Bahsi geçen beni çok kırmış ve bunun farkında olmayan kızkardeşime doğum günü mesajı atmak ya da atmamak? Hadi attım diyelim,içine ne yazmak?
P.S: Her defasında iyi niyetimi suistimal etmiştir kendisi

ya ahali avatarın yeni sezonu çıktı mı ??

dün adada sinek ısırmış sanırım beni her tarafım kaşınıyo napcaz kendiliğinden geçer mi zararlı mıdır

"aşk bir yanılsamadır" diye düşünen insan mutlu bir ilişki yaşayamaz mı?

bu da mı gol değil arkadaş!

Ben "taahin" diye, yani şapkalı a ile yazılırmış gibi okuyorum ama TDK'nın sesli sözlüğünde "tahin" diye, yani a harfini hiç uzatmadan okuyor. Ben bunca yıldır yanlış mı biliyorum?

Bu gece 12saatlik bi uçak yolculuğuna çıkıyorum ama regl oldum. Ne yapabilirim bu saatten sonra kesmek yada azaltmak için? Yada en azından nispeten rahat geçirmek için?

bir zararı var mı? valla sabah kalktığımda hiç birşey yiyesim gelmiyor. haşlanmış yumurta yiyorum. daha evvel peynir felanda yiyordum ama son zamanlarda hiç yemiyorum. oldum olası sevmemişimdir kahvaltıyı. hele 8 gibi kalkınca lokmalar ağzımda büyüyor. ama bazı yerlerde okuduğuma göre kilo aldırıyormuş. nasıl olurki? bir öğün eksik yiyorum nesi kilo aldırıyor?

ekonomi.milliyet.com.tr

senelerdir büyük markaların raf ürünlerine bakıyorum. senelerdir ne sucuğun rengi sucuğa benziyor, ne kokusu. ama fiyatına bakıyorsun 10-11tl. (kimse köfteyi çakmasın diye pahalı etiketi yapıştırıyorlar)

%100 dana diye koydukları et dönerlere bakıyorum, ne kokusu ne tadı et dönere benziyor. ne de dana etine.

biliyorum, bu ülkedeki herkes biliyor. sucuk, salam, sosis, döner diye hayvanların kokuşmuş iç organlarını presleyip sattıklarını. hatta isteseler araba lastiğini bile presleyip satabileceklerini herkes biliyor. tavukların kemikelrinin sucuk diye kaktırıldığını da biliyoruz.

peki bu bakanlıkların jeton yeni mi düştü?
öyle kıyıda köşede kalmış markaların da değil hem, bildiğin hayvan gibi markaların ürünleri böyle. valla anlayamıyorum bu ülkede insana verilen değeri.

kardesinize , abinize, sevgilinize . genel olarak soruyorum?

mesai arkadaşımın çocuğu yüzünü cırmalamış, tırnak izi bırakmış.yüzünde izi var şu an. kısa sürede iyileşmesi için ne önerirsiniz.

uzun süredir görmediğim bi arkadasımın evine gittim sohbet falan ederken bi anda bi kız skypedan aradı. bu 3 dk konusuyum kızla susun bi dedi. kız rus. bu yavsak bi rusca konusmaya basladı inanamassınız. bildiğiniz rusca konusuyor yani. 20 dk kızla konustu bu arada 3 dk diyip yavsak.

nasıl öğrendin lan dedim. 3.5 rusyaya gittim orda ogrendim dedi. egitim falan yok hiç.

facebookta da bakıyorum erasmus falan yapan ya da work and travel olayına giren, adam akıllı türkçe bile konusamayan ibneler 4 aya milletle flemenkçe kaynatmalar, fransızca makro ekonomi falan konuşmaya başlıyorlar. (kurssuz egitimsiz)

nasıl kıskandım yahu. ne şekil oluyor yahu bu iş. kolay mı bu kadar? siz anlatın biraz da kendi deneyimlerinizden.

dil dile degecek esprisi yapana ağız gargarası hediye.

selam lidyalılar

kasiyerler neden sürekli hesabı yuvarlıyorlar?

mesela bugün bir ayakkabı aldım. fiyatı 149,90. 200 tl verdim kasiyer 50 tl ve fatura verip çok rahat bir şekilde kasasını kapattı. sanki bu normalmiş gibi.

