yıl boyunca sınırsız olması lazım.

Şu tar bir şey iş görmez mi ?

www.folyosepeti.com

@ ceketimi alip cikcam;

Maalesef bunlar betona iyi yapışmıyor.

Üzerine parke geçiş profili koyabilirsiniz. Ben olsam geçiş profili yerleştirirdim oraya.

m.n11.com

parke kapı eşiği gibi bir şey kullanabilirsiniz. betonun genişliği tam anlaşılmıyor ama 10 cm genişliğinde şu aşağıdaki var, daha genişi var mıdır bilemedim. bunu silikonla beton zemine yapıştırabilirsiniz. silikon üzerine bu parçayı yerleştirip üzerine ağırlık koyduktan sonra 1-2 gün beklerseniz iyi yapışır muhtemelen. zeminde biraz yükseklik oluşturacaktır ama görsel olarak alternatiflerden daha düzgün olur bence.

www.ciceksepeti.com

google'da "floor transition ideas" yazarak aratabilirsiniz.

cdn.shopify.com

Güzelce boyadıktan sonra folyonun yapışma ihtimali daha yüksek.

Parke geçiş profilleri çok iyi fikir ancak duvar 16 cm, 20 cm aradım bulamadım.

Farklı önerisi olan var mıdır acaba ?

Epoksi diye birşey varmış iş görür mü acaba

O renkte derz dolgusu işe yarayabilir.

sadece foto yolladığınız yer ise dergilik/kitaplık tarzı bir şey koyabilirsiniz tuvalet kağıtlığı üzerine. ya da yedek tuvalet kağıdı için arkası kapalı minik bir raf alan. ama başka yerlerde varsa ona bir şey diyemem.

Arkadaşlar nokta atışı faydalı önerileriniz için teşekkürler. Çatlak sadece bu 3 fayansta. Öncelikle derz dolgusu ile kapatmaya çalışıp, yeterli olmazsa tuvalet kağıtları için raf tarzı birşey yaptırmak mantıklı olacak gibi. :)

derz bunu kapatmaz, istenen sonucu vermez, üzerini kapatma yoluna gidin direkt. ikea nın metal dergiliği böyle uzun bir şey o uyar gibi

v60 kullanmıyorum ama zamanında espresso için kg79 kullanmıştım. maalesef hiç homojen bir öğütme sağlamıyor, çok fazla toz kalıyor. bu tozlar da kağıt filtrenin tıkanmasına sebep oluyordur muhtemelen. daha kaliteli bir öğütücü ile istediğiniz performansı alırsınız bence.

Öğütücün pek homojen değil :(
Marketten klasik 1x4 kağıt alıp deneyebilirsin bunların gözenekleri daha açık. (kağıt şekli farklı olsa da ufak bir katlama ile v60'a uyuyor)
Bir diğer öneri de 15gr./250ml. civarında demleme yapman, daha az kahve daha hızlı akış.

@shadowfollower; anlıyorum teşekkürler. Peki bir öğütücü tavsiyeniz var mıdır toz yapmayan?

Öğütücü iyi değilse çözüm yok maalesef dozajı 16 grlara düşürüp yakalamayı deneyebilirsiniz onun dışında pek bir seçenek yok malum el değirmeni fiyatları uçmuş gitmiş yaa:(

kg79 oldukça tozlu öğütüm yapan bir cihaz. 80 ml su ise çok fazla. 40-45 ml yeterli. suyu dökerken kenarlara çok gitmemek gerek. süreyi uzatan etmenlerden biri de bu. 20 gram kahveye 300 ml su ideal oran. 45 ml bloomingten sonra tek part içeriden dışarı doğru dairesel hareketlerle demleyin. cafec traditional filtre kağıdı da demleme hızını arttıran bir ürün. deneyin.

edit: öğütücü tavsiyem comandante c40

hocam bütçenzie göre değişir öğütücü işi. kaliteli sayılabilecek öğütücüler 2-3 binden başlıyor. ben espresso için şunu kullanıyorum ama v60 için de öğütebiliyor.

www.gelbura.com

bu kadar para vermem derseniz en uygun çözüm sözen el değirmeni. ancak o da bir süre sonra yorucu olabiliyor. bir de sözen deneyecek olursanız ek bir somun alarak aşağıdaki ayar vidasını sabitlemek için kullanın.

bunlar dışında bir şey almak isterseniz konik dişlisi olan öğütücülere bakmanız lazım. yukarıdaki linki ararken şunu buldum, hem fiyatı uygun hem konik kullanıyor (yenilenmiş cihaz bu arada).

www.gelbura.com

randevu.nvi.gov.tr

burada adrese kayıt var, o linkten devam edeceksiniz.

bu arada ikamet değişikliği için niye il sağlığa gittiğinizi de anlamadım.

Eğer yeni bir gelişme olmadıysa 7-8 ay önce ben internetten değiştirmiştim ikametimi, e-devletten. Hangi kısmından yapılıyor bilmiyorum ama bir baksın oraya da babanız

il sağlık müdürlüğüyle nüfus kaydının ne ilgisi var anlamadım.
muhtarlıklarda da bu işlem herhalde en az beş yıldır falan yapılmıyor.

e-devlet'ten kasım sonunda ikametimi değiştirdim, gayet kolay oluyor.
e-devlet'e girdikten sonra arama kutucuğuna "ikamet" yazacaksınız, çıkan ilk üç linkten biri ikamet değişikliği oluyor zaten.

Abi telefona entegre bi saat al hatta akıllı bileklikler falan da bu işi görüyor telefon çaldığında seni uyarıyor kalkıp bakarsın niye o kadar uğraşıyorsun ki.

telefonun sesi en yüksekte iken salonda çaldığında duymuyor musunuz? ev mi çok büyük, uykunuz mu çok ağır. ben de böyle uyumak istiyorum yaaaa, sessizdeki telefonun titreşimi bile uyandırabiliyor beni :(
alternatif öneri, bluetooth hoparlör alıp cep telefonuna eşleyin.

akıllı bileklik ya da akıllı saat alın. akıllı saat alırsanız saatten konuşabilirsiniz. akıllı bileklikte de çalınca titrer çaldığını anlamış olursunuz.

cep telefonunu sinyaller nedeniyle mi yatak odanıza sokmak istemiyorsunuz?

hocam hazır çözüm bulamazsınız buna ama geçici çözümler sağlanabilir.

birincisi, fct adı verilen bir cihaz alıp ev tipi telefonla kullanmak. bu cihazlara cep telefonu gibi sim kart takılıyor ve klasik telefona bağlanıyor. bu cihazı alıp yatak odası dışında bir yere kurarsınız, yatak odasında da telefon hattı çekip klasik ev telefonunu bağlarsınız. ama bu çözüm için 2. hat (veya ikiz sim de olabilir) gerekecektir.

alternatif çözüm için de iki farklı kabloya ve minik bir hoparlöre ihtiyacınız olacak. birinci kablo, mikrofonlu aux kablosu (örneğin www.hepsiburada.com), ikincisi de kulaklıklı mikrofon için uzatma kablosu (örneğin www.hepsiburada.com). burada mikrofonlu kulaklık kablosu yatak odanızda olacak ve bir ucuna (kulaklığa bağlanması gereken ucuna) bir hoparlör bağlayacaksınız. diğer ucu da, uzatma kablosu ile başka odadaki telefona bağlı olacak. telefona bir arama geldiğinde ses, kablolar ile hoparlöre iletileceği için duyacaksınız ve uyanacaksınız. mikrofonlu kablodaki tuşa basınca da aramayı cevaplayıp mikrofon ve hoparlör ile görüşebilirsiniz.

bu ikisi dışında paket çözümler yoktur diye tahmin ediyorum.

evet sinyallerin uyku kalitesini bozma durumu yüzünden sokmak istemiyorum.

Ucret takintin yoksa yapilabilir

ben covid olmadım ama haberlerde bu tarz durumlar olduğunu okumuştum. özellikle orta yaş ve üstü erkeklerde görülüyor diyordu.

asi olabilir mi

Öyle lanet bir hastalık ki, geçirdikten sonra da etkileri devam ediyor. Bende ilişki sırasında sertleşme kaybı oluyordu. Vücudunuzu bir süre sağlam bir detoksa sokun. Çok iyi beslenip, çok iyi uyuyun. Gerekli doğal gıda takviyelerini alın. Mesela propolis gibi, müthiş faydasını gördüm. Hastalık sonrası göğüs ağrısı ve nefes darlığı yaşadım bunların hepsini düzeltti. Bir de düşük dozlarda aspirin kullanın. Bir rahatsızlığınız varsa doktorunuza danışın ama aspirin kullanmadan önce. Propolis için de bir ay günde 30-40 damla, bir ay ara. Karaciğeri yoruyor çünkü. Ara vermek gerekiyor. Bir ay sonra mermi gibisiniz. Uygulayın derim.

doktor değilim ne kadar ilgisi vardır bilemem ama covid sonrası ailemde nabız yükselmesi, nabız düşmesi şeklinde kalp sorunu yaşayanlar oldu. Sertleşmede dolaşımla alakalı bir olay olduğu için kardiyolojiden bir kontrole gidebilirsiniz.

ayarlardan tr hattınızın roaming'ini kapatmayı denediniz mi? aklıma gelen tek yol bu oldu.

@shadowfollower denemedim ama bu aklıma gelmemişti. roaming yoksa hat kapalı gözükür. kapalı gözüken hat wifi arama'ya geçer. güzel fikir deneyeceğim. teşekkürler..

Elbette oynadığı karakterin gelişiminin çok dışında olacak bir görünüm değişimi yapamaz. Hamile kalmak bile gizlenemeyecek seviyeye gelirse sıkıntı olur o yüzden senaryoda değişikliğe gidilebilir vs.

