hayır borcunu silmezler.devlet kanun olarak çıkarttı bunu.part time çalışanlar geri kalan borcu kendileri ödeyecekeler diye.öğrenci belgesi götürsen sadece anne babanın üstüne geçer sigortan fakat borç hala durur.

işverenle konuşuacaksın ya seni hiç sigorta yapmayacak ya da tam gösterecek
bu part-time olayının başka bir çözümü bildiğim kadarıyla yok
o borcu ödeyeceksin işverenin seni sigortadan çıkartırsa öğrenci belgesiyle tekrar babanın üzerine geçeceksin.
want2 o dediğin sadece acil ve 18 yaşına kadar geçerli
onun dışında provizyonsuz muayenede de ilaç da yok

maalesef sgk'ya borcluyken tedavi olunamiyor. sistemde

"1108 - Kendisi veya üzerinden sağlık yardımı aldığı yakınından borçlu gözükmektedir. Provizyon verilememiştir."

seklinde bir uyari mesaji beliriyor ve saglik hizmeti alinamiyor, ayni sekilde ilac yazdirsaniz, eczaci sistemden baktiginda da bu mesaj belirecek ve sizden ilaclarin tamaminin ucreti alinacaktir. boyle sikik bir saglik sistemi olan ulkede yasiyoruz maalesef.

şöyle diyeyim: parttime işlerde işvereninin seni sigortalı yapmaması, senin kârına.

işten çıkmadan ailenin üstüne aldıramazsın. gidip gelir testi yaptır kaymakamlıkta. sonra borcun düşer en fazla 150 falan olur. onu ödersin sonrada düzenli olarak aylık 20 civarı ödersin. part time çalıştığın müddetçe devam eder. sigortaya giderkende evdeki herkesin nufus kağıdı fotokopisini al, unutma.

@phoenixboy
hiç çalışmayana gelir testi olayı oluyor
ama part-time sigortalıysa o olmuyor tek imkan onu tam zamana tamamlamak
--ki bu arkadaş zaten öğrenci gelir testine de gerek yok--sigortadan çıkması lazım maalesef sistemdeki bug'lardan biris bu.

ben de aynı dertten muzdaribim. en çok hangi bölge terliyor onu tespit etmek lazım önce. benim en çok yüzümün terlediğini söylediğimde botoks yap dediler :/ senin sorunun da aynıysa ve paran varsa...

edit: ve tabi botoks da kalıcı çözüm değil 6 ayda etkisi geçiyormuş

koltuk altı. neyse ki yüzümde o kadar yok bahsettiğim terleme.

koltuk altına da yapılıyor bildiğim kadarıyla. bi araştır istersen.

eczanede driclor var ben memnunum geceleri kullanılıyor tavsiye ederim

doktorlar ne diyor terlemene?

söylediğin şeyi engelleyebilecek ve almanı önerdiğim deodorant: 8x4. siyah olan. kokusu da çok çok iyi ayrıca.

bu arada bir sağlık probleminin olmadığından emin olmanı öneriyorum.

niveanın 48h var mavi bi tane. ben onu kullanıyorum gayet memnunum. ama senin derdine çare deotak bence.

botox yaptır nisan ayı oldukça uygun zamanlama olarak. 6 ay boyunca rahat edersin. 6 ay sonra etkisi gidiyor. istersen yeniletirsin. bir yan etkisi de yok. istersen araştır.

tereson diye bir urun var ki, %100 etkili.

sempati sinirini kestir.türkiyede yapıyolar.
o zamana kadar nivea deodorantları işinize yarar.günü temiz tamamlarsın.

nivea blcak and white kullan. leke yapmıyor ter.

sempatik sinir kesilince reaktif olarak vücuttan terliyorsun, göbek çevresi falan. haberin olsun (sempatektomi) ayrıca öncelikle el terlemelerine karşı yapılıyor bu koltuk altı için botoks daha iyi.

tiroid hormonlarına bir baktırmanda fayda var.

@ sütlü
doktora gitmedim hiç ilk defa burada sordum.

aslında tam tersi

adam aldığı altın ayakkabıyı açık arttırmada satmış parasını filistinli çocuklara vermiş. artık 2. olan messiye veriliyor bu ödüller

Yakın bir yer olsa yapılır ama Amerika'ya değmeyebilir.

Sevgilin için yine sürpriz olsun, söyleme, ama kendi programını organize et. 2-3 hafta sonrası için daha mantıklı fiyatlara bilet bulabilirsin, yarının bilet fiyatı zirve yapmış durumdadır şu anda.

paradan yana sikinti yoksa ben giderdim. ama o bilete odedigin para seni bir sure sikintiya sokacaksa cakabo'nun dedigi gibi daha planli gitmekte fayda var :)

aslında bugün ve yarın biletleri ekobilet.com da normalde olduğundan daha ucuz! sizin de aklınızda bulunsun;) son dakika indirimi mi artık neyse, zaten uçaklar da yarı yarıya boş!

2 hafta sonra sınavlarım başlıyor bugün yarın gitmezsem yalan olucak.
Beni de düşündüren aşırı uzak bir kıta olması, avrupa olsa affetmezdim:)
Teşekkürler cevaplar için:)

vize de var herhalde.

bas git hocam ya. madem paran var bilet ucuz, bi daha mı gelicen bu hayata benim imkanım olsa saniye durmam vallahi

vize var evet, bilet parası kısmı ise ortak birikmiş bütçeden gidecek, hani ödenir ama başka şeylerden kısmış olacağız yine de..

Finallerinin bitimine ayarla, sevgilin finallerinin 2 değil 3 hafta süreceğini sansın. Sen finaller biter bitmez uçakta ol.

ben geleli üç yıl oldu ve geldigim günder beri geri dönme çabası içiersindeyim ama orda bir bekleyenim olsa kesinlikle durmam ne olursa olsun giderdim heleki böyle bir inkanım varsa.
son bir yıldır düğün telaşesi içersine girdim zaten bundan sonra hayaller suyun dibinde

git.

sevgilini, amerikadaki sevgilisiyle basmak da var işin ucunda.

@doctorrent bu ihtimali hiç düşünmemiştim :)

düşünmek için boğaz kenarına atacağım kendimi anlaşılan, bu akşama kadar vaktim var çünkü. ama finaller sonrası gitmek de kafama yattı, sürpriz yapmak da güzel olurdu, americalı sevgilisiyle basmak pahasına da olsa:)

cevaplar için bolca teşekkür yolluyorum size! şimdiden iyi haftasonları!

çok düşünme. gidince pişman olmayacağını düşünüyorsun (her anlamda) atla git. babanada söyleme amerika diye.

başvur. çoğu zaman veriyor bankalar yreni kart

limiti arttırıyorlar ama gelir ya da üzerine mal varlığı göstermen lazım.
benim limit de 500 kaat, 1500'e arttırmam lazım, anca mal varlığını belgelersen olur dediler. arabanın ruhsatını göstercem.

arabanın ruhsatı bizim üstümüze mi olması gerek peki.

evet. ama snein üzerine mal varlığı olmadığı durumlarda ebeveynleri güvence gösterebilir misin, gösteremez misin, onu sor bi de.

tamam deneyim bi. teşekkürler.

istanbulda by retro. çoğu kıyafet bayağı eski ama arada güzel şeyler bulunmuyor değil.

pek bilmiyorum ama burası pek pahalı değil sanırım.
www.facebook.com

sentetik sezar vintage shop var. hatta tam şu an yeni ürünler koydular.

by retro'yu biliyorum ama orada ben bir şey bulamıyorum yahu, bulduklarım da pahalı parçalar oluyor sanırım. teşekkürler yine de.

konserve vintage

aslında ben hep bordosunu istemişimdir. ama yukarıdaki arkadaş gibi önyargıları olanlar yüzünden almıyorum.

giymem, kendime yakıştırmıyorum ama yakıştırdığım marjinal tipler var onlar haricinde @tescillimarka nın dediği gibi ibne işi duruyor.

