Giriş
(1)

Yurtdışından gelecek arkadaş arayışı

uzun kulaklı yalnız tavşan
MerhabalarCoook uzun zamandır buralardayım. Allah'ım doğacak mi bu oglan diye başınızı yiye yiye neredeyse 6 yaşına geldi kuzum yalnız şöyle bir sıkıntımız var. Yurt dışından kitap almak istiyorum ama kur malum üzerine kargo gümrük vergi bilmem ne eklenince baş edilebilecek durumu geçti. Belki aramı
Merhabalar

Coook uzun zamandır buralardayım. Allah'ım doğacak mi bu oglan diye başınızı yiye yiye neredeyse 6 yaşına geldi kuzum yalnız şöyle bir sıkıntımız var. Yurt dışından kitap almak istiyorum ama kur malum üzerine kargo gümrük vergi bilmem ne eklenince baş edilebilecek durumu geçti. Belki aramızda İngiltere'den gelecek bir arkadas vardır diye rica etmek istedim. Şu 10 tanesi 10 pound olan kitaplar gibi alayım diyorum yeri olup çantasında valizinde getirebilecek var mıdır?

Ya da doğrudan buraya gönderim yapan siteler biliyorsanız o da olabilir. Book depository, abebooks coşmuş durumda ve bu bargain list kitaplar pek olmuyor. Hadi elden ele benim kuzuya kitap bulalım
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(17.11.21)
merhaba,
bunun için interrail türkiye facebook grubuna yazabilirsiniz.
bir de 1 poundluk kitaplar iyi mi, pedagojik açıdan uygun mu değil mi baktınız mı?

bir de remzi kitapevi -örneğin suadiye şubesi- ingilizce kitap getiriyor, muhtemelen çocuk kitabu da getiriyordur. ben ing özelinde direkt bilmiyorum ama o kadar expat falan var burada yaşayan, remzi 'den başka yerler de eminim getiriyordur yabancı çocuk kitabı.
0
rewlack
(18.11.21)
(1)

IELTS çıkması muhtemel sorular

thin capitalization
Böyle bir site vardı, her dönem çıkması muhtemel soruları paylaşıyordu, var mı hatırlayan?
Böyle bir site vardı, her dönem çıkması muhtemel soruları paylaşıyordu, var mı hatırlayan?
0
thin capitalization
(17.11.21)
ielts simone
çıkanları paylaşıyorlar.
0
rewlack
(18.11.21)
(4)

Ev fiyatlarindaki artis

baldur2
bu yaz gelen afgan multeciler sayesinde fiyatlar epey bir hizli artmisti. bu kis boyunca bu artis seviyesi ayni sekilde devam eder mi yoksa enflasyon oraninda mi seyreder?nedir ongorunuz? veya bununla ilgili bir analiz vs makale veya takip edebilecegim uzman var mi?
bu yaz gelen afgan multeciler sayesinde fiyatlar epey bir hizli artmisti. bu kis boyunca bu artis seviyesi ayni sekilde devam eder mi yoksa enflasyon oraninda mi seyreder?
nedir ongorunuz? veya bununla ilgili bir analiz vs makale veya takip edebilecegim uzman var mi?
0
baldur2
(17.11.21)
İnsaat maliyetlerinin falan da arttıgı düşünülünce tabiiki artış olacaktır ve bu artış ta enflasyon oranından fazla olacaktır diye düşünüyorum.
0
primetime
(17.11.21)
dolar arttığı sürece ev fiyatları artmaya devam eder.

ev fiyatlari aslında dolar bazlı genel olarak biraz artıyor.ama bizim tl parası dolar karşısında değer kaybettikçe ev fiyatlari uçtu diyoruz.
0
drako
(17.11.21)
Evimin yakınında takip ettiğim bir proje var, favorilerimde duruyor daireleri.
Yaklaşık 40 gün önce 3.000.0000 idi sonra 3.250.000 oldu iki gün önce de 3.500.000 oldu daireler ve azalıyor da alıcısı var.
Afganların haricinde İranlılar çok yatırım yapıyor. Dolar arttıkça müşteri var nasıl olsa diye ev fiyatlarını da arttırıyorlar enflasyonu takan yok bence uçtu gidiyor.
Emlakçı arkadaşım önümüzdeki iki sene İranlıların ekmeğini iyi yiyeceğini söylüyor.
0
cilekli pasta
(17.11.21)
ev fiyatının azalması mümkün mü? hayır.
enn kötü ihtimalle değerini korur. değerini nasıl korur; doviz oranlarıyla.
dolayısıyla artacak tabiiki.

çok eski, istdaki yıkılacak, kentsel dönüşüm bekleyen (uzun süredir bekleyen, daha da bekleyecek olan) dökük evler pek oynamaz mesela.
0
rewlack
(17.11.21)
(4)

tercümanlara bir soru, kelime başı ne kadar ucret istenmeli?

michonne
suan çalıştığım yerde simültane olarak fransizca cevirmenlik yapiyorum. fakat teknik ceviriyi de benden istediler. calisma surem ayin 19'undan sonra bitecek, teknik ceviri icin bana aldigim maasi yeniden teklif etmeleri olasi fakat ben kelime basina ücret istemeli miyim? 1 lira cok mu azdir kelime b
suan çalıştığım yerde simültane olarak fransizca cevirmenlik yapiyorum. fakat teknik ceviriyi de benden istediler. calisma surem ayin 19'undan sonra bitecek, teknik ceviri icin bana aldigim maasi yeniden teklif etmeleri olasi fakat ben kelime basina ücret istemeli miyim? 1 lira cok mu azdir kelime başına ya da cok mu fazladir?
0
michonne
(15.11.21)
ne çevierecek ve ne seviyede çevireceksiniz?
akademik? gündelik? teknik ama nasıl teknik; business fransızcası mı web sitesinde teknik(?) ürünler satan bir markaya içerik mi?
0
rewlack
(15.11.21)
Bence 1 lira kelime başına çok fazla.
0
mg3929
(15.11.21)
kagit üretimi yapan makinelerin kontörlünu saglayan bilgisayarlardaki teknik ceviriler olacak. yaklaşık altmis bine yakin kelime var. 1 lira gercekten cok fazlaymis.
0
🌸michonne
(15.11.21)
kontrolünü*
0
🌸michonne
(15.11.21)
(6)

Şu an kürtaj yasak mı

mg3929
Evli olmayan bir çiftin yanlışlıkla çocuğu olsa yasal yollardan kürtaj yaptıramıyor mu?
Evli olmayan bir çiftin yanlışlıkla çocuğu olsa yasal yollardan kürtaj yaptıramıyor mu?
0
mg3929
(15.11.21)
yaptırabiliyor.

devlette her hastane yapmıyor ama özelde parasını verip yaptırırsın.
0
jelly bear
(15.11.21)
10 haftalık olana kadar yaptırabilir. Ama ne kadar yasal olsa da devlet hastaneleri yapmıyor. Yapmamaları için baskı var sanırım üstlerinde.

Özelde yapıyorlar. Hatta evli olmadığı için daha kolay, eşin iznine gerek yok.
0
old possum
(15.11.21)
www.kizbasina.com
Şurada epey detaylı bilgiler var. Bir de kürtaj yapan devlet hastaneleri haritası vardı, bulabilirsem ekleyeyim.

Buldum: www.indyturk.com
odatv4.com "Kadir Has Üniversitesi'nin örneklemini yapabildiği 295 hastaneden yalnızca 10'unda bir kadının isteği esas alınarak, hiçbir şart koşulmadan kürtaj hizmeti veriliyor. Bu hastanelerin bulunduğu iller: Ankara, Amasya, Bayburt, Burdur, Hakkâri, Şanlıurfa Tekirdağ ve Tunceli."
0
kobuzchu kiz
(15.11.21)
Evet yaptırabilirsiniz yasak değil tabiki
0
sta
(15.11.21)
hayır tabiiki neden yasak olsun. belirli bir hafta süresi var; 3 ay dolmadan gibi sanırım emin değilim.
0
rewlack
(15.11.21)
2012 memur zammi konusulmasin diye kurtaj muhabbeti cikarilmisti. Hic yasaklanmadi.
0
divit
(15.11.21)
(4)

skt'si geçmiş kahve

Wakatakakage
az önce gaza gelip 30 paket türk kahvesi aldım baya ucuz diye. geldim ki skt'si 12/2021 diyor. sorun olur mu tarihi geçince? nasıl bakmam tarihine ya deli oldum kendime.
az önce gaza gelip 30 paket türk kahvesi aldım baya ucuz diye. geldim ki skt'si 12/2021 diyor. sorun olur mu tarihi geçince?

nasıl bakmam tarihine ya deli oldum kendime.
0
Wakatakakage
(13.11.21)
e zaten tarih yaklaşıyor diye ucuzdur.
kahveden zehirlenmezsin de zaten olayı koku, aroma olan bişeyin bayatını içmek aşırı gereksiz olur.
tek içimlikse 30 tane biter. ama normal paketse hediye falan verin, birilerine ikram edin birazını, kalanını da bitirin işte.
0
rewlack
(13.11.21)
iade edebilirsin. a101 bim vb son kullanma tarihi geçmese bile iade alıyor.

kahve konusunda sana bir öneride bulunayım, paketlenip bekleyen kahvelerde formadeit oluşumu oluyor. o yüzden türk kahvesini stoklamak oldukça yanlış ve zaten ucuz olan bir kahve.

bu formaldeit de öyle seni öldüren bişey değil de vücutta birikebiliyor, kaşıntı yapabiliyor, kokusu bile böyle hafif acımsı oluyor.

nerden biliyon lan değişik dersen, annem mesela ne zaman evde azcık bekleyen türk kahvesi içse delirircesine kaşınıyor. o da bu sonuca varmış, kimya müh + tıp doktoru
0
killerbee
(13.11.21)
zehirlenmezsin. neticede etiketteki tarih geçer geçmez bir takım moleküller harekete geçmiyor.
0
fever
(13.11.21)
Türk kahvesi diyosun. İade et kanka. 100 gram alıyorsun 1 sene gidiyo dkdkfk
0
baba553
(14.11.21)
(2)

Şöyle Bir Diş Tedavisi Ne Kadar Tutar?

depresif çocuk
1) Dişlerimden bir tanesi diğerlerine nazaran daha uzun, vampir gibi görünüyor ağzımı tam açınca. Hafif tıraşlanır mı artık nasıl yapılır bilmiyorum.2) Bir tane diş çektireceğim.
1) Dişlerimden bir tanesi diğerlerine nazaran daha uzun, vampir gibi görünüyor ağzımı tam açınca. Hafif tıraşlanır mı artık nasıl yapılır bilmiyorum.
2) Bir tane diş çektireceğim.
0
depresif çocuk
(13.11.21)
1. aşırı ucuz
2. diş çekimi çok değişken. bir de hangi diş? arka dişler falan desek, üstteki işlemi de dahil ederek özelde 500-600 diyorum, bu ortalama. ama en ucuzu da min. 250-300 olur.
0
rewlack
(13.11.21)
İstanbuldaysan bağcılar medipole git. istanbuldaki en ucuz özel hastane sanırım.
0
mg3929
(13.11.21)
(1)

Gaspar Noe - öğrenciyken çektiği film?

isveperver
bitirme projesi olarak bir film çekmiş sanırım ama bulamadım bir türlü. var mı bilen?
bitirme projesi olarak bir film çekmiş sanırım ama bulamadım bir türlü. var mı bilen?
0
isveperver
(13.11.21)
flu tv'de bahsediyorlardı sanırım.
ilgili bölüme bakın.
0
rewlack
(13.11.21)
(1)

Tübitak bursu - kefalet

prole
Doktora bursiyeriyim. Noterde maksimum yapılacak yardım tutarına ilişkin kefalet senedi imzaladım. Yarın bir gün doktorayı bıraksam, o ana kadar bana ödenen tutar yasal faizi ile mi alınır yoksa o senette geçen maksimum tutarı mı talep edecekler?
Doktora bursiyeriyim. Noterde maksimum yapılacak yardım tutarına ilişkin kefalet senedi imzaladım. Yarın bir gün doktorayı bıraksam, o ana kadar bana ödenen tutar yasal faizi ile mi alınır yoksa o senette geçen maksimum tutarı mı talep edecekler?
0
prole
(10.11.21)
detaylıca okursanız imzaladığınız sözleşmede yazıyor/yazması gerekiyor zaten.
size ödenen kadarını yasal faiziyle talep ediyorlar.
0
rewlack
(10.11.21)
(2)

profesyoneller burada nasıl sorar?

Wakatakakage
danışman hocamla görüştüm bugün profesör, mehmet hocanın selamı var size dedim o da profesör. biraz durdu, ben de hemen "mehmet yılmaz hoca" dedim hangi mehmet olduğunu anlamadığını görünce.ben olsam burada "hangi mehmet hoca?" diye yapıştırırdım soruyu. bu adam yapmadı. iyi insan ilişkileri için "h
danışman hocamla görüştüm bugün profesör, mehmet hocanın selamı var size dedim o da profesör. biraz durdu, ben de hemen "mehmet yılmaz hoca" dedim hangi mehmet olduğunu anlamadığını görünce.

ben olsam burada "hangi mehmet hoca?" diye yapıştırırdım soruyu. bu adam yapmadı. iyi insan ilişkileri için "hangi mehmet hoca?" yerine ne sormalıyız burada?

basit bir soru, buna mı taktın diyebilirsiniz ama benim için önemli.
0
Wakatakakage
(10.11.21)
anlamadığımı belirterek, tonlamayla;
mehmet hoca.. ("hmmm demek mehmet hoca ha?" alt metniyle) diye karşılık veririm.


bir de x'in selamı var demek ne derece profesyonel de karşılığında böyle bir cevap bekliyoruz?

bilkent'ten mehmet hoca size selamlarını iletti daha şık mesela. en kötü ihtimalle.
0
rewlack
(10.11.21)
isim gerçekten mehmet gibi çok kullanılan bir isimse "hangi bölümdeki mehmet hoca" veya "hangi mehmet hocamız" diye sormak oldukça normal ve kaba olmayan bir şey. eğer üç farklı hoca aynı ismi taşıyorsa hangisi olduğunu sormadan aleykümselam demesi daha kaba.
0
d e j i n
(10.11.21)
(10)

Hamilelikte Balık Tavsiyesi

ismira007
Merhaba,Eşim hamile balık yemesi gerekiyor malum. Somon haricinde hangi balıklar yenilebilir? İnternetten bakıyorum bir sitenin zararlı dediğini öbürü faydalı demiş.
Merhaba,
Eşim hamile balık yemesi gerekiyor malum. Somon haricinde hangi balıklar yenilebilir? İnternetten bakıyorum bir sitenin zararlı dediğini öbürü faydalı demiş.
0
ismira007
(10.11.21)
dip balıkları suyun kirlilik seviyesine göre daha fazla zararlı madde içerebiliyorlar.

tamamen kişisel çıkarımımla yorum yapıyorum (yani bilimsel değil, yanılırsam şaşırmam); dipte yaşayan balıklardan uzak durun derim.
0
barankovan
(10.11.21)
taze ve yüzeye yakın olanları tüketsin.
örneğin somon ve ton balıkları denizlere kurulan havuzlar/kafeslerde üretiliyor.
pembe renkli markette satılan çoğu somon fümenin içinde renk verici boyar madde var.
mezgit gibi cıva yoğun dip balıklarından uzak dursun.

mevsiminde hamsi, palamut gibi balıklar daha iyi.
bir de mantıken küçük balık protein faydası ve biriken atık düşünüldüğünde sanki daha iyi gibi.
0
rewlack
(10.11.21)
mevsim balıkları +1
0
blatta hiberna
(10.11.21)
balığı kabuğuyla da yesin
0
bir soru sorcam
(10.11.21)
dip balıkları cıva birikiminden dolayı tavsiye edilmiyor ama, mesela haftada bir (konserve) ton balığı veya somon yemenin bir zararı olmadığını gördüm araştırmalarımda. yine de her hafta somon yemek yerine bir hafta somon, bir hafta hamsi, bir hafta palamut şeklinde gitmek mantıklı, hamileliğimin 20.haftasındayım, böyle yapıyorum.
0
gmzo
(10.11.21)
Elbette ki ortasu ve yüzeye yakın balıklar.
1.sırada Zargana , fosfor bakımından daha zengini yok bildiğim kadarı ile kızartması ağır gelebilir buğulama şeklinde tüketin, istediğiniz kadar tüketirsiniz. Uskumru,kolyos,hamsi,sardalya,

Lüfergiller'de olur ama denizde hareket eden her şeyi yediğinden pekte tavsiye olmaz eşinize.
0
synax
(10.11.21)
küçük balık yiyecek büyük balık yasak. ton balıgı yasak. midye türü şeyler yasak.
0
sizofren06
(10.11.21)
Sevmediği balığı dayatmayın, babam dayatmış annem bana hamileyken, hâlâ hamsi ve küçük balık yiyemiyor annem, tiksinmiş. Dayatmak iyi bir şey değildir, sevdiği balıkları yedirin derim.
0
muhayyer divan
(10.11.21)
Mezgit yememeli demişti Dr bize
0
primetime
(10.11.21)
hamsi, istavrit
0
nuisance
(10.11.21)
(3)

uçmağa selam olsun nedir?

rewlack
uçmağa varmak nedir biliyorum ama daha iyi açıklayacak varsa bu da güzel olur; asıl sorduğum "uçmağa selam olsun" uçmağa varan'a mı selam olsun denmek isteniyor? ya da uçma/uçmağa varma eyleminin kendisine mi? thanks.
uçmağa varmak nedir biliyorum ama daha iyi açıklayacak varsa bu da güzel olur; asıl sorduğum "uçmağa selam olsun"
uçmağa varan'a mı selam olsun denmek isteniyor? ya da uçma/uçmağa varma eyleminin kendisine mi?


thanks.
0
rewlack
(10.11.21)
Uçmak/ğ/g cennet. Cennete selam olsun yani ben de bir zaman sonra oraya gelmek için yaşıyorum gibi. Ama yaygın bir kullanım olduğunu sanmıyorum, birkaç kere anca duydum
0
whoosie
(10.11.21)
@whoosie teşekkür ederim.
dediğiniz gibi, şimdi biraz daha baktım da "uçmağ" eylem değil isimmiş zaten ama sanırım semavi dinlerdeki cennet kavramından biraz farklı.
0
🌸rewlack
(10.11.21)
Evet, daha ziyade biraz valhalla gibi.
0
whoosie
(10.11.21)
(1)

bu oyuncunun adı nedir?

kibritsuyu
ekte fotoğrafı bulunan oyuncunun adını biliyor musunuz?çok değişik bir surat ve çene yapısı var. figüran gibi bölümlük geçici rollerde oynayan bir arkadaş. tanıyan bilen var mı?
ekte fotoğrafı bulunan oyuncunun adını biliyor musunuz?

çok değişik bir surat ve çene yapısı var. figüran gibi bölümlük geçici rollerde oynayan bir arkadaş. tanıyan bilen var mı?
0
kibritsuyu
(10.11.21)
kaan songün
0
rewlack
(10.11.21)
(2)

kıl dönmesi çalışma prensibi

Wakatakakage
dışarı çıkamayan kıl, nasıl içeride büyüyünce kökünden ayrılıyor bir süre sonra? sıkınca çıkan, iltihaplı kıl dönmelerinden bahsediyorum. çok iyi değil mi otomatik olarak kökünden ayrılması?
dışarı çıkamayan kıl, nasıl içeride büyüyünce kökünden ayrılıyor bir süre sonra? sıkınca çıkan, iltihaplı kıl dönmelerinden bahsediyorum. çok iyi değil mi otomatik olarak kökünden ayrılması?
0
Wakatakakage
(10.11.21)
iltihap içeriğinden yani yağdan kayıyor, sıyrılıyor.
çoğu zaman da bu gerçekleşmiyor zaten hapsoluyor. bu nedenle operasyonla alıyorlar.
0
rewlack
(10.11.21)
kıl dönmesinde en büyük neden, kılın dışarıdan içeri girmesi.
yıllar önce operasyon geçiren bir arkadaşıma doktoru, düşen saç ve diğer kılların bölgede takılmaması için makat bölgesini düzenli olarak tıraş etmesini söylemiş.

bahsettiğiniz şey sanki kıl dönmesi değil de batık kıl gibi geldi bana.

---alıntı---
Kıl dönmesinin nedenlerinden biri de sırt bölgesinden dökülen kılların kuyruk sokumu bölgesinde dönerek derinin içine doğru ilerlemesiyle meydana gelmesidir. Bunun dışında uzun süre oturmak, aşırı kilolu olmak, terlemek, ağırlık kaldırma gibi zorlayıcı sporlarla uğraşmak, uzun süre motosiklete veya bisiklete binme gibi sporlar da kıl dönmesine neden olabilmektedir.

Kıl dönmesinin oluşumundaki asıl faktör ise kıl kökünün dibinde, kıl kökünün apse veya iltihap yapmasıdır. Kuyruk sokumunda oluşan kıl dönmeleri makat kemiğinin biraz üstünde meydana gelir. Makat bölgesindeki ufak çatlamalar sonucunda bölgeden birden fazla kıl birikebilir ve kıl dönmesine yol açar.
Kıl Dönmesi Neden Olur?

Özetle kıl dönmesi, kılın cildi delerek cilt altına yerleşmesiyle meydana gelir. Özellikle kuyruk sokumu bölgesinde sıkça gözlemlenir. Kuyruk sokumu bölgesinde oluşmasının başlıca sebebi bu bölgenin kıllı bir yapıya sahip olmasıdır.

Yine dar pantolonların giyilmesi de kıl dönmesinde oldukça büyük bir etkendir. Kılın kalçaların arasında yönünü değiştirip içeri doğru batmasına ve bu bölgede yer etmesine neden olur. Sırttan dökülen kıllarda aynı şekilde büyük ölçüde kıl dönmesi nedenlerinden biridir.

(kaynak: www.acibadem.com.tr)
0
d e j i n
(10.11.21)
(16)

ebeveyn olmaktan mutlu olan ebeveyn gördünüz mü hiç?

erenderk
lafta değil, gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum. eylemlerinde ve sözlerinde o mutluluğu hissettirenlerden. ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar.
lafta değil, gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum. eylemlerinde ve sözlerinde o mutluluğu hissettirenlerden.

ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar. illa ki seviyorlardır da (ki zaten sanki başka şansları mı var? mecburen sevecek, sevmese ya da sevmiyorum dese ne değişecek ki, tabii ki "seviyorum, özünde süper bi şey" falan diyecek), iş sosyal hayata ve diyaloglarına yansımalara gelince ağızlarından bi tane olumlu laf duymuyorum çocuklarına ilişkin. çocuklardan kaynaklı yapmak zorunda oldukları işlerden bıkkın bi havayla bahsediyorlar hep. sanki gizli gizli "çocuğunuz olduğunu veya bu kararınızı hatırlamayacaksınız, çocuğunuz da acı çekmeyecek, çocuğunuz olmadan önceki hayatınıza geri dönmek ister misiniz?" bu soruyu sorsak hepsi evet dermiş gibi geliyor. evet demeseler bile bi düşünürler kesin.

acaba ebeveynlik çok kötü bi şey mi?
0
erenderk
(09.11.21)
Çok kötü bir şey değil ama çok zor bir şey.
(5.5 senelik anneyim)
İlk 3 sene sorsan çocuktan önceki hayatıma geri dönmek isterdim ama şu anda o kadar çok istemiyorum. Büyüdükçe olay zevkli olmaya başladı ama hala çok zor
0
sta
(09.11.21)
Annem. Annelerde değil de babalarda hep bir şikayet, nazlanma oluyor bence. Herkes baba olmasın.
0
Josephine.
(09.11.21)
Valla boyle surekli olarak mutlu ya da mutsuz olacaklar diye bir olay yok ki. Mutlulugu da yasamislardir, mutsuzlugu da. Mesela ben universiteye ilk yerlestigimde deli gibi sevinmistim cunku benim icin bir hedefti. Ama universite acildiginda ve sabahin korunde kalkmak zorunda kaldigimda surekli sovdum. Derslere calisirken mutsuz oldum ancak sabahlara kadar batak attigimda mutluydum. Ayni sekilde sinavlardan dusuk not aldigimda mutsuz oldum ancak iyi not aldigimda mutlu oldum.

Yani demem o ki ebeveynlik de bunun gibi bisey. Oyle dogrusal ve sabit bir cizgide ilerlemez olay. Mutlu olduklari zaman da olur mutsuz olduklari zaman da cunku zorlugu da var bisekilde sana getirecegi faydasi da var. Misal benimkiler su an mutlu ancak benim kucuklugumde yani surekli benle ugrasmak zorunda olduklari zaman diliminde bu kadar mutlu olduklarini da sanmiyorum. Bu da oldukca normal.
0
j r r tolkien hayrani
(09.11.21)
www.youtube.com


gördüm, üç dünya güzeli evlatları var. sanki "profesyonel" ebeveynler :) öyle mutlular yani ebeveyn olmaktan, insan yetiştirmekten. tüma aile hep musmutlu var olsunlar.

sorunuzun cevabı çok kültürel bişe bence. insanlar ayıp olmasın diye yani mecbur hissettiklerinden evleniyor veya meslek seçiyor veya çocuk yapıyor buralarda.

bir de dizi tavsiyesi: workin' moms
0
rewlack
(09.11.21)
Genç yaşta anne olan birilerinden çocuklarıyla birlikte olgunlaştıklarını ve iyi ki dediklerini duyuyorum sık sık. Tabii ki geceleri uykusuz kalmak, her yerin bebek boku ve kusmuğu olması, büyürken masrafların artıp o bok kokusuna bile hasret bırakması, ergenliğiydi falan derken ebeveyn şikayet edebilir. Ama anne baba birbirini seviyosa o zaman çocukla da mutluluk artıyodur gibi. Böyle sevgi pıtırcığı bi çift var tanıdığım, çocuğa baya “aşkımızın meyvesi” bakışı atıp birbirlerine sırıtıyolar.

Kısacası babayı bilmem de anne için sevgi fiks, şikayetler filan da öyle muhabbet konusu gibi.
0
kulaktan dolma biber
(09.11.21)
Kendi ailem ve akrabalarım çok mutlu. Çocukları olarak öyle müthiş insanlar değiliz belki ama hep karşılıklı sevgi ve saygı içinde büyüdük, böyle gidiyoruz.
0
hadi ya la
(09.11.21)
Kötü değil kesinlikle ama zor. Ve zor olanı daha da zorlaştıran bir kültürümüz var. İsteyerek çocuk sahibi oldum ama çocuk doğurmak için yaşamadım ve evlenmedim. Yani kişi istemiyorsa çocuksuz da olur. Çocuk olunca hayatın ona ait oluyor, onun müsade ettiği ölçüde diğer rollerini oynayabiliyorsun hayatta. Yani benim için böyle, çocuğuna güvenilir bir bakımveren bulup diğer rollerini de eksiksiz yerine getiren vardır mutlaka. Bir ebeveyne çocuğu belli yaşa gelene kadar ne yapıyorsun diye sorsalar alacakları cevap hep çocuk etrafında döner. Tabii ki yakınma da işin içine giriyor, çünkü çocuk büyütürken zorlanmayan yok.

Ama tüm bunların yanında saksıdaki çiçeğe su verip açtığını görmek bile mutlulukken bir canlının büyümesini, kendine ait bir kişiliğe sahip olmasını, öğrenmesini, konuşmasını, dünyaya karşı çektiği yabancılığı ve alışmasını görmek bir mucize gibi. Bazen eski hayatımı çok özlüyorum, hatta depresyonda olduğum için normal anne babalardan daha çok özlüyor bile olabilirim ama çocuksuz zamanlarıma dönmeyi istemem. Anne olmak elzem değil, ama imkan ve sorumluluk bilinci varsa yaşanmasını tavsiye edebileceğim bir hayat deneyimi.
0
curukturpkokusu
(10.11.21)
uyku düzenleri olsa çok zor değil. onlarla iletişim kurmak onları eğitmek öğretmek çok zevkli. ama geceleri uyanmasınlar ne olur :)
0
xrated
(10.11.21)
ben mutluyum. çok isteyerek anne oldum. büyüdükçe daha bir çok seviyorum. ama tek başıma bakıyorum ve çok zorlanıyorum. gece 7-8 kez uyanıyor (1.5 yaşında), tüm gün aşırı enerjik ve devamlı ilgi gerektiriyor ve kendime ait 5 dk bile bulamayabiliyorum gün içinde. büyüdükçe kolaylaşacak diye umut ediyorum.
0
deartheodosia
(10.11.21)
Ben asıl ana baba olup bundan mutsuz olduğunu kendine itiraf eden görmedim. Konya'nın bir köyünde yaşayan homoseksüel olan bir amcanın asla bunu kabul etmemesi gibi bişey bu, sadece kendi başına kaldığında zaman zaman aklına gelen ama bununla yüzleşmeyip "yok yaa olur mu öyle şey heteroyum tabii ki, yok ya olur mu öyle şey mutluyum evladım olduğu için tabii ki" demesi gibi bişey. Artık çocuk var ve mutsuz olmak bişeyi değiştirmiyor, haliyle mutlu kısımlara odaklanmak zorundasın. Çünkü çok büyük "günah/kabahat" ikisi de.
0
Bruce
(10.11.21)
ebeveynlik insanı geliştiren birşey. ben de anneliğimin ilk 2,5-3 yılında şikayet ediyordum herşeyden. şuursuzmuşum. attachment parenting ekolünden kitaplar okumaya başladıktan sonra çocuklarıma saygı duymaya başladım. zaten hep seviyordum ama bir tık boyut atladık, artık onlarla iletişim kurmak keyifli hale geldi. ne düşündüklerini öğrenmek için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyorum, çocukları geçiştirmiyorum. bazen çileden çıktığım oluyor ama onlara büyük tepkiler vermemeye çalışıyorum. çünkü ben daha relax olunca sorunlar daha kolay çözülüyor, tekrar mutlu moda daha kolay geçiliyor. bunları zamanla kendim öğrendim, çünkü büyüdüğüm aile hiç böyle değildi.

şikayet bizim toplumda bir kültür haline gelmiş, insanlar birbirinden görüp muhabbete dahil olabilmek için şikayet ediyorlar bence. sorunlarıyla gerçekten baş edemedikleri için değil. okul kapısında beklerken ailelerin çocukları hakkında şikayetlerini dinlerken üzülüyorum gerçekten, ya bu çocukların hiç mi iyi özellikleri yok diyesim geliyor, ki bazı eleştirileri çocuklar da duyuyor. o ortamda susuyorum, aksi birşey söyleyip ukala veya aşırı kitabi (yapay) ebeveynlik yapan biri gibi anlaşılmamak için.. okul kapısıdaki muhabbete en basit örnek şu olabilir, diyelim ki çocuk o gün iyi birşey yapmış, öğretmen iltifat ediyor ve takdirini veliye söylüyor. velinin cevabı aman yok evde hiç öyle değildir bla bla şeklinde.. hiçbirşey yapamıyorsan teşekkür et geç yani.. neyse. ebeveynliğin öğrenilmesi gerektiğinin kendim biraz gecikmeyle farkına vardım, çabalıyorum, umarım herkes de farkına varır. insan hayatı çok kıymetli çünkü.
0
evanka
(10.11.21)
www.instagram.com

faydalı bilgi
0
bir soru sorcam
(10.11.21)
@evanka +1, şikayet kültür haline gelmiş. bunun yanı sıra, bunu bir markanın ekşi başlığına girip sadece olumsuz yorumsuz okumaya da benzetiyorum. insanlar olumsuzluklar üzerinden bağ kurup sosyalleşmeye meyilli. bir de hazır olmadan ezbere çocuk yapanlar var, kaynım ve eltim bebekleri olduğunda sürekli "ay gezin gezin, çocuk olduğunda hiçbir yere gidilmiyor" şeklinde konuşup, şikayet ediyorlardı. gezmeyi seven insanlar ama daha yaşadıkları yerin 3 saatlik araba mesafesinden çıkmadan çocuk yaptılar. bana bu şekilde sürekli şikayet edilmesi çok itici geliyor. iş yerindekilerin de kendilerine acındırıp işten kaytarmak için özellikle şikayet ettiklerini düşünüyorum :)

bunu çocuk bekleyen insanlara da çok yapıyorlar bu arada. "bol bol uyu birkaç ay sonra uyuyamayacaksın" gibi bir sürü laf. yani bunları düşünüp göze almadan çocuk yapmaya karar vermiyordur herhalde kimse? olgun insanların bu davranışın tam aksini gösteriyorlar mesela, olumlu deneyimlerinden bahsediyorlar hamilelik haberini aldıklarında.
0
gmzo
(10.11.21)
tam olarak Bruce +1

çevremde aşırı isteyerek falan çocuk yapan tanıdığım tek bir kişi var, o da mutlu.
gerçi mutluluk da göreceli, çocuktan başka bir hayatı yok.
ama onun dışında herkes "evliyiz, işte çocuk yapmak lazım" falan kafasıyla çocuk yaptığı, hatta "evlenme yaşı geldi" falan diye evlenmiş olmak için evlendiği için hepsi mutsuzluktan dökülüyor.
işin kötüsü, bu "hâli" evli olmanın normu olarak görüyorlar.

çoğunun hayat düzeni, ekonomik durumu falan da bozuldu, pek kaldıramadılar çocuğu.
mutlu olmamalarının getirdiği vicdan azabını da çocuğa sınır koymayarak, anlamsızca üstüne düşerek falan kapatmaya çalışıyorlar.

ebeveynlik kötü değil, sadece herkes ebeveyn olmaya hazır olmayabiliyor.
hayatın akışında öylesine değil, "istiyorum bunu artık" diye yapılacak bir şey.
en azından bu devirde artık öyle oldu.
0
blatta hiberna
(10.11.21)
gizli gizli degil, zamani geri dondurmek mumkun olsa evet son 6 seneyi geri alalim derim. hep diyorum. hatta sasirdim burada gorunce.

bu cocuguma en iyi anne olma cabami degistirmiyor. icimde bir canavar yok.
0
2oda1salon
(10.11.21)
çok gördüm.
annelliğin ne olduğunu bilsem anne olmak istemezdim diyeni de gördüm.
ama zamanı geri almak isterdim diyen az, yine de herşeye değer diyenin oranı daha çok.
hepsinin deneyimine sonsuz saygım var.
0
hopp
(12.11.21)
(4)

iş bulma sorunu

atina
merhaba ben işletme fakültesi lisans ve yüksek lisans mezunuyum. daha önce çeşitli işler yaptım. hatta kendi kişisel işlerimle de para kazandım. ancak iş bulamıyorum bir türlü. nerdeyse 1 yıldan fazla boş boş kariyer sitelerinde zamanımı kaybediyorum. insan kaynaklarına ilgim vardı. teorik bilgileri
merhaba ben işletme fakültesi lisans ve yüksek lisans mezunuyum. daha önce çeşitli işler yaptım. hatta kendi kişisel işlerimle de para kazandım. ancak iş bulamıyorum bir türlü. nerdeyse 1 yıldan fazla boş boş kariyer sitelerinde zamanımı kaybediyorum. insan kaynaklarına ilgim vardı. teorik bilgilerim var belki bu alanda daha da derinleşirim diye ama bırakın İK uzmanı da uzman yardımcısı hatta İK asistan pozisyonları için de değerlendirilmiyorum. 32 yaşındaım diye mi bunlar oluyor anlamadım. koca istanbul'da tüm arkadaşlarım işe girip rahatlıkla girip çıkıyor, ben tutunamıyorum.
referansım yok(eski iş yerleri sadece).
elden ya da maille cv'mi yönlendirdim bir sonuç çıkmadı. ik danışmanlık şirketleri bile cvp vermiyor. var mı öneriniz ya da yardımınız

edit:lütfen cv'yi güncel tutun tarzında önerilerde bulunmayın.
0
atina
(08.11.21)
cvni her gün güncellemiyorsun
ön yazın yok veya güçsüz
son iş deneyiminle alakasız işlere başvuruyorsun
yabancı dilin yok
cvde açıklanamayan açık var. (uzun süre işsizlik, ani iş kayıpları vb)

32 yaşındaki birinin kabaca 10 yıl iş deneyimi olması gerek, dolayısıyla bu deneyimdeki biri ya yüksek ücret/mevki isteyen ilanlara başvuruyor (grup lider, min.orta düzey yönetici gibi.) dolayısıyla rakipleriniz güçlü ve seçilme süreniz uzun. ya da böyle ilanlara değil, daha junior pozisyonlara başvuruyorsunuz iş verenler de sizin yerinize riske, uzun süreli çalışmaya ve az ücrete daha açık, ortama yaş açısından daha uyumlu ve daha tahammülkar olduğunu düşündükleri birilerini alıyor.

tahminlerim böyle.
0
rewlack
(08.11.21)
Mutlaka düşünmüşsünüzdür ama arkadaşlarınız hatta arkadaşlarınızın arkadaşları üzerinden referans vasıtasıyla gitmeyi deneyin.
0
salihdt
(08.11.21)
üstteki arkadas durumu çok güzel özetlemiş. konum itibari ile, aksama kadar ayni cv'yi saga sola yollayıp, islere başvurmak sizin durumunuzda biri icin verimsiz bir yol. bu kısır donguyu kirmaniz lazım. bence uzun sureli ve kapsamlı bir is bulma planı yapin.

-online yada yuzyuze kurslar, sertifikalar ile cv'nizi zenginleştirin.
-acik da olsa üniversiteye falan başvurun. okumazsanız bile öğrenci gorunun. öğrenmeye meraklı bir intiba birakin.
-cv'nizi sürekli güncelleyin. cv sadece calisilan yada okunan yerlerden ibaret degil. sürekli cv'ni acip ne ekleyebilirim, nasıl daha etkili hale getirebilirim kafa patlatin.
-online ilanlara başvurmak yerine bağlantı kurup saga sola haber salın. ama uzun sure issizsiniz diye de her ilana atlamayın. yoksa sevmediğiniz isi yaparsınız.
0
buenosdias
(08.11.21)
@buenosdias ücretli-ücretsiz bir sürü sertifikaya sahibim. hatta o kadar çok ki bazılarını yazmıyorum bile.

"öğrenmeye meraklı bir intiba birakin" yazmışsınız? kime diye bir sorayım ben de. hatta soru şöyle olsun hangi işveren? k.bakmayın ama tavsiyeniz bir kısır döngü içeriyor.
ve evet bağlantı kurup söylemeye çalışıyorum. torpilim yok. ha bir de ben zaten özel bir okulda burslu öğrenciyim bunu yazmıyorum bile cv'ye. çünkü yaşım ve eğitimlerim itibariyle oldukça saçma.
yine de sağolun.
0
🌸atina
(08.11.21)
(5)

Jest, mimik, beden dilinin yoğun olduğu diziler

psmstc
Oyunculukların da iyi olduğu, tavsiye edeceğiniz bu tipte bir dizi var mıdır? Sitcom tarzı olabilir.
Oyunculukların da iyi olduğu, tavsiye edeceğiniz bu tipte bir dizi var mıdır?

Sitcom tarzı olabilir.
0
psmstc
(08.11.21)
Seinfeld
0
buenosdias
(08.11.21)
Friends, Chandler'ın mimikleri, beden dili yeter :D
Ross da iyidir beden dili konusunda
0
matilda
(08.11.21)
ispanyol dizileri (genel)
italyan ve portekiz yapımlarında da mimikten çok jest öne çıkar.
0
rewlack
(08.11.21)
sordugunuz sekilde kullanilmamakla beraber lie to me'yi onerebilirim. izleyince neyi kastettigimi anlayacaksiniz.
0
in vino veritas
(08.11.21)
Seinfeld
0
kediperili
(08.11.21)
(4)

istanbul'da hali nereden alınır?

buenosdias
oyle dokuma falan olmasina gerek yok. hatta kesme hali bile olabilir. en çok çeşitler nerede vardır acaba?
oyle dokuma falan olmasina gerek yok. hatta kesme hali bile olabilir. en çok çeşitler nerede vardır acaba?
0
buenosdias
(08.11.21)
semt pazarinda bulunur. yesilkoy/bakirkoy/besiktas
0
tahtakafa
(08.11.21)
koçtaş
0
rewlack
(08.11.21)
Minibus caddesindeki halicilar.
Goztepe ile goztepe ssk arasinda var birkac tane.
0
kuehles blondes
(08.11.21)
yakınsanız eminönünde kürkçü han içinde var halıcı. yakın zamanda 6m2 halıyı 120 liraya aldım. bütün evin halısı iyi bir salon halısından ucuza geldi. makinede yıkanıyor, leke tutmuyor, hem yazlık hem kışlık kullanılabiliyor.
0
kakamelsokoban
(08.11.21)
(13)

okul seçmek / meslek seçmek

spivak
oglum seneye almanyada üniversiteye başlayacak. ancak hala kendisine en uygun meslegin ne olacagina karar verebilmis degil. bazi kistaslari var, örneğin1- sayisal bir bölüm olmasin, mühendislik gibi matematik egitimi alacagi bir bölüm istemiyor. Ablasi almanyada yazilim okudu, cok zorlandi. 2- alman
oglum seneye almanyada üniversiteye başlayacak. ancak hala kendisine en uygun meslegin ne olacagina karar verebilmis degil. bazi kistaslari var, örneğin

1- sayisal bir bölüm olmasin, mühendislik gibi matematik egitimi alacagi bir bölüm istemiyor. Ablasi almanyada yazilim okudu, cok zorlandi.
2- almanca c1 ingilzcesi b2 seviyesinde, iletisim kuracagi ama pazarlama gibi insanlari ikna etmek icin tek ayak üstünde bin yalan söylemek zorunda kalmayacagi bir bölüm istiyor.
3-almanyada bir basketbol kulübü ile anlasma yapmak üzere, o kulüpte basketbol oynayacak bir taraftan, bu sebeple okul disinda da zamanı kalsin, mümkünse calisiyorken de spora devam etsin istiyor.
4-okul sonrsi almanyada kalmayabilir başka bir avrupa ülkesine de gecebilir, bu sebeple her yerde gecerli bir meslegi olsun istiyor. türkiyeye dönmeyi düsünmüyor.

ben bu kosullari dikkate alarak lojistik oku, lojistikci ol dedim ama aklina pek yatmadi. bu kosullari düsündügünüzde sizin akliniza nasil bir meslek ve okul geliyor? almanya ya da başka bir avrupa ülkesinde okuyan/calisan arkadaslar ne önerirler?
0
spivak
(08.11.21)
psikoloji, sosyal hizmet gibi bölümler bence.
0
candide
(08.11.21)
Almanya'nın Besyo'su yok mu. Madem basketbol oynuyor, antrenörlük okusun.
0
dissendium
(08.11.21)
almanyadaki spor bölümleri, bizim buradaki besyolara benzemiyor. spor bölümlerinin yanında ekstra bir egitim daha alman gerekiyor, spor ve ekonomi, spor ve diyetisyenlik, spor ve fizyoterapi gibi.
0
🌸spivak
(08.11.21)
gazetecilik
0
barankovan
(08.11.21)
Bence işletme okusun. Çok kararsızsa bu bölüm nereye çekersen oraya gidebilecek bir bölüm.
0
mg3929
(08.11.21)
Merhaba,

Bu profile sahip birisi ilgi duyduğu bir sosyal bilim alanına yönlendirilebilir bence.
-siyaset bilimi
-uluslararası ilişkiler
-iktisat
-işletme
-psikoloji
0
but that was just a dream
(08.11.21)
yazılım, bilgisayar programcılığı vs bunlar matematik içerikli bölümler değil (sayısal zeka gerektiriyorsa bile) ve her yerde yapılabilecek işler. bunlara yönelebilir. hem dijital de olsa bi şeyler yaratmak eğlenceli bence.
0
erenderk
(08.11.21)
öğretmen olsun bol bol iletişim gerektiren bir meslek.
0
xrated
(08.11.21)
merhaba önceliklikle şimdiden tebrik ederim çocuğunuzu.
son zamanlarda 18-20 yaşındaki affedersin eşek kadar olmuş çocuklara -bizzat kendileri yapması, düşünmesi- gereken şeyler için ebeveynlerinin yazdığını çok görüyorum. interrail gruplarında, konser, festival gruplarında, ev ilanı sitelerinde vs vs.

öncelikle iyi ebeveyn olma çabanız şahane, hem araştırma hem onu yüreklendirme anlamında desteğinize devam edin ancak bu noktada artık abartmayın. bu konu sizi ne kadar ilgilendiriyor? ve neden?

sevdiğim bi profun hoş bi sözü var özetle şu; ya bu yaşa kadar ne yapmak istediğine karar verecek insanlar yetiştirin ya da bunu yapamadıysanız (yaptığınıza güvenmiyor/inanmıyorsanız) zaten sizden fikir almasın. tam oksimoron oluyor yani.

neyse, cevaba gelirsek,
üniversiteyi meslek edindirme mekanı olarak görmesin ve kurgulamasın. hele bir de title vermeyen bölümlerde okuyacaksa manevra alanı daha geniş olur. ama örneğin ziraat mühendisliği okusaydı da sadece tarımla uğraşacak değildi. ders içeriklerinden, projelere lisansta harcayacağı 3-4 yılda hangisinde çok zevk alarak vakit geçirecekse oraya gitsin. sosyal bilimlerle arası nasıl? sanatla arası nasıl? basketbol oynuyorsa takım çalışmalarına daha yatkın olabilir bu durumda karar alıcı meslekler/pozisyonlar istemeyebilir. ama sonuçta şimdiden hele bir de bu yeni kuşak için, okuyacağı lisans ömür boyu üzerine yapışacakmış baskısını hissettirmemek gerek, onun da hissetmemesi gerek bence.

