

kendimi çok üzdüm seninle bir daha ne konuşmak ne de görüşmek istiyorum kullanılmış hissediyorum kendimi dedi ben de okay dedim. bu olayda bir hatam var mı ? benim yüzünden üzüldü kız sonuçta ama kendimde hata bulamadım size sorayım dedim
0
mhmtt
(26.10.14)
seks asla tek taraflı alınan bir karar değildir. şayet gazoza atılan ilaç yoksa..
0
yorumlu yorum
(26.10.14)
ilişki istemiyorum dedikten sonra kız eski sevgilisi ile mesajlaştı diye kızmışsın. böyle bi kıskançlıktan ötürü kız da seni yanlış anlamış doğal olarak. hatalısın. umarım yalnız ölürsün.
0
elorelia
(26.10.14)
pipin düşse yeridir.
0
namus ninjası
(26.10.14)
senin gibi ibneler kızlara böyle yapıyo diye bugün benim gibi adamlar yalnız lan :/
0
Solem
(26.10.14)
Senlik bişey yok kız kendine ayıp etmiş...
0
mustancigano
(26.10.14)
karisik sinyaller vermissin.
once iliski istemiyorum deyip uzerine daha farkli davraninca fikrini degistirdin diye dusunmustur gayet dogal olarak.

hatalisin. hata yapmak kotu degil ama daha kibar davranabilirdin.

en azindan geri donup sanirim karisik sinyaller verdigim icin hataliyim ama seni uzmek istememistim. kendini kullanilmis hissetmene gerek yok, birlikte gecirdigimiz zamana deger veriyorum ama basta soyledigim gibi iliski istemiyorum, benzeri bir konusma yapmak durumu cozer bence.

sevistiginiz insanlara kibar davranin.

edit: ayrica bir zahmet artik, kadin diyin.
0
goldentitan
(26.10.14)
İlişkiyi istemiyorsan neden kıskandın?

Sadece ilişki istemiyorum deyip birlikte olduktan sonra aramasaydın, bu ayıp falan değildi. Niyetini söylemişsin, ona göre ister veya istemez.

Ama ilişkiden sonra, hem eski sevgiliden kıskanmışsın, hem de romantik anlar yaşatmışsın. Haliyle o da senin bir sonraki adıma hazır olduğunu düşünmekte haklı. Büyük olasılıkla da bu karışık sinyaller sonrası "Benimle yattıktan sonra fikrini değiştirdi. Sanırım benden etkilendi" diye düşünmüştür. Romantik anları geçtim, onlar çok da sorun değil. Kıskanma ve engelleme sadece yatılan birine yapılan bir şey değil. Dolayısıyla o kısım hata olmuş, ayıp olmuş biraz.
0
aychovsky
(26.10.14)
Elbette hatan var. Bir de soruyor ya. Kıza yazık olmuş.
"Arkadaşız biz." dediğin kişinin eski sevgilisiyle görüşmesine trip atılmaz, romantik anlar yaşanmaz, mesajla anlaşamıyoruz yüzyüze yerli yerine oturturuz hiç denmez.. Onu geçtim sevişilir mi lan arkadaşla?
"ona da ayrı bozuldu insan arkadaşıyla sevişmez de, buluşunca bakarız ne olur ne gider dediğimde de sevgili olucaz sanmış " şurada kız zaten anlatmış, çokta iyi anlatmış.
Umarım pipin içine kaçar. Sizin gibiler yüzünden pırlanta gibi adamlar friend zoneda çürüyüp gidiyor.
0
afush
(26.10.14)
Ayıbın alasını etmişsin bence.
Eski sevgilisiyle konuştu diye trip atmışsın.
Yerli yerine oturturuz diye umut vermişsin. O ilişki istiyor, sen istemiyorsun neyi oturtuyorsunuz?
Romantizm?
Aramamak? Hayat kadını mı kız, one night stand mi? Tabi ki kullanılmış hissetmiş.
Kız o kadar anlattıktan sonra okay dediysen tek kelime, gerçekten çükün düşse yeri.
0
Lim5
(26.10.14)
arkadaşlar gereken şeyleri yazmışlar.

karışık karışık şeyler yapmışsın. sözlerinle hareketlerin birbirini tutmamış. sağ gösterip sol vurmuşsun. olmamış.

hele ki kızla daha önceden bir arkadaşlığınız, bir hukukunuz varsa çok ayıp etmişsin.

ne yazık ki sana benzer insanlarla ben de karşılaştım. laflar başka, hareketler başka, bir gün öyle bir gün böyle. abuk subuk bir zihniyet.
0
mea maxima culpa
(26.10.14)
Ayıp tabi. İnsan arkadaş olmayı düşündüğü insanla sevişir mi? İlişki istemediği insanı kıskanıp trip atar mı? Kızı üzmüşsün, kullanmışsın resmen. Senin sevişmenin mutluluğu birkaç dakika sürer ama kız haftalardır üzgün belki.
0
aguilas negras
(26.10.14)
gerçekten kötü bir insansınız. öyle görünüyor. umarım değişirsiniz zamanla.
0
iste o kavunici balik
(26.10.14)
Etmişsin. Yazmış arkadaşlar ama çoğunluğu artırmak adına yazıyorum ben de.
0
mutlusismankedi2015
(26.10.14)
bence sen bir troll olmalısın :D ciddi ciddi biraz düşünebilen insan bu olayda benim hatam var mı gibi bir şey sormaz, olayda senin doğrun yok ki. @elorelia ve @namus ninjası kişilerine katılıyorum.
0
ernesto guevara
(26.10.14)
Sen haklısın. Bence kız üzüldüğü için ceza olarak şu an gidip ona tecavüz etmelisin. Üzülmenin de bir adabı var.
0
oziloz
(26.10.14)
Eski erkek arkadaşı ile görüştü diye kızmaya ne hakkın var? Daha burada başlıyor yanlışın.
0
vesna
(26.10.14)
Okuzsun
0
balpolen
(26.10.14)
Senden hoslaniyor sen beraberlik istemeyip gecesinde takiliyosan ertesi gun siklemiyorsan bi dusun bakalim
0
steward
(26.10.14)
(15)

okumak istiyorum!

