youtu.be

şu küçük hikaye sizin sorunuzun cevabı olabilir.

cunku % 99.9 urun iadelerinde kargoyu satici oduyor ve kullanilmis ya da paketi acilmis bir urun satici icinde cop oluyor.

1 - refund yap urunu hedoye et urun 10$ olsun zararin 10$
2- urunu geri al iade yap 10$ urun + 3$ kargo 13$ zarar

dolayisi ile saticilar bu yuzden urunu almadan iade yapiyor.

ve musteri mmenuniyeti kat ve kat fazla oluyor, memnun olmadigin bir urun icin bir de kargoya gitmek zorunda kaliyor alici ikinci bir is cikiyor ona.

yani satici sizi dusunmuyor kendisini dusunuyor

not: amazon saticisi bir yazar

@oscar, ama siz de urunu firmaya yollamiyor musunuz mesela bu hatali/bozuk diye?

@c1b2k3 urunu alis seklinize gore degisir. ben private label urunlerden bahsediyorum mesela cinden kulaklik yaptirdiniz 2000 tane onu satiyorsunuz.

philips marka urun satarsaniz degisir tabi ama onu da sahis olarak siz satamazsiniz lockdir kategori.

bu arada amerika amazon icin konusuyorum ben,

Size katılıyorum ama bence de abartı bi düşünce. Zaten o tarz ürünlerde kar marjları aşırı yüksek, adamlar belli bir rakam iade olacağını hesaplayarak o fiyatları çekiyor. Rahat olun, Amazon dünyanın en zengin şirketi

Fotoya bakmadim ama googledan anal kese iltihabi diye aratin.

Eger bu ise acil veterinere goturmeniz gerekir, su an istahi yerinde olsa da hizla bozulacaktir eger bu hastalik var ise ve tedavisi cok daha zor olacaktir.

Duzeltemedim mobilim. Istahi hizla bozulacaktir demek istedim, erken gotururseniz tedavisi de cok daha kolay olur. Gec gotururseniz basit bir temizlikten ameliyata kadar gider

Belki benzer sorunu yasayan biri olur: veterinere goturdum. Apse yapmis bolgede. Yarayi yalayarak kanatip, buyutmus. Yalamamasi icin boyunluk taktik. Krem kullaniyoruz.

@acream degildi

bu olabilir mi

heryerekayisi.com

Motorcularin forumlari var fb da instagramda sayfalari. Oralara haber verin, baya paylasip bulunanlar oluyor

model ve marka + foto ile facebook'daki gruplara haber salın. sahibinden.com'u düzenli olarak takip edin.

Bölgedeki eski kulağı kesiklere sorun soruşturun, bir miktar fidye ödeyerek motoru geri alma ihtimaliniz var.

Bu şekilde fidye ödeyerek bir motoru geri almışlığımız var.

Fakat bu yöntemle çok dolandırılan insan da var, dikkatli olun. Kesin güvenilir bir aracı olmadan para vermeyin, motor gelmez üstüne bir de paranız gider.

Basima gelmedi ama asi yapilan yerde sismeler olabiliyor. ciddi bir sey degildir ama ben de bir killanir yine de veterineere gosterirdim icim rahat etsin diye

PTT'den şaşmayın PTT'nin diğer kargo seçeneklerini araştırın hangisi en uygunsa sizin için onu değerlendirin.

PTT veya TURPEX ile yollayabilirsiniz, PTT devlet postasıdır ilgili ülkeye varınca o ülkenin devlet postasına devrolur.

Ptt; örnek Fransa'da Fransa'ya girene kadar ptt, girdikten sonra laposte üstünden takip ediliyor.
Sizde oralarin kendi postalarini öğrenip oralardan takip edebilirsiniz.

Facebook da etsy turkiye mikro ihracat grubunu takip edin. Binlerxe etsy saticisi var orada ve her gun bu sorular sorulup cevabi veriliyor.

Ingiltereye giden kargolari royalmail den takip edeceksiniz

uluslararasi tracking diye bir olay var:
www.17track.net

takip numarasini buraya girdiginiz zaman paketin nerede oldugunu gosteriyor butun ulkelere bakarak. Belki kuzey kore tarzi ulkeler icin calismiyor olabilir ama simdiye kadar cok isimi gordu..

PTT konusunda karamsarim acikcasi. Yurtdisinda tr'ye gonderdigim bazi mektuplar kayboldu. Ama tersi duzgun isliyor olabilir. Ben pahali seylerde ya da onemli evraklarda kesinlikle PTT'ye guvenmem, ozel kargo firmalarini kullaniyorum.

iceriyi cok karartir tabii. ayrica balkon camlari temperlidir alt camlar degildir. yani isteseniz de yapamazsiniz alttakilerle ayni bence

mavi renk uygulattık. gözleri yormuyor. tavsiye ederim. diğer renkler garip duruyordu.

Normal değil. Karşılaşmadım ama sahte kimlik yapıp yutturmak zor değil bence. Kimliği gösterdikleri zaman fotosunu çekmeyi teklif etmek lazım. O zaman foyaları meydana çıkar.

www.hurriyet.com.tr

böyle bir haber var ama 10 senelik, korona döneminde böyle bir tahkikat yapılacağını sanmıyorum.

Potansiyel bir dolandırıcışık/hırsızlık vakası gibi duruyor.

Keşke gelen sivillere kimliklerini sorsaydın.

Bence normal, bazı adreslere kontrol amaçlı gidiliyor özellikle bir dönem çocuğunu daha iyi okula yazdırabilmek için okula yakın bir adreste oturuyor görünen çok kişi oldu. Hatta yine bu şekilde öyle bi adrese gidilip o adreste oturmadığı görününce ceza yazılan birini tanıyorum. Nüfus müdürlüğü iki adres vermiştir bunları kontrol edin diye onlarda o iki adrese gitmiştir

karakolunuza gidip sorun ya da muhtara. kesin bilgileri vardir

Sonucu merak ettim burada güncellersiniz. Ben de normal gibi düşündüm ama her şey olabilir.

Normalde kontrol edip ceza yazıyorlardı evet ama korona döneminde devam ediyorlar mıdır bilmiyorum. Sivil olması kıllandırırdı beni, ama sahte kostüm bulmak da zor değil tabii.

Bize secim zamani 5 kere filan geldiler, hem sivil hem uniformali. Ev insaa edildiginden beri bizim, 10 yillik, ancak ilk defa o evde secmen kaydi olusturuldu ve oy kullanildi. Teyit etmek icin geldiklerini soyledi her gelen ekip, oylarda yanlis sayim, kacak vs olmasin diye. Yer Buyukcekmece, CHP kil payi kazanmisti.

Muhtemelen babaannenizin yalnız yaşadığını biliyorlardır ve hırsızlık için keşif yapmaya gelmişlerdir: www.cumhuriyet.com.tr

'Gerçek' polisten bir şey çıkacağını sanmam. Sonuçta onlar da bu hırsızlıklardan %20-30 alıyorlardır.

Bütün dairelere eğer bekledikleri biri yoksa apartman kapısını kimseye açmamalarını tembih etmek lazım. Eski oturduğum apartmanda sayaç okuyacağız bahanesiyle keşif yapmaya gelen bile çıkmıştı.

Konuyla ilgili muhtarla konuştuk. Polis olabileceğini , polis değilse de herhangi bir evrağa imza atılmadığı takdirde sıkıntı yaşanmayacagini söyledi. Polis ise şikayetçi olmam durumunda elimizde herhangi bir delil bulunmadığı için bir sonuç çıkmaz dedi. Gelen kişilerin ne olduğunu maalesef bilemiyoruz. Hırsızlar, pandemi sürecinde, keşif amaçlı özellikle; aşı, ilaç ve karantina ihlali, vs şikayet üzerine geldik diyip buna benzer bahanelerle kapınızı çalabilir. Kapıya gelen kişilerden şüphelendiginiz takdirde hangi şubeden, hangi birimden geldiklerini sorma hakkıniz olduğunu ve kimlikte yazan ismi 155'i arayarak teyit edilebilirsiniz. Dolandırıcı ise o an panikler zaten. Ayrıca durumun belirsiz oluşundan, güvenlik amaçlı kimlikleri yenilemeye karar verdik.

Yaklasik 11 ay. Arada 1-2 freelance is yaptim sadece.
Geziyordum, iciyordum, arastirmalar yapiyordum sevdigim konularla ilgili, cokca kitap okuyordum.
Kendi secimimdi.

Simdi olsa bir konuda uzmanlasirdim, egitim alirdim vs. ama pisman degilim, o zaman oyle olmasini istedim ve oldu.

2,5 ay. mezun olup annemin evine dönmüştüm, iş arıyordum. başvurduğum hiçbir yer geri dönmüyordu. e iş olmayınca para da yok, okul bitince burs da bitti. cehennem gibi 2,5 aydı. vaktimin çoğu annemle kavga etmekle geçiyordu, arada ananeme kaçıyordum.

8ay+ olarak devam ediyor.

Ev ve bahçede boyanacak vs her şeye el attım. Netflix ve blutv'ye düştüm.

Yaşadığım yerde mesleğimle ilgili iş bulmam pek olası değil, pandemi sebebiyle şehir değişikliği durumuda askıda.

18 ay, hastalık nedeniyle.
Fiziksel olarak da çok düşkün olduğumdan daha çok tablet, bilgisayardan bir şeyler okuma, kitap okuma, Eurosport ve belgesel kanalları izleme ile geçti.

5 ay çalışmamıştım 2016 Ocak - Haziran arası. Kendi seçimimdi.

2 ay çalışmadım, istifa ettim. Deli gibi kitap okudum o sürede başka da bir şey yapamadan iş bulmuştum.

2017 ocak-2018 ağustos arası(20 ay) ve 2019 ocak-ağustos olmak üzere (8 ay) 2 büyük işsizlik dönemim oldu. İlk seferinde 15 ay iş aramadım, ilanlara bile bakmadım. Kafam çok doluydu rahatlamam gerekiyordu o yüzden elle tutulur ciddi hiç bir şey yapmadım, canım ne isterse onu yaptım, plansız programsız kafama göre. Bol bol gezdim, 5-6 defa yurtdışına çıktım, toplamda 8 ay falan yurtdışında kaldım, birikmiş tüm paramı harcadım. Pişman değilim gene olsa gene yaparım.

2.dönemde ilk andan itibaren iş aradım ama bayağı zorlandım çünkü yaklaşık 2 yıl işsizliğin üstüne 4 ay çalışıp istifa edince zor oldu iş bulmak.

Şimdiki işimden çok memnun değilim, mesleki anlamda iş tatmini sıfır, ama parası çok iyi, ayrıca pandemide full evden çalışıyorum, cv yi düzeltmek için en az 3-4 sene burada devam etmem lazım, sonrasında bakıcaz artık.

2018 ocak 2018 haziran 4 ay.

Yurtdisina cikinca is buldum ama sonra beğenmedim isi (cok hizli kabul etmistim daha gelmeden bulunca), maasi da düşüktü. Sözleşme bitimi 4 ay sonra gibi ciktim. 4 ay esimin ailesinin evinde is aradim, kısacası secimdi.

Fransızca calistim, spor yaptim, baya siselerce viski bitti, oyun oynadim, siselerce viski bitti :)

2.5 yıl ve hala da devam ediyor.İşsiz kaldıktan 1 yıl sonra yani geçen sene iş bulamadığım için serbest çevirmenliğe başladım. Son 2-3 ay öncesine kadar çok kasmıyordum ama kendime çeviride bir uzmanlık alanı belirleyince ağırlık vermeye başladım. Çalışmamak asla benim seçimim olmadı. Bir türlü iş bulamadım, bundan sonra da kolay kolay iş bulacağımı sanmıyorum. Başvurabileceğim bir iş ilanı bile bulamıyorum artık.

5ay iş bulamamıştım. İşkur un kursuna gitmiştim. Evde kafayı yemek üzereydim neyseki bulmuştum şimdi yine işsizim 3. Aydayım başvuruma dönen yok :(

2 yıl oldu bu ay itibari ile.
1,5 yılında çalışmam mümkün değildi ama sonrasında düzgün bir yer bulamadığım ve bulduklarım da beni istemediği için böyle uzadı gidiyor...

İsteyerek oldu, istifa ettim. 4 ay sürdü.

Benim her anım çok dolu genelde. O dönemde de yüksek lisansa ve bir kursa gidiyordum. Bunlara ağırlık verdim. Evde de kafam dağılsın diye dikiş nakış işlerine sarmıştım.

Tüm yazımı burda heba edemem diye bir anda ayrılmıştım baya gezip acısını çıkarmıştım çok güzeldi.

su anda suruyor bu donem. 2012'den beri calisiyordum max 1 hafta issiz kalmisimdir, o da kendi istegimle. simdi 2 aydir issizim. kendimi gelistirmeye dair pek bir sey yapamadim berbat bi ruh hali oldugu icin, genelde ilan kovalama, is gorusmeleri icin istenen ornek projelerle vs. geciyor zaman, depresyon tarzi. bu 2 ayda ancak portfolyomu hazir edebildim kendimi gelistirmeye dair, egitimler falan durdu bakamiyorum onlara.

