Giriş
(9)

sigortasiz iste calismak

Lusid*
Ogrenci bir arkadasim, armada avmde eli yuzu duzgun bir yer sandigimiz bir yerde barista olarak ise girmisti. Sigorta yapmadilar ve isten ciktiginda 13 gunluk maasi yerine 7 gunluk odeme yaptilar, buna cevap olarak da ''uzun sure calismadiginiz icin bu kadar yardimci olabiliyoruz''gibi bir cevap ver
Ogrenci bir arkadasim, armada avmde eli yuzu duzgun bir yer sandigimiz bir yerde barista olarak ise girmisti. Sigorta yapmadilar ve isten ciktiginda 13 gunluk maasi yerine 7 gunluk odeme yaptilar, buna cevap olarak da ''uzun sure calismadiginiz icin bu kadar yardimci olabiliyoruz''gibi bir cevap vermisler. Gunde 12 saat kole gibi calistirip boyle bir sey yasayinca uzucu oluyor haliyle ancak sigortasiz bir iste calistigi icin herhangi bir hak iddia edebilir mi?
yasak olmasina ragmen ucuz diye migros sut kullanan, orijinal kahveleri yerine baska bir yerden alan, alkollerinde chivas satip icine jb dolduran, pahali sarap diye leyla satan bir yer. Gunde 20k kazanip ogrencinin parasina coktuler resmen, neler yapilabilir?
0
Lusid*
(13.04.22)
Cimer'e yazabilir. Sigorta yatırılmayan günlerde orada çalıştığını kanıtlarsa işin içine SGK giriyor zaten.
0
dissendium
(13.04.22)
Direkt cimer'e yazsın. Bir de sgk'nın sigortasız işçi çalıştıran yerlerle ilgili destek hattı falan vardı onları arayabilir varsa.
0
mg3929
(13.04.22)
ankaranin gobegi armada avm de sigortasiz isci calistirmak buyuk cesaret. kac gun calisti arkadasiniz ? eger ise yeni basladiysa sigortasi e devlette onumuzdeki ay gorunur cunku
0
sweetoffice
(13.04.22)
armada awm nerede bilmiyorum ama oradaki ilçe sosyal güvenlik merkezine gidersen yönlendirirler.

patrona gidip böyle başvuracagım de zaten direkt aradaki maaşı verirler.
0
liberal
(13.04.22)
@sweet
yok hocam 13 gun calisti ama hic bilgi falan da istememisler ki bu sure boyunca sigorta icin, gercekten 1 liranin hesabini yapan bir yer
0
🌸Lusid*
(13.04.22)
Çalıştığını kanıtlayabiliyorsa (tanık, belge vs) hizmet tespit davası açsın. 13 gün 13 gündür. Ama ilk aşamada Sgk’ye şikayet etsin. Hem sigortasız çalıştırma hem de eksik ücret sebebiyle.
0
kojonotsuki
(13.04.22)
aklına gelen her yere şikayet etsin.

1- SGK yok.
2- Paraya çökülmüş.

AVM yönetimi verir mi bilmem ama kamera görüntülerinden falan hangi günlerde orada çalıştığı kabak gibi ortaya çıkar
0
co2s2
(14.04.22)
keşke işletmenin adını paylaşsanız bizle de en azından bilsek.

hiç uğraşmasın, versin cimer+sgk söke söke alırlar, cezayı da yapıştırırlar oraya.
geçmiş olsun ayrıca, direkt yeni bir iş kovalasın. hukuki süreç uzarsa bile mutlaka ama mutlaka olumlu dönüş olacaktır.
0
rewlack
(14.04.22)
alo 170'i arayip sikayet olusturacak.
0
bay b
(14.04.22)
(3)

Öğretmen kavga eden öğrencileri nasıl ayırmalı?

ya ben lan neyse
birbirini boğazlayan iki öğrenci nasıl ayrılmalı? öğretmen fiziki olarak müdahale etmezse suçlu olur mu? çünkü öğrenciye dokunmak yasak.
birbirini boğazlayan iki öğrenci nasıl ayrılmalı? öğretmen fiziki olarak müdahale etmezse suçlu olur mu? çünkü öğrenciye dokunmak yasak.
0
ya ben lan neyse
(12.04.22)
Polis çağırarak?
0
rewlack
(12.04.22)
Bizim okulda kamera kaydı alıyor gibi yapmak çok işe yarıyor anında kalabalık dağılıyor.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(12.04.22)
Okulda bir personel olmali guvenlik sebebiyle dokunma izni olan. Bu kisilerin ogrencinin vucuduna dokunmadan -nasil anlatabilirim bilmiyorum- kollarini kanca gibi gecirerek vs ogrenciyi ayirma pratigi oluyor.
Guvenlik gorevlileri, rehberlik uzmanlari, okul yoneticisi falan olabiliyor bu kisiler.
0
sopiro
(13.04.22)
(16)

Ailenin gey arkadaş tepkisi

Mirabel
Gey bir arkadaşım var ailemin de tanıdığı. Bir tane yazlığımız var bayram tatilinde arkadaşımı çağırdım, babama siz gitmeyecekseniz biz gidelim dedim. Babam tamam dedi. Sabah aradı beni işte annem o arkadaşımı sevmiyormuş, komşular görürmüş. Ee ne var yani diyorum hoş karşılamazlarmış. Tamamen orda
Gey bir arkadaşım var ailemin de tanıdığı. Bir tane yazlığımız var bayram tatilinde arkadaşımı çağırdım, babama siz gitmeyecekseniz biz gidelim dedim. Babam tamam dedi.
Sabah aradı beni işte annem o arkadaşımı sevmiyormuş, komşular görürmüş. Ee ne var yani diyorum hoş karşılamazlarmış. Tamamen orda arkadaşının gey olduğu belli diye demeye getiriyor.
Ben de sinirlendim bi daha o eve adımımı atmayacağım sizi de asla bir arkadaşımla tanıştırmayacağım bi daha falan dedim.
Kardeşim de diyor ki sen onlara neden söz hakkı tanıyorsun biz şu tarihte gideceğiz haberiniz olsun de geç dedi ama ben ailemin bu tarz yaklaşımını sindiremiyorum. Güya modern türk ailesi.
Siz olsanız ne yapardınız? Aşırı sinirlendim.
0
Mirabel
(12.04.22)
Sen ailenin homofobik bi aile olup olmadığını bilirsin, bilip de böyle yapıyorsan hata senin ev onların evi, kendi evin olmadığı için yapabileceğin bir şey yok en başta bu işe girmen hata. Ha bilmiyorsan öğrenmiş oldun, bir daha yapmazsın.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.04.22)
@kaleci: iş alanım zaten gey dominasyonunda ve çoğunu tanıyorlar hatta kendileri çağırıyor. Tek sıkıntı bu kişinin gey olduğu 50 metre öteden anlaşılıyor ve saklama gereği duymuyor. Buna yüzden olmasına gıcık oluyorum. Gey olduğu belli olmasa sorun yok yani.
0
🌸Mirabel
(12.04.22)
Hiçbir şey yapmazdım, arkadaşıma yazlık o tarihlerde müsait değilmiş diyerek bir bahane sunardım. O yazlık benim yazlığım değil sonuçta. Keyfime göre insanları istediğim zaman orada ağırlamam doğru olmaz izin almadan. Anneniz görüşme bir daha dememiş, kendi evinde misafir istememiş. İnsanların dedikodusuyla uğraşmak istememesi de çok normal.
0
GoodMorningTeacher
(12.04.22)
Hocam işte dediğim gibi ev ailenin evi yapacak bir şey yok, yani ben ailen haklı haksız demiyorum yanlış anlama, o ev anne-babana ait olduğu için yapacak bir şey yok diyorum sadece. Arkadaşına uygun bi dille bi bahane uydur geç, ben olsam ben de böyle yapardım çünkü başka ne yapacaksın zaten.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.04.22)
Peki bu davranışlarından dolayı bir daha oraya gitmeme kararı alır mıydınız?
0
🌸Mirabel
(12.04.22)
Benzer bi durumda gitmistim yazliga gay arkadasimla.
Babam kredi kartimi iptal etmisti. Sonra bi daha da cikarmadi ama yine olsa yine yaprim. (10 sene oncesinden filan bahsediyorum bu arada)
0
kuehles blondes
(12.04.22)
Hocam benim o noktada tadım kaçardı muhtemelen o nedenle gitmezdim; hayatımın o noktasından sonra da ailemin sahibi olduğu şeyler özelinde böyle durumlar yaşayacak isteklerde bulunmazdım.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.04.22)
Anan-baban çalışmış , para biriktirmiş yazlık almış.Anladığım kadarıyla sen de artık 18'ini geçmiş iş sahibi birisin.Kimin kalıp kimin kalmayacağına onlar karar verir. haksızsın bence.
0
aids rakun
(12.04.22)
Bu durumda ne ailemle kavga ederim ne de bir daha yazlığa gitmemezlik yaparım. Onlara kendinizi borçlu hissediyorsanız, bu borcu illa bu şekilde kavgayla karşılamanıza gerek yok. Ailenizle konuşursunuz eğer durumları varsa arkadaşınıza bir tatile hediye etmek istediğinizi maddi destek çıkıp çıkamayacaklarını sorabilirsiniz. Ben olsam kendimi borçlu hissediyorsam arkadaşıma tatil hediyesi ayarlardım.

Arkadaşınız zor durumdayken aileniz evini kapatmamış. Eğer arkadaşınız zor durumdayken evlerini açmasalar garip olurdu.
0
GoodMorningTeacher
(12.04.22)
dikkat edersen sana burada arkadaşlık yapma demiyorlar. kendileri de dert etmiyorlar ama dert edenler başınıza dert olabilir diye çekiniyorlar. arkadaşın her ne kadar gay olursa olsun sonuçta erkek bedenine sahip, bir kadın bir erkeğin aynı evde olması da benzer sorunlar çıkartabilir, vs.

kavga etmek laf söylemek yerine e sizde gelin, kalabalık olur güzel de olur falandeseydiniz iyi olurmuş.
0
selam
(12.04.22)
ev ailenizin, orada kimin kalip kalamayacagi onlarin karari bu elde var bir. ben bu karari homofobiklik olarak gormuyorum, farzet senin ebeveynlerin de gay, ve bir ortamda rahatsiz olacaklari icin girmek istemediler, insanlarin boyle kararlarina saygi duymak lazim, insan her yonunu her ortamda gostermek istemeyebilir. aileniz de yazligin bu arkadasi goturmek icin uygun bir ortam olmadigini dusunmus. dogrodur yanlistir, bu bagimsiz bir konu. isterseniz evin bir kisim hissesini satin alabilirsiniz kendilerinden ve ev de sizin de soz hakkiniz olur. ailenizle de yikici degil yapici bir konusmya girmek daha dogru olur, belki anneniz o arkadasinizi acik bir sekilde gay oldugu icin baska bir ozelliginden dolayi sevmiyor bile olabilir. bence sinirle iletisime baslamak o iletisimin devaminda basarisizlik yonunde astilmis bir adim. bir konusun ne diyecekler bakalim. o konusmaya gore alternatif baska ucuz bir tatil plani yapabilirsiniz veya yine de ailenin onayiyla beraber tatile gidersiniz. burada onemli olan nokta ailenizi anlamak, yargilamak kolay.
0
mavicorap
(12.04.22)
Hocam ailenin malı mülkü ne isterlerse o olur. Gıcık bi durum ama boşver paranızla gidin otele ya da kamp atın oldu bitti.
0
lcha
(12.04.22)
soru sahibi kadın değil miydi? bir kadınla bir gay'in arkadaşlık etmesinin kime ne zararı olur anlayabilmiş değilim. ilginçmiş.
0
vizivozo
(12.04.22)
Ailen homofobik, sen haklısın fakat onların evi emrivakiyle birini getirmemelisin.
Her şeyi ailenle, ailenin desteğiyle (konaklama, yeme içme vs vs) yapmak zorunda değilsin. Onay almak zorunda da değilsin. Kendi evine istediğini sokar istemediğini kabul etmezsin.
0
rewlack
(12.04.22)
Arkadaşınız bu durumu bilseydi kesinlikle orada kalmak istemezdi. Ben de istenmediğim bir yerde bilerek ya da bilmeyerek konaklamak istemem.

Icha güzel demiş, ya bi otel ya da kamp ayarlayın takılın rahat rahat.
0
megalomaniac
(12.04.22)
muhite bakar, ailenin evi sonucta ilerde komsularla papaz olmak istemeyebilirler, o yuzden ben olsam asiri tepki gostermem.

bende de benzer bir hikaye var, 4 sap erkek bizim yazliga gittik 2 hafta kaldik. elemanlardan biri uzun sacliydi, biraz da narin bir tiptir, bebek suratli vs. butun gece yoldaydik, sabah eve ulastik, daha evin kapisini yeni actim telefon caldi, annem yaninizda kiz varmis neden soylemediniz dedi. Valla dedim bildigim kadariyla hepsi erkek..Mevzu anlasildi ki bizim narin cocugu komsulardan biri hatun sanmis, senin oglan eve kiz getirdi haberin olsun diye aninda ispiyonlamis. Neyse, cocugu soyduk, $ort ile kaldi. Etrafta bir tur attirdim ki millet rahatlasin.
0
cooperr
(12.04.22)
(6)

Bebek göz rengi olasılıkları

lambada
Annenin (Ayşe diyelim) göz rengi kahverengi (Aa) Ayşe’nin annesi mavi gözlü, kardeşi yeşil gözlü. Babası kahverengi gözlü.Babanın (Ahmet diyelim) göz rengi ise ela (yeşil içinde kahverengi halka var, yarısı yeşil yarısı kahve gibi diyebiliriz. Ahmet in de babası yeşil gözlü. Annesi kahverengi gözlü.
Annenin (Ayşe diyelim) göz rengi kahverengi (Aa)
Ayşe’nin annesi mavi gözlü, kardeşi yeşil gözlü. Babası kahverengi gözlü.

Babanın (Ahmet diyelim) göz rengi ise ela (yeşil içinde kahverengi halka var, yarısı yeşil yarısı kahve gibi diyebiliriz.
Ahmet in de babası yeşil gözlü. Annesi kahverengi gözlü. Kardeşi mavi gözlü.

Şimdi normalde Ayşe ve Ahmet in bebeklerinin göz rengi olasılıkları için iki kahverengi göz gibi mi çaprazlama yapıyoruz? Yani ela gözü de kahverengi gibi mi (Aa) olarak kabul ediyoruz? Yoksa içinde yeşil de olduğu için çekinik (aa) diyebilir miyiz?

Bebek için Aa x Aa mı çarprazlayalım yoksa Aa x aa mı?
İlkinde renkli göz olasılığı %25, ikincisinde %50 oluyor.

Bonuslu soru: mavi gözlü anneden yeşil gözlü çocuk olması garip değil mi? Burada ne olmuş, çocuk 2-3 nesil öncesi dedesinin mi gözlerini almış mesela tamamen?
0
lambada
(11.04.22)
Bebek için Aa x Aa
bonusa cevap; mavi yeşile baskın veya çekinik değilki? ikisi de çekinik. muhtemelen babadan almıştır. mavi ve yeşili aynı sayabilirsiniz.
0
rewlack
(11.04.22)
@rewlack; bonuslu soru için: anne mavi& baba kahverengi göz için sormuştum. Babaya da benzemeyip üst kulaklardan birinin gözünün kopyası mı oluyor mesela diye
0
🌸lambada
(11.04.22)
işte baba Aa ise yani yeşil geni taşıyorsa diyorum. (veya mavi farketmez)
anneden de mavi veya yeşil gelince (veya annede de çekinik yeşil olabilir) normal değil mi?
0
rewlack
(11.04.22)
Göz rengini belirleyen 1 den fazla gen var. Tam sayıyı hatırlamıyorum ama 10 gibi bi şeydi. O yüzden çok fazla ton var, siyah kahve, ela, yeşil, mavi vs. Böyle lise biyoloji hesabıyla çıkartamazsınız yani. Lise de öğretirken sanki bir gen tarafından kontrol ediliyormuş gibi anlatılıyordu.
0
zimbirik
(11.04.22)
Okulda öğretilen kadarıyla yani 4 alel gen ile hesaplayamazsınız. Bu müfredat bilgisi çok temel, gerçekte daha fazla gen ile belirleniyor. Zimbirik +1
0
invictae
(11.04.22)
O zaman bir olasılık belirlemek bu bilgilerle imkansız gibi..
Teşekkürler cevaplar için.
0
🌸lambada
(11.04.22)
(14)

Devlet neden tavan kira fiyat belirlemiyor?

maraz alinin sag kolu
En azından İstanbul için yapması lazım değil mi artık? 5 bin liraya 1+1 mi olur?
En azından İstanbul için yapması lazım değil mi artık? 5 bin liraya 1+1 mi olur?
0
maraz alinin sag kolu
(11.04.22)
Devlet neden benim sahibi olduğum bir evin kirası için tavan fiyat belirlesin ki istersem 100 bine kiralarım ev benim keyif benim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(11.04.22)
Devlet kim ki özel bir bireyin sahip olduğu herhangi bir mala bedel biçsin?

Devlet kendi konut üretip satarsa kiralarsa bunu yapabilir tabii ki, ki yapıyor da zaten, bedavaya yakın paralara kiptaş üzerinden bir sürü ev dağıttılar geçtiğimiz yıllarda.
0
roket adam
(11.04.22)
www.youtube.com
26:07'den başlıyor.

ayrıca sadece kira artışıyla ilgili bir bölüm de yapmışlardı bakarsınız.

yapması lazım değil.
0
rewlack
(11.04.22)
eee bu zaten var, nasıl var.

tüfe oranı bunu saglamıyor mu, yok siz 1+1'ler her yerde aynı olsun isterseniz sokak sokak rayiç çıkarmak lazım bu oldukça zor.

devlet te normalde üfe olan zam oranını tüfe'ye çevirdi 2018 yılında.

yoksa evler kirada ucuza kalmayacaktı, %30 yerine %56 zam yapmalıydı kiracılar.
0
liberal
(11.04.22)
bir çözüm değilki?
ev sahipleri kiralamak istemezse ne olacak? top benim değil mi oynatmıyorum der.
ayrıca bu tip gerçek dışı kısıtlar çıktığında yasal olmayan yollara gidilir genelde, üst limit olsa da çok isteyen başka birine kontratsız kiraya verir. çözüm bu değil yani.

ayrıca kiralar yüksek değil, maaşlar çok düşük.
0
jimjim
(11.04.22)
Belirliyor zaten tefe tufe muhabbeti bunun icin var.
Su an o kiralara cikabilmen icin evi satman ya da icerdekini bunaltip cikarman gerekiyor.
6 ay sonra aldigin kira yine komik bi para olacak bu gidisle.

Su an istanbul'da deniz kenari yerde arkadasim 1800'e oturuyor mesela.
Bu devletin belirlemesi sayesinde.

Ama o evde sirkulasyon oldugu anda kiralar ucuyor.
Eleman ciksa 1800 dolara kiraya verirsin.
0
divit
(11.04.22)
Temel gıda ürünlerinde bile yapamıyorken, ev kirasında nasıl yapsın.

Hadi yaptı diyelim, bir hayal kurup hesap edelim. Devlet dedi ki;

"Kadıköy'de ev kiralarında metrekare tavan fiyatı 30 tl olmuştur"

Buna göre 100 metre kare evin aylık kira bedeli 3000 TL olur, peki kadıköy'de ev arzı sınırsız mı? Hayır tabiki, arz sınırlı ama talep çok çok fazla.

Ne olacak peki bu durumda, ev sahibi evini 3000 yasal orandan kontrat yapıp, 2-3 bin lira da elden kayıt dışı verecek olana kiraya verecek. Hatta ödemeleri sağlama almak için 12 adet senet yapmak isteyecek.

Devletin de vergi kaybı üstüne tuz biber.

"Ben vatandaş olarak bu maaşlarla barınma ihtiyacımı karşılayamıyorum, 1+1 eve nasıl 5 bin vereyim? Devlet olarak sen bu duruma çare bulmak zorundasın."

Dersek, devlet de bize der ki;

"merkezi ilçelerde ev tutmak anayasal zorunluluk mu? Gün itibari ile 2000 lira altında 705 tane, 3000 lira altında 1833 tane kiralık ev var İstanbul'da"

Tamam gerçekten kiralar çok uçtu, Allah kiracılara yardım etsin ama İstanbul büyük bir metropol, sürekli göç alıyor ve sürekli ev ihtiyacı var.

Buna rağmen yeni ev arzı talepleri karşılamıyor, yeni ev üretimi olsa da insanlar inatla şehir merkezinde oturmak ama şehir dışı kira bedeli ödemek istiyor.
0
John Bloor
(11.04.22)
Bir odaya 4000 istiyorlar, evi de geçtim.
0
geçerkenugradım
(11.04.22)
devlet sadece kriter belirler fiyat belirlemez

devletten önce insanların 5k'ya ev kiralamaması lazım. millet sağına soluna bakmadan her fiyata ev kiralıyor.
0
duyurukullanıcısı
(11.04.22)
Yani aslında dünyadaki çok metropolde böyle zaten.
Misal paris böyle.
Ha ama aradaki fark şu; Paris Fransa merkezi diye herkes orada iş kurmaya çalışmıyor, bütün firmalar orada değil. Insanlarin Paris dışında düzgün hayat bulma şansı paris'te bulmaktan fazla ama Türkiye'de böyle değil. Düzgün iş+ düzgün hayat bulmak için 2-3 şehir var yok, sorun da burada.

Kısacası bu böyle gidecek, zamanla insanlar İstanbul'da 3-4 saat yolda geçirmek istemeyecek, şirketler başka sehirlere açılacak vs ama bunun için bence temiz 10 yıl var.

Eskiden Türkiye ovulurken hep büyük m2ler için az kiralar ovulurdu, eh o dönem bitti şimdi işte.

Kısacası olay devletin el atıp atmamasi değil. Devlet enflasyon düzgün aciklasa hem kiralar düzgün artacak hem de maaşlar düzgün artacak ama deveye boynun neden eğri diye sormuslar hesabi...
0
logisticsmanager
(11.04.22)
bu işi yine devlet çözer ama bu şekilde değil.

Anadolu şehirlerinde iş kuranlara vergi avantajları, işçilere daha az vergi kesintisi vb. kolaylıklar sağlasa mesela bir şekilde buradaki işlerin bir kısmı taşınır. Uzaktan çalışmaya (farklı şehirden) izin veren şirketlere vergi avantajları sağlasın mesela yine.

