Giriş
(3)

Berlin’de hava nasıl, ne giymeli?

elorelia
Tişört üzeri mevsimlik ceket üşütür mü, onun yerine şişme mont mu almalıyım? Şişme mont da çok kalın değil bu arada ama daha sıcak tutar tabi.Hava 11-12 derece gösteriyor ama bilemedim.
Tişört üzeri mevsimlik ceket üşütür mü, onun yerine şişme mont mu almalıyım? Şişme mont da çok kalın değil bu arada ama daha sıcak tutar tabi.

Hava 11-12 derece gösteriyor ama bilemedim.
0
elorelia
(18.09.22)
Berlin sogukmus şu an baya
0
primetime
(18.09.22)
bugünlerde soğuk baya. hava 11-12 derece civarı ama daha soğuk hissettiriyor.
0
king lizard
(18.09.22)
tişört üstü ceketle üşürsün. switşört/kazak üstü ceket daha iyi. yağmurluk da getir.
0
sir gawain
(18.09.22)
(25)

Yurt dışına gidip mutsuz olan var mı?

ananiyimioguz
Burada hali vakti yerinde olmasına rağmen yurt dışına yerleşip döneni pek hatırlamıyorum.Bu demek oluyor ki her giden mutlu mu? Yoksa verilen mücadeleden ötürü veya bizim toplumda elalem ne der düşüncesi yaygındır, gitti de yapamadı derler en iyisi koşuşturmacaya devam... denilerek kalınıyor mu?Döne
Burada hali vakti yerinde olmasına rağmen yurt dışına yerleşip döneni pek hatırlamıyorum.

Bu demek oluyor ki her giden mutlu mu? Yoksa verilen mücadeleden ötürü veya bizim toplumda elalem ne der düşüncesi yaygındır, gitti de yapamadı derler en iyisi koşuşturmacaya devam... denilerek kalınıyor mu?

Dönen tanıdığınız varsa, neden döndüler öğrenebilir miyim?

Biz kıyısından düşünüyoruz ama rahatımızı da bozmak istemiyoruz açıkçası. Dil, iş arayışı, denklikler falan kolay bir süreç değil.
0
ananiyimioguz
(17.09.22)
var ben değilim bi arkadaş. onun dönen arkadaşları da var.

genel olarak çevre yüzünden mutsuzlar. yani arkadaş çevresi/ilişki vs. buradaki kadar rahat bulamıyorsun.. özellikle erkekler için ekstra zor sevgili bulmak, arkadaş çevresi yapmak vs. yapsalar da burdaki gibi olmadıklarını söylüyorlar.

sonuçta buraya alışmışız her türlü işimizi kolayca halledip güvenecek insanlar bulabiliyoruz. orda daha zor haliyle.
birine bi şey emanet etmek bile zor.
0
jelly bear
(17.09.22)
Genelde kuzey ülkelerine gidip de sosyalleşememekten şikayet edip dönenler var.

Bi de kendi işini kurmak için dönen tanıdıklarım var.

Dönenlerin hepsi erkek.

Ama orana vursan %10'un altındadır yani.
0
plutongezegendegilmi
(17.09.22)
var aslında. azımsanamayacak ölçüde var.
mutsuz veya beklentisini karşılayamayıp dönen de var aynı durumda olupta kalmaya devam edenlerde. tıpkı burası gibi düşün.

aslında tamamen subjektif bir konu bu. gittiğin yerin kültürü, çevre, senin alışkanlıkların, beklentilerin, beklentilerinin gerçekleşme potansiyeli vs herkesin kendi içerisinde yaşadığı ve bileceği bir durum bunlar.

sonuçta bir yere kısa süreki turistik amaçlı gidip kalmakla orada kalıcı olarak yaşamak kesinlikle iki ayrı denklem.
0
debian
(17.09.22)
gördüğüm kadarıyla, çift olarak gidenler büyük ihtimalle dönmüyor. ama yalnız gidenler dışa dönük tipler değilse orada daha da izole oluyor ve bunalıyorlar.
0
sir gawain
(18.09.22)
Daha geçen gün bunu konuştuk arkadaşlarla.

Bence orada mutsuz olan çok ama ulan girdik bir yola düzelir zamanla diyerek mutlu taklidi yapıyor veya sessiz sedasız dönüyor bir kısmı. Ama herkes başarı hikayesi anlattığı için bu arkadaşlardan haberimiz olmuyor. Çevremden giden yakın arkadaşlardan ciddi ırkçılığa uğrayan da oldu, işler planladığı gibi gitmeyip mecbur dönen de oldu (burada oldukça başarılıydı, cv de hayvan gibiydi ama çalışma iznini orada hallederim dedi halledemedi).

Ben de gitsem bir şekilde tutunurum gibi geliyor ama burada da keyfim düzenim yerinde. Seçim sonucuna göre yol çizeceğiz artık eşimle.
0
chicha_v2
(18.09.22)
Konu komşu akraba eş dost çevresi içinde yetişmiş, o curcunayı yaşam tarzı olarak benimsemiş, çekirdek aile yapısı veya yalnız yaşamayı özümseyememiş herkes oralarda mutsuz oluyor.

Bir de bildiğim kadarıyla Kanada'da yaşam hiç de hayallerimizdeki gibi değil. Oraya gidip mutlu olanı tanımadım henüz.
0
Mirket
(18.09.22)
Buyrun benim, hatta döndüm. Ama Euro kazanmaya devam ehe :d (olmasa da dönecektim)
Keywordler türklerin kredisi bitik, racial profiling, nepotizm (tr x10, ev ararken bile ama sadece sana, o ülke vatandaşına değil), türk entelektüel insan eksikliği, obsesif bireyselcilik (babası yatalak olsa bakmaz, itinin bokunu temizler vs), leş gibi hava (min 6 ay gri hava güneş yok), kendi dilini konuşamamak (bir süre sonra ing ce konuşmak içinden gelmiyor), orta ve kuzey Avrupa'da sense of humor bildiğin yok (güldükleri şeyleri duysan oturur ağlarsın), kan emici hükümet (%45 vergi) bunun bana karşılığının neredeyse sıfır oluşu (çocuğum bedava okula gitmez, sosyal yardım almam.. yol yapıyor ama sgsgs), tr den 5 gömlek leş sağlık sistemi (Berlin'de bir cildiye randevusu 3 ay sonraya veriyorlar)
0
wiekannich
(18.09.22)
Tanıdıklarımdan kimse yok.
0
halitkin
(18.09.22)
valla yok değil var. çift olarak da dönen var, tek başına kadın erkeklerden de var. (Ama dönen kadın sayısı benim etrafımda da düşük.)

Üniversite arkadaşlarımdan çoğu artık yurtdışında yaşıyor. Ve çevremden de çok giden-gelen oldu. Ama tabi gidip dönenler de az değil. Öyle sadece kuzeye ülkelerine gidip de değil.
Slovenya, çekya, ingiltere, avustralya, irlanda, romanya, isveç, finlandiya, peru, dubai, arjantin, singapur, malezya, japonya, hollanda'da (bunlar şimdilik hatırladıklarım.) yaşayıp dönen arkadaşlarım var. Bunların hepsi 25-40 yaş aralığındaki insanlar. Kimi oraya alışamadığından, kimi ailesi için, kimi kendini yalnız hissettiğinden, kimisi çocuklar hastalanınca sağlık sistemine erişemediğinden, kimi de yemeklere alışamadığından geri döndü. :) Bazılarının zaten baştan planı yurtdışında iyi bir para ve iş bağlantısı yapıp sonra gelip Türkiye'de yaşamaktı ki bu planlarını yapanlar da var.

Ama tabi dönenlerin bir 10 katı kadarı da yurtdışında. Hallerinden memnunlar mı dersen, yani büyük ölçüde evet.

Ülke değiştirmek yabancı bir yere gitmek gerçekten zor bir durum. Ancak yapılmaz da değil. Tabi bazı şeyleri, değişiklikleri ve sana orada yabancı olarak davranılmasını göze alman gerekiyor.

Bir kere buradaki durumun oradaki yaşamı göğüsleme ihtimalinin temel unsuru oluyor. Yukarıda saydığım ve yurtdışına yerleşen arkadaşlarımın çoğu, burada kamuda veya özelde iyi işlerde halleri vakitleri yerlerinde olan insanlar. Tabiki gittiklerinde o ülkede buradaki standartlarının biraz düşeceğini bilerek gittiler. Ancak bazen düşünceleri planları orada gördüklerine uymadı ve geri geldiler. Ki dönenlerin büyük kısmı bu gruptan. Bazıları da oradaki yaşama tutundular.

Bununla beraber, Üniversitenin hemen sonrasında gidip yerleşen arkadaşlarımın büyük kısmı orada kaldılar. Doğrusu farklı zamanlarda bunlarında bir kısmı buraya tekrar dönmeyi düşündüler. Ama Türkiye'de yukarıda anlattığım grup gibi, bir iş güç, ev düzen durumu olmayınca büyük çoğunluğu bu dönüşü yapmadı uygun imkan bulamadı. Mesela birisi doktorasını bitirmiş üzerine 5 yılı da aşkın süredir İsveç'te çalışıyordu. Vatandaşlığı bile almıştı. Dönüşü için uygun işlere alanlara baktık, çalıştığı alanı karşılayacak düzgün hiç bir iş bulamadık ve o da bu fikirden sonunda vazgeçti. (biraz da vazgeçirdim diyebiliriz.) Bir başkası ise çalıştığı şirketin Türkiye ofisine geçti, ancak globalde de bir bilinirliği ve pozisyonu olduğu için zaten olmazsa başka bir yere geçerim bileti her zaman elindeydi ki, o da 1 yılı dolmadan avrupaya döndü.

Konuyu gereksiz uzattım. Ama sonuç şudur ki, evli-bekar-çocuklu farketmeksizin giden çok, dönenler de görece az da olsa var. Ülke değiştirmek büyük bir karar ve bazı insanlar bu büyük değişimi iyi yönetemiyor, alışamıyor, buradaki rahatını özlüyor ve dönüyor. Kimisi için gecenin köründe çıkıp boğaz kenarında midye kokoreç yeme rahatlığı bile başka hiç bir şeye değişilmiyor.

Benim açımdan ise artık Türkiye'de ne kadar yıllardır süren işim, hayatım ailem olsa da, 40 yaşıma merdiven dayamışken ne olursa olsun eşimle ailemle birlikte çıkıp gitmek, gerekirse orada en basit işlerden yeni bir kariyer kurup başlamak var. Burada yaptım orada da yaparım, bir şekilde de aileme bakarım. Ülkedeki bu karamsarlıkla 40 yıla yakın yaşadıktan sonra, neresi olursa olsun, bir şekilde hayatımızı da kurarız. En azından çocuklarım hayatlarını gülümseyerek geçirsin diye her şeyi göze alırım. Ki umarım yakında da terk-i diyar eyleyip gideceğiz.

edit: bir de link ekleyelim.
www.youtube.com
0
yeninesiltupcu
(18.09.22)
var evet, benim de iki tanidigim var, dolar uzerinden guzel paralar kazanmalarına rağmen, orada refah düzeyleri iyi olmalarına rağmen bunalmış durumdalar. sosyallesemedikleri icin, buradaki dostlukları özledikleri icin. ama ne var, bir kaç senedir oradalar ve orada biriktirdikleriyle ciddi yatırımlar yaptılar turkiye'de, turkiye'de olsa 20 senede alacaklarını, oradaa 3 senede aldilar. simdi donecekler, ne olursa olsun, cunku ruh sagliklari etkilendi artık. bu bahsettigim iki çift.

orada doktora yapanlar henüz bitirmedi, bence is şartlarına bakmak lazim. bekar bir arkadaşım orada kalmayi kafasına koydu ve ordan biriyle evleniyor, is arıyor simdi. donup de turkiye'nin derdini çekmek istemiyor.

bence bu olay kişiliğe ve yaşanılan yere gore değişiyor. erasmus doneminde de alisamayan insanlar vardi gidip yurtdisina, ben de gittim ama o kadar cok sosyallesmistim ki, buradakileri ozlesem de, fakirlik icindeki refehim daha iyi geliyordu.
0
damba
(18.09.22)
bu soru arada bir soruluyor.

uzundur disarda oldugum icin cok donen arkadasim oldu, bence yurtdisinda tutunma orani hic de tahmin ettiginiz kadar asiri yuksek degil.

sebepler genelde aradigi parayi bulamamak, meslegini icra edememek, aile ozlemi, arkadas ortami ozlemi, vatan hasreti, dil bariyeri, kultur bariyeri, vs.
0
cooperr
(18.09.22)
benim çok fazla asyalı arkadaşım var özellikle çinli, bunlar olmasaydı ben de yapamazdım, çünkü kuzeylilerle arkadaşlık ve samimiyet çok zor oluyor. kötü niyetle falan uzaktan yakından alakası yok, ingiliz elemanla house of dragon konuşuyoruz adam sadece yorumunu yapıp fikir belirtiyor güzelce konuşulup bitiyor. ama bizim taraflar ya da asyalıya bu konuyu açınca "oo sen biliyor musun yav onu, izledin mi got'u müthişti valla ya" muhabbeti oluyor. biz hep bunu gördüğümüz için acayip sarıyor. ee bir de bize çok benziyorlar, özellikle kuzeyli ülkelerdeki (almanya uk dahil iskandinavları saymıyorum bile) insanlarla samimiyet zor oluyor. ama small talk dedikleri şeyler de çok keyifli oluyor o başka. tabi en başa dönersek, tr gibi kafelerde oturup 3-5 arkadaşın dertleşmesi, sohbet muhabbet etmesinin tadı başka yerde yok. ortak dert ortak ülke vs. ben elin iskoçuyla neyi dertleşebilirim ki? adam ingiltere'yi yağmurlar iskoçyaya göre daha dik yağıyor yürürken rahatsız oluyorum diye sevmiyorum diyor hhaah şaka mı bu?

tüm bunların yanı sıra, bir çok kişi tr'de ki ortamını özlüyor emin ol. çok iyi ortamı dahi olsa herkes kesinlikle özlüyor. kimisi parası iyi diye, aile kurduğu için vs kafası rahat takılıyor o kadar
0
avatar is back
(18.09.22)
insan yaşadığı yerin kötü yanlarını görmeye başlayan, eski kötü şeyleri de unutup romantize eden bir varlık. İş hayatı bile böyle. Başta güzel gelen yer sonra kötü gelmeye başlar ama kolayca çıkıp başka iş de aramazsın çünkü orada 'yine de' rahatsındır. Ülke de bunun büyüğü.

Dönmek isteyen tanıdıklar oldu ama genelde Türkiye'ye tatil için bile gelseler birkaç haftada ülkelerine dönmek istiyorlar o romantiklik hemen geçiyor yani :D

Her ülkenin farklı olayı var. Kiminin sağlık sistemi çok kötü, kiminde sosyal olamıyorsun.

Bu arada gidip dönmek, eğer vatandaşlık alınarak ve/veya online iş devam ettirilerek dönmekse bence kaybetmek değil. Benim mesela kafama estiğinde Avrupa'ya gidebileceğim bi pasaportum olsa Türkiye'de yaşamam daha rahat olur. Böyle birini tanıyorum, Kanada şirketine çalışıyor Kanada vatandaşı ama İstanbul Suadiye'de yaşıyor. (sosyal ortam burada daha iyi) Sadece çalışma saatleri biraz ters diyebiliriz.
0
nhk ni youkosu
(18.09.22)
en buyuk sebebi yalnizlik, izole olmak, aile ve arkadas ozlemi.

cok iyi paralar kazansan bile bu hayat degil diyorsun, omrumu mu boyle mi tuketecegim diyorsun ve yemisim parasini diyip basip gidiyorsun. zaten geri donenler pisman olsa tekrar yurtdisina cikarlardi, parayi kendi ulkende de kazanirsin.
0
baldur2
(18.09.22)
Benim cevremde dönen var ama dönenlerin içinde hiçbir şekilde başarılı olup dönen yok. Gördüklerim "gidelim belki kaliriz" diye mastera gidip kalamayanlar ve Türkiye'de dandik işlerde calisanlar.

Onun dışında cevremde yok. Mutsuz olan denk gelmedim ben.
Zaten bana göre Türkiye'de iki hafta geçirip "bıktım" demeyen kişinin dönmesi olası. Ben iki 1 haftadir buradayım, hafiften insanindan bıktım hemen ki tatildeyim. Ülkeye dönüp yaya geçidinde durdugumda arkadan kim carpar diye korkmamayi ozledim =d
Bu arada şu sağlık konusu açılıyor ama Türkiye'de ekstra para vermeden devlet hastanesinden randevu almanin denenmesini tavsiye ederim. Türkiye'de sağlık kapitalizmi olduğu için parası olan tedavi oluyor, parasız aylarca beklemek zorunda.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
Türkiye'deki duruma bağlı olarak değişiyor. Türkiye'de samimi arkadaş çevresi olan, ailesine düşkün, iyi para kazanan kişiler genelde dönüyorlar. Bu kişilerin gitmesi mantıklı değil zaten. Evlenmiş çocuk yapmış birinin gitmesi de mantıklı değil. Gidilen ülkede evlenmek ancak o topluma tam olarak girebilmeyi sağlar.

Türkiye'de evini arabasını almış biri için hiç mantıklı değil gitmek. Hiçbir şeyin yoktur. Sevgilin, arkadaşın yoktur o zaman git. Bir de Türk insanı yalnız kalamıyor. Sokakta bile biriyle selamlaşmasa yalnızlık hissedenler var.

Mesela bir kişi gidip de hala bu sitede takılıyorsa, sözlükte takılıyorsa, türk dizisi izliyorsa bir sorun var demektir.
0
OrangeYellow
(18.09.22)
ben varim.
sosyallik konusunda ben asosyal bir insanim ama ben bile zorlandim cünkü Tr'de istedigim zaman yalniz kaliyordum ama burada tamamen yalnizsin. ilk baslarda zordu ama simdi arkadas cevrem var o kadar da sorun degil.

ben dönmeyi düsünüyorum ya da almanya disinda baska bir yere gitmeyi, cünkü burada benim basarima tebrikler diyen bile olmadi, yemin ederim. benim aldigim ödülün daha azini alan avrupalilara (italyan, alman, franisz)'oscar goes too..' diye parti yapmislardi. ben bunlardan daha basariliyim ama bana aptal gibi davraniyorlar.
yasadigim ayni seyleri dogu avrupali arkadaslardan da duyuyorum. anladigim kadariyla caliskan olan balkanlilara ya da bize falan bir görmezden gelme durumu var sebebi din mi? tarih mi? bilmiyorum. ama bir Hintli'den Arap'tan duymadim.

bunun yanisira hastaneye isim düsecek diye korkuyorum, sigortam olmasina ragmen. kanser olan bir alman arkadasa cok gec randevu verdiler, sevgilisi Türk ve Tr'e gittiler ameliyat olmaya. babam ve hocam bel fitigi ameliyati oldu. doktor degilim ama burada danisman hocama acik ameliyat (eski) yapmislar.

irkcilik var dedigimde de kesinlikle bir kanitin yoksa kabul etmiyorlar. kültür farkliligi diye gaslighting yapiyorlar.

Almanlar, benim cevrem bavyearali, problemli insanlar, Türkiye'ye tatile gelmis olanlar cok iyi davraniyor ama digerlerinin Tr ile ilgili her sorusu bir asagilamayla karisik ölcme sorusu. bunu tarif edemem. mesela sizin ülkenizde bisiklet yolu var mi?, var diyorum. inanmamis bir bakis atiyor. beni cok yordular. Mister Erdogan lafini duymaktan cok yoruldum, zaten Tr ile ilgili haberleri bunlardan aliyorum. Türk doktorlarin almanya'ya gelmesi de hata bence baska ülkelere bakmalilar. yazilimcilarin yine iyi kötü bir uluslararasi cevresi olur calistiklari yerde ama onlarin cevresi yine hos olmayacaktir diye düsünüyorum, burada gördüklerimden sonra.

Cevrende yurtdisi cok güzel diye instagramdan falan hava atan arkadaslarin varsa pek inanma. okul ortamindayim, yurtdisina cikan egitimli Türkler en az buradaki tuhaf almancilar kadar sorunlular. cok azi düzgün. cünkü yurtdisina gelince kendilerini sinif atlamis zannediyorlar. garip garip tavirlara giriyorlar. sen zaten arkadas olmak istemiyorsun. bu ögrenciler arasiinda benim gördügüm uyum saglamayip yine de kalanlar, hava atmaya calisanlar genelde ailesinde para olan ama üniversite mezunu olmayanlar.

benim bir sebebim de saat sekize kadar calisip eve gidiyorum, ama Tr'de sekizden sonra avm'e gidip alisverisimi falan yapiyorum. burada haftasonum da kalmiyor. sonra yaz yok.

ve bu geri dönüp dönmeme cok kisisel birsey. benim Tr'de durumum iyi, ama aile problemim olsa falan heralde geri dönmeyi düsünmezdim. Ben yalnizlik hissetmiyorum, büyük bir özlemim de yok sadece basarili oldugumun kabul edildigi bir yerde yasamak istiyorum, görmezden gelindigi almanya da degil. belki baska bir grupta olsaydim bunlari düsünmezdim. Para konusunda burada kiradan dolayi zaten elimde birsey kalmiyor :).
0
Coma
(18.09.22)
@coma da guzel bir noktaya parmak basmis.

yani sen guzel bir uniden mezun olmussun, yuksek lisans yapmissin, ya da doktorsun, avukatsin diyelim. bu doneler yuzunden insanlar sana ekstra saygi da duymuyor fazladan ilgi, alaka veya hayranlik da beslemiyor.

yani senin yuksek lisans yapmis olman sana olan bakislarindan bir fark yaratmiyor, cunku onemsemiyorlar bu durumu, olay paraysa kaynak ustasi muhtemelen senin yaptigin beyaz yaka isten daha fazla para kazaniyordur, adam sana niye ekstradan saygi duysun ki? bu da turkiye'den giden okumus beyaz tayfayi biraz afallatiyor, degersiz hissettiriyor. toplumda ustunmus gibi goremiyorlar kendilerini. bu da bir neden.
0
baldur2
(18.09.22)
En yakin arkadasim amerikadan donuyor yari maasa burada calisacak ki kendisi tanidigim en modern profilli insanlardan biridir.

Baska bi arkadasim kisa bi sure izlanda isvec falan takildi ise baslama surecini tamamlamadan geldi.

Cok ornek var aslinda yakin cevremde.

Bir de benim gibi gitme firsati olup gitmeyenler var. Hepsinin sebebi su bence, belli bir gelirin ustundeyseniz turkiye gercekten cennet. Haberleri kapattiniz mi direkt avrupa.

Evet alkole ve teknolojiye cok vergi oduyoruz ama kiraya €300-400 veriyoruz, avrupada cok cok daha pahali kiralar oradan dengeleniyor gibi
0
aguen
(18.09.22)
Cok var...

Sosyal olarak uyum saglayamadiklarini düsündüler. Kariyerleriyle ilgili bir durum degildi.

Bir tanesi cok yanlis bir sehir secti. Almanya´nin kuzeyine yerlesti. Cok sosyal bir insandi ve cevre edinemedi.

Digerleri iyi sehir secimi yaptilar, cift olarak geldiler ve kabuklarina cekildiler. Sosyal hayatlari tatmin etmedigi icin geri donduler. Cift olarak uyum saglamak bence daha zor. Zaten derin insan iliskileri cok zor kurulurken, cift olarak gelip korunakli alanindan cikip yeni insanlar tanimak ve surekli cabalamak zor. Zaten iyi isi olan ve her yerde iyi kazanan insanlarin "vazgecme" esikleri daha düsük olabiliyor bi ´de.

Ayrica burada kalip, kendince baska alternatif gormedigi icin kalmaya devam eden ve her gününü kendine cehennem eden insanlar da var. Bir tanesi benim calistigim bakanlikta. Sürekli stres ve kaygi icinde. Bu halindan dolayi tatile bile cikamiyor, sürekli kendini yetersiz goruyor. Dil sorunu pek yok, ancak kültürel olarak asla ayak uyduramamis.

Gordugum kadariyla yalnizlasan insan cok. Bu lanet hale girmek Türkiye´dekinden cok daha kolay Avrupa´da. Kendi kendinize yetemediginiz durumlarda hemen bir ayaginiz depresyona düsebiliyor.

