Giriş
(9)

Filistinle türkiye’nin ne ilişkisi var

condom kurşunu
Filistindekiler arap değil mi çoğunlukla. Neden biz hemen destek gösterileri bilmem ne yapıyoruz bize ne yani.
Filistindekiler arap değil mi çoğunlukla. Neden biz hemen destek gösterileri bilmem ne yapıyoruz bize ne yani.
0
condom kurşunu
(11.05.21)
İslam davası için. "Arap" olmaları değil, Yahudi siyonizmine karşı "müslüman" olmaları önemli.
0
prole
(11.05.21)
İnsanlık gereği.
Nasıl ki avrupa devletlerinden bazıları uygur türkleri için tepki gösteriyorsa...
0
neysene
(11.05.21)
Müslüman?
0
giovanne
(11.05.21)
Cunku mantik yok bizde.Insanlik icin falan degil.Insanlik olmasi icin benzer zulumlere ugrayan musluman olmayan milletler icin de bu sekilde davranmalari lazim.Siyasi Islamda mantik olmaz
0
turkuaz
(11.05.21)
Siyasal islam +1


Ezanlari indiremeyeceklerrrrr bayraklari susturamayacaklarrrrrrrrRRRRR diye bagiran kisilere oy vermeyi seviyor halkimiz. Siyasal islamcilar da ona oynuyor iste napsin.
0
icim urperiyor
(11.05.21)
Başta din söz konusu ve ırkçı değiliz.
Müslüman olmayan ama yardım isteyenlere yardım eli uzatan, hatta yüzyıllar önce (1400ün sonları) avrupa'dan kaçarak kendisine sığınan yahudilere dahi kapı açan bir geçmişimiz var.

Milyonlarca Suriyeli Türkiye'ye sığdı ama insan hakları beyannamesi yayımlayan Avrupa'ya sığmadı.
kabul etmek istemiyorlar ve asla sevmiyorlar.

Aslında ekonomik sorun, gündelik dertler, farklı arayışlar vs.diyerek kendi manevi gücümüzü ve dünyaya örnek vicdanımızı görmüyoruz ya da farkında değiliz.
0
Erva
(11.05.21)
Bir ilişkisi yok normalde ama içinde bulunduğumuz dönem gereği filistinlileri seviyor gibi yapıyor millet. İktidarla özdeşleşme çabası yani. Güçlünün yanında olup güçlü olacaksın. Akp olmasa herkes havasında olur.
0
kickboxer
(11.05.21)
akp'nin eski osmanlı tribi için işte anlatabileceği güzel hikayelerden bir tanesi. iç siyasette puan yapıyor olayı bu.
0
roket adam
(11.05.21)
Akp , siyasal islam demişsiniz ama mesele bundan ibaret değil. Başka bir iktidar da olsa yine tepki veren kitle büyük oranda aynı kalırdı. Vicdan sahibi , uluslararası hukuk bilen bir insan Filistin'de olup bitenlere göz yumamaz bu da şahsi fikrim.
0
Raymalifalitiko
(11.05.21)
(4)

ales

opitseri
yarın alese gireceğim ama sınav kağıdını çıkarmayı unuttum. sınava giremeyecek miyim?
yarın alese gireceğim ama sınav kağıdını çıkarmayı unuttum. sınava giremeyecek miyim?
0
opitseri
(20.02.21)
Çıktı veren yerler oluyor. 17.30 a kadar ara. Bulamazsan şansına küs.
0
kickboxer
(20.02.21)
Yer bulamazsanız smmm ya da avukatlık bürolarından rica edebilirsiniz
0
eksi sozlugun tatli insani
(20.02.21)
Yazıcı bulunma ihtimali olan ve kısıtlamadan muaf olan yerleri düşünmek lazım. Aklıma hastaneler geldi. Polis karakolu da olabilir ama riskli; ceza kesiverirler.
0
cekcekli
(20.02.21)
Ben ufak bir kırtasiye bulup aldım çıktıyı az önce. Dolaşmak lazım her yeri.
0
diffarentiationation
(20.02.21)
(8)

ülkenin en değerli arazisi

diffarentiationation
şu an nerededir ve tahmini değeri ne kadardır? istanbul'u pek bilmem, eminönü müdür mesela?
şu an nerededir ve tahmini değeri ne kadardır? istanbul'u pek bilmem, eminönü müdür mesela?
0
diffarentiationation
(11.02.21)
yanlış hatırlamıyorsam yıllar önce levent'teki iett arazisi 1 milyar dolara yakın bi paraya satılmıştı araplara, hatta adamlar iflas etmişti sonra falan filan. yakın zamanda satılıp en yüksek satış fiyatına sahip olan yer orası olabilir gibi geldi.
0
roket adam
(11.02.21)
beşiktaş taraflarıdır bence.
0
rose parks
(11.02.21)
Çeşme veya Bodrum'da olabilir
0
kickboxer
(11.02.21)
Boun arazisi
0
mehmed resad
(11.02.21)
besiktas turkiyenin en degerli ilcesi.
0
camussar
(11.02.21)
Bence şu an boğaziçi üni arazisi :)
0
freebird5406_2
(11.02.21)
Beşiktaş, Çeşme, Urla.
0
kanlakarisikyagmur
(11.02.21)
taksim AKM arazisi...
0
jeanluc
(11.02.21)
(3)

üzerime 90'lar eurodance şarkısı atar mısınız?

der meister
eurodance olmak zorunda değil aslında, farklı türlerden de olur ama kriterim ve isteğim şu: şarkıyı dinlediğimde güzel bir GÖYNEK giyip DİSKOTEĞE gitmek isteyeyim, "biz çocukken her şey daha güzeldi" diye boş boş geyik yapayım, adeta bir zırtlan neşesiyle hayat dolayım.fikir vermesi açısından çok kü
eurodance olmak zorunda değil aslında, farklı türlerden de olur ama kriterim ve isteğim şu: şarkıyı dinlediğimde güzel bir GÖYNEK giyip DİSKOTEĞE gitmek isteyeyim, "biz çocukken her şey daha güzeldi" diye boş boş geyik yapayım, adeta bir zırtlan neşesiyle hayat dolayım.

fikir vermesi açısından çok küçük, 10-15 saniyelik melodi örnekleri bırakıyorum, otomatik olarak başladığı yerden itibaren 10 saniye dinleseniz bile ne demek istediğimi anlayacaksınız,

youtu.be (tek je 12 sati)

youtu.be (pljuni i zapjevaj moja jugoslavijo)

youtu.be (wiener blut)

***

ben inanıyorum ki şu müzikleri herhangi bir yerde duysanız %99 ihtimalle 30-40 sene öncesinin işleri olduğunu tahmin ederdiniz. tam olarak bunu istiyorum işte. buram buram 80'ler, 90'lar koksun ve enerji versin mümkünse (bu kısmı şart değil).

lütfen yağdırınız, şimdiden teşekkür ederim her bir öneri için.
0
der meister
(01.02.21)
kickboxer
(01.02.21)
çok var aslında. örneğin
www.youtube.com

bu da 90lar
www.youtube.com
0
dafuq
(01.02.21)
nothing in my way
(01.02.21)
(18)

Gezmek için bir şehre gidince otel yerine yanında kalacak birini aramak

ms brownstone
Ben bu olayı asla anlamıyorum ve açıkçası biraz sinir de oluyorum. Yani bir şehre gezmek için gideceksem ve o şehirdeki biriyle özellikle plan yapmamışsak, beni evine davet etmemişse asla kimseye “ben x şehre geldim ama kalacak yerim yok, sende kalsam olur mu” gibi bir şey söyleyemem. Gezip para har
Ben bu olayı asla anlamıyorum ve açıkçası biraz sinir de oluyorum. Yani bir şehre gezmek için gideceksem ve o şehirdeki biriyle özellikle plan yapmamışsak, beni evine davet etmemişse asla kimseye “ben x şehre geldim ama kalacak yerim yok, sende kalsam olur mu” gibi bir şey söyleyemem. Gezip para harcamayı göze almışsam zaten gider kendime uygun bir otel bulup parası neyse veririm. Param yoksa da hiç gitmem. Asla bedava kalacak yer dilenemem kimseden.

Ayda yılda bir görüştüğüm bir arkadaşım yanındaki hiç tanımadığım arkadaşıyla günler öncesinden yaşadığım şehre gelmiş. Beni hiç arayıp sormadı bu süre boyunca. Kaldıkları kişinin yanından çıkmaları gerekince bize gelmek için yazdı bana. Ben de bahane bulup kabul etmedim. Zaten pandemide her yere girip çıktıklarını bildiğim insanlar ve arkadaşını hiç tanımıyorum bile. Ki evim de küçük, kardeşim sabah 9’da salonda işe başlıyor. Yani hem yaptığına sinir oldum hem de bu dönemde zaten pek mantıklı değildi ama yine de bi “ayıp mı oldu” düşüncesi geldi bana.

Sizler neler düşünüyorsunuz bu konuda? Yani bir yeri gezmeye gidecekken otel ayarlamak yerine sırf bedavaya getirmek için orda yaşayan tanıdıklarınızdan evlerinde kalmayı talep eder misiniz? Ya da birisi size bu şekilde gelse ne düşünürsünüz? Couchsurfing gibi daha çok yurt dışında olan şeyleri ayrı tutuyorum tabii ki. Orda iki tarafın da karşılıklı talebi söz konusu. Benim bahsettiğim bir anda çat diye bir aramayla akşam evde bir ya da daha fazla kişi için kalacak yerinizin olup olmadığının sorulması.
0
ms brownstone
(01.02.21)
Ben de asla yapamam. 4-5 sene önceki en yakın arkadaşım çağırmıştı 2 gün gezdik falan, davet edilmeme rağmen geceleri otele döndüm yine.

Şu anki en yakın arkadaşım olsa, haftasonu geliyorum sana uygunsa koltuğun benimdir derim yani ama çooooooook yakın olmamız lazım.
0
aguen
(01.02.21)
Haklısınız bence. Şehre gelmeden önce haber verse ve birlikte vakit geçirseniz neyse de böylesi yüzsüzlük. İyi yapmışsınız.
0
auroraaurora
(01.02.21)
arkadaşımla yakınlığıma bağlı. sevdiğim biriyse zaten otelde kalmasını ben istemem, bende kalsın isterim. ama samimiyetmize güvenerek "ben oraya geliyorum, sende kalabilir miyim" de dese "aa ben davet etmeden yanladı" falan diye düşünmem, gel buyur derim. ama fazla yakınım değilse, tüm koşullar iyi bile olsa (pandemi olmasa, evde kardeşim homeofis olmasa, evim yayla gibi olsa vs.) gene de kabul etmeyebilirim, niye rahatımı bozayım. fazla yakın olmadığın biri evinde kalsa rahatın bozulur çünkü.

ben ki kaç kere tanımadığım insanlarla ev arkadaşlığı yapmış & yapmakta olan biriyim ama o başka bu başka. hele ki şu pandemi döneminde bence kabul etsen garip olurdu.

ay hele ki bir de tanımadığın biriyle gelecek. vallahi millet yüzsüz, YÜZ-SÜZ.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(01.02.21)
iyi ki kabul etmemişsiniz. yoksa sinir olacaktınız durduk yerde.
otele para vermeyi boşa para akıtmak gibi düşünüyor insanlar. sadece uyuduğu için para vermek saçma geliyor. çok samimi bir arkadaşımsa belki kalırım, ama ben de otelciyim. samimi olmadığım biri otel olmadığı için evime gelmeye çalışsa huzursuzlanırım. eve birini almak çok özel bir durum.

sadece bir kere, hiç tanımadığım bir şehirde, gece yarısı kalmıştım. yani olaylar öyle gelişti ve ne yapacağımı bilemedim. çok samimi olmadığım bir arkadaşı arayıp, burada nasıl otel bulacağımı sormuştum. hemen beni aldı, kendi evi müsait olmadığı için ablasının evine götürdü. çok mahcup olmuştum ama çok iyi gelmişti. istisnai durumlar hep var. ama seninkiler baya şehri bilen, başlarına aksilik gelmemiş insanlar. ayıp olan biri varsa sensin. takma.
0
lovemyself
(01.02.21)
Ogrenciyken ve cok kisitli bir butceyle yasarken, tabii ki yaptim. Zoraki, son dakikalik bir istek olarak degil; oncesinde o insanla iletisime gecerek ve kucuk bir hediye goturerek mesela.

Tanidiklarim, benim isimin gucumun oldugu, en yogun oldugum vakitlerde dahi gelip kalsinlar, aksam bir yemek masasinda bulusuruz, ne olacak? Hic sorun yapmam, on gun eve cokulmedigi surece, tanimadigim insanlarla da gelip kalabilirler.

Ama pandemi doneminde sizin yaptiginizi yapardim.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Kesinlikle katılıyorum. Nefret ediyorum misafirlikten. Misafir olmaktan da, ağırlamaktan da. Hele davetsiz misafirden ekstra nefret ederim.
0
roket adam
(01.02.21)
hayatımda ilk kez böyle bişey duyuyorum. bence arkadaşlarınızı ve arkadaşlıklarınızı gözden geçirin önce.
bırak konaklamayı normal ziyarete bile davetsiz/emrivakiyle gelme yüzsüzlüğü göstermez benim arkadaşlarım.

couchsurfing'de karşı biri değilim ama oradan izin, haber verme falan var :D

tam bir kıroluk diye düşünüyorum ne düşüneceğim. iletişimimi keserim böyle dandun insanlarla.
0
rewlack
(01.02.21)
Gezmeyi göze almışsa konaklamayı da düşünmeli ve önceden ayarlamalı. Ben de nefret ederim. Haklısınız.
0
ruhen hastayim ben
(01.02.21)
Yatılı misafir sevmiyorum. Misafirliğin en güzeli 1-2 saat oturup gitmektir.
0
kickboxer
(01.02.21)
arkadaşın kalacak yer bulmak için zahmetlere girmişse, bütçesine takla attırmışsa üzül. aksi halde üzülme
0
esref
(01.02.21)
haklisiniz. hicbir sekilde uzulmeyin.

ben de eski bir arkadasimi boyle evimde agirlamistim, uzun zamandir gorusmuyor ve konusmuyorduk hasret gideririz diye kabul ettim. kiz beni birakti gitti baska arkadaslariyla bulustu gezdi sonra evime geldi. ben sok oldum. sigara icemezsin dememe ragmen bir de odamda sigara icmis. asiri sinir oldum. ayni sekilde bir daha gelmek istedi ve kabul etmedim. bu yaptiklarini da yuzune vurdum. daha da konusmuyoruz. zaten konusmuyorduk, gerek yok.

hele simdi corona varken, annem ve kardesimi bile eve kabul etmiyorum. sifir risk ile tek basima yasiyorum, evden cikmiyorum. hic gerek yok.
0
batlegolas
(01.02.21)
ben de asla boyle bir teklifte bulunmam kimseye. rahat edemem.
0
batlegolas
(01.02.21)
Bu tamamen samimiyetle ilgili. Bir aile dostumuz var. Bir sabah zil sesiyle uyanırız ki cümbür cemaat kapımızdalar (70'li yıllarda bizim evde telefonumuz bile yokken kalkar Ankara'dan gelirlerdi, hey gidi çocukluğum)... Can dostumuz. Başka da bu rahatlıkta biri olmadı, sanırım olamaz da artık.
Yazdığınız senaryo, hele pandemi döneminde, az uzak dursun. Bu ne samimiyet?
0
SiyamkedisiZorro
(01.02.21)
buna benzer araba isteme mevzusu var birde,

çok acil olur eyvallah ama keyfi sebeple neden birinin aracını istiyorsun? git kirala.

ev için çok samimi isek ve elemanın mutlu olacağını düşünüyorsam sorarım. yoksa sormam.
0
duyurukullanıcısı
(01.02.21)
işi düşünce aramış hiç kendini kasma
0
basond
(01.02.21)
Ayıp yatakta olur. Kimse size istemediğiniz bir şeyi yaptırmak zorunda değil o ya da bu nedenden istememişsiniz ve kabul etmemişsiniz. Hepimiz özgür bireyleriz, kimseye bir söz vermemişsiniz, size güvenerek gelinmemiş o şehire ayrıca kimseyi de yarı yolda bırakmamışsınız. Hiç ayıp olmamış, gayette kendi kararınızı vermişsiniz. Üstüne daha fazla düşünmeye gerek bile yok.
0
wacot
(02.02.21)
yanlış bir şey değil yaptığınız. şahsen misafiri de misafirliği de sevmem. en geç üç gün öncesinden belirtilmesi ve de uygunluğuma göre olur derim olmaz da derim. pandemiden evvel bir arkadaşımın düğününe gittim 3 günlüğüne. gitmeden evvel oteli falan ayarlamış parasını da ödemiştim. illa bizimle kalacaksın diyen arkadaşlarıma otelin parasını verdim orda kalmazsam bana koyar diyerek reddetmiştim :)
0
phonex
(02.02.21)
“Gezip para harcamayı göze almışsam zaten gider kendime uygun bir otel bulup parası neyse veririm. Param yoksa da hiç gitmem. Asla bedava kalacak yer dilenemem kimseden. “

Kelimesi kelimesini katılıyorum
0
cilekli pasta
(25.10.21)
(9)

Önemli bir görevde bulunan kişiyle ilk tanışma hakkında bir takım sorular?

siyahsekiz
Başlıkta belirttiğim gibi ülkemizde muhalefet olan bir partinin genel başkanının baş danışmanı ile yarın randevum var. Randevu şekli şöyle gelişti, bir kaç yıl evvel bir rapor hazırlayıp ben bu arkadaşa mail vasıtasıyla ulaştırmıştım ve bu arkadaş raporumu, önerilerimi çok beğenip benimle tanışmak i
Başlıkta belirttiğim gibi ülkemizde muhalefet olan bir partinin genel başkanının baş danışmanı ile yarın randevum var. Randevu şekli şöyle gelişti, bir kaç yıl evvel bir rapor hazırlayıp ben bu arkadaşa mail vasıtasıyla ulaştırmıştım ve bu arkadaş raporumu, önerilerimi çok beğenip benimle tanışmak istemişti. Kısmet yarına oldu ve yarın için bana randevu verdi. Yaklaşık olarak 1.5-2 senedir de işsizim bunu biliyor. İlk tanışma için direkt iş konularına girmem ve torpilsiz olarak beni kendi alanımla ilgili bir yerlere yollamasını sağlamak için ne şekilde konuşmalıyım ya da ilk randevu için böyle bir istekte rica da bulunmam uygunsuz mu olur? Bugüne kadar gelen torpil tekliflerini erdemli ve idealist bir şekilde reddetmiştim ama artık ne psikolojik ne de maddi olarak dayanacak daha da önemlisi dik duracak mecalim kalmadı. İşsizlikten ve suratıma kapanan kapılardan çok yoruldum. Bu görüşme çok yüksek ihtimalle benim son şansım olacak. Bana bir yol gösterirseniz minnettar olurum. Şimdiden teşekkürler.
0
siyahsekiz
(01.02.21)
İş aradığını ve artık yorulduğunu söylemende herhangi bir sakınca görmüyorum.
0
megalomaniac
(01.02.21)
@megalomaniac peki konuyu nasıl oraya getirebilirim ve daha önemlisi isteğimi nasıl ifade edersem uygun olur?
0
🌸siyahsekiz
(01.02.21)
Biliyorsunuz işsizim ve bu konu benim önceliklerimin başında geliyor.' diye başlayıp fırsat bulduğun ilk an o konuya dal. Onlar buna alışık. Peynir ekmek ister gibi iste ve konuya hemen dal.
0
Mirket
(01.02.21)
@Mirket teşekkürler, umarım ters bir tepki ya da olumsuz bir dönüş olmaz.
0
🌸siyahsekiz
(01.02.21)
bence siz yine de ilk adımı bekleyin, neler yapıyorsunuz gibi bir konu açılır illa ki, orada işsiz olduğunuzu söyleyebilirsiniz, ki biliyormuş zaten. sohbet oraya akmazsa o zaman konuyu alanımla ilgili bir işim olsun isterdim, ülkenin durumu malum önceliğim bu gibi bir şeyler söyleyip konuyu getirirdim ben olsam.

edit: içim rahat etmedi yine geldim, haddinden fazla direnmiş ve beklemişsiniz, görüşmenin başında sonunda neresinde olursa işe ihtiyacınız olduğunu söylemeden çıkmayın o odadan, bol şans.
0
siyah gece
(01.02.21)
Hazırlanan rapordan etkilenip tanışmaya davet etmesi sizi değerli gördüğünün bir göstergesi. Bu noktada avantaj sizde. Sırasıyla önce kendinizi tanıtırsınız, kısaca yaptığınız işlerden bahsedersiniz, sonra hazırladığınız projeyi anlatırsınız. Sohbetin ilerleyişine göre “bu bilgi ve tecrübelerimi değerlendirebileceğim, beni yönlendirebileceğiniz bir yer var mıdır acaba?” diye sorabilirsiniz. Çevresinde sizinle aynı sektörde olan tanıdığı vardır mutlaka ya da tanıdığının tanıdığı. Bu arada torpil yerine güzel bir kelime önereyim, kullanmaktan da hiç çekinmeyin; referans.
0
hepbiarayisicinde
(01.02.21)
iş isteyin. kesinlikle utanma. millet neler yapıyor neden utanacaksın.

bir söz var: Türkiye'de her şey olursun rezil olamazsın. Korkma yani.
0
kickboxer
(01.02.21)
Hayırlı uğurlu olsun, ben görüşmenizin güzel geçeceğine inanıyorum. Sakın başınız eğik gitmeyin. Dik durun. Geri tepeceğini sanmıyorum ama teperse de teper, dünyanın sonu mu? Kendini rahatlatmak için, en kötü senaryoda o odaya girmeden önce de işsizdim, çıkarken de işsiz olabilirim ama kendimi güzel ifade ettim, hadi hayırlısı” diyeceksin. Kaybettiğin hiçbir şey olmayacak.

Konu muhakkak oralara gelir. Ya zaten bildiği bir şey olduğu için kendisi dile getirir ya da siz nasılsınız, nasıl gidiyor faslında sen konuyu açarsın. Ben de işte şu şu sebeplerden ötürü bu kadar süredir işsizim dersin ama ardından hemen olumlu bir şey ekle, bu süreçte ben de şu araştırmalara odaklandım, bu raporları çıkarttım vs diye. Hayal ve hedeflerinden de kısaca bahsedip bağlayabilirsin. Sonra adamla aranızdaki frekansa göre uygun gördüğün bi noktada gayet kendinden emin ve rahat biçimde, referans olup olamayacağını açıkça sor gitsin. Şu an bir şey yapamam bile dese, güzel tohumlar ekeceğim, iyi bir izlenim bırak, sonrasını hiç bilemeyiz. Ama bence adam zaten konuya hazırlıklı, zaten avantajla gidiyorsun oraya.

Hiçbir şey hiç kimsenin son şansıdır diyemeyiz. Güne pozitif başla :). Hadi bismillah.
0
pandispanya
(01.02.21)
Kafalari dolu oldugindan not almadiysa, titiz falan değilse hatirlamayabilir, hatirlat.
0
durgunfoton
(01.02.21)
(20)

4-5 milyonluk evler gerçekten satılıyor mu?

mg3929
Hala aklım almıyor bu evler kime satılıyor? Bu apartman dairelerine bu paraları verenler ne iş yapıyor? Çevrenizde yakın zamanda bu kadar pahalı ev alan oldu mu?
Hala aklım almıyor bu evler kime satılıyor? Bu apartman dairelerine bu paraları verenler ne iş yapıyor? Çevrenizde yakın zamanda bu kadar pahalı ev alan oldu mu?
0
mg3929
(25.01.21)
niye satılmasın? zenginler 500 binlik evlerde mi otursun? :d
0
jelly bear
(25.01.21)
insanlarda para var, biz ziyadesiyle yoksuluz.
0
candide
(25.01.21)
40-50 milyonluk evler de satılıyor. şaşılacak bir şey yok. fakir kadar olmasa da zengin insanlar da var dünyada.
0
papuayenigine02561
(25.01.21)
Ceo vb olmadikca maasli isle alinmiyor tabii.. Adam kendi duzenini kurmus ayda belki 300-500 bin kazaniyor, neden almasin. Aylik gelir skalasi o kadar genis ki bir sey ki, sizin bi omur kazanamayacaginiz parayi kimisi 3-5 gunde topluyor. Adaletini seveyim dunya :)
0
msb
(25.01.21)
turkiyenin zenginligi buhar olup bati avrupaya yagmiyor. ulke gelismiyor, genclerin potansiyeli ucuza satiliyor olabilir ama bu kadar kaynagi olan bir ulkede milyonlar bir kac ay icinde fakirlikten acliga dogru gidiyorsa orada birilerinin de cebi devamli doluyor demektir.

------------------------------------------------------------------------------

"Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden derlenen bilgilere göre, yurt içinde ve dışında yerleşik milyonerlerin toplam sayısı ağustos sonu itibarıyla 294 bin 454 oldu. Geçen yılın sonunda 225 bin 441 olan milyoner sayısı, 8 ayda 69 bin 13 kişi arttı."

tr.euronews.com


------------------------------------------------------------------------------

not: turkiye kayit disi ekonomide dunyada basa oynuyor. kayitlarda 250 bin diyorlarsa sen onu en az ikiyle ucle carp.
0
rm
(25.01.21)
valla satilmasina satiliyordur ama 4-5 ilyon lira verip de apartman dairesinde oturmam, bu paralari veren vizyonsuzlar vardir ama memlekette
0
exlibris
(25.01.21)
4-5 milyon çok büyük bir para değil, 800 bin euro falan yapıyor. asıl 40-50 milyonlar satılıyor, üstelik bunlar yalı falan bile değil bildiğin normal evler yani. çeşme'de yalıkavakta falan yazlıklar da keza 10 milyonu geçenler var.

ne iş yapılır, esnaflık, işadamlığı, kuyumculuk, fabrikatörlük, inşaat işleri, vs vs
0
roket adam
(25.01.21)
Ayda 100 bin kazanan bile alabilir. Çok daha fazlasını kazanan binlerce insan var. İyi kazanan doktorlar alabilir mesela. Toprak zenginleri var, sermaye sahipleri var, şöhret sahipleri var, var da var.

Bu rakama daire almak bence de aşırı saçma.
0
alfred
(25.01.21)
@roket adam
4 milyonu 800bin euro olarak nasıl çevirdin :(
0
🌸mg3929
(25.01.21)
"bu kadar pahalı ev"
biz fakirlere göre bu tabir doğru olabilir ama gelir düzeyine göre komik de gelebilir.

çevresinde zengin olmayan biri olarak benim de aklım almıyor lakin kaymak tabaka için gayet normaldir bence.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(25.01.21)
@mg3929, abi soruna çok şaşırdım. bursanın dışında sikindirik bir sitede 5-10 milyona satılan evler bir haftada bitti. o siteden 10 tane olsa yine satılır. bak bursa demiyorum bursaya 40 dakika uzaktaki bir yer diyorum. 4-5 milyon çok para değil, türkiye de pahalı değil. senede on gün yurtdışı tatili yapınca kendini bir üst sınıfta zanneden beyaz yakalar da dahil olmak üzere türk halkı genel olarak fakir.
0
ismim ibrahim
(25.01.21)
Ya ben daha ilginç bir şey söyleyeyim, Ankara'nın merkeze uzak dandik bir semtinde oturuyorum. Benim evin yürüyerek 5 dakika ilerisine bir sürü yeni apartman yaptılar, 2-3 milyona satıyorlar. Yani sakin, sessiz, huzurlu bir semt ama araban yoksa merkeze ulaşım dert mesela. Evlerin de bir olayı yok, standart apartman dairesi. Bahçesinde hiçbir zaman kimsenin girmeyeceği bir havuz var diye 2-3 milyona satıyorlar. Akıl alır gibi değil. Orada oturan adamla aynı bakkala gidip yufka alıyoruz, ben yürüyorum o AMG ile geliyor falan, çok acayip.
0
plutongezegendegilmi
(25.01.21)
rm +1
bak bu bir de sadece bankada nakit 1 milyon tutanlar.

buna, evinde, bankada kasa kiralayıp altın / değerli döviz tutanları dahil değil.
istanbul'da sayısız malı, mülkü, apartmanı, işhanı olup cash-out yapmayanları dahil değil(bankada para tutmayanları var)
parayı türkiyeden taşıyanlar dahil değil
parayı şirket uhdesinde sermaye olarak gösterenler dahil değil... diye gider
0
esref
(25.01.21)
o 4-5 milyonluk evlerin bulundugu sitelerin instagram hesaplarina bakiyorum bazen.Gordugum kadariyla, oralarda yasayanlar genelde kendi isyeri olan doktorlar, diyetisyenler,kuyumcular vs. Maasla calisan kisiler degil bunlar.
Zaten bu tarz siteler sehrin merkezinde olmazlar cunku arazi fiyatlari Istanbulda pahali.Bu evlerin planlarina bakarsaniz hemen hepsinde bahce var,etrafta dolasilacak yesillik var.Guvenlik ust seviyede. Oturan kisilerin luks arabalari oldugu icin mesafeler sorun olmuyor. Acarkent dedigimiz yer bile ben cocukken dag basiydi,burada kim oturur deniyordu simdiki haline bakin.

Bu arada yeri gelmisken sunu da ekleyeyim. Eskiden uluslararasi sirketlerin iyi maas alan ust seviye mudurleri bu tarz yerlerde ev alabiliyordu ama AKP doneminden sonra sistematik beyaz yaka fakirlestirmesiyle bu kesim buralarda ev alma sansini kaybetti.
0
turkuaz
(26.01.21)
Üst katımı 2 milyona satıyolar:
Not 1600 TL ye kirada oturuyorum :)
0
elifciem
(26.01.21)
O tip devasa birikimleri yapanların çoğu yemeden içmeden yapıyor. Herşeyin hesabını yapan esnaflar var mesela. 10 kuruş için pazarlık eder, günde 3 öğün makarna yer.. böyle biri olmuş olabilir.

bunun dışında aileden zenginlik, ameliyat yapan doktor vb. de olabilir. yurtdışında çalışmış olabilir.

eve o kadar para vermenin israf olduğunu düşünüyorum
0
kickboxer
(26.01.21)
14 dukkanlik gida zinciri olan bir tanidigim var. muteahhit olan bir tanidigim da var. cerez parasi gibi bir sey onlar icin. daha cok arsa kapatiyorlar ama 4-5 milyonluk evleri de aliyorlar yatirim icin. bu insanlari sokakta gorsen zengin demezsin oyle soyleyeyim. hatta bu tanidiklarin biriyle otururken bir adam geldi. sana yemin ediyorum yuzumu cevirdim para isteyecek diye. acibademde kapatmadigi arsa kalmamis. :D geldi beles cayi icti gitti
0
nibba
(26.01.21)
benim şu anda kirada oturduğum evin piyasa değeri 4 milyon civarı. sokağın fotoğrafını çekip atsam inanmazsın, o derece 4 milyonluk değil. ama merkezi yerde, 5 yıldan genç ve büyük. büyük derken, civardaki kıç kadar evlere göre, yoksa anadolu'da standart bir 2 çocuklu aile evi.

niye anlatıyorum bunu? çünkü istanbul'daki konut fiyatları öyle seviyeye geldi ki talep yüzünden, 4-5 milyon artık villa saray parası değil. bu da demek oluyor ki bu paraları kazanan insan sayısı da çok.
öte yandan; ev sahibini tanıyorum, zamanında aynı arsadaki eski evini müteahhite vermiş, yenileyince değeri artmış. esnafmış, durumu orta seviyeymiş; şimdi emekli benim verdiğim kira + emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor. şansı şu, o zamanlar çok da revaçta olmayan bu bölge değerlenince evi de değerlenmiş. yani direkt olarak kişilerin parasıyla, başarısıyla da ilgisi olmayabiliyor. bu adam bu evi satsa üstüne kredi çekip 5 milyonluk bir ev alabilir mesela.

şunu unutuyoruz bir yandan, istanbul türkiye'nin en değerli şehri. dünya'nın bile en kıymetli şehirlerinden. sadece turistik açıdan baksan bile, bu şehirde yaşamak isteyebilecek yabancı insanlar var.
bahsettiğimiz bu evlerin olduğu semtler de bu değerli kentin en değerli 3-4 noktasından biri. yani aslında creme de la creme'den bahsediyoruz, bu sebeple 4-5 milyon o kadar da saçma değil. tek sıkıntı o evlerde yaşamaya çalışanların gelirleri aynı ölçüde artmadı zaman içinde, ya da enflasyona yenildi, ya da kura. sorun evlerin fiyatı değil, gelir eşitsizliği. benim gibi eve o parayı veremeyecek olanlar da ancak kirayla oturabiliyor işte...
0
Jux
(26.01.21)
4 milyonluk ev dediğin esasında 500 bin dolar/euro ediyor, gurbetçiler bile sıralı ev diziyor her sene.
0
koskoca kirpi
(26.01.21)
Valla satılıyor, ben de şaşırıyorum. Bizim üst katı 2,5 milyona sattılar. Biz 15 sene önce 300bine almıştık. Eskiden birikmiş üzerine mortgage filan alabiliyorduk. Aradan geçen senelerde sözüm ona pozisyonum yükseldi, maaşım arttı ama nanik, almanın yolu kalmadı maaşlı adamlar için. Babamın arkadaşı vardı Türkiye'nin kalburüstü kurumsal firmasının üst düzey yöneticisi. Her sene prim döneminde ya ev ya da yazlık alırlardı. O dönemler o kişiler için bile geçti.
Serbest çalışan, hükümet müteahhitleri filan alabiliyor. Servet el değiştirdi.
0
SiyamkedisiZorro
(26.01.21)
(34)

Kendimi savunamıyorum dilimi yutmuş gibiyim :(( İşyerinde ezilmek

sucuklu yumurta
Herkese merhaba, sorunum bu, tartışma anlarında donup kalıyorum. Kendimi savunamıyorum. O an geçtikten sonra aklıma söylemek istediklerim geliyor ama iş işten geçmiş oluyor. Fiziksel de yansıması oluyor mide ağrısı gibi şeyler yaşıyorum. Hastalıklar oluyor. Ailede psikolojik ve fiziksel şiddet, tüm
Herkese merhaba, sorunum bu, tartışma anlarında donup kalıyorum. Kendimi savunamıyorum. O an geçtikten sonra aklıma söylemek istediklerim geliyor ama iş işten geçmiş oluyor. Fiziksel de yansıması oluyor mide ağrısı gibi şeyler yaşıyorum. Hastalıklar oluyor. Ailede psikolojik ve fiziksel şiddet, tüm eğitim hayatım boyunca da akran zorbalığı gördüm sanırım temeli bu. İyi bir işyerinde prestijli bir konumdayım. Ama ben yeterli saygıyı alamadığımı düşünüyorum. Yönetici konumundayım dışardan duyan insanlar waov diyor. Ama ben içerde mutsuzluklar yaşıyorum. Mesela bir olay anlatayım: birlikte çalıştığımız bir kız vardı o da yöneticiydi, ama benden önce başladığı için daha kıdemliydi. bir de benden 3 yaş küçüktü. Bir iş için saha ziyaretine çıkmıştık, minibüste genel müdürler falan vardı. Bana herkesin içinde "sucukluuu çantam nerde" diye bağırdı çok üzülmüştüm. Sonra minibüste birşeyi tutmaya çalışıyordu herkes bakıyordu ama herkes, bu kız sadece bana bağırdı "sucuklu ne bakıyorsun tutsana" diye. o gün mideme ağrılar girdi evde tek başıma ağlama krizine girdim. sinir krizi geçirdim kimseler duymadı. olan bana oluyor yani ben mahvoluyorum.

Artık kendimi ezdirmicem diye karar aldım. Ofisboy izinliydi mesela, onu aramam gerekti, teefonda "ben sucukluyla konuşmam" dediğini duydum. yine midem ağrımaya başladım baktım mahvolucam yine. kendimi zorladım telkin verdim kendime ve aradım ofisboyu. "Ben sizin amirinizim arayınca açacaksınız, yoksa siz bilirsiniz" tadında konuştum. İnanın nası yaptım bilemiyorum mucize gibiydi. Tel.i kapatınca başka mucize oldu karnımdaki ağrı silindi o ferahlık hissini asla unutamıyorum. Ofisboy o günden sonra bana bir nebze daha saygılı olmaya başladı bunu hissetim selam falan vermezdi sallamazdı şimdi veriyor.

Ve son olayı anlatayım. Bir çaycı var, bazen patronun şoförlüğünü de yapıyor. Bu kişiyle ilgili yaşadığım çeşitli olaylar var. Aslında iyi bir insan özünde, komik halk insanı bir abi yani yardımcı olduğu konular oldu çünkü şehre yabancıyım tavsiyeler falan verdi. Ama alaycı ti'ye alan tavırları da oldu bana karşı.Örnek veriyorum:

- Nisan ayında havalimanına gittik. Pandeminin en kötü olduğu zamanlar avrupa'da her gün binlerce insan ölüyor. yalnızım hasta olmak istemiyorum, bulduğum bir maskeyi taktım bir de eldiven. o en başta bahsettiğim yönetici kız da vardı arabayı da bu adam kullanıyordu. korkuyorum falan dedim. Sonra bu adam dalga geçer gibi konuşmaya başladı "hepimiz ölcez heheheee mahvolucaz hehehehe" falan şeklinde ağız eğerek konuşuyo bariz dalga geçiyo. ben de ciddi şekilde dalga geçilcek konu değil bu dedim ben böyle deyince yönetici kız o da "offf sucuklu tab dalga geçicez ciddiye mi alcaktık bi de" diye bağırdı. sustum.
- İkincisi 3 ay önce açık havada bir fuar da vardı bu çaycı da vardı. benim maske tüylenmiş bana geldi maskeniz tüylenmiş filan dedi. ben de farkında değilim değiştirdim. bunda sorun yok tabi. ertesi hafta "ben maskemi her gün değiştiriyorum" diye laf soktu bana.
- Bir diğeri ben bunu bir kere iş için 2 defa üst üste aramak zorunda kaldım. ikinci arayşımda öyle bıkkın bir ses tonuyla açtı "efndiiiiimmhhhh" yani öyle bıkkındı ki afalladım. ve ben yöneticiyim düşünün. bozuldum. saygı duymuyordu çünkü.
- Son olay ve karnıma ağrı giren olay geçen hafta yaşandı. Kültür sanat etkinliği yapacaktık ve ben şehirde birlikte iş yaptığımız firmalardan eğitimli, kültür sanata önem veren kişi isimleri sordum sekretere. Bu da odadaydı dalga geçer gibi ağzını yaya yaya konuştu "hee bizim ihsan var ilkokul mezunu olmaz mı , hee sahneye mi çıkarcaz ne kültür sanatı hahah, o zaman onu kenara ayıralım uymuyor mu , olmazsa ali beye top sakal yapalım"

yani gıcık oldum ve 5 dakika sonra yine midem ağrımaya başladı. midem o günden beri ağrıyor alev alev yanıyor. kafamın içinde gitmeyen üzüntü var.işe de odaklanamyıyorum çok zor oluyor çok zor. ofisboyla konuşabilmiş ve tepkimi verebilmiştim ama bu sefer nalet birşey tuttu beni, sonuçta otomatik pilot gibi değil yıllarca suskunluğu içselleştirmişim çünkü. sizce ben mi abartıyorum adamın hareketlerinde birşey yok mu sizce ? ben mi hassasiyet gösterdim ? ve sizce adamla konuşayım mı odaya çağırıp ? üstnden zaman geçtiği için komik duruma düşer miyim ?
0
sucuklu yumurta
(18.01.21)
hepsine sert konuşacaksın. sen sert olmadığın, ses etmediğin için onlar da bu kadar rahat yanında.
0
jelly bear
(18.01.21)
Ya ne boktan ortammis Cidden
0
kisa
(18.01.21)
@jelly mesela o yönetici kıza karşı öyle değillerdi onunla muhabbet de ediyolardı ama saygılarını da koruyolardı hissediyodum çünkü o kız aşırı baskın karakterliydi. nasıl diyeyim, ufak tefek cinayetler dizisi vardı mesela o kız oradaki merve aksak gibiyse ben de doktor oya toksöz gibiyim.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
@kisa dünya hassas insanlar için cehennem diye bir laf var her gün yaşıyorum ben bunu :(
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
@jelly bear peki sence son anlattığım adamın tavırları sorunlu mu yoksa ben mi abarttım ? gerçi cevabı biliyorum, seni üzen birşey varsa orada sorun vardır.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
Bulunduğun pozisyona bi başkasının aracılığıyla gelmiş olabilir misin? Şu duruma düşmek için özel bi çaba harcamış olman lazım yoksa. Dişlerini en baştan gösterseydin keşke biraz.
0
IncredibleMau
(18.01.21)
hepsi sorunlu sevgili sucuklu. bu yüzden net ve sert bir tavır koymalısın. tatlı dilden de anlamaz bunlar.
0
jelly bear
(18.01.21)
@incredible hayır, güleceksin ama 1.likle kazandım. abd'de master yaptım burslu, lisans tr.'de en iyi üni.lerden biri, 3 dil biliyorum. ama kahretsiz ne demişler çocukluk insanın anavatanı. özgüvenli yetiştirilmedim ortaokul lisedeki zorbalıklar tuz biber ekti. değişemiyorum. 13 yaşımdayken babam bacağımı kırdı benim. mecaz değil gerçekten kırdı.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
Hocam hala "ben mi abartıyorum" diyorsunuz. Hayır abartmıyorsunuz, bunlar leş gibi insanlar, size böyle davranmalarına izin vermeyin.

