ben müzekart çıkarırken öğrenci akbilimi gösterip öyle çıkarmıştım. daha net bilgi gelene kadar çıkıp gitme yine de ama sorun çıkacağını düşünmüyorum.

Çok tesekkurler cevap için. Evet akbilim de var. İkisini de gostereyim o zaman garanti olur.

talep oluşturmanız gerekiyor yoksa paranız satıcıya aktarılır ve satıcının da sizi koruyacağını düşünmüyorum, zaten hiçbir neden göstermeksizin cayma hakkınız var.

ben de denemiştim zamanında ama adres değişikliğini kargo şirketleri kabul etmiyorlar bildiğim kadarıyla.

Cok tesekkurler

telefonunuzu tanımlamadıysanız sanırım büroya gitmekten başka çare yok. ben telefondan halletmiştim şifre işlemlerini biraz kurcalayın belki olur.
2- öğrencilik süresi dolunc sanırım akbil olmuyor. normal derslerinizi verip mezun falan olabilirsiniz ama öğrencilik haklarından faydalanamazsınız

Tesekkurler

normal değil, hesap ekstrene bak önce. borç vergi dairesine aktarıldıysa oraya gidip derdini bir anlat

Şimdi ayrıntılı baktım. Toplam borcum aynı gözüküyor fakat tek tek kalan taksitleri hesapladiğimda ödediğim miktarda düşülmüş gozüküyor.

En büyük sorununu buldum. Wifisi yokmuş:/ vazgeçtim almaktan.özellikle silmeyeceğim bu duyuruyu. başka araştiranlara yardımcı olması amacıyla.

k. çekmece sahilinen çok güzel gün batımı fotoğrafı çekilebiliyor. demek ki gölün karşı tarafına, avcılar'a gidilip gün doğumu da yakalanabilir.

Hmm biraz uzak geldi gözüme ama olabilir tabii ki. Tesekkürler.

beyazıt sultanahmet tarafları olabilir. kışın güneşli bir hava bulursan sabah saatlerinde cafe/hotel/restaurantların teraslarını kullanabilirsin.

@qobel
Tesekkurler. Evet o taraflar güzel olur gerçekten. Zaten o teraslardan çekim yapmayi çok istiyorum ama bi gun de oralari araştiririm. :)

Heybeliada

15bin

6 bine fitim

3500 e oldukça mutlu olurum çünkü şu an asgari ücret bile değil aldığım maaş

30 bin.

30K iydir beya

20k eur

5 bin euro'ya neşeyle işe giderim.

20+

16k

TL sürekli değer kaybettiğinde 3000 usd diyorum

50-60bin mutlu eder.

şu anki şartlarda 7bin beni sevindirir. 7 ve fazlası birikim için artık kısım olur. ihtiyacıma göre konuştum yani yoksa ben de 15k isterim

"maaş" olan hiçbir meblağ beni mutlu etmez.
Ortalığı bulandırmadan net cevap vermek gerekirse: 15 bin.


j r r tolkien hayrani +1

%15-20 zam alıyorum senede. %100 zam alsam parayı ne yapacağımı bilemem. iyi böyle. ne ihtiyaçların ne de zenginliğin sınırı var. mutluluğu parada aramadım hiç.

10bin euro.

200 bin

mutlulugunuzu maaşa endekslerseniz her zaman mutsuz olursunuz. öncelik tabiki belli bir maaş skalasına ulaşmak olmalı ortalama bir hayat yaşamak için, ikinci öncelik yaptığınız işi sevmelisiniz..

3 milyar 750 milyor

hiç çalışmadan 4000 TL versinler. fazlası için mevcut piyasa şartlarında ben çalışayım.

6.000-10.000 EUR
Ederi bu, ama vermiyorlar.

şu anki işimden 6-7 alıyor olsam beni maddi olarak olarak daha çok tatmin eder.
daha üzerini almak için başka bir iş yapıyor olmam gerekir. o yüzden uçmuyorum.

10 bin

15-20 bir arası

13+14tl

net 15.000 birim, ulkeye gore kur turunu degistir. bence faturalari pek dusunmeden yasayabilmek icin gerekli minimum miktar bu.

"Numarasız ve ayakta etkinliklerde genel giriş biletleri için kullanılan sistemsel bir tanımlamadır. Biletle giriş yaptığınız bölümler arasında bir fark bulunmaz." Biletix'te bu yazıyor.

Teşekkürler

Tiyatro dogancilarda kaliyor. Ustelik yokus cikmak lazim bu sebep ile uskudara inince bayagi yurumek lazim. Neyse donusu aormussunuz en guzeli, tiyatronun onunden, sari dolmuslara binim 5 dakikada kadikoye inmek, ordan metrobus uzak kalir, ya otobuse binin. Otobus saatleri sikintili ise, yuruyerek uakudar meyda a inin, oradan umraniye minibusleri ile altunizade metrobuse gecin.

evet en iyisi altunizade metrobusle ulaşım. altunizade metrobüs-otobusle üsküdar marmaray durağı-oradan da 12'lere binip 3 durak sonra tiyatro. dönüş de aynı şekilde. en hızlı sanırım böyle olacak.

Şeker hamuru o şeylerin adı, renklendirmek için gıda boyası kullanmalısınız. Tarifini internette bulabilirsiniz.

şeker hamurları renkli oluyor, renklendirmek için gida boyasini kullanmalisiniz derken neyi kastettiniz ? bu arada teşekkürler cevap için.

Rica ederim. Şeker hamuru adı pudra şekerinden geliyor diye biliyorum, renkli olmasına gerek yok yani.

tahtakale'de kurukahvecinin sokağına girerseniz sağlı solu pasta malzemesi satan dükkan var. bazıları şeker hamuru da satıyor.

gittiğim turlar:

- bursa+cumalıkızık
- abant+yedigöller
- sapanca+maşukiye
- iğneada+dupnisa

ayrıca kendim günübirlik olarak edirne, taraklı yaptım. eskişehir'e onlarca kez gittim.

bence bu turlar arasında en güzeli yedigöller veya maşukiye olur. sapanca biraz dandik. edirne, bursa, eskişehir gibi yerlere kendiniz gidebilirsiniz otobüsle, sadece şehir turu oluyor zaten bunlarda. ama yedigöller turu tam doğa turu, göl kenarında sucuk-ekmek filan veriliyor, diğer yerlerde restorana gidiyorsun. sonuç olarak yedigöller derim ben.

@neyehbe
zaten eskişehir edirne gibi yerleri çok duşünmüyorum. yedigöller benim de gözüme kestirdiğim bir yer, olabilir aslında. teşekkürler

ben 750d aldim bir iki ay once :)

memnun musun peki?
@fakyoras

makine detay olay lenste bitiyor. kit lens ile kullandığın sürece aralarında büyük bir fark göremeyeceksin. bence en ucuzundan bir ikinci el al. konuya hakim olunca ne alacağına ne istediğine zaten kendin karar vereceksin.

Aranız madem yok gibi diğerleriyle, bir laf edip bozun bence aynı şey yaşanınca. X de aldırmıyor size ayıp ettikleri noktasında hak vermiyorsa yanlarında bulunmamaya bakarsınız.

Yok saymak değil ki bu. Bazı insanlar diğerlerinden daha renkli olduğu için herkes onlara odaklanır. Hiçbir şey yapmam. Ben de X Hanıma diğerleri gibi laf atarım.

bi masaya oturuyorsan görgü kuralıdır, selam verirsin. ayıp ediyorlar. ben olsam @haykrs... gibi bi fırsatını bulur bozardım, biz de buradayız diye. xin yerinde de olsam seni de muhabbete dahil ederdim. o da ayıp ediyor. arkadaşın masadan sessizce kalkıp giderken hiç mi fark etmezsin?

