Giriş
(6)

250 Gr kahveyi ne kadar sürede tüketiyorsunuz/Ne kadar sürede tüketilmeli?

bir fincan kahve ile film izlemek
Bıktım 250 gr kahve faşizminden dostlar:(Soruyu özellikle tek başına tüketenlere soruyorum. 250 gr'yı ne kadar sürede tüketiyorsunuz? Ne kadar zamandan sonra bayatlıyor?Ben ortalama üç hafta-bir ay arasında tüketiyorum. Tek başıma tüketiyorum ve ortalama günde 1 kupa içiyorum. Ve bir yerden sonra ka
Bıktım 250 gr kahve faşizminden dostlar:(
Soruyu özellikle tek başına tüketenlere soruyorum. 250 gr'yı ne kadar sürede tüketiyorsunuz? Ne kadar zamandan sonra bayatlıyor?

Ben ortalama üç hafta-bir ay arasında tüketiyorum. Tek başıma tüketiyorum ve ortalama günde 1 kupa içiyorum. Ve bir yerden sonra kahvenin aromasında, kokusunda azalma hissediyorum.

Bu arada sormamın bir sebebi de şu: 100-150 gr paketler halinde de kahve satan üçüncü dalga kahveci önerirseniz çok sevinirim (online sipariş)

Teşekkürler
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(17.04.21)
tek basima 500gri 2 hafta icinde bitiriyorum, o zaman duz hesap 1 hafta anca dayanir bana. evet kahveyle besleniyorum :)

Edit: Online tavsiyem yok ben genelde marketten aliyorum filtre kahveleri. Onceden komsumuz Hollandaya her gittiginde getiriyordu taze cekilmis, simdi pandemi sebebiyle sekteye ugradik, mutsuzuz :D
0
e mice
(17.04.21)
20 gün civarı.
ilk bir haftadan sonra, bayatlama değil ama aromasındaki eksilmeyi fark edebiliyorum.
varsa öyle bir yer ben de denerim hemen.
0
filteria
(17.04.21)
Biz iki kişi ayda 1 kg'dan fazla tüketiyoruz. Çare bir kahve öğütücü edinmek, kahveyi çekirdek alıp taze çekerek tüketmek :)
0
kobuzchu kiz
(18.04.21)
1 hafta sonra ilk gün aldığınız aromanın %70'ini alamazsınız. Kahve öğütüldüğü an bayatlama ve aroma kaybetme sürecine girer.
1 ay sonra artık patates suyu içiyor olursunuz, aroma ve kafein adına bir şey kalmaz, sadece kahve tadı denilebilecek bir şey içersiniz.

Online olarak o gramda bulmanız imkansız gibi ama direkt elden alabilirsiniz birçok kahveciden.
0
anatomik
(18.04.21)
1 shot espresso ya da french press için 5gr kahve kullanyorum. günlük 2-3 kahve hesabından yaklaşık 15 gün gider. bayatlamasın diye vakumlu kavanoza koyabilirsin. kahveyi genelde tchibodan alıyoruz bence lezzet olarak ortanın üzerinde.

günde 1 kahve içiyor olsam en yüksek aroma için çekirdek kahve + el değirmeni alırdım. hiçbir paketleme 5 dakika önce öğütülmüş çekirdeğin lezzetini veremiyor.
0
orpheus
(18.04.21)
Eğer öğütülmüş kahveden bahsediyorsanız bırakın haftayı yarım saat 1 saat sonra bayatlamaya başlar. 3-4 hafta arasında tüketiyorsanız çekirdek kahve alıp -uygun fiyatlı çözüm olarak- el değirmeni almanızı tavsiye ederim.
0
asbe
(18.04.21)
(2)

bu tablo

papuayenigine02561
hangi tablohttps://pbs.twimg.com/media/EzMi-urUcAAzuZX?format=jpg&name=small
hangi tablo
pbs.twimg.com
0
papuayenigine02561
(17.04.21)
The Remorse of Orestes
0
kobuzchu kiz
(17.04.21)
Editleyemedim: en.m.wikipedia.org
0
kobuzchu kiz
(17.04.21)
(8)

köfte tarifi

Pertev nail
merhaba,kuru köfte yapıp buzluğa atıyorum ancak sadece kıyma ve baharat kullandığım için biraz yavan oluyor tadı. daha farklı ne yapabilirim? hemen pişirmeyeceğim, buzlukta bekleyecek.teşekkürler.
merhaba,

kuru köfte yapıp buzluğa atıyorum ancak sadece kıyma ve baharat kullandığım için biraz yavan oluyor tadı. daha farklı ne yapabilirim? hemen pişirmeyeceğim, buzlukta bekleyecek.

teşekkürler.
0
Pertev nail
(17.04.21)
pisirirken domatesli soganli sote yapip kofteleri de ayrica kizartip sonra eklesen?
0
idexo
(17.04.21)
mısır unu, baharat, soğan ve sarımsak rendesi koyuyorum. bence güzel oluyor. mısır unu yerine bayat ekmek koyuluyor genelde.
0
pati
(17.04.21)
soğan, sarımsak, maydonoz koyuyorum. bir de anne köftesine benzesin diye bayat ekmek koyuyorum. bayatlayan ekmekleri hep küçük küçük doğrar kuruturum, kuruyan parçaları rondoda geçirip toz halindeyken köfte yaparken kullanıyorum.
0
south park in kapusonlu uyesi
(17.04.21)
Soğan, sarımsak, bayat ekmek içi, 1 kaşık biber salçası, kimyon, kekik, tuz, karabiber benim köfte formülüm.
0
curukturpkokusu
(17.04.21)
Bir de köfteyi karıştırdıktan sonra tüm kütleyi elinize alıp pat pat diye kabın içine fırlatmak suretiyle iyice döveceksiniz. Böyle yapınca daha pürüzsüz ve aroması içine işlemiş oluyor. Ortalığa fırlamaması için biraz el becerisi ve pratik gerekli.
0
curukturpkokusu
(17.04.21)
Benim kullandığım malzemeler şöyle: kıyma, soğan, yumurta, galeta unu, tuz, karabiber, kimyon, barbekü sosu, bazen biraz hardal. Kıyma ve galeta/ekmek içi dışındaki her şeyi rondoda karıştırıyorum, sonra elde yoğurarak devam.
0
kobuzchu kiz
(17.04.21)
www.youtube.com ben bu tarifi çok beğeniyorum, kıymayı dinlendirmek ve çok iyi yoğurmak işin püf noktası
0
akiskan
(17.04.21)
Benimki: kıyma, yumurta, bayat ekmek içi (galeta sevmiyorum yavan yapıyor) soğan, 1-2 diş sarımsak, baharatlar çay kaşığı olacak şekilde 1 karabiber, 1 yenibahar, 1 kekik, 1 nane, 1 kimyon. Dinlendireceksem karbonat da ekliyorum. Yuvarlarken elimi ıslatıp yuvarlıyorum, Çok güzel oluyor.
0
somethinginthewayshemoves
(18.04.21)
(3)

kozmetik sektöründe hayvan deneylerinin alternatifi nedir?

semaforo de medianoche
bu sektördeki hayvanlar üzerinde yapılan deneyler gündem oldu malum. tabi ki dünya üzerinde gereksiz yere bir canlının kılına zarar gelmesin isterim ben de ama hayvan deneyi yapmamanın alternatifi nedir? insanlar mı kobay olarak kullanılıcak? 3. bir seçenek mi var bilmediğim? kozmetiği bilmiyorum ço
bu sektördeki hayvanlar üzerinde yapılan deneyler gündem oldu malum. tabi ki dünya üzerinde gereksiz yere bir canlının kılına zarar gelmesin isterim ben de ama hayvan deneyi yapmamanın alternatifi nedir? insanlar mı kobay olarak kullanılıcak? 3. bir seçenek mi var bilmediğim? kozmetiği bilmiyorum çok ama ilaç sektöründe hayvan deneyi diye bir şey olmasa bugün orta çağ seviyesinde falandık muhtemelen (tek alternatifi direkt insanlar üstünde çalışmaya başlamak çünkü o da muhtemelen garip gurebanın köle niyetine deneylerde kullanılıp, çok fazlasının ölümüne sakatlığına sebep olmak demek). neyse özet olarak kozmetikte hayvanlar üstündeki deneyler bırakılsın denildiğine göre alternatif bir çözüm var herhalde nedir bu?
0
semaforo de medianoche
(16.04.21)
@kobuzchu kiz burada alternatif olarak bahsedilen teknolojilere, imkanlara çok büyük bir ihtimalle dünyadaki ar-ge lablarının küçük bir bölümü sahiptir. bununla ilgili bir çalışma da var mıdır internette bilemiyorum ama bu durumda da birçok labın kapısına kilit vurulucak güçlü güçsüzü ezmiş olucak yine. sanırım ideal bir çözüm için mevcut dünya düzeninin temelden değişmesi lazım.
0
🌸semaforo de medianoche
(16.04.21)
@playing star again yukardaki linkler sadece kozmetik için değil tıp alanındaki hayvan deneylerini de kapsadığı için öyle demiştim ben. kozmetikte yeni molekülle çıkan ürünler (nme deniyor bunlara en.wikipedia.org) daha az olacağından ve olası yan etkiler daha az ciddi olacağından orada daha kolay olabilir değişim evet.
0
🌸semaforo de medianoche
(17.04.21)
(11)

Masterpass’e kart kaydetmek sıkıntılı mıdır

condom kurşunu
Trendyoldan silmiştim daha önce imdi getirde eklemişim onu darkettim. Her girdiimde kart nosunu girmek zor gelşyor hakkaten. Sizin de kayıtlı mı krtlanız? Başmıza bir iş gelir mi acaba silsem mi kartları?
Trendyoldan silmiştim daha önce imdi getirde eklemişim onu darkettim. Her girdiimde kart nosunu girmek zor gelşyor hakkaten. Sizin de kayıtlı mı krtlanız? Başmıza bir iş gelir mi acaba silsem mi kartları?
0
condom kurşunu
(16.04.21)
Ne olur ne olmaz, sanal kart kullanın. Sanal kartı kaydedin, alışveriş yapacağın zaman limit tanımlarsın olur biter.
0
John Bloor
(16.04.21)
kayıtlı. hiçbir şey olmadı şimdiye kadar. kart hareketlerimi sık sık kontrol ederim bankanın uygulamadan
0
papuayenigine02561
(16.04.21)
kartı ezberleyin, yine de bir yere kaydetmeyin.

internette kayıtlı olan hiçbişeye güvenmiyorum.
0
la traviata
(16.04.21)
Bu kadar paranoya yapmaya gerek yok. Ne gelebilir başına?

Yıllardır kartım masterpass'e kayıtlı. Zaten kartla işlem yapınca SMS geliyor. Anormal bir durum olursa hemen fark edip işlem itirazı açarsın da MasterPass kaynaklı bir problem olacağını hiç sanmıyorum.
0
himmet dayi
(16.04.21)
Valla benim de kayitli...

Himmey dayi+1 sms gelmiyor mu zaten?!
0
invictae
(16.04.21)
Şu aralar seri şekilde ismi duyulmuş platformların datalarını patlatıyorlar. Facebook açığı, linked.in ve yemeksepeti taze taze bunlardan datalar alındı. İki üç dakika fazla uğraşın, başınız ağrımasın.
0
evimin paspasi
(16.04.21)
himmet +1

hem sms geliyor hem de bankalar zaten kart kullanıldığında telefona bildirim gönderiyor.

geçenlerde mopaş hacklendi sanırım.
orada masterpass'le değil normal kullandığım kartla bilgim dışında işlem yapıldı mesela.
anında bankadan bildirim geldi "şu numaralı kartınızla x tutarında işlem yapılmıştır" diye.
sorun çözüldü ama mesela mopaş masterpass kullansa, kartım hacklen(e)meyecekti.
öyle bir şey de var.
0
blatta hiberna
(16.04.21)
Kartım kayıtlı ama limiti baya düşük, bütün limiti harcasalar başım ağrımaz. Yüksek limitli kart olsa kaydetmezdim.
0
kobuzchu kiz
(16.04.21)
bu kart saklama nanelerini hic guvenli bulmuyorum ama bazi platformlar kaydetmeyi zorunlu tutuyor, cok sinir bozucu, bence usenmeyin her seferinde girin kart bilgilerinizi ama sanirim getir, trendyol falan illa ki masterpass'e kaydediyor. hatta trendyol o kadar cakal ki, siparisini bitirdikten sonra sanki sip bitmemis gibi kartini kaydediyor, garip bir uyari ekrani cikiyor, hic kartini kaydettigini anlamiyorsun
0
exlibris
(16.04.21)
blatta hiberna'nın dediği gibi girdiğiniz her online platforma kredi kartı bilgilerinizi yazmaktansa masterpass kullanırsanız bilgileriniz daha güvende olur. çünkü kredi kartını yazdığınız web sitesi bu bilgileri şifrelemeden kaydediyor olabilir, kullandığınız cihazda bir keylogger olabilir. kart bilgilerinizi yazarsanız her seferinde güvenlik açığı daha fazla olur. MasterPass'te SMS onayı var. Sizin bilginiz dışında daha önce giriş yapmadığınız bir web sitesinde MasterPass kullanılamaz.

Bu arada Yemeksepeti örneğini vermek doğru değil. Yemeksepeti'nde şifrelenmemiş veriler açığa çıktı. Adresler, telefon numaraları vs. gibi. Şifrelenerek saklanan kredi kartı ve giriş şifreleri açığa çıkmadı. Bunların şifrelerinin kırılması imkansıza yakındır. Üstelik MasterPass gibi siber güvenlik birimi Yemeksepetin'den kat kat daha iyi olan bir şirkette kredi kartı bilgileriniz emin olun güvendedir.
0
himmet dayi
(16.04.21)
masterpass'in arkasında mastercard var ve masterpass'in altyapısı PCI DSS sertifikalı yani yüksek güvenlikli ve sürekli denetimleri yapılıyor. kart bilgileri açık bir şekilde tutulmaz ve tasarlanan akış ve mesajlaşma da oldukça güvenli. ssl altyapısının yanısıra finansal bilgiler ayrıca şifrelenerek iletiliyor. yani oldukça güvenli bir yapı. ancak iyice garantide hissetmek istiyorsanız sanal kartlarınızı eklemenizi tavsiye edebilirim. tüm limitinizi riske etmemiş olursunuz.
0
surprise
(17.04.21)
(9)

Ev hediyesi

Olric
kuzenime ev hediyesi almak istiyorum ama bütçem biraz düşük. şu üç üründen ikisini seçeyim dedim ama emin olamadım. bu bantta başka fikri olan var mıdır? erkek ve tek yaşıyor.https://www.trendyol.com/beige/beyaz-hermes-socrates-2-li-heykel-bust-p-62826866?boutiqueId=61&merchantId=353662https://www.t
kuzenime ev hediyesi almak istiyorum ama bütçem biraz düşük. şu üç üründen ikisini seçeyim dedim ama emin olamadım. bu bantta başka fikri olan var mıdır? erkek ve tek yaşıyor.

www.trendyol.com
www.trendyol.com
www.trendyol.com
0
Olric
(16.04.21)
bardak altlıkları veya meşrubat bardağı olabilir.

ama bence küçük bir kaktüs / sükülent alıp hoş bir saksıya dikip hediye edebilirsiniz, daha güzel olur sanki.
0
gmzo
(16.04.21)
Kuzen felsefeci ve Sokrates'e falan özellikle düşkün değilse o büstleri almayın bence.
0
kobuzchu kiz
(16.04.21)
@gmzo teşekkürler, evde çok bitkim var ayrıca onu da yapabilirim maliyetsiz bir şekilde :)
0
🌸Olric
(16.04.21)
@olrica harika öyleyse, sizin emeğiniz de olacağı için 20-30 liraya alacağınız herhangi bir şeyden daha kıymetli bence. ben sık sık bitkilerimden bu şekilde hediye üretip veriyorum arkadaşlarıma, çok seviniyorlar :)
0
gmzo
(16.04.21)
Bardaklar (3. link) güzel. Bardak hediye almayı seviyorum ya, hem işe yarıyor hem de kullandıkça hatırlıyorsun vereni. Güzel hediye genel olarak.
0
plutongezegendegilmi
(16.04.21)
50 lira civarında alternatif önerilerle geldim:
www.pasabahcemagazalari.com
www.pasabahcemagazalari.com
www.pasabahcemagazalari.com

Ayrıca Paşabahçe'de Lügat 365 ürünlerine bir bakın, oradan bütçeye göre 1-2 parça birleştirebilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(16.04.21)
Hangi takımlıysa o takımın kupa bardağını da alabilirsiniz. Mesela Fenerbahçeli ise Fenerium'dan. 20-30 liraydı.
0
havadakarada
(16.04.21)
tütsü ve tütsülük
0
istanbul kanatlarimin altinda
(16.04.21)
1.deki çok şık fiyat performans bence
0
esinikaybetmiscorap.
(16.04.21)
(4)

Smoothie, milkshake vs. için blender tavsiyesi

king lizard
Smoothie, milkshake vs. için blender tavsiyesiniz varsa çok makbule geçer. Normalde tek kişiyim, maksimum bir iki kişilik yaparım genelde.Hepsiburada'da çok ucuza da var 8-10 bin liraya da. O kadar ekstrem fiyatlara çıkmam ama iyi bir ürün almak için eğer gerekliyse bin-iki bin liraya çıkabilirim.Te
Smoothie, milkshake vs. için blender tavsiyesiniz varsa çok makbule geçer. Normalde tek kişiyim, maksimum bir iki kişilik yaparım genelde.

Hepsiburada'da çok ucuza da var 8-10 bin liraya da. O kadar ekstrem fiyatlara çıkmam ama iyi bir ürün almak için eğer gerekliyse bin-iki bin liraya çıkabilirim.

Teşekkürler
0
king lizard
(16.04.21)
tek kişiysen mix&go bence yeterli olur. Ben gayet memnunum.
0
aynenbencede
(16.04.21)
Vestel mix&go kullanıyorum, buz kırmada başarılı, gayet güzel milkshake smoothie yapıyor.
0
kobuzchu kiz
(16.04.21)
ty.gl

sunda gozum var ne zamandir ama smoothie makinesi olmasa da gayet iyi smoothie yapabilen bir rondom var o nedenle almiyorum. eger o olmasaydi mutlaka bunu alirdim:) baharat ve kahve ogutucusu de var bunda.

bu arada benim rondom da bu, yazayim onu da dedim:

ty.gl
0
in vino veritas
(16.04.21)
www.amazon.com.tr

ben bunu kullanıyorum.. bu gibi ürünlerde pratiklik en önemli detay.. bıçakların olduğu kapağı takıyorsun çalıştırıyorsun sonra da delikli kapağı takıyorsun içmeye başlıyorsun.. sadece bir plastik bardak iki kapak kirlenmiş oluyor..
0
strobist
(16.04.21)
(2)

son dönemde schengen almış biri var mı?

83746428
sb.giriş sweeden ve en çok kalınacak ülke.vize türü: turistik
sb.

giriş sweeden ve en çok kalınacak ülke.

vize türü: turistik
0
83746428
(15.04.21)
polisen.se

As a general rule, foreigners travelling to Sweden from a non-EEA* country will be denied entry and rejected.

Şu sıralar yukarıdaki sayfada belirtilenler arasında bir nedeniniz yoksa İsveç'e vize almanız mümkün gözükmüyor.
0
kobuzchu kiz
(15.04.21)
hicbir ab ulkesine turistik olarak giremezsiniz su an.
0
buenosdias
(15.04.21)
(11)

Çok kitap okumak ve eskileri unutmak

trablon
Çok da süper bir şey değil gibime geliyor süper zeka da yapmıyor insanı.2 binin üzerinde kitap-web roman-manga-manhua-american comcics'ler okudum ama ne bileyim.(genellikle ingilizce okuyorum türkçe istediğim içeriklerin paralı ve az sayıda olmasından dolayı)beynimizin bir yerinde kalıyorlar mıdır?B
Çok da süper bir şey değil gibime geliyor süper zeka da yapmıyor insanı.2 binin üzerinde kitap-web roman-manga-manhua-american comcics'ler okudum ama ne bileyim.(genellikle ingilizce okuyorum türkçe istediğim içeriklerin paralı ve az sayıda olmasından dolayı)

beynimizin bir yerinde kalıyorlar mıdır?

Belki nitelikli içerik çok okusan desen onlar da sayının artması ile unutulacak.

Sorun insan beyninin sınırlılığı mı ya da ne bileyim süper zeki değilim de ondan mıdır.

Çok kitap okumak hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
trablon
(15.04.21)
Unutmuyorsun, sadece yenilere yer açmak için arşivliyorsun dosyalıyorsun arka plana atıyorsun. O kitapla ilgili birkaç detay görünce tekrar hatırlıyorsun.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.04.21)
sanmıyorum geçen 1984 romanı ile ilgili bir konu gördüm mesela ben o kitabı 10 yıl önce okumuştum.Hatırlamaya çalıştım fahrenheit diye bir romanla karıştırdım zihnimde acaba hangisiydi diye zaten yazar isimlerini hiç hatırlamıyorum:)
0
🌸trablon
(15.04.21)
Okurken keyif alıyorsan gerisi önemli değil.
0
epistemic_regress
(15.04.21)
Evet okurken keyif alıyorum hatta bir şey daha söyleyim mesela sürekli ingilizce içerik okuyorum yıllardır ve bazı kelimeleri translate ile türkçeye çeviriyorum ama hala anlamını hatırlamadığım ingilizce kelimeler çıkıyor roman okurken.

Bazıları ise anlamını bildiğim ama sonra unuttuğum kelimeler oluyor.Web sayfasından translate eklentisi ile seçip direk kelime çıkıyor rahat oluyor ama mesela pdf lerde tekrar kelimeyi seçip web sayfasına geçmem gerekiyor anlamı için ve zaman kaybı oluyor baya.

Belki de bende sorun vardır yıllardır ingilizce okumama rağmen her gördüğüm ingilizce kelimenin anlamını hala program olmadan anlayamıyorum.
0
🌸trablon
(15.04.21)
demek istediğim sanki sınırlı bir kapasitemiz var ve onu geliştiremiyoruz.Biraz sinirimi bozuyor bu durum.
0
🌸trablon
(15.04.21)
Ben İngilizceden kitap çeviriyorum ve çevirileri düzeltiyorum, hâlâ sık sık sözlüğe bakma gereği duyuyorum. Sözcük hatırlamamanız çok normal.

