Giriş
(7)

tanıştırıldığınız biri ile devam etmemek

füt
Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?
Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?
0
füt
(13.07.22)
Hoşlandığın biri olduğunu laf arasına sıkıştırmak olabilir.
0
otonomo
(13.07.22)
Eğer flörtleşmeler bariz hale gelip açık seçik romantik sebepli görüştüğünüz kesinleşmediyse hoşlandığınız biri varmış da tavsiye istiyormuşsunuz gibi sorun.

Açık seçik flörtleşmeler olduysa bunların hiçbiri uygun olmaz, insan gibi konuşun. "Bizimkiler bizi böyle buluşturuverdi ama benim hayatım şu anda bir ilişki için uygun değil" deyin.

Görüşme ve mesajlaşmayı kesmek 16 yaşından sonra bırakmanız gereken bir davranış.
0
akhenaten
(13.07.22)
Mesajlaşmayı kesmek tam bi medeniyetsizlik örneği. Belli ki sizi başgöz etmek için tanıştırmışlar ve ikiniz de ortalama her insan beyninin algılayabileceği gibi durumun farkındasınız. Seni tanıdığım için çok mutlu oldum fakat maalesef aramızdaki ilişkiyi daha ileriye götürmek istemiyorum, yanlış anlamanı istemem ama açıkça belirtirsem ikimiz için de zaman kaybı ve soru işaretleri olmamış olur gibisinden bir mesajla bitirin gitsin.
0
mg3929
(14.07.22)
tanıştıran kişiiyi aracı yapabilirsin
buna rağmen açıklama isterse açık açık ifade edersin
0
bir soru sorcam
(14.07.22)
neden hayir demeyesiniz ki, demek istediginiz sey o? eger 16-17 yasinda degilseniz bu olgunlugu ve pratigi kazanmaniz gerekir bir yetiskin olarak.

Bugune kadarki zamanin ve esligin icin cok tesekkurler ama bir baska randevu/aktiviteye devam etmek istemedigimi fark ettim. Senin de vaktini ve enerjini bosa harcamamak icin net olmak isterim, sevgiler, falan gibi bir seyi kendi mesrebinizce soyleyin iste.

Boyle durumlarda zaten dort secenek var: gorusmeye devam etmek/gorusmeye hic devam etmemek/ taraflarin digerine yalan soyleyerek gorusmeye devam etmesi/ortalama arkadaslar olarak devam etmek. Karsinizdaki bunun 25% bir ihtimal oldugunu bilmiyorsa da ogrenmis olur, ne guzel.
0
sopiro
(14.07.22)
gormezden gelmek tam bir medeniyetsizlik ornegi +1

sizi baskasi tanistirmis, cok gorusmemissiniz zaten. kirici olmayan bir dille daha ileri gitmek veya gorusmek istemediginizi soyleyebilirsiniz. karsinizdaki de sacmasapan birisi degilse anlayisla karsilayacaktir. oyleyse bile siz kendi sorumlulugunuzu yerine getirmis olarak o noktadan sonra gonul rahatligiyla gormezden gelebilirsiniz.

anliyorum boyle seyleri yapmak zor geliyor insana ama karsi tarafi tamamen karanlikta birakmak, iletisim kurmayi reddetmek cok ayip. yetiskin insanlarsiniz, "ya kusura bakma ben istemiyorum, ugurlar ola" diyeceksiniz. korkunuz karsi tarafin uzulmesiyse emin olun insan yerine koyulmayan birisi daha cok uzulur. sonuc olarak siz istemiyorsunuz ve her turlu bitireceksiniz. kendinizi dusunun. birisi bunu dile getirip iliskinizi guzelce bitirse mi daha kotu hissedersiniz yoksa size hic var olmamissiniz gibi davranip, cekip gitse mi?
0
der meister
(14.07.22)
Onun konuşma tarzını öğrenip samimiyetini ortaya koyan kelimeler de kullanarak düşüncelerini açıkça anlatmak. Çok yakın zamanda başıma bu anlamda bir hadise geldi, bilseydim olaya hiç başka (bana gösterildiği ama öyle olmayan) türlü yaklaşmazdım, beklentiye girmezdim mesela... olan bana oldu. Sırf tanıştırıldığım kişinin keyfine uymadım diye resmen ağır hırpalandım yani.

Karşınızdakinin size sadece insan değeri vermesi bile çok üzülmesine sebep olabilir, ki bende olan da o. Bence açıkça konuşun, onun dilinden konuşun, kendi samimiyetinizi de ortaya koyun. Bırakın üzülürse üzülsün, üzmemek için gereken her şeyi yaptıktan sonra üzülmesi sizin suçunuz olmaz. Ama açık olmak sizin sorumluluğunuz.
0
muhayyer divan
(14.07.22)
(2)

müzik teorisi-kurs

absel
üniversitelerin veya özel kuruluşların müzik teorisi dersleri / kursları var mı bildiğiniz?il: ankara
üniversitelerin veya özel kuruluşların müzik teorisi dersleri / kursları var mı bildiğiniz?

il: ankara
0
absel
(11.06.22)
Türk Müziği mi Batı Müziği mi?
0
muhayyer divan
(12.06.22)
batı müziği tercihen, asıl ilgilendiğim koro müziği.
0
🌸absel
(12.06.22)
(2)

Canlı müzik getirip reklam yapmamak?

muhayyer divan
SelamBir arkadaşım 2 gün önce bir restoranda bu akşam canlı müzik yapacağını söyledi. Gelemem dedim ama sürpriz yapmak istiyorum. Fakat baktım ki gösterdiği afişteki restoranın instagram hesabında bu canlı müziğe dair hiçbir paylaşım hiçbir reklam yok. Bu arkadaş daha önce orada çalışmış olabilir, e
Selam

Bir arkadaşım 2 gün önce bir restoranda bu akşam canlı müzik yapacağını söyledi. Gelemem dedim ama sürpriz yapmak istiyorum. Fakat baktım ki gösterdiği afişteki restoranın instagram hesabında bu canlı müziğe dair hiçbir paylaşım hiçbir reklam yok.

Bu arkadaş daha önce orada çalışmış olabilir, evvelki afişlerden paylaşmış olabilir gibi geldi aklıma ama niye böyle yapsın anlamadım. Bir restoran yapacağı canlı müziği duyurmaz mı yahu, ne dersiniz?

Ek, iki küçük ayrıntı vereyim:

1. Onunla aramızda bir şeyler olacak gibi ama karşılıklı çok kastırıyoruz, ergen olmadığımız için epeyce temkinli ve hatta korkağız öyle diyeyim.

2. Benim evim o mekana çooook uzak. Belki 45 km. Gidersem metroyla gidip metroyla dönmem gerek. Kendisi de bana "Eskişehir'e yakın oturmasaydın gelirdin belki" dedi hatta. Gideceksem gerçekten öyle bir programın olması gerekiyor yani.
0
muhayyer divan
(11.06.22)
Nasıl gerildiysem aklıma bile gelmedi bu çözüm... teşekkürler.
0
🌸muhayyer divan
(11.06.22)
Kurumsal bir yer degilse paylasmiyorlar genelde, hatta mekanda cok musteri yoksa son dakika iptal bile edebilirler kafalarina gore.

Arayip sormak en iyisi +1
0
brkylmz
(11.06.22)
(6)

Telif hakkı ödemesi

muhayyer divan
SelamBir müzisyenin parçalarını dinlerken telif hakkını aracı şirkete değil tamamen onun kendisine ödemek istesem, bu işin rayici ölçüsü nasıldır nasıl öğrenebilirim? Spotify youtube gibi alanlara vicdani reddim var da. İnsanların sanatlarından nemalanıyorlar, aldıkları tık ve indirme sayısı yetmezm
Selam

Bir müzisyenin parçalarını dinlerken telif hakkını aracı şirkete değil tamamen onun kendisine ödemek istesem, bu işin rayici ölçüsü nasıldır nasıl öğrenebilirim? Spotify youtube gibi alanlara vicdani reddim var da. İnsanların sanatlarından nemalanıyorlar, aldıkları tık ve indirme sayısı yetmezmiş gibi..
0
muhayyer divan
(08.06.22)
itunes gibi sistemlerden şarkıyı / albümü satın alabilirsiniz.
0
atom karincanin torunu
(08.06.22)
iyi de sanatçılar spotify ve youtube'tan, onların sanatçıdan faydalandığından daha çok faydalanıyor. isteseler koymazlar hiçbir yere, paylaşanı da sildirirler.
0
bohr atom modeli
(08.06.22)
maalesef öyle bir yöntem yok. spotify'dan dinlemeye devam edip üstüne istersen konserlerine bilet alabilirsin. gitmek zlorunda değilsin neticede. yani gidip de mesela avusturyalı bir grubun avusturya'daki konser biletini internetten satın alabilirsin.

başka türlü de destek olamazsın aracısız. aracısız müzik yok.
0
alperz
(08.06.22)
Böyle bir şey için Web 3.0'ı beklemen lazım. O da şu an sadece fikir aşamasında. Telifin doğrudan eser sahibine aktığı bir sistem dünyada yok şu an.
0
himmet dayi
(08.06.22)
Peki diyelim ki mevzubahis müzisyen kişi benim arkadaşım. Onun diyelim 10 şarkısını dinliyorum, şarkı başına kaç lira ödemem gerektiğini kim belirliyor? Platformlardan şarkıyı kaça satın alıyoruz? Ama satın almak demek aylık kiralamak demek değil dimi?
0
🌸muhayyer divan
(09.06.22)
bu sektör çok boktan. yayın şirketleri kendi belirliyor üç aşağı beş yukarı. internette yazar kimin ne kadar ödediği. ortalama ücret dinleme başına yarım cent civarında.

orada yayınlasan adamların fiyatına mahkumsun. yayınlamasan adamlar bir yerde senin reklamını da yapıyor sayılır. orada bulunman da gerekiyor. dolaysıyla konsere ve diğer merchandise işlerine abanmak lazım.
0
alperz
(09.06.22)
(3)

ruh hekimlerinin hastaya karşı gizlilik yükümlülüğünün

anon1m
Sınırı nedir? Suç oluşabilecek ancak fikir düzeyinde şeyleri ne yapıyorlar mesela.
Sınırı nedir? Suç oluşabilecek ancak fikir düzeyinde şeyleri ne yapıyorlar mesela.
0
anon1m
(04.06.22)
O fikirleri not edip hangileri terapilerle iyileşti hangilerinde ilerleme sağlanamıyor diye takip ediyorlardır. Ama suç işlenirse bence sorumlu olmazlar. Sadece polisin araştırmasında "bu şahsın böyle bir potansiyeli varmış, yapmış olma ihtimali arttı" istibası oluşur. Bence.
0
muhayyer divan
(04.06.22)
Erva
(04.06.22)
Kişinin kendisine ya da başkalarına zarar vereceği kanaati oluşursa doğrudan ilgili makamlarla bunu paylaşma yükümlülüğü var.
0
kaptankedi
(05.06.22)
(4)

Amerikan donanmasına karşı namaz kılmak ne demek

işimdeyim gücümdeyim
34 yaşında adamım, ülkenin şu saçma salak olaylarını hala tam kavrayabilmiş değilim.Az önce gene sözlükte gözüme çarptı.Ne bu şimdi?Ne alaka amerikan donanmasına karşı namaz kılmak?Biri özet geçebilir mi malum kişiye anlatır gibi?
34 yaşında adamım, ülkenin şu saçma salak olaylarını hala tam kavrayabilmiş değilim.

Az önce gene sözlükte gözüme çarptı.

Ne bu şimdi?
Ne alaka amerikan donanmasına karşı namaz kılmak?
Biri özet geçebilir mi malum kişiye anlatır gibi?
0
işimdeyim gücümdeyim
(04.06.22)
m.enbursa.com

Bu mevzu galiba
0
ceketimi alip cikcam
(04.06.22)
Çok eski mevzu. öncesinde o zamanki siyasi ortamı ve kıblenin ne tarafta olduğunu o kimselerin gerçekte kim olduğunu düşünmek gerekiyor sanırım
0
Erva
(04.06.22)
Kıbleye dönmemişler amerikan donanmasına dönüp kılmışlar namazı. Bence burada problem, namazın nerede kılındığı. Amerikan donanmasından önce önünde herhangi bir insan da olabilir ama nihayetinde ya topluca kılıyorsan camide kılarsın ya da bireysel kılıyorsan belli bir odada bir evde vs kılarsın namazı. Sanırım burada yapılan şey namazı topluca ve bildiğin toplumun gözü önünde gemiye dönerek, gemiyle arasına fazla mesafe koymadan namaz kılmak. Yoksa herhangi bir kapalı yerde olunsa nasıl ölçülsün ki donanmaya dönüldüğü?

O dönemde genelevlerde çalışan kadınların grev yaptıkları da biliniyor. Biz elin gavuruna iş yapmayız deyip dükkanı kapatmışlar.
0
muhayyer divan
(04.06.22)
yapan ülkücüler falan değil bizzat siyasal islamcılar.

(bkz: altıncı filo'nun kıble olması)
0
paintov
(05.06.22)
(1)

türk müziği diye hatırlıyorum ama... neydi bu?

tabudeviren
https://voca.ro/1ktCteRfA4vbbaşlangıç kısmı bu.. hızlı bir şekilde çalan bir şeydi. bilen olmazsa komple çalacam :)
voca.ro

başlangıç kısmı bu.. hızlı bir şekilde çalan bir şeydi. bilen olmazsa komple çalacam :)
0
tabudeviren
(03.06.22)
Nihavend Longa

youtu.be
0
muhayyer divan
(03.06.22)
(1)

yıllarca antidepresan kullanmak ve istemsizce oluşan göbek

iyi olmayan gececi
şu sıra selectra ve ketya kullanıyorum. yediğime içtiğime dikkat edip spor yapmama rağmen göbeğim bir türlü gitmiyor. Siz ne yapmalıyım?
şu sıra selectra ve ketya kullanıyorum. yediğime içtiğime dikkat edip spor yapmama rağmen göbeğim bir türlü gitmiyor. Siz ne yapmalıyım?
0
iyi olmayan gececi
(03.06.22)
Antidepresanların göbek yaptığı bilgisi muhtemelen bir hipotezdir, çalışılması lazım. Çok uzun zaman antidepresan kullandım ama kilo yaptığını biliyorum sadece, göbek meselesi daha farklı olsa gerek.

Göbek bölgesindeki yağlanmadan insülin metabolizması sorumlu diye biliyorum. İnsülin direncş varsa göbek vardır diyor Canan Karatay. Hayatını en sağlıklı düzene koyarsan ve beslenmeni de en sağlıklı şekilde ayarlarsan, gece uykularını en iyi şekilde uyursan o göbek gidebilir bence.
0
muhayyer divan
(03.06.22)
(6)

Kedim halsiz

stejerners
Kedim bugünlerde halsiz. Macun,yaş mama ne varsa verdim. Veteriner hekim, vitamin de verdi ama onu pek sevmedi. Ne yapabilirim başka?Edit : Genel kontrolden geçti, sağlıklı çok şükür. İç parazit de yeni yapıldı. Suyu var, güneşleniyor da. Ödül maması, kuru ve yaş maması, suyu eksik olmuyor. 5 yaşınd
Kedim bugünlerde halsiz. Macun,yaş mama ne varsa verdim. Veteriner hekim, vitamin de verdi ama onu pek sevmedi. Ne yapabilirim başka?

Edit : Genel kontrolden geçti, sağlıklı çok şükür. İç parazit de yeni yapıldı. Suyu var, güneşleniyor da. Ödül maması, kuru ve yaş maması, suyu eksik olmuyor. 5 yaşında erkek siyam kedisi. Eskisi gibi çok hareket etmiyor, halsizden kastım o.
0
stejerners
(15.05.22)
Sıcaklardan olabilir. Bizim kedi de yaza geçerken halsizleşiyor. Eğer hekim muayene edip fiziksel bi problem bulmadı ise kendi haline bırak derim.
0
elorelia
(15.05.22)
Su içiyor mu, güneş görüyor mu, temiz hava alıyor mu... yaşı kaç o da önemli.
0
muhayyer divan
(15.05.22)
tahlil yapıldı mı?

bir de nasıl halsiz?
normalden çok mu uyuyor, yürürken zorluk mu çekiyor, iştahı mı yok?
halsizlik çok geniş bir tanım.
0
blatta hiberna
(15.05.22)
iki önemli faktör var iştahı nasıl, kilo kaybediyor mu ? tahlil yapıldı derken nelere bakıldı ? kısırsa ve bu uyuşukluk yavaş yavaş yıllar içinde olduysa yaşlanma belirtisi olabilir. ama 1-2 haftalık süreçte halsizleşti ise iyiye işaret değil. bu durum basit bir diş ağrısından böbreklerde ciddi bi soruna kadar gidebilir.
0
orpheus
(15.05.22)
kediler genelde istahsiz olmaz, eger istah da sorun var ise kedide de sorun vardir. jan tahlili yapildi mi ? bence baska bor veterinere gec olmadan gidin derim
0
oscar
(16.05.22)
@oscar iştahı iyi neyseki. Bugün daha iyi, kıpır kıpır. Sağolun arkadaşlar.
0
🌸stejerners
(16.05.22)
(2)

Biorezonans tavsiye

filthy humanoid
Selamlar,15 senedir sigarayı bırakamayıp tek denemediği yöntem olarak biorezonans merkezi aramaktayım. Hiç placebo, tokatmeister muhabbetinde değilim; senelerdir gitmemiş olmamın nedeni zaten bu zamana kadar böyle düşünmüş olmamdı.Ama etrafımda çok örnek var ve yeterince kendimi aptala yatırabilirse
Selamlar,

15 senedir sigarayı bırakamayıp tek denemediği yöntem olarak biorezonans merkezi aramaktayım. Hiç placebo, tokatmeister muhabbetinde değilim; senelerdir gitmemiş olmamın nedeni zaten bu zamana kadar böyle düşünmüş olmamdı.

Ama etrafımda çok örnek var ve yeterince kendimi aptala yatırabilirsem olabilir diye düşünüyorum :D:D

İstanbul tercihen anadolu yakasında tavsiye edebileceğiniz merkez tesis adı ne ise buraya sallarsanız yanağınızdan bir makas alabilirim.

tşk sçs
0
filthy humanoid
(15.05.22)
Bende biyorezonans kesinlikle işe yaramamıştı. Para kaybetme derim. Eft yöntemi var onu öğren ve uygula. Çok etkili olacaktır. 3 ay 6 ay 1 sene gerekiyorsa yap ama muhakkak kalıcı olarak kurtuluyor insan.
0
muhayyer divan
(15.05.22)
babam biyorezonansla bıraktı.
başka konularda da etkisini gören çok fazla tanıdığım var.
babamınki kadıköy'de bir yerdi ama adını hatırlayamıyorum.
iyi bir yere giderseniz etkisi oluyor kesinlikle.

eft'nin işe yaraması uzun sürer.
0
blatta hiberna
(15.05.22)
(3)

Ne olacak bu çevreden gelen evlen baskısı?

kinyas ve kayra 23
şuraya gelip başlık açacak kıvama gelir miydim bu konu da diyordum -ki geldim. o radde'ye geldim. 32 yaşında erkek bir bireyim. çevremde çokta olmasa 3-4 tane kız gösterildi ve hiçbirini beğenemedim. evet 30'lara gelince seçicilikte fazla oluyor buna bu yaşa gelince hak verdim ama hakikaten çevremde
şuraya gelip başlık açacak kıvama gelir miydim bu konu da diyordum -ki geldim. o radde'ye geldim. 32 yaşında erkek bir bireyim. çevremde çokta olmasa 3-4 tane kız gösterildi ve hiçbirini beğenemedim. evet 30'lara gelince seçicilikte fazla oluyor buna bu yaşa gelince hak verdim ama hakikaten çevremde gösterilen kızları beğenmedim ve görüşmek istemiyorum. hatta evliliğe bile hazır değilim. değişik bir özelliğim var belki ama evleneceğim kadın da yüz güzelliği de istiyorum kalp güzelliği kadar mesela. buna hakkım yok mu benim? gösterilen kızlar hem yaşından büyük bir görünüme sahip, hem de benim zevkime uymayan tipler. sadece güzellik de değil olay, profline yaşayış biçimine, ailelerine de baktım fotoğraflar aracılığıyla bana uymuyor. yani anne babamın hatta yengemin çevresindeki kızlar hep aynı yüzler sanki. görüşmeye de görüşürüm diyorum ama bana önerlien kızlara da evlenme fikri verilerek karşıma çıkarılıyor. hani tanışınca, uyuşmayınca yol versem ben kötü hissederim.

nasıl kurtulacağız bu döngüden? lanet olsun ki ben de çevremde kendi istediğim birini "işte bu benim kız arkadaşım" diyecek birini de bulamıyorum. hep birilerinin eline mahkumum gibi. -lanet gitsin ki-
0
kinyas ve kayra 23
(12.05.22)
"Ben güzellik arayan biriyim, bunu beğenmedim" deyip çıkacaksın işin içinden. Bir süre sonra bıkarlar.
0
muhayyer divan
(13.05.22)
Bence ilk görüşerek şans vermelisin. 1 kere görüşeceğini, yalnızca bir kahve içip sonrasında karar vereceğini de belirterek görüşebilirsin.

Enerjinin çok uyduğu biri gözüne güzel gelmeye başlayacak zaten. Güzellik göreceli.

10 üzerinden 5 güzeller sana 8 gibi görünecek eğer onun halinden tavrından etkilenirsen.
0
zimbirik
(13.05.22)
ya 32 yaşında bu yenilgi triplerine girdiysen bayaa bu savaşı kaybetmişsin sen :)

Özetle edepsizleşeceksin. Memeleri güzel mi? Değilse göstermeyin dedi bi arkadaşım o günden sonra bi daha bulaşmadılar.
0
lcha
(13.05.22)
(4)

fibromiyalji-kronik ağrı için fizik tedavi - nöral terapi

kaufman
selamlar sevgili fibromiyalji akranları ve kronik ağrı paydaşları. şimdi ben birkaç şey denedim. kuru iğneleme, elektroterapi gibi. içinde bulunduğum gerçekliğin daha yüksek ve uzun süreli bir dedikasyon istediğinin de farkındayım ancak gittiğim doktorlar, fizik tedaviciler beni maalesef ki memnun e
selamlar sevgili fibromiyalji akranları ve kronik ağrı paydaşları. şimdi ben birkaç şey denedim. kuru iğneleme, elektroterapi gibi. içinde bulunduğum gerçekliğin daha yüksek ve uzun süreli bir dedikasyon istediğinin de farkındayım ancak gittiğim doktorlar, fizik tedaviciler beni maalesef ki memnun etmiyor. şöyle işini layığıyla yapan, bilgili bir fizik tedavici var mıdır bildiğiniz istanbul'da. lütfen beni sevdiğiniz şifacılara yönlendirin zor durumdayım :(((
0
kaufman
(21.04.22)
Fibromiyaljinin fizik tedavi değil bağırsak florasıyla doğrudan ilişkili olduğunu biliyorum. Yani kasları çalıştırmak, hareketsiz yaşam tarzından uzaklaşmak anlamında gerekli ve önemli ama fibromiyaljiyi oluşturan şey daha çok beslenmedeki yanlışlıkların voltran oluşturup beynin kafasını kızdırması. Vücutta çok çeşitli yanlış gıdaların birleşmesi ile yangı oluşuyor ve bu durum hem kaslara hem eklemlere yerleşiyor, ağrı yapıyor.

