ikinci örgün üniversite okumayı düşünüyorum. yaşadığım yer istanbul. sıralamama yakın yerler de edirne, sakarya, düzce, zonguldak gibi yine ist'a yakın yerler var.
daha önce kyk'de kaldığım için bu haktan tekrar yararlanamayacağım. istediğim bölümün ikinci öğretimi de yok. yani hem okuyup hem çalışabilme durumu nasıl olır onu da bilmiyorum yani barınma konusu beni çok düşündürüyor. ama bu sakarya üniversitesine servis olayı beni biraz umutlandırdı. sayfalarına baktım neredeyse her ilçeden kalkış var. acaba böyle başka ilden ünv'ye gidip gelmek çok zorlar mı? kullanan oldu mu çok merak ediyorum. mesela ben manisa'da okumuştum. izmir'den günlük gidip gelen çok arkadaş oluyordu.

bir de şunu sorayım. sizce ders saydırma açısından dezavantajlı olsa ama servis kullanma açısından barınma durumunu kurtarsam sakarya'yı mı seçeyim. yoksa ders saydırma açısından avantajlı olan daha uzak bir ildeki okulu mu seçeyim?

seçeceğim bölüm öğretmenlik bölümü. o yüzden benim dikkat edeceğim şeyler muafiyet konusu ve maddi şartlar. çünkü hem okuyup hem çalışamazsam zorlanabilirim başka ilde. fikirlerinizi ve tecrübelerinizi merak ediyorum şimdiden herkese teşekkürler.

bir inglizce uygulamasına yanlışlıkla bir yıllık abonelik başlattım. direkt 250 çekildi. hata benim bunda bir sorun yok da merak ettiğim iptal etsem geri yatar mı 250 tl. iki gün geçti. ben deneme üyeliği gibi bir şey zannetmiştim ortam da gürültülüydü. o an yaptım bir hata.

pasaport başvurusu için halihazırda biyometrik fotoğrafım var. geçen sene çekilmiştim kimliğimi yeniletmek için. merak ettiğim şey, kimlikteki fotoyla aynı olması sorun teşkil eder mi, 6 aylık olup olmaması anlaşılır mı? garanti olsun diye yeni mi çektirmeliyim. randevum tam ayın 30 unda son saatlerde olduğu için bir aksilik durumunda zorda kalmak istemiyorum. çünkü gideceğim nüfus müdürlüğünde işgüzarlık yapan memurlar vardı. daha önce kimlik başvurusunda bir sıkıntı olmuştu fotoğrafla ilgili. başka ilçedeki nüfus müdürlüğüne gitmiştim hiç sorun çıkartmadan takır takır halletmişlerdi.

Merhabalar. Havaların soğumasıyla burnum akmaya başladı. Hasta değilim. Ama niyeyse peçeteyle gezmeye başladım. Bende mi bir sorun var acaba? Sizin burnunuz havalar soğuyunca hemen akmaya başlıyor mu?

en son şubat ayında duruşmam vardı ve hakim beraat kararı verdi. araştırdığım kadarıyla karara itiraz edilir dediler. fakat uyap'ı her ay kontrol ediyorum sadece duruşma zaptım gözüküyor son evrak olarak. 8 ay oldu. normal mi bu durum? benim bir şey yapmam gerekiyor mu?

yaş 32

iş hayatım hep uzak mesafelerde geçti. uzun saatler, toplu taşımalar vs. bundan 4 sene önce uzak bir yere işe gidiyordum. gerçekten uzaktı. sabah 5'te kalk mecidiyeköy'e git, oradan servise bin vs bir sürü tantana... ve tabii eve gelince çok yorgun oluyordum. son senelerde de daha yakın bir yerde işe başladım. oranın yolu 1 saat 15 dakika 1 buçuk saat gibi bir şey. iki otobüs kullanıyorum fakat gidiş ve dönüş saatlerimde yoğunluğa denk gelmiyorum genelde oturuyorum yani. fakat özellikle bu sene eve gelince sanki bahsettiğim çok uzak olan eski iş yerine gidip gelmişim gibi oluyor. aşırı bir yorgunluk ve ve beden ağrısı. (masa başı bir iş de değil işim.)

omuz sırt bölgesi çok ağrıyor. mesela bu hafta eve gelir gelmez kpss çalışacaktım. üzerimdeki ağırlıktan boşa geçti hep. hep uzanasım geliyor ve uzanınca da o ağrıları hissedebiliyorum. herhangi bir şeye konsantre olamıyorum.

yani bu durum normal mi ve ne yapmam lazım ne önerirsiniz? spor salonu gibi bir yerde spor yapma imkanım yok şimdilik. onu belirteyim. ama acil sağlıklı ve etkili yöntemler bulmam lazım. bu devran böyle gitmez...

geçici bir iş ilanına başvurmuştum. iş, okullara broşür dağıtmakla ilgili. sabahtan aksam 4 e kadar vakit var. sizce bir günde kaç okula gidilebilir ortalama. konum istanbul. ücret buna göre değişecek. olumlu tarafı ilkokul ortaokul ve ana okullarının artık yan yana olmaları. yani mesela bir okula gittiğinde aslında 3 okula birden gitmiş olunacak. hiç deneyimim olmadığı için kestiremiyorum.

yüzme bilmeyen biri olarak bunu alıp denizde havuzda ayak falan çırpsam az bir şey de yüzme hissini tatmak için, tavsiye eder misiniz. bir de kolay mıdır kullanımı yani normalde ben bir şeylere tutunup ayak çırpıyorum ama insanlara falan yani :d bu tamamen serbest olacak ve devrilir miyim bilemedim. bir de sizce denizde falan komik gözükür mü yoksa ne alaka kullanam çok var diyor musunuz. ben pek rastlamadım zaten sanırım yüzme kurslarında falan kullanılan bir gereçmiş.

böyle klasik temel kamp malzemeleri değil de daha farklı, hediye konseptine yakışacak ve uçuk fiyatlı olmayan ne gibi bir şey alınabilir. doğasever, kamp yapmayı seven, karavan hayali olan bir yakınımın doğum günü için.