25 yaşın altında olsam alırdım bizim zamanımızda ben şortla capryle geziyorum diye ters bakarlardı erken gelmişiz dünyaya şükür genede en azından geyikli tayt giymiyoruz

yok
giymem
ibne deilim.

giyerim,

edit ; bordo gibi renkleri niye giyemiyorsunuz anlamdim. abartiyorsunuz len

fazla cesur arkadaş. bu millete gitmez böyle pantolonlar. giberler meydanda.

Bana sorarsan da gs forması giyerim, o pantolonu giymem arkadaş.

Kırmızı (bu resimdeki gibi cart değil, biraz daha koyu) bir kot pantolonum var, seviyorum giyiyorum.

ben giyerim. giyim tarzının kalanı ibne işi olup olmadıgını etkiliyo (:

benzer pantolum var

www.youtube.com

"renkli kot pantolonunuz var mı?"
-yok.(normal lacivert işte, o da renk.)

bu tarz bir giyim stiliniz var mı?
-yok.

giyer misiniz?
-rahatsa olabilir.

giymiyorsanız neden?
-sade giyinmeyi severim.

giymem tabii ki çünkü kendime saygım var.

ben bugün bordo bir pantolon aldım. ama biraz daha slim. renkli chinoları çok sevmiyorum.
giyerim. ibne de değilim.

vallah ben kendime yakistiramiyordum fakat gecen beni bir kiz arkadas gaza getirdi ve aldim, gayet normal fena deyildi

böyle bir pantolonu iki bin tl karşılığında giyebilirim.

giymem. sikseler giymem.

tescillimarka +1

yok
giymem
giyenlerde hep top işi gibi duruyor.

iyisini bilmem ama beyazıtta gördüm satan biryer.

falafel house
goo.gl
antik.eksisozluk.com

1- bence imkansız
2- midevi ama bağırsağı bilemem

1-Çok zor görünüyor ama olmasını çok isterdim
2-www.altinkilic.com linkte Kefirin Gastrointestinal Rahatsızlar Üzerine Etkileri mevcut :)

2-Kefirin bağırsaklara iyi geldiğini düşünüyorum. Zaten probiyotik olduğu için öneriliyor. Ben de sık sık içmeye çalışırım. Altınkılıç marka olanını tavsiye ederim.

1-imkansız
2-olumlu olur.

1.ye cevap %99.9^^ mümkün değil
ama o yüzde bilmem kaçlık mümkün kısmı değerlendirirsek şöyle birşey ortaya çıkıyor kişisel görüşüm:
bunu bulanlar çok süper bir güce sahip olmuş olacak ve geçmişe gelip bunu kendi menfaatleri için kullanacaklardır ama ortaya şöyle bir sorun çıkıyor
1 yıl öncesine gidip bir taşı dahi yerinden oynatsan bütün olasılıklar değişir
buna göre gelecekten biri gelip birşey değiştirmeye kalkarsa kendi kendini yok etmiş olurlar

veya zamanda yolculuk salt okunur gibi bir durum sadece gözleme açık etkiye kapalı olabilir

gelelim imkansızlık olma olasılığı ve desteklerine
fizikçilerin çoğu zamanı 4. boyut olarak kabul ederler fakat zamanda durmak ve geriye gitmek diye birşey yok. ileriye gitmek var sadece hızı değişebilir

ben geçmişe gidip kendi atalarımdan birini öldürürsem katil kim olur?

eğer ortada gelişen bir teknoloji varsa biz zamanda yolculuğu bulup gelecekteki mühendisleri ve teknolojileri günümüze getiririz böylece bu işlemi sonsuz kere tekrarlayarak sonsuz teknolojiye sahip olmuş oluruz

bu durum biraz da kütlenin korunumu kanununa zıt düşüyor gibi
örneğin zamanda yolculukla gelecekten günümüze kütlesi yüksek bir madde getirelim
o madde buraya geldikten sonra orda değil bugünde olacak
peki zaman ilerlediğine göre o madde nasıl gelecekten yok olup geçmişte var oldu zaman geçince madde de geleceğe gelmiş olacak yani

basit mantığa uymayan birçok yanı var
bu tarz sorular paralel evrenler teorisiyle açıklanıyor ama bence paralel evrenler teorisi zırvadan ibaret
başka evrenler olabilir ama olasılıklar evrenleri diye birşey olduğunu sanmıyorum

detaylı düşününce yine mantıksız geliyor

1-geçmişe yolculuk ; degistirebilecegin bir zamanda yolculuktan ziyade herseyin kayıt altına alındıgı ve ıstenıldıgı zaman ızlenebılen bır gelecek yasayacagız. bu da zamanda yolculuk aslında sadece mudahele edemeyecegız. sadece bılecegız.

gelecege yolculuk konusunun gerceklesecegını ise dusunmuyorum. sadece bazıları mevcut akan zamandan daha hızlı olabılecek . bu gelecege yolculuk degıl sadece dıger gruptan bıraz daha hızlı hareket etme seklınde olacak. teleport gıbı dusunulebılır. mevcut zamanda hızlı yolculuk gıbı.

1.ye evet.
2. ye de evet.

1-paran varsa olabilir.şöyle ki:basarsın parayı bi uzay mekiği satın alırsın,depoyu da fullersin.yanına bi kaç sene yetecek erzak ve hatta canın sıkılmasın diye bi de hatun alırsın.ver elini uranüs,jüpiter ve hatta daha ötesi.geri döndüğünde bambaşka bi dünyadasın artık.sen giderken kısa donla gezen çocuklar artık torun torba sahibi olmuş hatta bi çoğu hakkın rahmetine kavuşmuştur.işte sana zamanda yolculuk.
2- haberim yok.

Gülşen Bubikoğlu

Filiz Akın

ıtır esen

sırasıyla: Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Gülşen Bubikoğlu, Filiz Akın.

hale soygazi

bence türkan şoray. ama filiz akın ve lale belkıs'ıda beğenirim cidden.

EMEL SAYIN !!!!!

necla nazir da akarrr.
yalniz bi zamanlar ferdi tayfurun karisi oldugunu dusunmemeye calis:)

gülşen bubikoğlu

fatma girik diyen hic yok hayret :)

Türkan Şoray ayrı bir güzel ya kadın su gibi. Gülşen Bubikoğlu,Filiz Akın,Emel Sayın olarak gider.

semra sar!

daha sonra ıtır esen.

ıtır esen
hale soygazi

Türkan şoray. sinemanin sultani ya hayal ediyorum kadin hollywood da oynasaydi yakar gecerdi :)

Belgin Doruk, Müjde Ar

türkan şoray

www.youtube.com

25 dakikalik mesafe.

öğlen trafiği olabilir yağmur var sanırım 35dk önce çık orda olursun

11e 20 kala.

50 dakika diyen var, 25 dakika diyen var. Hadi buyur.