şimdi ben sana tam para veriyorken para üstünü neden tam alamıyorum? ben 10 kuruş eksik versem 10 kuruş eksik beyfendi demesini çok iyi biliyorlar.

bu bir çok kez başıma geldi. tüm kasiyeler sanki sözleşmiş gibi aynı şeyi yapıyor. inanın 10kuruşunda değilim. benim takıldığım nokta bunu belirtmemeleri.

-buyrun artan para 10 kuruş eksik der.
-10 kuruşun götüne koyyim. canın sağolsun derim ben. tabi içimden. dışımdan önemli değil derim.

hani samimi olduğun mahalle bakkalı olur, başka dükkan olur. 3-5in hesabı yapılmaz. zaten normalde de yapan bi insan değilim ama hiç tanımadığım birisi ben ona tam para verirken onun geriye tam vermemesi uyuzuma gidiyor.

bu seferde 10 kuruşu istedim. insanı töhmet altında bırakıyorlar. üç kuruşa tamah eden cimri misali. koskoca mağazalarsınız caddedeki seyyar yapsa anlarım.

siz bu durumlarda napıyorsunuz ?( ulan bu kadar şey yazdırdınız ya bana sağolun kasiyerler)

Daha iyi bir başlık bulamadım. Şimdi benim aradığım, Türkiye'de ya da dünyada sağlık kurumları arası bilgisayar ağları, neler var, kimle kim nasıl bağlı ?

Türkiye'de eczaneler ve SGK arası bir ağ var bu belli, ama anladığım kadarıyla başka bir şey yok. Avrupa'da Amerika'da durum nasıl ? Hede hastanesinden girip, hödö hastanesinde kaç yoğun bakım hastası var diye bakabileceğim, ya da Ahmet insanını seçip muayene, tedavi, ilaç geçmişine erişebileceğim bir altyapı var mı dünyada ?

Olmadı, diğer ülkelerde kullanılan benzer ağların adları, aramamda yardımcı olacak anahtar kelimeler de olur.

uzun süredir tv izlemiyorum.4-5 yıl belki daha fazla olmuştur.ara sıra bizimkiler izlerken gözüm takılıyor o kadar.bugün yemek yerken atv'de .... kıralı diye bi dizi vardı, başını hatırlamıyorum.herifler küfür ediyor bildiğin sadece bipleniyor ağızlarından ne çıktığı açıkca belli.olumlar, lanlar, hakaretler havada uçuşuyor hemde en geri zekalı haliyle.eskiden ben tv izlediğim dönemler birinin ağzından yalnış bişe çıksa rtük ceza yağdırırdı.şimdi ne değiştide insanlar bu kadar rahat hakaret dolu diziler yapabiliyor ?

Bugün Mecidiyeköy'den otobüse bindim. Eski Kanald binasının olduğu yerin ordaki duraklardan işte. 122B'ye.. Otobüse bindim. Önümde 60 yaşlarında bi kadın vardı kart bastı kartta bakiye olmadığı için dırıdıt dırıdıt öttü. Kadın anlamadı bastı sandı tam yürücek. Şoför "Abla kart bitmiş" dedi. Kadın da "Eee napıcaz peki" dedi. Ben de o sırada kendi kartımı basmıştım kendim için. "Ben sizin yerinize basabilirim isterseniz" dedim bütün sevimliliğimle ve bastım. Ama kadın hiç bi tepki vermedi. Teşekkür bile etmedi. Sanki ben görünmez ve duyulmaz bi varlıkmışım gibi davrandı ve döndü kıçını gitti. Elimde kartla orda öylece kalakaldım. Hani parasında değilim giden 3.50 tl ama en azından yarım ağızla da olsa bi insan teşekkür etmez mi yaa? Keşke o kadının yerine basıcağıma yanlışlıkla 2 kez bassaydım da o kartı havaya gitseydi ona gitmeseydi. İnsanı iyilikten soğutuyolar. İnsanlar niye bi teşekkür etmekten aciz oldular böyle?