2008 Şubat-Temmuz. Askerliği ertelemek için AÖF'e girecektim. Sınava hazırlanmak için işten ayrılmıştım. Temmuz ayında Metallica konserine diye İstanbul'a gidip iş bulunca bir daha dönmedim.

Şimdi düşündüm de hayatımdaki bütün büyük kararlarda (iş, şehir, ülke değiştirme falan filan) hep askerliğin etkisi var :)

Temmuz 2020'de mezun oldum. Hala işe başlamadım. Kendi tercihim.

Evde oturup TUS çalışıyorum çoğunlukla zaten TUS çalışmak için zorunlu hizmet atamasında askeriye kontenjanına girdim, güvenlik soruşturması vs uzun sürüyor çalışmaya başlama sarkıyor diye. Başlamam gerekirse de müstafi kalıp yine de gitmem. Doktorluk yapmak istemiyorum hiç.

8 ay kadar calismadim. isimden istifa etmistim yeni bir yere de hemen girmemistim. inanilmaz film izledim, gunde 3 4 film izliyordum. film acisindan baya bir kulturum oldu o sirada = )

Yüksek lisanstan mezun olup işe girene kadar 6 ay. Arada laboratuvara girip deneylerime devam ettim bir süre. Bir süre de yurtdışına doktoraya başvururum diye sınavlara hazırlanmakla ve girmekle geçti. Bu arada iş ilanı kovalamaca, çağırırlarsa görüşmeye gitme falan. Bütün bu süreç içerisinde baya depresyondaydım. Doktora gittim ilaç almaya başladım yeniden. Sonra bir yerden işe alındım oraya başladım.

Fb da bu turun gruplari var onlara uye olun oraya sorun. Ozellikle yabanci gruplar cok aktifdir

merhaba, şöyle bir entrym var, bırakayım.

eksisozluk.com

başka sorunuz olursa yazın. herhangi bir problem olacağını zannetmemekle beraber çok düşük de olsa riskli tabi ki. bir de ingiltere prosedürlerini araştırdınız mı? kuduz titre testi yaptırdınız mı? emin olmamakla beraber ingiltere evcil hayvanlara 2 hafta karantina uyguluyor diye aklımda kalmış.

@tom creo çok teşekkür ederim. Duyuruyu açmadan önce entrynizi okudum :) konu ile ilgili sizden başka tecrübe paylaşan olmamış zaten. Prosedürleri araştırmadık henüz öncelik uçağa bilebilir mi oldu bizim için. Bu konuda biraz daha kapsamlı araştırma yapıp ona göre araştıracağız. Bir de sizin ufaklık kabinde yanınızda mı yolculuk yapıyor? Bizimki kilosundan dolayı maalesef kabine alınmıyor.

@oscar teşekkür ederim gruplara üye olup bakacağım.

@tom creo bagajda yolculuk yaptığını yazmışsınız tekrar okuyunca fark ettim

9-10 defa toplamda aktarmalı şekilde uçağa binmiştir bizimki. toplamda 18-20 uçuş yapıyor. bir problem olmadı bugüne kadar. umarım sizinki de kolayca atlatır. evet kilolu oldukları için bagajda gidiyorlar. benimki 15-16kg, kafesiyle birlikte 20kg geçiyor. nefes almasında genel olarak bir problemi var mı köpeğinizin? benimki yatarken horluyor ve yorgunsa ağızdan nefes alıp veriyor. veterinere arada kontrol ettiriyorum nefesini. eğer yorgun olmadığı durumda da bir nefes problemi varsa, çok kısa süren ameliyatlar var. burun deliğini biraz kesiyorlar. çok basit bir ameliyat.araştırabilirsiniz.

bu uçuşların birinde, rus bi ablayla karşılaştım. fransız bulldog köpeğiyle en arkada oturuyordu. nasıl başardığını sordum. kendisinin doktor raporu vardı. Anksiyete bozukluğuna dair. köpeği yanında olduğunda daha rahat hissettiği şekilde ünlü bir özel hastanenin antetli kağıdında raporunu gösterdi. gerçekten var mı dedim rahatsızlığınız, hayır köpeğim için aldım dedi :) aklınızda olsun.

kuduz titre testi biraz uğraştırıcı ve 1 haftalık süreci var, ilk olarak onu halletmeye çalışın. iyi yolculuklar şimdiden. (tikleri unutmayalım :) )

Elden hocam, baska kesin guvenli yolu yok...

garantici olmak istiyorsanız asla "siz kargolayın ben parayı yollarım" gibisinden işlere girmeyin, sadece kendi yaşadığınız şehirde elden satın. başka şehirden illa almak istiyorsa sizin yaşadığınız şehirde tanıdığı olup olmadığını sorun, onun aracılığıyla elden gerçekleştirin alış verişi. yada alıcının olduğu şehirde sizin tanıdığınız varsa ona yollayın arkadaşınız gerçekleştirsin.

sahibinden det GET ile göya güvenli alışveriş seçeneği var ama açıkları var. misal ben alıcı olarak get ile parayı öderim -para ben malı alıp onay verene kadar size geçmez sahibindende kalır- ardından hoşuma gitmedi diyerek iade oluştururum ama bilgisayar yerine size bir kutu hıyar gönderirim. siz hıyarları alıp sahibinden.com a şikayet edersiniz ama ben bilgisayarı gönderdiğimi sizin yalan söylediğinizi söylerim. kargoyu teslim ettiğim şubedeki kargocu arkadaşım da beni onaylayınca hem param bana iade edilmiş olur hem de sizin bilgisayarınıza çökmüş olurum.

ama tabi ki şahsen öyle bir şey yapmam lakin başkaları yapabilir, o yüzden ayık olun diye yazdım :)

Nakit para kabul etmeyin. Bankada psrayı görmeden de ürünü teslim etmeyin. Harcama itirazı kredi kartında olur. Havale ve eft de para geldiyse olay bitmiştir.

havale/eft ile para sizin hesabınıza geçtiyse problem olmaz. parayı hesabınızda görmeden göndermeyin.

bayağı yüksekmiş fiyatı.
kargola-onayla tipi (gittigidiyor hemenal, sahibinden get gibi) göndermeyin, ne olur ne olmaz.

olur da şehir dışından birine gönderiyorsunuz, parayı peşin alıyorsunuz tabi.
size parayı gönderen kişi ile sizin kargoyu göndereceğiniz kişi aynı olmalı.
ben sana parayı göndereyim sen de amcaoğluma gönder gibisinden şeyleri kabul etmeyin.
en iyisi de elden teslim ve parayı da banka ile almak.

Bankada hesabınızda olması olması lazım paranın. bunu gördükten sonra kargo yapın.
Merak etmeyin karşı tarafta aynı korkuları yaşıyor. Gönderdiği parayı geri çekemez.

Böyle nispeten pahalı eşyaları ben sadece elden satıyorum. Özellikle kargoda kırılıp bozulabilecek şeyler her iki tarafı da mağdur edebilir.

En ideal yöntem şudur: Alacak kişi gelir, ürünü inceler beğenir alıyorum der. Parayı sizin banka hesabınıza yollar. Açar telefondan bakarsınız, para geldiği zaman ürünü teslim edersiniz. Tabi bu yöntem İstanbul-Ankara gibi büyük şehirlerde yaşayan insanlar için daha uygun, ufak yerde yaşıyorsanız mecburen kargolamak zorundasınız.

Sahibinden get uygulaması satıcı için büyük risk içeriyor. Alan kişi ürünü kurcalayıp bozup geri gönderebilir, parasını geri alabilir siz de bozuk ürünle baş başa kalırsınız, zararınızı sahibinden karşılamaz.

Elden vermenizi ve parayı da EFT ile almanızı öneririm. Bunun dışındaki tüm yöntemlerde bir sürü tantana oluyor, get'te bile kargo geldi gelmedi, geldi kırık çıktı vs bir sürü sıkıntı var.

10 binlik cihazın alıcısı çok çıkmaz. İlgilenen varsa ciddidir. Kargo olayına hiç girme derim. Zarar görme ihtimali tahmin ettiğinden çok daha yüksek. Günlük şehir dışına seyahate değer bir para. Keyfi sebeple vazgeçecek biri değilse eğer en kötü gider elden teslim edersin. Hangi bankaları kullanıyormuş mutlaka öğren. Eft değil havale olacak. Eft yapar, hatalı isim yazar ya da numara yapar, "ben anlamam para benden çıktı" diye gereksiz olay çıkabilir. Mutlaka havale olmalı. Dolayısıyla aynı banka hesaplarına sahip olmanız lazım. Ciddi alıcı sendeki banka hesabına sahip değilse de bir arkadaşından ayarlar en kötü.

Bir uyarı daha; alıcı 60 yaşında değilse eğer internet bankacılığı kullanıyodur mutlaka. Uygulamadan bikaç tıkla halledilecek yöntem varken atm'yi de tercih etme. Atm'ye yürürken, arabayla giderken, parayı yatırırken bir dolap çevirebilir alıcı. 10 bin tl dolandırmaya da değer bir para çünkü.

elden gerisi hikaye ve güven arasındaki uyumla alakalı.

Civarinizda az çok alışveriş yaptığınız bilgisayar elektronik satış tamir işleri yapan dükkan tipi bir yer varsa bir sorun, bazıları aracılık edip ufak bir komisyon alıyor, yani siz bilgisayarın model özelliklerini söylüyorsunuz, fiyat söylüyorsunuz, alıcı çıkarsa haber veriyorlar.

Oncelikle elden satmayi deneyin. Kargo olacak ise para hesabiniza gecsin. Sen kargoya ver ya da eft yaptim hata olmus diye dolandiriyorlar. Istedigi kadar dekont atsin guvenmeyin. Parayi hesabinizda mutlaka gorun

degeri belirli bir mebla uzerindeki ikinci el esyalari ben elden satarim.
cok cok degerli urunler icin yurtdisinda insanlar karakolda bulusuyor, mesela altin pirlata taki falan satacaksan, ya da pahali bir saat karakola gidiyorlar.

Tek bildiğim şeyi söyleyeyim oyuncak üretim ve satımı ile ilgili ciddi düzenlemeler ve yasalar vardı bence onları okumaktan başlayın.

Sonra da facede ahşap hobi gruplarında bir nabız yoklayın .

en azından bir şahıs şirketiniz olsa iyi olur.

nereye gidip kime ne yaptıracağınız, yani üretim süreci tamamen yaptırmak istediğiniz şeyle ilgili.

bir de "oyuncak biraz zor iş" diyecektim ama atom karincanin torunu benden önce yazmış.
çok iyi araştırmanız lazım.

etsy.com u bir süre takip etmenizi öneririm.

Amacım kaliteli yasaya uygun bir oyuncak ürettirmek. Benim de kızım var 3 yaşında. Ordan aklıma geldi aslında. Güvenilir bir ürün istiyorum.

Hobi olarak ilgilenenler toptan bile olsa yüksek fiyat isterler diye düşündüm. Yani tek tek değil de fason olarak makineye ürettirilecek biyer bulamaz mıyım.

elinizde cizim numune fln var mi ? Malzeme ne olacak ? Once kime urettirmeyi dusunmeyi birakin urunu ortaya koyun. Siz 5. asamaya geciyorsunuz daha ilk asama yok ortada. Urun ortaya ciktiktan sonra maliyet ve uretici arastirmasina giriseceksiniz. Tabi bunlardan once bu urunun pazardaki durumuna mevcut saticilara her seyden once nerede satacaginiza bakmaniz lazim.

Yani belki dusundugunuz urun cok satmiyor ya da karli degil ya da rakipler cok guclu gibi.

Siz once bunlara bakin uretici bulmak kolay kismi

ve arkadaslarin dedigi gibi regulasyon cok fazla oyuncakta, kullanilan boyadan ambalaja kadar. Bunlara da bakmaniz lazim biraz hakim olmaniz lazim.

Yani plastik oyuncak yapacaksaniz bir enjeksyoncuya gidip bastiramazsinjz onu

Evet çizim numune var. Basit bişey aslında. Malzeme ahşap olsun isterim ama fazla fiyat çıkarsa uygun bir plastik de olabilir.

Plastik olursa azo boyarmadde / phytalate free testine girmesi gerekir bunlar baya masraflı işler:) ham ahşap olsun bence

3d yazıcı veya ahşapla vs bi prototipini yaptırin yapın bakın bi nabız yoklayın. Sonra karar verdikten sonra ne ile yapılacağina sanayide dükkan dükkan gezersiniz. Iş paraya bakar. Kalipta varsa ya da uydurulursa yaparlar

Once neden imal edeceğine karar ver.

Plastikse bunu 3d printerla bastırabilirsin,ahsapsa basitse marangoz,detaylı ince işçilikse cnc ahsap kesimi yapan bir yerde prototipini oluştur.karar veremiyorsan ikisinide yap oyle karar ver.

