forumlarda hollandaya mail attım yenisini yolladılar geyiği dönüyor ama. bir dene istersen.

Aldığınız yerle irtibata geçin, yurtdışı ofisleriyle de haberleşin.

MX Master2S cihazımı yenisiyle değiştirmişlerdi.

Logitech Türkiye ile hiç uğraşma,direk "kullanıcı hatası"derler.Hollanda ile yazışırsan ve faturan varsa yenisini alma ihtimalin var.

logitechle servis konusunda uzun zamandır işim olmadı ama ben de anywhere mx hastasıyım.

eski zamanlarda "penta" servis sağlıyordu, hatta çok da yardımcı oluyorlardı. hatırladığım kadarıyla da istanbulda tek yetkili servis onlar.

forumlarda ben de yurtdışı servislerinden faydalananları okumuştum ancak bu son çare olabilir.

hollanda olayi dogruydu, yil 2012 falan mouse bozulunca, belirttim ve istedim bildigin yurtdisi UPS ile eve yolladilar, isin tuhafi hala calisiyor mouse.

Penta'ya ulaşmaya çalışayım Pazartesi, teşekkürler. Garantisi bittiği için aldığım yer garantisi bitmiş biz ilgilenmeyiz dedi maalesef. Bu yurtdışı ofislerden birine ulaşıp yenisini isteme olayı garantisi devam eden ürünler için geçerlidir diye tahmin ediyorum ama onu da denerim artık.

normal degil bence.
benim mont 2-3 yil sonra falan bunu yapmaya basladi.

bildiğim kadarıyla bu normal bir durum, ama kaliteye göre bunu çok fazla görmüyorsunuz ya da çok görüyorsunuz.

mavi'den bir kaza tüyü montum vardı, dışarıda tiftiklenmiş tavuk yavrusu gibi gezdiğim oldu.

massimo'dan bir mont aldım, o da tüylü ama daha bir tüy göremedim.

Ben de Puma aldım, bende de durum aynı. Sordum firmaya normal dediler.

Ben de yeni bi mont aldım. Aynı durum var. Aldığım mağazanın sitesinde de aynı durumdan şikayet edenler var. Normalde dikişlerin lazer olması gerekiyor demiş biri.

normal.

Yeni bir mont için normal değil.
Adidas marka bir kaz tüyü montta dört yıl kadar sonra bunu gözlemiştik.

Normal, elektrıklenmeden dolayı olur. Fırmalar, önlemek için antistatik kumaş koyarlar engellerler. Yani 1-2 çıkması normal, fışır fışır çıkması değil.

Bu arada montun markası marmot

Açılın kaztüyü üreticisi geldi.

Tüylerin çıkması normal, hatta tüy çıkmıyorsa kaz tüyü değildir. Kaztüylerinin bir ucu deriden çekildiğinde sivri olarak kaldığı için her türlü dikiş yerlerinden çıkacaktır. Burada downproof kumaş kullanarak bunu minimize etmeye çalışır firmalar.

Anormal bir çıkış varsa bu sıkıntılı ancak rahatsız etmeyecek kadar çıkıyorsa bu normal. Tavsiyem çıkan tüyleri çekerek çıkarma, kumaşın tersinden içe doğru çekmeye çalış. Aksi halde dikiş yerindeki deliği büyüterek oradan daha çok tüy çıkmasına neden olabilirsin.

Öncelikle Kolçaksız tavsiye etmiyorum. Fiyatları acayip uçuk geldi bana. Ben 4. Sıradaki koltuk ayarında geçen ay 800 liraya aldım. Adana'da spotçular çarşısı var ordan aldım ve çok memmunum. Böyle marka bir yerden değil de varsa çevrede böyle spotçu mağaza veya normal mobilyacı daha uyguna bulabilirsin diye düşünüyorum.

Jarvfallet'i bir yıldır ve günde 6-7 saat kullanıyoruz. Oldukça memnunuz. Biz sonradan kolçaklarını da aldık taktık ama çok da gerekli değil yani kolçaksız da iyi aslında. Boylarımız da uzun değil hani :). Bel desteği bir süre sonra kendini hissettiriyor biraz, tek olumsuz yanı bu bizim için.

Benzer başlıklar çok açıldı, aratarak ulaşabilirsiniz.

Jarvfallet'i ben 1 sene kullanıp başka bir koltuk ile değiştirmek zorunda kaldım; dizaynı gerçekten güzel ancak oturma kısmı çok rahatsız. Özellikle 1-2 saat aralıksız oturulduğunda hiç konforlu bir koltuk değil. Ben önermem şahsen, belki boya ve kiloya göre değişiyordur.

alacağın koltuğu mutlaka dene. ikea'ya git mesela orada vardır. deneyerek al.

IKEA markus inanılmaz rahat bir koltuk ama tipi biraz eski kaldı artik. Jarvfallet de çok rahat. Rahatlık konusunda Markus un bir tık gerisinde ama daha şık.

Ikea'ya gidip ikisini de deneyip Markus'u alıp çıkmıştım, bana daha rahat gelmişti ama bel ayarı olmadığı için boy ile çok bağlantılı. Minderi daha yumuşak bence daha güzel.

Ama kardeşim rahat edemiyor mesela, ayarlı Jarvfjallet daha iyi eğer çok kişi kullanacaksa.(ama minderi daha kötü bence)

Kolçak çok gerekli değil gibi geliyor ama kolçaklı alıp bir süre kullandıktan sonra kolunun hep bir şeyin üstünde olduğunu, aslında çok iyi olduğunu fark ediyorsun. Jarvfjallet de alsan koçaklı modelini al derim.

Alefjall aldım aşırı memnunum ama TC’de o parayı vermezdim. Markus falan uzun süre oturulacak sandalyeler değil eğer kuyruk sokumu ağrınız falan varsa.

markus'u yaklaşık 4 yıldır evimde kullanıyorum. şirketteyse daha uzun yıllar boyunca steelcasein müdür koltuğunu kullanan biri olarak rahat olduğunu söyleyebilirim.

bana göre tek eksiği kolçak boyutu oldu. steelcasede kolçak boyutu ileri-geri ve yukarı aşağı indirilebiliyordu, bunda (bana göre) biraz alçak ve haliyle masa altına girmediği için kolumu rahat dayayamıyordum.

ben de amazondan'dan şu kolçak süngerini aldım, süper rahatım.
www.amazon.com.tr

bu arada markus'un en sevdiğim yanlarından biri arkaya yaslanma sertliğini istediğiniz kadar ayarlayabilmeniz. oturağı rahat ve kendinden bel desteği veriyor. bence bu fiyat aralığında kesinlikle düşünülebilinir.

markus var 3 senedir bende de. bel konusunda üstteki arkadaşa katılıyorum. bel sıkıntım büyük ve sandalyeye oturduğumda çok güzel destekliyor. baş ve popo pedleri sönme yapmadı hiç ama kolçakları çok aşağıda, masaya uygun değil.

geçen ay burun eti ve deviasyon ameliyatı oldum. sadece yaşadıklarımdan tecrübeyle eğer böyle bi ameliyat olunacaksa sorun olmayacağını düşünüyorum, doktorlardaki borulu aletle burnu 10dkda mis gibi temizliyorlar zaten.

ve yine böyle bi ameliyat olunacaksa dikkat edilmesi gereken şey ameliyat sonrası en azından birkaç gün hapşırmamak.

olmaz ben askerdeyken olmuştum ameliyat günüm yanmasın diye gripken yaptırdım ameliyatı ve dr a da söylememiştim. aylar sürüyordu gün olmak çünkü. bi problem olmadı.

1. Güzel sanki
2.nin tabanı silikon gibi duruyor zamanla erir ya da kir tutar muhtemelen

1 ve 3 arasında kaldım. 3'un benzerini ben de aldım ama henüz giymeye cesaret edemedim. Umarım sen giyersin diyerek 3 diyorum.

