polopan
Ben erkek, o kadin. Kendisi Türk degil, Ingilizce konusuyoruz. 2 ay önce sergide tanistik, 10-11 kez degisik vesilelerle bulustuk (kahve, konser, sinema, evde film, dogada yürüyüs, disarida yemek, evde yemek vs).Pirlanta gibi bir karakteri, tertemiz bir kalbi var. Son derece olgun, sevgi dolu birisi
Ben erkek, o kadin. Kendisi Türk degil, Ingilizce konusuyoruz. 2 ay önce sergide tanistik, 10-11 kez degisik vesilelerle bulustuk (kahve, konser, sinema, evde film, dogada yürüyüs, disarida yemek, evde yemek vs).
Pirlanta gibi bir karakteri, tertemiz bir kalbi var. Son derece olgun, sevgi dolu birisi. Zevklerimiz, hayattan beklentimiz net sekilde uyusuyor.
Fakat aradan gecen zamanda fiziksel olarak bir heyecan duyamadim. 5 ya da 6. görüsmemizde bu konuyu usulca actim. Acelesi yok, fiziksel olarak yakinlasmak icin cok güven duymaya ihtiyacim oluyor zaten dedi. Ama sana karsi hislerim artiyor, iliskiye acigim dedi. Iyi dedim o zaman bir süre daha böyle görüselim. Hatta bir sonraki sefer rahat olalim diye evde görüsmeyi teklif ettim, bu konuda acik olup aksiyon almam hosuna gitti.
Cok net heyecan duymasam da sonraki görüsmelerimizde evde film izlerken falan biraz elini tuttum, kollarimiz bacaklarimiz temas edecek sekilde koltukta yakin oturdum, ayrilirken yanagindan uzunca öptüm sarildim falan ama böyle daha ötesine gecmek icimden gelmedi. Icim bir hos olmadi, cok nötr kaldim.
Son görüsmemizdeyse kendi acti konuyu. Dürüst bir sekilde ona son derece deger verdigimi, gecirdigimiz vakitten keyif aldigimi ama cinsel cekim acisindan galiba platonik bir durumun ötesine gecemedigimi söyledim. Cok bozuldu, ertesi gün hemen tekrar görüsmek istedi, görüstük, aglayarak geldi, ben iliskiye dogru gidiyoruz sanmistim dedi. Zaten gecmiste de hep böyle iliski istemeyen tiplere denk geliyordum, sen de ayni ciktin, ben nerede yanlis yapiyorum, ilgilendigin baska birisi mi var (yok) falan gibi seyler söyledi.
Kisacasi üzücü bir durum icindeyim. Bir kac sorum var:
1- Nasil davransaydim daha iyi olurdu? Baktim olmuyor deyip 2-3 görüsmeden sonra biraksa miydim? Ya da yürü ya kulum deyip, ne kadar uyumlu ve iyi bir insan olduguna odaklanip aradaki atesi harlayacak ve hislerimi uyandiracak sekilde sarilma, öpüsme ve daha ötesi sekilde aktivitelere mi girisseydik?
2- Diyelim ki sorun bende (iliski beklentilerinde realist veya olgun olamama, kacingan baglanma, bana aslinda iyi gelecek, iliskiye müsait insanlardan hoslanamama tarzi psikolojik durumlar): Öyle bir durumda ne yapmali? Ben önce bir kendi icime bir döneyim, sonra belki uygun olursak tekrardan devam ederiz falan mi deseydim, tam nasil olucak?
Pirlanta gibi bir karakteri, tertemiz bir kalbi var. Son derece olgun, sevgi dolu birisi. Zevklerimiz, hayattan beklentimiz net sekilde uyusuyor.
Fakat aradan gecen zamanda fiziksel olarak bir heyecan duyamadim. 5 ya da 6. görüsmemizde bu konuyu usulca actim. Acelesi yok, fiziksel olarak yakinlasmak icin cok güven duymaya ihtiyacim oluyor zaten dedi. Ama sana karsi hislerim artiyor, iliskiye acigim dedi. Iyi dedim o zaman bir süre daha böyle görüselim. Hatta bir sonraki sefer rahat olalim diye evde görüsmeyi teklif ettim, bu konuda acik olup aksiyon almam hosuna gitti.
Cok net heyecan duymasam da sonraki görüsmelerimizde evde film izlerken falan biraz elini tuttum, kollarimiz bacaklarimiz temas edecek sekilde koltukta yakin oturdum, ayrilirken yanagindan uzunca öptüm sarildim falan ama böyle daha ötesine gecmek icimden gelmedi. Icim bir hos olmadi, cok nötr kaldim.
Son görüsmemizdeyse kendi acti konuyu. Dürüst bir sekilde ona son derece deger verdigimi, gecirdigimiz vakitten keyif aldigimi ama cinsel cekim acisindan galiba platonik bir durumun ötesine gecemedigimi söyledim. Cok bozuldu, ertesi gün hemen tekrar görüsmek istedi, görüstük, aglayarak geldi, ben iliskiye dogru gidiyoruz sanmistim dedi. Zaten gecmiste de hep böyle iliski istemeyen tiplere denk geliyordum, sen de ayni ciktin, ben nerede yanlis yapiyorum, ilgilendigin baska birisi mi var (yok) falan gibi seyler söyledi.
Kisacasi üzücü bir durum icindeyim. Bir kac sorum var:
1- Nasil davransaydim daha iyi olurdu? Baktim olmuyor deyip 2-3 görüsmeden sonra biraksa miydim? Ya da yürü ya kulum deyip, ne kadar uyumlu ve iyi bir insan olduguna odaklanip aradaki atesi harlayacak ve hislerimi uyandiracak sekilde sarilma, öpüsme ve daha ötesi sekilde aktivitelere mi girisseydik?
2- Diyelim ki sorun bende (iliski beklentilerinde realist veya olgun olamama, kacingan baglanma, bana aslinda iyi gelecek, iliskiye müsait insanlardan hoslanamama tarzi psikolojik durumlar): Öyle bir durumda ne yapmali? Ben önce bir kendi icime bir döneyim, sonra belki uygun olursak tekrardan devam ederiz falan mi deseydim, tam nasil olucak?
0
1.seçenek
üçüncü buluşmada falan öpüşmek elleşmek vs gerekirdi yoksa yok. ya da arkadaşlık kasmalıydınız birbirinizin ortamına girerek
üçüncü buluşmada falan öpüşmek elleşmek vs gerekirdi yoksa yok. ya da arkadaşlık kasmalıydınız birbirinizin ortamına girerek
0
benim bu hikayeden anladığım sen kadını o kadar da beğenmemiş ve çekici bulmamışsın. öyle mi gerçekten? üzmemek için bunu yüksek sesli söyleyememiş olabilirsin tabii, kendine de. eğer düşündüğüm gibiyse sen zor olanı denemişsin aslında. ben böyle durumlarda fiziksel olarak çekim duymayacağım biriyle flörte devam etmem en başında bırakırım. sen iyi anlaştığınız için duruma bakarız belki bir şeyler olur diye devam etmişsin ama bu sırada da kadın büyük beklentiye girmiş anlaşılan.
nasıl davranman gerekirdi konusunda eğer dediklerimde haklıysam en başından cinsel çekim yoksa devam etmemeliydin ya da tamamen arkadaş olduğunuzu belirtmeliydin.
şu an üzülmüş olabilir ama açık davranmaya çalışmışsın sen de, dert etme.
nasıl davranman gerekirdi konusunda eğer dediklerimde haklıysam en başından cinsel çekim yoksa devam etmemeliydin ya da tamamen arkadaş olduğunuzu belirtmeliydin.
şu an üzülmüş olabilir ama açık davranmaya çalışmışsın sen de, dert etme.
0
nasil yapmaliydimi dusunmenin pek bir anlami yok, yapmamissiniz ve boyle olmus, baska turlu olamazmis cunku olmamis. gecmiste takili kalmak saglikli degil.
ancak 2. maddede belirttiginiz durumlari kendinizde tespit ettiyseniz ve gecmis iliski profiliniz/paterniniz bu sekilde ise, yasadiginiz denklemlerdeki tek degismeyen 'degisken' sizsiniz, dolayisiyla kendinize bakmaniz ilerisi icin daha saglikli sonuclar verecektir.
ancak 2. maddede belirttiginiz durumlari kendinizde tespit ettiyseniz ve gecmis iliski profiliniz/paterniniz bu sekilde ise, yasadiginiz denklemlerdeki tek degismeyen 'degisken' sizsiniz, dolayisiyla kendinize bakmaniz ilerisi icin daha saglikli sonuclar verecektir.
0
Kızı tam olarak beğenmemişsin bu çok açık. Bir şey yapmak zorunda değilsin su yolunu bulur.
0
Benim tanidigim tum erkekler ciddi iliski ihtimali olmasa bile opusme koklasma sonrasinda kizi hic bir sey olmamis gibi yollamazdi, nereye kadar gidecegi kadinin kontrolunde olmak uzere cinsel anlamda yaklasirlardi.Bence cekici bulmadiginiz icin bozuldu.
Belki de cok muhtesem bir cinsel uyum yakalamaniz kararinizi etkileyecekti.
Belki de cok muhtesem bir cinsel uyum yakalamaniz kararinizi etkileyecekti.
0
@Yourcousinmarvinberry
Amerikali
@veritaslibertas
Hos birisi ama evet sanirim cok etkilenemedim. Daha dogrusu bazi yönlerini begensem de net bir heyecan duyamadim. Bunun sebeplerini sorguluyorum. Asagida biraz daha acikladim.
@kassiopeia
Bahsettigim tarz kacinganlik halini bazi insanlara karsi hissediyorum, diger bazi kisilere karsi ise ayni sekilde hissetmiyorum, en bastan net bir sekilde etkilendigim, aylar ya da yillar süren iliskilerim oldu. Ancak duyuruda belirttigim gibi bazen kendimi sorguluyorum ve su iki senaryo arasinda karar veremiyorum:
(1) Bana iyi gelecek olan, iliski kurmaya uygun ve düzgün karakterli insanlardan bilincaltimin bana bir oyun oynamasi sonucu (yani kacingan baglanma paternimden dolayi veya baska bir sey) fiziksel olarak hoslanamiyorum ve heyecan duyamiyorum. Buna karsin bana aslinda tam uygun olmayan insanlar fiziksel olarak daha cazibeli geliyor.
(2) Tanistigim kisilerin karakter özellikleri, degerleri ve yasam tarzlari bana uygun mu diye bakarken bu kistaslara cok odaklaniyorum ve aslinda fiziksel olarak da hoslanmam gerektigi gercegini (bunun da benim icin önemli bir kistas oldugunu) ikinci plana atiyorum. Iliski ilerledikce cinsel cekim zamanla artar gibi gercek olmayan bir beklentiye giriyorum. Hatta acik söylemem gerekirse, gecmiste bastan cok etkilendigim ama sonradan kisilik yapisi olarak bana uygun olmadigi ortaya cikan insanlara karsi duydugum cekilme hissinin benzerini (ayni seviyede olmasa bile net olarak hoslandim diyebilme hissini) bu yeni insana karsi yasayamama sonucu bir hayal kirikligi hissediyorum.
Eger 1. senaryo dogruysa bunun üzerine gidip bir sekilde cözmek, 2. senaryo dogruysa ilerisi icin bunu bir ders olarak kabul edip ona göre davranmak istiyorum.
Amerikali
@veritaslibertas
Hos birisi ama evet sanirim cok etkilenemedim. Daha dogrusu bazi yönlerini begensem de net bir heyecan duyamadim. Bunun sebeplerini sorguluyorum. Asagida biraz daha acikladim.
@kassiopeia
Bahsettigim tarz kacinganlik halini bazi insanlara karsi hissediyorum, diger bazi kisilere karsi ise ayni sekilde hissetmiyorum, en bastan net bir sekilde etkilendigim, aylar ya da yillar süren iliskilerim oldu. Ancak duyuruda belirttigim gibi bazen kendimi sorguluyorum ve su iki senaryo arasinda karar veremiyorum:
(1) Bana iyi gelecek olan, iliski kurmaya uygun ve düzgün karakterli insanlardan bilincaltimin bana bir oyun oynamasi sonucu (yani kacingan baglanma paternimden dolayi veya baska bir sey) fiziksel olarak hoslanamiyorum ve heyecan duyamiyorum. Buna karsin bana aslinda tam uygun olmayan insanlar fiziksel olarak daha cazibeli geliyor.
(2) Tanistigim kisilerin karakter özellikleri, degerleri ve yasam tarzlari bana uygun mu diye bakarken bu kistaslara cok odaklaniyorum ve aslinda fiziksel olarak da hoslanmam gerektigi gercegini (bunun da benim icin önemli bir kistas oldugunu) ikinci plana atiyorum. Iliski ilerledikce cinsel cekim zamanla artar gibi gercek olmayan bir beklentiye giriyorum. Hatta acik söylemem gerekirse, gecmiste bastan cok etkilendigim ama sonradan kisilik yapisi olarak bana uygun olmadigi ortaya cikan insanlara karsi duydugum cekilme hissinin benzerini (ayni seviyede olmasa bile net olarak hoslandim diyebilme hissini) bu yeni insana karsi yasayamama sonucu bir hayal kirikligi hissediyorum.
Eger 1. senaryo dogruysa bunun üzerine gidip bir sekilde cözmek, 2. senaryo dogruysa ilerisi icin bunu bir ders olarak kabul edip ona göre davranmak istiyorum.
0
birşeylersoracağım
Ankara'dan 1 gece konaklamalı, hanımla birlikte Eskişehir'e gezmeye gideceğiz. Çok konfor aramıyoruz ama düzgün, temiz olursa iyi olur. Tavsiye edebileceğiniz bir otel var mı? Araç var ama şehir merkezinden de çok uzaklaşmak istemeyiz.
Ankara'dan 1 gece konaklamalı, hanımla birlikte Eskişehir'e gezmeye gideceğiz. Çok konfor aramıyoruz ama düzgün, temiz olursa iyi olur. Tavsiye edebileceğiniz bir otel var mı? Araç var ama şehir merkezinden de çok uzaklaşmak istemeyiz.
0
Osmangazi üniversitesinin karşısında nova vista var güzel, oraya yakın dedeman da iyi. Buralar şehrin en merkezine tramvayla da arabayla da 10-15 dk uzaklıkta yerler. Daha merkezde ibis var ama kalmadım orda. Tymbris diye bir otelde kalmıştım 4 sene önce ama var mı hâlâ, ne durumda bilmiyorum.
0
Vendom'a gitme
İbis nispeten pahalı
İbis otelin karşısında arus otel var, tavsiye ederim. Ayda 2 gece orafa kalırım uzun yıllardır
İbis nispeten pahalı
İbis otelin karşısında arus otel var, tavsiye ederim. Ayda 2 gece orafa kalırım uzun yıllardır
0
Ben her gitmemde The Breeze Hotel'de kalıyorum, emniyet müdürlüğünün direkt karşısı.
Hem Odunpazarı'na hem merkez tarafına çok yakın.
Gayet temiz düzgün bir yer.
Hem Odunpazarı'na hem merkez tarafına çok yakın.
Gayet temiz düzgün bir yer.
0
adwokat
merhaba. fikri olan ve paylaşan herkese şimdiden teşekkürler.şu anda yatırımlık olarak ev alma sürecindeyim. evin satın alım bedeli 1.650.000sıfır bir ev.büyük bir şehrin güzide bir ilçesi.1+1 ve 50 metrekare falan. balkonu var.içine 100-150 bin liralık eşya koyacağız.yani emlakçı komisyonu, eşya, t
merhaba. fikri olan ve paylaşan herkese şimdiden teşekkürler.
şu anda yatırımlık olarak ev alma sürecindeyim.
evin satın alım bedeli 1.650.000
sıfır bir ev.
büyük bir şehrin güzide bir ilçesi.
1+1 ve 50 metrekare falan. balkonu var.
içine 100-150 bin liralık eşya koyacağız.
yani emlakçı komisyonu, eşya, tapu masrafı derken toplamda yaklaşık 1.800.000'e mal olacak.
bölgedeki herkes eşyalı evin 15-16 ya rahatlıkla kiraya verileceğini söylüyor.
sizce kira ve satın alma değeri düşünüldüğünde nasıl bir yatırım?
aynı bölgeden bir tane daha alasım var :) ama abartıya kaçmak istemiyorum.
bilemedim.... teşekkürler herkese, iyi bayramlar.
ekleme: arkadaşlar faiz ihtimal dışı. bugün 70 verir yarın bi bakmışsın kuş olup uçup gitmiş.
şu anda yatırımlık olarak ev alma sürecindeyim.
evin satın alım bedeli 1.650.000
sıfır bir ev.
büyük bir şehrin güzide bir ilçesi.
1+1 ve 50 metrekare falan. balkonu var.
içine 100-150 bin liralık eşya koyacağız.
yani emlakçı komisyonu, eşya, tapu masrafı derken toplamda yaklaşık 1.800.000'e mal olacak.
bölgedeki herkes eşyalı evin 15-16 ya rahatlıkla kiraya verileceğini söylüyor.
sizce kira ve satın alma değeri düşünüldüğünde nasıl bir yatırım?
aynı bölgeden bir tane daha alasım var :) ama abartıya kaçmak istemiyorum.
bilemedim.... teşekkürler herkese, iyi bayramlar.
ekleme: arkadaşlar faiz ihtimal dışı. bugün 70 verir yarın bi bakmışsın kuş olup uçup gitmiş.
0
Bugün facebookta bi reklamda alanyada denize yakın bahsettiğiniz gibi evler aynı fiyattaydı orası mı acaba?
Ben şahsen şu dönemde parayı vadeli mevduata bağlarım, eğer ki paradan para kazanmak istiyorsam. Kiracı ile de uğraşmamış olurum ama bu kişinin risk algısı ile alakalı bir karar. Yatırımlık ev devri bir süre kapandı gibi, arsaya ise her zaman açığım.
Ben şahsen şu dönemde parayı vadeli mevduata bağlarım, eğer ki paradan para kazanmak istiyorsam. Kiracı ile de uğraşmamış olurum ama bu kişinin risk algısı ile alakalı bir karar. Yatırımlık ev devri bir süre kapandı gibi, arsaya ise her zaman açığım.
0
ev alıp kiraya vermek değil airbnb yapmak mantıklı.
kiradan size o ev max 20k getirir.
Airbnb yaparsanız 20k yı 1 haftada bile çıkarabilirsiniz.
kiradan size o ev max 20k getirir.
Airbnb yaparsanız 20k yı 1 haftada bile çıkarabilirsiniz.
0
@dissendium kacirdigin kisim ev fiyatlari genelde artar. 1 milyon 650 bin ana para enflasyonla 10 seneye kus kadar kalabilir.
0
Eger krediyle alabiliyorsaniz cok mantikli, imkaniniz varsa 2 tane alin.
Pesin alacaksaniz kredi kadar olmasa da gene faizden cok daha mantikli. Faize yatirmak zaten her ay kafadan zarar etmek demek.
Pesin alacaksaniz kredi kadar olmasa da gene faizden cok daha mantikli. Faize yatirmak zaten her ay kafadan zarar etmek demek.
0
ev alip kiraya vermek mantikli degil, evi su anda piyasa fiyatinin altina alabiliyorsaniz mantikli. 1650 liralik bir evi 1200-1250 liraya kapatabiliyorsaniz iyi bir yatirim yapmis olursunuz. secim sonrasi izlenecek yol hala belli degil, biraz bekleyip ona gore aksiyon alinabilir. emlak piyasasi zaten durgun. elinizde nakitiniz varsa daha iyi firsat emlaklari kovalayabilirsiniz.
faiz opsiyon disi dediginiz icin hic o muhabbetlere girmeyecem ama faiz indirimleri eylul gibi baslasa bilesik olarak 400k gibi bir paradan vazgeciyorsunuz hatirlatayim dedim.
faiz opsiyon disi dediginiz icin hic o muhabbetlere girmeyecem ama faiz indirimleri eylul gibi baslasa bilesik olarak 400k gibi bir paradan vazgeciyorsunuz hatirlatayim dedim.
0
Faizler uçup düşebilir demişsin de 365 gün vadeli faize yatırırsan bir yıl sonra paran 2.575.000 oluyor hem de düşme ihtimali olmadan.
Daha fazla getirisi olan yatırım yöntemleri illaki vardır fakat garanticiyim dersen de faiz en mantıklısı. Ve hatta dolarda kalsın dersen de aktifbank %4 civarı dolara da faiz veriyor. Doların da bu saatten sonra yükseleceğini düşünürsen bu da mantıklı.
Daha fazla getirisi olan yatırım yöntemleri illaki vardır fakat garanticiyim dersen de faiz en mantıklısı. Ve hatta dolarda kalsın dersen de aktifbank %4 civarı dolara da faiz veriyor. Doların da bu saatten sonra yükseleceğini düşünürsen bu da mantıklı.
0
burada genel konusmak biraz zor, evin muhiti cok onemli. ileride degerlenecek prim yapacak bir konumdaysa bu aralar ev almak icin iyi bir donem. Ne zaman olur bilmem ama 2-3-5 sene sonra krediler acildiginda ev fiyatlari ziplayacaktir. Su anda krediler faizler yuksek, kredi mumkun oldugunca kullanmamak lazim. Faize yatirmak da kotu bir secenek degil ama uzun vadeli dusunuyorsaniz ev daha mantikli olur diyorlar genelde.
0
Mulk doviz olarak parasini 10 senede cikartiyorsa iyi bir mulktur.AMA bence Turkiye'de boyle bir mulk sayisi oldukca az. Cunku satis fiyatlari ucuk, kiralar yaninda fistirik kaliyor. Sikinti kiracilarin alim gucunun cok dusuk olmasi.
Bir de sunu hatirlatayim, ev sahibi olmak vicdanli adam isi degil, bela. Bunu goze alarak girmenizde fayda var.
Bir de sunu hatirlatayim, ev sahibi olmak vicdanli adam isi degil, bela. Bunu goze alarak girmenizde fayda var.
0
bradshaw
Selam :)Tek konsere gitmedim hiç. Haftaya bir konser var İzmir’de, çok istiyorum ama bilet almadım daha. Çünkü tek gidebilicem ve bistro masa varmış, tek olucam masada. Garip görünür mü sizce? Siz görseniz yadırgar mıydınız veya siz yerimde olsanız gider miydiniz?
Selam :)
Tek konsere gitmedim hiç. Haftaya bir konser var İzmir’de, çok istiyorum ama bilet almadım daha. Çünkü tek gidebilicem ve bistro masa varmış, tek olucam masada. Garip görünür mü sizce? Siz görseniz yadırgar mıydınız veya siz yerimde olsanız gider miydiniz?
Tek konsere gitmedim hiç. Haftaya bir konser var İzmir’de, çok istiyorum ama bilet almadım daha. Çünkü tek gidebilicem ve bistro masa varmış, tek olucam masada. Garip görünür mü sizce? Siz görseniz yadırgar mıydınız veya siz yerimde olsanız gider miydiniz?
0
Masa alacak şekilde bilet alıcam zaten arkadaşlar, sadece biriyle gitmiycem. Şişr açmalı bir yer değil, bira içicem. Ona göre yorum yapabilir misiniz?
0
Gidilir, neden gidilmesin ki? Geçen yaz canlı caz müzik de olan bir yere gitmiştik, masalardan birinde 30lu yaşlarında bir adam oturuyordu. Müzik baslamadan önce içkisini içip kitabını okudu, müzik başlayınca herkesten çok o eğlendi. Ben bütün akşam gıptayla adama bakmıştım; sadece kendisine özel, mis gibi bir akşam gecirdi.
Dolayısıyla çok istiyorsanız gidin ve eğlenin derim.
Dolayısıyla çok istiyorsanız gidin ve eğlenin derim.
0
Gidilir. Gidin. Ben görsem yadırgamam, hatta imrenir ve içimden tebrik ederim.
Tek başıma gittiğim birkaç konser oldu o konserlerde çok keyif aldığımı hatırlıyorum. Arkadaşlarla olmak güzel ama tek başınıza olduğunuzda tam olarak müziğe, şova dikkatinizi verebiliyorsunuz. Daha doyurucu oluyor. Bu deneyimlerim büyük konserlerden.
Hem gidilmezse bile (ki gidilir) kendinizle ilgili bunu öğrenmiş olursunuz, bir daha gitmezsiniz.
"Bir kişiye masa vermezler" diyen arkadaşlara tik vermemişsiniz ama doğru söylüyorlar. Hiçbir şey olmasa bir arka masadakiler gelir yanınıza, daha yakından izlerler konseri.
Yine de şarjınız full, kulaklıklarınız cebinizde olsun derim.
Tek başıma gittiğim birkaç konser oldu o konserlerde çok keyif aldığımı hatırlıyorum. Arkadaşlarla olmak güzel ama tek başınıza olduğunuzda tam olarak müziğe, şova dikkatinizi verebiliyorsunuz. Daha doyurucu oluyor. Bu deneyimlerim büyük konserlerden.
Hem gidilmezse bile (ki gidilir) kendinizle ilgili bunu öğrenmiş olursunuz, bir daha gitmezsiniz.
"Bir kişiye masa vermezler" diyen arkadaşlara tik vermemişsiniz ama doğru söylüyorlar. Hiçbir şey olmasa bir arka masadakiler gelir yanınıza, daha yakından izlerler konseri.
Yine de şarjınız full, kulaklıklarınız cebinizde olsun derim.
0
Keşke biri olsaydı diyeceğinizi düşünüyorsanız muhtemelen dersiniz ve zevk almayabilirsiniz. Çekingen, etraftakileri düşünen, göz göze gelemeyen biriyseniz bence konserin tadını çıkaracak şekilde salamazsınız ama işte sizi bilemiyoruz. Prensipte yalnız da gidilir tabii. Görsem yadırgamam. Yalnız çok şey yaptım. Konsere de gittim. Giderim yine.
0
giderim. de erkeksen bazı mekanlar tek erkek olunca sıkıntı yapıyor ne yazık ki.
ben tek başıma çok metal konserine gittim onlarda sorun olmadı tabii.
ben tek başıma çok metal konserine gittim onlarda sorun olmadı tabii.
0
Garip görünmez, yadırgamam, giderim.