Beyaz un veya piyasada paketli olarak bulunan unlar diyelim, çünkü hakiki ve genetiği değiştirilmemiş unlar da var onlar çok daha az zararlı oluyor, genel geçer unlarla yapılmış gıdaları çok azaltmak, ayrıca sofra şekeri, glikoz şurubu fruktoz şurubu gibi yapay şekerlerden yapılmış yiyecek ve içecekleri de en az unlular kadar azaltmak gerekiyor. Sadece bu ikisi bile fibromiyaljiyi çok çok azaltabiliyor.

Bence başlangıç olatak %50 düşürüp zamanla (mesela 2'şer haftada bir) daha da azaltarak, bedeninizin izin verdiği miktara (bu bende 10'da 1 gibi bir şey mesela) ulaşıncaya kadar azaltmaya devam etmek, beslenme alışkanlığı olarak yerleştirmek gerekiyor. Çünkü gerçekten artık unlar un değil şekerler şeker değil yani...

Bir de stres yükünü azaltmak gerekiyor. Vücutta stres hormonları belli bir seviyenin üstüne çıktığında ve o seviyede normalden fazla kaldığında vücut problem çıkarıyor "yapma bana bunu işim gücüm var" diye. Bunun için de 2 önemli bedensel çalışma işi çözüyor:

1. Muhakkak geceleri uyumak, melatonini olabildiğince bedenin kullanabilmesini sağlamak. Bunun için saat 23.00'de tam karanlık bir odada uykuya dalmış olmak gerekiyor. Bedenin ihtiyacı kadar (mesela 7 saat ise 6 değil 7 saat) uyumak. Bu, insanı kafadan her türlü stres depresyon hatta iştah probleminden kurtaran bir şey, yaşadım biliyorum.

2. Gündelik hayata temiz havada yapılan yürüyüşler veya sporlar eklemek. Hareketlilik. Eğer hareketiniz hiç yoksa ev işleriyle bile başlamanız mümkün. Merdiven kullanmak bile bişeydir. Ama inatla hayata yerleştirebilmek önemli, o kasların çalışmasına ve endorfin salgılatmalarına beynin ve kasların çok ihtiyacı var. Özellikle yaşlılığın en az hasarla yaşanması için.

Çok geçmiş olsun... (doktor değilim fibromiyalji hastasıyım sadece).
0
muhayyer divan
(22.04.22)
teşekkür ederim zaman ayırıp böyle detaylı bir cevap verdiğiniz için. ben halihazırda kendi vücut ağırlığımla senelerdir spor yapan, hatta bundan önceki yaz yüzlerce kilometreyi haftada yürüyecek kondisyonda biriydim. ancak "içine atmak", birtakım duygusal hafif düzeyli travmaların akümülasyonu, yanlış postür ve saatlerce oturmak halihazırda hassas olan sırt ve boyun bölgemde çok fazla tetik noktalar oluşturdu. yaklaşık dört aydır günlük ağrılarla cebelleşiyorum ancak son iki haftadır durumum daha da ağırlaştı. o yüzden şu ağrıyı daha çekilebilir bir noktaya getirmek için bilgili bir şifacı arayışındayım. diyetin çok büyük önemi olduğunu görüyorum, ancak hayatıma yayacağım, deneme-yanılma yoluyla kendim için uygun durumu bulmaya çalışacağım bir süreç. memnun kaldığınız bir doktor fizyoterapist kontağı var mıdır sizde? size de çok geçmiş olsun.
0
🌸kaufman
(22.04.22)
2018'den beri cebellesiyorum diyebilirim, 4-5 mr cektirdim, birsuru kan testi falan birsey bulamadilar.

Bu surec icinde fizyoterapi, kayropraktik terapi, lazer, $ok, dry needle, sise cektirme, vs ne varsa denedim hic bir ise yaramadi.

Benim daha cok sol kalcami ve sirtimi (kol arkasi) etkiliyor. Sol kalcaya kortizon yaptilar o da bir ise yaramadi, hatta daha da kotulestim.

Benzer tanilari olan bir arkaasi Cymbalta diye bir antidepresana baslattilar, oldukca memnun kaldi. Bana da doktor ayni ilaci onerdi.

Gluten diyeti iyi gelebilir diye ben de duydum.

Bakacaz..
0
cooperr
(22.04.22)
fibromiyaljim ya da kronik ağrılarım yok ama belki birilerine yardımcı olur diye paylaşmak istedim.

fibromiyaljiye direkt olarak bilinçaltından bakıldığındaki nedeni "durmak ve/veya dinlenmek istemek"tir.
yani bilinçaltınızda aslında durmak ve dinlenmek istersiniz, bunu talep edersiniz ama bilinçüstünde hayat devam eder ve tabii ki durmazsınız.
beyniniz de der ki, "durmak istedin, ben de sana engel çıkartarak durmanı sağlıyorum ve seni dinlendiriyorum."

psikolojik açıdan incelemek isterseniz hastalığınızın başladığı dönemi, yaptığınız işi, üstlendiğiniz sorumlulukları, hastalığın başladığı dönemde veya hemen öncesinde hayatınızda ne olduğunu biraz düşünün.

bunun temelinde birçok şeyde olduğu gibi değersizlik duygusu yatar çünkü dinlenmek ve durmak istediğiniz halde kendinizi sürekli hırpalamak kendini hor kullanmak demektir ve içsel anlamda özdeğersizliği sembolize eder.

eğer iyice derinlere gidebilirseniz bu yorulma ve çalışma sürecinin neyle başladığını, bu sayede kimlerin sorumluluğunu yerine getirdiğinizi, kimden takdir görmek için kendinizi hor kullanmak pahasına ve durmak istediğiniz halde durmadan çalıştırdığınızı düşünebilirsiniz.
yüzde 99 çocukluğunuzla ilgilidir.
ya bir anı ya bir duygu ya bir olay ya bir travma ya da şahit olunan bir şeyle ilgisi vardır.

örnek olarak açıklamak gerekirse, babanız "işleyen demir ışıldar" diyordur ve sizi sadece çalışkanlığınızı, çalışarak başardıklarınızı övüyordur.
babanızdan takdir görmek için bilinçaltınızda istemediğiniz hâlde deli gibi çalışırsınız.

anneniz çalışkan arkadaşınızı övüp sizi sürekli çalışkan olmamakla suçluyordur.
veya sadece çalışarak bir şeyler elde edeceğinize kodlanmışsınızdır çünkü babanızın sabahlara kadar çalıştığına şahit olursunuz ve "ev böyle geçindirilir" ya da "çalışmak bu demektir" algısı size kazınır.

veya bir kadın olarak kocanızın sorumsuz olduğunu düşünerek ya da bir şekilde evde daha ağır olan yükü siz taşıyorsunuzdur çünkü ya küçüklüğünüzde sorumluluk kavramını yanlış öğrenmişsinizdir ya da ailenizde de bunun benzeri ya da tam aksi bir model vardır.

kendi hayatınızı ve geçmişinizi bu tarz açılrdan biraz deşmenizi öneririm.

bilinçaltı tamamen kendini korumaya, güvende hissetmeye programlıdır ve düz mantıkla çalışır.
yani durmak istersen durdurur ve bunu ne şekilde yaptığını önemsemez.
kendini korumak için durması gerektiğine inanıyorsa bedeni hasta eder.

böylece çevreden gelen "çalışmıyorsun, yapmıyorsun, etmiyorsun" kınamalarına, uyarılarına ve şikâyetlerine karşı da ağrınızı olması bir mazeret yerine geçer.
yani durmak için geçerli bir nedeniniz olur.
kendinize karşı bile.

üstelik sürekli ağrı çektiğiniz için de size ihtimam gösterilir, ki buradan da beslendiğiniz bir kanal oluşabilir.
zaten hastalık bilinci aslında çocuk bilincidir.
temelde her hastalığın altında "beni görün, beni anlayın" düşüncesi yatar ve buna ihtiyaç duyulan çeşitli zamanlarda ve şekillerde hastalık aracılığıyla çocukluğumuza döneriz.
nezlede de, kanserde de, egzamada da dolaylı olarak böyledir.

psikolojik çözümlemeler yapmak hastalıkların bazen bir kısmının, bazen de tamamının çözülmesini sağladığı için belki biraz düşünmek iyi gelebilir diye düşündüm.
umarım bir an önce sağlığınıza kavuşursunuz.

herkese geçmiş olsun.
0
blatta hiberna
(22.04.22)
(2)

Yamtar ne demek?

amortisman
Selam,Sözlük anlamını sormuyorum. Günümüzde kimler için kullanılıyor bu?
Selam,

Sözlük anlamını sormuyorum. Günümüzde kimler için kullanılıyor bu?
0
amortisman
(04.04.22)
Günümüzde kullanılmıyor. Bizim evde bir kedimizin adı yamtar. Onu da annem, kediyi aldığı kişi "çok kocaman bir kedi olacak bu, zaten her şeyi yiyor hiçbir şeye burun kıvırmıyor" dediği için, kocaman olunca aynı Bozkurtlar romanındaki Yamtar gibi olur diye koymuş. Yani yamtar isminin bizdeki karşılığı "çok iri yarı vücudu olan ve çok yiyen, her şeyi yiyen savaşçı erkek".
0
muhayyer divan
(04.04.22)
günümüzde kullanılıyor aloha snackbar'in de dediği gibi. başka ideolejilerdekiler ülkücülerden veya latent ülkücülerden bahsederken aşağılayıcı ve komik bir anlam yükleyerek sıfat olarak kullanılabiliyor.
0
semaforo de medianoche
(04.04.22)
(5)

Kahvaltıda çay yerine ne içilmeli?

komando kani var bende
Merhaba çayı azaltmak istiyorum. b 12 ve d vitamini eksikliğine sebep oluyor. Ne içilmeli?
Merhaba çayı azaltmak istiyorum. b 12 ve d vitamini eksikliğine sebep oluyor.


Ne içilmeli?
0
komando kani var bende
(20.03.22)
Ben olsam çaydan vazgeçemem, daha çok güneşe çıkarım daha fazla b12 alırım. Ama çayı kesmek daha kolayına geliyorsa yeşil çay olabilir, bitki veya meyve çayları olabilir, süt veya kefir olabilir...

Kahvaltıda hiçbir şey içmeyi sevmeyip kahvaltı sonrası kahve veya 1 küçük bardak çay içenler var o da bir seçenek.
0
muhayyer divan
(20.03.22)
espresso ya da filtre kahve
0
gabe h coud
(20.03.22)
Su. Siyah çay sevmediğimden su içiyorum senelerdir.
0
kobuzchu kiz
(20.03.22)
Su an ben de bu arayistayim cay ve kahveyi bırakmak istiyorum.demir basladigimdan beri kahve istegim azaldi ama yine de cayin yerini özellikle kahvaltida bir sey tutmaz gibi
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(20.03.22)
Ihlamur
0
oyokbuyoknevar
(20.03.22)
(3)

Ankara'da eve muayeneye gidebilen endokrinci

muhayyer divan
Merhaba,Geçenlerde bahsetmiştim, anneannemin aşırı ateş basması ve sonra aşırı üşüme sıkıntısı var. Bir şekilde eve sağlık hizmeti gelebildi ve kan tahlili yapılmış, tah ve t3 değerleri biri yüksek biri düşük çıkmış. Anneannemle birlikte yaşayan teyzem nörolog arıyor ama ben bu sonuçları ve anneanne
Merhaba,

Geçenlerde bahsetmiştim, anneannemin aşırı ateş basması ve sonra aşırı üşüme sıkıntısı var. Bir şekilde eve sağlık hizmeti gelebildi ve kan tahlili yapılmış, tah ve t3 değerleri biri yüksek biri düşük çıkmış. Anneannemle birlikte yaşayan teyzem nörolog arıyor ama ben bu sonuçları ve anneannemi bir endokrinci görmeli diye düşünüyorum, öncelikle ne dersiniz, sonra Ankara'da bildiğiniz iyi bir endokrinci var mı, ikna edebilirsem eve götürmek için, olmazsa anneannemi ona götürmek için. Yardımcı olursanız çok sevinirim...

İyi kandiller...
0
muhayyer divan
(17.03.22)
Liv hospitalin online gorusmeleri de vardi..
Belki bazi hastanelerin de vardir...
0
omonia
(17.03.22)
En yakın hastanenin evde bakım servisine başvurun. Anneannem de evden çıkamıyor ve 2 haftada bir kan almaya geliyorlar. Kan sonuçları çıkınca da doktoru telefonla anneannemi arayıp ilaç dozlarını ayarlıyor.
0
curukturpkokusu
(17.03.22)
Tahlil yaptırdık ama 3 haftada zor geldiler ve eve girip evden çıkmaları toplam 5 dk sürmüş, ne olduğunu anlamamış teyzem de anneannem de. Bu nasıl bir hizmet anlamadım. Güvenemiyorum açıkçasıç
0
🌸muhayyer divan
(17.03.22)
(6)

yatak odasında uyumayı seven kedili eve bebek geliyor.

elorelia
2,5 yaş civarı kısır, erkek kedimiz var. gece kah aramızda yatıyor, kah ayak ucumuzda takılıyor, odaya girip çıkıyor... kafasına göre yani. ama tabi ki kapalı kapılara alerjisi var. yatak odası kapısını kapatırsak tırmalıyor, kırmaya çalışmışlığı da var. normal şartlarda kendisiyle uyumaktan memnunu
2,5 yaş civarı kısır, erkek kedimiz var. gece kah aramızda yatıyor, kah ayak ucumuzda takılıyor, odaya girip çıkıyor... kafasına göre yani. ama tabi ki kapalı kapılara alerjisi var. yatak odası kapısını kapatırsak tırmalıyor, kırmaya çalışmışlığı da var.

normal şartlarda kendisiyle uyumaktan memnunuz.

yalnız 23 haftalık hamileyim, bebek doğunca beşiği yatak odasına alacağımız için kediyi napsak bilemedik. bebek gelir gelmez odadan atıp psikolojisini bozmak istemediğim için önden önlem alayım diyorum.

napmalıyım, ne zaman odaya almamaya başlamalıyım? benzer tecrübelilerden fikir bekliyorum, teşekkürler.

i.hizliresim.com
0
elorelia
(16.03.22)
Bebek icin hayvan sagliklidir. Kiskanmaz zarar vermez. Aynen devam edin. En fazla bu olur.
youtu.be
0
halk
(16.03.22)
aynısının köpekli versiyonunu tecrübe ettim. bizle yatmaya devam etti. hiçbi sıkıntı olmadı. sadece arada kalkıp ses yapıyorsa bebeğin ilk zamanlarda uykusu çok hafif olduğundan sinir bozucu olabiliyor. bebeği birkaç ay sonra ayrı odaya geçirdik zaten.
0
pide
(16.03.22)
Bizim yeğen de beşiğinde kediyle yatarak büyüdü, sorun yaşamadılar. Hatta kendini kimseye sevdirmeyen yabani kedi insancıllaştı, bizim bile kucağımıza çıkmaya başladı.

Oğlunuz çok güzelmiş, benim için burnunu öpün :)

Edit: Ay elo'nun sorusuymuş, kim olduğuna bakmamışım. Madem öyle sıkıştır kediyi, evire çevire öp benim için.
0
kobuzchu kiz
(16.03.22)
Herkes iyi hoş demiş ama yine de bu kadar da toz pembe bakmamak lazım. Ben de kedime aşığım ve hayatımda daha fazla sevdiğim bir canlı yok. Ama yine de bu, gece uyurken 6 kilo haliyle üstümde tepindigi gerçegini değiştirmiyor. Aynısını yeni doğmuş bebeğe yapsa, uyurken karnına filan hoplasa hiç hoş olmaz.

Şimdiden ödül maması vs alıştırmak lazım odadan çıkmaya.
0
kaptan maydanoz
(16.03.22)
bizim de bebeğimiz doğalı 2 hafta oldu. geceleri bizim koynumuzda uyuyan da bi kedimiz var.
bebek eve gelince ilk 1-2 gün odaya almayalım dedik ama gecenin köründe miyavlamalarından rahatsız olup mecburen aldık. hep beraber yatıyoruz yatakta artık :) bebeğe temkinli yaklaşıyor zaten kedi. amacı bizim yanımızda yatmak sadece.
0
contavolta
(16.03.22)
Bilmiyorum inanır mısınız ama kediler laftan anlar. Ona anlatın, bak kediciğim ben hamileyim sen de farkındasındır, bu beniş doğumca bir süre bu odada kalacak ve senin buraya girmen sakıncalı. Sen artık (bebek için düşündüğünüz odayı da işin içine katın) şu iki oda dışında dolaş deyin. Anlatın ona, laftan anlar. Kıskanmak yok deyin, ben nasıl seni çok seviyor ve koruyorsam sen de benim bebeğimi koru deyin. Bir de veteriner hekime danışın, internetten de araştırın, belki hoyrat bir hekime denk gelirseniz alternatifiniz olsun. Ama anlatın, severken öperken anlatın. Bence anlar ve uyum sağlar.
0
muhayyer divan
(16.03.22)
(6)

Memurun özel sağlık sigortası yaptırması mümkün mü?

muhayyer divan
Merhaba,Soru başlıkta. Eğer mümkünse işin incelikleri neler, hangi şirket saha iyi, bilen varsa aydınlatırsa çok sevinirim...
Merhaba,

Soru başlıkta. Eğer mümkünse işin incelikleri neler, hangi şirket saha iyi, bilen varsa aydınlatırsa çok sevinirim...
0
muhayyer divan
(15.03.22)
tabi ki mümkün. özel bir hizmet, paranız varsa alırsınız.

allianz üzmez.
0
benaslinda
(15.03.22)
Firma bazında tavsiye veremem bazı kamu kurumlarının hali hazırda anlaşma yaptığı tamamlayıcı sağlık sigorta şirketleri olabiliyor. Öncelikle kurumunuzun her hangi bir şirketle anlaşması var mı onu soruşturun. Nihayetinde mecburi bir işlem olmadığı için siz talep etmediyseniz yapılmaz. O yüzden böyle bir anlaşma olup sizin henüz duymamış olma ihtimaliniz var.
0
nihayet
(15.03.22)
Niye tamamlayıcı sağlık sigortası değil de özel sağlık sigortası düşünüyorsunuz?
0
Mirket
(15.03.22)
@Mirket

Tamamlayıcı sağlık sigortası denen şeyden haberim olmadığı için... :) konuyu iyice öğrenmem lazım...
0
🌸muhayyer divan
(15.03.22)
Tamamlayıcı sağlık sigortası, Devlet sigortalıların özel hastane işlemlerinde alınan farklar için düşünülmüş bir sigorta şekli.
Masrafın bir kısmını zaten devlet ödediği için TSS'nda primler epey düşük oluyor.
Siz bence TSS yaptırın.
Öncelikle bulunduğunuz bölgede gitmek isteyebileceğiniz özel sağlık kuruluşlarının listesini çıkarın.
Her sigorta şirketinin her özel sağlık kuruluşuyla anlaşması yok. Sizin hastanelerle anlaşması olmayan sigorta şirketlerini böylelikle elemiş olursunuz.
Sonra,
Sigorta şirketlerinin sigorta paketleri var.
Örneğin, yılda 5 ayakta tedavi ve tüm yatarak tedaviler paketi,
veya,
Sadece yatarak tedaviler paketi,
+ doğum paketi
+ diş paketi
+ yılda bir check up paketi. vs
Böyle paketlerden size en uygun olanını ve o paketi sunan sigorta şirketini seçin.

Bir ince nokta şudur. Hiçbir sigorta şirketi, doğumdan gelen veya sigortalanmadan önce başlayan rahatsızlıkları kapsam içine almaz.
0
Mirket
(15.03.22)
Her özel hastanede TSS geçmediğinden (mesela Acıbadem) benim tavsiyem :
Ayaktan tedavi için TSS ,
+ Yatarak tedavi için de en ucuz paketli Özel sağlık sigortası
0
arenas
(16.03.22)
(3)

Kan değerlerime nasıl baktırabilirim

furry burns
Merhaba arkadaşlar,Genel olarak halsizlik, uykusuzluk ve sürekli üşüme hallerim var. 2-3 yıl önce sağlık ocağında değerlerime baktırmıştım ve D vitamini (10 seviyesinde -epey düşük) ile B12 vitamin değerlerim düşüktü. Doktorun yazdığı vitaminler sonrasında B12 değerlerim referans değerler arasına gi
Merhaba arkadaşlar,

Genel olarak halsizlik, uykusuzluk ve sürekli üşüme hallerim var. 2-3 yıl önce sağlık ocağında değerlerime baktırmıştım ve D vitamini (10 seviyesinde -epey düşük) ile B12 vitamin değerlerim düşüktü. Doktorun yazdığı vitaminler sonrasında B12 değerlerim referans değerler arasına girdiğinden kesmiştik anca D vitamini çok çok az yükselmişti. Tekrar yazmıştı, ardından pandemi vs derken bir daha kan testine gitmedim. Kendim bir süre alıp kullandım ancak 1 yıldır kullanmıyorum yine hiç fazla yükleme olmasın diye. Ama daha önce geçen o halsizlik, uykusuzluk ve üşüme halleri yine var birkaç aydır. Tekrar değerlerime baktırmak istiyorum ama sağlık ocakları artık D vitamini ölçmüyormuş sanırım. Bir de ben sadece D vitamini değil de magnezyumdur, odur budur tüm değerlerimi görmek istiyorum. Genel bir kan testi nasıl yaptırabilirim. Ve eğer özelde yaptıran varsa son zamanlarda, ne kadara mal olur, ne sürede çıkar ve nerelerde yaptırdınız. Yardımcı olursanız sevinirim.