50-60 yasina gelmis, hayat mucadelesinden bikmis cok yitik insan var. Türkiye´dekilerle de cok iyi iliskiler kurmamislar ya da iliskilerini kesmisler. Dönmüyorlar da, öyle ruh gibi geziyorlar.
0
buf-e kür
(18.09.22)
Ben gidip olmuştum ama artısı eksisi tartınca çok pişmanım bi yol bulamadıgıma kalmak ıcın arkadaşlar.. ilerki mesajımda açıklıcam neden dönmesi mantıklı.

geri dönme sebeplerimden birisi öğrenciydim orda ve sistemi çok iyi bilmiyordum. halen belki bilmiyorum biriniz aydınlatabilir.
örnegin hastane mevzusu : sağlık sorunu oldu bende kafama göre hastaneye gidip tedavi göremiyordum.
mesela herşeyin kuralı var.
bi doktoru görmek için başka doktorun izni gerek.
bide randevuyu ekle buna ne zaman görücen belli değil yani.
hastanelerde gidersen soruyorlar böyle extrem durum var mı mesela araba kazası yada binadan düşme kan kaybı vs. yoksa 8 saat hastanede sıra beklersin şaka demiyorum oturup 8 saat bekleyip ananızı .... diyip eve dönmüşlüğüm var.

ikinci problem sosyallik insanlar robotumsu ve sokakta yürüken birisinin bana tokadı patlatmaması sorunu :

bundan kastettigim şu mesela istanbulda yürüyorsun kafana saksı falan bile düşebilir ama yaşadığım ülkede hiç extrem durum yok hayat çok sıkıcı gelmeye başlamıştı.
git mesela ora marketten 1 tane kalem al 25 cent ver odedıkten sonra fişi alma tamam yandın. adam fiş soruyor almıyor lan daha az önce kapıdan cıktım dıyorsun yok kardesım fiş diyor. Düzenden darlandım bide.

şimdi TR deyim neden geri gitmeye çalışıyorum onu açıklıyayım.
arkadaşlar ben homesick yani hasret yaşadığım için birde geri geldim.
ulan bir geldim TR de ekonomik kriz oldu herseyi 20x pahalanmış ve çevremde herkes yaşam savaşı veriyor.
arkadaşlarım dediğim insanlar evlenmiş yada taşınmış kalanlarda otlakçı olmuş ulan cebimden selpak çıkartıyorum bi tane versene sigara çıkartıyorum bir dal versene falan
bunlar basit örnekler parfüm sıkıyorum aaa iyi parfümmüş kanka evde fazla varsa banada getirebilirsin. alım gücü kalmamış hiçbirisinde bunu farkettim.
bide istanbulda gezdim falan sonra baktım gezecek bi yer kalmamış hep aynı yerde geziyorum anladım ki nereye gidersen git herulkede bi yere kadar sonra bitiyor.
birde TR de şöyle bi sıkıntı yaşadım psikologa gitmek zorunda kaldım abi televizyon izlemiyorum bazen yemek yerken acık oluyor bu ne ya herkes birbirini kesiyor dogruyor devlet nasıl bu haberlere ızın verıyor anlamadım. pskiolojim bozuldu resmen.

çok pişmanım ama bu sefer gideyim düzgün bir iş bulup para biriktirecegim istanbula geldim diyelim kadıköyden aşşagı bi yere tasınmıcam avrupa yakası pislik resmen birde türk bulması zor herkez multeci galiba.
0
Slynmaster
(18.09.22)
Var çok var bunalıma girip intihar edenler bile var yurtdışından kasıt ABD varsayıyorum.
0
beemaker
(18.09.22)
Şu beyaz yaka saygı muhabbetinden aklima geldi ki aslında yurtdışında yasamanin kisiden kisiye nasıl değiştiğini gösteriyor;
Ben boyaci, cilingir, araba tamircisi, polis, itfaiyeci gibi kişilerle muhabbet ettim. Cevremde beyaz yaka olup böyle kişilerle evliler var. Sebebi bu kişilerin genel kültür seviyesi ile Türkiye'deki karşılığının kültür seviyesinin apayri olmasi. Tabi Türkiye gibi olani da vardir ama genellersek apayri. Ha bu arada bunlarin hepsi çok para kazanmaz, misal tamirci, kaynakci cok kazanır goygoyu var ama birinin yaninda çalışan hiç de çok kazanmaz.

Bir örnek de şu; birgün ofiste cezayir kökenli bir Fransız arkadaşla oturuyoruz, bir adam geldi selam verdi vs. Ne yaptığımi sordu is olarak dedim iste tedarik zincirinde satın alma vs. Adama sordum, adam ben finansta calisiyorum dedi. Sonra gitti. Arkadaş bana "bak bu adam finans direktöru, sana sadece finansta calisiyorum dedi hiç oyle direktörum lan ben diye takilmadi. Bizim ülkeden gelmis olsa gururla söylerdi ama bunlarda böyle" dedi. Kısacası kültür farki. Bizde belediye başkanı kendine özel tuvalet yaptirir, burada doktor sırasına girer.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
bu konuda bir entry'm var.

eksisozluk.com

entry'nin ana metnini şöyle kapadım:

"ha döner miyim türkiye'ye. açıkçası bir kaç kere teklif edildi ama maaşı ve şartları beğenmedim. bir iki tanıdık türkiye'de daha mutlu olursun dese de mutlulukta parayı cebe atmanın etkisi var. daha önce türkiye'de aynı işi yaptım demiştim. eski sevgilim hayatımda olmasa yarrak mutlu olurdum mesela."

şubatta yazmışım entry'yi. şimdi eylül.

neler değişti mesela?

araba aldım, daha fazla gezebiliyorum, bir iki takıldığım kız / erkek arkadaş var, kafamı rahatlatabiliyorum. daha fazla olursa, daha ciddi ilişkiler içerisinde olursam daha da mutlu olurum. hala çıyanlarla uğraşıyorum. daha bir ay önce evde bir tane daha öldürdüm. bir de yavru gördüm koltuk altında. ben de evin parke - duvar birleşim noktalarına kotherine sürüp, 1 ay tatile geldim türkiye'ye bakalım haftaya cuma dönünce ne kadar ceset göreceğim.

-----

bu arada türkiye'ye dönmeme konusunda daha kararlı oldum bu bir aylık tatilde de. abi antalya, izmir, aşırı kalabalık geldi ki ben 3 sene antalya'da (1998 - 2001) ve 19 sene izmirde (2001 - 2020) yaşamış biriyim. insanlar üstüme üstüme geliyor. her yer trafik. antalya izmir yolu duble yol olmasına rağmen bok gibi (romanya otobanları ciddi iyi bence). yurt dışında sakin bir şehirde yaşayınca, türkiyede her şey üstüne üstüne geliyor. sadece aile yanında, sevdiklerinin yanında tatil yapıp döneceksin. mutsuzluk her yerde mutsuzluk zaten. bunu konforlu yerde yaşamak lazım.

------

edit: eğer döneceksem operasyon biter, işsiz kalır ve 2 ay içerisinde tekrar çalışma izni çıkaracak bir şirket bulamazsam dönerim. sike sike dönerim yani. kendi kararım olmaz.

-----

edit 2: haziranda ağır bir depresyon geçirdim (gelir bana zaten ara sıra). 2-3 hafta kendimi kesecek, balkondan atlayacak kıvamdaydım. temmuz'da bir kızla bol bol gezdim, yalnız olmadığımı anlık hissettim, toparladım. temel sorun yalnızlık aslında.
0
rain when i die
(18.09.22)
bir iki sey ekliyeyim:

"Vasıfsız gidenler genelde dönüyorlar." bence hatali yorum bu, tam tersine cogunlukla tutunanlar onlar. kaybedecek bir seyi olmayan her isi yaparimci tayfanin yolunu bulma olasiligi daha yuksek. zira arada bir haberi yapilan "cebinde $20 ile geldi, yogurt krali oldu" ya da " 10 sene kacak calisti, sonra calistigi dukkani satin aldi" gibi haberlerin kahramanlari genelde boyle tipler. sikinti ceken cogunlukla egitimli tayfa.

bir baska gordugum olay, "buralar cok iyi" diyenlerin net olmadiklari bazi konular var cogunlukla. adam mesela oranin yerlisi bir hatunla evlenip gitmis, ben 3 ay icinde hemen is buldum diyor, ama isi hanimin yada onun cevresinin buldugundan bahsetmiyor. Ya da yurtdisina yuklu bir miktar parayla cikanlar var, adam gider gitmez guzel bir muhitte daire kiraliyor, altina arabasini cekiyor, sonra buralar super diye sosyal medyada yardiriyor.

ozetle surec uzerine agir bilgi kirliligi var sosyal medyada su anda. Kendi yasadigim ulke ile sozlukte yazilanlarin arasinda atmasyon bilgi malesef cok. bir de fanboylar var, adam basina ne gelmis olursa olsun kotulememeye, reklamini yapmaya yemin etmis, ne desen tersini soyluyor.

eger siz "rahatımızı da bozmak istemiyoruz açıkçası" kafasinda iseniz sallayin derim oguzcum.
0
cooperr
(19.09.22)
(4)

Avrupa'da yeni taşınılan bir şehirde yeni insanlarla tanışma

deveyidiken
Bu tam olarak nasıl olur? Dil eğitimi sebebiyle bir ülkeye gittiniz diyelim, kurs harici yerel insanlarla nasıl tanışmak mümkün olur? Meetup uygulamasında birçok etkinlik görüyorum örneğin ama bunun haricinde genel tavsiyelere ihtiyacım var.Üniversiteyi bitireli beş sene oluyor ve bu süreçte çevremd
Bu tam olarak nasıl olur? Dil eğitimi sebebiyle bir ülkeye gittiniz diyelim, kurs harici yerel insanlarla nasıl tanışmak mümkün olur? Meetup uygulamasında birçok etkinlik görüyorum örneğin ama bunun haricinde genel tavsiyelere ihtiyacım var.

Üniversiteyi bitireli beş sene oluyor ve bu süreçte çevremdeki arkadaş sayısı epey azaldı ve bir bakıma arkadaş edinmeyi unuttum diyebilirim:(
0
deveyidiken
(17.09.22)
şehirdeki etkinliklerle ilgili sosyal medya hesaplarını takip et.

gezi kulübü, sinema kulübü gibi ilgi alanına uygun komünitelere eklen.

bisiklet, koşu, takım sporu vs. ile ilgileniyorsan oralardan çok kolay arkadaş bulunuyor.

meetup'ı es geçme, ilk buluşmada arkadaş bulamayabilirsin ama düzenli olarak yapılan etkinliklere birkaç kere gittiğinde rahat arkadaş edinirsin.
0
sir gawain
(17.09.22)
facebook gruplarinda cok goruyorum bu tarz istekle gelen insanlari. hatta bazen o gruplarda bulusma eventleri de aciliyor.

su sekilde bir arayin: expats in [sehir ismi], foreigners living in X vb...
0
supergirl
(18.09.22)
@supergirl

O tarzda iki gruba üye oldum, hatta bugün "Geldiğinde bir kahve ısmarlayayım" diyen bile çıktı:)

Öneri için teşekkür ederim
0
🌸deveyidiken
(18.09.22)
Facebook gruplari +1
Bizde baya aktif binlerce insan var, hem sorulara cevap, hem aktivite yapmak istediğinde yanına insan falan çıkıyor. En güzeli bu.
0
logisticsmanager
(18.09.22)
(4)

iphone sorusu

gurur
merhaba saygıdeğer rohanlılar,iphone'nin yenisi çıkıyor eskisi ucuzlar almayayım dedim, zam gelmiş (çok şaşırdık gerçekten).dandiri bi cihaza tonla para vermek hoşuma gitmese de alıştık bu cihaza.sorum u bu iphonelerin hangisi alınır. 14 çıkmış çok pahalı, bunu almam heralde.ama 11 de eskidi artık.n
merhaba saygıdeğer rohanlılar,

iphone'nin yenisi çıkıyor eskisi ucuzlar almayayım dedim, zam gelmiş (çok şaşırdık gerçekten).

dandiri bi cihaza tonla para vermek hoşuma gitmese de alıştık bu cihaza.

sorum u bu iphonelerin hangisi alınır. 14 çıkmış çok pahalı, bunu almam heralde.

ama 11 de eskidi artık.

ne dersiniz?
0
gurur
(17.09.22)
iki eski modelden takip etmen yeterli. 12 al geç.

11 eskidi demişsin ama bende 11 var, daha birkaç sene rahat götürür beni. pil dahil hiçbir konuda şikayetim yok aletten.
0
sir gawain
(17.09.22)
Ben iphone x kullanıyorum hala eskidiğini düşünmüyorum. iphone 11 eskimemiştir bence şu anda 14’e geçmene gerek yok sanki.
0
sta
(18.09.22)
12 al gec +1
0
cooperr
(18.09.22)
12 ve sonrası oled ekrana geçildi, bu nedenle 12 veya 13 tavsiye.

12 aldığında 14 ile neredeyse aynı telefonu almış oluyorsun.
0
nuisance
(18.09.22)
(5)

kindle'da neyi yanlis yapiyorum?

kırmızıayakkabılıgargamel
merhaba, kindle'da bir mail adresim var, amazon'um'da gorebiliyorum. bu mail adresine kendi kisisel mail adresimdem mobi-mubi miydi? formatinda e-book gonderdigimde kindle'ima dusmuyor. sorun ne olabilir?mailin konusu vs mi olmali?
merhaba, kindle'da bir mail adresim var, amazon'um'da gorebiliyorum. bu mail adresine kendi kisisel mail adresimdem mobi-mubi miydi? formatinda e-book gonderdigimde kindle'ima dusmuyor. sorun ne olabilir?

mailin konusu vs mi olmali?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(15.09.22)
white liste eklemeniz lazim hangi hesap uzerinden mail atiyorsaniz.

10 sene önce oyleydi en azindan. degismemistir.
0
safak efendisi
(15.09.22)
Send-to-kindle email diye arat manage devices and content İçerisinde bulursun. Oraya domain'i ya da email eklemen gerekiyor.
0
conta
(15.09.22)
mobi formatı kaldırıldı, epub göndermeyi deneyebilirsiniz.
0
wonnka
(16.09.22)
kindle artık mobi desteklemiyor. sanırım ağustos sonunda bıraktılar mobi'yi. cihazdaki eski mobi kitaplarını okuyabilirsin ama yeni mobi gönderemezsin.
0
sir gawain
(16.09.22)
himmet dayi
(16.09.22)
(2)

kafa üstü kulaklık sorusu

neymiş
urbanears plattan 2 mi yohusam jbl marka kulaklık mı önerirsiniz?
urbanears plattan 2 mi yohusam jbl marka kulaklık mı önerirsiniz?
0
neymiş
(13.09.22)
plattanlar kablolu kablosuz zaten tasarımları aynı fakat kulağa acı veriyor kısa süreden sonra

jbl daha konforlu plattana göre
0
freebird5406_2
(13.09.22)
jbl +1

urbanears hipster şişirmesi bir kulaklık. ben de kullandım, bir olayı yok ve konforlu değil. renk seçenekleri falan var, insanlara o yüzden cazip geliyor.
0
sir gawain
(13.09.22)
(6)

sıfırdan web developer olmak

sir gawain
6 ay yoğun kursa giderek full-stack wep developer olunabilir mi sizce? yoksa bir hayal mi?
6 ay yoğun kursa giderek full-stack wep developer olunabilir mi sizce? yoksa bir hayal mi?
0
sir gawain
(12.09.22)
Olmaktan kastının ne olduğuna göre değişir.

Bi de sorunun amacı nedir yani, 6 ay değil de 8 ay olsa nolur? 1 yıl olsa ne farkediyor? Bunu sorma sebebim şu, developer'lık "eğitimini aldım bitti" gibi bir şey değil, ömür boyu sürekli kendi kendini eğitmen gerekecek zaten. 6 ay çalıştın, iş buldun, sonraki 6 yılın da akşamları ya da haftasonları çalışarak geçecek ekstradan :)

Soruya cevap: Bilge Adam 250 saatlik kurslar veriyor. Haftada 20 saat desen 3 ay yeter diyorlar.
0
plutongezegendegilmi
(12.09.22)
olunur ama ılk isi bulmak zor bunun yerine yazilim otomasyon tavsiye derim
0
bonjourrr
(12.09.22)
plutongezegendegilmi her zamanki gibi yine hakli

ben kursla yani ittirerek bir sey olunabilecegini dusunmuyorum. icinde varsa zaten internette her turlu bilgi var. kurslar sadece senin gibi hayal kuran insanlari bir guzel kullanip atiyor. yani mantik var alti ayda frontend degil, backend degil, direkt fullstack web dev olmanin imkani yok. yapman gereken cok calismak, surekli calismak, hic birakmamak. teknolojide ogrendim bitti diye bir sey yok pluton'un dedigi gibi. surekli kendini gelistirmek zorundasin ve bunu sevmen gerekiyor.

el cevab: bence olunamaz, evet hayal
0
nibba
(12.09.22)
eğitimi alıcam ve öğrenme sürecini bitiricem gibi saçma bir şey söylemiyorum zaten, insanların on yılını yirmi yılını vererek geldiği noktaya bu kadar kısa sürede gelebilmem mümkün değil, farkındayım.

sorunun amacı şu: 6 aylık yoğun eğitimle ve eğitim dışında tüm vaktimi ve enerjimi buna kanalize ederek junior pozisyonunda iş bulabilecek kadar kalifiye olabilir miyim? yoksa istersen günde 24 saatini ver, 6 ayda bu iş profesyonel olarak yapılacak kadar öğrenilmez mi?
0
🌸sir gawain
(12.09.22)
junior olarak ise girilecek kadar ogrenilir. bircok insan bootcamp'e gidip sonrasinda is bulabiliyor. yurtdisinda bile is bulunabilir. tabi ciddi calisma ve istek gerekli. is gorusmelerinde ne kadar istekli, kendini gelistirmeye acik oldugunu gostermek gerekli.

ha ben olsam fullstack yerine frontend veya mobil developer olurdum. tek alan bile derya deniz, ikisi birden programlama gecmisi olmayan insanlar icin cok fazla ogrenecek sey demek. her seyden azcik ogrenmek demek. ben fullstack developer'im ama yillarca tecrubeye ragmen iki taraftan da azar azar biliyorum. frontend veya mobil tercih etmemin sebebi de daha az soyut kavramla ugrasacak olmak, direkt gorup etkilesime gececegin bir seyler uretmek, dolayisiyla baslangic icin daha kolay olmasi.
0
lemmiwinks
(13.09.22)
junior pozisyonda is bulabilirsin ama bunun icin birkac nokta bir araya gelmesi lazim;


- oncelikle rekabette sansli olmalisin, cunku son zamanlarca cok kisi bu ise yoneliyor ve hali hazirda calismaya baslamis belki de 6 ayinin sonunda olan ve onumuzdeki gunlerde is basvurusu yapmak isteyen bircok kisi var. yani rekabete hazir ol.
- hizli ogrenmelisin, cunku 6 ay kisa bir zaman. o nedenle kendine iyi bir "roadmap" cizmelisin. planli ilerlemelisin
- ogrenme ve gelistirme sirasinda onune problemler cikacaktir, anlamakta zorlandigin yerler olacaktir. zeki cozumlerle bu problemleri asmalisin, ya da seni yonlendirecek insanlar cevrende bulunmali.
- motivasyonun yuksek olmali, tutarli bir sekilde calismalisin.

boylece 6 ay sonunda belli bir noktaya gelebilirsin, ama is bulup bulamayacagin piyasanin sartlarina, is gorusmesinde kendini ifade etmene, gelisiminin sonunda daha da gelisime acik olup olmamana, yani en onemlisi seni ise alcak kisilerin degerlendirmesine baglisin. cunku normal sartlarda 6 ayda tam anlamiyla uretken olmazsin, ve seni ise alacak olan "tamam eksiklikleri var, kendini de gelistirmek icin caba harcamis ve gelisime acik biri" demeli ki seni ise almali.

6 ay calis, bu is sana gore mi karar ver, en kotu 6 ay sonunda is bulamazsan bir 6 ay daha kendini gelistirip 1 yillik gelisimin sonunda is ararsin. 6 ay cope gitmez yani, bir yerden baslamak lazim, ve sonucu gormek lazim.

bir insan severek yapiyorsa bir isi, uzerinde cok da dusunmeden, sonuclarini cok da kestirmeden o ise girer. yapman gereken 6 ay sonra ne olacagi degil, "yarin" hangi konuya calisacagin olmali.

eklemek isterim ki full-stack cok ciddi bir hedef, cunku tecrubeli full-stack gelistiriciler bile bu alandaki degisimi takip etmekte zorlaniyor. o nedenle bence ya front-end, ya da back-end de baslaman daha iyi.

ek olarak, typo hatasi yaptin sanirim, we"p" developer degil, bu konuda elestiri alabilirsin, aman dikkat.
0
emrahday
(13.09.22)
(7)

Google yorumları

dissendium
Merhabalar. Google'da birkaç şirket, o şirketlerdeki insanlar hakkında yorum yazmak istiyorum. Bildiğiniz döşeyeceğim yazıyı. Amacım karalamak değil. İnsanlar bilgilensin istiyorum. Başıma iş gelir mi? Hakaret, küfür kesinlikle yok. Ama gereksiz insanlarla da uğraşmak istemiyorum.Siz bu şekilde yoru
Merhabalar. Google'da birkaç şirket, o şirketlerdeki insanlar hakkında yorum yazmak istiyorum. Bildiğiniz döşeyeceğim yazıyı. Amacım karalamak değil. İnsanlar bilgilensin istiyorum. Başıma iş gelir mi? Hakaret, küfür kesinlikle yok. Ama gereksiz insanlarla da uğraşmak istemiyorum.

Siz bu şekilde yorum yapıyor musunuz?
0
dissendium
(12.09.22)
Evet hem de çok. Başımdan geçeni anlatıyorum. Kamu kurumları da buna dahil. Başıma bir iş gelmedi şimdiye kadar, gelirse editlerim.
0
Kahvedesu
(12.09.22)
Ölçüyü kaçırmamanızı, hatta yorum yapmadan önce 'Ticari itibarı zedeleme suçu' konusunu bir araştırmanızı öneririm.
0
Mirket
(12.09.22)
içinde küfür, hakaret, yanlış bilgilendirme vs. olmayacaksa en fazla avukatları arar, yorumu sildirirler. daha da bir şey yapamazlar.
0
sir gawain
(12.09.22)
Ben olsam bu konuda buradan aldığım tavsiyelerle ya da bilgilerle hareket etmezdim.
Kimliğini açık etmesen bile başka türlü seni bulabilirler.
0
sevilen progressive türkücü
(12.09.22)
genelde yorum yapmiyorum. birisi ismimi google'larsa o sonuc ciksin istemem. farkli isimle yapilabilir belki.
"Başıma iş gelir mi" - bence turkiye'de her sey mumkun.
0
hot potato
(12.09.22)
@Mirket Bey/Hanım, ticari itibar suçu kapsamında olsaydı bence glassdoor, indeed gibi siteler olmazdı. Her yerde pozitif yorumlar yazardı.

Taciz etti vs demek iftira olabilir ama burada bahsedilen, atıyorum: ''Mülakata gittim, şöyle şöyle oldu'' avukat değilim ama bence insanlar görüşleri biraz da yazabilsin.
0
Kahvedesu
(12.09.22)
Mirket
(12.09.22)
(21)

ne kadar ekmek tüketiyorsunuz?

abelardo
günde kaç ekmek / kaç gram tüketiyorsunuz?hangi ekmek tüketiyorsunuz? beyaz fırın ekmeği, halk ekmek, kepekli ekmek, tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği, vs?
günde kaç ekmek / kaç gram tüketiyorsunuz?

hangi ekmek tüketiyorsunuz? beyaz fırın ekmeği, halk ekmek, kepekli ekmek, tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği, vs?
0
abelardo
(11.09.22)
Kahvaltıda 1 ya da 2 dilim tam buğday ekmeği.

15 dilim falan var sanırım pakette, paket 10 gün gidiyor, tamamı yarım kilo desen günlük 50 gram civarı oluyor.
0
plutongezegendegilmi
(11.09.22)
Ekmeklerin hepsi aşağı yukarı aynıdır. Hiç kabarmayan, tutunca dağılıveren özel ekmekleri saymazsak tüm ekmeklerin üçte ikisi beyaz buğday unu olmak zorundadır. Yani sizin çavdar ekmeği olarak bildiğiniz hede aslında 1/3 çavdar unu katılmış buğday ekmeğidir.

Kendi yaptığım beyaz un ekmeğinden günde 1 dilim yiyorum. Sabahları sadece.
0
Mirket
(11.09.22)
Hergün en az 2 tırnaklı pide
0
rodeocu
(11.09.22)
tam tahil ekmegi ya da cavdar ekmegi gunde 1-2 dilim.
0
baldur2
(11.09.22)
Hayret kimse yazmamış, 0. Bazen canım çekince üstüne sürülecek lezzetlerden sürüp yerim.