lionel andres
Evet kitap okuma aliskanligi edinmek istiyorum. Oyle kitaplar onerin ki hic sikilmayayim, daha once nasil okumamisim diye dovuneyim. Bi sayfa daha derken sayfalarca okuyayim, okudukca ufkum genislesin hayal gucum artsin falan. Bir de kolay bulunursa tadindan yenmez.
Evet kitap okuma aliskanligi edinmek istiyorum. Oyle kitaplar onerin ki hic sikilmayayim, daha once nasil okumamisim diye dovuneyim. Bi sayfa daha derken sayfalarca okuyayim, okudukca ufkum genislesin hayal gucum artsin falan. Bir de kolay bulunursa tadindan yenmez.
0
lionel andres
(24.10.14)
huckleberry finn: amerika'da yazarlar "bu kitap olmasaydı, amerikan edebiyatı olmazdı" derler. o kadar önemlidir, bir kilometre taşıdır. kitap huck finn'in nehir seyahati üzerinden mississippi boyunca amerika'nın sosyo-kültürel bir portresini çiziyor.

animal farm: orwell bu kitabı 1917 devrimine de değinerek stalin rusyasına taşlama olarak yazıyor.

un homme qui d'ort (uyuyan adam): paris'li yabancılaşmış ve çevresine karşı tamamen pasif duruşa geçmiş bir elemanı anlatıyor. filmi de var. güzeldir.

dil varsa orjinallerinden oku. uyuyan adam hariç türkçe çevirileri nasıldır bilmiyorum


not: editlenip açıklama eklendi.
0
lesmiserables
(24.10.14)
James Joyce-Ulysses
0
angelus
(24.10.14)
isyan günlerinde aşk
kılıç yarası gibi

aşk + ihtiras + tarih + macera ve dahası...
0
55poseidon55
(24.10.14)
aziz nesin'in herhangi bir kitabı. yaşar ne yaşar ne yaşamaz ve fil hamdi özel tavsiyelerim. nah kalkınırız da mükemmel.

aziz nesin'in herhangi bi kitabı.
0
reavelyn
(24.10.14)
Arkadaslar tesekkur ederim de yazmayi unutmusum. Ufacik da olsa onerdiginiz kitaplarin konusunu ve neden okumam gerrktigini yazarsaniz coook mutlu olurum.
0
🌸lionel andres
(24.10.14)
Aziz Nesin'in Böyle Gelmiş Böyle Gitmez üçlemesi. Anılarını anlatıyor, hiçbir şekilde sıkılacağınızı sanmıyorum
0
mutlusismankedi2015
(24.10.14)
Kitap tavsiye etmeyeceğim, onun yerine başka bir şey önereceğim. git bir kitabevine birkaç hafta vakit yaratıp, karıştır kitapları gönlünce. ilgini en çok çekeni alıp çık. bir sonraki hafta sonuna kadar onu bitirip, hafta sonu git yeni bir kitap seç kendine. böyle böyle neleri beğendiğini keşfet, onun üzerinden ilerlet işte. okuma alışkanlığı kazandıkça, okuduğun türleri de çeşitlendirirsin.
0
vesna
(24.10.14)
azra erhat'ın çevirisinden ilyada ve odysseia'yı öneriyorum.
çeviri zaten muhteşem, okuması çok zevkli.
ayrıca bu iki eser yunan ve batı edebiyatı ve düşünce dünyasının temel taşlarındandır.
0
lily briscoe
(24.10.14)
en mantıklı öneri vesna'nınki. aziz nesin okumayı hiç sevmem ben mesela, üslubundan. direkt alırsın, hayal kırıklığına uğrarsın belki. yine de lesmiserables+1, önerilerini beğendim.
0
sayns
(24.10.14)
kardeşim pek ortalık malı olsa da murat menteşin kitaplarını öneririm . zira dil hafif ve olay örgüsü çok fazla birbirine bağlı . film izler gibi oluyorsun bir nevi . ayrıca yazarın yapmış olduğu kültür boşalması ile film müzik resim giibi konularda geniş bilgi sahibi oluyorsun . sıkılmazsın ve vecizeler ile face'ine güncelleme yapan dallamalardan bile olabilirsin .

sonuncusu senin seçimin :)
0
anarkokombi
(24.10.14)
Her şey Dean R. Koontz'un kitapları ile başladı. Yazarın ilk okuduğum 200 küsür sayfalık kitabını elimden bırakmadan okumuştum. Benim için milattı.

İlk başta sevdiğin türde sürükleyici romanlar ile başlaman daha iyi olur. Artık polisiye mi olur, aşk meşk mi olur sana kalmış.
0
Evocati
(25.10.14)
stephen kinglen başla bayılcaksın bak
0
bili
(25.10.14)
Vesna +1 ayrica soyle guzel bir yol gostereyim sana sevdigin film tarzlarina gore kitaplarla başla daha cok heycan verir.
Yuzuklerin efendisi game of thrones serisini tarzina uygunsa okuyabilirsin misal.ve ya dram filmlerini seviyorsan dram kitaplari bakarsin.baslangic icin guzel tercihler yapabilirsin.yorumlarin arasinda cok ovuldugu halde hic ilgini cekmeyen kitaplar olabilir alip zorla okumaya çalışma
0
bluebey
(25.10.14)
yemek tarifi kitapları da okuyabilirsin.ne de olsa içinde sucuk olma ihtimali var
0
bili
(25.10.14)
Türk yazarlardan Orhan Kemal ve Aziz Nesin derim.
0
maxim gorki
(25.10.14)
(18)

hayaller mi sevgili mi?