Bu noktadan sonra güzellikle düzeleceğini de sanmam. Ama madem yöneticisiniz, gözünüze kestirdiğiniz kimse ilk davranışında herkesin ortasında bağırıp çağırıp azarlayın, işi büyütün, sonra da kovun gitsin. Ondan sonra diğerleri size seve seve saygı duymaya başlar zaten.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.21)
@pluton kovma yetkim yok ama bağırmak gerekiyor sanırım.

bir de o yönetici kız birlikte çalıştığım aynı işi yaptığım insandı o bile bana iğrenç davrdanıyordu, o zaman sorun bende demek ki :(
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
Ne yazık ki verebilecek pek tavsiye Yok.
Yani hassasiyet sizin bir özelliğiniz bir şekilde bunu değiştirmek lazım ama zaten başlı başına bir iş.
Genelde Zaman öğretiyor bunu
0
kisa
(18.01.21)
@kisa ben artık doldum taşıyamıyorum 3 gündür lanet mide ağrısıyla yaşıyorum korkuyorum :(

insatgramda takip ettiğim bazı hesaplar var psikolojinin insanı nasıl hasta ettiğini anlatıyorlar. gerçekten de insanı hasta ediyor psikolojisi.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
Diğer duyurularına da baktım şimdi. Kendini baştan yaratacak durumda değilsin. İhtiyacın olan tavsiye değil, rol model. Örnek alabilirsin birini kendine. Taklit edersin tavırlarını, mizacını. Zamanla özgünleşirsin sen de.
0
IncredibleMau
(18.01.21)
@incredible sorun bende, yani toplumda herkes hassas insana yüklenr mi bu bilinçaltından mı kaynaklanan birşey

@incredible dişini gösterseydin derken özel oalrak diş göstermelik birşey olmadı kendi halinde işini yapan bir insandım. öbür yönetici kız daha muhataptı bunlarla. sessiz sakin işini yapan biriyim yani.

ben kendimi baştan yaratmak istiyorum ama, ciddiyim.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
@IncredibleMau +1

Ben de baktım, yani spesifik şunu yap bunu yap önerilerinden ziyade bir terapiste gitmeniz ve assertiveness training almanız lazım.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.21)
@pluton teşekkürler, ilk defa duydum bunu. online oluyor mu zira hiç vakit yok, online bu eğitimi veren var mı
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
(bkz: youtu.be deoyu gülün diye attım. Hepimiz bu durumları yaşıyoruz zaman zaman. Abartmıyorsunuz. Nasıl tepki verme aşamasına gelirsiniz bilmiyorum. Belki kendi kendinize çalışarak olur. Ya da sizi itekleyen bir arkadaşınız da olabilir.
0
skywalker.anakinn
(18.01.21)
@sucuklu yumurta, tanıdığım bildiğim birisi yok, ama illa ki vardır. Bir de sizin durumunuzda olsam uykudan yemekten feragat eder zaman yaratıp giderdim. İş güç her zaman olur, kendinizi ihmal etmeyin.
0
plutongezegendegilmi
(18.01.21)
ya o anda mal gibi kalıyorum gözüne far tuutulmuş tavşan gibi. mesela keşke diyorum bıkkın sesle telefonu açtığı zaman "hayırdır burda çalışmaktan çok mu bıktınız ? o zaman biz sizi tutmayalım madem, hiç kimse vazgeçilmez değil" gibisinden şeyler söyleseydim. ama ben naptım normal normal konuşmaya devam ettim. ben böyle birşey olmamışçasına davranışlar sergileyince benim mal olduğumu düşünüyorlar.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
O çaycıyı falan ez. Onlar ona alışmışlar. Ezmezsen böyle olur. Mesafeli ol. İş ortamında kendinden alt konumdakiyle samimi olma. Yüzüne bile bakmadan konuş.
0
kickboxer
(18.01.21)
@kickboxer ama o diğer yönetici kız mesela muhabbetini de ediyordu ama ona karşı yılışmıyolardı. saygılılardı ona ve adeta tapıyolardı özel işlerine bile yardım ediyolardı. bana asla böyle davranmadılar.

bir de şu var, benim yaşım var 3o'lardayım ama görünüşüm çok ufak görünüyor. 23 yaşında falan sanabiliyorlar. gerçi o kız da ufaktı boyu da kısaydı ama saygı duyuyolardı ona.

bir de bizim işyeri küçük pek ayrım yok gibi herkes herkesle konuşup muhabbetini ediyor. menajerimi ara dizisinde bir çaycı karakteri var mesela o nasıl menajerlerle komik komik takılıyor aynı onun benzeri. bir de küçük bir işyeri olunca. ama görünmez saygı duvarla var tabi bi bana işlemiyor.
0
🌸sucuklu yumurta
(18.01.21)
Küçükken sessiz sakin cılız bir çocuktum. Akran zorbalığına falan da maruz kaldım. mesleğim gereği hanzo tiplerle muhatap olurken ricaen ve kısık sesle konuşunca ustalar beni takmıyordu. Takmadıkları için iş düzgün gitmiyor ve sürekli patrondan azar yiyordum. İş yaptıramıyordum. Yavaş yavaş psikolojik durumumun değişiyordu ama bunu hissetmiyordum. Özellikle mobbing altında öfke patlamalarıyla olur olmadık herkese bağırır duruma gelmiştim. Sonra o işten ayrıldım. Sakinleştim. Yeni iş yine aynı şeyler.

İnsanların psikolojileri de iyi olmadığı için sizinkini de bozuyorlar bu döngü bu şekilde gidiyor.

Öncelikle en ufak hatalarını yüzlerine vurun. Olsun, bir şey olmaz demeyin. İkinci olarak da evet “üslubuna dikkat et karşında amirin var, size bağırıp çağırmıyorum diye hadsizliğin lüzumu yok. Bir daha böyle davranırsan farklı şekilde muamele görürsün” tarzında bir ufak konuşma yapın.

Kıdemli olana da, “üslubunuza dikkat ederseniz sevinirim, biz sadece iş arkadaşıyız” deyin o mesajı alır.
0
Unde bach canim
(19.01.21)
Bana çaycıdan daha çok diğer müdür sorunlu gibi geldi. Sanki onun size olan tavrından diğerleri yüz buluyor olabilir mi? Çocuklukta yaşadığımız olaylar psikolojik olarak olumsuz etkilemdiğimiz olaylar onları hatırlatan herhangi bir şey(koku, renk, benzer biri,) ile karşılaştığımızda beynimizde o olayı yeniden yaşıyormuşuz gibi etkileşime girer. Vücudumuzda bizi korumak için sizde olan mide ağrısı veya titreme gibi tepkiler verir. Bu konuda "beden kayıt tutar" kitabını tavsiye ederim. Bitirmedim ama neyin neden olduğunu anlarsanız iyileştirmenin yolunu daha kolay bulacağınızı düşünüyorum. Bu konularda izzet güllü youtu.be içerik üreticisini çok tavsiye ediyorlar. Konuşması biraz itici ama önceliği para olmayan insanlara faydalı olmaya çalışan biri gibi geldi bana. Birde meditasyon yapmanızı tavsiye ederim. Youtube da probleminize uygun bir meditasyon yaparsanız farkındalığınızın arttığını göreceksiniz. Mesela dikkatinizi be dağıtıyor, ilginizi neden o tarafa veriyorsunuz, ne olduğunda duygu durumunuz değişiyor. Youtube da sinan canan ı da tavsiye ederim. Bazı arkadaşlar bu iş arkadaşlarınızı uyarmanızı söylemiş öncelikle yapmanız gerekenin kendinize saygı duymanız ve sevmeniz siz bunu yaptığınızda onlar zaten size saygı duyacaklardır. Birde fazla önemsemeyin onları sonuçta siz ne kadar özgüvensiz biri olsanız kimsenin müdürüne, iş arkadaşıba (hırsız katil vs seğilse) bu şekilde davranması normal değil. İnsanlar sesi yüksek çıkanı haklı sesi az çıkanı güçsüz olarak algılıyorlarsa gerçekte böyle olduğu anlamına gelmez. Sonuçta siz bu konuma emeğinizle gelmişsiniz, size saygı duymaları gerekiyor yapmıyorlarsa bu onların kusuru.
0
rapisa
(19.01.21)
caycinin sohbeti asiri gereksiz ve sacma geldi. yaptigi laf sokma degil, gevseklik, laubalilik ve mallik. cahil ve zekasiz. ciddiye alma umursama, dinleme o konusunca. baska bir seyle ilgilen. geldi yine tipini s... bakisi at en fazla.

ilk dedigin kisiye acayip uyuz oldum. ona ezdirme kendini. bagirdiginda "yeter, artik bana bagiramazsin" de. sacma sapan emirlerini de yerine getirme. sen super, mukemmel, iyi ve harikasin. kiskanc bu belli. ezdirme kendini. havalanman bile lazim.

herkesin onunde yapmayin yapacaklarinizi. herkes size dusman olmasin. arkadassiz kalirsiniz sonra. sizi kucuk gorenlerin haddini yalnizken bildirin.

sinif farkiymis bilmem ne. yok oyle bir sey. insanlarin meslegine/maasina gore sinif ayrimi yapip sohbet edilmez. onu yaparsan asiri itici olursun. ay ne insanlar var onerilere bak ya.

size kotu davrananlara kotu, iyi davrananlara iyi olun sadece.
0
batlegolas
(19.01.21)
Sayın Sucuklu, sen bu adamları bol bol tersleç çaycıya da laubalı laubali konuştuğunda herkes işine baksın saçma sapan da konuşmasın şeklinde şeyler söyle. Yani genelde insanlara pek iyi ve sıcak davranma. Ara sıra sıcak şeyler söyle böylece kıymetli olursun saygı görürsün. Ne yazık ki toplumda yumuşak yüzlü, efendi insanı ezme huyu var. Ama senin farklı yüzünü görünce bu da çetin ceviz dikkat edelim moduna giriyorlar. Sizinle bir kere diyalog kurmak için kırk tane takla atıyorlar. Yaklaşık 10 yıldır çalışıyorum bunlar benim tecrübelerim. Hayatta en önemli şey sağlığın bu sırada, kimsenin senin sağlığına etki edecek atraksiyonlara girmesine izin verme.
0
kraldan cok kralci
(19.01.21)
Oncelikle @kurremkamerruk +1. En kisa surede ibretlik bir iki olayla hadlerini bildirmek gerekiyor. Sonrasinda gelecek olan “-sen cok degistin” veya “-neyin var hayirdir” gibi yorumlara da ayni sertlikle cevap vermelisin. Isi gucu birakip sizinle mi ugrasacagim ben arkadaslar??? Veya begenmedigin bir soru ya da cumleye karsilik “-simdi bunu bir de saygili olarak sor!” Vb salvolarla “-aman bu basa bela, bulasmayalim” izlenimi yaratmak en iyisi.
0
lynda.com
(19.01.21)
Mesafeli, ciddi ve bagirmadan hafif baskin olmaya baslayin. Aciksozlu olun. Bu yaptigin hos degil, lutfen dikkat edelim tavrimiza gibi cumleler kurmaya baslayin. Siz ezildikce sayginliginiz azalir ki oyle olmus.
Bir de terapi destegi alin bence, niye bu kadar eziliyorsunuz, kesin bir cocukluk donemine adreslenecek bu konu.
0
mor oje
(19.01.21)
***"kendi sınıfından olmayan insanlara arkadaşın gibi davranırsan bu durumu yaratırsın gayet doğal"***

şu inanılmaz doğru bir tespit. toplum içinde eğitim ve gelir seviyesine göre bir çok sınıf var. bu sınıfların sınırları var, bunların korunması gerekiyor. müdürsen çaycıyla arkadaş olmak zorunda değilsin, arkadaş olur muhabbet edersen sonuçları da bu oluyor. mesafeni koru yani, herkesle arkadaş olmana gerek yok. hele ki cinsiyetin kadınsa bu sınır işini çok daha dikkatli ayarlaman lazım.

müdür noktasında da arkadaşlar zaten belirtmiş, rahatsız olduğunu belirtmediğin sürece aynen böyle devam eder. belli noktalarda tepki koymak gerekmekte. kötü bir şey değil bu, gayet normal.
0
roket adam
(19.01.21)
eski duyurularına da baktım. tedavi olman lazım kesinlikle. benzer soruları 7-8 senedir sormuşsun. demek ki tek başına halledemiyorsun.
0
elorelia
(19.01.21)
Köpek çekmeye başlaman lazım böyle tiplere. O diğer yönetici kızın tavırlarından gaz alıp abartmışlar. Sende sıkıntı yok sadece bu konularda deneyimsiz ve kötü bir geçmişin olduğu için baştan yanlış yapıp samimi kalmış, insan gibi davranmışsın sanırım. Bundan sonra aniden soğuk davranmaya başlayacaksın bak nasıl saygılı davranmaya başlıyorlar. Ofisboy'da örneğini görmüşsün zaten, adamı azarlamışsın hemen nasıl düzgün davranmaya başlamış.

Ben ilk iş yerimde böyleydim, böyle arkadaşlarımla bu konuyu konuşa konuşa kendi kendime düşüne düşüne neleri hatalı yaptığımı iyice not ettim kafamda. Bir sonraki iş yerimde asla o hataları yapmadım, köpek çektim herkese, başta böyle davranmak hiç hoşuma gitmiyordu ama sonradan insanların beni ezmemesi, bana saygı duyması daha çok hoşuma gitmeye başlayınca umursamadım. Kendi akıl sağlığımdan feragat edip milletin benim üzerimden eğlenmesine izin mi vereceğim bir de?
0
nolmus yani
(19.01.21)
sana deli manyak bir arkadas lazim, nasil davranilir bilmiyorsun ögrenmen lazim ya da youtubetan laf sokmali ne biliyim atarli dizileri falan izle, arkadaslar örnek versin.

bir arkadasima ailen sana o kadar cok laf söylemis ki, sen insanlarin sana laf soktugunu anlamiyorsun az kendini savun, uyanik ol demistim, bu sende de var galiba.

bir de kendi tarzin olmali, ben mesela herkes bana laf söyleyebilir, laf sokabilir, ben insanlari durduramam o an lafta söylemem, kibarligimi asla bozmam, karsilik verince etkilendi izlemini verecekmis gibime geliyor ama kindarimdir, unutmam itibar suikasti yaparim (bunu da bir arkadasim isimlendirdi). yaranmaya calistigi biri varsa, hoslandigi biri varsa, patronu, hocasi varsa onun yaninda rezil ederim. oyle basa böyle tarak.
0
durgunfoton
(19.01.21)
@elorelia, evet fakındayım. yıllarca kendim aşarım sandım. kariyerde en tepe noktaya gelirsem özgüvenim de olucak diye düşündüm. çalıştım çabaladım, ve mezun olabileceğim bölümden gelinebilecek en iyi yere geldim bunun sonu yok artık. ve hala böyle davranışlara maruz kalıyorum. içinde bulunduğum ortamlar değişiyor ama yaşadıklarım değişmiyor. ve ben artık şöyle düşünmeye başladım "ben başbakan olsam cumhurbaşkanı olsam hatta dünyanın hakimi olsam bile insanlar beni ezecek"

@durgunfoton, ya benim pek arkadaşım da yok. insanların arkadaş olmak için birbirini çiğnediği biri olamadım ne yazık ki. itibar suikasti deyince ben de sinirimden birşey yapmıştım bir kere ama pek suikast sayılmaz tabi. bizim işyerine bağlı başka bir birim var başında 50 yaşında kadın var, bu kadın ilk geldiğim günden itibaren bana soğuk davrandı halbuki ben ona hiçbirşey yapmadım ağzımı dahi açmamıştım. bu kadın benim yanımda diğer yönetici kızı överdi o kıza yalakalıklarda bulunurdu. neyse bu kadın patronumu etkiledi ve benim bir etkinliğe katılmamı engelledi. benim patronun gıcık kaptığı nefret ettiği bir adam var, hah işte bu kadının o adama övgüler yağdırdığı bir videoyu buldum patronun görmesini sağladım bir şekilde. patron şaşırmıştı işe yaramadı o ayrı hala tapıyo o kadına.

@nolmus yani o kız gideli aylar oldu hala böyleler. bence patronun tavırlarından cesaret alıyolar. allah için patronum bağıran çağıran biri değil. ama mesela o kızın odası yayla gibi, televizyonlu lüks oda. benim oda daha küçük. o kız gidince bana "sucuklu sen de şu odaya geç" demedi. yeni bir görevli gelir diye düşündü ama aylar geçti gelen giden yok. mantıken o odaya benim geçmem lazım çünkü o oda, patrondan sonraki en yetkili kişi içindir. e adamlar görüyo tabi. bu arada davranışlarını değiştirebilmişsin başarmışsın ne güzel. ben her yeni ortama girerken değişicem kendimi ezdirmicem diye kendime söz veriyorum sonra hooppp eskiye dönüyo otomatik olarak. içselleştirmişim artık ezikliği.
0
🌸sucuklu yumurta
(19.01.21)
Anlattığın iki kişi de cahil. Yönetici kız eğitimli cahil, öbürü hepten cahil. Bu kişilerle iş dışında muhattap olmamak lazım. İş konularında da az söz.
0
oyokbuyoknevar
(19.01.21)
o yönetici kiza, ailenizde lise ve üstü egitim alan insan tek siz misiniz diye sor, ustlerin, caycilarin vs yaninda, yönetici olmussunuz ama su caycidan farkiniz yok, davranislarinizin ucuzlugundan böyle düsündüm de. üstten üstten konus ama

ikisine de lafi gecirmis olursun, ama sonucta biz ortami bilmiyoruz, olasiliklara göre gelecek cevaplari hesaplayip ona göre davranirsin. benim yapabilecegim tavsiye bu.

laf sokan biri bile olsan bunlara degmez ya. bizim de ofis boyumuz falan var yani hic böyle bisey görmedim. igrendim, ki bana laf sokmaya calisanlara baktigimda hicbiri benden üstün insanlar degil, kiskanclik vs bagliyorum ben.

ama sen orada en düsük rütbeli de olsan, en yüksekte de olsan kimsenin bu sekilde konusmasina izin verme, laf sokmak zorunda degilsin, en azindan benimle bu sekilde konusamazsin haddini bil demeyi refleks haline getir.
0
wishmaythşngs
(19.01.21)
(12)

enstrüman çalmak zevkli mi?

kaptan maydanoz
bir enstrümanı iyi çalabilirim diyenlere bir sorum var. enstrüman çalarken tıpkı müzik dinlerkenki gibi o melodiden zevk alabiliyor musunuz yoksa çalmaya odaklandığınız için müzik 2.planda mı oluyor? şu şarkıyı dinleyesim geldi diye kendiniz çalsanız aynı etkiyi yapıyor mu yoksa başkasından dinlemek
bir enstrümanı iyi çalabilirim diyenlere bir sorum var.
enstrüman çalarken tıpkı müzik dinlerkenki gibi o melodiden zevk alabiliyor musunuz yoksa çalmaya odaklandığınız için müzik 2.planda mı oluyor?

şu şarkıyı dinleyesim geldi diye kendiniz çalsanız aynı etkiyi yapıyor mu yoksa başkasından dinlemek daha mı zevkli?
anlatması zor oldu ama anladınız bence.
0
kaptan maydanoz
(16.01.21)
İyi diyemesem de temel seviyede klasik gitar çalmayı biliyorum. Bence müzik dinlemek daha zevkli. Çünkü şarkılarda birden fazla enstrüman duymak mümkün. Ama gitar çalarken sadece gitar sesi duyuyorsunuz. Şu şarkıyı dinleyesim geldi cümlesindeki şarkıda belki klarnet bile var. O klarnet sesi hem kendi başına hem de diğer enstrümanlarla birlikte şarkıya bir katkı sağlıyor, şarkının ruhunu oluşturuyor. Sadece bir enstrümanla o ruhu yakalamak zor bana göre. Ama enstrüman çalmanın farklı bir zevki var.
0
dissendium
(16.01.21)
iyi çalanlar için her ikisi de zevklidir bence ama yeni öğrenen için öğrenmesi zulüm olduğundan dinlemek daha zevklidir. bir süre sonra sıkılıp enstrümanı bırakıyor çoğu insan bu sebepten bence.
0
camene87
(16.01.21)
parça bittikten sonra güzel tabi.

mesela ben bir klasik müzik parçasını 1 ayda falan bitirebiliyorum. o bir ay eziyet.

bir aydan sonrası keyif, zevk.

2 hafta çalma yine başa dönersin yani eziyet.
0
duyurukullanıcısı
(16.01.21)
Dinlemenin ve çalmanın zevki farklı ikisi de zevkli

Zevk almak için çok iyi çalmak gerekmiyor kendine koyduğun hedefe ulaştıysan tatmin ediyor
0
freebird5406_2
(17.01.21)
@freebird5406_2 bahsettiğim şey çalarken melodiyi duyabilmek ile alakalıydı aslında. tabi ki çalıyor olmak da zevklidir ama asıl müziği duyup ondan zevk alınıyor mu?
0
🌸kaptan maydanoz
(17.01.21)
Konservatuar okudum. Klasik kemençe çalıyorum biraz. Diyebilirim ki enstrüman çalmak zevkten çok gerilim sebebi benim için. Çünkü benim sazım birçok enstrümandan çok daha gerilim verici yapıda bir saz. Telleri tırnakla iterek çalınıyor ve ses sahası çok küçük, üstelik hafif hafif çalınamıyor yapısı gereği, bağırgan bir saz, en ufak bir hata yapmak çok çok kolayken bunun bir de kocaman bir sesle kendiliğinden ilan olunması cidden çok geriyor. Ama ezberden ve sevdiğiniz/kafadar diğer sazlarla beraber çaldığınızda muazzam bir mutluluk oluyor evet. Yine de onun içinde o gerilim oluyor. O yay vıyklaması her an olabilir.
0
muhayyer divan
(17.01.21)
ön bilgi: konservatuvar mezunuyum ama enstrüman mezunu değilim.

işin teknik kısmını yiyip bitirdikten sonra ancak duyguların ön plana geçebildiğini ve o bahsettiğiniz zevkin geldiğini düşünüyorum.

piyano çalıyorum. ne kadar ama ne kadar iyi çalışırsam çalışayım bir parçayı, gerçek piyanist tekniğim olmadığı için şarkının içine giremiyorum çünkü şarkıya hissi vermemi sağlayan bazı öğeler tekniğin içinde saklı. (dinleyenlerin çok güzel çalmışsın demesi bir kriter değil bence)

misal: parmak numaralarını doğru bağlayamadığın bir parçada istediğin duyguyu da veremezsin misal. ya da tuşen çok çok iyi değilse, nüansları iyi yapamıyorsan, pedal kullanımın çok iyi değilse bu karşılaştırmayı yapmak zor.

kendi adıma cevabım: o parçayı profesyonel birinden dinlediğimdeki kadar haz almıyorum. haz aldığım kısım, onu çıkarabilmek ve çalabilmek. (profesyonellerin hepsi bu tadı veriyor demiyorum... kimileri çok mekanik çalıyor. tuşesi, nüansları vs. çok önemli)

bence bu sorunun gerçek muhatabı, profesyonel enstrümanistler. burada da kaç tane vardır onlardan bilmiyorum.

ayrıca "şekil-zemin ilişkisi" konusu da bu konuyla bağlantılı okunması/araştırılması gereken bir konu diye düşündüm formasyon dönemi konularım aklıma gelince.

keman mezunu ve opera bale keman sanatcisi sözlükçü jeanluc mesela bu soruyu cevaplarsa okumayı çok isterim.


ek: şunun karıştırılmasını istemem cevabımla. bir enstrüman öğrenmek çok güzel ve çok haz veren bir şey başlı başına. ama soruyu farklı açıdan değerlendirdim.
0
la traviata
(17.01.21)
Enstrüman çalmak şarkı söylemek gibi bişey, sevdiğin bir parçayı icra etmek elbet keyif veriyor. Ancak enstrümanın ne olduğu da önemli verdiği keyif için. Komple şarkıyı hissettirecek enstrümanları çalmanın verdiği keyif ayrı, mesela gitar. Tabii tek enstrüman asla yetmez, yanına en kötü şarkıyı söylemek lazım. Çalıp söylemek ise bambaşka bir yetenek.

Benim sesim kötü olduğu için ben grup içinde çalmayı seviyorum. Hep beraber icra edilen bir şarkı beni enstrüman çalma keyfine en yaklaştıran şey. Bunu her zaman yapamadığın için genelde bir şarkı açıp ona eşlik ederek tatmin ediyorum Bu kısmı.

Ama olay hiçbir zaman dinlerken çaldığın zevki almak değil bence. Tabii çok iyi bir çalgıcı isen iş değişir.

Bir de enstrüman çalıp kendi besteni yapma kısmı var ki en özgür hissettireni o. Ama orada da besten elle tutulur değilse biraz şevkin kırılıyor. Partisyonlar besteleyip asla bir "şarkıya" dönüştüremediğim çok olmuştur.
0
Jux
(17.01.21)
Enstrüman öğrenme aşamasındayken çalmak veya bir şarkıyı çıkartmaya çalışırken çalmak eziyet bence.

Zevkli tarafı; çektiğin acılar ve gösterdiğin sabır sonunda ortaya çıkan ürünü görmek/dinlemek.

Ama diyelim ki bir parçayı çıkarmak için uğraşmıyorsun, zaten bildiğin bir şeyi çalacaksın; tabii ki o müziğin içinde olmak ve bir yandan söylemek insana huzur veriyor, rahatlıyorum, kafamı boşaltıyorum, yeri geliyor stres atıyorum.
0
ananiyimioguz
(17.01.21)
Bunu ancak deneyerek anlayabilirsin. Bir gün saksafon dene.
0
kickboxer
(17.01.21)
kendi basina degil de birileri ile beraberken daha zevk aliyorsun ya da konserde iken kesip insanlarin sana eslik edisi alkislamasi konserden sonra yanina gelmesi ne bileyim alakasiz bir yerde bi avmde aaa siz x degil misiniz demesi. bunlar hos seyler. zamanla yasayanlar iyice unlu olanlara bunlar basit geliyordur da ilk zamanlar hos oluyor.
ama bi sikintisi var. bir yerden sonra muzigi dinlemeyi kaciriyorsun. yanlis akor basacak mi ne basti. is muzikten cikiyor. muzige kapilamiyorsun. artik baslakalarinin hatalari direkt kulaginda bitiyor.
ya bir de buna en gec 15'te falan baslamak lazim 20'den 25 sonra enstrumani ele almak da afedersiniz biraz komik.
0
turbo sadık
(17.01.21)
la traviata arkadaşımın dürtmesiyle gördüğüm konunuza, naçizane ben de bir kaç satır ekliyorum.. bilen bilir, bilmeyen az sonra öğrenecek; profesyonel müzisyenim (keman, orkestra şefi, besteci, aranjör) en baştaki "profesyonel" tabiri kendimi kastığım için değil, hayatımı bununla idame ettirdiğim veya daha çok hayatımı buna adadıdığım gibi bir anlamın karşılığındandır..

öncelikle şunu belirtmek isterim, müzisyenlik, belirli bir seviye bir enstrumanı icra etmeyi, ettirmeyi gerektirir. sahil gitarcılarına müzisyen denmeyişinin sebebi budur. enstrumanı hobi amaçlı çalıyorsanız ne güzel, devam edin lütfen. ama o enstrumanı çalıyor olun, ötesini bırakın biz yapalım..
çalmak ile dinlemek arasındaki haz farkına gelince, dinlerken zaten her enstruman ayrı parti biçiminde dinleyebiliyoruz. ama daha çok bu yapabilmekten öte, bir meslek hastalığı. tek tek duyuyoruz ve irdeliyoruz. sizin komple ses frekansları bütünü olarak algıladığınız şeyi, biz döküm döküm her frekans, her nota, her enstruman, her enstrumanın ayrı tınısı, her enstrumanın ayrı müzik cümlesi, akorları, kontrpuanları vb. layer layer irdeliyor, dinliyoruz. dolayısıyla biz müzisyenlerin de sıradan dinleyiciye kıyasla aldığımız haz da farklı..

bazı arkadaşlar şundan bahsetmiş; tek başına şarkısı çalınabilinen bir enstrumanı çaldığımda keyif alıyorum ama aynı anda şarkı söyleyince daha zevkli oluyor.. o iş öyle değil tabi.. istersen kilise orguyla çık karşıma, kemanda 3 nota ile senin anlattığından katbekat şey ifade edebilirim.. yani olay çok nota, polifonizm değil. öyle ki gerçek müzisyen, kendi enstrumanını çalarken, önce dinleyen müzisyendir.

bir başka arkadaşa ithafen, enstruman çalarken diğer ensturmanları duymuyorsan zaten çalmamalısın. müzik enstrumanı icra etmek, dinlemeyi gerektirir. dinlemelisin ki kendini ona göre ayarlayabilir, ona göre çalabilirsin. uyum bu şekilde oluşmaya başlar.

şimdi gelelim asıl konuya. elbette dinlerken de çalarken de aldığımız hazlar birbirinden farklı.. ama çalarken daha öznel olduğumuzdan, çaldığımız o yüzlerce yıllık eseri bile, bizden önce milyonlarca kez konserlerde çalınmış, binlerce kez albümlere kaydedilmiş, yüzlerce kez dinlenilmiş, herkesin ezbere her notasını bildiği eseri bile çalarken kendimizden bir şeyler katmayı düşünerek çalarız. zaten olması gereken de budur. müzisyenlikle operatörlük arasındaki fark gibi diyebiliriz. hatta samimiyetle şunu söyleyeyim. bazen teknik sebeplerden (sakatlık, lojistik sıkıntılar, seyahatler vb.) enstrumanımızdan uzak kaldığımız bazı zamanlarda, ya da en basidinden enstrumanımız yanımızda yokken karşımızda enstrumanımızı çalan birini gördüğümüz bir performansı izliyorsak, ve eğer o sahne iyiyse (hatta kötüyse de bile, başka nedenlerden ötürü...), parmak uçlarımız kaşınır. orada ben olsaydım keşke, ben çalsaydım'lar başlar.. o anı kıskanırız. o enerjiyi. sahnedeki meslekdaşımızın sonsuzluk denilen o kara boşluğa yolladığı notalarını kıskanırız tek tek, frekans frekans... bazen de sizi tanırlar ve sahneye çağırırlar, o enerjiyi paylaşmak için... zaten enstruman çalarken alınan haz dediğin şeyin büyük bir yüzdesi yine insandan, dinleyiciden geçen enerjidir esasında.. evet sevdiğin ensturmanı çalıyor olmaktan ve eğer iyiysen iyi olmaktan dolayı bir mutluluk vardır içinde. keza sevdiğin bir melodiyi tınlatıyor olmanın da getirdiği haz... jeneratör hesabı sürekli ürettiğin bir haz üretirsin enstrumanından ses çıkartırken. ama o ses frekansları, seyirciye saniyenin bilmem kaçta kaçı (bildiğin ses hızı işte) ulaştığında seyircinin enerjisi değişiverir. en somurtkanının kafasına soru işaretini bırakırsın, en gevezesi bi anda susuverir... aşık olanı daha aşık, bekar olan kadını kendine aşık edersin bazen.. o yüzden bu haz durumu bi farklıdır. anlatılmaz yaşanır dicem ama..

kelimeler anca böyle dökebildim..
sürçi lisan ettiysem affola, kalın sağlıcakla..
0
jeanluc
(17.01.21)
(10)

Mal Komşu

bitchesaintshit
Başlık çok basit. Fazlasına gerek yok gerçi. Bu saatte beşik sallama sesine benzer bir ses geliyor. Spor aletine biniyor olabilir. Tam anlayamadım. Şimdi böyle bir malın kapısına çıkmaya ne gerek var? Zaten mal olmasa bu saatte öyle ses çıkarmaması gerektiğini bilmiyorlar mı?İyilikle söyle filan dem
Başlık çok basit. Fazlasına gerek yok gerçi. Bu saatte beşik sallama sesine benzer bir ses geliyor. Spor aletine biniyor olabilir. Tam anlayamadım. Şimdi böyle bir malın kapısına çıkmaya ne gerek var? Zaten mal olmasa bu saatte öyle ses çıkarmaması gerektiğini bilmiyorlar mı?

İyilikle söyle filan demeyin ya ne olur. Bu mallar laftan anlasa bu saatte öyle ses çıkarmaz. Bunlar var ve bir de yan komşu gelecek yakında. Tam problem olacak gibiler. Kalabalık olacaklar. Beklemek lazım, belki iyi çıkarlar ama aynı binada oturan akrabalarından onların da nasıl olacaklarını tahmin ediyorum. Belki yanılırım.

Nasıl çıldırmadan duruyorsunuz??
0
bitchesaintshit
(14.01.21)
Tavana veya duvara vur. Essek degilse anlar. Essekse gecmis olsun diyorum.
0
pass
(14.01.21)
git aşağıdan şalterini indir. şaltere de çiğnenmiş sakız yapıştır.
0
NightBringer
(14.01.21)
Çıldırmadan duramıyoruz.

Ben artık bunlar ses yapmasa da ses duymaya başladım, baya bildiğin deliriyorum yani. Laftan sözden anlamıyor bu hayvanlar. Cinnet geçirmeme çok ciddiyim ramak kaldı, gidip çoluklarının çocuklarının boğazlarını kesicem, bitti gitti.

Benim allahın belası üst komşum da beni yöneticiye şikayet etmiş, alttan tavana vuruyor polise şikayet edicem diye. Yüzsüzlüğe bakar mısın? Hem suçlu hem güçlü.

Valla bu komşu işi yani inanılmaz bir belaymış, hayatımın şu noktasına kadar anlamamıştım. Çeken herkese sabır diliyorum.
0
buff
(14.01.21)
bizim altta bir dede var. her gece 4.30'da televizyonu açıyor, kulağı da duymuyor. kafa da gidik hafiften. öldürme planları yapıyorum ama gerçekleştiremiyorum. bir şey de denmiyor adam çok yaşlı. sabrediyorum, gerekirse oda değiştiriyorum.
0
anarsika
(14.01.21)
Böyle insanlar gürültü bağımlısı olmuş ya da çok tuhaf kişilikte insanlar. Laf anlatman mümkün değil. Çözüm kaçmak oradan. Masraf olacaktır ama en azından delirmezsin.
0
kickboxer
(14.01.21)
Biraz fazlaca olumsuz odaklı birisin gibi, evet dediğin şey de az gıcık değil ama gelecek komşularla ilgili beklentinin olumsuz olması tuhaf... keşke hiç tanımadığın insanlar hakkında önce olumlu düşünsen ve olumlu davransan... belki canın başka şeylere de sıkkındır hepsi birden üstüne gelmiştir...
0
1bir1bir1
(14.01.21)
Bazı insanlar farkında olmuyor sanırım bizim komşu da yazın gece 2de bağırarak penceremin önüne masasını sandalyesini koyup arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. Ben uyardım birkaç kere söyleyince dikkat ediyorlar ertesi gün aynı terane. Sizin yetinizde olsam sopayla tavana vururdum
0
rapisa
(14.01.21)
Birkaç kere vurdum şemsiye ile :d Vuracak başka bir şey bulamadım.

Ben vurdum diye değil, 15 dk kadar sonra durdu. Bugün daha yoğun geldi gürültü. Normalde aynı ses daha 'inceden' ve gürültüsüz bir şekilde geliyordu(Beşik sallanması gibi bir ses bu) Bebekleri filan yok bu arada ki olsa bile öyle bir sallama olmaz :d

İlla canımız mı sıkılsın anlamıyorum ki ya. Polise desen bir taraflarına takmayacaklar. İş yine vatandaşa kalıyor.
0
🌸bitchesaintshit
(14.01.21)
Karantina boyunca çıldırıp huzuru kulak tıkaclarında buldum ben. Piyasadaki bir sürü kulak tıkacını da denemiş biri olarak moldex marka öneririm. Polisi arama konusunda da çekimser olmayın bence, arayınca insan bi rahatlıyor iyi oluyor. Bu sene gürültü şikayetleri çok artmış, cezasını filan da arttırmışlar. Ne zaman arasak geldi sanıyorum bu yıl.
0
turk kizi
(14.01.21)
gece boyunca saat 12'den sonra tüm evi çektire çektire süpürdü ruh hastası komşum. koca koltuklar oynadı yerinden. en son artık tepemizdeyken (sanırım onların yatak odası değil de oturma odası gibi kullanıyor" bir sürü berjer çekme sesi, sehpaya çarpma sesi derken delirdik artık. öyle ses geliyor ki gecenin sessizliğinde çıkıp cidden yüzünü vakumlayacaktım makineyle. yani anlamıyorum kadın bildiğim kadarıyla ev kadını ve gece 12'de aniden tüm evi eşya çeke çeke süpürmenin gerekçesi ne olabilir. eşim duvarı inletti vura vura hayır alt komşuya yan komşuya yazık bizim vurma sesimiz de onlara gidiyor yani. biraz daha süpürdü sonra kapattı gerzo.
0
wild honey suckle
(14.01.21)
(4)

Erkek için kazak

pudra
65 yaşındaki babam için kazak almak istiyorum. Kumaşı kaliteli ve fiyatları uçuk olmayan nereyi önerirsiniz?
65 yaşındaki babam için kazak almak istiyorum. Kumaşı kaliteli ve fiyatları uçuk olmayan nereyi önerirsiniz?
0
pudra
(13.01.21)
Boyner
0
pass
(13.01.21)
U.S. Polo
0
tss
(13.01.21)
Mudo, mavi ya da muadili diğer markalar. Salaş olanlar hariç kazaklar çabuk yıpranan şeyler değil.
0
IncredibleMau
(13.01.21)
Mudo ve Lcw arasında kalite farkı yok. Özellikle kazaklarda aynı gibi. Lcw den al bence tam baba işi
0
kickboxer
(14.01.21)
(8)

hangi evi tutsam

baldur2
1- studyo daire: haftalik kira: 250 birim, faturalar da 30-40 birim.2- 2 odali apartman dairesi: haftalik kira: 350 birim faturalar da 40-50 birim. bir odayi 200-250 arasi kiraya veriyorum yani faturalar dahil ben 100-150'ye kalmis oluyorum. banyo paylasimli.3- 3 odali apartman dairesi: haftalik kir
1- studyo daire: haftalik kira: 250 birim, faturalar da 30-40 birim.

2- 2 odali apartman dairesi: haftalik kira: 350 birim faturalar da 40-50 birim. bir odayi 200-250 arasi kiraya veriyorum yani faturalar dahil ben 100-150'ye kalmis oluyorum. banyo paylasimli.

3- 3 odali apartman dairesi: haftalik kira 500-550, faturalar da 60-70 birim. burasinin da maliyeti bana 50-100 birim oluyor, diger odalari kiraya verirsem. kendi banyom olacak bunda.

bazi faktorler:
3 apartman da ayni muhitte.
benim gelirim de 900-1100 birim arasi degisiyor haftalik. 31 yasinda erkek ve bekarim.

2 ve 3'te apartmana gore yuzme havuzu ve gym olabilir, yataklar double yatak ve yatak odalari gayet buyuk 2 ve 3'te.

artik bu yasta da insanlarla ugrasmak istemiyorum ama bir yandan da studyo dairenin bana neredeyse 300 birime patlayacak olmasi koyuyor. ne dersiniz? bir nevi para ile kafa rahatligi arasinda secim yapmak gibi oluyor sanki?
0
baldur2
(02.01.21)
1
0
elorelia
(02.01.21)
kimseyle uğraşmamak büyük lüks. 1
0
antihero
(02.01.21)
studyo tut. diğerlerinde seks rahat olmaz.
0
kickboxer
(02.01.21)
Kimseyle uğraşmamak büyük lüks kesinlikle. Ben de 1 derdim.
0
roket adam
(02.01.21)
Tek başına 2, olmuyorsa 1.
0
himmet dayi
(02.01.21)
1

Benim eve harcadığım maaşımın %30'u, tek yaşamanın konforu hiçbirinde yok
0
lcha
(19.01.21)
paylaşımlı eve hep öcü gibi bakılıyor ama işin aslı hiç öyle değil bence. kafan gene çok rahat oluyor, kimse ile de uğraşmıyorsun. hemen çok kötü ev arkadaşı bulacağımızı düşünüyoruz nedense. oysa kafa dengi ve ara sıra muhabbet edebileceğin birisi oluyor evde, neden uğraşasın ki. hatta bu gittikçe asosyalleşen dünyada bence aksine çok iyi gelen bir şey ev arkadaşı. ha baktın uğraştırıyor, ev senin. kapıyı gösterir, başkasını bulursun.

ben de 18-24 yaşlarım arasında tek başıma geniş geniş yaşadım. ev arkadaşı fikrine çok uzaktım, tek yaşamaya alışmıştım ve asla biriyle yaşayamam artık diyordum ki, 24 ten sonra ev arkadaşlığı sistemine geçtim, çünkü kabul edelim çok karlı :) şimdi 30 yaşındayım ve hala ev arkadaşım var.

öncelikle şunu söyleyeyim, "birinin evine ev arkadaşı olarak gitmek" vs. "birisi ile birlikte ev tutmak" vs. "evinin bir odasını birine kiralamak" arasında dağlar kadar fark var. düzeni oturmuş evine birini aldığında, bütün düzen ve bütün kuralları koyma hakkı senin oluyor. gelen kişi ev ile ilgili hiçbir şey iddia edemiyor. diğer yandan, gelen kişiyi sen seçiyorsun. o kadar garip tiplerin yanında o kadar düzgün tipler de başvuruyor ki, kiminle anlaşıp kiminle anlaşamayacağını görmek hiç zor değil. ben şahsen bugüne kadar ev arkadaşı seçimlerimde hiç yanılmadım ve sıkıntı yaşamadım.

o nedenle bence 2. seçenek. ben de yıllardır 2. seçeneği uyguluyorum. başlarda erasmuslu öğrencileri alıyordum, 6 ay kalıp gidiyorlar nasıl olsa diye. onlarla da hiçbir sorun çıkmadığını ve aksine giderlerken "keşke kalsalardı" dediğimi fark ettikten sonra her 6 ayda bir uğraşmamak için daha uzun kalabilecek insanları almaya başladım. her seferinde de oda için görüşmeye gelen insanlara kuralları baştan söyledim. eve başkalarını getirmek, temizlik, ortak alanlarda yaşamak gibi konular benim için öncelikli konulardı. bu konularda nasıl davranılmasını beklediğimi söyledim. hassas olduğum noktaları ve bu konularda anlayış beklediğimi söyledim. onlara uymayan bir yer varsa da ortak bir noktada BULUŞMADIK. çünkü o kadar fazla başvuran oluyor ki, içlerinden hem karakterini beğendiğim, hem de istediğim kurallara uyabilecek insanlar bulmak hiç zor olmuyor.

banyonun paylaşımlı olması bugüne kadar hiç sıknıtı yaşamadığım bir konu. insanlar buna neden takılıyor çok anlamıyorum. o tanımadığın ev arkadaşı zaten 1 ay içinde sevdiğin bir arkadaşına dönüşüyor, rahatsız olmazsın onunla aynı banyoyu kullanmaktan. illa özel banyom olmalı diyorsan 3 de olabilir ama evde 2 kişinin olması ile 3 kişinin olması çok fark ettirir. ev büyük de olsa insan sayısının fazla olması biraz risk gibi. ben istemezdim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.21)
evi paylaşmadan 2'ye bütçen yetiyorsa 2. değilse 1. elin gâvuruyla mı uğraşıcan boşver.
0
alperz
(19.01.21)
(4)

ev için ergonomik ofis sandalyesi

silent
marttan beri full evden çalışıyorum. son zamanlarda sık sık boyun ve omurga sorunları yaşıyorum, monitor klavye mousepad konularını hallettim, sıra sandalyede. bütçe max 1000 tl belirledim ama alışveriş sitelerinde 200 tl de ergonomik olduğunu iddia ediyor 4500 tl olan da. öneri alabilir miyim ?
marttan beri full evden çalışıyorum. son zamanlarda sık sık boyun ve omurga sorunları yaşıyorum, monitor klavye mousepad konularını hallettim, sıra sandalyede. bütçe max 1000 tl belirledim ama alışveriş sitelerinde 200 tl de ergonomik olduğunu iddia ediyor 4500 tl olan da.