Plastik olmasına karar verirsen kalıp yaptırman gerekecek,sonrası enjeksiyon işleri,ahşapsa dediğim örneklerden devam edeceksin,toplumparcalar ürettirip montaj yapacaksın veyahut imal edeceksin.

Prototip çıktıktan sonra bir gidiş yolu belirlenir.

bu işin bütçesini planla. para varsa hepsi hallolur.

Patent araştırması lazım. Sizinki patentlenebilir mi, yoksa başkasının patentine çarpıyor mu?
Faydalı model de olabilir ama en iyi ihtimal endüstriyel tasarım tescilini alın. Tüm bunlar için bilgiyi Türkpatent'in sitesinden alabilirsiniz.

Bu urunun gumrukten gececegine emin misiniz ? % 99 gumrukte takili kalir diyorum ben. Almadan satici ile gorustunuz mu ? Shop policy de ne yaziyor custom ile ilgili ? Satici custom ile alici ilgilidir yazmistir % 99.

Benim fikrim gumrukte kalir bu urun

Madem öyle yapacaksınız adam çeki kırdırsın parayı size versin

%99 dolandırıcı

çeki kendi kırdırsın komisyon kadar indirim yap öyle sat. bu teklifi yap bakalım mesaja cevap gelecek mi :)

Ben olsam ben de girmezdim böyle bir riske, ne gerek var. Gitsin kırdırıp gelsin. Bilmediğim konulara girmem.

Ben soyle dusunurum. Araba piyasasi bu kadar revacta iken cek ile neden satayim. Nakitle gelen birine satmaya calisirim.

Cek senet isine girmem.

Ama tabii acil para ihtiyac meselesi, uzaktan davulun sesi dersen bir sey diyemem.

Girme. Orada şöyle bir risk var: Sen adamla gider çeki kırdırırsan (Bu arada çek de büyük ihtimalle hamilinedir veya 2-3 kere ciro edilmiştir) sonra çek ödenmezse, kırdırdığınız yer senin başına musalllat olur. Belki bunu da danışıklı yaparlar. Hem arabanı elinden alırlar, hem de sonra ne kadar koparırsak gibi düşünürler. Evet yasal olarak bir şey yapamaz, ama rahatsız ederler. Aklında olsun, öyle bir işe karışır da, o tiplere yakamdan düşsünler diye 1 kuruş dahi verirsen kurtulamazsın...

Çekle senetle sepetle araba satılmaz. Çeki tahsil etsin ya da kırdırsın parayı denkleştirsin öyle gelsin.
Böyle çek senet diyerek dolandırılan binlerce insan var.

Araç ya da herhangi birşey satarken kullandığım sihirli bir cümle var: Sadece nakit satılıktır. Sizin de kullanmanızı tavsiye ederim.

Çek işi sıkıntılı, muhtemelen yalan olacak o iş.
Gel senle anlaşalım çekin üstüne kaç para verecekse ben vereyim o parayı çek işini filan boşver. Hem uğraşmazsın savcılık filan hem benim işim görülür :)

çek, arsa teklif edenlerin hepsi dolandırıcı

iyi de nasil oluyor ki sahis ceki mi bu. fatura mi edeceksiniz nasil olacak. ceke fatura kesmen lazim.
neyse cek cuk islerine sakin girmeyin. dolandirici olmasa da girmeyin. dolandirici olsa da girmeyin.
benim babam da insaatciydi ben de insaatciyim bu cek islerinden oyle yildim ki yok hatir cekiydi yok ikiz cekti yok karsiliksiz cekti. vallahi yildim. bankanin kendisi bile kendi cekini taniyamayip neredeyse parayi tahsil ediyordu. sans eseri durdurdugumuzu biliyor.

velhasil. sakkin sakkin sakkin ha diyorum sizi nez ile basbasa birakiyorum. zaten onu bozman icin ya da kullanman icin cirolaman lazim. bir de cek odenmezse ben cekin parasininodersin hem de arabandan olursun. girme o ise.

Uzak dur. Araba gruplarında ara ara paylaşılır bu aldatmaca. Yaşadığı bu tür hadiseleri yazan çok kimse var.
En fazla tuzak olarak kullanılan yöntemlerden biridir.
Para bunu gözünle "gör " hesabına yatsın ondan sonra işlem yap.

kosarak kacin. Kendi kirdirsin ceki size parasini versin. Faktoring de kirdirsaniz fatura fln isteyecekler, oyle gidip kirdirdim olmuyor. Adam ben fatura ayarlarim derse de sonra odeme olmaz ise faktoring sizin basiniza musallat olur

Dolandırılmak üzeresiniz. Bir sonraki tür tamam eft yapalım dicekler. Sahte dekont size gösterecekler siz de o dekont bakıp aa göndermiş diyeceksiniz, hesabınıza para gelmeden imzayı atacaksınız parayı aldım diyip.

Hep okuduğumuz hikayeler. Unutun o satışı. Hesabınızda parayı görün yasal satışı verin. Bu kadar.

1- Dolandırıcıdır.

2- adam dolandırıldı. Çek adamin elinde patladı. Size çakmaya çalışıyor.

neden böyle bir risk alıyorsun ?

çekin karşılığı olmadığı durumda bir kağıt parçası (150 tl teminatı var) ötesinde
olmadığını bilmelisin.

bu güne kadar duyduğum tüm dolandırıcılıklarda bir çek hikayesi vardır.

Mayista hindistanda gezecek luks (covid açısından) cok buyuk ihtimalle olmaz.

aklı başında kurumlar ofise dönüş için haziranı gösteriyor. o da kademeli olarak dönüşten bahsediyorum. dolayısı ile mayısta hindistan bence çokça riskli olacaktır. milyar nüfuslu bir ülkeden bahsediyoruz.

Mayıs çok erken, Hindistan gibi az gelişmiş ülkeler için en azından 2022-2023'ü beklemek lazım.

covid bitip asi ciktiktan 2 sene sonra ancak gidilir hindistana

gucu fazla geliyor ise dikkat edin balik cok yakinindan gecer ise baligi da cekecektir. o borunun ucunda kalir balik.

Emiş ucuna bir dirsek hortum vs uydurup cama yaklaştırırsan emişin yönü ile balık rahat edebilir.

Ya da yine emiş ucuna bir modifiye yaparak çapı daraltabilirsin.

Merhaba, ayni sıkıntıyı bende yasiyorum. Hava cikisini en kisik seviyede tutuyorum.
Oscar'in dedigi gibi balıkları cekiyor ve öldürüyor ne yazik ki bir kac kez tecrube ettim. Pet shop'a sorduğumda baliklari cekmemesi icin filtreye ince parizyen corap gecirebilecegimi soyledi ama denemedim.

Debinin azalması için emiş yapan borunun içine ya da dışına sünger takabilirsiniz belki. Örneğin pipo filtrelere bakabilirsiniz.

çorap geçirebilrisiniz veya filtrenin ucuna orayı kapatacak şekilde taş koyabilirsiniz. filtreyi komple kuma gömebilirsiniz.

Site erişim engellendi hatası veriyor.
Özellikler tek başına yeterli değil ne kadar eski olduğunu tespit etmek için. işlemci kaçıncı nesil, onu bilmek lazım ama tahminen bu model retina display olmayan eski bir model. işlemcisi de dandik bu arada. fiyatını göremediğim için ucuz mu pahalı mı yorum yapamıyorum.

10. nesil diyor. Fiyati 900$ dan 700$ dusmus

Yoo, hiç de eski değil. Muhtemelen geçen yıla ait bir model. Ancak işlemcisi i3. Yani hala dandik. Apple M1 işlemcili macbooklar çıkardı ve 1000 dolardan başlıyor fiyatları. 1000 dolara M1 işlemcili Air varken buna 700 dolar kesinlikle verilmez. Hiç de ucuz değil bu arada.

m1 ler de indirim var 900$ su an burada. tamamdir ben direk onlara bakiyim bu durumda. tesekkurler

Bi tane de bana bak :))

M1 varken Intel işlemcili mac alma zaten sakın. Şimdi buraya damlayıp "uyum sorunu var" diyen tipler olacak. Onlara aldırış etme. Bu uyum sorunları kısa sürede çözülebilecek yazılımsal şeyler.

bu sene m1 cikinca ellerinde patlayanlari ucuza vermeye calisiyorlar.
ben olsam almam bunu m1 varken..air cok guzel alet ama tavsiye ederim. Bende 6 senelik var bir tane tik demedi hala goturuyor.

siparis gelmeyecegi ya da kurtarmayacagi icin acmiyordur mekanlar. 3 5 paket gelecek diye o kadar elektrik calisan masrafi niye harcasin adam.

sipariş gelir ya niye gelmesin ki. öğrencilerin çoğunlukta olduğu mahallede oturuyorum. 2 haftadır haftasonu karantinasında her yer açıktı yani.

hafta içi olduğu için kapatmıştır belki birçok yer.

edit:
ben 21.30'da sipariş verdim ve geldi bu arada.
açık olanlar çalışıyor.

Haftaiçi-haftasonu Saat 20.00'den sonra restoranlar da kapalı, paket servisleri yok. Komple kapalı yani. Yemeksepeti'nde açık gözükenler de sistemsel bir durum nedeniyle açık gözüküyordur muhtemelen.

istanbul'un gobeginden bildiriyorum, su anda yemeksepeti'nden adresime paket servis getiren restoranlari listeledigimde 118 acik restoran goruyorum hepsi de gayet calisir durumda gibi. bence is yapmama ihtimaline karsi kapatmis olabilir senin cevredekiler.

Paket servis hariç değil ne yazık ki. Genelge aşağıda. 20'de hepsi kapanacak. İlk gün olduğu ve çoğunlukla açık olacağı sanıldığı için öyle olabilir, amma velakin ileriki günlerde değişebilir.

www.memurlar.net

Email atin donus yapiyorlar

Şu an sadece istanbul açık. Diğer her yer kapalı Türkiyede.

10 kere okudum anlamadim acikcasi

İlaç grubuna göre değişir mi bilemiyorum, ben geçen gün bir duyuru açmıştım reçetesiz ilaç alınabiliyor mu napicaz diye önceden alinmayanlar da alinabiliyormus denilmişti cevaben.

Arkadaşınız sırf bunun için gelecekse eczaneye gidip ya da arayıp, durumu anlatıp sormanız daha garanti olmaz mı?

Kanser ilaclari genelde turkiye’de bile bulunmayabiliyor ya da raporlu olanlara ayrilmis olabilir. Gelmesi uzun surebilir vs.

Eczacinizi arayip sorun mutlaka. Kanser olan arkadasin recetesini de yaninda getirsin her turlu.

reçeteli satılan bir ilaç ise reçetesi olmadığı için alamaz. Nereli olduğunun bir önemi yok.

@oscar yabancı uyruklu arkadaşım türkiyeye gelecek. Geldiği zaman da başka arkadaşı için bir kanser ilacı alacak türkiyeden. İlac için rapora gerek görülmediğini biliyorum ama reçeteyle verilip verilmediğini bilmiyorum. Yabancı ve başkası adına bir ilaç alabilir mi onu soruyorum.

@encokbeni
Yok hayır, ilaç için gelmeyecek, benim için geliyor. Geldiği için alacak.

@kuehles esasen önceden antalyadan başkalarına da aldırmış aynı kişi

Edit: ilaç “normal reçete” “reçeteli satılır” ve “ beyaz reçete” olarak geçiyor. Buradan bir sonuca varılır mı bilmiyorum.

Edit2: eczaneye sordum. Reçetesiz de satılıyormuş.

ciddi bir şey olmadan yakın bir hastane aciline başvurun. siyami ersek gibi kalp hastanesi olursa daha iyi olur sizin için.

edit: ciddiye almazsanız diye söylüyorum, doktorum.

@bass solo take one, uyudu şu an uyandırmak istemiyorum. pide dükkanımız var bir yıldan fazla süredir her gün 13 14 saat dükkanda duruyor çünkü. bu sürenin en az yarısında kendi koşuşturdu pideye ızgaraya çorbaya. her halinden çok belli çok yorgun durumda ama borç harçtan dolayı başka alternatifi yok. ben de işi bilmiyorum ki eli ayağı olayım.

sizin ilaçlar hakkında bilginiz var mı?

etken madde aynı ama etkinlikleri ilaçların birbirinden farklı olabiliyor o konuda net konuşamayacağım.
bu gece olmasa -bana kalsa şu an başvurmanız daha doğru olur- bile yarın mutlaka bir doktora görünün ertelemeyin.

doktor degilim ama agir kalp ameliyati, yas ve o kadar calismaya bu belirtiler basladiysa sabah ilk ilk isiniz doktora gitmek olsun. kalbin en ufak sakasi olmaz hocam, sonra cok pisman olursunuz. belki acil ameliyata bile alacaklar yarin. ilk isiniz doktor olsun. gecmis olsun

Geçmiş olsun. Aldactone bir süredir piyasada bulunmuyor, diğer ilacı veriyor eczaneler, bunu söylemeye geldim.