NOT: Başkalarının düşüncelerine bu kadar önem vermekten, kendizi topluma kabullendirmeye çalışmaktan vazgeçin velev ki yadırgasınlar, garip görsünler gönlünüzden geçeni yapın kendiniz için yaşayın (tabii ki sınırsızlığı ölçüsüzlüğü kastetmiyorum toplumun ahlak kuralları,değerleri ve yasal kurallar içinde)
NOT: Başkalarının düşüncelerine bu kadar önem vermekten, kendizi topluma kabullendirmeye çalışmaktan vazgeçin velev ki yadırgasınlar, garip görsünler gönlünüzden geçeni yapın kendiniz için yaşayın (tabii ki sınırsızlığı ölçüsüzlüğü kastetmiyorum toplumun ahlak kuralları,değerleri ve yasal kurallar içinde)
0
@doharkoman oturmali bir etkinlik sordum sadece, baskalarinin dusuncelerine “bu kadar” onem verdigim kanisina nasil vardiniz :) genel olarak tek etkinlikler yaparim ama konser ilk defa denk geldi, onu da sormak istedim. Neticede kararimi da verdim, olumlu :)
0
Jolly Joker Ankara ve Beşiktaş if'te vip bilet ile gitmiştim. Oturdum Feridun Düzağaç'ımı dinledim. Birinde garson arkadaş şaşırmıştı sadece. Onun dışında kendimi rahatsız hissetmedim.
Yalnız bilet ve rezervasyon konusu önemli. Bazen bistro veya vip bilet olsa da rezervasyon için aramak gerekiyor. Bu barlar sonuçta tiyatro salonu gibi düzenli değil. Bileti olmayıp da gelip şişe açtıran, garsona bi şeyler sıkıştıran, seri köz getirci tayfaya bistro ayarlıyorlar. Öyle bir durumda senin masa yalan olmasın. Ya da yan taraf kalabalık geldiyse sana doğru ister istemez kayarlar. Hangisinde hatırlamıyorum ama birinde geç kalan bir çifti benim masaya almışlardı. Biraz uzakta ama aynı bistroyu kullanacak şekilde takıldık.
Vakitli gidip güzel bir yere oturun. Garson arkadaşa göz kırpıp ilk birayı için. Gerisi gelir zaten. Keyifli oluyor.
Yalnız bilet ve rezervasyon konusu önemli. Bazen bistro veya vip bilet olsa da rezervasyon için aramak gerekiyor. Bu barlar sonuçta tiyatro salonu gibi düzenli değil. Bileti olmayıp da gelip şişe açtıran, garsona bi şeyler sıkıştıran, seri köz getirci tayfaya bistro ayarlıyorlar. Öyle bir durumda senin masa yalan olmasın. Ya da yan taraf kalabalık geldiyse sana doğru ister istemez kayarlar. Hangisinde hatırlamıyorum ama birinde geç kalan bir çifti benim masaya almışlardı. Biraz uzakta ama aynı bistroyu kullanacak şekilde takıldık.
Vakitli gidip güzel bir yere oturun. Garson arkadaşa göz kırpıp ilk birayı için. Gerisi gelir zaten. Keyifli oluyor.
0
Sevdiğim bir şarkıcıysa&grupsa hiç umursamam tek de giderim (gittim, ama masalı değildi ortam)
Kafanızdaki en büyük odak ve konsere dair enn büyük motivasyonunuz o şarkıları dinlemekse, hiç düşünmeden bilet alın, müziğe odaklanıcaksınız nasılsa ortam umrunuzda olmayacak.
Kafanızdaki en büyük odak ve konsere dair enn büyük motivasyonunuz o şarkıları dinlemekse, hiç düşünmeden bilet alın, müziğe odaklanıcaksınız nasılsa ortam umrunuzda olmayacak.
0
Hah güzel soru. İlk yurtdışı seyahatime bir konser için tek başıma çıkmıştım. İnsanların ne düşündüğü kimin umrunda?
0
Ben de burda sormuştum:
www.eksiduyuru.com
Sonra çok keyif alınca daha sonra tekrarladım. Evet sevdiğiniz ve iyi anlastiginiz insanlarla gitmek daha keyifli olabilir ama hayat o insanları bekleyemeyeceğimiz kadar kısa.
www.eksiduyuru.com
Sonra çok keyif alınca daha sonra tekrarladım. Evet sevdiğiniz ve iyi anlastiginiz insanlarla gitmek daha keyifli olabilir ama hayat o insanları bekleyemeyeceğimiz kadar kısa.
0
kafamatakılansorular
Eskişehir'de yaş ortalaması biraz daha yüksek çoluk çocuğun az olduğu içkili ya da içkisiz mekan biliyor musunuz?
Eskişehir'de yaş ortalaması biraz daha yüksek çoluk çocuğun az olduğu içkili ya da içkisiz mekan biliyor musunuz?
0
6.45 iyidir, yaş ortalaması bi tık yüksek. Onun dışında replik ve if olabilir.
0
elorelia
https://www.mi.com/tr/product/xiaomi-humidifier-2-lite/bunu kullanan var mı?ya da 2000 tl civarı şunu kullanıyoruz, memnunuz dediğiniz başka bir cihaz var mı?küçük bi bebek odası için kullanılacak.
www.mi.com
bunu kullanan var mı?
ya da 2000 tl civarı şunu kullanıyoruz, memnunuz dediğiniz başka bir cihaz var mı?
küçük bi bebek odası için kullanılacak.
bunu kullanan var mı?
ya da 2000 tl civarı şunu kullanıyoruz, memnunuz dediğiniz başka bir cihaz var mı?
küçük bi bebek odası için kullanılacak.
0
bebek odası için bizim drumuz nemlendirici ve hava makinesini önermedi. ama her drun görüşü farklı oluyor. dysonun havadaki kirliliği ölçüp temizleyen aleti var ama çok pahalı.
0
Linkteki ürünü kullanıyorum. Yapısı gereği zaten karmaşık bir cihaz değil, su koyuyorsun ve buharlaştırıyor. Memnunum valla hasta olduğumda odada açıyorum burnum tıkalı uyanmıyorum ama salonda pek fazla efektif değil ki bu tarz şeylerin etkili olduğu bir metrekare değeri oluyormuş.
0
mungojerry
denediğiniz en iyi tahin markası hangisi?
denediğiniz en iyi tahin markası hangisi?
0
Ulaşılabilen en tazesi bence. Benim oturduğum şehirde her gittiğimde taze çekilmiş sıcak tahin bulabildiğim iki yer var. Tek işleri tahin ve helva. Oralardan alıyorum.
0
seri uretim - koska
lokal - çanakkale helvacısı kadir usta (bambaska bir seviye)
lokal - çanakkale helvacısı kadir usta (bambaska bir seviye)
0
pantepember
Selamlar.Otomobil lastiği almak için 2024 yılını beklemek mantıklı mı? Daha yeni lastik alabilmek için? Ama bu arada yeni üretimlerin fiyatı yükselir mi?Teşekkürler.
Selamlar.
Otomobil lastiği almak için 2024 yılını beklemek mantıklı mı? Daha yeni lastik alabilmek için? Ama bu arada yeni üretimlerin fiyatı yükselir mi?
Teşekkürler.
Otomobil lastiği almak için 2024 yılını beklemek mantıklı mı? Daha yeni lastik alabilmek için? Ama bu arada yeni üretimlerin fiyatı yükselir mi?
Teşekkürler.
0
Değil. 2024 üretimi lastik alabileceginizin de garantisi yok zaten her zaman.
Lastiğin normal ömrü 10 yil (kullanimi hesaba katmadan). 3-4 ayin 0 önemi var yani.
Lastiğin normal ömrü 10 yil (kullanimi hesaba katmadan). 3-4 ayin 0 önemi var yani.
0
@jelly lastik ömrü 5 yıl değildir.
www.google.com
5 yıldan sonra lastiğin kontrol edilmesi lazım her sene. Ama lastik ömrü 10 yıldır.
Bu da başka ureticiler;
www.bridgestone.com.au:~:text=Tyre%20lifespan&text=Tyres%20should%20be%20removed%20once,the%20condition%20of%20your%20tyres.
www.gov.uk
www.continental-tires.com
Dediğim gibi kullanıma bağlı 3 yıl da olabilir.
www.google.com
5 yıldan sonra lastiğin kontrol edilmesi lazım her sene. Ama lastik ömrü 10 yıldır.
Bu da başka ureticiler;
www.bridgestone.com.au:~:text=Tyre%20lifespan&text=Tyres%20should%20be%20removed%20once,the%20condition%20of%20your%20tyres.
www.gov.uk
www.continental-tires.com
Dediğim gibi kullanıma bağlı 3 yıl da olabilir.
0
Yeni seneye takılmayın. İhtiyac söz konusu ise (araştırarak) hemen alın.
Bu ekonomide maalesef fiyatlar her an yükselebilir.
En basit bir ürün alış verişi içeren sayfaların bir kenarında " buürün için 2 gün 5 saat 34 dk. 54 sn." türünden geri sayım sayacı gösterilmesi, dijital marketing geleneği haline geldi zaten.
Bu ekonomide maalesef fiyatlar her an yükselebilir.
En basit bir ürün alış verişi içeren sayfaların bir kenarında " buürün için 2 gün 5 saat 34 dk. 54 sn." türünden geri sayım sayacı gösterilmesi, dijital marketing geleneği haline geldi zaten.
0
10 yıl falan değildir. 10 yıl olması için yılda 2000 km yapmanız hiçbir bozuk yolda araba sürmemeniz lazım.
10 yılda o lastik kabaktan hallice olur. 7. yılda falan patlar zaten. canınızdan olursunuz. 10 yıl en iyi ihtimal. sürtünmesiz ortam gibi.
10 yılda o lastik kabaktan hallice olur. 7. yılda falan patlar zaten. canınızdan olursunuz. 10 yıl en iyi ihtimal. sürtünmesiz ortam gibi.
0
@jelly bean; abi bak oraya verileri koyuyorum; 5 yıldan sonra kontrol edilmeli diye. 2 sene covid geçirdik. Senin mantığına göre 2019'da takılan lastikler 2024 çöpe atılmalı. Ama atilmamali.
Lastiğin ömrü 5 sene değildir. Yasal ömrü 10 senedir. Continental, Michelin, Bridgestone ve devlet sitelerinde yazan budur. 5 sene gecince kontrol edilmesi gerekir. Her lastiğin ömrü aynı değildir. Çin lastiği belki 4 senede de gider. Lastiğin ömrü kullanım tarzi, yeri ve km ile değişir.
Bir yaz lastiği senede 5 bin km yapan biri için 5 sene değildir misal. Ve 5 bin km yapan bir sürü insan da var misal emekliler. Ben bir önceki yaşadığım yerde yılda 8 bin km zor yapıyordum is ev 10 km falandi, iki gün home office.
Varsa elinde lastik ömrü asla 10 sene olamayan koy yani. Ben buraya bildiğin lastik üreticilerinin yazdiklarini koyuyorum. 10 yil tabiki en iyi ihtimal ama elinde başka veri de yok. Bugün bu bir lastik cok az kullanılirsa ve herhangi bir deformasyon yoksa 10 yil yasal gidebilir demek.
Lastiğin ömrü 5 sene değildir. Yasal ömrü 10 senedir. Continental, Michelin, Bridgestone ve devlet sitelerinde yazan budur. 5 sene gecince kontrol edilmesi gerekir. Her lastiğin ömrü aynı değildir. Çin lastiği belki 4 senede de gider. Lastiğin ömrü kullanım tarzi, yeri ve km ile değişir.
Bir yaz lastiği senede 5 bin km yapan biri için 5 sene değildir misal. Ve 5 bin km yapan bir sürü insan da var misal emekliler. Ben bir önceki yaşadığım yerde yılda 8 bin km zor yapıyordum is ev 10 km falandi, iki gün home office.
Varsa elinde lastik ömrü asla 10 sene olamayan koy yani. Ben buraya bildiğin lastik üreticilerinin yazdiklarini koyuyorum. 10 yil tabiki en iyi ihtimal ama elinde başka veri de yok. Bugün bu bir lastik cok az kullanılirsa ve herhangi bir deformasyon yoksa 10 yil yasal gidebilir demek.
0
Lastik ömrü 5 yıl ya da 50 bin kmdir. 5 sene de 50 bin km yapmış bir araç lastiği yıpranır. Hele türkiye gibi yolları delik deşikse erken gider.benim hankook performans lastiklerim 3 senede bitti. Sanayi lügatında beş senedir. Lastik için 2024ü beklemenin anlamı yok. Goodyear continental pirelli michelene paranız yetiyorsa alın yok daha uygun olsun dersen hankook bridgestone kumho alabilirsin.
0
içine 35 psi hava basılmış, üstüne 2 ton yük yüklenmiş, karda kışta soğukta yağmurda çamurda asfalta basan lastiğin ömrü ile, dükkanın deposunda rafta duran lastiğin ömrünü birbirine karıştırmayın.
tükanda depodaki rafta duran sıfır lastiğin raf ömrü 10 yıldır. alıp taktıysan 5 yıl veya 50.000 kilometredir diyebiliriz.
hani uzun ömürlü sütü alıp kutuyu açmayınca 3 ay duruyo da, açınca uzun ömürlülüğü kalmayıp 2 günde bozuluyo ya, o hesap işte.
tükanda depodaki rafta duran sıfır lastiğin raf ömrü 10 yıldır. alıp taktıysan 5 yıl veya 50.000 kilometredir diyebiliriz.
hani uzun ömürlü sütü alıp kutuyu açmayınca 3 ay duruyo da, açınca uzun ömürlülüğü kalmayıp 2 günde bozuluyo ya, o hesap işte.
0
uretim 22-23 olabilir.
markaya odaklan, markaya gore lastigin performansi ciddi farkeder.
bir de ne lastigi alacaksin o da onemli, lastik cinsine gore marka tavsiyesi degisir.
markaya odaklan, markaya gore lastigin performansi ciddi farkeder.
bir de ne lastigi alacaksin o da onemli, lastik cinsine gore marka tavsiyesi degisir.
0
lastik üzerlerindeki üretim yılında sadece yıl yazmıyor, üretim haftası da yazıyor. oradan doğru da yakın zamanda üretilmiş lastikleri bulabilirsiniz.
0
@vincenzo'nun yazdığını yazacaktım +1
sadece yıl değil hafta da yazar DOT rakamlarında, 2023 yılının ikinci yarısı hatta son çeyreğinde üretilmiş bir lastik alabilirsiniz rahat rahat.
yani atıyorum DOT'u 3623 olan bir lastik ile DOT'u 0824 olan lastik arasında sadece 5 ay fark var.
sadece yıl değil hafta da yazar DOT rakamlarında, 2023 yılının ikinci yarısı hatta son çeyreğinde üretilmiş bir lastik alabilirsiniz rahat rahat.
yani atıyorum DOT'u 3623 olan bir lastik ile DOT'u 0824 olan lastik arasında sadece 5 ay fark var.
0
Konuyu çok dağıtmadan 2015 model bir araçtaki 30000km yol yapmış fabrika çıkış bir lastik değiştirilmeli midir? Söylediklerinizden beynim aktı.
0
"Lastiğin ömrü 5 sene değildir. Yasal ömrü 10 senedir."
10 yıl olan raf ömrü
5 yıl olan kullanım ömrü
yani 2018 üretim lastiği bu sene alıp 5 sene daha kullanabilirsin
10 yıl olan raf ömrü
5 yıl olan kullanım ömrü
yani 2018 üretim lastiği bu sene alıp 5 sene daha kullanabilirsin
0
2013 üretimi kışlık lastikleri 2018'de atacakken logistics'in paylaştığı verilere benzer verilere denk geldim ve kullanmaya devam ettim. 2020 hariç her sene bunları taktım, yaklaşık 3 ay, günde 50km ortalamasıyla kullandım. kayma yol tutmama gibi bir sorunla kesinlikle karşılaşmadım. bu sene yeni aldım. yazlıklar ise bu süreçte 3 kez değişti çünkü hayvan gibi kullandım.
(...) Ama bu konuda Japon Otomobil Lastikleri Üreticileri Birliği’nin (JATMA) bir açıklaması var: "Binek ve hafif ticari araçlara yönelik kullanılmış veya kullanılmamış (yedek-stepne dahil) lastikler üretim tarihinden sonra 10 yaşını doldurmuşsa gözle görünür herhangi bir hasara ya da şekil bozukluğuna sahip olmasa da, diş dibi derinliği kullanım için yeterli gözükse dahi değiştirilmelidir."
kendi tecrübeme göre yanıtım: kışlık alacaksanız kışın bitmesini, yazlık alacaksanız yazın bitmesini bekleyin. senede 10bin km ve üzeri yapıyorsanız lastiğin üretim yılı kafaya takacağınız son şey olmalı.
(...) Ama bu konuda Japon Otomobil Lastikleri Üreticileri Birliği’nin (JATMA) bir açıklaması var: "Binek ve hafif ticari araçlara yönelik kullanılmış veya kullanılmamış (yedek-stepne dahil) lastikler üretim tarihinden sonra 10 yaşını doldurmuşsa gözle görünür herhangi bir hasara ya da şekil bozukluğuna sahip olmasa da, diş dibi derinliği kullanım için yeterli gözükse dahi değiştirilmelidir."
kendi tecrübeme göre yanıtım: kışlık alacaksanız kışın bitmesini, yazlık alacaksanız yazın bitmesini bekleyin. senede 10bin km ve üzeri yapıyorsanız lastiğin üretim yılı kafaya takacağınız son şey olmalı.
0
Engelbert +1 ve mantik+1;
Gene kendimi açıklamak için yazıyorum. Yasal ömrü 10 sene olan ama yüzde 99 kullanıcının yasal ömrüne bile ulasamayacagi (normal kullanımda yaz/kış seti olmadan kullanilan lastik çin mali falansa 30-35 gider michelin vs ise 50ye kadar gidebilir, tabiki kullanım yerine göre fark var) bir ürünün 2022 ya da 2023 üretimi ya da 2024 ilk haftaso üretimi olmasının önemi yok çünkü yasal ömrü 10 sene ve kişi yüzde 99 ihtimal 3-4 sene sonra değiştirecek.
Bütün üreticilerin sitesinde üretim tarihi +5 yıl süre ile "yeni" ismi altında satilabildigi, 10 sene olursa 1 kere bile kullanilmasa da kullanilmamasi gerektiği yazar.
Kısacası bugün size lastikçi elinde olan 2022 üretimi lastiği yeni diye ucuz fiyata satabilir çünkü hala 8 yıl yasal ömrü var lastiğin.
Bu sebepten dünyadaki yüzde 99 kitlenin (dubai harici orada üretim tarihi+5 sene yasasi var) bir lastiği 2023 15. Hafta mi 2024 1. Hafta mi olayina lastik aynı marka, aynı model olduğu sürece takılmasına gerek yok çünkü zaten max 4 hadi 5 sene sonra değişecek.
@thesomberlain; lastiğin üretim tarihinden sonra 5 yıl geçtiği için kontrol edilmesi lazım (üreticilerin websitesinde yazan bu). Ama kalmis 2 sene ömrü yani, bundan sonraki kullaniminiza bakmak lazım. Ama üreticilere göre hala 2 seneniz var, lastikte hiçbir sorun yoksa. Ben kendim değiştiririm çünkü onun parasi dert olmaz. Ama harbiden 8 senede 30 bin kullanan biri çok az kullaniyor, eğer 5 senede bir değiştiriyor olsaydiniz resmen 15 binde lastik atmak zorunda kalirdiniz =dd
Alın lastiği, düzgün bir lastikcide baktırın. Kullandiginiz yollari yapacaginiz km düşünün. Para sıkıntısı yoksa değiştirin. Varsa size denilene göre karar verin.
Gene kendimi açıklamak için yazıyorum. Yasal ömrü 10 sene olan ama yüzde 99 kullanıcının yasal ömrüne bile ulasamayacagi (normal kullanımda yaz/kış seti olmadan kullanilan lastik çin mali falansa 30-35 gider michelin vs ise 50ye kadar gidebilir, tabiki kullanım yerine göre fark var) bir ürünün 2022 ya da 2023 üretimi ya da 2024 ilk haftaso üretimi olmasının önemi yok çünkü yasal ömrü 10 sene ve kişi yüzde 99 ihtimal 3-4 sene sonra değiştirecek.
Bütün üreticilerin sitesinde üretim tarihi +5 yıl süre ile "yeni" ismi altında satilabildigi, 10 sene olursa 1 kere bile kullanilmasa da kullanilmamasi gerektiği yazar.
Kısacası bugün size lastikçi elinde olan 2022 üretimi lastiği yeni diye ucuz fiyata satabilir çünkü hala 8 yıl yasal ömrü var lastiğin.
Bu sebepten dünyadaki yüzde 99 kitlenin (dubai harici orada üretim tarihi+5 sene yasasi var) bir lastiği 2023 15. Hafta mi 2024 1. Hafta mi olayina lastik aynı marka, aynı model olduğu sürece takılmasına gerek yok çünkü zaten max 4 hadi 5 sene sonra değişecek.
@thesomberlain; lastiğin üretim tarihinden sonra 5 yıl geçtiği için kontrol edilmesi lazım (üreticilerin websitesinde yazan bu). Ama kalmis 2 sene ömrü yani, bundan sonraki kullaniminiza bakmak lazım. Ama üreticilere göre hala 2 seneniz var, lastikte hiçbir sorun yoksa. Ben kendim değiştiririm çünkü onun parasi dert olmaz. Ama harbiden 8 senede 30 bin kullanan biri çok az kullaniyor, eğer 5 senede bir değiştiriyor olsaydiniz resmen 15 binde lastik atmak zorunda kalirdiniz =dd
Alın lastiği, düzgün bir lastikcide baktırın. Kullandiginiz yollari yapacaginiz km düşünün. Para sıkıntısı yoksa değiştirin. Varsa size denilene göre karar verin.
0
"
Konuyu çok dağıtmadan 2015 model bir araçtaki 30000km yol yapmış fabrika çıkış bir lastik değiştirilmeli midir? Söylediklerinizden beynim aktı.
"
8 sene olmuş, bence daha fazla riske girme
virajda iyi yol tutuşu lazım olur, araç kayarsa daha fazla masraf
Konuyu çok dağıtmadan 2015 model bir araçtaki 30000km yol yapmış fabrika çıkış bir lastik değiştirilmeli midir? Söylediklerinizden beynim aktı.
"
8 sene olmuş, bence daha fazla riske girme
virajda iyi yol tutuşu lazım olur, araç kayarsa daha fazla masraf
0
Hankook Kinergy 4S 2 X H750A 215/70R16 100H (4 mevsim) aldım. 2023 üretimi. 4 adet 12 bin TL.
kolayoto.com
kolayoto.com
0
Hayırlı olsun.
Bu kadar olay oldu bari gelince üretim tarihini de yazın hocam=d
Bu kadar olay oldu bari gelince üretim tarihini de yazın hocam=d
0
Lastikler az önce geldi. Üretim tarihi kodu 3722. Yani 2022 yılının 37. haftası.
2023 olmasına dikkat etmiştim ama bir şekilde bir noktada hata yapmışım sanırım.
Doğru lastikleri aldığımdan da emin değilim hala. Bodrum'da yaşıyorum. Buranın sıcağına uygun mu acaba bu lastikler.
2023 olmasına dikkat etmiştim ama bir şekilde bir noktada hata yapmışım sanırım.
Doğru lastikleri aldığımdan da emin değilim hala. Bodrum'da yaşıyorum. Buranın sıcağına uygun mu acaba bu lastikler.
0
pietro crespi
yeni slim kasasını alıcam ps5'in ama henüz sony garantili olarak gelmemiş internette ithalatçı garantililer var. daha önce bu şekilde ps alıp (ps4 de olur) garanti süreci yaşayanlar var mı burada varsa yorumları nedir asla bulaşma bekle sony garantili ürünleri mi derler yoksa pek fark yok boşuna bek
yeni slim kasasını alıcam ps5'in ama henüz sony garantili olarak gelmemiş internette ithalatçı garantililer var. daha önce bu şekilde ps alıp (ps4 de olur) garanti süreci yaşayanlar var mı burada varsa yorumları nedir asla bulaşma bekle sony garantili ürünleri mi derler yoksa pek fark yok boşuna bekleme mi derler?
aslında normalde hiç düşünmem ithalatçı garantili almayı ama sony'nin de durumu eskisi gibi değil türkiye'de zaten ankara'da 2 tane yetkili ps servisi var baktım saçma sapan yerlerde yetki verdikleri elektronikçiler onlar da esasında. ama gene de sony'nin güvencesi oluyor işte o süreçte kafa daha rahat olur nihayetinde. hem de ne kadar süre sonra gelir eurasia garantililer bilemiyorum onun da etkisi var almayı düşünmemde.
aslında normalde hiç düşünmem ithalatçı garantili almayı ama sony'nin de durumu eskisi gibi değil türkiye'de zaten ankara'da 2 tane yetkili ps servisi var baktım saçma sapan yerlerde yetki verdikleri elektronikçiler onlar da esasında. ama gene de sony'nin güvencesi oluyor işte o süreçte kafa daha rahat olur nihayetinde. hem de ne kadar süre sonra gelir eurasia garantililer bilemiyorum onun da etkisi var almayı düşünmemde.
0
Daha önceki ps4 ve şu anki ps5 i ithalatçı garantili aldım hiç bir sorun yaşamadım. Ps5 i aldığım firma ankaralı kurumsal bir firmaydı ve kutunun içinden kendi sağladıkları garantinin belgesi çıktı.
0
@thesomberlain: servise işiniz düştü mü peki yoksa sevislik olmadan mı kullandınız konsolları?
0
faberkastelli
Yaş 40'a dayandı, beyazlamalar ve seyrelmeler başladı ben de komple kelliğe dönmeye karar verdim. berberde kazıttım, hoşuma da gitti. ama sürekli berberde kazıtırsak maaşı oraya bırakırız, o yüzden haftada 1 veya 2 kez evde kendim halletmeye karar verdim.kafayı kazımak için en uygun jilet ve tıraş k
Yaş 40'a dayandı, beyazlamalar ve seyrelmeler başladı ben de komple kelliğe dönmeye karar verdim. berberde kazıttım, hoşuma da gitti. ama sürekli berberde kazıtırsak maaşı oraya bırakırız, o yüzden haftada 1 veya 2 kez evde kendim halletmeye karar verdim.
kafayı kazımak için en uygun jilet ve tıraş köpüğü hangisi? saçı kazıdıktan sonra herhangi bir şey sürüyor musunuz tıraş losyonu gibi? jiletin başlığı kaç tıraş gidiyor ortalama? tavsiyeleriniz için teşekkürler keltoşlar.
kafayı kazımak için en uygun jilet ve tıraş köpüğü hangisi? saçı kazıdıktan sonra herhangi bir şey sürüyor musunuz tıraş losyonu gibi? jiletin başlığı kaç tıraş gidiyor ortalama? tavsiyeleriniz için teşekkürler keltoşlar.
0
Jilet ve tiras kopugu karistirmaya gerek var mi? Makine cok daha pratik (ve uzun vadede ucuz) olur. Yani sinek kaydi girismeye gerek yok benim yorumum.
0
Meraktan iki kez denemişliğim var.
Önce makineyle sıfıra vurmak sonra jiletle girişmek gerekiyor.