Elbette.
Hatta projenin devam etmesine gerek bile yok bazen. Cast olarak şişman sevimli kategorisindeyse zayıflasa (sağlığına kavuşmak istese bile) zor rol buluyor bu dönüştüğü kategori iş yapmazsa.
Az ünlüler hatta no nameler için bile böyle bu.
Ama radikal dönüşümleri kastediyorum ben. Onun dışında görünür bi değişiklik olacaksa sadece proje süresince yönetmen ve yapımcının onayı gerekir ama kimse bu riske girmiyor zaten.

film çekimleri çok uzun sürmüyor zaten. 1 ay sürmez. ama özel bir durum için sözleşmeye bile eklenebilir. özellikle dizilerde oldukça önemli.

tamamen sözleşmeye bağlı. yanlış hatırlamıyorsam engin altan düzyatan, trt 1'de bir osmanlı dizisinde oynarken yazın sakallarını kesmek istemişti (başka bir proje içindi galiba). kanal, sakallarını kesmemesi için ekstra para ödemişti buna.

telefon kaçaktır. o imei bir süre sonra başka telefona geçebilir kopyalanır yani. sizin yeni imei bulup attırmanız lazım bu durumda.

yani büyük sıkıntı yaratmaz.

peki telefon rootlu oluyor anladığım kadarıyla root u silersek imei orjinal haline mi dönüyor ve rootlu kullanmak riskli değil mi?

hayır rootlu değil. imei atılmış demek rootlu demek değil farklı şeyler.

Anakartı değişmiş olabilir. Bu durumda yeni anakarta ait IMEI btkya kayıt edildiyse sorun olmaz.

En kötü senaryo şöyle olur imei numarasını telefoncu biryere kaydedip telefonu size sattıktan sonra o imei numarasını baska bir telefona atar bir yada iki ay icinde sizin telefon kapanır. Eger bu basiniza gelirsede evde kullanilmayan bir telefonun imei numarasını bu telefona attırabilirsiniz. İnternette videolar var kendiniz bile atabilirsiniz.

yani benim asıl kaygım bu telefon güvenilir midir? yapılan işlem sonrası banka applerini vs güvenle kullanabilir miyim?

Bazen çalıntı telefona da imei atıyorlar.
Sim kart yuvasındaki imeiyi sorgulatın.
Kayıtsız diyorsa en kötü senaryo kaçak telefona imei atılmıştır. Bir süre sonra imei kapanır. Tekrar attırırsınız.
Benim telefoncu arkadaş imei attırmak isteyenlerin orjinal imeisini sorgulatıp atardı.

@sipsiyah
son sorunuzu cevaplamak gerekirse, telefon markasına göre değişir. şöyle ki, samsung telefonlarda imei atıldıktan sonra sertifika yüklemesi yapılması gerekiyor. bu yükleme sonrasında telefona android güncellemesi yapma veya root'u kaldırma gibi işlemler yapılamıyor. dolayısıyla root kaynaklı güvenlik açıkları var. ben bu şekilde kullandığım bir samsung telefonu (aldıktna sonra fabrika ayarlarına döndürmüş olmama rağmen) çok güvenilir bulmadığım için önemli uygulamalarımı bu telefona kurmuyorum. ama mesela one plus aldığınızda, imei değişimi sonrası orijinal rom'u tekrar yükleyerek telefonu güvenilir bir biçimde kullanabilirsiniz.

Kizilay veya astiye(asti daha yakin olabilir) gidip (belko air veya havas ile) oradan da taksi.

havaş'la aşti'ye gidin, orası işçi bloklarına daha yakın. taksi daha az yazar kızılay'a göre. o saatte çok büyük olasılıkla toplu taşıma (otobüs, dolmuş falan) kalmayacaktır diye düşünüyorum ama emin değilim.

dolmakalem için olmaz demişsiniz ama LAMY'nin mürekkep kartuuşlu kalemleri çok güzel, uçları hassas da değil, aşırı hızlı yazı yazılabiliyor ve çok şıklar.

www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com

öncelikle lamy'ler gereksiz pahalı olur bence. Scrikss refil'lerin tanesi, toplu alımda, 8-10 tl falan oluyor. lamy'nin kartuşu bundan pahalıdır normalde.

tükenmez kalem için bu şekilde mürekkep dolumlu ürünler var mı çok emin değilim. jel modellerde olmayacağı kesin gibi. bu arada içinde keçe olan refil'lere şırıngayla mürekkep basıp kullanabiliyorsunuz. çok doldurup taşırmamak lazım ama.

@shadowfollower
hangi scrikss kalem modeli refilli?
refilli nereden alıyorsun

hocam tekli şundan alabilirsiniz,

www.markakalem.com

ya da 20'li şöyle paketler satılıyor,

urun.n11.com

bu refiller çoğu basmalı tükenmez kalemle uyumlu (ilk sitede bütün scrikss kalemlerle uyumludur diyor). hatta bende Caran D'ache 849 serisi kalemlerden var, orijinal refil yerine bunlardan kullanıyorum.

fineliner'ları bilmiyorum ama roller kalemlerin dolmakalem mürekkebi gibi sıvı mürekkebi olmaz. roller olacaksa tek seçenek kartuş.

not tutulacaksa yılların eskitemediği tükenmez kalem olarak parker jotter var. nispeten ucuz ve senelerce iş görür. hem bilindik tükenmez hem de quinkflow diye jel/hibrit mürekkep kartuşları var. zaten kartuş tipi standart, parker olmasa da başka markaları da kullanabilirsin. fine, medium ve broad uçlu kartuşları bulunuyor.

hızlı not için uniball jetstream de olabilir. bunun da hibrit bir mürekkebi var ve kağıt üzerinde yağ gibi akıyor hatta o kadar kaygan ki hızlı yazarken biraz kontrol gerekiyor.

Şarap mantarını lavabonun köşesine koyup üzerine vurarak boşaltabilirsiniz..

çöp kutuları genelde plastik olur onun kenarına vur geç. kaşıkla değil onun içini fırçayla temizlersin normalde kabasını aldıktan sonra.

valla ben evyenin kenarına vuruyorum portafiltreyi, evyenin içine düşüyor kahve artıkları. ilk kullandığım zamanlarda ise doğrudan musluğun altına koyup parmaklarımla temizliyordum.

Çöp kutusunun kenarı +1
Çiziklerin içinde zamanla tortu birikir, bakteri oluşumuna müthiş ortam olabilir gibi geliyor bana.

Ama "yok ya ne olacak" diyorlar. www.home-barista.com
www.home-barista.com

bunun için özel çöp kovası mı varmış?

koyarken doğru tamp ettiyseniz zaten çevirip hafifçe vursanız löp diye düşüyor, hiç şekli bile bozulmadan çıkması lazım, kaşıkla sıyırmaya ne gerek var?

en ucuzundan şöyle bir çöp kovası alıp kenarına vurunca löp diye çıkar. löp diye çıkmıyorsa ya yanlış sıkıştırıyorsunuz, ya yanlış ayarda öğütmüşsünüz.

lavaboya atmayın, tıkanıyor.

@kibritsuyu Ben kaşıksız yapamam, illa sıyırmam lazım, lavabo için de ayrı duyuru açıcam :)
Öğütme kısmı doğru olabilir ama, teşekkürler

Hocam nalburdan boya fırçası alırsanız çöpe vurduktan sonra tertemiz yapabilirsiniz.

@1903 24
Ben makyaj fırçası düşünmüştüm :)

abi löp diye düşer zaten nesini sıyıracaksın anlamadım ki, böyle topkek gibi kupkuru çıkar kalıp halinde. kalırsa azıcık kırıntısı kalır, onu kaşık da almaz zaten, arkadaşların dediği gibi fırçayla temizlersin, ne bileyim bi su tutarsın. niye illa cayır cayır kaşık süreceksin ki?

cezvenin dibindeki kahve telvesi gibi çamur kıvamındaysa kahveyi yanlış yapıyorsundur zaten. yöntemi değiştirmen lazım en başta.

@kibritsuyu
Evet işte, vursam da çıkmıyor bendeki :) Makinenin basıncına uygun olarak öğütüyorum ama optimum olacağı şekilde göstergenin, hangi çekirdeği hangi ayarda öğüteceğimden nasıl emin olabilirim?

ben barista olarak calisirken bizim kucuk kovalarimiz olurdu onun kosesine vururduk pfyi oyle cikartirdik. evde espresso makinesi kullanmaya basladigimdan beri tecrube ettigim, bu her kahvede olmuyor. bazilari lop diye cikarken bazilari tepki bile vermiyor. tabi bir de ben pfyi makinede birakiyorum bir sonraki espressomu cekene kadar :d

el cevab: sorun yaratmaz, ben kasikla siyirip su tutuyorum

Her denklemi istediğin şekilde yazmak mümkün olmayabilir. Bu denklem için artan ve azalanlık fikir verebilir. Burada denklemin -1 deki değeri 75 ve 1 deki değeri de 9 olup uç noktalarda pozitif. Denklemin türevini alırsak -25x^4+36x^3+90x^2-94x-48 elde edilir. Bununda [-1,1] aralığında her zaman negatif ya da pozitif olduğunu söyleyemeyiz. O halde nerede pozitif nerede negatif olduğunu belirlemek için köklerini bulmak gerek(bunun için bildiğim kadarıyla bir yöntem yok). Burada aralığın uç noktalarında türev denklemi ters işaretli olduğundan aradeğer teoreminden en az bir kökü vardır diyebiliriz(ki gerçekten de bu aralıkta bir kökü var). Dolayısıyla türevin işaret tablosundan türev denklemi köke kadar artan kökten sonra azalan olduğu ortaya çıkar. Denklemin grafiği aralığın sağ uç noktasına kadar azaldığından ve bu değer de pozitif olduğundan denklem her zaman pozitif olmuş olur.