öneri alabilir miyim ?
0
silent
(02.01.21)
www.ikea.com.tr

en az 6-7 yıldır kullanıyorum, gayet memnunum.
0
la lykia
(02.01.21)
yaklaşık 1 yıldır ikea kullanıyorum, hiç memnun değilim demeye geldim. oturduğum yer demir gibi, denemediğim yastık kalmadı. 10 yıl da garantisi var atamıyorum satamıyorum da. kesinlikle önermem.
0
Bluesque
(02.01.21)
Gaming koltuk bak.
0
kickboxer
(02.01.21)
www.ikea.com.tr

Mobilden girdiğim için editleyemedim, önermediğim koltuk da kendisi.
0
Bluesque
(02.01.21)
(7)

Bu masa ve sandalyeler ne kadara satılır?

hayaletimsi
spotçuya vereyim hemen elimden çıkarayım istiyorum. Ne verir spotçu veya ne kadar istemeliyim?https://hizliresim.com/xzvN4e
spotçuya vereyim hemen elimden çıkarayım istiyorum. Ne verir spotçu veya ne kadar istemeliyim?

hizliresim.com
0
hayaletimsi
(28.12.20)
spotcu bir şey vermez ya. letgodan, sahibindenden falan sat. spotçu max 50 verir. o da max.
0
westblack
(28.12.20)
Sahibinden.com dan satmayı dene. Letgo ölücü yeri. Spotcudan farksız.
0
kickboxer
(28.12.20)
hızlıca elimden çıkarmam gerekiyor, yenisi gelicek saklayacak veya depolayacak alanım yok maalesef.
0
🌸hayaletimsi
(28.12.20)
Öğrenci grupları olabilir. İkinci el eşya grupları falan olabilir facebookta. Buraları zorla.
0
kickboxer
(28.12.20)
paraya ihtiyacın yoksa lokasyon ile birlikte buraya yaz. ücretsiz eşya verilen facebook gruplarında da paylaşabilirsin. ver gitsin ücretsiz öğrencilere falan. 50 lira bile vermez çünkü spotçu..
0
westblack
(28.12.20)
bugün spotçu 200 tlye aldı.
0
🌸hayaletimsi
(29.12.20)
valla çok iyi fiyat vermiş hocam. hayırlı olsun
0
westblack
(29.12.20)
(6)

hafızlığın başka kitaplar için olanını duydunuz mu hiç?

tabudeviren
gece gece aklıma geldi..."Hafîz, İslâm geleneğinde Kur'an-ı Kerim'in tamamını ezbere bilen kişi."başka bir kitabı ezbere bilen birini duydunuz mu hiç? mesela kürk mantolu madonna'nın tamamını ezbere bilen gibi..
gece gece aklıma geldi...

"Hafîz, İslâm geleneğinde Kur'an-ı Kerim'in tamamını ezbere bilen kişi."

başka bir kitabı ezbere bilen birini duydunuz mu hiç? mesela kürk mantolu madonna'nın tamamını ezbere bilen gibi..
0
tabudeviren
(18.12.20)
Kamasutra ezberleyen var
0
kickboxer
(18.12.20)
fahrenheit 451
0
esref
(18.12.20)
Özellikle Sri Lanka, Tayland gibi yerlerdeki Budist gelenekte Buda'nin bütün öğretilerini veya bir kısmını ezberleyenler var. Bu öğretiler İngilizce çeviri ile aşağı yukarı 20000 sayfa ediyor. Son 59 yılda bunun tamamını veya bir kısmını ezberleyenler olmuş

dhammadharo.wordpress.com
0
JohnOakley
(18.12.20)
Kuran hem siirselligi sebebiyle kolay ezberleniyor hem de diger kutsal kitaplara kiyasla cok daha kisa sayilir.
Israil de surekli birilerinin eski ahiti okudugunu, o mekanda eski ahitin hic susmadigini okumustum bir keresinde ama ezber meselesini hatirlamiyorum.
Hristiyanlarda ise katoliklerde degilse bile protestanlarda kesin vardir diye tahmin ediyorum bu tip bir olayi. Guzel konuymus bu arada, arastiracagim
0
ala09
(18.12.20)
fever
(18.12.20)
Hadis hafızlığı var. Ama tabi Kur'an başı sonu olan bir kitap. Hadislerde iş değişiyor. Yüzlerce kitap ve milyonlarca hadis var.

Bunun dışında belki diğer dini kitapları ezberleyenler de vardır. Hatta mesnevi vs.. kitapları ezberleyenler de olabilir. Eski zamanlarda bu tür ezberler insana statü kazandırıyordu. Çünkü kitaplara erişim şimdiki gibi kolay değil. Ve her aradığın elinin altında değildi. Dolayısıyla sadece ezber bile bilge biri moduna sokuyordu insanı.
0
shadra
(18.12.20)
(17)

götüren götürmemiş mi?

Pertev nail
merhaba, kafamı kurcalayan bir durumu sormak istiyorum.şu anda 40 yaş üzeri olan, geçmişte orta gelire sahip insanlar arsa, ev, araba falan alarak şu an maddi olarak çok iyi duruma geldiler. istanbul'da tüm arsalar doldu, herkesin arabası var, ev almak mümkün değil. son yıllarda işe başlamış, babada
merhaba, kafamı kurcalayan bir durumu sormak istiyorum.

şu anda 40 yaş üzeri olan, geçmişte orta gelire sahip insanlar arsa, ev, araba falan alarak şu an maddi olarak çok iyi duruma geldiler. istanbul'da tüm arsalar doldu, herkesin arabası var, ev almak mümkün değil. son yıllarda işe başlamış, babadan bir şey kalmayan gençler bitik durumda. bırakın evi düzgün bir araba dahi almaları en az 5 yıl yemeden içmeden çalışmakla mümkün.

velhasıl, alan almış, götüren götürmüş gibi geliyor bana. satın alma gücünün görece iyi olduğu zamanlar bir daha gelecek gibi durmuyor. reel ücretler yerlerde. ne yapsın bu gençler?
0
Pertev nail
(17.12.20)
valla yapacak bi şey yok.
aynen dediğiniz gibi.
yapacakları tek şey var aileboyu calısıp hayatları boyunca 1 ev sahibi olmak.
0
sizofren06
(17.12.20)
20 yıl öncede aynı muhabbet ediliyordu çok iyi hatırlıyorum. ama haklısın çok daha zorlaştı ve zorlaşyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(17.12.20)
onların çocuklarına kalacak. ailesinde mal mülk olmayan bir şeye sahip olamaz.
0
Andrew
(17.12.20)
İş hayatına 2000'lerin başında atılmış olan insanları gözlemliyorum çevremde, çoğunun kafası çalışmıyor. Canavar gibi gençler iş arıyor ama.

Bi tanesi ile sıklıkla muhatap oluyorum, kesinlikle beynini kullanmaması gereken bir işten ekmeğini kazanmalıymış. Galerici tipi var. Ortalarda geziyor bi halt yapıyormuş gibi, tek küpesine tükürdüğüm. Neyse. Onlardan çok daha nitelikli insanlar şimdi iş arıyor velhasıl. Yani, katılıyorum.

KPSS'de bile, 73'ler, 75'lerle 2006'da atanan mimar, mühendis tanıyorum. Şimdi girenlerin 95'i garantilemesi gerekiyor atanabilmek için yazık ki.
0
gayda
(17.12.20)
dünyada yeni nesil için bi şey kalmadı. şanslı %1-2'lik kesim youtuber, influencer falan olup oradan yürüdü. %5-10 kadarı da gece gündüz çalışır, 10 parmağında marifet olur, zaten işkoliktir vs. o şekilde devam eder.

şu an dünyada teknik lise veya üniversite öğrenimi görüp de haftada 40 saat mesaiden sonra "ben yokum eyvallah" diyebilecek lükse sahip, fazla kazandığında ek mesai ücreti alabilen, kazandığı parayla ev-araba alma şansına sahip olan insan sayısı çok az.

durum türkiye'de ekstra kötü diğer yerlerde de çok iyi değil. geçen hollanda için bir tablo görmüştüm reddit'te. maaşlar yıllardır yerinde sayıyor ama enflasyon da düşük zaten, eyvallah iyi güzel ama atıyorum 10 yılda gelir %20 artmışsa aynı dönemde ev fiyatı %200 artmış, bu tarz acayip bir fark vardı.

biz aç karnımızı doyuramıyoruz daha ama dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile artık gençler mal mülk sahibi olmakta zorlanmaya başladı. kanada desen hepsine çinliler çöktü mesela.

parayı sahip eden grup her geçen gün biraz daha güçleniyor, dünyanın her yerinde zenginler daha da zengin olurken insanlar kitleler halinde fakirleşiyor ama neyse biz jeff bezos övmeye, elon musk yalamaya, "çalış senin de olur" zihniyetiyle hiçbir şeyi sorgulamadan yaşamaya devam edelim. kesin tembel olduğumuz için fakirizdir hepimiz.
0
der meister
(17.12.20)
son yıllarda işe başlamış -görece genç- bir insanın hayali, amacı neden ev araba almak olsunki? bunu da bi düşünmek gerek.

ne yapsınlar? göç edebilirler.
0
jimjim
(17.12.20)
''Götüren götürmüştür'' demek çok iddialı hemde haksız bir itham. Bu muhabbet 20 yıl öncede vardı daha eskidende de vardı. Ülkemizde maddi durumu kötü olanlar olduğu gibi maddi durumu çok iyi olan bir çok insanda var. Mesela tacirler, iş adamları, doktor, mühendis, mimar, avukat gibi görece gelir seviyesi yüksek kesimler mevcut. 1980'lerden itibaren Türkiye'de hızla artan orta sınıf var. Bunun haricinde ev fiyatları arzın talebi karşılayamamasından kaynaklı olarak yükseliyor. Merkezi yerlerdeki ev fiyatları artık şehirleşme ve rant dolayısıyla normal insanların alabileceği noktada değil. İstanbul için konuşmak gerekirse İstanbul'da 3 farklı gelir grubu var zengin, orta, fakir ve her sınıfın yaşadıkları semt, o semtlerdeki ev fiyatları, kiraları, temel tüketim ürünleri ve erzak fiyatları farklı.
0
berkan11
(17.12.20)
Ben tam 30 yaşındayım, sakın gösteriş gibi algılanmasın ama benim de evim (kredili tabii ki) arabam (kredisi bitmek üzere) var. İkisinde de ailemin tek kuruş bir katkısı yok. Yani halen mümkün bu tarz şeyler. Her ay çok az da olsa bir birikim yapmak, birikimleri değerlendirmek, sürekli kazancı artırmaya odaklanmak, kazancın agresif bi şekilde artabildiği sektörlere yoğunlaşmak, sonra da devletin dağıttığı negatif reel faizli keriz kredilerini yakalamak şeklinde bir formülüm var, şu ana kadar tıkır tıkır işliyor. Burada kilit nokta şu, cazip olan sektörler çok değişti. Mesela 80'lerde bankacılar, 90'lar ve 2000'lerde inşaatçılar çok kazanıyorken, şu anda bilişimciler nispeten daha rahat bir hayat yaşıyor. Bu rüzgarı da yakalamak önemli.

Ancak yeni nesil müthiş bir negatif propaganda ve "yapamazsınnnn" ile büyüyor ki böyle bir kariyeri hayal bile edemiyorlar şu anda. Ama bu ülkede dediğim gibi kalburüstü bir beyaz yaka sınıfı var ve ciddi paralar kazanabiliyorlar. Hatta internet sayesinde global pazardan iş almanın kolaylaşması ve döviz - tl dengesinin alt üst olması dolayısıyla çok düşük döviz rakamının bile türkiyede iyi bir hayat yaşamaya yetmesi bunu daha da cazip hale getirdi. 90'ların çocuklarının hayal edemeyeceği fırsatlar var şu anda elinizde. Ancak bunu ne bileyim yazılımla uğraşmak yerine ekşide siyaset tartışmak için kullandığımızdan fark edemiyoruz.
0
roket adam
(17.12.20)
Okul okumayıp erken yaşta iş hayatına atılarak bütün fırsatları zorlarsan belki götürme şansın olabilir.

Üniversite okudun ve ilk yılında kazanıp kalmadan bitirdin. Şansın çok iyi gitti hemen iş buldun diyelim. Yaş oluyor 23. Çok özel bir yeteneğin yoksa başlangıçta alacağın en iyi özek sektör maaşı 6-7 bin. Ayda 2 bin kenarı atsan yılda 24 bin yapar. Maaşın arttı ve 50 bin kenarı attın diyelim yine değişen bir şey yok. Bir ev bir araba yemeden içmeden 20 sene sürer en az.

Çevremde 30'larındaki bir doktorun hiçbir şeyi yok. Mühendislerin de aynı şekilde. Ama okumamış ve hayata erken atılmış olanlardan iyi durumda olanlar var
0
kickboxer
(17.12.20)
Kafasi yatirima birikime calisan insan okusa da okumasa da bir seyler sahibi olabiliyor. Burada kilit nokta tuketime ne kadar mesafeli yaklastigin. Kendi adima ortalamanin epeyce uzerinde kazaniyor olmama ragmen birikimmis yatirimmis hic o kafalarda olamadim. Kazandigini gunubirlik harcayanlardandim ama belki bi son 5-6 aydir bir seyler kafama dank etti, olgunlastim sanirim :) 3-5 kenara atiyorum, belki bi krediye vb girerim.
Bu arada alan aldi satan satti fikrine katilmiyorum, yatirimlik arsa hala var, yatirim olanaklari kolay kolay bitmez ama ozellikle yeni nesilde de ogrenilmis bi caresizlik yok degil. İnanmiyor olacagina.
0
msb
(18.12.20)
mesela kickboxer'ın hesabından gidelim. yılda 24k kenara attın, dolara bastın örneğin oldu sana yılda 35k. İki senede 70 bin etti. İki sene sonunda 70 bin üstüne devlet vergi indirimi yaptı ya da düşük faizli keriz kredisi çıkardı, azıcık borçlanıp 100 binlik araba aldın. 2 sene içinde araba oldu mu 200 bin. noldu, 4 senede 200 bin tl servet yaptın.

bu fırsatları yakalayamayan arkadaş ayda 2 bin tl kenara atsam ne olacak dedi, atsa bile 24*4 anca 96 bin kenara koyabildi, onu da evlilikti, gezmesiydi oydu buydu yemediyse. fırsatları değerlendiren vatandaş tam iki katı servete ulaştı. yani bu iş biraz bununla ilgili. ilk aracımı alırken 88 bin tl kredi çekip 134 bin tl'lik bir araç almıştım, 3 sene krediliydi. herkes manyak mısın olum dedi, şu an o aracın kullanılmış ikinci el hali 300 bine gidiyor, hadi 270 olsun. evet ödemek kolay değildi ama kredi faizlerini düşsen bile çok ciddi bi para birikmiş oldu. yeni mezun arkadaşlar bu sistemi biraz anlamakta zorlanıyorlar genel gördüğüm. bir de instagram jenerasyonunun getirdiği acayip bi tüketim hırsı da var tabii. tüm bunları alt alta yazınca, okuyabilenler ve iyi kötü kazanabilenler için dünyanın çok az yerinde olan acayip fırsatlar var bu ülkede. garip boşluklar var yani enteresan bi şekilde.
0
roket adam
(18.12.20)
fakat şu var, mesela yaşıtlarım ev araba aldı belki ama ben deli paralara bilgisayar, kamera, lens yatırımı yaptım. Cidden bilgisayar + kamera + lens'in biraz üstüne 2015'te araba alabilirdim ve o araba şimdi 250 bin falan, elimdekilerin değeri öyle değil :D Elimdekilerle o kadar kazanacak iş de yapamadım. Ama işim gereği bulundurmam da gereken şeyler. E n'apayım şimdi?

Ek olarak gençlerde öğrenilmiş çaresizlik var doğru, fakat ben üniversite okurken iyi bir laptop 2000-3000 liraydı, şimdi en az 8000 hatta daha fazla. Fakat o zaman ilk işe giren biri nasıl oluyorsa 1500-2000 alabiliyordu, şimdi 4000 teklif ederlerse iyi. "Bir şeyler yapabilmek için elde etmen gereken ekipmanlara" bile daha geç ulaşabiliyorsun.

Şu an öğretim görevlisiyim, valla benim 2010'da aldığım ve artık beğenmediğim kamerayı çocuklar sorup "hocam iyi mi iş görür mü" diye getiriyorlar. Çok kötü.

Maaşla çalışan biri de üst yerlere gelse 15-20 bin mi kazanacak mesela? O parayla bile şu an 300 bin olan arabayı, seneye 350 bin olunca alabilecek misin?

Bence gençler temel eğitimi aldıktan sonra para kazanabilecekleri e-ticaret, yazılım, 3d tasarım (bu hep atlanır mesela, mimar arkadaşlarım mimarlık işi bulamadı ama çatır çatır kanadaya 3d model satıyorlar) öğrenmeliler.

Ben 30 yaşında bunlara yeni uyanıyorum.
0
nhk ni youkosu
(18.12.20)
Bu her zaman konuşulur, 10 yıl önce de 20 yıl önce de 30 yıl önce de aynı şeyler konuşuldu durdu. Karamsar olan hep karamsardı, iş bitirici olan hep iş bitirdi. Yakın tarih için Levent Kırca parodileri, uzak tarih için yeşilçam filmlerine bakabilirsiniz.

Benim gençlere nacizane tavsiyelerim;

Aldığını şeylerin fiyatına bakmayacak birikime erişene kadar gereksiz alışveriş ve harcama yapmayın.

Alkol, sigara, gece hayatından da bütçeniz güçlenene kadar uzak durun.

Sürekli para emen, ölü yatırım gerektiren hobiler değil de, para kazandırmasa bile koyduğunuzu geri alabileceğiniz hobiler ile ilgilenin.

Üniversite bittiğinde sizi istihdam etmek isteyenlerin çokça olacağı bir üniversite bölümüne gitmeyecekseniz okul ile zaman kaybetmeyin.

Okumayı sevmiyorsanız, işe yarar bir bölüm kazanmadıysanız, sırf aileden uzaklaşıp üniversite gençliği hayatı yaşamak için okula gitmeyin.

Mutlaka ticareti deneyin, ticaret bilen bir tanıdık/yakın yanında takılın bir süre. O havayı koklayın, küçük de olsa bir sermaye bulup ticareti deneyin.

Eliniz yatkın ise bir ustalık konusunda kendinizi geliştirmeye çalışın, hatta üniversite okumayacaksanız hiç zaman kaybetmeyin ve karar verdiğiniz bir sektörde bir ustanın yanına girip işi öğrenin.

Birikim yapmayı küçümsemeyin, ben inşaatcıyım, bugüne kadar onlarca daire üretip sattım. Hemen hemen hepsini asgari ücretle çalışan ya da biraz üstü maaş alan insanlara sattım.
0
John Bloor
(18.12.20)
Götüren götürmemiş. O zaman da böyleydi şimdi de böyle. Sana bileciğin köyünden tarla almak mantıksız geliyorsa, onlara da senin şimdi tüh dediğin yatırımlar mantıksız gelirdi. Her zaman bir mücadele var, bu mücadelenin bir kazananı bir kaybedeni var. Bu sürekli olacak. Tek değişken zaman. Geri her şey aynı.
0
Frederick Co
(23.12.20)
bu tespitte baya bir haklılık var, "20 sene öncede böyle diyorlardı" diye yazanlar yanılıyor.
bununla ilgili kerim rota'nın nefis bir yazısı vardı, hatta sözlüğe düşmüştü okumayanlar mutlaka okusun derim;
www.paraanaliz.com

ben ilk işe başladığım 2010-2011 yıllarında 10+ yıl tecrübeli uzmanlar 5bin dolar karşılığı tl maaş alıyordu 5bin!
şimdi ben tecrübe olarak o seviyelere geldim buraya aldığım maaşı yazmayayım ama çok komik bi rakam dolar olarak.
hem TL değere karşı müthiş değer kaybetti, hem de özel sektörde maaşlar reel olarak azalıyor sürekli.
yeni işe başlayanları hiç düşünemiyorum bu durumda.
0
nuisance
(23.12.20)
Bu olay tamamen zamanı yakalamakla ilgili. Mesela çok daha önceye gidelim 70 li yıllarda gurbete gidenler kazandıklarını yine köylerinde tarım arazisi alarak değerlendirdiler. Çünkü bildikleri tek yatırım aracı buydu. Daha sonraki nesil metropollere aktı, fırsatçılık ve acımasızlık ve orman kanunları geçerli idi. Bazıları kazandı çoğu arada kayboldu gitti. Şu anda 40 yaş üzeri olanlar o kuşağın devamı beyaz yaka tabirinin ilk temsilcileri hatta. Çoğu ikini bir dil öğrenemedi böyle bir ihtiyaç duymadı. Bilgi bu kadar ulaşılabilir değildi. Mesleki anlamda tercihler dar ve bu coğrafya ile sınırlı idi.

Günümüzde standart olanın kazanma şansı çok az. Babadan dededen kalma meslekler ve uzmanlıklarla yırtmak kolay değil. Bir çok meslek aslında ölmek üzere olan zanaatlar gibi. Araba diye bir şey bulunmuşken dünyanın en iyi semercisi olmak için uğraşmamak lazım. Topraksız tarım çıkmışken iki dönüm tarladan ne kazanırım şeklinde düşünmemek lazım. Babadan dededen şanslı olmayanlar için biraz vizyon ve cesaret gerekli. Artık ortalama donanımda bir insan için kazanmak daha zor ama fırsatlarda eskisinden çok daha fazla.
0
istege bagli sigortasiz
(23.12.20)
türkiye'nin bu konudaki tek sıkıntısı herkesin başarıyı büyük şehirlerde yakalamaya çalışması. istanbul gibi bir şehrin nüfusu 16 milyon arkadaşlar yazıyla "on altı milyon".

100'bine araba alıp 200bine 2 sene sonra satmanız servet kazanmak değildir 100'bin aldığınızda 100bin+2sene'ye satmak demektir. bir şey kazandığınız yok sadece banka hesabınızdaki sayılar büyümüş oldu. hatta amortisman hesabı ve enflasyonu kattığınızda muhtemelen para kaybetmiş olabilirsiniz.
0
nahtoderfahrung
(23.12.20)
(11)

üst kattaki komşunun dayanılmaz sesi

lacrim
2 tane çocugu olan öğretmen bir çift var yukarı katta. gece 12 - 1 e kadar dayanılmaz bir şekilde ses yapıyorlar. kaç kez uyardık bağırıp çağırıp kapıyı suratımıza kapattı. senin sesini çekmek zorunda mıyız gece 12 de diyorum çekmeyin o zaman gidin burdan diyor. bu durumda ne yapılabilir?
2 tane çocugu olan öğretmen bir çift var yukarı katta. gece 12 - 1 e kadar dayanılmaz bir şekilde ses yapıyorlar. kaç kez uyardık bağırıp çağırıp kapıyı suratımıza kapattı. senin sesini çekmek zorunda mıyız gece 12 de diyorum çekmeyin o zaman gidin burdan diyor. bu durumda ne yapılabilir?
0
lacrim
(01.12.20)
valla işin zor. genelde kaçmak çözüm oluyor böyle durumlarda.
0
kickboxer
(01.12.20)
1- onun çıkardığı desibelden daha yüksek bir desibele erişecek ve onu şu an senin olduğun duruma getireceksin.
2- Polis çağıracaksın ( gerek hukuki uğraşa gerekse sonrasında yaşanması muhtemel dalaşmaya katlanacaksın)
0
paramolacak
(01.12.20)
Böyleleri sesten etkilenmiyor. Onlar bağışıklık kazanmış haldeler. Ancak gece 2 de duvarı matkapla delersen falan rahatsız olurlar ama o zaman da tüm apartmanı rahatsız edersin.
0
kickboxer
(01.12.20)
Ya apartmanda oturmak böyle bir şey, insanlar çocuklarına söz geçiremiyor bazen. Oynamak istiyorlar. Anne ve babayı suçlu göremiyorum. Apartmanda oturmak bu şekil karşılıklı fedakarlıklar gerektiriyor.

Ben ve kardeşim 20li yaşlardayız. Küçük çocuklardan daha çok ses çıkarıyoruz, dans ediyoruz şarkı söylüyoruz bağır çağır konuşuyoruz bazen. Karadenizliyiz sesimizin volumü yüksek. Beş katlı apartmanın en üst katında oturuyoruz. Üçüncü katta oturan komşu bir alt kat komşumuza ses geliyor vs diye şikayete gelmiş. Alt komşumuz teyze annemin arkadaşı, oğulu ile yaşıtım, çocuk profesyonel aşçı ve evde de yemekler yapıyor. Kesme tahtasında yine şeyler kesmiş çok ses gelmiş onu şikayet etmeye. Çok yıkanıyorsunuz demiş vs. Evde tek başına yaşayan bir adammış şikayete gelen. Bazı insanların evinde az ses olur, bazen yalnızlıktan bazen başka şeyden. Ama çoğu insanlar ailece yaşıyor ve çocukları ağlıyor, kavga ediyorlar, gülüyorlar, eğleniyorlar. Yapacak bir şey yok, idare edecek komşular birbirini.
0
Hallegadola
(01.12.20)
öğretmen olmasına rağmen böyle kaba saba tipler olması da işinizi zorlaştırıyor. site/apartman yöneimiyle iletişime geçmek, polis çağırmak, onlar uyuduğunda tavana terlikle vurmak, tavana hoparlör bağlamak :) gibi seçenekler geliyor aklıma.
0
jepa
(01.12.20)
@hallegadola'nın yazdıklarını ağzım açık okudum. apartmanda yaşamak gece yarısı gürültünüzle insanları rahatsız etmeyi meşru kılmaz. 5 kişilik bir ailede büyüdüm, geceyarısı ancak ve ancak kırk yılda bir misafir geldiyse ve çocuğuyla geç saate kadar oynandıysa gürültü olurdu onda da uyarılırdık ve daha sakin oyunlara geçerdik. çocuğun 12-1'de ayakta işi ne zaten?

@lacrim, apartmanda yaşama kültürü olmayanların gidip dağda yaşamaları gerekir aslında ama şartlar malum. kapıda aldığınız tepkiden nasıl ayılarla yaşamak zorunda kaldığınız ortaya çıkmış. böyleleriyle baş edilmiyor, siz gürültü yapsanız da rahatsız olmuyorlar. memlekette hukuk böylelerine işlemiyor genelde. aynı durumda sayılırız, biz önümüzdeki yaz taşınacağuz ve taşınırken bu meseleyi soruşturmaya çalışacağız. Başka yolu yok gibi.
0
gmzo
(01.12.20)
Arkadaşlar infial yaratmışım pardon, yanlış anlaşılmaya mahal vermeyeyim, burada komşuların tabi ki hatası var. Buna bir şey demiyorum zaten, inşallah konu sahibi de tez zamanda çözer bu işi. Bazen çocuklara söz geçmiyor, insanların hepsi de duyarlı değil. Bunu söylemek istemiştim sadece. Linç yemeyeyim yoktan yere. :(
0
Hallegadola
(01.12.20)
çocuklu evde elbette normalden biraz daha fazla ses olur.
en basiti bebek ağlar ve buna anlayış gösterir, fedakârlık yaparsınız mesela.
ya da ne bileyim, nadiren oynadığı gürültülü olabilen bir oyuncağı vardır, tatsızlık çıkmasın diye sesiniz çıkmaz, komşuluk der geçersiniz.

ama çocukları disipline etmemekten ve apartmanda yaşamayı bilmemekten kaynaklanan saçma sapan gürültü çekmek tabii ki apartmanda yaşamanın özelliklerinden biri değil.

polis çağırmak çözüm olabilir ama sürtüşme çok artar.
yine de başka çare yok gibi.
0
blatta hiberna
(01.12.20)
Cimere yazın.
0
kirmizipilotkalem
(02.12.20)
İyi niyetli bir aile bile olsa o şekilde kodlanmış çocuğu uzun süre susturamaz. Taşınmak en mantıklısı.
0
arnold schwarzeneger
(02.12.20)
doğru düzgün ebeveyn olsalar zaten çocukların o saate kadar uyanık kalmalarına izin vermezler.
0
nuisance
(02.12.20)
(11)

İzmir’de ev geçindirmek

kondansator
İzmir’de kira ödemeden yaşıyoruz. Eve toplam 10bin TL para giriyor. Isınma dahil aidat a 400tl para veriyoruz. Geçinme ile alakalı sıkıntı yaşanır mı sizce ? Kendi aracımıza var, pek km yapmıyoruz
İzmir’de kira ödemeden yaşıyoruz. Eve toplam 10bin TL para giriyor. Isınma dahil aidat a 400tl para veriyoruz. Geçinme ile alakalı sıkıntı yaşanır mı sizce ? Kendi aracımıza var, pek km yapmıyoruz
0
kondansator
(29.11.20)
Kaç kişiden bahsediyoruz? 10 kişi mi mesela?

2 kişiyse yaşamamanız lazım. 10 bin çok değil ama az da değil.
0
buff
(29.11.20)
2 kişi olduğunu varsayarak hiçbir sıkıntı yaşanmayacağını düşünüyorum.
0
himmet dayi
(30.11.20)
Sorun yaşamazsınız. Çocuk bir süre düşünmeyin. Ekonomik kriz böyle devam ederse her şey olabilir. 2 kişi 10 binle güzel yaşar izmir'de. Kira ödeseniz bile yaşanır
0
kickboxer
(30.11.20)
kira yoksa hiiç sıkıntı olmaz. rahat yaşanır. araç da varmış.
0
westblack
(30.11.20)
bu soru troll mu bana mı kirasız 10000 tl çok iyi bi paraymış gibi geliyor ?
0
ishak77
(30.11.20)
lüks yaşanmıyorsa çok rahat 5-6 kişi geçinir.
0
nuisance
(30.11.20)
En güzel lokasyonda bile rahat yaşanır.
0
kanlakarisikyagmur
(30.11.20)
eline 9600TL para kalıyor. Her öğün 2 kişi 1kg et yeseneniz 9000tl yapar. 600tl de ekmek/su masrafları falan ucu ucuna kurtarır.
0
kimlanbu
(30.11.20)
Siz izmir'de bu parayla sıkıntı olur diye soruyorsanız , izmir nüfusunun yüzde 70'inin ay başında ölmüş olması lazım. Çok rahat geçinirsiniz.
0
synax
(30.11.20)
Soru biraz troll sorusu gibi geliyor ama yine de cevaplayacagım. Gelir gider dengesi tamamen kişiden kişiye değişkendir. 10bin liraya izmirde 10 kişi bile krallar gibi geçinir. Mesela o paraya benim babam 20 kişilik bir aileyi bile açta açıkta koymadan geçindirir. Benim düşüncemi sorarsanız 5 kişilik standart bir aile o paraya lüks içinde geçinir. Ha tabi aksi de olur. İzmirde zengin bir ailenin çocugu olan bekar bir adam instagramda storyde 15 bin liraya geçinemedigini yazıyordu...
Yani bu sorunun net bir cevabı asla yok
0
limonlu eksi
(30.11.20)
ya "soru troll sorusu sanıyorum" diyenler troll ya da yaşları 14 falan.

10 bin tl çok para değil arkadaşlar. herkes son 2 liramla çizi mi alsam noodle mı diye düşünmüyor. insanların aileleri, hobileri, yatırımları, masrafları var.
0
timmie
(30.11.20)
(58)

Eşim sürekli hasta ve işten kaçıyor

hkocaman
3 senelik evliyiz, çocuğumuz yok. Eşim evlendiğimizden beri sadece 1 ay bir yerde çalıştı kalan yaklaşık 35 ayda bütün gün televizyon karşısında yatıp yerli ve yabancı dizi izlemektedir. Bir çok defa bunu sorun edip tartışmaya açsam da bir şekilde olayları manipüle edip (ya tartışmayı bağırma çağırm
3 senelik evliyiz, çocuğumuz yok. Eşim evlendiğimizden beri sadece 1 ay bir yerde çalıştı kalan yaklaşık 35 ayda bütün gün televizyon karşısında yatıp yerli ve yabancı dizi izlemektedir. Bir çok defa bunu sorun edip tartışmaya açsam da bir şekilde olayları manipüle edip (ya tartışmayı bağırma çağırma seviyesine getiriyor, ya da olayla ilgisi olmamasına rağmen bir anda anne ve babamı kötüleyerek konuyu değiştirmektedir) Annem ve babam biraz daha eski kafa muhafazakar insan olsalar da, özlerinde gerçekten iyi insanlardır, annem geldiği zaman oturup da "kızım hadi şunu yap ben oturucam" diyen bir insan değildir. Kalkar kendi hazırlar herşeyi genelde. Zaten biz İstanbul'da onlar da Ankara'da olduğu için 365 günün sadece toplasan 10 günü beraberizdir. Yeni evli olduğumuz dönemde annem eşimin tembelliğini görünce (evde misafir varken sabah 11'de kalkıyordu veya uyandırılana kadar kalkmıyordu. Kendisi bütün gün evde yatmasına rağmen ben işten geldikten sonra yemeği bana pişirttirmeye çalışıyordu)bir iki kez laf soktu. Annemin laf sokması yanlıştı ama ben de eşim bir şekilde karşılık verir diye araya girmemiştim. Daha sonra bu yaptığım davranışın yanlış olduğunu düşünerek annemleri gelmeden telefonla uyarmaya başladım. Annemlerin olmadığı dönemde de çamaşır asıp dolaba dizmek harici hiçbir işi tek başına yapmıyor. Yemek kesinlikle yapmıyor. Bir kaç kere instagramdan gaza gelip yemek pişirmiştir o kadar. %95 yemek işi bende. Ya ben işten gelmiş yorgun argın bulaşık makinesine eşya dizip, bir yandan yemek yapmaya çalışırken, yatmaya devam etmekte olduğu kanepede uzanmış trendyoldan alışveriş yapıyor. Neredeyse her günümüz bu şekilde.
Hastalık kısmına gelecek olursak. Evlendiğimizden beri: örümcek korkusu, bağırsak solucanı korkusu, beyin felci korkusu, hpv korkusu, kanlı dışkı korkusu, geç adet korkusu, akciğer kanseri korkusu, ağız kanseri korkusu, diş eti siğili korkusu, dil siğili korkusu ve aklıma gelmeyen sayısız korkudan ötürü ev işlerini yapmamayı bahane ediyor. Suratında sürekli bir mutsuzluk var. Yeni mobilya alınacağı zaman çok mutlu oluyor. İKEA'ya gideleceği zaman yine mutlu oluyor. Kredi kartına para gönderince mutlu oluyor. Onun harici genelde ya doktora gitme planı kuruyor, ya da hastaneye mi gitsek diye bana soruyor. Artık bunaldığımı, psikolojik destek alması gerektiğini söylediğimde beni ciddiye almıyor. Yardımı reddediyor.
Ben tek başıma evi geçindirmekte çok zorlanıyorum. Standart kredi kartı taksidimiz 8.000 civarı, 3.000-3.500 civarı vergi veriyorum. 2.000 TL eşime gönderiyorum, 4.500TL civari da ev kirası veriyorum. Bu sabit giderleri karşılayacak parayı kazanamadığım aylarda eksiye düşüyorum (şu an oldukça eksideyim) ama buna rağmen harcamalarda kısıtlamaya gitmeye çalışmıyor. Benim yemek hazırlamadığım her gün aşağı yukarı öğlen ve akşam toplam 120TL'lik yemek söylüyoruz. Ben aileden zengin birisi olmadığım için extra çalışmadığım zamanlar parayı denkleştirmede çok zorlanıyorum. Bunu bir türlü ona anlatamıyorum ama. Ya nası desem, hani gel 50.000TL kredi çekelim mobilyaları yenileyelim desem ona, tamam hadi der heyecanlandır. Beni durdurmaya çalışmaz, anlatabiliyor muyum?
Evde sürekli bir drama ortamı var. İzlediği Türk dizileri gibi entrikalı konuşmalar, kavga çıkarıcı hareketler yapıyor. Konuyu yumuşatmaya çalışıyorum ama bir şekilde kavga çıkarmaya çalışıyor, sürekli olarak huzursuzluk var evde. Alttan almayıp, onunla sözlü çatıştığımda baskın geliyorum haklı olduğum için. Benim baskın gelmeme tahammül edemeyip karakterime laf ediyor, anneme babama laf ediyor, kariyerime laf ediyor, göt yalayarak para kazandığımı ima ediyor vs.
Kavga esnasında ben de az malın gözü gibi davranmıyorum. Onun bana söylediği bütün aşağlıyıcı cümleleri ben de ona ediyorum altta kalmamak için. Ben de onun tembelliğiyle, uyduruk üniversitesiyle aşağılıyorum. Çünkü başka kozum yok. Tutup da eşime şiddet gösterecek bir adam değilim. Tek yapabildiğim o bana sözle bel altı vurduğunda benim de ona sözle bel altı vurabilmem.
Sürekli kavga edilen bir ortamda büyümüş. Ben ise kavgasız bir ortamda büyüdüm (bu da çok sağlıklı değil çünkü hep babam alttan almış). Gerçekten evlilikte huzur arıyorum ama olmuyor bir türlü. Sanki ilişkimiz hiç düzelmeyecek gibi geliyor.
Daha geçen hafta ağzında bir tek kendisinin görebildiği ağız tümörünü diş hekimine gösterdik boşu boşuna 350TL para verdik. O hastalık biter bitmez sırtında bir ağrı başladı ve 4 gündür yatıyor kanepede ağlamaklı bir suratla. 9 kez bulaşık makinesi doldurdum, tezgahı sildim. Etrafı topladım yerleri süpürdüm. Bir yandan da işe gidip geliyorum. Az önce konuşmaya çalıştım ve beni ilgisizlikle suçladı. Onu yalnız bırakıyormuşum, hastalığını ciddiye almıyormuşum. Suçlu benmişim.

Daha önce 2 3 kez evi terkettim ama aynı akşam geri döndüm onun aramasından sonra. O da 1 2 kez terketti ama geri döndü aynı gün. Boşanmaktan da korkuyorum. Bizim ailemizde pek yoktur böyle boşanmak, etmek.

Ne olur yardım edin. Ne yapmalıyım? Onu seviyorum ve düzelmesini istiyorum ama olmuyor bir türlü.

EDIT: Misafir konusunda daha hassas davranıyor son 3 4 aydır. Kalkıyor, ilgileniyor, beraber yapıyoruz ve ağırlıyoruz. O konuda düzeldi yani. Anlatmamın sebebi ailemle niye ters düştüğünün kökeninden bahsetmek içindi. Ailemle de telefonda görüşüyor problemsiz bir şekilde. Onlar bize gelmeden önce geriliyor sadece.
0
hkocaman
(29.11.20)
Adama hem hizmet ediyorsun, hem karnını doyuruyorsun, hem geçimini sağlıyorsun, hem de sevişerek fiziksel ihtiyaçlarını gideriyorsun. Üstüne para verse bunlardan ikisini dahi ayni kişiye yaptıramaz. Valla bravo.

Sizin oralarda boşanma yoksa kalkıp sizin oralara gitme sen de. Bosan, tek başına yaşa.
0
elorelia
(29.11.20)
daha önceden farklı mıydı eşiniz?

hani bazı durumlarda konuşmak, psikolojik destek almak falan iyi gelir tamam da sizin anlattığınız olayların elle tutulur tarafı yok. hazır çocuk falan da yokken yollarınızı ayırın.
0
hadsafhada
(29.11.20)
siz erkek tarafı mısınız? metinden anlamakta zorlandım da.
0
theseachange
(29.11.20)
@elorelia metni yazan erkek
0
austra
(29.11.20)
Yanlış anlaşılma olmuş, ben erkeğim.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Sadece bu anlattıklarınıza göre (karşı tarafın da argümanları vardır muhtemelen): Boşanma korkunuzun üstüne çalışın ve aşın diyebileceğim. Bazı boşanmalar evlilik kadar kutlu bir olay. Bir hatanın bedelini hayat boyu ödemek ne kadar mantıksız. Bir yandan da nafakasız boşanmanın yollarını araştırın.

Bu ekonomik krizde gereksiz yapılan her alışveriş ziyan. Borç durumunu gerekçe göstererek, kullandığı kredi kartını kullanıma kapatıp borcunu yapılandırın. Asla kredi kartı vermeyin. Sadece nakit verin makul giderlerde kullanması için. Ev için gereken alışverişi kendiniz yapın. Yemek pişirmek istemediğiniz günlerde, kendiniz dışarda yiyip gelin. Kendisi napıyorsa yapsın. Onun bilmediği bir hesap açın, borçtan kalan parayı oraya aktarın.

Çocuk isterse ASLA yapmayın.
0
gayda
(29.11.20)
Boşan gitsin bu ne ya, hafakanlar bastı okurken. Ailemizde boşanmak yok vs ne demek ya.