Şehir İstanbul.
0
furry burns
(15.03.22)
Bir devlet hastanesi Dahiliye servisinden randevu al. Bize anlattıklarını Doktor'a anlatırsan istediğin kan tahlilini de yaptırır, reçeteni de düzenler.
D vitamini konusu önemli. Hallolana kadar bir hekim kontrolünde olman uygun olur.
İhmal etme. Geçmiş olsun.
0
Mirket
(15.03.22)
ankarada özelde endokrinolojide yaptırdım, özel sağlık sigortasıyla herhangi bir ücret ödemedim.
0
yonge and bloor
(15.03.22)
Magnezyumun kandaki miktarı bütün vücuttakine oranla yüzde 1. Doktorlar öyle diyorlar, vücudumuzdaki magnezyumun sadece yüzde 1'i kanda bulunurmuş, gerisi dokularda hücrelerde bulunurmuş. Onun için kandan mg ölçtürmek hiçbir şey ifade etmez diyorlar. Hücre içi mg değerini ölçen testler de aşırı pahalıymış. Bence doktoruna söyle bu mevzuyu, sana şikayetlerine göre bir mg takviyesi önersin. Çünkü magnezyumun bilmem kaç formu var (mg malat, mg bisglisinat, mg taurat vs vs vs) ve mesela mg oksit ve mg sülfat en faydasız formlar. Diğer formların da kendilerine mahsus uzmanlık alanları var. Şikayetlerine göre bir şey vermesi lazım. Geçmişler olsun.
0
muhayyer divan
(15.03.22)
(8)

(Korkuyorum) ellerin-ayakların daima buz gibi olması, ısınamama

megalomaniac
Covid geçirdim pozitif testin üzerinden 15 gün geçti ama ilk günden beri bunu yaşıyorum. İlaç kullanmadan atlattım. Herkes coraspin kullansaydın dedi ama kafama göre alıp içebilir miyim bu ilacı yani ben ağrı kesiciden bile çekinirim çok ağrım olmadıkça. Bi de pıhtı atıyormuş dediler korkuttular. Pe
Covid geçirdim pozitif testin üzerinden 15 gün geçti ama ilk günden beri bunu yaşıyorum. İlaç kullanmadan atlattım. Herkes coraspin kullansaydın dedi ama kafama göre alıp içebilir miyim bu ilacı yani ben ağrı kesiciden bile çekinirim çok ağrım olmadıkça.
Bi de pıhtı atıyormuş dediler korkuttular.
Perşembe dr randevum var ama o zamana kadar yapabileceğim bir şey var mı? Sizce yarın acile vs. gidip en azından önlem için bir ilaç yazdırmalı mıyım? Yoksa direk coraspin mi alıyım içiyim?
0
megalomaniac
(14.03.22)
Kan sulandırıcı faydalı olabilecek bir şey diye veriliyor, icmedin diye öleceksin demek değil. Çok kafaya takma. Bazı doktorlar söylemiyor bile bunu.
El ayak soğukluğu sebebinini bilemiyorum ama hava yüzünden de olabilir, covid süresince az beslenmeden de.
Biraz şekerli sıcak kalorili şeyler tüketip sıkı giyinemk fayda edebilir. Ellerim soğuk diye korkacak bir şey Yok gibi.
Doktor değilim söyleyeyim.
0
kisa
(14.03.22)
panik atak, anksiyete ellerde terleme veya üşüme gibi durumlar yaratabilir, kafanda büyütmüşsün gibi bence gir yorganın altına ısınınca çık dolan varsa elektrikli battaniye aç al çayını kenardan iç. dizi film izle zihnini uzaklaştır bu hastalık mevzusundan. yaşın genç diye tahmin ediyorum pıhtı atma işi öyle herkeste olabilen bir şey değil, yaşı genç olanın da eğilimi vardır, yoksa peynir gibi herkes giderdi.
0
marlonbranda
(14.03.22)
Direkt coraspin alıp günde 1 defa iç. Tercihen akşam yemeğinden 1 saat sonra.

Fakat bu kadar korkulacak bir şey yok, bence sen + haberini aldığından beri aynı şiddette korkuyorsun. Kanın donuyor korkudan. Yapma. Lütfen korku filmleri de izleme. Resmen şartlanmışsın.

Coraspin'i iç, ihmal etme.
0
muhayyer divan
(14.03.22)
Demirin düşmüştür.dilersen bir tahlil yaptır.ilave demir hapı alabilirsin ama doğal yürüyeyim dersen günlük 3-4 hurmaya limon sıkıp ye.hurma sevmezsen nette farklı bitkilerden tavsiyeler var.
0
duptıs
(14.03.22)
Coraspin şidedetle öneriliyor. Negatife döndükten sonra da başladığınız kutuyu bitirmeniz tavsiye ediliyor.

Muhayyer +1
0
ceketimi alip cikcam
(14.03.22)
aslında pıhtı atma olayı çoğunlukla covid olanlara verilen ilaçların yan etkileriydi. soğuk olmak ve üşümek hiç üşümemekten iyidir boşver bir şey olmaz, üşümesen büyük ihtimalle şeker hastası olurdun, böyle düşün en azından.
0
ravenudon
(14.03.22)
Çok teşekkür ederim cevaplarınız için.
Sabah kan testi yaptılar hemogram’a baktılar acilde bir problem çıkmadı. Vitaminlerinize mutlaka baktırın acilde bakmıyoruz dediler, Çarşamba dr grevde olmazsa randevuyla bakılacak zaten.
Covid sonrası üşüme-demir düşmesi çok sık görülüyormuş.
Kaç gündür sürekli buz gibi olunca dedim herhalde kanım çekiliyor ve gidiyorum:) öyle bişey yokmuş. Pıhtı atmasında şiddetli ağrın olurdu dedi doktor.
0
🌸megalomaniac
(14.03.22)
"demir hapı alabilirsin ama doğal yürüyeyim dersen günlük 3-4 hurmaya limon sıkıp ye"

gördüğüm en kötü tavsiye

dalak - ciğer ye; yanında sadece su ve yeşillikler olsun
0
sameidiot solo
(14.03.22)
(4)

Yeğenimin başını yere vurması

m orak
Merhaba sevgili duyuru ahalisi, 2 yasinda kız yeğenim var, daha önce hata yaptığı zaman kızınca eliyle başına vuruyordu ah der gibi vururuz ya hata yaptığımız zaman öyle, şuanda sinirlenince başını yere vuruyormus ben görmedim ama sert vurduğunu söylüyor ablam, bayağı canımız sıkıldı bu duruma, sebe
Merhaba sevgili duyuru ahalisi, 2 yasinda kız yeğenim var, daha önce hata yaptığı zaman kızınca eliyle başına vuruyordu ah der gibi vururuz ya hata yaptığımız zaman öyle, şuanda sinirlenince başını yere vuruyormus ben görmedim ama sert vurduğunu söylüyor ablam, bayağı canımız sıkıldı bu duruma, sebebi ne olabilir neden boyle davranıyor olabilir? Bu durumdan nasil vazgeçirebiliriz?
0
m orak
(13.03.22)
Doktor veya pedagog görsün, yüksek ihtimalle sizin çözebileceğiniz bir şey çıkmayacak. Hiç normal değil.

Bir de 2 yaş çocuğu (daha bebek sayılır) için ne "hata"sı? Ne demek hata yapmak, o nasıl bir yaklaşım çok dikkatimi çekti. Annesi babası da böyle mi davranıyorlar yoksa?
0
muhayyer divan
(13.03.22)
Tam olarak anlatamadim kusura bakmayın, örneğin kizim telefonu ver dediğimiz zaman uzulmus gibi düşünün, o zaman yapıyor
0
🌸m orak
(13.03.22)
ebeveynlik tavsiyesi degildir

istedigi yapilsin diye anne babanin dayanamayacagini bildigi seyleri yapiyorlar genelde o yasta. Bence kendine zarar vermesini engelleyip (sarilmak, kucaga almak vs olabilir) istedigi seyi vermeyerek bu davranisin bi sonuc vermeyecegini gostermek bi yandan da sakince neden bu yaptiginin kendine zarar vermek disinda bi ise yaramadigini, istedigini su su su sebeplerle suan ona veremeyeceklerini anlatmak.

tabi bunu soylemek o kriz aninda yapmaktan cok daha kolay.
0
ocaan
(14.03.22)
basit bir durum olabilir, ancak kendine zarar verme egiliminde olan bebelerde de bu tavra rastlaniyor.
bu yuzden mutlaka bir uzmana danisip gorussunler. ihmal etmesinler.
0
viva paulista
(14.03.22)
(15)

şeker bağımlılığından nasıl kurtulurum

kibritsuyu
ben bir şeker bağımlısıyım.insülin direnci var, simit şeklinde göbek var, grade 2-3 karaciğer yağlanması var, fazla kilo var (bmi: 35), diyabetik denecek ölçüde değil ama açlık kan şekerim de normalin üstünde (115-125 mg/dl). her şey var, yok yok.ama şekere ve şekerli gıdalara dayanamıyorum. dürtüyo
ben bir şeker bağımlısıyım.

insülin direnci var, simit şeklinde göbek var, grade 2-3 karaciğer yağlanması var, fazla kilo var (bmi: 35), diyabetik denecek ölçüde değil ama açlık kan şekerim de normalin üstünde (115-125 mg/dl). her şey var, yok yok.

ama şekere ve şekerli gıdalara dayanamıyorum. dürtüyor, ye beni diyor. irademe hakim olamıyorum.

hamur işlerine direnebilirim, ama nerede sevdiğim bir tatlı olsun, gofret olsun, çikolata olsun kendime hakim olamıyorum.

bari meyve yiyim, en azından vitamin de alırım desem, bir oturuşta 2 kilo portakal yiyebiliyorum, onda da sınırım yok, kendimi durduramıyorum. pis bir bağımlılık.

diyet yapayım diyorum. yediğim kalorisi hesaplanmış gıdalar hiç sorun değil, aç kalmak da sorun değil, ama açken tatlı göreyim o beni dürtüyor. yemeğin üstüne de illa ki ağzımı tatlandırma isteği geliyor. toksun işte yemekten yeni kalktın ayı, yeme o tatlıyı diyemiyorum. illa ağzıma çikolata atıyorum. bir dilim yesem neyse, gerisi de geliyor, hop bütün paketi gömüyorum. evde bulundurmayım desem, çocuk değilim ya çıkıp alıyorum anasını satayım. dur işte alma di mi, yok.

spor yapıyorum (düzenli değil, ara sıra). gidip 1 saatte 1500 metre yüzüyorum. çıkınca açım tabii. gaza gelmiş olduğum için sağlıklı şeylerle karnımı doyuruyorum, hadi hop üstüne yine tatlı bir şeyler yeme isteği. bütün o yüzdüğüm boşa gidiyor.

ofiste çekmecemde 3 büyük paket eti hoşbeş var mesela. yemekten sonra onlardan birini yiyecek olmak bana mutluluk veriyor. yemezsem rahatsız ediyor. açıp bir tanecik yesem bile paket bitmeden duramıyorum. hadi durdum, paketi katlayıp lastikledim, 5 dakika sonra sesleniyor bana oradan beni ye beni ye diye.

metformin de alıyorum doktor önerisiyle ama şekeri kesmedikten sonra o da faydasız.

ne yapayım ne edeyim de kurtulayım bu bağımlılıktan bir yol gösterin dostlar.

edit: al bu da soruyu sorar sormaz sözlük'te çıkmaya başlayan reklam: imgur.com
0
kibritsuyu
(11.03.22)
Tek ihtiyacınız olan şey güçlü bir irade. Şunu unutmayın hiçbirşeyin tadı sağlıklı olmaktan daha güzel değil.

Şu anda aksiyon almazsanız ilerleyen yıllarda çok sıkıntı çekme ihtimaliniz var. Bunları düşünün kendinizi alıkoyun. Emin olun bir süre sonra o kadar da şeker canınız istemeyecek.

Eğer şöyle birşey arıyorsanız bir ilaç alayım o ilaç sayesinde canım şeker istemesin az yiyeyim vs. öyle birşey yok. var diyenler de yalan söylüyor. bu işin kolay yolu yok. Kendinizi alıkoyacaksınız yemekten.

2 sene önce grade 2 karaciğer yağlanması olan ve hamur-şeker bağımlılığı olan birisi olarak yazıyorum bunları. Çok şükür karaciğer yağlanmam grade 1'e düştü. Üzerine çalışıyorum. 10 kiloya yakın da kilo verdim bu süreçte.

Kolay gelsin.
0
nuevo
(11.03.22)
21 günlük programlar var hatta böyle bi instagram sayfası var, isterseniz link atarım. 21 belki çok uzun gelebilir ama siz 5’le başlayın mesela, yemediğim kadarı kârdır diye düşünebilirsiniz.
Sık ve az yediriyor, sporu da sizinki kadar yoğun yaptırmıyor. Bence önceliğiniz şekerden uzaklaşmaksa egzersize abanmaya gerek yok şimdilik. Önce yemeyi düzenleyip hafif egzersiz eşliğinde vücudu kontrol altına almak daha doğru sanki.
0
megalomaniac
(11.03.22)
yemek saatlerinizi düzenleyebilirsiniz. her aklınıza geldiğinde yemek yiyemeyeceğinizi bildiğinizde bir süre sonra vücudunuz da alışıyor. ben tatlı sevmeyen biriyim ama bazen tatlı krizine girdiğim oluyor, o zamanlarda da yaptığım şey şu, bir gün kurusunu alıyorum bolca tarçına batırıyorum içine de yarım ceviz koyup yiyorum. hatta kendimi şımartmak istediğimde de hindistan cevizine batırıyorum bazen.

belki canınız tatlı çektiğinde bu şekilde 2 parça yerseniz idare edebilirsiniz.

olay tamamen kendi iradeniz aslında gerçekten. ben bu tatlıyı yemeyeceğim dediğinizde 2 hafta sonra zaten canınızın çok da istemediğini fark edeceksiniz.
0
susannah delgado
(11.03.22)
İki önerim var. Birincisi intermittent fasting, diğeri de yemekten hemen sonra diş fırçalamak.
0
chavezding
(11.03.22)
aslında metformin alıyorsanız bu isteğinizi kesmesi lazım? aldığınız doz ne kadar?

bir de muadil ilaçlar da denenebilir doktor kontrolünde, metformin eğer kısa süreli salınımlıysa -glifor gibi- belki de kısa sürede vücuttan atıldığı için etkisi az oluyordur ve yine tatlıya yöneliyorsunuzdur. yok, diaformin gibi uzun süreli salınımlı bir ilaçsa da, belki dozu az geliyordur. şu anda tamamen salladım ve doktor değilim, ama kimyasal reaksiyonlar açısından böyle düşündüm. çöok büyük yamuluyor olabilirim :/
0
pasp
(11.03.22)
sizin kadar olmasa da ben de tatlıyı çok seven bir insanım. kilo verme calışmalarına başlamadan önce dediğiniz gibi ucundan bir parça alayım dediğim çikolatanın tüm paketini gömüyordum vs.
(ayrıca bütün sülale şeker hastası ve azıcık kaçırsam bende de simitler cıkıyor.)

o zamanlar kilo verme hesabına düşük karbonhidratlı ketojenik benzeri bir seylere başladım. haliyle hem şekeri hem yüksek karblı ürünleri bırakmak asırı zor oldu. ilk 2-3 hafta baş ağrıları, halsizlik derken bok gibi geçti.

kendi deneyimimden bahsederek söylüyorum, bırakmaya karar verip uygulamaya başlayınca daha da kötüleşiyor ama irade ve istikrar önemli. cunku ucundan kaçırınca devamı geliyor. kendi yaptıklarımı yazıyorum.

1-yazmıssınız ama evde/ ofiste bulundurmamak asırı önemli. getir vb uygulamaları da silmek işe yarıyor.
dısarı cıkıp alma kısmı için irade dısında bir sey diyemiyorum. benim tembel olmam bu noktada işe yaradı belki :D
2-rafine şekerli market ürünleri yerine kuruyemiş (ufak paketlerde alınabilir) tüketmek şeker isteğimi azalttı.
3-yukarıda yazdığım gibi, öğünlerde düşük carblı beslenmek de etki etti bence.
4-bir de hem beslenme hem de spor için ,evet kısa süreli hedefler koymak önemli ama, uzun vadede sürdürmek, ara vermeden gelip geçici değil sürekli hale getirmek gerekiyor diye düşünüyorum.
(yani 5 gün spor yapmayıp 1 gün 1.5 km yüzmek değil de her gün 500 m yüzmek gibi.)
ne kadar düzenli olursanız o kadar kolaylaşıyor bence.
0
demoniclewinsky
(11.03.22)
valla bunun bir yolu yok ya, tamamen "mindset" ben cok uzun sureler sekersiz beslendim buna meyve de dahildi hatta.

intermittent fasting yardimci olur tabi onu yapacak irade de benzer bir irade, ne kadar az yersen seker tuketme ihtimalin o kadar azalir. seker gercekten uyusturucu madde gibi, ben ilk sekeri kesmeye basladigim zamanlari hatirliyorum (biraktim, tekrar tukettim, biraktim...) ama ilk bu konuya kafayi taktigim zamanlarda hatirliyorum usenmeden kalkip markete gidip eti canga falan alirdim insanin gercekten kafasina cakiliyor o seker ihtiyaci. sonra kendimi tuttum yani bir yolu var mi gercekten emin degilim ama 1 hafta - 10 gun gectikten sonra her sey daha kolay oluyor emin ol.

ayrica evde-ofiste sekerli paketli her seyi kaldir at, asla tekrar alma. bence bu is tamamen kafada bitiyor belli bir yolu yok ama uzun zamandir IF de yaptigim icin IF'le denemeni de tavsiye ederim.
0
bay b
(11.03.22)
Abi bu işi çözmen için bu işin mekaniğini çözmen lazım, sonra olay kafanda daha basit hale gelir.

İnsülin direnci nedir önce bunu bilmen lazım. Vücuduna aldığın şeker önce insülin yardımıyla hücrelere girer burada, enerjiye dönüştürülmek üzere depo edilir, fazlası da yağa dönüşür. Sen eğer fazla karbonhidrat alıp hücreleri dolduruyorsan ve o hücreleri boşaltmıyorsan hücrelerde şekere yer kalmaz, sen her şeker aldığında vücudun o şekeri hücreye sokabilmek için daha fazla insülin üretir, insülin şekeri zorla hücreye sokmaya çalışır ama senin hücreler dolu olduğu için bu bir işe yaramaz, bir süre sonra hücreler insüline direnç oluşturur ve en sonunda hiç tepki vermez; aldığın karbonhidrat direkt yağa dönüşür. İnsülin direnci budur.

Şimdi burada sence asıl problem nedir? Şeker bağımlılığı mı? Hayır. Senin sorunun fiziksel olarak hiç hareket etmemen. Ne dedim başta? Hücrelere enerji olarak aldığın şekeri boşaltman lazım. Yani hücrelerin boşalacak ki yeni gelen şekere yer kalsın, insülin de işini yapsın. Sen hep yiyip hiç enerji harcamazsın bir süre sonra direnç oluşuyor. Aldığın metformin de ne yapıyor koçbaşı gibi hücre kapısını açmaya çalışıyor zorluyor o arada vücut dengen bozuluyor ishal falan oluyorsun. Senin yapman gereken, ki insülin direncinin çözümü budur, hücreleri insüline duyarlı hale getirmektir, bu da körleşmiş hücreleri tekrar duyarlı hale getirmektir, bunun çözümü de hücrelerinde depo edilmiş ama kullanılmamış şekeri enerji olarak k kullanmaktır, bu da sadece günlük minimum 1 saatlik egzersizlerle olur. Çözüm bu. Yani senin yaptığın gibi arada bir yaptığın yüzme gibi değil.

Açıkçası bunun iradeyle kendini tutmanla bir alakası yok, sen kalori aldığında şekerin hızla yükselir, vücut onu hücrelere sokabilmek için bol bol insülin salgılar hücreye sokamayınca hepsini yağa çevirir kan şekerin düşer, sonra canın yine böyle şeyleri ister, bu bir kısır döngüdür. Ha burada şeker değil de başka bir şey yersen yine aynı şey olur zira sorun burada karbonhidrat alman değil, hücrelerinin kör hale gelmesi, çözüm de hücreleri tekrar duyarlı hale getirmektir, nasıl yapacağını da yukarıda yazdım zaten.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(11.03.22)
önce şöyle başla, mümkünse biri (daha daha mümkünse otoriter biri) sana porsiyon yapsın. hoşbeş'in deposu çekmecen olmasın. çevrendeki, senin hakimiyetindeki tüm abur cuburu teslim et. mutfakta ya da porsiyon yapan kişinin bildiği bir yerde dursun.

işin biraz önünü alırsan, tamamen kurtulmak için gücün, dayanağın olur. istersem yaparım moduna girersin. sen şu anda tamamen teslim olmuş durumdasın. bir anda çat diye kesemezsin. relapse yaşarsın.
0
gabe h coud
(11.03.22)
Ben size uyku saatlerinizi mümkünse en geç 22.30-05.30 aralığına çekmenizi tavsiye edeceğim.

Uykunun gece uyunması ve en karanlık ortamda uyunması, tabii bir de havası temizlenmiş bir odada uyunması, insanın iştahını ve tatlı ihtiyacını muazzam dengeliyor. Bunu yaşayarak gördüm. Kendinizi sırf uyku konusunda sıkı sıkı eğitseniz bile fazla kilonuzun en az üçte birini diyetsiz sporsuz verirsiniz.
0
muhayyer divan
(11.03.22)
ete aban. güzel et ye. yiyebildiğin kadar. kusana kadar et ye. şeker meker bi şey aramazsın.
0
alperz
(11.03.22)
"yemeğin üstüne de illa ki ağzımı tatlandırma isteği geliyor."

ben bundan sütlü kahve içerek kurtulmuştum. çay kaşığının ucuyla hindistan cevizi şekeri ekliyordum. sütün kendi şekeri de var zaten. akşam 6 gibi gelen tatlı krizimi dengeliyordu.
0
hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
(11.03.22)
Geçici bir çare öneriyorum size: züber. Evet ben çikolata gofret türevlerinden züberw geçerek kurtuldum. Hem de bugün tam 1 ay oldu. İçeriğinde hurma kuru meyve daha doğrusu doğal şeker var. Nasıl istiyorsanız yine öyle yaşayın yiyin için ama aldığınız abur cubur lar züber olsun sadece. Şişkinlik azalıyor tatlıya olan saldırma hissi kayboluyor. Yemek sonrası illaki tatlı aranmak tarihe karışıyor. Evde paketi açılmamış cips çikolatalım duruyor. İrademi kutlayıp yemeden devam ediyorum. Züber denemeye karar verirseniz ilk önce fındıklı kakolusunu tercih edin. Çikolataya en yakın tad onda. Antep fıstıklı olan lokma ları ise aşırı güzel. Reklam gibi oldu ama gerçekten faydasını gördüm en azından deneyin derim.
0
buzbebek
(11.03.22)
Ekleme yapmak istedim bu aralar diyet yaptığım için belki başka okuyan eden olur tecrübe okumak motive eder. Yokluk hissinden kurtulmak için evde her şeyi bulunduruyorum. Mesela normal makarna da var tam buğday makarna da. Nutella da var gazoz da ayran da. Ben sağlıklısını tercih ediyorum. Ha ama istesem alırım yok değil elimin altında. Sizin için de öyle olabilir. Hoşbeşler çekmecede dursun. Onlar sizin. İstediğiniz zaman yiyebilirsiniz ama hem içeriği kötü hem de vücudunuza faydası yok.