1

3

3

Valla ucu de birbirinden kotu cidden. Illa bir tane secin dersen kotunun iyisi olarak 2 derim ki beyaz ayakkabilarin en kotu ayakkabilardan oldugunu dusunurdum. Dusun yani burada beyazimsi ayakkabi en iyisi oluyor, digerleri o derece kotu.

sadespor olarak 2 çok hoşuma gitti ama değişik ayakkabı tanımına sokamadım onu. değişik diyeceksek kesinlikle 3. hoş durur.

1

ben değişik bir ayakkabı giyecek olsam campera bakardım

@tempor, camper nedir yaa, sıkıcı burjuva sınıfı ayakkabısı. Onların değişiği anca bu kadar olur zaten.

hepsi giyilir aslinda ama 1'de reebok yazisi bolunmus cok cirkin olmus, cakma, kolpa gibi yapmis ayakkabiyi, sirf o yuzden 1'i almazdim

@neverletyougodown, t-rex pençesi sebebiyle bölündü o logo, jurassic park teması dahilinde hani.

3

1 veya 3, ikisi de oldukça iyi..
2'yi kesinlikle elemelisiniz. Çok sıkıcı.
Daha rahat göründüğü için 1'i alırdım. Süet olması ayrıca bir artı ve kırmızı desen detayı çok hoş görünüyor.

1 ya da 3 . 1 daha değişik.

kurumsal sayılabilecek, 1.300+ çalışanı olan bir firmadayım. IK ile de aram iyidir ve bildiğim net bir şey varsa, IK o "altın çocuğu" bulsa bile önceden belirlediği aday görüşme sayısını yakalamak ve talebi geçen yöneticiye bunları liste halinde raporlamak ister.

görüşmeniz iyi geçmiş, en başında keyif almışsınız, olumlu düşünmeye devam edin, 10 gün uzun bir süre değil.

Çok zaman geçmemiş evet. Bu iş görüşmeleri, alım işleri ikili ilişkiler gibi. Senin ise dönüyor bir şekilde :) @tempor'un da dediği gibi, eğer çok acil bir şey değilse acele etmemeleri onların yararlarına. çünkü başvuru sayısı vs. onlar için bir ik ve pazarlama "kpi"'i, hem de zaman öldürüyorlar ne güzel.

Devlete ait bir yer değilse güvenlik soruşturması biraz saçma bence. Adli sicil kaydı neylerine yetmiyor. Patronla görüştükten sonra aramadılarsa fazla umutlanmayın derim.

athome.kimvallee.com

sıcağa, soğuğa, gıdayla kullanıma ve yıkamaya karşı uygundur deniyor.

www.pinterest.com.au

mikrodalga fırına, dondurucuya, bulaşık makinesine girer. gıdaya uygundur.

Bende çalışamıyorum sırf o yüzde 30 km ötedeki işe gidiyorumdum şirket değiştirdim remote geçtim 2 ayda 2 iş değiştirdim psikolojim bozuldu resmen :(

Ben 6 ayda alıştım remote'a. Şimdi de dönmek istemiyorum. Remote rahatlığı başkaymış. Şehir şehir geziyorum. Ama bizde sıkı denetim yok afk kalabiliyorsun gün içinde.

bana kalırsa evden çalışmanın verimi/verimsizliği işin tanımına (müşteri bazlı telefon yoğun, bilgisayar başı vb.) evin durumuna (evli, mutlu, çocuklu vb.) son olarak da çalışma koşullarına (çalışma odası, salon, mutfak vb.) bağlı.

evde ortak bir alanda, hele çocukla çalışmak zor elbette. ama evden yürütülebilecek bir iş, evde de uygun bir ortam varsa haftanın her günü işe gitmenin bomboş, hatta kara delik olduğunu düşünüyorum.

haftada 1-2 gün zaten ofise gidilebilir, ben gelmek isteyene gelme diyeni nadiren duydum.

bu geçiş sürecinde sabah uykusu da, öğlenin de, günde 2 defa ulaşım süresinin de insana kaldığı bir durum bu. ayrıca insan seven biri olsam da işimi de sevdiğim için her gün 100 kişiye günaydın/iyi akşamlar/afiyet olsun demek, öğlenleri bugün ne yiyelimler, kahve mi içsemler de azalıp iş konsantrem de artıyor. hatta çalışırken geyik yapacaksam bunu evden yapmak daha bile keyifli oluyor çünkü internet kavramı da muhabbete ekleniyor.

Ben 2,5 yıldır remote çalışıyorum.

Evden çalışmak için bir çalışma odası yapmak şart. Yani televizyon izlediğin, uyuduğun odada konsantre olmak güç. Çoluk çocuk gürültü falan oluyorsa yine zor.

Starbucks çalışmak için kötü, ama lokal kahvecilerden çok iyi şeyler çıkabiliyor. Küçük, kahvesi iyi, içeride bangır bangır müzik çalmayan bir mekan arayın. Toplantı için airpods pro kullanıyorum ben, etraf gürültüsünü azaltarak gönderiyor en azından. Ya da bahçeye çıkıp konuşabiliyorum. Ayrıca etraftaki tüm sesleri kesiyor, odaklanmak için birebir.

İş yapmak için kendinizi biraz zorlamanız lazım. Benim genelde işe başladığım ilk 1 saat dikkat dağıtanlarla mücadele ederek geçiyor, ama arkasından 5-6 saat akıyorum. Ofiste bunu yapamıyorsun mesela çünkü illa biri gelip soru soruyor, yemeğe kahveye çıkıyorsun vs.

Toplantıları da ya bir güne yığ, ya da mesainin başına ya da sonuna koy. Aradaki 1 saatlik toplantı bile 2-3 saatlik productivity'i öldürüyor.

Remote mükemmel bir şey.

Çalışmak için ayrı bir odam ve masam var. Kocaman birkaç ekranım, düzgün bir sandalyem, güzel mouse touchpad mouse'um var. Ben de artık laptop kullanamaz oldum çünkü bu rahatlığa çok alıştım, ufacık ekrana bakmak artık çok zor geliyor.

Bu şekilde laptoptan daha rahat bir alan oluşturmadığın sürece evden keyifli çalışman imkansız. Eğer laptopu alıp salonda kanepede falan çalışmaya çalışıyorsan o iş olmuyor. İş için sabit bir alan yaratman lazım yani. Sürekli starbaks gezerek de productive çalışılacağına inanmıyorum.

4 yıldır home office çalışıyorum. Şirket neyseki esnek, işi yetiştirdiğim sürece gündüz sadece telefonlara yanıt vermemi, toplantı olursa katılmamı yada sadece acil mail falan yanıtlamamı kabul ediyorlar. Asıl işimi gece yapıyorum,çünkü 2 yaşında bir kızım var ve gündüz çalışmama imkan vermiyor. Yine de hayalim, düzenli bir bakıcı bulursam evin bir odasını ofis yapmak veya sanal ofislerde çalışmak. Çünkü bu hayat düzeni beni çok sarsıyor, sabah 4-6'lara kadar çalışıp 10'a kadar falan uyuyorum.

Tam olarak neyle ilgilendiğini bilmiyorum ama home-office/freelancer çalışmaların cidden standart mesaili çalışmalardan daha yorucu olduğu bir gerçek, kendimden biliyorum. Düzgün bir saat aralığınız olsa dahi kendinizi gece gündüz, haftasonu/içi fark etmeksizin PC başında buluyorsunuz.