ve bu arada dısarda açık havada minimal bir kutlama için ne gibi bir şey yapılabilir sürpriz kutlama konseptinde. süsleme ürünü, ortamın hazırlanması için öneriniz varsa o da olur.

iki gündür epeyce toplu taşıma kullandım denk geldiğim otobüslerin içi cehennem gibi. bir tanesinde otobüs çok kalabalıktı dedim bu ortamda etki etmeyebilir normal diye düşündüm. onda da bir yolcu sinirli bir şekilde söylendi şoföre, havalandırmayı değil klima aç klima! şeklinde.
ama mesela bugün bindiğim otobüs bomboş ve bence asla klima çalışmıyor. yolcular da ayrı alem bütün camları açıyorlar. on tane cam açık.tek tek gidip kapatmadım. ama yani neden bu klima açmama ısrarı nedir. daha ilkbaharda böyle çike cekeceksek yazın öldük demek.

genelleme yapmak istemiyorum merak ettim siz de denk geliyo musunuz?

denizbankta hesabım var gidip başvursam ihtimal var mı? daha önce oradan bin tl kredi çekmiştim ve zamanında ödemiştim. ama şimdi işsizim. ya da bu konuda hangi bankalar esnek oluyor, gidip müşterisi olsam o şekilde başvursam olur mu.

şimdi ben klasik körili mantarli tavuk sote yapacaktım fakat biri gitmiş dondurulmuş brokoli almış bunu da kat güzel olur diyor. yotubeda falan pek rastlamadım. birkaç farklı versiyon var da benim tarife uygun yok. eklesem güzel olur mu. bir de daha önce hiç donuk brokoli kullanmadım kullanırsam örnek veriyorum direkt pişmiş mantarın üzerine mi atayım yoksa önce haşlamam mı lazım. bir de köri ve kremaya yakışır mı bu brokoli. nasıl yapayım bu brokoliyi düşündüğüm yemeğe utgun?

şubat ayında girdiğim duruşmada delil yetersizliğinden beraat kararı çıktı. uyapta takip ediyorum. duruşma zaptından başka bir evrak gözükmüyor hala. akıbetim ne olacak şu an hakkımda hangi süreçler işleniyor tahmini olan var mı:/

merhaba, kuzenimle kavga ettik ve farklı görüşler almak için olayı anlatıp sormak istiyorum. şimdiden teşekkürler.

ben almanya'da yaşıyorum, 4 yaş ufak kuzenim(26) ben istanbul'a ziyarete gelmeden bana

"bohr abi arabanın hoparlörü problem yapıyor ama burdan alırsam pahalıya geliyor oradan ikinci el buldum alıp getirir misin, ben sana gelince parasını vereceğim"

dedi. 25 euro tuttu. sonra istanbul'a gittim verdim, yine "ben sana veririm" dedi. dedim ki tamam o zaman anneme verirsin.

aradan 2-3 ay falan geçti, ben anneme söyledim, bana bir şey vermedi dedi. ben bu noktada enayi yerine konduğumu düşündüm, para ciddi olarak umrumda bile değildi (ki aslında 400 lira da az para değil). sonra buna yazdım. bana verdiği yanıt şuydu:

"sen onu hediye edersin diye düşünmüştüm". sonra ben "hediye alsaydım zaten söylerdim ama sen vereceğim demiştin" dediğimde "sen hediye alsaydın da parasını isterdin demek ki" gibi bir yanıt verdi.

sonra "ben sana abd'den x getirdiğimde parasını mı istedim" diye sordum ve o da "ben de seni havalimanından aldım benzin harcadım onu söylüyor muyum" diye çıkıştı. (mesafe maltepe-sabiha gökçen arası bu arada)

sonra diğer kuzenim gelip "25 euro için kavga etmeyin parayı ben veririm" gibi bir şey söyledi. kafayı yiyeceğim çünkü kendisine birkaç yıl önce 50 dolara yakın borç verdim ve adam bunca zaman konusunu bile açmadı gelmiş bana 25 euro verip kuzenimle aramı yapacak :D

neyse, ben bu asalakla iletişimi kestim fakat diğer kuzenimin olayı para sanması beni acaba dışarıdan öyle mi görünüyor diye bir şüpheye düşürdü. yanlış bir şey mi yaptım ben?

edit: kuzenimi tanıtayım biraz daha açık olsun. her sene iphone değiştirir, emekli babasına ödetir. sizi gezdireceğim diye zar zor araba aldırır, teyzesine bile götürmez. 300-400 liralık boxer alacak kadar lüks yaşar ama eve yemek söyleyip kız arkadaşına ödetir. sıfır abartı.

Tarifleriniz varsa alabilirim

şişli veya kabataş'tan bu bölgeye giden iett'lere baktığımda (59n, 59a, 59r, 43r gibi) numaralarda hata olabilir hatirladigimi yaziyorum, sadece akşam seferi gözüküyor gidiş yönünde. mesela kabataş veya sisli'den 21.00 den falan basliyor seferler hafta içi bile. normal ve gerçek bir bilgi mi bu. kisitlamasiz bir iett var mi bildiğiniz.

fotograflara baktiğimda çok fazla eksik fotom olduğunu fark ettim. örnek veriyorum iki bin foto varsa yedi yüz foto kalmis gibi bir durum olusmus. özellikle sehir disi gezi fotolarima bakacakken farkettim bu durumu.çünkü eksikler. bir de mesela sadece kendimin olduğu foto klasörü yapmistim. orda da çok foto vardi fakat neredeyse bi sey kalmamis. çok tuhaf geldi.yanlislikla silme gibi bi durum oldugunu sanmiyorum. zira sildiklerime ikinci kez kalici silme bölümünde bakıyorum ve bir tuhaflikla karşilaşmamiştim. hafiza sorunum yok marka oppo. ne olmus olabilir:/

tekrar iyice kontrol edicem.
editlerim.