Benim gibi yalnız yaşıyan biriysen 'Bir yeri unuttum mu acaba' tedirginliği yaşıyorsun. Özellikle alışana kadar bu konuda yardım alman önerilir.
Saç kılları sakal kadar sert olmadığı için sabun-köpük falan farketmez. Sakal için gerekenden fazla jilet de gerektirmez diye düşünüyorum.
Bir nemlendirici losyon sürmende fayda var.
Önce makineyle sıfıra vurmak sonra jiletle girişmek gerekiyor.
Benim gibi yalnız yaşıyan biriysen 'Bir yeri unuttum mu acaba' tedirginliği yaşıyorsun. Özellikle alışana kadar bu konuda yardım alman önerilir.
Saç kılları sakal kadar sert olmadığı için sabun-köpük falan farketmez. Sakal için gerekenden fazla jilet de gerektirmez diye düşünüyorum.
Bir nemlendirici losyon sürmende fayda var.
0
@hot potato ve @thesomberlain siz hangi marka model makineyi kullanıyorsunuz?
0
Ben philips in body groom'u ile once kabasini alıyorum eger saclarim cok uzamışsa baska bi makinanin tarakli kısmıyla inceltiyorum öncesinde. Kazıma işini de kadınların jiletleri oluyor yumuşatıcılı onunla köpük falan yapmadan alıyorum ayna gibi oluyorum :)
0
pandemide kendim kazıyordum ama jiletle sıfır değil. traş makinesi ile 1 numarada alıyordum. bu da işini görebilir bence.
0
hunharca ben
creative marka a120 2+1 var elimde ve yaklaşık 10senedir kullanıyorum. SAnıyorum yolun sonuna geliyoruz -artık kartından mı ne 1 hoparlörü susmayı tercih ediyor(Anakart kaynaklı)-şöyle bir fiyatlara bakayım nasıl olsa evde kullanıcaz dedim ve beğendiğim 4binlerden başlıyor.bunları araştırırken 1-2 m
creative marka a120 2+1 var elimde ve yaklaşık 10senedir kullanıyorum. SAnıyorum yolun sonuna geliyoruz -artık kartından mı ne 1 hoparlörü susmayı tercih ediyor(Anakart kaynaklı)-
şöyle bir fiyatlara bakayım nasıl olsa evde kullanıcaz dedim ve beğendiğim 4binlerden başlıyor.
bunları araştırırken 1-2 model ve tip arasında kaldım. Bu konuda aydınlatırsanız sevinirim
Logitech Z407 2+1 80 W Kablosuz Hoparlör (4.100tl)
( www.teknobiyotik.com!prettyPhoto )
Edifier R1280DBS Subwoofer Optik Girişli 4" Bass Ünitesi Multi-Media 2.0 Aktif V.5.0 Kahverengi Bluetooth (6.800tl)
( www.teknosa.com )
en çok desibeli veren değilde, en güzel müzik dinleyecek olursak, hangisini neden tercih etmeliyim?
şöyle bir fiyatlara bakayım nasıl olsa evde kullanıcaz dedim ve beğendiğim 4binlerden başlıyor.
bunları araştırırken 1-2 model ve tip arasında kaldım. Bu konuda aydınlatırsanız sevinirim
Logitech Z407 2+1 80 W Kablosuz Hoparlör (4.100tl)
( www.teknobiyotik.com!prettyPhoto )
Edifier R1280DBS Subwoofer Optik Girişli 4" Bass Ünitesi Multi-Media 2.0 Aktif V.5.0 Kahverengi Bluetooth (6.800tl)
( www.teknosa.com )
en çok desibeli veren değilde, en güzel müzik dinleyecek olursak, hangisini neden tercih etmeliyim?
0
Edifier in detaylarına bt nun 5.1 olduğunu ve sürücü çapları bulunuyor, logitech de işe bu detaylar yok. Edifiere daha sıcak bakıyorum.
Arakaali nin linkinde i ise referans monitör. Genelde müzik dinlemek için değil de yapmak için kullanılır diye Gebel geçer bir şey söylenebilir. Herkesi mutlu etmeyebilir.
Daha bilgili biri daha iyi yorumla gelecektir.
Arakaali nin linkinde i ise referans monitör. Genelde müzik dinlemek için değil de yapmak için kullanılır diye Gebel geçer bir şey söylenebilir. Herkesi mutlu etmeyebilir.
Daha bilgili biri daha iyi yorumla gelecektir.
0
www.hepsiburada.com
bluetooth hoparlörler evde iş görüyor, youtube dan bu ürünün incelemelerine bakın
bluetooth hoparlörler evde iş görüyor, youtube dan bu ürünün incelemelerine bakın
0
Edifier p12 pasif, D12 aktif ve RT1280DBS modellerini kullanıyorum, tek kelime ile muazzam. Evimde ayrıca HiFi set var, Dali Spektor 2 kullanıyorum, yanlarına yaklaşıyor keratalar. Creative ve Logitech bunların getir götürünü yapar, ucuz da değiller, fiyatlar yakın.
Amazon Türkiyeden Edifier alabilirsin, ben hepsini Amazondan aldım, en son Edifier D12, 2912 TL geldi, vergi dahil!
Rt1280db Bluetooth ve aktif sürücülü bookshelf işini fazlası ile görür, o da 5000 liraya, geliyor.
Amazon Türkiyeden Edifier alabilirsin, ben hepsini Amazondan aldım, en son Edifier D12, 2912 TL geldi, vergi dahil!
Rt1280db Bluetooth ve aktif sürücülü bookshelf işini fazlası ile görür, o da 5000 liraya, geliyor.
0
edifier alırdım ben, logitechle falan kıyaslanamaz
ek olarak www.sescibaba.com
ek olarak www.sescibaba.com
0
Edifier evimde var, hemde bahsettiğiniz modelin aynısı. Ses kalitesi güzel ve dengeli ama kumandası çok dandik. 2 ayda sesi kısmamaya başladı. Ona göre tercihinizi yapın.
0
balpolen
https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-suzuki-2020-suzuki-swift-glx-premium-full-1.2-hybrid-otomatik-boyasiz-1138105797/detay?utm_source=paylas&utm_medium=ilan_detay&utm_campaign=sahibinden_paylas&utm_content=174536269Hic bilmedigim ve kullanmadigim bir araba Suzuki. Surus, yol tutus, kroni
www.sahibinden.com
Hic bilmedigim ve kullanmadigim bir araba Suzuki. Surus, yol tutus, kronik problemler vs ile ilgili hic bir bilgim yok. Fiyatta biraz da yardimci olunacak, soylenildigi kadariyla
Diger alma ihtimalim olan arac da bu
www.sahibinden.com
Ya da duserse temiz bir polo, 2020 ve sonrasi, dusuk km.
Thank youu, iyi haftasonlari
Hic bilmedigim ve kullanmadigim bir araba Suzuki. Surus, yol tutus, kronik problemler vs ile ilgili hic bir bilgim yok. Fiyatta biraz da yardimci olunacak, soylenildigi kadariyla
Diger alma ihtimalim olan arac da bu
www.sahibinden.com
Ya da duserse temiz bir polo, 2020 ve sonrasi, dusuk km.
Thank youu, iyi haftasonlari
0
Swift'in 2022'den aşağısı alınmaz. 2022'de multimedya güncellendi ve carplay desteği geldi. Carplay benim için önemsiz diyorsan başka.
Arabanın kronik problemi yok ama parça sıkıntısı var. Tr'de stok yok, bir şey olduğunda Japonya'dan aylarca parça beklemeniz olası. Onun dışında süspansiyon sert, bagajı küçük, servis ücretleri bir tık pahalı, ikinci eli zayıf. Artılarına gelirsek yakıt tüketimi çok düşük, güvenlik donanımları sınıfının çok üstünde, Japon sorunsuzluğu ve masrafsızlığı (mekanik aksam anlamında).
"Ben yıllarca sıkıntısız bir şekilde binmek istiyorum." diyorsan alınabilir. "Bir süre kullanır, sonra üst modele geçerim." diyorsan tavsiye etmem, zararına satmak zorunda kalırsın.
Arabanın kronik problemi yok ama parça sıkıntısı var. Tr'de stok yok, bir şey olduğunda Japonya'dan aylarca parça beklemeniz olası. Onun dışında süspansiyon sert, bagajı küçük, servis ücretleri bir tık pahalı, ikinci eli zayıf. Artılarına gelirsek yakıt tüketimi çok düşük, güvenlik donanımları sınıfının çok üstünde, Japon sorunsuzluğu ve masrafsızlığı (mekanik aksam anlamında).
"Ben yıllarca sıkıntısız bir şekilde binmek istiyorum." diyorsan alınabilir. "Bir süre kullanır, sonra üst modele geçerim." diyorsan tavsiye etmem, zararına satmak zorunda kalırsın.
0
Kullanisi acayip zevkli, motoru ve vitesi acayip güvenilir.
Parçalar plastik. Ekran eh ama kullanisli.
Yillarca sorunsuz gider, sıkıntı cikarmaz.
Türkiye'de parca ve servis kisminu bilmiyorum.
Bagaj yok gibi bir şey.
Park sıkıntısı olmaz.
Bunu 4*4 1.2 hybrid hali hayalimdi ama iyi ki almamisim bagaj yetmezmis iki sene sonra.
Parçalar plastik. Ekran eh ama kullanisli.
Yillarca sorunsuz gider, sıkıntı cikarmaz.
Türkiye'de parca ve servis kisminu bilmiyorum.
Bagaj yok gibi bir şey.
Park sıkıntısı olmaz.
Bunu 4*4 1.2 hybrid hali hayalimdi ama iyi ki almamisim bagaj yetmezmis iki sene sonra.
0
Bu fiyata yeni kasa otomatik (2020-21-22) Ford Fiesta alırım. Yedek parça, sorunu yok. Çok seri ve konforlu.
0
Suzuki yakışıklı bir araç ve japon sorunsuzluğu sunar. Ben bir polo kullanıcısı olarak polo derdim. Keyfili bir sürüş, görece kaliteli iç aksam ve kolayca satılabilir bir araç. Seat ise istediği kadar kapansın, yollarda hala chevrolet araç görüyoruz ve burası bir üçüncü dünya ülkesi. Her türlü uzun bir süre daha gider.
0
lapaz
+-7'ye dogru gidiyorum ama biraz da heyecanliyim
+-7'ye dogru gidiyorum ama biraz da heyecanliyim
0
21-28 ile 30-37 arasında büyük fark var. Yaşlar yükseldikçe pek problem değil.
edit: fakat yaşa takılıp kendini engellemeye değmez. Kendin deneyimle.
edit: fakat yaşa takılıp kendini engellemeye değmez. Kendin deneyimle.
0
30 yaşında bir erkek olarak böyle keskin rakamlarım yok ama ideal şartlarda min 25+ birisiyle olmak isterim ancak 23 yaşında biri çıkıp 25'liklerden daha da olgun gelebilir. ama 23'ten küçüğü ciddi ilişkide olmaz gibi ya çok çocuk hissettirir yani o seviye. şimdilik -7 gibi o yüzden ama 35 olduğumda da 25+'ya okey olurum gene o yüzden değişiyor - kısmı. + kısmı sabit ama 2 ya da 3 civarında kalır 4'e çıkması zor.
0
39 yaşında bir erkek olarak ciddi bir ilişki için en fazla 30 yaş. benden büyük veya yakın yaşlarda biriyle olmaz.
ciddi bir şey yoksa 18-45
ciddi bir şey yoksa 18-45
0
+12, -10 deneyimlerim oldu. Yaşa takılan biri değilim ama 27-28 yaş üstü olması iyidir, ergenlik bitmiş oluyor en azından.
0
4 yaş küçük için daha neler derken 7 yaş küçükte buldum kendimi. İlgin varsa kapılıp gidiyorsun,yaş filan hikaye oluyor.
0
kendimden kücükle olmaz, +10 a kadar olabilir, yas aldikca arada cok fark olmasini istemem. k.
0
benden 8 yaş büyük biriyle 3 sene takıldım. benden 3 yaş küçüğüne 1 hafta dayanamadım.
0
tum haklari saklidir
Kahvaltı dışındaki öğünler için öneriniz var mıdır?İyi bir yemek için gerekirse 30-40 km mesafedeki ilçelere de gidebiliriz.
Kahvaltı dışındaki öğünler için öneriniz var mıdır?
İyi bir yemek için gerekirse 30-40 km mesafedeki ilçelere de gidebiliriz.
İyi bir yemek için gerekirse 30-40 km mesafedeki ilçelere de gidebiliriz.
0
Çorbacı münir olur. Tatlıdil köftecisi olur. Tasigonun restoranı üst düzey, bi tık pahalı olabilir.
Çiğ börek bu şehirde güzel yapılmıyor. Belki çiğ böreğin kendisi güzel bir şey değildir, bilemiyorum.
Çiğ börek bu şehirde güzel yapılmıyor. Belki çiğ böreğin kendisi güzel bir şey değildir, bilemiyorum.
0
the sound and the fury
Arkadaşlar herkes Kadir İnanır, Tarık Akan, Türkan Şoray vb ı başarılı bulur ve izler peki ya kendi seslerini kullanmamaları sıkıntı değil miydi oyunculuk sadece sessiz film gibi hareket üzerine değil konuşma üzerine de bu kişiler nornal diyalogları söylüyor sonradan eklememi oluyordu üzerine.
Arkadaşlar herkes Kadir İnanır, Tarık Akan, Türkan Şoray vb ı başarılı bulur ve izler peki ya kendi seslerini kullanmamaları sıkıntı değil miydi oyunculuk sadece sessiz film gibi hareket üzerine değil konuşma üzerine de bu kişiler nornal diyalogları söylüyor sonradan eklememi oluyordu üzerine.
0
Evet.
Uçak geçer, rüzgar eser, görsel olarak jön olabilecek kişilerin ses olarak jön olamayacak olması , teknik olanaklar falan dublajı gerekli kılıyordu.
Toron Karacaoğlu'nun Cüneyt Arkın'ın gerçek sesi hakkındaki yorumu şurada.
www.youtube.com
Uçak geçer, rüzgar eser, görsel olarak jön olabilecek kişilerin ses olarak jön olamayacak olması , teknik olanaklar falan dublajı gerekli kılıyordu.
Toron Karacaoğlu'nun Cüneyt Arkın'ın gerçek sesi hakkındaki yorumu şurada.
www.youtube.com
0
stationary traveller
selamlar, dolar daha da fırmaladan ps5 almayı planlıyorum. en uygun teknosada gibi (daha uygunu olursa link atabilirsiniz) ama ithalatçı garantili yazıyor. bu sıkıntı olur mu?
selamlar, dolar daha da fırmaladan ps5 almayı planlıyorum. en uygun teknosada gibi (daha uygunu olursa link atabilirsiniz) ama ithalatçı garantili yazıyor. bu sıkıntı olur mu?
0
internet yerine magazadan alin, boyle durumlarda acilmis kutu denk gelme mevzusu olabiliyor.
daha ucuza bulma sansin sadece esnafta var, pazarlikla vs. baska turlusu zor.
daha ucuza bulma sansin sadece esnafta var, pazarlikla vs. baska turlusu zor.
0
ps5 yada iphone urun farketmez ithalatci garantisi buyuk risktir. kopru altindan telefon almakla bir farki yok. ikisi de, garantisi benim agbii bisi olursa burdayim mantiginda calisiyor.
0
epitaf
Merhabalar, Bir fırsat oluştu gibi bunu mac m1 ile değerlendirmeyi düşündüm. Ancak 256gb bellek çok mu az olur? Bir kaç YouTube videosu baktım, 1tb ssd ile kullanmayı tavsiye etmişler. Soru şu bütçeyi bir hayli zorlasa da 512gb mı almalı yoksa 256 ile her türlü ssd takviyesi mi? Bir yanım madem her
Merhabalar,
Bir fırsat oluştu gibi bunu mac m1 ile değerlendirmeyi düşündüm. Ancak 256gb bellek çok mu az olur? Bir kaç YouTube videosu baktım, 1tb ssd ile kullanmayı tavsiye etmişler. Soru şu bütçeyi bir hayli zorlasa da 512gb mı almalı yoksa 256 ile her türlü ssd takviyesi mi?
Bir yanım madem her türlü bir de ssd almak gerekecek, ssd fiyat farkını biraz artırıp 512gb tercih etmeli diyor, diğer yanım zorlama ssd ilerde de alırsın diyor.
Kullanıcı arkadaşların yorumu ne olur acaba?
Bir fırsat oluştu gibi bunu mac m1 ile değerlendirmeyi düşündüm. Ancak 256gb bellek çok mu az olur? Bir kaç YouTube videosu baktım, 1tb ssd ile kullanmayı tavsiye etmişler. Soru şu bütçeyi bir hayli zorlasa da 512gb mı almalı yoksa 256 ile her türlü ssd takviyesi mi?
Bir yanım madem her türlü bir de ssd almak gerekecek, ssd fiyat farkını biraz artırıp 512gb tercih etmeli diyor, diğer yanım zorlama ssd ilerde de alırsın diyor.
Kullanıcı arkadaşların yorumu ne olur acaba?
0
paranın yettiği en çok ram'li en büyük diskli mac'i al. ssd takviyesi dediğin şeyi yapamazsın çünkü bu aletlerde işlemci, ram, ekran kartı ve disk entegre ve tek parça.
512 is the new 256 zaten.
512 is the new 256 zaten.
0
O bilgisayarla ne yapacağınızı bilmeden cevap vermek zor.
Ama 512 GB'a yükseltmek için ayıracağınız bütçeyi 16GB RAM için ayırmanızı öneririm.
256 GB evet gerçekten az. Fakat sadece internette gezmek, Office programlarını kullanmak ve hatta bir miktar Photoshop işi yapmak için sıkıntılı olsa da yetiyor.
Ama 512 GB'a yükseltmek için ayıracağınız bütçeyi 16GB RAM için ayırmanızı öneririm.
256 GB evet gerçekten az. Fakat sadece internette gezmek, Office programlarını kullanmak ve hatta bir miktar Photoshop işi yapmak için sıkıntılı olsa da yetiyor.
0
Ne için kullanılacak bu bilgisayar? İş mi yapılacak, eğlence için mi nedir?
0
Mobildeyim editleyemedim eksik bilgileri buradan tamamlayayım.
Zaten 16 ram ve eğitim paketi dahil etmek istiyorum.
Youtubur değilim ama foto video merakım var, bu tür programları kullanmak istiyorum. Adobe ile de kendimi geliştirmek fikrim var. Oyun merakım yok ama bunlar da performans isteyecek şeyler.
Tabi ki ne kadar yüksek olursa o kadar iyidir. Bütçenin haricinde beni düşündüren nokta, YouTube içerik üreticileri bile 256 ile idare ederken bana 512 fazla mı lüks olur fikri oldu :)
Zaten 16 ram ve eğitim paketi dahil etmek istiyorum.
Youtubur değilim ama foto video merakım var, bu tür programları kullanmak istiyorum. Adobe ile de kendimi geliştirmek fikrim var. Oyun merakım yok ama bunlar da performans isteyecek şeyler.
Tabi ki ne kadar yüksek olursa o kadar iyidir. Bütçenin haricinde beni düşündüren nokta, YouTube içerik üreticileri bile 256 ile idare ederken bana 512 fazla mı lüks olur fikri oldu :)
0
Bahsettiğiniz iş için zaten 512 de yetmeyecek. Oturup çalıştığınız zamanlarda external diski takacaksınız, çalışmadığınızda kucağınızda olacak disk olmadan.
O hafta üzerinde çalıştığınız projeyi SSD'de tutacaksınız, işiniz bitince toparlayıp external'a atacaksınız.
Zaten 512 olsa da çalışma yönteminiz bu olmak zorunda.
O hafta üzerinde çalıştığınız projeyi SSD'de tutacaksınız, işiniz bitince toparlayıp external'a atacaksınız.
Zaten 512 olsa da çalışma yönteminiz bu olmak zorunda.
0
@michael_knight
O zaman 512 için para vermek yerine her türlü sistem buysa harici disklere harcama yapmalıyım diye anlıyorum
Kabul biraz Nihal’e anlatır gibi istiyor olabilirim :)
O zaman 512 için para vermek yerine her türlü sistem buysa harici disklere harcama yapmalıyım diye anlıyorum
Kabul biraz Nihal’e anlatır gibi istiyor olabilirim :)
0
Evet, bence SSD'ye para vermeyin. 4 bin lira fark ödemek bana fazla görünüyor.
Elbette herkesin kendi bütçesine, rahata düşkünlüğüne göre bir karar vermesi gerekir. Ortalama bir bütçeye sahip, ortalama kullanıcı için doğru seçim 256 görünüyor bana.
Harici disk için de çok pahalı, çok hızlı disklere bütçe harcamanıza gerek yok bence. Bir süre kullanıp ihtiyacınızı görürsünüz.
M1 Air 256 GB ile 6-7 ay profesyonel işler yaptım, tarif ettiğim şekilde çalışıyordum. Şimdi 2TB M1 Max ile çalışıyorum. Evet çok daha rahat ama 2 değil 20 TB olsa da bir gün depolama doluyor video işi yapınca. O yüzden güncel projeyi SSD'de, arşivlenen projeleri başka diskte tutmak zaten alışılması gereken bir durum.
Elbette herkesin kendi bütçesine, rahata düşkünlüğüne göre bir karar vermesi gerekir. Ortalama bir bütçeye sahip, ortalama kullanıcı için doğru seçim 256 görünüyor bana.
Harici disk için de çok pahalı, çok hızlı disklere bütçe harcamanıza gerek yok bence. Bir süre kullanıp ihtiyacınızı görürsünüz.
M1 Air 256 GB ile 6-7 ay profesyonel işler yaptım, tarif ettiğim şekilde çalışıyordum. Şimdi 2TB M1 Max ile çalışıyorum. Evet çok daha rahat ama 2 değil 20 TB olsa da bir gün depolama doluyor video işi yapınca. O yüzden güncel projeyi SSD'de, arşivlenen projeleri başka diskte tutmak zaten alışılması gereken bir durum.
0
0
1 tb gereksiz 512 bile fazla fazla yeter. önemli olan ram miktari. 16’dan düşük alma
0
soufigay
Merhaba;Malum deprem herkesin gündeminde, benim de öyle, şu an İstanbul Haramidere'de 30 katlı bir binada oturuyorum, oturduğum binanın sağlam olduğu söyleniyor ancak inşaat şirketlerine olan güvenim son yaşananlardan sonra azaldı, ayrıca İbb'nin raporunda zemin hareketliliği en yüksek yerlerden bir
Merhaba;
Malum deprem herkesin gündeminde, benim de öyle, şu an İstanbul Haramidere'de 30 katlı bir binada oturuyorum, oturduğum binanın sağlam olduğu söyleniyor ancak inşaat şirketlerine olan güvenim son yaşananlardan sonra azaldı, ayrıca İbb'nin raporunda zemin hareketliliği en yüksek yerlerden birisi İstanbul'da.
Ola ki yıkılmadı bu durumda bile yaşanacakları az çok tahmin ediyorum ve böyle bir travma yaşamak istemiyorum.
Çalıştığım iş tamamen uzaktan, ofise hiç gitmiyorum ve nerede olursam olayım yapabileceğim bir iş. Deprem riski görece az olan Ankara ya da ailemin yaşadığı Bursa'da 2 katlı güvenli bir yere taşınmak istiyorum.
Bursa'yı az çok bilsem de Ankara hakkında çok kısıtlı bilgiye sahibim, hangi semtte ev bakmam gerektiğini bile bilmiyorum, kafam çok karışık. Nasıl ilerlemem gerekir konusunda fikirlerinize açığım.
Konya ya da Trabzon'da bile ev baktım... Ama 2 sene sonra o şehrin en bilinen eşcinseli olmak istemiyorum o yüzden kaybolabileceğim bir şehir olsun istiyorum.
Malum deprem herkesin gündeminde, benim de öyle, şu an İstanbul Haramidere'de 30 katlı bir binada oturuyorum, oturduğum binanın sağlam olduğu söyleniyor ancak inşaat şirketlerine olan güvenim son yaşananlardan sonra azaldı, ayrıca İbb'nin raporunda zemin hareketliliği en yüksek yerlerden birisi İstanbul'da.
Ola ki yıkılmadı bu durumda bile yaşanacakları az çok tahmin ediyorum ve böyle bir travma yaşamak istemiyorum.
Çalıştığım iş tamamen uzaktan, ofise hiç gitmiyorum ve nerede olursam olayım yapabileceğim bir iş. Deprem riski görece az olan Ankara ya da ailemin yaşadığı Bursa'da 2 katlı güvenli bir yere taşınmak istiyorum.
Bursa'yı az çok bilsem de Ankara hakkında çok kısıtlı bilgiye sahibim, hangi semtte ev bakmam gerektiğini bile bilmiyorum, kafam çok karışık. Nasıl ilerlemem gerekir konusunda fikirlerinize açığım.
Konya ya da Trabzon'da bile ev baktım... Ama 2 sene sonra o şehrin en bilinen eşcinseli olmak istemiyorum o yüzden kaybolabileceğim bir şehir olsun istiyorum.
0
Bursa'da kaybolamazsiniz. Gidilecek mekanlar çok az eşcinsel birisi için. Ankara Türkiye'nin ikinci büyük şehri, en yakın İstanbul deneyimini Ankara yaşatabilir Türkiye'de doğal olarak, bir de İzmir.
0
Bursa'yı hiç bilmiyorum ama bu şartlarda Ankara mantıklı geliyor bana. Tunalı, Ayrancı, GOP civarından bakılabilir.
0
@thesomberlain Eskişehir aslında aklımdaydı ama yine bu küçük şehir durumundan dolayı vazgeçtim. Gittiğim yerde eşcinsel olduğum da belli olduğu için 1 senenin sonunda herkesin tanıdığı "Kız Fatih" olmak istemiyorum
0
@sanguine İzmir konusunda haklısın ama orda da Helen yayı var deprem bölgesi yine, bu korkuyu yaşamayacağım bi yer olmalı tekrar.
0
bursa'da 2 katlı ev zemini kötü ise yine sıkıntı yaratabilir gelecekte bir depremde. ben nilüfer ilçesinde 90'larda yapılmış bir sitenin zemininin kendi kendine çöktüğünü ve apartman duvarlarını derin çatlaklarla kapladığını biliyorum mesela.
0
Dostum gideceğin yerin büyüklüğünden ziyade insan profilini dikkate almanı tavsiye ederim.
0
Ankara tunali, ayranci, gop, dikmen'in ayranci'ya yakin taraflari, oran +1. Eskisehir'i dusunmeyin bile. Hem kucuk hem de merkezde dirifay var ve sehir aluvyon ustune kurulu. Mta'nin guncelledigi haritada fayi gordugumden beri camdan bakisiyoruz.