Bir diğer yöntemim fakirlik oyunu. Diyelim canım dışarıdan pizza söylemek istedi. Kendi kendime diyorum ki ay sonu ve paran yok. Alamazsın. 40tl ise bir pizza 5 tane züber alırım 5 günlük arq öğün. Böyle böyle tamamen kafada kendimi kandırıp yemiyorum.

Saçma gelebilir ama kesinlikle etkisi oluyor.
0
buzbebek
(11.03.22)
ben kendim için yaptığımdan bahsediyim: oruç:)
din ile alakanızı bilmiyorum da ben önce nafile oruç tutaym dedim. Allah adına niyet alınca zorlanmadan tuttum. orucu bozamıyorum ya, pes edemiyordum. önce haftada 2gün (pzt-perşmebe oruçları) ve akşam yemeğimi gönlümce yiyip erken yatışa geçtim. zaten meşguldüm. meşguliyette olunca bu 2 günleri arttırdım. Kaza oruçları vs diye. sonra oruç tutmadığım günlerde bu şekilde beslenmeye başladım. günde 2 ögün ve öğün aralarında açlık süreleri uzun şekilde bazen de tek öğün. bu aslında intermittent fasting oluyor ama irade devreye giriyor ya. if yapıncada biyerde irade kırılıp "eee başlarım böyle işe" oluyordu.yine kısır döngü. bi kırılınca nasılsa bozdum diye başa sarıyordum. if'ten farklı olarak diğer türlüsünde orucu bozana kadar yiyemiyorum ya, oruç bozulacak, kazaya kalacak diye diye ben yeme düzenimi oturttum. o beni terbiye etti. ve cidden bir süre sonra önümde en sevdiğim şey bile dursa "ben istemiyorum" diyebiliyordum. yemeğin peşine düşüp km tepen insandım. aç bile durabilirim. açlıkta ayılıp bayılmıyorum, öyle rahat ettim ki. bir şeyi geri çevirmek, "canım çekti-istedi" gibi şeylerin olmaması. ramazan ayı da geliyor ya, Nisan 2'de. eğer oruç tutan birisiyseniz o zamana kadar haftada 2 günle başlayıp fullemeye çalışın. tüm gün bir şey yiyemeyince:)) anca akşam abanırsınız. onda da bir-iki derken artık hergün öyle abartmazsınız. sizi tıkıyacağı için mecburen, canınız öyle istediği için hafif şeylerle geçirmiş olacaksınız ve bi bakmışsınız kg vermişsiniz. bi de yürüyüş ekleyince. min 7500adım:)) iradeyi kıramama durumunda imana gelip böyle bi yöntem kullanabilirsiniz.
ben tek öğün besleniyorum, o da akşam yemeği. bi organizstyon falan varsa 2 öğün oluyor. öyle dengeliyorum. if herkes için çok uygun bence. yaşam şekline adapte edince miis. bir ton öğün yiyemiyorum artık ve "canım çekti" olayı yok.
0
halboyle
(11.03.22)
(2)

hızlı test kiti (covid)

syozkn
yanlış pozitif olma imkanı var mıdır?ben zaten pozitifim. kendimi izole etmiştim öğrendikten sonra. eşime de yaptırmıştık test ancak negatif çıkmıştı.evde internetten aldığımız test kitlerinden vardı. onları yapıyordu şüphelendikçe. az önce yaptığımız pozitif çıktı.yanlış negatif mümkün ama yanlış p
yanlış pozitif olma imkanı var mıdır?

ben zaten pozitifim. kendimi izole etmiştim öğrendikten sonra. eşime de yaptırmıştık test ancak negatif çıkmıştı.

evde internetten aldığımız test kitlerinden vardı. onları yapıyordu şüphelendikçe. az önce yaptığımız pozitif çıktı.

yanlış negatif mümkün ama yanlış pozitif çıkma ihtimali yok herhalde değil mi?

rapor vs ihtiyacımız yok gibi (zaten evden çalışıyor).gidip resmi olarak test yaptırmamızın bir avantajı var mı? resmi test yapmak mı lazım?
0
syozkn
(09.03.22)
Mehmet Ceyhan bir tv röportajında pcr testlerinin en fazla %50 oranda doğru sonuç verdiğini söylemişti. Hızlı test kitlerinde bu oranın daha düşük olabileceğini düşünüyorum. Bilkent Üniversiteyle alakanız varsa keşke diagnovir yaptırsanız. En doğru sonucu o veriyor.
0
muhayyer divan
(10.03.22)
hizli antijen testinde yanlis pozitif cok cok zor. yanlis negatif yaygin ama.

pozitif ciktiysa pozitiftir diyebiliriz. 2 kere pozitif ciktiysa kesin. bir daha denenebilir yani.

resmi test yaptirmanin pek bir olayi yok su anda artik - ama risk grubunda biriyse molnupiravir etken maddeli yeni ilaci verirler isinize yarar.
0
robokot
(10.03.22)
(2)

Bir kanun veya yönetmelik arıyorum lütfen yardım edin

muhayyer divan
Merhaba,Devlet memurlarının çalışmaları esnasında kullanacakları araç gereçlerin devlet tarafından trmin edilmesini, kullanılmasını, zimmetlenmesini belirten ve düzenleyen bir kanun veya yönetmelik var mı, varsa nasıl bulurum acaba? Google'a bir iki bişeyler yazdım ama sadece 657 sayılı kanuna ulaşa
Merhaba,

Devlet memurlarının çalışmaları esnasında kullanacakları araç gereçlerin devlet tarafından trmin edilmesini, kullanılmasını, zimmetlenmesini belirten ve düzenleyen bir kanun veya yönetmelik var mı, varsa nasıl bulurum acaba? Google'a bir iki bişeyler yazdım ama sadece 657 sayılı kanuna ulaşabildim.

Amacım, devletin sanat kurumlarında çalışan bir enstrüman sanatçısı memura devletin enstrüman sağlama mecburiyeti var mı, memurun da bu edinilmiş enstrümanı kullanma mecburiyeti var mı, varsa işleyiş nasıl ilerliyor bunu öğrenmek. Ama nereden bulacağımı bilemedim.

Yardım ederseniz çok ferahlatmış olursunuz beni.
0
muhayyer divan
(09.03.22)
657 de herşey yazmaz, bağlı oldugunuz kurumun çalışma esasları yönetmeligi olması lazım orada iş tanımı çervesi ayrintilari ile yazar en azindan bizim öyle. Kurumuzun web sayfasina bir göz gezdirin
0
Fritz-X
(09.03.22)
Kurumumun sadece 1 adet yönetmeliği var, onda da devletin çalgı sağlayıp sağlamayacağı ve memurun bunu kullanmak zorunda olup olmadığı belirtilmemiş. Böyle bir madde yok. Sadece bir maddede "Sanatçılar kendi üzerlerine kayıtlı çalgılara gereken özeni gösterirler. Sanatçının kusuru nedeniyle çalgının kaybolması veya tamiri mümkün olmayacak derecede hasara uğraması hallerinde günün rayici göz önünde bulundurularak kurum müdürü tarafından belirlenen bilir kişilerce tespit edilen tutar sanatçıdan alınır." Yazıyor.

Bu cümlelere göre devlet sanatçıya enstrüman verir. Ama "vermeyebilir de." Gibi bir serbestiyet veya ihtimal anlamı çıkaramadım. Yani hiçbir şey net değil işte. Bu durumda ben devletin verdiği enstrüman parçalarını kendi enstrümanımda kullanarak suç işlemiş durumuna düşürülmüş mü oluyorum?

Bu işi müfettişler bilir mi, onlara sorsam?
0
🌸muhayyer divan
(09.03.22)
(7)

sub-etha'dan gelinemiyor

himmet dayi
Sözlük hesabıyla oturum açmak istediğimde 'büyük başarısızlıklar sözkonusu' hatasını veriyor. sözlük hesabı da olup bu soruyu görenler deneyip bilgi verebilirse sevinirim.
Sözlük hesabıyla oturum açmak istediğimde 'büyük başarısızlıklar sözkonusu' hatasını veriyor. sözlük hesabı da olup bu soruyu görenler deneyip bilgi verebilirse sevinirim.
0
himmet dayi
(05.03.22)
Sub-Etha genel olarak çalışmıyor; diğer bölümlere de girilemiyor aynı şekilde.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(05.03.22)
tam şu an sub etha üzerinden geldim, dün gece de o hatayı vermişti ama sonra düzelmişti, şu an da normal çalışıyor görünüyor.
0
hypathia
(05.03.22)
Sub-Etha'dan geliyorum. çalıştı bende.
0
naksidil
(05.03.22)
bu duyuruyu açtıktan sonra bende de çalıştı. dün akşamdan beri çalışmıyordu.
0
himmet dayi
(05.03.22)
Dün ben de aynı sorunu yaşadım. Arada öyle oluyor.
0
muhayyer divan
(05.03.22)
Dün ben de girememiştim sub ethadan. Bugün sabahtan kontrol ettiğimde çalışıyordu, şu anda da çalışıyor.
0
invictae
(05.03.22)
mobilden çalışıyor web üzerinden ben de dün bağlanamadım.
0
coldegezenkutupayisi
(05.03.22)
(7)

Yatınca çarpıntı 95 yaş

muhayyer divan
Merhaba, 95 yaşındaki anneannem yatınca çarpıntı yaşar oldu, artık yatmaktan uyumaktan korkuyor. Google'a yazıp bakınca bir şey anlamıyorum,böyle bir şey yaşayan var mı? Bir de hafta başında kan tahlili yapıldı, tsh yüksek t3 düşük çıktı, total demir bağlama kapasitesi de düşük çıktı, bundan olabili
Merhaba,

95 yaşındaki anneannem yatınca çarpıntı yaşar oldu, artık yatmaktan uyumaktan korkuyor. Google'a yazıp bakınca bir şey anlamıyorum,böyle bir şey yaşayan var mı? Bir de hafta başında kan tahlili yapıldı, tsh yüksek t3 düşük çıktı, total demir bağlama kapasitesi de düşük çıktı, bundan olabilir mi? Eğer öyleyse kesinlikle doktora gitmeyen bu tonton ninemizin levotironunu keselim mi napalım? Ne halt edecem şaşkınım bana bir yol gösteren olur mu acaba...
0
muhayyer divan
(04.03.22)
Öncelikle doktoruna danışın eğer ki sorun yok derse psikolojik olarak yaşı itibariyle uykuda ölme korkusu yaşıyor olabilir bu noktada da yine yaş itibariyle placebo ilaç ile telkin edilebilir burada başarı tamamen placeboyu neneye iyi pazarlayabulme ile alakalı.
0
apocalipy
(04.03.22)
Geçmiş olsun. Evde bakım hizmetinden yararlanabilirsiniz. Doktorlar eve gelince mecbur muayene olur diye düşünüyorum.
0
duma duma dum
(04.03.22)
@duma duma dum

Ankara şehir hastanelerinden bir ekip gönderildi. Gelen 2 kadın 5 dk içinde fırtına gibi her şeyi alelacele yapıp çekip gitmişler. Kan almak tansiyon nabız bakmak ateş ölçmek vs. Kan sonuçlarının hemen çıkması hariç hiç memnun kalmadık. 5 dk için bizi 3 hafta beklettiler. Güvenmiyorum.
0
🌸muhayyer divan
(04.03.22)
Çarpıntı TSH ve t3 nedeniyle olabilir ama mümkünse tahlil sonuçlarını bir endokrin uzmanına, hiç olmazsa aile hekimine gösteremez misiniz? TSH yükseldiyse ilaç dozunun artması gerekir diye hatırlıyorum ben (hekim değilim, tiroit ilacı kullanıyorum çok uzun zamandır).
0
kobuzchu kiz
(04.03.22)
Levatronu kesmeyin sakın, belki yükseltmek bile gerekir. İmkan var ise kardiyolojiye gidin
0
sagini solunu bilmez cahil
(04.03.22)
benzer semptomları yaşayan kayınpederime, kalp yetmezliği tanısı konuldu ve kalp pili takıldı. kardiyoloji'ye mutlaka görünsün derim.
0
altinci nesil caylak
(04.03.22)
bizim çok benzer sıkıntımızın ilacı cipralex olmuştu. psikiyatrist de görebilir belki teyzemiz. şifa diliyorum.
0
dr doofenshmirtz
(04.03.22)
(6)

Hes kodu kalktı ya, pozitif kişiler her yere girebilecek mi o zaman?

pembe mezarlık
E Hes kodu kalkınca covid pozitif olanlar da girebilecek avm, okul tarzı yerlere. Ben mi yanlış anladım?
E Hes kodu kalkınca covid pozitif olanlar da girebilecek avm, okul tarzı yerlere. Ben mi yanlış anladım?
0
pembe mezarlık
(03.03.22)
Doğru. Bundan sonra izole olmakla değil aşı ile mücadele edilecekmiş. Öyle buyurdular.
0
himmet dayi
(03.03.22)
Cosmic+1

Tabii hes kodu kalkmasıyla bence esas risk enfekteler değil aşısızlar oldu. Aşıyı da kontrol edemeyeceklerine göre artık her yer covid partisine dönecek. Günde 200+ ölüm yaşanan ülkede ve aşı oranları bu seviyedeyken çok ciddi risk aldılar.
0
lcha
(03.03.22)
Bir ise yaradigi yoktu zaten herhangi birinin hes koduyla her yere girebiliyorsun.

Mesela akbile hes kodu isleniyor ama pozitifsen kiz arkadasinin akbiliyle tum istanbul'u dolasabilirsin.

Belki sadece ucakta isme bakiyorlardir.
0
divit
(03.03.22)
Şu da var, pozitif oldu, otomatik olarak karantinaya girdi yani devlet ona çalışmama hakkı vermiş oldu, 7 gün evde geçirdi. 7 gün bitince yeniden test yaptırıp yeniden pozitif çıktı, bu sefer (devlet memurları için konuşuyorum) her ne hal içinde olursan ol ya işe gideceksin ya da rapor alıp yatacaksın. Eğer daha önce de rapor alıp yıl içindeki rapor haklarını bitirdiyse, bu raporu aldığı takdirde aslında hak ettiği ikramiye ödemesini alamayan çalışanlar var, ki biri benim. Dolayısıyla istediğin kadar ilk testle birlikte 7 günlük karantinaya gir, o sürede çok hafif geçen şey ikinci 7 günde kudurabiliyor ya da kudurmayabiliyor. Kudurmazsa napıcan, devlet çağırıyor gidicen işine. Devletin şu an yaptığı bu. Pozitif olsan da olmasan da işe geleceksin, bitti.
0
muhayyer divan
(03.03.22)
cosmicstring +1

sonradan korona olduğu ortaya çıkan bir arkadaşımla 5-6 saat aynı arabada maskesiz yolculuk yapan arkadaşlarımın yurtdışına çıkmaları gerekiyordu (daha doğrusu evlerine geri dönmeleri gerekiyordu) hiç test yaptırmadan uçağa bindiler gittiler. korona olmaları yüksek ihtimaldi.

ama yeni bir varyant ortaya çıkmayacaksa, yadırgamadım. sonuçta bu yeni varyantta ağır atlatan pek görmedim ben.
0
co2s2
(03.03.22)
Önceden test vermeyenler ortalıkta geziyordu. Şimdi test olduğu için dışarı çıkamayanlar da hasta hasta yer yerde gezecek. Korkunç bir ortam oluşacak. Üstelik bu adamlar hasta hasta maskelerini de çıkaracak. Buyrun bir de burdan yakın
0
photo85
(03.03.22)
(1)

Çok kolay pes etmekten nasıl kurtulunur?

kulaktan dolma biber
Hemen her şeyden vazgeçiyorum, pes ediyorum. Birinden, bi şeyden, bi aksiyon almaktan kısacası her şeyden en ufak pürüze denk geldim mi kaçıyorum.Mesela mesleğimle alakasız işler yaparak mezuniyetimin üzerinden 4 yıl geçirdim. Kendimi ifade edemediğimi hissettiğim anda bırakıveriyorum. Hiçbir alanda
Hemen her şeyden vazgeçiyorum, pes ediyorum. Birinden, bi şeyden, bi aksiyon almaktan kısacası her şeyden en ufak pürüze denk geldim mi kaçıyorum.
Mesela mesleğimle alakasız işler yaparak mezuniyetimin üzerinden 4 yıl geçirdim. Kendimi ifade edemediğimi hissettiğim anda bırakıveriyorum. Hiçbir alanda yetkin olmadığım gibi hırslı veya girişken biri de değilim ve ne iş yaparsam yapayım bana uygun değilmiş hissinden bir türlü kurtulamıyorum.
Şimdi diyebilirsiniz ki burası türkiye herkes de bayılarak para kazanmıyor ama böyle doğru değilmiş gibi geliyor. Yeni bir şeyler denemek için çok mu geç kaldım diye diye denememeye devam ediyorum. Bu arada en ufak zorlukta stres oluyorum, uykularım kaçıyor, abuk subuk kabuslar görüyorum, ha diğer bir yandan da beynim sanki yavaşlıyor, algılarım daralıyor ve alık bi tipe dönüşüyorum. Aptal olmadığımı biliyorum ama çabuk pes ediyorum, bunu aşmak için ne yapmam gerektiğini de bulamadım- psikolojik destek mestek düşündüm ama yüzeysel tavsiyeler duymak istemiyorum o yüzden yardım almışların önerilerine çok açım.
0
kulaktan dolma biber
(28.02.22)
En kolaydan en zora doğru ilerleyecek şekilde, kendine sözler ver ve zamanında yapmayı, kalitesini ve mutlaka gerçekleşmesini hedef edin. En basiti ne olabilir, mesela her sabah uyanır uyanmaz telefona bakmayı 1 saat ötelemek. Uyanmak ama 1 saat telefona bakmadan yaşamak. Artık bu 2 saatin içine ne koyarsan o belirleyecek bu eyleminin kalitesini.

Her bir söz seni geliştirecek, değerini artıracak sözler olsun ve bunları bundan sonra hep tutacağını bil, yani bu söz verip yerine getirmek oyun değil de gerçek, senin gerçeğin olsun.

Yeni bir dil öğrenmeye, bir enstrüman öğrenmeye, yazılım çalışmaya, yeni bir meslek okumaya kadar git. Beynine birileri her şeyin zor olduğunu, uğraşmanın çok acı verici olduğunu, hayatın hiçbir şeye değmeyecek kadar anlamsız, boş olduğunu kazımış. Öyle olmadığını kendin yaşayarak öğrenmen lazım.

Profesyonel yardım almalısın. Maddi vaziyet uygunsa sana psikolog önerebilirim.
0
muhayyer divan
(01.03.22)
(2)

Beş kiloluk kedi 2.5 kilo olmuş ne zaman eski haline döner

mezarkabul
Bahçede baktığım kedi bir süredir gelmiyordu, bugün kilo verdiğini kucağıma alınca anladım, bol tüylü olduğu için pek belli olmuyor bakınca. Neyse, eve aldım ben bunu, ıslak mama kuru mama verdim. Suyuna da yavru kedi süt tozu kattım. Bir iki vitamin hapı verdim ama yemedi. Zorlamadım yedirmek için.
Bahçede baktığım kedi bir süredir gelmiyordu, bugün kilo verdiğini kucağıma alınca anladım, bol tüylü olduğu için pek belli olmuyor bakınca. Neyse, eve aldım ben bunu, ıslak mama kuru mama verdim. Suyuna da yavru kedi süt tozu kattım. Bir iki vitamin hapı verdim ama yemedi. Zorlamadım yedirmek için. Ne zaman eski haline döner bu kedicik?
0
mezarkabul
(19.02.22)
Hasta değilse iyi bir bakımla 2 haftaya kadar normal kilosuna dönebilir. Hastaysa bilmiyorum. Ki hastalanmış olmasa bu kadar zayıflamazdı sanırım.
0
muhayyer divan
(19.02.22)
bizim dombili de her yil bu zamanlar kaybolur 1 ay sonra bir deri bir kemik geri gelir (part time ev kedisi). hasta degilse bisey olmaz.
0
Ley
(19.02.22)
(3)

kedim küvete girip bağırıyor

SulhiSaygili
evet bir ergen gibi tuvalete girip bağırıyor bazen. sorunu ne olabilir sizce? kumunu mu beğenmiyor acaba? çünkü tuvaletini yaptıktan sonra da (yaparken değil) biraz miyavlıyor tepkili şekilde. halbuki düzeninde hiçbir şey değişmedi hayvanın. fikri olan var mıdır?
evet bir ergen gibi tuvalete girip bağırıyor bazen. sorunu ne olabilir sizce? kumunu mu beğenmiyor acaba? çünkü tuvaletini yaptıktan sonra da (yaparken değil) biraz miyavlıyor tepkili şekilde. halbuki düzeninde hiçbir şey değişmedi hayvanın.

fikri olan var mıdır?
0
SulhiSaygili
(19.02.22)
Okuduğum/bildiğim kadarıyla tuvaletini yapmayı kutluyor. Bizimki zafer turu bile atıyor evde
0
cedilla
(19.02.22)
Kumu temiz değilse, mesela tuvalete girince ayakları kirlendiyse bağırma ihtimali çok yüksek ... insan gibi yani :) Normal bir kedi tuvaletini gizlice yapar. Yüksek ses çıkarmaz.

Eğer tuvalet yaparken zorlanıyorsa,
veya tuvaletden sonra çok yalanırsa,
veya tuvaletini yapamıyorsa,
veya tuvaletden sonra canı yanıyor gibi bağırıyorsa mutlaka veterinere götürün. Böbrek, idrar yolu veya mesanede taş, kristal gibi bir sorunu varsa tuvalete gitmemeye başlar. Böyle bir durum hayatidir. Dikkatlice izleyin.
0
alfired
(19.02.22)
Sen yıkanırken küvette mi yıkanıyorsun, ayrıca yıkanma esnasında şarkı söylüyor musun? Cevap evet ise seni taklit ediyor olabilir. Var öyle kediler.
0
muhayyer divan
(19.02.22)
(4)

Canı aşırı derecede balık, karides, kalamar, sushi çekmek

muhayyer divan
Ne demek? Niye deniz mamullerini bu kadar aşeriyor bu şahıs? (Aşeriyor dediysem abartı sanatı, yoksa gebelik filan yok). Ha ne dersiniz niye böyle bu? Vücudunda ne eksikliği olabilir? Ayrıca ciddi bir durum mu?
Ne demek? Niye deniz mamullerini bu kadar aşeriyor bu şahıs? (Aşeriyor dediysem abartı sanatı, yoksa gebelik filan yok). Ha ne dersiniz niye böyle bu? Vücudunda ne eksikliği olabilir? Ayrıca ciddi bir durum mu?
0
muhayyer divan
(19.02.22)
Benzer fresh tadı alacak başka bir seçenek yok, o hissi o dokuyu can çektiğinde mecbur bunları yiyeceksin; o yüzden bir şey eksikliğine yormak zorunda değilsin bence.