Ekmeği kesicen ağbi.
0
Bruce
(11.09.22)
Ben kahvaltıda bal, tereyağı, menemen vs olunca 1-2 dilim yiyorum. Onun dışında yemiyorum.
0
Amaranta ursula
(11.09.22)
kahvaltıda bir dilim esmer ve ekşi mayalı herhangi bir ekmek. onun dışında yemiyorum.
0
sir gawain
(11.09.22)
Nadiren tüketiyorum tüketirsem çok tahıllı olanlarını tercih ediyorum markası farketmez ucuz olan hangisiyse onu alıyorum. Beyaz somun ekmeği bizim eve girmez.
0
beemaker
(11.09.22)
400 gr
0
ya ben lan neyse
(11.09.22)
sadece kahvaltıda 1 dilim tam buğday ekmeği, hatta o serçe parmağı kalınlığında kesilmiş ekmek diliminin genelde %75-80'ini yiyebiliyorum.
genelde 7 veya 10 gün gidiyor, buzdolabında saklıyorum.
0
MtKrt
(11.09.22)
unu tost ekmeği, günde 2-3 dilim max.
haftada bir de bi tane simit yiyorum hamur işi olarak
0
roket adam
(11.09.22)
Günde 4 somun ekmek yerim.
0
soper
(11.09.22)
Haftada 6-8 dilim tost ekmeği. Tercihen halk ekmeğin ürettiği. hafta sonu kahvaltılarındaki 3 ya da 4 tosta denk geliyor yani o da. hafta içerisinde ekmeksiz arada ilgili yemek sebepli olarak tüketilenleri saymadım tabii. mesela döner ile yenen lavaş, menemen ile yenen ekmek vs.
0
nawar
(11.09.22)
Sabahları kahvaltıda çoğunlukla tost: 2 dilim.
Akşam yemeğinde bazen hiç bezen 1 dilim.
0
invictae
(11.09.22)
Hiç. Fast food yersem eğer hamburger ekmeği, pizza falan olarak tüketmiş sayılıyorum. O da haftada 1 falan.
0
ruhen hastayim ben
(11.09.22)
hafta içi akşam 1 dilim çavdar.
hafta sonu simit, pişi, odun ekmeği, lavaş mideme girmedik hamur kalmıyor.
0
cilekli pasta
(11.09.22)
8 aydır tek ekmek bile yemedim. Şaka gelebilir beynimin çalıştığını fark ettim sanki. Belki başka bir şeyle alakalıdır. Ve 22 kilo verdim. Ekmeksiz devam..artık yemem
0
dakota
(11.09.22)
günde en fazla 2 dilim, bazen hiç. beyaz ekmek. ama yine de kilo alıyorum, ne yesem yarıyor:)
0
nothing in my way
(11.09.22)
4 dilim tam buğday ama bazen daha fazla yiyebiliyorum. Haftada 1 dilim beyaz ekmek yediğim de oluyor.
0
sevilen progressive türkücü
(11.09.22)
Grandma ekşi mayalı ekmek alıyorum. Buzdolabına koyunca 10 gün gidiyor. İçinde 10 dilim falan var ama hepsini bitiremiyorum. Genelde hafta sonu ev kahvaltısında ve evden çalıştığım günlerde yiyorum.

Haftada bir kez öğle yemeğinde tombik ekmeğe döner alıyorum Günaydın’dan. Onun ekmeği.

Haftada bir kez, öğlen balık ekmek yiyorum.
0
gabe h coud
(12.09.22)
yaklaşık bi 10 yıldır eve ekmek almıyordum zaten ama eskiden ekmek arası sipariş veriyordum dışarıdan, döner vs. yiyordum. son 2 yıldır ise tamamen sıfırladım... sadece ekmeği değil komple karbonhidratları çıkardım hayatımdan.
0
konetsu
(12.09.22)
(9)

kelle paça ve beyran

d e j i n
İstanbul'da, güneydoğu ayarında, parmakları yedirecek meyaneli/terbiyeli kelle paça ve beyran nerede içilir?
İstanbul'da, güneydoğu ayarında, parmakları yedirecek meyaneli/terbiyeli kelle paça ve beyran nerede içilir?
0
d e j i n
(07.09.22)
beyran için söğütlüçeşme'deki dürümcü emmi.
0
sir gawain
(07.09.22)
Kelle paça: idealtepe vedat iskembe guzel
0
mor oje
(07.09.22)
paçacı hikmet / bostancı
0
since1907
(07.09.22)
Bostancı Fırat Kebap ekleyeyim ben de, beyran için Antepli bir arkadaşım buraya gidiyordu.
0
kobuzchu kiz
(07.09.22)
Anadolu yakasında sizin aradığınız şekilde yapan yok
0
beemaker
(07.09.22)
@beemaker Avrupa yakasında var mı?
0
🌸d e j i n
(07.09.22)
Fatih tarafında var
0
beemaker
(08.09.22)
fatih, tezveren baba ocakbaşı önerisi mesajla geldi. düzenli olması açısından burada da dursun.
0
🌸d e j i n
(08.09.22)
Beylikdüzü/Beykent'teki Çorbacı Aden'i denedim ve çok güzel. Bayrampaşa'da da şubesi varmış.
0
🌸d e j i n
(27.10.22)
(5)

Kartal yeme-içme

hoot
Arkadaşlar merhaba, İstanbul'da yeniyiz ve eşimin işi dolayısıyla burada oturuyoruzÇocukla rahat gidebileceğimiz alkolsüz mekan tavsiyeniz nereler olur.Balıkçı olursa güzel olur. Fast food restorana bile ihtiyacımız varFoursquare google puanları hep abartı geliyor.Teşekkürler
Arkadaşlar merhaba, İstanbul'da yeniyiz ve eşimin işi dolayısıyla burada oturuyoruz
Çocukla rahat gidebileceğimiz alkolsüz mekan tavsiyeniz nereler olur.

Balıkçı olursa güzel olur. Fast food restorana bile ihtiyacımız var
Foursquare google puanları hep abartı geliyor.

Teşekkürler
0
hoot
(06.09.22)
intiba döner vardı hala duruyorsa. iyidir.
0
sir gawain
(06.09.22)
Mavi sandal balıkçısi var soganlikta e beş kenarinda. Tuzla balikcisi gibi bi yer. Balık mezeleri falan çok çeşitli.
0
faredenkorkankedi
(07.09.22)
kartal sahilde mercan balıkçılık var,
sahilde dragos'a giderken vesta var.
alisan usta döner var, kartallı kazım meydanının orada.
0
tabudeviren
(07.09.22)
ist-marina farklı farklı restoranlar var.
cappello cafe -pizzaları vs çok iyi.
0
bass solo take one
(07.09.22)
İntiba +1
0
ruhen hastayim ben
(07.09.22)
(10)

Iltica etmek?

darkwizard
Yunanistan Almanya neresi olursa ne yapabiliriz bu ülkede intihar edecek duruma geldim iş yok yaş 27 oldu Almanya doğumluyum dil yol ama nasıl iltica edebilirim? Her gün lanet ediyorum o kadar bunaldım.
Yunanistan Almanya neresi olursa ne yapabiliriz bu ülkede intihar edecek duruma geldim iş yok yaş 27 oldu Almanya doğumluyum dil yol ama nasıl iltica edebilirim? Her gün lanet ediyorum o kadar bunaldım.
0
darkwizard
(06.09.22)
maalesef güzel kardeşim, senden yaklaşık bi 4-5 milyon var.

what makes you spesiyal?
0
oberon
(06.09.22)
Meslek nedir? İşsizlik başka ülkelerde de var. Önemli olan mesleğinin ne olduğu. Türkiye'de hiç iş bulamayan birinin başka ülkede hemen bulması çok gerçekçi değil. İstesen bir yerde tezgahtar falan olursun. Başka yerde de yapacağın aynı şey olacaktır. Giden iş teklifi alarak gidiyor ya da ne iş olursa yaparım diyor. Adam diyelim ki türkiye'de garson, orada da garson olacak bu durumda orada olayım diyor.
0
OrangeYellow
(06.09.22)
is yok diye iltica edemezsin. daha farkli bir magduriyetinin olmasi ve bunu kanitlayabilmen lazim.
yunanistan turkiye'den daha zengin degil zaten. Turkiye'de is bulamayan orada hic bulamaz.
0
hot potato
(06.09.22)
iltica sikintili bir surectir herkes altindan kalkamaz, simdi her gunu lanet ediyorsun ya, ben o gunlere bakip "len aslinda guzel hayatim varmis, ne geregi vardi" diyen cook adamla tanistim.
0
cooperr
(06.09.22)
abi oyle kafana gore iltica edemezsin. siyasal, dinsel, cinsel, irksal olarak baski altinda oldugunu ispat etmen gerek. ilgili ulkedeki adli makamlar eger uygun bulursa sana siginma hakki veriyorlar. yoksa deport edip ulkene geri yolluyorlar. issiz oldugun icin de kimse sana iltica hakki tanimaz.

yuksek lisans egitimine falan gidip orada is bulmaya calisabilirsin. almanya galiba yabanci ogrencilere egitim suresince yari zamanli calisma izni veriyor.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(06.09.22)
eşcinsel, solcu aktivist, gayrimüslim ya da alevi misin? değilsen zor.

ukraynalı olsan almanya'da paşalar gibi karşılanırdın bu arada. kader kısmet işte.
0
sir gawain
(06.09.22)
İltica etmek aptalca bir iş hem de hangi gerekçe ile iltica edeceksiniz? Eskiden AKP'den önce Türkiye'de bireysel hakların uygulaması sıkıntılıydı mesela anadil ve kimlik yasağı vardı her karakolun altında işkencehane olurdu eşcinseller tutuklanırdı vs. Su an iltica etmek için bir hak gaspı yok.

İkincisi mülteciler bir ülkede en alt sınıf insandır hiçbir zaman o ülkenin gerçek vatandaşı gibi olamazlar mülteciler her zaman üçüncü sınıftır siz sosyal medyada son zamanlarda populize edilen bazı batılı ülkeler hakkındaki videolara kanmayın orada hayatınızın güllük gülistanlık olacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz buradaki sorunlarınızı orayada taşıyacaksınız kaçmak çözüm değildir çözüm üretmek lazım illa farklı bir ülkeye göç etmek istiyorsanız bunu yasal yollarla yapın.

Ülkede çalışana iş çok bakın görün heryerde iş ilanı var bir çok işletme çalışan bulamıyor bir yerde çalışmak istemiyorsanız kendi işinizi kurup ticaret yapabilirsiniz bugün en kötü dükkan aylık 20 - 30 bin TL kar bırakıyor
0
beemaker
(06.09.22)
İltica etmek sıkıntılı. 27 yaş geç bir yaş değil. Bir meslek edinebilirsin. Üniversite bile okuyabilirsin arada.

Şu an şu dakika bu konuda bir çaba göstersen 29 yaşına kadar dil de meslek de edinilir.

İlticaya gelene kadar yasal bir şekilde gitmenin bir sürü yolu var.

Eğitimle gidebilirsin. Şansın varsa okul sonrası bir iş bulursun.

Eğitime bütçen mi yok?

Burada bir meslek edinirsin. Yani lise yıllarında burun kıvrılan meslek okulları var ya hani... Oto mekanik, kuaförlük, tır şoförlüğü, otobüs kaptanlığı, fizyoterapi ve yaşlı bakımı, aşçılık, sivil havacılık, gemi adamlığı vb... Bu tarz işlere talep olabiliyor. Dönem dönem görürsünüz İngiltere şu kadar tır şoförü arıyor, Almanya havaalanı işçisi arıyor vb gibi. Kendinize uygun bir meslek seçip "MEB onaylı" ciddi kurumlardan eğitim alabilirsiniz. Bu hem Türkiye'de hem de yurtdışında geçerli bir meslek sağlar size. Hatta bazı kurumlar mesela MSA, aşçılık eğitiminde uluslararası bir sertifika da veriyor. Ya da vaktiniz enerjiniz varsa 2 senelik bir meslek yüksekokuluna yazılabilirsiniz.

Bu tarz mesleklerin şöyle bir avantajı var:
1-Kendinize uygun bir meslek bulma şansı
2-Bazı meslekler üzerinden Ankara Anlaşması şartlarını kullanabilirsiniz. Mesela kuaförsünüz ya da fizyoterapist. Ben ülkenizde bu mesleği icra etmek için kendi şirketimi kuracağım derseniz şartlarınızı değerlendirerek iş kurma ve yaşama izni almanız mümkün.

Bir diğer seçenek blue card kovalamak. Yani 4 senelik bir üniversite mezunuysanız, alanınızla ilgili nitelikli iş gücü sınıfından yurtdışında bir iş aramak. tabii bununu için Türkiye'de bir iş tecrübesi oldukça gerekli olacaktır.

Yani umutsuzluğa kapılmak yerine bir aksiyon planı çıkarın.

İltica falan gibi durumlar ciddi konular. Sakın öyle bir çılgınlık yapmayın. Sonuçları da tahmininizden zor ve ağır olabilir. Aynen geri gönderilmek (ve ilerde şartlarınız düzeldiğinde bile AB ülkelerine girerken sorun yaşama ihtimali), iltica talebiniz kabul edilse bile (zor da...), o aşamadan sonraki bürokratik ve sosyal süreçler oldukça yıpratıcı olabilir.

O yüzden bozmayın moralinizi. Bir alternatif her zaman bulunur.
0
anten
(07.09.22)
Biliyorum dibin dibini gördüğünü hissediyorsun ama çok fazla avantajın var. Birincisi bol zaman 27 yaşındasın, işssizsin, üzülüp, ağlamayı bırakıp avrupa'nın abd'nin önem verdiği skilleri edinmek için çabalayabilirsin. Önce ingilizce öğren, sonra www.coursera.org
bu skillerden birini edin (ücretsiz de edinebilirsin) 2-3 yıl içerisinde iltica yerine yaşayacağın ülkeyi seçme kararsızlığın olacaktır.
0
croswell
(07.09.22)
bu işe bu almanyaya gidip kolayca yapanlar var, ama tabi onların kim olduğunu hepimiz biliyoruz.
Kısaca , din , ırk farkı vs gibi bir durumun yoksa irtica zor, ama yinede gideceğin ülkede bir avukatla görüşmende fayda var, bu konuları en iyi o ülkenin kanunlarını bilen avukatlar bilir.
0
mrctrk
(07.09.22)
(10)

AB vatandaşlığı olan kişi için Fransa vs Almanya?

hadi ya la
Kız arkadaşım şu an Türkiye'de yaşıyor ve kendisi AB vatandaşı. Uzun zamandır Avrupa'ya taşınma niyetimiz var ama kendisi Almancayı sevmediği için gitmek istemiyor.Benim Almanya'da ısrar etmemin sebepleri:- Ekonomi: görece yüksek maaşlar- Güvenlik: genel olarak suç oranı daha düşük- Huzur: kaos daha
Kız arkadaşım şu an Türkiye'de yaşıyor ve kendisi AB vatandaşı. Uzun zamandır Avrupa'ya taşınma niyetimiz var ama kendisi Almancayı sevmediği için gitmek istemiyor.

Benim Almanya'da ısrar etmemin sebepleri:

- Ekonomi: görece yüksek maaşlar
- Güvenlik: genel olarak suç oranı daha düşük
- Huzur: kaos daha az
- Sosyal devlet: Rusya gazı kestiğinde, işsiz kaldığımda, kiramı ödeyemediğimde, çocuğum okula gideceğinde, yaşlanıp kimsesiz kaldığımda arkamda devletin olacağını biliyorum.

Kız arkadaşımın Fransa'da ısrar etmesinin sebepleri:

- Dil: Fransızca hoşuna gidiyor, orta seviyede biliyor.
- Instagram'da gördüğümüz Parisian vibes, cool kafeler, Akdeniz sahilleri

Başka da sebep belirtmiyor, ama Fransa, olmazsa Belçika veya Lüksemburg olsun diyor.

Kendi tercihimi empoze etmek istemem, herkesin yaşamak istediği ülke farklı olabilir. Fakat çift olarak hayattan istediklerimiz benzer olmasına rağmen gereksiz önyargılar yüzünden sahip olabileceklerimizi kaybetmek istemem.

Nasıl ikna ederim diye sormuyorum, bizim bilmediğimiz çok şey vardır. Fikirlerinizi paylaşırsanız ortaklaşa bir karar almamıza çok yardımcı olursunuz.

* İngilizce ve İspanyolca biliyorum, Almanca öğrenmeye başladım. Dil öğrenme konusunda iyiyim, önümüzdeki yaz B2 - C1'e yaklaşma hedefim var.
0
hadi ya la
(06.09.22)
1- sen almanca bilmiyorsun sanırım ama kız arkadaşın orta seviyede fransızca biliyor, gideceğin ülkenin yerel dilini bilmek çok büyük bir artı
2- sen büyük ihtimalle fransa'da mutlu olursun ama kız arkadaşın gerçekten de almanya'da mutlu olmayabilir. sıfırdan dil öğrenmek de istemeyebilir haklı olarak
3- maaş açısından da arada inanılmaz bir fark olacağını sanmıyorum
son- sen kız arkadaşın sayesinde yurtdışına taşınıyorsun sanırım, dolayısıyla son kararda onun %51'lik oy hakkına sahip olması adil bence

yalnızca eldeki bu verilerle fransa mantıklı görünüyor.
0
roket adam
(06.09.22)
ikinizin de konuşabildiği sevdiği dil hangisi ise ya da hangisi olacaksa ona göre bir ülke seçin. bir sürü başka kriter varken basit gibi görünebilir ama aslında en önemlisi.

yoksa biriniz için hayat çekilmez olabilir.
0
AlsterWasser
(06.09.22)
Almanca öğrenmekle uğraşılır mı ya. Fransa derim ben. Bu arada yüzde %51 konusuna +1.
0
dissendium
(06.09.22)
Fransa'da yaşayan biri olarak ülke değil şehir önemli demek isterim.

Bir dönem kuzeyde yasadim, Belçika yakını. Bir daha istemem. Şimdi güneye yakınım. Genel olarak mutluyum. Burada da huzur, güvenlik, kaos aynı.

Ben Fransa'yi tercih ediyorum sebebi de genel insan profili olarak bize bir tık daha uygun geliyor. Almanlarla her gün çalışıyorum ve Fransızlarla çalışmayı tercih ederim. Ama burada şehir önemli. Strasbourg giderseniz bir farkı olmaz Almanya/fransa. Ama ne bileyim bordeaux yasarsaniz farki görürsünüz.
Bunlar tabi hep kişisel görüş.

Paris fransa'dan farklı bir yer. Alakasi yok.

Bu soru meslek vs belli olmazsa zor olur. Çünkü iki ülkeyi yana koyunca "aha bu daha iyi" denilemez. Avrupa'nın en güçlü iki ülkesi aralarında uçurum yok.
0
logisticsmanager
(06.09.22)
Genel olarak Almanya vs Fransa konusunda sana katiliyorum. Almanya'nin ekonomisi net bir sekilde daha guclu ve is piyasasi *gorece olarak* daha liberal, disaridan gelen eleman icin daha cok firsat var.

1 senede C1 Almanca ogrenemezsin orasi ayri. (Fransizca hic ogrenemezsin, bence Fransizca daha da zor)
0
hot potato
(06.09.22)
hayatınızı geçireceğiniz ülkeyi romantik kriterlerle (dilinin fonetik olması, binaların daha estetik olması, yaşamanın daha "cool" olması) seçmek kusura bakmayın ama tek kelimeyle aptallık olur.

hiç düşünmeden almanya bence. sosyal devlet olması, eğitim/sağlık/işsizlik/çocuk yardımları, iş imkanları, refah seviyesi, suç oranı, şehir nüfuslarının dengeli dağılması vs.. avantajları saymakla bitmez.
0
sir gawain
(06.09.22)
ikisi arasında net almanya, ben de aynı durumda bir tercih yaptım bu arada ve en büyük sebebi dil ikincisini sterlin tutarak ingiltere'ye gelmiştim. farklı bir öneri olarak eğer ingiltere'ye gelemeseydim kesinlikle hollanda'yı seçerdim. bana göre avrupada yaşanacak ilk ülke ingiltere, ikincisi hollanda, üç ise almanya.

fransa niyeyse hiç cazip gelmiyor, bu arada sanki fransa sosyal bir devlet değilmiş gibi yorumlar yapılmış ama alakası yok. baya sosyal devlet fransa.
0
hayati cozemeyen adam
(07.09.22)
Hayati cozemeyen adam +1; fransa sosyal devlet değilmis gibi sürekli yazılmasını çözemedim. Fransa'nın emeklilik yasalari daha iyi (Almanya'da baya kötüydü en son) ve tatilleri bile Almanya'dan fazla.

2018 verilerine göre Avrupa'da ve dünyada sosyal yardimlara en çok para harcayan ülke. Oecd ülkeleri arasında iş gücü haklari (izin, hastalik, anne/babalik, issizlik) konusunda Danimarka'dan sonra ikinci.

Kısacası bu iki devlet arasında sosyal devlet denilecekse o fransa oluyor, Almanya değil. Verilere dayanirsak tabi.
0
logisticsmanager
(07.09.22)
Almanlari severim, Fransizlarla pek hoslasmam. Ama buna ragmen Fransa diyorum.
Kardesim Almanya'da, dil problemi yok, meslegini icra edebiliyor. 30 yasini gecmis ve ortalamanin ustunde para yapan biri olarak Berlin'e ev tutamiyor. Ne zaman tasinsa kontrat bir avrupa birligi vatandasi arkadasinin uzerine yapildi yoksa vermiyorlar anahtari. Bana eger direk irkimdan dolayi bir ulkede daire kiralamiyorlarsa ben orda yasa(ya)mam aga, sorry.

Bir cumle de sosyal devlet mevzusu icin edelim, dibine kadar kapitalist ulkeler birkac sirinlik yapinca sosyalist mi oluyorlar? Bu turkiye demokrasinin besigi demek gibi birsey. Gelismis ulkeler arasinda sosyalist falan bir ulke yok, bu tarz hayaller gormeyi birakin.

Ozetle, Fransa. Ayrica sarap bira kadar kilo da yapmaz.
0
cooperr
(07.09.22)
İkisinin ortası olsun, Lüksemburg.
0
d max
(15.09.22)
(21)

Kızlık zarı sizin için önemli mi? Olmazsa olmaz bir şart mı gençler?

soper
Bence sevdiği kişi için beklemeli bir kız. İlk olmak ayrıdır
Bence sevdiği kişi için beklemeli bir kız. İlk olmak ayrıdır
0
soper
(30.08.22)
Zar anlamında ilktir ama ruh anlamında, sürtünme, ön sevişme, ters ilişki, flört anlamında çoktur. O zaman okey misin?

Her haltı yiyeyim ama sevgilim bakire olsun kafası bana çok ilkel gelmiştir.

Bir erkek bakir ise bakire seçmesinde bir sakınca yok bence.

Ama ben bir şeyler yaşadıysam, karşımdaki insan da yaşamış olabilir sorun yok.

Ne istediğini bilsin, kafa ve beden olarak sadık kalsın da gerisi önemli değil.

Hem bu zar takıntısı olanların korkulu rüyası diktirme ameliyatı var öyle denk gelirse çok gülerim.
0
ananiyimioguz
(30.08.22)
90'li yillarda eksisozluk = kizlik zari tartisma platformu gibiydi. Sonraki yillarda o basliklarin yerini envai cesit erasmus basliklari aldi. duyuruyu gorunce aklima o geldi.

neyse... dengi dengine diyip cekileyim.
0
WithWorth
(30.08.22)
Eskiden insanlar 18 ine gelmeden evlenirdi. O zamanlar onemliydi. Simdilerde is bulma egitim para meselesi gibi turlu sebeplerle evlilik yasi cok ilerledi. Evlilik oncesi seks bu yuzden cok artti.
0
halk
(30.08.22)
Sevdiği kişi için derken? İnsan her sevgilisini seviyor hangisini beklesin mesela?

Erkek de beklemişse “sevdiği” kız için o zaman tamam ama bu kutsal görev sadece kadınlardan bekleniyorsa çok yanlış. Kadınların da el değmemiş erkek bekleme hakkı doğuyor bu durumda.
0
kaptan maydanoz
(30.08.22)
O devir o muhabbetler geçti artık. Önemli gören çok azaldı, önemsiz demiyorlar ama üzerinde de konuşulmuyor.
0
Mihendiss
(30.08.22)
kizlik zariyla ilgisi yok , turkiyedeki kizlar kamuflaj anlaminda uzman:) belki oral sex, anal sex yapiyor nereden bileceksin?
burada olay kizin daha onceki kisilerden neden ayrildigi? karsidaki adamlarin mi yoksa kizin mi can sikintisindan ayrildigi. duygusal zekasi, size adanmisligi, empatisi vs.
ayrilmaya karar verdik iliski monotonlasti diyen kizlardan uzak durabilirsin mesela.
cok seks kimi zaman kizlari travmatize edebiliyor. bunu rahatlikla anlayabilirsin.
0
kadirulu
(30.08.22)
Küçük yerlerde hala önemli. Büyük şehirlerde de tecrübe arıyorlar. +1 ananiyimioguz. Özellikle öyle birini arayana.
0
Kahvedesu
(30.08.22)
vay, nostalji başlık.

15 sene önce tartışılıp bitmedi mi olm bu kızlık zarı meselesi? yemin ediyorum sosyal medyada 10 sene olmuştur görmeyeli. geçmişe gittim.

cevap: olmazsa olmazımdır.
0
sir gawain
(30.08.22)
Bu beklenti kendine karşı özgüveni düşük insanların beklentisidir, ya başkaları ile birlikteliğinden benimki ile olduğundan daha zevk aldıysa vb. düşünceler içerisindeler.

Halbuki bu dünya öyle bir dünya değil. nedense ilk ve son olmakla ilgili bir ilinti var. yani kişinin ilk beraber olduğu kişi aynı zamanda son birlikte olduğu kişi de olacak.

ilk olmak önemli ise kim kimin hangi konuda ilk'i olacak? ilk tekne gezisini beraber yapınca oluyor mu? ilk yamaçparaşütünü beraber yaptık, oluyor mu? ilk motor gezisini beraber yaptık, oluyor mu?