35. garantiye almak için 40

metrobüs 25 dakikada geçiyor, ki o saatte aktarmalı gitmek durumunda kalabilirsin muhtemelen. dolayısıyla 30 dk de sen ona, 11:10da mecidiyeköyde olursun, metroya yürümek ve metroyu yakalamak da bi 5-7 dk sürse,11:17. metroyla osmanbeye geliş ve metrodan çıkış da bi 7-8 dk sürse, 11:25. gayet iyi söylemişim.

saçmalıktan başka bir şey değil.

mal mısınız ya? bide mesaj mı vermiş. he vermiş

yıkanan ürün değiştirilmez.
şikayet sebebiyle bakıma /merkeze falan gönderilir orada bakılır sizden değil kumaştan kaynaklı bir şey olduğu ispatlanırsa yenisini verirler; para iadesi yaparlar. hemen olmaz yani biraz zaman alır. yıkamasaydınız hemen değiştirebilirlerdi.

yıkanmış gibi duruyor mu? durmuyorsa etiketi öteleyip ben bunu beğenmedim değiştiricem diyin. bir arkadaşım abiye elbise alıp düğünde giyip ay ben bunu bi daha asla giymem demek suretiyle zaraya götürüp değiştirdi. zaraya beğenmedim dedi 1 ay için de değiştiriyorlar genelde.

alırken toz-fondöten vb. bişey düşündüm, yıkayınca geçer diye aldım ama geçmedi de. yada yıkamadan kullanmıyrum yıkadıktan snra farkettim de.
azıcık baskın durursan değiştirirler.
bu arada yıkama talimatına bak kesinlikle, öyle yıkadığını söyle

pantolon yıkanmadı ki. çamaşır suyu olayı sadece bir varsayım sağda solda banyoda falan sürtünmüş olabilirim anlamında. leke çıkarıcı olayı da belki çıkacak bişeydir diye sadece o ufak lekeli bölge üzerine dökülüp sadece o kısım durulandı. makinede yıkama olayı olmadı hiç.

bnece yıka zaman belki çıkar. yksada giyerken bi yere sürülmüş gibi düşünürler gene dediğimi yap

eczaneden gidip bi test alin. ucuz olanlardan almayin ama. sonra sen yanindayken idrar testi yapsin. 12 gun gectiyse ve bir sey varsa cikar zaten direkt.

edit: ha pozitif cikarsa, babasi sen misin onu bilemem.

bi şey olmamıştır ama gene de eczaneden gebelik testi alın bakın bi kafanız rahatlasın.

"beraber" doktora gidin

12 gün çok anormal bi zaman değil, bunu bil.

eğer söylediklerin doğruysa siktir et, kimle yattıysa onla halletsin.

freekara +1

ayrılma psikolojisi diyorsun belki bu gerginliği sebebiyle gecikmiştir adeti.

yani testi halledicem yarın öbürgün, ama acaba ihtimal olabilir mi ?

yok artık daha neler, içini ferah tut hiç kafana bile takma. pozitif çıkarsa da test falan seni kimle aldatmış bunu düşün. öte yandan stresten olur böyle şeyler.

çok ucuz bir yöntem bence.
ben olsam görüşmem bile. millet aylarca uğraşıyor hamile kalablmek için. çok büyük ihtimalle o bahaneyle size tekrar yaklaşmaya çalışmayı düşünüyor. muhtemelen mevsim değişikliği ve stresten gecikmiştir (gerçekten geciktiyse o da).

Anlattığın çerçevede iddaa diliyle söyleyeyim, iddiada böyle bir ihtimale oynanabilse ***senden olabilecek*** hamileliğe mbs 1 ile 25.0 verirdi, varsa daha yükseği de olurdu.

Gecikme normal, endişelendiren ise zamanlaması. Hep en kritik zamanlarda olur nedense.

klasik eski sevgili yalanı. yeme sakın bunu eğer gerçekten yapmadıysan. varsa da yemiştir bi halt

arkadaşlar, mutlu haber geldi okadar panikten sonra bugün beklenen olay çok büyük sancılı bir şekilde yaşanmış cevap veren herkese teşekkür ederim

konserve vintage diye bir yer var, googlelarsanız web siteleri çıkacaktır.

istanbulda olsa by retro vardı.

ist.a gelirseniz; beyoğlunda retro var.

www.auvintage.com

İstanbul'da sentetik sezar vintage shop var, çok güzel şeyler satıyorlar ve hemen bitiyor kıyafetler, yine pati butik olabilir. İzmir'de bu tür şeyler satan hiçbir yer bilmiyorum bilen bana da yazsın.

etsy'de de vintage satip türkiye'ye gönderim yapan dükkanlar var.

Zara ücret iadesini onayladıktan sonra geçer. Hem de kredi kartından daha kolay gerçekleşir bu işlem tabi firmanın bu işleme verdiği önem paralelinde değerlendirirsek.

Butun parayi alir miyim peki yoksa kesinti falan olur mu?

İade durumlarında her markanın kendi kuralları var. Hukukçu olmadığım için bu konuda yorum yapamam ama yardımcı olması için tüketici kanunu'nunda ilgili bölümleri inceleyebilirsin. Öncelikle ürünün satışının yapıldığı tarihten iade talebinin gerçekleştiği güne kadar geçen süre dikkate alınacaktır. Firmayla irtibata geçip iade koşullarını öğrenin. Para iadesinin mümkünatı var ise o paranın hesaba aktarılması işin en basit kısmı tabi bir de firma bunu yapmaya istekli olursa.

Kesinti kısmı ise belirsiz; İadeyi hesabınıza eft yoluyla yaparlarsa firma açısından ortalama 2-3 tl masraf oluşabilir. Bu masrafı belki size yansıtırlar belki de müşteri memnuniyet politikası altında kendilerine mal edebilirler.

zara da iade işlemleri hiç sorun olmuyor. bütün hepsi geçer aynı gün.

Cok haklisin yazik millete. Canakkale savasinda bunu bulamiyorlardi bile ama onlar rahatti, dag basina gelmektense evde tv izledikleri icin normaldi. Size yazik.

sazan avi. ekşi sözlük yazarı bunu samimiyetiyle söylüyor olamaz.

gayet ciddiyim hocam. sonuçta 1915 yılında yaşamıyoruz , şuan ki koşullarımızda öyle değil.

her yıl çukurova üniversitesi bu menüyü 18 martta veriyor !

okula kendi yemeğini götürebilirsin ama kesinlikle diğer arkadaşlarıma katılıyorum bir günde aç kalsan olmaz mı? olmaz ben okuyorum diyebilirsin belki ama herkesin senin fikrine katıldığını sanma.

Ya cevapları okuyunca şaşırdım açıkçası o kadar öğrenciyi aç bırakmanın kime faydası olucak acaba? Yani siz yemek yiyince şehitlerin değeri mi azalıyormuş? Aç kalmakla kimsenin 18 mart'a saygısı artmaz veya azalmaz, bence de saçma.

Mahalle baskısı denilen şey şimdi de duyuruya gelmiş. Yazılanların tamamı neredeyse ramazan ayında oruç tutmayanlara yapılan baskı gibi bir durum.

yalnız o kadar solcu takılıyorsunuz da ramazan baskısından farkı yok yaptığınızın. haklısın kardeşim sen boşver.

dunyanin en aptalca isini yapmislar. ne lan o oyle? oldu olacak yollari yikip size carik verselerdi de taslari ayak tabaninizda hissetseydiniz.
zihniyet meselesi. hala yuz yil oncesinde yasiyor bazi insanlar. bunlarin bi yerleri yonetmesiyse icler acisi.
anmak bu sekilde olmaz. bir bulus bulursun, adini verirsin eyvallah. heykel yaparsin, sarki turku yaparsin eyvallah.
komik ya.

gayet haklısın kardeşim, burada müstehak diyenler inşallah 18 martta kendileri de bu yemeği yiyorlardır, yoksa samimiyetleri belli.

milliyetçi muhafazakar ulusalcı kişilik bozukluğunun güzel bir karması olmuş bu eylem ama buna solculuk demeyin, etmeyin. solcu var solcu var..

buna aç kalmak olarak bakanlara üzüldüm. o insanlar biz istediğimiz yemeği yiyebilelim diye öldüler. bizim yemekhanede yani çomüde de bu menü çıkacak ayrıca.

kantincinin oyunu

gereksiz olmuş böyle yapmaları. sonuçta milletin aç olmasının kimseye faydası yok, bir anlamıda.