Bana da oluyor arada ama daha çok sushi ya da diri kalmış deniz ürünleri olarak.
0
Jux
(19.02.22)
Sushi demesen canı rakı çekiyor diyecektim.
0
ceketimi alip cikcam
(19.02.22)
Valla benim de çekiyor bıraksan haftada 2-3 kez yerim ama pahalı.
0
oldtimer
(19.02.22)
Peki bu can çekmesi belli başlı bir takım vitamin mineral eksikliği göstergesi olabilir mi, normalde balığa bile düşkünlüğü olmayan insan durduk yere deli gibi çiğ balık ve sushi manyaklığına niye kapılsın ki? :$
0
🌸muhayyer divan
(19.02.22)
(4)

Şehirlerarasi yolculuk kar mahsur kalma olur mu

lullabylove
Merhaba, bugun İstanbul Ankara yolundan sabah saatlerinde otobüs sorunsuz geldi ama yarin yine yolculuk yapmayı düşunuyordum geri dönüş için. Kaza haberleri mahsur kalma, otogarda bekleme olsun bir sürü kötü şey duydum. Gündüz yola çıksam soeun olur mu sizce? Yollarin nasıl olduğuna vs nereden bakıl
Merhaba, bugun İstanbul Ankara yolundan sabah saatlerinde otobüs sorunsuz geldi ama yarin yine yolculuk yapmayı düşunuyordum geri dönüş için. Kaza haberleri mahsur kalma, otogarda bekleme olsun bir sürü kötü şey duydum. Gündüz yola çıksam soeun olur mu sizce? Yollarin nasıl olduğuna vs nereden bakılabilir? Haftaya sa yine geleceģim de yabancı bir yerde kalmayı sevmiyorum, git gel yapacaktım iki sefer.Yola çıkıp çikmama konusunda kararsız kaldım. Nedense zorun yaşamadım ama bilmiyorum... Gündüz çikarsam alakalı mı gerci bilmiyorum ama bir tık bir şey olmaz herhalde diye de düşundum.... Teşekkürler şimdiden
0
lullabylove
(23.01.22)
Bolu'da şu an hem tem hem de d100 kapalı. Bolu valisi yolları ne zaman açabiliriz bilmiyorum diye açıklama yaptı. Yarın da o bölgeye ciddi kar yağışı bekleniyor sorun yaşama ihtimalin yüksek gibi. Gerçi yol kapalıysa muhtemelen otobüs seferi iptal olur.
0
10032007
(23.01.22)
yolu kapatmışlar zaten.
0
rose parks
(23.01.22)
Bütün yollar kapalı, İstanbul valisi ayrı Ankara valisi ayrı oturun aşşaa diyorlar, illerden birinde üniversiteler 2 gün tatil edildi, İstanbul'da vali engellilere ve gebelere 2 gün idari izin verdi.

Bence otur aşağı.
0
muhayyer divan
(24.01.22)
Teşekkurler bu kadar kotu oldugunu bilmiyordum sanırim. şansa gelebilmişim o zaman bugün. Adapazarı'ndaydım ama o yoldan geciyoruz, cidden şansa gelebildigimi dusunuyorum şu an cidden...
0
🌸lullabylove
(24.01.22)
(7)

Tez yazanlar evrakçılar için kaydetme uygulaması

muhayyer divan
MerhabaÖncelikle akademisyenler ve üniversite öğrencileri için ve tabii belge güvenliğinin çok önemli olduğu her alan için bilgisayarda yazılan belgenin yanlışlıkla silinmesi halinde o belgeyi başka hedef klasörlerde veya birimlerde en son kaydettiğimiz haliyle bulabilmemizi sağlayan bir program, uy
Merhaba

Öncelikle akademisyenler ve üniversite öğrencileri için ve tabii belge güvenliğinin çok önemli olduğu her alan için bilgisayarda yazılan belgenin yanlışlıkla silinmesi halinde o belgeyi başka hedef klasörlerde veya birimlerde en son kaydettiğimiz haliyle bulabilmemizi sağlayan bir program, uygulama vs bişey var mı? Belge kurtarma bişeysi var ama o nedir bilemiyorum, daha doğrusu tam anlamadım.

Ben diyorum ki, nasıl ki Word'de zamanlamalı otomatik kaydetme ayarı var, aynı bu kafayla, mesela 2 dk'da bir 3 farklı klasöre daha kaydetsin aynı dosyayı. Üstüne yazsın yani, değiştirsin. Neyse işte.

Böyle bir şey yapıldı mı, var mı, varsa nedir nasıl ulaşırım?
0
muhayyer divan
(23.01.22)
Dropbox, OneDrive gibi "cloud storage" servisleriyle yapabilirsiniz.

Kendi adıma tüm belgelerimi Google Drive'da hazırlıyor ve tutuyorum, Word kullanmıyorum. Bu şekilde belgeler için endişelenmiyorum. Online veya offline olarak kullanabilirsiniz. Gerekirse *.docx uzantılı indirebilirsiniz.
0
fotrsapka
(23.01.22)
Şunu kullanıyordum :
www.overleaf.com

Otomatik olarak kaydetme işlemini yapıyordu, dokümanın eski versiyonlarını da saklıyor, kim nerde ne değişiklik yapmış görebiliyorsun. Tabi bizde hocalar latex kullandığı için editör olarak bunu kullanmıştık.

Bunun dışında, yukardakiler +1.
0
sarahkerrigan
(23.01.22)
Ne gerek var abi buluta falan.
Senkronize ederken dosya bozulacak sonra bombos word dosyasina bakacaksin.

Her aksam kendine mail at. Boylece hergun icin 1 versiyonun olur.

2 ayri hesaba mail atarsan daha iyi.
0
divit
(23.01.22)
@divir haklı, ben onedrive'a gayet dolu eklediğim belgelerimi birkaç defadır bomboş buluyorum. Saçmalık. Bulut güvenilir gelmiyor.
0
🌸muhayyer divan
(23.01.22)
github ya da bitbucket private repoya atın.
0
nuisance
(23.01.22)
Mac kullanıyorsanız bütün dosyalar için otomatik versiyonlama yapılıyor. Buna bir bakın isterseniz.
0
kaptankedi
(23.01.22)
O kadar farklı yere kaydedersen tam tersi bir karışıklığa neden olabilir. Flash belleğe ya da mailine bir kopyasını at. Mail en temizi.
0
garylineker
(23.01.22)
(14)

istenmeyen bölümde okumak

dodonene
gece gece yine uyutmadı. bölüm değiştirsem bu sefer 25-26 yaşında mezun olacağım. iki ucu boklu değnek. siz olsanız napardınız veya naptınız ?
gece gece yine uyutmadı. bölüm değiştirsem bu sefer 25-26 yaşında mezun olacağım. iki ucu boklu değnek. siz olsanız napardınız veya naptınız ?
0
dodonene
(23.01.22)
canım ne istiyorsa onu yaparım. kaç yaşında mezun olduğunun bir önemi yok. ama maddi bir kaygın bulunuyorsa önünde iki seçenek bulunuyor:

1-bölümü bitirip çalışmaya başlamak, sonrasında çalışırken istediğin bölümü okumak.
2-maddi kaygıya rağmen okulu bırakıp istediğin bölüme girmek.

ilk üniversitemi 25-26 yaşımda bitirdim. 30 yaşından sonra ikinci üniversitemi okuyorum. bitince üçüncüyü de düşünüyorum. yaş sadece boş bir rakamdan ibaret, takma kafana.
0
lesmiserables
(23.01.22)
22 yaşımda hukuk fakültesini bitirdim (ki Türkiye'nin top 5 üniversitelerinin birinde), aynı sene psikoloji bölümüne başladım. 26 yaşında mezun oldum.

Şimdilerde yüksek lisansım da bitmek üzere, üzerine tecrübeli de sayiliyorum artık iş hayatında.

O dört yılı kafama taksaydim sevmediğim bir mesleği yaparak adliye koridorlarında her gün kendime aciyacaktim büyük ihtimalle.
0
fraise
(23.01.22)
Okuyacağın bölüme göre değişir ne olacağı. Geç mezun olunacaksa sonuç buna değer olmalı.
Bana kalırsa üniversite eğitiminin bazı alanlar dışında çok da değeri kalmadı. Hedefin nedir bilmiyorum ama bu süreçlerde çok zaman harcamak çok mantıklı değil artık.

Eğitimin kalitesi belli. Ezbere dayalı ve hocaların egolarını tatmin ettiği bir sistem var. Boğaziçi, odtü falan da dahil olmak üzere kaliteli iş yapılan okul yok bu ülkede. Lisansı bölüm derecesiyle bitirdim. Şimdiki aklım olsa hiç uğraşmazdım diyorum. İlgi duyduğun konularda okul dışında kendini geliştirebilirsin.

Diplomadan ziyade bir iş yapmayı öğren. Skill kazanmaya bak. Artık tüm dünyada bilgisayar başında oturacak insan yeterince var. Üniversite mezunlarında sanayideki ustanın sahip olduğu beceri yok mesela. Ayrıca vizesi, finali derken bir roman okumaya zaman bulamıyor insan. Ödevdir bilmemnedir derken kültür sanat aktivitelerine zaman da kalmıyor. Yazarken bile darlandım.
0
garylineker
(23.01.22)
25-26 ile 40 arasında 14-15 yıl fark var. Hiç çekinme yap gitsin. Ömür 1 tane.
0
muhayyer divan
(23.01.22)
Cogumuz "istemedigim bolumde okuyorum" donemlerinden gecmisizdir. 25-26 yasinda mezun olmakta bir sikinti yok da: istemedigin bolum ne istedigin bolum ne? Bunlari bize soylemek zorunda degilsin de kendin iyi anladigindan emin olmalisin.

Ikinci olarak, zaten cogumuz -'istedigimiz bolum'de okumus olanlar dahil- istedigimiz veya okudugumuzla alakali isi yapmiyoruz en sonunda. Neyi bulursak o isi yapiyoruz. Istedigin bolum gerecekten de istedigin kariyer icin kapi acan bir sey degilse gene digerleriyle ayni havuza girip rasgele bir is bulana kadar yuzlerce basvuru yapacaksin, aylarca belki yillarca email bekleyeceksin. O yuzden cok buyutme gozunde.

Yap gitsin demek kolay ama kariyer imkanlari olan bir bolumden sirf "istedigim bolum" diye issizler ordusuna katacak bir seye gecersen hayatinin hatasi olur.
0
hot potato
(23.01.22)
istemedigin bir isi yapmak zorunda kalirsan hayatinin geri kalani baya acili gecer. O yuzden yol yakinken degisikligi yap. 25-26 yas mezuniyet icin ideal, 22'de bitirene madalya vermiyorlar.
0
cooperr
(23.01.22)
birinde istemediğin bir işi ömür boyu yapmak var, yıllarını çöpe atarsın.

diğerinde 2-3 seneni çöpe atmış olcan.

ben bölüm değiştirmediğim halde 25 yaşında bitirdim okulu. geç değil.
0
jelly bear
(23.01.22)
30 yaşındayım, her gün “23- 24 yaşında bölüm değiştirmeyen aklıma sıçayım” diyorum. Ne sevdiğini keşfettiysen ya da bi fikrin varsa hiç vakit kaybetme. Ben hala kariyerimi yakıp yeniden okul okuma kafasındayım
0
zimbirik
(23.01.22)
25-26 dediğin benim yaşıtlarım, ya işsizler ya da daha yeni işe başladılar. günümüzde 25 yaşında işe başlanıyor artık. asla geç değil. ayrıca o işi 65 yaşına kadar yapacaksın büyük ihtimalle. sevmediğin işi 40 sene yapmak akıl karı mı?

insan gençken mücadele etmeli ki ilerde hem pişman olmasın hem de rahat etsin.
0
rose parks
(23.01.22)
ben olsam üniversiteyi komple bırakırdım bu durumda.
ya istemediğin bir kariyer edineceksin ya da 4 belki 5 sene daha geç atılacaksın hayata. o 5 sene içinde en absürt bir alanda kendini geliştirsen bile üniversite okumaktan daha çok faydalı olur.
0
etna
(23.01.22)
ben bolumumden 28 yasinda mezun oldum. diyeceklerim bu kadar.
0
nibba
(23.01.22)
26 yaş hiç birşey takılma ona. Ama gerçekten istemediğinden emin ol hatta rehber hoca vs birileriyle otur konuş öyle karar ver, sonra keşke o işi yapsaydım kariyer olanakları daha iyiydi vs vs dememek için.
0
bluewhale
(23.01.22)
25 26 geç değil
Hemen dön o yoldan
0
photo85
(23.01.22)
aynı ikilemde kalıp bölüm ve okul değiştirdim, 26 yaşında mezun oldum.

benimki çok büyük riskti çünkü maddi kaygım fazlaydı. ortalamamı yüksek tutup bulduğum bir iki bursla geçinerek yaşadım. geçmişe dönüp baktığımda iyi ki değiştirmişim diyorum.
0
beatbox yapan metalci
(24.01.22)
(11)

sarımsaklı ne yiyeyim?

floydian
canım aşırı sarımsaklı bi şeyler çekiyor.aklıma 2 şey geldi:1-mantı: çok hamur hamur olmasa yerdim de daha hafif bir şeyler istiyorum.2-işkembe çorbası: güzel yapan yer yok yakınlarda. başka ne olabilir?
canım aşırı sarımsaklı bi şeyler çekiyor.

aklıma 2 şey geldi:

1-mantı: çok hamur hamur olmasa yerdim de daha hafif bir şeyler istiyorum.
2-işkembe çorbası: güzel yapan yer yok yakınlarda.

başka ne olabilir?
0
floydian
(22.01.22)
karşı koyamayacağınız 22 sarımsaklı yemek ve tarifi

www.nefisyemektarifleri.com
0
la traviata
(22.01.22)
sarımsaklı, zeytinyağlı ve acı biberli makarna.
0
axl
(22.01.22)
Sarımsağı ekmek arası yapıp ye. Ben öyle yapıyorum, çok tatmin edici oluyor.
0
muhayyer divan
(22.01.22)
Karnabahar veya brokoli pişir, üzerine bol sarımsaklı yoğurt sosu yap.
0
sckxyss
(22.01.22)
sarımsaklı yoğurtlu biber kızartması?
0
king lizard
(22.01.22)
benim de canim ne zamandir sarimsakli ekmek istiyor, citir citir ve peynirli cok guzel olur.
0
in vino veritas
(22.01.22)
manti hafif ya. hele siparis edeceksenizz porsiyonlar kucuktur Çitir manti diyorum ben...
sarimsakli yogurtlu mezeler de olabilir senizotu salatasi veya kizartmalarin ustune
0
ala09
(22.01.22)
Cacık iç şekerim
0
kediperili
(22.01.22)
sarımsaklı ekmek ve beyran.
yada bol sarımsak soslu makarna.
0
baldan kaymak
(22.01.22)
Sarımsaklı fırında ekmek baharatlı
0
esinikaybetmiscorap
(22.01.22)
sarımsaklı tutmaç çorbası
0
bugisme
(22.01.22)
(4)

Kedi maması için enerjimizi birleştirelim mi

buffy de vampir sayılır
Uygun fiyata ortalama bir mama arıyorum ama bulamıyorum. Temizmama vs haricinde ne alalım? Sokak kedileri aç kalmasın, evdeki mama bitmek üzere. Pawmas diye bir marka buldum, tüm yorumlar olumlu derken ekside "pawmas marka kedi mamasından kıl filizlenmesi" diye bir başlığa denk geldim. Kilosu 15 lir
Uygun fiyata ortalama bir mama arıyorum ama bulamıyorum. Temizmama vs haricinde ne alalım? Sokak kedileri aç kalmasın, evdeki mama bitmek üzere.

Pawmas diye bir marka buldum, tüm yorumlar olumlu derken ekside "pawmas marka kedi mamasından kıl filizlenmesi" diye bir başlığa denk geldim.

Kilosu 15 lira civarında mama öneriniz var mı?
0
buffy de vampir sayılır
(22.01.22)
enjoy tavuklu dısında hesaplı mama kalmadı gıbı bısey maalesef. bir de buyuk pet marketler varsa cevrenızde, oralarda posetle satıyorlar kılosu 18 tl 21 tl benım bulundugum yerde. 15 e var mıdır bılemıyorum.
0
camene87
(22.01.22)
Giffy seviliyor, özellikle gurme olanı. 220-230 civarı fiyatı.
0
hipopotamus
(22.01.22)
Reflex alıyoruz biz ama eylül sonunda 300 liraya almıştık 15 kilosunu. Şimdi nedir bilmiyorum. Biraz kıllanıyorum gerçi ama, bilemiyorum...

Bu kuru mama ve yaş mama besin değerleri nasıl öğreniliyor öğrenmek isterdim...
0
muhayyer divan
(22.01.22)
goody marka mamanın 15 kilosu 180 liraya satılıyor çiçeksepeti gibi yerlerde, bilginize.
0
🌸buffy de vampir sayılır
(08.02.22)
(7)

Bir insanda B, D vitamini ve Demir eksikliği neden olur?

muhayyer divan
MerhabaBir arkadaşımın sevgilisinde B vitamini, D vitamini ve Demir emilimi sorunu varmış, çinko emilimi de sorunluymuş. Arkadaşım sormuş neden olurmuş peki diye, bilmiyorum ama çözümü yok demiş.Benim kafama takıldı. İnsan b'siz d'siz demirsiz çinkosuz yaşayabilir mi de? B vitamini eksikliği denince
Merhaba

Bir arkadaşımın sevgilisinde B vitamini, D vitamini ve Demir emilimi sorunu varmış, çinko emilimi de sorunluymuş. Arkadaşım sormuş neden olurmuş peki diye, bilmiyorum ama çözümü yok demiş.

Benim kafama takıldı. İnsan b'siz d'siz demirsiz çinkosuz yaşayabilir mi de? B vitamini eksikliği denince birden uyuşturucu kullanımı çağrıştı kafamda. Ne dersiniz gerçekten öyle bişey olabilir mi yoksa bundan tamamen bağımsız böyle bir rahatsızlık olabilir mi? Nasıl oluyor anlayamadım.
0
muhayyer divan
(21.01.22)
Evet vitaminlerle ilgili emilim sorunu olabiliyor.
Bağırsak yapısı, florası ile ilgili de olabilir.
Benim de kendimi bildim bileli demirim, d vitaminim düşük. Takviye yapılıyor yine azalıyor sonra.

Arabaya benzin koyuyorsun ama arabanın dandik veya hatalı bir sistemi var, benzini tam performanslı kullanamıyor gibi. Hatalı sistem de bünye oluyor.

Bu arada insan b'siz d'siz yasayabilir mi demişsiniz ama kanında hiç yok değildir o, eksikliği vardır.
0
la lykia
(21.01.22)
Hepsi birden nasıl oluyor onu anlamadım...
0
🌸muhayyer divan
(21.01.22)
genel bir emilim bozuklugu olunca bu tek bir seyi degil bircok seyi etkileyebiliyor.
0
la lykia
(21.01.22)
Abi zaten bu saydiklarin ulkenin %90'inda eksiktir hele kadinlarda %99 falandir.
ben olcturup de duzgun cikan pek gormedim.

Et yemiyorlar,gunes gormuyorlar, spor zaten yok. Emilecek bir sey almiyorlar genelde.
0
divit
(22.01.22)
Yetişkin bir erkek ama bu bahsettiğim. Hem D, B vitaminleri ve Demir hem de Çinko eksik... kronik kabızlık, gastrit, panik bozukluk filan varmış... vay arkadaş ne ara bu kadar hastalanıldı ben anlamadım ki. Noluyo yani yuh.
0
🌸muhayyer divan
(22.01.22)
muhtemelen bağırsakları allerjen bi maddeye karşı tepki veriyor. gluten, kazein vs olabilir. bu konuda uzman bir hekime gidip eliminasyon diyetleri ile rahatsızlığa sebep olan gıdalar tespit edilmeli.
0
orpheus
(22.01.22)
genç insanların da birçok kronik sağlık sorunu olabiliyor. doğuştan gelip yetişkinlikte daha su üzerine çıkan durumlar da olabiliyor.
ben 15 yaşımdan beri uğraştığım sağlık sorunlarını anlatsam ağzınız açık kalacak demek ki :)

neden "vay arkadaş ne ara bu kadar hastalanıldı ben anlamadım ki." diye yazdınız?

yakın zamanda mı olmuş hepsi? sizin aklınıza yatmayan farklı bir durum mu var?
0
la lykia
(26.01.22)
(13)

"şükür" böyle birşey mi?

füt
insanların, kendisinden daha kötü durumda bir insanı gördüğünde mutlu olması, "şükretmesi" midir?elbetteki değildir. buna eminim.insanların kendisinden daha kötü durumda bir insanı gördüğünde mutlu olması'na ne denir?edit: benim bildiğim, insan şükretmek için "öteki" nin varlığına ihtiyaç duymaz. ya
insanların, kendisinden daha kötü durumda bir insanı gördüğünde mutlu olması, "şükretmesi" midir?elbetteki değildir. buna eminim.

insanların kendisinden daha kötü durumda bir insanı gördüğünde mutlu olması'na ne denir?

edit: benim bildiğim, insan şükretmek için "öteki" nin varlığına ihtiyaç duymaz. yani bir kıyas söz konusu değildir. varlığa da şükreder, yeri gelir yokluğa da şükreder..
0
füt
(06.01.22)
Konu daha geniş izah gerektiriyor ama kısaca söylemek gerekirse
eskiler:
bir şeyin şükrü kendi cinsindendir.
Örneğin insanın maddi durumu iyi olduğunda sadece çok şükür demesi değil ayrıca o maddi imkanla durumu zayıf olanları gözetmesi ve yardım etmesidir.. der
0
Erva
(06.01.22)
sahip olduklarımızın kıymetini onları kaybedince anladığımız gibi, sahip olmayanları gördüğümüzde de anlıyoruz. şükretmeyi kıymet bilmek gibi düşünebilirsiniz.
0
harmanyeri
(06.01.22)
birisinin şükür etmek için daha kötü durumdaki birini "görmesi" gerekmez diye düşünüyorum. az biraz canlandırmayla veya geçmiş deneyimlere dayanarak da şükredilebilir.

aradığınız şey bir kelime veya tanım sanırım. şükretmek az çok karşılıyor bunu sanki. zira şükretmek minnet duymak gibi bir şey. çok kötü durumdaki biri görülüp de, "yatıp kalkıp haline şükret" dendiğinde aslında "bu halde olmamanın sebebi sensin, her ne yaptıysan buna minnet duy, kendine teşekkür et" anlamına geliyor. bence. yani bu bir mutluluk değil sizin dediğiniz gibi, ama bir "rahatlama", "iyi ki" deme durumu. mutlu olana göd derdim ben olsam.
0
posthuman
(06.01.22)
bahsettigin sey icin turkce'de direk bir kelime yok sanirim. almanca'da meshur "Schadenfreude" sozcugu dedigin seyi karsiliyor.

en.wikipedia.org
0
robokot
(06.01.22)
katarsis denir.
aristoteles-poetika falan bakabilirsiniz.
0
rewlack
(06.01.22)
edit: benim bildiğim, insan şükretmek için "öteki" nin varlığına ihtiyaç duymaz. yani bir kıyas söz konusu değildir. varlığa da şükreder, yeri gelir yokluğa da şükreder..
0
🌸füt
(06.01.22)
esasında şükür Allah'a yapılır, düşünmek; tefekkür etmek amaçlı
haline kalpten razı olmak, hoşnut olmak hayatın için

alıntı: Erva
"örneğin insanın maddi durumu iyi olduğunda sadece çok şükür demesi değil ayrıca o maddi imkanla durumu zayıf olanları gözetmesi ve yardım etmesidir.. der"

daha fazlası için emek vermek, insanlara yardım etmek bağlantılı emirler

kötü durumda bir insan görünce kendim için mutlu olmam
o kişi ahirette burdaki dezavantajların dikkate alındığı bir adalete tabi olur diye inanırım
kendim için de aynı şekilde, ahiretteki karşılığı mutlu eder
0
bir soru sorcam
(06.01.22)
şükretmek, başına gelen şeyin iyi mi kötü mü olduğunun ölçülmesiyle başlayan bir şey. bir şeyi ölçebilmek için de birden fazla kere var olması gerekiyor, o yüzden ötekinin varlığı olmadan şükretme eylemini gerçekleştiremeezsin.
0
nahtoderfahrung
(06.01.22)
başkasının ya da kendi kötü haline bakarak şükretmekten ziyade sahip oldukları için mutlu ve müteşekkir olmak bence şükür. zorlayarak yapılacak şey değil, insan mutlu olacak ki içinden şükretmek gelsin.

bendeki tanım böyle.
0
durme
(06.01.22)
Şimdi hatırlamıyorum nerde gördüm ama bir istatistik koymuştu bir sayfa:

-Eğer bu metni okuyabiliyorsan, dünyada okuma bilmeyen 1 milyar insandan daha şanslısın.
-Bugün sağlıklı uyandıysan ve 1 hastalığın yoksa, bu hafta bir hastalık yüzünden ölecek milyonlarca insandan şanslısın.
-Eğer iyi kötü bir sağlık güvencen varsa, hasta olsan bile doktor bulamayan milyonlardan şanslısın.
-Şu an bir savaş, kıtlık, susuzluk, esir düşme gibi riskin yoksa, özgürce gezebiliyorsan 500 milyon insandan şanslın
-İstediğin siyasi görüşü destekleyebiliyor, özgürce ibadet edebiliyor, istediğin tarzda yaşayabiliyorsan, dünyadaki 3 milyar insandan daha şanslısın.
-Buzdolabında yemeğin, dolabında giysilerin, ve başını sokabileceğin sıcak bir evin varsa dünyanın %75'inden daha zenginsin.
-Bankada biraz nakitin, yatırımın bile olsa dünyanın en varlıklı %8'lik dilimindesin.