yaklaşık 2000 tl civarında borcu olan bir kredi kartının aylık ödemelerini asgari ödeme tutarı üzerinden ödesek, aylık ne kadar faiz biner üzerine?

not:(banka garanti bankası ve dönem borcu 2000 tl civarı)

Merhaba arkadaşlar,

ben ateistim ve haliyle namaz kılmıyorum, en son ilkokulda özenip bir iki kere kılmıştım, az biraz dua da bilirim. Şu anda hiçbir şey hatırlamıyorum, camide namaz kılmışlığım da yok, abdest falan da bilmem.

Yarın dindar 4 şirket büyüğü gelecek ve yarın cuma olduğu için cuma namazına gitmek isteyecekler ve ben de haliyle camiye götüreceğim. Ben de namaz kılmazsam çok abes kaçacak ve kötü duruma düşeceğim.

Soracağım o ki, bu cuma namazını fake atabilir miyim? Çok mu zor? Batırır mıyım? Çok kötü mü batırırım? Baştan ben kılmayacağım desem daha mı az kötü duruma düşerim?

içeyim dedim de, içilmiyor hacu ne beter şey bu. içen nasıl içiyor, buna nasıl alışılır yeaa

ev telefonum yok ve mümkünse istemiyorum. dsl olur fiber olur farketmez, sanırım hız konusunda bi problemim yok. artık en düşük internet 1mbit ki o da bana yeter.

şu an kullandığınız veya tanıdıklarınızın kullandığı varsa lütfen fiyatıyla birlikte bana en uygun paketi önerin.

Kadınlarda idrar yolu enfeksiyonunun sebeplerinden biri ayakları üşütmek değil midir? Ben yıllar yılı böyle bilirim, ne zaman da ayaklarımı birkaç saat çok üşütsem pat diye bu enfeksiyon baş gösterir.

Şimdi yurtdışındayım, bu olayı hangi arkadaşıma anlattıysam bana uzaylıymışım gibi bakıyor. "Ayakların üşütmesiyle idrar yolu enfeksiyonunun ne alakası var" diyeninden tut, "benim ayaklarım hep soğuk, valla bak dokun!" diyenine kadar bir sürü tepkiyle karşılaştım ve hiçbirisi sebebin bu olduğunu kabul etmedi.

Yabancı bir sitede de araştırdım, idrar yolu enfeksiyonunun sebepleri arasında ayakları üşütmek yok. Şimdi soruyorum: Bu bölgesel olarak bizim coğrafyamıza özel bir hastalık mı? Ya da birileri beni bunca yıl kandırmış mı ayaklarını üşüttün enfeksiyonu kaptın diye?

Tşk.

sevgili romalılar,

afiyettesiniz inşallah. şimdi benim ellerim, bilhassa sol elim (orhan veli gibi oldu) acayip kurumuş. yani ben kuruduğunu hissediyodum, hatta biraz beyaz beyaz kepek gibi şeyler vardı üzerinde, görüyodum da... ama "yea sürerim bir ara nemlendirici" diye erteliyordum. elin üst kısmından bahsediyorum bu arada. avcumda ve parmaklarda bir sıkıntı yok.

dün bir restoranda kolonya ikram ettiler. yok böyle bir acı. resmen elimde bin tane küçük işkenceci vardı bir-iki saat boyunca. eve döndüğümde hemen bepanthen'e abandım. 3-4 tur sürünce bayağı bir rahatlama oldu ama bu sefer de sol elim gözle görülür şekilde şişti. dün gece yatmadan elimi bol bol yıkadım, azıcık nemlendirici sürdüm. bu sabah yine şişi neredeyse tamemen inmiş, kızarıklık da biraz mevcut. acaba doktora gitmeden yapılacak ufak tefek bir şey biliyor musunuz diye bir sorayım dedim. mesela ev arkadaşımda stileks krem var ama artık ilaç kullanmaya korkuyorum.

cevaplar için şimdiden teşekkürler.