0
trabzon a yoğun ilgi var. bi değerlendir ama eşcinsel konusunu bilemiyorum ayol diye konuşmuyorsan sıkıntı olmaz.
0
hknty
bu sanırım birçok insanda oluyor ve kalp krizi sanılıyor. bu tam olarak nedir? derin nefes alınca kalp tarafında bir batma oluyor ya ara ara. daha sonra kütleme benzeri bir şey olup geçiyor. bu nedir?
bu sanırım birçok insanda oluyor ve kalp krizi sanılıyor. bu tam olarak nedir? derin nefes alınca kalp tarafında bir batma oluyor ya ara ara. daha sonra kütleme benzeri bir şey olup geçiyor. bu nedir?
0
Başka bir sebebi de var mıdır bilemem de,
Yaşlıların yel girmesi dediği olaydır. Biçimsiz yatmaktan veya terli olan, boyun, omuz veya sırtın soğuğa maruz kalmasından olur. Kas gevşeticiler bir nebze işe yarar.
Yaşlıların yel girmesi dediği olaydır. Biçimsiz yatmaktan veya terli olan, boyun, omuz veya sırtın soğuğa maruz kalmasından olur. Kas gevşeticiler bir nebze işe yarar.
0
Bu ara ara oluyor ve sonra olmuyor. Bir takım insanlar bunu aşıya bağlıyor ama bilemiyorum.
0
Nefes alınca bıçak gibi bir sancı girer kalp tarafına bazen, anlık. Hatta nefesi verirken yavaş yavaş verme ihtiyacı duyarsın aynı acıyı hissetmemek için. Eğer bahsettiğiniz buysa, kulağa saçma geliyor ama bu gaz sancısı. Kalbe kadar gidebiliyor bazen evet.
0
les yeux blanches
SelamlarB12 için benexolFolik asit için folbiol alıyorum.Magnezyum için eczaneden alınabilecek tavsiye edebileceğiniz ilaç var mı?
Selamlar
B12 için benexol
Folik asit için folbiol alıyorum.
Magnezyum için eczaneden alınabilecek tavsiye edebileceğiniz ilaç var mı?
B12 için benexol
Folik asit için folbiol alıyorum.
Magnezyum için eczaneden alınabilecek tavsiye edebileceğiniz ilaç var mı?
0
Tek diyeceğim, magnezyum oksit formunu almayın. Emilmiyor düzgün. Ve günde 200 mg'ın bir işe yaramadığı. 400 mg olarak aynı anda içilmesi gerektiği belirtiliyor.
0
Malat formundaki herhangi bir magnezyumdan alabilirsiniz. Venatura f/p açısından uygun ancak yutması zor bilginiz olsun.
0
kanepeee
Araba rölantide ve boştayken gaza basıyorum, ilk bir santimetrede devir yükselmiyor, sonra yükselmeye başlıyor. Hyundai i20.Bu bir problem mi, problemse çözümü kolay mı?
Araba rölantide ve boştayken gaza basıyorum, ilk bir santimetrede devir yükselmiyor, sonra yükselmeye başlıyor. Hyundai i20.
Bu bir problem mi, problemse çözümü kolay mı?
Bu bir problem mi, problemse çözümü kolay mı?
0
parcaliham
Merhaba,Elimde 2020 model, 32GB ram, M1 chipli macbook pro var. 2 yıl önce almıştım. Profesyonel anlamda video processing/rendering işime yaradığı için bunu tercih etmiştim.Şu an elimdekini verip, üstüne 1000 Euro vererek 2022 model 24gb ram, M2 chipli yeni bir macbook pro'a sahip olma fırsatım var.
Merhaba,
Elimde 2020 model, 32GB ram, M1 chipli macbook pro var. 2 yıl önce almıştım. Profesyonel anlamda video processing/rendering işime yaradığı için bunu tercih etmiştim.
Şu an elimdekini verip, üstüne 1000 Euro vererek 2022 model 24gb ram, M2 chipli yeni bir macbook pro'a sahip olma fırsatım var.
En önemli nokta da 1000 Euro'yu nakit vermeyeceğim. 2 yıl boyunca, ayda 43 Euro vererek olacak.
Sizce bu upgrade, 1000 Euro'ya değer mi? Burada en çok göz ettiğim şey, M1 chip ve M2 chip arasındaki fark. Bir de bilgisayarın 2020 modeli yerine 2022 modeline sahip olmak ve 2-3 yıl sonra tekrar böyle bir upgrade yapmak istediğimde daha kolay yapacak olmam.
Siz olsanız ne yaparsınız?
Elimde 2020 model, 32GB ram, M1 chipli macbook pro var. 2 yıl önce almıştım. Profesyonel anlamda video processing/rendering işime yaradığı için bunu tercih etmiştim.
Şu an elimdekini verip, üstüne 1000 Euro vererek 2022 model 24gb ram, M2 chipli yeni bir macbook pro'a sahip olma fırsatım var.
En önemli nokta da 1000 Euro'yu nakit vermeyeceğim. 2 yıl boyunca, ayda 43 Euro vererek olacak.
Sizce bu upgrade, 1000 Euro'ya değer mi? Burada en çok göz ettiğim şey, M1 chip ve M2 chip arasındaki fark. Bir de bilgisayarın 2020 modeli yerine 2022 modeline sahip olmak ve 2-3 yıl sonra tekrar böyle bir upgrade yapmak istediğimde daha kolay yapacak olmam.
Siz olsanız ne yaparsınız?
0
1000 euro güzel para tayfun.
tl gibi enflasyonun zirve yaptığı bi para olsaydı 2 yılda avantajlı olur derdim ama. bu haliyle mantıksız bi hareket olurdu. overall'da 30 saniyede yapacağın renderingi 25 saniyede yapacak olmanın ve yeni cihaz kullanacak olmanın vereceği tatmin duygusu 1000 euro etmez.
tl gibi enflasyonun zirve yaptığı bi para olsaydı 2 yılda avantajlı olur derdim ama. bu haliyle mantıksız bi hareket olurdu. overall'da 30 saniyede yapacağın renderingi 25 saniyede yapacak olmanın ve yeni cihaz kullanacak olmanın vereceği tatmin duygusu 1000 euro etmez.
0
M1 değil M1 Pro çipli bir Macbook mu 2020 model olan?
M1 Chip'e 32 GB Ram takılmıyordu diye hatırlıyorum.
Eğer eski cihazınız M1 Pro ise yeni alacağınız makine daha yavaş olacaktır.
M1 Chip'e 32 GB Ram takılmıyordu diye hatırlıyorum.
Eğer eski cihazınız M1 Pro ise yeni alacağınız makine daha yavaş olacaktır.
0
m1 pro'dan m2'ye geçilmez +1
ama ram'i yanlış biliyorsanız (m1 pro ve ultralar 2021'de çıkmıştı sanki, 2020 modelde olmamalı) o zaman m2 mantıklı olabilir ama yine 1000 euroya değer mi... bu sefer satıp 14" pro (m1 pro'lu) almak daha mantıklı olabilir. O da taksitli yok mu mesela?
ama ram'i yanlış biliyorsanız (m1 pro ve ultralar 2021'de çıkmıştı sanki, 2020 modelde olmamalı) o zaman m2 mantıklı olabilir ama yine 1000 euroya değer mi... bu sefer satıp 14" pro (m1 pro'lu) almak daha mantıklı olabilir. O da taksitli yok mu mesela?
0
M1den m2 ye geçilir ama hemen değil. İnsanlar bir süre kullansın ve sizde görün, ondan sonra karar verin.
0
thesomberlain
Selamlar kardeşime rutin işleri için bir laptop alacağım oyun pek oynamaz word, excel ne bileyim iş görüşmesi yapması için hangisini önerirsiniz teşekkürler.https://shop.huawei.com/tr/kampanya-ozel-indirim.html?utm_source=facebook&utm_medium=psm&utm_campaign=Huawei-Ecom-Always-On-Q2-2022&utm_content
Selamlar kardeşime rutin işleri için bir laptop alacağım oyun pek oynamaz word, excel ne bileyim iş görüşmesi yapması için hangisini önerirsiniz teşekkürler.
shop.huawei.com
Acer Aspire 3 A315-57G Dizüstü Bilgisayar, 15.6” FHD, Intel i5-1035G1, 8GB RAM, 512GB SSD, MX330 Harici 2 GB Ekran Kartı, Windows 10 Home www.amazon.com.tr
shop.huawei.com
Acer Aspire 3 A315-57G Dizüstü Bilgisayar, 15.6” FHD, Intel i5-1035G1, 8GB RAM, 512GB SSD, MX330 Harici 2 GB Ekran Kartı, Windows 10 Home www.amazon.com.tr
0
Cozulur de zahmet bu arada bahsettigim kameranin yeri aslinda. Yazarken eller gorunuyor klsvyede oldugu icin. Bi de cerceve cok ince webcam taksan da ekrani biraz kapatabilir
0
su492
hard ya da soft fark etmez ama daha ilk dinleyişte beğenilen şarkılar... yani melodiyi çözmesi zor olmamalı, basit bir melodi de olabilir. teşekkürler.
hard ya da soft fark etmez ama daha ilk dinleyişte beğenilen şarkılar... yani melodiyi çözmesi zor olmamalı, basit bir melodi de olabilir. teşekkürler.
0
thesomberlain
Arıyorum arkadaşlar türkiye veya yabancı herhangi bir site olabilir, dükkan olabilir var mı bildiğiniz bir yer?
Arıyorum arkadaşlar türkiye veya yabancı herhangi bir site olabilir, dükkan olabilir var mı bildiğiniz bir yer?
0
www.letgo.com
Çin harici bir tek bu elemanda var ama sizin renk yok sanırım elinde. Olmazsa bir mesaj atıp şansınızı deneyin belki vardır elinde.
Çin harici bir tek bu elemanda var ama sizin renk yok sanırım elinde. Olmazsa bir mesaj atıp şansınızı deneyin belki vardır elinde.
0
wiekannich
Saçma bir soru biliyorum fakat mazur görün :) ne denediysem olmadı sevgili duyuru, sabah en az 3 saat falan zerre iştahım olmuyor, haliyle öğlen ağır yemek yiyince (hafif birşey günü kapatmıyor) gün boyu halsizlik, ağırlık çöküyor üstüme, sabah iştahsızken nasıl yoğun beslenme motivasyonu bulabiliy
Saçma bir soru biliyorum fakat mazur görün :) ne denediysem olmadı sevgili duyuru, sabah en az 3 saat falan zerre iştahım olmuyor, haliyle öğlen ağır yemek yiyince (hafif birşey günü kapatmıyor) gün boyu halsizlik, ağırlık çöküyor üstüme, sabah iştahsızken nasıl yoğun beslenme motivasyonu bulabiliyorsunuz ?
0
Sabah uyanır uyanmaz “saglam” kahvaltı yapman gerekmiyor ki. Bişeyler atıştır veya sadece çay iç. Gevrek yiyebilirsin belki. Soru mu bu su an anlamadım :)
Kısaca sabah hardkor yemek zorunda değilsin.
Kısaca sabah hardkor yemek zorunda değilsin.
0
0
İştahın sadece öğlen vaktinde varsa sabah yapmadığın sağlam kahvaltıyı o zamana saklamalısın.
Diğer öğünlere kıyasla kahvaltı daha çok önemli.
Diğer öğünlere kıyasla kahvaltı daha çok önemli.
0
Deathrow
1+1, haftada bir detaylı temizliyorum her yeri. 3 günde tozlanıyor. Özellikle güneş vurunca fark ediliyor hemen. Ben anlamadım bu işi ya, anamgilin ev triplex, o da haftada bir temizliyor ama benim eve göre çok çok daha az tozlu. Üstelik kedileri falan var. Bir şey mi kaçırıyorum?
1+1, haftada bir detaylı temizliyorum her yeri.
3 günde tozlanıyor. Özellikle güneş vurunca fark ediliyor hemen.
Ben anlamadım bu işi ya, anamgilin ev triplex, o da haftada bir temizliyor ama benim eve göre çok çok daha az tozlu. Üstelik kedileri falan var.
Bir şey mi kaçırıyorum?
3 günde tozlanıyor. Özellikle güneş vurunca fark ediliyor hemen.
Ben anlamadım bu işi ya, anamgilin ev triplex, o da haftada bir temizliyor ama benim eve göre çok çok daha az tozlu. Üstelik kedileri falan var.
Bir şey mi kaçırıyorum?
0
Anangilin ev merkezi bi yerde değilse, bahçeli falansa tozlanma daha az olur. 1+1 ev cadde üzeri falansa camı açar açmaz toz dolar.
0
kumaş olan yerlerde çok toz oluyor benim gözlemim. mutfakta mesela hiç olmuyor bizim, banyoda ve benim odamda çok oluyor çünkü çamaşır asarken falan havalanıyor hep tüyler. ya da halıdan geliyor. banyoda da havlular olduğu için.
mesela evden 2 hafta gidince hiç toz olmuyor geldiğimde, ama ben evdeysem sürekli bir sirkülasyon olduğu için hep tozlanıyor.
mesela evden 2 hafta gidince hiç toz olmuyor geldiğimde, ama ben evdeysem sürekli bir sirkülasyon olduğu için hep tozlanıyor.
0
Yaşadığın semtin hava kirliliği böyle anlaşılıyor işte. Ben de Şişli'deyken ev sürekli toz olurdu ama yeni taşındığım yer daha ufak bir yer ve o kadar toz olmuyor. Yakınlarda inşaat çoksa mesela o da yapar. Sineklik gibi pencereye takılacak ve ev havalanırken içeri toz girmeyecek bir teknoloji icad edilene kadar çekeceğiz bunu ne yazık ki.
0
thesomberlain
Merhaba arkadaslar. Harici hdd yi bagladigim kablonun bir ucu usb-c diger ucu usb. Usb bilgisayara giriyor simdi ben her iki ucuda usb-c bir kablo alsam aktarim hizinda bir degisim olur mu?
Merhaba arkadaslar.
Harici hdd yi bagladigim kablonun bir ucu usb-c diger ucu usb. Usb bilgisayara giriyor simdi ben her iki ucuda usb-c bir kablo alsam aktarim hizinda bir degisim olur mu?
Harici hdd yi bagladigim kablonun bir ucu usb-c diger ucu usb. Usb bilgisayara giriyor simdi ben her iki ucuda usb-c bir kablo alsam aktarim hizinda bir degisim olur mu?
0
USB dediğin USB-A. Bunu USB 3.0 noktasına bağlarsan maksimum 600 MB/sn hızla veri aktarabilirsin. USB-C'ye (daha doğrusu USB 3.1) bağlarsan 1,22 GB/sn hızla aktarırsın. Burada kısıtlayıcı kriter harici diskin veri okuma/yazma hızıdır. Eğer bu disk HDD ise zaten o kadar hızlı veri transferini HDD'nin kendi desteklemez. O yüzden USB-A ya da C'ye bağlamak arasında bir fark yok (USB-A 3.0 olmak şartı ile). Ancak harici disk bir SSD ise ve okuma/yazma hızları 600 MB/sn üzerinde ise o zaman USB-C daha hızlı veri aktarır.
www.hepsiburada.com
Örnek olarak bu diski USB 3.0 noktasına bağlarsan hızını kısıtlamış olursun.
www.hepsiburada.com
Örnek olarak bu diski USB 3.0 noktasına bağlarsan hızını kısıtlamış olursun.
0
namidigerkokuc
İç Anadolu'da yaşasanız hangi şehirde yaşamak isterdiniz? Özellikle Konya civarından örnek verirseniz sevinirim
İç Anadolu'da yaşasanız hangi şehirde yaşamak isterdiniz? Özellikle Konya civarından örnek verirseniz sevinirim
0
Eskişehir - Ankara
Bilecik de ucundan kıyısından dahilse 3. seçenek Bilecik derim. Aktivite falan pek yoktur ama Bursa ve Eskişehir'e yakınlığı yeter.
Bilecik de ucundan kıyısından dahilse 3. seçenek Bilecik derim. Aktivite falan pek yoktur ama Bursa ve Eskişehir'e yakınlığı yeter.
0
İç Anadolu'nun neredeyse çoğu yerini gezmiş biri olarak söylüyorum. Öncelikle tabii ki Ankara ve Eskişehir. Bunlar olmuyorsa Konya. Milletin Konya hakkında abuk sabuk konuştuğuna bakmayın, büyükşehir olmasının verdiği ciddi avantajlar var. Ayrıca coğrafi avantajları da var.(Ankara ve Eskişehir'e trenle 1,5 saat, en yakın denize (Manavgat) 200km.))
0
Eskisehirde 1.5 senedir yasiyorum ailem ankarada ama direk esese geldim yerlesmeye. Mezuniyetten sonra degismis ve hala guzel.
0
İc anadoluda yasamak istemem direkt.
Baska caren yok birini seç dersen Ankara. Ben büyüksehir insaniyim.
Baska caren yok birini seç dersen Ankara. Ben büyüksehir insaniyim.
0
eritropoitein
2016 model allstar vw polo 30bin km’de 300bin lirada şuan. Ederinin üstünde olmasına rağmen piyasaya göre iyi duruyor. Sizce şuan alınır mı beklenmeli mi?
2016 model allstar vw polo 30bin km’de 300bin lirada şuan. Ederinin üstünde olmasına rağmen piyasaya göre iyi duruyor. Sizce şuan alınır mı beklenmeli mi?
0
Sıfır araba bulursan biraz daha koyup alırsın da sıfır araba yok.
Bir kere Skoda artık Fabia satmıyor Türkiye'de. Girip sitesine bakın. Fabia diye bir model yok sitede.
Yaris'in de Allstar Polo'ya muadil sıfır aracı 512 bin lira. O da bayide bulursan.
Yani 300 bine "biraz koyup sıfır al" olmuyor.
Benim ablamda var Allstar polo (zaten sadece 2016'da çıktı bu özel paket). 30 bin km'de ve kaza boya vs. hiçbir şeyi yoksa o fiyat iyi bence.
Şu ilana bakalım: buy.tr.vava.cars
Eksileri:
2016 Polo 'Comfortline' yani 2 alt paket.
Kaput ve çamurluk değişmiş. Sağ kapı boyalı.
Dizel
85 binde
Bu araba bile 290 ise 300'e Allstar alınır. Otomatik vites olduğunu varsayıyorum.
Bir kere Skoda artık Fabia satmıyor Türkiye'de. Girip sitesine bakın. Fabia diye bir model yok sitede.
Yaris'in de Allstar Polo'ya muadil sıfır aracı 512 bin lira. O da bayide bulursan.
Yani 300 bine "biraz koyup sıfır al" olmuyor.
Benim ablamda var Allstar polo (zaten sadece 2016'da çıktı bu özel paket). 30 bin km'de ve kaza boya vs. hiçbir şeyi yoksa o fiyat iyi bence.
Şu ilana bakalım: buy.tr.vava.cars
Eksileri:
2016 Polo 'Comfortline' yani 2 alt paket.
Kaput ve çamurluk değişmiş. Sağ kapı boyalı.
Dizel
85 binde
Bu araba bile 290 ise 300'e Allstar alınır. Otomatik vites olduğunu varsayıyorum.
0
Alınır. Sahibi olduğum 2015 comfortline 300 binlerdeyse bu arac uygundur ve alınır.
0
esinikaybetmiscorap.
Merhabalar,Burnuma ilave bir burun daha eklendi öyle büyük bir zona ve sol tarafımdaki kulak kaş boyun her yerim ağrıyor, lenfler şişti. Doktor zona dedi ilaçlar verdi ancak bağışıklığın düşükse olur bu tarz şeyler dedi. Vitamin olarak ektra ne kullansam acaba? Tavsiye edebileceğiniz tüm önerilere a
Merhabalar,
Burnuma ilave bir burun daha eklendi öyle büyük bir zona ve sol tarafımdaki kulak kaş boyun her yerim ağrıyor, lenfler şişti. Doktor zona dedi ilaçlar verdi ancak bağışıklığın düşükse olur bu tarz şeyler dedi. Vitamin olarak ektra ne kullansam acaba? Tavsiye edebileceğiniz tüm önerilere açığım.
Yaş 28, kadın kişisiyim.
Teşekkürler.
Burnuma ilave bir burun daha eklendi öyle büyük bir zona ve sol tarafımdaki kulak kaş boyun her yerim ağrıyor, lenfler şişti. Doktor zona dedi ilaçlar verdi ancak bağışıklığın düşükse olur bu tarz şeyler dedi. Vitamin olarak ektra ne kullansam acaba? Tavsiye edebileceğiniz tüm önerilere açığım.
Yaş 28, kadın kişisiyim.
Teşekkürler.
0
Ayni durumdayiz.
Dun sol koltukalti lenf nodulu icin gittigim doktor cildiye onerdi bugun ona gidecegim. Yalniz lenfe dikkat zona gectikten 10 gun sonra lenf inmezse biyopsi gerekebilirmis. Zonaya ilave 1 haftadir agir gribim ve doktor boyle ustuste gelen hastaliklardan sonra lenfin sismesi normal dedi.
Herkeste bu ara gecmeyen bi grip, bi rahatsizlik var. bunun icin her sabah bir kasik bal, d ve k vitaminleri. 2 gunde bir b12 ve suda eriyen c vitamini-cinko iciyorum ama pek bir ilerleme yok simdilik. korkulacak bir sey yok ama lenf inmezse bir genel cerraha gorunmenizi tavsiye ederim. Gecmis olsun.
Dun sol koltukalti lenf nodulu icin gittigim doktor cildiye onerdi bugun ona gidecegim. Yalniz lenfe dikkat zona gectikten 10 gun sonra lenf inmezse biyopsi gerekebilirmis. Zonaya ilave 1 haftadir agir gribim ve doktor boyle ustuste gelen hastaliklardan sonra lenfin sismesi normal dedi.
Herkeste bu ara gecmeyen bi grip, bi rahatsizlik var. bunun icin her sabah bir kasik bal, d ve k vitaminleri. 2 gunde bir b12 ve suda eriyen c vitamini-cinko iciyorum ama pek bir ilerleme yok simdilik. korkulacak bir sey yok ama lenf inmezse bir genel cerraha gorunmenizi tavsiye ederim. Gecmis olsun.
0
Zona çıktığı taraftaki her yere vuruyor. Sırtımın üst sağ tarafında çıkan zonanın ağrısı koltuk altıma vurmuştu, elime şişmiş lenf bezi geliyordu. Zona geçince bu ağrı ve şişlik de geçti. Benim öğrendiğim şey şu oldu, çıkışından itibaren en geç 3 gün içinde ilaç tedavisine başlamak. Ne kadar erken o kadar iyi, cilt üstünde su toplaması olmadan yırtma ihtimalin artıyor. Bağışıklık konusunda yorum yapamadım ama geçmiş olsun.
0
hede hodo
Annem için almayı düşünüyorum. 1 2 modelini beğendim. Annem spor ayakkabısından çok memnun. O sebepten bu markaya yöneldim.Sizin deneyiminiz nasıl?
Annem için almayı düşünüyorum. 1 2 modelini beğendim.
Annem spor ayakkabısından çok memnun. O sebepten bu markaya yöneldim.
Sizin deneyiminiz nasıl?
Annem spor ayakkabısından çok memnun. O sebepten bu markaya yöneldim.
Sizin deneyiminiz nasıl?
0
Yarı kışlık yarı spor bi botu var, çok memnunum. Kolay kolay da ayakkabı beğenmeyen biriyim
0
skechers alma dayanıklılık açısından
nike, salomon, merrel, colombia rahat modelini bulursan adidas
nike, salomon, merrel, colombia rahat modelini bulursan adidas
0
but that was just a dream
Evet/hayırNeden?Yaşınız?
Evet/hayır
Neden?
Yaşınız?
Neden?
Yaşınız?
0
Hayır çünkü bir insanın kendisinin seçmediği milliyet, doğum yeri vs. şeylerle gurur duyabilmek bana göre dünyanın en saçma şeylerinden biri.
28 yaşındayım.
28 yaşındayım.
0
Ms brownstone +1
Benim kendim cabalayip yaptığım ya da secimlerim sonrasında olan bir olay değil.
Benim kendim cabalayip yaptığım ya da secimlerim sonrasında olan bir olay değil.
0
Evet
Çünkü kimliğinin bir parçası ve kendimle barışık bir insanım. Kürt olsam Kürtlüğümle, Ermeni olsam ermeniliğimle gurur duyardım.
28
Çünkü kimliğinin bir parçası ve kendimle barışık bir insanım. Kürt olsam Kürtlüğümle, Ermeni olsam ermeniliğimle gurur duyardım.
28
0
Evet,
sonuçta benim karakterimi, davranıslarımı sekillendiren birsey.
farklı milliyetten de olsam gurur duymama gibi bir düsüncem olmazdı, sadece önemsiz oldugunu düsünüyorsam gurur duymuyorum önemsiz vs. derdim, herseyi dört dörtlük bir millet oldugunu düsünmüyorum.
30
sonuçta benim karakterimi, davranıslarımı sekillendiren birsey.
farklı milliyetten de olsam gurur duymama gibi bir düsüncem olmazdı, sadece önemsiz oldugunu düsünüyorsam gurur duymuyorum önemsiz vs. derdim, herseyi dört dörtlük bir millet oldugunu düsünmüyorum.
30
0
evet, duyuyorum.
geçmişinden ve coğrafyasından dolayı (son 100 yıllık tarihten bahsetmiyorum bu arada)
36 yaşındayım/sanat tarihçisiyim
geçmişinden ve coğrafyasından dolayı (son 100 yıllık tarihten bahsetmiyorum bu arada)
36 yaşındayım/sanat tarihçisiyim
0
Hayır.
Seçemediğimiz, random gelen şeyler için gurur duymak mantıklı değil de ondan.
24
Seçemediğimiz, random gelen şeyler için gurur duymak mantıklı değil de ondan.
24
0
George Carlin'in bununla ilgili çok güzel bir konuşması vardı gösterisinin birinde. Linkini aşağıya bırakıyorum. 5:10'dan sonra başlıyor.
www.youtube.com
Cevaplarım;
- Hayır
- Tesadüflerle gurur duyulmaz, mutlu olunur. Mutluluğa değinmeyeceğim.
- 30
www.youtube.com
Cevaplarım;
- Hayır
- Tesadüflerle gurur duyulmaz, mutlu olunur. Mutluluğa değinmeyeceğim.