www.mersin.edu.tr

yemezsin.tost yiyiver o gün de.milli kütüphaneye yolun düşerse salata bile ısmarlarım.

tabi 400 kalori önemli ama siz çok ekmek yemişsiniz gençler. büyüme çağında biraz da protein alsaydınız böyle olmazdı

şunu savunan adamın ne savunduğuna dair en ufak bir fikri, ne de savunduğu şeyin en ufak bir mantıklı mesneti yok. barış zamanında savaş koşullarını yaşamak, o anlardaki yüceliğe hiç bir katkı sağlamaz. türkiye tarihinin en efsanevi mücadelesini bu şekilde hatırlayacak, idrak edecek olanlar etmesin daha iyi. yok eğer hala yaptığınızın tutarlı olduğunu düşünüyorsanız rica ediyorum, 18 mart gününü komple savaş koşullarında geçirin, hiç bir şekilde teknolojik aletle muhatap olmayın, elektrik kullanmayın, savaş zamanındaki koşulları kendinizce canlandırmaya çalışın. bunu yapıyorsanız eyvallah, yok eğer öğlen yemekte çorba-hoşaf içtik, savaşı anladık diyorsanız emin olun hiç bir şey anlamadınız, şehit olanların da kemiklerini sızlattınız.

ben olsam seninle bir süre konuşmaz, trip atardım. gitmen gerek. ya da çarktırmadan insanların aklını bulandır.

evet şimdi ortada verilen bi söz var ama gitsemde niye geldm tüm gün ders çalışabilirdim dicem kesin zaten ygs ye 14 gün kalmıs..
ders çalışıyor olmak için değil gitmesem gerçekten ders çalışacağım
bi bahane atıp işin içinden çıkmak kolay ama bilemedim ne yapsam gitmemek ağır basıyor..

git eğlen kafanı boşalt kardeş. 1 gün ders çalışmasan ölmezsin. zorlaştırma böyle durumu.

böyle bi konuda iki arada bi derede kalmak bu olsa gerek

insanlara söz verip ortaya bi bahane atıp gitmemekte olmaz bunu yapmam zaten gitmesem ders calısacagımı da catır catır soylerim .

tabi bunu niye daha onceden düşünüpte kararını önceden vermedin diyen olabilir.
işte insan bazen böyle durumlara düşebiliyor.

bence de kafanı boşalt, güzel bir gün geçir. o gün çalışacağın dersi de birkaç güne paylaştır ek saat olarak böylece çalışma programın da bozulmaz.

sadece turistik açıdan söylüyorum: madrid güzel değil

bence çok iyi bi fırsat. kaçırma kesinliklee

sadece turistik açıdan söylüyorum: madrid pahalı değil.

İspanyolca öğrenmek için mükemmel fırsat. Artı, turistik açıdan da en iyilerden.

bölümünü, üniversiteye nasıl baktığını bilmiyorum ama yerinde olsam giderdim. ister istemez ispanyolca öğrenmiş olacaksın belirli bir seviyeye kadar (buradan alacağın derslerle öğrenemeyeceğin şeyler öğrenmiş olacaksın), hem de çok güzel bir tecrübe yaşayacaksın. ayrıca oraya kazık çakmak zorunda değilsin. erasmusa gidenler avrupayı 3-5 kez turlamadan gelmiyorlar. git derim.

Cevap işime yarıyorsa tik atıyorum, yaramıyorsa istenildiği kadar ciddiyetle yazılmış olsun atmıyorum.
Ama bazen yazık la diyip attığım da oluyor uğraşıp yazanlara.

bana göre saçma olsa bile yardımcı olmaya çalışanları tiklerim.

trollük yapanları tiklemem

neredeyse herkesi tikim tikim tikliyorum.

ciddi ve genel kültür tarzı bir soruya çok alakasız yazanları tiklemediğim oluyor.

bazen en doğru bulduğum tek bir cevabı tiklediğim de oluyor.

sorumun doğru cevabı ise atıyorum.
sorumda "sizce" benzeri kişinin kendi fikirlerini sorduğumu belirten bir kelime kullanmış isem yanlış olma ihtimali yoktur, bu durumda her cevabı tikleyebiliyorum.

ya da siz ne düşünüyorsunuz, siz ne yapıyorsunuz vs. sorularda da geçerli bunlar... ancak bazı kişiler ciddi bir soruda bile saçma sapan ve gerçek dışı cevaplar verebiliyor bu durumlarda tik yok tabiki...

ama tek bir doğru cevabı olan bir soru sormuşsam yanlış cevaplara ve yorumlara tik atmam. verilen ilk doğru cevap ve en fazla 2-3 dakika farkla verilmiş olanları tikliyorum o da üstteki cevabı görmeden yazmış olabileceği için. günler sonra zaten verilmiş bir cevabı tekrar yazanlar olursa tik yok onlara da.


kısacası hakedene tikler.

2011den beri tiklemedim ahhh ahhh

doğru, faydalı, yararlı cevapları tikliyorum sadece.

cevap saçma değilse atıyorum hep.

Los "angel"es

Los ángeles zaten Ispanyolca melekler demek.

"The Angels" demek ispanyolca, yani "Melekler".
wiki.answers.com

Adam da bunu soruyor zaten neden los angelos demişler diye.

kadinlari cok guzel ve alimli los angeles'in.

dönemsel olabilir.

kafan yoruluyordur. beyin yorulunca vücut da yorgun olur derler.
ya da b12dir demirdir öyle şeylerden biri eksiktir.

@kahrospu Yani çok kontrol edemiyorum sesi. Yoksa 3 sene önce benim sesim kötü lanet olsun falan derken kendimi "sesin nasıl olduğunun çok önemi yok, önemli olan herkesin farklı sese sahip olması, daha doğrusu ayırt edilebilir bir ses sahip olmak" mantığına alıştırdım. Ama merak ediyorum geçer mi diye.

o mantığa çok alıştırma kendini. ses önemli. sesinde pek bir değişme olacağını zannetmiyorum bundan sonra.

sesini kaydet dinle. zannetmiyorumki çok fena olsun

geçer tabi. bi kuzen vardı benim öyle. en son çocukluğumda görmüştüm. sonra 18-19 yaşlarındayken görüşebildik anca. sesini duyduğumda ne yalan söyleyim çok tuhafıma gitti. ama çok kısa bi süre sonra kendiliğinden düzelmişti. şu an gayet karizmatik bir sesi var. az sakin ol yeter :)

(bkz: blue mountain state) tam aradığın şey.

big bang theory iyidir.

(bkz: Modern Family)
(bkz: The Big Bang Theory)
(bkz: Raising Hope)
(bkz: Two and a Half Men)
(bkz: Arrested Development)

coupling uk

happy endings (diğer bütün güzelleri önermişler)

black books

(bkz: the it crowd)

www.imdb.com
www.imdb.com

coupling uk mükemmeldir.

modern family

20 dakkadan uzun ama shameless var.

gidip kalacaksın 3-4 ay başka yolu yok o kadar öğrenmenin

4. sınıftan lise 2'ye kadar devlet okullarındaki ingilizce derslerini aldım, lise 2'de yabancı dil bölümünü seçtim(anadolu lisesi), son ingilizce dersimi 7 ay önce gördüm. bu süreçte tek yaptığım internette sürtmek oldu ve makalelerin çoğunu rahatlıkla okuyabiliyorum.

gidip kalmana gerek yok yani, seviyeni bilmediğim için ne kadar çalışman gerektiği konusunda bir şey söyleyemem.

cancan +1. lisede yabancı dil bölümünü seçmemişsen (ki seçmiş olsan soracağını zannetmiyorum), aksi takdirde çok zor.

tabi tabi geneli böyle largedır.

oy largelar largelar
dağlar taşlar largelar...

definitely canım, yani 9 gün sonra doğsa falan large wouldn't be ama başak oldukları için largelar :))

istisnasız hepsi böyledir.

ama sakın bunlardan birine başakların körpecik. large yok mu diye sorma. sonra aniden seni largelar.

dunya yansa umrumda olmaz mode onlar geneldeeeee

kendi hayatlarına çok odaklıdırlar. bundan dolayı bencil ve dünya yansa umrunda olmaz gözükebilirler

hepsi large degil ya, medium olanlar da var.

duruma gore medium veya small oladabılırler dıosuunn

"extra large" da olabilirler. dikkatli olmak lazım.