Okuduğunuz kitapların (özellikle kurgu olanların) zaten hafızanızda o kadar yer etmesi gerekmiyor. Hatırlamayı sağlamak için her kitap hakkında kısa kısa notlar alabilirsiniz mesela. Kağıda yazıp ilgili kitabın arasında saklayabilirsiniz, defter tutabilirsiniz, ben sırf bu nedenle yıllarca blog yazdım, artık üşendiğimden pek yazmıyorum.
0
kobuzchu kiz
(15.04.21)
Her okuduğun kitap ufkunu biraz daha genişletir, olaylara daha bir geniş perspektiften bakarsın. Kitabın içeriği değil, sana ne kattığı önemli.
0
Mirket
(15.04.21)
Kitaplarda okuduklarımızı unutuyorsak hâlâ neden okumalıyız?:

t24.com.tr
0
kojonotsuki
(15.04.21)
insanın zekasını değil de karakterini geliştiren bir şey olduğunu düşünüyorum çok kitap okumanın. yoksa hepsinin özetini yapar geçerdik ilkokulda ödev olarak okutulan kitaplar gibi.
0
amelie poulain
(15.04.21)
bence kitaplar koku gibi. kalmıyor ama bir şeylerin üstüne siniyor kalıyor. biz de bu kokuların toplamıyız. anılar, travmalar, kitaplar.. ortaokulda okuduğum birkaç kitabın kokusu hala üstümdedir. olduğum insan hala taşır onları mesela.
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(15.04.21)
Cemal Tunçdemirin K24 yazısını atmaya gelmiştim atılmış...

Okuduklarımız bizi bilmesek de değiştiriyor. Ayrıca okuduğumuz süre zarfında da mutlu ediyor. O yüzden unutsak da dert değil. Okumak iyidir.
0
eatpraylaw
(15.04.21)
(8)

yeni bölümlerini iple çektiğiniz diziler nelerdi?

buenosdias
yerli olur yabancı olur. fakat romantik veya ağlamalı, bağırmalı dram dolu diziler olmaz.
yerli olur yabancı olur.

fakat romantik veya ağlamalı, bağırmalı dram dolu diziler olmaz.
0
buenosdias
(14.04.21)
hicbir diziyi beklemedim lost'u bekledigim kadar
0
in vino veritas
(14.04.21)
Dexter. Pazartesi günlerine saat sayıyordum.
0
suicides underground
(14.04.21)
lost+1
behzat ç.
0
rakicandir
(14.04.21)
Doctor Who. Clara gelene kadar, Clara'dan sonra meh diye diye izledim -_-
0
kobuzchu kiz
(14.04.21)
geçmiş zaman ekine takılmadan buraya hala yeni bölümlerini beklediğim bir it's always sunny in philadelphia bırakıyorum.
0
south park in kapusonlu uyesi
(14.04.21)
Lost, got,the missing,ezel.
0
a summer day
(14.04.21)
game of thrones için sabah 4-5 gibi kalkar izlerdim canlı yayında. person of interest'i de 24 saat içinde izledim. rick and morty ve black mirror'u da yakinen takip ettim
0
avatar is back
(14.04.21)
lost, homeland, behzat Ç, got, the following, bridgerton, unortodox, anne with a,
the handmade's tale, biraz daha düşünsem sanki bir iki tane daha ekleyecek gibiyim :)
0
omonia
(14.04.21)
(2)

instagram ramadan storyleri

patronaj1
Selamlar. Bu sabah itibariyle instagram’ıma şeriat geldi.Herkes görmüştür, bir etiketi hep en önde gösteriyor instagram. Alakası alakasız milyon story var.Acaba herkese otomatik bir etiket mi takip ettiriyor diye düşündüm baktım ama öyle değil.Bunu engellemenin bir yolunu bilen var mı?Orada karşıma
Selamlar. Bu sabah itibariyle instagram’ıma şeriat geldi.
Herkes görmüştür, bir etiketi hep en önde gösteriyor instagram. Alakası alakasız milyon story var.
Acaba herkese otomatik bir etiket mi takip ettiriyor diye düşündüm baktım ama öyle değil.
Bunu engellemenin bir yolunu bilen var mı?
Orada karşıma çıkanları tek tek unfollow etmek maalesef bir çözüm değil.
0
patronaj1
(13.04.21)
Yukarıda o ramazan hikayesine uzunca dokunun, mute etme seçeneği çıkıyor. Az önce yaptım aynısını.

Hikayesinde ramazan temalı sticker kullananlar orada çıkıyor.
0
kobuzchu kiz
(13.04.21)
sanırım olay şu:
tech.hindustantimes.com

ben de bi "bu nedir yahu" demiştim görünce. ramazan özel stickerları yapmışlar, takip ettiğin kişilerden, o stickerları kullanıp story atan herkesin storylerini bir yere toplamışlar. bende kayboldu bu arada, şimdi baktım yok. her gün geri gelecek mi bilemedim. şimdi bu fasiliteyi kullanıp görünürlük kasanlar olacaktır kesin, herhalde yeniden görünecek.

ramazana böyle bir festive event vurgusu yapılıyor globalde, bugün bbc haberinde bile şöyle bi tanımlama yazmışlardı, garipsedim "ramadan, a festival that involves a month of prayer and festing". biraz hristiyan adetleri gibi easter, christmas havasına soktular herhalde bu işi globalde, onun yansımalarını görüyoruz diye düşünüyorum.
0
nimberjack
(13.04.21)
(13)

Beceriksiz biri en basit ve sağlıklı ne yiyebilir

Vse budet horosho
Merhaba. Ben yalnız yaşayan, klasik iş çıkışı ya da eve gelince paket söyleyen biriyim. Hareket ettiğim bi işim olmasına rağmen, genel olarak zayıf ama göbek iri vücut yapım nedeniyle diyetisyene gittim. Karbonhidratı azaltacağım. Liste verdi ama fantastik bi liste. Yakınımda o ürünleri bulacağım ma
Merhaba. Ben yalnız yaşayan, klasik iş çıkışı ya da eve gelince paket söyleyen biriyim. Hareket ettiğim bi işim olmasına rağmen, genel olarak zayıf ama göbek iri vücut yapım nedeniyle diyetisyene gittim. Karbonhidratı azaltacağım. Liste verdi ama fantastik bi liste. Yakınımda o ürünleri bulacağım market bile yok.

Siz tavsiye verseniz? Hiç mutfak tecrübem yok desem yeridir. Ne yapabilirim?
0
Vse budet horosho
(13.04.21)
bence fırın yemekleri en kolayı. bir fırın tepsisine istediğin sebzeyi ve eti dizip üstüne zeytinyağı gezdirip fırına atabilirsin. balık, tavuk, et, kıyma..hepsi olur.

bu kolay ama ben buna bile üşeniyorum. o yüzden akşam yemeği yemiyorum. hem de akşam yemeyin diyorlar. çoğunlukla akşamları fındık fıstık kuru incir ceviz vb. yiyorum. hem yemekle uğraşmamış hem de akşam akşam midemi doldurmamış oluyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(13.04.21)
Tavuk göğsü haşlayabilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(13.04.21)
Bulunabilir ürünler yazan bir diyetisyene gidin. Avakado mango nedir.
0
baal
(13.04.21)
Tavuk göğsü: baharatlayip teflonda izgara ya da firinda.
Haslayan da var ama ben firinda seviyorum; brokoli, havuc vs gibi sebzeleri dogranmis halde koyup üstüne kekik vs baharat ve zeytin yağı.
Sonuçta az kalorili, karbonhidratı az yemek ve bunlari toplu yapip kaba koyarsaniz 3 günlük yemek çıkar, isitip yersiniz.
0
logisticsmanager
(13.04.21)
@baal, avakado olsa yine iyi. yaban mersini, glutensiz ekmek falan diyor. Yaban mersini macro center'da bile olmuyor bazen :)
0
🌸Vse budet horosho
(13.04.21)
Çölyak hastası değilseniz ya da gluten hassasiyetiniz yoksa gerçekten başka bir diyetistene gidin. Karbonhidratı azaltmak için glutensiz ekmek önermek saçmalık.
0
kobuzchu kiz
(13.04.21)
Sağlıklı bir diyet uygulayabilmek için en azından minimal bir mutfak bilgisine sahip olmalısınız. Çok zor bir şey değil. Mesela tavuk göğsünü haşlama düşüncesi pişirmeden daha kolay gelebilir ama tadının çok kötü olacağını tahmin ediyorum. Onun yerine azıcık bir baharat ve zeytinyağı ile tavada pişirebilirsiniz. Brokoli, havuç gibi sebzeleri haşlayabilir ya da çiğ olarak tüketebilirsiniz. Havucu, kırmızı lahanayı rendeleyerek mesela salata yapabilirsiniz. Sadece kol gücü gerektiren bir eylem. Çeşitli çiğ sebze ve otları doğrayıp mesela haşlanmış nohut, fasulye, mercimek gibi şeylerle karıştırıp üzerine biraz da zeytinyağı ve baharat ekleyerek güzel salatalar oluşturmanız mümkün. Nohut gibi sert baklagilleri pişirirken püf noktası içine biraz karbonat eklemek. Aksi takdirde zor pişebiliyor.

Tavuğa alternatif mesela biftek ya da dilimlenmiş somon alabilirsiniz, aynı şekilde pişirmeniz mümkün. Sadece kırmızı et içi pembe yenebilirken tavuk yenemiyor, böyle şeyleri aklınızda tutmalısınız.
0
isabella was a ginger
(14.04.21)
Çok uğraşmak istemediğim ama güzel şeyler yemek istediğim zaman yaptığım bir yemek var:

İki tencere lazım. Birine zeytinyağı koyup üstüne kuşbaşı sebze (patates, havuç, kabak, bezelye vs.) doğruyorum. Tuz döküyorum, kapağını kapatıp orta-kısık açıyorum.

İkinci tencereye tavuk göğsü koyuyorum (bunu kasaplardan kuşbaşı kesilmiş şekilde alabiliyorsunuz). Üzerini dolduracak kadar yoğurtlu su karışımı ekliyorum. Yine kapağını kapatıp orta-kısık açıyorum.

İkisinin de pişme süresi 15 dakika. Hazırlama süresi de o kadar. Totalde 30 dakikada yemek hazır oluyor. Besin değerleri de dengeli. Daha az karbonhidrat isterseniz sebzeyi patates yerine patlıcanla falan da yapabilirsiniz. Fazla yaparsanız ertesi gün de yeniyor.
0
plutongezegendegilmi
(14.04.21)
Diyet sürdürebilir olmalı. Sağlıklı beslenme alışkanlığı edinip sonrasında da devam ettirebilmeniz gerekli. Farkı diyetisyene gidin. Bu diyetisyen ile hedefinize ulaşsanız da orada kalmayacaksınız. Zor tariflerle, zor bulunan yemeklerle olmaz.

Ben aylık köfte, soslu tavuk, soslu somon hazırlayıp buzluğa atıyorum. Sonrası çok pratik oluyor. Sebzeleri iki yemeklik pişiyorum.
0
jazzabel
(14.04.21)
yaban mersini, glutensiz ekmek falan nedir ya allasen, böyle diyet mi olur? diyet ulaşılabilir ve pratik olmazsa eğer uygulanmaz asla. bunu bizden önce gittiğin diyetisyenin bilmesi gerekirdi ama neyse.

donmuş sebze alıp zeytinyağlı yap hafta sonu koca bir tencere. fasulye, bamya, barbunya vs. aşırı pratik, ısıtmana bile gerek yok, doyurucu ve besleyici. ben bazı sebzeleri de soteliyorum tavukla ya da tek başına: lahana, brüksel lahanası, havuç, kabak vs. o da çok pratik ve doyurucu oluyor.
0
knight of cydonia
(14.04.21)
diyetin surdurulebilir ve pratik olmasi gerektigi konusunda diger cevaplarla hemfikirim. yalniz ornegin hepsiburada'nin market kismindan tazemasa'dan filan siparis verilebiliyor, ertesi gune teslim yapiyorlar genelde. eger maddi acidan sıkıntı yaratmiyorsa ve tek problem bulunabilirlikse oraya da bir bakin bence. sonraki gidisinizde diyetisyene urunlerin bulunabilir ve hazirlanmasinin pratik olmasini istediginizi iletebilirsiniz. zaten size verdigi listeyi bunu yap diye verdiginde bu bu urunleri bulamam deseydiniz degistirirdi alternatifleriyle bence. elinizde hazir bir liste varken kendi kafaniza gore hareket etmeyin derim ben. iletisiminiz varsa diyetisyene de bulamadiginiz urunleri sorup alternatiflerini ogrenip o sekilde de devam edebilirsiniz diyetinize. yani ben olsam oyle yapardim.
0
in vino veritas
(14.04.21)
bol bol salata malzemesi alın.

yanına güvendiğiniz bir kasaptan köfte alın, tavuk göğsü alın, ton balığı alın. her akşam salata + köfte yesem sıkılmam.
0
co2s2
(14.04.21)
A101'e gidip bir tane kivi marka buharlı pişirici al.
Metro markete gidip donmuş fleto balık, donmuş bezelye, donmuş brokoli, donmuş karnabahar, donmuş havuç al.
Donmamış patates, soğan, sarımsak ve tuz da koy.
Hepsini makul miktarda karıştır. Kalanını buzluğa koy.
30-40 dakikada pişsin.
Ye.

Metro marketten 25 tanesi 75 liradan donmuş enginar al.
Buharlı pişiricide her gün bi tanesini 15 dakika pişir. Tabağa alıp üzerine tuz, biber, zeytinyağı, sirke.
Parçala, karıştır.
Ye.

Bir fırın poşetine iki tane kemiksiz tavuk butu koy.
Kafana göre parçalanmış patates, soğan koy.
Pulbiber, tuz, kekik, seversen kimyon.
Karıştır.
Isınık fırında 180 derece.
40 dakika.
Parmaklarını yememeye gayret et.
0
Mirket
(14.04.21)
(8)

Yeşilköy Pandemi Hastanesine Yakın Oturan

makarnacanavari
Var mı?Küçük bir şey rica edeceğim.Annemi bugün yatırdık. Biz de evde karantinadayız. Pozitif bir şekilde. Çıkamıyoruz.Üşüyormuş ve hastaneden üstüne örtecek, ısıtacak bir şey temin edemiyormuş.Kaldığı blok güvenliğine teslim edilmek üzere battaniye götürme şansınız var mı?Ben battaniye ücretini eft
Var mı?

Küçük bir şey rica edeceğim.

Annemi bugün yatırdık. Biz de evde karantinadayız. Pozitif bir şekilde. Çıkamıyoruz.

Üşüyormuş ve hastaneden üstüne örtecek, ısıtacak bir şey temin edemiyormuş.

Kaldığı blok güvenliğine teslim edilmek üzere battaniye götürme şansınız var mı?

Ben battaniye ücretini eft yapacağım.

Evden çıkamadığımız için maalesef bu konuda şuan elimizden bir şey gelmiyor.

Aklıma gelen tek çözüm bu oldu.
Çözüm önerebilecek varsa da süper olur.

Teşekkürler
0
makarnacanavari
(13.04.21)
İstanbul’da yaşamadığım için elimden bir şey gelmiyor bir şey yapabilmeyi çok isterdim. Şöyle yapsanız olur mu? Muhitinizi. Taksi durağına rica etseniz götürüp teslim etseler? Bir komşunuz verse battaniye? Nasıl olur? Aklıma gelen çözüm önerisi bu oldu.
0
suicides underground
(13.04.21)
Taksicilere güvenemiyorum maalesef :) teşekkür ettim. Hallediyoruz sanırım. Sağolun tekrardan.
0
🌸makarnacanavari
(13.04.21)
Çok geçmiş olsun umarım yakın zamanda hepiniz sağlığınıza kavuşursunuz.
0
suicides underground
(13.04.21)
Halledebildiniz mi acaba? Banabi kurye gibi bir şeyle gönderemez misiniz diye düşündüm.
0
kobuzchu kiz
(13.04.21)
halledip etmediginizi belirtin lutfen
0
boyle buyurdum
(14.04.21)
Yesilkoy'un taksi duraklari guvenilirdir, mesela cinar taksi ya da site taksi. Bir taksi cagirip arkadasa battaniye teslim edersiniz, bahsisi de dolgun verirsiniz goturur hastaneye teslim eder.
0
cooperr
(14.04.21)
merhaba, eğer çözemediyseniz bu akşam iş çıkışı saat 17:30 gibi uğrayıp battaniye bırakabilirim.
0
reanarchy
(14.04.21)
Merhaba uyuyakalmışım. Hallettik biz çok teşekkürler
0
🌸makarnacanavari
(14.04.21)
(4)

çalışırken müzik dinlemek

denizzz
normalde yaptığım bir şey değildi bu, dikkatim dağılırdı ama yakın zamanda bazı müziklerle hiç dikkatim dağılmadan bir şeyler okuyup yazabildiğimi fark ettim. sizin çalışırken tercih ettiğiniz bir tür, online radyo vb var mı?
normalde yaptığım bir şey değildi bu, dikkatim dağılırdı ama yakın zamanda bazı müziklerle hiç dikkatim dağılmadan bir şeyler okuyup yazabildiğimi fark ettim. sizin çalışırken tercih ettiğiniz bir tür, online radyo vb var mı?
0
denizzz
(13.04.21)
Çok farklı uçlarda müziklerle çalışabiliyorum ben. Bir kere Spotify'ın study, focus falan gibi listeleriyle asla çalışamıyorum. Hep dinlediğim 70'ler-2000'ler arası rock albümleriyle de genellikle çalışamıyorum, bazen çalışabiliyorum.

Klasik müzikle (Rimsky-Korsakov gibi) ve film müziği, soundtrack albümleriyle (özellikle fantastik-epik filmler) çalışabiliyorum.
Bir de bazı pop listeleriyle çok güzel çalışılıyor (Madonna, RuPaul'un bazı şarkıları, Britney Spears, Spice Girls, Paula Abdul falan... bence de saçma ama Sissy That Walk'la güzel çalışıyorum ahaha.)
0
kobuzchu kiz
(13.04.21)
study bilmemne playlistleri konusunda kobuzchu kiz'a katılıyorum.

valla ben çalışmaya başladığımdan beri 2000'ler türkçe pop/rock döngüsünden çıkamaz oldum. hem sevdiğim şarkılar oluyor ama bir yandan da kendimi müziğin güzelliğine kaptırıp işten güçten olmayacağım şekilde arkada çalıyor. benim bilgisayarda açık olduğu için başkalarının daha dandik müzikler açması ihtimalini ortadan kaldırıyor. ayrıca kimse de rahatsız olmuyor herkesin zayıf karnı olduğu için :)
0
amugochi
(13.04.21)
study -focus -work vs gibi playlist'lere diğer arkadaşlar gibi karşı değilim, tercih meselesidir. çalışabiliyorum. benim önerilerim şu şekilde:

- mümkünse enstrümantal olsun. vokalli, sözlü bir şey olduğunda insan eşlik ediyor birden.
- mümkünse iyi bildiğiniz müzikler olsun, kafanızı meşgul etmesin. hatta mümkünse bu müzikleri sadece çalışırken dinleyin, koşullu şartlanma olur:D
0
co2s2
(13.04.21)
Genel arşivimi dinlerim ben. Hiç bir tarz bana engel olmaz. Ama nts radio’yu da öneririm.
0
eksisozlukokuryazari
(13.04.21)
(11)

Gelecek kaygisi

gustavodias
Merhaba sözlük. Tavsiyelerinize, tecrübelerinize ihtiyacım var. Kısaca kendimi tanıtayım. odtü maden müh. 2.sınıf öğrencisiyim. Bu bölümü yazarken eşeklikle beraber doğru düzgün bir araştırma yapmadan yazdım. İte kaka 2.sınıfa geldim ancak sorun şu ki ben bu mesleği hiçbir şekilde yapmak istemiyorum
Merhaba sözlük. Tavsiyelerinize, tecrübelerinize ihtiyacım var. Kısaca kendimi tanıtayım. odtü maden müh. 2.sınıf öğrencisiyim. Bu bölümü yazarken eşeklikle beraber doğru düzgün bir araştırma yapmadan yazdım. İte kaka 2.sınıfa geldim ancak sorun şu ki ben bu mesleği hiçbir şekilde yapmak istemiyorum. Bir an önce aileme katkıda bulunmak ve onlara yük olmamak için yazmıştım. Şu an 20 yaşındayım ve geriye dönmeye cesaretim yok. Derslerine hiçbir şekilde ilgi duymuyorum evet yüksek notla geçiyorum ancak bir şey öğrendiğimi hissetmiyorum ki çoğu 1 hafta sonra unutuluyor. Ekonomik olarak ailemi bir an önce rahatlatmak için attığım bu adım beni kör etti. Hiçbir şekilde geleceğe bakamıyorum. Hocalar bir kere bile "bu meslek şöyledir, şunları yaparak kendinizi geliştirebilirsiniz" tarzı yol gösterici tavır takınmıyor. Kendi çabamla ne ne değildir diye araştırma yapayım diyorum( Facebook gruplarına yazdım) "keşke yazmasaydın" tarzı dönüşler alıyorum. Mutlu olma, aile kurma gibi kavramlar bana o kadar uzak geliyor ki ( Erzincan'ın dağında kimi bulacağım?) Ne yapacağımı bilmiyorum. Biraz içimi dökmek biraz da tavsiye almak için yazdım. Lütfen kendinize iyi bakın
0
gustavodias
(13.04.21)
Tekrar sınava girip farklı bir mühendislik kazanırsan şimdiye kadar aldığın derslerin çoğunu saydırabilirsin, böylece 2 dönem kaybedersin en fazla. Tabi mühendisliğe ilgi duyuyorsan ve başka bir mühendislik istiyorsan. Bu sene geçti herhalde sınav için ama böyle bir şey düşünürsen seneye bir yandan hangi bölümü istiyorsan ondan ders alabilirsin seçmeli fln. Bölümü bırakmaya kararlıysan kendi bölüm derslerin yerine daha çok seçmeli alırsın mesela.
0
pati
(13.04.21)
Odtü mezunu olacaksın illa mezun olduğun işi yapman gerekmez satınalma, denetmen, isg uzmanı vs baska şeylerle destekleyerek muhendislik diplomani kullanarak baska isler yapabilirsin belki. Sektörü bilmedigim için net ornek veremedim ama ülkede cogunluk mezun oldugu isi yapmiyor zaten.
0
instant crush
(13.04.21)
1- pati + 1
2- hayat çok uzun. 5 sene sonra çok farklı bir durumda ve kafada olacaksın. 10 sene sonra başka bir insan olacaksın. hiçbir şey bitmiş değil.
3- hayatın erzincan'da geçmek zorunda değil.
4- mutlu olma aile kurma gibi şeyler x ile y ile değil içinde olduğun anın problemlerini adım adım çözerek olur. belli ki mühendis kafasındasın. the martian'ı izle ve sonunda söylediği şeyleri hazmet.
5- anladığım kadarıyla erkeksin. hayat sana hiçbir şeyi tepside sunmayacak. sen adım adım çabalayarak şans/analitik zeka/azim gibi şeylerden yararlanarak elde edeceksin her şeyi. bu yüzden tattıkların inanılmaz lezzetli olacak. 35 yaşına geldiğinde eksiduyuruyu falan belki unutmuş olacaksın ama aklından şu çıkmasın: çabaladıkça hayat da sana doğru adım atıyor. hayat bazen para bazen mevki bazen keyif bazen kadın oluyor bu bağlamda. sen ne istediğini bul ve ona doğru yürü yeterki, geri kalan her şey senle yürümeye başlayacak.
6- bu bölümden de başka bölümden de mezun olsan bir meslek ve iş sahibi olacaksın. ailene bakarken onlara karşı resentful olma. türkçe'sini bilemedim. iyi bir şey yapayım derken hayatını zehirlersin.
7- ne istediğini otur kağıda dök. ne yapmak ne olmak istiyorsun? bunu belirle. sonra da bunu yapmak için aklına gelecek her adımı at. tekrar sınava girmek, ilgili konuda bursları araştırmak, ailenle konuşmak, hem çalışıp hem okumak. herşey. facebook gruplarını okuyan değil de tavsiye verip yardımcı olan adam olmayı hedefle.
0
twelfth
(13.04.21)
Bir bölümü beşinci senesinde bırakıp başka bir bölüm okumuş ve şu an her iki bölümle de tamamen alakasız bir alanda çalışan biri olarak yorum yapmaya geldim.