- 30
0
bazı arkadaşlar kişisel bir tarafı olmadığına değinmiş. ona ek bir de, kesinlik de yok. türk olmak. nedir türk olmak? öyle çat diye herkesin aynı şeyi söylediği bir tanımı yok ki. kimi diyecek 5000 yıldır var olan köklü blah blah, öbürü islamla harmanlayacak vs. aynı şey diğer milliyetler için de geçerli. ingiliz olmak. nedir ingiliz olmak? İngilizce konuşmak mı, anne babanın ingiliz olması mı, ingiltere'de doğmak veya yaşamak mı? hepsi mi? ya da kendini ingiliz hisseden herkes ingiliz mi? ne var yani bu türk olmanın içinde? tam da içini doldururken çok şey değiştiği için hayali topluluklar olmaktan öte gitmiyor ve övünecek veya gurur duyulacak bi şey kalmıyor bence. türklük deyince aklıma hep olumsuz şeyler geliyor mesela şu an benim. sorumsuzluk, din simsarlığı, ahlaksızlık vs geliyor valla, çünkü hep böyleleri bu tanımları kullanıyorlar işlerine göre. ama cumhuriyet kurulurken verilen bağımsızlık mücadelesini, kimseye boyun eğmemiş insanlar topluluğunu düşününce güzel bir his de doğuyor. zamana göre de çok değişiyor yani. kendimi böyle açıklama ihtiyacı duymadan evet gurur duyuyorum diyebileceğim çok nadir şey var. örneğin, ailem. onları da kendim seçmedim ama oldukları insan olmaları bile gurur veriyor bana. ne güzel, iyi kalpli, masum insanların çocuğuyum diyorum mesela. yani daha çok şanslı hissetmek gibi. aynı şeyi bu "milletin" üyeleri için söylemiyorum, söyleyemiyorum. neyse çok uzattım ama eğer içini kesin bir şekilde güzel şeylerle doldurabilseydik gurur duyuyorum diyebilirdim sanırım ailem gibi görebilseydim. yine de bu milliyetçilikten değil de ya ne güzel, akıllı, ahlaklı insanlarla bu hayatı/vatanı paylaşıyoruz diyebildiğim için olurdu. yine şanslı hissetmek gibi bir hisle işte. /28
0
gurur duymak değil ama türk olmaktan memnunum. türk halkının yaptığı yanlış politik tercihlere, ülkenin geldiği duruma öfkelensem de türk olmayı seviyorum. milliyetçi biri de asla değilim.
0
Hayır,31, çünkü herhangi bir milliyete sahip olmak seçim hakkına bağlı olmadığı için gurur duyulacak bir şey değildir.
0
31 yaşındayım. evet gurur duyuyorum, uzun ve ihtişamlı bir tarihin parçası olmak hoşuma gidiyor. yunan, iranlı, rus ya da çinli falan olsaydım da muhtemelen yine gurur duyardım.
0
Hayır ama mesela Fransızların İngilizlerin milletleriyle gurur duymalarını anlayabiliyorum. Felsefeyi, yönetim biçimlerini, makineleşmeyi falan geliştirip dünyaya yön vermişler gurur duyabilirler biz şu an bir şey üreten konumda değiliz. 31
0
Evet. Çünkü atam yunan'ı denize dökmüş. Hehe
bu arada;
sckxyss +1
erenderk +1
29
bu arada;
sckxyss +1
erenderk +1
29
0
bana göre doğuştan gelen şeyler için yani kendimizin seçme şansı olmayan şeyler için gurur duyulmaz. ancak şükür edilebilir.
0
Evet.
Türk milleti bağımsızlık için, vatan için canını çokça kez feda etmiş. Bu bana göre çok karakterli ve saygı duyulacak bir hareket. Bunu yapan başka milletleri de takdir ederim.
28 yaşındayım.
Türk milleti bağımsızlık için, vatan için canını çokça kez feda etmiş. Bu bana göre çok karakterli ve saygı duyulacak bir hareket. Bunu yapan başka milletleri de takdir ederim.
28 yaşındayım.
0
Gencken buradaki pek coklari gibi secmedigim seyle gurur duyamam derdim. Fakat baska bir kulturle hasir nesir olunca gurur duyulabilecegini anladim. Yani ben yari Turk yari Zazayim, Turkiye'li olmaktan gurur duyuyorum tum cografyasiyla. Bu bos politik bir inanc degil. Aksine Turkiye insaninin kalitesini karsilastirma yaparak bulmakla alakali. En basta caliskan bir milletiz bu bile bir gurur kaynagi. Caliskanlik da illa super ekonomi ile issizlik, calisan profili ile alakali degil. Annenizin esinizin her kis basi 3-5 kilo salca, bir kac kavanoz tursu yapmaya calismasi, o gida saklama kulturu de giriyor bunun icine, temizlik kulturumuzde.
Evet, 40.
Evet, 40.
0
Evet,
Yurtdisina gelmeden once boyle bir farkindaligim yoktu, hiçbir seyi olmayan milletler burnundan kil aldirmiyor ya da alman arkadaslarim ikinci dunya savasi ile ilgili birsey sorunca triplere giriyor sanki hakaret ediyormusum gibi. Oysa yunan, sirp arkadaslarimla konusabiliyorum.
Bazi arkadaslarimin kolyeleri var, mesela ulke haritasi degil de atiyorum, ege bolgesi seklinde italyanlarda gordum daha cok.
Bizim problemlerimiz var o ayri.
Milliyetle gurur duymak bos is ama boyle birsey var ve biz bu konuda ezilecek, gurur duymayacak bir millet degiliz.
32
Yurtdisina gelmeden once boyle bir farkindaligim yoktu, hiçbir seyi olmayan milletler burnundan kil aldirmiyor ya da alman arkadaslarim ikinci dunya savasi ile ilgili birsey sorunca triplere giriyor sanki hakaret ediyormusum gibi. Oysa yunan, sirp arkadaslarimla konusabiliyorum.
Bazi arkadaslarimin kolyeleri var, mesela ulke haritasi degil de atiyorum, ege bolgesi seklinde italyanlarda gordum daha cok.
Bizim problemlerimiz var o ayri.
Milliyetle gurur duymak bos is ama boyle birsey var ve biz bu konuda ezilecek, gurur duymayacak bir millet degiliz.
32
0
Hayir zira bunun icin bir caba gostermedim. Gurur duyulacak bi olay degil
38
38
0
32.
evetle hayır arasında gidiyorum. başımızdaki islamistler olmasaydı iç rahatlığıyla evet diyebilirdim.
evetle hayır arasında gidiyorum. başımızdaki islamistler olmasaydı iç rahatlığıyla evet diyebilirdim.
0
gurur da duymuyorum mutlu da değilim buna karşılık yerinmiyorum ve mutsuz da değilim.
ms brownstone +1
28
ms brownstone +1
28
0
Hayır,
Türk kısmını değiştir yine sonuç değişmez. olayın Türk olmakla ilgisi yok. Sadece milliyet gurur duyulacak bişey değil. Çünkü senin yaptığın bişey yok. Doğuyorsun ve doğduğun toplumun bir parçası oluyorsun. bitti. gurur duymalık durum nerede? yok. Farklı milletlerden insanların olduğu bir ortamda Türk olduğumu söylemekten utanır mıyım? utanmam. Çünkü utanılacak bir durumda yok.
38
Türk kısmını değiştir yine sonuç değişmez. olayın Türk olmakla ilgisi yok. Sadece milliyet gurur duyulacak bişey değil. Çünkü senin yaptığın bişey yok. Doğuyorsun ve doğduğun toplumun bir parçası oluyorsun. bitti. gurur duymalık durum nerede? yok. Farklı milletlerden insanların olduğu bir ortamda Türk olduğumu söylemekten utanır mıyım? utanmam. Çünkü utanılacak bir durumda yok.
38
0
Valla @brownstone u goruyor ve arttiriyorum. Secim imkanin olsa bile sacma. Mesela simdi sorsalar cogu kisi en zengin ya da refah seviyesi en yuksek ulkeleri secer, bu secimden sonra niye 'X ulkesindenim' diye gurur duyar ki insan? Hani isin kisisel ozellik olayini falan gectim direkt bisekilde hazira konmak oluyor bu. Yani atiyorum X ulkesi binlerce yil suren tarihi/kulturu sonucunda 'X gibi olma' tarzinda bir stereotipi kazanmissa sadece secim yaptin diye sen niye direkt gururlanasin ki? Senin o olaya bir katkin olmamis.
Kisaca basta dedigim gibi secim olsa bile sacma. Dolayisiyla cevabim hayir.
30.
Kisaca basta dedigim gibi secim olsa bile sacma. Dolayisiyla cevabim hayir.
30.
0
bir insanın gurur duyacağı bir hüneri yoksa milliyetiyle gurur duyar. ülkenin geçmişine, tarihsel insanlarına saygı duyuyorum tabi ama ülkeden dolayı gurur duyması komik.
35
35
0
Evet
Gurur duyacağım bir çok hunerim var ama buna rağmen ülkemi seviyorum. Çünkü benim ülkem tüm ülkelerden daha güzel, tarihim daha şanlı, insanım daha sıcak.
40E
Gurur duyacağım bir çok hunerim var ama buna rağmen ülkemi seviyorum. Çünkü benim ülkem tüm ülkelerden daha güzel, tarihim daha şanlı, insanım daha sıcak.
40E
0
Hayır.
Eskiden savaşçılık işe yarıyormuş bu yüzden başarılarımız olsa da sağlam bir medeniyet kuramamışız. Savaş işi teknolojiye dayanınca gümlemişiz zaten.
Eskiden savaşçılık işe yarıyormuş bu yüzden başarılarımız olsa da sağlam bir medeniyet kuramamışız. Savaş işi teknolojiye dayanınca gümlemişiz zaten.
0
Tamamen tesaduf eseri olan bir seyden gurur duymak ya da utanc duymak bana sacma geliyor. Sans eseri turk doğmuşum. Dolayısıyla duymuyordum.
33
33
0
hayir
kendim secmedigim bir sey icin neden gurur duyayim. sadece ataturk atam oldugu icin gurur duyuyorum
29
kendim secmedigim bir sey icin neden gurur duyayim. sadece ataturk atam oldugu icin gurur duyuyorum
29
0
evet çünkü kimliğimin ve geçmişimin bir parçası.
dissendium'a katılıyorum.
burada doğmak tesadüf olabilir ama dedelerimiz bu ülke için savaşmış.
kendi adıma konuşmam gerekirse, iki tane dedem var savaşmış olan.
bazı şeyleri kendimiz kazanmış, (son yıllarda olduğu gibi de) kendimiz kaybetmişiz.
gavur okulu diye tabir edilen okullardan birini bitirdim.
o zaman da aynı şeyi düşünürdüm, sonradan bütün dünyadan insanlarla çalıştığım bir işim oldu, yine aynı şeyi düşünüyorum.
özendiğimiz ülkeler toplumsal olarak bilim, medeniyet vb. konularında çok ileride olsalar da, halklarının bireysel anlamda kendi toplumlarıyla aynı düzeyde olmadığını düşünüyorum.
bunun sebepleri elbette tartışılır ve ülkeye göre bakış açıları elbette değişebilir ama en azından mücadele etmiş ve özgürlüğünü kazanmış birilerinin evladı olmak bana gurur veriyor.
üstelik, tarihte iyi ya da kötü, mücadelesi olan ya da olmayan her millet/ulus/ülke, sadece göçmenlerden oluşsa bile kendi ülkesiyle ve o ülkenin vatandaşı olmakla gurur duyarken, bizim bunu bu kadar hafife almamızın talihsiz bir durum olduğunu düşünüyorum.
36
dissendium'a katılıyorum.
burada doğmak tesadüf olabilir ama dedelerimiz bu ülke için savaşmış.
kendi adıma konuşmam gerekirse, iki tane dedem var savaşmış olan.
bazı şeyleri kendimiz kazanmış, (son yıllarda olduğu gibi de) kendimiz kaybetmişiz.
gavur okulu diye tabir edilen okullardan birini bitirdim.
o zaman da aynı şeyi düşünürdüm, sonradan bütün dünyadan insanlarla çalıştığım bir işim oldu, yine aynı şeyi düşünüyorum.
özendiğimiz ülkeler toplumsal olarak bilim, medeniyet vb. konularında çok ileride olsalar da, halklarının bireysel anlamda kendi toplumlarıyla aynı düzeyde olmadığını düşünüyorum.
bunun sebepleri elbette tartışılır ve ülkeye göre bakış açıları elbette değişebilir ama en azından mücadele etmiş ve özgürlüğünü kazanmış birilerinin evladı olmak bana gurur veriyor.
üstelik, tarihte iyi ya da kötü, mücadelesi olan ya da olmayan her millet/ulus/ülke, sadece göçmenlerden oluşsa bile kendi ülkesiyle ve o ülkenin vatandaşı olmakla gurur duyarken, bizim bunu bu kadar hafife almamızın talihsiz bir durum olduğunu düşünüyorum.
36
0
hayır, gururluk bir durum yok bence de. sadece mutluyum ve kimliğimle barışığım diyebilirim.
yurtdışında kimliğimi aşağılamaya çalışanlara da ayarı veririm, elinde tesbih, ayağında babet çorabı takılan bi tane bile ziya gökalp eseri okumamış ama türkçü geçinen tiplere de.
27
yurtdışında kimliğimi aşağılamaya çalışanlara da ayarı veririm, elinde tesbih, ayağında babet çorabı takılan bi tane bile ziya gökalp eseri okumamış ama türkçü geçinen tiplere de.
27
0
hayır ama bundan utanmam tabi. milliyetim üzerinden bana sataşacak insana karşı kullanacağım malzememin olmasından memnunum.
benim seçmediğim, doğuştan gelen bir özellik benim için gurur vesilesi değil. çalışıp çabalayarak elde ettiğim bir ünvan, eser veya kazançtan gurur duyarım ancak.
31.
benim seçmediğim, doğuştan gelen bir özellik benim için gurur vesilesi değil. çalışıp çabalayarak elde ettiğim bir ünvan, eser veya kazançtan gurur duyarım ancak.
31.
0
neden gurur duyayım ki?
kendi seçimim olsa gurur duyarım ya da millet olarak acayip işler yapmış/yapıyor olsak yine gurur duyarım.
kendi seçimim olsa gurur duyarım ya da millet olarak acayip işler yapmış/yapıyor olsak yine gurur duyarım.
0
hayır
çünkü burada doğup büyüsem bile türk değilim; ne etnik, ne kültürel ne de toplumun bir parçası olarak.
dolu dolu türk hissetseydim de gurur duymazdım. içinde bulunduğun kültür, millet, toplum için mutlu ya da mutsuz olmak ayrı, gurur duymak ayrı bir şey bence. mesela ingiliz olsaydım mutlu olurdum ama yine gurur duymazdım.
başka milletleri gördüm bizimki iyiymiş diyenleri anlayabilmekle beraber milliyetle gurur duyma meselesinin milliyetin kendinden gelen bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. bu arkadaşların tacik olsaydı, sırf milliyetinden gurur duyma fikrinden ötürü tacik olmaktan gurur duymasından bahsediyorum. bu bağlamda bakıp da objektif olmanın mümkün olmadığını, konseptin kendi kendini beslediğini düşünüyorum.
çünkü burada doğup büyüsem bile türk değilim; ne etnik, ne kültürel ne de toplumun bir parçası olarak.
dolu dolu türk hissetseydim de gurur duymazdım. içinde bulunduğun kültür, millet, toplum için mutlu ya da mutsuz olmak ayrı, gurur duymak ayrı bir şey bence. mesela ingiliz olsaydım mutlu olurdum ama yine gurur duymazdım.
başka milletleri gördüm bizimki iyiymiş diyenleri anlayabilmekle beraber milliyetle gurur duyma meselesinin milliyetin kendinden gelen bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. bu arkadaşların tacik olsaydı, sırf milliyetinden gurur duyma fikrinden ötürü tacik olmaktan gurur duymasından bahsediyorum. bu bağlamda bakıp da objektif olmanın mümkün olmadığını, konseptin kendi kendini beslediğini düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
SelamEminim aramızda tek başına başka ülkeye konser için giden yalnız kovboylar da vardır. Ama benim bunun ülke içindeki verisyonunu yapma kararsızlığım var. Geçen sene o şehirde olurum diye bilet almıştım ama şimdi başka sehirdeyim ve konsere gitmeyi de çok istiyorum ama hem tek başına gideceğim il
Selam
Eminim aramızda tek başına başka ülkeye konser için giden yalnız kovboylar da vardır. Ama benim bunun ülke içindeki verisyonunu yapma kararsızlığım var.
Geçen sene o şehirde olurum diye bilet almıştım ama şimdi başka sehirdeyim ve konsere gitmeyi de çok istiyorum ama hem tek başına gideceğim ilk konser olacağı hem de başka şehirde olması cesaretimi kırıyor:/
Elimde 2 açık uçak biletim var, konsere gideceksem eğer bunları bir an önce biletlemem gerek ama bir türlü cesaret edemiyorum. Daha kim gidecek de daha otel rezervasyonu yapılacak da falan da fistan da...
Siz tek başına ilk konserinize ne zaman gittiniz? Zevk aldınız mı? Önerir misiniz? Sanırım biraz cesarete ihtiyacım var:/
Cevaplar için şimdiden çok teşekkürler.
Eminim aramızda tek başına başka ülkeye konser için giden yalnız kovboylar da vardır. Ama benim bunun ülke içindeki verisyonunu yapma kararsızlığım var.
Geçen sene o şehirde olurum diye bilet almıştım ama şimdi başka sehirdeyim ve konsere gitmeyi de çok istiyorum ama hem tek başına gideceğim ilk konser olacağı hem de başka şehirde olması cesaretimi kırıyor:/
Elimde 2 açık uçak biletim var, konsere gideceksem eğer bunları bir an önce biletlemem gerek ama bir türlü cesaret edemiyorum. Daha kim gidecek de daha otel rezervasyonu yapılacak da falan da fistan da...
Siz tek başına ilk konserinize ne zaman gittiniz? Zevk aldınız mı? Önerir misiniz? Sanırım biraz cesarete ihtiyacım var:/
Cevaplar için şimdiden çok teşekkürler.
0
gittim. askerde asteğmendim.
bi pazar istanbulda ülker arenadan çıkıp, bis'i kaçırarak otobüse yetiştim. pazartesi iş başı yaptım.
diğeri ankaradaydı, cuma günüydü; rahat rahat gittim rahat rahat döndüm.
ikisinden de keyif aldım. ikisini de tekrar izleme şansım azdı. tek olunca kısmen daha rahat dahi oldu diyebilirim.
bi pazar istanbulda ülker arenadan çıkıp, bis'i kaçırarak otobüse yetiştim. pazartesi iş başı yaptım.
diğeri ankaradaydı, cuma günüydü; rahat rahat gittim rahat rahat döndüm.
ikisinden de keyif aldım. ikisini de tekrar izleme şansım azdı. tek olunca kısmen daha rahat dahi oldu diyebilirim.
0
Tek basima hollandaya konsere gittim 2015te. Iyi ki tek basima gitmisim. Ayni muzik zevkine sahip arkadas bulma cabasi yok, oraya gidelim, bunu yapalim diye program bozan biri yok, cok icmeyelim, eve donemeyiz diyen macera katili tipler yok. Yine olsa yine giderim.
Soyle bi dusununce bicok konsere tek gitmisim. Iyi ki de oyle olmus, sakin o yoldan geri donme.
Soyle bi dusununce bicok konsere tek gitmisim. Iyi ki de oyle olmus, sakin o yoldan geri donme.
0
Konserine bagli. Lise sonda ayni gun mezuniyet balosu olmasina ragmen baska kimse gelmedigi icin tek basima baska sehirde roger waters konserine gittim, muazzamdi
0
Başka Şehre gitmedim ama tek konsere çok gittim.
Konseri ne kadar istediğine bağlı olarak kendini motive edebilirsin. Ya bi daha gelmezlerse? Değer mi böyle tereddütlü ruh hali yüzünden kaçırdığına?
Otel ayarlamak 5 dk iş, booking'e giriyorsun tık tık.
Konsere gitmeye değecek biri yoksa yalnız gitmek en mantıklısı. Çağırsam gelecek insan olmasına rağmen bazı konserlere yalnız gitmişimdir çünkü benimle aynı modda olamayacak, beni düşürecek diye. Etrafında böyle biri olmadığını ve doya doya eğlenmek için yalnız gittiğini düşün. Yalnız gitmek daha mantıklı çünkü istediğim gibi bağırıp çağıracağım fangirllük yapacağım diye düşün.
Ayrıca konserler minik "yeni insan sohbetleri" için ennn uygun ortamdır. Kimseye ilişmeyen biriyim ama en doğal ayaküstü tanışmaları tek gittiğim konserlerde yaptım diyebilirim. Ortak vibe, benzer mod insanları birbiriyle heyecanlarını paylaşmaya itiyor. Belki bu şekilde tamamen yalnız da izlemezsin.
Konseri ne kadar istediğine bağlı olarak kendini motive edebilirsin. Ya bi daha gelmezlerse? Değer mi böyle tereddütlü ruh hali yüzünden kaçırdığına?
Otel ayarlamak 5 dk iş, booking'e giriyorsun tık tık.
Konsere gitmeye değecek biri yoksa yalnız gitmek en mantıklısı. Çağırsam gelecek insan olmasına rağmen bazı konserlere yalnız gitmişimdir çünkü benimle aynı modda olamayacak, beni düşürecek diye. Etrafında böyle biri olmadığını ve doya doya eğlenmek için yalnız gittiğini düşün. Yalnız gitmek daha mantıklı çünkü istediğim gibi bağırıp çağıracağım fangirllük yapacağım diye düşün.
Ayrıca konserler minik "yeni insan sohbetleri" için ennn uygun ortamdır. Kimseye ilişmeyen biriyim ama en doğal ayaküstü tanışmaları tek gittiğim konserlerde yaptım diyebilirim. Ortak vibe, benzer mod insanları birbiriyle heyecanlarını paylaşmaya itiyor. Belki bu şekilde tamamen yalnız da izlemezsin.
0
Işte @Bruce'un dediği gibi bir daha zor gelebilecek bir grup. Bir de oturmalı olsaydı tereddüt etmezdim ama ayakta ve milletin kopacağı bir konser olacak. Öyle anlarda elimi kolumu nereye koyayım şimdi diye mallaşmaktan korkuyorum.
@gabe
Kings of convenience ya da Keane olsaydı sanırım bir saniye bile düşünmezdim ben de.
@gabe
Kings of convenience ya da Keane olsaydı sanırım bir saniye bile düşünmezdim ben de.
0
Yurtiçinde 500-600 km mesafeden kalkıp gitmişliğim var, hepsinden de inanılmaz keyif aldım. Dönüp bakınca iyi ki yapmışım diyorum üşenmeyip. Ayrı bir macera ve keyif oluyor.
Yurtdışında da aynı şekilde tek başıma konsere gittim başka şehirlere.
İçinizde kalmasın, kesinlikle gidin derim
Yurtdışında da aynı şekilde tek başıma konsere gittim başka şehirlere.
İçinizde kalmasın, kesinlikle gidin derim
0
gittim, giderim. başka şehirdeki konseri bırak başka ülkeye bile gidecektim. kuzen zor vazgeçirdi. keşke onu dinlemeyip gitseymişim diyorum.
0
Off kings of convenience konseri cektirdiniz canimi... oturarak olmamasi daha iyi ickini icecek egleneceksin oturarak olunca konferansa gelmis gibi bi de yalnizsan berbat. kovit movit kisitlama hikayeleri cok yoksa git sanirim gitmen icin zaman kisiti vs yok seni zorlayacqk bir sey bahsetmemissin ee alternatif guzel bi programin yok
0
Ben şehir dışı meselesini bilemiyorum ancak millet delirirken ben ne yapacağım kısmına yorum yapacağım. Geçen haftalarda böyle bir konsere gittim. Gitmeden önce 2 gün düşündüm resmen. Sürekli kendime”kesin deli gibi gözükeceğim” diyordum.
Eğer o gün konserde otursaydım, asıl o zaman deli gibi gözükürdüm. Dance like nobody’s watching, mükemmel bir his.
Bence kesin git, mis gibi otelinde kal. Yolculuğunu yap, tepin, gel.
Eğer o gün konserde otursaydım, asıl o zaman deli gibi gözükürdüm. Dance like nobody’s watching, mükemmel bir his.
Bence kesin git, mis gibi otelinde kal. Yolculuğunu yap, tepin, gel.
0
2012 Red Hot Chili Peppers konseri.
Müthişti. Tanımadığım insanlarla muhabbet ettim konser başlamadan. Başka tanımadıklarımla pogo yaptım. Bir ara iş halaya doğru gitti hatta.
Müthişti. Tanımadığım insanlarla muhabbet ettim konser başlamadan. Başka tanımadıklarımla pogo yaptım. Bir ara iş halaya doğru gitti hatta.
0
rodriguez2
Normalde 90-100 bin verebilirim ama öyle düzgün (otomatik) araba yok gibi, Yaris-Micra vb. otomatiklerin 2006 modelleri anca o fiyata.2015-16 modellerine gelirsek de 150 bin tl'lere çıkmak gerekiyor. Buradaki ikilemim şu:diyelim kredi ile 160'lara çıktım, hala ikinci el "Yaris, Rio, Micra, i20" vb.
Normalde 90-100 bin verebilirim ama öyle düzgün (otomatik) araba yok gibi, Yaris-Micra vb. otomatiklerin 2006 modelleri anca o fiyata.
2015-16 modellerine gelirsek de 150 bin tl'lere çıkmak gerekiyor. Buradaki ikilemim şu:
diyelim kredi ile 160'lara çıktım, hala ikinci el "Yaris, Rio, Micra, i20" vb. mi alınmalı yoksa artık sıfır Mitsubishi Space Star, Kia Picanto gibi bir şey mi bakılmalı? Ne dersiniz? Space star kağıt üstünde iyi duruyor ama ileride satamazsın diyorlar.
yani açıkçası sorun çıkarmayacak, klimalı, giden bir araba olsun yeter kafasındayım (geçen bir arkadaşımın baya eski Mitsubishi Carisma'sını gördüm dışı eski olmasına rağmen işini yapıyor o bile haha) ama bir yandan almışken 3-5 yıl kullanabilirim belli olmaz. İlk arabam olacak bir de. O yüzden kafam karışık.
not: böyle vergi sistemine ve ekonomiye lanet olsun.
2015-16 modellerine gelirsek de 150 bin tl'lere çıkmak gerekiyor. Buradaki ikilemim şu:
diyelim kredi ile 160'lara çıktım, hala ikinci el "Yaris, Rio, Micra, i20" vb. mi alınmalı yoksa artık sıfır Mitsubishi Space Star, Kia Picanto gibi bir şey mi bakılmalı? Ne dersiniz? Space star kağıt üstünde iyi duruyor ama ileride satamazsın diyorlar.
yani açıkçası sorun çıkarmayacak, klimalı, giden bir araba olsun yeter kafasındayım (geçen bir arkadaşımın baya eski Mitsubishi Carisma'sını gördüm dışı eski olmasına rağmen işini yapıyor o bile haha) ama bir yandan almışken 3-5 yıl kullanabilirim belli olmaz. İlk arabam olacak bir de. O yüzden kafam karışık.
not: böyle vergi sistemine ve ekonomiye lanet olsun.