30.media.tumblr.com

şunlardan bulunur mu bir yerlerde? türkiye'de herhangi bir markette.

Kapağı geçen sene bu sıralar açılmış, son kullanma tarihi 2013'te dolan whey proteinini süte karıştırdım içiyorum şu an. Ölmem dimi?

merhaba sevgili duyurucular.

*aldığım marul- maydonozlar çok çabul diriliğini kaybediyor. nasıl muhafaza etmeli onları? buzdolabım eski zaten. alt kısımdaki meyvvelik bölmesine atıveriyorum, sebzesi meyvesi yanyana. diğer meyve sebzeler için de tüyo verebilirsiniz.

bak böyle birşey gördüm;
SaLataLarda kuLLandığınız nane, fesLeğen, kekik, maydanoz, dereotu gibi bitkiLerin aromaLarını muhafaza etmeLerini istiyorsanız, yıkayıp kuruLadıktan sonra üzerine birkaç damLa zeytinyağı dökerek, cam bir kavanoza koyun, ağzını sıkıca kapatın.

pazardan aldığım maydanozu marulu yıkadım ayıkladım kuruladım sonra kavanoza koyup ağzını kapat mı diyor burada? daha önce böyle birşey duymadığım için garip geldi.

*salatalıkları annem buzdolabında muhafaza etmezdi genelde. bir kaba su koyardı ve salatalıkları da dala tutunduğu yerden kaba bırakırdı, hatırladığım kadarıyla. ben de öyle yapıyorum ama geçen arkadaş yanlış yapıyorsun olmaz öyle dedi. fakat salatalığın büyük kısmı su ve suyunu kaybetmesin diye kapta bekletmek mantıklı geldi bana.

bi de domatlar var. onlar için yapılması gereken birşey var mı?

---

pörsümek anlamına gelen bir kelime daha var. muhacirler kullanıyor bunu. "seğenmek" gibi birşey. marul maydonoz diriliğini kaybettiğinde "seğnimiş" oluyor. google.a yazdım sonuç vermedi bu kelime. muhtemelen çok farklı bir kelime ama böyle geliyor kulağa. doğrusu nedir / ne olabilir?

Uzun zamandır almak istediğiniz, lakin fiyatı ülkesinde 160€, Türkiye'de 470TL olan bir kot pantolon; %70'e yakın bir indirim ile 150TL'ye düşmüşse alır mı? Siz alır mıydınız? Mallık mı olur yoksa geleceğe yatırım mı?

bana ölü deniz tuzu lazım.

www.eczanesaglik.com

buradan buldum ancak ürünün sağlık bakanlığı onayı v.b hakkında bir bilgiye ulaşamadım. voit aynı ürünün yarısına neredeyse üç katı fiyat istemiş.
siz olsanız hangisini alırdınız?


www.istegelsin.com

Evet arkadaşlar, soru başlıkta.

şu kim milyoner olmak ister'i izledikçe içim parçalanıyor arkadaş bu ne rezalet hadi gündem hakkında en ufak bilgin yok çocukluğundan beri kullandığın atasözlerinin de mi anlamını bilmiyorsun?