@avoiding

gercekten tatil yapamaz oldum... cok korkunc bir tempo oldu bunu nasil duzene sokacagimi hic bilmiyorum...

senin home office olmakla ilgili bir derdin yok ki, ofiste de olsan yine zaman problemi yaşayacaksın.

ekibi büyütmek ilk etapta doğal olarak daha çok vaktini alacaktır o adamların da eğitimi ve hataları ile uğraşacağın için. ama atıyorum 3 ay sonra bu adamların senin üzerinden iş alabiliyor olması lazım. eğer alamıyorlarsa ya yanlış adam seçtin, ya da sen işleri delege edemiyorsun.

zamanını ayarlama konusunda da acil / önemli framework'ü var, ben onu kullanıyorum fazlasıyla işe yarıyor: www.mindtools.com

altındaki adamlar %100 satüre durumda, sen de %200 çalışmaya devam ediyorsan ya ekibi genişleteceksin, ya da daha az iş üstleneceksin. özel sektörde daha az iş üstlenmenin de yolları var, sonuçta patron da senin makina olmadığının farkında. eğer yöneticinle böyle bir diyalog kuramıyorsan bununla başlamanı öneririm.

bana kalırsa alttan gelen işin her zaman kontrol edilmesi gerekiyor. bu da başlı başına bir zaman istiyor. ancak zamanım dar ve iş yüküm zaten fazla diyorsunuz. bunun için aklıma gelen iki aşama, bu zaman darlığıyla ilgili (varsa) üst yöneticiyi bilgilendirmek ve iş yükünüzü hafifletmek, diğer yandan da hata yapan çalışanlarla bu hataların üzerinden teams gibi (ya da karşı tarafa ekran yansıtma ve ekranını kontrol etme özellikli başka bir programla) bir programla geçmek. burada yapılan işle ilgili kontrol noktaları kurmak da bir çözüm olabilir, örneğin, bir sunumda sonuç "5 kalem" gösterilmişse, başka benzer bir sunumda da sonucun "5 kalem" olması gerekir, gibi.

Bence** Yapılan her işin kontrolü doğru bir yönetim tarzı değil, o tarz bir durumda aynı nefertarii'de olduğu gibi şişersiniz. Öyle bir vakit yok yani. Olması gereken herkesin aldığı eğitim ve sorumluluğu kapsamında işini doğru şekilde yapması. İşini yanlış yapan da işini kaybeder, bu kadar basit. Her şeyi takip edeyip, her şeye hakim olayım gibi bir yöneticilik tarzına micromanagement deniyor, hem vakit açısından, hem yönetim tarzı açısından oldukça yanlış.

Adamlar sürekli yanlış yapıyorsa ya doğru eğitemiyorsunuz, ya da çalışanlar sorumluluğunun farkında değil, ya da kötü niyetli insanlarla çalışıyorsunuz. Üçü de bir yöneticinin suçudur maalesef.

Bu Ray-ban Wayfarer değil miydi ya?

Sadece kenarları desenli. Normal bir gözlük simsiyahı da tercih edebilirsiniz.

Bu desenlisinden yok işte genel olarak var da bu desenlisinden yok :) az daha güzel yorum gelirse alıcam valla :)

hocam buna çok benzer bir tommy kullanıyorum, gayet de yakışıyor.

yalnız unutma resmi bir kıyafetle sırıtabilir.

al gitsin güzel gözlük. olmadı iade edersin.

1. bence acayip çirkin bir gözlük.
2. üstüne para verirlerse belki takılabilir... 3 saniyeliğine.
3. pas

beğendiysen al geç. bana para verseler kullanmam mesela bunu :D

1. Güzel
2. Para benim gibi fakirler için çok ama sizin için az olabilir, göreceli bir şey baba
3. Letgo'dakini alırdım ben, orijinalliği %60 umrumda olur en fazla

Wayferar kuş kadar suratı olanlar dışında herkese yakışıyor ya çerçevedeki desene de bayılmışsınız, alın gitsin.
Ben de iki tane gözlüğüm olmasına rağmen geçenlerde eğik 2140 modeline vuruldum almamalıyım almamalıyım derken eşim gel alalım amma düşündün sevmişsin işte dedi de aldım. Oyş iyi ki almışım akşama kadar takıyorum ahhshs

Ne güzel bir eş'e sahipsiniz valla :) 1200 tl de çok geliyor vallahi iyice SS gibi oldu kafam :)

Ben bunun birebir aynısını kullandım, sadece deseni sağ tarafı yeşil beyazdı. Yanlış hatırlamıyorsam 6-7 sene önce falan önceydi. Sağı solu kumaş olduğu için zamanla yıpranıyor rengi falan atıyor, kalın ve ağır bir gözlük, bi de şu an ince çerçeveli gözlükler moda olduğu için ben olsam almazdım kesinlikle. + olarak her kıyafetle olmaz evet. Bu desenli değil de düz wayfarer alsan bile acayip demode görünüyor bence.

www.hepsiburada.com

öncelikli amaç telefon konuşmasıysa benim cevabımı görmezden gelin.

bana göre şu an türkiye'de aktif gürültü engelleme, ses kalitesi ve servis bakımından f/p ürünü sennheiser'ın 450 bt ürünü ya da 458 bt isminde özel kırmızı bir serisini çıkardı (ki fiyatı daha da uygun) www.hepsiburada.com

temel kurallara uymayanlar affedilmiyor benim bildiğim, bi hesabımda böyle olmuştu en azından.

tanım yerine bkzla başlıkla iletişime geçip bi soru sormuştum mesela. ardından çaylak olup 10 entry daha girip tekrar yazarlığa yükselmiştim.

tanım vermemek en büyük çaylak olma sebeplerindendir muhtemelen. heralde ardından küfür, hareket vs. gelir.

reklam entrylerini protesto ettiğim için leyla yaptılar 5 sene önce. o geri dönmedi. Sonra tekrar yazar oldum 1 sene sonra. Sonucunda ilk entry'mde yine leyla yaptılar. Yaklaşık 1 gün yazar kaldım. sonra bi daha uğraşmadım yazar olmakla.

Ben cok uzun zamandir yazarim tonla sey yazdim, sadece 1 kere caylak oldum.

Onun sebebi de kanzuk'a laf sokmamdi. Kufur hakaret falan yoktu, algoritmayi elestirmistim saak diye caylak yapti.

"Moderasyona haksiz itham" diye bir sebep var. Ekside modlarca suistimal ediliyor.

umitbisiklet.com.tr
bikestore.com.tr

@freebird teşekkürler haklı olarak citybike önerdin ama aslında istediğim trekking tarzı bisikletler, bunları da şehir içinde gösteriyorlar diye ben de böyle sormuştum afedersin

biraz zor o fiyata, belki ikinci el bulabilirsin sahibinden'de

yaklaşık 4 ay evvel büyük bir kavga yürüttüm ups ile. mudo'dan aldığım ürünü iade etmek için 4-5 farklı kayıt açtım ancak kurye gelmedi. telefon konuşmalarından anladığım kurye sisteme başka kargo şirketiyle anlaştığımı yazıp işi savsaklamış.

kafanıza ters gelen bi şey olursa çağrı merkezini darlayın. tuhaf ve ağır işleyen bir sistemleri var.

Hocam bana da aynı oldu. Saçma sapan bi sistemleri var. Kayıt alındığı ilk gün kayıt gözüküyor, sonra kurye birimine iletildi yazıyor. Takip eden günde de kayıt siliniyor. Fakat 2-3 gün sonra bir öğlen vakti geldiler. O pazartesi seçilme gibi işlemler de “pazartesi şu saatten sonra gelebilirsiniz” demek. Yoksa o saatte gelin demek değil.

Hiçbir sonuç alamazsanız ups twitter sayfalarından dm atın, geri dönüyorlar. Biraz geç oluyor ama telefonla arıyorlar twitterdan iletişim kurunca. Fiziki anlamda şubeleri yok ve pandemi ayağına telefonları çalışmıyor.

Sadelik ve kumaşlarını çok beğeniyorum: www.kaft.com

pantolonlarıyla pek anlaşamasam da (genelde dar paça üretmiyorlar) diğer kıyafetlerde mudo'yu beğeniyorum.

Bir dönem network hastasıydim ama 2017den beri nasillar bilmiyorum.

Lufian beğeniyorum.

Pierre cardin bu sezon çok güzel. Spor şık kavramını öğrendiklerini düşünüyorum. Çok tarz duran rahat pantolonları var. Tişörtler gömlekler de hiç dede tarzı değil. Ancak bunları mağazasına giderek anlayabilirsiniz, sitesi ve foto çekimler rezalet.

Kaft +1

şurdaki cevabıma alalım: (git: 1422917)

bir broadchurch bırakırım.

Bodyguard

Happy Valley

İngiliz değil sanırım ama izlediğim en iyi kriminal dizi the missing. Özellikle 2. Sezon olay.