ödev yapmayı seviyor mu? konuşmayı mı yazmayı mı yani tek başına araştırma yapmayı mı seviyor? uyumlu ve alttan alan biri mi yoksa liderlik taslayan biri mi? bütün bunların yanında dediğim gibi bölümlerin, derslerin kirkulumlarına göz atsın. üniv.forumlarında üst sınıfların yazdıklarına falan baksın. bunları siz yapmayın ama; o yapsın.

geçerlilik konusundaysa hukuk, tiyatro, öğretmenlik gibi ülkelerin kendilerine has bölümler yazmayacaksa büyük bir problem yaşamaz.
uluslararası ticaret, ekonomi falan geliyor aklıma ama matematiksiz hayat çok zor. grafik tasarım, yeni medya, iletişim tasarımı gibi şeyler de olabilir.
özetle önemli olan okulda severek derslere girmesi, merakla ödevleri, projeleri yapması ve geçirdiği sürede dersler dışında da bir takım donanımlar (mesleki veya değil) kazanması.
0
rewlack
(08.11.21)
Selamlar,
Türkiye'den 4 yıllık lojistik mezunu, Fransa'da çalışan biriyim.

Bir kere lojistik dediğinizde mezunların ne yaptığına bakmak lazım.
- lojistik servis sağlayıcıda calismak (gümrük, nakliye, depolama gibi servisleri sunmak)
- üretim ya da dağıtım yapan bir firmada lojistik aktivitelerinde çalışmak
- gene bu firmalarda talep planlama/üretim planlama/ malzeme planlama yapmak.

Açık söylemek gerekirse üniversiteye girerken "lanet olsun fiziğe matematiğe" diye girdim. Bölümden birincilik ile mezun oldum, mezun olmadan matematiksel modelleme ve planlama dersinde öğrenci asistandim çünkü o matematiği çok sevmiştim. Yani uygulamali matematik lojistikte var ( safety stock hesaplama, konteyner/kamyon doluluk hesaplama, talep tahmini yapma, optimum order quantity hesaplama vs).

Buna ek olarak insanlarla konuşma da var, heralde en az insanla konuştuğum zaman üretim planlamaydi. Ama malzeme planlama/satin alma falan sürekli iletişim var.

Yalnız su var; kesinlikle uluslararasi. Lojistik değil de supply chain denilen bir bölüm okursa her ülkede is bulur. Sırf adinin supply chain denmesi daha cok kapi acar. Buna ek olarak Türkiye'den tam tersi olarak Avrupa'da aranan bir meslek (Türkiye'de de araniyor ama Türkiye'de Avrupa'da lojistik mezununun yaptığı ise isletme/iibf mezunu/mühendis de alınıyor. Bu sebepten Avrupa'da benzer talep olsa da arz Türkiye'den az haliyle bir ilana 2bin kisi basvurmuyor)

Çocuğunuz hangi mesleği seçsin kisminda benim tedarik zinciri icin diyeceklerim bunlar. Avrupa'da genelde tedarik zinciri/lojistik/satin alma farklı olabiliyor. Alanlasma Türkiye'den cok daha iyi.

Matematiksiz hayat zor. Supply chain her yeri matematik. Matematiksiz olması için depoda forklift kullanmasi lazım ya da tır şoförü olabilir. Belki gümrük işlerinde yoktur ama o da bana göre dünyanın en sıkıcı işi.
0
logisticsmanager
(08.11.21)
psikoloji, sonrasında spor psikolojisi alanında uzmanlaşabilir.

türkiye'ye dönmemek şartı ile.
0
a darkness coming
(08.11.21)
Kusura bakmayın ama meslek böyle kriterle bulunmaz. Örneğin yukarıda bahsi geçen "Psikoloji" ve "İşletme" birbirinden ne kadar farklı alanlar; bunlardan biri bu tür bir kriter setiyle nasıl tercih edilir ki, bozuk para atarak mı?


Ayrıca İktisat ve İşletme içinde matematik barındırır; muhasebe, ekonometri, istatistik gibi bir sürü ders var. Mühendislikteki gibi "Manyetik Alan Teorisi" ya da "Diferansiyel Denklemler" falan okutulmaz ama içinde hiç matematik olmayan bölüm de zor.

Pazarlama bölümündeki insanların hayatlarını yalan söyleyerek kazandıklarını düşünmek saçmalık olduğu gibi, insan çalışma hayatında kendini hangi ortamda bulacağını bilemez. Bir sanat tarihçisi hoşlanmadığı şeyler söylemek, anlatmak zorunda kalabilir.

Okul dışında zamanı kalması da benzer bir açmaz; okuldaki yükü biraz da okuduğu bölümü ne kadar önemsediğiyle alakalı.
0
salihdt
(08.11.21)
matematik olmasın diye kriter mi olur ya. kendisi liseyi nerede okudu bilmiyorum ama ben iyi bir anadolu lisesi'nde okumama rağmen matematiğin ne olduğunu, ne kadar önemli olduğunu üniversitede, lisansta kavrayabildim.

neyse benim cevabım, ister formal bir eğitimle meslek sahibi olsun olsun ister informal, bence en güzeli öyle bir kişi olmak ki, insanlar size animelerdeki gibi titreyen gözlerle bakıp "allah aşkına yap şu işi" demeli. bu da ne ilginçtir ki artık türkiye'de "ustalık" işleri oldu, formal eğitimlerden geçmiş adamlar değil. diğer işlerin hepsi dandik ve emeğin karşılığı az. biraz dişini sıkıp mühendislik, tıp gib bölümler yazsın ve kendisini kurtarsın.

bu arada evet dümdüz lojistik değil de "business intelligence, supply chain management (yazılım oryantasyonlu)" gibi bölümler iyi olabilir. işletmeden iyidir.
0
1195
(08.11.21)
(6)

ocakta/fırında kestane yapılıyor mu?

fatihkkk
kestane nasıl yapılıyor? tencerede suda kaynattıp yiyebiliyor muyum? ya da dümdüz fırının içine atıp beklesem oluyor mu?tadı çok güzel. yapması da kolaysa bol bol yapalım yiyelim yahu.
kestane nasıl yapılıyor? tencerede suda kaynattıp yiyebiliyor muyum? ya da dümdüz fırının içine atıp beklesem oluyor mu?

tadı çok güzel. yapması da kolaysa bol bol yapalım yiyelim yahu.
0
fatihkkk
(07.11.21)
Düdüklüde yaptim güzel oldu.
Ocakta tavaya koyup kapağını kapatirsan da güzel oluyor. Hafif su sicrat ama üzerine kuru oluyo yoksa
Firinda denemedim.
0
westblack
(07.11.21)
maket bıçağıyla kesip (hatta mümkünse suda bekletip,şişirip) fırında fanı açıp kavurabilirsiniz.
0
rewlack
(07.11.21)
Yapması basit, bu videoda gösterdiği gibi çizersen kabukları çok güzel soyuluyor ve içi hiç ziyan olmuyor
youtu.be

Fırına atsan da olur fakat ocak üzerinde tencere ile hem daha pratik hem de lezzetli
0
freebird5406_2
(07.11.21)
Döküm tava varsa neredeyse sobada pişmiş gibi oluyor. Çizip suda beklettikten sonra tabii.
0
kobuzchu kiz
(08.11.21)
annem suda bekletmeyip bıçakla çizdikten sonra fırına atıyor. leke yapmaması için altına yağlı kağıt koyabilirsiniz.
0
rojhat
(08.11.21)
çizip tost makinasında yapın, fırın kadar kurumuyor ve daha kısa sürede oluyor, yıllardır öyle yapar yeriz. Ya da kesmeden suya atıp kaynatmaca. En son yanlışlıkla suyunu çok çektirdim, kestaneler patlarken fark ettim ama fırınlama-haşlama arası oldu o da baya güzel oldu bence.
0
ruz
(08.11.21)
(8)

hepatit b testi istemeyen havuz :/

rewlack
cadde'de istek vakfının/lisenin havuzunu kullanan takımlar, kursiyerler ve hocalar var. ben de stil öğrenmek için özel ders veya grup dersi için aradım, detayları anlattılar. yalnız girişte, kayıtta rapor falan istemiyorlar. bu biraz hoşuma gitmedi ama tabi öte yandan tatilde şurada burada da aynı d
cadde'de istek vakfının/lisenin havuzunu kullanan takımlar, kursiyerler ve hocalar var. ben de stil öğrenmek için özel ders veya grup dersi için aradım, detayları anlattılar. yalnız girişte, kayıtta rapor falan istemiyorlar. bu biraz hoşuma gitmedi ama tabi öte yandan tatilde şurada burada da aynı durum. (tatilde şurada burada havuza girmeyeli 10 sene olacak) bunun hpv'si var, hepatiti var :/

gitmesem mi?
daha tedbirli başka seçenek neresi var?
bu durum normalse başka yerler neden test sonucu istiyor peki?

nenen ölsün burhan felek. çok uzaksın yaa.
0
rewlack
(07.11.21)
havuzdan hepatit b, c virüsleri kapma şansınız yok sayılacak kadar düşük. aksi halde zaten havuza gitmek bu kadar kolay olmazdı merak etmeyin. yani atıyorum evli olduğunuz kişinin sizi aldatması sonucu hastalık kapma olasılığınız eminim daha yüksek olurdu.

ayrıca test isteyen havuzlar da sonuçta bir sefer istiyor. bu da göstermelik bir durum... havuzun temizliğine dikkat etmeniz ve kriter olarak bunu göz önünde bulundurmanız sizi daha çok şeyden koruyacaktır. havuzun bakımı düzgün yapılıyorsa hastalık kapma şansınız testle alıp vasat durumda olan havuzlardan daha düşük olur.
0
akhenaten
(07.11.21)
istek vakfının havuzuna 7 yaşındaki yeğenim 2 yıldır haftada iki gün gidiyor, babası da stil öğrenmek için bir dönem yoğun şekilde gitti. ne çocuğu ne kendisi herhangi bir sağlık sorun yaşamadı ki kendisi de oldukça titiz ve dikkatli bir insandır.
0
hypathia
(07.11.21)
@hypathia
yani nickinizi bile hepatit A diye okuyacak haldeyim :D

istek vakfı bana da güven veriyor neblim kontrollü falandır diye. ama işte ne benim ne de sizin verdiğiniz argüman "ruşen amcanın oğlu sedat da yapmış bişey olmamış" tan öteye gidiyor.
0
🌸rewlack
(07.11.21)
:) işte o kısım da artık sizin kararınız, sizin kaygılarınız. yani mesela covid konusunda endişeli bi insanım, iki sene neredeyse evden çıkmadım, insan görmedim diyebilirim ama bi havuzdan hastalık kapma fikri beni endişelendirmiyor. ayrıca akhenaten in dediği gibi test isteyenler de ilk seferde istiyor ardından herhangi bir takip kontrol yok. yani hastalık riskini hiçbir zaman yok edemezsiniz. ben sadece etrafımdaki birebir tanıdığım insanların yaşadığı konuda bilgi verebilirim. karar size kalmış :))
0
hypathia
(07.11.21)
yıllardır bir sürü şehirde antreman için havuza gittim daha test isteyen bir havuz ile karşılaşmadım.

Sanırım neredeyse hepsi devlet havuzları olduğu içindir. (Üniversite, belediye, Gençlik Spor)

şu ana kadar havuzun kendisinden bir hastalık kapan arkadaşım olmadı, zira antreman yapılan havuzlar, otel vs.nin eğlence havuzlarına göre oldukça temiz oluyor. Sonuçta havuz suyu oldukça ilaçlı ve bir organizmanın içinde yaşaması be bulaşması hiç kolay bir durum değil.

Arada soyunma odasından mantar kapan arkadaşlarım olmuştu, ama bu durumu da uzun bir süredir (15 seneden fazladır) hiç görmedim. Ki bu da doğrudan havuz ile alakalı değil, spor salonunda hijyen riskleri havuza göre çok daha büyüktür.
0
yeninesiltupcu
(07.11.21)
Test isteyen de düzenli istemiyor ki. +1

Yani ben test yaptırdım negatifim ve havuza devam ediyorum diyelim, 3 ay sonra hepatit kaptım ve havuza girmeye devam ediyorum. Ben dahil kimse hepatit olduğumu bilmiyor ki?

Bence de göstermelik bu havuz kaydından önce test isteme işi.

Ha desen ki xxx havuz işletmesi var, 3 ayda bir düzenli test istiyor. Ona şapka çıkartırım.
0
John Bloor
(08.11.21)
valla her yer başka demekki.
benim daha önce gittiğim havuzlarda (ibb) periyodik olarak isteniyordu. hatta çok net hatırlıyorum, kayıtta sıra olduğunda testi şimdi yaptırmayın nasılsa geçerliliği bitecek, sıra gelince yaptırırsınız falan diyorlardı.
0
🌸rewlack
(08.11.21)
valla her yer başka demekki.
benim daha önce gittiğim havuzlarda (ibb) periyodik olarak isteniyordu. hatta çok net hatırlıyorum, kayıtta sıra olduğunda testi şimdi yaptırmayın nasılsa geçerliliği bitecek, sıra gelince yaptırırsınız falan diyorlardı.
0
🌸rewlack
(08.11.21)
(10)

Size karşı haddini aşan espri ve sözlere nasıl yanıt veriyorsunuz?

psmstc
Bir arkadaş veya yakın bir akraba yapıyor. Ve bunu yapan kişi saf, bilinçsiz bir tip değil. Aksine egolu, hafif narsist bir tip olsun.Örneğin; evli olduğunuzu bilmesine rağmen cinselliğinizle ilgili bir espri yapması gibi. Nasıl karşılık verirsiniz?
Bir arkadaş veya yakın bir akraba yapıyor. Ve bunu yapan kişi saf, bilinçsiz bir tip değil. Aksine egolu, hafif narsist bir tip olsun.

Örneğin; evli olduğunuzu bilmesine rağmen cinselliğinizle ilgili bir espri yapması gibi.

Nasıl karşılık verirsiniz?
0
psmstc
(07.11.21)
Söylediği şeye göre değişir tepki. Ne biçim konuşuyorsun gevşek falan derim. Böyle tiplere uyuz olduğum için iş kavgaya kadar gidebilir.
0
dissendium
(07.11.21)
Aynı tonda cevap veririm altta kalamam.
0
olaylar olaylar
(07.11.21)
gülmem, kısa bir bakış atar, uzayda böyle bir varlık yokmuş gibi işimi yaparım. anlamazsa ısrar etmesi halinde tatsız bir sonuç alacağını belirtirim.
0
her giriste sifresini unutan adam
(07.11.21)
Haddini aşan espri yaparım
0
Josephine.
(07.11.21)
Bu cesareti bulacak nasıl bir gevşeklik yaptım diye kendime kızardım.
0
Zaman Tamircisi
(07.11.21)
Gülüp geçiyorum. Devam ederse lafımı söylerim.

Eskiden sert tepki verirdim, gerek yokmuş:)
0
dreamnesiac
(07.11.21)
sessiz kalıyor, yavaş yavaş ilişkimi kesiyorum bu tiplerle.
0
rewlack
(07.11.21)
ben biraz biriktiriyorum. cesaretleniyor bu arkadaş, zevzekliği artırarak gelme hakkını kendinde görüyor. zevzekliği bazıları cesaretlendiği için bazıları da sallanmadığı için artırıyor. sonrasında bozunca yüzündeki ifade daha bir görülmeye değer oluyor. ilk anda bozsan belki çaktırmadan devam edebilir ama birikmişlik olunca bozmanın dozajı da arttığı için kaçışı olmuyor.
0
onemoremile
(08.11.21)
@zaman tamircisi +1
0
Hallegadola
(08.11.21)
dreamnesiac +1, insanlar birbirinin dayanıklılığını sürekli test ederler, sen sinirlendikçe üzüldükçe vb. negatif duygu ve düşünceler ile tepki verdikçe seninle dalga geçmeye devam ederler. bu duygular ile tepki vermemelisin hatta hiç tepki vermemelisin. o kişi senin hayatına etki edememeli.

kurt köpeği ile finoyu düşün, küçük köpek büyük köpeğe havlar durur, büyük köpek küçük köpeği umursamadan yoluna devam eder ve etraftaki herkes o zırlayan küçük finoya üff uyuz oluyorum bunların bu şeylerine der.
0
selam
(08.11.21)
(5)

%100 ipek fular

invictae
Nereden alabilirim? Hediye olacak. Aklıma sadece Beymen geliyor. Sitesinde şu an 120-150 tl civarında. Bu fiyat iyiymiş. Seçenek olması açısından başka nerelere bakayım?
Nereden alabilirim? Hediye olacak. Aklıma sadece Beymen geliyor. Sitesinde şu an 120-150 tl civarında. Bu fiyat iyiymiş.

Seçenek olması açısından başka nerelere bakayım?
0
invictae
(07.11.21)
Silk&cashmere
0
Bruce
(07.11.21)
Vakko (daha pahalı)
Silkhometr (uygun fiyatlı)
0
pro9it9is9
(07.11.21)
Vakko
Beymen
Yargıcı

Yargıcı’nın outleti de var (osmanbeyde)
0
rewlack
(07.11.21)
eğer özel bir şey istiyorsanız burayı tavsiye edebilirim; goo.gl
daha bu yaz yurtdışına giderken alaman bir hanımefendiye hediye ipek şal aldım, ofiste epey beğenildi. 300 civarına almıştım diye hatırlıyorum ama 100 liraya da 1000 lira üstüne de seçenekler vardı.
onun dışında internetten alacaksanız kozahan'da satış yapan şöyle firmalara da bakabilirsiniz bence; www.bursaipek.com
0
leontocephaline
(07.11.21)
galigaipek.n11magazam.com
bu markadan 3 kişiye hediye aldım, çok beğenildi..
0
evanka
(08.11.21)
(9)

Tost makinası plaka temizliği

dantealighieri
Bir değil iki değil üç defa musluktan 60-70 derece su ile ellerim eldiven altında haşlanırcasına şu plakaları deterjanla ovdum ha ovdum, süngerin yeşil kısmıdır bastıra bastıra. Lakin bulaşıklığa kurusun diye bırakıyorum ertesi üzerinde damla damla yağ görüyorum. En sonunda nazilerin kullandığı alev
Bir değil iki değil üç defa musluktan 60-70 derece su ile ellerim eldiven altında haşlanırcasına şu plakaları deterjanla ovdum ha ovdum, süngerin yeşil kısmıdır bastıra bastıra. Lakin bulaşıklığa kurusun diye bırakıyorum ertesi üzerinde damla damla yağ görüyorum. En sonunda nazilerin kullandığı alev makinası ile yakacam bu plakaları. Bi çıkartamadım bu yağları ne yapmam gerekir a dostlar? (yağ çözücü kullanıcam ama güvenemiyorum öyle bi kimyasala açıkçası)
0
dantealighieri
(07.11.21)
Cif krem
0
yetkili birine benzeyen abi
(07.11.21)
yapışmaz özelliği varsa öyle bastıra bastıra yapmasaydınız keşke. eğer demir döküm ise gözenekli olur onlar yağ falan kalır. zaten döküme deterjanda vurulmaz.

bunların dışında bir malzeme ise yağ çözücü yapıp iyi durularsan bir şey olmaz. üstüne bir daha pril yaparsın.
0
xrated
(07.11.21)
Bulaşık makinasında temizleniyor
0
naksidil
(07.11.21)
Ayni dertten muzdarip biri olarak artik yagli kagit arasinda yapiyorum tostu.
Yagli kagit zararli mi bilmiyorum ama ben yagli kagit ustunde firinda tavukta yapiyorum. Dolayisi ile tostu da onun arasinda yapiyorum.
0
Filinta61
(07.11.21)
aman cif falan sakın ha! ağır kimyasaldır cif. ayrıca pütürlü yapıda olduğu için asla net arınmaz. küvete döktüğününüz şeyi, ekmek koyduğunuz yere sürmeyin arkadaşlar.

katı arap sabunu, sıcak su, limon kabuğuyla ovmak gibi önerilerim var.
ayrıca neden yağlı kağıt koymuyorsunuz normal zamanda? kağıtlar kirlendikçe atarsınız, makinenin ömrü de uzun olur.
0
rewlack
(07.11.21)
limon tuzu ve sirke deneseniz
0
all girls dream
(07.11.21)
1- bundan sonra yağlı kağıt tavsiye ederim.
2- yapışmaz kaplamalıysa büyük ihtimalle kaplama gitmiş o yüzden aslında zorlanıyorsunuz.
3- makinede en sıcak ayarda yıkayın yıkama biter bitmez çıkartıp(kurumayı beklemeden) o sıcakta yumuşamış olan yağlara bir de siz sıcak su altında müdahale edin. zaten bu 3. madde ile de çözülmezse atın gidin. cife falan gerek yok normal deterjan çıkartmalı.
0
floydian
(07.11.21)
önerileri deneyeceğim. tost yiyemiyorum ne zamandır. yıkıyorum yıkıyorum yine yağ damlası görüyorum deliriyorum. yağlı kağıt mantıklıymış ama. önce şu yağlardan bi kurtulsam..
0
🌸dantealighieri
(07.11.21)
yepis yeni bizim tost makinesinde de öyle yağ çıkmama sorunu vardı bu yüzden tost yemeyi bıraktım. daha yeni ürün teflon kaplama ve yağı çıkmıyor. sanırsam teflonun adiliği, çünkü aynı markanın (aksu) 20 yıl önceki ürününü kolayca temizleyebiliyordum. he bu arada bilimum yağ temizleyiciyle zorla temizleyip tost yemeyi bıraktım, zaten sucuk da pahalı :).

yanmaz kağıt önerilerine tenks
0
aokp
(08.11.21)
(13)

Kadikoy barlar sokaginda yasanir mi?

serseri marti
Gencler ne dusunuyorsunuz, kadikoy barlar sokaginda (kadife sokak) bir daire kiralasam bekar bir erkek olarak, orada yasayabilir miyim, yoksa fittirir miyim gurultu vs'den? malum kiralar cilgin, bir tek orada uygun bir seyler bulabildim.
Gencler ne dusunuyorsunuz, kadikoy barlar sokaginda (kadife sokak) bir daire kiralasam bekar bir erkek olarak, orada yasayabilir miyim, yoksa fittirir miyim gurultu vs'den? malum kiralar cilgin, bir tek orada uygun bir seyler bulabildim.
0
serseri marti
(07.11.21)
Yaşanmaz
0
kisa
(07.11.21)
Ben yaşardım, ailem hep sessiz sakin, nezih emekli semti türünden yerlerde yaşamayı isterdi ve öyle de yaptılar hep. Ben de belki de ondan dolayı hep hareketli, olaylı, cıvıl cıvıl yerlere ilgi duydum.

Kapıdan inince olayın içinde olacağım yerleri seviyorum. Siz de severseniz yaşanır. Ama her saniye şu ses bir dursun artık diye kendinizi yiyip bitirecekseniz o sesler yıllarca her saniye yanınızda olacak. Sizin karakterinize bağlı kısaca.
0
akhenaten
(07.11.21)
bu sadece hareket sevip sevmemek değil, ben yaşamadım fakat yaşayanlar şundan şikayetçiydi özellikle yazın cam açık uyumak durumundasın fakat 24 saat bitmeyen bir gürültü, sen istesen de istemesen de evin içinde, yazın çok daha çekilmez oluyormuş
0
freebird5406_2
(07.11.21)
Nö dostum nö. Moda'da yaşayan arkadaşım bile şikayetçi gürültüden.
0
dreamnesiac
(07.11.21)
Tarz meselesi. Kabadayı filmindeki ali Osman'ın oğlu gibi bir hayatın varsa neden olmasın? Ama kimsenin duvarına işemeyeceğinin garantisi yok sanırım.