Sex dediğin bir saat, hadi seni mi kıracağım 2 saat olsun, sen kralsın 4 saat diyelim. eee sonra? koskoca hayatı bu 4 saat ile mi değerlendiriyorsun?

Hadi hepsini geçtim, daha kendisi ile ilgili şeyleri bilmeyen biri ile nasıl hayat geçecek? keyif alınan şeylerin kendisi için keyifli olup olmadığı konusunda bir fikri, düşüncesi olmayan biri ile ne yapcaksın? konu sadece cincellik değil yani. o çok küçük bir parçası.
0
selam
(30.08.22)
25-30 yaş arası erkek grubumuzun fikrine göre sevgili olmak için önemli değil ama iş ciddiye binecekse ve evleneceksek çok önemli sırf bu yüzden evlenmeyen arkadaşlarım oldu.

şuan ne kadar önemsiz diye pompalansa da önemli.

ama yeni tip erkekler türedi zar önemli değil diyen. sonuçta herkesin terrcihi
0
alp9900
(30.08.22)
genelde kendine güvensiz erkeklerin hissettiği gereksiz bir takıntı. bir kadının başkalarını deneyip, sende karar kılması daha ego okşayıcı bir durum, çünkü ömrü boyunca tek bir kişiyle yatan birinin içindeki merak duygusunu asla öldüremezsin. evliliğği boyunca başkalarıyla nasıl olurdu acaba diye fantezi kurmasındansa deneyip öyle evlenmesi daha mantıklı geliyor bana. ayrıca evlilik öncesinde orgazm olabiliyor mu, vajinismus gibi bir problemi var mı gibi cinsel sorunların tamamını da bu yolla çözmüş oluyorsun (hiç küçümsemeyin inanılmaz yaygın bu hastalıklar, kolay da tedavi edilemiyor ve boşanmaların - aldatmaların da en büyük sebeplerinden biri bu). son olarak 15 dakikalık bir işlemle sonradan da zar yaptırılabiliyor, yani hiç bir zaman orjinal mi değil mi bilemiyorsun. bu şartlar altında hala bekarete takılan hemcinslerimi komik buluyorum.

hiç ilişkiye girmediğiniz biriyle kolaylıkla yanlış bir evlilik yapabilirsiniz, çünkü dikkatiniz başka bir yerdedir, mantıklı düşünemezsiniz. erkeklerin evlendikten sonraki "ulan ben ne yaptım" pişmanlığı hep buradan geliyor.
0
roket adam
(30.08.22)
İlk olmak kız için de ayrıdır erkek için de ayrıdır bence.

Madem ayrıdır, ikisi de o ayrıcalığı "sevdikleri" kişiye sunmalılar.

Ama sorun şu, cinsel anlamda ilk olan kişi güvenilir sayılıyor ama çok daha farklı konularda hiç de güven vermiyor hatta hayatı zindan ediyor mesela. Onu ne yapalım? Gitti elden "ilk"... ne olacak?

Saçma. Kızlık zarıyla güven elde edilmez. Kızlık zarı değil önemli olan...

Sen ruhu masum olan kadını tanıyamıyorsun kızlık zarına yüklüyorsun koskoca bir sorumluluğu. Önemli olan bu.
0
muhayyer divan
(30.08.22)
20'lerimin başında önemsizdi, ancak artık önemli. 30'larına merdiven dayamış biri bu yaşına kadar cinsel ihtiyaçlarını tümden bastırdıysa tuhaf hissettiren çok fazla problem ortaya çıkıyor. Onun için hiçbir cinsel deneyimi olmamış biri beni geriyor.

Cinsellik biyolojik bir ihtiyaç, eğer hayatınızın büyük bölümünde cinsel arzunuzu bastırdıysanız bu sizde bir şeyleri kötü yönde değiştirir.

Çok değer verdiğiniz, ancak sıradan bir şeyi yıllar boyunca korumak için bir çok şeyden vazgeçtiyseniz o koruduğunuz şey sizin için o kadar önemli hale gelir ki sizden başka kimse ona o değeri vermez. O açıdan bekaret takıntısı olanlara önerim, fazla geç kalmadan evlenmeleri olur heralde. Bir yerden sonra kendilerinden daha çok "evlenecekleri kişiye vaadettikleri o şeyi" öne çıkarmaya başlıyorlar, bir nevi hayatını adadığı tek şeyi size verip vermeme konusuna evriliyor olay. Her olayda, her durumda, sizin yaptığınız fedekarlığı ve ortaya koyduğunuz her emeği onun size vaadettiği ve kendince bir değer biçtiği şeyden değersiz ve yetersiz buluyorlar. Ne yapıyorsanız "e tabi yapacak" olarak görüyorlar.
0
akhenaten
(30.08.22)
Bence önemli. 2022'de hala bunu dert edinen ve tartışma konusu haline getiren kafaların kalıp kalmadığını gösteriyor. Çomar turnusolü diyebiliriz.
0
himmet dayi
(30.08.22)
yanıma almadan dışarı çıkmam, öyle söyleyeyim.
0
sparkle kiddle
(30.08.22)
Kızlık zarı bisiklete binerken bile yırtılabilen bir şey, hiçbir anlamı yok.
0
peki madem
(30.08.22)
38 yaşında erkeğim. Önemli değil.

Cinsellik bakımından daha sıkı olma durumu var mı bilmiyorum. varsa, güzel bir şey.

30-35’ini geçmiş hala bekaretini evleneceği adama saklayan ama o zar hariç yapılmadık aktivite bırakmamış kızlardan uzak dururum.

Erkeğin onlarca farklı kişiyle cinsel ilişkisi olsun ama evleneceği kızın bakire olmasını istemesi de üstteki insan tipiyle aynı seviyede benim için. Bu iki cins insan birbirini çok iyi tamamlar. Match made in heaven.

Tam tersinde de, bakir erkeğin bakire kız istemesi hakkıdır sözüne katılmıyorum. Önce bekaretin böyle bir şey olmadığını, alınacak, verilecek hak olmadığını ifade edeceksin sonra da bakirsen bakire beklemen normal diyeceksin. Çelişki bu da.

Bir de onlarca erkekle birlikte olup son sevgilisine ya da evlendiği kişiye “sen ilksin” diyenler oluyor. Kapıya çarptım bekaretimi kaybettim vs. Onlar da ayrı bir kategori.

Son olarak fikir beyan etmek serbest. Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün. Fikirleri baskı altına almak hiç kimseye, kuruma, organizasyona, topluluğa yakışmaz. Düşünmek, ifade etmek serbest olduğu kadar düşüncesini beğenmediğin kişiden uzak durmak da serbest.
0
gabe h coud
(30.08.22)
tr şartlarında x y kuşağında önemliydi. z kuşağında durum be bilmiyorum. yani çok önemli olmamalı ama tr şartlarında beklenti bu. insanlar cinselliği çok geç yaşıyor ülkemizde bu da salak muabbetleri açıyor. dönemsel değişir bu cevap 2000 sonrası doğumlularda bence çok sıkıntı değil.
0
mikahakkinen
(30.08.22)
Himmet dayı + 1 milyon
0
Phoebe
(30.08.22)
küçük bir azınlık ve bu şekilde kızları kafaya alacağını sanan bir erkek grubu hariç hala baya önemli.

i.pinimg.com
0
nuisance
(30.08.22)
ben aksine hayatında hiç sevişmemiş kızlardan kaçmaya çalışıyorum ama hep beni buluyorlar. tecrübesiz kız istemiyorum ya. evlenmelik de olsa. ben öğretmen olmak istemiyorum. te.rübesiz kızı anca libidosu yüksekse iyi sevişiyosa isterim.

-bence bir erkek hiç sevişmemişse hiç sevişmemiş bir kız isteyebilir. ama kızlık karı bunu kanıtlamaz o ayrı bir konu.

-kızlık zarını kocasına saklayan çok kız tanıdım. erkeğin sevişip sevişmediğini dert etmiyolardı. onlarak göre erkek yapabilir. kadın saklamalı vs. saçmalık resmenç
0
jelly bear
(31.08.22)
(8)

Almanya mı, türkiye'de öğretmenlik mi?

passione
Öncelikle merhaba. Size bir konu hakkındaki görüşlerinizi sormak istiyorum. Erkek arkadaşım şuan Almanya'da yaşıyor. 5 6 ay önce eğitim vizesi ile gitti ve orada dil kursuna gidip bir yandan da çalışıyor. Amacı dil sınavına girip sonrasında yüksek lisansa başlamak. Tabii ki daha sonra beraber ora
Öncelikle merhaba.
Size bir konu hakkındaki görüşlerinizi sormak istiyorum. Erkek arkadaşım şuan Almanya'da yaşıyor. 5 6 ay önce eğitim vizesi ile gitti ve orada dil kursuna gidip bir yandan da çalışıyor. Amacı dil sınavına girip sonrasında yüksek lisansa başlamak. Tabii ki daha sonra beraber orada yaşamamız..
Ben ise şuan mebde çalışan bir İngilizce öğretmeniyim. O da aslında Edebiyat öğretmeni ve bu atamalarda kontenjana girdi yani atanma şansı var. Benim çalıştığım ilçeye ve hatta okula bile atanma şansı var. Yani dönerse yüksek ihtimalle beraber yaşayacağız. Tahmin edersiniz ki bu zor bir karar. İkimiz de işin içinden çıkamıyoruz.
- Almanya'da kalırsa alanıyla ilgili bir iş bulamayacak ve benim oraya gitmem muhtemelen biraz uzun sürecek. Yüksek lisans yapsa bile alanıyla ilgili iş imkanlarının kısıtlı olduğunu düşünüyor. Belki orada tekrar bir meslek eğitimi alabilir ama bu da 3 yıllık bir süreç. Belli bir yaştan sonra tekrar 3 yıl öğrenci olmak demek. Bunun yanı sıra orada yaşamak geleceğimiz için çok daha konforlu olacak. Benim orada iş bulmam çok zor olmayacak. Yani bunun zorluğu beklemek ve biraz belirsiz bir yolda ilerlemek..
- Türkiye'ye dönse ülke durumları malum biliyorsunuz. Avantajı birlikte olmamız olacak. Bir de kendi alanı ile ilgili direkt bir iş sahibi olmuş olacak.
Size sorum siz bu konumda olsanız, nasıl bir karar alırdınız? Empati yapıp cevap verebilirseniz çok ama çok sevinirim.
0
passione
(28.08.22)
Yaşa göre değişir, gidecekseniz tek dikkat etmeniz gereken nokta şu, master yapacağı alanı geniş tutması hayati. Blue karta başvururken sahip olduğu diplomayla alakalı işlere başvurabilir. Almanyada çalışıcam dedikten sonra kafanı çevirsen iş ilanı. Ortalama Alman okulu, ortalama Türk okulu x5 zorluktadır. Sen orda çalışarak eşine destek olabilirsin, bir yandan da dil kursuna gidersin, eşin hangi işte çalışacağının kısıtlaması yok diye biliyorum. Risk unsuları : 3 sene yeniden öğrencilik psikolojik olarak net yıpratır, ev bulması, düzen oturtması (güvenilir sosyal çevre, bir yaştan sonra oluşturması imkansıza yakın), dil öğrenmesi (en zor dillerden bili olan Almanca), kariyeri yeniden şekillendirmesi, öteki olma durumu, güven ortamından çıkış (evde su borusu patlasa usta bulma yılan hikayesine dönebilir), ailenin maddi/manevi desteğinden uzaklaşma, potansiyel ırkçılık (son göç dalgasıyla ortadoğulu milletlerin kredisi avrupada ekside), low-level gurbetçi akpli tayfa (%70 AKPnin oy aldığı yerler var)
0
wiekannich
(28.08.22)
Meslek değiştirmek istemiyorsanız ve meb'e kapak attıysanız fantaziye hiç gerek yok. Edebiyat gibi bir bölüm mezununun yapacağı iş garsonluk, kuryelik tarzı şeyler olur.

Belli başlı mühendislikler dışında avrupaya gitme hayali olanların yapacağı iş hizmet sektöründe olur. Bunu da oranın kendi insanı yapmak istemediği için yapar. Kısacası yurtdışı herkes için ve her meslek için mümkün değil.

Yüksek lisans sadece eğitim süresince orada kalmasını sağlar. İş bulma açısından herhangi bir işlevi yok. Orada tutunmasının tek ve en güçlü yolu oradan biriyle evlilik yapmak. Diğer türlü topluma adapte olamaz
0
OrangeYellow
(28.08.22)
Türk Dili ve Edebiyatı Türkiye'de bile alanında iş bulması zorlu bir meslek. Şu an dil kursuna gidiyorsa Almancası iyi değil demek ki ve birkaç sene boyunca Alman Dili ve Edebiyatı hakkında bir şey yapması da şu durumda çok zor görünüyor. Eğer başka işlerde çalışmayı kabul edecekse niye olmasın? Ama alanı için çok zor. İşler yolunda gitmedi ve TR'ye döndünüz diyelim, tekrar KPSS'ye çalışmak ve +80 puan almak birkaç sene sonra çok daha zor olacak.

Siz de hali hazırda görevinizi sürdürüyorsunuz MEB'de. Sizin orada alanınıza dair iş bulma imkanınız daha yüksek tabi.

İstanbul gibi pahalı bir şehirde yaşamıyorsanız iki öğretmen maaşı geçinmek için uygun gibi. Ne kadar yatırım yapabilirsiniz bilmiyorum ama.

Son olarak ben de edebiyat okuyorum ve atanma şansım çok yüksek olsa açıkçası gitmezdim yurt dışına eğer alanımla alakalı iş yapmak istiyorsan.
0
black holes in the sky
(28.08.22)
10 yıl sonra birkaç milyon liralık arabayla Türkiye'ye dönme şansın var. Türkiye'de uzamayıp kısalırsınız. Ben olsam koşarak giderim. Öğretmen olunca ortalama altı arabanız bile borçla olur.
0
dissendium
(28.08.22)
"Yüksek lisans yapsa bile alanıyla ilgili iş imkanlarının kısıtlı olduğunu düşünüyor. Belki orada tekrar bir meslek eğitimi alabilir ama bu da 3 yıllık bir süreç"

sozel bir alanda is bulma ihtimalinizin sifir oldugunu simdiden gormeniz bence iyi olmus. Bence eger baska bir ulkede yasamaya ilgi duyuyorsaniz (ikinizin de) yeniden meslek egitimi almasi en mantikli yontem. bunu gozunuz kesiyor mu, ona gore karar verip yola cikin. Ben yapardim sahsen.

"Benim orada iş bulmam çok zor olmayacak"
kesinlikle katilmiyoum. Almanya'nin Turkiye'den ingilizce ogretmeni ithal etme ihtimali sifir. Kendi Alman gencleri ogretmen olarak is bulamiyor ki bu butun gelismis bati ulkelerinde boyle neredeyse. Senin de bir meslek ogrenmen gerekecegi varsayimi uzerinden yola cik.
0
hot potato
(28.08.22)
İkiniz de öğretmensiniz türkiye'de. Almanya'da öğretmen olur musunuz meçhul. Öğretmenliği sevdiğinizi varsayıp gittiğiniz yerde herhangi bir iş yapmak zorunda kaldığınızı düşünelim. Mutsuz olabilirsiniz. Erkek arkadaşınız atanmış sayılır zaten. Bundan sonra en büyük sorunu ev bulma, ev dizme olur. Almanya'da tutunma derdinin yanında güzel bir dert sayılır bence. Yurt dışı öğretmenlik var bir de. Türkiye'den ayrılmadan iş sahibi olarak almanya hayatı daha cazip gelir bana.
0
oyokbuyoknevar
(28.08.22)
ögretmenlik konusuna olumsuz yaklasilmis ama almanya'da, özellikle berlin'de ciddi ögretmen acigi var. almancayi ve bürokrasiyi cözdügün takdirde tabii ki ögretmen olarak bir sekilde yasama tutunabilirsin burada.

www.berlin.de
0
soso
(28.08.22)
açık konuşayım, erkek arkadaşınızın almanya'da kendi alanında iş bulması imkansıza yakın. ama bu yeni meslek edinme meselesini türk kafasıyla düşünmemek gerekiyor. türkiye'de nüfus fazla ve ekmek aslanın ağzında olduğundan normalin üstünde bir rekabet var ve bir iş bulmak için lisans hatta yüksek lisans gerekli. almanya'da ise (örneğin berlin'de) 50 yaşındaki ev hanımları bir sene IT kursuna gidip firmalarda iş bulabiliyor. temel düzeyde dijital pazarlama, IT ya da kodlama bilgisi ile tr'de iş bulma imkanı sıfırken almanya'da tahmininizden çok daha fazla. ülkede deli gibi açık var, adamlar bu pozisyonlarda yana yakıla deneyimli olsun olmasın kalifiye eleman arıyor. lisans okumaya gerek yok, bir yıl mesleki kursa gitmesi yeterli. hatta almanya'nın vergi sistemine dahilse job center ya da agentur für arbeit'tan bu kursun parasını devlete de ödetebilir.

sizin senatoda türkçe öğretmeni ya da kadrolu ingilizce öğretmeni olma şansınız var. ama almanya'da öğretmenler çift anadal okumak zorunda. ben sadece ingilizce öğretmeniyim, ben sadece matematik öğretmeniyim diye bir şey yok. iki farklı ders verebilir düzeyde olmalısınız. bunun için de denkliği halledip almanca öğrenmeniz ve ikinci anadalı okumanız gerekiyor. ama üstte yazdığım paragraf sizin için de geçerli.

biz türklerde bir meslek için yıllarca okul okunmalı ve emekli olana kadar o meslek yapılmalı gibi bir algı var, ki şartlar düşünüldüğünde haksız da sayılmayız. o yüzden meslek değiştirme fikrinden korkuyoruz. avrupa'da insanlar bu konuda daha cesur ve rahatlar. bence siz de deneyin derim.
0
sir gawain
(28.08.22)
(6)

macbook tavsiyesi

sir gawain
günlük kullanım için macbook arayışındayım. macbook pro 2018 ya da 2019 uzun yıllar işimi görür mü? yoksa bu modeller çok mu geride kaldı?
günlük kullanım için macbook arayışındayım. macbook pro 2018 ya da 2019 uzun yıllar işimi görür mü? yoksa bu modeller çok mu geride kaldı?
0
sir gawain
(20.08.22)
alabilirsen Macbook Air M1 veya M2 çok daha iyi seçenekler.

PT.com.tr üzerinden öğrenci indirim fiyatlarına bir bak, öğrenci belgesi olan birine aldırırsın.
0
nhk ni youkosu
(20.08.22)
kozmetik yüzünden epey düşük satıyorum, ilgilenirsen günlük olarak işini çokça görür. www.sahibinden.com
0
sipsiyah
(20.08.22)
eklemeyi unuttum, türkiye’de değilim.
0
🌸sir gawain
(20.08.22)
M1 sonrası ciddi bir performans atlaması yaşadı macler. M1-m2 işlemciler hem çok performanslı, hem çok az enerji tüketiyor ve ısınmıyor.

M1 işlemcili, 16gb ramli bir air ömürlük olur.
0
denizgonen
(20.08.22)
Intel güncellemeleri sanılandan daha erken şekilde bitip yalnızca güvenlik güncellemesi olarak devam edecek. Bu sebeple m1 air'den daha düşük bir şey almayın bence bütçe varsa.

M1 air günlük kullanım için çok çok uzun yıllar işinizi görecektir.
(future proofing için 16 ram tercih edebilirsiniz)
0
hedep
(20.08.22)
17-18bine m1 islemcili air al gec. Intel ve m1 arasinda ucurum var. (10-12 saat pil omru, fansiz vs)
0
brkylmz
(20.08.22)
(5)

Almanya'ya kendi mesleğimin dışında iş yapmak için gitmek?

hadi ya la
Durum şöyle, kız arkadaşımla İngilizce öğretmenliği bölümünden mezun olduk ve master yapıyoruz, artık bitmek üzere. Kendisi AB vatandaşı ve şu an MEB'de öğretmen. Ben herhangi bir yerde çalışmıyorum, özel ders vererek geçiniyorum.Evlenip Almanya veya çevre ülkelere gitme niyetimiz var yıllardır. İki
Durum şöyle, kız arkadaşımla İngilizce öğretmenliği bölümünden mezun olduk ve master yapıyoruz, artık bitmek üzere. Kendisi AB vatandaşı ve şu an MEB'de öğretmen. Ben herhangi bir yerde çalışmıyorum, özel ders vererek geçiniyorum.

Evlenip Almanya veya çevre ülkelere gitme niyetimiz var yıllardır. İkimiz de iyi seviyede İspanyolca biliyoruz, Almanca öğrenmeye başladık.

Fakat özellikle ben öğretmenlik yapmak istediğimden emin değilim, zaten çift anadal istiyorlar bunun için. Farklı işlere de açığım. Ama bu istek gerçekçi mi, mantıklı mı? Bir şekilde gidip alakalı - alakasız iş bulmak, geçici olarak çalışıp Ausbildung yapıp hayat kurmak bizim senaryomuzda mantıklı/gerçekçi duruyor mu?

Bilgisi veya fikri olanlara teşekkür ederim.
0
hadi ya la
(19.08.22)
Almancan çok iyi değilse istesen de öğretmenlik yapamazsın. Alakasız iş olarak garsonluk, kuryelik vb işler yaparsın onu da yapmak istemezsin. Mühendis değilsen ya da berberlik, fırıncılık, marangozluk gibi bir zanaatin yoksa yurtdışında tutunamazsın.
0
OrangeYellow
(20.08.22)
Meb'de 5 yılını tamamladıktan sonra yurt dışında öğretmen olarak meb ile gidebilir. Ama şartları ve kontenjan sıkıntısı var.

www.meb.gov.tr

Buna ek olarak iş ilanlarını açıp bakmak gerekiyor. Hangi iş ilanı size uygun, diplomanıza göre yapabileceğiniz bir iş var mı yok mu diye. İngilizce öğretmenliği ve ingilizce'yi iyi biliyor olmak bir avantaj sizler için. Bir sosyal medya hesabı açıp, online speaking öncelikli olmak üzere dersler verip, bu hesabın hedef kitlesini almanya yapıp, özellikle almanya'da avrupa'da yaşayanlara reklam yapsanız aslında baya fikriniz olur. Almanya'da ingilizce eğitim verilen bir sürü kurs, kurum var. Bu iş yerlerinde çalışanlara bakmak lazım linkedn üzerinden. Göçmen çalıştırıyorlar mı diye. Ya da üniversitelerde çalışanlara. Orada yükseklisans yapılabilir. İngilizce öğretmenliği mezunları birde danışmanlık hizmeti veriyorlar yurtdışında okumak isteyen öğrencilere. Tr'de bunun ekmeği çok yeniyor. Orda da buna benzer bir çalışma alanı olabilir.
0
GoodMorningTeacher
(20.08.22)
Sadece şunu söyleyeyim. Okuduğun bölüme bakmadan bir fabrikaya girip işçi olarak çalışabilirsen bile buradan iyi yaşayabilirsin. İlla belirli bir meslek bulmana gerek yok. Bildiğin fabrika işçisi olabilirsin. Bu küçümsenecek bir şey değil. Tam tersi fabrikada çalışırsan teknik bilgi kazanırsın, insanlarla konuşa konuşa dilini geliştirirsin. Bu şekilde gidip forklift kullanan insanlar var. Orada tutunursan sonra zaten farklı alanlara geçiş için uğraşabilirsin.
0
dissendium
(20.08.22)
bu hafta bir arkadaşımla görüştük, kız kimya mühendisi, satış alanında bir iş için almanyada bir şirketten kabul almış (almancası var), maaşlı olarak çalışmaya başlamış uzaktan, bir yandan da şirket sponsorluk işlerini halletmeye çalışıyormuş o süreçte. şirketin o arkadaş için Almanya'da çalışma izni almak üzere yaptığı 4 başvuru da reddedilmiş, sebep olarak da "mezun olduğu dalda çalışmayacağı için şüpheli buluyoruz" demişler. herkese öyle midir bilmiyorum ama örnek olması açısından yazmak istedim.
0
roket adam
(20.08.22)
eşin yurtdışı öğretmenlik sınavına hazırlansın, kazanırsa gidersiniz. bu sırada almanca eğitim alıp bunu meb’e sunsun ki almanya’ya gitme şansınız artsın. yoksa ingiltere, belçika vsye de gidebilirsiniz. olur da giderseniz (çok torpil var) çalışma iznin olacak. agentur für arbeit’a başvur, seni yönlendirirler. eğitimi de devlet karşılar.
0
sir gawain
(20.08.22)
(7)

otisabi hakkında

avianthem
ölümüne cinsiyetçi değil mi bu seri? herkes bayıla bayıla takip ediyor. ne diyorsunuz?
ölümüne cinsiyetçi değil mi bu seri? herkes bayıla bayıla takip ediyor.

ne diyorsunuz?
0
avianthem
(02.08.22)
cinsiyetçi başlığına baktım, sözlükte bile kimse doğru düzgün tanımını yapamamış :)

bu tarz "x'ist, y'ci" gibi tanımlar kabaca "bizim kabileden değil" anlamına geliyor zaten.

demek ki insanlar, otisabi'yi cinsiyetçi olarak tanımlayanlara o kadar da sempati duymadıkları için, "x'ci bu" muhabbetini ciddiye almıyorlar.

ha ben sevmiyorum mesela, bayıyo beni çok. ama o da kişisel zevk işte.
0
plutongezegendegilmi
(02.08.22)
Cinsiyetçi değil de aşırı eril sanki. Aynı dünyayı kadın gözüyle anlatan bir seri hayal edelim gözümüze cinsiyetçi gelecek miydi, sanmam.
0
olaylar olaylar
(02.08.22)
Abi bu kurgusal bi karakter cinsiyetçi de olur her şey de olur, bu karakterin bu özelliği nedeniyle nefret edilmesini gerektirmez çünkü kurgusal bi karakter, senin mantık biraz "Erol Taş ne kadar kötü bi adam ya" demek gibi bi şey. Misal Otisabi babasına tecavüz eden bir karakter de olabilirdi ve o zaman da insanlar nefret etmeyebilirdi ama gerçekte böyle bir şey olsa hepimiz "tüü Allah belanı versin" derdik, öyle bi şey bu.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(02.08.22)
Ciddiye alinmayacak kadar gercek dışı. O yuzden uzerinde dusunmeye degmeyecek bi seri.
0
halk
(02.08.22)
Şöyle diyelim, bir ara blogger kadınlar vardı. Şöyle bir adam düşürdüm, böyle bir adam attım eve falan diye yazılar yazarlardı. İşte onlar ne kadar cinsiyetçiyse bu da o kadar cinsiyetçi. Hiç farkı yok içerik olarak.