Devlet tüfeyi doğru açıklasa bile tam çözülemez bence. Türkiye bir enflasyon batağına girdi şimdi herkes %100 zam alsa kiralar ürünler yine artacak. O zammı ödemek için şirketler fiyatları artırmak zorunda kalacak falan. Bunun tek çözümü Anadolu'ya yayılmak fırsat eşitliği yaratmak bence. Gerekirse sıfırdan beyaz yakalı şehri kurulsun bir sürü imkan ile. Mavi yakalılar zaten İstanbul'da nasıl yaşıyor bilmiyorum ama onlar da çevre şehirlere yönlendirilebilir (teşviklerle, İstanbul'da zaten ekonomi sopa görevi görüyor şu an)

edit: ek olarak, Fransa'da duyduğum kadarıyla ikinci üçüncü ev alıp kiralamak aşırı mantıksızmış çok acayip vergiler vermeleri gerekiyormuş. Bu da mantıksız değil ama Türkiye tam tersine ev alış satışıyla geçinen bir ülke. Devlet inşaatla yürüyor. Mesela Kanada bu işleri çözmek için 'ülke dışında olanlara' ev satışını kısıtlayacak galiba ama biz 250 bin dolar verip ev alana bi de vatandaşlık veriyoruz. O ev boş mu duruyor, kiralanıyor mu belirsiz. Yani yapmak isteyen devlet bir şekilde yapar, bizimkiler tam tersini yapıyor. Devleti boşverip serbest piyasaya bıraksan da iş çözülür ama biraz daha kaos ile çözülür. Şirketler bu maaşlara işçi bulamaz vs.
0
nhk ni youkosu
(11.04.22)
e böyle oldu diyelim. insanlar evini kiralamayı bırakırsa ne olacak mesela? devlet dese ki max. kira şu kadar olacak birçok insan uğraşmaz bile. ev arzı da azalır.
0
black mamba
(11.04.22)
Enflasyonun sebebi kim?
0
dunal
(11.04.22)
Devlet nasıl ki benim maaşımdan alıp 5 10 çocuk yapanların eğitim sağlık masrafını karşılıyorsa, gecekondu diken asalaklara imar barışı uyguluyorsa, benim gibi ülkeyi sırtlayan maaşlı özel sektör çalışanlarını da düşünmek zorunda.
0
🌸maraz alinin sag kolu
(11.04.22)
(11)

Fulya 16 bin lira kira

metal69
Malum sitede geçerken gördüm, Şişli Fulya'da 74 metrekare, 1+1, 10 yaşında çatı kata 16 bin lira aylık kira istiyorlar. Bu ve buna benzer birçok ilan var, örnek olsun diye bunu baz aldım. Buralar kiralanabiliyor mu hakikaten, eğer kiralanıyorsa kimler kiralıyor? Araplar falan mı?
Malum sitede geçerken gördüm, Şişli Fulya'da 74 metrekare, 1+1, 10 yaşında çatı kata 16 bin lira aylık kira istiyorlar. Bu ve buna benzer birçok ilan var, örnek olsun diye bunu baz aldım. Buralar kiralanabiliyor mu hakikaten, eğer kiralanıyorsa kimler kiralıyor? Araplar falan mı?
0
metal69
(11.04.22)
Dün arkadaş grubumuzla aynı şeyi konuştuk. Kurtuluşta ev baktım 1+1 10500 tl şok oldum, aynı ev birkaç ay öncesinde maksimum 4500 falandır.
0
ikea kupası
(11.04.22)
Etiler’den bildiriyorum. Üst kat 22 bin liraya kiralandı. Bina 35 yıllık. Simülasyon içinde yaşadığımıza inanıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(11.04.22)
maaşlı çalışmak=modern kölelik.
ister maslak'ta uluslararası bir şirkette yönetici olun ister arge'de mühendis, isterse çağrı merkezi çalışanı... beyaz yaka herkes, bağlı bulunduğu castın, piramit basamağının asla %25 daha fazlasına yükselememesi üzerine kurulu bir düzende çalışıyor.

size bize tabi yüksek bu kiralar. ama size bize işte.

freealancer çalışan, ticaret yapan, veya bir tür esnaf olan bile, yani kendi bacağını kendi asıp rahat yaşayan pek çok insan var.toplumda yüzdeye vurduğunuzda sayıları çok az ancak varlıkları tam tersi oranda; ekponansiyel şekilde fazla. bir de koca ülkede bir tane fulya var. saysan böyle 3-5 tane daha semt ancak çıkar. 80 milyonluk, bu kadar geniş alana sahip ülkede bir şehir; bir şehrin de böyle saysan 10 tane çıkmayacak lüks yaşam alanı mevcut.

yani olabilir, çok şaşıracak bişey yok.

ayrıca yabancı nüfusu+1
0
rewlack
(11.04.22)
bu bana anormal gözükmedi. oturalacak bir ev için 7-8bin bulsak oo ucuzmuş gibi görüyorum artık. ve evet, kiralanıyor. Değişmeyecek ve hep yükseleecek olan bu pahalılığa rağmen biraz konforunu düşünen adam o parayı göze alıyor. 1+1 ise yeni nesil binalardır.
0
halboyle
(11.04.22)
Etrafimda 30'dan asagi alan beyaz yaka arkadas kalmadi, maasin yarisini kiraya vermek eskiden beri normal karsilanir genelde.
0
divit
(11.04.22)
istanbul'daki insanların %80'inin maaşı 10 bin TL'yi geçmez. Bu kira artışlarının nedeni yabancıya konut satışı, mülteci etkisi ve enflasyon.

Esnaf ya da kendi işini yapanlar şu ortamda çok kazanmıyorlar. Hatta bir çoğu batma tehlikesindeler. Vergiler, faturalar yüksek. Hizmet sunulan insanların geliri belli.

Rusya ve Ukrayna'dan gelen çok sayıda kişi var. Artık Bim'de, A101'de Rus görüyorum. Bir önlem alınmazsa Türkiye'de barınma ciddi bir sorun olacak.
0
Cruyff
(11.04.22)
Esnaflar için çok kazanılıyor denmiş duyuru da, bir esnaf olarak bu düşünce yapısını kabul etmiyorum. Emin olun çoğu esnafın sağlam sermayesi yoksa ya batıyorlar ya da batmak üzereler...

Şuan ülkede normal olan herhangi bir şey yok. Tamam ticaret birbirine bağlıdır ama insanımız o kadar kötü kalpli ki hiçbir bilim dalı şuan ülkede olup biteni açıklayamaz. Bugün sattığım ürünü bugünkü satış fiyatımdan alamıyorum. Bu yüzden sermayeden ya da kâr marjımdan yiyorum. Bir nevi kârdan zarar. Ama bu sürdürülebilir bir durum değil. Böyle giderse 2023'ün ortalarına doğru malları dikecek bizim dükkan.
0
skzr
(11.04.22)
Millet çocuğuna öğrenci evi olarak bile tutabilir orayı, tabi benim tanıdığım zenginler daha mantıklı bir iş yapıyorlar, çocuk üniversiteyi kazanıyor, civardan ev alıyorlar ne öyle kira mı ödeyecekler, zaten 4-5 sene sonra kar ederek satarlar.

Bunun dışında evet ödeyebilecek çok insan var, şöyle hayatıma bakıyorum, biraz risk alsam ve başarı ile sonuçlansa ben de bu kirayı ödeyebilirim ve maaşlı çalışmak seviye atlatamaz +1, kölelik demek saçma geliyor ama para kazanmak gerçekten maaşla olacak iş değil. Ülkede kredi çekip ev almak, araba almak daha çok kazandırıyor
0
atom karincanin torunu
(11.04.22)
sadece belirli mahallelerde yaşamak için absürt bir şekilde bu kiraları veren kişi çok. kişinin açıklaması zaten işten eve gelirim dışarı çıkmam. yani kendince dışarıda harcayacağı parayı eve gömüyor.

elbette ki plan tutmuyor ve en fazla 12 ay sonra gidiyor ilgili yerden.

ev sahibi de ne istersem veriyorlar diye kirayı hiç düşürmüyor.

özellikle beşiktaş moda'da falan çok ev sahibi tanıyorum böyle 7-8 ay evin boş durmasına aldırmıyor nasıl olsa bi keklik gelip tutacak diye.
0
duyurukullanıcısı
(11.04.22)
Yurtdışına iş yapıp 2000-3000 dolarla İstanbul'da yaşayan tipler var, birini tanıyorum. Onlar rahat tutar mesela. Üstüne Araplar Ruslar geliyor ama onlara küçük ve kötü gelir sanırım o ev.
0
nhk ni youkosu
(11.04.22)
fiyat algısı tam oturmadı o yüzden. ben maaşıma, gelirime bakmıyorum. şu an için o para verilmez diyorum. değeri bu değil. ama gelirime baktığımda verilebilir diyorum. insanlar maaşına oranlıyor demek ki.

ayrıca zamlar dur durak bilmiyor. bugün aidata ocak ayında yapılan %40 zamma ilave %75 zam yaptılar. sene sonuna kadar böyle gitmez, bir kaç ayda bir böyle zam gelecektir. bu sene resmi enflasyon bile %100'ü geçer. bir kaç ay önce 4-5 bin olan yerin kirası 10 olmuş, normal.
0
gabe h coud
(11.04.22)
(9)

Neden sekersiz cikolata uretilemiyor

northern eagle
Sifira yakin seker iceren bir cikolata tipki yapay et gibi uretilebilir mi?
Sifira yakin seker iceren bir cikolata tipki yapay et gibi uretilebilir mi?
0
northern eagle
(09.04.22)
Var?

Tatlandırıcılı çikolatalar mevcut. Ülker şekersiz bitter, buono şekersiz sütlü çikolata.. vb.
Keza %99 kakaolu lindt de var.Çikolata dediğimiz zaten kakao+yağ+şeker üçlüsünden oluşuyor temelde. Acı olmaması adına şeker veya muadili olmalı. Şekersiz de stevia olabilir tatlandırıcı olabilir. Aksi takdirde yağlı kakao yemiş olursunuz zaten
0
helena
(09.04.22)
Var. Güzel çikolata ydı sanırım adı.
0
baldan kaymak
(09.04.22)
uretilebilir ve uretiliyor.
0
in vino veritas
(09.04.22)
Üretiliyor. Yapay etle bi ilgisi yok bence. Kakao tek başına şekerli bişey değil zaten.
0
rewlack
(09.04.22)
kakao zaten sekerli bir sey degil ki. cikolata dedigin sey kakaonun yagindan ayirilip tekrar birlestirilmesiyle olusturulan bir urun.

gecen gun lindt'in %100 cikolatasindan aldim mesela. bir karenin ceyregini agzima attim, o beni bayagi oyaladi. oldukca keskin.
0
chezidek
(09.04.22)
Bim'de stevialı var.
0
seaman
(10.04.22)
ühüüüü bir çok çeşidi var.
0
kaptankedi
(10.04.22)
Şeker ve çikolata farklı ürünler. Kakao meyvesi kavun gibi, kalın kabuklu birşey. Kakao çekirdeklerinin etrafı da sümüksü, mukozamsı bir yapı öz ile kaplı. Tadı da oldukça lezzetli ve özgün. Tatlı, ekşimsi bir aroması var. Bunun içinde de kakao çekirdekleri var, boyutları cevizden büyükçe şeyler. Ufak değiller yani o kadar.

Şeker ise hemen her ürüne konuyor artık çünkü beynimizdeki ödül merkezlerini tetikliyor. Aslında bildiğin uyuşturucu madde yani. Bir seferinde kurutulmuş et (jerky deniyor galiba) paketini inceliyordum, onun bile içine şeker koymuşlar. Oranı düşük ama var yani. Dolayısıyla çikolata da pekala şekersiz olabilir ki keza deniz tuzlu ve karamelli çikolatalar var.

Maya uygarlığının çikolata kullanımı günümüzdekinden çok farklı. Belki hazırlanış yöntemleri aynı olabilir ama tad olarak değil. Çekirdeklerini kavurup, taş havanlarda öğütüyorlar. Sonra sanırım yağı çıkartılıyor ya da su ile karıştırılıp hazırlanıyor. Orijinalinde belki lezzetli bile değildir aslında. Ama faydalı ve besleyici tabi.
0
burka
(10.04.22)
yapay tatlandırıcılar da zannedildiği kadar masum değil...
0
motosiklet burclu adam
(10.04.22)
(9)

Napmak lazım? (apartman gürültüsü)

gokyuzu gibi
apartmanda sabah 6 ve gece 12 gibi birisi kapıları sürekli bam güm çarparak kapatıyor ve bu sese aylardır neredeyse her gün uyanıyorum. yönetici ile konuşup son derece nazik bir şekilde her kapıya not koyduk, biraz daha dikkatli davranılmasını rica ettik. dairelerden biri koyduğumuz notun üstüne 'sa
apartmanda sabah 6 ve gece 12 gibi birisi kapıları sürekli bam güm çarparak kapatıyor ve bu sese aylardır neredeyse her gün uyanıyorum. yönetici ile konuşup son derece nazik bir şekilde her kapıya not koyduk, biraz daha dikkatli davranılmasını rica ettik. dairelerden biri koyduğumuz notun üstüne 'sabah 5te işe gidip gece 12de döndüğümüz oluyor yardımcı olamayacacağız kusura bakmayın' diye yazıp apartmanın girişine bantla asmış aynı notu. notun altına cevap yazmak istedim (bu saatlerde işe gitmek size kapıları çarpma hakkı vermiyor diye, çünkü cevabı görünce çok sinirlendim) ama uzatmak istemedim. toplantıda dile getireceğim ancak siz olsanız napardınız?

Notu okumak isteyenler için:
Sayın Apartman sakinleri, sabah erken gece geç saatlerde daire iç (odalar) ve dış kapıları biraz daha dikkatli şekilde kapatmanız ve buna ek olarak özellikle 23:00 ve sonrası yüksek sesle müzik ve konuşma konusunda daha dikkatli davranmanız rica olunur. Hassasiyetiniz için teşekkürler.
0
gokyuzu gibi
(09.04.22)
Bu insanlara care bulunamadi ama change.org da evsel gurultu icin kampanya var. Siz de imzalayin.
0
geçerkenugradım
(09.04.22)
böyle insanlarla insanca bir çözüm bulunmaz maalesef
0
egokalp
(09.04.22)
Sanırım kapıların gürültülü kapatıldığının farkında değiller bu nottan da bunu anlamamış olabilirler. Bazı insanların hareketleri sert oluyor, kapıyı sert çarpar, masaya bişey bırakacaksa sert bırakır, oturması kalkması bile hep sesli gürültülü olur ancak ona normal geldiği için farkında bile olmaz rahatsız edici bir durum olduğundan.

Bence özellikle de gece olunca apartmanda küçük bir ses bile yankı yapıp büyüyor, kapı sesi çok şiddetli duyuluyor falan diye farkındalığına yönelik konuşma yapmak daha iyi olabilir
0
epitaf
(09.04.22)
Yıllarca türlü türlü gürültü probleminden muzdarip olup şu an kendi evimde (sıfır bina. bunu açıklayacağım) muhtemelen tam tersi duruma düşmüş biri olarak cevap veriyorum; eğer tam böyle bir durumsa pek bir şey yapamayabilirsiniz çünkü apartman.

Şimdi, magandalığı özendirdiğim sanılmasın. Kendi durumumu özetleyeyim, apartman bu kentsel dönüşüm rantında yapılmış, ısı yalıtımı vs gayet güzel olmasına rağmen ses yalıtımı epey kötü, duvarları oldukça net ses geçiren bir bina. Hele bir de karanlık odası olan, banyosu falan apartman boşluğuna bakınca her şey daha da direkt yankılanıyor. Evde halı kullanan biri değilim, kaba saba biri de değilim fakat kimi zaman 05:30 veya 06:00 gibi alarmla uyanıyorum; hatta zor uyanıyorum. Sonuçta o saatte - gecenin sessizliğinde- kalkıp evde tıkır tıkır sakince takılsam da çıt çıkmayan bir atmosferde “fazla” kaçabiliyor. Yani sizin için normal olan 3 birimlik bir sestir ama gece o saatte 1 birimlik ses çıksa 5lik gibi oluyor bazen. Bam güm kapı çarpmasam da alt katta adeta deli biri yaşıyor. Henüz sizin gibi nazik bir uyarı vs almamışken hatta merabam bile yokken sabah veya gece (ilkini şimdi hatırlamıyorum) “hayvaaann! Yeteeerrr!” falan diye bağrışlar duydum, muhtemelen bana veya rahatsız olduğu başkasına sesleniyordu. Bu hakaretli ikazların devamı da geldi/geliyor. Mesela geçen hafta böyle bi sesle uykumdan uyandım 4 gibi, muhtemelen bana yönelik fakat yan apartmanda sahura kalkan ailenin sesi yüzünden rahatsız oldu. Benim anlamadığımsa o saatte uykusundan rahatsız olup uyanan biri bu bağırış performansından sonra nasıl konforluca hayatına devam edebiliyor?!

Anyway, sizin durumun bambaşka olduğunun farkındayım ama devam edeceğim, aynı şahsın 0-5 yaş arası bir çocuğu var, benzer şekilde bizim katta da bu yaş grubun başka bir ferdi mevcut. Her iki dairede de gümbür gümbür koşturmalar çocuk bağırışları gece anne-babayla oyanan oyun gürültüleri eksik olmuyor. Tek temennim kendileri gibi birileri taşınsın benden sonra.

Ancak ben kendi adıma evinde tv bulunmayan hatta evi uyumadan uyumaya ve +/- 2 saat vakit geçirmek için kullanan biriyim. Duş alıp, saç kurutma makinesini açmam gerek, yapmıyorum ama başka ülkedeki veya yan sokaktaki biriyle telefonda konuşabilirim, açıp tvda veya işte başka bi cihazda bişeyelr seyretmek isteyebilirim. Demek istediğim özen göstermek şart elbette (insan olan bi zahmet dikkat etsin) fakat konuşmaları olduğu gibi aktaran duvarlı evimde hele bir de gece sessizliği başladığında her şey daha dikkat çekici şekilde duyuluyor. Ne yapayım?
Dangul dungul koşturan çocukları ne yapayım? Mesela ben de bazı günler gündüz uyumak istiyorum yani vardiyam gereği böyle belki, yan daireye gelen 7-8 kişilik grubu ne yapayım?

Özetle kendinizi harap etmemenizi, komşunuzla daha samimi bir diyalog geliştirip en azından kapıları ellerinden geldiğince yavaş kapatmalarını rica etmenizi öneririm. Ancak bunu yapsalar bile size iyi gelmeyebilir bu yüzden de uyku hassasiyeti nedeniyle slikon kulak tıkaçlarından alabilirsiniz.

Hepimiz müstakil eve çıkamadığımız fakirlikte ve hayat/iş koşullarında olduğumuz için apartmanda yaşıyoruz. Dolayısıyla katlanılabilir olduğu müddetçe bazı eksileri var diye düşünüyorum.
0
rewlack
(09.04.22)
hangi kapı bu
apartman kapısı değil heralde
evlerinin dış demir kapısı mı, öyleyse onlara çaktırmadan kapıları tam oturuyor mu diye bakardım, kapalıyken aralık varsa bi yapışkan keçe sokuştururdum kapı çerçevesiyle kapı arasına. evet
0
comp
(09.04.22)
Valla ben hiç umursamızdım. Özellikle kapıyı dan dun diye hani kavga olup çarpılmadıysa, bi ekstra organizasyon olup da çarpılmadıysa evimde açılıp kapanan kapıya ses eden bir komşum oldugunda güler geçerim. Tüm günün koşturmacası, kaos, sinir stres bitmiş evime gelmişim ve belki o stresi beraberinde getirmiş bi rahat edecem. Yani artık özel sınırlarım dahilinde kendimle başbaşa kaldıgım yerde "aman komşum" diyeceksem ne konforu kalacak bu işin. Kaldı ki cidden wc'den komşunun osorugunu duydugumuz nazik yalıtımlı evlerde ne hakka adamın konforuna rahatına limon sıkabilirim. Banane, ona ne. Rahatsız oluyorsa kulaklık taksın. Süpürge açmadıysam, özel bi gürültü çıkar adıysam hayvan mı terbiye ediyor, kapıyı dan-dun çarpmadım, nazik kulaklarına bu ses fazla geldi diye oldu paşam bunu düşüneyim. Ve evet, sizin için gün sonu ise, belki başkaları için gün yeni başlıyordur. Kime ne? Ben bi ara işimden dolayı gece 12 gibi telefonla konuşmak zorunda kalıyordum. Uyarıldım. Abicim, banane. Abicim size ne? En özel alanımda naptıgımdan size ne? Sen uyuyosun diye napayım? Bağırmadıgım sürece bence sorun yok. Sorun olan bu sese katlanamaman. O da beni zerrece alakadar etmez. Okul yurdu mu orası 12'den sonra telefonla konuşmak yasak desinler. Sizin de o misal, yurt mu orası, adamın evindeki kapılara karışıyorsunuz. Kavga gürültü yoksa sizi alakadar etmez. Bizim eski evdir, kapılarsa eski ahşap tip. Camlar illa en azından biri açıktır ve kapıyı hafifçene itsem bile çat siye kapanıyor. Evin içinde hane halkım rahatsız olup uyarmıştı. İyi de dedim ben nazikçe kapadım. Eski kapı, vurması bile o sesi çıkarıyor. Yani alalade doğal şekilde elimi vurup kapatıyorum. Osmanlı tokadı atar gibi kapıyı itmedim ya. Ama o ses çıkıyor. Kapıya yaklaşınca uçurumun kenarına gelmişim gibi bünyesel olarak bilinçsel uyarı vermek istemiyorum. Hayat yeterince zor, bi de bunu düşünemem, kusura bakmasınlar. Rahat edeceğim tek yer evim ve mezarım. Rahat bırakın la.
0
halboyle
(10.04.22)
Siz haklısınız ama bir noktaya kadar. Şeytanın avukatlığını yapmış gibi olacağım ama yukarıdaki cevaplar biraz doğru. Sesler eğer sistematik ve sürekli şekildeyse kavgada çarpılan kapılar gibi, veya kapı sesi harici bam güm kaba saba biriyse ikazınızda ısrar edilebilir. Ama gece geç saatte kapı kapatma sesiyle uyanıyorum diyorsanız kulak içi tıkaç falan takın. Komşunuzun gerçekten iş/yaşam düzeni bu olabilir.
Eve gelince 1 dakikalığına blender açabilir, sabah bulaşık makinesini dizebilir, dedikleri gibi duştan sonra saçını kurutabilir ve sadece 1-2 dakika süren bu seslerden de rahatsız olabilirsiniz o zaman. Hatta kıyaslayınca kapı çarpa sesi saniyelik bişey. Veya kısık sesle bişeyler seyredebilir ama gece dedikleri gibi her şey daha fazla çınlıyor, sokak sesleri falan kesildiği için. Tabii burada daha elzem ve kısa süreli şeylerden bahsediyorum. Ev süpürmek veya gece 3 te eve kalabalık misafir çağırmak gibi şeyler değil.
Bir de işim gereği çok fazla evde kısa/uzun süreli yaşadım. Yeni evlerin ses yalıtımları ayrı kötü eski binaların ayrı. İlla apartman tipi ortak yaşam alanı olacaksa sadece ultra lüks dap yapının iyi evleri veya varyap meridyen gibi ses yalıtımına ayrıca özen gösteren daireler farklıydı.
Dairelerin odaları arası düz örme duvar olan binalar var, bir de aradaki dış kapı alanındaki akustik eklenince aynı evdeki iki odadan daha fazla ve net ses geçiriyor, falan filan.
Komşunuzun uygun ve düzgün bi cevap verdiği için aşırı kaba ve kötü biri olmadığı fikrine kapıldım, kendince de haklı kulak tıkacı alıp rahat edin. Veya yukarıda saydığım gibi bir yere, olmadı müstakil evli sitelere falan taşının imkan olduğunda. Ha eğer komşu aşırı hödük biriyse zaten laftan anlamaz, bu yaştan sonra eğitilemeyecek. Sonuç olarak elden bişey gelmez.
0
jimjim
(10.04.22)
tüm yorumlar için teşekkürler. özellikle yapıcı olanlara alkış ama burası benim özel alanım istediğim gibi davranırım demeyi kendinde hak gören komşu sorunsalı ülkemizde bu mantalite ile asla bitmez... apartman gürültü yönetmeliği 19:00-07:00 saatleri arasında gürültülü hareketler yapılamaz der. nokta.

kapıyı bam güm çarpıyorlar diye yazmışım, biriniz çıkıp dan dun kapatmıyorsa sorun yok diye yazmış, güldüm. dan dun ile bam gün arasında bir fark var galiba, ben bilmiyorum. bildiğin birisiyle kavga edip de kapıyı çarpar gibi kapatıyor kapıyı daha nasıl tarif edeyim bilemedim. ve sürekli bu şekilde, sistematik yani.

gece seslerin daha çok gelmesi, binalarda ses yalıtımı, hareketlerinin gürültülü olduğunun farkında olmamak konularında da hepinize sonuna kadar katılıyorum, haklısınız. biz uyarı notunu koyarken kimseden 'yardımcı olmasını' istemedik aslında. bkz. apartman gürültü yönetmeliği.

olay kim daha haklı da değil, çünkü o yolun sonu yok. bkz. burası benim özel alanım, rahat edeceğim tek yer, aman komşumun 'nazik' kulakları rahatsız olmasın kafasını aynı mantıkla burası benim özel alanım ve rahat uyumak istiyorum noktasında buluşturmak çok mümkün. neyse uzatmaya gerek yok, notu yazan komşunun hangi daire olduğunu bilsem düzgünce gidip konuşacağım ama apartman toplantısına kaldı. bakalım.
0
🌸gokyuzu gibi
(10.04.22)
kulaklık takın
0
ehti
(10.04.22)
(2)

özel ders verme konusunda bazı sorularım var

der meister
merhaba,ek gelire ihtiyacım olacağı için aklıma gelen ilk seçeneklerden biri rusça özel ders vermek oldu. kendi seviyem b2 civarında ama zaten sadece giriş seviyesi dersi vermeyi düşünüyorum, yani temel bilgiler, ismin halleri gibi başlayanları çok zorlayan konular. yalnız bu konuda (hatta açıkçası
merhaba,

ek gelire ihtiyacım olacağı için aklıma gelen ilk seçeneklerden biri rusça özel ders vermek oldu. kendi seviyem b2 civarında ama zaten sadece giriş seviyesi dersi vermeyi düşünüyorum, yani temel bilgiler, ismin halleri gibi başlayanları çok zorlayan konular. yalnız bu konuda (hatta açıkçası insan ilişkisi gerektiren hiçbir işte) tecrübem yok. o yüzden bazı sorularım olacak,

1) en başta şunu sorayım oluru var mı sizce? rus dili ve edebiyatı bölümü öğrencisiyim, sınıfta kendi arkadaşlarıma özel ders formatında olmasa da ders anlattığım olmuştu ve gerçekten çok memnun kalmışlardı. talep olur mu acaba? (ankara)

2) materyal konusu nasıl hallediliyor? çalışmak için kullanılabilecek birkaç kaynak düşündüm. öğrenciye "bunları al gel" mi diyorsunuz? öğretmen olarak dil dersinde mesela siz ne sağlıyorsunuz, konu anlatımı dışında nasıl bir yol izliyorsunuz herhangi bir dilde başlangıç seviyesinde?

bunun dışında genel olarak her türlü fikir/tavsiyenize açığım çünkü dediğim gibi çok yabancı olduğum bir konsept sayılır ve sheldon cooper'dan hallice bir tip olduğum için çekiniyorum biraz. genel olarak şu şöyledir, bu böyledir şeklinde en azından özel ders vermiş yahut almış olanlar kendi tecrübelerini paylaşırlarsa çok mutlu olurum. aynı şekilde öğrenci gözüyle bakıp şunu sevmem/sevmedim, hocam şöyle yapsa iyi olurdu vs. dediğiniz şeyler varsa çok iyi olur. teşekkürler.

