Giriş
(9)

Kaza yaptım, karşılıklı hasar var, tutanak tutulmadı

chicha_v2
Bilenler bilir Levent'in en berbat yerlerinden biri olan aşağıdaki sola dönüşte ben ikinci şeritteydim (bu şeritten sola dönüş yapılıyor mu emin değilim) yanımdaki araç (Volvo XC90) en dışta yani üçüncü şeritteydi o araya girmeye çalışırken ben izin vermedim hafif ilerleyince adama sürttüm. Yani aşa
Bilenler bilir Levent'in en berbat yerlerinden biri olan aşağıdaki sola dönüşte ben ikinci şeritteydim (bu şeritten sola dönüş yapılıyor mu emin değilim) yanımdaki araç (Volvo XC90) en dışta yani üçüncü şeritteydi o araya girmeye çalışırken ben izin vermedim hafif ilerleyince adama sürttüm. Yani aşağıdaki görseldeki turuncu benim yolum, kırmızı çarptığım aracın yolu. Solumda da başka bir araç vardı.

imgyukle.com

Benim sağ tamponumun ucu adamın sol ön ve arka kapının arasındaki sacı ezdi benim tamponum da hasar aldı. Çok trafik olduğu için iki dk ben fotoğrafları çektim hem önden hem arkadan. Adam telefon numaramı aldı pazartesi haberleşiriz dedi bindi arabasına. Tutanak falan tutulmadı.

Sigortacımı aradım herkes kendi aracını yaptırsın kaskoyu sigortayı hiç karıştırmayalım dedi.

Bir şey olur mu sigortacımın dediğini kabul eder mi sizce karşı taraf?

www.google.com.tr!3m6!1e1!3m4!1s35ueiG8v9tH3GbdG3bK8nw!2e0!7i16384!8i8192?entry=ttu
0
chicha_v2
(07.03.24)
Adamın arabasına sürtmüşsünüz. Anlattığınız hikayede suçlu sizsiniz.
Adamın yerinde olsam kendi cebimden yaptırmazdım bu hasarı.
Adamın neden cebinden ödeyeceğini düşündünüz ki?
0
michael_knight
(07.03.24)
bir yerde buluşur tutanak tutarsınız.
0
gabe h coud
(07.03.24)
@michael Abi üçüncü şeritten gelip önüme kırdı ve beni sıkıştırdı solumdaki ile kendisi arasına. Bir tek ben hatalı değilim bana kalırsa.
0
🌸chicha_v2
(07.03.24)
sen hatalı değilsin zaten, sırasını beklemeyen hatalı. sigortayı neden karıştırmıyorsunuz onu anlamadım? sigortanın olayı bu değil mi?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.03.24)
sen haklısın. sigorta kasko sadece araç taklalar atıp pert olduğunda mı kullanılacak? bu günler için yaptırmıyor muyuz zaten bunları?

tutanak tutarsınız, iki taraf da kendince yorumunu yapar ve kim kusurlu kim değil karar verilir.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(07.03.24)
Madem öyle buraya anlattıklarınızı tutanağa yazın hasarlı kısmın fotoğrafınıda çekin ve sigorta şirketinize gönderin. Onlar karar verecektir.
0
doharkoman
(07.03.24)
benzer kazayı yaptım, eğer yol işaretleri ile aksi belirtilmiyor ise, sola dönüşte çizdiğiniz siyah, en sol şeritte, bulunmanız gerekiyor. Her ikiniz de bu kazada kusurlusunuz. Sigortacınız bu yüzden karıştırmayalım, boşuna hasar kaydı gözükmesin diye düşünüyor olabilir ama ben katılmıyorum. Sigortanın olayı bu, tutanağınızı tutun incelesinler. neden cebinizden para çıksın ? çok büyük hasarlar yok, sigorta kaydınız için bence sorun olmayacaktır.
0
tss
(07.03.24)
kimin kusurlu olduğuna dair iki taraf da aynı fikirde ise tutanak tutmadan halledersiniz. ama burada güven unsuru önemli. diyelim ki o kusurlu olduğunu kabul etti, sizin hasarınızı karşılar. hasar ve maddiyat konusunda güvenmezse kendi tamircisine yönlendirir vs.. ama kusurlu olduğunu kabul etmiyor ise o zaman sigortayı devreye sokmak gerekir.

siz orta şeritte düz ilerlemek istediniz ve o en sağ şeritten sola dönmek istedi değil mi? bu şekilde anladım ben ve öyle ise o %100 kusurlu.
iki şeritli yolda ben solda düz giderken, sağ şeritteki soldaki ara sokağa sapmak için önüme kırmıştı. tutanak tutuldu, sigorta onu %100 kusurlu buldu.
0
mellifica
(07.03.24)
Orayı biliyorum. İkinci şeritten sıkıştıranlara küfür ederek güne başlıyorum. İkiniz de hatalısınız. 2. şeritten sola/sağa dönülmez. Muhtemelen ikiniz de hatalı olduğunuz için durduk yerde sigorta priminizi yükseltmeyin diye düşünerek böyle bir şey teklif etti. Hasar kaydı oluşturmadan hasarı giderin diyor.
0
nawar
(07.03.24)
(7)

Durup dururken sigorta niye atar

Cezcez
Ekstra hiçbir fiş takılmıyor. Işık vs yok. Yıllardır aynı ev. Ama iki gündür sigorta atıyor. Hem de ana sigorta
Ekstra hiçbir fiş takılmıyor. Işık vs yok. Yıllardır aynı ev. Ama iki gündür sigorta atıyor. Hem de ana sigorta
0
Cezcez
(07.03.24)
kombi de mi yok? sıcak su da mı kullanmıyorsunuz?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.03.24)
Sigorta eski ise değişim vakti gelmiştir. Kaldırırken yumuşak bir hissi varsa kesin bozuktur.
0
hasmetizm 2046
(07.03.24)
@konusma
Hocam zaten yıllardır var kombi sürekli de çalışıyor. Yeni değil ki
0
🌸Cezcez
(07.03.24)
Ana sigortadan kastının en başta yer alan, diğer sigortalara göre daha kalın olan sigorta ise adı "Kaçak Akım Rölesi", bir ihtimal ya bir yerde kaçak var ya da sigortanın ömrü dolmuş... Elektrikçi değilim ama kendi kafasına göre atan kaçak akım rölesi yüzünden iki defa buz dolabının içini komple temizlemek zorunda kaldık, en sonunda iş üç kuruşluk sigortanın değiştirilmesiyle çözüldü...
0
malimetin11600
(07.03.24)
kendi kendine bozulabiliyor, tv'nin takılı olduğu fiş şalteri attırmaya başladı, fişi çekmeden şalter kalkmıyordu, değiştirdik fişin içini düzeldi. şu ana kadar yapmadı diye yapmayacak diye bir kaide yok. kombinin şalterini kapatıp deneyin
0
eja
(07.03.24)
Muhtemel durumlar,

-ev tesisatı çok eski ise kablolar ısınma yapıyodur
-sigortalayar veya kaçak akım rolesinde sorun vardır
-evin herhangi bir yerinde kaçak akım vardır
-prize bağlı herhangi bir cihaz, buzdolabı vb. bunlarda sorun vardır
0
Rao
(07.03.24)
Islanmış, kısa devre yapan bir cihaz olabilir.
0
efx
(07.03.24)
(13)

Anneyle konuşmamak ve vicdan azabı çekmemek

Mirabel
6 aydır annemle görüşmüyorum. Sebebi yeğeniyle bir olup bana iftira atması sonucu yeğenine çıkışmam ve bana yeğeninden özür diletmesi. Hiç bu kadar gururum incinmemişti. Ertesi aylarda da yeğeninin üzerine tarla geçirdi gizlice. Annem babamı ve bizi hep kendi bekarlık ailesine hizmet için kullandı.
6 aydır annemle görüşmüyorum. Sebebi yeğeniyle bir olup bana iftira atması sonucu yeğenine çıkışmam ve bana yeğeninden özür diletmesi. Hiç bu kadar gururum incinmemişti. Ertesi aylarda da yeğeninin üzerine tarla geçirdi gizlice.
Annem babamı ve bizi hep kendi bekarlık ailesine hizmet için kullandı. Bize ne olursa olsun yeter ki onun ailesinin istekleri yerine gelsin. Yeğeni geliyor havalanından alınsın diye bana izin kullandırıyor da ona taksiye atla gel diyemiyor vb… Tabii ki bunları sorun etmiyorum ama bu olanların da arka bir planı var.

İlişkimi kestim annemle. Kardeşim ve babam da bir süre kesti bana yaptığından dolayı. Yeğen ve teyzeyi zaten çıkardık hayatımızdan. Şimdi geceleri uyanıp ağlıyormuş ben ona ne yaptım diye. Babam da haksızsın özür dilemen lazım diyormuş. Asla dilemem, o dilesin diyormuş. Yeğeninin adını duyunca sinir krizi geçiriyormuş. Onlara laf söyletmiyomuş. Ben de bu şartlarda asla barışmayacağım. Babam çok üzülüyor annen dayanamıyor diyor. Bana nasıl yeğeninden özür diletti, yeğenine de diletsin ve bana attıkları iftirayı kabul etsinler annemle barışırım diyorum. Yapmayacak diyor. Ben de geri adım atmıyorum çünkü bunları bir daha yaşamayacağımın garantisi yok. O iftirayı attıkları gün bana hayatımın en kötü gününü yaşattılar ve düştüğüm durumu zevk ala ala izlediler. Bunu unutamam.

Ayrıca ben onkoloji hastasıyım küçük yaşlarımda geçirdiğim onkoloji hastalığım var ve sürekli tedavi altındayım. Bir annenin çocuğuna bunları yaşatmaya hakkı yok. Bahsettiğim iftira konusunda da %100 ben haklıyım. Bir annenin yeğeniyle bir olup çocuğuna iftira atmasını kabul edemiyorum. Babam özür dilemeyecek diyor (annemin ve ailesinin hayatında özür dileme kavramı yoj), hiç bi şey olmamış gibi devam edin istiyor diyor. Yaptığıyla yüzleşmiyor. Abim sen haklısın o nedenle sen ne istersen o diyor. Çok duygusal bir insanım ama vicdanım sızlamıyor. Sizce ne yapmalıyım?
0
Mirabel
(06.03.24)
Anlattıklarınızdan siz 100% haklı görünüyorsunuz. Barışsanız da benzer şeylerle yine üzecektir muhtemelen. Zor bir durum.
0
crinix
(06.03.24)
İnsanın alt soyu hariç hiç kimseye sorumluluğu yok bence sal gitsin çokta önemli değil
0
alp9900
(06.03.24)
Bence küs kalma, barış. Özür dilemekse dile ve artık eskisi gibi hayatına müdahale edecek konuma girmesine izin verme bu kadar.
0
dedeminhirkasi
(06.03.24)
çok haklısın. ne yapman gerektiğine sen karar vermelisin.
0
benarrivo
(06.03.24)
hic ilgilenme, gidan yapacak bir sdy yok zaten o kadar uzuluyorsa gonlunu alabilir onunki drama. ustelik ozur dilese konusacakmissin ona ragmen yapmiyorsa kendi bilir. yuz versen ayni seyleri yapmaya devam edecek baban da kusura bakmasin artik yalanci iftiraci biriyle yaşamaya devam etmenin bedelini kendi odeyebilir. sen uzak dur
acil şifalar dilerim
0
ala09
(07.03.24)
engelle geç görüşme bi daha öyle anne mi olur. keşke benim annem de seninki gibi kötü bi şeyler yapsa da hastaneye götürmeyince alışverişini yapmayınca falan vicdanım sızlamasa. bir yükten kurtulmuşsunuz.

ameliyat falan olursa dümenden 2 kg mandalina alıp git 15 dk otur sonra yine topukkkk
0
gece abisi
(07.03.24)
şimdi barışırsan yarın yine bu tarz bir şey yapacak. seçimini yap ya görüşmeyip kendi psikolojini koruyacaksın ya da bir şey olmamış gibi devam edip tekrar tekrar üzüleceksin. çok önemli bir şey olursa hastalık falan ararsın ama onun dışında görüşmezdim ben olsam.
0
sanguine mcqaer
(07.03.24)
Bırak annen özür dilesin bence de. Kafanız bu şekilde rahatsa da takmayın derim.

Böyle saçma şey mi olur? Bir insan kendi öz kanından gelen çocuğunu nasıl bu kadar ezebilir? Rahatsızlığınız da varmış kafanıza bile takmayın. Keyfinizi bozduğunuza değmez bile.
0
drako
(07.03.24)
umursayinca yine ayni donguye girmeyecek misin, ozur vol.2 gibi olacak, kuzen yuz bulacak, sana hava atacak vs. vs.
belki yegen ve teyzeye yol yapmak icindir, sonra yine birsey olursa abinler arkanda durur mu? sen affettin falan olur.
bana sorarsan kalp isi bitmis, mantigin ne diyorsa, stressiz olacaksa onu yap.
baska tarlalar vardir, belki hedeflerinde.
0
Ley
(07.03.24)
ne yapacagin burada yaziyor zaten. 'Asla dilemem, o dilesin diyormuş. Yeğeninin adını duyunca sinir krizi geçiriyormuş. Onlara laf söyletmiyomuş.'
senin gonlunu almaya calisan yok bu yazdiklarinda.

benim dusuncem ailesi ile sorunlari olanlar ya kendinden vazgeciyor (kisiliginden veya sagligindan, uyusturucu vb.) ya da ailesinden vazgecip gidiyor. sen de kendi kisiligine gore olani sececeksin.
0
durgunfoton
(07.03.24)
Önceki duyurunuzu hatırlıyorum. Cevap yazmamışım bile ama nasıl içime oturduysa daha okurken mevzuyu hatırladım ve yine sinirlendim.
Görüşmeyin bu insanla.
Gerçekten samimi olsaydı iletişime geçer ve özür dilerdi diyorum ben de o koşulda bile görüşmezdim ama konu oraya gelirse iş size kalmış.
Mesele tarlayı başkasına vermesi falan da değil sadece orayı geçtim ama duygusal olarak sizi bu hale getirmesi çok yanlış.
0
mutekebbir
(07.03.24)
bence küs kal. kendi çocuğunun önüne yeğenini koyan kadından anne olamamıştır zaten.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.03.24)
anne babaya verilen değer çok abartılıyor bizim toplumumuzda. hakedene değer verilir, haketmeyeni hayatınızdan çıkarırsınız.
0
antihero
(08.03.24)
(7)

noktalama işaretleri sorusu

nerthus_
Teknolojinin ışığında, sektördeki yenilikleri takip ederek, kendimizi sürekli güncel tutmayı; müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak sektörün öncüsü olmayı hedefliyoruz. Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında çalıştığımız iş ortaklarımızı yol arkadaşlarımız olarak görerek, birlikte
Teknolojinin ışığında, sektördeki yenilikleri takip ederek, kendimizi sürekli güncel tutmayı; müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak sektörün öncüsü olmayı hedefliyoruz. Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında çalıştığımız iş ortaklarımızı yol arkadaşlarımız olarak görerek, birlikte gelişmeyi ve büyümeyi vizyon ediniyoruz.

noktalama işaretlerinde hatalar var mı?
0
nerthus_
(06.03.24)
fiilimsilerden sonra virgül konmaz. ederek ve görerek kelimelerinden sonraki virgüller olmamalı.
0
elorelia
(06.03.24)
bence şöyle olmalı;

Teknolojinin ışığında sektördeki yenilikleri takip ederek kendimizi sürekli güncel tutmayı -ve- müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak sektörün öncüsü olmayı hedefliyoruz. Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında çalıştığımız iş ortaklarımızı yol arkadaşlarımız olarak görerek birlikte gelişmeyi ve büyümeyi vizyon ediniyoruz.
0
orient blue
(06.03.24)
"Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında" ifadesinden sonra virgül eklenebilir. Bu, cümleyi daha da netleştirecektir.

Onun dışında bence bir sorun görünmüyor.
0
mustafakesekci
(06.03.24)
virgüller gereksiz, sürekli dura dura okutmaya neden oluyor, akışı bozuyor. "tutmayı"dan sonra virgül koyun yeter. ama orient blue'nun dediği gibi "ve" de güzel olur orada. "memnuniyetiyle" şeklinde yazmak da okumayı kolaylaştırır.
0
kesmekes laleler
(06.03.24)
Fiilimsiden sonra virgül gelmez. Noktalı virgül sıralı cümlelere gelir.
Teknolojinin işığında sektördeki yenilikleri takip ederek kendimizi sürekli güncel tutmayı, müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak sektörün öncüsü olmayı hedefliyoruz. Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz SIrasında çalıştiğımiz iş ortaklarımızı yol arkadaşlarımız olarak görerek birlikte gelişmeyi ve büyümeyi vizyon ediniyoruz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.03.24)
merak ettiğim için gemini'ye sordum. verdiği yanıtlar :)

"Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında" ifadesinden sonra virgül koyabilirsiniz.

Cümleyi biraz daha geliştirmek için:


"Sektördeki yenilikleri takip ederek" yerine "Sektördeki yenilikleri takip ederek ve kendimizi sürekli güncel tutarak" şeklinde bir ifade kullanabilirsiniz. Bu, sürekli güncel kalmaya verdiğiniz önemi daha da vurgulayacaktır.

"Müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak" yerine "Müşteri memnuniyetine ve güvene odaklı çalışarak" şeklinde bir ifade kullanabilirsiniz. Bu, daha özlü ve akıcı bir ifade olacaktır.

"Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında" yerine "Mühendislik ve uygulama hizmetlerimizde" şeklinde bir ifade kullanabilirsiniz. Bu, daha sade ve anlaşılır bir ifade olacaktır.

"Teknolojinin ışığında" yerine "Teknolojinin rehberliğinde" veya "Teknolojinin sunduğu imkanlardan yararlanarak" kullanılabilir.

"Sektörün öncüsü olmayı hedefliyoruz" yerine "Sektörde öncü bir kuruluş olmayı hedefliyoruz" kullanılabilir.

"Müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak" yerine "Müşteri memnuniyetini ve güveni ön planda tutarak" kullanılabilir.

"Müşteri memnuniyeti ile güven odaklı çalışarak" ifadesindeki "ile" bağlacını "ve" ile değiştirebilirsiniz. Bu, iki kavramın eşit derecede önemli olduğunu vurgular.

"Birlikte gelişmeyi ve büyümeyi vizyon ediniyoruz" yerine "Birlikte gelişmeyi ve büyümeyi vizyonumuz olarak kabul ediyoruz" kullanılabilir.

"Mühendislik ve uygulama hizmetlerimiz sırasında" yerine "Mühendislik ve uygulama aşamalarında" kullanılabilir.

"Çalıştığımız iş ortaklarımızı" yerine "İş birliği yaptığımız firmaları" kullanılabilir.

"Yol arkadaşlarımız olarak görerek" yerine "Paydaşlarımız olarak kabul ederek" kullanılabilir.

"Birlikte gelişmeyi ve büyümeyi vizyon ediniyoruz" yerine "Ortak bir gelecek inşa etmeyi vizyonumuz olarak belirliyoruz" kullanılabilir.
0
jepa
(07.03.24)
@jepa gayet faydalı bir cevap olmuş. yazarsınız galiba Teşekkürler:)
Gemini uzun uzun yazıyor bazen kafa karıştırıyor. Zaten bilgim olmayan bir alandı makalenin konusu. iyice yandı beynim:)
0
🌸nerthus_
(07.03.24)
(3)

Prag

Ley
Arkadaslar, euro geciyor mu? bazi yerlerde mi geciyor? hic mi gecmiyor?tesekkurler.
Arkadaslar,
euro geciyor mu? bazi yerlerde mi geciyor? hic mi gecmiyor?
tesekkurler.
0
Ley
(05.03.24)
Euro geçen yerlerde öyle bir kurdan verirler ki sana, tek ayak üstünde seni şaapıyorlar zannedersin.
prag'a bu kadar bilgisiz gidiyorsan önce lütfen honest guide videolarını bir izle. nerede döviz bozdurulur, nerede bozdurulmaz, havalimanından ucuza şehre ulaşım nasıldır, nerede yenilir içilir, her şeyi anlatıyor. adamların atm'leri, döviz büroları, restoranları, hatta otobanları bile, kısaca her yer turisti yolmak ve kazıklamak üstüne inşa edilmiş. www.youtube.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.03.24)
Euro geçiyor ve kredi karti daha islevsel
0
abuzer
(05.03.24)
Doviz bozdururken komisyon dolandiriciligina dikkat edin. (Sehir merkezi de dahil cok yaygin). Kendiniz hesaplayin, teyit edin oyle bozdurun. (Sifir komisyon yazan tabelalara aldanmayin)
0
brkylmz
(05.03.24)
(1)

Zenci ingilizcesi translate

speedy
Kabaca olay nedir? Thanks niggas. https://twitter.com/Sonny_May1/status/1764579895760310401
Kabaca olay nedir? Thanks niggas.
twitter.com
0
speedy
(05.03.24)
küçük bisikletli çocuk sandviç yerken ısıtmaya çalışıyormuş. dombili zenci de diyor ki, bu nigger sandviçi ısıtmaya çalışıyor, wtf is wrong with you? neden soğuk yiyemiyorsun?
olay sandviç etrafında şekilleniyor. dombili zenci bir noktada eliyle göğsüne vurarak "I am a f*cking grown man" diyor. kameraya alan da you are? diye soruyor. cılız zenci de "you don't smoke" diye yabıştırıyor cevabı :D
hehehe çok güzel videoymuş.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.03.24)
(6)

arabayı değiştirsem mi?

inheritance
8 yaşında hyundai i10 kullanıyorum. ilk sahibiyim. aşağıda yazacağım özellikleri dışında aslında memnunum arabamdan. ama arada bir aklımı arabayı değiştirme fikri dürtüyor.- multimedya ekranı (anroid auto) yok. sonradan takılabiliyormuş internette gördüğüme göre.- 4 ileri vites. şehir içinde çok sık
8 yaşında hyundai i10 kullanıyorum. ilk sahibiyim. aşağıda yazacağım özellikleri dışında aslında memnunum arabamdan. ama arada bir aklımı arabayı değiştirme fikri dürtüyor.

- multimedya ekranı (anroid auto) yok. sonradan takılabiliyormuş internette gördüğüme göre.
- 4 ileri vites. şehir içinde çok sıkıntı olmuyor ama uzun yolda (yaklaşık 2 ayda bir, tek yön 350 km) belli bir hızdan sonra 3000 - 3500 devirleri görüyor.
- bagajı küçük. tek olduğum için çok sıkıntı olmuyor ama uzun yola gideceğim zaman arka koltuğa da eşya koymak zorunda kalıyorum.
- fazla yakıyor (8 lt/100 km civarı) ancak yakıtı çalıştığım şirket karşılıyor. en son ne zamandan cepten benzin aldım hatırlamıyorum.

+ park etmesi kolay
+ neredeyse hiç arızası olmadı. bakım ve kaza dışında servise uğramadım desem yeridir.

yeni araba alsam:

mtv artacak.
sigorta ve kasko artacak.


bir taraftan arabayı değiştirmeye kendimi ikna edemiyorum, diğer taraftan da seçim sonrası fiyatlar artar, değiştireceksen şimdi değiştir diyorum.
0
inheritance
(05.03.24)
Bence şuan yeni bir arabaya ihtiyacınız yok. Altınızdaki araba gayet size yetiyor. Zaten yakıta da para vermiyorsunuz ne gerek var ki a noktasından b noktasına götürecek farklı bir seçenek için bir yıgın para harcamak. Araba artık bir yatırım aracı olmakta da çıktı. Yani şimdi alıp daha sonra daha yüksek fiyata satamıyor kimse. Yerinize olsam yen bir araba için harcayacagım paraya hisse altın fon alır yatırım yapardım. Zaten para olunca ne zaman istersen alırsın yenisini
0
limonlu eksi
(05.03.24)
Sizin durumunuzda gereksiz gözüküyor. Tek kişi seyahat ediyorsunuz ve arka koltuk zaten boş. Fazla eşyalarınızı da aktarma imkanınız var. Yakıt sizin için problem değil. Gereksiz bir harcama olur. Ayrıca dediğiniz gibi kasko ve sigorta da ekstra yük olacak.
0
bluedad
(05.03.24)
ekonomik olarak kredi çekmeden veya düşük kredili bulabilirsen değiştirirdim, haytta ek masraf çıkartacak bir yatırımın harcaman olmayacaksa yatırım yapmadan bir şey sahibi olunmuyor.
bir üst modele imkan varsa geç değeri artsın aracının bir 5 sene sonrada 1 üst modeli zorla.
0
eja
(05.03.24)
Büyük bir borca girmeden yapabiliyorsan yap.