joooper
s.b.hayalin ve sevgilin arasında tercih yapılması gerekiyor ne yapılır?bir daha böyle bir sevgili/insan bulunmaz mı demeli yoksa bir daha hayallerini gerçekleştirme fırsatı bulunmaz mı demeli sizce?
s.b.
hayalin ve sevgilin arasında tercih yapılması gerekiyor ne yapılır?
bir daha böyle bir sevgili/insan bulunmaz mı demeli yoksa bir daha hayallerini gerçekleştirme fırsatı bulunmaz mı demeli sizce?
0
joooper
(20.10.14)
sevgilimi seçerdim.
0
rock n roll
(20.10.14)
hayalini seç ileride aklın başına gelince pişman olma.

romantik olmaya gerek yok.
0
bira sisesi kapagi
(20.10.14)
hayaller.
sevgiliniz sizi "hayalleniz ve kendisi" arasında seçim yapmaya zorluyorsa hayallerinizi anlamıyor ve paylaşamıyor demektir.
hayallerinizi paylaşacağınız, bu konuda destek olacak bir sevgili ileileride tanışma ihtimaliniz daha yüksek. biri uğruna vazgeçilen hayallerin kırgınlıkları ve pişmalıkları ileride mutlaka o kişiye yöneltilir ve aranızdaki ilişkiyi zorlar. kaldı ki seçiminizi gönül rahatlığıyla sevgilinizden yana yapabilseydiniz bu soruyu bize sormadan çoktan seçiminizi yapmış olurdunuz.


couchsurfing'ten bir kız misafir etmiştim. italyan. öğretmenlere özel bir değişim programı ile türkiye'ye gelmiş bir yıldır türkiye'de öğretmenlik yapıyordu. "iki ay sonra döneceğim, artık sevgilimle vakit geçirmek istiyorum" demişti.
erasmusla başlamış, bu programla devam etmiş, yanlış hatırlamıyorsam iki yılda 16 tane ülke gezmiş.

sevgilisi de oturup italya'da kızı beklemiş. normal olan da bu. sevgili olmak yanyana olmak değil, kalben bağlı olmaktır.

ablam da eşini bırakıp bir yıllığına paris'e çalışmaya, iki yıllığına amerika'ya yüksek lisans'a gitmişti.
oldukça güzel bir işi vardı, eşinin de öyle. bu kararı vermesinde maddi kaygılar değil, manevi olarak bunların kendisine katacağı şeyler önemliydi. eşi de saygı duydu ve ablamın hayallerini gerçekleştirmesi için destek verdi.

iyi düşünün. bu hayatta bir tek geçen zamanın, hele de pişmanlıkla geçen zamanın telafisi yok.

edit: "sevgiliniz sizi "hayalleniz ve kendisi" arasında seçim yapmaya zorluyorsa" cümlesinden kastettiğim sizin arada kalmanızdır. tabii ki sevgiliniz size böyle bir cümle kurmamış olabilir ama demek ki hali, tavrı, bu konuyla ilgili yorumları size böyle hissettirmiş.
0
balik kraker
(20.10.14)
hayaller.

eğer sevgili tercih edilebilecek kadar özelse zaten hayallere eşlik eder.
0
cadi iren
(20.10.14)
hayallerim :D
0
secilmis uye
(20.10.14)
Hayaller..
Kaç yıl oldu sevgilisiz gayet mutlu mesut yaşıyorum, bir de hayallerim gerçek olsa ooo benden mutlusu olmaz, sevgiliye lüzum yok..

Yardımcı olabilmesi açısından hayaldeki erkekle diğer erkekleri kıyasladım, yine diğer hayaller çıktı..
0
mutekebbir
(20.10.14)
Hayallerini seç. Seni hayallerinden vazgeçiren birini sevemezsin bi yerden sonra.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(20.10.14)
sevgiliyi seçerdim. sevgilimle bir olduğumda daha çok hayallerimi gerçekleştirebilirdim.
0
dessy
(20.10.14)
Hayallerini seç. Çünkü ne yaparsan yap, her durumda içinden içinden gelen "ben senin için hayallerimden vazgeçtim" sesini bastıramayacaksın. Sevgilinle aranda geçen en küçük tartışmada sırf bu nedenle kırgınlığın artacak. Eğer ilişkiniz güzel devam etmezse "bunun için mi hayallerimden vazgeçtim?" diye pişman olacaksın. Kendine de sevgiline de öfke duyacaksın.

Fırsatlar her zaman vardır tabii. Belki hayallerin için önüne daha güzel fırsatlar da çıkabilir; ama ya çıkmazsa? Bu riski alabilir misin?

Şimdi de diğer durumun avukatlığını yapayım: Diğer yandan karşındaki belki hayatının aşkı, bir daha öylesi çıkmayacak karşına. Öyle olmayadabilir tabii ama eğer öyleyse hayallerimi gerçekleştireyim derken, onu kaçırdığına yanmayacak mısın?

Aşkının ve hayalinin büyüklüğü belirleyecek kararını. "Bir daha böylesi karşıma çıkmaz denilen sevgili" vs "bir daha bu mükemmellikte bir fırsat elime geçmez" durumu. Şayet terazinin kefelerinin birinden biri ağır basmıyorsa, işin çok zor. Kolay gelsin.