Bir başak er kişisi olarak bu yoruma çok şaşırdım. zira başak erkekleri çoğunlukla takıntılı tiplerdir. ufak detaylara önem veren, titiz ve mükemmelliyetçilerdir. çevremden aldığım tepki de "sen kesin başaksındır" oluyor. bence sizi istisnalar bulmuş diyelim.

itiraf edeyim bende başağım ve ınanılmaz dunya yansa umrumda olmaz modundayım hocam ve genelı boyle sende sıkıntı var

yeah

evet largelar.. benım sevgılımde basak, dunya yansa umrunda olmaz yanı o derece..

Başak kızı da böyle large oluyor. ama çok çekiyor beni çok.

abi çok güldüm ya. yapımda yayında emeği geçenlere tenks.
ayrıca başak erkeği bana ekstra large bana ekstra large bana ektra large giydim ama benim kilom kaç benim boyum kaç benim yaşım kaç. demek istiyorum.

ayrıca bence largedan da ziyade ayarı kaçmış don lastiği gibiler. asdfghj

öyle gözükürler ama çok takıntılı olabilirler.

ben başak kızıyım bana iyi davranmayın

Yumurta haslama makinesi alin, her seferinde ayni kivamda yumurtalariniz olsun.

O kadar param yok. Zaten şimdi lazım.

cezve veya konservede pişirmek istemiyorsun.
tencereye koymak istemiyorsun.

o zaman avucuna su doldurup elinde pişir.

çünkü ocağın üstüne koyulabilen hiçbir şeyle pişirmek istemiyorsun.

cezveye koy yumurtayı, su fokurdamaya başladıktan sonra 120'e kadar say.

Cezveye zarar verir kalsiyumdan ötürü dediler. Elimde pişirirsem elim yanar, öyle şey mi olur, yardım edin lütfen.

küçük demlik :)

ben yüksek ateşte 3 buçuk dakika haşlayınca o kıvamı alıyorum.

mikrodalga varsa bi bardağa su koy içine yumurtayı koy, mikrodalgada kaynasın.

Mikrodalga ve çaydanlık yok evde.

Kaynamaya başladıktan sonra 80 saniye derler.

din , inanç olabilir . bir de insanlara yardımcı olabilmek

benim dişi versiyonum olan arkadaşım. bir adet kromozomumuz hariç her şeyimiz aynı amına koyim. yaşama sevinci veriyor kız bana. davulu da sayabiliriz aslında hobi olarak. porno olmaz dimi ? bence de olmaz. ama çok kaliteli aga 1080p'nin altına bakmıyorum. neyse siktir et bunu da. genel olarak insanları seviyorum. gerçekten, tanıyım tanımayayım onların gülmelerini duymak bile benim için orgazmik bir sevince sebep oluyor. ota boka espri türetmem, girdiğim çevrede herkesi güldürmeye çalışmam falan da bu sebepten. özellikle sevdiklerimi güldürmeye bayılıyorum.

edit: müziği nasıl unuturum... yalıtımlı bi davul kulaklığı almıştım stüdyoda kullanmak için. evde de kullanıyorum artık aga yok böyle bir mutluluk. takıyorum kulaklığı 320 kbps müziğimi dinliyorum. müzik de kaliteli olmalı kaliteli yaşam istiyorsan. ışıkları da kapattım. deprem olsa hissetmicem.

sağlık, kesinlikle

Müzik,arkadaşlar,partiler ve adrenalin verici şeyler;tandem,rafting.

sağlıklı mutlu bir hayat,iyi bir aile,resim yapmak,kitaplar,iyi dostluklar.

Zihnen ve bedenen sağlıklı olmak.
İstediğim meyveyi, sebzeyi alabilmek yiyebilmek.
Ben söylemeden ne istediğimi anlayabilen bir kuaförümün olması.
Kendi harçlıklarımdan paramdan biriktirerek oluşturduğum kütüphanemi seyretmek.
Küçük kardeşimin büyüyüp de bana yemek yapacak yaşa gelmiş olması :)

parklar ve bahçeler

cumhuriyet gazetesinin pazar bulmacası. henüz tamamlayabildiğim olmadı ama yıllardır çözerim, ritüel gibi bir şey benim için.

(git: www.ted.com)

felsefe

poyraz

devran

emre. çok güzel ya

Atakan

doruk

mete

saldıray

uygar

can..

En son kuaförüm oğlunun ismini Ömer Tuna koymuştu.

Çok klasik olduğu halde şaşmam ben: Ömer Faruk.

Ali,ömer yada orhan.İstediginizi seçiniz.

şöyle bey kelimesine uygun bir şey olsun

misal x bey filan.

yiğit. özgür de olabilir

Oral

rüzgar, kerem, yiğit.
klasiklerden olsun derseniz ömer ve mehmet benim en beğendiklerim.

Barış veya Devrim

toprak

soyismini de söyleseydin şöyle uyumlu bişey bulaydık.

ayaz ya da cesur bence.

berden.

alp

Sonunda 'han'olan isimler çok havalı bence..ve Metehan diyorum..o da olmadı Oğuzhan..hıh bi de Göktürk'te fena değil şimdi aklıma geldi ?

bars

mahir mazhar mansur

deniz

ouvv kerem var bir de di mi? emre olmazsa kerem +1

hasan

adam gayet sakın ve tecrubelı bır sekılde karsısındakının acemılıgı ve bılgısızlıgıyle saygı cercevesı ıcınde alay edıp tiye alıyor bence.

levent kırcanın günümüzde yaptığı laf cambazlıklarını orada da yapmaya çalıştı.
fatih deneyimli yemedi tabi onun oyunlarını..

tamamını seyret veya son yarım saatini blok olarak izle

fatih altaylıyı sevmeyenler ne olduğuna bakmadan atladilar olayın üstüne. Sen normalsin.

fatih çok sinirlendi, neticede heyecanlandı. leventte soğukkanlı takıldı. ikisinide çok sevmem ama fatihi daha bi sevmem.

Fatih Altaylı'yı severim, Levent Kırca'yı da ayrıca severim ama bu videodaki olayı son derece çocukça buldum. Bunun yanında Levent Kırca'nın son yıllardaki çıkışını da çok temelsiz buluyorum. Zamanında AKP'ye yaranmaya çalıştığı röportajlarını (Zaman Gazetesi'ndekileri bulup okuyun) çok net hatırlıyorum. Orada kendine bir yer açamayınca darbukatörü kendine örnek alıp Atatürkçülüğe soyundu. Bana göre kötü bir boşanmanın ardından kadının kendini toplayıp daha iyi noktalara çıkmasına ve erkeğin daha da dağılmasına en büyük örnek Levent Kırca. Ayrıca şöyle de bir şey var programda, Altaylı orada cevaplayamadı, ben cevaplayayım. Levent Kırca bir yerde diyor ki, eski programlarımı bir kolaj yapalım, reytinglerde ilk 5'e girer. Evet, girer, ama bu eskiye doğan bir özlem, nostalji sebebiyle ve bir iki defaya mahsus olur, bu bir. İkincisi, bu Oya Başar-Levent Kırca tiyatrosuna ve o ekibe dayalı bir sevgiden dolayı olur, salt senin sebebinle değil. Üçüncüsü de, yeni çekeceğin skeçlerin de bu ilginin 10'da birini toplayacağının garantisi yok. Talebi olan şeyin arzı bir şekilde olur. Ulusal tv bile sana yer vermiyorsa işin bitmiştir paşam, no offence.

fatih altaylı: (hapisteki generalleri savunduğu için için darbeci olduğunu ima ederek) 1980'de darbeciler gençleri içeri atarken siz ne yapıyorsunuz ?
levent kırca: ne gerekiyorsa onu yapıyordum

www.youtube.com

(bkz: bu da mı gol değil)

geçmişe dönüp düzeltemeyeceğine göre unut. en çok sen bu kadar önemsiyosundur, herkes unutur kısa zamanda.

yok kimse unutmamış. olayın üstünden neredeyse 2 ay geçti.
hala inceden hatırlatıyorlar bana..