Ayrıca şu birkaç şeyi bilirsek belki daha iyi yorum yapabiliriz; nasıl tanıştınız, ne kadar sevgili kaldınız, yaşlar kaç? Evlenmeden önce bu huylarıni gizliyor muydu, siz mi sezemediniz?
0
austra
(29.11.20)
Kimseye kolay kolay ayrılın, boşanın yazmıyorum bu sitede ama bence boşanın. Okurken ben sıkıldım. Bu arada aileniz her şeyin farkındadır. Boşanırsanız niye boşandınız diye sormaz kimse.
0
dissendium
(29.11.20)
'Onu seviyorum ve düzelmesini istiyorum ama olmuyor bir türlü.'

Düzelmeyecek. Olmayacak. Kavga etmekten drama yaratmaktan başka iletişim şekli bilmeyen insanlar, kendilerinde bir sorun da görmüyorlarsa, ölene kadar öyle devam ediyorlar.

Ayrıca şiddet her zaman fiziksel olmaz. Sizin ilişkiniz şiddet dolu.
0
otonomo
(29.11.20)
Arkadaşlar şunu tekrar belirteyim. Özünde iyi bir insan olduğunu biliyorum ve onu seviyorum. O sebeple boşanmayı düşünmek bile beni çok üzüyor ve korkutuyor. Ayrıca boşanırsak ne yapar ne eder? Ben onu çok sahiplenmiş durumdayım. Korumamdan çıkmasını göz almak bile ürkütüyor.

Başka bir yolu yok mu? Benzer deneyim yaşayanlar hep mi boşandı?
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Yani bilmiyorum çok tek taraflı anlatılmış gibi geldi ama gerçekten anlattığınız gibi ise böyle biriyle ilişki devam ettirmeye gerek yok. Sizi baya kullanıyor, böyle bir ilişkinin devam edebilmesi çok enteresan cidden. Bir de nafaka da ister şimdi ayrılsanız. İş falan aramıyor mu hiç?

Kendi başınıza huzurlu yaşarsınız hiç değilse.
0
playing star again
(29.11.20)
gayda +1000
karşı taraf acaba neler düşünüyordur diye kendime sordum.

yavaş yavaş gücünüzü çekin, bir bakın bakalım kendi haline neler yapabilecek. yemek yapmayın, bulaşık yıkamayın, temizlik yapmayın. sorumlulukları ona yükleyin.
bence tamamen bencil olun

nafaka vermeden, daha fazla zarar almadan boşanmanın yollarını arayın. ayrıca bu süreçte de kozunuz olsun, toplamaya çalışın.

bunca sene çok iyi dayanmışsınız.
şu anda kendinize kötülük ediyorsunuz, böyle de gitmez zaten. kim ne,der ne düşünür diye düşünmeyin, boşanmak bu durumda bayram demek olur gibi.

bol şans
0
MtKrt
(29.11.20)
@hkocoman

yazmadığım şeyler vardı ama dayanamadım.
siz boşanmak istediğinizi söyleseniz, o çok iyi bir insan dediğiniz kişi acaba nasıl bir canavara dönüşecek? nafaka için neler neler yapacak?

sizi tamamen kullanıyor, başka bir açıklaması yok, iyi niyetinizi sömürüyor.
hatta "oh bee kapağı iyi yere attık, evlendim kurtuldum" diye de düşünüyordur. belki de sağlam nafaka koparmak için böyle davranıyordur.
ama hiç bir şey göründüğü kadar masum değil, o kesin.
0
MtKrt
(29.11.20)
@MtKrt
benden 4 yaş küçük, ikimiz de 30lu yaşların başındayız. mezun olduğu bölüm işsizlik sıkıntısı çektiği için yaptığı görüşmeler olumlu sonuçlanmıyor. hem ülkenin hali de malum. görüşmelere gidiyor ama kimse işe almıyor.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
bence tedavi olasi lazim. diyorum ama bencil de geldi biraz.
annen annesine durumu anlatsin. kuzenimde böyleydi, is ciddiye binince birazcik duzeldi.
0
wishmaythşngs
(29.11.20)
“8 000 civarı, 3.000-3.500 civarı vergi veriyorum. 2.000 TL eşime gönderiyorum, 4.500TL civari da ev kirası veriyorum”
20.000tl aylık geliriniz varsa bence bir şekilde onu kendi işinize dahil edebilir ya da ona bir iş kurabilirsiniz. Bu yola gelecek mi bakalım?

Ben de daraldım bu arada okurken
0
her giriste sifresini unutan adam
(29.11.20)
Tembelliğin bu kadarına tahammül edemezdim ben ya... Para kazanmıyorsa ev işlerini üstlenmeli çünkü evlilik hayat ortaklığıdır. Belki depresyon geçiriyodur diycem ama baştan beri böyle diyosunuz, bu kadar uzun süremez ki...
Bence çift terapisi ayağına terapiye başlatın, belli ki sorun psikolojik. Olmuyorsa da lütfen çok yıpratmayın kendinizi, kimseye heba etmeyin ömrünüzü.
0
megalomaniac
(29.11.20)
Evlenmeden önce de hastalığa bu kadar takmış mıydı?
0
oyokbuyoknevar
(29.11.20)
boşanma ufukta gözükünce gerçekte kimle evli olduğunu göreceksin.

nafaka versen de farketmez, en acilinden boşan. nafaka seni rahatlatır bu durumda.

"korumamdan çıkması" sözü hiç hoş değil, bu arada. koca koca insanlarsınız.
0
stewie
(29.11.20)
@stewie
bensiz pek fazla ayakta durabileceğini sanmıyorum, o sebeple söyledim. belki yanılıyorumdur, ki umarım yanılıyorumdur.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
psikolojik olarak bir rahatsızlığı var gibi duruyor, belki majör depresyondur. bu kadar seviyorsanız, kesinlikle profesyonel yardım almasını sağlayın bir şekilde. terapi/ilaçlarla iyi olacaktır.
0
candide
(29.11.20)
Abi manyak mısın ne stigmasından korkuyorsun? Boşa gitsin. Babasının evinde yayar bir tarafını istediği kadar dizi izler. Böyle bir kadına bunca zaman iyi dayanmışsınız. Aklıma arkadaşım geldi. Benzer durum. Boşanırken her şeyini verdi, kurtuldu. Dünyanın en mutlu, en hafif insanı oluverdi. Sizi suyun altına çeken bir ağırlık var. Kesin kurtulun nefes alın. Birisi arkadaşın üstüne avukat atsın.
0
catch the arrow
(29.11.20)
Hocam yarın boşan rica ediyorum. Ya da çok seviyorsan, son kez şans ver kendisine net bi şekilde düzelmezse boşanacağını söyle, bikaç ay daha bak düzeldi düzeldi, düzelmedi yol ver gitsin. Böyle hayat geçmez.

Böyle olacağını bilsen evlenmezdin değil mi? Cevap burada gizli. Zararın neresinden dönülürse kardır.
0
sekerse tehlike
(29.11.20)
Eşiniz gayet ne yaptığının bilincinde. Büyük ihtimal eşinizin ailesi de durumun bilincinde. Sizin gibi evliliği olan çiftlerde bu işler böyle yürüyor. Kadın hiçbir şey yapmıyor, üstüne istedikleri olsun keyfi bozulmasın diye hastalıklar, bahaneler, kavgalar. Eşiniz kendi keyfini, rahatını düşünerek sizin hayatınızı mahvediyor. Siz onu sanırım yağmurda kalmış yavru kedi/köpek olarak görüyorsunuz. Napar siz olmasanız, kim bakar, bir eli bulaşıklara dokunsa aman ne olur elleri, deterjan koklasa ne hallere düşer, ailesinin evine gitse ne derler ona, sonuçta hayatınızın geri kalanını geçirmeyi planladığınız birisi diye düşünüyorsunuz ama düşünmeyin.

Siz şuan sadece kendinizi harcıyorsunuz, ilerde çocuğunuz olursa eşiniz değişmeyecek, çocuğun tüm sorumlulukları sizde olacak. Belki siz yıkayana kadar çocuğu yıkamayacak, çocuk elinden iş gelecek yaşa gelince ondan bile beklentiye girecek. Çocuğunuz olursa eşiniz ona da hayatı zehir eder.

Eğer siz eşinizin beklentilerini bilerek karşılaşamazsanız size de ailenize de hayatı dar eder. Kavga gürültü yine istediğini yaptırır. Yarın öbür gün işiniz bozulsa, haliyle eşinizin keyfi bozulacak valla evi terk eder, benim keyfim, rahatım senin yüzünden bozuldu diye. Her insanın evlilikten beklentisi farklı. Belki siz bu evlilikten pekte rahatsız değilsinizdir, sonuçta 3 yıldır böyleymiş ilişkiniz. Kimisi 3 ay böyle birine dayanmaz.
0
GoodMorningTeacher
(29.11.20)
@wishmaythşngs

ben annesine daha önce 1 ya da 2 kez telefonda açıklamaya çalıştım durumu. ama onun da elinden birşey gelmiyor denese de. onlar telefonda nasihat verince bu sefer onlara da bağırmaya başlıyor.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
@sekerse tehlike

evet evlenmezdim.

bu arada ben onu kesinlikle pışpışlamıyorum. yapması gerekeni yapmadığında soğuk davranıyorum. yapması gerektiğini hatırlatıyorum. defalarca söylüyorum. yeri geliyor ben tartışma açıyorum. ama yine dönüyor dolaşıyor en başa dönüyoruz, gelişme yok yani.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
Bekara boşamak kolay ama hocam böyle devam etmez bu iş. Tüm yazılanları okudum, iyi ki bekarım dedim bir an. Bu nedir yahu böyle hayat geçmez.
0
electrobuzz
(29.11.20)
Yani makul düşünce, işsizliğin aile bütçesine katkıda bulunmaya mani olmayacağı. Eşit mal paylaşımı bu yüzden var ve olmalı. İlla nakit olmak zorunda değil ki katkı. Para kazanmanın zorluğunu takdir eden insan (zor para kazanmak) bu krizde alışverişe abanmaz hayat arkadaşının parasıyla. Deterjan için bile indirim kovalanacak dönem bu, içerdeyim diyorsunuz bi de. 20 gün evde yemek pişirse, +2400 lira katkı demek bu. Bu dönem çiftlerden birinin işsiz kaldığı aile az değil; evde kalan çocuklara bakıyor, yemek yapıyor cinsiyetten bağımsız. Bu masraflarda kesintiye gidiliyor gözlemlediğim bütçe elvermeyince.

Ama ideali tarif eden yaklaşımlar işe yaramaz sizin durumunuzda. Sorun elbette psikolojik, belki depresyonda, depresyon tedavi edilebilir bir şey. Ama hastalık takıntıları, ilgi açlığı filan daha köklü psikolojik sorunlar bunlar. Sizin göstereceğiniz hiçbir ilgi yetmez zaten. Sadece madden değil manen de parazit besliyorsunuz.

Ama zaten aradığınızı bulmuşsunuz bi yerde, bu konuda da belki özeleştiri yapmalısınız. “Provider” rolü üstlenmişsiniz, “korumamdan çıkmasını göze almak bile ürkütüyor” demeniz çok dikkatimi çekti. Siz bu rolü üstlenmişsiniz (bilinçli veya bilinçsiz onu siz bilirsiniz), şimdi baş edemiyorsunuz veren taraf olmakla. Ama böyle dinamikler kardeşlikte, arkadaşlıkta, hiçbir ilişkide çok kolay değişmiyor. Silme imkanı varsa, silip yeniden başlamak daha kolay.

Bir de tek taraflı anlattığınız kadarıyla söylüyorum, profil tanıdık bana. İş bulmasına da ümit bağlamayın. Şimdi bir birim alışveriş yapıyorsa, artar; şimdi tercih edilen markaların üstüne çıkılır; şimdi ev işlerinde destek olmuyorsa, temizlikçi tutulur; şimdi yemek yapılmıyorsa, iş bulunca zaten yapılmaz. Kendi maaşı yetmez, yine size girer. Ama iş bulursa nafakadan yırtarsınız çocuk olmayınca, o da olumlu.
0
gayda
(29.11.20)
@j r r tolkien hayrani

normalin ne olduğunu bilmiyorum. evde 3 güne bir sözlü tartışma olması normal mi? her dışarı çıktığımızda, avmde, sokakta anlaşamamamız normal mi? benim alttan mı almam gerekiyor? hep erkek mi alttan almalı huzur olması için? kadınların pms öncesi erkeğe kötü davranması normal mi mesela?

Anlatabiliyor muyum? Evlilikte ne normal ne normal değil ben de algılayamıyorum. O sebeple yardım istedim.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
@gayda

işe girerse tüm maaşıyla istediği masayı alacağını söyledi. eve katkı ya da borçlarıma yardım etme hususunda bir düşüncesi yok.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
36 ayın 35inde hiç çalışmamak ve bunu artık normalleştirmek. evde tüm gün oturup kocasının vereceği parayla yaşamak. anne babaya saygısızlık, elini bir taşın altına sokmamak ve kendisi haricinde herkesi suçlamak. boşan güzel abicim, boşan mutlu ol.
0
ismim ibrahim
(29.11.20)
Cocuk yapma sakin, eninde sonunda bosanirsiniz zaten, cocuga da sana da yazık.
0
kveldulv
(29.11.20)
Böyle bir profilin düzelme ihtimali % 1 bile değil.
Evlilik paylaşmak demek, tek taraflı bir sömürü düzeni değil.
Ne kadar erken kurtulursan o kadar iyidir.
0
alfred
(29.11.20)
kardeşim bence oturup konuşmanın zamanı gelmiş. ortada gerçekten psikolojik bir problem de olabilir. sürekli hastalık hissi, sürekli şikayet bunlar sağlıklı insanın istese bile sürekli yapabileceği ve sürdürebileceği şeyler değil. bence boşanma vs konusundan önce bi pro yardım alın derim. yani düşünsene insan çalışmak istemediği için her gün ağrım var diye yatabilir mi, hasta taklidi yapabilir mi? bana mantıklı gelmiyor. ha artık uğraşmak istemiyorsundur, onu da anlarım gayet mantıklı, o zaman da bence boşanmak mantıklı. özellikle kavgasız bir ortamda büyüyen sen için huzur en büyük hakkın bence, yazık günah.
0
roket adam
(29.11.20)
Boşa. Boşanın demiyorum bak, boşa.
0
pass
(29.11.20)
Pass +1 boşa.
Çocuk yapma, boşa.
İlk işin iyi bir avukat bulup kadına nafaka vermemenin yollarını ara ve boşa.

Ulan bize böyle adamlar rastlamaz ya. Ben sevgilime bu kadının yaptıklarını yapamam mesela. Anında boşanır.
0
Hallegadola
(29.11.20)
Siz her şeyi yüklenmişsiniz. Nasıl olsa beni seviyor, başkasını bulamaz, benden de boşanamaz diyor. O yüzden çok rahat davranıyor. İş bulamaması nedeniyle psikolojisi bozuk. Psikiyatriste götürün mutlaka. İşsizlikten kendinde hastalıklar buluyor ve size sarıyor. Daha da düzelmiyorsa konuşun ve boşanın. Ömür boyu çekilecek çile değil. Sakın çocuk yapmayın.
0
beyaztenlikiz
(29.11.20)
Okurken şiştim. Allah yardımcın olsun. Böyle kadın çekilmez. Evlilik terapisine gidin derim de alacağın cevaplar az çok belli. Çocuk yapma aman deyim. Otur ciddi şekilde konuş uyar, duygu sömürüsü yaparsa yeme, gerekirse de ayrıl dostum ne diyelim. 3 yıl böyle ise işkence görmüşün sen haberin yok.
0
Topalordek
(29.11.20)
İşte işsizlik büyük bir derttir, onu çeken bilir. Masaya istemsiz güldüm. İşsiz insanın derdi ilk maaşıyla masa almak olmaz ya. Hobi olarak çalışacak çalışırsa, siz yine aynı. Girip bakın sözlükte ilk maaşla yapılanlar başlığına.

Psikolojik destek oh ne ala filan da, sizin demenizle olmaz. Sizin ısrarınızla bi fayda zor yani, kendi iradesiyle çözüm araması lazım işe yaraması için. Ayrıca, otuzlu yaşlar diyorsunuz, geride yıllar var insanı o yaşa getiren demek. Böyle davranış motiflerini oluşturan yani. Öyle üç beş kere psikologla konuşayım da düzeleyim gibi bi şey yok.

Eninde sonunda boşanmaya sıcak bakacaksınız. Ama o zamana kadar yıpranacaksınız, bezince boşanacaksınız. Bu problemi faydaya dönüştürmek için bana makul gelen muhatabınız neyi niye yapıyordan ziyade kendi durumunuza odaklanmanız. Şikayet etsek de değiştirmek için böyle yetersiz kaldığımız durumlarda, aslında bi sekonder faydamız oluyor gözümüzden kaçan. Nasıl böyle bir evliliğe sürüklendiğinizi anlarsanız kendi zaaflarınızı anlarsınız gibi geliyor bana. O zaman da o şimdi seviyorum dediğiniz insan sizin zaaflarınızı nasıl istismar etmiş (bilmeyerek veya bilerek) görecek ve kaçınılmaz olarak tiksineceksiniz.

Çift terapisi de denenebilir, çünkü biz ne okuyorsak sizin gözleminiz. O yazsa böyle tek taraflı, eşim okuduğum okulu küçümsüyor dese sadece, diğer konulara değinmese, ona da hak verilirdi. Ama sadece yazdıklarınıza bakarsak, ben olsam kendime odaklanırdım nası böyle bi tufaya düştüm diye. Diğer ilişkilerinizi (arkadaşlık, aile, akraba, iş hepsi) bi tartmakla başlayın, memnun etmek için çok fazla feragatte bulunduğunuz bi durum var mı misal? Motif aramak lazım yani, benzer rollerde buldunuz mu kendinizi daha önce diye.
0
gayda
(29.11.20)
Bir cok kisi boşan yazmış. Biraz da kendimden bahsedeyim cunku ben de haksizsam bunlari duymak isterim. Pandemiden beri homeoffice calisiyorum. Evin bir tane odasini ofise çevirdik orada masam bilgisayarim vs var. Sabah 7'de kalkiyorum bazen 8-8.30a kadar calisiyorum. Surekli bilgisayar başında oldugum icin itici oldugumu soyluyor. Mesela bu kadar bilgisayar başında calismak bir kadin gozuyle itici mi? İlla spor salonuna mi gitmem gerekiyor itici olmamak icin? Ayni sekilde pandemiden beri haftada 2 kez internetten arkadaslarla bulusup wow oynuyoruz. Sadece Pazartesi ve Cuma her biri 3 er saat sürüyor. Bu zaman araliginda esim yalniz kaliyor, tvdeki dram dizilerini izliyor. Diger gunlerde ve Kalan zamanlarda esimle disari cikiyoruz kisa yuruyusler yapiyoruz. Avmlere gidiyoruz orada dolasiyoruz, alisveris yapiyoruz. Ama benim uzun mesai saatlerim onu boguyor olabilir mi? Ayni sekilse onun izlemek istedigi dizileri ben sıkıcı buluyorum. Son donem psikolojik dram dizilerini takip ediyor ben 10dk dayanamiyorum izlemeye. Mecburen yalniz birakiyorum. Arada beraber izledigimiz de oluyor tabi. Surekli yalniz degil yani.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
işin pc başında olmak itici olan bişey yok. kendi kafasında bir dünya var orada da seni oraya uygun görmüyor. muhtemelen çok fazla yerli dizi izliyor ve instagramda çok takılıyordur. oradaki pembe hayatlar gözünü boyamıştır. ne yaparsan yap düzelmez. boşanmak istemiyorsan da en sakin en sorunsuz günde karşına al ve boşanmak istediğini sakince söyle. sakın kavgalı günde söyleme. ciddi görün ve sorunları anlatma. sadece hayal ettiğim kişi sen değildin de geç. sorunu bu şekilde kendinde aramaya başlar. 100 saatte hatalarını anlatsan bişey değişmez. kilit 10 kelime yeter. hayal ettiğim kişi bu değildi ve artık sevmiyorum de.
0
avatar is back
(29.11.20)
şu an covid pozitifim, ağrım sızım ve acayip yorgunluk var ama bir gün bile yatıp dinlenemeden gecem gündüzüm birbirine karışmış bir şekilde 3.5 aylık bebeğe bakıyorum (benim de eşim doğumdan sonra evi terk etmişti, 1 ay evde yalnız kaldım). bugün ayrıca yemek yaptım, iki posta çamaşır yıkayıp astım/kuruladım (fırsat bulursam banyo yapacağım ve kuruyan çamaşırları toplayıp yerleştireceğim; bunları da bebeği uyutmaya çalışırken yazıyorum). evi devamlı toplama modundayım, eşimse içtiği su şişesini bile koltuğun altına yuvarlıyor (bugün evdeki çöpleri topladı, bulaşık makinasını doldurup boşalttı hakkını yemeyeyim şimdi). biraz önce eşimin (benim sürekli düzelttiğim ve onun devamlı dağıttığı) çamaşır çekmecesini düzenledim. eşim negatif çıkmasına rağmen benden daha fazla hasta mesela. neden bunları yazdım? eşim benim hakkımda duyuru açsa tıpkı senin yazdıklarını yazar ve buradaki herkes de boşansana der. halbuki hiç de öyle değil. bir de eşinin ağzından dinlemek gerek. duyurunda anlattığın kadın profilini okuyunca ne kadar kötü bir evlilik, ne kötü bir eş diyor insan ama iki tarafın anlattıkları o kadar farklı oluyor ki kimseye haklısın haksızsın diyemiyorum. eşin neler anlatırdı acaba?
0
deartheodosia
(29.11.20)
@deartheodosia

Benle ilgili sorulariniz varsa yanitlarim.

Esim corona pozitif olsa, ispat edemem ama yemin edebilirim, sadece ve sadece tuvaelete kalkar. Mutfaga gidip 1 bardak su almaz. Kanepeye yatip kivranir durur sadece.
0
🌸hkocaman
(29.11.20)
senle ilgili soruları senin değil eşinin yanıtlaması gerekiyor. sen de bizi anla, inanması güç bir durum. bizimki gibi evlenen kadına "gelin" denen bir memlekette kadının bu kadar yan gelip yatması ve senin de buna 3 yıldır yeter behh dememen hayli enteresan.

oyokbuyoknevar'ın sorusunu tekrarlamak istiyorum. evlenmeden önce nasıldı? kaç sene görüştünüz? hiç mi falso vermedi? bile isteye mi evlendiniz?

bu arada nafaka diyen arkadaşlar, siz de biliyorsunuz ki çocuk olmadan nafaka falan olmuyor ortada. hele 3 yılda asla. Karısını 40 yıl eve hapsedip sonra 20lik almak için kadını sokağa atanlar için bu nafaka olayı. acunun şeymaya verdiği de tamamen sus payıydı.
0
birsürüsorumvarr
(29.11.20)
sadece terapiyle duzelirse ok, onun disindaki tüm yollar benim icin ayrilmaya cikar.
atiyorum ailesine söyledin, kizinizi uyarin böyle böyle ben bosanacam basdemiyorum. ondan sonra düzelirse ben kullanildigimi düsünürüm.

bir de insan kardesi olsa dayanamaz nesini seviyorsun ki artik yani bikmadin mi?

bir de ekstra senaryo ekleyecegim, annenlerin paraya ihtiyaci olsun onlara para gondermis ol, tepkisi ne olacak.
0
durgunfoton
(29.11.20)
abi sen ne kadar iyi niyetli bir insansın ya. hala kendinde hata arıyorsun ve itici mi diyorsun.
hala o çok iyi bir insan diyorsun
kusura bakma ama sen eşek olursan semer vuran çok olur.
sürekli çalışmışsın ve kadınlarla ilişkin olmamış sanırım
yukardakilere katılıyorum. bir an önce nafaka ödemeden boşanmanın yollarını ara
0
dafuq
(29.11.20)
bence siz sevildiğinizi, değer gördüğünüzü hiç hissetmiyorsunuz ve yazılan profildeki bir insan zeka seviyesi ya çok düşük ya da alemin çakalı biri. benim de dikkatimi işe girerse alacağı masa çekti. bunda bile sizin gelirinizle karşılamadığı hayalden bahsediyor. her hareketiyle sizi yetersiz gören biri. kendini daha iyilere layık zannediyor ama bir eş olarak selamı bile haketmiyor bunca değersiz tavra.

deneyebilirsiniz bazı şeyleri. maddi kısıtlama gibi ya da sıkıştım arabayı satayım gibi bi şey atın internetten daha ucuz modellere bakın borçları ödemek için mesela.(gelirinize göre araba olduğunu varsaydım)
maddi ve manevi yanınızda hissetmediğiniz için yani basit şeyler atın olay çıkaracak mı yoksa çözüm mü düşünecek. sorumlulukla tanışması lazım. @durgunfoton "sonradan düzelse o saate kadar kullanıldığımı düşünürüm" demiş buna da hak verdim ama siz de ilişkiye çok bilinçli yaklaşım sergilemek değil duygusala bakmaya çalıştığınız için bence direkt boşanmadan bahsetmek yerine ufak tefek hesapta olmayan olaylara tepkisine iyice bakın. eşim dediğiniz insan avmde dolaşmak dışında da yanınızda olduğunu hissetmeniz gereken kişidir. standart evlilik yalnız olmaktansa eşiyle paylaşınca iyi olunan şeydir bence. yalnızlık çok daha iyiyse neden evlenilsin. ha bu değil ki her sorun cıktıgında boşan ama başından beri bir düşünün kaç kere eşime güveniyorum deyip paylaşım sergilediniz. "o halleder" dediğiniz ne var sandalye almak dışında?

geçmiş olsun.
0
ala09
(29.11.20)
“Aynı kaynım” bile değil, “aynı kedim”
0
dedi ve gitti
(30.11.20)
yukarda verilen cevapları okumadım. tüm yazdıklarınızı da okumadım gerci.
yalnız benim anladığım, eşinizde bazı ruhsal hastalıklar (muhtemelen okb ve depresyon) varmış gibi duruyor.
çünkü (sizin anlattığınıza göre) tavırları normal ve sürdürülebilir değil.
önce bir evlilik danışmanına, oradan da psikoloğa veya psikiyatra gidilip tedavi yoluna gitmek lazım.
0
prizmatik
(30.11.20)
üstteki cevapları okumadım ama eminim herkes birçok konuda zaten söylenmesi gerekenleri söylemiştir.

ben biraz daha psikolojik açıdan bakmak istiyorum.
zaten "babam hep alttan almış" cümlesi her şeyi anlatıyor, detaya gerek yok.
babanızla aynı kaderi yaşamakla ilgili bir sorununuz var.

bilinçaltında ya babanızı çok sevip, ona bir noktada belki acıma ya da şefkat duygusuyla yaklaşır ve onu yalnız bırakmamak için onunla aynı kaderi paylaşırsınız ya da babanızdan nefret edersiniz ve hayat sizi babanız olmaya zorlar.

ikisi de iki ayrı uç, iki ayrı denge ama iki aynı sonuç.
biri babayı yalnız bırakmamakla, biri babayı affedememekle ilgili.
sizinkinin ilk durum olduğunu düşünüyorum.
uzun lafın kısası, babanızla olan bağınızda bir fazla bağlanma ya da fazla empati olmuş, bunu düzeltmeniz lazım.
bu da terapiyle olur.

bu konularda annenizin de rolü vardır elbette.
eşiniz burada aslında bilinçdışından çağırdığınız, size babanızın yaşadıklarını yaşatacak, onunla kendinizi aynı hissetmenizi sağlayacak bir piyon gibi.
o yüzden boşanın demiyorum, zaten sizin ailenizdeki ilişki dengesi düzene girince ya eşiniz düzelir ya da kendiliğinden süreç işler ve boşanırsınız.

bu sorunu çözmezseniz boşanıp tekrar evlenseniz de kendinizi yine aynı döngüde bulursunuz çünkü bilinçaltınızdaki pattern bu.
terapiye gidin.

edit:
çift terapisinden bahsetmiyorum.
siz gitmelisiniz terapiye.
"sorun çıkartan ve hatalı/haksız olan o, ben neden gidiyorum?" diyebilirsiniz ama bunu yukarıda açıklamaya çalıştım.
bu aslında farkında olmadan sizin çağırdığınız bir şey.
bunu neden yaptığınızı bulup çözmeniz önemli, eşinizin ya da diğer dış etkenlerin bir önemi yok.
siz değişirseniz, onlar zaten değişir.
o yüzden hayatınıza neden böyle birini çektiğinize, aldığınıza dair kendinizle çalışmanız lazım ilk etapta.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
dahiliye+psikiyatri
düzenli ilaç kullanımı
0
bir soru sorcam
(30.11.20)
Boşanın diyemem "bekara karı boşaması kolay gelir." derler .Eşinizin burnunun sürtülmesi gerekiyor. Sizin onu terketmeyeceği, hep yanında olacağınız aklında onun için bu özgüven.
0
komando kani var bende
(30.11.20)
@blatta hiberna

tartışma esnasında ona kendimi savunurken, "niye annene karşı babanı da savunmuyorsun" diyor. "Madem etik değerlerin, kuralların var. Annenle de yüzleşip babanı savunsana benzer durumlarda" benzeri şeyler söylüyor. Bu dediklerinizle paralel olabilir mi? Her tartışmamızı evlendiğimizden beri aileme indirgiyor.
0
🌸hkocaman
(30.11.20)
evet, paralel.
yani tabii bunları bilinçli olarak söylemiyordur.
belli ki bunu sizi bir anlamda pasif bulduğu ya da "beğenmediği" için kınama amaçlı falan söylüyor ve ne söylediğinin farkında değil.
ama söylediği şey doğru.

niye annenize karşı babanızı savunmuyorsunuz?
öncelikle zaten evin "çocuğu" olarak bu sizin göreviniz değil aslında.
aynı zamanda, çünkü muhtemelen babanız annenizle başa çıkamadığına göre, siz hiç çıkamazsınız diye düşünüyorsunuz.
o yüzden siz de babanızla aynı kaderi paylaşarak, onu yalnız bırakmamış oluyorsunuz.
bir nevi yoldaşlık gibi.

şimdi de siz başa çıkamayacağınız sorunlar yaratan, altından kalkamayacağınız şeyler yaşatan bir kadınla, ne kadar sessiz kalmıyor olsanız da günün sonunda her şeyi alttan alıp düzeninizi bozmadan yaşamaya devam ediyorsunuz.
boşanamazsınız çünkü babanız da boşanmamış zaten.

bir kırılma yaşayıp boşansanız, ikinci bulduğunuz eşiniz de bu sefer mesela işkolik olup eve gelmeyecek, siz bunun aynısını başka bir insanla yaşayacaksınız.
babanızdan öyle öğrenmişsiniz ve bu şekilde bir bağ kurmuşsunuz.

babasından dayak yiyen kadının kocasından da dayak yemesi gibi.
genel konuşuyorum tabii ama orada öğrenilmiş olan aile düzeninin, kültür etkisinin falan dışında, derinlerde bir yerde annenin kaderine ortak olma da vardır.
sizdeki de bunun gibi.
yani bilinçaltınızda, "madem kurtaramıyorum, bari yalnız bırakmayayım. baba bak, ben de aynı şeyi yaşıyorum, sen yalnız değilsin" demiş oluyorsunuz.
0
blatta hiberna
(30.11.20)
blatta hiberna+1

şema örüntüleriyle ilgili okumanızı öneririm naçizane.

kitaplar: hayatı yeniden keşfedin, mod terapi.
0
Phoebe
(30.11.20)
vallahi bazı acılardan kendimi gördüğüm icin cok yuregime dokundu bu duyuru.
bence eşiniz cok ciddi depresyonda. majör depresyon gibi duruyor.
yukarda yazılanlar bana biraz vicdansızca geliyor, cunku kadının bunların hiç birini bile isteye yaptıgını dusunmuyorum.

öte yandan sizin de yadıma ihtiyacınız var ve blatta'nın dediklerine cok katılıyorum. bu asırı verici rolu size guvende hissettiriyor.(kendimden biliyorum)
0
galandar kostumu
(04.12.20)
İster kadın tarafı olsun ister erkek, boşanın gitsin.. Neyi bekliyorsunuz? Düzelmez.
0
yetersizbakiye
(05.12.20)
Boşanmaya kalksan o kadın senin iliklerini söker. Çalışmayan kadınla evlilik en büyük hatadır. O kadın ev işi yapmaz çünkü tembelliğe alışmıştır. Eve destek de olmadığı için tüm yük üzerinde olur.
0
kickboxer
(05.12.20)
(12)

Maddi yardım ettim ama kandirildim mi?

goklerdengelenkarar
Arkadaşlar selam. Lüks sayılabilecek bir semtte, migros önünde çok düzgün giyimli 25-30 yaş aralığında bir kadın bana bir bakar mısınız dedi. Buyrun dedim. Rica etsem bana evime goturulebilecek bir yemek veya süt, yumurta, ekmek benzeri gıda maddesi alabilir misiniz? Çok özür dilerim bunu istediğim
Arkadaşlar selam.

Lüks sayılabilecek bir semtte, migros önünde çok düzgün giyimli 25-30 yaş aralığında bir kadın bana bir bakar mısınız dedi. Buyrun dedim. Rica etsem bana evime goturulebilecek bir yemek veya süt, yumurta, ekmek benzeri gıda maddesi alabilir misiniz? Çok özür dilerim bunu istediğim için dedi.

Ben de biraz maddi sıkıntı içerisindeyim. Açıkçası kendimde de neredeyse hci apra yoktu. Kartımın puanlariyla çok ufak birşeyler alabileceğimi söyledim. Sadece sut ve ufak çocuğu için iki adet süt burger almak istedi. Biraz daha limitimiz var dediğimde bu yeterli olur dedi. Hepi topu çok ufak bir meblağ tuttu.

Açıkçası ben de o puanları parasız kaldığımda kendi evime kullanmak için düşünüyordum. Bana bu soruyu sordurtan da bu şu ands. Yoksa bu tutarda kandirildim bile onemsemem normal zamanlarda.

Daha sonra karşılaştığımızda maddi yardımda bulunmak istediğimi söyleyince eşinin cezaevinde olduğunu, küçük 2 yaşında çocuğu olduğu için çalışmadığını (çocuğu göremedim bu arada), zaten maddi destek aldığını, sadece o destek tükenince eve gıda malzemesi lazım olduğunu söyledi. Maddi desteği de kabul etmedi.

Aynı durumda olduğu bir anda karşılaşırsak sadece yine gıda ihtiyacını karşılaşan yeterli olabileceğini, maddi yardım kabul etmediğini söyledi.

Yok zamanimda ufak da olsa desteğimin dogru adrese gittiğinden emin olmak için soruyorum bunu sadece. Sizce kandırdı mi beni yoksa doğru adres miydi destek için? Emin olabilirsem yüklü alışveriş yapıp yardımcı da olmak istiyorum çünkü söylemesi ayıp.

Dediğim gibi giyimi çok modern, temiz, eli yüzü çok düzgün bir insandı. Dilenci vs değildi benim gördüğüm.
0
goklerdengelenkarar
(27.11.20)
nasıl bilebiliriz ki. içine sinmiyorsa tekrar bir şey yapma. iki tane süt burger de cebinden düşürsen üzülmeyeceğin bir tutar,i öyle düşün. sıkma canını. bir tatlılık yapmışsın
0
her giriste sifresini unutan adam
(27.11.20)
iyilik yap denize at, balık bilmezse halik bilir.

şüphe varsa, o iyilik olmaz dostum. en azından sadakam olsun diyip, geçiştirebilirsin.

çünkü esas paran yokken verdiğin para bereket getirir.

<3
0
janderzel zartanyan
(27.11.20)
Beni yanlış anlamanızı istemem arkadaşlar. Bundan sonrakine biraz başka destek olmayı düşündüm de boşa gitmesin istedim. İyilikle ego tatmin etmek gibi bir niyetim yok. Lütfen yanlış anlamayın.
0
🌸goklerdengelenkarar
(27.11.20)
Süt ve süt burger alıp daha sonra da maddi yardım kabul etmiyorsa bence doğru adrese gitmiş yardımın.
0
istege bagli sigortasiz
(27.11.20)
Ben inandım ama o iş şöyle işliyor. Başta ekmek, yumurta demiş. Siz ekmek, yumurta almakla uğraşmak istemeyeceğiniz için direkt para verecektiniz kendiniz alın diye. O da direkt para almış olacaktı sizden. Ama siz para vermediniz. Para vermediğiniz için de alışverişi kısa tuttu ve başta söylediği şeyleri almadı.
0
dissendium
(27.11.20)
Eğer içinizde şüphe varsa kasiyerlere ya da başka kişilere sorabilirsiniz bu kadını. Ne olduğu söylerler.
0
komando kani var bende
(27.11.20)
bu tarz yardımlar yapmayın.
doğru / yanlış anlamak zor ama size tavsiyem yapmayın.
bu alanda çalışan birisi olarak söylüyorum yapmayın böyle şeyler.
ilgili kamu kurumlarına, belediyelere yönlendirin.
kadın belki psikolojik rahatsız belki dolandırıcı?
bu vicdanın kendi kendine çekişmesini önlemenin en iyi yolu onu ilgili kuruluşa yönlendirmek. bunlarla ilgili size milyon tane yaşanmış örnek olay anlatabilirim. insanlar bakış açısını değiştirdikçe bu işin peşinde olan insanlarda taktik değiştiriyor. market önü, lokanta önü, cami, kırtasiye vs. önü bitmiyor yani.
yardım yapmayın. duyarsızlıkla alakası yok. yardımdan faydalanan dolandırıcıları ayıklanması zaman aldığından gerçekten yardıma ihtiyacı olan yoksun kişiler yardımları daha geç alıyor. yardım talebinde bulunan insanların %95 i yalan beyanda bulunuyor. üzerine çit dairenden 5 katlı bina olan adam ben görme engelliyim bana nasıl yardım etmezsiniz diyerek ortalığı birbirine katıyor. doğru raporlu görme engelli. binan var dediğimizde, dairelerde çocuklarım oturuyor kira almıyorum ki diyor. kısacası yardım yapmayın. büyük ihtimal sizi kandırdı.
0
seyduna6687
(27.11.20)
şehir istanbul ise şöyle düşün: parasız pulsuz biri bu şehirde nasıl hayatta kalabiliyor? imkansız değil mi? o halde karşındaki yalancı.

başka küçük şehirlerde pek olmaz bu. olsa da o kişinin ne olduğunu bilirler.
0
kickboxer
(27.11.20)
Gönlünüze göre olsun her şey ;

Sakın yanlışta anlamayın, gerçekten ihtiyaç sahibi olup şunu al, bunu ver diyene denk gelmedim hiç.

Atölyeye iş almaya gelen bir ablamız var, lokum gibi yani nasıl desem ekmeğin içine koyup yiyeceğiniz bir de oğlu. Beraber geliyorlar iş almaya kaçtır dikkatimi çekiyor kadının ayağında mes gibi elde dikilmiş bezden bir şey , oğlanın ayağında çift çorap terlik bu soğukta. İnanır mısınız 3 hafta uğraştık ayakkabı vs. alabilelim diye , en sonunda ikna etmiş hanım, anasına oğluna kızına ayakkabı mont pijama alabildik. Merdiven yıkayıp,bizden aldıkları 3 kuruşla evine destek olan kadından bahsediyorum.

Geçen ay , kazandığı her kuruşu başka kadıncıklara harcayan şerefsizin biri ile evli bir ablamızın 4 kızına ayakkabı, üst baş , iç çamaşırı alabildik. Yine kavga kıyamet zorla. aldığımız botları evde hiç çıkarmadan giyen , hatta depremde sokağa fırlarken botlarını giyip üstüne market poşetinide giyip çıkan insanlar bunlar. En ufak talepleri olmadı , beklentileride yoktu ama göz görüyor.

Marketlerde bazen denk geliyorum , kasada para alışverişe yetmiyor önümdeki vatandaşın, onun bile talebi olmuyor, usulca bu kalsın diyor, dayanamıyorum bakıyorum temel ihtiyaç malzemesi ben öderim diyorum, ısrar ısrar zorla kabul ediyorlar ama gözlerinin içi yakıp geçiyor adamın ciğerini.

Not: Bunları , bak ben ne kadar yardımseverim , sevin beni övün beni diye yazmadım. Umurumda olan şeyler değil. Bu kadar ihtiyaç sahipleri insanların bırakın yardım demeyi iğne bile talebi olmadığını , o kendilerine has dik durma çabalarını bilebilmeniz için anlattım.

Dediğim gibi gönlünüze sorun , o en güzel teraziniz.
0
synax
(27.11.20)
Ya aman be hocam kaçı kaç kuruş ne düşünüyorsun neyse ne. Allah kabul etsin de geç boşver
0
optimistbakunin
(27.11.20)
Kimsenin günahını alamayız niyetini bilemeyiz ama devlet kurumlarımız ve belediyelerimiz kimseyi ekmek, süt vs. alamayacak durumda bırakmıyor. Zor durumdaki ailelere kira yardımı dahil her türlü sosyal yardım temin ediliyor. Bu durumda biriyle karşılaşmanız durumunda ilgili kurumlara yönlendirebilirsiniz. İlla yardımda bulunmak istiyorsanız evsizlere yardımda bulunmanızı tavsiye ederim çünkü onların gerçekten yardıma ihtiyaçları var ve devlet tarafından yeteri kadar destek görmüyorlar.
0
acebi
(27.11.20)
ben beden diline ve tavrına bakıyorum. bunu alışkanlık haline getirdiği ve utanmadığını rol yaptığını fark edersem vermem. bu güne kadar da rol yapmayanına rastlamadım.
0
orpheus
(28.11.20)
(10)

Kimler kovid kimler değil şu an br istatistik yapalım mı?

sonhakan
Kovidler + olmayanlar - koysa yeter...
Kovidler + olmayanlar - koysa yeter...
0
sonhakan
(27.11.20)
-
0
valarmurgulis
(27.11.20)
-
0
🌸sonhakan
(27.11.20)
-
0
msb
(27.11.20)
Ben birkaç kere kapmışımdır. o yüzden + + diyorum
0
kickboxer
(27.11.20)
-
0
sutlu nescafe
(27.11.20)
- ama yakında + olur...
0
Hallegadola
(27.11.20)
-
0
vhdl
(27.11.20)
+ idim şu an - oldum.
0
himmet dayi
(27.11.20)
-
0
belkider
(27.11.20)
- olduğumu umuyorum.
0
hair freak
(27.11.20)
(18)

Hiç Anlaşmalı Evlilik Teklifi Aldınız mı?

koskoca kirpi
Merhaba, 35 yaşında er kişiyim. Daha önce Ankara'da memurken 1 kişi tayin için evlilik teklif etmiş, hatta üzerine para da teklif etmiş fakat haliyle kabul etmemiştim. Artık kamuda çalışmıyorum. Yalnız son 5 senede bugün 3. kez (totalde 4 oldu) kıdem tazminatı almak isteyen bir arkadaşım daha "Kirpi
Merhaba, 35 yaşında er kişiyim. Daha önce Ankara'da memurken 1 kişi tayin için evlilik teklif etmiş, hatta üzerine para da teklif etmiş fakat haliyle kabul etmemiştim.