(iyi düzeyde yazmalı konuşmalı ingilizcem var bu arada, yaz sonuna kadar tam zamanlı olarak çalışabilirim, sonrasında da ders programıma göre part-time'a dönüş yapabilirim, olursa eğer iş tekliflerinize açığım)
0
der meister
(09.04.22)
Matematik ve İngilizce dersleri verdim üniversitedeyken. İlkokul ve lise öğrencileri için tecrübem var.

Oluru var. Özel ders sitelerine üye olman lazım. Ama Rusça için şöyle bir durum var. Türkiye'de yaşayan Ruslar da özel ders verebiliyor. Onlarınki ana dil olduğu için daha çok tercih ediliyor.

Hedef kitle önemli. Öğrenci ve yetişkin arasında çok fark var. Yetişkinler hiç grammar konularına girmeyelim, direkt öğret diyebiliyor. Öğrencilere öğretmek daha kolay. Okullarda Rusça gösterilmediği için hedef kitlen büyük ihtimalle yetişkinler olur. Öğrenci olsa daha kolay. Çünkü öğrencilerin kitapları oluyor zaten. İlk dersten kitap almak istemeyenler de oluyor. Önce başlayalım, sonra bakarız diyorlar.

Özel ders verirken biraz samimi oluyorsun. İnsanların evine gidiyorsun. Gittiğim birçok öğrencinin ailesi ikramda bulunmuştu. Kuru yemiş, içecek veren de var, poğaça yapıp veren de var. O açıdan samimi oluyor. Kendi arabalarıyla defalarca durağa bırakan da oldu. Özel ders diyelim 1 saat. Ama hiçbir zaman 1 saat olmuyor. Evden çıkman, öğrencinin evine gitmen, evine dönmen ekstra 1 saat. Hatta bir öğrencimin babası Instagram hesabımda var. Doğum günümü kutlar genelde. Kısaca özel ders senin gününden en az 2 3 saat götürür. Fiyat belirlerken bunu da dikkate al. En iyisi öğrencinin sana gelmesi. Bu şekilde düzenin daha az bozulur. Masrafın azalır.

Ben hep yazı yazdırdım. Anlatılan şeylerin akılda kalması önemli.
0
dissendium
(09.04.22)
Özel ders işi en zor işlerden biri, öncelikle bunu iyi bilin ki ileride kendinize haksızlık edip çok canınızı sıkmayın tatsız durumlarla karşılaştığınızda.
Dil dersini hele bir de Rusça ise muhtemelen yetişkin grupta insanlar talep edeceği için bir avantaj; ne istediğini bilen, muhtemelen çalışıp gelen, birlikte ilerleyebileceğiniz bir kitle olacak. Dezavantaj ise yaş açısından daha zor anlayan, otorite ve dersi lead etme gibi konularda size daha çok zorluk çıkartacak bir grup.

Oluru var, bölümüzünü falan parlatın, altını çizin. Mutlaka bir iki popüler/kullanışlı kitap olsun konuları takip etme açısından. Ödevlerin içeriğini de buralardaki konulara göre belirlersiniz ama bu ödev/alıştırmalar için başka kaynaklar da kullanın.

Özellikle ilk öğrencileriniz için Saatlik değil kurluk paket halinde ders programı satın.
0
rewlack
(09.04.22)
(4)

Pamuklu Giysilerin Pamuklanması

the man with no name
selamlar, yüzde yüz pamuklu giysilerin ve hatta çarşafın pamuklanmasının sebebi ne, çok rahatsız ediyor. daha geçen bir şort aldım hemen pamuklanmış önlerden.kalitesiz pamuk kullanılmasından ötürü mü böyle oluyor, mesela bir çarşafım pamuklanmazken bir çarşafım pamuklanmış, uyuyunca sürtünme seviyes
selamlar, yüzde yüz pamuklu giysilerin ve hatta çarşafın pamuklanmasının sebebi ne, çok rahatsız ediyor. daha geçen bir şort aldım hemen pamuklanmış önlerden.

kalitesiz pamuk kullanılmasından ötürü mü böyle oluyor, mesela bir çarşafım pamuklanmazken bir çarşafım pamuklanmış, uyuyunca sürtünme seviyesine gelmiş artık. bir şey yüzde yüz pamuk ama ucuzsa bile kalite farkı oluyor sanırım, öyle mi?
0
the man with no name
(09.04.22)
yıkama derecelerine dikkat ediyor musunuz?
0
exitmusic
(09.04.22)
30 derken, 40 derecede yıkıyorum genelde. bu direkt etki eder mi?
0
🌸the man with no name
(09.04.22)
Öyle. Aynı şey yün için de geçerli. Fine cotton veya ipek keten diye bişey var mesela.
Çok çok eskiden nevresimlik pamuk, donluk pamuk neblim çanta, masa örtüsü, ev tekstilinde kullanılacak pamuk türleri ayrıydı ama kötü ekonomi, kapitalizm vs dediğiniz gibi her şey her şeyden üretilebiliyor.

Ayrıca aşırı yüksek dereceler de (90 veya üzeri) pamuğun bir anlamda lif/dokumalarını gevşettiği için yapısını bozuyor.
0
rewlack
(09.04.22)
@the man with no name

tabi ki eder. makineye attıklarınız arasında bir tane bile 30 yazan kıyafet varsa, hepsini 30 ile yıkayın. 30 diğerlerine zarar vermez ama 40 sizin kıyafeti yer.
0
exitmusic
(09.04.22)
(5)

Babama likrasız kot pantolon

boray eris
Babam yeni bir kot pantolon almak istiyor. Gittiğimiz bütün mağazalarda kot pantolonları ya likralı ya da taşlanmış idi. Klasik kesim, likrasız, taşlanmamış kot pantolonu nereden bulurum?
Babam yeni bir kot pantolon almak istiyor. Gittiğimiz bütün mağazalarda kot pantolonları ya likralı ya da taşlanmış idi. Klasik kesim, likrasız, taşlanmamış kot pantolonu nereden bulurum?
0
boray eris
(08.04.22)
levis 501'lerde mutlaka istediğiniz gibi bir model bulabilirsiniz.
0
teritori
(08.04.22)
zara ve levis
0
rewlack
(08.04.22)
Abi zara falan babaya gitmez dar hep kesimleri. Wrangler'a bakabilirsiniz klasik kesim baba kotları var babama almıştık dümdüz kot.
0
mg3929
(08.04.22)
büyük carfur larda leecoper lar var satışta.
0
jamswety
(08.04.22)
Mavi de var.
0
sumuklu asilzade
(09.04.22)
(5)

Altından kur korumalı mevduata geçilir mi?

hadi ya la
Aralık ayında piyasa çalkalanırken telaşla 1000 liradan altın almıştık, az önce babam aradı, altını bozup kur korumalı mevduata mı geçsek diye sordu.200 grama yakın altın var iki ayrı banka hesabında, siz olsanız ne yaparsınız?
Aralık ayında piyasa çalkalanırken telaşla 1000 liradan altın almıştık, az önce babam aradı, altını bozup kur korumalı mevduata mı geçsek diye sordu.

200 grama yakın altın var iki ayrı banka hesabında, siz olsanız ne yaparsınız?
0
hadi ya la
(08.04.22)
bilale anlatır gibi anlatmış.
bknz:eksisozluk.com

geçilmez.
0
rewlack
(08.04.22)
altının ons yani usd bazında yükselişi yakında başlayacak.
dolar endeksi yükselecek yani dolar bütün dünyada değerlenecek.
bu bilgiler ışığında değerlendir.
0
tiny penny
(08.04.22)
KKM sadece doların 1 yılda %14'ten fazla artmayacağı senaryoda mantıklı. Türkiye'de TÜİK'in açıkladığı enflasyon %61. Yani azıcık mantık yürütürsek dolar 1 yılda zaten en az %50 değer kazanacak. O halde KKM'nin bir esprisi kalmıyor. Bu durumda da rewlack'ın paylaştığı entry'de gayet güzel açıklandığı gibi makas aralığı, kambiyo vergisi vs. gibi şeyler yüzünden parayı KKM'ye koyduğun tarihte alabildiğin doları vade sonunda alamıyorsun. O yüzden bu kadar yüksek enflasyon ortamında KKM çok mantıksız.
0
himmet dayi
(08.04.22)
ben olsam bankadan cıkıp fiziksel altın olarak alırdım.
0
nuisance
(08.04.22)
@tiny penny demiş ki ons usd bazlı artacak ve dolar endeksi yükselecek. İkisi zıt şeyler.ABD para bastığı için ons usd bazlı arttı. Şimdi fed faiz arttırmasıyla ons düşer dolar endeksi yükselir.
0
ramazanali
(09.04.22)
(18)

Yatırım için konut almak hala mantıklı mı?

tchuck
ev fiyatları uçtu, faizler de arttı.bu durumda "sadece yatırım için" kesinlikle oturmak 'bi evim olsun' vs. için değil, konut almak hala mantıklı mı?700-800bin kredi çekip biraz da peşinat koyup ev almayı düşünüyorum da, bunun taksit ödemeleri de çok zorlamaz bu arada, mantıklı mı değil mi kafamda o
ev fiyatları uçtu, faizler de arttı.

bu durumda "sadece yatırım için" kesinlikle oturmak 'bi evim olsun' vs. için değil, konut almak hala mantıklı mı?

700-800bin kredi çekip biraz da peşinat koyup ev almayı düşünüyorum da, bunun taksit ödemeleri de çok zorlamaz bu arada, mantıklı mı değil mi kafamda oturtamıyorum bir türlü
0
tchuck
(07.04.22)
Ev almaya oldu bitti mantıksız olarak bakıyordum. Ancak zamanla oturulacak evin alınması gerektiğine kanaat getirdim. 1.5 yıl önce 750 bin TL'ye aldığım ev şuanda 4 milyon TL ama 4 milyon TL'ye satsam aynısını zor alırım. Evim değerlendi kar ettim gözüyle bakmıyorum. Eflasyon nedeniyle çektiğim kredi ödemeleri de 1.5 yılda kuş oldu.

Ben tamamını konut + ihtiyaç kredisiyle karma ortalama 0,90 gibi bir oranla çektim.
Şuanda faiz oranları epey yüksek ama paranın değer kaybının en az 1 sene daha devam edeceğini düşünürsek TL olarak sabit borçlanmak hala mantıklı. Ama yatırım kısmını bilemiyorum. Toplam ödeyeceğiniz faiz dahil tutar ve muhtemel fiyat artışı + kira getirisine bakarak karar vermeniz lazım. Çok revaçta bir yerde ve fiyatlar yükseliyorsa biraz daha mantıklı gelebilir ama değilse zor.
0
FAtE
(07.04.22)
@fate,

buradaki mantık asla sahip olmadığın bir paraya sahip olmak.

benn 200bin lira koyacağım, banka bana 800bin lira verecek ve 1 milyonluk eve oturuyor olacağım.

daire de değerlemesini 1 milyon üzerinden yapacak.
ben 200bin lirayı eve yatırmazsam, 200bin lira üzerinden para kazanacağım.

yani daire faizle aynı arttı diyelim (ortalam %20 diyelim), daire 1 sene sonra 1.2 milyon olurken,
ben elimde 200bin lira tutsam 240bin liram olacak.

aslında daire yatırımının önemli farkı bu gibi geliyor bana; varolmayan bir paraya sahip oluyorum.
ağustostan bugüne çoğu daire 1.5-2 kat değerlendi. böyle bir şey denk getirilirse de, daireyi satar kârımı alır uzarım. sahip olmadığım bir paradan, para kazanmış olurum.

ev fiyatları uçmuş olmasa hiç tereddüt etmeyeceğim,
%65-100 arası enflasyon olan ülekde bankalar %15-16 ile konut kredisi veriyor çünkü.
0
🌸tchuck
(07.04.22)
@FAtE +1

Yıllarca neden paramı ev almak için heba edeyim paramı değerlendiririm, bankaya yatırırım, döviz alırım mis gibi kirada oturmak varken diyordum. En son 2 sene önce tak dedi gittik kampanyadan kredi çektik 0.92'den evimizi aldık. Evin fiyatı 2 senede neredeyse 2.5 katına çıktı şimdi, geçen gün evime yakın bir daire alayım ofis olarak kullanırım dedim 1+1 dairelerin fiyatı benim evin aldığım zamandaki rakamın üstünde ki benim ev cadde üstü 4+1 bir ev.

Ev almak dünyanın her yerinde iyi bir yatırım aracıdır, kimseye kulak asmayın geçirdiğiniz her gün kayıp, varsa birikiminiz peşinat olarak yatırın kredinizi çekin evinizi alın zaten 2 seneye kalmaz kredi ödemeniz kuşa döner.
0
solo
(07.04.22)
yüksek miktar krediyle alabileceksen bence hala mantıklı. devlet bankaları 1.29 ile falan kredi dağıtıyor hala. seçim dönemi ortamı ısındırmak için yine bi kampanya yaparlarsa fiyatlar yine uçar direkt.
0
roket adam
(07.04.22)
aslında aklımdaki diğer soru da, mayıs sonu haziran ortasına ertelesem bu fikrimi hakikaten aniden fiyatlar fırlar mı?

biraz peşinatımı artırıp kafamı rahatlatmak istiyorum da
0
🌸tchuck
(07.04.22)
Ev işi genelde bir ihtiyaç olduğundan ve her zaman alıcısı hazır olduğundan fırsat kollamaya bağlı bir iştir, Mayıs'ta alayım Haziran'da alayım diyebileceğiniz bir şey değil, fırsat geldiyse değerlendirebileceğiniz bir şey.

Mayıs ya da Haziran'da istediğiniz an ev bulabileceğinizden emin misiniz?

İçinize bir istek düştüyse açın ilanlara bakmaya başlayın, güvendiğiniz emlakçılara haber uçurun ev alacağım fırsat ev varsa bana haber verir misin diyin.
0
solo
(07.04.22)
Bir bucuk sene once 150 bin liraya aldigim evler su anda 650 bin lira. Isin ilginci dolardan bile daha fazla artis gosterdi. Yani dolar bazinda bile epey kar ettirdiler.

O yuzden ev akar. Turkiye gibi dunyanin multeci merkezinde ev akar daima. Tam bir beton ekonomisi hakim olsa da nufus 100 milyona gidiyor. 15 sene once 70 milyondu.
0
baldur2
(07.04.22)
FAtE+1

olay şu ev almak -daha iyi yatırım fırsatlarını değerlendirip takip edebilecekler için- mantıksız veya az mantıklı olabilir. biraz paranız var ve tefaşta şurada burada analizlerden anlayıp sürekli aktif olarak bir yatırım değerlendirme meselesiyle ilgilenmiyorsanız ev almak daha mantıklı olabilir. çünkü en kaba haliyle şöyle diyebiliriz tl değer kaybediyor ve bir süre daha kaybedecek, inşaat malzemeleri ise dovize bağlı.

ev almazsanız ne yapacaksınız bu önemli.
0
rewlack
(07.04.22)
ben de aynı durumdayım.

bi yanım ne güzel al ucuz krediyi diyor. enflasyon %61, kredi %20

diğer yanım da ev fiyatları hep böyle gitmez geçtiğimiz 2 sene bizi yanıltıyor olabilir. vereceğim peşinat + alım satım masraflarını doğru düzgün değerlendirebilirsem daha olur iyi diyor.

kafam allak pullak.
0
nuisance
(07.04.22)
rakamlara bakalım siz değerlendirin.

800.000 kredi, 200.000 nakit 1 milyonluk bir ev aldık diyelim.

bu civarda bir evin kira getirisi su an tahminen 6-8 bin arasında. Hadi zorlayalım 10 olsun, zor da...

Yani 1.000.000 yatırımla yıllık %6-%12 arasında bir getiri sağlayacak.
Vergi ve harçları da düşeceğiz tabii buradan.

Şimdi bu 1.000.000'a yıllık daha yüksek getiri sağlayacak yatırımlar var mı yok mu ona bakmak lazım. Ben olduğunu biliyorum ama bu sizin kararınız:)

Bir de 800.000 çekeceksiniz, 10 yılda
ödediğiniz miktar 2.000.000 civarında şu anki faizlerle.
aylık taksidi 170000 civarında. Yani yatırım getirisi olarak aldığımız kirayı takside ödeyeceğiz. Üstüne bir o kadar daha taksit vereceğiz. Yıllık %25 artışlarla bile kiranın taksidi geçmesi zaman alacak.

Bir de ev/kira fiyatlarındaki bu ani dengesiz artışlar çok insanı şaşırttı ama bu 10 yıl boyunca devam edecek mi? Yoksa piyasa dengeyi bulacak ve bir dönem durgunluk yaşanacak mı daha önce olduğu gibi. 1-2 seneye değil uzun vadeli bakmak lazım diye düşünüyorum.

Mesela Ataşehir'de çok iyi markalı birkaç konut projesi biliyorum. 2016 Topraktan alındığında çok uygun olan evler vardı. Şu an 3-4 kat artmış durumda fiyatları.
Ama o dönem o evin parasıyla dolar alanlar, dolar 18'i vurduğu gün elindeki dolarla aynı evden 2,5 tane alabiliyordu. Yani evin fiyatı artmış ama değeri artmış mı?

Elbette herkesin kendi kararı, kendi riski, kendi yatırımı. Bu da bir yatırım tavsiyesi değil tüm açılardan değerlendirmek lazım anlamında birkaç sayı örneği.

Çoğu insan enflasyon kaynaklı artışları evi değerlendi olarak düşünüyor.

Yatırımımın değerlendiğini anlamak için şunu baz alıyorum ben.
Atıyorum evi aldığımda 2 renault megane alabiliyordum o fiyata.
Bugün 3 megane alabiliyorsam ev değerlenmiş demektir. Satın alma gücü artmış çünkü evin değerinin.
Ama fiyatı 5 kat arttığı halde yine 2 megane alabiliyorsam ev değerlenmiş oluyor mu? (ya da dolar, ya da mücevher, ya da aynı semtte başka bir ev... kıyas ölçüsü değişebilir, ama her şeyin fiyatı eş zamanlı artıyor gibi çoğu zaman)

Özetle ben vaktiyle yatırımlık ev almış, ve bundan çoooook da kazanmamış biri olarak, bir daha yatırımlık ev olayına tüm birikimimi bir konuta bağlamam. Ki evin fiyatı çok da arttı, ama enflasyon faktörü var. Kredi faizi var... Vergisi var... Şu an tabii oturmalık evi ayrı tutuyorum. O bir ihtiyaç. Ama yatırım için tüm birikimi tek bir kanala bağlamaktansa sepet oluşturmayı tercih ederim.

Gayrimenkul yatırımından kazanmanın da bazı detayları var bana göre. Ama her alan karlı çıkacak anlayışı yanlış. Böyle olsa dünyanın en büyük yatırım fonları şu an istanbul'u talan ederdi. Şu an ev alan yabancılar karlı diye mi alıyor? Yoksa dolar karşısında çok değer kaybetti evler ucuzladı, ee vatandaşlık da var diyen körfez zenginlerinin ilgisi mi bu?

Elbette kazandıran gayrimenkuller var, zarar ettirenler var. Ama zarar eden de ettiğini göremiyor. O yüzden çok dikkatli girmek lazım bu piyasaya. YAni tüm ev sahiplerinin garanti kazandığı bir piyasa gerçekçi geliyor mu:)

Ben bu konuda nokta atışı yatırımlar yapan birkaç kişiyle konuştuğumda bana direkt oda hesabı değil metrekare hesabıyla bak evlere demişti. Yani metrekaresi kaça geliyor bu evin.

Bu arada birkaç iktisatçının herkesin gayrimenkul yatırımı yapmasının ekonomiye neler kaybettirdiğine dair görüşlerini de dinledim. Aslında bazı ekonomik sorunları da kendi kendimize oluşturuyoruz bu ev sevdasından.
0
anten
(07.04.22)
hocam hesabi yanlis yapiyorsunuz, sizdeki 200bin seneye 240bin olacak ama ev alsam 1milyon bilmem kac olacak diyorsunuz ama aylik odeyeceginiz taksitleri hesaba katmiyorsunuz. ev fiyatlari ile kiralar ortada, yerinizde olsam oturmayacaksam ev almaz baska alanlarda degerlendirirdim. zamaninda 1 ev almistim ve o zamanki dolar ile kiyasladigimda su an dolarda tutsam evin 3-4 kati yapiyordu en az. burdaki bir diger sorun da ev fiyatlari son 1-2 senede cok artti
0
sweetoffice
(07.04.22)
abi neyi anlamadığınızı anlamıyorum?

ev aldım 2 sene sonra sattım, ne taksit ödersem ödeyeyim kârdayım. benim sahip olmadığım bir paradan para kazanıyorum. hesapta hiçbir yanlış, hiçbir hata yok.

insanlar bu şekilde zengin oluyor, kendisine ait olmayan bir para üstünden para kazanarak.

ev aldım,
1 sene sonra %30 arttı değeri. benim ödediğim faiz ve taksitlerin toplamı 100bin lira, evden kazandığım para 300-400bin lira. bu kadar basit.
0
🌸tchuck
(07.04.22)
dedigin mantikla olsa kimse calismaz @tchuck
0
sweetoffice
(08.04.22)
dediğiniz şey tl bazında karlı gibi gözüküyor fakat biz mesela 2 sene önce 500e ev aldık, şimdi 1 milyon oldu.

2 sene önce 500 e dolar alsaydık, şimdi yine 1 milyonumuz vardı.

Yani evin değerinin artma sebebi aslında dışa bağlı olduğumuz için paranın değerinin düşmesi ve hayatın pahalılaşması sonucu malların daha yüksek fiyatlara satılması gerekliliğinden ibaret diye düşünüyorum.

tl borçlanıyorsun, aldığın malın fiyatı artıyor fakat tl nin değeri düştüğü için sen onu satıp aa kar ettim desen bile onunla o zaman alabileceklerin ile evi aldığın zamanki eldeki paranla alabileceklerinle aynı oluyor.

yani ortada bir kar söz konusu olduğunu düşünmüyorum. ama derseniz ki kira ödeyeceğime kendi evimi öderim param boşa gitmez.. o konudaki hesaplar çoğunlukla kredi faizi bile ödeseniz evin toplam değeri, evi almasaydınız ödeyeceğiniz kiralar + eldeki nakitiniz + faizin toplamından düşük oluyor birkaç sene sonra.

ama işi ticarete dökerseniz, yani ev araba alıp satarsanız, üzerine ufak tefek koyup güzel karlar edebilirsiniz. O mantıklı işte. Mesela tatil beldesindeyim şuan, herkes bu işi yapıyor. 1 sene önce 350ye satılan ev 1 milyon oldu al-satcılar yüzünden. Tabi paramızın çöp olması ve kurlar da etken ama yine de al-sat olayı hem ev hem araba piyasasını uçuruyor.
0
ananiyimioguz
(08.04.22)
yatirim amacli demek ne kadar dogru olur bilmiyorum ama faiz-enflasyon arasindaki farktan faydalanip varlik sahibi olmak mantikli. sene sonuna kadar ortalama buralarda enflasyon bekliyor herkes. reel olarak kar etmeseniz bile ucuza ev almis olursunuz eger ki krediyi karsilayacak nakit akisiniz varsa tabi.
0
bay b
(08.04.22)
arkadaşlar buradaki sorun şu: mesela diyorsunuz ya 500'e ev aldık, 1 milyon oldu, dolar alsak da 1 milyon olurdu diye. heh işte o 500 bin yok adamın elinde. kredi çekiyor. banka da o düşük faizli krediyi sadece konut alacaksan veriyor, dolar alacaksan vermiyor. o yüzden peşin parayla ev alınmasını tabii ki tartışabilirsiniz, adamın elinde peşin 2 m varsa yatırabileceği bir çok alan vardır. ama elinde peşin çok para olmayan birinin yapabileceği en iyi yatırım konut kredisi taksidine girmek. bankanın parasıyla kendi paranıza değer katıyorsunuz şu anki faizlerdeki banka kredisi ile. gerçekten inanılması güç bi fırsat var son 2 senedir türkiye'de. tchuck'un hesabı tamamen doğru yani.

dediğim gibi elde 2 milyon peşin para var ne yapayım ise bu sorunun binlerce cevabı olabilir. ama büyük oranda düşük faizli banka kredisi kullanılan iyi bir evin matematiği çok büyük oranda artıda kalıyor.
0
roket adam
(08.04.22)
İyi de şimdi ben çok basit düşünüyorum yanlışım varsa düzeltin.