0
piyasada tutulan araba almakta fayda var. space star da picanto da almazdım. clio 4 mantıklı geliyor bana 1.5 dci edc ya da 1.2 tce edc bulunabilir.
0
Clio önerisine katılıyorum ben de. Sıkıntısız, aşırı az yakan, bozulursa da parçası ve işçiliği ucuz, satması da aşırı kolay bir araç.
0
2015-16 polo da bakabilirsin. Satmasi da kolay.
110 bandinda 2011 civari micra'lar var.
Sifir b segment bos araba alacagima 4 5 yasinda duzgun araba alirim ben.
110 bandinda 2011 civari micra'lar var.
Sifir b segment bos araba alacagima 4 5 yasinda duzgun araba alirim ben.
0
yuyu
Avrupa abd nato pkk her ne haltsa... ne istediler yapmadıkta bunun karşılığı ciğerimizi yakıyorlar?
Avrupa abd nato pkk her ne haltsa... ne istediler yapmadıkta bunun karşılığı ciğerimizi yakıyorlar?
0
ben hala sebebinin muallak olduguna inaniyorum. her kafadan bir ses cikiyor. yok pkk, yok malum parti, yok yesil sermaye, yok feto vs.. guney avrupa'da cok sicak oldugunda surekli orman yangini oluyor. bu yaz, en sicak yaz oldugu icin sicaklardan olmus olabilir diyorum. tabi ulkenin her tarafindan irin aktigi icin bu serefsizligi yapacak ustteki isimler disinda bir suru kisi ve grup da olabilir. net olarak kanitlanmis hicbirsey gormedim su ana dek.
0
Ortada hiçbir kanit yokken, Avrupa'da ve Amerika'da da orman yanginlari varken; doganin intikami diyebiliriz.
Ya da yanan yerlere dikilecek toplu konutlar ve otellerin intikami da olabilir; bunu da zaman gösterecek.
Ya da yanan yerlere dikilecek toplu konutlar ve otellerin intikami da olabilir; bunu da zaman gösterecek.
0
Çok yüksek ihtimalle tamamen kendi kendine olan ve birilerinin sorumluluk üstlenip sükse yapmaya çalıştığı bir durum. Abd, nato, avrupa, pkk bunların hepsi istese ülkeyi çok daha fazla sallayabilecek eylemlere girişebilirler, hele ki milyonlarca kimliksiz mülteci sırt çantalarıyla sınırdan girmiş ve tc sınırları içinde geziyorken. Bence neden müdahale edilmediğine odaklanmak daha mantıklı.
0
firms2.modaps.eosdis.nasa.gov
Bütün Avrupa yanıyor, İtalya'ya, Ukrayna'ya, Rusya'ya falan bakın şu haritadan. O kırmızı beneklerin her biri birer orman yangını.
Ha tabii ki düzgün müdahale edemiyor olabilirler, yanan arazilerden sonuna kadar faydalanacak da olabilirler ama yangının çıkış sebebi için komplo teorilerine gerek yok diye düşünüyorum.
Edit: Afrika'ya, Güney Amerika'ya ben de hiç bakmamışım, oralar daha beter yanıyormuş.
Bütün Avrupa yanıyor, İtalya'ya, Ukrayna'ya, Rusya'ya falan bakın şu haritadan. O kırmızı beneklerin her biri birer orman yangını.
Ha tabii ki düzgün müdahale edemiyor olabilirler, yanan arazilerden sonuna kadar faydalanacak da olabilirler ama yangının çıkış sebebi için komplo teorilerine gerek yok diye düşünüyorum.
Edit: Afrika'ya, Güney Amerika'ya ben de hiç bakmamışım, oralar daha beter yanıyormuş.
0
Bu olanların bir kısmı doğal bir kısmı terörizm olabilir ama genel olarak şu biliniyor, bunlar daha başlangıç.
İnsanlık olarak son 100 yılda dünyayı mahvettik. (işin kötüsü şu an gelişmiş dediğimiz ülkeler mahvetti ve zenginleşti, biz o üretimleri de yapamayıp fakir kaldık mesela. Çin de bu yüzden son on yılda falan doğayı umursamayıp gelişebildiği kadar gelişiyor örneğin.)
Doğanın intikamı aslında ve bunlar başlangıç. Yangınlar, seller, açlık vb. neler neler tahmin ediliyor. Şu an sığınmacılara laf ediyoruz ama iklimden dolayı göçenler de olacak bir de. Gelecek iyi değil.
İnsanlık olarak son 100 yılda dünyayı mahvettik. (işin kötüsü şu an gelişmiş dediğimiz ülkeler mahvetti ve zenginleşti, biz o üretimleri de yapamayıp fakir kaldık mesela. Çin de bu yüzden son on yılda falan doğayı umursamayıp gelişebildiği kadar gelişiyor örneğin.)
Doğanın intikamı aslında ve bunlar başlangıç. Yangınlar, seller, açlık vb. neler neler tahmin ediliyor. Şu an sığınmacılara laf ediyoruz ama iklimden dolayı göçenler de olacak bir de. Gelecek iyi değil.
0
ben cikis nedeninin dogal oldugunu dusunuyorum.
sondurme calismalarinda bu kadar yavas ve pasif davranilmasi sebebi ile yanginlarin bu boyuta gelmesinin ise Gezi Parki'nin intikami olabilecegini dusunuyorum.
"Agac agac dediniz, 50 agac icin neler yaptiniz, alin size agac" der gibi... maalesef :(
sondurme calismalarinda bu kadar yavas ve pasif davranilmasi sebebi ile yanginlarin bu boyuta gelmesinin ise Gezi Parki'nin intikami olabilecegini dusunuyorum.
"Agac agac dediniz, 50 agac icin neler yaptiniz, alin size agac" der gibi... maalesef :(
0
Bu sene birkac yere gittim aracla farkli koylara bizim insanimiz egitilmez birer okuz. Her yer bira sisesi, cop, cam kirigi, cips poseti. Kuresel isinmaninda etkisi vardir muhakkak ama biz insan olarak onlemi max seviyede tutmaliyiz ki olmasi muhtemel felaketlerin onune gecelim.
Bu arada doga dediginiz seyin bir bilinci yoktur, intikam alamaz. O oyle bi sey degil.
Bu arada doga dediginiz seyin bir bilinci yoktur, intikam alamaz. O oyle bi sey degil.
0
doganin intikami. sen de buna hazirlikli degilsen yanarken izlersin, olay bundan ibaret.
0
Normalde her sene bolca yangin cikiyordu. Dogal olur sabotaj olur cat diye sonduruyorduk.
Hatta bizim sondurme hizimiz cok iyi diye ovunuyorduk.
Elde tup gazla yakarak sondurmeyi bile biliyorlardi.
Baslar baslamaz sondurursen gunde 10 tane de ciksa bisey olmaz.
Ben bi kere canakkaledeyken oranin delisi ufak ormani yakmisti, biraksan komple sehri alirdi. 10dk icinde hallettiler.
Bilerek mi yapiyorlar bilmiyorum bu sene sondurmuyorlar/sonduremiyorlar.
Yoksa her kurak sene yanginli geciyordu zaten.
Hatta bizim sondurme hizimiz cok iyi diye ovunuyorduk.
Elde tup gazla yakarak sondurmeyi bile biliyorlardi.
Baslar baslamaz sondurursen gunde 10 tane de ciksa bisey olmaz.
Ben bi kere canakkaledeyken oranin delisi ufak ormani yakmisti, biraksan komple sehri alirdi. 10dk icinde hallettiler.
Bilerek mi yapiyorlar bilmiyorum bu sene sondurmuyorlar/sonduremiyorlar.
Yoksa her kurak sene yanginli geciyordu zaten.
0
ilgeru
bir tane zaman makinesi icat edildi diyelim. sizi de orta çağ veya daha öncesine, istediğiniz bir yere (coğrafi konum olarak), zamana, tam da şu anki halinizle gönderiyor. gitmek ister miydiniz? isterseniz, nereye ve neden gitmek isterdiniz? istemiyorsanızsa da neden gitmek istemezdiniz?teşekkürler.
bir tane zaman makinesi icat edildi diyelim. sizi de orta çağ veya daha öncesine, istediğiniz bir yere (coğrafi konum olarak), zamana, tam da şu anki halinizle gönderiyor. gitmek ister miydiniz? isterseniz, nereye ve neden gitmek isterdiniz? istemiyorsanızsa da neden gitmek istemezdiniz?
teşekkürler.
teşekkürler.
0
Valla tarihi dönemleri, onları okumayı falan severim de geri dönüş imkanı yoksa hayatta gitmezdim sanırım. Bu kadar rahata, imkana alışmışken gidip her şeyden feragat etmek zor. Hani bilsem ki huzur ve mutluluk olacak neyse de saçma sapan krallıklar dönemlerine, çok kötü yaşam koşullarına, değişik savaş olaylarına falan girmenin pek huzurlu yanı yok.
Haa olay turistik gezi tarzındaysa yani geri dönüş varsa o zaman olur. Onun dışında video oyunlarinda, kitaplarda, filmlerde okumak/izlemek ve yalandan "keşke o zamanlarda yaşasak" geyiğini yapmak yeter bana.
Haa olay turistik gezi tarzındaysa yani geri dönüş varsa o zaman olur. Onun dışında video oyunlarinda, kitaplarda, filmlerde okumak/izlemek ve yalandan "keşke o zamanlarda yaşasak" geyiğini yapmak yeter bana.
0
Geri dönüş imkani olsa sadece görmek icin giderdim. Misal antik yunan vs olabilir.
Ama orada kalmak istemezdim. Tahminen gripten bile olurduk artik birak baska hastaliklari. Onun dışında cani isteyen kisi kılıçtan gecirip giderdi. Gerek yok.
Ama orada kalmak istemezdim. Tahminen gripten bile olurduk artik birak baska hastaliklari. Onun dışında cani isteyen kisi kılıçtan gecirip giderdi. Gerek yok.
0
Haci piramitler donemine kesin gitmek isterdim. Siz bunlari nasil yaptiniz kurban olduklarim deme firsatim olurdu o yuce insanlara.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
Antik Roma zamanlarında (10-100 arası falan) Güney İtalya (Magna Graecia) muhtemelen dünyada yaşanabilecek gelmiş geçmiş en iyi yermiş. Oraya gitmek isterdim.
Savaş yok, hastalık yok, stres yok, her şeyin en iyisini yiyip içebiliyorsun. Köleleri saymazsan günlük ortama çalışma süresi en fazla 6 saat. Mis gibi.
Teknolojiyi çok iyi bir şey zannediyoruz ama aslında bireysel hayatımıza katkısı sınırlı. Daha çok toplumsal bir işlevi var. İşte 8 milyar insan yaşayabiliyor dünyada mesela (eskiden yaşayamazdı), ama ortalama bir Roma vatandaşından daha az kalori ve daha az protein alabiliyor şu an ortalama bir insan. Daha kötü şartlarda yaşıyor yani.
Tıp konusunda da benzer bir durum var. Eski çağlarda "ortalama yaşam süresi" kısa, ama sebebi bebek ölümü. İnsan bebeği, insan sonradan iki ayaklı bir canlı olmaya karar verdiği için, olması gerekenden çok daha erken doğuyor, bu yüzden de ilk bir kaç yılda ölüm riski çok yüksek. Modern tıp bunu çözdü. Ama bebek ölümlerini çıkardığın zaman 2000 yılda en fazla 10 yıllık bir ilerleme var. Günümüzde bir sürü insanın ömrünün son yıllarını hastane koridorlarına geçirdiğini düşününce o kadar da değmiyor gibi geliyor bana.
Savaş yok, hastalık yok, stres yok, her şeyin en iyisini yiyip içebiliyorsun. Köleleri saymazsan günlük ortama çalışma süresi en fazla 6 saat. Mis gibi.
Teknolojiyi çok iyi bir şey zannediyoruz ama aslında bireysel hayatımıza katkısı sınırlı. Daha çok toplumsal bir işlevi var. İşte 8 milyar insan yaşayabiliyor dünyada mesela (eskiden yaşayamazdı), ama ortalama bir Roma vatandaşından daha az kalori ve daha az protein alabiliyor şu an ortalama bir insan. Daha kötü şartlarda yaşıyor yani.
Tıp konusunda da benzer bir durum var. Eski çağlarda "ortalama yaşam süresi" kısa, ama sebebi bebek ölümü. İnsan bebeği, insan sonradan iki ayaklı bir canlı olmaya karar verdiği için, olması gerekenden çok daha erken doğuyor, bu yüzden de ilk bir kaç yılda ölüm riski çok yüksek. Modern tıp bunu çözdü. Ama bebek ölümlerini çıkardığın zaman 2000 yılda en fazla 10 yıllık bir ilerleme var. Günümüzde bir sürü insanın ömrünün son yıllarını hastane koridorlarına geçirdiğini düşününce o kadar da değmiyor gibi geliyor bana.
0
kesinlikle yaşamak istemezdim. hukukun olmadığı; klimanın, kombinin, cep telefonunun, internetin, buzdolabının, otomobilin, metronun, uçağın, prezervatifin, aşının, hijyenik pedin, röntgen cihazının, modern tıbbın olmadığı; ırkçılığın ve dinciliğin had safhada olduğu, 5-10 yılda bir büyük savaşların olduğu dönemlerde asla yaşamak istemezdim
günümüz insanı bu yüzyılda yaşamanın ne büyük şans olduğunun farkında değil.
günümüz insanı bu yüzyılda yaşamanın ne büyük şans olduğunun farkında değil.
0
Tardis koruması altında gideceksem bir süreliğine olabilir. Yoksa hayır. Orta çağda infant mortality rate bir yaş altı bebekler için %30, yedi yaş öncesi içinse %50 falandı. Antibiyotik yok, penisilin yok, aşılama yok ve dünyayı kıtlıklar, savaşlar, hastalıklar ve yobazlık kavuruyor.
Kadın desen adı yok. Soylularda dahi yok. Doğum gibi doğal bir mefhum bile bir tür kirlilik, günahların bedelini ödeme olarakbgörülüyor bazı yerlerde ve izolasyona alınıyor bu sebeple kadın.
Merci ama almayayım.
Kadın desen adı yok. Soylularda dahi yok. Doğum gibi doğal bir mefhum bile bir tür kirlilik, günahların bedelini ödeme olarakbgörülüyor bazı yerlerde ve izolasyona alınıyor bu sebeple kadın.
Merci ama almayayım.
0
Tabii ki isterdim. Tanrı olacak olmam bir yana, çok daha iyi bir yer haline getirebilirdim dünyayı bence.
Şey sorgulamıştık eski sevgililerimden biri ile; ilk çağlara tek başıma hiçbir kaynak olmadan gitsem nereye kadar getirebilirdik dünyayı diye.
Elektronikler olsun, bilgisayarlar olsun 1950'lere kadar falan gelebiliyorum, fena durumda değilim. Gidip madenini kazıp işleyip basit çipler yapabilirim.
Tıp konusunda çok bilgim yok ama yine de genel kültür ve 21.yy common sense'i ile bence 1920'lere 30'lara falan gelebilirdim.
Tabii bu yanımda hiçbir şey götüremediğim koşuluna dayanıyor. Bir tane kitap götürme hakkım varsa 21. yy'ın entertainment dışında tüm imkanlarına kavuşurdum zaten.
Gitsem hem hayat kalitem inanılmaz artardı bence, zaten 40 yaşında emekli olup villa yaptırıp tüm gün denizde yüzüp bahçemde tavşan besleme hayalim var; gittiğim yerde de yapabilirim bunu.
Şey sorgulamıştık eski sevgililerimden biri ile; ilk çağlara tek başıma hiçbir kaynak olmadan gitsem nereye kadar getirebilirdik dünyayı diye.
Elektronikler olsun, bilgisayarlar olsun 1950'lere kadar falan gelebiliyorum, fena durumda değilim. Gidip madenini kazıp işleyip basit çipler yapabilirim.
Tıp konusunda çok bilgim yok ama yine de genel kültür ve 21.yy common sense'i ile bence 1920'lere 30'lara falan gelebilirdim.
Tabii bu yanımda hiçbir şey götüremediğim koşuluna dayanıyor. Bir tane kitap götürme hakkım varsa 21. yy'ın entertainment dışında tüm imkanlarına kavuşurdum zaten.
Gitsem hem hayat kalitem inanılmaz artardı bence, zaten 40 yaşında emekli olup villa yaptırıp tüm gün denizde yüzüp bahçemde tavşan besleme hayalim var; gittiğim yerde de yapabilirim bunu.
0
Bi 10 yıl geriye gidip kariyer değişikliği yapabilsem çok yeterli. Onun dışında günümüzde bile kadın olarak özgürlük zorken asla gitmek istemem daha da geriye hangi coğrafya olursa olsun.
0
sınırsız kullanabileceğim bi makinem olsa turistik gezi gibi değişik yer zamanlara gidip gelirdim ama asla kalıcı kalmam.
Hangi yılda doğmak istersen deseler 2980 derim. Hem 1000 sene sonrada yaşardım hem de milenyuma geçişi net kutlayabileceğim bir yaşta olurdum :d son milenyum geçişinde 4 yaşında olduğum için üzgünüm biraz dhshsd
ben kesinlikle gelecekte yaşamak isterdim yani
Hangi yılda doğmak istersen deseler 2980 derim. Hem 1000 sene sonrada yaşardım hem de milenyuma geçişi net kutlayabileceğim bir yaşta olurdum :d son milenyum geçişinde 4 yaşında olduğum için üzgünüm biraz dhshsd
ben kesinlikle gelecekte yaşamak isterdim yani
0
kesinlikle istemezdim ama beni asıl meraklandıran şey 100-200 sene sonra o tarihlerde yaşayan insanların bugünlere bakıp '' kesinlkle dönmek istemezdim, x bile yok '' diyecek olması muhtemelen.
dünyanın 300-400 sene sonraki halini görmek isterdim :(
dünyanın 300-400 sene sonraki halini görmek isterdim :(
0
Romantik bir sekilde evet, rasyonel bir sekilde hayir.
20 yasimda gripten olmek veya birilerinin kolesi olmak istemem sahsen.
20 yasimda gripten olmek veya birilerinin kolesi olmak istemem sahsen.
0
bir bakıp çıkardım antik romaya kuş bakışı. sonra geleceğe gitmek isterdim 2500ler 3000ler. ara dönemde yaşadığım için üzülüyorum. ya geçmişte ya gelecekte yaşamalıydım. şuan sahip olduğumuz teknoloji ara bir teknoloji ve dünya daha neler görecek heyecanlanıyorum. sırf daha çok şey görmek arzusundan 150 yıl yaşamak istiyorum
0
ayağiniza gelen overlokçu
Merhaba ehl-i duyuruYüzümdeki geçmeyen yaralar için kortizonlu krem kullanıyorum.Çok kısa sürede hemen geçiriyor.Fakat yan etkilerinden tırsıyorum , nedir bu kortizonlu kremlerin yan etkileri ?
Merhaba ehl-i duyuru
Yüzümdeki geçmeyen yaralar için kortizonlu krem kullanıyorum.Çok kısa sürede hemen geçiriyor.Fakat yan etkilerinden tırsıyorum , nedir bu kortizonlu kremlerin yan etkileri ?
Yüzümdeki geçmeyen yaralar için kortizonlu krem kullanıyorum.Çok kısa sürede hemen geçiriyor.Fakat yan etkilerinden tırsıyorum , nedir bu kortizonlu kremlerin yan etkileri ?
0
Uzun vadede cildinizin rengi koyulasabilir. Cok sik kullanmayin.
Teyzem bir donem gecirdigi rahatsizlik icin kortizon ignesi oluyordu ve artik gunese cikamiyor. Deriyi incelten bir yapisi var ek bilgi.
Teyzem bir donem gecirdigi rahatsizlik icin kortizon ignesi oluyordu ve artik gunese cikamiyor. Deriyi incelten bir yapisi var ek bilgi.
0
Deriyi inceltiyor. Deri altindaki kilcal damarlarla ilgili problem cikarabiliyor. Sanirim bu yuzden kortizonlu kremlerin cok ince tabaka halinde surulmesi gerekiyor. Bir de kortizonlu kremlerin uzun sure kullaniminda vucudun ona alistigi ve kremin ise yaramasinin azaldigini duymustum.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Bazen kah Kurtlar Vadisi gibi dizilerin Youtube'dan sahnelerini izlemek olsun kah TV'de falan denk geldiğim yapımlarda dikkatimi çeken bir amatörlük var. Sinema da dahil buna. Biz Türkler olarak galiba çekim tekniklerinden pek anlamıyoruz ve doğru düzgün efekt yapamıyoruz. Daha ço
Merhaba arkadaşlar,
Bazen kah Kurtlar Vadisi gibi dizilerin Youtube'dan sahnelerini izlemek olsun kah TV'de falan denk geldiğim yapımlarda dikkatimi çeken bir amatörlük var. Sinema da dahil buna. Biz Türkler olarak galiba çekim tekniklerinden pek anlamıyoruz ve doğru düzgün efekt yapamıyoruz. Daha çok aksiyon ağırlıklı yapımlar için konuşuyorum. Mesela karakterler kötü adamlarla dövüşüyor , karakterler falan adamakıllı hazırlanmadığı için ortadaki olmamışlığı, hamlığı örtmek için sahneler x2 hızına alınmış gibi hızlandırılıyor, oldu bittiye getiriliyor. Yani tamam bir Jason Statham performansı bekleyip akıcı ve kesintisiz bir dövüş sahnesi beklemiyoruz. Ama böyle de olmaz ki.
Sonra bir el bombası patlıyor mesela ama el bombası olduğuna bin tane şahit ister. El bombası patladıktan 3 saniye sonra adamlar ölüyor. Ha bir de adamlar ölüyor derken ölme şekilleri çok kör göze parmak. İnsan biraz inandırıcı olur. Adam vuruluyor iki saniye sonra Matrix'deki gibi fişleri çekilmiş gibi ölüyorlar. Bazılarının ölme şekilleri çok komik hele.
Görsel efektlere gelecek olursak orası ayrı bir konu. Ortalık Çukur, Kurtlar Vadisi, Arka Sokaklar gibi dizilerden geçilmezken ve sürüsüne bereket şekilde yapılmaya devam edilirken bu konuda bir gelişme görememek insanı üzüyor. Yıl olmuş 2021 hala çatışma sahneleri görsel anlamda tek kelimeyle re-za-let. Silahların gerçek olmadığı o kadar belli ki sanıyorsunuz ki çocuklar bayramda mantar tabancası almış da onu sıkıyor. Patlamalar, alev efektleri falan çok yapay duruyor.
Ses de yine öyle. Mesela makineli tüfekten çıkacak sesi hafif taramalıya
koymuşlar ya da bir silah sesi koymuşlar, aynı sesi bir sürü silaha atamışlar. Yani bu tarzda şeyler 3.sınıf bir saçma komedi yapımında olsa orada eğreti durmaz, hatta cuk diye oturur. Tüm patlamaların sesi aynı.
İki dakika izlesem "Olm kim izliyo lan bunu?" dedirtiyo. Onu izleyeceğime boş boş otururum daha iyi. Millet ağzı iki karış açık şekilde nasıl izliyor anlayamıyorum. Hiç mi dikkatini çekmiyor? Ben kendimi hakarete uğramış sayarım. Yoksa biz hep Amerikanyacı falan olduğumuz için mi gözümüze bu kadar batıyor?
En dandik Amerikan dizilerindeki efektler bile bizim en çok izlenen dizilerdekinden bile daha kaliteli.
Yani tamam çok güzel işler çıkaranlar da elbette var ama çok yoklar. Sizce sorunun kaynağı nedir? Yeterli bütçe mi yok, yetenekli, adamakıllı efekt yapmayı bilen insan sayısı mı az yoksa "Amann ne gerek var! Ne versek yiyolar zaten!" kafası mı var?
Siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
Bazen kah Kurtlar Vadisi gibi dizilerin Youtube'dan sahnelerini izlemek olsun kah TV'de falan denk geldiğim yapımlarda dikkatimi çeken bir amatörlük var. Sinema da dahil buna. Biz Türkler olarak galiba çekim tekniklerinden pek anlamıyoruz ve doğru düzgün efekt yapamıyoruz. Daha çok aksiyon ağırlıklı yapımlar için konuşuyorum. Mesela karakterler kötü adamlarla dövüşüyor , karakterler falan adamakıllı hazırlanmadığı için ortadaki olmamışlığı, hamlığı örtmek için sahneler x2 hızına alınmış gibi hızlandırılıyor, oldu bittiye getiriliyor. Yani tamam bir Jason Statham performansı bekleyip akıcı ve kesintisiz bir dövüş sahnesi beklemiyoruz. Ama böyle de olmaz ki.
Sonra bir el bombası patlıyor mesela ama el bombası olduğuna bin tane şahit ister. El bombası patladıktan 3 saniye sonra adamlar ölüyor. Ha bir de adamlar ölüyor derken ölme şekilleri çok kör göze parmak. İnsan biraz inandırıcı olur. Adam vuruluyor iki saniye sonra Matrix'deki gibi fişleri çekilmiş gibi ölüyorlar. Bazılarının ölme şekilleri çok komik hele.
Görsel efektlere gelecek olursak orası ayrı bir konu. Ortalık Çukur, Kurtlar Vadisi, Arka Sokaklar gibi dizilerden geçilmezken ve sürüsüne bereket şekilde yapılmaya devam edilirken bu konuda bir gelişme görememek insanı üzüyor. Yıl olmuş 2021 hala çatışma sahneleri görsel anlamda tek kelimeyle re-za-let. Silahların gerçek olmadığı o kadar belli ki sanıyorsunuz ki çocuklar bayramda mantar tabancası almış da onu sıkıyor. Patlamalar, alev efektleri falan çok yapay duruyor.
Ses de yine öyle. Mesela makineli tüfekten çıkacak sesi hafif taramalıya
koymuşlar ya da bir silah sesi koymuşlar, aynı sesi bir sürü silaha atamışlar. Yani bu tarzda şeyler 3.sınıf bir saçma komedi yapımında olsa orada eğreti durmaz, hatta cuk diye oturur. Tüm patlamaların sesi aynı.
İki dakika izlesem "Olm kim izliyo lan bunu?" dedirtiyo. Onu izleyeceğime boş boş otururum daha iyi. Millet ağzı iki karış açık şekilde nasıl izliyor anlayamıyorum. Hiç mi dikkatini çekmiyor? Ben kendimi hakarete uğramış sayarım. Yoksa biz hep Amerikanyacı falan olduğumuz için mi gözümüze bu kadar batıyor?
En dandik Amerikan dizilerindeki efektler bile bizim en çok izlenen dizilerdekinden bile daha kaliteli.