(bkz: outlander) /ilk 2 sezon
İskoç period drama.

söyle bir hazine var, altyazi sorun degil diyorsan buradan istedigini secebilirsin.
www.dailymotion.com

burada olmayan river var, ben begenerek izlemistim.

en.wikipedia.org(TV_series)

After life
Fleabag
Sherlock

Luther
Broadchurch
Line of Duty
The Fall
Sherlock
Spooks
Happy Valley
Peaky Blinders

bodyguard

hazırlamaya üşeniyosun bence. dışarıda önüne hazır geldiği için mutlu oluyosun.

O kahvaltı bana da sıkıcı geldi biraz. Ne kadar zamanınız olduğu önemli ama çok çeşitlendirebilirsiniz kahvaltıları.

Şu tarz şeyler deneyebilirsiniz
youtu.be

youtu.be

Kahvaltıyı çekilebilir hale getirmek bence de zor, o yüzden hiç etmiyorum. Yaşasın IF.

Kötü malzemeler ile lezzetli olmaz diye düşünüyorum. Güzel tulum peyniri bal sıcak pide filan güzel oluyor. Market peynirleri pek lezzeti degilller bence. Bi de mümkünse sabahın korunde yemek yerine oglen yenebilir yavaş yavaş.

Ben mutlaka kaymak alıyorum ve güzel bir bal veya reçel. Bir de kuru domates’e bayılırım. Ve her sabahta zeytinyağı ve kekikli tatlı biberli bir sos hazırlıyorum bazlama banıyorum.

kaliteli malzeme + baharat bence. domates salatalığı kekik ve pul biberle renklendirin, iyi bir zeytinyağı kullanın. peynirine göre çörek otu da olabilir mesela.

Birim olarak dilim'in kullanıldığı hiçbir kahvaltı keyif vermiyor bana. Listede zeytin ve çay eksik. Portakal suyu fazla.

ben zamanla kahvaltıda sıcak yiyecekler olmadığında, domates peynir zeytin ağırlıklı beslendiğimde aç kalktığımı ve fazla zevk almadığımı fark ettim. özellikle sucuk ve yumurta çeşitleri olduğunda ise gayet dolu ve mutlu yiyorum.

kahvaltı delisiyim, aşığım. insanları da gözlemlerim ve vardığım bi sonuç oldu; bir insan için kahvaltı küçükken neyse, ilerki yaşlarda da benzeri şekilde devam ediyor.

örneğin anlattığınızdan hareketle, küçükken de kahvaltılarınız bi şenlik havasında geçmiyordu muhtemelen. belki tamamen zaruriyettendi ve kısacıktı, belki de aslında hiç sevmediğiniz yiyecekler sağlıklı diye sürekli önünüze getirildi.

buraya kadar anlattığım tamamen kişi ve kahvaltı ilişkisi. bir de olayın kahvaltı boyutu var; bana göre kahvaltınız eksik değil, tam olması gerektiği gibi, belki türkiye için azıcık az ama yeterli. bence burada iki sorun var, bir anlattığım geçmiş, ikincisi de tek başına hazırlamak ve yemek.

bonus da arkadaşların dediği gibi kaliteli yiyecekler.

kızarmış ekmek, tereyağ, reçel ve bal.
limon, kekik, pul biber ve zeytinyağlı zeytin.
patatesli, mantarlı omlet.
arada bir de sosis, sucuk ve patates kızartması.

Öncekinden de bi fayda görmüyordum
Bundanda görmüyorum

Ama bundan görmemeyi tercih ederim.

Bir şeyler oluyor ama fark edilir durumda değil. Şahsen çok değişen bir şey yok. Salgın sürecini de iyi yönetiyor gibi. Mansur forever.

memnunum. her yerde tek bir adamın fotoğrafları yok. ihaleler vs her şey şeffaf yapılıyor en azından.

edit: kuzenime öğrenci bursu verdi. bu tarz işe alım burs vs işlemlerin de liyakata bağlı kalınarak yapıldıgını söyleyebiliriz eskiye kıyasla.

bir şey yapmadığını düşünen insanları anlamak mümkün; belediyenin kendi sitesi, instagram hesabı ve ulusal 1-2 kanal dışında topluma kendini anlatabildiği bir medya alanı yok.

bu adam ne yapıyor sorusu sorulduğunda bahsettiğim instagram hesabına bi 10-15 dk bakmak yeterli. ancak bir spoiler vereyim, istanbulda her eve gelip 1 kilo kontrfile dağıttığı bir video bulunmuyor, dolayısıyla belediyenin bizzat hissedilmediği videolar içerir.

Reklam ve pr yapmayı bilmiyor. Ak parti pr konusunda abd’li teknoloji şirketleri gibiydi (2018’e kadar falan)

Mesela öğrencilere burs mevzusu ve aynı anda dünyanın en çok metro inşaatı projesini akp yapmış olsaydı reklam panolarında yer kalmazdı.

katma değer yaratamıyor gibi ayrıca. Vakıflara giden paraların öğrencilere ve metroya gittiğini düşünüp buna göre değerlendirebilirsin.

Kusur ve eksiklerinden biride, vizyoner projeler yapabilirdi mesela ama yapmıyor. Tüm ispark elinin altında. Koy her parka elektrikli araçlar için şarj istasyonu mesela. Hükümet daha geçen zam koydu tam bu aralar böyle bişey yapsa hiç bişey demeden gol atmış olacak. Muhtemelen buna ciddi bir para harcaması da gerekmeyecek, niyetini belli etsin 3-5 tane şirket koşarak gelir.

ayrıca şu trafik konusunda çıkıp bişeyler demesi gerekiyor. çözüm getiremez ama bir kaç tweet bir kaç video ile fahrettin koca ve erdoğan'a seslense yasaklar ve saatleri konusunda, hem trafik konusu kendisine patlamayacak hem eleştiri oklarını karşıya yöneltecek.

İmamoğlu'nun yetkilerini tırpanlandılar, belediyenin gelirlerinin bir kısmını elinden aldılar, belediye meclisi devamlı hareketlerini engellemeye çalışıyor.. yine de Topbaş'tan çok iyi.

Ogrenci akbilindeki indirim ozellikle cok hosuma gitti, ayrica yetkilerinin tirpanladiginin da farkindayim.

Öğrenci akbili +1
Faytonları kaldırdı bana yeter:)

öğrenci akbili
ulaşımın cuma cumartesi 24 saat olması
eminönü alibeyköy metrosu

dışında bir fark görmedim ben.

bir de eskiden eminönü ve karaköyden Kadıköy'e ayrı kalkardı vapurlar.

artık karaköy-eminönü-kadıköy şeklinde ring sefer yapıyorlar.

imamoğlu'nun birinci seçimde seçilmesinden ve mazbata verilmemesinden sonra belediyeye 1500 kişi alındı 1 günde.

imamoğlu bugün bu vatanın çocuklarını kamera karşısında mülakat yapıp şeffaf değerlendirmeyle işe alıyor.

söyleyeceklerim bu kadar.

Tamamen objektif bakınca genel olarak memnunum. Daha şeffaf ve adil bir yönetim tarzı olduğunu düşünüyorum. Önceki dönemlerden kalan torpilli boş beleş tayfayı da temizlediğini görüyorum. Onun dışında yarım kalan metro hatlarını da bitirmeye çalışıyor tüm imkansızlıklara rağmen. Gördüğüm bazı örneklerden ötürü rantı da yavaşlattığını görüyorum. Yani destekliyorum evet.

Objektif bakmazsam, imamoğlu'ndan ziyade daha agresif bir kişilik olan mansur yavaş'ı tercih ederim.

Ohhh paralar dolaylı yoldan akplilere gitmiyor oooh.

Vakıflara vurduğu darbe için bile tekrar oy veririm.

Eksikleri elbette var, bazı konularda Mansur olsa böyle olmazdı dediğim de oluyor ama akp'nin ve meclisteki akplilerin amansız çabalarına rağmen "bence" iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor ve yapıyor da.

Kadir Topbaş'a hakkımı helal etmiyorum. İstanbul'u mahvetti galataport, Kabataş projesi vs. ve usulsüz daha birçok işle birlikte.