10 sene önce elinde 500 bin var. ev alamıyorsun, ferrari alabilirsin ama banka kredi versin bana kar ettirir dedin 1 milyonluk ev aldın. 500 kredi çektin, 1 milyon olarak ödeyeceksin. Toplan masrafın da 1,5 milyon.

Ev 10 sene sonra 10 milyon oldu. Sattın, yine sadece 1 tane ferrari alabiliyorsun.

E hani kar etmiştik? Kaldi ki 1 milyonluk evi 1.5 milyona almış oldun. Ama avantajı ne, ev alamıyorken evin olmuş oldu daha fazla borçlanarak.

Ama kar mı ediyorsun? İşte orası alım gücü düştüğü için tartışılır, onu demeye getirdim.

Veya eldeki nakit ile kirada otursaydı, 10 sen boyunca ödeyeceği kredi tutarı kadar dolar veya altın alsaydı her ay, ne kadar olurdu elinde ona da bakmak lazım.

Edit: Yukarıda anlattığım hesap icin bir uyarı geldi, 10 sene boyunca kira vermemiş olacağı için o kadarlık bir kar söz konusu tabi.

Edit 2: Onu da hesapladım, 10 sene önce 400 TL kira veren birisi, her yıl %18 zam yapılır ise 10 sene sonunda 112.902TL ödemiş oluyor.
0
ananiyimioguz
(08.04.22)
Evet konut kredisi cok cazip su an fakat asil sorun su ya siz 700bim degerindeki evi 1 milyona aliyorsaniz?

Yani yarin faiz enflasyon ortami duzelirse konut fiyatlari reel olarak gerilerse?
0
nuisance
(08.04.22)
(3)

Ramazan kolisi

samicin
Selamlar, 90larda Ramazan kolisi var mıydı? İlk ne zaman daha yaygın şekilde görünür hale geldi?
Selamlar,

90larda Ramazan kolisi var mıydı?
İlk ne zaman daha yaygın şekilde görünür hale geldi?
0
samicin
(06.04.22)
O zamanlar yoktu. Hatta, anneannem kendisi filelerde erzakları bir araya getirip, ihtiyacı olanlara götürürdü. Kendi oruç tutamadığı için böyle yapardı.
Sözlüğe baktım. İlk kez 2003 yılında söz edilmiş.
0
pro9it9is9
(06.04.22)
Vardı.
Ancak 90lar sonlarına doğru diyelim.
Yılbaşı sepeti gibi ramazan kolisi de erken 2000lerde zirve yaptı.
Özellikle kimi büyük şirketlerin çalışanlarına yan haklar kapsamında bunları vermesi, süper/hiper marketlerin sayısındaki artış ve pazarlama stratejileri, yardım vakıflarının çoğalması vs gibi şeylerle bi de sanırım müslümanların yine ramazan ayında verdiği bir ücret, nakdi yardım var. Genelde fakirlere veriliyor ama büyük şehirlere göçle birlikte ihtiyaç sahibi insanlara ulaşmak da kimileri için zorlaştı, bu günlük iftar yemeği ücretine denk olacak şekilde hesaplanan dini yardım da koli hediye etmeyi teşvik etmiş veya pratik kılmış olabilir.
Özetle, 90ların sonlarında hatırlıyorum net olarak, evet.
0
rewlack
(06.04.22)
90'larda ramazan kolisi vardi. calistigim sirket her ramazan oncesinde tum personele ramazan kolisi veriyordu. doksanlarin basinda 92-93 falan

ama marketlerde satiliyor muydu onu hatirlamiyorum. perakende marketlerde satilmasi sanirim rewlack'in dedigi gibi 2000 lerde populerlesti ve satilmaya baslanmis olabilir
0
exlibris
(06.04.22)
(1)

bir şarkı bir aranjman gibi bişey

rewlack
bilindik, klasik bir türkçe sözlü aşk şarkısı arıyorum.en azından bir kısmı gitarla çalınabilecek,kavuşamama, kavuşma, aşk temalı ama biraz neşeli de bişey,hani ajda pekkan fransızca aranjmanları gibi duyunca insanların hatırlayıp eşlik edebileceği bişey.bir sahnede iki genç aşık birbirine söyleyece
bilindik, klasik bir türkçe sözlü aşk şarkısı arıyorum.

en azından bir kısmı gitarla çalınabilecek,
kavuşamama, kavuşma, aşk temalı ama biraz neşeli de bişey,
hani ajda pekkan fransızca aranjmanları gibi duyunca insanların hatırlayıp eşlik edebileceği bişey.
bir sahnede iki genç aşık birbirine söyleyecek

fikret kızılok yeter ki sen sev beni gibi, deniz ve mehtap gibi ama bunlar biraz yavaş kalıyor.

hadi bir yardım be :/

teşekkürler.
0
rewlack
(06.04.22)
@cosmicstring çok güzel ama bu çok hızlı oluyor.
ikisi de oturuyor ve müzik dersi çalışıyorlarmış gibi olacak.
0
🌸rewlack
(06.04.22)
(2)

Aynı anda iki üniversite okumak

heathen
İkisi de önlisans veya lisans ise okunamazmış. Peki benim şuan önlisanstan altta 1 dersim var pasif öğrenci durumundayım, bu durumda önlisans okumak istesem yine de sorun olur mu? Esas sorun olan okulda kaydımızın bulunması mı?
İkisi de önlisans veya lisans ise okunamazmış. Peki benim şuan önlisanstan altta 1 dersim var pasif öğrenci durumundayım, bu durumda önlisans okumak istesem yine de sorun olur mu? Esas sorun olan okulda kaydımızın bulunması mı?
0
heathen
(06.04.22)
çift ana dal ya da yan dal durumları dışında örgün öğretim sistemi içinde aynı anda iki ayrı bölümde kayıtlı görünemiyorsun. illa birinin kaydını sildirmen lazım.
0
zgrydn
(06.04.22)
Yukarıdaki cevap doğru.
Yalnız bir ekleme yapayım aynı anda iki tür örgün öğretim yapamıyoruz. Örneğin bir lisans ve bir yüksek lisans aynı anda yapılabilir.
2 lisans, bir yüksek lisans ve 1 doktora gibi kombinasyonlar yapılamaz.
Ön lisans dediğiniz şey meslek yüksek okulu, fakülte değil. Dekanlığa değil müdürlüğe bağlı. Dolayısıyla lisansla farklı kategoride bir eğitim olduğu için belki aynı anda yapılabilir.
0
rewlack
(06.04.22)
(7)

Yabancı dillerdeki kelimelerin dişi erkek olarak nitelendirilmesi

candide
Bunun mantığı nedir? Neden her kelimeye cinsiyet atamak zorunda hissetmişler? Pencere neden erkek veya dişidir?
Bunun mantığı nedir? Neden her kelimeye cinsiyet atamak zorunda hissetmişler? Pencere neden erkek veya dişidir?
0
candide
(04.04.22)
işte bunlar hep ataerki.

etek neden kadın kıyafeti, kravat neden erkek vs diye gidiyor.
erkekler neden ağlamaz, kadınlar neden duygusaldır hepsi aynı oranda mantıksız aslında.
0
rewlack
(04.04.22)
@kaerin attığınız linkte sorumun cevabı yok maalesef.
@rewlack bahsettiğiniz şeylerle benim sorduğum sorunun alakası yok. bahsettiğiniz şeylerin cevabı günlük yaşam, kültür ve insan doğası ile alakalı.
0
🌸candide
(04.04.22)
@kaerin evet okudum. o kısımda da neden böyle bir ihtiyaç gütmüşler + neden masa erkek ya da dişi bu soruların yanıtı yok.

hafif, yuvarlak şeyler dişi olarak düşünülmüş. tamam bu herkesin aklına gelebilecek şeyler. peki geri kalan binlerce varlık? yani "çiçek" denildiğinde herkes "kesin dişi" der elbet. geri kalanların mantığı nedir? sorum bu. ayrıca neden böyle bir ihtiyaç güdülmüş onun da yanıtı yok. niye her şeye dişi diyelim, erkek diyelim ya da nötr olsun demişler?
0
🌸candide
(04.04.22)
yıllar önce buna benzer bir soruyu eski hesabımda sorduğumda wittgenstein okumam tavsiye edilmişti. yani aslında araştırma yapmanız gereken alan dil felsefesi. çünkü dediğiniz çiçek örneği bir yere kadar doğru olsa da artikellerle cinsiyet veren birçok dilin güneşi eril, ayı dişil olarak işaretlemesi (örneğin fr. le soleil - la lune) ama almanca'da bunun tam tersi (die sonne - der mond) olmasının açıklaması biraz da kültürde saklı olan bir durum. dipnot: derin okuma vikipedi'de yapılmaz.
0
reversal of fortune
(04.04.22)
Size ispanyolcadan, el coňo ve la polla garabeti sunayım o zaman. Mantığı yok.
0
cedilla
(04.04.22)
Bazıları çakışıyor hatta: Almancada kedi die Katze olarak dişiyken, İtalyancada il gatto olarak erkek oluyor.
0
rare
(04.04.22)
Grammatical gender aslında genel olarak noun classlerin bir alt gurubu gibi diye anlıyorum. Yani pek çok dilde isimlerin değişik şekillerde gruplanmaları mevcut. Örneğin dediğiniz gibi eril, dişil (ve nötr) olabilir (bu en yaygın olarak Hint-Avrupa dillerinde görülüyor sanırım) ama mesela cinsiyetten bağımsız olarak insan-hayvan, canlı-cansız, sayılabilir-sayılamaz gibi ayrımlar olan diller de mevcut. Bu gruplamalar anlama göre, kelimenin yapısına göre veya başka nedenlerden dolayı olabiliyor. Neden böyle bir sınıflandırılmaya ihtiyaç duyulmuş derseniz anladığım kadarıyla en önemli etkisi anlam karışıklığını azaltması. Mesela okuduğum bir örnek şöyleydi: "Bir kedi ve bir köpek gördüm. Çok güzeldi." Burada güzel olanın ne olduğu anlaşılmıyor. Tekrar sorman gerekir. Ama sıfatlar da isimlere göre çekildiğinde "Bir kedi (f) ve bir köpek (e) gördüm. Çok güzeldi(e)." deyince güzel olanın köpek olduğu hemen anlaşılıyor gibi.

Bir de şöyle bir makale buldum, 3. kısmında neden böyle bir şey var tartışılıyor: www.researchgate.net
Buradaki kaynaklardan giderek daha detaylı bilgi edinebilirsiniz belki.
0
peki madem
(04.04.22)
(1)

Saçlarım çok inceldi

naksidil
nasıl kalınlaştırabilirim. acil kalınlaştırıcı kür ve maske önerilerinize ihtiyacım var. teşekkürler
nasıl kalınlaştırabilirim. acil kalınlaştırıcı kür ve maske önerilerinize ihtiyacım var.

teşekkürler
0
naksidil
(04.04.22)
çinko biotin için dr kontrolünde
dax hair gro kullanın.
0
rewlack
(04.04.22)
(10)

Gösteri biter bitmez ya da henüz bitmeden salondan çıkan seyirciler

wild honey suckle
bugün bir gösteriye gittim, acaip emek gerektiren büyük ölçekli bir prodüksiyon, insanlar baktılar bitmeye yakın olmuş, sahnedekiler selam vermeye geliyor, kitleler halinde kalkıp giyinip çıkmaya başladılar. baya bildiğin daha alkışlamamışız bile, onlarca kişi çıkışa yöneldi. sahnedekiler selam veri
bugün bir gösteriye gittim, acaip emek gerektiren büyük ölçekli bir prodüksiyon, insanlar baktılar bitmeye yakın olmuş, sahnedekiler selam vermeye geliyor, kitleler halinde kalkıp giyinip çıkmaya başladılar. baya bildiğin daha alkışlamamışız bile, onlarca kişi çıkışa yöneldi. sahnedekiler selam verirken salonda o kadar az kişi kalmıştı ki aşırı üzüldüm. bu sizce sahnede konser, tiyatro veya dans sanatçılarını etkileyen bir durum mu? yoksa ödedi biletini defolsun gitsin bana ne mi diyorlardır? ben olsam aşırı gözüm takılır, akşam da kendime dert ederdim.

bana korkunç ayıp geliyor böyle şeyler ya:( dünya hassas kalpler için cehennemdir yemin ediyorum.
0
wild honey suckle
(31.03.22)
Hocam adamlar orada 2 saat performans veriyorlar bence onlar bile sonlara doğru bitse de gitsek diyorlardır hiç öyle olumsuzluk hissedecekleri sanmam. Ha olmasa iyi ama oluyor, çok da takılacak bir konu değil bence.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.03.22)
Bence işini yapan kişilere (hem sahnedekilere hem de arkada o oyunun/gösterinin hazırlanmasından sunulmasına kadar çalışan her bir ekip üyesine) yapılan büyük bir saygısızlık. Mesele zaman olsa, zaten o tür etkinliklere katılamaz insan. Öyle bir etkinliğe gelebiliyorsa zamanla alakalı herhangi bir sorunu yoktur. Bu durumda da saygısızlık olduğunu düşünüyorum.
0
skzr
(31.03.22)
Ben de kalıp alkışlardım ama sanatçıların pek etkilenceğini sanmıyorum. Sonuçta onlarda ticari amaç için ordalar.
0
ceketimi alip cikcam
(31.03.22)
Sahne sanatlarının içinden bir üreticiyim.
İyi iş her zaman takdir görür, alkışlanır zaten. En ücra en “beğenmediğin” seyirci bile iyi olanı anlar. Türkiyede (ve elbette dünyada) o kadar berbat, 3. sınıf oyunlar, konserler, prodüksiyonlar var ki anlatamam hak ediyordur deyip geçiyorum. Sahne üstündeki de ulan neden böyle oldu acaba diye düşünsün ya da bıraksın, devam etmesin. Ayıp ama yalandan gaza getirmek daha ayıp.

Konserlerde bis diye bişey var mesela, beğenince bal gibi de alkış falan geliyor.
0
rewlack
(31.03.22)
Sahne sanatlarinin bir olayi kalmadi, yeterince story attiysan cikiyorsun.
En son sanirim sertab konserine gittim, sahneden biraz uzaktim tam goremiyordum.
milletin elindeki telefonlardan daha net sekilde izledim.
Tum konser boyunca kaydi kapatmayanlar vardi.

Bir tane karikatur var ya, kitabi mi istersin kitapla cekilmis foto mu diyor.
Su an tuketici grubu eserle ilgilenmiyor zaten.
0
divit
(31.03.22)
tiyatroda hiç görmedim böyle bi şey. hep alkışa kaldı millet.

ama dün konserde çoğu erkenden çıktı mesela. muhtemelen vestiyer sırası ve kapıdaki kalabalığa kalmamak için.

ben tiyatrocu olsam o alkışı baya önemserdim.
0
jelly bear
(31.03.22)
ben de kötü bile olsa, emeğe saygıdan ötürü durulmalı diyen taraftayım fakat o anın içinde olunca herkes bencilce düşünüp, kapı çıkışında oluşacak insan trafiğine yakalanmayalım, koridorda sıkışmayalım, otoparkta sıra beklemeyelim, geç oldu hemen evimize gidelim.. gibi nedenlerle, bir an önce hazırlanıp çıkmaya çalışıyor. Yoksa gösterinin kalitesiyle doğrudan ilgisi olduğunu düşünmüyorum.

Ama deseydiniz ki mesela yarıda çıkan oldu, bitmesine 20dk kalan kalkıp gidenler oldu falan.. o zaman diyebilirdim beğenilmemiş diye.
0
ananiyimioguz
(31.03.22)
gösteri sırasında zaten yeterince alkış, karşılık v.b. alıyorlar. sahnedekilere o yeter. selamlama işin laf olsun vakit geçsin kısmı.
0
halk
(01.04.22)
para verip gelmiş olmak yeterince nezaket içeriyorken buna takılıp kalmamak lazım. oyuncu da allah değil insanların beğenmeme ve alkışlamama hakkı da var. oyun esnasında bir rahatsızlık verilmediyse gayet normal bir durum.
0
bohr atom modeli
(01.04.22)
Bir üstteki arkadaş tüm içtenliğimle katılıyorum. O yazmamış olsa bire bir aynısını yazardım. Para verilip ortada alınan bir ürün var. Ürün kutsal değildir. Talep edenin sonradan beğenmeme hakkı var. Restoranda sipariş verdiğiniz yemeği bitirmezseniz usta gelip sizi ayıplıyor mu?
0
vaveylababa
(01.04.22)
(7)

Olgunlaşmayan Avokado

Arthur Dayne
Geçen hafta pazardan aldık. Dışı pütürlü olanlardan, muzlarla birlikte poşete koydum 6 gündür bekliyor hala çok sert. Bu kadar sürmesi normal mi? Bir tane dışı pürüzsüz olan var o nispeten daha yumuşak.
Geçen hafta pazardan aldık. Dışı pütürlü olanlardan, muzlarla birlikte poşete koydum 6 gündür bekliyor hala çok sert. Bu kadar sürmesi normal mi? Bir tane dışı pürüzsüz olan var o nispeten daha yumuşak.
0
Arthur Dayne
(30.03.22)
kese kağıdına sarıp ışık almayan bir yere bırakın.
muz yerine varsa elma da işe yarayabilir.
0
rewlack
(30.03.22)
Pirinç dolu bir kavanozun içerisine koyup güneş ışığı/herhangi bir ışık kaynağını görmeyecek şekilde saklarsanız maksimum 10 gün içerisinde olgunlaşmış avokadonuz hazır olacaktır.
0
skzr
(30.03.22)
Buzdolabına koyduysanız olgunlaşmıyorlar. Karanlık + kese kağıdı en temiz çözüm.
0
gkn
(30.03.22)
Bazen oyle inanilmaz inatci olanlar cikiyor.
0
chavezding
(30.03.22)
En iyi yöntem hiçbir yeri açıkta kalmayacak şekilde gazete kağıdına sarıp karanlık bir yere koymak, en fazla 3-4 gün içinde yenebilir hale geliyor.
0
Tutkun
(30.03.22)
Elmaya temas edince hayret verecek şekilde olgunlaşıyor
0
conta
(30.03.22)
elma +1 ve elmanın kabuğundaki mumsu tabakayı da bıçakla kazırsanız daha hızlı olgunlaşmasına faydalı olacaktır.
0
captainmrg
(30.03.22)
(5)

Şimdi kur korumalıya girilir mi

regina phalange
Asgari ücrete bi zam daha gelecek yazın deniyor, şmdi girsek kur korumalıya 3 aylık, zaten tam o dönemlere denk gelecek. Dolar şöyle 18-19a çıkar mı acaba?
Asgari ücrete bi zam daha gelecek yazın deniyor, şmdi girsek kur korumalıya 3 aylık, zaten tam o dönemlere denk gelecek. Dolar şöyle 18-19a çıkar mı acaba?
0
regina phalange
(30.03.22)
kur korumalının olayı karar çıktığına hesabında döviz olanları kapsamıyor muydu sadece?
0
emfuzi
(30.03.22)
TL'de isen, alternatif yatırım metodun yoksa temelde en mantıklı seçeneklerden biri fakat mesela dün kur korumalı 14.83'ten açılırken, kur 14.55'e kadar düştü, bugün saat 11 kuru önemli düşük bir kur gelirse mantıklı olabilir.

Dolar bozup girmek bir kaç senaryo dışında tamami ile mantıksız
0
atom karincanin torunu
(30.03.22)
Eğer kkm'lar ile ilgili sözlükte, sosyal medyada yapılan hesaplamalar doğruysa dolar özelinde kaybınız oluyor. Neden dolar almak yerine böyle bir olaya girişiyorsunuz ki?
0
skzr
(30.03.22)
Dolar alırsam düşerse elimde patlayacak, kkm ile en azından faiz getirin oluyor. Tabii 3 ay paranı bağlıyorsun orası başka ama. Doları bozup girmiyorum tabii ki. Tl olarak vadelide duran paramı buraya mı ittirsem diye düşünüyorum
0
🌸regina phalange
(30.03.22)
rewlack
(30.03.22)
(6)

Matematik Sorusu

hayir bu koyden olsam nolcak
Fotoğraftaki sorunun çözümü nedir?
Fotoğraftaki sorunun çözümü nedir?
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(29.03.22)
Sayılar çok iğrenç veya (muhtemelen) bu saatte kafam çalışmıyor. D diye sallıyorum ama C de olabilir.
Çözüm anlaşılır bişey zaten, oylar arası bir oran veya EKOK kurulmalı. Yüzde düşünmeniz şart değil, 1000 de 307 diyerek rahatlatabiliriz ama 307 de asal :/ neyse ekok ararken sayının kendisinin asal olması dert değil de dediğim gibi net bir ortaklık bulma yöntemi göremedim ben. Bilen biri daha nokta atışı yapar.

Sayıların sadece tam kısımlarında ortaklık bulabildim, hepsi 6’nın katı. Sırasıyla; 5, 3 , 2 ve 4 katı. Yani toplam 14 kat. Kararsızlar da %14tü. Bu orana göre dağıtırsak 14,2 yapar. Ama aslında küsüratlar da önemli olmalı. O nedenle tam doğru çözüm bu olmamalı.
0
rewlack
(30.03.22)
Toplamda 1000 tane oy varsa Aslı 122 oy almış oluyor. 860 oyun 122si, 14.2 . Kararsız oyların bu orana göre dağıtılması sonucu değiştirmiyor.
0
archmage mahmut
(30.03.22)
@hot potato, aynı kapıya çıkıyor ama mantığın daha rahat anlaşılması için aşağıdaki hali daha iyi bence :)

12.2 + 14*(12.2/86) = 14.2
0
king lizard
(30.03.22)
Ben 13,6 buldum. Cevap neymiş?
0
pispinti
(30.03.22)
14.2 bulanların yaptığı işlemin sonucu 14.18 çıkmıyor mu
0
🌸hayir bu koyden olsam nolcak
(30.03.22)
@hayir bu koyden olsam nolcak, evet öyle bir şey çıkıyor ama tek basamağa yuvarlayınca 14.2 oluyor.
0
king lizard
(02.04.22)
(2)

Kur korumalıdan ödeme alan var mı

regina phalange
Herhangi bir sorunla karşılaştınız mı?
Herhangi bir sorunla karşılaştınız mı?
0
regina phalange
(28.03.22)
Var. Sorun yok.
0
Mistyimage
(29.03.22)
0
rewlack
(30.03.22)
(3)

Başbakanlık Doktora Bursları

duchess jessamine
Doktora yapan herkese karşılıksız 4 bin liraya yakın bir burs programı olduğunu söyledi bir enstitü müdürü aile dostumuz. Google’dan da göstermişti de ben şimdi bulamıyorum. Var mı böyle bir şey? Doktora yapan herkese karşılıksız veriliyor mu?
Doktora yapan herkese karşılıksız 4 bin liraya yakın bir burs programı olduğunu söyledi bir enstitü müdürü aile dostumuz. Google’dan da göstermişti de ben şimdi bulamıyorum.

Var mı böyle bir şey? Doktora yapan herkese karşılıksız veriliyor mu?
0
duchess jessamine
(28.03.22)
çok eski adıyla başbakanlık bursları sonradan kyk olan burs -artık başbakan var mı zaten-
normal bildiğimiz kyk işte, 4k değil ama 2,5 falan olmalı. elbette doktora yapan herkese vermiyorlar ama burs olanı -varsa- karşılıksız, doğrudur.

baktığınız burs yök bursu olabilir, o daha yüksek.
0
rewlack
(28.03.22)
Doktora yapan herkese karşılıksız verilen bir burs yok. Aile dostunuzun söylediği burs muhtemelen YÖK 100/2000 bursu. Bu yıl 3800 liraya yükseltildi. Ancak herkes değil, seçili alanlarda seçili öğrenciler alabiliyor.
0
tss
(28.03.22)
0
signore
(28.03.22)
(6)

aylik gida masrafi

soru
gunde iki ogun yiyen birisi icin 1200 tl yeter mi? sodexom gunluk 55 tl ayda 1200 ediyor. ailemle yasiyorum sodexoyu aileme veriyorum onlar alisveris yapiyor onun disinda kendi paramla mutfak alisverisi yapmiyorum. disardan da soylemiyorum full evde yiyorum. yeterli mi az mi sizce? 50 kiloyum cok yi
gunde iki ogun yiyen birisi icin 1200 tl yeter mi? sodexom gunluk 55 tl ayda 1200 ediyor. ailemle yasiyorum sodexoyu aileme veriyorum onlar alisveris yapiyor onun disinda kendi paramla mutfak alisverisi yapmiyorum. disardan da soylemiyorum full evde yiyorum. yeterli mi az mi sizce? 50 kiloyum cok yiyen birisi degilim
0
soru
(28.03.22)
yeter
0
sizofren06
(28.03.22)
sürekli antrikot yemiyorsan yeter.
0
orpheus
(28.03.22)
Yeter. Ama ayda 2-3 kere misafir ağırlayacaksan yetmez.
0
megalomaniac
(28.03.22)
istanbulda az,
nebilim foçada, köy-kasaba bi yerde pazar alışverişi yapıp yemek pişirebiliyorsanız 1500 falan okey gibi.
0
rewlack
(28.03.22)
tesekkurler cevaplar icin.