şimdi aklima bir ihtimal geldi. hafiza kartimin basina bir is mi geldi diye.

iki saatlik bir zoom toplantisinda ne kadar internet gider yaklaşik?

bugün duruşmam vardi hatta dün sormustum gitmesem mi diye. neyse bugun gittim beraat karari verdi hakim. "gelir yetersizliginden beraat" dedi. (şu an işsizim ve bir gelirim yok)

bundan sonra süreç nasil isler, karsi taraf itiraz ederse tekrar durusmam mi olacak ve bu sefer nasil bi karar verilir, yine beraat cikar mi yoksa bu defa kesin ceza mi alirim?

bu arada konu sosyal medyadan hakaret

not: bu arada gelir yetersizligi diye anladim ben o sirada cunku durusmada gelirim olup olmadigi calisip calismadigim sorulmustu. delil yetersizligi mi dedi acaba o kafami karistirdi şu an

durusmaya gitmezsek hani yakalama karari vs deniliyor ya, mazeret öne surerek gitmesek olur mu, kendimi hiç hazir hissetmiyorum durusmam yarin. muhtemelen gideceğim ama "şoyle yapip, şuraya mazeretini bildirirsen sorun olmaz" diyeceğiniz bir durum varsa gitmeyebilirim. kafam çok karişik.

ikinci olarak da durusmaya gitmezsem baska tarih verilince bunu bana yine postayla mi bildirecekler yoksa farkli bir sekilde mi. tekrar evime gonderirlerse ailemin haberi olsun istemiyorum.

bir videoda görmüştüm. gollum e benzeyen bir figurdu diye hatirliyorum yesilimsi bir renti konusuyor ve hareket ediyordu.trendyolda da vardi ve fiyati da bin tl lik bir fiyatti.


hangi filmin karakteriydi hatirlamiyorum ama lotr diye aklimda kalmis. yaniliyor da olabilirim. boyle bir oyuncak (hediyelik bir kategori) hatirlayan bilen varsa linkini atabilir mi

haftaya duruşmam var. çok araştirdim.
avukat tutamiyorum zaten işten cikarildim ucretler beni epey aşiyor. ucretsiz avukatlar da çok işe yaramiyor diyenler oldu. simdi tutmak istersem ne zamana kadar talep etme hakkim var?

onun dişinda sanki her halükârda ceza alacağimizi anladim bu arastirma sürecinde. bi arkadaşin daha benzer konuda davasi vardi. beraat karari cikmisti ama karsi taraf itiraz etmiş karara.

sicilimin temiz olmasindan dolayi hapis cezasi almam diye umuyorum. hukmun geri birakilmasi kararinda da sanirim yine karsi tarafa para odeyecekmisiz bes alti bin tl civari.

ilk durusmam olacak. karar hemen çikar mi? hapis, para veya hukmun geri birakilmasi olsun hangi cezayi alirsam itiraz etme, sureci yavaslatma, bu cezalardan bir sekilde kurtulma ihtimalim var mi ve nasil?

ben istanbul'da yaşayan biriyim. bi iki gunluk değişiklik yapasim var. iki hafta sonra tatile gireceğim. hem havalarin belirsizliginden hem de maddi anlamda sıkıntı olmasin diye şehir disini eliyorum direkt. tek basima konaklayacagim gun icinde etrafi gezecegim bi yer dusundum. arastirirken mesela şu tarz bi yer gozume çarpti.

www.parkpolonezkoyotel.com

hani hic gitmedigim bir yer. belki yaz icin daha uygun ama kis icin de neden masin diye dusundum. suslu puslu fotolarla guzel gozukuyor ama cok yorum yapilmamis fiyati da uygun gibi. o yuzden ne kadar memnun kalianacak bir yerdir emin degilim. bilginiz varsa yazarsaniz memnun olurum.

onun disinda bu tarz uygun fiyatli ve vakit gecirmesi hos yerler mekanlar konaklamalar olarak nereleri onerirsiniz istanbul'da?

böyle tek basima hem kafa dinleyesim var hem guzel vakit geciresim var. gittigim yer de icimi açan hos bir yer ve ayni zamanda pahali olmasin istiyorum. cok mu sey istiyorum ki:/

dün bir mekana girdim yemek siparişi için. çok güzel bir şarkı çalıyordu. mest oldum dinlerken. hatta sözlerini kaydedeyim unutmamak icin dedim ama sonra da ben bu sarkiyi hayatta unutmam deyip not almaktan vazgeçtim.

şimdi aklıma tek bir kelimesi bile gelmiyor. yine de birkaç detay vereyim belki buluruz:(

ben şarki radyodan çaliyor sanmistim. o sarki bitince bir ara kafami cevirdim tv açikti. trt muzik kanalinda kutsi'nin biz bize sarkilar adli bir programi vardi. orada mi caldi emin degilim ama en buyuk ip ucu bu simdilik. programi youtubeda aradim bir sey cikmadi. trt muzik kanalindan dunku bolumu izleyeyim dedim eski programlari izleme secenegi yok sanirim. solist kadındı:/

arkadaşlar bahcede besledigimiz kedilerden biri cok hasta olmustu gecen gun. ishal gibiydi ve hareket etmekte zorlaniyordu ailem o gun eve almisti toparladi biraz. emek yiyebildi su icebildi sesi cikti hareket etmeye basladi vs. duzelir gibi olunca tekrar disari birakmislar bizimkiler ben evde degildim. simdi yeni eve geldim o gunden daha beter durumda şu an. evde sobanin yaninda tir tir titriyor kafasini kaldiramiyor öldu olcek gibi icim gitti. cok kucuk degil ama yavru kedi. burada veteriner yok arabamiz yok vs. acil kendine getirtebilecek neler yapabiliriz ya:((

edit:ailem sabahtan beri boyle oldugunu soyledi. demin miyavladi hafif lafasini kaldirdi ama cok fena titriyor.