Memnun olacak bir icraat göremedim henüz. Sevenler de akp’li değil diye seviyor genelde

Yaptığı çok güzel şeyler var, 24 saat ulaşım harika bir şey bence ve mesela metro entegre hatlarda ücretsiz aktarma uygulaması var beni etkilemiş olan.

Bir kısım insanın kaçırdığı şey şu, objektif olarak sadece belediyecilik olarak bakılırsa kadir topbaş iyi bir belediye başkanı idi, yani ankarada melihten Mansur yavaşa geçişle olan etkinin olmamasını normal görüyorum.

işin politik kısmında değilim. ben memnun olacağım ve farkını göreceğim, bana dokunan gerçek bir aksiyon görmedim. ancak aynı evde yaşadığım kız arkadaşıma göre kendisi adeta yeni atatürk. ben arada e tabi bu atatürk'ün müteahhit versiyonu diyerek kızdırıyorum onu ama gerçekten ben imamoğlu'na karşı bir sempati beslemiyorum. sanki takiye yapıyormuş gibi hissediyorum ilk günden beri.

memnun muyum bilmiyorum açıkçası ama icraatlerini gördüm ben. işime yarayanlar da oldu. örneğin iş yerim kabataşta. abartısız her büyük yağışta cadde dereye döner, bütün zemin katları dizlere kadar su basardı. fındıklı civarında olanlar bilecektir. alt yapıyı yeniledi o bölgede. artık doğru dürüst birikinti bile olmuyor. su bastığını bildiğim diğer lokasyonlarda da çalışma yaptı, muhtemelen çözmüştür. son 3-4 yılda nerelerin su bastığı ile alakalı bir rapor hazırlatmış muhtemelen, geçen sene hepsini kazdı yeniledi. pandemi zamanı da olunca trafik açısından en azından normalde olması gerektiği kadar tepki çekmedi. altyapı konusunda başarılı buldum kısacası.

metro hattı açtı ama benimle alakasız lokasyonda. kültürel açıdan ne yapıyor göremedik çünkü pandemi girdi. öğrenci akbili-ilçelerde açılan kreşler-4 yaş altı çocuğu olan annelere bedava ulaşım gibi hizmetleri de konumum gereği beni ıskalayan hizmetler.


velhasıl uçup kaçtı mı emin değilim ama vasat üstü diyebilirim galiba.

ben de öyle düşünüyordum ama geriye dönüp bakınca kadıköy'deki kurbağalı derenin içinde artık balıklar yüzüyor. maça giderken millet burnunu tutuyordu oradan geçerken eskiden.

yani tüm şehri kapsayan marmaray ya da üçüncü köprü gibi bir proje bekliyorsanız o sizin yanlışınız olur. bunlar gibi büyük projeler belediyeler tarafından yapılmıyor zaten.

öğrenci akbili, küçük çocuğu olan kadınların bedava binmesi, faytonlar, 5 kuruşa vapura binmek, metro inşaatlarının yeniden harekete geçirilmesi, kasada kalan 6 milyonu 6 milyar tl'ye çıkarmak falan bir sürü irili ufaklı şey var bakıldığında.

Benim gözümle yapılanlar;

- Metro ve hafif raylı sistemler -> önceki belediyeler tarafından yarım bırakılan tüm hatların önce finansman sorunu giderildi, sonra hepsi yeniden başlatıldı. İstanbul'un en önemli sorunu olan ulaşım sorununa en akılcı çözüm en etkin şekilde başlatıldı. 8-10 civarı metro açıldığında daha somut olarak göreceğiz. Sabiha Gökçen Havalimanına uzatılacak 4 durak metro istasyonu 6 yıl oldu açılamadı. İnsanlar oradaki taksilere mahkum edildi.

- Altyapı -> Özellikle Beşiktaş, Üsküdar, Zeytinburnu, Esenyurt gibi bölgelerde insanlar farkında değil ama ciddi altyapı çalşmaları yapıldı. E5'in Merter-Davutpaşa civarında nehir gibi aktığı günleri hatırlayın..

- Meydanlar -> Benim en önemli beklentim Taksim, Kadıköy, Üsküdar vb. meydanların gerçekten artık "otobüs durağı" kimliğinden arınıp, o bölgenin kimliğini ön plana çıkaran, halkın buluşup vakit geçirebildiği alanlar haline dönüşmesi. Çalışmalar gördüğüm kadarıyla yürüyor.

- Betonlaşma sorunu -> Gördüğüm kadarıyla gerçekten aktif yeşil alanlar İstanbul'a kazandırılıyor. Yeşil demek otoyolun ortasına ağaç dikmek değil insanlar gerçekten bıktı. Yakuplu, Kemerburgaz tarzı kent ormanlarının sayısı artmalı.

- Kadıköy Kurbağalıdere konusu -> anlatmaya gerek yok.

- Adalarda fayton zulmü, 24 saat ulaşım, Esenler otogarının mezbelelik halinden kurtarılması, öğrencilere ulaşım ve burs konusunda destekler, belediyeye alımların şeffaflaşması vb. konular insanların hayatına doğrudan dokunuyor. Artması lazım.

- Ayrıca garip vakıf ve derneklere aktarılan paranın kesilmesi başlı başına önemli bir olay.

Beklentilerim;

-> Daha çok otopark (zemin altı kapalı/açık), daha çok bisiklet yolu, daha çok aktif yeşil alan, yaya odaklı bir İstanbul (merkez bölgelerde olabildiğince trafiğe kapalı yürünebilir alanlar), taksi sorunu çözülmüş bir İstanbul!!!! Taksilerden memnun olan var mı aranızda?

Ben genel olarak "olumlu" görüyorum. Görev süresinin sonuna doğru İstanbul'un genelini ilgilendiren birçok sorun çözümlenmiş olacak diye düşünüyorum.

İstanbulluyum, memnunum. Ama kendini çok yormasın, 2 sene sonra yorucu bir cumhurbaşkanlığı görevi olacak :))

www.google.com

uzun bi yolculuk öncesi greatest hit albümünü almıştım. bu şarkıyı daha önce de biliyordum ve aslında albümü almamdaki en büyük sebepti. yol boyunca tüm albümü 2 defa dinledim ancak albümde bu şarkıdan başka aklımda bi şey kalmadı, ama bu şarkı..

muazzam bi melodi, coşkun, hafif muzip (orta kısımdaki tekrarlar), tek kelimeyle unutulmayacak bir şarkı.

çok severim. hatta sağol bayadır dinlemediğimi farkettim :D

Cok severim. En sevdiklerim playlist’imde kayitli

çok severim. kaydı çok iyi geliyor bana.

diren collection'ın tüm serisine takıl.
ben de senin gibiydim, bunları keşfettikten beri başka bir şey almıyorum.
pahalı değil ama lezzeti güzel. sofralık, takılmalık, hediyelik olabilir.
iyi yani bayağı.

migros un fiona şarapları fiyat performans, kırmızı, rose, beyaz 32 38 arası
arkas bağlarının idol şarapları kırmızı ve beyaz yine fiyat performans 45 lira civarı
carrefourda satılan sava premium olanlar da fiyat performans 45

roze olarak migrosta bulabileceğin pişman etmeyecek

cielo 79
fiona 32
buzbağ 45
leyla 38

damak tadı kişiden kişiye göre değişir ama şarap şişesinin üzerini okumayı öğrenirsen nasıl şarap sevdiğini anlarsın, biraz üzüm çeşitlerini öğrenmek iyi olur

www.google.com

bu broşürü indirip bir incele istersen

Çok güzel cevaplar teşekkürler, Yanık Ülke’ye yorumunuz nedir?

sava premium +1. pamukkale'nin bir şarabı ve kendi mağazaları dışında sadece carrefour'da uygun fiyatlarla satılıyor. firmanın üst segment markası nodus ve shiraz'da türkiye'nin en iyilerinden biri.

bir diğer favorim suvla'yı da öneririm. reserve'leri pahalıdır ancak diğer uygun fiyatlı şarapları da içilebilir.

Yanık ülke demişsin, ben çok sevmiştim. Hangi çeşidiydi hatırlamıyorum ama pişman olacağını sanmıyorum.