Özellikle 1-2 yaşında bir araba alabilirsen çok iyi olur. Yakın zamanda fiyatlar "bence" dolar bazında dahi artacak.

Masraf çıkartmaya başlayabilir, bir de teknolojik olarak yetersiz geliyorsa yatırım yapmaya gerek yok.
0
burfak
(05.03.24)
Burfak +1
öyle sigortayı, vergiyi çok dert etmeden de birazcık büyütebilir ve yenileyebilirsin aracı. mesela i10'un bagajı 250litre, mazda 2'lerin yeni neslinde 280 litre. 100 km'de en çok 4 litre yakıyor. yeni araç olacağı için de artı. zaten mazdalar da daş gibin araçlar yani, pek soeun yaratmazlar. ben olumlu gördüm.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.03.24)
aynı durumda 4 yaşındaki bi araçla değiştirdik.
zira 10 yaşındaki araba gittikçe yaşlanıyor. her sene kilometresi yaşı artarken değeri düşüyor.
sonra grafik durağan olmasına rağmen fiyatlar arttı, iyi ki o ara yapmışız diyoruz.

bence de fazla borç yükü oluşturmayacaksa gençleştirmek her zaman mantıklı.
0
patronaj1
(05.03.24)
(15)

deprem olsa balkondan atlar mısınız?

tabudeviren
evinizin bulunduğu katı da yazarak cevaplayınız :)ben: balkonda biraz bekler, bina çökecek gibi olursa atlarım4. kat.
evinizin bulunduğu katı da yazarak cevaplayınız :)

ben: balkonda biraz bekler, bina çökecek gibi olursa atlarım
4. kat.
0
tabudeviren
(04.03.24)
1. kattayım ancak altta dükkan var ve küçük bi üst depoları var sanırım, yani 2,5 katta gibiyim. atlamam muhtemelen çıkışa yönelirim panik olmazsam ve direkt yıkılmazsa, daha kötü bi senaryoda muhtemelen cama yakın bi yerlerde yaşam üçgeninde beklerim herhalde.
0
hypathia
(04.03.24)
Atlamam.
0
rock n roll
(04.03.24)
Aniden vuran depremde beklemeye vaktin olacak mı :)?

Kaçabilecek gibiysem direkt dışarı çıkarım, yoksa sığınacak görece güvenli bi yerde yaşam üçgeni yaparım sanırım.

Kat-1
0
truf
(04.03.24)
atlamam. 3 katlı bina. 3. kattayım.
0
gabe h coud
(04.03.24)
atlamam.
5. kat
0
datnet
(04.03.24)
Hayır.
0
anon1m
(04.03.24)
Bence deprem oldugunda balkondan atlamadıgımda hayatta kalma ihtimalim çok daha yüksek. 23. Kat
0
limonlu eksi
(04.03.24)
Gaziantepliyim depremi yaşadım ve atlamadım. Atlamam da. Tek mantığım sakat kalmaktansa ölürüm daha iyi.
0
odiyus
(04.03.24)
Atlamam da aynı zamanda atlayamam da.çünkü büyük depremlerde yürümek bile zor.

Legolas gibi yere düşen taşların üstünden sekemezsin.
0
sevilen progressive türkücü
(04.03.24)
Atlamam valla deprem aninda kal geliyor korkudan, oyle bekliyorum. Yalniz yakalanirsam bitince bile herhangi bir sey yapamama ihtimalim yuksek soku atlatana dek.
0
nic cage
(04.03.24)
atlamam çünkü depremde ne yapacağımı bilecek kadar aklım çalışıyor.
yaşadığım en büyük deprem 8.2 idi.
bulunduğum kat 23'tü.
pozisyonumu alıp bekledim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.03.24)
Deprem görmemiş insan cümlesi olmuş bu. :) Sen merkez üssü senin şehrin olan 6'dan büyük depremde bina çökecek gibi olana kadar biraz bekleyerek atla, söz ben seni aşağıda tutarım. Ahahah

Evimin balkonundan atlamam. Zemin kat değil ama yakın.
0
nawar
(04.03.24)
hocam oldu olacak şey yap bina çökene kadar bekle, çökerken tam zemin seviyesine geldiğinde yere atla böylelikle sıfır hasarla kurtulursun.

bunlar hep fizik, bilmek lazım.

şaka bir yana 1. kat falan değilse atlamam. bir de insan şeyi bilemiyor. hafif sallayıp geçecek mi, çok salladı ama duracak mı, devam mı edecek. gece uykudan uyandırdıysa, şuan depremin neresinde uyandım? ha yıkıldı ha yıkılacak mı? kaçsam, koşarken absürt bir şekilde yıkıma yakalanırım da ezilir miyim? en iyisi güvenli bir yere çömeleyim... diyorsun sonra.

antep de biz de 8e yakın şiddette depremi yaşadık. ölümü bekledik gibi bir şey oldu.

Kat: 7
0
ananiyimioguz
(05.03.24)
Yüksek giriş dairede oturuyorum. Altımda bahçe katı var apartman girişini sokağa aşırı güvensiz bir köprü ile bağlanıyor. Camdan atlasam -1 e düşecem hiç çıkışım yok, kapıdan çıksam o köprü kesin çökecek gene hoop-1 ben evde durayım en iyisi.
0
wild honey suckle
(05.03.24)
15.kat
o ana bağlı teksem gözüm keserse ve 1.katta falan olursam atlarım.
ama tek değilsem aklıma eşim ve çocuğum gelir onların yanına koşarım ne olacaksa onlarla olsun derim atlamam beklerim.
0
basond
(05.03.24)
(8)

Hadi bana mont seçelim

Carlito Brigante
40 erkek1 https://www.boyner.com.tr/columbia-mont-10595212 https://www.boyner.com.tr/columbia-mont-17337503 https://www.boyner.com.tr/jack-wolfskin-siyah-erkek-kapuson-yaka-mont-jasper-ins-jkt-m-p-17410464 https://www.boyner.com.tr/jack-wolfskin-mont-17410525 https://www.boyner.com.tr/jack-wolfskin-
0
Carlito Brigante
(04.03.24)
1
0
grimavi
(04.03.24)
3
0
oldz
(04.03.24)
3
0
Kittie
(04.03.24)
2-6
0
neira
(04.03.24)
2
diğerlerini de al ama sonra yak.
0
datnet
(04.03.24)
Ben 6 numarayı eşime almıştım doğum gününde. o da pek beğenmemişti :D demişti ki mont yeşil, kapüşonu turuncu, çantam sarı... çok renkli oldum. gidip aynı modelin dümdüz siyahını da almıştık sonra.
renkle bir sorunun yoksa 6 diyorum.
yoksa 2.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.03.24)
Bir tek 2 düzgün duruyor sanki. Siyah güzel renktir ama 3. olan teknik direktör montu gibi olmuş. 2 de düzgün duruyor ama başka renk daha iyi olurdu sanki.
0
nawar
(05.03.24)
columbia olduğu için 2, aynı veya benzer modelin farklı rengi varsa daha güzel olabilir.
0
mustafakesekci
(05.03.24)
(6)

Aşırı ilgi, aşırı güleryüz göstermek çocuğu sağlıksız yapar mı? Ölçüsü ne?

psmstc
6 aylık Kızımı her gördüğümde 32 diş sırıtıyorum. Gülüyorum. İlgi gösteriyorum. O da beni her gördüğünde gülüyor. Çevresindekiler de tombul tatlı bir çocuk olduğu için hep ilgi gösteriyorlar. İlgi bombardımanı oluyor. Acaba bu ileride kişilik gelişimi açısından zararlı olur mu ilgi bağımlısı şımar
6 aylık Kızımı her gördüğümde 32 diş sırıtıyorum. Gülüyorum. İlgi gösteriyorum. O da beni her gördüğünde gülüyor.

Çevresindekiler de tombul tatlı bir çocuk olduğu için hep ilgi gösteriyorlar. İlgi bombardımanı oluyor. Acaba bu ileride kişilik gelişimi açısından zararlı olur mu ilgi bağımlısı şımarma vs gibi

Çocuğa İlginin ölçüsü nedir ve pedagoji açısından nasıl olmalı?
0
psmstc
(04.03.24)
yok be cocuk sevgiyle büyür. şımartmayın yeter.
0
sizofren06
(04.03.24)
bu konu karmaşık. her yaş için ayrı davranmak daha doğru. çocuk gelişimi üzerine kitaplar okuyabilirsin.
0
benarrivo
(04.03.24)
bunlarin cevaplarini kimse bilmiyor hocam. cocuk gelisimi uzmani vs diyenler de bilmiyor. cocugun gelisimi
a) on yil suruyor. bu kadar uzun sureli calisma yapan akademisyen yok.
b) sizin cocuga gulmeniz disinda sayisiz parametre etki ediyor gelisimine. dolayisiyla bunu yalitamaz kimse.

dolayisiyla sevin cocugunuzu, cok takilmayin kimin ne dedigine.
0
antikadimag
(04.03.24)
çocuk yaptığı hataların karşısında bir bedel ödemezse şımarır.
bardağı bilerek yere atıp kırar da karşılığında bir yaptırım olmazsa mesela.
sevgiden ötürü şımarmaz.
zaten 6 aylık bebek henüz bu tip bir neden-sonuç ilişkisini düşünmek için oldukça küçük.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.03.24)
Prenses sendromu denen bir olgu var.
Çocuğa, bulunduğu ortamda herkes gibi bir birey olduğunu hissettirerek yetiştirmek gerek bence.
Dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğünü, kendisinin daima odak olduğunu hissederek büyüyen çocuk, ilerde,
bunun böyle olmadığını gördüğünde aşırı mutsuz olup içine kapanabilir,
kreşte, anaokulunda, ilkokulda herkes gibi olmayı içine sindiremeyip uyum sağlayamayan çok çocuk var.
ya da
antisosyal kişilik özellikleri geliştirebilir
diye düşünüyorum.
Konunun uzmanı değilim.
0
Mirket
(05.03.24)
daha çok bebek tabii ki ama ilgi göstermek disiplinsizlik ve sınırsızlık demek olmamalı.
günümüzde uçaklarda, otobüslerde, toplum içinde ya da özel ortamlarda herkesin şikayet ettiği çocuk davranışları, disipline etmeyi ve sınır koymayı çocuğa kötülük yapmak olarak görmekten geliyor biraz.

bu yaştaki disiplin ve sınır ne olur?
karşı çıkanlar olacaktır ama mama ya da süt emme saatleri belli bir düzen içinde olmalı mesela.
o her istediğinde veya her gak guk dediğinde ağzına meme, biberon, mama tıkıştırmak, oyun haline getirmesine izin vermek, daha da büyüdüğünde peşinde mamayla koşturmak yanlış.
belli saatleri olacak, o saatlerde yiyecek, yemezse (ki yemek istemeyebilir, bunu illa şımarıklıktan yapıyor diye bir şey yok) sonraki saati bekleyecek.

uyku düzeni de aynı şekilde önemli mesela.

büyüdükçe buna başka şeyler de eklene eklene gidecek.
bu tarz detaylar önemli, onun dışında sevgi göstermekte bir sakınca yok tabii ki ama ilgi bombardımanı çok abartılıysa belki çocuğu değil de, gelen ilgiyi biraz dizginlemeye çalışmak gerekebilir.
0
blatta hiberna
(05.03.24)
(3)

En iyi Türk çocuk kitabı çizerleri / 1-3 yaş kitap tavsiyesi

samfisher
Merhaba,Türkiye’de çocuk kitabı resimlendirme konusunda en bilindik, en efsane çizerlerin kimler olduğunu bulmaya çalışıyorum. Bir buçuk yaşındaki kızıma bu çizerlerin resimlendirdiği kitaplar almak istiyorum. Yaratıcı, hayal gücünü geliştiren türden.Tavsiyeleriniz çok makbule geçer.Teşekkürler.
Merhaba,

Türkiye’de çocuk kitabı resimlendirme konusunda en bilindik, en efsane çizerlerin kimler olduğunu bulmaya çalışıyorum. Bir buçuk yaşındaki kızıma bu çizerlerin resimlendirdiği kitaplar almak istiyorum. Yaratıcı, hayal gücünü geliştiren türden.

Tavsiyeleriniz çok makbule geçer.

Teşekkürler.
0
samfisher
(03.03.24)
Ceyhun Şen var. (Edit: www.goodreads.com özellikle bu kitap dolayısıyla Ceyhun Şen önerdim.)
Bir de çizerinden bağımsız Uçanbalık yayınlarının çocuk kitapları çok başarılı.
0
kobuzchu kiz
(03.03.24)
behiç ak'a ek olarak ben çocukluğumdan rana mermertaş'ı hatırlıyorum.
korkulu bir gün, kahraman süvariler gibi kitapları resimlendirmişti. sevdiğimi hatırlıyorum.
ayşegül serisi geçen yıllarda yeniden basıldı. onun resimlerini beğenmeyen kimse yoktur bence. yetikinler bile açıp açıp bakardı.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.03.24)
Çok teşekkürler, özellikle Ceyhun Şen tam aradığım tarzda. Buna benzer başka önerileriniz varsa özellikle çok memnun olurum.
0
🌸samfisher
(07.03.24)
(4)

Atasun optik gözlük fiyatları

angina pektoris
2 derece miyopum. Yakın zamanda Atasun'dan optik gözlük alanlar ne kadar ücret ödedi ya da hangi aralıkta acaba cam + çerçeve?
2 derece miyopum. Yakın zamanda Atasun'dan optik gözlük alanlar ne kadar ücret ödedi ya da hangi aralıkta acaba cam + çerçeve?
0
angina pektoris
(03.03.24)
bir numara miyopum.
aralık ayında 1300 liraya iki gözlük aldım.
ikinciye yüzde elli indirim kampanyası vardı.
ikide bir kırdığım için çok kaliteli almadım.
ama tommy hilfiger gözlüğü vardı mesela, 3300 lira gibi bir şeydi.
0
tabudeviren
(03.03.24)
Yerli cam ile ithal camlar arasındaki görüş kalitesi farkı, mersedes ile 89 model reno toros arasındaki fark kadardır ve Atasun'da iki fakllı ithal cam kullanıyorlardı. Biri Seiko'ydu sanırım.
İthal cam yerli camın iki katı fiyatlıydı son sorduğumda.
Çerçeve de aynı şekilde %100 farkedebiliyor fiyat
0
Mirket
(03.03.24)
yani bu öyle bir soru ki cevabın vermek imkansız. 5000 liraya da gözlük çerçevesi var, 25 bin liraya da. Ben geçen sene nisan ayında 11 bin lira verdim çerçeve+camlara. numaram -3.5.

camda da yerli ve yabancı vardır dendiği gibi. yabancılarda genelde piyasayı iki marka domine eder. biri seiko'dur, öteki essilor.
essilor satan seiko'ya gömer, seiko satan essilor'a gömer ama ikisi de canavar gibi, harika camlardır. bunlar kadar sık olmasa da zeiss camlara da rastlarsın. zeiss da essilor ve seiko gibi yüksek kaliteli camlardır.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.03.24)
1 ay önce aldım, 3.50 derece miyopum. Çerçeveyi en ucuzun bir üstü, 400 TL civarında olanlardan seçtim. %40 cam inceltmeyle beraber toplamda bana 2000 TL civarına mal oldu.
0
nesenbilneben
(07.03.24)
(10)

Yurtdışında kaçak film izlemek

Sumashi
Avrupa'da türk film/dizi sitelerinden kaçak izlemenin cezası var mıdır? veya stremio gibi torrent tabanlı platformlardan film izlemek sorun yaratır mı? bazı forumlarda ciddi para cezası olduğundan bahsedilmiş. ülke avusturya
Avrupa'da türk film/dizi sitelerinden kaçak izlemenin cezası var mıdır? veya stremio gibi torrent tabanlı platformlardan film izlemek sorun yaratır mı? bazı forumlarda ciddi para cezası olduğundan bahsedilmiş. ülke avusturya
0
Sumashi
(02.03.24)
avusturya'da nasıldır bilmiyorum ama almanya'da sorun olmuyor. stream ya da download değil, upload (torrent vs.) radara giriyor. kafan rahat etsin istiyorsan vpn de kullanabilirsin.
0
sir gawain
(02.03.24)
ben bunu baya araştırdım ama net bir sonuca ulaşamadım. sadece download yaptığı için ceza alan birini göremedim ama yanlış yönlendirmek istemem. sanırım upload kısmı daha çok sorun yaratıyor. yine de kesin bilgi sahibi birileri olursa diye takipteyim.
0
sacrilegious
(02.03.24)
türk film/dizi sitelerinden kaçak izlemenin cezası yok. gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz.

stremio gibi torrent tabanlı platformlardan film izlemek tehlikeli. kullandılan tracker'a göre direk yakalanılabilir. genel olarak zaten korsan bir içeriğin yayınını yapmak, etrafa paylaşmak asıl ciddi suç. torrent kullanınca da sen de etrafa yaymış oluyorsun o yüzden ne torrrent ne de torrent tabanlı uygulamaların kullanımını kendi network'ünde ya da bilgisayarında önermem.

eğer illa torrent kullanmak istiyorum diyorsan çözüm başka bir ülkede bir sanal makine (torrent client, plex vs. kurabileceğin) ve private torrent tracker.
0
king lizard
(02.03.24)
izlemekte sorun yok ama stremio,torrent ve genel manada korsan indirmekte sorun var.
0
biravekahve
(02.03.24)
stremiodan indirmeden izlemek problem olur mu bu konuda aradayım ben de zaten
0
🌸Sumashi
(02.03.24)
göm gitsin. avusturya'da sen internete yükleme yapmadığın sürece kimse peşine düşmez. torrent de indirebilirsin, türk dizi sitelerinden de izleyebilirsin.
15 seneden fazladır avusturya'dayım.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.03.24)
upload ve torrent riskli. o da her zaman degil. streaming'ten cayir cayir izliyoruz sikinti yok. lokasyon abd.
0
antikadimag
(02.03.24)
Hem Almanya hem Hollanda'da 6 ay boyunca torrentten film dizi indirip izledim hiç sorun olmamıştı. İnsanların bunu ne kadar ciddiye aldığını fark edince tabi farkında olmadan çok aptal bir risk almışım meğer onu anladım. Portekizde polis kapıma dayanır korkusu olmadığını biliyorum mesela o açıdan rahat rahat torrentten istediğimi indiriyorum ama merkez avrupa ülkelerinde torrentten uzak dururdum şu anki kafayla.
0
beyfendi
(02.03.24)
download yaptigi icin ceza yemis birilerini taniyorum. konum almanya. tabii ki kapina polis dayanmaz ama eve bir zarf gelebilir. avukat tutmak zorunda falan kalirsiniz.

online izlemenin bir problem yaratacagini sanmiyorum ama dedigim orneklerde bilgisayarlarina indirmislerdi. bu eski filmlerde problem olmaz da yeni cikanlarin yapimcilari dagitimcilari falan ugrasiyor olabilir.
0
bohr atom modeli
(03.03.24)
Italya'da erasmus'ta iken bir mail aldik. Okulun agi kullanilarak yeni cikan bir filmin ismi verilerek dvdrip'inin indirildigini soyluyordu. Eger benzer bir indirme daha olursa yapan bulunacaktir, yasal islem baslatilacaktir falan diyordu. Oklar hemen kurallari bilmeyen biz erasmuslara donmustu:) Baska tekrari olmadi zaten.
0
freedonia
(03.03.24)
(2)

Araba almanın doğru zamanı ne?

yercekimini kendine ceken adam
Bir araba alma düşüncemiz var. Şirket aracı 7/24 bende olsa da eşim günde 5dk ise gidip gelirken kullanabilsin (sabah ben bırakıyorum dönerken o 20dk yürüyor), memlekete giderken +1000 km yol için "müdürden izin almak" gerekmesin gibi kendimizce ihtiyaçlarımız var. 800k gibi bir bütçemiz var. Yarıs
Bir araba alma düşüncemiz var. Şirket aracı 7/24 bende olsa da eşim günde 5dk ise gidip gelirken kullanabilsin (sabah ben bırakıyorum dönerken o 20dk yürüyor), memlekete giderken +1000 km yol için "müdürden izin almak" gerekmesin gibi kendimizce ihtiyaçlarımız var.

800k gibi bir bütçemiz var. Yarısı altın yarışı kredi olacak. Zorlarsak ihtiyaç olarak bı 150k daha çıkarabiliriz ama bu bizi en az 6 ay maddi olarak zorlar.

Seçin yaklaştı, dolar artacak ama krediler iyice kapatıp faizi de artıracaklar deniyor. Yarı nakit yarı kredi olunca beklemek mi mantıklı seçimden önce almak mı mantıklı emin olamıyoruz.

Siz olsanız ne yapardınız?

Buna ek varsa bu bütçeye uygun otomatik araç tavsiyesi güzel olur.
0
yercekimini kendine ceken adam
(02.03.24)
Ben iki senedir günde 5.5 km yürüyorum işe. 20 dk yürümek bir şey değil. Taş çatlasa 2 km yol. Arabayı birikimle alırsın, paranla yürütürsün. Şahsen 20 dk yol için yatırım bozup masraf kapısı açmazdım kendime.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.03.24)
Ben olsam kesinlikle araba almazdım.

Arabanın yıllık masrafı 30 bin lira civarında (kaba hesap. Kasko+Trafik sigortası+MTV+Periyodik bakım+Lastiklerin eskimesi vs)
Buna ek olarak araba olunca illa ki benzin+otopark+yıkama gibi masraflar da çıkacak.

Ayrıca harcadığınız 800 bin lira da durduğu yerde değer kaybedecek. (Bugün 25 bin dolara aldığınız araba seneye 22 bin dolar eder herhalde)
Araba olunca bir de muayene, çizdiler-çarptılar mı, dolu hasar verir mi, akraba arabayı ödünç ister mi, yıllık bakım zamanı geldi, ayda bir yıkattırmak gibi pek çok dert var. Aklınızı ve zamanınızı harcayacak.

Bence en güzeli araba alacak kadar parayı biriktirip kenara koymak ve o paranın kötü günler için cebinizde hazır olması. O kenardaki paranın da bir yatırım aracında ince ince artması.

Tüm bu masraf ve zahmete sadece 20 dakikalık yürüyüş ve müdürden izin istememek için değer diyorsanız siz bilirsiniz. Memlekete senede bir kere giderken araba kiralasınız daha ucuza gelecektir.
0
michael_knight
(02.03.24)
(1)

Kapalı altın - açık altın nedir?

bir fincan kahve ile film izlemek
Bugün kuyumcudan çeyrek altın alırken kuyumcu kapalı altın mı açık altın mı olsun diye sordu, ilk kez karşılaştım bununla. Kapalı altın için 3700 küsur, açık altına da 3570 dedi.Nedir bu ayrım? Bilemedim
Bugün kuyumcudan çeyrek altın alırken kuyumcu kapalı altın mı açık altın mı olsun diye sordu, ilk kez karşılaştım bununla.