Cinsiyetçilik biraz daha sert bir tanım. Bir durumu cinsiyetçi olarak tanımlamak için orada ciddi bir önyargı ve ayrımcılık olması lazım.

Bir de yani kurgu karakterlerde de artık takılmayalım bunlara. O zaman bütün filmler kitaplar diziler çok sıkıcı bir noktaya gitmez mi?
0
anten
(02.08.22)
Konunun içinde 'bu sadece bir kurgu'dan fazlası var. Çizgileri yaşam düşüncesini de yansıtıyor. Şöyle dile getirmiş bir röportajında;

''Seks benim köşemde sonuç olarak işleniyor, onlarda ise süreç. Mesela hocalardan birisi sırf erkek ereksiyonunu “muhteşem” yapan duaların olduğu kitap yazdı ve sattı, başka bir hoca cennette inmeyen penisten bahsetti. Oral seksin ne kadar olacağına karar veremediler hala. Bir de kutsal topraklardaki otel odasında “dik duruşla” giden de var. Cinselliğin sadece erkeğin hakkı olduğunu düşünüyorlar. Ama sadece o birkaç dakika ile sınırlı sürece odaklanmışlar. Bir kadını tanımak, ona ulaşmak için bir takım meziyetlerin olması gerektiği akıllarına gelmiyor. Çünkü rekabet olsun istemiyorlar. Parası neyse bastırıp alır ya da daha çocuk yaşta hiçbir şeyin farkında değilken kapatırsın yatak odasına, oh şahane. Oysa doğada seçen taraf dişidir hep. Ve bu da medeniyetin gelişmesini tetikler.

Sorunuzun cevabına gelince, kadını sosyal hayattan çekip dört duvar arasına koyduğunda ne resim yapılır ne edebiyat ne de sinema. Marketten poşetleri doldurup TOKİ binalarından birindeki dairenizde akşam oturup televizyon izlersiniz o kadar. İnternet yasaklanmamışsa tuvalet kağıdını masaya koyup porno sitelere dalarsınız. Çünkü kadını tanımayan, dışarıda görmeyen erkek onun sadece içine girilen canlı olarak hayal eder. Eh fokur fokur kaynayan testosteronu yatıştırmak için kendisinden daha az kıllı olanı hedef seçecektir. İnanmayan sinekkaydı tıraş olup Afganistan’a gitsin, uçak bileti benden.''
0
onemoremile
(02.08.22)
ikibinler başı mizah dergilerinin kültürünü yansıtıyor. sosyal adalet icat edilmeden önceki zamanları. o yüzden normal. kötü kedi şerafettin, kunteper canavarı, üzeyir vs şu anda okusan kanın donar. otisabi yine onların yanında soft kalıyor.
0
sir gawain
(02.08.22)
(6)

Almanya'dan Turkiye'ye calısmak

kullanıcı adını aktif edemeyen insan
Merhabalar,Bir süre sonra eş durumundan Almanya'ya yerlesme ihtiamli olan bir arkadasım için bilginize ihtiyacım var. Halihazırda Türkiye'de bir firmada çalışıyor. Almanya'ya eş durumundan gittiğinde otomatik orada çalışma iznini almış olacak fakat mevcut işine uzaktan devam etmek isterse yasal soru
Merhabalar,

Bir süre sonra eş durumundan Almanya'ya yerlesme ihtiamli olan bir arkadasım için bilginize ihtiyacım var. Halihazırda Türkiye'de bir firmada çalışıyor. Almanya'ya eş durumundan gittiğinde otomatik orada çalışma iznini almış olacak fakat mevcut işine uzaktan devam etmek isterse yasal sorunlar çıkabileceği maksimum 6 ay bu şekilde çalışabileceğine dair yorum yapanlar olmuş. Resmi bilgiyi de bulamadık. Bir bilgisi ya da yönlendirmesi olan olursa çok sevinirim.

Teşekkürler.
0
kullanıcı adını aktif edemeyen insan
(01.08.22)
Bir kişinin almanyada çalışma izninin olması türkiyede çalışmasına engel değil. Buradaki işini uzaktan yalabiliyorsa ve çalıştığı yer de kabul ediyorsa almanya'dan ya da yozgattan çalışması arasında bir fark yok.
0
mg3929
(01.08.22)
maaşı almanya'ya yatacaksa vergi konusunda sıkıntı olur. ama maaşı türk hesabına yatacaksa sorun olmaz.
0
sir gawain
(01.08.22)
Almanya'da yaşayıp euro harcarken TL ile maaş almak çok saçma değil mi bir yandan?
0
kobuzchu kiz
(01.08.22)
@kobuzcu kiz oldukça mantıksız ama iş buluncaya kadar bir süre işsiz kalmak yerine bu alternatif mantıklı gözüküyor.

@sir gawain Türkiye hesabına yatması ikametgah Almanya olduğu için sorun olmaz mı? Regulasyon sorunu olur. Orada da bir saglık sigortası yaptırmak zorunda olduğu için sorun olur gibi bilgiler var.
0
🌸kullanıcı adını aktif edemeyen insan
(01.08.22)
türkiye'deki geliri almanya'yı bağlamaz. bu ister iş geliri olur, ister kira geliri olur, türkiye'deki banka hesabına girip çıkan parayı almanya ne yapsın ki? türkiye tarafında sorun olur diyorsan onu bilemiyorum.

buradaki sıkıntı, almanya sistemine dahil olmayacağı için sağlık sigortası, emeklilik vs. gibi bürokratik konular. belki bunlar da eşi üzerinden halledilir. almanya'da işsiz statüsünde takılır bir süre.

bu arada, maaşı euro bazında ne kadar yapıyor bilmiyorum ama belirli bir meblağın altında kalıyorsa almanya'da vergiden muaf oluyor. yani maaşı doğrudan almanya hesabına euro olarak da yatabilir. benim bildiğim vergi muafiyeti için üst limit yılda 15-20 bin euro civarında gibi bir şeydi ama bakmak lazım.
0
sir gawain
(01.08.22)
Bunu en iyi alman bir avukat bilir veya sosyal güvenlik uzmanı.

Ama iki ülke arasında çift vergilendirmeyi önleme anlaşması var. Yani türkiye'de gelri vergisi vs ödediği için orada bir sorun olmayabilir.
0
anten
(01.08.22)
(18)

Birkaç sene önce evler ucuzken ev alacak parası olup ev almayan

ikikerekac
Keriz bir tek ben değilimdir di mi? Parayı da değerlendiremedim
Keriz bir tek ben değilimdir di mi? Parayı da değerlendiremedim
0
ikikerekac
(29.07.22)
Yoo değilsin
0
curukturpkokusu
(29.07.22)
Yalnız değilsin.

Ev almamı geciktirmemin sebebi de (ki burada da ifade ettim onu), buradaki 'musluğun contası bozuldu, 50 kuruşluk bir masraf var, ben bunu ev sahibine nasıl kilitleyeyim'ci ölücü kiracıların kafamı bulandırması oldu.
0
Mirket
(29.07.22)
hayır değilsin. biz istediğimiz gibi bir ev bulamadığımız için süreç uzamıştı ama aslında o zamanlar rastgele bir ev alınıp daha sonra al-sat için kullanılabilirmiş. dolar/altından daha çok getirisi olurdu şu an. ne olursa olsun çok da dert etmemek lazım sanki.
0
jepa
(29.07.22)
Değilsin. Birkaç sene önce 500 700 bandındaki cillop gibi evler şuan 1.5, 2 milyon bandında satılıyor. Cesaret edemedim. Ve bir ev sahibi olmak ölene dek hayal oldu.
0
limonlu eksi
(29.07.22)
bu kerizlik degil. ulke sagolsun ongorulemez oldugu icin ne yapacagimizi sasirdik. her seye ragmen gecen sene ekim ayinda bir tane konut edindik. su anda ayni konumdaki ilanlara bakiyorum 4 katina gelmis(buna sevinmiyorum en azindan gercek enflasyona karsi paramin hic olmasini engelleyebildim diyorum). turkiye bana nakitte kalmanin mantikli olmadigini ogretti. iktidara gelenler 5-10 yilda bir enflasyonu patlatiyorlar. simdi iktidar faizleri enflasyondan yuksege cekerse(90'larda oldugu gibi) de her seyi satar faize gecerim :)
0
duyulmasi gerektigi kadar
(29.07.22)
+1

o kadar müşkülpesenttik ki yatırımın önümüze altın tepside gelmesini bekledik. gelmedi tabii..
2 sene önce normal oturulabilir bir mahalledeki bir eve trink ödeyecek kadar paramız vardı ama dolarla bir kısmını batırdık. ondan sonra da zaten yokuş aşağı yuvarlandık ülkecek.. o değil de bizim 10 yıl önce de borca girerek çok da zorlanmadan ev mal mülk alma imkanımız vardı ve değerlendirmedik. nasıl bir optimistmişiz, bu ülkede istikrara nasıl inanmışız şimdi hayretler içinde kafamızı duvarlara sürtüp kıvılcımlarıyla aydınlanıyoruz.

işte beyle ¯_(ツ)_/¯
0
evanka
(29.07.22)
covid başındaki kredi muhabbetini kaçırdığımıza çok üzülüyorum ama neyse artık. Aynı şekilde 2016'larda sıfır araba alabiliyordum almadım, alsam hala kullanırdım şu an ikinci el alabileceğim arabalar 2010 ve aşağısı sanırım :D

Kendime çıkardığım ders, içinde yaşadığın milletle aynı oyundasın. Oyuna ters gidiyorsan ya çok para kazanıp istediğini yapabilir hale geleceksin yok olmuyorsa herkes krediyle ev alıyorsa sen de alıp parçası olacaksın. Tabii böyle böyle şark kurnazı tiplere dönüşmemek için ülkeden gitmeye çalışıyorum ben.
0
nhk ni youkosu
(29.07.22)
Yalnız değilsin +1
2012’de ev alacak param yoktu ama peşinata verecek para vardı.Gittim o parayla ev yerine, peşin para araba aldım.Biraz pişmanım biraz da değilim.
0
arenas
(29.07.22)
biz kendi evimizi satıp kiraya çıktık, yeni ev alamadan evler milyonları buldu. evsiz kaldık, para da bankada duruyor öyle. ne yapacağımızı düşünüyoruz kara kara.
0
nothing in my way
(29.07.22)
2 sene önce bostancı'da yarısı peşin 600'e ev alacaktık son anda vazgeçtik. şimdi 2-2,5 milyon olmuştur kesin.

yalnız değilsin.
0
sir gawain
(29.07.22)
+1

150 bine almadım, 450 bine almadım, 1 milyona almadım, şimdi 10 milyon.

650 bin liradan 2 tane ev aldı arkadaşım. Şimdi 4-5 milyon tanesi.
0
gabe h coud
(29.07.22)
Değilsiniz. Biz de erteleyip erteleyip almadık. Aldı başını gitti fiyatları... Üstelik almamak için neden de yoktu.
0
fraise
(29.07.22)
yalnız değilsin. ben bu yüzden kriptoya yöneldim.
tr'den de bu aç gözlüler yüzünden değil ev, toprağın tozunu bile almam artık.
0
rakicandir
(29.07.22)
Ooooo o kerizlerden bizim sülale doluu
0
photo85
(29.07.22)
150 bine aldigim evler simdi 1,5 milyon oldu, gerci halen 1000 lira kira aliyorum. Bilmiyorum ne yapmak gerek
0
baldur2
(29.07.22)
Şu faizlerin düşüp herkesin ev aldığı dönemde ev almadık, ağırdan aldık. Bir süre sonra herkes alacağını alıp satacağını sattıktan sonra memleketten dönerken kaza yaptık aracımız pert oldu. İşte ordan aracın belli miktar parasını aldık, napalım derken çok geç kaldık ama ev alalım bari dedik.
Baktığımızda ev fiyatları çoktan artmıştı bile, herkes dedi çok geç kaldınız vs.
Ben tabi bildiğimi okudum, bir sitede belki de birkaç satılık daireden biriydi, çok ince eleyip sık dokumadan aldık oturduk.
Ama asıl ondan sonraki süreçte patladı herşey. Yani şunu diycem, heralde her şey nasip kısmet olsa gerek. O kazayı yapmasam heralde biz de şu an düşünüp düşünüp duracaktık ama en azından şimdi kafamızı sokacak bir evimiz var diyoruz.
0
va
(30.07.22)
iki sene önce yatak odası küçük diye 900 bine almadım. şu anda 3.4 milyon aynı ev.
0
lazpalle
(30.07.22)
Sevindim :)
0
🌸ikikerekac
(30.07.22)
(13)

1 yıllık tecrübeyle İstanbul'dan Antalya'ya araba sürülür mü?

Cesario
Kursta ve okulda öğretilen aralıksız max 4 saat araba kullanılır. Her 4 saatte yarım saat mola vermek ve uyku gelince dinlenme tesisinde uyumak kaydıyla tek başıma ya da ehliyetsiz yanımda bir kişiyle araba kullanabilir miyim İstanbul'dan Antalya'ya?Nelere dikkat etmeliyim? Benzinciden, tesislerden
Kursta ve okulda öğretilen aralıksız max 4 saat araba kullanılır. Her 4 saatte yarım saat mola vermek ve uyku gelince dinlenme tesisinde uyumak kaydıyla tek başıma ya da ehliyetsiz yanımda bir kişiyle araba kullanabilir miyim İstanbul'dan Antalya'ya?

Nelere dikkat etmeliyim? Benzinciden, tesislerden ana yola çıkarken tırlar 100km hızla vs biçer mi, nelere dikkat kesilmeliyim özellikle? Görme dikkatimin, refleximin azaldığını nasıl hissederim?

Gideceğim tarihlerde arabam enişteme lazım 1 hafta. O yüzden mi dedi bilmiyorum ama "1 yıllık tecrübeyle gidilmez, hiç uzun yola gitmedin vs" dedi. Eee hiç gitmezsem 10 sene İstanbul içi tecrübem olsa da 900 km yol gidemem o zaman.

Siz ne düşünüyorsunuz?

Araba manuel hb kasa bu arada. Jiple, Passat gibi büyük arabayla vs gitmeyeceğim.
0
Cesario
(27.07.22)
uzun yolda araba surmek daha basittir. yavas yavas kontrollu gidersen bir sey olmaz. hele bolunmus yolsa cok rahat. virajlara girmeden yavasla, virajda degil. zaten temkinli surersin diye tahmin ediyorum.

ben uzun yola ciktigim zaman genelde ~3 saatte bir mola veriyorum. mesela yol ustunde bir sehir veya kasaba varsa orada durup geziyorum, bir seyler yiyip iciyorum.

8,5 saat diyor google maps. bir gunde rahat alinacak bir yol ama cok guvenmiyorsan kendine yol uzerinde bir sehirde bir gun konaklayabilirsin.
0
antikadimag
(27.07.22)
sık mola verirsen bi şey olmaz.
0
jelly bear
(27.07.22)
İstanbul'da 1 sene düzenli araç kullandıysan uzun yolda her türlü kullanırsın uzun yol daha rahattır.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(27.07.22)
uzun yol daha kolay +1

dinlene dinlene gidersiniz, çok da zevkli olur.
0
sir gawain
(27.07.22)
Uzun yol daha kolay olabilir ama en ufak hata yüksek hızlarda ilerlerken kazalara sebep olabilir. Buna göre davranarak gidin.
0
hayaletimsi
(27.07.22)
ben uzun yolun daha kolay olduğuna katılmıyorum. uzun yolda her şey tekdüzeleşiyor. direksiyon az çevrilip gaza da sabit oranda basılınca bi süre hipnoz olur etrafı görmemeye başlarsınız. buna dikkat etmek gerek. uzun yolda dikkati asla yoldan etraftan ayırmamak gerek. hız yüksek olduğu için en ufak kaza kötü sonuç doğurur.

o yüzden gündüz yola çıkın. az bi yorulma hissederseniz durum 5-10 dk dinlenin. yüksek hızlara çıkmayın (120 max iyidir)
0
jelly bear
(27.07.22)
Hatalar genelde varış noktasına 30-50km kaldı tabelasını gördükten sonra oluyor. Varıl noktanıza yaklaştıkça rehavet çöküyor ve bitti bu iş diye salıverebiliyorsunuz kendinizi. A-B noktasına kadar pür dikkat gitmeniz gereklidir. Tavsiyem 50-100km kala muhakkak mola verin
0
janavarorion
(27.07.22)
O bir yılda ne yaptığınla alakalı düşünmek lazım.

uzun yol şehir içine göre biraz daha rahattır. Hele yeni şoförlüğümde bana daha keyifli geldiğini hatırlıyorum.
0
jadle
(28.07.22)
Gündüz yola cikmak önemli. Antalya yolu, hele Isparta üzerinden gidilirse manzarali ve virajli bir yol. Kendinizi eglendirmek icin afyonda, kütahya‘da, isparta‘da molalar verebilirsiniz.

Dikkatin dagildigini hissettiginiz anda devam etmeyin, önceki gün uykunuzu iyi alin, karanlik bastirdiginda kullanmayin.
Kamyon 100le niye bicsin, yani Istanbul‘da da aynisi olabilir. Antalya yolunda radar var bir sürü yerde (kütahya-afyon arasi dümdüz. 2-3 radar var sirf orada) Isparta tarafi daglik, cok hizli olamazsiniz zaten.
Defansif kullanin. Arkadaki arabasiyla g*tünüze mi girdi, birak o sollasin, ona yer acmak icin panik vs olmayin. O yolu tek basina yapan cok taniyorum, yapilmaz degil.
Otoban olsa sikici, tekdüze derdim de güzel yol.
0
kuehles blondes
(28.07.22)
Istanbul içi a noktasında b noktasina gidebiliyorsan uzun yola da gidersin.

Tabi uzun yolu bazı dinamikleri var en sag şerit kamyon otobuslerin yoludur 3 şeritli yolda orta seritten gidilir sol şerit sadece sollama şerididir.

Sollama dikkatli yapılmalı takip mesafeli korunmalı biliyorum otobanlarda dallama çok.

Ikinci onerim yandex navigasyon harika birsey nerde viraj var nerde hiz kamerasi nerde yol calismasi var soyluyor.

Bazen çok fena viraj oluyor ekrandan bakıp hızımı iyice disuruyorum ki virajlarda aractakiler konforlu seyahat etsin.

Birde gidecegin guzergahta belli rotolar belirle su dinlenme tesisi diye 4 saatlik rotalar halinde kısa hedefler daha iyi oluyor.

Aracın baķimlari tam olsun. Rahat kıyafetler yolda ne hızli muzik ne yavaş muzikler olsun

100 km sonra rahatlama gelecektir çıkınca şeridini ve takip mesafeni korudukça Allah'ın izni ile biter yolculuk.
0
Fritz-X
(28.07.22)
1 aylık tecrübeyle istanbuldan kaşa sürmüştüm.
0
tchuck
(28.07.22)
6 ay tecrübe ile istanbul didim yapmıştım.
birkaç tecrübe paylaşayım.

hızlar yüksek olduğu için şerit değiştirme hareketleri daha yumuşak yapılmalı.
üç şeritli yollarda en temizi orta şerit. en sağda sapaklara giriş çıkış yapanlar rahatsız edici oluyor.

bariyerli gişelere yaklaşırken yavaşladım sanıyorsun ama bir bakmışssın hızın hala 100km/s.
o kadar boş alanda hız kavramı yok olabiliyor, buna dikkat.

iki üç öndeki aracı da görmeye çalış. bir seferinde ben ve önümdeki araç 120 ile gidiyorduk. önümdeki araç bir anda kendini sola atınca önümde atıyorum 50-60 ile giden bir araç kalmıştı. gerçekten sıkıntılı bir durum.

bol bol mola ver. sakın ha ayran içme.

hız kurallarına uy özellikle virajlara ve ileriyi göremediğin rampalarda hızını dikkatli ayarla.

son olarak ani kararlar verip manevra yapma. sapağı kaçırdın diyelim. gerekirse 30km sonraki sapaktan geri dön.
0
lazpalle
(28.07.22)
hiç uzun yol tecrübesi olmadan tecrübeli uzun yol şoförü olunmaz doğru. ama uzun yol tecrübesi de uzun yolda edinilmez. önce kısa yol denenir, 1-2 saat. sonra 3-4 saat ondan sonra basıp çift şoför gidersin antalyaya.. olması gereken budur. uzun yolda normalde kullanımdan daha az yorsa da, ani karar verme, refleks, tecrübe gibi bir takım şeylerin tam ve edinilmiş olması gerekmektedir. perspektif algısı uzun yolda çok önemlidir. aynada uzakta görünen araba, normalde daha yakın ve gördüğünüzden daha hızlı gidiyor olabilir. yola çıkarken buna dikkat etmeniz gerekir. kendi arabanızın kaç saniyede güvenli biçimde yolda seyreden araçların ortalama hızına erişeceğini de biliyor olmanız gerekir. solunuzda biri sollarken sağınızdan da birinin aynı anda sağlayacağını ve tek yapnanız gerekenin sakin olmanız gerektiğini de bilmeniz gerekir. öndeki fren yaparken yapacağınız frenle arkadaki ile aranızdaki mesafeyi de korumaya çalışmanız özel bilgi ve tecrübe gerektirir. neticede şehir içi trafikte daha zor olsa da araç kullanmak, uzun yolda kullanmanın daha ok bilgi birikim ve tecrübe gerektirdiği de açıktır. ve unutmayın, sadece siz eğil, herkes yorgun herkes uykuludur uzun yolda. herkesin hata yapma olasılığı çok yüksektir. ve son olarak; ölümlü kazalar çok büyük oranda uzun yolda olur...
0
jeanluc
(28.07.22)
(5)

Feedback istemem anormal mi?

walser
Merhaba, bir suredir yurtdisi is mulakatlari gerceklestiriyorum. En cok olur dedigim gorusme bile negatif sonuclandi. 1.5 saat mulakat yaptik, orada hangi isleri yapacagim vs konusuldu sonra negatif cevap biraz uzuyor insani. Benden daha iyi birini bulmuslardir anliyorum. Simdi ben mulakat yaptigim
Merhaba, bir suredir yurtdisi is mulakatlari gerceklestiriyorum. En cok olur dedigim gorusme bile negatif sonuclandi. 1.5 saat mulakat yaptik, orada hangi isleri yapacagim vs konusuldu sonra negatif cevap biraz uzuyor insani. Benden daha iyi birini bulmuslardir anliyorum. Simdi ben mulakat yaptigim kisiden neden olmadigina dair detayli feedback istesem bununla ugrasir mi kendimi rezil ettigimle mi kalirim:( ik’ya yazmadan direkt departman mudurune yazabilir miyim sizce?
0
walser
(25.07.22)
yabancılar herkesle görüşüp herkesi değerlendiriyorlar. Fakat son aşamada "aaa Türk bu, vize almaya çalışsak uzun bir süreç olacak 4-5 ay sonrası için de o kadar uğraşamayız" diyorlar.