öncelikle yapacağım ispat çok temel kalacak, onu belirteyim ama özellikle lise çağındaki birinin anlayabileceği seviyede olacak.

denklemi x^4, x^2 ve x^0 (1) parantezlerine alacak şekilde bölelim önce.

[x^4(9-5x)]-[x^2(47-30x)]+[x^0(70-48x)]

x^4, x^2 ve x^0 ifadelerinin her biri belirtilen aralıkta pozitiftir. elimizdeki ilk terim olan [x^4(9-5x)] ifadesindeki 5x belirtilen aralıktaki her değerde 9'dan küçük olduğu için [x^4(9-5x)] terimi her zaman 0'dan büyüktür.

geriye kalan -[x^2(47-30x)]+[x^0(70-48x)] bölümünün pozitif olduğunu ispat etmemiz için ise belirtilen aralıkta (70-48x) ifadesinin her zaman 47-30x'ten büyük olduğu ispat etmemiz yeterli. zira x, [-1, 1] aralığındayken 47-30x'in katsayısı olan x^2 en fazla 1 olabilmektedir. burada ayrıca, (70-48x) ifadesi de belirtilen aralıkta her zaman pozitiftir.

70-48x > 47-30x
70-47 > 48x-30x
33 > 18x

son eşitsizlik, x'in [-1, 1] aralığındaki tüm değerlerini sağladığı için 70-48x her zaman 47-30x ifadesinden büyük olmakta, dolayısıyla -[x^2(47-30x)]+[x^0(70-48x)] bölümü de belirtilen aralıkta her zaman pozitif olmaktadır.

yok yahu, ne ayıp olacak. "iban atmayı unutmuşum kusura bakma, şudur" deyip yollayın bence.

24 saat uzun değil. Hemen atın. Yoksa ikiniz için de huzursuz edici bir durum olacak.

O iş olmaz, terin kurumuş. Üzerinden 24 saat geçmiş.

Birincisi:

Ali Sunal'a Aziz denilmesinin nedenlerinden ilki, onun 2012 yılında oynadığı bir filmde canlandırdığı "Aziz" karakterinden gelmektedir.

İkinci olarak ise;

herkesin bir "sahne adı"nın olduğu Güldür Güldür Show'da Ali Sunal'ın da "Aziz" adını kullanıyor olmasından kaynaklıdır.

yukarıda söylendiği gibi sanırım her oyuncunun bir sahne adı var.

her oyuncunun sabit bir sahne ismi var, hatta bazılarının sabit bir sahne karakteri var.

örneğin şu anda kadroda olmasa da, "şevket" karakterini canlandıran oyuncu çağlar çorumlu'nun normal hayatında herhangi bir şivesi yok. fakat oynadığı şevket karakteri şiveli konuşuyor. yani şöyle; rol gereği, skeçte oynadığı karakter şivesiz istanbul türkçesi konuşuyor bile olsa, ali sunal zile basıp oyunu durdurduğunda şiveli haline dönüyor, ali sunal'la şiveli miveli konuşuyor. skeç başladığında şivesiz haliyle oynuyor.

aynı şekilde "burcu" karakterini canlandıran aylin kontente de, skeci gayet normal bir ses tonuyla oynarken, ali sunal zile basıp durdurduğunda, incecik sesli, aptal gibi konuşan bir kadına dönüşüyor.

aziz de ali sunal'ın sahne adı.

@yazdonumu kısaca yazmış, ben detaylandırayım. bu programın orijinali 5’er beşer. orada ali sunal, kitap çıkarmış olan bir beşeri bilimler hocasını (aziz hoca) oynuyor. diğer karakterlerin hepsi de, bu kitapta geçen durumları canlandıran öğrenciler. zaten skeçlerde ali sunal’ın arada durdurup “şöyle anlat, bunu yap” demesinin asıl sebebi de, diğer oyuncuların bu kitaptaki olayları daha doğru anlatabilmesi için yönerge. tabi sonrasında olay biraz daha değişti, komedi unsurunun ağır basması için bu kısımlar sulandırıldı diyebiliriz. hatta sonrasında ikinci kitabı da çıkmıştı aziz hoca'nın.

bu arada 5’er beşer’in çıkış tarihi 2011, yani @mustafakesekci’nin bahsettiği filmden önce. bu yüzden aziz isminin bu filmle alakası olduğunu zannetmiyorum.

@kibritsuyu’nun bahsettiği durum da bununla alakalı. aylin kontente’nin canlandırdığı burcu karakteri saf/salak hatta yanlış hatırlamıyorsam torpille aziz hoca’nın yanına verilmiş bir karakterdi (aziz’e para sağlayan zengin birinin kızı mıydı neydi çok detaylı hatırlamıyorum). o yüzden buradaki her oyuncu, bir karakteri canlandıran karakteri canlandıran karakter (karakterception). yani aylin kontente aslında hep “burcu” karakterini oynuyor, burcu karakteri skeci oynuyor diyebiliriz. aziz hoca zili çaldığında oyuncu, skeci oynayan karakterden çıkıp bir üst karaktere (burcu karakteri) geçiyor. bu üst karakterden gerçek oyuncuya çok nadir geçiliyor (bazen yeni oyuncuları tanıtmak veya mevcut bir oyuncu ile ilgili bilgi vermek için yapıyorlar, bazen de kemal sunal’la ilgili bir konuşma olduğunda aziz karakterinden çıkıyor ali sunal).

hatta şunu da ekleyeyim, bir ara “ali sunlar diğer oyunculardan daha mı yetenekli, niye ona hoca diyorlar” gibi muhabbetler vardı (bunu güldür güldür dışındaki bir oyuncu da söylemişti sanırım). ama insanlar işin aslını (ali sunal’ın aziz hoca diye bir karakteri oynadığını) bilmedikleri için ali sunal yönetmenmiş gibi düşünüyordu ama durum çok farklı işte :)

Beşer Beşer ve İnsanlar Alemi'nde özel hayatları gibi görüntüler sıkıştırılıyordu araya, o zamanlar daha net anlaşılıyordu. Artık o kalmayınca bu gibi sorular da olabiliyor. Ruhunu kaybetmesi üzücü ama para kazanmaları bir o kadar sevindirici.

HES kodu diye ekran görüntüsü gösteriyorum. Kimlik bilgileri görünse dahi sonuçta kimliğime bakmıyorlar. Fotoğraf çıkmıyor zaten sorguda. O çıksa dahi maske var zaten yüzümüz görünmüyor. Göstermelik bir önlem HES kodu uygulaması.

ab***** cd***** şeklinde çıkıyor kontrol edende. fotoğraf çıkmıyor. kimlik kontrolü yapılabilir en fazla ilk iki harfleri eşleştirmek için. ama onunla kim uğraşacak.

edemezler

ben bir iki kere polis kontrolüne denk geldim şehir içinde yaya dolaşırken. kimlik alıp bakıyorlar. bu şekilde yakalanmış olabilir. zira kolluk kuvvetleri dışındaki birinin size kimlik sorma yetkisi yok. kimlik kontrolü olmadan da yakalanması mümkün değil.

Bazı yerler teyit ediyor. Detay verip, kimseyi uyandırmak istemiyorum. Ama riskli de olsa kimse kelepçe vurup polisi aramıyor. Giremezsin deniyor.

uçuk kaçık bir fark varsa başka bir problem vardır muhakkak. ben olsam yapacağım şeyleri sıralayayım.

ilk olarak işlemci ısısına bir bakardım. stok soğutucu kullanıyorsanız ve henüz hiç termal macun değiştirmediyseniz ryzenle beraber gelen termal macun ilk yılın sonunda pert olmuş oluyor. sıcaklık işlemci performansını inanılmaz etkileyen bir şeydir ve çözümü çok basittir. fanı söküp macunu yenileyin ve değişimi gözlemleyin.


ikinci olarak malware, trojan vs. olabilir. ryzen 1200 başlangıç seviyesi bir işlemci ama sıkıştırma işlemi sırasında da takılacak kadar kötü değil. gerekli şeyler varsa yedekleyip temiz bir format atmanız iyi olacaktır.


ssd takılı değilse takın ve işletim sistemini ona kurun. hatta hdd'leri artık çöpe atın. bildiğin darboğaz yaratıyorlar. ssd'nizin ömrü bitmiş de olabilir. 5-6 yılda ölüyorlar genelde katı diskler. yardımcı programlarla bir bakın nedir vaziyet.


psu'dan kaynaklı bir şey olduğunu sanmıyorum. güç yetiyorsa yeter, yetmiyorsa reset atar zaten yük bindiğinde. öyle bir şey olmuyorsa sıkıntı yok.


kısacası termal macun ve fan temizliği ilk olası neden. olmuyorsa format.

desktop'ta ssd değil de hdd varsa sorun %100 budur.

ramlerin çalışma hızı ve ssd farkı farkettirebiliyor. winrar genelde işlemciye fazla yük bindirir. işlemci farkı da olabilir.

yeni qr gerekiyor ne yazık ki..

bu konuda hiç gelişmemişler.

appletoolbox.com

şuna bakabilirsiniz hocam. buradaki yöntemler tt'de geçerli olmayabilir ama.

doluyken mi açmayı deneyeceksiniz? öyleyse hiç denemeyin, basıncı yüksektir ve patlar. hatta çivi ile delerken kıvılcım vs. çıkarsa (ki metal sürtünmesinden çıkması mümkün) çok zarar verir. yapmayın.

bomba gibi patlamaz da, bir anda o delikten tüm sıvı fışkırmaya başlar. amaç nedir ?

amaç içindeki kokuyu başka yerde (açık ağızlı bir koku şişesinde) kullanmak ama olmuyor galiba. sıka sıka da boşaltılacak gibi değil.

açık agızlı koku şişesinde kullanamazsın. aeresol amaçlı olduğu için yüksek miktarda alkol içerir ve birkaç saat içinde tümü buharlaşır.