Kapalı altın için 3700 küsur, açık altına da 3570 dedi.
Nedir bu ayrım? Bilemedim
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(01.03.24)
Yılların altın cini olarak bu tanımı duymadım ama biraz düşününce sertifikalı altın demek istediğini düşünüyorum.
Son zamanlarda çok fazla sahte çeyrek falan çıkmaya başladı. Şayet altın çevresinde plastik ya da mukavvadan bir hazne varsa sahte olma ihtimali yok denecek kadar azdır. Kapalı dediği sertifikalı olandır muhtemelen. Benim evde plastik bir hazne içinde satın aldığım atalar var mesela. Ya da şöyle de satılıyor artık: ibb.co

Bence bu.
Öte yanda, sattığı altına güvenmeyen kuyumcudan altın almazdım şahsen.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.03.24)
(11)

Ailenin cahil olmasi talihsizlik midir ?

Yourcousinmarvinberry
Yani iste anne veya baba, kardesler ve bazi akrabalar. Tabii sadece tahsil anlaminda demiyorum. inanilmaz dar kafali, hiçbir seye akli ermeyen ve sadece kendi dogrusunu empoze eden bir ailede dogup büyümek ciddi bir sanssizlik midir ?
Yani iste anne veya baba, kardesler ve bazi akrabalar. Tabii sadece tahsil anlaminda demiyorum. inanilmaz dar kafali, hiçbir seye akli ermeyen ve sadece kendi dogrusunu empoze eden bir ailede dogup büyümek ciddi bir sanssizlik midir ?
0
Yourcousinmarvinberry
(01.03.24)
25 yaşına kadar aile yanında takılanlar için tabi ki de şanssızlıktır. ama azıcık gözü açık dünyaya meraklı kişiler artık liseden itibaren kendi çevresini kurabildikleri, internetten her şeye erişebildikleri için bu tip şeyler geride kaldı. "kendi doğrusunu empoze eden" bunu aşmanın yolu, kendi ayakları üzerinde durmaktan geçiyor. parası olan işini gücünü kuran birine kimse bişey empoze edemez. 25 yaşında dahi aileden harçlıkla geçinen biri olarak kalırsa kişi, onu yapma bunu yap, doğru bu gibi dinletileri çok duyar, olağandır
0
avatar is back
(01.03.24)
avatar is back kısmen haklı ancak herkes o döngüden kaçamıyor. Kaçamayanı da yiyor o ortam
0
ferenc
(01.03.24)
evet. annem birinin gebe olduğu haberini alınca der ki: "ilk önce anası babası hayırlı ana baba olsun. yetiştirdiği evlat hayırlı olur"
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.03.24)
Şansızlık evet ama hiç anne babası olmayanın yetimin şansızlığının yanında esamesi okunmaz bence.
0
medre
(01.03.24)
sanssizlik olmasi icin ulkenin en az yuzde 50'sinin cahil olmamasi lazim ki yuzde 10 bile zor vardir.

ya bu yuzde 10'a denk gelir sansli dogarsin ya dipteki yuzde 10'a denk gelir sanssiz dogarsin. sizin bahsettiginiz profil ulkenin ortalamasi, gayet normal durum. turkiye'ye ozel degil, normal dagilim.
0
gule gule
(01.03.24)
Avatar, bahsettigin profildeki insan zaten aileden sansli dedigimiz kisi iste.

Yani aileler zaten bir yasa kadar çocuklarina destek verir, yapar eder ama her sey sadece bununla sinirlidir ve aile konusunda yeterince sansli olmayan bir birey, hayati düz hatta kimi zaman kötü sartlarda yasama döngüsünden çikamaz.
0
🌸Yourcousinmarvinberry
(01.03.24)
Bir makalede okumuştum, alt sınıftan birinin kendini kurtarma ihtimali %13 imiş.

Aile ne ise, kişi de o oluyor. Zincirleri kırıp güzel bir hayat yaşama şansı istatiksel olarak da çok düşük.

Boğaziçi’nde okuyorum; öğrencilerin çoğu üst sınıftan. Okula millet arabayla geliyor, Boğaziçi kazandı diye öğrencinin ailesi etilere taşınıyor. Bense Pendik’ten 4 vesait ile anca gidiyorum. Gidiş geliş 8 araç. Günde 4 -4.30 saatim yollarda geçiyor. Bu şanssızlık değil de nedir?

Ben aslında tıbba geçip kolay kendimi kurtarmak istiyordum. Ama şehir dışında ailemin okutmaya maddi gücü olmadığı için mecbur İstanbul’da kalmak durumunda kaldım.

Bunlara ek, ben meslek lisesinde okudum. Ailem ilkokul mezunu kişiler. Eğitim hayatıma bırakın ilgilenmeyi hep köstek oldular. Okulumdaki kişiler, Kabataş, Galatasaray, İstanbul erkek gibi liselerden mezunlar. Boğaziçi’nde bırakın Anadolu lisesini, fen lisesi mezunu bile kolay kolay bulamazsınız. Büyük kısmı marka liselerden mezun.

Aileniz eğitim hayatına yardım etmedikçe, Daha çocuksunuz, ileride ne olacak umurunuzda değil, sizi yönlendiren kimse de yok. Cağaloğlu lisesine nasıl girebilirsiniz?
Bu şanssızlık değil de nedir?

Ayrıca bizim akrabaların alayı ilkokul mezunu cahil kişiler. Bir tek ben okuyorum. Çoğu kuzenim benden küçük olmasına rağmen çalışmaya başladı. Amcam, zaten el oğluna gidecek neden kızımı okutayım diyor. Bu şartlara altında, o çocukların nasıl çevrelerinden sıyrılmalarını bekliyorsunuz?

Suç ve ceza’da geçiyordu: her şey insanın yaşadığı ortama bağlıdır, her şeyi belirleyen çevredir; insansa bir hiçtir.

Bu tarz cahil ailelerin elinde mahsur kalmış kişilerin hikayelerini okumak isterseniz şuraya bir bakın; yalnizyurumeyeceksin.com
0
substituent
(01.03.24)
Bir Amerikan filmi vardı. Büyük buhran zamanında, aile aç, evin çocuğu marketten bir salam çalıyor. Taktir göreceğini düşünüp eve getiriyor. Babası salamı alıp, çocuğu markete götürüyor, özür dileyip salamı iade ediyorlar.

İzbanda bir anne ile 3-4 yaş arası bir çocuğa rastlamıştım. Yanyana oturuyorlar. Anne, bir büyük geldiğinde kızın yer neden yer vermesi gerektiğini uzun uzun anlattı. Sonra yol boyu konudan konuya geçtiler. Kız sordukça anne kocaman bir insanla konuşur ciddiyetinde cevaplar veriyordu. Bir soruya kadın cevap veremedi. Bilmediği için özür dileyip, eve gidince bu konuyu kitaptan okuyalım dedi.

Restoranda bir gün bir baba ve yine 3-4 yaşlarında oğlu karşılıklı oturmuş yemek yiyorlar, sohbet ediyorlardı. Adam bir ara telefonuna bakıp Özür dilerim oğlum dedi. Çocuk niçin dedi. Adam bir mail geldi ve bunu okumam ve cevap yazmam gerekiyor, bir süre seninle ilgilenemeyeceğim için özür dilerim dedi.

Bir gün Hastanede bekleme salonuna iki kadın iki çocuk arabasıyla ve eteklerine yapışmış bir sürü çocukla gelip oturup sohbete başladılar. Çocuklarda bağrışmalar, koşuşmalar, yıkılıyo ortalık ve iki kadın hiç oralı değiller. Bir yaşlı kadın, kadınları ikaz etti. Kadın onlar daha çocuk, oynayacaklar tabi. Ne yapabilirim deyip muhabbetine geri döndü. O sırada sırt çantalı uzun saçlı, 3-4 tel sakallı, kaşı piercingli, muhtemelen üniversite öğrencisi bir çocuk, çocukların en küçüğünü yakalayıp, kırmızısı solmuş yangın ikaz levhasındaki kırmızının sarı mı kırmızı mı yoksa başka bir renk mi olduğunu sordu. Çocuk ara renkleri bilmiyordu. Uzun saçlı ona pembeyi, turuncuyu falan anlatmaya başladı. Sohbet uzadı. Diğer çocuklar koşmayı bıraktı orada toplandılar. Uzun saçlı onlara hastanenin yangın güvenliği hakkında baya bi ders anlattı ve millet kafa dinledi

Ailede eğitimin herşey olduğuna, anne babanın eğitimli olmasının çocuk için ne denli önemli olduğuna dair son günlerde tanık olduğum birkaç örnek.
0
Mirket
(01.03.24)
insanlar görgü ve akıl açısından ailesinin ortalaması olur.

bilgi olarak da alternatif zannettiği pozisyon, piyasada revaçta olan, ailesininkiyle benzer tutarlılıktaki şeylerdir.

bu sitede ailesine cahil gözüyle bakanlardan epey duyuru açıldı. bunlar ileri gençlikte ana babasına öfke duymaya başlayan kimseler. söyle bakalım nesi cahil'in arkası internet medyasındaki kalıplarla doluyor.

tahsil üzerinden cehalet damgası ise korkunç. bu zavallı fikirler halen revaçta.
umut sarıyakayanın neden rodostan göçmediniz diye dedesini dövdüğü bi karikatür vardı :) neden 150 senedir istanbulda yaşayan apartmanları olan amerikan kolejli değilsiniz diye ana babayı tepiklemek karikatürlerde kalmalı artık.

aslında bu basmakalıp yaklaşımlarla sözlükte alay ediliyordu 10 sene öncesine kadar. sonra bu eski tekerlemeler yeniden hortladı.

internet var ve internetle bilgi-akıl değil her türlü cehalet ve yalan daha kolay yayılıyor, hem de cahil terbiyecilerinin eliyle.
0
lambırcek
(02.03.24)
oturup uzun yazacagim. cunku bu konuya cok takiliyorum.

kisinin kendi kaderini kurabilecegi, kendi kaderinin efendisi oldugu hayatimda duydugum en buyuk palavradir, martavaldir. kisi zaten hicbir sekilde kendi kendisine belirlenmez. oncelikle genetigi anne babasindan alir. sonra ilk aile terbiyesini ve sonrasinda da ailesinin imkanlarini alir ve bunlarla beslenir. konustugumuz dil, benimsedigimiz degerler vs bircok sey bize toplum veya aile tarafindan verilir. bizim birebirde kendi kendimize olusturdugumuz hicbir sey yoktur. karakter, zeka gibi seyler de bize verilir. ne kadar uzun boylu oldugumuz, ne kadar zeki oldugumuzu vs secmeyiz. dogdugun aile, buyudugun mahalle de boyledir.

siniflar da buz gibi gercektir. acin bakin onemli buyuk sahsiyetlerin biyografisine. %90'i varlikli veya en kotu iyi durumdaki ailelerden gelir. cunku varlik yani para size toplumun olusturabildigi degerlerin ne kadarina ulasabileceginizi belirler. gecen fatih altayli'nin programini izliyorum. katilanlar celal sengor, ilber ortayli, murat bardakci, emrah safa gurkan vs. bu adamlarin hicbiri siradan halk degiller. altayli van'in onde gelen altayli ailesinden, celal tamek holding'in varisi, murat'in dedesi osmanli valisi, safa gurkan aralarinda en garibi ama onun da babasi tekfen miydi neydi onun genel muduru. yani hepsi zengin bu insanlarin. bu zenginlikle cok onemli iki sey ediniyorlar. birincisi o toplumun urettigi her sey onlarin onune koyuluyor. bir nevi insan zihni toplumun bu urunlerinden besleniyor. ikincisi de ailelerinin networkunu miras aliyorlar. babanin tanidigini sen de tanimis oluyorsun vs. yani sadece varlik degil network de geliyor. bunlara sahip olan insanlar kafalari da calisiyorsa alip yuruyor. calismayanlari bile alip yuruyor ve senin hayat boyu calisip ulasamayacagin yerlerde takiliyor.

benim hayatim bu sinif mucadeleleriyle gecti. neden mi? cunku alt sinifta dogan zeki bir insandim. bir insan hayatinda daha aci verici bir kombinasyon yoktur dostlar. orta ve ust siniftaki insanlar zaten kurtulmustur, veya gorece stabil hayatlar yasarlar. alt siniftaki aptal da kendisine verilen rolu sorgulamaz, benimser. cunku farkindaligi dusuktur ve olan bitenin farkina varmadigindan cok aci da cekmez. ancak alt sinifin zeki insanlari yanar kavrulur. farkindaliklari yuksektir ve bu yuzden durumun vehametini anlarlar. ancak ne kadar ugrasirlarsa ugrassinlar buyuk akintilara karsi kulac atamazlar. ornegin simdi turkiye cokerken alt siniftan muhendislik okumus bir insani dusunelim. dogru yonde kulac atsa bile yikilan ulkenin altinda kalacak bu adam. hayati boyunca duzgun bir arabaya binemeyecek, duzgun bir muhitte oturamayacak, rahat rahat farkli ulkelere gidip yeni kulturler goremeyecek.

her neyse. bir baska ornek. ankara'nin en iyi liselerinden birinde okudum. gecenlerde lise arkadaslarimin nerelerde, neler yaptigina baktim tek tek. irtibatimin koptuklarina da linkedin vs bir sekilde ulastim. cok aci bir gercek var. lisede ipod'u olan varlikli kesim yurtdisinda guzel kariyerlere sahip. geri kalan idare ediyor. alt siniftan gelenler ise tamamen kayip. basarinin ailenin gelir seviyesiyle orantili olduguna dair yapilan tonla calisma var zaten ama bunu yasayarak gormek, tanidigin yuzlere ve isimlere ilistirmek baska.

benimle ayni mahalledeki canavar gibi cocuklarin hepsi su anda kayip. fakir mahallelerden tek tuk iyi liseye giden cikar. onlar da universite sinavinda elenir cunku rekabet orada cok kizismistir artik. benimle ayni semtten ayni liseye giden diger arkadas da kayboldu. yapilamiyor abi cok zor, kayip gidiyor insanlar.

bak bir ben istisnai olarak bir seyler yapabildim benim cevremden. amerika'da guzel bir kariyerim var. ama buradaki kariyer sahibi turklerin hepsi turkiyenin orta veya ust kesiminden gelenler. tanistigim herkes besiktas, kadikoy veya cankaya cocuklari. keciorenliler, mamaklilar nerede? tamam biri benim ama digerleri nerede ulan.

neyse sozun ozu, evet talihsizliktir. ne olacagin dogdugun aile ve sartlarla belirleniyor buyuk oranda. bu gercegi ne kadar erken fark edip kabullenirsen o kadar rahatlarsin.
0
antikadimag
(02.03.24)
Cahillik kavramı Türkiye'de diploma ile bağdaştırılıyor. Bu da ayrı problem bence. Türkiye 90'larda memur ülkesiydi. Boktan bir bölüm okuyan bile memur oluyordu. Artan nufusla iş değişti. Artık üst sınıf zanaati olan kişiler.

Cahillik bana göre dar görüşlülülük, yobazlık kombinasyonu gibi bir şey. Diğer türlü okul okuyacağım diye bir sürü emek, para pul boşa gidiyor. Yurtdışındayım, çoğu kişi binlerce doları eğitime döküp geri dönüyor. Öte yandan zanaatiyle gelenler - ki bunlara Türkiye'de cahil deniliyor - ciddi paralar kazanıyorlar.

Kısacası Türkiye'deki gibi test çözerek cahil olmayacağım falan demek de ciddi sıkıntı. Türkiye'de yaşamından memnun olmayan eğitimli tayfa gittiği yerde beklediğini bulamıyor. Türkiye'de üniversite okumadı diye cahil denilen biri bir meslek edinmişse gittiği yerin kralı oluyor. İlkokul mezunu bir tesisatçı, kaynakçı, oto tamircisi istediği her ülkede yaşıyor. Çok da sağlam para kazanıyorlar :)
0
ferenc
(02.03.24)
(5)

2 yaş hediye?

contavolta
2 yaşına girecek kız çocuğa hediye alacağım.lego ve barbie aklına geliyor insanın ama bunlardan baya oyuncağı var.müzik aleti alayım diyorum ama internetten baktıklarım ya çok dandik görünüyor ya da çok pahalı. gitar, ukulele, org gibi bişey alayım diyorum. şimdi çok ilgisini çekmese bile bi kaç ay
2 yaşına girecek kız çocuğa hediye alacağım.
lego ve barbie aklına geliyor insanın ama bunlardan baya oyuncağı var.

müzik aleti alayım diyorum ama internetten baktıklarım ya çok dandik görünüyor ya da çok pahalı.

gitar, ukulele, org gibi bişey alayım diyorum. şimdi çok ilgisini çekmese bile bi kaç ay sonra çeker belki. var mı daha önce alan, şu iyiydi diye önerecek varsa sevinirim?

sizin başka oyuncak öneriniz varsa o da olur. bütçe de 1000-1500 arası diyeyim.
0
contavolta
(28.02.24)
Ses çıkaran bir hediye almanızı önermem. Ailesine kötülük yapıyor olabilirsiniz. Öneri olarak aklıma çadır geliyor.
0
michael_knight
(28.02.24)
3 boyutlu kitaplardan bi set yapabilirsiniz. bahsettiklerim büyük ve açılınca içinden kocaman kelebeklerin vs çıktığı kitaplar.

gitar, oyuncak org vs. kısacası toyzz shop'ta satılan tüm enstrümanlar çöp. ne ses çıkar, ne düzgün oynayabilir. 2 gün sonra da kırılır zaten.

müziğe hevesi varsa, bi müzik mağazasından güzel bir ksilofon ya da maracas alabilirsiniz. sevdiği şarkılara ritm tutabilir o yaşta.

kolay olsun derseniz de duplo setlerden alabilirsiniz. (eğer yoksa yeşil zemin alın mutlaka. elindeki diğer duplo'ları onun üzerinde birleştirip çok daha farklı şeyler yapabilir. 5-6 yaşına kadar da oynar)
0
brkylmz
(28.02.24)
türkiye'de var mi bilmiyorum ama son zamanlarda o yas cocuklari arasinda inanilmaz bir cilginlik olan "tonies" var. ona bakabilirsiniz.
tonies.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.02.24)
İstanbul'daysanız, internetten almanız şart değilse Kadıköy'de (Basta'nın karşısında) çok güzel ahşap oyuncaklar satan bir yer var. Biraz pahalı ama yaş grubuna göre denge, dikkat, motor beceri vs geliştirme oyunları var, çok da şık oyuncaklar. (Geçen hafta kuzenimin 2,5 yaşındaki kızına bir şeyler aldım, ondan övüyorum.) :)

maps.app.goo.gl
0
kobuzchu kiz
(28.02.24)
2 yaş için oyuncak fincan, demlik vs seti almıştım geçenlerde. cocuk bayıldı. annesi de montesori eğitimi için cok faydalı oldugunu soylemişti.
fikir olsun :)
0
lapetite
(29.02.24)
(9)

Evinde jakuzi kullanan var mı?

kukuleta
70x115'lik bir duş alanım var.Normalde standart duş alanı olarak düşünüyordum ama jakuzi aklıma düştü.Özellikle buzlu su hazırlayıp içine dalma düşüncesi bunda etkili oldu.Boyum 1.83Beni kurtarır mı acaba 115'lik alan?
70x115'lik bir duş alanım var.

Normalde standart duş alanı olarak düşünüyordum ama jakuzi aklıma düştü.

Özellikle buzlu su hazırlayıp içine dalma düşüncesi bunda etkili oldu.

Boyum 1.83

Beni kurtarır mı acaba 115'lik alan?
0
kukuleta
(28.02.24)
Sorunuza cevap değil üstelik konu hakkında fikir de sormamışsınız ama kendimi tutamadım: su israfıdır, yapmayın.
0
biryazgünü
(28.02.24)
bizde 110*110 oval derin küvet var. 165 boyundaki ben içinde dizlerimi kırıp oturabiliyorum. eğer siz de çömecekseniz evet kurtarabilir 70 cm yi anlayamadım ancak o baya dar, ürünün kendi kenarları da 8-10 cm vardır. iç alanı baya dar kalır gibi düşündüm
0
delidiyorum
(28.02.24)
160cm lik jakuzi taze söktürdük çok kullanışsız küvet bile jakuziden iyidir. motorlu falan iyi model olmasına rağmen aşırı kullanışsız yanlarında oturma yerleri olduğundan içine dalmanı engelliyor
0
eja
(28.02.24)
paraya kıyıp iyisinden alırsan süper bişeydir. ama alan dar gibi geldi 70-115 ? standard boyları oluyor bunların zaten.
0
entropik
(28.02.24)
banyoda normal duş yeri varsa deneyin ama bir süre sonra atıl hale geliyor. (evde çocuk varsa aktif kullanabilirsiniz ama)

normal duş yeri yoksa ve duş almak için jakuziye girecekseniz vazgeçin bu sevdadan.
0
brkylmz
(28.02.24)
8 yaş altı çocuğunuz varsa cupcup yapsın diye düşünebilirsiniz. onun dışında aklınızdan bile geçirmeyin.

kirada oturduğum evde 100x140 alanda jakuzi var. ev sahibi heves etmiş yaptırmış. biz de ilk görünce voaaoov jakuzi falan dedik. duşakabin de var etrafında.

lan ceviz kabuğu gibi. içine oturuyorsun, dizler karna çekili, cenin pozisyonu. duşakabini kapatmasan bile sabit olan kenarları duvar gibi yükseliyor. dötünün iki tarafından su jetliyor, ayak tarafındakiler kıvrık dizinin altından boşa gidiyor. içine köpük katınca aşırı köpürüyor, köpüklü köpüklü komik oluyor. çocuk çok eğleniyor. ama böyle filmlerdeki gibi gireyim, yatayım, fokur fokur masaj olsun, bir elimde viski, öbür elim de puroyla keyif yapayım yok.

bir kere göğsüne kadar girdiğinde ayakları uzatacak kadar geniş olacak. etrafında duşakabin olmayacak. anca o zaman belki keyfi çıkar. iki büklüm oturmuş, etrafında açık bile olsa sabit kenarları olan duşakabinle anca dötüne yediğin su fışkırığıyla zevkleniyorsun. başka da bir haltı yok. 7 yılda ben 1 kere girdim, hanım hiç girmedi. oğlan işte küçükken arada doldurup, köpük falan sıkıp eğleniyordu. o da artık büyüdü girmiyor.
0
kibritsuyu
(28.02.24)
ailemin evinde var (aldığımızda banyoda vardı) daha bir kere bile motorunu çalıştırmadık. Fakat sıcak/ılık suya girip mayışmak gerçekten terapi gibi bir şey.

İleride düzgün yerim olursa evime yaptıracağım.

115'e şöyle bakmak lazım, oturup sırtını yasladığında bacak boyun kaç? Belden aşağını ölç 115'ten az çıkarsa olur bence.
0
nhk ni youkosu
(28.02.24)
Ailemin evinde var 22 yılda 1 kere ben heves edip kullanmıştım, başka da kullanan olmadı.
0
mirty
(28.02.24)
biz yaklaşık 18 sene sauna ile beraber kullandık. sonra hemzemin banyo düzenine geçtik. dünya varmış. gereksiz temizlik köşed.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.02.24)
(8)

Doğum için hastane çok farkeder mi?

administ
Bizim nesil özel hastane bilmez ama büyük bir sektör haline gelmiş şu an. Biz de bebek bekliyoruz ve aldığım fiyatlar şu şekilde. Florence Nightingale > yaklaşık doktor parası ile 100 bini buluyor. Acıbadem 80bin, Medical Park 45bin tl. Florence'da ki doktor epey tecrübeli. Ancak konu doğum olunca h
Bizim nesil özel hastane bilmez ama büyük bir sektör haline gelmiş şu an. Biz de bebek bekliyoruz ve aldığım fiyatlar şu şekilde. Florence Nightingale > yaklaşık doktor parası ile 100 bini buluyor. Acıbadem 80bin, Medical Park 45bin tl. Florence'da ki doktor epey tecrübeli. Ancak konu doğum olunca hergün binlerce çocuk doğuyor. Bu konudaki fikrinizi merak ediyorum. Paradan kaçıp da risk alıyormuşum gibi hissettiriyor.
0
administ
(27.02.24)
her gün binlerce çocuk doğurtmak değil mesele. ilgi alaka tavır vs. devlet hastanesindeki doğumların çoğu kötü tecrübelerden oluşuyor. sancı çekerken farklı farklı ebelerin, doktorların gelip açıklık muayenesi yaptığını ya da 10 saatten fazla suni sancı verdiklerini düşünün. korkunç. konu sadece doğurtmaksa tabi ki yani evde siz de doğurtabilirsiniz değil mi, ama kalan durumlar anne için çok travmatik olabilir.