Maden mühendisliği okumak istemiyorsunuz, ok. Peki ne okumak istiyorsunuz? Bir hedefiniz yok ve başka bir bölüme geçtiğinizde "ee ben bunu da istemiyormuşum" deyip mutsuz olma olasılığınız çok yüksek gibi gözüküyor buradan bakınca. Bir hedefiniz varsa pati +1 diyeceğim. Okumak istediğiniz bölümün derslerini inceleyin, en az kayıpla nasıl oraya geçebilirsiniz onu araştırın ve yapın.

Bir hedefiniz yoksa, dersleri de yüksek notlarla geçebiliyorsanız kırın kıçınızı, bölümünüzü bitirin. Maden mühendisi olarak illa Erzincan'ın dağında çalışmanız gerekmiyor. İlla maden mühendisliği yapmanız da gerekmiyor. Geleceğe o kadar karamsar bakmayın çünkü her ne yaşayacağınızı varsayıyorsanız onları yaşamayacaksınız. Gerçekten çok gençsiniz, okul bitene kadar daha neler neler değişecek. Öğrenciliğinizi iyi değerlendirin, sosyalleşin, kulüplere katılın, güzel yerlerde staj yapın, mesleğinizi yapan insanlarla tanışın, hayallerinizdeki meslekleri yapan insanlarla tanışın, nasıl bir yerde çalışmak ve ne iş yapmak istediğinizi düşünün, (pandemi biter de hayat normale dönerse) Ankara'nın imkânlarından faydalanın. Meslek fuarlarına gidin, tiyatroya gidin, CSO konserine gidin, gönüllü olabileceğiniz STK'ler bulun, derslerinden başka bir şey bilmeyen bir yeni mezun olmayın. Gerisi kendiliğinden gelir :)
0
kobuzchu kiz
(13.04.21)
Yorum yapan/yapacak herkese minnetlerimi sunuyorum. Etrafımda pek yol gösteren insanlar olmadığı için genelde bodoslama bir işe girip yonta yonta çıkıyorum kendimi. O yüzden verdiğiniz tavsiyeler bana altın niteliğinde. Asıl sorunum bir yandan şu ki kimse bana " bak kardeşim bu sektörün iyi yanları da bu " şeklinde konuşmadı. Haliyle fikir aldığım kaynaklara baktığımda da geneli olumsuz bir tablo çiziyordu ve karamsarlığımda bu yüzden
0
🌸gustavodias
(13.04.21)
bildiğim bir alan değil ancak yurt dışında da iş imkanları olan bir bölüm olduğunu duymuştum. güney afrika'da çalışan biriyle karşılaşmıştım. linkedin'da araştırma yapıp ilgili kişilerle tanışıp fikir alabilirsiniz.
0
nzessia
(13.04.21)
odtülü here. linkedin'de benim gördüğüm maden müh'lerinden management gibi değişik alanlarda yüksek yapanlar madende çalışmıyordu, hatta bence güzel yerlerde de çalışıyorlardı. şu sıralarda (2.sınıf önemli bir eşik) değişik alanlarda staj tecrübesi kazanırsanız, özellikle odtü teknokent muazzam bir kaynak bunun için, mezuniyet sonrası madencilikte çalışmak zorunda kalmazsınız.

bir linkedin hesabı edinip dayanışma-odtülüler grubuna katılın. ordan yardım isteyin, staj için olur, yol gösterilmesi için olur vs, 6k mezun var, mutlaka bir şekilde halledilir. ayrıca ist odtü mezunlar derneği'nin mentor-menti programı var. kaydolun, size bir de mentor bulsunlar. önünüzü daha iyi görürsünüz.

ek: şimdi aklıma geldi. yga'da cihan özalevli diye bir odtü mezunu var. muazzam bir girişimin co-founder'larından biri ve odtü maden mezunu. güneş enerjisi üstüne yüksek lisans yapmış, şu an bambaşka bir alanda çalışıyor.. böyle insanlara bakın, çok varlar. maden okuyorsunuz diye madende çalışacaksınız diye bir şey yok. yga'ya da başvurup katılmaya bakın.
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(13.04.21)
Alanı sevmediysen tekrar sınava gir. 24 te mezun olursun. Geç değil. Aileni düşünüyorsan da okurken çalışmayı düşünebilirsin.
0
black mamba
(13.04.21)
merkezi yerleştirme ile yatay geçiş yapabileceğin üniversite ve bölümleri araştırabilirsin.
tekrar sınava gir denmiş ama bu da alternatifi.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(13.04.21)
Maden mühendisliğini bitirdiğinizde satış, pazarlama, yazılım gibi alanlarda çalışmak burada yazıldığı gibi kolay değil.

Sınıfınız ilerledikçe ders içeriklerinden dolayı bölümden uzaklaşacaksınız. Bu alanda Türkiye'deki çalışma imkanları çok kısıtlı ve iş hayatı, okul hayatı gibi ders çalışıp, sınav sorularını çözmek gibi değil.

Şuan en mantıklısı bu yaz merkezi yatay geçiş ile üniversite-bölüm değiştirmeniz. Tekrar sınava girmek vs gereksiz, ve anca seneye sınava girebilirsiniz. 1 yıl kaybınız olur. Puanınız mühendislik ya da sağlık alanındaki bölümlere yetiyor. Eğer biraz olsun sosyal, girişimci yanınız varsa endüstri mühendisliği okuyabilirsiniz çok fazla alanı geniş ve gözde bir meslek. Sağlık alanında ise eczacılık okuyabilirsiniz. Eğer yazılım ile biraz alakanız varsa bilgisayar mühendisliği okuyabilirsiniz. Ogrenci kariyeri sayfası var, öğrenciler için çok güzel paylaşımlar yapıp etkinlik düzenliyorlar. Bölüm ve meslek tanıtımları için çok uygun.
0
Evinizinkedisi
(13.04.21)
tavsiyeleriniz için çok teşekkür ediyorum
0
🌸gustavodias
(14.04.21)
(8)

kullanılmayan giysileri nereye verebilirim?

knight of cydonia
şişli'de oturuyorum. gardırobumu ayıkladım ve iyi durumda olan ancak kullanmayacağım iki orta boy poşet giysi ayıkladım. bunları ihtiyaç sahiplerine en iyi biçimde nasıl ulaştırabilirim, fikri olan var mı? normalde komşuya falan sorulur böyle şeyler ama çevrede kimseyi tanımıyorum. esnafa gidip de p
şişli'de oturuyorum. gardırobumu ayıkladım ve iyi durumda olan ancak kullanmayacağım iki orta boy poşet giysi ayıkladım. bunları ihtiyaç sahiplerine en iyi biçimde nasıl ulaştırabilirim, fikri olan var mı? normalde komşuya falan sorulur böyle şeyler ama çevrede kimseyi tanımıyorum. esnafa gidip de pat diye giysi ihtiyacı olan birilerini tanıyor musunuz diye sormak biraz abes geldi.

giysiler genç erkek, l-xl bandındalar ve genellikle pantolon, gömlek, uzun kollu üst.

eğer mümkünse ihtiyacı olan lgbtqi+ gençlere ulaştırabilirsem çok daha makbule geçer.
0
knight of cydonia
(12.04.21)
muhtarınıza danışmanızı önerebilirim.
0
rakicandir
(12.04.21)
sosyal medyadan lgbti dayanisma hesaplarindan biriyle iletisime gecebilirsin
0
tahtakafa
(12.04.21)
Kıyafet kumbaraları var oraya atıyorum ben.
0
Jux
(13.04.21)
kıyafet kumbarasına atacaktım ben de ama baktım bugün kumbaranın üstünde yazanlara, kumaş geri dönüşümü için kullanılıyormuş o kumbaralar sanırım. giyilebilir durumda giysilerin geri dönüşüme sokulmasını istemiyorum haliyle, o yüzden vazgeçtim atmaktan.
0
🌸knight of cydonia
(13.04.21)
kıyafet kumbaralarının bazıları geri dönüşüm için (şehit aileleri kumbaraları galiba), bazıları da ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için (belediyelerinki öyle galiba).
0
goldenbrown
(13.04.21)
(git: 1402496) Geçen yıl bu soruyu sormuştum, "Ben geçenlerde İstanbul Kadav' ın düzenlediği bir eğitim için Ankara'daki Pembe Hayat derneğindeydim. Ofisin bir odası cezaevlerindeki tutuklu kadın ve LGBTi bireyler göndermek için toplanan kıyafetlerle doluydu." demişlerdi. Pembe Hayat'a bir ulaşabilirsiniz belki.
0
kobuzchu kiz
(13.04.21)
Biz muhtarlığa bırakıyoruz ordan ihtiyaç sahiplerine dağıtılıyor diye biliyorum.
0
amelie poulain
(13.04.21)
ben de şişli'de oturuyorum geçen hafta sokaktaki giysi kumbarasına baya bir şey attım. atmadan önce belediyeyi arayıp sordum; kutulara atılan giysilerin ayrıştırıldığını, kullanılabilir kıyafetlerin ihtiyaç sahiplerine gittiğini, kullanılamaz olanların iplik vs yapılmak üzere tekstil atölyelerine falan verildiğini söylediler.
doğru olduğunu umuyorum...
0
asisamus
(13.04.21)
(14)

Insanlar nasıl bu kadar kolay ateist olabiliyor?

sanguine
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslındaBen yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisil
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslında

Ben yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisilmadi din konusunda, babam ramazan haric alkol kullanırdı, annem kapalı olmasa da namaz kılmaya çalışır dönem dönem. Bense inanç konusunu daha içimde yaşadım hala da öyle. Zamanla ibadet kısmından neredeyse tamamen uzaklaştım, dışarıdan inançsızlık olarak görünse de temelde tembellik tamamen.

Yaratıcı inancım hep oldu hala da var. Durum şu ki özellikle babam öldükten sonra ben aşırı derecede ölümden, ölüm sonrasının belirsizliğinden ve hiçlikten çok korkar oldum. Halbuki babamla aramız daima çok kötüydü. Ama onu özlüyorum, öldükten sonra dünyanın bitmedigini, onun hala yaşadığını görmek istiyorum.

Birkaç ayda bir çok depresif rüyalar görüyorum, ilk zamanlar hep babamın ölümünü tekrar tekrar görürdüm, rüya başında canli olurdu, ben gerçekten yaşıyor hissederdim, rüya sonunda ölürdü ve ilk seferki gibi derinden bunu hissederdim
Neyse ki bu eskisi kadar sık olmuyor. Şimdi kendi ölümümu veya ölüme yaklastigim anları görüyorum. O mutlak yalnızlık, hiçlik, belirsizlik, karanlık beni çok ama çok yoruyor, bazen uyandığımda çok zor kendime geliyorum. Eşyaların, yakinlarimin, ailemin, kedimin yıllar sonra artık olmayacağı anları görüyorum. Kedimden önce öldugumu görüyorum. Çok basit bir şey, mesela çok abartı da gelebilir, bir milyar yıl sonrasını hayal ediyorum.

Ölüm bu kadar ağır, kalıcı bir vakayken, benim açıkçası delirmememin sebebi mutlak iyi bir yaratıcıya inanıyor olmam. Yoksa ben ölüm olayını kaldiramazdim. Her şeyin geçici ve boş olma ihtimali bana çok ağır geliyor. Inancli olduğum icin ihtimal olarak kabul ediyorum elbette. Inandığım dinin gereği gibi yaşamıyor olsam hatta günah kabul edilen davranışları alışkanlık haline getiren bir yaşam tarzım olsa da bu beni inanmaktan alikoymuyor. "Öbür dünya" olarak cennet duslemiyorum bu arada yani ajandamda cennet gibi bir utopyada yaşayabilmek için inançlı olmak yok. Belki reenkarnasyon, belki paralel evren, belki başka bir konsept, ama bir şekilde hayatlarımızın boşa gitmedigi ve ölüm sonrasına aktarilabildigi ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.

Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. Yaratıcının varlığına gölge düşürmuyor benim icin en azından, diğer her şey teferruat gibi geliyor. Çünkü mutlak iyi yaratıcı düşüncesi beni çok rahatlatıyor. Böyle olmasindan memnunum ve değişmeye niyetim yok. Bilim ölüm sonrasina ilişkin yaratici kaynaklı olmayan bir veriye ulaşsa bile. Her türlü bir yaratici olmak zorunda inancındayım.

Merak ettiğim, herhangi bir yaratıcıya inanmayan insanlar bunlari başa çıkılması gereken bir şey olarak görmüyorlar mı? Ya da bakış açınız nasıl?
0
sanguine
(11.04.21)
Armağan Çağlayan’ın programına bir hayat kadını konuk olmuştu. Şöyle bir cümle kuemuştu: Ben hep Allah’a inanıyordum ama ben 9 yaşındayken amcam bana tecavüz ederken Allah neredeydi?

Bir insan böyle ateist olabiliyor işte.

Öte yandan ben babam ölünce kendimi öldürmeye kalkıp akıl hastanelerinde yatarken halam “ Allah sevdiği kulu olduğu için abimi yanına aldı.” Diyip acısını hafifletebiliyor. Sanırım inanç böyle zamanlarda insanın tutunacağı tek dal oluyor. İnanmayınca başa çıkmak çok zor.

Eşim inançlı bir insan. Buranın ahir zaman olduğunu, burada yaşadığımız kötü şeylere karşılık ahirette ödüllendirileceğimize inanıyor. Kötü bir şey yaşadığımızda o “ vardıe bir hayır” diyor. Ben ise küfürler edip saydırıyorum.
0
suicides underground
(11.04.21)
dindar ailede büyüdüm. annem dünya tatlısı iyi bir insandır, babam ise görünüşte modern fakat esasında maalesef bazı konularda fazlasıyla bağnaz biridir. yine de asla şiddet yanlısı bir adam değil. ben buna rağmen niyeyse ışid militanı gibiydim çocukken, çok vahşi ve negatif fikirlerim vardı. 12'nci yaşıma bastığımda beş vakit namaza başlamıştım örneğin. kimsenin benden böyle bir talebi yoktu ama ben çok mutlu ve gururlu hissediyordum.

yanlış olmasın ama sadece üç sene sonra mı ne ateisttim. hiç kolay değildi. doğru bildiğin, inandığın her şeyin yanlış olduğunu düşünmeye başlıyorsun... çok zor. gecelerce ağladığımı hatırlıyorum. aradan geçen yıllarda internette sürtmeye başlamış, üstüne "abiler" ortamlarında bulununca dinden acayip soğumuştum ben. hayatımda din istemiyordum, inancımı sorgulamaya başlamıştım ama "nasıl ya, ulan allah olmasa bu kadar adaletsizlik, ölümden sonrası vs. ne olacak?" diye deliriyordum. çok ciddi bir kriz yaşamıştım kendi içimde. dindar çevrede büyüdüğüm için ayrıca zor olmuştu. o insanların içinde, belli bir kültürle büyümüşsün. tamamen inançsızlık bunlardan da tümüyle kopuş demek, sevdiklerinle bile ister istemez arana bazı konularda mesafe girmesi demek.

zamanla oturdu. ölüm, adaletsizlik gibi konuları aşabilmiş değilim. canımı çok yakıyor ama sonuçta yaratıcıya inanmıyorum işte, ne oluyorsa oluyor, benim yapabileceğim bir şey yok diye düşünüyorum. üzüldüğümle kalıyorum. "ölüm çok zor, bununla baş edebilmek için sonsuzluk hayal edeyim" demenin manası var mı? olduğuna inanmıyorum. "keşke olsa" diyorum bazen ama aklım inanmıyor sonuç olarak.

olmasını istediğim şeyle olduğuna inandığım şey farklı. ben de tabii ki adalet olsun, sevdiklerimizle ikinci bir şans elde edip sonsuza dek mutlu yaşayalım isterim ama öyle bir şey olduğuna inanmıyorum. bu üzüntüyle, mutsuzlukla değişecek bir şey değil. trafik kazasında kolunu kaybeden, bu yüzden çok üzülen birisi kolunun tekrar çıkacağına inanır mı mesela? böyle bir şeyin makul olduğunu düşünür mü? o hesap. "keşke olsa" diye düşünüyorum ama olmayacağını biliyorum, benim için öyle bir ihtimal yok.
0
der meister
(11.04.21)
Ben inançsız biriyim

"Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. "

Demeni anlıyorum, bunlar bana yetiyor çok da sorgulamıyorum deyip böyle bir hayat yaşayabilirsin, bazıları da bunlara takılıp sorguluyor bu yönde bir inanç ya da inançsızlık içinde bir hayat sürüyorlar
0
freebird5406_2
(11.04.21)
inandığımız din kültürümüzle ilgili. ben şöyle düşünüyorum; ormanda doğup büyüseydim islam diye bir şeyin i'sinden haberim olmayacaktı. bana doğal olan inançsızlık gibi geliyor.

dünyada sayısız din var. hangisine inanacağımı bilmiyorum. hepsini öğrenmem mümkün değil ki.

senin için inanmak, bir şeylerle başa çıkma yöntemi olmuş gibi. benim için öyle değil. bunu nasıl aştığıma gelirsek, sanırım bilimle çok haşır neşir olmak gerekiyor. evrende ne kadar ufak bir şey olduğunu fark ettiğinde, insana ve dünyaya dair yüklediğin anlamlar değişmeye başlıyor. ama gerçek bir farkındalıktan bahsediyorum, yoksa lafta herkes farkında evrenin büyüklüğünü :)
0
nathanieltroy
(11.04.21)
> ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.

Üzgünüm ama inancınıza göre tüm bu kötülüğü, adaletsizliği orkestre eden bir yaratıcı var. Mutlak güçlü ve olmuş ve olacak her şeyin kontrolüne sahip ise, burada acı çekenlerin acı çekmesini istiyor. Burada acı çektirenleri, acı çektirmeleri için yaratmış ve kendi yaptırdığı şeyler için sonrasında cezalandıracak.


Çelişkilere takılmamanız da tuhaf geliyor ama sizi sorgulamayacağım konumuz o değil. Agnostiğim ben, başka hiçbir inancı mantığım kabul etmezdi. Elimizde yeterince data yok ama mutlak güçlü ve iyi niyetli bir yaratıcının olmadığını bilecek kadar kanıt var.
0
aguen
(11.04.21)
insanlar bir gün uyanınca ateist olmaya karar vermiyorlar, bir şeyler oluyor etraflarında, bu okuma da olur, sohbetde olur başına gelen kötü bişiyde olur iyi bişiyde olur ama bişiyler olmaktadır.

yani kimse bir gün uyanınca karar vermiyor, herkesin ayrı ayrı kendine ait süreçleri var.

ölüm bu kadar ağır diye başladığın paragraf senin için inanma ihtiyacını oluştururken benim için ise iyiki inançlı biri değilim dedirtiyor. yine herkesin bir olayı kendi içlerinde nasıl yaşadığı da değişiyor. aynı olayı aynı anda yaşayan (diğelim araçta iki kişi var ve kaza yaptılar) biri inançlı olurken diğeri ateizme yönelebiliyor. her ne kadar bu olay ayrım noktası olarak gözükse de kişiler için anlamları farklı.
0
selam
(11.04.21)
geçen yıl covid türkiye'de gündem dahi değilken korkmaya başladım, ciddi ciddi öleceğimi düşünüyordum. 30'a yaklaşıyorum ama çocukluktan beri inancım olmamasına rağmen ilk defa ölümü düşündüğümü farkettim ve gerçekten başa çıkmak çok zor. covid'e kadar sanki ölüm denen şey çok uzak bir gelecekte olacaktı, düşünmeye değer değildi. bir anda ölüm yaklaştığında çok savunmasız hissettim, deliksiz uyumaya alışkınken her gece uyanır oldum.

covid korkum 3-4 ayda geçti ama o zamandan beri yaşlılık ve ölüm fikrini aklımdan çıkaramıyorum. yaşlı birini görünce aşırı üzülüyorum, yaşayacak ortalama kaç yılı kalmış onu düşünüyorum vs. seinfeld'de bir sahne vardı, george 85 yaşında bir adamla konuşuyordu ve "nasıl çıldırmıyorsun ölmekten korkmuyorsun, ben bu yaşımda kafayı yiyorum nasıl bu kadar rahat olabilirsin" falan diyordu, öyle hissediyorum birebir. www.youtube.com

bir inanca sahip olmayı isterdim, her şey daha kolay olurdu ama benim için olanaksız, o yüzden başa çıkmak zorundayım. ilerleme kaydetmeye de başladım aslında. milyarlarca yıllık evrende, dünyada rastgele aşırı evrimleşmiş bir türün üyesiyim, 70-80 yıl yaşayıp öleceğim. doğmadan önce nasılsam, öldükten sonra da öyle olacağım. fazla kurcalayıp bu 70-80 yılı kendime zehir etmenin anlamı yok. çünkü bu işin bir çözümü yok. çözüm olmadığı için dinler halen bu kadar yaygın. çözüm olmadığı için benim sana önerim boşver, inançsız olmak için zorlama. günlük yaşantıya etki etmeyen, yalnızca ölüm sonrası belirsizlikten kurtaran inanç bana kalırsa faydalı.
0
signore
(11.04.21)
kimse için kolay olduğunu sanmıyorum açıkçası. ama asıl zor olan inkar içinde yaşayıp çocuk yaşta aklımıza yerleştirilmiş korkuların hayatımıza yön vermesine izin vermek. ateist olduğumu anladığım zaman sadece "kaybettiğim" yıllarım için üzülmüştüm.