Bir de ufak bir ayrıntı vereyim, geçen cuma mevzubahis yerde oturuyoruz. Biraz ileride tatlış bir kedi koklaya koklaya kendi etrafında dönüyor. Dedim ki "çişini yapacak". Kedi mastırı eşim ise "toprak falan yok mümkün değil" dedi. Gerçekten de ufukta hiç toprak yoktu. Kedi utana sıkıla çişini kaldırım taşının hafif çukurda kalan köşesine yaptı. Ardından çişin üstünü kapatmak için tırnaklarıyla betonu kazımaya çalıştı. Uğraştı uğraştı, bir sağdan, bir soldan... Tırmalama sesi bir an bana kadar geldi. Sonra utanarak uzaklaştı. İşte o an dedim ki "Allah hepimizin belasını versin."
0
prole
(07.11.21)
ilk bir kaç gün, süpermiş burası dersin. sonra uykular haram olunca, nerden geldim buraya, dersin.

imza: iki sene modada yaşamış ve zor kaçmış biri.
0
scudman1
(07.11.21)
Birak yasamayi aksam saati ekmek almaya gidemezsin yolda bicak takabilirler acik havadan korona kapabilirsin.
Hayatim kadikoyde gecti 2 senedir gitmiyordum, bu hafta gittim sok gecirdim.

Beyoglunun eski halinden bile kotu olmus.
Turizm bolgeleri bile bu kadar karisik ve les degil.
0
divit
(07.11.21)
Asla yaşanmaz, daireyi bedava verseler bile gitmeyin. Müşteri olarak güzel ama sakin olarak berbat bir sokak.
0
BuddyGuy
(07.11.21)
Delirirsiniz. Ssokağın bitmeyen gürültüsünün dışında, oradaki binaların arkada bahçeleri ortak ve onlarca barın bahçesinin sesi ölümcül bir uğultu olarak evi dolduracaktır. Eğlence bitti sakinleşti derken iki ergen sevgili pencerenizin altında iki saat bağırarak kavga edecek. Sonrasında uyuyabilirseniz sabah evden çıktığınızda apartmanın önünde ya kusmuk ya idrar ya da en iyi ihtimalle kırık şişe olacak.
0
whoosie
(07.11.21)
asla.
moda saint josephin sokağından, insan kalabalığı nedeniyle taşındım ki yoğunluk kadife'yele kıyaslanamaz. hele bir de gürültü, kir pasak. evlerin hepsi depreme dayanıksız derin çatlaklı.

asla asla asla. parkta yatın daha iyi.
0
rewlack
(07.11.21)
Kişiye göre değişir. Ben yıllarca yaşadım ve takmadım gürültüyü. Hem şimdiki Ağaç Ev' in sokağında hem de Kadife' de yaşadım. Yatak odaları arkaya bakıyor zaten.
0
guitarissimo
(07.11.21)
moda komple sesli gibi anlatılmış da her yeri bir değil. mühürdar ve yaver bey'de yaşadım. sanki istanbul'da bile değilmiş gibi sakindi. ama barlar sokağı falan delirmek için birebir. acı çekmek istiyorsanız girin.
0
erenderk
(07.11.21)
Kadife sokakta kafayı yerdim herhalde ben, birkaç yıldır gitmiyordum geçenlerde bir gece oradan geçmem gerekti, walking dead seti gibiydi yemin ederim.
0
lappuntamento
(08.11.21)
(8)

Dating App - Görüşme öncesi yürütülen "iletişim dönemi" hakkında...

magni
Selam. Bir konuda fikirlerinizi öğrenebilmek istiyorum.Dating app'lerden eşleşip konuştuğum kişilerle whatsapp'a geçiyoruz ve bir süre de oradan iletişim halini devam ettiriyoruz. Sonrasında görüşüp durumlara bakıyoruz, nedir ne değildir diye.Benim eşleşip de iletişim yürüttüğüm kadınların tamamı, g
Selam. Bir konuda fikirlerinizi öğrenebilmek istiyorum.

Dating app'lerden eşleşip konuştuğum kişilerle whatsapp'a geçiyoruz ve bir süre de oradan iletişim halini devam ettiriyoruz. Sonrasında görüşüp durumlara bakıyoruz, nedir ne değildir diye.

Benim eşleşip de iletişim yürüttüğüm kadınların tamamı, görüşme öncesindeki o iletişim sürecinde hiç renk vermek istemiyorlar. Temkinliler, söylediğim güzel şeylere "Yüz yüze görüşülmeden belli olmaz" şeklinde cevaplar veriyorlar. Mesela arada seksi bir detay paylaştığımda frenleniyorum falan. Görüşme öncesi süreçte düz sohbet etmek istiyorlar sadece.

Bende durumlar bu şekildeyken, geçen gün bir arkadaşımla buluştuk. Sohbette Tinder, OkCupid mevzuları döndü. Arkadaş bana oradan konuştuğu birkaç hatunla olan sohbetlerini gösterdi. Henüz hiç görüşmemişler ama sanırsın ki 10. kez görüşecek kadar "sıcaklar". Görüşme sonrası evde yapacakları aksiyonlara kadar derin sohbetler falan...

Anlamadım valla. Bana denk gelen insanlar nasıl hep bu derece soğuk ve mesafeli olabiliyor da ona denk gelenler bu kadar sıcak olabiliyor.

Sizlerin dating app görüşmeleri öncesindeki sohbetleri genelde ne seviyede gelişiyor peki? Benimki gibi mi, yoksa arkadaşımınki gibi "daha sıcak" sohbetler mi?
0
magni
(06.11.21)
O iş değişiyor ya çok sıcak samimi olduğunda da işler yürümeyebiliyor.bi bakmışsın ghosting. Dating appler bizim ülkemizde işe yaramıyor
0
olaylar olaylar
(06.11.21)
kişiden kişiye göre değişir bu işin standartı yok. önemli olan yüz yüze görüştükten sonrası.
0
kelepir
(06.11.21)
Çok fazla şey etkili olabilir. Örneğin senin sohbet etme tarzın daha muhafazakar kalıyordur, karşındaki kişi kendisini sınanıyormuş gibi hissedip çekimser kalıyordur. Tam tersi, çok rahatsındır önce seni tanıyıp ısınmak istiyorlardır. Belki sebep sen değil karşındakidir, insanın tipi öyle ya da böyle karakterini de yansıtır, belki de hoşlandığın tip kişiler hep benzer bir sosyal çevreye tekabül ediyordur?

Ya da sadece böyle denk gelmiştir. Kesinlikle bir cevabı yok bu sorunun.
0
akhenaten
(06.11.21)
konuuğun kadınlar o sırada 938 tane daha erkek arasından seçim yapmaya çalışıyordur
0
bir soru sorcam
(06.11.21)
senin konuşma biçiminden kaynaklı aslında denk gelmekle alakası yok, aynı kişilerin numarasını o arkadaşlarına ver o kadınları yine aynı sıcak hale getirirler. bu arada benimde seninki gibi. bu biraz konuşurken kelimeleri nasıl seçtiğin veya karşı tarafın kelimelerini nasıl yorumladığın ile alakalı. üstü kapalı bir şekilde cinsellikten bahsetmeli, emojilerin nasıl kullanıldığını iyi analiz etmelisin. ben yüzmyüze daha iyiyim bu konuda mimikler vs. daha faydalı oluyor yazılı iletişimden bu nedenle dating app kullanmıyorum.

mesela aşağıda bir dialog var, videonun sonlarına doğru, kelimelerin nasıl çarpıtılığına dikkat et.

www.youtube.com
0
selam
(07.11.21)
@bir soru sorcam Ama başlıkta bahsettiğim arkadaşımla konuşan kadınlar da sadece onunla konuşmuyordur bence :/
0
🌸magni
(08.11.21)
sen bir tık daha kalitelisin belki, ciddi ilişki isteyenler geliyor.
arkadasın daha ilk cümleden belli ediyordur niyetini onun gibilerde ona geliyordur.

valla tinderde her gun baskasıyla yatan kızda evlenmek istiyor, ben anlamıyorum o kızları da. o yuzden muhtemelen senin ciddi ilişki potansiyelin daha yuksek olabilir.
0
hopp
(12.11.21)
Kadınım, görüşme öncesi telefon vermek falan asla yani.
Ama konuşma içeriği kişiden kişiye ve beklentiden beklentiye değişir. Dirty talkingle başlayan veya bunu seven de var, normal düz sohbet edip sonra daha samimiyete geçildiği de oluyor veya düz başlayıp buluşunca çok daha yakınlık kurulduğu da olabiliyor. Olay etki tepkiyi iyi analiz etmek. Hem kendi istediğiniz modu iyi aktarmak hem de karşı tarafın tepkisini anlayabilmek yani. Sırf eşleşmeyi kaldırmasın diye hoşlanmadığınız biçimde ilerlemek de mantıklı değil bence.
0
rewlack
(12.11.21)
(8)

Akıcı İngilizce- Speaking

dreamnesiac
Şimdi önce buraya ilkokuldan sonraki hayatı İngilizce ile geçmiş birini çizelim.İngilizceyle ilgili sınavlardan da iyi skorlar alıyor, TOEFL Speaking 27 hatta, bu da ok.Amma velakin akıcı konuşamıyorum!! :)Yani mesela teknik bir sunum yapmam gerekiyor rakamlarla falan, farklı dosyalar açıp. Düşüne d
Şimdi önce buraya ilkokuldan sonraki hayatı İngilizce ile geçmiş birini çizelim.
İngilizceyle ilgili sınavlardan da iyi skorlar alıyor, TOEFL Speaking 27 hatta, bu da ok.
Amma velakin akıcı konuşamıyorum!! :)
Yani mesela teknik bir sunum yapmam gerekiyor rakamlarla falan, farklı dosyalar açıp. Düşüne düşüne konuşuyorum.
Dün bir toplantı kaydı dinledim, öyle kelimeler kullanmışım ki "proceed" "initiate" falan. Günlük konuşmayı geçtim şirkette kimse kullanmıyor bunları, hatta belki aksanları daha kötü ama takılmadan çok hızlı konuşuyorlar.
Ben bazen uygun kelimeyi ya da en düzgün ifadeyi falan kullayaım derken "es" veriyorum. Üniversiteden kalma arkaik akademik kelimeler de aklıma ilk gelenler olunca sonuç bu oluyor :)

Netlfix izle falan demeyin onlarla ilgili bir sorunum yok :)
Erasmusçu komşum falan da yok, o da ihtimal dahilinde değil gibi:)
Discord vb işe yarar mı bu konuda?
Daha önceki duyurulara baktım, Cambly'e Italki demişler ama haftada 4 saatle olacak iş değil yahu.
Ne ediim ben? :)

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(05.11.21)
sesli kitap oku,

çenenin kelimelere alışması lazım bisiklet kullanmak gibi.
0
duyurukullanıcısı
(05.11.21)
Bence ozguven ya. Benim gozlemim.
0
floydian
(05.11.21)
Konuşma grupları oluyor, onlara katılabilirsiniz. Pandemiden dolayı bazıları sanal ortamda bazıları da yerinde oluyor. www.meetup.com sitesinden ya da facebook'tan bulabilirsiniz. Pratik yaptıkça İngilizce'niz daha akıcı hale gelir.

Kitap konusunda duyurukullanıcısı'na katılıyorum. Ben olayı eğlenceli hale getirmek için radyo tiyatrosu seslendiriyormuş gibi okuyorum :)
0
schopenhauerin kedisi
(05.11.21)
Cambly önermeye geldim ben de, haftada 4 saat olmasına gerek yok daha uzun ya da kısa seanslar seçebilirsiniz. siz kendinizi burada anlattığınız gibi doğru ifade edip şu yüzden akıcı konuşamadığımı düşünüyorum dediğinizde native biri sizi daha iyi yönlendirebilir. Belki siz kendinizi hiç akıcı konuşuyor gibi göremiyorsunuz ama objektif bir göz farklı değerlendirip daha doğru yönlendirebilir.

Yine sunuma hazırlanırken topluluk önünde nasıl anlatacağınızla ilgili bir ön hazırlık yaparsanız bence farkını görürsünüz. Sonuçta sunumun kendisini hazırlamak farklı, onu bir topluluğa sunmak farklı bir olay.

Ayrıca uzmanlık alanınız nedir bilmiyorum ama proceed, initiate falan bizim yabancı firmalara sunum yaparken kullandığımız sözcükler şimdi nesi yanlış ki bunların anlamadım :')
0
evde liyakat kalmamis
(05.11.21)
Merhaba,
Anlattığınız profile bakınca sorunun dil bilgisiyle ilgili olmaktan ziyade psikolojik olduğunu düşünüyorum. Sosyal kaygı ve özgüven eksikliği yaşadığınız duruma sebep oluyor olabilir. Konuyu anlattığınız kitlenin profili de üzerinizde performans kaygısı oluşturmuş olabilir. Bence olayın bu tarafına odaklanırsanız daha hızlı çözüm alabilirsiniz.
0
but that was just a dream
(05.11.21)
benim yardımcı olacak bir önerim değil ama yardımcı olabilecek bir sorum olacak. türkçe konuşurken akıcı mısınız? bir şeyi anlatırken es vererek mi konuşursunuz düşünürerek? demek istediğim, belki ingilizceyle sorununuz yoktur da konuşma şekliniz, tarzınız vs öyledir zaten. bence anadilinde de düşünerek ve dolayısıyla zaman zaman eslerle konuşan biri yabancı dilde de aynıdır. sonuçta yabancı dilde konuşurken farklı bir insan olmuyoruz. eğer türkçe akıcı yabancı dil yavaş ise bunu aşmanın tek yolu da pratik zaten, ona değinmişler.
0
erenderk
(05.11.21)
Akıcı konuşabilmek için konuşmak lazım. Cambly ile haftada 3 4 saat konuşsanız çözülür diye düşünüyorum.
0
bana kedicik derdi
(05.11.21)
haftada 4 saatle de olmayacaksa neyle olacak pardon? :D
cambly falan genelde 30'ar dakikadan 1-2 saat sürüyor haftada, siz biraz daha yoğun alır 2 ay sonra şakırsınız.
yukarıdaki yorumlara da katılıyorum; konuşurken yabancılaşma yaşamak,türkçede de akıcı olmamak falan ayrıca etki ediyordur.
çok okuyun, harry potter falan ne bileyim, dili akıcı ve daha önce türkçesini okuduğunuz romanları bir de ingilizce okuyun.
ama konuşma dersi satın almak şart.
0
rewlack
(05.11.21)
(20)

Çocuğunuzu sünnet ettirdiniz mi / ettirir misiniz?

gmzo
Oğlumuzu birkaç ay sonra bir aksilik olmazsa umarım kollarımıza alacağız. Bu sünnet konusu da elbette şimdiden kafamızı karıştırıyor. Eşim de, ben de çocuğun vücut bütünlüğüne müdahale etmeyi doğru bulmuyoruz, araştırdığım kadarıyla sağlık açasından da öyle aman aman bir faydası yok. Fakat yaşadığım
Oğlumuzu birkaç ay sonra bir aksilik olmazsa umarım kollarımıza alacağız. Bu sünnet konusu da elbette şimdiden kafamızı karıştırıyor. Eşim de, ben de çocuğun vücut bütünlüğüne müdahale etmeyi doğru bulmuyoruz, araştırdığım kadarıyla sağlık açasından da öyle aman aman bir faydası yok. Fakat yaşadığımız ülke de malum, toplum baskısı ve arkadaşları arasında alay konusu olması da söz konusu olabilir. Sünnet olacaksa ya doğar doğmaz ya da 4 yaşından sonra öneriliyor.

Sizin düşünce ve deneyimlerinizi merak ettim..
0
gmzo
(01.11.21)
Yeni evlendim, Allah izin verir de oğlumuz olursa doğar doğmaz sünnet yaparız.
Ayrıca Çocuğun ergenlikte arkadaşlarıyla neler yapacağını da, neler yaşayacağını da bilmiyoruz sonuçta.
Allah sağlıklı evlatlar nasip etsin
0
etna
(01.11.21)
çocuğum yok. ettirmem. arkadaşları arasında neden ve ne şekilde alay konusu olacak?
0
rewlack
(01.11.21)
allah bağışlasın öncelikle, sağlıkla büyütün :)
çoğu arkadaşım doğumdan sonra ilk fırsatta hallettiriyor o işi. sağlık açısından gerekli bir uygulama diye biliyorum. işin dini yönü, toplum baskısı vs. den uzak çocuğa da travma yaratmayacak bir dönemde çözmek gerekli diye düşünüyorum.
0
erty_ksk
(01.11.21)
Tabi ki ettiririm.
Hem dini inancım gereği, hem de sağlık açısından.
0
mg3929
(01.11.21)
uzun sure kararsiz kaldiktan ve yaptirmamayi dusundukten sonra cocuk doktorumuzun israriyla yaptirmaya kalkistik ve istanbul'da en onde gelen cocuk cerrahlarindan birinden randevu aldik. muayene sonrasi dini acidan bir kaygimiz yoksa neden yaptirmak istedigimizi sordu. dibi bir kaygimiz olmadigini, saglik icin istedigimizi soyledigimizde de gerek yok dedi. yani cocugun pipisi gayet saglikli gorunuyor saglik acisindan bir sorun yasanirsa da sunnet olmayan farkli bir operasyonla sorunu gideriyoruz ama cocugun vucut butunlugune mudahale etmeye gerek yok dedi. apandisit de vucutta aktif islevi olmayan ve sorun cikarabilecek bir organ, gidip aldiriyor musunuz dedi hatta :) o noktadan sonra zaten istemeye istemeye yaptirmaya karar verdigimiz bu operasyondan vazgectik.

ama yaptirilmak isteniyorsa ilk 1 ay icinde yaptirmak daha avantajliymis anestezi vs. olmuyormus sanirim ve cok daha hizli iyilesiyormus. yaptiracak olsam dogar dogmaz yaptirirdim.

toplum baskisi icin de soyle dusunduk, bizim cocuklugumuzda zaten bu is 10 yas civarinda yapiliyordu ama simdi cok daha kucuk yaslarda yapiliyor. dolayisiyla dogumda yapildi bitti der gecer arkadaslarina, cikarip pipisini de gostermeyecek kimseye sonucta. ilerde kendisi isterse yaptirsin dedik :)
0
in vino veritas
(01.11.21)
yaptırırım, doğar doğmaz yaptırırım büyüyünce travmasını yaşamasın. sünnet düğünü vs ise asla yaptırmam ne olursa olsun.
0
matilda
(01.11.21)
sağlıklı bir hayat dilerim evladınıza.

bu aslen benim de iki arada bir derede kaldığım bir konudur. çocuğum yok.

ben 3.5 yaşında bir dizi enfeksiyon geçirmem sebebiyle doktorun önerisiyle sünnet oldum.

arada kaldığım konu sünnetle alınan derinin aslında koruyucu bir kapak olması.. ne kadar doğrudur bilmiyorum ama sağdan soldan okuduğum kadarıyla bu kapak, kilot ve pantolon içindeki normal hareketlerde penisi koruyormuş ve sünnet olan insanlar zaman içinde bu ufak sürtünmelerden dolayı az da olsa his kaybı yaşıyormuş.

öte yandan sağlık açısından diyolar ama dünyada kaç milyar insan sünnetsiz yaşıyor. demek ki çok da alakalı değilmiş sağlıkla, hijyenle de enfeksiyonların önüne geçilebiliniyormuş.

imkansızlıklardan dolayı askerde sünnet olan insanlar tanıdım ben, genel olarak hahaha hihihi diye kısa gülüşmelerimiz olsa da kimsede kötü bir düşünce veya algı olmadı. zaten basit bir operasyon olduğu ve genital bölge söz konusu olduğu için kendisi söylemedikten sonra kimse de farketmez.

ben sizin yerinizde olsam bu seçimi kendisine bırakırım. tabi benim yaşadığım gibi kronikleşen bişey olursa doktorlar zaten sünnet etmeliyiz şeklinde önerilerde bulunacaktır ondan bahsetmiyorum.
0
killerbee
(01.11.21)
Çocuğa temizlik eğitimini iyi verirseniz sorun yok her çişten sonra temizlenip yerine kaldırılması gereken bir şey olduğu bilincine varırsa temizlikle ilgili bir problem yaşamaz. Onun dışında vücut bütünlüğü +1
0
apocalipy
(01.11.21)
çocuk yok.
evlendiğimde eşimle konuşmuştuk ve erkek ya da kız çocuk fark etmeksizin sünnet yaptırmama kararı almıştık. (müslüman olmadığınızda erkek sünnetinin, kız sünnetinden çok farkı olmuyor gibi)

toplumun baskı unsurunu biz de düşündük. "afrikada olsak toplum baskısından kaçmak için kızımızı sünnet ettirmeyeceksek; türkiye'de niye baskıya boyun eğelim?" dedik.

bi de tabi psikolojik hasarından, ileride erken boşalmaya; seksten alınan zevki düşürmesinden idrar yolları enfeksiyonuna dek kötü yanlarını da okuduk.
0
barankovan
(01.11.21)
@mg3929 +1
0
Amaranta ursula
(01.11.21)
Ya doğar doğmaz yaptırın ya da bırakın büyüyünce kendi karar versin. Ben ikincisini yapmayı düşünüyorum.
0
prole
(01.11.21)
Yaptıran 2 farklı arkadaşım var pişmanlar. Dini konularda hassas olan, kurallarına göre yaşamaya çalışan ya da inançlı kişileri dışarıda tutuyorum. Ama genel olarak bunun dışında iken konu sünnete gelince koşarak gitmek bir ikilem oluşturuyor.

Çocuğa sorulmadan yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Kendi aklı erince ne isterse yapılır.

Doktor konusunda: Türkiye'deki doktorların çoğu müslüman bakış açısıyla bakıp destekliyor sünneti. Hamilelikle haftada 1 kadeh alkole karşı çıkan doktorlar gibi. Tıbbı, eğitimleriyle değil inançlarıyla yorumlayan kişiden uzak olmak lazım.