Yani tamam çok güzel işler çıkaranlar da elbette var ama çok yoklar. Sizce sorunun kaynağı nedir? Yeterli bütçe mi yok, yetenekli, adamakıllı efekt yapmayı bilen insan sayısı mı az yoksa "Amann ne gerek var! Ne versek yiyolar zaten!" kafası mı var?
Siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
Bence ne koysak izliyorlar seçeneği ağır basıyor.
Sese, görüntüye gelene kadar senaryo, kurgu ve elbette oyunculuklar o kadar kötü ki millet oturup 3 saat nasıl izliyor anlamıyorum.
Zengin fakir ilişkisi yüzeyselliğinden kurtulamadık 20 yıldır dizi sektöründe. Filmler desen bağımsızlar harici çok izlenenler hep leş, bir iki güzel yapım çıkıyor onca kaynağa rağmen.
Sese, görüntüye gelene kadar senaryo, kurgu ve elbette oyunculuklar o kadar kötü ki millet oturup 3 saat nasıl izliyor anlamıyorum.
Zengin fakir ilişkisi yüzeyselliğinden kurtulamadık 20 yıldır dizi sektöründe. Filmler desen bağımsızlar harici çok izlenenler hep leş, bir iki güzel yapım çıkıyor onca kaynağa rağmen.
0
amerika bu sektörü kuran ülke, kaç yıllık deneyimiyle ortaya belirli bir standart koyuyor, yeteri kadar zaman ve para verirsen türkiyede de çok kaliteli sonuçlar alırsın
marvel in bazı filmlerinin de efektleri çok kötü, çünkü yapım şirketi çekimleri tamamlayıp gösterime girmesi için 3d görselleri yapan şirkete 6 haftalık zaman vermiş bu da kalite düşüklüğüne neden olmuş yoksa aynı şirketin çok iyi işleri de var
marvel in bazı filmlerinin de efektleri çok kötü, çünkü yapım şirketi çekimleri tamamlayıp gösterime girmesi için 3d görselleri yapan şirkete 6 haftalık zaman vermiş bu da kalite düşüklüğüne neden olmuş yoksa aynı şirketin çok iyi işleri de var
0
Filmler için birşey diyemem ancak diziler çok uzun. Her hafta iki saatlik dizi mi olur? Adamlar neredeyse her hafta bir uzun metraj film çekiyor. Bunu sonucu olarak da kalite düşüyor. Bir de söylediğiniz gibi verirsek yerler mantığı da var.
0
Ne kadar ekmek o kadar köfte, dizilere pek bütçe ayrılmıyor. Bu da işin kalitesini belirliyor.
0
Sektore uzak birinin yorumu oldugu cok belli.
Ilk olarak turk dizilerinin ulke icin bir ihrac kalemi oldugunu bilmeniz gerek. Begenmediginiz isler 150 farkli ulkede yayinlanip ulkeye doviz getiriyor.
Dizi icin konusursam konudan bagimsiz turkiyede isler ucu ucuna ilerler. Cekim biter 4-5 gunde montaj yapilir, es zamanli ses ve renk duzeltmeye gider ve total 2 gunde, bu isler bittikten sonra yayin bandi basilir kanala gonderilir. Netflixte vs ayila bayila izlediginiz dizilerin bir sezonu bir seferde cekilir, post produksiyon icin ise ayri bir zaman dilimi vardir. Yani ilk once cekim yapilir sonra posta gider. Hic bir sey ucu ucuna gitmez, genis bir deadline sureniz vardir. Bu nedir? Ise ozenmeye, detayli calismaya cok daha fazla vaktiniz olur, kafa yorarsiniz ve tum gereklilikleri yerine getirip isi hazir hale getirirsiniz.
Teknik olarak hic bir ulkeden asagi kalir yanimiz yok lakin icerik olarak yerlerdeyiz. Aga, pasa, konak, ask mesk vs arasinda sikismis bir yerdeyiz. Dijital platformlar acildida hani konu olarak biraz daha cesur isler yapabilir konuma geldik yoksa televizyon bu konuda cok kisir.
Sinema icin konusurusam isini iyi yapan ve kotu yapani salonda izlediginiz vakit anlarsiniz. Gorsel ve isitsel olarak cok daha kuvvetli kaynaklariniz (dev perde, dolby digital ses vs) vardir. Buna bir sey diyemem yapimci parayi verirse guzel is izlersiniz, yok vermezse dandik is izlersiniz :)
Kisaca bu iste para konusur.
Ilk olarak turk dizilerinin ulke icin bir ihrac kalemi oldugunu bilmeniz gerek. Begenmediginiz isler 150 farkli ulkede yayinlanip ulkeye doviz getiriyor.
Dizi icin konusursam konudan bagimsiz turkiyede isler ucu ucuna ilerler. Cekim biter 4-5 gunde montaj yapilir, es zamanli ses ve renk duzeltmeye gider ve total 2 gunde, bu isler bittikten sonra yayin bandi basilir kanala gonderilir. Netflixte vs ayila bayila izlediginiz dizilerin bir sezonu bir seferde cekilir, post produksiyon icin ise ayri bir zaman dilimi vardir. Yani ilk once cekim yapilir sonra posta gider. Hic bir sey ucu ucuna gitmez, genis bir deadline sureniz vardir. Bu nedir? Ise ozenmeye, detayli calismaya cok daha fazla vaktiniz olur, kafa yorarsiniz ve tum gereklilikleri yerine getirip isi hazir hale getirirsiniz.
Teknik olarak hic bir ulkeden asagi kalir yanimiz yok lakin icerik olarak yerlerdeyiz. Aga, pasa, konak, ask mesk vs arasinda sikismis bir yerdeyiz. Dijital platformlar acildida hani konu olarak biraz daha cesur isler yapabilir konuma geldik yoksa televizyon bu konuda cok kisir.
Sinema icin konusurusam isini iyi yapan ve kotu yapani salonda izlediginiz vakit anlarsiniz. Gorsel ve isitsel olarak cok daha kuvvetli kaynaklariniz (dev perde, dolby digital ses vs) vardir. Buna bir sey diyemem yapimci parayi verirse guzel is izlersiniz, yok vermezse dandik is izlersiniz :)
Kisaca bu iste para konusur.
0
türkiye'de birçok şey yurtdışına göre berbat zaten. şu an olimpiyatlarda bir başarı bekliyor musun? ya da gs daha geçen 5-1 yenildi. türkiye gelişmemiş bir ülke. bunu her sektörde görebilirsin. sinema da bununla alakalı. dizilerin ihraç ediliyor olması bir şeyi değiştirmez. hala niteliksiz. bir türkiye'de yapılan dönem dizilerine bakın bir de game of thrones'a. efektleri geçtim sahne, dekor, kostüm her şey daha ileri. tabii abd dengimiz değil ancak türkiye'de yeterli noktada değil. görüntü teknolojisinin dijitalleşmesiyle görüntü yönetimi gitgide iyi olmaya başlıyor. ancak onda da 10 yıl öncesinde ne vardı? daha doğru düzgün ışık yapamıyorlar.
yalnız bütçe dolaylı yoldan da etkili. yani türkiye'de de 100 milyon dolar harcasanız bence abd'deki işlere göre yine kötü olur. çünkü yetişmiş çalışan yok. görüntü yönetmeni gidip kaç tane yüksek bütçeli işte çalışacak ki tecrübe kazansın? bu birçok çalışan için böyle. efekt konusunda da tecrübe kazanılacak bir sektör yok.
yalnız bütçe dolaylı yoldan da etkili. yani türkiye'de de 100 milyon dolar harcasanız bence abd'deki işlere göre yine kötü olur. çünkü yetişmiş çalışan yok. görüntü yönetmeni gidip kaç tane yüksek bütçeli işte çalışacak ki tecrübe kazansın? bu birçok çalışan için böyle. efekt konusunda da tecrübe kazanılacak bir sektör yok.
0
plutongezegendegilmi
Black metal en sevdiğim müzik türü, istisnasız her gün 1-2 albüm dinlerim. Ama şöyle bir şey farkettim, havalar sıcakken, güneş ışıl ışılken black metal dinleyesim gelmiyor. Gece yine canım çekiyor bazen, ama gündüz sıfır.Bilmeyenler için black metal şöyle bişey: https://www.youtube.com/watch?v=1ja9
Black metal en sevdiğim müzik türü, istisnasız her gün 1-2 albüm dinlerim.
Ama şöyle bir şey farkettim, havalar sıcakken, güneş ışıl ışılken black metal dinleyesim gelmiyor. Gece yine canım çekiyor bazen, ama gündüz sıfır.
Bilmeyenler için black metal şöyle bişey: www.youtube.com
Onun yerine şöyle şeyler dinliyorum: www.youtube.com
Sizin de hava durumuna göre müzik zevkiniz değişiyor mu ya?
Ama şöyle bir şey farkettim, havalar sıcakken, güneş ışıl ışılken black metal dinleyesim gelmiyor. Gece yine canım çekiyor bazen, ama gündüz sıfır.
Bilmeyenler için black metal şöyle bişey: www.youtube.com
Onun yerine şöyle şeyler dinliyorum: www.youtube.com
Sizin de hava durumuna göre müzik zevkiniz değişiyor mu ya?
0
zevklerin hava sartlarina gore degismesi normal. yaz dizileri, yaz muzikleri diye bir sey var. black metal de kuzey muzigi oldugu icin kisin daha iyi gidiyor. uzun suredir dinlemiyordum iyi oldu hatirlattigin.
0
evet mevsime göre müzik seçimlerim değişiyor, bu sıcakta metal mi dinlenir :) bir uyumsuzluk hissettiriyor bana da
0
tersine bütün kış türkçe pop dinleyip şu an deli gibi metale sardım. ama hayat kalitesiyle de alakalı bence, yazın güllük gülistanlık hayat yaşayan insanın metal dinlemesi zor gibi sddfklg
0
hahaha mükemmel tespit :D yazın dinleyemiyorum demeyelim de kışın kar eşliğinde dinlerken kendimizi iskandinav ormanlarında hayal etmenin tadı farklı diyelim
0
bana da oluyor benzer bir şey, mevsimlere göre müzik ihtiyaçlarım bazı değişkenlikler gösterebiliyor. flamenko-latin ya da pop&dans playlistlerime yazın daha çok dönüyorum, sonbaharlarda indie daha çok yer kaplayabiliyor, kışın christmas-folk tadında bir dönem geçirebiliyorum, ilkbahar geçişlerinde doğa ananın uyanışı model celtic müziklere bağlayabiliyorum. onun dışında rock-metal eksenindekiler yıl boyu sağdan soldan çıkabiliyor, yerleri ayrı :) ama evet yaz günü ben de uzaklaşabiliyorum, özellikle mesela power metalden.
0
gündüz, sıcakta metal tercih etmem, hatta müzik bile tercih etmem.
tür ne olursa olsun müzik akşam, gece, sabahın köründe güzel oluyor.
tür ne olursa olsun müzik akşam, gece, sabahın köründe güzel oluyor.
0
Valla ben de aynı dertten muzdariptim, ben çözümü melodik death metale geçmekte buldum. Yaz kış dinletiyor kendisini,hiç pişman etmedi. Tam bir mevsim/performans canavarı.
0
ben canım sıkkınken metal müzik dinleyebiliyorum artık.
keyfim yerindeyse kafam kaldırmıyor mesela :)
keyfim yerindeyse kafam kaldırmıyor mesela :)
0
@pluton
Ayipsin, yazin in flames cok saglam gidiyor mesela. Amon amarth da iyidir o da saglam gaza getiriyor. Birkac ornek
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com farketmeksizin insani gaza getirme ozelligi var)
Ayipsin, yazin in flames cok saglam gidiyor mesela. Amon amarth da iyidir o da saglam gaza getiriyor. Birkac ornek
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
farketmeksizin insani gaza getirme ozelligi var)
0
damba
Selamlar,Arkadaşım 180-190 bin tl civarında araba arıyor. Citroen C3 alacaktı vazgeçirmeye çalışıyoruz ama belki sizin önerileriniz vardır vazgeçmesi için. Bu bantta araba alırken yeni ve donanımsız mı almak mantıklı yoksa iyi bir markanın eski bir arabasını mı almak mantıklı olur bilememişler.
Selamlar,
Arkadaşım 180-190 bin tl civarında araba arıyor. Citroen C3 alacaktı vazgeçirmeye çalışıyoruz ama belki sizin önerileriniz vardır vazgeçmesi için. Bu bantta araba alırken yeni ve donanımsız mı almak mantıklı yoksa iyi bir markanın eski bir arabasını mı almak mantıklı olur bilememişler.
Arkadaşım 180-190 bin tl civarında araba arıyor. Citroen C3 alacaktı vazgeçirmeye çalışıyoruz ama belki sizin önerileriniz vardır vazgeçmesi için. Bu bantta araba alırken yeni ve donanımsız mı almak mantıklı yoksa iyi bir markanın eski bir arabasını mı almak mantıklı olur bilememişler.
0
Ayni noktada 2015 bir arac tercih ettim. Yine olsa markadan bagimsiz 3-5 yasinda konforlu bir araci tercih ederim, dusuk km olursa extra guzel olur tabi.
0
O kadar parayi C3 e vermek. Bilemedim. 3 4 yaşında bir Astra alınır paşalar gibi binilir. Astra veya focus kullansın. Sonra da C3 kullansın. Anlar farkı.
0
2 senedir C4 kullanıyorum ve çevremde epey bir PSA kullanıcısı var. citroen türkiyede bilnenin aksine sorunlu bir araç değildir. aksine verdiğiniz paraya kıyasla en yüksek donanımı sunan araçlardır genelde. zayıf yönü ön takım naziktir türkiye yollarında pek uzun dayanmaz en az yılda bir bakım ister.
0
11 sene c4 kullandim ve hiç arıza vermedi, bence bir iki yıl eski c4 alsınlar üstelik citroenlerin donanımı cok olur, su an auris var ama cruise kontrol yok mesela
0
jamiro
bu liste nasıl devam eder yeni şeyler keşfetmek istiyorum bu tarzlarda. linkle gelene ayrıca teşekkürler
bu liste nasıl devam eder yeni şeyler keşfetmek istiyorum bu tarzlarda. linkle gelene ayrıca teşekkürler
0
İkisi de funk ve rock alaşımı diyebiliirz
Çok benzer bir sound değil ama funky rock (azcık da progressive) Mother's Cake bi göz atın çok denişik herifler.
Çok benzer bir sound değil ama funky rock (azcık da progressive) Mother's Cake bi göz atın çok denişik herifler.
0
Kittie
mesela bu bos beles insan dururken neden hastalanan/olen/kaza geciren vs bu kisi oldu diye dusunuyor musunuz?neden bazi kotucul insanlar cok guzel hayatlar yasiyorlar simdi?bunlari dusunuyorum ve sinir oluyorum bu adaletsizlige.ayni sekilde sakat doganlara da uzuluyorum, neyin cezasini cekmeye dogmu
mesela bu bos beles insan dururken neden hastalanan/olen/kaza geciren vs bu kisi oldu diye dusunuyor musunuz?
neden bazi kotucul insanlar cok guzel hayatlar yasiyorlar simdi?
bunlari dusunuyorum ve sinir oluyorum bu adaletsizlige.
ayni sekilde sakat doganlara da uzuluyorum, neyin cezasini cekmeye dogmuslar diyorum? neden diger insanlarin standardindan mahrum dogmuslar anlayamiyorum.
boyle seyler dusunuyor musunuz ve yorumunuz nedir?
neden bazi kotucul insanlar cok guzel hayatlar yasiyorlar simdi?
bunlari dusunuyorum ve sinir oluyorum bu adaletsizlige.
ayni sekilde sakat doganlara da uzuluyorum, neyin cezasini cekmeye dogmuslar diyorum? neden diger insanlarin standardindan mahrum dogmuslar anlayamiyorum.
boyle seyler dusunuyor musunuz ve yorumunuz nedir?
0
evet, çok, adalet yok. milyon dolarlık hastalıklara asgari maaş alan kişilerin çocukları yakalanıyor.
0
Valla ben sorguluyorum ancak oyle romantik bir sekilde "hayat neden adil degil?" ya da "Niye x kisi hasta oldu" seklinde degil. Bu olay adaleti falan sorgulamak degil bana gore. Hayat denilen kavrama sanki canli bir varlikms ya da daha dogrusu sanki bir insanmis gibi sifatlar yukleyip onun adil olmasini beklemek bana cok sacma geliyor. Hayat dedigin seyi olusturan sensin, benim, bizleriz. Yani o adaletsiz olarak gorulen seylerin sebebi su ya da bu sebepten dolayi bizim yaptigimiz ya da yapmadigimiz hareketler.
Hayat oyle rastgele 'dur bugun kimi hasta edeyim' diye dusunmuyor cunku dusunen bir hayat yok. Hasta olan kisi ya yasamin kosullari(kendisinin, ailesinin vs) ya genetigi ya da yanlis zamanda yanlis yerde vs olmasi yuzunden hastaligi geciriyor.
Bazi kisilerin iyi hayatlar yasamasi da yine hayatin 'dur bir sunu zengin edeyim de sevinsin' sekli yuzunden olmuyor. Ya ozel mulkiyet olayinin abartilip baskasinin emeginin su ya da bu sebeple nesiller boyu somurulmesi sonucu ya da bisekilde ugrasip didiip biseylerin elde edilmesi sonucu bazi kisiler bunlari elde ediyorlar. Yani ortada yine insan etkisi var.
Sakat dogma olaylari falan da oyle. Ya genetik oluyor, ya anne karnindayken bir etki olusuyor ya da dogum aninda vs bir olay oluyor. Yani oyle 'dur su da sakat dogsun' tarzi gorunmez bir olay yok.
Uzun oldu ancak hep adalet olayina sanki kendiliginden var olacak biseymis gibi bakilmasi canimi siktigi icin yazmak istedim. Boyle romantik bir bakis acisinin adaletle vs alakasi yok bence. Bunlar bisekil etki-tepki ya da karmasik olasiliksal hesaplama sonuclari. Adalet cok daha degisik bisey, senin insa edecegin ve senin katki saglayacagin biseydir bana gore adalet.
Hayat oyle rastgele 'dur bugun kimi hasta edeyim' diye dusunmuyor cunku dusunen bir hayat yok. Hasta olan kisi ya yasamin kosullari(kendisinin, ailesinin vs) ya genetigi ya da yanlis zamanda yanlis yerde vs olmasi yuzunden hastaligi geciriyor.
Bazi kisilerin iyi hayatlar yasamasi da yine hayatin 'dur bir sunu zengin edeyim de sevinsin' sekli yuzunden olmuyor. Ya ozel mulkiyet olayinin abartilip baskasinin emeginin su ya da bu sebeple nesiller boyu somurulmesi sonucu ya da bisekilde ugrasip didiip biseylerin elde edilmesi sonucu bazi kisiler bunlari elde ediyorlar. Yani ortada yine insan etkisi var.
Sakat dogma olaylari falan da oyle. Ya genetik oluyor, ya anne karnindayken bir etki olusuyor ya da dogum aninda vs bir olay oluyor. Yani oyle 'dur su da sakat dogsun' tarzi gorunmez bir olay yok.
Uzun oldu ancak hep adalet olayina sanki kendiliginden var olacak biseymis gibi bakilmasi canimi siktigi icin yazmak istedim. Boyle romantik bir bakis acisinin adaletle vs alakasi yok bence. Bunlar bisekil etki-tepki ya da karmasik olasiliksal hesaplama sonuclari. Adalet cok daha degisik bisey, senin insa edecegin ve senin katki saglayacagin biseydir bana gore adalet.
0
Hayatin adaletsiz oldugunu düşünüyorum. Ama bunun rastgele olduğunu düşünüyorum.
Bu kisim sebebiyle silinebilir bilmiyorum ama kendi düşüncelerim; Bu sebepten herhangi bir yüce vs güce inanmıyorum komik geliyor. Varsa da dünyadaki herşeyden daha zalim olduğunu dusunurum. Ha ona boyun egmisim ha diktatör. O yüzden zerre umrumda değil o tanrı bu tanrı.
Fakir olecegime zengin oleyim. En azindan olmeden bir sise single malt ile iki cuban içer ölürüm.
Bu kisim sebebiyle silinebilir bilmiyorum ama kendi düşüncelerim; Bu sebepten herhangi bir yüce vs güce inanmıyorum komik geliyor. Varsa da dünyadaki herşeyden daha zalim olduğunu dusunurum. Ha ona boyun egmisim ha diktatör. O yüzden zerre umrumda değil o tanrı bu tanrı.
Fakir olecegime zengin oleyim. En azindan olmeden bir sise single malt ile iki cuban içer ölürüm.
0
Hayır sorgulamıyorum. Adaletsizliğe itiraz ediyor, yapabileceğim bir şey varsa düzeltmeye ya da kendi adıma adil olmaya çalışıyorum ama dünyada neden adalet yok diye kafaya takmıyorum. Çünkü saçma geliyor. Adaletsiz durumlara üzülmek, üzerinde düşünmek değil bunu sorgulamak, yargılamak, bana/bize göre kötünün iyi durumda gözükmesi gibi durumlara takılı kalmıyorum. Çünkü adaletin aranacağı yer burası olamaz. Bu şuna benziyor, oyun bitmeden sonucu belirlemek gibi. Ya da bir filmin ortasında neden her şey çözümlenmiyor diye kızmak gibi, halbuki sonunu beklemek zorundayız. Düşünsenize 400 bölümlük bir dizide ne olaylar dönecek ama finali beklemek zorundayız.
Hayat da bunun gibi, dünyada gerçek bir adaletin sağlanması asla mümkün olamaz. Benim istediğim başka, karşıdakinin ki başka, diğerinin ki hepsinden başka olacak. Birimize adil gibi gelen ötekine gelmeyecek. Durumu etkileyen bir çok bileşen var, herkes için adaleti sağlamak mümkün olamaz. En sonunda oyun bittiğinde, kozlar paylaşıldığında adalet terazisi kurulduğunda herkes için gerçek bir adil yargılama başlayacak ve herkes hakkını alabilecek. Zaten ahiretin olmasının amacı bu. Çünkü oyun devam ederken, skor belli olmaz, hakem son düdüğü çalmadan maç bitmiş sayılmaz.
Her şeyin dünyada çözülmesini nasıl bekleyebiliriz? Basit bir örnekle diyelim ki adam 10 kişiye zarar verdi. Bu 10 kişinin adalet beklentisi aynı olur mu? Hayır. Biri şu yapılsa tamam der, öteki hayır bunu adil bulmuyorum şöyle olmasını istiyorum der, beriki başka bir şey... Dolayısıyla adalet böyle sağlanamaz.
Ancak tabi ki de dünyanın adaletli olmasına çalışmak, bunun için mücadele etmek gerekiyor. Bu başka bir durum. Zengin ultra zengin olup fakir aşırı fakir olmamalı, gelir dağılımı daha adil olmalı, insanlar emeğinin karşılığını alabilmeli, yaşam koşulları herkes iyileştirilmeli vs vs. Zaten iyi insanın bu dünyadaki varlık amaçlarından birisi de bunun için mücadele etmektir. İnsanlar kendi güçlerinin yetebildiği konularda adaleti sağlamakla yükümlüdür, yoksa kimin ölüp kimin yaşayacağına karar vermekle değil. Ben de sağlam bir ahiret inancı olmayanların bu konuya takıldığını düşünüyorum.
Hayat da bunun gibi, dünyada gerçek bir adaletin sağlanması asla mümkün olamaz. Benim istediğim başka, karşıdakinin ki başka, diğerinin ki hepsinden başka olacak. Birimize adil gibi gelen ötekine gelmeyecek. Durumu etkileyen bir çok bileşen var, herkes için adaleti sağlamak mümkün olamaz. En sonunda oyun bittiğinde, kozlar paylaşıldığında adalet terazisi kurulduğunda herkes için gerçek bir adil yargılama başlayacak ve herkes hakkını alabilecek. Zaten ahiretin olmasının amacı bu. Çünkü oyun devam ederken, skor belli olmaz, hakem son düdüğü çalmadan maç bitmiş sayılmaz.
Her şeyin dünyada çözülmesini nasıl bekleyebiliriz? Basit bir örnekle diyelim ki adam 10 kişiye zarar verdi. Bu 10 kişinin adalet beklentisi aynı olur mu? Hayır. Biri şu yapılsa tamam der, öteki hayır bunu adil bulmuyorum şöyle olmasını istiyorum der, beriki başka bir şey... Dolayısıyla adalet böyle sağlanamaz.
Ancak tabi ki de dünyanın adaletli olmasına çalışmak, bunun için mücadele etmek gerekiyor. Bu başka bir durum. Zengin ultra zengin olup fakir aşırı fakir olmamalı, gelir dağılımı daha adil olmalı, insanlar emeğinin karşılığını alabilmeli, yaşam koşulları herkes iyileştirilmeli vs vs. Zaten iyi insanın bu dünyadaki varlık amaçlarından birisi de bunun için mücadele etmektir. İnsanlar kendi güçlerinin yetebildiği konularda adaleti sağlamakla yükümlüdür, yoksa kimin ölüp kimin yaşayacağına karar vermekle değil. Ben de sağlam bir ahiret inancı olmayanların bu konuya takıldığını düşünüyorum.
0
Evet kolay kolay değiştirilemeyecek şeyler adaletsizliklerin çoğu ve bazıları değişmesi imkansız. Ahirette görüşürüz deyip kestirip atanlara imreniyorum mesela ama ben inanmadığımdan böyle düşünenlere de üzülüyorum. Hepimiz nasılsa öleceğiz’i avuntu olarak görüyorum e ölecez de bir kere geldiğimiz bu dünyada yaşayamadıktan sonra ne anladım bu işten, kötü kötülüğünü yaptıktan ve yanına kâr kaldıktan sonra. insan eliyle yapılan haksızlıkları kastediyorum tabi. Ölümden sonrasını kesinkes bilen olmadığına göre tüm bu şeyler dünyada hallolmalı fakat yüz yıllardır bir değişim yok. Hayat bu dengesizliğin üzerine kurulmuş anlaşılan. Müdahale edemediğine kapıl git yıllarını harca derken ömür böyle bitiyor.
0
Sağlık sorunları, kazalar dışında seçimlerin rolünün olduğunu düşünüyorum. Mesela akraba evliliği kaynaklı doğumsal kusurlar ana babanın tercihlerinin sonucu. Askerde bunu anlattığım kişiler Allah'ın işine karışma dediler.
0
sorgulamıyorum dünya böyle bir yer. hep vahşi doğa şartlarını düşünürüm bu durumlarda. insanlığında çok farkı yok. güçlü olan şanslı olan zeki olan yolunu buluyor bir şekilde. diğerleri için yapacak bir şey yok. rip.
0
tanrıya inanmama konusundaki en büyük motivasyonlarımdan biri bu söylediklerin.