çok küçük yaşta babamı kaybettim ve onu tekrar görme fikri dilimle söylesem de aklımla ikna olmadım bir şeydi. bir taraftan da dindar ve dini konularda tatlı sert bir şekilde baskı yapan bir ailenin üyesi olmanın getirdiği yerleşmiş ve sorgulanamaz davranış ve inançlar vardı. babamı tekrar göremeyeceğime de kılmadığım namazlar ve örtmediğim başım yüzünden cehennemde yanacağıma da aynı anda inanabiliyordum ve bana göre bu arada kalma durumu çok daha yorucu.

evrimle, fizikle ve tarihle biraz içli dışlı olunca aradığım cevapları buldum ve artık çok huzurluyum.

var oluşumuza bakışım da gözlemci olduğumuz yönünde. sonsuz ve kaotik bir evrenin içindeki inanılmaz küçük canlılar olarak 70-80 yıllık, adeta komik uzunluktaki ömrümüzde, etrafımıza bakıp gördüklerimizle ilgili sorular soracak kadar zeki olmamız bence sürecin anlamlı bir parçası olduğumuz anlamına gelmiyor; sadece şaşkınlıkla, bazen hayranlıkla ve merakla seyrediyoruz.
0
confusedyus
(11.04.21)
dinler için antroposentrik diyebiliriz. yani evrenin merkezinde insanın olduğu görüşüne dayalılar. halbuki evrenin sonsuzluğuna baktığımızda insan denen canlının çok önemsiz bir varlık olduğunu fark ediyoruz. evreni geç, kendi gezegenimizdeki bile diğer tüm canlıları yok sayarak tanrının dünyayı ve evreni insan için yarattığını düşünmek bana mantıksız geliyor. bu meseleye gelene kadar zaten evrim diye bir şey var üstelik. ama siz çelişkileri kafama takmıyorum demişsiniz zaten.

boşluk duygusu, dünyanın geçiciliği için de şunu söyleyebilirim: dünyanın ya da hayatımızın geçici olduğuna inanmak iyi bir şey değil aslında. hem bizim için, hem de toplum için. dünyanın geçici olduğuna inandığın için yaşarken istediğin şeyleri yapmıyorsun, kötülükleri sineye çekiyorsun (öteki tarafta cezalandırılacak nasılsa düşüncesiyle), bir şeyleri düzeltmeye çabalamıyorsun. bu dünyanın tek gerçeklik olduğunu kavradığında ise kendi anlamını yaratma şansın ortaya çıkıyor. elimizdeki dünyanın tek dünya olduğunu fark edip onu iyiye götürmek için çaba sarfetmek isteyebiliyorsun mesela, böylece de hayatın bir anlam bulmuş oluyor.

elbette inançsız insanlar (ben mesela) ölüm ve boşluk duygusunun etkisiyle zaman zaman depresyona giriyorlar. ben de düşünüyorum ölümü. ama bunun doğanın bir gerçeği olduğunu kabullenmeye çalışıyorum. bu noktada da bir savunma mekanizası, araç olarak kendime yaşama amacı bulmaya çalışıyorum. bunu elinden kaçırdığın an depresyona girme olasılığın yüksek. bazı insanlar ise hiç düşünmüyor, sadece anı yaşıyor, hayattan keyif almaya çalışıyor. ben öyle olamıyorum.
0
isabella was a ginger
(11.04.21)
Ben bu kavramların artık olmadığını kabul ettiğimde çok rahatladım. Ölümle ilgili bir derdim yok. Evrende belli bir zaman aralığında gelip gidecek varlıklarız. Öncesi ve sonrası simsiyah yokluk. Zaten hiçbir şeyin farkında olmayacağım. Benim için ölümden sonra hayat olması daha korkunç. Hiç ölememek demek. Sonsuza kadar yaşamayı asla istemiyorum. Zamanım geldiğinde gitmem lazım.

Adalet konusunda zaten dünyanın adaletli olduğunu düşünmüyorum, adaletli olması gerektiğine inanmıyorum. Bu konuda başa çıkmaya çalıştığım bir nokta olmadı ama sizi anlıyorum. Annemle din konusunda konuşurken, herhangi bir yaratıcı olduğuna inanmazsam, bazı şeyleri yaratıcıya havale edip öbür dünyada çözebileceğime inanmazsam ben deliririm yaşayamam demişti. Biraz da içsel rahatlatma sağlıyor. Bana da dinlere inanmasan da bari karma gibi şeylere inan kafan rahat etsin diyordu ama yok ona da inanamıyorum.
0
jazzabel
(12.04.21)
Aslında çok basit, sen inanmak istiyorsun. Bir yaratıcının olması fikri seni rahatlatıyor. Allahın olmadığı kanıtlansa bu sefer de budaya taparsın muhtemelen. Bu kötü bir şey olmak zorunda değil, insanlığın doğasında olduğunu düşünüyorum ben. Ama sen de söylüyorsun, dinin çelişkili tutumu seni içindeki inanma güdüsünden alıkoymuyor. Anlattığına göre konunun Müslümanlıkla da alakası yok sanırım, ibadet ve kapanma konularına da uzakmışsın zaten. Demek ki inanmaya ihtiyacın var.

Ateistler ise içlerindeki inanma güdüsüyle başa çıkabilmiş insanlar oluyor genelde. Ya bunu görmezden gelip üzerine düşünmüyorlar(senin yaptığın gibi) ya da enine boyuna düşünüp olmadığına ikna oluyorlar.
0
Jux
(12.04.21)
Ölünce tamamen her şeyin bitmesi fikri beni korkutmuyor çünkü o kadar önemli görmüyorum kendimi. Çok uzun bir hikayenin bir harfinin bir kenarıyım anca, ölsem nolur ölmesem nolur?

Ama işte öbür dünya var, öbür dünyada cezasını çeker, öbür dünyada sınanır diye bu dünyada o kadar çok kişinin kötülüklerinin yanlarına kar kalması, asıl öbür dünya inancına nasıl bağlanabiliyor insanlar diye düşündürüyor.

Ayrıca öbür dünya var, ölümden sonra hesap var diye iyi olan kişilere de mesafeli yaklaşırım. Korkudan iyi davranmak çok tehlikeli bir şey bence.
0
whoosie
(12.04.21)
Soruyu gece görünce uzun uzun yazmaya üşendim, şimdi biraz yazayım. İnsanlar o kadar kolay ateist olmuyor bence. Eğer az ya da çok inançlı bir aileye doğduysanız ateist olmamak, büyürken öğrendiğiniz inanç sistemini sorgulamamak daha kolay. Ölen sevdiklerine bir gün kavuşacağına, bir gün bütün iyilerin-kötülerin adaleti bulacağına, koruyan kollayan yaratıcıya... inanmak daha kolay.

Sizin yaşadıklarınıza benzeyen şeyler yaşadım. Annemi kaybedeli 1,5 sene oldu, sık sık rüyamda görüyorum, bazen hayatta, bazen değil, bazen ölmüş ama bir yanlışlık olmuş da geri gelmiş. Ama sığınacağım bir inanç yok. Cenazeden sonra insanlar "huzura erdi, allah yanına aldı, biz de yanına gideceğiz, kavuşacağız, sen bol bol dua et" gibi *teselli* sözleri söylerken içimden çok sinirleniyordum çünkü bir yandan bu söylenenlerin benim için hiçbir anlamı yok, bir yandan da o inanca sahip olmalarını kıskandım çünkü sevdikleri birini kaybettiklerinde güç alabilecekleri (bende olmayan) bir şey var. Ama yok işte, bazı şeyleri kolaylaştırır belki diye "inanayım ben de" diyemiyorsun.

İnsan merkezli düşünme açıklamasına da katılıyorum epey. Evrenin merkezinde değiliz, varlığımızın bizden başka kimse için önemi yok. Bunu kabul edince hayat daha kolay.
0
kobuzchu kiz
(12.04.21)
Direk basliktaki soruya cevap degil ama default olanin inancli olmak gerektigi dusuncesi de nereden geliyor?
0
turkuaz
(12.04.21)
(25)

İnancınızı nasıl kaybettiniz?

isabella was a ginger
Dini inançtan bahsediyorum. Aslında daha çok bu süreçteki psikoloji ilgimi çekiyor. Çünkü cennete ve sonsuza kadar var olacağına inanırken bir anda öldükten sonra yok olacağını idrak ediyorsun, büyük bir yıkım olmalı. Ne hissetmiştiniz?Ben böyle bir süreçten hiç geçmedim çünkü ateist olarak büyütüld
Dini inançtan bahsediyorum. Aslında daha çok bu süreçteki psikoloji ilgimi çekiyor. Çünkü cennete ve sonsuza kadar var olacağına inanırken bir anda öldükten sonra yok olacağını idrak ediyorsun, büyük bir yıkım olmalı. Ne hissetmiştiniz?

Ben böyle bir süreçten hiç geçmedim çünkü ateist olarak büyütüldüm. Ailem, özellikle babam bilimle ilgili olduğu için her şeyi bana açıklardı. Hiç şüphe ettiğimi hatırlamıyorum. Sadece okula başladığımda "allah" diye bir şey olduğunu sınıf arkadaşlarımdan öğrenmiştim (o zamana kadar hiç duymamıştım ailemizdeki ve çevremizdeki herkes dinsiz olduğu için) ve kafam karışmıştı bir süre. Daha sonrasında babam uzun uzun konuşmuştu benle.
0
isabella was a ginger
(11.04.21)
Alevi bir ailede büyüdüğüm için zor olmadı, 11-12 yaşlarında net olarak karar verdiğimi hatırlıyorum.
0
signore
(11.04.21)
dindar sayılabilecek bir aileden geliyorum. çocukluğumdan beri araştırmaya ve okumaya meraklı bir tip oldum. lise dönemlerinde sorgulamaya başladım, islamiyette kendimce çelişkiler, manasızlıklar ve adaletsizlikler gördüm. aslında sarsıcı olmadı, daha çok düşüncelerimi açıklama ve düşüncelerime uygun yaşamakta sıkıntı oldu. yine de "ya islamiyet doğruysa, ya ben yoldan çıkmışsam" tarzı düşünceler ara sıra olmuyor değil.

bir de duyurudaki kişilerin genel olarak dindar sayılabilecek bir aileleri/çevreleri yok yani burada büyük bir yıkım göremezsiniz, çok dindar olup da dönen binde birdir yani. çoğu ortalama müslüman.
0
candide
(11.04.21)
tasarlanan kurgu çok küçük yaşlarımdan beri kafamda oturmuyordu, peygamberliğin dünyanın en eski mesleklerinden birisi olduğuna dair okuduklarım çok tutarlı gelmişti.
tesadüf bir yakınımın evinde incil gördüm ve yarım saat kadar okudum çok mantıksız geldi. sonra gidip incil ile kur'an satın aldım. okuduktan sonra hiç şaşırmadım tutarsız olmalarına. yaş 16 o zaman. amerikadayken de yahudi bir çevre oldu iş ortamında. oradan merak sarıp ara ara tevrat okudum. gene aynı bomboş bir içerikle karşılaştım.

aslında benim kadar bunları okumak bile zaman kaybı ciddi anlamda. dünyaya zerre kadar katkı sağlayıp, insanlığa faydası olan insanlara bakmanız bile fazlasıyla yeterli. din ile uğraşıp, din satanlarında yaptıkları ortada zaten.
0
ada meltemi
(11.04.21)
Bunun dediğiniz gibi "bir anda" olduğunu pek sanmıyorum.

Tatlı su müslümanı bir ailede büyüdüm, ramazanda oruç, bayram namazı falan, bir tek babannem sürekli kuran okurdu ve dinle kafayı bozmuştu. Yazları bütün sokak arkadaşlarım gidiyor diye ben de kuran kursuna gittim, zerre kafam almadı. Bir ara kuran meali okumaya çalıştım, onu da kafam almadı, bitiremedim. Bu arada önce bilimkurgu, sonra pozitif bilim kitapları girdi hayatıma, "aha bak bu mantıklı" dedim. Ama çocukken bile, "uyumadan önce dua et" mevzusu falan asla kafama yatmıyordu, hiçbir zaman dine yatkın olmadım bence.

İran'da doğup büyüyen, hafız/imam olan, sonradan ateist olan bir tanıdığım var, bu mevzuları biraz konuşmuştuk. Keşke onunla sohbet edebilseydiniz bu konuda, o kadar kapalı bir inanç sisteminde büyüyüp ateizme ulaşma süreci cidden çok ilginç.
0
kobuzchu kiz
(11.04.21)
Cevabım silinmiş.

“Dindar bir ailede, tüm ibadetleri yerine getirerek büyütüldüm. Uzun uzun bahsetmeyeceğim ama en az bir yıl arafta kalmıştım. İnancımı terk etmek hiç kolay olmadı.”

Mantık yönü ağır basan bir insan olmama rağmen inancımı sorgulamaya başlamam vicdani yönden oldu. Arafta kaldığım süre boyunca ise akıl ve mantığa uyan kanıtlar edindiğim için inancımı terk edebildim.
0
ruhen hastayim ben
(11.04.21)
ateist baba - annesinin etkisinde kaldığı için inanan anne ortamında büyüdüm. ananem onda kaldığım zamanlar bana dua öğretirdi, babam farkettiği zaman çok kızardı fln. babam sayesinde senin anlattığına benzer yetiştirildim. babam tam pozitif bilim insanıydı ve her şeyi açıklardı bana. 17 yaşında babamı kaybedene kadar allah'ın varlığından başka bir inancım yoktu. babamla birlikte o inancı da kaybettim.
0
pati
(11.04.21)
Dini cemaatlerin nasıl çıkar amaçlı suç örgütü olduklarını gördükten sonra.
Fetö öncesi oluyor kendi adıma.
0
neymis
(11.04.21)
ben yobaz olmayan ama müslüman bir ailede büyüdüm.

çok net kırılma anları hatırlamıyorum, bende yavaşça oldu.
ama liseyi bitirdiğimde din dosyasını kapatıp yakmıştım, bunu iyi hatırlıyorum.

zaten hemen sonrasında da çok zor günler, hatta yıllar geçirdim ve bana sürekli tatlı dille, ısrarla telkin edilmesine rağmen bir kere bile aklımdan dinden medet ummayı geçirmedim. tersine acı çektikçe dinden tiksintim daha da koyulaştı.

ben galiba ölüm gerçeğiyle gereğinden erken bir şekilde kendi başıma yüzleşmiştim. çocukken geceleri sürekli ölümü ve sonsuz hayatı düşündüğüm bir dönem oldu. gece uyku vakti çok yüksek konsantrasyonla bu konulara takılıp işin içinden çıkamıyordum bir türlü. başka çocuklar da da böyle bir "karanlık dönem" yaşıyor mu bilmiyorum. vardır belki de ama kimseden duymadım.

işte dinlerin de bu tür cevapsız sorulara bir cevap olarak üretildiğini düşünüyorum. yani kişinin korkunç derecede saçma ama rahatlatıcı bir şeye inanmak mı yoksa daha acı verici de olsa gerçeği seçmek mi noktasında yapacağı tercihe kalıyor iş. yoksa ben genç bir insanın 2021 yılında ciddi ciddi müslüman olabileceğine inanmıyorum. yani inanasım gelmiyor. tamam hepimizin hayatı türlü saçmalıkla dolu, hiçbirimiz gödel, wittgenstein değiliz (onların hayat bile delilik doludur zaten ki gödel sıyırmıştı mesela) ama bu kadar da değil ya. buna kalpten inanabilen bir insana saygı gösteremiyorum artık.

her neyse biraz dağınık oldu ama böyle.
0
filteria
(11.04.21)
18-19 yaşımdayken an american crime filmini izleyip, üzerine okuyup konuştuktan sonra oldu.
0
perloneth
(11.04.21)
diyanetin açıklamaları gayet yeterli bence.
0
duyurukullanıcısı
(11.04.21)
Tanıdığım en iyi ve en dürüst ve üstelik iyi bir müslüman insan olan amcam 12 yaşında oğlunu toprağa verdiğinde.. birkaç sene sonra da canlı yayında bir sürü insanın gözü önünde kurtarılamadan denizde boğularak öldüğünde..
Tecavüzcüler katiller yüz yaşına kadar yaşarken benim nahif, dünyanın derdini kendine dert eden babam 52 yaşında acılar içinde öldüğünde..

Her şeye olan inancımı kaybettim..

Fakat bunlar olduktan 5 yıl sonra imkansız olduğunu bile bile çok istedim ve bebek bekliyorum. İnancım geri geliyor.
0
suicides underground
(11.04.21)
Ben de bu surecten gectim diyemem. Ateist olarak buyutulmedim hatta hevesliydim oruc tutayim, cevsen takayim namaz nasil kilinir falan. Neyse, 4. Sinifa gittigim yaslarda bu nasil is lan olmaz oglum oyle sey demeye baslamistim kisa surede de mantigim ustun geldi hic sancili bir surec olmadi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.04.21)
üniversitedeki arkadaşlarım ve bu konudaki uzun sohbetler sayesinde yavaş yavaş dinden uzaklaştım.
0
roket adam
(11.04.21)
Bayağı dindar ve cemaatçi olan akrabaların içinde büyüdüm. Babam nurcular diye bilinen cemaatin (fetullaçılardan farklı) bayağı tanınan bilinen bir insanı istanbul üni islam enstitüsü mezunu olduğu için Arapça okur yazarlığı olan birisiydi. Hem anne tarafımın bir kısmı hem de baba tarafı 5 vakit namaz kılan, cemaat ayağı olan bir akraba güruhu. Üniversitede tanıştığım komünist sınıf arkadaşlarımın o zamana kadar bana öğretilmiş “herşey kuranda yazıyor” “kalem varsa onu yapan da vardır” minvalindeki saçma şeyleri yerle yeksan eden konuşmalarımızın ardından beni araştırmaya sevk ettiler. O zamanlar bir forum sitesinde “seksi şeytan” gibi bir nicke sahip yazarın hadislerle bir ilahiyat mezunu adamı harcaması, ateistler bilgiyle tokatlayabilir, bunlar hiç de bomboş adamlar değiller aksine bu ilahiyatçılar bu ateistten nasıl cahil olabilirler diye düşündüm. O zamana kadar cemaat içinde gösterilen hatun yahya unsurlarının saçmalıktan ibaret olduğunu, kullanılan fosil resimlerinin olta yemi (üzerinde metal kancayı unutmuşlar) olduğunu gösteren richard dawkins gibi bilim admalarına denk geldim. Daniel dennett isimli felsefecinin dinler tarihi ile ilgili dinleri ayyuka çıkaran videosunu izlemiştim. O zamanlar facebook moda olduğu için ateist-müslüman gruplarına dahil oldum. Ya allah varsa fikri tutarsız geldiği anda da her şeyi terkedip ateist oldum. Bu süreç yaklaşık 1 yıl sürdü. Ama ben müslüman olanların yüksek zekalı kesimini inatçı ya da korkak olarak nitelendiriyorum. Yoksa bunca tutarsızlık varken müslüman kalmak mümkün olamaz.
0
Unde bach canim
(11.04.21)
Sıkı bir şakirttim. Ama kendimce mantıklı bir şekilde götürüyordum inanç meselesini. Cin diye bahsedilenlerin öcüler olmadığını belki mikroskopik canlılar veya uzaylılar olabileceğini düşünüyordum. Hiçbir hadisi ciddiye almıyordum.

Lisede kuranla ilgili şüphelerim başladı. Ama tanrı inancımı tamamen kaybetmem üniversitede ekşideki bir yazıyı okumamla oldu. Zaten çok sorgulardım içimde ama yazıda evrenin kendi kendine oluşabilme ihtimalini o kadar güzel anlatmışlardı ki bi anda gözümden perde kalktı sanki.

Sonraki hafta boyunca hep ağladım. Orada olmadığını bildiğim halde tanrıya sitem ettim bunca zaman yok muydun kime anlattım ben dertlerimi beni nasıl yalnız bırakırsın vs. diye. Şimdi komik de gelse o an yakın bir arkadaşımı kaybetmiş ve aldatılmış hissetmiştim.
0
eatpraylaw
(11.04.21)
ailemin işi sonda da kendi işimle ilgili dünyayı gezmem ve çeşitli inançtan çeşitli milletten insan tanımam bunda etkili oldu.

Özellikle de malezya, arjantin, çin, kudus ve mekke gezilerinden sonra iyice netleşti
0
summatinyourteeth
(11.04.21)
Yaratıcı meselesinde çok emin değilim ama din konusuna hep mesafeliydim. Dindar bir ailede yetismedim ama din, kitap korkusunu hissetmiştim çocukluğumda gittiğim Kur'an kurslarında, şunu yaparsan cehenneme gidiyorsun vs dediklerinde yalnızca korktuğumu hatırlıyorum. Hiçbir kutsal kitabı okumadım ama kurmaca hikayeler üzerinde kurulu olduğunu çok uzun zamandır belli belirsiz hissediyordum. Üzerine hiç dusunmedim, öyle miydi böyle miydi demedim. İlgimi cekmedi.

Son birkaç yıldır bu inanmama durumu bütün sosyal organizasyonlara sirayet etti. Yani dini geçtim, devlet, ahlak tamamının insan yapısı olduğunu anlıyorsun. Zincirlerinden bir bir kurtulmak gibi. Bakın bir örnek vereyim: Online kpss kursuna gidiyorum, hoca Whatsapp şu kadar soru çözün diye ödev verdi. Pazar akşamı video çekip yollayın hepiniz falan dedi. Lan dedim, yapmasam ne olacak, bir yaptırımı mi var sanki? Sonra baktım insanlar bu ultimatomu ciddiye almaya başladılar grupta, "Ay hocam ne kadar süremiz kaldı?", "Ben disaridaydim hocam, şimdi hemen başlıyorum" demeye başladılar. İş ciddiye bindi, otorite doğdu birden, hepimizin iyiliğine olduğuna inandığımız bir amaç uğruna bir buyuran etrafında birleştik. Paragrafın başında bahsettigim insan ürünü her türlü sosyal organizasyonun da çalışma mekanizması özünde bu. Bir noktadan sonra bu hikayeye o kadar inanıyoruz ki kainatın başından beri oradaymış, dogalmis gibi geliyor. Kpss hocasının buyruğu evrile evrile tanrının buyruğuna dönüşüyor.