Artık kamuda çalışmıyorum. Yalnız son 5 senede bugün 3. kez (totalde 4 oldu) kıdem tazminatı almak isteyen bir arkadaşım daha "Kirpi nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum diye başladı" direkt anlaşmalı evlilik teklif etti. Artık tipimden gereksiz bir güven mi veriyorum karşı tarafa, yoksa enayi mi belliyorlar anlamadım. Hiç sizin başınıza geldi mi? Bir insan biriyle niye anlaşmalı evlensin, her iki taraf için de çok riskli değil mi? Bu son teklif eden de tee üniversiteden 15 yıllık arkadaşım.
0
koskoca kirpi
(26.11.20)
kıdem tazminatı için de evlenmezsin ya:)
0
her giriste sifresini unutan adam
(26.11.20)
@şifresini unutan adam ben de onu diyorum alsan alsan kaç para kıdem alacaksın 10 sene desen 100 bin aldın aldın, yani bunun için anlaşmalı evlenilir mi saçma sapan ben de onu merak ediyorum. Yani ondan soruyorum ben de bilmediğim bir şey mi var, yoksa çok mu olağan bu durum da bana mı denk gelmedi başkasından.
0
🌸koskoca kirpi
(26.11.20)
ilk kez bu tür bir şey duyuyorum, belki benim çevremde hiç olmadığındandır bilemiyorum ama evlenmek kolay boşanmak zor. evlenmenin ve boşanmanın türlü yükümlülükleri var, hayatın hiç ummadığın şekilde zindan olabilir. karşındaki fikrini değiştirdiği anda yıllarca uğraşman gerekebilir. punduna getirirse belki nafaka bile ödersin:) gerek var mı?
0
her giriste sifresini unutan adam
(26.11.20)
heueheu, bu erkek milleti tuhaf :) anlasmali diyerek size oltayi atiyorlar, kidem tazminati, tayin vb. isimlerle... sonra nafaka odeyerek geciyor hayatiniz; yeni bir gelir kapisi'dir; dikkat edin
0
sweetoffice
(26.11.20)
Müthiş olaymis. hayatımda ilk kez duydum ve çok güldüm.

Herhalde cidden çok güven veren, etliye tuzluya karışmayan, kendi halinde bir adamsın.

Tabii Nafaka işi de olabilir.
0
westblack
(26.11.20)
Nafaka işi boş iş. Bu tarz evlenen insan sizden nafaka istemezler. İsteyemezler. Öyle uzun davaları falan kaldıramazlar. Anlaşmalı evlilik çokta yasal bir şey değil.

Benim kafama şu takıldı.Bu yaşınıza kadar niye evlenmediniz ? 35 yaşındasınız. 20 yaşınızdan beri sizi tanıyan kadın sizinle neden evlenmek istiyor ? Bu kadınların hepsiyle arkadaş mısınız ? Yoksa görücü usulü bir evlilik mi söz konusu olacaktı ?
0
ycaycayca
(26.11.20)
Şakasına da olsa 2 kere aldım bende, kendim zaten iyi Bi yerde değilim ama arkadaşlarım nasıl kötü Bi yerdeyse böyle Bi şeyi akıllarından geçirdiler.
0
valarmurgulis
(26.11.20)
Ben almadım da, bir arkadaşımın babası (evet babası, lise çağında çocuğu olan evli adam) almıştı yıllar önce. Paraya ihtiyaçları vardı, kadın da türkiye'de kalmak isteyen bir rus'tu, iyi para teklif etmişti. Adam ve eşi ciddi ciddi düşünmüştü, tabi önce adamın eşinden boşanması lazımdı, işin ilginci eşi de olumlu bakmıştı ilk başta. Sonra reddettiler.
0
pati
(26.11.20)
@ycaycayca Vallahi yazdığım gibi kıdem tazminatı dedi, işten ayrılacağım hakkımı yedirmek istemiyorum istifa etsem komple alacağım kalacak falan dedi. Zaten evlenmek gibi bir niyetim yok şu an için ne kendisiyle ne de başka biriyle.

@valarmurgulis Ben de yani kendi yağımızda kavruluyoruz modundayım, bir de dediğiniz gibi zaten içlerinden biri zamanında şaka ya falan dedi girdi konuya, "hiç olmasa benim akraba geniş bir sürü altın gelir falan" dedi yokladı. Olur mu öyle saçma şey konusuna getirince ben, iyice şakaya falan vurdu fakat sonra biriyle evlendi 2 sene sonra da boşandı. Şu an yurt dışında master yapıyor misal o hala aklımdadır. Acaba o evliliği öylemiydi diye.
0
🌸koskoca kirpi
(26.11.20)
bir kere aldım. 4 kere iyiymiş yalnız. en çok para edeni kabul et bence :)
0
prizmatik
(26.11.20)
Öğretmen çocuğu olarak böyle evlilikler olduğunu biliyorum. Evlilik sözleşmesi yapıyorlar zaten boşanmak da kolay oluyor.
Bana eşim evlendikten sonra mal ayrımı sözleşmesi teklif etmişti. Olmayan malın neyini paylaşıyoruz diyip kapatmıştım konuyu.
0
cilekli pasta
(26.11.20)
Sizin durum cidden ilginç.
Ben başlığı görünce vatandaşlık veya tayin işini düşündüm. Tayin icin görücü usulü sevgisiz evlilik oluyor.
Ama sizin durumda 15 sene boyunca bu kadın / kadınlar. Sizinle birlikte oldular mı ? Birliktelik oldu mu ?
Cevap hayir ise . Neden sizi tercih ediyorlar . Kadın milleti bizden daha akıllıdır. Sizde birşey görmeseler istemezler.
0
ycaycayca
(26.11.20)
Herkes niye bu kadar şaşırmış anlamadım. 4 fazla olmuş tabii de etrafınızda fazla memur varsa bu da olabilir bir şey. Yakın bir arkadaşım da tazminat alabilmek için anlaşmalı evlilik teklifi almıştı. Evlenmekte boşanmakta kolay anlaşmalı olduktan sonra bir dilekçeye imzaya bakıyor. İki tarafında çıkarı varsa yapılabilir bence.
0
anarsika
(26.11.20)
Nafaka için olabilir. Aldığın mallara ortak olmak için olabilir. Bu teklifi kabul edecek adam süzme olmalı. Kadın zararlı çıkmaz, olan erkeğe olur.
0
kickboxer
(26.11.20)
Yok, öyle bir teklif almadım. Teklif etmeyi düşündüğüm olmuştur, ama ciddi ciddi düşündüğüm hiç olmamıştır. Biraz vizyon ya hu! Hani Kanada vatandaşlığı, iyi bir ülkede oturum izni vs. anlarım da...


Olaylar Ankara’da mı geçiyor? Çok merak ettim.
0
buf-e kür
(26.11.20)
doktorlar öğretmenler o kadar çok yapıyordu ki, kimsenin başına bir şey geldiğini de duymadım. kıdem için yapanları da duydum. ben hiç almadım da böyle şeyler olabiliyor. yani 100 bin lira için evlenir bi çok insan bana tuhaf gelmiyor. sonuçta aynı eve filan çıkmayacaksın, düğün vs yapmayacaksın. gidip 2 şahitle bir imza atıp, iş bittikten sonra da bir dilekçeyle 2 dakikada boşanabiliyorsun, pek bir riski yok. çalışan iki taraf varken nafaka vs de çıkmaz. ancak karşı tarafın ciddi deli olması lazım olayı uzatması için.
0
red g
(26.11.20)
Şaşılacak bişey yok hakkariye Şırnak'a tanıyor kimsenin yolunu bilmediği bir köye. En az 4 yıl orda kalması gerekiyor. Bundan kurtulmak da batıdan Bi meslektaşla evlilik yapmaktan geçiyor. Çok basit Bi nikah sonra da boşanıyorsun. Öyle Bi yerde olsam ben de denerdim.
0
valarmurgulis
(26.11.20)
"Artık tipimden gereksiz bir güven mi veriyorum karşı tarafa, yoksa enayi mi belliyorlar anlamadım"

güven derken, işler halledildikten sonra çamura yatmayacak, sorun çıkarmayacak bir insan olduğunu düşünmüşlerdir. sonuçta gerçekten evlenmek için bir evlenmek değil bu. enayi olarak görülmeyi nasıl bağdaştırdığını ise anlamadım. sonuçta bir süre evli kalıp boşanacaksın. kaybedecek bir şeyin yok, hatta sana da kazandıran şeyler (üzerine para verme) varmış yazdığın kadarıyla.

tayin için evliliği duymuştum da kıdem tazminatı için duymamıştım. çok mantıklı olay.
@red g +1 "sonuçta aynı eve filan çıkmayacaksın, düğün vs yapmayacaksın"

askerde insanların (subay, astsubay) elli liralık yol ödeneğinin bile peşinde ne kadar kendini paraladığını görmüştüm. burada çok daha ciddi kazanımlar elde edilebiliyor. neden olmasın. bana gelse evlenirim :D
0
tabudeviren
(26.11.20)
(6)

Bahçelievler, Mecidiyeköy arası..

secretname
Merhabalar, Bahçelievler'den Mecidiyeköy'e taşınacağım. Nakliye ücreti tahmini ne kadar tutar?* Evler arası 27 km * Eşyalar 5. kattan alınıp, 2. kata taşınacak.
Merhabalar, Bahçelievler'den Mecidiyeköy'e taşınacağım. Nakliye ücreti tahmini ne kadar tutar?

* Evler arası 27 km
* Eşyalar 5. kattan alınıp, 2. kata taşınacak.
0
secretname
(20.11.20)
Biz de taşımacı alıyoruz ya. Sadece beyaz eşya ve bir iki tekli baza var. Takipteyim. Sizin de az eşyaysa uygun olur belki.
0
ananiyimioguz
(20.11.20)
Taşıyacak adam sayısı araba büyüklüğüne göre değişecektir.

Ortalama bir araba ve 4 adam diyelim. 1000-1200 minimum tutar
0
kickboxer
(20.11.20)
Evin büyüklüğüne göre değişir. Mesafe şehirlerarası olmadığı sürece çok fark etmiyor.

1000-1200 lira çok az bence. Ben 2 yıl önce 1+1 evi taşımıştım ki çok az eşya vardı ve 900 lira verdim. Bence 2 bin liraya yakın tutar.

armut.com'dan teklif alın.
0
himmet dayi
(20.11.20)
www.tasin.com.tr
0
roverandom
(20.11.20)
2 ay önce Suadiyeden idealtepeye taşındım, araları 5 km 2000 TL en ucuz fiyat teklifi almıştım Armuttan
0
wendyangelamoiradarling
(20.11.20)
1000 falan hikaye arkadaşlar yapmayın en az 2000

ürün miktarına göre değişir fiyat. paketleme kurulum için neleriniz var dev masa, tv ünitesi falan varsa söküp taktıkları için bunlar farkediyor
0
ala09
(20.11.20)
(3)

Yan ve alt komsudan gelen gurultu

balpolen
Kiracilar degisti, eskiden cok sessiz olan dairemizde artik malesef sesten basim agriyor. Hem yan hem alt yuksek sesle biseyler izliyor ve dinliyorlar. Yan tarafin konusmalari zaten bizim evin icinde, onu gectim. Alt karsi tarafta yanindaki sesi bastirmak icin muzik aciyor. Daha once soyledim birkac
Kiracilar degisti, eskiden cok sessiz olan dairemizde artik malesef sesten basim agriyor. Hem yan hem alt yuksek sesle biseyler izliyor ve dinliyorlar. Yan tarafin konusmalari zaten bizim evin icinde, onu gectim. Alt karsi tarafta yanindaki sesi bastirmak icin muzik aciyor. Daha once soyledim birkac defa, simdi de gruba yazdim ses kesildi. Anlik kesiliyor ama malesef hic umutlu degil. Yarin yine baslar. Nasil bir yalitim yapmak gerekir? Onerileriniz nelerdir?


Tesekkurler
0
balpolen
(18.11.20)
ses yalıtımı sesin kaynağına yapılır sizin yapabileceğiniz bişey yok bu konuda, bende de aynı dert var alt üst ve sağ taraf beni araya aldı kombo yapıyolar her akşam, bir tanesinin kapısına kibarca yazı yapıştırdım artık gürültü yapmak için tam tersine daha çok çaba sarfetmeye başladı
0
nahtoderfahrung
(18.11.20)
Evi değiştir. Öyle insanlara laf anlayamazsın. Söylesen o ses daha da artar.
0
kickboxer
(18.11.20)
sertçe uyarın, yine de anlamazlarsa fiziksel şiddet.
0
makarnavodka
(18.11.20)
(17)

insanlar pahalı arabaları nasıl alıyor?

batlegolas
istanbul'un sıradan, orta-alt maddi duruma sahip diyebileceğimiz türden insanların yaşadığı bir mahallesinde oturuyorum.sokakta geziyorum, bir tarafta bmw, bir tarafta son model nissan, bir tarafta audi... geri kalan araçlar eski model ve ucuz arabalar. üc dört tane pahalı araba var.zengin olsalar b
istanbul'un sıradan, orta-alt maddi duruma sahip diyebileceğimiz türden insanların yaşadığı bir mahallesinde oturuyorum.

sokakta geziyorum, bir tarafta bmw, bir tarafta son model nissan, bir tarafta audi... geri kalan araçlar eski model ve ucuz arabalar. üc dört tane pahalı araba var.

zengin olsalar bu uyduruk mahallede oturmazlar. zengin olmayan da öyle araba alamaz.

nasıl oluyor bu?

hayalimdeki araba 400 bin lira. maaşım 3 bin lira. neden bu kadar imkansız ki? maaşım 10 bin olsa da alamam ki.

insanlar 400 bin liralık arabayı nasıl alıyor?

pencereden bakıyorum, masmavi nissan qashqai. çok güzel. nazarı değen bir insan olsam şimdiye patlamıştı.

lan etraftaki tek düzgün, yeni ev benimki. bizim binadan birine de ait değil. kimin lan bu araba? manyak mısın, bu mahallede işin ne?
0
batlegolas
(10.11.20)
kilit kelime "maaşım" çoğu maaş almıyor maaş veriyor.
mahallemizdeki tavukçu(bildiğin çevirme tavuk) a7 ye biniyor mesela.
0
basond
(10.11.20)
Aylık gelirin belli bi seviyenin üstünde olduktan sonra bir noktada borca girip al-sat yaparak bu rakama ulaşıyorsun. Mahalle uyduruk olabilir ama içinde yaşayanların yaptığı işleri bilmiyoruz. Beyaz yakalı gibi düşünme, esnaf vergi ödemiyor mesela, aylık kemiksiz 10-15 bin lira kaldırıyorsa ki çok normal rakamlar, bir süre önce de borca girdiyse rahatlıkla şu an 350-400 binlik araba sahibi olabilir. 2018 ortası gibi 130 binlere satılan araçlar şu an 300'ü geçti zira. Tavsiyem gücünün yettiği küçük rakamlarla yatırım yapmaya başlaman, zaman içerisinde o para değerlenecek ve yeni aracına sermaye olacak.
0
roket adam
(10.11.20)
bahsettiğiniz paraya sahip olan insanlar pek vizyonlu olmuyorlar. mesela o vizyon buradaki çoğu insan var, paramız olsa nezih bir yere taşınırız, güzel araba alırız, şık giyiniriz, saçımıza başımıza dikkat ederiz vs. ama bahsettiğiniz grup -ki benim yaşadığım yerde de mevcut- kurulu düzenini bozmaz, yaşıyoruz işte diye düşünür. bu tipler için en önemli şey araba olduğu için ona ekstra önem gösterirler. biz mesela yurt dışına gider diyar diyar gezip kültürleriniz, ama onların aklının ucundan geçmez. özetle paranın bir kısmı yanlış insanlarda.
0
rose parks
(10.11.20)
Baba parasıyla alıyorlar.

İçlerinde istisna elbette vardır ancak çoğu aileden zengin. Maaş veriyor, ticaret yapıyor diyenlere bakma. Maaş verecek düzeye gelmek o kadar kolay değil.
0
kickboxer
(10.11.20)
son cümlesi hariç rose parks +1
herkesin ideali kültürlenmek ya da dünyayı gezmek olmak zorunda değil, böyle mutlu oluyorsa doğru insan yanlış insan ayrımı yapmayı doğru bulmuyorum ben. öte yandan bu durum ciddi bir gösterge o insanların hayata bakışı açısından. "araba sevdası" hala bir ülke gerçeği.
0
Bruce
(10.11.20)
Onlar da maaşı 3000 TL olan nasıl geçiniyor diye gıpta ederek düşünüyor olabilirler.
400.000 TL değerindeki hayallerde yer alan araba yerine, ikinci el 60-70bin TL'lik hyundai accent gerçeğini yaşamak için çalışmalıyız.
0
Erva
(10.11.20)
Babam 12 yaşımda vefat etti, 0 baba parası aldım bugüne kadar.
BMW ye de bindim, ülke ülke de gezdim, şimdi daha konforlu bir aracım var.

Maaşlı iş + bol bol freelance iş diyelim.
Yazılımcıyım.

İlla baba parası veya illa yandaş olmaya gerek yok.
Yandaşlığın yanından bile geçmedim, hiç bir zaman.
2002 de destekleyenlerden bile değilim (ki zaten 2002 de öğrenciydim)

3 bin maaşla zor
ama 3 bin maaş alıyorsan, ben neyi yanlış yapıyorum diye sorgulayabilirsin.
0
summatinyourteeth
(11.11.20)
Şimdi aileden zengin olan var.
Onun dışında leasing yapan da var.
Gene aynı şekilde kendi isi olup vergiden düşen vardır (teyzem ve ortağı vergiden düşmek için kendilerine ford cmax almislardi birer tane sirf vergi oduyor).
Onun dışında şirketin verdiği vardir (çalıştığım şirkette düz müdürlerde octavia, üst müdürlerde a5 ve c serisi mercedes vardi. Arkadasim yeni ise başladı müdür olarak yeni kasa focus verdiler).

Bu arada bu Türkiye'de var. Çalıştığım sirket Avrupa'da kimseye araba vermiyor. Belki İsviçre'dekiler alir. Onun dışında müdür diye araba yok. Kendi müdürüm kar payi, aylik 5000€ vs vs derken Citroen c3 kullaniyor. Sefim de 2006 a3'e biniyor. 100 kisilik binada pahali arabasi olan 3 kisi var galiba. A6, 3.20 ve a5. Bir iki tane de eski lexus var ama onun dışında hep normal arabalar.

Ben Türkiye'de çok kafaya takardim araba isini. Şöyle 3 sene geçti mi araba eskimis gelirdi. Vallaha buraya geldigimde hic umursamadigimi fark ettim artik.

Neyse yani, bence kafaniza takmayin. Araba güzel bir şey, özgürlük ama Türkiye'de biraz fazla abartılmış durumda araba/yeni araba/2-3 senede yenileme vs olaylari.
0
logisticsmanager
(11.11.20)
Ha bir de; aldiginiz para düz çalışan parasi. Ama Türkiye üçüncü dünya ülkesi olduğu için amacı düz calisani mutlu etmek degil, düz calisandan daha cok nasil vergi almak. O yüzden sizin araba alamamaniz "normal" oluyor. Ama değil. Ayni tatil yapamamak, et yiyememek, ps5 alamamak gibi şeyleri normallestirilmesi gibi.
2006 clio vardi. 500-1000 euroya satardim satsam. Asgari ücretin yarisi yani.
Kısacası sıkıntı sizde degil, ülkede.
Bir de sukredin lol.
0
logisticsmanager
(11.11.20)
3 bin maaşla cep telefonu bile almak için 6 ay beklemen gerekir arabayı falan geç..

Ben herkes baba parası demiyorum ama çoğunluk öyle. Aile şirketi falan da olabiliyor.

İstanbul'da yaşayan biri minimum 30 bin kazanarak o aracı 2 sene de alabilir. 30 bin demek günde 1000 lira demek. Bu paralara çıkmak için yapılan işte büyük tecrübe lazım. Tabi yapılan işteki vergi, kira vb giderler de var. Elde 30 kalması için 40 kazanman lazım.

Kendi işini yapıyosun diyelim yanında çalıştırdığın elemanın sana maliyeti 5000 lira. Öyle maaş vermek kolay değil.
0
kickboxer
(11.11.20)
"zengin olsalar bu uyduruk mahallede oturmazlar."

cok zengin degilseler bile ticaret gelirleri falan vardir. Bir de varos bir ailenin biraz zenginleyince cart diye elit bir mahalleye tasinacak hali yok zira bu tip insanlar icin ait olduklari bolgeden kopmak zor. Tasinacak olsalar yeni komsularina ayak uydurmalari falan gerekirdi. Ote yandan araba kisa yoldan statu arttiran bir sey. Hic ugrasmadan senin ve diger komsularin kanina girmisler mesela.
0
hot potato
(11.11.20)
2020 model S serisi Mercedes dealerindan satin aldigim yeni bir aracim var, aileden destek hic yok, haftada 7 gun calisiyorum, taseron firmayim buyuk bir firma icin, stres ve problemler cok fakat yasadigim yer Amerika, burada araba fiyatlari daha dusuk Turkiye'ye gore fakat Turkiye'de olsam, buyuk bir sirketin taseron islerini alabilsem burada yaptigim gibi, gene cok rahat binerdim ayni model araca orada da, maasli calismak cok iyi bir secenek degil fakat herkesin patron oldugu, herkesin ust duzey manager oldugu bir dunya duzeni mumkun degil, insanlarin cok az bir kismi digerlerinden siyrilip farkli ust seviye bir hayat kurabiliyor, %10 dan az bence dunya genelinde bu rakam, Amerika'da dogup buyumus fakat zar zor eski model bir Ford alabilen insanlarda var burada.

Kimse baskasi icin is firsatlari yaratmiyor genellikle yakin aile bireyleri disinda(torpil veya zengin bir aileden gelmek), kendi sansini kendin yaratmalisin, oncelikle kendini ve etrafini kesfetmekten baslamani tavsiye ederim.
0
nosmoke
(11.11.20)
Ticaret yapanlar parayı vuruyor ya. Hele ithalat-ihracat yapanlar acayip. İş yaptığımız firmaların sahipleri BMW M5, Audi RS6, Porsche Panamera, Maybach S500 falan biniyor.

Sermayem olsa ben de girerim şu ticaret işlerine. Ama öyle çiğköfte, dönerci değil, elektronik falan.
0
efreet sultan
(11.11.20)
turkiye'de araba konusunda sacma sapan bir durum var, araba fiyatlari abzurdluk derecesinde yuksek. asgari ucret ve civarinda dolasan insanlarin ikinci el bir arac almayi akillarina bile getirme olanaklari yok.

benim kullandigim formul senelik burut gelir/3. Bunun ustune cikinca araba odemelerini yapmakta zorlaniyorsun. Senin burut gelirin 3500x12= 42000 ise mesela, senin aslinda 14000 birim civarinda bir araca binmen lazim.

Bu formul yurtdisinda eli yuzu duzgun ulkelerde isliyor zira araba fiyatlari ikinci elde dusuk, ama turkiye'de islemiyor. En ucuz araba 125bin dersek, senelik 369bin gelir lazim, o da aylik burut 30bin tl yapiyor. 50binlik bir arac alalim desek, ayda 12bin birim gibi bir para yapmak lazim. Dolayisiyla asgari ucretlinin tofasa bile binme olasiligi yok.

eger muhit cok nezih degilse senin gordugun araclar ya sirket aracidir, ya misafirlige gelenlerin aracidir, ya da senin mahallede bazi gizli zenginler var eve degil araca yatirim yapiyor.
0
cooperr
(11.11.20)
standart 2 ev kirası gelirin olsun,2000 x 2=4000
evde 6 maaş olsun ,6x2000 =12000
4 bin gider kalan 12 bin.
tam bir yıl önce ,orta sınıf 520 ve kasaların 2. ellerini biriktirdikleri paralarla alabilirler.
göçmenler, beraber yaşar bu namuslu yolu bu arabalar için.
bide vergisiz ticaret, yasdışı insan-mal satısı var, öle gizli saklı değil heryerde var bu.
ufak mütehitler, kalan arsayı satanlar, zamanında başkası için hapis yatanlar.
zamanında güzel yere dükkan açan yada sabit yerde ticaret yapanlar, çoook çook daha fazla kazanabilir.
ama kültür sabit olduğundan ,mekan da sabit kalır mahalleden gitmezler.
hatta belli bir yıl sonra memlekete bile gitmezler.
0
bugga
(11.11.20)
Kimse değinmemiş ama o arabaların çoğu şirket aracı. Benim eski şirketimde müdürlerin araçları Audi'ydi. Nerden baksan şirkette 10-12 Audi var. Toplam beyaz yaka 60 kişi falandı zaten.
0
himmet dayi
(11.11.20)
Genç yaşta pahalı araba alan tanıdıklarımın çoğu babalarının kurduğu yapım, yıkım, inşaat, petrol, otomotiv firmalarından gelen paralarla alıyorlar.

Maaşlı çalışanlardan sadece pilotlar alıyor. 50.000-80.000 arası kazandıkları için.
0
Pranarian
(11.11.20)
(13)

Güvenle Bağış Yaptığınız ve Vicdanınızın Rahat Ettiği Kurumlar Hangileri?

halitkin
Malum şu sıralar Kızılay ve Akut, deprem için bağış topluyor ama Akut'a gönül rahatlığıyla bağış yaparken Kızılay'a zerre güvenmiyorum. Akut dışında Lösev, TEGV ve Darüşşafaka'ya güveniyorum. Uluslararası anlamda ise Wings for Life'a güveniyor ve bağış yapıyorum. Bunların dışında kalan ne devlet ne
Malum şu sıralar Kızılay ve Akut, deprem için bağış topluyor ama Akut'a gönül rahatlığıyla bağış yaparken Kızılay'a zerre güvenmiyorum. Akut dışında Lösev, TEGV ve Darüşşafaka'ya güveniyorum. Uluslararası anlamda ise Wings for Life'a güveniyor ve bağış yapıyorum. Bunların dışında kalan ne devlet ne de özel kurumlara güvenim yok diyebilirim. Sizin gönül rahatlığıyla bağış yaptığınız kurumlar hangileri? Sebeplerini de yazarsanız sevinirim.
0
halitkin
(31.10.20)
lösev, kaçuv, ahbap. ahbap'ın her şeyi ayan beyan ortada. kaçuv'u araştırdım, olumsuz hiçbir şeye rastlamadım. yönetim kuruluna baktım, güven sorunu yaşadığım bir kişi yok. pandemi süreci bitince bizzat etkinliklerine katılmak istiyorum hatta.
0
black holes in the sky
(31.10.20)
Darüşşafaka
0
chezsoi
(31.10.20)
ahbap platform
0
ankara06
(31.10.20)
bu tip kurumlarin ettikleri net kar gorsen bir tane dernek acarsin. ki butun dunyada boyle. bu yuzden hicbir yere bagis yapmiyorum.
0
baldur2
(01.11.20)
Darüşşafaka
0
Big bada bum bum
(01.11.20)
ahbap gibi kısa zaman önce çıkmış ve popüleritesi olan platformları izliyor, ancak bağış yapmıyorum. gerekirse bizzat katılım beden gücüyle yardımda bulunuyorum. direkt haluk Levent'e bir sözüm yok, ama geçmişinde hapis, para konularında cezaları olan insanları kolayca liderliğe yakıştıramıyorum. "iyi niyet" değil, profesyonellik ve resmî kayıt arıyorum.

yardım yaptığım kurumlar genelde beni biriyle eşleştiriyor. bir öğrenci seçiliyor ve ben ona ödeme yapıyorum, ya da eksikliklerini gideriyorum. böylelikle yardımlarımın bir derneğin kdv gecikme faizine mi, yoksa bir yardım gecesi etkinliğindeki içeceklerin alınmasına mı gittiğini düşünmüyorum.
0
lovemyself
(01.11.20)
Darüşşafaka +3
0
put it in your appropriate place
(01.11.20)
lösev
darüşşafaka
çydd

ahbap konusunda lovemyself'e katılıyorum.
hayvanlar için direkt mama bağışlıyorum ya da battaniye, ilaç falan gibi başka ihtiyaçları alıp gönderiyorum.
0
blatta hiberna
(01.11.20)
Para kabul eden yere yardım yapmam. Para isteyene de asla vermem. İhtiyaca gücüm yetiyorsa onu alırım.
0
kickboxer
(01.11.20)
Darüşşafaka +1
Nesin Vakfı bir de. Vakıf da matematik köyü de güzel şeyler yapıyor, ayni bağış için ihtiyaç listeleri var, nakit yardım etmek istemezseniz çocukların ihtiyaçlarını alıp gönderebiliyorsunuz.
0
kobuzchu kiz
(01.11.20)
TSK Dayanışma Vakfı.

Görüşlerinize ters değilse girin bir sitesini okuyun lütfen.
0
catch the arrow
(01.11.20)
akut güvenilir mi habire görüyorum twitterda
0
ShadowOfMoon
(01.11.20)
çydd, lösev, darüşşafaka
0
helena
(01.11.20)
(14)

Parfümünüzün fiyatı nedir

regina phalange
Bir ay önce 300 küsür olan pardüm şimdi 450 olmuş oha. Siz ne kadar veriyorsunuz parfüme
Bir ay önce 300 küsür olan pardüm şimdi 450 olmuş oha. Siz ne kadar veriyorsunuz parfüme
0
regina phalange
(26.10.20)
30 lira en fazla. bargello.
0
diffarentiationation
(26.10.20)
indirimde sephorada 69 euro verdim kalbime iniyordu. Biraz önce anneme krem bakim dedim hediye olarak 990 TL'yi görünce kapadım.
0
margarita
(26.10.20)
En son geçen noel aldiydim, o zamandan beri almadim.
O zaman galiba 30-40 euro civari verdim.
Onun dışında 100ml icin genel sinirim 70-80 Euro arası.
Bazen firsat icin 100lere çıkıyorum ama. Black friday vs zamani özellikle.
0
logisticsmanager
(26.10.20)
limon kolonyası.
pandemi öncesi ucuzdu, şimdi 50 tl oldu şişesi.
0
aslindasorunumpsikolojik
(26.10.20)
Max 200.
0
kickboxer
(26.10.20)
1700’e falan almıştım lv ama 2 yıl oldu. Bitmiyor bir türlü tekrar dolum kaça yaparlar fikrim yok.
0
catch the arrow
(26.10.20)
abercrombie - fierce
simdi baktim $100 olmus buyuk sise, yuh.
0
cooperr
(26.10.20)
kullandigim 2 parfum var ama bunlar oyle gece sunu kullanayim gunduz bu olsun degil. herkes ogrenmis. ck one ve ck be kullandigimi. eskiden ck one burada yoktu 18+ olarak kullanirdik. onu da dayim alirdi ehuhehe.

sonralari abim yurtdisindan gelirken hep parfum getirirdi. sevgilim olunca da zaten kiz arkadasim aldi.

abim ck one kiz arkadasim ck be alir fiks. birisi bitince digerine geciyorum.
simdi kendim alacak olsam dunlop alirdim. yesil kafalilar var cok iyi.
0
turbo sadık
(26.10.20)
Eros pour femme versace 1068 tl şu an sephorada ben 700’e falan almıştım sanırım. Bitmek üzere parfümüm kara kara düşünüyorum ne alsam diye.
0
irene
(26.10.20)
Ben de fierce kullanıyordum, şişesi 100 dolar civarıydı. Azar azar sıkıyorum artık :)
0
roket adam
(26.10.20)
simdi baktim 1.025 tl olmus! ama eskisi kadar cok parfum kullanan biri degilim. aldigim 100 ml edp uzun sure isimi goruyor, o yuzden fiyat/performans olarak iyi diyorum. cunku her seyin fiyati deli gibi artmis durumda
0
sweetoffice
(26.10.20)
benim de 450 lira civarı.

ama ben artık özel/önemli bir yere gitmedikçe bim'de satılan mercy marka parfümü kullanıyorum (15 lira). (rebul üretiyor).

bir de brut aldım, o da 45 lira civarıydı.
0
tabudeviren
(26.10.20)
kalıcılık ve koku olarak orijinalden farksız istediğim marka parfümü 50 ml yaptırıp, 20 TL veriyorum.
0
obscure
(26.10.20)
50 lira
0
all girls dream
(26.10.20)
(4)

kartal ya da maltepede site/rezidans

hooiken
merhaba,örnek veriyorum, kartal moment istanbul gibi ya da bu tarz site/rezidans tarzı yerlerde oturan var mı? memnun mu? 30-40 tane bu tarz yer var fakat hangisi daha iyidir bilemiyorum. metroya yakın olması çok önemli tabi.var mı bilgi verebilecek? :)
merhaba,

örnek veriyorum, kartal moment istanbul gibi ya da bu tarz site/rezidans tarzı yerlerde oturan var mı? memnun mu? 30-40 tane bu tarz yer var fakat hangisi daha iyidir bilemiyorum. metroya yakın olması çok önemli tabi.

var mı bilgi verebilecek? :)
0
hooiken
(03.10.20)
Gülsuyu metronun yakınında Ritim İstabul var daire yoktu zaten de soruşturunca araplar aldı yönetim çok kötü zaten iyi olmuş demişlerdi. Piazza’ya bakmıştık o da çok pahalı idi. Bizim bütçemize Nuvo Dragos uymuştu metroya biraz yürünüyor haritadan bir bakın. hem fiyatlar insani seviyede hem ortamı imkanları çok güzel gelmişti bize ama sonra taşınma işi topyekün iptal oldu :)
0
cilekli pasta
(03.10.20)
O taraflarda istmarina dışında düzgün yönetilen yok. Onda bile tonla sorun var. Site sakinleri yönetimi ele geçirene kadar güzel yönetilir sonra leş olur.

Dumankayalardan uzak durun kayyum vs hikayelerinden çok kötü yönetildiler. Bu arada bu tip yerlerde tek sıkıntınız eskort vs varlığı ve günlük kiralama olmalıdır. Bunu sıkıntısız engellemek çok zor ama işi baştan sıkı tutarsan oluyor.
0
ozdek
(03.10.20)
Rezidansta escortu engelleyemezsin. Bu tarz şeylerden rahatsız olacak kişi rezidansta oturmayacak. Sitelerde bu kadar olmasa da yine olur.

Bu tip yerler aile hayatı olmayan, bekar kişilere göre. Komşuluk iletişimi istemiyorsan tam ideal ortam.
0
kickboxer
(03.10.20)
Bu evlerde escorttan daha onemli bi sorun var.
Aidat.
Her residenceta sabit olmuyor o aidatlar. Yonetimler yolunu bulmus diyeyim. Xyz kalemi cikti bu ay... xyz nedir, bekle ki cevap alasin.
Biraz arastir herkes bundan yakiniyor. Bu kadar insan yalan soyluyor olamaz.
Hele bi de elektrigi ustune al, digerleri sitenin uzerine modeli var ki tam bir bela.
Yani iyi arastirip iyi yonetimliyi bulmak lazim. Onerim yok ama escorttan once bu konulari sorgulayarak arastir.
0
Kittie
(03.10.20)
(8)

telefon fiyatı/maaş oranınız ne ve sizce max % kaç olmalı?

baldan kaymak
ben başlayayım: %26 ve %50.
ben başlayayım: %26 ve %50.
0
baldan kaymak
(06.09.20)
Telefona olabildiğince az para veriyorum. 3-4 sene kullan at kafasındayım. En uygun fiyata en yüksek ram ve işlemci hangisindeyse onu seçiyorum. Daha önce 2 defa iphone kullandım. Artık gereksiz buluyorum.
0
kickboxer
(06.09.20)
yuzde 5
0
baldur2
(06.09.20)
%10 / %50

Not: Yurt disinda yasiyorum. Yeni telefon aldim.
0
cleric
(06.09.20)
Ben de yeni telefon aldım yeni maaşımın %29'u, eski maaşımın %50'si.
0
chicha_v2
(06.09.20)
3binden aşağı telefonlar ya güncel değiller ya da malzeme kalitesi olarak düsukler ve iki üç yılda ömrünü tamamliyorlar.

O yüzden bugünler için minimum 2bucuk 3binlik bir telefon gerekiyor.
0
biseysorcaktim
(06.09.20)
Şu an ihtiyacım yok ama telefonum bozulsa yeni almam gerekse içime sinerek, en az 3 yıl kullanırım diyerek alacağım telefon 2900 tl. Maaşımın %61'ine tekabül ediyor :(
0
materyalist imam
(06.09.20)
3 yıl önce aldığım telefonun o zamanki maaşıma oranı: %60
Bence maaşın %100'üne kadar olabilir. Her zaman para biriktirip alırım. Borca girmediğim için maaşımın kaçta kaçı olduğu önemli değil. Apple olması birinci tercihim. Ama meret pahalı.
0
himmet dayi
(06.09.20)
şu an %20. ilerde %100e kadar ok olabilirim.
0
ycm
(06.09.20)
(15)

35 yaşımda İstanbul Hukuk'a girdim. Tavsiyeleri alayım.

habarbey
Sb. Nasıl yaparım? Gaza geldim bir miktar. Turizmde çalıştım uzun yıllar, gececi falan takılırım bir yerde en kötü. Hali hazırda çalışıyorum zaten. Türkçem iyidir, İngilizce ve Fransızca biliyorum, Almanca ve İspanyolca'da başlangıç düzeyindeyim, bilmiyorum yardımı olur mu? Çalışarak yapmaya çalışac
Sb. Nasıl yaparım? Gaza geldim bir miktar. Turizmde çalıştım uzun yıllar, gececi falan takılırım bir yerde en kötü. Hali hazırda çalışıyorum zaten. Türkçem iyidir, İngilizce ve Fransızca biliyorum, Almanca ve İspanyolca'da başlangıç düzeyindeyim, bilmiyorum yardımı olur mu? Çalışarak yapmaya çalışacağım, diğer türlü hayatımı idame edemem. Bu arada en son ilkokulda ders çalışmıştım, bilmiyorum ve korkuyorum. Her türlü tavsiyeye açığım.
0
habarbey
(05.09.20)
Eskiden olsa okunurdu ama artık okuma işleri zaman kaybı. Hukuk mezunu işsiz çok. Vereceğin zaman neye değecek bunu düşün derim. Hobi için ilgi duyduğun için kendini geliştirmek için vize final çalışılmaz. Hukuk'ta sosyal ortamda zayıftır. Çekilmez bence
0
kickboxer
(06.09.20)
Maddi bir beklentim pandemiyi yok sayarsak yok. Üniversite bitirmedim, bir miktar orada, bir miktar da akademik kapı açılması yönünden beklentim var. Aslında, ilgim de var hukuka. Ben aslında bitirebilir miyim veyahut nasıl bitiririm yollu bir tavsiye arıyorum.
0
🌸habarbey
(06.09.20)
Size yapamazsın diyenlere kulak asmayın, yaparsınız. son düzenlemeler ile birlikte kanunlar çok anlaşılır hale geldi, yeter ki pes etmeyin. ilk sene temeli iyi atarsanız sonraki yıllar çatır çatır gider. temele yüklenmezseniz sonraki senelerin tamamında "ne anlatıyor bu hoca?" dersiniz. (bizzat tecrübemdir). roma hukuku gibi alanlar hiçbir işinize yaramaz, dersi geçecek kadar öğrenseniz yeter. medeni hukuk, hukuk başlangıcı gibi dersler kraldır ama bunlara gerekirse gece gündüz çalışın. hatta şimdiden bir medeni hukuk ders kitabı alıp önden başlayabilirsiniz.

üzmek istemiyorum ama hukukumuz daha çok osmanlıca/farsça terimler üzerine kurulu, ingilizce ve fransızcanın "bu aşamada" size pek bir faydası olmayacaktır. ancak mezuniyetten sonra 2-0 önde başlamış olursunuz.
0
trajikomix
(06.09.20)
Arapça ve Farsça kökenli kelimeler ve etimoloji ilgi alanım, oralarda sıkıntım yok. Bu aşamada Fransızca yardımcı olabilir diye medeni hukuk kabulünden yola çıkmıştım, saçmalıyor olabilirim.
0
🌸habarbey
(06.09.20)
Senin yaptigini yapan muhendisler gordum yurtdisinda. Muhendislikte pek para yok, muhendis ustune hukuk okumus adam da cok az. Dolayisiyla muhendis temelli hukuk adami kontenjanina girince muz ortayi kesiyorlar, sende yetenekli isen gelisine iyi vurursan kalecinin cikarma sansi yok, koseyi donenleri gordum.

Burda demek istedigim daha once okumus oldugun ya da bildigin isin ustune hukuku oturtabilecekmisin ona bir bakmak lazim bence. Eger oturmuyorsa, duz avukat olacaksan ben olsam hukuk diplomasanin bokunun ciktigi ulkede o ise girmem. Turizm + hukuk da yukarda behsettigim gibi bir potansiyel var ise, ustune dil falan da biliyorum demissin, o zaman yurunebilir. Heyencanlanmadan once sektore bir bakmak lazim zira okul bir suru bas agrisi, sonunda ciddi mukafat yok ise 35'den sonra cekilmez.
0
cooperr
(06.09.20)
Burada mesele yaparsın yapamazsın değil. Amaç ne önemli olan o. Çok zaman harcaman gerekecek.
0
kickboxer
(06.09.20)
amacin ne baskan? sinava girmissin, yerlesmissin, okul basliyor, ne diye bu bolume girip okumak istedigini cozsen iyi olur sanki. hobi olsun diye de okunur tabii ama en azindan belirle amacini.
0
baldur2
(06.09.20)
Öncelikle tebrik ederim!