@olutaklidi
"biz de buradayız" diyecek oldum çok defa ama bu sefer de kiskaniyo gibi algılanmaktan çekindim. kıskançlıkla ilgisi yok ama öyle algılayacaklar muhtemelen.

Belkide sıkıntı sizdedir. Soğuk ya da içine kapanık bir insansınızdır.

Mekan arkadaşlığı böyle.

X'e selam verdiklerinde 'biz de buradayız' yerine pozitif bir tepki verirsen daha iyi olur. Diğerlerini muhabbete davet edebilirsin.

Bir de sürekli aynı kişi veya kişilerle takılmaktansa olabildiğince tanışmaya açık olup, diğer insanlara selam verip uygun durumda muhabbet etsen bunlar başına gelmez. İlla kafa dengi diye bakmamak da lazım. X olmasa ne yapacaktın?

Problem daha ziyade sende gibi görünüyor. Kendini biraz sosyal olarak açık tut. 'Profesyonel' ol.

@komanda kani var bende
soğuk bi yapım var evet ama varlığınız umursanmayınca içe kapanıklık kaçınılmaz oluyor. mesela diğer arkadasımla çok rahat iletişim kurabiliyorum. kasilmiyorum. ama onlar olunca sohbete dahil olamiyorum.

@idexo
bende de problemler var ozellikle sosyal iliskilerimde. inkar etmiyorum ama yapılan şeyin sadece benim soğuklugumdan kaynaklandıgını da düşünmüyorum.

ama öneriniz mantıklı geldi. kalabalıklara karışmak lazım.

Ben olsam bir daha o gruptaki kimseyle takılmazdım. Takılıp da sinir katsayımı mı yükselteceğim?
Ha gerçi benim dediğimi yaparsan da benim gibi arkadaşsız kalırsın afshs.

" kendimi o gruba ait hissettmiyorum ama o arkadasimdan dolayi da gruptan da çikamiyorum. " siz böyle düşünüyosanız, onlar da öyle düşünüyor işte. karşılıklı.

siz hep arkadaşınıza hitap ediyosanız sosyal ortamda gruba dahil olamazsınız tabii.

@ghilleinthemist
yani görmezden gelindiğim umursanmadığım için gruba ait hissetmiyorum.

o arkadaşima hitap ediyorum derken onunla iletişim kurabiliyorum çünkü o da benimle kuruyor, beni dinliyor ya da beni görmezden gelmiyor. diğerleri aksini yaptığı için de ben yakınlık gösteremiyorum onlara.

Ben burada, diğerlerinden çok, x'e takıldım biraz. SOnuç olarak, iki tarafa da yakın olan x'se, sizi muhabbete dahil etmek, diğerlerinin size hayalet muamelesi yapmasını engellemek de, nezaketen x'in görevi.

baslangic icin mantikli secim. body giris seviyesi ama 18-55 / 70-300 guzel ayri ayri almay kalksaniz 1450 tl civari sadece lensler tutuyor. makine bayagi ucuza geliyor. giris seviyesi makineleri pek seven biri degilim ama baslangic isin is gorecektir.

ilerleyen donemlerde de 50mm f1.4 veya 1.8 tarzi bir lens alip guzel bir setiniz olur. baktiniz fotograf hosunuza gitti ve cekmeye devam ediyorsunuz o zamanda body degistirip ust seviyeye gecersiniz lensleriniz zaten var = )

@pwnography çok teşekkürler. Ben de bunu gozüme kestirmiştim ama arkadaşın biri canon 1000 serisini sakın alma deyince bi durdum. Kafam yine kariştı. Peki 70-300 lensle ay fotograflari yani uzak cekim fotoğrafları çekilir mi?

dedigim gibi bende pek sevmem giris seviyesi makineleri ancak ucuz bir baslangic bana daha mantikli geliyor. ilk hevesle cok fazla fotograf cekilse de bir sure sonra skilma durumlari oluyor, makine atil duruma falan geliyor. canon kolay elden cikarilabilir ikinci elde pek uzmez. xxxx ve xxx serileri neredeyse ayni o yuzden baktiniz fotograf size gore, makineyi satip xx serisine gecis yapilabilir. makineyi ucuz 2. el alsaniz lense para verince insanin ici aciyor ama aslinda isi yapan da lens oluyor. o yuzden baslangic icin secilebilir gorusundeyim ben.

ay fotograflari icin de 200mm+ yeterli olacaktir. yanina bir de tripod ve uzaktan kumanda alirsaniz daha da kolaylasir ancak ay fotografciligi bana cok cazip gorunmuyor. ne kadar farkli birsey cekilebilir diye dusunuyorum. 1 cektin, 10 cektin ama bir sure sonra skacaktir. o yuzden ay fotografciligini bu kadar one cikarmaya gerek yok bence.

baktiniz ay fotograflari hosunuza gitti o zaman da tele converter eklenip daha farkli fotograflarda cekilebilir. tele/photo lensler hayvanat bahcesine falan gidildiginde cok ise yariyor.

ay fotografi ile ilgili 2 adet link vermek istiyorum bir de. adamlar guzel anlatmis;
photographylife.com
www.bhphotovideo.com

@playing star again
100d yi de inceleyeceğim öyleyse. Aslında lensiyle birlikte 2000i geçiyor. Tek makine alsam daha uygun makineler var ama yeni başlayacağım diye de kötü bi şey almak istemiyorum. Çünkü gerçekten hevesim ilgim var. İşte bütçe sıkıntılı. Şimdilik ortalma bi sey alıp kendimi geliştirirsem ilerde alırım daha iyisini belki.

@pwnography
Aslında ay fotoğrafı derken özel olarak sadece ay çekmek gibi bi tutku değil de sadece hani manzara fotografları çekerken gozumuzle gordugumuz guzellikte çekebileyim diye özellikle ogrenmek istedim lensleri. Yoksa ben de aynı fikirdeyim ayı ne kadar farklı çekebilirsin. Bi örnek fotoğraf da ekledim. Dediģim gibi manzara fotoğraflarıyla birlikte çekmek istiyorum dolunayı falan. O güzelliği fotoğraflamak isterim hep her dolunayı izlediğimde.

cv-ye istanbul yazıp geçmiyor muyduk? :S

Hiç adres yazmayın? CV'ye neden adres yazıyorsunuz ki, iş başvurusu için mektupla mı mülakata çağıracaklar?

Size ulaştıklarına sorarlarsa söylersiniz.

"sonuçta ben saatimde yetiştikten sonra ne önemi var ama anlatamıyosun ki.."

en ufak aksilikte yaşayacağın gecikmenin işyerine varış süresini çok daha fazla uzatma imkanı var istanbul trafiğinde, gecikmeyi tölere etmesi zor oluyor uzaktan gelenin. işe gidip gelirken uzun yol kat eden çalışanların performanslarının olumsuz etkilenmesi, iş mesai gerektiriyorsa bu konuda sıkıntı yaşanması gibi başka konular da var.

cv'ye yanıltıcı bilgi yazılması çok büyük bir eksi ayrıca, tavsiye etmem, olacağı varsa da olmaz. en azından aranmak için asya-avrupa diye belirtebilirsin; mesleki açıdan parlak bir cv ise adres gözardı ederek mülakat için çağırabilirsin. hiç adres yazmamak daha büyük handikap, bahsettiğim sebeplerden dolayı adres ilk bakılan noktalardan biri istanbul işverenleri için.

@kademirus Benim bildiğim daha doğrusu benim başvurduklarımda istanbul yazıp geçilmiyor. Doldurulması gereken bilgiler özellikle il ve ilçe.

@crown tamam da öyle olmuyor ki işte. Açık adres değil ilçeyi boş bırakamıyosun. Hadi yazmadım diyelim telefonda ya da yüz yüze görüşmede yine soruyolar yine engel oluyor bana.