@rewlack, kasabalarda pazar fiyatlari istanbuldan daha ucuz degil ki daha pahali bile olabilir
0
🌸soru
(28.03.22)
Nasıl beslendiğinle çok ilişkili bir durum. Her gün 3-4 yumurta, değişik peynirler, sucuk vs. kahvaltı ediyorsan, diğer öğünde kırmızı et, balık vb. çok tüketiyorsan 1200 TL yetmeyebilir. 2 öğün dedik ama ara öğünün mutlaka oluyordur. 1 kg muz Migros'ta 30 TL. Kuruyemişlerin paketi ceviz badem vb. en az 30 TL'lerde Çok temel ürünleri aldığımız 1 dolu olmayan poşet 150-200 TL olunca tereddüt ettim açıkçası.

50 kg az yiyen biri olduğuna göre yetme olasılığı daha yüksek.
0
Lethe
(28.03.22)
(3)

70-80 doğumlular, bu parça neyin jenerik müziğiydi?

summerof69
Ya bu parçanın girişini bur programda sürekli duyuyorduk ama hatirlayamadim.Siz hatirlayabiliyor musunuz?https://youtu.be/Z9GSMei0NAwTeşekkürler
Ya bu parçanın girişini bur programda sürekli duyuyorduk ama hatirlayamadim.

Siz hatirlayabiliyor musunuz?


youtu.be

Teşekkürler
0
summerof69
(28.03.22)
tamamen sallıyorum.
trt2de klipsaati, rocksaati falan minik müzik programları olurdu, onlardan biri olabilir mi?
0
rewlack
(28.03.22)
@rewlack,
bence yasemin'in penceresi gibi bir şeyin girişiydi ama hatırlayamadım.
0
🌸summerof69
(28.03.22)
şarkı çok tanıdık ama ben de hatırlayamadım. Yine de sanki nickelodeon programlarından biriymiş gibi geliyor.
0
alex_pearson
(28.03.22)
(12)

Yurt dışında yaşama iş bulma nasıl olur?

mikahakkinen
ben ve eşim belli sebeplerden dolayı yurt dışında yaşamak istiyoruz. ikimizde beyaz yakalı değiliz. yurt dışından bizim mesleklerimizden bol var. eşimin ingilizce seviyesi iyi. benim orta alt. yani kanada veyahut herhangi bir avrupa ülkesine nasıl başvuru yapılır? ya da bunun yolu nedir? ikimizde m
ben ve eşim belli sebeplerden dolayı yurt dışında yaşamak istiyoruz. ikimizde beyaz yakalı değiliz. yurt dışından bizim mesleklerimizden bol var. eşimin ingilizce seviyesi iyi. benim orta alt. yani kanada veyahut herhangi bir avrupa ülkesine nasıl başvuru yapılır? ya da bunun yolu nedir? ikimizde memuruz.
0
mikahakkinen
(28.03.22)
yurt dışı bir yer değil.
hepsinin ayrı yolu yöntemi var.
kanada için göçmenlik puanlama sistemi açık net.
herhangi bir avrupa ülkesi ise çok karışık.
meslekleriniz neler, açıp youtube'dan bol bol içerik seyredin.
yüksek lisans yapmak genelde büyük avantaj oluyor gidiş yolu açmak için. iş için de linkedinden iş bulması zor bir mesleğiniz varsa iş bularak değil, iş kurarak, master yaparak vs gitmek daha cazip.
0
rewlack
(28.03.22)
avrupayi bilmem ama kanada mavi yaka gocmen ulkesi zaten, beyaz yaka olmak dezavantaj. cok iyi ingilizceye falan da gerek yok. ne kadar dusuk kualifikasyon, ne kadar dandik ingilizce o kadar iyi. yardirin..
0
cooperr
(28.03.22)
ülkeden ülkeye değişir ama mavi yaka meslekler, eğer elinizden milli eğitim bakanlığı vb. onaylı bir sertifika, mezuniyet belgesi diploma falan varsa iş bulma şansınız var.

Mesleği bilmeden bir şey demek zor. Ama mesela güzellik uzmanı, kuaför vb gibi meslekler birçok ülkede beyaz yakalılardan daha hızlı iş buluyor. Hatta kendi iş yerimi açacağım diyerek giden de çok bu mesleklerdeki insanlardan.
0
anten
(28.03.22)
@rewlack yani yurtdışı derken avrupa ülkeleri kanada falan. avrupa ülkeleri ekstra zor tahmin ediyorum.

@anten eşim kimayer ve yüksek lisansı var şu an mebde öğretmen. ben de psikoloğum.
0
🌸mikahakkinen
(28.03.22)
Esiniz ogretmenlik yapiyorsa uluslararasi ogretmenlik sertifikalarindan birini yapmayi deneyebilir ingilizce biliyorsa. Sonra da bazi ulkelerde, tahminen Asya ulkelerindeki uluslararasi okullarda is bulma sansini dener. Sertifikasi ve tecrubesi olan bir ogretmenin asagi yukari 40-70 bin lira arasi maas almasi mumkun cin-kore-japonya uclusunde. Siz de esi olarak gidersiniz.
Not: yani bir suru baska kriter var tabii bunun olmasi icin de, esinizin iyi bir ogretmen oldugunu ve uluslararasi mufredatlar (IB veya IGCSE, AP vs gibi) ile ilgili bilgisi oldugunu varsayarak soyluyorum.
0
sopiro
(28.03.22)
Psikolog olarak giden bir sürü sınıf arkadaşım var benim ama hepsi yüksek lisansla gittiler. İngilizce öğrenip yüksek lisans başvurusu yapmak mantıklı olabilir. Yüksek lisans olduktan sonra zaten psikolog olarak çalışmak kolaylaşıyor. En çok Almanya'ya giden oldu. Onların bir kısmı Almanca da öğrenmişti.

Ben de psikoloğum. Aynı zamanda İsviçre vatandaşiyim. Yakın zamanda yüksek lisans başvurularında bulundum İsviçre'de ama benim işim daha kolay tabii. Yurtdışından gelenler için ise iyi bir not ortalaması, ingilizce ve Fransızca (Cenevre için) temel şartti mesela.

Almanya'da ingilizcenin yeterli olduğu programlar var. Dediğim gibi şu aşamada sizin için temel şart ingilizce öğrenip yüksek lisans yapmak gibi duruyor. Sizin uzaktan iş bulmanız çok güç.

Eşiniz iş bulup sizi goturebilirse bu da bir secenek tabii.
0
fraise
(28.03.22)
twitter.com

Şöyle bir şey görmüştüm, belki eşiniz yurtdışında Türk okullarından birinde öğretmen olabilir.
0
but that was just a dream
(28.03.22)
Eşiniz kimyager olarak iş bulabilir ama sizin gideceğiniz ülkede psikolog olarak çalışmanız zor.

Mesela ABD'de psikolog değilsiniz aslında. Sadece doktoralı olanlar psikolog olarak çalışabiliyor ABD'de.
Avrupa'da sosyal bölümlerden mezun sayısı çok fazla. Bir de sizin dil sorununuz olacaktır. Native speaker olmadan psikolog olarak çalışmanız imkansız. Tamamen dile dayalı bir işiniz var.

Yazılımcı, mühendis vb teknik alanlarda bir meslek yoksa yurtdışında iş bulmanız zor. Sosyal bölümlerden mezun giden tanıdıklarım markette falan çalışıyorlar. Hiçbiri umduğunu bulamadı.

Mavi yaka meslekler de kolay iş buluyor. Berber, tesisatçı, usta vb meslekler kolay iş bulur. Bunlar dışında yurtdışındaki Türklerin çoğu da kebapçı-pideci falan.

Bir de sizin için mümkün değil ama gidilecek ülkeden biriyle evlilik yapmak da orada tutunmak açısından en etkili yol. ABD'de kalanların çoğu evlilik yaparak kalıyorlar. Mühendislerin bile diğer türlü tutunmaları kolay değil.
0
nvidia
(28.03.22)
@fraise @ndivia psikolog olarak çalışmam zor katılıyorum. özellikle dili iyi bilmekle beraber gittiğim ülkenin kültürüne hakim olmam lazım. zaten mesleğimi de çok sevmiyorum. eşim kabul olursa benim şansım daha net olur gibi.
0
🌸mikahakkinen
(28.03.22)
Geçen bi yerde yanımdaki kişilerin konuşmasına tanık oldum. Psikoloji mezunu olan bir çok arkadaşları montessori sertifikası alıp danışman vs olarak amerikaya gitmeyi planlıyormuş. Dil bilen için kolaymış ve bu alanda açık varmış.

Yani aynısı avrupa için de geçerli olabilir belki. Ama dil şart sizin için.
0
zimbirik
(28.03.22)
Hakkinen abi şimdiden hayırlı olsun. Almanya’ya gelirsen mutlaka görüşelim. Biz de benzer yollardan iş bularak geldik. Kanada iyiymiş bak cooper bahsetmiş. Yolun bahtın açık olsun.
0
lion de la Turquie
(28.03.22)
Oncelikle hangi ulkeye gideceginize karar vermelisiniz. Neresi sizi mutlu eder. Nerede huzuru bulursunuz. Kulturlerini, yasam tarzlarini arastirin. Daha sonra gocmenlik sartlari ile detayli arastirmaya gecersiniz. Mesela Isvec ve portekiz arasinda oturum basvurusu icin farklar cok.
0
hepbiarayisicinde
(29.03.22)
(14)

1991 doğumlu bir alman evladı

AlsterWasser
başlıktaki standart bir almanın atariyi duymamış ve bilmiyor olması normal mi?3 aşağı 5 yukarı o jenerasyon atari ile baya vakit geçirmiştir diye düşünüyorum.
başlıktaki standart bir almanın atariyi duymamış ve bilmiyor olması normal mi?

3 aşağı 5 yukarı o jenerasyon atari ile baya vakit geçirmiştir diye düşünüyorum.
0
AlsterWasser
(26.03.22)
O jenerasyonun atariyle çok ilgisi yok, normal.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.03.22)
bilmemesi pek mümkün değil bence. belki almanya'da başka bir isimle falan yaygınlaşmıştır. tr'de en ücra illerde bile 90-98 arası nesil bile biliyor atariyi
0
avatar is back
(26.03.22)
Atari olarak bilmeyebilir çünkü aslında atari tek bir konsolun ismi, playstation gibi. Zirvesini 80lerde yapıyor 2600 modeli ile, 90larla beraber popülaritesi düşüyor güncel konsollara kayıyor millet.

Bize her şey geç geldiği için, 90-2000'lerde atari olarak oynadığımız şey aslında NES çakması ürünler; ki onlar da dünyada 80lerde popülerdi.
Biz ona atari demişiz, aslında rakipler.

NES'i sor, SNES'i sor, famicom de belki onları bilir.
Ama belki de onlara hiç bulaşmamıştır çünkü onun video oyun oynayacağı yaşta ps1 piyasadaydı zaten.
0
Bruce
(26.03.22)
96'nın sonunda doğmuş bir bağyan olarak ben bile biliyorum 91'li adam nasıl bilmesin yahu? dünyadan nasıl kopuk yaşıyorlar böyle...
0
rose parks
(26.03.22)
Normal gibi bilmemesi, nintendo olarak bilebilir belki ama ps1'in 1995te, ps2'nin 2000 yılında çıktığı düşünülürse hiç görmemiş olması mümkün.
0
atom karincanin torunu
(26.03.22)
atari ismi bizdeki selpak gibi bir şey, binbir konsol ve çeşit var. hatta bizimki de çakmaydı, adı game genius olması lazım.
0
1195
(26.03.22)
97 yilinda oyun cagina geldiyse ve durumlari iyiyse evde bilgisayar oynamis olabilir.
Cunku o seneler artik klasik atari cagi bitmisti ama bizim ulke fakirlikten hala oynuyordu.
Ben pederin isyerinde deli gibi pc oyunu oynuyordum.

Ps1 ve sega oynamis olabilir belki, onlara da atari denmez zaten.
0
divit
(26.03.22)
Bilmeyebilir.

91 doğumlu bir çocuk ortalama 7 yaşında oyun oynayabilecek yaşa geliyor. Bakmayın şimdiki çocuklara hepsi elinde telefon tabletle doğuyor. Dolayısıyla sene 98 oluyor.
98de İnternet yaygınlaşmaya başlamıştı.
Bilgisayarlar dos tabanlı sistemden, Windows 3.1e,ondan win95e, ondan win nt'ye ondan da win 98e gelmişti. Kısacası bilgisayar teknolojisi de gelişmişti. Türkiye'de kamu kurumları, muhasebeciler bilgisayarlı sisteme geçmişti. Autocad, logo vb programlar kullanılmaya başlanmıştı.
Dolayısıyla, nostalji düşkünlüğü yoksa bilmemesi çok normal.
0
balik kraker
(26.03.22)
gayet normal.
80lerin sonunda doğan bile hayal meyal hatırlar. bu çocuk 5 yaşındayken 96'ya gelmiştik, bir süre sonra milenyum yani. hatırlamaz asla.
0
rewlack
(26.03.22)
maddi durumu iyi ise direk playstation dan girmiş olabilir.

ben hatırlıyorum tüm arkadaş çevrem ile atari kaseti değiş tokuş falan yaparken bir gün birinin evinde ps1 görmüştüm açtı oynadık falan

vay arkadaş demiştim bu ne

o çoçuğun bizim dünya ile herhangi bir ilişkisi yoktu. atari bizim için tüm yılın hediyelerine denk gelen bir şeydi. yani tüm yıl hiç birşey istemeyeceksin belki bir adet atari alabilirsin gibi bir şey.

o sebeple normal.
0
duyurukullanıcısı
(26.03.22)
benimki neydi diye baktım, Sega'lara benziyor ama microgenius kasetleri dedikleri şeyler de birebir benim takas yaptığım kasetlere benziyor.

Türkiye'de birçok kişi Atari sanıp Atari olmayan şeyleri oynamış olabilir yani :D

imgur.com
şurada güzel bir compilation var aşağıda load more diyerek tiplerine bilgilerine bakabilirsiniz.
0
nhk ni youkosu
(26.03.22)
Eğer atariden kastın atari salonları ise "arcade saloon" olarak sor bir de.

Diğer türlü konsol markası olarak bilmeyip o yaşta direkt PC ile başlamıştır oyun çağına.
0
John Bloor
(26.03.22)
imkansız bilmemesi. ben 92'liyim çocukluğum atariyle geçti. hatta 2000lerin başlarına kadar vardı atari.
0
bohr atom modeli
(26.03.22)
Super Mario'yu nasıl oynadın diye sor. Normalde duymuş olması lazım. Yaşı bilmesi için uygun.
0
dissendium
(26.03.22)
(1)

zara çalışanlarının giydiği ceket

ishak77
merhaba özellikle kadınların giydiği birceket var hafif uzun içine t-shirt giyiyorlar.o modele ne deniyor ?
merhaba özellikle kadınların giydiği birceket var hafif uzun içine t-shirt giyiyorlar.

o modele ne deniyor ?
0
ishak77
(24.03.22)
blazer.
o model krep-blazer
0
rewlack
(24.03.22)
(9)

Yeteri kadar değer görmedi dediğiniz şarkı var mı?

skzr
Sb. Mesela ben Tarkan-Firuze şarkısının asla yeteri kadar değer görmediğini düşünüyorum. Gerek rahmetli Aysel Gürel'in muazzam sözleri, gerekse Tarkan'ın kendini aşan yorumlaması bence bu şarkıyı daha da üst noktalara götürmesi gerekiyordu.Teşekkürler, tikler hemen.
Sb.
Mesela ben Tarkan-Firuze şarkısının asla yeteri kadar değer görmediğini düşünüyorum. Gerek rahmetli Aysel Gürel'in muazzam sözleri, gerekse Tarkan'ın kendini aşan yorumlaması bence bu şarkıyı daha da üst noktalara götürmesi gerekiyordu.
Teşekkürler, tikler hemen.
0
skzr
(23.03.22)
Ohoo bu işin içinden çıkılmaz bence özellikle az bilinen gruplar neler yapmış neler ama kim biliyor
Misal youtu.be
0
olaylar olaylar
(23.03.22)
Firuze değer görmemiş olur mu ya. Bayağı dinlenmişti.

Hayko Cepkin - Yalnız Kalsın

youtu.be

Televizyonda çıkmıyor bile.
0
dissendium
(23.03.22)
Kesinlikle tarkan- selam ver
0
deer hunter
(23.03.22)
malt grubu ve tüm şarkıları.

mesela şu şarkı : www.youtube.com
0
AlsterWasser
(23.03.22)
@dissendium hocam aslında tam olarak anlatmak istediğim şey dinlenme sayısı değil de, hani efsaneler arasında olması gereken bir şarkının o derecede görülmemesi.

@olaylar olaylar güzelmiş, aslında bu soru biraz da yeni şarkılar, gözden kaçanları değerlendirmek amaçlıydı.
0
🌸skzr
(23.03.22)
Furkan İpek - İlacın Yok

www.youtube.com

bazen şarkıyı sadece ben dinliyorum sanıyorum.
0
amour fou
(23.03.22)
Firuze zaten eski bir hit. Tarkan çok iyi yorumladı ama kitle zaten doymuştu şarkıya.

Fatih erdemci ilk albümü genel

Rashit-gönül yazar düeti; kibir

Grup Pan; bana bana
0
rewlack
(24.03.22)
teoman ruhun sarisin
0
spherical
(24.03.22)
Pamela'nin ilk 3 albumundeki sarkilar.
0
hot potato
(24.03.22)
(3)

Büyük/küçük americano farkı

kanepeee
İlla americano olmasına gerek yok, latte vs de olabilir tabi. Bunların boyları arasındaki fark nedir? Hepsinde tek shot kahve mi oluyor? O zaman büyük americano'nun tek farkı su mu oluyor? Tek shot oluyor da, shot boyutu mu büyüyor?Cevabınız tüm kahveciler için aynı mı? Starbucks / nero / kahve düny
İlla americano olmasına gerek yok, latte vs de olabilir tabi. Bunların boyları arasındaki fark nedir? Hepsinde tek shot kahve mi oluyor? O zaman büyük americano'nun tek farkı su mu oluyor? Tek shot oluyor da, shot boyutu mu büyüyor?

Cevabınız tüm kahveciler için aynı mı? Starbucks / nero / kahve dünyası için örneğin.
0
kanepeee
(23.03.22)
Starbucks küçük-orta boy için tek shot veriyor, ikincisi için ekstra shot alıyorsun. Nero küçük için tek shot orta için 2 shot veriyor; büyük boylar için Nero 3 shot Starbucks 2 shot veriyor, o nedenle ben hep Nero'dan alırım.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.03.22)
Neroda her kahvenin içinde ne var, kaç kalori vs görebilirsiniz

caffenero.com
0
mg3929
(23.03.22)
Shot farkı oluyor. Ama starbucks bu konuda aşırı saçma bi politika izliyor, yukarıda açıklamışlar zaten. Bu durum oranı değiştirdiği için direkt tadı da etkiliyor. Yani nasıl yüzdece farklı bir içeriğe aynı miktar kahve koyup aynı tadı bekleyebiliriz. Aşırı saçma.

En ideali nero bu konuda.
Kahve dünyası da eğer kartonda içmeyecekseniz her mağazada sürpriz bardak boyutuyla meşhur bi yer. Bu dediğim sadece americano için değil tabii.
0
rewlack
(24.03.22)
(3)

matematik özel ders fiyatları - İstanbul Anadolu Yakası

teritori
15 yıl tecrübeli ve iyi okullarda öğretmenlik yapmış bir öğretmenin özel ders ücreti için 400 tl iyi bir fiyat mı?
15 yıl tecrübeli ve iyi okullarda öğretmenlik yapmış bir öğretmenin özel ders ücreti için 400 tl iyi bir fiyat mı?
0
teritori
(23.03.22)
Siz ders alan taraf mısınız yoksa veren taraf mı? 400 TL kim olursa olsun bir saat için çok. Ya tutarsa mantığıyla yapılmış oluyor böyle şeyler.
0
dissendium
(23.03.22)
neye hazırladığına göre değişir.
sat sınavı falansa gayet normal. yurt içinde bişeyler içinse piyasa 200-500 arası.
200 ve altı üniv öğrencisi veya işte tecrübesiz hoca ücreti oluyor öyle hesap edebilirsiniz.
0
rewlack
(23.03.22)
45+10+45 = 100 dakika için gibi bu fiyat.

Muhtemelen de öğrenci evindedir.

Bu şekilde ise pazarlık yapılabilir.

Bence bir tık fazla.
0
liberal
(23.03.22)
(1)

BİDEB 2211 - Yurt İçi Doktora Burs

beterbeterbocek
Merhaba,2211 - A genel burs programını alan varsa cevaplayabilirse çok sevinirim, burs puanlaması ile 63 gibi düşük bir puanla bu bursu alabilme imkanım var mı? Alanlar, reddedilenler baraj puanı kaçtı onların başvurduğu sene yazabilir mi?Çok teşekkür ederim, saygılarımla, sevgilerle
Merhaba,

2211 - A genel burs programını alan varsa cevaplayabilirse çok sevinirim, burs puanlaması ile 63 gibi düşük bir puanla bu bursu alabilme imkanım var mı? Alanlar, reddedilenler baraj puanı kaçtı onların başvurduğu sene yazabilir mi?

Çok teşekkür ederim, saygılarımla, sevgilerle
0
beterbeterbocek
(20.03.22)
Yok. Yani sanmıyorum.
Denemekte fayda var ama, başvurun.
Baraj diye bir şey yok benim bildiğim.

91,5-92 gibi bir ortalamayla aldım. 2019
0
rewlack
(20.03.22)
(10)

Kadıköy’de apartman dairesi vs rezidans

ms brownstone
Kadıköy’de Fenerbahçe-Bostancı arası sahil hattında bir apartmanı mı yoksa Bomonti ya da Maslak taraflarında bir rezidansı mı seçerdiniz yaşamak için? Deprem riski açısından Kadıköy’deki dairenin sıfır bir binada olduğunu da ekleyeyim. Nedenleriyle birlikte tercihinizi yazarsanız sevinirim.Bu arada
Kadıköy’de Fenerbahçe-Bostancı arası sahil hattında bir apartmanı mı yoksa Bomonti ya da Maslak taraflarında bir rezidansı mı seçerdiniz yaşamak için? Deprem riski açısından Kadıköy’deki dairenin sıfır bir binada olduğunu da ekleyeyim. Nedenleriyle birlikte tercihinizi yazarsanız sevinirim.

Bu arada gitmeniz gereken bir işinizin olmadığı ve arabanızın olduğu bir durum için soruyorum.
0
ms brownstone
(17.03.22)
daha alt ama benzer bir seçimi maltepe taraflarında rezidansı seçerek yaptım. komşumun kim olduğunu bilmeme lüksüne sahip olmak için 1000 aidat veriyorum kendime ait evde o başka mesele ama.
0
neverlose
(17.03.22)
sadece deprem riski açısından bakarsak sanki maslak galip geliyor gibi.hem kuzeyde hem de civardaki yerleşim yeni.

bomonti zemin ve yine yerleşim açısından güven vermiyor. kaldı ki sosyal açıdan da oldukça vasat, bi arterle bi bomonti ada'yla olacak iş değil. kültürel dönüşüm için çok yol var daha. yerleşim yerleri de ya çürük binalar ya da çok eski.

kadıköyde (hangi kadıköy? merkez ve modayı mı kastediyorsunuz) binanın sıfır olması çok şahane ama etraftaki çoğu bina yıkılacak. bu şu demek, depreme evde yakalanmaz da alışverişte, yolda, eve giderken, evden çıkarken yakalanırsanız yani evinizin etrafında -mecburen- gezinirseniz yazık olur :/
0
rewlack
(17.03.22)
Bunu çok konuştuk arkadaşlarla ve bunun sonucunda yaŞ işe baglantılı bulduk, mesela 55 yaşından büyük tanıdıgımız maslak siteleri seçti, daha genç olanı kadıköy sahil bandını seçti.