Sağlık problemleri konusu: Sünnetin cinsel birleşmeden alınan zevki azalttığı ispatlanmış bir gerçek. Hastalık konusu da, hastalandığında düşünülür. Görür görmez "ay sünnet olmadığından olmuştur, hemen keselim kurtulsun" diyen kolaycı doktorlara da düşmemek lazım.
0
lcha
(01.11.21)
Konuya çok uzağım. Kadınım, evli değilim, çocuğum da yok. Ama psikoloji ve sosyoloji okumuş biri olarak şu düşüncelerimi paylaşmak istedim naçizane;

toplumumuzda çoğu ailenin dini gerekçelerle olmasa bile topluma uyum sağlamak adına hiç düşünmeden ezbere sünnet yaptırdığı bir gerçek.

siz böyle bir konuya gayet eleştirel ve sorgulayıcı bir bakış açısı ile yaklaşıyorsunuz. büyük ihtimalle tahminim hayatın başka alanlarında da bu bakış açınız geçerli. bu anlamda topluma ezbere uyum gösteren bir aile değilsiniz ve aslında bu ülkede azınlıktasınız :) ve çocuğunuzu da böyle büyüteceksiniz.

demem o ki, sünnet yaptırsanız bile çocuğunuz büyüyünce böyle bir ailede yetiştiği için başka konularda toplum baskısına maruz kalacak. topluma ezbere uyum sağlamayan herkesin şu an maruz kaldığı gibi.

dolayısıyla sünnetten daha önemli olan çocuğunuzu daha küçük yaşlardan bu toplum baskısı ile başa çıkabilecek şekilde yetiştirmeniz gerekecek aynı zamanda.

çok basit bir örnek olarak şu aklıma geliyor; oruç tutan bir aile değilseniz ve çocuğunuzun arkadaşları arasında ailesi oruç tutanlar çoğunlukta olursa bunu da aralarında konuştukları zaman çocuğunuz dışlanabilir veya arkadaşlarından mahalle baskısı hissiyatı yaşatacak davranışlar görebilir.
0
la lykia
(01.11.21)
Çocuğunu Saint benoit, Saint Josephte falan okutabileceksen yaptırmasan da sıkıntı olmaz.

Mahalle arası okullarda sünnetten daha ağır travma yaşar.

Sosyoekonomik konum belirliyor yani. Arkadaş ortamı falan buna göre şekillenecek.
0
roe
(01.11.21)
yabancı forumlarda sonradan müslüman olup kestirenlerin görüşlerini okuyup karar verin bence
çoğumuz erken yaşlarda olduğumuz için kıyas yapamıyoruz

eğer yaptırcaksanız doğum sonrası ya da
çocukken yaptırcağınıza ergenlikten sonra kendisi karar vermesi daha mantıklı
renk farkı olur herhalde ama en azından çükümü kescekler korkusu yaşamaz, kendisi pansuman yapar
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
Sağlık açısından gerekli derken hangi sağlık açısından? Sağlık yalnızca fiziksel olarak mı ele alınıyor, psikolojik olarak sağlıklı olduğuna dair kanıtı olan paylaşsa da faydalansak güzel olur. Ben kararsızım, yaptırmama fikrim daha baskın ama.
0
Josephine.
(01.11.21)
sağlık için kesilmesi gerekiyorsa bacağı bile kesiyorlar, o açıdan
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
8 yaşında üstüne üstlük 40 derece yaz sıcağında olmuştum. Çektiğim acıyı kaç yıl geçmesine rağmen hala hatırlarım. Kesinlikle doğar doğmaz yaptırın. Çocuk kendi karar verecek olgunluğa gelene kadar iş işten geçmiş olur.
0
iwasbornonamountainside
(01.11.21)
Evliyiz ama çocuk yok. Yaptırmama kararı aldık. Penisi korumakla yükümlü bir dokunun kesilmesinin doğru olmadığını söylüyor doktorlar. Hatta göz kapağını kesmek gibi bir şey olduğunu söylemişti gittiğimiz bir doktor.

Bu nedenle yaptırmam. Bence bizim jenerasyonda doğru bilgiye ulaşım vs daha kolay olduğu için bizim çocukların çevresindeki her çocuk sünnetli olmaz bizim gibi.
0
zimbirik
(01.11.21)
www.shape.com

www.reddit.com

fark yok tamamen kişisel his, sağlık ve hijyen şartlarıyla ilgili
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
(11)

Fransızca & Almanca

liberal
Merhaba arkadaşlar,size bir anket ile birlikte geldim.Şu an liseye yeni başlayacak olsanız ve imkanınız da olsa, veya yaşı büyükler çocukları için de bunu cevaplayabilir.1- Fransız liseleri ve sonrası Fransa'da üniversite ve orada bir yaşam.2- Alman&Avusturya lisesi veya almanca eğitim veren alev gi
Merhaba arkadaşlar,
size bir anket ile birlikte geldim.

Şu an liseye yeni başlayacak olsanız ve imkanınız da olsa, veya yaşı büyükler çocukları için de bunu cevaplayabilir.

1- Fransız liseleri ve sonrası Fransa'da üniversite ve orada bir yaşam.
2- Alman&Avusturya lisesi veya almanca eğitim veren alev gibi liseler ve sonrasında almanya'da üniversite ve orada bir yaşam.

Siz hangisini seçerdiniz, ayrıca yaşınızı da yazabilir ve anketime katılım gösterirseniz sevinirim.
0
liberal
(01.11.21)
Bu tamamen hangi alanda çalışma planlandığıyla alakalı bir şey. Fransa'nın A sektörü gelişmiştir, o alanda çalışan insanlar için Fransızca bilmek fayda sağlar. B sektöründe Almanya öncüdür, bu alanda çalışanlar için Almanca olmazsa olmazdır.

Yaşam kısmına gelince, bir ülke bir sektörde öncü olsa bile o alanda iş gücüne çok ihtiyacı olmayabilir.

Kısacası bu seçimi yapacak kişinin hangi alanda ilerleyeceği üzerine bir planı yoksa yaptığı seçimin de çok bir anlamı yok açıkçası. Kişisel zevkine göre bir seçim yapabilir.

27
0
akhenaten
(01.11.21)
cocugun neye egilimi olduguna gore degisir.

fen matematik ise almanca
sanat sepet ise fransizca

dil ile de bitmiyor, sonra sectigi universitenin de ekolu onemli, dikkat etmek lazim.

39
0
cooperr
(01.11.21)
Üniversitelerini düsünerek Almanca derim.

Fransiz sistemindeki hoca-ogrenci iliskisini hic sevmiyorum. Hoca gelir, anlatir, ona pek soru sorulmaz, seve seve ulasilmazlari oynar; Türkiye´dekiler gibi... Almanya´daki üniversite anlayisi cok farkli.

Almanya´da lise ve üniversitede ogrenci cok daha ozgur alana sahip, bununla birlikte tek basina hareket edecek ve tek basina kararlar verecek kadar da ozguvenli ve isini halledebilen biri olmasi sart.
0
buf-e kür
(01.11.21)
şu anda almanca çalışıyorum, akademideyim, özel sektörde de çeşitli ama çoklukla alman şirketlerinde çalıştım.
eğitimle ilgili danışmanlık destekleri de verdim. bununla birlikte; fransız liseleri diyorum. mümkünse orada yaşam diyorum.
bir de bi noktadan sonra yetişkinler, ebeveynler olarak daha fazla yönlendirme yapamıyorsunuz. en doğrusu/ideali diye bişey yok. fransada üniversite okuyup, ben rusyaya gitmek istiyorum da diyebilir. sizlik bir durum yok yani.
ısrarla fransız ekolü dememin sebebi (özellikle bu yaşta) alman eğitiminin konservatif, içkin yapısı. fransız eğitim sistemiyse -her şeye rağmen- daha liberal daha aşkındır. hayatta herhangi bir şeyden vazgeçerse alternatif bulma imkanı kolaylaşır diye düşünüyorum.

yaşım 30 civarı : )
0
rewlack
(01.11.21)
Türkiye'de Fransız liseleri Alman liselerine göre daha çok sayıda. Bu da seçeneğin artması demek. Bir de Fransız liseleri daha tanınmış. Ben Fransa'da yaşamayacak olsaydım bile Fransız lisesine giderdim. Yaşam konusu bundan bağımsız.

28
0
dissendium
(01.11.21)
Fransa mı kaldı, oldukça hantallaşmış, geri düşen ülke. Dahası Avrupa'nın birçok ülkesinde Almanca konuşuluyor. Kıyaslanamaz bile, doğrudan Alman lisesi, Almanca.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(01.11.21)
almanca eğitim veren bir anadolu lisesinde okudum. seçme şansım ve imkanım olsa kesinlikle direkt alman lisesinde okurdum. alman lisesi yetmiyorsa en azından abitur verebilen diğer almanca öğretim yapan liselere bakardım. o da olmuyorsa ennn azından sprachdiplom/dsd alabileceği bir lise arardım. ancak bunların hiç biri olmuyorsa fransız liselerine bakardım.

mühendis - 31
0
roket adam
(01.11.21)
cocuk ne okumaya meyilli? politika vs ise fransiz, bilim, mühendislik ise alman okulu.
30
0
Coma
(01.11.21)
eğitimi kendi normalarınızla değerlendirmeyin.
dil veya üniversite "meslek edindirme" için seçilemez.

eğitim, yaşam, gelişim, kazanım hepsinin toteline bakıldığında elbette fransız liseleri daha iyi bir seçenek.
alman lisesine de gitse pişman olmaz.
hem mühendis, hem sosyal bilimci/sanatçıyım.
30
0
jimjim
(01.11.21)
Fransiz mezunuyum, lisenin 1 kurus ekmegini yemedim verdigi ozguven disinda.

Gecmise donsem yabanci liseye zaten gitmem. en guzel zamanlarinda esek gibi calisip sabaha kadar odev yapiyorsun, en fazla 5 ustunden 2 almak icin.
Yazlarin falan okulda geciyor.
Hocalarin egosu kaprisi omrunu kisaltiyor.
Bir de parani aliyorlar.
O paraya 2 ev alsam su an yatardim.

Fransizi da almani da ayni.

Ha 2 okul arasinda kalsam is bulma acisindan almani secerdim.
Su an benim meslegimde(muhendis) almanlik iyi.
Ayrica almanlar disardan isciye daha acik.

Fransiz ik'si ile gorusmek yerine kafana sik daha az aci cekersin. Universite kaydi bile oyle, adamlar is yapmamak icin dogmus.

Is bulma derdi yoksa fransizca kulturu almani dover.
Fransizca egitim alinca tonla dile kulture asina oluyorsun.
0
divit
(01.11.21)
alman&avusturya. fransizcayi da fransayi da pek sevemedim

27
0
ala09
(01.11.21)
(6)

Cambly pahalı değil mi?

esinikaybetmiscorap.
Merhaba, Cambly denemek istiyorum, mesut sürenin verdiği kodla kasım ayındaki indirim kodu ile 12 aylık olarak seçtiğimde aylık 350 tl gibi bir fiyata geliyor, 12 aylık olarak düşündüğümüzde bayagı pahalıya geliyor haftada 2 saat. Bu yıl daha uyguna alan oldu mu bu paketleri çok pahalı geldi bana?Te
Merhaba,

Cambly denemek istiyorum, mesut sürenin verdiği kodla kasım ayındaki indirim kodu ile 12 aylık olarak seçtiğimde aylık 350 tl gibi bir fiyata geliyor, 12 aylık olarak düşündüğümüzde bayagı pahalıya geliyor haftada 2 saat. Bu yıl daha uyguna alan oldu mu bu paketleri çok pahalı geldi bana?

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(01.11.21)
pahalı; çünkü tl çok değersiz.
pahalı değil; çünkü uzun vadeli çalışacaksanız alternatif yollar daha pahalıya gelecek.

dün de sorulmuştu. sürekli çalışacak biri için en makul/efektif özel ders ne yazıkki hala cambly.
0
rewlack
(01.11.21)
Pahalı evet. Dövizden direkt etkilenen bir iş, yabancılara döviz ödeme yapılıyor.
0
mg3929
(01.11.21)
Yuzde 60lik bi kod bulmayi deneyin. Ara ara veriyor bazi firmalar. Mesut surenin vs verdikleri genelde 30 40 indirim
0
brkylmz
(01.11.21)
Black friday'de belki ozel bi indirim yapabilirler. Takip edin
0
brkylmz
(01.11.21)
black friday veya yılbaşı noel de dahil olmak üzere %60dan büyük indirim yapmadılar yıllık abonelik için. 3 aylıklara %50 falan maks.

bu arada haftada 2 saat değil; 30 dakikadan haftada 1 saat yapıyor. ayda 4 saat.
4 saat için 350 lira fen-matematik dersi için bile az. olaya bu açıdan bakmanızı öneririm. cambly sponsoru değili : ))
0
rewlack
(01.11.21)
bence pahalı ama faydalı.
mesut süre ile ilişki testi dün %60 indirim verdi
600Happy koduyla indirim alınıyormuş.
0
d e j i n
(01.11.21)
(6)

Cambly’nin muadili var mı?

damba
Önereceğiniz? Cambly indirim yapacakmış gerçi kasımda, acaba güzel bir indirim yapacaklar mı, bizi mi kandırıyorlar
Önereceğiniz? Cambly indirim yapacakmış gerçi kasımda, acaba güzel bir indirim yapacaklar mı, bizi mi kandırıyorlar
0
damba
(31.10.21)
englishninjas var ama öğretmenleri hintli, ganalı vs. olabiliyor. yine en iyisi cambly.
0
sir gawain
(31.10.21)
Italki var. Bir arkadasim fransizca icin kullaniyordu
0
hot potato
(31.10.21)
english ninjas tavsiye etmiyorum.
0
fistikthecat
(31.10.21)
mesut sürenin bu bölümünde cambly için 60% indirim kodu veriliyordu.

ama cambly de olsa eğitmenden eğitmene fark var. öğretmen olması, tecrübesinin olması vs farkediyor.
0
sttc
(31.10.21)
Ben Italki’de ders veriyorum. Tavsiye ederim. Tandem denmiş, muadili değil ama çok mantıklı. Bedavaya pratik.
0
beyond a learner
(31.10.21)
Preply var. Ağırlıkla afrika ülkelerinden hocalar var ama ücret yükseldikçe uk us kökenliler de oldukça fazla.
Paraya kıyıp 10 dolar üzeri native’lere bakarsanız daha iyi olur. Sevdiğiniz hoca olursa zoomdan devam etmeyi teklif edersiniz, ancak paypalımız yok nasıl ödeyeceğinizi siz düşünün.

Cambly ile ilgili düşüncem kıyaslarsak şöyle; tek ders alma veya bir alıp bir bırakma opsiyonunuz olmuyor dolayısıyla toptan bel bağlamış oluyorsunuz maddi anlamda ama düzenli çalışacaksanız/ihtiyacınız bu yöndeyse so what? Daha iyi değil mi? Diğerleri yani paket satmayanlar 3-5 had olsun olsun 8-10 derslik bi çalışma yapacaksanız mantıklı. Bi ödev, sunum kontrol ettiriyorsunuzdur, ielts’e veya iş görüşmesine falan gireceksinizdir.. yoksa düzenli çalışmada cambly’den daha pahalıya geliyor hepsi. İndirim muhtemelen yıllık veya 6 aylıkta güzel olur. 3 aylık gibi kısa periyotlarda %40 tan fazla indirim hiç yapmadı cambly. Kazık mı evet ama dediğim gibi uzun vadede mantıklı mı evet. (İyi hoca bulmak şartıyla elbette. ancak bu hepsi için geçerli)
0
rewlack
(31.10.21)
(6)

karanlıkta diyaloga gittim mi?

dafuq
lütfen söyleyin ben neye gittim.bir kaç sene önce gittim. beyoğlundaydı galiba (ondan da emin değilim)birkaç farklı yerde vardı. ben iki tanesine gittim.grup olarak yeterli sayıya ulaşınca içeri alıyorlar.hatta bir tanesine asansörle çıkmıştık.karanlık bir odaya alıyorlar. içerde eşyalar var. görünü
lütfen söyleyin ben neye gittim.
bir kaç sene önce gittim. beyoğlundaydı galiba (ondan da emin değilim)
birkaç farklı yerde vardı. ben iki tanesine gittim.
grup olarak yeterli sayıya ulaşınca içeri alıyorlar.
hatta bir tanesine asansörle çıkmıştık.
karanlık bir odaya alıyorlar. içerde eşyalar var. görünüyor ama az görünüyor. masa, tabak, kaşık, koltuk, kitap, sandık, eşyalar falan.
süre dolunca dışarıya çıkılıyor.
bu neydi?
ben karanlıkta diyaloga mı gittim?

edit: tamam karanlıkta diyaloga gitmedim ama ben neye gittim peki?
0
dafuq
(31.10.21)
Karanlikta diyalog gayrettepe metro istasyonunda mi neydi. Asansorle cikilmiyor ve icerisi zifiri karanlik asla gorunmuyor. Gozum alisinca gorurum dedim ama coookk uzaklardaki minicik bir isik haric hicbir sey goremedim. Bence karanlik diyalog degil gittiginiz ona benzer ama degil
0
matilda
(31.10.21)
Bu arada edit yapamadim ama belli bir sayi degil film gibi o seansa bilet aliyorsunuz biz hafta ici annemle ikimiz gitmistik ve o seansta sadece annem ve ben vardik. Sonra esimle gittik 8-10 kisiydik birbirimize carpip durduk
0
matilda
(31.10.21)
gayrettepe metro istasyonundaydı o iş. başka bir yerde olmadı sanırım.

kitap sandık ıvır zıvır gördüyeseniz başka bir şeydir çünkü net bir şekilde karanlık var içeride. sadece bir oda değil bu arada. 45-50 dakika süren bir tur atıyorsunuz tur rehberinizle beraber. kimi zaman iç mekan olarak dizayn edilmiş alanlar var, kimi zaman dış mekan. tek ortak noktaları da tamamen zifiri karanlık olmaları.

ben de illa ki bir şeyler görünüyordur falan demiştim girerken ama yok hiç bir şey göremiyorsunuz 50 dakika boyunca.

aklınızda kalması bakımından karanlıkta dialogta girişte yürümeniz için görme engellilerin kullandığı bastonlardan veriyorlardı.
0
syozkn
(31.10.21)
İçeride konuşanlar falan bir tür performans var mıydı?
Balat monologlar müzesi??
Eğer değilse de şimdi ben de tam hatırlamıyorum ama bienallerden birinde böyle bir konsept vardı yine.. en azından mevsim aklınızda mı? Sonbahar mıydı? Yaz mıydı?
0
rewlack
(31.10.21)
@rewlack çok teşekkürler. Bienaldi şimdi hatırladım. Asmalimescitte yoğunluk atolyesindeydi. 2017 yiliymis buldum netten.
0
🌸dafuq
(31.10.21)
Rica ederim
Sanat bizim işimiz breh breh brehh :y
böbür attım yalnızlığa bir hasret denizdeee
0
rewlack
(31.10.21)
(5)

Türkiye'de bitirilen British ya da Fransız okulu?

psychosocialll
Kızım şu an Belçika'da okuyor. Anaokulunda henüz. Seneye ilkokula başlayacak.Annesine orada demişler ki, "Belçika'da okuduğu ilkokulun diploması Türkiye'de bir Fransız okuluna yani mesela Charles de gaulle'e girmek için yeterli olmaz. O yüzden paraya kıyıp burada bir Fransız okuluna gönderirsen orta
Kızım şu an Belçika'da okuyor. Anaokulunda henüz. Seneye ilkokula başlayacak.

Annesine orada demişler ki, "Belçika'da okuduğu ilkokulun diploması Türkiye'de bir Fransız okuluna yani mesela Charles de gaulle'e girmek için yeterli olmaz. O yüzden paraya kıyıp burada bir Fransız okuluna gönderirsen ortaokul için Türkiye'ye döndüğünde direkt o Fransız okuluna gidebilir."

Bu doğru mudur?

Türkiye'de bir Fransız okulu bitirirse üniversiteye doğrudan Fransa'ya gidebildiği söyleniyor bilginiz var mı?

Son olarak, Türkiye'de bir İngiliz okuluna gitmesi British Embassy School gibi, Fransız okulu kadar faydalı olur mu?

Umarım bilginiz vardır. Çok teşekkürler.
0
psychosocialll
(31.10.21)
"Türkiye'de bir Fransız okulu bitirirse üniversiteye doğrudan Fransa'ya gidebildiği söyleniyor bilginiz var mı?"

Dogru, sinavsiz falan cart diye gidebiliyorsun. Her okula mektup yazip kabul alman gerekiyor sadece.

Tam tersi dogru mu bilmiyorum, bizdeki fransiz okullari kendini fransadaki siradan bir okuldan daha ust gordugu icin, oradaki bir okuldan direkt kayit almayabilir.

Buradaki okula sorup ogrenmek lazim.
0
divit
(31.10.21)
divit +1
0
la lykia
(31.10.21)
Divit+1
Doğru demişler.
Yine de gideceğiniz hele sadece ankarayı düşünüyorsanız okullar kısıtlı, arayıp sorulabilir.

Bunu dışında türkiyedeki fransız liseleri ve hatta diğer yabancı okullar (alman ve italyan liseleri) uluslararası diploma verir ve adı üstünde kendi ulusal eğitimlerini sundukları için o ülkelerde doğrudan denkliği vardır.


Tr’deki British Embassy School’un giriş şartlarını bilmiyorum dolayısıyla çıkışta ne kazandırdığından da emin değilim. Ancak yine de türkiye içinden konuşuyorsak yukarıda saydığım diğer yabancı liseler kadar “güçlü” bir avantaj sunduğunu sanmıyorum. Amaç lisansta uk’den de kolay kabul almaksa fransız diploması pekala avantajlı olacak ha bir de uk de okulların zaten ücretli olduğunu unutmayın. Fransa, almanya gibi değil yani. Olay sadece tanınan bir diplomada değil. Kaldı ki para ve diğer şartlar (sporcu geçmişi, sanat belgeleri vs)
tamamsa türk lise diplomasıyla da doğrudan kabul alabilir uk’den. Bu başka bir konu yani.
Naçizane önerim; mentörleri dinlesinler, orada görece kolay bi yatırımla lisede daha rahat eder. Hatta umarım lisede de türkiyeye gelmesine gerek kalmaz ama mecbur olursa cebinde bir artısı olur.
0
rewlack
(31.10.21)
Kardesim alman lisesinde bakalorya yapti oradan isvicre'ye gitti okumak icin, direk aldilar. Olay "bakalorya"da bitiyor, tabii bundan 10 sene sonra kanunlar degisir mi onu bilemeyiz.

Zamaninda Fransiz lisesi kazanip "naapcan ya fransicayi, gereksiz" diye gonderilmemis biri olarak ben olsam ingilizce ogreten bir okula yollamam, 2. dil olarak zaten ogretiyorlar. Fransica/Almanca/Italyanca ogretenlerden birine yollarim, iki dille mezun olur sonra da Avrupa'ya gecer devam eder.
0
cooperr
(31.10.21)
Kanun degismez bu arada.
Tee 1920lerden kalma bir kanunla devam ediyorlar.

Zaten okullar kaliteli oldugu icin fransanin ortalamasini bile yukseltiyor olabilirler.
Cogu fransiz universiteyi bitiremezken ben hic yarim birakan turk gormedim.

Ama okullar zor ve pahali.
0
divit
(31.10.21)
(3)

Gardrop çözümleri

ırene adler
>> Klasik gardıroplardan kullandık bu zamana kadar. Kapağı açıyorsun, askılık kısmı var. Üstte bir raf var bu kadar.Bir de gardırop çözümleri denen bir olay var sanırım. Mesela kemer yeri ayrı, çanta yeri ayrı, gömlekler bir yerde, gece kıyafetleri için bölümler var.Bu gardıroplara nereden bakılmalı
>> Klasik gardıroplardan kullandık bu zamana kadar. Kapağı açıyorsun, askılık kısmı var. Üstte bir raf var bu kadar.