çin'de değilsen virüstür. dosya konumunu bul, bir kurcala klasörü. bir de windows defender falan çalıştır.

ingilizce makine tercümeleri şöyle. virüs değil de saçma sapan erklam mailleri olabilir. birisi sizin mail adresinizi alaksız bir yere vermiş olabilir.

Picking up is still annoying, drinking, drinking, drinking, drinking, drinking, drinking, drinking, and drinking.
Picking up troubles and troubles, sitting on the floor-Fu Chi Lian Niang 3 萁 0 Change Tian 0 I can see a shining star
Picking up and arriving at only Hungong’s drink@谁栉浐丨名丨Heng scattered to chase smilax and drink Ma She said 丨Hangying has been smashed and piled up\ ^屻栉浐丨
Picking up a stubborn worker and wearing a squid? Seeing the sorrowful sorrow of the scorpion
Picking up 牴犓珲里 0 hungry fortune, rejecting the game, dissipating' pet ^ Huying 滢狗you (more than 4 days in the stars)
Picking up troubles, choosing work, drinking, and drinking
Picking up is still annoying, drinking, drinking, drinking, drinking, drinking, drinking, drinking, and drinking.

Bende de 6lı var. Mochapot zaten oldukça sert kahve yapıyor, kahvesini az, suyunu da yarım değil de yarımdan daha fazla koyarak yapıyorum ben tek olduğum için. Gayet oluyor.

merhaba,

evet yanıldınız. kaç kişilik ise o kadar kahve koymanız gerekir. ha bu şekilde yapamaz mısınız evet yaparsınız. fakat kahve yanabilir/gerçek tadı alamazsınız vs.

hocam öncelikle 3 kişi 6 kişi muhabbeti single shot espresso hesabına göre yapılıyor. ama normalde single shot bir kişiye kolay kolay yetmez. özellikle latte/cappuccino gibi içecekler yapacaksanız zaten double shot kullanmanız daha mantıklı olur.

eğer tek kişi için düzgün bir kahve almak istiyorsanız benim tavsiyem en azından yarım miktarda (3 porsiyon gibi) hesaplayıp kahve yapmanız. kahveyi kesinlikle buna göre koyun, suyu biraz daha az (2,5 porsiyon mantığıyla) ekleyebilirsiniz. ancak asıl püf noktası, kahvenin yanmaması için soğuk su değil kaynar su kullanmanız gerekliliği. bu şekilde hazneye kaynar su koyarak pişirirseniz muhtemelen hakveyi yakmadan pişirebilirsiniz. ancak yine de, yanma riskini azaltman adına nispeten daha az kavrulmuş kahveleri tercih edebilirsiniz.

biz de tam tersi hatayı yaptık. anneme iki kişilik almıştım zamanında beraber içeriz diye. keşke 4-6 kişilik alsaymışım diyorum. iki shot yetmiyor kahveyle aranız azıcık iyiyse.

evet suyu işaretli yere kadar doldurmanız gerekiyor çünkü bildiğiniz gibi ısınan suyun basıncı artıyor ve bu şekilde kahveyi basınçlı suyla demlemiş oluyorsunuz. suyu az koyarsanız yeteri kadar su kahvenin bulunduğu hazneye dolmaz ve kahve demliğe ulaşmayabilir. yani işaretli yere kadar doldurmanız lazım. benim 4 kişilik ve ben de çoğunlukla bitiremiyorum maalesef ağır geliyor bana, demlenen kahvenin bir kısmını atmam gerekebiliyor ama 2 kişiyseniz ve kahvenizi koyu seviyorsanız ideal bence 6 kişi. ben genelde sütle seyreltip içiyorum ve koyu yapmıyorum ondan kaynaklı olabilir.

xiaomi, oneplus vs bunlar kolaydır. samsung bir fikrim yok.

xiaomi'nin son telefonlarına atılamıyor imei. ek kilitlerle geliyor.

samsung'larda imei değiştirdikten sonra sertifika yaması gerekiyor. hatta telefonu sıfırlarsanız/güncelleme yaparsanız falan yama işleminin yeniden yapılması gerekiyor. bu yama da ek box'lar kullanılarak atılıyor. düz kullanıcıların yapamayacağı işlemler yani. telefonculara sorup fiyat alın derim.

siz xiaomi'nin note 8-9 pro modellerinden birini alırsanız rahat yapabilirsiniz gibi görünüyor. oneplus nord modeli de anne/baba telefonu olarak f/p ürünüydü yanlış hatırlamıyorsam. onlarda da imei çakma olayı nispeten kolay olması lazım.

hazır kış geliyor, bir bakım yaptırın bence. gelen çalışana da sorarsınız böylece.

bi sürü sebebi olabilir, bizim buradan bişey diyemeceğimiz kadar tehlikeli, bi yerde gizli kaçak olabilir.

veya su basma valfine geri kaçıyor olabilir, şebeke basıncı az olabilir, havası kaçmış olabilir, gauge yani basınç saati bozuılmuş olabilir. olabilir de olabilir.

belki de 1.5 barı geçince suyu drain ediyodur, bizdeki safety valf 3 barı görünce fışkırtıyor.

büyük ihtimalle genleşme tankı ile alakalı sorun. bisiklet pompası ile genleşme tankına hava basmayı deneyebilirsiniz (youtube'da aratınca modele göre nasıl yapılacağı yazar). ama genleşme tankı patladıysa (ki olabiliyor) değişmesi gerekir. o da biraz masraflı olur maalesef. en garantisi kombi servisini çağırıp bakım yaptırmanız ama.

Gösterge zımbırtısı tıkandığı için.

Misty+1 kireçli sudan dolayi tikanabiliyor. Çıkarıp bi iğne sokunca düzeliyor. Anlamiyorsaniz uğraşmayın.

Saat arızalı olabilir, genleşme tankı olabilir +1

Çalışmada bi problem yoksa saatte ne gördüğün çok da önemli değil aslında. Herhangi bir arıza ya da bakımda ona da baktırırsın.

Şu an ısıtmada sorun yoksa yeterli basınç var demektir.

valla bizim kombi de cok eski sürekli bozuluyor aynı dertteyim. geçen sene bozuldu 1200 tl ödedim. şimdi de kombi su seviyesi yükselmiyor.

Bizde Viessmann var güzel. f/p nasıldır bilmiyorum.

ev seninse almışken bir kere al BUDERUS al.

@jamswety +1

buderus epey kaliteli. hatta paraya kıyıp yoğuşmalı vs. gibi iyilerinden alırsanız yaktığınız gaz da azalır. bizim ofiste kullanıyoruz, yıllardır tık demedi.

aşağıdaki gibi bir yedekleme uygulamasının apk. dosyasını bulup telefona kurun, yedekleme dosyasını da telefondan bilgisayara alın. aynı programı başka telefona kurup aldığınız yedekten restore yapınç

play.google.com

edit: apk dosyasını da şuradan indirebilirsiniz

www.apkmirror.com

bilgisayarın saatini değil de bios'a girip oradaki sistem saatini (tarihini) değiştirmeyi denediniz mi?

yok hocam bir de ona bakayım o zaman

seri bağlantı için 6 tane kablo var sanıyorum bu demek 6 adet pil bağlanıyor doğrumudur ?

bu tarz ups'ler seri değil paralel bağlı akü ile kullanılır. o yüzden tek akü ile bile çalışabilirler ama elektrik gidince kullanım süresi daha az olur. ne kadar akü bağlarsanız süre o kadar uzar. zaten bunların kablolarına bakınca da paralel bağlı olduğunu görürsünüz.

MODEL : EKA EL100-A
AC INPUT 160V 280V 11.9A 50hz
ACFUSE 25A/250V
AC OUTPUT 220Vac 50 Hz
Power 2000VA / 1400W

Arkasındaki etikette bunlar yazıyor el kitabı falan bulamadım internette bilgi de bulamadım

20dönüm = 20.000m2
portakal 6x6m., nar ise 3x4m. aralıkla dikilir. ortalama 5x5m. dikim yapılmış olsa(bahçenin yüzde kaçı nar portakal bilmiyoruz)
5x5=25m2 den hesap etseniz 800 ağaç eder. ağaç başına yıllık 100-150 kg nar üretimi ortalaması vardır.
bu oran portakalda 150-200kg dır.

buradan hesabınızı yaparsınız artık :)

Üstteki arkadaşın hesabına göre amcanız parayı götürüyor.

Hiç emek harcamıyorsanız payın çok olması zor ama yine de istenebilir.

hocam bu tarz durumlarda kar payı değil icar (kira) ücreti isteyebilirsiniz ancak. zira bütün çalışma, masraflar falan karşı tarafça karşılanmış. bu sebeple siz gelire evya kara ortak olamazsınız. civardaki icar ücretlerine bakın, dönüm için ortalama 1500 tl gibi bir değerdir yıllık. tarşanın toplam icar değeri 30,000 tl olsa sizin payınıza göre ödeme yapması gerekir (tarlayı kullanmaya başladıpından beri her yıl için). muhtemelen bunu yapmaya yanaşmayacaktır ama, siz de gidip dava edersiniz bu durumda. zira sizin hakkınız olan bir tarlayı kafasına göre ekip biçemez.

Bunu en iyisi bir avukata danışmak gerekiyor. Ortada kötü niyet var.

Eğer hakkınız olan payı kendiniz ekip biçmeyecekseniz icar denilen kirayı talep edebilirsiniz.

Bu sene pancarda 400 ayçiçeğinde 300 lira ortalama icar bedeliymiş, portakal ve narı bulamadım. Ama yazıldğı gibi 1500 filansa "güzel para kanka"

1000 tl desek, arazinin tümü 20.000 tl eder yıllık, bunun üzerinden kendi payınızı hesaplarsınız.