@baba jo işte ben de hem yalan dolan iş çevirmiş olmayayım diye hem de illaki ortaya çıkar ilerde sorun olur bana diye eksik ve yanıltıcı bilgi vermek istemedim şimdiye kadar. Büyük ihtimal yine yapmam. yine de danışmak istedim ne kadar önem veriliyor bu adres olaylarına diye.

ik;

- işe ihtiyacı olduğu için girecek işe, 2 ay sonra "ay burası çok uzak ben gelemiyorum" diyip ayrılacak. sonra bütün süreç başa dönecek. kaç kere başıma geldi.

@orange coffee Muhakkak öyleleri vardır inkar etmiyorum ben ama benim yaşadığım yerde hiçbir olanak yok. Mecburen uzak bir yere gideceğim herkes gibi. Yani öyle ay uzak ben vazgeçtim deme lüksüm yok zaten. Ama tabii sizlerin başına çok geliyorsa öyle şeyler herkese güvenmiyor olmanızda haklı olabilirsiniz. Ama herkes de öyle değil işte.

@pikap

ben ik'cı değilim, ik'cının verdiği cevabı yazdım :)

@orange coffe
Ben de bir ik olarak başına geleni anlattın sandım. Yanlış anlamışım pardon :)

spreyi bas
koku algıları bozulsun

maalesef benim direk aklıma kaba guvvat geliyor (görüldüğü yerde korkutma kaçırtma falan) ama o da işte doğru değil... ben olsam dişileri eve alır bakardım. erkek kediyide kısırtlaştırım belki hormonları dengelenir biraz.

Ya ben de kovalarken bile bi yandan üzülüyorum ama vahşi hallerini görünce tekrar sinirim bozuluyo. Eve alma durumumuz yok maalesef. Zamanla gider belki kışt kıştlandıkça.

valla köpek olsa bir iki kovalanma sonucu olaya uyanıyor ama kedi dediğin hala avcı hayvan, içgüdüsü daha başka, inatçı oluyor avcılar. eve gelince yakalayıp tırnaklarını kesin, yıkayın falan fortumla su tutun :) dün evin önünde erkek bir kedi dişiyi baya dövdü ısırıp kulağını koparacaktı neredeyse ben inene kadar öyle hala kitlenmiş koparmaya çalışıyordu. neden yaptıyordu ben de anlamadım, ben gelince bir an bıraktı dişi 20 metrelik ağaca uçar gibi tırmandı o sırada. sinirlendim ama şimdi bunlar benim pek anlamadığım işler 'doğanın dengesi' sonuçta dedim. ülkenin hayvanları bile dişilere şiddet uyguluyor arkadaş

geçenlerde bu dediğin kediye benzer bi hayvan gördüm resmen yavru kedilere bile halleniyordu. hatta kovalamaya kalkınca avlamış gibi boynundan ısırıp başka yere götürüp orda işine kaldığı yerden devam ediyordu.

Lazanya
Sarımsaklı mantar
Keçi peynirli salata

güzel bir çorba ,Pirinç pilavı , tavuk sote , yanında salata ( gavurdağı da olsun mesela ) , Üstüne de sütlü tatlı . Mis gibi menü :))

Kremalı mantarlı köri soslu tavuk sote olabilir:)
Ve yukarıdaki arkadaşin dediği gibi çorba, salata ve tatlı.

corba+köfte +kırmızı pilav+ salata.

kırmızı pilav (şalgamlı pilav)

pirinci yıkayın, tereyağında kavurun. sonra üzerine her zamanki ölçünüz kadar su değil şalgam suyu ekleyin. pişince altını kapamadan önce bolca kıyılmış taze sogan+dereotu ekleyin. kapağı kapatıp demlemeye bırakın.
servis yapmadan önce karistirin .
kırmızı renkli yeşil esintili pilâvınız hazır.

yanına da bol roka salatası.

çorba mercimek çorbası olabilir
tatlıyı siz bilirsiniz. ama irmik tatlısı oldukça pratiktir.

teşekkür ederim herkese.

akşam macar kebabı, kremalı mantar çorbası, garnitürlü pilav ve tiramisu yapmaya karar verdim. yanına da patlıcanlı yoğurtlu meze ekledim. şimdilik bu kadar. teşekkürler hanımlar beyler.

batarya yi cikartip sarja takip kullansaniz?

Aslında aklıma gelmemisti ama bu aralar çok sık elektrikler gidiyor. Öyle kullanırsam elektrik gidince zarari olmaz mi?

sayın dostum
oncelikle mumkunse pcnın bi içini acip temizleyin toz vs. ya da temizletin. ( mumkunse işlemcinin termal macununu yeniletin )
kırık dediginiz yer buyuk ihtimalle menteşesi onu en az baskı yapacak sekilde kullanın fazla oynatmayın.
şarj aletini bir yere gidin şarj sıkıntısı pcden mi şarj aletinden mi bilmiyorum bir deneyebilir miyim deyin sıkıntı cıkarmayacaklardır ( bence sorun batarya eskimis ya da sarj aletinin gucu yetmiyor )

son olarak da
lutfen hardd diskinizi degistirin ssd takın
eski pclerde en iyi sonuc veren upgrade bu.
yeni bir de windows 7 kurun
akın gidin.

milyonlarca insan masaüstü kullanıyor elektrik gidince ne oluyorsa sana da o olacak. verileri kaybedeceksin. elektrik giderken değil ama gelirken sıkıntı çıkartan bir ürünümüz. yüksek voltaj farklı frekans falan filan.
bence de kısayoldan farklı bir şarj aleti ile deneyip kafanı rahatlat.

kırmızı diyorum. bence bu odaya kırmızı gider. halı ya da tabloda.

Evet kırmızı benim de düşündüğüm renklerdendi. Teşekkürler.

Press karaköy, pastel istanbul, nişantaşı kantin, tribeca.

özsüt. net çok iyi. birçok yerde yedim. özsüt. oyhş!

Teşekkürler :) konum olarak yakin olanlari not ediyorum hemen.

Bence saçma. Özellikle italyanca için.

İspanyolca, dünyada çinceden sonra en çok konuşulan dil. Üçüncü sırada ingilizce geliyor. Keyfi olarak ispanyolca öğrensen bile bir yerde işine yarar.

İtalyancayla vakit kaybedersin ancak.

Amacsizca degil ki, sevdiginiz ve istediginiz bir sey icin vakit ayirip emek veriyorsunuz. Eger vaktin ve imkanin varsa kesinlikle degil, her dil size yepyeni ufuklar acacaktir. Elbette turkiye sartlarinda tercihen once ingilizceni cok iyi gelistirmen daha iyi ama eger hosuna gidiyorsa neden olmasin. Bu mantikla muzik aleti calmak ya da resim kursuna gitmek de gereksiz sayilabilir. Illa her hobi belli basli aktivitelerden olmak zorunda diye bir kaide yok.

öğren gitsin. Zararını görmezsin.

Açılan 4-5 kurluk bedava dil kurslarını kaçırmadım hiç; kurslar bitince ortada kaldım. westblack'in dediği gibi zararını görmedim ve her dil azıcık, iki gram bilsen bile güzel ve zevkli bir kültürle geliyor. Bunu hobi olarak yapıyorsan, çok da zevkli bir şey ve her haftayı iple çektiğin ve bitmesini istemediğin bir şey haline geliyor. Ha, o 4-5 kurluk dillleri kullanıyor muyum; hiç. Konuşabiliyor muyum, hayır, 4 kur kime yetmiş ama basit şeyleri anlayabiliyorum, kelime yakaladığımda seviniyorum. Keşke daha da gidebilseydim.