Siyami Ersek acilinde ekg, duruma göre eko yapılıyor, kan değerlerine bakılıyor. İmkanınız varsa oraya gidin, daha teferruatlı bir tetkik için de kardiyolojiden randevu alın.

Yazmayı unutmuşum akciğer röntgeni de çekiliyor. Yani normal acile göre daha kalbe yönelik ilerliyor işler sanırım.

Geçmiş olsun, nasıl oldu?

Teşekkür ederim, büyük bir köpek onunla oynamak isterken üzerine düştü

cinsi nedir acaba?

eğer küçük ırk değilse cerrahi operasyonlar çok güzel sonuçlar veriyor. eğer küçük ırk ise kemik kalınlığı vs. sıkıntı büyüdüğü için iyi bir hekim farkı doğuyor.
eğer normal mahalle veterineri ise salıya kadar biraz isim yapmış birini araştırma/arama şansınız olabilir.

şöyle düşün bir sokak köpeği olsaydı bu tedavi şansını büyük ihtimalle bulamayacaktı. sayende tedavi şansı var. ancak sert oynayak köpeklerle bırakırken bir kere daha düşüneceksin.

Cinsi schnazuer, çok çok pişmanım ölüyorum pişmanlıktan nasıl böyle bir hata yaparım diye. Sizin tavsiye edebileceğiniz bir hekim var mıdır?

Hangi şehirdesiniz?

İstanbul

Bu konularda bir bilgim yok ama bana göre kırıktır kaynar geçer, yaşı da küçük daha 4 aylık.

Bu konularda en iyi veteriner ates barut hocadir. Mucizeler yaratiyor hoca, filmi bir gonderin baksin isterseniz.

etsy bakin en iyileri oradadir

Öncelikle geçmiş olsun, doktor değilim. Bu tip sorulara burada pek doktorlar cevap vermiyorlar, keşke cevaplasalar... Ancak, PET veya biyopsi çıkmadan, kesin yargılara varıp kendinizi üzmeyin. Kesin bir şey olsa, doktor söylerdi zaten.

Benim anladığım, 1. BT'de "konsolide saha" pnömoni leyhine yorumlanmış. Akciğer konsolidasyonu, herhangi bir sebeple gerçekleşen katılaşma, akciğerlerin sıvı ya da gazla dolması gibi durumlardan dolayı oluyor. Yani bunu kitlesel bir lezyon (tümör vs) da yapabilir, zatürre de. Bu sebeple teşhis zorlaşıyor. Sanırım sizin durumda, pnömoni iyileşmesine rağmen görünen konsolidasyon, bu sefer kitle mi diye şüphe uyandırmış.

Umarım, şüpheler boşa çıkar. Bu süreçte lütfen sakin olun ve olumsuz düşünmemeye çalışın bence... Ayrıca, soruyu doktorsitesi.com'a yazarsanız daha hızlı geri dönüş alırsınız.

@PhoenixRising çok tesekkürler.

Bende araştırmalarımda sizinle aynı sonuca vardım. Ancak bu kadar acil ne gördü hiç vakit kaybetmeyin, PET ile bronoskopi randevunuzu hemen alın denildi bize. PET bu hafta çektireceğiz bronoskobi için en erken 1 ay sonrasına randevu bulabildik.
Corona durumları da malum.. Hastanenin önünden bile geçmeye korkarken başımıza gelen..

babam akciger kanseri olmustu. pet ceken doktor cektigi an sonucu bize soylemisti. raporu yazmamisti ama biz kanser mi diye sordugumuz da evet demisti ve nerelere yayildigini soylemisti.

yani pet cekildigi zaman rica etseniz bir seyler soyler size doktor.

son zamanlarda sagliksiz kilo verdimi diyecegim ama zature fln oldugundan da kilo vermis olabilir

Veri olması için yazıyorum..

Maalesef şüpheydi gerçek oldu.. Sağ akciğerdeki söz konusu alandan alınan örnekten yapılan biyopsi incelemesi sonucu dev hücreli karsinom ve iğsi hücreli karsinom tanısı aldı.. PET sonucunda böbrek üstü bezinde de belirgin bir tutulum oldu(metastaz).. Ancak uzak organ olduğundan 4. evre olarak değerlendiriyorlar.. Diğer organlarında şimdilik bişi yok. Direkt kemoterapi öneriyorlar..

Yine arastiran arkaslara veri olmasi icin yaziyorum.. babami 1 hafta önce kaybettik.. tüm sürec sadece 3 ay sürdu.. 3 ayda ana tümör 6.5 cm olmus.. ayrica karacigere de sicramis durumdaydi.. sonradan edindigim bilgilere göre en agresif tümörlerden biriymis bu tip.. kemoterapiye 100 hastadan 30 u cevap veriyormus ortalama..

başınız sağolsun hocam.

Bende ayni sorunu kendi evimde yasamistim, cok fazla elektrik gucune ihtiyacim var idi fakat evimdeki sistem yetersizdi, simdi disardan gelen bir elektrik var size, o elektrik direkt sizin sigorta kutunuzdan isyerinize dagiliyor, sadece kablolar ve sigorta kutusu degistirilmeli, bunun icin illaki izin alinmasi gerekiyor mu bilmiyorum fakat hic kimseye soylemeden de yapilabilecek bir islem, bunu yapan sirketler var, arastirin googleda.

elektrikci tutacaksiniz o tum resmi isler dahil hepsini halleder. surecleri onlar biliyordur. mumkunse merdiven alti olmayan bir elektrik muhendislik firmasi ile gorusun. ama ucuza cikmayacaktir bu is

güç artışı mevcut gücün %20sine kadar yapılabiliyor, en son böyleydi. bu işi takip edenler sizi yönlendirecektir. ama muhtemelen size yeni proje ile yeni abonelik daha uygun gibi. bina ana hattını değiştirmek yerine direkt sizin markete yeni hat gelir orda panoyu düzer. iç tesisatı da oraya bağlarsınız. markette yer yoksa. bina pano odasına.

www.faststone.org


Batch çözünürlük değiştirme için kullanıyordum, çözünürlüğü sabit tutarak sadece dosya formatını da değiştirebilirsin sanıyorum. Denenebilir. (jfif yazmıyor ama destekliyor mu bilmiyorum)

tamamdir oldu cok tesekkurler

Peki konudan bagimsiz ucretsiz 90 tane olan heif uzantili resimleri nasil jpeg yapabilirim ?

Kapağı avrupa’ya atmak bu olmamalı ya. Üzüldüm. Yerinizde olsaydım alanımda iş bulmaya çalışır, mesleğimi icra etmek için yeni yollar denerdim. Gerekirse fransa’dan diploma alırdım. Bunu düşünmeniz uzun vadede hayattan aldığınız tatmini artırır.

Fransa'da üniversite mezunları işçi olarak çalışabiliyorsa fabrikalara başvurun derim. Özellikle otomotiv sektöründe iş bulma şansınız olabilir. Mesleğinizi yapmayacaksanız meslek öğrenebilirsiniz.

boynunu eğme, oraya giderken işsiz olacağını biliyordun neticede, yenge de bunun farkında olması lazım; konuşmuşsunuzdur illa ki. hele ki bu kısıtlamaların olduğu dönemde iş bulmak çok daha zordur, o yüzden kendini kötü hissetmene gerek yok. aranızdaki iletişim ne şekilde bilmiyorum ama 1 ay iş bulamadın diye senin hakkında kötü düşünmüyordur elbet. moralini bozup kötümser bakarsan onu da üzmüş olursun, tatsızlık üstü tatsızlık.

iş aramaya devam tabii ki. şuraya bak diye bir fikir veremem ama moral bozmak için daha erken, gider gitmez hop diye kapmayacaklardı neticede seni. ekstra olumsuz bir durumda değilsin yani. ayrıca ben senin şu anki şartlarında olmayı bile kabul edip yerinde olmak isterdim. millet bir dayanağı olmadan gidiyor, senin native eşin var bi de! hala şanslısın, bişey kaybetmiş değilsin, kendine gel, her şey güzel olucak.

bu arada bekar baldızın varsa tanıştırabilirsin bizi, gelirim beraber işsiz oluruz şlkdfgda

edit: whoosie aşağıda güzel bir noktaya değinmiş. benim fransa'da doğup buraya göçen çok türk tanıdığım var, hepsi de yamuk türkçeli. orada türkçesi gelişsin isteyen türk kesin bulunur.

Abi avrupa dediğin talep edilen mesleğin yoksa yalan. senin şu durumda yapabileceğin restoranların açılmasını bekleyip onlara başvurmak. özellikle turk restoranlarını googledan bul , git ve konuş. normal zamanda kesin ihtiyaç var ama pandemiden dolayı şuan olmaya bilir.
Bir de online alışveriş yapılan sanalmarket tarzı oluşumlar, onların depolarında her zaman elemana ihtiyac oluyor(sipariş falan hazırlıyorsun vs)Ayrica forklift sertifikası alıp depolarda operatorluk yapılabilir.
3. seçenek kendi işini kurmak
4. seçenek meslek okulu okumak

17 yaşında yanlış yönlendirme ile amcamın yanına okumaya diye gittim. 6 ay dayanamadım ve geri döndüm. çok az fransızcam ve hiç ingilizcem yoktu. bence dil ve diploma avantajın var. ben bir yenge mağduru olarak döndüm. senin gibi dil avantajım olsa zorlardım o zamanlar çok ah ettim. iş bulmak çok zor.

pariste yaşayan kuzenim lise mezunu olarak iş bulamadı ve türkiyeye geldi. tek farkı fransızca bilmekti. izmirde belçika firmasına telefonla müşteri hizmeti deneyimi verdi.(yaklaşık 6 ay) daha sonra parise zorunlu geri döndü. burdaki tecrübesini ekleyip bir iş buldu. 1300 euro maaş alıyor. pariste kıt kanaat geçiniyor.

zorlamazsan olmaz zorla.

Yabancılara Türkçe eğitim konusunda Türk imajından dem vurmuşsunuz ama hedef kitleniz aslında Türkçe öğrenmek isteyen yabancılar değil, çocuğu Türkçe öğrensin isteyen Türk göçmenler olabilir, o tarafı denediniz mi hiç komünite gruplarından falan?

Hocam Leboncoin üstünden al sat falan yapsaniz, belli bir birikim olunca araç alıp Uber denersiniz. Haftasonu geceleri falan eglence yerlerinde çok iyi para kazaniyorlardi.

internet üzerinden diplomalarınızı falan yazıp online türkçe eğitimi verebileceğiniz mecralara başvurmaya ne dersiniz?
mesela camblydeki hocaların çoğu öğretmeye çalıştıkları dil dışında mükemmel değiller.

moralini bozmak gibi olmasın ama diz ve bel sorunların varsa garsonluk-bulaşıkçılık gibi işleri de tavsiye etmem, hatta über yap daha iyi yani, o kadar yorulmazsın. bahsettiğin iki işte de sıklıkla ayakta duracaksın, nasıl olacak ki o?

e-ticaret işine mi girsen acaba? ben de çok bilmiyorum ama al-sat yaparak güzel para kazananlar varmış. -mış tabi, ben duyduklarımı söylüyorum. bu arada türkçe öğretme işini bence çok da hafife alma, akademideki insanlar daha farklı kafada olabiliyorlar, görmüşsündür illa ki. yani atıyorum, sırf türksün diye hor görmeyecek üniversiteler/hocalar vs olabilir. olmama ihtimali yüksek tabi ki de, öneride bulunuyorum işte. çalışabileceğin üniversitelerdeki türk hocalarla irtibata geçsen, belki bir öneride bulunabilirler. ek olarak doktora programlarına başvurup, varsa teaching assistant olaylarına girebilirsin, ta'lere çok kötü para vermiyorlar çünkü, yani açlıktan ölmezsin. sözel alanlarda durum biraz zorda, kabul ediyorum ama denemekten ne çıkar?

bir de bulunduğun yerdeki türk topluluklarına vs bakabilirsin belki. kardeşimin arkadaşı kanada'ya gitmişti, o şekilde ev-iş herşeyini ayarlamıştı. gerçi eşim almanya'dayken çok kazık yediği olmuştu ama onun da bazı işleri hallolmuştu tanıdıkları sayesinde.

bir inşaat işi değil de, tesisat işi tarzı şeyler olabilir, çok ağır kaldırman gerekmeyebilir ama ben yine zorlanacağını düşünüyorum. yine de şunu da örnek vereyim: kardeşimin bir arkadaşı kanada'da ev tadilatı yaparak -yer karosu döşeme vs- iki ayda araba çekti altına -ikinci el ama olsun yani, bence yine de süper- öyle işlere de bakabilirsin belki, eğer çok zorlanmayacağını düşünürsen.

edit: evet bir de online ders de verebilirsiniz, o da var.

tercümanlık yapmaya çalışın türkçe - ingilizce vs. online olarak. hatta bir an önce fransızca öğrenip fr-ing - tr yapabilirsiniz. iyi para var ama işte fr öğrenmek lazım.