Ama geriye dönük alabileceğinizi sanmıyorum.

huni + tamper + düzleştirici (macaron) için ben şu seti almıştım. portafiltre çapına göre seçip alabilirsiniz, ben memnunum açıkçası. bu arada bir tarafı tamper, diğer tarafı düzleyici bu linkteki ürünün. fırça/needle kullanmıyorum, ihtiyaç da hissetmedim hiç. ama asıl para ayırmanız gereken şey öğütücü olmalı. öğütülmüş kahve almayacaksanız (ki yarı profesyonel makine aldıysanız almazsınız diyorum) iyi bir de öğütücüye ihtiyacınız var.

www.amazon.com.tr

bu arada amazondan satan yurt dışından gönderecek, 2 hafta içerisinde elimde olmuştu benim. ek ücret vs. de ödemedim.

@shadow öğütücüm var, Türk kahvesi hariç diğer yöntemlerle kahve yaparken de hep çekirdekten çekiyorum içeceğim zaman. Ama bu tamperler pahalı geldi açıkçası. Bir tane iki tane alet olsa neyse diyeceğim de bir sürü başka zıvır kıvır da alacağım için bunun toptan fiyatina benzeri bir satış yeri var midir diye arıyorum… (tikleri buna iliskin bir yanit gelirse diye simdi eklemiyorum, en son vereceğim)

maalesef teknik olarak mümkün olmayan bir şey istiyorsunuz. zira telefonun çok iyi foto ve video çekebilmesi için sadece kamerasının iyi olması yetmiyor, işlemcisinin ve buna paralel ram'inin de iyi olması lazım (android için konuşuyorum). fotoğraf ve video kalitesini arttıran şeyler kameranın neyi yakaladığı kadar yakalanan verinin ne kadar iyi işlendiği ile de alakalı.

Bütçe dostu derken, 15 binlik telefonların olduğu bu devirde bence parasına göre (özellikle videoda) çok iyi performans veren iphone se’yi tavsiye ederim.

@shadowfollower a katılmakla birlikte, şuan iş görür telefonlar 3ten başlıyor zaten. Biraz da kamerası iyi olsun dersen 4ten başlayacak.

Şu listeden kamera performanslarına ve fiyatlarına ulaşabilirsin. Performansı büyükten küçüğe sıralayıp en ucuz olana baktığımda xiaomi mi 11 lite var gibi geldi o da 4k zaten.

www.dxomark.com

ben oppo reno 4 pro 5g yi kullaniyorum, kamerasindan epey memnunum, bakin butcenize dostsa deneyebilirsiniz...

Ufak bir hata yaptım muhtemelen. Önemli olan ön kamerası arka kameradan ziyade.

32 yetmez 64 gb diyorum.www.hepsiburada.com

hocam çok fazla ürün var demişsiniz ama bu bütçeye uygun pek bir şey bulabileceğinizi zannetmiyorum. benim tavsiyem yurt dışından getirilip imei çakılmış cihazlara yönelmeniz (doğal olarak garanti vs. olmuyor bunlarda). sahibinden'de bulunduğunu şehirdeki cihazlara bakabilirsiniz. bütçenize uygun redmi note 8 pro veya redmi note 9 pro bulursanız alın derim.

bittorrent reklam vs. gibi gereksiz yükler içeriyor. bunların da bir kısmı sakıncalı olarak işaretlenebiliyor. qbittorrent kullanıyorum ben, daha temiz.

Bittorrent ve utorrent genel olarak spyware olarak geçiyor zaten, tavsiyemm @shadowun da dediği gibi qbittorrent kullanmanız

ssd, fan temizliği, termal macun yenileme ve ram takviyesi ile hissedilir fark olur.

ssd kesinlikle cihazı uçurur. ram takviyesi gerekli olmayabilir. fan temizliği + termal macun yenileme (yapabilecekseniz) epey faydalı olur. bunlar dışında işletim sistemi olarak win 10 kullanıyorsanız en hafif sürümünü (forumlarda vs. dolaşıyor) kurabilirsiniz. gereksiz uygulamaların/servislerin kaldırıldığı bu versiyonlar epey verimli oluyor.

Yukarıda yazılanlar+1
Ayrıyeten abuk subuk antivirüs programları kullanmayın hatta antivirüs programı kullanmayın anormal yavaşlatıyor.

Windows sürümünü değiştirmek. Benimkinde örneğin Windows 7 professional’de chrome’u 1 dakikada açamıyorken windows 7 home premium’a formatladım şu an 5 saniyede chrome’u açıyor ve her yönden de hızlandı. Antivirüs kullanacaksanız webroot yeterlidir ve hızlıdır.

1- ssd şart en az 250 gb
2- iyi bir windows 10 kurulumu
3- bütçeye göre ram takviyesi de olursa bir 5 yıl daha artar ömrü.

Taahhütüm bitmeden son 2 hafta içinde paket değiştirmiştim

hocam geçiş yapacağınız gsm firamsıne gidip "şu tarihte fatura kesimi olacak, geçiş yapmak istiyorum" derseniz fatura kesim tarihinde geçecek şekilde ayarlıyorlar. ancak geçiş yaptığınız yerde ilk başta taahhüt vermeyin, zira bulunduğunuz konuma göre turkcell'den geçiş yaptığınıza lanet edebilirsiniz. bazı yerlerde hakikatüen turkcell dışında çekmiyor hatlar. ayrıca tekrar turkcell'e dönüş yaparsanız daha uygun fiyatlı tarifelere de geçebilirsiniz.

@cosmicstring, yok. onu da değiştirdim. araya korumalı priz dahil olunca sinyal yok oluyor. eskisi bozulmuştur diye yenisini aldım yenisinde de aynı durum oldu. zayıf akım olaylarından nefret ediyorum. garanti saçma sapan bir sebep çıkacak. çözüme dair en ufak fikrim kalmadı. her yolu denedim. bilmediğim ve atladığım bişey kesin vardır.

Normalde elimizdeki her şey çalışıyor, sadece araya akım korumalı priz girince çalışmıyor. Yani başka hiç bir kablo soket vs değiştirmiyoruz.

Sadece araya akım korumalı prizi sokunca devre bozuluyorsa, en büyük ihtimal yeni gelen prizin de bozuk olmasıdır.

Elimizdeki cihazın sağlamlığını başka bir sistemde deneyemiyorsak, sırf cihazı yeni aldık diye sağlam olduğuna emin olamayız.

Ya bu yeni prizi başka bir uydu sisteminde deneyip, sağlam olduğunu görüp sonra kendi uydu sistemimizde hata arayacağız.

Ya da 3. bir priz elde edip onu da deneyeceğiz.

Edit: Ben olsam ilk prizi söküp devreyi kesen elektronik malzemeyi alıp değiştirirdim. Siz de o prizi çöpe atmayın, iş görür hala parça değişirse.

Bir de yine ben olsam yeni prizin de içini açar ve giriş çıkışlarına bakarım her şey yolunda mı diye.

yukarıdaki merkezi sistem uydu santralinde sana gelen portun yerini değiştirtmeyi deneyin. başka boş bir yere taksınlar. enerji dalgalanmasından çok etkilenen cihazlar onlar.

diğer yorumum ise anlattığınıza göre sanki bir topraklama sorunu var.

@delidir yakalayin topraklama ile ilgili tahmininiz nedir? sorun olarak? dağıtıcı kutunun topraklaması mı, yoksa bina topraklaması mı?

yukarıdaki cihazdan bana gelen kabloyu boş bir porta kaydırmak aklıma geldi ama işi yapan kişi kabloları etiketlemediği için hangi kablo hangi daireye gidiyor bilmiyorum. büyük ihtimalle söz konusu cihazın şasesi de topraklanmamıştır diye tahmin ediyorum. evdeki prizlerde toprak hattı var. hatta yeni aldığım priz onun kontrolünü de yapıyor. topraklama yoksa üzerinde topraklama ile ilgili led yanmıyor. tabi bina topraklaması ne kadar doğru yapıldı bilmiyorum. meger ile ölçüm yapacak durumum da yok :)

hocam sinyal yok derken hem sinyal gücü hem de sinyal kalitesi mi çok düşük? eğer ikisi birden çok düşükse ara kabloda hata olma ihtimali var (değiştirmiş olsanız da sorun olabilir). imkanınız varsa koruma yerine aşağıdaki bağlantı elemanından alıp bir de öyle deneyin. eğer bunu kullandığınızda yine sinyal olmazsa sorun kabloda demektir. sinyal alırsanız da sorun koruma elemanındadır.

productimages.hepsiburada.net

bir de bazen anten kablolarında tek bir tel yüzünden kısa devre olabiliyor. ara kablonun bağlantı uçlarına bakıp koaksiyel kabloda merkez tele değen ince teller var mı bi kontrol edin derim.

@shadowfollower

benim daireye gelen kabloyu buldum. başka porta taşıdım. anlık bir görüntü geldi geri gitti. ara kabloyu baştan yapacağım. shield yüzünden kısa devre ihtimali olabilir. baktığımda yoktu, yaparken dikkat ettim ama mantıklı. bir daha kontrol etmekten zarar gelmez. bir de bakır telin uzunluğu da önemli sanırım. çok uzun ya da çok kısa değil. bir uzunluğu var ama tam ayarı bulamadım. :) en kötü hazır kablo alacağım. herhalde hazır kabloları test ediyorlardır. data kablolarını (ethernet vs.) test ediyorlar ama coax kabloları da ediyorlardır herhalde :)

ikisi de olabilir. her iki tarafın'da toprak voltajını ölçmek lazım. kaçak var mı yok mu diye.

her plastik ısıyla kanserojene dönüşmüyor, yiyecek içecek sınıfına kullanımına uygun plastikler de üretiliyor

kahve makinesinden kastettiğiniz filtre kahveyse french press alabilirsiniz. haznesi cam, iç mekanizması da komple çelik olan modeller (bodum gibi) var. örneğin bodum'un 1 tl olan modeli 250 tl civarında satılıyor. makine yerine bunu alabilirsiniz.

siyah plastikten uzak durarak başlayabilirsiniz. görseldekini alacaksanız bu arada akrabamızda var, pek tavsiye etmem. sadece ikisi birlikte diye çok satılıyor.