Dil öğrenmek zekayı geliştirir. Kullanırsanız daha iyi tabi de zevk alıyorsanız da keyfinize bakın. Ben hep şöyle düşünüyorum. Eğer bu kursa katılmadığım vakitlerde atomu parçalamayacaksam o kursa gidebilirim. Önemli bir kaybınız olmayacaksa gidebilirsiniz.

saçmalığını geçtim zaten mümkün değil amaçsızca dil öğrenmek. kullanmayarak, konuşmayarak dili geliştiremezsin. zaman içerisinde bildiğini de unutursun. a2 sertifikamla hava basıp birkaç afili cümle kurayım, vakit geçireyim diyorsan mesele yok ama "ben italyanca konuşabiliyorum" demek istiyorsan eğer, bunu amaçsız ve ciddi efor sarf etmeksizin zaten yapamazsın. o açıdan bence saçma. ben yabancı dil mezunuyum. ingilizceyi çok severim ve çok sık kullanılan bir dil olduğu için geliştirme, kullanma konusunda sıkıntı yaşamadım. ispanyolca denedim, italyanca denedim... olmadı. evet oturup kafama vura vura gramer öğretseler elbette ki öğrenirdim ama uzun vadede kullanmak, muhatap olmak için ciddi istek duymadığım dillerdi. benim hakkıyla öğrenip konuşabileceğim diller ingilizce ve rusça. belki almanca olur. bunun dışındakiler için, en azından şu an, "ben bunu konuşurum" dememe sebep olabilecek tek bir neden dahi yok. sürekli kullanamayacağım, geliştiremeyeceğim bir dili neden öğreneyim ki?

bir ara vardı bu iskandinav dillerini öğrenme furyası, ben bile 12-13 yaşımdayken köpek gibi norveççe çalışıyordum çok lazımmış gibi. güzel de öğrenmiştim. e ne oldu? herkesin ingilizce bildiği 5 milyonluk ülkenin dilini ana dilim gibi öğrensem ne olacak sanki.

o yüzden bence vaktini, mesaini sana faydalı olabilecek bir şeye ayır. "ben sadece eğlenmek istiyorum, italyanca öğrenirken de eğleniyorum" diyorsan öğren ama, neden zararı olsun o zaman. benim için dil öğrenmek "asıl iş" gibi bi şey, o yüzden ben konuya "öğrenmek zorunda değilsem öğrenmem" gözüyle bakıyorum. binlerce kelime, deyim, kültürel farklılık öğrenip de onları sürekli kullanacak olmak falan öeh. eğlence için gidip bungee jumping yaparım ben niye dil öğreneyim. işte benim "öeh" demediğim, severek çalıştığım tek dil ingilizce ve rusça. gerisine kafam girsin, para verseler de öğrenmem.

ben dilleri severim. yunancayı da bi seviyeye kadar bu şekilde öğrendim. bence zevkli bişey. onun yerine daha çok hoşuna gidecek, elle tutulur bişey yapmıycaksan öğren tabii. hatta yer varsa ben de öğreniyim italyanca :)

Ben İspanyolcayı sadece zevk için öğreniyorum. Bence mantıklı. Kurs nerede acaba merak ettim

Herkese teşekkürler. Bi başlayayim bakalim. Kurs ismek kursu. istanbulda.

su zamana kadar ogrendigim butun dilleri keyfine ogrendim; ingilizceyle basladi, italyanca, ispanyolca ve eski latince. cinceye de baslamistim ama zaman bulamadim sonra.

bence mantikli ve ogren. bir dil bir insan iki dil iki insan demisler.

o yaştaki çocuk hediyeden zerre anlayamayacaktır, hele de bahsettiğin gibi bir çocuksa. ona hediye alacaksan annesi babasına dolaylı olarak almış olacaksın yani, bunu bilesin.

bence en ideali orijinal bir kıyafet olabilir. şapka mesela, çünkü diğer her türlü giysiyi yarım seneye giyemez hale geliyorlar hızla büyümekten.

Lego

ışıklı spor ayakkabısı.!!

küçükken en istediğim şeydi şahsen ama 2yaş için var mıdır bilmem.

bi de altında paten olanları çıktı şimdi ama onlar daha büyükler içindir muhtemelen.

Işıkli spor ayakkabasi gormüştüm bi kere ayağinda.biri almiş. Şaşirmiştim hatta.

Lego da olabilir evet.

Şapka kullanmayi sevmiyor.

Hediyeden anlamaz mi anlar mi emin degilim. Bi kere annem harçlik vermişti. Annesine verecekti de oylesine bi bebişe verdi. Ben dedim aman yirtmasin. Halbuki birak yirtmayi sevinçten çildirdi çocuk. Nispet yapar gibi herkese tek tek gösterdi.d

daha önceki siparişlerime baktım, kargoya verme süresi 3 - 6 gün arasında değişmiş.

teşekkürler, keşke belirtselermiş en geç şu kadar günde kargoya verilir diye. riske atmıyıp başka sitelerden araştırıyım o zaman ben

satisi cok olan, stoklarinda olan bir urun degilse bekletirler tedarik icin. sepette cok urun varsa ellerindekileri once gonderiyorlar, geri kalani da geldikce kargoluyorlar.

Başı dönmüştür, ayağı burkulmuştur, mühim bir şey olmayabilir. Korkma hemen.

Yok burkulma olmadigi kesin de daha once boyle bi sey olmadigi için ne bileyim korktum :/ insallh bi sey cikmaz.

Kulaklarina da baktirsin bi. (Kristallerle ilgili olabilir belki)

Gidip hocasıyla görüşün. O kayıt yapar.

internetten yaptım kayıt şimdi. 45. sıradaymışım. 25 kişilik kontenjan var. bakalım artık.

psikolojik destek alın. durup dururken saçma sapan sinirlenmek hayra alamet değil

Durup dururken değil. Onceden oz guvensiz bi insandim. Kirilinca tepkimi ortaya koyamiyodum. Bu ozelligim yuzunden de inslar bana karsi kirici oldular nasilsa sesi cikmaz diye heralde. Boyle seyler birike birike evet artik daha cabuk sinirleniyor ve evet psikolojik destek de aliyorum.

Ben zaten yapmacik olmadigim icin yalniz kaliyorum galiba. Herkes yapmacik degil fakat insanlar birbirine çok çabuk adapte oluyor gozlemledigim kadariyla.

Kendimi çok ifade edebilen biri olmadigim için her zaman dogal davranamiyorum. Ama oyle kirici biri de degilim. Hatta çok naof biri oldugumu soyleyen çok olmustur. Ama soguk bi duruşum vardir. Belki de ondan. Bilemiyorum.

engin geçtanın insan olmak kitabında. insanlardan korkmak ve birkaç başka bölümüde daha bu konu çok güzel anlatılıyor ancak kabullenmek vakit alabilir.

O kitabi okumuştum. Sanirim bi daha okumaliyim.

Diksiyon çok zevkli oluyor

valla bazı branşlar için fazlasıyla geç kalmış olabilirsin, ben istanbul'da rusça için boş yer bulamıyorum. avrupa yakasında bulabilen varsa haber salsın lütfen. yine iki sene önce mi ne bu dönemlerde elektronik müzik için adını hatırlamadığım bi branşa kaydolmuştum, kaydımı da aldılar ama yedektim. netekim sıra bana gelmedi. şu yaşıma kadar daha kimsenin ismek'e gittiğini veya ismek hakkında konuştuğunu görmüş değilim ama millet cayır cayır gidiyo galiba.