2022de ankara medicalde doğum yaptım. yine olsa yine yaparım, param yoksa durumumu zorlar yine özele giderim.

hamileyken yapılan tamamlayıcı sağlık sigortalarını aratın, daha uyguna gelebilir.

ama para varsa imkan varsa kesinlikle özel. ayrıca yani çocuğunuz doğuyor ya bundan daha kıymetli ne olabilir. kredi bile çekilir valla.

ha bu arada hastanede yenidoğan yoğun bakım var mı, buna bakın derim. varsa en uygununu alın geçin, devlet hastanesinden bin kat iyidir.
farklı bir durum, farklı bir ameliyat olsa devlet hastanesi derdim ben. kendim şu an ameliyat olacak olsam mesela, özele değil devlete giderim. ama doğum başka bir olay. ben de o zaman o parayı vermeyeyim, devlete gideyim diye araştırıyordum. şikayetvarda gidebileceğim hastanelerle ilgili şikayetleri okuyunca vazgeçtim. biraz ablamdan da biliyorum zaten. yani doğum yapıyorsun, eşin başka bi katta bekliyor, yanına gelemiyor vs. medicalde doğumhane kapısında babaya teslim ediyolar bebeği mesela.

yani hele kötü bi çalışana denk gelirsen vay haline.

bir de devlette normal doğumu sonuna kadar zorluyolar. tıbben doğru olan o olabilir ama annenin psikolojisi açısından diğer seçenek de masada bulunsun isterim ben mesela.
0
elorelia
(27.02.24)
hastaneden çok doktora bakın derim. önemli olan doktorla anlaşabiliyor musunuz? sizin isteklerinizi dikkate alıyor mu? sizi rahatlatıyor mu? istediğiniz zaman ulaşılabilir mi? yoksa sadece hastane önemli olsa, Zeynep Kamil'e gidin derim, ki bu saydıklarınızdan çok çok daha iyi/deneyimli bir hastane. o sebeple çevrenize sorun, arkadaşlarınıza danışın gidip görüşün doktorlarla ondan sonra karar verin derim.
ek olarak, medical park-centrum hospital vb. sgk anlaşmaları vardı, çok daha uygun olabilir, oradaki doktorlardan biri ile kafanız uyuşuyorsa iyi hastanelerdir
0
wendyangelamoiradarling
(27.02.24)
Arkdaşım Şişlideki Florence'da doğum yaptı memnun kalmıştı otel gibi doğum mu yaptım otelde mi kaldım anlamadım demişti.
Genelde doğum yapılan hastanede çocuk doktoru ile devam ediliyor, burda kadın doğum doktoru kadar çocuk doktoruda önemli unutmayın ilk 0 kontrolü çocuk doktoru yapacak.
0
eja
(27.02.24)
yakın bir arkadaşımız 2012'de kızlarını ankara medicana'da doğurdu. 4 yıl sonra oğullarını devlet hastanesi zekai tahir burak, daha bilinen ismiyle büyük doğum'da doğurdu.

büyük doğum tecrübeli doktor ve ebelerin olduğu bir hastane. ama medicana'da doğumhaneye kamerayla gidip doğumu çekme imkanı varken, kadın dedi ki yav aynı odaya açıklığın büyümesini bekleyen kadınları aynı odaya yan yana yatırdılar, karşımdaki kadının rahminin içine kadar bütün şeyini gördüm dedi. mezbahada kesim bekleyen dana gibi yatırmışlar hepsini yanyana, açıklığı tamam olanı alıp doğurtuyorlar. baba ise bırak kamerayla doğuma girmeyi, binanın içine bile giremiyor kadınlar var diye, bahçede bekliyor. ha belki bekleme odası vardır içeride ama bizim baba dışarıda bizimle birlikte bekledi. yani evet doğum kısmında problem olmayabilir ama "amaan sağlıkla doğsun da gerisini koyver" demiyorsanız anne ve baba için hoş bir deneyim değil.

benim oğlum da özelde doğdu. özel odada suni sanci verildi. başında sürekli bir ebe ve stajyer doktor. asıl doktor 10-15 dakikada bir kontrol edip gidiyor. hemşireler anneyi kaldırıp yürütüyor. açıklık tamam olunca yine özel doğumhaneye alınıyor, asıl doktor gelip doğumu yaptırıyor. aynı anda sezaryena dönme ihtimaline karşı ameliyathane hazır bekletiliyor. doğduktan sonra özel odaya alınıyor vs. bence de verilen paraya değer bir hizmet.
0
kibritsuyu
(27.02.24)
tamamen işin ticareti. tamamen beyaz yaka soğüşlemeye dönüştü bu iş.
ya burada yazanların kaçı özel hastanede doğdu. istanbul doğumluların çoğu zeynep kamil doğumlu. 80ler 90larda özel hastanede doğum mu vardı.

geçen sene kız kardeşim iki özel hastanenin yapmaya çekindiği ameliyatı zeynep kamilde oldu. sorunsuz atlattı. bir çok riskli ameliyatı yapan doktorlar doğum mu yaptıramayacak.

tek farkları otel konforu ve başında devamlı hizmetçi gibi doktor-ebe beklemesi. bu hizmeti aldın mı da kendini bir şey sanıyorsun.

ayrıca amerika, kanada ve ingiltere gibi ülkelerde doğumun büyük çoğunluğunu ebeler yapıyor. bir sorun olduğunda veya riskli bir doğumsa doktor dahil oluyor.

asıl bu kadar para bayılmaya niyetliyseniz az dişinizi sıkında gidin amerikada doğurun. çocuk için yapılacak en iyi yatırım amerika pasaportu almak olur.
0
my fault
(27.02.24)
FN'de cocuga bir gremse takmiyorlarsa dogunca Medical Park'i basip gecip. Hizmet olarak üc asagi bes yukari aynidir. 34 yasindayim, dogdugum hastane disinda dünyaya gözümü actigimdan bu yana devlet hastanesine gitmedim. Özellerin bircogunu tecrübe ettim yani. Öyle aralarinda ahim sahim fark yoktur.
Cok param var, o komaz diyorsan da doktora göre sec madem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.02.24)
Sağlık konusunda tavsiye vermek zor. En iyi yerde en kötü olaylar da yaşanabiliyor maalesef. Sağlık çalışanı değilim, yakın zamanda baba oldum.

Bağcılar Medipol Mega Hastanesi'ne de bakmanızı öneririm. Bildiğim kadarıyla İstanbul'da en çok doğum yapılan özel hastanelerden ve her türlü imkana, kadroya sahip bir hastane. Fiyatları da herhalde Medical Park bandındadır.

Paradan kaçıp risk aldığınızı düşünmüyorum. Hastanelere bakarken fiyatlarını bilmeden, sadece imkanlarını, bu operasyonu ne sıklıkta yaptıklarını düşünerek bakın, öyle seçim yapın. Baktığınız özel hastaneler sağlık imkanları değil otel hizmetleriyle birbirinden ayrılan hastaneler.
Doğum yaptığınız hastanedeki çocuk doktoruyla devam etme ihtimaliniz yüksek o yüzden ulaşımı kolay olsa iyi olur.

Hastane seçerken en önemli kriter annenin nerede kendini rahat hissedeceği, onu unutmayın.
Doğum fiyatı alırken, doğum sarılığı olursa bebeğin bir gün ışın tedavisi almasının kaç lira olduğunu da sorun bence, diğer tüm ekstra hizmetlerin fiyatıyla ilgili de fikir verecektir. Hastanede "yenidoğan yoğun bakım servisi" olmasına zaten dikkat ediyorsunuzdur.
0
michael_knight
(27.02.24)
80lerde ozel hastanede dogum mu varmis denmis de ben 82 cihangir alman hastanesinde dogduk, baya alman hemsireler falan varmis o zamanlar.

oncelikli secim doktor olmali diye dusunuyorum, doktoru secin ondan sonra o doktorun calistigi bir hastane ya da hastaneler vardir, o hastanelerden birinde mevzuyu halledersiniz.

mevzu cocuk olunca 60/80/100 bunlarin onemi yok. Zaten yeri geldiginde kendinden kisip cocuga harcayacaksin. Cocuk sahibi olmak gunumuzde bir luks.

Hayirli olsun..
0
cooperr
(27.02.24)
(8)

aile üyelerini sevmemek ?

the sound and the fury
bazı özel nedenlerden sevmemek değilse de kızıyorum affetmiyorum. sizce anormal mi?
bazı özel nedenlerden sevmemek değilse de kızıyorum affetmiyorum. sizce anormal mi?
0
the sound and the fury
(27.02.24)
normal özellikle türkiye'de
0
duyurukullanıcısı
(27.02.24)
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil elbette ama bunu değerlendirirken duygularının sana ve hayatındaki diğer ilişkilerine zarar verip vermediğini belirlemek önemli, bu noktada affetmeye karşı bakış açısı değişebiliyor insanın
0
evanesco
(27.02.24)
çevrede gördüğüm aileler ve çocukları ile olan ilişkilerinden sonra kendisine bakınca bir burukluk oluyor.

hayat bize bir rol yüklemiş.
beterin beteri var motivasyonu ile elindekilerin değerini bilmek daha Bi tatmin edici.
0
makinist
(27.02.24)
Son büyük deprem, herşey bittiğinde, tükendiğimde, bana sorgusuz sualsiz açılacak bir kapının, Dünya'daki en büyük zenginlik olduğunu bir kez daha hatırlattı.
0
Mirket
(27.02.24)
yani değil tabi ki ama aile ile olan kavga/kopukluk/mutsuzluk/kapanmamış her türlü hesap insanın hayatının diğer kısımlarına sızıp oralarda da mutsuzluğa yol açıyorsa sıkıntı işte.
0
elorelia
(27.02.24)
“yani değil tabi ki ama aile ile olan kavga/kopukluk/mutsuzluk/kapanmamış her türlü hesap insanın hayatının diğer kısımlarına sızıp oralarda da mutsuzluğa yol açıyorsa sıkıntı işte.”

Dünya ergen kavgalarından ibaret değil, gerçekten her insan anne baba olamıyor. Bu yüzden insanın anne babasını sevememesi de bence artık normalleştirilmeli. Böyle çocuklar da var çünkü. O yüzden kendinize toplumsal normlar nedeniyle birtakım vicdani yükler yüklemeyin. Siz zaten yaralısınız.
0
ruhen hastayim ben
(27.02.24)
bu donelerle normal ya da anormal diyemeyiz ki. buraya oturup 50 sayfa anlatsan da diyemeyiz.
belki sen anormalsin, onlarin normal tavirlari sana garip geliyor, o yüzden kiziyorsun? biz nasil bilebiliriz ki?
o sebeple normal diyenlerin de birkac defa düsünmesi gerekiyor. belki anormal olan soruyu sorandir ve yardim almaya ihtiyaci vardir, burada normalsin diye pohpohlandikca kendini bir sey zannedip yardim da almiyordur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.02.24)
Anormal degil.

Unutmayin ki ayni kandan olmaniz ayni ahlak ve etige sahip olmaniz demek degildir. Kendi kardeslerini sevmeyen ve tasvip etmeyen birisi olarak yaziyorum bunu.
0
Yourcousinmarvinberry
(27.02.24)
(12)

House dizisi izlenir mi?

parka
Yoksa eskidi mı?
Yoksa eskidi mı?
0
parka
(27.02.24)
İzlenir.
0
yazdonumu
(27.02.24)
ya ben sıkılmıştım izlerken, bi yerden sonra bıraktım zaten. eşim devam ediyordu mesela. hep aynı olaylar, aynı sıralama, karakterler de sorunlu. bilmiyorum ya ben tercih etmezdim sanırım.
0
elorelia
(27.02.24)
bu sorunun cevaplarını okuyana kadar izlemek için açmış olmalıydın..
0
oldcosmos
(27.02.24)
araya 2-3 dizi katılarak izlenebilir. Tek başına house Bi yerden sonra yoruyor.

tripli Bi bunak izlemek sürekli...
0
makinist
(27.02.24)
house arka arkaya izlemek bir yerde sıkıyor. oynadığı zamanlarda haftalık izlediğimiz için çok efsane geliyordu house head bölümüne kadar izlenmeli (4. sezon)
eksisozluk.com

breaking bad arka arkadaya daha çok sarabilir
0
eja
(27.02.24)
izlemediğiniz bir dizi eskimemiştir. ben çok beğenerek izledim, vakalar enteresan. bu biraz konuya olan ilginizle de alakalı bir durum. ben de doktor falan değilim ama vakalar çok ilgimi çektiği için sarmıştı beni dizi. bir de house karakteri cidden çok iyi. ama ikinci kez açıp izlemem -ki bir çok diziyi tekrar izlemişliğim vardır-
0
mustafakesekci
(27.02.24)
5 sezon falan izleyip bırakmıştım. Aslında hep devam edesim de var ama artık 40-50 dakikalık ve sezonda 20 küsür bölümlük dizi "neyse ki" kalmadı ve bu tarz dizileri izlemek yoruyor. Mesela sezonda 10 bölüm olsa çok güzel izlenirdi de böyle uzun diziye sıfırdan başlayacak vakti ayarlamak zor biraz
0
nundu
(27.02.24)
oo baya once izlemistim. surukleyici ve degisik hastaliklari ogreniyorsun. arka planda hikayesi de var. sezon finalleri de guzel.
0
ermanen
(27.02.24)
İlk sezonlar çok eski hissettirir. Ama hala ben arada bir rastgele bir bölüm açıp izliyorum. İzlenir özellikle house karakteri için izlemek lazım.
0
sevilen progressive türkücü
(27.02.24)
izlenir
0
paintov
(27.02.24)
oturup sadece surekli izlemektense arada bi bolum atarak, 2. bir dizi gibi canin istedikce izlemek icin daha uygun
0
The_Lollok
(27.02.24)
hala cheers, frieds, seinfeld izliyor milyonlarca insan, yeni başlayan on bilerce kişi var bu dizilere. 2004 yapımı dizi neden eskisin ki?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.02.24)
(8)

Almanya da yaşayanlar nereye başvurabilirim?

hhhh99
arkadaşlar selamlar aile birleşimi ile 3 yıldır Almanya da yaşıyorum eşim çalışıyor yardım almıyorum eşim benden ayrılacak evin sözleşmesi 1 ay sonra bitiyor ne yapabilirim yardım veya ev olayını şimdiden teşekkürler Almanca az biliyorum ayrıca
arkadaşlar selamlar aile birleşimi ile 3 yıldır Almanya da yaşıyorum eşim çalışıyor yardım almıyorum eşim benden ayrılacak evin sözleşmesi 1 ay sonra bitiyor ne yapabilirim yardım veya ev olayını şimdiden teşekkürler Almanca az biliyorum ayrıca
0
hhhh99
(25.02.24)
Almanya'da bu işlere bakan bir hukuk danışmanlığı yok mu?
Ben Avusturya'da yaşıyorum. Öncelikle bir Rechtsschutzversicherung'um var ki başım ağrımasın.
Öte yanda bu tip göçmenlikle alakalı olaylara bakan ücretsiz hukuki danışmanlıklar var. Tamamen bağışla ayakta kalıyorlar. Caritas, Helping Hands, vs gibi.
Almanya'da benzer bir yer bulun ve danışmanlık alın.
Vizeniz ne olacak? Hangi sosyal yardımlara adaysınız? Evin sözleşmesini ne yapacaksınız?

Eğer Rechtsschutzversicherung'unuz yoksa ve barınma ile ilgili sıkıntı yaşarsanız diye Mieterschutzverband gibi bir şeyler olmalı gene. Onları araştırın.
Öte yanda kadınsanız Frauenberatung vardır kesinlikle. Caritas gibi kurumlarla beraber barınmadan gıda yardımına ve çocukların bakımına kadar yardımcı olurlar. Sizin bence öncelikle sosyal yardım kuruuşları ile iletişime geçmeniz gerekiyor yani.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.02.24)
avukat sigortam yok maalesef daha öncede benzeri bir durum yaşadım polis kalacak yer vermedi bir kaç yeri aradım bana Bahnhoflardaki odalarda uyumamı söyledi dediğiniz kurumlardan caritasi biliyorum ama hiç gitmedim
0
🌸hhhh99
(26.02.24)
polis size yardim etmez eger siddet gibi bir olay yoksa.
caritas gibi kurumlarla hemen iletisime gecin lütfen.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.02.24)
tamamdır onlarla iletişime geçecegim ancak şöyle bir durum var benim mahkemem olduğu için adresimi Bir yere almam gerekiyor bunu yapabilirlermi
0
🌸hhhh99
(27.02.24)
Eger kadinsaniz sizi öncelik siraniza göre evlere yerlestirebilirler ama buna benim cevap vermem zor. Cünkü farkli bir ülkede oldugunuz icin kurumlarin ictüzükleri farkli olabilir ya da müsait yerleri olmamis olabilir. Mesela müsait koruma evleri olmadiginda kira yardimi yapiyorlar Avusturya'da, onu biliyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.02.24)
merhaba kadın değilim ancak normalde banada kira yardımı yapmaları gerek bu durumda ancak ben Almanca bilmiyorum
0
🌸hhhh99
(28.02.24)
Almanca bilmek alakasiz bu konuya, onu merak etmeyin. Ingilizce destek hatlari da olmali üstelik. Ama erkekseniz buralardan cok yardim alabileceginizden emin degilim. Gene de sansinizi deneyin. Ictüzükler nasildir bilemiyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.02.24)
çoğu yere yazdım sadece Jobcenter dönüş yaptı bilgilerimi verdim bakalım ne olacak
0
🌸hhhh99
(06.03.24)
(5)

hangi airfyer'i almalı?

bir fincan kahve ile film izlemek
selamlarairfyer alma niyetiyle yola çıktım fakat seçenek çok olduğu için karar vermeye çalışırken karın ağrısı çektim.tek yaşıyorum, genelde akşam yemeklerinde tek kişilik porsiyonlar için kullanırım. Alanım dar olduğu için çok büyük bir şey olmasını da istemiyorum. 4 lt'lik modellerle 5.5 litrelik
selamlar
airfyer alma niyetiyle yola çıktım fakat seçenek çok olduğu için karar vermeye çalışırken karın ağrısı çektim.
tek yaşıyorum, genelde akşam yemeklerinde tek kişilik porsiyonlar için kullanırım. Alanım dar olduğu için çok büyük bir şey olmasını da istemiyorum. 4 lt'lik modellerle 5.5 litrelik modeller çok fark eder mi tek kişi için? Küçük litreli olanlardan alsam pişman eder mi?

bir de aşağı yukarı hepsinin aynı performansı verdiğini düşünüyorum, o yüzden sırf markadan dolayı çok para vermek istemiyorum.

araştırdığım kadarıyla radarıma giren birkaç model bunlar. özellikle karaca çok ilgimi çekti fonsiyonlarıyla

1) karaca air pro cook (ev yemeği fonksiyonlu)
www.hepsiburada.com
bu üründeki ev yemeği fonksiyonu dikkatimi çekti, sırf o yüzden alasım geldi. bildiğimiz tencere yemekleri gibi sulu yapıyor mu? randıman alınır mı? bir de közleme, ısıtma gibi fonksiyonlar var da. bunlar cidden diğer modellerde yok mu yoksa bir pazarlamadan mı ibaret?

2) cosori
www.hepsiburada.com

3) tefal (bu modelde bit yeniği var mı bilmiyorum, sahibinden'de sıfır olarak satan birçok ilan var, en aşağı bin lira daha uyguna satılıyor, ayrıca ızgara özelliği de var)
www.hepsiburada.com

4) grundig
www.hepsiburada.com

5) xiaomi
www.hepsiburada.com

bakmaktan çok sıkıldım, haftasonu artık vereyim siparişi diyorum, bunlardan başka kullandığınız, farklı model öneriniz varsa alırım

teşekkürler
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(24.02.24)
Bizde bundan var iki kişiyiz bize yetiyor:

www.hepsiburada.com
0
pispinti
(24.02.24)
sizin gibi uzun araştırmalar sonucu karar verip aldığım ürünü bırakıyorum.
www.philips.com.tr

içinde pişirme tabakası ve ızgara aparatı da oluyor. ben çok memnunum.
0
penceredengorunenmorbina
(24.02.24)
@pispinti; resmi olarak Türkiye garantisi var mı acaba xiaomi'de? Pek detaylı bilgi bulamadım. İthalatçı ise sonradan problem çıktığında garanti sıkıntı olmasın?
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(24.02.24)
Xiaomi alma, xiaomi asiri guvensiz bir marka ev elektroniginde.

Philips en iyisi ama gereksiz pahali bence. 5.5 litre cosori aldim 2600e mis gbi baya memnunum. Cosori alacaksan da amazondan al orada hep daha ucuz
0
floydian
(24.02.24)
ben tefal EY701D Easy Fry Xxl adlı modeli kullanıyorum yaklaşık 1.5 yıldır. memnunum.
diğerleri için bir şey diyemem elbet.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.02.24)
(5)

uçağın en arka koltuğunda uçmak çok mu konforsuz?

datnet
selam, parasını verip koltuk seçmedim, otomatik seçim de beni en arka koltuğa attı. daha önce hçi en arka koltukta uçmadım. çok konforsuzsa biraz erken gidip fobim var gibi bir şeyler söyleyim. :)
selam, parasını verip koltuk seçmedim, otomatik seçim de beni en arka koltuğa attı. daha önce hçi en arka koltukta uçmadım. çok konforsuzsa biraz erken gidip fobim var gibi bir şeyler söyleyim. :)
0
datnet
(24.02.24)
Bir kere uçmuştum en arkada. Diğerlerinden pek farkı yok bence.
0
but that was just a dream
(24.02.24)
Hareketli oluyor arka kisim. Hostesler surekli gelir gider, yemek servisi hazirlanmasi, tuvalete gelip gidenler...