Daha demin bi eleman vardı koç üniversitesinden (bu yarışmaya verdiği kaçıncı kurban acaba bu üniversite)

arkadaş hem ekonomi okumuş hem makina..hadi ekonomi okudun eyvallah da makina okumuş adam nasıl beşiktaş ile altayın aynı renklere sahip olduğunu bilmez yahu..hiç mi derste iddaa oynamadın? hiç mi kantinde lak lak yapmadın bu çocuğa sorsan bilincek soruların cevaplarını 'unutmak' için kaç yıl dirsek çürüttün yahu?

yaşım henüz 23 bilmiyorum ben mi çok farkındayım herşeyin yoksa dünya mı almış başını gidiyor da hakkatten vahim durum ya..herşeyi geçtim rahmetli ecevit'in sesini bilin be arkadaş adam bağırıyor konuşmasında 'adaya barış götürüyoruz' diye kınalıada mı bu

hoff çok sinirlendim

ya ben bepanthene sürüp streçle sarıyorum dün yaptırdım dövmemi ama hemen bepanthene sürme bekle biraz diyenler falan var. napmalıyım

Dışarıdan söyleyeck kadar param yok (genel anlamda) ve sağlıklı beslenmek için önerilerinize ihtiyacım var.

Ne tüketilebilir öğrenci yurdunda? Ne önerirsiniz?
Proteince zengin ve yemesi kolay neler var? Ton balığı iğrenç kokmasa yiyecektim, %20 protein var ama iğrenç kokuyor..

Kaldığım yerde ocak/tüp yok.. O nedenle mikrodalgada yemek zorundayım.

Sevgiler

saç kurutma makinem 2. kademede çalışırken bugün iç tarafına baktım metal kısmın bir tarafında korlaşmış küçük bir nokta gördüm. 1.kademeye alınca kor kayboldu. 1-2 kere aç kapa yaptım ama durum değişmedi. ya ben ilk defa görüyorum ya da bir sorun var ?

acaba bu şekil kullansam ne olur ? saçlar uzun olduğu için 1 kademe kesmiyor maalesef

Eyup'teki bir dis hekimine gittim, bir kac tane dolgu yapilmasi gerektigi soylendi. Dolgu (komposit doldu) basina 160 lira istiyor, bu fiyat normal midir, sizler ne kadar odediniz?

Arkadaslar meraba. Az once kapida kaldim. Anahtarim da yok. O yuzden merdivende oturup evdekileri beklerken asagi katlardan boyle vizzz diye bir ses gelmeye basladi. Biri elektrik supurgesi calistirdi sandim ama isin asli oyle degildi ve ses gittikce artiyor ve yaklasiyordu. Bugune kadar hic yuruyen elektrik supurgesi gormemistim ve gorecegimi de sanmiyordum. Yaklasan seyin sesi iyice artti ve bir anda karsimda belirdi. Siyah kocaman igrenc killi bir bocekti. Ve ustume dogru geliyordu. Ben de var gucumle merdivenlerden kosarak indim ve su an apartmana giremiyorum. Arkadaslar sizce gitmis midir? Bu bocegin adi ne olabilir? Oldursem tekrar urer mi? Nasil oldurebilirim? Korkuyorum. Tesekkurler.

sevgili duyurucular,

gectigimiz temmuz ayinda saclarimi kazimistim ve o gunden bu yana saclarim 6-7cm uzunluktan otesine gecemediler.

bunlari ne yapipta uzama hizlarini arttirabilirim ? bu gidisle omuz hizasina kadar sac icin 50 yil gerekecek bana.

Şimdi efendim, ben normalde en az 1 litre su tüketiyorum. Ve bu bana yetiyor gibi geliyor.

Fakat kilo vermek için diyetisyene gittim ve bana günde en az 2.5 litre su içmemi söyledi. Tartıda vücut yağ-kas-su kitlemi ölçtü ve su oranımın az olduğunu söyledi. Hatta vücut, iç organların çalışması için gerekli olan suyu depolarından kullanıyormuş(nereden kullanacaktı?).