Benim çevremde gördüğüm kişilere yapılan geri dönüş böyle.
0
nhk ni youkosu
(25.07.22)
detaylı isteme de, iste bence. feedback isteyenin bir yüzü. belki fark etmediğin bir şey söylerler. belki "ikinci adaydın, seni de beğendik" derler. neden rezil olasın ki?
0
ebabil curnatasi
(25.07.22)
yurtdışında yaşıyorum. abartmıyorum, bir saat önce sorduğun şeyi yaptım. olumsuz dönüş aldığım firmaya, bundan sonraki iş arayışımda yardımcı olması için neden seçilmediğimi ve zayıf yönlerinin ne olduğunu sordum. onlar da kibarca tane tane cevap yazdılar, teşekkür ettim ve bitti.

bence feedback istemem aşırı derecede normal, hiçbir firma seni bu yüzden terslemez emin ol.
0
sir gawain
(25.07.22)
anormal degil, burada benden istesen de cok normal karsilarim. sadece cevap verilmesi karsidakinin inisiyatifine bagli, cevap alamazsan kendine yormanin alemi yok.
0
redlinetheturk
(25.07.22)
Normal +1
0
dreamnesiac
(25.07.22)
(10)

Gömlek altındaki tişört ile yatar mısınız

ikikerekac
Gömleğin önü açık şekilde dolaştınız bütün gün diyelim. Sonrasında o tişört ile yatağa girer misiniz
Gömleğin önü açık şekilde dolaştınız bütün gün diyelim. Sonrasında o tişört ile yatağa girer misiniz
0
ikikerekac
(23.07.22)
yatmam terlemişimdir vs
0
freebird5406_2
(23.07.22)
Abi hiç mi terlemeyeceksin ya nükleer atık gibi olur o tişört bırak yatmayı direkt yıkamak gerekir.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.07.22)
Şantiyede dolaşmamış ve mangal yakmamışsam ve eğer üşenmiş ya da ne bileyim bir aksilik olmuşsa yatarım. Çok da önemsemem.
0
prole
(23.07.22)
çok terlemediysem ve değiştirme imkanımda yoksa hiç umursamaz yatarım.
0
biergarten
(23.07.22)
zorunda değilsem yatmam.
0
invictae
(23.07.22)
Mümkün değil. Askerde öğrendiğim bir şey. Dışarıda giydiğim herhangi bir şeyle yatağa girmem. Önceden umursamazdım.
0
dissendium
(23.07.22)
Mecbur kalırsam yatarım
0
naksidil
(23.07.22)
Her zaman sabah, bazen gerekirse akşam da duş alırım. Duştan sonra temiz tişört giyerim.

Yani sadece sabah duş aldıysam o tişörtle yatarım.
0
Mirket
(23.07.22)
Yatarim.
0
baldur2
(23.07.22)
dışarda içki içmişsem, yorulmuşsam vs. unutur yatarım bazen. ama normalde değiştiririm.
0
sir gawain
(24.07.22)
(5)

Kadıköy de ne yenir? ( hamburger atıştırmalık?)

ikikerekac
Yarın Kadıköy tarafına boş boş gezmeye gideceğim de. Ne yesem? Yani bunu başka yerde bulamazsın ye diyeceğiniz
Yarın Kadıköy tarafına boş boş gezmeye gideceğim de. Ne yesem?
Yani bunu başka yerde bulamazsın ye diyeceğiniz
0
ikikerekac
(22.07.22)
Moda da nata'da nata yiyin tatlı olarak.

Severseniz Paul's lasagna'nın lazanyaları çok güzel.
0
kobuzchu kiz
(22.07.22)
Ben de muutto yu onereyim
Bir de pasifik pastanesindr muzlu rulo pasta
0
kisa
(22.07.22)
basta'dan dürüm ye. caferağa'da yediğim en güzel şey buranın bir dürümüydü, neli olduğunu unuttum ama.
0
sir gawain
(22.07.22)
Snob'ta güzel bir çift köfteli trüf burger şiddetle önerilir. Sonrasında Nata'da Nata + filtre kahve ikilisi süper gider. Nata'nızı sade isteyin, hindistan cevizi vs. atraksiyonlar gereksiz. Afiyet olsun.
0
uvcray
(23.07.22)
Fornello pizzada pizza göm bence
0
mg3929
(23.07.22)
(20)

İnançsız arkadaşlara bir soru-Ölümden sonrası

zalbarath
Öldükten sonra ne olacağının tamamen belirsiz olması rahatsız etmiyor mu sizi? En ufak bir ipucu dahi yok. Bazıları sonsuz hiçliğe karışacağız diyor ama bu da kesin değil bence.Not: Benim de dini inancım yok sadece diğer inançsız insanlar bu durumla nasıl başa çıkıyor onu öğrenmek istiyorum.
Öldükten sonra ne olacağının tamamen belirsiz olması rahatsız etmiyor mu sizi? En ufak bir ipucu dahi yok. Bazıları sonsuz hiçliğe karışacağız diyor ama bu da kesin değil bence.

Not: Benim de dini inancım yok sadece diğer inançsız insanlar bu durumla nasıl başa çıkıyor onu öğrenmek istiyorum.
0
zalbarath
(20.07.22)
yoo etmiyor beni, öldükten sonrasıyla ilgilenmiyorum. sadece sevdiklerimin ölmesine üzülüyorum. eğer yakında öleceğimi bilirsem bir hastalıktan filan o zaman da kötü hissederim. yoksa ölümün kendisiyle ve sonrasıyla ilgili bir derdim yok, var olmayacağımı ve dolayısıyla her şeyin sıfırlanacağını düşünüyorum. o açıdan öldükten sonrası problem değil. hiçbir şey olmazsa zaten haberim bile olmaz. olacaksa da (ki inanmıyorum) sonsuzluk var demek ki, ilginç olur.
0
der meister
(20.07.22)
Etmiyor ve ne olacağını çok merak ediyorum cidden
0
freebird5406_2
(20.07.22)
etmiyor. evren aklimin alamayacagi kadar buyuk ve zaman kavrami cok genis. 80 yillik omrumle burada bir kum tanesiyim. gunumuz teknolojisi ve bilimi ile evrenin sirrini kimse cozemeyecek. o yuzden sallamiyorum ne olacagini.
0
buenosdias
(20.07.22)
inancsiz insanlar, bilinc durumunun maddi bir sey olduguna, maneviyatin da yalnizca bu maddiyatla(organizmayla) birlikte (kurgusal olarak) var olduguna inaniyor. yani sen olunce bilincin de bedeninle birlikte topraga karisiyor ve "ruh" diye bir sey yok. dolayisiyla endise edecek bir sey de yok.
0
idexo
(20.07.22)
@idexo

Sizin dediğiniz şey materyalizm oluyor. O da bir görüş, doğru olabilir tabii.
0
🌸zalbarath
(20.07.22)
kardeşim ölüm varken islam hariç bütün ideolojiler ve yaşam tarzları kadüktür, iyi birer müslüman olmaya çalışın sünnetullaha uygun ve fitne ortadan kalkıncaya ve Allah'ın dini yeryzüne hakim oluncaya kadar mücadele edin der ayette yüce Allah
0
fatihreis
(20.07.22)
Doğumdan öncesi nasıl rahatsız etmiyorsa ölümden sonrası da rahatsız etmiyor ikisinin de aynı olduğunu düşünüyorum. Bilimsel olarak insanın da bir enerji olduğu var olan enerjinin de yok olmayacağı ancak form değiştireceği söylenir var ama var olan enerji yok olmayacağı gibi yoktan da enerji var olamaz, böyle düşünürsek nasıl ki doğum öncesi ne olduğumuzla ilgili bir fikrimiz yok bilinçli olarak, öldükten sonra da aynı şey olacak.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.07.22)
Uyuyup rüya görmek ya da narkoz aldığımdaki bilinçsizlik ne kadar rahatsız ediyorsa o kadar rahatsız ediyor.
Yakınlarımda ölüm durumu yaşamadım ama önceki kedim öldüğünde de kendimi ona güzel bir hayat sunabildiğimi bildiğim için sakinleştirip kabullendim. Genel olarak hayatımı da bu şekilde yaşıyorum. Az insan, sevdiğim insanlar, olabildiğince mutlu olup mutlu etmeye odaklanıyorum. Birlikte geçireceğimiz zamanı güzel değerlendirmeye çalışıyorum.
0
marla is in my head
(20.07.22)
oncelikle ben inancli, inancsiz kimsenin olum sonrasini gercekten dusundugunu veya dusunebilecegini sanmiyorum. olum sonrasini 25 yasinda oturdugun yerden bir kavram olarak dusunmek ayri, olumle gercekten yuzlesmek ayridir. yarin beyninizde tumor oldugunu ogrenseniz, olumun gozbebeginin icine baksaniz o zaman hakikaten olum sonrasini dusunursunuz.

bence inancsiz insanlar bu soruyu oteliyor sadece. inancli olanlar da kendini avutuyor. buyuk bir bilinmezligin icindeyiz ve herkes kendine bir hikaye anlatip bu bilinmezlikten siyirmak zorunda. kiminin benimsedigi hikaye din, kimininse materyalizm. cok farkli olsalar da ortak olduklari nokta ikisinin de bir anlati olmasi.

sonuc olarak yasamin ve bilincin gercekligi o kadar guclu ki, inancli aslinda gulerek karsilamasi gereken olum karsisinda titreyerek gider. inancsiz da gercekten bu kadar anlamsiz olabilir mi diye yasami boyunca oteledigi bir soruyla gider.
0
antikadimag
(20.07.22)
Başınıza sert bir darbe aldığınızda bile şoka girip etrafta olup bitenin farkında olmuyorsunuz. Solunumunuz, kalbiniz beyniniz durup tamamen kimyasal değişime uğrayıp çürüdükten sonra nasıl bir şey olabilir ki? Ben de bunu hiç mi hiç anlamıyorum açıkçası. Çok ileri düzeyde bir tozpembe bakış açısı gibi geliyor bana.

Hiç genel anestezi aldınız mı? Eğer aldıysanız ölümden sonrasını kafanızda canlandırmanız daha rahat olacaktır.

Bunun karşısımda ne yapıyorum? Yaşadığım her anın kıymetini bilip hayatımdan zevk almaya bakıyorum. Eğer hayatınız boyunca "nasılsa ölümden sonrası var" diye yaşarsanız ölüm gerçeğini uzun bir süredir kabullenmiş insanların hayata bakışını canlandırmanız zor olabilir belki, bilemiyorum.

Benim gözlemlediğim kadarıyla belli bir yaştan sonra, daha doğrusu sevdiği birilerini kaybedip onları tekrar göreceğine inanıp bununla avunmuş insanlar, sevdiği kimseyi kaybetmeden önce inancını kaybedenlerden daha zor yaşıyor bu algısal geçişi. Sanırım işin içine bir de bu kişileri bir daha hiç göremeyeceklerini kabullenmek zorluğu geliyor, aynı insanlar için ikinci kere ölüm acısı yaşıyorlar.
0
akhenaten
(20.07.22)
doğumdan öncenin aynısı +1
0
abuzer
(20.07.22)
İdexo+1
0
Phoebe
(20.07.22)
hiçbir dine inanmıyorum ama bir yaratıcının var olduğunu düşünüyorum. ruh ölümsüz bir şey. farklı bedenlerde farklı zamanlarda tekrar tekrar dünyaya geliyoruz, her seferinde manevi olarak biraz daha yükselerek tanrıya yaklaşmaya çalışıyoruz.

anlattıklarımı merak ederseniz biraz kabala ile ilgili.
0
candide
(20.07.22)
ha, diyalektik açısından konuşacak olursak atomların toprağa havaya karışacak ve oradan binlerce milyonlarca başka canlının organizmasına girecek. yani atom bazında ölümsüzsün, ama tüm bunlar olurken seni sen yapan bilincin var olmayacak. yani yok olacaksın.
0
sir gawain
(20.07.22)
@idexo +1
Bilinç denen şey beynin işlediği elektrik sinyalleri, beyin durunca bilinç bitiyor.
0
kobuzchu kiz
(20.07.22)
Hayyam’ın “Ben düşündükçe var dünya; ben yok, o da yok.” Cümlesindeki gibi… ölümden sonrasının bilinç açısından hiçlik olduğunu düşünüyorum ve bu beni rahatsız etmiyor.
0
invictae
(20.07.22)
dinle de ne olacagim belli degil..
0
hewit
(20.07.22)
kazan dogurdu hikayesi gibi bakiyorum ben, yani dogurduguna inaniyorsun da öldüğüne mi inanmiyorsun gibi :) boyle dusununce rahatsiz etmiyor. soylendigi gibi dogumdan oncesini (hatta dogumdan 3-4 yil sonrasini bile) hatirlamiyorken ölümden sonrasi neden dusundursun ki? bir cesit bilinc kaybi. ha yanilirsak da ilginc bir sey olur gercekten :) onu o zaman dusunuruz artik :)
0
in vino veritas
(21.07.22)
bu konu ilginizi çekiyorsa şu kitabı okumanızı öneririm. bildiğim kadarıyla türkçe çevirisi de var.

www.goodreads.com
0
a7x
(21.07.22)
Agnostiğim. Hayyam'dan bir alıntıyla girmek istemiştim ama aynı alıntı zaten verilmiş :) Bana kalırsa kutsal olduğu ileri sürülen inançların tasvir ettiği öte dünya ölüm ile birlikte hakim olacak bilinçsizlikten daha ürkütücü. Cehennemden hiç bahsetmeye bile gerek yok (ki bkz: eksisozluk.com) fakat anlatılan o sonsuz cennet tasviri bile aşırı sıkıcı. Böylesine sıkıcı bir ortamda bulunmak istemezdim sanırım, ki dünyada cennete gidebilmek için yapılanları düşündüğümüzde o ahalinin dolduracağı yerde ben bulunmasam daha makul. Başa dönersem, korkudan ziyade mutlu olduğumu bile söyleyebilirim. Sonsuz bilinçsizliği her daim tercih ederim.
0
ultranil07
(21.07.22)
(4)

Şu mop şahane, mutlaka al diyecek olan var mı?

the she ronin
Eskiden Parex’in Çelik hazneli mop’u vardı, piyasadan kaldırdılar. Plastik, dandik, sıradan bir mop istemiyorum. Son baktıklarım arasında Koroplast’ın asansörlüsü var ama başarılı mı, site yorumlarına güvenemedim, bir de sizlere sorayım dedim.DipNot: Kimseciklerin temizliğini beğenmeyen uyuz bir ins
Eskiden Parex’in Çelik hazneli mop’u vardı, piyasadan kaldırdılar. Plastik, dandik, sıradan bir mop istemiyorum. Son baktıklarım arasında Koroplast’ın asansörlüsü var ama başarılı mı, site yorumlarına güvenemedim, bir de sizlere sorayım dedim.

DipNot: Kimseciklerin temizliğini beğenmeyen uyuz bir insanım. Mopu beğenmediğimde yeri eğilerek bezle siliyorum. Bu manyaklıktan kurtulmam lazım.
0
the she ronin
(20.07.22)
parex windy sprey mop
tabi benim temizlik standardim dusuk ama bezin yetersiz kaldigi noktada ekstra fis fis yapip yetmesini saglayabilirsiniz gibi geldi.
0
redlinetheturk
(20.07.22)
Bizde şundan var, epey memnunuz. www.amazon.com.tr
0
blackidom
(20.07.22)
vileda turbo +1
0
sir gawain
(20.07.22)
vip ahmet mop :)
müthiş bişi bence, tavana kadar silebiliyorsun, üstüne temiz suyu kirli suyu durulaması ayrı.
0
whoosie
(20.07.22)
(3)

Hangi haber sitelerini takip ediyorsunuz?

harmanyeri
merak ediyorum
merak ediyorum
0
harmanyeri
(19.07.22)
hiçbirini. önemli bir şey olduysa sözlükten ya da çevremdekilerden duyuyorum zaten. tıkladığım linkler hangi haber sitesine ait bakmıyorum bile.
0
sir gawain
(19.07.22)
Halk tv.
0
grabbing hands
(19.07.22)
sputnik ve dw.
biri rusyacı biri abci/abdci. bunun bilinciyle bakıyorum tabii.
sputnik hep aynı taraftan da baksa kesinlikle daha doğru haber yapıyor. dw de çok güncel ve genel avrupa sorunları açısından daha çok habere sahip.
0
patronaj1
(19.07.22)
(1)

Sözlük teması neden mavi?

ya ben lan neyse
her zamanki görünüme dön dediğimde dahi mavi. sadece üst şerit beyaz.ayarlarımda beyaz seçili.sadece "ben" butonuna basınca eski haline dönüyor. nasıl düzelir durum?
her zamanki görünüme dön dediğimde dahi mavi. sadece üst şerit beyaz.

ayarlarımda beyaz seçili.

sadece "ben" butonuna basınca eski haline dönüyor. nasıl düzelir durum?
0
ya ben lan neyse
(19.07.22)
önbelleği ve çerezleri temizleyerek dene.
0
sir gawain
(19.07.22)
(3)

Marmaris önerileri- nerede kalalım, nerelere gidelim

zimbirik
3 günlüğüne marmaris taraflarına gitmeyi düşünüyoruz ağustos ortasında. Tüm önerilere açığız. Kekolardan uzak bir tatil öneriniz var mı, marmaris diyince 6 7 ayrı konaklama bölgesi çıkıyor bozburun, selimiye, içmeler vs. Merkezden, içmelerden, turunçtan uzak durun diyorlar. Bütçe yeterse bozburun, y
3 günlüğüne marmaris taraflarına gitmeyi düşünüyoruz ağustos ortasında. Tüm önerilere açığız. Kekolardan uzak bir tatil öneriniz var mı, marmaris diyince 6 7 ayrı konaklama bölgesi çıkıyor bozburun, selimiye, içmeler vs.

Merkezden, içmelerden, turunçtan uzak durun diyorlar. Bütçe yeterse bozburun, yetmezse selimiye ya da söğüt diyorlar.

Biz 5 yıldızlı otel tercih etmeyen, her güne başka bir aktivite koymak isteyen, akşam da rakımızı içmek isteyen kızlı erkekli 30 yaşlarda bi arkadaş grubuyuz.

Var mı önerileriniz?
0
zimbirik
(19.07.22)
saydığınız yerlerden en çok söğüt, en az selimiye’yi seviyorum. söğüt türkiye’de yüzdüğüm en güzel denize sahip olabilir. hisarönü de güzeldir ama yandı hep.
0
sir gawain
(19.07.22)
Akkoya uğramanızı öneririm bulabilirseniz. orman yolundan veriyor biraz hisarönüne 1 saat falan bir mesafedeydi. biz biraz gezindik ama akkoy gibi zevkli bi plaj yoktu. tekne turu için blue paradise müziksiz tekne turu hem fiyat uygun hem alex çok tatlı. yanınıza meyve falan götürebilirsiniz kasıntı bir ortam yok surf tahtasıyla kürek yapabilirsiniz
0
ala09
(19.07.22)
Selimiye ortalama alırsak görece pahalı olup marmaris'teki en elit kitleyi konuk eder. Yeme içme seçeneği sayıca fazla, denizi cok güzeldir. Bozburun daha sakin, daha salaş, daha emekli yeridir. Konaklaması daha uygundur. Sögüt ise en sakin yerdir. 3 gecem olsaydı, bütçe sorunum da yoksa ben Selimiye yapardım.
0
blackidom
(20.07.22)
(8)

Manuel espresso makinesi önerisi

Acil kan
Hazır amazon indirimleri başlamışken bir espresso makinesi alayım dedim. kapsüllü makine almak istemiyorum. otomatik olanları da kontrol bende olmadığı için içime sinmiyor. daha önce barlarda çalışırken çok makine kullanmışlığım var ama ev tipi olanları hiç kullanmadım. alıp da kullananların yuoruml
Hazır amazon indirimleri başlamışken bir espresso makinesi alayım dedim. kapsüllü makine almak istemiyorum. otomatik olanları da kontrol bende olmadığı için içime sinmiyor. daha önce barlarda çalışırken çok makine kullanmışlığım var ama ev tipi olanları hiç kullanmadım. alıp da kullananların yuorumlarını bekliyorum.
0
Acil kan
(18.07.22)
hocam iyi makine çok pahalı. ben de özendim bir süredir araştırıyorum ama felaket. 12-15bin gözden çıkartmak lazım. değirmen var mı bu arada?

değirmen var zaten dersen baktıklarımı atayım
0
floydian
(18.07.22)
@floydian manuel öğütücüm var. yakınımda kahveciler de var. gerekirse 3-4 günde bir taze öğütülmüş de alabilirim. önerilerini bekliyorum.
0
🌸Acil kan
(18.07.22)
şu var bizde. basic bir model ama sorunsuz kullanıyoruz bir süredir.

www.hepsiburada.com
0
sir gawain
(18.07.22)
Delonghi'nin en ucuz makinasını al geç. basıncı profesyonel makinalar kadar yüksek değil bu yüzden kahveyi çok ince çektirmemelisin.
0
orpheus
(18.07.22)
şu alet övülüyor baya, ben açıkçası almam gibi elime ekstra para geçmediği sürece bu aleti ama geçerse alacağım alet de bu olur herhalde: www.cafemarkt.com

delonghi de fiyat anlamında çok iyi bu arada sir gawain'in önerdiği 3500 civarına falan geliyor amazon'da AMA bu iş keyif işi. benim düşüncem elektrikli iyi bir espresso değirmeni olmadan espresso makinesi almamak yönünde. makine alınca da almışken iyisini almak şeklinde.
0
floydian
(19.07.22)
Ben de zamanıyla bayağı araştırmıştım. Kayda değer bir para vermeden eve iyi bir makine almak gerçekten çok az. Onun yerine Wacaco adlı aleti tercih ettim: www.escobarista.com

İnternette bu alet ile nasıl kahve yapıldığına dair videolar var. Biraz uğraş gerektiriyor ama bayağı performanslı bir espresso çıkıyor ortaya. Denenir.
0
loras
(19.07.22)
verilen tavsiyelerdeki ürünler yarı otomatik sayılıyor. manuel olanlar Rok veya Flair gibileridir
0
harmanyeri
(19.07.22)
yine başlık açmyım dedim

delonghi dedica
russel hobbs
www.amazon.com.tr
bir de şu no-name var
www.amazon.com.tr
basınç değeri yüksek

hangisi en sorunsuzu olur
0
bir soru sorcam
(03.05.23)
(4)

ikinci el kahve makinesi alalım mi?

damba
arkadaslar,letgo'da su modellerin ikinci elleri dolu, sanırım piyasada artık yok diye ve senelik ürünler ama cok kullanmadık yazanlar var.bunun ikinci elini almak mi mantıklı? tchibo'nun en düşük modelini alsak da olur mu?https://www.ciceksepeti.com/tchibo-cafissimo-classic-espresso-kapsullu-kahve-m
arkadaslar,

letgo'da su modellerin ikinci elleri dolu, sanırım piyasada artık yok diye ve senelik ürünler ama cok kullanmadık yazanlar var.

bunun ikinci elini almak mi mantıklı? tchibo'nun en düşük modelini alsak da olur mu?

www.ciceksepeti.com
0
damba
(15.07.22)
ASLAAAAA. kapsul makinelerin kahveleri zaten cok kotu. Bir de bu tchibolar sadece tchibo marka kapsullerle calisiyor. Olabilecek en kotu yatirim.
0
floydian
(15.07.22)
Kahveden ne beklediğinize bağlı. Ben uzun yıllar Tchibo kapsüllü kahve makinesi kullandım, F/P açısından iyiydi, kapsül çeşitleri var, başlangıç için beklenti düşükse işgörür. Ama tabii bu işin sonu yok, çekirdekten alıp kendi kahvemi çeksem falan diyecekseniz başka.
0
dreamnesiac
(15.07.22)
basic bir delonghi alın, bin kat daha çok verim alırsınız.
0
sir gawain
(15.07.22)
ofiste iyi oluyor ama ev için bence de gereksiz.
0
marla is in my head
(15.07.22)
(2)

hayvanlar aleminde eşcinsel ilişki

kaleciyle karşı karşıya
hayvanlarda (cinsel ilişki dışında) eşcinsel davranışlar olduğu çoğu kez görüldü. ancak ben bir şeyi hâlâ anlamadım. örneğin iki erkek hayvan arasında, insanlarda olduğu gibi bir cinsel ilişki oluyor mu? oraldan ziyade anal yoldan bahsediyorum. bunun olup olmadığını gerçekten bilmiyorum. bir yandan
hayvanlarda (cinsel ilişki dışında) eşcinsel davranışlar olduğu çoğu kez görüldü. ancak ben bir şeyi hâlâ anlamadım. örneğin iki erkek hayvan arasında, insanlarda olduğu gibi bir cinsel ilişki oluyor mu? oraldan ziyade anal yoldan bahsediyorum. bunun olup olmadığını gerçekten bilmiyorum. bir yandan vajinal yolda bile koordinasyonu zor sağlayan bu hayvanların anal yoldan cinsel birleşmeyi becerebilmesi imkansız geliyor ama tatmin edici bir bilgi de bulamadım.

bu konuyu araştırmış olan, bilen eden var mı?
0
kaleciyle karşı karşıya
(11.07.22)
zaten hayvanların eşcinselliği anal yoldan penetrasyon yoluyla oluyor. başka nasıl olacak ki?

hayvanların seksi insanlar gibi uzun sürmüyor. dakikalar hatta saatler koordinasyon, pasif tarafı ikna/domine etme vs. ile geçiyor, penetrasyon kısmı birkaç saniyede bitiyor.
0
sir gawain
(11.07.22)
Anal seks davranışı gözleniyor evet. Zaten hayvanların çoğu çok eşli oldukları için hayvanlar arasındaki eşcinsel ilişkiden bahsedilirken sadece eşcinsel seks davranışından bahsediliyor.