Hiç önermem, kullanışsız oluyor. Bu insana hiç 2-3 arkadaşı uğramayacak, bir kadını/adamı kahveye çağırmayacak mı? Bütçeyi biraz daha artırabiliyorsanız normal boy kahve makinesi alın daha iyi.

Edit: Alternatif öneriyorum: www.trendyol.com

Edit: haa ben hiç anne baba için diye düşünmedim. Ama zaten filtre kahve makineleri varsa yine önermiyorum, çok gerekli değil gibi geliyor bana :)

@kobuzchu kiz teşekkürler öneri için ama, hediye alacağım bu ürün halihazırda standart filtre kahve makinesine sahip olup gün içinde ara ara birer fincan kahve de içen anne baba için. Türk kahvesi içmezler, üçüncü dalga kahve demleme olayına girmek istemezler standart otomatik pour over kahve müptelaları.

hocam birebir aynı mekanizmalı kahve makineleri farklı markalar altında satılıyor. tahminim hepsi çin'de aynı fabrikada üretilip üzerine farklı markalar basılıyor. sadece bardaklar farklı bildiğim kadarı ile.

aynı makinenin farklı bir markası var bende. açıkçası bunda demlenen kahvenin tadı bir french press kadar güzel olmuyor. o yüzden bodum'ın 1 lt olan french press'ini alsanız daha iyi olabilir.

mekanik disk fren biraz nazlı diye biliyorum, arızasında falan uğraştırır. vfren iyidir bence ben olsam v tercih ederdim. yılda 1-2 kez de değişmez bence ya o kadar çabuk yıpranmıyorlar.

Pabuçlar yılda 1-2 kez değiştirilecek kadar hızlı aşınmıyor ki, v fren küçümsenmeye başlandı nedense son zamanlarda

Katlanır bisikletle yapacağın hız bellidir, v fren bunu hayli hayli durdurur

katlanır bisiklet kullanmadım ama bunlarda v fren pabuçlarının yılda 1-2 kez değişmesi gerekebilir. zira bu pisikletlerde teker boyutu daha düşük olduğundan aynı sürüş hızında normal bisiklete kıyasla teker daha yüksek hızda dönüyor. bu da frenleme sırasında pabucun daha çabuk yıpranmasına neden olabilir.

ancak fiyat farkı fazla olduğundan bence v alıp geçin. 1-2 yıl bakın, pabuç değişimi dediğiniz gibi canınızı sıkarsa disk fren taktırırsınız. çoğu bisiklette sonradan takılabiliyor çünkü.

Disk frenlerin pabuçları da hemen hemen aynı sıklıkta değişiyor, çok daha pahalı ve değiştirmesi daha zor. O kısma takılmayın. Hidrolik disk frenler daha iyi duruş sağlar, yağmur çamurda daha az etkilenir. Asıl fark budur. V-frenin bakımı kolaydır, ucuzdur.

fazla şey olmasa da bu sorunları eve çıkmadan önce tespit edip ona göre konuşmak daha hoş olurdu. doğalgaz sadece ocak için kullanacak olsanız bile az bir masraf değil, muhtemelen henüz o yüzden cevap gelmemiştir.

Dogalgaz normal spot eh iste, ama sineklige 900 istese evden cik derdim herhalde :)

Baya iyi ev sahibine denk gelmissin. Benimki olsa bicaklamisti simdiye.

@amugochi, evi tutmadan önce söyledim zaten sineklik olayını. Elektrikçi için de sorun yok spot değiştirilir demişlerdi değiştirdim ama elektrik sıkıntısıymıs o zaman tamam dediler.

Doğalgaz da bağlı aslında ama abonelik hiç actirilmamis. Şimdi actirinca ocağın borusu vs değişecek dediler. :( Ocaksiz ev mi olur ya önceki kiracılar da bir tuhaf.

@gabe çünkü eve ait bir şey ve taşınırken yanımda götüremem. 1.kat olduğu için ağaç dalları uzanıyor çok böcek gelir diye istemiştim. 900 lirayı da emlakçı söyledi o ilgilenmisti takılmasıyla.

hocam dediğiniz gibi çoğu şeyi önceden konuşmuşsunuz zaten. evi tutarken "doğalgazlı" olarak belirtildiyse bunun da evsahibi tarafından çözülmesi gerekir derim ben.

önceden konuşmuşsunuz ama konuşmadık dese "çıkyıorum o zaman" diyebilecek miydiniz ya ni yasal sıkıntı olmaz mıydı

bence de ev sahibi iyiymiş. olması gereken bu ama denk gelemiyoruz

sinekliğe tamam diyen ev sahibi bulmuşsun öp başına koy +1 ama doğalgaz olayını tabi ki o karşılamalı, giderken komple sistemi mi götürücen allasen :)

bizim de şu an oturduğumuz evde mutfağa doğalgaz bağlantısı yapılmamıştı, ev sahibinin haberi bile yokmuş şaşırmışlardı bağlı olmadığını öğrenince, ama sorun etmediler karşıladılar. yine de yüklü bir miktar tutacağı için biraz mırın kırın edebilirler. evi tutmadan önce sormuş muydunuz?

Sineklik hariç diger bahsettiginiz şeyler tabiki hakkınız. Yani bir sıkıntı yok

pencere nasıl ev sahibinin masrafıysa sineklik de onun masrafı. Ama yırtılırsa vs senin yenilemen gerekebilir.

Ama bu bahsettiklerin bence olması gerekenler. talep etmende bi sakınca yok. Sineklik dışında kabul etmeme ihtimali olan bir şey de görmüyorum. Sen kabul etmeme ihtimali olan şeyi ilk yaptırmışsın bile.

Ama bence problem yapma. Ocak olsun elektrik olsun bunlar zaten olması gereken şeyler.

Asıl doğalgaz en çok hakkın. Korkma yaptır gitsin. Keyfine davranmıyorsun.

ben olsam elektrik dışındakileri karşılamazdım. doğalgaz hele hiç mecburi bir şey değil, tamamen senin şahsi keyfin dolayısıyla yapılıyor. sırf kiracı elektrikli ocak tercih etmiyor diye bi ton doğalgaz masrafına girmezdim.

sineklik dışındaki her şey hakkınız.

bazı şeyler eve girmeden, elektrik doğalgaz bağlatmadan anlaşılmıyor maalesef.
o yüzden eve girmeden spotun çalışmadığını anlayamazsınız.

sineklik de şöyle hakkınız, sonuçta söküp götürmeyeceksiniz.
sizden sonra kiraya verirken mal sahibi "camları sineklikli" diye tanıtacak evi.
evine yatırım yapılmış oluyor, tabii ki bu durumda ödemeli.
diğer yandan, "ben karşılamam, siz kendiniz istiyorsaanız yaptırın" deme hakkı da vardı ama.
sonuçta şart değil.

sineklik mutlaka olmasi gereken bir sey degil (pencere vb. gibi) iyi bir ev sahibine denk gelmissiniz, cogu kabul etmez ya da yari yariya kabul eder en iyi ihtimalle.

dogalgaz ile olan masraflar ona ait elbette

elektrik zorunlu
doğalgaz eh
sineklik tamamen keyfi olmuş.

Doğalgaza da tamam dedi.

Sanırım melek bir ev sahibi ile karşı karşıyayım. :')

sineklik : ev sahibi yapmak zorunda değil.

spot lambalar : ampülün kendisini kiracı alır, eğer kablolarda ya da duyda problem varsa ev sahibinin yapması gerekir.

doğalgaz bağlantısı : bu biraz gri bölge. ev sahibi eve doğalgaz taktırmamış. siz evi kiralarken doğalgaz taktırılacağı söylendi mi? sadece ocak için bu kadar tantanaya değer mi? daha önce elektrikli ocak ile devam edildiyse, siz neden devam edemiyorsunuz?

@co2s2, daha önce 1 tane Ocak gözü ile devam etmişler. Aynı anda 2 yemek yapmak veya çay demlemek mümkün olmuyor çünkü :'(

Heee o zaman o saçmaymış gerçekten de.

hahah sinekligi soyleyemezdim ben :)
evet cok iyi bir insana denk gelmissin.
sineklikte de haklisin aslinda dusununce ama bu lukse giriyor banane taktirma diyebilirdi.
ama digerlerini tabi ki yapmali bu iyiligini gostermezdi. ama sineklik... bravo adama/kadina :)

doğalgaza niye lüks demişler anlamadım son derece normal, ihtiyaç. sineklik de yazın lazım evet ama türk insanı için lükse giriyor maalesef.hemen hemen hiçbir ev sahibi karşılamaz, ev sahibiniz gerçekten iyiymiş. spot lambasından kastı tam anlamadım. eğer mutfak tamamen karanlıkta değilse, ekstra ışık varsa en son sıraya koyardım herhalde. ışık olmadan eğer karanlıksa tamamen tabii ki o da ihtiyaç.

satış yapmak için boş yapmış bence

hahahah gereksiz kötülemiş. yok öyle şeyler.

Kanka hanım kullanıyor. Benim tel Turkcell hanım bimcell. Evde benim tel çekmiyor onun çekiyor. Bütün Karadenizi gezdik yazın. Benim telefonun çekip de onun çekmediği hiçbir yer olmadı. Benim telefon nerede gittiyse onun da orada gitti.

aynisini turknet icin yaptilar bana. dinlemedim. gectim. turk telekom'dan 100 kat daha iyi.