Kocabağ'ın da güzel şarapları var fiyatları da uygun sayılır.

bunu da pas geçmeyelim: porta diverti. fp ürünü

arkas'ın arya serisi de güzel.
ama freebird5406_2'ün dediği gibi, şarabın markasından ziyade üzüm cinsi önemli bence. öküzgözü benim için fazla kekremsi mesela.

sabit telefonu cebe yönlendir. cepten bluetooth ile halletsen?

bu hareketi yaptık hatta o yüzden memnun kaldık ama özel telefonu etkilemeden çözmek istiyorum

headsetadvisor.com
headsetadvisor.com

burada bulunur mu bilemedim.

hepsiburadada farklı bir modeli 3000 liranın üstünde.

Cinsiyetin nedir? Nasıl bir vücut istersin? Hangi sporu yapmak istersin? Sorular sorular

Erkek olduğunuzu ve kas gelişimini hedeflediğinizi varsayarak, youtube da alfa diye türkçe bir kanal var. Bir çift dumbell ile yapabileceğiniz ve her bölge için yaklaşık 10ar dakika süren, gayet etkili bir antrenman serisi var. Kısa süreli olması motivasyonunuzu kaybetmemenizde de faydalı olacaktır.

erkeğim. karın, göğüs, omuz ve kolları yani üst tarafımı şekle sokmak istiyorum.

senelerdir her gün koşuyorum ve bisiklet kullanıyorum. alt tarafım gelişti ama üst tarafım o kadar ham ki vücudumu açmak için şu an gittiğim fizik tedavinin 14 seansının 4 seansını neredeyse sadece katılaşmış omuz ve belimi açmak için harcadılar.

Eger hicbir ekipman istemiyorsaniz vücut agirligi ise
You are your own gym guzel bir kitap ve uygulama.
Sizi belli sure idare eder.

elinin altında youtube var hala kaynak soruyorsan birkaç kere yapar sıkılır bırakırsın. Öyle kaynakla maynakla olacak iş değil bu. Hevesin olsa kendin yoktan var ederdin zaten. Hiçbir şey aklına gelmiyorsa aç ekşi sözlükte başlığı oku. Üzgünüm ama gerçek bu. Boş heves. Bari boşuna para harcayıp ekipman alma.

Barfiks demiri ve atlama ipi. Sıkılırsan boşa harcama olur ondan fazlası.

iki tane 10 kg dambıl al. tercihen döküm.

youtube'a "dumbell home workout" yaz. hoşuna gidenleri yap.

windows10 outlook uygulamasını mı kullanıyorsunuz ?

mail çıkınca yanınca çarpı işareti çıkmıyor mu? ona basınca siliniyor bende.

File-Options-Mail-Empty Auto Complete List.

@kitik office outlok

@elorelia o an için kaldıryor,, sonra geliyor..

@tempor hepsini silmezse iyi olur aslında.

www.youtube.com

"her türlü" derken hafıza olarak soruluyorsa, mesela bazı telefonlarda 64 gb'a kadar diyor, kiminde 128 gb. istenirse 2 gb'lık da takılabiliyor.

micro sd gibi daha ufak sd kartlar vardı galiba, pek de konuyu bilmiyorum. şu resimdeki arkadaş için micro sd mi alacağım ve nereye takacağım? teşekkürler

Simin üzerine takacaksiniz. Videoyu 1:40'tan itibaren izleyin.

youtu.be

Her türlü SD kart derken, micro SD olur sadece. Maksimum kaç GB destekliyor bilmiyorum. Aktarım hızı yüksek bir kart alırsanız müzik dinlerken daha verimli olur.

Size oyun anahtarını veriyorlar ve kütüphanenize ekliyorsunuz, sonra da oyunu indiriyorsunuz. Steam'de sol altta oyun ekle görünüyordur.

Tahmini kac gbdir bi nba 2k16?

40gb

steamcommunity.com

ben david tennant'ın şiddetle izlenmesi taraftarıyım. hatta izlenebildiği kadar fazla bölüm ve ardından çok daha keyifli bir broadchurch.

buradan steven moffat'a bir hayranlık oluşacaktır, sonra ver elini sherlock.

sonra matt smith'i de the crown'da görürsek şaşırmamak gerekir.

ekleme: çok daha keyifli bir broadchurch derken doctor who'dan daha keyifli anlamında değil, broadchurch çok daha keyifli bilindik bir david tennant'la anlamında. ok.

başlanmasa daha iyi olur. en güzel sezon olan 3ü kaçırman kötü olur.

çok da güzel başlanır, iyi seyirler.

edit: david tennant sevmeyen kıslar eklesin :(

edit2: güzellik; david tennantsız hava sahası. tşkler tşkler.

Kesinlikle başlama doctor who'nun bir geçmişi var, karısı var bunların background'ını bilmeden nasıl anlayacaksın ki, neye göre çok güzel diyorsunuz arkadaşlar, saçmalamayın plis. 1. Sezonu izleme hadi neyse de ama 2 den sonrası have to bence ayrıca rose'un hikayesini izlemeden doctor who izledim demeyin :(.

Modoko pahalı ne tarz mobilya arıyorsun?

Eyup modesa mobilyacilar carsisina git. Cok fazla magaza var, istedigin modeli bulursun.

@gözü açık sevişen yahudi

oturma, yemek ve yatak odası mobilyaları

Sigortayı herhangi bir şey ile sıkıştırmayın demeye geldim ben. Sıcak su torbası çok işe yarar.

umursamama öncesi banyo ve kaloriferin su sıcaklığında bir sorun yoksa muhtemelen sadece su vanasının değişmesi gerekiyordur, o da yaklaşık 50-100 TL tutar. Ben de yakın zamanda değiştirdim ancak bi kaç parça daha değiştiği için tam tutarı bilmiyorum.

Ben kiradan düştüm, bana göre olması gereken budur çünkü bi ev demirbaşı ve arıza yaptığında kiracıyı bağlamamalıdır. ama kiracının ödediği çok senaryo da duydum.

Bir sorun yoktu gün içinde, akşam bakınca E10 basınç hatası nedeniyle gazı kestiğini anladık makinenin. Sonra elektrik olayı oldu. Olay tesisat sorunu desek, elektrik niye sorun çıkardı bir de onu anlamadık?!

bence bi an önce servisi aramalısınız. nasıl bi tesisat var bilmiyorum ancak sigorta kombinin altındaysa su sızması sebebiyle atmış olabilir. değilse, aletin içindeki elektrik akımına su gitmiş olabilir, nihayetinde sebep akan sudur muhtemelen.

yetkili servisi arayın mutlaka, zaten 50 tl alıyor hepsi, değişecek parça ücretinden düşüyorlar.

Scream izlemiştim herkese katil dedim valla güzel diziydi

tabiki stranger things

dizi değil ama an idiot aboard a çok gülüyorum

stranger things

love

stranger things +1 bugün başladık biz de yalnız bi oturuşta yarılamışız 8 bölüm zira :/

the crown kaliteli bir dizi bence

%3 çok güzel.

The Crown veya Bojack Horseman.

Hic bikmayacagim su iki kelimeyi soylemekten:

Sense8
The OA

Stranger things -1
Tavsiye üzerine başladım keşke boş boş otursaydım:)

%3 gerçekten güzel.

Tavsiyeler için çok teşekkürler.

En çok tavsiye edildiği için (bir tane de eksi var ama olsun:p) stranger things ile başlamıştım. bugün itibari ile bitirdim. Tam benlik bir diziymiş. 80ler temasına, o çocuklara falan bayıldım:) Hele çocukluğunu stephen king ve hp lovecraft okuyarak geçiren biri olarak nasıl kaçırmışım bu diziyi diye hayret ediyorum:)

İkinci tavsiye edilen daredevil, the crown ve 3% ile devam edeceğim. Sıra sıra hepsine bakacağım. Teşekkürler.