Şimdi bunun üzerine bir haftadır elimde şişelerle 2.5 litre tamamlayacağım diye -afedersiniz- k.çımı yırtıyorum. Çok su içtiğim içinde çok çişim geliyor, zırt pırt tuvalete gidiyorum. Bana belli bir miktardan sonra içilen su direk çiş olarak çıktığı için gereksiz gibi geliyor. Oysa ki günde 1 litre içerken rahatsız hissetmiyordum ve tuvalet ihtiyacı da sinirlerimi bozacak kadar çok olmuyordu. Yanılıyor muyum?

edit: bayan, 1.63 boy, 60 kilo

Sayın doktorlar sayın bilim insanları

Bi haber duymuştum,greyfurt, ilaçlar alındıktan sonra /sırasında yenilmemeliymiş. Bi etkileşim yaratıyormuş, hayati tehlikesi varmışmış.
Prospektüse baktım da,anlamadım.
Greyfurt olarak yazmasa da, burda olay yaratacak etkin madde nedir? Aldığım ilaçlarda ne olmamalı?

Yedim de greyfurtu şimdi.

eve dün güpe gündüz herkes işteyken eve daha doğrusu bütün apartmana hatta bütün üsküdarda geniş çaplı bir hırsızlık oldu.
Eve gelen polisler bizden önce 16 yere daha gitmişti,gece 12 gibi olay yeri inceleme de geldi işini bitirdi.

Şimdi alarm falan taktırmaktan ziyade önce kapıya elektrik vermek istiyorum geleni çarpsın feleğini şaşırtsın tabi ben eve geldiğimde de kapatabileceğim bir düzeneği olsun varmıdır bir yolu

47 yaşında olan teyzem ambulansla acile kaldırıldı. şimdi iyi ancak çok ağır bir şekilde hastalanmış. dişinde iltihap varmış bir iki gün önce. hatta tedavi edilmiş. aynı zamanda hasta olduğu için antibiyotik kullanıyormuş. işte bu tedaviden kısa zaman sonra hiç hareket edememiş. sesleri duyuyor, görüyor ama tepki veremiyor. eli ayağı tutmuyor, yürüyemiyor ve öyle bir halde ki, taşıyamıyorlar. hatta o ara dışkısını tutamıyor... serum veriliyor ve şimdi bu şikayetleri yok. ancak durumu duyunca çok korktuk. tedaviden sonra demem iltihapla ilgili bir şey mi acaba diye düşünmem.

yaşadığı ilçe küçük bir yer olduğu için gittiği hastanede serum bağlanmış ve bir uzmana gözükmesi söylenmiş. en kısa zamanda da gelip görünecek.

sorum şu ki, bu neye işaret edebilir? bilgisi, deneyimi olan var mı?

Tabi eşi anne olan erkeklere de hitap edebiliriz.

Neyse, emzirirken yaş maya ya da bira mayası deneyen oldu mu? Faydasını gördü mü? Yoksa manyak kocakarı hurafelerinden birisi de bu mu?

bir şey arıyorum ki o şey maddeyi çürütmesin.

nasıl yani derseniz mesela elimde bir elma var bu elmaya öyle bir madde süreceğim ki o hiç çürümeyecek. yıllarca duracak.

böyle verniklesem olur mu ki?

nereden baslasam bilemiyorum, ama cok akilci bi sekilde karar vermeliyim ve ben bunu yapabilecek psikoloji de oldugumu sanmiyorum.herseye disardan bakabilen ben bu durum icin pes etmis durumda..

hersey 2010 in eylul ayinda baslamisti..sosyal medyada ki sitelerden birinde tanismistik. konusmaya basladik filan derken o bir sehirde, ben de ona yakin olan 2 saatlik mesefade ki baska bir sehirde,iliskimize baslamis olduk.

konusmaya basladigimiz zamanlarda, onun pesinde olan ya da takildigi da denebilir bilmiyorum tam olarak, birisi vardi.ben daha iliskimiz baslamamisken, uzerine espri bile yapiyodum bu durumun.kendisi de bir sekilde halledecegini soyledi ve hallettide.artik ondan sonra tamamen benim oldu.ben de onun keza.

guzellik olarak, tartismasiz hayatimda birlikte oldugum en guzel kizdi kendileri.hani nasil tarif etsem boyle, fotograflarimizi paylastigim yerlerde arkadaslarimdan, ozel msjlarla oha filan diye mesajlar geliyordu.simdilerde o istanbul'un en iyi univ. birinde yuksek lisans yapmakta.