Milleti izlerken ucusu unutursunuz :)
0
brkylmz
(24.02.24)
güncelleme: baya güzelmiş. uçağın en güzel manzarası en arka koltuktaymış. bundan sonra parayla 32f alacağım. :)
0
🌸datnet
(28.02.24)
ben sadece o koltuğu slırım şimdi sırlarımı burada açıklamak istemiyorum ama bence en en en konforlu yer en arka cam kenarı.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.02.24)
surekli arkaya yakin, koridor ucan biri olarak
avantajlar:

- cok tercih edilmediginden orta koltugun bos kalma olasiligi yuksek.
- arkanda kimse olmadigi icin yatirirsam rahatsiz olur mu ikilemi yok
- hosteslerin ozellikle elde kalan yemek/iceceklerden kurtulmak icin daha comert davranmasi.
- hizli sekilde tuvalete erisim

dezavantajlar
- ucaga son binilen grup oldugu icin kabin bagaji yerinin az kalmasi, hatta hic kalmamasi
- uzun ucuslarda (4 saat + ) tuvalet kokusu
- yemek servisinde sona kalindigi icin secenegin azalma olasiligi.
- arada olusan tuvalet sirasi yuzunden yaninda ayakta birinin beklemesi..
- bazi ucaklarda koltugun sirtinin cok az yatmasi.
0
cooperr
(28.02.24)
(3)

Kedinin ayakları uyusur mu?

sanguine
Kedimin son zamanlarda dikkat ediyorum böyle yeni uyandığı zaman aynı bizdeki gibi bir üç beş saniye ayaklarınin üzerinde sekiyor arka ayakları, sanki uyuşmuş gibi sonra normal her şey. Onlarda da bizdeki gibi mi benimkk 6 yaşını gecti ilk defa görüyorum veya daha önce dikkatimi çekmedi hiç bilmiyor
Kedimin son zamanlarda dikkat ediyorum böyle yeni uyandığı zaman aynı bizdeki gibi bir üç beş saniye ayaklarınin üzerinde sekiyor arka ayakları, sanki uyuşmuş gibi sonra normal her şey. Onlarda da bizdeki gibi mi benimkk 6 yaşını gecti ilk defa görüyorum veya daha önce dikkatimi çekmedi hiç bilmiyorum. Dediğim gibi birkaç saniye sürüyor.
0
sanguine
(22.02.24)
onu yapıyorlar ya. arka ayakları geriye doğru uzatıyor böyle bir garip geriniyor gibi. fazla uyumaktan :D
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.02.24)
uyuşur neden uyuşmasın. sonuçta bizden farksız bi canlı. kasları aynı, kan dolaşımı aynı. yatış pozisyonu gereği kan dolaşımı azalıyorsa uyuşur.
0
orpheus
(23.02.24)
eklem hastalığı olan Scottish Fold gibi bir türse veterinerine danışmakta fayda var, yoksa hepsi geriniyor veya uyuşuyor bir yerleri
0
eja
(23.02.24)
(9)

Kitap önerir misiniz

etna
Eski yeni farketmezTür de farketmezAkıcı, elimden birakamayacağım kitap önerir misiniz?
Eski yeni farketmez
Tür de farketmez
Akıcı, elimden birakamayacağım kitap önerir misiniz?
0
etna
(20.02.24)
bonzai - alejandro zambra
yalın tutku - annie ernaux

ben de tavsiye üzerine okudum, tek oturuşta bitiyor ikisi de.
0
gule gule
(20.02.24)
Sefiller.

Notre Dame'ın Kamburu.
0
drako
(20.02.24)
germinal emile zola

konu: fakir maden işçilerinin hayatını anlatıyor. elinden bırakamazsın kitabı.
0
sizofren06
(20.02.24)
ben bu aralar Zweig'in biyografilerini okuyorum. Marie Antoinette gayet güzel, akici ve ilginc. Tavsiye ederim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.02.24)
Süreyya ciliv’in biyografisini okuyorum bu aralar. Turkcell’deki basarilarini biliyordum ama cok az biliyormusum. Cok acayip bir hayat, tavsiye ederim. Cok ogretici.
0
mor oje
(20.02.24)
İki şehrin hikayesi
Vadideki zambak
Rüzgar gibi geçti
Savaş ve Barış
Sefiller
Monte Cristo Kontu
Don Kişot
0
Mirket
(20.02.24)
Zen of motorcycle repair
0
lapaz
(20.02.24)
Bülbül ü öldürmek
Persepolis

Fiyt fiyt akan çok ii kitaplar
0
abuzer
(20.02.24)
Frank mccourt - angela nin külleri

Serisi var ama en iyisi bu
0
Zetnikov
(21.02.24)
(11)

Türklere benzemeyen anadolu insanı, bu insanları görünce ne hissediyor?

summerof69
Orta asya türklerine benzemeyen anadolu insanı arkadaşlar, bu türki cumhuriyetlerindeki insanları “kardeş” olarak görüyor musunuz? Yoksa, “ya biz bunlara hiç benzemiyoruz, nasıl kardeş oluyoruz” diye düşünüp, bir bağlılık/yakınlık hissediyor musunuz? Daha açık aorayım, kendinizi türkleştirilmiş, ana
Orta asya türklerine benzemeyen anadolu insanı arkadaşlar, bu türki cumhuriyetlerindeki insanları “kardeş” olarak görüyor musunuz? Yoksa, “ya biz bunlara hiç benzemiyoruz, nasıl kardeş oluyoruz” diye düşünüp, bir bağlılık/yakınlık hissediyor musunuz? Daha açık aorayım, kendinizi türkleştirilmiş, anadolu insanı olarak mı görüyorsunuz?

Mesela bu göktürkler “biz de , siz de türksünüz, kardeşiz” demiş :

youtu.be
0
summerof69
(20.02.24)
ben kardeş olarak görmüyorum. anadolu popülasyonu ile yapılan genetik çalışmalar da anadolu'daki orta asya etkisinin çok az olduğunu gösteriyor. kardeşim diyen varsa bile %99 ihtimalle kendisi türkleştirilmiş anadoluludur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.02.24)
Bence insanlar bu tarz konulara yanlış yerden yaklaşıyor. İnsanları yakınlaştıran da uzaklaştıran da kültür.

Eğer biriyle benzer yemekleri tüketmekten hoşlanıyor, benzer esprileri duyunca göz teması kurup sırıtabiliyor ve benzer hayata bakış açılarına sahip olabiliyor, benzer durumlarda benzer tepkiler geliştirebiliyorsanız dış görünüşünden bağımsız olarak onunla yakınlık kurabilirsiniz.

Birbirleriyle soy bağı olan insanlar tarihte geriye gittikçe benimsedikleri tarihi kişiliklerin, coğrafyaların, dillerin ortak olduğunu fark ettiklerinde ister istemez bir yakınlık gelişiyor. Her iki kültürde de ortak yemekler, içecekler var. Neneden, dededen duyduğunuz eski bir sözcüğü bu kişilerin ağzından duyarsanız bu da bir yakınlık hissi doğuruyor vs. vs.

Dış görünüşün ne gibi bir etkisi olabilir ki?

Türkiye'deki insanlar bu gibi sebeplerle birçok farklı ülke insanına yakınlık hissediyor. Kimine daha fazla, kimine daha az.

Türkleştirilmiş anadolu insanı diyerek birçok şeyi kast ediyor olabilirsiniz. Bunun içinin doldurulması gerek. Siz tam olarak ne anlatmak istiyorsunuz?
0
akhenaten
(20.02.24)
Türk dediğiniz çok geniş bir çoğrafya da, büyük bir topluluk böyle bir durumda tek tip bir insan görmeyi beklemek yanlış olur.
Burada genetikten çok ortak dil, kültür, gelenek ve toplum yaşantısına bakmak gerekir.
Yüzyıllar boyunca yer değiştirmiş, farklı kültürler ile etkileşime girmiş bir halkın fiziksel özelliklerini tamamen korumuş olmasını beklemek çok mantıklı değil.

Sonuç olarak uzak bir çoğrafya da, izole kalmış bir halk değiliz.
Daha dün aşağıdaki habere bakarken bazı fotoğrafda ki detaylar çok tanıdık bazıları ise çok uzak geldi, giyim tarzları, binalar, çadırlar, insan tipleri bizim köyde yaylalarda gördüğüm şeyler bunlar dedim.

www.ntv.com.tr
0
sealth
(20.02.24)
"Kardeş" olarak görüyorum.

Sırf gözlerimiz çekik değil diye ötekileştirmenin ne anlamı var anlamadım. Bu farklı coğrafyanın zamanla getirdiği genetik bir özellik.

Şimdi de Türkleştirilmiş Anadolu insanı diye bir kavram çıkartıp bölücülük yapmanın anlamı da yok.

Türk devletleri maalesef Çin ve Rusya sömürgesi altında kaldığı için siyasi olarak birbirimizden koptuk.
0
durbidakka
(20.02.24)
Kültür olarak bakarsak Anadolu'da yıllardır yaşayan toplumlarla kültür benzerliğimiz, Orta Asya Türk toplumlarıyla olandan daha fazla bence. Dil olarak da Azerbaycan hariç öyle çok benzer dili konuşmuyoruz Orta Asya toplumlarıyla. İngilizler de anglo-sakson yani mantıken Saxonya'dan, Almanya'dan gelen bir toplum. Cermen kökenli ama gidip bir ingilize sen Almanları "kardeş" görüyor musun demiyoruz. Dil benzerliği de var sonuçta onlarda da ki İngilizce de aynı bizim gibi farklı dillerin çok etkisinde kalmış bir dil.

Ha bence bu konuyu dış görünüşe bağlamak çok doğru değil ama kültür olarak Orta Asya kökenli Türklerden ziyade Anadolu kültürüne yakın bir halkız. Türk/Türkiyeli mevzusuna girmenin gereği yok ama Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak Türk'üz fakat bi Kazak, Kırgız ne bileyim Çuvaş vs Türkleriyle kardeş miyiz bilemiyorum. Uzaktan kuzen olabiliriz en fazla ortak atadan gelme konusunda (ki yeterince geri gidersek tüm insanlık kuzen sayılır). Kardeş olmak için fazla uzak kaldığımızı düşünüyorum.

Ya yemekler olarak Anadolu coğrafyasında yaşamış ulusların yemekleri mi bizim bugünkü mutfağımıza daha yakın yoksa Orta Asya yemekleri mi mesela? Tabii ki oradan getirdiğimiz yemekler yok değil de genel olarak anadolu coğrafyası mutfağı bizim mutfağımız
0
nundu
(20.02.24)
Aidiyet hissi yeterli aslında. Sen kendini bir soya ait hissediyorsan, onlar da seni bağrına basıyorsa bu yeterli.
Ama bunun yanında dil birliğimiz var. Bir araya gelince çok anlaşamıyor olabiliriz. Ama örneğin bir Of'luyla bir Afyon'lu bir araya gelse onlar da anlaşamaz. Şive farkı lehçe farkı aynı dili konuştuğumuz gerçeğini değiştirmez.Dile etkileşimde bulunulan dillerden kelimeler katılmış, önceden kullanılan kelimeler unutulmuş olabilir. Bu da dil birliğimiz olduğu gerçeğini değiştirmez.
Kültür birliğimiz var. Bulunduğumuz coğrafyanın eski halkından ya da komşularıımızdan birşeyler almış olmamız, bu gerçeği değiştirmez.
0
Mirket
(20.02.24)
genetik işine girenleri doğru bulmuyorum. araştırmışlar yüzde 1 orta asyalıymış gibi palavralara inanmıyorum ve maksatlı buluyorum. siz türk değilsinize getiriyorlar. türküz anadoluluyuz. aynı dili konuştuğum, aynı kültürü paylaştığım insanlara yakınlık duyuyorum. balkanlardan başlayıp orta asyaya gidiyor.
0
paintov
(20.02.24)
sealth, paintov +1
0
air
(20.02.24)
Türk denen kavmin Anadolu'ya gelisinin üstünden daha 1000 sene gecmedi. Evrimsel sürec bu sekilde islemiyor. öyle, farkli cografyadan ötürü biz cekik gözleri kaybetmisiz gibi kerameti kendinden menkul atmasyon laflarla tartisacaksak birakalim. bir bilimsel calisma yapiliyor, bu amacla anadolu'dan veri toplaniyor ve sonuclar herkesle paylasiliyor. kimse bilimsel arastirma yaparken kücük mankurtlarin arasina nifak sokalim diye okul okuyup, fon pesinde kosmuyor.
Mutual intelligibility'si bile artik neredeyse tamamen kaybolmus dillerin ortak atasi disinda kültür olarak da bir ortakligimiz pek yok tek tük birkac sey disinda.
duygusal olarak kabul etmek isteyen kabul etsin, ama böyle bilimi bükmeye calisarak sacmalanin alemi yok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.02.24)
türke benzemeyen
türk ne. daha doğrusu türk hangisi. hangisi daha türk.
türk bi kavim, aşiret ama hangimiz özbeöz.
soruyu şöyle sorsak ayıplanır mıyız, türke benzemeyen orta asya insanı?
orjinin ne yani

yemek ve dil hatta kültürün bir kısmı heralde benzemeyecek. biri coğrafyaya diğeri etkileşimde olduğun dillere göre şekilleniyor.

ve şunlar türktür bunlar değildir diye bir bilimsel araştırma yok. genetik biliminin konusu değil bu.

yine de türk bir ırk. ben türk hissediyorum diyerek türk olunmuyor. bir ladino türk olamaz mesela. milletin kaş göz rengini veya ırkını şahıslar kendi tanımlarıyla eğip bükemez.
0
lambırcek
(20.02.24)
kendimi türk ve doğu romalı ataları olan bir anadolu insanı olarak görüyorum ve atatürk çizgisinde türk milliyetçisiyim. orta asyadakiler ile hiç alakam olmasa, tamamen türkleştirilmiş anadolu insanı olsam bile türk milliyetçisi olurdum.
0
benarrivo
(20.02.24)
(6)

Evdeki gümüşçün böceklerinden kurtulmak için ilaç vb. öneriniz

santimantal
Birkaç yıldır oturduğum evimde bu böceklerden çok var nedense. Önceki evimde tek tük olurdu. Bunları gördükçe yakalayıp dışarı atıyorum. Ama bu şekilde kurtulmak imkânsız. Artık evi ilaçlamaya falan karar verdim. Zira mutfakta tezgâhın üzerine kadar çıkıyorlar.Bu konuda yaşadığınız deneyimleri detay
Birkaç yıldır oturduğum evimde bu böceklerden çok var nedense. Önceki evimde tek tük olurdu. Bunları gördükçe yakalayıp dışarı atıyorum. Ama bu şekilde kurtulmak imkânsız. Artık evi ilaçlamaya falan karar verdim. Zira mutfakta tezgâhın üzerine kadar çıkıyorlar.

Bu konuda yaşadığınız deneyimleri detaylı olarak paylaşır mısınız? Optimum kurtuluş için nasıl bir yol izlemeli?
0
santimantal
(20.02.24)
onlarla deneyimim yok ama başka böceklerle var.

"Bayer K-othrine" gerçekten başarılı bir ilaç/zehir. Ben her bahar evde süpürgeliklere cam önlerine falan bundan sıkıyorum, böcek görmüyorum veya ölü görüyorum. Zamanında evi ilaçlatırken adamdan öğrenmiştim. Bunun konsantre olanını alırsan pompa da alıp kendin suyla karıştırıp sıkman gerekiyor. Hazır sulu versiyonu da çıktı ama onun oranı hazır, her böceğe yeter yetmez bilemem.
0
nhk ni youkosu
(20.02.24)
Bu böcekler kağıdı çok seviyorlar. Muhtemelen mutfak çekmecelerinize serdiğiniz kağıtlar onlara ortam sağlamış. Evi ilaçlatıp o bölgedeki tüm kağıtlardan kurtulun.

Edit: K-othrine +1 Çok etkili bir ilaç ben de kullanıyorum ama böcek fazlaysa bir yerden destek alın.
0
ruhen hastayim ben
(20.02.24)
Küçük ilaç pompalarından al ve K-othrine ile süpürgelikler balta olmak üzere her yeri ilaçla
0
jackyr
(20.02.24)
Aynı dertten muzdariptip. Defne yaprağı %99a kadar çözdü. Tek tük görüyorum ama artık önemsiz. Gardırop, kitaplık, mutfak çekmeceleri, akla gelebilecek ger yere koydum. Şimdi azaldı bir daha aldım. Sayısını arttiracagim yaprakların. Her yere defne yaprağı yerleştir.
0
allah yazdiysa bozsun
(20.02.24)
bu böceğin en sevdiği şey nem. belki buna da bir çözüm bulabilirsin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.02.24)
İlaçlama haricinde detaylı temizlik de önemli bence. İlaçlamadan sonra yumurta bırakma olasılığı olan köşe bucak her yeri elektrikli süpürgeyle süpürüp sildik biz, koltuk minderleri altı, baza altı, mutfak dolabı içleri, tezgah altı vb her yer. Bu şekilde yapınca kurtulduk.
0
ustapasta
(20.02.24)
(5)

Kedi maması değişimi

lrdrylgh
Merhabalar. 2 yaşında kısırlaştırılmış british bir kedimiz var ellerinizden öper. 2 aylıkken sahiplenmiştik ve o günden beridir hills’in tavuklu kısırlaştırılmış kedi mamasını kullanıyoruz. Şu ana kadar mama ile alakalı hiç bir sorun yaşamadık. Ama aklıma takılan bir kaç soru var. 1. Acaba sürekli a
Merhabalar. 2 yaşında kısırlaştırılmış british bir kedimiz var ellerinizden öper. 2 aylıkken sahiplenmiştik ve o günden beridir hills’in tavuklu kısırlaştırılmış kedi mamasını kullanıyoruz. Şu ana kadar mama ile alakalı hiç bir sorun yaşamadık. Ama aklıma takılan bir kaç soru var.
1. Acaba sürekli aynı marka aynı içerikli mama kullanmak doğru mu? İleride bir sakınca yaratır mı?
2. Acaba mama değiştirmek gerekirse aynı markanın farklı içerikli mamalarını mı kullanmak daha uygun yoksa başka marka mamaya mı geçmek daha uygun olur?
3. Eğer farklı bir mamaya geçmemi tavsiye ederseniz hill’s den sonra ne daha uygun olur?

Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
0
lrdrylgh
(19.02.24)
Sorun yoksa mamasını değiştirmeyin. Bildiğim kadarıyla hill's iyi bir marka zaten.
0
pispinti
(19.02.24)
Hills yiyorsa şükredip devam edin. Bizimki Hills yemiyor, o yüzden Virbac kullanıyoruz. Keşke Hills yese, hem iyi bir mama yemiş olur hem Virbac'a göre bir tık daha hesaplı olurdu bizim için ama canı sağolsun.
0
pianeta
(19.02.24)
Hill's iyi bir mama değil, hatta direkt kötü bir mama ama Türkiye'de mama fiyatları bir küçük danaya girer civarlarına geldiği için bir şey demeyeceğim. Bütçeniz buna yetiyorsa devam.

Onun dışında tavuk eti genelde tüy dökülmesini arttırabilir ve mamalar arasında denge kurmak daha iyidir. Genelde mamalar fortified olduğu için vitamin eksiği olmuyordur zaten ama sürekli kuru mama vermek böbrekleri yorar. Kuru mama üstüne su ekleyerek bunu engelleyebilirsin. Kedinin mamada sıkılmasını engellemek için de gene aldığın markanın farklı içeriklisini alabilirsin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.02.24)
kediye mama iyi geliyorsa değiştirmeyin, evet hills iyi mama değil içeriğinde tahıl çok diyorlar ama mama değiştirip yeni mama iyi gelmeyip hasta olan çok kedi var, çeşitli bağırsak mide sorunları çıktı gördüğüm örneklerde perişan oldular veterinerde.
bizde hills ton balıklı kısır kullanıyoruz 2 senedir değiştirmeyi düşünmüyorum ama taze haşlanmış suyu ile et veya tavuk vermeyi çoğalttım.
bu aralar aşırı derecede kuru mamayı kötüleyen araştırmalar görüyorum, bir arkadaşım tamamen yaş mamaya döndü hatta.
0
eja
(20.02.24)
Hills aafco (Association of American Feed Control Officials) ve wsava (World Small Animal Veterinary Association) onaylı kendi araştırma gelişmesi olan, veterineri olan şirket. Tabiki iyi. Her maması iyi mi bakmak gerek de hills iyi bir sirket. Hiç kafanizi yormaya gerek yok, iyi mama.
0
logisticsmanager
(20.02.24)
(8)

zeytinyağını nereden alıyorsunuz?

administ
bildiğin online güvenli satıcılar var mı hakiki zeytinyağına ulaşmak için?
bildiğin online güvenli satıcılar var mı hakiki zeytinyağına ulaşmak için?
0
administ
(22.01.24)
kaliteli yağlar için ödüllü yağları aratın google’da. örneğin bir tanesi Laleli. İzmir Urla tarafında da çok iyi yağcılar var.

marketten sadece Tariş alıyorum.
0
orient blue
(22.01.24)
İnternette, şurada, burada;
En hakikisinden, istediğiniz teste açık, kendi bahçemizden, en organik falan gibi janjanlı sözlerle satılan, 5 litrelik pet su şişeleri içinde satılan zeytinyağlarını almayın.

Zeytinyağı güneş görmemesi gereken bir ürün olduğu için teneke kutuda ya da koyu renkli şişelerde saklanmalıdır.

Ayrıca asiditesi yüksek bir ürün olduğu için, kısa süreli su saklamak için bile ne derece sağlıklı olduğu tartışılır pet şişeye konmaması gereken bir üründür.
0
Mirket
(22.01.24)
özem
köklü
halil esen
nova vera
semercioğlu bunlar ayvalık balıkesir yöresi. hepsini online alabilirsin.

hepsi ödüllü ve güvenilir. balıkesir yağları diğer bölge yağlarına göre daha hafiftir.
0
mikahakkinen
(22.01.24)
hilmi yıldırım, nermin hanım çiftliği, zeytinseli, özem +1, novavera +1
çok zenginseniz fenolive, granpa...
0
dilhun
(22.01.24)
özgün 0,4 asit ve erken hasat alıyorum.
0
Mistyimage
(22.01.24)
köklü'den alıyorum ama özgün de çok öneriliyor.
0
janderzel zartanyan
(22.01.24)
novavera şaşmam. özellikle bebek için alıyorsanız bi çok üreticiyle görüştüm diyebilirim.
0
karincaezmezuo
(23.01.24)
Türkiye'deki en iyi zeytinyağları şöyle sıralandı:

7. sırada: hermus.com.tr
11. sırada: www.novavera.com.tr
20. sırada: oleamea.com.tr
24. sırada: www.palamidas.com
29. sırada: www.guvenasazeytinyagi.com
42. sırada: butaassos.com.tr
43. sırada: www.granpa.com.tr
64. sırada: www.gaiaoliva.com
71. sırada: www.ozemleyasam.com
79. sırada: www.geniusoliveoil.com
99. sırada: www.nerminhanim.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.01.24)
(19)

Kendinize sevginiz, sayginiz var mi?

Kittie
Benim yok. Terapistim kendine cok sert davraniyorsun diyor. Hakli olabilir. Kendimi sevmiyorum ve ben saygi da duymuyorum bence kendime. Kendini seven sayan insanlar neler yapiyor mesela?Kiloma, dis gorunusume dikkat ediyorum.Mental olarak sevgi, saygiya ornekler verir misiniz daha cok?Ben genel ola
Benim yok. Terapistim kendine cok sert davraniyorsun diyor. Hakli olabilir. Kendimi sevmiyorum ve ben saygi da duymuyorum bence kendime. Kendini seven sayan insanlar neler yapiyor mesela?