O değil de; hayalini sevgilinden vazgeçmeden gerçekleştirmenin bir yolu yok mu?
0
vesna
(20.10.14)
evli biri olarak hayaller diyorum.
0
yue
(20.10.14)
hadi ben de sana bir soru sorayım,

niye işine geleni tikliyorsun?

sana inat sevgilimi seçerdim anasını satayım.
0
cokponcik
(20.10.14)
#cokponcik
ikna olmaya ihtiyacım var demek ki :)
0
🌸joooper
(20.10.14)
bence sen hayallerini seç. ikna edilmeye ihtiyaç duyuyorsan sevginden emin değilsin demektir. 'sevgiline' daha fazla haksızlık etmeden yollarını ayır ve gerçek mutluluğun olan hayallerinin peşinden git.
0
rock n roll
(20.10.14)
hayaller...
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(20.10.14)
Sevgilimi sectim, evlendik.
0
sayns
(20.10.14)
Hayallerini sec . 4 yillik iliskimi karsi tarafin hayalleri yuzunden bitirdim . Hayaller mi sevgilim mi diye dusunmeye baslayinca iliski boka sariyor
0
şeyda5
(20.10.14)
hayaller.
0
widee
(20.10.14)
İkisi birbirinden o kadar da bağımsız olmayabilir. Hayaller önce, sevgili onunla birlikte.

Nedenleri için balik kraker + 1
0
aychovsky
(20.10.14)
(15)

30 yaşında arkadaş edinmek

wecarealot
30 yaşında arkadaş edinmek kolay değil. Tüm arkadaşlar ve arkadaş olunabilecekler ya evli, ya sevgilisiyle vakit geçiriyor; tanışmak zorlaşıyor, işten güçten vakit ve enerji kalmıyor.Siz ne yapıyorsunuz, nasıl arkadaş ediniyorsunuz?Dünyanın en kalabalık şehirlerinden birinin en merkezi yerinde yaşıy
30 yaşında arkadaş edinmek kolay değil. Tüm arkadaşlar ve arkadaş olunabilecekler ya evli, ya sevgilisiyle vakit geçiriyor; tanışmak zorlaşıyor, işten güçten vakit ve enerji kalmıyor.

Siz ne yapıyorsunuz, nasıl arkadaş ediniyorsunuz?

Dünyanın en kalabalık şehirlerinden birinin en merkezi yerinde yaşıyorum, ama iş çıkışı bir çay içelim, bira içelim diye arayabileceğim kimse yok. İş yerimin yaş ortalaması 20'lerde. Önceki iş yerime göre daha çok insanla selamlaşıyor olsam bile, dışarıda görüşebileceğim kimse yok.

Sürekli straight erkek muhabbetine de tahammülüm yok. Futbol sevmiyorum. Çekingen ve silik bir tip olarak da eşcinsel bir çevre edinmek pek kolay değil.

Yanlış anlaşılmayayım, herhangi bir romantik veya cinsel ilişki peşinde değilim. Zaten sallantıda olan bir ilişkim var ve onun bitiyor olduğunu fark edince, hiç bitmeyecekmiş gibi başka tür sosyalliklere çok da önem vermeme hastalığına yakalandığımı fark ettim.

Sihirli bir şekilde çözümü söylemenizi beklemiyorum, ama tavsiyeniz varsa iyi olur.
0
wecarealot
(20.10.14)
Hobilerinle oluşturabilirsin çevreni. Örneğin okumayı seviyorsan kitap kulübünde tanışırsın, kayak yapmayı seviyorsan ona göre çevren şekillenir, vs. Örnekler çoğaltılabilir. Gönüllü sosyal hizmetlere katılabilirsin. Yaratıcı faaliyetlere yönelebilirsin. İlgi alanını geniş tutup, farklı farklı çevrelerden insanlarla etkileşim kurabilirsin, böylece tek bir ortama mahkum olup, onunla ilgili aksilik çıkınca yalnızlığa geri dönüş yapmazsın.
0
vesna
(20.10.14)
Hobi önemli tabii. Ama zamansızlık gibi bir sorun da var, çünkü doktora yapıyorum. Pek bir hobim de kalmadı aslında. Müzikle ilgilenirdim, artık sadece dinliyorum.
0
🌸wecarealot
(20.10.14)
vesna +1
toplanzi var internetde hoş bir platform veya bayan arkadaş tercih ettiğini anladığım için aklıma dans kursları geliyor hem bi hobin olur hem de çevre edinirsin.
0
high hopes of the sozluk
(20.10.14)
Hobiye vakit mi var ya? Benim gibi yalnız takıl. En güzeli. Toplam 1 bekar arkadaşım var. O olmadığı zaman hep yalnızım.
0
suicides underground
(20.10.14)
Kedi köpek edin ya da. Ben crazy cat lady oldum bak. Ne güzel
0
suicides underground
(20.10.14)
@high hopes: Bayan arkadaş tercih etmiyorum. Yani insan tercih ediyorum arkadaş olarak, cinsiyeti önemli değil.
0
🌸wecarealot
(20.10.14)
@suicides: Kedi köpek candır, ama iyi bakamayacağımı düşünüp istemiyorum.
0
🌸wecarealot
(20.10.14)
Belki de bakarsın? Neden olmasın?
0
suicides underground
(20.10.14)
Nerde yaşıyosun bu arada?
0
suicides underground
(20.10.14)
ben de 30'um ve çoğu arkadaşım 24-27 yaş aralığında. hiç de bir sıkıntı yok, gayet iyi anlaşıyorum herkesle. 25 ve üstüyle 30 arasında öyle bir fark yok zaten, hele aynı ortamdaysanız problemler, konuşulacak mevzular çoğunlukla ortak oluyor. doktora yapıyorsanız okul çevresinden arkadaş edinmek mantıklı olacaktır.
0
lily briscoe
(20.10.14)
@suicide: Bakamayabilirim, o sorumluluk ağır. İstanbul, Mecidiyeköy'de oturuyorum.
@freekara: Yaş ortalamasının çok üstünde değilim, 2-3 yaş var işte.
0
🌸wecarealot
(20.10.14)
ortak amaç uğruna toplanılmış heryerde arkadaş edinilir. Bu öğrencilikte sınıf olur, iş hayatında ofis olur, askerde koğuş olur, x de y de z de başka şeyler olur yeter ki aynı amaç uğruna toplanılmış olsun arkadaş olmak kolay. Olay fotoğraf çekmektir. herkes makinasıyla gelmiştir. Meraba dersin meraba derler.Bu kadar.
0
maxhoper
(20.10.14)
(bkz: couchsurfing )
0
heygidim
(20.10.14)
@maxhoper: Belki de benim sorunum 29 yaşında olmak değil de sosyalleşemiyor olmak. Aslında eskiden de böyleydim, ama üniversite filan olunca daha kolay tanışıyordum galiba insanlarla. Şimdi tanışsam da muhabbeti ilerletemiyorum.
0
🌸wecarealot
(20.10.14)
bazı insanlarla muhabbet ilerlemiyor. Ben başlarda kendimde mi bi problem var diye düşünüyordum. Konu açıyosun kısa kısa cevaplar geliyor, cevap gelmiyor. Sanki açtığın konunun önüne kalas deviriyorlar da konuyu kapatıyorlar. Böyle insanlar var. Ben de diyordum ki bunlar benden hoşlanmadı galiba. Konuşmak istemiyorlar falan. Ancak hoşlanmalarını gerektirecek bir konumda değilim. Aşk meşk niyetim yok sadece konuşuyoruz. Daha doğrusu konuşmaya çalışıyoruz konu bir yere gitmiyor. Acaba ben mi yeteneğimi kaybettim bende mi sorun var derken bir başkasıyla tanışıyorsun. Sabah bi başlıyorsun zaman nası geçmiş nası bu kadar derin muhabbetlere girilmiş anlamadan akşam oluyor fark etmiyorsun. Öyle insanlar da var. Onu görünce dedim ki hee demek ki bu benim sorunum değil. Karşımdaki hödükmüş. Sende de öyle birşey olabilir. Karşındakiler hödük çıktıysa konuşmanın devamını getirememiş olabilirsin. Benden tavsiye. Hiç efor sarfetme o insanlar için Yeni insanlarla tanış ta ki rahat rahat muhabbet edebilecek birilerini bulana kadar.
0
maxhoper
(20.10.14)
(10)