özellikle ünv çağini geçmis ve ailesiyle yaşayan kişilere sormak istiyorum bu soruyu. kastettiğim öyle ciddi büyük yalanlar değil. ne bileyim bi aktiviteye katilmak istersin söyleneceklerini ya da izin vermeyeceklerini dusundugun için iş toplantisi var dersin gibi. gidecegin yer uzak bir ilçedir sen daha bir yakin yer soylersin gibi. ben mesela içim rahat etmese de bazen soyluyorum veya dogruyu soylesem de bazen onlarin endiselenmeyecegi veya kizmayacagi tartisma cikarmayacagi sekilde bahsediyorum. ha tabii ki yine yalan olmus oluyor. icim rahat etmiyor ama beni buna mecbur birakiyolar. durust davrandigim da cok oluyor ama bin pisman ediyolar. hicbir zaman birey oldugumu kabul etmeyeceklerini kabul edip icim ve kafam ve vicdanim rahat sekilde yalan soyleyecegim en sonunda ama aliskanlik haline getirmek de istemiyorum. ama onlar da benim kendi kararlarini kendisi veren neyin dogru neyin yanlis oldugunu ayirt edebilen ozgur bir birey olduguma asla alismiyorlar.

mutlu neşeli veya hareketli ilerleyip birden tam tersine hüzünlü agresif veya slow melodiye geçen yerli yabancı sözlü veya sadece enstrümantal hangi şarkilar akliniza geliyor? hizli bir melodi değişimini kastediyorum.

şarkinin kisa bir bölümünde geçmesi yeterli.

çok toparlayamadim ama anlamissinizdir.

Arkadaşlar güncel indirimleri takip ettiğiniz bir site veya uygulama var mı? Malum durumlardan dolayı tuvalet kağıdının bile en ucuzunu arar olduk. Şöyle fırsatları hızla yakalayan bir şeylere ihtiyacımız var.

dün saat 16 civarı test oldum e nabizda sonuç gözükmüyor hâlâ. biontec 2 doz aşım tam ama özel bir hastanede yakinima refakat edecegim bu yuzden hastane şart kosuyomus fakat sonuç çıkmadı ve bir iki saat sonra da hastaneye gidecegiz. sorun cikar mi kabul ederler mi sizce test yaptik sonuc cikmadi deyince

en erken hangi saatte baslar acaba. hastaneden hastaneye degisen bir durum mudur bilmiyorum ama yarin o tesyiesti yaptirmam gerekiyor is cikisina sarkmasa sabah erkenden halledebilsem 8 gibi iyi olurdu ama ihtimal var midir?

Bazen dikkatimi çekiyor. Diksiyonu övülen beğenilen insanlar genelde ses tonu iyi güzel etkileyici karizmatik veya berrak olanlar. Sesi avantajlı insan konuşmasına dikkat edince de müthiş diksiyonlu bir insan olarak algılanıyor. ama siz ne kadar diksiyonunuza dikkat etseniz de ses tonunuz iyi değilse aynı etki olmayabiliyor. Mesela benim sesim çocuk gibidir diş ve çene yapımdan mıdır nedir bazı harfleri çıkarırken sanki yorucu oluyor net çıkarmıyorum. Mesela ş sesi. Ya da "Siz Nasılsınız" cümlesini söylerken zorlanıyorum gibi. Kimi insanlar gür sesli oluyor. Normal konuşmaları bile özellikle yüksek ses çıkarıyormuş gibi. Böyle insanlar otorite kurma konusunda da (,mesleki olarak) daha avantajlı oluyorlar. Bense sesimi duyurmak için ekstra efor sarfetmek zorunda kalıyorum.

Sizce bu sorunlarımı aşabilir miyim çalışarak kursa giderek veya ne bileyim çene yapıma cerrahi işlemler yaptirarak. Bazen saf bir insan olarak algılanmamı bile bu aşırı nahif ama hiç etkili olmayan ses tonuma yoruyorum. Hayat kalitemi öz güvenimi olumlu etkileyecekse değişmeye hazırım. Ama nasıl?

Bir telefon alayım dedim ki keyfi de değil ihtiyactan. Bankalarin kredi vermeyecegi tutttu. puanim da fena değil. Her neyse bugun bir bankaci dedi ki kredi karti cikaralim sana onu taksitlendir gibi bir sey dedi ama tam anlamadim bi denemek icin bakicaktik zaten bin liraya izin cikiyomus o da isime yaramaz dedim. Baska bankadan 3 bin limitli kredi kartim var ve daha hic kullanmadim bankaciyi da tam anlamadim bu kredi karti kullaniminda cahil biriyim. Simdi bu elimdeki 3 bin tl limitli kredi kartini bir kerede pesin kullanip odemelerimi birkac aya boldurebilir miyim. Bunu mu kastetti acaba. Yarin yine gidecegim bu kredi kartimin oldugu bankaya ama mkun bir sey degilse bosuna ugramayim.

Bugun yeni kimlik kartı almak için nüfusa gittim. Eski kimliğimi gösterdiğimde babaniz olmadan islem yapamam dedi. Sebebi eski kimligimin on yıllık olduğundanmiş. Fotografim çok eskiymis. bana benzemiyormus. Benzememe kismi yalan bence. Eski de olsa benziyor hatta biyometrik fotoyla yan yana koydum bakin dedim. Bu arada prosedur boyleyse tabii ki babamla gidecegim ama kurumlara guvenmekte insan zorlaniyor.mesela adam diyor ki benzemiyor. Yani bu kismi anlamadim. Bana benzetebilse islem yapabilecek miydi. Kendi inisiyatifine mi kalmis? Sorun benzememek mi belli bir yil gecmis olmasi mi tam olarak. Bunu soyledigimde de ben o sorumlulugu alamam resmi belge vs dedi. Yani gercekten on yil kusur eski kimlik olunca ailemle mi gitmem gerekiyor.