Ama daha kayit zamani başlamadi diye biliyorum. Yoksa ben mi yanliş baktim :/ eylulde değil mi başvurular?

branştan branşa değişiyor olabilir. rusça a1 ve a2 için istanbul'da tek bir merkez bile yok. neden bilmiyorum. belki de söylediğin gibi eylül'de başlıyordur ama öyle olsa "dolu" yerine "kayıtlar başlamadı" yazardı sanırım :/

edit: şimdi sss'e baktım da, eylül'de başladığı yazıyor,

Kayıtlar ne zaman başlar, kayıt için gerekli olan evraklar nelerdir?
Sayfa Başı
Kayıtlarımız her yıl Eylül ayında başlar. Online kayıt işlemlerini tamamlayan adaylar, T.C. kimlik numaralı nüfus cüzdan fotokopileri ile seçtikleri kurs merkezine gitmeleri yeterlidir. Ancak spor eğitim merkezlerinde salon sporları eğitimine katılacaklardan sağlık raporu istenir.

***

umarım böyle olur ya, 1 eylül'de saat 00:00'da saldırıcam ben. belki şu an dolu yazmasının sebebi, bir önceki dönemin bilgilerinin sistemde olmasıdır. belki 1 eylül'de hepsini yenileyecekleri için istediğimiz gibi girişebiliriz. A MAN DREAMS.

5 eyluldeymis 1 eylul değil. Şu an dolu yazmasinin sebebi dediğin gibidir.

(bkz: barney stinson) (how i met your mother)

sanal da olsa gordugum en winner adam. bu adamin ozguveninin 10'da 1'i bizde olsa uzaya cikardik :)

Moneyball - Brad Pit.
özgüvenden cok kararlılık.

patrick jane, the mentalist
jeff winger, community (bunun gibi olmak istemezdim ama hayli özgüvenli karakter)

bi de
roland deschain, kara kule

Batman, Nick Fury, Wolverine, General Iroh
Crazy Stupid Love'daki Ryan Gosling, Dexter Morgan, House, Dr. Cox,
Edward Norton'a tüm suçu ve tesisat borusunu kilitlediği filmdeki Robert De Niro, Görevimiz Tehlike Tom Cruz'u, Edge of Tomorrow'daki esas kadın vs vs.

Daha bi bu kadar daha sayarım da anafikir: bu özgüveni yüksek adamların altında yatan olay ne yaptıklarını bilmeleri, tecrübeleri, tutarlı kişiler olmaları. Zaten öyle olmasalardı bu özgüvenin kaynağı ne amuğakoyim der beğenmezdik.

benim ilk aklıma gelen karakter yaşar usta oldu. ama sana kadın karakter lazım demi?
edit: nadide hayat 'ı izledin mi?

cinsiyet fark etmez. kadın da olur erkek de. teşekkürler herkese bu arada. ama barney' i nasıl unutmuşum şaşırıdm :D

elizabeth bennet - pride and prejudice ;)
aynı kitaptan mr. darcy'de olur tabi ama hemcinsim olduğu için önce lizzy geldi aklıma :)

evet ikisi de özgüvenli bence
...ve gerçekten de insan dengini buluyor galiba (bunun konuyla nalakası var?)

boy, kilo, tip, giyim tarzı, hareketler... yapıcak bişey yok. giyim tarzı ile filan değiştirebilirsin belki algıyı biraz.

Kilo, boy ve mimikler.

kemiklerin incedir. türk insanı yaş belirlerken genelde cüsseye bakar.

kilo- boy. spor giyinme, az makyaj.
-aynı ben bu arada.üniversiteli sayılıyorum hala.

Bir kaç sene sonra 30'lara gelince millet 23-24 deyince hoşunuza gitmeye başlar. Bence güzel bir özellik, o kadar üzülmeyin.


.

Yaşli olmak istemekten değil de yani yaşımı göstersem rahatsiz olmazdim mesela. Genç durmaktan ziyade çocukmuşum gibi algiliyorum. Bir kadin olarak sakal birakmak pek iyi bi fikir değil bence :D

Boyun kısa diye veya iyiminden dolayı olabilir. Boşver iyidir.

O değil de Ben 26 yaşındayım ama bana 24-25 gösteriyorsun diyorlar ya da tam tersi 26 yaşındayım ama bana 27 gösteriyorsun diyorlar gibi bir büyük bir sıkıntı(!) bekliyordum. Duyuruda da var ya öyle tipler :)

Ben bildiğin uzun ve tombişim ama aynı şekilde 20 yaşında falan gösteriyorum. Minyonsun falan diyen bile oluyor. Kıvırcık saçlıyım ondan heralde. Saç makyaj büyütür biraz daha ama çok da yapacak bir şey yok. İlerde işimize yarayacak bir şey :)

Belki giyim tarzı olarak kot tshirt değil de daha kadınsı bluzlar, etekler, takılarla durumu halledebilirsin bi nebze ama o surattaki bebeksilik çok da gitmez. Ben de 24 yaşımda 15 gösteriyorum ama elalem için tarzımı değiştiremem. Geçen apartmanın birinden orta yaşlarının başında bi kadın beni "Şşt küçük" diye çağırdı. "Bağa mı didin?" diyemedim :/ Ekmeğini yemek için 30-40 yaşlarımı bekliyorum.

Evet küçükmüşüm gibi hitaplar benim de canımı sıkıyo. Bi gün parfüm aliyodum kiz bana dedi ki senin yaşina ağir kaçar bu dedi.:/ boyum uzun ama dediginiz gibi tarzla da ilgisi olabilir. Çok fazla kadinsi giyinip abarti makyaj yapmiyorum.

35'im 27 diyolar var ya ohhh hala citirim diyorum.


Erkekim.

Hangi bölüme geçiş yapacağını söylememişsin. Bir ara Beykent Üniversitesi sanırım bunu yapıyordu. Devlet üniversitelerinde zor. Hukuka geçiş yapacaksanız 1. sınıftan başlamak sorun oluşturmaz bence.

Sosyal hizmetlere geçiş düşünüyorum. Zaten fazla da seçenek yok bildiğim kadarıyla.

Aynı bölümün 2 yıllığı yerine 4 yıllığını bitirmek çok fazla gelişim sağlamayacaktır. Dikey geçiş farklı bölümler için daha cazip. Örneğin ben adalet mezunuyum, hukuka geçiş yaparsam dikey hareket etmiş olurum çünkü hukuk, iki yıllık adalet bölümüne göre daha cazip. Özel üniversiteye vereceğiniz parayla dershaneye gitmek, özel ders almak gibi şeyler yaparsanız daha iyi bir yeri kendiniz kazanırsınız zaten.

halkbank'ın mobil uygulaması yok mu oradan yatırsan direkt olarak

Aklima gelmemişti. Bi de öyle deneyeyim.

Ben değil ama teyzem başvurmayı düşünüyor. Şartları biraz ağır. En azından belli bir yıl şehir değiştirememe gibi şeyler kesin sayılır.

evet 6 yıl şehir değiştirememe durumu var. o benim için sorun olacak bir şey değil ama 4 yıl her an saçma bi sebeple işten atılabilirsin. onun garantisi yok maalesef.

döver daha çok zarar vermez diye biliyorum.
anne kedi yeniden doğumdan sonra bu zamanlarda yeniden azgınlık dönemine girebiliyor, onun için ilgi istiyor olabilir. kıskançlık da olabilir ilgi beklendiği için.

yavru anneyi ısırıyor olabilir. benim sahiplendiğim kedinin annesi yavruyu dışlıyormuş, kedi süt içmeye çalşırken ısırıyormuş. zarar vermez bence. yavruyla siz ilgilenin artık.

yavru tek mi? tek olduğu için anneyi oyun gibi konularda çok darlayıp agresifleştiriyor olabilir. bunun dışında anne muhtemelen yeni doğurganlık dönemine hazırlandığı için hırlayıp patiliyodur.

kedilerin karakterleri farklılık gösteriyor, belki ilgiyi kıskanabilir ama hiçbir sebeple öldürmez yahu, döver geçer korkmayın.