Beni inanılmaz rahatlatıyor bu düşünceler, hiçbir şey hayatı değil, zaruri değil, anlattığımız hikayelere inanıyor gibi yapsak yeterli. Olmeyelim, haz alalım yaşadığımizdan yeterli.
0
epistemic_regress
(11.04.21)
Yıkım değildi; lisede sınıf arkadaşımla konusmaya başlayınca okumaya, araştırmaya başladım. Saçmalık ya dedim. Yikim da olmadi. Hayatimin büyük bir parçası değildi, genel kültür gibi bir şeydi.
0
logisticsmanager
(11.04.21)
Edit: haz alamazsınız da olur, bunun için de tribe girenler olur şimdi. "Mutlu olmamız gerekiyormuş has.ktir! Hemen mutlu olmalıyım" diye. Hiçbir şey yapmak zorunda değilsiniz.
0
epistemic_regress
(11.04.21)
Kazanmadım ki kaybedeyim. İnandıklarım, büyük oranda çocukken kafama doldurdukları korkulardan ve ön yargılardan ibaretti. Yürekten hissettiğim bir inanmışlık değildi benimki. Haliyle geride bırakması da çok güç olmadı. Sarsıcı bir tecrübe yaşamadım, doğum sancıları çekmedim. Adım adım, santim santim, ilmek ilmek ilerleyen bir geçişti. Hiç canım acımadı :) Sadece din de değil. O güne kadar sağdan soldan işittiklerimle dağarcığımda yer tutmuş ne varsa aklımda, eş zamanlı olarak aşınıp ufalandılar. Bir şeyi yitirme değil de, daha çok kendini bulma süreciydi aslında.
0
huçi kuçi
(11.04.21)
Kazanmadım ki kaybedeyim +1

6. Sınıfa kadar her yaz kuran kursuna giden, kuran okumaya o yaşta başlamış, hacı dedelerin ve kapalı bir annenin oğlu olarak hiç baskı altında hissetmeden islam öğretildim. Ama daha ufacık çocukken bile hiçbiri bana bir anlam ifade etmiyordu, annem üzülmesin diye gidiyordum. Ama daha o yaşta bile duaymış, ibadetmiş bunların bir anlama geldiğine inanamadım. Bile isteye yaptığım bir şey değildi.

Çocuksun tabii ki inanç hissin olmaz desen, babaannem öldüğünde ya da 99 depreminde tanıdıklar öldüğünde "sığınabilirdim". Bence allah bana hidayet vermemiş, içimde yok yani. Manevi tarafı gelişkin bir insan değilim.

Benim suçum mu bu? Gelmiyor işte içimden inanmak, bu öğrenilebilen bişey olsa çoktan öğrenmiştim. Annem beni döve döve namaza devam ettirmedi diye mi suçlu? Benim gibi inanmaya ihtiyaç duymayan biri için sonuç illa ki cehennem mi? İyi bir insan olmamın hiç önemi yok mu?
Sırf bunların cevabının olmaması bile inanmamak için bir sebep.
0
Jux
(12.04.21)
Kutsal kitapları okuduktan sonra. Zaten yoktu da işte daha çok emin oldum diyelim.
0
awareim
(12.04.21)
Teoride alevi, pratikte ateist olan bir ailede büyüdüm. Hiçbir dini ritüel konusunda bilgisi yok ailede kimsenin. Evin duvarında en ufak bir dini simge de yer almaz örneğin. Bu nedenle hiçbir zaman güçlü dini inancı olan biri olmadım. Bu konuda aile tarafından herhangi bir baskı ya da öğreti olmadığı için birçok şey kendi kendine gelişti.

İlk okulun başlarında bir tanrının varlığına inandığımı biliyorum. Dua falan ettiğimi hatırlarım. Ama tabiri yerindeyse "kafa basmaya başladıkça" birçok şeyi sorgulamaya başladım. İnanç konusunda da keskin bir geçiş olmayanlardanım ben. Sorgulamaların yanı sıra hem çekirdek ailem hem de akrabaların çoğunluğu zaten çok inançlı kimseler olmadığı için öyle bir çevrede büyümenin de etkisi var elbette.

Keskin bir geçiş olmadı diyorum ama hiçbir zaman agnostik bir düşünceye sahip olmadığımı da biliyorum. Yani kafamda hiç "acaba" olmadı. Var ile yok arası aslında keskin bir geçişti ama bunun ne zamana rastladığını hatırlamıyorum.

Richard Dawkins'in The God Delusion kitabında 1 ile 7 arası bir skala vardır.
1: Kesin olarak bir tanrının var olduğunu düşünen kişi
7: Kesin olarak bir tanrının olmadığını düşünen kişi

Richard Dawkins kendinin 6 (bazı söylemlerinde 6,9) olduğunu ama 7 olmadığını, çünkü bu konuda bir kesinlik belirtmenin 'bilim dışı' olduğunu söyler. Şüpheci yaklaşır yani.

Ben kendimi 7 olarak görüyorum. Çünkü bilim insanı değilim :)
0
himmet dayi
(12.04.21)
inançsız baba - soft müslüman bir anneyle büyüdüm. annem müslüman olmasına rağmen birkaç dua ve regl sonrası abdesti öğretmesi dışında herhangi bir dini empoze çabasına girmedi.

Anneannem de namaz kılmaz, oruç tutmaz ama dinin şehir efsanelerine çok meraklıdır, böyle saçma sapan hikâyeler olur ya onları anlatırdı arada. babam da sinirlendirdi ve bize hep bunların akılcı olmadığını nedenleriyle açıklardı.

15-16 yaşlarıma gelince okumaya anlamaya başladıkça; dinler tarihini, farklı inanç sistemlerini, kültürleri, mitolojiyi ve dini ritüellerin yansımalarını gördükçe zaten çok kuvvetli olmayan inancım ciddi şekilde sarsıldı. Özellikle dünya tarihinin %80'inin ekonomiyle ve ticaret döngüsüyle alakalı olduğunu idrak edince ise tamamen inançsızlaştım. ölümden sonraki hayatın olmama mevzusu da benim için ne küçükken ne de şimdi yıkım olmadı. zira sonsuzluk fikri ağır bir yükmüş gibi geliyor.
0
muslugubozukhayrat
(12.04.21)
ben yazılanların aksine bir durumdayım sanırım.

"geleneksel islam" çerçevesinde yaşayıp giden bir ailede büyüdüm.
namazın kılınmadığı ama oruçların aksatılmadığı, kitap okunmayan ve kuranda olmayan şeylerin birileri tarafından din diye yutturulduğu şeylerle çevrelenmiş bir aile ortamı diyelim. yani türkiye'nin büyük bir kısmı nasılsa benim ailemde öyleydi.

lise zamanlarında saf ve samimi duygularla "geleneksel islam" çerçevesinde dindar bir insan oldum ama herhangi bir cemaat vesaire ortamında hayatım boyunca hiç bulunmadım. geldiğim süreçte onlarca kişiyi dinleyip farklı yorumları dinledim ama burada yazılan kişilerin aksine "sorgulama" kafasına biraz geç girdiğim için sanırım dindarlıktan kopmadım. daha çok toyken sorgulamış olsam muhtemelen ne lan bu saçmalıklar deyip farklı birisi olurdum diye düşünüyorum. saflığım bir nevi beni bu durumdan engelledi diyebilirim.

şu aşamada geleneksel islam öğretisindeki saçmalıklardan kurtulup gerçek islamı öğrenmeye çalıştıkça inancım daha da artıyor. fakat dediğim gibi uzun bir süreç sonrası sorgulama aşamasına geçmiş olmak daha olgun düşünmeme sebep oldu bence.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(12.04.21)
(7)

tahinli iyi tarifleriniz var mı?

etna
bu ara tahine sardım ama sadece tahinli piyaz ve humus yapıyorum.sizin lezzetli tariflerinizi duymak isterim.
bu ara tahine sardım ama sadece tahinli piyaz ve humus yapıyorum.
sizin lezzetli tariflerinizi duymak isterim.
0
etna
(11.04.21)
tahinli çörek yapabilirsiniz hastasıyım. sufle de acayip güzel oluyor. tahinli patlıcan ezmesi de çok çok güzel oluyor.
0
golgi aygıtı
(11.04.21)
kakam gelmis olamaz mi
(11.04.21)
tahinli çörek +1

kabak tatlısı yapıp üstüne dökebilirsiniz. kabak tatlısı sevmediğim halde bu şekilde yiyebiliyorum.
0
south park in kapusonlu uyesi
(11.04.21)
www.instagram.com
Tahinli brownie <3
0
kobuzchu kiz
(11.04.21)
Tahinli banana bread (bunun için tarifim yok, Google'da çıkar herhalde.)
0
kobuzchu kiz
(11.04.21)
Kabak tatlısına müthiş yakışıyor.
0
alfred
(11.04.21)
cptxxx
(12.04.21)
(2)

vakum makinası gerekli mi?

sanal uyku
merhaba. kısa bir süreden beri gıdalar için vakum makinası alma niyetim var ancak gerçekten gerekli mi emin olamıyorum. kullanan var mıdır? aldıktan sonra hayatınızda çok şey değişiyor mu? buzdolabı poşeti varken neden çok fazla ihtiyaç duyayım?
merhaba. kısa bir süreden beri gıdalar için vakum makinası alma niyetim var ancak gerçekten gerekli mi emin olamıyorum. kullanan var mıdır? aldıktan sonra hayatınızda çok şey değişiyor mu? buzdolabı poşeti varken neden çok fazla ihtiyaç duyayım?
0
sanal uyku
(09.04.21)
Biz acayip seviyoruz. Ben <3 vakum makinesi. Buzluk kokusunu buzdolabı poşetinden daha iyi engelliyor. Peynir, şarküteri et ürünlerini vs de buzluk yerine buzdolabının normal kısmında saklıyoruz vakumladıktan sonra, kokuları dolaba yayılmıyor.

Bir de evde iki kişi olunca bütün peynirler falan bozuluyor, atıyorduk. Ufak parçalar halinde vakumlayıp kaldırınca iyi oluyor, bozmuyoruz artık öyle şeyleri. En son ucuzmuş diye iki kiloluk kaşar kalıbı alıp onu böldük kaldırdık, aylardır duruyor. Vakum makinesi şahane bir şey. Çok seviyorum ahah.
0
kobuzchu kiz
(09.04.21)
En cok peynir ve sarkuterinicin kullaniyoruz. Peynirlee cok cabuk bozuluyor aksi halde.
0
65 derece
(10.04.21)
(3)

Baharatlarınızı internetten nereden alıyorsunuz?

isabella was a ginger
Çok baharat kullanan biri olduğum için marketlerdeki küçük paketler yetmiyor. İnternetten kiloluk baharat alabileceğim güvenilir, uygun fiyatlı ve kaliteli bir site söyleyebilir misiniz?
Çok baharat kullanan biri olduğum için marketlerdeki küçük paketler yetmiyor. İnternetten kiloluk baharat alabileceğim güvenilir, uygun fiyatlı ve kaliteli bir site söyleyebilir misiniz?
0
isabella was a ginger
(09.04.21)
fotrsapka
(09.04.21)
Hayfene +1
0
kobuzchu kiz
(09.04.21)
Sanalbaharat.

Herkes kahve alir ama bence kahveleri baya kotu. Baharatlari ise cok iyi
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.04.21)
(15)

Uzaylı hikayelerine ne diyorsunuz?

ahm1
Hic inanmadim uzaylilarin varligina ama israrla var diyenler cikiyor. Tabi bir ara turkiye'de de sacma sapan insanlar cikip "bana kanserin ilacini verdiler", "bana bilmem ne yaptilar" diyen sacma insanlardan bahsetmiyorum. Daha akli basinda bilinen(?) insanlar da uzaylilar var diyor. Hatta "nasa, in
Hic inanmadim uzaylilarin varligina ama israrla var diyenler cikiyor. Tabi bir ara turkiye'de de sacma sapan insanlar cikip "bana kanserin ilacini verdiler", "bana bilmem ne yaptilar" diyen sacma insanlardan bahsetmiyorum. Daha akli basinda bilinen(?) insanlar da uzaylilar var diyor. Hatta "nasa, insanligi hazirliyor, birkac seneye aciklanacak diyen var"

Son haber şu: www.ntv.com.tr

Hadi gareth bale yanlis gormus olabilir ama haber şoyle devam ediyor:

Bir dönem Boca Juniors forması giyen Guillermo Marino da, futbolculuğu döneminde bir idmana uzaylılar kaçırdığı için geç kaldığını iddia etmişti.
Marino, bu konuda o dönemki takım arkadaşı Gustavo Lorenzetti'yi de ikna etti.

"'Guillermo, uzaylılar tarafından kaçırıldığı için bir idmana geç geldiğini söyledi. Guille, iki gün sonra gelip bunu söyledi. O akıllı bir adamdır, herkes onu bilir' dedi.

Detaylı bir hikaye anlatan takım arkadaşı sayesinde Lorenzetti de uzaylıların varlığına inanıyor.

Lorenzetti, takım arkadaşının hikayesini, 'Uzaylılar tarafından kaçırıldıktan sonra, onun ruhunu çıkarıp analiz ettiklerini anlattı' sözleriyle özetledi."

:)

Yani komik geliyor bana ama bir yandan da niye yalan soyluyorlar, dogru olabilir mi acaba diye de dusunuyorum.

Uzayda bir canli formu olabilir, trilyonlarca gezegen var sonucta ama kim bilir nasil bir sey. Nasil bir şans ki yillardir dusunulen, hayali kurulan, tipki filmlerdeki gibi bizden cok daha akilli, teknolojileri acayip gelismis varlijlar olarak gelip bizi buluyorlar? Bu kisim cok sacma geliyor. Evrende bir yerde bir yasam formu vucut buluyor olabilir ama belki de mikroskobik olcekte. Hadi diyelim bizim gibi bilincleri var ama bizden cok cok geri de olabilirler. Belki konusamiyorlar bile. Tabi o konusamayan canlilari bulmak ve boyle bir iddia atmak su an zor oldugu icin, "evime geldiler, beni aldilar gittik" diye sacma sapan seyler uyduruyor insanlar.

Yani bence de evrende bir yerde bir canli turu olabilir (aslinda olmayabilir de, belki gercekten de piyango bize vurdu) ama illa ki bizden super zeki, teknolojileri super gelismis olmak zorunda degil. Hadi oyle olsa bile milyarca isik yilini kat etmek icin yeterli zamanlari ve kaynaklari olmalari zor bence. Yani yesil uzaylilar atlayacak uzay gemilerine, isleri gucleri yok, milyarlarca isik yili boyunca dolasacaklar, sonra dunyaya denk gelecekler, on yillardir da inceleyecekler falan. Cok sacma bence. Ruhunu bile cikarmislar, yuh.
0
ahm1
(09.04.21)
12-13 yaşına kadar büyük bir hevesle inanıyordum. Bence uzaylılar kesin var, ama hikayeler yalan gibi geliyor :)
0
hayirsiz
(09.04.21)
twitter.com

"Uzayda neden başka zeki canlıya rastlamadık" konulu aklı başında teoriler var. Fermi paradoksuyla başlayabilirsiniz okumaya.
0
kobuzchu kiz
(09.04.21)
Ne nasa'nın ne de ufolar hakkında geniş gözlem yapabilecek devlet organlarının elinde şu ana kadar gördüğümüz 3 5 pixellik kayıtların dışında bir şeyler olduğuna, halktan bişeyler saklandığına zerre kadar inanmıyorum. Bütün bu hikayeler külliyen palavra geliyor bana. Kitleleri harekete geçirebilecek böyle bir bilgi bugüne kadar politika malzemesi olmadıysa eğer o şey yoktur, hiç var olmamıştır.
0
IncredibleMau
(09.04.21)
Ruh diye bir şey mi var da analiz etmişler. Bu tür açıklamalar halüsinasyon kaynaklı olabilir. Halüsinojenlerin kullanımı, bazı akıl hastalıkları bu düşüncelere neden olabilir. Bunun akıllı olmakla hiç ilgisi yok. Uzaylıların varlığına da uzaylı hikâyelerine de inanmıyorum.
0
dissendium
(09.04.21)
bana da inanilir gelmiyor ama olursa sasirmam.
outbreak diye film vardi, baktim 1995 yapimiymis. bu filmin senaryosu bi sekilde kapali kapilar ardinda duyulan analizlerden yola cikilarak yazilmis gibi. 2 sene oncesine kadar sorsak oyle virus mu olur derdik.
jack nicholson'in da abd baskani oldugu uzayli filmi var valla olur mu olur sjsjsjs
0
Kittie
(09.04.21)
ufolar da dahil komplo teorilerini takip etmek eglencelidir ama kendini kaptirmadigin surece. kaptiranlar cocuksu bir kafa yapisina sahip oluyor.

bence bu iddialarin bir gercekligi yok. ufo yapacak kadar daha gelismis teknolojiye sahip baska yasam formlari gercekten varsa eger buyuk ihtimalle dunyaya gelme ihtiyaci bile diye duymuyorlardir.

soyle dusun; senin pahali bir araban var. atiyorum bugatti la voiture noire. rastgele hapcisi, balicisi eksik olmayan tekinsiz bir mahalleye gece vakti gidip orada takilir misin? o mahalleye o saatte gitmenin sana ya da cevrene kazandiracagi bir sey var midir? adamlar yercekimini cozmus, sonsuz enerjiyi cozmus. o makinayi alip bizim gibi cinganlarin yanina mi gelecek.
0
rm
(09.04.21)
@rm: ama bizim yapmaya calistigimiz tam da bu :) teknolojimiz o kadar ilerlemedi tabii ama merak ediyoruz ve imkanlar elverdigi muddetce evreni tanimaya calisiyoruz.
0
🌸ahm1
(09.04.21)
Taşlamayacaksanız yazayım :P

2008 mayısı , İzmir gerence açıklarında uluslararası su yolunun sınırında bir meramız var deniz ve hava yatıksa sadece oraya gideriz baltabaş (oldukça iri karagöz balığı) avı için.

Deniz çarşaf , gökyüzünde en ufak bir bulut parçası, sis, pus yok teknede 2 kişiyiz cem ve ben. Ben başta sırtım cem'e dönük o da kıçta, saat 02:00 sularında cem abi duyuyor musun diyor (benim kulaklar ağır işitir) bense suyun içinde parlayan 3 sarı 4 mavi ve 5 yeşil ışığın usul usul dönmesine kitlenmiş şekilde bakıyorum. Sonra vınlamaya benzeyen sanki mıknatısla birbirine tutunan dönen parçaların çıkardığı vııııınnnn vııııııııınnn vıııııınnn sesini duyuyorum giderek artan şekilde.

Hemen arkamı dönüp cem'e denizi işaret edecekken onu ağzı açık şekilde gökyüzüne bakarken buluyorum kafamı kaldırmamla denizin içinde sandığım zımbırtının tepemizde olduğunu görüyorum. Vatos balığı şeklinde (kuyruk yok) bir yapı tahmini olarak 200-250 metrekare kaplıyordur, tabanda tam ortada yuvarlak beyaz bir ışık yuvarlağın etrafında yüzük şeklinde sarı 3 ışık, hemen sonra 4 mavi ışıklı yüzük, sonra 5 yeşil ışıklı yüzük hepsi farklı zamanlama ile dönüyor sanırım o vınlama seside o dönüşlerden kaynaklı.

Yapıyı görebiliyoruz silüet halinde ama görüyoruz işte cam gibi havada sanki şeffaf gibi ama değil hatları net , biraz önce gördüğümüz yıldızları göremiyoruz ama böyle net bildiğimiz demirden yapı gibi bir görüş kesintiside yok. 10 saniye civarında gözlemledik sonra yavaş yavaş Türkiye tarafına doğru süzülmeye başladı dağların üzerine doğru gidince kaptan topkuladımı , ışınladımı ne halt ettiyse bir anda görüntüde ses takibide kayboldu.

Kendimize geldiğimizde saatlerce konuştuk olay hakkında , kaldı ki cem bu konularda tam bir mal deyneğidir , en ufak fikri ,merakı yoktur. Bende aksine uzaylı vardır , neden olmasın lan diyenlerden ve merak edenlerdendim. Dim diyorum zira bizim gibi maldanadolara görünen teknoloji insan yapımıdır dedim ve ogün bugündür inanmıyorum artık. Elbette varlar ama burada olduklarına inancım yok, birde çekilen görüntülere inanmıyorum zira takoz gibide olsa telefon vardı yanımızda ama inanın soğukkanlı bir şekilde durup bir şey çekmeye çalışmak aklınızın ucundan bile geçmiyor :)
0
synax
(09.04.21)
@synax: gordunuz sey sizce ufo muydu? ben anlamadim :) "gordugumuz kesinlikle ufo'ydu" demenizi beklerken ters kose yaptiniz :)
0
🌸ahm1
(10.04.21)
@ahm1 ; Tanımlanamayan uçan bir cisim mi diye soruyorsanız evet derim kesinlikle. Mesela ben deniz yüzeyinde ışıkların yansımasını görüyorken şekline dair en ufak bir şey görmedim kafamı kaldırıp bakıncaya kadar. Kafamı kaldırmasam kesinlikle denizin içinden derdim. Yani en ufak bir yansıması yoktu deniz üzerinde sadece ışıklar.

En net hafızamda yer eden bir kaç şeyden biri buydu , diğeri ise bakınca görebiliyordum en azından şeklinin ne olduğunu ama girinti çıkıntısını , ne bileyim metal aksamını aha şurası kapak diyebileceğim net bir parça veya bütün adı veremedik.

Vınlama sesi ; 2 daire şeklinde plakanın birbirine temas etmeden sanki mıknatıs gibi hareket eden uzuuuuuunnnnn uzuuuuun ama şiddetli değil bir vınlama sesiydi.Kelimeye dökemiyorum ama daha net tarifi mr cihazının içinde duyduğumuz o vınlama sesi gibiydi.

Yuvarlak , elips, kare, değildi kuruğu olmayan vatosu andırıyordu.

Bu yüzden ters köşe yazmıştım yazının sonunda, biz iki dangalağa görünen bir şey dünya dışı değildire bağlamaya çalışmıştık ama yıllar sonra psikolog arkadaşımla sohbeti açıldığında anlatıp sormuştum ; iki kişi aynı anda uyuyup aynı rüyayı görüp aynı şekilde bu kadar keskin ve net hatılayabilirmiyiz diye: inkar mekanizması olarak kabullenmemeyi geliştirdiğimizi söylemişti.