Kiloma, dis gorunusume dikkat ediyorum.
Mental olarak sevgi, saygiya ornekler verir misiniz daha cok?
Ben genel olarak kendimi cok degersiz de goruyorum .
0
Kittie
(17.01.24)
Bence sen değersiz değilsin öyle düşünme. Ben de mesela kendime karşı çok hoşgörülü değilimdir hatta kendimi en çok ben eleştiriyorum ama başkalarına daha hoşgörülü davranıyorum. Belki de mükemmelliyetçiyimdir. Bu arada ekleme yapayım, bence sen kendini değersiz görmüyorsun sadece potansiyelinin üzerine çıkmaya çalışıyorsun o yüzden sert davranıyorsun. Kendini kusursuz görseydin o düşüncenin arkasında değersizlik duygusu yatıyor olabilir. Çünkü kendini aşırı değerli görmek aslında hissedilen değersizlik duygusunu maskelemekmiş.
0
rock n roll
(17.01.24)
var var, çok. narsist olabilirim.

gerektiği zaman sesini çıkarabilmek, hakkını savunabilmek mental olarak sevgi ve saygıya en güzel örnektir. dexter gibi belli prensiplerle yaşayan insanın kendine saygısı vardır, denilebilir.

bunlar olumlu pekiştirmelerle mümkün. bir ortama girdiğinde zekanla, konuşmalarınla sivriliyor musun? bir sınava girdiğinde kolaylıkla ilklerde yer alıyor musun? bazılarına göre çok zor olan konular senin için çok kolay mı? disiplinli bir şekilde amacına ulaşana kadar çalışabiliyor musun? hepsi olmasa da buna benzer kendin ile gurur duyabileceğin tecrübelerin varsa, başka bir konu önüne geldiğinde, herkes yapıyorsa ben daha iyisini yaparım de. buna bir çok örnek verebilirim. araba kullanmam gerektiğinde, bunu herkes yapıyorsa ben daha iyi yaparım dedim. şimdi çok iyi araç kullanıyorum. yabancı dilde de böyle, işte de böyle. örneğin yüzmek. koşmak. hayatın her alanına yetişip bir de haftada 70-100 km koşuyorum, mesela. yapman gereken adım atmak, çalışmak. çoğu insan hiç bir konuda istikrarlı bir şekilde çalışmaz. yaparsan, emek verirsen, olur. bu mottoyla, kendine güvenerek giriş hayat önüne ne çıkarırsa.
0
gabe h coud
(17.01.24)
kendime hayranım
0
abelardo
(17.01.24)
Kendini sevmemek nasıl oluyormuş yav böyle psikologlara da ayar oluyorum. Bence bir insana kendisinin verdiği değerin hiçbir anlamı yok çevre size değer verse siz de kendinizi değerli hissedersiniz, yani insan kendi kendini nasıl üzebilir ki
0
olaylar olaylar
(17.01.24)
Gabe h coud anlamadim ne dedigini.
Basariyla alakali bir konu degil ki bu. Oyle olsa kendimi sevmem gerekirdi.
0
🌸Kittie
(18.01.24)
Var tabii ki. Mesela geçen gün iş yerinde birinin eşie diyabet tanısı kondu. Benim de kafamın içinde konu konuyu açtı, pankreasımı düşündüm. Dedim yani, canım pankreasım, seni ne kadar çok seviyorum, ne kadar güzel çalışıyorsun beni yaşatıyorsun.
Kendinle alakalı bir değersizlik hissin varsa sana bunu hissettirmiş/hissettiren birileri olmuştur hayatında. Üzgünüm ama bunu kronik hale getirecek kadar etkilendiysen, muhtemelen senin değer verdiğin biri(leri)dir bu/nlar.
Belki annen, belki baban?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.01.24)
Konusma ben konusuyorum: evet oyle bi durumum var. Bence de kaynagi o.
0
🌸Kittie
(18.01.24)
Kendimi seviyorum, kendimi tanıyorum. Ne iyi geliyor, ne iyi gelmiyor biliyorum. Bazen rahatımın yerinde olması yüzünden daha fazlasına kavuşabilecekken gereksiz bir gevşemeyle yerimde sayıyorum ama olsun.

Önce kendini tanıman lazım. Dışardan bakan birisi seni senden iyi görebilir ama en az onlar kadar kendini görebilmen lazım.
0
kimlanbu
(18.01.24)
seviyorum kendimi. hatamla doğrumla, sevabımla yanlışımla :)
saygım büyük ölçüde var gibi ama yer yer kendime yeterince dikkat etmediğim zamanlarda başta kendime saygımı sorgulayıp toparlanmaya gayret ediyorum. ikili ilişkilerde taviz verdiğim, alttan aldığım durumlardan sonra düşündüğüm oluyor. ama ilerleyen süreçte başımın ağrımaması için yaptığımı söyleyerek kendimi telkin ediyorum...
0
black holes in the sky
(18.01.24)
Kendisine sevgisi ve saygisi olan insan sinir koyabilen, ona neyin iyi gelip gelmedigini bilen ve buna gore tercih yapan, kendine verdigi sozu tutan, kendini koruyan ve kollayan insandir. Bunlar baskasinin size verdigi degerden bagimsizdir, zaten siz bunlari yaptikca ve tercihleriniz bilincli oldukca yani sizi kendinize iyi davranip, oz sevgi ve sayginiz arttikca size boyle davranmayan insanlardan da dogal olarak uzaklasirsiniz. Kendi ozgun/otantik benligini bilir ve sahip cikar, toplumun dayattigi inanclari degil kendi degerlerini ve inanclarini belirler ve ona gore yasar.
Kendi degerini, baskasinin ona verdigi deger uzerinden tanimlayan insan gucunu baskasina teslim etmis olur, herkesi memnun etmeye calisan bir bukalemun haline gelir, boyle insanlara da kimse pek saygi duymaz ztn. Insanlar otantik insanlara saygi duyarlar. Bunun patalojik narsisizmle bir alakasi yoktur, saglikli ego dedigimiz seydir.
0
kassiopeia
(18.01.24)
Ultra elestirel birisiyim, kendimi de cok elestiririm.
Kendimi pek sevdigim soylenemez, cikis noktama bakilirsa kendimi baya basarisiz birisi olarak goruyorum zaten.
Su anda cok farkli bir noktada olmam gerekirdi.
Bununla nasil basa cikiyorum? Kismet degilmis diyip kendimi rahatlatiyorum arada. Bir de cymbalta 60mg bu aralar iyi geliyor.
0
cooperr
(18.01.24)
Kendime karşı sevgim ve saygım var.
Elimden geleninin en iyisini yapmaya çalışıyorum olmuyorsa da nerede eksik kaldığımı tespit etmeye çalışıyorum.
En sevmediğim huyum insanları kırmak pahasına da olsa daha fazla hayır diyememem. Onun haricinde kendimle aram oldukça iyi :)
0
bartholomew87
(18.01.24)
kendine güven yoksa kendine sevgi ve saygı da yoktur, diye düşünüyorum.
0
gabe h coud
(18.01.24)
Sevgim de saygım da var. Bunlar benimle ilgili olan pek çok şeyi şekillendiriyor.
0
Amaranta ursula
(18.01.24)
Karar almam gerektiğinde kendime danışırım :)
Şaka gibi gelse de böyle bir durum var. Kararım anlık rahatlığımı mı destekliyor veya uzun vadeli mi olacak? Neler olmasını bekliyorum ve neden gibi kendine karşı içten ve sorumlulukla hareket etmek. Kendimi dinlerken yargılamamak ve sınırlarımı bilerek oluşabilecek olumsuz dönemlere hazır olacağımı ve gerçek sorunları anlık huzursuzluklarla maskelemeyeceğim konusunda öngörü ve kabul oluşturmak için kendime vakit ayırırım.
0
sadegazoz
(18.01.24)
Evet canım kendim.

Ben de kendimi çok eleştiriyorum ama üstüme de çok fazla gelmiyorum. Düzeltmeye çalışıyorum, daha iyi olmaya çalışıyorum, hedefim neyse ona ilerlemeye çalışıyorum.
0
jazzabel
(18.01.24)
Bir zamanlar pek yoktu. Bu aralar normal.

Geçen sene acayip kendime karşı bir sevgim ve saygım vardı. 10 üzerinden 9'du kendime olan sevgim ve saygım.

Dediğim gibi normal bu aralar. Standart diyebilirim.
0
put it in your appropriate place
(18.01.24)
hacırotti +1
douchebag -1

oysa sorun kendi içinde +1
suç başkalarındadır demiyorum, bazı süreçler-sebepler neticesinde insan bi tuzağa düşüyor, takılı kalıyor orada. kendi başına çıkan çok az

kendine güven yoksa kendine sevgi ve saygı da yoktur -1
kendime güvenim çok. kendime saygım yok. çalışmadı formül.

mizaç bence. üstteği 2 örneğin 2şer versiyonunda da mizaçları, ırsi mirasları ve onların akıp yolunu bulmasını kounşuyoruz. bence.
0
lambırcek
(18.01.24)
Bence yok ya şimdi de başka birinin peşinden gidiyorum.
0
Kahvedesu
(18.01.24)
(2)

Ailede Genetik Kanser Vakalari & CheckUp

joepesci
Selamlar!Ailemde genetik olarak fazlaca kanser vakalari gozukmekte (hem anne hem baba tarafi)Dedelerde, akciger ve mesane kanseri.Babam ve amcamda, pankreas kanseri.Bir diger dayimda kolon kanseri.Yasim 35 ve artik duzenli kontrollerimi yaptirmak istiyorum. Almanyada yasadigim icin (saglik durumu bu
Selamlar!

Ailemde genetik olarak fazlaca kanser vakalari gozukmekte (hem anne hem baba tarafi)

Dedelerde, akciger ve mesane kanseri.
Babam ve amcamda, pankreas kanseri.
Bir diger dayimda kolon kanseri.

Yasim 35 ve artik duzenli kontrollerimi yaptirmak istiyorum. Almanyada yasadigim icin (saglik durumu burda biraz sikintili) Turkiye'ye her sene geldigimde full checkup yaptirabilecegim ozel bir hastane ariyorum. (bilmiyorum kanser kontrol amacli ozel bir checkup varmi)

Konuyla alakali onerilerinize acigim.

Sevgiyle,
0
joepesci
(15.01.24)
tavsiyem, o check-up'ı yaptırmadan önce özel sağlık sigortası yaptır. almanya'da neler var bir araştır. allianz? merkur? eğer bütçen yeterse kesinlikle hastaneyi de kapsasın. asla pişman olmazsın. nede? hastanelerde bekleme sırası çok uzun, kanser de olsan doktorla ilk görüşmeye altı aydan önce randevu alamıyorsun. ameliyat için verdikleri tarihiki seneye kadar uzayabiliyor. ameliyat olduğunda 3-4 hatta bazen 6 kişilik odalarda kalıyorsun devlet hastanesinde. yemekleri bombok tövbe estağfurullah. devlette doktorun sana ayırdığı vakit çok az.
eğer sana kanser, diyabet falan gibi bir tanı koyarlarsa bir daha asla sigorta yapmıyorlar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.01.24)
Ek olarak genetik test de yaptırabilirsiniz.

Yukarda yazılanlara katılıyorum. Tanı konmadan önce sigorta yaptırmanız gerekli. Full check up kapsaması gibi bir durum zor ve check uplar genelde o kadar detaylı olmuyor. Bence, yatarak tedaviyi tamamen kapsasın, ayakta tedavi limitli olabilir. Tamamlayıcı sigorta yaptırdığınızda anlaşmalı hastanelerde ayakta tedavi için 15-20 lira ücret ödersiniz. Doktor sizi check up gibi detaylı olacak şekilde ilgili birimlere yönlendirir, hastalık çıkması durumunda da yatarak tedavi daha pahalı olsa da cebinizden bir şey çıkmaz. Tabii burda hangi hastaneye gitmek istiyorsunuz, poliçeniz o hastanede nasıl geçiyor bakmak lazım.

Siz yine sigorta şirketiyle detaylı görüşün. Poliçe şartlarını ihtiyaca göre belirlersiniz.
0
jazzabel
(16.01.24)
(2)

yurtdisindan getirdigim arabami turkiye'de satabilir miyim?

antikadimag
daha once bu surecten gecmis birisi var mi? ne tur vergiler odeniyor?
daha once bu surecten gecmis birisi var mi? ne tur vergiler odeniyor?
0
antikadimag
(15.01.24)
Arabayı sattığın an yerlileştiriyorsun. O sebeple tüm vergileri ödetiyorlar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.01.24)
hayir satamazsiniz. öncelikle tek vatandas olmaniz lazim(türk olmayan) ve aracinizi türkiye'de sadece baska bir yabanciya (cift vatandas olmayan) birisine satabilirsiniz.

arabayi türkiyede kaydettirebilmek icin ise 3 yasindan büyük olmayacak ve tüm vergileri ve muayene ücretlerini ödeyerek türkiye'ye kaydettirebilirsiniz. yada antika olacak. ama o da ayni islemlere tabii.
0
c1b2k3
(15.01.24)
(8)

haziran ayında italya

andlee
herkese selam, haziran ayı başında italya planımız var eşimle. tur ile gitmeyeceğiz. karar veremediğimiz konu ise,1) 7 gece 8 gün venedik floransa roma. geçişler trenle.2) 3 gece 4 gün roma güzelce gez gel mi?1 diyen arkadaşlara diğer sorum şu hangisine kaç gün ayıralım?a)floransa>roma=venedikb)roma
herkese selam, haziran ayı başında italya planımız var eşimle. tur ile gitmeyeceğiz. karar veremediğimiz konu ise,

1) 7 gece 8 gün venedik floransa roma. geçişler trenle.

2) 3 gece 4 gün roma güzelce gez gel mi?

1 diyen arkadaşlara diğer sorum şu hangisine kaç gün ayıralım?

a)floransa>roma=venedik
b)roma>floransa=venedik
c)buraya da gidin ama nereye?
0
andlee
(14.01.24)
Floransa olsa da olur olmasa da olur. Venedik'e bir gun yeter. Floransa yerine iki gun Milano ayirabilirsiniz. Bir gun Milano'nin kendisine, bir gun de gunubirlik Como'ya gidip gol etrafindaki kasabalari tekneyle gezersiniz.
0
sertac akin
(14.01.24)
floransa hayatimda gordugum en guzel sehirler arasinda ilk 3'e cok rahat girer. hatta ilki bile diyebilirim. floransa'yi kisisel olarak kesinlikle oneririm.

venedik'e yatakli tren var roma'dan onla gecilebilir hem gun kaybedilmemis olur. sonraki sabah floransa'ya gecip orda bi sure kalirsiniz. donerken de roma'ya 1 gece daha ayirip kalan yerleri gezersiniz. sonrasinda ordan floransa 2-3 gece,

venedik'te 1 gun fazlasiyla yeterli oluyor.
0
fakyoras
(14.01.24)
Venedik 1 gün yeter, son ayağı floransa olmasın uçuş için şehir değiştirmek zorundasınız zaten. 3.5 gün roma, 1.5 gün floransa, 1 gün floransa etrafı (san gimignano mesela veya siena) en son da venedik+dönüş olabilir. Roma floransa arasını arabayla gidip aradaki floransa etrafı kısmını önceye de koyabilirsiniz.

Montepulciano-siena arasındaki bölge mayıs-haziran dönemi inanılmaz oluyor, val d'orcia diye bakın bir. (araba şart)

Araba olmaz derseniz 3.5 roma 2.5 floransa 1 venedik olur (roma veya venedik sonda olsun)

Şehir dışı da görelim ulaşılabilir derseniz, siena'ya tren ve otobüs var sıkıştırılabilir, veya Roma'dan ostia antica'ya geçebilirsiniz ilginizi çekerse. Pisa'ya gitmenize gerek yok. Floransa'dan dışarı çıkacaksanız Siena veya Lucca'ya gidin.
0
mirafiori
(14.01.24)
Ben de sıcak ve kalabalık olmasın diye nisanda gideceğim. Kendi planımda Roma’ya 2 gece 3 gün ayırdım. Ardından Napoli dedim. Düşünebilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(15.01.24)
Roma, floransa, venedik, Milano ya da bologna dönüş. Roma üç gün, floaransa iki. Floransa çok güzel şehir bence. Ama oldu da sıkıldınız ikinci günününde Pisa ve Siena'ya giderseniz. Venedik'e bir gün yeter. Milano'ya iki gün ayırsanız birinde como'ya geçersiniz. Hızlı trenleri erken almakta fayda var, fiyat fark eder.
0
asteriks
(15.01.24)
gideceğiniz yerleri iyice araştırıp, sanat ve mimarlık tarihi, aynı zamanda dünya tarihi açısından falan iyice okuyup, anlayarak gezecekseniz ikinci seçenek. hatta 4 gün epey az kalır.
yok ya biz öyle sallanarak gezeceğiz, eşim iki üç mağazaya uğrar alışveriş yapar, bir katedrale gireriz usulen falan diyorsanız ilk seçenek.
nasıl gezildiğine bağlı yani.
ben paris'i iki haftada bitirememiştim; aynı paris'e başka arkadışım gidince 4. gün sıkıldık her şey bitti demişti :D
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.01.24)
gezilecek gün sıralaması yapıyorum : Roma>Floransa>Venedik.

Floransadan La spezia yönüne gidip pisa - Cinque Terre köylerini görmenizi öneririm.(Trenle oldukça kolay oluyor zaten. Sabah erkenden yola çıkarsanız gidip akşama kalmak için geri Floransaya dönebilirsiniz.

Konaklama ucuz olsun illa en popüler yerde kalma gibi bir ısrarınız yoksa Mestre tren istasyonuna yakın AO Hotel Venice Mestre 2 hostel vardı. Fiyatı uygun temiz ve popüler. Şehrede çok uzak değil 1 otobüsle hemen ulaşabiliyorsunuz, Tavsiye ederim.

Milano merkezde de çok bişey yok ama como gölü falan yaparsanız belki 1 gün lazım olabilir.

Son olarak o taraflara 2 defa gittim, birisi eşimle birisi arkadaşlarımla. Bi yerden sonra yorgunluk baş gösterecek zaten aldığınız keyif düşecek. O yüzden illa çok yer göreyim diye kendinizi paralamayın. Biraz akışına birakın, Romada ispanyol merdivenlerinde ya da aşk çeşmesinde bi kenara oturun insanları izleyin keyif alın. Birakın zaman aksın tadını çıkarın. Ama bu 3 şehir için 7 gece 8 gün ideal. Tabii dönüşün nerden olduğu da planlamada önemli. Bilet almadıysanız başladığınız şehirden gidiş dönüş almayın, aldıysanız değğiştirme imkanınız varsa kesinlikle değiştirin biraz fark verseniz bile önemli değil zaten geri dönüş için para harcayacaksınız zaten. Milano olur, venedik olur vs. vs.
0
bu yolun yolcusu
(15.01.24)
venedik 1 gün yeter çok curcunalı oluyor he adaları da rahatça gezerim diyorsan 2 gün. roma 3 4 gün yeter floransada müzeler zaman alıyor 2 gün yeterli. ben milano ve bologna sıkıştırmıştım araya. bologna gurme kent. milano alışveriş için iyi. ama kuzey tarafına gidilebilinir ama 7 8 gün çok sıkışır.

pisa günübirlik floransadan yapılabilinir
0
mikahakkinen
(15.01.24)
(6)

vizesiz gidilebilecek balayı mekanı (yurtdışı)

mr.goodcat
var mıdır? önerebileceğiniz bir yer 3-4 gece. kıbrıs hariç. yurtdışı. gidip de maldivler yazmayın lütfen :)
var mıdır? önerebileceğiniz bir yer 3-4 gece. kıbrıs hariç. yurtdışı. gidip de maldivler yazmayın lütfen :)
0
mr.goodcat
(10.01.24)
Kotor çok güzel ama şuan mevsimi değil bence.. bahar ayları daha iyi.

Bu mevsimde güzel olabilecek Tiflis geliyo aklıma. Hem çok ucuz
0
abuzer
(10.01.24)
Kış için Fas’ı önerebilirim. Bahar gibiyse Karadağ.
0
but that was just a dream
(10.01.24)
casablanca.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.01.24)
belgrad ve 1-2 gunde ordan tren ile novi sad
0
tuborg yesili
(11.01.24)
yunan adalarina bir aralar vizesiz giris olayi vardi eger hala suruyorsa kesin adalardan biri, sakiz olabilir, meis olabilir vs
0
cooperr
(11.01.24)
Misir tabii. 1 ay once rahat denize giriliyordu sharmda
0
ala09
(11.01.24)
(5)

Paris'te ne yenilir?

ananiyimioguz
Müzeler ve şehiri gezmek dışında şunu surada yemeden dönmeyin dediginiz bir şey var mı?Mesela kruvasan için nereye gitmeliyiz? Direkt restoran veya cafe ismi verebilirseniz super olur
Müzeler ve şehiri gezmek dışında şunu surada yemeden dönmeyin dediginiz bir şey var mı?

Mesela kruvasan için nereye gitmeliyiz? Direkt restoran veya cafe ismi verebilirseniz super olur
0
ananiyimioguz
(04.01.24)
mikahakkinen
(04.01.24)
yerel lezzetler ve tarihi bir restorant olarak "Bouillon Chartier" denemenizi öneririm.
0
prezarlatif
(04.01.24)
Bouillon Chartier tarihi bir yer olmasina ragmen ben onermem. Isminden dolayi onunde yuz metre sira olmasinin yanisira (ben tek oldugum icin direkt iceri almislardi) yemekleri de pek iyi degil. escargot'yu burada denemistim. midye gibiydi bence ama gitmisken denemek lazim.

Bouillon Pigalle daha iyi bence. Burada da sogan corbasini ve baba au rhum tatlisini cok sevmistim ben. hatta bu tatliyi bi arkadasima dhaa onermistim gidince yemisti ve o da cok sevmisti.

ordek ve bouf bourguignon ortalama lezzetlerdi bence. creme brulee cok janti bi yerde yemis olmama ragmen (sanirim rotonde idi bu yerin adi) daha once yediklerimden cok farkli degildi. pastanelerden alabileceginiz her seyin tadi muazzam ama. yedigim ekler, pain au chocolat'larin ve kruvasanlarin tadi baska hicbir ulkede bu kadar iyi degildi. bunlari onunuze gelen her yerden alabilirsiniz bence. hepsi guzeldi.

marketten baget, peynir ve salam/jambon ve sarap alip da bir iki ogun gecirilebilir. bu da cok yapilan bir sey.

son bir kere de yemeden gitmeyeyim diye makaron almistim. o da muthisti. makaron icin laduree bayagi unlu bi yer. sanzelizedeydi galiba.
0
bohr atom modeli
(04.01.24)
biz mahalle arası boulangerielere girip sürekli flan alıyorduk :D Le Marais'ye çok yakın bir yerde kalıyorduk ve akşamları eve dönerken de kruvasan falan alıyorduk. ben açıkçası aralarında fark görmedim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.01.24)
Kesinlikle Japon mutfağı deneyin. Evet kulağa saçma gelebilir ama Japonya’dan daha iyiydi yemekleri. Google maps’den bakıp yüksek puanlı 4-5 yere gitmiştim, hepsi de çok iyiydi.
0
ya volna
(05.01.24)
(7)

Doksanlı yıllar filmleri

Bir ben var benden şurada
Bu döneme ait "ulan ne filmdi be" dediğiniz film/ler var mı, varsa nelerdir?
Bu döneme ait "ulan ne filmdi be" dediğiniz film/ler var mı, varsa nelerdir?
0
Bir ben var benden şurada
(02.01.24)
shakespeare in love, o zamanlar gençtik :)
0
freebird5406_2
(02.01.24)
ulan ne filmdi beeeah dediğim film baya azdır ama o dönemden dönüp tekrar tekrar izlediğim filmler var elbet. sorduğun sadece hollywood filmleri mi? öyleyse liste baya kısalır ama öyle değilse aklıma ilk gelenler:
before sunrise
ratcatcher
three colours: blue
whisper of heart (anime)
burnt by the sun
through the olive trees
schindler's list
saving private ryan

çok var çünkü 90'lar film endüstrisi için çok verimli yıllardı.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.01.24)
Leon
0
heritage
(02.01.24)
Eskiya, Agir Roman, Masumiyet, Kahpe Bizans ve ucundan Arabesk.
0
hot potato
(02.01.24)
Türk filmi olarak:
— eşkıya
— tabutta rövaşata
— masumiyet
— her şey çok güzel olacak

Genel:
— pulp fiction
— yeşil yol
— american beauty
— olağan şüpheliler
— american history x
— leon <3
— seven
— cennetin çocukları
0
cemallamec
(02.01.24)
The Usual Suspects.
0
put it in your appropriate place
(02.01.24)
O yillardaki filmlerin hemen hepsi "ulan ne filmdi be" denecek cinstendi. Yaz yaz bitmez. 2-3 tane de ben ekleyeyim.

Titanic'le ayni doneme denk geldigi icin arada kaynamis bir film "Amistad"
Immortal Beloved, Seven years in Tibet, A few good men, Harem Suare
0
congratulationsyouwon
(16.01.24)
(6)

2.sene kira zammında %25 vs daha fazlası?

bcdhms
merhaba,kira zammı ile ilgili duyurularda genelde kira çok düşük kaldıysa ev sahibini mağdur etmemek gerektiği şeklinde yorumlar yapılıyor. ben de böyle düşünüyorum.genelde piyasadaki mevcut kiralar ile %25 zamlı fiyatın ortasında bir şeyler yapılması uygun deniyor.Benim durumumda ise ilk defa kiray
merhaba,

kira zammı ile ilgili duyurularda genelde kira çok düşük kaldıysa ev sahibini mağdur etmemek gerektiği şeklinde yorumlar yapılıyor. ben de böyle düşünüyorum.

genelde piyasadaki mevcut kiralar ile %25 zamlı fiyatın ortasında bir şeyler yapılması uygun deniyor.