@evde liyakat kalmamış
evet yavru tek. ahaha döver geçerse sorun değil.

Taş dokusunu şiddetle veto ediyorum. Kötü dekorlu, markasız nescafe satan kafe izlenimi veriyor direkt.

Bir duvarı baskın, koyu bir renkle boyamak güzel olabiliyor ama renge ve nasıl olacağına karar vermek için hem diğer duvarların rengi, hem odanın büyüklüğü (Küçük ve karanlık odaları daha da küçültebilir) hem de mobilya rengi önemli.

Duvar kağıdı olacaksa, odanın renklerine uygun geometrik desenler güzel olabilir belki.

odamdaki mobilyalar ceviz renkte. duvarın rengide sarımsı bej gibi bi şey. boyama işi bittiği için o şimdi olmaz artık. o yüzden boya dışında bi farklılık getirmek istiyorum odama. taş dekoru ele diyosun yani. @kobuzchu kiz

Yine tamamen kişisel fikrimle, şöyle iddiasız desenleri: www.duvarkagidimodeli.com

ya da tamamen ters yöne gidip retro çiçekli, kıvrımlı bir şeyleri: www.duvarkagidimodeli.com tercih ederdim ben olsam :)

onların içine bezelye karıştırıyolar haberiniz olsun...
en güzeli açık antep fıstığını kendin al mixerden geçir...

Olmadı fistiksiz olacak tatli artik napiyim. Çunku burda açik fistik da yok.d

hiç alakası yok.

beklediginiz her gun geride kaliyor. ne kadar erken o kadar iyi.:)

hayır 28 de başladım. şimdi tsm korolarında çalıyorum.

ben de 26 yaşındayım ve çok hevesliyim. yaşa başa bakmadan fırsat bulabildiğim zamanda başlamayı düşünüyorum. ki 26 da abes bi yaş değil bence zaten.

çok saçma tabii, erkeğe duygu mu ifade edilirmiş. bi tabak kısır yapıp götür daha iyi.

Ya gerçekten mi :/ @baba jo

akrostiş yaz, tepkisine göre bi' sonrakini şiir yapar günü kurtarırsın.

herife bağlı. seven vardı

şiir yaz. Mektup yaz. Canın ne istiyorsa. Kadınlar duygularını ifade etmek için halı dokudu kilim dokudu, türkü yazdı. Bugün türkiyede kadınların sanatta en güçlü olduğu yer müzik. Sezen Aksu, Nazan Öncel yazdıkları notalar ve şakı sözleriyle duygularını ifade ettiler.

Bence yaz.

yazma sakin

saçma ve abartı da olmadığına göre yazmak içinden geliyorsa yaz bence de. rezil etmek ne demek, kendini ifade ediyorsun sonuçta. bana yazılsa (ki yazıldı da benzer tarzda, tam şiir olmasa da edebi paragraf şeklinde vs) hoşuma giderdi. içten bir şekilde seviyor ve hoşlanıyor ki bu kadar özenmiş derdim yani.

Ya sağ olun içim rahatladı :D bence zaten saçma degil de ne bileyim erkekler nasil algilar bu tarz şeyleri diye merak ettim.

şiir yazma da yüzyüze anlat bence ne düşünüyorsan

anne ve yavruları güvenli bir yere alarak. başka çözüm yolu yok ya da yavruları sahiplendirmeyi deneyin.

evet, annenin yeniden çiftleşmesini sağlamak için yavruyu öldürmeye çalışıyorlar. hiç de merhametleri olmaz, fırsatını buldukları anda parçalarlar yavruyu. elinize bir kova soğuk su alın, bahçeye girdiklerinde dökün üzerlerine gitsin. yoksa eninde sonunda o yavrucağızın parçalanmış cesedini görürsünüz.

Her geldiklerinde kovuyoruz. Dün fazla gozukmediler ama gece sesleri geliyodu sanki. Su aklima gelmedi. Aynen bu sefer gorursem suyla korkutmaya çalişayim.

kızgınlık döneminde buz gibi havada balkondaki kediyi rahat bıraksınlar diye diğerlerinin üzerine soğuk su döktüm, hayvan ıslanmasına rağmen geri adım bile atmadı.
Dürtüleri bu, su işe yaramıyor özetle

cok klasik bi yanıt vericem ama saglık olsun. hayatta saglık olmazsa hiç bişeyin anlamı yok, bunu tecrube etmeden anlamakta büyük fayda var. o yuzden hem ruh hem beden saglıgını korumaya öncelik ver. daha yasın cok genç. kendini eskilerle kıyaslama. bizim nesilde ben ergenlik suresini 30a uzatmaları gerektigine inanıyorum zaten.

bu sene olmazsa yine calısırsın geçersin sınavı. dert ettigine degmez, insan ömrunde bikaç yıl o kadar da buyuk bişiy degil.

nerden mezunsun bilmiyorum ama özel sektörde çalışan bi insan olarak hayatta memur olmam. memurluk benim sektörden dolayı da olsa iğrenç bir şey. gözünde özel sektörü de öyle büyütme. yaşın da hiçbir şey için geç değil. vazgeçme peşini bırakma.

Depresyona girerek sadece kendine zarar verirsin. Çözüm değil.

@washe öğretmenlik için hazırlanıyorum ben. Öyle ozel ders verme şansim pek yok bölümümden dolayi. Yani bi matematikçi bi ingilizceci değilim. Dershane ile ilgili de kötü bi başvurma anım olduğu için kolejlere falan da başvuru yapamam. Bilmiyorum ne olacak böyle.

@pikap madem öyle dediğin gibi oluyor biraz :/ yine de ümitsizliğe kapılma. temmuz için de çalışmaya devam et. en kötü iyi kötü özelde bişiler yaparken hazırlanmaya da devam edersin :/

Benim de arkadaslarimin çoğu atanacak gibi. Çogu da iş güç yuva sahibi. Sanki herkes mutlu bi ben mutsuzmuşum gibi algiliyorum artik hayati.

kpss'den yerlesip para kazanmanin sizi daha depresif yapmayacaginin bir garantisi yok. 10 yıldır kamudayim. ogrencilikle beraber 18 yildir ayni kurumun insanlari ile beraberim. kpss ile gelen cok sayida insan kendilerine baska cikis yollari ariyorlar.

isin ozu kendinize bir yasama amaci bulun ve bunu paraya ve ise baglamayin. sonrasi kendiliginden gelir zaten.

Tabi ki de garantisi yok. Paraya tapan hayatimi para odakli planlayan biri de değilim. Fakat beni en mutlu edecek hayallerimi gerçekleştirmem bile evet bi iş sahibi olmama bağli. Orta derecede baskıcı bi alilede yasiyor ve 26 yasinda olsaniz bile çocuk muamelesi goruyorsaniz kendinize bi yasam amaci bulmak da pek mumkun olmuyor. @helenart

Bir yıl daha hazırlan. Part time bir işe gir. Hem para kazanırsın, hem ailene yük olmamış olursun hem de yeni insanlar tanırsın. Yine önündeki sınava hazırlan her ihtimale karşı. Çünkü senin gibi düşünen çok insan var. Denk örnek olur mu bilmiyorum ama ygs'den sonra çalışmayı bırakmayıp lys'lere devam edip iyi yerler kazanan arkadaşlarım var. Bu da aynı şey. Şu anda hala sınavdasın aslında. Ama şu durumdaki eleme doğru yanlışla değil tamam mı yoksa devam mı ile ölçülüyor. Baktın yine olmadı, dinlen bir iki ay. Sonra yavaştan başla. Çok iyi matematik öğren. Gidip de 5 ay tarih çalışma. Testte bir saçmalarlar dersin ki ben bütün yıl bunları hiç görmedim. Türkçe ile matematik çok önemli. Sınava yakın dönemlerde tarih falan okursun. Depresyona girersen her şey daha kötü olur. Böyle bir kafada olma hiç.