Ankara hakkında ne düşünüyorsunuz?

greatviolinist
Mesela ben 20 yıl Ankara' da yaşadım. Lan bi şehrin dejenere olmuş kültürü bu kadar mı kötü olur(sözüm meclisten dışarı tabi..) Aslında Ankara'nın öz kültürü iyi olmasına rağmen pavyon kültürünün o kadar etkisi altındadır ki; "ankara'nın bağları" denen naneden; en entel düğünlerden derneklerden tutu
Mesela ben 20 yıl Ankara' da yaşadım. Lan bi şehrin dejenere olmuş kültürü bu kadar mı kötü olur(sözüm meclisten dışarı tabi..) Aslında Ankara'nın öz kültürü iyi olmasına rağmen pavyon kültürünün o kadar etkisi altındadır ki; "ankara'nın bağları" denen naneden; en entel düğünlerden derneklerden tutun, en entel semtlerin en ücra köşelerine kadar da gitseniz kaçamazsınız...

O değil çok düğüne gidiyorum.Çankırı caddesi müdavimleri hemen o düğünlerde fantastik danslarıyla kendini hemencecik belli eder.

Abi Ülkenin en iyi orkestrası o şehirde olmasına rağmen bilen eden çok nadir bir kısımdır(bilkent senfoni ork. bahsediyorum)..

İnsanların arasında uçurum vardır Ankara' da. Kimse kimseye bulaşmak istemez. İstanbul'u o açıdan daha çok severim. Bi adres sorunca yirmi kişi yardımcı olmaya çalışıyor. Halk çok halk istanbul'da.

Anadolu'nun bir çok yerine gittim Ankara Yozgat ve Kırıkkale hariç daha stabil anlayışları olduğunu düşünüyorum.

Ankara'nın uyuz olduğum diğer yanı ise semtlerin sınırları çekilmese de insanlar birbirinden çok ayrı. Mesela Keçiören tipi bellidir. Mesela Ulus' a takılan bellidir. Bahçeli' ye takılan bellidir.

Kızılay bölge bölgedir. Eğer Kürdistan kurulursa; (şahsi fikrimdir) karanfil sakarya civarı direk oraya bağlı özerk bir bölge ilan edilir; Nahcivan gibi..

Mesela Çiğdem mahallesi vardır çok sakin ve chp kökenli bir bölgedir. Oy oranı akp açısından az olduğu için o bölgeye otobüs dolmuş bulmak ölümdür.

Ankara'nın vatandaşı çok çabuk kabullenir her şeyi. Arada bir ayaklanır haklı olarak insanlar çok sert müdahale yer.

Ankara'nın gece hayatı güzeldir. Ama 5. gitmenizden sonra farklı insanlar görmezsiniz.. Hep aynı insanlar hep aynı hep aynı...

Ankara'nın yağmurlu havalarda ara sokakları güzeldir ama. Bi de geceye doğru karanfildeki işportacıları çok severim. Ankara Ankaralıktan çıkar onu severim..