Bir de gardırop çözümleri denen bir olay var sanırım. Mesela kemer yeri ayrı, çanta yeri ayrı, gömlekler bir yerde, gece kıyafetleri için bölümler var.


Bu gardıroplara nereden bakılmalı?Bütçe orta düzey diyebiliriz. Çok pahalı bir şey almaya gerek yok. IKEA'dan bulunur mu? Tam olarak bu işler nasıl oluyor? Klasik gardırop alıp bu bölmeleri sonradan mı ekletiyorsun?
0
ırene adler
(29.10.21)
Çok paranız yoksa ikea tabiiki.
Bir de içine ayrıca raf (kemerlik saatlik vs alabilir/taktırabilirsiniz)
Burada aslında esas mesele ne kadar yerinizin olduğu? Giyinme odanız var mı? Gömülü giyinme odanız var mı? Yani duvardan duvara (tüm duvarlara) dolap yaptırabiliyor musunuz? İç aydınlatmalı falan? Bir de bütçeniz azsa belki genel olarak aldıklarınız da azdır yani zaten böyle bişeye ihtiyacınız yoktur:/ ne lazım bunu iyi düşünün. Gömlekleri ütüleyip rengine göre asan biri var mı evde? Haftada kaç gömlek giyiliyor? Ne kadar ve neden gece kıyafeti tutuyorsunuz? Kaç adet çok kıymetli saatiniz var? Vs vs bir ihtiyaç planı yapın önce.

Bunlar haricinde dolaptan çok ayakkabılık/ portmantoya yatırım yapmak küçük evlerde daha iyi olabiliyor. Gömme dolap gibi portmanto. Ayakkabılık raylı öne açılan/cep model olur, bol raflı olur ve yerden kazandırır. Portmanto kısmına bolca düzenleyici kutular alırsınız falan; şapkalar, az giyilen ayakkabılar, terlikler için. Askıları da dolap mantığında yeni nesil vestiyerlerdeki gibi yaptırırsanız kışlık/yazlık montlar, kalın ceketler için güzel olur.
0
rewlack
(29.10.21)
Ikea'ya gidiyorsun, gardolap (pax) bölümünde bilgisayar başında abiler var, onlarla oturup görsel olarak baştan sona dizayn ediyorsun her şeyi. sana fatura çıkarıyorlar ödüyorsun sonra gelip monte ediyorlar.
0
roket adam
(29.10.21)
İkea çok güzel ama ikea artık ucuz değil ki.
İkea gibi kişiselleştiremesen de çok seçeneğe sahip başka marka düşünüyorum şu an minar mobilya.
İçi falan güzel fiyatı yarı yarıya.
Ama tabii ikea gibi çiz yaptır değil
0
photo85
(30.10.21)
(4)

Bu Dolar, Siyasetin Gündeminden Nasıl Hemen Etkileniyor? Bir Açıklayın

depresif çocuk
Şu olayı açıklayın hele.Başbakan çıktı bir şey söyledi veya saçma bir politik hamle yaptık. Nasıl hemen bu gelişmelerin neticesinde dolarda bir yükselme meydana geliyor, arka planı nasıl işliyor bu olayın merak ediyorum. Yani birileri tetikte bekliyor da en ufak bir ters hareketimizde fişimizi mi çe
Şu olayı açıklayın hele.
Başbakan çıktı bir şey söyledi veya saçma bir politik hamle yaptık. Nasıl hemen bu gelişmelerin neticesinde dolarda bir yükselme meydana geliyor, arka planı nasıl işliyor bu olayın merak ediyorum. Yani birileri tetikte bekliyor da en ufak bir ters hareketimizde fişimizi mi çekiyor? Başbakanın zaten tartışma yaratmayan açıklaması yok, bu da kanıksandı, e o zaman hiçbir şeyin sürpriz olmaması lazım.
0
depresif çocuk
(29.10.21)
Ben bi aileye borç veriyorum veya çocuklarına yatırım yapıyorum iyi eğitim alsınlar gelişsinler bana daha fazlasını kazandırsınlar diye. Aileden birileri dengesiz, ortamı geren şüphe yaratan açıklamalar yapıyor. Ben de bu aile manyak çıktı herhalde, planlarım yatacak diye vazgeçiyorum paramı yani yatırımımı geri çekiyorum. Daha güvenilir gördüğüm ailelere “borç” veriyorum. Ortamı geren, plansız programsız, şiddete açık, hukuksuzluk yapan (sonuçta bugün gazeteciye yarın iş insanına) vs vs aileler kendini değersizleştiriyor.
0
rewlack
(29.10.21)
Türkiyede dolar çok saçma bir hal aldı. Her an her şey olabilir mantığıyla tl çok çok kırılgan hale geldi. Ben tl'nin gerçek değerinin şu şartlarda bile bu kadar berbat durumda olabileceğine inanamıyorum. Geçen polonya cumhurbaşkanı gerekirse savaşırız dedi ab'ye meydan okudu ve zlotyde yaprak kımıldamadı. Tr'de böyle bir söylem olsa dolar min 50 kuruş giderdi. Durumumuz çok kırılgan, sallantıda. Her şeyin olabilme ihtimali var olarak görülüyor bu nedenle tüm açıklamalar hemen tl değeri açısından etki ediyor.
0
mg3929
(29.10.21)
dolar etkilenmiyor, türk lirası etkileniyor. stabil olmayan bir ülkenin parasına kimse yatırım yapmak istemez. ortalık karışır gibi olduğu anda herkes lan bir şeyler olacak herhalde deyip tl satıp döviz alıyor.
0
roket adam
(29.10.21)
sen elinde 100m usd olan bir fonun müdürüsün diyelim.

paranı sağa sola yatırdın. türkiye'ye de yatırayım dedin ama bakıyorsun ki türkiye'de hukuk yok. bu ne demek? mesela bir anda sırf birileri istedi diye bim'e 958 milyon TL ceza gelebilir. daha sen fonun parası ile bim hissesi alacaktın? bim'e çalışan nakliye firmasını satın alıp geliştirecektin falan? noldu şimdi?

peki bim hemen bir hafta içerisinde bu ceza ya karşı dava açıp ödemekten kurtulabilir veya bunu 50m tl'ye çekebilir mi? o hukuksal sistem var mı? yok.

o zaman diyorsun ki sende 100m usd yöneten bir müdür olarak ya benim ne işim var bu memlekette? gideyim kore'ye yatırım yapayım. bir günde saçma sebepten top perakende firmasına 1 milyar tl ceza kestiler itiraz bile edemiyorsun.

hopp gitti 100m usd.

10 müdür olsa 1 milyar dolar
100 müdür olsa 10 milyar dolar
1000 müdür olsa 100 milyar dolar.
0
duyurukullanıcısı
(30.10.21)
(8)

Walter white neden lise öğretmenliği yaptı ?

dodonene
Adam Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü mezunu. Dünyanın en iyi okullarından biri olduğuna göre çok daha sağlam maaşlı bir iş bulabilirdi. Kurdukları şirketten çekildi diye illa düşük maaşa lise öğretmenliği mi yapması gerekiyordu ?
Adam Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü mezunu. Dünyanın en iyi okullarından biri olduğuna göre çok daha sağlam maaşlı bir iş bulabilirdi. Kurdukları şirketten çekildi diye illa düşük maaşa lise öğretmenliği mi yapması gerekiyordu ?
0
dodonene
(27.10.21)
Hayat şartları, sağlık sorunları falan. Biraz da kafa dinlemek için. Çocuklar olunca skyler da çalışmadı bir süre.
0
neymis
(27.10.21)
Öğretmenliği hele lise öğretmenliğini bizdeki gibi düşünmeyin. Kpss ile atanmıyorlar.
Lise öğretmenliği en düşük üniversite akademisyenliğinin bir altı gibi, okutmanlık gibi mesela. Onu dışında karakter zaten biraz ezik biraz cesaretsiz falan çiziliyor bi de kurucusu olduğu şeketten nasıl dışlandığına ilerleyen bölümlerde biraz değiniliyordu. Bahstsızlık, basiretsizlik falan..
0
rewlack
(27.10.21)
Valla sen deyince baktim netten, zamaninda kurdugu sirket disinda baska bir sirkette calisiyormus zaten ancak bir sebeple isten cikmis ya da atilmis. Buyuk ihtimal idealist falan takilmistir o yuzden ogretmen olmustur. Ya da evlilik sonrasi acil is ihtiyaci falan oldugu icin en kolay yol ogretmenlik olmustur.
0
j r r tolkien hayrani
(27.10.21)
20 kere falan izledim dizide hic anlatmiyor bunu.
Bence dizinin en basinda bunu dusunmediler sonra da kurcalamadilar.
0
divit
(28.10.21)
kendisi ilk sezonda, eskiden sevdiği ve iş ortağı olan Gretchen'a gidiyor. Kocasını da seçmiş tabi Elliot'ı. Orada flashbackler yaşanıyor. Kadın, koca olarak Elliot'ı seçtiği için walter oradaki işi bırakıp, insanlara bir şeyler öğretme modeline kendisini veriyor. Hatta partide iş teklifi gibi bir şey oluyordu da geri çevirmişti.
0
evimin paspasi
(28.10.21)
Aslında idealist adam. Zaten bu sebeple çok önemli bir kimyager şirketinin parçası oluyor. Onun için ortada para yoksa, bilgisini paylaşmak daha mantıklı. Öbür türlü ortalama hayat süren ortalama kazanan birisin.
0
monicapp
(28.10.21)
Onun dizide mantikli bir aciklamasi yok. O seviyede bir kimyager Amerika'da lise ogretmeni olmaz. Hele New Mexico'da hic olmaz. En kotu ihtimalle community college'da falan calisir.
0
congratulationsyouwon
(28.10.21)
"He studied chemistry at the California Institute of Technology and, after graduate school, worked as a researcher at Los Alamos National Laboratory. There he conducted research on proton radiography, that helped a team win a Nobel Prize in Chemistry in 1985."

Sadece oradan mezun değil aynı zamanda yaptığı çalışma ile 1985 kimya nobelini alan kişilere de katkıda bulunmuş. (İlk bölümlerde bununla ilgili aldığı bir ödüle zoom yapılmıştı)

www.reddit.com
0
armagan abanuz
(28.10.21)
(2)

İng_ “Gerçek x bu değil”

rewlack
“Gerçek islam bu değil “ deki gibi; “gerçek bişey bu değil” tam olarak nasıl çevrilir?The real x is not this, düşük bi cümle gibiThis is not real x de tam karşılığı değil gibi.
“Gerçek islam bu değil “ deki gibi; “gerçek bişey bu değil” tam olarak nasıl çevrilir?

The real x is not this, düşük bi cümle gibi
This is not real x de tam karşılığı değil gibi.
0
rewlack
(27.10.21)
Oraya bir "The" eklerseniz olur bence. Yani "This is not the real X" gibi
0
salihdt
(27.10.21)
"true islam is not this" diye kullanılıyormuş.
sanırım true daha iyi karşılıyor.
0
🌸rewlack
(27.10.21)
(3)

çingeneler cevizleri nasıl soyuyor ?

orpheus
yıllardır merak etmişimdir, geceleri tezgahta taze ceviz satan çingeneler o cevizlerin iç kabuğunu cevizin formunu hiç bozmadan nasıl soyuyor ?
yıllardır merak etmişimdir, geceleri tezgahta taze ceviz satan çingeneler o cevizlerin iç kabuğunu cevizin formunu hiç bozmadan nasıl soyuyor ?
0
orpheus
(26.10.21)
suyun içine atıp şişiriyorlar sonrası el alışkanlığı.
0
iddaaci
(26.10.21)
bu taze cevizle mümkün oluyor.
suya koyunca kabarıyor.
bir de ekstra karbonat falan koyuyor olabilirler suya çabuk soyulsun diye.
0
rewlack
(26.10.21)
makineleri de var bu arada, birde eldiven kullanıyorlar, suda şişirdikten sonra fırt diye ayrılıyor zaten
0
selam
(26.10.21)
(2)

usa'de mühendislik sınavı

duyurukullanıcısı
ya hani hep duyuyoruz avukatlar usa'de baro sınavına girince ve kazanınca usa'de avukatlık yapma lisansı alıyorlarmış vs.bunun mühendislik için olanı da var mı?
ya hani hep duyuyoruz avukatlar usa'de baro sınavına girince ve kazanınca usa'de avukatlık yapma lisansı alıyorlarmış vs.

bunun mühendislik için olanı da var mı?
0
duyurukullanıcısı
(26.10.21)
Avukatlık ile mühendisliği kıyaslamak doğru değil. ABD'de bir eyalette avukatlık yapan ABD'liler bile başka eyalete gidince avukatlık yapamıyor. Kanunlar bırak ülkeyi, ABD içi eyaletlerde bile farklı olduğu için böyle bir lisanslama süreci var.

Mühendislikte buna ihtiyaç olmuyor. Mühendislik süreçleri zaten evrensel. Lisans vb. bir şeye ihtiyaç olmadan diploma ile özel sektörde direkt iş bulunabilir.
0
himmet dayi
(26.10.21)
var; ancak imza yetkisi kullanıp gerçekten "mühendislik" yapacaksanız.

ürün geliştirme uzmanı
lojistik sorumlusu vs kurumsal firmalarda başka title'larla çalışacaksanız gerekmeyebilir. bizdeki oda üyeliği gibi.
0
rewlack
(26.10.21)
(3)

Ev kiralamada dikkat edilecek şeyler

kljgslsdkjsd
SelamlarBir ev kiralama aşamasındayım. Nelere dikkat etmem lazım? Belki unuttuğum görmediğim bir şey vardır.not: Lokasyon Antalya.
Selamlar

Bir ev kiralama aşamasındayım. Nelere dikkat etmem lazım? Belki unuttuğum görmediğim bir şey vardır.

not: Lokasyon Antalya.
0
kljgslsdkjsd
(25.10.21)
küf, nem, rutubet
böcek, tahta kurusu, lavabo altlarından sızan şeyler
kuş biti, apartman boşluğu var mı? kuş yuvası var mı?
GÜRÜLTÜ; duvalar ne kadar ince, komşular ne kadar deli
çevreyi zaten araştırmışsınızdır, sokak, sokağın komşuluğu falan
binada hidrofor var mı? kaçıncı kattasınız? su tesisatı nasıl? bakır boruysa paslı mı? yediğiniz içtiğiniz, yıkadığınız şeyler paslı paslı pis sudan mı gelecek?
kombi gibi demirbaşlar ve bakımı
zemine nasıl? laminantlar, parkeler sağlam mı? kabarma sızıntı var mı?
daire ne kadar güneş alıyor?
deprem? zemin etüdü??
aidatlar ne kadar? zemin kattaysanız asansör ücretini ne kadar ödeyeceksiniz?
sizden önceki fatura borç harç?
internet alt yapısı.
0
rewlack
(25.10.21)
doğalgaz var mı? (antalya'da henüz her evde yok. zaten istemiyorsanız sorun yok.)
doğalgaz yoksa günısı var mı?
çatı var mı? en üst katsa yazın çatısız bi evde antalya cehennemden daha sıcak. kışın da gereksiz soğuk. arakatsa sorun yok.
toplu taşımaya yakın mı?
markete yakın mı?
panjurlu olsa fena olmaz. varsa çalışıyorlar mı?
0
erenderk
(25.10.21)
-sokaktaki gürültüye bakın, özellikle evin önünden motorcular sık geçiyorsa gürültü olacaktır.
-evdeki priz sayısına bakın. bazı evlerde koca salonda 1 ya da 2 priz oluyor; sürekli uzatma kullanmak zorunda kalıyorsunuz.
-evinizin cephesi de önemli. kuzey cephe soğuktur, doğu cephe sabah; batı cephe akşam güneş alır. o sebeple benim tercihim salonun doğu yatak odasının batıya bakması. böylece salon öğleden sonra pişmez; yatak odasında da sabah güneşi ile uyanmazsınız.
-yakın çevrede market, hırdavatçı, tesisatçı, tekel, vs gibi önemli dükkanların ulaşımı
-evde eğlenecekseniz ve misafirleriniz olacaksa; yatak odasının salon ile uzaklığı da önemli. salonda birileri eğlenirken yatak odasında birileri gürültüden uyuyamıyorsa sıkıntı.
-yatak odasının baktığı sokak da önemli. sabah "simiiiiit" sesiyle ya da kamyon gürültüsüyle uyanmak istemeyebilirsiniz.
0
barankovan
(26.10.21)
(4)

29 Ekim Tatili - İstanbuldan kaçış

taha1907
selamlar, bildiğiniz gibi perşembe günü ile beraber 3,5 günlük bir boşluk var, tek kişi olarak, istanbuldan biraz uzaklaşıp kafa dinlemek adına ne tavsiye edersiniz ?sizin planlarınız nasıl ?
selamlar, bildiğiniz gibi perşembe günü ile beraber 3,5 günlük bir boşluk var, tek kişi olarak, istanbuldan biraz uzaklaşıp kafa dinlemek adına ne tavsiye edersiniz ?

sizin planlarınız nasıl ?
0
taha1907
(25.10.21)
herkes böyle düşündüğü için hiç bir yere gidilmez o gün her yerde hayvan gibi kalabalık ve trafik olur.
0
roket adam
(25.10.21)
heyecanlanıp plan yaptım sonra roket'in dediği geldi aklıma ve vazgeçtim. temiz temiz uyuyacağım. kendimi şımartmak için her zamankinden daha lüks bi yerlerde bişeyler yer içerim. eyorlamma bu kadar.
0
rewlack
(25.10.21)
hava güzel olursa istanbul'un avm, restoran, cafe harici yerlerini gezmek sur içinde

istanbul dışı
batı karadeniz tarafları daha az yoğun olur ama dönüş her türlü kitlenir, tem belki açık olur
0
bir soru sorcam
(25.10.21)
30 tane film izlicem.
0
erenderk
(25.10.21)
(1)

ben aldırma

Pertev nail
merhaba,et beni gibi değil de yüzümdeki kahverengi nokta şeklindeki benleri aldırmak istiyorum. en sağlıklı yolu nedir? istanbul'da nereyi tavsiye edersiniz? teşekkürler
merhaba,

et beni gibi değil de yüzümdeki kahverengi nokta şeklindeki benleri aldırmak istiyorum. en sağlıklı yolu nedir? istanbul'da nereyi tavsiye edersiniz?

teşekkürler
0
Pertev nail
(23.10.21)
bir plastik cerrah görsün önce.
patalojiye gitmesi için cerrahi yöntemle yani kesi/dikişle alınmalı. dolayısıyla risk altında olup olmadığınız anlaşılır. sgk ile randevu alıp işlem yaptırabilirsiniz.
veya lazer ve radyofrekansıyla alanlar var. bunlarda iz kalmıyor çünkü ben yok oluyor, buharlaşıyor. dolayısıyla patolojiye verecek bişey kalmıyor.
climed.com.tr burada aşırı küçük sivilce gibi bişey için 400 verdim dün. oldukça güvenilir temiz bi yer ayrıca tam ticari klinik izlenimi verdi, ama beni ilgilendirmez işim hallolmuş oldu : ) başlangıç fiyatı 500 müş dediklerine göre.

öncesinde cerrahi müdahale için masaya yatmıştım, doktor bunu kesmeyelim iz kalacak patolojilik bişey yoktur bunda demişti.
0
rewlack
(23.10.21)
(18)

Türkiye'ye kız arkadaş getirmek

altin yumurtlayan lavuk
Şu an yabancı kız arkadaşımla birlikte Kore'de yaşıyoruz. 1 seneden fazladır burada yaşıyorum ve buranın güvenliğine oldukça alışmış durumdayım. Amerika'ya geçmeden önce yaklaşık 1 seneliğine Türkiye'ye dönmek istiyorum. Bu sırada kız arkadaşım benimle birlikte İstanbul'a yerleşmek istiyor. Burası i
Şu an yabancı kız arkadaşımla birlikte Kore'de yaşıyoruz. 1 seneden fazladır burada yaşıyorum ve buranın güvenliğine oldukça alışmış durumdayım. Amerika'ya geçmeden önce yaklaşık 1 seneliğine Türkiye'ye dönmek istiyorum. Bu sırada kız arkadaşım benimle birlikte İstanbul'a yerleşmek istiyor. Burası inanılmaz güvenli ve neredeyse hiçbir suçla karşılaşmıyoruz. Hadi biz alıştık metrobüsteki mutsuz insanların agresyonuna ve trafiğe zamanında ama kızı bi anda bunların ortasına getirmeye çekiniyorum ve onun güvenliği için endişe ediyorum açıkçası. Lâkin bu kadar uzun süre ayrı kalmak da pek mümkün değil gibi duruyor. Sizin düşünceleriniz neler? Yurtdışından Türkiye'ye kız arkadaşını getiren oldu mu aranızda?
0
altin yumurtlayan lavuk
(22.10.21)
Şahsen abarttığınızı düşünüyorum. Evet, aşırı güvenli bi şehir olmadığı kesin ama her gün bomba patlıyor gibi anlatmışsınız. İlk etapta etiler, caddebostan, ataköy gibi nispeten nezih yerlerde zaman geçirirsiniz. bence bu bölgeler birçok Amerika şehrinden daha güvenli. Amerika'da cinayet oranı Türkiye'nin 2 katı neredeyse. Amerika Türkiye'den daha tehlikeli desek yanlış olmaz. Üstelik bireysel silahlanma konusunda da arada nasıl bir uçurum olduğu aşikar.

Bence Türkiye ile ilgili asıl tehlike ekonomik. Çok detayına girmeye gerek görmüyorum ama ekonomik anlamda bir probleminiz yoksa çok endişe edeceğiniz bir şey değil İstanbul'da yaşamak.
0
himmet dayi
(22.10.21)
himmet dayı+1, endişeniz mutsuz, sinirli ve kibarlıktan nasibini almamış insanlarla bir arada yaşamak olsaydı anlayabilirdim, elbette İstanbul için süper güvenli bir şehir denemez ama ben İstanbul'da yaşayıp yaşamamaya karar verecek olsam çekincelerim güvenliğimden yana olmazdı.