2 yil once baya sarhos olmustum arkadaslarin yaninda.. halen de anlatilir sakalar komiklikler eklenerek.. olur boyle seyler kafana takmanin anlami yok..

sadece arkadaşlar yok :( aileler, yeni tanışılan kimseler, flörtler..
daha gider bu :(

sen de gül geç. eski komik durumlarını hatırına getir. sonuçta onlar senin komik olduğunu düşünecekler, rezil olduğun unutulacak

işin zor ama sende bu konu acıldıgı zaman kendınde dalga gecmeyı dene sankı normalmıs gıbı utanırsan cekınırsın bu sohbetten daha cok ustune gelırler.

hiç alkol kullanmamak için kendime söz verirdim. bundan sonra öyle bir olay yaşamayacağımı bilerek kendimi biraz rahatlatırdım.

normalde haftada 2 defa falan alkol alan ben, yılbaşı da dahil 2 ayda sadece 2şer kadehten toplam 2 kez alkol aldım.
semaver gibiyim artık.

tekrar içerdim

seni rahatsız eden ne yapmışsın yaz istersen, büyük ihtimalle abartıp kendini üzüyosundur.

rezil olduğunuzu düşündüğünüz kişilerden özür dileyin ya da işte ne bileyim işte düğün sahibine rahatsız oldun mu yanlış bişi yaptım mı diyin. nasıl olsa "yok hacı olur öyle" diyeceklerdir (ki gerçekten olur öyle, robot değiliz hiçbirimiz hata yapmaya saçmalamaya hakkmız var) başkalarından onay almak aslında sorun olmadığını görmek baya rahatlatır sizi (denendi %100 çalışıyor).

Utanma kendinle barışık ol, hatta başkalarının yanında kendinle dalga geç ilginçtir ama işe yarıyor

herkes ömründe en az bi kere rezil olmuştur o sana gülenler de buna dahil. sen de kendi haline gül geç işte.

Kişi başına düşen miktarda böyle. Luksemburgun çoğunluğunun ofis vb. olduğu, insanların ekseriyetle çevre ülkelerden geldiği ve kendi nüfusunun da az olduğu düşünülürse buradan kaynaklanıyordur diye düşünüyorum.

Gayri safi milli hasılaları yüksekti ondandır.

verilen sayı kişi başı olmasından dolayı. milli gelir yüksek, tarıma dayalıdan çok ofis işleri çoğunlukta vs.

kişi başına demişsinde ondan, genel olarak düşünme :) he dersenki kişi başına niye bu kadar kullanıyorlar birey olarak, paraları varda ondan :)

sonuçta o caddeden 100 kişi geçse de aynı ışıklandırma yapılıyor, 10 bin kişi geçsede

ikinci sirada verilen cevap dogrudur.

luksemburgun yerlesik nufusu 10k diyelim, cevre ulkelerden gelen calisanlarla gun icinde 100k oluyor. dolayisiyla hayvani bir tuketim var, fakat istatistiki hesaplama yapilirken sanki o harcamanin tamami sadece 10k kisiden cikiyor gibi hesaplaniyor cunku "kisi basi" harcama.

ayni sekil neden kisi basina dusen milli gelir bu kadar yuksek sorusuna da cevaptir. uretim 100 birim tarafindan yapiliyor, hesaplama ise sanki o uretim 10 birim kisiden cikiyormus gibi yapiliyor. hal boyle olunca sanki luksemburgun kus kadar nufusunun her biri milyon euro sahibi gibi gorunuyor.

O kadar yapasim geldi ama telefondan da atamıyorum ki :(

goo.gl

biri teyit ederse iyi olur

Aynen teyit ediyorum ben doğrudur :)

aynen

Hayır.

kalan 5 soru doğru mu boş mu?

@check o 5 soruyu başka birinden baktım.

4 şık mı var?

zor.

cikar cikar. takma kafana. mantikli salladiysan raad ol genc.

kalan 5 soruyu doğru kabul etsek, 15 sorudan 5 doğru çıkması lazım.

%17 ihtimalle 5 doğrun çıkar.
%9.5 ihtimalle 6 doğrun çıkar.
%4 ihtimalle 7 doğrun çıkar.

ortalama % 32-33 ihtimalle en az 5 doğrun çıkar.

kalan 5 soruyu başka birinden bakman, salladıklarının yanında doğru olabilitesi daha yüksek bence. sallamaktan iyidir yani o 5 doğruysa 15 tanedende 5 tane çıkabilir etti mi 10?

çıkar çıkar..Bir keresinde hepsini saladığım sınavdan 80 almıştım.her zaman vardır bir ihtimal.

senin çözdüklerin arasında olmayan şıklardan birini (örneğin b) 15 soruada a işaretlersen, belki.

(bkz: iki dil bir bavul )

(bkz: sonbahar)

(bkz: uçurtmayı vurmasınlar)

canım kardesım

çiçek abbas

Düttürü Dünya.Bence günümüz Türk sinemasının ünlü yönetmenlerinin farkında olmadan en fazla etkilendikleri film.

(bkz: türk sinemasında kült olmuş filmler)

(bkz: çoğunluk)
(bkz: tepenin ardı)
(bkz: bornova bornova)
(bkz: kolpaçino bomba)
(bkz: yeraltı)

(bkz: eşkiya)

namuslu - şener şen
zübük

bu sorunun bendeki "default" cevabı:
gölge oyunu

(bkz: masumiyet)
(bkz: ağır roman)

Dönersen Islık Çal

(bkz: çıplak vatandaş)

kült film tabirinden ne anlaşıldığına göre değişir ama herkes iyi olduğunu düşündüğü veya kendi beğendiği filmleri saymış galiba. halbuki öyle olmamalıydı..

neyse, türk sinemasında kült diyebileceğim çok fazla film yok ama aklıma gelenler şunlar:

9
masumiyet
gemide
teşekkürler büyükanne
ağır roman
teyzem

Vesikalı Yarim
Sevmek Zamanı
Teyzem
Adı Vasfiye
Hayallerim Aşkım ve Sen
Anayurt Oteli

limango
1v1y
vipdukkan
daybuyday

clubboon
netvarium
enmoda
arabulvar

gilt.com

hukuktayım yarınki sınav 27sine ertelendi göbek atıyorum

Hukuk ile İktisat aynı çatı altında ama İktisat'a ekmek yok.

iktisattayım, yok öyle bişi .(

her yerde girilir. zaten bütünleme, final'in telafisi demek. "final 2" gibi düşünebilirsin. aslında o da final. 2 final var, istediğine gir gibi. ikisine de girersen, geçmen için gereken ilkinden aldığın not yetiyor.

iü mühendislik fakültesindeyim ben. %100 demeyeyim ama %99.9 girersin.

manyak bir hocaya denk gelmezsen girersin. ama finalime gelmeyeni büt'e almam diyen hocalar da oluyor.

girersin hiç sorun olmaz. hoca da birşey diyemez

ben bir kere eskişehir'de durumum fena iken gidip 4'e vur demiştim, adam beni 4 4'lük abi diye tanımlamıştı. 4 numara kestir iyi oluyor.