Benim durumumda ise ilk defa kirayı artıracağım, 12 ay önce gayet iyi bir para ile oturmaya başlamıştım (12.000). ilk senemde hiçbir şey demeden %25 zamlı olarak kirayı yatırmam uygun olur mu yoksa daha fazlası gerekir mi sizce?

teşekkürler,
0
bcdhms
(02.01.24)
Ben ekim ayı gibi 40 yapmaya fittim ev sahibim daha fazlası istedi ben de %45 zam yaptım.

Bu size kalmış, kanuni hakkım dersiniz geçersiniz ama sonrasında da ev sahibi çıkarma davası falan açar, bence burada asıl soru şu, ben bu evde uzun yıllar oturmak istiyor muyum istemiyor muyum.

Çünkü 5. sene sonunda rayiç davası açılacak ve o zamana gelene kadar da kendim oturmak istiyorum diye de dava açabilir. Yani bu sorunun tek cevabı yok.

Ben %40'a fittim %45 olsun dedi, ben de siz bilirsiniz dedim, çünkü rayiçten yine de daha uyguna oturuyorum.
0
liberal
(02.01.24)
Önce ev sahibiyle konuşun, asıl olması gereken 12 aylık Tüfe oranına göre teklif edin.
Enflasyon bu seviyedeyken %25 olmaz.
0
my fault
(02.01.24)
@aman üstüme geliyorlar, hayır iletişime geçmedi, benzer evlerin kirası 20 bini geçmiştir buralarda.
direkt 15 yatırmak yerine bi konuşmak daha iyi olacak sanırım.

benim giriş kiram yüksek olduğu için arada kaldım, uzun süre oturanların kirası çok düşük kalıyor ama 2.senemde direkt bi düzeltme yapmak gerekir mi bilemedim.
0
🌸bcdhms
(02.01.24)
Yüzde 25 haksiz.
Kontratta yazan Tüfe/ufe neyse üstünde isteyen de haksiz.
Kontratta yazanı yapmak doğrusu.
Bu sebepten yüzde 25 ile gitmeyin. Kontratta yazan rakami önerin. Üstünü isterse orta nokta bulunabilecek bir şeyse yapın. Ama 20 bin oldu diye 20 bin istiyorsa bu noktada kişinin bana göre hak ettiği yüzde 25tir.
0
logisticsmanager
(02.01.24)
Bu arada şimdi baktım Tüfe 11/23'te 61mis. 12den 20ye yüzde 66 zam yani normal olur. O yüzden 20 bin de makul olabilir.
0
logisticsmanager
(02.01.24)
hem ev sahibiyiz hem kiracıyız. bence uygun olur. ikinci seneden sonra daha çok arttırırsın.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.01.24)
(4)

taş duvarda kullanılan beton

inheritance
yılbaşı için ailemin yanına geldim. burada dere ıslahı gibi bir proje var. dere kenarına taş duvar (şuradaki gibi: https://www.genchafriyat.com/hizmet/tas-duvar-yapimi/ ) örüyorlar. ancak kullanıkları beton hazır beton değil. bir kamyon kasasında ekskavatörün kepçesini kullanarak çimento ve dere suy
yılbaşı için ailemin yanına geldim. burada dere ıslahı gibi bir proje var. dere kenarına taş duvar (şuradaki gibi: www.genchafriyat.com ) örüyorlar. ancak kullanıkları beton hazır beton değil. bir kamyon kasasında ekskavatörün kepçesini kullanarak çimento ve dere suyunu karıştırarak beton yapıyorlar. bu bana çok güvenilir gelmedi. hazır beton olması gerekmez miydi?
0
inheritance
(02.01.24)
Hazır beton icat edilmeden önceki yöntem o.

Dere kumunun çok iyi yıkanması lazım. Toprak karışık olursa pek bir işe yaramaz.

Kum temiz ise ve kuma yeterli miktarda çimento karıştırıyorlarsa sorun olmaz.

Ayrıca taş duvar ustası işinin çok ehli biriyse yine sorun olmaz. İnkalar şunlarda hiç beton kullanmamış.

www.stonewrap.com
0
Mirket
(02.01.24)
Duvar örerken, şap atarken, ya da sıva yaparken hazır beton kullanılmaz. Harcı kendin hazırlarsın, zaten bak yazarken kendim de farkettim biri hazır BETON diğeri HARÇ.

Bu tür duvarlarda işçilik çok önemli, harcın neredeyse hiç önemi yok. Düzgün yerleştirilen ve harcı düzgün doldurulan taş duvarlar çok iyi kenetlenir.

Buradaki harç aslında bir tür dolgu malzemesi, taşıyıcılığı yok gibi bir şey. İnşaat mühendisi arkadaşlar daha teknik açıkalrlar belki, amele olarak benim yorumum bu kadar :)

Eski varoş yerleşim yerlerindeki, özellikle dağlık tepelik varoş şehir mahallerindeki taş duvarları düşünün. Doğru düzgün çimento katılmadan, yıkanmamış deniz kumu ile yapılan harçlarla bile 40-50 senedir sapasağlam ayaktalar.
0
John Bloor
(02.01.24)
@John Bloor söyleyince aklıma geldi.
Taş işçiliği çok zaman alan bir uğraş. Bir saatte bir el arabası harcı anca kullanırsın. Minik bir duvarı iki ayda anca örersin. Hazır beton alıp da onca zaman dondurmadan nasıl muhafaza edeceksin o dağ başında.
0
Mirket
(02.01.24)
soru beton mu taş işçiliği mi? statik ve davranış olarak bambaşka şeyler bunlar.
özellikle istinat duvarı gibi derenin ıslahı amacıyla hazırlanan duvarlarsa hazır beton kullanılması gerekiyor çünkü bahsettiğiniz tarzda hazırlanan betonlar
1. malzeme kalitesine göre,
2. malzemenin oranlarına göre değişkenlik gösteriyorlar.
dere kenarından çekilen kumun kalitesi, içine koyulan suyun oranı, bunları aynı usta aynı anda yanyana duran iki ayrı kapta aynı oranda karıştıramaz. insanın göz kararı makine ile boy ölçüşemez. bu sebeple standartize edlmiş hazır betonlar belli testlerden de geçtikleri için oldukça güvenilirdir.

öte yanda taş duvar yapımında zaten beton kullanılmaz, harç kullanılır. yani su, hidrolik bağlayıcı olan çimento ve ince kum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.01.24)
(7)

doğum esnasında artık

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
epizyotomi rutin olarak uygulanmıyormuş. benim kendi annemden, teyzelerimden falan hep dinlediğim epizyotominin onların zamanında hep uygulandığı, böylece pelvik taban sebepli idrar kaçırma gibi problemleri yaşama riskinin azaltıldığı yönündeydi. ee şimdi neden rutin olarak uygulanmyor? bu beni çok
epizyotomi rutin olarak uygulanmıyormuş. benim kendi annemden, teyzelerimden falan hep dinlediğim epizyotominin onların zamanında hep uygulandığı, böylece pelvik taban sebepli idrar kaçırma gibi problemleri yaşama riskinin azaltıldığı yönündeydi. ee şimdi neden rutin olarak uygulanmyor? bu beni çok korkutuyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.12.23)
neden rutin olarak uygulansın ki? zor doğumlarda doğumu kolaylaştırmak amaçlı yapılan bi işlem. doğum sıkıntısız ilerliyorsa gerek yok. korkunuz varsa doktorunuza danışın ama bence yersiz. kaldı ki o dikiş sebebiyle doğum sonra büyük sıkıntılar yaşayanlar da oluyor. her işlemin kendine göre riskleri var.
0
elorelia
(11.12.23)
Doktorunuza danışarak, doğumdan önce şöyle şeyler yapabilirsiniz:
www.pregnancybirthbaby.org.au
0
inawen
(11.12.23)
yaşadığım ülkede uygulanma oranı dünya sağlık örgütünün belirlediği % 15’in de altında ve ben doğum destek gruplarında uygulamada geç kalındığı için yırtıkla uğraşan çok fazla hikaye duydum. geç kalınmasını da anlıyorum çünkü gerçekten ters giden bir şey olmadıkça doktorla karşılaşmıyorsunuz hastanede, sadece ebeler ilgileniyor ve ebenin ve doktorun assessment'ı aynı olamaz bana kalırsa. bu sebeple de geç kalınıyor. beni korkutan bu.
yani, medikal bir kesikten sonra iyileşmeyi, medikal müdahale geciktiği için oluşan yırtığın toplanmasından sonraki iyileşmeye tercih ederim.
0
🌸konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.12.23)
doğuma yakın arkadaşın dediği gibi perine masajı yapabilirsiniz. kendiniz yapamazsanız eşinizden de rica edebilirsiniz.

ben doğumla ilgili kokularımı ve duyduklarımı anlattığımda doktorum her doğum kendine özeldir demişti. gerçekten öyle ama sizin kafanıza yırtık kötü kesi atılması iyi gibi kodlandığı için korkuyorsunuz ama tam tersi durumda büyük sıkıntı yaşayanlar da var dediğim gibi. yırtık olması iyi bir şey demiyorum ama sizin doğumunuzun nasıl gelişeceğini kimse bilemez.

ayrıca anladığım kadarı ile doğum şekline müdahale edemeyeceğiniz veya fikir belirtemeyeceğiniz bi ülkedesiniz. e yapacak bir şey yok gibi görünüyor. doğuma girecek ebe ve ekibini tanıyorsanız ya da o an sizi dinleyecek insanlarsa eğer korkularınızı belirtebilirsiniz ama öncesinde bu durumu düşünmenin manası yok.

doğumu hep ebeler yaptırıyorsa bence doktorlar kadar tecrübelidirler.

yani dediğim gibi sizin şu an yapacak bir şeyiniz yok gibi duruyor. boşuna kendinizi korkutmayın. belki normal olmayacak sezaryen olacak, onu da bilemezsiniz.

yani güncel olarak çevremde doğum yapmış kimseden de kesi atıldığını ya da yırtık oluştuğunu da pek duymadım. sizinki biraz algıda seçicilik olmuş. illa ikisinden biri olacak diye bir kaide yok. sorunsuz, kesisiz ve yırtıksız doğum yapan milyonlarca insan var.

ben zaten genel olarak yurtdışında aşırı normal doğum şekillerine filan çok garip bakıyorum. asla tercih etmezdim sanıyorum. ama tercih ettiysem de sürece güvenirdim.
0
elorelia
(11.12.23)
benim oglanin normal dogumuna girmis, ameliyat/dikis falan islerini seven er kisiyim.
bence bir kadinin normal dogumdan hasarsiz cikma olasiligi yok yaw, eger cocuk premature falan ise belki, ama onda bile zor diyorum.

ben kadin olsam alt takimi dagitmak yerine sezeryana girerim..
0
cooperr
(11.12.23)
@cooper
yüzlerce belki daha fazla doğuma girmiş doktorum ‘her doğum kendine özeldir’ derken tek doğuma girmiş sizin böyle söylemeniz ne kadar mantıklı? Üstelik soruyu normal doğumdan korkan hamile bir kadın sormuşken.

Her normal doğumda ‘alt takım dağılacak’ diye bir durum yok ki. Adı üstünde normal doğum. Ki bunu sezaryen olmuş biri olarak söylüyorum.
0
elorelia
(11.12.23)
@elorelia

ben gordugumu yaziyorum hocam, zaten doktorum demedim.
parmak capindaki bir delikten kucuk bir kavun geciriyorsunuz, bazi hasarlar olmasi dogal. Adinin "normal" olmasi sikinti cikmayacagi anlamina gelmiyor ki benim de cocuk sikisti mesela, vakumla cektiler, kafasi bildigin konik cikti.

Yasadigim ulkede eger cocuk ters gelmiyorsa ya da cocugun kalp ritminde bir sikinti yoksa son ana kadar sezaryen sansi zaten yok, herkes normale yonlendiriliyor.

korkunun ecele faydasi yok. ben kadin olsam turkiye'de sezaryen randevusu alirim, yirtildi mi sokuldu mu dikildi mi dusunmem.
0
cooperr
(12.12.23)
(7)

sizce yardım etmeli miyim?

baldan kaymak
annenize geçmişte birşeyi yanlış yaptığınıdefalarca söylediniz. sizi dinlemedi.şimdi anneniz nispeten zor bir dönemden geçseiyi hissetmesi için çabalar mıydınız bu çababiraz maddi biraz manevi ama geleceğinizdençalıyor.Ne yapardınız?
annenize geçmişte birşeyi yanlış yaptığını
defalarca söylediniz. sizi dinlemedi.

şimdi anneniz nispeten zor bir dönemden geçse
iyi hissetmesi için çabalar mıydınız bu çaba
biraz maddi biraz manevi ama geleceğinizden
çalıyor.

Ne yapardınız?
0
baldan kaymak
(11.12.23)
Allah uzun ömür versin fakat annenizi toprağa koyarken kendinizden iğrenmemek ve keşke dememek için ben olsam yardım ederdim. Ne olursa olsun anne çok farklı bir boyut.
0
dedeminhirkasi
(11.12.23)
valla açıkçası annemi herkesten çok sevdiğim için elbette yardım ederdim. sevgi bana kalırsa birilerini uyarıp seni dinlemediklerinde kıçını dönüp gitmek demek değildir. hem döverim hem severim diye bir söz var. kızarım gerekirse ama yardımımı da esirgemem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.12.23)
Annem vefat etti.
Ve şu an "keşke"lerim o kadar fazla ki. Benim durumumda kalmamak için kayıtsız şartsız her şeyi yapmanı tavsiye ederim.
0
etna
(11.12.23)
Konu çok havada kalmış. O sebeple nokta atışı cevap vermek zor. Kendi annem standart anneliğin ötesinde o kadar emek verdi ki bana ben illa ki yapardım. Bu annenin çocuğuyla olan ilişkisine çok bağlı. Bundan sonrası varsayım içerir:
Anne zamanında dayınıza /teyzenize uyardığınız halde kendi hakkını vermiştir şimdi zor durumdadır, el cevap: annenize yardım edeceksiniz, ancak hala daha ortak bir takım işler varsa bu konuda dayı/teyze artık sizinle konuşması gerektiğini bilecek, anne de bu konuda size destek olacak gibi...
0
SiyamkedisiZorro
(11.12.23)
Cabalamazdim
0
ala09
(11.12.23)
Anne annedir, geçmişte hataları da olsa yardım ederdim
0
kondansator
(11.12.23)
anneniz de size bir şeyi yanlış yaptığınızı defalarca söylemiştir. defalarca dinlememişsinizdir. yanında olmak gerek.
0
brakgn
(11.12.23)
(4)

evdeki menfezler nasıl kapatılır?

inancsiz deve
tamamen kapatılabilen çeşitleri de varmış ama bizdekiler eski usül kapatılmayan delikli olanlardan ve malesef ev bunlar yüzünden ısınmıyor. aşırı rüzgarlı bir yerde yaşıyoruz.üşüme ve doğalgaz sorunu güvenlikten önce geliyor. bantladık ama bi işe yaramadı. ne yapabiliriz başka pratik çözüm önerisi o
tamamen kapatılabilen çeşitleri de varmış ama bizdekiler eski usül kapatılmayan delikli olanlardan ve malesef ev bunlar yüzünden ısınmıyor. aşırı rüzgarlı bir yerde yaşıyoruz.

üşüme ve doğalgaz sorunu güvenlikten önce geliyor. bantladık ama bi işe yaramadı. ne yapabiliriz başka pratik çözüm önerisi olan var mı?
0
inancsiz deve
(06.12.23)
plastik ızgara şeklinde olanlardan mı bahsediyorsunuz? onlar çift taraflı oluyor. Onları söküyorum, arasına da şu tencere setlerinin filan içinden çıkan dokulu 2-3 mm kalınlığında naylonlar var, onlardan kesiyorum o ölçüye göre. Gerekirse 2 tane kesin. Sonra ortadaki vidayı bastırdığımda o naylonu deliyor. O şekilde tekrar kapatıp sıktığımda hiç hava girişi olmuyor. yatırım tavsiyesi değildir.
0
adivar
(06.12.23)
evet o menfezlerden. ben de onların arasına aluminyum folyo düşündüm olur mu acep dediğin dokulu naylonu bulamam sanırım evde
0
🌸inancsiz deve
(06.12.23)
Yapmayın, çok tehlikeli. Her gün başımıza gelen bir şey değil ama Allah korusun gaz kaçağı olduğunda o menfez sayesinde hayatta kalıyoruz.
0
John Bloor
(06.12.23)
annem arasina iki kat olacak sekilde strec folyo koydu seneler önce. seffaf oldugu icin pek belli de olmuyor.
mutfaga da duman ve gaz dedektörü koydu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.12.23)
(6)

YouTube reklam engelleyici ne kullanabilirim...

lazarus
Lütfen yardım. Malumunuz y*utube kullandığım adbl*ckerı zorla kaldırttı.Şu haliyle bir şey izlemek ölüm. gerçekten çıldırmak üzereyim. kredi kartım yok o nedenle üyelik vs yapamam.Bunun bir çözümü yok mu, bu reklamları nasıl refüze edebilirim, ne kullanabilirim?
Lütfen yardım. Malumunuz y*utube kullandığım adbl*ckerı zorla kaldırttı.

Şu haliyle bir şey izlemek ölüm. gerçekten çıldırmak üzereyim. kredi kartım yok o nedenle üyelik vs yapamam.

Bunun bir çözümü yok mu, bu reklamları nasıl refüze edebilirim, ne kullanabilirim?
0
lazarus
(23.11.23)
ublock origin çalışıyor.
0
candide
(23.11.23)
YouTube videolarını kesip istenen bölümü indiren siteler üstünden uzun süren videoları izliyorum.
Reklam araya girmiyor.
Örnek: www.youtubetrimmer.com
0
diyecevaplandı
(23.11.23)
Adblock plus. Cok nadiren kesiliyor.
0
ahm1
(24.11.23)
ublock origin de çalışmıyor.
En iyi ve kesin çözüm Chrome tabanlı browserlara veda etmek. Firefox kullanmaya başlayın.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.11.23)
Böyle bir şey olduğunun farkında bile değilim ben, çünkü firefox kullanıyorum. Opera da kullanıyorum ara sıra, onda da normalde gömülü reklam engelleyici var. Ama şu an hala çalışıyor mu bilmiyorum.

Fakat bunları yazarken bir yandan da yutüpten dizi izliyorum, reklam meklam yok.
0
John Bloor
(24.11.23)
Adguard şuan Chrome'da çalışıyor. Kredi kartı olayını Papara gibi yerlerden sanal kart oluşturarak çözebilirsin bence. Adguard Sınırsız Lisans alırsan 3 cihazda Youtube dahil olmak üzere tüm siteler ve uygulamalarda PC, Telefon fark etmeksizin tüm reklamlar engelleniyor. Hayatını kolaylaştıracağı için tek seferlik mantıklı bir yatırım :)
0
knetrix
(24.11.23)
(8)

Hayvanlar kendi türlerini nasıl tanıyorlar?

Bir ben var benden şurada
"Ayna testi" ile ilgili bi makale okurken aklıma geldi, ayna testini geçebilen canlı sayısı kısıtlı, çoğunlukla primatlar kendini tanıyor ve bunların "kendisi gibi olan" türlerle etkileşime geçmesi bu nedenle mantıklı geliyor ama "ben" bilinci olmayan bir hayvan kendisinin ne olduğunu bilmeden kendi
"Ayna testi" ile ilgili bi makale okurken aklıma geldi, ayna testini geçebilen canlı sayısı kısıtlı, çoğunlukla primatlar kendini tanıyor ve bunların "kendisi gibi olan" türlerle etkileşime geçmesi bu nedenle mantıklı geliyor ama "ben" bilinci olmayan bir hayvan kendisinin ne olduğunu bilmeden kendi türünü nasıl tanıyıp etkileşim sağlıyor, misal bi sincap kendi yansımasından kendisini tanımazken neden kendi türü olduğunu düşünüp başka bir sincapla iletişim kurma ihtiyacı hissedebiliyor, tek açıklaması içgüdü mü acaba?
0
Bir ben var benden şurada
(22.11.23)
bu konuda cahil biri olarak tahmin yürütüyorum:

evet icgüdü ile. icgüdü dedigimiz sey dusunmeden yaptigimiz seyler. aynada kendini tanimak icin "dusunmek" lazim. fakat nasil ki insanlar olarak ornegin susadigimizi anlamak icin dusunmuyorsak, bu tür hayvanlar da öyle "programlandiklari" icin o sekilde hareket ediyorlar.

ek olarak yine tahminen: hayvanlar kendi türlerini tanimiyorlar zaten. örnegin: önüne gelene kerkinen köpekler.
0
arkadakiadam
(22.11.23)
Aynadaki yansımanın kendisine ait olduğunu anlamasa da kendi türü olduğunu en azından görsel olarak anlayabilir. Gerçek bir türdaşını ise görüntü, koku, ses ve davranışlarından anlayabilir. Bunların bir kısmı doğar doğmaz öğrenilen (örneğin annesinin kokusu, sesi ve görünüşü), bir kısmı (davranışlar gibi) sonradan öğrenilen bilgiler olabilir. ‘Ben’ bilinci olmasa da hayatına başladığı an (ya da duyuları çalışmaya başladığında diyelim) annesi/ailesi yanında olduğu için refleks olarak bu türü benimsiyor herhalde.

Uzmanı değilim, sadece tahmin.
0
orient blue
(22.11.23)
tamamen sallıyorum. kendi türlerini tanımıyorlar. her canlı ile iletişime geçiyorlar. kendi türünden canlılar ile aynı şekilde davrandıklarını fark ederek daha yakınlaşıyorlar.
0
abelardo
(22.11.23)
Konu hakkında şöyle bir deneyimim var.
Yeni yumurtadan çıkmışken aldığım bir muhabbet kuşum vardı. Yıllarca birlikteydik. Hiç muhabbet kuşu görmedi. Bir gün bir eşe ihtiyaç duyabileceğini düşünüp bir muhabbet kuşu aldım. Ama bizimkine zarar vermesin diye de bebek bir kuş aldım. O kuş bizimkinin peşinden hiç ayrılmazdı ama bizimki hep ondan kaçar bana sığınırdı.
Aynada hep kendisiyle oynayan kuş o kuşu hiç benimsemedi. İade etmek zorunda kalmıştım.
O sıralar bizimkinin kendini kuş değil de insan sandığı konusunda epey geyik döndürmüştük.
0
Mirket
(23.11.23)
Bing e sordum sanırım chatgpt 4 ile güçlendirilmişti;

Hayvanlar kendi türlerini nasıl tanıdıkları, biyolojik, davranışsal ve bilişsel açılardan ilginç bir sorudur. Hayvanların kendi türlerini tanımlamak için kullandıkları çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Morfolojik benzerlik: Hayvanlar, kendi türlerinin fiziksel özelliklerini, renklerini, şekillerini, boyutlarını, desenlerini vb. tanıyarak kendi türlerini ayırt edebilirler. Örneğin, kuşlar, kendi türlerinin tüylerinin rengini ve biçimini tanıyarak eş seçebilirler.

Kimyasal sinyaller: Hayvanlar, kendi türlerinin salgıladığı feromon, idrar, dışkı, ter gibi kimyasal maddeleri koklayarak kendi türlerini tanıyabilirler. Örneğin, kediler, kendi türlerinin idrarını koklayarak bölge işaretleyebilir veya eş bulabilirler

Sesli iletişim: Hayvanlar, kendi türlerinin çıkardığı sesleri, çağrıları, şarkıları, ulumaları vb. duyarak kendi türlerini tanıyabilirler. Örneğin, balinalar, kendi türlerinin şarkılarını dinleyerek yön bulabilir veya sosyalleşebilirler.