Fransızca bilginizin yetersiz olması büyük sorun. Üniversitelere, Türkçe kursu olan bölümlere okutman olarak başvurabilirsiniz. Lille şehrinde durum nedir bilmiyorum ancak değil Avrupa’da Hindistan’da bile Türkçe okutmanlık yapan TDE mezunları var.
whoosie doğru demiş, bir ilerisine gidip, Türk konsolosluğu eğitim ateşeliğine de yazın. Onlar bir talep olursa şişe yöneltirler.

Aklıma gelenlerin bir kısmı yazılmış, ben de şu 2 şeyi ilave edeyim.
-Fransada faaliyet gösteren vakıflarda ya da derneklerde (araştırın tabi, başınıza dert olacak bir yer olmasın) Türkçe kursları veriliyor, oralara bakabilirsiniz ya da Türk-Fransız Ticaret Derneği vardı, buralarla iletişime geçin, işin dış ticaret kısmında(operasyon kısmında özellikle) iş bulabilirsiniz.
-Meslek edindirme kursları vardı, iş garantili. Bir arkadaşım başvurup gitmişti, hala var mı bilmiyorum, bahsettiğim 10 yıl önceydi, bir araştırın bu söylediğimi isterseniz.

Üstad kaç kere konuştuk aslında ya. Keşke yakın bir yerde olsan da yardım etsek ama aramızda yarım gun var neredeyse...
Bir kere ehliyetin olmaması kötü olmuş, burada hem pahali hem daha zor.
Onun dışında Lille gene büyük şehir, bir sey cikabilir. Deneyim istemiş ama şöyle bir şey var misal;
www.indeed.fr

Onun dışında kafana bu kadar takma. Esinin geliri varsa hallolur. Biz 4 ay esimin ailesinin yaninda yasadik ben iş bulana kadar. Bunlar ilk basta normal kafana takma. Türkiye'de bile is yok ki sen dilini bilmedigin yerde Türkçe diplomasi ile geldin.

Bu arada sana diyeceğim tek sey; temizlik firmalarina girmeye calis. Benim çalıştığım yerin temizligini yapanlar cok memnun genelde. Agir kaldiracak edecek isleri yok. Bence oldukça ideal bir is ve dil bilmene de cok gerek yok (acikcasi calisanlarin cogu yabancı türk abi vardi emekli oldu, simdi yunan bir abla var, sonra afrikali var cezayirli var).
Sana tavsiyem bu kadar motiveysen esinle falan beraber böyle is edinme kurslarini falan bulmaya calis. Acikcasi burada ofiste düz adam olmak yerine tamirci/cilingir/boyaci/tesisatci/elektrikçi olmak cok daha iyi. Bu tabi fransizcan iyilesince yapilacak is.
Onun dışında lille tarafinda üretim var ama üretime dil bilmeden girmen zor açıkçası. Yoksa fabrikada isci olmak falan iyi.

Neyse cok uzadi; ilk bakista direkt bir çözüm yok gibi covid sebebiyle. Pole emploi, indeed vs gibi sitelerden Türkçe bilen arayan islere baksan en ideali gibi.

Ben biraz düşüneyim tekrar bir sey cikarsa sana yazarım.
Bu arada lille'de yasamak zorunda misiniz? Yoksa mobil misiniz?

Bir fikrim yok ancak sabır dilemek istedim. Türk dili diploması ile fransada iş aramak çok zor iş gerçekten. Kolaylıklar diliyorum.

Arkadaşlar cevaplar ve desteğiniz için hepinize çok teşekkür ederim.

Ekipman eksikliğimi giderir gidermez iTalki gibi sitelerde çevrimiçi ders ve Youtube olayına başlayacağım. Açıkçası askerlikten sonra biraz hamlasam da Türkçe öğretimi en iyi yaptığım iş. Bir zamanlar Youtube'a ders videoları yüklemiştim. O videolardan beni bulmaya devam eden, Reddit'te bile videolarımı paylaşan insanlar var. Ekipman işini çözer çözmez tekrar girişeceğim.

Garsonluk, tezgahtarlık, temizlik, bulaşık işlerinden anlarım. Yapmışlığım da çok öğrenciyken. Burada da Indeed üzerinden çeşit çeşit pek çok işe başvurdum. Başvurmaya da devam ediyorum. Bulaşık işinde sanayi tipi bulaşık makinesi sayesinde belim çok zorlanmadı.

Amazon'a başvuramıyorum çünkü aracınız olmadan gidemeyeceğiniz bir yerde.

Paris'te Türkçe öğretimine dair bir iş bulursam burada yaşayan bazı insanların yaptığı gibi hızlı tren için aylık bilet alıp 1 saat gidiş 1 saat dönüş şeklinde orada çalışabilirim.

Yüksek lisans tezimin çok uzun sürmesi ve arş. gör. kadro sınavlarında hep ikinci olmak beni akademiden bayağı soğutmuştu, aklım bir yandan hep doktora yapmakta. Umarım Fransızcayı C1 seviyesine çektiğim zaman böyle bir şansa erişirim.

Al sat meselesine gelince, aklımda harika bir kırtasiye ürünü fikri var. Türkiye'den getirtip buradaki kitapçılara ve kırtasiyelik eşya satan yerlere toptan satmayı istiyorum. Ancak bunun için bir şirket kurmam ve önce bir sermayeye sahip olmam gerekiyor.

Buradaki Türk kitlesi düzgün Türkçe bilmemeyi kendine sorun etmiyor gibi bir intiba mevcut bende. O yüzden kafadan ilk elediğim seçenek hep bu oluyordu ancak denemek lazım. Haklısınız.

Eğitim ateşeliğine yazmak aklımın ucundan bile geçmemişti.

Hepinize tekrar tekrar teşekkür ederim arkadaşlar. Hem cesaret verdiniz hem de aklıma gelmeyen fikirler verdiniz. Baldız olayına çok fena patlattım kahkahayı. Bütün arkadaşlarım soruyor ancak ne yazık ki baldızım evli. :D

Alınma ama avrupa sana göre değil. Eğitim, meslek ve beceri anlamında oranın sana ihtiyacı yok.

Hocam esinizin masraflari karsilamasina takilmayin. Evlilik de bu zaten, zor zamanda birine destek cikmak. Hem ulke degistirmissin oyle her sey pat diye yoluna girmeyecek tabii. Kesinlikle o konuya enerjinizi harcamayin.

Ileride bu yazdiklariniza emin olun guleceksiniz ve arkadaslariniza anlatacaksiniz.

Eczacilar odasi uzerinden halloluyordu diye biliyorum. Onun disinda posta yoluyla imkansiz.

Eger kendiniz organize etmek istiyorsaniz Yaninda getiren biri olursa (o ulkede satin alabilmesi icin de receteler, raporlar vs gerekir) ancak olur.

İnterrail grubunda paylassaniz belki biri getirir.

Eczacilar odasi ya da birligi uzerinden geliyor. Amerikada ise ilac biri alip getiremez receteli ise. Amerika yabanci recete kabul etmiyor. Siz dedigim kurumlar ile iletisime gecin

Fakirlikten değil o.evde yaptığın her değişikliğe onay almak zorundasın.onayı hallettin işçilikler boru gibi,üniteleri kur,boruları çek dünya iş.kaset tipini alıyor cama takıyor,bumm.işlem tamam.kolay kurulum,ucuz maliyet.

Aslında neden onlar kullanıyor değilde, neden biz kullanmıyoruz demek daha doğru soru olur :)

Giyotin cam bizde hiç yayın değil o yüzden mecburen split klimayı kalıcı bir şekilde monte ediyoruz.

O eski tip dediğiniz klimalar giyotin cama kolayca yerleştirilip çıkartılabiliyor. Bu sayede yazın kurup kışın kaldırabiliyorlar ve taşınırken vs.. götürebiliyorlar rahatlıkla.

ny da oluyor genelde cunku tesisat yok evler 100 yillik. camasir makinasi da olmuyor bu yuzden

benim su an oturdugum evde merdaneli makina var ve 0 olarak da hala merdaneli makina satiliyor. teknolojiye yaklasimlari degisik

arkadas alin yanina ?

@oscar'ın yazdığını yapma durumunuz yoksa siz yanında değilken radyo açmak işe yarıyabiliyor. artı kafesin kapısını açıp eve alıştırırsanız daha iyi olur. bırakın gezinsin, masaya kafesini koymak yerine masaya kendisi gelip yediklerinizden didiklemeye başlayacaktır güvenini kazandığınızda.

Öncelikle kuşun geniş bir kafesi olsun, petshoplardaki kafeslere çok küçük ve yeterli değil.

Sonrasında kafesinde vakit geçirmek için oyuncakları olmalı, fakat bu oyuncaklar plastik değil de kağıt / kartondan yapılmış parçalanabilir oyuncaklar olmalı.

Kuşunuz mümkün olduğunca dışarı çıkmalı, ideali siz evdeyken hep dışarıda olmalı.

Tüm bunların yanı sıra, büyük ihtimalle kuş bağırdığı zaman ilgi gösterdiniz / kafesinden çıkardınız. Artık her bağırdığında ilgileneceğim izi düşünüyor :) Kuşunuz bağırdığında değil de, sakin olduğunda, güzel güzel öttüğünde "aferin güzel kuşuma" diyerek ilgi gösterip kafesinden çıkarın bundan sonra. Böylelikle ilgi çığlıkları azalacaktır.

Ayna takin.

premium ile evet başka türlü bilmiyorum

premium dışı hayır +1

jailbreak ile illa ki bir şeyler vardır ama jailbreak işlerini bırakalı yıllar oldu. gereksiz yere cihazı mahfediyor.

o işi yapan programlara google engel koyuyor. eskiden yapan uygulamalar güncellemeyle bu özelliğini kaldırmak zorunda kalıyor.

zahmetli yolları var uğraştığına değmiyor.

file manager uygulamaları var. savefrom sitesi üzerinden indirilebiliyor

tamam premium oldum video indirdim ama telefonda nereye indi bu video ?

perium hesapta indirme biligisayardaki gibi video dosyası indirme şeklinde olmuyor. o videoya offline olarak erişimin oluyor sadece. kendi arayüzünde bir yere iniyordur muhtemelen. harici olarak erişilmez

senin erişemeyeceğin dosya sisteminde uygulamanın içinde var olan bir klasöre kayıt ediliyor. sadece youtube uygulaması ile izleyebilirsin. silmek istediğinde de yine uygulama üzerinden silebilirsin. yani o indirdiğini kopyalayıp başka yere alamazsın. ona izin vermez youtube.

füsun moral oğuz. muayenehanesi var.
sebahattin yurdakul ve hasan yazıcı academic hospital'da. ben bu hocaların öğrencisi olan füsun hanımı tavsiye ederim.

Prof. Dr. Seval Pehlevan
Kiziltoprak Medicana’da, cok sempatik biri ve isinde de cok iyi

hasan yazici bu alanda duayendir belki en iyidir. ama randevu almak cok zor. bir arayin derim

Beni Prof.Orhan Aral tedavi etti, sahanedir. Yalniz Sislide idi o zamanlar. Hala devam ediyor mu, nerede simdi bilemiyorum.

cerrahpaşa romatoloji öneriliyor.

Fanteziye gerek yok, dönecek bir arkadaşına rica etsin, tanıdığının tanıdığı bile olabilir, efendi efendi bavulda gelsin. Hem daha ucuz bir taşıma yöntemi hem de terörist muamelesi gördürmez yoktan yere.

@deathrow, o ihtimal olsa fanteziye girmeyeceğiz zaten ama şu covid zamanında gelen giden yok yakında.

birseyin icine gizlenen baska bir sey kabak gibi belli olur, birde uzerine suclu muamelesi gorursun, zaten bin tane foto/guvenlik tedbiri/teknolojisi bunun icin var, en guzeli yolcu beraberi, kabin gorevliisi ya da herhangi bir yolcu, baska sey dusunme

@alttaraf, kitabı da x-ray'den geçiriyorlar mı ki? dikkat çekmeyen şeyler de didik didik inceleniyor mu diyorsun...

şöyle olmuyor mu?

www.amazon.com

@engelbert humperdinck, kozmetik ürünlerin bu şekilde girmesi yasak tr'ye; gümrükten geçmiyor bu şekilde verilen siparişler. x kişiden y kişiye giden kişisel kargo olarak, hmm bu neymiş bi bakalım demeyecekleri bir senaryo üzerinden duruyoruz o yüzden.