O yüzden bu elindekiler için şükret, değerini bil ve bu imkanları olmayan insanlarla imkanlarını paylaş gibi bir metin. İstatistikler ne kadar doğru bilemem.

Bence kimse kendinden kötü durumda olanları görünce mutlu olmuyor. Yoktur böyle bir insan. Ama kendinden kötü durumda insanları görünce elindekinin değerini anlıyordur.

Şöyle düşünüyorum, daha büyük ev istiyorsun mesela, daha iyi araba istiyorsun. Alamayınca üzülüyorsun. Arkadaşların yurt dışına çıkıyor sen üzülüyorsun bu sene bütçen olmadığı için. Ya da herkes iphone 13 alıyor sen ortalama bi android kullanıyorsun memnun değilsin bundan içten içe.

Ama mesela evine internet bile bağlatamayan çocuğu görünce, diyorsun ki "yahu öyle böyle benim internet erişimim var". Ya bu da olmasaydı?

Arkadaşın yeni lüks bir araç almış. Senin 2. el mütevazı bir araban var. Özeniyorsun, ama başkasına bakmana bile gerek yok. 2 sene önce soğukta 45 dakika otobüs beklediğin günleri düşünüyorsun, şükürler olsun diyorsun. En azından sağa sola gidebilmeni sağlayan bir aracın var.

babam mesela vefat etmeden önce ömrünün son 1 senesini kısmi felçli geçirdi. Balkona kadar gitmek, orada 1 saat oturmak bile büyük olaydı onun için. Bu tarz durumları düşününce, bırak tatile gitmeyi şöyle sahilde bir oturmak, çay kahve içmek bile ne kadar değerli olabiliyor fark ediyorsun.

Şükretmek sanıldığı gibi aza tamah etmek değil. Elindekinin kıymetini değerini bilmek. Bir karikatür görmüştüm, senin normalin, başkasının hayali olabilir diye.
Yolda ortalama arabada giden bir adam, yandaki lüks 4x4'e bakıyor hayran hayran.
Hemen yanda da tekerlekli sandalyede bir adam o mütevazı arabadaki adamın arabasını kullanabildiğini hayal ediyor kafasında düşünce balonunda. Tam olarak bu durum.

Elindekinin kıymetini bilmek önemli. Elbette daha iyisi için mücadele etmeli insan. Hayal kurmalı. Ama son yıllarda o kadar materyalist bir yaşama geçtik ki, hayallerimize kavuşamayınca elimizdekinden bile nefret ediyoruz.

Çocuklarda çok olur bu, eğer değer bilmeyi öğrenmediyse görürsünüz. Oyuncak ister atıyorum. Evde var ya bir sürü oyuncağın dersin. Onları beğenmez. Öbürünü almadığın için gider onları da kırar falan...
0
anten
(07.01.22)
evet, sizin bildiğiniz doğru.
"ben x'ten iyi durumdayım" diye şükredilmez.
şükür şartlara bağlı olmayan, içten gelen, bireysel bir şeydir.
yani olan hâle, dış koşullardan bağımsız olarak şükredilir.

sabah uyanırsın, bugün de uyandım diye şükredersin.
"başkası uyanamadı, aman ben uyandım çok şükür" dendiğinde o şükür olmuyor.
0
blatta hiberna
(07.01.22)
Şükür kelimesi benim islamiyetle öğrendiğim bir kavram. Allah diyor ki "şükredin ki size nimetimi artırayım". Demek ki şükür denen şey çoğaltıcı, artırıcı bir şey. Bu sebeple de içinden geçirerek veya telaffuz ederek yapılan bir şey olmadığını düşünüyorum.

Bir şeyi ne artırır diye düşününce de ilk aklıma gelen, o şeyi temiz kullanmak, iyi bakmak, onu sağlam/sağlıklı kılmak için gerekenleri yapmak gibi şeyler geliyor. Bildiğin "kıymet bilmek" hatta Doğan Cüceloğlu'nun tanımladığı haliyle "sevmek" yani.

Onun için bana göre şükretmenin Türkçesi kıymet bilmektir, sevmektir. Her konuya da uyarlanabilir diye düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(14.07.22)
şükrettiklerimiz, kendi hakkımızda razı olduklarımızdır. etrafta hiç insan olmadan da şükretmek mümkün ise; diğerlerine bakınca yaşadığımız, ancak ve ancak o insanlarda kendi geçmişimizden yansımalar görüp bunları geride bırakmış olma konusunda kendimizi takdir etmektir.
bilinçli ve farkındalığı olan birey, egodan ve materyalden her ne kadar uzaklaşsa da bazen diğerlerinin bu aşamaya gelememiş olmasını hor görebilir. yeterince berrak görebilirse, aniden bu durumun da egosunun başkalarının üzerinden rayonel ilişkilendirmelerde bulunduğunu fark eder ve halen arınmadığını ayrımsar.
0
Etanglement
(14.07.22)
(3)

Hastayken bile verilen testin negatif çıkma ihtimali

anatomik
2 gün önce akşam üstü saatlerinde boğazımda gıcık, hafif öksürük ve halsizlik gibi nedenlerden şüphelenip, akşam 22.30 civarı covid testi verdim. Sabah karşı sonuç negatif çıktı.Ama içime bir kurt düştü sonucun doğruluyla ilgili.İlk birkaç gün yapılan testlerde pozitif olsa bile negatif çıkabilme du
2 gün önce akşam üstü saatlerinde boğazımda gıcık, hafif öksürük ve halsizlik gibi nedenlerden şüphelenip, akşam 22.30 civarı covid testi verdim. Sabah karşı sonuç negatif çıktı.
Ama içime bir kurt düştü sonucun doğruluyla ilgili.

İlk birkaç gün yapılan testlerde pozitif olsa bile negatif çıkabilme durumu var malum. Bende de aynısı olabilir mi diye düşündüm ama sonra aklıma şu geldi:

eğer ben pozitif biriyle temaslı olmuş olsaydım, pozitif olsam bile testte negatif çıkabilirdi (kuluçka dönemi muhabbeti).
Ancak ben hasta sayılabilecek bir durumda verdim testi. Testi verdiğimde bağ ağrısı, halsizlik, hafif öksürük gibi şikayetlerim vardı. Bu noktada verilen testin de kuluçka dönemi muhabbetinden dolayı negatif çıkması mümkün olmaz diye tahmin ediyorum. Sonuçta belli ki kuluçkası geçmiş, beni hasta etmiş, testte de görünürdü diye düşünüyorum.

Konuyla ilgili bilgisi olanlar yardımcı olursa sevinirim.
0
anatomik
(30.12.21)
Maalesef PCR'ın 'false-negative' oranı çok yüksek. Bazı araştırmalar %30lar civarında şeyler iddia ediyor. Tabii hükümetler de %10u geçmez filan diyorlar.

Neyse, özetle pozitif olsanız da negatif çıkabilir.
0
kaptankedi
(30.12.21)
Pcr testlerinin doğruluk payının %50 olduğunu Mehmet Ceyhan kendi ağzıyla söylemişti bir televizyon kanalında. O test sonuçları neye göre kabul ediliyor anlamış değilim.
0
muhayyer divan
(30.12.21)
Cubugun degdigi noktada virus yoksa negatif cikiyor.

Korona kendini belli ediyor bence, nezle gibi geciren de var ama genelde ahanda korona oldum diyorsun. Sonra saak pozitif.
Sert vuruyor oyle siradan grip gibi degil.
0
divit
(31.12.21)
(6)

Bir çember parçasının (eğrinin) yarıçapı nasıl hesaplanıyordu?

muhayyer divan
Selam arkadaşlar bakmayın yaş 40 oldu ama benim merak istihkakım henüz bitmedi :)Gogılda aradım ama soruma cevap bulamadım. Buna da nereden geldim, maske dikiyorum, ağzı burnu örten kısmın eğriliğinin yarıçapını bilmiyorum el yordamıyla yaptım. Ama çok merak ediyorum. Nasıl bulurum acaba?
Selam arkadaşlar bakmayın yaş 40 oldu ama benim merak istihkakım henüz bitmedi :)

Gogılda aradım ama soruma cevap bulamadım. Buna da nereden geldim, maske dikiyorum, ağzı burnu örten kısmın eğriliğinin yarıçapını bilmiyorum el yordamıyla yaptım. Ama çok merak ediyorum. Nasıl bulurum acaba?
0
muhayyer divan
(29.12.21)
Çevre = Çap * π

Çap = Çevre / π

Yarıçap = Çevre / 2π

π = pi = 3,14159265359
0
himmet dayi
(29.12.21)
Değer dairenin alanının (πr^2) türevini alırsan 2πr olan çemberin çevresine ulaşırsın.

Bu yöntem ağaç kesiklerinde görülen halkaların sayısını belirlerken; aynı zamanda ağacın yaşı hakkında da bilgi verir.
0
zemun
(29.12.21)
Çap bilgisi elimizde yok. Daha doğrusu tek bilgi olarak sadece elimdeki eğrinin uzunluğunu ölçebilirim. Gerekiyor mu bilmiyorum ama, burun kemerinden kulağa olan uzunluğu da kataniliriz. Düzgün bir eğri mi derseniz bilmiyorum, düzgün eğri (çember parçası) kabul ediyorum.

Bilim bu soruya çözüm bulsun ya bu maskenin burun kemeri-çene arası yayının yarıçapı ne olabilir?

Olmadı cm cm büyüterek daireler çizip öyle bulucam yarıçapı :/
0
🌸muhayyer divan
(29.12.21)
Google'a mask dimensions yazın, bir şeyler çıkıyor. Siz nereyi diyorsunuz, çizerek gösterin.
0
dissendium
(29.12.21)
Abi yukarıda yazdık ya işte.

i.ibb.co
0
himmet dayi
(29.12.21)
@aloha snackbar

Aynen öyle, beni çok iyi anladın, teşekkür ederim.
0
🌸muhayyer divan
(30.12.21)
(20)

"Ben evlenmeyeceğim" netliğinde olanlar var mı aramızda?

norules
30'lu yaşlarında bir erkeğim. Şahsen evlilik hadisesine sıcak bakan biri hiçbir zaman olamadım, evlenmek gibi bir yaşam hedefim ve hevesim de hiç yok ama eş dost akrabadan dönem dönem "Hayat hep böyle gitmez, yaşlanınca kalırsın bir başına bak" psikolojik baskısını yiyince de bir huzursuzluk çöküyor
30'lu yaşlarında bir erkeğim. Şahsen evlilik hadisesine sıcak bakan biri hiçbir zaman olamadım, evlenmek gibi bir yaşam hedefim ve hevesim de hiç yok ama eş dost akrabadan dönem dönem "Hayat hep böyle gitmez, yaşlanınca kalırsın bir başına bak" psikolojik baskısını yiyince de bir huzursuzluk çöküyor yani.

"Ben evlenmeyeceğim" netliğinde olanlar var mı aramızda? Yaşlanınca işlerin nasıl yürüyeceği konusunda bir endişeniz var mı, o dönemleriniz için motivasyonunuz ne şekilde?
0
norules
(29.12.21)
Ben öyleydim. Daha doğrusu ergenliğimde ve genç yetişkinliğimde öyleydim, sonrasında o kadar katı değildim (bu katılığı açacağım) ama evlilik hedefim de olmadı. Sonra evlendim çünkü hayata aynı baktığım, evlilik konusundaki çekincelerimi (ortalama Türk erkeği toksik cinsiyetçiliği) bünyesinde neredeyse hiç barındırmayan bir adama aşık oldum. 30'ların ortasında/ikinci yarısında evlendik.

O kadar katı olmak orta yaşlara gelmiş insanlar için biraz saçma geliyor bana, ergen inadı gibi geliyor. (Ha evlenmeden de çocuk yapabileceğiniz, devletin sizi çift olarak kabul ettiği, partnerinizle birbirinizin sağlığı, resmi işleri vs konusunda aile saydığı bir ülkede yaşıyorsanız o ayrı.) Evliliği ulaşılması gereken bir hedef sayıp önünüze çıkan ilk kadınla evlenin, sizi evlendirmek isteyen akrabalar temiz aile kızlarıyla tanıştırsınlar demiyorum. Fakat "olsa da olur olmasa da olur, bir gün bir sevgilimle evlenmek istersem bakarız" yaklaşımı daha sağlıklı sanki.

Ha bir de, evlenince yaşlılığınızın eşinizle huzur içinde geçeceğinin garantisi yok. Gayet huzurla evliyken eşi erken ölünce 40'larında, 50'lerinde yalnız kalan çok insan var. Ne yapmak lazım o zaman, yalnız kalmamak için hemen yeni birini bulup evlenecekler mi?
0
kobuzchu kiz
(29.12.21)
30 yaşındayım. Hayatımı birlikte geçirme niyetimin olduğu kadınla ilişkim geçen sene sonlandı. Uzun bir ilişkiydi. Bu da bana uzun vadeli plan yapmamın pek de anlamı olmadığını öğretti. Etrafımda evlenen çoğu insan da zaten bunu hedef edindiğinden değil öyle süregeldiği için evlendiler. O yüzden en fazla 8-9 gün sonrasını düşünüyorum galiba artık :)
Yalnızca kendi kontrolümüzde olmayan planların hayalkırıklığı hoş olmuyor.
0
lüzumsuz adam
(29.12.21)
bu baskının varlığı yalnızlığınızdan/düzenli bir ilişkinizin olmayışından mı yoksa bekar oluşunuzdan mı kaynaklanıyor?

@kobuzchu kiz+1

yakınlarınız hayat tek başına tatsız, birini sevince daha güzel demek istiyor da olabilir. yoksa tabiiki evlenmek bir hedef olmamalı, öyle olması saçma zaten.
çok küçük yaşlardan beri kendi kendine yetebilen biriyim, birey olmayı erken öğrenmiş biriyim. dolayısıyla "aile" ye aşırı anlam yükleyip ihtiyaç duymadığım gibi, aile olmak için evliliğe gerek olduğunu da düşünmüyorum. insanın tüm sosyal çevresi geleceğini şekillendiriyor aslında. sırf partneriz değil. motivasyonum bu konularda attığım, atacağım doğru adımlar. ancak yine de @kobuzchu kiz+1111
0
jimjim
(29.12.21)
20li yaşlarımda evlilik için aile ve toplumun da etkisiyle belki diyordum, okul biter evlenir çocuk sahibi olur aile kurarım klasik düşüncesi vardı.

30 lu yaşlarıma gelince evlenmeyi gerçekten istemediğimi fark ettim, bunda 18 yaşımdan itibaren aileden ayrı, kendi başıma yaşamaya başlayıp kendi istediklerimi yapma özgürlüğünün ve kendimi tanımanın da etkisi oldu. aklımda tek soru biyolojik saatim işlemeye başladığında çocuk istersem ne olur acabaydı. yine şanslıydım ki bu da bende olmadı. çocuklara aşık bir insanım, birlikte vakit geçirmeye bayılıyorum ama kendi çocuğumun olması düşüncesi beni çok rahatsız etti. bu arada ablam da evlenip çocuk yapınca ailenin evlen baskısı da yok oldu, ben de çocuk sevgimi bu şekilde giderebilir hale geldim.

40a yeni girmiş bir insan olarak evlenme ve çocuk yapma konusunda almış olduğum kararlardan asla pişman olmadım. hatta tersi bir durumda olsam ülkenin de malum durumu yüzünden anksiyete krizleri geçirirdim, şu an kararlarımı tek başıma alıyorum, hayatımı nasıl sürdüreceğime, ne yapmak istediğime tek başıma karar veriyorum.

yaşlanınca ne olacağını açıkçası pek umursamıyorum, son 2-3 yıldır yaşanılanlardan sonra anladım ki önümüzdeki ay bile ne olacağı belli değil. bu konudaki mottom "tanrı'yı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset" sanırım.

evlenip aile kurup çok mutlu olan insanlar da var, yalnız yaşayıp ileriki yaşlarda bu durumdan pişman olmayanlar var, çocuklarının bakmadığı yaşlılar var. emekli maaşını verip huzurevinde yaşamak, ya da elden ayaktan düşene kadar kendi başının çaresine bakıp, gerekirse bakıcı ile son zamanları yaşamak bana rahatsız edici gelmiyor. yaşayıp göreceğiz modundayım.
0
hypathia
(29.12.21)
Kritere bağlı olarak benim kriterlerime uyan biri olmadığında öyleyim.
0
garylineker
(29.12.21)
kobuzchu kiz +1

Hayatımın hiçbir döneminde evlenmeyi düşünmedim. Evlenmek, çocuk sahibi olmak hiç istemediğim şeylerdi. Ergenlik zamanında bu konuda çok keskin söylemlerim vardı ama insanların "aa öyle mi, peki" demek yerine sürekli seni ikna etmeye çalışmaları bi noktada o kadar bunaltıyor ki pes ediyorsun.

Son yıllarda "yoo düşünmüyorum" demekle yetiniyorum uzarsa da "bakalım hayat bu belli olmaz" diyorum.
33 oldum hala aynı fikirdeyim.

Yalnız kalma konusunda yine kobuzchu kiz +1 diyeceğim.
0
mutekebbir
(29.12.21)
Evlenmek ya da evlenmemek konusunda katı olmak gerektiğini düşünmüyorum. Bu kadar anlam yüklenecek bir şey değil evlilik. 34 yaşında bekarım, olursa evlenirim olmazsa meh dedim.. Hala da öyle diyorum. Evlenmem diye ciddi ciddi konuşanlar çocuk yapıyor şu an.
0
lcha
(29.12.21)
Evlenmeyeceğim değil ama çocuk doğurmayacağım netliğindeyim şahsen. Hoş, hayat bana "evlenemicen sen" netliği göstermeye başladı ama... bakalım.
0
muhayyer divan
(29.12.21)
hypathia +1

34 yasında, kadınım ne evlilik ne de cocuk isteğim var. buna katılık değil de soru baslıgındaki gibi "netlik" demek daha doğru. istemiyorsan istemiyorsundur, biri fikrimi değiştirirse evlenirim diyorsan ılımlısındır, istiyorsan da istiyorsundur. hiçbir zaman evlenmeyi dusunmedim ve istemedim.
0
suyin
(29.12.21)
34 yaşındayım, son ilişkimi “benimle gelecek yok” cümlesi yüzünden bitirmek durumunda kaldım. evlenme niyetinde değildim, ama birlikte yaşamak da dahil hiçbir gelecek düşünememek de geri kalan kısımları yolunda giden bir ilişkiyi bitirmeme yetti. evlenmek istememeye sonuna kadar saygı duyuyor ve hak veriyorum. ama 30+ yaşında olan birinin en basit ilişkiye başlarken bile bunu karşısındakine söylemesi gerektiğini düşünüyorum. zira mevzu sadece imza atmak değil. şu yaşımda hayatımda biri varsa hafta sonumu kimle geçireceğim, tatile kimle gideceğim vs. düşünmeme gerek kalmamalı. “birlikte” olmak karşılıklı sorumluluk alabilmek istiyorum. imza olması ya da olmaması bu durumu değiştirmiyor. belli bir yaşta insanların bunu önceden konuşup üstünde anlaştıkları takdirde ilişkiye başlamaları gerektiğini düşünüyorum. + yaşlanınca yalnız kalma durumundan korkuyorum ama korkunun da ecele faydası yok. yalnız kalmayacağım diye de evlenilmez ya da birlikte kalınmaz olmadım biriyle.
özetle: kısmet.
0
inanna
(29.12.21)
hypathia +1
0
olimpia
(29.12.21)
25 yaşındayım, biraz daha gençken "aman ya ne evlenicem" kafasındaydım ama şu an oturup düşününce çevrenizde her ne kadar arkadaş, aile, sevgili vs. olsa da bir yaştan sonra yalnız kalmak ve bu durumun üzmesi kaçınılmaz. o yüzden şu an daha sıcağım, asla evlenmem demiyorum illa da evleneyim de demiyorum. kısacası uygun birisi olursa neden olmasın kafasındayım.

ama çocuk konusunda kendimi bildim bileli istemiyorum. hamile kalmak, doğurmak, bir çocuğun sorumluluğunu üstlenmek bana aşırı korkutucu ve zor geliyor.
0
candide
(29.12.21)
Asla evlenmiş olmak için evlenilmemeli düşüncesinde biriyim. İnsanlar gerçekten birlikte yaşamayı ve aile kurmayı çok istediklerinde evlenmeliler bence. Yalnız kalmamak için yapılan evlilikler hep boşanmayla ve yalnız kalmayla sonuçlanıyor zaten.