Ayrıca anal seks olmasına gerek yok ki, memeli biyolojisine göre düşünüyorsunuz. Örneğin penguenler hem tek eşli hem de memeli değil, kuş sınıfında bir canlı. Penisleri yok, haliyle cinsel ilişkilerinde anladığımız manada bir penetrasyon da yok ancak kloak yoluyla ilişkiye girdikleri gözleniyor, ayrıca ortak yavru sahiplenme davranışı gösteriyorlar.

Ancak biyolojik konuşuyorsak hayvanlar inslar diye ayırmak da bir şey ifade etmiyor zaten. İnsan da hem tek eşli hem çok eşli cinsel ve duygusal eşcinsel ilişki kurabilen bir canlı türü. Doğaüstü bir şey değil, insanın kendisi de doğal bir örnek.
0
akhenaten
(11.07.22)
(3)

en uygun araç kiralama nereden olur

alt4y
taktikleriniz var mı ya da yakın zamanda kiralama yaptığını yer.
taktikleriniz var mı ya da yakın zamanda kiralama yaptığını yer.
0
alt4y
(10.07.22)
yolcu360'a bakabilirsin. merdiven altı yerlerden uzak dur.
0
sir gawain
(10.07.22)
avec
0
jamswety
(10.07.22)
iletişim operatörleri genelde araç kiralama için kampanya düzenliyorlar. her firmanın kendi sitesinde kampanyaya özel kod girme bölümü oluyor. bu şekilde çeşitli sitelerden fiyat alabilir ve karşılaştırma yapabilirsin.
0
bravoteam
(10.07.22)
(6)

İlginç bir eşyasıyla dünyayı gezen biri kimdi?

andy kaufman
Merhabalar,Şuan sevdiğim ve değer verdiğim bir arkadaşımla otururken. Aklıma bir eşyasıyla dünyayı gezen birinin olduğunu takıldı fakat eşyanın ne olduğunu bulamadık. Hatırlayan varsa bu eşya neydi. Saçma haber sitelerinde de çıkmıştı. Eşyasının da fotoğradını eyfel kulesinin orada falan çekiyordu.
Merhabalar,
Şuan sevdiğim ve değer verdiğim bir arkadaşımla otururken. Aklıma bir eşyasıyla dünyayı gezen birinin olduğunu takıldı fakat eşyanın ne olduğunu bulamadık. Hatırlayan varsa bu eşya neydi. Saçma haber sitelerinde de çıkmıştı. Eşyasının da fotoğradını eyfel kulesinin orada falan çekiyordu.


Acil cevap bekliyoruz
0
andy kaufman
(09.07.22)
Amelie filminde de vardı böyle bir hikaye. Bahçedeki şirin baba heykeli bütün ülkeleri dolaşıyordu. belki onun parodisi yapılmıştır ya da izlemediyseniz diye yazayım dedim.
0
lovemyself
(09.07.22)
bir ara bahçe cücelerini (gnome) gezdiriyordu birileri. eyfel'in önünde, big ben'in önünde falan çekilmiş fotoğraflar hatırlıyorum.
0
sir gawain
(09.07.22)
Kukla süreyya değil mi? Tabu oyuncağı hatta.
0
sevilen progressive türkücü
(09.07.22)
roookie
(09.07.22)
Aklında bu kadar kaldığına göre yerinden oynatmayın denen zımbanın hikayesinden bahsediyorsun sanırım.
www.google.com
0
Bruce
(09.07.22)
Klima kumandasıydı o eşya. Kumandanın sınıftan çıkarılması yasak olduğu için dünya turu yaptırdılar kumandaya.

onedio.com

Instagram hesabı bile var: www.instagram.com
0
himmet dayi
(09.07.22)
(10)

Bitmiş insanları anlatan diziler/filmler

substituent
Merhabalar herkese, Spoiler uyarısıBreaking bad tarzı sonunda her şeyini kaybetmiş insanları anlatan hikayeler hoşuma gidiyor. Aynısı my name is earl’de de var puan izlediğim bölümde. Earl her şeyini kaybedip kötü earl’e dönüyor. Bu tarz hikayeleri anlatan dizi film önerileriniz var mı acaba? Narcos
Merhabalar herkese,

Spoiler uyarısı

Breaking bad tarzı sonunda her şeyini kaybetmiş insanları anlatan hikayeler hoşuma gidiyor. Aynısı my name is earl’de de var puan izlediğim bölümde. Earl her şeyini kaybedip kötü earl’e dönüyor. Bu tarz hikayeleri anlatan dizi film önerileriniz var mı acaba? Narcos’da öyleydi sanırsam, escobar sonunda her şeyini kaybedip kaçak olarak yaşıyordu, bu tarz şeylerden bahsediyorum.

Çok teşekkürler
0
substituent
(07.07.22)
epey loser bir asdamın hayatı. garip bir ingiliz komedisi.

(bkz: how not to live your life)
0
dorian greyfurt
(07.07.22)
Mr nobody
0
karayel
(07.07.22)
Mr. Robot
Ray Donovan
McMafia
The Night Manager
The Spy
Fauda
Killing Eve
Dexter

Hayatları boka sarıyor işte bunların sayılır herhalde istediğin gibi mi bilmiyorum iyi dizilerdir hepsi öneririm.
0
klakie
(07.07.22)
aronofsky's 'the wrestler'
0
sir gawain
(07.07.22)
biutiful
0
nothing in my way
(08.07.22)
manchester by the sea
0
siyah gece
(08.07.22)
sonbahar
manchester by the sea +1
0
high hopes of the sozluk
(08.07.22)
We Need to Talk About Kevin ?
0
sopiro
(08.07.22)
Gridlock'd
Bringing out the dead
0
mirty
(08.07.22)
Better Call Saul (Breaking Bad'deki avukatın hayatı dizi haline geldi).

Ray Donovan +
0
alfired
(08.07.22)
(9)

İş soruları

dissendium
1. Bir yerde en az çalışma süreniz ve en çok çalışma süreniz nedir?2. Sizce ne kadar sürede iş değiştirilmeli?3. Ortalama bir yerde 4 yıl çalışmak sizce çok mu?4. Ortalama üstü bir yerde çok uzun süre çalışmak mantıklı mı?5. Ortalama bir yerden ortalama üstü bir yere geçiş süresi ne olmalıdır?Teşekk
1. Bir yerde en az çalışma süreniz ve en çok çalışma süreniz nedir?

2. Sizce ne kadar sürede iş değiştirilmeli?

3. Ortalama bir yerde 4 yıl çalışmak sizce çok mu?

4. Ortalama üstü bir yerde çok uzun süre çalışmak mantıklı mı?

5. Ortalama bir yerden ortalama üstü bir yere geçiş süresi ne olmalıdır?

Teşekkür ederim. Daha sonra soru silinebilir.
0
dissendium
(07.07.22)
2 - İki-dört yıl arası
3 - Dört yılda terfi olmadıysa çokun sınırında
4- Eğer terfi ediyor, mesleki olarak gelişiyor ve iş/hayat dengesini iyi kurabileceğiniz bir ortam varsa mantıklı.
5- İlk fırsatta, mümkünse 1 saniyede.
0
michael_knight
(07.07.22)
sektöre göre değişmekle birlikte 4 sene az bile. normal koşullarda işveren eğitip yetiştirdiği eleman 3-4 yıl sonra bırakıp başka yere gitsin istemez. sık iş değiştirdiği için elenen cv'ler biliyorum.
0
crescent
(07.07.22)
1. 10 gün, 13 yıl
2. Max. 5 yıl
3. Çok değil
4. Çok değişken bunun cevabı
5. Ne kadar çabuk o kadar iyi.
0
alembic
(07.07.22)
1- 7 Ay - 4.5 yil
2- 2 yil
3- Normal ama en ideal hamle daha yuksek bir yere atlamak.
4- Degisken
5- Bir yerde idareten duruyorsaniz 1. senenin sonunda is bakmaya baslamak mantikli.
0
cleric
(07.07.22)
En az 15 ay, en fazla 3 yıl bir yerde çalıştım. 3 yıldan fazla çalıştığın zaman elde ettiğin kazanımın (maddi/manevi) ciddi oranda düştüğünü düşünüyorum. Dünyanın en harika yeri olsa 3 yıldan fazla durulmamalı bence. Bu ayrıca, kişinin kendinde tembellik ve rutine bağlılık yaratıyor. Ortalama bir yer mesleki anlamda bir şeyler katıyorsa, ortalama üstüne geçişte acele edilmemeli diye düşünüyorum ama doyum noktasında sonra ilk fırsat değerlendirilebilir.

Not: Farklı kurumsal firmalarda 6 yıl çalıştıktan sonra aynı sektörde kendi işimi kurdum.
0
sailor
(07.07.22)
1- 4 ay - 18 ay. Ortalamam 8-9 ay falan.
2- 1 yıl civarı iyidir.
3- Çok.
4- Değil. Sonuçta çalışansın, karşında da şirket var. Uzun süre kalırsan tokatlarlar.
5- Geçebilecek hale gelmek: 1-2 yıl. Fırsat varsa hemen.
0
plutongezegendegilmi
(07.07.22)
1. 1 yıl - 7 yıl
2. 3-4 yıl ama şartlara bağlı.
3. çok değil
4. terfi varsa mantıklı
5. işin seni tatmin etmiyorsa düzenli olarak iş bak. ilk fırsatta geç.
0
sir gawain
(07.07.22)
1. 3 hafta, 11 ay :’)
2. İş rahatsa 2-3 yılda bir
3. Bence çok
4. Eğer ilerleyebiliyorsa mantıklı
5. 5-6 ay
0
anneboleyn
(07.07.22)
1. 6 ay-5 sene
2. öyle bir şey yok. önün açıksa aynı şirkette kalınır. ayda 240k TL alıyorsan neden ayrılacaksın.
3. değil. ücretin piyasanın altında kaldıysa, mutlu değilsen, köreliyorsan gibi nedenler iş değiştirme için süreden daha önemli.
4. evet. bknz. 3 - mutlu mesut isen, ayarları bozmaya gerek yok. sürekli hayat kararları almak çok stresli bir iş.
0
gabe h coud
(07.07.22)
(5)

3 gece roma’dayız neler yapalım?

karsiyakaliyiz
Sb. 1 güb vatikan’a gideceğiz diğer zamanlar için değerli önerilerinize muhtacım.
Sb. 1 güb vatikan’a gideceğiz diğer zamanlar için değerli önerilerinize muhtacım.
0
karsiyakaliyiz
(07.07.22)
trastevere bölgesi var daha lokal, bohem bir bölge, bir şeyler içmek, müzik için gidebilirsiniz.
0
siyah gece
(07.07.22)
pastificio kesinlikle.
0
kumandanim
(07.07.22)
1 günü kesin Trastevere'de dolu dolu geçer.
diğer gün de meydanları gezerdim ben olsam, Navona ve İspanyol meydanı, haritada çıkan küçük küçük meydanlar, oturup bişeyler atıştırmalık için Navona'nın atmosferini çok severim, çiçek pazarı insanın içini açıyor yine o yakınlarda.

Cantina&Cucina diye bir restoranında dünyanın en iyi enginar kızartması ve mantarlı risotto'sunu yemiştim. Sıra vardır ama beklediğinize değer.
0
amelie poulain
(07.07.22)
madonna piazza mı bir yer vardı, gençlerin akşamları marketten bira alıp takılma mekanı. bir akşam gidebilirsiniz, biz eğlenmiştik.
0
sir gawain
(07.07.22)
@ sir gawain; piazza Navona olabilir mi?
Değilse de Navona' ya gidin mutlaka.
0
kumandanim
(07.07.22)
(4)

game pass tavsiyesi

sir gawain
oynayacak oyun bulamıyorum. kesin oyna dediğiniz neler var?fps/shooter hariç.
oynayacak oyun bulamıyorum. kesin oyna dediğiniz neler var?

fps/shooter hariç.
0
sir gawain
(06.07.22)
Valla her duyuruya ayni seyi yaziyorum ama hades
0
floydian
(06.07.22)
hades'i 100 küsur saat oynadım. oynadığım en iyi game pass oyunuydu. dead cells'i de epey oynadım.
0
🌸sir gawain
(06.07.22)
yenilerden tunic iyiydi
0
passion rules the game
(07.07.22)
slay the spire

game pass'te gözüküyor hemen gelip yazayım dedim. hades ve dead cells'in sıra tabanlı kartlı versiyonu. inanılmaz sarıyor.
0
mr rosebud
(07.07.22)
(4)

Barista Sütlerinin (Yulaf, Badem vb) Diğerlerinden Farkı Ne?

dreamnesiac
Evde espresso yaparken Barista yulaf sütü kullandım, kahveyle uyumu müthiş.Sonra şekerli olabilir diye "şekersiz" badem sütüyle denedim, 2 kahvenin alakası yok. Aynı marka bu arada.Barista sütlerinin tam olarak farkı ne? İçine yağ ya da şeker mi katıyorlar? Daha kıvamlı olmasının da nedeni ne olabil
Evde espresso yaparken Barista yulaf sütü kullandım, kahveyle uyumu müthiş.
Sonra şekerli olabilir diye "şekersiz" badem sütüyle denedim, 2 kahvenin alakası yok. Aynı marka bu arada.

Barista sütlerinin tam olarak farkı ne? İçine yağ ya da şeker mi katıyorlar? Daha kıvamlı olmasının da nedeni ne olabilir?

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(06.07.22)
Daha yağlı oluyor onlar evet.

Normal sütler su gibi artık fark ettiysen.

Hele yarım yağlı diye satılan şey süt bile değil bence öyle süt mü olur :/
0
chicha_v2
(06.07.22)
daha yağlı oluyorlar ve daha az sulandırılıyorlar.
0
sir gawain
(06.07.22)
badem sütü, yulaf sütü denen şeyler tümüyle balondur.
Alpro marka badem sütünün içindeki badem oranı %3!! Gerisi su. İçinde hiçbir şey yok.

Buyrunuz içeriği:
www.macrocenter.com.tr
0
ebabil curnatasi
(06.07.22)
yulaf sütüne balon diyen arkadaşa oatly denemesini tavsiye ederim, özellikle barista versiyonunu.
0
sir gawain
(06.07.22)
(3)

Disney plus / Yurtdışı

aynose
Almanya'dayım, Disney+ üyeliğini Türkiye'den bir arkadaşa aldırsam, burada bütün içerikleri Türkiye fiyatıyla izleyebilir miyim?
Almanya'dayım, Disney+ üyeliğini Türkiye'den bir arkadaşa aldırsam, burada bütün içerikleri Türkiye fiyatıyla izleyebilir miyim?
0
aynose
(02.07.22)
aynısını netflix ve amazon'da yapabiliyorum. disney'de de olur herhalde.

vpn'le alabilirsin. chrome eklentisi windscribe var, ben onu kullanıyorum.
0
sir gawain
(02.07.22)
batidaki cakal tayfa netflix'i, steam'i, amazon'u, disney plus'u hep turkiyeden uyelik alarak kullanip neredeyse sakiz parasina getiriyorlar. sen de yapabilirsin.
0
baldur2
(02.07.22)
Arkadas hesabiyla ve vpn'le ugrasmak istemezsen eger iphone kullaniyosan app store'da turkiyeyi secip telefon uzerinden tl odeyerek uye olabilirsin bu tur seylere. Konumdan bagimsiz turkiye fiyatlariyla oluyor her sey
0
fakyoras
(02.07.22)
(8)

Sararan silikon telefon kılıfına napılır

condom kurşunu
Sararması gitsin diye
Sararması gitsin diye
0
condom kurşunu
(28.06.22)
-karbonat+sirke işe yaramadı
-çamaşır suyu işe yaramadı
-limon tuzu işe yaramadı
-diş macunu falan zaten mantık dışı
-hidrojenperoksit (%6)+ UV işe yaramadı


%35-%50 lik hidrojen peroksit işe yarayabilir. Deneme fırsatım olmadı.
0
janavarorion
(28.06.22)
yenisini almaktan başka yol yok. çünkü kılıfın yapısı bozuluyor. dışının rengi değişmiyor sadece. içinin de değişiyor. öyle temizlenebilecek bi kir gibi değil olay.
0
jelly bear
(28.06.22)
Eski haline asla dönmüyor. Çok uğraşılırsa yalnızca dış yüzeylerdeki %10'luk sararma yok edilebiliyor sadece o kadar.
0
msb
(28.06.22)
Belki boyayabilirsin
0
balpolen
(28.06.22)
Kir değil o kimyasal yapısı bozulduğu için sararıyor. Çare yenisini almak.
0
invictae
(28.06.22)
en iyisini de aldım ve yine sarardı. o yüzden en ucuzunu alıp sarardığında değiştirmek.
0
teritori
(28.06.22)
sirke, deterjan, limon vs her şeyi denedim olmadı. attım yenisini aldım en son. uğraştığına değmiyor. her sene değiştirmekte fayda var.
0
sir gawain
(28.06.22)
Çöpe atılır. Kesinlikle geçmiyor.
0
roket adam
(28.06.22)
(7)

birisinin videosunu izinsizce&habersizce çekip internete yüklemek

floydian
suç mudur? çok fazla var ya bu aralar merak ettim bugün başıma benzer bi olay gelince. dayının biri kaldırımda yerdeki ezilmemiş dutları toplayıp yiyordu. çeksem mi acaba dedim sonra vazgeçtim. çekip yükleseydim twitter'a ekşi'ye falan suç olur muydu bu?
suç mudur? çok fazla var ya bu aralar merak ettim bugün başıma benzer bi olay gelince. dayının biri kaldırımda yerdeki ezilmemiş dutları toplayıp yiyordu. çeksem mi acaba dedim sonra vazgeçtim. çekip yükleseydim twitter'a ekşi'ye falan suç olur muydu bu?
0
floydian
(17.06.22)
dayı senden şikayetçi olsaydı olurdu. yoksa olmazdı.
0
sir gawain
(17.06.22)
"İnternetten veya Sosyal Medya Yoluyla (Bilişim) Özel Hayatın Gizliliğini İhlal

Yargıtay uygulamasına göre, youtebe, instagram, twitter, facebook, whatsapp gibi sosyal medya araçları veya web siteleri ile bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi aletler “bilişim sistemi” olarak kabul edilmektedir. Bilişim sistemi, verileri toplayıp yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir.

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun en yaygın şekilde işlendiği ortam internet ortamıdır. Sosyal medya üzerinden (youtube, instagram, twitter, facebook vs.), elektronik posta (email) veya herhangi bir internet web sitesi üzerinden rızası dışında başkasına ait resim, ses kaydı veya video paylaşılması özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun nitelikli halini oluşturur.

İnternet veya sosyal medya üzerinden özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun cezası, yani başkasına ait ses veya görüntüleri ifşa etme suretiyle suç işlenmesinin cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapistir (TCK m.134/2)."
0
Kaleci Saçlı Forvet
(17.06.22)
Kamusal alanda goruntu almak suc degil, polisi bile cekebilirsin ama adami rezil edersen dava acip kazanabilir.
0
divit
(17.06.22)
burasi kamusal alan ben sokaktaki agaclari cekiyordum diyerek yırtmak o kadar kolay degil, journo.com.tr
0
tadellesever
(18.06.22)
Yok agaci degil direkt adami da cekebilirsin ama dedigim gibi taciz etme rezil etme isine girmeyeceksin.

Ustteki 2 olayda da iyi niyet yok mesela.

Kamusal alan her turlu serbest, aksi takdirde tum guvenlik kameralarinin mobeselerin sokulmesi lazim.
Sonucta 7/24 suratimizi cekiyorlar.
Ama bu goruntuyu alip aha kerize bak dut topluyor diye yayinlarsan ya da ustteki gibi plajdaki kadini cekip dergi kapagi yaparsan cezayi yersin.

Araba ustunde sevisenleri cekenler muhtemelen ceza yiyecek mesela.
0
divit
(18.06.22)
divit bi beyin fırtınası olsun diye soruyorum; misal ben her gün sıradan x bir kişinin videosunu çekip Twitter'a yüklüyorum; ne bir dalga geçme ne bir rezil etme hiçbir şey yok, aynı kişinin her gün videosunu çekip bu şekilde yayıyorum sosyal medyada, bu sence suç kapsamına girmez mi?
0
Kaleci Saçlı Forvet
(18.06.22)
Bence girer, herifi takip ediyorsun tacize bile girer.
0
divit
(19.06.22)
(8)

İzlediğiniz filmleri nerede listeliyorsunuz?

psipsipsi
Hangi uygulama sizce daha pratik ve güzel bu iş için?MUBİ, Raf, Letterbox, IMDB? Ya da başka birisi.
Hangi uygulama sizce daha pratik ve güzel bu iş için?

MUBİ, Raf, Letterbox, IMDB? Ya da başka birisi.
0
psipsipsi
(17.06.22)
IMDb Top250 listesinde izlediklerime 'Seen' işareti koyuyorum. Bunun dışında bir listem yok.
0
himmet dayi
(17.06.22)
Emdb (imdb değil) Başka hiçbirini beğenemedim, filmleri yazarına yönetmenine vs göre sıralayıp çıktı da alabiliyorsunuz liste olarak.
0
akhenaten
(17.06.22)
letterboxd
0
lesmiserables
(17.06.22)
imdb, galiba bi 15 senedir puanlıyorum, karşı tarafa listenide yollayabiliyorsun, listeleride indirebliyorsun aynı zamanda karşılaştırabiliyorsun sitede
0
eja
(17.06.22)
Mubi
0
Amaranta ursula
(17.06.22)
eskiden (2000-2015 arası diyeyim) her izlediğim filmin afişini tuttuğum bir klasörüm vardı. her afişi aynı boyutta kaydediyordum ve filmin adını dosya adı olarak giriyordum. sonra bunun çok oks bir hareket olduğunu fark edip bıraktım. artık tek yaptığım imdb'den puanlamak, bazen onu bile unuttuğum oluyor.
0
sir gawain
(17.06.22)
app store’da filmist diye bir aplikasyon var. ücretsiz ve arayüzü çok sade. imdb ile de bağlantılı. izleyeceklerim ve izlediklerim var kısmı var yalnızca.
0
violetsky
(17.06.22)
Filmadami diye bir site var. Yıllardır cillop gibi.
0
baal
(18.06.22)
(13)

Uykuya dalış süreniz ne civarlarda?

jonas
Merhaba. Gece yatağa girince yaklaşık ne kadar sürede uykuya dalıyorsunuz?Benim uykuya dalışım 1,5 saatleri buluyor. Kafayı yastığa koydu mu 5 dakikada gidenlere çok imreniyorum gerçekten.Sürenizi yazarken kolay uykuya dalış tavsiyeleriniz de varsa şayet, onları da ekleyebilirsiniz...
Merhaba. Gece yatağa girince yaklaşık ne kadar sürede uykuya dalıyorsunuz?

Benim uykuya dalışım 1,5 saatleri buluyor. Kafayı yastığa koydu mu 5 dakikada gidenlere çok imreniyorum gerçekten.