3

hayatında saçını 3 veya 2 numaraya hiç vurdurmamış ama her zaman kısa kestirmekten haz alan bir saçlı olarak demek istediğim şudur ki.. ne farkı var yav? 2 numara saç iki günde 3 numara haline gelir zaten. yazı tura at.. yazı gelirse 2, tura gelirse 3 numara kestir.

hocam aslında aralarında bayağı fark var.
yani 2 numarada bildiğin beyaz deri çok pis bir şekilde ortaya çıkıyor. ama 3 numaranın havası daha güzel gibi bence.
2 mi 3 mü dersen eğer, yıllardır kestirmediysen, bu kadar ani değişikliğe 3 ile gir.

2 de kafaderin görünür. 3 tavsiyedir.

2 yap. daha güzel.

ebit: 5 yıldır 2 numero kafalıyım.

2 kel.

4 yap begenmezsen 3 e gidebilirsin 2 den dönüşü yok , 2 de kafa derin gorunur cok kısa olur sacı dokulenler 2 ye vurur..

saçların sıksa 2, değilse 3 numara.

3 iyidir 3.

4 kestir sinmezse 3 olsun dersin 2 dakikasını almaz.

4 fazla uzun değil mi?
ben gittiğimde hep kısaltalım mı dediğinde evet diyorum bildiği gibi yapıyor. orta kısımlarda yanlara nazaran hafif daha fazla saç bırakıyor. sanki subay tıraşı gibi oluyor. bu normal modelden memnunum ama bu 20 günlük arada denemek istiyorum, büyük ihtimalle de 3 olacak yorumlarınıza göre.

Oha, adresi söyle şikayet edelim insan dışı çalışma olur mu be böyle?

@Mikail bey

Hocam sürekli çalışmıyorum böyle. bir proje var o yüzden çalışacağım ve fazla mesaiyimi de alacağım yani sıkıntı yok. yasadışı bir şey yok :P

dextrose şekerlerinden bulursan onlardan kullan

çalışkanın dostu supradyn dir

b12, benexol kullanabilirsin.

(bkz: arcalion)

Pharmaton

nescafe xpress black roast

düzgün beslenirsen başka hiçbir şeye ihtiyacın yok

bu yaz 120 gün boyunca haftalık izinsiz, günde en az 14 saat olmak üzere ortalama 15 saat çalıştım. Korkma bir şey olmaz.
En güzel dinlenme, demlenme. Çak russian standart'ı geç.

Eğer gün içi öğle vakitlerinde, 12-2 arası 30-45 dk kestirme imkanın varsa çok yardımcı olur sana

amphetamine

salma hayek, halle berry 40'ların ortasında

Demi moore.

sharon stone

monica belluci
sofia loren

cher belki.

madonna nasıl yazılmamış

Benim oglum demez. :)

etek giydirip gülerim.

geneleve götürürdüm, çoğu kez işe yarar sorun eğer özgüvenden vs. kaynaklanıyorsa, bende yaramadı o ayrı.

bana bunu söyleyebilecek kadar rahat yetiştirdiğim için kendime kızarım herhalde.

saygıyla karşılarım.

kendim de geyim. gay bara gidip milli yaparım heralde.

gay olmasaydım ve şimdiki gibi düzgün, yani açıkfikirli biri olsaydım, gerici bi gerizekalı olmasaydım tabi ki destek olur, karşılaşacağı zorluklara karşı yardımcı olacağımı söylerdim. başka napılabilir ki?

oturur ağlarım.

birlikte gay bara giderdik.

Seçiminin nedenini sorarım yargılamadan. En nihayetinde söyledikleriyle tartarım biraz da ne kadar ciddi olduğunu öğrenmek için. Bir de duyarlı bi anne baba olabilmişsek anlarız önceden, geriye de saygı duymak kalır zaten.

Hiçbir şey yapmazdım.
Ne yapmam gerekirdi?
Heteroseksüel olanlar söylüyor mu "Anne, baba ben heteroseksüelim!" diye?
Heteroseksüel-homoseksüel-biseksüel olarak değil de normal/anormal olarak bakan kişilerin bir tepkisi oluyor herhalde.

kari dolu bi eve kapatirim birkac gun. karilara da tembihlerim o sikmezse siz bunu sikin diye. ise yarar bence.

once konusurum olmadı tedavı ettırıım. ıllakı olmaya devam edecekse tercihine saygı gosterırım. araya bıraz mesafe koyarım. ama kesınlıkle ılıskıyı kesmem.

konuyla biraz alakasız ama bugün kulağım delik olmadığı halde kız kardeşim sırf espri olsun diye gayet gülerek falan, anneme "abim kulağını deldirmiş anneeaae" dedi. annem bi hışımla kalktı ve kulağımı kontrol etmeye çalıştı.sonrada "sana hakkımı helal etmem öyle birşey yaparsan" dedi. tahmin edemiyorum ben öyle birşey söylesem ne olur.

cocugum gay olduğunu söylerse sikerim. sonra da sorarım "lan ibne nooldu? nasılmış, hangimiz daha modernmişiz?" derim.

doğal görülen heteroseksüel ilişkilerin bile suyu çıkmışken, insanların birbirlerine türlü türlü oyunlarla içtenlikten uzak ilişkiler yaşadıkları bir zamanda çocuğum gay olduğunu söylese çok kötü hissetmezdim. Zaten birileri kalbini kıracak ya da o birilerinin kalbini kıracak ne fark eder heteroseksüel ya da homoseksüel oluşu. Sadece farklılıklara zerre kadar anlayışı olmayan atgözlüklü bir toplumda doğmuş olduğu için şanssız olduğunu düşünüp üzülürdüm. Yurtdışında yaşabilmesi için uygun koşullar sağlamaya çalışırdım. Toplumun üzerinde yaratacağı baskının etkilerinin azalması ve kendini değersiz hissetmemesi için elimden geleni yapardım.

"Neden bunu tercih ettiğini sorarım" diyen de var, "bunu söyleyebilecek kadar rahat yetiştirdiğim kendime kızarım" diyen de. Size inanamıyorum. Sadece birkaç saniyeliğine onun gözünden anlatmaya çalışayım size durumu. Zamanınız varsa okuyun. Erkekten bahsettiğiniz için erkek çocuğu örneğini vereceğim, kadın olduğum hâlde.

Baba olacağınızı öğreniniz, "sağlıklı olsun da cinsiyeti önemli değil" diyorsunuz ama içten içe "ulan şöyle aslan gibi bir oğlan doğsa ne güzel" diyorsunuz. Bunun için size kızmıyorum, böyle yetiştirildik çünkü.

Doğuma birkaç ay kala odası hazırlanmış, odanın her yeri mavi çünkü çocuk erkek olacak. Erkek bebeğin rengi mavidir. Başka renk düşünülebilir mi hiç?

Eşiniz doğum yaptı, akrabalar konu komşu geliyor hayırlamaya. Sizde bir böbürlenme ki sormayın: "Erkek adamın erkek evladı olur!" Ultrasondan pipisini görüp resmini çekmenizi saymıyorum bile. Aynı şekilde gelenlere gösteriliyor canlı canlı, sünnetini sorsak zaten "erkek oluyor" ya hani, bayram havasında geçiyor.

Fark ettiyseniz duruma hiç çocuğun gözünden bakmadık. Söyleyeyim onun ne düşüdüğünü. Siz "ulan büyüyünce kaç kızın canını yakacaksın" dediğinizde o içten içe "bu işte bir tuhaflık var" diyor. Çünkü o Ahmet'i ya da Mehmet'i görünce mutlu oluyor, o zaman kalbi yerinden çıkacak kadar hızlı atıyor.