0
hayır, sorgulamıyorum çünkü herkesin hayatı kendine, herkesin sınavı ayrı.
buna sakat doğanlar da dahil.
zaten "güzel hayat" ne demek?
bu çok subjektif bir şey.
kaldı ki, güzel hayat olarak nitelediğiniz şeyin nasıl bir hayat olduğunu içinde olmadan bilemezsiniz.
insanlar paralı pullu rahat yaşantıların bedelinin olmadığını sanıyor.
hayatta her şeyin bedeli var.
bazısı bu bedeli ödemeyi namuslu, şerefli bir şekilde gerçekleştiriyor, bazısı da tam tersi.
ama o da bir bedel.
yani kerimcan durmaz'ın kazandığı paranın da bir bedeli var, sokaktaki seks işçisinin de.
bunların hepsi, kişilerin kabullendikleri, hayatın kendilerine getirdiği ve cesaret edebildikleri bedeller.
hayatın insanları bazı şeylere mecbur bırakması, çok zorlaması da etken olmakla birlikte, herkesin kendi içinde kendine göre yaşadığı acılar, travmalar, üzüntüler var.
evet bazılarınınki daha zor, ama "en zor" diye bir şey de yok.
hayatta zorlukların sınırı yok, ölçüsü olan ya da karşılaştırılabilir bir şey değil bu.
her şeyin iki yönü var.
herkesin hayatına, herkesin küçük ya da büyük sınavına saygı duyarak yaşamak gerek, görüntünün iyi olması her şey demek değil.
o yüzden önemli olan insanın kendi potansiyelinin maksimumunda yaşamak için gayret göstermesi.
bu tür sorgulamaları zaman kaybı ve motivasyon eksilmesi olarak görüyorum.
başkasının hayatına bakıp kendininkinden şikayet etmek yetişkin bilincine ait bir şey değil.
şikayet ettiğin şeyleri kabullenirsen onları en azından belli ölçüde değiştirebilir, bazı şeyleri kendi lehine dönüştürebilirsin.
intiharın eşiğinde, depresyonda yaşayan sakat da var, olimpiyat şampiyonu olan da, ayağıyla resim yapan da.
buradaki fark bakış açısında ve bilinçte.
"başkasının kolu var da, benim niye yok?" diye soran, ayağıyla resim yapamayan olur.
o yüzden bana göre hayatta her şeyin başı, bazı şeyleri kabullenebilmek.
bunun için de olgunlaşmak lazım.
şikayet etmenin olgun bir yanı yok.
aynı zamanda insanları yaşadıkları hayat için o hayat hakkında, o insan olmak hakkında hiçbir şey bilmeden yargılamak hakkaniyetli bir şey değil.
herkes kendi bildiği şekilde hayata tutunmaya çalışıyor.
dünyada kimle konuşsanız, herkesin anlatacağı bir hikâyesi var sonuçta.
bu sebeplerle, insanın derdi kendiyle olmalı.
buna sakat doğanlar da dahil.
zaten "güzel hayat" ne demek?
bu çok subjektif bir şey.
kaldı ki, güzel hayat olarak nitelediğiniz şeyin nasıl bir hayat olduğunu içinde olmadan bilemezsiniz.
insanlar paralı pullu rahat yaşantıların bedelinin olmadığını sanıyor.
hayatta her şeyin bedeli var.
bazısı bu bedeli ödemeyi namuslu, şerefli bir şekilde gerçekleştiriyor, bazısı da tam tersi.
ama o da bir bedel.
yani kerimcan durmaz'ın kazandığı paranın da bir bedeli var, sokaktaki seks işçisinin de.
bunların hepsi, kişilerin kabullendikleri, hayatın kendilerine getirdiği ve cesaret edebildikleri bedeller.
hayatın insanları bazı şeylere mecbur bırakması, çok zorlaması da etken olmakla birlikte, herkesin kendi içinde kendine göre yaşadığı acılar, travmalar, üzüntüler var.
evet bazılarınınki daha zor, ama "en zor" diye bir şey de yok.
hayatta zorlukların sınırı yok, ölçüsü olan ya da karşılaştırılabilir bir şey değil bu.
her şeyin iki yönü var.
herkesin hayatına, herkesin küçük ya da büyük sınavına saygı duyarak yaşamak gerek, görüntünün iyi olması her şey demek değil.
o yüzden önemli olan insanın kendi potansiyelinin maksimumunda yaşamak için gayret göstermesi.
bu tür sorgulamaları zaman kaybı ve motivasyon eksilmesi olarak görüyorum.
başkasının hayatına bakıp kendininkinden şikayet etmek yetişkin bilincine ait bir şey değil.
şikayet ettiğin şeyleri kabullenirsen onları en azından belli ölçüde değiştirebilir, bazı şeyleri kendi lehine dönüştürebilirsin.
intiharın eşiğinde, depresyonda yaşayan sakat da var, olimpiyat şampiyonu olan da, ayağıyla resim yapan da.
buradaki fark bakış açısında ve bilinçte.
"başkasının kolu var da, benim niye yok?" diye soran, ayağıyla resim yapamayan olur.
o yüzden bana göre hayatta her şeyin başı, bazı şeyleri kabullenebilmek.
bunun için de olgunlaşmak lazım.
şikayet etmenin olgun bir yanı yok.
aynı zamanda insanları yaşadıkları hayat için o hayat hakkında, o insan olmak hakkında hiçbir şey bilmeden yargılamak hakkaniyetli bir şey değil.
herkes kendi bildiği şekilde hayata tutunmaya çalışıyor.
dünyada kimle konuşsanız, herkesin anlatacağı bir hikâyesi var sonuçta.
bu sebeplerle, insanın derdi kendiyle olmalı.
0
turkce konusan uzayli
1-Hangi kanalları takip ediyorsunuz? 2-Eğlenmek için ne izliyorsunuz?
1-Hangi kanalları takip ediyorsunuz?
2-Eğlenmek için ne izliyorsunuz?
2-Eğlenmek için ne izliyorsunuz?
0
euro 2020 gündemi nedeniyle normalde takip etmediğim socrates dergi ve vole kanallarını takip etmeye başladm turnuva başlangıcında...
onun haricinde aylar öncesine kadar pubg mobile videoları izliyordum kozmik karınca ersin yekin vs. ama bi süre önce bıraktım.
düzenli takip ettiğim ama her videosunu izlemediğim bir hardware plus kaldı. onnu da bir nevi nostalji diye tutuyorum. çıkmadım takipten. böyle.
onun haricinde aylar öncesine kadar pubg mobile videoları izliyordum kozmik karınca ersin yekin vs. ama bi süre önce bıraktım.
düzenli takip ettiğim ama her videosunu izlemediğim bir hardware plus kaldı. onnu da bir nevi nostalji diye tutuyorum. çıkmadım takipten. böyle.
0
history of the earth
history of the universe
veritasium
eglence icin burada olan burada kalir
history of the universe
veritasium
eglence icin burada olan burada kalir
0
Sesli Kitap Sokağı Radyo Tiyatrosu
Çantada Kitap
Satranç Analizleri
Rotasız Seyyah
Ahmet Şefin Mutfağı
Çantada Kitap
Satranç Analizleri
Rotasız Seyyah
Ahmet Şefin Mutfağı
0
Bununla ilgili epey uzun bir listem var :D
400 üzeri kanal takip ediyorum bi yüz tanesinin her yeni videosunu izliyorumdur.
Özet olarak Woodworking, DIY making, Music Production, Populer Science ve Retro Games ana başlığı altında toplayabiliriz.
400 üzeri kanal takip ediyorum bi yüz tanesinin her yeni videosunu izliyorumdur.
Özet olarak Woodworking, DIY making, Music Production, Populer Science ve Retro Games ana başlığı altında toplayabiliriz.
0
Hüseyin mutlu
Engin bozkurt
Enver tuna
Teknoseyir
Burda olan burda kalır
Japonic
Müebbet muhabbet
Techmoan
Daha var da aklıma gelmiyor.
Engin bozkurt
Enver tuna
Teknoseyir
Burda olan burda kalır
Japonic
Müebbet muhabbet
Techmoan
Daha var da aklıma gelmiyor.
0
socrates dergi (daha çok basketbol yayınları, avrupa şampiyonası nedeniyle futbola da bakıyorum şu ara)
teknoseyir - teknoloji
flu tv- ilgimi çeken bir konu olursa izliyorum.
yiğit tezcan- ağırlıklı olarak f1 ama genel olarak f1-boks-spor belgeselleri
enis kirazoğlu- bilgisayar oyunları.
chess 24 türkçe- uluslararası turnuvaları falan veren iki satranç sever arkadaş. çok anlamayan bir insanın da yapılan hamleleri anlaması açısından yorumlayarak anlatmaları hoşuma gidiyor.
teknoseyir - teknoloji
flu tv- ilgimi çeken bir konu olursa izliyorum.
yiğit tezcan- ağırlıklı olarak f1 ama genel olarak f1-boks-spor belgeselleri
enis kirazoğlu- bilgisayar oyunları.
chess 24 türkçe- uluslararası turnuvaları falan veren iki satranç sever arkadaş. çok anlamayan bir insanın da yapılan hamleleri anlaması açısından yorumlayarak anlatmaları hoşuma gidiyor.
0
Genel olarak:
Mr sark
Donut operator
Barstool pizza review
Carwow
Savagegeese
Internet historian
Izledigim şeylerde;
Parks and recreation, office, Brooklyn 99 vb şeylerin komik sahnelerini tekrar izliyorum.
Mr sark
Donut operator
Barstool pizza review
Carwow
Savagegeese
Internet historian
Izledigim şeylerde;
Parks and recreation, office, Brooklyn 99 vb şeylerin komik sahnelerini tekrar izliyorum.
0
Mossy
Gittiğim doktor birkaç test istedi ve bunların sonuçları tahmini 3 günde çıkacak dendi. Testleri yaptırdım, bugün sonuç göstermek için geldim. Sekretere "sonuçlarım vardı" dedim, "randevu aldınız mı?" dedi. Randevum olmadığını söyleyince giriş yapamayacağını, sonuç göstermek için tekrar randevu almı
Gittiğim doktor birkaç test istedi ve bunların sonuçları tahmini 3 günde çıkacak dendi. Testleri yaptırdım, bugün sonuç göstermek için geldim. Sekretere "sonuçlarım vardı" dedim, "randevu aldınız mı?" dedi. Randevum olmadığını söyleyince giriş yapamayacağını, sonuç göstermek için tekrar randevu almış olmam gerektiğini söyledi. Ben ilk kez böyle bir şey duyuyorum. Gerçekten çok şaşırdım, pandemide de defalarca doktora gittim, hatta yine aynı testleri yaptırdım ve hiçbir zaman ikinci bir randevu almadım. Sonuç göstereceğim deyince zaten barkod veriyorlar. Ne zamandır böyle bir uygulama var dedim, 2 yıldır böyle dedi. Ben 2 yıldır nasıl randevusuz girmiş olabilirim?
Sizin bu uygulamadan haberiniz var mıydı? Tekrar randevu alıp mı gidiyorsunuz sonuçlar için?
Sizin bu uygulamadan haberiniz var mıydı? Tekrar randevu alıp mı gidiyorsunuz sonuçlar için?
0
İşi bilmiyo muydu acaba? Ben daha 1.5 hafta önce gittim dahiliyeye. 1 ay sonraya attıkları ultrason sonucunu göstermeye geldim dedi barkod verdi, gösterdim. Randevu falan almadım hiç.
0
aynı gün olunca randevu almıyordum ama belki farklı günde randevu gerekebilir bilemedim.
0
Bugune kadar hep arayip kontrol randevusu aldim, aramada randevuda ucretsiz.
0
Sonuç barkodu vermeleri lazım, onunla sonuç gösterilebilir. Bazı hastanelerde doktorlar dönüşümlü çalışıyor (bu ayrı bir saçmalık) bu nedenle kendi doktorunuz olmayabilir ama başka bir doktor sonuca bakmalıydı. Aynısını bana da yaptılar, ben de ilk başıma gelince çok itiraz edememiştim ama soruşturdum, yanlış yapmışlar denildi. Hastaneye şikayet yazdım. Siz de mutlaka yazın. En azından içim soğudu biraz
Ayrıca böyle bir uygulamaya geçildiyse bunun hastalara duyurulması gerekir. Her şeyiyle saçmalık, şehir hastanesine geçilince doktor takvimini takip etmek randevu bulmak vs iyice saçma sapan oldu.
Ayrıca böyle bir uygulamaya geçildiyse bunun hastalara duyurulması gerekir. Her şeyiyle saçmalık, şehir hastanesine geçilince doktor takvimini takip etmek randevu bulmak vs iyice saçma sapan oldu.
0
taha1907
selamlar, memleketimde ev yapımı pekmez yapılıyor ve yöresel olarak satışları inanılmaz. çoğu kişi de biliyor. halk kendi üretip satıyor ama çoğu köy halkı olduğu için çok geleneksel yollarla satılıyor. ben de beyaz yakadan çıkıp bu işe koyulayım diyorum. sağlık bakanlığından vs. üretim onayı, tett
selamlar, memleketimde ev yapımı pekmez yapılıyor ve yöresel olarak satışları inanılmaz. çoğu kişi de biliyor. halk kendi üretip satıyor ama çoğu köy halkı olduğu için çok geleneksel yollarla satılıyor.
ben de beyaz yakadan çıkıp bu işe koyulayım diyorum. sağlık bakanlığından vs. üretim onayı, tett gibi hiç bi şey yok. gayet köyde üretiliyor ve satılıyor.
bu işleri nasıl büyütebilirim sizce ? instagram sayfasından satışa başlayabilirim, marketplace lere koyabilir miyim ? başla aklınıza ne geliyor
ben de beyaz yakadan çıkıp bu işe koyulayım diyorum. sağlık bakanlığından vs. üretim onayı, tett gibi hiç bi şey yok. gayet köyde üretiliyor ve satılıyor.
bu işleri nasıl büyütebilirim sizce ? instagram sayfasından satışa başlayabilirim, marketplace lere koyabilir miyim ? başla aklınıza ne geliyor
0
Elinizde tahinde varsa uzun yillar surecek bir dostlugun temelini atabiliriz.
0
Üretim izni tarım bakanlığından alınıyor. İzinler ile ilgili ilçe tarım ve ya il tarım müdürlüğü'nün gıda ve şb.den alacaksınız.
0
duyurukullanıcısı
spotify mı? bazı dinlediğim küçük gruplar yok mesela. onlar youtube'da. bazıları da güzel kolaj yapmış onlar da youtube'da.youtube music mi? spotify mı?
spotify mı? bazı dinlediğim küçük gruplar yok mesela. onlar youtube'da. bazıları da güzel kolaj yapmış onlar da youtube'da.
youtube music mi? spotify mı?
youtube music mi? spotify mı?
0
Apple Music'e de bakın. Spotify'da olmayan bazı şeyleri ben orad abulmuştum. Ama Apple Music, Spotify kadar kullanışlı değil.
0
Tidalin algoritmasi dandik ve eger hi fi bir sisteminiz yoksa anlami kalmiyor. En genis arsiv youtubeda tabi ki.
0
iphone varsa en iyisi apple music. cunku kendi isletim sisteminde sonuna kadar hakimiyet kurabiliyor. bu da ses kalitesini spotify'dan one tasiyor.
bana kalirsa:
apple cihazda dinlenecekse: apple music
butce dostu ve arsiv olarak: youtube (red uyeligi cok avantajli)
arayuz ve populerlik olarak: spotify
oyle, bariz bir kalite farki yok aralarinda. yukaridaki kriterlerden hangisi onemli ise ona gore secebilirsin.
bana kalirsa:
apple cihazda dinlenecekse: apple music
butce dostu ve arsiv olarak: youtube (red uyeligi cok avantajli)
arayuz ve populerlik olarak: spotify
oyle, bariz bir kalite farki yok aralarinda. yukaridaki kriterlerden hangisi onemli ise ona gore secebilirsin.
0
austenn
Merhaba. Istanbul’da merkezi bir yerde oturuyorum araba ihtiyacim yok denecek kadar az. Su an arabam olsa sirf disari cikmis olmak icin kullanirim sanirim . Ancak bir yandan da araba kullanma pratigimi kaybetmekten korkuyorum. Ehliyeti alali 3 yil oluyor toplasan 10 kere arabaya kullanmisimdir, dogr
Merhaba. Istanbul’da merkezi bir yerde oturuyorum araba ihtiyacim yok denecek kadar az. Su an arabam olsa sirf disari cikmis olmak icin kullanirim sanirim . Ancak bir yandan da araba kullanma pratigimi kaybetmekten korkuyorum. Ehliyeti alali 3 yil oluyor toplasan 10 kere arabaya kullanmisimdir, dogru duzgun park yapamiyorum vs. Simdi araba alirsam evde bunalmis ailemi gezmeye cikaririm alisma sureci bittikten sonra diyorum, illa ihtiyac dogar. Ama sirf almis olmak icin alacagim gibi de hissediyorum. acil bir ihtiyac yok dedigim gibi. Bu durumda araba almamak en iyisi midir?
Eger almak istersem sifir arac almak istiyorum arabadan hic anlamadiim icin ve cevremde de yardimci olacak kimse yok. maks. 220K’ye otomatik hangi araba beni uzmez? Arada bir sehir disina da cikmak iyi olur.
Eger almak istersem sifir arac almak istiyorum arabadan hic anlamadiim icin ve cevremde de yardimci olacak kimse yok. maks. 220K’ye otomatik hangi araba beni uzmez? Arada bir sehir disina da cikmak iyi olur.
0
istanbul trafigi tecruben ve sabrin varsa... :)
japon arabalari seni uzmez dostum.
japon arabalari seni uzmez dostum.
0
Şu an milyon dolarların olsa da araba almak çok mantıksız geliyor bana Türkiye sınırlarında. Hiçbir şekilde lüks olmayan arabaya hem kur farkı hem de ekstra bindirmelereden ötürü en kötü 140 150.000 para ödüyorsun. Fiat Egea ya da dengi bir arabaya 160-180.000 civari bir şey vermek hiçbir şekilde akıl karı gelmiyor aşırı hayati bir durum söz konusu değilse.
0
istanbul'da park yeri ve trafik çok büyük sorun, ben olsam ihtiyacım yoksa almazdım.
ama doğru marka model araç alırsanız bir yatırım olarak fena olmayabilir, her yıl bakım, sigorta, kasko ve mtv bedellerini de ödediğim halde üç yıl önce beş yaşında aldığım araba, kilometresi 1,5 katına çıkmış ve 8 yaşına gelmiş olmasına rağmen, döviz bazında bile yaptığım toplam masraftan daha fazla para ediyor şu anda.
ama doğru marka model araç alırsanız bir yatırım olarak fena olmayabilir, her yıl bakım, sigorta, kasko ve mtv bedellerini de ödediğim halde üç yıl önce beş yaşında aldığım araba, kilometresi 1,5 katına çıkmış ve 8 yaşına gelmiş olmasına rağmen, döviz bazında bile yaptığım toplam masraftan daha fazla para ediyor şu anda.
0
Kira +1
Ayda 1 hafta sonu kiralasan bile yeterli pratik olur, istediğini gibi de gezersin. Ayda 500 lira desek bunun masrafına, sene 6 bin, 10 sene 60 bin. Hadi enflasyon cart curt diyelim, 120 bin. Hala cebinde 100bin lira kaldı ve 10 sene boyunca sıfır zahmetle, bakımla arıza ile uğraşmadan, hep son model arabaya bindin.
Yatırımını başka yere yap, onun geliriyle ayda 2 hafta sonu kirala. Şu aşamada aşırı mantıksız bence. Benzer durumdayım, hatta benim düzenli şehir dışı seyahatlerim de oluyor ama yine de almıyorum.
Araba alınca her yere arabayla gitme psikolojisi oluşuyor bir de. Şimdi metro mu bekliycem diyorsun ama ondan zahmetli olan trafik sorunu yaşıyorsun. Bi dahakine metro vapura biniyorsun, ertesi sefer yine üşenip araba. Böyle bir yanı da var.
Ayda 1 hafta sonu kiralasan bile yeterli pratik olur, istediğini gibi de gezersin. Ayda 500 lira desek bunun masrafına, sene 6 bin, 10 sene 60 bin. Hadi enflasyon cart curt diyelim, 120 bin. Hala cebinde 100bin lira kaldı ve 10 sene boyunca sıfır zahmetle, bakımla arıza ile uğraşmadan, hep son model arabaya bindin.
Yatırımını başka yere yap, onun geliriyle ayda 2 hafta sonu kirala. Şu aşamada aşırı mantıksız bence. Benzer durumdayım, hatta benim düzenli şehir dışı seyahatlerim de oluyor ama yine de almıyorum.
Araba alınca her yere arabayla gitme psikolojisi oluşuyor bir de. Şimdi metro mu bekliycem diyorsun ama ondan zahmetli olan trafik sorunu yaşıyorsun. Bi dahakine metro vapura biniyorsun, ertesi sefer yine üşenip araba. Böyle bir yanı da var.
0
Ayni noktadayim ve araba alacagim. Maddi olarak yeterliyseniz turkiye sartlarinda bu alisveristen zarar etmeniz pek mumkun degil.
0
araba demek özgürlük demek. maddi gücün varsa al. polo, skoda scala, kia ceed/rio, clio, megane, i20, otomatik alabilirsin sıfır.
0
aslil
Erkek için hediye olacak. Spor giyim için. G-shock düşünüyordum ama bu saatlerin çapları çok büyük, arkadaşımızın bilekleri ince. G-shock Benzeri önerisi olan var mı teşekkürler.
Erkek için hediye olacak. Spor giyim için. G-shock düşünüyordum ama bu saatlerin çapları çok büyük, arkadaşımızın bilekleri ince. G-shock Benzeri önerisi olan var mı teşekkürler.
0
G-shock'un yeni çıkan serisi GA-2100'e bakın. Yürüdü gitti bu seri. İnce kasa yapısıyla ince G-shock arayanlar için çok güzel bir tercih.
0
@baskalasim selam bro GA2100 serisinde safir camli model secenegi var mi
0
@kosun lan mevzu var
Selam dostum. GA-2100'lerde safir cam yok. Safir cam demek maliyet demek dolayısıyla fiyat artışı demek. Çizilme konusunda hassassanız emin olun mineralde işinizi görür. Yıllardır kullandığım bir sürü mineral saatim var çizik bulamazsınız
Ha benim işim dağda bayırda derseniz
Şu modellere bakmanızı öneririm :
youtu.be
Selam dostum. GA-2100'lerde safir cam yok. Safir cam demek maliyet demek dolayısıyla fiyat artışı demek. Çizilme konusunda hassassanız emin olun mineralde işinizi görür. Yıllardır kullandığım bir sürü mineral saatim var çizik bulamazsınız
Ha benim işim dağda bayırda derseniz
Şu modellere bakmanızı öneririm :
youtu.be
0
@baskalasim teşekkürler bro .
safir cam çok maliyetli bir şey değil aslında. 800 liralık isviçre markalarında bile safir cam oluyor. evet kasası dandik ama safir cam sayesinde uzun yıllar kadranı net şekilde görebiliyoruz. mineral cam ne kadar sağlam olursa olsun en ufak çarpmadan (ki bilek her yere çarpılır) kılcal çizikler oluşması kaçınılmaz diye düşünüyorum.
g-shock konusunu araştırdım. titanyum kasa ve safir cam modelleri de varmış fakat çok sınırlı sayıda ve aşırı biçimsiz modellerde bu opsiyonları sunmuşlar. üzüldüm.
safir cam çok maliyetli bir şey değil aslında. 800 liralık isviçre markalarında bile safir cam oluyor. evet kasası dandik ama safir cam sayesinde uzun yıllar kadranı net şekilde görebiliyoruz. mineral cam ne kadar sağlam olursa olsun en ufak çarpmadan (ki bilek her yere çarpılır) kılcal çizikler oluşması kaçınılmaz diye düşünüyorum.
g-shock konusunu araştırdım. titanyum kasa ve safir cam modelleri de varmış fakat çok sınırlı sayıda ve aşırı biçimsiz modellerde bu opsiyonları sunmuşlar. üzüldüm.
0
G-shockun cok serisi var gecen ay bunu aldim
www.casio-intl.com
Emin olun gorundugunden daha klas, buyukte degil tavsiye ederim.
www.casio-intl.com
Emin olun gorundugunden daha klas, buyukte degil tavsiye ederim.
0
@koşun lan mevzu var. Rica ederim
Evet çok pahalı değil ancak her firmanın bir kullanıcı kitlesine göre fiyat skalası var. G-shcok 100 dolarlık saat ama bizim gibi ülkelerde 90 dolara satılması bile fiyat açısından memnun edici.
Çarpma konusunda haklısınız. Şahsen darbenin kasadan çok cama gelmesinden yanayım. Ben saatlerimi çok dikkatli kullanan, allık fırçasıyla temizleyen biri olarak geçen gün saati demir vanaya çarptım. Allahtan cama geldi diye sevindim. Saat de mineral cam Seiko ve hiçbir şey olmadı.
G-shock her türden saat severin koleksiyonunda bulunan hoş bir saat. Ancak sizin de dediğiniz gibi aşırı biçimsiz, kaba modelleri var. İşte GA2100 serisi bu algıyı değiştirdi. Yine de söylemek istiyorum. Safir cam olsa mükemmel olurdu. Ben sizin yerinizde olsam alırdım. Zaten ga2100 için herkes ap royaloak çakması benzetmesi yaptı. Şimdi de birçok kullanıcı saati royaloak olarak modluyo. Safir cam mıhlaması bile yapan vardır mutlaka bir göz atın derim.
Evet çok pahalı değil ancak her firmanın bir kullanıcı kitlesine göre fiyat skalası var. G-shcok 100 dolarlık saat ama bizim gibi ülkelerde 90 dolara satılması bile fiyat açısından memnun edici.
Çarpma konusunda haklısınız. Şahsen darbenin kasadan çok cama gelmesinden yanayım. Ben saatlerimi çok dikkatli kullanan, allık fırçasıyla temizleyen biri olarak geçen gün saati demir vanaya çarptım. Allahtan cama geldi diye sevindim. Saat de mineral cam Seiko ve hiçbir şey olmadı.
G-shock her türden saat severin koleksiyonunda bulunan hoş bir saat. Ancak sizin de dediğiniz gibi aşırı biçimsiz, kaba modelleri var. İşte GA2100 serisi bu algıyı değiştirdi. Yine de söylemek istiyorum. Safir cam olsa mükemmel olurdu. Ben sizin yerinizde olsam alırdım. Zaten ga2100 için herkes ap royaloak çakması benzetmesi yaptı. Şimdi de birçok kullanıcı saati royaloak olarak modluyo. Safir cam mıhlaması bile yapan vardır mutlaka bir göz atın derim.
0