Paperwhite alacaksın en popüler olanı o zaten. Bir tane çok pahalı var bir tane de ışıksız modeli var. Ben bir dönem aldım sonra geri sattım. Sebepleri belki çoğu kişiye saçma gelebilir fakat şöyle:

1- Çocuğuma miras olarak bir kitaplık bırakmak istiyorum.
2- Sürekli otobüste falan işe gidip gelen vs. Kindle ihtiyaçlarının sıralandığı birisi değilim o yüzden oturduğum yerde kitabı da gayet rahat okuyabiliyorun.
3- Dnr gibi yerlerde gezip saatler harcayıp kitaplara baka baka satın almayı seviyorum.
4- Kitap kokusu manyağı bir herifim, hele çok kokuyorsa saatlerce koklarım.
5- Yiğenim Kindle ile görünce tablette oyun oynuyorum zannediyor, kitap görünce elimde o da ona aldığım küçük kitapları okuyor. Böyle özendirici bir unsur olmak hoşuma gidiyor.

Sahip olduğum en güzel elektronik ürün diye yazmıştım birkaç gün önce sözlük'e. Bir seneden fazla oldu kullanmaya başlayalı, ilk gün de aynı şekilde düşünüyordum, bugün de aynı düşünüyorum. Paperwhite 3 kullanıyorum ben, ışıklı mışıklı, karanlık ortamda okumak için; tavsiye ederim.

pdf için kindle alma tablet al.

bence bugün kendine şöyle güzel bi şey yap, ekşi sözlük'te ebook kitap arşivi sayfasındaki talimatları uygula ve ulaşacağın arşive sendeki kitapları da düşünerek bi göz gezdir.

ikinci olarak kendine bir de şöyle güzel bi şey yap, bi kindle paperwhite al, 2 ya da 3, kobo da olur elbette, belki ikinci el.

bonus güzellik, bu kitap okuyucunla sevdiğin bi kitap olursa, bu kitabın kağıdını al ve bi sefer de oradan oku. ben ebooklarıma ücretsiz ulaşmış olduğum için güzel kitapların hakkını böyle vermek istiyorum, bilmiyorum daha tatlı geliyor bana

Bilmedigim icin soruyorum kusura bakmayin ama neden tablet almayip kindle almayi dusujuyorsunuz. Yani kindle in yaptigindan daha fazla isi daha fazla uzantiyi tabletler acabiliyor. Neden kindle?

paperwhite 7th kullanıyorum, hanımda 1 veya 2 var. metin kitaplar için inanılmaz güzel, her yere taşıyoruz, yatarken okumayı sevdiğimizden paperwhite şahane. ancak pdf içerikleri uçan kaçan, resimli grafikli şeylerse tetris ekranında hd film izler gibi hissedersiniz tavsiye edemiyorum. düz pdf'se de zaten mobi'ye rahatlıkla dönüştürürsünüz onu, sıkıntı yok onlarda.

bir de pdf'leri tabletten okumak da zor bence. aldiko vb programlarla düşük ışık şiddetinde sayfa sayfa e-book gibi okunur filan ancak sayfaların gerçek boyutları tablet boyutuna göre olmadığı için yazıları görmek için ikide bir zoom in/out yapacaksınız, ekranın içine interaktif bir yerleşim ve istediğiniz fontta okuma vb olmayacak. gerçek okuma deneyimi için mutlaka bir format dönüşümü gerekecek size.

tablet şu açıdan avantajlı olabilir, gözlerinizde problem yoksa, uzun okumalar yapmayacaksanız ve direkt gün ışığı altında okumayacaksanız (ekran parlaması yüzünden), sizi fazlasıyla tatmin edecek kalitede epub okuyucu programlar var. ayrıca tableti bir çok başka iş için de kullanabilirsiniz. ancak üstteki şartların biri bile size uymuyorsa e-kitap okuyucu.

Paperwhite kullanicisiyim, cok da memnunum ve kitap okuma istegimi de artirdi. Ancak pdfler icin uygun bir tercih degil. Donusturme programlariyla denesem de bi sure sonra zorlamamaya karar verdim

Okumayi dusundugunuz kitaplari kaynaklari arastirin, epub mobi vs formatinda bulursaniz kindle guzel tercih olabilir. Aksi takdirde ben de tableti tavsiye ederim

Daha hızlı aktaran daha ucuz değil linklerde, arada küçük bir fark var fiyat yönünden, hız yönünden fotoğraf makineleri için bir şey diyemeyeceğim, gerçekten profesyoneller için evo+ iyi olacaktır ki sanırım daha iyileri olabilir, normal kullanıcılar içinse evo da iyidir ama almışken plus al.

indirimli fiyattan bahsetmemiştim, 80m/s 100TL iken 48m/s 150TL olarak gösterilmiş. fiyatlama hatası diyip geçiyoruz o zaman, teşekkür ederim

saat türü derken kolonda format cell general ya da number olarak seçili değil mi?

ya ürünü görmedim de görüntüsünden ve yazan "su tutmayan kaplamali kumas" ibaresinden anladigim, kumasin üzerine plastik katman atmislar. bu da hep ayni bölgelerden katlandikca kirisacak, bozulacak, dökülecek demek. ek olarak rahat da durmuyor ama sadece bu sekilde kullanilacaksa niye olmasin?

ha ben almazdim, is ne, ise git gelde yaninda bir sey oluyor mu, araba var mi, canta sürekli yaninda mi gezecek günboyu? sorular sorular.

koca koca abiler şirket ekonomisi yapıyoruz, akşam da şirkette spora kalalım diyoruz. ben de ikisini aynı çantada yapayım dedim, bunda notebook gözü de var ama senin de dediğin gibi kumaş hiç sağlam gelmedi, abi de çok onay veremedi.

şuraya excel sorusu yazıp da derdini anlatabilen insan sayısı elin parmaklarını geçmez. yine anlaşılmıyor soru.

ahmet 1
mehmet 2
ahmet 3

ahmet diye başka bir hücreye sumif uygulatsam, bu yeni ahmetin yanına 4 getirecek excel, ben ahmet yazmadan 4 kendiliğinden gelsin, yani yukarıda ahmet yazanların yanındaki rakamları toplat demek istiyorum ama formülü bulamadım

nasıl yani siz ahmet demeden excel ahmet'i mi algılasın ?

i.imgur.com bunu istemiyo musunuz ?

Bence sen sumif'i cok yanlis anlamissin , sumif tam istedigin seyi yapiyor ya da ben sordugunu anlayamadim.

demek istediğiniz "ben listeye her yeni veri eklendiğinde gidip formül yazmasam da bana bir yerde ahmetlerin mehmetlerin toplamı otomatik gelse" ise. aynı sayfada her bir ismin yanına yapayım deseniz bu olur. Ama başka bir sayfada diyorsanız bunu yapabilmeniz için pivot tablo daha doğru bir yol sanki. yani alternatif olarak vba/macro da yazılır ama ne gerek var.

O dediğin zaten hep var. Elindeki telefonu şimdi götür, takas yapmak istiyorum de, senin telefonunu 1000 liradan sayıp yeni telefon verir sana, üstünü sen ödersin.

Yok ben direkt vermek istiyorum dersen takasta 1000 lira verdiği telefona bu sefer 800 lira verir.

peki şu an 2.3 bin olan note 4ü garantili kaça alırım ve eylül gibi tahmini kaça takaslarım?

Arkadaşın dediği biraz daha farklı @büyük engizisyoncu
Vip servis gibi adları oluyor bunların goldda kesin var bimekste de olmalı diye hatırlıyorum, telefon + 250/300 lira oluyor sanırsam.

bilgisayar açılırken sana işletim sistemlerinden hangisini açayım diye soruyor mu?

soruyorsa; yap bir şey olmaz.
sormuyorsa; olmamış bir daha dene.

soruyor ama o an sadece 7 ve 8 vardı, bunu yaparsam (yapmalıyım) ikisinde de 8 olacak

birini 8.1 yap diğerini 8.

yine fark olsun :D
olur ya nolcak olmazsa da sağlık olsun.

hangi cihaz, hangi model? iphone 5'e yükledim, çok memnunum. ipad mini retina'ya yüklemedim, app.ler ios 7'de kullanılamayıncaya kadar da yüklemem.

iphone 5s

güzel yükle,

Ben de set gibi degil de bir tane cdsi var bulamazsaniz yollayabilirim

Teşekkürler ama 4 cdsi var en azından sizdekini bozmıyım

Bir ara imaj dosyaları internette dolaşıyordu. Olmazsa öyle ara.

ayarlar bölümünden cihaz hakkında diye bölüm var oradan güncelleme kontrolü yapabilirsin, s3 lere 4.3 güncellemesi gelmedi. geldi ama "pardon sıçtık" diyip geri aldılar.