Bu sizin suçunuz değil. Bu onun suçu değil. Çünkü bu suç değil. O böyle doğdu ve bunda hiçbir yanlışlık yok. Bu erkekliğinize ya da onun erkekliğine gelen bir zarar değil. Çünkü erkeklik cinsel organda değil, yürektedir. O bunu biliyor ve tek isteği sizin de bilmeniz.

Babasına, size, o kadar çok söylemek istiyor ki hayal bile edemezsiniz. Bu hayatta tek istediği şey sizin gözünüzün içine bakıp "baba ben gayim" dediğinde ona tek şey söylemeden sımsıkı sarılmaz. Emin olun, şüphe duymayın, hayatta bundan daha çok istediği tek şey bile yok. Tek şey.

Aile, içindeki bireylerin birbirini her ne olursa olsun sevdiği yerdir. O bunun gerçek olduğuna inanmak istiyor. O kadar fırsat kolluyor ki söylemek için. Ağzınızdan çıkan her kelimeye o kadar çok dikkat ediyor ki farkına varmanız imkansız. Televizyonda birini görüp "top" diye dalga geçtikten sonra odasına gidip o kadar çok ağlıyor ki. Ve en kötüsü "neden" diye soracak olursanız verecek cevabı olmadığı için bu ağlama işlemini sessizce yapıyor. Sessizce ağlamak ağlamaların en fenasıdır. Kendini öldürmeyi düşünüyor çünkü o babasının gurur kaynağı olacakken babasının yüz karası olmayı kendine yediremiyor. Kendine değil, babasına yediremiyor. Sırf size laf gelmesin diye susuyor belki de. Ama için de küçücük bir umut var. Bu umut o kadar küçük ama o kadar güçlü ki her gece ona tek şeyin hayalini kurduruyor. Onu eşcinsel hâlde sevdiğiniz bir hayatın hayalini. Onu, "o" olduğu için sevdiğiniz bir hayatın hayali. Ona sıkıca sarılıp, ona ve size laf edeceklere "ben oğlumla gurur duyuyorum, gidin önce kendi pisliklerinize bakın" diye cevap vermenizin hayalini kuruyor. İnanın bundan daha çok istediği bir hayali yok ve bu hayali oğlunuza verecek tek insan sizsiniz.

Oğlunuz hasta değil, bunu tercih etmedi/böyle doğdu ve tek istediği onu böyle sevmeniz. Belki gün gelecek size söyleyecek ya da siz şüpheleneceksiniz. Lütfen sadece bir saniyeliğine bu okuduklarınızı aklınıza getirin ve ona nasıl davranacağınız kararını öyle verin.

meslek?

2000 min.

2000 üstü kazanıyor olmak zorunda.

Meslek yok abi ortalamasi iste olayin. Biliyorum meslekten meslege degisir ama kafada illa bi rakam olusmali.

3000

2500-3000

bilinen üniversite odtü-bilkent-boğaziçi (ne biliyim hukuksa GS vb.) ise 5binden aşağı olmaz o.

3500-4000

@ kimilolO
29 yaşındayım (mezun olalı 8 sene olmuş oluyor gerçi de) o okullardan birinden mezunum. bütün arkadaş çevrem de hemen hemen o okullardan mezun.
akademik kariyer yapanlar hariç bu parayı alıyorlar.
ben sektör değiştirmem ve 1.5 yıldır yeni sektörümde olmam nedeniyle henüz 5i görmedim.

4000+

3500+ bence. 2-3 bin arası söyleyenler saçmalamışlar. ben 28 yaşımda yeni mezun halimle alıyorum 2bin. liseden arkadaşlarım en az 3500 civarı alıyor, zamanında mezun olanlar. ki o kadar alanların da izinleri falan daha rahat, yoksa çok daha iyi ücretle iş bulabilirler bence. liseden arkadaşlarımın hepsi bilinen üniversitelerden mezun bu arada.

@ kimilolo
güzel kardeşim kendin demişsin ki öğretmenim.
ben bilkent okudum biz mezun olurken henüz öğretmenlik diye bi bölüm yoktu okulda Benim bildiklerim: genetik, kimya, endüstri, EE, bilg., mimarlık,işletme-iktisat, mütercim tercümanlık bölümleri.
boğaziçi felsefe okuyup işsiz kalan da biliyorum
işletme okuyup Apple'da çalışan da -gerçi parayı gezmeyle tozmayla yiyo ama olsun sonuçta deli maaş alıyor kız-
elbet herkes aynı maaşı almıyor ama "ortalama" denmiş "bilinen üniversiteler" denmiş. Genelliyoruz burda.
akademik kariyer istisna demiştim
bi istisna daha var tıp okuyanlar da mezun olunca 4 senede alamıyor 5bin ama sonra acısı çıkıyor onun. lisedeki sınıfımın yarısı hacettepe-cerrahpaşa tıp okudu onları nasıl unuturum yav.

büyük konuşmak istemiyorum, henüz mezun olmadım ama çalıştığım mağazada lise mezunu full time (45 saat/hafta) çalışanlar 2 bin civarı alıyorlar. öyle hugo boss, prada falanda değil yani.

bu isler kovalamayla ve kazanma hirsiyla alakalidir. kovalamayan adami ortalama kabul ediyorum, 2-3 bin lira kazanir. (istanbul)

hirsli adam 10-12 ayda bir is degistirir, 4. senesinde 5 bin lirayi asar (istanbul). hirsli adam 5. senesinde yurt disinda 150 bin usd'lik kontrat arar.

o 4000+ alanlar yazmalı bence sektör ve üniyi bilgimiz olsun öyle bişey varsa.

düzenli kullandığınız ilaç, yoksa ağrı kesici, yara bandı, krem, kalın kıyafetler, bir iki tişört, üzerinize alabileceğiniz bir atkı/şal ilk aklıma gelenler. kıyafet olayını abartmayın, madem ki 10 günlüğüne gidiyorsunuz, en çok ihtiyaç duyacaklarınızı alın. küçük bavul iyidir.

Ben olsam kesinlikle unutmayacaklarım: Kulaklık, mp3, cüzdan zaten, parfüm deodorant vs, fazla çamaşır koymana gerek yok 10 gün çok değil, not defteri, kalem filan da alırdım ben yanıma, hırka kesin, kızsan -sanırım öylesin- birtakım özel ihtiyaçlar -ne olur ne olmaz diyerekten- bir de annem böyle durumlarda çantama hep küçük bir yastık kılıfı koyar benim, onu terleyince üşümemek için sırtıma koymuşluğum bile var çok zor durumda kalınca, küçük bir ağrı kesici de al ne olur ne olmaz diye, bu kadar sanırım. Hazırsın. İyi yolculuklar.

diş fırçası, pasaport ve cüzdanın yanındaysa gerisi çok önemli değil :)
havlu, yedek çamaşır, çorap, kalın bişeyler, yedek ayakkabı kıyafet yeter bence.

özel eşyaların varsa onları al, onun dışında buradaki herşey ve fazlası orada var. bavulunda yer olsun ayrıca dönerken alacaklarını koyman gerekecek.

Para varsa telefon,cüzdan,pasaport yeterli bile.Çok az eşya ile gidip oradan da alışveriş yapabilirsiniz.Birkaç giyecek ,diş fırcası(o da orada var aslında) vs. yeterli olur.Ne kadar az eşya ile giderseniz o kadar iyi;dönüşte oradan alacaklarınız için valizde yer sıkıntı olmaz.

en geç 9da ol

Bu link'in en altindaki Hafta sonu tarifesine bakacaksin. Ustteki hafta ici tarifesi seni yaniltmasin.

www.ido.com.tr

Bostanci'dan iDO ile Bakirköy

Bakirköy'den taksi dolmusla Ataturk havalimani