O sekilde gizleyerek gecirmeye calisirsani kacakcilik olur. Cezasi cok agirdir, mantikli davranin. Her kargo xray girer

havalimani calisani olarak soyluyorum, hersey iki defa xrayden geciyor ve cook detayli bir goruntuleme yontemi var, gizlenmeye calisilan birsey adeta bagirir sekilde gorunur, ama ustunde olursa en cok " yasak oldugunu bilmiyordum, pardon" der gecersin

@Bruce casusluk diyorsan iki fikir.
1. "sandal kokulu hikayeler" kitabı basıp testerı üstüne döker. sonra onu hediye paketinde vakumlar gönderir, sen de gelince sıkarsın (swh)
2. ayakkabı parlatıcı sünger alır, içindeki hazneyi boşaltır oraya doldurur başka alakalı ıvır zıvır ayakkabı bağcığı kemer vb ile birlikte gönderir.

Bazen yaratıcılık düz olmaktır.bir kutuya ufak hediyeler koyun yanınada bunu atın sorunsuz gelir.kimse niye tester getirdin demez.

Ya da gondersin bulgaristana ben gelirken getiririm sana.

İlaç gelebiliyor sanırım kargoyla. Şişesi önemli değilse gitsin iliadin gibi bir ilacın şişesine koysun kutusuyla birlikte yollasın.

İstanbul'daysanız bana bi mesaj atsanıza, yakında gelen var. Ayarlarız bence bi ufak tester şişesini.

Bu yeni yapılan evlerde çok sık şikayetler oluyor. Kullanılan malzemeler kalitesiz ondan dolayı yağmur yağdığında evin içine su giriyor, elektrikle ilgili doğru evrak işleri yapılmadığı için sık sık binaya çok yüklü elektrik faturası geliyor, perde takamıyoruz, duvarlar çok güçsü, yamuk diye. Kullanılan fayansın, tuvaletin, ocağın fırının markasına hep bakın, kontrol edin.

Bunun dışında o ilk ilanın olduğu binada aylardır satılık ilanı var. 2-3 ay öncede ben bakmıştım aynı eve sahibinden.com üzerinden. Bence ilk ilandaki ev konum açısından, sonuçta caddeye yakın, daha düzgün ama yukarıda saydığım şeyleri dikkate almanız lazım. İlk ev, otobüs duraklarına, marmaraya, minibüs yoluna her yere çok yakın daha merkezi konumda.

ben küçükyalı'yı sevmem.
özellikle çarşı taraflarını.
ama bu evin sahil tarafında olması iyi.
zaten aradaki fiyat farkı ondan.

ben altıntepe'deki evin yerini tam anlamadım.
yani semt olarak altıntepe mi, bostancı mı?
ilan bostancı diyor.
bostancı'ysa, yani gösteri merkezinin hemen yan sokağı civarındaysa, bostancı diyorum.
çünkü hem ev daha güzel, hem de bostancı kadıköy'e bağlı ve ayrıca yeri de çok merkezi olur bu durumda.

ama altıntepe'nin o derenin diğer tarafındaki yokuşların olduğu kısmıysa, yeri kötü demektir.
o zaman da küçükyalı derim ama mecbur olduğum için.
küçükyalı'daki ev güzel değil bence.
tavanları çok basık.
bostancı'nın evleri her zaman daha ferah ve geniş olur.
yeni dairelerde bile fark ediyor.

@blatta hiberna,

lunaparkın yanında bostancı deresi var. o dere ilçe sınırını belirliyor. bu ev derenin diğer tarafında olduğu için maltepe'de kalıyor.

@GoodMorningTeacher,

o binada üst üste üç daire satılıkmış. ikisi satılmış, bu kalmış bir tek. o yüzden aylardır apartmanda satılık ilanı var muhtemelen.

maltepeyi de bostanciyi da cok iyi biliyorum orada buyudum. iki evin yerini de biliyorum.

ancak sunu diyim ilk linkteki ev cidden malzeme acisindan cok cok cok ustun. ben olsam bostancidaki evi alirdim. parasini sonuna kadar hakeden bi ev.

altıntepe'deki de sahil tarafında olsaydı hiç düşünmezdim ama yerini pek beğenmedim ben.
yine de ev daha güzel.

o açıdan altıntepe diyorum.

Ben de altıntepe'deyim ve konumu itibariyle biraz gürültülü olabilir ilk ev. Bana bile lunapark'tan sürekli çığlık, bağırış sesleri geliyorsa o evde stat atmosferine dönebilir. Bir de minibüs yolu üstünde, üstüne nihat tarlan'a da bitişik. Sürekli araba, korna sesi cabası. Bu konuya önem veriyorsanız pek makul değil bence. Onun dışında konum iyi. Sahil kesimi kadar değil ama E-5 taraflarından çok daha iyidir. Minibüs yolu üstünde aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. Ulaşım konusunda sorun yaşamazsınız. Metro, marmaray, minibüs ya da şahsi aracınız varsa direkt E-5'e bağlanma gibi.

Ev de fena durmuyor ancak gerçekten yeni evlerde malzeme kalitesi düşük. Bir de deprem yönetmeliğine uyacağız diye ses yalıtımından çalıyorlar sanırım. Komşunun sesi olduğu gibi size gelebiliyor. Ben ses konusunda hassasım anladığınız gibi. Bence siz de iyice kontrol edin bunu. :)

Normal şartlarda Çamlık küçükyalının en güzel yeridir. Ancak sizin bulduğunuz ev bana da basık geldi. Normalde iyi ve yeni bir daireyi o konumda 700’e bulmanız zor. Bostancı dere yatağı bölgesi pek tavsiye edilmeyen bir bölgedir ama karar sizin. Bostanlararası cd bölgesinde olsa çok iyi olurdu.

iki yeri de biliyorum kesinlike 1 derim. Yeni ev baskadir. 2. evin yeri guzel ama konumu iyi degil, basik biraz.

Ben 2. Evin konumunu daha çok beğendim, bostancıda lunapark çevresini pek sevmiyorum. Ev olarak 1. Ev çok daha iyi. Zaten fiyatı da ucuz, bir kaç sene sonra küçükyalıya kıyasla daha çok değerlenir.

devletten randevu al, doğruyu söyle. çekerler.

İşe girmenize son adım bu ise ben seve seve destek olurum. Ücretsiz yer aramaya çalışırken giriş şansınızı kaçırmayın lütfen. Mesaj atabilirsiniz , istediğiniz zaman.

verem savas dernekleri de cekmesi lazim arayin sorun. ucreti var ise oranin yetkilisine gidin durumunuzu anlatin, illa yardimci olacaklardir

Bir yazar yardımcı oldu sağolsun.

aklınızda bulunsun. suriyeliyim diye giriş yapacaksınız. evet.

anahtar kelime "ene suri".

Sabiha gokcende bellona yazisini gormeden once. Yani bavulu falan aldin, pasaporttan falan gectin, anana babana tam kavusucan o kapidan once diye hatirliyorum. Yenisinde de ordadir

Bu denetimler sürekli olmuyor. Kendi deneyimlerimi söyleyecek olursam 10 uçuşta 2 kere falan kontrol ettiler en fazla. Aynen fakyorasın söylediği gibi valizleri aldıktan sonra dışarı açılan kapıdan hemen önce olur kontrol noktası. Oralarda x-ray cihazı görürsünüz zaten. Bazen denetim olsa bile herkesi çevirmiyorlar, gözlerine kestirdiklerini denetliyorlar. Şans işi biraz.

havacilik sektorunun icinden bir kimse olarak cevaplayayim.

o valiz sana ulasmadan once, chute alti dedigimiz bolgede (ucaktan indirilip bagaj atim noktasina geldiginde) tekrar bir xray taramasindan geciyor, bu bolgede gumruk muhafaza memurlari da bulunuyor. yani sen aslinda bagajimda 10 sise litrelik viski ile gectim, kimse cevirmedi diye sevindigin durumda dahi, valizin goruntulemeye girmis oluyor. senin yasal olarak bagaj icerigini beyan etmek ile yukumlusun. sirt cantasi icerigini kontrol etmek icin durdurabilirler, yasal haklaridir. islem yapip yapmamak kendi bilecekleri istir. mevzuat disi bir durum olustugunda urunlere el koyup seni bir daha yapma diye uyarip gonderebilirler de, hakkinda kacakcilik yapmaktan islem de yapabilirler. yukaridaki arkadasin yazdigi gibi sans isi degil, asagidan su tipte su renkte bir valiz var, sahibini cevirin derlese cevirirler.

ha neye istinaden seni cikis sirasinda cevirirler, islem yaparlar onu bilemem. bir gumruk muhafaza memuru varsa cevaplar.

ben birkaç kez denk geldim çevirmeye. bazen kafalarına göre aradan seçiyorlar gel abicim sen sen diye. tam karşılayanların oraya çıkacakken xray'den geçiyorsun. bazen de komple alıyorlar herkes buradan geçicek diye. öyle geçiyorsun. fazla bir şey görürlerse orda da kafalarına göre muhatap oluyorsun. ben yurtdışından aldığım duty free içkiyi inince bagajımı aldıktan sonra bagajıma koymuştum, istanbulda'da aldıklarım elimde poşetle geçtim xray'den. hayırdır birader demediler geçtim gittim ama diyebilirlerdi de. riks nedir, riks budur meselesi yani.

Benim deneyimlerime gore yaninda tasidigin kabin bagajindan cevirilmen tamamen sans isi. Soppy cunt teknik bilgi vermis dogrudur. Kabin bagajin xray girmiyor ama en son cikis noktasinda gumruk memurlari bekliyor ve bence kafalarina gore ceviriyorlar. Gunluk kotolari olabilir, bir gunde su kadar kontrol edildi gibi. Kendi deneyimim, kabin bagajinda 6 tane iphone, 3 tane gopor getirmisligim var. yakalanirsam kesin islem yapilirdi ama yakalanmadim. Yakalanabilirdim ama. Ya da bagaja versem, gumruk memuru ahmet xrayde durdurup islem yapardi mehmet yapmayabilirdi. Ya da 20 iphone olsa bagajda kesin yaparlardi. Yani biraz bokunh cikarmamak lazim. Kolay kolay 2 karton sigaraya kimse bisey demez ama 20 kutu sigaraya derler gibi

polikliniklerde de oluyor arayin sorun. Ben oyle yaptirmistim.

Acile gidip başvurun, onlar sizi yönlendirir. İlk doz devlet hastanesinde, sonrakiler aile sağlık merkezinde oluyor.

Yanlız sadece paslı olması tetanoz için yeterli değil, tetanoz pata değil nemli toprakta ve bazı yabani hayvanlarda bulunur. Topraktaki paslı çivi, demir parçası kesikleri ile vucuda giriş yolu olur.

Kuru ve temiz bir paslı metalde tetanoz mikrobu bulunmaz, evhamlı biriyseniz hastaneye gidin aşınızı olun. Evhamlı biri değilseniz bu hikayeye göre doktor bile aşıya gerek yok diyebilir, bıçağı da götürün görsün.

Acillerde oluyor.

pasli olup olmamasi onemli degil,

en yhaakidaki devlet ya da egit-aras. hastanesi aciline gidin yapiyorlar hemen, sonraki dozlari da kendi aile hekiminize gidersiniz onlar takip eder.

gecmis olsun

Fikirtepe'de oturmak için üstüne para vermeleri lazım bana kalırsa. Fikirtepe, Kadıköy'ün pek iyi bir semti değil. Kiralar daha ucuz, genelde öğrenciler tercih ediyordu. Eğer kadınsanız akşam karanlıkta, geç saatlerde tek başınıza, kız kıza rahat, güvenle yürümeniz zor. Benim gündüz vakti markete giderken söz ile taciz edilen çok arkadaşım oldu orada. Eskiden tamamen gecekondu mahallesi gibiydi, yeni yeni siteleşmeleye başladı. Orada site içersinde kirada oturmak yerine başka semtlere bakılabilir. Kuyubaşı, Göztepe'ye bakabilirsiniz.

Kadıköy kentplus nasıl bir yer. Pek bildiğim bölgeler değil.

fikirtepe iyi bir semt değil ama kadıköy'deki kentsel dönüşümden sonra "site" olayını burada yaptılar daha çok.

sitede oturma isteğinizin nedeni nedir?
imkânlarından dolayı illa site diyorsanız ataşehir'e bakın.
ya da akasya'ya falan bakabilirsiniz rezidans tarzı bir şey istiyorsanız.
ama onun dışında anadolu yakasında sitede oturmak şart değil.
özellikle kadıköy-maltepe civarında yaşayacaksanız hiç gerek yok.

Fikirtepe, İstanbul'un en boktan bölgelerinden biri. Kentplus ise varoşluğun ortasında yer alan bir rezidans. Evden-işe, işten-eve giderim, yüksek aidat da bana koymaz dersen Kentplus değerlendirilebilir ama sokağa çıktığında huzurlu hissetmek istiyorsan önermem.

Merdivenköy'de oturuyorum. Fikirtepenin yanı diyelim.
Çok kötü Fikirtepe. İstediği kadar yenilensin, dönüşüme girsin, siteler açılsın. Devamlı bir karamsar ortam, varotik bir hava var Fikirtepe'de.

Ama insanlarının hiç kötülüğünü görmedim. Tam Fikirtepe'de değilim diye belki.