ben 6. girişimde atandım. başka bir tanıdığım 7. senesinde atandı. ama ilk senesinde de atanıp gidenler var.

senin şu an yaşadıklarını ben de yaşadım. daha ağırını yaşayanlar da var. en azından şu an aile geçindirmiyorsun, atanana kadar sürekli başvuru yap. kopma dünyadan. ben yapamam edemem deme. ben de özel sektör için fazla çekingenim. ama nereden ne çıkacağı hiç belli olmuyor. hayatın kıyısından köşesinden bakmaktansa geriye dönüp baktığında iyi ki boş geçirmemişim o zamanları diyorsun.

hayatı geriden takip etmek konusunda ise haklısın. ama o his hiç bitmiyor. ben atanmış halimle bile hala yaşıyorum onu. çünkü mutlaka senin yaşamak istediklerini senden önce gerçekleştirenler oluyor.

yani her şeyin zamanı var. her şeyin hayırlısı olsun demek lazım her zaman. kendini darlama.

Haklisiniz ama hicbirini almadab sokaga cikilabiliyor. Son yillarda bol bol kpss ales filan girdim. Bir ev anahtari sorun olabiliyor. Onu da kapiciya, bir yakina, olmadi posta kutusuna koyup cikiyorum. Kagit parayla eve donuyorum. Ama cok dert ediyorsaniz cep telefonu haricindekileri ayakkabiniza koyabilirsiniz, aramadiklari icin sikinti olmadigini soyluyor girenler.

Siz de haklisiniz. İllaki çikilir oyle de ama özel durumlar olabiliyor. Mesela ben kendi evimden gitmeyeceğim için çantami yanima almak zorundayim.oyle olmasa bile 9 dan 3 e kadar bi sinav süreci var. Halledicez artik bi sekilde, bakalim.

Muhakkak moral vermek de vardir da. Uzaklasma olunca o sozde verilen moralin bi anlami olmuyo. Kotu gunumde yanimda oldugunu hissettiren asıl morali verir.

Oyle.bi taraf anlatmaya diger taraf dinlemeye alisiyor. Anlatan taraf dertlerinin onemli olduguna inaniyor anlattikca. Ciddiye alinmjs hep cunku. Dertlerini baska insanlarin dertlerinden ustun gormeye basliyor. Sonra dinleyen olarak anlatan birisine dönüşürsen eger seninki de neymis diyip kendininkini anlatmaya basliyor.

O kadar cok anlatmamaya alıştım ki ben mesela, aylardir yuzumu gormeyenler merak eder sorar derken sorulmadigini da gorunce, hem anlatmak gecti benden, hem de kimsenin tasasini dinlemek, suratini gormek istemiyorum artik. Arada duyuruda ic dokuyoz işte.

Heh aynen oyle oluyor. Anlat diyor mesela. Basliyorum anlatmaya, daha konuya giremeden kendisi anlatmaya baslamis kendini yine.

Ya da mesela diyorum antidepresan onerildi ama istemedim diyorum. Senin ilaçlik bi durumun yok zaten diyor. Falan filan.

benim de çok sık yaşadığım bir şey.

bi yanda ilgisini enerjisini veren taraf, diğer yanda sürekli almaya bakan, o enerjiyle beslenen tipler.

introvert - extrovert kişilik tipleri işte..

introvertlerin enerjisi kendileriyle başbaşa iken artar sosyal ilişkilerde düşer (veren taraf). extravertler ise sosyal ortamlarda bulunarak enerjilerini arttırırlar, olabildiğince dışsal uyaranın olduğu yerleri severler. iş eğlence gırgır olunca birbirleriyle takılan extravortler, bi sorun yaşadılar mı etraflarında dinleyecek bi extravert olmadığından böyle bi iki tane introvert yedekte tutarlar kötü günler için. sorun varsa koşarlar hemen anlatmaya, moralleri düzelince de uçuverirler anında. öyle dert dinleyen tipler değildir zaten.

bi de ambivert var tabi.. o da bi değişik

Bellolmaz. Sorunun ne kadar koklestigiyle alakalı.

Özgüven ile neyi elde edeceğimi düşünüyorum. Yada özgüvensizlik bana ne kaybettirdi. Başka yoldan hallolur
Cesur olmadan da başarı mümkün

eksiduyu.ru

(Özgüveni Keşfedin:www.idefix.com

bana göre ilaçsız zor, benzer şeyleri yaşadım.

Evet kurtulunur ama terapiste de bağlı.
Özgüveni keşfedin'i tavsiye ederim ben de.

Bu kitap daha once gozume pek çarpmaisti. Listeye ekliyim o zaman. "İyi hissetmek" adli kitabi cok duymustum. Onu ald geçen gun. okuyacagim bakalim.

Blokeyi kaldirdiysaniz onla ilgili olmamasi lazim sorunun.

Internet bankaciligi sifrenizi falan bloke ettiyseniz bi ihtimal.

Bilmiyorum ki. Normal giris yapabiliyorum internet bankaciligina. Ama dedigim gibi alisveriste o sorun cikiyo karsima.

Zengin mutfağını izleyip çok beğenmiştim. Ötekilerine yorum yapamam ama, üçüne de git bence imkanın varsa :)

Ben de tam zengin mutfagina karar vermistim :) digerlerine daha sonra artik. Tesekkurler :)

Uyur uyumaz gördüğün rüyaya vücudun tepkisi. Yorgunluk, stres en büyük etkenler elbette. Uykudan bir saat önce ılık bir duş, rahatlamış kafa ve normal vaktinde yatağa girme ile çözüleceğini zannediyorum. Ha bir de uyumadan son yarım saat içinde telefonunu fazla kurcalama.

bana devamlı oluyor bu.

house md'de izlemiştim. vücut uykuya geçeceği zaman fonksiyonlar yavaşladığı için beyin ölüyoruz zannettiği için 'bişey' yapıyomuş işte. cümleyi toparlayamadım.

Telefon kurcalamayla da ilgisi oldugunu hiç bilmiyodu. Ben telefonu gercekten cok kurcalayip oyle uyuyorum

(bkz: hypnic jerk) değil mi anlattığın şey. Yorgun zamanlarda bende de olur. Boşluğa düşme hissi gibi

maalesef ehil psikolog ya da terapist bulmak biraz şans işi. ya da para bayılıp en iyilerine gideceksin. bence yaklaşımı doğru değil. zaten alarm durumunda olmayan kimse zevk için hobi olsun diye o koltuğa oturmaz. muhtemelen zaman darlığı nedeniyle kendini ifade etmek için çaba gösteren ve paniklemiş bi hastayı da anlayabiliyor olması lazım doktorun. ben bu terapistlerden çok çektim. kimse de kusura bakmasın. komik bişi yok ortada ne bokuma gülüyor ki.

kendince espri yapmış, alınacak bir şey yok. gitmeye devam.

eğer size gerçekten o şekilde bir şey söyleyip üzerine de kahkaha patlattıysa hiç normal değil.
en yakın arkadaşım klinik psikolog. onda böyle bir şey görmedim. duymmadım da.

Görüştüğünüz kişinin psikolog olduğundan emin misiniz? Klinik psikoloji alanında doktorası bile olsa bir psikolog ilaç önermez-öneremez. Ayrıca psikoterapi için sembolik de olsa bir ücret alınır, ilişkinin profesyonelliğini korumak adına. Sanırım kendini psikolog olarak tanıtan, alan dışı bir insan bu. Kahkaha meselesine hiç girmiyorum. Vaktinizi harcamayın, sorunlarınız için gerçek bir uzmandan yardım alın.