Şehir dışından arkadaslar avrupa yakasında birkac yer gezmek istiyorlar. Pendik'ten geçecekler bu yakaya. Ve arac park etme trafik gibi sorunlardan dolayi toplu tasima kullanmayi dusunuyorlar. Gitmek istedikleri yerler, Taksim-istiklal, eminonu kapali carsi, besiktas (ama sadecs carsi tarafi mi yoksa ortakoy gibi yerlere de gitmek isterler mi bilmiyorum tam). Ekstra baska oneri de benden istediler eminonunden Balat'i da dusunebilirsiniz dedim ve zaten anca buralari gezmeye gununuz yeter diye baska bi sey onermedim.

Simdi bu guzergahlar icin pendik'ten en rahat en mantikli rota nasil olur.bi de sizin ekstra onereceginiz gezmelik yer var mi. Ist cok buyuk bazen insanin atladigi yerler olabiliyor veya herkes zaten standart taksim eminonu geziyor. Arada kaynamis alternatif farkli yerler onermek istiyorum

İki yeğenim var 4 ve 7 yaslarinda. Anne baba bosandi. Bazen anneanne tarafi bakiyor bazen babaanne tarafi. En son bize geldiklerinde gozlemledigim sey cocuklar yerli yersiz her seye ozur diliyorlar. Yani yerli yersizden kastim bi sey dusurunce ardindan hemen, ozur dilerim ya da mesela en ufak bi hata yapinca daha biz hic bi sey demeden sanki hemen kizacakmisiz gibi otomatik ozur dilerim diyorlar ve duygusal bi ses tonuyla. Ben de uzulmeye basladim. Yerinde ozur dilemek tabii ki guzel bi sey fakat boyle aliskanlik etmelerinden endise ediyorum. Sorunun temel kaynagi ne emin degilim. Iki aile tarafi da zorla ozur diletme baskisinda bulunmamistir diye dusunuyorum. Cocuklar bizim ailedeyken bazen kardesler arasi bi kavga cikinca falan annem ozur dilettirmisti bi iki kere ama her durumda olayda da yapmadi. Ya da ailede surekli her seye ozur dileyen birileri de yok. Tabii diger aile tarafindaki hayatlarina pek hakim degilim ama onlar da baskici degiller gibi ama kalabalik bi aile hangisi nasil be sekilde davraniyor ne ogretiyolar bilemiyorum. Ara sira konusma yapiyorum her seye ozur dilek zorunda degilsiniz bakin size kizmiyoruz vs diyorum ama daha etkilu bir cozumu var midir bilgisi tecrubesi olanlar varsa paylasirsa sevinirim.

Bi de mesela buyuk olan yegenim aylar once aksine hircin bi cocuktu simdi ise daha sakinlesmis ama dedigim gibi bu sefer de cok fazla duygusallasmis. Tabii ki ailevi konularin da etkisi vardir farkindayim bu yuzden de elimden geldigince halalari olarak dogru bi sekilde hayatlarina dokunmak istiyorum.

Internetten de biraz arastirdim bu sorunu yasayan cok fazla aile olmus. Kimisi biz diretmedik yine de her seye ozur diliyor demis. Kimi aile anaokullarinda baski yaptiriyolar bu konuda demis. Bizim cocuklar okula da gitmiyor henuz.

Böyle yani. Ozur diletmenin nesi kotü diye yanliş anlasilmalar olmaz imarim. Kastettigim sey her seyi yerli yerinde dogru bi sekilde ogrenmeleri, güclü oz guvenli bi kisilige sahip olmalari ve tabii ki kibar, hos gorulu, merhameti cocuklar olarak yetismeleri.

Arkadaşlar ben bayram öncesi halkbank atm'ye 200 tl yatirdim. Bana bir iki kere parayı geri verdi atm. Param kirisikti iyice duzelttim tekrar koydum sonra kendimce sonunda yatirildigini dusunup kartimi aldim ve ayrildim oradan. Daha sonra baska subede hesabima bakinca 200 tl'nin hesabimda gozukmedigini fark ettim. Atm parami yuttu dusuncesiyle ayni gun hemen mistrri hizmetlerini arayip durumu anlatip kayit olusturdum. Fakat basvurum olumsuz sonuclandi iki gunde. Tekrar musteri hizmetlerini aradim. Tekrar basvuru olusturduk. Sonra atm subesindeki yetkili bana ulasti. Kayitlari incelediklerini fazla paraya ulasmadiklarini soylediler. Ben o atm de yatirdigima emin oldugumu hatta sistemde hangi saatte kartimi takip islem gerceklestirdigime emin oldugumu soyledim. Hatta kadin dedi ki evet pikap hanim o saatte uzun bir sure duruyosunuz atmde gibi bi sey soyledi. Bayram sonrasi detayli yine inceleyecegiz dedi ama surekli basvurular olumsuz sonuclaninca umudum kalmadi artik.

Simdi merak ettigim bi sey var. Ben mesela diyelim ki parayi almayi unuttum
Banka kac saniye sonra geri aliyor parayi.

Ya da diyelim ki ben parayi almayi unuttum. Baskasi parayi almissa bunu kamera kayitlarindan ogrenemez miyiz. Yani mesela ben ordan ayrildiktan kac dk sonra baskasi islem yapmaya gelmis belli olmaz mi kayitlardan. En azindan biri almissa icim rahat eder. Derim ki benim hatam olmus gitnis para. Ama eger bankada duruyorsa ve o para bana geri gelmezse yok yere 200 tl den neden olayim ki. Bu konuyu acikliga kavusturmanin bir yolu yok mudur.

Detayli inceleyecegiz diyen subedeki kadini tekrar arayacagim ama oncesinde size danismak istedim. Benzer bir sey yasadiniz mi ve yukarida merak ettigim konular icin.

- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?

- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür?

azıcık paylaşalım.

Bana bir yakınım yanlışlıkla dolap'tan bir ürun göndermisti. Benim de tekrar ona geri yollamam gerekiyor ama 40 dk uzaklıktaki şubeye tek başıma götürebileceğim hafiflikte bir ürün değil.

Ürünü satışa çıkardim yakinim satın aldi. Ben de kargo sirketini arayip evimizden teslim almalarini rica ettim. Tamam dediler Fakat gelmediler. Sorduğumuzda kodunuzu yenilemeniz gerekiyor demişler anneme.