Ek olarak 30 yaşına merdiven dayamış bir kadın olarak her zaman evliliği saçma bulmuştum. Şimdi sevdiğim insanla birlikte yaşamayı çok isteyen bir ruh haline büründüm.

Yani zaman ne gösterir bilinmez. Büyük büyük konuşmamak lazım hayatta.
0
alaimisema
(29.12.21)
%99: evlenmeyeceğim + %1: belki = kısmet ve olasılıklar.
0
neynep
(29.12.21)
Kesin ve net olarak evlenmeyeceğim(büyük çaplı bir felaket olmazsa), biriyle birlikte yaşayabilirim ama evlenmeyi düşünmüyorum. Yaşlanınca evli ve çocuklu olduğu halde eşi ve çocuklarının bakmadığı bir çok kişi biliyorum, üstelik bu kişiler çalışma hayatlarının tamamını eşi ve çocukları istediği gibi yaşayabilsin diye uğraşarak geçirdiler. Yaşlanınca eşiniz veya çocuğunuzun size bakacağının garantisi yok ama onlara harcayacağınız paraları kendinize ayırırsanız çok sağlam bir birikiminiz olabilir.
0
bartholomew87
(29.12.21)
ben varım. 28 yaşında adamım. yaşıtlarımın çoğu evlendi, çocuğu oldu. hiçbirine özenmedim, aklımdan bile geçmedi evlilik. bana çok sıkıcı ve sıradan geliyor evlilik. en sevdiğim insanla bile evlenmeyi kırk kere düşünürüm. belki ilerde evlenirim ama büyük ihtimalle boşanacağımı biliyorum:) yaşlılıkta yalnızlıktan ise hiç korkmuyorum.
0
nothing in my way
(29.12.21)
Yas ilerdeikce bir cok konuda kafa yapımının degistigini gordukce artik hemen hemen hicbir konuda o kadar kesin konusmuyorum kendimle ilgili. Yarın ne olacagi belli olmaz. Dolasiyla hiçbir zaman evlenme heveslisi biri olmamakla birlikte kesinlikle asla evlennem diye bir iddaam yok.
0
stavro
(29.12.21)
33 erkek kişisi.

Zaman zaman sevdiğim biriyle evlensem, kendi halimizde tatlı bir aile olsak, kızım olsa diye düşündüğüm oluyor ve zaman zaman gerçekten de istediğim olur ama işin içinde çocuğun sorumluluklarını da düşününce bir ürpeme geliyor. Evlilik zaten başlı başına bir zor süreç, çocuk apayrı bir süreç. İlla evleneyim diye tabii ki bir düşüncem yok. Bazen iyiyim ya böyle dediğim de oluyor.

Öbür taraftan sanki hiç evlenecekmişim gibi geliyor. Ben seviyorum sevmesine ama tek taraflı kalıyor. Bir karşılık alamıyorum. Dediğim gibi illa evleneyim diye bir düşüncem yok.

Kısaca bilmiyorum.
0
put it in your appropriate place
(29.12.21)
Benim evlenmem ülkemizde yasal değil. Açıkçası hayatım boyunca da bu durumun değişeceğini düşünmüyorum. Biraz da bu yüzden evlilik hiç gündemimde olmadı. Yanlızlığımı seviyorum, ama belki de tersini hiç yaşamadığım içindir onu bilemem. Yukarıdakilerin de dediği gibi hayatın ne getireceği bilinmez. Göreceğiz. Çocuk kesinlikle istemiyorum ama. Bu konuda kararımı asla değiştirmeyeceğimden adım gibi eminim.
0
peki madem
(29.12.21)
Erkek bakis acisindan bu evlilige direnme mevzusu da solculuk gibi, birisi parayi bulana kadar suruyor, oburu de dogru zamanda dogru hatunu.

Evlenmeyecegim kafasinda olan birsuru arkadas evlendi. Hemen evlenmeliyim diyenler evlenemedi hala bekliyor. Kimisi evlendi coktan bosandi, ikinciye evlendi. Hayat zaten cogunlukla sizin istediginiz kulvardan ilerlemiyor.

Ortada korkulacak birsey yok, uzerinde asiri dusunulup kafa yorulacak birsey degil. Herkes evlenmek zorunda da degil. Hayatin akisina birakin kendinizi, olursa olur, olmazsa olmaz.
0
cooperr
(29.12.21)
(19)

kedimiz çok hasta, ne yapmalı

roket adam
önceki duyurumda belirttiğim üzere 7 yaşında bir çinçilla'mız var. zaten epilepsi geçmişi olduğu için zayıf bir kediydi, ancak çok iyi bakarak bu yaşa kadar bir şekilde yaşattık. geçtiğimiz günlerde günde 1 kez kusmaya başladı, mevsimsel tüysel vs'dir dedik, sonra bir kez kan kusunca direkt vete göt
önceki duyurumda belirttiğim üzere 7 yaşında bir çinçilla'mız var. zaten epilepsi geçmişi olduğu için zayıf bir kediydi, ancak çok iyi bakarak bu yaşa kadar bir şekilde yaşattık. geçtiğimiz günlerde günde 1 kez kusmaya başladı, mevsimsel tüysel vs'dir dedik, sonra bir kez kan kusunca direkt vete götürdük. vet midesinde ülser var dedi, ilaca ve sıvı mamaya başlattı. 1 gece öyle geçirdikten ve biraz normalleştikten sonra 2. gün hayvan birden nefes alamaz oldu. bu dediğim olay 15 dkda falan oluyor. suratında bir korku ve dehşet ifadesi, sürekli dili dışarıda. sağda solda telaş içinde dolanıyor, ayakta duramıyor. direkt vete götürdük, bir sürü tetkik vs, ciğerde sıvı var ve kalbinde de şekil bozukluğu var dediler ülsere ek olarak ve yoğun bakıma bıraktık.

2 gündür yoğun bakım ünitesinde, bugün görmeye gittik ama hiç bir gelişme yok desem yeridir. dili dışarıda, kutusundan dışarı kafayı uzatmış öyle duruyor. bizi görünce hareketlenmeye çalıştı ama kalkamadı yerinden. vet yapacak bir şey yok, bekleyeceğiz diyor, biz de ağlamaktan helak olduk bu süreçte tabii. gerçek manada geberdik iki gündür.

1) yoğun bakımdan iyileşip çıkan kedi hikayesi varsa duymak isterim
2) yarın vet yapacak bir şey yok eve götürün derse, evde nasıl bakmak lazımdır bu zorluk içindeki arkadaşa
3) çok acı çekiyor mudur, uyutmak ve buna bir son vermek bir seçenek midir sizce? suratındaki dehşet ve yorgunluk ifadesi gözümün önünden gitmiyor. astımlı insanlar gibi nefes alıp veremiyor hayvan. ne yapacağımı bilmiyorum
4) ben işle güçle bir şekilde oyalanıyorum ama eşim gerçekten perişan oldu ağlamaktan. bu süreci daha kolay atlatması için ona ne önerebilirim sizce
0
roket adam
(27.12.21)
Yoğun bakımdan çıkarıldığı takdirde uyutulmasına gerek kalmayacak diye tahmin ediyorum çünkü tedaviler onu muhtemelen çok yormuştur. Sizden uzak olmak da fazlasıyla yıpratmıştır çünkü kediler mekan değişikliği olursa zaten depresyona girerler.

Çok üzüldüm, üzüntünüzü çok iyi anlıyorum... yüksek ihtimalle kaçınılamayacak durumda. Maalesef muhakkak yaşanacak bir durum bu, belki kabullenmek gerek.

Bir fikir olarak sunuyorum, iyot çalışmaları var. Lugol isimli bir solüsyon içerisinde %2'lik ve %5'lik iki farklı dozda iyot kullandırılıyor insanlara. Hayvanlarına ve bitkilerinde deneyenler de var, çok olumlu sonuçlar alıyorlar. Hekime bunu danışmak ve denemek ister misiniz diye düşündüm.

Umarım iyileşir...
0
muhayyer divan
(27.12.21)
malesef yapılacak şeyler bütçeniz ile alakalı. veterinere güveniyorsanız tedaviye devam edin. çok iyi hekimler-klinikler var ama fiyat zorlayıcı olabiliyor.

yoğun bakımdan çıkan kedi eğer genç bir kedi ve yaralanma vs sebebi ile yoğun bakımda olsa bu durumda uzun yaşama şansı çok yükseti. ancak kronik hastalıkları olan bir hayvanı eski haline getirme şansı az. bizim 14 yaşındaki kronik böbrek ve şeker hastası kedimizin bir iki yoğun bakım ve iyi beslenme ile ömrünü 1 sene kadar uzatabilmiştik. yani yoğun bakımdan çıkıp hayatına devam edebiliyor. sizinki daha genç şansı bir tık daha fazla diyebiliriz.

kedilerin insanlara kıyasla 5-6x daha az ömrü olduğunu ve hastalıklarının genelde çok geç tespit edildiğini de hesaba katın.
0
orpheus
(27.12.21)
Öncelikle çok geçmiş olsun, veteriner her zaman gittiğiniz yani kedinizin geçmişini bile bir veteriner mi? Siz gönül rahatlığıyla tedavisine güveniyor musunuz? Bizim veterinerimiz kedimizle ilgili olarak " Başka bir yere de gösterin isterseniz." demişti, yani tabi ki kendisine güveniyordu ama başka bir bilenden de fikir alabileceğimizi söylemişti ve biz de öyle yaptık hatta gittiğimiz ikinci veterinerle telefonda görüştürmüştük kendisini. Tabi burda kedinizin durumunu da gözönünde bulundurmanız gerekiyor, götürürken hırpalanır mı, yorulur mu onu da düşünmelisiniz.
Bu tür süreçler çok yıpratıcı evet, maalesef insan çok üzülüyor. Evde başka hayvanınız var mı? Biraz da olsa faydası oluyor çünkü evde başka hayvan yoksa acaip bir boşluğa düşüyor insan.
Biz yine de iyi düşünelim, inşallah sağlığına kavuşur ve beraber mutlu yaşamaya devam edersiniz.
Allah şifa versin.
0
kumandanim
(27.12.21)
merhaba, sizin önceki duyurunuzu da hatırlıyorum. çok üzüldüm, üzüntünüzü de çok iyi anlıyorum.

yoğun bakımdan çıkıp iyileşen kedi hikayesi çok var. misal benim çocukta bir sürü ek hastalığın yanı sıra kronik bir üst solunum yolu rahatsızlığı vardı, zaman zaman önce iştahı kesilir sonra nefes alamaz hale gelip olduğu yerde düşer kalırdı. fakülte de dahil olmak üzere bir sürü veterinere götürdük iki yıl içerisinde. yoğun bakımda yapacak bir şey yok bekleyeceğiz lafını çok duydum bu gittiğim yerlerden. ama yapacak çok şey var, gerçekten iyi bir veterinere danışabilirsiniz örneğin. burada kaç kere gözü kapalı tavsiye edilen -ağırlıklı istanbul'da olmak üzere- bir sürü veteriner hekim var. halihazırda yaptırdığınız tetkikler, uygulanan tedavi belli. birkaç hekimden daha görüş alsanız? şu an varsayımda bulunuyorum ama bana hiç güvenilir gelmiyor tetkik yapmadan ezbere serum vermek, ardından yaşanan komplikasyonlar sonucu başka rahatsızlıkların çıkması vs.

ben ilk kedimi kaybettiğimde bir hafta boyunca ailem beni uyutmuştu, çünkü uyandığım anda ağlıyordum. hala ara ara aklıma gelir burnumun direği sızlar. ameliyat ettirmesem kaç sene daha beraber uyurduk, bir başka veterinere gitsem belki ameliyat doğru karar değil derdi diye vicdan azabı çekerim. o zamanlar çocuk sayılırdım, güvendim başka görüş almak gelmedi aklıma, bilemedim doğrusunu. size tavsiyem, sorun soruşturun araştırın danışın. yapabileceğiniz her şeyi yaptığınıza, sorabileceğiniz herkese sorduğunuza emin olmadıkça bırakmayın mücadeleyi.

umarım bir mucize olur ve iyileşir, tüm kalbimle diliyorum. her zaman bir umut vardır.
0
evde liyakat kalmamis
(27.12.21)
Geçen yıl 2 ay yoğun bakımda yatan, her gün uzun uzun ziyaret ettiğim kedimi ölmek üzereyken eve getirmiştim. Veterinerle tartıştık, onu ölüme götürüyorsun dedi, şu anda burada kalmasını istemiyorum ne olcaksa evde olsun dedim, giderek kötüleşmişti.
Evde uzun süre inledi, ben de başında ağladım. Ama veterinerin ısrarlarına dayanamadım tedaviye devam ettik.
Günde 2 sefer 1’er saat süren tedavisi vardı, serum alıyordu yemek yemiyordu, sıvı mamayı ve antibiyotiği evde ağzına sıkıyorduk. Tüylerini yalamıyordu 2 aydır, tırnak fırçasıyla hafifçe tarıyordum. Öylece yatıyordu yaşamıyor gibiydi. Sonra yemek yemeye, sonra kendini yalamaya başladı. Burnu kapalı olduğu için yerken tabağa sürüyor yara yapıyordu, avcumla besledim. Gerisi kolayca oldu zaten.
İnancınızı kaybetmeyin, sevginizi eksik etmeyin. Elbette olacağına varır, nasıl sonuçlanacak bilemeyiz ama süreçte kendi iç sesinizi ve bilimi takip edin, o sizin dostunuz siz de onun dostusunuz.
0
megalomaniac
(27.12.21)
ben de merak etmiştim nasıl olduğunu.

ben önceki duyurudan hatırladığım kadarıyla veterinerinize pek güvenemedim.
biraz yetersiz geldi bana.
bütçeniz yeterliyse, en azından başka birkaç veterinere telefonda dahi olsa danışın derim.
söyledikleri sıvı ve kalpte şekil bozukluğu vb. dışında biyokimya sonuçları nasıl mesela?
içorganları ne durumda?
bunlar sonuç için önemli olan şeyler.

yoğun bakımdan çıkan kedi elbette oluyor, umudunuzu yitirmeyin.
henüz genç sayılır, yani hâlâ şansı var bence.
o yüzden ne yapılması gerekiyorsa yapın derim.

eşiniz için diyecek bir şeyim yok maalesef, çok zor şeyler bunlar.
sabırlı olmaya çalışacaksınız, yapılacak bir şey yok.
umarım bir an önce iyileşir.
0
blatta hiberna
(27.12.21)
Biz küçük bir şehirde yaşıyoruz. Bir süre farkettiğimiz koşarken yorulma vs. Durumları olmuştu kedimizde. Röntgen çekildi bakıldı malesef kansere yakalanmıştı kedimiz. Oksijen küvezinde nefes alamayacak durumdaydı ve acı içindeydi. Uyutma kararı almıştık. Tüm yolları denedik. Hayatımda daha büyük bir acı yaşamadım ve uyutma kararını nasıl verirler diye insanlara kızardım. Ben ilk defa bir canlının o kadar acı çektiğini gördüm.
Burada size tedaviyi bırakın ya da devam edin diyebilmek çok büyük sorumluluk kendi adıma. Umarım kimse acı çekmez.
Acınızı ve durumunuzu anlıyorum ve sizinle acınızı paylaşıyorum.
0
Weeze3r
(27.12.21)
Benim de bir chinchillam vardı: İpekimu. 10 yaşında öldü maalesef. Benim veterinerler konusunda tecrübelerim çok da iyi değil. İpekimu'nun karnında kitleler çıktığında koşup veterinere götürdük. Kist dedi, tümör dedi, ameliyat dedi. Biz de yaptırdık apar topar. Ameliyattan sonra 3 ay ancak yaşadı. Halbuki Zorro'nun da 10 yaşında bu kistleri çıktığında İpekimu tecrübemizden hiç dokunmadık, dokundurmadık. 17 yaşında şimdi. Kistleri hala var, arttı da ama son 3 ay görme yetisini kaybedene kadar neşesi gayet yerindeydi. Daha dün yine veterinere götürdük gözüne bir damla olabilir mi diye, gayet sağlığı (yaşına göre) yerindeymiş. Ben kedimi yoğun bakıma bırakmak istemem şahsen. 3-5 gün yoğun bakım parası alacaklar, biraz da vak'a görecekler diye veterinerlerin oyuncağı olmayı reddediyorum. En azından evinde huzur içinde elimde verir son nefesini. Orada tanıdığı, seveni yok yanında. Bilemiyorum, ben eve getirirdim. Çok geçmiş olsun.
0
SiyamkedisiZorro
(27.12.21)
Arkadaşlar, değerli mesajlarınız ve dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Bugün ciğerlerindeki sıvıyı çekmişler ve endoskopi yapılmış, midesinde ve bağırsaklarındaki yaralar görüntülenmiş kesin olarak. 2-3 gün daha yoğun bakımda bırakmaya karar verdik, ciğeri tekrar su toplamazsa kurtulma ihtimali varmış inş. Bekleyeceğiz bakalım.
0
🌸roket adam
(27.12.21)
Cok geçmiş olsun, İstanbul'da Vetyonca var Anadolu yakasında. Cok ilgili kendi canı gibi hayvanları seven tedavi eden bir doktor, ne olur tek bir hekime bağlı kalmayın bir de ona gösterin, cok bilgili, elinden geleni yapacaktır umuyorum
0
Semi
(27.12.21)
Arkadaşlar güzel mesajlarınız için teşekkürler, durumu paylaşayım biraz daha.

Bugün tekrardan gittik baktık, ciğerlerinde tekrardan sıvı birikmesi yok ancak neden olduğu anlaşılamadı, bu kısım muammasını koruyor. Çok ufak bir ihtimal olarak acaba şırıngayla ilaç verirken biz mi akciğerine kaçırdık diye sorduk ama o zaman hayvan o anda öksürür, aradan 4-5 saat sonra öksürmeye başlamaz diye o ihtimali de eledik.

Mide ve bağırsaklarındaki endoskopi görüntülerine baktık, resmen hayvanın mide ve bağırsak tabakasında yer yer yaralar var. Yabancı cisim ortada olmadığına göre, veteriner hayvan ancak kimyasal bir şey yediği için böyle olabileceğini düşünüyor. Evde de açık duran, kedinin yiyebileceği içebileceği kimyasal hiç bir şey yok, yani bu senaryo da imkansız.

Şu anda hala yoğun bakımda tutuyoruz, en azından nefes alabiliyor, ancak hala çok bitkin ve veteriner eliyle sıvı mama ile besliyor şu an için. Aşırı kan kaybetmiş bu kanama durumunda. Birkaç gün daha bekleyip kendine gelip gelemeyeceğini görmeye karar verdik, yoğun bakımda bıraktık. Ama en azından nefes alıp vermesinin düzelmesi biraz umutlandırdı. Umuyorum bu yoğun bakım sürecinde iyicene kendine gelir ve eve alırız, çünkü şu anda eve alırsak onu hayatta tutmamız zor görünüyor diye düşünüyoruz.
0
🌸roket adam
(30.12.21)
anlattıklarınızdan durumu biraz daha iyi gibi geldi, dediğiniz gibi nefes almasının düzelmesi bile iyi.

bu durumda veterinerde kalmaya devam etmesi bence de daha doğru.
umarım daha da iyi olur.
0
blatta hiberna
(30.12.21)
Veterinerde bırakarak çok iyi yapmışsınız, eğer veteriner yakınsa ve siz de müsaitseniz tabi mümkün olduğu kadar sık görmeye gidebilirsiniz. Zor bir durum belki ama sizi görmek iyi gelebilir.
Allah bir an önce şifa versin, iyileşmesini çok istiyorum.
0
kumandanim
(31.12.21)
Arkadaşlar merhaba, maalesef dün üzücü haberini aldık. Zayıf bünyesi daha fazla dayanamamış ne yazık ki. Yeni yıla giremedi güzel kedimiz. Teşekkür ederiz tekrardan mesajlarınız için. Yılbaşında kötü haber vermemek için buraya yazmak istemedim.
0
🌸roket adam
(01.01.22)
çok üzüldüm, başınız sağolsun. Zor bir süreç ama geçecek yapacak bi' şey yok maalesef.
0
kumandanim
(03.01.22)
başınız sağ olsun, çok üzüldüm.
0
blatta hiberna
(03.01.22)
çok üzüldüm. başınız sağ olsun, sabırlar dilerim size ve eşinize.
0
evde liyakat kalmamis
(03.01.22)
Acınızı paylaşıyorum. Malesef kedilerimizin bünyeleri zayıf oluyor bir süre sonra iyi gözlemlemeli ve tetkikleri düzenli yaptırmalıyız. Emin olun siz elinizden geleni yaptınız ve sizi en iyi şekilde hatırlayacak. Biz kedimiz bizden ayrıldıktan sonra başka bir sokakta yaşayan, köpeklerden kurtardığımız bir kedi daha sahiplendik. (Köpekler de bizim baktığımız mahallemizde) dokunabildiğimiz her hayata dokunmak çok önemli.
Yeniden acınızı paylaşıyorum.
0
Weeze3r
(06.01.22)
Abi başka kediniz var mı yok mu bilmiyorum ama yoksa eğer kendinizi hazır hissettiğinizde bi' tane sahiplenip beraber yaşamanızı tavsiye ederim, gidenin boşluğu büyük oluyor çünkü. Kendi hikayemi anlatarak vaktinizi almayayam ama bize çok iyi geldi.
0
kumandanim
(06.01.22)
(3)

Dolgum Düştü Dişimi Nasıl Koruyayım?

onkiloversemtamamım
Dolgum düştü ve Türkiyeye 10 gün sonra döneceğim. Burda yaptırma şansım da yok ve bu 10 gün için ne önerirsiniz? Dişimi nasıl koruyabilirim?Teşekkürler.
Dolgum düştü ve Türkiyeye 10 gün sonra döneceğim. Burda yaptırma şansım da yok ve bu 10 gün için ne önerirsiniz? Dişimi nasıl koruyabilirim?