Bimcelliyim köyde bile gayet hızlı. Canlı yayınları bile takılmadan izledim. Sallamış

övmesini beklemek hata olur.

hahahahah hasss ordan diyeceğim. zira bimcell ttt'nin alt yapısını kullanıp hizmet sağlıyor. en fazla hizmet önceliklendirmesi fark edebilir (tt'de böyle bir şey var mı ondan da emin değilim ama), onda da bahsedilen sorunların hiçbiri olmaz.

4,5G değil 2G ne demek yahu, bu iki standardın internet hızı arasında dağlar kadar fark var. bari biraz destekli sallasalarmış, 3G alırsınız falan diye.

özetle, inanmayın derim.

sanırım a51 var samsung'un 3200 civarı. fena gözükmüyor, değerlendirilebilir.

a51 ya da a71

Samsung Galaxy A32. A51 ve A71 eskidi artık. Samsung Galaxy M31 de geçen yıl çıktı. Hem de 3500 TL civarında falandı. Telefonculara falan bakıyorsanız o fiyatı çekmeleri normal. Zaten A52 o fiyata satılıyor, bayağı saçmalamışlar. Ben bayramdan önce M31S modelini Amazon'un kendisinden 3500 TL'ye aldım.

1500-1600 civarı yurtdışı IMEI kayıtlı redmi note8 64GB işinizi fazlasıyla görür.
3500 den kalan para ile ile de her hesap azami 100 TL olacak şekilde 20 defa akşam yemeğine çıkarsınız.

ileri seviye telefon kullanıcılar için @Erva'nın yöntemi mantıklı ama standart kullanıcı xiaomi telefonlara bir süre sonra lanet okumaya başlar. zira dosya yöneticisinin bile içinde reklam görmek insanların sinirini epey bozuyor. bu tarz reklamların telefonu yavaşlatması da cabası. siz veya eşiniz telefondan anlayan insanlarsanız, telefona root yapıp host dosyası üzerinden reklam engelleme olayına girebilirsiniz. bu durumda anca mantıklı oluyor zira.

6s'den oppo reno 4'e geçtim. 6 ay oldu. Gayet memnunum. Dizi filan rahat izleniyor. Şarjı çabuk bitmiyor. Ben aldığımda 3600 TL idi. Tavsiye ederim.

Kontrat yenileme tarihini baz alırsın hocam zam yenilenen kontratla başlar genelde. K1 Kasım 2020'de girdiğin eve 1 Kasım 2021'de zamlı kirayı verirsin.

Ortalama yıllık artış için de mevcut kıranı ilk girdiğindeki kiraya bölersin, kaç senedir orada yaşıyorsan da o dereceden kökünü alırsın yıllık ortalama artışı bulmuş olursun.

Örneğin 4000 den girdin şu an 6000 5 yıldır aynı yerde oturuyorsun.


6000/4000 = 1,50

(1,50)^1/5 = 1,0844...

Yani yıllık ortalama %8,44 oranında artış olmuş 5. Yıl 6000'e ulaşmış kira

son 1 yılın tüfe'sine bakacaksınız. mesela 2015 temmuz ayında zam yapılacaksa, 2015 haziranda açıklanan tüfe'ye bakacaksınız.

Borçlar kanunu çerçevesinde 10 yıllık zamanaşımı halini unutmayın. Alacağınızda 10 seneyi geçen kısım varsa hesaba katmamanızı tavsiye ederim itiraz halinde açacağınız davada kısmen kabul kısmen red hali meydana gelir reddedilen kısım için karşı tarafın avukatına vekalet ücreti ödemeniz gerekebilir.

valla mantıken olması gereken, mevcut (2021) kira değerini ödenmemiş her bir ay için almak.

şöyle düşünün, geçen sene 100 birim olan bir kira en fazla enflasyon oranında (%15 diyelim) zamlanarak bu sene 115 birim oluyor. geçen senenin kirası ödenmeyen bir ayı için ödenmesi gerekenin de mantıken 115 birim olması gerekiyor. zira geçen senenin 100 lirası zaten enflasyon yüzünden 115 oldu, yani paranın değer kaybı sebebiyle bir faiz eklenmesi gerekiyor ki bunun da yine enflasyon oranında olması lazım.

himym 2. turdayım. breaking bad'e devam etmenizi öneririm. Komedi olarak da seyretmediyseniz brooklyn nine-nine

benim ilk izlediğim yabancı diziydi himym. 3 kere falan izledim. ama friendsi de 3 kere izledim. onu da çok sevdim.

onun harici komedi olarak sırasıyla
the office (ilk sezonda pes etme sakın) - izlediğim en iyi komedi dizisi
brooklyn 9-9
big bang theory öneririm.

Bahsettiklerinizin hicbirini acikca 5-6 bölümden fazla izlemedim.

Su hayatta ben bunu kesin yeniden izlerim dediğim diziler;
Justified
Bosch
Mindhunters
Psych
The wire

Onun dışında hastasi olmasam da sevdiklerim;
Burn notice
Ncis
Scrubs

eşim de friends'in 2-3. sezonuna kadar sizinle aynı fikirdeydi. şimdi hmym'mı friends mi diyince friends diyor. güzel dizidir friends, devam ederseniz çok seversiniz.
onun dışında ben lucifer'a başladım, sevdim bayağı

@matilda +1

Friends'in handikapı eski olması. 3 5 bölümde alışamaman çok normal. Biraz daha zaman verirsen himym seven biri olarak sevmeme ihtimalin olduğunu düşünmüyorum.

Komedi olarak modern family de severim. Married with Children döneminden Ed O'neil hayranı olduğum için bende yeri bambaşka.

seinfeld. sanırım 5 kere baştan sonra izlemişimdir. şu anki sitcom'ların temelini oluşturan bir dizi bana kalırsa. espriler ve dumurluklar şu zamana kadar halen güncel.

birde the office var. 3 kere izlemişimdir.

The it crowd -- komedi dalında

OZ (the oz diil) --- kesinlikle izlemelisin dalında

Fleabag --- kadınlar için güzel dizi dalında

Brekin bede 4 kez basladim. Sonuna geldim. Hala "ne zaman sevicem" diye bekliyorum

breaking bad'in ilk birkaç bölümü sıkıcıdır zaten, devam etmeniz lazım.
sonradan açılıyor.

bunun dışında şu anda izlediğim schitt's creek'i önerebilirim.
çok sevdim :)
ilk birkaç bölüm "abartılı mı, komik mi, nedir?" diye düşünürken, sonra kahkahalara boğdu beni açıkçası.
çok eğlenceli bence yani, çerezlik dediğiniz için size uygun olabilir.

seinfeld, will and grace, modern family, two and a half men de öneririm tabii klasikler olarak.

ben de senin gibiydim, biraz itelersen friends çok iyi gidiyor. ben 2. sezondan sonra alıştım ve çok sevdim.

The it crowd.

Breaking bad ilk 6-7 bölüm kanser hastalık falan geçiyor, sonra adam niyeti bozduktan sonrası güzel. Yani 7. Bölümden falan başla gitsin ama mutlaka izle derim.

Modern Family

himym tarzı dizilerin çoğu eski; o yüzden ısınmak zor. friends'i ben de aynı arayışla 1-2 bölüm izleyip bırakmıştım defalarca. sonra başka bir denememde, heralde ruh halim uygundu, çok hoşuma giderek sonuna kadar izledim. ikisini karşılaştıranlar bence sadece birini izlemiş bunların. ikisi de tema olarak aynı, farklı özellikleri olan bir grup arkadaşın günlük rutinlerini anlatıyor. konu o kadar genel ki insanların bu kadar kıyas yapmaya girişmelerini anlamıyorum.

bu ikisi arasındaki süreçte beğenerek izlediklerim şöyle; two broke girls, big bang thory, young sheldon, modern family.

modern family özellikle favorim. hala dönüp dönüp izliyorum rastgele bölümler şeklinde.

biraz bu konseptin dışına çıkarsanız jane the virgin var. bu da latin amerika'nın kültürünü temel alan bir çeşit komedi. ben izlerken eğlenmiştim. zaten karikatürize olan pembe dizi senaryolarını biraz ironik ama kabullenici bir şekilde tiye alıyor. bir çeşit latin amerikalıların "evet bazen aşırı dramatik olabiliyoruz nolmuş yani" demeye çalıştığı bir dizi.

himym da 2 kez izledim ama friends i rastgele açıp izlemelerle beraber cok daha fazladır. fanı değilim ama iddia ediyorum friends’e bi şans daha verirseniz sonra gelip duyuruya teşekkür edersiniz:)

onun dışında office, modern family, parks and rec, b99, scrubs +1

Friendse kesinlikle devam. Himym hastası biri olarak hiç sevmemiştim başlarda ama 3.sezondan sonra bırakamadım.

brooklyn nine nine ve scrubs.

himym, friends ve bahsettiğiniz diğer dizileride (walking dead dışında) izleyen biri olarak bu ikisini epey seviyorum. scrubs'ın tek kötü yanı yüksek çözünürlüklü hali yok maalesef.

Yaaa hepiniz harikasınız. Ne güzel ayrıntılı ayrıntılı anlatmışsınız <3
Tamam, friends i iki sezon öflesem de izleyeceğim. Sonrasında da artık sarmazsa vedalaşırım ama umutlandım.
Ardından brooklyn nine nine a yükseldim.
Sonrası için de bolca öneri vermişsiniz zaten, hepsine bakacağım.
Çokl teşekkür ederim canım duyurum.

Coupling (ingiliz versiyonu)

Seven çok sever(en sevdiğim komedi dizisi), kimine fazla edepsiz veya yapay da gelebilir. Birkaç bölüm izle bak.

bence himym ile en yakın olanlar:

it crowd
office
big bang theory
brooklyn 9-9
how to sell drugs online (fast)

komedi haricinde suits ve blacklist izleyebilirsin

ama tüm diziler için ortak önerim, en azından 3-4 bölüm dişinizi sıkın. biraz dizi yoluna girsin, karakterleri tanıyın, sonra mecbur izliyorsunuz. hangi dizi unuttum, "ben bu diziyi neden izliyorum" diye çok sordum kendime ama öyle böyle izledim diziyi (sonradan hatırladım dizi : unbreakable kimmy schmidt)

friend
fleabag
b99
modern family
office
good place
the marvelous mrs. maisel

hepsi de cidden sürükleyip kalkamayacağınız diziler

harikaharikaharika

Hayatımda böyle bir insana denk gelmedim, bilmiyorum.