Üniversitenin online olması size yaradı, dersleri bile takip ederseniz belki müsait olursanız. İstanbul Hukuk’taki arkadaşlar final döneminde ders çalışıyorlar onu da deli gibi yapıyorlar diye biliyorum, yoğun çalışıyorlar ama öncesinde o yoğun çalışma yok. Bence bir öğrenci bulup sorabilirsiniz çalışma sistemini.

İngilizce, Fransızca bilmeniz akademik açıdan çok önemli bence. Eğer akademik hukuk İngilizcesi dersi vs varsa İstanbul Üni’de alıp kendinizi geliştirmeye bakın. Yurtdışında uluslararası hukuk çalışabilirsiniz ki yurtdışı deneyimleriniz, bağlantılarınız da vardır kesin. Belki okulun Erasmus ihtimalinden yararlanırsınız işinizi de kaybetmeyecekseniz, Erasmus’ra alınan dersler, oradaki Üni ortadamı size akademik anlamda yardımcı olur. Uluslararası hukuk dışındaki alanları bilmiyorum hukuk yüksek lisans alanlarını araştırabilirsiniz bence bir. Marmara, İstambul Üni ya da diğer pek çok devlet üniversitesinden mezun avukatlar İngilizce bilmedikleri için ne kaybediyor bilmiyorum ama siz bildiğiniz için baya önde olabilirsiniz.

Hayırlı uğurlu olsun.
0
damba
(06.09.20)
Aslında bakarsanız akademik gelişim için girdim bu yola ve kriminoloji en başından beri beni buna iten yoldu. Ticari becerilerim çok az, hatta rezalet, çekirdek ailede iki akademisyen var. Doneler çerçevesinde oluru var gibi, olmaz ise de olmaz.
0
🌸habarbey
(06.09.20)
Hukukçu değilim ama tüm öğrencilere tavsiyem ilk seneden uzmanlaşabilecekleri alanları araştırıp kendi kendine de olsa araştırma yapmaları, sertifika, staj vs. şeklinde. İş alanlarından, İngilizce makalelerden, diğer hukukçularla konuşarak bu araştırmayı yapın. Önce okurum mezun olunca bakarım olmuyor.

Örneğin göçmenlik hukuku, ya da Türkiye'de yabancılara verilen servisler, telif hakları, internetle ilgili hukuksal konular vb.
0
kaset
(06.09.20)
Boşuna masraf etme bence
Avukatların yarısı asgari ücret kadar kazanıyor
Hukukta amaç sınıf geçmek değil özümsemek olmalı
Tavsiyem : mutlaka derse gir
Tebrikler ve başarılar
0
photo85
(06.09.20)
akademikten kastınız akademisyenlikse o iş sıkıntılı, araştırma görevlisi olarak girme yaşı 35. ha genel akademik gelişimse bunun için üni okumaya gerek yok bence, 4 sene de harcayacağınız parayla sağlam bir kütüphane kurarsınız. avukatlık yapmak ise bahtınız açık olsun.

okumasına okursunuz ama diğer öğrencilerle aradaki yaş farkı kendinizi alien gibi hissetmenize yol açar. bende birden fazla üni var, sonuncuyu 27 yaşında girmiştim, iletişim sıkıntı oluyordu bir yerden sonra, sizin için biraz daha zor olabilir zira hem yaşınız benim girdiğim yaşa göre daha ileri hem de 2000 doğumlularla muhatap olacaksınız ki cidden hayata bakış açısı ve mantalite olarak bir 80 lerde doğan nesle göre çok farklılar.

bu arada yakın çevremde hem avukat hem akademisyen olarak bir kaç hukukçu var, onlara bakarak şunu söyleyebilirim, çok okumanız ve araştırmanız gerekecek. bunun için vakit ve kafa ayırabilecekseniz korkmanıza gerek yok.

tebrik ederim.
0
issiz karga
(06.09.20)
Neyse en son ben bir okuyayım da gazım çıksın raddesine geldim, yazan herkese teşekkürler. Zaten önemi olduğundan ve olmadığından ötürü rahatım.
0
🌸habarbey
(06.09.20)
Tebrikler öncelikle, alakasız olacak ama bu yaşta bu bölümü nasıl kazandınız? İkinci öğretim olarak bile neredeyse ilk 5000 sıralamaya sahip. Yoğun bir çalışma programınız olmuştur diye tahmin ediyorum.
0
malaika
(06.09.20)
Allah kolaylık ve sabır ihsan eylesin....

Yabancı dillerin fakültede faydası olmaz ancak sonrasında çok olur.

Sınav dönemine yıgmadan düzenli çalışmak tek püf nokta. Bunu yaparsanız bitirirsiniz.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(06.09.20)
(29)

Ev sahibi kötü niyetli mi?

efemsradyo
• Haziranda ev tutuldu (1)• Temmuz 1'de temmuz kirası ödendi (2)• Eylül 3'te üniversite uzaktan öğretim kararı aldı.• Eylül 4'te ev sahibi ile konuşuldu, dediği şu; "durumunuzu anladım, evi kiralık'a koyuyorum siz de ilan verin, ay sonuna kadar kiracı çıkarsa sözleşmenizi feshederiz" Soru şu; bu
• Haziranda ev tutuldu (1)
• Temmuz 1'de temmuz kirası ödendi (2)
• Eylül 3'te üniversite uzaktan öğretim kararı aldı.
• Eylül 4'te ev sahibi ile konuşuldu, dediği şu; "durumunuzu anladım, evi kiralık'a koyuyorum siz de ilan verin, ay sonuna kadar kiracı çıkarsa sözleşmenizi feshederiz"
Soru şu; bu ev sahibi ay sonuna kadar eve yeni kiracı çıkmazsa bizden kira almaya devam edecek belli ki. Lakin bu şartlarda kira ödememiz anlamsız. Konu yargıya taşınmadan veya taşınırsa;

Ne yapmalı, nasıl yapmalı ve ne zaman yapmalı?

(1) 10 haziranda üniversitenin olduğu şehre günü birlik gidip evi gördük ve ev sahibi ile dostane şekilde anlaştık, kira kontratını 12 ay olmak üzere hazırladık, noter işini ev sahibinin kendisi tamamlayacağı sözüyle evi temmuz ayından başlamak üzere tutup kapora ve temmuz kirasını ödeyerek evden ayrıldık.
(2) okul yaz ayı boyunca "aksi olmadıkça normal eğitim yapacağız" açıklamaları yaptığı için temmuz ağustos ve eylülde kiraları günü gününe ödedik.
0
efemsradyo
(04.09.20)
Ev sahibi gayet iyi niyetli gözüküyor. Olanlar, uzaktan eğitim falan sizin suçunuz olmadığı gibi ev sahibinizin de suçu değil. Sözleşme süresi bitmeden evden çıkan siz olduğunuz için yeni kiracı bulamazsa sizden kira almaya hakkı var. Yapacağınız bir şey olmayabilir. Sağa sola ilan verip yerinize kiracı bulabilirseniz en temizi olur.
0
kobuzchu kiz
(04.09.20)
Kirayı ödemeye devam edeceksiniz.

Ev sahibi iyi niyetli davranmış. Yerinize kiracı bulursanız ya da kendi bulursa sözleşmeyi feshederim demiş. Olağanüstü sebep ev ile ilgili değil, okul ile ilgili. Ev sahibini bağlayan bir durum yok. Aynı olağanüstü sebep ev sahibi için de geçerli. O nasıl kiracı bulacak?
0
himmet dayi
(04.09.20)
Biz mi enayiyiz anlamıyorum, ben ev sahibinin yerinde olsam şanssızlık der başka kiracı arardım, nitekim yakın zamanda kiracımız işte çıkarıldı, son kirayı de ödeyemedi hatta, evden ayrıldı, kirayı da sonradan durumu olunca ödedi.(karşılıklı iyi niyet) Yasal hakkı bilemem ama ben olsam böyle bir durumda, hele de bir öğrenciden kira almazdım. (Öğretim üyesi olmadığınızı varsayıyorum ama öyle olsa da bi şey değişmezdi benim açımdan)
0
(04.09.20)
kobuzchu kiz +1

Şuan kötü niyetli demek haksızlık olur. normal bir şey istediği. genelde bu tarz durumlarda 1-2 ay kafadan gözden çıkarılır. ekimi de istemesi doğaldır. 3-4 ay sonra istemeye devam ederse kötü niyetli belki olabilir ama hakkı sonuçta.

şuan feshedelim diyecek ev sahibi sayısı %1 zaten. ekstra iyi niyetli olurdu o durumda.
0
fezagezgini_4
(04.09.20)
ev sahibi iyi niyetli +1 daha geldi ve bu konuda mutabakat saglandi sanirim...
0
hewit
(04.09.20)
Anladığım kadarıyla ev sahibinin vicdanına kaldık...

Peki ben, yasalar çerçevesinde kendi durumumu savunabilecek durumda değil miyim? Tbk 331 enine boyuna okunduğunda konu yargıya intikal ederse işin boyutu değişir mi, ülkede içinde bulunduğumuz dönemde benzer hususta emsal bir karar çıkmış mıdır duyan eden var mı? Arkadsşı olur eşi dostu olur?

N'aptınız a dostlar?

Okula giderim diye düşünüyordum, okul dibinde ev tuttuk bu yüzden. Olmadı, bir de bununla mı uğraşayacağım şimdi?
0
🌸efemsradyo
(04.09.20)
ben sadece tek bir şeyi merak ediyorum. imzaladığınız kira sözleşmesini okudunuz mu hiç?
0
mcsword
(04.09.20)
Hocam kontratında ne yazıyorsa o. Karşılıklı bir mal üzerine anlaşma yapılıyor imza atılıyor, bu iki taraflı garanti ve güven sağlaması için.

Tam tersi yönden bakalım, ev sahibi "yeğenim okula gidecekti ama uzaktan eğitim nedeniyle gitmeyecek siz evden çıkın o da burada yaşasın" deseydi, o zaman siz de iyi madem çıkalım mı diyecektiniz?


O nedenle ev sahibi isterse kontrat bitim süresine kadar sizden kira almaya devam edebilir. Ama bu kadar uğraşacağını sanmıyorum kiracı bulunur 1-2 aya.
0
lcha
(04.09.20)
Icha +1

Ki uzaktan eğitime geçileceğini sağır sultan dahi tahmin ediyordu, ikinci dalga muhabbetleri ta o tarihten belliydi.

Adam bir de 20 gün evi bedelsiz vermiş, kötü niyet değil gayet iyi niyetli davranmış. Bence işgüzarlık yapmaya kalkan sizsiniz
0
KaraSakall
(04.09.20)
siz bir iş hayatına başlayın da "noluyoruz" olun.

ev sahibi fazla iyi niyetli. artık böylesini görünce ben olsam çatır çatır "sözleşme yaptık- çıkarsan çık. icraya hazır ol." derim.
0
zoque
(04.09.20)
"Lakin bu şartlarda kira ödememiz anlamsız."
hayır, değil.
olaya kendi açınızdan bakmayın, kendi kendinize yorumlamayın.
resmi sözleşmeye imza atmışsınız.
sözleşme demek, "ben sana bir yıl kira vereceğim, sen de buna güvenerek harcama yapabilirsin/kredi çekebilirsin" demek.
harcama ve kredi olmasa, adam paraları tomarla evinin odalarından birinde biriktirse bile sonuçta sözleşme ona bu paranın geleceğini garanti ediyor.

zaten hukuk da bunu anlamsız bulmamış olacak ki, mal sahibine böyle bir yasal hak tanımış.

tam aksine, ev sahibi iyi niyetli çıkmış.
bir de ilan falan açmış sitede.
kiracı bulursa hakkından vazgeçeceğini, sorun olmayacağını söylemiş.
yapacak bir şey yok, kiracı bulunamazsa kirayı ödeyeceksiniz.
ödemezseniz sizi dava edecek, 1-2 yıl sonra kira borcunuzu toplu olarak avukat masrafıyla birlikte alacak.

yapmanız gereken şey, aşırı hızlı bir şekilde o eve kiracı bulmak.
0
blatta hiberna
(04.09.20)
hocam norveçmi burası ?
nasıl kafalardasınız anlamıyorum.
ay sonunda evi boşaltıyorum diyeceksin bitti.
eğer kanunen sözleşme sonuna kadar kira alma hakkı varsa (ki yok) buyursun gitsin mahkemeye avukata tahsil etsin.
bu yaşıma kadar tek bir evsahibinin erken tahliye nedeniyle mahkemeye gittiğini duymadım. en az 7-8 kere evi erken boşayıp sadece o ayın kirasını ödeyen duymuşumdur (ben dahil)
0
aslindasorunumpsikolojik
(04.09.20)
Olaya kendi açımdan bakmam, olayda taraf olmamdan kaynaklı olabilir mi sevgili arkadaşlar?

Klişe bir laf da olsa bu ülkede hak var hukuk var. Sözleşme yapıyoruz da günümüz günümüze uyuyor mu bu topraklarda? Kaldı ki pandemi ülke değil dünyanın konusu. Bu yüzden -iyi ki varlar- yasalar bana hak tanıyorsa hakkımı isterim,arzularım.

Empati yapıyoruz daha ne olsun,eylül kirasını vermemek de bir seçenek idi, sonuçta birkaç ihtardan sonra süreç başlıyor. Ama biz vermişiz kiramızı. Kaldı ki üniversite ve avm dibinde -gerçek dip- bir daire için evin sahibi sanmıyorum kiracı sıkıntısı yaşamaz...

Bakalım kısfmet.
0
🌸efemsradyo
(04.09.20)
Ev sahibi belki senden gelecek kiraya göre kredi cekti belki sağa sola sacacak. Bilemezsin ve seni ilgilendirmez de. Sonuçta o sözleşme bunun için yapılıyor. Tabi şu durumda sen de haklısın ( gerçi okulların açılmayacagi da belliydi ama ) senin yerinde kim olsa evi boşaltmak ister. Ev sahibi sözleşme bitene kadar senden kira alamaz. Evin kiralanabilecegi makul süre boyunca alabilir. Makul süre de iki üç ay olarak yorumlanıyor sanırım ama ev sahibinin mahkeme ila uğraşacağıni sanmam. Karşılıklı iyi niyet çerçevesinde anlasmaniz lazım.
0
elorelia
(04.09.20)
Ev sahibine hak veren arkadaşlara katılmakla birlikte, "mahkemeyle uğraşma" diye bir şey olmadığını da belirteyim, bi dilekçe veriyorsun sadece gerisini avukatlar hallediyor, tüm kalan masrafları da karşı taraftan alıyorlar.
0
roket adam
(04.09.20)
kaç kere yazılacak bilmiyorum ama ev sahibi kötü niyetli değil.
ancak siz biraz işgüzarlık yapıyorsunuz; bunun yerine anlaşmaya ve birini bulmaya uğraşın.

evet, emsal durum var yakın çevremde. hatta benzer sebeplerden.
ev sahibi haklı olarak yılın devamındaki kiraları da talep etti. kiracı olan arkadaşlarımdı, fazladan 2 aylık ücreti vermeyi önerdiler. mahkemelik oldular. ev sahibi leyhine karar çıktı, kalmadıkları toplam 7 ayın kirasını da aldı ev sahibi.

neresi anlaşılmıyor bilmiyorum ama elinizdeki sözleşme 1 yıllık. evde akar, kokar, kalınamaz duruma sebep olan bir olay yoksa sözleşmeyi haklı şekilde feshedemezsiniz ki ev sahibiniz zaten kolaylık sağlamış. ne yapsın önceden ödediklerinizi de geri mi versin?

bir de okulların açılmayacak olmasının konuyla ne ilgisi var? kayıt tarihi gelince ev tutsaydınız o zaman?
0
rewlack
(04.09.20)
Bu topraklarda günümüz günümüze uymuyor, bu konuda haklısınız ama buna sebep olan ev sahibiniz değil bu durumda üniversite. O yüzden hakkınızı arayacaksınız, mantık çerçevesinde, üniversitenizde aramalısınız.
0
gmzo
(04.09.20)
ortada yasal şeyler varken olaya kendi açınızdan bakarsanız, kiraları ödersiniz.
kirayı alma hakkı yok diye bir şey de yok, sözleşme süresi boyunca kalan ayların kirasını şak diye alır.
çevremde örneğini görmüşlüğüm var.

bu iş sizin açınıza göre değil, hukuka, kurala, kaideye göre şekilleniyor.
neyi anlamak istemediğinizi gerçekten anlamıyorum.
eylül kirasını vermemek de seçenekti falan diyorsunuz hâlâ.
vermeseydiniz, icrayla birlikte öderdiniz eylül kiranızı.
bu bir "seçenek" değil, yasal olarak ödemekle yükümlüsünüz.
mal sahibiniz peşinize düşmezse kanatsız melek seviyesine çıkacakken bir de kötü niyet sorgulayıp, lütuf olarak kira yatırıyormuş gibi davranmanız enteresan.
0
blatta hiberna
(04.09.20)
@gmzo üniversiteler önce yüz yüze deyip daha sonra mı online geçti ? ne alakası var.

Pandemi sürecinde haziran ayında bu durumu öngöremeyip risk almış arkadaşlar.
0
fezagezgini_4
(04.09.20)
@fezagezgini_4 evet, haziran ayında yök bundan sonra max. %40'ı derslerin online yapılabilir dedi, %60'ı yüz yüze olacak sonucu çıktı. üniversiteler buna göre pozisyon aldı, görüşler istendi, kurullar toplandı, kararlar verildi. sonra yök "her üniversite kendisi karar versin" dedi bayram öncesi, karar sürecinin işleyip tekrar kararların verilmesi eylül ayını buldu. hala açıklama yapmayan kurumlar var.eylül bunun için çok geç bir tarih, o kadar da öngörülemez bir süreçte işlemiyor pandemi süreci.
0
gmzo
(04.09.20)
Ev sahibi davranmasi gerektiği gibi davranmis. Yurtdışında da durum böyle işliyor. Kira sözleşmesi bitmeden çıkmak isterseniz yerine birisini bulmaniz lazım. Ama tek madur sen değilsin yani çoğu ogrenci boş eve aylarca kira ödedi.
0
superfluid
(04.09.20)
@gmzo evet yök belirttiğiniz kararı verdi ama kimse tamam yüz yüze olacak diye düşünmedi akademisyenler ne de öğrenciler, ve üniversiteler hala komple online yapma ihtimalini bırakmadılar.

haziran ayında üniversiteler normal çalışmaya anca döndü ve mayıs-haziranda tedbirler esnetildi. tedbirler yeni kalkmışken gidişatı gözlemeden ev tutmak pek mantıklı değil. temmuzun ortasından sonra hadi ağustos diyelim vakaların artması ile beraber hala yüz yüze yapılacağını düşünen var mı ?. o kadar öğrenci şehir değiştirecek, 6 kişilik yurtlarda kalacak.

Bazı bölümler lab için temmuz ayında video çekmeye başladılar.

siz hibrit yapma kararı açıklayan üniversitelerin gerçekten yapacağına inanıyor musunuz
vaka 1700e dayanmışken? ne ilk ne orta ne yüksek öğretim hiç biri yüz yüze yapamayacak. taş çatlasa 1 ay yüz yüze yaparlar.

yani haziranda ev tutmak bence alınacak bir risk değil.
0
fezagezgini_4
(04.09.20)
Kim iyi niyetli kim kötü niyetli muhabbetini geçersek konu yargıya taşındığı andan itibaren sizin lehinize çıkma şansı yok zaten.

Hukuk niyete göre işlemiyor.

O sebeple siz yerinize kiracı aramaya bakın bence.
0
ihanet kac kisilik
(04.09.20)
ev sahibiniz oldukça yapıcı ve mantıklı yaklaşmış, kesinlikle kötü niyetli değil.

ancak yazdıklarınızı okudum ve şunu söylemek istiyorum; ben ev sahibiniz olsam ve bu yazdıklarınızı görsem asla kiracı falan aramam direkt mahkeme ile tüm kalan kiraları alır, üzerine bir de avukat masrafı ödetirdim size.
0
i am 6 do you wanna be 9
(04.09.20)
Ev sahibi kararınca itimat göstermiş bunu diyoruz zaten. Sen seni destekleyen yorumlar beklemişsin anlaşılan.

Bu arada, sağlık bakanlığı üniversitelere mümkünse komple uzaktan yapın diyor.

www.memurlar.net

Edit: alttaki @j r r tolkien hayrani cebaına +1000
0
fezagezgini_4
(04.09.20)
Ev sahibi de kendince haklı. Evi belki yatırım için aldı ya da kredi falan ödüyor. O yüzden bir de onun açısından bakmak lazım.
0
kickboxer
(04.09.20)
ev sahibi kötü niyetli değil, bana sorarsanız iyi niyetli de değil, normal pragmatik olması gerektiği gibi bir ev sahibi işte. lakin duygular şelale olmuş mahkeme yargı ülkenin akibeti vb. bence ortada bu kadar büyütülecek bir durum yok hocam, bunlar her ne kadar olağanüstü sebeplerle de gerçekleşse olağan durumlar. eğer imzaladığınız matbu kira sözleşmesiyse, yani şöyle bir şey ise

www.emlakgundemi.com.tr

bk. madde 8 bir ay önceden haber verilmesi şartıyla fesih imkanı koymuş, burada benim atladığım bir şey varsa biri anlatsın lütfen ama siz tebliği yapmışsınız, gerekirse whatsapp'tan da ayrılmak istiyorum senden yazın yazılı da elinizde olsun, bu bir aylık süre ekim ayına taşıyorsa da ekimden taştığı gün kadar (3-4 günlük) kirayı öder yada depozitodan düşer eyvallahlaşırsınız.

çok mu basitleştiriyorum kaçırdığım bir şey mi var tam da anlayamadım ama bir adam işten çıkarıldı mecburen evi boşaltıp memlekete dönecek diyelim, bir de tefeci mafya gibi ev sahibi mi geziyor peşinde nerede benim 10 aylık kiram yada yeni kiracım diye yani. olağan insani olaylar bunlar. madde 8.
0
engelbert humperdinck
(05.09.20)
10 haziran'da 12 aylık kontratı imzaladığınız anda 12 ay x kira bedeli kadar tutarı, sözleşmede aksi belirtilmemiş her şartta ödemek zorundasınız. okulun açıklamaları, pandemi gibi faktörler sözleşmeye madde halinde eklenmediği için ev sahibi 10/10 haklı.
0
in a world of magnets and miracles
(05.09.20)
bu iş ne oldu acaba? duyuruyu açan arkadaş bizi bilgilendirse keşke. sözleşme imzalayıp sonra lütuf gibi eylül'ü ödedim daha ne istiyor? demesi epey ilgimi çekti.
0
parcaliham
(01.09.24)
(7)

Evden Nasıl Taşınılır?

andack
Selamlar, evimden tainacagim 1 ay kadar sonra. Bugune kadar hep cok duzensiz tasindim. Son gune biraktim herseyi. Sonra ya esyalar kirildi, ya kotu tasimadan dolayi kayboldu, hasar gordu vs. Ancak simdi onumde 1 ay kadar bir sure varken guzelce paketlenip tasinmayi dusunuyorum. Ama bu duzgun tasinma
Selamlar, evimden tainacagim 1 ay kadar sonra. Bugune kadar hep cok duzensiz tasindim. Son gune biraktim herseyi. Sonra ya esyalar kirildi, ya kotu tasimadan dolayi kayboldu, hasar gordu vs. Ancak simdi onumde 1 ay kadar bir sure varken guzelce paketlenip tasinmayi dusunuyorum. Ama bu duzgun tasinma isinde tecrubesizim. O yuzden yardima ihtiyacim var. Bir de armut.com uzerinden buldugum tum nakliyeciler kotu cikiyor. Ona da bi cozumunuz var mi?
0
andack
(03.09.20)
Ayrintilari yazin, ne kadar esyaniz var. Nereden nereye tasiyacaksiniz. Neleri gözden cikarttiniz (ben kendi evime tasinirken esyalarin tamamina yakini sattim, cok az esya ile tasindim)
0
topkapiaksaray
(03.09.20)
buyuk karton kutular alin farkli boylarda. simdiden kullanmadiginiz esyalari koyup ust uste istifleyerek baslayin. mesela kilerdeki esyalar, kisliklar vs. kutunun ustune de kalin bi kalemle icinde ne oldugunu veya tasininca hangi odaya gidecegini belirleyin.
0
icim urperiyor
(03.09.20)
Önce evdeki gereksiz eşyalardan kurtulun.
Sonra kutu alıp oda oda başlayın, tüm kutularda numara ve oda isimleri yazsın. Kaybolup kaybolmadığını anlamış olursunuz.
İnternetten kırılacak eşyalar için patpatlardan alın bunun gibi ty.gl evde bir sürü çini eşyamız var kırılmadılar.
Bazı nakliyecilerde kıyafetler için devasa ve yırtılmayacak çöp poşeti gibi poşetler oluyor. Kıyafetleri dolaptan çıkarıp yığıyorsunuz içine. Onlardan getirirlerse büyük kolaylık olur.

İstanbuldaysanız ben de yeni taşındım nakliyat firması önerebilirim. Ben ararken tek tek şikayetvar ve google yorumlarına bakarak buldum. En son bulduğumda bir tane bile şikayet yoktu şansımızı denedik ve güzel çıktı.
0
jazzabel
(03.09.20)
Ev 1+1 cok fazla esyam yok. Gecen sene geldik IStanbul'a zaten. Ancak bu koronadan dolayi issiz kaldim o yuzden geldigim gibi geri donecegim :)
Kiyfetlerimin bir kismi Ikea'nin su bez kutularinda duruyor bir kismi da bavulda. Onun disinda yine bir bavulluk kiyafet de dolapda duruyor. Ivir zivirim da cok yok ama bosanmis bir erkek olarak biraz daginik yerlesmis esyalar eve :)) Karton kolileri eskiden Migros'dan yada bakkaldan falan alirdik ama sanirim bu pandemi surecinde bu akilli bir tercih olmayacak gibi. O yuzden onlari internetten alacagim.
0
🌸andack
(04.09.20)
Nakliyede ucuza kaçma. Arabaları büyük olsun ve taşıyacak adam sayısı fazla olsun. Gerekirse elemanlara bişey ısmarlayın. Böyle şeyler olumlu yansır
0
kickboxer
(04.09.20)
ben de korona döneminde evlenip anne evindeki eşyalarımı kendi evime taşıdım. kolileri migros, eczane vs'den de alabilirsiniz aslında, birkaç gün güneş gören bir yerde bekletebilirsiniz ya da benim gibi çılgınsanız kolonya sıkabilir ya da kolonyalı mendille silebilirsiniz, ben öyle yapmıştım.

eşyaları paketlerken gazete kağıdı da kullanabilirsiniz, yine birkaç gün güneş gören yerde bekletmenizi tavsiye ederim. ama patpatlar tabi ki çok çok daha güvenli. lakin tabak vs gibi şeyler için gazete kağıdı daha kolay oluyor. zaten patpata sarsanız da tabaj tarzı eşyaların arasına birkaç kat gazete kağıdı ya da birkat kalın karton koymanızı tavsiye ederim naçizane.

ek olarak şu zamana kadar 16 kere taşınmış bir insan olarak :( (8 ev, 6 öğrenci evi (bunu normal insan evinden saymıyorum tabi XD) ve 2 yurt) değiştirmiş bir insan olarak diyebilirim ki, olabildiğince düzenli toplanmaya çalışın. yeni evinize girmeden önce evi temizletin, şu anki evinizden çıkarken de evinizi temizletin. kıyafetlerinizi bavullarla mümkünse kendiniz götürün, gerekiyorsa kıyafet torbaları oluyor tek m migroslarda bile, onları da kullanabilirsiniz kırışabilecek kıyafetler için. olabildiğince herşeyi iç içe ama kırılmadan paketlemeye çalışın. bakıyiiiim.. aklıma başka birşey gelmedi, gelirse yazarım.

ha bir de, eğer mobilyalarınızı enza, istikbal vs tarzı bir yerden yakın zamanda aldıysanız, arayıp mobilya demontesi-montesi için onlardan yardım isteyin. eğer taşıma şirketine yaptırırsanız, olumsuz bir durum olması halinde garantiden saymayıp sorun çıkarabilirler.

son olarak hangi kutsal güce inanıyorsanız/inanmıyorsanız sabırlar versin/dilerim.
0
pasp
(04.09.20)
@pasp Tasinacagim ev kendi evim. Orayi da esyali olarak kiraya vermistim. Mecbur esyali bir durumdayken tasinacak esyalar eve. Oradayken artik bir sekilde diger esyalar garaja indirilecek. Cidden Sabirlar diliyorum kendime XD
0
🌸andack
(04.09.20)
(4)

otomatik seikoların ömrü ne kadardır

Techsavvy
bakım yaptırıldıgında ve yaptırılmadıgında mekanizma ne kadar dayanır?
bakım yaptırıldıgında ve yaptırılmadıgında mekanizma ne kadar dayanır?
0
Techsavvy
(01.09.20)
Ben 20 diye okudum. Mekanizma dayansa da dış kısım çok yıpranıyor
0
kickboxer
(01.09.20)
dostum senin dediğine dayanarak açtım bu soruyu zaten. bana bi kaynak gosterır mısın 20 yıla ait?
0
🌸Techsavvy
(01.09.20)
Dedemin seiko 5 i 35 yaş civarı ama hala çalışıyor. vefat ettikten sonra çok kullanılmadı gerçi onun da etkisi var tabii.
0
northern eagle
(01.09.20)
düzgün bakıldığı takdirde evladiyeliktir. dişli mekanizmaları var, çok kolay bozulacak bir sistem değil. elektronik gibi düşünmeyin.
0
antikadimag
(01.09.20)
(20)

Türkiye ygs 1.si olsaydınız

Unde bach canim
Hangi türk üni ve bölümünü seçerdiniz?Yurtdışı imkanınız yok diyelim.
Hangi türk üni ve bölümünü seçerdiniz?
Yurtdışı imkanınız yok diyelim.
0
Unde bach canim
(30.08.20)
galatasaray - hukuk
0
brakgn
(30.08.20)
Pilotluk ya da gemi kaptanlığı ile ilgili bir bölüm. Bu ikisi bence iyi.
0
kickboxer
(30.08.20)
Odtu - ee

Bogazici - bilg. Muh.
0
Avoiding The Puddle
(30.08.20)
Çok yanlış çok.
Cinsiyete plana şu anki duruma vs değişir bu.
Ama Kısaca, yapmaktan keyif alacağın mesleğin okulunu seçmelisin.
Ha, neden keyif alacağını bilmiyorsan o zaman zaten kumar oynuyorsun. Ne yazık ki de büyük çoğunluk için geçerli bu.
0
kisa
(30.08.20)
Koç-Tıp bir numero.

Sonra Sabancı-Koç olmak üzere makine
0
Hallegadola
(30.08.20)
YGS artık yok ama üniversite sınavı soruluyorsa Cerrahpaşa tıp.
0
dissendium
(30.08.20)
Cerrahpaşa tıp +1

Oradan da estetik cerrahi uzmanlığı.
0
Tochinoshin
(30.08.20)
bahçeşehir pilotaj veya itü bilgisayar
0
debian
(30.08.20)
bilkent işletme vs koç işletme'den birini seçerdim tam burslu olarak. sonrasında zaten her türlü yurt dışı kapısı açılırdı.
0
outis2
(30.08.20)
bilkent/elektrik-elektronik
0
vhdl
(30.08.20)
Boğaziçi, endüstri mühendisliği.
İtü, bilgisayar mühendisliği ya da uçak mühendisliği.
Yeditepe tıp ya da diş hekimliği.
0
GoodMorningTeacher
(30.08.20)
Gs de bir bölüm. Ya da Bilkent.
0
westblack
(30.08.20)
cerrahpaşa tıp
0
alt4y
(31.08.20)
Kendi girdiğim sene 1. de olsam muhtemelen yine Ege Tıp'a girerdim çünkü İzmir'den ayrılmak istemiyodum ve maalesef tıp istiyodum.

Şu an 1. olsam Boğaziçi ya da iyi bi özelde Uluslararası İlişkiler isterdim. İçimde en çok yara olan bölüm Uluslararası ilişkiler. Bi de Siyaset Bilimi ile ÇAP yapardım. Mis olurdu :(
0
nundu
(31.08.20)
Sabancı'da mühendislik ya da politika seçerdim.
0
black holes in the sky
(31.08.20)
Dogu gorevi olan bir alan secerdim ki yurtdisi imkanini bir 6 yil daha olmazdi hatta 10.
Sonrasida 1-2bin € ile ucuz isgucu
0
christopher nolan
(31.08.20)
Okul olarak kesinlikle Boğaziçi. Bölüm konusunda emin değilim. Mühendisliklerden biri olabilir belki ama şu an mühendisim ve farklı bir bölümde okumuş olmayı isterdim diyorum bazen.
0
himmet dayi
(31.08.20)
Bölümüm değişmezdi yine bilgisayar mühendisi olurdum ama Koç çok istediğim bir okuldu. Koç üniversitesinde okumak isterdim.
0
cilekli pasta
(31.08.20)
Bilgisayar mühendisiyim, yine aynı bölüm boğaziçi seçerdim. Eğitim çok daha kaliteli olduğu vs için değil, kampüs harika olm. Biz bozkırda harcandık.
0
plutongezegendegilmi
(31.08.20)
Odtü kimya müh.

16-17 sene önce de tek istediğim okul ve bölümdü. Yine olsa, ygs birincisi de olsam, yine seçerdim.
0
pati
(31.08.20)
(11)

4 yıl önce verdiğiniz 200 lira borcu ister miydiniz?

chetinn
adam karşı komşum. bugun kalabalık grupla oturduğumuzda ben şöyle namusluyum borcuma sadığım deyince kıl kaptım. daha önce de bir sürü vukuatı var borç konusunda. daha önce neden istemediniz diye sorarsanız bir daha borç istemesin diyeydi nitekim işe yarıyor da:) ama hem yüzsüz hem en namuslu pozlar
adam karşı komşum. bugun kalabalık grupla oturduğumuzda ben şöyle namusluyum borcuma sadığım deyince kıl kaptım. daha önce de bir sürü vukuatı var borç konusunda. daha önce neden istemediniz diye sorarsanız bir daha borç istemesin diyeydi nitekim işe yarıyor da:) ama hem yüzsüz hem en namuslu pozlarında. canımı sıktı.
0
chetinn
(24.08.20)
Bir sonraki kalabalık grupla oturduğunuzda herkesin içersinde "Geçen muhabbetten sonra eve gittiğimde aklıma geldi, senin bana 200 lira borcun vardı, kesin unutmuşsundur yoksa kesin çoktan ödemiştin" diyerek borcu hatırlatabilirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(24.08.20)
Yok istemezdim ben
0
kisa
(24.08.20)
Bu saatten sonra istenmez ama bi daha böyle konuşursa “hıı” diye dalga geçebilirsin herkesin içinde.
0
pass
(24.08.20)
bir yerde yemege gitme gibi bir durumunuz varsa, hesabi ona kitle.
0
baldur2
(24.08.20)
Baldur2 +1
0
kickboxer
(24.08.20)
Geri alabilecegin tek yol o gibi duruyor. Cunku 200 lira para degil artik
0
baldur2
(24.08.20)
4 yıl öncesinin 200 lirası ile bugünün 200 lirası bambaşka. Ben olsam sallamazdım.
0
Avoiding The Puddle
(24.08.20)
ben bir arkadaşıma 10 sene önce 300 lira vermiştim. hala vermedi. o gün bugündür yüzbin kez aklıma gelir bu borç. isteyemedim, isteyemiyorum. şimdi kontrol ettim de o zamanın parasıyla 3 çeyrek altın ediyormuş. boğazına dursun ne diyeyim :(
ben isteyemiyorum size de isteyin diyemiyorum istemeyin de diyemiyorum sabırlar diliyorum.
0
andoreii
(24.08.20)
Bence isteme. Psikolojik üstünlüğünü koru. İleride sert bi tartışma olur o zaman tokat gibi çarparsın.
0
IncredibleMau
(24.08.20)
istemezdim
0
monicapp
(24.08.20)
Çokk net iste. Çok neet. Birine acil para lazım bende de yok sana bi 200 borç verdiydim çok acil geri yolla de
0
photo85
(24.08.20)
(4)

İki Haftada 1 Gün Üniversiteye Giderek Doktora Yapılır Mı?

depresif genc
Merhaba,Şirketimden zar zor 2 haftada 1 gün izin kopartabildim, bunu artık haftada yarım gün mü kullanırım, ayda 2 gün mü kullanırım orası bana kalmış ama sizce bu şartlar altında derslerin tamamlanması mümkün müdür?
Merhaba,

Şirketimden zar zor 2 haftada 1 gün izin kopartabildim, bunu artık haftada yarım gün mü kullanırım, ayda 2 gün mü kullanırım orası bana kalmış ama sizce bu şartlar altında derslerin tamamlanması mümkün müdür?
0
depresif genc
(23.08.20)
Dönemde 2 ders alarak 4 dönemde belki bitebilir. Yoklama alınıp alınmaması önemli. Ama bence zaten %90 online olacak dersler.
0
fezagezgini_4
(23.08.20)
Ben farklı olarak hazır bu kadar istekliysen başlayın derim. Deneyin ve sonucu kendiniz görün. Belki zamanınız olduğunda isteğiniz olmayacak, ne belli.

Ben olsam başlardım.
0
bugun hava gunluk gureslik
(24.08.20)
Ne üzerine doktora yaptığına bağlı.
0
superfluid
(24.08.20)
Yapılır ama uzar muhtemelen. 6 yıl hakkın var.
0
kickboxer
(24.08.20)
(2)

babaya akıllı telefon

candanag
peder beye akıllı telefon arıyorum, Samsung olması şartmış 2000 liradan aşağı olsun bir de dedi. Peder bey haber, youtube bakan, facebook whatsapp takılan klasik bir kullanıcı. Buradaki aratmamda M20 ön plana çıkarılmış (2.000 hafif üzerinde belki ikna edebilirim bilemiyorum), epey gibi sitelerde ar
peder beye akıllı telefon arıyorum, Samsung olması şartmış 2000 liradan aşağı olsun bir de dedi. Peder bey haber, youtube bakan, facebook whatsapp takılan klasik bir kullanıcı. Buradaki aratmamda M20 ön plana çıkarılmış (2.000 hafif üzerinde belki ikna edebilirim bilemiyorum), epey gibi sitelerde aratmamda 2.000 liraya kadar bir çok Samsung modeli çıkıyor ama hangisi sıkıntısız kullanışlı olur bilemedim en azından alternatifli 1-2 model önerirseniz memnun olurum.
0
candanag
(21.08.20)
Alcatel ya da redmi 8
0
kickboxer
(21.08.20)
2.000 liraya Samsung m11 aldım Amazondan, umarım uzun yıllar kullanır.
0
🌸candanag
(22.08.20)
(5)

Gürültücü Üst Komşu

jimjim
Göçmen (yurt dışında çalışıp tr’ye dönmüş) 30 ların başında ya da 20 lerin sonlarında tek yaşayan bir üst komşum var. Haykırarak yaptığı telefon konuşmaları, dehşet gürültülü kahkahalarına, sumo güreşçisi yürüyormuşçasına gümbürdeten adımlarına şimdi bir de en az kendi kadar gürültücü siyahi (üzgünü
Göçmen (yurt dışında çalışıp tr’ye dönmüş) 30 ların başında ya da 20 lerin sonlarında tek yaşayan bir üst komşum var.
Haykırarak yaptığı telefon konuşmaları, dehşet gürültülü kahkahalarına, sumo güreşçisi yürüyormuşçasına gümbürdeten adımlarına şimdi bir de en az kendi kadar gürültücü siyahi (üzgünüm gürültü sevdiklerini düşünerek belki de ırkçılık yapıyorum, farkındayım) misafir(ler)i eklendi.
Bir de bozuk kombilerinin dış ünitesi aşırı gürültü yapıyor.
Bir iki defa uyarmayı denedim, az önce de çıktığımda kendi yok arkadaşı vardı, klimayı kapatırım dedi ama kapatmadı. Hatta biraz abartıp su sızdırıyor dedim ama inanmamış ya da geçiştirmiş olabilir.
Home office çalıştığımız şu günlerde artık tahammül eşiğimin sonlarına geldim.
Polis o esnada “yeterince” ses yoksa pek bir ikazda bulunmuyor.
Ben bunların ev sahibinin numarasına nasıl ulaşırım? Direkt bu kiracı adamdan istemenin bir yolu olmalı, şüphelenmeden benle paylaşmalı ama ne?
0
jimjim
(15.08.20)
apartman yöneticisiyle görüş onda vardır. diğer komşulara sor. Ya da üst kattaki kiracıya sor apartanla ilgili bir durum vardı de. Egm online, cimer, sonuc alamazsan acıkkapı.gov.tr, kamu denetçiliği hepsini deneyebilirsin. Yazılı şikayette bulunursan polis ya da zabıta telefonu suratına kapatmamış olur.