Kendisi de burada yaşamak istiyorsa, pamuklara sarıp sarmalamaya gerek yok bence. 1 yıllığına Istanbul'da yaşayan yabancı tanıdıklarım oldu (erkeklerdi fark yaratıyorsa), şikayet ettiklerine rastlamadım, her gün cinayet işlenmiyorsa her şehirde 1 yıllığına yaşanabileceğini düşünüyorum, üstelik her ne kadar sürekli farkına varamasak da İstanbul özünde çok güzel bir şehir, ben olsam yerleşir tadını çıkarırdım.
0
(22.10.21)
Şahsen abarttığınızı düşünmüyorum.
post pandemi sürecinde iyice çığrından çıktı herkes. her yer gergin insan ve psikolojik şiddet dolu. her gün bomba patlamıyor diye düşünmeyin nerdeyse her gün bir kadın öldürülüyor mesela, bi de bıçaklanarak, camlardan atılarak, boğazı kesilerek falan. (gönül ilişkilerinden, eski eşlerinden aile fertlerinden biri öldürdüğü için normal cinayet istatistiği gibi düşünmeyin) kız arkadaşınız ne düşünecek bu konuda?
trafik kaos olmuş. 30 yıldır istanbulun çok yerinde aktif olarak trafikte bulundum. bu yılki hali asla görmedim. seneye nasıl olacak?
deprem?
fenotipi yabancı olduğunu bağıracak, turist diye her yerde kazıklanacak.
sözlü, fiziksel cinsel tacizlerden bahsetmiyorum bile
vs vs vs


bi tweet vardı "çocukken biz de dayak yedik bize bişey olmadı diyenler onlara bişey olmadığını sanıyor" diye. heh aynen öyle, istanbulda yaşayanlar olarak biz, bu şehrin bize ne kadar kötülük ettiğini, nelere maruz kaldığımızı farkedemiyoruz.
0
rewlack
(22.10.21)
rewlack gerçekçi bir şekilde yaklaşmış ve haklı da.

benim düşüncelerim neler? amerika'ya geçmeden önce yaklaşık 1 sene neden türkiye'ye gelesin ya da neden koreli bir insanı buna maruz bırakasın diye düşünüyorum. gelme arkadaş yani, aklı mantığı yerinde olan insan burada gelip 1 sene niye kendini harap etsin?
0
yviene
(22.10.21)
Açıkcası istanbulun bi çok yeri güvenli olmasa bile görülmeye ve kısa bi süre yaşanmaya değer. Bazı semtlerinde aklınızdaki problemleri hiç yaşamazsınız.

Şu şekilde bi yol izleyebilirsiniz.
Güvenli bi semtte oturmanız lazım. Fenerbahçe ile bostancı arasında bi yerlerde oturursanız bu bahsettiğin problemleri yaşam alanı içinde ve çevresinde yaşamazsınız.

İşe gidiş geliş saatlerinde istanbuldaki gerginlik seviyesi biraz daha tırmanıyor. Ama gezmelerinizi vs haftaiçi mesai saatlerine kaydırırsanız bu agresyonla normal sınırlar içinde karşılaşırsınız. Tahammül edemeyecek ya da kişiyi huzursuz edecek bi seviyede değil bu saatlerde. Kalabalık bi avrupa şehrindeki kadar.

Mesela kahvaltıya mı gideceksiniz, o zaman haftaiçi gidersiniz, güzel bi akşam yemeğine haftaiçi çıkarsınız. Haftasonu ve rush hourlarda caddebostandan uzaklaşmazsınız.

Bu yöntemle ben herhangi bir nahoş durum yaşayacağınızı ya da huzursuz edecek bir ortama gireceğinizi sanmıyorum. Gittiğiniz yer de amerika neticede. Aynı problemleri endişeleri size yaşatacak bir yer.
0
zimbirik
(22.10.21)
evet, türkiye cehennem gibi bir yer. işçiler, kadınlar, çocuklar, hayvanlar en büyük zararı gören kesim diyebiliriz. ama bilhassa kadınların güvenliği konusuna değinildiği için oradan ilerleyeceğim. kadincinayetleri.org burada da göreceğiniz üzere (keşke görmeseniz, keşke olmasa bunlar), cinayetlerden sorumlu kişiler genel olarak kadınların yakınları. yani eğer kız arkadaşınızın yaşamına dair bi kaygınız varsa ve eğer Türkiye'ye girdiğinizde siz bir caniye dönüşmeyecekseniz veya sizin akrabalarınız birer cani değilse hayır çok büyük ihtimalle cinayete kurban gitmeyecek (abd vs diğer ülkelerde olduğu kadar risk var diyelim, silahlanmayı düşünürsek belki daha az). bu cümleleri kurmak bile bir tuhaf da neyse. taciz tecavüz de şayet burada hissettirildiği gibi olsaydı ne ben ne başka kadın yakınlarım dışarda gezebilirdik heralde. gecenin bir körü esenyurt'ta turistik geziye çıkmazsa başına bir şey gelmez diye düşünüyorum. ülke davar dolu, orası da doğru. ama onlar var diye ülkeye girmeyeceksek zaten salalım gitsin. onlar varsa biz de varız yani. soru da biraz "kız arkadaşımı getiriyorum yemezsiniz dimi" gibi olmuş. biz yemeyiz ama tabii davarların arasına 'getirirseniz' yiyebilirler. kız arkadaşınızın çocuk olmadığını düşünüyorum. heralde sizin aktarımlarınız, kendi okudukları, araştırdıkları vs düşünüp 'gelip gelmeyeceğini' kendisi karar verebilir. maddi sıkıntılarınız yoksa güzel bir semte yerleştiğiniz sürece neredeyse kaymak tabakadaki gibi keyifli bir yıl süreceğinizi düşünüyorum.
0
erenderk
(22.10.21)
himmet dayıya katılıyorum. eğer fanusta büyümüş, hayatında sokak görmemiş bir insansanız evet istanbul aşırı tehlikeli bir yer. istatistiklere göre ise bir çok bilinen şehirden daha güvenli bir şehir. fanusta büyümüş ve korede yetişmiş bir insan olarak esenyurta falan taşınacak haliniz zaten yoktur, o yüzden güzel bir semtte yaşayacağınızı varsayarak mutlaka kız arkadaşını da getir derim. bu harap olma, metrobüs, ölme bitme muhabbetleri aşırı fakir insanlar için, 3-4-5 bine kendini heba edecek tayfadansan zaten burada işin yok.
0
roket adam
(22.10.21)
himmet dayi, hocam içinde yaşarken biri söylese aynı tepkiyi verirdim kesinlikle. ama dışına çıktığım anda çok çok daha fazla absürt gelmeye başladı İstanbul'da sıradan bir günde yaşadığım olaylar. benim için gelmişken başına bir şey gelmesi ihtimalinden korkuyorum açıkçası.

yviene, Türkiye'de şirketim var işleri yoluna koymam gerekiyor Amerika'ya geçmeden önce. O yüzden gelmek zorundayım ve bu kadar uzun süre ayrı kalmak istemiyoruz.
0
🌸altin yumurtlayan lavuk
(22.10.21)
Sana bir sey olmasi kiza olmasindan daha olasi.
Erkekler 3 kat daha fazla cinayete kurban gidiyor.

Ben olsam getirmem squid game gibi sehir. Aynen boyle soyle kabul ederse gelsin.
Hatta alice in borderland izlediyse o daha cok benziyor.
0
divit
(22.10.21)
Şimdi ilk olarak ben zaten "İstnabul Seul'den daha güvenlidir." demiyorum. Ek olarak Türkiye'de ve özellikle İstanbul'da yaşanan absürt durumları da inkar edecek değilim.

Söylemek istediğim şey, Kore'de de yaşasa bir insan için "İstanbul'da yaşayamaz, aman getirme, burası cehennem." durumunun olmadığını düşünmem. Tabii ki tehlikeli olabilecek bir şehir. Ancak Türkiye genelinde yaşanan olayların tamamını tek kişi günlük hayatında yaşıyormuş gibi düşünmek bence mantıklı değil.

Güney Kore'de yaşamadım. Ancak ABD'de 6 ay kadar yaşamışlığım var. Üstelik yerli halkı birçok eyalete nispeten hoşgörülü bir yerdi. Ancak gelir dengesizliği olan her ülkede olabileceği gibi orada da gece belli bir saatten sonra başınıza bir iş gelmesi çok olasıydı.

Sözün özü; evet belki biraz garip gelebilir alışma sürecinde ama gelir seviyesi ortalama üstünde insanlar için İstanbul gayet normal bir şehir.

Bi de squid game denmiş. Yok daha neler.
0
himmet dayi
(22.10.21)
Yurt disina yerlestigimizde esim "erkekler surekli bana bakmiyor, istedigim kiyafeti giyebiliyorum, nasil bir dert cekiyormusuz Turkiyede arkadas" seklinde dert yanmisti.

Bundan 4-5 once Istanbul'un nispeten daha iyi yerlerinde yasayacaksaniz gelin sorun olmaz derdim ama son gelisimde gordum ki insanlar daha elit yerlere kactikca, kactiklari seyler de onlari oraya dogru kovalamis. Ulkenin sikinti degmemis yeri kalmamis.
0
cleric
(22.10.21)
Ekleme yapayim.

Orta ve ustu muhitlerde takilan, orta sinif bir insan icin kavga dovus siddet vs... riski Istanbul'da hala cok az. Ama bir sekilde denk gelirseniz kisa ve uzun vadede cok sikinti yasarsiniz. Polis bulmak, bulsaniz dert anlatmak, mahkemede adalet aramak vs... bunlar sizi hayattan tiksindirir.
0
cleric
(22.10.21)
buraya getirmemenin alternatifi 1 sene ayrı yaşamak mı?

kız arkadaşın türk olsa ve buraya gelip "sevgilim beni güvenlik sebebiyle türkiye'ye getirmek istemiyor, acaba benden uzak mı kalmak istiyor" diye sorsa herkes ayrıl coco derdi. başka da yorumum yok.
0
Bruce
(22.10.21)
bence buna kız arkadaşınız kendi karar vermeli. Beraber gelip İstanbul'da bir süre vakit geçirme imkanınız varsa o şekilde deneyin derim. Öyle bir bahsetmişsiniz ki sanki kız arkadaşınızın hiçbir iradesi yok, bütün sorumluluğu sizin üstünüzde.

bu coğrafyada güvenlik için endişe etmeyi bir yere kadar anlayabilirim ancak yetişkin bir kadın nerede yaşayacağına dair kendi kararını verebilir diye düşünüyorum.

belki bir süre burada yaşamayı düşünürseniz, o da tamamen yerleşip yerleşmeme konusunda bir karara verebilir. belki sizin içinizde daha rahat olur bu durumda?
0
patlamis misir
(22.10.21)
arkadaşlar evet ülkede bir çok şey çok iyiye gitmiyor, ancak her 3 taksiciden 2'si tacizci, 5 erkekten 4'ü tecavüz ediyor, sokağa çıkamıyoruz, öldük bittik tadında bir psikolojiniz varsa gerçek manada psikoloğa gitmenizi öneririm. bunlar psikolojik bir problemin belirtileri. bunun aksine istanbulda 20 milyon insan her gün işine evine sorunsuz bir şekilde varıyor. bunlar içerisinde 1-2 kişiye denk gelme ihtimaliniz özellikle büyük şehirde olduğunuzu baz alırsanız çok, ama çok zor. yaşam kalitesi demiyorum, ama güvenlik açısından bu duruma göre şu an çok iyi bile denebilir, bu kadar adamı rusya'da ufacık bu alana toplasan 3. dünya savaşı çıkardı.

yurtdışı ile karşılaştırırken neresiyle karşılaştırdığınız da çok önemli tabii arkadaşlar, 20-25 milyon insanın yaşadığı ny, moskova, bangkok gibi şehirlere göre istanbul çok daha güvenli bir şehir net olarak. ha gidip de avrupanın max 200-500 bin nufuslu köyleriyle karşılaştırırsanız tabii ki burası huzursuz gelir. dediğim gibi, eğer böyle düşünüyorsanız ağır anksiyete sahibisiniz, böyle yaşanmaz kesinlikle pro yardım alın derim. rakamlar da burada: www.numbeo.com
0
roket adam
(22.10.21)
baslik biraz fantastik olmus

sanki ithalat yapmak uzere olan biri soruyormus gibi

onun disinda roket adam +1
0
foster
(22.10.21)
İstanbul yaşam kalitesinin oldukça düşük olduğu bir yer. 250 şehir arasında 192. sırada. Yaşanılabilecek birkaç semt var. Bunlar dışındaki yerler ulaşım açısından sorunlu yerler.

Bütün bu dertlerden kurtulmanın yolu çok para kazanıyor olmak. Ama yine de trafik sorununu parayla çözemiyorsun mesela. Bu yüzden bence merkezi bir bölgede birkaç sene yaşayıp sonra da uzaklaşılması gereken bir şehir.

Şiddet konusuna gelirsek bir örnek vereyim.
Kaldırımda yürüyorum. Karşımdan motosiklet geliyor, 2 kişi binmişler. Burası kaldırım ne yapıyorsunuz dedim. Üstüme yürüdüler. Düşün 2 kişi tek adamın üstüne yürüyorlar. Bu olay üstelik caddebostan'da oluyor.

Hadi her şeyi geçtim. Evli olmadan birlikte yaşayacaksanız iyi semt ve apartman lazım. Diğer türlü sorun yaşarsınız. 5000 TL üstü kira ödeyebilmeniz gerekir. İşiniz nerede olacak, toplu taşıma kullanacak mısınız falan bütün bunlar önemli. Bence metrobüs kullanılacaksa bu şehre gelmek büyük bir çılgınlık.
0
roe
(22.10.21)
istanbul'un neresi? ve istanbul'da ne yapacak?

yani fenerbahce'de yasayip her yere taksiyle gidip luks mekanlarda takilmak da bi yasam bicimi.

esenyurtta yasayip minibusle metrobusle dandik bi yere calismaya gitmek de bi yasam bicimi.
0
icim urperiyor
(23.10.21)
(4)

topluluk karşısında konuşma

Wakatakakage
bunu çok iyi yapan üst düzey insanlar nasıl yapıyor? mesela kamera karşısında kağıda bakmadan uzun süre sakince, akıcı, hatasız konuşuyor. sonra soru soruyorlar. biri 3-4 soru soruyor mesela. tüm soruları tek seferde soruyor. sonra adam cevaplamaya başlıyor. birinci soruya cevap, ikinciye cevap diye
bunu çok iyi yapan üst düzey insanlar nasıl yapıyor? mesela kamera karşısında kağıda bakmadan uzun süre sakince, akıcı, hatasız konuşuyor. sonra soru soruyorlar. biri 3-4 soru soruyor mesela. tüm soruları tek seferde soruyor. sonra adam cevaplamaya başlıyor.

birinci soruya cevap, ikinciye cevap diye sırayla yine kusursuzca cevaplıyor soruları.

ben tek soruya cevabı düzgün veremem, acaba şunu eksik mi söyledim, şunu söylemese miydim diye düşünürüm. topluluk karşısında rahat ve akıcı konuşmayı geçiyorum zaten mümkün değil benim için. sorulan 5 soruyu ezberleyip, sırayla eksiksizce cevaplamak aşırı üst seviye bir olay değil mi? nasıl yapıyorlar?
0
Wakatakakage
(22.10.21)
Neredeyse ilkokuldan beri topluluk önünde konuşurum. Bu işin temelinde rahat olmak var. Ne söylemeliyim, neye dikkat etmeliyim diye takılınca akıcı olamıyorsun. Pratikle aşılabilen bir konu bu.

Bu rahatlığa kendinden emin olmayı eklersen o zaman script ya da sınır olmadan düşüncelerini ifade edebiliyorsun. Soruları duyarken cevabı o anda belirleyip kısa not alır gibi soruyla eşitliyorsun. Vereceğin cevaba odaklanıyorsun yani. Acaba bunu unutur muyum dur bunu hatırlamak için şöyle yapıyım diye takılırsan kaçar gider sorular da cevaplar da.
0
Bruce
(22.10.21)
Kamera karşısında bir konu hakkında tutarlı ve etkileyici bir şekilde konuşma birkaç şeyin birleşimi

1 - Uzmanlık: Konuştuğunuz konuya hakim olmanız, içini dışını biliyor olmanız lazım.
2 - Teknik: Özellikle bir grup insan önünde konuşurken uygulanan belli teknikler vardır. Örneğin seyircilerle göz teması kurulur, jestler ve mimiklerle anlatım desteklenir, belli yerlerde yavaşlayarak, susarak ya da hızlanarak tempo ayarlanır, seyirciye tepki vermesi ya da düşünmesi için fırsat verilir, vb.
3 - Pratik: Topluluk karşısında konuşmak stresli bir şey, hem öğrenilen teknikleri düzgün bir şekilde uygulayabilmek hem de bu stresi atabilmek için pratik önemli.

İyi konuşmacılarla kötüler arasında bu farkları görürsünüz. Mesela bazen konuşmacı profesyoneldir; teknik ya da pratik sorunu yoktur ama konuya hakim değildir, dolayısıyla prompter vb. kullanır, haliyle o doğallık hissi kaybolur. Ya da uzmandır ama teknikleri bilmiyordur, bazen kaotik bir şekilde konu etrafında daireler çizerek anlatır, vs.
0
salihdt
(22.10.21)
Zamanında minibüste "müsait bir yerde inecek var" demeden önce bile gerilen, içinden bir kaç kere tekrar eden biriydim.

Simdi topluluk önünde sıkıntı yaşamadan konuşabiliyorum(en fazla 70 80 kişi oldu sanırım).
Bu sayıya topluluk denmez diyen olabilir ama sayı 600 de olsa yarın çıkar konuşurum, kendime güvenim tam.

İşin sırrı ne peki?

1-Baskasi yapabiliyorsa ben de yapabilirim diye özgüveni pompalamak.
2-ne söyleyeceğini bilmek.
3-yanlis yapmaktan korkmamak.


Ucunda ölüm yok yahu diyerek kendini motive etmek :)
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(22.10.21)
özgüven,
kendini tanımak ve mutlaka deneyim.
+düzenli kitap okumak. kitap diyorum; haber, dergi vs değil.
örneğin bi konuda çok iyi fakat asosyal biri veya gündelik hayatta da çok insanla iletişim kurmayan birileri olmuyorlar genelde.
ayrıca o insanlar uzman oldukları konularda böyle konuşuyorlar bu da önemli.
0
rewlack
(22.10.21)
(5)

Bu hareketin amacını anlayabilen var mı?

nothinn_
Izlediğim en garip şeylerden biri, kimse de anlayamamış. Neden böyle bir şey yaptığı hakkında bir fikriniz var mı?https://www.instagram.com/reel/CVKd5ROoAK1/?utm_medium=copy_link
Izlediğim en garip şeylerden biri, kimse de anlayamamış. Neden böyle bir şey yaptığı hakkında bir fikriniz var mı?


www.instagram.com
0
nothinn_
(22.10.21)
Botun ayağı kanattığına dair bi gönderme olduğunu düşündüm başka da bişi gelmedi aklıma
0
olaylar olaylar
(22.10.21)
Olabilecek en manasız videoyu çekip hit almak sanırım amaç. Ben de rastladım bir kaç tane mega manasız hareket ihtiva eden seriye.
0
hedep
(22.10.21)
bir anlamı yok sadece dikkat çekmek için yapıyorlar. bu tarz videoları çinliler çekiyor. anlamak güç.
0
false pretension
(22.10.21)
anlamsız viral videolardan. benzer örnekler yemek tarifi videolarında veya bunun gibi pratiklik vaadeden gündelik hayat öneri videolarında da mevcut.
amaç: ne oldu şimdi diye 1den fazla seyredilmek, sizin şu an alet ettiğiniz gibi başkalarının da seyretmesini sağlatmak.
0
rewlack
(22.10.21)
ya tek düşündüğüm, tahrişe falan iyi gelmesi. başka bi açıklaması olamaz. o da palavradır zaten.
0
jelly bear
(22.10.21)
(19)

Çocukken eve misafir geldiğini gördüğünüzde ne hissediyordunuz?

ya ben lan neyse
okuldan geldiniz, kapıda yabancı ayakkabılar var. ne hissediyordunuz?üzüntü, sevinç, endişe vs.?
okuldan geldiniz, kapıda yabancı ayakkabılar var. ne hissediyordunuz?

üzüntü, sevinç, endişe vs.?
0
ya ben lan neyse
(21.10.21)
Ben cok seviniyordum ya. Hatta bizde yatıya kalırlarsa falan daha çok seviniyordum. Nedendir bilmiyorum.
0
primetime
(21.10.21)
"poff simdi hos geldiniz diye iceri girip tonla soruyla muhatap olucam"

kek, pasta, pogca gibi artilari oluyordu ama normalde annem bu tarz seyleri pek yedirmezdi cocukken zararli derdi.

sinir ve mutluluk karisimi bir duygu diyebilirim yani
0
Kittie
(21.10.21)
Pek beklenmedik misafir gelmezdi, öyle eve gidip de ayakkabılarla pek karşılaşmadım, annemin günü olan zamanlar olurdu, o günleri severdim, sevdiğim yemekler yapılmış olurdu, onun haricinde de ya sevdiğim yakın akrabalar gelirdi ya da babamın birlikte müzik yaptığı arkadaşları gelirdi, şarkılar türküler söylenirdi, o günleri de severdim ama kimi çocuklar vardır birileri geldiğinde havalara uçarlar, kimse gitmesin isterler, öyle olmadım hiç bir zaman.

Şimdilerde ise misafir kavramından hoşlanmam, evime pek gelen giden olmaz.
0
(21.10.21)
Büyük bir huzursuzluk.
Yalancı sevgi gösterileriyle karşılaşacağım, bir sürü insanla muhatap olacağım için rahatsız olurdume.
0
pro9it9is9
(21.10.21)
Huzursuzluk
0
abuzer
(21.10.21)
Sevinirdim, çocuğuz tabii çakmıyoruz bişeyden. Evi de dumanaltı yaparlardı kendileri yetmezmiş gibi. Şimdi hepsi gereksiz varlık. Akbabalardan bahsediyorum.
0
izza
(21.10.21)
Mutluluk. Yatıya kalsın isterlerdim +1
0
sta
(21.10.21)
Huzursuzluk. Misafiri çocukken de sevmezdim hala da sevmiyorum.
0
ms brownstone
(21.10.21)
Gergin bi neşe.. tansiyonlu yani ama totalde pozitif bi his.
Genelde anneme saha çok misafir gelirdi. Sosyalleşiyor diye sevinirdim. Bi de tabii mutfaktaki güzel gıdalar : )
0
rewlack
(21.10.21)
sıkıcı. ben de kittie gibi düşünüyorum.
0
roket adam
(21.10.21)
Valla ben cocukken bu tur seyler ustune pek dusunmezdim. Hatta oyle ayakkabilara falan bakip girdigimi de hatirlamiyorum, oyle direkt girerdim. Girip evde misafir gorduysem de pek aldirmazdim.