Belli bir zamanim yok. Denk gelirse alıyorum. Türkiye'ye gittigimde bazı şeyleri alıyorum gene.

hocam benim maaş sizinkinden yukarıda, benim de aynı şekilde. gerektikte alır,r kaliteli alır uzun süre kullanırım.

ama bu sözü söyleyen kişlerin durumuna da bakmak lazım. mesela kadınların kıyafet bütçesi genelde erkeklerden fazla oluyor. biz erkekler bir pantolonu yaz kış giyebilirken kadınlar her sıcaklık aralığına farklı şeyler giyiyyorlar. bir de bu lafı eden tek yaşayan biri mi yoksa aile mi? çoluk çocuğu olan birinin (hele ki çocuğu büyüme çağıdaysa) aylık olarak bu parayı ayırması çok normal.

Öylesine avm ya da mağaza gezmem, indirim takip etmem, neye ihtiyacım var diye de düşünmem. Bir şeye ihtiyacım olduğunda gidip en kalitelisini, uzun ömürlüsünü alır kullanırım.

Bazı insanlar mesela indirim zamanı indirimleri geziyor ya da mağaza gezerken denk geliyor bir şey alıyor. Onların 1000 falan düşünmesi çok normal.

Mesela 5 senedir aynı 2 bikiniyi giyiyorum. Bu sene artık eskidiğini hissettirdi 2si de. önümüzdeki yaz gelmeden en az 1 bikini takımı almam lazım. Alırken de çok dikkat etmem etiketteki fiyata. eğer kaliteliyse beğendiğimi alır çıkarım.

Dolap büyüten bi insan değilimdir. Elimdeki ürünler de yıpranmadan, eskimeden emekli etmem.

2 yılda bir pahalı ayakkabı. Bir montu zaten 3-4 yıl giyiyorum 1 montum var. Yani benim yılda en fazla 2000 tl alışverişe gidiyodur. . Geçen ay tek yaptığım alışveriş 90 tl’lik bir tişörttü.

benim yılda 1-1.5k ancadır. Onun sebebi de ayakkabıların çok pahalı olması. yoksa bin lirayı bulmaz yılda. Eli yüzü düzgün spor ayakkabı olmuş 500 lira :(

İhtiyacım olduğunu hissetmeye başladığımda ters sezon ürünlere bakıyorum internetten daha önce kullandığım markaların. En ucuz şekilde alıp geçiyorum. Onun dışında avmye gidildiyse gömlek bakar alırım zaafiyetim var. Onun dışında kıyafete o paraları harcamak anlamsız. Mesela loft tişört aldım bu kış 4-5 tane tanesi 24 liraya falan geldi. Şu an aynı ürün tanesi 60-70 lira.

Covidden pek dışarı çıkmadığım için fark etmemişim. Biraz cafe, bar tarzı yerlerin yoğun olduğu lokasyonlara gittiğimde fark ettim ki herkes influencerlar gibi olmuş. Bayağı instagram keşfette denk gelen tipler gibi giyinmeye başlamış herkes. Bu çok ilginç gelmişti geçen aylarda bana. Yani 1000 liralar çoğu kişi için normal olmaya başlamış bunu anlamış oldum. Hakikaten çok garip.

Poco X3 Pro olabilir

samsung a52

Merhabayı başa koy ilk harfini de büyük yap

Küçük harfle yazılır. Büyük olması için hiçbir neden yok çünkü.

küçük

hitapta her kelime büyük harf ile başlar.

o zamanlar hayatımızda e-posta yoktu ama ilkokulda mektup yazarken böyle öğrettiler. sonrasında bir değişiklik olduysa bilemiyorum.

mektup yazımında hitap bölümünün tüm ilk harfleri büyük yazılır. bu yüzden ben de e-postada bu şekilde (büyük M ile) yazıyorum.


milliedebiyat.com

hocam bu şekildeki ups'lerin neredeyse tamamı elektrik kesilince biplemeye başlar. bu yüzden gece kullanımına uygun değildir. bunlar yerine usb'den çalışan fan + powerbank kullanmayı deneyebilirsiniz.

valla verimlilik falan demişler, 300w güç verir desek, vantilatör masa vantilatörü ise maksimum 25w falandır, büyükler ise 60w. zaten yazar özelliklerinde. 25w'lık olanı 1 buçuk saat civarı çalıştırması lazım en en kötü ihtimalle, iyi bir modelse bir kaç saat de gider.

bu verimlilik zımbırtısı önemli, hani peak değeri 650 watt (ki yine yaklaşması zor) olabilir ama ne kadar depoladığı önemli. bu dandik bir şeye benziyor nitekim specleri hiç bir yerde yok gibi.

anlayan arkadaşlar şunu yorumlayabilir bana mantıklı geldi: www.hepsiburada.com (1000va ama verimlilik katsayısı 0.6 olunca 600w veriyor)

Önemli bir nokta da bir çok UPS modeli AC elektrik motorlarının kalkışı için uygun değil. Yani güç ve değerler kağıt üzerinde tutsa bile bir AC motor olan vantilatöre kalkış yaptıramayabilir.

Buna uygun seçim yapılmalı, ama bana göre vantilatör çalıştırmak için ups edinmek pek mantıklı değil sanki.

ups'ler endüktif yükler için uygun değildir (içinde hareketli motor çalışan her şey) sadece elektronik cihazlar için uygundur. en mantıklı şey çanta tip jenaratör. hem başka şeyler de çalıştırabilirsiniz. gürültülü olacak evet ama uzak bir noktaya yer müsait ise konulabilir. hatta etrafına kabin gib, bir şey de yapılabilir.

www.hepsiburada.com

kare dalga ucuz upsler bu vantilatör motorlarını döndüremezler. alacaksanız denildiği gibi buzzerı iptal edilebilen ve saf sinüs çıkış veren bir model almanız gerekiyor. bir de fanın kalkışta 3-5 kat akım çekeceğini düşünerek en az 600w anlık akım verebilen bir model olmalı.

Usb vantilator + powerbank

Bu kadar macera aramaya gerek yok.

cevaplar için teşekkür ederim herkese. elektrik işleri benim sandığımdan çok daha komplikeymiş, onu öğrenmiş oldum :)

O fiyat guncel olabilir mi abi googledan bak

geçen ben bindim. izmir'de yine. 4.25 TL 'den açıldı taksimetre.

Eğer ehliyet varsa ve gideceğin yer uygunsa hiç uğraşma Moov ile git, daha ucuza maloluyor.

Ben Güzelbahçe tarafına gittiğim için 3 aktarma yerine Moov kiralayıp Urla'ya bırakıyorum, oradan çok daha rahat ulaşıyorum.

yani verdiğim bilgileri yukarıda belirttiğim siteden aldım ama güncel olmayabilir tabii. peki güncel taksi ücretini görebileceğim bir adres yok mu? bir de bu ücretler her yerde aynıdır değil mi? havalimanı olduğu için ücret değişmez herhalde.

Böyle bir websitesi var

taksiyle.com

Güncel midir bilmiyorum

bitaksi İzmirde çalışıyor mu bilmiyorum ama bitaksi uygulamasında ücret hesaplama özelliği var.

aşağıdaki habere göre açılış 4,2 tl, km başına 4,3 tl olacakmış. süre vs. olayları da işin içine girerse 250-300 tutar muhtemelen. bulabiliyorsanız korsan taksi gibi alternatiflere veya araç kiralamalarına bakın derim.

www.karar.com

kurutma makinası soğuk hava üflüyorsa onunla yapılabilir.

Süpürgeyi dibine tutmadıkça bir sorun olmaz. Fakat saç kurutma makinanız güçlü ise soğuk kısmında olmak koşuluyla onu da kullanabilirsiniz. Fanların içinde toz katmanları kalırsa nazikçe sulu boya fırçası gibi bir fırça ile temizleyebilirsiniz.

hava kompresörleriyle temizliyorlar genelde ama bende kompresör yok, balkonda saç kurutmayla temizliyorum tozları. bezi fanların üzerinde biriken tozları almak için kullanın anakartı silmenize gerek yok.

normalde en temizi kompresörle hava basmaktır. ama bu imkanınız olmadığı için en yakını saç kurutma makinesi olur. önce elektrikli süpürge ile kabasını alıp kart üzerindeki tozlar için de saç kurutma makinesi kullanabilirsiniz. ama sıcak ayarda olmasın makine, kart üzerindeki lehimli parçalar zarar görmesin.

Herkese tesekkurler. Valla kendime guvensem gelip alirdim tesekkur ederim. Ama kompresor sert hava gibi geliyor. Sac kurutma soguk ufluyor onunla deneyecegim.

bi boya fırçası bulun. bişey sökmeden elinizden geldiğince temizleyin. iş bitince de saç kurutma makinesi ile tozları uçurun balkonda.



images.app.goo.gl

eğer kasa toplama işlerinden anlamıyorsanız güçlü kompresörlerle girişmeyin çünkü mutlaka bir yerinde bir kablo çıkabiliyor.

en garanti yöntem kurutma makinasıyla tozları defetmek.

fakat asıl önemli olan işlemci ve ekran kartlarını tozdan arındırmak. hatta gerekirse macunlarını yenilemek.

kasaya girişmeden önce kendinizi topraklayın. toprağa basamıyorsanız ellerinizi bir süre kalorifer peteklerine tutun. petek yoksa plastik bir eldiven takın.