Siteler aşırı izole bir hayat sunuyor.
0
liberal
(17.03.22)
ben rezidans/site sevmiyorum. (cocuk varsa evet olabilir, salarsin sitenin bahcesine/rezidansin sosyal seyine biter.) apartman seviyorum ben. etrafimda kolaylikla ulasabilecegim market, cafe, restorant olmasini, yuruyerek bir yerlere ulasabilmeyi tercih ediyorum. bir de kapimi actigimda gunaydin diyebilen medeni insanlar olmasini seviyorum. bu nedenle bostanci-senesenevler minibus hattinin az uzerini tercih ettim, mutluyum.
0
65 derece
(17.03.22)
Fenerbahçe bostancı arası sahil hattında güzel yeni bir evde yaşamak dünyada cenneti yaşamak gibi. Boş ver maslak falan, akşamüstü yürüyerek fenerbahçe parkına gidip 2 saat sakin vakit geçirmek çok dinlendirici ve keyifli. Her şeye ve ulaşım araçlarına da yakınsın.
0
mg3929
(17.03.22)
Yaşam tarzı sebebiyle Kadıköy. Hayattan alacağınız keyif çok daha fazla olur, arkadaşlar anlatmışlar zaten.
0
gmzo
(17.03.22)
Fenerbahçe, tertemiz. Bağdat caddesi yakın, sahil yakın. Çıkıp bir nefes almak çok kolay. Hatta arabayı boşverin, trafiğe girmeden Marmaray'la her türlü raylı sisteme ulaşıp her yere gitmek de çok kolay. Şahsen Avrupa yakasında bir rezidansa tıkılıp kalmak istemem.

Geçen yazı Küçükyalı sahilde kamp sandalyelerine yayılarak geçirdik biz. Söylediğiniz şerit boyunca aynı şeyi yapmak mümkün ve keyifli.
0
kobuzchu kiz
(17.03.22)
her ikisinde de yaşamış biri olarak kesinlikle kadıköy apartman dairesi, rezidans türü yerlerde yaşamak akvaryumda olmak gibi biraz, sitenin içinde sosyal alanlar, spor imkanları, havuz vs olsa dahi hep aynı insanlarla aynı ortamlarda bulunmak da bir süre sonra sıkıcı hale geliyor.

kadıköyde ise her yere yürüyerek ulaşabilmek mümkün. sahilden yürü, caddeden yürü, kadıköye yürü, açık hava, yeşillik, keyifli parklar vs.

yani yüksek bir binanın insanları dahi göremediğim 23. katından manzarayı izlemek yerine sokaklarda olmak beni daha çok mutlu etti. sorunun cevabı tamamen kişiliğe bağlı aslında.
0
hypathia
(17.03.22)
bomonti veya maslak tarafında kesinlikle yaşamak istemem. çünkü trafik, kalabalık ve yakında yürüyerek bir şeyler yapma açısından rezalet yerler. rezidans yaşamını seven ve yaşayan biri olarak söylüyorum, nef vs tarzı etrafının rezalet olduğu, sürekli arabaya mahkum olduğun ama lüks yerlerde üstüne para verilse yaşamam.

hayat kalitesi açısından bu karşılaştırmada fener - bostancı arası çok açık farkla kazanır. istanbul'un net en yaşanası hattı. arabanız varsa + olarak otoparklı bir yer seçmenizi öneririm (otopark büyük sıkıntı), onun dışında depreme dayanıklı olması yeterli
0
roket adam
(17.03.22)
bence kıyas kabul etmez, kadıköy tabii ki.

kadıköy'ün bence istanbul'un değil, türkiye'nin en güzel ve en yaşanılası ilçesi olması dışında, maslak da bir o kadar sevimsiz bir yer bana göre.
yani yakınlarda çalışıyor olursunuz, o başka.
ama işe gitmek falan gerekmedikten sonra maslak zaten bence yaşanılacak bir yer değil.
0
blatta hiberna
(17.03.22)
(4)

Oyuncular izin mi alıyor?

kaptan maydanoz
Merak ettiğim bir şey var. Dizi/film oyuncuları henüz çekimler devam ederken kendilerini değiştiremiyorlar mi? Saç boyatmak, dövme yapmak gibi. Bunlar için izin mi alıyorlar yönetmenden?
Merak ettiğim bir şey var. Dizi/film oyuncuları henüz çekimler devam ederken kendilerini değiştiremiyorlar mi? Saç boyatmak, dövme yapmak gibi. Bunlar için izin mi alıyorlar yönetmenden?
0
kaptan maydanoz
(15.03.22)
Elbette oynadığı karakterin gelişiminin çok dışında olacak bir görünüm değişimi yapamaz. Hamile kalmak bile gizlenemeyecek seviyeye gelirse sıkıntı olur o yüzden senaryoda değişikliğe gidilebilir vs.
0
Ufuk
(15.03.22)
Elbette.
Hatta projenin devam etmesine gerek bile yok bazen. Cast olarak şişman sevimli kategorisindeyse zayıflasa (sağlığına kavuşmak istese bile) zor rol buluyor bu dönüştüğü kategori iş yapmazsa.
Az ünlüler hatta no nameler için bile böyle bu.
Ama radikal dönüşümleri kastediyorum ben. Onun dışında görünür bi değişiklik olacaksa sadece proje süresince yönetmen ve yapımcının onayı gerekir ama kimse bu riske girmiyor zaten.
0
rewlack
(15.03.22)
film çekimleri çok uzun sürmüyor zaten. 1 ay sürmez. ama özel bir durum için sözleşmeye bile eklenebilir. özellikle dizilerde oldukça önemli.
0
black mamba
(15.03.22)
tamamen sözleşmeye bağlı. yanlış hatırlamıyorsam engin altan düzyatan, trt 1'de bir osmanlı dizisinde oynarken yazın sakallarını kesmek istemişti (başka bir proje içindi galiba). kanal, sakallarını kesmemesi için ekstra para ödemişti buna.
0
shadowfollower
(16.03.22)
(14)

Sezaryen doğuma babanın katıl(ama)ması

gmzo
Kendimi hep normal doğum fikrine alıştırmışken, bıcırık pozisyon almadığı için %90 önümüzdeki hafta sezaryen ile dünyaya gelecek. Tam bu yeni düşünceye kendimi alıştırmaya çalışırken, doğum yapacağım hastanede (Kadıköy Medicana) anestezi doktorlarının babayı sezaryene almadığını öğrendim. Kadın doğu
Kendimi hep normal doğum fikrine alıştırmışken, bıcırık pozisyon almadığı için %90 önümüzdeki hafta sezaryen ile dünyaya gelecek. Tam bu yeni düşünceye kendimi alıştırmaya çalışırken, doğum yapacağım hastanede (Kadıköy Medicana) anestezi doktorlarının babayı sezaryene almadığını öğrendim. Kadın doğum uzmanımız, anestezi uzmanıyla konuşuruz yine dedi ama, Youtube'da izlediğim (pandemi öncesi bu hastanede çekilmiş) doğum videolarının hiçbirinde baba yok hakikaten.

Fotoğrafçının alınıp babanın alınmaması çok saçma geldi bana, öyle değil mi? Bizim zaten öyle fotoğrafçı tutma, video çektirme gibi bir niyetimiz yok. Araştırdığım kadarıyla yurtdışında spinal veya epidural anestezi oldukça, yani genel anestezi olmadıkça babalar da alınıyor. Bizim için çok özel olan bu anı paylaşmak istiyoruz açıkçası, o yüzden tecrübeli olanlarınızdan duruma nasıl yaklaşmalı fikir edinmek istedim. Teşekkürler şimdiden.
0
gmzo
(15.03.22)
fotoğrafçının alınıp babanın alınmaması çok saçma evet haklısınız. medicana hastanelerinde ameliyathaneye hasta dışında kimse alınmıyor sanırım sağlık görevlisi değilse. iki arkadaşımın sezaryen doğumuna eşleri girememişti. birinin ablası bir başka hastanede hemşireydi, onu almışlardı.

sizin için eşinizin o sırada orada olmasının ne kadar önemli olduğunu doktorunuzla paylaşın, ben olsam bir istisna yapılabilir mi veya bir başka yolu var mıdır mutlaka doğum öncesi öğrenirdim. hayırlı olsun bu arada, mutlulukla güzelliklerle büyütün bebeğinizi :)
0
evde liyakat kalmamis
(15.03.22)
Kurtköydeki Ersoy Hastanesinde bana da izin vermemişlerdi. Sezaryen doğum bir çeşit ameliyat, cerrahi operasyon olduğu için annenin güvenliği açısından almamalarını anlayışla karşıladım. Normal doğum neyse ama sezaryende kesip biçme işi olduğundan belki de o şekilde görmek iyi gelmezdi diye düşünüyorum şimdi. Fotoğrafçı kısmına bişey diyemiyorum tabi, bana kalırsa sezaryen doğuma fotoğrafçı da alınmamalı.
Şimdiden gözünüz aydın, Allah sağlıkla kucağınıza almayı nasip etsin.
0
mustafakesekci
(15.03.22)
Abi deneyimim yok ama o kadar kanlı bıçaklı ortamda olmak gerçekten iyi gelecek mi babaya? Bir de en sevdiklerini o halde görmek falan. 3 dakika sonra kavuşacak zaten, bilemedim anne veya baba değilim belki o yüzden gereksiz geliyor. Ama o anda panik hali, psikolojik ve olası fiziksel riskleri (bayılma düşme vs) gözetiyor olabilirler.
0
rewlack
(15.03.22)
ben de 3 hafta sonra doğuracağım, babayı pcr testi ile alıyorlar. (ataşehir memorial)
tabi planlı doğum olmaz ise pcr sonucu gelmeyeceğinden almayacaklardır.
daha önce de aynı yerde epidural doğum yaptım, genel anestezi yoksa hep babayı ve fotoğrafçıyı alıyorlardı.
ancak bu durumu neden bu kadar umursadınız ki?
baba zaten baştan yok. yani sizin ameliyathanede epidural iğnesi olma aşamalarında yok.
bebek çıktıktan sonra da yok.
yani totalde 5 dakika olacak, sonra bebeği ona verecekler gidecekti zaten. o 5 dakikada da canınızla ve bebeğinizin iyi olup olmadığı ile uğraştığınızdan çok da baba görecek bir gözünüz olmuyor. yani öyle her dakikaya eşlik edilen, el ele tüm sürecin birlikte yaşandığı romantik ve paylaşımlı bir ortam yok. kısa bir karambol ve kapanış.
hastanenin yaptığı saçmaymış ama baba da çok gereksiz bence.
ha ben yine çağırdım babasını o ayrı. girebiliyorsa girsin, neler çektiğimi görsün :)

edit: sizi şimdi hatırladım. şeker yüklemesi fazla çıkan kadınsınız daha önce konuşmuştuk. bir siz bir ben bir doğuramadık şu bebekleri :)
0
kenarortay
(15.03.22)
@rewlack hocam baba kaldıramayacak olsa söyler, sorduğum da bu değildi ama görüşünüz için teşekkürler yine de :)

@kenarortay "baba da çok gereksiz bence" demişsiniz, bu da sizin görüşünüz elbette ama bana da bu ve "neler çektiğimi görsün" yaklaşımları çok ters :) tam doğru ifade edememiş olabilirim kendimi ama, mesele zaten benim babayı görmemden çok, babanın çocuğunun dünyayla ilk temasını, ilk ağlamasını deneyimleyebilmesi. vajinal veya sezaryen önemli değil, karambol olsun olmasın bu anları paylaşmak hem baba-bebek, hem anne-baba bağları için değerli. eşim hamilelik boyunca ne çektiğimi ve bundan sonra ne çekeceğimi anlayacak kadar empati becerisi yüksek ve duyarlı bir insan. tüm kontrollere birlikte gittik zaten, bana hamileliği kolaylaştırabilmek için hayatımızla ilgili sorumlulukları aylardır büyük oranda kendisi yüklendi. fakat ben de tüm bu süreçte babanın hem toplum, hem düzen tarafından sürekli dışlandığını düşünüyorum. babalar da hayatlarında oldukça önemli bir değişim geçiriyorlar, ama nasıl olduklarını soran yok, 1 hafta - 10 gün sonra işe dönmek zorundalar babalık izni diye bir şey yok, sezaryen doğuma alınmaları kolaylıkla engellenebiliyor. sonra bu adamlar çocuklarına neden mesafeli, neden eşit sorumluluk üstlenmiyorlar, neden anne kadar bağ geliştirmiyorlar?
0
🌸gmzo
(15.03.22)
eğer babanın doğuma girmesi sizin için önemliyse hastane değiştirin. ben doğumda tektim, şu an olsam yine tek olmayı seçerim (sezaryen).
0
deartheodosia
(15.03.22)
@deartheodosia doktoruma çok güvendiğim için hastane değişimi seçenek dahilinde değil maalesef.
0
🌸gmzo
(15.03.22)
ben gecen sene pandeminin gobeginde daha asilar filan piyasada yokken yaptim dogumu fulya acibadem'de. pcr testiyle girdi baba da doguma. planli bir sezaryendi ve genel anestezi degildi. kanli bicakli bir ortam gormuyor bu arada baba. anne ne kadar goruyorsa baba da o kadar goruyor dogum kismini. ben esimin de olmasini cok istemistim hem kendimi iyi hissetmek icin onun yanimda olmasini istedigimden, hem de bence cok guzel bir an olan bebegin ilk dogdugu anlara onun da sahitlik edebilmesini istedigimden. esimin oyle ozel bi istegi yoktu ama sen istiyorsan gelirim dedi, oyle geldi. dogum sonrasi hep iyi ki gelmisim mucizevi bi hismis dedi hala guzel hatirliyor o anlari. bebek dogdugunda annenin kucagina veriliyor hemen ve baba da o sirada orada oluyor, guzel ve ender yasanan bir an bence. doktorunuzla konusun, doktor inisiyatifinde alinabiliyor baba da doguma.
0
in vino veritas
(15.03.22)
bu durum hastaneden hastaneye değişiyor. ben geçtiğimiz şubatta acıbadem altunizade' de doğum yapmıştım (sezaryen), eşim de, fotoğrafçı da doğumda yanımdaydı. ama hamileliğimin ilk ayları pandemi koşulları ile ilgili uygulamaları daha ağırdı o zamanlar doğuma baba alınmıyordu. hatta muayeneye de alınmıyordu. doğumdan önce eşimden pcr testi istenmişti. her hastane farklı uygulama yapıyor bu konuda. açıkçası benim doğum yaptığım hastane de olmaz deseydi ille de olsun demezdim. size kalmış çok istiyorsanız doktorunuz tekrar şansını deneyebilir. şimdiden tebrik ederim, sağlıkla gelsin bebişiniz :)
0
isyankar tosbaga
(15.03.22)
Fotocu dedigimiz kisi belki bu olaya 500 kere sahit olmus hemsire kadar bilincli birisi.
Baba dedigin cat diye dusup bayilsa bayilirken 3-5 hortum koparsa 2 kisiyi kendine bakmak zorunda biraksa daha mi iyi?

Babalar bu olaya girmek istemiyor zaten, sirf olay cikmasin diye tamam diyorlar.
Benim arkadasimi doktor almadi, adam sevincten koridorda halay cekti.
Karisini o halde gorunce bir daha sevismeyen adamlar falan var.
0
divit
(15.03.22)
Yazmışsınız zaten sezeryan olacak diye. Yani anestezi alacaksınız, ortamda açık yara ve kanlar olacak. Epiduralle yapılan vajinal doğum gibi birsey değil bu zaten, bildiğiniz açık ameliyat bu. Fotoğrafçının da alınmaması lazım buna. Vajinal doğuma baba, fotografçı ve kaynana da girebilir.
0
sumuklu asilzade
(15.03.22)
Biraz tuhaf bir öneri ama babayı fotoğrafçı olarak gösterseniz, bir makine ödünç alırsınız elbet bir tanıdıktan diye düşündüm. Genel anestezi ise alınmaması oldukça normal, ama epiduralde olmamasının manası yok bu hiçbir pandemi önlemi kalmamışken.
0
kullanıcıadımbuolsun
(15.03.22)
Sezaryen bir operasyon, normal doğum doğal bir süreç.

Bir operasyon sırasında sizi travmaya uğratacak, ameliyatın seyirini etkileyecek, sizin istemeden doktorları strese sokup hata yapmalarına sebebiyet vermenize yol açacak birçok olay yaşanabilir.

Örneğin eşinizin kalbi durabilir. Bu durum karşısında insanların ne yapacağını kestirmek güç ve doktorlar için siz herhangi birisiniz, sizi tanımıyorlar. Siz olsanız içeri alır mısınız?

Kalp durması örneğini olayı anlatan siyah beyaz bir durum olduğu için verdim, ancak birçok farklı senaryo düşünülebilir.

Her şey sizin ameliyatı kaldırıp kaldıramamanızla ilgili değil.
0
akhenaten
(15.03.22)
Sezaryen sırasında bebeği kanlı kanlı çıkınca düşüp bayılıp kafasını yere çarpan bir baba tanıyorum. Muhtemelen bu sebeple almıyorlar.
0
physcos physcos
(16.03.22)
(1)

bu eleman yurtdışında nasıl iş bulur? bulabilir mi?

yemrem
muhasebe-finans doktoralı, dış ticarette potansiye müşteri bulma konusunda ciddi birikimi olan, R programını kullanabilen, iyi seviyede ingilizce/başlangıç seviyesinde almanca bilen, 10 yıllık akademik geçmişi olan bir eleman yurtdışında iş bulabilir mi? nasıl bulur?
muhasebe-finans doktoralı, dış ticarette potansiye müşteri bulma konusunda ciddi birikimi olan, R programını kullanabilen, iyi seviyede ingilizce/başlangıç seviyesinde almanca bilen, 10 yıllık akademik geçmişi olan bir eleman yurtdışında iş bulabilir mi? nasıl bulur?
0
yemrem
(14.03.22)
Post doc kovalayacak en temizi.
Yayınlar web of science indexli falan makalesi varsa daha kolay olur.

Özel sektör konusuysa hangi ülkeyi istiyor, daha önce nasıl işlerde deneyimi oldu ona göre değişir.
0
rewlack
(14.03.22)
(4)

Neden artık büyük sanatçılar, yazarlar ya da yönetmenler çıkmıyor?

duchess jessamine
Mimar Sinan mesela. 500 yıldır yaşayan eserleri var. Onca yıla, depreme, yıkıma rağmen tek bir çatlak bile yok. Kendisinin zamanında ne doğru dürüst iletişim, ulaşım ne de bilgiye erişim vardı. Dostoyevski'ler, Tolstoy'lar, Bach'lar vs. bu liste uzayıp gider.Severek izlediğimiz çoğu film 2000'lerin
Mimar Sinan mesela. 500 yıldır yaşayan eserleri var. Onca yıla, depreme, yıkıma rağmen tek bir çatlak bile yok. Kendisinin zamanında ne doğru dürüst iletişim, ulaşım ne de bilgiye erişim vardı.

Dostoyevski'ler, Tolstoy'lar, Bach'lar vs. bu liste uzayıp gider.

Severek izlediğimiz çoğu film 2000'lerin öncesine ait. Keza müzikal nitelik son yıllarda yerlerde.

Oysa bilgiye erişim ve bilgi arzı tarihte hiç olmadığı kadar fazla ve inanılmaz.

Neden artık böyle büyük isimler çıkmıyor?
0
duchess jessamine
(14.03.22)
Dostoyevskiler, Tolstoylar, Bachlar zamanında dünya çapında bilinmiyordu ki, kıtalar/ülkeler arası etkileşim arttıkça bilinir oldular, zaman içinde hâlâ dinlendikleri, okundukları, izlendikleri için hâlâ tanıyoruz. Zamanında "bu ne lan, götüm gibi" denen bazı sanatçıları yere göğe sığdıramıyoruz şimdi, en bilinen örneği Van Gogh işte. Shakespeare kendi zamanında tanınıyordu ama dönemin en ünlü ya da sevilen oyun yazarı değildi. Gibi gibi.

Çağdaş yazarların, bestecilerin, filmlerin... hangisinin zamana dayanıp "büyük" olacağını bilemeyiz, 300 yıl sonra bir akademisyen çıkıp "Ajdar, kıymeti bilinmemiş 2000'ler ozanı" diye bir makale bile yazabilir.

Bir yandan da artık hem üretim hem tüketim çok hızlı. Yaptığı tabloyu, şarkıyı, öyküyü herkes kolayca dağıtabiliyor ama bu bolluğun içinde gerçekten nitelikli eserler de boğulup gidebiliyor.
0
kobuzchu kiz
(14.03.22)
birinci kısım için: kabaca endüstriyel devrim sonrası mimaride binanın sağlamlığı (fiziksel ve mecazi anlamda diyelim) o kadar da önemli bir özellik olmamaya başladı çünkü. örnek vereyim 1800ler italyan tarzı apartmanlarındaki sapasağlam 80 cm duvarların bugün yapılmamasının yegane sebebi o maliyete yapılabilecek çok daha fazla seçeneğin olması.

onun dışında bence anlık dikkat üzerine kurulu bir zamanda yaşıyoruz, sonuç olarak insanlar bir şeyi ''dikkat çekebilecek'' kadar öğrenmeyi yeterli görebiliyor, üstüne düşmüyor. aynı şekilde dikkati de aynı zamanda bir sürü farklı şey tarafından çekildiği için her şeyi deniyor, tek bir alana konsantre olmaya vakit kalmıyor.
0
william morris
(14.03.22)
Mimaride talep değişti. Şuan kimse 500 sene kalacak bir yapı yapmak amacı ile başlamıyor zaten projeye.

Müzikte insan zaten belli bir yaşa kadar yeni müzik dener. Sonrasında ilk biriktirlikleri ile devam eder. Şuanda da müthiş sanatçılar çıkıyor olabilir. Ama beynin çoktan bir beğeni grubu oluşturdu bile. Bir de şuanda üretilen çok fazla parça var. İlerleyen yıllara hangilerinin kalacağını göreceğiz. Elenenler elenmiş olacak.

Film de aynı şekilde müzik gibi.

Yani geçmişten genel yıllara meydan okumuş, kalitesizlerin yıllar içinde elendiği bir grup ile şuan üretimde olan grubu karşılaştırıyorsun. Yani eskinin iyilerini, yeninin tamamı ile karşılaştırıyorsun. Bu bir yanılsama yaratıyor olabilir.
0
zimbirik
(14.03.22)
çünkü postmodernizm ve sonrasındayız.
iyi denk geldi diye paylaşıyorum. videonun bir kısmında değiniyor bu olaya. ben de katılıyorum.

www.youtube.com
0
rewlack
(14.03.22)
(2)

90lar hiti mi, reklam müziği mi, neydi bu?

tabudeviren
https://vocaroo.com/1lUDFEOXw4G6yav bu çok duyduğum bir şeydi ama neydi hatırlayamadım.ekteki melodi "baby" ile başlıyordu sanki.reklam müziği miydi, neydi, çıkaramadım. 90lar hiti olabilir.
vocaroo.com

yav bu çok duyduğum bir şeydi ama neydi hatırlayamadım.
ekteki melodi "baby" ile başlıyordu sanki.
reklam müziği miydi, neydi, çıkaramadım. 90lar hiti olabilir.
0
tabudeviren
(12.03.22)
south park in kapusonlu uyesi
(12.03.22)
www.youtube.com

modjo Lady Hear Me Tonight, 90lar değil 2000ler.
0
rewlack
(12.03.22)
(2)

Öğrenci affı çıkar mı bu sene

condom kurşunu
Sözlükte takibe aldım gerçi başlığı her gün heyecanla bakıuorum entrylere ama burda belki daha bi bilen vardır son durumu. Çıkacak gbi midir, tez aşamasında 2020de laps diye attılar bir mektup parçası göndererek. Af çıkınca yine alese mi girmek gerekecek nasıl oluyor acaba var mı bilen?
Sözlükte takibe aldım gerçi başlığı her gün heyecanla bakıuorum entrylere ama burda belki daha bi bilen vardır son durumu. Çıkacak gbi midir, tez aşamasında 2020de laps diye attılar bir mektup parçası göndererek. Af çıkınca yine alese mi girmek gerekecek nasıl oluyor acaba var mı bilen?
0
condom kurşunu
(11.03.22)
benim zamanımda atılma vardı, tek dersten bile kalınca atılıyordun. ben tez aşamasında bırakıp ilişiğimi kesmiştim. bile isteye. ama sonra af çıkınca geri döndüm. ne yaptım tam hatırlamıyorum ama sadece okula başvurdum. ales falan yoktu. başka bir şeyi yok. kaldıgım yerden (tez aşamasından) devam etmiştim.
0
halboyle
(11.03.22)
Çıkmaz hele bu sene hiç ihtimal vermiyorum.
44c siye bişey çıkarttılar okullara çok daha karlı oluyor zaten.
Bekleyeceğinize yeniden bi okula kaydolun, aldıklarınızı aaydırırsınız.
0
rewlack
(11.03.22)
(8)

Eski pasaportumu yanımda taşımama gerek var mı?

deveyidiken
Yarın kısmet olursa İsviçre'ye gidiyorum. Ancak kafama takılan bir nokta var.Şu anda geçerliliği devam eden iki pasaportum var. Birinci pasaport, süresi dolmuş yaklaşık 7-8 schengen vizesi, giriş çıkış damgaları vs içeriyor. İkinci pasaport ise henüz geçen ay verilmiş 3 yıl süreyi kapsayan schengen
Yarın kısmet olursa İsviçre'ye gidiyorum. Ancak kafama takılan bir nokta var.