Ergenlige yakin zamanlarda o fazla ayakkabilar falan sikinti olusturmaya basladi. Cunku biliyordum ki is sadece orda kalmayacak, gidip kendi odamda takilsam bile annem odaya gelip 'oglum git bakkaldan sunu al, oglum bunu al' vs diye darlayacakti. O yuzden evde fazla ayakkabi gorunce yonumu degistirip direkt internet cafeye gitmisligim de coktur.
0
j r r tolkien hayrani
(21.10.21)
çok mutlu oluyordum. 30 yaşındayım şimdi ve misafir hiç sevmiyorum.
0
spartamed
(21.10.21)
Genel olarak hosuma giderdi, merak ederdim kimler geldi acaba, hemen kafamda ihtimaller belirirdi. Gelmelerinden rahatsiz olduğum bir akrabamoz yoktu, genel olarak sevinirdim.
0
stavro
(21.10.21)
çocukken de huzursuz olurdum şimdi de huzursuz oluyorum. evin düzeni bozuluyormuş gibi hissediyordum o zamanlar, farklı şekilde davranmam gerekiyordu sanki. halbuki öyle yaramaaz bir çocuk da değildim. şimdi de gelenleri memnun etme kaygısı hissettiğim için sevmiyorum.
0
rahip janick
(21.10.21)
hiç sevmezdim. mümkünse onlara görünmemeye çalışır, görünürsem de kısaca görünüp odama geçerdim.
0
tabudeviren
(21.10.21)
ben eve plansız gelen kimseden hoşlanmadım. hele de böyle sağdaki soldaki çat kapı gelen komşulardan hiç hoşlanmadım.
0
andlee
(21.10.21)
Ben okulun dibinde bir sitede oturuyordum. Annem hem benim hem de kardeşimin sınıf annesiydi. Okul aile birliğindeydi. Aşırı iyi bir komşuydu. Ve bir sürü günü olurdu. Doğal olarak eve her geldiğimde genellikle misafir olurdu. Ayakkabıdan misafir tahmini yapmaya çalışırdım. Genelde babam gelene kadar giderlerdi. Annem her seferinde önlerine koyacak bir şeyler bulurdu. Hele günü varken. Tüm sınıf arkadaşlarım benim annem yemek yapıyor diye benimle eve gelirlerdi. Bazıları benden önce gelirdi hatta. Annem aşırı güzel yemek yaptığı için bir de iyi misafir ağırladığı için çok gelen giden olurdu. Ama ben o günleri çok severdim, şimdi çok özlüyorum. Keşke o ayakkabı tahmini yaptığım ana ışınlansam, hayatta tek derdim derslerim olsa.

Yatılı misafir sevmedim ama.
0
Hallegadola
(21.10.21)
Sevinirdim. Büyüklerin konuşmasını dinlemeyi severdim.
0
zimbirik
(22.10.21)
- Odama kacayim da muhatap olmayayim.
- Aha yakalandim, simdi aile zoruyla muhattap olmak istemedigim insanlarla zorla opusecegim konusacagim.
- Evet abi okul iyi okul guzel, soracak baska bi sorun da yok, mecburi okul nasil sorunu sorduysan tuvalet bahanesi ile kaciyorum. Zaten okuldan geldikten sonra uyuyana kadar 5 saatim var, izninle gozlerim kizarana kadar bilgisayar oynayayim.
- Evet annem arkamdan "Girdi magarasina" yorumunu da yapip beni tanimadigim insanlara gomdugune gore ic rahatligi ile oyun oynayabilirim.
0
cleric
(22.10.21)
(9)

dolar nereye kadar gider

black mamba
hükümet nereye kadar sorun etmez bunu? 10'u geçerse artık 15'e bile gider. enflasyon gittikçe artıyor. nerede bir şeyler yapmaz isteyecekler? 5-6 yıl önce dolar 3 lirayken yıl sonu tahminini 4 lira olarak okumuştum bir yerde. yok artık falan demiştim ama bugün 10 liraya geldi neredeyse. sonu neresid
hükümet nereye kadar sorun etmez bunu? 10'u geçerse artık 15'e bile gider. enflasyon gittikçe artıyor. nerede bir şeyler yapmaz isteyecekler? 5-6 yıl önce dolar 3 lirayken yıl sonu tahminini 4 lira olarak okumuştum bir yerde. yok artık falan demiştim ama bugün 10 liraya geldi neredeyse. sonu neresidir bunun?
0
black mamba
(21.10.21)
hükümetin doları düşürmek gibi bir kaygısı yok ama seçime olan etkisini nasıl bertaraf etmeyi düşünüyorlar bilemiyorum.
0
lazpalle
(21.10.21)
evet düşürmek gibi bir dertleri yok gibi ama enflasyon artmıyor mu? ve nereye kadar umursamazlar? 30 lira da olabilir o zaman.
0
🌸black mamba
(21.10.21)
Enflasyon artması onlara dert değil ki zaten oynuyorlar. Gerçek enflasyon hesaplayan yerlere bakarsanız farkı anlarsınız.

Hükümet asgarî ücrette 300 doları gecirmez. Fakir is gücü isteniyor. Türkiye ideal.
0
logisticsmanager
(21.10.21)
enflasyonu ne kadar önemsemeseler de bir noktada sorun olur bence. en dandik telefon bile 5000 lira olunca ne yapacaklar? ekmek 5 lira olunca dur demeleri gerekecek bence.
0
🌸black mamba
(21.10.21)
Naif düşünceler, umurlarında olmaz. Gideceklerini biliyorlar, iyice bok edip öyle bırakmak istiyorlar iktidarı muhalefetin kucağına.
0
ozzpwnz
(21.10.21)
@black mamba hocam cok naifsiniz :) bu kisiler size ekmek bulamazsaniz yerli araba yiyin diyecek kişiler. Umurlarinda olmaz.
0
logisticsmanager
(21.10.21)
sonu insafla veya endişe edip tedbir almalarıyla ilgili değil bence. tedbir almayı da bilmiyor ve beceremiyorlar zaten. ha umurlarında mı noo.
"en dandik telefon bile 5000 lira olunca ne yapacaklar? ekmek 5 lira olunca dur demeleri gerekecek bence." yani buna katılmıyorum.
bu viral sokak röp.larından yeni birisinde, kadın diyor ki eşim 1500 lira kazanıyor ne güzel, çok iyiyiz, mutluyuz vs. işveren suç işleyerek asgari ücret altında veriyor, sömürüyor aleni şekilde falan. insanlar buna okey.
arjantin ekonomik ve sosyal krizini falan -aynı dinamiklere sahip olmasa da- çok benzer buluyorum. kendi paraları değer kaybediyor.
üretim yok, sanayiden bahsetmiyorum tohumu toprağa atıp işlemek bile yok.
nitelikli göçmen sayısında artış.
iyi bişey yapma potansiyelinde olanların ciddi umutsuzluğu ve isteksizliği. tembellik, karamsarlık ve ahlaksızlık. çok tanıdık..

sonu tr'nin borçlarını ödeyemeyecek hale geldiği anda tr'ye borç verenlerin olay müdahale etmesinde. sürünsün ama tam da batmasın, yoksa paralarımızla birlikte yok olur kafası..
dolayısıyla bizlik bişey yok, oturup bekleyeceğiz bu saatten sonra.
0
rewlack
(21.10.21)
Tedbir daha laik ve demokratik bir ortamı gerektiriyor. Şu an bu olmayacağından gidebildiği yere kadar gidecek. Daha bunun seçim ekonomisi var. Seçim zamanı kafadan 2 lira yukarı atar dolar.
0
roe
(21.10.21)
umursamazlığın sınırı mı olur? umursuyor olsalar zaten şimdiye dek umursamış olurlardı heralde. "hırsız nereye kadar hırsızlık yapar? çalabiliyorken her şeyi çalar mı yoksa biraz bırakır mı?" işte ne bileyim "hırsızlık yaparken evi darma duman etmişler ama en azından işi bitince evi toparlar mı?" gibi bi soru bu. isterse ekmek 30 lira olsun, adamların vatandaşın ekmeğiyle ilgili bir sıkıntıları yok. cepleri dolduğu sürece salmışlar çayıra mevlam kayıra. %35 oy da sabit maşallah. bu iktidarla 'umur'un aynı cümlede olması oksimorondur.
0
erenderk
(21.10.21)
(4)

Schengen vize gurularına soru

kismisolungac
Merhaba Arkadaşlar,1-2 haftalığına aralıkta arkadaşımın yanına gitmek istiyorum Almanya.Vize başvurusunu turistik yapsam mı daha garanti olur, yoksa tanıdık/arkadaş ziyareti şeklinde yapsam mı?Turistik yaparsam fake otel rezervasyonu vs yaptırmayı planlıyorum.Fakat arkadaş yanı olursa davet mektubu
Merhaba Arkadaşlar,
1-2 haftalığına aralıkta arkadaşımın yanına gitmek istiyorum Almanya.
Vize başvurusunu turistik yapsam mı daha garanti olur, yoksa tanıdık/arkadaş ziyareti şeklinde yapsam mı?
Turistik yaparsam fake otel rezervasyonu vs yaptırmayı planlıyorum.
Fakat arkadaş yanı olursa davet mektubu adresi vs gerçek olacak.
Sizce handikapları neler?
Edit: Remote çalıştığım için orada çalışmaya devam edeceğim, şirketten bu tarihlerde yurtdışında olmasında bir sakınca yoktur mektubu alacağım.
Teşekkürler şimdiden
Peace!
0
kismisolungac
(21.10.21)
turistik daha az uğraştırır ve bence daha risksiz.
herkes turistik gezi yapabilir, hakkıdır, standartlar dışında endişe verici bi araştırmaya gerek yoktur. ama arkadaş yanına (?) sebepsiz gidişi daha çok araştırmak gerekir hele ki ortadoğudan gelen biri için. aile bile değil, arkadaş diyorsunuz. düğü cenaze, aşırı büyük bi olay mı var yoo e o zaman..,

fake otel rez.nu makul ve mantıklı yapın. bin eur maaşınız varken gecelik 100 eurluk otel seçmek manasız ve ben sahteyim diye bağırır. ayrıca seyahatin tamamında konaklama, ufak -şehirler arası mesela- gezi olacaksa onların da biletleri, konaklama bilgileri falan önemli.
maaş bordronuz ve şirketinizin yazacağı yazıda şu tarihe "kadar" yurtdışında olmasında sakınca yoktur demesi daha hoş olabilir.
0
rewlack
(21.10.21)
Turistik daha mantıklı +1

Fake olduğu bağırmayan bir otel rezervasyonu iyi fikirmiş, ben fake olmasa da makul otellere rezervasyon yapan biriyim ama "nasılsa fake" diyip saçma rezervasyon yapmamak iyi fikir.

Yanlı iş yerinden alınacak "yurt dışında olmasında sakınca yoktur" kısmı bana saçma geldi. Neden gereksiz ve şüphe uyandıracak bir belgeyi dosyaya koyalım?

Vize için istenen evrak haricinde kafa karıştırmasak daha iyi saki!
0
John Bloor
(21.10.21)
Aslında turistik vize için şimdiye kadar hep şirketten izin yazısı aldım, şu tarihlerde izinlidir diye. O nedenle öyle bir mektup eklerim diye düşünmüştüm.
0
🌸kismisolungac
(21.10.21)
bir işyerinde çalışılıyorsa o iş yerinden izin kağıdı da ekleniyordu en son zaten. Değişti mi ki ?
0
denizmaniaherif
(21.10.21)
(17)

3 ay iliskide kisa degil mi?

mhmtt
bazi seyler icin mesela? gelecek hakkinda birlikte planlar yapmak vsbilmiyorum bana erken geliyor ama kiz arkadasimdan surekli bir baski yiyorum ben agirdan almak istedikce.. belki ben cok iliski yasamadigim icin bilmiyorum.. gecen babam hakkinda kendisi "babam soyle soyle yapsa" falan dedi mesela k
bazi seyler icin mesela? gelecek hakkinda birlikte planlar yapmak vs
bilmiyorum bana erken geliyor ama kiz arkadasimdan surekli bir baski yiyorum ben agirdan almak istedikce.. belki ben cok iliski yasamadigim icin bilmiyorum..
gecen babam hakkinda kendisi "babam soyle soyle yapsa" falan dedi mesela kanim cekildi.. saka yollu bile olsa beni biraz geriyor bu durumlar. 3 ayda seni tanimiyorum henuz neden bahsediyorsun?!

Ne diyorsunuz dostlar?
0
mhmtt
(21.10.21)
Ne tür plan olduğu önemli.
Tatil planı vs normal, evlilik planı erken.

3 ayda daha tanımadan "elin adamından" böyle "babam" diye bahsetmek çok çok garip geldi bana.
Ama yaşlar da önemli hani bazı yaşlar vardır ya artık evlilik yaşı gelmiştir birini bulunca kaçırmak da istemezsin hemen o yola sokmaya çalışırsın öyle bir evrede olabilir mi?
Ya da çok küçük liseli falan mı acaba ikilemde kaldım.
Şu ikisinden biri değilse asla normal değil bu durum benim de kanım çekilir ve kaçardım ortamdan. (Diğer ikisinden de kaçardım ben de oralara çok girmek istemedim.)
0
mutekebbir
(21.10.21)
yani bazı kişiler direk evlilik odaklı oluyor. ama bana da çok itici gelir böyle şeyler.
0
xrated
(21.10.21)
Yaslar kac ?
0
westblack
(21.10.21)
kiz tarafi 28 yasinda bu arada
0
🌸mhmtt
(21.10.21)
Bir an önce evlenme niyetinde ama çok cringe. otur doğru düzgün konuşun bu konuları ya da kaç!
0
lcha
(21.10.21)
cringeeee
kaç
0
rewlack
(21.10.21)
Çok acele etmiş. Ama “baban” demiş olma ihtimali de var. Çünkü fonetik olarak çok benziyo. Belki yanlış duymuşsundur.

Yani uzun süreli tatil planı falan yapılır çok rahat. Hiç bi gariplik yok. Geleceğe yönelik planlarını o sırada yanındaki kişiyle yapmakta bir sıkıntı yok. Ama evlilik konusu falan açılıyosa, nişan konusu açılıyosa sıkıntı.
0
zimbirik
(21.10.21)
Bence kısa değil. 3.5 aylık ilişkide evlilik düşündüğümüzü birbirimize söylüyoruz. 30 yaşında hala unili ilişkisi olmaz ki zaten. Ciddi düşünmüyorsan hiç vakit kaybetme bu kızla ama ciddi olabilir dersen neden kötü bir şey olsun ki.

Ama babam denmesi birazcık cringe evet. Ve pek hoş değil.
0
Gradient_tabanlı_mor
(21.10.21)
birini bulayım da hemen evleneyim kafasında insan çok, ve böyle olanlar genelde bu kadar erken "hadi evlenelim" demenin tuhaf durduğunu bildikleri için bu gibi "ince" müdahalelerle insanı manipüle edebiliyorlar. ağzından kaçmış olma ihtimali olmakla birlikte, eldeki başka doneleri birleştirerek karşında bir adet gelin sevdalısı olup olmadığını anlayabilirsin.
0
Bruce
(21.10.21)
Bruce + 999 in 1

manipüle ediliyorsun.
0
gabe h coud
(21.10.21)
bence erken ama 28 yaşında olduğu için birini bulup evlenmem lazım kafasında belli ki. bizim toplumumuza göre birkaç sene sonra "evde kalmış" olacak çünkü.
0
rose parks
(21.10.21)
3 ay bence kısa değil, bu işlerin belli bir matematiği yok. bizim evlenme niyetimiz 3 aydan önce ortaya çıkmıştı hatta. ben normal karşılıyorum. ama 2 yıllık evliyim, hala eşimin ailesine anne-baba diyemiyorum. demem gereken durumlarda sesim içime kaçıyor :D daha sevgiliyken babam demesi sizin ilişkinizi ve senin tavrını göz önünde bulundurursak sıkıntılı bir durum bence. belki baban demiştir bilemiyorum. bir daha lafını aç, doğru duyduğundan emin ol ve bu konudaki sıkıntını dile getir. belki boşa kürek çekilen bi ilişkidir iki taraf için de.
0
elorelia
(21.10.21)
kiz istedigi seyi belli etmis, ya ayrilacaksin ya da dügün.
0
wishmaythşngs
(21.10.21)
3 ay ilişkide kısa ama daha da önemlisi aileyi 10. senede de karar vermede etken olarak kullandıran insandan koşarak kaçarım.

EDIT: Ben o babayı onun babası sandım senin babana babam demek ve bunu 3. ayda yapmak? Başıma gelse bize ayrılan sürenin sonuna geldik tatlım der ortamdan uzaklaşırım herhalde.
0
ozzpwnz
(21.10.21)
sen olmasan başka birini bulur, o kişinin babasına da babam der.
0
deartheodosia
(21.10.21)
3 aydir ciktigin kizin babana babam demesi gercekten tuhaf. ayril +1
0
hot potato
(21.10.21)
bazı insanlar aşık olup evlenip evli olarak yaşayacakları birini isterler onlar için ideal ilişki evliliğe giden ve evlilik içinde yaşanandır çünkü. bazı insanlar da aman zamanı gelince evlenirim ya da her ilişkiye evlenmek için başlanılmaz, flört ediyorum ve bu bana yetiyor diye düşünebilirler.
bu dünyaya bakışınıza ve kendiniz için ne istediğinize ilişkindir. dolayısıyla kız arkadaşını evlilik delisi vs diye etiketlemeden önce bir insanın evlilik istemesinin, evliliğe gitmesi muhtemel ilişkileri devam ettirmek isterken evliliğe kapalı ilişkilere devam etmek istememesinin de saygıyla karşılanması gerektiğini düşünüyorum.
dolayısıyla bunun 3 ayı da 3 yılı da yok.
bu ilişki için kesin olarak evliliğe kapalı mısınız, bu ilişkiden bağımsız olarak kendiniz için her ilişki için evlilik yolunu ihtimal olarak görmüyor musunuz, bi gün bu hanım kızla evlenmek isteyip istemeyeceğinize dair bir fikriniz oluştu mu, yoksa 8 sene çok mutlu sevgililikten sonra ona bir sabah seni seviyorum ama hepsi bu. ben asla evlenmek istemeyeceğim mi diyeceksiniz.

kız arkadaşınız işte bunların cevabını çok haklı olarak merak ediyor.
yanıt çok basit
evet senle evlenirim.
hayır senle evlenmem.
evet bi gün ben de evlenmek isterim ama ilişkimize zaman tanımalıyız, birbirimizi yeterince tanımadan bu kararı veremeyiz.
hayır ben asla adriana lima bile gelse evlenmem
veya şu anda bu konuda bir fikrim yok.

avrupalı bir kız şu soruyu sorsa belki de kınamazdık.
0
photo85
(21.10.21)
(8)

62 yaşında biri için iş fikri

idealist muallim
Babam geçen yıl gırtlak kanserine yakalandı ve ameliyat oldu. Kendi işi olan kebapçılığı da bıraktı. Şimdi emekli oldu ama yerinde durmuyor illa çalışacağım diyor. İnsanlarla çok fazla iletişim gerektirmeyen(çünkü sesi kısık, özellikle gürültülü ortamlarda sesini duyurmakta zorlanıyor) ve haftasonla
Babam geçen yıl gırtlak kanserine yakalandı ve ameliyat oldu. Kendi işi olan kebapçılığı da bıraktı. Şimdi emekli oldu ama yerinde durmuyor illa çalışacağım diyor. İnsanlarla çok fazla iletişim gerektirmeyen(çünkü sesi kısık, özellikle gürültülü ortamlarda sesini duyurmakta zorlanıyor) ve haftasonları dinlenebileceği bir iş fikri arıyorum. Benden gizli gitmiş bir yer ile fırıncılık yapmak için anlaşmış bana kafayı yedirecek adam. Bakkal açalım diyorum ama onun da tatil günü yok. Nasıl bir şey yapsak bilemedim.

Araba al sat yap dedim. güzel iş ama bana sürekli uğraş olacak bir iş gerekiyor dedi. bağ-bahçe işlerinden de anlamaz zaten.
0
idealist muallim
(20.10.21)
Öncelikle geçmiş olsun.
Eğer el becerileri varsa, marangozluk vb gibi ufak bir atölyeye gidip sipariş usulü ufak dekorasyon ürünleri yapabilir. Sosyal medyadan pazarlar bunları.
Yoksa da kurslar falan var belediyelerde. Mesleğe döndürebileceği bir beceri edinir.

Eğer hayvanlarla arası iyiyse dog walker olayını yapan yaşı büyük çok insan var.
0
anten
(20.10.21)
kendi işini yapması en mantıklısı bence.
hafta sonu iş yapmayan bir yerde bir dükkan açmayı deneyebilirsiniz.
Sadece işyerlerine hizmet veren, hafta içi 11:00 - 17:00 arasında satış yapılabilecek bir yer mesela.
Öyle bir yer var mıdır, para kazandırır mı kısmını pek bilmiyorum tabi.
0
michael_knight
(20.10.21)
Küçük bi dukkan acip organik yumurta teryag eriste vs satisi yapabilir hem cok yogun olmaz hem kendini döndürür.
0
instant crush
(20.10.21)
hocam babanız en iyi bildiği işin butik olanını yapsın. amerika'yı neden yeniden keşfediyorsunuz. hazır yemek sektörü de, eğer iyi yapıyorsanız kar ettiriyor. bilmediği işler veya yapmak istemediği uğraşlar adamı tekrar hasta eder.
0
malheiros
(20.10.21)
@anten teşekkür ederim, halk eğitim kurslarından defalarca bahsettim ama ilgilenmedi ne yazık ki. hayvanlarla da arası maalesef iyi değil, eve kedi getirmeye bile ikna edemedim.

@michael_knight dediğiniz türden bir yer bulabilsek açarız dükkan aslında ama öyle bir yer aklıma hiç gelmiyor.

@instant crush öyle bir yer açarsa dinleneceği zamanı pek olmaz. zaten amacı para kazanmak değil vakit geçirmek aslında. öyle kendisini yormayacak bir iş bulamayınca gitmiş dün bir fırınla anlaşmış usta olarak orada çalışacakmış. cidden çıldıracağım.

@malheiros hocam amaç para kazanmak değil ancak o işi babam yapabilecek olsa kendi iş yerimizi kapatmazdık 2 ay önce. sesinden ötürü müşterilerle iletişime geçerken çok zorlanıyor. telefona bakamıyor, gelen müşterilerle konuşurken müşteriler bazen babamı anlamıyor o da üzülüyor vs.


aslında bir bakkal açmayı düşünüyordum. hem babamla beraber okul sonrası ben de ona yardım ederim dönüşümlü bakarız dedim ama bu sefer de hiç tatili vs olmayacak.
0
🌸idealist muallim
(21.10.21)
çiğköfte dükkanı açın. kasap açın. poğça börek olur.
0
xrated
(21.10.21)
catering?
gıdayla ilgili daha butik işler.. organik bişeyler ürettirip, evde yapıp (belki alakasız örnek: organik fıstık ezmesi) kavanozlayıp satmak.
catering'in daha spesifik kolu ;sadece kahvaltı.. sadece dürüm/sandviç veya kumanya odaklı bişey olabilir.
depo gibi minik bir mekan açıp bir yerlerden organik, yöresel bişeyler satabilir.. mersin'den limon gelir atıyorum.. edremitten zeytin vs. içeriğe harcayacağınız parayı ilk etapta reklama harcarsanız iyi tutar.
0
rewlack
(21.10.21)
Herkese cevaplar için teşekkür ederim. Aklıma daha üniversite okurken kendim için düşündüğüm bir fikir geldi. Bakalım babamın da kafasına yatarsa araştırmalara başlayacağım :)
0
🌸idealist muallim
(21.10.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.