Sürenizi yazarken kolay uykuya dalış tavsiyeleriniz de varsa şayet, onları da ekleyebilirsiniz...
0
jonas
(15.06.22)
kitabı elime aldıktan 20 dk sonra uyuyorum max. başucuna kitap koy ve zorla kendini okumak için.
0
roket adam
(15.06.22)
Uyumadan önce BBC, CNN okurum. Sonra Youtube. Yeter deyip telefonu bıraktıktan sonra 20 dakika falan sürüyordur. Biraz gözleri yormak iyi gelebilir. Müzik de olabilir. Bir de yatak, oda rahatsız edici olmayacak. Yastık çok önemli. Bunları bir değerlendirin.
0
dissendium
(15.06.22)
bir şeyler izleyerek uyumanızı gönül rahatlığıyla öneremeyeceğim çünkü sağlıksız olduğunu iddia eden birçok çalışma mevcut ama ben hep bir şeyler izleyerek uyuyorum, o da yaklaşık 25-30 dakika alıyor yatağa geçtikten sonra. izlediğim içeriğin soft içerik olmasına dikkat ediyorum, aşırı merak edeceğim veya gerilimli bir şey seçmiyorum. genelde çizgi film veya belgesel izleyerek çok rahat uyuyorum. ertesi gün izlediğim bölümün 20. dakikasına geri sararak epey çizgi film bitirdim :)
0
evde liyakat kalmamis
(15.06.22)
bir saat. 5 dk saga dönerek yatarim, sonra 5 dk sola. sonra bir daha saga, bir daha sola vs... en sonunda bir ara uyuyakaliyorum iste.
0
kimi raikkonen
(15.06.22)
5 dakika. her sabah 6'da kalkan moruğum. gün içi uyuklama ihtiyacı oluyor ama.
gençlikte kıpır kıpır oluyor insan hele bir de kafada dolaşan aşk meşk iş güç mevzuları varsa daha da zor.

duş ve kitap okuma iyi geliyor. ekrana bakmak ters etki yapabiliyor.
bir de nefes tekniği vardı onu uygulayabilirsiniz.
onedio.com
0
lazpalle
(15.06.22)
5 dakika sonra uyurum genelde. ama kafaya bişeyler takmışsam sabaha kadar bile uyuyamıyorum. en güzeli gamsız hayat...
0
naksidil
(15.06.22)
hissediliri bir kaç dakika olup, takribi 2-3 dakika (watch uyku takip uygulaması öyle diyor)

yastığa kafamı koymam yeterli. Uyumak için ek bir uğraş ya da ritüele gerek duymuyorum.
0
foolrules
(15.06.22)
2 dakika falan sürüyor. bazen yatağa kafamı koyduğum gibi uyuduğum da oluyor. sabahları da zınk diye kalkarım yataktan. kendimi bildim bileli böyle. androidim sanırım.
0
sir gawain
(15.06.22)
Uykum geldiginde kafami yastiga koyuyorum ve eger cok sacma bir donemde degilsem asagi yukari ayni saatlerde uyuyup uyanirim. Uyumam 1 dakika suruyor mu ondan bile emin degilim saniyelerle ifade edilebilir belki...


eger tamamen bekar hayatina baglamissam birseyler izlerken uyuyabiliyorum, 10-15 dakika suruyor ama cok saglikli oldugunu dusunmuyorum


genelde rahat uyuyorum yani, ama sabaha kadar uyuyamadigim cok stresli borkac gece hatirliyorum, uzun hayat yolunda normal...
0
hewit
(15.06.22)
5 dk. Açıkçası ne tavsiye vereceğimi bilemedim.
0
Amaranta ursula
(15.06.22)
Gün içindeki yorgunluğa ve aktiviteye bağlı olarak değişiyor. Spor yaptığım günler ya da alkol aldığım günler çok kolay uyuyorum ama stres sebebiyle uyuyamıyorsam uyku için meditasyon sesi açıyorum, 10. dakkasına kalmadan uyumuş oluyorum.
0
amelie poulain
(15.06.22)
spor yaptığım günler 5-15 dk. stresli olduğum günler bir kaç saat.

oda serin olmalı. yazın klimayla odayı 25 dereceye getirip öyle yatıyorum.
öncesinde odayı havalandırmak lazım. bir de karanlık olmalı. tavandan yere inen motorlu perdelerim var. zifiri karanlık oluyor.
0
gabe h coud
(15.06.22)
ortalama 6-7 dakika, sleep cycle ile ölçebilirsin.
0
1837837
(16.06.22)
(6)

"neşeli" müzik

osuran imam
jung'un "dışadönük tip" dediği insanlar hangi müzikleri dinliyor? yani "neşeli" müzik denince akla ne geliyor? sadece pop müzik mi var elde? insanı dert sahibi yapan müzikler dinleye dinleye iyice depresif oldum. müzik zevkimi gözden geçirmek istiyorum. lüzumsuz bir konuymuş gibi geliyor, ama müzikl
jung'un "dışadönük tip" dediği insanlar hangi müzikleri dinliyor? yani "neşeli" müzik denince akla ne geliyor? sadece pop müzik mi var elde? insanı dert sahibi yapan müzikler dinleye dinleye iyice depresif oldum. müzik zevkimi gözden geçirmek istiyorum. lüzumsuz bir konuymuş gibi geliyor, ama müzikle çok içli dışlı biri için önemli bence. bir de bu "neşeli" müzikle "dertli" müzik türsel olarak belirlenebilir mi? mesela sadece insana yaşama sevinci verecek bir müzik "tür"ü var mı acaba? yoksa tamamen müzisyen düzeyinde mi düşünmek lazım bunları?
0
osuran imam
(13.06.22)
Sorunun içeriğini okumadan uzunca bir liste yapmıştım, soru bambaşkaymış:D

Yine de cevap vermem gerekirse bence olay sadece müzisyen ile bitmiyor. Sadece pop da yok, neşel klasik müzik parçaları da var. Bazen slow ağırlıklı çalışan sanatçı ve gruba bakıyorsun bi tane hareketli parçası oluyor. Misal Kings of Convenience- I'd Rather Dance With You, acayip enerjik, mutlu etmeli. Yani değişiyor bana göre.
0
Amaranta ursula
(13.06.22)
remixler neşeli müzik bence www.youtube.com
0
ala09
(13.06.22)
"genre"/"janr" muzigin tarzini ifade eder, fakat duygu meselesi tarzdan farklidir. yani duygusal pop da var, hatta turkiye'de arabesk pop cok yaygin. buna ragmen pop eskiden beri turkiye'de "hafif bati muzigi" olarak bilinir ve rahatca dinlenebilecek yormayan bir tur muzigi ifade eder.

rock yine turkiye'de yanlis anlasilmis bir turdur. niyeyse rock'cilar da oluyorum bitiriyorum deyip duruyorlar...

klasik bati muzigi deyince mesela bunun agir duygusal olani da var, coskulu ve neseli olani da var, epik ayri, fantastik ayri...

bence tur vs ayirma fakat dedigin gibi muzisyenin tavrina gore sec. aglak adamlardan uzak dur.
0
idexo
(14.06.22)
eskiden kral tv'de falan parçalar anons edilirken iki ayrılırdı: duygusal çalışmalar ve hareketli çalışmalar. bu ayrımın türkiye dışında başka bir ülkede yapıldığını duymadım. biz arabeske öyle bulanmış bir toplumuz ki pop müziğimiz bile acılı, o yüzden şarkıları acılı/acısız diye ayırıyoruz.

batıda içkiyi eğlenmek için içer insanlar, biz dertlenip üzülmek için içeriz. biraz bunun gibi.

sorunun net bir cevabı yok. çünkü "neşeli" diye bir tür yok. yeri geldiğinde klasik müzikten de neşe alırsın, rap'ten de, folk müzikten de. ama dışadönük tip dediğinde benim kafamda indie pop-rock dinleyen tipler geliyor genelde. nedense hayat ve gençlik enerjisi en çok bu türde varmış gibi hissediyorum.
0
sir gawain
(14.06.22)
Evet insanın ruh halini çok değiştiriyor. Ben "neşeli müzik" dinleyemiyordum, bilinçli bir şekilde kendimi zorlayarak bir süre sadece böyle şeyler dinledim ve sonra alışmaya başladım.

Şimdi eskiden çok sevdiğimi söylediğim gruplar, sanatçılar içimi şişiriyor.

Genelde pop evet, ama illa pop olmasına gerek yok. Ella fitzgerald'ın I got rhythm'i jazz örneği mesela.

O açıdan türsel konuşmak zor, ama bazı türler içinde bazı duygular daha fazla. Örneğin siz gothic müzik dinleyip çok pozitif parça bulamazsınız. Ancak genel geçer rock, blues, pop, r&b, soul, jazz, country gibi türler içinde her türlü duyguya uygun şarkılar var.
0
akhenaten
(14.06.22)
Neşeli müzik dinlerken keyif aldığın müziktir. Herhangi bir şeyden keyif alabilmen için ise öncelikle neyi sevdiğini bulman, ardından da bağ kurman gerekir. Dinlediğin şeylerin herhangi bir elementiyle(sözleri-poetrisi, melodik yapısı, genel soundu, belki de performansçının güzelliği - yakışıklılığı vs. uzar gider) bağ kurmadığın, içselleştirmediğin, kendinden yahut keşfedip keşfedemediğin türlü isteklerinden bir şey bulmadığın sürece, saatlerce boş boş neşe umut edip dinleye de bilirsin tabi karışamayız.

Farz-ı misâl ben dark soundları seven bir bireysem; Regi(genel olarak neşeli diye tabir edilir) dinlesem dahi o janradaki dark soundlu şarkıları tercih ederim. İnsanları değil, kendi içgüdülerimi dinlerim mutlu ve neşeli olurum.
0
Solit
(27.06.22)
(21)

Meslek tavsiyesi

korhaydut
Merhaba arkadaşlar ben 26 yaşında bir pratisyen hekimim. Mesleğimi bırakmak istiyorum. Nedenlerini anlatmak yerine tavsiyelerinize ihtiyacım var. Kendime yapabileceğim bir meslek arıyorum, maddi olarak çok büyük beklentim yok sadece gelişime açık olsun ve maddi olarak ihtiyaçlarımi karsilasin istiyo
Merhaba arkadaşlar ben 26 yaşında bir pratisyen hekimim. Mesleğimi bırakmak istiyorum. Nedenlerini anlatmak yerine tavsiyelerinize ihtiyacım var. Kendime yapabileceğim bir meslek arıyorum, maddi olarak çok büyük beklentim yok sadece gelişime açık olsun ve maddi olarak ihtiyaçlarımi karsilasin istiyorum.

Öncelikle şuan aldığım ücret aylık 11-12k civarı bir ücret. Kendime seçenek olarak sunduklarım ise ticaret yapmak, köyüme dönüp çiftçilik yapıp-pazarci olmak aynı zamanda ya da biraz vakit ve çokça emekle bir ucundan yazılım sektörüne girmek. Ya da hiç bunlarla uğraşmayıp gönülsüz bir şekilde bir uzmanlık kazanmak. Yurt dışı seçeneğini istemiyorum.

Her türlü yoruma ve tavsiyeye açığım.
0
korhaydut
(10.06.22)
Derdini anlatmayan derman bulamazmis ben de iyisiyle kötüsüyle sizinle paylaşmak istedim.
0
🌸korhaydut
(10.06.22)
hocam 26 yas hic gec degil oncelikle
yazilima, siber guvenlige yonelebilirsin
ozellikle siber guvenlikte kendini verirsen kisa surede buyuk yol alabilirsin
kararini vermeden once birkac ay daha gonulsuz calis, bostayken sermayen olsun

ticaret icin sermayen yok
ciftcilik olduruldu
pazarcilik yedirirler mi
0
nibba
(10.06.22)
Saglik turizmine gir, estetik klinigi ac, lazerci botoksu ac.
Aha su an benim bile botoks ihtiyacim var.

Gozunu seveyim yazilima girme, yazilim doktorluktan bin kat daha kotu bir meslek.
Getir 5bin kisiyi isten atiyor, 2 sene guzel gitti diye cazip gozuktu millete. O donem bitiyor.
0
divit
(10.06.22)
Sağlık turizmi de mantar gibi yayılıyor ama ihtiyacın kapanmasına elbette çok var. Asıl sıkıntı yeterli sermaye olmaması sadece 250k değerinde bir arabam var onu da gözden çıkarmaya hazırım güzel ve sağlam bir basamak bulursam kendime.
0
🌸korhaydut
(10.06.22)
Ben olsam yine sağlıkla ilgili bir işe yönelirim. Estetik kliniği, lazerci vb. öneriler bana çok mantıklı geldi. Öncelikle sizi bunaltanın iş mi yoksa mesai mi olduğuna karar vermeniz lazım. Sorun işse evet risk alınabilir ama sorun mesai kavramıysa yazılım vb. işlerde bunun beteriyle karşılaşabilirsiniz.
0
h1a9t6a7y
(10.06.22)
Plastik cerrahi

Bir video görmüştüm. İyi bir arabanın sürücüsüne ne iş yapıyorsunuz diye soruyordu biri. Estetik doktoruyum diyordu. Hele bu zamanda burun estetiği yapıp Instagram'da ünlü olursan paraya para demezsin.
0
dissendium
(10.06.22)
Bilgi birikimi ve yetkinliği çöpe atmayacak bir şey tercih ederdim şahsen. Hekim olmak kolay değil. Belki turizmci olduğum içindir ama sağlık turizmi tercih ederdim ben olsam sanırım. Sağlık turizmi deyince aklınıza sadece saç ekimi gelmesin termal otel de sağlık turizmine girer mesela.
0
uvcray
(10.06.22)
Çiftçilik ve beraberinde pazarcılık yapmak mantıklı geliyor bana, ürünün fiyatı çok kırılmayacak böylelikle. Köydeki konudan komşudan ürünleri piyasanın hafif üstüne alıp öncelikle 2 3 tane pazar taşında satmak gayet getirisi yüksek ama negatif yani emek çok fazla, mesaisi çok fazla neredeyse sabah 6 da kalk akşam 10 da eve gir tarzı bir mesaisi olacak. İnanmayacaksınız şuan domatesi 1.5 - 2 liradan alıyor toptancilar.

Plastik cerrahi ise 4 yıl asistanlık yanına 2 yıl da zorunlu görev olacak. Bu 6 yıl da verilen emegi iddia ediyorum koca Türkiye de sadece cerrahlar veriyordur. 2 yıl boyunca tüm ilin tek plastik cerrahisi olarak calismak 7 gün 24 saat 31 gün her an mesai demek şehir dışına asla çıkamamak demek. Ve ayrinca kazanması da bir hayli zor diğer uzmanlıklara göre.

Yazılım hâlâ bir fırsat çünkü ileride yurt dışına gitmek konusunda da gayet kolaylayici bir faktör olabilir iyi bir yazılımcı ise.

Uzmanlığı düşününce 6 yıl emek verilecek. 6 yıl herhangi bir konuya emek versen çok rahat onun uzmanı olursun diye düşünüyorum. O konunun aranan adamı olmak yani.
0
🌸korhaydut
(10.06.22)
İlaç şirketlerinde çalışan doktorlar oluyor. Özel sektörden memnun kalacağınızı düşünmüyorum. Şimdi işinizi sevmesenizde bir iş garantiniz var. Özel sektörde birini memnun etmek için çok daha fazla uğraşacaksınız.

Ezbere hareket ederek yazılıma yönelmeyin. Belli ki doktorluk mesleğini seçerken de bu şekilde davranmışsınız. Bu iyi bunu yapayım gibisinden düşünmeyin. Tam olarak ne istiyorsunuz buna odaklanın.
0
Cruyff
(10.06.22)
En yapılabiliri yazılım gibi duruyor. Sermayeniz ve iyi bir başlangıç noktanız var ise ticaret de düşünülebilir. Tarım ve pazarcılık sizin de dediğiniz gibi ciddi emek gücü istiyor. Umarım her şey gönlünüzce olur. Doktorlar bu duruma düşmemeliydi memlekette. Yazık ettiler.
0
rosencruz
(10.06.22)
İlaç şirketleri geliyor aklıma,
Sağlık turizmi geliyor,

Siz hekimlik okuduğunuz için büyük ihtimalle beyniniz yeni ve fazla bilgi almaya çok açık, alışık.
İstediğiniz herhangi bir alana girip başarılı olabileceğinizi tahmin ediyorum. Ama bedensel işler yerine daha beyinsel işler öneririm.
Hekimlik pek çok başka sektörde de işe yarayan bir eğitim. Umarım istediğiniz gibi olur işler.
0
michael_knight
(10.06.22)
Ticarete yatkınlığınız varsa, becerebilirim diyorsanız küçük bir hostel ya da otel açmayı düşünebilirsiniz. Ama maliyeti nedir yapmak kolay mıdır pek bilmiyorum. Bana hep cazip gelmiştir otel sahibi olup müşterilerle ilgilenmek ama benim öyle bir imkanım yok :) ticaret yaparsanız da doktorlarla iletişimi kesmeyin bence. Doktorlara da yaptığınız işle ilgili yardımcı olursunuz. Mesela Facebook'ta doktorlar grubu var. Oradaki yönetici güzel işler yapıyor. Onu baz alabilirsiniz.
0
bayc
(10.06.22)
senin pozisyonunda olsam su anda ve uzmanlik istemiyorsan turkiye'de olmayan alternatif tip sektorlerine yonelirim. 1-2 sene yurtdisina cikip alternatif tip egitimi alir, akupunkturcu falan olurum. Sonra donup zengin bir muhitte kucuk bir yer acar yururum.
0
cooperr
(11.06.22)
hocam holistik tıp, doğal tedavi gibi alanlara kay. online başla, sermayeyi biriktirince muayenehaneni aç. insanlar bu alandaki uzmanların yüzüne şu anda para atıyor, aç kalman çok zor.
0
sir gawain
(11.06.22)
yazılım ciddi zor bir konudur. bilgisayar müh. mezunlarının %95'i kod yazamaz, algoritma üretemez. lisede matematik problemlerini severek bulmaca niyetine zevkle çözmüyorsanız girmenizi tavsiye etmem.
benim kiracım yapı malzemeleri satıyor. 2 ortakdan birisi sizin gibi pratisyen hekimken bırakmış bir hekim. aynı zamanda müteahiitlikte yapıyor. ayda ne kadar kazandığını söylemeyeyim :(

ben çocukken ne olcaksın diyene mühendis derdim. 780 tür mühendislik olduğuu bilmiyorum tabi. arabayıda inşaatıda herşeyi aynı mühendisin yapıyor sanıyordum. sizin ticaret yapacam demeniz biraz onu anımsattı bana :) ticarette batmamak için (para kazanmak demiyorum bak) ciddi tecrübe / sermaye gücü / pazarlama ağı / x / y/ z bir sürü parametre vardır.

çiftcilik demişsiniz. kandırada babası dededi çiftci olanların %95'i arsası varken çiftcilik yapmıyor. hepsinin tek derdi asgariücretle şehirde bir işe girmek.
0
aslindasorunumpsikolojik
(11.06.22)
yapabiliyorsaniz sac ekim merkezi gibi bir sey acin.
0
oscar
(11.06.22)
Ilac sirketlerinde Medical advisorlik vs. neden dusunmuyorsunuz
0
passive aggressive
(11.06.22)
Vergi avukatlığı iyidir. Tıptan yazılıma geçmekten bir farkı yok. Madem kazançlı bir meslek olsun.
0
gabe h coud
(11.06.22)
Güzellik salonu açmak
Hekim olmanızın avantajı da olur
Botox vs
0
photo85
(11.06.22)
mba, finans etc masteri yapip direkt finansa/danismanliga gecebilirsiniz.

cok tutulursunuz, sizi farma konularinda uzmanlastirilar havada kaparlar o derece.

yazilima gecerseniz global firmalarin r&d ekipleri icin cok degerli olursunuz.

sektör alan degistirmek hic korkutucu olmali, türkiyede insanlar asiri korkuyorlar bu konularda, ben 32 yasinda sektör degistirdim analistlikten, yazilima gectim hic problem olmadi.
0
bora benim lan aslında
(11.06.22)
(6)

neden sarı site denip duruyor?

chezidek
entry'lerde sahibinden'i devamlı bir gizleme çabası oluyor. niye gizliyorlar bu sitenin ismini de böyle şifreli şeyler söylüyorlar?
entry'lerde sahibinden'i devamlı bir gizleme çabası oluyor. niye gizliyorlar bu sitenin ismini de böyle şifreli şeyler söylüyorlar?
0
chezidek
(28.05.22)
İstemeden daha çok reklamını yaptıklarını düşünüyorum ama tabi kötülemek için kullanılıyor.sari site deyince hoş bi intiba oluşmuyor
0
olaylar olaylar
(28.05.22)
internetin yaygınlaştığı dönemde kimse kendi sitesinin içerisinde başka bir sitenin adı sanı linki geçsin istemezdi. bunu reklam olarak değerlendirlerdi. Bu dönemlerden kalmış ilkel bir alışkanlık sadece.
0
godspell
(28.05.22)
adını ağza almayarak itibarsızlaştırmak ve kötülemek için. rte'nin öcalan'a imralı demesi gibi. ama insanlar genelde başkalarından görüp taklit ediyorlar, niye gizlediklerini onlar da bilmiyor.
0
sir gawain
(28.05.22)
godspell +1
Site ismi anmak yasakti forumlarda, o zamandan kalma.
0
divit
(29.05.22)
Sahibindenin telaffuzundan daha rahat
0
baal
(29.05.22)
Eskiden forumlarda yasaktı, oradan kalma bir şey.
0
invictae
(29.05.22)
(1)

paypal hk

Ley
Arkadaslar,lütfen, bir cahil olan bana anlatabilir misiniz?amerika'dan bana bir ödeme yapilacak, paypal disinda bir secenek yok. Ben uygulamasini falan indirdim. bankami ekledim. ama karsi taraf ödeme yapacagi zaman IBAN mi isteyecek ne isteyecek hicbir sey anlamadim?tesekkürler..
Arkadaslar,
lütfen, bir cahil olan bana anlatabilir misiniz?
amerika'dan bana bir ödeme yapilacak, paypal disinda bir secenek yok.
Ben uygulamasini falan indirdim. bankami ekledim. ama karsi taraf ödeme yapacagi zaman IBAN mi isteyecek ne isteyecek hicbir sey anlamadim?

tesekkürler..
0
Ley
(26.05.22)
öncelikle türkiye'de kullanılamıyor. o yüzden başka bir ülkede olduğunu varsayıyorum.

paypal'e giriş yaparken kullandığın mail adresini vermen yeterli.
0
sir gawain
(26.05.22)
(3)

Dizilerde diyalogları kim yazıyor?

ya ben lan neyse
böyle karşılıklı konuşma şeklinde mi yazılıyor bir de? yoksa "x sinirlenip reddeder" gibi yazılıp oyuncuya mı bırakılıyor?
böyle karşılıklı konuşma şeklinde mi yazılıyor bir de? yoksa "x sinirlenip reddeder" gibi yazılıp oyuncuya mı bırakılıyor?
0
ya ben lan neyse
(25.05.22)
her dizinin senaristleri var jenerikte yazar. diyaloglar ve hareketler açıkça yazılır virgülüne kadar. %99 o senaryoya uyulur.
0
jelly bear
(25.05.22)
genelde parantez içinde önce repliği söyleyecek kişinin duygu durumu ya da yaptığı eylem yazılır, sonra replik yazılır.

ahmet: (sağ elini havaya kaldırır, bağırarak) hey sen, oradaki?

gibi

türk dizilerinde böyle midir bilmiyorum. adamlar her hafta 120 dakika dizi çekiyor, daha hızlı ve pratik çözümler geliştirmiş olabilirler. ama oyuncuya bir doğaçlama alanı bıraktıklarını sanmıyorum. onun için ne vakitleri ne de sabırları var.
0
sir gawain
(26.05.22)
dünyanın en doğaçlama içeren dizisi l&m exxen bölümlerinden birinin son sahne son cümlesinde leyla'nın ağzından çıkan cümleye bakarsak diyebiliriz ki diyaloglar birebir aynı kalıyor. birisi de dememiş ki hacı bu nedir, leyla böyle küfür eder mi.
0
onemoremile
(26.05.22)
(6)

En iyi mobilya markası

morfeus emmi
Sizce en iyi mobilya markası hangisi? Sözlükte hangi mobilya markasının başlığına baksam pişmanlıklar, rezaletler diz boyu. Beyler bayanlar siz mobilyayı nereden alıyorsunuz ?
Sizce en iyi mobilya markası hangisi? Sözlükte hangi mobilya markasının başlığına baksam pişmanlıklar, rezaletler diz boyu. Beyler bayanlar siz mobilyayı nereden alıyorsunuz ?
0
morfeus emmi
(25.05.22)
Abi en iyi mobilya sorusunu dogru kisiye sorarsan bir koltuga 50bin dolar verebilirsin. Ne aradigina ve daha da onemlisi butcene bagli
0
floydian
(25.05.22)
Aslında yurdum firmaları merak ettiğim( enza doğtaş Algemo iatikbal falan)
0
🌸morfeus emmi
(25.05.22)
enza home. bir de ikea'nın üst segment ürünleri.
0
sir gawain
(26.05.22)
entry yazanlar hep sorun yaşayanlar da ondan. bir insanın mobilyasından memnun olduğu için entry yazma olasılığı düşüktür sorun yaşayana göre. ben bi koltuk aldım çok rahat, zamanında da geldi oley yazmazsın yani. sadece mobilya özelinde değil genel olarak tüm markalarda benzer şeyler vardır. bi iphone falan başlığında farklıdır. onlar da işte hava atma mevzusu işte ergenlik malum zor.

cevaba gelirsek. yatak odasındaki takım doğtaş benim. iyi çıktı.
salondaki takımı bayrampaşa'da kendi üretim yapan bir mobilyacıda görmüştük. evin ölçülerine göre düzenlettirdik rengini değiştirdik falan. onda da sıkıntı yok.
enzanın şık ürünleri vardı. kaliteli de görünüyordu. ama pahalıydı.
7 yıllık ve birer taşınma da gördü bunlar bu arada.

eğer para sorun değilse marka yerine üretim yapanlardan almayı tercih ederdim ben. bayrampaşa'da var mesela mobilyacılar bunu yapan. eskici mi ne vardı avrupa yakası esenyurt tarafında, orada da vardı üreticiler. hem kafanıza göre rengini ölçüsünü falan da ayarlarsınız. üstelik öyle çok pahalı fiyat da çekmiyorlar(mevcut fiyatlara göre tabi ki) mobilyacılar çarşısına falan gidin yani bulunduğunuz yerde.
0
syozkn
(26.05.22)
Yerli olarak Enne veya Casa en kaliteli olanlar ama fiyatlar ucuyor tabi dogtasa enzaya gore
0
mirafiori
(26.05.22)
Enne ve casa yı duymamıştım bir bakayım. Teşekkürler
0
🌸morfeus emmi
(26.05.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.