Teşekkürler.
0
onkiloversemtamamım
(24.12.21)
Diş hekimleri diş teli tedavisi sırasında tel yanakları acıtır yaralarsa diye hastalara mum kullandırırlar, zannederim bu mumlar eczanelerde veya medikalcilerde bulunur. Vücuda zararı olmadığı için belki mumla idare etmek mümkün olur diye düşündüm. Daha bilgili birinin fikri daha iyi olur.
0
muhayyer divan
(24.12.21)
Eşimin dolgusu düştükten 6 ay sonra yaptırmaya gitmişti. İçini temiz tutun, yemek artığı kalmadığından emin olun. 10 günde bi şey olmaz.
0
zimbirik
(24.12.21)
her yemek sonrası ağzınızı suyla çalkalayın. 10 gün kısa bir süre, bu şekilde idare edersiniz.
0
golgi aygıtı
(24.12.21)
(11)

Sürekli aldığınız şeylerde kötüye doğru bir tat değişimi hissediyor musunuz

ananiyimioguz
Yediğim bisküvi, çikolata, tatlı falan hep zamlandı malumunuz hadi ona alıştık da.. Hatta gramajları bile küçüldü ona da alıştık.Yahu yapacağınızı yaptınız zaten daha içeriğiyle falan da mı oynuyorsunuz da tadı değişiyor?En basitinden bim kazandibisini ben çok severdim, geçenlerde bir alıp yiyeyim d
Yediğim bisküvi, çikolata, tatlı falan hep zamlandı malumunuz hadi ona alıştık da.. Hatta gramajları bile küçüldü ona da alıştık.

Yahu yapacağınızı yaptınız zaten daha içeriğiyle falan da mı oynuyorsunuz da tadı değişiyor?

En basitinden bim kazandibisini ben çok severdim, geçenlerde bir alıp yiyeyim dedim. Bom boş bir tat. Saman yesem daha çok zevk alırdım.

Yoksa benim ağzımın tadı mı bozulmuş?
0
ananiyimioguz
(14.12.21)
Evet özellikle tatlılarda şekeri kısmalar, poğaça gibi ürünlerde yağı fazlasıyla kısmala, ifade edemiyorum acaip bir tatsızlık var dediğiniz gibi. Yağ ve şekerde muazzam kısıntılar var onu fark ettim ama.
0
muhayyer divan
(14.12.21)
"Yahu yapacağınızı yaptınız zaten daha içeriğiyle falan da mı oynuyorsunuz da tadı değişiyor?"
çünkü durum bildiğimizden/gördüğümüzden/tahmin ettiğimizden daha vahim :D

o bisküvinin bir maliyeti var ama satılması da lazım. bu yüzden fiyatı sabit tutup hem gramaj küçültüyorlar hem de kaliteyi düşürüyorlar.
0
MtKrt
(14.12.21)
.imden gıda ürünü alıp tüketeni Tanrı korusun.Şu dönemde sağlığınız için mecbur kalmadıkça dışarıdan bişey alıp yemeyin. Aldığınız en basit poğaçalarda bile en kalitesiz yağ un ve yumurtalar kullanılıyor. Dışarıdan yediği poğaça yüzünden gastrit olan tanıdığım var.
0
digits
(14.12.21)
Eskisinden daha fazla sekerli geliyor bana tatli olan seyler. Yukaridaki arkasasin dedigi gibi biskuvi kek değil direkt avucla kup seker yiyor gibi tat alıyorum. Yani duz şeker tadi geliyor hicbir aroma yok. Eskiden kekin bisküvinin falan kendine has tadi vardi, simdi serbet yiyorum.
Diger malzemeleri kisip iyice seker bastilar heralde ne bileyim.
0
stavro
(14.12.21)
Geçen canım çok muz istiyordu muz aldım, yedim. Sanki hiçlik yedim, tat sıfır.
0
marla is in my head
(14.12.21)
Evet, gofret aldım saman gibi bir şey.
0
gabe h coud
(14.12.21)
Bunu zaten 4-5 sene once daha zamlar gelmeden yapmislardi.
Glikoz surubu muhabbetleri iste.

Once tatlar bozuldu sonra gramajla oynamaya basladilar.
0
divit
(15.12.21)
evet 90'ların tadı yok klişesi gibi gözükmesin, gerçekten tadı yok, özellikle abur cuburların. çocukluğumuzdaki atıştırmalıklar günümüzde olsa obez falan olurduk herhalde. cheat meal için market raflarında olabilecek en uçuk kaçık şeyi arıyorum, dönüp dolaşıp elimde bir vişneli hoşbeş'le çıkıyorum. hoşbeş'te garip şekilde başarılı bir formül var. vişnenin, limonun, fındığın bizzat kendisinden daha çok tad alıyorsun. tabii bu da olayı aynı yere çıkarıyor. hoşbeş müthiş değil, gdo'lu gıdalar vasat. yaa ben ki beyaz çikolata için normalde yatıya giderim, en son hangi yıl yedim hatırlamıyorum bile. bütün markaları denedim o eski lezzet yok işte. bi ara covid olunca tad-koku gitti. o hafta hayatımda çok da bir şey kaçırmadığımı farkettim, tad geri gelince de hiç heyecan yapmadım :D
0
onemoremile
(15.12.21)
Gıdalardaki harici olarak eklenen imyasal tatlar iyice belli etmeye başladı.
0
Erva
(15.12.21)
bütün ürünlerde neredeyse bozulma var. en çok süt ve yoğurtta. eskiden beri zaten gıdada hileler vardı şimdi daha da artmış gibi .geçen 15 tlye peynir buldum bilinen bi markada. deli gibi sevindim ama gelen şey peynir gibi değildi. peynirimsi bişi yedim ama. cipsleri falan hiç demiyorum aşırı bozulmuşlar. çikolatalarda da eski kalite yok.
0
photo85
(15.12.21)
Çikolata ve bisküviler konusunda da hemfikirsek artık almamamız gerekiyor öyleyse. Çünkü aynı şeker yemiş hissini veya boğazda yanma durumlarını ben de yaşıyorum.

Geçen büyük bir milka çikolata gördüm 40-50 lira vardı sanırım. Bir de bunu deneyeyim dedim, onda sorun yoktu mesela. Ama türk mallarının hepsinde, hatta büyük ihtimalle yabancı malların çoğunda kalite düşüklüğüne gidilmiş ülkemizde, h.o.
0
🌸ananiyimioguz
(15.12.21)
(17)

stok yaptınız mı?

Wakatakakage
neler aldınız?
neler aldınız?
0
Wakatakakage
(14.12.21)
ben yapmadım.
0
sizofren06
(14.12.21)
Insan aldim, dost aldim.

Saka saka. Hicbir sey almadim.
0
floydian
(14.12.21)
tuvalet kağıdı :) bitmesinden korkmuyorum da pahalılaşıyor.

Onun dışında ton balığı aldım, ucuza buldum.
0
do you remember me
(14.12.21)
Yapmadım. Yaptığım en fazla stok her zaman aldığım şeylerden bir tane fazla almak.
0
dissendium
(14.12.21)
yapmadım bugun haberim oldu insanların stok yaptığından. ayçiçek yağı almayı düşünüyorum şu an.
0
xrated
(14.12.21)
Çekirdek kahve, kedi maması, kedi kumu, bir senelik cilt bakım ürünlerim. Bunlar dışında stoklamak değil ama beğendiğim ne varsa direkt alıyorum ertelemiyorum.
0
jazzabel
(14.12.21)
Ayçiçek yağı, un, tuvalet kağıdı al diyor annem. Birkaç gün önce Şok Markete uğradığımda
ayçiçek yağı ve un reyonu bomboştu. Kasiyere sordum 3'er 4'er paket alıyorlar dedi:S
0
bahçedekisandal
(14.12.21)
Kahve harici yapmadım ama yapmayı düşünüyorum. Kahve stoklamanızı öneririm, bu sene üretim çok düşük olmuş ve dünyada kahve sıkıntısı yaşanması bekleniyormuş. Dünyaya kahve sıkıntısı yaşatan kıtlık bize neler yapmaz.
0
turk kizi
(14.12.21)
süt ve tereyağı stokladım. keşke tuvalet kağıdı da stoklasaydım. stoklamak dediğim de iki ay yetecek kadar işte.
0
prole
(14.12.21)
Stok yapmadım ve yapmayı da düşünmüyorum. Zaten evdeki mevcut eşyalar ve mutfaktaki, banyodaki malzemeler falan üstüme üstüme geliyor bazen. Stok yapmaya kalksam aldıklarımı koyacak yer bulamayıp ev daraldıkça kafayı yerim.
0
ms brownstone
(14.12.21)
bir miktar stokladım ama ettiğim kar olsa olsa 300-500 liradır. enflasyona yetişmek imkansız, bundan sonrasını akışına bıraktım.

edit: tuvalet kağıdı, bakliyat, yağ aldım.
0
soft
(14.12.21)
Hayir stok yaparsam param kalmaz.
0
stavro
(14.12.21)
Yapmadım.
0
ruhen hastayim ben
(14.12.21)
Saklayabileceğim, bozulmayacak ve çok kullandığım şeyleri indirimli bulursam 1-2 adet fazla alıyorum genelde.

Toz deterjanlarda 2-3 ay önce indirim yakalamıştım mesela, kuponla vs baya uyguna gelmişti. Hala kullanıyorum. Muhtemelen 3 ay daha gider en az.

Geçen hafta da şokta buzdolabı poşetleri indirimdeydi, ondan da 3 paket aldım evde hiç kalmamıştı ve çok kullanıyorum.

Şampuan, saç boyası, duş jelleri, el kremi, saç kremi, yüz maskesi gibi kozmetik ler 2şer tane yedekli. Çeşit çeşit sabun da almıştım yine bozulmayacağı için.

Kağıt havlu kasa arkası indirimi vs daha çok olduğu için denk gelince hep alıyorum, özellikle gidip satın almadım. Evde hep yedekli bulunuyor.

Diş macunumdan 2 tane aldım.

Aşırı kitap stokladım. En fazla ölücülüğü bunda yaptım diyebilirim. Sonra alırım demedim çok oldu demedim. Almak istediğim her kitabı yarınlar yokmuşçasına aldım. Pişman değilim. Tanesini indirimlerle 14-17 tl bandına getirdiğim yüzlerce kitabım var. Şu an tanesi 30 40 tl olmuş durumda ki daha yılbaşı gelmedi.

Bulaşık deterjanı, temizlik malzemeleri çeşit çeşit alındı. Hepsini farklı farklı indirimlerle aldım. 1 yıl kesin yeter.

Gıda maddelerinden stok yaptığım bişey yok. Salça aldım 2 tane ve tereyağı alıp parçalara böldüm buzluktalar. Gıda stoklamak riskli ve zor geliyor.

Şaşırtıcı şekilde herkesin koşarak stokladığı tuvalet kağıdını almadım, hep çok pahalı diye düşünüyorum ve yetecek kadar alıyorum. Tavşan dağa küsmüş hesabı ben almadıkça 10 kat pahalı hale geldi meret. Hala almadım. Pasif agresif alışverişlerim sürecek.

Buraya kadar okuyan aktüel ürün canavarlarına sevgiler :)
0
buzbebek
(14.12.21)
yanlislikla havlu kagit stoklamisim. evde acilmamis bi paket varken bitti sanip yeniden almisim. fena bi yatirim olmamis ama, tl'de durmasindan iyidir :))
0
in vino veritas
(14.12.21)
Kedi kumu ve kedi maması. Ama mamayı fazla alamadık, son tüketim tarihi biter diye endişe ettik. Hayvan malzemelerinde çok rezilce bir fırsatçılık var, öyle böyle değil.
0
muhayyer divan
(15.12.21)
İşitme cihazı filtresi ve pillerini aldım. iki yıl sonra kredi çeker alırım sanırım.
0
borumu
(15.12.21)
(5)

dikkat bozukluğu

1195
zaten hep vardı, ama şu son 2 hafta kadarını görmedim. bir ton işim var ama odağımı kaybetmek o kadar kolaylaştı ki. siz nasıl mücadele ediyorsunuz?
zaten hep vardı, ama şu son 2 hafta kadarını görmedim. bir ton işim var ama odağımı kaybetmek o kadar kolaylaştı ki. siz nasıl mücadele ediyorsunuz?
0
1195
(10.12.21)
Günde 2-3 bardak kahve içiyorum, olumlu etkisi oluyor.
0
hayirsiz
(10.12.21)
kaliteli balık yağı + B12, iyi beslenme ve spor. dikkatin dağınık ise bir de üstüne yorgunluk eklenince hiç hareket edemezsin.
0
orpheus
(10.12.21)
Balık yağı +1
B12 +1

Demir eksikliği varsa o da etkiler.
0
muhayyer divan
(10.12.21)
genel olarak bir dikkat daginikligi degil de ADHD'yi kastediyorsaniz, ben rutin bozmadan yasamaya calisiyorum. Sabahlari ozellikle, ise gelmeden onceki kisim cok spesifik. Haftasonlari ve tatillerde bile uymaya calisiyorum. Baskasinin bu rutini bozmasina izin vermemeye dikkat ediyorum.
Liste yapmak isime yariyor. Her seyi not etmem gerekiyor.
0
sopiro
(10.12.21)
Meditasyon.
0
dreamnesiac
(10.12.21)
(9)

Gece gelen çiğ köfte yeme isteği

dissendium
Saat 23.00 00.00 arası hep çiğ köfte yeme isteği geliyor. Size de bu şekilde belirli zamanlarda ya da bir anda çiğ köfte yeme isteği geliyor mu? Çok gerekli bir soru olmadığının farkındayım. Sadece yalnız olup olmadığımı merak ettim. Teşekkür ederim. Çiğ köfteli günler.
Saat 23.00 00.00 arası hep çiğ köfte yeme isteği geliyor. Size de bu şekilde belirli zamanlarda ya da bir anda çiğ köfte yeme isteği geliyor mu? Çok gerekli bir soru olmadığının farkındayım. Sadece yalnız olup olmadığımı merak ettim. Teşekkür ederim. Çiğ köfteli günler.
0
dissendium
(09.12.21)
karnım açken oluyor. zaman fark etmez. kahvaltıda da yerim.
0
ya ben lan neyse
(10.12.21)
bana da oluyor öyle arada. şöyle bol otlu limonlu malzemeli yiyesim geliyor. bazen söylüyorum.
0
tabudeviren
(10.12.21)
Evet, ansızın ve çok şiddetli geliyor hem de. En karşı koyamadığım yiyecek galiba.
0
on and off
(10.12.21)
Midye dolma veya kokoreç isteği oluyor.
0
muhayyer divan
(10.12.21)
aynı şekilde kumpir isteği de geliyor bazen.
0
tabudeviren
(10.12.21)
sadece 1 kez oldu, yemedim. bir daha da olmadı.
0
erenderk
(10.12.21)
Millete tost perileri gelir, bana çiğköfte periler geliyor. Ve evet genelde gece yarısı. Kim bulduysa Allah razı olsun.
0
hrvl
(10.12.21)
bazen patates cipsi, cheetos, doritos vb krizleri de geliyor.
0
tabudeviren
(11.12.21)
@tabudeviren, abi sen bir markete, bir çiğ köfteciye git en iyisi.
0
🌸dissendium
(11.12.21)
(4)

çok şekerli şey yedim sanırım bana bir haller geldi

duyurukullanıcısı
bunaldımne yapmam lazım? yürüdüm biraz geçmedi.
bunaldım

ne yapmam lazım? yürüdüm biraz geçmedi.
0
duyurukullanıcısı
(07.12.21)
su iç ve yürü
0
ankarakecisi
(07.12.21)
Hatta biraz tempolu yürü.
0
kaptankedi
(07.12.21)
Maden suyu
0
apocalipy
(07.12.21)
Ayran veya kefir iç veya yoğurt ye. Şerbetli tatlıları yanında ayranla yemek adeti bunun için icat edilmiştir.
0
muhayyer divan
(08.12.21)
(5)

burnun içini rahatlatmak için ne yapılabilir?

kinyas ve kayra 23
dostlar, ben 7-8 senedir burun tıkanıklığı ve akabinde burun içinde et büyümesi nedeniyle sık sık burun tıkanıklığı yaşıyorum. zaman zaman çok iyi açılıyor, zaman zaman hatta çoğu zaman ise kapalı. evet diyeceksiniz, "ameliyat ol kurtul" diye. evet onun zamanı da geldi. onu olacağım zaten doktor'a g
dostlar, ben 7-8 senedir burun tıkanıklığı ve akabinde burun içinde et büyümesi nedeniyle sık sık burun tıkanıklığı yaşıyorum. zaman zaman çok iyi açılıyor, zaman zaman hatta çoğu zaman ise kapalı. evet diyeceksiniz, "ameliyat ol kurtul" diye. evet onun zamanı da geldi. onu olacağım zaten doktor'a gittiğimde "yapılacak şey, burun içindeki eti düzelteceğiz, o et şişmeyecek ve rahat nefes alacaksın, tercih senin" dedi doktor. ama o an'a gelene kadar bana önerebileceğiniz, bu dertten muzdarip ya da muzdarip olmuş arkadaşlar, ne önerirsiniz şu an ameliyat olana kadar?
0
kinyas ve kayra 23
(28.11.21)
1 litre suya
1 yemek kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karbonat

kbb polikliniklerinde asılı formül bu.%100 çalışır yayalım.

buruna çekip yıkıyoruz, ilaveten yapılırsa gargara da olumlu..
0
core i
(28.11.21)
O etin şişme sebebi ne ama, belki de alerjidir. Alerjik rinit yaşıyorsundur sürekli olarak. Önce alerji ilacı verdi mi, neye alerji var tespit etti mi? Bana da doktor yekten "burnun zaten yamuk, bir de burun içi etlerin şişiyor, deviasyon ameliyatı ol kurtul" demişti. Burnumun da çıplak gözler ayırt edilebilecek bir yamukluğu yok yani. Bazı doktorlar sırf bıçak parası kazanmak için önlerine geleni ameliyat etmeye çalışabiliyorlar. Alerjim olduğu başka bir doktora gidince belli oldu. Bence farklı bir doktor dene.
0
muhayyer divan
(28.11.21)
çin yağı
0
bir garip melek
(28.11.21)
ben de yıllarca bu sorunla yaşadım. nefes kanallarım kapalıydı, konkalarım şişiyordu , sinüslerimde kist oluşmuştu.burun kemiğim de yamukmuş.
bazen hiç burnum yokmuş gibi hissediyor ağzım açık nefes alıyordum .hızlı yürürsem merdiven çıkarken koşarsam nefessizlikten çabuk yoruluyordum .özellikle gece yatar pozisyonda burnum mandal takmışım gibi kapanıyordu .

her gece uyumadan önce yaptıklarımı yazayım
nasacort ya da otrivine mentollü sprey sıkıp
çin yağı ,nane yağı ya da biberiye yağı koklamak ya da birer damla burun girişine sürmek
sonra da burun bandı yapıştırıyordum ve uyuyabiliyordum .

ekim ortasında ameliyat oldum ve sanki yüzümde 2 delik açıldı. süper nefes alıyorum ve çok rahat uyuyorum.
ameliyat sonrası doktor tamponları çıkarttı ve nefes al dediği anda aşırı şaşırdım.
" yani siz hep böyle mi nefes alıyorsunuz ?" diye sordum.
doktor da " gördüğüm en kötü nefes kanalları seninkiydi " dedi .

bu arada biberiye yağını koklamayı çok seviyordum , denemek istersen esila marka öneririm .
0
devilone
(28.11.21)
acılı sıcak bi çorba genelde burun açımına yardımcı olur.
0
barankovan
(29.11.21)
(2)

Stevia Önerisi

Mehmet Ersoz
Validede diabet başlangıcı var. Bu stevialar insulin yükseltmiyormuş.Hangi markayı önerirsiniz? sıvı mı yoksa tablet mi kullanmak daha mantıklı?koruyucusuz olanlar var mı acaba?
Validede diabet başlangıcı var. Bu stevialar insulin yükseltmiyormuş.

Hangi markayı önerirsiniz? sıvı mı yoksa tablet mi kullanmak daha mantıklı?

koruyucusuz olanlar var mı acaba?
0
Mehmet Ersoz
(28.11.21)
Stevia bitkisi var, onu evde bir takım işlemlerden geçirip tamamen doğal haliyle kullananlar var. Youtube'da videosu vardı. En iyi kullanım öyle olur herhalde. Geçmiş olsun.

Diabeti lütfen diyetisyenle ve antidiyabetiklerle çözmeye çalışmayın. Ümit Aktaş'ın kitapları var konuyla ilgili, lütfen onları uygulayın. Bir de 23.00'te uyumuş olacak şekilde gece uykusu almak ve güneşe olabildiğince çok muhatap olmak şeker ihtiyacını çok azaltır, dengeler, diyabeti yenmeye çok yardımcı olur.
0
muhayyer divan
(28.11.21)
Tıbbi uzmanlığı bulunmayan Ümit Aktaş'ın kitapları ile değil Dahiliye doktoru ile görüşeceksiniz bu konuda.
Antidiyabetik ilaçlar ve gerekirse insülin hayat kalitesini ve süresini kurtaran ilaçlardır.
Uygun diyet ve sağlıklı beslenmek de tedavinin bir parçasıdır.
0
unalub
(29.11.21)
(3)

Alkol kalori miktari

dafuq
Alkol, karbonhidrat protein yağ gibi vucudumuzda yakılarak enerji mi açığa çıkarıyor? Peki besin değeri nasıl?
Alkol, karbonhidrat protein yağ gibi vucudumuzda yakılarak enerji mi açığa çıkarıyor? Peki besin değeri nasıl?
0
dafuq
(28.11.21)
Alkol bildiğim kadarıyla önce şekere dönüştürülüyor, harcanmazsa yağa dönültürülüp saklanıyor. Bir arkadaşım alkolle şekeri bir tutarak kalori hesabı yapıyordu.
0
muhayyer divan
(28.11.21)
doktor değilim ama bildiğim kadarıyla alkol "boş kalori" kabul ediliyor. yani şeker gibi parçalanıyor yüksek enerji veriyor ama besleyici değeri sıfır ve direkt yağ gibi depolanıyor(kokteyl falansa içindeki değer içeceklere göre değişebilir).

alkol oranı arttıkça içecekleri kalori miktari artar. sek rakı içiyorum daha az kalori alıyorum diye bir şey olmuyor yani.
0
stavroqin
(28.11.21)
alkol kullananlardaki kilo artışına bir ilave yapayım ben de.

hatırladığım bilgi: alkol alındıktan sonra enerji ihtiyacı doğrudan alkolden alınıyor böylelikle yediğiniz her şey depolanıyor, bir çok akşamcının 2-3meze 1 dilim ekmekle 1 büyük yuvarlaması bu sebeple...
0
core i
(28.11.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.