Yani ne bileyim çok garipsedim.tamam benim saçmalamam normal olabilir. Zaten oraya gitmissem mantikli dusunmuyorumdur. Hafi diyelim gerçekten sorunlarimin çozulmesini istemiyorum. Ben ondan yapici bi yorum beklemistim. Onun sacma esprisini ben zaten kendi içimde soyluyodum. Gercekten ben niye gidiyorum diye? Ondan yonlendirici bi sey bekledim. Mesela diyorum ben ilaç istemiyorum. O zaman süreç uzun surer diyo. E surerse sursun. Yani sanki o hasta da ben onu ikna etmeye çalisiyomusum gibi hissettim. Gerçi ilaci sinavima az kaldigi icin onerdigini soyledi ama. Benim oraya gitmemin temel nedeni sinav kaygisi degil sonuçta.

Belediyenin verdigi ucretsiz hizmetlerden bu. Ilaç onerdi derken yani yonlendirme amaçli soyledi.kendisi ilac yazdi seklinde degil. Yani açikçasi ben daha gitsem de bana bi katkisi olacagini dusunmuyorum.

Gitme. Davranışı hiç etik değil.

çok saçma bence , ilaçla neyi düzeltebilecek ki doktor . bence kendi kendini şekillendirebilirsin. düşüncelerini değiştir. inandığın şeyleri değiştir. yapmadığın birşeyi her zaman yapıyormuşsun gibi davran sonra sonuçlarını gör kendin şaşırırsın. hayat bir tiyatro gibi . biz de oyuncularız böyle düşün. sıkıldıysan farklı oynamaya başla . hiç birşeyi ciddiye alma.
benim yerimde kim olsa akıl hastanesine düşerdi çok sıradışı şeyler yaşamıştım. ailem ve komşular benden ya delirme ya da intihar beklerken kendimi iyileştirdim ve üniversite okudum o dönemde ingilizce ve bilgisayar kurslarına yazıldım birincilikle bitirdim. ilaçlarla kendini düzelten birini görmedim ve duymadım . sadece uyuşukluk sağlıyor. ilaç istememekle en iyisini yapmışsın .

2-3 tane psikoloğa gittim şimdiye kadar hiç birisi gülmeyi geç yüzünde hiç bi ifade olmuyor çoğunun. psikolog diye güzin ablaya mı gittin..

Yani evet iste ben de bilmedigim için psikolog nasildir normalde, kendimce yanlis ya da dogru yaptigim yorumlardan emin olamadim. O yuzden buraya sormak istedim. Seansim baslamadan once 100 soruluk bi form verdiler. Onu doldurdum. Sonrasinda da yanlis hatirlamiyosam yarim saat surdu. Belki de normal bi suredir de bana cok kisa geldi.

Tıpkı Ben. Lafı çok beğendim. Yeraltı filminin kapanışındaki şu replik geldi aklıma eksisozluk.com bence gitme. Mahalle karısı gibi karşılık vermiş. İnsan kötü olunca karşındakinden işe yarayacak bir halt bekler. Sinirlerini bozmasını değil.

O notun ustune eminim artik gitmemeye :) tam duygularimin ifadesi gerçekten.

Balat.

Benim de aklima orasi geldi oraya gideyim en iyisi :)

Adalar

Ayrica nedense insaat-bos bina vb cekmeyi de severim ben. O da herhangi bi kentsel donusum bolgrsinde mumkun.

Adalara da gitmeyi dusunuyorum da orasi uzak olur yarin icin. Ben de gerilim filmi gibi olan binalari,yapilari cok seviyorum nedense. :)

karşıdaki otogardan alabilirse otobüse ver. ya da iyice ambalaja sarıp reçel olduğunu söylemeden kargoya ver. ambalajın tipine göre giyecek veya hediyelik eşya dersin.

tutup cam şişe ile kargoya vermeye çalışırsanız almazlar tabi ki. kutulamak vs onların görevi değil, sorumluluk almıyorlar. çok iyi bi şekilde kapatın ağzını, güzelce ambalajlayın. içinde ne olduğunu söylemeyin.

olmadı otobüs firmalarıyla gönderebilirsiniz.

Cahillik iste daha once hiç kargo gondermedigim icin bilemedim. Dediginiz gibi ambalajlayip ne oldugunu soylemezsem çakmazlarsa anca o sekil gonderebilicem sanirim. Cam olmayan kirilmayan bi seye koyarak.

Bir kolinin içerisine koyup güzelce muhafaza edin ve öylece gönderin. Kesin ve net başka hiçbir şeyle uğraşmanıza gerek yok.

Yalnız hiçbir şekilde almıyoruz diyen firmayı merak ettim ben. Bizim oradan bütün gün zeytinyağı gönderiliyor bütün ülkeye. Her üreticinin de farklı firma kullandığı kesin. Yani her kargo firması bu gönderimi yapıyor. Cam veya plastik her türlü şişe kullanılıyor gönderimlerde ve kolileyip gönderiliyor. Bizzat ben, defalarca reçel, zeytinyağı vs. gönderip aldım. Neyse, annenizin aldığı cevaba durduk yere sinirlendim ondan uzatıyorum bu kadar. Ne demek göndermiyoruz ya? Firmaya bireysel bir linç uygulamak için en azından bana yazarsanız firma adını sevinirim.

kargocular kendilerinin ne kadar yabani oldugunu bildikleri icin almazlar tabi. o pakete 50 tane takla attirmadan yerine teslim etmez onlar.

abi adamlar kargoları fırlatarak yüklüyorlar, şubede olmasa aktarmada, o da olmasa varış şubesinde kırarlar onu.
www.youtube.com

git bi yapı marketten nalburdan falan balonlu naylon al, iki tur sarıp dev boy kargo poşetine yerleştir ve her tarafını bantla öyle teslim et.

Annemin telefonla konustugu hic bi sekilde almuyiruz diyen yurt ici kargoydu. Subeye ben gittigim de de en kesin konusan yurt iciydi. Aras kargodaki eleman biraz daha yapici konusmustu. Iyi ambalajlamaniz lazim falan diye. Yani dediginiz gibi illaki bu sivi seyler de bi yerden bi yere gonderiliyor. Ki recel, bi yag gibi sivi bi sey de sayilmaz. Kargolarin bazilarinin cins olduklarini bildigim icin o yuzden buraya da sormak istedim. Cam fikri sacmalikti onu kabul ediyorum. Kargo paketlerini firlattiklari ihtimali benim de sonradan aklima geldi. Ama saglam ambalajladiktan sonra da almazlarsa ne diyim artik. Ama soylemiycem paketin icetigini bi daha riske atip sonucunda sinir olmak istemiyorum cunku.

strafor köpük kutu içerisine teneke kaplara koyarsan hiçbir şey olmaz. iyice sıkıştırman gerekir sıvı dolu kabı, biz bu şekilde bal kargoluyoruz, bir sorun olmuyor.

sosyal paket falan almissindir belki, ya da operatorun tanimlamistir falan.

Bi de sadece watsapa giriyo. Internete baglanmiyo.tuhafima gitti.

Bir ara telegram icin boyle bi durum vardi ucretsiz giriliyor deniliyordu. Bu tip kucuk veriler gerektiren uygulamalar bir ihtimal metin mesaji vs. alabilir bence. Ama tamda emin değilim.

vatandaşlık soruları kendini tekrar eder. 9 sorudan 1'ini duymamış olursunuz belki. özet kitaptan çalışmanız iyi olur bence.

evet o yüzden vatandaşlıkktan çok korkmuyorum artık, fazla soru seçeneği yok çünkü dediğin gibi benzer sorular geliyomuş her sene. video dinliycem, bi tane de çıkmış sorular kitabı alsam hallolur diye düşünüyorum.