Daha sonraları belki yüzlerce kez balığa çıktık, aynı ve farklı lokasyonlarda bir daha hiç denk gelmedik.
0
synax
(10.04.21)
@synax: bilmiyorum ya. bir şey olmuş, yanlış görüp duyup yanlış yorumlamışsınız herhalde ne bileyim.

- yani evrende canlı bulunma ihtimali düşük bir ihtimal (ama trilyonlarca gezegen olduğu için illa ki bir yerde bir canlı yaşamı olmalı deniliyor ki olabilir tabii, akla yatkın ama kim bilir o canlı formu nasıl bir şey. illa ki bizim hayal ettiğimiz gibi olmayabilirler).
- bizim gibi gelişkin bir canlı bulunma ihtimali daha düşük bir ihtimal.
- hayal ettiğimiz, iddia edilen şeyler için ise o canlıların bizden çok çok üstün bir teknolojilerinin olması gerekiyor. hem de acayip üstün bir teknolojileri olması gerekiyor ki milyarlarca ışık yılı boyunca dolaşsınlar.
- üstüne, böyle bir teknolojileri olsa bile bence yine de trilyonlarca gezegenden oluşan, milyarlarca ışık yılı büyüklüğündeki evrende gelip bizi bulmaları yine zor, yine düşük bir ihtimal.

bu kadar düşük bir ihtimalin bir araya gelmesi haliyle bana çok düşük ihtimal olarak gözüküyor :)
0
🌸ahm1
(10.04.21)
direkt olarak uzaylı hikâyeleri, ufo diye tabir ettiğimiz şeyler ya da "bir cisim gördüm" olaylarıyla ilgili olmasa da, temel olarak koskoca evrende yalnız olduğumuzu düşünmek biraz narsistik bir kafa yapısı gibi geliyor bana.

evet, ufoya, astrolojiye, dine falan inanmamak cool ve bugüne kadarki hikâyeler "bilim kafası"na uymuyor ama sonuçta bizler de aslında bu dünyada yaşayan, evrilmiş memelilerden fazlası değiliz.

kendi sistemimizde, üç beş gezegen ötede belki yoktur ama evrenin başka bir yerinde, belki bilmediğimiz başka bir gezegende insan formunda, hayal ettiğimiz gibi olmasa da "canlı" olan bir şeyler muhakkak vardır bence.
bunların "uzaylı" olarak bizi ziyarete gelip gelmedikleri başka bir konu tabii.
ama eğer insan olmasa da, insanımsı veya bir tür zeki canlılar da bir yerlerde varsa, bir şekilde irtibat kurma isteğine sahip olurlar diye düşünüyorum.
çünkü bu etrafını keşfetme ve merakla ilgili bir duygu.
belki de başka birileri başka bir yerlerde bizle değil, bizim mars'la uğraştığımız gibi kendi çevrelerindeki başka gezegenlerle uğraşıyorlar.

biz buna şahit olduk mu bilmiyorum ama bize benzer herhangi bir canlı türünün öyle ya da böyle etrafa yayılma isteğiyle irtibat kurma çabasında olduğunu düşünüyorum.
etraflarında biz olabiliriz, olmayabiliriz, o ayrı konu.

edit:

eğer bizden çok daha üstün canlılar ya da yaşam formları varsa, bizden bir şekilde haberdar olup bizi pek takmıyor da olabilirler.
bu da bir ihtimal.
0
blatta hiberna
(10.04.21)
@ahm1; Yazdıklarımın içinde ıskaladığınız temel noktada bu , bende uzaylı demiyorum ki tanımlayamadığım bir cisim diyorum. Doktor arkadaşla konuşmam fikrimi değiştirmedi, ben hala ısrarla milyonlarca ışık yılı öteden bu gezegene gelebilecek yeterlilikte teknolojinin bizim gibi iki dangalağa kısmende olsa görünüyor olmasını kabul etmiyorum edemiyorum. Adı üzerinde tanımlanamayan uçan cisim, tanımlayabildiklerimden olsa aha kuş,aha süpermen derim zaten :)
0
synax
(10.04.21)
@synax: adı üstünde ama artık o kelimenin de anlamı değişti bence. ufo gördüm demek "uzaylılar geldi" demekle hemen hemen eşit bir şey :)
0
🌸ahm1
(10.04.21)
twitter.com , sorunuza cevabı ABD Savunma Bakanlığı Pentagon vermiş :) Benim yazmış olduğum mesajların üstüne çok manidar olmuş :)
0
synax
(10.04.21)
(2)

Sherlock Holmes öykü/kitaplarını okumak için yayınevi tavsiyesi

kalemiolanadam
Sherlock Holmes öykü ve romanlarını okumak için kaliteli yayınevi tavsiyeniz var mı?
Sherlock Holmes öykü ve romanlarını okumak için kaliteli yayınevi tavsiyeniz var mı?
0
kalemiolanadam
(09.04.21)
Açıklamalı notlarıyla Sherlock Holmes var üç cilt. Ayrı ayrı kitaplarından almak isterseniz Kırmızı Kedi, İş Bankası Kültür, Alfa, İthaki, Yabancı, Can olur.
0
kobuzchu kiz
(09.04.21)
Teşekkür ederim kobuzchu kiz. Sipariş verdim.
0
🌸kalemiolanadam
(11.04.21)
(9)

yulaf ezmesi

charlotte blanc
3 sorueti lilalif yulaf ezmesi 100 gram.bunu akşam saat 10 gibi 500 ml tam yağlı süt ün içine koyup sabah 8 gibi ısıtıp yesem nasıl olur ? bunu süte koyup buzdolabına mı kaldırmalıyım yoksa açıkda masada mı sütü çekmesini bekleyeyim ? siz yulaf ezmesini nasıl tüketiyorsunuz ?
3 soru

eti lilalif yulaf ezmesi 100 gram.

bunu akşam saat 10 gibi 500 ml tam yağlı süt ün içine koyup sabah 8 gibi ısıtıp yesem nasıl olur ?

bunu süte koyup buzdolabına mı kaldırmalıyım yoksa açıkda masada mı sütü çekmesini bekleyeyim ?

siz yulaf ezmesini nasıl tüketiyorsunuz ?
0
charlotte blanc
(09.04.21)
1) sütün içinde sabaha kadar lapa olur, ısıtma işlemini ocakta yapamazsınız, mikrodalgada ısınabilir belki.

2) süt hiçbir koşulda dışarda kalmamalı.

3) ben sıcak süt dökerek ya da soğuk süt ile blendr'da shake haline getirerek tüketiyorum.
0
a darkness coming
(09.04.21)
50 gr yulafı 200 ml su ile ocakta suyunu çekene kadar pişiriyorum. tabağa aldıktan sonra 1 ölçek protein tozu, 1 ölçek kreatin, 200 gr muz, 20 gr ceviz, 1 yemek kaşığı yer fıstığı ezmesi ile yiyorum.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(09.04.21)
Bir kasede yoğurtla karıştırıp hemen yiyorum. Karışıma bir miktar protein tozu koymak ayrı bir lezzet veriyor.
0
Mirket
(09.04.21)
Yoğurt varsa muz ekleyip anında yiyorum.
0
olaylar olaylar
(09.04.21)
bu tamamen damak zevkinize kalmış ben soğuk yiyemediğim için sabah yarım bardak yulafa üstünü geçecek kadar süt ilave edip pişiriyorum ama kaynatmıyorum hafif yumuşasa yeter bence. içine tarçın, kuru üzüm ve chia tohumu ekliyorum.
bazen muzla yiyorum gayet güzel oluyor.

soğuk severseniz aslında en sağlıklısıdır. dirençli nişasta oluşur hem bağırsaklar için de daha faydalıdır ama asla sütü koyup açıkta bekletmeyiniz dolapta bekletiniz. 500ml çok gibi geldi onun yerine bir bardak süt ile geceden dolaba koyup sabah da yarım bardak daha ilave edebilirsiniz. oranı kendinize göre artık belirlersiniz.

protein oranını arttırmak için protein tozu mantıklı ama ben tadını sevemedim =(
0
windymimas
(09.04.21)
100 gram yulafa 500 ml süt çok yahu? Üstünü yarım parmak geçecek kadar süt koysanız yeter.

Akşam sütün içine koyup, buzdolabında bekletip sabah soğuk soğuk yiyebilirsiniz. Yulaf sabaha kadar yumuşadığı için pişirmek gerekmiyor. "Overnight oats" denen şeyi icat etmiş olursunuz.

Ben sıcak süt hiç sevmediğim için aynen böyle geceden hazırlayıp tüketiyorum. İçine muz, çilek, tarçın falan da ekliyorum.
0
kobuzchu kiz
(09.04.21)
100 grama yarım litre çok bence de. lapa kıvamına gelmez ki bence lapa yemek daha güzel. ben üzerini bir parmak geçecek kadar su+süt karışımı ile pişiriyorum. üzerine de de meyve(genelde muz) eskiden balla ya da tarçınla tatlandırmadan yiyemiyordum ama şu an onlara ihtiyaç duymuyorum. yeni favori yiyeceğim resmen.

www.eksiduyuru.com
hatta burada gömmüştüm ama sonra çoook sevdim.
0
elorelia
(09.04.21)
2 yemek kasigi yulafa yarim su bardagi su, 1 cay kasigi tarcin, yarim kucuk muz ve 1 ufalanmis cevizle pisiriyorum suyunu çekip yumusayana kadar, buzdolabina koyup katilasip soguyana kadar bekletiyorum sonra muzun kalanini ustune dograyip 1 tatli kasigi tahin ve 1 ceviz ekleyip yiyorum. Tatli olmasini istersem de 1 tatli kasigi keciboynuzu özü ya da pekmez ekliyorum.
0
passive aggressive
(09.04.21)
Ben yeri geliyor avuçlayıp çiğ halde de yiyorum. Bu tarz şeylerde pragmatik yaklaşmak lazım.
0
ruhen hastayim ben
(09.04.21)
(17)

yavru kedi

pakoletti
merhaba arkadaşlar. terasta yavru kedi buldum iki tane. hava esiyor diye içeriye aldım. annelerinin yolunu gözlüyorum açıkçası. gelmezse ne yapabilirim? belediyenin veterineri aradım yavru hayvanları barınağa götürmediklerini söyledi. nasıl yedirmem gerektiği konusunda da yarım bardak suyun içine sü
merhaba arkadaşlar. terasta yavru kedi buldum iki tane. hava esiyor diye içeriye aldım. annelerinin yolunu gözlüyorum açıkçası. gelmezse ne yapabilirim? belediyenin veterineri aradım yavru hayvanları barınağa götürmediklerini söyledi. nasıl yedirmem gerektiği konusunda da yarım bardak suyun içine süt koyun dedi. ben şimdi sizden akıl danışayım. hayatımda hayvan bakma deneyimşm olmadı. bu yavruları hayatta tutmak için profesyonel yardım istiyorum buradan.
0
pakoletti
(09.04.21)
normal süt koyma sakın. veterinere gidip biberon ve süt tozu alırsan iyi olur. ılık suyla süt tozunu karıştırıp biberona koy. ağızlarının kenarından 3-4 saatte bir içir.
0
deranzo1
(09.04.21)
normal süt koyma sakın +1

Çok zorda kalırsanız normal sütü sulandırıp da verin. Ayrıca bu kadar küçük kediler tuvaletlerini kendileri yapamazlar. Popolarına masaj yaparak yaptırmanız gerekir. İnternette nasıl yapılacağı ile ilgili olarak mutlaka video vs vardır. Bu tuvalet konusu çok önemlidir, sakın atlamayın.
0
mayday
(09.04.21)
yavru kedi süt tozları var onlardan alın
0
kablelvuku
(09.04.21)
bunlar çok çok küçük anneleri olmadan hayatta kalmaları güç olur, dokunduktan sonra bazen anneleri istemiyor ama siz annesini bekleyedurun ama her ihtimale karşı da süt anne arayın. çünkü sadece beslenme değil, sıcaklık, kalp atışı duymak, tuvaletlerini yaptırabilmek vs de gerekiyor bu kadar bebek olanları için. onların hepsinin de ikamesi var (sıcak su torbası, saat koyma, süt tozu biberon vs) ama anne çok önemli, umarım döner.
0
red g
(09.04.21)
biberon aldım bir tane. yarıdan fazlasına su doldurdum. altımızda eczane var ona da danıştım pastorize sütle karıştır dedi. açıkçası kedileri bırakmaya korktum. veteriner yakında değil ve tekim evde. neyse tuvalet olayını söylemeniz iyi oldu. o aklımın ucunda dahi değildi. sütü petek üstünde ısınmaya bıraktım 1 saate vereyim mi? nedir açlık durumları acaba. ağlamıyorlarda kenetlenmiş şekilde uyuyolar.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
Sıcak tutmaya gayret edin, bi battaniye veya sıcak su torbasını yakınlarına koyarak.
0
amelie poulain
(09.04.21)
bi kedi geldi terasa camdan gösterdim yavrunun birisini kaçıp gitti. dışarı koydum iki dakika gelir alır diye, piyasada yok. geri aldım tekrar içeri. süt verdim istemediler.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
tuvalet işine baktım yutuptan. pamuğu ıslatıp makatlarına sürdüm, işediler. doyurup gitmiş herhalde anneleri sütü içmediler yine.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
Bunlar çok küçük ya, anneleri gelmezse gece dahil 2 saatte bir falan beslemeniz gerekir. Süt anne bulabilseniz çok iyi olur, belki sosyal medyadan duyurup bulabilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(09.04.21)
benim sosyal medya ile pek ilşkim yok. buradan bir arkadaş yardımcı olabilirse çok sevinirim. ben pendik'te ikamet ediyorum. yardımcı olabilecek biri bulunursa çok iyi olur. annenin geleceği yok ve ben beceremem gibi gözüküyor dediğiniz kadarıyla. 2 saatte bir süt veririm sorun yok ama yavrular istemiyorlar şu an.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
çok iyisiniz şanslılarmış siz olduğunuz için. maalesef bazen anne kediler bırakıyor belki başına bir şey de gelmiş olabilir beklemekte fayda var.
vete daha önce sormuştum dokunmanız durumunda herhangi bir sıkıntı olmazmış. bir havluya sarabilirsiniz üşümesinler. genelde 45 günlükten itibaren yavrular annelerinden ayrılabilirmış bunlar sanırım daha küçük ben de pek anlamıyorum. bir de ılık suya eski diş fırçalarından batırıp popolarını göbeklerini silebilirsiniz annesi yalıyor sanıyorlarmış.
keçi sütü de verebilirsiniz sulandırıp normal süt ishal yapıyor maalesef =(

umarım anneleri gelir çok tatlılar
0
windymimas
(09.04.21)
Sakıncası yoksa bana numaranızı yazarsanız size minik bir eğitim dökümanı yollamak isterim. Annesiz kedi bakımıyla ilgili.
0
suicides underground
(09.04.21)
yok ya yeri belli ve oda camından net görüyorum.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
birini aldı annesi, diğerini içeride tutuyorum. onu da almaya gelirse buradan yazarım. ilgilenen herkese teşekkür ederim. iyi günler arkadaşlar.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
Konum neresi? Bizim bahçede bir anne var. Uygunsa atlayın getirin. Özelden yazıyorum şimdi.
0
prole
(09.04.21)
Uygun yer arıyordur, bulunca gelip diğerini de alır kesin(inşallah)
Son durum nedir?
0
megalomaniac
(09.04.21)
iyi durumda. altına yaptı bayağı. biberonla veremedim sütü şırınga ile verdim biraz. 3 saatte bir vermeyi düşünüyorum.
0
🌸pakoletti
(09.04.21)
(2)

sut tozu vs. kahve kremasi

dedim ben sana
Kahve dunyasinin findik kremasindan yapacagim. Findik pudra sekeri ve sut tozu yaziyor icindekilerde. Zamaninda nescafe gold icerken sut tozu atiyorduk icine simdi adi kahve kremasi olmus ne farki var ki ikisinin. Yapacagim findik kremasina koymak istiyorum bisey farkeder mi bilen yonlendirirse sevi
Kahve dunyasinin findik kremasindan yapacagim. Findik pudra sekeri ve sut tozu yaziyor icindekilerde. Zamaninda nescafe gold icerken sut tozu atiyorduk icine simdi adi kahve kremasi olmus ne farki var ki ikisinin. Yapacagim findik kremasina koymak istiyorum bisey farkeder mi bilen yonlendirirse sevinirim.
0
dedim ben sana
(08.04.21)
Süt tozu peynirden elde ediliyor. Sulandırılınca bildiğimiz süt hâline geliyor. Kahve beyazlatıcı ise aslen laktoza alerjisi olanlar için çıkarılmış; yağ, şeker ve çeşitli kimyasallar içeren bir ürün. Böyle bir şeyden muzdarip değilseniz ikisini aynı amaçla kullanabilirsiniz.
0
ryhmer
(08.04.21)
Pastacı arkadaşım tarifindeki süt tozu için "hayır coffeemate gibi kahve kreması değil, süt tozu olacak" diyordu. Aktarlarda falan bulunuyor sanırım.
0
kobuzchu kiz
(08.04.21)
(2)

espresso makinesi

batlegolas
https://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/sofralar/cay-ve-kahve-aksesuarlari/demlikler-ve-termoslar/70360225/metallisk-espresso-aleti.aspxbu ürünle espresso yapılıyor mu? güzel olur mu? çok teşekkür ederim.
www.ikea.com.tr

bu ürünle espresso yapılıyor mu? güzel olur mu?


çok teşekkür ederim.
0
batlegolas
(07.04.21)
Moka pot bu. Espresso "gibi bir şey" yapılıyor. Seveni var, ben sevmiyorum. Kahveyi yakıyor ve tadını acılaştırıyor.
0
kobuzchu kiz
(07.04.21)
Ben severim ama cook acik kavrum olacak kahve. Bi de bu 3 cup civari. Tek kisi icin pek iyi olmaz
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.04.21)
(3)

Versatil kalem uç seçimi

Weeze3r
Selamlar, rotring marka versatil kalem alacağım, kaliteli bir yazı için nasıl uçseçmem lazım acaba? Kalem 0.7 mat ve kalın yazı stilini sevmiyorum bu arada.
Selamlar, rotring marka versatil kalem alacağım, kaliteli bir yazı için nasıl uçseçmem lazım acaba? Kalem 0.7 mat ve kalın yazı stilini sevmiyorum bu arada.
0
Weeze3r
(07.04.21)
0.5 2B Mat ve kaygan yazı
0.5 HB Daha silik ve sert yazı
0
prole
(07.04.21)
Uçların üzerinde H, HB, B, 2B gibi şeyler yazar. H serisi sert ve ince, B serisi yumuşak ve kalındır. Şöyle: ae01.alicdn.com

En rahat yazılan uç 2B bence ama o kalın gelirse B ve HB standarttır, onları deneyin. Tombow B alın, o olur bence size.

Edit: www.nezih.com.tr
0
kobuzchu kiz
(07.04.21)
Rotring'i boş verin

kalem: uni kuru toga
uç: faber castell grip


uni kuru toga, kalemi kağıda her bastırdığınızda ucu 9 derece çeviriyor. böylece sürekli ucun sivri tarafı ile yazıyorsunuz. şimdiye kadar kullandığım en iyi versatil kalem.
0
lancelot du lac
(07.04.21)
(13)

fransızca favori parçalarınız

denizzz
hastası olduğunuz fransızca parçalar hangileri? önerilerinizi bekliyorum, siftahı ben yapayım: https://www.youtube.com/watch?v=m5tekgdcMBk
hastası olduğunuz fransızca parçalar hangileri? önerilerinizi bekliyorum, siftahı ben yapayım: www.youtube.com
0
denizzz
(06.04.21)
adolescente pirate - lea paci
0
onkiloversemtamamım
(06.04.21)
kery james- pense a moi

vendredi sur mer- les filles desir

lara fabian- nos coeurs a la fenetre

joyce jonathan- des fuites d'eau

grand corps malade- derriere le brouillard

Çok bilinmeyenleri seçmeye çalıştım. lara fabian ünlüdür oldukça ama bu şarkısı çok da bilinmiyor. Kery james ise fransız rapinin en başarılı sanatçısı (bence). Grand corps malade ise ayrı dünya, fransız halk ozanı :)
0
kojonotsuki
(06.04.21)
Tu vas me détruire open.spotify.com
0
kobuzchu kiz
(06.04.21)
Hocam sözler Türkçe ama telaffuz Fransızca.

youtu.be
0
havadakarada
(06.04.21)
Saez - J’accuse bayılırımm
0
koyusiyah
(06.04.21)
www.youtube.com çok severimmm
0
matilda
(06.04.21)
westblack
(06.04.21)
old possum
(06.04.21)
benden bir tane daha: www.youtube.com
0
🌸denizzz
(06.04.21)
ezeriko
(06.04.21)
skid row
(06.04.21)
bir garip melek
(06.04.21)
(8)

ücretsiz izin nedeni ile başka bir şirkette işe başlamak

baknedicem
ücretsiz izne çıkarıldım o sırada başka iş buldum fakat tazminatımı yakmak istemiyorum diğer firmada işe başlasam ücretsiz izinli olduğum firmaya istifamı vermesem bir şey olurmu daha sonra tazminat talep edeceğim
ücretsiz izne çıkarıldım o sırada başka iş buldum fakat tazminatımı yakmak istemiyorum diğer firmada işe başlasam ücretsiz izinli olduğum firmaya istifamı vermesem bir şey olurmu daha sonra tazminat talep edeceğim
0
baknedicem
(06.04.21)
Aynı anda iki yerde sigortalı çalışabilirsiniz. Ama ilk kurumun bilgisi olması gerekiyor sanırım.
0
kobuzchu kiz
(06.04.21)
Aynı anda 2 yerde sigortalı çalışabiliyorsun ama iki tarafın da razı olması lazım. Gizli yaparsan tespit edildiğinde haklı fesih yapabilirler, o zaman da tazminatın yanar.
0
Jux
(06.04.21)
pandemi ücret izinse ve nakdi ücret desteği alıyorsanız, ikinci işte çalışmanız dolayısıyla bu desteğin kesilmesi gerekir. Yarın o bir gün, sgk işverenden işveren de sizden hatalı beyan dolayısıyla ödenen destekleri yasal faiziyle talep edebilir.
0
kojonotsuki
(06.04.21)
nakdi ücret desteği ve işsizlik maaşı alamıyorum kısa bir çalışma dönemi oldu yaklaşık 5 ay
0
🌸baknedicem
(06.04.21)
5 ay olduysa neyin tazminatını talep edeceksiniz?

tarafların bilgisi olması gerekiyor.
0
benaslinda
(06.04.21)
@benaslinda
ihbar tazminatı alınabilir sanıyordum
0
🌸baknedicem
(08.04.21)
ihbar tazminatı dediğiniz 2 haftalık ücret.. 2 haftalık ücret için dava açmaya değmez, dava masrafı vs. zaten ondan fazla tutar :D

ayrıca sırf 2 haftalık ücret için yeni işverende işe başlayıp mevcut işinizi de tehlikeye atmış oluyorsunuz.
0
benaslinda
(08.04.21)
ayrıca işten çıkartma yasağı bitince ya eski çalıştığınız yer gel derse napacaksınız? gel 2 hafta ihbarını kullandıktan sonra çıkışını vereceğim derse..
0
benaslinda
(08.04.21)
(1)

çalışma sandalyesi tavsiyesi

hoot
merhaba arkadaşlar, eşime bir sandalye almayı düşünüyorum, kendisi 1.58 boyunda ve 50 kilo civarı, çok geniş sandalyelerde rahat edemiyor, rahat edecek bir sandalye olarak ne tavsiye edersiniz? özellikle bu boy ve kilodaki arkadaşlar ne tavsiye ederler
merhaba arkadaşlar, eşime bir sandalye almayı düşünüyorum, kendisi 1.58 boyunda ve 50 kilo civarı, çok geniş sandalyelerde rahat edemiyor, rahat edecek bir sandalye olarak ne tavsiye edersiniz?