Şu anda geçerliliği devam eden iki pasaportum var. Birinci pasaport, süresi dolmuş yaklaşık 7-8 schengen vizesi, giriş çıkış damgaları vs içeriyor. İkinci pasaport ise henüz geçen ay verilmiş 3 yıl süreyi kapsayan schengen vizesini içeriyor. Bu 3 yıllık vize dışında hiçbir şeyi içermiyor.

Bu durumda pasaport polisi ülkeye girerken eski pasaportumu görmek ister mi? Yoksa zaten sistemden bütün bilgiler karşısına çıkıyor mu?
0
deveyidiken
(11.03.22)
pasaportlar hangi ülkeden ve hangi kategorilerde?


ayrıca tabiiki yok.
geçerli vizeniz neredeyse o pasaportu alacaksınız.
0
rewlack
(11.03.22)
İkisi de Türk pasaportu. İlkinin süresinin dolmasına kısa bir süre kaldığı için yeniledim. Tüm schengen vizelerim isviçre'den, C tipi. Ayrıca bir tane de Malta'dan alınmış D tipi vize var. Onu belirtmeyi unutmuşum.
0
🌸deveyidiken
(11.03.22)
yenisi yeterli. digerine gerek yok.
0
helenart
(11.03.22)
anlattiginiz sekildeyse zaten ilk pasaportun gercerli olmamasi gerekiyor. iptal edilmistir yani.
ve evet, sistemden nereye ne zaman gitmissiniz gorebiliyorlar
0
lamartin
(11.03.22)
@ lamartin

Bir kişi, aynı anda iki pasaporta sahip olabiliyor. bkz: sekizinci soru www.nvi.gov.tr

Ayrıca cevaplar için teşekkürler.
0
🌸deveyidiken
(11.03.22)
soruyu sormamın amacı aynı kategoride iki pasaportu aynı anda alamayacak olmanız. tam cevap vermemişsiniz gerçi ama aynı anda örneğin 2 adet standart (bordo) pasaporta sahip olmamanız gerekir. aynı anda yeşil de olmaz so on...
biri gri bir bordo gibi başkaysa belki mümkün.

bir yanlışlık olabilir.
8.soru size cevap vermiyor olabilir.

ama konu bu değil :) yukarıdaki cevaplardaki gibi evet, geçerli pasaport yeterli.
şimdiden iyi yolculuklar.
0
rewlack
(11.03.22)
Yeni pasaport yeterli.

@rewlack aynı anda 2 adet standart (bordo) pasaport alabilirsin. eski pasaportum aktif 2 yılı var 2024’te dolacak, yeni pasaportumun da 10 yılı var.
0
Northern Mariner
(11.03.22)
ben "suresi dolmus"u pasaportun sifati zannettim, ama vizelerinmis.
ikinci pasaportun verilme nedeni zaten x ulkesine giderken ikisini de yanina almak degil, ki bunu biliyosunuzdur. dolayisiyla pasaport polisi zaten standart olarak gecerli bir ikinci pasaportunuz olmadigini varsayacagi icin, ilk pasaportunuzu gormek istemez.

bir de nacizane tavsiyem, eger ulkeye giriste yaninizda ayni ulkenin verdigi iki gecerli pasaportunuzun oldugu anlasilirsa basinizi agritabilirler. ortada illegal bir durum yok o yuzden genel anlamda sorun cikmaz diyebilirim, ama neden iki tane gecerli pasaport tasidiginizi ogrenmek icin uzun uzun soru sorarlar.
0
lamartin
(11.03.22)
(31)

Bugun McDonald's tr'den cekilecek olsa son kez gidip yemek icin

stavro
Kapisina dayanir misiniz? Kuyruga girer misiniz?Rusya'da bu olunca cok asiri tuhaf geldi de insanlara sorayim dedim. McDonald's insanların sirf karın doyurayim diye gittigi yer gibi geliyor bana, oyle lezzetli bir şeyi falan yok, bu kadar seveni var miymis diye dusundum.Milletin McDonald's'a bu kada
Kapisina dayanir misiniz? Kuyruga girer misiniz?

Rusya'da bu olunca cok asiri tuhaf geldi de insanlara sorayim dedim. McDonald's insanların sirf karın doyurayim diye gittigi yer gibi geliyor bana, oyle lezzetli bir şeyi falan yok, bu kadar seveni var miymis diye dusundum.

Milletin McDonald's'a bu kadar duskun olmasini tahayyul edemedim. McDonald's Rusyaya ilk girdiginde de böyle olmuştu.
Lezzetli mi geliyor bu millete bu kadar yoksa o kulture duskun olduklarından mi?
Lezzetli geldiginden degildir diye düşünüyorum. Ne bileyim burgerci mi kalmadi ulkede?

Siz McDonald's seviyor musunuz, kapıda kuyruga girer misiniz son kez yemek için?
0
stavro
(11.03.22)
Ruslar bunun için Sovyetler Birliği'ni yıktı abi nesi garip geliyor, adamlar seviyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(11.03.22)
Gider bi Double Köfteburger bir de Big Mac yerim ama çok sıra varsa işim olmaz. Bence lezzetli. Homemade burgerler ile alakası yok tabii ama spesifik bir tadı var. Ben beğeniyorum.
0
himmet dayi
(11.03.22)
Bunun icin sovyetler birligini yikmalari tuhaf geliyor zaten abi iste.
Bu kadar lezzetli mi geliyor bigmac falan?
0
🌸stavro
(11.03.22)
15-20 yaş aralığında olsam kesin girerdim.
asla tüketmiyorum bu arada*

bir eklemek istediğim önemli bir şey var, evet junk food içeriği kötü, çöp gıda falan ama ülkeden ülkeye içerik ve kullanılan ürünler değişiyor. bizdeki kötünün de kötüsü olduğu için buradan kıyaslama yapıp rusları anlamamız zor olabilir.
0
rewlack
(11.03.22)
Eskiden guzeldi ozellikle mcdonaldsa ailece gidiyorduk.
Taksimde ilk acildiginda da kuyruk olmustu.
Sirayla anadoluya acildiginda da kuyruk yapiyordu.

Simdi kalitesi asiri dustu, lezzetsiz baya.
ulkeden cekilse haberim olmaz.

Belki ruslarda hala iyi kalitede urun satiyordur.
0
divit
(11.03.22)
Ben yıllardır yemiyorum, ne mc ne burgerking, çünkü aşırı lezzetsiz. köfteler köfte gibi değil. eskiden nasıl yemişim anlayamamıştım son yediğimde, ya da sonradan mı bozdu bilmiyorum. yüksek fiyat ve kalitesiz ürün sunuyorlar.
butik bugercilerden yiyorum.
cevap: kuyruğa girmem.
0
veritaslibertas
(11.03.22)
@rewlax
10-15 farkli ulkede McDonald's denemiskmdir. Hepsi vasat. Bu sahsi düşüncem tabii ama.
0
🌸stavro
(11.03.22)
Yok abi lezzetinden değil, sen yıllarca bi halkı bir şeylerden mahrum edersen halk haliyle ona daha çok bağlanır, bu da onun gibi bir şey kaybetme korkusu işte. Elde etmek için her şeyi yaparlar ülkeyi de dağıtırlar. Sen bunu fark etmişsen bu zayıflığı kullanmak istersin, bunları ülkeden çekip halkı mevcut yönetime karşı ayaklandırmak istersin. Yani sevip sevmemekle pek ilgisi yok daha çok sosyolojik bir konu.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(11.03.22)
Kılımı bile kıpırdatmam. Önünden geçiyor olsam, sıra olmasa bile girmem.
0
Fusha
(11.03.22)
Giderim ama çok kalabalık varsa gitmem.
Burger King duruyorsa gitmem. İkisinin farkı yok benim için.
0
sevilen progressive türkücü
(11.03.22)
bunun icin sovyetler birligini yikmadilar. komunizm insan dogasina aykiri sacma sapan bir sistem oldugu icin cok bile dayandi.

soruna cevap: gitmem, evde yaptigim hamburger 50 kat daha lezzetli oluyor.
0
baldur2
(11.03.22)
hayatta gitmem abi
0
sizofren06
(11.03.22)
çok fazla sıra varsa girmem ama az sıra varsa sıraya girerim ve ağlayarak bigmac yerim muhtemelen. birkaç tane de fazla alırım.

28 yaşımdayım. :(
0
Hallegadola
(11.03.22)
mcdonalds yemem ama belki gidecek bi restorana giderim ben de. ruslar büyük ihtimalle çok uzun süre modern dünyanın nimetlerinden uzak kalacaklarını bildikleri için yükleniyor olabilirler.
0
roket adam
(11.03.22)
Gitmem ama gideni de anlarım. Tadını sever, yurtdışına çıkma imkanı da yoktur son kez yiyeceğini bildiği için yer, bir gariplik göremiyorum.
0
uvcray
(11.03.22)
Çocukken happy meal'larını ve verdiği oyuncakları severdim. Birçok insanın iyi kötü üniversite ve çocukluk zamanlarından anısı var bu tip mekanlarda. Sonuçta marka kimliğini çok öne çıkaran bir şirket mc donald's bir şekilde gıda dünyasının "ünlüsü." sırf ünlü birini yolcu etme anlamında dahi birçok kişi gidip bir son yemek yiyebilir.

Neyini anlayamadınız ki? Sizin için bir anlamı olmayan şeyin birçok insan için olabilir. Yani insanların bir şeylere anlam yüklemesi çok olağan bir davranış. Ben şahsen buna şaşırmanıza şaşırdım. Lezzetle falan da bir alakası olması gerekmiyor bunun.
0
akhenaten
(11.03.22)
Ben bayadır yemedim, ama bu aralar rejim gibi bişey yapıyorum fast food yemem yasak. Şimdi bunu okuyunca canım çekti. Kimseye çaktırmadan gidip yesem mi diye düşünüyorum. Son günleri olsa yine gider yerdim. Doublecheesespor.
0
condom kurşunu
(11.03.22)
Gitmem, zaten normalde de yemiyorum çok dandik bence ürünleri. Rusyayı bilmiyorum ama Ukrayna’da mcdonalds çok popülerdi, baya insanlar süslenerek lüks restorana gider gibi gidip uzun uzun oturuyorlardı. Algılar farklı yani. Starbucks da benzer muameleyi Türkiye’de görüyor mesela öyle düşün
0
zikardo
(11.03.22)
En son 5-6 yıl önce mi yedim ne zaman yedim hatırlamıyorum.

O zaman da kötüydü şimdi bu maliyetlerle iyice kötü olduğuna eminim.

Bir tek patatesleri güzeldi çok sıra yoksa son bi patateslerini yerim belki. Onun harici hamburger için falan sıraya girmem. Beşiktaş'taki herhangi bir hamburgerci daha iyidir MCD ve BK'den.
0
chicha_v2
(11.03.22)
@akhenaten
Anlayamamis olmamin nesini anlamadiniz ki:)
Bayagi dandik tatsız tuzduz 2dk da hazirlanmis fastfood sattiklari icin insanlarin boyle duskun olmasina sasirdim iste.

Bir hamburgerci oldugu icin de lezzetle iliskilendirdim haliyle. Tema parkı falan degil nihayetinde, burger restorani oldugu icin lezzetle iliskilendirdim.
Baska insanlara lezzetli mi geliyor diye merak ettim bana lezzetsiz gelen sey.

Hani McDonald's dusuk kalite bir şey, ogrenci isi yemek satiyor, bir ozelligi yok hani, o yuzden şaşırdım. Yani Newyorkta meşhur bir steakhouse kapanacagini açıklasa, insanlar son kez yemek icin akin etse tuhaf gelmez.
İyyy McDonald's tan yemek mi yenir falan demiyorum, yersin gayet de bu duskunluk tuhaf geldi ikamesi olan, ekstra bir ozelligi veya yuksek kalitesi bir ayricalogi olmayan ucuz fastfood restoranina bu duskunluk, anlatabildim mi bilmiyorum. Yoksa kendim de defalsrca yemisomdir McDonald'stan
Neden sasirmama sasirdiniz anlamadim:)


Hani bir kebabci vardir efsane kebabi vardir, insanlar kalkar şehrin dort tarafindan gider mesela. Burasi kapanacak olsa insanlsrdaki tepkiyi anlarsin. McDonald's olayinin neden tuahf geldini, aradaki farkı anlatmaya çalıştım.
0
🌸stavro
(11.03.22)
Valla ben fast food severim (30 E). Normalde de basic tatları severim. Yeni şeyler tadıyım diye düşünmem ama denk gelirse ya da arkadaşlar giderse denerim.
Damak tadım öyle elimden bişey gelmiyor.
Pizzaya ketçap falan sıkarım (belki dandik pizza yiyor da olabilirim)
Akşamları neredeyse her gün dışardan yemek söylerim.
Büfelerin tavuk burgerleri hoşuma gider.
Ön bilgiden sonra;

Mc kapancak olsa sıra çok yoksa son kez bir big mc yerim.
O tadı bir daha bulamayacağım çünkü (sosu falan yapılır tabi de). Bana lezzetli geliyor ve yerken ciddi ciddi keyif alıyorum.
0
ceketimi alip cikcam
(11.03.22)
Demek istediğim, insanların mc donald's ülkeden çekiliyor diye oraya gitmesindeki en büyük etkeni lezzetle ilişkili görmenizin sizi yanıltıyor olabileceği. Mc Donald's bir fast food markası; buna lüks bir restoran muamelesi yapamayız. En başta kendisinin böyle bir iddiası yok zaten.

Ama mc donalds birçok kimsenin geçmişinde yeri olan, dünyaca bilinen ve üzerinden big mac endeksi gibi fiyat endeksleri çıkarılan son derece ünlü bir marka. French fries olayının geniş çapta yaygınlaşmasını sağlamış ve hamburger kültürünü dünyada yayıp insanların diyetlerine katarak çeşitli gurme burgercilerin gelişmesinin önünü açmış tarihi değeri olan da bir marka. Aynı zamanda fast food denilen başlı başına bir konseptin kilometre taşlarından. Müzelik bir marka yani.

Mc donald's'ın bir ülkeden çekilmesi onun bilinirliğiyle de birleşince büyük bir olay oluyor ve insanlar da bunun bir yerinde bulunmak isteyebilirler. Berlin duvarı da sadece bir duvardı örneğin, ancak bizim evde dahi bir parçası duruyor.

Söylemeye çalıştığım şey, bu bir gıda markası diye bu olayın yarattığı etkinin sebebini sadece ürettiği ürünlerin lezzetinde ararsanız bu sizi bir sonuca götürmez. Zannetmiyorum ki kimse mc donald's'ın çok harika burgerler yaptığını iddia etsin. Böyle bir şey yok. Olmasına da gerek yok.

Kötü bir markadan aldığınız düşük kaliteli bir gündelik kıyafet de sizin için çok daha büyük bir anlam ifade ediyor olabilir. Her zaman "ne kadar kaliteli ki sanki bir değeri olsun" deyip kestirip atamayız ki. Yumiyum görünce heyecandan zıplayan insanlar var ve bunun sebebi yumiyumun harika bir şeker olması değil kesinlikle.
0
akhenaten
(11.03.22)
Keşke toplumun sağlığıyla oynayan her firma gitse. Hamburger zaman zaman güzel bir yiyecek olabilir ama daha başarılı yapan butik firmalar var artık. Cevabımdan da anlaşılacağı gibi kılımı kıpırdatmam.
0
guitarissimo
(11.03.22)
Çok kötü. O berbat şeyleri yiyip bir de üstüne asla para vermem. Ülkeden cekilseler umrumda olmaz.

Kendi hamburgerimi, mayonezimi, hardalımı kendim yapıyorumspor.
0
old possum
(11.03.22)
Yani şehirden gidiyor diye son kez yerdim aşırı lezzetli olmasına gerek yok. Ki zaten bazı ürünlerini seviyorum ben.
0
zimbirik
(11.03.22)
son kez yemek için kapısına dayanırım ama kuyruk varsa girmem. o kadar değil. elli çeşit alternatif var.
0
tabudeviren
(11.03.22)
Bizim icin McDonalds onemli degil. Yüz tane alternatif burgerci var. Bunlarin yaninda yerli ve milli Amerikan alternatifi de var. McDonalds bu gün Almanya´da, Hollanda´da ya da Türkiye´de is yapamaz batar ise bu kimsenin ozel hayatini yerle bir etmez. Bu o ülkenin rejim degisikligine gideceginin, tekrar ice kapanacaginin, tarihinde korkulacak yerlere gideceginin gostergesi degildir. Marka basarisizliga ugramististir, batacak duruma gelmistir, o pazardan cekilmistir. Hikaye burada biter.

Bizim batili kimligimizi koruyacak mihenk taslari cok. Biz McDonalds´a kalmadik. Amerikan kültürü biz yas alirken cok buyuk bir rol oynadi. Bizim hep alternatifimiz olur.

Rusya icin isler cok farkli. Hayatla, yasayan seylerle, dünya ile iliski demek bu markalar.
0
buf-e kür
(11.03.22)
Burada canımı çektirdiniz gittim mcdonaldsa. İki bigmac ekstra sosa 98 TL verdim. Sanırım kapansa özlemeyeceğim artık. Her şey çok pahalı. :(
0
Hallegadola
(11.03.22)
McDonalds tavukburgerini severim. senede 2-3 defa gider yerim.

kapaniyoruz dese uzulurum ama kuyruga filan girmem. artik baska ulkeye gidince yenecek bir sey olarak kalir o benim icin.
0
supergirl
(13.03.22)
Şimdi aklıma geldi, kochlöffel vardı mesela türkiye'de. Kaç yıl durdu bilmiyorum ama kapandı. Tutunamadı heralde. kimse de sıra olmadı, belki de geç gelip erken gittiği için. İnsanlar benimseyememiş olabilir.
0
ceketimi alip cikcam
(13.03.22)
McDonalds global ve çok ünlü bi marka, illa çok lezzetli olmasına gerek yok.

Zamanında Işid lideri miydi birini McDonalds ısmarlayarak konuşturmuşlardı diye hatırlıyorum. Ortadoğuda Rusya'da vs. bunlardan uzak kalan tipler için büyük şey bu. Düşünsene Türkiye'de bu markaların hiçbir yok ama tvde filmlerde sürekli görüyorsun, markette le cola ve pınar hamburger var. McDonalds açılmış deseler koşarak gider denersin. Zaten reklamlarda dikkat edersen diş macununa bile "Amerikanın bir numaralı X'i artık Türkiye'de" diyorlar. Bizde bile yiyor bu. Sanki batıda yıllardır müthiş şeylerle yaşıyorlar bize ilk defa geldi kafası. Rusya da bunu yaşıyor ve kaybetmek istemiyor.

Özetle, bu lezzetten çok marka algısı bence. Türkiye'de Starbucks biraz bu konumda mesela.
0
nhk ni youkosu
(13.03.22)
(6)

İnstagramdan insan silme ama fark ettirmeme

Mirabel
Merhaba instagramımda çok gereksiz insanlar olduğunu farkettim özellikle iş yerinden kişileri silmek istiyorum. Ama bunu yaparken yeni hesap açmak istemiyorum. kimsenin farketmemesi için hangi adımları takip edeyim. Eksiğim varsa yazar mısınız? Profilim kapalı1. Listenden çıkarmak istediğin kişiler
Merhaba instagramımda çok gereksiz insanlar olduğunu farkettim özellikle iş yerinden kişileri silmek istiyorum. Ama bunu yaparken yeni hesap açmak istemiyorum. kimsenin farketmemesi için hangi adımları takip edeyim. Eksiğim varsa yazar mısınız? Profilim kapalı

1. Listenden çıkarmak istediğin kişileri blokla (bloklayınca eski mesajlar da siliniyordur umarım. Siliniyor mu?)

2. Profil fotosu bi müddet kaldır, hesap adını başka bi isim yap.

Aklımdakiler: geçmişte etiketlendiğim fotolardan yeni adımı bulurlar mı?
Neden bu kadar detaylı soruyorum çünkü yöneticilerimi de sileceğim. Ben eklemiyorum onlar ekliyor ve kabul etmek zorunda kalıyorum malum. Düşman çekmek istemem.

Bu işin en temiz yolu nedir?
0
Mirabel
(11.03.22)
instagram hakkında çok bilgim yok ama twitterda dediğiniz işleme soft block deniyor.

Hesabı engelleyip engeli kaldırınca sizi takipten çıkıyor karşı taraf. Herhalde instagramda da böyledir. Mesajların silineceğini sanmıyorum. Profil fotosu kaldırmak vs gerekli mi emin değilim :) karşı tarafla eklememiş gibi oluyor sonuçta.

Evet bulurlar muhtemelen etiketli fotolarda yeni alınan kullanıcı adı genelde gözüküyor benim gördüğüm. Ama instagramı olan biri daha net yardımcı olur herhalde...

ben olsam engeller engeli kaldırırdım hiçbir yöneticimin vs ben bunu eklemiştim bu bana soft block atmış diye takip edeceğini sanmıyorum. Tekrar ekleme ihtimalleri var bir tek bu durumda.
0
susannah delgado
(11.03.22)
Takip ettiklerin ya da takipçilerin listesinde olmalarından ziyade görmek rahatsız ediyorsa hikayelerini ve gönderilerini sessize alabilirsin ilgili kişini profil sayfasından.

teloji.com

Bunu fark etmeleri mümkün değil.
0
himmet dayi
(11.03.22)
aynı şekilde kişiyi kısıtlıyabiliyorsun, takipten çıkartmıyor ama görmüyorsun da görmüyorda
0
selam
(11.03.22)
uzamn değilim ama

2.seçenekte başka hesaba dönüşsen bile takipten çıkıp çıkmamak onların elinde. çıkmazlarsa ne olacak?

ayrıca eski hesapla devam etmek -eğer telefon numaranızı hesap açarken kullandıysanız veya facebooka/metaya bi şekilde telefon numaranız bulaştıysa çözüm değil. çünkü siz yapmasanız bile karşı taraf (numaranızı bildiklerini varsayarak yazıyorum) rehberimi senkronize et diyip sizin numaranıza ait instagram hesabını bulabiliyor.
0
rewlack
(11.03.22)
farketmemek diye bir durum yok
takipten kaldır tekrar istek gönderirseler dikkate alma
0
bir soru sorcam
(11.03.22)
hesabi once engelleyip sonra engeli kaldirmaya gerek yok. o uc nokta kismindan takipciyi kaldir diyebiliyorsun direkt olarak. (yani bu kisim seni biri takip ediyor mu onu da gormeye yariyor)

etiketlendiginiz fotograflardan bulabilirler ismi degistirirseniz ama etiketi de kaldirabiliyorsunuz.

aman aman istemiyorsaniz bu ikisini yapin sonra da kullanici ismi-fotoyu degistirin sanki hesabi kapatmissiniz gibi olur, bence zaten her gun story filan atmiyorsaniz fark etmezler bile.
0
supergirl
(13.03.22)
(17)

Tiyatronun elektriği kesilir mi hakkında ne düşünüyorsunuz ?

ceketimi alip cikcam
Moda sahnesinin artan fiyatlara tepki olarak / ya da bütçeleri olmadığı için faturalarını ödemeyecekleri açıklamasını duymuşsunuzdur.Bugün de elektriklerinin kesildiği haberini gördüm.https://twitter.com/BirGun_Gazetesi/status/1501842297536884738Bunun sorumlusu enerjisa mı ? sabancı mı ? da sabancıl
Moda sahnesinin artan fiyatlara tepki olarak / ya da bütçeleri olmadığı için faturalarını ödemeyecekleri açıklamasını duymuşsunuzdur.

Bugün de elektriklerinin kesildiği haberini gördüm.

twitter.com

Bunun sorumlusu enerjisa mı ? sabancı mı ? da sabancılar tiyatroyu karartıyor, tiyatro salonunun elektriği kesilir mi ? tarzında tepkiler veriyorlar. Sonuçta bir fatura gelmiş ödenemezse elbet kesecekler ? Sonuçta faturayı ödemekte zorlanan tek işletme onlar değiller. Tek onlar ödeyemiyorlar gibi davranıyorlar. Tamam sanat olduğu için öyle diyorlar da bana biraz fazla geliyor o tepkiler açıkcası.