Üç gün içinde siparişi gönderemedik fakat dolap sitesinde siparisinizi ya da kargo kodunuzu yenilemeniz gerekir diye bir ibare yok. Sadece geciktiniz iptal edebilirsiniz gibi bir yazi var.

Kargo eve gelmemek için basindan savmis olabilir mi? Çünkü siparisi üç gün içinde kargolayamadigimi yani geciktigimi bilmiyordu ki kod gecersiz desin. Benim elimdeki kod siparisimi kargolayana kadar gecerli degil mi gerçekten? Eğer oyleyse yeni kod almak için siparisi iptal edip yeniden mi satisa cikarmam gerekiyor?

Bu ay bir arkadaşımın doğum günü. Farklı şehirlerdeyiz. Adresine hediye yollamak istiyorum. Bi kaç ay önce evlenmişti ev hediyesi alamamıştım. Özetle d.günü bahanesiyle kullanacağı bir ev hediyesi almak istiyorum. aslında yakın arkadaşım diyebilirim fakat ben böyle neye ihtiyacın var eksiğini alayım şeklinde bir soru sormak istemiyorum. Hani çeyizini tamamlamadan ya da evlenmeden önce hediye alacak olsaydim belki sorulurdu fakat şimdi saçma olur. Saçma olmasa da sürpriz olsun istiyorum. Şimdi düşündüğüm iki seçenek var. Sizce hangi seçenek daha iyi? Bu arada farklı fikirleriniz varsa onerirseniz sevinirim. Bir de hem kullanışlı bir urun hem de dekoratif bir urun almak istiyorum ayri ayri. Sadece dekoratif ürün riskli olur çünkü. Ya da sadece kullanisli bir urun de alabilirim.


1.seçenek

www.mudo.com.tr

www.mudo.com.tr

2.seçenek
m.trendyol.com


m.trendyol.com


tükenem ürünlerin benzerlerinden alabilirim.


Ekstra da şunları göstermek istiyorum.

m.trendyol.com

m.trendyol.com


m.trendyol.com

m.trendyol.com

m.trendyol.com

m.trendyol.com

Sözlüğe yazdım burada da sormak istedim. Çünkü benim için vakit çok kıymetli. Ne kadar çabuk öğrenirsem o kadar iyi.

Ciddi anlamda bu işten para kazanmak için en az kaç sene gider, nereden başlanır, ne kadar para harcanır vs konularda yol gostermek isteyen olursa tavsiyelerini, deneyimlerini paylaşabilir.

Kısaca kendimden bahsedeyim. Ben artık ciddi anlamda kendime farklı bir yol çizmeyi düşünen 30 yaşlarında, kendi mesleğininin azizliğine ugramış ve bir türlü hayatını bir düzene sokamamış ve bu düzensizlikten artık nefes alacak hali kalmamış biriyim.

Dediğim gibi farklı bir yol çizmek istiyorum. Bu saatten sonra ne yapılır aklıma bir tek fotoğraf geldi. Çünkü hem ilgiliyim hem çok seviyorum. Baktığımızda bir sürü alt dalı var bu fotoğrafçılığın. Düğün, doğum, ürün, yemek, belgesel fotoğrafçılığı ilk aklıma gelenler. Neden bir tanesine karar verip onda geliştirmeyeyim ki kendimi. Tabii ki eminim kolay değildir ama neden olmasın. Amatörce çektiklerimi herkes beğenirdi fakat yalan yok henüz ne adamakıllı temel fotoğraf bilgim var ne adobe photosop bilgim ne baska bi uzmanlik. Profesyonel fotoğrafçılara fotoğraflarımı yorumlatınca aslında birçok hatamın, bilgi eksikliğimin farkına vardım. Ama gelişmek öğrenmek için ne gerekiyorsa elimden geleni yaparım. 5 senem mi gidecek gitsin. Boşa gitse bile sevdigim bi konubi ilgi alanı olduğu için en azından kendimi geliştirdim derim. 10 yilim kpss saçmalığıyla boşa gitti mesela. Elde ne var sifir. Artik kendi meslegime dair ne inancim ne hevesim kaldi. Şimdi oturdum bu hayali kurdum. Ciddi emek vermek istiyorum. Nereden başlanacak nasıl olacak tam bilmesem de adım atmaya hazırım.


Tavsiyesi olanlar (kurs, eğitim veya başka hangi konuda olursa olur) varsa çok memnun olurum.

Çevrenizde arkadaşlarınızın, akrabalarınızın, sevdiğiniz sevmediginiz insanların geneli mutlu, işi gücü yolunda, iliski evlilik hayatları bi düzende fakat siz yerinizde sayıyorsanız; şansınız, kaderiniz size hep kazık atıyorsa bir şeyler için çaba gosteriyor emek veriyor ama yine hiçbir şey olmuyorsa özetle dönülmez akşamın ufkundaysanız ve artık vakit çok geçse bir şey dokunmuyor mu size de. Başkalarına karsı art niyetten değil de kendinize duyduğunuz üzüntüden dolayı çevredeki insanların mutluluğuna tahammülsüzleştiginizi hissettiğiniz oluyor mu?

Mesela somutlandirayim. Geçen gün bir akrabamiz oğlunun geleceği hakkinda (lise tercihleri)planlama yaparken ortamda beni olumsuz örnek olarak gosterdi. Ben yıllardir kpss'ye giren atanamayan ücretli ögretmenlik yapan bir öğretmenim. Tabii ki o cocuğa ben de önermem fakat çok zoruma gitti söyleyiş şekli. Ortamdaki kuzenlerime siz kendinizi kurtardıniz dedi fakat beni yillardir surunen ve bir baltaya sap olmamış biri gibi lanse etmesi o kadar zoruma gitti ki. Ağlayacaktım. Ben üniversiteden mezun olalı 10 yıl oluyor neredeyse. Fakat hep aksilikler oldu mesleğimle ilgili. Zaman zaman ben de yetersiz oldum gereken çabayı gosteremedim belki ama genel olarak hep ugrastim,hep bir seylere tutunmaya çalistim. Mezun oldugumdan beri ücretli ögretmenlik yapiyorum. Oyle ya da boyle kimseye muhtaç olmak istemedim.