özellikle bu boy ve kilodaki arkadaşlar ne tavsiye ederler
0
hoot
(04.04.21)
162 cm boyumla bildiriyorum, şu sandalye çok rahat: gursanmobilya.com.tr
Genişliği standart ofis sandalyesi, dar değil.
0
kobuzchu kiz
(04.04.21)
(7)

Bilim kurgu kitap tavsiyesi

potsdamer
Vakıf ve dune serisini çok seven birine tavsiye edebileceğiniz kitap var mıdır?
Vakıf ve dune serisini çok seven birine tavsiye edebileceğiniz kitap var mıdır?
0
potsdamer
(04.04.21)
Bitmeyen savaş-Joe Haldeman
Kaplan kaplan-Alfred Bester
Yaşlı adamın savaşı-John Scalzi
Serçe-Mary Doria Russel
Androidler elektrikli koyun düşler mi-P.K.Dick
0
zihua
(04.04.21)
Vakıf ya da Dune'a hiç benzemeyen kitaplar önereceğim ama o iki seriyi de, aşağıda sıraladığım kitapları da çok seviyorum.

- Asimov'un robot kitaplarını okuduğunuzu varsayıyorum, okumadıysanız onlar var.
- Steampunk seviyorsanız China Mieville'in Yeni Crobuzon üçlemesini öneririm. Perdido Sokağı İstasyonu'yla başlıyor.
- Okumadıysanız Hainish Cycle kitapları var Le Guin'in: www.bilimkurgukulubu.com
- Post apocalypse seviyorsanız Silo üçlemesi var Hugh Howey'nin.
- Çağdaş edebiyat, eğlenceli bir şey derseniz Kalite Ülkesi.
- Okumadıysanız Bradbury'nin Mars Yıllıkları.
- Kaplan! Kaplan! mutlaka okunmalı.
- Jules Verne seviyorsanız Su Adamı. (Belyaev'in bir kitabı daha basıldı yeni, onu daha okumadım ama beklentim yüksek.)
- Stanislaw Lem okumadıysanız ondan bir şeyler okuyun mutlaka. Gelecekbilim Kongresi'ni çok severim ben.
- Çocukluğun Sonu, Arthur C. Clarke
- Clarke demişken, okumadıysanız eğer Rama serisi şahanedir.
0
kobuzchu kiz
(04.04.21)
Ben Robot - Isaac Asimov
0
evimin paspasi
(04.04.21)
asimov sonsuzluğun sonu
0
durme
(05.04.21)
kobuzchu kiz +1

Kaplan! Kaplan! (bir diğer adıyla Yıldızlar Hedefim) o kadar seviyorum ki ezberledim herhalde okumaktan. Yine Alfred Bester'in "Yıkıma Giden Adam"ı da çok iyi.
0
aguen
(05.04.21)
Yazım tarzı olarak stanislaw lem çok benziyor. E kitapları da her yerde bulunabiliyor.
0
baal
(05.04.21)
Kimse de dememiş arkadaş vakıfı okudun şimdi sırada robot ve imparatorluk var diye.
Okuyun muazzam bir evren oluyor tadı damağınızda kalacak
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(05.04.21)
(8)

apartman dairesinde soba

vasatov
müşterek sistem olduğu için kaloriferleri erken sönen bir apartmanda 3. kat dairede yaşıyoruz. evde içerden yalıtımlı ama doğru düzgün ısınmayan, kuzey yönünde 15-20 m2'lik bir oda var. şu anki odama göre daha büyük olduğu için bu odayı çalışma odası yapmak istiyorum. hem dekoratif olsun hem de oday
müşterek sistem olduğu için kaloriferleri erken sönen bir apartmanda 3. kat dairede yaşıyoruz. evde içerden yalıtımlı ama doğru düzgün ısınmayan, kuzey yönünde 15-20 m2'lik bir oda var. şu anki odama göre daha büyük olduğu için bu odayı çalışma odası yapmak istiyorum.

hem dekoratif olsun hem de odayı ortalama 20 derecede ısıtsın diye retro bir mini döküm soba koymak aklıma geldi. daha önce hiç sobayla işim olmadı. acaba sorun yaşatır mı? ya da bu amaca uygun bildiğiniz bir mini soba var mı?
0
vasatov
(04.04.21)
Baya odun kömür yakan bir sobadan mı bahsediyorsunuz? Olmaz o bence. O apartmanda soba bağlayabileceğiniz bir baca yoktur, eğreti çözümlerle de karbonmonoksit zehirlenmesi riski yükselir.

Çalışma masasının altına şu tobleron biçimli ayak ısıtıcılarından alın, risksiz olsun.

Edit: eğreti çözüm = odadaki balkon camını kestirip dışarı boru uzatmak
0
kobuzchu kiz
(04.04.21)
odadaki balkon camını kestirip dışarı boru uzatsak olmaz mı acaba?
0
🌸vasatov
(04.04.21)
geri tepme riski yüksek. sağdan soldan laf edenler olabilir
0
sutlu nescafe
(04.04.21)
Benim de hayalim ama maalesef olamayacağını düşünüp hayıflanıyorum. Baca olsa bile mahalle baskısının ağır basacağını düşünüyorum. Keşke youtuberlerden falan böyle bir akım başlasa belki o zaman yeni binalarda baca sistemi yapılır, tercihen nostaljik sobalar kullanılabilir.
Soruya cevap olmadı pek ama hayalimdi yazmak istedim
0
epitaf
(04.04.21)
@vasatov
üstte kimse yok mu? bacanın dumanı üsttekileri rahatsız eder.
0
late viper
(04.04.21)
balkon camını kestirirsen alt, üst kattaki, sağdaki soldaki herkes küfür eder, ilk fırsatta da şikayet ederler. binanın dışı da, üst balkonlar da kapkara olur. imkansız böyle bir şey, elektrikli ısıtıcı falan al derim.
0
roket adam
(04.04.21)
www.koctas.com.tr
Bakın böyle şeyler varmış, odun yok duman yok, dekoratif falan.
0
kobuzchu kiz
(04.04.21)
Kaçıncı kat? En üst kattayız şömine var bizde cayır cayır yakıyoruz kimse bir şey demiyor ama alt kattakiler yakamıyormuş.
0
suicides underground
(05.04.21)
(1)

Google docs

ırene adler
Google docs üzerinden bir word dokümanı olusturdum. İstediğim bu dokümanın gönderdiğim kişiler tarafından editlenebilmesi, bir şeyler eklenmesi.Direkt link olarak maile eklesem düzenleme yapamıyorlar dimi? Düzenleme yapabilmeleri için nasıl göndermem gerekiyor?
Google docs üzerinden bir word dokümanı olusturdum. İstediğim bu dokümanın gönderdiğim kişiler tarafından editlenebilmesi, bir şeyler eklenmesi.

Direkt link olarak maile eklesem düzenleme yapamıyorlar dimi? Düzenleme yapabilmeleri için nasıl göndermem gerekiyor?
0
ırene adler
(04.04.21)
Dokümanı açın, orada sağ üstte paylaş butonu var. Oradan ilerleyin.
0
kobuzchu kiz
(04.04.21)
(9)

Aile vs sevgili yanı

hadi ya la
Uzak mesafe ilişkisinden merhabalar. 5 yıla yakın bir ilişkim var, geçen Eylül'de kız arkadaşım uçak mesafesinde bir yere atandığından beri çok sıkıntı çekiyoruz.Pandemi başladığında ailemin yanına geldim. Hem freelance işlerimi yürütüp hem de yüksek lisans için tez yazıyorum bu dönem.Fakat ben bu d
Uzak mesafe ilişkisinden merhabalar. 5 yıla yakın bir ilişkim var, geçen Eylül'de kız arkadaşım uçak mesafesinde bir yere atandığından beri çok sıkıntı çekiyoruz.

Pandemi başladığında ailemin yanına geldim. Hem freelance işlerimi yürütüp hem de yüksek lisans için tez yazıyorum bu dönem.

Fakat ben bu dengeyi tutturamıyorum. Ailem, arkadaşlarım, çevrem burada. Kız arkadaşımla olmayı da çok istiyorum ama sanırım bir kriz yaşıyoruz bu sebepten. Kız arkadaşım yanında daha fazla olmam gerektiğini düşünüyor, hak veriyorum.

Çok arada kaldım. Yerimde olsanız ne yaparsınız?
27/erkek
0
hadi ya la
(04.04.21)
"Kız arkadaşım yanında daha fazla olmam gerektiğini düşünüyor, hak veriyorum."

sevgili 27/erkek,

gidecegin tek yer havaalani
sana lazim yeni yasam alani.
0
ateistanbul
(04.04.21)
Aile arkadaşlarının yanında yeterince kalmışsın bence, kız arkadaşında kal biraz da.
0
Jux
(04.04.21)
Gitmeyi yeterince isteseydiniz çoktan giderdiniz diye düşünüyorum. Yüksek lisans bittikten sonra gidilebilir. Ekonomik duruma da bağlı tabii ki.
0
dissendium
(04.04.21)
Eylülden beri kaç defa buluştunuz mesela?
0
zetsuboushita
(04.04.21)
5 yıl uzun. Hâlâ kız arkadaşınızla ortak bir hayat planlamayıp "ailem arkadaşlarım" diye konfor alanınızda kalıyorsunuz ve kız arkadaşınız haklı.

Ama "ne yaparsınız" sorusunun cevabı sizde. Gelecekten ne bekliyorsunuz? Siz beraber bir hayat kurmak istiyorsanız kalkın gidin yanına. Yok, ailemin evi rahat, çevrem de iyi, çamaşırımı da annem yıkıyor, ben böyle iyiyim diyorsanız bunları sevgilinizle konuşun ki kadın da gelecekten ne istediğini düşünüp ona göre hareket etsin.
0
kobuzchu kiz
(04.04.21)
Abi 27 yasinda ailenin yaninda ne isin var? Kiz hakli. Hadi ailenin yaninda olman gerekiyor diyelim, o zaman sik sik gideceksin
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.04.21)
27 yaşında aile ile kalıyorsan hiç ayrılma bu saaten sonra evlen çocuk yap vs. bu tarz şeyler evden çalışan adama ağır gelir.
0
mikahakkinen
(04.04.21)
Kız haklı.
0
1bir1bir1
(04.04.21)
27 yaşındasın beş yıllık ilişki diyorsun ama annemin yanından ayrılamam diyorsun.
0
KaraSakall
(04.04.21)
(1)

15 sağlık raporu

remixtherobot
işe gireceğim yerden istenen sağlık belgeleri arasında 15 sağlık raporu diye bişey gördüm google'da bulamadım, o nedir?
işe gireceğim yerden istenen sağlık belgeleri arasında 15 sağlık raporu diye bişey gördüm google'da bulamadım, o nedir?
0
remixtherobot
(03.04.21)
15 olduğuna emin misiniz, bir yerden copy paste yaparken 15 sayısı orada kalmış olmasın.
0
kobuzchu kiz
(03.04.21)
(1)

30 yas ustu arkadaslar edinmek

dokunmakalbime
istanbulda tek yasiyorum. lisedeki birkac eski arkadasim disinda kimseyle gorusmuyorum. yeni arkadasliklar edinmek istiyorum. maksat arada bir bulusmak, davetlesmek yemek, icmek. tavsiye ve onerilerinize acigim. tesekkurler
istanbulda tek yasiyorum. lisedeki birkac eski arkadasim disinda kimseyle gorusmuyorum. yeni arkadasliklar edinmek istiyorum. maksat arada bir bulusmak, davetlesmek yemek, icmek. tavsiye ve onerilerinize acigim. tesekkurler
0
dokunmakalbime
(03.04.21)
Bütün arkadaş edinme sorularına aynı cevabı veriyorum, yine vereceğim: İnternetten faydalanın.

Hobileriniz yok mu? 30 yaşından sonra ortak bir ilgi alanı olmadan arkadaş edinmek zor, lisedeki gibi 20 kişiyi bir sınıfa atıp "hadi tanışın, arkadaş olun" demiyor kimse. Facebook'ta birçok hobiyle, ilgi alanıyla ilgili aktif gruplar var. Böyle gruplar bulun, yorum yapın, insanlarla sohbet edin. (Discord var bir de galiba ama oraya alışamadım ben.) Böyle ortamlarda tanıştıktan sonra fiziksel buluşmalar ve aktiviteler yapmak kolay. Ha tabii pandeminin ortasında millet ancak yakın çevresiyle görüşürken yeni arkadaş bulup beraber yemek içmek biraz zor, o ayrı.
0
kobuzchu kiz
(03.04.21)
(2)

Koçtaş'tan Klozet, Lavabo Takımı vs. Alınca Yanında Usta Geliyor mu?

halitkin
Mall Of İstanbul'daki Koçtaş'a gidip banyoyu yenileyeceğim ancak tanıdığım bir usta yok. Malum Koçtaş'tan büyük şeyler satın alınca araçla kapınıza getiriyorlar. Peki bununla beraber usta da isteyebiliyor muyuz? Hazır getirmişken takıp gitmeleri mümkün mü? Ekstra ücretini ödemek şartıyla tabi. Niyet
Mall Of İstanbul'daki Koçtaş'a gidip banyoyu yenileyeceğim ancak tanıdığım bir usta yok. Malum Koçtaş'tan büyük şeyler satın alınca araçla kapınıza getiriyorlar. Peki bununla beraber usta da isteyebiliyor muyuz? Hazır getirmişken takıp gitmeleri mümkün mü? Ekstra ücretini ödemek şartıyla tabi. Niyetim paradan kaçmak değil, sadece usta arayıp/bulmakla uğraşmak istemiyorum.

Eğer böyle bir hizmetleri yoksa doğru düzgün usta bulmak için ne önerirsiniz? Ev sahibine söylesem (kiradayım) o bulur mu mesela? Ya da online platformlar var mı usta bulabileceğim?
0
halitkin
(02.04.21)
www.koctas.com.tr
Gelebiliyor.
0
kobuzchu kiz
(02.04.21)
böyle durumlarda oturduğum sitenin yönetimine soruyorum, illa bizim oraya bol bol gelen birisi oluyor, veriyorlar telefon numaralarını.
0
co2s2
(02.04.21)
(3)

cumartesi komple mi yasak yoksa sadece kırmızı ileere mi?

etna
yarın?birde en güncel renkli tablo hangisi?
yarın?
birde en güncel renkli tablo hangisi?
0
etna
(01.04.21)
www.haberturk.com
Son tablo burada var, cumartesi kırmızılara yasak.
0
kobuzchu kiz
(01.04.21)
kırmızı.
0
atacaksinfinke
(01.04.21)
Şimdilik kırmızılara, ramazanda tüm ülkede yasak ctesi ve pazar
0
cowboy
(02.04.21)
(1)

önlisanstan aöfe geçiş

rofwts
merhaba şu an bilgisayar programcılığı okuyorum.1.sınıfın 2.dönemindeyim.aöf web tasarım ve kodlama bölümüne yatay geçiş yapmak istiyorum.bu geçiş için not ortalamasına mı bakılıyor?yoksa tyt puanı mı baz alınıyor?şimdiden teşekkürler
merhaba

şu an bilgisayar programcılığı okuyorum.1.sınıfın 2.dönemindeyim.aöf web tasarım ve kodlama bölümüne yatay geçiş yapmak istiyorum.

bu geçiş için not ortalamasına mı bakılıyor?yoksa tyt puanı mı baz alınıyor?

şimdiden teşekkürler
0
rofwts
(01.04.21)
kobuzchu kiz
(01.04.21)
(7)

eşya tavsiyesi-yeni ev

kisa
Merhaba duyuru sakinleri,Bir süre devam eden kiralık arayışım bitti ve Ataşehir' de 1+1 ufak bir yer rezidans tuttum. içeride beyazeşyalar var. gardırop ve portmanto da var. dolayısı ile almam gereken şey yatak + baza + koltuk + tv.Bir de ufak tefek mutfak eşyaları tabi.Yatak için king koil in en uc
Merhaba duyuru sakinleri,

Bir süre devam eden kiralık arayışım bitti ve Ataşehir' de 1+1 ufak bir yer rezidans tuttum. içeride beyazeşyalar var. gardırop ve portmanto da var. dolayısı ile almam gereken şey yatak + baza + koltuk + tv.
Bir de ufak tefek mutfak eşyaları tabi.

Yatak için king koil in en ucuzunu seçtim hazır indirim de varken. Bazayı ise 850 TL ye buldum.
İlk defa kirada yaşayacağım. Ufak ev olduğundan zaten bir şey almak istemiyorum ama önceden bir hazırlık fena olmaz.
Bekar insan modeli tavsiyeleriniz var ise alırım.
0
kisa
(01.04.21)
yemek için masa sandelye, perde . az eşyalı yaşam en iyisidir.
0
1917
(01.04.21)
amerikan mutfak, tezgah masa gibi zaten. yemek masası koymayı düşünmüyorum :)
sandalye, tamamdır. teşekkürler.
0
🌸kisa
(01.04.21)
Yatağın ucuzuna kaçmayın. Kalitelisinden alın yıllarca kullanın. Ucuz yatak felaket bir şey. Bunun dışında perde alın. Başka da bir şey almanıza gerek yok.
0
ruhen hastayim ben
(01.04.21)
evde herşeye çare bulursunuz da, yatağın kötüsüne çare bulamazsınız. bütün hayat kalitenizi etkiler. adam gibi yatak alın
0
co2s2
(01.04.21)
Bazayı ikeadan almanı tavsihe ederim. Ben de ufak evde yaşıyorum kirada, taşınma sırasında yatağın bölünmesi çok iyi oluyor.
0
mg3929
(01.04.21)
Az önce bir perde sorusu okudum, aklıma geldi.

Tül perde falan alacaksanız çok iradeli davranın, perdecinin gazına gelmeyin, boş bulunursanız çılgınlarca para ödeyebilirsiniz perdeye.
Beyaz perde + fon perde + tül yapmaya gerek yok yeni gelin evi gibi. Beyaz perde çok gereksiz bir şey. Sade bir tül üstüne beğendiğiniz bir fon yeter. Bir de kat kat pile yapmasınlar, 2 metre pencereye 5 metre kumaş harcamasınlar.

Ha bir de blackout perde çok güzel bir şey, onlara bakın.
0
kobuzchu kiz
(01.04.21)
herkese teşekkürler.
yatak için öneriniz varsa sevinirim ancak king koil güzel bir yataktır hali hazırda.
yatsan.com

perde evet, dikkat gerekiyor.
onun dışıda bardak tabak bıçak vs sanırım.
0
🌸kisa
(01.04.21)
(6)

sadece fon perde takan, tül kullanmayanlar var mı

roket adam
bu formatta bir dairemiz var, yüksek ve sürekli aşırı güneş alan bir daire. (foto temsili, dekorasyon vs böyle değil bizde) perdeyi sadece gece yatarken kapatıyoruz, onun dışında perde sürekli açık oluyor.stor istemiyor, sadece fon perde takmayı düşünüyoruz. tül de kullanmamayı düşündük ama emin ola
bu formatta bir dairemiz var, yüksek ve sürekli aşırı güneş alan bir daire. (foto temsili, dekorasyon vs böyle değil bizde) perdeyi sadece gece yatarken kapatıyoruz, onun dışında perde sürekli açık oluyor.

stor istemiyor, sadece fon perde takmayı düşünüyoruz. tül de kullanmamayı düşündük ama emin olamadık. zaten tül aşırı güneşte yanar falan diyenler var. ne düşünüyorsunuz, sadece fon perde ile yaşayan insanlar var mıdır?
0
roket adam
(01.04.21)
aşırı güneşte tül yanar mı?? hiç duymadım.

yani eğer gündüz dışarıdan içerisinin görünmemesi gibi bir derdiniz yoksa kullanmayabilirsiniz ama gündüz güneş geliyor diye fonla camları kapatırsanız ışık kesilir, boğucu olur. bana pek mantıklı gelmedi. çok açık renk olmayan bir tül daha iyi olur bence. ayrıca tül + perde daha estetik durur.
0
elorelia
(01.04.21)
Bizim de böyle sadece perde kullanıyoruz. Zaten yüksek kattayız perde de öylesine duruyor. Bu arada sanırım tülün kalitesiyle ilgili annemin evde tüller yandı mesela.
0
suicides underground
(01.04.21)
Olur. Yeni gelin gibi üç tip perde kullanmak normalleştirilmiş artık. Ne isterseniz onu takın. Kim ne diyebilir ki?
0
ruhen hastayim ben
(01.04.21)
Ben tam tersi sadece tülle tamamlardım dekorasyonu. Diyorsunuz ki perdeyi sadece gece yatarken kapatıyoruz. O zaman kalın bir tül alın bitsin gitsin. Fon perde dediğiniz zaten güneş ışığını kesmek için kullanılmayacaksa bence görsel olarak pek işe yaramayan bir şey.
Tülün yandığını da ilk defa duyuyorum. Ben keten tipli bir tül kullanıyorum. Neredeyse 20 sene olacak.
0
SiyamkedisiZorro
(01.04.21)
Beyaz güneşlik perde artı tül artı fon perde kullanmak bence de anlamsız ama tül + fon daha şık. İşlemeli süslü şekilli değil ama sade zarif ve gerektiğinde güneş ışığını biraz yumuşatacak bir tül kullansanız güzel olur.
0
kobuzchu kiz
(01.04.21)
store istemiyoruz dediniz ama ben yine de biraz farklı diye şöyle bir şey önermek istiyorum, fikir olması için; www.google.com

tül yanar elbette, sararır yani. bir de, modelinden modeline değişebilir ama demode geliyor bana. sadece fon perde ise bence örgüt evi gibi olur. en iyi ihtimalle öğrenci evi.
0
not sure if serious
(01.04.21)
(7)

Sırt Çantası İçinde Ufak Nesneleler İçin Küçük Çanta

pantepember
Sırt çantasız dışarıya çıkmıyorum diyebilirim. Ve kullandığım hiçbir sırt çantasının iç cepleri ihtiyacımı karşılamıyor.Anahtar, mendil, gözlük, krem, powerbank gibi nesneleri "düzenli bir şekilde tutabilmek" ve "hangi cepteydi diye uzun uzun aramadan kolayca ulaşabilmek" için küçük bir çantaya ihti
Sırt çantasız dışarıya çıkmıyorum diyebilirim. Ve kullandığım hiçbir sırt çantasının iç cepleri ihtiyacımı karşılamıyor.