Parada problem yoksa Acıbadem'e bakın. 5-10 gömlek üstün bir yerde oturmuş olun.

Fikirtepe iyi bir semt değil. Sitelerle dolu ancak sokakları kapkaranlık, garip bir bölge. İşyerin leventteyse de anadolu yakasında oturmanı önermem, istanbulun en problemli trafik hattını çekersiniz. Avrupa yakasında levent civarında oturmak çok daha mantıklı.

fikirtepe baya kotudur. cemenzar, sahrayicedit merdivenkoy taraflarina bakin

Anladığım kadarıyla Fikirtepe'de kentplus ve yeni binaları soruyorsunuz gayet merkezi ve yaşanabilecek bir yer anadolu yakasının en merkezi yerlerindwn biri ve geleceği çok parlak. Fikirtepe neredeyse baştan aşağıya değişti bir kaç yıla mandıra caddesi çok prestijli bir cadde olacak.

fikirtepe benim bildiğim bir çingene mahallesi. sonradan birtakım şeyler yapılmış ama o insanlar hala orada yaşıyorlar.

Direkt hastane onereyim.
Gebze de Anadolu Sağlık merkezi var. John hopkins ile Beraber çalışıyor. Gönül rahatlığı ile gidin

www.memorial.com.tr

İstanbul'da alanında çok iyi olarak bilinen üç farklı hekime gittikten sonra İzzet beyden randevu almıştık. Hem hekim olarak hem insan olarak çok iyi birisi.

@kisa o hastane bizi aşar, yine de teşekkürler

Sanırım sgk ile anlaşmalı ve kalp ameliyatları için fark alınmıyor.
Bence bir arayın, konuşun.

Geçmiş olsun ayrıca, acil şifalar dilerim.

amerikan hastanesi haldun karagoz. tr de ki en iyi kalp doktorudur eksi de girin bakin anlarsiniz zaten

bu arada hoca amerikan hastanesinde olmasina ragmen muayene ucreti almayabiliyor ( evet yanlis duymadiniz ) siz yine de arayin sorun

muslum sahin.

Kardiyolog mu? Kalp cerrahi mi?

@sarkop kardiyolog

Kardiyologlar genelde iyi oluyor. Rahat olabilirsiniz. Onerim ise sakin ve covid riski az bi yerde tum testleri yapıp çıkayım derseniz Türk Kalp Vakfi Emrah Binak. Sisli de yeri.

Doktor değilim veteriner değilim ama ileri seviye uyuz gibi görünüyor.

Gavurlar crusted scabies veya mange der. Veteriner müdahalesi olmadan tedavi etmek mümkün mü bilmiyorum.

Bir veterinere sordum kene istilası gibi görünüyor fotoğraflardan dedi.

öf çok fena kene istilası.
ilaç olmaz, veterinere götüreceksiniz.
tek tek ayıklayacaklar o keneleri.
çünkü bu kenelerden kurtulmak için yapılabilecek aşı miktarıyla kedi zehirlenip ölür.
elle temizlenmesi lazım ama dış parazit aşısı da yapılır tabii.
veterinerlerin kullandığı, elle temizlemeye gerek bırakmayan bir ilaç falan varsa bilemem ama veterinere götürmeden çözemezsiniz.

uyuz da var gibi ama kenelerin yarattığı tahribattan da uyuz gibi görünebilir derisi.
bir an önce götürün götürebilirseniz, muhtemelen çok acı çekiyor.

edit:
yakından olan fotoğrafına şimdi baktım.
evet demodex gibi sanki ya +1
uyuz olduğu kesin (demodex de bir uyuz türü) ama kulak diplerinden emin değilim yine de, kene gibi görünüyor o bölgedekiler.

Hayatımda böyle birşey görmemiştim. Üstteki yazar da çok acı çekiyordur deyince daha bir üzüldüm. Goturdunuz mu doktora, paranız var miydi. Yoktuysa hayvan dernekleriyle paylasalim

Başka bir veteriner arkadaş uyuz veya demodex dedi.

veterinere götürdük mantar demiş . bir de ilaç vermiş ama pek işe yarıyor gibi durmuyor.

imgur.com

imgur.com

kedinin baya duzgun bir tedavi almasi gerekiyor. Hangi sehirdesiniz ? Mutlaka hayvan dernekleri ile iletisime gecin fb ya da instagramdan

www.tripadvisor.com.tr

restoranlar

(bkz: zomato)

zomato arti bir

uskumru balik

gumruk vergisi olur yaklasik % 20 sanirim avrupada. amazonun ship by amazon olan bir baska kahve makinasu bulun en son odeme sayfasina gelince gorursunuz vergi oranini. oradan da bu makinanin vergisini hesaplarsiniz.

Eğer satıcı site gönderiyorsa heryerden legal her şeyi alabilirsiniz.

Faturalı geleceğinden ötürü ürün bedeli üzerinden vergiye tabi tutulacaksınız. (hesaplayan siteler var bunu) Vat nedir araştırın.

Kapınıza kadar gelecek muhtemelen zaten bir aksaklık çıkmazsa ptt ile. Aradaki vergi farkını da ptt memuruna ödeyeceksiniz.

Amerikadan kargo kalın tutabilir biraz thomann'a baktınız mı orada da hifi kulaklık ve amfileri satılıyor ve tr'ye gönderirken bi miktar vergi indirimi dahi yapıyor ürünlerde.

en temizi amazondan bakin urune ve oradan alin

ABD'den gelecek birine aldırmanız daha ucuza gelir eğer acelesi yoksa. Arada duyuruda ABD'den dönecek kişiler komisyon karışığı getiriyor böyle ürünler. Vergisi, kargosu zaten kol gibi olduğundan en hesaplısı bu olur. Ama en temizi oscar'ın dediği gibi amazon'dan almak. Orda DHL seçeneği de var PTT ile uğraşmazsın.

"ama tecrübeli firmalar, hatalı olabilecek adımlardan sakınmayı ve daha yüksek şansa sahip başvurular yapabilmeyi sağlıyorlar"

Hocam yapmayın allah aşkına ya... Fotoğraf yüklüyorsunuz ad soyad giriyorsunuz neyin hatası neyin şansı? Yapın kendiniz gitsin, bir de boşuna masraf etmeyin; Green Card başvuru danışmanlığı (?) veren her firma potansiyel dolandırıcıdır.

İlla firmayla yapacağım diyorsanız Greencard başvurusunu Hüseyin Bey var onu bulun.

bu yaşa kadar gelebildiyseniz green card başvurusunu kendi başınıza tamamlayabilirsiniz.

yok yapamam diyorsanız bana 100 lira verin ben sizin için yaparım, en azından öğrenci sevindirmiş olursunuz.

ayrıca "daha yüksek şansa sahip başvuru" diye bir şey yok hahaha, onu nereden çıkardınız?

amerikadan bildiriyorum

daha gc basvurusu yapamiyorsaniz burada surum surum surunursunuz. sakin basvurmayin ve gelmeyin

www.youtube.com

şaka mı diye baktım da hakikaten böyle bir firma ve yaptığı green card danışmanlığı varmış.

altı üstü biyometrik fotoğraf çektirip form dolduruyorsunuz başka hiçbir şey yok. neyin danışmanlığı yahu?

millete helal olsun valla ekmeğini taştan çıkarıyor. zamanında gmail davetiyesini gittigidiyor'da satanlar vardı.

2-3 yerden daha teklif al... karşılaştır.

@pass +1

Başka çözümü vardır kesin. Eve tamire gelmeden buzdolabının motoru değişmeli diyen tamircilerle dolu etraf. Meğer timer arızasıymış.

Klasik usta lafıdır bu 'komple değişecek'. Tesisat komple değişecek, duvarı yıkmak lazım, bu ölmüş beyni komple değişecek vs vs. 2-3K ya jeneratör alıp ihtiyaç durumunda çalıştırayım desen, 197K lık benzini harcaman 3-5 yıl sürer. Bu arada uzman görüşü değildir. Evde denemeyin:)

proje çizimiyse sadece yüksek, ama içeriği nedir? teklifi alıp ona göre muadil teklifler alıp karşılaştırmak gerekir.

proje var. sayaç bedeli var. içerideki makinelere gidecek kablolar var. bazı güç artışlarında ek talepler vs oluyor bilmiyorum küçük dükkan için sorun olmaz herhalde. ben 500 bin m2 konut+dükkan için yapmıştım trafo falan almak zorunda kaldım.

O sadece projenin veya güç arttırımının bedeli değil.eğer öyşeyse yüksek.

Muhtemelen sen daha evvel bir market açmadın,buradan anlaşılan bu.şu aanda ne kadar güce ihtiyacın olduğunuda bilmiyorsun.önce bütün alacağın malzemeyi araştırman gerekiyor.ışıklandırmalar,soğuk hava deposu,soğuk dolaplar,şarküteri,kasapreyonları,dondurucular,içecek dolapları,kasalar velhasılı ne varsa bunun için ihtiyacını belirleyeceksin.ona göre proje çizilecek ve bu malzemler gelmeden trifaze elektriğin,elektrik dolabın vesaire hazırlanacak.

Bunun net ve çok temiz yapılması gerekiyor.öbür türlü marketi açarsın,tam iş yapacaksın sistem çöker,müşteri ve ürün kaybı yaşayabilirsin.yeniden ayağa kalkması süre alabilir allah korusun yangına bile sebep olur.

Bu işlerde uzman sağlam bir elektrik firmasına ihtiyacın var,birde bu yükü kaldırabilecek jeneratöre,

Selamlar, kurulu güç nedir, kullanmak istediğin dolap vs'nin gücü nedir, nasıl bir aydınlatma istiyorsun. Detay verirsen fiyat vermeye çalışırım ama o paraya yan dükkan dahil elektrik hattı komple yenilenir.

Hadi sayaç değişsin, kompanzasyon panosu yapılsın, elektrik hatları yenilensin, projeyi zaten yeni mezuna çizdiriyorlar, lan hadi sıva altı borular yeni kablo kesiti için ufak gelsin, duvarları kırıp tekrar sıva, boya yapsınlar o ebatta bir dükkan için gene de fazla.

elektrikci sizi fena yemege calisiyor. Baska birisini bulun. Arkadaslarin dedigi gibi once kullanilacak aletleri secin ve katologlarini elektrikciye verin. 3 5 elk fiyat alin zaten anlarsiniz olurunu

Toplam ne kadar güce ihtiyaç var önce onu belirlemek lazım +1

Bunu bildikten sonra buna göre bir çalışma yapılır ve fiyatlandırılır, 500 m2 için bana da fazla geldi o rakam.

Yanlız ucuz olsun diye her önüne gelene yaptırılmaz bu iş, mutlaka bilinçli bir firmaya danışın "abi şurdan şuraya şu kadar kablo çeker 50 bine hallederiz bu işi" diyen herkesten kaçın.

2018 yılında ticari 5kw monofaz sözleşme gücü ticari 40kw trifaz sözleşme gücüne geçirme masrafları toplam 120bin lirayı buldu. proje, kompanzasyon panosu, trafodan hat çekimi (bunu gediz elektrik sonradan fatura ediyor), mekan içi monofaze hattı trifazeye çevirme için kablo değişim vs vs irili ufaklı bir sürü masraf çıkıyor. benim pahalı tutmasının sebebi bulunduğum sokakta tek trifaze isteyen ben oldum. bana özel 80 metre trafadon hat çekildi. hali hazırda binaya gelen bina kapasitesinin üstünde trifaze hat olsaydı daha ucuz tutabilirdi. trafadon yer altından gelen iki parmak kalınlığında hat bilek kalınlığında hat ile değişti.

o hat baştan çekilecekse, yeni sözleşme gücünün düşük veya yüksek olması fiyatı o kadar değiştirmiyor. 40kw değilde 20kw olsaydı maksimum 10-15bin tl ucuz olurdu.

en çok masraf trafadon gelen kablo değişmine gidiyor. gediz elektrik dağıtım tüm yol kazı masraflarını (yol parke kaplı ise parke taşı dahil, asfalt ise asfalt ücretleri dahil), kablo ücretlerini, yol kazım izin masraflarını sonradan faturalandırdı.

dediğim gibi, hali hazırda binaya gelen trifaze hat yoksa ve sana trifaze hat lazımsa; çok uzun, zahmetli ve pahalı bir işlemdir.

aynı işlem meskenden meskene güç arttırımı (maksimum 12kw veriliyor) olarak yapılsaydı proje + pano + ev içi hat modifikasyonu dahil maksimum 10-15bin lira tutardı. mesken olunca trafodan hat parası alınmıyor.

Partilemek için mükemmel binalardır ama siz büyüklerinizi dinleyin.

tercih etmezdim. büyükler doğru söylemiş. bir kere giriş kapısı gibi kapalı olmayacak sürekli açık kalacak. benim için kesinlikle kırmızı çizgi.