Ben pek bir sonuç alamadım ama sen yine de dene.
0
banacevaplazım
(15.08.20)
Benim alt komsum benzer sorunlar çıkardı. Anirarak bilgisayar oynayan ve 31 çeken bir üniversite öğrencisiydi. Kibarca konuştum önce. Işe yaramadi. Sonra tekrar kibarca konuştum azaldı. Üçüncü konuşmadan sonra kesildi. Kibarlık işe yaradı sanırım.
0
howfaristhesky
(15.08.20)
Benim alt katta oturan kızdan sürekli şak şak seks sesleri geliyordu. özellikle kucak pozisyonunda gürültü çıkararak seks yapıyodu. birkaç defa rahatsız olduğumu belli ettim. hala devam edince pozisyonu değiştirin diye bağırdım evin içinde. hala devam edince kapısına dayandım çok ses geliyor dedim. hatta sesi kaydetmiştim. onlara da dinlettim. sonra ses kesildi.
0
kickboxer
(15.08.20)
Bağırma, yürürken ses çıkarma kesinlikle haklısın da klimaya takıldım. Ne yapsın sen kullanmıyorsun diye sıcaktan erisin mi?
0
kumulatifvergimatrahi
(16.08.20)
@kumulatifvergimatrahi

kombileri bozuk diye belirtmiştim oysaki.
tamir ettirebilirler?
gündüz bile traktör gibi ses çıkartıyor, gecenin sessizliğinde sabaha kadar bu sesle uyumaya çalıştığınızı düşünün bir de.
üstelik az ses duymak için ben pencerelerim kapalı duruyorum evde :/
0
🌸jimjim
(16.08.20)
(5)

Evlilik ile sevgililik arasındaki farklar

dissendium
Evlilik ile sevgililik arasındaki farklar neler? Uzun süredir birlikte olanlar için evlendikten sonra "dünün aynısı" durumu oluyor mu?
Evlilik ile sevgililik arasındaki farklar neler? Uzun süredir birlikte olanlar için evlendikten sonra "dünün aynısı" durumu oluyor mu?
0
dissendium
(15.08.20)
evli değilim ve hiç evlenmedim ancak kanaatim:
sevgiliyken ayrilabiliyorsun, ayriliğa meyilli olabiliyorsun gorece ayrilik kolay olabiliyor fakat evli olunca cozumlemeye alttan almaya ayrilmamaya calisiyorsun.
negatif bir sey olarak yazmis olabilirim ancak evliligin pozitif etkisi bence bu. evliyiz gormezden gelelim gibi degil de biraz daha olgun, sakin, ihyiyatli olabiliriz gibi bir durum.
0
sparkle kiddle
(15.08.20)
birinde ayrılınca küfür yiyorsun diğerinde ömrünün sonuna kadar bir asgari ücret kadar nafaka ödüyorsun.

bu kızın paraya ihtiyacı yok ya da çok karakterli yapmaz öyle şey diye düşünme. çünkü senden sinirini çıkarmak istemesine bağlı. nafaka bir ceza yöntemi olmuş.
0
orpheus
(15.08.20)
Eger ailelerden izole yasiyorsaniz (yurt disi, uzak sehir vb) ve cocuk istemiyorsaniz pek bir farki yok sevgililik ve evlilik arasinda.
0
crown
(15.08.20)
evlilik ekonomik yönü ağır basan bir durum. bütçeler ortaklaşıyor. bir ortaklık aslında. atılan imza bir sözleşme imzası gibi. sıkıldım ayrılalım olmuyor.
0
kickboxer
(15.08.20)
fark olduğunu düşünenlerin, ilişki kavramıyla ilgili sorunları olduğunu düşünürüm.

çok bariz farklar vardır sadece;

1) aynı evde yaşamaya başlarsınız. (tabi sevgiliyle de bunu yaşayanlar olabiliyor.)
2) resmi olarak evlisinizdir.
3) aileniz başta olmak üzere sülalelerinizin büyük bölümü sizin evli olduğunuzu bilirler.
4) çocuk yapabilirsiniz.

başka bir şey gelmiyor benim aklıma. doğru bir ilişki anlayışında da bu maddeler dışında fark olmamalı.
0
matrix
(17.08.20)
(8)

Ege'de bahçeli, denize yakın müstakil ev / ilçe tavsiyesi. Bütçe 550-650bin

ananiyimioguz
Bizimkiler emekliye ayrılıp yazlığa geçmek istiyorlar. Fakat egede nezih, çarşısı olan, ulaşımı kolay, kumsala yakın, bahçeli, (site içerisinde havuzlu aidat 300 civarlı da olabilir) bir yazlık arıyoruz.İl / ilçe / koy tavsiyelirinizi alırız.Denizi kumsal olmalı. Çok dalgalı, denizanasılı veya pis o
Bizimkiler emekliye ayrılıp yazlığa geçmek istiyorlar. Fakat egede nezih, çarşısı olan, ulaşımı kolay, kumsala yakın, bahçeli, (site içerisinde havuzlu aidat 300 civarlı da olabilir) bir yazlık arıyoruz.

İl / ilçe / koy tavsiyelirinizi alırız.

Denizi kumsal olmalı. Çok dalgalı, denizanasılı veya pis olmamalı. Ev 20-30 yıllık olmamalı. Modern olursa ne ala.

Kriterlerimiz bu kadar. Didim'de bakıyoruz ama çok seçenek yok aradığımız özelliklerde ve bu fiyatlarda.
0
ananiyimioguz
(06.08.20)
izmir'den aşağıya taraflarda kumsala yakın, çarşıya yakın, ulaşımı kolay bir yer bulmak zor. hep dağ başı.

edremit körfezi için boşa emekli cenneti demiyorlar. bakın akçay'a, burhaniye'ye.. küçükkuyu falan?!?
0
co2s2
(06.08.20)
bu ücrete marmaris kuşadası çeşme bodrumdan bulamazsınız. seferihisar urla mordoğan bozburun datça? fethiye(zor) buralara bakın. Didim çok kalabalık akbükte belki bulursunuz.
0
mikahakkinen
(06.08.20)
Dediğiniz tarzda bir yeri 1-1.5 milyon liradan aşağı alamazsınız
0
kickboxer
(06.08.20)
bu fiyata dediğiniz özellikte bozkırın ortasında bile ev yok artık maalesef. kriterleri azaltmanız lazım.
0
ruby elixir
(06.08.20)
Sahibinden üzerinden bu kriterlerde arama yaptığımda bir sürü ilan çıkıyor ege boyunca, emin misiniz? Tamam kimisi site içinde değil, kimisinin havuzu yok ama bahçeli ve 2-3 katlı çarşıya ve denize çok ev var. Sadece yere karar veremedik.
0
🌸ananiyimioguz
(06.08.20)
Burhaniye ören taraflarına bakın.
0
temasettin
(06.08.20)
Burhaniye'de 300m kare bahçeli müstakil evler var. çok eskiler ama elden geçirip cillop gibi bahçeli bir eve dönüştürülebilir. bizimkiler çok memnun. biraz fazla rüzgar alıyor.
0
plastic_angel
(06.08.20)
Burhaniye, Ören'i ben de seviyorum, fiyatlar daha uygun, Akdeniz'e doğru hava çok sıcaklaşıyor.

Geçen şöyle bir ev gördüm ama Gümüşlük mesela yazın çok kalabalık. www.sahibinden.com

Datça'da zor olsa da bakılabilir.
0
kaset
(06.08.20)
(13)

Adana vs Erzurum

but that was just a dream
Merhaba,1 yıl yaşayacaksınız. Eşinizle birlikte üniversite hastanesinde çalışacaksınız. Nereyi seçerdiniz?Teşekkürler.
Merhaba,

1 yıl yaşayacaksınız. Eşinizle birlikte üniversite hastanesinde çalışacaksınız. Nereyi seçerdiniz?

Teşekkürler.
0
but that was just a dream
(03.08.20)
Erzurum
0
Unde bach canim
(03.08.20)
uni hastanesinde calismak hakkinda fikrim yok, sehirde yasam konusunda kesinlikle adana'yi tercih ederdim.
0
hjarteblod
(03.08.20)
adana
0
MtKrt
(03.08.20)
Erzurumluyum, ben olsam erzurumu seçerdim. Hem güvenli hem ucuz. İyi para biriktirirsiniz. Kışın da kayak vs takılırsınız. Erzurum sadece yazın biraz sıkıcı olur, aktivite yok yaz için çok fazla ama serin bi havası var yine rahat edersiniz yazları da.
0
mg3929
(03.08.20)
hangi mevsimi daha çok seviyorsunuz ya da yaz insanı mısınız yoksa kış insanı mı? Bunlara cevap arayarak plan yapın derim.

İnsan bakımından her yerde insanın iyisine de denk gelebilirsiniz kötüsüne de.

Yeme içme bakımından bir antep olmasa da adana ile erzurum kıyaslamasına girmem bile, adana tek olur benim için.

Dediğim gibi bu biraz bakış açısıyla alakalı. Eşiniz hali hazırda karar verdiyse hiç buralardan cevap aramayın, direkt sonuca odaklanın derim.


* adanalıyım :)
0
foolrules
(03.08.20)
Cevaplara çok şaşırdım. Eğer muhafazakar bir yaşam tarzına sahip değilseniz her anlamda Adana tabii ki. (Erzurumluyum)
0
herseysermayeicin
(03.08.20)
Ölüm grubu yemin ederim tercihlere bak:D

Abi kesinlikle adana, erzurumdan bak dur
0
paramolacak
(03.08.20)
Adana tabi ki. Yalnız dikkat edin oraya yerleşmek isteyeceksiniz. 1 yıl sonra haber verin merak ederim.
0
rakidabalikolsa
(03.08.20)
Vallahi ne kadar doğrudur bilemem. Bir arkadaşımla daha geçen muhabbeti oldu. Turkiyede en sevdiğin yer gibisinden. Adam ölürüm Erzurum da bir yıl yaşamam dedi. Bunu diyen adam da 90larda Batman'da yaşamış bir adam.
0
allah yazdiysa bozsun
(03.08.20)
Kesinlikle Adana.

Adana insanı kural sevmiyor. Erzurum ise bildiğin muhafazakar.
0
kickboxer
(03.08.20)
Hic dusunmeden Adana.
0
balpolen
(03.08.20)
bu kıyaslama adana'ya hakaret gibi. her türlü adana alır. sosyal hayat, şehir imkanları, insanı, ucuzluğu hepsini bir pota icinde toplamis.
0
ot var icersen bok var yersen
(03.08.20)
Erzuruma gitmemis biri olarak yaziyorum:

Adana'da daha cok imkan olacaktir eger lokal takilmak istiyorsan.

Adana'nin havaalanindan daha cok ucus var eger hareket alanim olsun istiyorsan.

Her turlu Adana yani.
0
hot potato
(03.08.20)
(13)

İstanbul'dan taşınmak vol2

Naysnays
Tekrar merhaba, Balıkesir maceramizdan etraftan aldığımız tavsiyelere ve uyarılara dayanarak vazgeçmek zorunda kaldık, şimdiki odagimiz İzmir. İzmir'de anne, kız için guvenli ama uygun fiyatli ev arayisindayiz. Hangi ilçe ,semt, cadde mahalle sokak vs önerirsiniz? İstanbul Kadikoy'den taşınmayı düşü
Tekrar merhaba, Balıkesir maceramizdan etraftan aldığımız tavsiyelere ve uyarılara dayanarak vazgeçmek zorunda kaldık, şimdiki odagimiz İzmir. İzmir'de anne, kız için guvenli ama uygun fiyatli ev arayisindayiz. Hangi ilçe ,semt, cadde mahalle sokak vs önerirsiniz?

İstanbul Kadikoy'den taşınmayı düşünüyoruz. Benim aklımda fiyatlarını uygun bulduğum Konak var ama bazı mahallelerini pek onermemisler, yok çok köpek var gece yurunmez vs falan.

Not: köpek severim ama gece çete halinde gezenlerden çok korkup altıma edebilirim.

Şimdiden çok teşekkürler herkese
0
Naysnays
(02.08.20)
güvenlik, düzgün insan profili, deniz kenarı yani bostanlı. dengeyi bozan tek şey fiyat aralığı. yine de kadıköy'den geldiğinizi düşünürsek fiyatlar denk düşebilir.
konak çok büyük bir alan ve güvenirliği en düşük yerlerden biri.
0
anarsika
(02.08.20)
Konakta her tipten insan var. Elit profil az.

Narlıdere, karşıyaka, balçova, hatay size uygun olabilir.
0
kickboxer
(02.08.20)
Konak 113 mahalle ile en büyük ilçelerden biri. Hangi mahalleden bahsediyoruz? Ona göre yorum yapabiliriz.
0
Phoebe
(02.08.20)
@phoebe bilmediğim için sordum, mahalle önerilerine de açığım zaten. Ben sadece alsancak'i biraz biliyorum. Bir sonraki gidişimde tavsiye edilen mahallelere de bakacağım.
0
🌸Naysnays
(02.08.20)
Birsürü mahalle cart curt tavsiyesi verilir ama okuycak mısın? Çalışcak mısın? Ne maksatla İzmire geliyorsun? Bütçen ne? Bunlar daha önemli yoksa her semtin güvenli yerleri var. Full güvenilirlik istiyorsan da zaten kesenin ağzını bayağı açman lazım. Ayrıca köpeklere alışsan iyi olur, İzmirde köpeksiz sokak bulman pek mümkün değil ve genelde en azından 2-3 şeklinde gruplaşırlar. Genelde zararsızlar ama köpeğin ruh durumuna göre sana dün havlamayan köpek bugün üstüne yürüyüp havlayabiliyor ve bulunduğun semte göre peşinden koşanları da mevcut.
0
superfluid
(02.08.20)
@suoerfluid. Cevabınız için teşekkür ederim ama neden bu kadar agresiflesiyorsunuz anlamıyorum. Insan gibi bir soru sordum. Önce yazdığınız şeyi kendiniz okuyun normal mi yazmışsınız diye. Bu şekilde size ne sorsam agresifleseceksiniz. Yine de tesekkurler
0
🌸Naysnays
(02.08.20)
bostanlı, ataşehir civarları, narlıdere, balçovanın bazı mahalleleri, gaziemir in bir kısmı güzel.
kadıköyden gelen birine hayal kırıklılığı yaşamaması için bostanlı-ataşehir civarı uygun olur.
0
alicandan
(02.08.20)
Çok enteresan agresyon olarak algılaman. Paragrafta herhangi bir smiley falan görmeyince saldırı gibi mi düşünüyorsun anlamadım. Ya aşırı hassassın ya da hassas bi gününe denk geldi bilemedim.

Yazdığımın özetini yineliyorum, yardım edilmesini istiyorsan daha fazla detay vermen lazım ve İzmir köpekleriyle ünlü hale geldi, köpek korkunu yenmen lazım başka bir şey değil..

İyi o zaman bütçe sıkıntısı yok demek ki ve çalışmaya geleceksin diye algılıyorum, işinin de hazır olduğunu düşünerek ve özel aracın da var sanırım çeşitli semt önerilerine açık olduğuna göre. Tavsiyem o zaman Bostanlı ya da Mavişehir. Ek olarak Güzelbahçe.
0
superfluid
(02.08.20)
karşıyaka'da alaybey tarafına da bakabilirsin. evler genelde eskidir ama nispeten ucuzdur. 9 yıldır tersane tarafında yalnız yaşıyorum, güvenlik açısından bir sorun yaşamadım, mahalle baskısı da hissetmedim. ulaşım da kolay, iskeleye, trene, tramvaya, otobüs durağına yakın. yalnız biraz varoş, sünnet veya kız alma gibi sebeplerle sokakta davul zurna çaldırıyorlar arada. bir de sokaklar dar, otopark sorunu da var.
0
pati
(02.08.20)
@pati araba kullanmıyorum zaten, bakacağım çok tesekkurler
0
🌸Naysnays
(02.08.20)
özkanlar. bornova tarafı hem öğrenci potansiyel hem ulaşım açısından hatta ve hatta kira bakımından sizi güldürür. yoksa illaki bostanlı, illaki alsancak da, cukka sağlamsa oralar.

özkanlar kardeş. her türlü kaldırır.
0
mermize
(02.08.20)
şileye gel.
0
tunaktunaktun
(02.08.20)
Bostanli da oturuyorum. Buralar iyidir.
0
karpuzpeynirekmeksu
(03.08.20)
(54)

Sizce Dolancırıcı mı (market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava)

birbilsem
Merhaba arkadaşlar, formata uygunmudur, değilmidir bilmiyorum ama @market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava isimli yazar arkadaşı tanıyan bilen vardır belki,Merak ettiğim şey bu arkadaş dolandırıcımı, ne ayak.Bu soruyu sormamın sebebi,16/06/2020 de 21/06/2020'de açmış olduğu yavru kedinin ameli
Merhaba arkadaşlar, formata uygunmudur, değilmidir bilmiyorum ama @market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava isimli yazar arkadaşı tanıyan bilen vardır belki,
Merak ettiğim şey bu arkadaş dolandırıcımı, ne ayak.

Bu soruyu sormamın sebebi,16/06/2020 de 21/06/2020'de açmış olduğu yavru kedinin ameliyatı için yardım başlıklı ilanına istinaden, o gün ufak bir miktar transfer ettim, benim gibi birkaç arkadaş daha göndermiş.
O günden buyana mesajlara vs dönüş olmadı,

(git: 1428797
(git: 1428363

Moderasyon arkadaşlardan rica etsem bir kaç gün üstlerde biryerlerde durabilirmi, en azından içimizdeki dolandırıcı olup olmadığı henüz belli olmayan bu arkadaşı ifşa etmiş olsak, başkalarının duygularının sömürülmesine engel olsak olurmu aceba ?
0
birbilsem
(03.07.20)
Ayda 10000 lira kenara atabilen birisinin 1250 lira bulamaması? Çarpmış muhtemelen, ortada bir kedi bile varsa tedaviyi yaptırmamış olabilir.
0
atom karincanin torunu
(03.07.20)
@üğpoıuy boşa gitti maalesef.

@cesario, doğru söylüyorsun da üğpo nunda dediği gibi eski kullanıcı vs inanmışız, bir cana yardımcı olabilmek adına,
Yoksa para önemli değil yerine gelir, ki geldi de, benim üzüldüğüm nokta insanları enayi yerine koyması, şimdi bu saatten sonra burdan gelecek olan gerçekten ihtiyaçlara da şüphe ile bakılacak bu bombacı yüzünden
0
🌸birbilsem
(03.07.20)
Yalancı o, işim kötü filan şöyle diyip sonra 10k biriktiriyorum diye duyuru açmıştı. 10k atabilen biri sizin 100liranızı ne diye alsın.
0
KaraSakall
(03.07.20)
eski üyelerden onu biliyorum. Fakat önce terfi, sonra ayda kenara 10k koyuyorum duyurularından hiç de uzak olmayan bir süre sonra 1000 liram yetmedi demesi ve bunu da ipad ekranım kırıldı tamiri ne kadar diye sormasından sonra yapması çok işkillendirici.

Umarım yanılıyorumdur. Kendisi bence bir açıklama borçlu siteye ve sitede bağış duyurularına bir çekidüzen gelmeli sanırım. En azından bireysel hesaplar yerine veteriner hesabu falan olabilir.
0
denizgonen
(03.07.20)
twitter da rulling mi ne var, onun tayfadan sanirim; gecmis olsun herkese
0
sweetoffice
(03.07.20)
nick tercihi, duyuruları, cevaplarındaki uslubu gözönünde bulundurunca ben tekinsiz biriyim diye bas bas bağırıyordu. kimse mi farketmedi.
0
buenosdias
(03.07.20)
ulan tam niyetleniyorum benden önce birisi uyandırıyor. şimdi en az 3-4 ay herkes daha temkinli olur hahahaha.

şaka bi yana, kedi numarasına da düşmeyin artık ya. geçmiş olsun.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.07.20)
@üğpoıuy, ben de eski bir kullanıcı diye güvendim açıkçası, cevap da gelmiyor.
0
hayirsiz
(03.07.20)
Acikcasi en bastan beri guvenmedigim bir kullaniciydi.
Bence soguk su icin.
0
kuehles blondes
(03.07.20)
Çok eski duyurucu kendisi. Bence psikolojik sorunu olan birisi,çok fazla davranış bozukluğu sergiliyor.

Bildiğim kadarıyla ikci nick te ona ait.mutlaka başka isimlerle yine buralarda. Geçmiş olsun bence yolladiginiz para yerine ulaşmamış olabilir günahını almayım yinede.
0
brnbrs
(03.07.20)
Gönderdiğim paranın peşinde değilim, önemli değil.
hayır yapalım dedik enayi yerine konulduk.
O para cebimde dursaydı sağa sola gidecekti, paraya üzülmüyorum, bundan sonraki yardım taleplerinde bu gibi karakterli kişilikler yüzünden yardımda bulunmayacağız belki de ona üzülüyorum
0
🌸birbilsem
(03.07.20)
sürekli ne kadar çok parası olduğuyla ilgili duyuru açtığı için ben de göndermedim açıkcası, yalan olduğu çok belliydi. birine yardım etmeden lütfen enazından eski duyurularına bakın derim.
0
theseachange
(03.07.20)
duyurunun en büyük kolpacılarından biri olduğunu düşünüyordum kendisinin.

iş değiştirmeler, yabancı ülke vizeleri, oturum izinleri, yabancı ülkede birinden hamile kalmalar, çocuk aldırmalar, işe dönmeler, 5 basamaklı maaşlar...

anlat pampa heyecanlı oluyor modunda takip ediyordum kendisini bugüne kadar.

dolandırmış mıdır bilemem ama ben olsam duyuruya bugün kayıt olmuş kullanıcıya para gönderir bu kişiye göndermezdim :)

bu arada üğpoıuy yardım isterse ona yollarım. onun kolpaları güzel oluyo :))
0
eeb
(03.07.20)
market arabası reyiz @eeb'in de yazdığı gibi fantastik bir arkadaş. bence iki ihtimal var,

1) yazdıkları doğru. bu durumda çok hızlı yaşayan biri olduğu sonucuna varabiliriz. belki yine bi' yerlere kaçmıştır, yakında dönüp meseleyi anlatır. yıllardır burayı aktif olarak kullandığı için şahsen küçük de olsa bir umut payı bırakıyor ve kendisini erken yargılamamak/suçlamamak adına "belki döner" diyorum.

2) yazdıkları kolpa, hayatı yalan. ilgili duyuruya göz gezdirdim de en son 850 lira toplandığını yazmıştı sanırım. bunun yeterli bir ganimet olduğuna kanaat getirip duyurudan sonsuza dek ayrılmış olabilir.

***

bağış yapan arkadaşlara geçmiş olsun diyorum ama hiç tanımadıkları birinin kedi duyurusuna 100-200 lira gönderebildiklerine göre maddi durumları yerinde. "ben iyi bir şey için para göndermiştim" diye teselli bulup daha büyük bir çarpmaya maruz kalmadıkları için kendilerini şanslı saysınlar, şu sıcak yaz günlerinde soğuk sularını içsinler, canlarını sıkmasınlar.

(bu arada adeta bir hatalar zincirinin ardından dedemin üstüne çok talihsiz bir şekilde hidrojen bombası düştü. tedavisini sikorta karşılıyor ama ziyaretine gitmek için gidiş-dönüş 150 lira bilet parasına ihtiyacım var. mesaj atarsanız detayları paylaşabilirim tşk)
0
der meister
(03.07.20)
sadece internetten gördüğünüz ama tanımadığınız bilmediğiniz bir insana 1 tl bile göndermem/göndermeyin.
0
nuisance
(03.07.20)
Şimdi gelir bir hikaye uydurur. Sürekli yeni hikayelerle geliyor, bir işsizim param yok diyor, bir çok zenginim diyor. Bir kere özel mesajla kendisine de yazmıştım. Ben başkası için soruyorum diyor. Eski duyurularını silmiş olabilir ama üğpoıuy gibi eski bir üye bile göndermiş. O parayı diğer yardım kampanyalarına verseydiniz keşke. Bence bırakmayın peşini, herkese aldığı parayı göndersin ya da başka bir yardım kampanyasına ödeyip size de dekont yollasın.

İnsanların parasını çalmaktan ziyade inancını da çaldı. Şimdi bu insanlar gerçekten yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım eder mi?
0
geçerkenugradım
(03.07.20)
merhaba arkadaşlar, kedi duyurusunu ilk gördüğümde aklıma eski duyurukarından birisi gelmişti.

konusu şöyle olan bir duyurusu vardı arkadaşın, '350bin liraya fethiye göcek balıkesir civarında ev'

ben de kendi kendime demiştim ki 350 bin'e ev alcak insan 1 kediyi nasıl tedavi ettiremez, para toplar vb. sonuçta işi var gücü var(hep iş ile duyuru açtığından.)

hatta geçen ay da '300binlik altın bozdurup 200bine ev aldım 1000 tl kira getirisi var' tarzında duyurusu vardı.
0
hem şişko hem deli
(03.07.20)
ben o arkadasin baska nickle hala buralarda oldugunu dusunuyorum. belki bu basliga yazanlardan biridir. modlar ip adresinden arastirabilir:D
0
buenosdias
(03.07.20)
modlar niye araştırsın ki? sonuçta kanun nizam belli , valilikten izin almadan kafaya göre para toplamak suç.

para gönderenler madur olarak görüyorsa kendini yargı yolu açık.

modlar niye kişisel verilerin ihlali vb gibi sorun oluşturabilecek bişeyle uğraşıp kendilerini yaksınlar ki? suç kişiseldir ve reyting hamdi yakalar.
0
hem şişko hem deli
(03.07.20)
hayatı yalan dolan, uydurma belkide psikolojik sorunları vardır. dikkat çekici bir nick olduğu için ara ara duyuruda görürüm kendisini. bazı zamanlar abd vizesi, tatil için güney afrika'ya gidiyor. yurtdışına patronla gidiyor bazende gece hemşiresi oluyor bazı zamanlar beyazyakalı yönetici. tam hollywood senaryosu gibi anlattıkları. 2-3 sene evvel bir hanımefendiden emanet çanta almış sonra çantayı binbir zahmetle hatta duyuruda ifşa ederek çantayı iade etmek zorunda kalmış ve çantayı yırtık teslim etmişti.

bazen duyuruda görünce bakalım ne sallamış diye keyifle okuyorum. duyurda nickaltı diye birşey olmayınca anca biri duyuruda soracak da tanıyan bilenler yazacak. ara ara tüm duyurularını siler sonra tekrar sallamaya devam eder.

o yardım duyurusuna toplanan erkek ismi idi, kendisi hanımefendidir. dolandırıcı mı bilemem ama renkli bir hayat yaşadığı duyuruyu trollediğini düşünüyorum.

aslında para gönderenler iyi niyetli ama en azında bir bakılır eski duyurularına aylık 10 bin lira birikim yapıyorum altın yatırım yapıyorum iyi mi diye sorunca 1150 lira para mı denmesi lazımdı. polemiğe girmemek için yazmadım o başlığa.
0
zanutsas
(03.07.20)
kadın ya da erkek. kolpa, komik vs. ya da değil. sokak hayvanları üzerinden yapılan, onlarcası gerçekten yardım beklerken, gerçek gönüllüler neredeyse aç yaşayıp her gün kilolarca mama dağıtırken aşağılıkça bir davranış. evet burada yardım edenlere sorun yaratmayabilir o 100-200 tl. ama ihtiyaç sahibi hayvanları bulsa fark yaratacak miktarlar aynı zamanda.
ekşisozlükte, annesi gerçekten hasta bir yazarın dolandırıcılık yüzünden ipliği pazara çıkartılmışken duyuruda rahat rahat adam çarpabilmenin ve ihtiyaç sahiplerine gidecek paraları cebe indirmelerinin de önüne geçilmeli diye düşünüyorum.
ama tabii bu o kadar ince bir çizgi ki bundan sonraki olası yardım girişimlerini kötü etkilememeli sadece belli standartlar getirilmeli. klinik bilgileri, ayrıntılı görüntüler, yapılan tetkiklerin detayları bunlar olmadan yardım toplanmamalı.
0
not dark yet
(03.07.20)
Ben de coco diye düşünüyordum. Vasat troll. Neyse soğuk su
0
glamdr1ng
(03.07.20)
"1100 lira ameliyat + anestezi + ilaç parası tutar dedi. karma ve lösemi aşıyla birlikte 1250 lira yapıyor dedi toplam"

duyurusuna gore anestezi + ilac parasi + karma ve losemi asisi 1250-1100=150 liraymis. konu hakkinda hicbir fikrim yok ama "bunlar bu kadar ucuz olamaz" deyip bile killanirdim. "ilac parasi" ahah hangi ilac? kedi iyilestirici!
0
ateistanbul
(03.07.20)
@brnbrs' nin dediği gibi @ikcı da onun yan hesabı olabilir. Çünkü sürekli başka ülkelerde iş buluyor. Mağdur oluyor falan filan. Hatta arttırıyorum, @aysee nickli hesap da ona ait olabilir diyorum, bu @aysee de sürekli böyle mal mülk parayla ilgili duyurular açıp duruyor.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(03.07.20)
İsmi açık duruyor nereye şikayet edilebilir?
0
hipopotamus
(03.07.20)
Avukatlar daha iyi bilir ama kendi fikrim; emniyet online ihbar formu var, ya da cimer üstünden savcılığa ulaşabilecek bir dilekçe ile şikayet edebilirsiniz.
0
geçerkenugradım
(03.07.20)
bu güney afrikaya ayak basar basmaz hamile kalıp kürtaj yaptırmaya çalışan karakter değil mi?
cimere falan yazdığınız şikayetin bi anlamı yok. cimere de yazsan karakol seni arayacak böyle böyle bir şikayetin varmış istiyorsan gel dilekçeni yazalım diyecek. 20 yıllık internet tecrübe dayanarak şikayetçi olacağım diyenlerin %97,64 ü bu aşamada koy verip vazgeçiyor. sizin olayda buraya bağlanır.
10 20 lira verip yeni üyelik alıp geri gelir gene yoluna bakar.
0
anet
(03.07.20)
@hipopotamus hesap numarasının onun adına olduğundan şüpheliyim
0
🌸birbilsem
(03.07.20)
ben o kedi duyurusunu ilk görenlerdenim. yardım için valilik izni gerektiğini yazacaktım ama yanıt silineceği / linç yiyeceğim için hiç yazmadım. gerçekten iyi niyetli de olabilir sonuçta, bilinmez.

bu arkadaş yanılmıyorsam kleptoman olduğundan da bahsetmişti. gittiği evlerden sabun vesaire çalıyordu, mağazalardan çanta çalıyordu. nasıl iade etsem sorusu açmıştı, çalma huyunun önüne geçemiyordu.

ayrıca birden etiler'de yaşamaya başlamıştı. uzun zamandır dikkatimi çekiyordu duyuruları. güney afrika'dan kürtaj olup gelmişti, adam onu istemiyordu sonra birden çok zengin bir adamla evlenip bakıcılarla büyüttüğü bir bebeği olmuştu. maldivlere tatile gidiyorum ne alsam gibi duyurular açıyordu. şimdi tek tek bakmıyorum ama hatırladıklarım bunlar.
0
anais
(04.07.20)
Cepçinin teki bence o.
0
kickboxer
(04.07.20)
bu arada yanıtları şimdi okudum, dolandırıcılık suçlarında cimer'e şikayet gayet sonuç veriyor. kişi/firma hakkında dosya açılıyor ve inceleniyor. para elden verilseydi kanıtlanmazdı ama banka havalesiyle ya da kredi kartı ödemelerinde kanıtlanıyor. tüketici mahkemeleri de aynı şekilde. internetten dolandırıldığınızda, yaptığınız alışveriş kusurlu gönderildiğinde bir şey çıkmaz demeyin.
0
anais
(04.07.20)
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi +1

aysee ve ikcı nickleri de ona ait +1
0
anais
(04.07.20)
İkcı bu kişiyse hırsızlıktan davası vardı.

Kişilik bozukluğu raporu ile yırtmaya çalışıyor
0
integrative
(04.07.20)
lan ölüyorum bir bardak su versenize desem vermezsiniz :DD Kız yıllardır burada diye, sorunlu olduğunu bile bile basmışsınız paraları :D
0
eazy
(04.07.20)
@eazy dostum ver adresi yarın iki damacana su göndereyim:)

Vallaha bilsem vermezdim, paraya değilde gerçekten o hayvan o durumda ve yardımın boşa gittiğine üzülüyorum
0
🌸birbilsem
(04.07.20)
Biz kendisine ait olduğunu bildiğimiz iki hesabı (market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava ve ikcı) tedbiren kapattık. Bu duyuruyu yukarıya sabitliyoruz, gelip görürse, pek umudum yok ama topladığı parayı kedinin tedavisinde kullandığını kanıtlayabilirse hesabını tekrar açarız.

Ayrıca, ilgili hesapların son login tarihleriyle kendisine konuyla ilgili gönderilen mesajların ve ilgili duyuruya girilen içeriklerin tarihlerinin eşleşmesi nedeniyle bu mesajları ve içerikleri gördüğünü kabul ediyoruz.

Bununla birlikte konu yasal yollara intikal ederse, elimizde kendisiyle ilgili bulunan teknik bilgileri de mahkeme kararıyla paylaşırız.
0
angelus
(04.07.20)
Müthiş dengesiz bir profil çizen birisi sırf yıllardır duyuru kullanıcısı diye bu şekilde para topladı ya bravo valla. Şaşkınlıkla takip ettim.
0
astrid
(04.07.20)
Bilet satan, yurtdışından geliyorum deyip milleti çarpan, yardım dilenen... Burada cirit atıyorlar sanırım. Çok da sabırlılar. Bayağı bayağı senaryo yazıyorlar.
Ne yapalım şimdi? Bütün insani duygularımızı yitirelim mi? Düşene bir tekme de biz mi vuralım? Bunu mu istiyorsunuz?
Burada öğrencisi var, muhtacı var, acil ihtiyacı olan var. Bir hayıra vesile olalım diyen insanları neden böyle sömürüyorsunuz?
Şimdi amacınıza ulaştınız işte. Bundan sonra kimse zinhar iyilik yapmyacak buradan.
0
Buddrick
(04.07.20)
hahahaha ikcı da mı buymuş? mat reyiz sürekli 1000 lirayla tatil yapmanın, az parayla çok gezmenin hesabını yapardı. bir gün 10 bin lira maaşı olur, ertesi gün işten yakınırdı. böyle tiplerle gerçek hayatta tanışmayı çok isterdim. psikolojileri mi bozuk, nasıl yaşıyorlar, bunları yaparken ne düşünüyorlar vs... çok acayip gerçekten.
0
der meister
(04.07.20)
hirsizliktan davasi varsa bir tane daha olsa ne olacak diye dusunmus de olabilir, ulkenin hali de malum hirsizlik yapsan sirtini sivazlayanlar oluyor. neyse bence birkac gun sonra ortaya cikar, ben tedavi ettirdim der, belge isterler, ha belgeyi alacak ha buraya koyacak falan derken oyalar, sonra da olay unutulup gider.

asiri zeki ve ongorulu (!) bir yatirimciydi, koye yaptirdigi ev ile yuz binlerce lira kar etmisti. rip.
0
anais
(04.07.20)
vay be millet alter egosuna bile hesap açıyor burada, bilemiyorum engellemek o kadar zor mu :D
0
passion rules the game
(04.07.20)
İkcı sürekli çaldığını söylemişti.
0
integrative
(04.07.20)
Eski nicki mza, zamanında da birinden kamp için backpack alıp üzerine yatmıştı diye hatırlıyorum. A perfect lie +1
0
nickimin hakkini veremedim
(04.07.20)
ip adresi , nickler, yazdığı duyurular cepte.

uğraşmak isteyen birisi çıksa da şikayetçi olsa diye geçirmedim değil içimden.

belki bir avukat arkadaş da para göndermiştir olsa ne güzel olurdu ama ya.
0
hem şişko hem deli
(04.07.20)
ek hesaplar vs. tamam da bir de banka hesabı ismi var.
bu kişiye ulaşmaya çalışmak daha mantıklı değil mi?
0
not dark yet
(04.07.20)
burada yemeksepeti cuzdanima para atar misiniz diye kendine yemek ismarlatip duran bir kadin kullanici daha vardi, birkac yil oluyor. o da ayni kisi olabilir. birkac kisinin yeter demesinden sonra vazgecmisti

edit: bahsi gecen kisi de kendisiymis ahaha
0
anais
(04.07.20)
www.eksiduyuru.com

Şu da burda dursun.

Kendisi görüldüğü üzere dolandiricilik duyurularina da her iki hesabindan cevaplar vermis.
Ben eskiden var olan mza nickli kadinin bunlarla ayni kişi oldugunu düşünüyorum. O kadin da surekli bir avukat dava meseleleri - cocuk bakiciligi - zenginlik gidip geliyordu.

Duyurumu kadinin adini belirttigim icin hukuki acidan dert olabilir diye silmisler. Ahahaha. Ben yeniden yazmış olayim.
0
a perfect lie
(04.07.20)
Yıllar önce kendini ile para alışverişim olmuştur, sanırım 2014 civarı. Duyuruda ameliyat oldum param kalmadı vs ilaç vs birşeyler paylaşmıştı. O sıra gerek eşim gerek dedem ve ninem için çok hastaneye gittiğimden bir miktar para yolladım. 15 gün sonra ödeyecem dedi tabiki ödemedi :) bana deseki param yok cidden helal edip geçecem ama yok cevap vermiyor sallamiyor vs. O sıra bahçesehirde çocuk bakıyormuş, her neyde bu beni bayağı salladı vs. Bir 6-7 ay geçmiştir, Bende ekside adına dolandırıcı diye başlık açtım tenha bir saatte kimse görmedi yazmadı. Kendisine de haber vs vermedim nerden aklına ettiyse paramı yatırdı. 1 gün sonra başlığı sordu ben yazdım sildim dedim. Her neyse dolandırıcı mı tam emin değilim ama kesinlikle kişilik bozukluğu olduğu kanaatindeyim. Eğe üniversitesi Sosyoloji mezunu ama ABD ye gider, hemşire olur beyaz yakalı yönetici, bazende 600 bin lira parası vardır, 10 Bin lira maaş alır vs vs.

Sanırım sosyal medya hesabı yok, ama beyaz gazete adlı internet üzerinde videosu var. Adı bilgilerin vs paylaşmak hem etik değil hemde yasal değil.

Para yatıran hesaplar bilgin Aydemir'i bulursa en azından olayın aslını öğrenirler. Belki ona farkı birşey söyledi.

Özelden isim ve link istemeyin dava açacaklar varsa mahkeme zaten her türlü bulur.
0
Fritz-X
(04.07.20)
gecen gun aklima takilmisti da dusunup hatirlayamamistim. su birinin cantasini odunc isteyip ustune yatan, zengin bi aileye cocuk bakiciligi yapan kizin nicki neydi diye mza'ydi dogru :) bu da ayni kisi miymis ahaha :)

bu arada kamu spotu olarak: tanimadiginiz insanlara dolandirildiginizi ogrendiginizde uzuleceginiz meblagda paralar gondermeyin. dusurup sokakta kaybetseniz uzulmeyeceginiz kadar filan gonderin. gecmis olsun.
0
in vino veritas
(04.07.20)
cocuk bakicisi olarak calistiranlar hic mi siciline bakmiyor
0
anais
(04.07.20)
In vino veritas in dediği kişi yani mza, market arabasıyla terör .... nickini devrettim diyodu
Bu da mı yalanmış yav
Vay anasini
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(04.07.20)
Rahmetlinin nicki çok sevecendi toprağı bol olsun.
0
protrek
(04.07.20)
bence de dolandırıcı.
0
monkey
(04.07.20)
mza yida bu kullanıyordu doğru çünkü bir dönem yani buradaki ilk yıllarında mesajla çok konusmustuk o dönem nişanlısından ayrıldığı için bunalımdaydı, ama sonralarda psikolojik sıkıntıları davranış ve kişilik bozukluğu olduğunu fark edince mesajlaşmayı kestim. Yardım duyurusunu açtığını sonradan gördüm ama para yollayanlar olduğu için uyaramadım. Zaten duyurularından da belli nasıl birisi olduğu. Belki de isteyerek bu şekilde davranmıyor bilemiyorum.
0
brnbrs
(05.07.20)
(11)

Dışarı çıkma takılma işleri

eloharp
Selam,Kontrollü sosyal hayata karıştınız mı? Cafe, restoran oturmalı takılmalar yapıyor musunuz dışarda eş dost arkadaşla?Ben hala sadece işe gitme, markete gitme ve dışarda koşu dışında bir aktivite yapmıyorum. Ama merak ettim, benim gibi direten var mı hala böyle?
Selam,

Kontrollü sosyal hayata karıştınız mı? Cafe, restoran oturmalı takılmalar yapıyor musunuz dışarda eş dost arkadaşla?

Ben hala sadece işe gitme, markete gitme ve dışarda koşu dışında bir aktivite yapmıyorum. Ama merak ettim, benim gibi direten var mı hala böyle?
0
eloharp
(02.07.20)
Mekanlara gitmiyorum. Arkadaşlarla parkta buluşuyoruz, açık havada. Dışarıda yürümek ve markete gitmek dışında evdeyim.
0
fotrsapka
(02.07.20)
Geçen işteki arkadaşlarla öğle yemeğine gittik. nöbetleşe gidiyoruz işe de.

Yarın da üniden eski arkadaşlarla buluşacağız. onun dışında sosyal hayata karışmadım. ama karışasım var yavaş yavaş. kontrollü bir şekilde. 23 marttan beri evde tek başıma yaşadığımı düşünce
0
ceketimi alip cikcam
(02.07.20)
Hiç çıkmıyorum millet kafayı yemiş gibi dışarıda
0
garavel
(02.07.20)
Evden işe, işten eve.
Çünkü dışarıda kontrollü hayat falan yok. Ne maske ne de mesafe...
İpini koparan sokakta.
0
pro9it9is9
(02.07.20)
haziran ayı başından beri öğle yemeklerine dışarı çıkıyorum. mekanlara gidiyorum. açık alan tercih ediyorum.

arkadaşlarla buluşuyoruz. evde vakit geçiriyoruz.
0
antikadimag
(02.07.20)
Hayvan gibi seks yapıyorum.
0
kickboxer
(02.07.20)
Birkaç hafta önce yurtdışına geldim ben; burda maske takan insan sayısı bir elin parmaklarini geçmez. Sosyal mesafe filan zaten yok, tüm yaşlılar bile disarda. Bahsettiğim ülke de Avrupanın göbeğindeki, medeniyet besigi denilen ulkelerden biri. Vaka sayısı da giderek arıyor yine. O yüzden pek çıkmamaya çalışıyorum.

Turkiye'de biz kahve filan alıp açık havada dışarda oturduk bir iki kere.