sorunsuz bir sekilde karsilikli ozveriyle, ask heyacaniyla, yeni birini kesfetme heyecaniyla derken, 2 3 ay filan gecmisti.o da ben de, asik olmustuk.cok seviyordu ben de keza.

iliskmizin 3.ayinda, tesaduf eseri benim f.bookm da ilkokul arkadasim olan bi kizdan,birbirimize karsilikli methiyeler duzusumuzu yakaladi.o diyalog yasanmisken ortada hibirsey yoktu.peki ben neden boyle bir diyalog yaptim bilmiyorum. diyalog cok da masumane sayilmazdi ama aldatma filan da denilemezdi tam olarak ya denedebilir bilmiyorum.

o olaydan sonra benden ayrildi.ama ertesi gun ben yalvar yakar gozyaslari icinde onu ikna edebildim.iliskimize sorunsuz bir sekilde eskisi gibi devam edecektik guya.

aylar ilerledikce benim ona olan bagliligim artti, iliskide ezilen taraf konumuna geliyordum surekli.o da her firsati degerlendirip beni ezdikce ezdi.icinde bulundugum berbat sartlar nedeniyle,is hayatimin ve ogrencilik hayatimin ayni anda olmasi sebebiyle ondan ayrildigim takdirde bunu kaldirayacamacimi biliyordum.saclarimda tel tel de olsa beyazlar cikmaya basladi.

ya kafamda o kadar celiskiler baridiriyorum ki buraya sigdirabilcek miyim acaba.size gore cinsel ozgurluk erkek icin olmali da ama kadin icin olmamali midir? benim fikrim kadinin da erkek kadar bu tip seylere hakki vardir ama ne biliyim oyle cok fazla insan tanimak her iki taraf icinde sorun teskil edebilir gibi. uzun uzadiya yazmak istemiyorum.bu olay fiziksellikten ote, cok fazla gel git ve sorun demek filan. ekside de yegane tartisma konularindan biridir hala da cok is yapar. neyse,elimde olmadan bir gun(kiskanclik da olabilir,mallikta bilemedim) yakin arkadaslarindan biriyle eski zamanlarda yaptigi konusmalari yakaladim(belki de iyi oldu ya da kotu).inanin bana o an gecirdigim soklari tahmin bile edemezsiniz.

cok ozgurlukcu olan her defasinda kadinin ozgurlugunu savunan bu bilgili,feminist goruslu donanimli guzel kizimiz erkeklerden bi tanesiyle tek gecelik iliski yasamisti(benim yakaladigim bu sadece. cok fazlasi oldugunu dusunuyorum).ve bunu da arkadasina "verdim" seklinde anlatiyordu.bu saatten sonra cok asik oldugunuz bu kisiye karsi ne yapardiniz? siktiri mi cekerdiniz o sartlarda ? yoksa benim hatam gecmisse bakmamaliydim onun ne yasadigi umrumda degil mi derdiniz ?.. olayi sakladim tabi ki soylemedim nasil aciklayabilirdim ki. icime attim belki de dogrusu buydu bilmiyorum. benim git gide bozulan psikolojim, en azindan ben oyle saniyorum(bozukluk diye bahsettigim seyler, tamamen onunla ilgili.. hayatima hicbir sekilde yansimadi. isim koyamadim duruma) yoksa hayatima gayet olagan sekilde devam edebildim.ama ama kendimden tiksindigim bisey oldu. bi kere masturbasyonda onu baska erkeklerle dusunmustum.bu nasil bisey? sonrasinda da devam etti ve bir kereye mahsus kalmadi.cok seviyordum ama halk tabiriyle bildigin "kasari" di iste.bildigin masumiyet filminde ki h.bilginer gibiydim lan.belki de bu kadar guzel ve kafadengi olmasa coktan biterebilrdim. cunku bununla yasanamiyor inanin bana..en azindan benim icin.