Fakat insanlar bu işsizlik ortaminda buna bile burun kiviriyorlar. Ücretli ögretmenliğe devam ettiğimi söyleyince acıyolar resmen. Bu durum artik o kadar zoruma gidiyor ki... insanların ne dediğini takma diyecekler olacaktır belki ama olmuyor oyle. Herkese karsi ezik gosteriliyorsun yetersiz basarisiz gosteriliyorsun. Nasil takmayacaksin ki.

Hem başkalarini takmasan bile sen kendine sorup duruyosun. Ne olacak böyle , ne zaman duzelecek, başka bir seye mi yonelmem gerekiyor iş güç konusunda. Sıfırdan neye başlanir ki vs vs vs

Bi de evlilik konuları var. Bu konuda da emin olun insanlar nispet yapmaya bayıliyorlar. Mesela tek sap siz mi kaldınız. İnceden göndermeler başlıyor hemen. Yok senin çeyizine de yardim ederiz yok pikap'in ismini de ayakkabinin altina yaz... bi gün bile kimseye ben artik evlenmek istiyorum demisligim yoktur. Ama nispet yapılacak ya illa. Bir şekilde üzerimden geçilmesi gerekiyor. Tek malzeme benim sonuçta.

Evet. Art niyetli değilim dedim ama belki de öyleyim. İnsanların mutlulugunu, mutluluklarını gozüme sokmalarini çekemiyorum artık. Evet herkes mutlu olsun tabii ki. Allah kimseye kotu gunler yasatmasin ama insan düşünmeden edemiyor. Ben de mutlu olayım. Çok mu zor?

Gerçekten çevrenizdeki tek nutsuz kişi kendiniz olduğunu düşündüğunüzde siz ne hissediyor ne yapıyorsunuz?

Not: soru sorma bahane iç dökme şahane.

Tam olarak Melodisi değil de genel olarak bu şarkıyı dinleyince türk pop şarkılarından birini anımsar gibi oluyorum ama asla dilimin ucuna gelmiyor. Ve bulana kadar dert olacak şimdi bu bana. Rica etsem bira dinler misiniz size hangi şarkılari animsatti.

Not: ferhat göçer'in düştüm yollar şarkisi değil. Daha bilinen ama bu şarkıyla birebir melodisi benzemeyen bir sarkiya benzetiyorum. Saçmaladigimi dusunuyorsaniz haklisinizdir ama bulursan hak vereceksiniz bana.

Ben mesela hafta içi sabah işe gidiyorum. 3 buçuk gibi evde oluyorum. Biraz dinleneyim, yemek hazırlayayım yemek yiyeyim aileyle çay içeyim vs derken akşam saat 8 9 oluyor bile. O saatten sonra da 3 4 saat vaktim kalıyor uykuya kadar. Bu sırada da kitap mı okuyayım bi şeyler mi izleyeyim işimle ilgi bir şeyler mi araştirayım, ilgi alanlarımla mı ilgileneyim, online kurslara mı katılayım vs ne yapacağımi şaşırıyorum. Ve doğru düzgün bir şey yapamadan günlerim bomboş geçip gidiyor artık.

Eskiye gore bir de bedenen bir yorgunluk hissediyorum. Belki bu da bir şeylere odaklanmama daha çok tembellik yapmama daha yavaş olmama sebep oluyor emin değilim. Omuzlarımın bedenimin üstünde bir ağırlık oluyor.

Yıllardır hep uzaklara işe gittim. Bu sene gittiğim yer eski iş yerlerime göre daha yakın ama yine günde üç saatim toplu taşimalarda geçiyor.

Ben yine eve erken geliyor sayılırım. Akşam 8 de falan işten eve gelip çoluk çocuğuyla uğraşan insanlar var. Onlar benim için super kahraman gibi bir şey. Öyle hayatları düşündükçe bu verimsizligimden utanır oldum. Eskiden böyle degildim son bi kaç aydir böyleyim sanki.


Hem zaman yönetimi hem de beden yorgunluğu için neler yapıyorsunuz?

3 4 sene önce babamı bi konuyla ilgili ifade vermeye çağirmişlardi. Konu internet uzerinden yazilan bi yazi. İp adresinden dolayi babami çağirdilar. Babamın yazmadigi anlasilinca beni arastirmaslar bi kaç ay önce ben gittim ifade vermeye. Adresin bana ait oldugunu ama yazilanlarin bana ait olmadigini vs soyledim. Neyse bugun tebligat gelmis. Takipsizlik karari kovusurmaya yer olmadigina dair karar cikmis. Yetersiz delilden dolayi ve o internet kullanicisinin ben oldugumu beyan ettigimden dolayi gibi nedenlerle. Aklima takilan şey şu. Bu takipsizlik kararı babamin adina cikmis. Ama tebligatta sanki suçu ben islemisim gibi adresin bana ait oldugu vs yasilmis ama o yazilari benim yazmadigimi soyledigim belirtilmemis. Bu nedenle bana mi dava açilacak ayrica benle mi ugrasilacak yoksa konuyu tamamen kapattilar mi anlamadim. Sonucta ben de ifademi vermistim.

Ben 30 yaşındayım. Özgür hissedememek beni çok yoruyor. Yalnızlıgı, kendime zaman ayırmayı çok seven biriyim fakat yaklaşık bir senedir kendimi robot gibi hissediyorum. Malum pandemiden dolayı evdeyiz hep. Işe gidemiyoruz. Pandemi olmasa bile ailem zaten kısıtlayıcı insanlar. Attıgım her adımda onlara aciklama yapmk zorundayim. Kafalarina yatmazsa ya izin vermezler ya da soylenir dururlar.
abim de bizle kalıyor. Herkes birbiriyle tartisiyor genelde evde. Ortam boyle pek huzurlu degil. Onun disinda ayda bir kucuk yaslardaki yegenlerime bakiyoruz. O da beni cok yoruyor cunku en cok ben ilgileniyorum ilgilenmesem vicdanim ve içim asla rahat etmez. Bu şekilde surekli evde ya cocuklarla ilgileniyorum ya ev isi yapiyorum hicbir sey yapmasam da surekli yanlarinda durmak zorunda oluyorum vs.