Yine de burayı görünce Turkiye'de en azından markette filan maske zorunluluğu var diye şükrettim açıkçası.
0
fraise
(02.07.20)
Ben çıkıyorum ama toplu taşıma kullanmaktan imtina ediyorum. Taksi kullanıyorum mecburen.
Açık alanlarda cafede falan oturdum öğlen yemekleri hep dışarıda zaten. Ama maske kullanımına el hijyenine vs dikkat ediyorum. Eve gelir gelmez üsttekiler kirliye duş alınıyor ve her şey dezenfekte ediliyor.
0
Kediyi üzdün
(02.07.20)
ben de bir kaç defa cafede falan oturdum ama bahçeli yerlerde, dışarıda.
0
euteamo
(02.07.20)
Üç buçuk aydır market dışında bir yere gitmiyorum. İki kere işe, bir kere de dişçiye gitmek zorunda kaldım. İşe giderken sıtarbakstan bir soğuk kahve alayım da içim ferahlasın dedim, kahveyi alıp çıkana kadar stres yaşadım.

Bu hafta sonu aylardır görmediğim ve Eylül ayına kadar da bir daha göremeyeceğim bir arkadaşımla dışarıda buluşacağız. Aşırı gerginim. Umarım gideceğimiz restoran çok kalabalık olmaz.
0
wish i could find a way to disappear
(02.07.20)
Her şeyi yapıyorum. Yasak kalksa maske de takmayı bırakırım.
0
catch the arrow
(03.07.20)
(9)

bekarlığımız millete dert olmuş

super gazi
merhabalar duyurunun sevgili insanları!!.son zamanlarda kafama takılan en önemli hususlardan biri çevremdeki insanların neden evlenmiyorsun? yaşın artık 34 oldu,evlenmeyerek çok şey kaybediyorsun şeyler gibi beylik lafları..hayır sana ne kardeşim benim evliliğimden yani sen evli oldun da ne eline ge
merhabalar duyurunun sevgili insanları!!.son zamanlarda kafama takılan en önemli hususlardan biri çevremdeki insanların neden evlenmiyorsun? yaşın artık 34 oldu,evlenmeyerek çok şey kaybediyorsun şeyler gibi beylik lafları..hayır sana ne kardeşim benim evliliğimden yani sen evli oldun da ne eline geçti???..sanki çok iyi bir şeymiş gibi anlatıyor çevremdeki insanlar..sanki hanlarım,hamamlarım,gemilerim,apartmanlarım,arazilerim,ultra lüks dairelerim oldu da ben evlenmedim!!..hayır çalıştığımız işte zaten para kazancı düşük(bununla ilgili yakın zamanda uzun bir yazı yazacağım zaten)ben kendimi idame edemezken,bir de elin kadınına,kızına nasıl bakarım?..hayır diyeceğim adamların tuzu kuru öyle bir durumları da yok aslında,bana şu kutsal evliliği tavsiye edenlerin..ben de mesela norveçte yada ne bileyim almanya'da yaşasam orada evlenirdim..en azından başına bir iş gelse,çocuğum olsa devlet bir şekilde yardım ediyor..neyse fazla derinlere dalmayalım şimdi...demem o ki bekarlar,sizlere böyle neden evlenmiyorsun,yaşın geçiyor diyen vatandaşları nasıl başınızdan def ediyorsunuz?bir formulü var mı?
son olarak bize evliliği tavsiye edenler nedense sana şöyle güzel bir iş bulalım da demiyor:))
0
super gazi
(02.07.20)
asdafas

evlendikten sonra da "ee çocuk yok mu?" soruları başlıyor.

insanlar mutsuz. işlerinden, eşlerinden, çocuklarından.. ve etrafındakilerinde bunu yaşamasını istiyorlar galiba.

benim çıkarımım bu. biz kimseye "dünyayı bok götürürken mal mısınız da evlenip ürüyorsunuz.." demiyoruz ama onlar her fırsatta ıskalamadan "evlensene", "çocuk olmaz mı yaa.."

anlamsız geliyor.

* evli cocuksuz ama mutlu biri *
0
foolrules
(02.07.20)
En çok aileden baskı geleceğini bildiğim için onları peşinen bu yönde güzel eğittim söz meclisten dışarı. Konusu pek açamıyorlar. Açarlarsa da iş yerinde bissürü kız var bulsana bi tane geyiği açacak gibi oluyorlar ama artık onu da yapamazlar zira aynı iş yerinde sevgili olunmaz kuralımı doğrularcasına bir ayrılık yaşandı geçende. Kız da adam da şu an kötü durumda. Hayatlarının en kötü günlerini yaşıyorlar. Neden olmaz şeklinde sıraladığım maddelerin hepsinin ete kemiğe büründüğünü görüyorum şu an.

Aile dışındaysa bu yönde geyik açmaya çalışan kişi samimiyse yapıyorum geyiğini. Zor be hacı falan diye gönlünü eğliyorum.

Alakasız bir tip bu yönde yaklaşırsa salaksın bakışı atıyorum ve anlayıp bir daha zevzeklik yapmıyor.
0
onemoremile
(02.07.20)
evlilik bir başarı aşaması olarak kabul ediliyor. tabi günümüz şartlarına uyarlayınca saçma gibi görünse de zamanında erkek adam belli bir yaşa kadar okur, askere gider, evlenir ve ekmeğini eline alır. annemlerin köyde askere bekar gidenlerin dönüşte evlenmesi daha bile zor olurmuş.

o yüzden dibine kadar zorlarlar. evlilikte keramet var. bir başla allah yardım eder, evlat zaten rızkıyla gelir. evlenmezsen boş serseri adam olursun. evlenirsen düzenin olur, ekmeğinin peşinde koşarsın, bir yuvan olur. ileride yaşlnanınca sana kim bakacak? arkadaşın eşin dostun evlenecek sen kabak gibi yalnız kalacaksın.

böyle böyle gider bu.

ha bu arada bazı kısımlar tr kültüründe acı ama doğru. misal yaşlandıkça bir ailen olmadıkça yalnızlaşacaksın.
0
lazpalle
(02.07.20)
Bu işin net çözümü evlenip ayrılmak. Bu dertten kurtulmak isteyen bir kadın bulacaksın, 2 yıl evlilik + çocuk. Sonra kafa rahat.
0
kickboxer
(02.07.20)
bu sorunlarin devami gelir; evlenirsin eee cocuk derler, bu sefer 2.ne zaman geliyor derler de derler; takilmayin derim
0
sweetoffice
(02.07.20)
turkiyede insanlar ustlerine vazife olmayan konularda yorum bildirmeye cok merakli. hadleri bildirilince de kizip kusuyorlar. eger umursamagidim birileriyse bunu diyen, ben direkt canim oyle istiyor diyordum. hatta cok gereksiz biriyse sanane filan diyordum, tersliyorum boyle anlamsiz sorulara cevaben. eger sevdigim biriyse zaten bu sekilde konusmuyor ya ezkaza diyecek olursa da kismet diyip gecistiriyordum.
0
in vino veritas
(02.07.20)
Daha da garip olanı evlenmek istiyormuşuz da evlenemiyormuşuz gibi davranmaları. Bu tarz insaları yakın cevreme sokmuyorum ben.
0
ehti
(02.07.20)
Türkiye'de yaşıyorsan bu sorular bitmez. Evlenirsin "çocuk ne zaman?" derler. Çocuk yaparsın "2. yi ne zaman yapıyorsun?" derler. Hadi yaptın "Üniversite kazanamadı mı senin oğlan/kız ?" derler. Üniversite biter " ne zaman atanacak senin oğlan/kız?" derler....

Kısacası; Türkiye'de mezara girdiğinde tüm sorular biter.
0
komando kani var bende
(02.07.20)
Beyaz Show da Ata Demirer e kızın biri sevgilin var mı diye sordu o da cevabını vermişti sen de kullanabilirisn
0
seyyar satıcı
(02.07.20)
(5)

Doktora Yaparken Hoca Seçmenin Usulü

depresif genc
Hiç kimseyi tanımadığım bir üniversitede doktora yapmayı düşünüyorum, farklı bir şehirdeyim çünkü.Şimdi benim daha ortada hiçbir ilan falan yokken, başvurular aktif değilken bir hoca seçip gidip onunla konuşmam ve niyetimi anlatmam mı gerekiyor? Nasıl yapmak lazım bunu, önce bir mail atıp randevu fa
Hiç kimseyi tanımadığım bir üniversitede doktora yapmayı düşünüyorum, farklı bir şehirdeyim çünkü.

Şimdi benim daha ortada hiçbir ilan falan yokken, başvurular aktif değilken bir hoca seçip gidip onunla konuşmam ve niyetimi anlatmam mı gerekiyor? Nasıl yapmak lazım bunu, önce bir mail atıp randevu falan mı istemem lazım?
0
depresif genc
(01.07.20)
Türkiye'de bu usul çok yaygın değil. Akademi kültürü olmayan bir yerde tuhaf karşılarlar.
0
kickboxer
(01.07.20)
Aynen ben öyle yaptım. Faydasını da gördüm. Bence o yolda yürü.
0
superfluid
(01.07.20)
ben yüksek lisansta bu şekilde yapmıştım, kabul de aldım, hem de aynı üniversitenin üç bölümünden birden, hocaların hiçbiri beni tanımıyordu. doktorada da bu şekilde yaptım, onda da iki farklı üniversitenin birer bölümünden kabul aldım. oluyor yani bir şekil. @playing star again'in yazdığı mail gayet güzel ve yeterli bence. bu arada tanıdığım hocaların çoğu bu şekilde öğrenci aldı, kaldı ki yabancı öğrencilerin başka şansı yok mesela zaten.
0
pasp
(01.07.20)
böyle bir usul var ama türkiye'de uygulandığına pek rastlamadım. genelde yapılan doğrudan sınavlara girip derdini anlatmak.
0
iceberg737
(01.07.20)
Türkiye'de tez konusu yeterliliği geçme vaktine kadar konuşulmuyor. iyi üniversite ve iyi hocalar istisna tabii.

1 sene ders alacaksın, sonra yeterlilik. Bu süreçte sana yayın bile yaptırmıyorlar. Aman yapma daha erken kafasındalar.
0
kickboxer
(01.07.20)
(6)

Sandalyelerimizi alıp, doyasıya oturmalık.

kraltaci
Merhabalar duyuru ailesi,İstanbulda, hafta sonu için, özellikle avrupa yakasında;Sandalyelerimizi alıp, kız arkadaşla oturmalık, Caddebostan sahili, moda sahili vb.tarzda bildiğinizBir yer var mıdır?
Merhabalar duyuru ailesi,
İstanbulda, hafta sonu için, özellikle avrupa yakasında;
Sandalyelerimizi alıp, kız arkadaşla oturmalık,
Caddebostan sahili, moda sahili vb.tarzda bildiğiniz
Bir yer var mıdır?
0
kraltaci
(29.06.20)
Maçka parkı
0
temasettin
(29.06.20)
maçka parkını tavsiye etmem aşşırı kalabalık oluyor, sakin, sessiz yer arıyorsanız, belgrad taraflarına bakın.
0
rentts
(29.06.20)
Haftasonu o tarz ortamlar amele pazarı gibi oluyor
0
kickboxer
(29.06.20)
florya tarafları olabilir. geçen gittik çok kalabalık değildi.
0
rose parks
(30.06.20)
Caddebostan sahilinin muadili olarak belgrad ormanını önermek ilginçmiş.
0
temasettin
(30.06.20)
yıldız parkı var, çırağan sarayı'nın karşısında.
ağacın, yeşilliğin ve kuş seslerinin en bol olduğu mekan bildiğim kadarıyla.
geçen pazar biz de gitmiştik. çok memnun kaldık.
0
pangea
(30.06.20)
(8)

EkşiSözlük çorbasını nasıl kaynatacak, SSG Microsofta geri döner mi

esref
20 liraya entri giriliyor. Daha bugün Tarihin Arka Odasının tekrar başladığını bir başlıkla ve entriyle duyurmuşlar. Format çerçevesinde.Bugünki Algida dondurmasının başlığı da reklam muhtemelen. Bu örnekler son bir saatten. Gerisini siz biliyorsunuz.50 senedir Adblock, NoScript kullanıyorum. Reklam
20 liraya entri giriliyor. Daha bugün Tarihin Arka Odasının tekrar başladığını bir başlıkla ve entriyle duyurmuşlar. Format çerçevesinde.
Bugünki Algida dondurmasının başlığı da reklam muhtemelen. Bu örnekler son bir saatten. Gerisini siz biliyorsunuz.

50 senedir Adblock, NoScript kullanıyorum. Reklam var mı, nedir reklam bilmiyorum. SSG nin siteden kazandığı para, maykrosofttan kazandığını geçtikten 1 sene sonra ülkeye döndü. Gül gibi işini bıraktı. Ne katacaklar bunlar çorbaya bu saatten sonra? yapıkredi kulesinde bi ofis kirası dünya para.
0
esref
(26.06.20)
Ekşi sözlüğün ölüsü ssg dahil herkesi beslemeye yeter.

Ben de reklamlara ayar olduğum için adblock plus kullanıyordum, saçmalayınca ublock origin kullanıyorum. Ayrıca trackerlar için ghostery de kullanıyorum. Olay butonu ve bir kaç buton sinirimi bozduğu için onları da engelledim, ekşi şeyler, pena, kanallar engelli. Çok sade ve temiz bir ekşi sözlük arayüzü görüyorum.

Sözlüğün alternatif reklam kanallarını kabul etmesi gayet normal, paralı entry'de girer, giriş yapmayanlara reklamlı temaya sahip sözlüğü de gösterir, açıldığında istediği reklam kokan başlıkları da gösterir.

Bunlar beni rahatsız etmiyor en fazla iki cümle okur ilgimi çekmiyorsa başka başlığa tıklarım, Allah daha çok versin. Yeter ki bu trolleri temizlemek için son aldıkları kararları uygulasınlar, katı bir yönetim anlayışına gidip huzur bozan paralı kalemleri uçursunlar.
0
kimlanbu
(26.06.20)
ssg amerika'da sözlüğün ceoluğunu bıraktı zaten. hissesini devretmemiştir gerçi, para geliyodur. Ekşi şu an trde 13. sırada. Ne kadar adblock kullanılsa kullanılsın baya kazanıyodur.

Gül gibi iş dediğin birilerinin altında çalışmak. Adam koskoca ekşi sahibi, ben de olsam ben de bırakırdım. Şu an yatarak para kazanır gayet.
0
jelly bear
(26.06.20)
adam eksi sozluk gibi bir site yaratmis. microsoft'ta siradan bir pozisyonda calismak ssg icin bir basari degil ki. zaten 1 sene falan calismisti sanirim.
0
baldur2
(26.06.20)
5 sene önce günlük giydirme ücreti 15000 liradan başlıyor diye duymuştum, yani şu anda tuttur reklamı için günlük 30 binden aşağı kazandığını zannetmiyorum, dedikleri gibi ölüsü hepsini doyurur, yine de bir yerde kalite ile ilgili bir çözüme gitmeye çalışacaklarını düşünüyorum, kalitesiz yazarların yazılarının geriye itilmesi gibi ama bunu nasıl yapabilirler muallak, çünkü karma sistemi çok kolay suistimal edilebilir gibi.
0
atom karincanin torunu
(26.06.20)
Adamın 2 senelik geliri ömür boyu yeter. Millet 2.500 maaşla hayatta kalıyor bu ülkede
0
kickboxer
(26.06.20)
20 liraya nasıl yazdırılıyor bu entry’ler
0
pass
(26.06.20)
1) ekşi parayı trafik yani reklamdan kazanıyor. minimum masrafla türkiyenin en çok kazandıran sitelerinden biri.
2) kimse altın yumurtlayan tavuğunu başkasına emanet etmez. ssg hukuki yaptırımlardan korktuğu için amerikaya kaçtı. parde arkasından sözlüğün yönetim politikasını yönlendiriyor.
0
prizmatik
(26.06.20)
bugün biz bırakırız yarın başkası gelir. onay bekleyen binlerce çaylak var. sözlüğe küsüp yazmayı bırakanların durumu tavşan dağa küsmüş hesabı. maç başlıklarına binlerce entry giriliyor 2-3 senedir. her ekşi eskisi gibi değil dendiğinde ekşi daha fazla kazanıyor. ekşi şeyler, pena bunlar da sisteme ayak uydurmak için yaptıkları ve yine para kazandıkları yerler. ekşi şeyler zaten hali hazırda yazarların entrylerinin daha herkese hitap eder hali. (görsel, editör düzenlemesi vs.) pena'da da fena videolar yok değil.
0
black holes in the sky
(26.06.20)
(24)

Çevrenizde evli ve mutlu çiftler var mı?

GoodMorningTeacher
Son yıllarda çevremde çok fazla boşanan, sürekli kavga eden, birbirinden şikayet eden çift var. Bu çiftlerin yaşları 27-35 arasında. Kimisinin evliliği daha beş seneyi dahi doldurmamış. Ama aralarındaki iletişim korkunç bir hale gelmiş. Eğitim ve kariyer açısından ülke geneline göre çok iyi seviyede
Son yıllarda çevremde çok fazla boşanan, sürekli kavga eden, birbirinden şikayet eden çift var. Bu çiftlerin yaşları 27-35 arasında. Kimisinin evliliği daha beş seneyi dahi doldurmamış. Ama aralarındaki iletişim korkunç bir hale gelmiş. Eğitim ve kariyer açısından ülke geneline göre çok iyi seviyedeler. Çoğunun arasında kültür farkı da yok. Hele çocukları henüz 4 yaşına bile gelmemiş çiftlerin kavgaları daha korkunç oluyor.

Artık evli ve mutlu çift sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor gibi. Bu insanlar kavga etmek, boşanmak için evlenmiyor ama bu hale gelmeleri dramatik değil mi? Çok üzücü.
0
GoodMorningTeacher
(25.06.20)
Çevrenkelier belki farklıdır ama ben bunu "6,ay içinde tanışıp evlenmeye" bağlıyorum.

6 ay tabi lafın gelişi. Bir insanı tanımak için hem yıllar geçmesi gerekiyor hem de birçok durumu birlikte yaşamış olmak gerekiyor.

Ama çoğu kişi, kısa bir sevgililik döneminden sonra evleniyor. Çünkü sanıyorlar evlilikte sevgililik gibi neşeli bir oyun. Her günleri öyle geçecek sanıyorlar. Sonra da gerçekle çat çat yüzlerine vurmaya başlayınca her iki taraf da afallıyor, çirkibleşebiliyor vsvs.
0
sorularimicinfeykhesap
(25.06.20)
ben hic gormedim acikcasi.

bir hizla evlenip mutsuz oluyorlar. bosanan cok var. 22-30 yas arasi cok.
0
baldan kaymak
(25.06.20)
Evli insani tanimasam bile genel ifadesinden anliyorum artik. Mutsuz, bezgin bi ifade.
0
msb
(25.06.20)
çevremde mutlu olan var.
genç olan, söylediğiniz yaş aralığında bir tane.
ileri yaşlarda daha fazla çift var mutlu olan.

mutsuz olanların durumu dramatik değil, çünkü zaten beklenen bir şey bu.
perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor genelde.
sorun evlilikte değil, insanların yaklaşımında.
0
blatta hiberna
(26.06.20)
Yok. Bir tane bile yok. 30 yıllık evlisinde de aynı bıkkınlık 5 senelik evli olanda da.
0
black holes in the sky
(26.06.20)
30 yaş altı evet mutsuz ve paylaşım cok az
Ama 30/35 civarı evliler daha iyi ya da stabil gibi.
0
chemnil
(26.06.20)
Hiç yok. Seks hayatları berbat.
0
kickboxer
(26.06.20)
Benim çevremde de durum kötü. Mutlu evlilikler az. Herkes hemen tanışıp evlenme derdinde. Bir yarış var da bizim haberimiz yok galiba. En çok üzüldüğüm de arada kalan çocuklar. Daha kendileri büyümemiş insanlar biran önce çocuk sahibi olma peşinde. Çok yazık.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(26.06.20)
Ben bu konuda şanslı azinliktanim galiba; arkadaşlarım, ailem içinde evliliğini güzel bir şekilde idare eden çok insan var. İç dünyalarını %100 bilemiyorum tabii, her evlilikte olduğu gibi ufak tefek sorunları oluyordur ama birbirleriyle iletişimi olan, mutlu çiftler genelde yakinimdakiler. Bunu empati yeteneğine bağlıyorum ben. Empati, sevgi ve saygı bir ilişkide ne kadar fazlaysa o ilişki o kadar güzel şekilde ilerliyor. Çocuk konusunda da mesela; hiç çocuk düşünmeyen ve korkan ben bu çiftler sayesinde yavaş yavaş daha sıcak bakmaya başladım.

Ha hiç mi boşanan yok? 2 dayım birer yıl arayla boşandı; biri 30 yıllık evliydi, diğerı 4 yıllık. Ama sırf bu ikisine bakarak tüm çevremde evlilikler çok sorunlu diyemem.
0
fraise
(26.06.20)
Evlilik bir mutlu olma aracı değil ki zaten ? De facto olarak evliliği neden mutlulukla bir yazarlar anlamam.

Evlilik bir insanla aynı evi paylaşmanın maddi ve manevi olarak ibraz edilmesinden öte bir şey değil.
0
Avoiding The Puddle
(26.06.20)
en son evli bir arkadaşa sorduğumda %60 pişmanım demişti. %40 mutluluk da çocuk içinmiş.
0
tabudeviren
(26.06.20)
Benim çevremde mutsuz olan az ama çevremdeki evli erkeklerin yarıya yakını abaza. Kalan yarısının da bir kısmı aşırı görgüsüz. Hanımlarını tanımıyorum bu adamları nasıl çekiyorlar bilmiyorum belki onlarda öyledir. Çoğunluğu evliliklerinden memnun. Gelip evlenme diye kafa utuleyene boşan o zaman diyorum ağlamaya başlıyor.
0
Topalordek
(26.06.20)
bir hızla evlenip mutsuz olanlar konusunda herkes yazmış zaten ve fakat üniversitenin ilk yıllarından itibaren beraber olup, yedi sene sonunda evlenip bir sene sonra boşanan da var. zor işler.
0
ismim ibrahim
(26.06.20)
Ben varım.

Çünkü eşim en iyi arkadaşım, tek arkadaşım. Klişe bir tabir biliyorum ama ben zaten çok bir çevresi olmayan bir insanken, bir de başka bir şehre çalışmaya geldim. E tanıdık da kimse yok. Birbirimizden başka arkadaşımız da yok.

Bunu bozacak, huzur kaçıracak tek şey olarak çocuk yapmayı görüyoruz. O yüzden mesela çocuk yapmaya mesafeliyiz. Çünkü bahsettiğiniz gibi "evli ve mutsuz çiftler" genelde çocuklu çiftler oluyor. Çocuktan sonra bir yerde mecburi katlanmaya dönüyor olay.
0
akatreil
(26.06.20)
Valla ben memleketten çok uzak bir yerde yaşıyorum. Antalya'da çevremde bir sürü mutsuz çift var. Her gün kavga gürültü, tartışma. Antalya'da genel olarak herkes mutsuz gibi geldi bana
Fakat; yaşadığım yerde birçok mutlu çift var. Havasından mı suyundan mı bilemedim.
0
komando kani var bende
(26.06.20)
Bunlardan biri de benim. İki evlilik yaptım, biri 4 biri 3 yıl sürdü. Sanırım insanlar içinde büyüdüğü aile ortamını bekliyor, bulamayınca da hüsranla sonuçlanıyor. Bulmak da pek mümkün değil, jenarasyon farklı. Erkeklerde kabahat çoktur ama kadınların hiçbir şeye tahammülü yok. Maddi zorluk da buna dahil, kocalarının depresyona girmiş olmalarını bile ben bu dünyaya mutsuz olmaya gelmedim diye karşılayabiliyorlar. Entelektüel düzeyler hemen hemen aynı da olsa ev içinde farklılıklar batabiliyor bir süre sonra. Kadınlar ev işlerinde erkeklerin kendileri kadar becerikli olmalarını beklerken, erkekler ev işlerinin karı koca arasına girmesinden şikayetçi. Eşleri geçtim, aileler bile tahammülsüz, boşanırlar biter kafasındalar. Karı koca ikisinin de çalıştığı durumlarda yorgunluktan cinsel istek daha da azalıyor, ve bu mesafeleri arttırıyor. Bir taraf sürekli ilgi ve pohpohlanma beklerken diğer taraf yorulduğunda artık beni sevmiyorsunlar başlıyor. Tahammülsüzüz, en büyük problem bu. Ailenin kutsallığı da kalmamış üstelik. Biterse bitsine dönüyor iş. Bir şekilde olmuyor yani.
0
antihero
(26.06.20)
32 yaşındayım. izmir. Cevremde henüz mutlu bir evliliğe rastlamadım. Kendi annem babam/abimin evlilikleri ve arkadas cevrem dahil. Evliliğe olan yaklaşımım nihayete erdi sanırım. Evlenmeyeceğim.
0
tmm
(26.06.20)
ben bugüne kadar bir tane mutlu evlilik gördüm. bir gamer çiftti onlar da kafaları müthiş aynı çalışıyordu. başka da görmedim. geri kalanların hepsi sorunlu, hepsi problemli. tam olarak antihero'nun anlattıklarıyla dolu evlilikler.

evlenmeyin, gerek yok. saçma sapan bir kurum.
0
avianthem
(26.06.20)
Ben de çok kısa sürede tanışıp evlenen çiftlerde bunu görüyorum ya hemen boşanıyorlar yada ailelerinden eşinden felan mutsuzlugunu cok kolay dile getirebiliyorlar, ben ve eşim 3 yıldır evliyiz, üniversiteden beri beraberiz total 8 yıl, gayet arkadaş sevgili her şeyiz. Evlenince farklı bir insanlar karşılaşmadım, ve hiç konuşmasak bile gayet ne dediğimizi anlıyoruz. Bu işler sabır işi biraz da. Evlenmeden önce sevgiliyle mutlaka 2-3 tartışma yaşıcak kadar birlikte olunmalı. Tüm ortamlara girilmeli ve iki bireyde olgun olmalı çünkü bu iş sevgililinten öte biraz daha. Tartışma konusu ise şu şekilde ilk tartışmada cok muhim değil hemen biri alttan alır geçer ama 2-3 tartışmada artık insanın gerçek yüzünü görüyorsun o şekilde kabullenirsin veya etmezsin
0
esinikaybetmiscorap.
(26.06.20)
Var. Abim ve 3 kuzenim evli. Hepsi mutlu. Abimin 2 çocuğu var, bir kuzenin 1 tane çocuk. Hepsi mutlu, herkes mutlu.
0
put it in your appropriate place
(26.06.20)
Biz varız :)

Daha önce benzer konulara da yazmıştım. 15 senedir evliyiz , 1 gün bile eve ayaklarımız geri geri gitmedik , seve seve koşa koşa gittik hep. Huzur,güç bulduğumuz tek yer birbirimizin yanı oldu. Evlilik genel anlamda güzel bir şey mi ? Çevremde gördüklerimden çıkan sonuç asla değil. Bizim evliliğimiz güzel :)
0
synax
(26.06.20)
evde kardeşinizle nasıl tartışıyorsanız eşinizle de tartışıyosunuz arada. ama sıklığı ve şiddeti önemli. azcık tartışma çokça mutluluk var bizde.
0
xrated
(26.06.20)
benim 5-6 kişilik arkadaş grubumda herkes mutlu. ben nişanlıyım ne olacağını kestiremiyorum. evlilik çok zor bir şey. tahammülsüz, uzlaşmayı bilmeyen insanlar evlenirse ister çok sevsinler ister 10 sene çıkmış olsunlar o evlilikler yürümüyor. birçoğumuz da tahammülsüzüz aslında. kendimizi bu yönde geliştirirsek karşımızda da böyle olmayan biri olursa yürümemesi için ekstrem bir şey olmadıkça bir sebep yok bence. sevgi saygı onları saymaya gerek yok zaten.

sadece 1 çift bizde bir garip onları unutmuşum. 6 ay sonra uzak evlilik (atama memuriyet meselesi) olmasına rağmen boşanmaya falan kalktılar ki evlendikten sonra 1 kez görüştüler zaten. sorunları da şuydu: bunlar evlenmeden hiç bir ciddi konuyu konuşmamışlar. Resmen hayat görüşleri bile ayrı. Görünen köy olayı var mesela bunlarda da.
0
sanguine mcqaer
(26.06.20)
Kesinlikle sevgilimle 6 ay aynı evde yaşarım. Eğer hala herşey iyiyse ozmn evlenirim.

Şöyle diyim, gören herkesin hayran ötesi hayran olduğu, ben sormadan çevremin kendiliğinden sevgilin çok kaliteli çok düzgün çok harika biri deme gereği duyduğu über yakışıklı eski sevgilimden ayrıldım mesela. Hem de bitiren bendim. Aynı evde yaşamasam bilemezdim ama. Aşırı bencildi misal, aşırı tembeldi. Aşırı rahatına düşkündü. Hani herkes rahatına düşkündür hatta ben rahatıma düşkünlüğüm ile mehşur biriyim, ama sıkıya gelmem gerekiyorsa alasını yaparım. Ama o 7/24 rahatına düşkündü misal. Hatta son zaman, ya bundan çocuğum olursa ayvayı yedim diyecek bir duruma geldim. Ama dışarda gör ütüsüz kot bile giymez, gerekirse dışarı çıkmaz ama çıkacaksa jilet gibidir. Bir bakmışsın bütün haftasonu evde mahoş mahoş gezinen, sana kahrını çektiren adam kalkmış dışarı çıkacağı için ütüsünü yapıyor, şoka girersin. Harikadır yani dışarıdan. Bazen ben bile unutup diyorum, nasıl bıraktın mis gibi çocuğu diye, tabi bu düşünce 2sn sürüyor, sonra asıl olan karakteri aklıma geliyor of iyi ki bıraktın aferin kızım diyorum. Ev diyip geçmeyin öyle çok şey oluyor ki evde.

Kısacası yaşamadan bilinmiyor. Önce tadına varacaksın. Birkaç aşama kaydedilecek evde, sonra zamanla herkes artık kendi olduğunda hala herşey iyiyse tamam, hatta öylesini bulursan kaçırmayacaksın.

Eskiden insanlar seyahat edermiş ama artık tanıma yolu değil, seyahatler uzun süreli yol yapma serüvenleri.

Aynı evde yaşayacaksın. Budur.

Soruna cevap değil biliyorum ama böyle. Öyle 3 gün bende 4 gün kendi evinde de değil. G.t g.te yaşayacaksın arkadaşım aylarca aynı evli gibi. Ondan sonra o kişi ile evlenmeyi gözün yiyorsa, kesiyorsa canın istiyorsa evleneceksin.

Soruna kısa bir cevap verirsem çoğu ilişki dürüst değil çünkü. Konuaşamadıkları, ay bundan alınır mı diyecekleri insanlarla evleniyorlar. Sonra buraya gelip soru soruyorlar eşim bunu yaptı konuşsam mı ama nasıl diyeceğim alınır o öyle bu böyle olur. Eşimle bir konuyu konuşarak çözmek mümkün değil, konuşarak çözemiyoruz biz.... Ee napacaklar. İki seks yap halının altına süpür sorun gerçekten patlak verene kdr...

Ya da mesleği için evlen, evi arabası için evlen, güzelliği için evlen ee sonra??? Güzelliği ile sahip olduğu kibir, onun için harcadığı zaman ve para, bencilliği belki takındığı yapay davranışlar sana uyacak mı? Yada bütün haftasonu pes oynaması. Aslında onun boş hayatının içinde mutlu olmadığını fark ettiğinde ne olacak?

İnsanın değeri olacak değeri, değerleri.. Sonra benzer değerlere sahip biri ile olacak. Sevmeyi bilecek. Dürüst olacak. Sonra evleniyor mı çocuk mu yapıyor me bok yapıyorsa yapsın. Değer derken ah o egeli ben de egeliyim, aynı kafadayız değer yargılarımız aynı vs vs bundan bahsetmiyorum. Misal senin için film izlemek bir değerdir, öbürü için sürekli film izlemek anlamsızdır, belgesel izlemek ya da sıkıcı diye tabir edilen sanat filmleri izlemek bir değerdir. Misal senin için sağlıklı beslenmek bir değerdir, onun için bulduğu her dönerciye girmek. Yani aslında küçük değerlerin büyük puzzle ı oluşturduğu bir şeydir ilişki.

Ama biz hala ben onu değiştiririm kafası ile evlenelim, konuşamadığımız konuları içimize atalım, aman ne güzel ilişkim var şimdi kavga etmeyelim bundan diye gerçek fikirlerimizi söylemeyelim. Ama bu böyle gitmez ki, patlar işte bir yerde..

Dramatik mi bilmiyorum ama bir tiyatro oyununda sahneler ilerledikçe ortaya serilen çözümlenmeler gibi.
0
mobydick
(26.06.20)
(26)

"oğlu" ile biten soyadlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

fleur du mal
"oğlu" ile biten bir soyadım var ve patriyarkal (ataerkil) olduğunu düşündüğümden dolayı, bir kadın olarak kullanmak istemiyorum. sizce saçmalıyor muyum yoksa düşüncem makul mü?
"oğlu" ile biten bir soyadım var ve patriyarkal (ataerkil) olduğunu düşündüğümden dolayı, bir kadın olarak kullanmak istemiyorum. sizce saçmalıyor muyum yoksa düşüncem makul mü?
0
fleur du mal
(20.06.20)
saçmalıyorsun.
0
sutlu nescafe
(20.06.20)
Kayseri de çok sevilir. Herkes kızını, soyadı "oglu" ile biten birine vermek ister.
Bence hiç bir sıkıntı yok. Her şeye bu kadar anlam yüklemek de ne bileyim ...
0
etna
(20.06.20)
Elbette tercih senin ama bence de saçmalıyorsun.
0
sylr
(20.06.20)
Saçmalıyorsun +1
0
kisa
(20.06.20)
Bunlara fazla takılmamak lazım bence.
0
hayirsiz
(20.06.20)
saçmalamıyorsun, sorun burada soyun şimdiye kadar erkek üzerinden tanımlanması ve sürmesi, bunun da toplum düşünce yapısında bir izdüşümü var haliyle, boşuna değil, önceden böyle gelmiş fakat düşünceler değiştikçe bu da değişebilir, insanlar dilediği soyadını almak isteyebilir, memnun olmadıkları soyadlarını değiştirebilir

birileri bir şeylerden rahatsız oluyor tartışmaya açıyor zaman alsa da değişim böyle gerçekleşiyor
0
freebird5406_2
(20.06.20)
Tolkien +1
0
black holes in the sky
(20.06.20)
Oglu ile biten soyadları genellikle Karadenizliler'de goruluyor sanırım. Bir tur soy övünmesi var. Hiç hoslanmadigim bir sey.
0
pass
(20.06.20)
Birçoğu mafya
0
kickboxer
(20.06.20)
düşünceniz makul değil.
--

oğlu ile biten soyadılarının genelde kalabalık ve varlıklı aileler olduğunu düşünüyorum. bende öyle bir izlenim oluşturuyor.
0
biseysorcaktim
(20.06.20)
Mafyatik takılmaları ve zengin olmaları da Karadenizlilikten ve müteahhitlikten geliyor.

Vaktiyle Istanbul'a hazine arazisine gecekonduyu dikip gün gelince müteahhit oluyorsunuz.

Aileniz, köyünüzdeki komşunuz, akrabalarınız vs. devlette geniş şekilde kadrolaşınca otomatikman elinizdeki çekiçle her gördüğünüzü çivi sanıyorsunuz.
0
pass
(20.06.20)
The cat in the hat +1 demeye geldim. Turkiye'deki kadınların sorunlarına bakınca bu soylediginiz gerçekten aşırı ufak bir şey; sorun bile değil.
0
fraise
(20.06.20)
soyadı olayını saçma bulmuyorum. patrilineal olması saçma. bence matrilineal aile seçeneği olmalı. bir noktada kendime bir soyadı seçip bunu çocuklarıma kendim aktarabilmeliyim. iki insan evlendiğinde isteyen diğerinin soyadını alır ya da hiç almaz, tercihe bağlı. eşcinsel evlilikler konusu da var üstelik ülkemizde geçerli olmasa da. biraz karmaşık bir mevzu.

dedem karadenizli evet. daha çok orada görüldüğünü bilmiyordum. dedem ailesiyle ilişkisini kesmiş bir insan, ben de hiç karadeniz'e gitmedim. varlıklı değiller bildiğim kadarıyla.

* elbette ufak bir sorun bu. ufak olduğu için duyuru'da başlık açtım. en büyük derdim bu değil, merak etmeyin. ama tamamen çöpe atılacak bir mevzu olduğunu da düşünmüyorum.
0
🌸fleur du mal
(20.06.20)
Bi erkek olarak ben de cinsiyetçi buluyor ve pek hoşlanmıyorum.

Zaten cumhuriyet ilk kurulduğunda bildiğim kadarıyla xoğlu diye soyad almak yasaktı. Bu tarz ünvanlar toplumda adaletsizlik yaratır diye. Hatta bizim soyadımız karadenizde meşhur bir sülale, ama mesela bi kısmı oğlu ile bitmeyen ve kısaltılmiş haliyken, yasa değiştikten sonra tekrar eski halini alıp o şekilde kullanan bi kısım insan da var. Ben oğlu ile olmadığı için mutluyum mesela.

Soyad mantığı hadi bi şekilde lazım ama bunun da cinsiyetçi olmayan bi orta yolunun bulunması taraftarıyım. Kadınların evlenince zorunlu olarak erkeğin soyadını alması ve çocugun soyadını babasından alması da mantıksız geliyor.

Şahsen ben -oğlu ile biten soyadları ciniyetçilikten bağımsız da sevmiyorum. Gereksiz bir uzatma geliyor. Fonetik olarak da kötü

Ayrıca soruyu soran arkadaşın hayattaki tek derdi bu değildir muhtemelen ama başka dertleri var diye bunu kafaya takmamalı diye bi durum yok :)
0
nundu
(20.06.20)
benimkide oğlu diye bitiyor ama ben çok seviyorum
canım soyadım :)
0
en_birinci
(20.06.20)
Sacmaliyorsun.
0
exlibris
(20.06.20)
Saçma olan ne var bu kadar. İnsanlar kendi isimlerini değiştirebilir aynı dinimiz kısmında islam yazması gibi. Ben takmıyorum zaman geçtikçe umursamadım bunları ama hoş olmadığı bir gerçek.
0
anarsika
(20.06.20)
Ermeniler mi acaba diye düşünürüm.

Kömürciyan
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(20.06.20)
bu türkiye'ye özgü bir olay değil. diğer dillerde de var. mesela isveç'te ....son diye biter soyisimler.
rahatsız olup değiştirilecek bir durum yok bence. oğul, evlat, soy demek.
0
yetkili birine benzeyen abi
(20.06.20)
Sorununu dogru tespet edememissin bence. Baba tarafi gibi anne tarafin da -oglu ile biten bir soyadina sahip olsaydi ayni cozum onerisini sunacagindan supheliyim. Ya da -oglu ile bitmeyen fakat yine de kendini ait hissetmedigin bir soyadin olabilirdi. Demek ki sorun ataerkillik degil soyadini degistirememenmis. Ama aslinda degistirebilirsin. Fakat resmen degistiremiyorsun.
0
dunal
(20.06.20)
Ya mafyalar falan konu nerelere gitmiş.dünyanın her yerinde olan bir durum bu,bizdeki oluşumları genelde lakaplardan geliyor.bilmemne köyünden bilmemne oğulları gibi.soyadı kanununda gezen memurlar önce buna müsade etmemişler ama bizimki gibi örneklerde 3 büyükdede 3 farklı soyadı almış,bunların ikisi sonra bambaşka bir soyadında buluşmuş ,bir tanesi alın atınızı diyerek aile lakabını oğlu ekleyerek tescil ettirmiş.
Bunun olmadığı bir yöre yok,işin ilginci kadınlar bu soyadlarını daha fazla önemsiyorlar.bir tanıdığım hem kendi oğullu soyadını hemde aslında akrabaları olan başka oğullu soyadını kocasında dolayı ben hem oyum hem buyum şeklinde kullanıyor.kadınlarda güce tapma durumu sanki daha fazla gibi.zamanında her gün yüzlerce telefon aboneliği açmış birisi olarak genel izlenimim bu.birde çok komik örnekleri var rastladığım.haşlamaoğlu vardı çok gülmüştüm birde kıpkırmızı bir adamdı.
Balkanlarda,ruslarda falan aynı durum ov,ev şeklinde kadınlarda bu eke a ekleniyor ova,eva gibi.kuzeye çıktıkça son’lar gelmeye başlıyor,düşüncenize en yatkını izlanda da mevcut x in kızı şeklinde orada,ahmetdottir gibi,yine baba adı ama en azından babasının kızı şeklinde,Ben buna ilk kez rastladiğimda çok şaşırmıştım.
0
duptıs
(20.06.20)
sizi rahatlatacaksa eğer eski türkçede oğul, cinsiyet fark etmeksizin evlat demek.
bu tarz soyadlarının bende bıraktığı etki ise köklü,eski ve bazıları söyleniş olarak çok havalı geliyor kulağa. etrafta binlerce saçma sapan soyadı varken bence şükredin.
0
gadjodilo
(20.06.20)
Igrenc buluyorum. Allaha esimin soyadi boyle olmasin diye cok dua etmistim ve malesef basima geldi. Köyluluk alert :/
0
kenarortay
(20.06.20)
gerçekten şu insanların ne dertleri var.

İskoç dilinde de "Mc" oğlu anlamına geliyor ama hiçbir iskoç kadın "ay bu patriarşiyi çağrıştırıyor" diye bu son ismi kullanmamazlık etmiyor.
0
Avoiding The Puddle
(21.06.20)
-oğlu ile biten soyadları hep beğensem de hiç bu açıdan bakmamıştım ve sana hak verdim. Ayrıca @r evolution da ben de farklı bir bakış açısı oluşturdu. Teşekkür ediyorum öncelikle.

Çoğunluğun saçma bulması ise şaşırtmadı. Toplumsal cinsiyet algıları dillerimize de yansımış pek tabii. Doğru olmayan bir şeyin yaygın olması ve bize artık normal geliyor olması o şeyi masum yapmıyor bence. Belki -oğlu ile biten soyadların kimseye bir zararı dokunmayacaktır ama bazı şeyleri değiştirmek için de temelden başlamak şart.
0
ruhen hastayim ben
(21.06.20)
Saçma +1
0
basond
(21.06.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.