Yanlış mı düşünüyorum, siz neler düşünüyorsunuz ?
0
ceketimi alip cikcam
(10.03.22)
abi hayat o kadar analitik değil.
aksanata veya benzer başka sanat etkinliklerine gırla para döküp reklam yapmaya çalışan bir ticari dev kurum, standart bir kobi/dükkan kadar masraf yapan ama tek başına tiyatro dünyasında epey önemli bir yere sahip kuruma bunu yaparsa kaşıkla kazandığı itibarı kamyonla kaybeder. kaldı ki sanat desteği vs altında zaten destek olan kurumun vergilerinden düşülüyor, hanelerine aynı oranda eksi bile yazılmayacaktı.

ha devamının geleceğinden, bunun suistimal edileceğinden korkumuş(!) olabilirler ama başka bir açından da şans kapılarına gelmiş ama görememişler. deseydiler ya %50sine (en azından) biz enerjisa olarak sponsor oluyoruz. biletlerde de adımız basılsın vs.


ad hominem yapacağım ama taşradan çıkıp holding olunca vizyon bu kadar oluyor.
ad hominem 2: sabancı, sanat yatırım diye evren'in tablolarını alıyordu, bir sahnenin faturasını mı ödeyemecek?

artigercek.com
0
rewlack
(10.03.22)
Faturaların yüksek olduğu bir gerçek, buna tepki verilmesi beklenen bir davranış. Tepki veren kişi ve kurumların bunu bir olay haline getirip kamuoyu yaratma çabası da beklenen ve olağan bir durum. Haliyle elektrik sağlayıcısının elektrik kesmesi de yine beklendik ve olağan bir durum.

Bu ve benzeri olaylar sonucunda olası iki şey yaşanacak; ya yeterli kamuoyu oluşturulup elektrik faturalarında düzenlemeye gidilecek ya da tepki veren taraf(lar) durumu kabullenip ya faturaları ödeyecek ya da işyerlerini kapatacak.

Yani ben anormal hiçbir taraf göremedim bütün bu olup bitenlerde.
0
akhenaten
(10.03.22)
Evet tepki göstermek normal, ben biraz , tiyatromuzu karartıyorsunuz gibi söylemlere ve bunun elektrik dağıtıcısının tasarrufundaymış gibi kısmına takılmıştım.

Sonuçta hükümet sorumlusu.

@rewlack dediklerin mantıklı.

ön not: bir art niyetim yok, karanlıkta otursunlar demiyorum sadece olaya farklı açılardan bakmak için fikirlerinizi merak ettim.
0
🌸ceketimi alip cikcam
(10.03.22)
Aslında konuyu etraflıca anlattılar tiyatro olarak, insanlar faturayı dayanışmayla ödeyelim dediler, tiyatro da bu tek aylık bir çözüm olur sorun burada daha sistematik, sadece bizim değil kültür sanat sektörünün devlet işbirliğiyle kalıcı çözüm bulunmalı diye

Tiyatrolar özel de olsa bunlar da birer kamu hizmeti görüyor, ben tiyatro sevmem fakat kültürel etkinlikler insanların ihtiyacı olan şeyler, yukarıda arkadaşın dediği gibi her şey analitik değil, ne gerek var diye başlayınca okulları da kapatalım hep masrafa kadar gider
0
freebird5406_2
(10.03.22)
moda sahnesi, faturaları ödememe kararı aldığında ne düşündü acaba? elektriklerin kesileceğini düşünmediler mi? ya da kesemezler, sosyal medyada linç başlatırız falan diye mi düşündüler?
0
co2s2
(10.03.22)
Cok guzel yapmislar, elektrigin bu kadar artma sebebi tam olarak sabanci sirketi zaten.
Ozellestirip sattiklari icin boyle oldu.

ilk defa insanlar dogru yerleri protesto etmeye basladi.
0
divit
(10.03.22)
rewlack+1
co2s2+1


bir tiyatro kurumu sadece bir ticari işletme olarak görülmemeli. kamusal bir hizmet var, hatta devletin yeterince sağlamadığı/sağlayamadığı bir kamu hizmetini üstleniyorlar. kaldı ki aynı emek, sermayeyle çok daha karlı iş yapabilecekken özel teşebbüsle bu işe kalkışmışlar neblim mandal satan bir dükkan muamelesi görmemeli.
0
jimjim
(10.03.22)
Kesilir niye kesilmesin? Faturasi odenmezse kesilir, bunda anormal bir durum yok. Burada sanat icra ediliyor buranin faturasoni biz karşılayalim dersen bunun sonu gelmez. Mutlaka bir nokta "o tiyatroya kiyak gectiler de buraya niye yapmadilar" elestirisi gelir.

Falanca kisinin tablolarını aldilar, efendim su kadar sanata destek yaptılar da bunu mu yapamiyorlar kiyaslamasi dogru degil. Nihayetinde bu ticari kuruluslarin sanata destek harcamalari da vergi avantaji ve prestij ile pasif getiri saglamasindan dolayi yapiliyor, duygusal bakmaya gerek yok.
Bu elestrileri gereksiz buluyorum.

Faturalarin yuksekliginin elestrilmesi lazım.
0
stavro
(10.03.22)
Tiyatroların "biz sanat yapıyoruz, herkes bize destek olmalı" düşüncesini hiçbir zaman anlayamadım.
Benim gözümde kebapçı, çilingir, terzi neyse tiyatro da odur. Para kazanma amaçlı kurulmuş bir şirket.

Bunda da ayıp bir şey yok. Her sabah neredeyse hepimiz uyanıp para kazanmak için bir şeyler yapıyoruz.

Eminim ki çok daha karmaşık bir hesap vardır ama salon yaklaşık 200 kişilik. Bilet fiyatları yaklaşık 100 lira.
Salonun tamamen dolduğu 2 saatlik bir oyun bu aşırı zamlı elektrik faturasını ödemeye yetiyor.

Hayırlısı olsun,
0
michael_knight
(10.03.22)
fırıncı,bakkal,manav,restoran,esnaf,halk paşa paşa ödesin ama tiyatro sanat yapıyor diye ödemesin yok öyle şey. keserler gözünün yaşına bakmazlar.
işin doğrusu önce ödersin sonra tepkini koyarsın .
0
jamswety
(10.03.22)
yukarıdaki yorumlardan da anlaşılacağı gibi -yorumum saygısızlık olarak anlaşılmasın-
tiyatro gibi kültür sanat aktiviteleri normal düz şirket işleyişi gibi algılanıyor. benim de dahil olduğum bir grup da diyor ki; hayır sağlık gibi eğitim gibi gerekli, şart bir kamu hizmetidir.

okuma yazma bilmeyen birinin niye ihtiyacım olsunki demesi gibi; toplumsal olarak neye ne için ihtiyacımız olduğunu bilmediğimizden ne olacak orası da bir işletme diyoruz. olmasa da ölmeyiz gibi algılıyoruz ama olmasa ölürüz aslında orası kaçırılıyor.

özetle, kesilmesi teorik olarak doğal, pratikte olmaması gereken birşey, tepki vermekte haklılar.
0
jimjim
(10.03.22)
Elektriği açmışlar bu arada.

twitter.com
0
🌸ceketimi alip cikcam
(10.03.22)
kamunun faydasına olmayan tek bir iş yok.
kamu faydası orada kalkarsa başkası temin eder.
tiyatro da -şart, elzem- bir kamu hizmeti değil,
ekmek fırını elzem mesela. su elzem. çöp toplamak elzem. kanalizasyon altyapı doğalgaz elektrik elzem. bunlar tiyatrodan daha kutsal.
üstünlük atfedip de hak aramanın Modası geçti
0
comp
(10.03.22)
Bilet fiyatları çok yüksek o yüzden ben de bilet almadan gelip tiyatrolarınızı izleyeceğim, para da vermeyeceğim diyenler gidip tiyatroyu izleyebiliyorsa buna hakları var.
0
syabk
(10.03.22)
Polemik olması için değil de merak ettiğimden sormak istiyorum: Bu işletme, yani Moda Sahnesi, (sevdiğim de bir yer bu arada) kar amacı gütmeyen bir işletme midir?

Hasılattan oyuncular ve masraflar için ödeme yapıldıktan sonra kalan kısım işletmecinin cebine gitmiyor mu? Vakıf ya da dernek statüsünde midir? Bugüne kadar hep zararına ya da ucu ucuna mı iş yapmıştır?

Eğer kamu yararına çalışan vakıf ya da dernek statüsündeyse, evet, yanlış bir iş yapılmıştır. Elektriği kesilmesin. Yok efendim ticari işletmeyse, ödesin faturasını.
0
kaptankedi
(10.03.22)
Elektrik dagitim sirketleri tekel olduklari icin eger protesto kanali da olmazsa fiyatlar maliyetlerden bagimsiz olarak mutlaka halkin dezavantajina olur. Ses cikardiklari icin bu acidan tebrik ederim kendilerini.
0
dunal
(10.03.22)
burada onemli olan ses cikaran biri olmasi.
Tiyatro falan sevmem ama bu adamlar olmasa herkes kuzu kuzu odemeye devam eder bunun sonu yok sonsuza kadar devam eder zamlar.

Bak adam sak diye dikkati cekti.
istese bagis yapin odeyemiyoruz da diyebilirdi.

Bunun gibi 3-5 kurum ciksa sirketler geri adim atar.

Les gibi internete 100 tl oduyoruz kimse sallamiyor.
Bu zamlari fransada yapsan internet sirketini yakarlar.
0
divit
(10.03.22)
(4)

basit ingilizce sorusu 2

0zlem
fotodaki gibi örnek soru cümlelerinde hangisi geleceğini hep karıştırıyorum.mesela bu soruda are gelse de anlamlı olmuyor mu?bunun mantığı tam olarak nedir?bir formülü falan mı var?https://i.hizliresim.com/evnb527.JPGçok vurmayın yeni öğreniyorum.
fotodaki gibi örnek soru cümlelerinde hangisi geleceğini hep karıştırıyorum.

mesela bu soruda are gelse de anlamlı olmuyor mu?

bunun mantığı tam olarak nedir?

bir formülü falan mı var?

i.hizliresim.com

çok vurmayın yeni öğreniyorum.
0
0zlem
(08.03.22)
çok yetkin değilim, daha güzel açıklayan birisi çıkacaktır, ama çıkana kadar benim cevapla idare edin :D

bu aslında türkçe düşünmekten kaynaklı bir sorun. bol pratikle dinlemeyle bu tip şeyler kendiliğinden kaybolur.
bu noktada problem do ve are arasında sanırım. yoksa is ve does için bir şüphgeniz yok değil mi?

türkçede yaşıyorsun diye soruyoruz ya, bu tip şeyleri biz şimdiki zamanda kullanıyoruz ama ingilizcede hep geniş zamanda ifade ediliyor.

formül bilemeyeceğim ama bu tip soruların geniş zamanlı olduğunu bilerek cevaba ulaşmayı deneyebilirsiniz.

sen nerede yaşarsın?
are ise sanki daha anlık bir şey. şu an nerede yaşıyorsun (ayak bastığım noktada) pek şimdi? (bir adım ötede) ya şimdi? (bir adım daha attım)
sen nerede yaşarsın? (adım adım söylenmez, istanbul da yaşıyorum işte)
gibi bir düşünce yardımcı olabilir mi=?
0
kisa
(08.03.22)
is ve are için fiilde kesin -ing olmalı eğer yoksa
do does'dır. peki hangisidir? kişiye göre karar vereceksiniz.
0
rewlack
(08.03.22)
@kisa

Evet, do does de sıkıntı yaşamıyorum onu öğrendik çok şükür :)

sıkıntı do mu are mı kısmında ama dediğiniz yöntem mantıklı teşekkürler

@rewlack

Do does onda sıkıntı yaşamıyorum diğer söylediğinizi dikkate alıcam teşekkürler
0
🌸0zlem
(08.03.22)
Where do you live? Nerede "yaşıyorsun" yaşamak sizin yaptığınız bir şey, olduğunuz değil. Bu yüzden yapmak fiiliyle etkileşime giriyor, olmak fiiliyle değil.

Where are you from? Nerede"sin." bir yerde olursunuz, bir yerde bulunma halini yapmak fiiliyle açıklayamazsınız. Olduğunuz yeri de olmak fiiliyle tanımlarsınız, yapmak değil.

Çok zor değil aslında.

Are kullandığınız cümleler bizzat sizin ya da özne kimse onun olduğu şeylerdir. Bizzat öznenin kendi özüyle ilgilidir. Yapmak fiilinin kullanıldığı cümlelerse öznenin fiiliyle, hareketiyle, bir eylemi yapıyor oluşuyla alakalıdır.

Ben şuyum, buyum, ben mutluyum derken bir oluştan bahsediyorsunuz. Ben uçuyorum, yaşıyorum, gidiyorum derken "yaptığınız" fiillerden bahsediyorsunuz.

Nerede yaşıyorsun derken aslında yaşamak işini nerede gerçekleştiriyorsun, nerede yaşamak olayını yapıyorsun diye soruyorsunuz. Bu yüzden do kullanıyorsunuz. "Yaşamak" sizin yaptığınız şeyin adı, olduğunuz şeyin adı değil.
0
akhenaten
(08.03.22)
(4)

Örnek kötü alışverişi sitesi

benevolent sun
Merhabalar, digital marketing işi yapan bir şirkette iş görüşmesi için kötü bir online alışveriş sitesi belirleyip bunun neden kötü olduğuna dair bir sunum yapmam istendi. Siz olsanız hangi yabancı menşeli alışveriş sitesini seçerdiniz ve gerekçeleriniz ne olurdu?İlk etapta benim aklıma gelen web si
Merhabalar, digital marketing işi yapan bir şirkette iş görüşmesi için kötü bir online alışveriş sitesi belirleyip bunun neden kötü olduğuna dair bir sunum yapmam istendi.

Siz olsanız hangi yabancı menşeli alışveriş sitesini seçerdiniz ve gerekçeleriniz ne olurdu?

İlk etapta benim aklıma gelen web sitesinin hızı, görsellerin kullanımı, ürünlerin organizasyonu gibi şeyler hakkında yorumlar yapmak geldi. Bunlar dışında çok bir şey gelmiyor aklıma.

Fikir verirseniz çok sevinirim.

Şimdiden teşekkürler.
0
benevolent sun
(06.03.22)
Aklıma ilk Amazon geldi, eski gibi görüntüsü.
0
Coma
(06.03.22)
direkt site gelmiyor ama;

arama seçenekleri,
arama seçeneklerinin her farklılıkta sıfırlanması benim için çok kötü bir özellik oluyor.

adres bilgisini algılamaması,
kimlik bilgilerini ifşa etmek tehlikesi,

reklam ve çerezler de önemli bişey.
0
rewlack
(06.03.22)
sayılır mı emin değilim sonuçta 2. el alıveriş sitesi ama e-ticaret diye düşünerek letgo diyorum.

arama kısmı kesinlikle iyi çalışmıyor, istediğinizi bulmak imkansız.
0
a darkness coming
(06.03.22)
amazon'un arayuzunu begenmiyorum hic. cok karisik, hic isinamadim eskiden beri. bu sekilde sunum yapmak da biraz sacma olabilir. cunku en kotu arayuz dersin ama adamlar acik ara bir nummaralar. n11 ve gg arayuzunu de begenmiyorum.

olabildigince yalin arayuzleri seviyorum. potterybarn ve crate&barrel arayuzleri guzel gibi.

benim icin onemli olanlar
* guvenlik
* kolay urun bulma, mantikli bir reyon yapisi
* urun gorselleri ve urun yorumlari
* cok fazla bilgi yeralmasi kafa karistirici olabiliyor. amazonda kibrit copu icin sayfalarca icerik yayinlamislar. bu biraz abarti
* guncel kampanyalar ve indirimler de vurgulanmali ve kiyida kosede kalmamali
0
exlibris
(06.03.22)
(4)

devlet tiyatrosu biletleri ne zaman satışa çıkıyor?

etfalmorgu
sb
sb
0
etfalmorgu
(06.03.22)
13 gün önce. yazıyor zaten sitede satışa çıkma tarihi
0
jelly bear
(06.03.22)
profesyonel oyununa bilet bulamamistim. Sonra arayip durumu soyleyince bana 2 kisilik yer acmisti kontenjandan. boyle seyler de oluyor yani, aklinizda olsun
0
oscar
(06.03.22)
14 gün önce falan.
her gün bir sonraki 14. günün bileti satışa çıkıyor.

profesyonel gibi aşırı balon oyunlara yer arıyorsanız oyun günü kapıya gidip beklemenizi öneririm. mutlaka yer oluyor.
0
rewlack
(06.03.22)
peki o zaman bir aylık takvim nasıl dolu olabiliyor? @jellybear @rewlack
0
🌸etfalmorgu
(07.03.22)
(2)

çekirdek kahve deneyip alabileceğim bir yer var mı?

su492
bu aralar baya kahve sorusu sordum ama içmeye çok yaklaştım :)acaba 2-3 tanesini bir bardak deneyerek ondan sonra çekirdek kahve alabileceğim yerler var mıdır? çeşit bol olursa iyi olur. starbucks, tchibo vs. yapıyor mu bunu? tabii denediğim kahvelerin hepsini ücret olarak kitlemeyecek bir yer olu
bu aralar baya kahve sorusu sordum ama içmeye çok yaklaştım :)
acaba 2-3 tanesini bir bardak deneyerek ondan sonra çekirdek kahve alabileceğim yerler var mıdır? çeşit bol olursa iyi olur. starbucks, tchibo vs. yapıyor mu bunu? tabii denediğim kahvelerin hepsini ücret olarak kitlemeyecek bir yer olursa fena olmaz :)
0
su492
(05.03.22)
Yok. Tchibo, starbucks gibi zincir yerler bunu yapmıyor.
Coffee fest’i bekleyin. Ama orada da denetirken kötü kahve/pişirme yapma ihtimalleri var
Veya yeni açılan yerleri, zincir mağazaların yeni şubelerini kovalayın. Ama yani süper gurme bi foodiest değilseniz aşağı yukarı tarif edip birinden başlayabilirsiniz. Sert, keskin, yumuşak, ekşi veya kakaolu gibi istiyorum vs vs diyerek.
Farkı anlasanız bile istediğiniz tadı tarif etme becerisi sonra sonra gelişiyor.
0
rewlack
(05.03.22)
Bir cok kahve sitesinde 3lu 5li deneme paketleri var. Her birinden 30-40 gramlik paketlerle.

Oyle bi bundle alip evde deneyebilirsiniz.
0
brkylmz
(05.03.22)
(10)

gecmeyen sivilceler

supergirl
18 yasindaki (k) yegenimin yuzunde kalin puturlu tabaka halinde sivilceler mevcut. doktora gitmisti doktor antibiyotik ve krem vermisti. pek gecti diyemeyiz. o da kendince yuz temizleme jeli akne kremi vb kullaniyor.cildi yagli. bundan hoslanmiyor, neutrogena kullaniyormus yuzu icin o yagi aliyor iy
18 yasindaki (k) yegenimin yuzunde kalin puturlu tabaka halinde sivilceler mevcut. doktora gitmisti doktor antibiyotik ve krem vermisti. pek gecti diyemeyiz.
o da kendince yuz temizleme jeli akne kremi vb kullaniyor.

cildi yagli. bundan hoslanmiyor, neutrogena kullaniyormus yuzu icin o yagi aliyor iyi diyor. bir de annesinin nemlendiricisi iyi geliyormus. ama maskede oldugu icin havasiz kaliyormus. akne kremi varmis ama gece kullanilabiliyormus guneste kullanilmamasi gerektigi icin.

ben uzaktayim ama ne yapilabilir yol gostermek istiyorum. temizleme urunu vb alirim diye baktim once ama belki yine doktora gitse daha iyi olur? cunku simdi sordum kasindigini da soyluyor. cenesine kadar sivilce var.

oncelikle ne onerirsiniz urun vb? hemen alacak degilim, fikrim olsun.
bir de doktora gitsin di mi tekrar?

var mi benzer seyi yasayan?

(tikler gec gelebilir ama mutlaka gelir)
tesekkurler
0
supergirl
(04.03.22)
hormon testi
özellikle prolaktin kontrolü,
yumurtalık kisti kontrolü şart.

tsh vs tiroidle ilgili şeylere ayrıca bakılsın.
0
rewlack
(04.03.22)
Evet hormon testleri+1 Dermatoloji ye de görünsün.

Bir de Neutrogena kullanmasın mümkünse aşırı kuruttugu için daha da yaglaniyor cilt. Benim ergenlikteki kızım Bioderma Sebium gel moussant actif kullanıyor. Evet daha pahalı ama parasına değiyor.
0
old possum
(04.03.22)
Marketten ya da parfumeriden ne kadar pahali ust duzey olursa olsun kulanmasin oncelikle hic bir urun. Medikal kokenli olsun, bioderma, la roche posay gibi (ornek olsun diye yazdim). Bir de cilt konusunda her doktora guvenmeyin. İyi skalada (fiyatlari da iyi oluyor) en az iki doktorun gorusunu alin derim. hande ulusal i tavsiye edebilirim kendi adima
0
gunes123
(04.03.22)
Dermatolojiye kesin gitsin. Belirli bi yastan sonra sivilcileri gecmiyorsa hap veriyorlar. Cildini filan da kurutuyor. Oncesinde kan degerlerine bakmalari lazim. Doktora giderse yon gosterirler.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(04.03.22)
Ben de şunu ekleyeyim, genelde hekimler bu tip kozmetik durumlarda psikolojik yansımaları önemsemez ve ilk tedavide basit ve sonuç verme ihtimali daha düşük olan ancak yan etkisi olmayan yöntemleri hastaya uygularlar. hastanın çözüme ulaşma arzusuna göre de giderek daha etkili ve yan etkisi fazla yöntemleri uygularlar. bu konunun da bilincinde olun lütfen. hasta yakınları genelde "bu doktor bu işi çözemedi" diyerek konuyu yanlış algılıyor.

benim şahsi görüşüm; 18 yaşında genç bir kız için bu konunun psikolojik etkilerinin bazı güçlü tedavilerin ağır yan etkililerinden daha tehlikeli olabileceği yönünde. Bu anlamda da konuyu çok iyi takip edip, genç arkadaşın psikolojisini ve uygulanacak yöntemlerin yan etkilerini de tartarak doğru kararı vermek. bu anlamda yetişkinlerin, genç arkadaşın psikolojik durumunu gözardı etmeden en doğru yöntemi tercih etme sorumluluğu oluyor.
0
kent sakini
(04.03.22)
@kent sakini +1 tek kelime eklemeden aynisini dusunuyorum.
0
gunes123
(04.03.22)
birde pcos baktırın
0
hunharca ben
(04.03.22)
@supergirl,ben 2 kez aknetrend kullanan bir birey olarak cevap vereyim.aknetrend,roaccutane..vs bi çok ülkede yasaklanan bir ilaç.Ben yüzümde ve vücudumdaki akneler icin 2 kez kullanım.2.kez de faydasını gördüm.Ama sürekli olarak eklem,Bel ve sırt ağrıları çekiyorum.Egildigim yerden doğrulamiyorum.Sivilce,akne geçer,Farklı şekilde geri dönüş alması muhteşem bi ilaç.Tabi yan etkisi olmayanlarda vardır.Ama ben 2 senedir resmen 80 yaşında gibi ,edildiği yerden doğrulamiyorum.2 kez de doktor verdi.Kendi istediğim vs ile degildi.Ilk kez sonrası için asla kullanmak akıl karı değil.Ben ettim sizin yiyen etmesin.Daha makul ve yan etkisi az çözümler isteyin lütfen.
0
kendinibulankadin
(04.03.22)
Instagram’dan badecanlar adlı hesaba bir baksanız sivilceli ciltlerin değişimine. İşe yarayabilir. Şahsen birkaç farklı akne ilacı kullandım, roaccutane cildimi o sırada gerçekten düzeltti 26 yaşımdaydım o ara, vücudumda da sivilceler vardı, fakat ağır bir depresyona girdim üstelik bağırsak ile ilgili problemler başladı önceden olmayan gıda alerjileri gelişti.
0
kullanıcıadımbuolsun
(05.03.22)
yineiyisinoxford
(05.03.22)
(4)

Taksim üsküdar ulaşım

mg3929
Gece 12den sonra taksimden üsküdara sarı dolmuş falan yok değil mi? Eğer üsküdar yoksa, kadıköy'e olan sarı dolmuşlar devam ediyor mu?
Gece 12den sonra taksimden üsküdara sarı dolmuş falan yok değil mi? Eğer üsküdar yoksa, kadıköy'e olan sarı dolmuşlar devam ediyor mu?
0
mg3929
(04.03.22)
en mantıklısı beşiktaşa sarı dolmuş + motor

metro+marmaraya bakılabilir, son marmaraya yetişebiliyorsanız.

taksim-kadıköy arasından emin değilim.
0
rewlack
(04.03.22)
Vapur gece 1de bitiyor. Ben gece 2-3 gibi dönmekten bahsediyorum
0
🌸mg3929
(04.03.22)
Taksim-Kadıköy dolmuşları sabaha kadar devam etmekle birlikte Çiçekçi'nin baya yakınlarından geçiyor, Karacaahmet' in orada iniyorum ben yolum düştüğü zaman.
0
lüzumsuz adam
(04.03.22)
baglarbasinda biraktigimizi hatirliyorum kadikoy dolmusundan. ama kadikoye her turlu ulasirsiniz
0
ala09
(04.03.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.