Etmezdim. Gün içinde gürültüsü çok olabilir. Giren çıkan, alacağı olup kavga eden vb. türlü türlü insan trafiği olur. Otoparkları gün içinde dolu olur, yer bulamazsınız falan. Ama apartman temizlik, bakım açısından daha iyi durumda olur. Herkes aidatlarını öder vb.

Benzer şekilde ağırlıklı mesken olan apartmanlarda da iş yeri olarak ofis kiralamak kötü oluyor.

Bizim yasalarda bir boşluk var: İşyeri olarak geçen yerlere ikametgah alamıyorsunuz, ama mesken olan yere iş yerinizi adres olarak gösterebiliyorsunuz.

Avantajı --> akşamları genelde bina boş olur, çoluk çocuk bağırtısı olmaz
Dezavantajları --> yukarıda sayılmış

Sonuç: ben de tercih etmezdim muhtemelen

girişte güvenlik varsa, her elini kolunu sallayan giremiyorsa tercih edilebilir

bir baska dezavantaj da, aksamlari o daireler bos oldugu icin isinma vs calismaz. alt katin is yeri ise mesala yerler hep soguk olur. normalda yanlardan ve alt/ustten isi kaybi olmaz ama bu boyle dairelerde bu sekilde de isi kaybi olur dolayisiyla isinma masraflariniz artabilir

aksamlari ya da tatil zamanlari bos olacagindan hirsiz acisindan tehlikeli. Tercih etmezdim

eğer kiralık bakılıyorsa denenebilir ama satın alınacaksa uzak durulmalı.

cevaplar için çok teşekkürler. biz de vazgeçtik sonrasında, başka bir yerden bulduk. kiralık ev bakan herkesin allah yardımcısı olsun diyorum :D

Balat'i cok iyi bilmiyorum ama forno'nun lahmacunu guzel

sahil restoran cok cok iyidir. sogan dolmasi ve cigeri es gecmeyin

Marka konusuna girmeden negatif görüş belirtmek isterim,ben kullanımından memnun değilim,sadece şık duruyor bunun dışında hiç bir işe yaramıyor.yazlıkta yaptırdığımı söktüm.kışlık evde ufak balkonda var,yalıtım yok,rüzgarda sağlam titriyor.

3 yıl önce alber genau marka yaptırdık, çok memnunuz. kışın balkona geçip ışıkları kapatıp yağmuru ve şimşekleri izlemesi efsane oluyor(hele isli bir viski de varsa), en büyük eğlencem. yaptırırken dikkat edilmesi gereken konu şu: bizim ev eski olduğu için balkon duvarına yeni mermer döşendi, onun üzerine cam balkon sistemi oturtuldu. mermerci altını işi doldurmadığı için bazı kısımlardan su geliyor. camlardan asla su gelme/rüzgar alma gibi bir olay yok. bir de silikonlar arada yenilenmeli, o kadar.

albert genau en iyisidir

Evi Amsterdam'da tutmaz, 1 saat yol gidebilirim dersen düşmez standardın. Yoksa düşer.

düşünürsen gidemezsin.. mantığın her zaman rahat olduğun yeri seçecektir. refaha, bolluğa, kaliteye erişeceksin. akşamları huzur içinde dolaşacaksın, aylık market alışverişin binlerce euro tutmayacak, belki ileride yeni iş fırsatlarına erişeceksin. CV'de de çok iyi bir artı yurtdışı deneyimi.. düşünme ve kabul et. burada 1-1,5 saat trafikte harcıyorsun artık alıştığımız için sesimiz çıkmıyor.. orda da uzakta ev tutarsan 1 saatlik yola alışırsın.

bence yeter.

burada cevap verenlerin tecrubelerinden supheliyim. amsterdam'da 2000-2500 euro kira vereceginiz yerin karsiligi turkiye'de 10000-12000 kira vermektir yaklasik, hatta daha fazla belki. hem merkezi hem super evler bulunuyor o paraya. fenerbahce'de sahile yakin guzel bir 3+1 dusun mesela. burada oyle bir evde oturamazsiniz o gelirle.

ornek: www.funda.nl
www.funda.nl
www.funda.nl

1000-1500 euro'ya kendinize uygun ama merkezde olmayan (merkezde olmayan demek merkeze maksimum yarim saat falandir bisiklet ya da toplu tasima ile. merkez dedigin amsterdam'in ortasindaki kucuk halka.) guzel bir ev bulabilirsiniz.

geriye 3000-3500 euro kalir ki o parayla ohooo, birikim bile yapilir.

amsterdam'da ortalama bir yazilimci vergi indirimi ile 3500-4000 euro aliyor. turkiye'de ayni yazilimci 10000-12000 civari alir en az. sizin durumunuz bundan iyi.

ben 3500 euro'ya is bulursam 2 kisi olmamiza ragmen arkama bakmadan gidecegim. burada 25000tl kazaniyoruz ama orada standartimizin cok da dusmeyecegini dusunuyorum. ki esim orada calisamayacak uzun sure. zaten sadece ekonomi disindaki artilar yeterli ama ekonomik olarak da buradaki sacma vergileri de odemeyeceginizi de dusunebilirsiniz.

disarida yemek yeme olayinda hakli olabilirler ama zaten orada cogu kisinin yemegini yaninda tasidigini goreceksiniz. ki yine de ayda birkac kez disarida guzel (fine dining degil :) seyler yemenize yeterli olur muhtemelen kazandiginiz miktar.

burada yetmez, degmez diyenler ne isler yapip nerelerde yasiyorlar, ne kazaniyorlar gercekten merak ediyorum.

Kirayi ucuza halledebilirsen yeter.

bana 4500 euro yeter gibi geldi. yaşam standardının düşmesi meselesi ise biraz farklı bir hadise. Türkiye'de gereksiz yere yaptığınız bazı harcamaları yapmayacağınız için, maaşınız daha bereketli olacak. Atıyorum pazar sabahı kahvaltıya gitmeyeceksiniz ya da çocuğu düzgün parklarda ücretsiz oynatabileceksiniz.

Hocam ben size şunu söyleyeyim 4500 net aylık parayı hollandalının tillahı/kralı almıyor.Yani şu youtube altı yorumlarındaki burada tecrübeli mühendis 6 bin alıyor avrupada da 6 bin birim yani euro falan gibi şeyler mumkun değil. Yeni mezun net vasat bir mühendisin maaşı 2000 civarı. Sizin para muhtemelen ""expatlere tanınan 30% vergi indirimi sayesinde boyle, ama bu ayrıcalık 5 sene sonra bitiyor ve sizin maaş eğer prosyon olmaz ise 3800 civarına.

Onun dışında huzur arıyorsan bence o para çok, çok rahat yeter. Ev konusunda şunu söyleyeceğim 1500-1700 bandında amsterdam merkeze trenle 20-25 dakika mesafede dubleks bahçeli mahçeli çok güzel evler bulursun ama aylık daha ucuza ev alma alternatifin de var. İstanbuldaki otoban kenarı "luks" sitelerden sonra hayat kaliteniz sadece yaşam alanına bağlı 5 kat artar. Ben haftada iki defa yemeğe çıkamassınıza da katılmıyorum, mişelin yıldızlı restoranlarda yemeyecekseniz her turlu dışarda da rahat rahat yer içersiniz.

Ne olursa olsun gidin, sormaniz, düşünmeniz hata. Elbet orada eşiniz de yapacak bir iş bulur çok kısa bir sürede. Tek maaş sizinki olmaz.

Saglik sigortasi var mi? Yarin obur gun hastalik olur, dogum olur, cocugun kontrelleri olur. Cok buyuk meblaglarla karsilasabilirsin.

abimler 2 cocuguyla 2 yil once hollanaya tasindi. Amsterdamda degiller ama o mebla hayli hayli yeter. Ikisi de ist da kurumsal beyaz yakaliydi aimdi abimin esi calismiyor ama inanilmaz mutlular. Hic dusunmeyin gidin derim arkaniza bakmayin

4500euro net gayet iyi amsterdam için, zaten daha yükseğini almak için yönetici v.s. olarak gitmeniz lazım.

istanbulda olduğunuzu varsayıyorum; 18bin tl istanbul için artık çok bi para değil. hayat her geçen gün daha pahalılaşıyor.
hani 25-30bin için vazgeçelim mi belki soru işareti olurdu fakat 18bin için düşünmeye bile değmez.

Merhaba,

Hayat standartlarinizin ne oldugunu belirtmemissiniz, bu yuzden neye gore kime gore dusup yukselecegini soyleyebilmek mumkun degil.

Bu konuyu gecersek eger, %90 kennismigrant statusu ile gidiyorsunuz bu maasi 5 yil boyunca alacaksiniz, daha sonra normal vergi odeyeceksiniz bunu goz onune alin hesap icin buraya bakabilirsiniz thetax.nl

4500€ net maasiniza tatil parasi dahil degilse, yilda 1 maasa yakin tatil parasi alacaksiniz haziranda. Ayrica aylik kisi basi 120€ civari saglik sigortasi ve emeklilik icin de yine sececeginiz pakete gore 100-300 civari odeme yapacaksiniz. Bunlari da hesaba katin. Nadir de olsa isverenler saglik sigortalarini calisan ve aile icin odeyebiliyor, 3 kisilik bir aile icin ciddi maliyet bunu da ogrenirseniz daha rahat hesap yapabilirsiniz.

En buyuk masraf ev kirasi, sizin hayattan beklentilerinize bagli olarak kira icin aylik 1200-2000 arasi odeyebilirsiniz.
Merkezde, kanallarin bulundugu grachtengordel bolgesinde kiralar ucuktur burada bir ev tutabilirsiniz fakat Istanbul'da bogazda oturmuyorsaniz buradan da ev tutmayi dusunmeyeceginizi varsayabiliriz.
Trenle 1 saat yol gitmeye falan da gerek yok, A10 otobani disindaki, merkez istasyonuna 10 km civarindaki bolgelerde 2 ya da 3 yatak odali evleri 1400-1500 civarina tutabilirsiniz sansliysaniz. Ev kirasina elektrik, isinma, internet vs. dahil degilse bunlara da aylik 300 civari odeyebilirsiniz.

Kiradan sonra en buyuk gider yeme icme. Eger Turkiye'deki orta sinif ustu insanlarin yaptigi gibi haftada bir kac kez disarida yiyelim derseniz bu sizin icin ciddi masraf olusturacaktir. Market alisverisiniz de 3 kisi icin aylik 500'u gecmez diye tahmin ediyorum.

Cocugunuzu eger krese verecekseniz ( ki mecbur vereceksiniz dutch ogrensin ) bu da cok masrafli olabiliyor. Haftada 5 gun kres 1200'den asagi degil, esiniz cocuga bakacaksa eger haftada 1-2 gun yeterli olacaktir bu da cok emin olmamakla birlikte 300-400 civari tutar diye tahmin ediyorum.

Bunlarin disinda sizin yol masrafinizi buyuk ihtimalle isveren karsilacaktir, karsilamazsa aylik otobus/tramvay/metro ucreti sanirim 90 civari oldu, bunu da hesaba katin. "Ben bisikletle gider gelirim yaa" diyorsaniz eger bir kis gecirin ondan sonra konusalim.

Aklima gelen temel masraflari ozetlemeye calistim. Buraya gelen beyaz yakali arkadaslarin en cok sikinti yasadiklari konu Turkiye'deki ufak tefek lukslerini geride birakamamalari. Her yere taksi/araba ile gitmek, haftada bir kac disarida yemek yemek, kadinlar icin her hafta kuafore gitmek, evdeki en ufak tamir/tadilat isleri icin birilerini cagirmak gibi seyler burada luks. Bunlari kisitlamaniz, kendiniz yapmaniz yillik bazda size gayet iyi tasarruf ettirecektir. Bu parayla da dunyanin hemen hemen istediginiz yerinde ailece 2-3 haftalik tatil yapabilirsiniz, tercih sizin.

Eger buradaki ortasinif hayatina ayak uydurusaniz, bu maas size huzurlu, guvenli rahat bir hayat sunar. Esiniz de calismak isterse, asgari ucret dahi alsa buyuk fark yaratir hayat standartlariniz uzerinde.

Ekonomik durumu gecersek, Turkiye'de ne kadar para verirseniz satin alamayacaginiz pek cok sey de var. Cocugunuz icin ucretsiz, bilimsel egitim basta olmak uzere. Bunun yaninda olmasi gerektigi gibi insanca calisma saatleri, trafik derdinin olmamasi, gece yarisi parktan bisikletle gecerken dahi tedirginlik hissetmemek, disariya ciktiginizda insanlarin sizinle kavga etmeye calismak yerine selam vermesi gibi Turkiye'de ozlediginiz ya da farkinda olmadiginiz pek cok sey sizin hayat standardinizi yukseltecektir.

duzenli girisler masak tarafindan da takibe aliniyor. Duzelni raporlar cekiliyor

dogal olarak vergi kacirmis oluyorsun. yakalanma ihtimalin var. hic yakalanmama ihtimalin de var. use it at your own risk.