Anahtar, mendil, gözlük, krem, powerbank gibi nesneleri "düzenli bir şekilde tutabilmek" ve "hangi cepteydi diye uzun uzun aramadan kolayca ulaşabilmek" için küçük bir çantaya ihtiyacım var.

Bu çantayı, sırt çantası değiştirirken birinden çıkarıp diğerine kolaylıkla taşıyabilmek de ayrı bir avantaj.

Sizin kullandığınız böyle bir çanta vb. var mı?

Not: Kendi bölmeleri de olursa harika olur.
0
pantepember
(30.03.21)
Ufak makyaj çantaları kullanıyorum ben öyle işler için. Bölmeleri olmuyor ama iki tane küçük (ve yumuşak kumaş olacak, kalıp gibi sert duranlardan değil) makyaj çantası işimi görüyor.

Alternatif olarak şöyle düzenleyiciler var: images.app.goo.gl
0
kobuzchu kiz
(30.03.21)
@kobuzchu kiz
Önerilerde çıkan şu ürün güzel göründü:
www.kaizenmarket.net

Daha uygun fiyatlı başka bir ürün:
www.gratis.com
0
🌸pantepember
(30.03.21)
Çanta içinde çantayı keşfettiğimde çok sevinmiştim.

Fermuarlı kumaş kalem kutusu ve ufak ince tablet sleeve kılıflar çok yatkın bu işe. Tabi estetik beklentim çok aşağılarda olduğu için saçma gelebilir size.

Ben bu iş için bir adet mikrofon yanında gelen çanta, 1 adet 7" tablet çantası, bir de motor kaskı ile gelen ağzı büzgülü kumaş torba kullanıyorum.
0
hedep
(30.03.21)
@hedep
Evet, kalem kutusu (yemin ederim!) benim de aklıma gelmişti. Onu da değerlendireyim.
0
🌸pantepember
(30.03.21)
www.decathlon.com.tr minicik hale getirilebiliyor. içinde ayrı fermuarlı gözü de vardı bendekinin, birebir bu model olmayabilir ama bulamadım şimdi.
0
cinsi kisi
(30.03.21)
Ben seneleer önce aliexpressten şunun aynısını almıştım: www.trendyol.com

Özellikle sırt çantası dik olacağı için daha avantajlı olur diye düşünüyorum.

Şöyle modeller de var renkleri daha hoş ama ilkinin fermuarlı gözlerinin de olması avantaj bence
www.trendyol.com
www.trendyol.com
0
eatpraylaw
(30.03.21)
0
🌸pantepember
(31.03.21)
(15)

Hayvanat Bahçesine ve Milli parklara karşı mısınız

aretwoane
Doğada ölebilecek çoğu canlı sağlık kontrolü vb olarak daha iyi yaşam standartlarında yaşıyor belki özgür değiller ama hayvanat bahçesinde bakımları yeme içme vb karşılanıor o bakımdan ben destekliyorum ya siz ne düşünüyorsunuz?
Doğada ölebilecek çoğu canlı sağlık kontrolü vb olarak daha iyi yaşam standartlarında yaşıyor belki özgür değiller ama hayvanat bahçesinde bakımları yeme içme vb karşılanıor o bakımdan ben destekliyorum ya siz ne düşünüyorsunuz?
0
aretwoane
(30.03.21)
nesli tükenmeye karşı koruma altına alınanlar haricinde her türlüsüne karşıyım.
0
eeb
(30.03.21)
Ben komple sisteme karşıyım. Para verip nadir hayvan avlayan Amerikalıya özel izin veren bakanlık aynı hayvanı hayvanat bahçesine kapatınca mı iyi oluyor, sorarım size.
0
prole
(30.03.21)
Hayvanat bahçesi derken hangilerini kastediyoruz? Mesela black jaguar white tiger var onlar koruyor. Bir de bizim avmlerde hapsedilenler var..
0
suicides underground
(30.03.21)
Değilim.
Benim çocuğumun hatta benim de zurafayi, aslanı, zebrayi, gergedani filan görüp tanıyabilecegi tek yer. Böylelikle hayvan sevgisi bile kazanılabilir.
Tabiki hiç bir eziyet görmeyeceğini ve doğal ortamına en yakın şekilde yaşayabileceğini varsayarsak.
0
etna
(30.03.21)
Herhangi bir hayvanı doğal ortamından başka bir bölgeye transfer etmenin bir gerekçesi olamaz

Doğada ölen bir canlı başka bir canlının yaşamasını sağlıyor, müdahale olmadan dünya kendi dengesini buluyor
0
freebird5406_2
(30.03.21)
Hayvanat bahçelerine karşıyım, özellikle "ay çocuklarımız hayvanlarla tanışıyor" diyenlere özellikle uyuzum. Çocukken zürafayla tanışınca bir şey olacak sanki. (Ben yazarken yoktu ama yukarıda denmiş, üzgünüm.)
Milli parklar konusunda ne var bilmiyorum, normal bir doğal ortamın inşaattan vs. korunması değil mi?
0
whoosie
(30.03.21)
Karşıyım. Özellikle Türkiye'deki gibi hayvanları ufacık alanlara kapatan, hayvanı yaşadığı iklimden koparan hayvanat bahçelerine, akvaryumlara vs karşıyım. Doğal yaşam alanı erafında düzenlenen ve hayvanları uzaktan gözlemeyi sağlayan, kocaman arazilere kurulu parklar yapılır, turist olarak gidip izleriz, o ok.

Ayrıca zürafayı fili görünce ne oluyor +1 Belgesel izleyin.

Ayrıca neye göre "daha iyi"? Hayvanların doğal ortamına ve doğal seleksiyona müdahalenin iyi olduğunu düşünmüyorum. (Panda gibi tehlike altında olan türler dışında.)
0
kobuzchu kiz
(30.03.21)
Fillerin zürafalarin yavrusu hayatında bir kez insan gorsun diye beni yillar boyu küçücük bir kafese kapattıklarini dusunuyorum ve evet karsiyim. Evde kocaman televizyon, doğal ortaminda binbir cesit açıdan çekilmiş hayvanlarin belgeselleri var, çocuğum oradan cok daha ayrıntılı tanışabilir hayvanlarla.
0
instant crush
(30.03.21)
tabii ki karşıyım.
bir şeyi sevmek için illa onu yakından görmek gerekmiyor. kaldı ki, hayvanat bahçesine giden bir çocuk hayvan sevgisini değil, başka bir canlıyı kendi keyfi-isteği için esaret altında tutmanın normal olduğunu - o an fakında olmasa da-öğrenir.
bir kutup ayısının, yazları 40 derece geçen bir yerde, duvarlarında buzul resimleri olan klimalı bir odaya kapatılmasının;
uçsuz bucaksız okyanusta yüzmesi gereken bir yunusun bir akvaryuma-su tankına hapsedilmesinin;
ormanlar kralı aslanın sürekli sakinleştirici ilaçlarla bir yavru kediye dönüştürülmesinin savunulacak bir tarafını görmüyorum ben.
önüne iki tane cılız ağaç dikilmiş zürafanın, maymunun kendini doğal ortamında sanacak kadar akılsız-içgüdüsüz olduğunu sanmıyorsunuzdur umarım.

böyle ortamlar ancak koruma altına alınması gereken türler ya da rehabilitasyona ihtiyacı olan, doğada yaşayamayacak durumda, sakat, travmalı vs canlılar için kabul edilebilir yerler.
0
treize
(30.03.21)
hayvanat bahçesine kesinlikle karşıyım, hayatımda bir kere gittim gerçek manada moralimiz bozuldu hayvanları görünce. milli park tartışılır, milli parklar olmasa epey bir yeşil alan otel olurdu ülkemizde.
0
roket adam
(30.03.21)
Ben karşı değilim.

Hayvanat bahçeleri aslında bir araştırma ve bilim merkezi. Bir sürü veteriner ve biyolog o hayvanlar üzerinde çalışıyor ve araştırma yapıyor, ziyaretçi kısmı para için yapılan bir şey, yoksa asıl amaçları o değil. Ki o da mecburiyetten yani, yoksa "bilim yapılsın" diye kimse cebinden para vermeye gönüllü değil. Kötü koşullar için de aynısı geçerli. İnsanlar para vermezse koşullar kötü olur, bunun çözümü de yasakçılık değil.

Kaldı ki doğada soyu tükenen ama hayvanat bahçelerinde korundukları için çoğaltılıp tekrar doğaya salınan bir sürü hayvan türü var. Hayvanat bahçelerinin kaldırılması bir sürü canlının soyunun tükenmesine yol açacak, pek hayvansever bir tavır değil.
0
plutongezegendegilmi
(30.03.21)
Koruma ve nesli tükenmekte olan hayvan kısmı fasafiso. Afrika'dan vb. bir sürü hayvanı sadece gösteri ve para kazanma amaçlı getiriyorlar. Pandemi'nin bir nedeni de insan hayvan ilişkisinin bozulması. Doğaya bu şekilde müdahale edip, hayvanların yaşam alanlarını daraltıp, onları seyirlik bir malzeme gibi görüp bazı sınırları aşarsanız, bu ilişki size hastalık olarak dönecek.
0
kaset
(30.03.21)
Hayvanların esaret altında tutulduğu yerlere karşıyım. Çoğu hayvanat bahçesi hayvanlara ağır psikolojik şiddet uygulanan yerler ve bunun sonuçlarına ulaşmak zor değil. Bu şekilde çocuğa hayvan sevgisi değil hayvan şiddeti ögretilir zaten. Bunu söylemeye gerek yok bile ama şiddet sadece fiziksel değildir.
0
turkce konusan uzayli
(30.03.21)
Bir canlıyı ömru boyunca bir yere hapsetmek, bir çocuğun görecek olmasıyla izah edilemez. Üstelik hapaedildigi yer de kendi doğasına yüzde yüz aykırı bir yer.

Burada çocuklara öğretilen şey hayvanların hapsedilecegi, hayvan sevgisi değil.
0
howfaristhesky
(30.03.21)
milli park olayina kesinlikle karsi degilim, turkiye gibi bir ulkede betonlasmayi onlemenin yolu mumkun oldugu kadar alani sit alani, milli park, askeri bolge, kutsal bolge falan ilan etmek..

hayvanat bahcesine siddetle karsiyim..
0
cooperr
(30.03.21)
(3)

moka pot ile kahve yapmak

baldur2
bialetti 2 cup olanlardan aldim. bu sanirim 80-100 ml arasi kahve cikariyor. bunu nasil tuketiyorum, mesela kupanin geri kalanina sut koymak istesem bu sutu mikrodalgada isitayim mi? daha buyuk bir moka pot mu almaliydim ya da? bu sekilde sanki espresso shot yapmis olmuyor muyuz bu kapasitedeki moka
bialetti 2 cup olanlardan aldim. bu sanirim 80-100 ml arasi kahve cikariyor. bunu nasil tuketiyorum, mesela kupanin geri kalanina sut koymak istesem bu sutu mikrodalgada isitayim mi? daha buyuk bir moka pot mu almaliydim ya da? bu sekilde sanki espresso shot yapmis olmuyor muyuz bu kapasitedeki moka pot ile? geri kalanini yani yaridan fazlasini su ya da sut ile birlestirmek mantiksiz mi olacak?
0
baldur2
(30.03.21)
Espresso gibi bir şey yapmış oluyorsunuz evet. Sıcak su ya da süt ekleyebilirsiniz, zaten çok sert çıkacak pişen kahve.
0
kobuzchu kiz
(30.03.21)
çıkan kahve teorik olarak espresso değil ama neredeyse aynı şey. damak tadınıza göre ısıtılmış süt (kaynatılmamış) ekleyip tüketebilirsiniz.
0
co2s2
(30.03.21)
normal espresso makinesi basıncı alamadığınız klasik espresso bazlı kahveleri yaparken kahve oranının daha fazla olması gerekecek. miktar atıyorum normal amerikanoda 1 esp - 3 su iken bunda 1-1 oran bile çok sert gelmeyebilir. deneyeceksiniz kafanıza göre.

sıcak latte içeyim derseniz yine sütü ısıtın, yok ben buzlu latte içeceğim derseniz yine sütü soğuk ekleyin.

bende de bialetti iki kişilik var. maalesef kahve sevdam coştukça iki kişilik bana bile yetmez oldu.
0
tey tey
(30.03.21)
(2)

Uzun sureli ucretsiz izin alip baska bir yerde sigortali calismak mumkun mu

belki bilardo
Sb. Tesekkurler
Sb. Tesekkurler
0
belki bilardo
(30.03.21)
Kanuni olarak aynı anda birden çok işyerinde ssklı olabilirsiniz. Bunu sormak istiyorsanız, evet.
0
liberal
(30.03.21)
Teknik olarak mümkün ama izin aldığınız işyerine bilgi vermeniz gerekiyor diye biliyorum.
0
kobuzchu kiz
(30.03.21)
(5)

marie curie basliginin tasinmasi

hendrixy
merhaba, marie curie basliginin marie sklodowska curie'ye tasinmasi gerektigini dusunuyorum. kendisinin tam adi marie sklodowska curie: https://en.wikipedia.org/wiki/Marie_Curiesklodowska soyadini hayati boyunca kullanmis, ornegin kimya nobel odulunde: https://www.nobelprize.org/prizes/chemistry/191
merhaba, marie curie basliginin marie sklodowska curie'ye tasinmasi gerektigini dusunuyorum. kendisinin tam adi marie sklodowska curie: en.wikipedia.org

sklodowska soyadini hayati boyunca kullanmis, ornegin kimya nobel odulunde: www.nobelprize.org ve mezarinda da sklodowska ismi yazili: stephstudiesabroad.files.wordpress.com

basligi tasima yetkim yok. biri acaba bunu yapabilir mi?
0
hendrixy
(30.03.21)
Bence taşınmamalı, çünkü arayıp bulması daha zor. İsmin orijinalini kullanmak iyi hoş ama sklodowska da yanlış, olması gerektiği gibi skłodowska yazsak kimse bulup okuyamayacak başlığı.

Ama marie skolodovska curie başlığını açıp ilk entry'de sadece marie curie bakınızı verirseniz başlık otomatik olarak yönlenmiş olur.
0
plutongezegendegilmi
(30.03.21)
sözlükte sizin beklentinizdeki gibi bir durum yok.

örneğin beckham'ın da tam adı david robert joseph beckham ama başlık david beckham olarak yer alıyor. ünlü insanların başlıkları tam adlarıyla değil, bilinen adlarıyla açılıyor. Nitekim Vikipedi'de de benzer şekilde içeriğin başlığı Marie Curie şeklinde.
0
himmet dayi
(30.03.21)
gereksiz, gunluk kullanimi boyle degil, feminist bir bakis acisiyla yaziyorsaniz bilemiyorum.
0
hewit
(30.03.21)
Yukarıdakiler +1

Bilinen adıyla başlık açılması daha mantıklı.
G. G. Marquez'in tam adı Gabriel José de la Conciliación García Márquez, böyle mi başlık açalım?
0
kobuzchu kiz
(30.03.21)
yukaridakiler +1 baslik tasima yapsan da tasimazlar, bu tarz degisiklikler harf hatasi gibi otomatik olmuyor.

marie curie olarak bilinen bir sahis. gereken yonlendirmeyi yapmissiniz zaten.
0
yoggi
(30.03.21)
(7)

melez prens mi zümrüdüanka yoldaşlığı mı?

Jux
ikisinden birini tekrar izlemek istiyorum ama son izleyeli baya zaman geçti üstünden, unuttum hangisi daha güzeldi. hangisini daha çok seviyorsunuz, neden?melez prens biraz geçiş filmi gibiydi diye hatırlıyorum, olayları bağlamak için detayların serpiştirildiği "filler" bölüm gibi. zümrüdüanka'yı da
ikisinden birini tekrar izlemek istiyorum ama son izleyeli baya zaman geçti üstünden, unuttum hangisi daha güzeldi. hangisini daha çok seviyorsunuz, neden?

melez prens biraz geçiş filmi gibiydi diye hatırlıyorum, olayları bağlamak için detayların serpiştirildiği "filler" bölüm gibi. zümrüdüanka'yı daha az hatırlıyorum ama o da serideki en olaysız film gibi kalmış aklımda.

hangisini izliyim?
0
Jux
(29.03.21)
Snape'i cok sevdigim icin melez prens
0
matilda
(29.03.21)
Zümrüdüanka yoldaşlığında Harry tam bir dayaklık ergen olduğu için melez prens. (Şu ara Zümrüdüanka yoldaşlığının sesli kitabını dinliyorum, yine Harry'den tiksindim.)
0
kobuzchu kiz
(29.03.21)
zümrüdüanka yoldaşlığı serinin en uzun kitabıydı ama filmi çok kötü yapmışlardı. Melez Prens'in filmi bi tık daha iyi.
0
nundu
(29.03.21)
Melez prens kesinlikle
0
Tochinoshin
(29.03.21)
Hortkuluk konusuna geçiş yapılması ve olayların ciddileşmesi nedeniyle Melez Prens'i daha çok severim.
0
dissendium
(29.03.21)
Zümrüt'te çok saçma işler olduğu ve Sirius bok yoluna gittiği için Melez Prens.
0
prole
(29.03.21)
Harry'nin de bir hortkluk olduğunu gözümüze gözümüze sokmuşlar yüzüğe dokunma sahnesinde, ben bu filmde atıf yapıldığını anlamamıştım, aydınlandım.

Kitabı düşününce film cidden yetersiz. Yani evet kitaplar komple çok daha iyi ama bu film kitabın çok daha gerisinde. Mesela voldemort'un çocukluğuna daha net iniliyor diye hatırlıyordum; meğerse kitaptakilerden kafamda canlandırdıklarımmış.

Yine de güzel geldi, yarın ve sonraki gün bitiriyim son 2 bölümü. Herkese teşekkürler!
0
🌸Jux
(30.03.21)
(4)

Yemyesil tisortte kuru kan lekesi

ishak77
Dis macunu , tuzla citileme denendi. Biraz anasini aglattim tisortun ama cikmadi kan lekesi. Baska cozumu olan var mi?
Dis macunu , tuzla citileme denendi. Biraz anasini aglattim tisortun ama cikmadi kan lekesi. Baska cozumu olan var mi?
0
ishak77
(29.03.21)
Soğuk su ile sabunla çitileme
0
ats
(29.03.21)
Kan lekesini çıkarır mı bilmiyorum ama şimdiye kadar bende çıkaramadığı leke olmadı, denemeye değer: www.vanish.com.tr

Ek: Şurda tişörtün kumaşına göre arama yapabilirsiniz: www.vanish.com.tr
0
fotrsapka
(29.03.21)
www.trendyol.com
Denediğiniz diğer şeyler nedeniyle iyi etki etmeyebilir, emin değilim. Doğrudan kan lekesini şahane çıkarıyor.
0
kobuzchu kiz
(29.03.21)
Oksijenli su cikardi arkadaslar lazim olursa deneyebilirsiniz
0
🌸ishak77
(30.03.21)
(6)

Büyükannesi Vefat Eden Arkadaşımı Aramalı mıyım?

paramolacak
Selamlar,6-7 yıldır beraber çalıştığım yakın sayılabilecek bir arkadaşım var, 1 yıldır memleketimden çalışıyorum bu arkadaşımda istanbulda yaşıyor, geçen hafta gördüm ki benim bulunduğum şehre gezmeye gelmiş ortak tanıdık arkadaşlarım ile ve beni aramadılar.Şimdi bu arkadaşım büyük annesi vefat etti
Selamlar,

6-7 yıldır beraber çalıştığım yakın sayılabilecek bir arkadaşım var, 1 yıldır memleketimden çalışıyorum bu arkadaşımda istanbulda yaşıyor, geçen hafta gördüm ki benim bulunduğum şehre gezmeye gelmiş ortak tanıdık arkadaşlarım ile ve beni aramadılar.

Şimdi bu arkadaşım büyük annesi vefat etti kendisini aramak hiç içimden gelmiyor çok kırıldım kendisine. Bu ikilemi yaşamak bile beni çok üzüyor ama sizce kendisini baş sağlığı için aramalı mıyım?
0
paramolacak
(29.03.21)
ara bi şey kaybetmezsin, sonra aramamaya devam edersin
0
jelly bear
(29.03.21)
aramalısınız tabii ki.
benim bir sürtüşmeden dolayı altı yıldır görüşmediğim iki arkadaşım annemin cenazesine gelmişti.

vefat olaylarıyla bu tip kırgınlıkları aynı kefeye koymayın.
sonra tekrar mesafeli davranır ya da istemiyorsanız görüşmezsiniz.
0
blatta hiberna
(29.03.21)
ara kesinlikle. kırıldığın konuyu da hiç belli etme, basitçe ve samimi olarak dileklerini ilet, yeter.
sonrası da senin kendi tavrına kalsın, verdiğin karara göre devam edersin bu kişi hk.da.
doğrusu budur.
0
gece lampulu
(29.03.21)
Mutlaka arayın.
0
kobuzchu kiz
(29.03.21)
yakın arkadaşımsa mutlak ararım.

sonrasında da buraya kadar geldin beni niye aramadın lan ayıp değil mi derim, açıklamasını yapar konu kapanır, böyle şeylere darılma olmaz. vardır bi sebebi.
0
benaslinda
(29.03.21)
Ara
0
yarey
(29.03.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.