Siz ne düşünüyosunuz Ankara hakkında...
0
greatviolinist
(19.10.14)
7 sene yaşayıp 4 sene önce ayrıldım. O günden sonra da hiç gitmedim. Özellikle gitmeme durumu yok, sadece denk gelmedi. Ama sonbaharı şarabını kapıp Seğmenler'e çıkmalık. Ankara'ya dair en çok özlediğim şey de budur herhalde.
0
vesna
(19.10.14)
seviyoz.
0
elorelia
(19.10.14)
Valla istanbul'la karşılaştırdığın kısmın zıttını düşünüyorum. Hatta ankara'da aştide beklerken bir kere istanbul'dan gelen bir kadın birşeyler sordu. Anlattım falan. Kadın istanbul'da böyle yardım edeni bulamayız falan dedi övdü gitti. Bunun haricinde kıyaslamalarda ankara'nın daha samimi oldugunu söylüyorlardı ama... İstanbul'da tedirginlik oluyor mesela birine bir işim düşmesi konusunda.

semt semt insan tipleri değişiyor evet. Ama bu heryerde böyledir sanıyordum.

Güvenlik sıkıntı geliyordu bana hele bazı ilçelerde 9'dan sonra çıkma yani. Ama dışarıdan bakanlara bahsedince ankara kadar güvenli yer var mı ya? diyorlar. halbuki bunu söyleyenlerin şehrinde yaşıyorum çok daha güvenli yerler.

Karanfilin falan özerkliğini alacak bir grup yok. Zaten gençlerin akın ettiği birkaç ana yer varken bir grubun oradaki kalabalığın çoğunluğunu oluşturması pek mümkün değil ankara'da. Ama ilçe ya da mahalle bazında kümelenmeler yüksek (orada oturan aileler bazında)

Ankara'da cidden harika orkestra, opera ve fuarlar oluyor. Her sene mutlaka efsane olmuş bir caz ya da blues sanatçısı getirirler mesela. Ama ilgilenenin haberi oldugundan dışarıdan bakan adam burada hiç kültürel bir şey yok diyor.

Gece hayatı hakkında konuşmak istemem ama karanfil, güven park, ulus gibi yerlerdeki işportacıları hiç sevmem. Ayrıca şu telefon borsası gibi yerlerdeki tezgah sahiplerini. Pahalıymış desen bıçaklıcak adamlar.

20 yıldır oradaydım. 3 yıldır başka şehirdeyim
0
taqster
(19.10.14)
askerliğimi yapmıştım bi aralar bence çük gibi memleket.
hiç unutmam yeni gelmişim metroyla kızılaya geçtim merdivenlerden yukarı çıkıyorum bir sürü insanla birlikte herkesin yüzü mahkeme duvarı gibiydi ve topuk sesinden başka bir ses yoktu. tek kelime bile çıkmıyordu.

ek: ayrıca istanbulla karşılaştırdıgın kısma pek katılmıyorum. istanbulda akşam saat 10dan sonra birine saati sorsan ya seni sikecekmiş gibi ya da sen onu sikecekmişsin gibi tepki veriyor.
0
nun
(19.10.14)
pek iyi seyler dusundugum soylenemez. Ankaraya ailem ve arkadaslarim icin katlaniyorum. Uzun zaman gitmeyince bi ozlem oluyor ama 2 gun sonra geciyor. Ama maalesef ki kütügümü de inkar edemem.
0
kedidir o kedi
(19.10.14)
Cevabi otobüsten yazıyorum simdi tam ankaradan ayrilirken :), 24 senedir ankaradaydim, 1 sene istanbul, 2 senedir de izmirdeyim. Ankaranin insanları bana hep daha samimi geliyor sebebi belki de dışarıdan daha çok kişilerin birbirinin evlerinde toplanması dolayısıyla organizasyonların daha çok muhabbet odaklı dönmesi olabilir. Çoğu müzik grubu da ankaradan çıkmadır arastirirsaniz rahatlıkla görürsünüz. Sozlukte de en fazla entari ankara hakkindaydi en son baktığımda. Son olarak tüm ankara severlere gelsin; vega - ankara
0
mirty
(19.10.14)
istanbul'da yaşadığını düşünmüyorum. halk çok halk istanbul'da he mi ? öyle değil işte hocam öyle değil.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.10.14)
böyle bir yer:

wikimapia.org&lat=39.936773&lon=32.849180&z=18&m=b
0
ron dennis
(19.10.14)
7 yıl yaşadım. ilk 2 yılı nefret ettim. egeliyim. o soğuk ve o kıraç topraklar. aman allahım.. sonra 7 yıl sonunda ayrılırken ağladım. ayrılalı 14 yıl oldu. arada sırada özlüyorum. ankara'ya alışınca seviyorsunuz ama ayrılınca da onsuz olabiliyor. tuhaf bir şehir.
0
papitheclown
(19.10.14)
semtlerin kültürel özelliklerinin farklılık arz etmesi kötü bir şey değil ki. bu semt kültürü özelliği, kentleri kent yapan özelliklerden biridir. aynı semtte at hırsızı tipli adamlarla, apaçilerin, entellektüellerin, eli yüzü düzgün sakin vatandaşın garip ve kaotik bir iç içeliği olsa daha mı iyi olacak?

otobüs seferlerinin belli yerlerde sıkıntılı olması tamamen melih gökçek etkisi.

adres sorma meselesine gelince, çok abartı bir genelleme olmuş. ben doğma büyüme ankaralıyım, adres sorunca insanlar herhangi bir şehirdeki insanlar kadar yardımcı oluyor, cins tipler her şehirde çıkar.

kim ne derse desin, türkiye genelini dolaştığınızda ankara'nın bu ülkedeki sınırlı sayıdaki yaşanabilir şehirlerden olduğu açık.