4 2 de gelmedi bana, zaten guncel diyor?

bi oyun atölyesinin sitesine baksanıza.
bir de moda sahne.

moda sahnesine bilet aldım teşekkürler!

Aklında bulunsun dotun sarı ay oyunu var yakında biticek bitmeden izle sonra yine dotun makas oyunları başlıcak 20 kasımda dotu şiddetle tavsiye ederim ,sonra beyoglunda istiklal caddesinde ikinci kat tiyatrosunun güzel oyunları oluyor bir de d 22 tiyatrosu galatada var bunlar avrupa yakasında bi ara kafana eser de gitmek istersin diye.

kazan'in yaninda bi cicekci vardir acik mi bilmem, bi de uskudar iskelesinin onundeki meydanda var diye hatirliyorum

valla öğretmen arkadasim kiracisini aylardir evden cikartamadi, ki o kiracilar aylarca para vermedigi gibi cirkef insanlardi da.

siz düzgün insanlarsiniz belli ki. anlayisla cozulcek bir sey gibi. ama oyle kolay degil kiraci cikarmak onu deneyimledik. bu sene ordasiniz.

haa huzurunuzu kacirip delirtirler mi sizi orasini bilmem.

konunun detaylı açıklamasını bilmiyorum ancak sonucu çok iyi biliyorum, çıkaramaz, düşünmeyin bile.

kontrat noter onayli olmadigindan cirkeflik yapabilirler. ama evsahibiniz duzgun bi adamsa bence ayarlar durumu. satis icin evi gormeye gelecektir illaki yeni sahipleri iyice sorun konusun siz de. is sikintiya binse zaten sizi cikarmasi cok cok uzun surer. ne olur biraz mahkemede ugrasirsiniz. bence adam kabul ederse evin yeni sahibi tamam cikmayin derse adamla da eski ev sahi inizle yaptiginiz gibi bi kagit imzalayin. yillik mi aylik mi nasil istiyosaniz

www.emlakkulisi.com

akaretlere doğru giderken, ara sokakta migros var. onun tam karşısından alabilirsiniz. ben 3 sene kadar önce buradan almıştım. arayıp sorabilirsiniz.

istanbulsaglik.gov.tr

geven kafa'nın söylediği yer; verem savaş dispanseri gayet de alabilirsiniz. aile hekimi rapor verirken de (akciğer filmi için) yine veremsavaşa yolluyordu zaten, daha iyi olmuş.
bir de yanınızda mutlaka vesikalık olmalı yoksa raporu vermiyorlardı.
ayrıca sait çiftiçiden de(barbarosta) alabilirsiniz ama peralı..

cevaplar için çok teşekkürler ama oraya direk gidemem sanırım çünkü artık aile hekimleri sağlık raporu vermiyorlarmış

aile hekimi sağlık raporu verse de geçerli değil - 1.
2.si de verem savaş dispanserinden aldığın belge akciğer filmi ve kişinin verem olup olmadığına dair bilgi içerir. "çalışmak için herhangi bir sorunu bulunmamaktadır" daha geniş kapsam içeren bir rapor olup devlet hastanelerinden veya özel hastanelerden ve ayrıca polikliniklerden alabilirsiniz. dahiliyeci sana bakar raporu verir zaten.

lise mi faküte mi?

işletme fakültesi?

diploma hazırdaysa diploma verilir, hazır değilse mezun olunduğuna dair belge de alınabilir.

keşke şu lafın o arkadaşların kafasına girse.kafa yok işte.ha bu arada lafımı ortaya konuşuyorum,isteyen kendine alınsın.doluyum bende

ya basketbol sadece saha içinde yaptıkları değil, heat'e geçişi, heat'e geçişinde söylediği kelimlerin kobe'nin nba'e geçişinde kullandığı kelimelerle birebir örtüşmesi vs antipatik yapıyor.

yoksa kabul etmek gerek, en dominant oyuncu şu an lebron, ama hala winner bir adamın 28 yaşındayken, 3-2 geride olunan bir serinin 6. maçının son dakikasında(maç ortada giderken), 2 kez çok basit şekilde top kaybedeceğine inanmıyorum. Kobe yapmazdı, Jordan da yapmazdı. bir magic, bird de yapmazdı, shaq da yapmazdı.

www.youtube.com

şu yukarıda verdiğim videoyu paylaşması da aslında ne kadar kompleksli olduğunu gösteriyor. Sahada halihazırda cevap verirken, böyle saçma videolar yapması antipatisini yükseltiyor kendisinin. yapmasa bir noktadan sonra sempatik bile olacaktır.

yoksa ben basketbolu seven ve anlayan hiçbir insanın lebron şu an basketbolun 2 numarasıdır diyebileceğini sanmıyorum.

o turnoverları bi sınır olarak alacaktım ben de bahsettiğim "harika" geçen sezondan sonra ama ayrıntıya girmedim, gerçekten inanılır gibi değillerdi, maç kazandıran bi adamın yapamayacağı kayıplardı ama bu konuda olayı tamamen onun lehine çeviren şey de oldu, o kadar kayba rağmen son 20 küsür saniyede yanılmıyorsam 5 ya da 6 sayı bularak uzatıp aldılar.

yok işte kullandığım ve erişim sağladığım bi app değil, hatta android kullanıcısıyım ama sanırım application listesinde güvenilmeyen bağlantıları kaldırmaktan başka bi seçenek yok

rootlamanıza gerek yok, bi rahatlayın önce

muhtemelen programlarınızdan orta tuşla çıkıyorsunuz, programların arka planda rami yemesini istemiyorsanız geri tuşuyla çıkın

eğer bunu zaten yapmıyorsanız sürümle alakalı bi sıkıntı olabilir, settings - about phone ve updatele yeni sürümünüzü bi kontrol edin, 4.1.2 son sürüm olmalı s3ler için

bi de settingslerde orta tuşa iki defa basınca s voice açılabilir default olarak, yeri neresi bilmiyorum ama bu özelliği bi yerden kapatmanız gerkiyor, ana menüye dönüş hızını arttırdığını duymuştum geçen gün burada

1 seneden fazladır s3 kullandım ve hiç bahsettiğin sıkıntıları yaşamadım.

öncelikle güç tasarruf modu açıksa kapat.

sonra ayarlar/ geliştirici seçenekleri /

pencere animasyon ayarı 0,5x
geçiş animasyon ölçeği 0,5x
animatör süreölçeği 0,5x

şeklinde ayarla.

daha sonra;

ayarlar/diğer ayarlar

nfc: kapalı
s beam: kapalı

sbeam'i kapatman gerek. orta tusa cift basinca s beam acilma ayari var. cihaz da acaba bu iki kez mi basacak diye bekleme yapiyor. onu kapattigin zaman sorun cozulecektir.

radyo eksen

radyo eksen+radyo eksen-reklam=radio paradise

radio paradise +1

yok yanlış bi tedaviden ziyade, yapması gerekeni yapmayıp hiç risk almadan maksimum güvende işlerini yapması

atıyorum hasta acil durumda, sıradışı bi şey deneyip sorunu çözmek aklına geliyor ama ya ters teper de ekstrem bi şey olur ve başım yanarsa? diye vazgeçiyor ve klasik, herkesin uygulayacağı prosedürü seçiyor doktor

bildiğim kadarıyla özel bir ismi yok. malpraktis endişesi işte...

göte gelir miyim acaba nın latincesidir muhtemelen.

mesleki yabancılaşma mı ki

Çok dr. House izlemişsin.

İnsan vucudu o kadar komplike ki dr house saçmalıkları yemez over doz ilaç vermeyle 1 senede iyileşecek hasta 1 gunde ayağa kalkmaz her halikarda ölür.

açılın gençler.
(bkz: defansif tıp)
www.tahud.org.tr
www.izmirizmir.net