Bilişsel tanıma: Hayvanlar, kendi türlerinin yüzlerini, gözlerini, ifadelerini, hareketlerini vb. gözlemleyerek kendi türlerini tanıyabilirler. Örneğin, maymunlar, kendi türlerinin yüz ifadelerini taklit ederek veya yorumlayarak iletişim kurabilirler.

Hayvanların kendi türlerini tanıma yöntemleri, hayvanların yaşadıkları ortama, evrimsel geçmişlerine, zekâ seviyelerine ve sosyal yapılarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Hayvanların kendi türlerini tanıma yeteneği, hayvanların hayatta kalma, üreme, öğrenme, işbirliği gibi pek çok önemli işlevi yerine getirmelerine yardımcı olur.
0
ananiyimioguz
(23.11.23)
Bizim kedi aynayı kullanmayı bile biliyor. Bir süre sonra öğreniyorlar ayna kullanmayı da. Kendi cinsini de içgüdüden, ses frekansı, koku gibi çeşitli yollarla tanıyorlar bence.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.11.23)
Aynadakinin kendisi olduğunu anlamayıp, kendi türünden başka bir hayvan zannediyordur bence çok çok. Bir de hayvanlar doğal ortamda doğumundan itibaren kendisini doğuran annesini, büyüdükçe annesine benzemeye başlayan kardeşlerini, bazen babasını, sürü hayvanıysa sürüdeki diğerlerini görerek büyüyor. O kadar göz aşinalığından çıkartıyordur kimin kim olduğunu.
0
d max
(23.11.23)
Koku olabilir mi
0
Zetnikov
(23.11.23)
(10)

Bu nasıl ishal?

ananiyimioguz
Umarım midenizi bulandırmam ama şimdi normalde ishal olduğumuzda normalden daha cıvık bir dışkı yaparız ya. Motoru bozduk deriz patır kütür çıkar bişeyler. Bunu ben de zaman zaman yaşıyorum, 1-2 güne geçiyor.Fakat geçtiğimiz cumartesinden beri nasıl bir enfeksiyon kaptıysam veya üşüttüm mü bilmiyoru
Umarım midenizi bulandırmam ama şimdi normalde ishal olduğumuzda normalden daha cıvık bir dışkı yaparız ya. Motoru bozduk deriz patır kütür çıkar bişeyler. Bunu ben de zaman zaman yaşıyorum, 1-2 güne geçiyor.

Fakat geçtiğimiz cumartesinden beri nasıl bir enfeksiyon kaptıysam veya üşüttüm mü bilmiyorum, bildiğiniz totomdan işiyorum. Böyle bir şey daha önce yaşadım mı hatırlamıyorum.

Biraz daha abartmak gerekirse, idrarım daha katıdır öyle söyleyeyim. Yediklerim nereye gidiyor onu da anlamadım.

20 yıl sonra ilk defa altıma kaçırdım falan evde rezillik diz boyu.

Hanım patates falan haşladı iyi gelir dedi. Muz getirmiş onları da yiyorum bana mısın demiyor.

İşin tuhafı da cuma günü check-up yaptırdım turp gibisin dediler. Bişey olsa kan tahlili, idrar veya dışkı tahlilinde çıkardı diye düşünüyorum.

O gün hastanede enfeksiyon mı kaptım ne oldu anlamadım.

Bunu evde çözebilir miyim yoksa hastaneye çok gitmek istemiyorum ama hangi birime gidip söyleyeyim bari bir ilaç falan yapsınlar vücudumda su kalmadı 20dk da bir tuvalete çıkıyorum.

Bol su içiyorum, yoğurt yiyeceğim şimdi de.
0
ananiyimioguz
(21.11.23)
Ben böyle bir şey yaşadım. Evlerden ırak. Karnınız gaz da yapıp şişiyor mu? Ben patates ve pirinç lapası yedim. Geçti.
0
Kahvedesu
(21.11.23)
gece üşütünce soğuk yiyince oluyor bana bu sonra geçiyor. bol su iç. patates muza bi süre devam. 1-2 gün sürer max.
0
jelly bear
(21.11.23)
Bunu da yaşadık alasını yaşadık hem de skgsk. Ben tabi doktora gittim çünkü nefes alsam tuvaletim geliyordu doktor bağırsak üşütmesi demişti. klasik anlamda üşütme gibi değil tabi enfeksiyon olmuştu. Önerim başka şikayetiniz yoksa eğer - ben de halsizlik falan da vardı - bir tane ishal kesici probiyotik (adı reflor) vermişti.
0
Kediyi üzdün
(21.11.23)
Aynı durumdayım an itibari ile
0
ercu cozer
(21.11.23)
Uzun sürerse sıkıntı çıkarabilir dehidrasyon vs. Reflor hemen toparlatıyor ilk dozda olmasa da.
0
hedep
(21.11.23)
aynısını 1 hafta çektim yıllar önce. bir an hiç geçmeyecek sanıyordum. her yolu denedim. muz, türk kahvesi, patates, bebe asprinini gazoz, leblebi vs. ama geçmiyordum.

tek çözüm reflor. reflor a 2 güne iyileşirsin.
0
koela
(21.11.23)
lopermid aldırdım valla reflor u geç gördüm.

kullanayım mı yoksa nöbetçi eczaneden reflor mu bulayım :/
0
🌸ananiyimioguz
(21.11.23)
Reflor demeye gelmiştim. Ama bence dr a görünüp tahlil yaptırmakta fayda var.
0
invictae
(21.11.23)
hemen lopermid almayın. Bir doktor bana ilk üç gün ishal hapı kullanmadan kocakarı ilaçları ile (limonlu kahve, haşlanmış tuzlu patates, kuru çay yaprağı yeme, vs) idare etmemi söylemişti. yarım litre suya ishalin ilk gününden itibaren bir tatlı kaşığı şeker, bir tatlı kaşığı tuz atıp ilk bardağı lıkır lıkır içmemi; sonra ikinci bir yarım litre suya aynı şekilde tuz ve şeker karıştırıp yudum yudum güne yayarak içmemi söylemişti. bu sıvı karışımını da her gün tekrarlamamı, ishal durduktan sonraki ilk gün de devam etmemi söylemişti. (lıkır lıkır içilecek yarım litrelik ilk karışım sadece ilk gün yapılıyor).
Eğer ateş yoksa ama ishal beş güne uzadıysa hastaneye gitmemi söylemişti.
ishal tableti kullanınca şayet enfeksiyon kaynaklı bir ishalse daha kötü olabilirmiş.
ishal tableti yerine bana Bioflair diye bir probiyotik verdi.

o zamandan beri onu yaparım. benim için çok aydınlatıcı bir yaklaşım oldu bu doktorun yaklaşımı. bioflair de benim elim ayağım oldu. hem kabıza hem ishale iyi geliyor. muazzam bir şey.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.11.23)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim, valla hocam denk mi geldi yoksa direkt işe yaradı mı bilmiyorum ama sizin yöntemi dün gece denedim, sabahtan beri bir şeyim yok geçti gibi. Hiç ilaç kullanmadım sağolun valla.
0
🌸ananiyimioguz
(22.11.23)
(9)

bir çocuk okuldan geldikten sonra ne yapar

Bir cebinde das kapital
çocukluğumu unuttum. diyelim öğlen 3'te evimize vardık. akşam 12'ye kadar vakit nasıl geçiyor?
çocukluğumu unuttum. diyelim öğlen 3'te evimize vardık. akşam 12'ye kadar vakit nasıl geçiyor?
0
Bir cebinde das kapital
(19.11.23)
ben saat 16'da eve varıyordum. üstümü değiştirip, yıkanıp paklanıp ufak tefek bir şeyler yiyordum. sonra çizgi film izliyordum. Saat 6 gibi derslerimi yapmaya başlıyordum. Saat 7'de annem babamla akam yemeğine oturuyorduk. Yemekten sonra ya oyun oynuyordum ya da kaldıysa derslermi hallediyordum. Akşam 9'da da yatıyordum. Okulum tam gündü. Her gün böyle geçmiyordu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.11.23)
Öncelikle akşam 12’ye kadar vakit geçirme yoktu. Daha erken yatardık. Annem hazırlardı veya çalışıyorsa dolaptan yemek yer, tv’de şeker kız candy falan izler ev ödevine oturur, akşam baba gelince bir de akşam yemeği yer, tv de birşeyler izler, ne izleniyorsa ona takılır, ödeve devam eder , internet icat olduğunda modemle internete girer, chatleşir ve 21:00-22:00 gibi yatardık sanırsam..
0
maq
(19.11.23)
Valla yaşa göre değişir ancak şöyle bişey var ki bizim zamanımızda tam gün eğitim pek yoktu. Ya sabahciydik ya da öğlenci. Eğer ilkokulsa ve sabahçıysam okuldan geldiğim gibi biseyler yer sonra direkt dışarı firlamaya calisirdim. Eğer öğlenciysem de önce üstüme falan çıkarır, yemek yer sonra da TV de haber falan izleyip ödev yapmaya giderdim.

Lise ve ortaokulda ise eğer evde bilgisayar yoksa genelde çıkışta internet cafeye giderdim. Evde bilgisayar varsa da hemen yemek yer pcye geçerdim.
0
j r r tolkien hayrani
(19.11.23)
Sabahçı olduğumuz için öğlen vakti çıkıp bakkal market "cd'ci", kırtasiye falan dolaşıp bilgisayar oyunu, oyuncu kartları, kırtesiyelik ıvır zıvır, cips falan bakardık. Dışarda biraz vakit geçirip genelde eve gidip yemek yedikten sonra tekrar buluşurduk.

Ya birimizin evine gidip bilgisayar başına gömülürdük ya da dışarda kalıp vakit geçirirdik. Akşam yemeğine yakın da aileler arar çağırırdı zaten.
0
akhenaten
(19.11.23)
İzlediğim çizgi film saatime göre sırlama değişse de çizgifilm+ödev. O zaman internet yok bir şey yok evde mecbur kaçırmamak için zamanlamada çizgi film saatini referans alırdım
0
yazdonumu
(19.11.23)
5-6'ya kadar ya sokaklar, ya tv takılırdık. sonra yemek falandı benim için. ilkokul 3-4'e kadar saymazsak 7 gibi ders çalışmaya başlardım, meyve arası sevilen dizi arası hariç 10-10:30'a kadar çalışır sonra uyurdum. uyku için 11'i bile çok nadir görürdüm
0
avatar is back
(19.11.23)
saat 3 te geliyordum elimi yüzümü yıkıyordum. annem meyve yediriyordu. sonra susam sokağı başlıyordu. o bittikten sonra ders çalışıyordum. 7 de yemek. falan derken 9 da yatış.
0
komando kani var bende
(19.11.23)
Çocuklugunu hangi yillarda geçirdigine göre degisir, 80'ler mi, 90'lar mi, 00'ler mi ?
0
Yourcousinmarvinberry
(19.11.23)
Söylemişler zaten, çok nadiren 12'de yatardık. 9,5 en geç 10 tumba yatak. İlkokulsa 8,5.
3'te eve gelince hafif bir kahvaltı, hava güzelse sokakta arkadaşlarla hava kararana kadar oynanır - ortaokula kadar bende durum buydu. Liseye başladıktan sonra dışarıdaki vaktim azaldı, eve gelince önce uzun uzun gazete okurdum, sonra biraz ödev, akşam yemeği, biraz daha ödev, kitap okuma, belki biraz tv. En geç 10'da tumba yatak.
0
SiyamkedisiZorro
(20.11.23)
(5)

Soyut yaptığım tablolar sizce nasıl.

darkwizard
https://eksisozluk1923.com/entry/158744365Görsel eklenmiyor diye buraya yükledim entry de var
eksisozluk1923.com

Görsel eklenmiyor diye buraya yükledim entry de var
0
darkwizard
(14.11.23)
Boyalara yazık olmuş bence. Hiç olmazsa çiçek böcek çizebilirdin.
0
Bir cebinde das kapital
(15.11.23)
resmin direkt resim olarak güzel olma devri geçti sanki. Soyut da olsa hipergerçekçi de olsa, context/bağlam önemli. Yapan kişinin kim olduğu ne yaptığı önemli. Şu tabloyu ünlü biri yapsa değerli olabilirdi.

veya malzeme önemli olabilir. 2023 Türkiyesinde tamamen çöplerden bulduğum boyalarla geri dönüşümlü malzemelerle bir eser yaptım vs. gibi bir yere bağlayabilsen, sergileyebilirsin.

Ne bileyim Epson kartuşlardan aldığım boyalarla satır satır çizdim, makineleşmeye karşı kendimi yazıcı haline getirdim falan desen bir karşı duruş olur bişey demiş olursun. Uyduruyorum şu an ama modern sanatın geldiği nokta bu.
0
nhk ni youkosu
(15.11.23)
bize burada ne yapmak istediğini anlatırsan bence daha iyi bir fikir sunabiliriz.
soyut resim sanatı aslında zannedildiğinin aksine, elime fırçayı aldım çizdim, demek değil. o müzelerde bakınca anlamadığınız büyük soyut resimlerin arkasında hep bir resim tekniği ve hikayesi olur. muzu duvara bantlayan saçma modern sanattan bahsetmiyorum. mesela mondrian'ın de stijl'inin ardında goethe'ye ve ışık fiziğine kadar uzanan derin bir birikim var.
bu sebeple tablolara kişisel zevklere göre iyi ya da kötü demek pek bir anlam ifade etmiyor şayet rastgele bir şekilde ortaya çıktılarsa. tabloyu değerli ve paha biçilmez kılan bireysel zevkler olmuyor, sanatın ortaya çıkış tekniği ve hikayesi oluyor.
neden bir jackson pollock tablosu milyon euro ediyor da çok benzer bir x tablosu etmiyor derseniz işte bu sebeple.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.11.23)
sanatla alakam yok 1 iyi 2 kötü
0
paintov
(15.11.23)
Sağdaki fena değil ama soldakini pek beğenemedim. Kırmızı boya kendisini resmin içinde hissettirmiyor, daha çok leke gibi. Böyle şeyleri seviyorum aslında ama kabak gibi duvara asıp bakarken değil, soyut bir tema içeren müzik albümlerine kapak vs. olunca hoşuma gidiyor. bkz: edscissor.bandcamp.com Bir hikaye lazım yani.
0
aloha snackbar 3
(15.11.23)
(11)

100 kiloluk cam masa almak mantıklı mı?

le petit bonheur
https://www.themasie.com/uk/buy-dining-tables/94334-rectangular-tempered-glass-dining-table-210x100-cm-audra.htmlNihayet salonu yenilemeye karar verdik ve bu cam masayı fotoğraflarda gördüğüm kadarıyla çok beğeniyordum. Dün dikkatli baktığımda masanın 100 kilo olduğunu farkettim. Daha küçük boyutta
www.themasie.com

Nihayet salonu yenilemeye karar verdik ve bu cam masayı fotoğraflarda gördüğüm kadarıyla çok beğeniyordum. Dün dikkatli baktığımda masanın 100 kilo olduğunu farkettim. Daha küçük boyutta olanı 70 kilo civarında ama o da bizim işimizi görmüyor.

Bebeğimiz için tehlikeli olur mu?
Temizlik esnasında zorluk yaşar mıyız? sorularıyla boğuşuyoruz.

100 kilo olduğuna göre stabildir diye düşünüyorum ama karar veremedik.
0
le petit bonheur
(07.11.23)
Ben siteye giremiyorum. Ama tahminim temperli cam oldugu icindir. Asil agirlik camdan geliyordur, temperli cam da saglam olur.
0
floydian
(07.11.23)
Evet, temperli cam. Linke ulaşamayanlar için bir fotoğrafını paylaşıyorum. www.hizliresim.com
0
🌸le petit bonheur
(07.11.23)
Bebeğiniz için tehlikeli olmaz da, ben olsam almam yani, aile işi bir masa değil. Çünkü bebek biraz büyüyünce köşelerine koruyucu takacaksınız, üzerine çıkma diye tembihleyeceksiniz vb. Taşınacak olsanız ve bir köşesinden ufak bir darbe alsa patlar falan.
0
malheiros
(07.11.23)
Modeli gorunce benim yorumum da olumsuz oldu valla. Ben cam bir cerceve icine oturtulmustur diye dusundum niyeyse, boyle ciplak cam baya riskli diyorum. Sadece tasinma olarak degil, kenarlardan gelecek darbeler acisindan da
0
floydian
(07.11.23)
youtu.be
bu tür çok video var tabii bunlar temperli olmadığı için mi dağılıyor bilmiyorum. Temperli olan da çatlayıp öyle kalır herhalde.
0
nhk ni youkosu
(07.11.23)
Hayalim yıkıldı ama iyi ki de sormuşum. Bir de küçük köpeğimiz var evde. Koştururken çarpsa ya da bizim kız ayaklandığında bir şeyler de vursa, aman allah korusun. Gözüm korktu.
0
🌸le petit bonheur
(07.11.23)
aman aman almayın böyle bir şey ya bebeniz varsa. bizde var birbuçuk yaşında bir minik, öyle deli hareketli falan da değil, normal oynayan eden bir kız çocuğu. kalın ahşap dikdörtgen kocaman ve sivri hatları olmayan bir masamız var, ona bile çarptı mı sıkıntı oluyor. yani bizim masanın bacaklar ahşap, ince değiller, baya kurtarıyor özellikleri ama ona rağmen. hele bunun kenarları amann düşünemiyorum. boy büyüdükçe o sivri köşeler falan. masanın üstünde durduğu ayaklara yandan koşarak girse kafa göz yarar allah korusun. herkes yazmış bir şeyler ama ben bu yönüne iyice vurgu yapmak isterim. normal ahşap köşelere bile çocuk kafayı vurunca bişey olmasın diye sünger döşeniyor öyle düşünün, bu hiç olmaz.
0
nimberjack
(08.11.23)
biz eşyalı bir evde kalmıştık. aynı böyle bir masa vardı. itsen itilmiyor, çeksen çekilmiyor. üstündeki en ufak parmak izi belli oluyor.
deli işi kısaca.
hele evde çocuk da varsa bela aramayın.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.11.23)
Diğer arkadaşlara katılıyorum. İlaveten o cam yüzey öyle leke gösterir ki inanamazsınız. Parmak izleri vs. sanki hiç silinmemiş gibi duruyor. Şirkette cam masam vardı, ilk fırsatta değiştirdim.
0
SiyamkedisiZorro
(08.11.23)
ilkokul anımı anlatayım. kırtasiyeye gitmiştim ve nedensiz bi şekilde kolumu sallıyordum. kırtasiyenin tezgahı da bu şekilde camdı ve parmağım tezgaha çarptı. önce anlamadım ama sonra çarpan yeri parmağımla bi ayırdım ki kemiğim görünüyor neredeyse. anlık bi öbür tarafa gittim geldim.

bence çirkin onu geçiyorum da evde bebek ve köpek varsa çok yanlış bi tercih olur.
0
elorelia
(08.11.23)
evimde eskiden kalma sehpalar, masa, mutfak masası hepsi cam. Çıldırıyorum iğrençliğinden ve kullanışsızlığından. Az önce yemek yerken bıçak düştü bütün apartman ayaklanırız öyle bi ses. Iz leke yaslanirken kaygilanma vs ne bela varsa mevcut bu urunde
0
mess
(08.11.23)
(9)

Peugeot 508 mi, Honda Civic mi?

buenas
Siz olsaniz sifir olarak hangisini alirsiniz?
Siz olsaniz sifir olarak hangisini alirsiniz?
0
buenas
(05.11.23)
Dokunmatik klimaya olan nefretimden ve Peugeot direksiyonun pozisyonu hoşuma gitmediği için civic
0
logisticsmanager
(05.11.23)
civic
0
freebird5406_2
(05.11.23)
eşim geçenlerde en az sorun çıkaran arabalr ile ilgili bir youtube videosu izlemiş. yanlış hatırlamıyorsam bir numarada civic varmış. hem az sorun çıkarıyor hem de servisi ucuzmuş.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.11.23)
sorunsuzluk, ikinci el az değer kaybı ve hızı satılması vb. yönünden kesinlikle civic
0
Rao
(06.11.23)
508 cok janjanli ama civic
0
brkylmz
(06.11.23)
fransiz arabalarina on yargilarim oldugu icin civic derim.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(06.11.23)
508.
civic garantici arabası araba dediğin kendini göstericek ayrıca pejo grubu kalite ve dizaynı artırdı.
0
mikahakkinen
(06.11.23)
İkisi aynı sınıfta değil bir kere. 508 D sınıfı, Civic C sınıfı. 508'in Honda karşılığı modeli Accord.

O yüzden 508 derim, hatta 1.6 puretech 225 bg gt paketi kendim de almayı düşünüyorum güzel araba bence.
0
chicha_v2
(06.11.23)
civic tercih ederdim.
türkiye'de en kötü teknik servis peugeot-citroen grubunda.
0
durbidakka
(06.11.23)
(9)

Ben düz taban mıyım?

havadakarada
30 yaşındayım. İlk kez bir doktor çoraplı olarak ayağımı görüp dün bunu söyledi. Bana normal.gibi geliyor. (Dikkat: Kıllı erkek ayağı içeren görsel)https://i.hizliresim.com/l9n9xkg.jpg
30 yaşındayım. İlk kez bir doktor çoraplı olarak ayağımı görüp dün bunu söyledi. Bana normal.gibi geliyor. (Dikkat: Kıllı erkek ayağı içeren görsel)

i.hizliresim.com
0
havadakarada
(18.10.23)
öyle görünüyor. oyuk olması lazım.
0
o kadar da degil aga
(18.10.23)
Değilsin hocam
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(18.10.23)
böyle bakarak olmaz.

ayağını ıslatıp iz çıkaracak bir yüzeye bas. çıkan iz oyuksa değilsin. laps diye tüm ayağın izi çıkıyorsa düztabansın.

benim ayağım böyle bakınca bundan daha oyuk görünüyor ama tertemiz düztabanım. kendi teşhisim değil, raporlu maporlu düztabanım.
0
kibritsuyu
(18.10.23)
Ayağınızı ıslatıp yalınayak dolaşın, bıraktığınız izde ayak çukuru kalıyor mu ona bakın. Kalıyorsa değilsiniz.

Birkaç kişi birkaç saat ayakta durun. Onlardan çok önce ayaklarınıza ağrı girmeye başlamıyorsa değilsiniz.

Fotoğraftan bir miktar tarak çökmesi var gibi görünüyor. Ortopedik tabanlı ayakkabılar kullanırsanız ömür boyu sıkıntı yaşamazsınız gibi görünüyor.
0
Mirket
(18.10.23)
bu ayagi nerede görsem tanirim. annemin ayagi böyle. doktor taban düsüklügü demisti. belki ayni seydir düztabanlikla, bilemiyorum ama annem tabanlik kullaniyor, cünkü dizleri ve kalcalari mahveden bir sey bu yasla beraber. annem daha erken tabanlik kullanmadigi icin cok pisma, ki belki 30'larinin sonundan beri kullanir hep. ona ragmen sorun yasiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.10.23)
@konusma acaba skechers memoey foam tarzı ortopedik yürüyüş ayakkabıları da tabanligin yerini tutar mı?
0
🌸havadakarada
(18.10.23)
Tutmaz.
0
Mirket
(18.10.23)
bu ayağı nerede görsem tanırım, benim de ayağım böyle çünkü. +1
muhtemelen "flexible düz taban" çıkar sizinkisi de.

ayağın kalıbı mı ne alınarak bilgisayar destekli kişiye özel tabanlıklar üretildiğini söylemişti bir arkadaşım, ama fiyatları tuzluymuş biraz.
0
thedepressed
(18.10.23)
Peki kaç derece taban düzlüğe olduğunu nereden ölçebilirim? 10 derece altı askerlikten muaftır vs. Ben seneler önce askerliğimi yaptım da düz taban derecesi merak ediyorum. Doktor boks vs yapma dedi ama senelerdir yapıyorum ve iyi de yapıyorum, düz taban mıyım hiç anlamadım bile bunca zamandır. Yapmaya devam edeceğim eğer çok kritik seviye düz taban değilsem
0
🌸havadakarada
(18.10.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.