biz de düz mantıkla diyelim ki, ulen istanbul'da belediye otobüsünde her an molotof yiyebilirsin. eee şimdi genelleme yapıp, istanbul kötüdür mü diyelim. yorumların biraz abartı geldi bana.
0
wilhelmwasmuss
(19.10.14)
(3)

sigortasız işte çalışmak

oddyseus
kykdan burs alıyorum ama bu sene paraya ihtiyacım var. okulu bırakıp işe girmek istiyorum ama bi yandan da aldığım bursların kesilmesini istemiyorum. istanbul, izmir sigortasız 800-1000 arası iş bulmam mümkün mü? kim çalıştırır sigortasız?
kykdan burs alıyorum ama bu sene paraya ihtiyacım var. okulu bırakıp işe girmek istiyorum ama bi yandan da aldığım bursların kesilmesini istemiyorum. istanbul, izmir sigortasız 800-1000 arası iş bulmam mümkün mü? kim çalıştırır sigortasız?
0
oddyseus
(18.10.14)
ehliyetin varsa belki dolmuşlarda şoförlük yapabilirsin.
0
kakao
(18.10.14)
yok hocam
0
🌸oddyseus
(18.10.14)
Dershanelerde özel ders öğrencileri olur. Dershanenin kendi öğretmeni çok yoğun çalıştığı için saatlik belirli bir ücret karşılığı dışarıdan tercihen üniversite öğrencisi çalıştırırlar. Sadece özel ders olduğunda gidersin ama ders oldukça çağırırlar anlamında değil, tabii bir programı vardır.

Eğer matematik, İngilizce gibi özel ders öğrencisi çok olan bir alana özel ders verecek kadar hakimseniz, dershanelere başvurun. Sigorta zaten yapmazlar.
0
vesna
(18.10.14)
(5)

yorgunluktan oluşan bağ ağrısına ne iyi gelir ? mesela alkol ?

proletarier aller lander vereinigt euch
hani çok yoruluruz da başımız ağrır ya o yüzden alkol iyi gelir mi bu ağrıya ?
hani çok yoruluruz da başımız ağrır ya o yüzden alkol iyi gelir mi bu ağrıya ?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.10.14)
alkol susuz kalmanıza yol açacağından baş ağrısını arttırır. iyi gelmez. tam tersi.
0
m e l t e m
(18.10.14)
papatya çayı. baş ağrısını geçirmez belki ama rahatlatır ve uykunuzu getirir.
0
kakao
(18.10.14)
Uyumak ya da karanlık bir odada biraz uzanma gibi şeyler iyi gelebilir. Alkol geçici gevşeme sağlar ama sonra susuzluk yapacağı için, daha çok baş ağrısı yapar.
0
vesna
(18.10.14)
alkol alırsan ağrıdan kafanı kesmek isteyebilirsin, yorgunluğun yol açtığı su kaybı ağrı yapıyor olabilir, düzenli bir şekilde su içmeyi unutmamak lazım. alkol ve yorgunluk hızla tüketiyor o suyu.
0
sir dupre
(19.10.14)
Alkol = Dehidrasyon = Daha çok ağrı.
0
angelus
(19.10.14)
(8)

ankara'da kaçak sigara nerede satılır ?

proletarier aller lander vereinigt euch
özellikle united 100's arıyorum.
özellikle united 100's arıyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.10.14)
Kizilay Karanfil Sokagin orda var bussuru
0
insanlik icin buyuk bir adim
(18.10.14)
ben de mavi gauloises arıyorum. istanbulda eminönünde bulamadım.
0
semender
(18.10.14)
ben de sobranie arıyorum. bulan varsa ankarada..?
0
shotgunwoman
(18.10.14)
4 senede çok şey değişmiş midir bilmiyorum ama ben Ulus'tan alıyordum kaçak sigarayı.
0
vesna
(18.10.14)
selanik cd girisinde de satiliyor, sizin aradiginizdan da olabilir cesit fazla
0
guldum gectim genceciktim
(19.10.14)
Şimdi sakarya'da afedersiniz "yarak heykeli" diye tabir ettiğim bir heykel var,bilirsiniz telefon borsasının hemen karşısında. Şimdi o telefon borsasından aşağı doğru(iş bankası tarafına doğru) inerken 2. ya da 3. dükkan, dışarıdan bakınca saat,gözlük vs. satıyor gibi ama içeride beyaz kürsü gibi sandık gibi bir şey var,adamın belinin hizasına kadar geliyor. O dükkan işte,hangi sigaralar olduğunu bilmiyorum fakat her gün başka bir sigara bulabilirsiniz, mavi bandrollü marlboro'dan isveç parlementine, üzerinde ecnebi yazılar olan tadı boktan camellara, djarum'dan LM(tadı süperdi)'ye, 5,5 liralık kent mentollüye kadar bilimum çeşit sigara aldım buradan. United's 100 vardı muhtemelen, mavi değil ama kırmızı gauloises'da görmüştüm sanırım. Duyuru ya da cevabım silinmezse,merak edenlere yararı olacağı niyetindeyim fakat bildiğimiz üzere sigara sağlığa zararlıdır,içmeyelim,içmeye özendirmeyelim.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(19.10.14)
Cevaplar icin tesekkurler. Selanik caddesinin girisi derken ne tarafindan girisi ?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(19.10.14)
zıya gokalp tarafından
0
guldum gectim genceciktim
(19.10.14)
(4)

Google'da hastalık araştırmak istemiyorum

vesna
Yüzümün sağ tarafında, dudağımda ve alnımda birkaç saniyelik uyuşmalar oluyor birkaç gündür. Sadece birkaç saniye sürüp geçiyor. Eş zamanlı değil ama, mesela yanağım uyuşurken aynı anda alnım ya da dudağım da uyuşmuyor.Şimdi googledan arasam ya felç çıkar ya kalp krizi. Ruhsal açıdan çok parlak döne
Yüzümün sağ tarafında, dudağımda ve alnımda birkaç saniyelik uyuşmalar oluyor birkaç gündür. Sadece birkaç saniye sürüp geçiyor. Eş zamanlı değil ama, mesela yanağım uyuşurken aynı anda alnım ya da dudağım da uyuşmuyor.