Sadece geceleri kendime ayiracak zamanim kaliyor. yoruldugum için de sadece bi iki bölüm dizi izleyip uyuyorum. Ben evlilik bile dusunmeyen bi insanim fakat simdiden evli ve cocuklu hayati yasamak Gercekten cok bunaltti beni. Farkli bi kisiligim olsa belki daha mutlu bile olabilirdim ama boyle bi hayat beni sadece ruhen yoruyor. Ev ortami huzurlu olsa belki yine mutlu olurdum ama hem ruhen hem bedenen stresli olmaktan napacağimi sasirdim artik. Robot gibi git gel getir gotur onu yap bunu yap şunu yap... Disari 5 dk lığına bi arkadasina bile ugrayamiyorsun. Normalde evde durmayi cok seven hatta pandemiden etkilenmeyen bi insandim. Şimdi ise bu ev ortamindan uzaklasmak kendimle basbasa kalabilmek icin can atiyorum ama hicbir imkan yok. Çok bunaldim çok.

Avrupa yakasından en kestirme nasıl olur? Nerden çıktığımın önemi yok. Neresi uygunsa oraya giderim. Mesela 500t var.tek otobüsle gitsem 50 durak falan gözüküyor. Trafik oluyo mudur guzergahlarında bilmiyorum. Olursa o kadar durak çekilmez gibi. Marmaray alternatifi de var sanirim?

Sprey mi yoksa akrilik boya mi
Bir de sizce bu tür dekor ürünü yapsam satılır mı?

*istanbul'da yaşiyorum.
*pasta malzemesi satan dükkanlar ve online siteler dışında bulabileceğim market var mı?

Bugün birçok yere baktım bulamadım. Migros, carrefur vs

Epey bi zamandır resmen ağlama krizlerine giriyorum. Eskiden de tabii ki ağladığım olurdu ama gelip geçerdi bu seferki durum farkli. Moralimin bozuk olmadigini hissediyorum ama öyle bi şey oluyo ki hiç takmamam gereken bi seye alinip odama geçiyorum ve öyle bi ağlamaya başliyorum ki ağlarken bu siralar beni uzen beni bunaltan ne varsa aklima geliyo ve daha cok agliyorum. 3-5 dakikalik bi sey de degil. Dun mesela 3 saat surdu o aglama modum.

İki günde bir böyle şeyler yaşayınca garipsemeye başladım. Gariplikten ziyade rahatsız da oluyorum artık. İnsan ağlayınca rahatlar derler ama ben artık hem psikolojik olarak daha çok yoruluyorum hem de gözlerim mesela bugün çok ağridi. Uykusuzluk da çekiyorum.

İşin kotüsü bu kadar kolay ağlamaya alisinca duygularimi baska zaman kontrol edememekten korkmaya basladim. Biri bi sey dese demek direkt ağliycam. Tamam evde odama saklanip ağliyorum ama baska yerde zor bir durum olur.


Çok bunalimli, tahammül eşiğimin sıfira indiği, hiçbir şeye katlanamadığım bi dönemdeyim sanırım ama bu ağlama durumunu nasıl atlatıcam bilmiyorum. Dediğim gibi gayeylt normal mutluymusum gibi hissediyorum ama o aniden gelen ağlama krizlerine anlam veremiyorum. Nasil dolmuşsam artik. Ne yapmaliyim bilmiyorum.

Öncelikle ön not olarak şunu söyleyim kırsal bi bölgede yaşadiğim için acil doktora gidemiyorum. Buradan fikir edinip ona göre en uygun zamanda gideceğim hastaneye ilgili bölüme. Ani rahatsizliklarim da şansıma hep geç vakitlerde başlıyor evde kendi kendine gecmesini bekliyorum. Neyse özetleyeyim:

1. Haftasonu çok kötü bi şekilde aniden mide bulantım başladı. Gece 12 civarı. Ertesi günün akşamına kadar çok berbat bi süreç geçirdim. Sürekli kustum. Hiçbi sey yiyemedim ve midem surekli agzimda gibiydi. O karın bolgemde de onlarca yumruk var gibiydi. O kadar berbatti. Yiyecekten oldu desem ailede hicbi sey yok. Riskli olarak mantar ve barbunya vardı ama mantar zehirlese direkt öldürür heralde diye dusundum. Bir de vitamin ilaçlarimdan şüphelendim. Demir ilaçlari ve b12 kullaniyorum ama doktor onerisiyle. 3 ay kullan demisti ben iki aydir kulkaniyorum. Yine de dokunmus zehirlemis olabilir mi diye dusundum.(mesela fazla demir demir zehirpenmesi yapabiliyomus)

Neyse bu berbat hastalık bir gün surdu. Bir gün de işe gitmeyip istirahat etmek istedim. Yolda da basima gelir mahvolurum diye korktum. O gün iyice geçti. Ama hâlâ baski hissediyorum ara sira karnimda.


2. Bugun ise sol karın tarafıma öyle bi sancı girdi ki tamam dedim ölüyorum son gecem artik. Daha once hic yasamadigim bi sey. Bu sefer de baska seyler aklima geldi. Bobrek kumu vs.


Bunlardan ayrı olarak dün de omuzlarim cok agrimisti. Bu bi kaç gunluk sureçte dikkatimi çeken şey ise pek tuvalete cikmadigim.

Velhasil tam iyilestim diyorum her gece ani bi rahatsizlik cikiyo. Korona mi, zehirlenme mi, bobrek sorunu mu nedir ne dusuncegimi sasirdim. Bu yazdiklarimi da ayni sekilde doktora giderken de not edip ona da anlaticam. Dahiliyeye mi gitmem gerekiyor ne yapmam lazim?