baslangicta harika olan cinsel hayatimiz artik onun eline kalmisti.resmen sanki beni cezalandirir gibi, cani istemiyordu cogu zaman. ben de bagirmak istedim, gidip millete verirken... diye. cok sefer istedim ama yapamadim.ben de onu aldattim hem de kac kisiyle bilmiyorum..yaptiklarimi yakalar gibi oldu ama hicbir delil bulamadi. sadece hisseti tahmin etti. bu saatten sonra (9.ay)artik tamamen ipleri kaybetmis olan ben, onun gercek yuzunu, o alkol alinca gormeye basladim(sunu soylebilirim sarhosken soylenmis her soz ayikken dusunulmustur). nasil bir insan bu kadar nefret dolu olabilirdi? onun hayatini sikmis erkeklerin yarattigi travmalari resmen benden cikariyordu sanki. onun kisilik anlami tam olarak "nevrotik"ti evet.yani mantikli dusununce dunya da ki hicbir erkegin evlenecegi turden biri degildi.sirf huylari yuzunden..ama gel gor ki ben cok seviyordum.

en zor donemimde ben calisiyorken, ayni zamanda okulu uzatmisim aileme yalan soylemisim. sadece calisiyor biliyorlardi beni. para da yollamiyorlar filan kazandigimla gecniyordum her turlu ama sabah is aksam yaz okulu filan derken yiprandim..o da beni tam en kritik zamanlardan olan bu zamanda terketti yine. ama olayi aninda gericevirebildim yalvar yakar.ama kendime soz vermistim bu dardan cikinca ayrilacaktim diye..

ben de hic caktirmadan ama hala deli gibi severek(?) bunu 2 ay daha surdurdum. mezun olunca da yurt disinda bir is ayarladim ve sadece bir msj la cektim gittim.korkakca ama hakketigini dusunerek..

artik yurtdisinda yasiyorum, aradan 6 ay gecti(bu 6 ayda onu dusunmeden 1 gunum gecmedi ama hicbisey yapmadim unutmayi bekledim. olmadi sanirim..) ve bana mesaj atti bir sebepten. ben de karslik verdim.ve 2 3 haftadir konusmaya basladik.bana, eskisi gibi degilim sana cektirdiklerimi biliyorum cok degistim, biz birbirimizi o kadar cok sevdik ki bu yarim kalan bu iliski bu sekilde bitmemeliydi.senle konusmaya basladikta sonra aklimdan cikmiyorsun filan dedi.basta iskillendim.intikam pesinde olabilrdi diye. ama biraz dusununce ust uste koyunca, gercekten samimi oldugu kanisina vardim.

bu 2 3 haftalik surede bir kac kez kavga ettik.ilk kavgamiz benim cekip gidisimle alakali oldu.depresyona girmisti anlattigina gore ve bunlari dusununce de benle olmak istemedigini soyledi.nevrotik bir sekilde yine! ertesi sabah it gibi pisman oldugnu soyleyip ozur diledi ben de kabul ettim tabi ki.

simdide gecmiste ki adamlardan kaynakli benim komplekslerim devam ediyor..kaldiramiyorum.arkadas listesinde, benim onun konusmasini yakalayip birlikte oldugu adami gordum.bu sefer de ben, sinirden patladim.ona acik acik birlikte oldugunuzu bildgimi soylemeedim.ama ima ettim sorular sorarak araya baska kisileri sorarak.o da kesin bir dille reddetti.o kadar reddetti ki ben arkadasiyla olan eski konusinda, arkadasina yalan solemis olabilecegini dusundum.ya da dusunmek istedim.

simdi bana askim diye hitap ediyor.ve konusuyoruz.yurt disinda ki kosullarimdan pek de memnun olmayan ben(buradan ayrilma fikri coktan vardi ama o tetikleyici oldu gibi.henuz karar verilmedi daha) onun icin istanbul a yerlesmeye deger mi acaba? ondan nefret ediyorum bazen ama deli gibi seviyorum.unutulmuyor..