Şimdi googledan arasam ya felç çıkar ya kalp krizi.

Ruhsal açıdan çok parlak dönemlerden geçmiyorum. Anksiyete bozukluğu yaşıyorum ama daha önce de anksiyete bozukluğu denmişti, o zaman böyle şeyler olmadı. Bana daha önce olmamış olsa da anksiyete bozukluğunda böyle şeyler olur mu yoksa bedensel bir rahatsızlık mıdır? Her ihtimale karşı şu polikliniğe git dediğiniz bir poliklinik var mı?
0
vesna
(18.10.14)
Nöroloji ilgilenir bunlarla.
0
Lim5
(18.10.14)
Anksiyete için ilaç alıyorsanız onun yan etkisidir belki. Prospektüsüne bir göz atın eğer ilaç alıyorsanız. Olası yan etkiler yazıyordur orda.
0
youkoso hitori bocchi
(18.10.14)
@youkoso hitori bocchi İlaç kullanmıyorum. (Daha önce anksiyete bozukluğu yaşadığım için, belirtilerin tanıdık olmasından dolayı yine öyle olduğunu varsaydım.) Yan etki durumu söz konusu değil yani.
0
🌸vesna
(18.10.14)
nörolojiye git
yarın da açık bir eczaneden multivitamin al. çok alengirli olmasına gerek yok, benim favorim supradyn

sinir-kas kavşağında, kas kasılmasında çeşitli vitamin ve mineraller de görev alıyor.
0
la noix
(18.10.14)
(9)

kedimiz kusuyor

tuborg yesili
marul 1,5 yaşında. aşı karnesi yoktu sahiplendiğimizde ama aşıları yapılmıştı, tekrar yaptırmadık. iç dış için de bir süre bekleyelim dedik. bonacibo mama kullanıyoruz şimdilik ayrıca arada yaş mama, ödül maması vs veriyoruz. bir iki gündür ara ara kusmaya başladı ve iştahı yok neden olabilir bu? ko
marul 1,5 yaşında. aşı karnesi yoktu sahiplendiğimizde ama aşıları yapılmıştı, tekrar yaptırmadık. iç dış için de bir süre bekleyelim dedik. bonacibo mama kullanıyoruz şimdilik ayrıca arada yaş mama, ödül maması vs veriyoruz. bir iki gündür ara ara kusmaya başladı ve iştahı yok neden olabilir bu? korkulacak bişey mi?
0
tuborg yesili
(18.10.14)
benim bildiğim uzun tüylüler daha çok kusuyor. yaladığı tüyleri çıkarmak için. tüy var mı baktınız mı?
0
ibomiu
(18.10.14)
bonacibo başlığındaki entryleri okuyun. Mamada ucuza kaçmayın. Ödül maması ve yaş mamayı sık vermeyin.

Arada kusması normal.
0
kimlanbu
(18.10.14)
yaş mamayı buz dolabında mı ttuuyorsunuz?
0
aşksız prens
(18.10.14)
iyi bir mama verin.
kusmuğunda tüy topağı var mı?
kısırlaştırılmamış kediyse kızgınlığa gireceği zaman da kusabilir. iştahsızlık da olur.
birkaç gün gözlemleyin durmazsa veterinere götürün.
0
lily briscoe
(18.10.14)
yaş mamayı açtıktan sonra buzdolabında tutuyoruz hepsini bir günde vermiyoruz. bonaciboyu tecrübesizliğimizden aldık bitince başka mama devam edicez ama tabi böyle olursa şimdiden değiştirmemiz gerekir sanırım.

kısır bu arada.
0
🌸tuborg yesili
(18.10.14)
Tuvalette gözlemleyin. Tuvaletini yaparken bir türlü yer beğenemiyor, sürekli kumun içinde dönüp duruyor, çişini yaparken miyavlıyor ya da tuvaletin dışına çişini yapıyorsa idrar yolları-böbrek problemi olabilir. Kusma eşlik ediyor çünkü bu hastalıklara.

Tüy kusuyor olsaydı iştahsızlık sorunu olmazdı. Sıvı tüketimine dikkat edin, susuz kalmasın. Sadece ishalde değil, kusmalarda da su kaybı fazla olur.

Bir başka ihtimal buzdolabından çıkmış yaş mama. Açılmış yaş mamayı dolapta iki günden fazla tutmayın, iki gün içerisinde tüketin. 2 günden fazla beklemiş ise, mama midesini bozmuş olabilir. Ayrıca vermeden 1 saat önce dolaptan çıkarıp oda sıcaklığında bekletin. Bunu yapmıyorsanız, midesini üşüttüğü için kusuyor olabilir.

Verdiğiniz bilgiler doğrultusunda akla gelenler bunlar.
0
vesna
(18.10.14)
kediniz kısır mı ve erkek mi? profesyonel mama kullanmıyorsanız. idrar yolları tıkanıp üresi yükselmiş olabilir. bu da kusturur. tuvaletini başka bir yere yapıyorsa mutlaka bir sağlık problemi vardır. vakit kaybetmeden veterinere gösterin.
0
imbat
(18.10.14)
evet kısır ve erkek. tuvaletini daha önce iki kez farklı yere yapmışlığı da oldu evet.
0
🌸tuborg yesili
(18.10.14)
kustuğu şey tüy değilse, tuvaleti de başka yerlere yapmışsa veterinere götürün hemen. ben normalde telaşlı değilimdir ama bir şeyi varsa hızla ilerleyebiliyor.

geçmiş olsun.
0
tedirginlik hucresi
(18.10.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.